You are on page 1of 129

1

3 RUHLU ADAM - SAPIK (THE PSYCHO)


YAZAR: ROBERT BLOCH

EVREN: NAZM AKDAN

HAYAT YAYINCILIK 1958

1
GRLTY iittii vakit Norman Bates iliklerine kadar rperdi. Sanki birisi pencerenin kenarna tk tk tk diye vuruyordu. yle bir doruldu, yerinden kalkmaya hazrland. Elindeki kitap dizlerinin zerine dt. Sonra akl bana geldi. Pencereye vuran eden yoktu. Yamur balamt aniden. leden sonrann ge saatlerinde yamur daima bu azizlii yapard... Yamurun baladn fark etmedii gibi, havann karardn da fark edememiti. Kitab yine eline ald vakit harflerin g seilmeye baladn grd. Alkn bir hareketle uzanp lmbann dmesini evirdi. Eski model masa lmbalarndan biriydi bu. Norman kendini bildi bileli onu evde grmt; annesi bir trl atmaya kyamam, dede yadigr teki eyalarla birlikte bu lmba da eski evin bir paras olarak bugnlere kadar srklenmiti... Annesinin, hibir eyi atmama huyuna Norman aldrmyordu. mrnn krk senesini geirdii bu evde, eskimi eyalar arasnda yuvarlanp gitmenin, insana huzur veren bir rahatl vard... Evet, krk uzun sene evin iinde pek fazla deiiklik yapmamt. Ama dars!.. te btn deiiklik dardayd. Orada olanlar olmutu... Ama darya kimin aldrd vard ki. Mesel imdi Norman evin bir kesinde kitabn okuyaca yerde, yry iin dar filn km olsa sucuk gibi slanm olmayacak myd? Lmbadan akseden lgn k, sasz ban, pembemsi alnn ve gzlklerinin camlarn parldatyor, ieri batk akaklarn bsbtn glgeliyordu... Elindeki kitap baya ilgi ekici bir eserdi. Vaktin getiini, yamurun baladn fark etmediine amamak lzmd. nka'larn, dillere destan medeniyetinden ve tarihe karm ananelerinden bahsediyordu. Sava kazanm nka Kzlderililerinin zafer dansndan bahseden u ksm hakikaten tyler "rperticiydi. yle diyordu 3

aynen: "Dansa tempo veren davul, vaktiyle nka'larn dman olan birinin vcuduydu. organlar boaltlp temizlenmi, karn ksm davulun derisini tekil edecek ekilde terbiye edilip gerilmiti. Tokmaklar kalkp indike, l gvdenin karn boluunda hasl olan ses, uhrev bir ahenkle ak azdan dar aksediyordu..." Norman ac ac glmsedi. Hakikaten dehet verici bir manzara olmalyd bu. Dnn bir kere... Zavall dman esirinin karn, muhakkak ki, zavall daha canl iken deilmi ve ii boaltlmt. Hele sesin l azdan gelii!. Peki ya, vcudun sert kalmas, bozulmamas iin ne kullanmlard?.. Bu lm davulunu meydana getirmek iin insanda ne gibi bir eytani muhayyile olmas lzmd!. Kitabn, daha sonraki paragrafta etraflca tasvir ettii sahneyi gzlerinin nnde canlandrmaya alan Norman bir ara davulun gm gmlerini deta kulaklarnn dibinde iitmeye balad. Kitab katlayp kulak verdi. Kendi kendine glmsedi. Yamur yine onu gafil avlamt. Ama... Daha dikkatle dinledi. Yamurdan da baka bir eydi bu... Ayak sesleri. Kulaklarnn son derece alk olduu bir tempo... Norman bu sesleri duymadan evvel deta hissederdi. Annesinin gelii, odaya giriiydi bu. Ban evirmesine bile lzum yoktu. Annesi gelmi, baucuna dikilmiti. Uzun zaman odasndan kmam olduuna gre yeni uykudan kalkmt annesi. Uyku sersemlii iinde onun ne kadar huysuz olduunu bildiinden Norman hi azn amamay mnasip grd. - "Saatin ka olduunu biliyor musun Norman?" Adam iini ekti ve elindeki kitab kapad. Annesi buraya gelirken koridorda, bykbabasndan kalma eski, upuzun saatin nnden gemiti. Saatin ka olduunu biliyordu. imdi azn ap mnakaa etmek baya aklszlk olurdu. Ama bir ey de sylemek lzmd. - "Okumaya dalmm" dedi, "ge olduunu fark etmedim."

- "Gzlerim var, deil mi? Ne yaptn grdm." Annesi imdi pencerenin nne gitmi, perdeyi aralayp dar bakmt. Kitap okuyacam diye motelin n yakmay da unutmusun. Ne iin var burada? Ne diye aa, vazifenin bana gitmedin?" - "Yamur o kadar iddetli yayordu ki, bu havada kimsenin geleceini tahmin etmedim." "Samalama, esas mteri havas bu... nsanlar yamur altnda yollarna devam edeceklerine, arabalarn kenara ekip bir at altna girmeyi tercih ederler." - "Biliyorum, ama kimin yolu bu tarafa dyor ki... Herkes yeni yoldan gidiyor." Norman kendi sesine ac bir itham geldiini ve bunun annesini ileden karacan biliyordu. Ama yine de susmad. "Yeni yolu nereden geireceklerini haber aldmz vakit sana olacaklar sylemitim, deil mi? Millet daha haberi duymadan buray birine satp yeni yolun geecei yerde baka bir motel yaptrabilirdik. Hem Fairval'e daha yakn olurduk imdi, hem de cebimize birka kuru girerdi. Ama beni dinlemedin, kendi bildiini okudun. Beni hi dinlemezsin zaten, ne zaman bir ey sylesem hep alay edersin. Senin bu hallerin artk sinirime dokunuyor, anladn m? Sinirime dokunuyor!" - "Sinirine dokunuyorum, yle mi ocuum?" Annesinin sesi son derece sakindi, ama Norman bu sknete aldanmazd. Annesi ona ne zaman "ocuum" diye hitap etse, bu onun deli gibi hiddetlendiini gsterirdi. "ocuum!" Krk yanda adama ocuk demek. Dinlemeseydi ya onu, dinlemek mecburiyetinde olmasayd da kapy vurup gitseydi ya!. Ama dinleyeceini, kadnn syleyecekleri bitinceye kadar burada oturup dinlemek mecburiyetinde olduunu biliyordu. Annesi, eskisinden de daha sakin bir sesle tekrarlad: "Seni sinirlendiriyorum, yle mi... Yanlyorsun ocuum. Sinirine dokunan bizzat kendi snepeliin. Kendine kzyor, sinirleniyor, bana kzdn zannediyorsun. Yeni yolda baka bir motel yaptrmadm iin beni sulu tutuyorsun. Ama esa5

snda sulu olan, tembel olan, yerinden kalkp iki adm atacak hali olmayan sensin. stesen bu ileri kendin yapamaz miydin? Yapardn, ama iinden seni iten bir ey yok. Miskin miskin burada oturmay tercih ediyorsun. Hibir zaman u evden dar bir adm atp kendine bir i, bir meguliyet bulmaya cesaret edemedin. Askerde tutunamadn. Bir kz arkadan bile olmad. nk iinde bir damla ataklk yok." Norman, "Gitmek istesem brakr miydin ki..."diye kekeledi. "Brakmazdm. Ama iinde bir damla erkeklik olan insan kimseyi dinlemez, vurur kapy giderdi." "Yalan", diye barmak Norman1n dudaklarnn ucuna kadar geldi. Ama azndan en ufak bir ses bile kmad. Annesinin bunlar sylediini iitmek istemiyordu, ama yine biliyordu ki, kadn hakikati sylemekteydi. Bunlarn hepsi de binlerce defa Norman'n kendi zihninden gemi olan eylerdi. Ne yazk ki, hepsi hakikatti... "Hibir zaman bu evi terk etmek istemedin, burann karanlklarna sinip herkesten katn, saklandn. Hibir zaman da gidecein yok. Ne buradan bir yere adm atacak, ne de bir nebze byyebileceksin. Alnna yazlm bu senin!" Norman gzlerini pencereden etrafa, yamur altndaki karanla evirdi. Kap gitmek, bu sesten kurtulmak istiyordu. Ama darda, khne eyalarn ve bir alay uursuz htrann doldurduu bu evin dnda, kendisine bir snak olmadn biliyordu. nka'lardan bahseden kitaptaki bavul gmbr gmbr tyor, l azdan kan ses kulaklarnda, beyninin iinde uulduyordu. Kurtulu yoktu ki... - "Niye aa gidip klar yakmadn biliyorum. Unutmu filn deilsin. Unutulacak ey mi bu... Bu gece buraya kimsenin gelmesini istemiyorsun, onun iin moteli karanlk braktn." Norman, "Evet, kabul ediyorum," diye mrldand. "Kimsenin gelmesini istemiyorum. Bu motel iinden hi hazzetmediimi biliyorsun."

"Moteli bahane etme imdi. Esasnda sen insanlardan hazzetmiyorsun. nk onlardan korkuyorsun! Yalansa syle, yalan de... Daha bacak kadar ocukken bile darlara gidip akranlarnla oynayacan yerde, bir masann altna girer, eline bir kitap geirir, saatler saati kimseye gzkmezdin... insanlardan korkuyorsun sen, bir kitabn arkasna gizlenip herkesten uzak kalmak istiyorsun." "Daha fena da olabilirdi. Bakalarnn ocuklar gibi darlara gezmelere gider, bama bir sr bel satn alrdm. Bylesi daha m iyi olurdu? Hi deilse evde oturup kitap okuyarak zihnimi gelitiriyorum." - "Zihnini gelitiriyorsun ha!..." Annesi, odann duvarlarnda n n ten bir kuru kahkaha koyverdi. "Beni hibir zaman aldatamazsn ocuum. Okuduun kitaplarn nasl pespaye eyler olduunu biliyorum. Adam gibi eyler okusan belki kzmadm. Ama elinde ne grsem hepsi bir baka eit sprnt." Norman bir itiraz edasyla elindeki cildi sallad. - "Sprnt dediin bu kitap nka'larn medeniyetine ait kymetli bir tetkik." - "Ne tetkiktir Allah bilir. Olmadk vahet sahneleriyle dolu bir deli samasdr. Herhalde Gney denizlerinin vahilerine dair okuduun br kitaptan fark yoktur. yle olmasalar hepsini bucak bucak odanda saklar msn?" "Odamda sakladm kitaplar sen sevmiyorsun, ama ou kymetli doktorlar, psikologlar tarafndan kaleme alnm byk eserler." "Psikoloji deyip de tepemi attrma. 0 gn gelip bana utanmadan sklmadan sylediin eyleri de gya psikoloji kitabnda okumutun. Bir olun z annesine syleyecei eyler miydi onlar. Hatrladka hl srtm rperiyor." Norman yutkundu. - "Sana sadece bir hakikati izah etmeye alyordum... limde Oidipus Kompleksi denen ey bu. Zannediyordum ki,

ayet ikimiz de bu meseleyi anlayp iyice hazmetmeye alrsak birbirimize kar-" Sustu, arkasn getiremedi. "stediin kadar oku, ne yaparsan yap. Zerre kadar deimeyeceksin sen. Bunu benden daha iyi biliyorsun..." Annesi sylenmeye devam ediyor, kuru dudaklarn arasndan birbiri ardnca dklen kelimeler Norman1n kulaklarnda, beyninin iinde, biraz evvel okuduu davuldan gelen ahenkle gmbrdeyip duruyordu. Annesi balamt bir kere, susmayacakt artk. Ne dese, ne yapsa faydas yoktu. Syleyecek, syleyecek, syleyecekti. Olmaya ki... - "Olmaya ki ne?" Allahm; aklnn iinden geenleri de mi okuyordu bu kadn? "Ne dndn biliyorum Norman, senin zihninden ne geiyorsa hepsini biliyorum. u anda beni ldrmeyi, ortadan kaldrmay dndn bile biliyorum. Yalansa syle. Onu dnyordun, deil mi? Yapamayacan eylerin ryasyla yaamaktan vazge artk ocuum. Nerede sende bunu yapacak yrek. Biliyorsun ki, ben ortadan yok olursam, u karanlk dnyana bile tahamml etmekten aciz kalacaksn. Benden kurtulmay istemeyiinin asl sebebi bu, deil mi? Bana muhtasn!" Norman ayaa kalkt, fakat srt hl annesine dnkt. Onun yzne bakmaya cesaret edemediinden deil, sadece bakt takdirde, sylememesi gereken eyleri azndan karacandan korktuu iin bakmyordu. Akl banda deildi annesinin, kusuruna bakmamak lzmd. Ama onun saatler saati byle konumasna, sylenmesine msaade ederse, gnn birinde Norman'n da kafadan yana ondan fark kalmayacakt. yisi mi artk ekilmeli, odasna gidip onu rahat brakmalyd. Ama bunu kadna sylemek iin sakin olmak lzmd.

Tam dnecei srada zili iitti. Aada, motelde kimse olmad zaman gelen mterileri haber veren tesisatn ucundaki zil almt. Biri vard orada. Norman yrd, odadan kt. Holde asl yamurluunu srtna ald ve kapy ap karanla doru yrd.

2
YAMUR balad sralarda Mary o kadar dalgnd ki, elini cam silecekleri altran dmeye uzatmak neden sonra aklna geldi. Ayn zamanda farlar da yakt. Zira dev aalarn arasndan kvrla kvrla giden yol daha imdiden g seilir hale gelmiti. Ya aalara ne demeli?.. Mary son defa bu yoldan getiinde etrafta aa filn grdn hatrlamyordu. Son geldiinde, ki geen yazd, imdiki gibi yorgun ve bitkin deildi. Hem de buralardan gndz gzyle gemiti. Aalar unutmu olabilirdi. Ama yolun kendisine tamamen yabanc gelen havasnda Mary gayri tabiilik hissediyor ve bunu on sekiz saatten beri devaml araba srm olmann verdii yorgunlukla da izah edemiyordu. Bir tuhaflk vard bu iin iinde, ama neydi?.. - "Hatrlamaya al!" dedi kendi kendine ve hatrlar gibi de oldu. Yarm saat keder evveldi. Birden bire kendini bir yol aznda bulmu ve ne yana gideceine karar vermesi iin fazla vakti olmadndan, lalettayin bir tarafa, sol taraftaki yola girmiti. Ana caddeden ite o zaman ayrlm olmalyd. Kim bilir nerelere gelmi, gidecei yerden ne kadar uzaklamt?.. Bu yamurda da etraf iyice grmenin imkn yoktu ki... - "Haydi Mary, kendini topla biraz. Panie kaplmann sras deil. Nasl olsa iin en g tarafn hallettin.. Topla kendini de yznn akyla k bu iin iinden!" Byle dnd ve ii biraz rahatlad. in en g tarafn dn, paray ald vakit atlatmt. Bundan sonras biraz yorgunlua katlanmak, biraz da numara yapmasn becermekten ibaretti. Tom Cassidi bir tomar yeil banknotu Bay Lowrey'in yazhanesindeki masann zerine braktndan beri sadece bir gn ve birka saat gemiti. Otuz alt tanesi binlik, sekiz tanesi de be yzlk dolarlard. Tom Cassidi paralar masann zerine, bakkaldan ald ekmek parasnn stn veren bir ocuk eda10

syla brakm ve yapt ey pek alelde bir imi gibi, "Kapayalm bu ii artk Lowrey" demiti. Kapayalm dedii i, kzna dn hediyesi olarak ald evin alm-satm muamelesiydi. Cassidi yazhanede kald mddete, Bay Lowrey sakin gzkmeye alm ve baya da muvaffak olmutu. Ama o gittikten sonra, paralara ve bu gibi ilere alk olmas lzm gelen patronunun, biraz heyecanlandn fark etmiti Mary. Dolarlar bir bir ap dzeltir ve daha sonra bir zarfa koyup yaptrrken Bay Lowrey'in parmaklar titrer gibiydi. Zarf Mary'ye uzatp, "Haydi unu bankaya gtrver" demiti. "Kapanma saatleri geldi, ama Gilbert almamazlk etmez sanrm." Uzanp zarf alrken titremek sras Mary Crane'nin parmaklarndayd. - "Nen var Bayan Crane, rahatsz msn?" - "Benim u mehur ba ars. Bay Lowrey. Son gnlerde sk sk gelmeye balad. Sizden, bugn eve biraz erken gitmeme izin vermenizi isteyecektim." Bay Lowrey glmsemiti. yle ya, glmeyip ne yapacakt. Krk binin yzde bei iki bin dolar ediyordu ve byle paralar birka dakika iinde kazanvermeye artk iyice alm, kanksam bir adam olmas gerektii halde, Lowrey hl, iki kuru bile kazansa, daima ilk dolarn kazand gnn heyecann duyard. "Tabi Bayan Crane" demiti, "paray bankaya yatrdktan sonra eve gidebilirsin... ster misin seni ben gtreyim?" - "Yok yok, o kadar fena deilim. Biraz dinlenmek iyi gelecek herhalde." Ve bylece Mary Crane patronuna iyi hafta sonu tatili dilemi, onun ayn ekildeki temennisine teekkr etmi, krk bin dolar antasnda olduu halde yazhaneden ayrlmt. Byle frsatlar insann nne her gn kmazd. Hatt ve hatt bu gibi bir durum biroklarnn gzne frsat olarak gzkmezdi bile.

11

Mary Crane tam yirmi yedi sene beklemiti. Gn artk onun gnyd. Koleje gidip tahsil grme mitleri, Mary daha on yedisindeyken, bir otomobil kazasna kurban giden babasyla birlikte lp gitmiti. Onun yerine, bir seneliine sekreterlik kursuna gitti. Sonra da annesiyle kz kardei Lila'ya bakmak iin almas gerekti. mrndeki ilk ve uzun bir zaman iinde son evlenme imkn Mary yirmi ikisindeyken, Dale Baker'le birlikte askere gitti. Dale nce Kentucky'den, daha sonra da birliiyle sevk edildii Havai'den mektuplar gnderiyordu. Mektuplarn seyrelmesi yle tedrici oldu ki, Mary neden sonra farkna varabildi... En nihayet tamamen kesilmeleri ve daha sonra ise Dale'nin baka bir kzla evlenme haberi kzn zerinde pek zc bir tesir hasl etmedi. Zaten o gnlerde annesi iyice hastayd... Tam sene ekti, daha dorusu birden ektiler. Annesi ld sene Lila da ortaokulu bitirmiti... Bay Lowrey evi satmalar iin onlara yardm etti. Mary pek emin deildi, ama Allah bilir patronu o iten bile, belli etmeden normal komisyonunu almt. Borlarn deyip eski hesaplar kapadktan sonra iki karde ellerinde sadece iki bin dolar kaldn grdler. Bu bile bir eydi... Lila srar etti. "Yedi senedir evin btn ykn sen ektin Mary", dedi. "Gece demedin, gndz demedin, kendini helk ettin. Biraz dinlenmenin, kendini toplamann sras artk. Uzunca bir tatil yapp her eyi unutman lzm. En iyisi bir seyahate k." Lila itiraz dinlemedi... Kendi bir plk dkknnda i bulduktan ve iki odal bir apartman dairesine beraberce yerletikten sonra, Mary "S.S. Caledonia" adl lks yolcu gemisiyle Karaip Denizi'nde on gnlk bir geziye kt.. 0 gn kamarasna girip valizini yatan zerine attktan sonra yapt ilk i aynada kendi yzn uzun uzun seyretmek olmutu. Yirmi yedisinde olduunu biliyordu. Ama yine kendi kendine, "Yirmi ikiden fazla gstermediini" syledi. Sam Loomis, 12

Dale'den en az on ya daha fazlayd. Onun gibi hareketli ve konukan da deildi. Ama Mary onu sevmiti. Hatt Sam ona kendi durumunu izah etmeden nce vaziyet, gen kzn hayatndaki en tatl evlenme imkn gibi bile gzkyordu. Kuzeyde, Fairval isimli ufak bir ehirde bir aktar dkkn vard. am'n derdi buydu ite. Bir sene nce babas ld vakit gen adam dkknla birlikte onun btn iini zerine almt. Maalesef babasnn ileri yirmi bin dolarn zerinde ak gsteriyordu. Hatt lm sigortas bile hacizliydi. Sam iin iki yol vard: flsn iln etmek, veya senelerce skntya katlanp borlar temizlemeye almak. "Zor yolu tercih ettim" demiti. "Alacakllar iflsla paralarn bsbtn kaybetmektense uzun vdeli deme yolunu tercih ettiler. stelik i de iyi. Borlar almasa senede sekiz, on bin brakacak. Hele iftlik aletleri iine balarsam daha fazlas da mmkn. Yalnz diimi skmam gerek. Borcun drt binini dedim bile, birka sene daha, tamamen temize kacam." Mary aknlk iinde sormutu. "Anlamadm bir ey var... Madem bu kadar zorluk iindesin, nasl oldu da byle bir seyahate ktn?" - "Mkfat kazandm.. Farkna varmadan, bizim blgede en fazla traktr aksam satan acente haline gelmiim. Bu seyahati mkfat olarak verdiler. Birka kuru eksiine parasn almak istedim, "Olmaz" dediler. Ya seyahat, ya hibir ey! Ben de bedava iken gidip biraz dnyay greyim dedim. Bir yardmcm var, drst bir ocuk. leri o eviriyor imdi". Sam dalgn gzlerini denizden tarafa evirdi. "u mkfat dalgas olmasayd ne iim vard burada... Halbuki buradaym ve beraberiz.." ini ekti. "Bunun balay seyahatimiz olmasn ne kadar isterdim.." Mary kendini tutamad. "Niye olmasn, pekl olabilirdi!" - "imdilik olamaz. Beklememiz lzm.. En az iki sene daha bor deyeceim". "Beklemek hi houma gitmiyor. Paraya ehemmiyet vermem. imi brakr dkknda sana yardm edebilirim." 13

- "Dkknda da yatar msn benim yaptm gibi? Arka tarafta bir odam var, ou gnler kuru fasulyeyle karnm doyuruyorum. Etraftan herkes cimriliimi alay mevzuu yapyor, ama en ksa zamanda bortan kurtulmam iin baka are yok." - "Ne olur yani? Adam gibi yaasan borcunu nihayet bir sene ge demi olursun..." - "Fairval kk yer. Akam yemeinde ne yediini bile herkes bilir. Kendime kahredip btn kazandm alacakllarma verdiimi bildikleri mddete her yerden istediim mal krediyle alabilirim... imdi bunu brakp da keyfime bakmaya kalkarsam btn yollar yine kapanr. Anlyor musun, ileride rahat etmek iin en iyisi bu. Yani seninle benim mterek istikbalimiz iin demek istiyorum... Beklememiz lzm." Karaip Denizi'nden dndkleri zaman vaziyet ite bu merkezdeydi. Beklemek!.. Mary'nin en istemedii ey beklemekti. ki seneden bahsediyordu Sam. ki sene sonra kz yirmi dokuzunda olacakt. Dale ve Sam... Hayatnda kendisini isteyecek nc bir erkek kacak myd? Allah bilir. Bir sene evvel Fairval'e gidip am' ve dkknn grmt. Be bin dolar daha demiti delikanl. "On bir bin dolar kald" diyordu. "Bir buuk sene, belki daha az. Ondan sonras bizim, ikimizin..." Beklemek!.. Mary yine Lowrey Emlk Brosu'ndaki masasna dnd ve patronunun her evirdii iten yzde bei cebine atp yeni yeni yerlere el attn seyre koyuldu. Lowrey'in paras vard. Birinin skk bir durumda olduunu sezdi mi, merhamet nedir unutuyor, ev mi, arsa m her ne ise, l fiyatna kapatyor, sonra banka kredisi ve taksit gibi kolaylklarla dnyann parasna bir bakasna devrediyordu. Hayatta baka hibir mevcudiyeti yok gibiydi. Satcyla alcnn arasnda durmu, birinin cebinden dierine giren her paradan yzde bei ekip alyordu... bankadaki hesab gittike kabarmaktayd. Ka bin dolar vard kim bilir ve iin ac taraf, bu paraya hi mi hi ihtiyac yoktu. Evinin masraflar haricinde, onun bir kuru bile harcadn grmemiti Mary... Bunun iin ona 14

ierliyor, kzgnl gn getike baya nefret halini almaya balyordu. Sade ondan deil, ihtiyac olmad kadar paras bulunan herkesten nefret ediyordu. Tom Cassidi de bunlardan biriydi. Kiraya verdii bir alay petrol yatandan gelen para kfi deilmi gibi durmadan emlk alp satyor, bundan gelecek birka kuruu kr sayyordu. Bu gibi adamlarn bir tek hneri vard: Skntda olan insanlardan istifade etmek... Merhamet nedir bilmiyorlard. Cassidi kzna dn hediyesi diye ev almak iin o paray masann zerine brakrken kl bile kprdamamt. Alt taraf krk bin dolar! Ne hkm vard onun iin. Mary'nin masasna brakt ilk para deildi bu. Alt ay kadar evvel bir le vakti yazhanede Bay Lowrey'i beklemekte olduu srada gelmi, kzn nne bir yz dolar brakmt. Sonra da kendisiyle beraber Dallas'a hafta sonunu geirmeye gelip gelmeyeceini sormutu. Her ey o kadar ni olup bitmiti ki, birka saniye sonra Bay Lowrey yazhaneden ieri girip de bu mesele, bir daha bahis mevzuu edilmemek zere kapanp gidinceye kadar geen zaman zarfnda Mary kzmaya bile vakit bulamamt. Fakat hdiseyi hibir zaman unutmad. Cassidi'nin iman gvdesini ve irkin yzn ondan sonra her grnde, bir hafta sonu tatili iin ona bitii fiyat olan yz dolar hep gzlerinin nnde canland. - "te krk bin dolar onun iin aldm!" Hayr, onun iin almamt. Kimse bilmese bile kendisi biliyordu bunu... Farknda bile olmadan senelerden beri aklndan gemekte olan eyi yapmt. Paralar, bir pln gereince ayr ayr yerlerde yaplp bir an iinde monte ediliveren bir uak, bir gemi gibi bir eydi bu. u ana kadar da her ey yolunda gitmiti. Paray Cuma gn ge vakit almt. Cumartesi ve Pazar her yer gibi bankalar da kapalyd. Pazartesi sabah Mary'yi ortada gremedii iin pheye dmezden nce Lowrey hi15

bir eyin farkna varamayacakt. En iyisi, Lila'nn hafta sonu iin Dallas'a gitmi olmasyd. Pazartesi sabah da eve uramadan dorudan doruya alt dkkna gidecekti. Mary yazhaneden doruca eve gitmi, en iyi elbiselerini ve birka para lzumlu teberiyi valizine attktan sonra yola kmt. Lila ile ikisinin, ne olur ne olmaz diye dolapta sakladklar mterek bir paralar vard. Topu topu yz altm dolar olan bu paraya elini srmemiti tabi. Apartmann masraflarn yalnz bana karlamak zorunda kald vakit, bu para hi deilse birka ay keza medar olurdu... Ona birka satr yazp brakmay ok isterdi, ama bir trl cesaret edememiti buna. Lila muhakkak ki pek skntl ve endieli gnler geirecekti. Ama bir mddet sonra yine onunla temasa gemenin bir kolay bulunurdu elbet. Apartman saat yedide terk etmiti... Bir saat kadar sonra ehrin dlarnda bir yerde durdu. Hem karnn doyurdu, hem de ikinci el araba satan bir acentede ufak otomobilini, epey zarar etmek pahasna, eski model bir baka arabayla deitirdi. zini kaybettirmek iin tasarlad tedbirlerden ilkiydi bu. Btn gece hi durmamacasna yol ald. Sabahleyin erkenden, daha i yerleri yeni ald saatte, bir baka acentede durup arabasn yine deitirdi. Hi pazarlk etmiyor, eski arabasna biilen ve yeni alaca iin istenen fiyatlar olduu gibi kabul ediyordu... Ayn gnn akam nc defa araba deitirdii vakit antasnda sadece otuz dolar kalmt... Krk bin dolar baka tabi. 0 para hl zarf iinde durmaktayd. Fairval'den evvelki son durak olan Springfield'de altndaki arabay da satmak ve izini tamamen kaybettirmek niyetindeydi. Ondan sonra polis arasn da bulsundu. Ufak bir ehrin, ufak bir adam Sam Loomis'in karsndan phe etmek kimin aklna gelecekti. am'a ne diyeceini en ufak teferruatna kadar tasarlamt: Uzak akrabalarndan birinin lp kendisiyle Lila'ya bir miktar para braktn syleyecekti. Krk bin deil tabi, ikisine ayr 16

ayr on beer bin dolar kaldn sylemek daha mantkydi. Kz kardei parasnn bir ksmyla Avrupa'ya gezmeye gitmiti, onun iin dnde bulunmayacakt. Sam muhakkak ki, bir alay akla gelmedik sualler soracakt. Tela kaplmadan bunlara verecek akla yakn cevaplar bulmas ve en mhimi, sakin gzkmesi lzmd. Bunda muvaffak olduu takdirde gen adamn phelenmesi iin hibir sebep yoktu. Babasnn borlar meselesi bu ekilde halledildikten sonra, ortada evlenmeleri iin hi sebep kalmam olacakt. Ne kadar abuk evlenirlerse haklarnda o kadar hayrl olacakt. Lowrey'in yazhanesinden bin iki yz kilometre uzakta, sakin bir ehirde Sam Loomis'in kars olarak yaamann tatl vaadi daha imdiden kzn iine huzur vermeye balamt. Lowrey, Sam hakknda hibir ey, hatta byle birinin mevcut olduunu dahi bilmiyordu. Tabi ilk i olarak Lila'ya gideceklerdi. Ama Mary onun bir ey sylemeyeceinden emindi. Zaman gelince Mary yine onunla bulumay tasarlyordu. Kardeini, am'a ve polise bir ey sylememek hususunda ikna etmek, g olmasa gerekti. Kendisi onun iin az m fedakrlk etmiti!.. Hatt kabul ederse, parann bir ksmn da ona verebilirdi... Mary bundan tesi iin fazla bir ey dnmemiti. Zaman gelince dnrd herhalde. imdi, Fairval'e bir an evvel varmak ve am'a, "srpriz" dedii haberi vermekten baka gayesi yoktu. Ho bir srpriz yapm olmak iin byle apansz ve habersiz kageldiini syleyecekti ona. Yannda duran yol haritasnda, bulunduu yerle Fairvel'in aras iki santim kadar gzkyordu. Ama bu iki santim, on sekiz saattir direksiyon kullanm olan bir gen kz iin iki gnlk yol gibiydi. Hele gayesine bu kadar yaknlatktan sonra, yamur altnda yol bsbtn bitmez tkenmez bir hale gelmiti. Ne olurdu sanki o yol kavanda yanl tarafa sapmasayd! Dikiz aynasnda kendi kendine bakt ve gzlerinin altnda iki karanlk izgi fark etti. Yorgunluunun byle yzne vuracan tahmin etmemiti. Ama ite aynada, uykusuz geen on iki saatin ve daha fenas, geirdii heyecann btn izlerini oku17

mak mmknd. Her zaman yznden eksik olmayan glmseme gitmi, yerine gergin bir asabiyet ifadesi gelmiti. "am'n kollarna kendini bu vaziyette atamazsn Mary!. Sen baka hikyeler anlatsan bile, yzn, gzlerin, elbiselerin, oraplarn, her eyin hakikati ona fsldar. Bir yerde durup dinlenmelisin. Bu gece rahat bir uyku uyuman, kendini toplaman lzm. Ona ho bir srprizi mjdeleyeceksin, lm haberi deil. Mesut gzkmen, glmen lzm ki, sana inansn..." Arabay yavalatt. Yolun mnasip bir yerinde manevra yapp dnerse, yarm saat kadar sonra yine esas yola kar ve yaknlarda bir yerde geceyi geirebilecei gzel bir motel bulabilirdi. Daha yavalad, neredeyse biraz sonra, geri dnmek zere duracakt. Yolun ilerisinde, sa taraftaki bina ite o anda gzne iliti. Yine hzlanp binann yanna kadar gitti. Bir sra ufak kulbe burann bir motel olduunu gsteriyordu. Bir de levha grd. Levhada unlar yazlyd: MOTEL Bo yerimiz vardr. Levhann neon klar yaklmamt, ama tepede kara glgesi seilen eski evde k vard. Otomobili o tarafa srd ve farkna varmakszn, gelen arabalar bildirmesi iin yola serilmi olan kablonun zerinden geti. dare ofisi olduunu tahmin ettii kulbenin nnde durdu. Dier kulbelerin hibirinde k gzkmyordu. Kimse yoktu belki; belki de motel iletilmiyordu. yle ya, ana yoldan bu kadar uzakta, bu cra kede kim mteri bulabilirdi? Halbuki kendisinin byle bir yerde kalmas daha akllca bir iti. Motoru susturup bekledi. Kulaklarna, arabann stne tp tp vuran yamur damlalarndan baka ses gelmiyordu. Birden aklna geldi. Annesinin ld gn de byle yamur yayordu. Yamur altnda topraa vermilerdi onu... karanlkta, yamurun altnda yapa yalnzd. Yanl yola sapm, 18

tand kimselerden kilometrelerce uzakta, bilmedii bir yerde tek bana kalmt. Kimseden fayda yoktu ona u anda. Kendi mezarn kendi elleriyle kazmt ve imdi kuzu kuzu iine yatmas gerekiyordu. Neden dnmt sanki bunlar? Belki yanl bir i yapmt, ama dnlmez bir noktada deildi ki. 0 karanlk glge, yamurun iinden syrlp, dar kmas iin arabann kapsn at srada Mary hl bunu dnyordu.

19

3
ADAM gen kza bakt. - "Oda m istiyorsunuz?" diye sordu. Mary adamn zararsz yzn ve mtereddit sesini fark ettikten sonra kararn arabuk verdi. Buras, geceyi tehlikesizce geirebilecei gibi bir yerdi. - "Evet" der gibi ban sallad ve arabadan kt. Adamn pei sra ofis kulbesine yrrken, saatlerden beri arabann iinde durmaktan uyumu bacaklarn gererek amaya alyordu. Adam cebinden kard anahtarla kulbenin kapsn at, ieri girip elektrik dmesini evirdi. Mary'yi ieri buyur ederken de: - "zr dilerim aa arabuk gelemediim iin" diye syledi, "annem biraz rahatszd da.." Mary bir ey demedi, etrafta dolatrmakta olduu baklarn adama evirdi ve glmsedi. "Tek kiilik odalarmzn gecelii yedi dolardr. Grmek ister misiniz?" - "Lzumu yok" dedi kz. antasn at, bir belik, iki tane de tek dolar kartp adamn nne koydu. Sonra, doldurmas iin nne srlen deftere birka saniye kadar tereddtle bakt. sim yerine Jane Wilson diye yazd, adres olarak da San Antonio kaydn koydu. Otomobilde Teksas plkas olduu iin nereden geldiini gizlemesine imkn yoktu. Adam "Valizlerinizi getireyim" diyerek kapya doru yrd. Mary onun pei sra birka adm att. Para hl, kahverengi zarfn iinde, otomobilde duruyordu. Galiba en iyisi onu geceleyin orada brakmak olacakt. Arabann kaplarn kilitledikten sora parann emniyetinden phe etmeye lzum yoktu. Adam valizi, ofise bitiik olan kulbenin kaps nne getirdi. Mary, onun ittii kapdan ieri girerken de adam: 20

"Ne berbat hava, deil mi?" dedi. "Uzak yerden mi geliyorsunuz?" - "Eh, olduka. Btn gn direksiyon kullandm." Motel odas olduka sade, eski usulde, fakat tertipli denmiti. Tepedeki yuvarlak lmbadan dklen sar n altnda Mary, geceyi burada geirmekten vazgemesine sebep olabilecek gibi bir ey gremedi. Sa tarafta banyo ksm gzkyordu. Gmme banyo yoktu, yorgunluunu du altnda girmesi gerekecekti. Ama buna bile itirazsz raz oldu. - "Bakaca istediiniz bir ey var m?" Adam sormam olsa az daha unutacakt. Acele ile: - "Yemek yiyebileceim bir yer var m buralarda?" diye sordu. - " kilometre kadar aada bir yer vard, ama yeni yol yapldktan birka ay sonra kapandn iittim. Zannedersem en yakn yer Fairval." - "Oras ne kadar uzak?" "Yirmi drt, yirmi be kilometre kadar bir ey... Bu geldiiniz yoldan aaya doru gidecek ve yol ikiye ayrld vakit saa dneceksiniz. Bu dn sizi yeni yola karr. Ondan sonra dosdoru on kilometre kadar gideceksiniz... zaten ayet kuzeye gidiyorsanz, nasl oldu da bu eski yola saptnz anlayamadm... Uzun zamandan beri buraya urayan olmad." - "Yolumu kaybettim de ondan buraya dtm." iman adam, "Haa, u mesele" gibilerden ban sallad. - "Zaten ou zaman byle oluyor." Kapya doru yrd. Tam kaca srada durdu. nne bakarak ve sylememesi gereken bir eyi sylyormu gibi bir sesle: "ey" dedi. "Dnyorum da, belki bir yemek iin ta Fairval'e kadar gidip gene buraya dnmek zor gelecek. Hem de bu yamurda... ayet isterseniz.. Zaten kedime yiyecek bir eyler hazrlayacaktm... sterseniz gelip benimle bir eyler yiyebilirsiniz."

21

Mary acele ile "Yok, yok" dedi. "Olmaz. Size zahmet vermek istemem." "Ne zahmet olacak... Annem zaten yatt. Kendime souk etlerden bir sandvi yapacaktm, biraz da kahve... ayet sizce mahzuru yoksu memnun olurum." Mary tereddtle "Bilmem ki..." diye mrldand. - "Bakn, ben imdi yukar, eve gidiyorum. Siz de hazr olunca gelirsiniz." - "ok teekkrler Bay ...?" - "Bates... Norman Bates" diye kendini tantt adam. "Bu el fenerini buraya brakyorum, yol biraz dardr, gelirken ihtiyacnz olacak." kt ve kapy kapatt. Yalnz kald vakit Mary kendi kendine ban sallad. Tuhaf bir hali vard bu krklk adamn. Kendisini yemee davet ederken baya mahcup olmutu. Yirmi saatten beri ilk defa Mary'nin yzne glmseyen bir ifade geldi. Valizini at ve iinden, beyaz desenli pembe bir elbise kartt. Buruuklar biraz dzelsin diye onu ast. zerindekilerden bir ksmn atp banyoya yrd. imdilik sadece elini yzn ykayacakt, fakat karn doyup yine buraya dnd vakit, yataa girmeden nce, yle esasl bir du almas lzmd... Biraz yiyecek, temizlenme ve rahat bir uyku... Ondan sonra artk, yarnki bulumaya hazr olacakt. On be dakika kadar sonra, tepedeki byk eski evin kapsn ald. Kapnn hemen yanndaki pencerede ve yukar kattaki bir odada k vard. Norman Bates'in annesi her halde orada yatyor olacakt. Mary bir mddet kapnn almasn veya birinin yukardan inmesini bekledi. Belki duyulmamtr diye yine ald. Bu gibi eski evlerde ou zaman, eskiyenlerin yerine konmu birka para yenice teberi grmek mmkn olurdu. Ama Mary, pencereden bakmakta olduu sofada yenilie dellet eder tek bir para eya gremiyordu. Her ey eski, ok eski tarihlerde

22

buraya getirilip konmu eylerdi. Bunu bir pencere camnn ardndan bile kolayca fark etmek mmknd. eriyi seyrederek kapnn almasn beklemekte olduu srada kulana hafiften birtakm sesler geldi. nce ierde bir yerde gramofon alnyor zannetti. Ama sonra farkna vard. Sesler yukardan, k yanan odadan geliyordu. Kz bu defa, elindeki kocaman elektrik fenerinin tersiyle kapya hzl hzl vurdu. Nihayet ayak sesleri iitildi ve Norman Bates merdivenlerden aa hzl hzl indi. Kapy at zaman nefes nefeseydi. "Beklettiim iin zr dilerim" dedi. "Annemle megul oluyordum. Baz geceler byle aksi olur". - "Hasta olduunu sylemitiniz, deil mi? Ona bir rahatszlk vermi olmayacam ya?" - "Yok canm, ne mnasebet. Birazdan dalp gider..." Norman Bates kaamak bir nazarla merdivenlerin st bana doru bakt. "ou zaman kendi halindedir, dorusunu isterseniz, bedenen bir rahatszl yok. Ama baz baz sinir basyor kadn." Uzanp Mary'nin yamurluunu ald, antika portmantoya ast ve "Bu taraftan" diyerek nne dt. - "Mutfakta yemee bir itiraznz yoktur inallah. Ben ou zaman burada yerim... Her ey hazr zaten, bir kahveleri fincanlara koymak kald." Mutfak, antrenin bir devam gibiydi. Musluk tandan dolaplara, kmr ocana kadar her ey, Mary'nin mevcudiyetlerini bile unutmu olduu eski devirlerden kalma eylerdi. Duvarlardaki sra sra raflarda, cam kavanozlar iinde, evde yapma turular, reeller ve benzeri teberi diziliydi. Krmzbeyaz kareli masa rtsnn zerinde, yine cam tabaklar iinde, salam, peynir, yeil zeytin ve buna benzer yiyecekler vard. - "Otursanza." Mary, uzun arkalkl iskemlelerden birine iliti ve gzlerini bir defa daha etrafta dolatrd. Tenha bir lokantada tek bana 23

bir masada, smarlad eylerin getirilmesini bekliyor olmaktansa, burada iki lokma eyle aln gidermesi ok daha iyiydi. "Siz beni beklemeyin, karnnz a olmal. Balayn, ben geliyorum." Norman elinde iki fincan kahveyle masaya dnd vakit Mary ilk sandviini yarlamt bile... 0 bitince bir bakasn yapt ve yemeye devam etti... Adamn hemen hemen hibir ey yememekte olduunu neden sonra fark etti. - "Siz hibir eye dokunmadnz" dedi. "Yoksa daha evvel yemi miydiniz?" "Hayr, hayr" dedi Norman, "karnm a deil nedense". Kahvesinden bir yudum ald. "Annem baz zamanlar asabm bozuyor..." Sesi yine alalm ve o mahcup ifade gzlerinde ldamaya balamt. "Kim bilir, belki de benim hatamdr. Ona kar vazifelerimi lykyla yerine getirdiimi zannetmiyorum." - "kiniz bu evde yalnz yayorsunuz deil mi?" - "Evet, hibir zaman da bir bakas olmad... Hibir zaman!" - "Herhalde byle yalnz yaamak g bir ey olmal." "Bilmem, benim fazla bir ikyetim yok." Gzlklerini dzeltti. "Babam daha ben bebekken lm. Annem beni tek bana bytt. Zannederim kendi ailesi cihetinden, ikimizin ihtiyalarna yetecek adar geliri vard. Ben bydm gnlerde, iftlik arazisini satt. Bu evi ipotek etti ve moteli yaptrd. Oray uzun zaman ikimiz beraber ilettik. Yeni yol yaplncaya kadar iler baya iyiydi. Sonra yeni yolu yaptlar, buradan kimseler gemez oldu. Tabi annemin shhati yol meselesinden epey nce bozulmaya balamt; yol iinin onunla bir alakas yok... Vaktiyle o beni tek bana nasl yetitirdiyse, hastalndan sonra da ben ona medar olmaya altm. Ama baz zamanlar insann vazifesini hakkiyle yapmas o kadar kolay olmuyor, inann bana..." Mary tasdik eder gibi ban sallad. 24

- "Tahmin ederim... Akrabalarnz filn yok mu?" - "Kimsemiz yok." - "Herhalde evlenmediniz de?" Adamn yz kzard, baklarn masa rtsnn krmzbeyaz desenine evirdi. "zr dilerim" dedi Mary, "ahsi sualler sormak hakkm deildi." "Sorun canm, ne ehemmiyeti var..." Dudaklarn srd. "Hibir zaman evlenmedim... Annem bu meselede biraz tuhaftr. imdiye kadar hibir kzla, byle sizinle yaptmz gibi, bir masada kar karya oturmuluum da yok." - "Ama..." Mary ne diyeceini armt. "Tuhafnza gitti, deil mi? Ben yata bir adam iin inanlmaz bir ey... Bu meseleyi sk sk dnrm. Onu dinlemeseydim bilmem ne olurdu. Bana ok ihtiyac vard, onu yzst brakamazdm... Bilmem, belki onun bana olduu kadar benim de ona ihtiyacm vard." Mary kahvesini bitirmiti. antasn ap sigara paketini kard ve Norman Bates'e uzatt. - "Teekkr ederim, ben imem." - "Benim imemde bir mahzur var m?" - "Ne mnasebet, istediinizi yapn..." Biraz tereddt etti. "Size iecek bir ey ikram etmek isterdim, ama anlyorsunuz ya annem alkoll ikilerin evde bulunmasna msaade etmiyor." Mary iskemlenin arkalna yaslanp sigarasndan bir nefes ekti. ine bir scaklk gelmiti. Birazck dinlenme ve azck yiyecein insanda yapt deiiklik inanlmaz bir eydi. Karsndaki adamn sylediklerinin ou ipe sapa gelmez eyler olmakla beraber, Mary gevemenin iine verdii rahatlkla, bunlar baya tabi kabul ediyordu. "Sigara ve iki imenize msaade yok" diye sylendi. "Kzlarla gezmeye filn gitmiyorsunuz. Bo vakitlerinizde ne yapyorsunuz yleyse? Yani bu moteli iletmek ve annenize bakmaktan artan vaktinizde demek istiyorum."

25

- "Ooo, kendimi megul etmek bakmndan hi zorluk ekmem. Bir defa bol bol okurum. Sonra baka elencelerim de var..." Gzlerini duvarda bir yere dikti. Mary onun bakt yerde, ii doldurulmu, cam gzleriyle kendilerini seyretmekte olan bir sincap grd. - "Ava m meraklsnz?" - "Hayr, av deil, houma giden hayvanlar temizler, illar, ilerini doldururum. Onlar canl hallerine en yakn ekilleriyle uzun zaman dayanacak bir hale getirmek benim iin byk bir zevktir. Ava gelince, ateli silhlar kullanmama annem izin vermiyor. Bu sincab bana George Blunt vermiti..." Mary ciddi bir tonla, "ahsi ilerinize kartm iin affinizi dilerim Bay Bates" diye sylendi. "Ama bu vaziyetin byle gitmesine daha ne kadar katlanacaksnz? Bym bir insansnz. Herhalde btn mrnz boyunca bir ufak ocuk muamelesi grmeye niyetiniz yok." - "Byle dnmenize hak vermiyor deilim. Ama daha evvel de size sylemi olduum gibi, bo vakitlerimin ounu okumakla geiririm. Psikologlarn bu hali ne ekilde tefsir ettiklerinin de farkndaym. Yalnz anneme kar birtakm mecburiyetlerim olduunu bir trl aklmdan karamyorum." "Bu mecburiyetinizi, onu bir shhat yurduna yatrmak suretiyle daha iyi yerine getirmi olacanza kani deil misiniz?" - "Annem deli deildir!" Bates1 in sesi artk yumuak ve ekingen deildi. "Annem deli deildir" diye bararak ayaa frlad srada, eliyle kahve fincanna vurmu ve savrulan fincan yerde tuzla buz olmutu. - "Deli deil o!" diye tekrarlad. "Ne dnrseniz dnn, kim ne dnrse dnsn umurumda deil. Onun vaktiyle benim iin yaptklarn hibir zaman unutamam. Benim iin ne skntlara katland zavall... imdi belki biraz tuhaf hareket ediyor olabilir, ama byle bile olsa mesul benim... Bugnk hale gelmesine, babam ldkten sonra tekrar evlenmemesi

26

sebep oldu. Evlenmemesinin tek sebebi ise bendim. Bunu hibir zaman unutacak deilim ve ne sizin, ne de bir bakasnn onu tmarhaneye yatrmak gibi szler sylemesine msaade edemem. Anladnz m? Delilik bambaka bir eydir, tuhaflk ise baka... Kimin deli, kimin akll olduunu tespit yle g bir itir ki, u evde mevcut kiiden hangimizin tmarhaneye daha lyk olduunu ancak Allah bilir. Ne biliyorsunuz, belki annemden ok siz, yahut da ben deliyiz." Sustu. Ama konuaca lflar tkendiinden deil. 0 kadar ok eyi birbiri ardnca bir nefeste sralamt ki, imdi durup bir nefes almas gerekiyordu. Yz kpkrmz olmutu. Dudaklar sinirli sinirli titriyordu. Mary ayaa kalkt. "zr dilerim" diye kekeledi. "Anneniz hakknda byle konumaya hakkm yoktu. Hakikaten ok zr dilerim". - "Evet, evet, sizin ne niyetle konutuunuzu biliyordum, zr dilemenize de lzum yok. Belki ben lzumundan fazla tela kapldm. Beni anlamanz isterim. nsan uzun mddet tek bana kalnca iinde birtakm eyler birikiyor. iniz dopdolu oluyor..." Dnd ve duvarda bir noktay iaret etti. "u grdnz doldurulmu sincap gibi ii iine smaz oluyorsunuz." Yznn rengi biraz normale dner gibi olmu, birka saniye evvelki krmzlk kaybolmutu. - "Sevimli hayvan, deil mi? sterdim ki bir tane canlsn bulup terbiye edeyim, evin iinde bana arkada olsun." Mary antasn masann zerinden ald. - "Galiba ben artk gidip yatsam iyi olacak" diye sylendi. - "Ne olur gitmeyin daha... Demin biraz kendimi kaybedip o ekilde konutuum iin hakikaten mteessirim". "Hayr, hayr, yanl anladnz. Gidip yatmam, dinlenmem lzm biraz. ok yorucu bir gn geirdim." "Ne de olsa biraz daha oturabilirsiniz. Ne gzel konuuyorduk. Size meraklarmdan, yaptm ilerden bahsedecektim. Aada, bodrumda kendime bir alma yeri yaptm.." 27

"Sizinle uzun boylu konumay hakikaten isterdim, ama dediim gibi ok yorgunum, gidip istirahat etmezsem yarn halim fena olur." - "Madem yle, sizi aa kadar gtreyim. Zaten yazhanenin klarn filn sndrmem lzm. Bu gece artk baka mteri geleceini zannetmem." Sofaya ktlar, adam Mary'nin pardssn giymesine yardm etti. Hareketleri acemice gzkyor, her halinden beceriksizlik akyordu. Gen kz nce ona ierledi, sonra da acd. Yana ramen bu adam kadnlardan korkar, onlara dokunmaktan rker gibiydi. Bu halini, uzun zaman yalnz kalm olmasna vermekten baka are yoktu. Norman Bates elektrik feneri elinde olduu halde nden yrd. Mary onu karanlk yolda takip etti. Nihayet Motelin nndeki akl yola indiler. Yamur dinmiti, ama gece hl kapkaranlkt. Gkte bir tek yldz bile grmenin imkn yoktu. Motelin kesini dnecei srada Mary ban evirip evden yana bakt. st kattaki k hl yanyordu. htiyar kadn uyank myd acaba. Oluyla konutuklarn dinlemi miydi? Norman Bates kapnn nnde durdu, kzn anahtaryla kapy an seyretti. Sonra, "yi geceler" dedi, "inallah rahat uyursunuz." - "Teekkrler, yiyecek iin de arca teekkr ederim." Adam bir ey sylemek ister gibi azn at, sonra dnd, yryp gitti. Mary ieri girip kapy kapadktan sonra kilidi ieriden kilitleyen dmeyi itti. Bir mddet darda adamn ayak seslerini dinledi. Kendi kald dairenin bitiiindeki kapnn alp kapandn iitti. Bates yazhaneye girmiti. Valizini ap pijama, terlik, di fras, macun, krem gibi teberisini karmaya koyuldu. Bu i bitince valizi kapayp byk bavuldan, ertesi gn giyecei elbiseyi askya koyarsa gece esnasnda buruuklardan hi deilse bir ksm alrd. am'n karsna mmkn olduu kadar kusursuz kmas lzmd. te o sra28

da, Norman Bates'in biraz evvel, evde sylemi olduu bir sz aklna geldi. "Kimin deli, kimin akll olduunu biliyor muyuz?" kabilinden bir ey demiti. Yalan myd? Hemen herkes zaman zaman delilikler yapyordu. Mesel bir gn evvel para tomarn masann zerinde grd an kendisinin akl bandan gitmemi miydi? Bunu ve ondan sonra yaptklarn delilikten baka bir kelimeyle izah etmeye imkn var myd? Hem sade o an deil, ondan sonra da delilii devam etmi olmalyd. Byle derme atma bir plnla muvaffak olabileceine inanmak delilikten baka neydi? Bir rya grmt. Hem de akll ryas deil. Basbaya, delice bir rya. Belki polisin elinden kurtulmaya muvaffak olacakt. Ama am'n hi akla gelmedik sualler soraca muhakkakt... mirasna konduu bu akraba kimdi? Nerede yaamt? Salnda Mary ondan kendisine niye bahsetmemiti? Nasl olmutu da miras meselelerini bu kadar abuk halledip paray yanna almay becermiti? Bay Lowrey, byle apansz yanndan ayrlmasna ne demiti? Sonra kz kardei Lila vard... Hadi diyelim ki Mary'nin mit ettii gibi, srf z kardeini ele vermemek iin polise malmat vermedi. Byle bile olsa Lila vaziyeti biliyor olacakt. Kim bilir neler hissedecek ve bu duruma ne kadar katlanabilecekti? Gnn birinde Sam onu grmek isteyecek deil miydi? 0 zaman ne diyecekti ona? Kz kardeini yanlarndan uzak tutmak iin mkul bir yalan uydurabilecek miydi? Uydursa bile Sam kendisine inanmakta ne kadar devam ederdi? Hayr, hayr, btn bu pln delice bir eydi. Ve artk vaziyeti kurtarmak iin de ok geti! Acaba! Hakikaten i iten gemi miydi? Mesel hemen imdi yatsa, rahat bir uykuyla yorgun vcudunu dinlendirse, yarnki Pazar sabah baya din olarak uyanrd. Sabah dokuzda buradan hareket ettii takdirde Pazartesi gn erkenden, Lila, Dallas'tan dnmeden nce evde olurdu. Paray erken erken bankaya yatrabilir ve yarm saat kadar filn ge yazhaneye gidebilirdi. 29

uras muhakkakt ki yazhaneye gittii zaman bitkin bir halde bulunacakt. Ama yorgunluunu Bay Lowrey'den gizlemenin aresi vard. Bylece ne o, ne de baka biri vaziyetin farkna varabilirdi. Arabasn deitirmi olmas acayip bir durum yaratacakt. Ama bunu Lila'ya izahn aresi vard. Mesel am'a bir srpriz ziyareti yapmak niyetiyle Fairval'e yola ktn, yolda araba bozulduu iin onu deitirmek zorunda kaldn sylerdi. Evet, bu hikyede delice bir taraf yoktu. Tamamen akla yakn, herkesin inanabilecei bir eydi. Bu aptalca teebbs kendisine tam yedi yz dolara patlam olacakt. Ama yedi yz dolar, bir insann mahvolmak zere bulunan istikbalini kurtarmas urunda gzden karamayaca bir para deildi. Evet, byle yapacakt. Karar katiydi. Birden bire kendini bir ku kadar hafif hissetti. zerindeki btn arlk bir an iinde kalkmt. Sonra dnd: Bu karar vermesine, plnlarn byle bir anda altst etmesine, yukardaki evde o adamn syledii bir ift sz sebep olmutu. Yolunu kaybetmese, bu motelde durmasa, o adam o szleri sylemese imdi dnlecek noktay oktan gemi bulunacakt... inden kalkp komak, adamn pembe yanaklarndan pmek geldi. Byle yapsa zavall muhakkak ki utancndan dp baylrd. Kendi kendine sesli sesli glerek ayaa kalkt. Bir an evvel banyoya girip bir du almas ve artk yatmas lzmd... Ayakkablarn karp birer yana frlatt. zerindekileri bir bir atp bir klot ve sutyenle kald. nce sutyeni kard, sonra da klotunu. Bir an aynann nnde durup kendi vcudunu seyretti. Belki yz yirmi yedi yanda olduunu elleme ilnda kusur etmiyordu. Ama yz ne derse desin, vcudu katiyen yirmi yandaki bir kznkinden farkl deildi. Gzel bir vcudu vard, hem de ok gzel. 30

am'n, vcudunu hemen imdi, u haliyle grmesini ne kadar isterdi... Zira beklemekle geecek iki senenin bu vcut zerinde ne gibi deiiklikler yapaca hi belli deildi... Ama beklemekten baka yol yoktu ki... ou kimse, "Bir kadn otuzuna girmeden cinsiyetin zirvesine kamaz" derdi. Belki de haklyd byle diyenler. Her ne ise, bekleyecek ve grecekti. Omuzlarn silkip duun altna girdi ve musluu at. Su nce souk, sonra lk, daha sonra da scak scak akmaya balad. Souk musluunu ap suyu istedii hararet derecesine getirdi. Su tatl bir mrltyla akyordu ve banyo daha imdiden buharla dolmaya balamt. Kendini o kadar hafif hissediyordu ve kafasndaki dncelere o kadar dalmt ki, d kapnn aldn duymad bile. Ayak seslerinin, kendi bulunduu yere doru yaklatn da iitmedi... Banyoyu dolduran buhar, kapda peyda olan ehreyi anlalmaz bir hale getiriyordu. Bu ehreye uzun uzun bakt.. Boluun ortasnda, yoklua asl gibi duran maskede onu seyretti.. Karma kark bir tutam sa, cam gibi kanl gzler ve buruuk bir yz. Ama bu bir maske deildi; maske olamazd. Gzler ifadesizdi, ama kendisine bakyordu. Kpkrmzyd gzler. Deli deli bakyorlard kzn gzlerinin iine... Deli kadnn yzyd bu. Damarlarnda bir an donmu olan kan tekrar harekete geldii vakit Mary'nin boazndan ac bir lk koptu. Bu anda sislerin arasnda bir el peyda oldu. Bu el upuzun bir et ban sk skya kavramt. Mary'nin feryatlarn ve... boazn kesen ite bu bak oldu.

31

4
NORMAN yazhaneye girdii andan itibaren titremeye balamt. Geirdii heyecann tesiriydi bu. ok ksa bir zaman zarfnda ok ey olup bitmiti. Tahammlnn sonuna erdiini hissediyordu. u anda en ok ihtiyacn hissettii ey ikiydi... Yalan sylemiti kza tabi. Annesinin eve iki sokmad hakikatti, ama ne var ki, yine iiyordu. Gizli gizli. Burada, yazhanede daima bir ie viskisi bulunurdu. nsann midesi ikiye tahammll olmasa bile ara sra imek bir ihtiyat. Ve Norman'n viskiye hi yz yoktu. Bir iki yudum iti mi ba dnmeye balar, fazla karrsa kendinden geerdi. ou zaman da byle olurdu. nce ihtiyat tedbirlerini ald: Perdeleri sk sk rtt ve dtaki btn klar sndrd. Yazhanenin iinde de bir tek masa lmbasn yank brakt. imdi artk, gecenin bu saatinden sonra bir yabanc bile gelecek olsa, ieride k yandn imkn yok fark edemezdi. Masann alt gzn ap ieyi kard. Mantar ekip ald ve ieyi dudaklarna gtrd. Viski nce azn, sonra boazn yakarak aa indi. Gzlerini sk skya yummu, yzn buruturmutu. Viskinin lezzeti ho deildi, ama byle insann iini yakmasndan holanyordu. Kz eve gtrm olmas byk hata idi. Norman, bunu, daha onu yemee davet etmek iin azn at an biliyordu, ama ne yapsn, baka trls elinden gelmemiti. Kz o kadar gzeldi ve akln ylesine bandan almt ki, iinde kabaran arzulara hkim olamamt. Annesinin bu ie ne kadar kzacan biliyordu. Ama istedii kadar kzsnd. Nihayet ev sadece onun evi deildi ya. Norman'n da hissesi vard onda. 0 da ara sra istediini yapmakta, eve istedii kimseyi getirmekte serbestti.

32

imdi dnyordu, eer bu akam annesine bu kadar kzm olmasa, basbaya ona meydan okumak demek olan byle bir harekete cesaret edebilir miydi? Ksacas annesini hie saymt. Fena bir eydi bu. Hi iyi deil... Fakat Norman ayn zamanda daha fena bir ey de yapmt. Kz yemee davet edip eve gittikten sonra annesinin yanna km ve yemee birini davet ettiini ona sylemiti. "ardm bakalm ne yapacaksn!" der gibi sylemiti hem de. En fenas bu olmutu ite... Kadn zaten akam zeri kfi derecede sarslm bulunuyordu. stnden hi vakit gemeden, byle yepyeni bir tehditle karsna kmak kafasn allak bullak etmiti. ylesine hiddetlenmiti ki, Norman'n zerine, "Hele bir getir, gebertirim onu" diye yrmt. Annesi her zaman byle konumazd. Hatt onun ldrmekten bahsettiini bile Norman ilk defa iitiyordu. Belki de kz haklyd. Yaplacak en akllca i, daha kt durumlar meydana gelmesine imkn vermemek iin, onu bir shhat yurduna filn kapamakt. Yava yava annesini idare etmekten ciz hale geldiini hissediyordu. ieyi yine dudaklarna gtrp nc bir yudum ald. Biraz fazla karyordu, ama bu akam fazla viskiye ihtiyac vard... Evet kz haklyd; bu yaaya daha uzun mddet tahamml etmesinin imkn yoktu. Mutfakta kzla beraber oturmakta olduklar srada yrei birka kere azna gelip gelip gitmiti. Annesi her an aaya, yanlarna inip bir rezalet karabilirdi. Vka kapsn kilitlemiti, ama onun kilitli kaplarn ardndan meydana kmas olmadk ilerden deildi. Bunu yapamasa bile barp armasndan, kapy yumruklayp kzn rahatn karmasndan ekiniyordu Norman... Fakat korktuu bana gelmemi, annesi sessiz sedasz odasnda oturmutu. yle geliyordu ki Norman'a, sessiz kald bu mddet zarfnda yere yatp onlarn aada ne konutuklarn dinlemiti. u anda onun artk uyumu olmasn temenni ediyordu. Eer vaktiyle uyursa belki yarna kadar olup bitenleri unuturdu. 0 anda bir grlt 33

duyup irkildi. Annesi mi geliyordu? Kulak kesilip dinledi. Hayr, annesi deildi. Grlt kzn kalmakta olduu yandaki kabineden geliyordu... Kulan duvara yaptrd. Evet, kz odann iinde yryordu. Herhalde yatmaya hazrlanyor olmalyd. Sinirlerini yattrmak iin bir yudum daha ald. Ve faydasn da grd. Elleri titremiyordu artk, eski korkusu da kalmamt. Kz dnd iin unutmu olmalyd korkuyu. Onu dnd zaman kimseden, annesinden bile korkusu kalmyordu. Bu kza kar hissettii eylerde bir tuhaflk vard. Neler gelmiyordu aklna. Neler yapabilirdi bu kzla!.. Genti, gzeldi ve zekiydi. Yahut da yle gzkmesini becerebiliyordu. Mesel annesi hakknda yapt tavsiye tam mnasiyle makld. Onun karsnda kendini kaybedip o szleri sylemekle baya gln duruma dmt. Ama ne ehemmiyeti vard bunun... Alt taraf yarn sabah kz erkenden kalkp gitmi olacakt. Bir daha onu grecei yoktu ki. Gidecekti kz. Onu bir daha grmesine ihtimal yoktu. Sonra kendi kendine ierledi. Ne vard onu bu kadar dnecek. Alt taraf bir kzd. Kzlara bu kadar nem vermek yanl deil miydi? Annesi bunu senelerden beri Norman'a telkin etmek iin az m dil dkmt? Elinde olmakszn yine, kzn ertesi sabah gideceini ve bir daha onu hi gremeyeceini dnd. Bir an iinde yine annesini ve onun telkinlerini unutuvermiti... Evet yarndan sonra onu gremeyecekti. Ama isterse u anda derhal grebilirdi. Hem de grecekti. nk duvarda bir delik vard. ok uzun zaman nce kendi elleriyle ve bin bir itina ile am olduu bir delik. Norman'dan baka bu deliin mevcudiyetini bilen bir kii daha yoktu yeryznde. Senelerden beri bu kulbede yzlerce kii gecelemi, ilerinden bir tanesi bile deliin mevcudiyetini hissetmeye muvaffak olamamt.

34

Bu delik Norman'n en byk srryd. Annesi bile bilmiyordu. Bir duysayd maazallah. Duvardaki ufack atlaa gzn iyice yaptrd m, banyonun bir ksmyla odann ufack bir parasn grebiliyordu. ayet biri tam karsnda durursa onu uzun uzun seyretmesine imkn vard. Durmayanlar ise, deliin nnden gemekte olduklar birka saniyelik ksa mddet zarfnda yle bir grebiliyordu. Norman, motel mterilerinin detini biliyordu. Yzde doksan, odaya girdikten birka dakika sonra, soyunmu olarak banyoya geerlerdi. Kz da yle yapacakt tabi. Hele yapmasn! Duvarn nnde durup gzn uydurdu ve bakt. lk nce hibir ey gremedi. kiden ziyade, kzn verdii heyecandan ileri geliyordu bu. Sonra, tam karsndaki duvarda asl aynada onun hayalini fark etti. Bsbtn heyecanland. Zira kz zerindekileri karyordu. Norman'n, viski iesini tutan parmaklar kasld. Yz yine kpkrmz oldu. zerinde sadece klotuyla sutyeni kald zaman kz durdu. "Durma, durma" diye sylendi Norman. i iine smyordu. Sonra yine akl bana gelir gibi oldu. Kelimeler dudaklarndan gayri ihtiyari dklmt. Kz duymu muydu acaba? Sonra kz soyunmasna devam etti. Norman'n gzleri prl prld. akaklar hzl hzl atyordu. Kz seyredilmekte olduunun farknda myd acaba? Farkndayd da onun iin mi aynann nnde duruyor byle gerinip saa sola eiliyordu? Birden bire aynann nnden ekilip gitti. Biraz sonra Norman duun musluundan akan suyun sesini iitti. Zaten kendisi tahammlnn sonundayd. Gzleri bulank gryor, ba frl frl dnyordu.. Ayakta durmaya bile mecali kalmamt. ki eli duvarda olduu halde yava yava aa doru kaymaya balad. te o esnada bambaka bir grlt iitti. Yandaki banyodan gelen sese benzemiyordu bu. Yazhanenin kapsndan geliyordu. Bir anahtar dnmekteydi kilidin iinde. Gelenin kim olduunu dnmek bile abesti. Kim olduunu biliyordu Norman. nk yazhanenin bir anahtar da annesindeydi. 35

Annesinde yazhanenin de, evin de, kendi odasnn da anahtarlar vard. Kapda ylece duruyor, duvarn dibinde, kendinden gemekte olan olunun sefil manzarasn seyrediyordu. Hi ses ettii yoktu. Norman kmldamaya teebbs etmedi bile, yapaca hibir hareketin fayda etmeyeceine kaniydi. Kmldayacak hali kalmamt zaten. Gz kapaklar arlayor, yandaki banyodan gelen su rlts gittike daha uzaklayor, karmakark beyninin uzak bir noktasnda lyor, lyordu. "Uyu" diye sylendi iinden, "uyu artk. Nasl olsa annen bann ucunda. Kimseden zarar gelmez sana..." Kendini tamamen kaybetmeden nce fark edebildii son ey, annesinin sert bir hareketle dnp kapnn aralnda kaybolmas oldu. Norman' kendine getiren ey bann arka tarafndaki ac idi. Ensesine yakn bir yer, sopayla vurulmu gibi aryordu. Sonra yine o mrlty iitti. Yabanc bir ses deildi bu. Epey bir zaman nce kendini kaybettii srada da ayn sesi dinlemekteydi. Biraz daha kendini toparlad zaman sesi tand. Yandaki kabinenin banyosundan gelen su sesiydi bu. Glkle ayaa kalkp gzn delie uydurdu. Iklar yanyordu hl. Banyonun perdeleri kapalyd, ama du hl aktna gre kz banyoda olmalyd. Norman ok gayret ettiyse de, kendini kaybettiinden beri ne kadar zaman getiini bulup karamad. Yarm saat mi, bir mi, iki- saat mi? Tahmin edebilmesine imkn yoktu. Bu kadar zamandr banyoda ne yapyordu kz? te o srada gzne, yerde bir hareket iliti. Su vard yerlerde. Banyodan geliyor, kapdan tarafa akp gidiyordu. Kz acaba duun musluunu kapamay unutup da yatm myd? yle bile olsa bu su byle grl grl akarken nasl uyuyabilmiti? Norman onun, evden ayrlmakta srar ederken ok yorgun olduunu sylediini hatrlad. nsan ok

36

yorgun olunca, baucunda dalar devrilse yine de uyuyup kalrd., byle olmutu zahir. Fakat bu yerde yryen ey!. Su muydu o? Deildi galiba? Suya benziyordu, ama rengi bakayd. Pembe pembe akyordu. Yer yer de krmz benekler vard. Akntnn iinde kayp giden ince ince krmz yollar. Dmt kz. Ykanrken dm, bir tarafn kesmi olmalyd. Suya karm akan ey kana benziyordu. Norman iinin ekildiini hissetti, az daha panie kaplp oradan kaacakt. Ama ne yapmas lzm geldiini biliyordu. Masann zerinden anahtar destesini kapt gibi kotu, yandaki kulbenin kapsn at. Odada kimse yoktu, yatan zerinde ak bir valiz duruyordu.. Norman'n tahmini doru olmalyd, kzn bana banyoda bir kaza gelmiti. Banyoya doru hamle ettii srada aklna baka bir ihtimal geldi. Nasl olmutu da daha evvel dnememiti bunu? Ama artk ok geti!.. Annesinde de vard bu kulbenin anahtar. Banyonun perdelerini ekip at ve kan damarlarnda buz gibi dondu. Uzun mddet ylece, banyonun iinde kvrlp kalm olan eyi seyretti. Du durmadan akyor ve krmzya boyanan sular banyonun kenarlarndan tap yerlere yaylyordu. Annesi anahtarn kullanmt!

37

5
NORMAN kapy kapayp kilitledikten sonra yukar, eve doru komaya balad. zerindeki elbiseler berbat olmutu. Her taraf kan ve kusmuk iindeydi. Banyoda o manzaray grdkten sonra st ste o kadar ok gaseyan etmiti ki, boaz aryor, midesi yanyordu. Ama kendi kendisine aldrd yoktu. imdi yaplacak baka i, temizlenmesi gereken baka eyler vard. Uzun zamandan beri yapmaktan korktuu eyi artk yapmas art olmutu. Annesinin evden gitmesi, bir akl hastanesine yerletirilmesinden baka are yoktu. Bu gece olup bitenler o kadar feci, o kadar inanlmaz, o kadar mide bulandrcyd ki, bir daha hi olmamas lzmd. Bunu temin etmek de Norman'n vazifesiydi. Silkinip, korku ve tiksintiyi zerinden atmaya alt. Kendi bana karar vermeye, i grmeye almas lzmd bundan byle. Kapy ap eve girdi. Holde k hl yanyordu. Etrafa yle bir baknp merdivenleri trmand. Annesinin odasnn kaps akt ve odann aydnl sofaya szyordu. Odadan ieri yldrm gibi dald, gzlerini drt tarafta dolatrd. Evet annesinin bu yapt yanna kalmamalyd. Her hareketi saniyesi saniyesine kontrol edilmeliydi. Ama nasl edilecekti? Ortada yoktu annesi.. Evde deildi. Bozulmu yatakta onun yatt yerin izi gzkyordu. Senelerden beri yaam olduu kapal hayatn, sk sk rtl pencerelerin odaya sindirdii koku, ksaca annesinin kokusu odadayd. Ama kendisi yoktu. Onun elbiselerinin sra sra asl durduu dolaba kotu ve kapsn ekip at. Burann ve bu elbiselerin de kendilerine mahsus, geniz yakan bir kokular vard. Midesinin hl kabarmakta olduu o srada koku Norman'a her zamankinden 38

ar geldi. Bununla beraber baka yabanc bir kokuyu sezmekten geri kalmad. Elbiseleri birer birer ekitirip nihayet buldu. zerinde krmz kan lekeleri bulunan bir entari ve bir barts.. buraya dnmt annesi. O feci eyi yaptktan sonra odasna gelmi, zerindekileri deitirmiti. Deitirdikten sonra da ortadan kaybolmutu. Ne yapacakt? Polise haber veremezdi. Bunu hi hatrndan karmamas lzmd. Polisi bu ie kartrmayacakt. Her ne yapm olursa olsun bu ite suu yoktu. Hareketlerinden mesul tutulamazd. nk hastayd. Aklen, yaptklarndan mesut tutulamayacak kadar muvazenesizdi. Polis bu ie burnunu sokamayacakt. Her ne kadar, akl banda olmayan bir insann, yaptklarndan sulu tutulamayaca bir hakikatse de, mahkemeler bazen aksi karar da alyorlard. Annesinin cretli, temiz bir hastahaneye yatrlmas bakayd, mahkeme kararyla, hkmet tmarhanelerinden birinde, eyasz, plak bir hcreye tklmas baka. Polisin bu ie burnunu sokmamasn temin o kadar zor olmayacakt. Btn mesele soukkanlln toplayp, gece olup bitenleri bir bir dnmekteydi... Kz buraya ge vakit geldiine baklrsa onu gren olmamt. Fairval'de bir tand filn olmas ihtimali yoktu. Kuzeyde bir yere gidiyor olmalyd. Gidecei yerde onu bir bekleyen filn var idiyse bile, burada durmu olduunu nereden bileceklerdi? Ana yoldan bu kadar uzakta, tenha bir motel kimin aklna gelirdi? Otel defterine ismini yazmt. Ama bir soran bile olsa, gece kalp gittiini syler, olur biterdi. Yapmas gereken en mhim ey, cesedi ve dier gze grnenleri yok etmek, her taraf temizleyip btn delilleri ortadan kaldrmaktan ibaretti. in bu taraf kolayd. Ne yapmas gerektiini gayet iyi biliyordu. Ho bir meguliyet olmayacakt tabii, ama yapmas artt. Annesinin kanl elbisesi ve kendi zerindekiler ortadan kaldrlmalyd. nce onlar yakmay dnd. Sonra da cesetle 39

birlikte ortadan kaldrmann daha mnasip olacanda karar kld. Bir torba alp annesinin entarisiyle bartsn iine koydu ve merdivenlerden aa indi. zerindekileri karmadan nce ceplerinde ne varsa masann zerine koydu. Ayrca elbiselerinin baya yeni olduunu dnmekten de geri kalmad. Yazk gnah olacakt byle yepyeni eyleri atmak. Ama annesinin emniyeti mevzubahisken byle ey dnlr myd? Srtna bir gmlek, ayana da baka bir pantolon geirdikten sonra mahzene indi. stedii eyin orada olduunu biliyordu. Ka saklanacak meyvalarn iine konduu byk, kapal sepetlerden bir tanesiydi bu. Norman onun, iine koymay tasarlad eyi alacak genilikte olduunu tahmin ediyordu. Bir an yine, yapaca eyin deheti iinde kalr gibi oldu. Ama kendini toparlamas uzun srmedi. Bu gibi samalklarla vakit kaybetmesi doru deildi. Son derece soukkanl, sakin ve hesapl olmaktan baka aresi yoktu. Torbay ve elbiselerini, sknetle sepetin iine yerletirdi, kapan kapad ve yukar kt. Evden ayrlmadan evvel btn klar bir bir sndrd. Darda bir defa daha dnp eve bakt ve her tarafn kapkaranlk olduunu grerek iine su serpildi. Aa doru yrrken dnmekten kendini alamad eyler vard. Karanlkta sakin olmak, panie kaplmamak kolay deildi. Hesaplamas gereken bin bir trl ey vard. Bunlarn bir tanesinin yanl gitmesi her eyin berbat olmas demekti. Annesi ortada yoktu. Nereye gitmiti acaba? Yola m kmt? Hl yapt fena iin tesiri altnda m idi? Bir daha dnmemek zere mi kp gitmiti, yoksa sinirleri yatana kadar evin etrafnda bir yere saklanmay mnasip bulduu iin mi kaybolmutu ortadan.. Belki de, evin arka tarafndaki on dnmlk arazinin bir yerindeydi. Batakla doru gitmi olabilir miydi? Acaba bu ileri brakp nce onu aramak daha m akl kryd? "Olmaz" diye sylendi. 0 ey banyonun iinde yle yatp dururken annesinin peinden gitmesi mantkszlkt... Kulbe40

nin kapsn at ve sepeti ieri aldktan sonra tekrar kapad. Ksa bir tereddt takiben elektrik dmesini evirdi. Aydnln gzleri nne serecei manzaray grmeye hi hevesi yoktu, ama... Odann ortasnda durdu. - "Hayr, yapamayacam.. Bir daha bakamam ona!" "Fakat yapman lzm, baka aren yok. Anneni kurtarmak istemiyor musun?.. yleyse kendine hkim olman lzm.." Birden bire sinirlendi. Yine kendi kendine konumaya balamt. Yapmamas lzmd bunu. Kendi kendine konumas hi ho deildi. Vazgemesi lzmd bu huyundan... Kendi kendine konumak hayal olmak demekti. Halbuki imdi hayalin sras deildi. Hakikatle kar karya bulunuyordu. Ve hakikat de, banyonun iinde yatan lm bir kzn cesediydi. Annesinin ldrd bir kz. Banyodan ieri bakt zaman midesi yine alt st oldu. Ba daha ilk nazarda grmt. Eilip onu ald, sepetin iine att. Onu ellerken iine nefret ve tiksinti dolmutu. Cebinden bir ift eldiven karp ellerine geirdi. Biraz sonra yapmas gereken eyi plak elle yapamayacan evvelden dnmt nk. ayet midesinde kacak, baka ey kalm olsayd, iin bu en g ksmn yapmakta olduu srada muhakkak onlar da kard. Ama midesi bombo olduu halde ikide bir rmekten kendini alamyordu. Her tarafna sanclar girmiti. Nihayet sepeti srkleye srkleye kulbeden kt. Kzn arabasnn bagaj yerini at ve son bir gayretle sepeti oraya koyup kapan kapad. in en ziyade gz korkutan ksm bylece nihayete ermi oluyordu. Tabi banyonun temizlenmesi, yerlerin kurulanmas filn lzmd, ama unlarn daha sonra yaplmas daha doruydu. Yine kulbeye dnd ve kzn etrafa yaylm eyalarn toplamaya koyuldu. Klotla sutyeni yatan zerinden alrken baya ii tuhaf oldu. Her tarafa iyice baknd. Kadnlar belli olmazd, odalarn iine yle sama sapan teberi yayarlard ki, hepsini toparlamak kendi ellerinden bile gelmez, baz ey41

lerini geride brakrlard. Motelde kalp giden kadn mterilerin ardndan ok eitli ey topladn hatrlyordu Norman. antay ald zaman, "Her halde iinde para vardr" diye dnd, ama ap bakmad bile. Parada gz yoktu. Her eyi arabann iine atp oday son bir defa daha dikkatle gzden geirdikten sonra sndrp kapy kilitledi. Motelin nndeki yolun iki istikametine gz att. Bu saatlerde buradan kimse gemezdi. Gemedii ve gemeyecei muhakkakt, ama yine tedbirli olmakta beis yoktu tabi. Klar, ayda bir filn Norman'n, arka taraflardaki fundalktan, mutfaa odun toplamaya gittii zamanlar kulland bir patika vard. Bu defa da oradan gidecekti... Karanlkta yolu bulmas g oldu, ama sonunda buldu. Ertesi sabah ilk ilerinden biri kendi otomobiliyle bu yoldan geip yine odun toplamak olmalyd. Bylece kzn arabasnn brakt izleri rtm olurdu. Batakln kysna geldii vakit arabann klarn sndrd. Karanlkta pek bir ey grnmyordu, ama Norman buray iyi bilirdi. Bulunduu yerden batakla inen bir meyil vard. Arabay vitese takp vaktinde yere atlad takdirde, hibir yere sapmadan doruca amurlarn iine gidecekti. Sol taraftaki kap ak olduu halde el frenini zd. Arabay birinci vitese takt ve gaza basp kendini dar att. Otomobil yoku aa gidip, acayip bir sesle amurun iine oturdu. te olup bitmiti... imdi onun yava yava batmasn beklemekten baka yapabilecei bir ey yoktu. Norman birok eyin bu bataklkta kaybolup gittiini grmt. 0 kadar kaypak ve emirci bir amurdu ki bu bir yaprak bile dse, yava yava gzden kaybolurdu. Cep fenerini yakp arabadan tarafa tuttu. Tekerleklerin yars daha imdiden batmt. nallah hepsi batacak, hem de arabuk gzden kaybolacakt. Her ey amurun arabay yutmasna balyd. Yutmazsa felketti, ama byle bir eyin olacan hi tahmin etmiyordu Norman.

42

Batmas lzmd. Batmad, yars ierde, yars darda kald takdirde onu oradan ekip almann imkn yoktu. istedii kadar abuk yrmyordu. amur tekerlekleri tamamen rtmt ve araba batmakta devam ediyordu. Ama her santimi insann iine ezinti veren bir yavalkla.. Saatler geti gibi geliyordu Norman'a; otomobilin yarsndan fazlas hl yukardayd. Ama hi durmamt. Hepsi gidecekti; gidecekti ama Norman'm da ii gidiyordu. En nihayet sadece st kald ve bir mddet sonra, "plop" diye acayip bir ses kararak o da gzden kayboldu. Norman bir mddet onun kaybolduu noktaya bakt. Batakln ne kadar derin olduunu bilmiyordu tabi. Hatt balangta arabay iine ekebilecek derinlikte olduundan bile emin deildi.. imdi de amurun onu mmkn olduu kadar derine, kimsenin bir daha bulamayaca, karamayaca derinliklere inmesini ta kalbinden temenni ediyordu. Yzne acayip bir gl yayld. in en mhim ksm sona ermi bulunuyordu. Araba batakta, sepet arabada, delil de sepetin iindeydi. Artk bunu dnmemesi lzmd. Yaplmas gereken daha baka iler vard. Motele dnd vakit deta bir makine gibi bu ileri yapmaya koyuldu. Yazhaneden toz sabunu, kova ve bez ald. Btn banyoyu ve odann demesini tekrar tekrar sildi. Kurulad. Yava yava odadan kaybolmakta olan koku hl midesini dndryordu. Ama yerlerde iki bklm tahtalar ovmak ne de olsa bir meguliyetti. Bu i bittikten sonra yata ve etraf tekrar gzden geirdi. ans yerindeydi. Yorgann zerinde bir kpe teki buldu. Kzn kulaklarnda kpe grdn hatrlamyordu, ama bunu bulduunu gre yle olmu olmas lzmd. Kpenin br tekini uzun uzun arad. Fakat ortalkta yoktu. Kulanda m unutmutu acaba, yoksa elbiselerden birine taklp da tekilerle arabaya m girmiti? Her neyse, ertesi sabah Norman bu teki de batakla atacakt. 43

Yukar, eve gittii zaman, bykbabasndan kalma saat sabahn ikisini vuruyordu. amurlu elbiselerini kard ve souk suyun altna girip bir saat kadar ykand. zerindeki her trl kiri atmak istiyor ve ne kadar ok ykanrsa o kadar daha ferahlayacan zannediyordu... amurlu elbiselerin ehemmiyeti yoktu. Nasl olsa ertesi sabah odun toplamak iin batakln oraya gidecekti. 0 sebeple amurlandklarn syleyebilirdi soran biri olursa. Ama kim soracakt ki? Kan temizlenmiti ya. Ne elbiselerinde, ne vcudunda, ne ellerinde bir damla kan kalmamt. Yatak odasna girip pijamalarn giymeye hazrland srada btn iinin henz bitmemi olduu kafasna dank etti. Annesi hl dnmemiti. Hl darlarda dolayordu. Allah bilir neredeydi? Acaba yine giyinip onu aramaya ksa myd? ok mu lzmd byle yapmas sanki? Bu dnce kafasna birden bire geldi.. Yapt bu eyden sonra annesini bu kadar dnmesinin, onun iin kendini helk etmesinin mnas neydi sanki? Beki u anda onu yakalamlard bile. Belki de kendi ayayla gidip polise olan biteni anlatmt. Ama kim inanrd ona. Ortada hikyesini inanlr hale getirecek delil kalmamt ki. Deli bir ihtiyarn uydurmas der geerlerdi.. Deyip geerler ama, onu bir daha cebinden kard anahtarlarla kapsn kolay kolay ap dar kamayaca bir yere kapatmakta da kusur etmezlerdi her halde.. Annesi bu ii yapmt ona. Basbaya harcamt kendi z olunu. Sonra da o kza da kymt. Cinayeti ileyi tarz ancak bir delinin yapaca kadar hunharcayd. Tabii ona da bir deliye yaplacak muamele reva grlecekti. Bylesi en iyi areydi. Hem kendi iyilii iin hem de bakalarnn. Ama zihninin bir baka taraf bu iin byle olmayacan fsldyordu. Annesi polise filan gitmi deildi. Evin arka tarafndaki fundalarn arasnda bir yerde dolayor, dnmek iin nbetinin gemesini bekliyordu. Hatt belki arabay atmaya giderken 44

onu takip etmi, btn yaptklarn uzaktan sessiz sessiz seyretmiti. Norman artk uykuya dalmak, saatlerden beri kafasnn iini allak bullak eden dnce hercmercinden kurtulmak istiyordu. Ama uyumann, umulduu kadar kolay olmadn biliyordu. nk annesi evde deildi. Annesi yannda deildi. Her ne kadar u anda ondan nefret ettiine kendini ikna iin eit eit eyler icat etmeye alyorsa da, ne bunda muvaffak olabiliyor, ne de yz sene ayn ekilde dnce muvaffak olabileceini zannediyordu. Saatlerce yatt yerde dnd durdu. Bazen dalar gibi oluyor, bazen rya grdn zannediyor, sk sk da kendini, hibir zaman olmad kadar uyank hissediyordu. Terden her taraf srlsklamd. "Allah belsn versin annemin" diye yksek sesle sylendi ve hemen akabinde, yine kendi kendine konumaya baladn fark etti. - "Anneee.. anneciim!" diye bir feryat kopard. Tahammlnn sonuna gelmiti artk. Bou bouna inkrda fayda yoktu. Annesi olmadan be para etmezdi. Onun yardmna, tesellisine her zaman ihtiyac vard. Endie iinde kulak kabartt. Bir ses duymu gibiydi. Gzlerini ap karanla bakmaktan ekindi... Annesinin sesi kulann dibinde fsldyordu. "Merak etme olum, burada, baucundaym. Hibir eyden korkmana lzum yok, her ey ok iyi olacak.." Sonra onun elinin alnnda gezindiini hissetti. Gzlerini smsk yumdu. "zlme evldm, rahat rahat uyumana bak... Seni yalnz brakp kaacam aklna nasl getirdin?.." te, annesi yine aklndan geenleri okumaya balamt. Ondan hem korkuyor, hem korkmuyordu. Yannda olmasn hem istiyor, hem istemiyor; hem seviniyor, hem sevinmiyordu.

45

- "... Ben her zaman yanndaym, her yaptn seyrettim. Seni hibir zaman yalnz brakmadm. Her ey yine yoluna girecek, hadi imdi sen bunlar unut da uyumana bak yavrum." te Norman hep byle olsun istiyordu. Annesi baucunda bulunsun ve ona her eyin yolunda olduunu defalarca sylesin. ini rahat ettirsin... Derin bir uykuya dalmadan nce kati kararn verdi. Olup biteni kimse duymayacakt. Annesini hastahaneye gndermeyi de dnmeyecekti hibir zaman. Ne yapm olursa olsun, bu eve aitti o... Evet deliydi, cinayet ilemi, katil olmutu. Ama annesiydi, hayatta sahip olduu tek varlkt. Onun istedii, ihtiyacnda olduu kimseydi. Yan tarafa dnd ve yznde mesut bir glle uykuya dalp gitti.

46

6
BR HAFTA sonraki Cuma gnyd. Ufak Fairval ehrinin tek aktar dkknnn arkasndaki odada, Ottorino Respighi adl bestecinin Brezilya ntibalar adl paras alnmaktayd. Respighi toprak olal yllar vard ve Konser Orkestralar adl topluluk, eseri binlerce kilometre uzakta bir yerde almaktayd. Ama sam Loomis ufak radyosunun dmesini evirdikten az sonra mzik, zaman, mesafe ve lm gibi mefhumlar hiletirircesine oday dolduruvermiti. Sam gibi, gndelik hayatlarnda olmadk hdiselere fazla yer bulunmayan kimseler iin bu gibi eyler baya bir ufak mucize saylrd. Bir an kendi kendine dnd. Bu gibi zevkler yalnz bir kiiye mal olmamalyd. Hissettii memnuniyeti bakalaryla paylamak baya bir ihtiyat. Ama Fairval1de bu zevki paylaaca gibi bir kimse bulunmadn gayet iyi biliyordu. Fairval1liler pratik tabiatl insanlard. Mzik onlar iin, binde bir, dansa veya dn merasimine gittikleri zaman alnan paralarla, televizyon ve sinemada iittikleri blk prk ksmlardan ibaretti. Sam Loomis, hi deilse kendisinin, hayatn sayl zevklerinden hisse almakta olduuna krederek masann bana oturdu, muhasebe defterini at. Yemesi, imesi, yatmas, almas hep bu odadayd. Dkkn kapam ve karnn doyurmutu; imdi de gnlk satlar deftere ilemesi gerekiyordu. Hesaplara balamadan evvel son ayn kaytlarna yle bir gz gezdirdi. Rakamlar hi de fena bir duruma iaret etmiyordu. Ayn kmasna bir haftadan az kalmt. u son birka gn esnasnda da alveri ayn tempoda devam ederse, ay sonunda borcunun bin dolarn daha demesi mmkn olacakt. Hakikaten hi fena deildi; inaat mevsiminde olmadklar halde bu kazan, birka ay sonra ilerin ok daha tatllaacan gsteriyordu. Zira sonbahar satlar her zaman senelik i hacminin rekorunu tekil ederdi. 47

Yzne bir rahatlk yayld.. Mary bunu bilse o da her halde kendini daha iyi hissederdi. Fakat Mary son zamanlarda pek mesut deil gibiydi. Son mektuplarndan devaml bir endie iinde olduu anlalyordu. Zaten pek muntazam yazm da saylmazd. am'n iki mektubuna karlk bir cevap ya geliyor, ya gelmiyordu. Mesel ona geen Cuma bir mektup daha atm, henz cevap almamt. Hasta myd acaba kz? Ama yle olsa kardei Lila iki satrla ona durumu bildirirdi. Herhalde Mary yine, arada srada insann zerine ken ktmserlik devrelerinden birine girmiti. Bundan dolay da Sam ona kabahat bulamazd. Acaba birka gnlne dkkn yardmcs Bob'a brakp gitse, onu grse, cesaret verici szlerle moralini kuvvetlendirse nasl olurdu? Pek o kadar fena bir fikir deil gibiydi bu. Birka gn daha zerinde dnmesi lzmd. am'n ara sra, kzla arasndaki anlamann hatal olup olmadn dnd olurdu. Birbirleri hakknda ne biliyorlard? Karaip Denizi'ndeki o iki gnlk tanmadan sonra hemen evlenmeye karar vermilerdi. Geen sene Mary'nin Fairval'e yapt ksack ziyaretten baka birbirlerini hakikaten tanmak iin hi frsatlar olmamt. Tabii mektuplayorlard. Ama mektuplar ne ifade ederdi ki. Birden silkinip bu dnceleri zerinden atmaya alt. Ne olmutu bu akam ona yle? Mziin tesiri miydi acaba? Radyoya iyice kulak kabartt. Birka defa dinlemi olduu bu parann btn ksmlarn iyice bildiini sanrd, halbuki bu davul sesi. yice dinledi. Davul gmlemesine benzeyen sesler radyodan gelmiyordu. Dkknn nndeki kapda birisi vard. Biri kapy vuruyordu. skemlesini itip ayaa kalkt. Fairval1liler bu saatten sonra dkknn kapal olduunu bilirlerdi. Akam vakti acele bir eye ihtiyac olanlar ise gelmeden evvel telefon ederdi. Kim bilir, belki de yolu buradan geen bir turistti. Kapya doru yrd. Cebinden anahtarlar karrken "Bir dakika" dedi "Ayorum". Kz kapnn nnde bir ey sylemeden ona bakyordu. 48

Sokak lmbasnn tam arkasndan vuran nda, ancak d hatlarn fark etmek mmknd. Onu tand ilk ann aknl birka saniye iin am' hareketsiz brakt. Sonra heyecanla atlp kzn boynuna sarld. - "Mary" diye mrldand. Dudaklaryla onun dudaklarn arad, kollarn onun omuzlar etrafnda skt. Fakat, kz ellerini gsne dayam onu itiyor, ban yandan yana karmaya alyordu. Ne oluyordu Mary'ye byle? Sonra "Ben Mary deilim" diye bir ses iitti. "Lila'ym ben!.." "Lila m?" Sam bir adm geri ekildi. "Mary'nin kardei Lila?" Kz ban sallad. Sam imdi onu daha dikkatle szyor ve hatasn anlamaya balyordu. Sokak lmbasndan dklen kta kzn salarnn Mary'ninkilerden ak olduunu fark etti. Burnu da daha ince ve ucu hafife havaya kalkkt. Ondan daha ksa ve belinden aa ksm daha ince gibiydi. Neden sonra, "zr dilerim" diyebildi. "Karanlkta tanyamadm". - "Ehemmiyeti yok." Sesi de Mary'ninkinden bambakayd. - "Buyurun, ieri girin". Kz bir an tereddt etti. Sam yere, onun bakt yere gzlerini evirince ufak bir valiz grd. Eilip ald ve kzn gemesi iin kapy iyice at. - "Byle gelin, beni takip edin". 0 nde, kz arkada dkkndan geip arka odaya gittiler. Sam valizi yere braktktan sonra radyonun dmesini evirip mzii hafifletti. - "Oturacak fazla yer yok, ama rahatnza bakmaya aln... Msaade edin, pardsnz alaym." - "Teekkr ederim" dedi kz, "kalsn... Birazdan kp geceyi geirebileceim bir yer aramam lzm." - "Ne kadar kalacaksnz?" 49

"Sadece bu gece zannederim... Yarn sabah erkenden gideceim". Birka saniye sessiz kald. "Mary'yi aryorum". - "Mary'yi mi aryorsunuz? Burada m?" Sam hakikaten byk bir aknlk iindeydi. "Mary'nin burada ne ii var?" "Bilmem. Ben de sebebini sizden renebileceimi zannetmitim." "Benden mi? Benden nasl renebilirsiniz? Mary'yi son grdmden beri ok uzun bir zaman geti." - "Yani bu hafta hi buraya gelmedi mi?" "Gelmedi tabii. Geen yaz gelip kalmt, ondan beri kendisini grmedim." Sam masann kenarna iliti. "Syleyin bana Lila, nedir btn bu mesele? Nerede Mary?" - "Bilmiyorum ki" diye sylendi kz. Sam imdi onu kta daha iyi tetkik etmek imknn bulmutu. Karde olduklar muhakkakt, ama birbirlerine benzer pek az taraflar vard. Lilafnn salar ok ak, baya sarya yaknd. Hareketlerinde de bir sinirlilik vard. Sam, "Her eyi anlatn bana" dedi. "Meraklanyorum. Nerede Mary, nasl oldu da onu aramak iin buralara kadar geldiniz?" - "Mary'nin burada olmadn sylerken yalan sylemiyordunuz deil mi?" "Hayr, size doruyu sylyorum. ki, haftadr ondan mektup bile almadm. Yava yava meraklanmaya balyordum. Sonra da siz byle niden kageldiniz..." Sesi hafifledi. "Her eyi anlatn bana..." - "Size inanyorum" dedi kz, "ama maalesef ben de fazla bir ey bilmiyorum... MaryTyi bir haftadan beri grdm yok. Hafta sonunu Dallas'ta geirmem icap ediyordu. Perembe akam hareket edip Pazartesi sabah erkenden apartmana dndm. Mary evde yoktu. Belki alt yere erken gitmesi icap etmitir, die dndm ve stm deiip, almakta olduum plk dkknna gittim. Mary ou zaman telefon edip beni arard. 0 gn leye kadar beklediim halde aramad. leyin yazhanesine, patronu Bay Lowreyfe telefon ettim. 50

Mary'nin o gn ie gelmediini, kendisinin de merak iinde olduunu syledi. Onu son olarak Cuma leden sonra grmt." Sam heyecan iinde, "Bir dakika" diye kzn szn kesti "yani bana Mary'nin geen cumadan beri kayp olduunu mu sylemek istiyorsunuz". - "Maalesef yle". "yleyse neden bana daha nce haber vermediniz?" Ayaa kalkmt imdi. Sesi baya yksek kyordu. "Bana niye hemen telefon etmediniz... Polise haber verdiniz mi?" - "Sam, bir dakika..." "Byle yapacanza bir hafta beklediniz ve neden sonra kalkp bana geldiniz. Mary burada m diye soruyorsunuz..." - "Msaade ederseniz anlatacam... Anlamaya aln. Polisin bu iten haberi yok. Bay Lowrey'in de sizden haberi yok... Onunla konutuktan sonra bir mddet iin polisi haberdar etmemenin daha mnasip olacan kararlatrdk.. Ama tabi ben o kadar ok merak ediyor ve yle zlyordum ki, en nihayet dayanamayp buraya gelmeye karar verdim.. Bilmiyorum ama, beki bu ii ikiniz birlikte tasarladnz diye dnyordum.." - "Hangi ii?" - "Bunu ben de renmek istiyorum!." Ses ok yumuakt. Ama sesin sahibi olan adamn yznde yumuaklktan eser aramak nafileydi. Uzun boylu, esmer yzl, dimdik bir adamd. Kapnn nnde duruyor, onlar zyor. Masmavi gzleri vard. - "Sen kimsin?" dedi Sam. "Nasl girdin buraya?3 "n kap akt, oradan geldim... Maksadm baz sualler sormakt. Ama gryorum ki Bayan Crane bu ie benden evvel balam bulunuyor. Belki imdi ikimizi birden, cevabn pek merak ettiimiz bir hususta aydnlatrsnz." - "Kimsin sen?" Adam cebinden czdann karp uzatt, kartn gsterdi.

51

- "Adm Milton Arbogast. Parity Mutual Kumpanyasn temsilen soruturmada bulunuyorum. Kz arkadanzn alm olduu firma, bizim kumpanya tarafndan sigortaldr. Burada bulunmamn sebebi bu... Anlyorsunuz deil mi, krk bin dolarn ne olduunu meydana karmaya alyoruz!"

52

7
ARBOGAST ceketini karp iskemlenin arkasna asmt. Masann banda, sanki senelerden beri bu odada alm gibi alkanlkla oturuyor, sigara zerine sigara iiyordu... yeni biten sigarasn tablaya bastrdktan sonra bir tane daha yakt. "Anlyorum" dedi, "geen hafta esnasnda Fairval'den bir yere gitmediniz. Bunu ispata hazrsnz. Zaten size inanyorum, byle bir durumda yalan sylemek aklszln gsterecek bir kimseye benzemiyorsunuz". Sigarasndan derin bir nefes ekti. "Fakat btn bunlar, ayn hafta zarfnda Mary Crane'yi grmemi olduunuz mnasna gelmez. Mesel bu akam kz kardeinin yapm olduu gibi, hava karardktan sonra kimseye gzkmeden gelmi ve arka kapdan gizlice ieri girmi olabilir..." Sam, sonsuz bir can sknts iinde, "Evet, byle olmu olabilir" diye sylendi. "Fakat size gelmediini sylyorum.. Biraz evvel Lila'nn bana sorduklarn ve ona ne cevap verdiimi duydunuz. Haftalardan beri Mary'yi ne grdm, ne de kendisinden bir satr haber aldm. Daha ona geen Cuma mektup gnderdim. ayet onu grm olsaydm veya birlikte bir pln hazrlam olsaydk ayrca bir mektup gndermeme lzum var myd?" - "Bu bir ey ifade etmez" dedi Arbogast. "Vaziyeti rtbas etmek iin dnlm bir tedbir olabilir". - "Byle eyler icad edecek kadar zeki deilim. Bahsettiiniz paray ne grdm, ne iittim. Zaten sylediinize gre, yani Bay Lowrey'in sylediine gre, Cuma gn Mary'ye verilene kadar, byle bir parann geleceinden onun bile haberi yokmu. Byle aniden ortaya kan bir para iin evvelden nasl pln yapm olabiliriz?" - "Burasn da dndm... Mary Crane paray alp yazhaneden kar kmaz size telefon etmi olabilir. Mektup bahanesi de bunun zerine pekl dnlp yoluna konabilir.

53

Sam kzgnlkla "Ne diye telefon idaresine sormuyorsun" dedi. "Sor bakalm dediin gn Fairval'e byle bir telefon yaplm m? Yaplm olsa tarihiyle, saatiyle bilirler". - "Pekl, diyelim ki size telefon etmedi. Dorudan doruya buraya gelip ksaca vaziyeti anlattktan ve ileride iler gevedikten sonra bulumak zere, gidip bir yere saklanm olamaz m?" Lila dudaklarn srd. "Kardeim cni tabiatl bir insan deildir" diye lfa kart. "Zaten onun paray kardna dair kati bir delil de yok ortada. Belki Bay Lowrey yapt bu ii. Belki o yapt da, kendi suunu rtmek iin bu vaziyeti yaratt". - "Olmaz" diye cevap verdi Arbogast. "Temsil ettiim irket, sulu yakalanp muhakeme edilmede ve suu sabit olmadan evvel bir kuru tazminat demek mkellefiyetinde deildir. Byle bir durumu en iyi bilen kimse Lowrey olduuna gre, dediiniz gibi bir ey yapmasna imkn yoktu. Bir kuru kazanc olamaz... Hem zaten ortada olan birtakm vkalar da inkr etmeyelim. Mary Crane ortada yok, parann ortadan kaybolduu Cuma gn leden beri kayp. Paray gtrp bankaya yatrmad, apartmanda bir yere de saklamad. Fakat para ortada yok, kz ortada yok, arabas yok..." sigarasn tablaya bastrd. "Vaziyet byle olunca kimden phe etmek gerektii apak ortaya kyor deil mi?" Lila hrnlkta, "Hayr, hi deil" diye srar etti. "Polise haber verelim dediim zaman bana hi mni olmayacaktnz. Zaten aklszlk bende, ne sizi, ne Bay Lowrey'i dinlemeliydim". Samfa dnd. "Beni bir mddet beklemenin daha iyi olacana inka ettiler. "Beklersek belki Mary yaptna piman olup paray geri getirir" dediler... Onlara inanmamam lzmd. Ben kardeimin paray alp katna inanmyorum. Muhakkak, zerinde byk para bulunduunu bilen biri onu alp kard. Byle olduundan eminim." Arbogast ban sallaya sallaya yerinden kalkt, kza doru bir adm atp durdu. 54

- "Dinleyin beni Bayan Crane. Size daha evvel de bunu izaha altm, hatrlyorsunuz, deil mi?.. Ablanzn zerinde para bulunduunu bilen bir Allahn kulu yoktu ve olamazd da. Onu kimse karmad.. Yazhaneden ayrldktan sonra kendi bana eve gitti, eyalarn toplad, antalarn yanna ald ve kendi arabasyla, kendi arzusuyla kalkp, bilmediimiz bir yere gitti. Ev sahibenizin, onun tek bana apartmandan ktn grm olduunu biliyorsunuz. Btn bunlardan sonra onu birinin karm olduunu nasl dnebilirsiniz? Biraz mantk olun!" - "Benim mantma karmayn siz.. Asl sama iler yapan sizsiniz. Casus gibi peime taklp buralara gelmeniz doru mu?" - "Sizi takip ettiimi de nereden karyorsunuz?" - "O halde nasl oldu da buray buldunuz? Mary ile Bay Sam Loomis'in alkasndan haberiniz var myd? Benden baka bilen yoktu ki... Sam Loomis diye birinin mevcut olduundan bile haberiniz yoktu." Arbogast glmsedi. "Yanlyorsunuz Bayan Crane. Haberim vard.. Dairenizde ablanzn dolabn aratrdm hatrlyorsunuz, deil mi? te o srada bu zarf elime geti..." Cebinden bir mektup zarf kard. Sam bakt ve zerinde kendi ismiyle adresini grd. - "Bana yazlm" dedi e uzanp almak istedi. Arbogast elini kard. "Bu zarfa hi ihtiyacnz yok Bay Loomis. inde mektup filn yok, bo bir zarf... Ama bana lzm, nk zerinde Mary Crane'nin el yazs var. Dorusunu isterseniz aramba sabah bu tarafa doru yola ktmdan beri pek de iime yarad." Lila aknlkla sordu. "aramba gn m ktnz yola?" - "Evet. Evvelce de dediim gibi sizi takip etmi deilim. Zarfn zerindeki adres bana yolu gsterdi. Bu zarf ve bir de yine ablanzn teberisini kartrrken elime geen resim. Bay 55

Loomis'in resmi. Altnda (Btn sevgimle, am'a) yazlyd.. Kendimi Bayan Crane'nin yerine koydum. Bir an iinde elime krk bin dolar getiini dnn. Yapacam ilk i ehirden kamak olur. Sonra ne yaparm? Nereye giderim? Kanada'ya, Meksika'ya veya adalardan birine kamak iin vakit henz ok erken ve durum tehlikeli. Uzun uzun plnlar yapmak iin de vaktim yoktu. Ne yapacam? Tabi ilk iim, sevdiim adamn yanna komak olur, deil mi?" Sam masaya yle bir tekme indirdi ki, tabladaki kller ve sigara izmaritleri etrafa sald. Hiddetli hiddetli: "Yeter artk!" diye bard. "Brak samalamay. Byle irkin ithamlarda bulunmaya ne hakkn var, ne de elinde kfi derecede ispat. u ana kadar ne syledinse hepsi kendi tahminlerinden ibaret. Bir tane bile ispat gsteremedin... Brak samalamay!" Arbogast sknet iinde izmaritleri bir bir alp tablaya koyduktan sonra: "spat istiyorsunuz, yle mi" dedi. "arambadan beri yollarda olduumu sylemitim size. Bu kadar zamandr ne yaptm zannediyorsunuz?. Bayan Crane'nin otomobilini bulduumu sylersem bana inanr msnz?" Lila, "Mary'nin arabasn m buldunuz?" diye bard. - "Evet, buldum.. Kendi otomobiliyle uzun boylu gitmeyip, bir yerde onu deitireceini tahmin ediyordum. Civardaki ikinci el oto satclarn dolatm. Kolay oldu izini bulmak... Byk para kayb pahasna arabasn satp bir bakasn alm ve kuzeye doru yoluna devam etmi. Tabi yeni vastann numarasn ve eklini alp ayn istikamette gittim. Perembe gn Tulsa'ya kadar gelmi bulunuyordum. Motelleri soruturdum, ama kardeinize benzeyen birinin kaldn tespit etmem mmkn olmad... Bu sabaha kadar baka iz bulamadm. Ama bu sabah baka bir ikinci elden arabasn yine deitirmi olduunu rendim. kinci alverii geen Cumartesi yapm ve yine yok pahasna, 1953 modeli, mavi renk, sol amurluu ezik bir Plymouth'la yoluna devam etmi.." Elini 56

cebine vurdu. "Elde ettiim btn malmat burada.. Ama imdilik maalesef fazla ie yaramayacak. Zira Cumartesi sabah Tulsa'dan ayrldktan sonra Bayan Crane'nin gelebilecei en akla yakn yer buras. Buraya gelmemi olduuna gre baka ihtimalleri dnmek gerekiyor. Yolda umulmadk bir ey bana gelmi, mesel arabas bozulmu filn olabilir... yle olmasa, Cumartesi akam buraya varm bulunmas gerekirdi.." Sam, "Biliyorsunuz ki buraya gelmedi" dedi. "nanrsan inanrsn, inanmazsan sana ispat ederim. Geen Cumartesi gecesi kulpte ocuklarla bri oynuyordum. stediin kadar ahit bulabilirim. Pazar sabah kiliseye gittim. Orada da herkes beni grd. Pazar leyin yemekte.." Arbogast elini kaldrd. "Yeter" dedi, "kz grmediinizi kabul ediyorum.. Bu takdirde bana bir ey geldiine hkmetmekten baka are yok. Yeniden aratrmaya balamak gerekecek.." "Polise haber vermeyecek miyiz hl?" diye sordu Lila. "Artk polise sylemenin zaman geldi bence". Bir an sustu, dudaklarn srd. "ayet tahmininiz doruysa, ayet bana bir kaza filn geldiyse onu kendi bamza nasl bulabiliriz? Belki u anda bir hastanede kendini bilmeden yatyor zavall... Belki de-". Sam elini onun omzuna koydu. "Kt eyler dnme.. Byle bir kaza olsayd seni oktan bulup haber verirlerdi. Mary'nin bana bir ey gelmedi. Fakat-" Bu defa Arbogast'a dnd. "Kzn hakk da var. Btn soruturmay tek bana yapamazsn. Polise haber vermemiz lzm. Teferruat anlatmadan, Mary'nin ortadan kaybolduunu bildirir, yerini tespit etmelerini isteriz" . - "u ana kadar ii en zor ekilde yrtmeye altk, bunu kabul ediyorum. Fakat Mary Crane'nin ba mmkn olduu kadar az derde girsin diye yaptk bunu. Tabi iin iinde Lowrey Emlk Brosu'nun da menfaati var. Ne olsa byle bir hdise onlar iin iyi reklm deil... Anlyorsunuz, deil mi? 57

ayet kendisini bulur da paray iade etmesini temin edersek, ok muhtemelen Bay Lowrey onu dva etmeyecek. Bylece i rtbas edilmi olacak. Ama polis iin iine girerse o zaman neticenin ne olacan tahmin edersiniz..." "Anlyorum, anlyorum tabi. Fakat Mary buralara kadar geldikten sonra nasl oldu da bana gzkmedi. Bunu izah iin aklmza bir ey gelmiyor. Ben de yava yava kt dnmeye balayacam. Onun iin daha fazla vakit kaybetmemizi istemiyorum." Arbogast, "Yirmi drt saat daha bekleyip bu ii bana brakamaz msnz?" diye sordu. - "Ne dnyorsun ki?" - "Hi deilse bir gn daha civar aratrmak istiyorum. Bu civardaki lokantalar, otel ve motelleri iyice dolaaym. imde bir his var ki, yeni bir ipucu bulunsa bulunsa ancak burada bulunacak..." - "Peki, yirmi drt saatte bir ey elde edemezsen ne olacak?" "O zaman artk polisi haberdar ederiz. Kayp kimselerin bulunmasnda her zaman bavurulan usullerin tatbikini istemekten baka are kalmayacak." Sam, Lila'ya dnd. "Ne dersiniz?" "Bilmiyorum ki," diye sylendi kz. "Kafam ok kark, hibir ey dnemiyorum. Siz verin karar". "Pekl Arbogast, dediini kabul ediyorum. Fakat unu imdiden bilmeni isterim ki, yarn bu vakte kadar bir ipucu elde edemezsen polise gideceim. Anlatk m?" - "Anlatk... imdi ben artk gidip kendime otelde bir yer bulmaya bakaym... Siz de otelde kalacaksanz benimle gelebilirsiniz Bayan Crane..." Sam mdahale etti. "Mis Crane ile ben megul olurum. Zannederim ilk nce bir eyler yemesi lzm." - "Pek gzel..." Apansz meydana ktmdan beri ilk defa olmak zere Arbogast glmsedi. "Size inanyorum Bay Loomis. Balangta biraz sert davrandm iin zr dilerim. 58

Ama hak verirsiniz ki, evvel doru sylediinizden emin olmam lzmd". Lilafya dnd. "zlmeyin artk, kardeinizi bulacaz". kp gitti. Odada ikisi kaldklar zaman bir mddet sessizlikle geti, sonra artk tahammlnn sonuna ermi olan gen kz hkrklar iinde kendini kaybetti. Sam onun omzuna teselli makamnda elini koymaktan baka ne yapacan bilemiyordu. - "Sam, ok korkuyorum. Ya hakikaten Mary'nin bana bir ey geldiyse?" - "Gelmedi, hibir ey olmad..." Byle diyordu, ama kendi dnceleri kznkinden daha iyimser deildi. Sonra kz birden ayaa frlad, elleriyle gzlerini kurulad. Sesinin tonu da deimiti. - "Sana nasl inanaym Sam?" diye patlad. "nanmam iin bir sebep var m? Bana doruyu syle Sam. Mary buraya geldi mi? Bu paray, bu ii biliyor muydun? Adam ban sallad. "Hayr, bilmiyordum. Bana inanman lzm." - "Haklsn Sam.." Kz ban nne edirdi. "Sana inanyorum. Ama bu o kadar zor ki. Anlyorsun deil mi. nsan kendi z kardeinin byle bir ey yap-" Sustu, szlerinin devamn getiremedi. - "Dnmemeye al artk bunlar... imdi senin bir eyler yemen ve yatp istirahat etmen lzm... Yarn sabah vaziyet gzne bu kadar kt gzkmeyecek." - "Hakikaten yle mi olacak dersin Sam?" - "Tabi, yle olacak." Sam aa yukar hayatnda ilk defa olmak zere bir kadna yalan sylyordu!

59

8
YARIN, bugn olduu vakit Sam iin sonu gelmez bir bekleyi balam oluyordu. Saat on sularnda otele telefon edip Lila'y arad. Kz oktan kalkm, kahvaltsn etmiti. Arbogast otelde deildi, erkenden kalkm, ie koyulmutu anlalan. Brakt pusulada, ge saatlerde Lila'ya telefon edeceini bildiriyordu. Sam kza, "Niye buraya, dkkna geliniyorsun?" dedi. "Bana arkadalk edersin. Otelde tek bana ne yapacaksn? Beraber yemee gideriz. Ben otel santralna sylerim. Arbogast arad takdirde dkkna balarlar." Lila "Peki", dedii zaman Sam kendini daha iyi hissetti. Kz otelde yalnz bana oturduu takdirde muhakkak ki kafas ileyecek ve hi de iyi eyler dnmeyecekti. Kendisi yar uykusuz bir gece geirmiti. Tek bana kt kt dnmenin ne demek olduunu biliyordu. Sam aa yukar btn gece vaziyeti tekrar tekrar aklndan geirmi, enine boyuna dnmt. Ve u anda, Arbogast'n tahmininin en mantki izah ekli olduunu kendi kendine itiraftan baka yol bulamyordu... Mary paray aldktan sonra buraya, kendisini grmek zere yola kmt. Buna muhakkak nazariyle bakmak lzmd. Mary'yi hrsz durumunda kabul etmek iin en kt tarafyd.. Ve iin tuhaf, vaziyet nasl gzkrse gzksn, Mary'yi hrsz rolnde tasavvur ok gt. Fazla tanyamamt onu, ama yine bir trl yaktramyordu. Zaten iin can alacak noktas buradayd. Mary hakknda ne biliyordu ki? Onu ne kadar iyi tandn dn geceki hdise bsbtn ortaya koymutu. Nianlsn ancak, alacakaranlkta bir baka kz onunla kartracak kadar tanyabilmiti. Zaten u dnyada kim kimi tandn iddia edebilirdi? Fairval'dekileri dnyordu: Civardaki okullarn mfettii Bay Tomkins bir mddet evveline kadar herkesten hrmet gren, hayr cemiyetleri zas, muteber bir ahst. Onun, yirmi iki yllk ka60

rsn ve iki ocuunu yzst brakp, on dokuz yanda bir kzla kaaca kimin aklnn ucundan geerdi. Ama byle olmutu. Demek koskoca Fairval, mfettii tanyamamt... Sonra Mike Fisher vard. Herkes onun iin "ehrin yz karas" diyordu. Btn havalide oynanan kumardan, kirli ilerden hara aldn bilmeyen yoktu. Ama ite bu Fisher iki sene evvel ld zaman vasiyetnamesi herkesin azn bir kar ak brakmt. Servetinin topunu birden yetimhaneye brakacan kimse aklndan geirmezdi... Btn bunlar kimsenin kimseyi tam mnasyla tanyamayacan gsteriyordu. Yahut da mesele daha derindi... nsanlar esas karakterleriyle tanmak mmknd de, muhtelif tesirler altnda ve en umulmadk zamanlarda onlarn ne ekilde hareket edeceini kestirmek gt. Her ey mmknd. Mary, senelerce beklemi olmaktan ve daha da beklemesi gerektiini bilmekten usand iin paray alm olabilirdi. Belki kendisine gelip bir baka hikye uyduracakt? Belki birlikte kap izlerini kaybettirmelerini teklif edecekti? Peki ama, btn bunlar doruysa, Mary ne demeye bu kadar zamandr ortaya kmamt? Acaba? Evet, acaba, am'n tahmin ettii niyetlerle yola kt halde, sonradan fikrini deitirip, tek bana yepyeni bir hayata balamak hevesine mi kaplmt? Bu da olabilirdi. Lila dkknndan ieri girdii vakit Sam ilk bakta, kzn evvelki gecekine nispetle kendini baya toparlam olduunu fark etti. Onu, yardmcs Bob Summerfield'e tantrdktan sonra birlikte yemee gittiler. Yemek boyunca tabi Arbogast'n nerede olabileceinden, bir ipucu bulup bulmadndan baka eyden bahsetmeye lzum grmediler. Sonra yine dkkna dndler. Cumartesileri mteri ok olurdu, ama nedense bugn pek fazla gelen giden olmuyor, Bob onlarla tek bana megul olabilmeye imkn bulduu iin, Sam ou zaman arka odada, kzn yannda oturuyordu. 61

Bir ara radyoyu evirip gzel bir mzik buldu. Lila bir mddet mzii dinleyip, "Yabanc bir melodi deil, ama ne olduunu bulup karamyorum" dedi. - "Bartok'un Orkestra iin Konertosu" diye cevap verdi Sam. Kzn baya ard meydandayd. - "Hayret. Ben altm yerde her gn bunlar dinlediim halde bilemedim, senin bu eit mzikle ilgili olduunu tahmin etmezdim." - "Tuhafna m gitti?" - "Hayr, deil, ama.." - "imle zevklerim arasnda mnasebet bulmak g de ondan herhalde." - "yle olacak." Sam eilip yerden bir ey ald ve kza doru tutup sordu. "Avucumda ne var biliyor musun?" - "ivi galiba.." - "Evet, basbaya bir ivi. Her gn bu ividen, veya buna benzeyenlerden kilolarca satarm, sene hesabna vursan tonlara yaklar. Belki de babamn zamanndan beri bu dkkndan yz ton ivi satlmtr. "Derinine inmeden dnrsen ivi deyip gemek gerek. Ama bir de yle dn: Allah bilir Fairval'deki evlerin yarsndan fazlasn ayakta tutan iviler, buradan, bizim dkknmzdan satn alnmtr. Belki biraz tuhaf gelir sana, ama ne zaman ehrin sokaklarnda byle bir yrye ksam, evlere bakar ve "Bu ehrin yaplmasnda benim de paym oldu" diye dnrm. Benim sattm letlerle o evlere ekil verdiler. Benim sattm boyalarla evleri boyadlar. Benim sattm kap, ereve, musluklarla evlerini donattlar..." Bir an sustu, kzn gzlerinin iine bakt. - "Eer yapt ey, satt nesne bir gayeye hizmet ediyorsa, o zaman kendini baka trl hisseder insan. Bir ivi bile olsa, eer o ivi gerektii yere, gerektii ekilde aklmsa, yzlerce sene, sen lp gittikten asrlar sonra yine o yerde duracak ve bir ie yaramaya devam edecek demektir..." 62

Birden sustu. Hi aklnn ucunda olmad halde lm lfn etmi olduundan dolay kendi kendine ierledi... Bir mddet sessiz kaldlar. Nihayet kz dayanamad: - "Sam" diye syledi, "iime yine fenalklar gelmeye balad. Saat drde geliyor, Arbogast'tan hl ses seda kmad." - "Birazdan arar, sabrl ol." - "Olamyorum ite. Yirmi drt saat demitik. Polise gitsek mi artk." - "Daha yirmi drt saat olmad ki. Unutma, ona sz verdiimiz zaman akamn sekiziydi. Daha drt saat kadar vakti var. Szmz tutmamz lzm". - "Sakin gzkyorsun Sam." "Evet sakinim, nk iimde bir ses Arbogast'a itimat edebileceimi sylyor." "Bana kalrsa numara yapyorsun. Sadece sakin gzkmeye alyorsun, aslnda senin de iin kaynyor olmal. Beni teselli etmek iin sakin gzkmeye alyorsun. iviler hakknda o konferans vermenin esas sebebi de bu!3 - "Belki haklsn, ama imdi polise gidemeyiz. Yemek vaktine kadar Arbogast'tan haber kmazsa o zaman Hkim Chambers'e gideriz". - "Kime gideceiz?" - "Hkime. Ayn zamanda Fairval'in erifidir." te telefon tam bu srada ald. Sam koa koa odadan kt. Kz da peinden gitti tabi. - "Alo, ben Sam Loomis." "Ben Arbogast... Merakta kalmayasnz diye telefon ediyorum". - "Meraktayz. Lila ile btn gn senden haber bekledik. Bir ey bulabildin mi?" Ksa bir skt oldu. - "Henz bir ey yok." - "Henz bir ey yok mu? Ne yaptn btn gn, neredeydin?" - "Nerede deildim ki. Girmediim delik kalmad." 63

- "Ne yapyorsun imdi? - "Geri dneceim. Yalnz bu defa baka yoldan geliyorum." - "Eski yoldan m?" - "Evet." - "Bana kalrsa yine ana caddeden gel, eski yolda hibir ey yok artk. Bir tek benzin istasyonu bile bulamazsn." - "Burada, lokantada biri bana eski bir motelden bahsetti.." Sam bir an dnd, sonra, "Ha, evet" dedi. "Bates'lerin eski yeri. Ama oras kapand galiba, seneler nce moteli kapattlar zannediyorum.. Orada bir ey bulabileceini zannetmem." - "Ne olur, ne olmaz, ben yine bir bakacam. Nasl olsa ana yolda bakacam yer kalmad. Hi belli olmaz. Her neyse ben imdi buradan ayrlyorum. Siz naslsnz?" - "Bizi dnme.. Ne zaman burada olacaksn?" - "Bir saate kadar." - "Pekl bir saate kadar gelmeye bak. Kz sabrszlanyor. Gelmezsen polise gitmek zorunda kalacaz." Telefonun br ucunda Arbogast'n dn akamdan beri dosta kan sesi birden yine deiti: - "Bir anlama yaptk, deil mi? Bana yirmi drt saat msaade verdiniz. Vakit daha dolmad. Bir yer daha kald. Oradan da bir ey kmazsa o zaman doruca geleceim, polise birlikte gideriz. Yannzda ben olursam szmz baka trl geiririz. Ben gelmeden sakn bir yere kmldamayn... Bakarsn bu motelde bir ip ucu bulurum... Bekleyeceksiniz deil mi?" "Evet, bekleyeceiz," dedi Sam. "Yalnz sen gecikeceksen bize yine bildir." Telefonu yerine brakt vakit, Lila ona, "Bir ey bulamam deil mi?" diye sordu. - "Daha iini bitirmemi. Bakaca bir yer daha var." - "Bir tek yer ha, oradan bir ey kacak m sanki?" - "Ne olsa bir mit, hem ona ne dediimi duydun. Bir saate kadar sesi sedas kmazsa erife gideceiz." Kz yeis iinde, "Bir saat daha da!" diye sylendi. 64

Pek ho bir saat, pek ho bir bekleyi deildi bu... Her saniyesi dakikalar, her dakikas seneler gibi uzayp gidiyordu. Sam, dkknla arka oda arasnda daha sk gidip gelmeye balamt. Darda mterilere bir ey verir, kasaya para koyarken hi deilse oyalanrd. Fakat Lila'nin sabr tkenmeye balamt artk. nk yava yava olan biteni hissediyordu. Bir ey olmutu. Bir ey gelmiti Mary'nin bana. Bir ey... - "Sam!" diye bard. Sonra koa koa odadan kt. Adam kasann yanndaki deftere bir eyler yazyordu. Dnp bakt. Kz saatini iaret ederek, "Bir saat oldu" dedi. "Peki... Birka dakika daha sabret, olur mu? Dkkn kapamamz, defterleri gzden geirmemiz lzm. Belki de bu arada telefon eder.." - "Ne olur, abuk tut elini. Tahammlm kalmad artk." - "zlme, neredeyse telefon alacak..." Fakat telefon almad. Sam ile Bob Summerfield ellerini yava tutup, dkkn kapama iini mmkn olduu kadar uzattlar. Arbogast'tan hl ses kmyordu. Bob klar sndrd, gitmeye hazrland. Sam kasann rtsn geirdi. Arbogast'tan ses seda yoktu. Lila, "Hadi gidelim artk" dedi. "Telefon edecei filn yok." Telefon ite o srada ald. - "Alo!.." - "Ben Arbogast-" - "Ne diye bu kadar ge kaldn, hani bana sz vermitin...." Telefonun br ucu, "Brak imdi sz" diye kesip att. "Sana sylediim moteldeyim, hi de vaktim yok.. yi dinle: Kzn izini buldum. Geen Cumartesi burada kalm.." - "Mary mi? Emin misin?"

65

- "Evet, eminim... Otel defterindeki el yazsna baktm, sana yazd zarftakinin ayn. Tabi hviyetini gizlemek iin Jane Wilson diye sahte bir isim kullanm..." - "Baka bir ey buldun mu?" - "Kulland arabann tarif bendeki tarife uyuyor. Motelin sahibinden rendim." - "Nasl aldn bu malmat?" "alnm bir arabann tahkikatn yapyormu gibi davrandm, motel sahibi her eyi anlatt. Tuhaf bir adam, baya da heyecanlyd... smi Norman Bates, tanyor musun bu adam?" - "Pek tanyorum saylmaz." "Her neyse, kzn Cumartesi gn ge vakit geldiini syledi. Hava ktym, yemek iin kendi evine davet etmi. cap ederse annesinin ahitlik edebileceini syledi." - "Doru sylediinden emin misin?" - "Bilmiyorum daha." - "Ne yapacaksn?" - "Annesiyle konumak istiyorum. Yukarda bir evleri var, kadn orada. Adam onun kimseyle konuamayacak kadar hasta olduunu sylyor, ama ben yukar katn penceresinden baktn grdm. Biraz tazyik ettim, "Gidip syleyeyim de giyinsin" deyip eve gitti. Ayak sesleri duyuyorum, geliyor galiba. Her neyse ben dnene kadar siz kimseye gitmeyin.. Kapatyorum telefonu.." Sam telefonu brakp Lila'dan yana dnd. - "Konutuklarm duydun" dedi, "biraz rahatladn m? - "ok deil. "Her ne ise, imdi biraz daha beklemekten baka yapabileceimiz bir ey yok."

66

9
CUMARTES leden sonra Norman tra olmaya balad. Haftada bir defa cumartesileri tra olurdu. Tra olmay sevmezdi hi. Sevmemesinin sebebi de aynayd. Aynaya bakt m bulank birtakm izgiler gryordu. Hangi aynaya baksa bulank izgiler gzlerini trmalyordu. Esas mesele gzlerindeydi. Gzleri bozulduundan beri aynalardan nefret eder olmutu. Kck bir ocukken aynaya bakmaktan holanrd bile. zerinde hibir ey bulunmakszn aynann karsna geip uzun uzun kendini seyrettiini gayet iyi hatrlyordu. Bir defasnda annesi onu yle rlplak aynann nnde yakalam ve elindeki ar, gm el aynasnn sapyla kafasna vurmutu. yle kuvvetli vurmutu ki, Norman o tarihten beri her hatrlaynda ayn keskin acy kafasnda hissederdi. Annesi ayrca, insann kendisini o vaziyette seyretmesinin de ok irkin bir ey olduunu sylemiti. Norman'n aynalarla aras bozulduktan bir mddet sonra annesi onu doktora gtrm, doktor da gzlk vermiti. Gzlk sair zamanlarda iine yaryordu. Ama aynaya bakarken hibir eyin faydas yoktu. Aynaya her baknda hep o izgileri gryor, her grnde de bana arlar giriyordu. Aynaya bakp da ne yapacakt zaten? Aynann gsterdii hayal ho bir ey deildi ki. iman bir vcut, kabak bir kafa, sarkk bir gerdan, koskoca bir gbek... nsan uzun boylu, ince, yakkl biri olsa belki aynada kendini seyretmekten holanrd. Mesel Joe Amca gibi biri iin aynaya bakmak baya zevkti. Annesi de hep demez miydi. "Erkek dediin Joe Amca gibi olmal!" Annesi haklyd, Norman'n bunu kabul etmesi lzmd. Ama istedii kadar yakkl olsun, Joe Considine'den, yahut da annesinin srarla hatrlatt hitap ekliyle, "Joe Amca"dan, her zaman nefret etmiti. lene kadar da edecekti.. Samalk deil miydi annesinin srar? Joe Amca'nin akrabalkla ne ilgisi vard. Sadece, annesini grmeye gelip giden bir tandktan 67

ibaretti. Onu, bu moteli yapmak iin iftlik arazisini satmaya ikna etmi ve ilerin bu hale gelmesinde balca rol oynamt. Annesi ou zaman erkeklerin aleyhinde konuurdu. "Bizi yzst brakp kaan adam", diye bahsettii Norman'n babas bata olmak zere btn erkeklere verip veritirdi. Yalnz Joe Amca mstesnayd. Joe Amca istedi mi, annesini kk parmann ucunda oynatmasn bilirdi. Hep de yle yapmt zaten. Kadnlar bylesine tesir altna alabilen bir erkek olmak, hatt bizzat Joe Amca'nin kendisi olmak kim bilir ne kadar gzel bir eydi. Ama... hakikaten gzel miydi ya! nk Joe Amca oktan lmt... lm birinin yerinde olmak! Norman usturasn yznde gezdirirken aradan geen zaman hesaplamaya alyordu. Yirmi seneyi gemi olmalyd imdi.. Norman o zaman basbaya ocuktu. imdi ise bym, koskoca bir adam olmutu. Adam olmak, akl bana gelmek iyiydi.. yle olmasa, geen hafta o kz motelde ld vakit, her eyi yoluna koyup annesini felketten kurtarmas mmkn olabilir miydi? Norman parman usturann keskin ksmnda gezdirdi. Ne kadar ince, ne kadar da keskindi usturann az.. Yzn kesmemesi iin dalgnlamamas, ok dikkatli olmas lzmd. Bir hususta daha dikkatli olmalyd. Tra bittikten sonra usturay ortadan kaldrmak, annesinin gzne ilimeyecek bir yere saklamak lzmd. ok tehlikeli bir letti bu, annesinin elinde yine feci bir lm oyunca haline gelebilirdi.. Onun mutfaa girmesini nasl menetmise keskin eylere el srmesini de ylece nlemesi lzmd. Evet, bir tehlikeyi atlatmlard, ama bir ikincisini atlatabilecekler miydi? Annesi olup bitenler hakknda o geceden sonra tek kelm etmemiti. O da azn ap annesine bir ey dememiti tabi. Btn hafta iler yolunda gitmiti. En iyisi byleydi. Annesi btn gn hi sesini karmadan pencerenin nnde oturuyor,

68

hi kmldamadan darsn seyrediyordu. Her halde vicdan azab onu rahatsz ediyor olmalyd. Eh, byle olacakt tabi. Cinayet mthi bir eydi. Akl tam mnasyla banda olmayan biri bile, bir mddet sonra yapt eyin fenaln idrak edebilirdi. Norman' da rahatsz eden bir ey vard. Ama vicdan deil, dpedz korku. Korku mahvediyordu onu. Btn hafta endieyle bekleyip durmutu. Ne zaman motelin nnde bir araba durmusa, oturduu yerden korku iinde zplamt. Hatt ara sra asfalttan gelip geen otomobillerden bile rkmt. Halbuki korkulacak bir ey de kalmamt. Geen Pazar sabah, odun toplamak bahanesiyle batakla gidip btn izleri ortadan kaldrdktan ve kpenin tekini batakla frlattktan sonra ortada, cereyan etmi hdiseye dellet edecek hibir ey kalmamt. Ama gel de buna kendini inandr... Sal akam, polis arabas gelip yazhanenin nnde durduu vakit Norman kalbi duruyor zannetmiti. Polis sadece telefonu kullanmak istiyordu. Ve iki dakika iinde telefon edip gitmiti. Ama ondan sonra, ge vakit uykuya dalana kadar Norman1n kendini toplamas mmkn olamamt. Tra bittikten sonra ellerini bir daha ykayp kurulad. Bir haftadr ok sk el ykar olmutu. Sonra evden kp aa doru yrd. Son hafta esnasnda fazla gelen giden olmamt. Norman en kalabalk geceyi hatrlyordu. Kulbelerden drd dolmu. Bir beinci, bir altnc gelecek diye d kopmutu. 6 numaray kimseye vermek istemiyordu. 6 numara kzn kald odayd. Uzun bir mddet, her ey mazinin klleri altnda kalana kadar oray kimseye vermemek niyetindeydi. Norman yazhanenin nne vard srada, amarhanenin kamyoneti geldi. Haftada bir urar, kirli araf ve havlular alr, temizlerini brakr giderdi. Norman arabuk onun iini bitirdi. Sonra drt numaray temizlemeye gitti. Geceleyin orada seyyar satclardan biri kalmt. Odada fazla bir danklk 69

yoktu; musluk tann kenarndaki snm sigara izmaritleri ve heldaki mecmua bu tip mterilerin her zaman geride brakmak detinde olduklar eylerdi. Eilip mecmuay ald. Uydurma feza hikyeleriyle dolu bir zrvayd. "Baz insanlar da neler okur" diye dnd. Temizlii bitince yazhaneye dnd. Gelecek mteri varsa motel hazrd. Saat drde kadar gelen giden olmad. Masann banda yolu seyrederek otururken can skld. Bir mddet 4 numarada bulduu mecmuay kartrd. Sonra viski aklna geldi. Ama gelmesiyle birlikte bu dnceyi savmas bir oldu. meyecekti artk, karar katiydi. Ne zaman iki ise balarna bir ey geliyordu. ki demek yoktan yere mesele demekti. Dert demekti... Joe Amca iki yznden lmt... Kendi kabahati yoktu, ama o kz ld gece de baya ikiliydi. u anda bir yudumcuk ne kadar da iyi gelecekti halbuki. Ama imeyecekti. Hayr iecekti. Hayr, hayr!.. Norman kendi kendisiyle mcadele halindeyken darda bir motor sesi iitti. Eilip bakt. Alabama plkal bir araba stop etmi, iinden orta yal bir kadnla bir erkek inmiti. Deftere isimlerini, "Bay ve Bayan Herman Pitzler" diye yazdlar. "Turist olmalydlar herhalde. Norman onlara 10 numaray verdi. Tekrar yazhaneye dnd ve bu defa, ilk bulduunda alayc alayc elinde evirip evirmi olduu mecmuaya adam akll dald. Mecmuay brakt zaman saat bee geliyordu. Masa lmbasn yakt. te ikinci otomobil o srada motelin nnde durdu. Yeil bir Buick'ti ve Teksas plkas tayordu. Teksas!. 0 kz da Teksas'tan gelmiti. Norman ayaa kalkp bekledi. Otomobilden kan adam onun bulunduu yere doru gelirken kendi kendine, "Tesadf" diye mrldanyordu. "Basbaya tesadf, meraklanmaya lzum yok." Adam gelip tam karsnda durdu. 70

- "Burann sahibi misiniz?" - "Evet, oda m istiyorsunuz?" - "Hayr, baz eyler sormak istiyorum." Norman yutkundu. "Cevap verebileceim gibi eylerse memnuniyetle yardm ederim size..." - "Bir gen kzn izini bulmaya alyorum." Bir an iinde Norman'n salarnn dibinden, ayak parmaklarnn ucuna kadar, her taraf hissizleiverdi. Kalbi de durmu gibi geliyordu ona. Az daha bir lk koparp oradan kaacakt. Ama zorla kendine hkim oldu. "smi Mary Crane" diye devam etti adam. "Teksas'n Fort Worth ehrinden. Sizin motele urayp uramadn renmek istiyorum." Norman imdi, biraz evvel barp kamak istedii iin kendi kendine glyordu. Hazrlkl deildi, ama vermesi gereken cevap gayet basitti. Sakin bir sesle, "Bu isimde biri gelmedi" dedi. - "Emin misiniz?" - "Tam mnasyla.. Buraya pek fazla insan gelip gitmez. Onun iin kimin gelip kimin gittiini gayet iyi bilirim." - "Bahsettiim kz, ayet buraya geldiyse, geen Cumartesi veya Pazar akam gelmi olmal." - "Geen hafta sonu hava bozuktu. Hi mterim olmad." "Tamamen emin olmak istiyorum. Aradm kz, yirmi yedi yanda, orta boylu, kahverengi sal, mavi gzl, gzel bir kzdr. 1953 modeli bir Plymouth'la seyahat ediyordu. Arabasnn rengi mavidir, sa amurluunda gze kolayca arpacak bir eziklik var. Plka numaras..." Norman artk onu dinlemiyordu. Ne diye ona kzn gelmediini sylemiti sanki. Basbaya samalkt bu. Gelip bir gece kaldn, sonra ekip gittiini sylemi olsa ne beis vard? Ama inkr etmiti bir kere, imdi ilk sylediinde srar etmesi lzmd. "Maalesef size yardm edebileceimi zannetmiyorum" diye sylendi. "Dediiniz gibi bir kimse gelmedi buraya". 71

- "Sylediim eyler size hibir ey hatrlatmyor mu? sim zerinde fazla durmayn, zira buraya geldiyse bile hakiki ismini kullanm olduunu zannetmem. Msaade eder misiniz defterinize bir gz ataym, belki ben bir ipucu yakalarm." Norman elini defterin zerine bastrd. - "Maalesef buna msaade edemem.." - "Belki imdi msaade edersiniz?" Adam elini cebine atp czdann kard. Norman'n ilk dnd, adamn kendisine para teklif edecei oldu. Fakat czdandan para deil bir hviyet kart kt. - "Adm Milton Arbogast, Parity Mutual Kumpanyasfnin hususi dedektifiyim." - "Dedektifsiniz demek..." - "Evet Bay Bates, buraya mhim bir i iin geldim." Norman bir adama, bir deftere bakyordu. teki devam etti. "Tabi u anda defterinize sizin rzanz olmadan bakamam, ama anlyorsunuz, deil mi? Gidip eriften yazl bir msaade getirdiim takdirde defteri bana gstermek mecburiyetindesiniz. Bunu biliyorsunuz herhalde." Norman bunu bilmiyordu, ama pek iyi bildii baka bir ey vard. Ne olursa olsun, erif gelip bu ie burnunu sokmamalyd. Vaziyeti onun bilgisi dnda halletmek gerekiyordu. - "Ne yapm bu kz?" diye sordu. "Niin aryorsunuz onu?" - "Mhim bir ey deil, alnm bir araba hikyesi..." Norman birden bire hafifleyivermiti. alnm araba neydi ki alt taraf. Bir an iin kzn ok daha mhim bir sutan dolay aranabileceini dnm ve akl bandan gitmiti. Federal mfettiler, byk sulardan dolay birinin peine dtler mi, her eyin altn stne getirirlerdi. Ama basit bir aba alma hdisesinde korkulacak taraf yoktu. Defteri yabancya itti. "stediiniz gibi bakn" dedi. "Onu size vermeden nce, soruturma iin mhim bir sebebiniz olup olmadn anlamak istemitim."

72

Arbogast cebinden bir zarf karp defterin yan sra masann zerine koydu, sonra defteri at ve gz zarfla, defterdeki isimler arasnda gidip gelmeye balad. En alttan balamt, parma yukar doru gidiyordu. Bu parman hareketlerini endieyle takip etmekte olan Norman onun birden durduunu fark etti. Sonra bir sual alnd kulana. - "Biraz evvel, geen Cumartesi, Pazar gnleri buraya kimsenin gelmediini sylemitiniz, deil mi?" Norman ekingen bir sesle, "Pek hatrlamyorum" dedi. "Beki bir, iki kii gelmi olabilir. Ama fazla mteri yoktu, bana kimse yoktu gibi geldi". "Peki bu isim nedir? Jane Wilson-San Antonio, Teksas.. Cumartesi gecesi imzalam defteri?.." - "Ha, evet haklsnz.." Norman'n kalbi yine gm gm vurmaya balamt. Dnyann en byk sersemliini yapmt inkr etmekle. Nasl izah edecekti imdi durumu. Dedektifler en akl banda cevaplardan bile phe eden insanlard. Byle birbirini tutmayan ifadeler ise... Ne cevap verecekti ona? Nasl ikna edecekti? u anda dedektifin bir ey sorduu yoktu. Zarf, defterdeki imzann yanna koymu, dikkatle bir onu, bir tekini tetkik ediyordu. ki yaznn birbirine uyduunu fark etmemi olmasna imkn yoktu. Nihayet konutu. - "El yazlar ayn. Aradm kzn yazdnda phe yok." - "yle mi? Emin misiniz?" - "Eminim tabi, hem de ispat kolay. Siz imdi bana doru cevap vermeye bakn. Niin biraz evvel bana yalan sylediniz?" - "Yalan sylemedim, unutmuum." - "Hfzanz bu kadar zayf m?" - "Yo, zayf olduunu syleyemem, ama unutmuum ite..." - "Belki hfzanz kuvvetlendirmekte size yardm edebilirim. Bilmiyorsanz renin: Otomobil hrszl devlet lsnde bir sutur. alnan arabann kymeti ne olursa olsun, 73

mahall hkmetlerin salhiyetinden kar. Byle bir sua, hakikatleri gizlemek suretiyle ortak olmak istemezsiniz deil mi?" "Sua ortak olmak m? Nasl ortak olabilir miim. Araba alm bir kz geliyor, burada bir gece kalp gidiyor. Bana ne bundan?" - "Dediim gibi, bildiiniz eyleri gizlemeniz yznden okka altna gidebilirsiniz. imdi syleyin bakalm: Kz grdnz anlalyor. Nasl bir eydi?" - "Tarifinize uyuyordu. Buraya geldii zaman iddetli yamur yayordu. Kendisine pek dikkat etmedim. Defteri imzalad, anahtar verdim, odasna gitti. Hepsi bu kadar." - "Bir ey sylemedi mi, hi konumadnz m?" - "Havann berbatlna dair bir iki kelime konutuk galiba, iyi hatrlamyorum". "Tell bir hali var myd? pheli bir hareketini grdnz m?" "Byle bir ey fark etmedim. Her zaman gelip giden turistlerden biri gibiydi." Arbogast cebinden sigara paketini karp bir tane yakt. - "Dediinize gre, kza kar herhangi bir alka duymadnz" diye sylendi. "Sizin iin, yzlercesi gelip giden motel mterilerinin llettayin birinden ibaretti.." Birden bire sesinin tonu ykseliyordu. "Ne diye, buraya geldiini saklamaya teebbsle ona yataklk etmeye altnz yleyse?" - "Kimseye yataklk etmeye almadm." "altnz... Gayet iyi hatrladnz bir eyi unutmu gibi grndnz!" - "Hayr, hakikaten unutmutum." - "O halele bundan sonrasn iyi hatrlamaya aln.. Dikkat edin imdi: Cumartesi gecesi gelip ertesi sabah gitti demitiniz.. Kata ayrld buradan Pazar sabah?" - "Bilmiyorum, ben uyanmadan gitmi." "O halde buradan giderken yalnz olup olmadn grmediniz..."

74

- "Grmedim tabi. Nasl grebilirdim?" - "Pekl, gece esnasnda kimse onu ziyarete geldi mi?" - "Hayr." - "Emin misiniz?" - Evet, eminim." - "O gece kzn buraya geldiini baka gren oldu mu?" - "Ondan baka mteri yoktu. Kim grm olabilir?" - "Burada ikinizden baka kimse yoktu yani?" - "Yoktu." - "Odasndan dar da kmad?" - "Evet, kmad." - "Btn gece odasnda kaldndan emin misiniz? kp bir yere telefon etmi olamaz m?" - "Zannetmiyorum." - "Demek ki onun buraya geldiini siden baka bilen yok." - "Bunu size daha evvel de syledim." - "O yal kadndan ne haber, o da grmedi mi?" - "Hangi yal kadndan bahsediyorsunuz?" Norman'n yrei yine azna gelmiti. "Yukardaki evin penceresinde grdm yal kadndan bahsediyorum." - "Kimse yok orada..." Fakat dedektif onun szn kesti. - "Var, biraz evvel gzlerimle grdm. st kat penceresinden bana bakyordu. Kim o?" are yoktu, kabul etmesi lzmd. nkr iyi olmayacakt. - "Annem" diye kekeledi. - "Anneniz de grmedi mi kz?" - "Hayr... Annem hastadr, buraya hi gelmez, evden dar kmaz. Kimseyi grmedi." - "Emin misiniz?" "Evet eminim, annem ok hastadr. Odasndan bile dar kmaz. Kz grmedi o. Hatt biz evde yemek yerken..." Sustu. Ama olan olmutu bir kere. Bu eytan adam onu gafil av-

75

lam, mdafaasz yerinden hcum etmiti. Dn yoktu artk, o szler kmt azndan bir kere. - "Demek Mary Crane ile birlikte evde yemek yediniz?" "ey yani, yle doru drst bir yemek deil. Bir iki sandvile kahveden ibaret.. Her eyi renmek istiyorsunuz, bunu da bilesiniz diye syledim..." Hay sylemez olaydm. "Anlyorsunuz ya" diye devam etti. "0 gece mthi yamur yayordu. Fairval'den baka yemek yiyebilecei bir yer yoktu. Oras da dnyann yolu. A yatmasn diye eve gtrp iki para ey ikram ettim, hepsi bundan ibaret." - "Yemekte ne konutunuz?" - "Hibir ey, nemli olan bir eyden bahsetmedik." - "Mary Crane gzel bir kzd.. Mesel yemei yedikten sonra evde, yahut da inip burada yle bir partimsi bir elence filn yapmadnz m?" Bu kadar fazlayd. Norman birden bire soukkanlln kaybetti. "Ne biim szler bunlar?" diye bard. "Bildiim kadar syledim. Gidin artk buradan!" "Gideceim" dedi Arbogast. "Fazla kalmaya niyetim yok. Yalnz gitmeden evvel annenize de bir iki sual sormak istiyorum. Belki sizin unuttuunuz birka eyin cevabn da ondan alabilirim." Norman masann arkasndan yryp kt. Arbogast'n karsna dikildi. - "Size annemin kz grmediini sylemitim. Bundan baka, iyice hasta olduunu da syledim. Onu gremezsiniz." "O halde ben de gider soruturma iin yazl bir emir getiririm." Adam onu kof tehditlerle sindirmeye alyordu. Syledii szlerde mna yoktu. Alt taraf iki, yz dolar kymetinde eski bir araba iin hangi emniyet makam ona aratrma msaadesi verirdi.

76

- "Gln olmayn" dedi. "Basit bir araba hrszl iin kim size msaade verir. Kime syleseniz benim byle bir hrszla kartma inanmaz." Arbogast paketini karp bir sigara daha yakt. "Korkarm ki vaziyeti tam mnasyla anlayamyorsunuz Bay Bates. Size daha ak syleyeyim: Aslnda alnm araba filn yok. Bu kz, yani Mary Crane, Forth Worthfteki bir emlk brosundan krk bin dolar karm bulunuyor." - "Krk bin dolar m?" te imdi dnya Norman'n bana yklmt. yz dolarlk otomobil baka, krk bin dolar bakayd. Bu kadar para mevzubahis olduu mddete, deil hususi dedektifler, FBI'nin btn mfettileri buray urak yeri yapard. Arbogast, "Anlyorsunuz deil mi, mesele zannettiinizden ok daha mhim" diye devam etti. "Bu sebeple her eyi en ince teferruatna kadar renmek istiyorum. ster msaade edin, ister etmeyin, annenizle muhakkak konumak niyetindeyim." "Ama annemin hasta olduunu syledim. Zaten hibir ey bilmiyor. Sizi temin ederim..." "Ben de size sz veriyorum, onu hi rahatsz etmemeye alacam. Basit birka sual. Her halde byle sessiz sedasz bir soruturma yerine, kalkp Fairval erifiyle buraya gelmemi, bir alay grlt kmasn istemezsiniz deil mi?" "Katiyen istemem.." Norman sylediine karsndakini inandrmak istemi gibi ban yandan yana sallyordu. "Bunu katiyen yapmamalsnz." Tereddt ediyordu, ama artk tereddt etmenin de faydas yoktu. Krk bin dolar ha! Tevekkeli deil bu kadar sual sormutu. Ona mni olmaya almak beyhudeydi. Hele byle motelde baka mterilerin de bulunduu bir anda grlt kmas. Maazallah!.. aresi yoktu. Hi kar yolu kalmamt. - "Pekl" dedi, "annemle konumanza msaade ediyorum. Ama daha evvel benim gidip ona haber vermem lzm. Siz 77

gider, birden bire karsna karsanz ok geirir..." Kapya doru yrd. "Siz burada bekleyin gelen giden olur..." Arbogast "Olur" dedi ve Norman kapdan kp gitti. Evin kapsna geldii zaman nefes nefeeydi. Kalbi gm gm vuruyordu. Kapnn nnde bir an durdu. Her ey mahvolmu, i kmaza girmiti. Ne kadar tedbirli hareket etmi, annesini kurtarmak iin ne tedbir almsa faydas olmamt. u hale Norman artk kendi bana bir are bulamayacan biliyordu. Eer bu durumun bir hal aresi varsa, bunu ancak annesi bilirdi. Ondan baka kurtulu yolu yoktu. eri girdi, merdivenleri kt, annesinin kapsn itti. Olan biteni ona sakin sakin anlatmak niyetindeydi, ama bunda muvaffak olamad. Onu pencere nndeki iskemlesinde her zamanki gibi oturur grd an btn sinirleri boanvermiti. Dizlerinin nne kt ve hkra hkra sayp dkmeye balad. Syledikleri sona erdii vakit annesi sakin bir sesle. "Pekl" dedi. Hi mi hi heyecanlanmamt. "Sen imdi kendini toplamaya bak. Ben her eyin icabna bakarm." "Anneciim" diye inledi Norman, "onunla bir dakikack konusan, bir ey bilmediini sylesen her ey bitecek. Buradan gidecek, bir daha da gelmeyecek." - "Yanlyorsun ocuum. Krk bin dolar az para deil.. Byle kolayca atlatamayz. Bugn gitse de, yarn yine gelecek. Hatt belki bakalar da gelecek. Niye bunu bana daha nce sylemedin?" - "Bilmiyordum ki, seni temin ederim bilmiyordum." - "Sana inanyorum. Ama o inanmaz. Ne sana ne bana inanr. Hepimizin bu ite ortak olduumuzu zanneder. Yahut da kza paras iin bir ey yaptk zanneder. Anlyorsun deil mi?" - "Anne..." Norman gzlerini yumdu. "Ne yapacaksn?" - "Evvel kalkp giyineceim. Ziyaretimiz var, deil mi ya? Onu byle karlamak olmaz. Sonra da gidip banyodan bir ey alacam. Sen gidip Bay Arbogast'a syle, buraya gelsin." "Olmaz, sylemem. Onu buraya getiremem. ayet eyi dnyorsan..." 78

Annesinin ne dndn, ne yapacan biliyordu. Ama elinden bir ey gelmezdi artk. Yerinden bile kmldayamyordu. Baylsa, kendini kaybetse diye dua ediyordu. Ama bu bile ne ie yarayacakt ki! Birka dakikaya kadar Arbogast aada, yazhanede beklemekten bkacak, kalkp kendi bana buraya gelecekti. Gelip kapy vuracak, cevap alamaynca ieri girecek. Ve.. - "Anne, beni dinle." Ama onu dinleyen yoktu. Kadn banyoya gitmiti bile. Giyinmi, hazrlanmt. Sonra merdivenlere doru yrd. Merdivenlerin yarsndayken kap vuruldu. te oluyordu, Arbogast gelmiti... Norman barmak, ieri girmesine mni olmak istedi. Fakat boazndan en hafif bir ses bile kmad. Sonra annesinin seslendiini iitti. Neeli neeli, "Bir dakika geliyorum" diye baryordu. Annesi kapy at ve Arbogast ieri girdi. Kadna bakt ve bir ey sylemek zere azn at, ayn zamanda da ban biraz havaya kaldrd. te annesinin bekledii buydu. Kolunu havaya kaldrd ve Norman onun elinde prl prl bir ey grd. Bu parlak ey ileri geri gidip geliyordu. 0 parlaklk, aynen aynalarda grd izgiler gibi gzlerini kamatrd. Norman gzlerini yumdu. O parlak eyin ne olduunu biliyordu. Annesi usturay bulmutu. Bulmu ve kullanmt!...

79

10
NORMAN, orta yal adama glmsedi. - "Buyurun, anahtarnz" dedi. "Ben de artk buray kapatp eve gideceim." Adamn yanndaki kadn: "Bu kadar erken mi kapatacaksnz?" diye hayret iinde sordu. "Biraz yorgunum, hem de bundan sonra mteri geleceini zannetmiyorum." - "Ama Cumartesi gecesi..." - "Cumartesi gecesi, ama saat ona geldi." - "On mu, aman Allahm, ne kadar ge olmu. Yr Homer." Kadn nde, adam arkada kp gittiler. Evet, on olmutu. Tam drt saat gemiti. Ne kadar da abuk! Yazhaneden kmadan nce son bir yudum viski imek istiyordu can. Saat altdan beri ka defa itiini hatrlamyordu. Ama olan olmutu bir kere. Hem zaten o eyin evde, kap nndeki halya sarl olarak yattn bile bile burada beklemeye baka trl tahamml edemezdi. Baka aresi yoktu. Holdeki halnn ularn cesedin zerine ekmi, onu ylece kapattktan sonra buraya inip havann kararmasn beklemeye balamt. Annesine, hibir eye elini srmemesini kat bir ekilde tembih etmiti. Onun, dediini yapacana inanyordu. Sk sk tembih ettii zere, pencereden kimseye gzkmeden, yatanda uslu uslu yatacakt.. Ama Norman kapy onun zerine kilitlemeyi de ihmal etmemiti. Yazhaneden kt. Arbogast'n yeil Buick'i hl orada, gelip ilk park ettii yerde duruyordu. Bir an o arabaya atlayp uzaklara kamay dnd. Ama ne faydas vard bunun? Kimse izini bulmasa, geimini temin etmenin yolunu bulsa bile, bu evden, annesinden uzak olacak olduktan sonra yaamann ne ehemmiyeti vard.

80

Sama dnceleri brakmas lzmd imdi. Yaplacak mhim ii vard. Mterisi bulunan 1 ve 4 numaralara doru yle bir gz att. Perdeleri kapalyd. Yryp Buick'e girdi ve Arbogast'n cebinden alm olduu anahtarla motoru altrd. Eve doru yol alrken annesinin odasndan gzlerini ayrmyordu. Ik yoktu; yatyor olmalyd. Btn gcyle halnn ularn kavrad ve onu arabann arka tarafna yerletirdi. Hal gittikten sonra holde, annesinin iledii cinayete dair hibir iz kalmam oluyordu. Tekrar ofr mahalline geti. Arabay batakln ayn noktasna atmad tabi. Ve bu defa ii gayet abuk bitirdi. Tecrbe sahibiydi artk ne olsa... Yalnz, otlarn zerinde oturup onun batmasn beklerken yine son derece heyecanl, son derece sabrszd. Buick daha ar arabayd, daha abuk batmas gerekir gibi geliyordu insana. Ama o son "plop" sesini iitmesi milyonlarca sene srd! te, gitmiti artk. 0 kz ve arabasnn bir yerine saklad krk bin dolar gibi, Buick de ortadan yok olmutu... Nereye saklamt kz acaba paray? antasnda deildi, valizlerinde de deildi. Her halde arabann gzlerinde filn bir yerdeydi... Arabay amura atmadan nce her tarafna bakmas lzmd. Byle yapm olsa paray bulurdu her halde. Ne var ki o gece bir yere bakacak halde deildi. Parann mevcudiyetinden haberdar olmu olsa bile aramazd. Ne yapacakt paray? Hem zaten alm olsa, muhakkak ki bu dedektif gndz gelip onu sorguya ektii zaman kendini ele verirdi. nsann bir suu, bir korkusu olursa, numara yapmas gt. u anda bile mteekkir olmas gereken bir ey varsa kendi susuzluuydu. Evet, annesinin yaptklarn rtbas etmek iin bir sr haltlar kartrmt. Ama bu baka, suun dorudan doruya kendisine ait olmas bakayd. Eve doru yrrken, ertesi gn kendi arabasyla yine buraya gelip izleri yok etmesi gerektiini dnyordu. Ama bu,

81

yapmas gereken teki mhim iin yannda hi saylrd. Annesine gz kulak olmas lzmd. Buraya yine birisi gelecek ve dedektifin izini arayacakt. u bilmem ne Mutual Kumpanyas herhalde adamnn ortadan kaybolmasn hi hareketsiz karlayacak deil. Sonra, paras alnan Emlk Brosu vard. Kimse krk bin dolarn peini yle kolay brakmazd. Ama gelsinlerdi, Norman hazrd artk. Bu dedektif gibi gafil avlayamayacaklard artk onu. Onlara syleyecei eyi deta ezberlemiti. Her kim gelirse gelsin ayn eyi tekrarlayacakt. Annesi de artk, pencereden tekine berikine gzkerek ileri bozamayacakt. Zira evde olmayacakt. Bunu da kat bir ekilde kararlatrmt Norman. ayet gelip evi aramak isteyecek olurlarsa kimseyi bulamayacaklard orada. Eve girdi, hzl admlarla merdivenleri kt, annesinin odasna girip elektrik dmesini evirdi. Annesi yatan iindeydi, ama uyumuyor, gzlerini devirmi ona bakyordu. "Neredeydin Norman?" diye sordu. "Ne kadar merak ettim, bilemezsin." - "Nerede olduumu, ne yaptm biliyordun anne, bilmiyormu gibi numara yapma?" - "Her ey yolunda m?" - "Evet, merak etmene lzum yok..." Durdu, derin bir nefes aldktan sonra, "Anne" dedi, "senden bir ey istiyorum. yle bir hafta kadar bu odadan kman lzm". - "Neymi o? Ne dedin?" - "yle bir hafta veya daha uzun bir mddet iin bu odadan baka bir yere gitmen lzm geldiini syledim." - "Akln m kaybettin sen, benim yerim buras." - "Biliyorum, btn btn buradan k git demiyorum. Sadece bir mddet iin..." - "Hi byle sama ey iitmedim." - "Sama deil anne, anlamaya al. Biliyorsun, bugn bu eve biri geldi."

82

- "Ne var bundan bahsedecek imdi!" "Bahsetmemiz lzm.. Er ge bakalar da gelecek nk, soruturma yapacaklar. te bu gelecek olanlarn, buradan geldikleri gibi gitmelerini de istiyorum." - "yi ya, gelirlerse aadan savarsn." - "Ya evi aratrmak isterlerse?" - "stesinler, delil bulamayacaklar ki." "Seni de bulamayacaklar anne..." Norman yutkundu, ama kararn deitirmemiti. "Dediimi yapacam. Srf senin kendi iyiliin iin. Sonra ne oluyor biliyorsun. Herkesin iyilii iin artk kimsenin seni grmesini istemiyorum..." - "Ne yapmay kararlatrdn bakalm. Batakla m atacaksn beni de?" - "Anne, ne biim sz o!" Annesi birden bire glmeye balad. Glmeye devam ederse bu iin sonunun neye varacan Norman anlamt. Bir hafta nce olsa, imdi yapaca eye katiyen cesaret edemezdi. Ama bu bir hafta evveldi, imdi iler deimiti. Annesi artk basbaya bir hasta deil, tehlikeli bir deliydi. "Sus" dedi, "beni dinle... Seni aa, meyve mahzenine gtreceim.." - "Mahzene mi, imkn yok gitmem." "Gideceksin. Her eyi hazr ettim. Orada senin iin bir yatak hazrladm, k var, yemeini de muntazam getireceim." - "Gitmeyeceim ite..." "Gideceksin ve tekrar dar kmanda hi tehlike kalmayncaya kadar orada oturacaksn. Kapnn zerine de Kzlderililerden aldmz battaniyeyi rteceim. Deil senin kapnn ardnda bulunduunu, orada bir kap olduunu bile anlayamayacak kimse... Haydi kalk..." - "Yerimden kmldamaya hi niyetim yok..." - "0 halde seni ben gtrrm..." - "Hele bir elini sr!" Fakat Norman'n, kimseyi dinleyecek hali yoktu. Eilip onu skca yakalad, kaldrd. Arbogast'tan ok daha hafif, tamas 83

ok daha kolayd. Ayn zamanda, beklemedii bu muamele kadn yle artmt ki, direnmeye, debelenmeye bile teebbs etmedi. Mahzendeki yatan zerine brakt zaman kadn hl o aknln iindeydi. Fakat Norman ieri dar gidip ona lzumlu te beriyi getirmekte olduu srada enesi ald. - "Hapsediyorsun beni buraya" diye szlanyordu. "Buna dpedz hapsetmek derler. Beni artk hi sevmiyorsun. Sevseydin beni buraya kapatr mydn?" Norman durdu, dnp annesinin gzlerinin iine bakt. - "Seni sevmeseydim eer nerede olurdun imdi, biliyor musun?" dedi. "Tmarhanede olurdun." Son szleri sylerken dnm, kapy kapatp kmt. Acaba annesi sylediklerinin mnasn idrak edebilmi miydi? Kulak kabartt, ierden bir ses geliyordu: - "Evet haklsn, her halde tmarhanede olurdum. Ama herhalde yalnz ben deil!.."

84

11
SAM VE LLA arka odada Arbogast'tan haber bekliyorlard. Telefon her an alabilirdi. Ama caddeden gelen Cumartesi akamnn normal grltlerinden baka ses seda yoktu odada. Sam durmadan, teden beriden bahsederek kz oyalamaya urayordu. - "Her halde sizin Fort Worth'da cumartesileri da baka olur. Baksana burann bile hali baka. Btn genler bu gece gemi azya alr." - "Sam, saat dokuz oldu. Niye hl gelmedi bu adam?" - "Aktn, deil mi? Yemee gidelim istersen..." - "Yemei brak imdi, nerede kald dersin?" - "Kim bilir, belki mhim bir ip ucu elde etti de onunla megul oluyor." - "Bize bir telefon edebilirdi, ne kadar merakta olduumuzu biliyor." - "Birazck daha sabret, neredeyse gelir." - "Sabrm kalmad artk..." Lila iskemleyi itip aya frlad. "Hibir zaman onu dinlememeliydim. Daha ilk gn polise sylemem lzmd... Bir haftadr, "bekle"den baka lf iitmedim. nce Bay Lowrey, sonra Arbogast, imdi de sen... nk hepiniz paray dnyorsunuz, kardeimi dnen yok. Benden baka Mary iin endie eden yok!" "Yanl dnyorsun" dedi Sam, "Mary iin neler hissettiimi biliyorsun." - 0 halde nasl oluyor da burada oturup duruyorsun, niye bir eyler yapmyorsun?" Masann zerinden antasn alp yrd. - "Nereye gidiyorsun?" - "erife gidiyorum. Her eyi syleyeceim, tahammlm kalmad artk." - "Gitme, nce buradan telefon edelim. Hem Arbogast gelince bizi burada bulmas lzm."

85

"Gelecei filn yok onun. Bir ey bulduysa bile onun peinden kim bilir nerelere gitmitir." Lila'nn sesi asabiyetten titriyor, dileriyle habire dudaklarn srp duruyordu. Sam onu kolundan tuttu. - "Otur" dedi "ben erife telefon edeyim". 0 odadan kt zaman Lila bitkin bir vaziyette iskemleye kt. Kulak kabartp dkkndan gelecek sesleri dinledi. - "Alo, buras Sam Loomis'in aktar dkkn, ben Sam... erif Chambers'le konumak istiyorum... Nasl, ne dediniz?.. Hayr, hibir ey iitmedim... Nerede, Fulton'da m?.. Ne zaman gelecek... Evet, anlyorum... Yoo, hayr, bir ey yok, kendisiyle konumak istemitim de... Dinleyin beni, ayet gece yarsndan nce dnerse ltfen syler misiniz beni arasn... Evet, burada, dkknda olacam... Teekkr ederim." Sam telefonu brakp arka odaya doru yrd. - "Ne dedi? Ne oluyor?" diye sordu Lila. - "erif yerinde yoktu..." Ksa bir tereddd takiben devam etti. "Bugn, akam zeri Fulton'daki bankaya hrszlar girmi. Chamber ve dier polislerin hepsi yollara dalmlar, soyguncularn peindeler. Tevekkeli deil, bu gece ehirde herkes bir yana kouuyor. Ben de her zamanki Cumartesi grlts zannediyordum... Konutuum adam erifin muavini Paterson'du, ondan baka kimse yok." - "Peki, ne yapacaz imdi?" "Ne yapalm, beklemekten baka aremiz yok. Korkarm ki erifi yarn sabahtan nce grmemizin imkn yok." - "Ama hi dnmyor musun, ne oldu kardeime?.. Allahm, ne yapacaz!" "Sana daha evvel de syledim Lila, en az senin kadar zlyorum. Ama yapacak fazla bir ey yok... stersen motele telefon edip Arbogast' soralm". Gen kz ban sallad. Sam yine dkkna geti. Biraz sonra Lila da onun yanna gitti. Telefon operatrnden motelin numarasn ve sahibinin ismini soruyordu.

86

- "Norman Bates yle mi?" dedi. "Peki, teekkr ederim". Telefonu kapayp at ve numaralar evirmeye balad... Uzun uzun beklediler. - "Tuhaf ey, cevap veren yok." - "yleyse ben de oraya kendim giderim." "Hayr gitmeyeceksin" kolunu kzn omzuna koymutu. "Ben gideceim. Sen burada bekle. Bakarsn ben yokken Arbogast kagelir". - "Ne oldu ona dersin Sam?" - "Bilmiyorum, gidip bakaym. Herhalde bir ey renmek mmkn olur. Merak etme, en fazla bir saat iinde dnerim." Gidip gelmesi bir saat bile srmedi. nk yollarda arabasn yldrm hzyla srmt. Dkkn terk edeli daha krk be dakika ancak olmutu ki, Lila kapnn aldn ve gen adamn ieri girdiini grd. Heyecanla ona kotu. - "Ne oldu?" "Anlayamadm, ok tuhaf.. Her taraf kapalyd. Motelin yazhanesinde bile k yoktu. st tarafta bir ev vard, orada da k yoktu. Kapsna gidip uzun uzun aldm, cevap veren olmad. Evin yannda bir garaj grdm, kaps akt ve iinde araba filn yoktu". - "Ne oldu Arbogast'a?" "Bilmem, arabas grnrlerde yoktu. Baka iki otomobil vard, ama birinin plkas Alabama, birinin llinois". - "Nereye gitmi olabilir ki, buraya gelmediine gre?" - "Bilmem, ama benim aklma bir ey geliyor. Belki Arbogast, Mary'nin nereye gittiini, yahut da onun gibi bir ey rendi ve hi vakit kaybetmeden peinden gitti. Belki de Norman Bates'le ikisi birlikte gittiler". - "Sam, hibir ey bildiimiz yok, hep kendi bamza tahmin yrtmeye alyoruz. Vaziyeti anlamamz lzm. Deli olacam yoksa!". - "Bir ey yemen de lzm. Bak.." Elindeki kese kdn kza doru uzatt. "Gelirden yolda durup bir eyler aldm. Gel odaya gidip de yiyelim unlar". 87

Yemekleri bittii zaman saat on biri gsteriyordu. Sam, "Hadi sen imdi otele gidip yat", dedi "Bu gece uyuyup dinlenmen lzm. Her halde yarn telere berilere gitmemiz icap edecek. Eer Arbogast gelir, yahut telefon filn ederse ben gelip seni uyandrrm". - "Halini anlamyor deilim, ama kendine hkim olman lzm. zlp durmakla eline hibir ey gemeyecek. Hem iyi eyler de dn. Eer tahmin ettiim gibi Arbogast, Mary'nin izini bulduysa, bakarsn sabaha kalmadan iyi haberi alveririz". Fakat Pazar sabahna kadar hibir iyi haber alamadlar... Saat dokuzda Lila dkknn kapsn vurdu. - "Bir ey var m?" diye sordu. Ve am'n skntl skntl ban sallamas zerine devam etti. "Ben bir ey rendim: Arbogast dn sabah giderken otelle hesabn kesmi!". Sam bir ey demedi, apkasn ald ve kmas iin kza kapy iaret etti. Pazar sabahnn bu erken saatinde Fairval sokaklarnda kimsecikler yoktu. Gitmekte olduklar yer, ehrin mahkeme binas, drt taraf imenlikle kapl, ufack bir yerdi. Pazar olduu iin mahkeme ksm kapalyd, ama erifin brosu akt. Kapdan girip merdivenleri ktlar ve erif muavininin odasna girdiler. - "Gnaydn Sam". Masann ardnda oturan ufak tefek adamn polislikle hi alkas yok gibi gzkyordu. "Gnaydn Bay Paterson", diye mukabele etti Sam. "erif buralarda m?" - "Hayr... Bankann soyulduunu biliyorsun deil mi? Dnden beri onun peindeydi... Washington'dan FBI ajanlar geldi de bu sabah biraz nefes alabildi". - "Nerede imdi?" - "Buralarda, ehirde yani... Dn gece ok ge geldi. Yahut da bu sabah erken saatlerde geldi demek lzm.."

88

Adam lf uzattka am'n sabrszl son haddine varyordu. - "Benim sylediklerimi anlattn m kendisine?" Birdenbire adamn yz allak bullak oldu. Kabahati yakalanm bir ocuk tavsyla, "Hay Allah" diye sylendi. "Tamamen aklmdan kt. Dn akamdan beri yle tel iindeyiz ki ne yapacamz bilemiyoruz. Tabii bugn buraya gelir gelmez sylerim". - "Ne zaman gelecek?" "le yemeinden sonra zannediyorum.. imdi kilisededir herhalde." - "Hangi kilisede?" - "Katolik kilisesinde". - "Pekl, teekkr ederim". - "Ne yapmay dnyorsun. Adam vaazn orta yerinde-" Sam dnd, kapya doru yrd. Lila da peindeydi tabi, szlerinin st tarafn iitmediler. Aada, sokakta "Ne biim yer, ne biim polis bunlar?" dedi Lila. "Bir tarafta bankalar soyuluyor, insanlar kayboluyor, erif kilisede vaaz dinlemekte.. Kilisede dua ederek hrszlar yakalayacan m zannediyor?" Sam bir ey sylemedi. Yan yana yryorlard. - "Nereye gidiyoruz?" - "Kiliseye". Fakat, muavinin korktuu gibi, erifi vaazn ortasnda yerinden kaldrmalar icap etmedi. Kilisenin bulunduu sokaa sapacaklar srada, keyi dnen bir grupla karlatlar. - "Hah" dedi Sam, "ite erif". ki orta yal iftti iaret ettikleri. Uzun boylu adama doru gidip "Gnaydn erif" dedi, "sizi aryorduk". - "Gnaydn Sam Loomis. Naslsn?" "Teekkr ederim.. erif size Bayan Crane'yi tantmak isterim. Miss Lila Crane. Fort Worth'tan geliyor". - "Gnaydn kk hanm. Tantmza memnun oldum". Gen kzn iinin yalar eriyordu. 89

- "Ben de" diye kekeledi. erif, "Bay Loomis hep sizden bahseder durur" dedi, "Benim de sizin gibi gzel bir nianlm olsa ayn eyi yaparm herhalde". "Yanlyorsunuz, am'n bahsettii ben deilim. Ablamdan bahsetmi olmal". Sam, "erif" diye mdahale etti, "size nianlm Mary Crane'den bahsetmek istiyoruz. Mhimdir. Yazhanenize gidebilir miyiz?" - "Tabi, tabi, buyurun gidelim. Bir dakika" Karsna dnd, "Sen arabay alp eve git Sarah, ben Sam Loomis'in iini grdkten sonra gelirim. Ben gelmeden hazrlama yemei". Yazhanede erifin kendilerine gsterdii yere oturduktan sonra Sam bandan balayp hikyeyi btn teferruatyla anlatt. Arada srada erif onun szn kesip sualler soruyordu. Bu yzden anlatmas tam yirmi dakika srd. Bir mddet sessiz kaldlar, sonra erif Chambers, "Anlamadm bir nokta var" dedi. "Bu Arbogast dediiniz adam niye bana gelip durumu anlatacana, kendi bana ilere kalkt?" - "Bunu size izah ettim zannediyordum. Ortada kayp bir para var. Polis ie karmadan para bulunduu takdirde, mahkemelere filn dlmeden iin kapanacan mit ediyordu. Onun iin size gelinmedi". - "Size hviyet kartn gsterdi diyorsunuz, yle mi?" - "Evet" diye bu defa Lila cevap verdi. "Sigorta Kumpanyasnn adamyd. Kz kardeimin izini buraya kadar tespite muvaffak oldu. Yani motele kadar demek istiyorum. Yalnz motelde onun izini bulduunu bile haber verdii andan beri o da ortada yok. Halbuki bize geleceini sylemiti". Chambers, am'a dnd. "Siz motele gittiiniz zaman kimseyi gremediniz, yle mi?" - "Hi kimse yoktu ortada". "Buras tuhaf. Moteli ileten Norman Bates'i tanrm.. Motelden pek ayrlmaz, bir-iki saatliine Fairval'e geldiini bile gren yoktur. Bu sabah onu aradnz m?" 90

- "Hayr". - "Pekl, ben bir arayaym, bakalm ne diyecek?" Elini uzatp telefonu ald. Sam, "Ona paradan bahsetmeyin" dedi, "Yalnz Arbogast' sorun, bakalm ne diyecek?" "Sen bana brak, nasl hareket etmek lzm geldiini bilirim". Santrala bir eyler syledi, beklemeye baladlar... ki dakika gemeden telefon ald. - "Alo.. Bay Bates? Evet, ben erif Chambers.. Bir ey sormak istiyorum. Burada baz kimseler var, Milton Arbogast adl birini aryorlar. Evet, Fort Worth'lu; Teksas'tan.. Parity Mutual diye bir kumpanyann hususi dedektifi.. Nasl, ne yapt? Haaa... Ne zamand bu?.. Ne dedi?.. Ehemmiyeti yok, bana syleyebilirsiniz. Evet, biliyorum.. Nasl?. Bir daha syleyin bakaym? Nereye gittiini syledi mi?. Evet, anlyorum.. Hepsi bu kadar.. Hayr, mesele yok.. Hepsi bu kadar, sormak istediim baka bir ey yok.. Evet, teekkr ederim Bay Bates". Telefonu yerine koyup ikisinin de yzne ayr ayr bakt. - "Sizin adam Chicago'ya gitmie benziyor!" - "Chicago'ya m?" "Evet... Mary Crane'nin gideceini syledii yer Chicago'ymu.. Dostunuz Arbogast benim zerimde pek becerikli bir adam intiba brakt. ini bilen birine benziyor". - "Ne demek istiyorsunuz? Norman Bates ne dedi size?" - "Arbogast dn akam motelden telefon ettii vakit size ne dediyse onlar syledi. Kk hanmn kardei geen Cumartesi gecesi motelde kalm, ama kendi ismini kullanmam. Deftere adn Jane Wilson diye yazm, San Antonio'dan geldiini sylemi ve Chicago'ya gitmekte olduunu azndan karm". Lila, "Baka birinden bahsediyorlar" diye atld, "Mary olamaz bu. Mary'nin Chicago'da bildii hi kimse yok.. mrnde oraya bir defa bile gitmedi".

91

- "Bates'in dediine gre dostunuz Arbogast, Jane Wilson'un Mary Crane olduundan eminmi. El yazsn bile kontrol etmi. Chicago lfn duyar duymaz da baka sual sormadan, oradan kt gibi arabasna atlayp gitmi." - "Btn bunlar gln... Mary, Chicago'ya bile gitmi olsa, ondan bir hafta evvel yola km bulunuyor. Bu kadar zaman sonra ona nasl yetiecek, Chicago'da nereye gittiini nasl bulacak?" "Belki nerede bulacan biliyordu. Belki bildiklerinin hepsini size sylemedi. Belki kz kardeinizin tasarlad plndan haberi vard?" - "Bizim bilmediimiz neyi bilebilir ki?" - "Bu adamlarn sa solu hi belli olmaz. Mamafih ben onun, kzdan ziyade zerindeki parayla ilgili olduunu zannediyorum. Allah bilir, paray eline geirdikten sonra, eer hakikaten sigorta irketi hesabna alyor idiyse bile, onlarn semtine bir daha uramayp ortadan kaybolmay tercih edecektir". - "Yani Arbogast'n sahtekr olduunu mu iddia ediyorsunuz?" "Benim bildiim krk bin dolar dnyann paras.. Sonra Arbogast'n, size geleceini syledii halde byle birden bire ortadan kaybolmas insann aklna her eyi getiriyor. Dn otelle iliiini kestiini sylemitiniz, deil mi? Eer kafasnda kendi karna bir pln olmasayd gelip beni durumdan haberdar etmesi lzm gelmez miydi? Hem size de sz vermi". Sam, "Bir dakika erif" diye onun szn kesti. "Kestirme tahminlerle neticeye varmaya alyorsunuz. Elinizde, bu Norman Bates denen adamn sylediklerinden baka delil yok. 0 herhangi bir sebeple yalan sylemi olamaz m?" - "Niye yalan sylesin? Beni kandrmaya kalkmad, her eyi dpedz anlatt. Kzn oraya geldiini saklamad, Arbogast'n geldiini saklamad. Deil mi?" - "Dn gece ben motele gittiim zaman neredeymi? 92

"Uyuyormu, nerede olacak? Ben de yle tahmin etmitim zaten... Bakn, beni iyi dinleyin. Norman Bates1 i tanrm. Pek yle eytan fikirli, yalan syleyecek tabiatta bir insan deildir. Ona inanmamak iin ortada hi sebep yok. Hem sonra ayrca dostunuz Arbogast'n yalann da yakalam bulunuyorum". - "Yalann m? Ne yalan?" "Dn gece motelden telefon ettii zaman size neler sylediini bana anlattnz. Bunu hatrlyorsunuz, deil mi? te daha o zaman, kzn pei sra Chicago'ya gitmeyi tasarlamt ve sizi mmkn olduu kadar fazla oyalamak, hemen peine dmenize mni olmak iin yalan syledi." - "Ne yalan syledi ki erif?" "Size ne dedi? Eve gidip Norman Bates'in annesiyle konuacan syledi, deil mi?" - "Evet." - "te yalan burada. Norman Bates'in annesi yok!" - "Yok mu!?" "Yirmi seneden beri yok.. Yirmi sene nce ld... Sen hatrlamazsn Sam Loomis, o zamanlar kck bir ocuktun. ehirde epey dedikodusu olmutu. Bu moteli, Joe Considine diye bir adamla birlikte yaptrmlard. Kadn duldu, Considine denen adamla birlikte..." Bir ara Lila'ya bakp tereddt etti. ".. anlyorsun ya, birlikte yayorlard. Nedense evlenmediler. Belki de Considine'nin, geldii yerde terk edilmi bir kars, ailesi filn vard. Neyse burasn hibir zaman renemedik. Sonra bir gece ikisi de l bulundular. Striknin iip intihar etmilerdi. Onlar bulup bizi haberdar eden Norman'd. 0 zamanlar gencecik bir ocuktu. Hdise sinirlerini baya bozduu iin birka ay, kendini toparlayncaya kadar, hastanede yatmas icap etti. Cenazede bile bulunacak hali yoktu. ok zaman geti aradan, her eyi tam hatrlayamyorum tabi. Ama emin olduum bir ey var. Norman Bates'in annesi yirmi sene nce ld. nk ben de onun cenazesinde bulunanlar arasndaydm!"

93

12
SAM VE LLA yemei birlikte, otelde yediler. kisinin de azn bak amyor, lokmalar boazlarndan glkle iniyordu. Lila bir ara, "Arbogast1n bize hibir ey sylemeden ortadan kaybolmasna hl bir mna veremiyorum" dedi. "Mary'nin hakikaten Chicago'ya gitmi olduuna da inanmyorum". Sam iini ekti. "Ama erif Chambers inanyor. Sonra kabul etmemiz gereken bir ey daha var: Arbogast bize yalan syledi. Norman Bates'in annesiyle konumaya gittiini sylediini gayet iyi hatrlyorum. Bunun yalan olduunu kabul etmemiz lzm." - "Evet, bunu izah etmek imknsz. Fakat bu Chicago hikyesine de aklm ermiyor. Arbogast Mary, hakknda, bizim kendisine sylediklerimizden baka ne biliyordu ki?" Sam elindeki atal brakarak, "Kendi kendime dnyorum da" diye sylendi, "acaba hangimiz Mary hakknda zannettiimiz kadar ey biliyorduk. Benim nianlm, senin ise z kardeindi, birlikte yayordunuz. kimizin de, bu paray alp kamasna inanacamz gelmiyor, ama hakikaten de bu; alm ite..." "Evet" dedi Lila, "buna artk ben de inanyorum. Paray ald. Fakat bunu srf kendisi iin yaptn zannetmem. Sana yardm etmek istedi herhalde; gelip senin borlarn demene yardm etmek istedi." - "yleyse niye bana gelmedi? Byle bir eyi kabul etmezdim tabi, parann alnm olduunu bilmesem bile ondan yardm kabul etmedim. Ama o bunu bilmiyordu ve benim yanma gelmek zere yola kt. kt, ama nereye gitti bu kz? Niye bana gelmedi?" "Geldi!" Lila'nin gzleri acayip bir kla parlyordu. "Yani o motele kadar geldi demek istiyorum. erife de sylemeye altm... Motele kadar geldiini biliyoruz. Arbogast yalan syledi diye ille onu ktleyip bu Norman Bates denen adam 94

tutmakta mna yok. Birinin yalan sylemesi tekinin sylememesini icap ettirmez. Belki o da yalan sylyor. Telefonla konuup kapatmakla i biter mi? Niye erif gidip onunla bizzat konumuyor, biraz sklamyor onu?" ,- "Dur imdi biraz. erife de hak vermek lzm. Gidip onu sklamak iin elinde sebep yok ki... Bilhassa byle ufak yerlerde, herkesin birbirleriyle merhabas olan ehirlerde polislerin biraz tedbirli davranmas gerekir. imdi gidip de yok yere Norman' sktrsa, lf herkesin azna der, erifin kredisi bozulur. Ne dediini iittin, Norman' ocukluundan beri tanyor. phe edilecek biri olsa, merak etme, bizim sylememize kalmadan kapsna damlard". - "Ama onun tuhaf bir adam olduunu syledi." - "Alt taraf, annesi ld zaman biraz sarslm, o kadar. O da yirmi sene evvel". "Annesi... Beni en ok bu dndryor. Arbogast bizi oyalamak iin yalan sylemek isteseydi bile, byle sama bir ey icad etmezdi. Niye bu anne yalann uydurdu anlayamyorum. Belki yalan deildi." - "Herhalde o anda baka bir ey aklna gelmedii iin yle dedi." - "Bu i o kadar basit deil. erif yanlyor. Arbogast bize yalan sylemedi. Diyelim ki, bizim peine dmemizi istemiyordu. 0 halde niye bize telefon etti? Hakikaten krk bin dolar kendi hesabna ele geirmek istemi olsayd, bize telefon edip moteli renmemize meydan vermeden gidecei yere giderdi". Elindeki peeteyle oynayp durarak am'n gzlerinin iine bakyordu. "Bilmem, ama benim aklma baka bir ey geliyor". - "Syle bana Sam, Arbogast sana motelden telefon ettii vakit ne dedi? Tam olarak ne kelimeler kulland?" - "Ne hakknda?" - "Norman Bates'in annesi hakknda..."

95

"Yanlmyorsam, otomobille motele gittii srada, kadnn yukardaki evin penceresinden kendisine baktn sylediydi.." - "Belki yalan sylemiyordu?" "Nasl yalan olmaz? erifin ne dediini duydun. Norman Bates'in annesi yirmi sene nce lm." "Bates yalan sylyordu. Belki Arbogast pencereden bakan kadn tehiste hata etti. Norman Bates ona annesinin hasta olduunu, kimseyle gremeyeceini sylemi, o ise grmekte srar etmiti, deil mi?" - "Evet, ama ben hl bir ey anlamyorum." - "Sen anlamyorsun, ama Arbogast anlamt. Mesele u: Motele gelip de arabasndan indii vakit gz evin penceresine ilimi ve orada birini grmt. Norman Bates, grd kimsenin annesi olduunu sylyordu, ama Arbogast phelenmiti. Mary de olabilirdi bu grd. Onun iin, her kim ise, onunla konumakta srar etmiti..." - "Lila, olabilir mi byle bir ey?!" "Niye olmasn? Mary'nin izi buralara kadar geliyor ve o motelde son buluyor. Ortadan kaybolmu iki kii var... Her ey mmkndr." - "Haydi gidelim", Sam. - "Nereye gidiyoruz?" - "erife." Chambers'i evinde buldular, yemeini bitirmek zereydi adam. Lila'nn anlattklarn dinlerken, eline geirdii krdanla dilerini kartrp durdu. - "Bilmem ama" dedi, "ille oray aratrmam istiyorsanz bir ikyet dilekesi yazp imzalamanz lzm". - "Ne isterseniz imzalarm" diye cevap verdi Lila. "Yeter ki siz gidip her taraf gzden geirin". "Yarna kadar bekleyemez miyiz? Sizi atlatmak istiyor deilim. Banka soyguncularna dair bir haber bekliyorum da. Her an beni aramalar mmkn". Bu defa Sam atld:

96

,- "Hayr, bekleyemeyiz. Bu mesele zannettiinizden daha mhim erif. Mesele para meselesi deil, bu kzn kardei bir haftadan beri kayp. Ne olduunu bilmiyoruz, hayat tehlikede olabilir. Hatt.." "Pekl, pekl, anlald. Yazhaneye gidip kd hazrlayalm, imzalayn, sonra icabna bakarz. Ama bana kalrsa vakit kaybediyoruz. Norman Bates'in cinayet ileyecek bir insan olmadna eminim nk..." "Cinayet" kelimesi erifin azndan basbaya bir kelime olarak kmt. Sam da iitmiti onu, Lila da. birlikte evden kp erifin yazhanesine doru yrmekte olduklar srada ondan baka dndkleri ey yoktu. Daha sonra Chambers gidip de yalnz kaldklar vakit ikisinin de zihni hep bu kelimeyle meguld. erif leden sonra ge vakit dnd. Odaya girip, ikisinin de yzne ayr ayr baktktan sonra: - "Size sylemitim" dedi. "Bouna tela kapldnz. Ortada phelenecek bir ey yok." - "Neler yaptnz erif?" erif masann ardndaki koltua ktkten sonra ar ar anlatmaya balad. "Oraya gittiim zaman Bates meydanda yoktu, biraz sonra dnd. Korulua, odun toplamaya gitmi. Aratrma msaadesini gstermeme bile lzum kalmad, her tarafa istediim gibi bakmakta serbest olduumu syleyip anahtarlar elime tututurdu". - "Her tarafa baktnz m?" - "Baktm tabi. Motelin btn odalarna girip ktm, evi de st katndan bodrumuna kadar gezdim. Bir Allahn kulu yok, pheyi ekecek bir tek iaret yok. Zaten size sylemitim. 0 eve yirmi seneden beri Bates'ten baka giren olmad." - "Yatak odasna iyice baktnz m?" - "Evet... kinci katta, vaktiyle annesinin kullanm olduu bir yatak odas var. Oray aynen muhafaza etmi, hibir eyi deitirmemi... Size dediim gibi, Norman Bates biraz tuhaf 97

tabiatldr. Ama benim bildiim, o evde kim yirmi seneden beri tek bana yaam olsa, az bir ey tuhaflard... " Sam, "Arbogast'n bana sylediklerinden bahsettiniz mi ona?" diye sordu. "Pencerede annesini grm olduunu demek istiyorum." "Evet... 'Yalan sylemi' dedi. Sizi bilmem, ama benim Norman'dan yana hi phem yok. Byle olmakla beraber onu biraz sklamaya altm. Syledikleri hep ayn eyler ve bana kalrsa ona inanmamakta hi sebep yok". "Ben inanamyorum" dedi Lila. "Arbogast'n, Bates'in annesini grmesi eklinde bir yalan uydurmas hi mna ifade etmiyor". "Bir daha grdnz vakit -grrseniz ayet- kendisine sorup renirsiniz. Kim bilir, belki de pencerede bir hayalet grmtr." - "Annesinin ldnden yzde yz emin misiniz?" - "Daha evvel de syledim size, cenazesinde bizzat bulundum.. Daha ispat m istiyorsunuz? Ne yapaym yani, mezarn ap da kemiklerini mi karaym? Hem size bir ey syleyeyim mi, bouna konuuyoruz artk. Ben elimden ne geliyorsa hepsini yaptm. Evi yukardan aa aradm. Kz kardeiniz orada yok. Arbogast yok. Anlyorsunuz deil mi? Bundan baka bir ey yapmama imkn da yok artk.." - "Peki biz ne yapalm imdi?" - "Bu Arbogast'n alt irketin merkeziyle temasa gein. Belki Chicago meselesinde ip ucu olabilecek bir ey sylerle. Mamafih bugn Pazar, yarn sabahtan nce onlarla konumanza imkn yok." "Evet, haklsnz.." Lila kendi kendine konuur gibiydi. "Sizi bu kadar zahmete soktuumuz iin zr dilerim." - "zr dilemenize lzum yok. Benim vazifem bu. Deil mi Sam?" - "Evet erif. Yapabileceiniz baka bir ey olsa yapardnz, bundan eminim". Sam ayaa kalkt. "Haydi, gidelim Lila". Kapdan karlarken Chambers arkalarndan, "Bana kalr98

sa siz bu Chicago ynnde takibe balayn" diye bir tavsiyede bulundu. Biraz sonra ikisi, kaldrmda yan yana yryorlard. Gne epey alalm, le vaktinin parlaklndan eser kalmamt. Sam bir ara, "Dkkna gidiyoruz deil mi?" diye sordu. Kz, hayr mnasna ban sallad. - "Otele mi?" - "Hayr." - "Nereye gidiyoruz yleyse?" - "Seni bilmiyorum" dedi Lila, "ama ben o Bates denen adamn moteline gidiyorum".

99

13
NORMAN onlarn gelmekte olduunu biliyordu. Bunu daha, arabay grmeden ok nce hissetmiti. Kim olduklarn, neye benzediklerini bilmiyordu. Hatt ka kii olduklarndan da haberi yoktu. Ama geleceklerini biliyordu. Bunu, dn gece yataa girdikten sonra birinin gelip kapy yumruklamaya balad an idrak etmiti. Kapya gm gm vurulurken o yatan iinde bzlm, hatt sesleri daha az duysun diye yorgan bana ekmiti. Allahtan ki yabanc, her kimse, fazla srar etmemi, ekilip gitmiti. Herkes iin iyi olmutu bu... Norman iin, annesi iin ve.. 0 yabanc iin! Ama biliyordu. Son ziyaret deildi bu. Bakalar da gelecekti. Belki ayn kimse defalarca gelecekti. Onlarn gelmesine mni hibir kuvvet yoktu. Mesel o gn leden sonra erif Chambers niden ortaya kmt. Chambersin ok htras vard Norman'n zerinde. Onu grmek, yirmi yl evvelki kbusu btn iddetiyle yeniden canlandrmt. Fakat hayat buydu ite. Gemiin korkularndan btn btn kurtulmann imkn yoktu. Mhim olan Normann onu kolayca atlatm olmasyd. Yirmi sene evvel nasl atlatmsa, bugn de yle kolayca bandan savmasn bilmiti. Onun her sorduuna sakin sakin cevap vermi. Motelin anahtarlarn eline kuzu kuzu teslim etmi, hatt evi aramasna bile gz yummutu. O derece soukkanlyd ki, erif moteli dolamakta olduu srada o yine batakln kysna dnm ve erifin bouna bouna evde aramakta olduu izleri yok etmek iine bile devam etmiti. Annesinin sessizliini muhafaza etmi olmas byk anst. erif bodruma bakmakta olduu srada barp arsa, grlt karm olsa, balar hakikaten derde girmi olurdu. Ama Norman onun byle bir ey yapmayacandan emindi. Hem

100

sonra erif annesini aryor deildi ki. Onun seneler nce lp gmldn zannediyordu. Evet, erifi bal gibi atlatm, onu oyuncak etmiti elinde. Ama bununla i bitmiyordu. Bakalar gelecekti! erif Chambers buraya kendiliinden gelmemiti. Birileri gndermiti onu. Arbogast ve kz bilen bakalar vard. erifi buraya onlar gndermiti. Dn gece kapy yumruklayan yabancy onlar gndermiti. Ve... Ve yarn br gn kendileri de gelecekti. Bunun nne gemenin imkn yoktu! Bunu dndke Norman'n aklna delice eyler gelmeye balyordu... Kap buradan gidebilirdi. Mahzene inip, ban annesinin kucana koyar, uzun uzun alayabilirdi. Ama... Bunlar sama dncelerdi. Bir yere gitmeyecekti. Bir yere gitmeyecek, burada onlarn gelmesini bekleyecekti. erifi nasl bandan savdysa onlar da atlatmann bir yolu olmalyd. Fakat byle tek bana beklemek o kadar kolay deildi. Alabama plkal araba sabah erkenden gitmi. llinois'liler de le vakti motelden ayrlmlard. Byle tek bana oturmak kolay deildi. Yine ikiye ihtiyac vard. Bir yudum alsa kalbinin hzl hzl atmasn nleyecek, ikinci bir yudum da ihtiyacnda olduu cesareti verecekti. Elini uzatp ieyi yazhanenin gznden kard. Bu, bir ay evvel oraya konmu olduu ielerin ikincisiydi. 0 kadar fena saylmazd. Her ne kadar ikili olmak bana dert getiriyorsa da, imdi artk korkmann mnas yoktu. Nasl olsa annesi bodrumda, kilit altndayd. Annesi aklna geldii vakit, "Biraz sonra gidip ona yiyecek bir eyler hazrlamal" diye dnd. lk iki yudum pek iyi gelmiti. Acaba bir nc yudum alsa myd? Ne kadar da ihtiyac vard buna! ieyi bana dikip uzun uzun iti. nk onlarn geldiini grmt. Sakinlemesi lzmd ve viskiden baka onu skna kavuturacak ey olmadndan da emindi. 101

Gzlerini kapya evirip ieri girmelerini bekledi. nden adam girdi. Basbaya, alelde bir adamd.. Sonra.. Aman yarabbi, kalbi duracak gibi oldu Norman'n... Kz grmt! Parmaklar gevedi, bacaklar titremeye balad. Kz geri gelmiti.. Bataklktan km, geri dnmt! Hayr, hayr, olamazd byle bir ey... "yi bak" dedi kendine... Bir saniye evvel kzn ba, arkasndan vuran gne nn halesi iindeydi.. Ama imdi, ieri girdii iin, yz daha iyi seilebiliyordu. Sann rengi bakayd, gzleri bakayd. Ve teki kadar iri yapl deildi. Kardeiydi. O kzn kardeiydi. Evet byle olmas lzmd.. Jane Wilson mu, veyahut hakiki ismi her ne ise o kzn izindeydiler. nce o dedektif peine dmt, imdi de kardei. Byle olmas lzmd. Annesinin byle bir durumda ne yapacan biliyordu. Ama Allahtan ki artk, her istediini yapacak bir serbesti iinde deildi o. Norman'n, erife syledii eyleri bunlara da tekrarlamas ve ne kadar tazyik altnda kalrsa kalsn, ondan baka ey sylememesi lzmd. Kendini toplayp, "yi akamlar" dedi, "ho geldiniz..." Yabanc, "Bir oda istiyoruz" diye mukabele etti. "Hay hay.. ki kiiliklerin gecesi on dolardr. uray imzalayn ve ltfen creti pein verin". Defteri onlara doru itti ve adamn bir an iin tereddtte kaldn fark etti. Norman'n kendisine ters gelen deftere yazlan isimleri yukardan aa okumak hususunda tecrbesi vard. Senelerden beri ayn eyi gre gre almt artk. Yabanc, deftere isimleri yazarken gz ucuyla onu seyrediyordu. Bay ve Bayan Sam Wright, ndependence, Missouri. Yaland bu, pis yalanclar. Onu kandrmaya alyorlard. Sahte isim kullanyorlard. Aynen o kz gibi... Sonra gz kza iliti. Adamn yazd isme bakmyordu. Gz defterdeydi, ama daha yukarlarda dolayordu. Kardeinin ismini aryordu herhalde. Sonra bir ara adamn kolunu 102

skt. Arad yazy bulmutu galiba. Norman, "Size bir numaray veriyorum" dedi. - "Nerede bu oda?" diye sordu kz. - "Srann br ucunda". - "Alt numaray veremez misiniz?" Alt numaray istiyordu ha! Defterde, kardeinin hangi odada kaldn grmt, oray istiyordu. - "Alt numara srann ilk banda" dedi, edemezsiniz. Zira soutma tertibat yaptramadm". - "Hava o kadar scak deil... Hem sonra daima ans getirir. Deil mi sevgilim?" Pis yalanc, gz gre gre yalan kandrabileceini zannediyordu. - "Madem istiyorsunuz oray veririm". Alt numarann anahtarn alp onlara doru uzatt. Ona oyun oynadklarn zannediyorlard, pis yalanclar. Aka kimin kime oyun oynadn anlayacaklard. "Gidin bakalm alt numaraya, bir ey bulabilecek misiniz? Hem orada olmanz daha iyi. Hi deilse ne yaptnz seyredebilirim!.." Evet, duvardaki delii bu maksatla amamt, ama imdi ok iine yarayacakt. yi ki alt numaray istemilerdi. Ne vard bunda korkacak? Oradaki btn izleri yok edeli oook olmutu. Onlar ktktan sonra iesini alp upuzun bir yudum daha ekti. Memnundu, iler, tahmin ettiinden de iyi gidiyordu. ieyi yerine brakp duvardaki resmi itti ve gzn delie uydurdu. lk nce kimseyi gremedi tabi, zira henz yatak odasndaydlar. Fakat onlarn etrafta dolatklarn ve ara sra syledikleri eyleri iitiyordu. kisi birlikte bir ey aryorlard. Sanki burada bulunduunu yzde yz bildikleri bir pein peindeydiler. Adamn, "... Bulabilecek miyiz acaba?" dediini iitti. Kz, "Bir ey olmal," diye cevap verdi, "muhakkak bulacaz, eminim buna..."

103

Yine adamn sesi: "... Ne yapacamz biliyor olsaydk iler kolayd... En iyi... benim onunla konumam lzm... Gzn korkutursam belki azndan karr." Norman glmsedi. Hayr korkutamayacakt onu. Hele byle her eyi duyduktan sora hi. "Arayn her taraf alaklar, arayn yalanclar. Niye yata kaldrmyorsunuz? Her tarafa bakn!" Norman birden irkildi. Parann peinde miydiler acaba? Ne aryorlard ki! Her neyse, u anda kuvvetli olan kendisiydi. "... Anlyorsun, deil mi, elimize ufak bir delil geirebilsek, onunla tehdit edip azndan lf alabiliriz." imdi kz banyoya doru geliyordu. Adam?.. Evet, o da geldi. Kap nnde durdu. - "Bana kalrsa vakit kaybediyoruz, burada bir ey bulamayz. Onunla konumak en iyisi." imdi kz Norman'n gr sahasndan kmt. Banyoya gitmi, o tarafta bir eyler yapyordu. Banyo perdelerinin hrdadn iitti. Aynen kz kardei gibi sinsi, onun gibi eytand. Ne yapyordu banyoda acaba? Norman onu grmeyi ne kadar isterdi. - "... Bir ey yok." inden glmek geldi Norman'n. "Bir ey mi bulacan zannediyordun ya. Enayi mi var burada. Orada senin iine yarayacak bir ey olsa imdiye kadar brakr mydm!" Kzn artk banyodan kmas lzmd. Fakat hl oradayd. Bir takm acayip sesler geliyordu banyodan. Adam, "Ne yapyorsun orada?" diye sordu. Ne yapyordu hakikaten? - "Banyonun arkasna bakyorum. Hi belli olmaz, belki buraya skm bir ey vardr..." Bir saniye sonra kz meydana kt. Norman onu gryordu imdi. Aynann nnde durmu, elinde bir ey tutuyordu. Ne vard elinde? - "Sam kpe bu. Onun kpesi... Mary'nin kpesinin teki!"

104

- "Emin misin?" Yalan sylyordu. Bir ey bulmu olamazd. Yalan sylyordu! Kz konuuyordu yine. "Eminim tabi, geen sene doum gnnde ben alp ona hediye etmitim. Dallas'ta bir kuyumcudan almtm. Bilmez olur muyum?" Norman imdi kzn elindeki parltl eyi gryordu. - "Banyo yaparken drm olmal. Kim bilir belki de baka bir ey... Sam, ne oluyorsun?" - "Bilmem" dedi adam, "muhakkak bir ey olmu... uraya bak, gryor musun? Sanki... Kurumu kan lekesi gibi." - "Hayr., olamaz, deil!" - "Herhalde deildir. Hep kt dnmeyelim". kisinin de Allah cezasn versin. Hay onlara vermez olaydm u oday... Konumaya devam ediyorlard. "Sam, o eve girmemiz, her taraf kendi gzmzle aratrmamz lzm". - "Fakat bizim buna hakkmz yok. erifin vazifesi bu." - "Bize inanmaz. Bulduumuz kpeyi bile gstersek inanmaz. Alt taraf banyo yaparken drm der geer". - "Belki hakikaten de yle oldu..." - "Sylediine inanyor musun Sam? Hakikaten inanyor musun buna?" - "Hayr, inanmyorum. Fakat ne dneceimi de bilemiyorum. Bu kpe, iin iinde ille de Bates'in parma olduunu ispata yetmez ki. Bana kalrsa erifin ii bundan sonras, ona haber vermemiz lzm". - "erif bir ey yapamayacak, bunu biliyorum. Ne desek kr etmeyecek. Onu ikna etmek iin daha kuvvetli deliller bulmamz lzm. Ve bu delilleri de o evde bulacamzdan eminim". - "Olmaz, ok tehlikeli". - "O halde gidip bunu Bates'e gsterelim. Belki gafil avlar, azndan bir ey alrz".

105

- "Bana alamayz gibi geliyor. Eer hakikaten bu iin iinde parma varsa, bizim tehditlerimize kulak asmayacaktr. En akllca i imdi doruca erife gitmek...." - "Ya Bates phe ederse. Bizim gittiimizi grnce muhakkak phelenir". - "Telefon ederiz". - "Telefon onun yazhanesinde, bizi duyar... Dinle Sam, en iyisi sen burada kal, onu oyala, ben gidip erifi getireyim". - "yle mi yapalm dersin?" - "Baka aremiz yok. Gel..." Deliin nnden ekildiler, Norman artk onlarn sesini de duymaz oldu. Kmldamyor, orada ylece ta gibi duruyordu. Kz gidecek, erifi getirecekti. Bunun nne gemenin imkn yoktu. Daha dorusu vard, ama Norman'n elinden gelmezdi. Annesi serbest olsa kolayca yapabilirdi bu ii. Ama deildi, mahzende kilitliydi o. Ama, o kz gidip de kanl kpeyi erife gsterdii vakit iler atallaacakt. erif gelecek ve annesini aramaya balayacakt. Bu defa daha dikkatli bir aratrma yapacakt muhakkak. Bulabilir miydi acaba onu? Yirmi senedir erifi annesi hususunda kandrmt. Ama imdi... imdi iler deiiyordu. Acaba aradan bu kadar zaman getikten sonra erif Chambers nihayet, Joe Considine1nin ld o kbuslu gece olup bitenlerin farkna varacak, hdisenin zerine kapanan esrar zecek miydi? Dardan sesler geliyordu. Norman aceleyle duvardaki resmi dzeltti ve ieye kotu. Fakat artk bir yudum bile alacak vakit kalmamt. Alt numarann kaps kapanmt. Kz arabaya gidiyor, adam buraya geliyordu. Gelip bir eyler syleyecekti. Ne diyecekti acaba? Ama Norman bundan ziyade erifin ne yapacan merak ediyordu.

106

Belki Fairval mezarlna gidecek, mezar kazdrmaya balayacakt. Sandukay ap da onun bo olduunu grd vakit her eyi anlayacakt. Annesinin lmediini renecekti. Hibir zaman lmemi olduunu. Kalbi gm gm vuruyordu, gzleri kapdayd. Bir, iki saniye sonra kap ald.

107

14
KAPIDAN ieri girmekte olduu srada Sam, "u anda gk grlese de arabann motor sesini bastrsa" diye dua ediyordu iinden. Sonra gzleri, masann ardnda duran Bates1e iliti. Bulunduu yerden, arabay da, Lila'nn gidecei istikamette yolu da grmemesinin imkn yoktu. Onun iin saklamaya almamas lzmd. - "Bir mddet burada kalmamda beis var m?" diye sordu. "Karm ehre gidiyor. Sigarasz kald da, gidip alacak. Norman, "Eskiden burada bir otomatik sigara makinesi vard" dedi. "Ama mteri azaldktan bir mddet sonra kaldrp gtrdler". Bunlar am'a sylyordu, ama gzleri onun omzunun zerinden teye, pencereden dar bakyordu. Nereye bakt belliydi. Otomobili seyrediyordu. - "Bu havada o kadar yolu gidip gelmesi epey srer. Keke burada sigara olsayd da size verebilseydim. Birazdan da yamur balayacak gibi gzkyor". Sam, oradaki kanepeye iliirken sordu. "Sk sk yaar m buralarda?" - "Eh, bazen balad m uzun uzun yaar". Sam, alkol kokusunu ite o srada fark etti ve gz de ayn anda, masann zerindeki ieye iliti. Norman onun neye baktn derhal fark etmiti. - "Viski ister misiniz?" diye sordu. "Ben kendime bir bardak koymaya hazrlanyordum". Sam tereddt etti. - "Bilmem ki ..." - "Bir bardak iin benimle". Masann gznden iki bardak kard. Onlara viski koyarken, kendi kendine konuur gibi izahat veriyordu. "Her zaman imem, ara sra bir bardak iyi geliyor. esnasnda imek doru deil, ama hava bozuyor. Sizden baka

108

kimsenin geleceini zannetmem artk. Onun iin imekte beis yoktu". Bardaklardan birini masann ucuna doru itti. Sam onu almak iin yerinden kalkt. Darda hava birden bire kararm yamur balamt. Yazhanenin ii baya lotu. Ama Norman Bates k yakmaya hevesli gibi gzkmyordu henz. Sam yine yerine otururken gz ucuyla saatine bakt. Lila gideli sekiz dakika olmutu. Yamur yayordu, ama Sam onun her eye ramen arabay olanca hzyla sreceinden emindi. Yirmi dakikada gitse, yirmi dakikada gelse, daha en az 45 dakika bu odada, bu adamla oturmas lzmd. Bu kadar zaman neden bahsedecek, nasl oyalayacakt onu? "Burada ara sra yalnzlk ekiyor olmalsnz" diye sylendi. - "Evet, baz ok yalnzlk hissediyorum". "Ama ne olsa mesleiniz ilgi ekici. Her gn deiik insanlar tanyorsunuz". - "Mteriler gelir, yatar giderler. Onlarla pek ilgilenmem. Bu meslekte uzun mddet altktan sonra insan etrafna kar ilgisini ister istemez kaybediyor". - "oktandr bu ite misiniz?" - "Yirmi sene kadar oldu. Yani bu motel ii demek istiyorum. Benim ise btn mrm burada geti". - "Btn ii tek banza m eviriyorsunuz?" - "Evet". Norman yerinden kalkt. - "kiniz bitmi". ieyi ald. "Biraz daha koyaym". am'a doru yrd. "Dorusunu isterseniz, ieyim mi imeyeyim mi diye dnyorum". - "Korkmayn canm, karnza sylemem". am'n bardana viski koyup dnd, yine masann arkasndaki yerine geti.

109

imdi ara sra gk grlemeye balamt, ama imek akmyordu. Yahut da pencerelerin bulunduu istikametten gelmiyordu. Uzun mddet sessiz kaldlar. Sam eitli dncelere dalp gitmiti. Sonra birden akln bana toplad. Buraya, Norman Bates'i oyalamaya gelmiti. Konumas, bir eyler sylemesi lzmd. "Haklymsnz yamur hakknda" diye sylendi. "Baya iddetli yayor". - "Yamur grlts houma gider" diye cevap verdi Norman. "Bazen uzun uzun oturur dinlerim. Baya heyecan verici bir sestir". - "Bilmem, ben hi hususi surette dinlemedim. Herhalde siz burada yalnz banza oturmaktan kendinize meguliyetler icad ediyorsunuz". - "Bilmem... Pek yle meguliyet icad etmeye ihtiyacmz yok". "Nasl, ne dediniz? "htiyacmz" dediniz yanlmyorsam. Burada yalnz deil misiniz? Ben sizden baka kimse yok zannediyordum..." "Moteli yalnz bama iletiyorum. Ama tek sahibi ben deilim. kimize ait, yani annemle bana demek istiyorum". am'n elleri ylesine titremeye balamt ki, az daha viski yerlere dklecekti. Parmaklarn skmaya alarak: - "Bilmiyordum" diye kekeledi. - "Bilmiyordunuz tabi, kim biliyor ki!" Norman'n sesi ve gzlerindeki ifade esrarl bir havaya brnmt. "Evden dar kmaz, kimseye gzkmez. Herkes de onu ld biliyor". am'n kalbi kt kt atyordu. Ne diyeceini bilemiyordu. Ama karsndaki adam onun bir ey sylemesine lzum brakmadan devam etti. - "Burada sizin zannettiinizden daha ok hareket ve canllk var. Mesel yirmi sene nce, annem ve Joe Considine Amca zehir itikleri zaman grecektiniz burann halini. Gelip gidenin haddi hesab yoktu. Ben erife telefon ettim ve bir 110

sr insan geldi. Annem bir not brakp her eyi ifa etmiti. Bana bir sr sualler sordular, ama cevap bile veremedim. nk o gnlerde baya hasta olmutum. Anlyorsunuz deil mi, o kadar heyecan zerine insann akln banda tutmas mmkn olmuyor... Beni alp hastaneye gtrdler, uzun zaman hastanede kaldm. Ben dnene kadar i iten gemi gibiydi. Ama yine de bir eyler yapmam mmkn oldu." - "Bir eyler mi?" Norman bir ara sessiz kald. Oda imdi, artk am'n onu iyice gremeyecei kadar karanlklamt. Ama bardak ve ienin grlts onun yine itiini anlatmaya yetiyordu. - "Biraz daha ister misiniz?" - "Hayr, daha bardamdakini imedim". - "in canm, ne olacak. Ne gzel konuuyoruz ite.." Kalkp geldi, am'n bardana yine viski koydu. Tekrar yerine getii zaman eski sakin sesiyle anlatmaya devam etti. "Annemi alp eve getirdim. Ne kadar heyecanl bir ey, dnn bir kere. Gece vakti mezarla gitmek ve karp annemi eve getirmek. Tabutun iinde o kadar uzun zaman kalmt ki, nce onu hakikaten ld zannettim. Fakat lmemiti, lemezdi zaten... lm olsa, bulunduu yerden bana seslenir, kendisini karmam iin srar eder miydi? "Onu tekrar hayata dndrmek zor deildi. Bilhassa benim gibi, ne yapmas gerektiini bilen biri iin... ok eitli yollar vardr. Bazlar bu ii by telkki eder, bazlarna gre ise tbbn bir koludur. 0 kadar eitli ey okudum ki, ben bile ne diyeceimi bilemiyorum. Ama ne yapmam gerektiini biliyordum ve onu yaptm. Hem de mkemmelen... Hayat dediimiz ey, elektrik gibi, tabiatta mevcut dier kuvvetler gibi nereden geldii, sebebi mehul bir kuvvettir. Aynen bir oday aydnlatp karartan bir elektrik dmesi gibi alp kapanabilir. Elverir ki bunun iin ne yapmak gerektiini bilin. Ben tabi bunu biliyordum, onun iin vazifemi kolayca baardm...." Bir an durdu, "Beni anlyorsunuz, deil mi?" - "Tabi, konumanz baya ilgi ekici." 111

- "Bilmem, belki sizi ilgilendirir diye dndm. Hem sizi, hem de o gen hanm ilgilendirir diye dndm..." Bir an sustu. "O hakikatte karnz filn deil" dedi. "Yanlmyorum deil mi?" Sam, "Ne demek istiyorsunuz" diye kekeledi. Norman iinden glyordu. "Beni gafil avlayp azmdan lf alacaktn ha! Bak insan nasl faka bastrr, lf azndan nasl alrlar?" - "Gryorsunuz ya" dedi yksek sesle, "sizin zannettiinizden daha ok ey biliyorum". - "Ne demek istediinizi anlayamyorum Bay Bates." - "Ama ben sizi anlyorum. Beni sarho zannediyorsunuz, deil mi? Belki yava yava olmaya balyorum, ama buraya ilk geldiinizde deildim. Mesel banyonun arkasnda o kpeyi bulduunuz ve gen hanm erife gnderdiiniz zaman katiyen sarho deildim". - "Fakat..." Sam ne diyeceini arm, tam mnasiyle panie kaplmt. - "Oturun oturduunuz yerde" dedi Norman, "tel edecek bir ey yok. Basn ben tel ediyor muyum? Ortada biimsiz bir durum olsa ederdim halbuki. Hem sonra yle bir vaziyet olsa btn bunlar size anlatr mydm? Bakn burada sakin sakin oturdum, size hikyeler anlattm ve gen hanmn arabaya bindiini, arabasn hareket ettirip bir miktar gittiini, sonra da durduunu sakin sakin seyrettim". - "Durduunu mu?" Sam dnp pencereden bakt, karanlktan baka bir ey gremedi. - "Arabann durduunu ruhunuz bile duymad, deil mi? Size sylemi olduu gibi erife gittiini zannediyorsunuz herhalde... Fakat unutmayn, onun da bir beyni, kendine gre dnd eyler var. Size orada, kpeyi bulduunuz zaman ne dediini hatrlayn. Gidip evi kendi banza aramanz sylemiti, siz de raz olmamtnz. Sizi ikna edemeyeceini 112

anlaynca kandrmay akl etti. erife gidiyormu gibi yapt, ama gitmedi. Arabadan kp eve gitti. Etraf kartrmaya balad. imdi de orada; evde! Bir ey aryor ve bulmaya alyor. Kim bilir, belki de bulur. nsan aradn bulur bazen!" Sam, "Brak beni" dedi, "gideceim buradan". - "Sizi tutmuyorum ki. Bir iki daha ister misiniz? Yalnz size daha syleyeceklerim var. Bilmek istersiniz diye dnyorum. Hanm kz imdi annemi bulmu olmal. Onunla kar karya olduunu zannediyorum". Sam ayaa frlamt. Fakat iki admdan fazla atamad. Kafasnda sert bir ac hissetti, son hissettii ey de bu oldu. Gzleri kararp yere yuvarland. *** Asrlar gemi gibiydi ve her ey koyu bir karanln iine gmlyd. Mthi ba aryor ve karanln, strabn ortasnda birisi onu sallyor, sallyordu. Bu sallanma onu kendine getirmekteydi yava yava. Gzlerini at ve bir ehre grr gibi oldu. Her kim ise, biri onu sarsp duruyordu. ehre gittike ekillendi ve yava yava akl bana gelmekte olan Sam, erif Chambers1 i tanr gibi oldu. - "kr Allaha" dedi, "Lila hakknda yalan sylyordu demek Gelip sizi buldu demek..." erif onu dinlemiyor gibiydi. Onun da syleyecekleri vard. "Yarm saat kadar nce otelden telefon aldm" diye anlatyordu. "Dosunuz Arbogast' aryorlard. Otelden ayrlm, fakat valizini almam. Sizi bulursam bir ey renirim diye dndm. Dkknda bulamaynca buraya gelmeyi dndm. yi ki gelmiim..." Biraz kuvvetini toplamt Sam, yatt yerden kalkmaya alarak, "O halde Lila gelip size haber vermedi" diye sylendi.

113

- "Kimse gelmedi bana, sadece otelden telefon ettiler." Sam aya frlad, fakat erif onu durdurdu. - "Neler oluyor burada, syle bana Sam?" - "Kafama vurduktan sonra eve gitmi olmal. kisi de oradalar imdi. 0 ve annesi!.." - "Kimin annesi?" - "Norman Bates'in." - "Onun annesi ld." - "Hayr lmedi. Hayatta... kisi de orada evdeler. Allahm Lila da orada!" O srada gk grledi. Fakat gk grltsne karan bir baka ses var gibiydi. Kulak kabarttlar. Lila feryat ediyordu!..

114

15
YAMUR, Lila evin kapsna vard srada balamt. Etrafna yle bir baknd, sonra cevap gelmeyeceini bildii halde, kapy vurmaya balad. Kafas, bin bir eit dncenin hercmerci iindeydi. Kimsenin Mary'ye aldrd yoktu... Bay Lowrey parasnn peindeydi tabii. Arbogast, Kumpanyasn mkl bir durumdan kurtarmak iin gelmiti buralara. erif Chambers'in ise hibir eyi umursad yoktu. Fakat Sam. te Lila en ok ona ierliyordu. Kaybolan kimse nianlsyd. Fakat bu bile onu tam manasiyle harekete getirmeye yetmiyordu. imdiye kadar hep onun, Lila'nn ekitirmesiyle hareket etmiti. Kapya bir defa daha vurdu ve dinledi. Bo evin iindeki akislerden baka cevap veren olmad. Zaten, hzl hzl yaan yamurun grlts, fazla bir ey duymasna imkn vermiyordu. Alacandan mitli olmamakla beraber kapnn tokmana el att. Hayret, tokmak dnyordu. Kap almt. Bir adm atp holde durdu. erisi dardan da karanlkt. Duvarlarda bir yerde elektrik dmesi olmalyd. Elleriyle duvar yoklaya yoklaya dmeyi buldu, evirdi. Etrafna baknd. Duvar ktlarndan portmantoya, kenarda duran battal koltua ve holn kokusuna kadar her ey, geen asrdan kalma bir hava tayordu. Ksaca dnp kararn verdi: Alt katla megul olmayacakt imdi, burasn en sona brakacakt. Arbogast yukar kat penceresinde birini grmt. nce yukardan balamalyd. Merdivenleri aydnlatacak n dmesini bulamad iin yar karanlkta, trabzana tutuna tutuna kmaya balad. Tam merdivenlerin st bana varmt ki yaknlarda bir yere yldrm dt. Eski evin her taraf ayr salland ve gafil avlanan Lila bir an iin korkudan nefesi kesildi zannetti. Kendini toplamaya alt. Korkacak bir ey yoktu ki... Birka adm att ve elektrik dmesini eliyle koymu gibi bulup evirdi.

115

kap vard... En batakine yrd. Banyoya alyordu bu kap. eriye girmeden yle bir baknd. Ne tuhaf yerdi buras. Her eyden, pejmrdelik deil, ama bir eskilik, bir khilik akyordu. kinci kapdan ieri ban uzatt. Bir yatak odasyd buras. Bir erkein yatak odas. Norman Bates'in olmalyd. Her ne kadar karyola ocuk karyolas kadar ufak idiyse de, burann ona ait olduunu anlamamann imkn yoktu. ocukluundan beri burada yatm olmalyd. Kede eski moda, ufak bir yaz masas gzne arpt, aratrmaya ilk olarak oradan balad. Masann sa tarafndaki gzlerden en sttekinde boyunbalar, kirli mendiller duruyordu. kinci gzde gmlekler, ncsnde i amarlar vard. En alttaki ise, ne olduu belirsiz birtakm entarilerle doluydu. Neden sonra Lila bunlarn gecelik olduunu anlayabildi. Allahm, ne yerdi buras. Topuyla mzeye gnderilecek teberi doluydu. Sonra gzne duvardaki resimler iliti. kisi de ayn ufak ocua aitti. Birinde ufak bir midilli beygirinin nnde duruyordu, tekine ise mektep kyafeti ve iki arkadayla beraber gzkmekteydi... Norman Bates'in ocukluuna ait olmalydlar. Dolaba asl elbiselerin ceplerini abuk abuk aratrd. Mendillerden baka eline geen olmad. Bakabildii son yer, kedeki kitaplkt. Ama Lila orada da ip ucuna benzer bir ey bulamayacandan emindi. Yarabbi ne kitaplard bunlar! Bazlarn eline alp amasyla kapamas bir oluyordu. Pornografi edebiyatnn en dk numuneleriydi ou. Adi kapakl, ciltsiz, eski eyler, ounun arasna, eskilikten keleri yuvarlanm, buruuk di resimler sktrlmt. Odada bakaca ey kalmamt. Bir ey eline geirememiti, ama Norman Bates hakkndaki pheleri iyice kuvvetlenmiti. Byle bir odada yatan, bu gibi di kitaplar okuyan bir insandan her ey umulurdu. Tekrar hole kt ve etraf dinledi. 116

Dam iddetli iddetli dven yamur tanelerinin grltsnden baka bir ey duyulmuyordu. nc odaya girip dmeyi evirdi. Buras da bir yatak odasyd. erifin, bu oda hakknda sylediklerini hatrlyordu. Ama yine de byle bir manzarayla karlaacan ummamt. Tepedeki ampulden dklen lgn n aydnlatt dnya, bu garip garip kokan oda, Lila'nin doduu tarihten bile ok evveline ait, acayip bir dnyayd... Duvar ktlar, oymal iskemleler, drt tarafndan drt burma direk ykselen battal karyola, yerdeki koyu krmz hal, her ey en az elli sene evveline aitti. Ve bununla beraber odada bir canllk vard. Evin te taraflarna benzemiyordu. Eyalar eski olmakla beraber tertemizdiler. Yerlerde bir damla toz yoktu. Her ey intizaml, tahta ksmlar prl prl cillyd. Yalnz koku... yle bir kokuydu ki bu, insann iini buruyor, mumyalar mzesindeymi gibi bir his iinde kalmasna sebep oluyordu. Evet, tarih mzesinden bir sahneydi bu. Yalnz... Evet, yalnz insana yle geliyordu ki, daha dn bu odann penceresinden bir kadn darsn seyretmi, yahut da u yaldz ereveli aynann nnde salarnn topuzunu zmt. Duvardaki gmme dolaplardan birini at. Bir sr kadn elbisesi, intizam iinde yan yana asl duruyordu. Bir eyrek asr evvelinin modasn aksettiren, dantell geni etekli, korseli elbiselerdi bunlar. Dnp yataa yrd ve tam baucunda durdu. Her nedense yatak rts, odann dier ksmlar kadar muntazam serilmi deildi. ine tuhaf bir his geldi ve rty ekip at. Yastn orta yerindeki ukurluk, yatan ortasna isabet eden buruuklar, burada daha dn akam birisinin yatm olduunu gsteriyordu. Eskiden deil, ok yenilerde biri geceyi burada geirmiti. Buruuklar o kadar keskin, ylesine taze duruyordu.

117

"Hayalet diye bir ey yok" diye sylendi kendi kendine. Ama bu oda kullanlmt. Bates yatmamt her halde. nk onun kendi yata bozuktu. 0 deil, ama baka biri. Mesel dn pencereden bakan kadn. Mary idiyse acaba imdi neredeydi? Neredeydi Mary? Sonra birden aklna geldi. erif Chambers ne demiti. Norman Bates1 in korulukta odun topladn sylememi miydi? Odun ocak iin toplanrd. Oca yakmak iin. Allahm! Olabilir miydi? liklerine kadar rperdi. Ama aramas, bulmas, Mary'ye ne olduunu her eye ramen renmesi lzmd. Ocak olsa olsa bodrumdayd. Dnd merdivenlerden aa koa koa inmeye balad. Evin ak kalan kapsndan ieri rzgr ve yamur doluyordu. Aa inen merdiveni kefetmesi zor olmas. Tam merdiven banda da elektrik dmesi vard. Lila yava yava aa inerken gk yine olanca kuvvetiyle gmbrdedi. Frn bodrumun kesindeydi; eski usul, koskoca, demir bir frnd... Lila nce yerinden kmldayamad. Bir an iin delilik ettiini dnd. Buraya tek bana gelmekle delilik etmiti. Ya hakikaten frnn iinde, kafasndan geenlerin doruluunu gsteren bir ize rastlarsa o zaman ne olacakt? Yere dp baylmamak, dnp buradan kabilmek iin gerekli kuvveti kendinde bulabilecek miydi? Ne olursa olsundu. Mary iin gelmiti buraya. Kendi z kardei iin. Yryp elini uzatt, frnn kapan at. eride ne kl, ne ate, hibir ey gremedi. Buz gibi souktu ve son kullanldndan beri temizlenip aylar ay kendi halinde braklma benziyordu. ine sular serpildi. Korktuuna uramamt hi deilse. te tepesindeki grlty o zaman iitti. Biri yukarda, holde yryordu. Yamurun sesi, uzaktan gelen gk grlts deildi bu. Biri yukardan gemiti. Sam myd acaba? Onu aramaya m gelmiti? 0 olsa barp ismini armaz myd? 118

Sonra bodruma inen merdivenlerin bandaki kapnn kapandn iitti. Sam deildi bu, o olmu olsa kapy niye kapasnd? Kulak kabartt. Ayak sesleri st kata kan merdivenlerde kaybolup gitmiti. Buraya tklp kalmt, k yolu yoktu. Saklanabilecei bir yer bile yoktu. Birisi aa inse, ilk bakta mahzenin her tarafn kolayca grebilirdi. Lila biliyordu. Az sonra buraya birisi gelecekti. Kafas sratle ilemeye balad... Her kim gelecekse bu merdivenlerden inecekti. Bir an iin onun gzne arpmayacak bir yer bulup gizlense, belki bir frsatn bulup merdivenlere hamle eder, kendini yukar atmann yolunu bulurdu. En gzel yer merdivenin altyd. Oraya sinip zerine bir ey rtse? Ama ne rtecekti? Duvardaki battaniye ite o zaman gzne iliti. Hemen koup ekti ald onu. Ve kap o zaman meydana kt. Kap!.. Demek buradan bir baka yere geiliyordu. Saklanmak iin gzel bir yerdi oras. Ve artk dnerek geecek zaman kalmamt. Ayak sesleri merdivenlerden aa iniyordu. Lila kapy ekip at. Ve o mthi l ite o zaman att. Girdii yerde, duvara bitiik kerevetin zerinde yatan ihtiyar kadn, yzndeki binlerce buruuu ve gzlerindeki, bu dnyaya ait olmayan ifadeyi grm, avaz kt kadar barmt. Sonra da g bel, "Annesi!" diye mrldanabilmiti. - "Evet!" Fakat bu ses, ukura atm, oyuk gzlerin altndaki kuru azdan gelmiyordu. Ses geriden, bodruma inen merdivenden geliyordu. 0 ehrenin durduu yerden. Lila dnp bakt. iman, biimsiz bir vcuttu bu. st ste giyilmi iki elbisenin, bir erkek ve bir kadn elbisesinin ardndaki biimsiz vcut... Pudral, beyaz bir yz. Sapk ruhlu bir ressamn frasndan kma benzer bir resim... Bir maske... Merdivenlerin bandan kendisini seyrediyordu. Ne kadn, ne erkek sesine benzeyen bir ses, "Ben Norman Bates'im" dedi.

119

Sonra Lila kalkan bir el grd. Bu elin tuttuu bir bak, loluun iinde imek gibi parldad. Gen kz bir feryat daha kopard. Fakat gzleri kararrken, tam yere dp kendini kaybedecei esnada merdivenin st bandan birinin, kendisine yaklamakta olan canavarn zerine atmaca gibi ullandn fark etti. Belki rya gryordu. Ama belki de grmyordu. Sam Loomis'ti merdivenin en stnden atlayan!.. kisi birlikte bodrumun zeminine yuvarlandlar. Lila artk feryat etmiyordu, kendini kaybetmiti nk. Fakat mahzenin ii kadnca feryatlarla nlyordu. lgn bir kadnn, nbet annda kopard vahi, kadnca lklar. Bu lklar Norman Bates'in boazndan kyordu.

120

16
OTOMOBLLERN bataklktan karlmas ii tam bir hafta srd. Fairval itfaiye tekiltnn imknlar byle g bir ii baarmaya kfi gelmediinden, civar ehirlerden yardm istemek zorunda kalnm, fakat neticede muvaffak olunmutu. Paray, zarf iinde, otomobilin eldiven gznde buldular. Ne tuhaftr, zerine bir damla amur bile sramamt. Vinler, batakln kenarnda alrken, dier yandan Fulton'daki bankay soyanlar da yakalanmt. Fakat gazeteler onlardan ancak tek stunluk ufak bir haber halinde bahsedebildi. Fairval'in haftada bir kan gazetesinin birinci sayfas batan baa Norman Bates hdisesine ayrlmt. AP ve UPI enternasyonal haber ajanslar tam kadroyla iin peindeydiler. Televizyon irketleri de kameralaryla Fairval'e gelmilerdi. Tahayyl kudretlerine mkul bir hudut tanmayan muhabirler Norman Bates'i Amerikan efkrna eitli ekillerde tantmaya baladlar. Kimine gre o, senelerden beri moteline gelen mterileri kasap gibi dorayan bir manyakt. Kimi ise tepedeki evi bir hortlak ve hayaletler yuvas olarak lnse ediyordu... Emniyetteki dosyalar bir bir karld ve iki nesilden beri o havalide ilenip de faili bulunmam cinayetlerin Norman Bates'in eseri olup olmad aratrld. Gazetelerden biri "Teklif Ediyoruz!" bal altnda, acayipliin son raddesine vard: Ka milyon dolara mal olursa olsun, koskoca batakln toptan kurutulmasn ve iinde baka ceset bulunup bulunmadnn aratrlmasn istiyordu! Baka bir gazete de onun, ilm bir ett konusu yaplmas lzm gelen " Ruhlu Adam" olduunu iln ediyordu. erif Chambers birok muhabirlere beyanat verdi. Gelecek erif seimleri yaklat iin, mahalli gazetelerin birinci sayfalarnda kan her resim yeni yeni taraftarlar kazandryordu ona. Keyfine payan yoktu. Fairval'de herkes, neredeyse Norman Bates1 in yakn akrabas olup kmt. Tanmaz olurlar myd, hepsi tanyordu 121

onu. Kimi onunla ayn snfta okumu, kimi askere beraber gitmiti. phelenmiler miydi? Tabii, tabii.. Onun o esrarengiz motelde senelerden beri tek bana ne haltlar kartrdn seziyorlard, ama ellerinden bir ey gelmemiti. Hatta yallar yirmi sene evvelki intihar hadisesinin altnda bile bir bit yenii sezmilerdi, onlara aldran olmamt. Federal polis ie el koyduu an motel iletmeye kapatlmt. Halbuki ak tutulmu olsa, srf merak saikasiyle ve sonradan, "0 mthi cinayetlerin ilendii yerde ben de kaldm" diyebilmek iin yzlerce kii akn edecekti. Ama polisler motelde gece gndz nbet tutuyor, vazifeli olanlardan gayrisini o civara brakmyorlard. Sam Loomis'in dkknna gelip gidenler de birden bire rekor tekil edecek bir seviyeye ykselmiti. Sam ou zaman dkknda bulunmad iin, bir ift vida veya bir kutu boya almak bahanesiyle dkkna gelenlere mehur hikyeyi Bob Summerfield anlatyordu. Anlata anlata ezberlemi, kurulmu bir gramofon edas gelmiti sesine. Norman Bates'in tbbi muayenesine memur edilmi olan Doktor Nicholas Steiner'in hdise hakkndaki raporunu tanzim etmesi tam on gn srd. Sam onunla grmeye gitti ve dnnde, Fairval oteline urayarak rendiklerini btn teferruatyla Lila'ya anlatt. - "Olup bitenleri tam mnasyla hibir zaman renemeyeceiz herhalde" diye balad. "Doktor Steiner'in sylediine gre adamn azndan mspet lf almak kabil deilmi. Ancak tbb bir tahminde bulunabiliyor ve bunun da hakikatten pek farkl olmadndan emin". "Doktorun dediine gre her ey Norman'n ocukluk gnlerinde balyor. Annesine, normal bir ocuktan ok daha fazla dknm ve hain tabiatl bir kadn olan annesinin tam mnasyla yumruu altnda bym. Aralarnda, ana-oul mnasebetlerinin haricine kan bir sapklk olup olmadn Doktor Steiner kestiremiyor. "ok muhtemeldir" diyor ama daha kati konuamyor..." Sam bir an durdu, sonra, 122

"Kadn elbisesi giyip gezen erkekler hakknda ne biliyorsun?" diye sordu. "Bilmem... Byleleri olduunu duydum, ama fazla bir ey bilmiyorum". - "Doktor Steiner'in dediine gre bu gibi kimselerin ille homoseksel olmas icap etmezmi. Tabii bu demek, Norman byle deildi demek manasna gelmiyor, ama doktor pek ihtimal vermiyor. Her neyse, Norman teden beri annesi gibi olmak istermi. Ve iinde bir baka taraf da annesinin kendinden bir para olmas temaylndeymi..." Sam bir sigara yakt. "Mektep seneleri ve askerlikten ihrac zerinde fazla durmayacam. Doktor uzun uzun anlatt, ama bunlarn fazla ehemmiyeti yoktu.. Norman on dokuz, yalarnda filanken annesi onun hibir zaman d dnyada kendisine bir mevki temin edemeyeceini anlam. Belki de onun kendisinden kopup gitmesini istememi. Kasten onun bymesine mani olmu. Bu ilerin hakikatte nasl gelitiini hibir zaman renemeyeceiz... Norman1n kular, sincaplar illayp doldurmak, acayip kitaplar okumak gibi itiyatlar kazanmas bu devreye rastlyor. Joe Considine de ite bu senelerde ikisinin hayatna karyor. "Doktor Steiner, Norman'n azndan lf almakta ok zorluk ekmi. Ama en fazla bu Considine hususunda cevapsz kalm. Aradan yirmi sene getii halde Norman hl ona kar en derin nefreti hissediyor ve ismi getii vakit kendini kaybeder gibi oluyormu. Fakat Steiner, erif Chambers'e sormak ve eski gazete koleksiyonlarn kartrmak suretiyle bu mevzuda zami bilgi sahibi olmu. "Considine buraya geldii vakit krk yann zerindeymi, Norman'n annesi ise 39 yanda bulunuyormu. ok zayf ve olduka irkin bir kadnm. Ama hali vakti yerindeymi. Norman'n babas, ikisini yzst brakp bir daha gelmemecesine katktan sonra, sahip olduklar araziyi tamamen kendi zerine evirtmeye ve bu sayede oluyla kendi geimini te123

mine muvaffak olabilecek kadar da becerikliymi... te Joe Considine bugnlerde kadnn etrafnda dolamaya balam. Kocas kendini brakp kat iin kadnn iinde btn erkeklere kar bir kin varm. Bu bakmdan Considine'nin onu elde etmesi kolay olmam. Ama neticede onu kendisiyle evlenmeye raz etmi. Ayn zamanda iftlik arazisinin bir ksmn satp, ele geecek parayla bir motel yaptrmay da kararlatrmlar. 0 zamanlar yeni yol olmadndan, eski yolun zerinde baya trafik varm ve motel de ksa zamanda iyi para getirmeye balam. "Balangta bu motel ii gen Norman'n zerinde pek fena bir tesir yapmam. Fakat sonra gnn birinde annesi ona, Joe Considine ile evlenmeye karar verdiklerini syleyince tepesi atm. "Daha dorusu bu i ok irkin artlar altnda cereyan etmi... Bir gn Norman, hibir eyden habersiz annesinin yatak odasndan ieri girdii vakit onlarn ikisini biimsiz bir vaziyette grm... "Akln tamamen yerinden oynatan hdiselerin en mhimi bu diyor Doktor. Her ey bir an iinde mi olup bitmi, yoksa grd eyin tesiri altnda yava yava m normalden uzaklamaya balam, bu da kolay cevap verilemeyecek suallerden biri. "Fakat netice olarak neler cereyan ettiini biliyoruz. Kahvelerine striknin zehiri koymak suretiyle onlar cezalandrm!.." Lila, "Ne korkun ey" diye mrldand. - "Korkuntan da fena. Yer yer insann inanaca gelmiyor... Striknin zehirlenmesi insana mthi sanc verirmi. Son dakikaya kadar akl banda kalrm insann ve ektii btn strab hissedermi... Norman anlalan onlar son nefeslerini verinceye kadar seyretmi ve Doktorun tahminine gre, ne olduysa ite bu anlarda olup bitmi... "Annesinin yazsn kolayca taklit ederek onun azndan bir intihar notu yazm. Gerek bu satrlarn yazlnda, gerekse tadklar manada pheyi ekecek birok ey varm. Ama 124

nedense phe etmek kimsenin aklna gelmemi ve hdiseyi, Norman'n plnlad ekilde, intihar diye kabul etmiler. "Norman'n sinir buhranlar iinde bulunduu derhal tehis edildii iin kendisini hastaneye koymular. Ama tbbn bu ubesinde bugn bildiklerimizi o zamanki hekimler bilmediinden, yahut da ondan phe etmek kimsenin aklna gelmedii iin, Norman' derin bir tetkike tabi tutmamlar. Tutsalarm, onun ruhi bnyesinde hasl olmakta olan deiiklii daha o zaman tehis mmkn olabilirmi. "Annesinin lmne, cinayet kendi elinden kt halde, bir trl inanamam. Onun kaybna katlanamayaca iin Norman yava yava kendini annesinin yerine koymaya balam. Yahut da, daha dorusu, kendi benliinin bir ksm annesi haline gelmi. "Hadiseden iki ay kadar sonra, kfi derecede kendini toplad kanaatine vararak onu hastaneden karmlar..." - "Annesini mezarndan hemen mi karm?" diye sordu Lila. - "yle olmas lzm... Ya hemen, yahut da birka ay sonra... Her ne ise, bu ileri bildiinden, onu mumyalamas zor olmam". - "Anlalacak ey deil. Madem kendisini annesi zannediyordu, o halde cesedi neden karmak lzumunu hissetti." - "Bu i zannettiin kadar basit deil... Doktor Steiner'e gre Norman'n iki deil, tam ahsiyeti var. Doktor bunlar isimle kaydediyor. Birincisi Norman: Annesini delice seven, ona haddinden fazla dkn, bedenen bym, fakat zihnen ocuk kalm bir varlk. Sonra ikincisi ki, Doktor buna Norma diyor: lmesine hibir zaman msaade edilemeyen Anne... nc karakter ise Normal... Yani gnlk ileri eviren, lzumu olduka d dnyadan insanlarla temas eden, motel mterilerine servis yapan adam... Tabii bu ahsiyeti tam manasyla birbirinden ayr dnmek doru deil. Hepsinde dierlerinden paralar, mterek taraflar var. Ama zaman zaman bir tanesi n plna karak tekileri sindiriyor. "Hastaneden kt devrede hkim olan karakter, normal olanym. 125

Fakat vicdan azabnn ve anneye duyulan kar konulmaz ihtiyacn tesiriyle onu mezardan karm. Kadnn vcut olarak evdeki mevcudiyeti onun vicdan azabn bir nebze azaltyormu. "Zamanla balam ona hakikaten etli canl bir insan muamelesi gstermeye. Her sabah yatandan kaldryor, ykayp giydiriyor, pencere nndeki iskemlesine oturtuyor ve yemek zamanlar yemeini nne getiriyormu. Tabii onu bakalarna gstermemeye de azami dikkat etmi. 0 kadar sene zarfnda da bu ii muvaffakiyetle baarm. Lila, "Dehet o evde deil" diye sylendi. "0 adamn kafasnn iinde!" "Steiner'in dediine gre ana-oul zaman zaman uzun konumalarda bulunuyorlarm. Anne Norman sualler soruyor, ocuk Norman cevap veriyormu. Anne azarlyor, ocuk isyan ediyormu. Ve bym Norman, bu gibi hallerde kalp snlacak nc ahsiyet olarak meydana kyormu... Ksaca, ayn anda muhtelif hayat yayormu!.. Garip geliyor insana, ama seneler senesi bu zl mevcudiyetini sessiz sedasz ve bakalarna tehlikeli olmakszn devam ettirebilmi. Ta ki-" Sam tereddt iinde duraklad. Cmlenin arkasn Lila getirdi. "Mary ortaya kana kadar byle devam etmi, deil mi? Sonra, o geldii zaman bir ey olmu ve Mary'yi ldrm!.." Sam, "Annesi ldrm" diye dzeltti. "Doktorun Norma diye isimlendirdii Ana ahsiyet ldrm onu. Ne olduunu bilmediimiz bir durum km ortaya ve Norman panie kaplm. Tehlike ve aresizlik hallerinde l varla hkim olan Anne ahsiyeti vaziyeti eline alm ve o yapm bunu..." "Demek oluyor ki, Doktor Steiner onun akli muvazeneden tamamen mahrum olduu kanaatinde. Raporunu da bu ekilde verecek herhalde..." - "Evet, yle yapacak." - "Onu muhakeme etmeyecekler demek."

126

- "Sana onu anlatmak iin btn bunlar sylyorum. Muhakeme edilemeyecek. Akli muvazenesi hkim huzuruna kamayacak adar bozuk. Hibir ekilde mesul deil yaptklarndan". - "zlyorum zannetme. Bylesi daha iyi". kisi de uzun mddet sustular. Sonra yine kz konutu: - "Biliyor musun, ne kadar tuhaf?" dedi. "Ondan katiyen nefret etmiyorum. Bu ite hepimiz zldk, hepimizin acs oldu. Fakat en fazla strap eken, en ac tecrbeleri geiren o zavallnn ta kendisi. Ne kadar ac bir ey!" Sam ayaa kalkt. "Neyse, her ey itmi oluyor artk, "dedi. "Unutmaya alacam hepsini". - "Hepsini unutabilecek misin?" - "Bilmem... Gayret edeceim." Ve bylece bu hikyenin sonu gelmi oluyordu. Yahut da sonuna yakn bir yeri.

127

17
HAKK son az daha sonra ve sessiz sedasz geldi. Ufak, plak bir odada bitti her ey. Bir mddetten beri birtakm seslerin, mrlt tonunu amayan bir yeknesaklkla kavga ettikleri odada. ses vard: Kadnn sesi, adamn sesi ve ocuun sesi. Bu sesler o kadar uzun bir zamandan beri birbirlerini itham etmiler, didiklemiler, oday ylesine sessiz bir amataya bomulard ki, neticede ikisi susup da yalnz biri kald vakit etraf birden tenhalam gibi oluverdi. Eriyip birleme gibi bir ey olan bu durum deta mucizevi bir sratle vuku buldu. Adam yok olmutu, ocuk yok olmutu. Sadece anne vard artk. Zaten hibir zaman ondan baka kimse olmamt. Kadn ok memnundu. u anda gemie bakt zaman, her eyin upuzun ve irkin bir ryadan ibaret olduunu grebiliyordu. Olup bitenler bir rya idi ve rya olduklarn bilmek iine huzur veriyordu. Bu ryada kt bir ocuk vard. Bu ocuk sevdii adam zehirlemi, hatt kendini de zehirlemeye teebbs etmiti. Bu ryann baz yerlerinde bir krmzlk ve arkasndan moraran ehreler vard. Bir baka yerinde, gece vakti mezarlar kazan bir hayal vard. Ama her ey hayaldi. Kt ocuk lm, herkes lmt. Ve hepsi bir rya idi. Bir de kt adam vard. 0 gzel kz bu kt adam ldrmt. Bir baka adam daha ldrmt. Hem de bu sular ona atmak istemiti. "Annem ldrd" demiti. Yalanc! 0 -kendisi- hareketsiz bir cisimden ibaretti. Nereye konulursa orada kalyor, alnp bir baka yere gtrlnceye kadar yerinden kprdayamyordu. Cinayet ileyebilir miydi hi? nsann kendi kendine byle bir durum yaratmas baka eydi, buna inanmas baka ey? nsann kendi inanmas bakayd, bakalarnn da ona inanmas yine baka. 128

Kendisinin inanmas lazmd. Herkesin de inanmas lzmd. spat etmek lzmd onlara hareketsiz, zararsz bir cisim olduunu. Bir cisim kendi kendine hareket edemezdi. plak bir odada bir iskemleye oturtulduu takdirde kl bile kprdamadan ta ebediyete kadar oturduu yerde dururdu. Eer o imdi, hi kmldamadan burada oturup durursa kimse ona bir ey yapamazd. Kimse cezalandramazd onu. Burada hi kmldamadan durduu takdirde susuz olduunu herkes anlayacakt. skemlenin zerinde ta gibi oturdu. Nefes ald bile belli deildi. Sonra bir sinek gelip sa elinin zerine kondu. stese elini sallayp sinei kovabilirdi. Ama kovmad. ylece durup bekledi. Sinek hi gitmesin ve biri bakp grsn istiyordu. Grsn de anlasnlard. Bir sinei bile incitmekten ekinen tehlikesiz, masum bir insand o!.. SON

129

You might also like