You are on page 1of 34

Uursuz Miras E.T.A.

Hoffmann DNYA KLASKLER DZS: 111

UURSUZ MRAS

Bu kitabn hazrlanmasnda MEB Alman Klasikleri dizisinde yaynlanan birinci basks temel alnm ve eviri dili gnmz Trkesine uyarlanmtr. Yayna hazrlayan : Egemen Berkz Dizgi : Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Bask : ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti. Austos 2000

E.T.A. HOFFMANN

UURSUZ MRAS

eviren: Ethem Dervi Deri

Kaynak: http://ekitap.kolayweb.com/

Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanat yaptlarnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin olandr. Bunun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yaratmas demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi uluslarda dncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ileyen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun kitapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyorum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve yine devletin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitaplmz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkinliine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941. Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel

SUNU

Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel nclnde 1

dilimize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr. Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk okuruna bir "Aydnlanma Kitapl'' kazandrmak istedik. Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasiklerini okurlarmza sunmaya baladk. Byk ilgi gren bu etkinlii Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanmam ancak Aydnlanma Devrimi yarda kalmasayd yaynlanacana kesinlikle inandmz dnya klasiklerini de katarak srdryoruz. Cumhuriyet

HOFFMANN ZERNE BRKA SZ

On sekizinci yzyl sonu ve on dokuzuncu yzyl balarnn dnya olaylar Almanya'ya yeni bir atlm iin byk olanaklar vermiti. Uluslarn tarihinde bu gibi toplumsal ve felsefi coku anlarnda byk airler yetitii her zaman gzlemlenen bir olaydr. inde bulunduklar olaanst durum, yetenekli kimseleri kamlar ve onlar deha dzeyine kadar ulatrabilir. Bunun bir sonucu olarak Byk Devrim'in ve zellikle Napoleon savalarnn sahnesi olan Almanya'da, dnyann bu dnm noktasnda, Alman devlet ve siyaset adamlarnn ve onlar izleyen Alman ulus ve halknn katlm Almanya'da yer yer byk glerin belirmesine neden oldu. Bu belirilerin en renklisi, en garibi, en airanesi ve kesinlikle en zarifi ancak Novalis iirde onun gcne eriebilmitir Dou Prusya eyaletinin merkezi olan Knigsberg'de doan Ernst Theodor Willhelm Hoffman'dr. Bu yazar herkes kk adlarnn ilk harfleriyle tanr ve bunlar da E.T.A.'dr. nk Hoffmann, mzie ve mziin en zarif ve duyarl dehas Mozart'a duyduu hayranln onuruna, adlarnn arasna Amadeus adn da katmtr. Ve bylece tam ad Ernst Theodor Willhelm Amadeus Hoffmann olmutur. Hoffmann'n anne ve babas da garip insanlard. Oullaryla hi ilgilenmeyip ona hi bakmadlar. Kk Ernst'i days bytt. Ona gzeli, zevkliyi, zarifi, doruyu retti. Hoffmann hukuk renimi yaparak ve devlet memuru oldu. Posen kentinde grevli bulunduu srada dili ve resimleri yznden ba belaya girdi. Posen'de kendi stleri hakknda yaz ve izgiyle baz karikatrler yapt. Bu durum hoa gitmedi ve Hoffmann memurluktan karld. O da Varova'da kald. Ancak, 1806 ylnda Napoleon Almanya'ya kar byk zaferlerini kazanmt ve Prusya mparatorluu tam bir karmaa iinde bulunuyordu. Bu srada zaten pek sevilmeyen bir memura, Hoffmann'a yeniden grev verecek durumda deillerdi. Kendisine bir gelir kayna olan devlet kapsnn bu biimde kapandn grp devlet memurluu beklemenin bouna olduunu anlaynca, Hoffmann, ruhundan taan sanat geim yolu olarak kullanmaya karar verdi ve Bamberg'e giderek orkestra efliine balad. Sonralar yine orkestra efi olarak Leipzig'de ve Dresden'de alt. Bir yandan da dergilerde, o zamanlar ok ilgi gren almanaklarda iirler, ykler ve denemeler yazyordu. 1816 ylnda Prusya mparatorluu kendisini yeniden memurlua ald ve Berlin'e ard. O zaman artk Hoffmann tannm bir yazar ve mzisyendi. Ayn yl dostu La MotteFouqu'nin "Undine" adl romanndan alarak besteledii opera Berlin'de oynand ve bu tarihten sonra Hoffmann Berlin'e yerleti. Hoffmann, Fouqu ve Chamisso gibi dostlaryla buluuyordu. Onlar bu bulumalara "Serapion geceleri" diyorlard. Ayrca Hoffmann zamannn dahi aktr Ludwig Devrient ile Lutter ve Wegener meyhanelerinde bir araya geliyor ve sabahlara kadar iiyordu. Sarho olarak eve dndnde, d gcnn yaratt uydurma dlemleri canl insanlarm gibi gryordu. Ancak bilincinde hibir bozukluk yoktu, olmad da. 1822 ylnda elli alt yandayken veremden ld. Kitap olarak ilk yapt 1814 ylnda, Bamberg'de bulunduu srada bu kentte yaynland. O zamana dein eitli dergilerde km olan baz yklerine kmam olanlarn da katarak yaynlanan bu ilk yaptna "Callot Bieminde Dsel Paralar" adn vermiti. yklerden ve denemelerden oluan bu yapt, Hoffmann'n mzikten ne denli anladn, onu ne denli sevdiini ve ne denli ustaca anlattn, ayrca zellikle Mozart ve Gluck'un byk inceliklerini nasl bildiini gstermesiyle dikkat ekmektedir. Hoffmann btn bu bilgileri mzisyen Johannes Kreisler'e syletir. 1815 ylnda da ilk byk romann okuma olana oldu. "eytan ksiri" iblisin penesine den zavall bir Kapsen papaznn bana gelenleri anlatr. Papaz, iblisin sayesinde byk bir vaiz olur, ancak ahlaka her gn biraz daha der. Kendisi bu durumun farknda deildir. Ama gnn birinde cinayet ileyince gz alr ve tvbe ederek Tanr'dan gnahnn balanmasn diler. Bu romandan sonra yazd ve gerek yaam zmlemeleriyle delilik arasnda geen "Gece Paralar"; korkun umac, hayalet ve ecinni ykleri ieren "Kumcu" ve "Yurtluk", eytan ksiri'nden ok daha fazla tedirgin edici romanlardr. 1816 yl, yani uzun bir ayrlktan sonra Hoffmann'n yeniden devlet memurluuna girdii yl, yazarn mzisyen olarak en byk baarsn elde ettii yldr. Dostu La MotteFouqu'nin yazd "Undine" adl romandan Hoffmann bir opera bestelemi ve bu 2

operas Berlin'de oynanmtr. 1819 ylnda "Kk Zaches", "Zinnober" adyla da tannan yapt ve hemen ardndan, en yetkin kitab olan "Serapion Kardeler" yaynland. Bilindii zere, Hoffmann ve arkadalar toplantlarna "Serapion Geceleri" adn verirlerdi. Gazetelerde, almanaklarda, dergilerde yaynlanm olan birok byk yksn, dostlar arasndaki bir syleiyi ereve gibi kullanarak bu ad altnda toplam ve yaynlamt. Bu yaptnda zellikle dikkate deer olan paralar "Fc Martin Usta ve raklar", "Artus Avlusu" ve "Matmazel de Scudery"dir. Biedermeier dnemindeki Berlin'i betimleyen "Yeenimin Pencere Kenar" adl kk ykyle Hoffmann Berlin yaamn ilk kez betimleyen air olmutur. 1820 yl Hoffmann'n byk romanlarnn en gzelinin okurlarna sunulduu yldr. Hoffmann'n pek ok marifeti olan bir kedisi vard. Onu kendi eitmiti. Kedinin hnerlerini ele alarak dnya grleri zerine bir kitap yazd. Kitabn asl kahraman mzisyen Johannes Kreisler'dir. Kedinin dnceleri, mzisyenin bana gelenler ve bunlar karsndaki tepkiler romanda birbirine karr. Kitabn adna herkese ksaca "Murr Kedi" denmektedir. Yazarn son yapt "Meister Floh" baz siyasi eilimler tad iin Hoffmann'n ban belaya soktu. Btn memurluk yaam boyunca ok alkan ve dzenli bir memurdu. Hatta demagojiye kar olduunu da resmen ilan etmiti. Ancak st makamlar, her nedense, kendisini sevmezdi. Ve bu son kitab yznden kovuturmaya urad. Bu yazy balarken Hoffmann'n yazn ve dnya grn kendi diliyle zetleyen bir paray aynen eviriyorum. "Murr Kedi"nin nszlerinden birinde yazar yle der: "Utana skla, yreim arparak, aylakln, airane heyecann tatl saatlerinde ruhuma dalga dalga dolan yaam, acy, umudu, zlemi gsteren sayfalardan birkan dnyaya devrediyorum. Eletirinin hain, egemen krss karsnda dayanabilecek miyim? Ama ben, sizler iin, siz duyarl ruhlar iin, siz saf ocuk mizal insanlar iin, siz bana yakn vefal yrekler iin yazyorum. Gzlerinizden akan tek damla ya beni avutacak ve hibir ey duymayan eletirmenlerin souk horgrlerinin at yaray iyiletirecektir!" Berlin, 18 Mays... Mur Yazn rencisi

Hoffmann'n romanlar Alman coumculuunda Goethe'nin, Schiller'in tragedyalarnn yannda yer alan ve Alman Coumcu Okulu'na hakl nn kazandran yaptlardr.

UURSUZ MRAS

(Das Majorat)

R... Baronlar ailesinin, slalesinin ilk kurulduu R...sitten adndaki atosu, Baltk Denizi kylarna yakn bir yerdedir. Bu yre hain ve sszdr; dipsiz kumluklarn urasnda burasnda ancak bir parack ot grnr ve her yerde bu gibi soylu atolarn sslemesi grenek olan bahe yerine, atonun karaya bakan yannda, plak duvarlarn tam yanbanda clz, seyrek aal bir am orman balar. Baharn renk renk sslerini aa gren bu ormanda taze bir neeyle uyanan kck kularn cvldamas yerine kargalarn tyler rpertici gaklamalar, frtnay mjdeleyen martlarn kulaklar trmalayan lklar duyulur. Buradan bir eyrek saat tede doa birdenbire deiir. Sanki bir bynn etkisiyle olmuasna insan kendini verimli topraklar, bereketli tarlalar ve ayrlar iinde bulur. Byk, zengin ky ve kahyann geni evi grnr. Gnle ferahlk veren bir kzlaa korusunun ucunda, burann eski efendilerinden birinin yaptrmay dnd bir atonun temelleri gze arpar. Ardllar Kurland'daki yurtluklarnda oturduklarndan bu ato yapmn savsaklamlar, eski atosuna dnp burada oturmaya karar veren Baron Roderich von R... de, ssz bir yerde kurulu bulunan atoyu insandan kaan zgn doasna daha uygun grm ve yapmn bitirmek istememiti. Bylece, ykk yapy elinden geldii kadar onarttrd, ask suratl bir vekilhar ve birka hizmetiyle birlikte buraya kapand. 3

Baron kyde pek ender grnrd; buna karlk ou zaman deniz kysnda atla veya yaya dolard. Uzaktan sanki dalgalarla konuuyor ve denizin verdii yant kyya arpp kpren sularn uultu ve frtlarnda dinliyor sanlrd. atonun gzetleme kulelerinden birinin ta tepesinde kendisine bir oda detmi ve iine drbnlerle birlikte tam bir gkbilim takm yerletirmiti. Btn gn denizlere bakar, beyaz kanatl deniz kular gibi ufkun uzaklarnda szlp geen gemileri izlerdi. Yldzlarn aydnlatt gecelerde, gk incelemeleriyle, daha dorusu, sylendiine gre, gkbilimle urar, bu almalarnda da yal vekilhar kendisine yardm ederdi. mr boyunca sihirbazlkla, kara byclkle urat, baarszlkla sonulanan bir davran yznden yksek bir prens ailesini ok gcendirdii iin Kurland'dan srld sylenirdi. Orada geirmi olduu gnlerin en kk bir ans bile Baron'un ruhunu byk bir korkuyla doldururdu. Ancak orada bandan geen ve yaamn bulandran eylerin hep atalarnn atolarn zellikle yzst brakan ailesinin yznden olduunu sylerdi. Gelecekte, hi olmazsa ailenin ban atalarnn atosuna balayabilmek iin, atoyu byk oula kalan bir mlke dntrd. Yabanc lkelere kadar yaylm bulunan ve birok erdemli kahraman yetitirmi bir soyun, anayurt iin yeniden kazanlm olmasndan byk haz duyan Kral da, bunu sevinerek onaylad. Bununla birlikte baron Roderich'in olu Hubert de, byk babas gibi Roderich adn tayan imdiki baron da, atalarnn atosunda oturmaktan holanmadklarndan Kurland'da kalrlard. Herhalde ask yzl atalarndan daha neeli, daha yaamaya dkn olacaklar ki, bu yerin tyler rpertici sszlndan kanrlard. Baron Roderich'in evde kalm iki yal halas vard. Bunlar, mallar mlkleri ok az olduu ve zor koullar iinde yaadklar iin, Baron atoda oturmalarna ve orada yiyip imelerine izin vermiti. Onlar da yal bir hizmeti kadnla birlikte, atonun yan kanatlarnn birinde kk ve scak odalara yerlemilerdi; giri katnda da, mutfan yannda byk bir odas bulunan aba otururdu. Ana yapnn yksek tavanl odalarnda ve salonlarnda, ato bekisi grevini de gren yal, bitkin bir uak dolard. Geri kalan hizmetiler kahyann yannda otururdu. Issz, braklm ato yalnzca gz mevsimi ilerleyip ilk karlarla birlikte kurt ve yaban domuzu av balaynca canlanrd. O zaman, Baron Roderich, yannda ei, birok akrabas, dostlar ve av takmyla birlikte Kurland'dan gelirdi. Komu soylular, yakn kentteki av merakls dostlar, hep burada toplanrd. atonun ana yaps ve kanatlar, akn eden konuklar glkle alrd. Sobalarda, ocaklarda harl harl tepeleme ateler yanar, sabah karanlndan ge vakte kadar iler dner durur ve gcrdar, yzlerce neeli insan, efendi olsun, uak olsun, merdivenlerden inip kar, urada tokuturulan kadehlerin, sylenen av arklarnn, burada n n ten bir mziin havasna uyarak dans edenlerin ayak sesleri, her yerde kahkahalar ve neeli lklar duyulur; bir, bir buuk ay boyunca ato bir soylunun evinden ok ilek bir yol zerindeki grkemli bir hana benzerdi. Baron Roderich atoda geirdii bu zaman elinden geldii kadar daha ciddi ilere ayrrd; konuklarn bu ba dndrc gelgitinden kendini syrarak bir yurtluklu mlk banda olmann getirdii ykmllklerle ilgilenirdi. Yalnzca atonun gelirgider hesabn eksiksiz bir biimde yapmakla kalmaz, ayn zamanda herhangi bir onarm ve dzeltim iin yaplm nerileri inceler, yannda alanlarn en ufak yaknmalarn dinler ve elinden geldiince her eyi dzenlemeye, btn hakszlklar, adaletsizlikleri dzeltmeye alrd. Bu ilerde R... slalesinin babadan ola geen vekilleri bulunan ve P.'deki tanmazlarn geri verilmesini stlenmi olan yal avukat V. de Baron'un yan banda drst bir biimde alrd. Hatta V., Baron'un atoya geli tarihi olarak saptanan gnden bir hafta nce gelirdi. 179.. ylnda, yal V. nin R...sitten'e doru yola kaca zaman gelmi atmt. Yetmilik yal avukat, her ne kadar kendisini henz dipdiri, canl duyumsuyorsa da, ilerde kendisine yardm edecek bir insana gereksinmesi olduuna inanm olacak ki, gnn birinde, bana, aka ediyormu gibi: Yeen (bana byle seslenirdi; nk hem yeeninin oluydum, hem de kk adlarmz aynyd), bana yle geliyor ki, sen, bir kez olsun benimle birlikte R...sitten'e gelecek ve deniz rzgrnn hrtlarnn kulaklarnda nladn duyacaksn. Bazen kt giden ilerimde senin yardmn greceimi biliyorum. Bundan baka bazen de avclarn lgn yaaylarn denemen; bir sabah tertemiz bir tutanak yazdktan sonra, ertesi sabah uzun tyl korkun bir kurdun ya da dilerini gcrdatan bir yaban domuzunun alev saan gzlerine bakp bakamayacan, ustaca bir tfek atyla onu yere serip seremeyeceini renmen gerek. imdiye kadar R...sitten'de av mevsiminde srlen neeli yaam zerine bunca tuhaf eyi iitmemi olsaydm bile, stn bir insan olan ve btn ruhumla bal olduum byk amcamn, bu kez beni de gtrmek istemesinden yine de ok byk bir sevin duyardm. Kendisinin orada yapaca ileri epey bildiimden, gerei gibi aba gstererek srtndan btn yk ve skntlar alacama sz verdim. Ertesi gn, kaln krklerimizi giyip arabaya kurulduk; kn balamakta olduunu haber veren youn kar tipisi iinde R.sitten'in yolunu tuttuk. Yolda giderken yal amcam, yurtluu vakfeden ve kendisini gen olmasna karn vekil ve vasiyetnamesini uygulamakla grevlendiren Baron Roderich zerine baz garip, artc eyler anlatt. Yal Baron'un hain, kaba zyapsndan sz etti. Grne gre bu huy, babadan ola geiyormu; nk temiz 4

yrekli, hatta yumuak ruhlu bir delikanl olarak tand imdiki Baron'un bile, yllar getike bu huyu edindiini gryormu. Baron'un gzne girebilmem iin ne biimde cretli ve serbest davranmam gerektiini anlattktan sonra; sonunda, atoda eskiden beri setii ve imdi de oturacamz ve elenen topluluun lgn grltsnden istediimiz zaman ve istediimiz biimde uzak kalmamz salayabilen scak ve rahat odalar anlatt. Yal bayanlarn oturduklar kanadn karsndaki yan kanatta, byk mahkeme salonunun yannda, sca tutan perdelerle bezenmi iki kk oday her geliinde kendisine hazrlarlarm. Sonunda hzl ama zor bir yolculuktan sonra, gece yars R.sitten'e vardk. Kyn iinden getik. Gnlerden pazard. Meyhaneden dans mzii ve neeli haykrlar geliyordu. Kahyann evinin btn pencereleri aydnlkt, orada da mzik vard. Sonra anszn daldmz sessizlik, bu kartlk yznden, daha da korkun grnd. Denizden esen rzgr, keskin lklarla uluyor, karanlk amlar sanki derin ve byl bir uykudan uyandrlmlar gibi inliyorlard. Karl topraktan atonun plak, kara duvarlar ykseliverdi. Arabamz kapal kapnn nnde durdu. Ne barmalarmz, ne krba aklatmalarmz, ne kapy yumruklamamz, ne de tokma vurmamz yararl oldu. atoda sanki her ey lmt, pencerelerin hibirinde k yoktu. Yal amcam nlayan gl sesiyle bard: Franz, Franz! Nerdesiniz? Hay Allah kahretsin, yerinden kmldasana! Kapnn nnde donacaz! Kar insann yznn derisini yzyor! Hay Allah kahretsin, kmldasana! Bir kpek ulumaya balad, giri katnda bir n getii grld. Anahtarlar krdad ve en sonunda ar kap kanatlar gcrdaya gcrdaya ald. Vay, vay! Ho geldiniz, safa geldiniz, Vekil Bey! Vay, vay, hem de bu kt havada! Yal Franz, bunlar sylerken elindeki feneri yukar kaldrmt; btn k, sevinli bir glle acayip bir biimde arplan buruuk yzne dklyordu. Arabamz avluya girdi, indik ve ancak o zaman, yal ua garip, modas gemi, bol, bir sr kordonla acayip bir tarzda sslenmi bir avc giysisi iinde iyice grdm. Geni ve beyaz aln zerine ancak birka krl perem sarkyordu; yznn alt blm, avclarn yzleri gibi kanl canl grnyordu; yz izgilerinin, adeta acayip bir maske oluturan gerginliinin brakt etkiyi gzlerinde parlayan, dudaklarnn evresinde titreen, azck budalaca iyilik balatyordu. Giri odasnda, krkndeki karlar silkerken byk amcam: Eey! Syle bakalm, koca Franz, diye balad, her ey hazr m? Benim odann duvar kumalarnn tozlar alnd m? Yataklar yerletirildi mi? Dn, bugn adamakll ate yakld m? Franz tmyle kaytsz bir tavrla: Hayr, sayn Bay Vekil, bu dediklerinizin hibiri yaplmad! dedi. Byk amcam fkelenerek: Oysa size zamannda haber verdim, yazdm. Ben hep bildirdiim tarihte gelirim. Bu derece vurdumduymazlk olur mu? imdi ben buz gibi odada m yatacam? Franz bir yandan mumun uzam ucunu mum makasyla dikkatle kesti ve yere atarak ayayla inedi, bir yandan da: Evet, sayn Bay Vekil, dedi, btn bu dediklerinizin, zellikle odalar stmann ok fazla yarar olmazd; nk krk pencere camlarndan rzgr ve kar bol bol ieriye doluyor ve... Byk amcam yal adamn szn kesti, krkn at ve ellerini beline dayayarak: Pencerelerin camlar krld da, siz atonun kahyas olarak onlar onarttrmadnz m? Yal Franz kaytsz ve sakin bir edayla szn srdrd: yle ama, sayn Bay Vekil, odann her yanna yl bulunan duvar talar ve molozlar yznden ieri girme olana olmad ki... Byk amcam haykrd: Hay Allah kahretsin! Duvar tayla molozlarn odalarda ii ne? Tam bu srada ben aksrdm iin yal adam, terbiyeli bir davranla benden yana eildi: "Her zaman neeli ve salkl olmanz dilerim, gen efendim!" dedikten sonra hemen arkasndan ekledi: Byk sarsnt yznden yklan ara duvarn talar ve svalar. Byk amcam fkeyle bard: Burada deprem mi oldu? Yal adam, btn yzne yaylan bir glmsemeyle: Yok, deprem deil, sayn Bay Vekil, bundan gn nce, mahkeme salonunun ar, ahap tavan, korkun bir grltyle kt. Demek bu yzden... Byk amcam sert zyapl ve hrsl bir insan olduundan, ar bir svg savurmak zereydi; sa elini havaya kaldrp sol eliyle de bandaki tilki krknden kalpa geri ittii srada, yine kendini tuttu, benden yana dnd ve katla katla glerek: Dorusu yeen, artk azmz tutalm. Baka bir ey sormaya gelmeyecek; yoksa ya daha korkun eyler reniriz, ya da ato bamza yklr. Sonra yal adama dnerek srdrd: Ama Franz, bana baka bir oda temizletip hazrlatamaz mydnz? Ana yapdaki herhangi bir salonu mahkeme salonu olarak dzenleyemez miydiniz? Yal Franz dosta bir davranla merdivenleri iaret etti ve hemen yukar kmaya balad: Bu dediklerinizi yaptk bile. Biz yal adamn pei sra yrrken, byk amcam: Bak u herifin tuhaflna! dedi. 5

Yksek, tonoz tavanl dehlizlerden getik, Franz'n elindeki fenerin koyu karanlk iinde garip bir biimde yansyordu. Stunlar, stun balklarn, renkli kemerleri, ou zaman, sanki havada yzyorlarm gibi gryorduk; glgelerimiz yanbamzda dev gibi kocaman, ilerliyor, ve bunlar zerlerinden kayp geerken duvarlardaki tablolar sanki titriyor, sallanyorlard; admlarmzn nlayan, grleyen yanklar, onlarn sesine karyor, adeta yle fsldyorlard: "Bizi, biz lgn bylleri, bu eski talar arasnda uyuyan bizleri uyandrmayn!" Sonunda bir sra souk ve karanlk odadan getikten sonra, Franz bir salonun kapsn at. Burada alevler yanan bir ocan neeli trdlar bizi, yurttan bir selam gibi karlad. Odadan ieri girer girmez keyfim hemen yerine geldi; fakat byk amcam salonun orta yerinde durdu, drt bir yanna baknd, ve ciddi, adeta resmi bir edayla: Demek mahkeme salonu buras olacak, ha? dedi. Franz, elindeki feneri yksekte tutuyordu; onun iin, geni, karanlk duvarda kap kadar byk, ak renkli bir leke gze arpyordu. Bouk ve ac dolu bir sesle: Burada, bundan nce de adalet datlrd! dedi. Byk amcam krkn srtndan syrp ocan yanna yaklarken: Bu da nerden aklna geldi, ihtiyar! diye bard. Azmdan yle kt, dedi Franz. Mumlar yakt ve bizim iyice rahat edeceimiz gibi hazrlanm olan yandaki odann kapsn at. ok gemeden, ocan yanna yemek sofras kuruldu. Yal adam, ok iyi piirilmi yemeklerle dolu tabaklar getirdi, bunlar byk amcann ve benim ok houmuza giden, tam kuzey yntemiyle hazrlanm byk bir kase pun izledi. Yolda yorgun den amcam, yemei yer yemez yatana girdi, yatt; buradaki yaamn yenilii, acayiplii, hatta punun etkisi, benim ruhumu o kadar uyarmt ki, uyumama olanak yoktu. Franz sofray toplad. Ocaktaki atei tazeledi ve dosta bir dizbkle yanmdan ayrld. Yksek tavanl geni valyeler salonunda imdi tek bama oturuyordum. Tipi artk dinmi, frtna uuldamaz olmutu; gkyz alm, prl prl bir ay , geni kemerli pencerelerden szlyor ve bu garip yapnn, odada yanan mumlarn ve ocan snk nn sokulamad btn karanlk kelerini sihirli bir biimde aydnlatyordu. Eski atolarda hl rasland gibi, salonun duvarlar ar ahap kaplamalarla ve tavan da dsel resimler, renk renk boyal, yaldzl tahta oymalarla garip ve eski bir biemde sslenmiti. ou ay ve kurt avlarnn kanl kargaasn betimleyen byk resimlerden, boyal vcutlara uydurulmu ve tahtadan yontulmu insan ve hayvan balar frlyor, atein ve dolunayn titreyen, parldyan nda bunlarn hepsi tpler rpertici bir gereklikle canlanyordu. Bu resimler arasna av klnda giyinmi valyelerin, kesinlikle ava merakl atalarn insan boyundaki portreleri yerletirilmiti. Bunlarn hepsi, resimler ve oymalar, uzun yllarn koyu rengini tayordu; bu yzden, yandaki odalarda iki kapnn bulunduu duvardaki ak renkli, kel leke dikkati daha ok ekiyordu; az sonra, burada da bir kap olmas gerektiini anladm. Bu kap sonradan rlm olacakt. Bu yeni, teki duvarlarn renginde boyanmam ve oymalarla sslenmemi olan duvar paras hemen gze arpyordu. Allmadk, servenli bir konukluun insann kafasn gizem dolu bir gle kavradn, garip kayalklarla evrili bir koyakta, bir kilisenin karanlk duvarlar, vb. arasnda bulununca, en tembel, en ksr dgcnn bile uyandn ve kimsenin yaamad eyleri sezdiini kim bilmez? Bu szlerime, yirmi yamda olduumu, bir hayli gl bir pun imi olduumu da katacak olursam, bu valyeler salonunda her zamandan daha garip bir ruh durumu iinde bulunduumu anlamak kolaylar. O gecenin sessizlii iinde bouk bouk uuldayan denizin, garip slklar alan gece rzgrnn, hayaletlerin dokunup titrettikleri dev bir orgun kard ezgileri andran seslerini, ok kez angrdyan kemerli pencerelerden ieri bakan devler gibi parlak ve aydnlk bulutlarn geiini dnn; beni tepeden trnaa titreten hafif bir rperme iinde, yeni bir dnyann artk elle tutulur, gzle grnr biimde doabileceini duyumsuyordum. Bununla birlikte bu duygu, bir hortlak masalnn canl bir biimde temsilinde duyulan ve pek holanlan bir rpermeye benziyordu. Bu arada, birdenbire o zamanlar, kendisini coumculua kaptrm her insan gibi, ben de yanmdan hi ayrmadm kitab okumak iin daha elverili bir ruh durumu bulamayacam dndm. Bu kitap Schiller'in Hayalet Gren Adam'yd. Okudum, okudum, durmadan okudum ve gitgide dgcm coturdum. nsan korkun bir byyle kavrayan Kont von V.'nin evinde verilen dn leni yksne geldim. Tam Jeronimo'nun kanl vcudu ieri girerken, bekleme salonuna bakan kap gl bir itile birdenbire ardna kadar ald. Korkuyla yerimden sradm. Kitap elimden dt. Fakat ayn anda yine her ey sessizlie dnnce bu ocukasna korkumdan kendi kendime utandm. Herhalde her yandan gelen hava akmlar ya da herhangi baka bir nedenle kap alm olacakt. "Hi nemi olmayan bir ey... son derece kamlanm olan dgcm en doal belirtilere bile birer hayalet maskesi takyor." Kendimi bu biimde yattrdktan sonra, kitabm yerden kaldrdm ve yeniden koltua oturdum. Birden, salonun stnde, ll admlarla sessizce ve ar ar yrmeler, arada srada gs geirmeler, inlemeler duymaya baladm; bu gs geirmelerde, bu inlemelerde en derin, en insanca acnn, avuntu bulmaz bir acnn anlatm vard. 6

"Haydi canm, bu herhalde alt katta, kapal kalm hasta bir hayvandr, uzaklarda ten herhangi bir eyi yaknm gibi gsteren gecenin aldatc etkisi bilinir, byle bir eyden korkmay kim aklna getirebilir?" Yeniden kendimi bu biimde avutup yattrdm; ama imdi sonradan rlm o duvar, sanki biri tarafndan trnaklaryla kaznyor ve lm tehlikesi karsndaki bir adamn duyduu byk korkuyla kard sesleri andran, ncekilerden daha yksek gs geirmeler iitiliyordu. "Evet, kapal kalm zavall bir hayvan... imdi yksek sesle baracam, ayam btn gcmle demeye vuracam ve her ey eskisi gibi susacak ya da hayvan kendi doal sesini duyuracak!" Byle dnyordum; ama damarlarmda kanm donuyor, alnmdan souk terler szyordu. Kendimde ne ayaa kalkacak, ne de barp birini aracak kadar can bulamadan, koltuumda donakalmtm. O iren duvar kaznmas sonunda kesildi, ayak sesleri yeniden duyuldu. Sanki iimde yaam ve devinim yeniden dodu, yerimden frladm, ileri doru iki adm attm; ama o srada, salonun bir ucundan br ucuna buz gibi souk bir hava akm geti, ve ayn anda ayn arbal, adeta korkun grnl bir adamn portresini aydnlatt ve sesinin sanki bana deniz dalgalarnn daha gl uultular, gece rzgrnn daha tiz slklar arasnda fsldyormu gibi: "Daha ileri gitme.. Daha ileri gitme... Yoksa hayaletler dnyasnn korkun deheti iine yuvarlanrsn!" dediini aka duydum. Az nceki iddetli vurula kap kapand, bekleme salonunda ak bir biimde ayak sesleri duydum. Merdivenleri indi, atonun genel kaps gcrdya gcrdya ald ve yeniden kapand. Sonra sanki ahrdan bir at karld, bir zaman sonra yeniden ahra getirildi.. sonra yeniden her ey sustu. Tam bu srada yal amcamn yandaki odada, korkuyla iini ekerek inlediini duydum. Bu aklm bama getirdi, amdan yakaladm ve hzla odaya girdim. Yal adam karabasanlar iinde rpnyordu. "Uyansanza! Uyansanza!" diye haykrdm ve usulca elini kavrayarak yzne mumun parlak n tuttum. Yal adam bouk bir lkla srad, sevecen gzlerle bana bakt ve sonra: Hay Allah raz olsun, yeen, iyi ki uyandrdn, dedi. ok kt bir d grdm. Su bu odada, bu salonda; nk gemi zamanlar ve burada olup biten baz garip eyleri anmsadm. Ama artk yatp rahata uyuyalm. Bunun zerine yal adam yorganlarna brnd ve hemen uyumu gibi grnd. Fakat mumlar sndrp yatama girince, yal adamn alak sesle dua ettiini duydum. Ertesi sabah ie baladk, kahya hesaplar getirdi; aralarnda kan herhangi bir anlamazln giderilmesini ya da ilerinin dzene konmasn isteyen birok kimse bavurdu. leyin, yal amcam beni yanna alarak, iki yal baronesi ziyaret etmem ve resmen sayglarm sunmam iin atonun kanat blmne gtrd. Franz ziyaretimizi haber verdi. Birka dakika bekledikten sonra, sayn bayanlarn zel oda hizmetisi olduunu syleyen kamburu km ve alaca renkli ipekliler giymi, altmlk yal bir kadncaz bizi kutsal yere soktu. Modas oktan gemi, acayip giysiler giymi iki yal bayan, bizi gln bir resmilikle karlad; byk amcam beni, keyifli keyifli, kendisine yardm eden gen bir hukuk adam olarak tantnca, bana akn akn bakakaldlar. Genliim yznden R...sitten halknn iyilik ve esenliinin tehlikeye dm olduunu dndkleri yzlerinden okunuyordu. Yal bayanlara yaptmz bu ziyaretin ok gln yanlar vard; ancak bir gece nceki korku hl iimi donduruyordu; alp bir adm daha ilerlense, insan kurtulu umudu olmayan bir ykma srkleyecek evrenin snrna kadar gelip srndm, ancak ifasz bir deliliin giderebilecei bir korkudan, ancak btn gcm toplayp kar koyduum takdirde kendimi koruyabileceimi iyice duyumsuyordum. Bu yzden iki yal baronesin kat kat ykselen garip sa tuvaletleri, renkli kurdele ve ieklerle acayip bir biimde sslenmi giysileri, bana gln grnecek yerde, zerimde korkun bir hortlak grmm gibi bir etki brakyordu. Yal kadnlarn, hortlayp atonun evresinde dolaan korkun hayaletlerle badatklarna, hatta kendilerinin de ykc ve korkun eyler yapabileceklerine inanyor ve bunu, onlarn yal, sar, buruuk yzlerinde grmeye, yarsn sivri burunlarndan syledikleri kt Franszcalarndan duymaya alyordum. Byk amcam neeli olan her eyden holandndan, alaylaryla iki yal kz yle bir akna dndrd ki, baka bir ruh durumu iinde olsaydm, takn kahkahalarm nasl tutacam bilemezdim; ama dediim gibi, iki yal barones gevezelikleriyle bana birer hortlak gibi grnyordu. Bana zel bir elence yaratmak istemi olan yal amcam da sk sk bana aknlkla bakyordu. Yemekten sonra odamzda yalnz kalnca dayanamad, sordu: Yeen, Tanr akna syle, ne oldu sana? Glmyorsun, konumuyorsun, yemiyorsun, imiyorsun? Hasta msn? Yoksa baka bir derdin mi var? Bunun zerine bir gece nce bamdan geen btn o korkun, o tyler rpertici yky, ayrntlaryla anlatmaktan kendimi alamadm. Hibir eyi gizlemedim ve zellikle bir hayli pun itiimi ve Schiller'in kitabn okuduumu saklamadm. u szleri de ekledim: Bunlar itiraf etmeliyim; nk ancak bu sayede beynimin duvarlar arasnda var olan btn bu belirtileri, heyecan iinde alan dgcmn yarattna inanlabilir. Ben byk amcamn ar alaylaryla, benim bu hayalet grmelerime fena halde ykleneceini sanyordum, oysa aksine, birdenbire son derece ciddileti, gzlerini yere dikerek uzun uzun bakt. Sonra ban hzla yukar kaldrd, ateli baklarn bana evirerek yle dedi: O szn ettiin kitab okumadm, 7

yeen; ama bildiim bir ey varsa, o da, dn akamki o hortlaklara, ne okuduun kitabn, ne de itiin arabn neden olduudur. Senin bana gelenleri, ben dmde grdm, bunu da bilesin. Ben de senin gibi ocan yannda, koltukta oturuyordum (ya da bana yle geldi); ama senin ses olarak duyduklarn ben, ruh gzyle, apak grdm. Evet, tyler rpertici canavarn ieri girdiini, rl kapya nasl gsz gsz srndn, avuntu kabul etmez bir umutsuzlukla duvarlar nasl trmaladn, kopan trnaklarndan nasl kanlar szdn, sonra merdivenlerden aa nasl indiini, beygiri ahrdan karp sonra yeniden ahra nasl girdiini grdm. Kyn uzak iftliklerinde horozlarn nasl ttn sen de duydun mu? (*) Bu srada beni uyandrdn, ben de yaamn neesini karan o korkun insann hayaletine bylelikle kar koyabildim. Yal amcam sustu. Kendisine fazla bir ey sormadm. nk uygun grm olsayd, her eyi anlatacan dnyordum. Bir sre kendi i dnyasna derin derin dalp sessizce oturdu, sonra szn srdrd: Olup bitenleri rendikten sonra, o hortlakla bir daha karlamaya cesaretin var m, yeen? Elbette ben de yannda olacam. Onun bu szlerinden sonra, bu i iin kendimde ne denli byk bir g duyduumu sylemekten daha doal bir ey olur muydu? Yal adam szlerini srdrerek: yleyse nmzdeki gece birlikte nbet tutacaz. imden bir ses, kt hayaletin, ruh gcnden ok byk bir gvene dayanan cesaretim karsnda gerilemek zorunda kalacan sylyor. Burada, ato sahiplerinin oullarn atalarnn yurdundan uzaklatran kt cady kovmak iin bedenimi de, ruhumu da tehlikeye atyorsam, bu kstaha bir giriim iin deil, dinsever, cesaretli bir i iindir. Bununla birlikte herhangi bir can korkusu da sz konusu deildir; nk benim u anki gl, drst duygularmla, iimdeki inanla insan hep utku kazanan bir kahraman olur. Ama Tanr'nn istenci o kt ruhun beni arpmas yolundaysa, o zaman sen, yeenim, burada ykc varln srklemekte olan cehennem zebanisiyle giritiim bu savamda benim drst ve Hristiyanca ldm kalanlara sylersin! Fakat sen uzakta dur!... Bylece hibir tehlikeyle karlamazsn. Dncelerimizi baka ynlere eken eitli ilerle akam ettik. nceki akam da olduu gibi, Franz yine sofray toplam ve bize pun getirmiti, prl prl bulutlar arasnda ayn grnyordu, denizin dalgalar uulduyor, gecenin rzgr kemerli pencerelerimizin ngrdayan camlarn sarsyor ve uluyordu. imizin heyecanla dolu olmasna karn, kaytsz kalmaya alarak konumak iin kendimizi zorluyorduk. Yal amcam alar saatini masann stne koymutu. Saat on ikiyi ald. O anda korkun bir grltyle odann kaps ald ve dnk gibi salonun stnde sessiz sessiz, yava yava yrmeler balad, inlemeler, gs geirmeler duyuldu. Yal amcamn rengi atmt; ama gzleri hi grmediim bir atele parlyordu, koltuundan kalkt, sol kolunu kalasna dayam, sa kolunu ileri doru uzatarak salonun ortasnda uzun boyuyla dimdik durduu srada, komutlar veren bir kahramana benziyordu. Bununla birlikte gs geirmeler, inlemeler gitgide daha gl bir biimde duyuldu ve az sonra duvar, dnknden daha korkun bir biimde trmalanmaya baland. Bunun zerine yal amcam ileriye, rlm kapya doru yrd, sert admlar altnda deme gmbrdyordu. Gittike artan bir iddetle duvarn trmklanmakta olduu yerin tam nnde kmltsz durdu ve hi iitmediim kadar gl ve grkemli bir sesle: "Daniel, Daniel, bu saatte burada iin ne?" dedi. Bunun zerine korkun, tyler rpertici bir lk koptu, sanki ar bir yk yere yuvarlanm gibi bouk bir grlt duyuldu. "Varlklarn en ykseinin taht nnde balama ve acma dile! Senin yerin orasdr. Bir daha dnmeyecein bu yaamdan defol git!" Eskisinden daha gl bir biimde, yal amcam byle bard. Havadan sanki hafif bir inleme geti ve iddetlenmeye balayan frtnann grlts iinde snp yitti. O zaman yal amcam kapya doru yrd ve kanadn arparak yle bir kapad ki, bo bekleme salonunda grltl yanklar oluturdu. Duru ve davrannda, konumasnda insanlktan stn, beni derin derin rperten bir eda vard. Koltuuna oturunca baklar adeta durulat, ellerini kavuturdu, iinden sessiz sessiz dua etti. Bylece birka dakika geti, sonra tmyle egemen olduu, insann yreinin ta iine ileyen o tatl, yumuak sesiyle sordu: "E... yeen? Ne dersin bu ilere?" im rpermelerden, korkudan, dehetten, kutsal bir sayg ve sevgiyle titreyerek dize geldim ve bana uzatt elini scak gz yalarmla slattm. Yal amcam beni kollar arasnda skt ve barna basarak tatl tatl unlar syledi: imdi artk rahat uyku uyuyabiliriz, sevgili yeenim. Dedii gibi de oldu. Ertesi gece bizi korkutacak hibir ey olmaynca eski neemizi yeniden bulduk, bu da yal baronesler iin kt oldu. Garip varlklaryla her ne kadar hl hayaletleri andran bir grnleri var idiyse de, yal amcamn hi farkna vardrmadan sakin sakin kkrtt birer gln hortlaktlar. Sonunda, gnlerden sonra, Baron ve ei, kalabalk bir avc takmyla birlikte geldi. arl konuklar da topland ve birdenbire canlanan atoda, yukarda betimlediimiz, grltl, ba dndrc bir yaam balad. atoya varr varmaz oturduumuz odaya giren Baron, bu deiiklik karsnda garip bir aknlk gsterdi; duvar rlm kapya karanlk baklarla bakt ve uursuz bir any silmek istiyormu gibi eliyle alnn svazlad. Byk amcam mahkeme salonuyla bitiik odalardaki ykmdan sz etti; Baron da bizi daha iyi yerletirmedii iin Franz'a kt ve gerekten iten bir edayla imdiye kadar oturmu olduu daireden ok daha kt olan bu 8

odalarda, bir eksii varsa, rahatnn salanmas iin dorudan doruya buyruklar vermesini amcamdan rica etti. Baron'un yal amcama kar taknd tavr yalnzca iten olmakla kalmyor; buna, sanki aralarnda akrabalk balarna dayanan bir sayg ba varm gibi, ocukcasna bir sayg da karyordu. Baron'un gn getike daha iyi beliren baskc, hain zyapsyla beni uzlatran biricik nokta da bu oldu. Bana pek az, hemen hi nem vermiyor gibi grnd; her zamanki sradan yazman gzyle bakt. Bir davann tutanan daha ilk kez tuttuum zaman, yazl bieminde baz yanllar bulmaya kalkt. Birdenbire kanm beynime srad, sert bir yant vereceim srada, byk amcam sze kararak, her eyi kendi gr noktasna gre hazrlam olduumu ve bu dncesinde de ancak hukuk yntemlerinin egemen olduunu syledi. Amcamla yalnz kaldm zaman, ruhumda kendisine kar gittike nefret duyduum Baron'un davranndan ac ac yakndm. Amcam bana yle yant verdi: nan bana, yeen, Baron, zyapsnn btn hainliine karn, insanlarn en iyi yreklisi, en yetkinidir. zyapsndaki bu deiiklii sana daha nce de sylemi olduum gibi, ato kendisine miras kalnca edindi. Ondan nce, alakgnlll, yumuak huylu bir delikanlyd. Ama yine de, senin sandn kadar kt deildir. Ben kendi hesabma, senin ondan bu derece nefret etmenin nedenini merak ediyorum. Yal amcam bu son szlerini sylerken alayl alayl glmt, btn kanm yzme kt. Bu szler zerine o garip nefret tohumunun, bana yeryzndeki yaratklarn en sevimlisi, en gzalcs gibi grnen bir varla kar duyduum sevginin, daha dorusu sevdann sonucu olduu hakknda iimde gizlenen duygular yine kendime aklam olmuyor, onlar kesinlikle duyumsamak zorunda kalmyor muydum? Bu varlk Barones'in ta kendisiydi. Narin yapl vcuduna iyice oturmu samur krk iinde, bana zengin tller sarm, Barones'in odalardan geerken grn, geldiinin daha ilk annda, zerimde korkun, kar konmaz bir by etkisi brakmt. Barones'in, tanmlanamaz tatl baklarla evresine baknr, arada bir bayla tekini berikini selamlarken ya da kulaklar okayan temiz Kurlandl ivesiyle arada srada birka Almanca szc bir flavtadan kyormu gibi fsldarken, giysilerin ve Fontange'larn (*) en gariplerini giyinip taknm yal halalarnn iki yannda sraya sraya kk admlarla sekerek Franszca, "Hogeldin" demelerinin garip, yabanc bir grn vard; insann dgc, bu grne o korkun hortlan yannda ister istemez yer veriyor ve Barones, nnde kt cinlerin diz kp yere ba koyduklar k melei oluyordu. O olaanst kadn, ruhumun aynasnda canl olarak yer ald. Ancak on dokuz yandayd; vcut yaps kadar narin olan yznde meleklerin en derin iyilik anlatm okunuyordu; ama her eyin stnde, koyu renkli gzlerinin bakndan, tanma smaz bir by, nemli bir ay demeti gibi hznl bir zlem ykseliyordu; oysa ruhu aan glmsemesi, sevin ve zevk dolu bir gkyz gibiydi. ou zaman kendi iine kapanm, dnyasn unutmua benziyordu, byle anlarda sevimli yznn zerinden karanlk bulutlarn glgeleri geiyordu. Ruhunu bulandran bir acnn kendisini sard kans uyandryordu; ama ben kendi hesabma, bu anlarda, Barones'in, ykmlara gebe, karanlk bir gelecein korkusu altnda ezildiini kestiriyor ve kendi kendime aklayamadm, garip bir iaretle onun durumunu atodaki hortlaa balyordum. Baron'un geldiinin ertesi gn, ato halk sabah kahvalts iin topland; yal amcam beni Barones'e tantt; insann ruh durumu, benim o anda iinde bulunduum gibi olunca, doal olarak aklnn alamayaca kadar budalacasna davranr; ben de, atodaki yaammdan honut olup olmadm gibi sradan sorulara kar anlamsz, garip, kark szler syledim, yle ki, yal halalar benim bu aknlm, atonun hanm karsnda duyduum derin saygya yorarak, beni korumak zorunda olduklarn sandlar ve beni Franszcay iyi bilen, terbiyeli bir garon tres joli (*) olarak tanmladlar. Buna ok fkelendim ve kendimi hemen toparlayarak, iki yal kzn Franszcasndan ok daha kusursuz bir Franszcayla bir nkte yaptm. Bunun zerine iki yal kz, akn gzlerle bana baktlar ve sivri burunlarna enfiye doldurdular. Barones'in ciddileen baklarn benden evirerek dnp baka bir bayanla konumas zerine, bu nkteyi yapmakla gerekten lgnlk etmi olduumu anladm. Bu yzden daha da fkelendim ve iki yal kzn cehennemin dibine yuvarlanmalarn iin iin diledim. Pastoral zntlerle, kendi kendini ocukasna aldatarak bahtsz sevdalara kaplma dnemini, yal byk amcamn alaylar sayesinde, oktan atlatmtm. Bu yzden, Barones'in imdiye kadar rasladm kadnlardan daha derin ve daha byk bir gle beni, varlmn ta iinden baladn iyiden iyiye anladm. Yalnzca onu gryor, yalnzca onun sesini duyuyordum; ancak, en ufak bir iliki kurmaya yeltenmenin anlamszlk, hatta lgnlk olacana kesinlikle emindim. Ayrca kendi kendimden utan duyduum bir davranla, sevdal bir ocuk gibi uzaktan hayranlk ve sevgi gstermenin olanakszln da gryordum. Ruhumun iinden geenleri sezdirmeden o olaanst kadnn yanna kadar sokulmak, szlerinin, baklarnn tatl zehirini emmek ve sonra ondan uzaklarda, uzun zaman, belki de sonsuza dein, onu ruhumda yaatmak.. bunu istiyordum, yapabilirdim de. Uykusuz gecelerimde filizlenen bu romantik, daha ok zveri dolu valyece ak, sinirlerimi o denli gerginletirdi ki, kendi kendime heyecanl sylevler verecek ve sonunda pek hznl bir biimde: "Seraphine! Ah, Seraphine!" diye haykracak kadar 9

ocuklatm. Sesime yal amcam uyand ve bana seslendi: Yeen!.. Yeen!.. Galiba yksek sesle sayklyorsun. Eer olabilirse gndzleri saykla, geceleyin brak da uyuyalm. Barones geldikten sonra varlmdaki deiiklii zaten fark etmi olan yal amcamn bir de Barones'in adn azmdan iitmi olmasndan ve ac alaylarn zerime yadrmasndan son derece korkuyordum. Ama ertesi sabah mahkeme salonuna girerken, yalnzca unlar syledi: Tanr, insanlarn her birine, doru yoldan ayrlmayacak kadar zeka ve sevgi balasn. nsann evresinde olup bitenlere aldr etmeden korkak, ekingen bir yaratk biimine girmesi kt sonular dourur. Bu szleri syledikten sonra byk masann bana oturdu ve bana: Okunakl yaz, sevgili yeenim, sknt ekmeden okuyabileyim, dedi. Baron'un byk amcama gsterdii biraz da ocukasna sayg, her davrannda kendini gsteriyordu. Bunun bir sonucu olarak da, sofrada, Barones'in yanndaki, herkesin isteini kabartan yerde o oturuyordu; bense, raslantya bal olarak, urada burada oturuyordum. Bununla birlikte ou zaman, evredeki byk kentten gelen birka subay, oradaki elencelerden ve olup bitenlerden sz etmek, bu arada bol bol arap imek iin beni tekeline alyordu. Bu yzden de gnlerce Barones'ten ok uzakta, masann bir ucunda oturdum. Sonunda bir raslant beni ona yakn bir yere att. Yemek salonu konuklara ald srada, Barones'in ya gekin ama kesinlikle irkin ve budala olmayan bir kadn olan nedimesiyle konumaya dalmtk. Grenee uymak iin kendisine sofradaki yerine kadar elik ettim, Barones'e yakn bir yere oturunca pek sevindim. Barones, nedimesine dosta bir iaret yapt. Elbette bundan sonra sylediim her sz, yalnzca yanmda oturan kadn deil, zellikle Barones'i hedef alyordu. Belki de ruhumdaki cokunluk sylediklerime zel bir kvraklk vermiti; nk Barones'in nedimesi gen hanm gitgide dikkat kesildi, hatta sonunda, gzleri nnde canlandrdm, her an deien betimlemelerle dolu renkli dnya kendisini tmyle dayanlmaz bir biimde byledi. Az nce de sylediim gibi zeki bir kzd ve bunun sonucu olarak da, ksa bir zaman sonra, konuklarn uradan buradan szan szlerinden tmyle ayr olarak bizim konumamz layk olduu, ulamasn istediim o kulaklara da birka kvlcm sratt. Nedime'nin Barones'e anlaml anlaml baktn ve Barones'in de bizim sylediklerimizi duymak iin aba harcadn iyice fark etmitim. Yine Barones'in bizim szlerimize kulak kabartt bir srada, sz mzie geldi. Ben bu olaanst, kutsal sanattan heyecanla sz ettim ve sonunda da, kendimi adadm kuru, can skc hukuk dnyasna karn olduka gzel piyano aldm, ark sylediimi ve hatta imdiye kadar birka tane "Lied" bile bestelediimi gizlemedim. Kahve ve likrler iilmek zere br salona geilmiti, birdenbire kendim de nasl olduunun farkna varmadan, nedimesiyle konumakta olan Barones'le kar karya geldim. Derhal bana seslendi ve bir nceki konumamzdan daha dostasna, sanki eskiden bu yana tand biriymiim gibi, yine atodaki yaammdan honut olup olmadm ve benzeri eyleri sordu. Geldiimin ilk gnlerinde evrenin korkun sszlnn, hatta eski atonun, zerimde garip bir etki braktn, ama bu ruh durumu iinde bile birok olaanst eyin yer aldn, ancak isteimin, alk olmadm grltl avlardan balanmak olduunu akladm. Barones glmseyerek unlar syledi: Bizim am ormanlarndaki yabanl kargaaln sizin hounuza gitmeyeceini kolaylkla kestirebiliyorum. Mzisyensiniz ve eer yanlmyorsam, kesinlikle airliiniz de vardr. Bu iki sanat tutkuyla severim. Kendim de biraz arp alarm; ancak R...sitten'de bu zevkten yoksun kalacam, kocam algy birlikte getirmeme raz olmad. Burada iitilmesine ancak izin verilen av borularnn tiz ezgileri, hain av arklar yannda onun sesinin yakk almayacan syledi. Ah, Tanrm, burada biraz mzik olsa ne kadar sevinirdim. steini yerine getirmek iin btn sanatm kullanacam ve atoda kesinlikle herhangi bir mzik aygt, hi olmazsa eski bir piyano bulunaca konusunda kendisine gvence verdim. Bu szlerim zerine Frulein Adelheid katla katla gld ve benden, insan ansnn eritii en uzak zamanlardan bu yana bu atoda avclarn nee iinde inleyen av borularnn, crtlak trampetlerin, babo dolaan dilenci algclarn bouk sesli kemanlarnn, akortsuz viyolensellerinin, keiler gibi meleyen flavtalarnn sesinden baka bir mziin duyulmam olduunu bilip bilmediimi sordu. Barones mzik ve zellikle de beni dinleme isteinde steleyince, ikisi, kendisi ve Frulein Adelheid, ie yarar bir piyanonun buraya getirtilebilmesi iin birok olanak aradlar. Tam bu srada, yal Franz salondan geti. te, her derde deva bulmasn bilen, grlmedik, duyulmadk eyleri bile bulup getiren. Frulein Adelheid, bu szler zerine yal kuuyu ieri ard. Frulein Adelheid, kendisine sorunun ne olduunu anlatrken, Barones ellerini kavuturmu, ban ne doru emi, tatl bir glmsemeyle yal adamn gzlerinin iine bakarak dinliyordu. Uzun zamandr istedii bir oyunca hemen elinde grmek isteyen sevimli, irin bir ocuk gibi pek zarif bir duruu vard. Franz, her zamanki gibi uzun szlerle, olay lafa boarak, bu kadar ender bir aygt hemencecik bulmann kesinlikle mmkn olmadn aklayan nedenleri uzun uzadya sayp dktkten sonra, sonunda kendinden honut bir tavrla sakaln svazlayarak glmsedi ve yle dedi: Ama, kydeki kahyann kars son derece gzel piyano alar ve o kadar zarif, can alc bir biimde ark syler ki, insann sanki soan ayklam gibi gzleri kzarr ve iki aya 10

zerinde atlayaca gelir. Frulein Adelheid yal adamn szn kesti: Yani bir piyanosu var... Yal adam szn srdrerek: Evet, evet, var... Doruca Dresden'den getirtti... bir... Barones szn keserek: Oh, ite bu ok iyi... Yal Franz: Gzel bir aygt ama biraz dayanksz... Ksa bir sre nce, kilisenin orgcusu, "Btn ef'alimde..." adl arky almak istedi ve aygt krlp yerlere dkld... Aman Tanrm, diye Barones ve Frulein Adelheid birlikte haykrdlar. Byk harcamalarla R...'a gnderdiler ve orada onarld. Frulein Adelheid sabrszlanarak: Yeniden buraya getirildi mi? Getirildi, sayn Frulein, ve kahyann kars onu size vermeyi bir onur bilecektir. Bu srada Baron yanmzdan geti. Bizim oluturduumuz bee aknlkla bakt ve alayl alayl glmseyerek Barones'e fsldad: Franz yine akl m veriyor? Barones yz kzararak gzlerini yere dikti ve yal Franz korkmu gibi szn olduu yerde brakarak, ba dimdik, iki yanna sarktt kollar vcuduna yapk, bir asker tavryla durdu. Yal halalar, dokuma giysileri iinde yze yz bizden yana geldiler ve Barones'i alp gtrdler. Frulein Adelheid de onu izledi. Ben sanki bylenmi gibi olduum yerde kalakaldm. Taptm, btn varlma egemen olan o kadna yaklaabileceimden duyduum nee, bana tam bir zorba gibi grnen Baron'a kar duyduum fke ve krgnlkla arpyordu. Eer byle bir zorba olmasayd, salar aarm o uak, karsnda bir kle tavr taknr myd? Byk amcam omzuma vurarak: Sonunda grebiliyor, iitebiliyor musunuz? Yukarya odamza ktk. Odaya girdikten sonra byk amcam: Barones'in yanna bo yere sokulma. Ona kur yapmay, burada bol bol grdn kendini beenmi gen zppelere brak. Olayn nasl balayp nasl bittiini anlattm ve sonunda da "bu sitemleri hak edip etmediimi" sylemesini kendisinden rica ettim. Ama bu szlerime yalnzca: "Hm, hm!.." diye yant vermekle yetindi. Hrkasn giydi, piposunu yakarak koltua oturdu ve bir gn nce avda olanlardan sz ederek benim beceriksiz, acemi atclmla alay etti. atoda her ey susmutu. Hanmlar ve beyler, gece iin sslenmekle urayorlard. Frulein Adelheid'n sz ettii, kemanlarnn sesi bouk, viyolenselleri akortsuz, flavtalar keiler gibi meleyen algclar gelmiti ve akam verilecek balo da en iyi dzenlenmi balolardan aa kalmayacakt. Yal amcam, rahat bir uykuyu bu tr samalklara ye tuttuundan odasna ekildi, buna karlk ben balo iin hazrlanp giyinmitim. Bu srada yavaa kapya vuruldu ve Franz ieri girdi, kahyann karsnn piyanosunun az nce bir kzakla gelmi ve Barones'in odasna tanm olduunu honut bir glmsemeyle haber verdi. Frulein Adelheid, beni derhal yukarya aryormu. Nabzmn ne kadar iddetle attn, onun bulunduu odann kapsn, nasl iim tatl tatl titreyerek atm kestirmek g deildir. Frulein Adelheid beni itenlikle karlad. Barones, balo giysilerini artk giymi, canlandrmaya arldm ezgilerin uyuduu gizemli kutunun nnde dnceli dnceli oturuyordu. Ayaa kalkt, gzellii yle bir parltyla yayld ki ben, tek szck sylemeden ona bakakaldm. Barones, iten bir edayla ve ancak gney yrelerinin en gneyinde raslanan ve kuzeyin o rahatlk verici grenei zere herkese gbek adyla seslenerek: te Theodor, alg geldi,dedi; Tanr vere de yeteneinize layk olsa. Ben piyanonun kapan aar amaz, kopmu birok tel bana doru frlayarak titredi, ben bir iki notaya basnca, salam kalan teller de tmyle akortsuz ve birbirine kartrlm olduundan korkun, iren sesler kt. Frulein Adelheid glerek: Kilisenin orgcubas, yumuack elleriyle yine piyano alm, dedi. Ama Barones tmyle cesareti krlm bir tavrla: Bu, gerekten bir ykm! Bu yerde bir tek sevin duymamam alnmn yazsym. algnn ara sandn aratrdm. ansma birka ba tel buldum; ama akort anahtar yoktu. Barones yine yaknd, szland. Piyanonun cvatalarna muylusu uyan her anahtar kullanabiliriz, diye akladm. Bunun zerine ikisi de, Barones de, Frulein Adelheid da, neeli neeli teye beriye koutular; bir sr prl prl anahtar nme ymalar uzun srmedi. Frulein Adelheid, hatta Barones'in kendisi de, u ya da bu cvatay deneyerek bana yardm etmeye alyorlard. Ben de byk bir gayretle ie koyuldum. Sar anahtarlardan biri uyunca, ikisi birden: "Oldu, oldu!" diye bartlar. Bunun zerine tel falsosuz ses karncaya kadar nlad ve birden frlad, ikisi de rkerek geriye sradlar. Barones, yumuack, kck ellerini sert teller arasnda dolatrmaya balad, istediklerimi bana uzatyor ve amakta olduum ba zenle tutuyordu; birdenbire balardan biri zlp koptu, Barones sabrszlanarak: "Ah!" diye iini ekti, Frulein katla katla gld, ben, birbirine karan yuma odann kesine kadar kovaladm ve hepimiz birden, bu yumaktan dmdz, eziksiz bir tel karmaya uratk; fakat kr talih bu teli de kopartp frlatt. Fakat sonunda.. sonunda ie yarar balar 11

bulduk, teller yerli yerine konabildi, uyumsuz bir uuldama yerine her yana przsz, duru ezgiler egemen oldu. Barones bana tatl bir glmsemeyle bakarken: Baard, baard, algnn akordu dzeldi, diye haykryordu. Bu birlikte alma, greneklerin koymu olduu btn yabancl, btn utangal nasl da uzaklatrd, aramzda derin bir itenlik yaratt; bu durum, elektrikli bir soluk gibi, beni tepeden trnaa kadar alevlendirerek, gsmn zerine sanki bir buz paras gibi km olan umutsuz yrek skkln hemencecik datt. Dtm sevdann ou zaman dourduu o garip heyecan imdi benden tmyle uzakt, yle ki, piyano alnabilir biimde akort edildikten sonra, ben, istediim gibi, iimdeki duygular, uydurma ahenklerle ortaya vuracak yerde, gneyden, talya'dan bize gemi olan o tatl, sevimli trklere kendimi kaptrdm. Bu arklardaki, Senza di te'ler, sentimi idol mio'lar, Aimen se non poss'io'lar, yzlerce kez yinelenen Miror mi sento'lar, Adios'lar, Oh! Dio'lar yinelenirken Seraphine'in gzleri gitgide parlaklat. algnn yannda, ta yanma oturmutu, soluunun yanamn zerinde titretiini duyuyordum; kolunu sandalyenin arkalna dayarken zarif balo giysisinin zlen kurdelelerinden biri omzuma dt ve sadk bir sevda habercisi gibi, kimi zaman benim piyanodan karttm seslerle, kimi zaman da Seraphine'in hafif gs geirmeleriyle, u yana, bu yana salland. Bilincimi koruyabilmi olmam gerekten alacak eydi. Ben, piyanoda geliigzel ezgiler kararak yeni bir ark ararken, odann bir kesinde oturmakta olan Frulein Adelheid yerinden srad, Barones'in nne diz kt ve iki elini kavrayp kendi gsne bastrarak: Ooo, sevgili Barones, Seraphineciim, imdi sen de bir ark syle! dedi. Barones, yant verdi: Byle bir eyi nasl dnyorsun, Adelheid, sanatmz nnde ben, o umarsz sesimi duyurmaya nasl cesaret edebilirim! Tpk gerekten utanm kk bir ocuk gibi gzlerini yere indirdiini, iinde arpan istek ve utangalktan kzardn grmek gerekten ok hotu. Kendisine ne kadar yalvardm ve hele kk Kurland halk trklerinden sz edince, arksna elik olsun diye, sol eliyle alg zerinde birka nota kartncaya kadar nasl stelediim kestirilebilir. alg banda ona yerimi vermek istedim; ama o raz olmad; bir tek nota bile almasn bilmediinden ve elik edeni olmadndan, arksnn pek snk ve kararsz kalacan syledi. Sonra da anlar gibi przsz, yrekten gelen tatl bir sesle yaln melodisi, o byk parlaklkla iimizden fkrp evremize akan aydnlk kta bize zyapmzn en yksek iir yann gsteren ve halk trklerinin btn niteliklerini tayan o arklardan birine balad. Barmz dolduran ve anlatlamayan hiyerogliflere dnen gftenin deersiz, anlamsz szlerinde gizemli bir by saklyd. Szleri "sevgilimle birlikte gemiye binip denize aldk, hava bozdu, deniz dalgaland ve sevgilim, korku iinde, bir bu yana, bir u yana salland. Hayr, hayr, bir daha sevgilimle asla denize almam"dan ibaret olan spanyolca arky bilmeyen var mdr? Barones'in syledii ark da uydu: "Genliimde, bir dnde sevgilimle dans ettim, sandan bir iek stme dt, ben iei kaldrdm, o da iei bana verdi ve dedim ki: Bir daha gzelim ne zaman gideceiz dne?" Bu kck arkya ikinci blmnde arpejlerle elik edince; ve beni kavrayan heyecan iinde, bundan sonra Barones'in syledii arklarn bestelerini daha dudaklarndan karken adeta alarak piyanoda izleyince, Barones'e ve Frulein Adelheid'a alg sanatnn en byk ustas gibi grndm, beni vglere bodular. Balonun verilecei salonda yaklm olan mumlar, Barones'in odasn da aydnlatyordu ve kulaklar trmalayan bir boru ve trampet grlts, artk balo iin toplanma zamannn geldiini haber veriyordu. Barones: Gitme zaman geldi ite, diye haykrd. Ben algnn nnden kalktm. Bana olaanst gzel bir saat geirttiniz, burada, R...sitten'de yaam olduum en neeli dakikalard. Bu szleri syledikten sonra Barones bana elini uzatt. En yksek kendinden gemenin esriklii iinde o ele dudaklarm dokundurduum srada, parmaklarnn nabz gibi iddetle arparak avucumun iinde kaldn duydum. Bundan sonra byk amcamn odasna nasl ktm, oradan da baloya nasl gittiimi bilmiyorum. O nl Gaskonyal savatan korkuyormu; nk vcudunun her yan salt yrek olduundan her yara kendisini ldrrm. inde olduum ruh durumunda bulunan herkes o Gaskonyalya benzer, herhangi bir dokunu ldrcdr. Barones'in eli, nabz gibi arpan parmaklar, zerimde zehirli ok etkisi yapmt. Kanm, damarlarmn iinde ate gibi kavruluyordu! Ertesi sabah, yal amcam bana dorudan doruya hibir soru sormadan, Borones'le birlikte geen akamn btn ayrntlarn rendi; o ana kadar dudaklar glmseyerek neeli bir edayla konumu olan yal adam, birdenbire olduka ciddileerek yle sze balad: Senden rica ederim, yeen, seni btn gcyle penesine alm olan bu lgnla kar koy. Bu balang, ne kadar masum grnrse grnsn, en korkun sonular dourabilir; tehlikeyi grmeyen bir delilik nbeti iinde, ince bir buz tabakas zerindesin, daha farkna varmaya vakit bulamadan buz tabakas ayaklarnn altnda atlayp zlr ve sen suyun dibine yuvarlanrsn. Seni giysinin eteinden tutup ekmekten de kanacam; nk, biliyorum, yine suyun yzne kacak ve eski delilliine kaplarak can evine giren korkuya karn: "Dmde biraz nezle olmuum" diyeceksin. Ama o soysuz stma iliklerini donduracak ve ancak yllar 12

getikten sonra kendini toparlayabileceksin. Eer mziinle, sinirleri bozuk kadnlarn dinginlik ve erinlerini bozmaktan baka bir ey yapamyorsan, senin o mziini eytan gtrsn. Yal amcamn szn kestim: Ama, Barones'e ak olacam aklma gelir miydi? Maymun, eer bunu bilebilseydim, seni hi dnmez, pencereden dar frlatr atardm. Baron'un gelmesiyle bu zc konuma yarda kald. e balaynca da yalnzca Seraphine'i grdm ve dndm sevda dlerinden syrldm. Konuklar arasnda, Barones, benimle ancak arada srada, birka dosta szck konuurdu; ama her akam, Frulein Adelheid bana gizlice bir haber iletir ve beni Seraphine'in yanna artrd. Aradan ksa bir zaman getikten sonra, yalnzca mzik almakla kalmadk, arada srada eitli konumalara da dalyorduk. Ben ve Seraphine, duygusal dlere ve dncelere fazlaca sapnca safdil ve gln grnmeye yeltenecek kadar gen olmad halde Frulein Adelheid, trl trl neeli ve bo szlerle konumalarmza kararak yarda keserdi. Baz antrmalarndan, Barones'i ilk grdm zaman gzlerinde okuduumu sandm gibi, herhangi bir olayn kafasn kartrd konusundaki kanm kesinleti ve aka atodaki hayaletin dmanca etkisini dndm. Korkun bir ey ya olmutu, ya olacakt. Grnmeyen dmann beni nasl fkelendirdiini ve yal amcamn, kesinlikle sonsuza kadar, onu nasl uzaklatrdn ka kez Seraphie'e anlatmak istedim; fakat, tam sz aacam srada, kendimin bile aklayamad bir utangalk konumama engel oluyordu. Bir gn, Barones le yemeine gelmedi; rahatszlandn ve odasndan kamayacan sylediler. Herkes Baron'a, onun hastalnn nemli olup olmadn ilgiyle sordu. Baron alayc, uursuz bir edayla hain hain glmsedi ve yle dedi: Burada avclarn hain boru seslerinden baka hibir yumuak sese dayanamayan sert deniz rzgrndan hafife nezle olmu. Ben Baron'a oranla yanda oturuyordum. Bu szleri sylerken bana delici bir bakla bakt. Yanmda oturan deil, beni sylemek isteyerek konumutu. Yanmda bulunan Frulein Adelheid'n kan yzne kt; srekli nndeki tabaa bakarak ve atalyla belirsiz resimler izerek fsldad: Bu akamdan tezi yok Seraphine'i greceksin ve tatl arklarn onun hasta yreini yattrmak sunacaksn. Adelheid da bu szleri yalnzca benim iin sylemiti; ama o anda bana, Barones'le bir alatyla, ancak bir cinayetle bitebilecek olan yasak bir ilikide bulunuyormuum gibi geldi. Yal amcamn uyarlar ar ar yreime yklendi. imdi ben ne yapmalydm! Barones'i bir daha grmemek mi? atoda kaldka buna olanak yoktu, atodan ayrlp K...'ya gitmek de elimde deildi. Ah! Beni bir masal gibi sevda mutluluuna boarak benimle elenen bu dten silkinip kendimi kurtaracak gte olmadm pekl duyuyordum. Adelheid'a neredeyse aalk bir arac kadn gzyle bakacaktm. Bu yzden onu kk grmek istiyordum; fakat aklm toplayarak bu sama dncelerimden yine kendim utanyordum. Seraphine ile hi olmazsa grenek ve kurallarn izin verdiinden daha yakn bir iliki dourabilecek o mutlu akam saatlerinde neler olup bitecekti? Barones'in bana kar bir eyler duyduunu nasl aklma getirebilirdim? Bununla birlikte durumun btn tehlikesini de anlyordum. Sofradan erkence kalkld; nk atonun bir hayli yaknlarnda, am ormannda grlen kurtlar avlanmaya gidilecekti. Bu av, iinde bulunduum heyecanl ruh durumuna ok uygun geliyordu. Yal amcama avclarla birlikte gitmek istediimi atm. Honut honut glmsedi ve yle dedi: Senin de bir kez olsun birlikte gitmen uygun olur. Ben atoda kalyorum. Tfeimi alabilirsin. Beline de av ban tak, eer insan soukkanlln korursa, tehlike annda gvenilir bir silahtr. Ormanda kurtlarn bulunduu sylenen blge, avclar tarafndan evrildi. Hava son derece kuru ve souktu. Rzgr am aalar arasnda uuldayarak esiyor ve parlak kar paralarn yzme gzme atyordu; karanlk bsbtn bastnda, ancak alt adm ilerisini grebiliyordum. Souktan her yanm donmu bir durumda, bana ayrlm olan yerden ayrldm ve ormann daha ilerinde kendimi koruyacak bir yer aramaya ktm. Burada tfeim koltuumun altnda bir aaca yaslandm. Av unuttum, dncelerim beni, Seraphine'in iten odasna gtrd. ok uzaktan, tfek sesleri geliyordu. Ayn anda sazlar arasnda bir hrt oldu ve benden ancak on adm ilerde, kamak isteyen kocaman bir kurt grdm. Tfeimi omuzladm, ate ettim. Vuramamtm, hayvan kvlcmlar saan gzlerle zerime atld, eer av ban ekip kurt beni srmak istedii srada ta sapna kadar boazna batrmay akl etmemi olsaydm, lmtm; kurdun kan elime, koluma srad. Bulunduum yerden az uzakta duran Baron'un avclarndan biri bara haykra, koarak benden yana geldi ve yineledii boru iaretleri zerine herkes evremize topland. Baron telala bana doru geldi: Tanrm, bir yeriniz kanyor, yaralandnz. Ben kesinlikle yaralanmadm syledim; bunun zerine Baron olay annda bana en yakn olan avcy azarlamaya, ona sitemler etmeye koyuldu. Kurdu ben vuramaynca ate etmesi gerektiini syledi; her ne kadar avc buna meydan ve olanak kalmadn, nk kurdun derhal zerime saldrm olduunu sylediyse de, Baron brlerine oranla daha az deneyimli bir avc olduumdan, bana daha ok gz kulak olmas gerektiinde steledi. Bu arada avclar hayvan kaldrmt, uzun zamandr vurulmu olan kurtlarn en 13

irisiymi; her ne kadar davran biimim bana pek doal gibi grnyorduysa da, herkes cesaretime ve soukkanllma, istencime hayran oldu; ben, o anda iinde yzdm lm tehlikesinin dehetini hi dnmemitim. zellikle Baron ok byk ilgi gsterdi; her ne kadar hayvan tarafndan yaralanmadysam da, geirmi olduum korkunun sonularndan endiede olup olmadm hi durmadan sorup duruyordu. atoya dnyorduk; Baron, dostuymuum gibi koluma girdi, tfeimi bir uaa tatmak zorunda kaldm. Hl benim kahramanca davranmdan sz ediyordu; yle ki, sonunda, ben de kahramanlma inandm. Btn utangalm zerimden syrp attm ve kendi kendime, Baron'un gznde bile gl, son derece istenli, cesur bir adam olarak yer aldm duyumsadm. Okul ocuu snavlarn baaryla vermi, artk bir okul ocuu olmaktan km ve okula giden ocuklara zg korku ve ekingenlik kendisinden uzaklamt. imdi Seraphine'in sevgisine ulamak iin urama hakkn artk kazandm sandm. Sevdal bir delikanlnn dgcnn, ne kadar budalacasna dnceleri birletirmeye yeterli olduunu herkes bilir. atoda, ocak banda, dumanlar tten pun kasesinin yannda, ben gnn kahraman olmay srdrdm; benden baka, yalnzca Baron iri bir kurt vurabilmiti. brleri isabetsiz atlarna havann bozukluunu, karanl bahane olarak gstermekle ve avlarda balarna gelen ve atlattklar byk tehlikeler ve elde ettikleri baarlar hakknda korkun ykler anlatmakla yetindiler. Yal amcamn beni vmesini ve bana kar hayranlk duymasn bekliyordum; bu sonucu elde etmek iin de bamdan geenleri olduka ayrntl olarak anlattm ve yabanl hayvann kana susam, korkun grnn de parlak renklerle betimlemekten geri kalmadm. Ama yal amcam, alay edercesine suratma gld ve: Tanr zayflara g verir, dedi. mekten ve ahbaplktan kanksayp da, dehlizden mahkeme salonuna doru gidiyorken, nmde bir hayalin, elinde bir fenerle odadan ieri girdiini grdm. Salona girince bunun Frulein Adelheid olduunu anladm. Elimi kavrayarak u szleri fsldad: Cesur kurt avcm, sizi bulmak iin, geceleyin, bir hayalet, uykusunda dolaan bir adam gibi tede beride babo dolamak m gerek? "Uykusunda dolaan adam" ve "hayalet" szlerinin, zellikle burada sylenmi olmalar yreimi adeta ezdi; ayn anda o korkun iki gecenin hortlayan belirtileri kafamda ve gzmn nnde canland; o zamanki gibi denizin uultusu bir org sesi gibi bize kadar geliyordu, kemerli pencereler yine trdyor ve rzgr aralarndan slk ala ala doluyordu. Dolunay da, trnakla kazldn duyduum o gizemli duvarn zerine tam o srada soluk n yanstyordu. Duvarda kan lekeleri grr gibi oluyordum. Herhalde Frulein Adelheid hl elimi elinde tuttuundan, iliklerime kadar beni dondurup rperten bir buz soukluu duyumsayarak: Size ne oldu? Ne oldu size? diye alak sesle sordu. Birdenbire buz kesildiniz. Ama imdi sizi canlandracam. Barones'in sizi grmek iin sabrszlandn, gerekten beklemeye hi dayanamadn biliyor musunuz? Yoksa uursuz kurdun sizi dileriyle para para etmediine inanamayacak. nanlmaz biimde merak ediyor. Vay, vay, dostum! Seraphine'e ne yaptnz bilmem! Onu hi bu durumda grmemitim. Bak hele, nabz imdi nasl karncalanyormu gibi atyor; lgn efendimiz nasl da dirildi! Haydi gelin, hi grlt etmeyelim, kk Barones'in yanna gideceiz. Ses karmadan, oradan alnp gtrlmeye boyun edim; Adelheid'n Barones'ten sz ederken kulland eday yakk almaz ve zellikle aramzdaki anlamay antrmasn baya bulmutum. Adelheid ile birlikte odaya girince, Seraphine bouk bir sesle: "Ah!" dedikten sonra, bana doru drt adm att. Sonra, kendini toparlam gibi odann ortasnda durdu, bekledi, ben elini alarak dudaklarma yaklatrmaya cesaret ettim. Barones benimle konuurken elini elimin iinde brakt: Aman, Tanrm, kurtlarla boumak sizin harcnz m? Orfeuslarr Amphionlar ann oktan getiini ve yabanl hayvanlarn deerli arkclara kar artk hi sayg gstermediini bilmiyor musunuz? Barones, canl ilgisinin herhangi bir biimde yanl anlalmasna hemen set eken bu sevimli kinayeyle beni derhal gereken perdede ve biimde konumaya yneltti. Her zamanki gibi piyanonun bana oturmayp da kanepede, Barones'in yannda nasl oldu da yer aldm kendim de bilemiyorum. "Nasl oldu da tehlikeye dtnz?" szleri, bu akam iin tasarlanan konunun mzik deil de konuma olduu hususundaki dnce birliimizi kantlad. Ormandaki serveni anlattktan ve Baron'un canl ilgisini vurguladktan sonra Baron'un byle bir ey yapacana o ana kadar inanmam olduumu da hafife antrdm Barones, pek yumuak, hatta znl bir sesle konumaya balad: Baron size kimbilir ne kadar hain, ne kadar sert yapl grnyor. Ama bana inann, yalnzca bu korkun, karanlk duvarlar arasnda yaad zamanlarda, yalnzca ssz am ormanlarndaki yabanl avlar srasnda btn benlii, hi olmazsa hain grn deiiyor. Onun i uyumunu bu derece bozan ey, hi durmadan kafasn kurcalayan bir dncedir: Burada korkun bir olay olacaktr ve bu nedenle sizin serveniniz Tanr'ya ok kr zc bir sonuca varmadan bitti onu bu derece sarst. Uaklarndan hibirinin en ufak bir tehlikeyle bile karlamasn istemez; hele sevgili, yeni kazanlm bir dostun, asla! Kesin olarak biliyorum, sizi yzst brakmakla sulad Gottlieb, hapisle cezalandrlmasa bie, yine de avclarn utan verici cezasna arptrlacaktr: Silahsz, elinde yalnzca bir denekle avclarn 14

takmna katlacaktr. Buradakine benzer avlarn tehlikesiz olmamas ve her an kt bir olaydan korktuu halde, duyduu zevk ve coku iinde, Baron'un da uursuz eytan atlatrcasna davranmas, yaamna, benim zerimde bile dmancasna etkisini gsteren bir tutarszlk etkeni katyor. Yurtluu kurmu olan atalar hakknda birok garip ey anlatrlar; bu duvarlar arasnda saklanan uygunsuz bir aile gizinin, korkun bir hortlak gibi, ato sahiplerini buradan uzaklatrdn, ancak grltl ve yabanl bir hayhuy iinde, ksa bir sre oturmalarna olanak verdiini sylerler. Ama ben bu hayhuy iinde kendimi ne kadar yalnz duyumsuyorum. Duvarlarn her birinden szan bu dehet iimi eziyor. Siz, sevgili dostum, sanatnz sayesinde, burada, bana ilk kez neeli anlar yaattnz. Size yreimin derinliklerinden gelen minnet duygumu nasl belirtebilirim! Uzatt elini ptm ve kendisine bu evin dehetini ilk gnden, daha dorusu, ilk geceden, ta iliklerime kadar sokulan bir korkuyla duyumsadm akladm. Ben atonun yapl biemindeki korkun gariplikleri ve zellikle mahkeme salonundaki sslemeyi, uuldayan deniz rzgrn ve benzeri eyleri betimleyince, Barones donakalm gibi, yzme bakt. Syleyi ve anlat biimim daha baka eyler de sylemek istediimi antrm olabilir; her neyse, ben susunca, Barones heyecanla: Hayr, hayr, o salonda banzdan korkun bir ey geti, zaten oraya her giriimde tylerim rperiyor!.. Rica ederim sizden, bana her eyi anlatn!.. Seraphine'in yz bir l rengi alarak solmutu. Ben, Seraphine'in kendisini, kamlanan dgcne brakp, elimde olmayan, bilmediim baz nedenlerle grdmden daha korkun bir hortlak yaratmasna neden olmaktansa, bamdan geenleri olduu gibi anlatmay daha uygun buldum. Beni dinledike korkusu ve sknts artt. Ben, duvarn trnaklarla kazndn anlatmaya balaynca: Aman Tanrm, ne kadar korkun... Evet, evet, giz de o duvarda sakl, diye haykrd. Ben yknn sonunu getirerek yal amcamn tinsel erki ve gcyle hortla ne biimde kovduunu syleyince, sanki gsn ezen ar bir ykten kurtulmu gibi, derin derin iini ekti. Vcudunu geriye doru atarak, iki elini yzne kapad. Adelheid'n bizi yalnz braktn, ancak o anda fark ettim. Anlatacaklarm oktan bitirmitim, Seraphine daha hl susmay srdrdnden, sessizce yerimden kalktm, algnn bana gittim ve anlattm olaylar yznden onun kapand uygunsuz dnyadan kendisini karp kurtaracak, avuntu veren o artp byyen ezgileri ardm. Az sonra Abbate Steffani'nin kilise arklarndan birini, elimden geldii kadar yumuak bir biemde almaya ve arksn sylemeye balamtm. Occhi, perche piangete adl arknn zn dolu ezgileri Seraphine'i uursuz dlerinden uyandrd, tatl tatl glmseyerek dinledi ve bana bakan gzlerinden parlak inciler dkld. Sonra nasl oldu bilmem, ben nnde diz ktm, kollarm vcuduna doladm ve uzun, ateli bir pck dudaklarm adeta yakt. Nasl oldu da ldrmadm, vcudunun tatl tatl bana yaslandn duyumsadm. Kollarmn arasndan syrlsn diye braktm ve derhal ayaa kalkarak piyanonun bana oturdum. Barones, srtn evirerek pencereye doru birka adm att, sonra geri dnd ve kendisinde grmeye hi alk olmadm marur bir edayla bana doru yrd. Gzlerini krptrmadan gzlerime bakarak unlar syledi: Byk amcanz, tandm yal insanlarn en saygdeer olandr. Ailemizin koruyucu meleidir. Keke dinsever dualarnda bana da bir yer ayrsa! Sz syleyecek durumda deildim, o pckle birlikte emmi olduum ykc zehir nabzlarmda, damarlarmda bir ate seli gibi dolayordu. Frulein Adelheid odaya girdi. Ruhumdaki arpmann verdii fke, tutamadm gz yalar biiminde dar fkrd. Adelheid aknlkla ve kukuyla glmseyerek bana bakt... O anda, onu ldrebilirdim. Barones bana elini uzatt ve tanmlanamaz bir yumuaklkla konutu: Gle gle, sevgili dostum! Mutlu olun! Ve sizin mziinizi benden iyi kimsenin anlamayacan bilin. Ah! O ezgiler uzun zaman, ok uzun bir zaman ruhumda kalacak! Birbirini tutmayan bir iki sz sylemek iin kendimi zorladm ve koarak odamza gittim. Yal amcam yatmt bile. Ben salonda kaldm, diz ktm, hkra hkra aladm, sevdiimin adn haykrdm. Yani ksacas, sevda lgnlnn btn deliliklerini yaptm. Yaptm grltden uyanan byk amcam: Yeen, ldrdn galiba, bana yle grnyor, yoksa yine bir kurtla m greiyorsun? Bir sakncas yoksa artk yatana yat. Ancak bu yal adam beni odaya sokabildi ve dmde yalnzca Seraphine'i grme kararyla yatama girdim. Vakit gece yarsn gemiti, henz uyumamtm, uzaktan gelen sesler, bir gidi geli ve alp kapanan kap grltleri duyar gibi oldum. Kulak kabarttm, koridorda yaklaan adm sesleri iittim, salonun kaps ald ve az sonra yattmz odann kapsna vuruldu. Yksek sesle bardm: Kim o? Bay Vekil, Bay Vekil kalkn, kalkn! Franz'n sesini tandm ve derhal sordum: Ne o? atoda yangn m var? Bu szlerim zerine yal amcam da uyand ve bard: Neresi yanyor? u eytann orta hayalet yine nerede hortlad? Franz da: Ah, Bay Vekil, ltfen kalkn, Baron Hazretleri sizi aryor! Yal amcam sorularn srdrerek: 15

Baron, gecenin bu saatinde benden ne istiyor? Vekilliin vekille birlikte yattn ve onun gibi rahat rahat uyuduunu bilmiyor mu? Bunun zerine Franz korkuyla haykrd: Ah, sevgili Bay Vekil, rica ederim, ltfen kalkn, Barones Hazretleri lyor. Byk bir ac lyla yerimden frladm. Yal amcam bana seslendi: Franz'a kapy a! Kendimden gemi bir durumda odann ierisinde bir saa, bir sola seirttim; ne kapy, ne kilidi bulabildim. Yal amcam, bana yardm etmek zorunda kald. Franz, yz sapsar, allak bullak odaya girdi, mumlar yakt. Daha giysilerimizi giymemitik ki, Baron'un salona girerek, seslendiini duyduk: Sizinle grebilir miyim, sevgili Vekil? Yal amcam odadan kaca srada: Sen neye giyindin, yeenim? Baron, yalnzca benimle konuacan syledi: Ben, avuntu kabul etmez bir zntyle yklm bir durumda, bouk bir sesle: Aaya inmeliyim, dedim, onu grp lmeliyim. Ya, yle mi? Haklsn, yeen! Bu szleri sylerken yal amcam, menteelerini yerinden oynatrcasna kapy iddetle kapad ve dardan kilitledi. Bu zor karsnda ilk anda korkun fkelendim, kapy omuzlayp krmak istiyordum; ama bu davranmn, dizginini koparm bir lgnln btn ykc sonularn douracan dnerek derhal kendimi toparladm, yal amcamn geri dnmesini beklemeye ve o zaman her ne pahasna olursa olsun, elinden kurtulup kamaya karar verdim. Yal amcamn, yksek sesle Baron'la konutuunu, birok kez admn getiini duydum; ama baka bir ey anlayamadm. Her geen saniye, durumu daha ldrc bir ac biimine sokuyordu. Sonunda, Baron'a bir haber getirildiini ve onun telala odadan uzaklatn iittim. Yal amcam odaya dnd. Barones ld! Ben byle bararak yal amcamn zerine atldm. Samalyorsun! diyerek sakin sakin szm kesti ve zorla beni bir sandalyeye oturttu. Aaya inmeliyim, canma da mal olsa, onu grmeliyim, diye haykrdm. Dediini yapabilirsin, kendini ldrebilirsin, sevgili yeenim. Yal amcam bu szleri sylerken kapy kilitledi ve anahtar karp cebine koydu. Artk kabaran fkem kabna samyordu, dolu tfei kavradm ve haykrdm: Eer derhal kapy amazsanz, burada, gzlerinizin nnde beynime bir kurun skarm. Bunun zerine yal amcam benim yanma yaklat ve iime kadar ileyen bir bakla gzlerini gzlerime dikerek: Beni bu zavall gzdanla korkutacan m sanyorsun, a ocuk? Sanyor musun ki, yaamn ocuka bir lgnlkla krlm bir oyuncak gibi atmak isteyecek olursan, ben ona bir deer veririm. Baron'un karsyla senin ne iliiin var? Senin dengin olmayan, istenmediin bir yere can skc, kendini beenmi bir budala gibi zorla girme hakkn sana kim veriyor? Bu ciddi lm saatinde k oban rol m oynamak istiyorsun? Yklm bir durumda sandalyeye ktm, bir zaman sonra, yal amcam daha yumuak bir sesle szn srdrd: unu da kafana koy ki, Barones'in geirdii sylenen lm tehlikesinin, anlaldna gre ne asl, ne de esas var. Frulein Adelheid en ufak olayda bile soukkanlln yitirir, kendini arr; burnunun zerine bir tek su damlas dse, "ne korkun frtna" diye hemen yaygaray basar. Ne yazk ki "yangn var" barlar, yal halalarn oturduklar yere kadar szm, yakk almayacak biimde alayp szlanarak, tam bir g verici damla koleksiyonu hayat iksirleri ve daha bilmem neler ile yardma gelmiler. Barones arca bir baygnlk geirmi. Yal amcam sustu, kendi kendimle nasl savatm fark ediyordu. Birka kez oday boydan boya dolat, sonra gelip karmda durdu ve candan katla katla glerek yle dedi: Yeen, yeen, ne de sama sapan eyler dnyorsun? Ama, ne yapalm, eytan burada trl trl biimlerde hortluyor. Sen de, seve seve onun penesine dtn, imdi de seni istedii gibi evirip eviriyor. Yine aa yukar birka adm dolat, sonra szn srdrerek: Uykumuzu nasl olsa kardk, gecenin kalan birka karanlk saatini bir ubuk ierek geirmek uygun olacak. Yal amcam bunlar syledikten sonra duvardaki ykten toprak bir ubuk ald, bir ark mrldanarak uzun uzun, zenle doldurdu, ktlar arasndan bir tane arad, buldu ve klah gibi burarak ateledi. Kaln duman bulutlar fleyerek, dileri arasndan konutu: Ehhh! Yeen, kurt yks nasld? Yal amcamn bu kadar sakin davranmasnn, benim zerimde ne kadar garip bir etki yarattn bilmem. Sanki ben artk R...sitten'de deildim, Barones benden uzaklarda, ok uzaklardayd, ona ancak kanatlanan dncelerimle ulaabiliyordum. Yal amcamn son sorusu gcme gitti. Yant verdim: Siz, benim avdaki servenimi bu kadar gln, bu kadar alaya layk m buluyorsunuz? Asla, sayn yeenim, diye yal amcam yant verdi; ama ulu Tanr, bir kereye zg olmak zere, senin gibi bir yumurcan bandan olaanst bir olayn gemesine izin verince, dnyaya kar takndn edann ve bu arada dtn durumun glnlne inanamazsn. niversitedeyken bir dostum vard; sessiz, dnceli, kendi halinde bir insand. Raslant onu bir onur sorununa kartrd, oysa o ana kadar bandan hi byle bir ey gememiti, ocuklarn 16

ou tarafndan korkak, avanan biri olarak tannan o adam, bu olayda o kadar arbal ve soukkanl bir cesaret gsterdi ki, herkeste byk aknlk uyandrd. alkan, dnceli bir delikanlnn yerine kendini dev aynasnda gren, katlanlmaz derecede kavgac, grltc bir klhanbeyi oluverdi. O kadar ok hovardalk etti, gld, elendi ve ou zaman ocukcasna o kadar dvt ki, sonunda pek baya bir biimde aalad bir renci dernei eski yesi onu delloda ldrd. Ben sana bunlar laf olsun diye anlatyorum, yeen, sen istersen kendine bir pay kar! Barones'e ve hastalna gelince... O anda salonun stnde yine yava yava yrnyor gibi oldu, bana havadan korkun bir inilti geiyormu gibi geldi. Barones ld! Bu dnce ldrc bir imek gibi iime sapland. Yal amcam hzla ayaa kalkt ve yksek sesle haykrd: Franz, Franz! Franz dardan yant verdi: Buyurun, sevgili Bay Vekil! Yal amcam srdrd: Ocaktaki atei biraz krkle, Franz, mmknse birka fincan demli ay hazrla. Sonra, benden yana dnerek: Korkun souk, dedi. Darda, ocan banda birbirimize bir eyler anlatarak otursak daha iyi olacak. Yal amcam kapnn kilidini at, ben de bir makine gibi, peinden yrdm. Amcam Franz'a sordu: Aadakiler nasl? Franz yant verdi: nemsenecek byk bir ey deilmi. Barones Hazretleri ayldlar. Ksa sren baylmasn, grd korkun bir karabasana yoruyor. Ben sevinten, needen yerimden srayp barmak istedim; ancak yal amcamn bir bak beni derhal yattrd. Amcam yle dedi: Belki de, yaplacak eylerin yine de en iyisi biraz uzanp yatmaktr. Brak, ay piirme, Franz. Franz, "Nasl buyurursanz! Bay Vekil" dedikten sonra, artk horozlarn tmekte olduunu dikkate almadan rahat ve hayrl geceler dileinde bulundu ve salondan kt. Amcam ubuunu ocan iine boaltt. Gryorsun ya, yeen, kurtlardan ve dolu tfeklerden bana bir ykm gelmemesi ne iyi oldu. O zaman her eyi anladm ve yal amcamn, bana mark bir ocua davranr gibi davranmasna neden olduum iin utandm. Ertesi sabah, yal amcam yle dedi: Sevgili yeenim, ltfen aa kadar in de Barones'in hatrn sor. Frulein Adelheid' bulup grrsen yeter, sana ayrntl bir salk blteni verir. Alt kata ne kadar hzl indiim kestirilebilir. Ama Barones'in bekleme odasnn kapsna vuracam srada, ayn kapdan telala Baron kt. arm gibi olduu yerde durdu ve ta iime kadar ileyen karanlk baklarla tepeden trnaa kadar beni szd. Burada ne aryorsunuz?, szleri azndan dkld. Her ne kadar yreim hoplamakta idiyse de, kendimi toparladm ve soukkanl bir edayla: Byk amcamn buyruuyla, Barones Hazretlerinin sal hakknda bilgi almaya geldim, dedim. Ooo, bir eycik deildi. Her zamanki sinir bunalmlarndan biri. imdi rahat rahat uyuyor, salkl ve neeli olarak sofraya ineceini biliyorum. Byle syleyin... Byle syleyin. Bana bu szleri bir tr tutkulu iddetle syledi. Bana yle geldi ki, Barones'in sal kendisini, ortada sylendiinden ok daha fazla endielendiriyordu. Ben geri gitmek zere dnyorken, Baron, birdenbire kolumdan kavrad ve l l ate saan gzlerle: Sizinle greceim var, delikanl! dedi. Karmdaki adam ar bir aalamaya uram bir koca deil miydi? Kendi hesabma utan dolu bir biimde bitebilecek bir sahnenin geebileceinden korkmakta hakl deil miydim? zerimde silah yoktu, fakat o anda, R...sitten'e geldiimiz zaman byk amcamn bana armaan ettii ve hl da cebimde tadm av ba aklma geldi. Hzla nmde yrmekte olan Baron'un pei sra gittim; layk olmadm bir davrana urama tehlikesi bagsterecek olursa, cana kymaya karar vermitim. Baron'un odasna girmitik: Baron kapy arkasndan kilitledi. Sonra kollarn gs zerinde aprazlama kavuturarak odann ierisinde bir aa bir yukar fkeli fkeli dolat, sonra karma geldi, durdu ve yineledi: Sizinle greceim var, delikanl! Kendimde pervasz bir cesaret duyuyordum. Ses perdemi ykselterek yineledim: Umarm syleyecekleriniz, cezalandrmak zorunda kalmayacam szler olacaktr. Baron bana aknlkla bakt, sanki ne dediimi anlamamt. Sonra karanlk baklarn yere dikti, ellerini arkasnda kavuturdu ve yine odann iinde bir aa bir yukar hzl hzl dolamaya balad. Duvardan bir tfek ald, dolu olup olmadn anlamak istiyormu gibi iine bir harbi sallad. Damarlarmda kanm kaynad, cebimdeki ba kavradm ve bana nian alabilmesini olanaksz klmak iin doruca Baron'un zerine yrdm. Baron tfeini yine ald keye koyarken: Gzel bir silah! dedi. Ben birka adm geriledim ve Baron da beni adm adm izleyerek birlikte yrd. Sonra gereinden fazla bir gle omzuma vurarak yle dedi: Size, heyecanl ve akn gibi grnyorumdur, Theodor! Gerekten de 17

bin bir korku geirdiim bu gece yznden yleyim. Karmn sinir bunalm kesinlikle tehlikeli deildi, bunu imdi anlyorum; ama burada, korkun bir hayaletin yaad bu atoda, ben, her tr dehetin gereklemesinden korkuyorum; sonra, Barones burada ilk kez hastaland. Siz, sizsiniz bundan sorumlu olan! Bu olaydan benim ne biimde sorumlu olabileceimi kestirememekte olduumu kendisine syledim. Baron szn srdrerek: Oh! Keke kahyann karsnn, o uursuz sand kaygan buz zerinde devrilip bin bir paraya ayrlsayd! Keke siz!... Ama hayr, hayr!... Olaca varm, byle olmas yazlym. Btn su bende. Siz karmn odasnda mzik almaya baladnz anda olaylarn durumunu, karmn ruh durumunu size aklamak benim grevimdi. Konumak istiyormuum gibi bir davranta bulundum. Baron bard: zin verin de ben syleyeyim. Her eyden nce, edinmi olduunuz yanl dncelerinizi ortadan kaldrmalym. Bana mzikten zevk almasn, deerlendirmesini bilmeyen kaba bir adam gzyle bakacaksnz. Kesinlikle yle deilim; ama derin bir inanca dayanan bir sayg, her insann ve elbette bu arada benim de benliime ileyen her tr mziin buraya girmesine engel olmaya beni zorluyor. reniniz ki, karm her eyden abucak heyecanlanr, hastal da budur; bu yzden de eninde sonunda yaamdan alabilecei btn sevinleri kurutacak. Bu acayip duvarlar arasnda, ancak arada srada ve ciddi bir hastaln habercisi olarak ortaya kan gergin, heyecanl durumdan kendini bir an olsun kurtaramyor. O narin kadn bu korkun atoda oturmaya, bu yabanl, grltl avc yaamn srmeye neden zorladm hakl olarak sorabilirsiniz. Buna isterseniz zayflk deyin; ama onu yalnz brakp buraya gelmek de elimde deil. yle yapacak olsam, bin bir korku iinde, ciddi hibir giriimde bulunamayacak duruma girerim. nk pekl biliyorum, onun bana gelebilecek trl ykc skntnn dlemleri beni ne avda, ne de mahkeme salonunda rahat brakacaktr. Bundan baka, buradaki yaam gdmnn, o zayf kadn zerinde glendirici bir elik banyosu etkisi yapacan da sanyorum. Gerekten de, kendine zg bir biimde, amlar arasnda iddetle uuldayan deniz rzgr, kpeklerin bouk bouk havlamas, neeli, kvrak kvrak ten borularn sesi, burada insann iini yumuatan, lgnletiren piyanodaki karmakark hezeyanlara stn gelmelidir. Hibir erkek bu biimde piyano almamaldr; oysa siz, bir yntem erevesinde, karma ldresiye ikence etmeye ant itiniz. Bu szleri sylerken Baron'un sesi biraz daha ykselmi ve gzleri fkeyle l l yanmt. Kanm bama kt, Barona doru elimle sert bir davranta bulundum; bir ey sylemek istiyordum, ama bana bu olana vermedi. Yine sze balayarak: Ne syleyeceinizi biliyorum, bunu biliyorum, buna karn karm ldrme yolunu tutmu olduunuzu yineliyorum. Bu suu size yklemek iin en ufak bir neden olmadn da biliyorum; ama ksacas, bu ilere bir son vermek zorunda olduumu siz de kabul edersiniz. Siz alg alarak, ark syleyerek karm coturuyorsunuz; mziin uursuz bir by gibi canlandrd dsel sezilerin ve hayaletlerin dipsiz denizlerinde o, babo ve dmensiz bir gemi gibi hi durmadan yzyorken, siz yukarda, mahkeme salonunda size saldrm olduunu ileri srdnz korkun bir hortlan yksn anlatarak onu uurumlarn ta dibine kadar yuvarlyorsunuz. Byk amcanz, bana her eyi anlatt. Ama sizden rica ederim, bir kez de siz grdnz ya da grmediinizi, iittiinizi, duyumsadnz ve sezindiinizi bana anlatn. Kendimi toparladm ve sakin sakin, bandan sonuna kadar her eyin nasl gelip getiini anlattm. Baron, yalnzca, arada srada aknln gsteren baz szcklerle konumam kesiyordu. Yal amcamn, dinsever bir cesaretle hortlaa nasl kar koyduunu ve gl szlerle onu nasl kovduunu anlatnca, Baron iki elini birden kavuturdu, bu biimde gkyzne doru kaldrd ve heyecanla haykrd: Evet, slalemizin koruyucu varl odur!... Onun lml vcudu, atalarmzn mezarnda son dinlenme yerini bulacak. Ben szm bitirmitim. Baron kendi kendine: "Daniel, Daniel! Bu saatte burada iin ne?" diye mrldanyor ve kollarn gs zerine kavuturarak odada bir aa bir yukar dolayordu. Ben odadan kyormuum gibi yaparak sordum: Baron Hazretleri, baka bir buyruunuz var m? Baron bir dten uyanyormu gibi yerinden srad, elimi itenlikle kavrad, yle dedi: Evet, sevgili dostum, istemeyerek saln bu derece bozduunuz karmn saln yine siz dzeltmelisiniz. Bunu ancak siz yapabilirsiniz. Yzmn kzarmakta olduunu duyumsadm; eer o anda karmda bir ayna olsayd, yzmn pek aptal ve akn bir anlatma brndn greceim kesindi. Baron benim bu aknlmdan sanki zevk alyordu. Gzmn iine, gzlerini hi krpmadan, gerekten uursuz bir bakla bakyordu. Kendimi zorlayarak kekeleyebildim: Ben bu ie nasl girieyim? Baron szm kesti: Size emanet edilen hasta kesinlikle tehlikeli deildir. Sanatnz bundan sonra ben tekelim altna alyorum. Barones, nasl olsa, mziinizin byl evresine girip kendini kaptrm bulunuyor, onu oradan hemen koparp karmak lgncasna ve hain bir davran olur. Akam zeri, karmn dairesine her geliinizde sevinle karlanacaksnz. Ama gitgide daha glbir mzie geerek, neeli paralarla ciddi paralar ustalkla badatrn, sonra ve zellikle o korkun hortlak yksn her frsatta yineleyin. Barones sonunda bu 18

hortlaa alr, onun bu duvarlar arasnda yerlemi olduunu unutur ve bu hortlak, onun zerinde, herhangi bir romanda, bir ecinni masalnda kendisine anlatlm olan sradan bir hortlaktan daha gl etki brakmaz. Bunu yapacaksnz, sevgili dostum. Baron, bu szlerden sonra beni uurlad. Gittim, i dnyam tmyle yklmt; anlamsz, lgn bir kk ocuk oluvermitim. Baron'un yreinde kskanlk doabileceini sanmak ne byk delilikmi. Seraphine'in yanna, imdi beni o yolluyor, beni gereksinim duyduu istensiz, istedii zaman tutup atabilecei bir ara gibi gryor! Birka dakika nce Baron'dan korkuyordum, bilinaltmda sulu olduum inanc gizleniyordu; ancak bu su, bana, olgunlap zevkini alabileceim daha yksek, daha tantanal yaam duyumsatmt; ama imdi, her ey karanlk bir gecenin iine gmlp gitmiti. imdi, yalnzca dlemle kzan, bana oturttuu boyal kttan tacn gerek altn olduunu sanan budala ocua benziyordum. vedi yal amcamn yanna vardm, o da zaten beni bekliyormu. Beni grnce: Yeen nerede kaldn, neredeydin, yeen? diye haykrd. Yal amcamn yzne bakma cesaretini gsteremeden, ivedi ivedi ve alak perdeden: Baron'la konutum, dedim. Yal amcam, sanki arm gibi: Vay canna, dedi. Bunu hemen anlamtm. Baron seni kesinlikle kkrtmtr, yeen! Bu szleri syler sylemez yal amcamn att nlayan kahkaha bu kez de, her zamanki gibi beni ruhumun ta derinliklerine kadar okuduunu kantlad. Dilerimi sktm, yant vermedim; nk yal amcamn, dudaklarnda titreen bin bir akann derhal zerime dklp serpilmesi iin, yalnzca bunu beklediini biliyordum. Barones yeni yam bir kardan bile daha beyaz, zarif bir sabahlkla sofraya geldi. Yznn rengi soluk, kendisi de yorgun grnyordu. Ama alak ve uyumlu sesiyle konuurken koyu renkli gzlerini kaldrnca, keskin bir ate, kara gzleri arasndan tatl, d krklna uram bir istek imek gibi akyor ve zambaklar kadar beyaz yzn, geici, hafif bir krmzlk kaplyordu. O anda, her zamankinden daha gzeldi. Yreindeki ve kafasndaki kan coup taan bir delikanlnn lgnlklarn kim snrlandrabilir? Baron'un, iimde kkrtt ac fkeyi Barones'e de bulatryordum. Her ey bana onarlmaz bir yalan, bir aldatma gibi grnyordu. Ben de, bilincimin bu gcne egemen ve uzak grl olduumu kantlamak istiyordum. Gcenerek, dudak bkp surat asan bir ocuk gibi, Barones'e grnmedim, beni izleyen Adelheid'n da elinden kurtuldum. Bylece istediim gibi, masann br ucuna iki subayn arasna oturdum, onlarla neeli neeli imeye baladm. Yemekler yendikten sonra da, biz hl kadeh tokuturuyorduk. Bu gibi durumlarda her zaman olduu gibi, grlmedik biimde neeliydim ve grlt yapyordum. Bir uak, iinde birka ekerleme bulunan bir taba: "Frulein Adelheid gnderdi" diyerek bana uzatt. ekerlemelerden aldm, birinin zerinde, gm ula "ya Seraphine?" yazsnn kazlm olduunu grdm. Kanm damarlarmda iddetle arpt. Adelheid'in bulunduu yne baktm, o pek kurnaz, pek hnzr bir edayla kadehini ald, hafife benden yana eilerek bayla iaret etti. Hemen elimde olmadan yavaa mrldandm: "Seraphine". Kadehimi kavradm ve bir dikite boalttm. Gzm Seraphine'e doru kayd, onun da benimle ayn zamanda itiini ve kadehini tam o srada masaya koyduunu fark ettim, baklarmz karlat. Ktlk ettiine sevinen uursuz bir eytan kulama fsldad: "Ahmak! Seni seviyor, grmyor musun?" Konuklardan biri ayaa kalkt ve kuzey greneklerine uyarak evin bayannn salna iti. Kadehler byk bir sevin iinde tokuturuldu. Haz ve umutsuzluk yreimi ikiye blyordu. arabn atei iimde alev alev yanyordu. Her ey beni etkiliyordu; yle geliyordu ki, herkesin gz nnde onun ayaklarna kapanacam ve son soluumu vereceim. Size ne oluyor, sevgili dostum? Yanmda oturann bu sorusu beni kendime getirdi. Ancak Seraphine ortadan yitmiti. Sofray topladlar. Ben gitmek istiyordum; ancak Adelheid alkoydu. Trl eylerden konutu; ama ben tek szck olsun ne duyuyor, ne de anlyordum. ki elimi kavrad ve katla katla glerek kulama bard. Saraya yakalanm gibi devinimsiz ve sessiz, olduum yerde durakaldm. Sadece Adelheid'n elinden bir otomat gibi bir kadeh likr aldm, bunu son damlasna kadar itiimi, sonra bir pencere nnde yapayalnz durduumu, bundan sonra da salondan dar frladm, merdivenlerden aa indiimi ve ormana doru kotuumu biliyorum. ri iri, lapa lapa kar yayordu. Frtnann sallad am aalar soluyordu, deli gibi byk halkalar izerek teye beriye sryor, avazm kt kadar baryor, glyordum: "Hey bakn! Grn! Yasak meyveleri yemeyi aklna getiren bu ocuu, eytan peine takm dndryor." Ormann iinde admn arldn duymam olsaydm, kim bilir bu delicesine oyun ne biimde sona erecekti. Hava yatmt, ay yrtlan bulutlar arasndan btn parlaklyla grnyordu. Beki kpeklerinin havladn ve karanlk bir glgenin bana doru yaklatn setim. Yal avcym. Ay, ay!... Sevgili msy Theodor, diye sze balad, bu kar tipisi iinde nasl oldu da byle yolunuzu ardnz? Bay Vekil, byk sabrszlkla sizi bekliyor. Sesimi karmadan yal adam izledim. Byk amcam mahkeme salonunda alyor buldum. Beni grnce: 19

Biraz dar kp hava aldna iyi ettin, dedi, aldn. O kadar ok arap ime, daha pek gensin, yakk almaz. Bir tek szckle olsun yant vermedim. Sessizce alma masasnn bana oturdum. Bana yalnzca unu syle, sevgili yeenim, Baron senden ne istiyordu? Kendisine her eyi anlattm ve szm bitirirken de Baron'un bana nerdii o pheli k roln kesinlikle oynamak istemediimi szlerime ekledim. Yal amcam szm keserek: Zaten bunun balamasna da olanak kalmyor, yarn sabah erkenden yola kyoruz, sevgili yeenim. Dedii gibi de oldu, Seraphine'i bir daha grmedim. K...'ya gelir gelmez, byk amcam bu etin yolculuktan, her zamankinden ok daha fazla sarslm olduundan yaknd. Kendi kendine homurdanarak, uzun uzun susmalarna, ancak iddetli huysuzluk bunalmlar ara veriyordu. Bu damla nbetlerinin yineleyeceine kesin bir iaretti. Bir gn alelacele beni yanna ardlar. Yal adam, arpntlar iinde, skl elinde buruturduu bir mektupla, yatana serilmi, inme inmi ve konuamaz bir durumda buldum. R...sitten'deki kahyann el yazsn tandm; ama iime ken byk znt, mektubu elinden zorla almama kar koydu. Yal amcamn yakn bir zamanda leceinden kesinlikle kuku duymuyordum. Ancak doktor gelince nabz yine atmaya balad, yetmilik yal adamn son derece gl yaps bu ldrc darbeye de dayand; doktor bana o gn, tehlikenin atlatlm olduunu bildirdi. K her yldan daha sert ve daha uzundu. Ondan sonra sert, kuru bir ilkyaz geldi. Bunun sonucu olarak da, yalnzca o korkun bunalm deil, kt havalarn azdrd damla hastal da yal adam uzun zaman hasta yatana balad. Bu sre boyunca, btn ilerini brakarak ekilmeye karar verdi. Vekilliklerini bakalarna devretti. Bylece R...sitten'e bir daha gitme umudumu bsbtn yitirdim. Yal amcam kendisine yalnzca benim bakmam istiyor, yalnzca benim kendisini avutarak neelendirmeme katlanyordu. Ama ac duymad anlarda neesini yeniden bulup ar akalarn eksik olmad, hatta av yklerinden sz edildii ve benim kahramanlk ykmn, korkun kurdu av bayla nasl ldrdmn de anlatlmas gereken durumlarda bile R...sitten'de geirmi olduumuz gnlerin szn etmezdi; ben de herkesin kolaylkla anlayabilecei doal bir utangalkla, sz bu konuya saptrmaktan ekinirdim. Yal amcam iin duyduum derin endie, harcadm srekli abalar Seraphine'in dlemini gerilere atmt. Yal amcamn sal dzelmeye yz tutunca, Barones'in odasnda yaadm ve bana bir daha doduunu gremeyeceim, ama parlak bir yldz gibi grnen anlar, daha diri olarak dlemimde canlanyordu. Bir olay, duyduum btn aclar birden diriltti; ayn zamanda da, hayaletler aleminden bir belirti gibi, buz gibi donduran bir korkuyla, beni tepeden trnaa kadar titretti. Bir akam R...sitten'deyken tadm belge antasn anca, kartrmakta olduum ktlarn arasndan beyaz bir kurdeleye sarl koyu renkli bir lle sa yere dt. Bunun Seraphine'in salar olduunu derhal anladm! Fakat kurdeleyi daha yakndan inceleyince bir kan damlasnn izini aka grdm! Belki de, son gnlerde kendimi kaptrm olduum, benliimi bana unutturan lgnlk anlarnda Adelheid bu any yollamt; ama korkun eyler sezdirten, pastoral bir sevdann armaann andran o gvenceyi, deerli bir yrein kanna mal olabilecek bir tutkunun korku verici ansna ykselten o kan lekesi neydi? Kurdele, Seraphine'in bana ilk kez yaknlamasn serbest, hafif bir oyun gibi saran o beyaz kurdeleydi. imdiyse, karanlk gece, onun zerine ldrc bir yarann iaretini kondurmu bulunuyordu. ocuklar, tehlike derecesini kestiremedikleri silahla oynamamaldrlar. Sonunda ilkyaz frtnalar uuldamaz olmu, yaz gelip yerlemiti, nceleri soua dayanlmazken, temmuz girince scaa dayanlamyordu. Yal amcam, gzle grnr derecede g kazanyordu; her zaman yapt gibi, kentin dlarndaki baheli bir eve tand. Dingin, lk bir akam, gzel kokan yaseminli kameriyede oturuyorduk, yal amcam her zamankindan daha neeliydi ve her zamanki gibi ac ac alay etmiyor; tersine, tatl, hatta fazla yumuak grnyordu. Yeen, diye sze balad, bugn nasl olduumu bilmiyorum, yllardr duymadm olaanst bir iyilik, bir elektrik scakl gibi, ayn zamanda btn vcudumdan geiyor. Bunun, yakn lmm haber verdiini sanyorum. Byk amcam bu ac dncelerden vazgeirmeye altm. Aldrma, yeen, dedi, bu dnya yznde daha uzun zaman kalmayacam. Bunun iin de sana bir bor daha ykleyeceim. R...sitten'de geirdiimiz gz hl anmsyor musun? Yal amcamn bu sorusu beni yldrm arpma dndrd. Yant vermeye daha vakit kalmadan, o, szn srdrd: Senin oraya pek garip bir biimde girmeni ve istemediin halde, slalenin en gizli srlarna karman Tanr istemi olacak. imdi, her eyi renmenin zaman geldi. Senin tmyle anlamadn ama duyumsadn birok ey zerine ou zaman konutuk, yeen. Doa, insan yaamn, mevsimlerin deimesinde simgesel olarak temsil eder, bunu herkes byle syler, ama, ben bunu herkesten baka biimde dnyorum. lkyazda sisler kaplar, yazn baharlar evreyi perdeler ve ancak gzn duru havas uzak grnmleri aka gsterir ve sonra kn karanlna dalar. Yallk ann gr derinlii iinde, gizine eriilmez gcn egemenliinin daha ak olarak grlmesini sylemek istiyorum. Bylece insan, ancak bu dnyadaki varlnn sona ermesiyle balayabilecei haclk yolunun gtrd topraktan baz paralara derinlemesine girebilir. Akrabalk 20

balarnn balayabileceinden ok daha sk balarla aralarna katldm o slalenin karanlk yazgsn bugn ne kadar ak olarak gryorum. Her ey, ruhumun gzleri nnde alp zlyor; bununla birlikte btn bunlar gzlerimin nnde cisimlenmi gibi grdm halde, sana bunlarn gereini szle anlatamam, hibir insann dilinin buna gc yetmez. Sana olabilecek bir yk gibi anlatmak istediim bu olaanst yky dinle olum. Belki hakkn olduu iin kartn gizemli olaylarn, seni ykma srkleyeceklerine olan inanc ruhunun ta derinliklerinde sakla. Ama artk her ey geti. Bundan sonra yal amcamn bana anlatt R.... slalesi yurtluunun kurulu tarihini, belleimde o kadar byk bir ballkla korudum ki, hemen hemen onun kulland szcklerle (kendisinden sz ederken nc kii gibi konuurdu) yineleyebileceim. 1760 yl gznn frtnal bir gecesinde, sanki koca ato yklyormu, tm talar dklyormu gibi kopan korkun bir grlt, R.sitten'deki uaklar derin uykularndan uyandrd. Gz ap kapayncaya kadar herkes ayaktayd. Iklar yakld. Kahya l gibi rengi umu yznde korku ve merak olduu halde, anahtarlaryla teye beriye soluya soluya kouyordu. Glkle alan kilitlerin slklar andran grlts, adm sesleri lm sessizlii iinde, gerekten korkun bir biimde yanklanyordu. Sapasalam dehlizler, salonlar, odalar birer birer geildike herkesin aknl gittike byyordu. Hibir yerde herhangi bir ykmn en ufak bir izi bile yoktu. Uursuz bir nsezi yal kahyay kavrad. Yukarya, byk valyeler salonuna kt. Baron Roderich von R. gkbilim gzlemleri yapt sralarda, bu salonun yanndaki bir odada yatmay alkanlk edinmiti. Bu odann kapsyla bir baka odann kaps arasnda alm olan bir kapdan, dar bir dehlizden geilerek doruca gzetleme kulesine gidilirdi. Ancak Daniel (kahyann ad Daniel'di) bu kapy anca, frtna, korkun bir biimde uuldayarak ve gmbrdeyerek yzne svalar ve paralanm duvar talar frlatt. Kahya korkuyla geriye srad, titreyerek mumu snm feneri yere drd ve yksek sesle haykrd: "Tanrm! Baron korkun bir biimde paraland." Ayn anda Baron'un yatak odasndan iniltiler duyuldu. Daniel, br uaklar, efendilerinin ls evresinde toplanm buldu. Baron'u, tepeden trnaa kadar her zamankinden daha zengin giyinmi, biimi kesinlikle bozulmam, yznde dingin bir arballk, zengin bezemeli byk koltua, yorucu bir almadan sonra dinleniyormu gibi oturmu buldular. Ancak bu dinginlik, lm dinginliiydi. Gn aydnlannca, kule tepesinin kule iinde ykldn grdler. Byk drtke kesme talar, gkbilim odasnn tavann ve demesini delmi, te yandan da yuvarlanan ar kasalar, demenin verdii iki kat gle alttaki kemeri ykm, yatak odasnn ve dar dehlizin bir parasn birlikte skp gtrmt. En az seksen ayak derinlikte bir uuruma yuvarlanmay gze almadan, salonun kapsndan bir tek adm bile atmaya olanak yoktu. Yal Baron lmn, saatine varncaya kadar nceden sylemi ve bunu oullarna bildirmiti. Bu nedenle de ertesi gn, lnn byk olu ve ayn zamanda yurtluun yeni sahibi Wolfgang, Baron von R. atoya geldi. Yal babasnn nsezisinin doruluuna hakl olarak inanarak yolculuk amacyla gitmi olduu Viyana'dan uursuz mektubu alr almaz ayrlm ve olabildiince abuk R...sitten'e gelmiti. Kahya byk salonu karalarla donatm, yal Baron'u, ld zamanki giysileriyle, grkemli bir tren yata stne yatrm ve evresine da uzun, gm amdanlar, mumlarn yakarak dizdirmiti. Wolfgang tek szck bile etmeden merdivenden salona kt ve babasnn lsnn yanna kadar yaklat. Orada kollar gs zerinde kavuturulmu, kalar atk, dik dik, hain hain babasnn soluk yzne bakt. Bir yontuya benziyordu, gzlerinden tek damla ya bile akmad. Sonunda adeta makinesel bir devinimle, sa kolunu titreye titreye lye doru uzatarak ksk bir sesle mrldand: Sevgili olunu mutsuz etmeye, seni yldzlar m zorluyordu? Baron ellerini indirerek ve bir adm kadar gerileyerek gzlerini gkyzne doru kaldrd, daha alak, hatta yumuak bir sesle: Zavall, lgn intiyar! Byclk maskaralklarnn artk sonu geldi. Bu yeryzndeki snr belli, hasis varlkla yldzlarn tesindeki ahretin hibir ortak noktas olmadn imdi renmi olacaksn! Mezar aabilen bir isten, bir erk var mdr? Baron yine birka saniye sustu, sonra fkeyle haykrd: Hayr, hayr, yok etmeyi kurmu olduun bu dnyadaki mutluluumun en ufak bir tanesini bile senin lgnln yznden ziyan etmiyeceim. Cebinden, katlanm bir kd koparrcasna kard ve lnn yannda, amdanlardan birine, iki parma arasnda tutarak yaklatrd. Mumun ateledii kt tututu. Alevin yanss, lnn yz zerinde oraya buraya titreyerek oynaynca, sanki kaslar kmldyor ve yal adam iitilmeyen szler sylyor gibi oldu. Uzaka duran uaklar derin bir korku ve rperme sard. Baron iini dingin bir biimde sonuna erdirdi, alevle yanarak demeye dm olan son kt paracklarn da ayaklarnn altnda zenle ezdi. Sonra babasna yine hain hain bakt ve ivedi admlarla salondan hzla kt. Ertesi gn Daniel, kuledeki zarar bildirdi ve yal efendisinin ld gece olup bitenlerin hepsini uzun uzadya anlatt. Szne son verirken de, kulenin derhal onarlmasnn uygun olacan, aksi halde daha da yklacan ve bu yzden atonun da yklma tehlikesi olmasa da da, ar biimde zarar grebileceini syledi. Baron gzleri fkeden l l yanarak ua azarlad: 21

Kuleyi onartmak m? Asla. Sonra daha dingin bir sesle szn srdrd: Kulenin byle kendi kendine, hibir grnr neden olmadan yklmayacan anlayamyor musun, ihtiyar? Belki, babam kendisi de uursuz biliciliini yapt bu yerin yok olmasn istedii zaman, tepenin yklmasn salayarak kulenin iini tahrip etmek zere baz dzenlemeler yapm olamaz m? O ne istediyse yapsn, btn ato batan baa yklsa bile ben aldrmam. Benim, burada, bir bayku yuvasn andran bu yerde oturacam m sanyorsun? Hayr, ovann boluunda, yeni bir ato iin temel atm olan atalarm, benim isteimin mjdecisi olmutur, ben de o yolu izleyeceim. Daniel ekinerek: Demek ki bylece yal, sadk uaklara da yol grnecek. Ayaklar zerinde durmaya gc olmayan yallar kendine hizmet ettirmeyeceim doaldr, ama hibirini de tutup sokaa atmayacam. almadan, bir lokma ekmek bulduunuza kredersiniz. Yal adam byk bir acyla: Ben kahyalktan vazgeip kzaa m ekileceim? Arkasn dnerek salondan kmaya hazrlanm olan Baron bu szler zerine, birdenbire yz fkeden kpkrmz, yumruklarn skm bir durumda yal adamn zerine yrd ve korkun bir sesle bard: kiyzl hergele seni, babamla yukarda o uursuz eyleri birlikte beceren seni, yal adamn yreine bir vampir gibi kp lgnlndan caniyane bir biimde yararlanarak, beni ykmn yanna kadar srkleyen eytancasna kararlar almasna kesinlikle etken olan seni, uyuz bir kpek gibi kovsam yeridir! Yal adam bu korkun szlerin etkisiyle korkudan, Baron'un ayaklar dibinde dizleri zerine yere kapanmt ve belki de, fkeli anlarda vcut dnceyi izleyip dnleni de devinimleriyle uyguladndan, Baron istemeyerek, son szleri sylerken sa ayan ileri doru att ve yal adamn gsne o kadar iddetle vurdu ki, Daniel bouk bir haykrla yere yuvarland. Zorlukla kendini toparlayarak ayaa kalkabildi ve ldrc bir yara alm bir hayvann ulumasn andran garip bir sesle haykrd. Barona fke ve umutsuzlukla parldayan gzlerle bakt. Baron'un giderken nne att altn dolu keseye dokunmadan yerde brakt. Bu arada, ailenin o evrede bulunan yakn akrabalar atoda toplandlar. Yal Baron R...sitten Kilisesi'ndeki aile mezarlna gsterili bir trenle gmld. arllar uzaklap gittikten sonra, yurtluun yeni sahibi, hain huylarndan vazgemi ve mlkiyetine geen bu varla gerekten sevinmi grnd. Kendisiyle grtkten sonra, gvenerek grevinde alkoyduu, yal l Baron'un eski vekili V. ile birlikte yurtluun gelir hesaplarn inceledi. Bu paralardan ne kadarnn onarm ilerine, gzelletirmelere ve yeni atonun yapmna harcanabileceini inceden inceye hesaplad. V.'nin kansna gre, yal Baron'un yllk gelirinin tmn harcamasna olanak olmadna ve belgeler arasnda ancak baz bankalara yatrlm byk tutarlara varmayan paralar bulunduuna ve demir bir kasada kan nakit para da ancak bin Taleri atna gre, kesinlikle bir yerde gizlenmi paras olmas gerekiyordu. Bunu Daniel'den baka kim bilebilirdi? nat ve garip huylu adam, belki bunun kendisine sorulmasn bekliyordu. Ancak Baron ar bir aalamaya uratt Daniel'in, kendi kiisel karlarndan ok nk R...sitten'in atalar atosunda lnceye kadar kalmay isteyen bu ocuksuz yal adama byle byk paralarn ne yarar olabilirdi karlat aalamann cn almak iin, gizli hazineleri haber vermektense rmesine raz olacandan endie ediyordu. V.'ye, Daniel'le aralarnda geen olay btn ayrntlaryla anlatt ve szn bitirirken de, edinmi olduu birok bilgiye gre yal Baron'un oullarn bir daha R...sitten'de grmekten duyduu aklanamaz nefreti Daniel'in krklemi olduunu rendiini syledi. Vekil bu bilginin tmyle yanl olduunu, nk bu dnyada hibir insann yal Baron'un dncelerini ynlendirecek ve hele ona uyarda bulunacak durumda olmadn aklad, sonra da gizli bir kede gizlenen parann gizini Daniel'den koparmay zerine ald. Byk aba harcamasna da gerek kalmad. Daha "Ama, Daniel, nasl oluyor da, eski efendin bu kadar az nakit brakt?" szlerini syler sylemez, Daniel irkin, iren bir glmsemeyle yant verdi: Kk kasada bulduunuz birka, szn bile etmeye demez altn m sylyorsunuz? Bay Vekil, kalan kusuru, efendimin yatak odalarnn yanndaki kemerin altndadr. Ama en deerli ksm, binlerce altn urada, svalarn, ykntlarn altnda yatyor. Bu son szleri sylerken glmsemesi iren bir srtma biimini alm ve gzlerinde kan krmz bir alev parlamt. Vekil derhal Baron'u oraya artt ve yatak odasna birlikte gidildi. Bu odann bir kesinde Daniel, duvarn tahta kaplamasn yerinden oynatt, kilitli bir kap grnd. Baron agzllkle kapnn kilidine bakyordu; byk glkle ve angrtyla cebinden kard, bir halkaya takl anahtarlar parlak kilide sokup denemeye hazrland srada Daniel, yan banda, kilidi daha iyi grmek iin iki bklm eilen Baron'a kurnazca bir kibirle, yksekten bakarak duruyordu. Sonra, yznde l solukluu, titrek bir sesle yle dedi: Madem ki ben bir kpekmiim, devletli Baron Hazretleri, kpein balln da iimde saklarm. Bunlar syledikten sonra Baron'a elikten parlak bir anahtar uzatt, Baron telal bir hrsla anahtar onun elinden kapt ve kapy kolayca at. Kemerli, alak, ufack bir daireye girdiler; orta yere kapa ak bir demir sandk konulmutu. 22

indeki altn keselerinin zerinde bir tezkere vard. Yal Baron herkesin tand iri, babacan el yazsyla unlar yazmt: "Yurtluklu mlk R...sitten'in gelirlerinden artrlan eski Frederik Altn olarak yz elli bin mparatorluk Taleri. Bu para atonun yapmna ayrlmtr. Bundan baka benden sonra bu parann sahibi olacak yurtluk efendisi dou ynndeki en yksek tepe zerindeki, yklm bulaca atonun eski kulesinin yerine denizcilere kolaylk olsun diye bir iaret feneri yaptracak ve her gece bunu yaktracak. R...sitten, 1760 ylnn Aziz Michaelis gecesi. Roderich, Baron von R.

Baron altn keselerini birer birer kaldrp yeniden sandn iine attktan ve kardklar seslerden zevk aldktan sonra hzla yal kahyadan yana dnd, gsterdii ballktan dolay kendisine teekkr etti ve ilk geldii srada ona hain davranmasna, iftira dolu dedikodularn neden olduuna gvence verdi. Yalnzca atoda deil, kahyalk grevinde de, hem de iki kat aylkla kalacakt. Sana tam bir dence borluyum, altn istiyorsan, u keselerden bir tanesini al! Baron szn bu biimde bitirdi, gzlerini yere indirmi bir durumda yal adamn nnde duruyor, eliyle de sand gsteriyordu, bir kez daha sandn yanna yaklat ve keselere bakt. Birdenbire kahyann yzne alev alev kan srad, ldrc bir yara alm bir hayvann ulumasn andran ve Baron'un Vekil'e anlatm olduu o haykrla yine bard. V. Titredi; nk o anda yal adamn dileri arasnda mrldand szler: "kan yerine altn!" gibi eylerdi. Baron, hazineyi seyre dalm, olup bitenlerin hibirinin farknda deildi; stmaya tutulmu bir insan gibi btn organlar rpnlar iinde sapr sapr titreyen Daniel, ba ne doru eik, uysal bir tavrla Baron'a yaklat, elini pt ve hkrkl bir sesle, bir yandan da gzlerini mendiliyle silerek unlar syledi: Ah, sevgili, devletli efendim, benim gibi, zavall, ocuksuz bir yal adam altn ne yapsn? Ancak iki kat ayl sevinle kabul ederim ve grevimi btn gcmle, keyifle srdreceim. Yal adamn szlerini, nem vermeksizin dinlemi olan Baron, sandn ar kapan devirerek kapatt, btn kemer nlad. Sand kilitledikten ve anahtar dikkatle kardktan sonra kaytsz bir edayla hzl hzl: Pekl, pekl, ihtiyar, salona girdikten sonra ama, sen yklan kulede bulunan birok altndan da sz etmemi miydin ? dedi. Yal adam sessizce kapya yaklat ve glkle at. Ancak kanad itince, frtna ieriye kaln bir kar yn doldurdu; rken bir karga tiz tiz gaklayarak, teye beriye dne dne utu, kara kanatlaryla pencerelere arpt ve ak kapy yeniden bulabilince, kendini bolua doru brakt. Baron darya, dehlize kt; ama derinlie bakar bakmaz titreyerek geriledi: Korkun grn, ba dnmesi, diye kekeledi ve baygn bir durumda Vekil'in kollar arasna dt. Bununla birlikte derhal kendini toplad ve keskin baklarn yal adama dikerek: Ya urada, aada? diye sordu. Bu arada yal adam kapy yeniden kapatmt. Tmyle paslanm kilitten anahtar kurtarmak iin btn gcyle aband, soludu. Bunu da yaptktan sonra Baron'dan yana dnp kocaman anahtar saa sola sallayarak garip bir glmsemeyle: Evet, dedi, urada, aada binlerce, binlercesi yatyor l efendimin btn gzel aygtlar drbnler, kadranlar, krekler, gece aynalar, hepsi parampara svann iinde, talarn, kalaslarn arasnda yatyor. Baron szn keserek: Ya nakit para? Sen altnlardan sz ettin, ihtiyar. Ben yalnzca binlerce altna mal olan bu eyleri sylyordum. Azndan daha fazlasn almak mmkn olmad. Baron artk, bir rpda, kendisine btn isteklerini yerine getirebilecek olanaklar veren, yeni ve grkemli bir ato yaptrmasn salayan aralar elde ettiine ok seviniyordu. Her ne kadar Vekil, lnn dileine gre ancak onarmdan, eski atonun yeniden yaplmasndan sz edilebileceini ve gerekten de herhangi bir yapnn, eski atalar atosunun sayg uyandran byklne, yaln ve arbal biemine eriemeyeceini ileri savunuyorduysa da; Baron dncesinde steleyerek kurulu belgesiyle belirlenmeyen bu gibi durumlarda lnn dileklerinden ayrlmak gerektiini ileri srd, ksa bir zaman sonra, her bakmdan btn zverilere layk bir kadn, kendi candan sevgili ei olarak buraya getirmeyi dndnden, iklimin, topran, evrenin izin verdii lde R...sitten'de oturmay ekici bir biime sokmann grevi olduunu ima yollu anlatt. Baron'un, belki de artk gizlice yaplm olan evlenmesinden sz ediindeki gizemli eda, baka soru sorma olanan da ortadan kaldrd. Bununla birlikte Baron'un bu szlerinden V.'nin ii yine de rahatlamt; nk Baron'un servete kavumak iin gsterdii telata, gerek bir cimrinin hrsndan ok, sevdii bir insana ayrlmak zorunda bulunduu daha gzel yurdunu tmyle unutturmak isteyen bir insann abalamasn grd. 23

Bununla birlikte Baron'un cimri, hi olmazsa paraya kar agzl olduu yargsna varmak zorundayd. Boazna kadar paraya boulduu halde, eski Frederik altnlarn seyrederken, fkeyle yerinden frlayarak: "Yal ahlaksz, hazinenin en zengin blmn kesinlikle bizden gizledi; ama nmzdeki ilkyaz, gzmn nnde kuleyi temizleteceim!" demekten kendini alamamt. Mimarlar geldi; Baron onlarla, yapnn en uygun biimde nasl kurulabilecei zerinde uzun uzadya grt. Birbiri ard sra getirilen btn planlar geri evirdi, hibiri onun gznde yeterince zengin, grkemli deildi. Arkasndan kendi de planlar izmeye balad ve gznn nnde, gelecek aydnlk mutluluunu srekli canlandran bu uralarndan ald zevk ve sevinle, neeli bir insana dnt. ou zaman itenlik derecesine varan bu durumunu herkese alamasn biliyordu. El akl, yaaynn ve konuk kabul ediinin genilii, hi olmazsa cimrilii hakkndaki kukular ortadan kaldryordu. Daniel de, uram olduu o hakszl tmyle unutmua benziyordu. Baron'a kar sessiz ve uysal davranyor, oysa Baron, bolukta yatan hazine yznden, onu kukulu gzlerle izliyordu. Ancak herkesi artan nokta uydu: Yal adam sanki gn getike genleiyordu. Belki yal efendisinin lmnden dolay duymu olduu ac onu derin bir biimde yormutu ve belki imdi bu kaybn acsn unutmaya balamt; ama belki de eskisi gibi souk geceleri kulede uykusuz geirme zorunluluundan kurtulmas, daha iyi ve istedii kadar yiyip imesi de bunun nedeni olabilirdi; her neyse, yal adamn yerine sanki daha gl, krmz yanakl, vcudu iyi bakml, yaplan akalar karsnda herkesle birlikte yksek sesle glen bir delikanl gelmiti. R...sitten'deki neeli yaay bir adamn gelii kesti. Oysa bu adamn da bu neede pay olmas gerektii dnlebilirdi. Bu adam Wolfgang'n kk kardei Hubert'di. Hubert'i grnce Baron'un yz l gibi soldu ve yksek sesle haykrd: Karayazl, burada iin ne? Hubert, aabeyinin kollar arasna atld; Wolfgang kardeini kavrad ve onu kendisiyle birlikte srkleyerek yukar katlardaki bo bir odaya gtrd. Birlikte oraya kapandlar, saatlerce birlikte kaldlar, sonunda Hubert al al, moru mor aaya indi ve arabasn istedi. Vekil V. gen Baron'un yolunu kesti. Baron gitmek istiyordu; V., iki karde arasnda kan ldrc kavgann burada bitebileceini sezerek hi olmazsa daha birka saat beklemesini kendisinden rica etti; bu anda, Baron Wolfgang da aaya indi ve yksek sesle haykrd: Burada kal, Hubert! Dnceni deitirirsin. Hubert'in baklarnda sevin belirdi. Kendini toplad ve srtndan aceleyle syrd zengin krk mantoyu uaa verirken, V.'nin elini kavrad. Onunla birlikte odaya girerken Demek ki yurtluk sahibi burada kalmama katlanabiliyor, dedi. V., aralarndaki ancak ayr yaadklar iin byyebilmi olan uursuz anlamazln kesinlikle imdi giderilebilecei kansndayd. Hubert, ocan yannda duran elik maay eline ald, ttmekte olan budakl bir odun ktn, zerine vurarak paraladktan ve atei daha iyi krkledikten sonra V.'ye yle dedi : yi huylu ve ev ilerinin her trne eli yatkn bir insan olduumu gryorsunuz, Bay Vekil. Oysa Wolfgang'n edindii birok garip dnce var... O kk apta cimrinin biridir! V. iki karde arasndaki ilikilere, daha yakndan karmay uygun bulmad; zellikle Wolfgang'n yz, tavr, davran, konumas trl tutkularla iin iin paralanm bir insan olduunu aktan aa gsteriyordu. O akam V., ge vakit, yurtluu ilgilendiren herhangi bir sorun konusundaki kararn renmek zere, Baron'un yukar kattaki odasna kt. Baron'u kollarn arkasna kavuturmu, geni admlarla odann iinde bir aa bir yukar dolayor buldu. Sonunda Vekil'in geldiini grnce durdu. V.'nin iki elini yakalad ve gzlerinin iine hain hain bakarak, kesik bir sesle konutu: Kardeim geldi, dedi. V. bir ey sormak iin daha azn aarken de, ne syleyeceinizi biliyorum. Ama sizin hibir eyden haberiniz yok. Karayazl kardeimin evet, onu yalnzca karayazl diye nitelemek istiyorum kt bir hayalet gibi, her yerde yolumu kestiini ve rahatm bozduunu bilmiyorsunuz. Tanmlanamaz biimde yoksul ve zavall olmadysam, gnah onda deildir. Bu duruma dmem iin elinden geleni yapt. Ama Tanr baka trl olmasn istedi. Yurtluun kurulduu renildii andan bu yana ldrc bir kinle beni izliyor. Onun elinde toz gibi dalacak olan bu mlkn sahibi oldum diye beni kskanyor. Dnyadaki savurganlarn en lgn odur. Borlar, kendi payna den, Kurland'daki emlak ve arazinin yar yapnn plak mlkiyetinin deerini oktan aar. imdi de, alacakllar tarafndan izlenip sktrlnca buraya kouyor, para dileniyor. V. Baron'un szn kesip, "ve siz aabeyi bunu geri eviriyorsunuz" demek istedi; ama Baron Wolfgang, V.'nin ellerini brakarak geni bir admla geri ekildi, yksek sesle ve heyecanla haykrd: Sznz srdrmeyin... Evet geri eviriyorum. Yurtluun gelirinden bir tek Talerini bile, ne imdi, ne de gelecekte kimseye armaan etmeyeceim. Ama birka saat nce, o lgna bo yere, ne neride bulunduumu dinleyin, ondan sonra grev duygum zerine bir karar verirsiniz. Kurland'daki ve hibir dev ve ykmllkle bal olmayan mlklerin deeri olduka byktr, payma den yarsndan vazgemeyi, yalnzca ailesinin yararna vazgemeyi nerdim. Hubert, Kurland'da yoksul ve gzel bir soylu kzla evlidir. Ondan ocuklar oldu. Kadncaz onlarla urar durur. Braktm bu emlak ynetilecek ve gelirlerinden yaamas iin gerekli olan tutarlar kendisine verilecek, 24

alacakllarnn da bir anlamayla yetinmeleri salanacak. Ama onun gznde dingin, skntdan kurtulmu bir yaamn, ein, ocuklarn ne deeri var! Onun istedii nakit para, byk tutarlara varan nakit. ren bir hafifmereplikle delilercesine harcasn diye para. Yz elli bin Talerlik servetin gizini kendisine hangi eytan bildirdi? Bunun yarsn istiyor ve kendisine zg o delicesine dnceleriyle bu tutarn, yurtluktan ayr bamsz bir varlk olarak dikkate alnmas gerektiini ileri sryor. Bu isteini geri evirmek zorundaym. Geri evireceim de; ama yle seziyorum ki, iin iin beni yok etmeyi tasarlyor. V., her ne kadar Baron'u, kardeine kar duyduu kukulardan vazgeirmek iin bir hayli urat ve bu amala serbeste ve hakk olmad halde yakn ilikilere deinip genel ahlak ilgilendiren ya da basmakalp nedenler ileri srdyse de, hibir baar elde edemedi. Baron, kendisine dman kesilen, para dkn kardeiyle grme grevini V.'e verdi. V., bu ii, elinden geldii kadar saknganlk ve nlemle yrtt ve sonunda Hubert: Peki, yle olsun, yurtluk sahibinin nerilerini kabul edeyim, yalnzca tek bir koulum var: u an alacakllarmn basks yznden anm ve onurumu, sonsuza kadar yitirecek bir duruma dtm. Buna saylmak zere bin Frederik Altn pein desin ve gelecekte de, hi olmazsa arada srada, iyi yrekli aabeyimin yannda, gzel R...sitten'de oturmama izin versin, deyince pek sevindi. Baron'a kardeinin bu nerilerini gtrnce: Asla, olamaz, eimi buraya getirdikten sonra Hubert'in evimde bir dakika bile oturmasna raz olamam. Deerli dostum, ltfen gidin, o rahat karan adama syleyin, kendisine bin deil, iki bin Frederik Altn vereceim, alacana sayarak deil, hibe olarak, yalnzca gitsin, derhal gitsin. V., Baron'un, babasna bildirmeden evlendiini ve iki karde arasndaki geimsizlie de bu evlenmenin neden olduunu o zaman anlad. Hubert, kibirli ve kaytsz bir tavrla Vekil'in szlerini dinledi, V. szn bitirince de hain, bouk bir sesle: Dneceim; ama imdilik daha birka gn burada kalacam, dedi. Olabildii kadar da zararn kapatmak iin Baron'un, szldanan kardeine serbest mlkiyet haklarn devretmekle, elinden gelen eylerin en ounu yaptn V. kantlamaya alt ve eer, ilk oula, bu derecede stn ayrcalklar tanyan ve dier ocuklar yoksun edip arka plana atan her kurumun iren bir yan olduunu derhal kabul ediyorsa, Baron'dan yaknmaya kesinlikle hakk olmadn syledi. Skan gsne soluk doldurmak isteyen biri gibi Hubert, ceketini yukardan aaya kadar at, bir elini ak gmleinin iine sokarak, brn de kalasna dayayarak, tek aya zerinde, hzl bir sarka devinimiyle dnerek atlak, keskin bir sesle haykrd: Haydi canm! renlii douran kin ve nefrettir. Sonra nlayan bir kahkaha att ve yle dedi: Yurtluk sahibi efendimizin, zavall, umarsz dilenciye bir altnck sadaka vermeyi anmsamalar ne kadar da byk bir iyicillik! Bunun zerine V., iki karde arasnda tam bir barmann olamayacan iyice anlad. Hubert atonun yan kanadnda kendisine ayrlan odalarda, Baron'un korkun bir biimde hrslanmasna karn, uzun zaman kalacakm gibi yerleti. Kahyayla sk sk ve uzun uzun grt, hatta arada srada birlikte kurt avna da gittikleri dikkati ekiyordu. Bundan baka, Baron Hubert, ortalarda pek gzkmyordu ve zellikle aabeyiyle yalnz kalmaktan kesinlikle kanyordu; bundan Baron Wolfgang da pek honuttu. V. bu ilikilerin ezin verici yann duyuyor ve hatta Hubert'in tavrlarnn her an grlen gerekten korkun yann, her sylediinin, her yaptnn, neeyi isteyerek kknden yok edercesine insan etkilediini, artk o da kendi kendine itiraf ediyordu. Kardeinin geldiini grd zaman, Baron'un aa vurduu o korkuyu, imdi, V. de tmyle anlyordu. Hubert her zamandan daha ciddi, daha iten bir tavrla ieri girdii zaman V., mahkeme salonunda, belgelerinin arasna gmlm oturuyordu. Hubert znl denebilecek bir sesle: Aabeyimin son nerilerini de kabul ediyorum. Bugn hemen iki bin Frederik Altn'nn verilmesi iin araclk edin. Bu gece derhal, atla, yapayalnz yola kacam. Yannzda parayla m? diye V. sordu. Hakknz var, diye Hubert yant verdi, ne demek istediinizi biliyorum, parann arln sylemek istiyorsunuz; iki bin altn K.'da Izak Lazarus adna bir bono biiminde dzenleyin. Bu gece derhal yola kp K.'ya varmak istiyorum. Artk burada duramyorum, gitmeliyim, yal adam kt ruhuyla burann her kesini bylemi! Babanzdan m sz ediyorsunuz, Baron Hazretleri?, diye V. byk bir ciddilikle sordu. Hubert'in dudaklar titredi, yere devrilmemek iin sandalyesine sk skya tutundu, sonra hemen kendini toparlayarak haykrd: Demek bu akamdan tezi yok, yle mi? Bay Vekil! Ve kendini adeta zorlayarak kapdan kt; bonoyu K.'da Izak Lazarus zerine yazarken, Baron yle dedi: Artk aldatmalarna olanak kalmadn, kesin istencim karsnda hibir ey yapamayacan, imdi artk iyiden iyiye grd, demek. Dman kardeinin atodan ayrlmaya karar vermesiyle sanki Baron'un srtndan ar bir yk alnmt. O akam yemeinde, uzun zamandr kendisinde grlmeyen bir neesi vard. Hubert zr dilemiti, herkes, onun yokluuna sevinle katland. V., penceresi atonun i avlusuna bakan, uzaka bir odada yatyordu. Geceleyin, birdenbire dehetle uykusundan uyand ve uzaktan gelen ac dolu bir haykrn kendisini uyandrdn sand. Her ne kadar byk bir dikkatle kulak kabarttysa da, her yanda bir lm 25

sessizlii vard; bunun iin de kulaklarnda nlam olan o sesi, bir dn aldatc etkisine yordu. Ancak buna karn yle bir korku ve rperme duygusu zerine kt ki, yatanda kalamad. Kalkt ve pencereye yaklat. Aradan ksa bir sre getikten sonra atonun genel kaps ald, elinde mum, bir hayal dar kt ve avludan geti. V. bu hayalin Daniel olduunu fark etti, ahr kapsn atn, ieri girdiini ve hemen sonra da eyerlenmi bir at dar kardn grd. Bunun zerine karanln iinden ikinci bir glge daha syrld, V., bunun bir krk mantoya sarlm, banda tilki derisinden bir kalpak giymi Hubert olduunu seti. Hubert birka dakika Daniel ile hararetli hararetli konutu, sonra geriye ekildi. Daniel at yeniden ahra gtrd, ahrn kapsn kapatt ve geldii gibi yine avludan geerek atoya dndkten sonra, atonun kapsn da kapatt. Hubert'in ata binip gitmek istedii ve son dakikada dncesini deitirdii tmyle belliydi. Ayn derecede beli olan dier bir ey de, Hubert'in tehlikeli bir badamayla Daniel ile birlemi olduuydu. O gece olup bitenleri Baron'a haber vermek iin V. sabrszlkla sabah bekledi. Artk bir gn nceki bulank ruhuyla kendini gstermi olan kt Hubert'in dzenlerine kar silahlanma zaman geldiine V. kesinlikle inanmt Ertesi sabah, Baron'un her zaman kalkt saatte, V. bir gidi geli, bir tela grlts iitti. Kaplar grltyle alp kapanyor, kark, artc bir konuma, barma sesleri duyuluyordu. Odasndan kt, her yerde, kendisine hi aldr etmeden merdivenlerden aa yukar inip kan, odalardan ieri dar kouan, yzleri l gibi soluk hizmetilere raslad. Sonunda, Baron'un ortadan kaybolduunu ve saatlerdir bo yere arandn rendi. Kuu odasnda hazr olduu halde soyunup yatana yatmm, sonradan yeniden kalkarak srtnda hrkas, ayanda terlikleri ve elinde de amdan odasndan kmm; nk bir eya eksikmi. V. uursuz bir nsezinin etkisiyle, babas gibi Wolfgang'n da yatak odas olarak semi olduu o uygunsuz salonun yanndaki kk odaya kotu. Kuleye giden kk kap ardna kadar akt, V. derin bir dehet iinde haykrd: Orada, ta dipte, parampara olmu yatyor!... Gerekten de Baron oradayd. Kar yamt, bu nedenle de, talar arasnda, aresizin ancak kaskat kesilmi kolu aka grnebiliyordu. Canlarn tehlikeye koyarak, merdivenleri birbirine ekleyerek iilerin aaya kadar inmeleri ve lnn halatlara balanarak yukar ekilmesi saatlerce srd. lm korkusunun verdii rpnlar iinde, Baron gm amdan elinde tm gcyle skmt ve eli, sivri talara arparak korkun bir biimde paralanm olan vcudunun salam kalan biricik organyd l, henz yukar ekilmi ve birka hafta nce yal Roderich'in yatt ayn salonun ayn yerinde bir masa zerinde yatrlmt ki, Hubert yznde umutsuzluun btn uursuz iaretleri, koarak ieri girdi. Korkun grnm karsnda ruha adeta yklarak hkrd: Kardeim, zavall kardeim... Beni egemenlikleri altna alm olan eytanlardan bunu dilememitim! Bu artc szler zerine V. titredi; Hubert'in zerine yryp kardeini ldrdnden dolay onu sulamak zorunda kalacan sand. Hubert baygn, deme zerinde yatyordu, kendisini yatana tadlar, glendirici ilalar aldktan sonra, olduka ksa bir zamanda iyileti. Bir hayli soluk olan yz, yar yarya snk gzlerinde korkun bir acyla, V.'nin odasna girdi; bitkinlikten, yava yava bir koltua oturduktan sonra unlar syledi: Babam delicesine bir uygulamayla kendisine mirasn en iyi blmn brakt iin, kardeimin lmesini diledim; imdi o, korkun bir lmle ld, yurtlua ben sahibim; ancak yreim paraland, artk bir daha asla mutlu olamam, olmayacam. Sizin yetkilerinizi sizde brakyorum, yurtluun ynetimi iin size en geni vekillik yetkisini vereceim; ben bir daha burada oturmayacam. Hubert odadan kt ve birka saat sonra da Kurland'a doru yola dzlm bulunuyordu. Tahmin edildiine gre, bahtsz Wolfgang geceleyin kalkm ve iinde bir kitaplk bulunan br odaya gemek istemi. Uyku sersemliiyle kapy arm ve oda kaps yerine, kuleye giden kk kapy am, ilerlemi ve bolua yuvarlanmt. Zaman getike bu aklama biimi gitgide daha yapmack, uydurma bir nitelik alyordu. Eer Baron, uyumad iin kitaplktan okumak zere bir kitap almak istediyse, bu durum uyku sersemlii olasln tmyle bir yana atyordu; ama odann kapsn da ancak bu yolda armak ve onun yerine kuleye giden kapy amak mmknd. Bundan baka, kk kapnn kilidi ok salamd ve ancak byk bir aba harcayarak alabilirdi. V. btn uaklarn nnde geree uymayan bu olaylar aklarken, Baron'un Franz adndaki yal kuusu yle sze balad: Ah... Sevgili Bay Vekil, olaylar sizin dediiniz gibi olmamtr. Ya nasl olmutur?, diye V. ona sordu. Namuslu, sadk ve efendisini mezarna kadar izleyecek bir insan olan Franz bakalarnn yannda bildiklerini sylemek istemiyordu. Aksine, bildiklerini yalnzca Vekil'e emanet edebileceini ileri srd. Bunun zerine V., Baron'un, Franz'a bolukta sva ve ta ynlar arasnda yatan birok hazineden ok sz ettiini ve birok gece Daniel'den ald anahtarla kk kapy aarak szm ona iinde servetler yl bulunan bolua zlemle baktn syledi. Kesinlikle o uursuz gece de Baron, Franz yanndan ayrldktan sonra kuleye kadar gitmi ve orada ani bir ba dnmesi sonucu bolua yuvarlanmt. Baron'un korkun lmnden dolay pek ezilmi ve sarslm gibi grnen Daniel de, bu tehlikeli kapnn derhal rlmesinin uygun olacan 26

dndn syledi ve kap da hemen rdrld. Halen yurtluk sahibi bulunan Baron Hubert von R., bir daha R...sitten'e uramadan Kurland'a dnd. V., yurtluun ynetimini snrsz bir yetkiyle mmkn klacak btn vekillikleri ald. Yeni atonun yaplmas geri kald, buna karlk eski yap, mmkn olduu kadar iyi bir duruma sokuldu. Aradan birok yl getikten sonra, Hubert ilk kez yeniden, gzn ok ilerlemi olduu bir srada, R...sitten'e dnd ve birka gnn V. ile birlikte odasna kapanarak geirdikten sonra yine Kurland'a gitti. Yolculuu srasnda K.'dan geerken, orann yerel ynetim birimlerine vasiyetnamesini brakmt. Benliinin en derin kelerine kadar deimi gibi grnen Baron, R...sitten'de kald sre boyunca, birok kez yaknda leceini sezinlediinden sz etmiti. Bu da gerekten oldu; nk bir yla kalmadan ld. Kendisi gibi Hubert adn tayan olu, zengin yurtluu teslim almak zere hzla Kurland'dan geldi. Arkasndan da annesi ve kzkardei geldiler. Atalarnn btn kt huylarnn hepsi birden sanki bu delikanlda toplanmt; R...sitten'e geldiinin daha ilk yllarnda, byklenen, kendini beenmi, herkese yksekten bakan, agzl, abuk fkelenen biri olduunu kantlamt. Kendisine yakk almaz, rahatsz gibi grnen birok eyi derhal deitirmek istiyordu; abay kap dar etti, arabacy sopayla dvmek istedi, yalnzca bunda baarl olamad; nk kap gibi, salam delikanl buna katlanmak niyetinde olmadn aka anlatt; ksacas, hain ve sert bir yurtluk sahibi rol oynamaya iyiden iyiye hazrland srada V. byk bir ciddilik ve kararllkla ie kart ve kesin bir dille: "Vasiyetname alncaya kadar, atoda bir sandalyenin bile yerinin deitirilemeyeceini ve kendisi istemedii takdirde, bir kedinin bile evden dar atlamayacan" vurgulad. Baron sze balayarak: Burada yurtluk sahibinin buyruu altndasnz, demek istedi. Fakat V., fkeden az kpren delikanlya, szn bitirme olanan tanmad, sert baklarla bakarak yle dedi: O kadar acele etmeyin, Baron Hazretleri! Vasiyetname alncaya kadar burada egemen olmay isteyemezsiniz; burada imdi ben ve yalnzca ben egemenim ve zora kar zor kullanmasn bileceim; gerek babanzn vasiyetnamesini uygulamaya grevli olmam nedeniyle elimdeki vekillik belgesine ve gerekse mahkemenin bana tand yetkilere dayanarak R...sitten'de oturmay bile size yasaklayabilirim. Bu can skc durumu nlemek iin de, K.'ya tanmamz neririm. Yasa adamnn ciddilii, anlatmndaki kesinlik, szlerine gerekli etkiyi verdi. Bunun sonucu olarak gen Baron, sivriaklllk yapmak ve bu gl yapy ykmak istedii halde silahlarnn yetersizliini anlad ve ekilirken utancn alayl bir kahkahayla gizlemeyi uygun grd. Aradan ay gemi ve lnn dileine uygun olarak K.'da emanet edilmi olan vasiyetnamenin alaca gn gelmiti. Mahkeme salonunda mahkeme yelerinden, Baron'dan ve V.'den baka bir de V.'nin birlikte getirdii soylu grnl gen bir erkek vard. Bu delikanlnn gsnde bal bir belge antas gze arptndan, herkes kendisinin V.'nin yazman olduunu sanmt. Baron, herkese bakt gibi, omzunun stnden, deer vermezcesine bakt ve fkeyle btn bu can skc ve gereksiz treni lafa ve yazya bomadan bir an nce bitirmelerini istedi. Bu miras konusunda, hi olmazsa yurtlua ilikin konularda bir vasiyetnamenin nasl sz konusu olabileceini bir trl kavrayamadn ve eer herhangi bir ey zerinde bir kullanm hakk yrtlmse bunu tanyp tanmamasnn kendi isteine kaldn syledi. Keyifsiz keyifsiz, dikkatsiz bir bakla baktktan sonra, babasnn yazsn ve mhrn tand ve sonra, mahkemenin tutanak yazman alan vasiyetnameyi okumaya balaynca, sa kolu kaytsz bir tavrla sandalyesinin arkalndan sarkm, sol kolu mahkeme krssne dayal ve krsnn stndeki yeil rtnn zerinde parmaklaryla trampet alar gibi yaparak olup bitenlere aldr etmez bir edayla pencereden dar bakmaya koyuldu. l Baron Hubert von R., ksa bir giriten sonra yurtlua hibir zaman gerekten sahip olmadn, buna karlk yurtluu l Baron Wolfgang von R.'nin byk babas gibi Roderich adn tayan biricik olu adna ynettiini ve aile miras kurallarna gre, yurtluun, l babasndan bu delikanlya getiini aklyordu. Yurtluun gelirleri ve giderleri, var olan eya ve benzeri eyler hakknda btn bilgi ve ayrntlar, brakt belgelerde bulunacakt. Hubert von R., vasiyetnamesinde bildirdiine gre, Wolfgang von R., Cenevre'ye yapt yolculuklarda Frulein Julie von St. Val ile tanm ve kendisine son derece byk bir gle balanarak bir daha ayrlmamaya karar vermi. Frulein Julie von St. Val yoksulmu, her ne kadar iyi bir soylu ailesindense de, en ileri gelenlerden de deilmi. Bu yzden yurtluk kurumunu her ynden ykseltmeyi ngrm olan Roderich'in olurunu alabileceini ummasna olanak yokmu. Bununla birlikte Wolfgang, Paris'ten, babasna sevgisini aklamaya cesaret etmi. Ancak nceden kestirilebilen eyler, gerekten de olmu; yal Baron kesin bir dille, yurtluk sahibi iin kendisinin bir nianl setiini ve baka bir nianlnn sznn edilemeyeceini bildirmi. Wolfgang gemiye binip ngiltere'ye gidecek yerde, Baron adn alarak Cenevre'ye dnp Julie ile evlenmi. Bir yl sonra da Julie, Wolfgang'n lmyle yurtlua sahip olan erkek ocuu dourmu. Btn bu olaylar bildii halde, Hubert'in her eyi saklamas ve kendisini yurtluk sahibi olarak tantmasyla ilgili olarak birok nedenler ileri srlm ve nceden Wolfgang ile aralarnda yaplan anlamalara gndermede bulunulmutu; ancak btn bu savlarn inandrc olmayp geliigzel ileri 27

srldkleri belliydi. Baron, sanki yldrm arpm gibi kaskat donmu, btn bu ykm haberlerini crlak bir sesle bildiren tutanak yazmanna bakyordu. Yazman okumay bitirince, V. ayaa kalkt, birlikte getirmi olduu delikanly elinden tuttu ve hazr bulunanlardan yana hafife eilerek yle dedi: Sayn baylar, size Baron Roderich R.'yi, R...sitten yurtluu sahibini tantmaktan onur duyarm. Baron Hubert, gkten dm gibi zengin yurtluu ve Kurland'daki bamsz mlkn yarsn elinden alan delikanlya, g tuttuu ama gzlerinde l l yanan bir fkeyle bakt; sonra yumruklarn skarak gzda verdi, kendisinde bir tek szck olsun syleyecek g bulamadan, mahkeme salonundan koarak kt. Mahkeme yelerince ileri srlen istek zerine, Baron Roderich sylenen kiinin kendisi olduunu kantlayacak belgeleri sundu. Babasnn evlendii kilisenin kaytlarndan onayl bir suret verdi. Bu surete gre, falan ve filan gnde, K. doumlu tccar Baron Wolfgang ile Frulein Julie von St. Val'in sz geen kimselerin nnde, kilisede kutsanarak evlendikleri anlalyordu. Delikanlnn vaftiz kdnda, Cenevre'de tccardan Baron ile kars Julie'den kzlk ad von St. Val gerek bir evlenmeden doduu ve vaftiz edilmi olduu grlyordu. Babasnn uzun zaman nce lm bulunan annesine gnderdii, yalnzca bir W. ile imzalanm birok mektup elindeydi. Yz karanlk dncelerle kapl V. bu belgeleri inceledi, bunlar toplayp katlad zaman, biraz tasalanm gibi: "Artk, Tanr yardmcmz olur" dedi. Hemen ertesi gn, Baron Hubert, hakkn korumas iin bulduu bir avukatn araclyla K.'daki yerel hkmet makamlarna bir dilekeyle bavurarak R...itten yurtluunun derhal kendisine devir ve teslim edilmesinin salanmasn istedi. Avukatn ileri srdne gre, l Baron Hubert von R.'nin, ne vasiyet yoluyla ne de herhangi bir baka yolla yurtluk zerinde bir uygulamada bulunmaya yetkisinin olmad kesindi. O vasiyetname, el yazsyla yazlm ve mahkemeye sunulmu olmakla birlikte Baron Wolfgang von R.'in, yurtluu miras yoluyla halen yaayan oluna braktn gsteren, herhangi bir baka tandktan daha ileri bir kant yoktu. Bu yzden, Baron Roderich von R. olduu ileri srlen kimsenin kimliini, hibir biimde saptamaya ve belirlemeye yaramayan bir ifadeden baka bir ey deildir. Bu biimde kesin itiraza urayan bu szde mirasnn bir dava yoluyla kantlamak ve miraslk hakk yoluyla da, halen Baron Hubert von R.'ye den yurtluu isteme ii kendisine den bir klfettir. Babann lmyle mlkiyet dorudan doruya oluna gemi bulunmaktadr; yurtluk srasnn bozulmasna olanak olmadndan, mirasn gereklemesi iin herhangi bir beyana gerek yoktur. Bu yzden, halen yurtlua sahip bulunan Baron, tmyle aslsz savlarla mlkiyet haklarn kullanmaktan alkonmamaldr. lnn, yeni yurtluk sahibini belirlemedeki nedenleri ne olursa olsun, zellikle gz nnde bulundurulmas gereken nokta, l Baron'un brakt ktlarla da gerektiinde kantlanabilecei gibi, svire'de bir ak ilikisi bulunduu ve kardeinin olu diye ileri srlen kimsenin yasak bir ak rn olarak doan kendi olu olduu ve Baron'un, bir pimanlk etkisiyle zengin yurtluu bu delikanlya brakmak isteidir. Her ne kadar vasiyetnamede ileri srlen olaylarn geree yaknl grlyor ve zellikle, oulun l babasna bir su atmaktan ekinmemesi yarglar ok fkelendirmi bulunuyorsa da, Baron Hubert'in savlar, ortaya atldklar biimleriyle, sorunun gerek grn olarak kalyorlard. Ancak V.'nin durup dinlenmek bilmeyen abalar ve Baron Roderich von R.'nin kimliini en inandrc biimde kantlayacak kantlar en ksa bir zamanda sunaca konusunda verdii gvence sayesinde yurtluun teslimini ertelettirmek ve bir karara balanncaya kadar halen var olan ynetimi srdrmek mmkn oldu. V. vermi olduu sz tutmann kendisine nice zorluklar karacan pekl gryordu. Yal Roderich'in btn yazmalarn teker teker elden geirmi, ancak Wolfgang'n Frulein von St. Val ile olan ilikisini antran ne bir mektup, hatta ne de bir tek tmce bulabilmiti. Dnceli dnceli, R...sitten'de yal Roderich'in her kesini aratrd yatak odasnda oturuyor ve kendisine etkin, gl grnl bir insan olarak nerilen ve gen Baron'un sorununu aydnlatacak baz belgeleri kendisine salayacak olan Cenevre'deki notere bir rapor hazrlyordu. Gece yars olmutu; dolunay yusyuvarlak, kaps ak duran bitiik odann iinde parlak ve aydnlk, parldyordu. Sanki birisi yava yava ve ar ar merdivenlerden yukar kyor, anahtarlar angrdatyor ve birbirine arpyordu. V. dikkatle kulak kabartt, ayaa kalkt, salona girdi ve bir insann dehlizden kapya doru yaklatn aktan aa duydu. Ksa bir zaman sonra salonun kaps ald, yz l gibi solgun, adeta biimi deimi, zerinde gecelik, bir elinde mumlar yanan bir amdan, br elinde de bir byk deste anahtar, bir adam ieri girdi. V. kahyay derhal tand; kendisine, gecenin bu saatinde burada ne yaptn soracakt; ama yal adamn her halinden, tavrndan, lm gerginliiyle sertlemi yznden kendisine doru korkun, uursuz hortlak kokan buz gibi souk bir soluk geldi. Karsndakinin uykusunda gezenlerden olduunu anlad. Yal adam ll admlarla, salonun bir ucundan br ucuna ve dosdoru, vaktiyle kuleye alan ve imdi duvarla rlm olan kapya gitti. Kapnn nnde durdu, cierlerinin derinliinden gelen bir lkla haykrd; bu ses btn salonda o kadar korkun yanklar yaratt ki, V. korkudan titredi. Sonra Daniel, amdan yere brakt, anahtar destesini beline ast ve iki eliyle duvar kazmaya balad, trnaklarnn altndan 28

kan szyordu, bu arada da soluyor, inliyor, sanki adlandrlamaz bir lm acs ekiyordu. imdi de sanki bir ses dinlemek istiyormu gibi kulan duvara dayad, sonra birisini yattrmak istiyormu gibi eliyle bir iaret yapt, eildi, amdan yerden kaldrd, sessiz ll admlarla kapya doru szld. V. kollu amdan alarak saknmayla Daniel'in pei sra yrd. Kahya merdivenlerden aa indi, atonun byk genel kapsn at, V. ustalkla aralktan syrld; Daniel imdi de ahra gidiyordu. amdan yapnn her yann aydnlatabilecek ama tehlike oluturmayacak yle bir yere koydu ki, V. bir hayli ard, sonra da eyeri ve takmlar karp getirdi, yemliin nnde zd bir beygiri eyerledi, byk bir zenle kolan skt, ask kaynn tokasn geirdi, bir tutam sa aln kaynn zerinden kaldrp geriye att, dilini aklatarak bir eliyle ve hayvann boynunu okayarak at geminden kavrad ve dar kard. Darda, avluda, birka saniye hazrol durumunda durdu, sanki buyruklar alyor ve ban sallayarak onlar yerine getireceini bildiriyordu. Sonra at yeniden ahra geri getirdi, eyerini, takmlarn soydu ve yemlie balad. Sonra da amdan ald, ahrn kapsn kilitledi. atoya dnd, odasna girdi ve kapsn zenle srgledi. Bu olay V.'nin benliinin iine kadar iledi, korkun bir edim ilendiinin kukusu, gzleri nnde, kara, eytans bir hayalet gibi ykseldi ve V. bu etkiden bir daha kendini kurtaramad. Korumas altna ald delikanlnn tehlikede olan durumuyla btn varlyla ilgilendiinden, grdklerinin, hi olmazsa onun iyiliine yarayacana inanyordu. Ertesi gn oldu; artk alacakaranlk bastrd bir srada, atonun igdmne ilikin bir sorun hakknda buyruklarn almak zere Daniel V.'nin odasna geldi. V. kahyay iki kolundan kavrad, iten bir edayla, onu adeta zorla bir sandalyeye oturttuktan sonra, yle sze balad: Beni dinle eski dostum Daniel! Uzun zamandr sana sormak istiyordum. Hubert'in vasiyetnamesiyle bamza sard bu iinden klmaz arapsa hakknda sen ne dnyorsun? O gen adamn, Wolfgang'n gerek bir evlenmeden domu olu olduuna inanyor musun? Yal adam sandalyesinin arkalna vcudunu yaslayarak ve V.'nin kendi zerine dikkatle diktii baklarndan gzlerini kartarak, sinirli sinirli haykrd: Adam sen de.. Belki oludur, belki de deildir. Benim neme gerek, burada kim isterse o efendilik etsin. V., yal adama biraz daha yaklaarak ve elini onun omzuna dayayarak szn srdrd: Hayr, bana yle geliyor ki, l yal Baron, sana byk gveni olduundan, oullarnn bu gibi ilikilerini de senden gizlemezdi. Sana, Wolfgang'n isteine kar gelerek evlendiinden hi sz etmedi mi? Yal adam terbiyesizce esneyerek: Byle bir ey anmsamyorum, dedi. Uykun var, ihtiyar, bu geceyi rahat geirmedin mi? Yal adam souk bir edayla: Sanmyorum, dedi. Ben artk gideyim de akam yemeini hazrlataym. Bunun zerine ar ar sandalyeden kalkt, hafif kamburlam srtn svazlad ve ncekinden daha yksek sesle esnedi. V., yal kahyay elinden yakalayarak oturmaya zorlamak istedi; ama yal adam, alma masasnn nnde ayakta durdu ve iki eliyle oraya yasland. Vcudunu V.'ye doru eerek aksi aksi sordu: Bunlardan bana ne, ne olursa olsun, vasiyetnameden bana ne? Yurtluk iin yaplan bu savamdan bana ne? V. szn keserek: Bir daha bunu szn etmeyelim, ama baka bir konudan konualm sevgili Daniel! Keyfin yok, esniyorsun, bunlarn hepsi srad bir gerginlii gsteriyor. Benim de bu gece grdm insann sen olduuna adeta inanacam geliyor. Yal adam, ayn durumda kaskat kesilerek: Bu gece ne olmuum, ben? diye sordu. V. szn srdrerek: Dn gece yars, yukarda, eski efendinin salonunun yanndaki odasnda oturuyordum, sen kapdan ieri girdin. Yzn soluk ve gergindi. rlen kapya gittin, iki elinde duvar kazdn, sanki byk aclar ekiyormuasna inledin. Sen geceleyin uykunda gezer misin, Daniel? Yal adam, V.'nin ileri srd sandalyeye adeta yld. Azndan tek bir sz bile kmad. Alacakaranln koyuluu yznn grlmesine engel oluyordu. Yalnzca V., yal adamn soluunun daraldn ve dilerinin birbirine arptn fark etti. V. ksa bir sre sustuktan sonra: Uykuda gezenlerin durumu, gerekten ok gariptir, dedi. Hibiri, bu srad durumdayken sanki uyankm gibi yaptklarndan ertesi gn en ufak bir ey bile anmsamazlar. Daniel hibir ey sylemedi. V. szlerini srdrerek: Dn akam sana olanlara benzer bir ey, bundan nce de bamdan gemiti. Bir dostum vard, o da senin gibi, ayn on drdnde, dzenli olarak geceleri uykusunda dolard. Hatta bazan oturur mektuplar yazard. Ama en garibi, kulana, usulca fsldamaya baladm m hemen o da konumaya balard. Her soruya gereken yantlar verirdi, hatta uyank olduu zamanlarda, istenci dnda, sanki, kendisine etki eden gce kar gelemiyormu gibi, dudaklarndan dklrd. Vallahi, yle sanyorum ki, uykusunda gezen biri, iledii bir suu, ancak o srad durumda kendisinden soruluncaya kadar gizleyebilir. Her neyse, senin benim gibi vicdanlar przsz kimseler, iyi yrekli Daniel, geceleyin uykularnda gezebilirler, bizden herhangi bir suun 29

hesabn sormayacaklardr. Ama Daniel, rl kapy o denli korkun bir biimde trnakladna gre, herhalde gkbilim kulesine gitmek ve kesinlikle sen de yal Roderich gibi deneyler yapmak istiyordun? Neyse, bunlar sana baka zaman sorarm. V., bu szleri sylerken, yal adamn titremesi gitgide artmt. imdi de, vcudunu, umutsuz rpnlar iinde iki yana atyordu; azndan, anlalmaz, tiz perdeden bir sr sama laf kyordu. V. uaklar artt. Ik getirdiler, yal adam bir trl yatamyordu, istensiz bir otomat gibi, Daniel'i tutup kaldrdlar ve yataa gtrdler. Bu umutsuz durum bir saat kadar srdkten sonra, uykuyu andran derin bir baygnlkla yatt. Uyannca arap istedi, kendisine arap getirilince, yannda kalmak isteyen uaklar kovdu ve her zamanki gibi kapsn srmeledi, odasna kapand. Daniel ile konutuu anda V. syledii denemeyi yapmaya gerekten karar vermiti; bununla birlikte gece uykusunda gezdiinin kendisi tarafndan bilindiini Daniel renince, elinden kurtulmak iin her eyi yapacan, bir de bu durumda dinlenen szleri zerine yeni durumlar yaratmann elverili olamayacan kendi kendine itiraf ediyordu. Buna karn, bu hastalkta ou zaman grld gibi, Daniel'in istenci dnda davranacan umarak gece yarsna doru salona geldi. Gece yars avluda byk bir grlt koptu. V. bir pencerenin camlarnn krldn kesin olarak duydu; telala aaya indi, dehlizlerden geerken pis kokan bir buhar yzne arpt, bu kahyann ak odasndan kyordu. Kahyay odasndan l gibi kaskat kesilmi bir durumda aldlar ve baka bir odada bir yataa yatrdlar. Uaklarn anlattklarna gre gece yars bir uak garip bir tak tak sesiyle uyanm, yal adama bir ey olduunu dnerek, yardm etmek zere kalkmaya hazrlanrken avluda beki yksek sesle "Yangn var! yangn var! Kahyann odas cayr cayr yanyor!" diye haykrm. Bu haykr zerine birok uak hemen ie koyulmu. Ama odann kapsn krmak iin harcanan btn abalar boa gitmi. Bunun zerine derhal avluya kmlar; ama ne yapacan bilen beki pencerenin camlarn krm, tutumu birka kanat perdeyi ekip koparm. Bunun zerine ieriye dklen birka kova su atei derhal sndrm. Kahyay yerde odann ortasnda, derin bir baygnlk iinde bulmular. Yanan mumlar perdeleri tututurarak yangna yol am olan amdan hl elindeymi. Yukardan den tutumu paavra paralar yal adamn kalarn ve sann bir ksmn yakmt. Beki yangnn farkna varmam olsayd, yal adam kurtulma umudu olmadan yanacakt. Uaklar kapnn, bir gn nce olmayan yeni vidalanm iki srgyle pekletirildiini aknlkla grdler. V., odadan kmay kendisine olanaksz klmak iin yal adamn elinden geleni yaptn anlad: O yabanl srklenie kar gelemiyordu. Yal adam ar bir hastala tutuldu; konumuyor, pek az yiyordu. Akl sanki korkun bir dnceye taklm gibi lmn glgeledii kmltsz baklarla gzn hi ayrmadan ilerisindeki bir noktaya bakyordu. V., yal adamn bir daha yataktan kalkamayacan sanyordu. Korumas altna ald delikanl iin yaplabilecek her eyi yapmt, sessizce olaylarn sonucunu bekleyebilirdi. Bunun iin de K.'ya dnmek istiyordu. Ertesi gn iin yolculua karar vermiti. Akamn ge bir saatinde belgelerini topluyordu; bu arada, Baron Hubert von R.'nin, kendisine vermi olduu ve zerinde "vasiyetnamem aldktan sonra okunacaktr" yazsn tayan mhrl bir zarf buldu. Bunu her naslsa unutmutu. Tam zarfn mhrn skecei srada kap ald, Daniel sessiz admlarla bir hayalet gibi ieri girdi. Koltuunun altnda getirdii siyah bir belge antasn masann zerine brakt. lmekte olan bir adam gibi soluyarak iki dizi zerine kapand, V.'nin ellerini rpnlar iinde iki eliyle kavrayarak bouk ve derinden, sanki mezardan gelen bir sesle unlar syledi: Daraacnda lmek istemiyorum! Gkyzndeki Tanr yargsn verir. Sonra, ii korkuyla dolu, gs geirerek, glkle ayaa kalkt ve geldii gibi odadan kt gitti. V. siyah belge antasndaki ve Hubert'in brakm olduu zarftaki ktlar okumakla btn geceyi geirdi. kisi de birbirini tamamlyor ve bundan sonra alnacak nlemleri kendiliinden belirleyip saptyordu. V., K.'ya varr varmaz Baron Hubert von R.'nin yanna gitti. Baron kendisini kaba bir byklenmeyle karlad. Hi kesintisiz, leden akamn ge saatlerine kadar sren bu konuma sonucunda Baron, ertesi gn mahkeme nne gelerek yurtlua adayn, babasnn vasiyetnamesine uyarak, Baron Roderich von R.'nin byk olu Wolfgang von R. ile Frulein Julie von St. Val'in gerek evlenmelerinden doal oullar olduunu ve bu nedenle de yurtluun yasal hakl varisi olarak da onu tandn aklad. Mahkeme salonundan kt zaman, arabas, posta hayvanlar koulmu olduu halde kapnn nnde kendisini bekliyordu. Acele yola kt, annesiyle kzkardeini Kurland'da brakt. Onlara yazd bir mektupta birok bulmacal sz arasnda, kendisini belki de, bir daha gremeyeceklerini bildiriyordu. Sorunun ald bu deiik biimden Roderich aknla dmt ve bu tansn nasl olduunu, hangi gizli glerin devreye girdiini renmek iin V.'yi ok zorlad. V., Baron'un bu isteini daha uzak zamanlara, yani yurtluu teslim aldktan sonraya att. Mahkeme, Hubert'in aklamasyla yetinmeyerek, ayrca Roderich'in kimliinin ve haklarnn tam olarak saptanmasn istediinden, yurtluun teslim ilemleri derhal yaplamyordu. V., Baron'a R...sitten'de oturmasn nerdi. Hubert'in alelacele yola kmasyla akna dnen ve skntda kalan annesiyle kzkardeinin atalarn atosundaki dingin yaam, grltl ve ok harcama gerektiren kentte oturmaya 30

yeleyeceklerini de szlerine ekledi. Barones ve kzyla hi olmazsa ksa bir sre ayn at altnda yaayabilecei dncesinin Roderich'de uyandrd sevin, Seraphine'in, o sevimli, ekici gen kzn kendisi zerinde ne kadar derin bir etki braktna kantt. Gerekten de Baron R...sitten'de geirdii zamandan o kadar iyi yararlanmasn bildi ki, aradan birka hafta getii halde, Seraphine'in iten sevgisini ve annesinin de onlarn birlemelerine olurunu elde edebildi. Roderich'in R...sitten yurtluu sahibi olarak tannmas henz kukulu bir durumda olduundan, btn bu ivedi ilerden V. honut deildi. Kurland'dan gelen mektuplar atodaki bu ak servenini yarda brakt. Hubert yurtlukta hi grnmemiti, doruca Sen Petersburg'a gitmi, orduya girmi ve imdi de Rusya'nn savamakta olduu ranllara kar dvyormu. Bu haber, yurtluklarnn dzensizlik ve karklk iinde kalm olmas, Barones'in ve kznn hemen dnmelerini gerektirdi. Roderich artk kendisinin damat olarak kabul edildii kansnda olduundan, sevgilisiyle birlikte yola kmaktan kendini alamad. V. de K.'ya dndnden, ato eskisi gibi bombo kald. Kahyann ar hastal gn getike daha da ciddileti. Artk bir daha dzelip kalkabileceine inanlmadndan, grevi yal bir kuuya, Wolfgang'n Franz adndaki sadk uana devredildi. Sonunda, uzun zaman sabrszlkla bekledikten sonra, V., svire'den hayrl haberler ald. Wolfgang'n evlenmesini kutsam olan papaz oktan lm, ama kilisenin kayt defterinde, Frulein Julie von St. Val ile evlendirdii Baron adndaki kiinin Baron Roderich von R.'nin byk olu Baron Wolfgang von R. olduu, sz geenin tmyle kendisine kantlad el yazsyla yazlym. Bundan baka evlenmedeki iki tank, Cenevreli bir tccar ile Lyon'a tanm olan Fransal bir kaptan da verdikleri yeminli ifadede, Baron'un kendilerine kimliini akladn sylyor ve bylece papazn kilise defterine dt aklamay tamamlyorlard. Yntemine uygun olarak dzenlenen bu belgeleri elde edince V., kendisine vekalet veren Baron'un haklarn tantan tam bir kant mahkemeye sundu, bylece yurtluun teslimine de bir engel kalmad. Bu ilem de gelecek gz yaplacakt. Hubert, girdii ilk savata lmt, kk kardei de, babasnn lmnden bir yl nce, ayn biimde can vermiti. Bu nedenle Kurland'daki yurtluklar da Barones Seraphine von R.'ye miras olarak kalyordu. Mutluluun son derecesine varan Roderich'e de gzel bir eyiz getiriyordu. Yengesi, nianlsyla Roderich R...sitten'e dndnde kasm da girmiti. lk nce yurtluun devri, ondan sonra da Seraphine ile Roderich'in dn yapld. Neenin ba dndrc kargaal iinde haftalar geti ve sonunda boazlarna kadar doyan konuklar yava yava atodan ayrldlar. Buna zellikle V. ok sevindi; nk yurtluk sahibine, yeni mlkn btn girdisini, ktsn gstermeden R...sitten'den ayrlmak istemiyordu. Roderich'in amcas, yurtluun gelirlerinin ve giderlerinin hesabn kuruu kuruuna byk bir zenle tutmutu. Bunun sonucu olarak da Roderich, yllk denek olarak pek az bir para aldndan, gelirlerin fazlasyla yal Baron Roderich'in brakt nakit byk lde artm bulunuyordu. Yalnzca ilk yl iinde Hubert, yurtluun gelirini kendi adna harcamt, buna karlk olarak da bir bor senedi dzenlenmi ve Kurland'da kendi payna den mlkleri bu borca gvence gstermiti. V., Daniel'in geceleyin uykusunda gezdiini grdnden bu yana, gizini renmek iin yal Roderich'in yatak odasn kendisine oturma odas olarak semiti; oysa sonralar Daniel kendiliinden sylemiti. Bu nedenle de Baron'la V., ilerden konumak zere bir araya geldikleri zaman bu odada ya da yanndaki byk salonda buluuyorlard. Bir gn, ocak alev alev yanarken ikisi de byk masann evresinde oturuyordu: V., elinde kaz tynden bir kalem, gelirleri yazyor ve yurtluk sahibinin zenginliini hesaplyordu; Baron da kolunu masann zerine dayam, ak duran hesap defterlerine, nemli belgelere gzleri parldayarak bakyordu. kisi de denizin bouk bouk uuldamasn, martlarn korkuyla haykrmalarn, havann bozulacan mjdeleyen teye beriye uumalarn ve pencere camlarna arpmalarn fark etmiyor, ikisi de gece yars artan ve atoyu byk bir grltyle batan baa dolduran, ocakta, dar dehlizlerde byk ecinnilerin birbirine korkun bir biimde kararak slklar alan, inleyen seslerini andran frtnaya aldr etmiyordu. Sonunda, saanak halinde esen rzgrn yapy temellerine kadar sarsan gl bir soluundan sonra ayn sert salonu doldurunca V., "Kt bir hava" dedi; Baron da, kendisine geen byk servetin seyrine dalm, honut bir glmsemeyle gelir defterinin bir yapran evirirken, kaytsz bir tavrla yant verdi: "Gerekten de ok frtnal". Ama salonun kaps birdenbire iddetle itilip de alnca ve ieri soluk yznde lmn glgesi bulunan, hayalet gibi bir varlk girince Baron, korkunun elik penesi kendisini kavram gibi yerinden srad. Herkes gibi V.'nin de, yatanda baygn bir durumda ar hasta yattn ve bir tek organn bile kmldatacak gte olmadn bildii Daniel, yine uykuda dolama hastalnn etkisiyle gece gezintilerine balamt. Baron, sesini karmadan dikkatle yal adama bakyordu; ancak Daniel lm aclar ekiyormu gibi inleye inleye duvar kazmaya balaynca, Baron'u derin bir korku kavrad. Yznn rengi l gibi sararm, salar diken diken olmu bir durumda hzla ayaa kalkt. Gzda verir bir tavrla yal adamn stne yrd ve koca salonu nlatan gl bir sesle: Daniel! Daniel! Burada, bu saatte iin ne? diye bard. Bunun zerine yal adam, vaktiyle ballna karlk 31

Wolfgang'n kendisine altn verdii zamanki gibi, lesiye yaralanm bir hayvann acl sesini andran, korkun bir ulumaya benzeyen sesi kard ve olduu yere yklp kald. V. uaklar ard, yal adam kaldrp gtrdler. Daniel'i ayltmak iin yaplan btn abalar boa gitti. Baron kendinden gemi gibi haykrd. Tanrm! Uykusunda gezenlerin adlaryla arlrlarsa hemen orackta ldklerini de iitmitim. Ben... Karayazl ben, zavall ak sal yal adam ldrdm! Artk mrmce bir daha rahat yz gremem! Uaklar, yal adamn lsn darya tadktan ve salon da boaldktan sonra, V. hl szlanmakta olan Baron'un elinden tutarak rl kapnn nne kadar gtrd ve orada kendisine yle dedi: Baron Roderich, burada ayaklarnzn altnda can veren adam, babanzn alak katiliydi. Baron, cehennem zebanilerini grm gibi, V.'ye akn akn bakt. V. szn srdrerek: Artk bu canavarn yklenmi olduu ve o ilenli insan uykusu arasnda bylece dolatran korkun gizi size aklamann zaman geldi. Yce g, babann cn oluna aldrtt. Uykusunda gezenin kulaklarnda nlayan szleriniz, karayazl babanzn syledii son szlerdi. Baron'un her yan titriyor, tek szck syleyemiyordu. V. ocan yanna oturmutu, o da gitti yanna oturdu. V., ilk nce Hubert tarafndan kendisine braklan ve ancak vasiyetnamenin almasndan sonra mhrleri sklecek olan zarfn iindekileri anlatt. Hubert, yal Roderich'in yurtluu kurduu andan balayarak byk aabeyine kar iinde kkleen kinden, derin bir pimanl gsteren bir anlatmla yaknarak, sz ediyordu. Elindeki silahlarn hepsi birden yok olmutu; nk babayla olunun arasn amak iin kulland hile byk olunun ilk domu olmaktan ileri gelen haklarn elinden almaya yetmiyordu; bylece ona kar da soudu. Oysa ilkelerine gre byle bir ii asla yapamazd. Ancak Wolfgang, Cenevre'de Julie von St. Val ile sevimeye balaynca, Hubert kardeini yok edebileceini umdu. O zamanlar, Daniel ile anlap yal Roderich'e baz kararlar aldrarak kardeini umutsuzlua srkleyeceine ocukcasna inand. Yal Roderich'in kendisine varis yapaca olunun ancak anayurdunun en eski ailelerinden biriyle birletii takdirde, yurtluun grkemini yzyllarn sonuna kadar srdrebileceine inandn biliyordu. Yal Baron bu evlenmenin gereini yldzlardan okumumu ve burlarn dilekleri hoppacasna bozulduu takdirde, kurumun zerine kesinlikle ilen yaacakm. Bunun iin yal Baron, Wolfgang'n Julie ile birlemesini, bu dnya yznde baard her ite kendisine yardm etmi olan gcn kararlarna kar alaka bir suikast sayd ve eytans bir e olarak nne kp dileine engel olan Julie'yi yok etmek iin bavurulacak her areyi uygun grd. Hubert, kardeinin Julie'ye kar duyduu lgnlk derecesine varan sevdasn biliyordu: Wolfgang, Julie'yi yitirecek olsa byk bir ruh yoksulluuna decek, belki de lecekti; bu yzden de yal Baron'un planlarna sevinle yardm etti; yalnzca bu srada kendi de Julie'ye kar yasak bir aka tutuldu ve gen kza kendisi sahip olma isteine kapld. Tanrnn zel bir armaan sayesinde, en zehirli saldrlar bile Wolfgang'n direnci karsnda suya dt, hatta kardeini aldatma yolunu bile buldu. Hubert iin, Wolfgang'n evlendii ve bir ocuunun doduu giz olarak sakl kald. Yal Roderich, leceini duyumsad zaman, kendisine dman olan Julie ile Wolfgang'n evlenmi olduundan kukuland; sz konusu gnde R...sitten'e gelerek yurtluu teslim almasn buyurduu mektupta, eer o balanty bozmayacak olursa kendisine ilendiini de bildiriyordu. Babasnn ls yannda Wolfgang'n yakt mektup ite bu mektuptu. Yal Baron, Hubert'e Wolfgang'n evlendiini, ama bu birlemeyi bozacan yazmt. Hubert bu szleri, hayaletler gren babasnn yanl inanlarna yordu; ancak R...sitten'de, Wolfgang kendisine, yal Baron'un kukuland gibi Julie ile yalnz evlendiini deil, bir de erkek ocuklar doduunu byk bir serbestlikle syleyince, bu szlerine de, kendisini o ana kadar M. kentinden tccar Born olarak tanyan Julie'ye konumunu ve servetini bildirerek sevindireceine inannca, Hubert korkun tasaland. Wolfgang, Cenevre'ye gidip sevgili eini getirmek istiyordu. Ama bu kararn daha uygulamaya koymaya vakit bulamadan lm onu alp gtrmt. Hubert, Wolfgang'n evlenmesinden bir erkek ocuun doduunu bildiini zenle gizledi ve bu ocuun mal olan yurtlua bylece el koydu. Ancak aradan ksa bir sre, birka yl getikten sonra derin bir pimanlk duymutu. ki olu arasnda gn getike artan kin, yazgnn bir iareti gibi, ona gnahn korkun bir biimde anmsatt. On iki yandaki byk olu kk kardeine: Sen parasz pulsuz, ele gne gereksinen bir yoksulsun; ama babam lnce ben R...sitten'de yurtluk sahibi olacam. Sana yeni giysi alman iin para verdiim zaman sen alakgnlllk gstereceksin ve elimi peceksin, diyordu. Kk karde, aabeyinin bu alayc byklenmesi yznden korkun fkelenerek o srada elinde tuttuu ba aabeyinin zerine frlatt ve onu ar bir biimde yaralad; byk ocuk az kalsn lecekti. Hubert byk ykmlardan ekinerek kk olunu Petersburg'a yollad; bu olu, orada Suwarov'un komutas altnda, subay olarak Franszlara kar savat ve ld. Hubert sahiplik haklarnn yasad olduunu, hileye dayandn herkese bildirmekten utanyordu. Ama zerine ken rezalet korkusu ve utan kendisini bundan alkoydu. Byle olmakla birlikte artk gerek sahibinden, kendi hesabna bir tek kuru bile geirmek istemiyordu. Cenevre'de aratrma yaptrd; kocasnn aklanamaz bir biimde 32

ortadan kaybolmasndan byk zntye kaplan Madam Born'un ldn, ama gen Roderich Born'un namuslu bir insan tarafndan benimsendiini ve bytldn rendi. Hubert, denizde len tccar Born'un akrabas olan kendisini, baka bir ad altnda tantarak, gen yurtluk sahibini zenli ve namuslu bir biimde yetitirmeye yetecek kadar para gnderdi. Yurtluun gelirlerinin arta kalann nasl biriktirdiini ve vasiyetnamesi yoluyla bu biimde kullandn bildiriyordu. Kardeinin lm hakknda Hubert garip, bulmacal bir anlatm kullanyordu: Bunlardan anlaldna gre nedeni olduka gizemliyd ve Hubert'in bizzat kendisi de irkin, alaka bir edime dorudan doruya ortak olmutu. Kara kapl dosyadaki ktlar her eyi aklyordu. Daniel, Hubert'le olan hyanet dolu mektuplamasna, kendi eliyle yazd ve imzalad bir yaprak eklemiti. V., iini rperten bu itiraf okudu. Daniel'in ars zerine Hubert R...sitten'e gelmiti, yz elli bin Taler bulunduunu yazp kendisine haber veren de yine Daniel'di. Hubert'in aabeyi tarafndan nasl karlandn, umut ve isteklerinin hibirini yerine getiremeyince ne biimde atodan ayrlmak istediini ve V.'nin kendisini ne biimde alkoyduunu biliyoruz. Kendisini uyuz bir kpek gibi kap dar etmek isteyen gen adamdan almak iin Daniel'in iinde kana susam bir kin kaynyordu. Hubert'in iini kasp kavuran atei her gn artan bir iddetle krklyordu. am ormanlarndaki kurt avlarnda, frtna ve kar tipisi iinde, Wolfgang' ldrmeye karar vermilerdi. Hubert, yan tarafa bakarak tfeini omuzlam ve: Yok olmal, diye mrldanm. Daniel dilerini gcrdata gcrdata: Yok olmal, yok olmal, ama yle deil!.. Bundan sonra da Baron'u ldreceini, bunu kimsenin ruhunun bile duymayacan vne vne ileri srm. Hubert para alnca, bu suikastten ac duymaya balar ve daha fazla kkrtmaya kar koyabilmek iin gitmeye karar verir. Daniel'in kendisi, Baron Hubert'in atn eerler ve ahrdan karr. Tam Baron hayvana binecei srada Daniel, keskin bir sesle: Baron Hubert, bu anda sana kalan yurtluktan ayrlmayacan sanyorum; nk yurtluun kibirli sahibi, kulenin boluunda parampara yatyor. Kahya, Wolfgang'n para hrsyla kavrularak ou zaman geceleri kalktn, eskiden kuleye alan kapnn nnde durduunu ve kendisinin ileri srdne gre byk servetler gizleyen bolua zlemli gzlerle baktn gzlemiti. Birok olayn gerekletii o uursuz gece, Daniel salonun kaps nnde bekleyip dinliyormu. Baron'un kuleye giden kapy atn duyar duymaz, ieri girmi ve boluun tam kysnda duran Baron'un arkasna gemi; Wolfgang arkasna dnp gzleri kvlcmla cinayet saan uursuz ua grnce korkuyla haykrm: Daniel, Daniel, burada, bu saatte iin ne? Ama Daniel dilerini gcrdata gcrdata: Devril bakalm, uyuz kpek, seni! demi ve aresiz barona gl bir elme takarak boluun iine yuvarlam! Bu korkun cinayetten ok kt sarslan Baron, babasnn ldrld atoda bir trl rahat yz gremedi. Kurland'daki arazisine gitti ve her yl ancak gz zaman R...sitten'e dnd. Franz, yal Franz, Daniel'in, dolunay olan gecelerde hortladn ileri sryor ve onu, soranlara V.'nin de grd ve uzaklatrd biimde betimliyordu. Franz, Daniel'in iledii cinayeti sezmiti. Babasnn ansn lekeleyen bu olaylarn ortaya karlmas gen Baron Hubert'i de evinden barkndan etti. Bu yolda byk amcam her eyi anlatmt. imdi, ellerimi kavrad ve gzleri yala dolarken krk, kesik, yumuak bir sesle yle dedi: Yeen, yeen! O da, o sevimli kadn da atoda yerlemi olan kt yazgnn, gizli gcn kurban oldu! Biz R...sitten'den ayrldktan iki gn sonra, mevsimi kapamak zere Baron bir kzak elencesi dzenlemi. Ei kendi srd kzaktaym, bununla birlikte ovaya doru yoku aa inerlerken, hayvanlar anlalamayan bir nedenden tr rkmler ve gemi azya alarak ahlanmaya, solumaya balamlar. Barones keskin bir sesle: "Yal Baron peimizden bizi kovalyor, bizi kovalyorlar!" diye haykryormu. O anda kza deviren sarsntdan Barones uzaklara frlam, onu cansz olarak yerde bulmular... lm. Baron bir daha avuntu bulamyor; suskunluu lmekte olan bir insann suskunluudur. Bir daha R...sitten'e dnmeyeceiz, yeen! Yal byk amcam sustu; yreim paralanarak yanndan ayrldm ve, beni ldreceini sandm derin acy, ancak her eyi yattran zaman dindirebildi. Yllar gemiti. V., uzun zamandr mezarnda yatyordu. Ben de yurdumdan uzaklaarak gitmitim. Btn Almanya'y batan baa kasp kavuran sava frtnas beni kuzeye, Petersburg'a doru srd. Geri dnerken, K. yaknlarnda, karanlk bir yaz gecesinde, Baltk Denizi kylarn izliyordum. Birdenbire ilerde, gkyznde parldayan bir yldz grdm. Yaklanca bir yldz sandm eyin krmz, prldayan bir alev, byk bir ate olduunu anladm. Bununla birlikte bu kadar ykseklerde nasl yandn bir trl anlayamadm, arabacya sordum: u kardaki ate ne? Yok, canm, o ate deil. R...sitten iaret kulesi! Arabac, bu ad syler sylemez, o uursuz gz gnlerinde orada yaam olduum gnler silik resimler gibi kafamda canland. Baron'u... Seraphine'i, onlarn yanndaki garip, yal halalar ve st gibi beyaz, kvr kvr 33

pudral salarmla, gk mavisi zarif giysimle bir soba gibi fokurdayan, ac arklaryla sevgisini ten k delikanl halimle de kendimi grdm. Tepeden trnaa kadar beni titreten derin zncmn arasnda V.'nin, sylendikleri zamankinden daha gldrc grnen ac akalar, renkli klar gibi parldayarak ykseliyordu. Bylece ac ve olaanst bir sevinle heyecanlanarak sabahleyin erkenden R...sitten'de posta mdrlnn nnde duran arabadan idim. Burasnn, atonun kahyasnn evi olduunu anmsadm. Kendisini aradm, posta yazman azndan piposunu karak ve elini kasketine gtrerek: Balayn, efendim! dedi, burada kahyalk kalmad. Kralla bal bir memuriyettir. Sayn bay danman da henz kalkmadlar. Daha ayrntl sorunca, bundan on alt yl nce, yurtluun son sahibi Baron Roderich von R. varis brakmadan lnce, kurulu belgesi gereince, yurtluun devlete gemi olduunu rendim. Yukarya, atoya ktm, tmyle yknt durumundayd. am ormanndan doru gelen, kendisiyle konumaya koyulduum yal bir kyl, talarn byk bir blmnn iaret kulesinin yapmnda kullanldn kesin bir dille sylyordu. O da hl hortlaktan sz ediyordu. Dediine baklrsa, atoda yerlemimi ve dolunayl gecelerde ou zaman korkun ac haykrlar ta ynlar arasndan duyulurmu. Zavall, ksa grl yal Roderich! Sonsuzlua kadar salam bir biimde kkletirmek istediin bu slaleyi, sen kendin, daha ilk yeermeye balad sralarda ldresiye zehirleyen ne byk ve uursuz bir gce dntrmtn!

C Aydnlanma Kitapl

DNYA KLASKLER DZS

kacak Kitaplar:

c Sir Gawain ve Yeil valye (Anonim) c Gemi Gnlerin Masallar (Charles Perrault) c Rudin I (Turgenyev) c Rudin II (Turgenyev) c Pir Sultan Abdal I (lhan Bagz) c Pir Sultan Abdal II (lhan Bagz) c Glme (Bergson)

Kaynak: http://ekitap.kolayweb.com/ ekitap@kolaymail.com

34

You might also like