You are on page 1of 228

journal for studies of belief, culture and mythology

ISSN 1304-5482

inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

SHAHRISTANI Al-Shahrastani's View on Philosophy and Philosophers: From the History of Philosophy to the Philosophical Struggle mer Mahir ALPER Shahrastani's Methods Concerning History of Religions in His al-Milel wa'n-Nihal smail TAPINAR Philosophical Arguments of Iblis Concerning the Problem of Evil and al-Shahrastn's Theodice of Unknown Fehrullah TERKAN Shahrastani on the Arcana of the Qur'an: A Preliminary Evaluation Toby MAYER Shahristani's Methods on the Classification of Islamic Sects Mehmet DALKILI o Rebellious Children of God: Jews between Oppressor and Oppressed in Spiral Violence Cengiz BATUK Book Reviews From Tradition of Milel and Nihal volume: 5 number: 1 JanuaryApril08

EHRSTN

ISSN 1304-5482

mer Mahir ALPER ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak: Felsefe Tarihinden Felsef Hesaplamaya smail TAPINAR ehristannin El-Milel ven-Nihal Adl Eserinde Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar Fehrullah TERKAN blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar ve ehristnnin Bilinemezcilik Teodisesi Toby MAYER ehristnye Gre Kurnn Srlar: Bir n Deerlendirme Mehmet DALKILI Abdlkerim e-ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu o Cengiz BATUK Tanrnn Asi ocuklar: Zalimlik ve Mazlumluk Arasnda iddet Sarmalndaki Yahudiler Kitap Tantm ve Tenkitler Milel ve Nihal Geleneinden

2008

5/1

EHRSTN

cilt: 5 say: 1 OcakNisan08

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
ISSN: 1304-5482

EHRSTN

Cilt/Volume: 5 Say/Number: 1 Ocak Nisan / January April 2008

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi Cilt/Volume 5 Say/Number: 1 OcakNisan / JanuaryApril 2008
ISSN: 1304-5482 Sahibi / Owner Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei Editr / Editor inasi Gndz Editr Yrd. / Co-Editor Cengiz Batuk Say Editr / Editor of Issue mer Mahir Alper Yayn Kurulu/ Editorial Board* Alpaslan Akgen, Ayaz Akkoyun, Yasin Aktay, Mahmut Aydn, Cengiz Batuk, inasi Gndz, brahim Kayan, Necdet Suba, Burhanettin Tatar

Danma Kurulu/Advisory Board*


Baki Adam (Prof. Dr., A..); Mohd. Mumtaz Ali (Prof. International Islamic Univ. Malezya); Adnan Aslan (Do. Dr., SAM); Kemal Ataman (Yrd. Do. Dr., Uluda .); Mehmet Akif Aydn (Prof. Dr., Marmara .); Ylmaz Can (Do. Dr., O.M..); Ahmet akr (Yrd. Do. Dr., O.M..); Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar .); Waleck S. Dalpour (Prof. University of Maine at Farmington); smail Engin (Dr., Berlin); Cemalettin Erdemci (Dr. Y.Y..); Tahsin Grgn (Do. Dr., SAM) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda .); Recep Gn (Yrd. Do. Dr., O.M..); Mevlt Gngr (Prof. Dr., ..); mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara .); Erica C.D. Hunter (Dr., Cambridge Univ.); Mehmet Katar (Do. Dr., A..); Mahmut Kaya (Prof. Dr., ..); Sadk Kl (Prof. Dr., Atatrk .); evket Kotan (Dr., Ankara); lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara .); George F. McLean (Prof. Catholic Univ., Washington DC); Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacettepe .); Jon Oplinger (Prof. University of Maine at Farmington); mer zsoy (Prof. Dr., Frankfurt Univ.); Roselie Helena de Souza Pereira ; (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil); Ekrem Sarkolu (Prof. Dr., S.D..); Hseyin Sarolu (Prof. Dr., ..); Bobby S. Sayyid (Dr. Leeds Univ.); Mustafa Sinanolu (Do. Dr., SAM); Mahfuz Sylemez (Do. Dr. Hitit .); Necdet Suba (Yrd. Do. Dr., Mula .); Blent enay (Do. Dr., Uluda .); Cafer Sadk Yaran (Prof. Dr., ..); Ali Murat Yel (Yrd. Do. Dr., Fatih .); Hseyin Ylmaz (Yrd. Do. Dr., Y.Y..); Ali hsan Yitik (Prof. Dr., D.E..)
* Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order

Kapak Resmi / Picture of Cover Yerabatan Sarnc, stanbul. Bask / Publication Doanbey Ladin Ofset - stanbul, 2008 Ynetim Yeri / Administration Place Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei Alemda Caddesi No 64/10-12 Tel: (0216) 344 64 25 amlca, skdar / stanbul www.milelvenihal.org / www.dinlertarihi.com e-posta: milelnihal@dinlertarihi.com Milel ve Nihal ylda say olarak drt ayda bir yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir. Milel ve Nihalde yaymlanan yazlarn bilimsel ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. Yaym dili Trke ve ngilizcedir. Yaymlanan yazlarn btn yayn haklar Milel ve Nihale ait olup, yayncnn izni olmadan ksmen veya tamamen baslamaz, oaltlamaz ve elektronik ortama tanamaz. Yazlarn yaymlanp yaymlanmamasndan yayn kurulu sorumludur.

bu sayda
4-8
Editrden

Makaleler 9-36 37-61 63-91 93-140 141-155


mer Mahir ALPER ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak: Felsefe Tarihinden Felsef Hesaplamaya smail TAPINAR ehristannin El-Milel ven-Nihal Adl Eserinde Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar Fehrullah TERKAN blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar ve ehristnnin Bilinemezcilik Teodisesi Toby MAYER ehristnye Gre Kurnn Srlar: Bir n Deerlendirme Mehmet DALKILI Abdlkerim e-ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu Cengiz BATUK Tanrnn Asi ocuklar: Zalimlik ve Mazlumluk Arasnda iddet Sarmalndaki Yahudiler

157-187

Kitap Tantm ve Tenkitler


W. Madelung & T. Mayer , Struggling with the Philosopher, 189-192 A Refutation of Avicennas Metaphysics 192-199 James L. COX, A Guide to the Phenomenology of Religion 199-209 Louay Fatoohi, The Mystery of the Historical Jesus

Milel ve Nihal Geleneinden


M.A. EHRSTN, 211-227 Zorunlu Varln Bilgisi ve Tmel ve Tikel ile likisi

Editrden

slm lim Gelenei ve ehristn


Allahn dini olarak tanmlanan slam, dier dini geleneklerle karlatrldnda gerek inan sistemi ve ibadet anlay gerekse insan ve doaya ilikin yaklamlar asndan hayli farkl bir yapya sahiptir. slam dierlerinden ayran mmeyyiz zellikleri arasnda birok husustan sz edilebilir: Varlk anlaynda ve hayatn her alannda Allahn mutlak birlik ve tekliiyle merkeziliini ifade eden tevhid akidesine sahip olmas, ibadeti yalnzca snrl birtakm davranlara (ritellere) balamayp, insann btn tavr ve tutumlarn ibadet kapsam iinde ele almas ve insan yaamnn her alann din kapsam iinde deerlendirmesi gibi< slam, insan yaamyla insann sosyal ve doal evresine ynelik ilikilerini bir btn olarak deerlendirmekte, tevhid akidesiyle yalnzca teolojik dzlemde deil kozmolojik ve antropolojik balamda da mutlak bir uyum ve dzenle birlikte Allaha teslimiyetin gerekliliini vurgulamaktadr. Bu balamda insann her tutum ve davranyla her duygu ve dncesini dinin temel retileri dorultusunda ynlendirmeye ve ekillendirmeye almak slamn belirgin bir zellii olarak karmza kmaktadr. slam, insann ilme ve ilimle yakndan ilikili olan renme ve retmeye ynelik abasn da dinin ierisinde bir alan olarak grmekte ve insana ilim ile ilmi etkinliklere ynelik dikkate almas

gereken temel yaptalar sunmaktadr. Her eyden nce slam, ilmi mukaddes bir alan olarak tanmlar. Kuran, ilmi teolojik balamda ele alp ezeli ve ebedi ilmiyle Allahn her eyi bilen (Alm) zelliine dikkat eker. Yine Kuranda btn inananlar bilenler olarak nitelenir ve ilim sahiplerinin Allahn birliine ahitlik edip Allah hakkyla idrak ettikleri vurgulanr. slama gre yaratltan itibaren insana ynelik vahyin amac ilh mesajn (kitbn) insana bildirilmesidir; Hz. demden Hz. Muhammede kadar btn peygamberlere vahyedilen ilh mesajlar her eyi bilen Allahn iradesinin insanlara retilmesini ve ilh irade dorultusunda eitilmesini amalamaktadr. Bu dorultuda, Kurann kendisini tanmlad gibi, ilh kitap bir beyandr, peygamberler ise bu beyan bizlere ileten, reten ve anlayp kavramada rehberlik eden birer uyarc, rehber ve retmendir. slam, ilmi ylesine kutsal bir alan olarak deerlendirir ki onu inananlarn kayp mal eklinde tanmlar. Buna gre mmin her nerede bulursa onu almak durumundadr; ilim uras yolunda lmek bir mmin iin ehadete edeerdir; ilmin ya, cinsiyeti ve etnisitesi yoktur. slam ilmin ana gayesinin Allaha ibadet ve Ona yaknlamak olmas gerektiine de dikkat eker. lim iin ilim anlay yerine slam gelenei, hakikati kavrayp anlamak iin ilim anlayn n plana karr. Bu dorultuda ilim hakikat yolunda olmak ve onu idrak etmektir. Bunun amac ise insann gerek kendisini ve gerekse sosyal ve doal evresini tanyp anlamas ve bylelikle kendi yaamyla birlikte yeryznn doru yol zere imar ve slah edilmesi suretiyle, Allaha kulluun gereinin yerine getirilmesidir. Her eyi kendisine ibadet etmeleri amacyla yaratan Allah, insann her tavr ve davrannn bu ilh gaye dorultusunda gereklemesini istemektedir. Bu durumda insann ilme ynelik faaliyetlerinde de temel ama Allaha ibadet olmaldr. Buradan hareketle slami gelenek, ilmi faaliyetleri profan (kutsal olmayan) ve dind bir alan olarak grmez ve bu konuda eitli ilim dallar arasnda bir ayrm da yapmaz. Her ne kadar slam ilim geleneinde bilim dallar arasnda yaplan tasniflerde zaman zaman baz bilim dallar dini ilimler (ulmu dniyye) olarak nitelenmekte ve matematik, fizik, kimya ve benzeri bilim dallar bunun dnda tutulmaktaysa

da bu ayrm yalnzca bilim dallarn muhtevalarna gre bir taksime tabi tutmakla ilgilidir. Zira tabii ilimler ve alet ilimleri gibi tasniflere ayrlan ilim dallar da insann hayat anlamasna ve alglamasna ve bylelikle btn evrende mevcut olan, btn evrenin yanstt hakikatin anlalmasna katk salayan bir ileve sahiptir. Bylelikle btn ilim dallar insann var olu gayesini idrak etmesinde bir rol stlenmektedir. Bu yaklamdan hareketle slam gelenei btn bilim dallarn bir btn olarak deerlendirir. Bu anlay dorultusunda tarihsel srete slam toplumlarnda yzyllar boyu eitim kurumlar dini ilimler diye adlandrlan bata Kuran ve Hadis olmak zere eitli bilim dallarn dier bilim dallaryla bir arada tedris etme geleneine sahip olmutur. Hangi alanda uzmanlarsa uzmanlasn bir bilim insan bu ilimleri bir arada tanyp en azndan temel dzeyde renmitir. slami gelenek ilmi faaliyetlerde gerek sosyal gerekse doal evreye ynelik hakikatin aratrlmasn ve hakkn idrak edilmesini hedefler. Bu ynyle de slami gelenekle Batl bilim anlay arasnda belirgin bir ayrma dikkati eker. Batl bilim anlaynn temelinde insann doaya ve evreye egemen olmas ve insann ama ve karlar dorultusunda evrenin ekillendirilmesi daha bir n plandadr. Bu yaklam slamn insan ve evre yaklamna yabancdr. slamda insann doal dzene egemen olmas deil onu anlamas ve idrak etmesi zerinde durulur. Ancak bu sayede insan kendisinin de bir parasn oluturduu evrenin ihtiva ettii hakikati anlayabilecektir. Nitekim Kuran, insan evresine bu nazarla bakmas dorultusunda srekli tevik eder. Benzer durum insann sosyal evresine ynelik ilgi ve alakasnda da sz konusudur. Sosyal evreye ynelik ilgide ama, onu anlayp tanmak ve hakikati onlarla paylamaktr. Sosyal evredeki farkl gelenekler, farkl bak ve tutumlar slam tarihinde kltrel zenginlik arac olarak grlm; bu farkllklar sanattan edebiyata, felsefeden doa bilimlerine kadar hemen her alanda zengin slam ilim mirasnn teekklne katk salamtr. Bu yaklamyla slam gelenei, farkllklar yok edilmeleri gereken unsurlar deil, insanln ortak aklnn rn olan medeniyet inasnda zenginlik arac olarak grmek suretiyle dier birok gelenekten ayrlmaktadr.

slam ilim geleneinde farkl dinsel ve dnsel geleneklere ilikin aratrmalar elden geldiince ilk elden kaynaklara dayandrlr. eitli gelenekler incelenirken bu geleneklerin kendi kaynaklarnn kullanlmasna zen gsterilir. Bu arada gzleme dayal saha aratrmalarna da elden geldiince yer verilir. zellikle Brn ve bnun-Nedm gibi yazarlarn eserlerinde bunun rneklerini bulmak mmkndr. Bu ynyle slam ilim gelenei nyarglara dayal yaklamlar n plana karan masaba bilim anlayndan uzaktr. slam ilim miras birok alanda olduu gibi farkl geleneklerin tasvir edilip incelenmesi balamnda da gnmze olduka deerli rnler brakmtr. Hicri nc yzyldan itibaren birok Mslman lim, Mslmanlarla bir arada yaayan ya da slam dncesiyle bir ekilde temas ierisinde olan birok felsefi ve dini gelenei ele alm, bunlarla ilgili analizler yapmlardr. Olduka erken saylabilecek bir dnemden (kabaca miladi 10. yzyldan) itibaren Mslman limler eitli inan sistemlerine ve felsefi geleneklere ilgi duymular ve eserlerinde bunlar hakknda bilgi vermeye almlardr. Bu gerek eitli ada aratrclarn da dikkatini ekmektedir. rnein E.J. Sharp karlatrmal dinlere ilikin eserinde Tabernin ran dini gelenei, Mesdnin Yahudilik, Hristiyanlk ve Hint dinleri ve Brnnin ise Hint ve ran dinleri konusunda yazdna dikkat ektikten hemen sonra zellikle ehristnyi anmakta ve onu dnya literatrnde ilk dinler tarihi eseri yazan bilim adam ilan etmektedir.1 Bu slam limlerince yaplan almalarn birou gnmzde hl zgnln korumaktadr. bn Hazm, ehristn, Abdulkhir el-Badd, bnun-Nedm ve benzeri yazarlarn eserlerinde verdii bilgiler, gnmzde eitli gruplara ilikin kaynak olma konumunu srdrmektedir. Bu Mslman yazarlar arasnda kukusuz Erick Sharpn vurgulad gibi- ehristnnin zel bir yeri vardr. El-Milel ven-Nihal balkl abidev eserinde ehristn, birok akm hakknda nemli bilgiler vermekte ve eitli deerlendirmeler yapmaktadr. Onun almasndaki zgnlk, hakl ola1

E.J. Sharp, Comporative Religion: A History, London: Duckworth 1975, s. 11.

rak onun karlatrmal dinler alannda zgn eser veren ilk ilim adam eklinde tanmlanmasn salamtr. Dier birok benzeri ilim adam gibi ehristn de bizlere yaadmz dnyada bizim dmzda farkl geleneklerin, farkl inan ve dnce sistemlerinin de var olduunu ve onlar tanyp anlamann bir bakma kendimizi daha iyi tanyp anlamaya yol aacan hatrlatmaktadr. eitli ynleriyle ehristnnin ele alnd bu saysyla Milel ve Nihal, ehristnnin ahsnda ilim geleneimizin bu zgn yaklamna dikkat ekmeyi amalamaktadr.

Editr

NOT: Milel ve Nihal dergisi 2008 yl birinci saysndan itibaren say editrl ve konu arlkl saylar halinde hazrlanacaktr. Ancak her sayda konu harici baz yazlara da yer verilecektir. nmzdeki dnemde yaymlanacak saylarn say editrleri ile arlkl konular unlardr: 2008/2 2008/3 Din, Tecdit ve Reform G, Hicret ve Diyaspora Hakan Olgun Necdet Suba

Aratrclarmzn, bilim insanlarmzn ve entelektellerimizin gerek belirlenen konularda gerekse konu harici katklarn bekliyoruz.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak: Felsefe Tarihinden Felsef Hesaplamaya

mer Mahir ALPER*


Atf/: Alper, mer Mahir, (2008). ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak: Felsefe Tarihinden Felsef Hesaplamaya, Milel ve Nihal, 5 (1), 936. zet: Bu makalenin amac, dnya dinleri ve mezhepleri tarihisi olduu kadar ayn zamanda bir dnce ve felsefe tarihisi de olan Tcddn Ebul-Feth Muhammed b. Abdulkerm e-ehristnnin (. 548/1153) felsefeye ve filozoflara bakn tasvir ve analitik bir tarzda ortaya koymaktr. Bu yaplrken, objektif tarihilii yannda bizzat bir dnr de olan ehristnnin konuya yaklarken takip etmi olduu dnce izgisi ve bak as aydnlatlmaya allacak, zellikle kendisi gibi bir bn Sn (. 428/1037) eletirisinde bulunan Gazzlyle (. 505/1111) mukayese edilerek benzer ve farkl yanlar zerinde durulacaktr. Sonu olarak makale boyunca onun, felsefe tarihinden -bilhassa bn Sn ile giritii- felsef bir hesaplamaya doru giden yolda, felsefe ve felsef ekollere ilikin tasavvurunun zgn ve ayrc yanlar gsterilmeye allacaktr. Anahtar Kelimeler: ehristn, felsefe, felsefe tarihi, bn Sn, Gazzl.

I ehristnnin (. 548/1153) felsefeye ve filozoflara ilikin yaklam ve deerlendirmeleri ncelikle onun, dnya dinleri ve mezhepleri ile felsefe ekollerini kapsaml, sistematik ve objektif bir biimde

Do. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi, slam Felsefesi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

mer Mahir ALPER

inceledii Kitbl-Milel ven nihal1adl nl eseri erevesinde kendini gsterir. Bu eserinin giriinde2 o, ehll-lem dedii dnya zerinde yaayan insanlarn muhtelif ekillerde tasnif edilebildiini belirtir. Ona gre insanlar, iinde bulunduklar (1) iklimlere, (2) blgelere, (3) millet ve topluluklar ile (4) bal bulunduklar din, mezhep ve dncelerine gre bir guruplandrmaya tabi tutulabilmektedir. Fakat ehristn yaplan tasnifler ierisinde dorusunun, son kka gre yaplan blmleme olduunu ileri srer ve dolaysyla da mezkr kitabnn telifini bu esas erevesinde gerekletirir. nk o, doru ve hakikat mefhumlarn merkeze alan bir perspektiften hareket eder. ehristnnin, insanlar coraf, tarih, psikolojik, fizyolojik ya da itima blmlemelerden ziyade, insann en ayrc zellii olan inan ve dnceyi temel alan bir blmleme ve deerlendirmeye gitmesi onun sahip olduu dnya gr bakmndan anlaml ve tutarldr. Onun nazarnda insanlarn neye inandklar ve ne dndkleri her eyden daha nemlidir. Dahas, insann bu dnyada bulunuunu deerli klan ve te dnyada kurtuluunu ve mutluluunu salayan en asl yn, onun doru bir inanca ve dnceye sahip olmasdr. Dolaysyla da onun mezkr eserini byle bir perspektiften hareketle kaleme almas tabiidir. Bu dncesi onun kelmc kiiliiyle de dorudan irtibatldr. Zira evrensel bir dnr ve bilim insan olmas yannda ehristn, ayn zamanda kendi bak asndan btl reddedip kurtuluu salayacak sahih dnceyi ve inanc tespit ynnde Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm3 gibi olduka nemli bir kelm eserini kaleme alm etkili bir Mslman mtekellimdir. Btn bunlar gznne alndnda onun, insanlarn blmlenmesinde nemli bir yer tutan dnce akmlarna, zelde ise felsefeye ve filozoflara

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

10

lk defa William Cureton tarafndan 1842-1846da Londrada neredilmi olan eserin Livre des Religions et des Sectes adl Franszca tercmesi (Paris-Louvain: Peeters, 1986-1993) UNESCO tarafndan desteklenmi olup M.A. Sinaceurun kaleme ald giri yazsnda ehristnnin hogr ruhuna vgyle dikkat ekilmektedir. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, th. Muhammed Seyyid Keyln (Beyrut: Dr Sab, 1406/1986), I, 12. lk defa Alfred Guillaume tarafndan ngilizce tercmesiyle birlikte neredilmitir (London: Oxford University Press, 1934).

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

bakn bu tr bir temel yaklamla ortaya koymas anlalr bir durumdur. Bu bakmdan onun eserlerinde objektiflik kaygs yannda bal bulunduu felsef-kelm izgisinin yansmas olarak eletirellik de nemli bir yer tutmaktadr. Nitekim onun, temelde bn Sn metafiziini eitli ynlerden eletiriye tabi tutan KitblMusraa4 adl eseri bunun tipik bir rneidir. Ayrca dier telifleri gibi bu eseri de onun hem kendi dnemine kadarki felsef gelenee olan stn vukufiyetini hem de felsef derinliini ak bir biimde ortaya koymaktadr. II ehristnye gre, takip ettikleri yol ve akmlar (mezhib) bakmndan insanlar (1) din ehli (ehld-diynt) ve hev ehli (ehllehv) olmak zere iki ana blme ayrlr. nsan bir eye inandnda veya bir ey sylediinde bu ya bir bakasndan istifadeyle ya da kendi gryle olur. Bakasndan istifade eden kii, teslim olmu ve itaat etmitir. Din itaat demek olduundan teslim olan ve itaat eden kii, mtedeyyindir. Kendi grn ortaya koyan kii ise, yeni bir ey ihdas edendir, bidatidir. Fakat bakasndan istifade edenler arasnda bulunan kii bazen takliti olur; btl bir itikat zere olan ebeveyninin ya da hocasnn mezhebini nnde bulur ve bunun dorusunu-yanln dnmeksizin taklit eder. te bu durumda o esasen bakasndan istifade etmi deildir. nk o, bir faydaya ya da bilgiye dayal olarak buna tabi olmad gibi kesinlie dayal bir aratrma sonucunda da onu kabul etmi deildir5. ehristnye gre bakasndan istifade ancak bilgi

lk defa Suheyr Muhammed Muhtr tarafndan 1396/1976da Kahirede neredilmitir. Ayrca bu esere Nasreddn et-Ts (. 672/1274) tarafndan MusriulMusri adyla bir reddiye kaleme alnmtr (th. Hasan el-Muizz (Kum: Mektebet yetullah el-Uzm el-Mera en-Necef, 1405/1984)). ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, I, 37. Benzer kavram ve ifadelerle takliti yaklam olumsuzlayan ifadelere Eb Mansr el-Mtrdde (. 333/944) de rastlanmaktadr. nsanlarn mezheplere ve dinlere balanma hususunda farkl tutumlar sergilediklerini, din benimsemekte ayrla dtklerini belirten Mtrd, herkesin kendisinin tuttuu yolun hak, dierinin ise btl olduunu dndn, dolaysyla bu realite karsnda kr krne bakasna uymann (taklit), sahibinin mazur grlemeyecei hareketlerden biri olduunu kantlamakta bulunduunu kaydeder. Dolaysyla doruluu ancak akl kant ve

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

11

mer Mahir ALPER

ve dnme sonucu gerekleir. Kr krne bir bakasna uymak, onun dediklerini doru ve yanlna bakmakszn dncesizce kabul etmek asla istifade kapsamna girmemektedir. stifadenin en temel art bilmek ve hakikate tank olmaktr. Yine ehristnye gre bazen kendi grn ortaya koyan kimse de, istifade ettii bir eyden usulne uygun bir ekilde karmda (istinbt) bulunur. te bu durumda o, gerek anlamda kendi grn ortaya koyan, yeni bir ey ihdas eden olmaz. nk onun elde etmi olduu ilim, o faydann gc sebebiyledir6. Dolaysyla kkeninde bir bakasna dayanarak, temel ilkelerini bir bakasndan alarak yeni grler ve bilgiler reten kii, gerek anlamda bir bidati deildir. Anlalan o ki, ehristnnin gznde gerek anlamda bidati, doru bile olsa bakasna itibar etmeyen, ondan istifade yoluna gitmeyen kiiyi temsil ederken, gerek anlamda bakasndan istifade eden, mtedeyyin ise, sadece doru olduunu bildii, bunu temellendirebildii iin bakasndan yararlanan kiiyi temsil etmektedir. Dolaysyla bilgi ve hakikat temelli olmayan hibir durum onun asndan makbul deildir. Bir baka ifade ile ne takliti bir mtedeyyin ne de kendisine hakikati gsterdii halde ondan istifade etme yoluna gitmeyen gr sahibi kii olumlanamaz. yle grnyor ki ehristn, hangi ekilde olursa olsun dnmeyi, hakikati elde etme abasn n plana karmakta, meru bir yol tutmann ancak bunlarla mmkn olacan iddia etmektedir. ehristnye gre mutlak olarak kendi grn ortaya koyup buna gre hareket edenler, filozoflar, sbiler ve Brahmanlar gibi nbvveti inkr edenlerdir. Bunlar, ilhi emre dayal ahkm ve erat kabul etmeyip salt akla dayal hkmler vazeden kimselerdir. Bakasndan istifade edenler ise, nbvvete kil olanlardr. Aslnda ona gre er hkmleri kabul edenler akl hkmleri de

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

12

delille anlalan bir yola tabi olmann meru olabileceini belirtir. Mtrd, Kitbt-Tevhd Tercmesi, trc. Bekir Topalolu (Ankara: SAM, 2002), 3-4. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, I, 37.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

kabul ederler, ama tersi doru deildir7. Dolaysyla nbvvete ve onun gereklerine inanmak, kesinlikle akla ve akln ortaya koyduu rnlere aykr olmak anlamna gelmemektedir. Zaten ona gre, yukarda da belirtildii zere, tefekkre, bilgiye ve hakikat temeline dayanmayan, doruyu ve yanl ayrt etme abas sonucu gereklemeyen takliti bir mtedeyyinlik sahih deildir. O halde ona gre nebev olan akl olan kapsamakla birlikte salt akl olan nebev olan kapsamamaktadr. Ancak kendi grn bir ekilde nebev olana dayandranlar ya da buradan istifade ve karmla kendi grn ortaya koyanlar nebev olan da ihtiva edebilir. ehristnnin burada tersi doru deildir eklindeki aklamas mutlak anlamda kendi grlerine ve arzularna dayananlar, yani nebev hakikatleri hibir surette dikkate almayanlar hakkndadr. Bu aklamalardan anlald kadaryla ehristn, hev ve gr ehli olarak adlandrd gurup ierisinde and filozoflarn her kesimini, mutlak anlamda bidati olarak grmemektedir. Zira aada da deinilecei zere, bizzat o, nbvvet ndan (miktn-nbvve) yararlanan ve bilgilerini buradan alan filozoflardan da sz etmektedir8. Ona gre hakik anlamda bidati, hibir ekilde bir bakasndan istifade etmeyen kimseler olduundan, nbvvetten faydalanan filozoflarn bu kategoride deerlendirilmemesi gerekir. III ehristn, ilerinde filozoflarn da yer ald hev ve gr ehli ile din ehlinin genel bir taksimini, bn Hazmda9 (. 456/1064)
7

8 9

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, I, 38. ehristn bir baka yerde ise, benzer bir yaklamla mutlak olarak din erbabn Mecs, Yahudi, Hristiyan ve Mslmanlar olarak takdim eder; hev ve gr erbbnn ise filozoflar, dehrler, sbiler, yldzlara ve putlara tapanlarla Brahmanlar olduunu kaydeder; bk. a.g.e., I, 13. Yine bir baka yerde ise, din erbabnn karsnda yer alan grup iinde chiliye dnemindeki Araplar ve Hintlileri zikreder; bk. a.g.e., II, 3. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 4. bn Hazm, ehristnden ok daha nce el-Fasl fil-milel vel-ehv ven-nihal adl nl eserini kaleme alm ve o da, bu eserinin giriinde her trl hakikati btnyle reddeden Sofistlerden balayarak farkl akmlarn hakikate ilikin tavrlarna gre bir sralamada bulunmutur. Bk. bn Hazm, a.g.e. (Kahire: Drl-Fikr, 1400/1980), I, 3.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

13

mer Mahir ALPER

grld gibi, hakikate yaklamlarn temel alarak yapar. O, bunu yaparken hakikati btnyle reddeden akmdan, hakikati btnyle kabul eden akma doru giden bir sra gzetir. Hakikate yaklamlar bakmndan btn akmlar temsil eden bu gruplandrma u ekildedir10: 1. Sofistler (es-Sfestiyye): Ne duyulur gereklii (mahss) ne de akledilir gereklii (makl) kabul edenler. 2. Tabiat filozoflar (et-Tabiyye): Duyulur olan kabul edip aklediliri kabul etmeyenler. Bunlar duyulur dnyann tesinde bir dnyay reddeden, akl ve istidll ile bir bilgiye ulalamayacan syleyen tabiat-dehrlerdir. 3. lahiyat filozoflar (el-Felsifetl-ilhiyyn): Hem duyuluru hem de aklediliri kabul etmekle birlikte hadleri, hkmleri, eriat ve slm reddedenler. Bunlar, aklediliri elde edip lemin bir balangc ve sonunun olduu tespit edildiinde kemle eriileceini; mutluluun bilgiye, mutsuzluun ise bilgisizlie bal bulunduunu zannedenlerdir. Onlara gre eriatler genelin maslahat iindir. Hadler, ahkm, hell ve harm gibi hususlar, vazdir. Ashb- eriat (din sahipleri/peygamberler), ilm hikmetlere sahip kiiler olup ahkm tespitte, hell ve harm koymada (vaz) Sretler Verici (Vhibs-Suver) tarafndan desteklenebilirler. Onlarn melekler, ar, krs, levh, kalem gibi eylere ilikin rhn lemden haber verdikleri konular kendileri iin akledilir olup bunlar aktarrken cisimsel-imgesel suretlere bavururlar. Ayn ekilde cennet ve cehenneme ilikin durumlar hakknda bildirdikleri de byledir. Mesela cennette saraylarn ve nehirlerin olduu, cehennemde ise zincirlerin ve atein bulunduu yolundaki haberler halk (avm) ynlendirmek ve sakndrmak iindir. Yoksa ulv lemde cisimsel ekillerin ve sretlerin bulunmas dnlemez11.
10 11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

14

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 3-5. Gazzl (. 505/1111) ilk dnem filozoflarn materyalistler (dehriyyn), tabiatlar (tabiyyn) ve ilahiyatlar (ilhiyyn) olmak zere alt gurupta ele alm ve bunlar tasvirinde belli noktalarda ehristnden ayrlmtr (Bk. Gazzl, elMunkiz mined-dall, nr. Ahmed emseddin, Mecmat resilil-Gazzl iinde (Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye, 1988), s. 31, 35 vd.). yle grnyor ki, bunun sebebi, ehristnnin tabiat filozoflarla dehrleri birbirine yakn bir ekilde deerlendirmesi, Gazzlnin ise bunlar arasnda net bir ayrm yapmasdr. Kla-

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

ehristnye gre bu fikirler, onlarn peygamberler hakkndaki en mspet inanlardr. O, burada mezkur inanta olanlarla, ilimlerini nbvvet ndan alanlar ayrdn zellikle vurgular. Kastettii kiilerin sadece ilk zamanlarda (fiz-zemenil-evvel) dehr12, tabiat ve ilahiyat filozoflar olduunu belirtir; ayrca bunlarn, hikmetleriyle gurura kaplp aldanarak kendi arzu ve grleriyle hareket eden kimseler olduunu kaydeder. 4. lk Sbiler (es-Sbietl-l): Duyuluru, aklediliri, akl hadleri ve ahkm kabul etmekle birlikte eriat ve teslimiyeti (islm) kabul etmeyenler. ehristnye gre bir nceki snfa yakn olan bu kimseler, kabul ettikleri had ve ahkmn temel ilkelerini ve kaidelerini muhtemelen vahiyle desteklenmi kimselerden almlardr. Fakat onlar, vahiyle desteklenmi bu kimselerin t ve drs (Hermes) Peygamber gibi ilk gelenleriyle yetinmi, sonraki peygamberleri kabul etmemilerdir. 5. Mecsler, Yahudiler ve Hristiyanlar: Duyuluru, aklediliri, belirli bir eriat ve teslimiyeti (islm) kabul edip Hz. Muhammedin eriatn kabul etmeyenler. 6. Mslmanlar: Bunlarn hepsini kabul edenler. Burada anlan btn guruplar ehristnye gre yeryzndeki insanlarn bal bulunduu ana akmlarn genel bir tasnifini ve tasvirini vermektedir13. O, Kitbl-Milel ven nihal adl eserinde
sik dnem slm eserlerde materyalistlerin (dehriyyn) kimler olduu ve hangi inanlar benimsedii konusunda eitli grler ileri srlm ve zaman zaman da naturalistlerle kartrlmtr. Oysa Gazzl net bir biimde materyalistleri naturalistlerden ayrmtr. Ayn ekilde Chz (. 255/869) da materyalistleri daha ok Antik Yunan felsef gelenei ierisinde ele alm ve bu anlamda naturalistlerle onlar arasnda bir ayrma gitmitir (bk. Chz, Kitbl-Hayevn, nr. Abdusselm Muhammed Harun (Beyrut: Dru hyit-Trsil-Arab, 1969), V, 327.). ehristnnini yukardaki ikinci kta geen tabiat-dehrler (natralistmateryalistler) nitelemesiyle kaba sansalist materyalizmi temsil eden akma iaret ettii, dehr filozoflar tabiriyle ise ilahiyat filozoflar gibi metafizik lemi kabul etmekle birlikte eriat gibi dier hususlar kabul etmeyen akm kastettii anlalmaktadr. Bk. Hayrani Altnta, Dehriyye, Trkiye Diynet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul: SAM, 1994), IX, 107. Mslman bilginlerin yapm olduu dier tasniflere dair genel bir bilgi iin bk. Charles Genequand, Philosophical Schools as Viewed by Some Medieval Authors, Doctrines and Classifications, Muslim Perceptions of Other Religions, A

12

13

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

15

mer Mahir ALPER

bu guruplarn dnce ve inan yapsn ayrntl bir ekilde aklar. Bu makalenin konusu, onun felsefeye ve filozoflara bakn ele almak olduundan bu genel yaklamdan sonra dorudan onun bu erevedeki grlerine geilebilir. IV ehristn, Kitbl-Milel ven nihal adl eserinin yaklak yarya yakn ksm filozoflar hakkndadr. O, el-Felsife baln tayan bu ksma felsefenin ve filozofun szlk anlamn vererek balar. Yunanca kkenli bir kelime olan felsefenin, hikmet sevgisi, filozofun da hikmeti seven anlamna geldiini kaydeder. Ancak, ehristnnin Kindden14 (. 260/873) itibaren slm dnyasnda bilinen ve yaygnlk kazanan felsefe tanmlarna burada yer vermemesi dikkat ekmektedir. Bunun yerine o, felsefeyi blmleme yoluyla ortaya koyar. Bylece o, felsefeye kesin anlamda olumlu bir deer ykleyen felsefe tanmlarndan uzak durmay, daha ziyade dardan bir tespitte bulunmay yelemi olabilir. Ama yine de onun felsefeyi blmlemesi ve her bir blme dair yapt aklamalar deer ykl grnmektedir. yle ki, ehristnnin blmlemesine gre hikmet -o, burada felsefe tabirini deil de hikmeti kullanmaktadr-, (1) kavl ve (2) fiil olmak zere iki ksma ayrlr. slm dnyasnda pek de yaygn olmayan bu blmleme felsefenin ya da hikmetin mehur nazar ve amel eklindeki ayrmna karlk gelir. Ona gre akl olarak da adlandrlabilecek olan (1) kavl hikmet, akleden kiinin tanm (hadd, resm vb.) ve akl yrtme (burhn, istikra vb.) yoluyla aklettikleri ve ifade ettikleridir. Bu tanmdan kavl ya da akl hikmetin niin byle adlandrld da anlalabilmektedir. O, akldir, nk akletme yoluyla elde edilmektedir, yani dnlrdr. Ayn ekilde kavldir, zira aktarlabilir, bir bakasna szl olarak iletilebilirdir. Ona gre (2) fiil hikmet ise, hakmin (filozofun) kemle erme

14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

16

Historical Survey, ed. Jacquers Waardenburg (New York & Oxford: Oxford University Press, 1999), s. 195-201. Kind, Risle f Huddil-ey ve rusmih adl almasnda felsefenin szlk anlam dhil muhtelif alt tanmna yer vermektedir. Bk. Kind, Felsef Risleler, eviri ve inceleme Mahmut Kaya (stanbul: z Yaynclk, 1994), s. 66-68.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

gayesi ile yapt her trl fiildir. ehristn, bu tanmna bir ilave yaparak unlar kaydeder: Ezel olan lk (Tanr), mutlak gye ve keml olduundan Onun, zt dnda bir gye iin herhangi bir fiilde bulunmas dnlemez. Onun fiilindeki hikmet, ztnn kemline tbi olarak vuku bulur. Farkl bir ekilde ifade etmek gerekirse yle sylenebilir: Onun fiilinde bulunan hikmet, bir keml elde etme gyesiyle deil, aksine Onun z itibariyle kmil olmas dolaysyla ortaya kar. Ksacas hikmet, Onun keml sahibi olmas dolaysyla meydana gelir. te bu, hikmetteki mutlak keml mertebesidir. Oysa Onun dndakilerde, yani insanlarn ve dier yce varlklarn (el-mutavassitt) fiillerinde hikmet, istenilen bir kemle ermek maksadyla vuku bulur 15. ehristnnin kavl ve fiil hikmete dair yapm olduu bu tanmlamalar olduka zgn grnmektedir. zellikle de, fikirlerini ok yakndan tand ve felsefesine zel bir nem atfettii bn Snnn (. 428/1037), hikmetin blmlerine dair yapm olduu mehur tanmlar dikkate alndnda bu zgnlk daha ak bir ekilde fark edilmektedir. bn Sn, e-ifnn el-Medhal ksmnda felsefenin amacn, ncelikle insann bilme gc lsnce btn varolanlarn hakikatlerinin bilgisini edinmek olarak belirttikten sonra varolan eylerin iki ksma ayrldn kaydeder. Bunlarn ilki, varlklar bizim dilememiz ve fiilimizle olumayan eylerdir. Bu ksma rnek olarak doal nesneler ile Tanr ve akl gibi gayri madd varlklar gsterilebilir. kincisi ise, varlklar bizim dilememiz ve fiilimizle meydana gelen eylerdir. Buna rnek olarak da eylemlerimiz ve bunlarn sonular verilebilir. te birinci ksmdaki eylerin bilgisine, nazar (teorik) felsefe; ikinci ksmdaki eylerin bilgisine ise, amel (pratik) felsefe denir16. Nazar ve amel felsefenin benzer bir tanmna daha nce Frbde (. 339/950) de rastlanmaktadr17.

15 16

17

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 58. bn Sn, Manta Giri (e-if el-Mantk: el-Medhal), trc. mer Trker (stanbul: Litera Yaynclk, 2006), s. 5. Bk. Frb, Kitbt-Tenbh al seblis-sade, th. Cafer l-i Ysin, el-Amllfelsefiyye iinde (Beyrut: Drl-Menhil, 1992), s. 256.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

17

mer Mahir ALPER

Bu tanmlarla karlatrldnda ehristnnin felsefeyi ya da hikmeti blmlemesini varolanlara gre deil de, filozofa ya da hakme gre yapt grlmektedir. Bir baka ifade ile ehristnnin tanmnda nesneden ziyade zne dikkate alnmaktadr. Nitekim o, yukarda getii zere, kavl hikmeti akl sahibi kiinin akledip ifade ettikleri; fiil hikmeti ise, hakmin fiili olarak ortaya koymaktadr. Her iki blmn tanmnda da aka zne zerinden bir tanmlamaya gidilmektedir. Oysa yukardaki tanmnda da grlecei zere bn Sn, felsefenin blmlerini varolanlarn blmlenmesine gre belirlemekte ve nesneyi merkeze almaktadr. Bir nceki yaklamla balantl bir ekilde burada dikkati eken bir dier husus da bn Snnn, felsefenin blmlerini tanmlarken onlar ayn zamanda bir bilgi alan olarak grmesi, yani nazar ve amel felsefenin son tahlilde varlklarn bilgisi olduunu dnmesi; buna mukabil ehristnnin ise, felsefenin blmlerini sz ve fiil olarak alglamasdr. Onun bu yaklamnn, bn Sn ve Frb gibi filozoflar tarafndan temsil edilen felsefenin, kesin olarak varlklarn bilgisini verdii yolundaki felsef iddiaya ynelik bir kukudan kaynaklanmas mmkndr. Zira ehristn, kavl hikmetin tanmn verirken onun elde edili yoluna da deinmekte ve bu balamda kesin bilgi veren tam tanm (hadd) ve burhn yannda kesinlie gtrmeyen eksik tanm (resm) ile eksik akl yrtmeyi ifade eden tmevarm da (istikr) buna dahil etmektedir. O halde bu noktadan bakldnda, ehristn asndan filozofun aklettikleri ister kesin bilgi veren yntemlerle elde edilsin isterse kesin bilgi oluturmayan, hatta bilgi salamayan yollarla elde edilmi olsun yine de kavl hikmet eklinde ortaya km bulunmaktadr. Bu noktada ona gre felsefenin akledilen eyler olduu belirlenmekle birlikte bu akledilenlerin gerekten doru olup olmad meselesi en azndan mphem braklmaktadr. Benzer bir durum ehristnnin fiil hikmet tanmnda da grlmektedir. nk burada da fiil hikmet, bn Snda olduu gibi nasl davranlmas gerektiinin kesin bilgisini vermek yerine, filozofun kemle ermek iin yapt fiilleri ifade etmektedir. Bu durumda da

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

18

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

filozofun bu fiillerinin gerekten iyi ya da doru fiiller olup olmad meselesi tartmaya ak braklmaktadr. yle grnyor ki, ehristnnin felsefeye ilikin dorudan bir tanm vermemesi ve onu kavl/akl ve fiil olarak blmlemesi yukarda verilmeye alld zere onun bilinli bir tercihini yanstmaktadr. Zira o, slm dnyasnda mehur olan nazar ve amel eklindeki felsefe blmlemesinin ve tanmnn pekl farkndadr. Nitekim bn Snnn metafizik grlerini eletirmek zere kaleme ald Kitbl-Musraa adl eserinden ak bir biimde anlalaca zere o, bu filozofun e-f, en-Nect, el-rt vet-tenbht ve Talkt gibi eserlerini ve dolaysyla onun ayrntl felsefe blmlemesini ok iyi bilmektedir. Dahas ehristn, felsefeye ilikin bu aklamalarnn birka paragraf ilerisinde filozoflarn hikmeti amel ve ilm olarak ikiye ayrdklarn kaydetmekte ve amel ve nazar hikmet blmlemesine ilikin mehur aklamalar vermektedir: Filozoflar yle demitir: Mademki mutluluk z gerei istenmektedir, insan bunu elde etmek ve ona ulamak iin youn gayret sarfeder. Fakat ona ancak hikmetle eriilir. Hikmet ise, ya kendisiyle amel etmek iin istenir ya da sadece bilmek iin. Bylece hikmet, amel ve ilm olmak zere iki ksma ayrlr18. Grld zere o, felsefenin blmlerine dair bu aklamalar filozoflara nispet etmektedir. Ayn ekilde o, ilgili pasajlardaki dier aklamalar da hep kl (dediler) ifadesiyle bakalarna atfla ortaya koymaktadr. Nitekim o ayn yerde yle demektedir: Onlardan bir ksm amel olan ilm olana ncelemi; bir ksm da ameli olan ilm olandan sonraya brakmtr 19. Oysa kavl ve fiil ayrmn yaparken o, bakasna her hangi bir atfta ya da aktarmda bulunmakszn dorudan konuya girmektedir ki, bu da byle bir blmlemenin ehristnye ait ve onun tarafndan benimsenen bir ayrm olduunu gstermektedir. Bu noktada u sylenebilir ki, ehristnye gre felsefenin ve hassaten kavl felsefenin akl aba sonucu ortaya kan szsel ya da

18 19

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 59. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 59.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

19

mer Mahir ALPER

nermesel bir rn olduunda kuku yoktur. Felsefe akla dayal, akl yrtmeye dayal szdr. Demek ki ona gre felsefe, ister tanm ya da resm yoluyla, isterse burhn kyas ya da tmevarm yntemiyle olsun akl bir temellendirme sonucunda ortaya kan nermeleri ifade etmektedir. Bu ynyle o, r (grler) snfna dhil olurken dinden ayrlmaktadr. Fakat bu ayrlk mutlak anlamda din ile felsefe arasnda bir ztln ya da bir atmann olaca anlamna gelmemektedir. Zira felsefe tam tanm ve burhn gibi kesinlie ulatran bir yntemle elde edildiinde hakikati verebilmektedir. Bylece onun, hakikati veren dinle bir atmaya girmesi sz konusu olmayacaktr. Kald ki yukarda belirtildii zere nbvvet ndan istifade eden filozoflar da bulunmaktadr. O halde kendi grn, akla dayal dncesini bir ekilde nebev olana dayandranlar ya da buradan istifade ve karmla kendi grn ortaya koyanlar, nebev olan da ihtiva edebilecektir. Bizzat ehristnnin Kindnin yaklamn artran 20 ifadesiyle sylemek gerekirse, eriat ve din ashbnn *peygamberler+ getirdii her ey, zikredildii zere, ilmini nbvvet ndan alan filozoflar indinde belirlenmitir (mukadder)21. V ehristn felsefeyi blmlemesinin ardndan bir tespit yapar: Filozoflar, akl-kavl hikmette saylamayacak kadar ok ihtilaf etmilerdir. Sonrakiler (el-mteahhirn) ncekilere (el-evil) pek ok meselede ters dmtr22. Onun bu tespitinin salt olgusal nitelikte olduunu sylemek ne kadar dorudur? Zira filozoflarn birbirleriyle ihtilaf ettii, dolaysyla bunlarn hakikati ortaya koymaktan uzak olduu fikri, slm dnyasnda felsifeye kar yneltilen temel iddialardan biridir. Nitekim nl filozof ve tabip Eb Bekir er-Rznin (. 313/925 ya da 320/932) fikirlerine kar bir eser kaleme alan Eb Htim er-Rz (. 322/933-34), Almn20

21

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

20

22

Kind, Risle f bne an sucdil-cirmil-aks adl eserinde yle demektedir: Hayatma yemin olsun ki, gerekten sadk olan Muhammedin Allahn rahmeti zerine olsun- n yce Allahtan getirdiklerinin hepsi akln verilerinde (mekysl-akliyye) mevcuttur. Bk. Kind, Felsef Risleler, s. 114. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 60. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 57.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

nbvve adl eserinin bir blmn Sokrates (. M.. 399), Platon (. M.. 347) ve Aristoteles (. M.. 322) gibi byk filozoflarn birbirleriyle eliki ierisinde olduklarn gstermeye ayrm ve bylece dine ramen filozoflara balanlamayacan ortaya koymak istemitir23. Ayn ekilde Gazzlnin el-Munkizde24 filozoflarn farkl grlere sahip olduunu vurgulamas ve hatta ayn gurup ierisinde yer alanlarn (Aristotelesin kendinden nceki filozoflar eletirmesi gibi) birbirlerini eletirdiini sylemesi olduka anlamldr. Tehftl-felsife adl eserinde vurgulad gibi Gazzl bu sylemle aslnda filozoflarn sadece kelmclar ve sfiler gibi dier akmlarla deil, ayn zamanda kendi ilerinde bile farkllatn ortaya koymak istemekte ve bu gerei, onlarn salkl bir metoda sahip bulunmadklarnn, dolaysyla da hakikati elde edemediklerinin bir delili olarak kullanmaktadr. Filozoflarn aralarndaki ihtilaf ve ekimelerin geni aklamaya ihtiya gsterdiini kaydeden Gazzl aynen yle sylemektedir: Bizim bunlar zikretmemizin nedeni, filozoflarn grlerinin kendi aralarnda bile tespit edilip salamlatrlamadnn bilinmesi, hkmlerinin kesin bir bilgiye dayanmakszn zan ve tahmin zerine kurulduunun gsterilmesi iindir. Onlar aslnda metafizik bilgilerinin doruluunu matematik ve mantkta ortaya koyduklar bilgilerle ispata girimekte ve bylece zayf akll kimselerin kafalarn kartrmaktadrlar. Zira eer metafizie ait bilgileri matematiksel bilgilerde olduu gibi, tahminden uzak kesin burhna dayanyor olsayd, matematiksel bilgilerde ihtilaf etmedikleri gibi metafizik bilgilerde de ihtilaf etmezlerdi25. Bu ve benzeri iddialara kar Frb ise, gerek felsefenin birlii tezini savunmu, Kitbl-Cem beyne reyeyil-hakmeyn adl bir eser kaleme alarak Platon ile Aristotelesin grlerini uzlatrmaya almtr. Burada o, Platon ile Aristotelesin felsefeleri arasn-

23

24 25

Eb Htim er-Rz, Almn-nbvve, nr. Salh es-Sv-Gilam Rza Avn (Tahran: Encmen-i Felsefe-i ran, 1977), s. 131 vd. Gazzl, el-Munkiz mined-dall, 36. Gazzl, Tehftl-felsife, nr. Macit Fahri (Beyrut: Drl-Mark, 1990), s. 40.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

21

mer Mahir ALPER

da esasa mteallik bir fark ve ihtilaf bulunmadn, aksine farklln basit ve yzeysel olduunu belirterek gerekte bunlarn ittifak ettiklerini gstermeyi denemitir26. Btn bu tartmalar eristnnin filozoflarn pek ok meselede ihtilaf etmi olduunu vurgulamasnn ve bunlarn bir ksmnn dier bir ksmna muhalefet ettiini sarahaten belirtmesinin zel bir anlam olduunu akla getirmektedir. Yani bunlara itimat noktasnda problem bulunduu yolunda bir dncesi ve imas olmaldr. Aslnda bu dnce, onun, felsefenin farkl yollardan elde edilebilen akledilenler olduu fikriyle de uyum arzeder. Mademki felsefede tanm, resm vb. ile burhn, tmevarm vb. yntemler kullanlmaktadr, o halde farkl yntemlerle elde edildiinden szlerin veya kavillerin de farkl olmas doaldr. Bylece filozoflar arasndaki ihtilafn kkeni de onun tarafndan ortaya konmu bulunmaktadr. Son tahlilde ehristnnin bu husustaki dncesi yle ifade edilebilir: Eer birbiriyle elien felsefeler varsa -ki var olduunda kuku yoktur-, o halde mutlak anlamda felsefeye ballk diye bir tutum sz konusu olamaz. Peki, ama dinler iin de ayn durum geerli deil midir? Onlar da birbiriyle eliebildiine gre, hatta ayn din iin de muhtelif frkalar ve akmlar bulunabildiine gre, bu onlara da mutlak itimadn mmkn olamayacan ortaya koymaz m? ehristn, felsef ihtilaf hakknda dndn din ihtilaf iin de geerli sayar: Frkalar ierisinde kurtulua erecek olan sadece biridir.
26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

22

Mezkr eserinin giriinde Frb yle demektedir: Zamanmzn pek ok insannn, birbirlerini belli bir yne doru ekmeye altklarn ve lemin hdis mi yoksa kadm mi olduu konusunda tartmaya girdiklerini; lk Yaratcnn ispat, Ondan meydana gelen sebeplerin varl, nefs ve akln durumu, iyi ya da kt fiillerin karlklar, siyset ile ahlak ve mantn pek ok konusunda nde gelen sekin iki filozof (Platon ve Aristotales) arasnda ihtilafn olduunu iddia ettiklerini grdm. te bu makalemde ben, o iki filozofun grlerini birletirmeyi, onlarn inandklar eylerin birbirleriyle ihtilaf halinde deil ittifak halinde olduunu gstermek iin szlerinin ne anlama geldiini aklamay, bu iki filozofun kitaplarn inceleyenlerin kalplerinden kuku ve tereddd gidermeyi ve onlarn szlerinde phe duyulan ve kukuya yol aan noktalar izaha kavuturmak istedim. nk bu aklanmas, erhinin ve izahnn yaplmas en nemli ve yararl olan konudur. Frb, Kitbl-Cem beyne reyeyil-hakmeyn, nr. A. Nasr Ndir (Beyrut: Drl-Mark, 2001), s. 79.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

Zira kart hkmler ierisinde gerek ve doru olan sadece birisidir. Birbiriyle eliik iki hkmn ikisinin de ayn anda doru olmas imknszdr. Bu, hem akl hem de din meselelerde byledir27. Bu durumda yaplacak olan, balangta akland zere taklitle deil de aratrma ve inceleme sonucunda bir dine balanmaktr. Bir dinin hakikat olduu akl olarak ortaya konulup temellendirilmedike tedeyynn meruiyetinden sz edilemez. Filozofa gelince, o zaten mutlak anlamda bir baka filozofa itaat etmeyip kendi grn ortaya koyan kimsedir. O halde bir filozofun, baka bir filozofa uymas iin aratrma yapmas gerektiinden bahsetmek abes bir durumdur. Dolaysyla filozoflarn ihtilaf etmesinin, onlarn birbirleriyle eliebilen felsefeler retmesinin verdii mesaj, yle grnyor ki, daha ziyade filozof olmayanlara yneliktir. Zira filozoflar zaten dinde grld gibi, bir baka filozofa itaat edip teslim olmaz. Onun filozof olabilmesi iin belli bir yntem dahilinde bizzat akletmesi gerekir. Peki, filozof olmayanlara ynelik verilen bu mesaj nedir? yle grnyor ki, ehristn, gl bir kelmc kiilii ile filozof olmayan genel halk kitlesine seslenmekte, filozoflarn kendi aralarnda bir eliki ierisinde bulunduunu gstermekte ve bylece felsefenin mutlak anlamda hakikati ve kesin olan verdii dncesiyle din hakikatlerden kuku duyulmamas ve mevcut itikadn sarslmamas gerektii ynnde zmn bir ar yapmaktadr. Nitekim Gazzl de, yukarda kendisinden yaptmz alntda da grlecei zere, filozoflarn, her konuda kesin bilgi sahibi olduklar izlenimi brakarak zayf akll kimselerin kafalarn kartrdklarn kaydetmektedir. O, Tehftt-tehft adl eserinde Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi baz filozoflarn slm dnyasnda n yaptklarn ve entelektel adan belli bir seviyede bulunan bir ksm insanlarn onlara hayranlk duyduunu aka ifade etmektedir. Ayrca bu filozoflara uyarak dinlerinden uzaklaan bu kimselerin aslnda dncenin ve aratrmann bir sonucu olarak

27

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, I, 13.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

23

mer Mahir ALPER

deil, tamamen taklitten dolay onlar izlediklerini ve bylece avamdan farkllap onlarn seviyesine ykseleceklerini zannettiklerini kaydetmektedir. Oysa ona gre bu, tamamen bir aldanmadan ibarettir28. Her eye ramen Gazzl gibi29 ehristn de, filozoflarn btnyle hakikatten uzak olduu dncesinde deildir. O, Zorunlu Varlk, biztihi mmkn varlk gibi felsef birok kavram ile bir btn olarak lem zt itibariyle mmkndr gibi eitli felsef nermeleri dncesini ina ederken bizzat kullanmaktadr. Yine bir takm meselelerde hak din ehli ile filozoflarn uyum ve ittifak ierisinde olduklarn aka belirtmektedir. Mesela o, Mutezile gibi bir ksm kelmclar yannda filozoflar da eletirdii Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm adl Earlik bak asyla kaleme ald eserinde lemin Tanr tarafndan yaratlm (muhdes ve mahlk) olduu, illetlerin ve nedenlilerin sonsuzca geriye gitmesi ile bilfiil olarak sonsuz cisimlerin varlnn imkanszl gibi konularda byle bir ittifak kesin bir dille kaydeder 30. VI ehristn, el-Milel ven-nihal adl eserinde nazar ya da kendi tabiriyle kavl/akl felsefenin blmlerinden de bahsederek Aristotelesin metafizik (ilhiyyt), fizik (tabiyyt), matematik (riyziyyt) ve mantk ilimlerine yaklamn, bunlarn konu ve problemlerine dair grn ortaya koyar. Fakat burada dikkati eken bir husus, ehristnnin bu ilimlerin veya bu ilimlere ait meselelerin tezahr srasna ilikin yapm olduu vurgudur: ncekilerin (el-evveln)
28

29

30

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

24

Gazzl, Tehftl-felsife, s. 37-38. Gazzlnin filozoflar da dhil olmak zere bakalarn taklit konusundaki grlerinin geni bir analizi iin bk. R. M. Frank, Al-Ghazl on Taqld: Scholars, Theologians, and Philosophers, Zeitschrift fr Geschichte Der Arabisch-Islamischen Wissenschaften (Frankfurt 1992), VII, 206-252. Gazzlnin felsefeye ve filozoflara baknn mstakil bir incelemesi iin bk. mer Mahir Alper, Gazzlnin Felsef Gelenee Bak: O Gerekten Bir Felsefe Kart myd?, stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 4 (2002), s. 87107. ehristn, Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm, ed. Alfred Guillaume (London: Oxford University Press, 1934), s. 5-6; ayrca ehristnde yukarda belirtilen felsef kavram ve nermenin kullanmna rnek olarak bk. a.g.e., s. 12-13, 15.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

meseleleri fizik ve metafizie mnhasr idi ki, bu Tanr ve lem hakkndaki kelmdr. Daha sonra bunlara matematii ilave ettiler<Onlardan sonra filozof Aristoteles mantk ilmini ihdas etti ve bunu da talmt olarak isimlendirdi. O, bu ilmi eskilerin (elkudem) kelmndan ekip kard (cerredehu); yoksa felsefe asla mantk kaidelerinden hli olmamtr31. ehristnnin bu sralamasnn Talesle (. M.. 546) balatlan Yunan felsefe geleneine gre ekillendii anlalmakta ve bugn de kabul gren bir bak yanstmaktadr. Zira gnmz felsefe tarihi kaynaklarna gre Yunanllarn bu ilk filozofu ile birlikte balayan felsef aklamalar (ya da ehristnnin tabiriyle kelm) daha ziyade fizik ve metafizie, zellikle de kozmolojiye ilikindi; fakat Pisagor (. M.. 497) ve Pisagorcu filozoflar ile birlikte farkl bir gelenek ortaya kt. Matematie byk bir nem veren bu filozoflar, fizie ve metafizie ilikin sorunlar matematik temelinde zmeye altlar32. Matematiin fizik ve metafizie ilikin meselelere ilave oluu ynndeki bu vurguyu Aristotelesin Metafizik adl eserinde de grmek mmkndr. O, burada ilk dnem Yunan felsefesindeki fizik ve metafizie ilikin tartmalara deindikten sonra yle bir tespitte bulunur: Bu filozoflarn ada olan, hatta onlardan nce gelen ve matematie kendilerini veren ilk insanlar olan, Pythagoraslar diye adlandrlan kiiler, sadece bu disiplini gelitirmekle kalmamlar, ayn zamanda onun iinde yetitiklerinden matematiin ilkelerinin her eyin ilkeleri olduunu dnmlerdir33. Aslnda Pisagoru ele alrken onun matematie dayal felsefesine bizzat ehristn de yer vermektedir. Ona gre Pisagorun say ve saylan hakknda belli bir gr olup bu konuda o, kendi31 32

33

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 58-59. rnek olarak bk. William S. Sahakian, Felsefe Tarihi, ev. A. Yardml (stanbul: dea Yaynlar, 1990), s. 1-23. Bertrand Russell da, kesin dedktif kant anlamnda matematiin Pisagorla birlikte baladn kaydetmektedir. Bk. Bertrand Russell, History of Western Philosophy and Its Connection with Political and Social Circumstances from the Earliest Times to the Present Day (London: Routledge, 1991), s. 49. Aristoteles, Metafizik, ev. Ahmet Arslan (stanbul: Sosyal Yaynlar, 1996), I(A) 5, 985b20-25.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

25

mer Mahir ALPER

sinden nceki btn filozoflara muhalefet etmi, kendisinden sonra gelenler de ona muhalif olmutur... O, varlklarn ilkesinin say olduunu sylemitir34. ehristnnin yukarda iktibas ettiimiz pasajndan anlald zere ona gre fizik, metafizik ve matematikten sonra bir ilim olarak mantk Aristoteles tarafndan ihds edilmi son disiplindir. Fakat o, nemli bir hususu iaret etmektedir ki, bu, Aristotelesin mantk ilkelerini deil, aksine kendinden nceki filozoflardan bu ilkeleri alp bir dzene sokarak mantk ilmini ihds ettiidir. Aristotelesin lk Muallim (Muallim-i Evvel) olarak adlandrldn kaydeden ehristn, bunun nedenini, onun, mantksal dnmenin yollarn (et-telml-mantkiyye) bir btn olarak vaz etmi olmasnda ve bunlar bilkuvveden bilfiile kartmasnda grmektedir. Buradaki vaz etmenin anlam, daha nce, mantkta kurucu anlamlar yoktu da o, bunlar bizzat oluturdu eklinde dnlmemelidir. Aksine vaz etmeden kast, varolan bu anlamlar soyutlayp bunlar hak ile btl, doru ile yanl ayrt eden bir lt olacak ekilde dzenlemek suretiyle rencilerin anlamasn kolaylatrmaya ynelik bir abay ifade etmektedir35. Onun mantk ilkelerinin felsefede her zaman kullanld, fakat Aristotelesin bunlara dayanarak bir disiplin oluturduu eklindeki bu tespiti, modern felsefe tarihileri tarafndan da savunulan bir grtr. Mesela Alfred Weber konuyla ilgili olarak unlar kaydeder: Eleallarn, sofistlerin, sokratesilerin tartmalarnda, akln, nce igdsel olarak kulland metodlarn yava yava farkna vardn grdk; bylece elime prensibi, yeter neden prensibi gibi balang aksiomlar ve phesiz tasmn daha zel kurallarn da dile getirmeyi baarmlard; ama bu unsurlar sraya koymak, tamamlamak ve bunlardan hretinin en esasl nedeni olan dedktif mantk sistemini meydana getirmek iin Aristotelesin dehas lazmd36.

34 35 36

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

26

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 75. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 119. Alfred Weber, Felsefe Tarihi, ev. H. Vehbi Eralp (stanbul: Sosyal Yaynlar, 1991), s. 68.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

Son olarak burada u sylenebilir ki, daha nce Frb ve bn Sn gibi filozoflarda grld zere ehristn, nazar/kavl felsefeyi fizik, metafizik ve matematik gibi ilimlerin genel bir ad olarak alglamaktadr. Felsefenin bu ksm, btn bu disiplinlerin konularna ve meselelerine mnhasrdr. Ancak o, amel/fiil felsefeden de bahsetmekle birlikte bu felsefenin hangi ilim dallarn kapsad hakknda bir bilgi vermemektedir. Bir baka ifade ile amel/fiil felsefenin yaygn bir ekilde alt ubeleri olarak gsterilen ahlk ve siyset felsefelerine ya da ilimlerine temas etmemektedir. VII ehristnnin felsefeyi tanmlay biimi, filozoflar belirleme hususunda ona geni bir yelpaze sunar. Kukusuz ki, tarihte filozoflarn kimler olduunu tespit etmek, felsefenin anlamn belirleme biimiyle yakndan ilikilidir. Felsefe nasl tanmlanrsa, buna bal olarak filozof da yle belirlenir. Zira filozof, felsefe yapan kiidir. Dolaysyla felsefeye dair tasavvur, filozofa dair tasavvuru da dorudan tayin etmektedir. Bu erevede ehristnnin filozoflara ilikin yapm olduu tasnif u ekildedir: 1. Hint filozoflar (Hkeml-Hind). Hintlilerin byk bir topluluk olduunu ifade eden ehristn, bunlarn ok eitli grlere sahip olduunu belirtir: Nbvveti kesin bir biimde inkr eden Brahmanlar, dehriyyeye ve dalizme meyledenler, Sbilerin mezhebini ve yntemini benimseyenler vs. Bunlarn ierisinde o ayrca ilim ve amel bakmndan Yunanllarn yolunda olan filozoflar (hkem al tarkil-Ynniyyn ilmen ve amelen) da kaydeder. Buna ilaveten o, Yunanl Pisagorun Kalnus diye arlan bir rencisinden bahseder. Bu kii felsefeyi Pisagordan renmi ve sonra da Hint ehirlerinden birine giderek orada Pisagorun mezhebini yaymtr37. 2. Arap filozoflar (Hkeml-Arab). ehristn, bunlarn kk bir topluluk olduunu belirtir. nk bunlarn felsefelerinin ou, tabi beliriler (felttt-tab) ve fikrin anlk douu (hatartl-fikr)

37

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 60, 250, 262.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

27

mer Mahir ALPER

eklinde ortaya kmtr. Bu filozoflar muhtemelen nbvveti kabul ederler. 3. Yunanl ve Latin filozoflar (Hkemr-Rm vel-Ynniyyn). ehristn, bu filozoflar alt gurupta mtalaa eder 38: a. Eski/Antik filozoflar (el-kudem). Bunlar Tales, Anaksagoras, Anaksimenes, Empedokles, Pisagor, Sokrates ve Platondan oluan yedi filozof olup felsefenin stunudurlar (estnl-hikme). Bu filozoflarn yolunu izleyen Hipokrat ve Demokritus gibi baka filozoflar da vardr. ehristnye gre bunlarn felsefedeki szlerinin ana mihverini Tanrnn birlii, Onun ilmiyle kainat nasl kuatt, yaratma ve lemin oluumu, ilk ilkelerin neler olduu ve says, medn mhiyeti ve zaman gibi konular oluturmaktadr. ehristn bu filozoflardan baka, eski filozoflar (el-kudem) arasnda el-hkeml-usl adn verdii farkl bir filozoflar gurubundan da sz eder. Bu filozoflara ksaca deinen ehristn, ilgin bir biimde bunlar ierisinde irleri ve bidleri (nsikler) de sayar39. Ona gre iirlerinde vezin ve kafiye bulunmayan, hatta iirde vezni ve kafiyeyi gerekli bir art olarak dnmeyen bu irler topluluu, iirleriyle istidll ederler. Bunlara gre iirde bulunmas gereken sadece hayl ncllerdir. Vezin ve kfiye sadece tahayyl etmede yardmc olup esas unsurlardan deildir. Eer kyastaki ncller sadece hayl olursa, kyas ir olur; buna ikn bir sz ilave edilirse, ncl, ir ve ikn olmak zere iki mndan mrekkep olur; eer ona ilave edilen yakn bir sz ise, ncl, ir ve burhnden terekkp etmi olur. Platon ve Aristotelesin aksine ehristnnin irleri filozoflar ierisinde saymas onun felsefeyi zorunlu olarak burhn bir akl yrtme ile birlikte dnlen bir olgu eklinde tanmlamamasndan kaynaklanmaktadr. Zira yukarda da belirtildii zere ehristnye gre felsefenin temelini akl yrtme sonucunda

38

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

28

39

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 60-61. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 95-96.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

meydana gelen szler oluturmaktadr. Dolaysyla burhn veya ir yoldan elde edilmesi o dnceyi felsef olmaktan karmaz. Nitekim ehristnnin belirttii zere bu irler akl yrtmede, istidllde bulunmakta; Tanr, lem ve insan konularnda grler ortaya koymaktadrlar. Bu erevede o, Homerosu ayn zamanda bir filozof olarak grmekte ve onun iiriyle istidllde bulunduunu, salam bilgi ve hikmeti iirine yerletirdiini ifade etmektedir40. Benzer bir durum nsikler iin de geerlidir. ehristnye gre bunlarn ibadetleri akl olup din deildir. Bu da nefsi kt huylardan arndrmaya ve insanlk cenneti olan erdemli bir ehrin/toplumun ynetimine mahsustur. Bu kimselerin de filozof olarak anlmas ehristnnin felsefe tanm asndan tutarldr. Zira bunlar akla dayal bir eyleme sahip olduklar gibi, temel felsef meselelerde bir takm grlere (rey) de sahiptirler. b. Yeni/Modern filozoflar (el-mteahhirn). Peripatetikler, Stoaclar, Aristotelesiler. c. slm filozoflar (felsifetl-slm). ehristnye gre Aristotelesin yolunu takip eden ve sadece ok kk meselelerde ondan ayrlan bu filozoflar41 aslnda Acem filozoflardr (felsifetlAcem). Acemden slm ncesinde felsefeye dair bir dnce ve sz nakledilmemitir. Zira bunlarn hikmetlerinin tamam ya eski dinin ya da dier dinlerin peygamberlerinden alnmtr 42. ehristn, baz felsefe akmlarnn peygamberlerin retilerine, kendi deyimiyle nbvvet kandiline dayandn ve bylece felsefenin en azndan bir tr felsefenin- nebev bir kkeni bulunduunu defaatle vurgular. (Tabi bu fikir, onun ayn zamanda felsefe-din arasnda bir uzlama olabilecei ynndeki yaklamna giden nemli bir adm olmaktadr). Nitekim o, Anaksimenesin grlerini ele alrken onun nbvvet kandilinden iktibasta bulunduunu ve bunu kavminin diliyle ifade ettiini yazar. Ken-

40 41 42

Homerosla ilgili aklamalar iin bk. Kitbl-Milel ven nihal, II, 106. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 158-159. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 60.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

29

mer Mahir ALPER

disinden ok daha nce, Ebul-Hasan el-mir43 (d. 381/992) ve Sid el-Endelsnin44 (. 462/1070) eserlerinde yer ald gibi, o, Empedoklesin ilm ve amel ynden stnlne dikkat ekerek Davut Peygamberle karlatn, ondan ilim aldn, Bilge Lokmann yanna gidip geldiini, ondan da hikmeti iktibas ettiini ve daha sonra da Yunanistana dnerek bunlar akladn anlatr. Yine Pisagorun da, Davut Peygamberin olu Sleyman Peygamber zamannda yaad ve hikmeti nbvvet madeninden (madenn-nbvve) ald eklinde bir bilgi verir45. Filozoflardaki bu eitlilie ramen ehristn, felsefede asl ve hikmette temel olann (el-asl fil-felsefe vel-mebde fil-hikme) Yunanllara ve Latinlere (er-Rm) ait olduunu, dierlerinin ise, bunlara bal aile fertleri (kel-iyli lehm) konumunda bulunduunu kaydetmektedir46. slm dnyasna aktarlan felsef birikimin esasen Helenik ve Helenistik felsefeye ait rnlerden teekkl etmesi, ehristnnin byle bir dnceye varmasnda etkili olabilir. Nitekim Frb, Kitb Tahslis-sade adl eserinde felsef ilmin eskiden Irak halk olan Kildnlerde ortaya ktn, daha sonra Msr halkna getiini, buradan Yunanllara, onlardan Sryanlere ve son olarak da Araplara intikal ettiini yazmaktadr. Dahas o, bu ilmin ierdii her eyin Yunan dilinde, sonra Sryancede ve

43

44

45

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

30

46

nl slm filozofu el-mir, el-Emed alel-ebed adl eserinde Empedoklesin hikmeti Lokmandan aldn; Pisagorun da Sleyman Peygamberin ashabndan hikmeti renip Grek muhitine aktardn, btn ilimleri nbvvet kandili kaynakl addettiini belirtir. Bk. Kasm Turhan, Din-Felsefe Uzlatrcs Bir Dnr mir ve Felsefesi (stanbul: Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, 1992), s. 241; lhan Kutluer, slmn Klasik anda Felsefe Tasavvuru (stanbul: z Yaynclk, 1996), s. 49-50. Endlsl Kad Sid de, uluslarn ilimlere ve sanatlara dair baarlarna ilikin kaleme ald nl Tabaktl-mem adl eserinde Empedoklesin Davut Peygamber zamannda yaadn, hikmeti amda Lokmandan aldn, daha sonra Yunanllarn lkesine giderek felsefi konularda konutuunu kaydetmektedir. Yine o, Pisagorun, Davut Peygamberin olu Sleyman Peygamberin ashbndan hikmeti aldn ve kendisinin nbvvet nrundan faydalandn iddia ettiini belirtmektedir. Bk. Sid el-Endels, Tabaktl-mem, th. Hseyin Munis (Kahire: Drl-Marif, ts.), s. 32-33. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 68, 74. ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 60.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

nihayet Arapada ifade edildigini sylemektedir47. Frbnin bu ifadelerine de bakldnda Yunan felsef geleneine ilikin vurgu hakl olarak ne kmaktadr. Benzer bir yaklam Kad Sidde de grlmektedir. Nitekim o, Yunanl bilginlere felsife dendiini belirterek Yunanl filozoflarn ilim bakmndan en st dzeyde yer aldn, bunun sebebinin de onlarn, matematik, fizik, mantk, metafizik ve siyaset gibi hikem sanatlara gsterdikleri gerek bir ilgi ve dikkat olduunu ifade etmektedir48. Fakat burada ehristnnin yapm olduu bu tasnifle ilgili yle bir soru akla gelmektedir: Son gurupta (3c) yer alanlar Acem filozoflar ise, acaba neden ehristn bunlar slm filozofu diye adlandrmaktadr? Bu soru ayn zamanda onun modern dnemde de geni tartma konusu olan49 slm felsefesi tabirinden neyi anladn da aa karr. Anlalan o ki, ehristnnin bu ekildeki adlandrmasnn bizzat slm ile ilgili bir taraf yoktur. Bununla birlikte mademki bu filozoflar, slmn hkimiyeti altnda bir felsefe gelitirmilerdir, o halde ona gre bunlarn slm filozofu eklinde isimlendirilmesi uygun olmaktadr. ehristn Acem filozoflarn hikmete sahip olduundan bahsetmekte ve bunun tamamnn peygamberlerden alndn sylemektedir. O halde kendi retmi olduklar akl dnceler bakmndan ele alndnda felsefe, bunlarda slmdan sonra, slm hkimiyetinin sunmu olduu imknlar akabinde ortaya kmtr. te bu yzden onlar slm filozofudur. ehristnnin slm felsefesi tabiriyle sadece slma mensup filozoflar, slma dayal felsefe yapanlar ya da Mslman filozoflar kastetmedii kesindir. nk o, Kitbl-Milel ven nihalin slm filozoflar balkl alt blmnde Kind, Eb Zeyd el-Belh (. 322/934), Ebul-Hasen el-mir, bn Miskeveyh (. 421/1030),
Frb, Kitb Tahslis-sade, nr. Ali Bu Melhem (Beyrut: Dr ve MektebetlHill, 1995), s. 86. Sid el-Endels, Tabaktl-mem, 32. Bk. Mehmet Bayraktar, slm Felsefesine Giri (Ankara: Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, 1988), s. 2-4

47

48 49

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

31

mer Mahir ALPER

Frb ve bn Sn gibi Mslman filozoflar yannda Huneyn b. shk (. 264/877) ve Yahy b. Adiyy (. 363/973) gibi Hristiyan filozoflar da zikretmektedir50. Bununla birlikte onun Arap olduu kesin olan ve bu sebeple de feylesful-Arab (Arap filozof)51 eklinde adlandrlan Kindyi hangi gerekeyle Acem filozofu olarak gsterdii mphem kalmaktadr. VIII Bu filozoflar ierisinde ehristn, tamamen hakl olarak bn Snya zel bir yer ve nem vermektedir. O, Kitbl-Milel ven nihal adl eserinde bn Sny slm filozoflarnn en bilgini olarak nitelendirir. bn Snnn yolunun en dakik, hakikate baknn (nazaruhu) en derin olmas sebebiyle slm filozoflar ierisinde sadece onun grlerini ele alr. Hatta bn Snya ayrlan yer, Aristoteles dhil tm filozoflar ierisinde en geni olandr. Byle bir imtiyazn verilmesinde, bn Snnn slm felsefe geleneinin zirvesini tekil etmesinin ve ehristn tarafndan da bu olgunun doru bir ekilde kavranmasnn kesin bir rol vardr. Buna binaen ehristn, bu eserinde bn Sn felsefesinin kapsaml bir zetini verir. Onun felsefesini mantk, fizik ve metafizik olmak zere blm halinde objektif bir biimde ortaya koyar. ehristnnin bu metni Gazzlnin Maksidul-felsifesini andrmaktadr. nk o da bu eserinde tpk ehristn gibi objektif olarak filozoflarn grlerini ortaya koymay amalamakta 52 ve fakat gerekte btn filozoflar temsilen bn Sn felsefesini anlatmaktadr. Dahas ehristn, bn Snnn grlerini dorudan onun eserlerine dayanarak verirken Gazzl de Maksidda bn

50 51

52

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

32

ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, II, 157. Sid el-Endels, Kindnin bir Arap filozof olduunu ve slmda, filozof diye adlandrlacak kadar felsef ilimlerle megul olmu baka bir kimsenin daha nce gelmediini kaydetmektedir. Bk. Sid el-Endels, Tabaktl-mem, s. 70-71. Gazzl, mezkr eserinin giriinde filozoflarn -esasen bn Snnn- grlerini doru-yanl ayrmna gitmeksizin ortaya koymay amaladn belirtmekte ve maksadnn sadece bu grlerin doru bir biimde anlalmasn salamak olduunu ifade etmektedir. Bk. Gazzl, Maksidul-felsife, th. Sleyman Dnya (Kahire: Drl-Marif, 1961), s. 31-32.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak

Snnn Farsa kaleme ald Dninme-i Al adl eserinin Arapa tercmesini sunmaktadr53. Bir baka benzerlik olarak Gazzlnin bu eseri de mantk, fizik ve metafizik olmak zere blmden olumaktadr. bn Snda teorik felsefenin bir blmn bu disipline ilaveten- matematik oluturmakla birlikte her iki dnr de yine benzer bir biimde eserlerinde matematie yer vermemektedir. Bunun sebebini ehristn aka belirtmese de Gazzl ifade etmektedir: *Bu ilimde+ akla aykr bir ey olmad gibi o, inkr edilmesi ve reddedilmesi kbil eylerden de deildir 54. ehristnnin de byle dnp dnmedii ve matematie ayn nedenden dolay m yer vermedii ak deildir. ehristn sadece bn Snnn felsefesini tantmakla yetinmez. Ayn zamanda o, Gazzlnin Tehftl-felsifesinde yaptnn bir benzerini Kitbl-Milel ven nihalinden sonra kaleme ald Kitbl-Musraa adl eserinde yaparak bn Sny ciddi bir eletiriye tabi tutar. Gazzl gibi o da bu eserinde ncelikle bn Sny hedef alr. Acaba neden her iki eserde de benzer bir biimde ncelikle bn Sn eletirinin hedefi olmutur? Gazzlnin Tehftnde belirtildiine gre bunun sebebi nakil ve tahkik bakmndan Frb ve bn Snnn, slm filozoflar ierisinde en ok itimat edilen filozoflar olmasdr55. ehristn ise Musraasnda bu durumu bn Snnn hikmete dair ilimlerde en yetkin ve felsefede zamann en bilgilisi olduunda ittifak bulunduu gereiyle aklar56. Fakat bu eserinde ehristn, Gazzlnin Tehftteki kelmc tavrndan farkl olarak cedelci bir mtekellim ve inat bir sofist olmayacan sarahaten belirterek bn Snnn metinlerindeki elikileri ve hatalar ortaya koyacan, onunla entelektel bir sava-

53

54 55 56

J. L. Janssens, An Annotated Bibliography on Ibn Sin (1970-1989) (Leuven: Leuven University, 1991), s. 17. Gazzl, Maksidul-felsife, s. 31-32. Gazzl, Tehftl-felsife, s. 40. ehristn, Kitbl-Musraa, ed. Wilferd Madelung-Toby Mayer (London&New York: I.B. Tauris, 2001), s. 3.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

33

mer Mahir ALPER

a (musra) ve hesaplamaya girieceini kaydeder 57. Muhtemelen bu sebeple o, kitab boyunca, daha nce kendisine benzer bir bn Sn eletirisine girien Gazzlden her hangi bir aktarmda bulunmad gibi onun adn dahi anmaz. Yine o, Gazzlnin aksine, bn Sny iddetli bir eletiriye tbi tutmasna ramen ne onu tekfir eder ne de bidati olmakla sular. IX Sonuta ehristnnin, sadece yetkin bir din ve dnce tarihisi deil ayn zamanda bir dnr olduu da zellikle vurgulanmaldr. Bu dnrlk onun kelmc yn kadar -modern anlamyla ele alndnda- filozofluk boyutunu da kapsayacak bir anlam geniliine sahiptir. Kukusuz ki o, felsefeye ve filozoflara baknda gelenekten etkilenmekle beraber kendine zg nitelikler tayan bir yaklama da sahiptir. Fakat bundan da te o, eserlerinde, zellikle de Kitbl-Musraasnda gl bir felsef kiilik de sergilemekte, ksaca zgn bir tarzda felsefe yapmaktadr. Onun bu yn tabiidir ki bu almann snrlar iinde bulunmayp farkl incelemelerin konusu olmak durumundadr. Ama u kadar belirtilmelidir ki, o, bu eserinde bn Sn gibi zirve bir filozofla felsef bir hesaplamaya giren, onunla bir felsefe yapma tarz olarak diyalogda bulunan ve kendisinden sonra byk filozof et-Tsnin Musriul-Musri adyla felsef bir kar-eletiri yazmasna yol ap bylece bn Sn sonras felsefe tarihinde farkl bir eletiri geleneinin domasna neden olan nemli bir kiiliktir. Dolaysyla onun bugne kadar ihmal edilmi bulunan bu yn ciddi ve titiz almalar gerektirmekte olup bu, slm dnce ve felsefe geleneinin tam ve salkl bir biimde anlalmas iin hayli nem arz etmektedir. Bibliyografya
Alper, mer Mahir, Gazzlnin Felsef Gelenee Bak: O Gerekten Bir Felsefe Kart myd?, stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 4 (2002), 87-107.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

34

57

ehristn, Kitbl-Musraa, s. 4.

ehristnnin Felsefeye ve Filozoflara Bak Altnta, Hayrani, Dehriyye, Trkiye Diynet Vakf slm Ansiklopedisi, IX (stanbul: SAM, 1994). Aristoteles, Metafizik, ev. Ahmet Arslan (stanbul: Sosyal Yaynlar, 1996). Bayraktar, Mehmet, slm Felsefesine Giri (Ankara: Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, 1988). Chz, Kitbl-Hayevn, V, nr. Abdusselm Muhammed Harun (Beyrut: Dru hyit-Trsil-Arab, 1969). Endels, Sid el-, Tabaktl-mem, th. Hseyin Munis (Kahire: DrlMarif, ts.). Frb, Kitbt-Tenbh al seblis-sade, th. Cafer l-i Ysin, el-Amllfelsefiyye iinde (Beyrut: Drl-Menhil, 1992). , Kitb Tahslis-sade, nr. Ali Bu Melhem (Beyrut: Dr ve Mektebetl-Hill, 1995). , Kitbl-Cem beyne reyeyil-hakmeyn, nr. A. Nasr Ndir (Beyrut: Drl-Mark, 2001). Frank, R. M., Al-Ghazl on Taqld: Scholars, Theologians, and Philosophers, Zeitschrift fr Geschichte Der Arabisch-Islamischen Wissenschaften (Frankfurt 1992), VII, 206-252. Gazzl, el-Munkiz mined-dall, nr. Ahmed emseddin, Mecmat resililGazzl iinde (Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye, 1988). , Maksidul-felsife, th. Sleyman Dnya (Kahire: Drl-Marif, 1961). , Tehftl-felsife, nr. Macit Fahri (Beyrut: Drl-Mark, 1990). Genequand, Charles, Philosophical Schools as Viewed by Some Medieval Authors, Doctrines and Classifications, Muslim Perceptions of Other Religions, A Historical Survey, ed. Jacquers Waardenburg (New York & Oxford: Oxford University Press, 1999), 195-201. bn Hazm, el-Fasl fil-milel vel-ehv ven-nihal, I (Kahire: Drl-Fikr, 1400/1980). bn Sn, Manta Giri (e-if el-Mantk: el-Medhal), trc. mer Trker (stanbul: Litera Yaynclk, 2006). Janssens, J. L., An Annotated Bibliography on Ibn Sin (1970-1989) (Leuven: Leuven University, 1991). Kind, Felsef Risleler, eviri ve inceleme: Mahmut Kaya (stanbul: z Yaynclk, 1994). Kutluer, lhan, slmn Klasik anda Felsefe Tasavvuru (stanbul: z Yaynclk, 1996). Mtrd, Kitbt-Tevhd Tercmesi, trc. Bekir Topalolu (Ankara: SAM, 2002). Rz, Eb Htim er-, Almn-nbvve, nr. Salh es-Sv-Gilam Rza

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

35

mer Mahir ALPER Avn (Tahran: Encmen-i Felsefe-i ran, 1977). Russell, Bertrand, History of Western Philosophy and Its Connection with Political and Social Circumstances from the Earliest Times to the Present Day (London: Routledge, 1991). Sahakian, William S., Felsefe Tarihi, ev. A. Yardml (stanbul: dea Yaynlar, 1990). ehristn, Kitbl-Milel ven nihal, I-II, th. Muhammed Seyyid Keyln (Beyrut: Dr Sab, 1406/1986). , Kitbl-Musraa, ed. Wilferd (London&New York: I.B. Tauris, 2001). Madelung-Toby Mayer

, Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm, ed. Alfred Guillaume (London: Oxford University Press, 1934). Turhan, Kasm, Din-Felsefe Uzlatrcs Bir Dnr mir ve Felsefesi (stanbul: Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, 1992). Ts, Nasreddn et-, Musriul-Musri, th. Hasan el-Muizz (Kum: Mektebet yetullah el-Uzm el-Mera en-Necef, 1405/1984). Weber, Alfred, Felsefe Tarihi, ev. H. Vehbi Eralp (stanbul: Sosyal Yaynlar, 1991).

Al-Shahrastns View on Philosophy and Philosophers: From the History of Philosophy to the Philosophical Struggle
Citation/: Alper, mer Mahir, (2008). Al-Shahrastns View on Philosophy and Philosophers: From the History of Philosophy to the Philosophical Struggle, Milel ve Nihal, 5 (1), 9-36. Abstract: The purpose of this article is to examine Tj al-Dn Abul-Fath Muhammad b. Abd al-Karm al-Shahrastns (d. 548/1153) view on philosophy and philosophers. In doing so, I will also analyze the basic points of his approach to the philosophy and philosophical schools. In addition, I will compare al-Shahrastns way of criticism in his Kitb alMusraa, in which he engages in a philosophical struggling with the philosopher, Avicenna (d. 428/1037), with that of al-Ghazzl (d. 505/1111) who similarly criticized Avicenna in his Tahfut al-falsifa, which there are a number of points in common among them though they differ from each other in certain issues. Consequently, in this article, I will underline al-Shahristns original conception of philosophy and philosopher in his works which show his important place as a historian of philosophy as well as philosopher. Key Words: al-Shahristn, philosophy, history of philosophy, Avicenna, Ghazzl.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

36

ehristnnin el-Milel ven-Nihal Adl Eserinde Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

smail TAPINAR*
Atf/: Tapnar, smail, (2008). ehristnnin El-Milel ven-Nihal Adl Eserinde Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar, Milel ve Nihal, 5 (1), 3761. zet: ksmdan oluan aratrmada, ehristnnin el-Milel ven-Nihal adl eserinde kulland Dinler Tarihine ilikin belli bal metodlar ele alnmaktadr. Birinci Ksmda, sz konusu eserin nemi zerinde durulmaktadr. kinci Ksmda, makalenin asl konusu olan metodlara ilikin bilgiler verilmektedir. Burada, kullanaca metodlarn da belirledii dnld iin, ncelikle ehristnnin istifade ettii kaynaklara deinilmekte ve onun entellektel muhitine deinilmektedir. Daha sonra, ehristnnin eserinde kulland metodlardan objektif ve tasviri metod, terminoloji oluturma, Mircea Eliadenin anlayna gre hermentik metod, dinler tarihinin belli bir hikmet erevesinde yorumlanmas olan historiosofik veya batn metod, ehristnye zg kartlk ve tekabliyet metodu hakknda bilgi verilmitir. nc Ksmda ise, ehristnnin dinleri ve inanlar tasnif etmede kulland tipolojik ve corafi metod gibi eitleri metodlar zerinde durulmutur. Anahtar Kelimeler: ehristn, Milel ve Nihal, Dinler Tarihi, Tarih Metodolojisi, Batnlik, Hermentik, Historiosofi, Tipoloji.

Yrd. Do. Dr., Marmara niversitesi lahiyat Fak.Dinler Tarihi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

smail TAPINAR

Giri slam dnyasnda dinlere ilikin en zgn eserlerden biri phesiz ehristnnin (v. 1153) kaleme ald el-Milel ven-Nihal adl eseridir. ehristnnin eserinin, hem kendisinden nce ve kendi dneminde hem de kendisinden sonra yazlm olan eserler arasnda, dinler tarihi konusunda slam literatrn etkileyecek olan en yetkin almalardan biri olduu herkes tarafndan kabul edilmektedir. Konuyla ilgili dorudan almalarn olmay ve bilgilerin dankl nedeniyle, deiik kaynaklarda yer alan bilgilerden hareketle konunun derli toplu ortaya konmas iin aratrma Ksmda ele alnmtr. Buna gre; Birinci Ksmda, el-Milel venNihal Literatrnn Dinlere Dair Yazlan Eserler Arasndaki Yeri konusu ele alnmakta ve ehristnnin eserinin dier eserler arasndaki yeri tespit edilmeye allmaktadr. kinci Ksm ehristnnin el-Milel ven-Nihalde Kulland Metodlar baln tamakta ve be alt balktan olumaktadr. Burada, ehristnnin eserinde kulland belli bal metodlardan objektiflik ve deinilmektedir. nc nitenlendirici, terminoloji oluturma, hermentik, historiosofi, kartlk ve tekabliyet metodlarna Ksmda ise, ehristnnin Dinler ve nanlara likin eitli Tasnif Metodlarnn eitleri zerinde durulmakta ve bunlar incelenmektedir.1 I. el-Milel ven-Nihal Literatrnn Dinlere Dair Yazlan Eserler Arasndaki Yeri Mslmanlarn yeni lkeleri fethetmesi ve ticaret nedeniyle gidilen uzak lkelerde karlalan yeni topluluklar ve onlarn dinleri, slam dnrlerini sz konusu dinler ve onlarn inanlar hakknda birtakm sorular sormaya ve bunlara cevaplar bulmaya itmitir. Aslnda, Kuran slamdan nceki dinlere ve topluluklara (Yahudiler, Hristiyanlar, Mecusiler ve Sabiler) iaret etmekte idi.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

38

Aratrmada, yer yer gerekli grldke el-Milel ven-Nihalin Dinler ve Mezhepler Tarihi (stanbul 2006) bal ile Muharrem Tan tarafndan yaplan tercmesinden istifade edilmitir.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

Ancak, karlalan bu yeni dinlerin byk bir ksm slamn temel kaynaklarnda yer almamaktayd ve bunlarn tanm ve izah yaplmalyd. Mslman yazarlar, yeni karlatklar topluluklarn yaam tarzlarna, inanlarna, dillerine ve kltrlerine dair eitli eserler kaleme almada gecikmediler.2 Bu eserler ierisinde dorudan dinlerle alakal olanlarda iki tr yaklamn sz konusu olduu burada belirtilmelidir. Bunlardan ilki, kelm geleneinin de etkisinde gelien, daha ok savunmac (apolojetik) bir slubu benimsemesi ile temayz eden maklt, diynt ve frak tr eserlerdir. Baz slam mezheplerinin grlerinin ve slam d inanlarn slamn temel inanlar erevesinde ele alnd ve daha sonra eletirildii maklt trnde yazlm birok eser olduu bilinmektedir.3 Erken dnem makalt tr eserler, ehl-i snnet diye kabul edilen yaygn grn dnda birtakm grler (zellikle ia mezhebine ait grleri) ileri srenler tarafndan (ashbl-maklt) kk risaleler eklinde kaleme alnmtr.4 Ancak, zamanla ehl-i snnete mensup olanlar da bu trde eserler yazmlardr. Bunlar ierisinde en mehur olan, Ebul-Hasen Ali b. smail el-Earnin (v. 936) yazm olduu Makltl-slmiyyin vahtilfl-Musalln adl eserdir.5 Dier dinlere ilikin kaleme alnan eserlerden ikinci yaklam benimseyenler, dinleri olduu gibi aktarmaya alan ve maklt tr eserlerden sonraki dneme ait olan Milel ve Nihal tr eser2

3 4

mer faruk Harman, Milel ve Nihal, TDV slm Ansiklopedisi, stanbul 2005, c. 30, s. 58. Guy Monnot, Islam et Religions, Paris 1986, s. 29-30. Muhammed b. Tavit et-Tanc, ehristnnin Kitabul-Milel ven-Nihali, lahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1956, c. 5, s. 1. Erken dnem i alimlerinden Sad b. Abdullah el-Kummnin (v. 913-4) ia mezhebinin kollarna dair yazd maklt tr eserlerden el-Maklt vel-frak adl eseri iin bkz.: Mustafa z, elMaklt vel-frak, TDV slm Ansiklopedisi, Ankara 2003, c. 27, s. 405. Maklt tr eserlerdeki genel zellikler daha sonralar frak (frka kelimesinin oulu) tr eserlerde de devam ettirilmitir. Maklt literatr ve bu trn zellikleri ile bu konuda yazlm olan eserlerin listesi ve deerlendirilmeleri iin Ethem Ruhi Flalnn almasna bkz.: Ebu Mansr Abdulkaahir elBadd, Mezhepler Arasndaki Farklar, nsz ve notlarla ev.: Ethem Ruhi Flal, Ankara 1991, s. XIII-XX. Ebul-Hasen el-Earnin eseri ilgili detayl bilgi iin bkz.: Hasan Onat, Makltl-slmiyyn, TDV slm Ansiklopedisi, Ankara 2003, s. 406-407.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

39

smail TAPINAR

lerdir. Bunlar, dierlerinden farkl olarak yalnzca slam frkalarn deil ayn zamanda dier dinleri ve bu dinlerin mezheplerini de incelemektedir.6 Bu eserler, maklt tr eserlerde olduu gibi, dinleri slamn temel inanlar erevesinde ele alarak onlar eletirmeyi hedeflemezler. Bu almalar, eldeki mevcut kaynaklardan ve bireysel tecrbelerden hareketle dinleri tasviri (deskriptif) olarak tantmay hedefleyen ansiklopedik trden eserlerdir. Bu trn en nemli temsilcisi, el-Milel ven-nihal adl eserin mellifi ehristndir. Dnya dinlerini sistemli bir ekilde tantma amacna ynelik kaleme alnm olan bu eserin dier bir zellii ise, Asya dinlerinden Hinduizm ve Budizmi de iine alacak ekilde hem ilgi alannn genilii, hem de detayl bilgi vermesi bakmndan nceki eserlere nispetle daha objektif bilgiler nakletmi olmalardr.7 II. ehristnnin el-Milel ven-Nihalde Kulland Metodlar ehristnnin dinler ve mezheplere ilikin tasnifler ve onlarn tahlili konusunda tek bir metod kullanmamtr. Hatta konular incelenirken de grlecei zere, ayn konuda ok farkl metodlara bavurduu yine kendi ifadelerinden anlalmaktadr. Her ne kadar objektif veya deskriptif bir yntem izlediini belirtse de, ve bu konuda kendinden nceki aratrmaclarla mukayese edildiinde zgn olduu kabul edilse de; verdii bilgilerde ve kaynaklarn kullanmnda yer yer seici olmasnn ve baz konularda mslman bir ilahiyat olarak konulara yaklamasnn, eserin kurgusunda ve konularn sunumunda nemli lde etkili olduu belirtilmelidir.8 ehristnnin eseri boyunca sergiledii farkl tutumlar, aratrmaclar tarafndan eitli ekillerde deerlendirilmitir. Ulrich

6 7

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

40

Harman, Milel ve Nihal, s. 58. Milel ve Niahl tr eserlerin bu zellikleri ile ilgili bkz.: Bruce B. Lawrence, AlShahrastn, Encyclopedia of Religion, New York 1987, c. 13, s. 199-200; Harman, Milel ve Nihal, s. 57-58; Krat Demirci, Dinler Tarihinin Meseleleri, stanbul 1997, s. 30-32. Bu zellikleri nedeniyle ehristnnin eserini kimi aratrmaclar slamlatrlm Dinler Tarihi olarak deerlendirmektedirler. Konu ile ilgili detayl bilgi iin bkz.: Steven M. Wasserstrom, Islamicate History of Religions?, History of Religions, Chicago 1988, say: 27/4, s. 405-411.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

Rudolpha gre kendi ana nispetle ehristnnin baarl bir alma ortaya koyduu phesizdir. Ancak, onun slam d konularda yetkin bilgiler verdiini sylemek zordur. Bu konu, zellikle eserin en hacimli ksmn tekil eden Filozoflar ksm iin zellikle geerlidir. Ona gre, ehristnnin hangi kaynaklar kullanarak bu eseri vcuda getirdii konusu bugn dahi tam olarak bilinmemektedir.9 Her ne kadar ehristn dinleri ele alrken hangi eserlerden istifade ettiini belirtmese de, yer yer kulland baz kaynaklara da iaret etmektedir. Mesel o, Mutezileye dair bilgi verirken Kab, bnr-Ravend, Ear ve Cafer b. Harbin; Havric ile ilgili Kerbisnin isimlerini zikretmektedir. Ayrca; slamn dndaki dinlerle ilgili bilgiler verirken Abdlkahir el-Badadden, Mberredden, Ebul-Kasm el-Ensrden, muhtemelen bn Nedimden, Cahiliye dnemi Araplarn inanlar ile Hint dinleri hususunda bn Hiam, Yakub, Mesud, Kad Abdlcebbar, Hasan b. Mus en-Nevbaht ve Ebu sa el-Varrktan; Mecslik konusunda ise Ceyhanden istifade etmitir.10 Bunun dnda, ehristnnin ahs din tutumu ve inanc konusunda ak bir bilginin bulunmamas, aratrmaclara gre eserindeki teolojik yorumlarn ve yaklamlarn doru bir ekilde anlamay da gletirmektedir. Ayn eserden hareketle kimilerine gre o nemli bir Ear ilahiyat, kimilerine gre ise bir smail btn bir ilahiyatdr.11 Bunun en nemli sebebi ise, ehristnnin slam mezheplerini ele alrken gsterdii snn tavr ile yer yer batn retileri delil olarak kullanmasdr. zellikle, el-Milel vennihaldeki Sabiler ile Hanifler Arasndaki Tartmalar baln

10

11

Ulrich Rudolph, Shahrastani, Livre des religions et des sectes II, Bulletin Critique des Annales Islamologiques, Caire 1994, say: 11, s. 108-109. ehristnnin istifade ettii kaynaklarla ilgili bilgi iin bkz.: Harman, el-Milel ven-Nihal, s. 59-60. yle ki, ehristnnin eserinin Franszca tercmesini birlikte yapan iki aratrmacdan biri olan Daniel Gimaretye gre o tam bir snndir. Oysa, ayn eserin mtercimlerinden Guy Monnotya gre ehristn bir ismaildir. Bkz.: Shahrastani, Livre des religions et des sectes, ev.: Daniel Gimaret- Guy Monnot, Leuven 1986, c.1, s. 57, 63; Shahrastani, Livre des religions et des sectes, ev.: Daniel Gimaret- Guy Monnot, Leuven 1993, c. 2, s. 11.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

41

smail TAPINAR

tayan blmde verilen bilgiler;12 melekler ile peygamberlerin halk ve emr leminde arac varlk olmalar;13 alt byk peygamber ve onlarn zel grevleri;14 Allahn kendi dinini mahlukatn suretinde tesis etmesi;15 ilk yaratlan eyin akl olduu hadisi;16 btn sapknlklarn kkeninde blisin olduu ynndeki aklamalar;17 masdar ve mazhar kavramlarnn mtekabilen kullanlmas;18 imamet meselesine (imamologie),19 nbvvet nuru meselesine verdii nem20 ve Hasan Sabbaha ait Fusll-erbaann Farsa aslndan yapt Arapa tercmesini nakletmesinden 21 hareket edenler, ehristnnin ismail veya batin olduu sonucuna varmaktadrlar.22 Daniel Gimaretye gre, aslnda ehristnnin farkl konularda farkl bir yzn gstermesi, asl itibariyle slam dnrlerinde genellikle rastlanlan bir durumdur. Mesela, Gazzal ve Raznin durmu buna rnek olarak gsterilebilir. Ona gre ehristn, ayn anda hem kendine gre bir ear kelamcs, hem kendine gre bir i hem de yine kendine gre bir filozof veya sufdir. smail olduu iddialarna gelince; belki bir zamanlar smail evrelerle irtibat olmutur, fakat bu durum onun kesinlik-

12

13 14

15 16 17 18

19

20

21 22

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

42

ehristn, el-Milel ven-Nihal, edit.: Muhammed b. Fethullah Bedran, Kahire 1367, c.2, s. 10-46. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.2, s.11. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 45. Melekiyyt (anglologie) ile nbvvet (prophtologie) teolojilerinin smail doktrinine gre ele aln konusu ile ilgili bkz.: Henri Corbin, Histoire de la Philosophie Islamique, Paris 1986, s. 69-85, 87. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 45. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 63. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 23. ehristn, el-Milel ven-Nihal, edit.: Muhammed b. Fethullah Bedran, Kahire 1367, c.1, s. 19. Masdar (origine) ve mazhar (piphanie) kavramlarnn smail doktrindeki yeri iin bkz.: Henri Corbin, Histoire de la Philosophie Islamique, Paris 1986, s. 100. smail doktrinde imamet meselesi ile ilgili detyl bilgi iin bkz.: Henri Corbin, Histoire de la Philosophie Islamique, Paris 1986, s. 101-109. mamet konusunun smail doktrindeki yeri ile ilgili olarak bkz.: Henri Corbin, Histoire de la Philosophie Islamique, Paris 1986, s. 87. Bkz.: ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 176-178. Bkz.: ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.2, s. 10-46; Shahrastani, Livre des religions et des sectes, ev.: Daniel Gimaret- Guy Monnot, Leuven 1986, c.1, s. 57.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

le snn olduu gereini glgelememektedir.23 ehristnnin entellektel ahsiyetine ilikin bu deerlendirmeler, phesiz elMilel ven-Nihalde kullanaca eitli metodlar anlamakta yardmc olacaktr. a. lm Objektiflik ve Nitelendirici (Deskriptif) Metod ehristnnin el-Milel ven-Nihal adl eserinin hemen hemen btn yazarlar tarafndan takdir edilen yn, slamn dndaki dinleri ve frkalar ele alrken objektiflie dikkat etmi olmasdr. Bu yn, kendinden nceki dnemlerde yazlan eserlerde nadiren rastlanan bir durumdur. Nitekim, bu konuda mam Earnin u tespitleri dikkat ekicidir: Dinler ve frkalara dair eser yazan, makalelerden bahseden insanlardan, hikaye ettiinde kusur yapan, muhalifinin szn anlatrken mugalataya sapan, hasmlarn ktlemek iin naklettii hikayelerde kasten yalan syleyen, ihtilaf edenlerin muhalefetlerini rivayet ederken doru hareket etmiyerek szlerine onlarn delillerini rtecek ilaveler yapanlar grdm. Bu, alimlerin ve sekin aklllarn yolu deildir.24 Konular ele alrken kendi tercih ve deer yarglarn dorulamak gibi bir ama tamadan, mevcut gvenilir kaynaklara dayanarak var olan tesbit etmeyi amalayan ehristnnin bu ilm tavr, hem eski25 hem de gnmz aratrmaclar tarafndan yaad dnem itibariyle olduka nemli bir zellik olarak deerlendirilmitir:
23

24

25

Konu ile ilgili geni aklama iin ayrca bkz.: Shahrastani, Livre des religions et des sectes, ev.: Daniel Gimaret- Guy Monnot, Leuven 1986, c.1, s. 59, 63. ayrca bkz.: Muhammed Tanc, ehristn, slm Ansiklopedisi, stanbul 1979, c. 11, s. 396. Muhammed b. Tavit et-Tancnin a.g.m.sinden naklen bkz.: Ebul-Hasan elEar, Makltl-slmiyyn, stanbul 1929, c.1, s.1. Subk, ehristnnin eseri yle demektedir: Bana gre bu kitap bu konuda yazlanlarn en iyisidir. bn Teymiyye ise, ehristnnin kitab mezheplere dair yazlan kitaplardan muhteviyat en zengin ve nakli en gvenilir olandr demektedir. Ancak, Muhammed Tanc, ehristnnin bu ynnn kimi alimlerce de eletirildiine dikkat ekmektedir, ancak bu konuda sz konusu iddialarn neler olduuna ynelik herhangi bir aklama yapmamaktadr. Bkz. Muhammed b. Tavit et-Tanc, a.g.m., s. 2-3.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

43

smail TAPINAR

(ehristnnin) eserinin hibir yerinde aka bir inanc reddettii veya mahkum ettii sylenemez. Kendinden nceki Badad ve bn Hazmla mukayese edildiinde, her ne kadar onlardan eitli ekillerde istifade etmi olsa da, polemie girmekten kanmas ve belli bal mezheplerin teolojik meselelerdeki saygn grlerini mmkn olduu kadar mantkl bir ekilde sunmasyla onlardan ayrlmaktadr.26 ehristn, dinlerin tantmnda kulland objektif tutumu ve uygulad deskriptif metodun gerekelerini, asl itibariyle slam frkalarnn anlatm konusunda izleyecei benzer metodu izah edeken aklamaktadr. Ona gre: Mezheplerin grleri le ilgili olarak kitap telif eden limler (ashb ktbil-maklt), iki metod izlemilerdir: 1. ncelikle ihtilafa konu olan ana meseleler ortaya konulmu ve bunlardan her biri hakknda farkl gr olan mezhep sahipleri ve bunlarn frkalar zikredilmitir. 2. Mezhep sahipleri ve frkalar sralandktan sonra bunlarn temel meseleler hakkndaki grleri srayla zikredilmitir. Bu eserimizde izlenen usl ise ikincisidir. nk kanaatimize gre, kelam mezheplerinin tasnifi bu ekilde daha salkl ve hesap asndan daha uygun olmaktadr. Biz de her mezhebi, mezhep sahiplerinin kendi kitaplarnda yazdklarna dayanarak nakledeceiz. Bylelikle hibir kelam mezhebine bal kalmayacak, nyargl davranmayacak, grlerini sahih ve fasit, hak veya btl olarak nitelemeyeceiz. Bu ifadelerden anlalaca zere ehristnnin eserini kalem alrken sergiledii yaklam, kendinden nce sadece slam dnyasnda deil, ayn zamanda Yunan, Yahudi ve Hristiyan kaynaklarnda da dinlere ve mezheplere ilikin kaleme alnan eserlerde de rastlanlmayan bir yaklamdr. ehristnye gre, byle bir yaklam benimsemesi asl itibariyle hakikati gizlemek amacn tamaz.
26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

44

Dominique Sourdel, La Classification des Sectes Islamiques dans le Kitb alMilal dAl-Sahrastn, Studia Islamica, Paris 1970, c. 31, s. 246-247.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

Zira, akl delillerde izlenen yntemler sayesinde hak klar ve btl esintileri keskin zihinlere gizli kalmayacaktr.27 ehristn, objektif bilgi aktarm konusunda da kendisini dier aratrmaclardan ayrmaktadr. O, kendisinden nceki yazarlardan farkl olarak, ele ald frkalarn bizzat eserlerini okuduunu ve tahlil ettiini eitli vesilelerle belirtmektedir. Mesela, Yunan filozoflarnn grleri ile ilgili olarak yle demektedir: Ge dnem Mslman filozoflar bunlar bilmiyorlard ve onlarn (Yunan filozoflarnn) grlerini geitirerek nakletmiler ve nadiren yaptklar alntlar dnda hemen hemen btnyle gzard etmilerdir. Dncelerine rastgeldiklerinde ise bunlarn aslszlklarna iaret ederek geitirmilerdir. Biz ise, onlarn eserlerini bizzat aratrdk ve grlerini dikkatle inceleyip tenkitlerde bulunduk.28 ehristnnin ele ald baz konular eletirmemesi ve tarafsz davranmas baz eletirilere neden olmutur. 29 Ancak, bununla birlikte, ehristnnin dinlerin ve mezheplerin grlerini naklederken yer yer kendi eletirilerini ve grlerini de aktard burada belirtilmelidir. Mesela; Yahudilik ve Hristiyanlk konusundaki tenkitleri, Mutezillerin grlerini aktarrken onlarn filozoflardan etkilendiklerini sylemesi veya hariclerin grlerini bidat olarak nitelemesi rnek olarak zikredilebilir.30 b. Bir Metod Olarak Terminoloji Oluturma ya da Kavramlar Tanmlama ehristn, eserinin ilgili Ksmlarnn giri blmnde ve dier blmlerde kullanaca kavramlarn tanmlarn yapmaktadr. ehristnnin, kullanaca terminolojiyi batan oluturmas yntemi nemli bir metod olarak kabul edilmelidir. ehristn, konuy27 28

29

30

ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 23. ehristn, el-Milel ven-Nihal, edit.: Muhammed b. Fethullah Bedran, Kahire 1367, c.2, s. 65. aban Kuzgun, ehristnnin Hayat, ahiyeti, Eserleri ve el-Milel ven-Nihal simli Eserinin Dinler Tarihi ile lgili nemli Blmlerinin Tercmesi, Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Kayseri 1985, say: 2, s. 182-183. lgili yerler in bkz.: ehristn, el-Milel ven-Nihal, s. 49-78, 105-123, 192-208 .

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

45

smail TAPINAR

la ilgili ayrntl bilgi vermeden nce, kullanaca terminolojinin batan izah edilmesine ok nem vermektedir. Buna gre o, kavramn ncelikle szlk anlamn, daha sonra kavramsal anlamn vermektedir. O, kullanaca kavramn ayet varsa Kuran kaynana da iaret etmektedir. Bu kavram oluturma sreci, onun akl ve nakli dikkate alan epistemolojik anlayn da ortaya koymaktadr.31 Ona gre, herbir kavramn (ibrt) zel bir anlam (man yehissuh), dil ve lugat bakmndan ona uygun bir hakikati vardr (hakkatn tvfikuh lugaten ve stlhan).32 Burada ehristn, kullanaca kavramlarn Kuran referanslarna da dikkat ekmektedir. Bylece, ele ald bilginin epistemolojik esasnn Kurana dayal olduunu belirtmi olmaktadr. Mesela, el-Milel ven-Nihalin Birinci Ksmn tekil eden Dindar nsanlar ve Topluluklarn (Erbbd-Diynt vel-Milel) giri blmnde ehristn tarafndan tanmlar yaplan baz kavramlar (din, mtedeyyin, millet, minhc, irat, snnet ve cemaat) ve tanmlar yledir: Din kelimesinin itaat ve balanma anlamna geldiini daha nce sylemitik. Allah Tel buyurdu ki: "Allah katnda din, slm'dr." (l-i mrn, 3/18) Din kelimesi ile ceza ve karlk anlam da murat edilebilir. Bu anlamda Yaptn gibi karlk grrsn (Kem tedn tudn) denir. Ahirette hesaba ekilme anlamnda kullanlr: "te bu sapasalam dindir." (Tevbe/35) Mtedeyyin: Ahiretteki ceza ve hesb ikrar eden kimsedir. Allah Tel yle buyurdu: "Ve sizler iin din olarak slm'a raz oldum." (Mide, 5/4) nsanolu, hayatn devam ettirme ve ahiret hayatna hazrlk yapmak iin trnn dier fertleriyle bir araya gelmeye muhtatr. Bu birliktelik, savunma ve yardmlamay gerekletirecek ekilde olmaldr. yle ki, savunma sayesinde sahip olduu eyi koruyabilir, yardmlama sayesinde ise elinde olmayan elde edebilir. Bu
31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

46

32

ehristnnin srasyla akl ve nakli dikkate alan, fakat nakli merkezi bir bilgi kayna olarak gren epistemolojik anlay, dinlerin tasnifi konusunda da kullanaca bir yntem olacaktr. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c. 1, s. 44.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

ekilde oluturulan toplulua Millet denir.33 Byle bir yapya ulatran vstalar ise Minhc, ir'at ve Snnet'tir. Sz konusu snnet zerindeki ittifak ise Cemati dourur. Allah Tel yle buyurmaktadr: "Sizden her biriniz iin bir ir'at ve bir minhc (yol) yarattk." (Mide, 5/47)34 ehristn, eserinin eitli yerlerinde buna benzer baka tanmlar da yapmaktadr.35 c. Hermentik Yntem Dinlerin tantm ve inan esaslarnn anlatm konusunda objektif ve deskriptif metodlarn kullandna daha nce iaret edilen ehristn, bu grnen fenomenlerin (mazhir)36 oluumunun ardnda bir esasn veya dier bir ifadeyle evrensel bir ilkenin (evveli) olduu kanaatindedir. Ona gre, bu esasn kkeni (masdar, origine), lemin yaratlna kadar gitmektedir. ehristn, sz konusu kkeni izah etmek ve buradan hareketle dinlerdeki bu farkllklar anlamak iin, Kuran ve hadislerin dndaki eski kaynaklara da bavurarak, tarihin balangcnda vuku bulmu olan olaylara (in illo tempus) yani Dinler Tarihine ait teknik bir ifadeyle Mitolojik anlatma bavurmaktr. Bu yntem, modern Dinler Tarihi aratrmaclarndan Mircea Eliadenin bir metod olarak kulland hermentik yntemdir. Mircea Eliade, mevcut messeselerin oluumu ve onlarn nasl ortaya ktnn bizzat din kaynaklarn verdii haberlerden veya mitoslardan hareketle aklamay hermentik yntem olarak kabul etmektedir.37
33

34 35

36 37

Her ne kadar Ahmed Fuad el-Ehvn, ehristnnin millet kavramn olutururken Hristiyanlarn kilise kavram ilemukayesesini yapmakta ise de, ehristnnin millet kavram ile daha geni bir inan sistemini kastettiini belirtmek doru olacaktr. Bkz.: Ahmed Fuad el-Ehvn, el-Milel ven-nihal liehristn, Mevsat Trsil-nsn, Kahire trsz., c. 4, s. 152. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 44. Mesela: Ehl-i kitab, mm, Sbie, Ruhniler, Hanif kavramlarnn tanmlar iin bkz.: ehristn, el-Milel ven-Nihal, Kahire 1367, c.1, s. 189; c.2, s. 6-7. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 23. Dini fenomenlerin izahnda ve anlalmasnda mitolojiye bavurma yntemi, Mircea Eliadenin Dinler Tarihinde kulland hermentik yntemin nemli bir unsurudur. Eliadenin mitolojinin dinleri anlamada bir yntem olarak kullanlmasna ve hermentik yntemin detaylarna dair grleri iin bkz.: Mircea Eliade, La Nostalgie des origines, mthodologie et histoire des religions, Paris 1971, s.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

47

smail TAPINAR

Gerekten de ehristn, eitli frkalarn ve dinlerin varln aklarken nc Mukaddimenin balnda nsanlar Arasnda Ortaya kan lk phenin Aklanmasna, Balangtaki Kkeni ve Sonraki Grnmne Dair (F beyni evveli phetin vakaat filhalkati ve min masdarih fil-evveli ve min mazharih fil-hiri) ifadesini kullanmaktadr. ehristnye gre, dinlerdeki frkalar ve onlarn dnya leindeki benzerleri olan dinlerin farkllklar, esas itibariyle balangta (in illo tempore) meydana gelen sz konusu ilk pheden kaynaklanmaktadr: Halk arasnda ortaya kan ilk phe, lanetli Iblis'in ortaya att phedir. Bu phenin kayna; nass karsnda ahs gr ne srmesi, emir karsnda arzu ve hevay tercih etmesi ve yaratld zn, Adem (a.s.)n yaratld zden daha stn olduuna inanmasyd.38 ehristn, hermentik metoda uygun olarak, ilk phe konusunda ileri srd grn doruluunu ispatlamak iin nceki dinlerin kaynaklarna, sk sk ncillere, ncil erhlerine39 ve kendi ifadesiyle- tahrif edilmi Tevrata atflarda bulunmaktadr: Iblis'in bu phesinden yedi phe daha domu, mahlukata sirayet etmi ve insanlarn zihinlerine yle bir yerlemitir ki, zaman iinde bidat ve dallet mezhepleri haline gelmitir. Sz konusu pheler drt ncil'in ki bunlar: Luka, Markos, Yuhanna ve Matta ncilidir- erhinde ve Tevratta secdi emri ve ondan kan-

38 39

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

48

106-111; Mircea Eliade, Aspects du Mythe, Paris 1993, s. 119-144; Mircea Eliade, Mythes, Rves et Mystres, Paris 1993, s. 78-94. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 23. ehristn, nciller ile ne kastettiini aka Matta, Markos, Luka ve Yuhannann adn zikrederek belirtmektedir. Ancak, ncil erhi ile hangi kayna kastettiini aklamamaktadr. Fahrettin Raz, ilgili ayetin tefsirinde (Bakara, 2/34) ehristnnin bu ifadelerini alntlamakta ve ehristnnin ncil arihi Mrden naklen bahsettiine gre ifadesini kullanmaktadr. Mrnin kim olduu belli olmasa da, bu ifadeyle Raznin Hristiyan Araplarn din bilginleri iin Efendi veya Aziz anlamna gelen Mr kelimesini kulland ve ncil arihi bir Hristiyan azizi kastettii dnlebilir. Bkz.: ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 23, 25; Fahrettin Raz, et-Tefsirul-Kebr, Beyrut 1990, c.2, s. 216.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

mas sonucunda ortaya kan onunla melekler arasndaki bir tarma eklinde detayl olarak zikredilmektedir.40 ncil rihi yle demitir: Bunun zerine Hak Tel meleklere yle buyurdu: Ona deyin ki: Senin ve btn yaratlmlarn ilah olduuma dair tasdik ve teslimiyetinde samimi ve drst deilsin. Eer yle olsaydn benim hakkmda 'Niin' diyerek hkm yrtmezdin. Ben, O Allahm ki Ben'den baka ilah yoktur. Yaptmdan sul edilmez. Yaratlmlarn yaptklar ise sorguya tbidir. Yukarda zikrettiimiz hususlar Tevrat'ta mevcut olduu gibi ncil'de de aynen yer almaktadr.41 Bylece ehristn, modern dinler tarihi aklama yntemlerinden hermentik ynteme uygun bir ekilde, dinlerin bozulmalar ve dinler arasnda ortaya kan sapkn frkalarn tamamnn kaynan, dini kaynaklarda bu lemden nceki tarihst (metahistorique) bir zamanda vuku bulan bir olaya, mitolojilerde ifade edilen balangta vuku bulan lanetlinin (eytann) phelerine42 dayandrarak aklamaktadr. d. Historiosofi ya da Batn Yntem ehristnnin el-Milel ven-nihalde kulland metodlardan biri de, historiosofi (historiosophie) olarak adlandrlan tarihin hikmet boyutu ile izah metodudur. Buna gre, tarih balngtan itibaren belli bir plan zerine gereklemektedir. yle ki, tarihte vuku bulan btn olaylar asl itibariyle ancakonunla anlam kazanmaktadr. Tarihin bu yn ancak belli zelliklere sahip kiilerce zmlenebilecei kabul edildii iin ezoterik bir yn olan da bir tarih anlaydr. zellikle gnostik (batn) akmlarda yaygn olarak grlen bu anlay, hemen hemen btn mistik yorumlarda mevcuttur.43

40 41 42 43

ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 23. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 25. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 27. Tarihin hikmet ve gnostik retiler erevesinde yorumu ile ilgili olarak bkz.: Ernst Breisach, Historiography, The Encyclopedia of Religion, edit.: Mircea Eliade, New York 1987, c. 6, s. 370-383.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

49

smail TAPINAR

Historiosofik vey tarihin batn retilere gre yorumu yntemine ehristnnin eserinde de karlamak mmkndr. 44 Buna gre, ehristn balangtan itibaren var olan nbvvet nurunun (peygamberlik nurunun) eitli peygamberler aracl ile nakledildiini, daha sonra hz. brahim ile birlikte bu nurun ikiye ayrldn; shak a.s. ile aktarlan nurun hz. sada gelecek olan peygamberin mjdelenmesi ile son bulduu; smail a.s. tarafndan aktarlann ise mensikler aracl ile gizli bir ekilde nakledilii ve nihayet hz. Peyambere ulamakla maksadna ulamtr. ehristn bu grn u ekilde izah etmektedir: Adem'den (a.s.) doan nur, brahim'e (a.s.) getikten sonra kiye ayrlm, biri srail oullarna dieri de smail oullarna intikl etmitir. srail oullarna intikl eden nur ak ve aikr iken smail oullarna intikl eden nur gizli kalmtr. srail oullarna ntikl eden nur, peygamberliin ahstan ahsa gemesi sayesinde aikr olmutur. smail oullarna indirilen gizli nur ise birtakm mensik ve sembollerin ya atlmasyla bilinmekte, ahs zinciri devam etmemektedir. Mslmanlar, her iki mmetin de kitaplarn deitirip tahrif ettiklerini beyan etmilerdir. Bununla birlikte Isa (aleyhisselm), Hz. Musa'nn getirdii kitap ve ahkm tasdik etmitir. Onlara gre Musa (aleyhisselm) da, sa (aleyhisselm) da son peygamberi mjdelemilerdir. mamlar, nebileri ve kitaplar da bunu bylece emretmilerdir.45 Mesela, Yahudilerin diasporadan sonra am ve memleketlerini terk ederek Medineye yerlemeleri, orada kaleler ina etmelerinin asl nedeni budur. Fakat, yahudiler bu beklenen nuru zaman geldiinde kabul etmemekle sz konusu hikmetli tarihin gereklerine gre hareket etmemilerdir:

44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

50

45

slam literatrnde kullanlan tarihin batn retilere gre yorumu yntemi iin ayrca bkz.: Henri Corbin, Histoire de la Philosophie Islamique, Paris 1986, s. 100-103. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 189.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

Seleflerinin Medine'de ina ettikleri kaleler, asl itibaryla hir zamanda gelecek olan Allah Resl'n (sallal-ihu aleyhi ve sellem) desteklemek iindir. Nitekim birok Yahudi ve Hristiyan din adam, kendi cemaatlerine am' terkederek bu kalelere hicret etmelerini emretmilerdir. Ama son peygamber zuhur edip Frn'da (: Mekke) hak davetini iln ettii zaman O'na inanmam ve Medine'ye hicret ettiinde de O'nu desteklemeyerek ehri terketmilerdir.46 ehristnnin kullanm olduu tarihin batn yorumu (historiosofi) yntemi, onun batn evrelerle olan ilikisine balayan aratrmaclar olmutur. e. Kartlk (Tezat) veya Tekabliyet Metodu ehristnnin eserinde ska kulland yntemlerden bir dieri ise, kartlk (tezat) ve tekabliyet yntemidir.47 Bu yntemi kendisi eserinin giri ksmnda mtekabiliyetin artlar (eritttekbl) eklinde aka ifade etmektedir.48 Gerekten, ehristnnin eserinin tamamna bakldnda bu anlayn hakim olduunu sylemek mmkndr. Hatta, kimi aratrmaclara gre eserinin el-Milel ve en-Nihal eklinde tasnifinde bile bu yntemin etkisi vardr. Nitekim, 1. Ksmda ele alnan dinlerin mukabili olan dini inanlarn 2. Ksmda ele alnacan belirtmesi bu metodu umumi olarak kullandn gstermektedir.49 Eserinin birok yerinde sz konusu kavrama iaret etmekle beraber, bu konudaki en gzel rnee, ehristnnin ehl-i kitap ile mmleri karlatrrken verdii bilgilerde rastlanmaktadr:

46 47

48 49

ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 27.190-191. Bu yntemle ilgili detayl aklamalr iin bkz.: Muhammed b. Nairuddin Salih es-Sicistan, Menhec-ehristn f Kitbihil-Milel ven-Nihal, Riyad 1994, s. 285286. Ayrca bkz.: Ahmed Fuad el-Ehvn, el-Milel ven-nihal li-ehristn, Mevsat Trsil-nsn, Kahire trsz., c. 4, s. 152. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 20, 44. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.2, s. 5.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

51

smail TAPINAR

Reslullahn peygamberliinden nce Ehl-i Kitap ve mmler birbirine tekabl eden iki frka idi. mm, okuryazarl olmayan kimsedir. Buna gre Yahudiler ve Hristiyanlar Medine'de, mmler ise Mekke'de bulunmaktaydlar. Ehl-i Kitab, Esbt'n dinlerini destekliyor, srailoullarnn yolunu izliyorlard. mmler ise kabilelerin dinini destekleyerek smailoullarnn yolunu takip ediyorlard.... Birinci frkann kblesi Kuds'te bulunan Beyt'l-Makdis iken ikinci frkannki Mekke'de bulunan ve lemlere hidyet kayna olarak vazedilen Beytullah'dr. lkinin eriat, zahir hkmler iken, ikincinin eriat Harem-i erifin iarlarna riyet etmektir. lk frkann hasmlar Firavun ve Hmn gibi kfr ehli iken, ikinci grubun dmanlar put ve heykellere tapan mriklerdir. Bu karlatrma aynen mevcut olduu iin buna uygun bir taksim de shhatli olmaktadr.50 ehristnnin tekabliyet ve ztlk olarak adlandrd bu yntemin, mellifin bn Sin felsefesinin etkisi ile aklayanlar olmutur.51 III. ehristnnin Dinler ve nanlara likin eitli Tasnif Metodlar ehristn, el-Milel ven-Nihalde dinleri ve frkalar tasnif konusunda ok farkl metodlar uygulamtr. Bu durum, bizzat kendisi tarafndan eitli vesilelerle ifade edilmitir. Bylece ehristn, dinlerin farkl bak alarna gre farkl ekillerde tasnif edileceini belirtmektedir. Burada, ncelikle ehristnnin dinleri tasnif konusunda dile getirdii eitli yntemlere deinilecek ve bizzat eserinin de ieriini oluturacak olan dinleri tasnif konusunda uygulad metod aklanacaktr. Daha sonra, dinlerin tasnifinde ehristnnin de dile getirdii yetmi frka hadisi ele alnacak50 51

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

52

ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 189-191. Shahrastani, Livre des religions et des sectes, ev.: Daniel Gimaret- Guy Monnot, Leuven 1986, c.1, s. 108, dipnot: 4.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

tr. Son olarak, dinlerin ve mezheplerin muhtevalarn ele alrken uygulad drt mesele yntemine deinilecektir. a. Dinlerin Sistematik Tasnifinde Tipolojik ve Coraf Yntem ya da Hakiki Dine Yaknlk Derecesi Metodu Massimo Campanini, el-Milel ven-nihaldeki bilgilerden hareketle, ehristnnin sz konusu eserde dinlerin tasnifine dair grlerini ortaya karmaya almtr. Campanini, ehristnnin kronolojiyi esas alan bir tarihi olmadn; onun, eserini insanlk tarihinde ortaya kan dinler ve inanlar ile felsefi dnceleri, vahyedilmi hakikat olan slama yaknlklar ve uzaklklarna gre tasnif ettiini belirtmektedir. Gerekten, ehristnnin dinleri belli inanlar tipolojisine gre tasnif ettii dorudur. Fakat, aada verilecek olan rneklerden de anlalaca zere, ehristnnin tek bir tipoloji kullanmadn da burada belirtmek lazm.52 ehristnnin eserinin atsn tekil eden sz konusu metod, hakikati temsil eden slam merkeze yerletirmesi, dier dinleri, dnceleri ve inanlar ona olan yaknlklarna gre evreye yerletirmesi; doru olandan yanl olana, mkemmel olandan eksik olana doru uzaklaan bir merkez-evre ilikisine de iaret etmektedir. Ona gre, hakikat tek olduuna gre, dierleri ancak ona yaknlklar ile deerlendirilmelidir. Bu yaklamna ehristn, hem akli hem de nakli delil getirerek, u szleri ile aklk getirmektedir: Akl meselelerde hak tek olduuna gre; btn meselelerde de tek bir frkann hak zere olmas gerekir. Bu husus, akl yoluyla bilindii gibi nakille de teyit edilmitir. Allah Tel buyurdu ki: "Yarattklarmzdan yle bir mmet var ki hak ile yol bulur ve onunla hkmederler" (A'rf, 7/181)53

52

53

Konuya dikkat eken Ulrich Rudolphun aklamalar iin bkz.: Ulrich Rudolph, Shahrastani, Livre des religions et des sectes II, Bulletin Critique des Annales Islamologiques, Caire 1994, say: 11, s. 109. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 20-21.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

53

smail TAPINAR

Dominique Sourdele gre ise, ehristnnin el-Milel venNihalinde asl itibariyle uygulad yntem dinleri ve inanlar drt esasa gre tasnif etmesidir. Bunlar: 1. Vahyedilmi bir kitaba sahip olan dinler: slam, Yahudilik ve Hristiyanlk. 2. Vahyedilmi bir kitap sahibi olduklar pheli olan dinler: Mecusilik ve Manieizm. 3. Vahyedilmi bir kitaba sahip olmayp, tabi olduklar baz ahkama sahip olan dinler: Sabilik. 4. Ne vahyedilmi bir kitaba ne de bal olduklar bir ahkama sahip olmayanlar: Filozoflar, putperestler ve Brahmanlar. 54 Bunun dnda, ehristn eserinin i taksimini de belirleyecek olan tasnifin ana hatlarn, kitabnn ikinci Ksmnn giri blmnde u ekilde izah etmektedir: Salkl tasnifi yle yapabiliriz: 1. Baz insanlar, duyu ve aklla bilinenlerin varln kabul etmezler; bunlar, Sofistlerdir (es-Sofestiyye). 2. Bazlar, sadece duyu ile bilinenleri kabul edip aklla bilinenleri kabul etmezler; bunlar, Tabiatlar'dr (et-Tabiyye). 3. Bazlar, hem duyu, hem de aklla bilinenleri kabul ederler, fakat ilh kaynakl hadleri ve hkmleri tanmazlar; bunlar, Dehr (Materyalist) Filozoflardr (el-Felsifetd-Dehriyye). 4. Bazlar, duyu ve aklla bilinenlere ilaveten ilh had ve hkmleri de kabul ederler, fakat eriat ve slm' tanmazlar; bunlar, Sbiler'dir (es-Sbie). 5. Bazlar, yukarda zikredilenlerin tamamna ek olarak herhangi bir eriat ve slm da kabul ederler, sadece Peygamberimiz

54

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

54

Bu taksimin analizi iin ayrca bkz.: Dominique Sourdel, La Classification des Sectes Islamiques dans le Kitb al-Milal dAl-Sahrastn, Studia Islamica, Paris 1970, c. 31, s. 240.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

Muhamed s.a.v.in eriatn inkr ederler; bunlar Mecsler, Yahudiler ve Hristiyanlardr. 6. Bazlar ise, yukarda zikredilenlerin tamamn kabul ederler; bunlar ise, Mslmanlar'dr. eriat ve dinleri kabul edenleri daha nce (Birinci Ksmda) anlatmtk. imdi ise (kinci Ksmda), bunlarn mukabili olarak, srf akl ve hevasna dayanarak hareket edenlerden bahsedeceiz.55 Alt madde halinde belirlenen bu tipolojik esaslar erevesinde ehristnnin eserinde asl itibariyle akl ve nakl delili dikkate alan, duyular, doru haber ve akl bilgi edinme metodu olarak kabul eden kelam epistemolojiyi esas aldn sylemek mmkndr.56 Ancak, ehristnnin eserini ksmlara ve blmlere ayrrken sz konusu tespit ettii esaslara tam olarak uyduu sylenemez. zellikle, el-Milel ven-nihalin son blmnde Cahiliye Araplar ile Hind dinleri balklarn tayan ksmlar, sz konusu tipolojik ynteme gre deil, coraf ynteme gre tespit edilmitir. Bu durum, ehrstannin eserinin ksmlar ve blmleri dikkate alndnda daha ak grlmektedir. Buna gre; ehristn eserinde tahlil ettii dinleri be alt balktan (mukaddime)57 oluan bir Giri, iki Ksm ve yedi Blmde u ekilde ele almaktadr: I. Ksm: Dindar nsanlar ve Topluluklar (Erbbd-Diynt vel-Milel) 1. Blm: slam ve ona bal mezhepler (el-Mslimn). Burada, srasyla mutezileden, cebriyyeden, Earlikten, hariclerden, mrcieden ve nihayet iadan bahsetmektedir.58

55 56 57

58

ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.2, s. 4-5. Bekir Topalolu, Kelam lmi, stanbul 1991, s. 72, 83-84. Sz konusu mukaddimelerin tercmesi iin ayrca bkz.: Muhammed b. Abdulkerim e-ehristn, El-Milel ven-Nihal, Mukaddimeler, ev.: Abdurrahman Kk-Mustafa Erdem-Adem Akn, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1988, c. 30, s. 1-28. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 46-188.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

55

smail TAPINAR

2. Blm: Ehl-i Kitap (Ehll-Kitb). Burada ise, srasyla Yahudiler ile Hristiyanlar ve bu dinlere bal mezheplerden bahsetmektedir.59 3. Blm: Kitap benzeri metinlere sahip olanlar (Men Leh phet Kitbin). Bu dinler ise; Mecsilik ile Manieizm gibi dalist (Seneviyye) dinlerdir.60 II. Ksm: Beer Kaynakl Dnce ve Batl nanlara Mensup Olanlar (Ehll-ehvi ven-Nihal) 1. Blm: Sabiler ve ona bal mezhepler. 2. Blm: Yunanl Filozoflar. Bunlar, srasyla Yedi Bilge olan Tales, Anaksimendros, Anaksimenes, Empedokles, Pisagor, Sokrat ve Eflatundur. Daha sonra, erken dnem filozoflardan ve ge dnem filozoflardan bahsetmektedir. Bu konuda da kronolojik sraya riayet edilmemektedir. 3. Blm: Cahiliye Araplar. 4. Blm: Hintlilerin dinleri ve eitli inanlar. Burada, zellikle Brahmanlar, gk cisimlerine tapanlar ve putperestler ele alnmtr.61 Bu aklamalardan da anlalaca zere, ehristn dinleri tasnif ederken eserinde sadece inan esaslarn dikkate alan bir tipolojik yntemi deil, ayn zamanda sz konusu inanlarn yaand topraklar da dikkate ald iin corafi yntemi de birlikte kullandn sylemek mmkndr. b. Dinlerin Tasnifinde Yetmi Frka Hadisi Meselesi Mezheplerin tasnifi konusunu ele alan slam kaynaklarnda nakledilen mehur bir hadise gre hz. Peygamber, Yahudilerin yetmibir, Hristiyanlarn yetmiiki frkaya ayrldklarn, kendi59 60 61

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

56

ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 189-208. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 209-235. Massimo Campanini, bu sralamay 5 aamal olarak gstermektedir. O, Sabilii ehl-i kitap kategorisinde deerlendirmektedir. Bkz.: Massimo Campanini, La storiografia filosofica di ash-Shahrastani, Islam Storia e Civilta, Roma 1985, c.10, say:1, s.25-26.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

sinden sonra ise slam mmetinin 73 frkaya ayrlacan; bunlardan sadece birinin kurtulua ereceini (frka-i nciye), dier 72 frkann cehenneme gideceini belirtmitir.62 slam frkalarn yetmi olacan haber veren bu hadis, Milel ve Nihal mellifi ehristnnin de dikkate ald bir hadis olmutur: Din sahipleri (ehld-diynt), bu konuda varid habere gre, belli sayda mezhep ve frka ile snrldr. Mecsler yetmi, Yahudiler yetmi bir, Hristiyanlar yetmi iki, Mslmanlar da yetmi frkaya ayrlmlardr. Btn bu frkalar arasnda kurtulua erecek olan ise tek bir frkadr.63 Buna gre, kelamclar slam frkalarn tasnif ederken, mezheplerin drt temel esas olan sfatlar ve tevhid, kader, vad ve vad, ve bir de sem, akl, risalet ve imamet konusundaki grlerini dikkate almlardr. ehristnye gre ise, asl itibariyle drt ana mezhep vardr. bunlar: Kaderiye, Sfatiyye, Hriciyye ve iadr. Sz konusu yetmi frka bunlardan tremi ve bunlarn alt kollardr.64 Ancak, ehristn her ne kadar fkh mezhepleri de dahil ederek zorlama bir taksimle slam mezheplerini yetmi frkay aacak ekilde tasnif etse de, Yahudilik ve Hristiyanla dair yapm olduu tasnifler tetkik edildiinde, sz konusu sayya riayet edilmedii grlmektedir.65 Benzer bir aba, Abdlkahir el-Badadde de grlmektedir.66

62

63 64 65

66

Bkz.: Tirmiz, K. mn, bab:18; bn Mce, K. Fiten, bab: 17; Eb Davd, K. Snne, bab:1; Drim, K. Siyer, 1/241; Ahmed b. Hanbel, Msned, 2/332, 3/145. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 20. ehristn, el-Milel ven-Nihal, c.1, s. 21-23. Sz konusu hadisteki sayya itibar ederek slam mezheplerini tasnif eden baka doksiyograflar da olmutur. Mesela, Ebul-Muzaffer el-sferin (v.1078) etTebsr fid-dn ve temyzl-firakin-nciyeti anil-firakil-hliknde ve el-Badd (v. 1037) el-Fark beynel-frakta, 73 frka hadisini dikkate alarak slam mezheplerini tasnif etmek isteyenler arasndadrlar. Abdlkhair el-Badadnin 73 frka ile ilgili tasnifi ve metodu ile ilgili olarak Kate Chambers Seelyein giri yazsnabkz.: Abu Mansur Abd-al-Khir IbnThir al-Baghdd, Moslem Schisms and Sects, ev.: Kate Chambers Seelye, New York 1920, c.1, s. 1-17.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

57

smail TAPINAR

Milel ve Nihal melliflerinden olan bn Hazm ise, sz konusu hadisin hem sened hem de muhteva bakmndan sahih olmad, bu yzden haber-i vahidi delil kabul edenlerce bile delil saylamayacan belirtmi ve byle bir tasnife gidilmesini reddetmitir.67 Gerekten, tarih ierisinde ortaya kan Yahudi ve Hristiyan mezhepleri dikkate alndnda, bunlarn saylarnn sz konusu rivayette nakledilen saylardan olduka fazla olduu grlmektedir.68 c. Dinlerin ve Mezheplerin Muhtevalarnn Tahlilinde Drt Mesele Metodu ehristn, daha nce de belirtildii zere, dinleri ve frkalarn inanlarn ele alrken mmkn olduu kadar objektif bilgiyi nakletme gayretindedir. Ancak bu durum, onun sz konusu dinlerin ve frkalarn her trl inan ve doktrinlerini aktard anlamna gelmemektedir. ehristn, dinlerin ve onlara bal mezheplerin incelerken, kendi tespit ettii baz temel konulardaki inanlarn aktarmakla kendini snrlamaktadr.69 Bu yaklam, sz konusu dinlerin ve mezheplerin temel meseleler hakkndaki doktrinleri bariz bir ekilde ortaya konmasn da salamaktadr. Bu nedenle, hem kitabndaki dinlerin ve mezheplerin tasnifinde bir mantk

67

68

69

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

58

bn Hazm, kimlerin kafir, kimlerin de kafir saylamayaca konusunu incelerken ele ald sz konusu hadisi sened ve muhteva ynnden eletirmitir. Ona gre, mslmanlara kafir hkmnn verilmesinin yanltr ve bu hususta hz. Peygamberden nakledilen ok daha gvenilir hadisler vardr. Buna gre; Kaderiyye ve Mrcie gibi frkalarn bu mmetin Mecusileri olduu eklinde nakledilen hadislerin de ayn kategoride deerlendirilmesi gerektiini belirtir. Sz konusu hadisi ehristn, Kaderiye mmetin Mecusileri, Mebbihe Yahudileri, Rfiziler ise Hristiyanlardr ifadesiyle nakletmektedir. Konuyla ilgili tartmalar ve aklamalar iin bkz.: bn Hazm, El-Fasl fil-milel vel-ehvi vennihal, Beyrut 1971, c. 2, s. 267-268; ehristn, el-Milel ven-Nihal, edit.: Muhammed b. Fethullah Bedran, Kahire 1367, s. 27. Mevcut Hrstiyan ve Yahudi frkalarnn adetlerine dair fikir edinmek iin bkz.: Jean Vernette Claire Moncelon, Dictionnaire des groupes religieux aujourdhui, Paris 1995. Massimo Campanini, La storiografia filosofica di ash-Shahrastn, Islam - Storia e Civilta, c. 10, say: 1, s. 24.

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar

izlendii gibi, onlarn i kurgular da belli bir metod erevesinde ele alnmtr.70 ehristn, mezheplerde olduu gibi, dinleri tantrken de onlarn belli bal drt temel konu hakkndaki grlerini zellikle dikkate almaktadr. O, sz konusu dinlerin alt kollar olan mezhepleri incelerken de ayn sorulara verdikleri cevaplar erevesinde inanlarna yer vermektedir. ehristnnin, dinleri ve mezhepleri ele alrken onlarda cevabn arad drt temel husus unlardr: 1. Tanrnn birlii ve sfatlar; 2. Kader ve ilah adalet; 3. Vad ve vad; 4. Nbvvet ve imamet.71 ehristn, bir din ierisindeki itikadi mezheplerin oluumunu bu drt temel esas hakkndaki farkl gre sahip olmasna balamaktadr. Buradan hareketle, mesela slam dininde esas itibariyle bu drt temel konudaki farkl grleri nedeniyle drt asl mezhep olduunu belirtmektedir. Bunlar: Kaderiyye, Sfatiyye, Hariciler ve iadr. Dier akmlar ise bu temel konularda ayn inanca sahip olup teferruatta farkl dndkleri iin mezep deil birer frkadrlar.72 ehristn, inanlarn takdiminde ihtilafl meseleler yerine temel konular hakkndaki grlerin verilmesinin daha yararl olacan dnmektedir.73 Bibliyografya
Abu Mansur Abd-al-Khir Ibn-Thir al-Baghdd, Moslem Schisms and Sects, ev.: Kate Chambers Seelye, New York 1920. Ahmed Fuad el-Ehvn, el-Milel ven-nihal li-ehristn, Mevsat Trsil-nsn, Kahire trsz..

70

71 72 73

Dominique Sourdele gre, asl itibariyle bu metod ayn zamanda el-Milel venNihaldeki dinlerin ve mezheplerin tasnifinde de nemli bir rol oynayacaktr. Bkz.: Dominique Sourdel, La Classification des Sectes Islamiques dans le Kitb al-Milal dAl-Sahrastn, Studia Islamica, Paris 1970, c. 31, s. 240. ehristn, el-Milel ven-Nihal, s. 20. ehristn, el-Milel ven-Nihal, s. 20. ehristn, el-Milel ven-Nihal, s. 20.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

59

smail TAPINAR Bekir Topalolu, Kelam lmi, stanbul 1991. Bruce Benenett Lawrence, Shahrastani on the Indian Religons, Yale 1972. Bruce B. Lawrence, Al-Shahrastn, Encyclopedia of Religion, New York 1987, c. 13, s. 199-200. Dominique Sourdel, La Classification des Sectes Islamiques dans le Kitb al-Milal dAl-Sahrastn, Studia Islamica, Paris 1970, c. 31, s. 239-247. Ebu Mansr Abdulkahir el-Badd, Mezhepler Arasndaki Farklar, nsz ve notlarla ev.: Ethem Ruhi Flal, Ankara 1991. Ernst Breisach, Historiography, The Encyclopedia of Religion, edit.: Mircea Eliade, New York 1987, c. 6, s. 370-383. Fahrettin Raz, et-Tefsirul-Kebr, Beyrut 1990. Hasan Onat, Makltl-slmiyyn, TDV slm Ansiklopedisi, Ankara 2003, s. 406-407. Henri Corbin, Histoire de la Philosophie Islamique, Paris 1986. Guy Monnot, Islam et Religions, Paris 1986. bn Hazm, El-Fasl fil-milel vel-ehvi ven-nihal, Beyrut 1971. Jean Vernette Claire Moncelon, Dictionnaire des groupes religieux aujourdhui, Paris 1995. Massimo Campanini, La storiografia filosofica di ash-Shahrastani, Islam Storia e Civilta, c.10, say:1, s.17-29, Roma 1985. Mircea Eliade, La Nostalgie des origines, mthodologie et histoire des religions, Paris 1971. Mircea Eliade, Aspects du Mythe, Paris 1993. Mircea Eliade, Mythes, Rves et Mystres, Paris 1993. Muhammed b. Abdlkerim e-ehristn, Kitbl-milel ven-nihal, tahric: Muhammed Fethullah Bedrn, Kahire 1367. Muhammed Ben bd al-Karm al-Shahrastani, Les Dissidences de lIslam, ev. ve yay. haz.: Jean-Claude Vadet, Paris 1984. Muhammed b. Abdlkerim e-ehristn, Dinler ve Mezhepler Tarihi, ev.: Muharrem Tan, stanbul 2006. Muhammed b. Abdulkerim e-ehristn, El-Milel ven-Nihal, Mukaddimeler, ev.: Abdurrahman Kk-Mustafa Erdem-Adem Akn, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1988, c. 30, s. 1-28. Muhammed b. Nasiruddin Salih es-Sicistan, Menhec-ehristn f Kitbihil-Milel ven-Nihal, Riyad 1994. Muhammed Tanc, ehristn, slm Ansiklopedisi, stanbul 1979, c. 11, s. 396. Muhammed b. Tavit et-Tanc, ehristnnin Kitabul-Milel ven-Nihali, lahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1956, c. 5, s. 1. Muhammed b. Tavit et-Tanc, ehristnnin Kitabul-Milel ven-Nihali,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

60

ehristnnin Dinler Tarihine Dair Kulland Metodlar lahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1956. Mustafa z, el-Maklt vel-frak, TDV slm Ansiklopedisi, Ankara 2003, c. 27, s. 405. mer Faruk Harman, el-Milel ven-Nihal, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, c. 30, s. 57-60. Steven M. Wasserstrom, Islamicate History of Religions?, History of Religions, Chicago 1988, say: 27/4, s. 405-411. aban Kuzgun, ehristnnin Hayat, ahiyeti, Eserleri ve el-Milel venNihal simli Eserinin Dinler Tarihi ile lgili nemli Blmlerinin Tercmesi, Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Kayseri 1985, say: 2, s. 179-187. Ulrich Rudolph, Shahrastani, Livre des religions et des sectes II, Bulletin Critique des Annales Islamologiques, Caire 1994, say: 11, s. 103-109. Yusuf Ziya Yrkn, Ebl-Feth ehristn: Milel ve Nial zerine Karlatrmal Bir nceleme ve Mezheplerin Tetkikinde Usl, yay. haz.: Murat Memi, Ankara 2002.

Shahrastanis Methods Concerning History of Religions in His al-Milel wan-Nihal


Citation/: Tapnar, smail, (2008). Shahrastanis Methods Concerning History of Religions in His al-Milel wan-Nihal, Milel ve Nihal, 5 (1), 37-61. Abstract: This research which is composed of three chapters is about the main methods related to the History of Religions used in Shahrastanis al-milel wan-nihal of. The first chapter focuses on the importance of the book. Whereas the second chapter gives detailed information about the said methods. This chapter includes the general information about the sources used by Shahrastani and his intellectual environment since they influenced his approach. The following part of the second chapter is about the methods that he used, namely; objective and descriptive method, method of forming terminology, hermeneutical method according to Mircea Eliade, the historiosophic and gnostic method which is the interpretation of history of religions according to a certain wisdom, the method of counterpart and correspondence. The last and third chapter focuses, between others, on the typological and geographical methods of Shahrastani, which he uses in order to classify the religions and believes. Key Words: Shahrastani, al-milal wan-nihal, history of religions, methodology of history, Batniyyah, Hermenautics, Historiosophy, Typology.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

61

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar ve ehristnnin Bilinemezcilik Teodisesi

Fehrullah TERKAN*
Atf/: Terkan, Fehrullah, (2008). blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar ve ehristnnin Bilinemezcilik Teodisesi, Milel ve Nihal, 5 (1), 63-91. zet: Bu makale, ilk olarak e-ehrastannin el-Milel ven-Nihal eserinde yer verdii ve insanlar arasnda ihtilaf ve phelerin neet etmesinin tek ve asli kayna olarak sunulan blisin meleklere hitaben dillendirdii sorular incelemekte ve daha sonra bu sorularn ktlk problemi hakkndaki ada tartmalarda ne kan felsef referanslarnn tesbiti asndan bir deerlendirme yapmaktadr. Buna gre, blise atfedilen sorularn Tanrnn ktl neden var ettii hususunda kendisini ibra edici bir tarzda sunulduu ve ayrca bu sorgulamada ada din felsefesinde yer alan ilgili tartmalarda yer alan argmanlarn bulunabilecei ileri srlmektedir. Ancak buna ramen e-ehrastannin, hem akl yorumlara hem de muhtemel Kuran izahlara yer vermekten kanmak suretiyle blisin tavrn, ihlasl bir iman sahibinin girmemesi gereken bir sorgulama olarak sunarak meseleyi basite indirgedii savunulmaktadr. Anahtar Kelimeler: ehristn, Tanr ve Ktlk Problemi, blis, phe

A. n Deerlendirme nl Snn/Ear mtekellim ve heresiyograf Abdul-Kerm eehristn (1086-1153), Kitbul-Milel ven-Nihal isimli mehur eserine yazd mukaddimelerden ncsnde Yaratlmlar Ara*

Do. Dr., Ankara niversitesi, lahiyat Fakltesi, slam Felsefesi Ana Bilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

Fehrullah TERKAN

snda kan lk phe, Onun lk Kaynann Kim Olduu ve Sonradan Kimin Ortaya kardna Dair Aklama bal altnda blisin meleklerle arasnda geen bir diyalogda ilah hikmetin mevcut tecellisi hakknda ne srd itiraz argmanlar sralamaktadr. 1 blisin ileri srd iddia edilen argmanlar, Allah ve ktlk meselesini felsef bir bakla ele almakta ve gerekten de Allah ve ktlk ilikisine klasik Snn yaklam yine felsef anlamda olduka sorgulayc bir tarzda ince eletiriye tabi tutmaktadr. Her ne kadar e-ehrastn, sorulan sorular, sonraki dnemde ortaya kan mezheplere kaynaklk eden bir tavr gsterdikleri aklamasyla basite indirgese de metindeki kurguya gre meleklere arzedilen sorular incelenince, son tahlilde rey ehlinin mmessili olarak gsterilen blisin, itaat ehli olarak kabul edilen melekler karsnda akl bir stnlk sergiledii grlmektedir. Bu stnlk, hakikaten yle olduu iin deil, yazarn meseleye bak asn belirleyen akl soruturmay dlayan tutumundan ve dolaysyla argman gelitirmeye tevessl etmemesinden kaynaklanmaktadr. Yine bu stnlk, yazarn din retileri temellendirme yntemine kar kazanlan akl bir stnlk olarak grlmelidir. Aslnda burada, ahlak alanda bile Allahn mutlak kudreti ve sorgulanamazlnn tesine geerek ilahi fiillerin akl bir temelden yoksun olduu veya daha dorusu akl bir temele dayanmak zorunda olmad anlayna dayanan Ear teolojisinin bir tenkidi yer almaktadr. Mesele, Ear yaklamn, her eyin arkasnda, Allaha atfedilen mulak bir hikmet arayan Tanr anlaydr. Zira bu yaklam, Allaha atfedilen her hangi bir eylemin akl bir izaha tabi tutulamayaca telakkisine dayanr. Dolaysyla, eytann en basit bir akl sorgusu bile, Allaha kar ve Ona ramen atlm bir adm olduu gerekesiyle zemmedilmektedir.2

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

64

Muhammed b. Abdul-Kerm e-ehrastn, Kitbul-Milel ven-Nihal, tah. M. Fethullah Bedern (Kahire: Matbaat Ezher, 1947), s.12 vd. Bu eser bundan sonra MN eklinde ksaltlacaktr. Yazara gre, bu pheler, drt ncilin, (yani) Lk, Mrks, Yhann ve Matt ncillerinin erhinde yazlmtr; ve secde etmesi emri ve bundan kanmasndan sonra *blis+ ile melekler arasnda geen mnazaralar tarznda Tevrtta para para zikredilmitir. E-ehrastnye gre, demoullarnn bana gelen her phe kovulmu eytann yoldan karmasyla ve onun vesveseleriyle meydana gelmektedir ve

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

E-ehrastnye gre insanlar arasnda ortaya kan ilk phe, blisin phesidir. Bu pheye kaynaklk eden olaylar unlardr: blisin nassn karsnda akl gr hususunda inat etmesi; hevasna kaplp emre kar kmas; ve kendisinin yaratld madde olan ate ile Adem (a.s.)n yaratl maddesi olan amura kar bbrlenmesidir.3 E-ehrastnye gre, blisin ilk phesinden yedi ayr phe tredi ve insanlar arasnda yaygnlk kazanp zihinlerine sirayet etti. Sonu olarak bidat ve dallet mezhepleri meydana kt.4 Fakat blis aslnda Allaha tam anlamyla inanmtr ve blisin iman itiraf, kendisinin ileri srd iddia edilen sorular gz nnde bulundurulunca calib-i dikkat bir resim arzetmektedir. Kurguya gre blis, imann yle itiraf etmektedir: Ben kabul ediyorum ki Br Tel benim ilahm ve yaratklarn ilahdr; alm ve kadrdir; kudretinden ve meetinden sual olunmaz. O, bir ey irade ettii zaman ona Ol der ve o da olur. O, hakmdir.5 Byle bir itiraf ve tasdikten sonra bile blis, e-ehrastnye gre, Allahn hikmetinin alm aleyhine sorular ynelterek ilahi hikmeti sorgular. Melekler, nedir onlar? ve ka tanedir? diye sorunca, blis bu sorularn yedi tane olduunu syler ve onlar aklar.6 te bu noktadan sonra gelen sorular, aada grlecei zere, yukardaki iman itirafn problemli hale getirmektedir. yle ki e-ehrastn, insan zihninin sorabilecei sorularnn kaynann blis olduunu tesbit etme adna, blise atfettii bu imann elikili olduunu gstermeye alarak sorulan sorularn tutarsz bir zihnin rn olduu izlenimini yaratmaktadr. Zira aslna baklrsa, e-ehrastnnin arzulad ve her mminde olmas gerektiine inand bir imann ifadesinde olmas beklenen bu itiraftan sonra
onun phelerinden neet etmektedir. < Eer aklamalar deiiklik gsteriyor ve yollar ayrlyorsa da bunlar dallet trlerine nisbetle *ekilen+ tohum (buzr) gibidirler (MN, s.14). MN, s.12 MN, s.12 MN, s.12 MN, s.12

3 4 5 6

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

65

Fehrullah TERKAN

bile blis, Allah sorgulamaktadr. Bir mminden beklenen tavr, blisin itirafnda olduu gibi, Allah tek ilah olarak kabul edip Onun fiillerini sorgulamadan tasdik etmektir. O zaman byle bir iman ifadesinden sonra blisin nasl bir dn yaparak sorgusuz bir tarzda iman ettii hususlar sorgulamaya amtr? Yani eer blis tam iman etmise, neden bu sorular sorma ihtiyac hissetmitir? E-ehrastn, kurgudaki bu elikiyi, anlatt hikayeyi dayandrd ncil arihinin yapt bir ek aklama ile gidermeye almaktadr. Sorulardan sonra ortaya kyor ki blis aslnda balangta samimiyetsiz bir iman itiraf etmitir: Allah Teala meleklere, o *blise+ unu sylemelerini vahyetti: Sen ilk teslim oluunda yani Benim, senin ve mahlukatn lah olduum konusundaki tesliminde sadk/doru deildin, samimi de deildin. Zira eer sen, Benim alemlerin ilah olduum hususunda doruyu sylemi olsaydn, Benim hakkmda neden/niin eklinde hkmde bulunmazdn. Zira Ben, kendisinden baka bir tanr olmayan Allahm. Ben yaptmdan mesul tutulmam; *halbuki+ yaratlmlar *yaptklarndan+ mesul tutulurlar. 7 O zaman iman ettikten sonra sorgulamaya girimek, imann tam ve samimi olmayndan trdr. Anlaldna gre, ehristn soru sormann sebebinin akl olduunu ileri srmektedir. Elbette onun bu noktada zihninde tasarlad ey, ilahi fiillerin akln cenderesinden uzak tutulmasdr. Zira bylesine bir imandan sonra eer akl iin ierisine sokulursa, inanan kiinin iman zedelenecektir. Dolaysyla onun amac, byle bir tavrn eytan olduunu syleyerek kesin bir imandan sonra ilahi fiiller hakknda soru sorma ihtimali tayan bir mminin byle bir yola sapmasn engellemektir. Bu ekilde sorgusuz inanan kii, imann itirafndan sonra akln ivasna aldanarak soru sormaktan sakndrlmaktadr. Burada gzden karlmamas gereken bir nokta, yazarn okuyucuya kabul ettirmeye alt iman anlaydr. yle ki bu trden bir iman, bir anlama problemine sahip olmayacak ve bu surette akla hibir ekilde ihtiya duymayacak tarzda tasarlanmtr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

66

MN, s.14.

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

Dolaysyla daha batan, akl sorgulamaya bavuran bir iman tanm gerei darda brakmaktadr. Ayrca verilen izlenime gre, samim iman, inanlan hususlarda kalbi mutmain olarak susmak ve hibir ekilde soru sormamaktr. Baka bir adan unlar sylemek de mmkndr: e-ehrastn, bu kurguyla ve onun sonularna dair zihninde rettii bir vizyonla bir takm endielere iaret ederek daha geni bir erevede ve daha st bir ama gzeterek kendisinin din ve iman anlay dorultusunda dinin nermelerinin akl ve felsef bir perspektifle incelenmesinin nne gemek istemektedir. Sz konusu endieler, grne gre, bu tr sorgulamalarn neden olduu/olaca mezhepsel ayrlklar ve toplumda dini anlayn btnl gibi hususlardr. Tabiatyla e-ehrastn, burada kendisinin din ve iman anlayn temel alarak Ear/Snn tanr anlaynn merkeziliini ve hakikat oluunu vurgulamaktadr. Soru sormaktan uzak bir ekilde iman etmek ve bu imandan sonra akla bir otorite atfederek ilahi hikmete pheler sokmaktan kanmak, verilen mesajn asln oluturmaktadr. blisin sorduu sorularn, felsef zihinleri megul eden konular olduu gz nnde bulundurulunca, yazarn bu tr sorgulamalarn nerelere varacan kestirmi olduunu syleyebiliriz. Gnmz din felsefesi alannda kendisine yer bulan bu sorular, dinin retileri ierisinde bulunmas muhtemel baz mulaklklar masaya yatrp, Ear/Sunn teolojinin zemedii veya mulak brakt Allahn hikmetinden sual olunmaz fiillerini tartma konusu yapmaktadr. Bu nokta aada sorular irdelerken daha ak hale gelecektir. Bu mesele ayrca felsefe ve dinin karlama zeminine ve bu karlamann kafa kartran yanna, ama ayn zamanda baz cevapsz sorulara cevap retme imkanna da iaret etmektedir. Din ve felsefe karlamasnda ortaya kan problemlere bulunacak zmler, e-ehrastnnin zihnindeki endielerde aranmaldr. Ayrca, aada daha ak hale gelecei zere, ehristn burada yle bir kurgulama yapmaktadr ki yakndan baknca insan, onun tasavvurunun bir sonraki aamasnda, akl sorgulamann ve bu sorgulama sonucunda ortaya kan sorular dillendirmenin ve onlar tartmann, dier bir ifade ile bu hususun felsefesinin yaplmasnn

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

67

Fehrullah TERKAN

tamamen eytan bir ameliye olduu neticesine varmak zorunda kalmaktadr. Dier bir deyile, sorularn ierii ve felsef balamlarndan hareketle syleyecek olursak, elimizdeki metin, blis kelimesi yerine akl veya felsefe kelimesi konularak da okunabilir. Zira sorulan sorular, akln/felsefenin ileri srd hususlar mesele etmektedir. B. blisin Apolocyas veya Din retilerin Felsef Sorgulamas blis, e-ehrastnnin iddiasna gre, kendisinin iman itirafna ramen, akl ve bamsz dncede srar ederek u sorular sormaktadr: lki udur: *Allah+ beni yaratmadan nce benden ne gibi eylerin kacan ve benden tr nelerin gerekleeceini biliyordu. O zaman ncelikle beni niye yaratt? Beni yaratmasndaki hikmet nedir? kincisi: Madem beni iradesi ve meietinin gereince yaratt, o zaman neden beni Onu tanmak/bilmek ve Ona itaat etmekle mkellef tuttu? taatten yarar salamad ve masiyetten de zarar grmedii halde, bu teklifteki hikmet nedir? ncs: Madem beni yaratt ve mkellef kld; ve *ben Onu+ bilmeyi ve *Ona+ itaat etme teklifine sarldm; ve dolaysyla tandm/bildim ve itaat ettim. O zaman neden beni deme itaat ve secde etmekle mkellef kld? Benim yalnzca *Ona+ dair olan bilgimi ve itaatimi artrmad halde, *bana+ zel yaplan bu teklifin hikmeti nedir? Drdncs: Madem beni yaratt, *hem+ mutlak olarak mkellef kld ve *hem de+ zel olarak bu teklifle ykml tuttu; *ama+ ben deme secde etmediimde neden beni lanetledi ve Cennetten kard? Senden bakasna secde etmem demekten baka hibir kabahat ilemediim halde, buradaki hikmet nedir? Beincisi: Madem beni yaratt, hem mutlak olarak hem de zel olarak mkellef tuttu; ben de itaat etmeyince beni lanetledi ve

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

68

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

kovdu; ama o zaman neden ikinci defa Cennete girmemi *salayacak+ ekilde beni deme yollad (tarrakan) da orada onu vesvesemle aldattm (arartuhu); dolaysyla o, yasakl olan aatan yedi ve *sonuta Allah+ onu da benimle birlikte Cennetten kard? Beni Cennete girmekten alkoymu olsayd, dem benden kurtulmu olacakken ve orada ebediyyen kalacakken, *Allahn+ bu *yaptndaki] hikmet nedir?8 Altncs: Madem beni yaratt, genel olarak ve zel olarak beni mkellef kld ve beni lanetledi; sonra beni Cennete gnderdi ve benimle dem arasnda husumet oldu. *Ama+ imdi neden beni onun ocuklarna onlar beni grmezken ben onlar greceim ekilde ve benim vesvesem onlara etki ederken onlarn gcnn, kuvvetinin, kudretinin ve takatlerinin benim zerimde etkili olmad bir ekildemusallat etti? ayet O, *demin ocuklarn+ onlar aldatacak biri olmakszn temiz bir ekilde dinleyip itaat edenler olarak yaayabilecekleri ftrat zere yaratm olsayd, bunun onlar iin daha doru/uygun ve hikmete daya layk olaca *ak+ iken *byle yapmasndaki+ hikmet nedir?. 9 Yedincisi: unlarn hepsini kabul ediyorum: O, beni yaratt, *hem+ genel olarak ve *hem de+ snrl/zel olarak mkellef kld. taat etmediim zaman beni lanetledi ve kovdu. Cennete girmek istediim zaman bana imkan verdi ve yollad (mekkenen ve tarraqan). Kendi iimi yapnca da beni *oradan+ kard. Sonra beni dem oullarna musallat etti. O zaman ondan mhlet istediimde bana niye mhlet verdi? (Ona Diriltilecekleri gne kadar bana sre ver10 dedim ve *buna karlk+ O da bana Vakti bilinen gne kadar sre verilenlerdensin11 dedi.) Bundaki hikmet nedir? *Zira,+ ayet O, beni o anda yok etseydi, dem ve insanlar benden kurtulmu olacaklard; ve alemde her hangi bir ktlk kalmayacakt. Alemin iyi bir dzen zere kalmas, ktlk ile karmasndan daha iyi deil midir?

8 9 10 11

MN, s.13. MN, ss.13-14. Kurn 7:14; 15:36. Kurn 15:37-38.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

69

Fehrullah TERKAN

Ve *blis+ devam etti: te bunlar, her meselede iddia ettiim eyler iin delilimdir.12 imdi blisin sorularn irdeleyelim. 1. lk soru olduka genel ve mull bir ereve izmekte ve ilkesel bir sorgulamay amalamaktadr. Dolaysyla bu ve dier sorularda, u ncller kolayca sezilmektedir: a) Allah her eyi bilir ve her eye gc yeter, b) Allah, ierisinde blisin bulunduu bir dnyada hangi olaylarn olabileceine dair ezel bir bilgiye sahiptir, c) Eer dileseydi, Allah ktlkleri yaratmazd, dolaysyla, d) Ktln varl, her hangi bir mmkn dnya iin zorunlu deildir. Bu ncller nda ilk soru, dorudan, dnyada olabilecek ktl nceden bildii halde Allahn bilerek ktle izin verdiini ima etmektedir ve dier sorular aka bu iddiann rneklerini sunmaktadr. blisin beni niye yaratt eklindeki serzenii veyahut sorgulamas, kendisinin bulunmad mmkn bir dnyann imkann ima ederken, dier taraftan kendisinin bulunduu mevcut dnyann yaratlm olmasnn da fazla anlaml olmadna da iaret etmektedir. Ancak bu ikinci husus, dinin bu konuda rettii ve kendi iinde tutarl olan aklamasn gz ard etmektedir. Dinin sz konusu aklamas (yani insanlarn bu dnyada imtihana tabi tutulduklar eklindeki aklama), aslnda en azndan slam retiler cihetinden baklnca yukardaki sorunun son ksmnda yer alan beni yaratmasndaki hikmet nedir? sorgulamasnn cevabn tekil etmektedir. Aslnda bu cevap dorudan blisin niye yaratld sorusunun karl deildir; ancak imtihana tabi tutulduu retilen insanlarn bu imtihann asli bir unsuru veya eldirici bir gesi olarak yaratld sylemi, dolayl olarak blisin de niin var klndnn cevab olarak okunabilir. (Bu hu-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

70

12

MN, s.14

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

susun modern din felsefesindeki almlarna son ksmda deineceim). Bu cevaba ramen, mesele bu kadar basit gzkmemektedir. Allah tek ilah, alim ve hakim olarak kabul eden blis, Allahn insanlar bir imtihana tabi tutulmas planndan habersiz kalm olabilir mi? Kendisinin bu imtihann bir paras olarak yaratld gereinden bigane olabilir mi? Eer bu sorulara hayr cevabn verecek olursak, blisin ilahi kararlar kasten sorguladn dnmeliyiz. Byle bir cevap, ayn zamanda blisin din retide isyankr olarak sunulmas ile de uyumlu olacaktr. O zaman bu soruyla anlatlmak istenen ey, ktln kaynann yaratlmad bir dnyada da insanlarn imtihan edilmesinin mmkn olduu mudur? mtihan mant ve dinin bu husustaki sylemini dikkate alrsak, bu sorularn delaletinin fazla ak olmad ortadadr. Bu durumda, yle gzkyor ki blis, kendisine atfedilen ktlk retiminden syrlmak, ktl dorudan Allaha atfetmek istemekte ve asl sorumlunun kendisi olmadn ileri srmek amacyla byle bir itirazda bulunmaktadr. Zira her ne kadar blis, ktln temsilcisi olsa da sonuta onu yaratan Allahtr. u halde ilkesel temelde, Allah, ktl neden murad etmitir? sorusu, son tahlilde makul bir sorudur. Mesele bylece Allahn ktle neden izin verdii sorusuna geri dnmektedir ve bu haliyle felsef bir boyut kazanmaktadr. Meseleye felsef boyut katan nokta, dinin imtihan retisinin, ilahi hikmete ramen ktln varln aklamada bir katk salamad dncesidir. Zira mesele, en temelde Allahn zat ve Ona atfedilen sfatlarn btnl ve tutarlln merkeze almaktadr. Bu adan bakldnda, ister imtihan amacyla olsun ister baka bir sebeple olsun, kendisine atfedilen sfatlara ramen Allahn ktle izin vermesinin kabul edilemez olduu dncesi n plandadr. Bu yaklama gre, Allah hem her adan mkemmel sfatlara sahip olup hem de bu sfatlarn tezahrlerinin engel olmas gereken ktl yaratamaz, yaratmamaldr. blisin bu sfatlardan sadece hikmeti merkeze almas ve ilahi hikmeti kabul edip bu hikmetin sorgulanamaz olduuna inandktan sonra, ktln varlnn bu ilahi hikmete

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

71

Fehrullah TERKAN

uygun dmediini dnmesinin ardnda ite bu fikir olmaldr. Bu dnce ise temelde felsefdir ve e-ehrastnye gre tam teslimiyetle atan bir phe dourma ameliyesidir. Eehrastnnin duruuna gre, ilahi hikmete ramen ktln varl ifadesi problemlidir. Zira akl aklama abas, ilahi hikmetin neliini belirlemede, yani o hikmetin ne olabileceini aklamada yetersiz kalmaktadr. Byle bir ifade, ilahi hikmetin mahiyetinin bilgisine sahip olunduu imasn vermektedir; halbuki ktln varlnn arkasndaki hikmeti akl ile anlamaya veya zmeye almak imkanszdr. te bundan tr, bu imkanszla ramen sergilenen akl kavrama teebbsleri, son tahlilde, Allahn hikmetinde veya Onun sfatlar ve fiillerinde elikiler olduu dncesine yol amaktr. 2. kinci soru, blisin, iine dt paradoksu anlama abas olarak deerlendirilebilir. Bu paradoks iki katmanldr: lk katmanda, iman ettii Allahn hikmetini sorgulamaya girimesi grlmektedir. Bu noktada blis, Allahn ve ilim ve hikmet sahibi olduunu tasdik etmesine ramen bu soruyu sorduu iin ilk bakta kendisiyle eliiyor gzkmektedir. Ancak e-ehrastnnin dikkat ekmek istedii husus, onun itiraf ettii iman ve tasdike ramen byle bir kla zihinlere phe tohumlar ektiidir. kinci katmanda ise, hibir eye ihtiyac olmayan mstani olan Allahn neden bir mahlukun itaatini talep ettiidir. Zira O, ne Kendisinin ilahl iin ilave bir fayda salamayan byle bir itaate muhtatr ne de yaratklarn isyan ve itaatsizlii Onun ilahlna bir halel getirebilir. Bylece Allahn blise ykledii teklif, anlamszlatrlmaktadr. Sorunun gerisinde yatan varsayma gre, Allah mkemmel bir varlk/ilah olarak hibir eye ihtiya duymamas gerekir; fakat buna ramen ne bir yarar ne bir zarar getirmeyen teklifi blise sunmutur. Sonuta bununla yaplmak istenen ey, ilahi hikmette mantkl olmayan bir taraf ve tutarszlk aramaktr. blisin bu sorusu, aslnda irad varlklarn neden yaratldklar hususunda olduka radikaldir ve felsef adan temin edilecek bir cevap, e-ehrastnnin zihnindeki cevabn din derinliine ulaamayaca iin cevaplandrlmas zor bir sorudur. Bu sebeple, sz

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

72

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

konusu soru, yazar hakl karrcasna, Allahn yaratmasna dair zihinlerde bir kuku yaratma niyeti iermektedir. Zira, son tahlilde akl, bu soruyu, Allahn hikmetini kapsayacak ekilde cevaplamaktan yoksundur ve ite bu sebeple sorgulamadan uzak durulmaldr. mann itirafna ramen sorgulamaya kalkmak, o imann samimi olmadna bir delil olarak alglanmaktadr. 3. nc soruda sorgulanan ey, neden blisin genel teklifin yannda hassaten ek bir teklife muhatap klnddr. Bu, ikinci sorunun mantk bir kapsam ierisinde bir devam niteliindedir. nk ikinci soru, ilahi istiny merkeze alarak ilahi hikmete tutarszlk atfederken, nc soru, blisin kendi itaatinin gereksizlii dncesi etrafnda sorgulamaya meruiyet aramaktadr. blisin yalnzca *Ona+ dair olan bilgimi ve itaatimi artrmad halde kaydyla ileri srd husus, yle anlalyor ki ilkesel dzeyin tesine geerek tabir yerindeyse fur olarak addedilebilecek bir noktann Allaha dair bilgiye yeni bir ey katmayp dolaysyla da itaatin niteliinde bir gelimeyi salamaddr. Yani burada, Allahn blisten yapmasn istedii bir amelin gereksizlii, bizzat Allaha dair bilgiye katks olmad dncesine dayal olarak vurgulanmaktadr ve bu emre itaat, gereksizlik gerekesiyle reddedilmektedir. Bu soruda blisin ne srd gerekede deme secde etme emrinin, dorudan Allahtan gelmesine karn, yerine getirildii takdirde, bu amelin onun Allaha ynelik itaatine bir katksnn olmayaca nyargs merkez bir yer tutar. Eer din, znde, onu vazeden Allahn emir ve yasaklarna uyma hassasiyetini yanstyorsa, bu durumda blisin itiraz tamamen akl bir saikle temellendirilmektedir. Bu da blisin daha batan Allahn ilmini ve hikmetini kabul edip iman etmi olduu, bu teslimiyeti glendirecek ilave bir unsura ihtiya olmad dncesidir. Bu akl bir yorumdur. Ancak sonuta itaati neyin artrp neyin artrmayacana karar verecek olan, yine o itaati talep eden Allah olduu iin, e-ehrastn, sz konusu itirazn bata gsterilen teslimiyete aykr dtn ileri srerken kendi yaklam asndan hakldr. Bunun altnda yatan dnce ise emir ve nehiylerin, sadece ve sadece ilahi irade tarafndan ve fakat akl hkmlerden

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

73

Fehrullah TERKAN

uzak bir ekilde belirlendiidir. tiraz noktas, Allahn blisten deme itaat etmesini istemesinin altnda yatan nedenin akl bir dn iin kapal kalmasdr. Bu son nokta, sembolik deerine atfla yaplan izahlar darda tutarsak, hakknda hl speklasyon yaplan ve beyana muhta bir husustur. Ayrca sorudan anlaldna gre, blis, Allahn kendisini Onu bilmek ve Ona itaat etmekle mkellef klmasndan sonra, ayn eyi dem hakknda da istemesinin akl iin anlalmaz olduunu ileri srmek istemektedir. Niin byle bir eye ihtiya vardr? E-ehrastnnin duruu asndan bakacak olursak, din, sorunu tamamen zen bir beyan sunmam olsa da metinden az ok anlalr bir aklama karlabilir. Fakat onun iin daha nemli olan husus, bunun bir ilahi hikmetinin olduu ve bu hikmetin de soruturmaya ak olmaddr.13 Bu konunun, ktln kayna olmas asndan konumuzla dorudan ilgisi zayf olmakla birlikte, blisin, onun Kuranda anlatlan isyankar olma srecini balatan bir yaklamdr. 4. Burada ne kan husus, yukardaki yorumla balantl olarak blisin, Allaha teslimiyet gstermesine ramen, kendisine bir emr-i vaki yapld serzenii ile sorulan tamamen sofist bir itiraz olarak anlalabilir: ben ancak Sana secde ederim. Buradaki ince hatal mantk, tevhid anlayna referans vererek, o tevhidi talep eden Allahn belli bir emrine, onu tevhide aykr grerek kar gelmeyi merulatrma amacn gtmektir. Yani blisin bu itiraz, Allahn emrine ramen, saygda ve itaatte Allaha ortak komama hassasiyetine binaendir.14 Meselenin incelii gz nnde bulundurulunca grlecektir ki blisin bu sorusu, kendisine yklenen bu ilave teklifin, birleme hususunda olduka hassas olan
13

14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

74

E-ehrastn, ilahi hikmetin tezahrlerinde akl bir aklama arama eklindeki bu ilk yaklamn daha sonra Kaderiyyeye kaynaklk ettiini dnmektedir: Kaderiyyenin asl, her eyde bir illet/neden aramaktr. Bu, ilk lanetlinin de asldr, zira o, ilk nce yaratmadaki illeti, ikinci olarak teklifteki hikmeti, nc olarak dem (a.s.)a secde ykmllnn ne faydasnn olduunu sordu (MN, 16). E-ehrastn, blisin bu argmannn format ile Havric tarafndan kullanlan hkm argmannn format arasnda paralellik kurmaktadr: Zira onlarn Hkm ancak Allahndr, biz insanlar hakem klmayz szyle, *eytann+ ben ancak Sana secde ederim szleri arasnda bir fark yoktur (MN, s.16). Ona gre her iki yaklamn kast da yanltr.

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

Allahn bizzat Kendi hikmetinde bir elikiye yol at dncesini ihsas ettirme kast tamaktadr. Ayrca blisin dikkat ektii baka bir husus, onun Allaha gsterdii tam teslimiyetinin hi hesaba katlmakszn bir kenara atlarak, kendisine nerilen ve ilkine gre fazla nemi haiz olmayan ilave teklifi hakl olarak reddettii gerekesiyle lanetlendii dncesidir. Yani asl olan Allah birlemek ve Onun alim ve hakim olduunu kabul etmek iken veya yle olmas gerekirken bu asl grmezlikten gelinerek, ona nazaran daha az nemi haiz olan deme secde emrine kar gelmesinin lanetlemenin asl sebebi olmasnn mantkl olmad iddia edilmektedir. blis burada kendisine verilen isyankr rolnn asl teklifin reddine dayanmadn, aksine yanlca kendisine has olan tal bir teklifin reddine dayal olduuna iaret ederek ilahi hikmeti eletirmektedir. Aslna baklrsa, byk resmi bir kenara brakp sadece bu noktay nazar- dikkate aldmzda bu soru aklen meru grlebilir. Fakat byk resimde akl bir aklamayla temellendirilebilecek olmasna ve kullanlan mantn hatal olduu ispatlanabilmesine ramen, e-ehrastn, Allahn sorgulanamaz hikmetini merkeze alarak akl kavray abalarnn beyhude oluunu vurgulamakta ve byle bir abann ilahi hikmetle atacana iaret etmeyi tercih etmektedir. 5. Bu soruda aka ktln temsilcisi olduu bilincine sahip blisin, ktln ihdas noktasnda ilahi iradenin ortaya koyduu srara vurgu yapmaktadr. Ktln gerekten ilahi iradenin planlamas sonucunda var klnd ifade eden bu soru, zmnen yaratlan ktln daha byk bir plann paras olmas ihtimalini de iinde barndrmaktadr. Sorunun kuruluu, problemin, o muhtemel plann ne olabileceine dair blisin hi bir fikrinin bulunmadn ima etmektedir, ki bu e-ehrastnnin okura vermek istedii mesajla uyum iindedir. blisin, Allahn, kendisini demi iva ile yoldan karacan bile bile Cennete gndermesini anlamadn ifade etmesi ve ilahi plan daha mkemmel klacak alternatif bir yaratl plan sunmas, onun Allahn hikmetinde gizli olan kozmik plan hakknda cahil olduunun iareti olarak sunulmaktadr. ehristn tarafndan bu byle okunabilse

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

75

Fehrullah TERKAN

de mesele udur ki blisin sorusu, sz konusu byk plann bile bizzat Allahn kendi hikmetine uygunluunu tartmaya ama maksadna matuftur. blis, zellikle insann iinde bulunduu ktlk atmosferine iaret ederek, insan bu hal-i prmellinin asl sorumlusunun, kendisini Cennete tekrar sokan bizzat Allahn olduu mesajn iletmektedir. Bu mesaj ise, inanan insanlarn zihninde, Allahn grnte insann aleyhine tecelli eden hikmeti hakknda phelerin belirmesini amalamaktadr, ki el-Milel venNihal yazarnn kaygs da budur. 6. Bu soruda kullanlan ifadeler, ktln ortaya kn hazrlayan ortam ve artlarn izah bakmndan nemli detaylar iermektedir. blisin tartmaya at husus gze arpyor: a) blise insanlar zerinde onlarn farknda olmayaca ekilde bir etkileyicilik gcnn verilmesi, b) insanlarn blis karsnda gsz olarak yaratlm olmalar ve c) mevcut haliyle insan ftratnn daha farkl ve mkemmel bir tarzda yaratlabilecei dncesi. Dolaysyla blis, burada Allahn yaratmasn ve insann ftr yapsn kusurlu bularak ilahi hikmetin en iyi tecellisinin mevcut durum olmadn ileri srmektedir. Ayrca blisin insanlarn imtihan edilmeleri gayesinden haberdar olduu varsaymyla konuursak, Kurann insanlar imtihan etme mant, Allahn bu yndeki hikmeti ve bilgisi dolayl olarak tartma konusu edilmektedir. blis aka kendisinin yani ktln olmad bir dnyann hikmete daha uygun olacan ileri srmektedir. Sorunun mantk rgs ierisinde tesbit edilmesi gereken bir problem olarak ortaya konabilecek nokta, ilahi hikmetten neyin anlalddr. yle ki sorunun son ksmndaki bu onlar iin daha doru/uygun ve hikmete daya layk olurdu ifadeleri, blisin hikmetin en doru tecellisinin ne olmas gerektiini sylerken bilgisel anlamda hikmetin ne olduunu tam olarak kuatmlk imas vermektedir. Sorun, burada, hikmeti sorgulanan ve kusurlu gsterilen failin Allah olmasdr. Yukardaki soruyu soran blisin, bir taraftan kendisi ve insanlar hakkndaki ilahi kararlarn ne olduuna cevap ararken, dier taraftan yaratln mevcut ekilde tanzim ediliinin arkasndaki hikmetin ne olduuna dair bir fikre sahip olma tavr ierisinde, ilahln,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

76

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

ilim ve hikmetini kabul ve tasdik ettii Yaratcnn yaratmasnda hikem kusurlar bulmas, blisin balangtaki iman itirafn problemli hale sokmasndan daha byk bir sorundur. Dolaysyla burada yaplan, e-ehrastnnin abasnn aksine, ilahi kararlarn akln kavrad/tanmlad hikmete uygunluunun aranmasdr. 7. Bir nceki soruyla balantl ve onun kurgusal devam olarak, blis burada Allahn, kendisini engellemeyip sresiz izin vererek ktln srekliliini saladn anlatmaya almaktadr. Yazarn Kuran ayetleriyle de destekledii bu mehil verme olay, Allahn ktle daimilik kazandrmasnn din dilindeki ifadesidir. (Bunun deiik ekillerde aklamas yaplabilir; ancak biz burada bu konuya girmeyeceiz.) blisin burada alternatif dnya dzeninden, yani kendisinin ve ktln bulunmad bir dzenden bahsetmesi, Allahn kadir-i mutlak bir varlk olarak kendisini imha etme imkanna sahip bulunduuna iaret etmektedir. Ancak soruda, aka Allahn byle bir yola gitmedii ve ktle izin verdiinin alt izilerek, Allahn neden blise gre iyi olan alternatif bir blissiz dnya yaratmad eletirilmektedir. Son olarak blis, ilahi hikmetin mevcut tezahrnn en iyiyi iermediini ima ederek ktlk meselesinde Allahn hikmetini sorgulamasnda son noktay koymaktadr. Bu sorudaki ifadelerde zmnen u dn tarz fark edilebilir: Allahn blisi yaratmas, onu mkellef klmas, onu ktln temsilcisi yapmas ve bilerek onu insanlara musallat etmesi, Allahn bu meselede kontrol elinde tuttuu ve bunlar yapacak kudretinin bulunduuna delalet etmektedir. blise atfedilen bu sorunun ifadelerinden anlalan, ktl ihdas eden Allahn, ayn zamanda ktl ortadan kaldrabilme gcne de sahip olduudur. Sz konusu soru, bunun farknda olarak bu gerei, Allahn ktl bilerek ortadan kaldrmad ynnde istismar ederken, bu kontroll srecin arkasnda bir plann bulunabileceini de gz ard etmektedir. Yani ktlk meselesinde Allaha kudret, kontrol ve dolaysyla dorudan faillik atfederken, bundan

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

77

Fehrullah TERKAN

hibir makul gereke olmakszn Allahn keyfi ve sadist bir tavrla kasten insanlar errin ortasna koyduu izlenimini karmak, mantksal ve teolojik adan sorunludur. Ancak sorunun kotarmak istedii ey, bir ilahi plann varlnn olmayabilecei kukusu ve buna ilaveten, bir plan varsa bile, bunun yle bir Tanrnn hikmetinin en iyi sonucu olmad dncesidir. Sualin bu problemli mantk ile ve buna ramen yapmaya alt ey, blisin veya ktln yaratlmasnda ilahi ve hikem bir aklama aramaktr; fakat e-ehrastnnin yapt ise, bu mantksal problemi ortaya karp tutarszln ifade etmek yerine, bu hususa dair bir aklamann insan akln baarmayaca bir derinlie sahip olduunu ilan etmektir. blisin ifadelerinden anlaldna gre, blisin ve dolaysyla ktln olmad bir dnya, daha iyi bir dnya olurdu. Byle bir nerme, modern din felsefesinde hala tartlan armlara sahiptir, ki bu konuya aada deineceiz.

C. Son Deerlendirme ve Sorularn Felsef Uzantlar i) Genel Mlahazalar: Bir anlamda blisin apolocyas olarak deerlendirdiimiz sorular, biri dieri zerine bina edilerek kurgulanmtr. Her bir soru bir aamay temsil etmekte ve her aamada, muhtemel din aklamas zoraki kabul edilen bir nceki olayn ard olan baka bir olay soruturmaya tabi klnmakta ve bylece bir dnce zinciri ierisinde geleneksel olarak verilen aklamalardaki blisin isyankrlk hikayesinin akl bir izah talep edilmektedir. 1. 2. 3. 4. 5. Allah blisi (ktl) niin yaratt? Neden blisi, Kendisini tanmakla ve tasdik etmekle mkellef kld? Niin onu deme secde etmekle mkellef kld? Madem onu ikili bir teklife tabi tuttu, ama niin Allah birleme adna ikinci teklifi reddettii iin blisi lanetledi? Ardndan niin blisi Cennete gnderip demi yoldan karmasna imkan tand?

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

78

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

6.

stne stlk niin daha ileri giderek blisi demolu zerinde etkili olacak ekilde onlara musallat etti? (eytansz bir ortamda veya daha gl bir ftratla yaratlm olsalard, insanlar bu duruma dmezlerdi.)

7.

Bu tasallutun da tesine geerek neden bunu sre olarak snrl tutup blisi engelleyecek nlem almad da ona kyamete kadar izin verdi? (Halbuki onu yok etseydi, insanlar ktln olmad bir dnyada yaayacaklard.)

Yukardaki sorulardan ilki, ok genel olarak Allah ve ktlk balamnda, felsefi anlamda bir itiraz mevzuu edilecek ekilde Yaratcnn neden ktl yaratt tartma konusu edilmektedir. 2, 3, ve 4. sorular, ncelikle blisin, bu yaratl kurgusunda kendisine atfedilen roln neden kendisine verildiini anlamaya almakta ve dorudan Allahn irad plannn blisin kendisini ilgilendiren ksmn sorgulamaktadr. Son soru (5, 6, ve 7. sorular) ise, blisin irad varlklar olan insanlarla olan ilikisini merkeze alarak, insanlarn ahlak ktlklere tevessl etmelerinin en byk nedeni olarak ortaya kmasn, bu roln Allah tarafndan ve ne iin olduunu anlamakszn kendisine verildiini ne srerek, ktlk kayna olma sulamasndan syrlma veya bu sulamaya dorudan Allah muhatap klma gayretlerini iermektedir. blis, bir savunmac yaklamyla insanlarn ahlak ktlklere dar olmasnn altnda yatan asl ilkenin Allahn verdii bir karar olduunu ileri srmekte ve bunu da o ilah kararn aklen anlalamazln ima ederek sorgulama yoluyla yapmaktadr. E-ehrastnnin, bir btn olarak yukardaki sorulara kar tepkisinin aya olduu grlyor: A) Bu sorular, insanolunun sonraki nesillerde ortaya kan ihtilaflarnn kayna ve ilk rnekleri olan phelerdir: Hi kukusuz bilinmektedir ki demoullarnn bana gelen her phe kovulmu eytann yoldan karmasyla ve onun vesveseleriyle meydana gelmektedir ve onun phelerinden neet etmektedir.15 B) Ktln Allaha nisbet edilme15

MN, s.14. Kr. Dndn zaman greceksin ki bu phelerin hepsi ilk lanetlinin phelerinden domutur. Onlar balangtaki kaynaktr ve bunlar da daha sonraki tezahrlerdir. u ayette ona iaret ederek Allah yle demek-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

79

Fehrullah TERKAN

sinin sorun tekil edip etmeyeceine bakarsak, byle bir nisbet, hayrn ve errin Allahtan geldii retisini benimseyen bir ekol benimseyen ehristn iin hi de vahim deildir. Zira burada ileri srlen dnceyi zaten mtekellimin kendisi de kabul etmektedir. Dolaysyla bu noktada sorun yok gibi gzkyor. C) Ancak asl vahim olan ey, Allahn neden byle bir ktlk yarattn akl ile kavramaya almaktr. E-ehrastnnin byk bir hata olarak grd eyin bu olduu ortaya kmaktadr. Sonu olarak, blisin alternatif bir hikmet anlay sunmas karsnda e-ehrastnnin, blisin hikmete yaklamn eletirip kendi inand hikmeti aklamak ve temellendirmek yerine tercih ettii tavr, ilahi hikmetin anlalamazln veya en azndan sorgulanamazln vurgulamak amacn tamaktadr. Zira ona gre, ilahi hikmeti zmeye ynelik sorular sormak, eytann iidir: Kaderiyyenin asl, her eyde bir illet/neden aramaktr. Bu, ilk lanetlinin de asldr.16 Dolaysyla bu trden itirazlar teklifi kendilerinden defetme, eriat ve teklif getirenlerin tamamn inkar etme anlamna gelmektedir. Yazarn yapt kyaslar ok dikkat ekicidir:
< bizi bir beer mi hidayete erdirecek?17 szyle *eytann+ amurdan yarattn birine mi secde edeceim?18 sz arasnda bir fark yoktur. < Kendilerine yol gsterici geldiinde onlar inanmaktan alkoyan, Allah eli olarak bir beeri mi gnderdi demelerinden baka bir ey deildir.19 Dolaysyla aktr ki imandan alkoyan ey, ite bu dncedir. < lk lanetli, zerinde akln hkmde bulunamaya-

16 17 18

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

80

19

tedir: eytann admlarn takip etmeyin; o sizin iin ak bir dmandr *Kuran 2:168, 208+, MN, s.16. rnein, e-ehrastnye gre, lk pheden ortaya kan mezhepler unlardr: Hulliyye, Tensuhiyye, Muebbihe ve Rafidyyenin arlar (ult). Zira bunlar bir kii hakknda onu tanrsal vasflarla bezeyecek kadar ar gittiler. kinci pheden u mezhepler ortaya kt: Kaderiyye, Cebriyye, Mucessime. Zira bunlar, Allah tavsif hususunda Onu yaratlmlarn sfatlaryla tavsif edecek kadar snrlandrmaya gittiler (kassar). MN, s.15. MN, s.16. Kurn 64:6. Kurn 17:61. Kuran 17:94.

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar ca konularda akl hakem kldnda, Yaratc hakkndaki hkm yaratlmlara veyahut yaratlmlar hakkndaki hkm Yaratcya uygulamtr: ilki arlktr (uluvv) ve ikincisi ise snrlandrmadr (taksr).20

E-ehrastnnin yapt kyaslar, bizzat Kurann kendi mant asndan problemlidir. Kurann Allah, eli olarak bir beeri mi gnderdi sorusunun arkasndaki inkara dayanak tekil eden dn eklini, vazettii nbvvet anlay ierisinde nasl reddettii ve bunu da akl argmanlarla yapt gayet ak olduu halde, e-ehrastn, insanlara niin bir insann eli olarak gnderilmi olabileceini ylesine esrarl bir atmosfere sokmaktadr ki sanki bunun hikmeti aklen bilinemez ve dolaysyla akl ile sorgulanmas imana zarardan baka bir ey vermez. Bu ekilde yazar, ahlak de olsa ktln varl probleminin tad zorluk ve arl, bir insan-eli gnderme meselesinin grece suhuletiyle ayn dzlemde el almaktadr. Bunun tek ve anlalr nedeni, dinin, hakknda bir reti sunduu her eyi bilinemez bir ilahi hikmet esrarengizliine brndrmek istemesidir. Bunun da muhtemel nedeninin, insan akl tarafndan kavranan ilah bir eylemin ilahliinin ortadan kalkacana dair bir endie olduu sylenebilir. Baka bir ifadeyle, yle gzkyor ki ehristn burada ilahi kararlarn akl bir aklamaya tabi tutulmasnn, ilahi hikmetin akl st olduu izlenimine dayal olarak, o kararlarn ilahiliine halel getireceini dnmektedir. Dolaysyla yazar, evrensel plann metafizik ilkeleriyle ilgili bu tr meselelerde akl hakem klmay tamamen yanl grmekte ve Tanry, insann doal olarak akl ile kavramaya almasn mutlak anlamda boa karacak ekilde btnyle gizemli bir hale getirmektedir. stelik e-ehrastnnin Mutezile kartlnn yksek dozu sayesinde, bizim iin gzel olan *Allah+ iin de gzeldir ve bizim iin kt olan Onun iin de ktdr eklinde bir yarg, insan, hakikatten ayracak derecede, kendisine ruhundan fleyen Allahn deer yarglarn akl ile kavrayamaz bir konuma yerletirmektedir.21 ayet yle bir ihtimal olsa bile, yazar bunun nn kesmektedir. man ettikten sonra sorular
20 21

MN, s.15. MN, s.17.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

81

Fehrullah TERKAN

soran blise Allah tarafndan melekler vastasyla sylendiini iddia edilen u szler, e-ehrastnnin akl kullanmndan sakndran tavrn ve dolaysyla ktlk hakknda taknlmas gereken tutuma dair en gzel aklamay ihtiva etmektedir: Eer sen, Benim alemlerin ilah olduum hususunda doruyu sylemi olsaydn *gerekten tasdik etmi olsaydn+, Benim hakkmda neden/niin eklinde hkmde bulunmazdn. ii) Sorgulamann Felsef Referanslar El-Milel ven-Nihal yazarnn bu metinde, meseleyi sadece blisin Allah tanmasndan ve iman etmesinden sonra Onun hikmeti hakknda pheler uyandrmas eklinde ortaya koymasna ramen, blise atfedilen sorular aslnda e-ehrastnnin kendi kelam duruundan tr grmezden geldii veya daha insafl syleyecek olursak, kelam duruundan tr soru olarak addetmedii byk bir problemi tartmaya amaktadr: Tanr ve ktlk meselesi. Modern din felsefesinde tartlan boyutuna olduka byk bir benzerlik arzeden sorularn merkezinde, alim, kadir ve hakim olan bir Tanrnn nasl ve niin bu dnyada ktle izin verebildiinin sorgulanmas yatmaktadr. Ve bu sorgulama da dinin retileriyle yetinmeyip daha fazla aklama talep eden akla nisbet edildii iin felsef bir yaklam temsil etmektedir. Bu adan inceleme konusu yaptmz metin, ilaveten, Snn ilahiyatnn ktlk konusundaki bilinen duruuna ait teorik alt yapnn ncllerini yeniden sunmaktadr. Ayrca ve bundan daha nemli olarak, yazarn yaad dnem itibariyle, ktlk sorunu hakknda, her ne kadar aleyhte bir yaklama sahip olsa da bizim gnmzdeki bakmzla felsef diyebileceimiz bir sorgulama veya anlamaya alma bilincinin varlna iaret etmektedir. Dier bir deyile, ktlk sorununun Tanr ile olan ilikisinin felsefi dzlemde yaratt muhtelif problemlerin izahtan yoksun olarak olsa bile dillendirilmi olmas, gnmzdeki tartmalara paralel mlahazalar iermesi asndan olduka nemlidir. Elbette yazarn ait olduu entelektel gelenein, sz konusu felsef dzlemi dlayp sorunlarn o dzlemde tartlmasn kknden zararl bulduu bir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

82

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

gerektir. Ama bu bile bize din-felsefe ilikisi asndan en azndan bir bak as kazandrmakta ve bu iliki hakknda bize bir fikir vermektedir. Bir btn olarak bakldnda, blisin sorgulamasnn temelinde u nermeler bulunmaktadr: 1. Allah, yaratl belli bir plan erevesinde gerekletirmitir. (Eer gndeme getirilen sorularn, cevab bilinmeyen hususlarda ilahi hikmetin ne olduuna dair cevap talep etme amacyla sorulduunu farzedersek, mesele bu sorulara cevap ve problemlere zm retme meselesi haline gelmektedir. Eer sorular, yaratl hikmetini bildii halde salt reddetme maksadyla sorulduu dnlrse, o zaman bu sorgulamaya gre,) 2. Mevcut ilahi plan insanlar asndan en iyi plan deildir. 3. blisin temsilcisi klnd ktln var olmad bir alem mmkndr. Bunlara ek olarak, blisin, ktln varln ilahi hikmete yakr bulmamasndan, bu sorgulamann i-mant gerei ilahi hikmetin zorunlu olarak ihtiva ettiini syleyebileceimiz u sonucu karsayabiliriz: 4. Hikmet sahibi olmas hasebiyle Allah iyidir (ve dolaysyla ktlk yapmaz). Bu nermeler nda sorularn oluturduu metnin muhtevas, modern din felsefesinde ktlk problemi ile ilgili yer alan tartmalara referansla incelenince, unlar sylenebilir: a) Genel olarak ktlk meselesi, din felsefesi literatrnde iki genel kategoride incelenmektedir: fiziksel/tabii ktlk ve ahlak ktlk.22 Yaplan bu genel trsel ayrm erevesinde e-

22

Bu konuda teferruatl aklamalar iin baklabilecek eserlerden sadece bir ka: Michael Peterson (ve dierleri), Akl ve nan: Din Felsefesine Giri, terc. Rahim Acar, (stanbul: Kre Yaynlar, 2006), ss.175 vd; C. Sadk Yaran, Ktlk Problemi ve Theodise [sic+, (Ankara: Vadi Yaynlar, 1997), Blm I.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

83

Fehrullah TERKAN

ehrastnnin metninde yer alan yukarda zikredilen sorularn mesele ettii ktlk, ncelikle ahlak ktlk trndendir. Zira her ne kadar ilahi hikmetin mkemmellii ve dier kemal sfatlar hesaba katldnda, bilhassa tabii ktlklerin varl dorudan ve mnhasran Allahn tasarm ile alakal olsa da ahlaki ktlklerin birinci dereceden sorumlular, irade sahibi varlklar olan insanlar olduu iin, Allah, ortaya kan insan ktlkler iin ancak dolayl olarak sorumlu gzkmektedir. Bu dolaym salayan ey, insanlar vesveseleriyle yoldan karan eytan bizzat Allahn yaratm olmasdr. blis bylece insanlar ahlak ktlklere sevkeden ba tahriki olarak ortaya kmtr. Bu yzden, blise atfedilen sorular, meseleyi onun insanlarla olan ilikisi temelinde, kendisine insanlar masiyete sevkedecek bir g ve rol verilmi olmasn tartmaktadr. Baka bir deyile, trsel zellii bakmndan ahlak ktln kayna, irade sahibi varlklar olan insanlardr. nsanlarn irad olarak iyi ve kt fiiller yapabilmeleri, onlarn tercih ettikleri fiilleri ahlaken iyi veya kt kategorisine sokmaktadr. Fiziksel veya tabii ktln varlnda blisin bir rolnden bahsedilmemekle birlikte, sorgulamada mesele edilen nokta, blisin, insann ahlak eylemlerine yn verebilecek ekilde onlar kararlarn etkileme gcnn ve rolnn neden kendisine verildiidir. te bu nokta, e-ehrastnnin, sorgulamakszn kabul edilmesi gerektiini iddia ettii ve blisin de hikmetini sorduu noktadr. Ancak her halukrda Allah, btn bu fiillerin yaratcs olduu iin, hl asl sorumlu olarak nmzde durmaktadr. Sorulara felsef boyut kazandran ey, ite bu sorumluluu sorgularken, e-ehrastnnin Ear/Sunn yaklamnn etkisiyle bu hususun sorgulanmamasn tembihlemesi ve hayr ve errin Allahtan geldii retisine iman etmeyi salk vererek meseleyi bir itikad unsuru olarak tesbit etmesidir. Son kertede varlan noktada yine ayn soru bulunmaktadr. Dini adan: Allah niye blisi, yani ahlak ktln kaynan var etti? Felsef adan: Allah hem hakm (hikmet sahibi) olup hem de ktlk yaratabilir mi? Ear teolojinin cevaplandrmas gereken, blisin bu sorusudur. Her ne kadar Ear mtekellim bundan ka-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

84

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

nm olsa da blisin, insanlara musallat edilen bu ktln var edilmesinin ilahi hikmete uygun olmad tezini ileri srmesi, modern din felsefesindeki ktlk probleminde tartlan mantksal problem ile argmann sonucu asndan dorudan bir irtibat olmasa da o problemin zne ilikin armlara sahiptir. Bu problem, baz teizm eletirmeni filozoflar tarafndan yapld gibi, ktln varlnn Allahn baz sfatlaryla mantksal bir eliki oluturduu gerekesiyle her eyi bilen, her eye gc yeten ve hayr mahd olan bir Tanrnn varlnn inkaryla sonulanan argmanlara kaynaklk etmitir.23 Yani, ktln varl, ateizmin ana argmanlarndan biri haline getirilmektedir. Ancak belirtilmesi gerekir ki e-ehrastnnin metninde blise atfedilen sorgulamada, aka grld zere ktlk meselesi, formel olarak, Allahn varln reddetmeye yol aacak bir argman oluturmak amacyla sorun haline sokulmu deildir. Sorgulama metni, byle bir sonu karmaya elverili de deildir. Sorgulamadan karsanabilecek tek husus, Allahn mevcut dzenden farkl ve iddiaya gre ilahi hikmete daha layk den baka bir dnyann imkannn ileri srlmesidir. Zira burada ktlk meselesi, daha ziyade, tamamen teistik bir erevede kalnarak, i) ilahi hikmetin ne olduuna dair bir cevap aramaktadr; ayrca ii) Tanrya ramen ktln varlna makul bir aklama getirmenin zor olduu veya iii) en kt ihtimalle, ilahi hikmetin mevcut tecellisinin iyi veya en iyi olmad iddiasna zemin klnmaktadr. E-ehrastnnin deinmekten kand ve blisin de cevabn arad bunun hikmeti ne ola ki? sorusu, ada din felsefesinde de tartma konusudur. Belli bal isimler olan Mackie ve McKlosky gibi felsefecilerin, kadir-i mutlak ve iyi bir Tanrnn varlyla elikili grdkleri ktln varlnn makul bir
23

Mackie ve dier eletirmenler tarafndan kullanlan ve nclleri gvenilir olup sonucu skntl olan ve Tanrnn varln nefyetme amal argmann nclleri unlardr: a) Kadir-i mutlak, alim-i mutlak ve salt iyi olan bir Tanr vardr; b) Dnyada ktlk vardr. Bkz. Peterson (ve dierleri), Akl ve nan, ss.177178. Detayl bir deerlendirme iin bkz. Yaran, age, ss.37 vd. Ayrca bkz. M.L. Peterson, Introduction: The Problem of Evil, The Problem of Evil, Selected Writings, ed. M.L. Peterson, (Notre Dame: University of Notre Dame Press,1992) iinde, s.3.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

85

Fehrullah TERKAN

teistik izahn talep eden bu soru, ayet istifhm-i inkr tarznda bir soru deilse, Allahn ilahi plannn makul veya mantksal bir aklamasnn yaplmasn art komaktadr. blisin alternatif olarak ileri srd, ierisinde ktlk bulunmayan mmkn bir dnya olabilir mi? Veya Allahn varl ile ktln varl elikiye dmeksizin izah edilebilir mi? yiliin varl, ktln var olmasn zorunlu olarak gerektirir mi? Bu meseleye bir perspektif kazandracak aklama, ktlk probleminin ateizme delil olarak kullanlmasna kar
24

A.

Plantingann gelitirdii zgr rade Savunmasnda

buluna-

bilir. yle gzkyor ki blisin sorun ettii Allah niye ktlk yaratt hususunda, tam anlamyla bit teodise yapmay amalamad iin tabii ktlk konusunda tatmin edici olmamakla birlikte Plantingann bu savunmas blisi tatmin eder miydi bilinmez fakat ehristn adna bir alm salayabilir. Zira blisin sorgulamasndaki amazlardan biri, insann sz konusu edilen kt eylemlerinin irad bir karaktere sahip olduu gereidir ve Plantingann ortaya koyduu zgr irade savunmas argmannn da temel olarak ald ey ite bu iradliktir. Bu savunmadaki temel dncelerden birine gre, irade sahibi varlklarn yaratlmas doal olarak beraberinde ktln varln da getirmektedir. lke olarak, baz iyi eyler vardr ki ktle izin vermeksizin var edilemezler. rad varlklarn yaratlmas, ktle izin verilmesini gerektiren byk bir iyidir. Bu sebeple Tanrnn, bu iyiyi yaratmak iin ktle izin vermek iin iyi bir sebebinin olmas mmkndr. Muhtemel bir slam teodise ierisinde de yer alabilecek olan bu savunmaya ilaveten, Kurann insan anlay erevesinde slamn din hayat felsefesine de yakn
25

duran de de-

Hick/reneaus tarz ruh-eitimi (soul-making) teodisesi

erlendirmeye alnabilir. Ancak bu yaklamlarn hepsi de son tahlilde Allahn hikmetinin mevcut tezahrnn rasyonel bir
24

25

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

86

Alvin Plantinga, God, Freedom, and Evil (Grand Rapids, MI: William B. Eerdmans, tekrar basm 2002), ss.29 vd. Ayrca bkz. Yaran, age, ss.42 vd. Bkz. John Hick, The World as a Vale of Soul Making, (ed.) M.L. Peterson, The Problem of Evil iinde ss.223 vd; ayrca bkz. M. Peterson (ve dierleri), Akl ve nan, ss.200 vd; Yaran, ss.95 vd.

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

aklamaya tabi tutulmas anlamna gelmektedir ve ehristn iin paradoksal olan da budur. b) Btn bunlara ramen, sorgulamasnda uzak metafiziksel bir sebep aray iinde blisin daha da derin bir amac olduu ne srlebilir. yle ki blisin bilhassa son sorudaki ifadeleri gz nnde bulundurularak, Leibnizin mmkn dnyalarn en iyisinin zorunlu olarak ktlk ihtiva etmek zorunda olduu grne bir itiraz kabilinden, blisin btn makul aklamalar bir kenara iterek, evrende ve insandaki noksanlklarn niin var olduunu, yani Allahn byle bir yol tercih etmesinin metafiziksel ilkesini tarttn gryoruz. zellikle bu soruda, Leibnizin tesbit ettii nc bir tr ktlk olan metafiziksel ktlk 26 tesbit etmek mmkndr. Leibnize gre bu ktlk tr, alemin ilk yaratlnda mevcut olan bir eksiklik hasebiyledir ve bu metafiziksel ktlk kemalden yoksun olu (imperfection) anlamna gelmektedir. Mahlukat bu snrll, bunu zorunlu klan hikmetten tr, ilk yaratltan almaktadrlar.27 Elbette Leibniz, evrendeki kemal eksikliini, Tanr, mahlukata, onlar Tanr haline getirmeksizin kemal veremezdi28 gerekesiyle zorunlu grmesine karn, blisin itiraz byle bir mantksal gerekeyi de reddedecek tarzda dillendirilmektedir. yle ki buna gre ilahi hikmet, bu glkten bamsz olarak, insana kemal bahedebilirdi. Eer irad varlklardaki kemal eksiklii ilahi hikmet gerei zaruri ise, bunun blisin sorusuyla olan balant noktas, onun Allah tarafndan yaratlan insan ftratnn kusurlu olduu iddiasdr. te bu kemal eksikliidir ki insan blisin ivasna malup olmasna yol amaktadr. Yani blisin insanlarn ktle meyletmeyen kusursuz bir ftrat ile yaratlmalarnn mmkn olduunu ileri srerken ima ettii ey, ite bu metafiziksel ktlk diye bir eyin zorunlu olmad eklinde anlalabilir. Zira burada o, aka Allahn insanlar kusurlu bir ftrat ile yarattn ve aslnda ahlak ktlklere kendisi26

27 28

G. W. Leibniz, Theodicy: Essays on the Goodness of God and the Freedom of Man and the Origin of Evil, ng. Terc. E.M. Huggard, (Eugene, OR: Wipf and Stock Publishers, 2001), s.136. Bu konuda ksa bir aklama iin bkz. Yaran, age, 26-28. Leibniz, age, ss.141-142. Leibniz, age, s.142.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

87

Fehrullah TERKAN

nin deil Allahn sebebiyet verdiini iddia ederken, bunun mantksal bir zorunluluktan tr deil, bizatihi Allahn iradesi ile olduunu ve bu iradenin de ilahi hikmete uygun olmadn ima etmektedir. Bu ise dorudan Allah, insan kusurlu ftrat ile yaratm olma sulamasyla muhatap klmaktadr. Sonuta Allahn alemi yaratrken bu aleme ve orada yaayan insanlarn tabiatna bir ynyle ktlk olan eksiklik yerletirmitir. Ayrca, iaret ettiimiz gibi, nihai tahlilde blisin btn ktlkleri Allaha atfederek bunu kendisince anlalmaz bulsa da ilahi hikmetin bir paras olarak grmesi, bir adm ilerde, onun btn bu itiraznn arkasnda metafizik ktln neden var olduunu sorgulamas anlamna gelmektedir. Zira blis, kusursuz ftratn imkann ne srerek, varlklarn ve dolaysyla, Leibnizci anlamda, insanlarn ilahi hikmet gerei kusurlu olmalarnn zorunluluunu reddetmektedir. c) Son olarak, bu sorular, Kurann teodise yaklamna uygun den bir sorgulama olarak alnabilir mi? Burada ayrca yaplacak bir almann konusu olduu iin Kuran teodisenin bir izahn yapma amacn tamamakla birlikte,29 bu hususta birka noktay belirtmem yerinde olur. Kurann insan ve yaratl hakkndaki en bariz retilerini bile gz nnde bulundurarak, blise atfedilen sorularn Kurann bu konudaki yaklamna uygulanabilirlii konusunda bir hkme varmak mmkndr. ncelikle sorgulamada ilahi iradenin mevcut tezahrlerinde aranan hikmetin bilhassa insan balamnda bariz olduu sylenebilir.30 nsanlarn var klnnn amac noktasnda en temel metafiziksel ilkenin ne olduu hususunda hl esrarengizlii devam etse de Kurann insanlar denemeye tabi tutma nosyonuna bavurup, bu denemenin insanlarn iyi ve kt eylemleri seebilecek ekilde irade sahibi olmalarn zorunlu kld rahatlkla ileri srlebilir ve hatta bunun gayet ak olduu sylenebilir.31 E-ehrastnnin
29 30

31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

88

Kuran temelli bir teodise teebbs iin bkz. Yaran, age, ss.113 vd. Plantingann zgr irade savunmasnda kullanlan ilkelerin bir ksm, Kurann insann yaratlmasyla ilgili retilerinden karlabilir. Bu konuyla alakal olarak bkz. C.S. Yaran, ss.114-123. mtihan nosyonunu, 5N 1K (kim, ne, nerede, ne zaman, nasl ve niin) erevesinde irdeleyen Yarann,

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

Kurann bu aklamasn grmesini engelleyen ey, eer szn ettiimiz temel metafiziksel ilkenin bilinemezlii deilse, insanlarn kendi fiillerini semediklerini ve yapmadklarn iddia eden Ear doktrin olsa gerektir. Yine burada unu belirtilmek gerekir: Ormsbynin, slam dncesinde Mutezile tarafndan ileri srlen < iyimser bir teodisenin Earilik iinde boy gsterebileceini ihtimal d grmesine dayanak olarak sunduu ve Ear anlay kastederek sorduu yiliin olduu kadar ktln de failinin Allah olduunu kabul eden bir sistem de, teodise ya da her hangi bir optimizm trne ne gerek duyulabilirdi?32 sorusu, aslnda insafl bir eletiri olarak deerlendirilemez. Zira ayn ey, Kurann kendisi iin de geerlidir ve hem iyiliin hem de ktln Allahtan geldii dncesi Kurann da ileri srd bir

32

zellikle niin ve kimin iin imtihan sorusuna verdii cevap udur: ilk olarak, imtihan olanlar iindir, onlara yararldr; ikinci olarak, imtihan olanlarn dnda kalanlar iindir, tekilere yarar (s.121). nsan ruhunun eitimini merkeze alan bu aklama son tahlilde ancak yatay anlamda slamn yaklamna uygundur. Fakat imtihan, bir teodise erevesi ierisinde rol oynayan bir unsur olarak sunulacaksa, bu cevapta mantk bir soruna iaret etmek yerinde olur: ayet imtihan edilecek insanlar bir kme olarak dnecek olursak, cevapta anlatlan hususlar tamamen kme-ii muhtemel bir problemin zmne ynelik bir aklama olabilir. Yarann ifadesinden anlalan eye gre, sanki o kme iindeki baz yeler imtihan edilmektedir ve dier bazs da bunu mahede ederek gerekli dersleri karacaklardr. Halbuki mesele, ve bilhassa blisin sorun ettii nokta, tamamen bu kmenin tmel nitelikleriyle alakaldr. Yani kmenin tmnn veya tm yelerinin niin imtihan edildiidir problem olan. Dolaysyla, imtihann kendilerine ikinci olarak yararl olaca iddia edilen kesim de zorunlu olarak o kmenin iindedir ve bizzat kendileri de imtihan edilmektedirler; dolaysyla bu kesim, ilahi teklifin dnda kalamaz. Ktlk problemine bir aklama getirecek ekilde tasarlanabilecek bir ilahi imtihan anlay, ncelikle kmenin dnda tmel ve metafizik bir ilkeyi aklamaldr. Yani soru, insanlarn niin yatay anlamda ktle maruz kaldklarnn aklanmas deil, Allahn neden ktl yaratmay tercih ettiidir. Eer imtihan ilahi bir metafizik ilke ise, bu tmyle evrenseldir ve buna gre, imtihan olanlar ve imtihan olanlarn dnda kalanlar diye iki snf yaratmak imkanszdr; zira ilke gerei, kmenin btn yeleri imtihan edilmektedirler. Yarann ifadeleri, dnyada baz insanlarn daha ok bazlarnn ise daha az ktle maruz kalklar gereini temel almaktadr ve bu geree tamamen uygundur. Fakat bu haliyle, bir teodiseye temel oluturacak bir st prensibi aklama noktasnda mantken kullanlamaz. E. L. Ormsby, slam Dncesinde lahi Adalet Sorunu (Teodise), terc. Metin zdemir (Ankara: Kitabiyat, 2001), s.36.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

89

Fehrullah TERKAN

retidir.33 Fakat Kurann bu konuyu ilgilendiren btn retileri nda bir teodise veya en azndan bir ilahi hikmet aklamas mmkn iken, e-ehrastnye yneltilecek asl tenkid, onun bu imkan gz ard ederek, ilahi hikmetin aklen kavranamazln ileri srmesidir. ehristn bu ekilde makul bir teodise imkann da reddetmi olmaktadr; belki daha dorusu, o ktln aklamasn yaparken bir tr gizemli ve sadece iman edilmesi gereken ilahi hikmet teodisesi yapmaktadr. Baka bir deyile, teodise, Tanrnn fiillerinin meru ve hakl gsterilmesi ameliyesi ise, eehrastnnin yapt, tam anlamyla bir bilinemezcilik veya imanc teodisedir. Dier taraftan, blisin, dini retide sunulan imtihan nosyonunu grmezden gelmesi nasl aklanabilir? eklindeki muhtemel bir soru, e-ehrastnnin grm olmas gereken bir sorundur. Zira zerine basa basa belirttii gibi, blisin bu sorular Tevrat ve ncilde yer alyorsa, bu, insanolunun yaratlna sebep olarak sunulan Kuran imtihan nosyonunun teki kutsal metinlerde yer almad dncesini n plana kmaktadr ki bu anlay da blisin sorularnn birouna yazar tarafndan cevap olarak sunulabilirdi. Ear mtekellim bunun yerine meseleyi farkl bir dzlemde ele almay tercih etmektedir. Yukarda sz konusu ettiimiz, blisin isyankarlk srecine dair akl bir aklama talebi, bu konudaki din izahn yetersizlii veya tatmin etmezliini ima ettii iin, sor33

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

90

Burada nemli hususu not etmek yerinde olur: Modern din felsefesinde tartlan ktlk meselesinde dillendirilen ve Tanrnn varlnn aleyhine kullanlan argmanda yer alan Tanr iyidir postulat, daha ok Hristiyan tanr anlaynn bir hassasiyetini yanstmaktadr. Kuranda ve Hadis edebiyatnda, Allahn iyi veya hayr mahd olduu eklinde dorudan vazedilen bir reti olarak bulunmamaktadr. Allahn hayr mahd olduu retisi, esasen felsef bir retidir ve slamda byle bir reti, Allahn baz sfatlarndan ve bu sfatlarnn tecellisiyle tezahr eden fiillerinden karsanan bir nermedir. Bu tesbit, Kurann her eyi Allaha atfeden yaklamyla ve ktlk olarak addedilebilecek bir ok olay ilah plann bir paras olarak sunmasyla tam bir tutarllk arzetmektedir. Bu tutarlln ve Allahn hayr mahd olarak tavsif edilmemi olmasnn, sonu itibariyle, Kurann, iyilikle beraber ktln var oluunda ontolojik nedenleme anlamnda fail olarak sunduu Allahn, yukarda iaret edilen felsef argmanlarda vuku bulduu gibi, iyi olduu gerekesiyle muhtemel kar argmanlarda bir eliki iine sokulmasn engelledii sylenebilir.

blsin Ktlk Problemine Dair Felsef Argmanlar

gulama ehristn tarafndan, akln bir phe dourma ameliyesi olarak alglanmaktadr. Bu phe dine kar konumlandrld iin, yazar, yle gzkyor ki, meseleyi Allahn irade ve hikmetini akl soruturmalardan muhafaza etme adna, olduka naiv bir tarzda tasarlanm olan akl-nakil karlamas haline sokmaktadr. Sonu olarak o, dinin retilerini tasdik ettikten sonra akl sorgulamann rnlerini phe biiminde alglayarak, bunlar, hepsi de hakikatin tannmasndan sonra emrin inkarna ve nassn karsnda hevaya meyletmeye irca eder34 hkmyle mahkum etmektedir.

Philosophical Arguments of Iblis Concerning the Problem of Evil and al-Shahrastani's Theodice of Unknown
Citation/: Terkan, Fehrullah, (2008). Philosophical Arguments of Iblis Concerning the Problem of Evil and al-Shahrastani's Theodice of Unknown , Milel ve Nihal, 5 (1), 63-91. Abstract: What this article offers is twofold: in the first place, it examines the interrogation of divine wisdom by blis concerning the question of the existence of evil in the world as was reported by al-Shahrastan in his alMilal wa al-Nihal. In the second, it offers a preliminary assessment of the questions with a view to acsertaining their philosophical reference to the contemporary discussions on the problem of evil. The article is intended to show that blis poses these questions in such a way as to exonerate himself from being the source of evil. It additionally assertes that in this interrogation one can find arguments that are the same with or similar to the ones advanced in contemporary debates in the philosophy of religion. Also suggested is that al-Shahrastan nevertheless reduces the whole problem to the mere issue of sincerity of faith in Gods wisdom, avoiding thus having to deal with plausible rational explanations or the Quranic doctrines concerning the problem. Key Words: Al-Shahrastn, God and the Problem of Evil, blis, Doubt.

34

MN, s.14.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

91

ehristnye Gre Kurnn Srlar: Bir n Deerlendirme*

ev. Mehmet KAYA***

Toby MAYER **

Atf/: Mayer, Toby, (2008). ehristnye Gre Kurnn Srlar: Bir n Deerlendirme, Milel ve Nihal, 5 (1), 93-140. zet: Muhammed b. Abdlkerim e-ehristn (. 548/1153) Seluklu dneminin temel entelektel temsilcilerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Hayatnn sonlarna doru ehristn Mefthul-esrr isimli bir Kurn tefsiri yazmaya balamtr. Bu eser, gl bir ekilde, ehristnnin daha zel din grlerinin bariz arln dorulamaktadr. Szkonusu eser, her bir yeti bir dizi balk altnda (szlkbilimden [ilml-lua], geleneksel olarak rivayet edilen tefsirler [tefsr bil-mesr] ve yksek yorumlara [tevl] kadar) tartan kapsaml (cmi) bir almadr. Yazar tarafndan yetlerin srlar (esrrul-yt) olarak isimlendirilen son blmler, kutsal kitabn derinde yatan aklliini ve i tutarlln ortaya koyan, Kurna dair sistematik bir tevil gelitirmektedir. Bu tevil sisteminin anahtar ilkeleri, ehristn tarafndan btnyle, tefsirin hacimli giriinde tartlmtr. zellikle Guy Monnot ve Diane Steigerwald gibi pek ok Batl ilim adam, szkonusu dncelerin byk oranda Ftm smail retiden etkilendiini ileri srmekte ve bu grlerini, adalar tarafndan ehristnnin da kalesindekilere kar bir zel bir yaknlk beslediine dair iddialar yoluyla desteklemektedirler. Bunun neticesi,
*

** ***

Toby Mayer, Shahrastn on the Arcana of the Quran: A Preliminary Evaluation, Journal of Quranic Studies, sy. 7/1 (2005), s. 61-68; 74-100.. smaili almalar Enstits. Makale boyunca, Hz. Peygamber ve hulef-y ridnin isimlerinin balarnda yer alan Hz. ksaltmas tarafmzdan eklenmitir (ev.).

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

Toby MAYER Gazl gibi bir isim zelinde fi ve Earlie intisabn, tasavvuf tarafndan batn anlamda tamamlanmas gibi, baz smail irfan unsurlar da, ehristn zelinde ayn ballklar benzer bir ekilde tamamlamlardr. Bu almada ben, szkonusu tevil kavramlarn bir btn olarak incelemekte ve bunu yaparken de ehristnnin tefsirine yazd girilere ve Ftiha suresi tefsirine dayanmaktaym. Anahtar Kelimeler: ehristn, Kuran, tevil, tefsir, esrr, .

Giri Hakkndaki nancn Tac (tcd-dn), En Bilgili (el-efdal) ve hatta Tanrnn Delili (hccetl-hakk) lakaplar hretini ak bir ekilde gsteren Abdlkerim e-ehristnnin (. 548/1153) klliyat, Seluklular zamannda yaam hayli dikkat ekici ve hatta eklektik bir din entelektel zerindeki perdeyi kaldrmaktadr. Bu pek de olaan olmayan durum, onun, 521/1127de yazd en iyi bilenen eseri durumundaki byk doksografisi Kitbl-milel ven-nihal (Dinler ve Mezhepler Hakknda Kitap) 1 ile yaklak 530/1135te kaleme ald Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm (Kelam Disipliniyle Uramann Snr) isimli Ear eserinde bile sezilebilir. lk eser, bnr-Rvendnin Fadhatl-Mutezilesi ve Baddnin Fark beynel-frak gibi daha erken dneme ait almalardan ok sayda malumat devirirken, daha ziyade tartmaya meyletmeyen slubu ve etkileyici ilgi sahasyla bu telif tr iinde mstesna bir yere sahip olduu sylenebilir. Nihye ise Ear mezhebinin bilinen tutumlarnn akla kavuturulmas noktasnda zen ve dakikliiyle dikkate deerdir. Bu dogmatik balamda bile ehristnnin ilgilerinin genilii son derece barizdir. O, kendi mezhebine mensup olan meslektalarnn grlerini ortaya koymadan nce ayrntl bir ekilde Muteziller, filozoflar, Materyalistler (dehriyye), ar iler (ult) ve hatta szde-Sbiler ve Brahmanlar tarafndan ileri srlen alternatifleri ayrntl bir ekilde ele almaktadr. Dahas, Nihye, Guillaumenin tatmin edici olmaktan uzak neir ve tercmesinde ve dier almalarda iaret edildii zere, Ear d-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

94

ehristn, Kitbul-milel ven-nihal, ed. Muhammed Fethullah Bedrn (2 c., Kahire: Matbaatl-Ezher, 1366-75/1947-55).

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

ncenin tarih normlar iinde yazarn katlmad hususlara dair ak rnekler de barndrmaktadr.2 ayet bu tr mehur eserler zihinde bir tr potansiyel ve arzu douruyorsa, imdiye kadar es geilen dier almalar ise muhtemelen ehristnye dair bir hikayeden, hatta muhtemelen bir dramadan sz etmektedir. Burada szkonusu edilen, metindir. Birincisi, bn Sn (. 428/1037) metafiziinin baz noktalarna sistematik hcumlar ieren ve yaklak 535/1140da kaleme alnan Musraatl-felsife (Filozoflarla Mcadele) olarak bilinen eserdir.3 kincisi, tasvir olarak Meclis-i mektb-i ehristn-i munakid der Hrezm (ehristn Tarafndan Kaleme Alnan Vaaz Meclisi Hrezmde Gerekletirilmitir) balkl ve muhtemelen 538/1145 tarihli Farsa metindir.4 Sonuncusu ise bu makalenin de konusunu oluturmaktadr: Bizzat metnin kendisi tarafndan 540/1145 tarihli olduu belirtilen Mefthul-esrr ve mesbhul-ebrr (Srlar in Anahtarlar ve yiler in Lambalar) isimli Kurn tefsirinin mevcut ksm.5 ehristnnin hretinin zerinde ykseldii dier eserlerine kyasla daha ge bir tarihe ait olan bu eserde alk olmadmz baz dncelerin bulunmas kuvvetle muhtemeldir. ekil itibariyle Musraa bir toplama grnm izerken, slup olarak insan korkutacak derecede tekniktir. Ele ald konular incelendiinde grlecektir ki, her bir konu, yazarn ncelikle bn
2

4 5

Alfred Guillaume, The Summa Philosophiae of al-Shahrastn (Oxford: Oxford University Press, 1934), s. xii. Ayrca bkz. s. 132 (ngilizce) ve s. 413 (Arapa) ve mesela: Diane Steigerwald, La pense philosophique et theologique de Shahrastn (Saint-Nicolas: Les Presses de lUniversit Laval, 1997), s. 65. Ayrca ehristn, Mefthul-esrr, ed. Muhammed Ali zereb (Tahran: hy-i Kitb, 1997), c. 1, s. 54 (zerebin nsz). Son eser, Bakara suresinden ileri gitmeyen mevcut tefsirin devam etmekte olan nerinin ilk cildidir. Madelungun tarihlendirmeyle ilgili delilleri iin bkz. W. Madelung ve T. Mayer (ed. ve ev.), Struggling with the Philosopher: A Refutation of Avicennas Metaphysics. A New Arabic Edition and English Translation of Muhammad ibn Abd al-Karm ibn Ahmad al-Shahrastns Kitb al-Musraa (London: I.B. Tauris with the Institute of Ismaili Studies, 2000), Giri, s. 12-13. Steigerwald, La pense philosophique et theologique, s. 297. ran Meclis-i r-y Mill, Ms. 8086/B78, vr. 241A. Eserin tek nshas durumundaki bu yazma faksimile olarak neredilmitir: ehristn, Mefthul-esrr ve mesbhul-ebrr (2 c. Tahran: Merkez-i ntir- Nsah- Hatt), 1989), Abdlhseyn el-Hirnin nsz ve Perviz Ezknin indeksiyle.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

95

Toby MAYER

Sndan byk oranda iktibasta bulunduu ve ardndan iktibas edilen metindeki tutarszlklar ve hatta neticede kan samalklar gstermeye alan ve nihayetinde o konuda ilk planda sylenmesi gereken eyi ifade eden bir grup alt balk iermektedir. Tm risalenin anahtar kelimesi, -normal olarak anlaldndan ok daha uzlamaz bir anlamda- ilah aknlktr. Bu, ehristnnin bn Snnn bu konudaki dncesine ynelttii eletirinin de temel zeminini oluturduu gibi, bu mesele hakknda sylenmesi gereken eye -yani meselenin doru zmne (el-muhtrul-hakk)dair de balang noktas konumundadr. Daha zel olarak ifade etmek gerekirse, yazar devaml surette bn Sny Tanr ve yaratklar hakknda tamamen mulak anlamlara sahip akl, birlik, cevherlik, zorunluluk ve hatta var olma kavramlarn kullanma konusunda baarsz olmakla sulamaktadr. Bu konudaki baarszl neticesinde bn Snnn teoloik sylemi, ilah basitlie dair kendi ilkesiyle atmak durumunda kalmaktadr. nk eer onun kulland kavramlar, Aristotelesi gelenekten gelen ncllere gre tamamen mulak deilse, Tanr ve dierleri arasnda ortak olarak kabul edilen tek tip tasavvur, Onda sadece bir fasl yoluyla ayrt edilebilir. Bunun neticesi ise Tanrnn cins ve fasldan meydana geldii ve dolaysyla mrekkep olduudur. Bunun karsnda ehristn, bu tr bir kavramn Tanr iin kullanlmas durumunda onun derhal temelden mulak bir kavram olarak deerlendirilmesi gerektiini bir kural olarak belirlemektedir. Yani, o kavramn teolojideki anlam benzer anlamlarndan tamamen soyutlanmal ve dnlemeyecek ekilde daha st bir anlam haline getirilmelidir. ehristn, ancak ok kk bir oranda bu kavramn bizim dncemize konu olabilmesine kap aralamaktadr. O, bu kavram, en alt dzeyde Tanrnn, yaratlta olduu gibi, daha yakn bir kavramn kkeni olduuna iaret edecek ekilde ele alnabileceini kabul etmektedir. Kavramn ikincil anlam dier baka kavramlara zt bir konumda bulunduu srece Tanr hakknda doru bir ekilde kullanlamaz, nk Kurn bize Tanr iin bilerek denkler (endd) komamamz sylemektedir.6 Bunun yeine Ona bir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

96

Kurn 2:22.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

sfat atfedilecekse bu, Onun hem zt gerekliklerin hem de onlarn iki kutuplu ilikisinin niha faili olduunu sadece tasdik etmenin bir yoludur.7 Bu nokta, ehristnnin el-muhtrul-hakk bal altnda metafizikte tercih ettii zmlerin de temelini oluturmaktadr. Mesela, onun Tanr delili sadece niha bir faili ngren insan tecrbe ve aklndaki var olma ve var olmamann gerekliine dayanmaktadr.8 Ancak bu yaklamn u tazammunlar da dikkatten karlmamaldr. Zira bunun neticelerinden birisi, hakkyla syleyecek olursak, Tanrnn hem var olmama hem de var olmann tesinde bulunduudur ki, bu, ehristnnin tam da Musraada tembihte bulunduu bir gerektir: Tanr mutlak bir huperousiondur, yani var olan eylerin hiyerarisine tamamen akndr (tel vetekaddes an en yekne celluh tahtet-tertb fil-mevcdt).9 Musraadaki bu son derece aknc yaklam, yazarn ileride ortaya konacak olan yksek teolojisinin muhtemel kklerine dair de baz ipular vermektedir. O, Musraada ak, saf, hanf vahiy (e-er ez-zhir vel-hanf et-thir) olarak hsn-i tabirde bulunduu eyin izlerini srmektedir.10 Dier yandan Meclis ise bu makalenin konusu olan Kurn tefsirinin ikizi durumundaki bir metindir. Bunun sebebi sadece muhtemel telif tarihi deil, ayn hermentik dnyada yaamas ve
7

10

< uyumsuz eyler eletirildiinde ve eletirilen eyler biraraya getirildiinde onlar biraraya getircek tamamen bamsz bir eye ihtiya duyarlar. Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, s. 55 (ngilizce) ve s. 60-1 (Arapa). Mesela: O, kendisi dnda dier eylerin varln zorunlu klmas ve ortadan kaldrmas anlamnda varlnda zorunludur< Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, s. 43 (ngilizce) ve s. 41 (Arapa). ehristn, Allahn birliini son derece basit bir zeminde tartmaktadr: Birlik, yce Allaha ve mutlak anlamda isim benzerliiyle (bil-itirkil-mahz) varlklara uygulanmaktadr. O, bahsedilen birlerden farkl olarak birdir -iki ztn, birlik ve oklun Ondan sudur ettii ve Onun varlkta bir olan eyleri varla getirdii anlamda bir-. O, teklikte yeganedir ve dolaysyla onu yaratklarnn zerine tarmtr. Birlik ve varlk, Onun karsnda yer alacak bir zt veya Onunla karlatrlacak bir rakip olmakszn sadece Ona aittir. Allaha bilerek eler komayn! Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, s. 56-7 (ngilizce) ve s. 62 (Arapa). Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, s. 32 (ngilizce) ve s. 22 (Arapa). Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, s. 91 (ngilizce) ve s. 119 (Arapa). ehristn ayn zamanda peygamberliin kstas (miyrun-nbvve) olarak szkonusu st-ortodoksiye atfta bulunmaktadr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

97

Toby MAYER

hatta bir Farsa hutbenin nispeten ksa ve gayri resm erevesi iinde bile olsa tefsirden uzun pasajlarla vnmesidir. 11 Eser ayn zamanda pek olaan olmayan ve olduka ayrntl bir ekilde meleklerin ilah yaratma fiilinde arac olarak alt ve peygamberlerin de ilah hidayet fiilinde arac olduu bir melekbilim ve peygamberbilime atfta bulunmaktadr.12 (Bu i blmnn temelinde, aada ayrntl bir ekilde ele alnacak olan ehristnnin dncesinde esasl bir yere sahip yaratma ve Emir arasndaki daha derin bir ayrm yatmaktadr). brahimden sadece bir deil iki nebev hat veya nur gelmektedir. Ak olan nur (nr zhir) shakn neslinde devam ederken, gizli nur (nr mestr) ise smailin soyunda varln srdrmektedir. Kutsal Kitap geleneini ieren shakn soyunda her peygamber belirli birtakm yeni mkemmellikler getirirken, nihayetinde slamn ortaya kt smailin neslinde tm bunlar biraraya getiren sentetik bir mkemmellik bulunmaktadr. Bununla balantl olarak, eytann Ademe secdeden geri durmas Tanrnn Yaratc (hlik) olarak konumunu kabul etmemesinden deil, Onun Emredici olarak konumunu reddetmesinden kaynaklanmaktadr ki, bu, nihayetinde bizatihi ilah Emir/Logosun (emr) ve gya ilah Emrin aracsnn (mtevasst-i emr) reddedilmesi anlamna gelmektedir.13 ehristn devamnda eytann ilk hilesinin vechelerine dair slam iinde var olan reti bazndaki hatalarn izini srmeye koyulmaktadr. 14 Earlerin burada aka, Muteziller, filozoflar, Kerrmler vb. ile birlikte hatal olduklar belirtilmektedir. ehristn onlar Tanrnn bahsettii ve Tanrnn Elisinin bahsettii insanlardan ayrt etmekte ve kendisini de vnerek bu sekin gruh arasnda say11

12

13

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

98

14

Bu eser dikkat ekici bir ekilde altnc surenin (brahimin saf tevhidine dair pasaj) ve 18:65vd.na (Musa ve Hzr) dair tefsiri iermektedir. Bu zarif kartlklar kuran formlasyonda, meleklerin Allahn cisman fertlerle arasnda araclk rol stlenen manev varlklar olduu (firitegn rhn mtevassit-i ahs-i cismn), peygamberlerin ise cisman varlklar olarak manev zatla Allah arasnda araclk yaptn (peygambern cismn mutevassit-i nefs-i rhn) belirtilmektedir. Abdlkerim ehristn, Majlis: Discours sur lordre et la creation, ev. Diane Steigerwald, Cell Nin nerinden alnm Farsa metinle birlikte (Saint-Nicolas: Les Presses de lUniversit Laval, 1998), s. 84. ehristn, Majlis: Discours sur lordre, s. 98. ehristn, Majlis: Discours sur lordre, s. 98 vd.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

maktadr.15 Bu inanl sekin kesimin kimlii aka belirtilmezken, bu noktada mesela yazarn kim olarak bilinen ve her eyin sonunda [eschaton+ gelip Cenneti kazananlar dierlerinden ayracak olan kyamete dair simaya atfnda bir para berraklk kazanmaktadr. ehristn pek fazla zahmete girmeksizin bu simann Ali b. Eb Tlib olacan sylemektedir.16 Bu trden bir ayrnt yoluyla biraz nce bahsedilmi olan zellikler asndan muhtemel bir i balam ortaya kmaktadr: Peygamberbilimde gl bir kaltmsal yn, eytann Ademe -yani ilah Emrin nvesi konumundaki aracya- secde etmemesinin sonraki gnahlarn kkeninde yer alan paradigmatik bir hilekarlk olduu iddias ve nihayet yazarn bu gnahlarla atan ve kendisinin de mensup olduu gizemli sekincilik. Aslnda eytann Ademe secde etmemesine dair almamzn konusu olan Mefthul-esrrdaki blmde yer alan ilgili tefsirde i mesaj belirgin hale gelmektedir:17 < blsin mevcut, yaayan ve halihazrdaki imam (el-imm elhzr el-hayy el-kim) kabul etmemesi gibidir halkn yapt (kezlikel-mme) < onlar Ademe secdenin Tanrya secde olduunu anlamyorlar. Hatta Tanrya secde, Ademe secdeyle ilikilendirilmedii mddete Tanrya *gerek anlamda+ bir secde deildir. Bu aynen, Tanrdan baka ilah yoktur ifadesinin Muhammed Tanrnn Elisidir ifadesiyle ilikilendirilmedii srece ehadet ve samimiyeti ieren *doru anlamda+ bir ifade olmamas gibidir. i retiye dair bu trden unsurlarn, Badattaki Nizmiye Medresesinde bir grevi bulunan (muhtemelen bundan nce de Niburdaki Nizmiye Medresesinde alan) ve Seluklular idaresi altndaki fi-Ear yapnn nde gelen bu simas tarafndan ifade edilmi olmasnn yaratt hayret verici izlenim, ehristn hakkndaki mevcut ilm almalar drt bir yandan kavramtr. 18
15 16 17 18

ehristn, Majlis: Discours sur lordre, s. 99. ehristn, Majlis: Discours sur lordre, s. 94 Ms. 8086/B78, vr. 121B. O, 511-514/1117-1120 arasnda Badatta vizlik yapmtr: Bkz. mesela Ykut elHamev, Mucemul-bldn (Beyrut: Dru hyit-Trsil-Arab, ts.), c. 3, s. 377. Daha nce Niburda grev yaptna dair zerebin iddias iin bkz.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

99

Toby MAYER

Dahas, hakim gr, tartma konusu olan retinin smail bir reti olduu ynndedir. Diane Steigerwald gibi bunun smail bir reti olduunu dnenler bile, Meclisin Harezmdeki asl muhataplarnn muhtemelen On ki mamc olduunu kabul etmektedirler ki, bu, Muhammed Rz Cell Ninnin de daha nceki iddiasn takip eden bir grtr. 19 ithaf Ayn zamanda kimsenin Musraatul-felsifenin kendisine edildii

Tirmizdeki On ki mamc topluluun erafndan Ebul-Ksm Ali b. Cafer el-Msev olduunda da hibir phe bulunmamaktadr.20 Ancak delil arlkl olarak, ehristnnin dncesini etkileyenin On ki mamclk deil, iliin smail ekli olduunu gstermektedir. Dolaysyla yukarda iaret edildii zere Musraann ana vurgusu -yani teolojisinin ar aknc karakteridnemin smail retisine tam anlamyla uymaktadr ki, bu reti ar bir ekilde Tanrnn var olmann tesinde bulunduu dncesini vurgulamaktadr21 ve bu sebeple sert bir ekilde de eletirilmilerdir.22 Burada u hususa da iaret edilmelidir ki, dnemin smail eserleri smaillie hanf din olarak atfta bulunmakta ve mevcut imam da bu dinin muhafz (ismetd-dnil-hanf) olarak kabul etmekteydiler ki, muhtemelen ehristnnin Musraadaki gizemli yksek ortodoksisine dair mulak tavr da buna benze-

19

20

21

22

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

100

ehristn, Mefth, c. 1, s. 59. Bu ve bundan sonraki btn atftlar ikinci dipnotta bahsi geen zerebin nerinedir. Muhammed Rza Cell Nin, erh-i hl ve eser-i huccet el-hakk Ebul-Feth Muhammed b. Abdlkerim b. Ahmed ehristn (Tahran: p-i Tbn, 1343/1964), s. 76-7. Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, s. 19 (ngilizce) ve s. 1 (Arapa). 526/1132den sonra el-Milel ven-nihal de Msavye ithaf edilmitir (her ne kadar bu tarihten nce Seluklu veziri Nasruddn el-Mervezye gzden dnn ardndan ithaf edilmi olsa da), Bkz. s. 7. Mesela bkz. Paul Walker, Hamd al-Dn al-Kirmn: Ismaili Thought in the Age of al-Hkim (London: I.B. Tauris with the Institute of Ismaili Studies, 1999), s. 83vd. ehristnnin retisinin bu ynnn smail bir arkaplana sahip olduu iddias varln genel olarak Wilfred Madelungun u makalesine borludur: Aspect of Isml Theology: The Prophetic Chain and the God beyond Being, Isml Contributions to Islamic Culture, ed. S.H. Nasr (Tahran: Imperial Iranian Academy of Philosophy, 1977), s. 51-65, zellikle bkz. s. 60. Mesela Gazl, Fadihul-btniyyesinde. Gazl, Freedom and Fulfilment, ev. R.J. McCarthy (Boston: Twayne Publishers, 1980), ek 2, s. 169.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

mektedir.23 ayet eytann secde etmeyi reddetmesine ilikin Mefthten yaplan yukardaki iktibas incelenirse, ehristnnin, kendi itaatsizliini mevcut, yaayan ve halihazrdaki imam kabul etme konusunda ounluun gsterdii itiraza benzetirken ayn zamanda sadece beklenen ann (e-a el-muntazira) beklenen gizli imam savunabileceine (lem yekl ill bil-immil-gib elmuntazar) can alc bir ekilde iaret ettii ortaya kmaktadr. 24 Bir baka ifadeyle o, On ki mamclarn halk ynlar (el-mme) gibi niha noktada mevcut, yaayan, halihazrdaki imam kabul etmeyi beceremediklerini aka belirtmektedir. Bunun yerine o, gizli olmayan bir imam kabul eden bir baka ada i grubu n plana karmaktadr ki, bunlar muhtemelen smaillerdir. O dnemde kaleme alnm belirli eserlerde bu sonucu destekleyici gl deliller bulunmaktadr. ehristnnin ada Eb Sad es-Semn (. 562/1166), et-Tahbr fil-Mucemil-kebr isimli eserinde yle demektedir: *ehristn+ zndklk (el-ilhd) ve onlara [sic+ meyletmekle sulanmaktayd. O, ilikte ar gitmiti (le fit-teeyy).25 Semnnin bu itham ileride daha belirgin bir ekil almaktadr ki, buna gre *ehristn+ da bandaki kalelerde yaayan insanlara meyletmekle sulanmaktayd (kne mttehem bilmeyl il ehlil-kil)<26 Sbk bu ifadeyi eyhimiz Zehebnin Tarihinden iktibas etmekte ve kendisi gibi fi olan mezhepdan Semnnin iddiasna kar byk bir gayretle savunmaya girimektedir: bns-Semnnin bunu nereden aldn bilmiyorum, nk Ebul-Fethin eserleri bunun aksine iaret etmektedir (inne

23

24 25

26

Mesela bkz. Pieter Smoor, Umras odes describing the Imm, Annales Islamologiques, 35:2 (2001), s. 549vd., zellikle s. 559. Bu makale, hem Umre elYemn hem de el-Meyyed fid-Dn e-rznin bu nitelemeleri kullandklarna iaret etmektedir. Bunun yan sra dikkat ekici olan Makrznin hunef kelimesini ttizul-hunefs iin kullanmasdr; bkz. Nasser Rabbat, Who Was alMaqrz? A Biographical Sketch, Mamlk Studies Review, 7:2 (2003), s. 1-19, zellikle s. 9. Ms. 8086/B78, vr. 121B. Eb Sad Abdlkerm b. Muhammed es-Semn, et-Tahbr fil-Mucemil-kebr, nr. Mnre Tc Slim (Badat: Matbaatl-rd, 1395/1975), s. 161. Tcddn es-Sbk, Tabakt-fiiyyetil-kbrn, nr. Mahmud et-Tahn ve Abdlfetth el-Halv (Kahire: Tabat s el-Bb el-Haleb, 1383/1963), s. 128130.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

101

Toby MAYER

tesnf Ebil-Feth dlle al hilfi zlik).27 Ancak Semnnin bu iddiasnn rastgele olmad, son ve dikkat ekici bir ahit tarafndan akla kavuturulmaktadr. nde gelen bir filozof, astronomi bilgini ve On ki mamc bir kelamc olan Nasruddn et-Ts (. 672/1274), muhtemelen hayatnn otuz yln Nizr smail hareket iinde faal bir ekilde geirmitir ve Ravdatt-teslm isimli eserinde Nizr retilerin dikkatli bir sunumunu ortaya koymaktadr. Seyr ve slk isimli Farsa kaleme ald smail itiraflarnda o, bir gen olarak bu harekete giri hikayesine deinmekte ve balangta babasnn onun almalarna yn verdiini ve bunu yaparken de onu Kemleddn Muhammed Hsib isimli bir filozofa ynlendirdiini belirtmekte ve szkonusu filozofun devaml surette hakikatin senin tandn grup gznde en aalk insanlar *yani Nizrler+ arasnda *bulunabilmesinin+ mmkn olduunu kendisine iaret ettiini sylemektedir. Ts bize, babasnn kendi days (hl-i hod) tarafndan eitildiini ve daysnn bizzat ehristnnin devaml hizmetinde bulunan bir talebe (kird ve mstefd) olduunu sylemektedir. Burada dikkat ekici olan, Tsnin, ehristnyi dd-dut (Ba Propogandist) olarak isimlendirmesidir ki, olduka mulak bir sayg ifadesi olsa da smail dav hiyerarisinde olduka nemli bir mevkiye de iaret etmektedir. 28 Dolaysyla ehristnnin dneminden yz yl sonra, onun mensubiyetinin gerek boyutuna dair kesin bir gre sahip gibiyiz.29
27

28

29

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

102

Zehebnin Tarihi iin bkz. mesela Eb Abdullah Muhammed ez-Zeheb, Trhul-slm ve vefeytl-mehir vel-alm, nr. mer Tedmur (52 c. Beyrut: Drul-Kitbil-Arab, 1987-99). Nasr al-Dn al-Ts, Contemplation and Action: The Spritual Autobiography of a Muslim Scholar, ed. ve ev. S.J. Badakhchani (London: I.B. Tauris wit the Institute of Ismaili Studies, 1999), s. 26-7 (ngilizce) ve s. 3 (Arapa). lgintir ki, Ts sonradan (654/1256) On ki mam iliine dndnde ehristnnin dncesine, smaillikten kaynaklanmas sebebiyle hcm ediyor gzkmektedir. ehristnnin Musraada bn Snya ynelik eletirilerine kar yazlm Mesriul-musri isimli eserinde Ts, ehristnin Allahn tm seviyeler ve ztlklarn stnde deerlendirilmesi gerektii iddiasn, Nizrlerin retisi olarak nitelemekte (mezhebul-talmiyyn) ve vaizlerin ve airlerin szlerine benzemekle (ybihu kelmel-huteb ve-uar) ktlmektedir. Nasruddn et-Ts, Mesriul-musri, ed. Wilfred Madelung (Tahran: The Institute of Islamic Studies, SH 1383/2004), s. 87-8. Ayn eserin ilerleyen blmlerinde (s. 106) Ts, bn Snya hcmunda smailler tarafndan kendisine retilen sistemin kritik ayrntlarn es getii iin ehristn adna

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

Ne var ki, ehristnnin entelektel kimliine dair zengin resmi sadece takiyye asndan okumak talihsizlik olacaktr. Bu noktada takiyyeden ziyade eklektisizm onun iin daha uygun gzkmektedir ki, burada eklektisizmin erken dnem entelektel tarihiler tarafndan kullanld gibi deersizletirici bir anlamda deil, tamamen olumlu yeni anlamyla kullanld da eklenmelidir.30 Mesela Madelung, ehristnnin toplumsal lekte her zaman bir fi-Snn olarak kaldn vurgulamakta ve Kitblmilel ven-nihalde smail topluluk zerinde entelektel kart bir etki yaratmas sebebiyle Hasan b. el-Sabbhn yeni davsn aka eletirdiine iaret etmektedir.31 ehristnnin Mileldeki baskn toplumsal yn karsnda bu durum pheyle karlanacak olursa ayet, Kurn tefsirindeki tam anlamyla Snn unsurlar zme kavuturmak hayli zor olacaktr. Kurn tefsirinin modern nairi Muhammed Ali zereb, ehristnnin fi fkhna younlamasnn, ayetlerdeki fkh hkmleri aklama balamnda olduka bariz bir hal aldn belirtmektedir. Ayrca mfessirimiz dier Snn mezheplerin grlerine de atfta bulunmakta, ancak ann grlerine neredeyse hi bavurmamaktadr. O, srekli biimde Snn sahih hadis klliyatna gvenmekte ve hatta Ali b. Eb Tlibin masumiyeti retisiyle badamayan malzemeyi nakletmektedir.32 Burada zellikle tefsirin ehristnnin son on ylnda kaleme alndn belirtmek gerekmektedir. Mervdeki olduka youn yirmi yln ardndan hami arama sevdasna dm ve hatta Seluklu sultan Sencere yaklat bir dnemde dnyas 536/1141de yklmtr. Bu, putperest Karahitaylar federasyonunun Sencerin glerini Semerkand yaknlarnda malup ettii tarihtir ki, bu gelime ehristnyi doduu ehir olan ehristneye geri gitmeye zorlam ve orada yaklak on iki yl daha yaamtr. Emekliliinde kar karya kald bu grece
hayflanmaktadr (yani ztlk ve hiyerari *tezdd ve-terettb] ilkeleri). Bun ilkeler hakknda aada, nemli rol oynadklar Mefth balamnda konuulacaktr. Bkz. Pierluigi Donini, The History of the Concept of Eclecticism, J.M. Dillon ve A.A. Long (ed.), The Question of Eclecticism (Studies in Later Greek Philosophy), (Berkeley: University of California Press, 1988), s. 15-33. Madelung ve Mayer, Struggling with the Philosopher, Giri, s. 3-5. ehristn, Mefth, c. 1, s. 66.

30

31 32

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

103

Toby MAYER

karanlk dnem dikkate alndnda -ki onun, retilerinde gl bir ekilde Snn boyutu ortaya koymaya devam etmesi pek muhtemel gzkmemektedir- bu boyut sadece bir takiyye refleksi olmaktadr. ehristnnin Mefthte Snn ve smail unsurlar biraraya getirmesinin pek olaan olmasa da samimi olduu kabul edilirse, geride bu unsurlarn ayn dzeyde olmayp farkl seviyelerinin bulunduu gerei kalmaktadr. Mefth kapsaml (cmi) bir Kurn tefsiri olup her yeti farkl alardan ele almaktadr. Bu zellik bilhassa yetlerin srlarna (esrrul-yt) dair gz kamatrc tartmasnda karmza kmaktadr ki, yazar, tefsirin daha zahir boyutlarnda rahat bir ekilde Snn malzemeye dayanrken yetlerin srlar hakknda sylediklerinin Hz. Peygamberin ailesinin (ehll-beyt) otoritesine dayandn iddia etmektedir. Dolaysyla o, kutsal metne dair kendi yksek hermentiinin (tevl) ahs dncesinden ziyade bir ksm nesnel din otoriteye dayanmas gerektiini zel olarak tasarlam gzkmektedir. Bu hususa dair ok sayda ifade bulunmaktadr. Mesela o, besmelenin srlarna dair tartmasnn banda yle sormaktadr: Allahn kullar ve Onun setii kimseler (selam onlarn zerine olsun) durumundaki Kurn ehlinden bir kimsenin rehberlii olmakszn bu srlar idrak edebilecek ya da onlarn izni olmakszn bu srlar kitaplara tama cretini gsterecek kim var?33 O, dua etmeye devam etmektedir: Talanm eytandan iten ve Bilen Allaha snyorum ki, ne dncemde ne de kalemimde, yerimi cehennem atei klacak olan bir ey zuhur etmesin.34 Umarm yce Allah cehennem ateinden ve onun ar scandan korur ve umulur ki, bizi yetlerin tevil veya tefsirinde hataya dp yanlmaktan muhafaza eder. 35 Yaza33

34

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

104

35

ehristn, Mefth, c. 1, s. 223. Kurn ehli ifadesi aka Peygamberin ailesine atfta bulunmakta ve hadss-sakaleynden kaynaklanmaktadr ki, bunun ehristn asndan nemi hakknda a.bkz. Hadise zmn bir atf: Kim Kurn ahs dncesiyle (bi-reyih) yorumlarsa, doruyu bulsa da, gnaha dmtr ve kim gnaha derse, cehennemdeki yerini alr! Mesela bkz. Eb Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Kurtub, elCmi li-ahkmil-Kurn (20 c. Kahire: Drul-Kitbil-Arab lit-Taba ven-Ner, 1387/1967), c. 1, s. 32. ehristn, Mefth, c. 1, s. 223.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

rmz bir baka ifadeyle Kurna dair anlaynn salamln, onun dndan deil, sahih bir retim gelenei temelinde tespit etme konusunda kendisiyle vnmektedir. Hemen unu sylemeliyim ki, ehristnnin tevilinin Hz. Peygamberin ailesinin retileriyle olan kesin ilikisini tespit etmek hayli zordur. Srlara dair blmler i hadislerinden bazlarn ierse de yazl tasavvuf ve batn yoruma dair dier pek ok unsura ait kayna belirtilmeyen rnekler de ihtiva etmektedir. Btn bunlarn yannda szkonusu blmler, Kurn kuatan byk ve olduka tutarl bir sistem izlenimi veren tevile dair etkileyici bir kavram erevesi de sunmaktadr ki, bu bir tr Kurnn felsefesidir. Sz edilen kavramlardan bir ksm ak bir ekilde i hadislerden alnrken, dierlerinin devam eden ve yaayan bir magisteriumdan -muhtemelen de smail gelenein mahiyetiyle uyum iinde- istihrac edildii anlalmaktadr. Dahas, yle grnyor ki, ehristn bir kere bu dnce sistemini zmsedikten sonra artk onu kutsal metnin her bir ardk yetine uygulamann kendi insiyatifinde olduunu ok rahatlkla hissetmitir. Dolaysyla o, her ne kadar hukuk asndan olmasa da bilfiil bamsz bir tevilci (hermeneut) haline gelmitir. Bu gr, yukarda ksmen iktibas edilen ve ehristnnin besmelenin srlarna dair tartmasnn balang ksmn oluturan metindeki dikkate deer ayrntlar tarafndan da gl bir ekilde desteklenmektedir. O yle demektedir:36 Ey Allahm bize rettiin ey yoluyla bizi faydalandr ve bize, bizi faydalandrdn eyi, kullarn arasnda seilmi olanlarn hakikatini ret eklindeki menkul duaya zel olarak devam ettiimden beri kendimde nebev kelimeye dair rehberlik gc buldum (vecedt f nefs kuvvetel-hidye) ve ilah mesajn dilini anladm ve bylece Kurna dair *sadece+ ahs grle yapmakta olduum tefsire gerek kalmakszn yce Kurndaki kelimelerin srlarna hakknda doru bir ekilde hidayete erdim.

36

ehristn, Mefth, c. 1, s. 223.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

105

Toby MAYER

Bu hayat ifade yle grnyor ki, yazarn ehl-i beyte olan gveninin gerek mahiyetini aa karmaktadr ki, ehl-i beytin otoritesi karsnda kendisini geri ekmesinin bir sonucu olarak ehl-i beyt ona bir dereceye kadar pratik bir bamszlk vermi gzkmektedir. Dolaysyla bir yandan o, Allahn bize kullar arasndan seilmi olanlar yoluyla rettii dua ile mmtaz olduu konusunda srar ederken, bu paradoksal olarak onu kendisinde tevil yapma gc bulmasna sevk etmektedir. Bylesi bir dnme tarznn derin arka plan, imamn, gerek talebesi tarafndan temsil edilmesi (temessl) hakkndaki smail tasavvurda bulunabilir ki, bu tasavvurda imamn gerek talebesi, gizli bir ekilde onunla bir olur ve bir anlamda onun otoritesi talebenin kimliinde ierilir.37 Ancak her ne kadar ehristn bu cevaz srecinin formel dinamiklerini benimsese de pratikte bu sre onun sadece kendi zengin tevilini ehl-i beytin sahip olduu prestije dayandrmasna ve ona, nihayetinde bizzat Hz. Peygamberden taan otoritenin gl havasn vermesine msaade etmitir. Bir baka ifadeyle tefsirin esrr hakkndaki blmlerinde okuyucunun karlaaca ey, znde sadece Kurn hakkndaki devam edegelen hikmet temelli bir tevildir ki, bu tevil grnte felsef bir bak asndan metnin akl boyutunun derinliklerini ortaya karmaya younlamaktadr. Aslnda bu, ehristnnin Mefthinin en erken okuyucularnda nasl bir izlenim uyandrdn da gsterebilir. Bu sebeple, ada Beyhak yle demektedir:38 *ehristn+ yetleri eriatn kanunlar, hikmet ve dier eylere gre yorumlad bir Kurn tefsiri telif ediyordu. Ona Bu, doru olan terk etmek demektir! Kurn, sahabe ve onlar takip edenleri ieren selef dndaki kimselerin grlerine gre tefsir edilemez. Hikmet [yani felsefe] ve onun yorumu (tevl), Kuran tefsirinden
37

38

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

106

Mesela bkz. Ts, Contemplation and Action, s. 45-6 (ngilizce) ve s. 16 (Farsa). On ki mam iliindeki benzer bir dnce muhtemelen varlnn imam (immu vcdike) eklindedir; bkz. S.H. Nasr, Sufi Essays (Albany: State University of New York, 1991), s. 111. Zahruddn el-Beyhak, Trhu hkemil-slm, nr. Muhammed Krd Ali (Dmek: Matbaatt-Tarakk, 1365/1946), s. 143.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

tamamen farkl bir eydir -zellikle de onun tevli yazlmsa. eriat ve hikmeti mam Gazlden (Allah ona rahmet etsin) daha iyi bir araya kimse getiremez dedim. ehristn bundan dolay ok kzmt< Kmseyici tavrna ramen Beyhaknin yazarmz burada yal ada Eb Hmid Muhammed el-Gazl (. 505/1111) ile ilikilendirmesi olduka ilgi ekicidir. Beyhaknin benzetmesi sadece Mefthin deerlendirilmesinde hikmeti dikkate alma ihtiyacn dorulamamakta, ayn zamanda dolayl yoldan da olsa ehristnnin retisini takiyyeci bir karmdan ziyade, Gazlninki gibi kendi iinde tutarl bir birlik olarak anlama konusunda da bize bir model sunmaktadr. O, hikmet temelli tevili ve yksek teolojisinin, kendisinin filik (ve bunun da tesinde Earlik) ile olan toplumsal mensubiyetiyle -Gazlninkine kyasla- attn muhtemelen dnmemitir ki, aradaki fark, Gazlnin tevilnin tasavvuf kkenli olmas karsnda ehristnninkinin bir lde smail olmasdr. Aada, ehristnnin on iki blmlk girii ve Ftiha suresinin tefsirini ieren Mefthin zereb tarafndan yaplan ilk basksnn birinci cildi ele alnrken ama, bilhassa dikkat eken zellikler zerinde durup dnmektir.39 Younlaacamz husus, yazarn byk lde dier tefsirlerle rten sensus literalis (yani tefsir) soruturmas deil, sensus spiritalise (yani tevil) dair incelemeye onu sevk eden eyin ne olduudur: ncelikle, Kurnn tevilinin Peygamber ailesinden kaynaklanmas gerektiine dair teorisinin zeminini oluturan Kurnn tarih kanonizasyonu hakkndaki grleri; ikinci olarak giri blm boyunca ortaya koyduu ve yetlerin srlarna dair blmlerdeki tevillerinde uygulayaca anahtar tevil kavramlar ve son olarak da bu kavramlarn pratikte nasl ilediini grdmz Ftiha suresinin srlarna dair tevilleri ele alnacaktr. ehristnnin Anahtar Tevil Kavramlar

39

Yayn ayrntlar iin bkz. yukarda dipnot 2.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

107

Toby MAYER

Esrrul-yt balkl blmlerde yer alan yorumlar byk oranda yaratma/Emir, hiyerari/ztlk ve tamamlanm/yeni balanm trnden bir ksm tamamlaycya dayanmaktadr. Kurn tefsirlerinden aina olunan genellik/zellik, nasih/mensuh, muhkem/mteabih ve vahiy/tevil trnden ztlklar da -her ne kadar anlam ve uygulamada beklenmedik gelimeler ierse de- bu kapsamda bulunmaktadr.40 Yaratma ve Emir (el-halk vel-emr), ehristnye gre bu ayrmlar iinde en temel olandr ve bu sebeple dierleri iin bir ncl tekil etmektedir. 41 Bunlar, Tanrdan gelen iki ncelikli gerekliktir. Niha noktada Kurn kn (Ol!) emriyle tanmlanabilen Emir, kendisi araclyla yaratmaya konu olan eylerin varla geldii eydir42 ve dolaysyla yaratma tarafndan gerektirilmektedir. Bu ynyle o, Hristiyan dncedeki her eyin yapld ve kendisi olmakszn yaplm olan hibir eyin yaplamayaca Logos kavramyla karlatrlabilir.43 Emir ayn zamanda gizemli bir ekilde ehristn tarafndan din hukuk ve zel olarak da Kurn ile zdeletirilmektedir ki, ehristn Kurnn lemin meydana geliindeki ilevini son derece zahir bir tarzda ele almakta ve bu onu, kelimeler ve hatta harfler dzeyinde onun nemine dair ok sayda speklasyon yapmaya sevk etmektedir. Yaratma ve Emri mzn ile eletirdii nemli bir pasajda o, nemli miktarda Kurn yetine atfta bulunmu44 ve yaratma ile Emirin birbirine sk skya bal olup birbirini ima ettii gereini ortaya koymak amacyla 16:40 gibi yetlerde yer alan Ol [yani Emir] ve olur *yani yaratma+ trnden muhtelif hkmleri tahlil etmitir. 55:1-4 bu konuda bir baka rnektir: <O insanl yaratt [yani yaratma]. O, ona konumay retti *yani Emir+. Ayrca 14:24: yi bir sz [yani Emir] iyi bir aa gibidir [yani yaratma] ve tekrar 55:1-4e dnerek: Rahman olan. O, Kurn retti [yani Emir]. O

40

41 42

43 44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

108

Ben bunlar ehristnnin sunduu sralamaya harfiyen uyarak burada aktarmayacam. ehristn, Mefth, c. 1, s. 189. Mesela: 16:40: Biz bir eyi irade ettiimizde ona syleceimiz sz sadece Ol!dur (kn) ve o oluverir (fe-yekn). Yuhanna 1:3. ehristn, Mefth, c. 1, s. 190. Atfta bulunduu yetler mesela 6:152, 7:85 ve 55:7dir.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

insanl yaratt *yani yaratma+. Bu tr yetler, ister Emir terimi isterse yaratma terimi nce gelsin, ehristnyi bunun tesinde terazi sembolizmini aratrmaya sevk etmi ve o, bu konuda u sonuca varmtr:45 Emirle (emriyyt) ve din hukukla ilikili eylerin ierdikleri tartldnda onun terazileri yaratma ve yaratmayla ilgili eylerdir (halkiyyt); ve yaratmayla ilgili eylerin ihtiva ettikleri tartldnda onun terazileri de Emirle ilikili eyleri iermektedir. Tevile dair dier ayrmlarnn bu ayrma dayand ynndeki anlay, ehristnyi, aada greceimiz zere, dier tm ayrmlar yaratma ve Emirin alt dal olarak deerlendirdii daha kapsaml bir ema oluturmaya sevk etmektedir. Burada dikkat ekici olan, szkonusu ayrmn o dnemdeki smailliin nemli bir vechesini oluturmasdr. Bahsi geen dnemde smaillie dair teolojik speklasyonlarn ou, znde deus revelatusla zdeletirilmi bir gereklik olan Logos-Emirin mahiyeti etrafnda gelimitir.46 Kimileri tarafndan ada smail teorinin etkisini gstermek zere kullanlan dier bir kavramsal ikilik de hiyerari (terettb) ve ztlktr (tezdd).47 lk kavram dikey farkllatrc ilke iken ikincisi yatay farkllatrc ilkedir. Biraz nce bahsedilen ematik inceleme ynndeki eilime uygun olarak ztlk ehristn tarafndan

45 46

47

ehristn, Mefth, c. 1, s. 190. Aadaki izgi, ehristn zerindeki smail etkiyi n plana karmaktadr: M.T. Dnipajh, D ed-dut Tcddn-i ehristn (kinci Blm), Nme-yi stn-i Kuds, Somre 4, Mselsel 28 (1968), s. 61-71, zellikle s. 62: Diane Steigrewald, La pensee philosophique et theologique, s. 131. Logos-Emire ynelik ilgili genellikle Eb Yakb es-Sicistnnin (. ykl. 361971) dncesinde karlk bulmaktadr ki, o da bu grn Eb Abdullah Muhammed en-Nesefye (. 330/942) borludur. Bu dncenin kkleri Yeni-Eflatuncu dnrlerin etkilerinden ok daha derinlerde yatmakta olup erken dnemde Kn olarak bilinen diil demiurge dair yaplan smail speklasyonlar (kn emrinin diil eklinden tremi bir isimdir), Ophites ve Valentinciler gibi ge antik dnemin Gnostik okullarnn retilerinden izler tad tartlmaktadr. Bkz. Heinz Halm, The Cosmolology of the pre-Fatimid Ismlyya, F. Daftary (ed.), Medieval Ismaili History and Thought (Cambridge: Cambridge University Press, 1996), s. 75-83, zellikle s. 81. Dnipejh, D ed-dut, s. 62.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

109

Toby MAYER

yaratma ve Emir arasnda ayrt edilmektedir ve o, ztlklarn yaratma ve Emir iinde iki farkl yolla bulunabileceini belirtmektedir. Yaratmayla ilgili olarak varlk ve yokluk ile bir varlk ve dieri arasnda bir ztlk bulunabildii gibi Emir szkonusu olduunda iman ve kfr ile bir iman ile dieri arasnda bir ztlk bulunabilmektedir. ehristnye gre Kurnn nemli zelliklerinden birisi devaml surette ztlk ilkesini ifade etmesidir: nananlarla ilgili hibir yet yoktur ki hemen peinden kafirlerle ilgili bir yet gelmesin. Ayn ekilde iyinin nitelikleri arasnda hibir nitelik yoktur ki, onu ktln niteliklerinden birisi takip etmesin. 48 O hatta Kurnn kelimelerini incelediin takdirde Allahn irade ettikleri dnda her kelimede bu ztl bulabileceini iddia etmektedir. 49 Kurnn el-Furkn ismi (Kstas, ayrt etmek anlamndaki feraka kknden) ehristnye gre bu ayrt edici ilevden kaynaklanyor olmaldr. Dier yandan karineden (katlmak; genel kabul gren okuma anlamndaki karaeden tremek yerine) gelen bir manev etimoloji yoluyla elde edilebilen el-Kurn ismi de kutsal metnin kendisinde hiyerarik olarak dzenlenmi (muterettibt fhi) eyleri biraraya getirme eklindeki tam anlamyla btnletirici ileviyle ilikili olmaldr. Bu ikili ileve 17:106da birlikte iaret edilmektedir: Ve ite o Kurndr ki Biz onu ayrdk (faraknhu)<50 Hiyerariden ise ehristn, onu varln nuruyla ilikilendirip yokluunu ise yokluun karanlyla irtibatlandrd son derece ilgin bir ifadesinde bahsetmektedir. O, bu noktada hiyerarinin yokluunun varln yokluunu ima ettiini belirten bir hadis nakletmektedir: nsanolu ancak farkl olduklarnda abalamaya devam ederler ve eit olduklar zaman onlar helak olurlar. 51 ehristn hiyerarinin varln pek ok farkl dzeninde bulunabileceini sylemektedir: Baz meleklerle dierleri, baz peygamberlerle dierleri, baz insanlarla dierleri; mesela bir insan bilgiyi reten konumundayken dieri, bilgiyi talep eden renci olabi48 49 50 51

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

110

ehristn, Mefth, c. 1, s. 188. ehristn, Mefth, c. 1, s. 180. ehristn, Mefth, c. 1, s. 104. Kr. Snend-Drim (Kahire: Drul-Fikr, 1398/1978) Mukaddime, s. 32: ehristn, Mefth, c. 1, s. 189.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

lir.52 Dier yandan ztlk prensibi, birisinin renci ve dierinin bir pislik bcei olabildii durumda olduka barizdir.53 ada smailliin dnya gr ve messeselerine olan son derece zmn bir atf, ikna edici bir tarzda smaillie ait u unsurlarla birlikte birlikte btn bu anlatlanlarda bulunmaktadr: retim (talm) ilkesi, hoca-talebe (lim-mteallim) ilikisine yapt vurgu, mbtediler ve ekseriyeti tam anlamyla yanyana deerlendirmesi (nihayetide i teberru ilkesinden kaynaklanmaktadr), kozmolojik ve insan hiyerarileri ayn anda dzenlemesi ki, insan hiyerari huddud-dn isimli karmak resm tertipte ifade edilmitir. Varln zatyla ilikili hiyerarik yap, ehristn tarafndan farkl tezahr dzenleri iinde beklenmedik ekillerde kullanlmaktadr. Uzun ve karmak bir pasajda bu durum, Kurnn mucizev ekilde taklit edilemez oluu (muciz) retisi iin ayrt edici bir akl temel olarak karmza kmaktadr. Temel iddia, nutkun (yani konuma ve ayn zamanda dnme gc) insanln dier trlere stnln salamas ve insanla kyasla altta olanlar tarafndan taklit edilememesi gibi nutkun mkemmellii de peygamberlerin dier insanlara kar stnln salamakta ve peygamberlere kyasla alt seviyede olan kimseler tarafndan taklit edilememektedir.54 Dier yandan, nutk hem konumay hem de dnmeyi kapsadndan Kurnn sadece lafz stnl bu dnceden kmamakta, bunun yannda onun akl ve ahlak retilerinin stnl de temelini buradan almaktadr. Benzer bir dzlemde ehristn, Kurnn bir ksmnn dier ksmlarna nispetle daha faziletli oluu hakknda hkm vermenin tehlikesini de tartmaktadr. nk bir ey hakknda byle bir hkmde bulunmak, onu aan birtakm esaslara sahip olunduunu ve bu esaslar temelinde onun gelitiini varsaymak demektir. Bunun yerine btn Kurnn, nutktaki hiyerarik temel zerinde apriori olarak

52

53 54

Her varlk seviyesindeki hiyerari ehristn tarafndan Kurndan iktibaslarla vurgulanmtr. 37:164 melekler arasndaki hiyerari, 17:55 peygamberler arasndaki hiyerari, 58:11 limler arasndaki hiyerari ve 6:132 de genel olarak insan failler arasndaki hiyerari iin kullanlmaktadr. ehristn, Mefth, c. 1, s. 188-9. ehristn, Mefth, c. 1, s. 192.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

111

Toby MAYER

taklit edilemez olduu kabul edilmelidir.55 Yazarmz, Kurnn lazf mkemmellii (nazm veya bela) hakknda yaplan szde tecrb aratrmalara dayal bir taklit edilemezlik ispatn zmn olarak bir kenara brakmaktadr. Ayn ekilde onun delili, mesela taklitten mucizev bir ekilde caydrmaya (sarf) ve Kurndaki gayb haberlere (ilml-gayb) dayal olarak taklit edilemezlii aposteriori dzlemde savunmaya alan dier tarih abalardan da ayn oranda ayrlmaktadr.56 Yukarda ehristnnin bahsi geen tamamlayc unsurlar kullanarak sadece tefsir problemlerini deil, ayn zamanda kelam meseleleri de zdn gryoruz. O benzer bir rol, dier tamamlayc unsurlar olan tamamlanm (mefr) ve yeni balanma (mstenef) da vermektedir. Her ne kadar bu stlahlar Kurn temelden yoksun deilseler de,57 kimileri bunun ada smaillikte daha dorudan kaynaklara sahip olduunu iddia etmektedir.58 Her halkrda bizzat ehristn bu kavramlarn niha noktada Hz. Peygamberin tamamn aktard bir hadisinden kaynaklandn belirtmektedir. Bu noktada ilgin olan, bu hadisin Snn sahih hadis eserlerinde ksm olarak yer alrken i eserlerde Hz. Peygambere kadar giden i rivayet zinciriyle birlikte tam olarak bulunduudur.59 Bu farklln muhtemel sebebi, ehristn tarafndan iktibas edilen hadisin balamnda aklk kazanmaktadr. nk hadiste, Hz. Eb Bekir es-Sddk ve Hz. mer b. elHattb arasndaki bir az dalandan ve ykselen seslerin Hz. Peygamberi odasndan karttndan bahsetmektedir. Hadise gre Hz. Eb Bekir ve Hz. mer kader konusunda tartmaktaydlar. Hz. Peygamber mdahale eder ve onlara yars ate ve yars

55 56

57 58

59

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

112

ehristn, Mefth, c. 1, s. 192-3. Bkz. Issa J. Boullata, The Rhetorical Interpretation of the Quran: ijz and Related Topics, A. Rippin (ed.), Approaches to the History of the Interpretation of the Quran (Oxford: Clarendon Press, 1988), s. 139-57. el-mefr (55:31); el-mstenef (47:16). Dnipejh, D ed-dut, s. 62. Sonraki dnem smail balam iinde bu kavramlarn kullanm hakknda bkz. Nasr al-Dn al-Ts, Contemplation and Action, s. 46 (ngilizce) ve s. 16-17 (Farsa). E-eyh es-Sadk, Kitbut-tevhd (Kum: y.y., 1387/1967), s. 280. Bu kaynaa dikkatimi eken Robert Gleaveye mteekkirim.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

buz olan ve ne buzun eridii ne de atein snd bir melei dnmelerini syler. Byk melek kendi paradoksal tabiatn var kld iin durmakszn Allah tesbih etmektedir. Hadisin, Snn kaynaklarda genellikle bulunan ksm, hl akl kark olan Hz. merin Hz. Peygambere dobraca ynelttii soruyu ieren son ksmdr: Bizim hayatlarmz u anda ak mdr (enifet), yani yeni balam mdr (mstenefe), yoksa onlar, zaten belirlenmi olan ierikleriyle tamamlanm mdr (mefr)? Hz. Peygamber onlarn kesin olarak tamamland, ancak bizim her eye ramen fiilde bulunmamz gerektii eklinde cevap vermektedir: Yap! Her eye ne iin yaratlmsa o kolaylatrlmaktadr.60 Dolaysyla ehristn asndan bu stlah, szkonusu dnmeye sevk eden hadisten kaynaklanmaktadr ki, her ne kadar sabit unsuru (buz) tamamlanm olanla ve hareketli unsuru (ate) yeniden balayan ile eletirmek daha uygun olsa da o, ilgin bir ekilde melein buzunun, gerekliin yeni balayan yzn, melein ateinin ise gerekliin tamamlanm vechesini temsil ettiini kabul etmektedir. Ancak bu ayrntlar Hz. Peygamberin aklamasnn basit gcnden asla ayr dnlmemelidir. Paradoksal melee dair dhiyane sembol, aka antinominin etkileim iinde kald tabi bak asndan, terimlerin bir arada bulunuunun akl olarak imkanszlnn, ilah potentia absolutaya srekli bir ahit olarak olumlu anlamda ele alnd bir baka bak asna zorunlu geie de izin vermektedir.61

60

61

Eb Cafer Muhammed b. Cerr et-Taber, Cmiul-beyn an tevlil-Kurn (12 c. Kahire: Drul-Hads, 1407/1987), c. 7, s. 70 (11:106 hk.). ehristn, Mefth, c. 1, s. 185. Peygamberin kulland sembolizmi muhtemelen erken dnem Yahudi geleneinden kaynaklanmaktadr. Bu gelenekte cennetler (ha-shamayim) ate ve sudan olumu ve mucizevi bir ekilde Allah tarafndan biraraya getirilmi eklinde sunulmaktadr. Bu, branicenin manev etimolojisinden ileri gelmektedir ki, esh (ate) ve mayimi (su) biraraya getirmektedir. Dahas: *Onun bu ekilde isimlendirilmesi+ insann ona amasndan (mishtommemm) kaynaklanmaktadr. H. Freedman (ev.), Midrash Rabbah: Genesis (2 c. London: Soncino Press, 1939), c. 1, s. 32-3. Bu noktaya iaret eden Sara Sviriye mteekkirim. Yahudi geleneinde bir baka yerde genel olarak meleklerin de ate ve sudan terkip edildii ve Allahn bu zt unsurlar arasnda bar oluturduu belirtilmektedir. Bkz. Talmud Yerushalmi, tractate on Rosh Ha-Shanah, ii, 58a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

113

Toby MAYER

Biraz nce belirtildii zere ehristn tamamlanm/yeni balanm ayrmn ayn zamanda kelamn balca problemlerini de zmek iin de kullanmaktadr. zgr iradeyi mutlak olarak reddeden Zorunlukular (cebriyye) ve zgr iradeyi mutlak anlamda olumlayan zgrlkler (kaderiyye) gibi u Mslman kelam tavrlar ehristnye gre bu ayrm bilmemekten kaynaklanmaktadr. Tamamlanmn boyutuna ynelik dlayc bir younlama, Allahn gnahkarlara sadece aslnda yerine getiremeyecekleri eyi emrettiini kabul eden Zorunlukularn tefritine gtrmektedir ki bu, geveklii tevik eden bir retidir. Dier yandan, yeniden balamann boyutuna ynelik dlayc bir younlama da insan fillerinin Allaha balln reddeden zgrlklerin ifratna yol amaktadr ki, bu da ilah kudretten taviz veren bir retidir. in srr, Hz. Peygamber gibi gerekliin iki boyutunun da ayn anda gerekletiini teslim etmektir: ... Onun *mere+ ynelik Yap! ifadesi yeniden balamaya dair yargya ynelik bir ima iken her eye ne iin yaratlmsa o kolaylatrlmaktadr ise tamamlanma dair yargya ynelik bir imadr.62 Bu ayrm ayn zamanda yetler arasnda var gibi gzken elikileri uzlatrmaya dnk temel tefsir ameliyesinden (yani terch) iyi sonu almak iin de kullanlabilir. Mesela Ona yumuak sz syle, belki t alr veya Allahtan korkar mealindeki 20:44 gibi belirli yetler Hz. Peygambere kafirlere rehberlik etmesi veya onlar azarlamasn emretmektedir. Onlar uyarsan da uyarmasan da bu onlar iin ayndr. Onlar iman etmeyecektir mealindeki 2:6 gibi yetler ise bylesi bir yol gstermeye gerek olmadn belirtmektedir. ehristnnin belirttii zere: Her kim iki hkm anlamazsa, nasihat vermeye kar kan yetlerle nasihat vermeyi emreden yetleri bir araya getirmek onun iin hayli zordur. te bu, srlarn srrdr!63 Mesele aka rehberlik yapmay emreden yetler yeniden balama boyutuna atfta bulunurken rehberlik yapmay reddeden yetlerin ise tamamlanm olma boyutuna atfta bulunmasdr. ehristn bu ayrm yaratma ve Emir ayrmyla birlikte de
62

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

114

63

ehristn, Mefth, c. 1, s. 186. ehristn, Mefth, c. 1, s. 187.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

kullanmakta ve bylece daha kapsaml bir ema oluturmaktadr. Tamamlanm olma ve yeniden balama Emir ile ilikili olarak Kurn anlamda biraz nce bahsedilen iki tr yet grubu -yani zorunlu klc yetler ve nasihatte bulunmayla ilgili yetler- tarafndan temsil etmektedir. Dier yandan tamamlanm olma ve yeniden balama, yaratma asndan var olua dair iki farkl dzen eklinde kabul edilmektedir: Zaman ve mekan tesi olan manev varlklar ve zaman ve mekanda bulunan madd varlklar. 64 Bir dier ayrm olan genellik (umm) ve zellik (huss), Kurnn yorumlanmasnda bilinen bir aratr, ancak ehristnnin onlar kullanm, Kurnn fkh olarak yorumlanmasndaki malum eklinden -mesela ehristnnin de mensup olduu fi mezhebinin kullanmndan- daha dakk ve geni grnmektedir. Bu ayrm, fkh yorumlarda zellikle farkl yetlerin hukuk gcn tesis ve ilk bakta birbirine zt gibi grnen vahiyleri uzlatrmaya ynelik yukarda bahsedilen sre asndan hayli hayatdir.65 Aslnda ehristnye gre ayrlmas gereken en az dzey bulunmaktadr: Genel, zel ve son olarak tikel. Onun dedii gibi: Kurnda kendisine herhangi bir zelletirmenin dahil olmad hibir genel ve kendisine herhangi bir tikellemenin katlmad hibir zel ifade yoktur.66 O daha da ileri giderek son iki uygulama dzeyinin (yani tahss) tarih olarak Kurn tefsirlerinde grmezlikten gelindiini iddia etmektedir.67 ehristn bir sonraki aamada muhtelif yetleri kullanarak bu dzeyleri rneklemeye gemektedir. Mesela Ey nsanlk! (y ehhhen-ns) Rabbinize ibadet edin mealindeki 2:21 gibi yetlerde insanlk (ns) tm insan trne atfta bulunmaktadr. Dier yandan bu tr emirlere mutlak genellik dzeyinde uyulmas istenme64 65

66 67

ehristn, Mefth, c. 1, s. 186. Mesela bkz. Majid Khadduri (ev.), al-Shfis Risla (Cambridge: Islamic Texts Society, 1987), s. 96vd. Bu ayrmn en basit uygulamasnda kapsam olarak genellii messes olan yet, kapsam zel olan yeti ncelemektedir. Sylemesi bile ziddir ki, bazlar ehristnnin tefsir konusundaki ayrmlar kapsaml kullannda smail etkinin nemli rol oynadn dnmektedirler; bkz. M.T. Dnipejh, D ed-dut, s. 62. ehristn, Mefth, c. 1, s. 180. ehristn, Mefth, c. 1, s. 180.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

115

Toby MAYER

mektedir, nk slam hukuku, teknik anlamda insan tr iinde bulunsa da yetikin olmayanlar ve akl hastalarn hukuk olarak teklife muhatap olarak kabul etmemektedir. zellik durumunun bir baka derecesi, Sonra insanln (en-ns) akn ettii yere siz de akn edin mealindeki Hac srasnda Arafattaki mensike atfta bulunan 2:199 gibi bir yette bulunmaktadr. yetin muhataplar aka aralarndaki daha belirgin bir grubu taklit etmeye sevk edilmektedir ki, bu grup ehristn tarafndan insanlk terimiyle nitelenen doru yola ileten rehberler (el-hdtl-mehdiyyn) olarak isimlendirilmektedir. Son olarak insanlk Kurnda tikel dzeyde de kullanlabilmektedir. Zira geleneksel tefsirler insanln 4:54te sadece bizzat Hz. Peygamberi ifade ettiini belirtmektedir: .... yoksa onlar Allahn kendilerine ltfundan verdii ey sebebiyle insanl (en-ns) kskanyorlar m?68 Aslnda ns kelimesinin Kurndaki kullanmlarna dair bu tahlilde ehristn genel ve zele dair greceli ayrm en az drt dereceye kadar geniletmektedir (genel, greceli zel, daha zel ve tikel). Benzer bir geniletme, Kurndaki rahmetin (rahme) tahlilinde de grlmektedir. Rahmetin ilk derecesi, 7:156-7 temelinde ortaya kmaktadr ki, bu yetlerde szkonusu derece metindeki gibi tam bir ardklk iermektedir: Rahmetim her eyi kaplamtr ve ben onu bana kar gelmekten saknan ve zekat veren ve bizim yetlerimize inananlara taahht edeceim. Onlar mm olan peygamberi takip ederler. Burada rahmetin en genel dzeyine ilk olarak atfta bulunulmaktadr: Rahmetim her eyi kaplamtr. Ardndan o, greceli olarak zel hale getirilmi ve tarih st ve tm dinleri kapsayan bir anlamda dindar olanlar iin mukadder olduu belirtilmitir: Ben onu bana kar gelmekten saknan ve zekat veren ve bizim yetlerimize inananlara taahht edeceim. Son olarak daha da daraltlarak zelde Mslmanlar iin mukadder olduu ifade edilmitir: ... onlar ki mm olan peygamberi takip ederler. Bunun tesinde ehristn, Kurnda rahmetin sadece tikel olarak kullanld durumlar da ortaya koymakta ve bylece drtl seriyi tamamlamaktadr: 21:107 gibi yetlerde rahmet zel olarak Hz. Peygam-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

116

68

ehristn, Mefth, c. 1, s. 180-1.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

bere iaret etmektedir: Biz seni sadece lemlere bir rahmet olarak gnderdik. ehristnnin olaan olmayan ilgileri, tefsire dair dakk bir kavram olan nesh ile ilgili tartmasnda da aikrdr. Daha nce olduu gibi nsih ve mensh yetler ayrm terch iinde (eliik yetleri uzlatrma) ve Kurndaki emirlerin hukuk gcn tesis konusunda olduka nemlidir. ki eliik emir, birincisinin daha nce vahyedilmi olup dolaysyla nesh edildii ve dierinin daha sonra vahyedilmi olup bundan dolay nsih olduuna dair tasavvur dzleminde uzlatrlabilir.69 Ancak ehristnnin meseleyi ele alnn dikkat ekisi yn, onun sadece bir Kurn istisnann dieriyle ilikisiyle alakal olmayp ayn zamanda bizatihi Kurnn daha nceki dinlerle olan istisna edici ilikisine yakn ilgi gstermesidir. Onun, bir Kurn yetinin dieri tarafndan nesh edilmesine dair metin ii nesh ile nceki kutsal kitaplarn Kurn tarafndan nesh edilmesine dair metinler aras nesh erevesinde kurduu ak bir benzetme vardr. ehristn, neshin ksa tanmn ele alarak balamaktadr. Nesih ya sadece sabit bir ilah hkmn kaldrlmasdr (refulhkmis-sbit), ya hkmn sresinin gemesidir (intihu mddetilhkm) ya da bir mkemmelleme srecidir veya muhtemelen bir tamamlanma srecidir (tekml).70 Aadaki tartmas boyunca o, bu grten sonuncusunu savunmaya almakta ve dolaysyla ilk ikisini reddetmektedir. yle grnyor ki, ehristn asndan neshi, ilah vahyin herhangi bir ekilde fazlal olarak ele almak hayli yanltr: Bir ilah sistemin (era mine-eri) dierini iptal ettii veya onun hkmlerinin kaldrlp dierinin hkmlerinin geerli klndn ileri sren gr sakn benimseme.71 Bilakis, Ademden kyamete kadar pei sra gelen her erattan sonra gelen, nce geleni tamamlamaktadr (mkemmile) ki, bu durum gizemli bir anlamda kyametin tesinde de byledir. nk, ehristn eklemektedir, kyamet de aslnda sadece bir baka ba69 70 71

Khadduri, al-Shfis Risla, s. 123vd. ehristn, Mefth, c. 1, s. 182-3. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

117

Toby MAYER

lang (en-neetl-uhr) olacaktr.72 Vahyin sreklilii erevesinde hepsinin deeri tasdik edilmek durumunda olup hibirisi reddedilmemelidir. Bu noktada ehristn hibir ekilde slamn nceki eriatlara olan stnln tartma konusu yapmamaktadr. O, aka kendisinin, slamn son ve en erefli eriat olduuna inandn belirtmektedir.73 Ancak bu iddia ayn zamanda nceki eriatlarn ve onlara ait hukuklarn zlerinde deersiz olduunu deil, bilakis onlarn etkisinin bir dzeyde slam iinde devam ettii anlamna gelmektedir. Bu husus, ehristn tarafndan sunulan, dikkatli bir ekilde yaplm aamal bir benzetmeyle akla kavuturulmaktadr. lk olarak yaratmaya ait eyler (halkiyyt) arasnda, Kurnda 23:12-14 gibi pek ok yerde zerinde durulan ceninin geliim hadisesi bulunmaktadr.74 Kurn zellikle bu srecin sonucuna atfta bulunmaktadr ki, szkonusu sonuca gre rahimde bulunan sperma bir kan phtsna dnmekte ve kan phts daha sonra baka bir yaratma (halk har) olarak bir cenin haline gelmektedir. Bu srecin anahtar ehristnye gre deiim ve srekliliin bir arada bulunmasdr ki, deiim birbiri pei sra gelen farkl znelerin birbirini iptal etmeleri anlamnda deil, ayn znenin mkemmelliinden hareketle ortaya kmaktadr. Onun da dedii gibi: Sperma dp yaratlla ilgili eyler arasnda geersiz hale gelirse, o ne ikinci ne de nc aamaya ulaabilir. Bilakis o, ken72

73

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

118

74

53:47. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183. Dairev bir zaman anlaynn burada tedbirli bir ekilde ima edilmesinin imkan, yazarn mukaddimesindeki gizemli bir ifade tarafndan da desteklenmektedir. Szkonusu yerde o, Allaha nbvveti Seilmi Olan Hz. Muhammed ile sonlandrd iin hamd etmektedir ki, sonlandrma en stn derece ve mkemmellik anlamnda olup iptal ve bitme anlamnda deildir. Bkz. s. 103-4. Zmn atf 33:40adr ki bu yette Hz. Muhammedden Peygamberlerin Mhr (htimn-nebiyyn) olarak bahsedilmektedir. yle grnyor ki ehristn burada peygamberliin onunla zevl bulduu deil, bilakis mkemmellie (keml) ulat anlamnda bu isimlendirmeyi kullanmaktadr. Yazarn ifadelerinin kesin bir ekilde yorumlanmas zor olsa da ayet dairevlik gerekten bu ifadelerde ima ediliyorsa bu durum muhtemel bir smail etki iin de bir baka delildir. smaillerin byk daire (el-kevrul-azam) tasavvurlar iin bkz. Farhad Daftary, The Ismls: Their History and Doctrines (Cambridge: Cambridge University Press, 1990), s. 140, s. 295, ve s. 297. <e-era el-ahra ellet hiye eref-erii. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

di mkemmellik snrna ular ve kendi zatn tamamlayarak (maa isfi ztih) bir baka mkemmellik formuna ulaamaz.75 Emir-Logosa (emriyyt) ait eylere geersek, ikinci olarak birbiri pei sra gelen farkl eriatlar bulunmaktadr ki, bunlarda ayn deiim sreci tek bir zne zerinde devam etmektedir: lk eriat hkmsz kaldnda veya iptal edildiinde o ikinci ve nc *aamaya+ ulaamaz. Bilakis o, tamamlanma snrna ular ve kendi zatn desteklemeyle birlikte (maa istihkmi ztih) bir baka mkemmellik formuna ulaamaz.76 nc ve son olarak ehristn Kurndaki metin ii nesih meselesine atfta bulunmaktadr. Son ve en deerli eriat neshedilmi bir vecheye sahiptir ki bu veche de btnle dahildir. Zaman iinde pei sra vahyedilmesinde hem dallarn (fur) deiim ve oluumuna konu olan bu veche hem de dinin ilkeleri (usld-dn) ve Kutsal Kitabn Anas (mml-kitb) olan ve evin temeline (el-ess lil-beyt) benzeyen sabit bir z bulunmaktadr.77 Bu ekilde biz, farkl eriatlar bir damar gibi grmeye davet edilmekteyiz. lkelerinde birletirici bir z yannda deien bir neshedilmi veche de bulunmaktadr ki, bu, yukarda atfta bulunulan tekml sreci balamnda olumlu anlamda anlalmaktadr. ehristn de bu konuda yle sylemektedir: O sadece *neshedilmi+ olan son noktasna ulat durumda bir yetkinlik iin iptal etmektedir.78 Son olarak ehristn, dncesini Kurndan getirdii somut bir rnek yoluyla desteklemektedir ki, onun bu konuda gsterdii ihtimam, teorisinin Mslmanlnn samimiyetinden uzaklatrdna dair herhangi bir varsaym konusunda bizi tekrar dzeltmektedir. Ancak rnek azl, onun nesih konusundaki retisinin arlna tam anlamyla derman olmaktadr ki, ehristn de aslnda neshi geleneksel anlamyla -dier eriatlarn neshi de dahil olmak zere- olumlamamaktadr. O, susuzluk yetinin kl

75 76

77 78

ehristn, Mefth, c. 1, s. 183. istf: istify. MA. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183. Son ifade, cenin balamnda aka maa istf ztihy hatrlatmaktadr. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183. ehristn, Mefth, c. 1, s. 183.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

119

Toby MAYER

yeti ile szde neshini rnek olarak almaktadr. Sz edilen ilk yet, Sizin dininiz size benim dinim bana mealindeki 109:6 iken ikincisi, Sava size farz klnd mealindeki 2:216 ile Onlarla sava, Allah sizin ellerinizle onlar cezalandracaktr mealindeki 9:14tr. Mfessirimiz son iki yetteki savama emrinin mutlak anlamda ilk yetteki kafirlerin dinlerini (edynl-kfirn) kendi haline brakma hkmn neshettiine dair gr tamamen reddetmektedir. Aslnda susuzluk yeti, lafz aklama yoluyla susuzluun en mkemmel rnei olarak (nihye fit-teberr bil-kavl) karmzda srekli durmaktadr ki, tek tanr inancnn lafzen ve itikaden tesisi anlamnda (takrrt-tevhd bil-lisn vel-itikd) o, son derece stn bir konumdadr. Ancak onun mkemmellii ortaya konulduunda fiil yoluyla bu susuzluun tamamlanmas gerekmektedir (et-teberr bil-fil) ve bu da tek tanr inancnn asker anlamda tesisini ifade etmektedir (takrrt-tevhd bis-seyf vel-izhk).79 Bir yet tr mantk olarak dierinin sonucu iken onlar teistik susuzluk dncesinin iki farkl ekline iaret etmekte olup her biri bizatihi ayr bir konuma sahiptirler. Bir baka ifadeyle susuzluk yetinin neshi, onun mutlak anlamda hkmnn askya alnd anlamna gelmemektedir. Nihayetinde ehristn bunun aslnda nesihle ilgili olarak her zaman geerli olan bir durum olduunda srar etmektedir: Bir baka yet tarafndan neshedildii sylenen her Kurn yetinde nesheden yet neshedilmi yet tarafndan dzenlenmi olarak bulunmakta olup onu ne ortadan kaldrmakta ne de iptal etmektedir (l rfia ve l mubtile).80 Buradan hareketle metinler aras dzleme dair bir ngrde bulunulursa, slamn nceki eriatlar tam anlamyla takip ettii -ki onun geliiyle bu eriatlar kemale ermilerdir- bu takibin mantk olup onlarn yerini alacak bir nitelik tamadna dair bir retiyle kar karya kalmaktayz. Bu aslnda bu eriatlarn varlnn sadece diakronik deil, senkronik bir tarzda olduunu ngrmektedir: Onlar var olmak zere orada bulunmak durumundadrlar. Btn bunlara gre

79

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

120

80

ehristn, Mefth, c. 1, s. 183-4. ehristn, Mefth, c. 1, s. 184.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

ehristnnin dier inanlara gre son derece msamahakr ve hatta kapsayc bir yaklam savunduu muhakkaktr. 81 Dier tamamlayclarda olduu gibi ehristn, dier kavramlar erevesinde merkez bir nemi haiz olan bir ayrm durumundaki muhkem ve mteabihi de yeniden formle etmektedir. O bu ayrmn son derece temelli bir ayrm olduunu, zira Kurnn bizzat kendisinin, zellikle de Sana muhkem yetler (muhkemt) -ki onlar kitabn esasdr *lafzen, anas+- ve baka mtebih yetler ieren kitab indiren *Allahtr+ mealindeki 3:7de yetlerini bu iki kategoriye ayrdn belirtmektedir. 82 Bu iki kategorinin tam olarak alanlar konusunda ok farkl grler bulunmaktadr ve ehristn zekice bir noktaya iaret ederek limlerin ounun bu ayrm yapmaya ynelik gr benimsemelerinin yani bu terimleri tanmlama yerine bu ayrm zerine durmalarnn neticede tm Kurn mteabih hale getirdiini belirtmektedir. Ona gre onlarn dncesinde hem muhkem hem de mteabih yetlerin, nihayetinde mteabih yetler kapsamnda olmas son derece artcdr, zira onlarn tefsiri kesinlie dayandn asla ispat etmemektedir!83 Bunun yerine o, veciz bir ekilde bilgili insanlar arasnda idrak sahiplerinin muhkem yetleri yukarda bahsi geen tamamlanm kategorisiyle, mteabih yetleri de yeniden balam kategorisiyle zdeletirdiini belirtmektedir. Yani kader srrnn farkl vechelerine zg olan bu kategoriler balamnda muhkem yetler Allahn ilminin kapanm, mutlak boyutuyla (el-mefr) irtibatlyken mteabih yetler de zgr iradenin i grd ve olaylarn zaman iinde gerekletii ak ve muhtemel boyutla (el-mstenef) ilikili olup her biri kendi layk olduu konumda bulunmaktadr. Burada ehristnnin hermentiinin ayrt edici bir vasf ortaya kmaktadr ki, o ncelikle fkh ayrmlar beklenmedik bir ekilde
81

82 83

Bu nesih tasavvurunun izlerinin ve onun 23:14te bahsi geen ceninin geliim modelinde oynad roln, ehristn ncesi Ftm smail retide bulunduu burada belirtilebilir. Mesela bkz. el-Meyyed fid-Dn e-rz (. 1078), elMeclisl-meyyediyye, ed. Htim Hamddd (Bombay: Ibn Medyan ve Ateka Hamiduddin, 1422/2002), Meclis 182, s. 516-9, zellikle s. 518. Bu atf iin Ali Kutbuddine mteekkirim. ehristn, Mefth, c. 1, s. 181. ehristn, Mefth, c. 1, s. 182.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

121

Toby MAYER

felsef terimlerle yeniden formle etmekte, ancak bu terimler fkh kullanmlarn da kaybetmemektedir. Genellik ve zellik ayrmn ele al bu eilimin bir dier gzel rneidir. Bunu takip eden adm, hermentiin (tevl) -tefsirden farkl olarak daha elverisiz bir yorumlama projesi- zel olarak mteabih/yeniden balam vecheye zg klnmasdr. Bu sonu, ehristn tarafndan yukarda iktibas edilen 3:7nin geri kalan ksmndan hareketle kartlmaktadr: Kalplerinde sapma olanlara gelince onlar, ekierek ve onun hermentiini (tevluhu) arayarak onun mteabih olann takip ederler. Tevil, imamlara zg olup herhangi bir mmine ak deildir. Bu snrlama, szkonusu mehur yetin geri kalan tarafndan da dorulanmaktadr (her ne kadar bu nokta ehristn tarafndan aka ifade edilmese de), nk orada, Kurnn gerek hermentiinin sadece bizzat Allah ve bilgi konusunda salam kklere sahip kimseler yani imamlar tarafndan bilinebilecei belirtilmektedir (mamlarn Allahla ayn kapsama dahil edilmesi ilik tarafndan benimsenen noktalama iaretlerinden kaynaklanmakta olup Mchid b. Cebr el-Mahzm gibi erken dnem otoriteler tarafndan da desteklenmi olsa da textus receptusun standart noktalama iaretleri bunu doru bulmamaktadr).84 Dolaysyla ehristn asndan hayat nemi haiz olan hususa gre Kurnn tamamlanm vechesi sradan Snn tefsirlerin ulaabilecei bir konumdayken, onun yeniden balam yz sadece imamlar yoluyla elde edilebilir bir nitelik tamaktadr. Bunun pratik nemi ise u ekilde ortaya kmaktadr. Daha nce bahsi geen kavram ifti balamnda ehristn, kapsaml ve niha bir ema oluturmak amacyla muhkem ve mteabihi, yaratma ve Emir arasnda alt dallara ayrmaktadr. Bir tarafta kutal kitabn baz muhkem yetleri yaratmann tamamlanm vechesine tekabl ederken (yani ilah kader yoluyla zaten gereklemi olan olaylar) dierleri Emirin tamamlanm vechesine karlk gelmek-

84

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

122

Bu i noktalama iin bkz. Taber, Cmiul-beyn, c. 3, s. 122. Bizzat bn Abbasn zmn olarak ayn dzensiz noktalamay destekledii sylenebilir, nk onun yle dedii rivay edilmektedir: Ben onun tevili bilenlerden birisiyim (ene mimmen yalemu tevleh). (Ayrca bkz. s. 122).

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

tedir (hukuk hkmleri zaten bilinen hususlar). 85 Bu trden olan btn vahiyler geleneksel tefsirlerin kapsamnda yer almaktadr. Dier yandan baz mteabih yetler yaratmann yeniden balam vechesine tekabl ederken (ilah kaz yoluyla gerekleecek olan olaylar) dierleri de Emirin yeniden balanm ynne karlk gelmektedir (kutsal kitapta kkleri yer alsa da sonradan fiile geecek olan hukuk hkmler).86 Btn bunlarn mhim neticesi ise sonraki hukuk uygulamalar kadar gelecee dair ngrleri de ieren bu son kategorilerde bulunan herhangi bir eyin geleneksel tefsirlerin sahasnn tesinde olduu ve imamlarn hermentiine bal bulunduudur. ehristnnin bu konuyu ele al, son derece ksa ve mecaz olup dier balamlarda verdii somut rneklerden yoksundur. Ancak doru bir ekilde zmlendiinde ehristnnin Hz. Peygamber ailesine ynelik destei, Emirin mteabih vechesi szkonusu olduunda aa kmakta ve hatta dininin pratik hukuk ynne kadar uzanmaktadr. Mefthin balangcnda ehristn, ilah vahye dair btncl srete imamlarn rolnn kozmik nemini vurgulamaktadr. mamlarn rol, meleklerin roln tamamlayc bir nitelik arz etmektedir. Melekler vahyin indirilmesinde (tenzl) arac konumunda olup bu srecin ncelikli parasdrlar. mamlar ve onlar takip eden alimler ise (el-ulems-sdika) vahyin geri alnmasnda (tevl, hermentik, lafzen tercme edildiinde) arac durumundadrlar ve szkonusu srecin sonraki parasdrlar. Her ikisi birlikte Allahtan Allaha olan vahiy dairesini tamamlamaktadrlar ve her ikisi de aslnda 15:9daki Zikri Biz indirdik ve onu Biz koruyacaz mealindeki yet tarafndan tasdik edilen ilah bir ilevi yerine getirmektedirler: Allah, melekler araclyla kutsal kitabn iniinin gerek failidir ve Allah kutsal kitabn anlamnn imamlar araclyla gerek koruyucusudur. lah ilevin iki trne dair bu benzetme, Kurnn meleklere dair mehur bir tasvirini kullanarak imamlardan (ve hakik limler) bahsettiinde ehristn tarafndan
85

86

ehristnnin ifadesiyle bilinen nceki hkm (el-hkms-sbkul-malm), Mefth, c. 1, s. 182. ehristnnin ifadesiyle ertelenmi meru hkm (el-hkml-mteahhirulmer). Ayrca Mefth, c. 1, s. 182.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

123

Toby MAYER

zellikle belirtilmektedir: Onlar hep birlikte *Allahn+ nnde ve Onun arkasnda sralanmlardr.87 i mistisizmine ynelik bu gl destek -phesiz yazarmzn kendi teebbsne dair dncesinde merkez bir yerde durmaktadr- burada Kurnn srlarn aa karmaya ynelik sunduu kavramsal sistemin i tutarl ve parlaklndan ayr deerlendirilmemelidir. Asl itibariyle biz, yukarda anlatlanlarda kapsaml bir Kurn felsefesiyle kar karya bulunmaktayz. ehristnnin Ftiha Suresi Tefsiri Yukarda sunulan dnce rgs Mefth boyunca, Ftiha suresi tefsiri de dahil olmak zere srlara dair blmlerde uygulanmaktadr. ehristn tefsir boyunca her yeti, yetten yete az da olsa deien birtakm balklar altnda ele almaktadr. Bu balklar arasnda szlk bilim (lua), dilsel konum (vad), kk bilgisi (itikk), gramer (nahv), henkli dzen (nazm), tefsr, semantik (men) ve son olarak srlar (esrar) bulunmaktadr. Dier balklar altnda sunulan dnceler genellikle srlarn aklanmasnda da kullanlmaktadr. Dolaysyla srlar ksm, tartmasz bir ekilde, ehristnnin tefsir projesinin meyvesi durumundadr. Btn bir tefsirin srlarda kendisini nasl olup da gsterdiinin nemli bir rnei, besmelenin (Sonsuz Derecede Balayc, Merhamet Edici Allah Adna) Ftihaya dahil olup olmad ve onun ilk yeti olarak alnp alnamayaca ya da Ftihann dnda braklp sadece bir ayrt edici unsur olarak deerlendirilip deerlendirilemeyecei sorusudur. Bu soru, ehristnnin tefsirinde nemli bir problematik olarak durmaktadr.88 Erken dnemden itibaren baz otoriteler balang ifadesinin sureye ve hatta Kurnn hibir suresine dahil olmadn dnmlerdir. Mamafih, bu gr kabul edenler, Ftihann, 15:87ye atfla bir hadiste Yedi Tekrarlananlarla (veya Yedi Katlanmlar, sebun minel-mesn) zdeletirilmesinden hareketle onun yedili yapsn tanmlamayla ciddi bir ekilde megul olmulardr. Bu durumun Ftihay yedi yete bl-

87

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

124

88

13:11. ehristn, Mefth, c. 1, s. 223.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

meyi zorunlu kld dncesiyle, besmeleyi surenin dnda tutan otoriteler, geri kalan alt yete ek olarak yedi yet oluturmak iin yeni bir yet ayrm ortaya koymak durumunda kalmlar ve bunu, yedinci yetteki Sen cmerte nimet verdin (enamte aleyhim) ifadesini yeni altnc yetin sonu yapp, yetin geri kalann da yedinci yet olarak kabul etmekle gerekletirmilerdir.89 ehristn, gelenek, akl ve nihayetinde srlarda aklanan daha btn mlahazalar temelinde bu gre kar muhtelif sert argmanlar sunmaktadr. Birinci trden argmanlara bir rnek olarak o, besmelesiz balayan herhangi nemli bir iin gdk olduuna (ebter) dair hadisten bahsetmektedir.90 Din uzlama (icm) da Ftihann drt durann olduunu ve enamte aleyhimin bunlardan birisi olmadn belirtmektedir. kinci trden argmanlara rnek olarak ehristn, fonolojik henk (insiyk) icab yet sonlarnn besmelenin Ftihaya dahil edilmesi gerektiini gsterdiini ileri srmektedir. nk suredeki insiyk, - sesli harfinin yannda bir sessiz harfi iermektedir. Bu durum, u mkemmel yedili ardkl retmektedir: -hm, -mn, -hm, -dn, -n, -km ve -ln.91 Enamte aleyhimin bu ardkl bozduu aktr. Ancak ehristn, bu mesele hakknda kesinliin, sadece Ftihann srlarnn teemml edilmesi yoluyla akla kacan vurgulamaktadr.92 Aada da grlecei zere, onun srlara dair yapt tahliller, Ftihann ilgin bir yedili taksimi iermektedir ki, bu taksim, geleneksel yedili taksimden bir lde farkldr. Bu batn tevilde, Ftihaya dair Kurnn verdii tekrarlama veya katlanma anla-

89

90

91

92

Bunun gnmzdeki bir rnei iin bkz. Maulana Muhammad Ali (ev.), The Holy Quran: Arabic Text, English Translation and Commentary (Chicago and Lahore: Speciality Promotions Co. And Ahmadiyya Anjuman Ishaat Islam, 1973), s. 3. Celleddn es-Suyt, ed-Drrl-mensr fit-tefsr bil-mesr (Kum: MektebetlMara en-Necef, 1404/1984), c. 1, s. 10. ehristn tarafndan Mefth, c. 1, s. 224te iktibas edilmitir. Bunlar, her yetin son kelimesindeki son heceyi oluturmaktadr: er-rahm, ellemn, er-rahm, ed-dn, nestan, el-mstakm ve ed-dlln. ehristn, Mefth, c. 1, s. 224. Yukarda olduu gibi, ehristn, Mefth, c. 1, s. 224.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

125

Toby MAYER

mndaki isim (yani el-mesn), aslnda bu yetlerin gnlk namaz (salt) ibadetinde tekrarlanmasna atfta bulunmamaktadr. Bunun yerine bu isim, Ftiha boyunca ifade edilen son derece nemi haiz, yanklanan belirli kavramlara veya nakaratlara (merddt) atfta bulunmaktadr. ehristnnin ayrntl olarak sunduu bu hususlar, ancak besmele sureye dahil edildii takdirde tam olarak yedi saysna ulamaktadr. Bu bulu, daha sonra srlar ele alrken besmelenin Ftihaya dahil olduuna dair ehristnnin kulland niha delil haline gelmektedir.93 ehristnnin srlara dair sunduu ilk ksm Allah ilah ismine aittir ki, bu ismin nemi, ilk defa karmza kt besmele balamnda bamsz olarak tek bana ele alnmay hak edecek kadar byktr.94 lah ismin srlarna dair bu retilere inanan grup (ki onlara Allahn isimlerini yceltenler el-muazzimn li-esmillh eklinde iaret edilmektedir) bu ismin herhangi bir etimolojiden (itikk) tretilmi olabilecei dncesini kesinlikle reddetmektedirler. Mamafih, dilsel konum (vaz)95 bal altnda ehristn, bu ilah ismin tretilmi olduunu (mtakk) kabul eden limlerin grlerini amakta, hatta bu ismin aktan deli olmak anlamndaki veliheden (yani bu durumun Allaha kulluk edenler iin szkonusu olduunu ileri srmektedir) 96 ve kendisini gizlemek manasndaki lheden (yani mutlak aknl ve deus absconditusun szkonusu olduunu ileri srmektedir) trediine dair dnceyi kkrtan ihtimalleri de dikkate almaktadr. 97 Bu balamda daha ziyade el-Hasen el-Crcnye atfedilen ve bu ismin koruma arama anlamndaki elihe fiilinden geldiine dair gr zerinde durulmaktadr. Bu fiilden, Kendisine snlan (ylehu ileyhi) anla-

93

94 95 96

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

126

97

< Tekrarlananlar bizzat Ftihadadr ve < onlar -lafz ve mana olarak- yedi dnce nakaratdr (merddt). ehristn, Mefth, c. 1, s. 225. Yine: *Besmele] kesinlikle Ftihann parasdr < Bunun delili, naklettiimiz sahih rivayetler ve u anda bahsetmekle megul olduumuz salam srlardr (el-esrrul-metne). ehristn, Mefth, c. 1, s. 223. Besmelenin dahil edilmesine delil olmak zere nakledilen rivayetlerin s. 206-11de sunulmaktadr. ehristn, Mefth, c. 1, s. 214-5. ehristn, Mefth, c. 1, s. 216. ehristn, Mefth, c. 1, s. 218. ehristn, Mefth, c. 1, s. 219.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

mna iaret eden ilh kelimesi tremektedir ki, bu anlamyla o, bir rnek olarak izlenen kiiyi (yutemmu bih) gsteren imm (lider) kelimesine benzemektedir. Kelimenin bu orijinal ekline muhtemelen yceltme amacyla Arapa belirlilik taks olan el- eklenmi ve el-ilh elde edilmitir. Daha sonra sk kullanm dolaysyla el- taksnn esi ve ilhn isi birleerek szkonusu ismin yaygn ekli retilmitir: Allh.98 Ne var ki, ehristn, srlar bal altnda Allaha zg olan ismi bu ekilde temellendirmeyi tercih etmediini aka belirtmektedir.99 Bunun yerine ilah ismin farkl son derece batn tevilleri bulunmaktadr ki, bunlar o ismin formunda gl teolojik anlamlar kefetmekte veya ehristnnin syledii gibi: < kelimeyi oluturan harfler, Onun marifetine has eylere atfta bulunmaktadr.100 Bu tahlillerin en nemlisi, hve (O) zamirini kendisine balang noktas olarak almaktadr. Bu, ismin son harfi olan h tarafndan temsil edilmektedir ki, isim haliyle tam olarak seslendirildiinde ortaya Allhu kmaktadr (dolaysyla hve, sessiz bir karne olarak u, yani v eklemek suretiyle -hudan retilmektedir). lah ismin bu niha temeli, muhtemelen uluhiyetin mahhaslam eklini iermektedir (onun eylii, eyiyye hakknda bir olumlama). Bunun ayn zamanda Allahn celline veya mutlak aknlna iaret ettii de sylenmektedir ki, bunun zmn anlam, Allahn Oluunun (hviyye) veya O olduu durumun, Onun anlalabilir yn olduu, ancak Onun i kimliinin (mhiyye) veya Onun ne oldunun niha kertede idrakin tesinde bulunduudur.101 Ardndan ehristn, bahsi geen -huya daha sonra nceki l tarafndan temsil edilen ikinci bir olumlamann eklendiini ak98 99

100

101

ehristn, Mefth, c. 1, s. 218. < Onun bir etimolojisi nasl olabilir?! (keyfe itikkuh). ehristn, Mefth, c. 1, s. 215. Bunun delili daha sonra s. 217de sunulmaktadr ki burada Mufaddaldan u iktibasa yer verilmektedir: Ve *Allh+ kelimesinin etimolojik olarak bir fiilden tremediini ispat sadedinde belirtilecek olan ey, onun tesniye ve cemi yaplamamas gereidir<. Fe-dellet el-hurf ellet hiye bin el-kelime al m kllife bi-marifetih. ehristn, Mefth, c. 1, s. 215. Ayrca ehristn, Mefth, c. 1, s. 215.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

127

Toby MAYER

lamaktadr. Arapa li- edat, eklendii eye sorumluluk ve sahiplik stats vermektedir ve ehristn onu sahiplii olumlayan lm (lmut-temlk) olarak isimlendirmektedir.102 -Hu zamirinin bana gelip de leh (yani Onun veya Ona ait) elde edildiinde, bu da ilah olmayan her eyin Allahn sahipliine (milk) ve Allahn mlkne ait olduunu olumlamaktadr. Daha sonra bu, Allahn cell sfatnn (yani aknlnn) en nemli tamamlaycsna, yani Onun ikrmna (yaratc cmertlik) iaret etmektedir ki, bu anlamda 55:26-27 ile ayn izgidedir: Dnyada olan her ey geip gidecek ve yalnz senin Rabbin celal ve ikramyla bk kalacaktr (zl-celli velikrm). ehristn bunun ardndan bu iki sfatn nemini u mhim ifadeyle belirtmektedir: O, celali yoluyla onlardan gizlenmektedir, dolaysyla onlar Onu idrak edemeyebilirler ve O Kendisini onlara Kendi ikramyla amaktadr ki, bylece onlar Onu inkar edemezler.103 Dolaysyla bu iki tasdik/olumlama -ilah ismin sonundaki h ve ortasndaki l tarafndan temsil edilen- Allahn ayn anda hem idrak edilemeyen ve inkar edilemeyen olu paradoksunu ifade etmektedir veya ehristnnin deyimiyle: O, O (hve) olduu mddete idrak edilemez ve her ey Ona ait olduu mddete (veya her ey Onun olduu mddete, leh), O inkar edilemez.104 Son olarak e ise Arapa belirlilik taks olan el-i elde etmek zere la eklenmektedir. ehristnye gre Allah hakknda gramer asndan belirlemenin (tarf, yani bilinir klma) nemi, Onun aslnda baka her eyden daha fazla bilinir (araf) olduunu tasdik etmektir.105 Ksacas bu son derece maharetli tahlilde ilah isim bir btn olarak hem deus absconditusu hem de deus revelatusu kapsanmaktadr. Szkonusu isim, extremas yoluyla Allahn ezamanl olarak son derece gizli (yani -hu yoluyla) ve son derece ak (yani el- araclyla) olduunu tasdik etmekte ve ortadaki harf yoluyla da (yani

102 103 104 105

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

128

Yine ehristn, Mefth, c. 1, s. 215. ehristn, Mefth, c. 1, s. 228. ehristn, Mefth, c. 1, s. 215. ehristn, Mefth, c. 1, s. 215. Burada o, Ali b. Eb Tlibin bu noktay destekleyen bir szn iktibas etmektedir: Yce Allah grlmeyecek kadar ycedir, ancak gizlenemeyecek kadar da ak (azharu min en yahf).

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

l) Onun gizlilik ve aklnn hangi adan tam olarak uyuabildiini gstermektedir. Son olarak u gzlem yaplabilir: ehristnnin tahlilinin ynelimi (yani tasdik edici zellie sahip l yoluyla somutlatrc hden gramatik tanmlama ieren eye doru olan ynelim), szkonusu ismin szl ifadesinin tam anlamyla tersidir. Dolaysyla isimdeki gizli anlamlarn aa kartlmas, onun zahir harf ve seslerinin aa kartlmasyla karlkl uygunluk iindedir -yani ie ait nem ve da ait grnt eklindeki iki alann ilikisi asndan son derece olaan olan bir ters evirme. ehristnnin retisinde Kurnn ve dolaysyla ondaki ilah isimlerin en yce ilevi, yaratln yarar adna Allah ifade etmektir ki, bu, ze ait bir aa vuruu ieren bir kendini-ifadeden ibarettir. Bu sebeple ehristn, kutsal kitaptaki ilah isimlerin Allah hakknda bilgi verdiine dair grece tartmasz tutumu brakp bu isimlerin Onun fiil tecellleri olduuna dair yaklam benimsemitir. Szkonusu tartmada ehristn, Allahn baka bir eyle kefi (tarf) ve Allahn Kendisiyle kefi (taarruf) arasnda sfler tarafndan yaplan eski bir ayrm kullanmaktadr:106 Her ne zaman Kurnda, ilah isimlerden biriyle ilikilendirilmi bir fiil grsen, o, *Allah+ kef adnadr ve her kef de (tarf) *Allahn kendini+ bir eye kef ettirmesi (taarruf) ve her kendini keif de Onun bir tecellisi (tecell) eklindedir< Bu balamda Cafer-i Sdkn bir ifadesi ehristn tarafndan iktibas edilmektedir: Allah kendisini kullarna kutsal kitab yoluyla aklar (tecell).107 Kutsal kitap mistisizminin bu kolaylkla fark edilen pozitivist eklinde, anlam ve atf tamamen rast gelmekte ve ilah sfatlarn kozmolojik ilevi aslnda Allahn kitabndaki ilgili isimlere zahir tarzda atfedilmektedir. Kutsal kitap zerinde teemml, btn bunlarn akn kkleriyle nesnel olarak karlama eklinde grlmektedir -Allahn Kurndaki nomen propriumu bunun en mkemmel rneidir. Dolaysyla ehristnye gre

106 107

ehristn, Mefth, c. 1, s. 226. ehristn, Mefth, c. 1, s. 226.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

129

Toby MAYER

ilah ismi oluturan harfler (yani A, L, L, H), nesnel anlamda yaratlm var oluun temelini oluturmakta ve o, bunlar drt temel (el-mebdi el-erbaa) olarak isimlendirmektedir.108 Yine boyutlu mekann temel formu olan szde ilk madde, harflerin farkl zelliklerinin temelini oluturmaktadr. lk maddenin yksekliinin elifin dikey boyutuyla eninin lmn yatay boyutuyla ilikili olup derinliinin ise hnn oyuuyla ilikili olduu sylenmektedir.109 Besmelede ardarda bulunan Allahn byk ismi, yani Allah, er-rahmn, er-rahm (veya ilhiyye, rahmniyye ve rahmiyye ilah sfatlar) ehristn tarafndan yaratklara varlk verme, varlklarn srdrme ve onlar dllendirme eklindeki ilah fiillerle ilikilendirilmektedir. Gerekli deiiklikler yapldnda bunlardan, lemi ayakta tutan ey olarak bahsetmek mmkndr: Srasyla yaratma, Emir ve gelecekteki kyamet ya da mkafat lemi.110 Bu nokta pek ok Kurn iktibasla desteklenmektedir. lhiyyenin yaratmaya eletirilmesi Onlara kendilerini kim yaratt diye sorsan, onlar tabii ki Allah diyecekler mealindeki 43:87 tarafndan desteklenebilir. Rahmniyyenin Emirle eletirilmesi Rahmn da neymi? Bize emrettiin eye secde eder miyiz hi? mealindeki 25:60 ile desteklenebilir (tabii ki daha sezgisel ve arma dayal bir dnme ekli yoluyla). Son olarak rahmiyyenin dl ve mkafatn eskatolojik gereklikleriyle ilikilendirilmesi de O inananlara kar merhametlidir (rahm) mealindeki 33:43 ile desteklenebilir.111 er-Rahmn ismiyle ifade edilen ilah rahmet (rahme) vechesi, anlalaca zere, er-rahm ismiyle ifade edilen vecheden farkldr. Allahn er-rahmn ismi dilbilimsel adan daha youndur ve mu-

108 109

110

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

130

111

ehristn, Mefth, c. 1, s. 21. ehristn, Mefth, c. 1, s. 216. Harf mistisizmine dair bu unsurun smail bir kkeni olabilir. Hamdddn el-Kirmnnin, er-Risletl-viza fir-redd alelEhrem el-Fergn isimli eserinde bundan bahsedilmektedir ki, bu yaklam, mrted Ftm d el-Hasan b. Haydara el-Ehremin (. 408/1018) knanan insanbiimci retisi olarak sunulmaktadr. el-Ehremin retisi nihayetinde Drzliin ortaya kn salamtr. Bkz. Ahmed Hamdddn el-Kirmn, Mecmat resilil-Kirmn, ed. Mustafa Glib (Beyrut: el-MessesetlCmiiyye lid-Dirst ven-Ner, 1403/1983), s. 134-47, zellikle s. 139. ehristn, Mefth, c. 1, s. 225-6. ehristn, Mefth, c. 1, s. 225-6.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

kabilindeki gadibeden treyen gadbn sfat sadece kzgn deil, fkeyle dolu, kplere binmi anlamna gelmektedir.112 Kurnda, Sonsuz derecede merhametli anlamndaki er-rahmn sadece Allah iin kullanlmaktadr ve aka ilah nomen propriumla yer deitirebildii sylenmektedir: Allaha dua edin veya er-rahmna dua edin113 Dier yandan rahm sfat hem Allaha hem de yaratklara yklemlenebilmektedir ve Kurn bu sfat Allah gibi yaratklara da uygulamaktadr. Mesela: *Peygamber+ inananlara kar efkat dolu ve merhametlidir (rahm).114 ehristnnin bu iki ilah ismi tevili, daha nce iktibas edilen 7:156ya dair saygn tevil geleneinden beslenmektedir: Benim rahmetim her eyi kuatmaktadr ve Ben onu Allah-bilincine sahip olanlara yazacam bn Abbs, Muktil b. Sleymn ve Sad b. Cbeyr gibi nde gelen erken dnem mfessirlerine kadar geri giden bir grte bu yet srasyla genel ve ayrm gzetmeyen bir rahmet ile zel ve ayrm gzeten bir rahmete atfta bulunduu eklinde anlalmaktadr.115 lki aka yette de belirtildii zere tm varlklar kuatrken dieri sadece Allah-bilincine sahip inananlara tahsis edilmektedir. Bu hayat ayrm, byk spanyol-Arap mistik bnl-Arab (. 638/1240) tarafndan, karlksz bir hediye olarak rahmet (rahmetl-imtinn) ve sorumluluk rahmeti (rahmetlvcb) arasnda kurduu kartlkla zetlenmitir.116 lk anlamyla rahmet, er-rahmn youn ismine aitken ikinci anlamyla rahmet errahm ismine aittir. Kendi adna ehristn, yine bir chiasmus eklinde ortaya koyduu bir formlasyonda bu iki isim arasndaki gzel bir simetriye dikkat ekerek memnuniyetini izhar etmektedir. Bu nokta belki u ekilde ifade edilebilir: Rahmn yklemleme asndan dlaycyken (sadece Allah iin kullanlmaktadr) fiil asndan kapsaycdr (tm varlklar kapsamaktadr). Rahm ise

112 113 114 115 116

ehristn, Mefth, c. 1, s. 220. 17:110 9:128. ehristn tarafndan Mefth, c. 1, s. 221de iktibas edilmitir. ehristn, Mefth, c. 1, s. 220. Bu mesela bnl-Arabnin Fussl-hikeminde Zekeriya bahsinde incelenmektedir. Bkz. Toshihika Izutsu, Sufism and Taoism: A Comparative Study of Key Philosophical Concepts (Berkeley: University of California Press, 1983), s. 116vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

131

Toby MAYER

yklemleme asndan kapsaycyken (hem Allah hem de yaratklar iin kullanlmaktadr), fiil asndan dlaycdr (sadece inananlar iermektedir). ehristn bunu tipik bir vecizlikle ifade etmektedir: Rahmn isim olarak zeldir (hssul-ism), ancak anlam olarak geneldir (mmul-man); rahm ise isim olarak geneldir (mmulism), ancak anlam olarak zeldir (hssul-man).117 Merhametin, besmeledeki ilgili iki isim tarafndan temsil edilen iki tr ehristn tarafndan, Ftihann Yedi Tekrarlanan eklindeki ismine atfla ikinci tekrarlanan olarak ifade edilmektedir.118 Ona gre birincisi, ilk yetteki tm besmele ve ikinci yetteki tm hamdeleden olumaktadr (Hamd lemlerin Rabbi olan Allaha aittir).119 Besmele ve hamdele Kurn balamn dnda da birbirini tamamlayc formllerdir, nk besmele inanan Mslmanlarn tm fiillerinden nce sylemeyi det haline getirdikleri bir formlken, hamdele de yine Mslmanlar tarafndan geleneksel kr ifadesidir. ehristnnin de belirttii zere (bir hadisten hareketle) bu iki yet lafz olarak birbirinin peisra gelmekte olup mana olarak da paraleldir< Allahn Adyla balangta bulunmaktadr ve Hamd Allaha aittir ise tamamlayc konumdadr.120 Bu tabii ki besmeleyi Ftihaya dahil etme noktasnda gl bir delil oluturmaktadr; nk ehristnnin de belirttii zere, hamdeledeki hamd ve krn zihinde yapt arm mantk olarak, besmeledeki inayet ve merhametin armlarn takip etmektedir ki, buna gre ilkine dair dnce tabii olarak dierine yklemlenmi olmaktadr.121 ehristnnin ikinci yetteki hamdelede kefettii zel bir sr, yetlerin srlarnn yukardaki balklar altnda verilen bilgileri nasl varsayd hususunda gzel bir rnektir. nk, daha nce
117 118 119 120 121

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

132

ehristn, Mefth, c. 1, s. 220-1. ehristn, Mefth, c. 1, s. 225 ve s. 252. ehristn, Mefth, c. 1, s. 225 ve s. 252. ehristn, Mefth, c. 1, s. 225. Bkz. ykr. dn. 121. nayetin feyz etmesi ncelemeseydi, kr zorunsuz olurdu. Dolaysyla nce merhamet ve rahmetten bahsetmekte ve hamd ve kr de bunu takip etmektedir. Bu, Allahn adyla formlnn surenin bir paras olduunun ve onlar ayrmann imkannn bulunmadnn bir delilidir. ehristn, Mefth, c. 1, s. 226.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

ikinci yetin semantiini ele alrken o, Arapa hamd kelimesinin, hamd edilen nesnenin deerine veya ondan gelen nimete cevap olmasna gre sena veya kr anlamna gelebileceini belirtmitir.122 imdi (daha nce iktibas edilen 55:27de) Allah temelde hem cell hem de ceml ile nitelenmektedir. Hamdelenin srlarna dair ksa blmde ehristn byk bir tutarllkla sena anlamndaki hamdin Allahn celline, kr anlamndaki hamdin ise Onun cemline bir karlk olduunu belirtmektedir.123 nc tekrarlanan, ikinci ve drdnc yetlerdeki Allaha ait iki ismi iermektedir: lemlerin Rabbi (rabbul-lemn) ve Yarglama Gnnn Hakimi (mliki yevmid-dn).124 ehristn, olaan olduu zere, cesaret isteyen bir etimolojik tahlille, ilk ismin yaratklarn eitmeni olarak yorumlanabileceini bu arada gstermektedir. Bunu yaparken rabb kelimesinin yetimek anlamndaki rab kelimesinden trediinden hareket etmekte (dolaysyla tefl babndan rabb = yetitirmek, eitmek) ve Ahmed b. Frisin (. 395/1004) Kitbul-mekysini takiben lemni de her bir yaratl cinsi olarak yorumlamaktadr.125 ehristnye gre lemlerin Rabbi ifadesi yaratmaya ve bu dnyaya aitken Yarglama Gnnn Hakimi ifadesi ise Emir ve hirete aittir ( Emir o Gn Allahndr mealindeki 82:19 gibi metne dayal delillerden hareketle). Yaratma alan cisimler ve madd olanlarla ilgilenirken Emir sahas ruhlar ve ruh olanlarla irtibatldr. lki, Allahn Kudret Sahasdr (cebert), dieri ise Onun Hakimiyet Alandr (melekt).126 Aada ehristnnin yaratlm eylerin Emir lemi veya Hakimiyet Alanndaki eylere olan sk balln tartt son derece nemli bir pasaj bulunmaktadr ki, burada kastedilen ball herhangi bir fiziksel yaknla benzetmek mmkn gzkmemektedir:127 < lemdeki varlklar arasnda, Onun hibir eyden yaratt veya Onun yokluktan var ettii hibir varlk yoktur ki, Onun Ha122 123 124 125 126 127

ehristn, Mefth, c. 1, s. 227. ehristn, Mefth, c. 1, s. 228. ehristn, Mefth, c. 1, s. 232. ehristn, Mefth, c. 1, s. 229-30. ehristn, Mefth, c. 1, s. 235-6. ehristn, Mefth, c. 1, s. 236.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

133

Toby MAYER

kimiyet Sahasndan o varl yneten bir melek ve etkin faillii o eyi belirleyen bir Kelime (veya Logos) bulunmasn -gkyznden yamur dtnde bile ona bir melek elik etmekte ve yeryznden bir toz zerresi havalandnda ona bir melek elik etmektedir. Bu iki lem, cisimler gibi yanyana ya da cisimlerin ekil ve suretle olan ilikileri gibi doal bir birliktelik iinde deildirler. Bilakis onlar nem ve gereklik asndan ayrdrlar< Drdnc tekrarlanan, Allahn ikinci defa Sonsuz derecede Merhametli ve Rahmet Sahibi olduu tasdik edilen Ftihann nc yetiyle zdeletirilmektedir.128 Bu noktada birinci yetteki besmele balamnda tartlm olan iki rahmet geri dnmektedir. nc yetteki rahmete dair bu rneklerin dikkat ekici nemi ehristnye gre, farkl gereklikler yani yaratma ile (ikinci yetteki lemlerin Rabbinin atfta bulunduu) Emir arasnda (drdnc yetteki Yarglama Gnnn Hakiminin atfta bulunduu) bir arac ilevi grmesinden kaynaklanmaktadr. Bu tevilde dikkat ekici olan unsur, grnteki mulaklna ramen, surenin metninin zahir ekline kar dikkatli yaklam ve onda dahil bir akllik bularak bunu daha yce bir gerekliin yapsyla dorudan ilikilendirmesindedir. Beinci tekrarlanan ise, beinci yetteki iki tasdikle, yani Yalnz Sana ibadet eder ve yalnz Senden yardm isteriz ile zdeletirilmektedir.129 Yksek tevil kavramlarn srlara dahil etme ynndeki eilimi uyarnca ehristn bu ifadeleri yeniden balam/tamamlanm ayrm balamnda tahlil etmektedir. Yalnz Sana ibadet ederiz dolayl olarak sadece Allahn emrini kabul etmeyi ngrmemekte, ayn zamanda zne olarak insann mkafat veya cezaya mstahak olmak iin zgrce fiilde bulunabildiini gstermektedir. Beinci yetin ilk yars, dolaysyla, ehristn asndan, yetersiz zorunlukulua ynelik dolayl bir olumsuzlama olup yeniden balama boyutunun kabuln iermektedir. Dier yandan Yalnz Senden yardm dileriz ise ilah yardma olan bamll tasdik etmektedir ve bu adan o,

128

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

134

129

ehristn, Mefth, c. 1, s. 232. ehristn, Mefth, c. 1, s. 239.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

yetersiz zgrlkln dolayl yoldan bir olumsuzlanmas olup tamamlanma boyutunun kabuln ihtiva etmektedir.130 ehristn burada yetin imlsyla ilgili ayrntlara, daha nce kutsal metin mistisizminin pozitivist damar olarak isimlendirilen hususa dair maharetli bir rnekte dikkat ekmektedir. Ona gre ilah nurun geldii iki byk an vardr. Birincisi, ilah nurun Allah tarafndan var edilmeleri srasnda varlklar tarafndan (indel-ibd vet-tekvn), ikincisi ise Allaha itaatleri srasnda kalpler tarafndan (indet-ta vet-teslm) alnmasdr.131 Dolaysyla nasl ki var olu kf ve nn harflerinin temasyla gerekleiyorsa (yani 16:40ta bahsi geen ilah yaratma emri olan kn, Ol!), ayn ekilde itaat de ayn harflerin temasyla gereklemektedir. nk Ftihann beinci yeti, Allaha inananlarn bu itaatine dair bir karardan baka bir ey deildir ve bu iki harf, zel bir anlama iaret etmektedir: kf ve nn. yetin Arapa eklini hatrlarsak: iyyke nabudu ve iyyke nestanu. kinci tekil ahs gsteren bitiik zamir -ke (Sen, Sanada olduu gibi), kful-hitb olarak bilinmektedir ve gramatik adan hitapta bulunann dorudan doruya yzyze olmasn veya ahitliini ifade etmektedir ki, bu anlamda o, kastettii eyin konuann bilfiil karsnda bulunduunu ima etmektedir. Dahas, ehristn, birinci oul ahs eki ne-nin giriinin (biz, ibadet ederiz ve yardm dilerizde olduu zere), konuann zgrce fiilde bulunma gcne iaret ettiini ngrmektedir.132 Dolaysyla beinci yetteki kf ve nn, kalb n alnmas iin gerekletirilmesi gereken kstaslar iermektedir: lah nesneyi tanmak ve ona zgrce balanmak. zetlersek, bu son derece mahir tevilde Allahtan gelen iki nur yamuru da, kf ve nn harfleri tarafndan balatlmaktadr. Beinci yet ehristn asndan Ftihada son derece nemli bir konuma sahiptir. nceki yetleri aklama (tarf) yani Allah hakkndaki gereklerin aklanmasyla, sonraki yetleri de ykml tutma (teklf) yani ibadet edenler hakknda Allahn yap130 131 132

ehristn, Mefth, c. 1, s. 239. ehristn, Mefth, c. 1, s. 240. ehristn, Mefth, c. 1, s. 240.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

135

Toby MAYER

mak durumunda olduklaryla ilikili olan sure asndan beinci yet bir dnm noktasdr. Bu tespit, mehur bir kuds hadisten kaynaklanmaktadr: Ben namaz Kendim ile Bana ibadet eden arasnda iki eit paraya ayrdm<133 Beinci yetin nemli konumuna uygun bir izlek, ehristn tarafndan bu hadiste kefedilmektedir. Onun iddiasna gre bu hadis zmn olarak Ftihann ilk yarsn balatan yetteki, yani besmeledeki ilah isimlerin sralamasnn aynsn tekrarlamaktadr: Sonsuz Derecede Balayc (errahmn), Merhamet Edici (er-rahm) Allah Adna. Besmelenin mkemmel bir ekilde szkonusu hadise yanstlmas yoluyla aslnda 1-5. yetleri birarada deerlendirmekte ve onlarn bir tr birlik oluturduuna iaret etmektedir. ehristnnin tevilinin buradaki ncl, Yalnz Senden yardm dileriz ifadesinde Allaha olan balln iki eyle ilikili olduu ynndedir: sadece yardm ve yol gsterme olarak yardm. Dolaysyla beinci yet (1) Allah isminin ibadet edilmeye layk olmaya iaret ettiinden hareketle Yalnz Sana ibadet ederiz ifadesinde Allaha; (2) er-rahmn isminin yardm dilenmeye layk olmaya iaret ettiinden hareketle de (Bizim Rabbimiz er-rahmndr, Kendisinden yardm umulan (el-msten) anlamndaki 21:112 gibi) Yalnz Senden yardm dileriz ifadesinde sadece yardm isteme konusunda er-rahmna ve (3) er-rahm isminin hidayet talep edilmeye layk olmaya iaret ettiinden hareketle (mesela [Kutsal kitap+ inanan insanlar iin bir rehber ve rahmettir (hden ve rahmeten) mealindeki 7:52 gibi) yine Yalnz Senden yardm dileiz ifadesinde hidayet dileme konusunda er-rahme atfta bulunmaktadr.134 Altnc ve yedinci yetlerin srlarna dair tartma normalden farkl olarak uzundur ve yetleri muhtelif bak alarndan aydnlatmak zere ehristnnin temel tevil kavramlarnn hepsini iermektedir. Ancak kullanlan temel tamamlayc, hiyerari/ztlktr ki, ayet ehristnye inanacaksak, gl bir ekilde Ftihann hatrlatt tm eyler hakknda bizi bilgilendirmektedir. Hiyerari, Bizi doru yola ilet mealindeki altnc yetteki ifade ile

133

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

136

134

Taber, Cmiul-beyn, c. 1, s. 66. ehristn tarafndan Mefth, c. 1, s. 239da iktibas edilmitir. ehristn, Mefth, c. 1, s. 240.

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

Senin cmerte nimet verdiin kimselerin yoluna mealindeki yedinci yetteki ifadenin ilikisini tanmlamaktadr. Zira ehristnye gre ilk ifade, hidayet arayanlar iin bir art ifade ederken ikincisinde cmerte nimet verilenler ise onlardan daha stte bulunan rehberlerdir.135 Bunun doal sonucu, arayanlarn yeniden balam boyutuna ait olduunun, rehberlerin ise (peygamberler veya imamlar diyelim) tamamlanm boyutuna ait olduunun belirtilmesidir.136 Dier yandan ztlk ise bir taraftan bu iki grup arasnda bulunduu eklinde anlalabilecei gibi, bir baka andan da yedinci yetin devamndaki Gazab ettiklerinin ve yoldan kmlarnkine deil ifadesinde bahsi geen iki grup arasnda olduu sylenebilir. Aslnda bunlar arasnda bir muadiliyet ilikisi bulunmaktadr -ehristn dikkatli bir ekilde hiyerari (terettb) yerine eitsizlik (tefvt) olarak nitelemektedir-, nk rehberlerin mukabili burada yette belirtilen ilah gazaba muhatap olanlarken, arayanlarn mukabili ise yoldan kanlardr.137 Bu iki ift (rehberler ve yol gsterilmiler ile onlarn ztlar)138 ehristnye gre srasyla altnc ve yedinci tekrarlananlardr139 ve o, bu ekilde Ftihann Yedi Tekrarlananlar (sabun minel-mesn) isminin en derin nemine dair tm aklamalarn tamamlamaktadr. Tm merddt serisi dolaysyla u ekildedir: Besmele ve hamdele (1. ve 2. yetler) Besmeledeki er-rahmn ve er-rahm isimleri tarafndan temsil edilen iki rahmet tr (1. yet) lemlerin Rabbi = yaratma (2. yet), Yarglama Gnnn Hakimi = Emir (4. yet)

135 136 137

138

139

ehristn, Mefth, c. 1, s. 244-5. ehristn, Mefth, c. 1, s. 245. ehristn, Mefth, c. 1, s. 250-1. eytan kategoriler, hiyerari yerine eitsizlik erevesinde tasvir edilmektedir ve muhtemelen bunun sebebi, bu konudaki rehberlerin manev olarak yol gsterilmilerin altnda yer almalardr. Altnc ve yedinci yetlerde bu farkl gruplara yaplan atflarn dzeninin de karlkl iliki iindedir: Bizi doru yola ilet (arayanlar), cmerte nimet verdiin kimselerin yoluna (rehberler), gazap ettiklerinin yoluna deil (rehberler), yoldan kmlarn yoluna deil (arayanlar). ehristn, Mefth, c. 1, s. 245, s. 250 ve ema s. 252.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

137

Toby MAYER

Besmeledeki iki rahmet trnn arac ekilleri (3. yet): 2. ve 4. yetler tarafndan temsil edildii zere yaratma ve Emir arasndaki araclk ki tasdik (5. yet: Yalnz Sana ibadet ederiz = yeniden balama; Yalnz Senden yardm dileriz = tamamlanm Bizi doru yola ilet, cmerte nimet verdiklerinin yoluna = srasyla yol gsterilmiler ve yol gsterenlerin hiyerarisi (6. ve 7. yetler) Gazab lar; (7. yet) Sonu Mefth aka smail iliin ehristnnin bir btn olarak dncesindeki ana rolne dair biriken delillere olduka deerli bir katk olduu gibi, eklektisizm modelinin, uyank bir takiyyeden ok daha iyi bir ekilde ona uyduunu da gstermektedir. Her ne kadar yukardaki aratrmada, Ftiha hakknda verdii giri bilgileri ve tefsirinin daha ziyade olaan olmayan ve batn nitelikli vechelerine younlalm olsa da Mefthte ok sayda belirgin Snn unsurun bulunduu da aklda tutulmaldr. Yazarn emekliliinin grece belirsiz dneminde yazldndan, bu unsurlar konusundaki temel samimiyeti hakknda phe etmek iin ok az sebep var gzkmektedir. Tefsirin tamamlanmam olmas bir yana, onun niin revac bulmad ve sadece Tahrandaki Meclis-i r-y Mill Ktphanesinde bir nshas bulunacak kadar ihmal edildiini sylemek hayli zordur. Mefth, slamn kutsal kitab hakknda srad bir entelektel adanma, ihtilaf ve incelie dair bir perspektif sunmaktadr. Mesela bu husus, Hz. Osmann kanonizasyon projesine dair tartmann problematiinde olduka barizdir. Szkonusu tartma yine de ehristnnin kutsal kitaba dair tevil anlaynn ana izgilerini sunmaktadr: Genel olarak Kurn sadece textus receptus ile ehl-i beytin otorite sahibi tevilleri yoluyla gerek anlamda ulalabilir bir yapdayken zel olarak da metnin yksek anlamlar ancak ehl-i beytin retisi yoluyla teminat altna alnmaktadr. Yani, yazarn tevili dikkatli bir ekilde inceettiklerinin ve yoldan kmlarnkinin deil = 6. yettekilerle ztlk iinde srasyla eytan rehberler ve onlara uyan-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

138

ehristnye Gre Kurnn Srlar:Bir n Deerlendirme

lendiinde, onun gze arpacak oranda bamsz bir tevilci olarak i grd, ancak bunu yaparken Hz. Peygamberin soyundan geldiine inand ilkeleri dikkate ald ve onlar byk bir zgrlk ve kiisel maharetle uygulad grlmektedir. Tefsirinin esrr blmlerini okuyan modern okuyucunun kar karya kalmas muhtemel ey, Kurna dair tutarl ve olduka ayrntl bir felsefe, yani slam vahyinin on ikinci yzyldaki semantik mant olacaktr. Yazarn bir btn olarak projesinin ok aznn hakknda allmaya msait olmasnn dourduu trajedi bir yana, bu makale sadece srmekte olan zereb nerinin ilk birka cildine dayanmaktadr. ehristnnin Bakara suresi tefsirini ieren sonraki ciltler, onun karmak ve son derece nemli nitelikteki hermentiine dair btncl bir gre sahip olmak iin drt gzle beklenmektedir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

139

Toby MAYER

Shahrastn on the Arcana of the Quran: A Preliminary Evaluation


Citation/: Mayer, Toby, (2008). Shahrastn on the Arcana of the Quran: A Preliminary Evaluation, Milel ve Nihal, 5 (1), 93-140. Abstract: Muhammad ibn Abd al-Karim al-Shahrastani (d. 548/1153) is considered a major intellectual representative of the Seljuq period. Towards the end of his life Shahrastani began writing a Quranic commentary, the Mafatih al-asrar. This work strongly confirms the brilliant radicalism of Shahrastanis more private religious views. It is a comprehensive (jami) commentary which discusses each verse under a series of headings, from lexicography (ilm al-lugha) to conventional transmitted exegesis (tafsir bil-mathur), to higher interpretations (tawil). The latter sections titled the arcana of the verses (asrar al-ayat) by the author develop a systematic hermeneutic of the Quran which reveals the scriptures deep underlying intelligibility and self-consistency. The key principles of this system of interpretation are fully discussed by Shahrastani in his lengthy introduction to the commentary. A number of Western scholars, notably Guy Monnot and Diane Steigerwald, argue that the body of ideas in question is strongly influenced by Fatimi Ismaili doctrine, thus supporting what a number of contemporaries claimed about Shahrastani: that he harboured a private sympathy for the people of the mountain fortresses. The upshot of this appears to be that, just as Sufism formed the esoteric complement of Shafii and Ashari communal affiliations in the case of a figure like Ghazali, some kind of Ismaili gnosis formed a similar complement to the same affiliations in the case of Shahrastani. The upshot of this appears to be that, just as Sufism formed the esoteric complement of Shafii and Ashari communal affiliations in the case of a figure like Ghazali, some kind of Ismaili gnosis formed a similar complement to the same affiliations in the case of Shahrastani. In this paper I explore the body of hermeneutical concepts in question, based on Shahrastanis introductions to his commentary and on his exegesis of Surat al-Fatiha. Key Words:

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

140

Abdlkerm e-ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

Mehmet DALKILI*

Atf/: Dalkl, Mehmet, (2008).Abdlkerim e-ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu, Milel ve Nihal, 5 (1), 141-155. zet: almamz, ehristnnin slam mezheplerini tasnifindeki metodu ve grlerinin tahlil ve tespitiyle snrldr. Ancak onun mezhepler tarihi hakkndaki gr ve yaklamlarn daha iyi deerlendirebilmek iin yeri geldike tarihsel ve toplumsal arka plan hakknda da bilgi verilmitir. Bu nedenle aratrmamzn temel kaynan ehristnnin slam Mezhepleri tarihi ile ilgili olarak kaleme ald temel eseri el-Milel ven-Nihal oluturdu. Sz konusu eserin slam mezhepleri tarihindeki yeri, muhtevas ve nemi, mezhepleri tasnif metodu incelenirken yeri geldike verilmitir. Bu meyanda slam mezheplerinin genel tasnifi, Ehl-i Snnet, Mrcie, Mutezile, ia ve Havaric mezhepleri ve bunlarn alt frkalarn ele alma biimi, frkalarn saylar deerlendirilmeye tabii tutulmutur. Fakat burada btn frkalarn ele alnmasndan daha ziyade, aratrmamzn erevesini dikkate alarak bir snrlamaya gidilmitir. Bu balamda ehristnnin slam mezheplerini tasnifi, ayn zamanda onun metodu hakknda bilgi verdii hatrlatlmtr. Bylece onun hangi mezhebi niin ele ald, varmak istedii sonular, eletirileri ve deerlendirmeleri gibi konular zerinde durularak ana fikirleri takip edilmeye allmtr. Sonuta ise varlan kanaatler zetlenmitir. Anahtar Kelimeler: ehristn, slm Mezhepleri, Ehli Snnet, ia.

Do. Dr., stanbul niv. lahiyat Fak. slam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

Mehmet DALKILI

Hadis bilginleri hadisleri taksim ederken mehur ya da mtearif hadis tr diye bir trden sz eder. Bu tr, sahih ya da zayf olmann tesinde, ilevi ve belli ilim gruplar arasnda hret bulmas bakmndan hadisin tasnif edilmesidir. Bu ynyle sz gelimi fkhlar bakmndan mehur hadisler bulunduu gibi, kelamclar ya da sfler iin de mehur hadisler vardr ve bu hadisler sz konusu bilim grubunun bazen yntemini bazen bir konudaki grn en iyi zetleyen ve ynlendiren ifade biimleri olmutur. Hz. Peygambere nispet edilen mmetim 73 frkaya ayrlacak, ilerinden sadece birisi kurtulua erecektir1 rivayeti, tartma konusu olmutur.2 Gerekten de, bu rivayet slam mezhepleri tarihini ve daha genel ifade edersek slamdaki mezhep anlaynn ortaya kn anlamada, son derece nemli bir husustur. Vaka, slam mezhepleri tarihine baktmzda bizatihi mezhep olgusunu meru klan ey, doruya ve Hz. Peygamberin getirdii dinin zne ulama iddiasdr. Bu ynyle slam dairesinde kalan her mezhep, dorudan bu hadise atf yapsn ya da yapmasn hatta bn Hazm rneinde olduu gibi hadisi reddetsin 3, frka-i nciye olmas iddias tar.4 Baka bir ifadeyle bir mezhebin ortaya k ve varl, byle bir iddiay zorunlu olarak istilzam eder.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

142

Yahudiler 71 frkaya blnd, Hristiyanlar 72 frkaya. mmetim ise 73 frkaya blnecek. Biri dnda hepsi atete olacak. Kurtulan frka benim ve ashabmn yolundan gidenlerdir. (Tirmizi, Snen, man,18; bnu Mace, Snen, Fiten, 17; Ebu Davud, Snen, Snne, 1. Zayf bir rivayette ise,"biri dnda hepsi cennettedir" denilmitir. (Muhammed Acln, Keful Hafa, Daru hyait Trasil Arabi, Beyrut, 1351 h., I, 150) Ebu shak atb, el tisam, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut, 1995, s. 413; Mevlt zler, slam Dncesinde 73 Frka Kavram, Nun Yay. stanbul 1996, s. 29-39. 73 Frka hadislerinin eitli versiyonlar ve rvi incelemeleri hususunda daha ayrntl bilgi iin bk. smail b. Muhammed Acln, Kefl-Haf, II, 19-32, I, 149151; Abdullah Eren, ftirak Hadislerinin Tahric, Tahkik ve Yorumu, (baslmam yksek lisans tezi), Uluda niversitesi SBE, Bursa 1998; Sayn Dalkran, Yetmi Frka Hadisi ve Dndrdkleri, Ekev Akademi Dergisi, c. 1, sy. 1, Ankara, Kasm 1997, s. 97-116; Kadir Gmbeyaz, 73 Frka Hadisinin Mezhepler Tarihi Kaynaklarnda Frkalarn Tasnifine Etkisi, Uluda niversitesi lhiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: 14, Say: 2, 2005 s. 147-160. Ebu Muhammed Ali b. Ahmed bn Hazm, el-Fasl fil-milel vel-ehv ven-nihal, Beyrut 1975, III, 247-248. 73 frkadan her biri kendisini "frka-i naciye" yani kurtulan frka olarak kabul eder. Flal nn yorumuyla, nasl bugn siyasi partiler devleti ve milleti en iyi

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

slam genellikle kitap merkezli bir din olarak tanmlanr. Gerekten de, Kuran, dier semavi dinlerde farkl olarak slamiyette, bilgi ve dncenin odanda yer almtr. lk dnemlerden itibaren Mslmanlar, Kurann gnmzdeki ekliyle Peygambere vahiy edildiinde ve ilk Mslman nesil olan sahabenin bizzat Peygamber zamannda onu ezberleyerek veya yazya geirerek koruduunda hemfikirdir. Ancak bir kitabn Allah tarafndan vahyedilmi olmas ve bu konuda bir gr ayrlnn bulunmay, onu anlama ve yorumlamadaki sorunlar ve gr ayrlklarn ortadan kaldramayaca aktr. Bu ynyle bir ayetin sbut ynnn yannda delalet yn, slam dnce tarihinde her trl gr ayrlnn ana sebebi olarak ortaya kmtr. Kuran- Kerim hakkndaki bu durum ile zikrettiimiz hadisi birletirdiimizde yle bir manzara ortaya kar: Her mezhep, Kuran daha iyi anlama ve hadiste belirtildii gibi Frka-i Naciye5 olma iddiasyla ortaya kmtr. slam mezheplerinin ortaya k daha ok siyasal olaylarla ilikilendirilir. Bu meyanda, Earinin tanklna bavurursak, slamdaki ilk blnme hilafet meselesiyle ortaya kmtr.6 ada aratrmalar da bu gr kabul eder. Bu ynyle slam mezheplerinin ortaya k siyaset ve toplumsal olaylarla irtibatlandrmadan ve onlar nda deerlendirmeden ele almak
kendilerinin ynetebileceini sylyor ve bu iin gerektirdii "en doru fikrin" kendi partilerince ortaya konduunu iddia ederek iktidar iin hesaplar yapyor, taraftar kazanma yollarn aryorlarsa, slam tarihinde grdmz frkalar da, en iyi ve en doru frkann kendileri olduunu ileri srm ve srmektedirler. Bk. zler, a.g.e., s. 93-95; Flal, Ethem Ruhi, amzda tikadi slam Mezhepleri, Seluk Yay. st. 1980, s. 2-5. Frka-Naciye ile ilgili olarak daha geni bilgi iin bk. Ahmed b. Hanbel, Msned, II, s. 332; Eb Dvud, Snen, II, s. 259; bn Mce, Snen, II, s. 479; Gazzli, hya, I, s. 179; tib, Muvfakat, IV, 48-52; Teftzn, erhu'l-Maksd, II, s. 199; Abdulkhir Badd, el-Fark Beyne'l-Frak, (ev: Do. Dr. E. Ruhi Flal Mezhebler Arasndaki Farklar), s. 289-335; E'r, Makalt, s. 277-284. Ear bu durumu yle ifade etmektedir: nsanlar, Hz. Peygamberden sonra birok hususta ayrla dtler; bu hususlarda birbirlerini sapknlkla suladlar, slm, onlar birletirmesine ve dairesi iine almasna ramen birbirlerinden uzaklatlar ve bu ekilde birbirlerine zt frkalar ve dank gruplar haline geldiler. Hz. Peygamberlerinden sonra Mslmanlar arasnda meydana gelen ilk ihtilaf immet konusunda olmutur. Bk. lk Dnem slam Mezhepleri, (ev. Mehmet Dalkl-mer Aydn), Kabalc Yaynlar, stanbul 2005, s. 27 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

143

Mehmet DALKILI

mmkn deildir. Belki ada slam mezhepleri aratrmalarnn da hakl bir ekilde vurgulad gibi, slam mezheplerini aratrma, bir btn olarak slam toplumsal ve siyasal yapsn aratrma, demektir. Gnmzde slam mezhepleri hakkndaki aratrmalarn ve slam mezheplerini, sz gelimi dier slam ilimleri iinde mstakil bir aratrma sahas olarak grmenin nemi de bu noktada odaklanmaktadr. slam mezhepleri literatr zengin bir edebiyat oluturmutur. Bunlar eitli bakmlardan tasnif edilmitir. ehristn ise, bu literatr iinde farkl bir yazar olarak grlmtr. ehristnnin el-Milel ven-nihal adl eseri, yazld devirden itibaren, slam dnyasnda asrlar boyu dinler, mezhepler ve felsef sistemlere ilgi duyanlar arasnda tertip, muhteva ve tarafszl sebebiyle okunup istifade edilmi ve yaygn hret kazanmtr. Bu durum sadece slam lemine has olmayp, eser XIX asrdan itibaren zellikle Avrupal ilim adamlarnn da ilgisini ekmi, eitli neir ve tercmeleri yaynlanmtr. ehristnnin bu almas, bizim ilgi alanmz olan slam Mezhepleri Tarihi konusunda, ayr bir nem kazanm, eser bu anlamda sahasnn bir klasii haline gelmitir. Bu nedenle eser, geni bir mezhepler tarihi perspektifine ve deerlendirmesine sahiptir. Bu ynyle ehristn, yaad dnemden (. 548/1153) geriye doru bakarak, bir tarih ve toplum tahliline giriir. Kukusuz bir dnr, ann tan olarak grmek mmkndr. Bu ynyle, Mslmanlarn derin kltr ve siyasal krizleri yaamaya balad bir dnemde ehristn, slamn kendi dnemine kadar geen -ki yaklak alt asrlk tarihini dikkate alarak, hatta geni bir analizle Hz. Ademden beri insanlarn bunun yannda Mslmanlarn dalmas ve paralanmasnn nedenlerini sralar. Bu ynyle el-Milel ven-Nihal, teknik anlamda slam mezhepleri tarihi eseri olmann yannda, ayn zamanda dinler tarihi ve slam felsefesi tarihi niteliini de tamaktadr. ehristn, ilk neslin dn anlay ve bunun salad toplumsal btnlkten sonra ortaya kan siyasal ve toplumsal eksenli atmalarn, ayn zamanda bu saf din anlayn glgelediini

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

144

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

tespit eder. ehristnnin metodunun ve grlerinin doru anlalmas, bu noktann tam olarak tebarz etmesine baldr. Onun ncelikli amac, bir mezhebin ne zaman ortaya kt, ne gibi srelerden getii, ne zaman teekkl ettii vb. gibi teknik sorunlarn yannda, slam mezheplerinin genel olarak tekil ettikleri zemini ve bu zeminin gerekte slam toplumuna hangi bakmdan katk salayp salamad sorunundan hareketle bir tasnif yaklamn nemser. stelik eserin ilk blmnde ele ald dinler tarihiyle ilgili grleri, slam mezhepleri hakkndaki genel deerlendirmesi iin bir veri tekil eder. Baka bir anlatmla ehristn, Hristiyanlk ve Yahudilik gibi semav dinlerin iine dtkleri sorunlar anlamsz konular zerindeki tartmalar ve speklatif konularla ilgilenme olarak grd gibi, ayn yaklama dayanarak slam mezheplerinin de belirli bir sreden sonra slam anlamak yerine onun nnde bir engel haline geldiini geni bir tarihsel analizle kantlamak ister. Bu balamda o, rivayeti esas alarak Firka-i Naciye denilen grubu tespit etmeyi bir grev sayp mezhep tasnifini buna gre oluturur. Bu ynyle el-Milel ven-Nihal, mezhep sorununu daha ileri tayarak, btn dinler iin bozulma-otantiklik sorunu etrafnda genel bir din olgusu soruturmas olarak temessl eder. ehristnyi ayr klan zellik bu tanmlamac tavr ve yaklam olduu gibi, onu ayn zamanda bir mezhepler tarihisi yapan ey de ayn noktadr. ehristn, aslnda slam Mezheplerini tasnif ederken onun tm insanlk tarihinde ne anlama geldiini ortaya koymaya alr. Bu nedenle konuyla ilgili olarak kaleme ald eserine be ayr mukaddime yazarak eitli kriterler tespit eder. Bunlardan ilki insanolunun ksmlarnn tasnifi ile ilgili iken, ikinci ve nc mukaddimeler, slam frkalarnn tasnifi iin dayanlan metotlar belirleme ve mahlukat arasnda meydana gelen ilk pheyi tespit etme ile ilgilidir. Drdnc mukaddime ise Mslmanlar arasnda meydana gelen ilk phe ve bunun nasl blnmelere neden olduunu bunu ilk ortaya karanlarn kimler olduu ile ilgilidir. Beinci ve son mukaddime ise hesap metoduyla ilgilidir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

145

Mehmet DALKILI

ehristani, Mslmanlar arasnda ortaya kan ayrlklarn btn insanlk tarihi iindeki yerini tespit etmeye almtr. Ona gre ayrlklar her devirde bir takm fitneler nedeniyle olagelmitir. Ancak Mslmanlar hakikati vahiy yoluyla renmilerdir. Kuranda Bizim yarattklarmzdan bir mmet hak ile hidayet bulur ve hak ile adalet eder7 denilmektedir. Hz. Peygamberin de mmetim dallet zerinde birlemez8 dedii rivayet edilmitir. Bu nedenle, ona gre kurtulua eren frkann adnn tespiti ve bu konuda Hz. Peygambere nispet edilen rivayetler slam mezhepleri asndan olduka nemlidir. ehristani ncelikle bu konudaki rivayetleri sz konusu ettikten sonra ikinci mukaddimede slam frkalarn tasnif iin kendisinden nce hi kimsenin temel kaideler tespit etmediini belirtir. Bu nedenle ilk defa kendisinin slam mezheplerini bir metot erevesinde inceleyerek gruplandracan ifade eder. Buna gre drt kaide mezheplerin tasnifini kolaylatracaktr ki bunlardan ilki sfatlar ve sfatlarda tevhid konusudur. Bu meselelerde Eariyye ile Kerramiyye, Mcessime ve Mutezile frkalar arasnda gr ayrlklar bulunmaktadr. kincisi ise Kader ve adl kaidesidir. Bunda da Kaderiyye, Neccariyye, Cebriyye, Eariyye ve Kerramiyye frkalar birbirleri ile ihtilaf halindedirler. nc kaide Vad, Vad, isimler ve hkmler konusundadr. man, tevbe, vad, irca, tekfir ve tadlil meseleleri bu kaidenin temel konulardr. Bu konuda da Mrcie, Vaidiyye, Mutezile, Eariyye ve Kerramiyye frkalar gr ayrlklarna dmlerdir. Drdnc ve son kaide ise Vahiy, akl, risalet ve imamet konusundadr. Hsn-kubuh, salah-aslah, ltuf, nbvette ismet ve imametin artlar meseleleri bu kaidenin en nemli konulardr. Bunda da ia, Havaric, Mutezile, Kerramiyye ve Eariyye frkalar farkl grler savunmulardr. ehristani btn bu temel konularda ortaya kan grler ve etrafnda toplanan gruplarn birer frka nitelii kazandn belirtir. Ancak O, mezhep veya frka tanmlamasnda nemli bir ayrntya dikkatleri eker. O da udur: Bilginlerden birinin sz konusu kaidelerden, yeni bir gr ile herkesten
7 8

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

146

el-Arf, 7/181. Bk. Buhr, Sahih, Kitbul-lim, 13; Mslim, Sahih, Kitbul-mare, 52-53; Tirmizi, Snen, Fiten 7; bn Mce, Snen, Fiten 8.

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

ayrlarak tek bana kalmas durumunda, onun fikri ve onun fikrine itirak eden taraftarlar yeni bir frka oluturur. Ona gre bir kiinin sadece bir konuda tek bana bir gr savunmas, onu veya taraftarlarn bu grnden dolay bir frka oluturmaz. 9 ehristn insanlk tarihi boyunca meydana gelen btn mezhepleri, felsef akmlar ve dinleri tasnife tabi tutar. Bu balamda btn insanlarn mezhep ve grleri bakmndan iki ksma ayrldn, bunlardan ilkinin "ehl-i diynt dierinin de "ehl-i ehv" olarak isimlendirildiini ifade eder. Buna gre ehl-i diynt Mecs, Yahudi, Hristiyan ve Mslmanlar oluturmaktadr. Ehl-i Ehvy ise Brahmanlar, Sbiiler, filozoflar, dehrler, putlara ve yldzlara tapanlar oluturmaktadr. Bu ana gruplar da kendi ilerinde alt frkalara ayrlmlardr. Nitekim Mecusiler 70, Yahudiler 71, Hristiyanlar 72 ve Mslmanlar 73 frkaya ayrlmlardr. Ona gre, Hz. Peygambere nispet edilen rivayette, bu frkalardan sadece bir tanesinin kurtulua erecei bildirilmitir.10 O bu durumun gerekelerini yle aklar: ki kart hkmde doruluk yalnz birindedir. Tekbliyyet prensibine gre birbirine kart olan iki hkmden birinin doru dierinin de yanl olmasndan baka hi bir ihtimal yoktur. Doruluk birinde deil ise, kesinlikle dierindedir. Akl ve mantk llere gre birbirine kart olan iki eyin ikisinin de hak ve doru olmasna hkmetmek imknszdr. Her meselede doru bir tane olduuna gre, mezhepler asndan bakldnda da dorunun yalnzca bir mezhepte bulunmas gerekmektedir. Nitekim bu durum, gerek Kuran ayetlerinde 11 gerekse Hz. Peygambere nispet edilen rivayetlerde12 aka bildirilmektedir.
9

10

11 12

Bk. Yusuf Ziya Yrkn, Ebl-Feth ehristn, Milel ve Nihal zerine Karlatrmal Bir nceleme ve Mezheplerin Tenkidinde Usl, (Haz. Murat Memi), Ankara 2002, s. 38-65. ehristn, el-Milel ven-Nihal, Beyrut 1993, I, 17-20, 49; Ahmet Ak, ehristnnin el-Milel ven-Nihalinde slam Mezheplerinin Tasnifi, Marmara niversitesi SBE, (Baslmam Yksek Lisans Tezi), s. 31 vd. Mesela bk. el-Araf, 7/181. Bkz. Buhr, Sahih, "'tism", 10; Mslim, Sahih, "man", 247; "maret", 170, 171, 173; Tirmizi, Snen, iman 18; bn Mce, Snen, "Fiten", 8, 17; Eb Dvud, Snen, "Snnet", 1; Drim, Snen, "Siyer", 75; Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 332, III, 120, 145.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

147

Mehmet DALKILI

Bu noktadan itibaren slam Mezheplerini tantrken veya bir tasnife tabi tutarken tarafszlk ilkesi sz konusu olmaktadr. Acaba ehristn, yukardaki grler dorultusunda ki kurtulua erecek bir tek frka olaca rivayetini benimsedii anlalmaktadrbilimsel metodun gerei olan tarafszlk ilkesinin kurallarn yerine getirebilmi midir? Bu durumun farknda olan bilgin, ak bir ifade ile yle demektedir: Her mezhebe ait grleri, kendi kitaplarnda bulunduu gibi hakknda hi bir ngr ve taassuba dmeden, onlarn grlerini kmsemeden, dorusunu yanlndan ayrma abasna girimeksizin olduu gibi aklayacama karar verdim.13 Bu fikri kendisine prensip etmeye karar veren ehristani, Mezheplerin tasnifi konusunda da genel yaklamlar iki ksma ayrarak kendisinin bu konuda ahslar esas alarak, bu ahslarn eitli konulardaki grlerini ortaya koyma eklinde gerekleen bir metodu takip edeceini ifade eder. O, 73 frka ve bunlar arasnda Frka-i Naciyenin hangisi olduuna dair almalarna balar. Bu balamda ehristn ilk tasnifinde slm frkalarnn 4 ana gruptan olutuunu ve bunlar Kaderiyye, Sftiyye, Havric, ve an tekil ettiini aklamakla birlikte sonradan ana mezheplerin saysn Cebriyye ve Sftyyeyi de ekleyerek altya ykseltmektedir. kinci olarak bu ana mezheplerden ayrlarak ortaya kan frkalar ilgili rivayette geen 73 saysna gre tasnif etme yolunu tercih etmitir. Ancak byk gayret ve aba sarfetmesine ramen 73 saysna ulamada olduka zorlanmtr.14 Klasik kaynaklarda slam mezheplerinin ortaya kna neden olan olaylar anlatlrken genellikle ayn konular dile getirilir. Bu balamda Hazreti Peygamberin lmnden hemen sonra ortaya kan ve ncelikle immet konusunda balayp, tarihi sre ierisinde meydana gelen baz uygulamalar konusundaki fikir ayrlklar, toplumda bir takm dn ve siys akmlarn ortaya kmasna zemin hazrlamtr. Nitekim Ear, slm Dininin insanlar
13 14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

148

ehristn, a.g.e, I, 22. Ahmet Ak, ehristnnin el-Milel ven-Nihalinde slam Mezheplerinin Tasnifi, s. 3140.

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

birletirme ve dairesi iine alma gayreti iinde olmasna ramen, Peygamberin lmnden sonra onlarn birok hususta ayrla dtklerini; birbirlerini sapknlkla sulamalar nedeniyle aralarnn aldn ve bylelikle birbirlerine zt frkalar ve dank gruplar haline geldiklerini belirttikten sonra yle demektedir: Hz. Peygamberden sonra Mslmanlar arasnda meydana gelen ilk ihtilaf15 immet konusundadr.16 ehristani de Mslmanlarn ayrlk nedenlerini fitneler dedii bir takm olaylara balamaktadr. Hz. Peygamber hayatta iken ortaya kan ilk fitneleri 17 sraladktan sonra onun lmnden sonra ortaya kan en byk ayrlk nedenini de sz konusu ederek, ayn Ear gibi bunun imamet konusu olduunu ifade eder.18 lk dnemden itibaren, siyas dncenin dinle irtibat tabi bir durum olarak grlm ve her siyas akm dn bir kaynak arayna girerek Kurn ve snnetten durumlarn merulatracak deliller bulmulardr. Emevlerden itibaren kurulan hemen her idare lkeyi ynetirken kuvvet, asabiyet ve siyasetin yannda, halifelii din dayanaklarla desteklemekten de geri durmamlardr. Bu nedenle, Hilfetin snnete uygun olarak ve slm toplumunun tercihi ile kendilerine getiini dolaysyla da kendilerinin ounluun biatini alm meru idareciler olduunu vurgulamlardr. Buna bal olarak insanlarn seme hakkna engel olacak dnce tarzlarn desteklemilerdir.19
15

16

17

18 19

Peygamberin vefatndan sonra ashab arasnda ihtilaf kan konular hakknda bk. Mustafa z, Nizr smail Mezhebinde Aa Hanlar Dnemi, (Doktora Tezi), Marmara niversitesi sosysal Bilimler Enstits, s. 1-2 Ear, Makltl-slmiyyn, s. 2; Hasan Onat, i mmet Nazariyesi, (Kuleyn, Kumm ve Tsnin Grleri erevesinde), AFD, sy: XXXII, s. 89-90, Ankara 1992; Mehmet Saffet Sarkaya, Ehl-i Snnetin Devlet Telakksinde ki mesele: dar Sistem, Devlet Reisine taat, SDFD, sy: 4, yl: 1997, s. 11-31. E'ar, Maklt'l- slmiyyn, Wiesbaden 1980,1, 1,2; ehristn, a.g.e.,1, 29-32; Taber, Trihu'1-mem ve'I-mlk, Kahire 1326, II, 436; Buhr, Sahih, "Merz", 17; Mslim, Sahih, "Vasyye", 20; bn Hiam, es-Sret'n- nebeviyye, Msr1936,IV, 299 vd.; Ahmet Turan, "Les Premieres Dissidences Dans L'slm et la Naissance Des Diverses Sectes", Ondokuz Mays niversitesi FD, Samsun 1993, sy.7, s. 53vd. Bk. Eari, Makallt, s. 1, 2 vd.; ehristn, a.g.e., 1, 31. Hasan Onat, a.g.m., s. 89-91; kir Mustafa, Devlet Benil-Abbs, Kuveyt 1973, I, 58-61.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

149

Mehmet DALKILI

Her devirde siyas idarelere muhalif olan akmlar, lkenin deiik blgelerine dalm az veya ok gruplar tarafndan temsil edilmilerdir. Bu hareket veya akmlarn, balangta hkim tabaka olan Araplardan teekkl ettii, ancak fetihlerden sonra eitli corafyadaki milletlerden de kendi idarelerini kurma adna din ve siyas hareket noktalar bularak katlmlardr. Bunun en tipik rneini bu gruplar iinde yer alan Mevl oluturmaktadr. 20 Bu balamda aratrmamzn amacna uygun bir ekilde, slam dinine bal olarak ortaya kan mezhep veya frkalar hakknda ehristnnin grleri erevesinde bilgi verildikten sonra, onun slam mezheplerini tasnif metodu olduka nemlidir. ehristn, slam tarihinde meydana gelen temel mezheplerin yukarda saylanlardan olutuunu ifade etmekle birlikte tamamnn bunlardan ibaret olmadn aklamtr. Zira bu mezhep mensuplarnn, kendi aralarnda gr ayrlklarna dmesi sonucu, yeni birok frkalarn olutuunu belirtmitir. Burada slam Mezhepleri asndan olduka nemli saylan baka bir konuya daha temas edilmesi gerekmektedir. O da udur: Acaba ehristn mezheplerin says baka bir ifade ile Frka-i Naciye denilen ve kurtulua erecek olan grup ile ilgili Hz. Peygambere dayandrlan rivayetleri nasl deerlendirmektedir? Burada hemen unu belirtelim ki, Bata bn Hazm olmak zere bir takm bilginlerin slam Mezheplerini deerlendirmek amacyla kaleme aldklar eserlerinde takip ettikleri metotta bu tr bir rivayet nemli bir yer tutmamaktadr. Dolaysyla bu konudaki rivayetleri kesin bir dille reddedilmektedir. Ancak onun eserinde yer verdii konuyla ilgili rivayeti isnad ve metni tam olarak deil; rivayet zincirini hi zikretmeden metni de sadece mefhum olarak zikretmesi, konuyla ilgili btn rivayetleri reddettii hususunda phe uyandrsa da, bn Hazmn konuyu ele al tarz ve savunduu fikirler bir btnlk iinde deerlendirildiinde, onun bu konudaki btn rivayetleri reddettii ak bir ekilde anlalacaktr. Nitekim ona gre yetmi frka hadisi diye mehur olan ve 73 frkadan birinin dnda hepsinin cehennemde olacan bildiren rivayetler isnad

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

150

20

kir Mustafa, Devlet Benil-Abbs, I, 28-30.

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

asndan asla sahih olmad gibi delil olarak da kullanlamaz. 21 ehristn ise tam aksine mezhep tasnifinde 73 frka hadisini esas kabul etmi ve bunun iin her trl zorlamay da gze almtr.22 Mezheplerin oluum srecinde ayrlk nedeni olarak ortaya kan konular da genel olarak deerlendiren ehristn, Frka-i Naciye iindeki ayrlklarn slamn ana prensiplerini ilgilendirmeyen fetva ve inan konularndan kaynakladn vurgulamaktadr. Buna karn dier ana mezhepler, dinin temel ilkeleri konusunda ana gruptan farkl fikirler savunarak ayrlmlardr.23 Bu grten hareketle ehristnnin slam Mezheplerini yeni bir tasnife tabi tutarak, onlarn en temelde ikiye ayrdn syleyebiliriz. Bunlardan ilki dier mezhepleri deerlendirirken esas ald Frkai Naciye, ikincisi ise Mutezile, Mrcie, a Cebriyye ve Hariclerden mteekkil ana slam Mezheplerinden olumaktadr. ehristnnin mezhepler veya bu mezhepler iinde oluan frkalar hakkndaki fikirlerini bunlarn din iindeki durumlarn tespit edebilmek amacyla Frka-i Naciye ve dier mezheplerin deerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak ncelikle ehristnnin Frka-i Naciye ifadesiyle kimleri veya hangi metodu takip edenleri kastettiinin tespit edilmesi gerekmektedir. Aratrmamzn sonucunda ehristnnin temel dncesini anlamak bakmndan birbirini tamamlayan iki temel noktann ok nemli olduunu grdk. Bunlardan birincisi ehristnnin Frkai Naciye tasavvuru, ikincisi ise, onun bu tasavvurunun arka plann oluturan ve kiisel yaam yksyle mtedahil bir ekilde ortaya kan slam toplumlarnn sorunlar. ehristnnin kiisel yaam yks, baka herhangi bir dnrden daha ok, dnce21

22

23

bn Hazm, el-Fasl, III, 247-248. 73 frka hadisinin geni deerlendirmeleri iin bk. Mevlt zler, slam Dncesinde 73 Frka Kavram, stanbul 1996, s. 32; Israel Friedlaender, The Heterodoxies of the Shiites in the Presentation of Ibn Hazm, Journal of the American Oriental Society, s. 6-8, 15; Abdlhalim veys, bn Hazm el-Endels ve cuhduhu fil-bahsilt-tarih vel-hadr, Drul-tism, s. 355356; Mahmud Ali Hamye, bn Hazm ve menhech f dirsetil-edyn, s. 124- 143. Farkl deerlendirmeler iin bk. Muhammed Tanci, "ehristan'nin Kitb'1Mel ve'n-Nihal'i", AFD, 1958, c.5 sy. I-IV, s. l. bn Hazm, el-Fasl, II, 111-112; Abdlhalim veys, bn Hazm el-Endels ve cuhduhu fil-bahsilt-tarih vel-hadr, Drul-tism, s. 357.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

151

Mehmet DALKILI

lerini ve tarih ve toplum analizlerini anlamamza yardmc olacak unsurlar tar. ehristn bir anlamda btn slam toplumunun tarihsel aamalarn zetler gibidir. ada aratrmalar, mezheplerin kurucular, adlar, yer, tarih ve olay gibi unsurlar zerinde durmay yntemin paras saymtr. ehristn bakmndan bu konu ok nemlidir. ehristn eserinde bir mezhepler tarihi kitab yazmak hedefini ortaya koyar. Ona gre geleneksel mezhepler tarihi kitaplar uzun ya da ok ksa bilgi vermeyen kitaplardr. Bunlarn yerine ne konuyu datacak genilikte ne de ok ksa olacak ekilde bir kitap yazmay hedefler. Bu durumda gerek bizim gerek ada aratrmalarn yntembilimsel deerlendirmeleri nda ehristn ve eseri hakkndaki yargmzla eliik bir durum ortaya kmaktadr. O, mezheplerin ortaya kn genellikle bir sapma ve gerekten uzaklama olarak grr. Bu ynyle ehristn, mezhep olgusunu slam toplumu ve kltr adna bir zenginlik ya da genilik ve yeni almlar olarak grmek yerine, yeni kitlelerin slama girmesiyle kadim kltr ve alkanlklarn da rol oynad bir tedenni hareketi olarak niteler. Burada ehristnnin Frka-i Naciye tasavvuru hakkndaki deerlendirmesiyle meseleyi daha anlalr hale getirebiliriz. ehristnnin Frka-i Naciye tasavvuru btn mezhepler tarihi hakkndaki aratrmasndaki ana hedefi gsterir. Baka bir ifadeyle Frka-i Naciye tasavvuru, mezhepler hakkndaki deerlendirmelerini belirledii gibi ayn zamanda onu salt bir tarihi kalmaktan da uzaklatran ey sahip olduu Frka-i Naciye tasavvurudur. Bu tasavvurun ncelikle ada aratrmalarla ksmen elitiini gz nnde bulundurmalyz. ehristnnin mezhep olgusuna bir tr sapma ve gerekten uzaklama olarak bakmasn mmkn klan ey bu Frka-i Naciye tasavvurudur. nk ehristnnin yorumunda hakikat ar grlerin sentezlenmesiyle ortaya kaca diyalektik bir srele renilemez. Hakikat zaten ak bir ekilde ortadayd ve ulema snf tarafndan temsil edilmekteydi. Fakat alt snflar temsil eden kesimlerin ulemay takip etmek yerine kimi siyasal ve toplumsal

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

152

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

sorunlar nedeniyle farkl yollara sapmalar onlar ana kitleden uzaklatrmtr. ehristnnin Frka-i Naciye diye tanmlad ey, ncelikle Hz. Peygamberin, sahabesinin, tabinun, fakihlerin ve dnyadaki btn corafyasnda bunlar takip eden byklerin grdr. Burada ehristnnin geldii sosyo-kltrel arka-plann hakikat ve hurafe ya da tahrif hakkndaki deerlendirmelerinde baat rol oynad sylenebilir. Baka bir anlatmla Frka-i Naciye, bir anlamda ulema sekinciliini savunarak, kitlelerin ve alt toplumsal kesimlerin hakikati tahrif ettiklerine dikkat eker. Buradan varmak istedii sonu ise btn aratrmasnn sonucunu belirler: slam toplumunun kurtulu yolu ulema snfnn dnda teekkl etmi mezhepleri bir yana brakarak Hz. Peygamberden itibaren mteselsilen devam etmi olan ve ulema snfnn temsil ettii frka etrafnda toplanmaktr. Bu tavrn gnmz bakmndan nemi ise, ehristnyi gncel klan baka bir soruna eildiimizde ortaya kar. slam toplumlarndaki her yenilenme hareketi, ncelikle mezhep sorunu hakkndaki olumsuz bir yaklam dile getirmekten hareket eder. Vaka, slam toplumunda mezhepler her zaman blnmenin, ayrmann ve daha da nemlisi gerek slamdan uzaklaarak sapknlk ve hurafenin ana sebebi olarak grlmtr. zellikle sorunlarn artt dnemlerde zm ise, mezhep yorumlarnn alp gerek slama dnlmesi eklinde kalplatrlmtr. ehristn bakmndan mezheplerin almas Frka-i Naciye ve Hz. Peygamberin, sahabe ve ulema snfnn temsil ettii slama dnmek anlamna geldii gibi baz kimseler hadisleri de buna katarak sadece Kurana dnmeyi kurtuluun yolu saymtr. Sonu olarak ehristn, 73 frka hadisini esas alan bir metodu benimsemitir. O, tasnif konusunda ise ncelikle ana mezhepleri tanttktan sonra bunlardan ayrlan alt frkalar; kurucularn, grlerini ve bazen hangi corafyada ne kadar bulunduklarn bildirmektedir. Bu nedenle mezhepleri tasnife balamadan nce mezhep tanmlamas konusunda bir kural konulmas gerektiini

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

153

Mehmet DALKILI

vurgulamtr. ehristn mezheplerin tasnif ve saymnda farkllklarn ortaya kmasn kendi zamanna kadar byle bir almann yaplmamasna balamaktadr. Onun tarafszlnn en nemli unsurunu beklide mezhepleri tasnif ederken, eitli mezhep veya frkalara ait ar grleri tenkit, eletiri veya reddetme yolunu tercih etmeyip tanmlamac veya nakilci bir yaklam sergilemesi oluturmaktadr. ehristn, Mslmanlar arasndaki ihtilaflarn siyaset (ynetim) ve usul-i din konularnda olmak zere noktada toplandn ifade etmitir. Dolaysyla tpk dier mezhepler tarihi klasik kaynaklarnda olduu gibi siyaset (imamet) meselesine ok nem vermitir. Bu balamda sz konusu ettii her frkann imametle ilgili grlerini vermeye almtr. Bunu genellikle frkalarn grlerini anlatrken vermi ve bazen de kendi grlerini ifade etmitir.24 ehristn, objektif ve tarafsz eser yazmak ilm bir usul olarak kabul grmedii bir devirde kendi grlerini hakl karmak ve muhaliflerin grlerini rtmek amacyla hibir ekilde yalan, iftira ve tekfir gibi bilimsel objektiflii bozacak yollara bavurmamtr. Bu tutumundan dolay tenkid edilmesi pahasna ehristn tarafsz bir ekilde eitli dnce ve grleri olduu gibi nakledip herhangi bir deerlendirmeye tbi tutmamtr.

24

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

154

ehristn, el-Milel ven-Nihal, Beyrut 1993, I, 10-30, 35-49; Ahmet Ak, ehristnnin el-Milel ven-Nihalinde slam Mezheplerinin Tasnifi, s. 31-40; 60-74.

ehristnnin slam Mezheplerini Tasnif Metodu

Shahristanis Methods on the Classification of Islamic Sects


Citation/: Dalkl, Mehmet, (2008). Shahristanis methods on the classification of Islamic sects, Milel ve Nihal, 5 (1), 141-155. Abstract: The study consists of Shahristanis methods on the classification of Islamic sects and analyses his ideas. It also gives information about historical and sociological background in order to evaluate the opinions on history of Islamic sects and the approaches properly. Therefore, the primary source of the study is al-Milal wa al-Nihal written by Shahristani dealing with History of Islamic Sects. The importance of the book in the genre and its content has been given in the place where the methods on classification of Islamic sects are studied. In this regard, his general classification of Islamic sects, namely Ahl Suna, Murjia, Mutazila, Shite and Hawarij and his manner of evaluation of sub-denomination, their numbers have been all investigated. However, the study has been restrictedly written for the reason of limited purpose, instead of working on all denominations. It has been also mentioned that the classification given by Shahristani indicates his method. By doing so, we easily found out the reason of why he presents specifically the certain sects, the conclusions, critiques, and the evaluations. In the conclusion the suggestions are summarized. Key Words: Shahrastani, Islamic Sects, Ahl al-Sunnah, Shiah.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

155

Tanrnn Asi ocuklar: Zalimlik ve Mazlumluk Arasnda iddet Sarmalndaki Yahudiler

Cengiz BATUK

Atf/: Batuk, Cengiz, (2008). Tanrnn Asi ocuklar: Zalimlik ve Mazlumluk Arasnda iddet Sarmalndaki Yahudiler, Milel ve Nihal, 5 (1), 157-187. zet: Yahudilik iddet zerine kurulmu bir dindir ve Yahudiler hem zulmeden hem de zulme maruz kalanlar olarak srekli iddetle i ie olmulardr. Bu anlamda Yahudi tarihi ayn zamanda iddetin tarihi gibidir. Kutsal metinlerinin byk bir ksm da bu iddete ya tanklk eder ya da dorudan iddete rehberlik eder. iddet ierikli kutsal metinlerin ve tarihin Yahudi toplumunun bilin yapsnda arketipsel bir rol stlendiini dnyoruz. Bilindii zere arketip, bilinli ya da bilinsiz olarak insan davrann ekillendiren ve kiinin kendisini hem nemli hem de kutsal addetmesini salayan bir rnek/modeldir. Bu balamda iddet Yahudilerin kolektif bilinaltnda yeralan bir arketip olarak ok nemli roller stlenir. Anahtar Kelimeler: iddet, Yahudilik, Jung, Eliade, Arketip, srail.

Ellerinizi ap bana yakardnzda gzlerimi sizden karacam; ne kadar ok dua ederseniz edin dinlemeyeceim; elleriniz kan dolu (aya 1:15).

Yrd. Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

Cengiz BATUK Size iyilik yapmak, sizi oaltmak RAB'bi nasl sevindirdiyse, sizi ykmak ve yok etmek de yle sevindirecektir Uluslar arasnda ne esenliiniz ne de dinlenecek bir yeriniz olacak. Orada RAB size titreyen yrekler, umutsuzluk ve bakmaktan yorulmu gzler verecek. Srekli can kaygs iinde yaayacaksnz. Gece gndz dehet iinde olacaksnz. Yaamnzn gvenlii olmayacak (Tesniye 28:63-66).

I
Tarihte ok az topluluk ya da kii kendisini iddet karsnda geri ekebilmitir. Yani iddetin dayanlmaz cazibesine yok olma pahasna kar koymulardr. Bir rpda akla gelenlerden birisi Tibetin son Dalay Lamas Tenzin Gyatso (1938- )1dir. Mao nderliindeki in ordusunun Tibeti igali karsnda ilkeleriyle vatan arasnda skp kalan Dalay Lama srgnde yaama ve vatann kaybetme pahasna silahl direnie bavurmam, iddete iddetle karlk vermeyerek kendi ilkelerinden de taviz vermemi ve mazlumluu tercih etmiti. Yine 20. Yzyln en byk pasif direniisi ve sivil itaatsizliin en nemli rnei Gandhi (18691948)yi hatrlamamak ona hakszlk olur. ngilizlerin Hindistan igaline kar tek bir kurun bile kullanmadan daha dorusu hibir ekilde iddete bavurmakszn kar koyar. Onun temeldeki hedefi dman mahvetmek deil, ama zaferi kazanmaktr. Olaanst sabr ve direnii dnya halklarna iddete bavurmadan da zulme meydan okunabileceini retir.2
1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

158

Tenzin Gyatso (1938 - ), 1959 ylndan beri Hindistanda srgnde yaamaktadr. Halen Hindistann Dharamsala kentinde kurduklar Srgn Tibet Hkmetinin bakanln da yapmaktadr. 1989 ylnda in hkmetine kar iddet iermeyen bamszlk mcadelesi nedeniyle Nobel Bar dln almtr. 2005 ylnda Time dergisi tarafndan dnya tarihinde en etkin 100 kiiden birisi olarak seildi. Her insann mutlaka bir inancnn olmas gerektiini dnen Gyatso, sessizliin bazen en iyi yant olduuna inanr. Hint halk tarafndan "Mahatma" (Byk Ruh) olarak anlan Mohandas Karamand Gandhi (1869-1948), ngiltere'de hukuk renimi grdkten sonra Gney Afrika'daki Hintlilerle birlikte yaamaya balar ve avukatlk yapar. Burada yaklak 150 bin Hintli'nin esir hayat yaadn grr ve onlar bir araya getirerek haklarn elde etmelerini salar. 1915de Hindistana dner. I. Dnya Savanda zgrl karlnda ngilizlere bir milyona yakn asker veren Hintliler sava sonunda bamszlklarna kavuamadklar gibi gittike artan bir baskyla da karlarlar. Bunun zerine

Tanrnn Asi ocuklar

Yahudi tarihi ya da Yahudilik bu iki rnein aksine iddetle i iedir. Bu yzden de baz aratrmaclara gre Yahudilik iddet zerine kurulmu bir dindir. yle ki, bu aratrmaclara gre iman, umut, sevgi nemli deerler olabilirler fakat Eski Ahitin ana temas kan ve ta(mezar ta)tr.3 srailoullarnn Torahda anlatlan Hz. brahimle balayan tarihsel servenlerinde -bazen Nilin teki yakasna gemi olsalar da- Basra krfeziyle Kzldeniz arasndaki yolculuklar aclarla doludur. Eski Ahitteki pasajlar Hz. brahimin Babilin Ur ehrinden yani aa Mezepotamyadan balayan Harran zerinden bat istikametinden (Akdeniz sahiline yakn blgeden) gneye Firavunlar diyar Msra uzanan tekrar geri Kenan diyarnda karar klan bir yolculuk yaptndan sz eder. Kurana gre brahim inanc dolaysyla yaad kenti terk etmek zorunda kalr yani hicret eder. Oysa Toraha gre brahim, inanc dolaysyla- hicret etmez, Tanrnn emriyle baba evini brakarak, onun gsterdii lkeye doru yola kar. Tanrnn amac brahimin nderliinde byk bir ulus ina etmektir. Tanr onun soyunu kutsayacan, onlar lanetleyenleri lanetleyeceini syler. 4 Bylelikle brahim kendisi ve soyundan gelecekler adna Tanryla bir anlama yapar.5 Bu yzden brahim, srailoullar iin patriarktr; her ne kadar kendi tarihlerini Ademle balatsalar da ilk kez srailoullar/Yahudiler adl topluluu tarih sahnesine karan kii ve ilk Yahudi atasdr.6 Ne var ki brahim ayn zamanda gebelii de balatmtr. Kurana gre inanlar yznden yaa-

4 5 6

1919 ylnda Gandhi, bamszlk hareketinin bana geer ve kan dkmeden lkenin bamszln kazanmak iin mcadeleye giriir. Birka kez tutuklanp hapsedilir ve ikence grr. Ama ne inand bamszlk mcadelesinden ne de iddetsizlikten vazgeer. Sivil itaatsizlik rnei gstererek ngilizlerin mallarn da boykot ettirir ve halkn dokuma tezgahlarn tekrar kullanlmasn tevik eder. Kendisi de buna destek vererek el dokumas yerel kyafetler giyer. Mcadelesi uzun bir srecin sonunda baarya ular ve Hindistan nce zerklik daha sonra da 1947de tam bamszlk kazanr. Barry Moser, Blood & Stone: Violence in the Bible & the Eye of the Illustrator, Cross Currents, Summer 2001, Vol.51, No:2, http://www.crosscurrents.org/moser 0701.htm [17.12.2007]. Tekvin 12:1-3. Tekvin 17:1-8; 1 Samuel 13:19; Hezekiel 40:2 vb. Reuven Firestone, Yahudilii Anlamak, brahimin / Avraamn ocuklar, ev. alayan Erenda, Levent Kartal, Gzlem Gazetecilik, stanbul, 2004, ss.21, 24.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

159

Cengiz BATUK

d ehri eski Ahitte Ur olarak geer- terk etmek zorunda kalmlard7 ve artk yurtsuzdular. Tarihin bu yurtsuz/vatansz iman abidesine, tevhidin en nemli sembol ismine Eski Ahite gre Yahve, Frat ve Nil arasn8 vaad eder ve hedef olarak Kuds gsterir:
O gn Rab Avram'la antlama yaparak ona yle dedi: "Msr Irma'ndan byk Frat Irma'na kadar uzanan bu topraklar, Kenliler'in, Kenizliler'in, Kadmonlular'n, Hititler'in, Perizliler'in, Refallar'n, Amorlular'n, Kenanllar'n, Girgallar'n, Yevuslular'n topraklarn senin soyuna vereceim."9

Bu tarihten itibaren yurtsuz peygamberin ocuklarnn yeni vatan ya da vaat edilmi kutsal topraklar, Kuds merkezli olarak btn Ortadou corafyas olacakt.10 Yurtsuz ocuklarn bir de babas/tanrs olacakt: Yahve. Yahve, brahimi semi ve onunla hem kendisi hem de soyundan gelecekler iin bir anlama yapmtr. Bu anlamaya gre, artk Yahve, onlara ne taraf iaret ederse

7 8

9 10

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

160

Meryem 19/41-50; Enbiy 21/51-73; Ankebut 29/16-25. brahimle Yahve arasnda yapld iddia edilen anlamada vaad edilen topraklar Frat ve Nil aras diye gemekle birlikte demin yerletirildii cennetle ilgili ifadelerde cennetin yeryzndeki konumu ifade edilirken buradan drt rman ktndan sz edilir. Pison, Gihon (Nil), Euphrates (Frat) ve Hiddekel (Dicle). Pison dndaki rmaklarn hangileri olduu konusunda ittifak olmakla birlikte Pison konusunda farkl grler vardr. Pisonun ndus ve Ganj nehri gibi Ortadouya daha uzak blgedeki nehirler olabilecei iddia edildii gibi onun Kzlrmak olduu iddias da vardr. Blgeye yaknl dolaysyla Kzlrmak olma ihtimali de kuvvetlidir. Tekvinin banda yer alan bu pasajlarla brahime vaad edilen topraklarla ilgili pasajlar birlikte dndmzde rmaklar arasnda vaad edilen topraklarn Kzlrmaktan Nile kadar olan blgeyi kapsad dnlebilir. Nitekim pasajn devamnda Hititlerin diyar denilerek de vaad edilen blge olarak Hititlerin daha ok egemen olduklar ve Kuzey Anadoluya da iaret edilmektedir. Tekvin 15:18. Siyonist hareket yurtsuzlukun Yahudilerin en nemli sorunu olduunu daha dorusu btn sorunlarn ana kayna olduunu dnr. Buna gre de Yahudiler bulunduklar lkelerin tamamnda yabanc olduklar ve gidecek lkeleri olmad iin katledilmilerdir. Onlara gre zm nihai olarak Yahudi devletine dnecek bir Yahudi ulusal yurdu oluturmakt. Bylelikle ldrlme korkusu olmadan huzur iinde yaayabileceklerdir. Bu amala tarihsel olarak da hak iddia ettikleri eski srail krallklarnn topraklarn bugnk Filistini seerler. Bk. Bernard Lewis, Semitizm ve Anti-Semtizm atma ve nyargya Dair, ev. Hr Gld, Everest Yaynlar, stanbul, 2003, ss.9-10.

Tanrnn Asi ocuklar

onlar o tarafa dneceklerdir. Lakin her zaman babalarna itaat etmeyecek, sevgili oullar olmayacaklardr. Ama yine de Baba yapt ahde sadk kalarak onlar terk etmeyecek zaman zaman kzsa ve cezalandrsa ya da gazap etse de daima onlara merhamet edecektir. Yusuf peygamberle balayan Msr maceras, srailoullarnn kleletirilmeleriyle devam eder11 ve yaklak olarak 430 yl devam eder. Doan erkek ocuklarnn ldrlp kz ocuklarnn sa braklmas eklinde uygulanan kitlesel soykrm12 da dahil olmak zere srailoullarnn Msrda uradklar iddet hi de azmsanacak boyutlarda deildir. yle ki, kendilerini Tanrnn seilmi kullar olarak gren bu topluluk Musaya kadar kle psikolojisinden kurtulamamtr. srailoullarnn Msrdan k sonrasnda Musaya kar takndklar tavrlarn da dorudan kle psikolojisiyle ilgili olduu grlmektedir. Nitekim onlarn yaklak 40 yllk l maceralar aslnda klelik dnda bir yaam tarzna alkn olmayan ve almaya da niyeti olmayan bir topluluun arndrlmas ilemidir. Yani kle psikolojisinden kurtulmu yeni bir nesil yetiene kadar lde dolanmak durumunda kalmlardr. Tanrnn bir azab olarak sunulan bu hadise ayn zamanda onlara Tanrnn merhametinin ve rahmetinin de bir gstergesidir. Buzaya tapnarak Musann Rabbinden uzaklaan topluluu helak etmek yerine onlardan gerekten iman eden bir topluluk kana kadar sre veriliyor. ldeki g yolculuu srailoullarnn kle psikolojisinden kurtulmalarn salamakla birlikte onlarn iddet eiliminden uzaklamalarn salamaz. 430 yl Msr krallarnn zulmne maruz kalan srailoullar iddete eilimli bir yap kazanr ve ldeki yolculuklar esnasnda da sk sk iddet eilimi gsterirler. iddet bazen kendilerine dnk olurken bazen de kendilerini zulmden kurtaran onlara nclk yapan Musaya ve kardei Haruna dnk olmutur.13

11 12 13

k 1:10-14. k 1:16, 22. Baki Adam, Yahudilik ve iddet, slamiyat, V (2002), say:1, ss.23-24.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

161

Cengiz BATUK

Bitmeyen bir diyaspora, srekli aalanma ve horlanmayla Tanrnn sekin kullar olduklarna dair inan arasnda skan braniler kendileri dndaki tm insanlara kar bitip tkenmek bilmeyen bir nefret duyarlar. yle ki, hep geri dnmek, kendilerine yaplan zulmn intikamn almak duygusuyla yaarlar. ncelikle Msrllar soyarak ie balarlar. Her brani kadn, komusu olan Msrlnn altn ve mcevharatn Tanrnn buyruu dorultusunda alar.14 Sonra Tanr, onlara yaplan zulmn intikamn ok sert bir ekilde alr. ldrlen her brani ocuun yerine Firavun da dahil olmak zere btn Msrllarn ilk doan ocuklar bir gece iinde ldrlr.15 Tanr, brahimle yapt ahdi Musayla tazeler:
brahim'e, shak'a ve Yakup'a Her eye Gc Yeten Tanr olarak grndm, ama onlara kendimi Yahve adyla tantmadm. Yabanc olarak yaadklar Kenan lkesini kendilerine vermek zere onlarla antlama yaptm. Msrllar'n kleletirdii srailliler'in iniltilerini duydum ve antlamam hep andm. Onun iin srailliler'e de ki: 'Ben RAB'bim. Sizi Msrllar'n boyunduruundan karacak, onlarn klesi olmaktan kurtaracam. Onlar ar biimde yarglayacak ve gl elimle sizi zgr klacam. Sizi kendi halkm yapacak ve Tanrnz olacam. O zaman sizi Msrllar'n boyunduruundan karan Tanrnz RAB'bin ben olduumu bileceksiniz. Sizi brahim'e, shak'a ve Yakup'a vereceime ant itiim topraklara gtreceim. Oray size mlk olarak vereceim. Ben RAB'bim.16

Her ne kadar kda Rab, ilk olarak yapt ahid srasnda brahime kendisini Yahve olarak tantmadn sylese de Msrdan k srecinde srailoullarnn teolojik olarak Tanr anlaylarnn deiime maruz kald dnlmektedir. Musa, brahimin barl tanrs Elohimin yerine onlar iinde bal ve st akan yeni bir diyara yerletirecek olan ve sava karakteri ar basan Yahovay tanr olarak seecektir.17 Ortadou yresinde grlen
14 15 16 17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

162

k 3:22. k 12:19. k 6:2-8 Eyyp Ay, Din ve iddetin Anlak Karelerinden Kesitler, slmiyat, c.5, say:1, 2002, s.18.

Tanrnn Asi ocuklar

Tanr-Kral / Kral Tanr motifi Yahvenin ahsnda mahhaslatrlr. Yahve/Yehova artk srailoullarnn hem tanrs hem de sava kraldr. Tpk Msr, Hitit ve Mezopotamya tanrlar gibi o da savaarak kavmini stn getirme azmi ve kararl iindedir. Yahve, Musa ncesi dnemde Kenan blgesi kabilelerinden birisi olan Kenitlerin tanrlar panteonundaki bir tanr ismi olarak bilinmektedir.18 Antropomorfik zelliklere sahip olan Yahve, yorulan, merdiven banda ayakta dinlenen, koklayan, yiyip ien, ayaklarn ykayan, kaprisli, insanlar kskanan, renen, fkelenen, nefret eden, intikam alan, pimanlk duyan, gre yapan bir figr olarak karmza kar.19 Bir klan tanrs formunda olan Yahve, sadece srailoullarn kleletiren krallarla deil ayn zamanda Ortadou mitolojisinin nemli tanrsal figrleri olan tatl ve tuzlu su canavarlar ve ylanlarla da mcadele eder. rnein Yahve, adeta Tiamata ldren Marduk gibi kaos denizlerinin kral/tanrs Rahab ya da Levyatan ldren tanr olarak ifade edilmektedir. 20 Bu balamda Yahve, bazen tanrlar panteonunda tahta oturmak iin mcadele eden bir Marduk gibi bazen de Kral Etanann saltanatn ebedi klmak iin ona yardm eden bir ama gibi kyor: nk Rab byk Tanrdr ve btn tanrlarn stnde byk Kraldr.21 Bu zelliklerinin dnda Yahveden bir ordu komutan gibi sz edilir. Ona verilen isimlerden birisi ordularn Rabbi (Yahweh Sabaoth)dir.22 Yine Kenan dinlerinde grlen baz tanrsal savalarn Yahvenin yannda yer ald ve savat grlr: Yldzlar gklerden savaa katld. G bir batan br baa geerken, Sisera'ya kar savatlar.23 ayada Yahve tanmlanrken onun fkesinden, gazabndan ve kanla beslendiinden sz edilir. Btn uluslara fkelenen Yahve, onlar tmyle mahvetme
18

19

20 21 22 23

Bkz. H.H. Rowley, Worship in Ancient Israel: Its Form and Meaning, London, 1967, ss.42-44. Tekvin 3:8, 2:2-3, 11:1-9, 17:22, 6:5-7, 18:3-8, 32:24-30, 33:10; k 3:8; Yahveyle ilgili geni bilgi iin bkz. inasi Gndz, Kuran Kssalarnn Kayna Eski Ahit mi? Yap, Muhteva ve Kaynak Asndan Torah Kssalar, O.M...F.D., say: 10, Samsun, 1998, ss.75-76. Mezmurlar 89:10; 74:13-14. Mezmurlar 95:3. 1 Samuel 4:4. Hakimler 5:20

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

163

Cengiz BATUK

kararllndadr. Cesetler yerlere atlacak, etraf ceset kokusundan durulmaz hale gelecek, dalar Yahvenin fkelendii halklarn kanyla sulanacaktr. Ordularn Rabbi Yahve, Edomda toplu katliamlar yapacak tek bir insan canl brakmad gibi orada bulunan evcil ve evcil olmayan tm hayvanlar da boazlanacaktr. Ancak btn bunlar olduktan ve oluk oluk kan aktktan sonra Yahvenin fkesi dinecektir.24 Tm bunlar Yahvenin Kenan dinlerinde varolan sava tanrlarnn zelliklerini kendi zerinde toplayan bir tanr olduu dncesine kap aralar. 25 Barl tanr Elohim ile ordularn tanrs Yahvenin yer deitirmesi srailoullarnn iddeti kanksamalarn da salar. Adeta ok asabi ve hrn bir baba gibi Yahve, zaman zaman kendi ocuklarn zaman zaman da dierlerini tokatlar. Yahvenin saval yn Tesniyede btn plaklyla grlebilir. Burada savan kurallarn koyar. Bir ehre sava ilan edildiinde ilk yaplmas gereken bar teklifidir. ayet kar taraf bar kabul eder ve savamadan kaplarn aarsa, o vakit vaki olacak ki, iinde bulunan btn kavim sana angaryac olacaklar ve sana kulluk edecekler.26 Ancak bu teklifi kabul etmezlerse onlarla sava yaplacak ve btn erkekler kltan geirilip kadnlar, ocuklar ve hayvanlara ganimet olarak el konulacaktr. Burada Yeuya gre daha insafl bir tablo karmza kar. Erkeklerin dndakilerin sadece ganimet olmasn isteyen Yahve, aalara ve dier canllara da zarar verilmemesini emreder.27 Hatta bir adm daha ileri giderek esir olarak alnan kadnlardan gzel olanlarla isterlerse birlikte olabileceklerini ama bu kadnlara onurlu davranmalar gerektiini vurgular. Esir bir kadn beenip onunla birlikte olmak isteyen kii, onu evine getirecek, temizlenmesine msaade edecek, bir ay sreyle ldrlen akrabalarnn yasn tutmasna izin verecek ve bu srenin sonunda esir kadn kendisine e olarak alacak ve ilikiye girebilecektir. Birlikte olma sonunda bir honutsuzluk durumu
24 25

26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

164

27

aya 34:1-9. K.L. Noll, Canaanite Religion, Religion Compas, Blackwell Publishing, London, 1/1 2007, ss. 78-79. Tesniye 20:11. Tesniye 20:19-20.

Tanrnn Asi ocuklar

ortaya karsa bu durumda da kadnn zgrce gitmesine izin vermesi ve onu parayla kle olarak satmamas gerekmektedir. Yahve bunun nedeni olarak zaten kadnn bylesi bir birliktelie zorlanmakla yeterince alaltldn bu yzden de daha fazla alaltlmamas gerektiini syler.28 Lakin ayn Yahve, bir st blmde Hititler ve Kenanllarn da aralarnda yer ald topraklar vaat edilen kavimlerden sz ederken bu kavimlerin ehirlerinden nefes alan kimseyi sa brakmayacaksn. ..Rabbin sana emrettii gibi tamamen yok edeceksin.29 der. srailoullarna dmanlarna kar bu denli yardmlarda bulunan zaman zaman onlar adna dman kavimlerle savaan ya da yabanc lke halklarn zelil bir vaziyette srailoullarnn ellerine teslim eden Tanr, sk sk yapt ahitten sz eder. Ahdi unutmamalarn ve yalnzca kendisine tazimde bulunmalarn ister. Ancak srailoullar ahdi inediklerinde ya da dier bir ifadeyle ahde vefazszlk yaptklarnda onlara kar ayaklanan dmanlarn onlarn ayaklar nnde krdran30 Tanr, bu defa srailoullarn dmanlarnn nnde krdrr.31 Bu ceza bir Babann evlatlarna verebileceinin ok zerinde son derece ar bir cezadr. Adeta Firavunlarn uygulad soykrm bu defa Baba/Yahve uygular:
Kt ilerinle beni braktn iin, sen helak oluncaya kadar ve sen abucak yok oluncaya kadar, yapmak iin el attn her ite Rab senin zerine lanet, aknlk ve tekdir gnderecektir. Mlk edinmek iin gitmekte olduun diyar zerinden seni bitirinceye kadar, Rab sana vebay balayacak. Rab seni veremle, ve stma ile, ve iltihapla, ve yakc scaklkla, ve kuraklkla, ve sam yeli ile, ve kfle seni vuracak ve sen yok oluncaya kadar bunlar seni kovalyacaklar. <. Rab senin diyarn toz ve kum edecek ve sen helak oluncaya kadar gklerden senin zerine inecek<.. dmanlarnn nnde <.kaacaksn; ve yeryznn btn uluslar iin dehet verici bir rnek olacaksnz. Ve gklerin btn kularna ve yerin vahi hayvanlarna lein yem olacak ve onlar

28 29 30 31

Tesniye 21:10-14. Tesniye 20:16-17. Tesniye 28:7. Tesniye 28:25.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

165

Cengiz BATUK karan olmayacak< Ve btn bu lanetler senin zerine gelecek ve sen helak oluncaya kadar seni kovalayp sana yetiecekler; nk Rabbin szn dinlemediniz< Rab'bin zerinize gnderecei dmanlara klelik edeceksiniz. A, susuz, plak kalacaksnz; her eye gereksinim duyacaksnz. RAB sizi yok edinceye dek boynunuza demir boyunduruk vuracak. Rab uzaktan, dnyann br ucundan bir ulusu - dilini bilmediiniz bir ulusu - birden ullanan bir kartal gibi banza getirecek. Rab sizi dnyann bir ucundan br ucuna, btn halklar arasna datacak< Siz yok oluncaya dek Rab bu Yasa Kitab'nda yazlmam her trl hastal ve belay da banza getirecek.32

Yahve sevgili evlatlarna layk grd bu ceza karsnda pimanlk, acma ya da merhamet duymakta mdr? Pimanln tam tersine o verdii bu cezadan mutluluk duymaktadr. srailoullarna iyilik yapmak onlarn oalmasn salamak ve onlarn dmanlarn yok etmek nasl Yahveyi sevindirmise imdide onlara azap etmek ve onlar yok etmek ayn ekilde sevindirmektedir. Kendi yaptklaryla tatmin olmayan Baba, bir adm ileri giderek dnyann muhtelif blgelerine datt sevgili ocuklarnn hibir yerde tutunmamalar iinde elinden geleni yapacaktr: Mlk edinmek iin gideceiniz her lkeden sklp atlacaksnz.33 Bu ceza sradan bir ceza olmasnn tesinde srailoullarnn tarih boyunca aralarnda yaadklar btn topluluklar kendilerine yabanc grmelerine; kendilerini hibir yere ait hissetmemelerine ve srekli yabanc kalmalarna neden olacak bir cezadr. Ne huzurlar ne de can gvenlikleri olacaktr. Asla emniyette olunmayan bir hayatta insann psikolojisi ne kadar salkl kalabilir? Gvenmedii insanlar arasnda yaayan bir halk nasl olurda kendisini orann bir paras hissedebilir?
Bu uluslar arasnda ne esenliiniz ne de dinlenecek bir yeriniz olacak. Orada RAB size titreyen yrekler, umutsuzluk ve bakmaktan yorulmu gzler verecek.

32

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

166

33

Tesniye 28:20-62. Tesniye 28:63-64.

Tanrnn Asi ocuklar Srekli can kaygs iinde yaayacaksnz. Gece gndz dehet iinde olacaksnz. Yaamnzn gvenlii olmayacak.34

Yahvenin genel zellikleri dlnce bu cezann sadece bir nesli ya da ilgilisini deil btn srailoullarn kapsadn daha rahat anlarz. Nitekim kendisini kskan bir Tanr olarak tanmlayan Yahve, babalarn gnahlarnn hesabn ocuklardan ve torunlardan soran bir tanr olduunu ifade eder.35 Ahde vefaszlk ve Rablerini unutup baka tanrlara tapnmalarna kzan36 Yahvenin verdii cezann kendilerini yeterince zelil kldna inandklar iin srekli dualarla yakarlarla Yahveden artk bu fkeye bir son vermesini dilerler. Daima yanlarnda olan Yahveyi yeniden yanlarnda grmek yeniden gvende olmak isterler: Canavara teslim etme kumrunun cann, Asla unutma dkn kullarnn yaamn< Kalk ey Tanr, davan Savun! Anmsa aklszlarn gn boyu sana nasl svdn! 37 srailoullar, hakaret ve eziyetin sadece kendilerine has olmadn kendileri birilikte tanrlarna da hakaret edildiini syleyerek Yahvenin harekete gemesini isterler. Ancak istedikleri Yahvenin fkesinin dinmesi deil fkenin kendilerinden bakalarna ynelmesidir: Niin uluslar, "Nerede onlarn Tanrs?" diye konusun, Kullarnn dklen kannn cn alacan bilsinler, Gzlerimizle bunu grelim!38 Bir artla fkesinin sonsuz olmadn, dnyann muhtelif yerlerine datt evlatlarn tekrar bir araya toplayacan syleyen Yahve, halkndan ahidlerini hatrlamalarn ve tekrar kendisine kulluk etmelerini ister.39 Yahve, yaplan arlara karlk verir ve halknn karsnda olmak yerine tekrar halknn safnda olmay seerek onlara ayet tarihsel olarak gerekse- tarihin en byk katliamlarna imza atacak Yeuyu gnderir. Aslnda Yeu, Tan34 35 36 37 38 39

Tesniye 28:65-66; benzer ifadeler iin bk. Levililer 26:14-39. k 20:5; 34:7. Tesniye 29:5-6, 25-28. Mezmurlar 74:19,22. Mezmurlar 79:10. Tesniye 30:1-4.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

167

Cengiz BATUK

rnn daha nce sylediklerini gerekletirmenin tesinde bir ey yapmaz. Zira Tesniyede halkn affedeceini syleyen Yahve, paradoksal bir ekilde evlatlarnn zerine ceza olarak gnderdii insanlardan evlatlarna yaptklar eziyetin intikamn almaya kalkar. Oklarn kanla sarho edeceini, etle besleneceini ifade ettikten sonra btn uluslardan kendi halkna sayg gstermelerini ister. Artk o, kullarnn kannn intikamn alacak; lkesinin ve halknn gnahlarn balayacaktr40:
Ne mutlu sana, ey srail! Var m senin gibisi? Sen RAB'bin kurtard bir halksn. RAB seni koruyan kalkan Ve anl klcndr. Dmanlarn senin nnde klecek, Ve sen onlar ineyeceksin.41

Musa sonras dnemde, Yahvenin Kulum Musa ld. imdi kalk, btn halkla birlikte eria Irman ge. Size, srail halkna vereceim lkeye girin. Musaya sylediim gibi, ayak basacanz her yeri size veriyorum.42 emriyle Musann yerine kavminin bana geen Yeu, Eski Ahitte anlatlanlara gre ok byk boyutlarla katliamlara imza atar. Yahve, Yeuya, korkmamasn, cesur olmasn kendisinin srekli onunla birlikte olacan syler ve Lbnandan Frata kadar btn Hitit lkesini ona vaat eder. 43 Yeu ncelikle kavminin arasnda tam bir otorite salar. Ona itaatsizliin cezas lmdr.44 Nitekim Karmi olu Akan adanm eyalarn bazlarn kendi yanna alr ve adrnda saklad iin ihanet ettiine karar verilerek talanarak ldrlr. Akann bu davran karsnda fkelenen sava tanr Yahvenin fkesi Akana atlan talar Akor vadisinde bir tepe oluturduunda diner.45 Yeu, Yahvenin buyruu dorultusunda ilk katliamn Erihada gerekletirir. Erihay kendisine sava kral/Rab Yahve teslim etmitir. Kentteki kadn, erkek, gen, yal herkesin yan sra kk ve byk ba hayvanlardan ne varsa (eeklerde dahil olmak

40 41 42 43 44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

168

45

Tesniye 32:40-43. Tesniye 33:29. Yeu 1:2-3. Yeu 1:4-9. Yeu 1:18. Yeu 7:1-26.

Tanrnn Asi ocuklar

zere) ksaca hibir canl kalmayacak ekilde kltan geirilip yok edilir.46 Bylesi bir vahetin Tanrnn emirleri dorultusunda gerekletiriliyor olmas son derece dikkat ekicidir. Erihadan sonra bir baka katliam Ay kentinde yaptklarn gryoruz. Ay kentinde de btn insanlar istisnasz ldrlr. Ancak bu defa hayvanlar ve dier mallar yamalandktan sonra ehir atee verilir.47 Yeu, btn blge zerinde hzla hakimiyet kurma yolunda emin admlarla ilerken Rab/Yahve daima yanndadr. yle ki zaman zaman Yahve bizzat savaa itirak eder ve kendi halkn yalnz brakmaz: Rab, srailliler'den kaan Amorlular'n zerine Beyt-Horon'dan Azeka'ya inen yol boyunca gkten iri iri dolu yadrd. Yaan dolunun altnda can verenler, srailliler'in klla ldrdklerinden daha oktu.48 Yine Yahve, srailoullarnn arzusu dorultusunda gnein batmasn geciktirir. Daha sonra o Amordan kap Makkedada bir maaraya snan be kral asar ve sonrasnda Makkeda halkn kltan geirir. Burada da Yahve, hem halkyla birlikte savar hem de katliam yapmalar iin ehri srailoullarna teslim eder: Yeu srail halkyla birlikte Makkeda'dan Livna'nn zerine yryp kente saldrd. Rab, kenti ve kraln srailliler'in eline teslim etti. Yeu kentin btn halkn kltan geirdi. Tek canl brakmad. Kentin kralna da Eriha Kral'na yaptnn aynsn yapt.49 Yeu blgedeki btn topraklar ele geirir nk srail'in Tanrs Rab srail'den yana savamt.50 Yeu kitab Bat eria blgesinde ordular ilah Yahvenin direktifleriyle gerekletirilen kutsal temizlikleri uzun uzun anlatarak devam eder. Yaplan iki dman kabile/kavim/lke arasndaki bir sava deil adeta yabanc bir halka kar uygulanan bir soykrm(genosid)dr. Zira katliamlar esnasnda Eski Ahitte anlatlanlara gre ta stnde ta, gvde stnde ba braklmaz. Kadn, ocuk, gen yal kim

46 47 48 49 50

Yeu 6:21. Yeu 8:2-28. Yeu 10:11. Yeu 10:29-30. Yeu 10:42.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

169

Cengiz BATUK

varsa ldrlr. Zaman zaman o kadar ileri gidilir ki hayvanlar bile tamamen katledilir.51 Yeunun katliamlarndan nce Saylar kitabnda

Midyanllara kar yaplan savalar anlatlr. Yine Yahvenin emri dorultusunda gerekletirilen bu savata Midyanl btn erkekler kltan geirilir, be Midyan kral ldrlr, kadn ve ocuklar bu defa ldrlmezler ama tutsak edilirler. Hayvanlar ve mallar ise yamalanr ve ehirlerden arta kalanlar ise atee verilir. Esirler ve ganimetlerle birlikte Midyanllarla savatan dnen ordu, Musann huzuruna varr. Musa, komutanlarna kadnlar sa braktklar iin kzar ve eksik braklan katliamn tamamlanmasn ister: imdi btn erkek ocuklar ve erkekle yatm kadnlar ldrn. Yalnz erkekle yatmam gen kzlar kendiniz iin sa brakn. 52 Hoeada Yahve, fkesi konusunda zeletiri yapar. sraili daha ocukken sevdiini, olunu Msrdan ardn, zaman zaman kendi olunu armak iin peygamberler gnderdiini, ama onlar ne kadar arrlarsa srailoullarnn o kadar uzaa gittiklerini ve baka tanrlara tapndklarn syler. Aslnda tpk Efraim rneinde olduu gibi onlara ncelikle sevgi ve merhametle yaklatn ve onlar kucakladn fakat onlarn srekli dneklik ettiklerini syledikten sonra artk fkesini kontrol edeceini syler. nk der Yahve ben insan deil Tanrym, Kutsal Olanm aranzda, artk fkeyle zerinize gelmeyeceim. Ama yine de Yahve, dank oullarn toparlamasndan sz ederken kendisinden bir aslan olarak sz eder. yle ki aslan gibi kkreyen Rabbin ardnca yryecekler ve korkudan tir tir titreyeceklerdir. Tpk kular ve gvercinler gibi rkek ve korkak bir ekilde Rablerinin pei sra yryeceklerdir.53 Btn merhameti ve sevgisine
51

52

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

170

53

Yeu kitabnda anlatlanlarn tarihsel gereklerle ilgisi olmadn savunan Garaudye gre kutsal metindeki bu ifadeler literal olarak okunduunda tarih boyunca benzer katliamlar yapmak isteyenler iin iyi bir dayanak oluturur. Nitekim 9 Nisan 1948de Menahem Beghinin Deir Yasin kynde kadn, erkek ve ocuk 254 kiiyi ldrerek gerekletirdii katliamnn esin kaynann bu kitap olduunu ifade eder. Bk.Roger Garaudy, srail, Mitler ve Terr, ev. Cemal Aydn, Pnar Yaynlar, stanbul, 1999,ss.47-60. Saylar 31:7-18. Hoea 11:1-11.

Tanrnn Asi ocuklar

ramen Yahve, yine de korku olmadan ocuklarn yola getiremeyeceini dnr. Artk onlar helak etmeyecek, onlara gazap gndermeyecektir ama yine de onlarn kendisinden korkmalarn bekler. Bu korku motifi dolaysyla srailoullarnn Tanry korku ve dehetin gc olarak tandklarn gryoruz. Davud ve olu Vaiz (Kohelet)de dahil bir ok peygamber Tanr korkusundan sz ederler.54 Bu nedenle de branice korku anlamndaki yirah kelimesi adeta srailoullarnn belleine kaznmtr. Nitekim bu korku yznden Tanrnn adn bile aka telaffuz etmekten ekinir olmulardr.55 II iddetin kayna konusunda yaplan baz aratrmalar toplumsal psikolojinin iddet eiliminde ne derece etkin olduunu gstermitir. iddetin en nemli iki unsuru olan kurban ve saldrgann ya da mazlum ve zalimin ok kolay yer deitirebildii grlmektedir. Bu balamda 1971 ylnda Stanford niversitesinde Philip Zimbardo56 tarafndan gerekletirilen (hapishane) deneyi iyi bir rnektir. Cezaevi yaamn incelemeyi amalayan bir alma srasnda psikolojik hibir sorunu olmayan son derece salkl 75 kii arasndan en salkl olduuna kanaat getirilen 24 kii seilir. Bu kiiler 12erli iki gruba ayrlr. Gruplardan birisi mahkum dieri gardiyan roln stlenirler. Mahkum olarak seilen denekler evlerinden hi beklemedikleri bir ekilde gerekten sulu olduklarna inandrlarak polis tarafndan tutuklanr ve zel olarak cezaevi eklinde hazrlanan mekana getirilirler. Gardiyanlarn grev ekli vb. tm artlar gereiyle tamamen ayn olacak ekilde dzenlenir. Deneyin iki hafta srmesi hedeflenirken ancak alt gn srdrle54 55 56

Mezmurlar 111:10; Vaiz 12:13. Baki Adam, Yahudilik ve iddet, s.25. Zimbardo, 2007de yaynlanan bir kitabnda 1971de gerekletirdii bu deneyi farkl almlarla daha da gelitirip, Irakta Amerikan ordusunun kontrolndeki Abu Ghraib cezaevindeki uygulamalar da gz nnde bulundurarak insanlarn nasl eytanlatn psikolojik adan sorguluyor. Hristiyan dncesinde Tanrnn yoldan sapm bir melei olan Luciferden hareketle tezini aklayan Zimbardo, amacnn dini bir analiz yapmaktan ok psikolojik tahlil yapmak olduunu belirtiyor. Bk. Philip Zimbardo, The Lucifer Effect: Understanding How Good People Turn Evil, Random House, 2007.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

171

Cengiz BATUK

bilir. Bunun en nemli nedeni gardiyanlarn sergiledikleri szl ve fiili iddet ve bunun karsnda kurban konumundaki mahkumlarn psikolojik sorunlar yaamalar, isyanlara kalkmalar olmutur. Ahlaksal yn tartmal olan bu deney aka kurban toplama kamplarnda olan, yurtlarndan srlm olan, mahkum olan kurbanlarn gittike zavalllaan bir psikoloji iine girdiklerini gardiyanlarn yani saldrgan konumundaki kiilerin ise saldrganlklarnn katlanarak byd ifade edilmitir.57 srailoullar da kimi zaman mahkum kimi zaman gardiyan roln ok iyi oynamlardr. Mahkum rolnde ezilen durumunda iken gerekten de ok ciddi basklar ve zulmler grmler ve bu dnemlerde alabildiine masumlamlardr. Ancak Gardiyan rolnde iken tam tersine acmaszln en vahi rneklerini sergilemekten kanmamlardr. Nitekim cezaevinde tutuklu olan Filistinlilerin salndktan sonra pelerinden otomatik silahlarla taranarak ldrlmeleri, bir duvar dibine snan bir babayla kk yataki savunmasz olunun otomatik silahlarla tm dnyann gz nnde taranarak ldrlmeleri gibi pek ok gncel rnei hatrlamak mmkn. kinci Dnya Savanda Amerikallarca esir alnan Almanlar, Amerikan esir kamplarnda zellikle Yahudilere teslim edilirler. Esirlere hayatta kalabilecek kadar az yiyecek veren Yahudiler, psikolojik ikencelerde dahil olmak zere bir dizi ikence yaparlar. 58 Yahudiler tpk yukardaki cezaevi deneyinde olduu gibi batan beri Yahvenin kendilerine verdii rol oynamaktadrlar. Bu rol bazen gardiyan bazen mahkum rol ama her ikisi de iddetle i ie. Grld zere Eski Ahitin nemli bir ksmnda

srailoullar ya iddeti uygulayan ya da iddete dorudan maruz kalan insanlar konumundadrlar. in ilgin ksm her iki durumda Yahvenin istei dorultusunda gerekleir. Kendi halkna merhamet ettii, ahdini hatrlad dnemlerde Yahve, onlarn d-

57

58

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

172

Craig Haney, Curtis Banks and Philip Zimbardo, A Study of Prisoners and Guards in a Simulated Prison, Theatre in Prison, ed. Micheal Balfour, Intellect Books, Bristol GBR, 2004, ss. 19-33; Yves Michaud, iddet, ev. Cem Muhtarolu, letiim Yaynlar, stanbul, 1991, ss.72-73. Jan Philipp Reemtsma, Vaheti Kavramak, nsan Zulmn Aklama Denemeleri, ev. Ender Ateman, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 1998, s.49.

Tanrnn Asi ocuklar

manlarna kar acmasz olmalarn isterken halknn ahde vefaszlk gsterdii dnemlerde dmanlar tarafndan aalanmasn, katledilmesini salam ya da buna seyirci kalmtr. Ama evladn cezalandrmaktr. Ricoeurya gre Eski Ahitte su ve kurtulu ekseninde dnen tarihin teolojisi ar tehdit ve ar vaat arasnda bir birini takip eder (kr. Amos 5:18 ve Yeremya 31:31-34). Bu yarg ve merhamet diyalektii, srgn ve geri dnn tarihinde Yahudi peygamberlerle birlikte okunmaktadr. Yine ayn diyalektik yaklam balang ve sonun mitsel sunumunda yanstlr. Ricoeur zmlemesini biraz daha ileri gtrerek Eden Bahesi hadisesini srailin tarihine giri, davet, itaatsizlik ve srgn balamnda okur. Ona gre Tekvindeki d yks srailoullarnn dramatik kaderinin sembolik ifadesidir: ar itaatsizlik/ihanet srgn. srail tarihsel olarak Kenandan srlmesi olarak mitte Adem ve Havva Cennetten srlmlerdir. Cennet kaybolmutur. Srgnse hala devam etmektedir fakat yeniden yaratlan ve balanan insan vardr. Tufan, Msrdan k, Babil srgnnden geri dn ve benzeri hadiseler hem knama ve lanetlemeyi hem de af olan yargyla gerekleen yeniden yaratl simgelemektedir.59 Benzer dncenin C.H. Dodd tarafndan da savunulduunu gryoruz. O da srailin srgn tecrbesinin insanln yaratl yks olarak konfigre edildiini dnr. Ksacas Ricoeurya gre Ademik mitin ifade anlamlarndan birisi, srailin tarihsel tecrbesinin evrensel boyutta anlatmdr: O, btn olarak insanolu zerine tasarlanan srailin trajik kaderidir. nsan cennetin dna karan Tanrnn Sz sraili srgne gnderen imdi evrensel bir uygulamaya devredilen yargnn szdr.60. Ricoeurun da dedii gibi srgn ve geri dnn tarihi devam etmektedir. Bir kez daha srailoullar Kudse (Yerualeme)
59

60

Paul Ricoeur, The Symbolism of Evil, tr. Emerson Buchanan, Beacon Press, Boston, 1969, ss.240-242. C. H. Dodd, The Bible Today, Cambridge University Press, Cambridge, 1968, s.113den aktaran Paul Ricoeur, Original Sin: A Study in Meaning, The Conflict of Interpretations Essays in Hermeneutics, ed. Dohn Ihde , Northwestern University Press, Evanston, 1974, s.284.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

173

Cengiz BATUK

geri dnmlerdir. Bu geri dne kadar maruz kaldklar onca iddet ve u an uygulamakta olduklar iddetin dkm konumuzun dndadr. Burada genel birka rnek vermekle yetineceiz. Ancak u kadarn sylemeliyiz ki bir kez daha mahkum gardiyan; kle efendi; mazlum zalim yer deitirmitir. Diyaspora, Yahudiliin tarihini belirleyen temel karakteristiidir. Yahvenin yukarda aktardmz Tesniyede geen, gidecek, snacak yeriniz olmayacak; gittiiniz her yerde dlanacaksnz; can gvenliiniz olmayacak. eklindeki ifadelerini dorularcasna Yahudiler yaadklar toplumlarn ounda hedef haline gelmi ve eziyetlere maruz kalmlardr. 1290da ngiltereden, 1306da Fransadan, 1492de spanyadan, 1497de Portekizden karldlar. 16. Yzylda Almanya, Polonya ve Rusyada zulme/iddete maruz kaldlar. 1648-49da Ukraynada toplu katliamlara maruz kalrlar. Aslnda btn srail tarihi afet ve felaketlerle doludur denilebilir. Avner Falk, M 586da lk Mabedin ve MS 70de ikinci Mabedin ykln bu felaketlerin sadece bir balangc olarak kabul eder. Hallar Avrupada 1096-99 arasnda ok sayda Yahudiyi ldrr. Ayn yllarda 1144-1171 Avrupadaki birok lkede Yahudi ldrme ritelleri dzenlenir.61 Hal seferleri esnasnda zellikle Birinci Hal seferi srasnda ok sayda Yahudi kltan geirilir. Almanyann Rhine ehri gibi baz yerlerdeki Yahudiler kltan geirilme ya da din deitirme seeneinden birisini semeye zorlanrlar. 1096da (Almanya) Speyerde bir abat gn Sinagoga dzenlenen saldrda ibadet etmekte olan Yahudiler katledilir. Kimsenin kamamas iin sokaklara barikatlar kurulur. Daha sonraki yllarda da Avrupann pek ok ehrinde benzer katliamlar gerekletirilir. Bu dnemdeki katliamlar byk ounlukla Hal ordular tarafndan gerekletirilir.62 nsan formundaki eytanlar olarak alglandklar Ortaa boyunca Yahudilerin de benzer iddet ritelleri yaptna inanld. rnein yakalanan Hristiyan ocuklarn Yahudi din adamlar tarafndan hadm edildii
61

62

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

174

Avner Falk, A Psychoanalytic History of Jews, 1996, Fairleign Dickinson Univ. Press.-Associated University Presses London, 1996, ss.15-16. Norman Cohn, The Pursuit of the Millennium, Essential Books, Fairlawn New Jersey, 1957, ss.49-52, 92-94; Reemtsma, Vaheti Kavramak, ss.47-48, 92-102.

Tanrnn Asi ocuklar

ve muhtelif ikenceler yapldna dair bir takm hikayeler anlatlmaktadr. Hatta bu anlatlar o yllarda yaplm baz izimlerle de canlandrlmtr. Bu yzden Teologlara gre bile Yahudiler, Tanrnn ihtiamna zarar veren, Tanrya kar kk drc davranlar sergileyen, Babann retisini reddeden lanetlenmi kt ocuklardr. 63 Nitekim, reform hareketinin balarnda destek ihtiyac dolaysyla kendisine yaknlk gsteren Yahudilerin lehinde szler syleyen Luther, ilerleyen zamanlarda tam tersi bir tutum taknarak Yahudilerle karlatn zaman< ak ak ve korkusuzca bu gerek bir eytandr demelisin. diyecek kadar ileri gider. Yine Tanr bana, Yahudilerin mitle beklediinden baka bir Mesih olmadn bildirseydi, insandan ok bir domuz olmay tercih ederdim. 64 diyen Luther, Yahudilere kar yaplmasn istedii eyleri tlerim bal altnda yle sralar: i) ilk olarak, onlarn sinagoglar yaklmal, kendileri de slfr/kkrt ve zifte bulandktan sonra atee atlmaldrlar. ona gre bylelikle Tanrya ne kadar kararl olduklar gsterilecektir. Tanrya, Babaya hakaretleri ve svglerine ramen cahilce onlara tolerans gsterilmiti. Artk szlerinin karl gsterilmelidir. ii) ikinci olarak btn kitaplarnn dua kitaplar, Talmud ve hatta Biblela ilgili kitaplar- yaklmas gerektiini syler. Zira bu kitaplar Tanrnn Oluna hakaret etmek iin kullanlmaktadr. iii) onlarn lm cezas karsnda Tanrya vgler dzmeleri, dua etmeleri yasaklanmaldr. Zira onlar Oul derken kastettikleri sa Mesih deil, kendi tanrlardr. k kitabnda (20:7) Tanrnn ismini anmalar yasakland iin bunu rahatlkla yaparlar. iv) Duyacamz ekilde Tanrnn ismini sylemeleri de yasaklanmaldr. Zira bunu duyduumuzda vicdanmzda onlar hakknda iyi eyler uyanabilir. Yahudilere kar bu denli bir iddeti savunan Luther, onlarn iddia ettikleri gibi Tanrnn halk olmadklarn gerekte onlarn Tanry hi dinlemediklerini, peygam-

63 64

Cohn, The Pursuit of the Millennium, ss.72-74 ve (Plate 4). Peter F. Weiner, Hitlerin Manevi Atas Martin Luther, ev.Hakan Olgun, Kakns Yaynlar, stanbul, 2002, ss.90-92.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

175

Cengiz BATUK

berlerini yalanladklarn ve bu yzden de Tanrnn onlara gazabn gnderip lanetlediini dnr.65 Tarihsel sre ierisinde Yahudilerin Gentilelerden grdkleri bask, zulm ve ikenceler yukardaki rneklerden ok daha fazladr. Ancak garip olan bu denli zulme maruz kalan, mazlum konumda olan bir halkn Gandhi ya da Tenzin Gyatso (Dalay Lama) gibi iddet kart bir tavr gelitirmek yerine Yeu kitabndakilere benzer eylemleri eline geen her frsatta yapmaktan geri durmamasdr. Pek ok Hristiyan gibi Luthere gre de Yahudiler eytanken, Yahudilere gre de Yahudi olmayan tm insanlar eytandr. Hassidizmin nemli kollarndan birisi olan Habbadn temel kitab durumundaki Hatanyada Yahudi olmayan tm insanlar ilerinde mutlak anlamda hibir ey bulunmayan eytani yaratklar olarak nitelenir. Yine bu kitaba gre Yahudi olmayan birine ait embriyo, nitelik olarak bir Yahudiye ait olandan tamamen farkldr. Yahudi olmayanlarn varl gereksizdir ve tm yaratklar sadece Yahudiler iin yaratlmtr.66 11. yzylda yaayan ve Yahudiliin iman esaslarn belirleyen Maimonidesin iddet konusunda Lutherden hi de aa kalmadn sylemeliyiz. Zira Maimonides, Hristiyanlar hakknda iyi duygular beslemedii gibi sa ve Havarilerine hakaret etmekten de geri durmaz. Ayrca Trkler/Mogollar gibi farkl topluluklarn insan bile kabul edilemeyeceini dnr: kuzeylerde yaayan gebe Trkler, gneydeki zenciler (Kushites), aramzda yaayp onlara benzeyenler ve bu trde olanlar. Onlarn irrasyonel varlklar olduklarn ve insan tabiatna sahip olmadklarn dnyorum. Bana gre onlar insan olma seviyesinin altndadrlar fakat maymunlarn zerindedirler. nk onlar insan ekil ve formundadrlar ve akli formlar maymundan biraz yukardadr.67
65

66

67

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

176

Martin Luther, On the Jews and Their Lies (1543), Martin Luthers Basic Theological Writings, ed. Timothy F. Lull, Second Edition ed. William R. Russell, Fortress Press, Minneapolis, 2005, ss.30-31. Israel Shahak,Yahudi Tarihi Yahudi Dini,ev. Ahmet Emin Da, Anka Yaynlar, stanbul, 2002, s.59. Moses Maimonides, The Guide for the Perplexed,tr. M. Friedlnder, Routledge & Kegan Paul Ltd., London, 1904,Blm LI, s.385.

Tanrnn Asi ocuklar

Benzer dorultudaki pek ok ifadenin birok metinde yer ald grlmektedir: <bizim iin sava bir oyun deil, bilakis hayat bir zorunluluktur< En iyi gentile kendini ldrendir, en iyi ylan, beyni dalm olandr.68 En iyi ylan, beyni dalm olandr. felsefesine sahip kan Siyonist Yahudiler, 1948de byk bir katliama imza atarlar. Menahem Beghin liderliindeki Irgun (Irgun Zvai Le'umi) rgtne bal militanlar Deir Yasin kyne saldrarak kyn neredeyse tamamn kadn, ocuk ya da yal ayrm yapmadan katlederler.69 Benzer bir katliam 1953de rdnn Kibya kynde gerekletirilir. ldrlenlerin drtte kadndr ve Birlemi Milletler gzlemcilerinin verdii raporda evlerin bombalanmas esnasnda ieride olanlarn dar kmalarnn zerlerine ate edilmek suretiyle engellendii, kmay baaranlarnda darda ldrld ifade edilmektedir.70 srailin adnn kart en byk katliamlardan birisi de Lbnandaki Sabra ve atilla Filistin mlteci kamplarnda ilendi. 16 Eyll 1982de resmi kaytlara gre srail yanls Hristiyan falanjistler tarafndan gerekleen katliamda bine yakn insan ldrlr. Olay sonrasnda sz konusu iki kamp da gezen Fransz air ve yazar Jean Genet, grd manzara karsnda ok olur. Anlattklarna gre baltalarla kafataslar paralanan, ayaklarna geirilen iplerle srklenerek ldrlenlerden cesetlerinden,
68

69

70

R. Shimon Weiser, Purity of weapons an Exchange of letters Niv Hammidrashiyyah Yearbook, 1974, ss.29-31den aktaran Shahak, Yahudi Tarihi Yahudi Dini, s.140. http://www.deiryassin.org/ [28.04.2008]; Irgun Zvai Le'umi (National Military Organization), 1931de Avraham Tehomi liderliinde kurulan bir yer alt rgtdr ve King David Hotelin bombalanmasnn da aralarnda yer ald bir ok terr eylemi gerekletirirler. Haklarnda detayl bilgi iin bk. (kendi siteleri) http://www.etzel.org.il/english/index.html. nternet Sitelerinde Prof. Yehuda Lapidot tarafndan hazrlanan Dair Yassine ait metinde kendilerinin son derece temiz bir operasyon gerekletirdiklerini ve kesinlikle yal, kadn ya da ocuklara zarar vermediklerini iddia etmektedirler. Menachem Begin 1943de rgtn liderliine getirilir. Ayrca bk. http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/ History/irgun.html [18.04.2008]. Livia Rokach, Israels Sacred Terrorism, a Study based on Moshe Sharett's Personal Diary, and other documents. Foreword by Noam Chomsky, AAUG Press, New York, 1986, http://codoh.com/zionweb/zisacredterror/zinasser10.html#appendix1 ; Roger Garaudy, Siyonizm Dosyas, ev. Nezih Uzel, Pnar Yaynlar, stanbul, 2000, s.169.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

177

Cengiz BATUK

sokaklardaki ocuk cesetlerinden ve onlarn yayd kokudan sz eder. Genet, ziyareti yaptnda Pazar gndr. Perembeden beri cesetler bile kaldrlmam ylece durmaktadr. O anda ruh halini anlatrken ayet mezbahaya dnm bu ehri tek bama grm olsaydm aklm karabilirdim, diyerek ifade eder. Manzara o denli korkuntur ki insanlar sadece kurunlanarak ya da yaklarak deil ikence edilerek ldrlmtr. Grdkleri arasnda btn parmaklar kesilmi olan beyni ya da baka uzuvlar vcudunun dna karlm olanlar vardr. Ama kurbanlarn nasl ldrldklerini kendisine anlatanlarn ve her eyi grdklerini syleyenlerin faillerin kim olduu sorusu karsnda hibir ey bilmedikleri ve grmedikleri karsnda arr.71 Bernard Lewise gre en bandan beri katliama katlmad bilinen ve ihmali ya da su ortakl henz kesinlememi olan sraillilere yklenilmiti. Olayn asl faili olan Lbnanl Hristiyan milislerden hi kimse bahsetmiyordu.72 Benzer eyleri Simone de Beavoir de sylyor ve srailin tamamen susuz olmamasna ramen asl sulu gz ard edilip srailin ne karlmasn farkl bir rklk olarak deerlendiriyor. Ona gre Araplar hayvanlar derecesinde yaratklar olarak kabul eden Bat, onlarn eylemlerini adeta hayvanlarn eylemlerinin sorgulanmamas gibi deerlendiriyor. Tam tersine stn rk Yahudileri ise eylemlerinin hesabn vermeye davet ediliyor. Ona gre sraile yneltilen saldrlar, aslnda *Araplar+ insan saylmad iin yarglanmayan bir halka duyulan kmsemeden kaynaklanmaktadr.73 Yahudi dmanl olayn gerek faillerinin zerine gidilmesini engellemi ve dorudan ilgili olmamalarna ramen Yahudiler sulanmtr. eklindeki dncenin doruluk pay olmakla birlikte olayn gerekleme ekli, ldrlenlerin tamamna yaknn Lbnanl deil Filistinli mlteciler olmas ve katliamn srailin igalinin ikinci gnnde srail kuvvetlerinin blgenin kontroln ele geirdikten sonra olmas, atee dokunmamak iin
71

72 73

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

178

Jean Genet, atilada Drt Saat Dnn ve Bugnn Defterleri, 1988/1, (Ortadou Dosyas Filistin Ayaklanmas, srail, ran ve Irak), Belge Yaynlar, ss.86-93. Lewis, Semitizm ve Anti-Semitizm, s.5. Simone de Beauvoir, atila ya da Salc Bilmecesi, Dnn ve Bugnn Defterleri, 1988/1, (Ortadou Dosyas Filistin Ayaklanmas, srail, ran ve Irak), Belge Yaynlar, ss.104-105.

Tanrnn Asi ocuklar

maa kullanld izlenimini vermektedir. Bu yzden de dnyann geneli maay deil maay tutan ele yklenmitir. Burada unu ifade etmeliyiz ki srail devletinin yapt ya da kart iddia edilen iddet eylemlerinin dinle ilgili olduuna dair ak kant gstermek elbette ki zor. Ancak, srailin devlet yapsna ve Ortodoks Yahudiliin zelliklerine bakld zaman, Filistinlilere ynelik iddet eylemlerinin dinden bamsz olmad anlalr.74 Yine zellikle Gu Enumn ve Yeralt Yahudileri (Jewish Undeground) gibi iddet yanls dindar gruplarn varl da bir vakadr. Bu tarz hareketlerde yer alan militarist Yahudiler iddet eylemlerini Tanrnn eylemleriyle zdeletirmilerdir. Zira onlara gre Tanrlar onlar Msrdan kard gnden beri Yahudi olmayanlarla savamaktadr. Onlar da Yahudi olmayanlarla savaa katlarak Tanrnn adn yceltmektedirler. Kutsal metinlerde yer alan iddet ifadelerinin yan sra Ortodoks Yahudiliin liturjisinin de iddet ve intikam talepleriyle dolu olduu ve bunun milliyeti Yahudilere esin kayna olduu sylenilebilir. Ortodoks Yahudiler her Cumartesi Tanry dmanlarndan intikam almaya arrlar.75 III Bylesi bir kutsal metin geleneinin ve tarihin Yahudilerin iddet konusunda duyarszlamalarnda ya da Rafeal Mosesin de dedii gibi iddete almalarnda giderek hayatn her alanna iddetin hakim olmasnda etkili olduunu dnyoruz. Moses, Filistin ve srail haklarnn karlkl olarak iddet uygulamalarnn onlar duyarszlatrdn syler.76 Oysa srail halknn iddetle tankl grld zere Filistin meselesinin ok tesine uzanr. Yukarda rneklerini verdiimiz kutsal metin ve tarihin Yahudi toplumunun bilin yapsnda arketipsel bir rol stlendiini dnyoruz. Bilindii zere arketip, bilinli ya da bilinsiz olarak insan davrann ekillendiren ve kiinin kendisini hem nemli hem de

74 75 76

Adam, Yahudilik ve iddet, s.34. Adam, Yahudilik ve iddet, s.33. Rafael Moses, iddet Nerede Balyor?, Cogito, sy. 6-7, K-Bahar 96,s.23.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

179

Cengiz BATUK

kutsal addetmesini salayan bir rnek/modeldir.77 Arketipler konusunda en nemli isimlerden birisi olan Junga gre arketipler herkeste grlen psiik yaplardr. Bunlar bir btn olarak insanln eski mirasn olutururlar. Bu yzden de ona gre arketipler, insanlarn davran zelliklerini ve tipik deneyimlerimi balatma, kontrol etme ve ynlendirme kapasitesine sahip nropsiik merkezlerdir. Uygun koullar altnda arketipler, corafi konum ve tarihsel devir fark gzetmeksizin benzer dnce ve imgelere yol amaktadrlar. Yine ona gre kolektif bilindn da tamamyla arketipik donanm oluturmaktadr.78 Jungun en nemli ve en kkl iddias, kiisel bilinaltna ek olarak, psienin daha derin katmanlarnda bireyi aan ve evrensel nitelikteki kolektif bir bilinaltnn varldr. Kolektif bilinalt kiinin kendi abasyla, bireysel yaants ve tecrbesiyle olumu deildir. Psienin bu blgesi kii st, zaman olarak bizi aan ve atalarmzn yaamlarna ilikin ezeli (sonsuz) imgeleri kapsayan bir blmdr. Junga gre yeni doan bir bebein psiesinin bo olduu dncesi ciddi bir yanltr. Doan her bebek, her yetikin gibi kolektif bilinaltndan kaynaklanan etkilerle belirlenmektedir. Bu kiisel deneyimin bireysel geliim ya da kiiliin oluumunda tamamen etkisiz olduu anlamna gelmiyor. Ancak ona gre, bireyin kiisel deneyimleri, kolektif bilinaltnda varolan potansiyeli harekete geirmekte ve gelitirmektedir. Kolektif bilinaltnda ortaya kan bu etkiler de kiisel bilinaltndan bamsz olarak almakta ve her bir bireyde benzerlii hatta ayn tecrbeyi garanti etmektedir.79 Junga gre bylelikle ayn kolektif bilinaltna sahip olan bireyler benzer deneyimler yaadklar gibi benzer tepkiler gsterirler. Kolektif bilinaltlarnda kendilerinin dndaki herkesi dlayan bir tanr anlayna sahip olan Yahudiler farkl

77

78 79

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

180

Beverly Moon, Archetypes, Encyclopedia of Religion, ed. Lindsay Jones, 2nd edition, Macmillian Reference Thomson Gale, New York, 2005, c.1, s.457. Anthony Stevens, Jung, ev. Ayda ayr, Kakns Yaynlar, stanbul 1999,s.49. Carl Gustav Jung, Collected Papers on Analytical Psychology, tr. Constance E. Long, Bailliere, Tindal and Cox, London, 1916, ss.411-413; Cihat Ksa, Carl Gustav Jungda Din ve Bireyleme Sreci, zmir lahiyat Vakf Yaynlar, zmir, 2005, s.42; Stevens, Jung, s.49.

Tanrnn Asi ocuklar

tarihsel zeminlerde karlatklar dier insanlara kar benzer iddeti uygulamaktan ekinmemilerdir. iddet burada kolektif bilinaltnda yer alan bir arketip olarak ok nemli bir rol stlenir. Bu yzden Jung kolektif glerin bireyin karakterinde meydana getirdii deiikliklerin artc boyutta olduunu syler. Ona gre. yumuak ve makul biri manyak ya da vahi bir canavara dntrlebilir/dnebilir. nsanlar daima kusuru d glerde aramaya eilimlidir, fakat var olmayan bir ey de harekete geirilemez.80 Yani ona gre bireyin davranlarnda d faktrler etkili olmakla birlikte asl nemli olan insann kendi i dnyasdr ve i dnya da arketipler ok nemli bir role sahiptir. Eliadeye gre; hiyerofaninin mitsel an, inananlar ilk yaratma eylemine kadar geri gtrerek onlar iin dntrc bir g haline gelen ayinlerde, yeniden yrrle konurlar. 81 srailoullar iin de balang son derece nemlidir. yle ki, gemi, bugn ve gelecei ayn anda yaarlar. Onlar iin zamanda bir blnme ya da kesinti yoktur. Tanr, insanolunun demle balayan yeryz serveninde demin ocuklar arasnda saf bir kanal nesil oluturmu ve bu neslin en gzide rnei olan brahimle bir ahit yapmtr. Bu ahit o an kapsamakla birlikte byk oranda gelecee dnktr. Her ne kadar Yahudiliin ilk dnemlerinde eskatolojik dncenin zayf olduu eletirisi yaplsa da aslnda eskatolojik dncenin te dnyaya/ahirete dnk ksm zayftr. Yoksa yine eskatolojik dncenin dnyann sonuna dair tasavvur ve beklentilerinin hi de az olmadn ve dorudan balang ve yaratlla ilgili olduunu gryoruz. Onlarn tm beklentileri bu dnyaya aittir. Tanrnn vaadi, rahmeti ve iyilii te dnyada deil burada ve bu zamanda gerekleecektir. Bu balamda Yahudilikteki mit ve ayinlerin byk oranda yol gsterici olduuna inanyoruz. Davud ya da Davud olu Mesihin dnne olan umut, inancn srekli canl kalmasn salarken ayn zamanda

80

81

C.G. Jung, Psikoloji ve Din, ev. Raziye Karabey, Okyanus Yaynclk, stanbul, 1998, s.16. James L. Cox, Kutsal fade Etmek, Din Fenomenolojisine Girii, ev. Fuat Aydn, z Yaynclk, stanbul, 2004, s.132.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

181

Cengiz BATUK

srailoullarnn zihninde gemi ve gelecek arasnda, kutsal ve kutsal olmayan zaman arasnda btnlk salar. Eliadeye gre eski kltrlerin ounda insann gerekletirdii eylemlerin hemen hepsi, zamann balangcnda bir tanr ya da bir kahraman tarafndan ilk kez gerekletirilen bir davrann, bir eylemin tekrardr. Eylem ancak bir arketipin tekrar olduu srece belirli bir anlam vardr. Tekrarn amac, eyleme normallik kazandrmak, ona ontolojik bir konum kazandrarak onu yasallatrmaktr; nk eylem yalnzca bir arketipi tekrar ettii srece gerektir.82 Nitekim Garaudynin de vurgulad gibi gnmzdeki eylemlerine referans olarak Yeunun katliamlarn gsterenler sergiledikleri iddet eyleminin Tanrnn bir buyruunu yerine getirmekten baka bir ey olarak dnmeyeceklerdir. Bu nedenle Junga gre kiisel deneyimin rol kendilikteki arketipik potansiyeli harekete geirmek, mevcut olan gelitirmektir. Yani bedenlerimiz sadece yediimiz eylerin mahsul olmad gibi, ruhlarmzda sadece deneyimlerimizin bir rn deildir. Jung, evre balamnda hayatn ak devam ederken arketiplerin de etkin biimde kiinin davran ve eilimlerinde belirdiini dnr. 83 Bir anlamda arketipler kendi zgn evremizde ortaya kan davrana model oluturmakta ya da davrann ortaya kmasna sebep olmaktadr. Bu balamda korku ve itaat ikileminde skan

srailoullarnn bir klan, kabile tanrs olan Elohimden zalim ve srekli iddet uygulayan, baskc, despot ve kuralc baba profiline ve ayn zamanda iddetle itaate zorlayan, hem kendi sevgili oullarna hem de onlarn dmanlarna kar iddet uygulamaktan geri durmayan bir tanr tipine getiklerini gryoruz. Bu baba ya da Baba Tanr profili bir arketip olarak iddetin ortaya kmasnda son derece nemlidir. Junga gre Eski Ahit, aile reisini yani babay, insanlarn korku ve dehet iinde itaat etmek zorunda olduu Yahudiliin Yehovas konumuna yceltmitir. Baba (Patriark) tan82

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

182

83

Mircea Eliade, Dinler Tarihine Giri, ev. Lale Arslan, Kabalc Yaynlar, stanbul, 2003, s.55. Stevens, Jung, ss.49-50.

Tanrnn Asi ocuklar

rsalla geite bir safha olarak karmza kar. Yine ona gre Yahudilikteki nevrotik korku ve dehet temas, Musa eriatnn ar sertliine neden olmutur.84 Bu sertlik ve iddet toplumsal hayata ylesine aksetmitir ki batan beri iddet yanls bir duru sergileyen Yahve bile rahatsz olmaya balar. nceki metinlerin aksine ayada Yahve farkl bir duru sergiler. Srekli sraili seven Rab, ayada evlatlarndan honut olmadn ifade eder. Tanr, halknn vefaszlndan yorulmutur: ocuklar yetitirip byttm, ama bana bakaldrdlar. kz sahibini, eek efendisinin yemliini bilir, Ama srail halk bu kadarn bile bilmiyor, Halkm anlamyor. 85 srailoullar Rablerinin gnln kazanmak iin ona kurbanlar sunarlar, dualar ederler. Lakin Yahve, kurbanlarnzn says okmu Bana ne? der. Onlardan ne kurban, ne sunu istemediini yineler. Buhurdan ireniyorum. Ktlk dolu trenlere, Yeni Ay, abat Gn kutlamalarna ve dzenlediiniz toplantlara dayanamyorum. 86 Ktlk yapm, yoldan km halkna yazklar olsun diyen Tanr, elleri kan dolu olduu iin srailoullarnn duasna icabet etmeyeceini, yzn onlardan evireceini ifade eder: Ellerinizi ap bana yakardnzda gzlerimi sizden karacam; ne kadar ok dua ederseniz edin dinlemeyeceim; elleriniz kan dolu. 87 Bundan sonra Tanr srailoullarndan temizlenmelerini ellerindeki kan arndrmalarn, artk ktlk yapmamalarn, adil olmalarn, garibann, yetimin, dulun hakkn savunmalarn ister. Devamnda ise bir ar yaparak elleriniz krmz bcei gibi kpkzl olsa da yapa gibi bembeyaz olacak.88 diyerek kandan ve iddetten uzaklamaya bir ar yapar. Oysa srailoullarna kan ve iddeti emreden, onlarn kadnlar, ocuklar ve hatta zaman zaman hayvanlar bile katletmelerini isteyen yani ellerindeki kann sorumlusu Tanrlar Yahve olmas gerekirken ayn Yahve eskatolojik beklentiler

84 85 86 87 88

Jung, Collected Papers on Analytical Psychology, ss.72-73. aya 1:2-3. aya 1:13. aya 1:15. aya 1:16-18.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

183

Cengiz BATUK

balamnda halkn sulayarak onlarn ellerindeki kan temizlemesini ister. iddet zerine yaynlanan bir bildiride savan insanlarn beyninde balamas gibi bar da beyinlerimizde balar. Sava icat eden tr, bar da icat etme yeteneine sahiptir.89 ifadesi yer alr. Kutsal metinleri ve tarihi arkasna alan bir beyinde iddet reten Yahudiler, yine aya rneinde olduu gibi kutsal metni arkasna alarak ncelikle kendi beyinlerinde bar, kardelii ve iddetsizlii ortaya karmal ve Yahvenin arsna kulak vermelidirler: elleriniz kpkzl olsa da yapa gibi bembeyaz olacak. Onlarn iddetin her iki tarafnda da yer alan bir tecrbeye sahip olarak gelitirecekleri barl, iddetten uzak tavr tm insanln yararna faydal bir rnek olacaktr. Sonu olarak Yahudi tarihi bir anlamda iddetin tarihi ve Yahudi kutsal metinleri de adete sadiste yazlm iddet metinleridir. Bir kutsal metnin bu denli iddet iermesi Yahudiliin iddete dayal bir arketipe sahip olmasna neden olmaktadr. Tarihin ilk dnemlerindeki atalarnn bilinli ya da bilinsizce rnek alan gnmz Yahudileri de benzer fiilleri ilemekten geri durmayacaklardr/durmamaktadrlar. Arketipler ya da mitler her zaman bilinli rneklikler oluturmazlar. Nitekim yukarda rnekleri verildii zere arketipler bir topluluun yelerinin bilinaltnda yer alrlar ve ou zaman farknda olmadan (olumlu ya da olumsuz) davranlara yn vererek bilincin olumasn salarlar. Ancak temennimiz -tm insanlkla birlikte- Yahudilerin de bu iddet sarmalndan kurtularak Yahvenin aya kitabndaki arya kulak verip elindeki kan temizlemesi ve yine ayada tasvir edilen eskatolojik beklentiler dorultusundaki arya kulak vermeleridir: < ve insanlar kllarn ekile dvp saban demiri, mzraklarn bac ba yapacaklar. Ulus ulusa kar kl kaldrmayacak, sava eitimi yapmayacaklar artk. Ey Yakub soyu gelin Rabbin nda yryelim.90
89

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

184

90

iddet zerine Bildiri, ev. Bahar cal Dzgren, Cogito, Say 6-7, K-Bahar 96, s.39. aya 2:4-5.

Tanrnn Asi ocuklar

Bibliyografya
Adam, Baki, Yahudilik ve iddet, slamiyat, V (2002), say:1, ss.23-34. Ay, Eyyp, Din ve iddetin Anlak Karelerinden Kesitler, slmiyat, c.5, say:1, 2002, ss.13-22. Cohn, Norman, The Pursuit of the Millennium, Essential Books, Fairlawn New Jersey, 1957. Cox, James L., Kutsal fade Etmek, Din Fenomenolojisine Girii, ev. Fuat Aydn, z Yaynclk, stanbul, 2004. de Beauvoir, Simone, atila ya da Salc Bilmecesi, Dnn ve Bugnn Defterleri, 1988/1, (Ortadou Dosyas Filistin Ayaklanmas, srail, ran ve Irak), Belge Yaynlar, ss.104-105. Eliade, Mircea, Dinler Tarihine Giri, ev. Lale Arslan, Kabalc Yaynlar, stanbul, 2003. Falk, Avner, A Psychoanalytic History of Jews, 1996, Fairleign Dickinson Univ. Press.-Associated University Presses London, 1996. Firestone, Reuven, Yahudilii Anlamak, brahimin / Avraamn ocuklar, ev. alayan Erenda, Levent Kartal, Gzlem Gazetecilik, stanbul, 2004. Garaudy, Roger, srail, Mitler ve Terr, ev. Cemal Aydn, Pnar Yaynlar, stanbul, 1999. , Siyonizm Dosyas, ev. Nezih Uzel, Pnar Yaynlar, stanbul, 2000. Genet, Jean, atilada Drt Saat Dnn ve Bugnn Defterleri, 1988/1, (Ortadou Dosyas Filistin Ayaklanmas, srail, ran ve Irak), Belge Yaynlar, ss.86-103. Gndz, inasi, Kuran Kssalarnn Kayna Eski Ahit mi? Yap, Muhteva ve Kaynak Asndan Torah Kssalar, O.M...F.D., say: 10, Samsun, 1998, ss.49-88. Haney, Craig - Curtis Banks and Philip Zimbardo, A Study of Prisoners and Guards in a Simulated Prison, Theatre in Prison, ed. Micheal Balfour, Intellect Books, Bristol GBR, 2004, ss. 19-33. Jung, Carl Gustav, Collected Papers on Analytical Psychology, tr. Constance E. Long, Bailliere, Tindal and Cox, London, 1916. , Psikoloji ve Din, ev. Raziye Karabey, Okyanus Yaynclk, stanbul, 1998. Ksa, Cihat, Carl Gustav Jungda Din ve Bireyleme Sreci, zmir lahiyat Vakf Yaynlar, zmir, 2005.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

185

Cengiz BATUK Lewis, Bernard, Semitizm ve Anti-Semtizm atma ve nyargya Dair, ev. Hr Gld, Everest Yaynlar, stanbul, 2003. Luther, Martin, On the Jews and Their Lies (1543), Martin Luthers Basic Theological Writings, ed. Timothy F. Lull, Second Edition, ed. William R. Russell, Fortress Press, Minneapolis, 2005, ss.25-32. Maimonides, Moses, The Guide for the Perplexed,tr. M. Friedlnder, Routledge & Kegan Paul Ltd., London, 1904. Michaud, Yves, iddet, ev. Cem Muhtarolu, letiim Yaynlar, stanbul, 1991. Moon, Beverly, Archetypes, Encyclopedia of Religion, ed. Lindsay Jones, 2nd edition, Macmillian Reference Thomson Gale, New York, 2005, c.1, ss.457-460. Moser, Barry, Blood & Stone: Violence in the Bible & the Eye of the Illustrator, Cross Currents, Summer 2001, Vol.51, No:2, http://www.crosscurrents.org/moser0701.htm [17.12.2007]. Moses, Rafael, iddet Nerede Balyor?, Cogito, sy. 6-7, K-Bahar 96, s.23-27. Noll, K.L., Canaanite Religion, Religion Compas, Blackwell Publishing, London, 1/1 2007, ss. 61-92. Reemtsma, Jan Philipp, Vaheti Kavramak, nsan Zulmn Aklama Denemeleri, ev. Ender Ateman, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 1998. Ricoeur, Paul, The Symbolism of Evil, tr. Emerson Buchanan, Beacon Press, Boston, 1969. , Original Sin: A Study in Meaning, The Conflict of Interpretations Essays in Hermeneutics, ed. Dohn Ihde , Northwestern University Press, Evanston, 1974, ss.269-286. Rokach, Livia, Israels Sacred Terrorism, a Study based on Moshe Sharett's Personal Diary, and other documents. Foreword by Noam Chomsky, AAUG Press, New York, 1986, http://codoh.com/zionweb/ zisacredterror/zinasser10.html#appendix1 [28.04.2008]. Rowley, H.H., Worship in Ancient Israel: Its Form and Meaning, London, 1967. Shahak, Israel, Yahudi Tarihi Yahudi Dini,ev. Ahmet Emin Da, Anka Yaynlar, stanbul, 2002. Stevens, Anthony, Jung, ev. Ayda ayr, Kakns Yaynlar, stanbul 1999. iddet zerine Bildiri, ev. Bahar cal Dzgren, Cogito, Say 6-7, KBahar 96, ss.37-39. Weiner, Peter F., Hitlerin Manevi Atas Martin Luther, ev.Hakan Olgun, Kakns Yaynlar, stanbul, 2002.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

186

Tanrnn Asi ocuklar Zimbardo, Philip, The Lucifer Effect: Understanding How Good People Turn Evil, Random House, 2007. http://www.deiryassin.org/ [28.04.2008]. http://www.etzel.org.il/english/index.html [28.04.2008]. http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/History/irgun.html [28.04.2008]

Rebellious Children of God: Jews between Oppressor and Oppressed in Spiral Violence
Citation/: Batuk, Cengiz, (2008). Rebellious Children of God: Jews between Oppressor and Oppressed in Spiral Violence. Milel ve Nihal, 5 (1), 157187. Abstract: Judaism is religion that was born out of the violence. Jews have been always within violence as both oppressed and oppressor. It means that Jewish history is also history of violence. Most of the sacred texts witness or directly guide to this violence. We think that sacred texts containing violence and Jewish history play archetypical role in conscious structure of Jewish society. As known, archetype is a sample/model which consciously or unconsciously shapes human behaviors and esteems the person both considerable and holy. In this concept, violence takes on very important roles as an archetype placing in collective subconscious of Jewish people. Key Words: Judaism, Violence, Jung, Eliade, Archetypes, Israel.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

187

Kitap Tantm ve Tenkitler

Wilferd Madelung & Toby Mayer (Ed. & Tr.), Struggling with the Philosopher, A Refutation of Avicennas Metaphysics,
London, I. B. Tauris, 2001.

Ear kelamnn Gazlden sonra gelen nemli temsilcilerinden biri olan ehristn (d.548/1153) daha ok deiik din, mezhep ve felsefi okullar inceledii El-Milel ven-Nihal ve Ear kelamnn genel konularn tartt Nihayetl-kdm f lmil-Kelm adl eserleriyle bilinir. Madelung ve Mayer bu kitapta ehristnnin daha az bilinen Musratl-Felasife adl eserinin Arapa metin ve ngilizce evirisini sunmaktadrlar. Eser Londra smaili almalar Enstits, smaili Metin ve eviri serisinden yaynlanmtr. Eserin giriinde Madelung ehristnnin smaililik ve Felsefe ile olan ilikisini tartmaktadr. te burada Ear kelamnn nemli temsilcilerinden biri olan ehristnnin eserinin niin smaili Metin serisinden yaymlandnn cevabn buluyoruz. Madelung ehristnnin sosyal evre itibariyle Snni olarak tasvir edilebilse de temel inan ve dini dncelerinde i ve smaili olarak tanmlanabileceini ifade etmektedir. ehristnnin ilie eilimi ilgili klasik kaynaklardaki baz rivayetler daha nce de Nihayetl-kdm giriine yazd nsznde A. Guillaume (bkz.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Shahrastan, The Summa Philosophiae of Al-Shahrastn: Kitb Nihyatu'l-Iqdm f Ilmi'l-Kalm, ng. ev. A. Guillaume, London: Oxford University Press, 1934, s. x) tarafndan gndeme getirilmiti. Madelung da modern dnemde M. Jall Nin ve M. Danishpazhhun almalarnn ehristnnin dini dncesinin farkl bir ynn, daha ak bir ifade ile onun dncesindeki belirgin i, zellikle de smaili grleri ortaya kardn belirtmektedir. Madelunga gre bu aratrmaclardan sonra bir ok aratrmac ehristnnin smaili grleri ile ilgili almalar yapmtr. Bu balamda ehristnnin ne kan eseri, yaratma ve emr alemine dair Mecls, Kuran tefsiri olan Mefthul-Esrar ve bn Sn felsefesinin eletirisi olan Musratl-Felasifedir. ehristnnin Mefthul-Esrarda Ehli Beyte olan saygs ve onlar Kuran tefsirinde otorite olarak grmesi, baz ayetleri tefsirinde smaili terimleri kullanmas, Musratl-Felasifede savunduu Allahn aknl fikri ile El-Milel ven-Nihalde erken dnem smaililie veya Batnilie atfettii aknlk fikrinin paralellik arzetmesi Madelunga gre ehristnnin ann klasik Snni anlayn atnn gstergesidir. Mecls ve Musratl-Felasife smaili dncenin daha sistematik bir ekilde ne kt eserlerdir. Bu iddilarn doruluu hakknda salkl bir kanaat sahibi olabilmek yukarda ad geen eserlerin detaylca incelenmesi gerekiyor. ehristnnin felsefe ile olan ilikisine gelince, onun selefi Gazl ve halefi Fahreddin Rz gibi felsefeyi, zellikle de bn Sn felsefesini nemsedii, baz ynlerini benimseyip baz ynlerini de reddettii sylenebilir. Bu balamda Musratl-Felasife Esar kelamclar tarafndan bir ekilde bn Sn felsefesini eletirmek amac ile yazlm bir dize eserden biridir. Bununla birlikte Gazlnin zellikle de Tehft el-Felsifede felsefeye kar taknd olumsuz yaklama kar, gerek ehristnnin gerekse Fahreddin Rznin ok daha yapc bir tavr takndklarnn burada vurgulanmas gerekir. Ne yazk ki onlarn bu eserleri Gazlnin eserleri kadar dikkat ekememitir. Bu balamda ehristnnin Musratl-Felasifesi felsefeye ynelik daha yapc eletirinin

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

190

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

mahiyetini grmek asndan yardmc olacaktr. Musratl-Felasifede ehristn bn Sny filozoflarn en iyi temsilcisi olarak kabul etmi ve balangta onun eserlerinin metafizik blmlerinden tespit edilmi yedi meseleyi tartmay hedeflemitir, ancak neticede sadece be meseleyi tartabilmitir. ehristnnin ele ald ilk mesele bn Snnn varl zorunlu ve mmkn olarak snflandrmasdr. Burada ehristn Zorunlu Varlkn akl blnmeye tabi olmadn ve bn Snnn mmkn varlklar tasnifinin de yetersiz olduunu vurgular. kinci meselede ehristn Zorunlu Varlkn varln tartr. Bu balamda o bn Snnn varlk kavramnn Zorunlu Varlk ve mmkn varlklar ile ilgili olarak farkl anlamlarda kullanlabilecei grn eletirir ve bu kavramn Zorunlu Varlka sadece itirak yoluyla atfedilebileceini savunur. Zorunlu Varlkn birlii ehristnnin Musratl-Felasifede ele ald nc meseledir. Burada ehristn bn Snnn vard sonucu, yani Zorunlu Varlkn birliini sorgulamamakadr, fakat bn Sny bu sonuca gtren delillerin tutarszlklarla dolu olduunu savunmaktadr. ehristnnin tartt mteakip iki mesele Gazlnin

Mslman filozoflar slamn snrlarnn tesine gemekle sulad meseleden ikisidir. ehristnnin bu meseleleri burada tamamen felsefi adan ele almas dikkat ekicidir. Bunlardan ilkinde ehristn Zorunlu Varlkn bilgisinin mahiyetini tartmaktadr. Bu balamda ehristn bn Snnn Tanrnn eyay kll tarzda bildii grn eletirmekte ve Tanrnn kll ve cz tasnifini aan bir tr bilgiye sahip olduunu vurgular. Beinci meselede ise ehristn bn Snnn lemin ezelilii teorisini reddeder. ehristn lemin balangc olduunu sonsuzluktan hareketle retilen delillerle ispatlamaya alr. Tanrnn leme olan nceliinin ne zamansal ne de zsel olduunu, sadece varlk asndan ncelik olduunu belirtir. ehristn kitabn giriinde tartmay planlad son iki meseleyi tartmamtr. Bunun yerine ayrk akllarn says, faal akln ay krenin akl ile mi yoksa Zorunlu Varlk ile mi

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

191

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

zdeletirilecei gibi bir dize problemi ksaca ele almtr. Yukarda da ifade edildii gibi ehristnnin MusratlFelasifesi Gazlnin Tehft el-Felsifesi kadar dikkat ekmemitir. Bununla birlikte Tehft gibi bu eser de sonraki dnemlerde yazlm reddiyelere konu olmutur. Musrel-Musr adl eserinde Nsirud-Dn el-Ts ehristnnin eletirilerini reddetmi ve bn Sn felsefesini savunmutur. Dolaysyla ehristnnin bu eseri Tsnin reddiyesi ile birlikte ele alnmaldr. ehristnnin bu eseri Aygn Akyolun Yksek Lisans almasna konu olmutur (Aygn Akyol, Msaraatl-Felsifeye Gre ehristaninin Felsefi Grleri, Ankara: Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Estits, 2003). Tsnin reddiyesi ile ilgili benzer bir almaya da itiya vardr. Bu eserler slam dnyasnda felsefe eletirileri ve bn Snnn bu tartmalardaki merkezi rolne ilgi duyanlar iin nemlidir. Muammer SKENDEROLU (Yrd. Do. Dr. Sakarya . lah. Fak.)

Dinleri Anlama Sorunu ve Fenomenolojik Yntem


James L. COX, A Guide to the Phenomenology of Religion
T&T Clark International, London, 2006, 256 s.

Dinleri anlama sorunu bugn adna dini aratrmalar denen disiplinin en nemli mevzusudur. Bununla birlikte hala etkin bir biimde gncelliini koruyan din fenomenolojisine dair tartmalar srp gitmektedir. Din fenomenolojisi zaman zaman karlatrmal din ya da karlatrmal yntemle ayn anlamda kullanlabilmektedir. Mesela Geoffrey Parrinderin Comparative Religion adl eseri bu durumun tipik bir rneidir. Dier taraftan din fenomenolojisini ve

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

192

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

karlatrmal

yntemi

anlaml

olarak

kullanmann,

fenomenolojik aratrma srecinde karlatrmaya veya benzerlikler ve farkllklara fazlaca odaklanma gibi bir mahsur tad yolundaki eletiri tarafmzca dikkate deerdir. Dier taraftan Cantwell Smith veya Eliade gibi fenomenologlar iin dini aratrma sreci pratik ve hermentiksel ilgilerle gdlenen bir vetireyken, Bleeker iin din fenomenolojisi, aratrma srecini pratik ve aktel konulardan uzak tutan bilimsel bir disiplindir. Ayrca kimileri ise fenomenolojik yaklam zellikle van der Leeuw ismiyle zde klacak kadar snrl bir alanda deerlendirmektedir. Tam aksi istikamette Kurt Rudolf, fenomenolojiyi, tarihsel ve karlatrmal yaklama ilaveten nc bir yol olarak deil de, Chantepienin kulland anlamda, dinlerin karlatrmal incelemesi olarak kabul eder. Zira ona gre, van der Leeuw dnda din fenomenolojisi temelde sistematik ve karlatrmaldr. 1 Durumun bu karmakl, bizi sadece tek tip bir fenomenolojinin var olmad, fakat bilakis ok sayda fenomenolojiksel modellerin var olduu sonucuna gtrr. Dinleri anlama sorunu, bir perspektif ve dil sorunudur. Fakat bu ok boyutlulua ramen, gene de din fenomenolojisi denebilecek somut bir disiplinden bahsedilebilir. Son dnemlerde konuyla ilgili en dikkat ekici ve gsterili almalarda dinleri anlama teorileri farkl alardan ele alnmtr. Dini aratrmalarda bir klasik olan Eric Sharpen Comparative Religion ilk akla gelen eserdir. Dier taraftan daha yeni bir eser, Walter Cappsn Religious Studies adl almas, dini incelemelerin geliimi ve tarihi zerine odaklanrken, Geo Widengrenin din anlayndan izler tamaktadr. Daniel Palsn Seven Theories of Religion adl eseri, fenomenolojik ilgiler tamamakla birlikte, zellikle dini aratrmalarla ilgili nemli ve paradigmatik ahslar baarl bir biimde ele almakta ve ele ald ahslar arasndaki sreklilii ve farkllklar konu edindiinden, btncl ve derli toplu bir alma olarak gze arpmaktadr. Dier taraftan son almalar arasnda din fenomenolojisine ve zelde kutsaln ve din
1

Kurt Rudolf, Historical Fundamentals and the Study of Religions, London: Mcmillan Publishing Company, 1985, ss., 55-56.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

193

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

fenomenolojisinin

otonomluuna

eletirel

yaklaan

Russell

McCutcheonn editrln stlendii Guide to Study of Religion ve The Insider/Outsider Problem in the Study of Religion adl eserler saylabilir. Yine de fenomenolojiye sempati besleyen kiilerce kaleme alnm son dnem almalar yok deildir. Bunlarn banda zellikle Chantepie, van der Leeuw ve Kristensen gibi fenomenologlar konu edinen George Alfred Jamesin Interpreting Religion adl eseri saylabilir. James bu fenomenologun teolojik olmayan, tarihsel olmayan ve kar-indirgemeci perspektifleri mtereken kullandklarna deinir. 2006 senesinde baslm James Coxun A Guide to the Phenomenology of Religion adl eseri yukarda zikrettiimiz eserlerin tamamyla diyaloga ya da tartmaya giren ve son yllarda dikkat ekici bir almadr. James Cox, Trk okuruna yabanc bir yazar deildir, zira daha nce kaleme ald bir eser Kutsal fade Etmek adyla Trkeye evirilmitir. Bununla birlikte James Cox ismini deerli klan birka husustan bahsetmekte yarar vardr. Bir kere James Cox, din fenomenolojisiyle ilgili ahslar belirlerken orijinal bir yaklam iindedir. Zira bir yazara fenomenolog diyebilmek o kadar kolay bir mesele deildir. Zira rnein Cantwell Smith, bir fenomenolog olarak kabul edilmesine ramen, hibir zaman kendini fenomenolog olarak tanmlamamtr, bilakis kendini tarihi olarak tanmlar.2 stelik Smith, fenomenolojiye atf yapt baz yerlerde ondan olumsuz bir tarzda bahsedebilmektedir.3 yleyse bir yaklam fenomenolojiksel olmayanlardan ayrt edebilmek iin baz kstaslar gelitirmekte yarar vardr. Bu cmleden olarak, Cox, bir yaklam fenomenolojik klan baz parametrelere iaret eder. Bunlarn banda dinin konusunun ve dini aratrmalarn otonomluu gelir. Bir dieri, dini geleneksel anlamda teolojik olarak ele almamaya dikkat etmekle birlikte, aratrma
2

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

194

Wilfred Cantwell Smith, A Human View of Truth, Truth and Dialogue, ed. John Hick, Philadelphia: The West Minister Press, 1974, s. 29. Smith, din fenomenolojisine dair baz eserlerde aratrmann ahslardan ziyade dini fenomenlere referansta bulunduunda nesne ynelimli olduuna iaret eder. W. Cantwell Smith, Faith and Belief, Princeton: Princeton University Pres, 1979, s. 7.

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

tarznn sosyolojize edilmemesine de zen gsterilmesidir. Ama yine de Cox, fenomenolojiyle ilgili bir tanm vermekten kanr. Zira Fenomenolojiyle neyi kastettiimi bu giri blmnde tanmlamayacam. Bu bizzat eserden tezahr edecektir, bir anlamda btn kitabn konu edindii ey fenomenolojinin tanmn gsterir.4 Bununla birlikte, Cox, Eric Sharpen Comparative Religion adl almasyla Jamesin tezleri arasnda bir orta yol bulma iddiasn stlenir. Benim taktiim, geni corafi alanlarda bulunan geni dnce ekollerini kimliklendirmektir. der.5 Tpk James gibi, van der Leeuwyu dlayan hibir fenomenolojik tartmann yaplamayacan savunur. Cox, temelde fenomenolojik ekol, Holanda, ngiliz ve Kuzey Amerika ekollerinden bahseder. ngiliz ve Amerikan ekolleri, bamsz kimliklerine ramen zellikle Hollanda ekolnn etkisi altndadrlar. Yazara gre, Hollanda ekolnn temsilcilerinin zellikle Kristensen, van der Leuuw ve Bleekern fikirlerinin ait olduu ortak bir zeminden bahsedilebilir. Bu zemin belli bal u unsurlardan oluur. 1) Din kendine zg bir mesele olduundan, kendine zg bir metodolojiye sahiptir. 2) Dine zg metodoloji, tarihsel bilgi ve aratrmacnn yorumu arasndaki ilikiyi aklar ve hem tarihi hem de fenomenolojiyi dier btn akademik yaklamlardan ayrt eder. 3) Fenomenolojik aratrmadan hareketle yorumlar test etmek, her zaman bizzat dinlerin bilgisine bavuruyla gerekleir. 4) Fenomenolojik yorum inananlarn bak asna imtiyaz tanr. 5) Bilgiyi deerlendirme, anlamlar yorumlama iinden ayrt edilmelidir. Zira deerlendirme, dini aratrmalara ynelik bilimsel bir aba deil iken, anlamaya gtren yorum, temel amacn tanmlar.6 Son olarak Hollanda ekolnde teolojik etkilerin fenomenolojik etkilerden daha youn olduunu ifade eder. Zira Hollandal fenomenologlarn ortak zellii,

5 6

James Cox, A Guide to the Phenomenology of Religion, London: T&T Clark International, 2006, s. 4. James Cox, a.g.e., s. 5 James Cox, a.g.e., s. 136

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

195

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

insanln dini cevabnn tanrsal, kutsal ya da aknsal gle ilikiyi tasvir ettiini dnm olmalardr. kinci olarak ounun Afrika dinleri zerine alt ngiliz ekolnn fenomenologlarnn da, Edwin W. Smith, Geoffrey Parrinder, Andrew Walls, Ninian Smartn, belli bal ortak noktalarndan bahseder. Hepsi de ortak olarak sempatik paranteze alma, zellikle Hrisrtiyanlk dndaki dinleri aratrma srecindeki teolojik vb. arptmalara kar dikkat, dinleri anlama iin gerekli snflandrma ve dinin indirgenemez dinsellik hususiyetine teslimiyeti savunmutur.7 nc olarak Kuzey Amerika ekolnden, Wach, Eliade, Jonathan Smith, Cantwell Smith isimlerinden bahseder. Kuzey Amerika ekolnde fenomenolojik yaklamla dier disiplinler arasndaki iliki iyice bulank hale gelir. Bunun bir sonucu olarak kendini fenomenolog yerine baka trl tanmlayan kiileri ayn kategoriye dhil etmenin skntsn itiraf eder. rnein Wach, din sosyologu, Eliade ve J. Smith dinler tarihisi, C. Smith karlatrmac olarak kendini tanmlar. Fakat btn bu farkl tanmlamalara ramen, onlarn fenomenoloji geleneiyle mterek temalar iledikleri muhakkaktr. zellikle epokhe, empatik anlama, tipolojik deerlendirme ve eidetik redksiyon hepsi tarafndan kullanlmtr. Bu anlamda ben, onlar, kendi din fenomenolojisi tanmma uygun hale getirmede zorlanmadm.8 Bununla birlikte Cox, sadece bu ekoln anahtar isimlerinin grlerini tahlil ve tasvir etmekle yetinmez. Bunun yan sra Husserlin felsefi fenomenolojisiyle ilgili yorumlarn yer ald bir blmde Husserlin anahtar kavramlar tartmaktadr. Zaten Cox, Kutsal fade Etmek adl eserinde Husserlin anahtar terimlerinin dini aratrmalar alanna tatbikatn konu edinirken, felsefi fenomenolojiyle din fenomenolojisi arasnda bir koutluk grmektedir. 9 Dier taraftan Ritschlian teolojide dinin evrensel tecrbesiyle ilgili

7 8

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

196

James Cox, a.g.e.,s. 168 James Cox, a.g.e., s. 205 James Cox, Kutsal fade Etmek, stanbul: z, 2004, ss., 49-73

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

anlayn daha sonraki din fenomenolojisi geleneinde nemli bir rol oynad tezini ileri srer. zellikle bu gelenek ve Rudolf Otto arasndaki iliki olduka barizdir. Ritschilian gelenein Ottoyla ilikisi, -Ottonun Wach ve Eliade zerindeki etkilerinden dolaydoal olarak Chicago ekolyle (Wach ve Eliade) de bir mnasebet tadn anlamamza k tutar. Ritschlian Hoggun iman ve inanlar arasnda yapt ayrm ise, Cantwell Smithin fenomenolojisi iin bir hareket noktas olmutur. Coxun ele ald bir dier konu ise, Troeltsch, Weber ve Jung gibi fenomenolog olmayan ahslarn din fenomenolojisine yapt katklar tartmaktr. zellikle Weberin ideal tipler retisiyle, Bleekerin entelecheia kavram ve Smithin birikimsel gelenek kavramlar birbirine benzemektedir. Bununla birlikte Jungun belli bal fikirlerinin Eliade tarafndan dini aratrmalara uyarlandna deindii balamda, zellikle bir Jungcu olan Joseph Campbelldan ve Eliadenin eletirmeni olarak grnen William Paden ve Robert Segalin Jungla olan ilgilerinden bahsetme frsatn kullanmamaktadr. Dier taraftan dini salt sosyolojik ya da ekonomik bir davran olarak anlayan indirgemeci tutuma kar kmann- Jamesin eserinde vurguland gibi-fenomenolojik aratrmann temel bir karakteristii olmas, rnein dini sosyoekonomik bir sre olarak aklayan ama yine de dinin sosyoekonomik bir eylem boyutuna indirgenemeyeceini belirten Weberin fenomenoloji geleneine olumlu katklarda bulunduklarna iaret etmesinde rol oynar. yleyse Feurbach, Comte ya da Freud izgisinde dnlen sosyal bilimler fenomenolojik gelenek tarafndan olumsuz karlanabilir, ama Troeltsch, Weber ve Jungun almalar sosyal bilimlerin fenomenolojiye katklar asndan deerlendirilmelidir. Burada yazar sosyal bilimler ve dini aratrmalar arasndaki ilikinin hem mspet hem menfi ynlerini ayn anda kabul etmekle, makul bir tutum taknmtr. Sosyal bilimlerin baz dier isimlerini, rnein Peter Berger, Robert Bellah, Victor Turner dndmzde, onun dini aratrmalarla olan mspet ilikisi daha da aydnlanacak ve ikisi arasndaki keskin ayrm yerini bir diyaloga brakabilecektir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

197

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Eserin son blmnde ise Gavin Flood, Donald Wiebe, Timothy Fitzgerald ve Mccutcheonn din fenomenolojisine ynelik eletirilerini ele almakta ve zellikle fenomenolojiye ynelik postmodern meydan okumaya cevap vermeye almaktadr. Bu ahslar zellikle disiplinin otonomluu, inanann perspektifine imtiyaz tanma ve dinin konusunun teolojiletirilmesine kar kmaktadrlar. Fenomenolojinin teolojiden farksz olduunu dnenler, dini aratrmalar ve teoloji arasndaki ilikilere dair farkl eilimlerin bulunduunu gz ard etmektedirler. Dini aratrmalar ve teoloji ayrm balamnda Smart ve Pye gibi aratrmaclarda son derece keskinken, Wach da, zellikle daha sonraki eserlerinde yumuak, Eliade de ise byle bir ayrm yok denecek kadar azdr. Dier taraftan Jonathan Smithin teolojik eilimlerle sekler eilimler arasnda yaratt ikilem, onu hiyerarik ve Bat-merkezli (Aydnlanmac) anlaya yenik brakr. Cox tartmalara cevabnda akademik tarafszlk iddiasn aka reddeder. Ona gre epoche, akademik tarafszlk deil, zrefleksif bir duruu ifade ederken, fenomenin kendisi iin konumasna izin versin diye kendini yorumlanan cemaatle megul etmektir. Coxa gre yorum, z-refleksivite ve empati arasndaki bir kombinasyondur. maktr. diye Benim yazar. Din merkezi bilgini odam, olarak cemaat ve yanllanamaz deimez gereklikler arasndaki ilikiyi yorumlaCoxun amac, kimliklendirilebilir cemaatlerin syledikleri, yaptklar ve inandklar eyi, tasvir etmek, temsil etmek ve yorumlamaktr. Hayatn hibir sektr, dieri olmadan anlalamayaca iin, kendisini dier faktrlerden ayran her disiplin, yapaydr. Dier taraftan Cox, Fitzgerald ve Wiebenin ideolojik tenkidine kar, dini aratrmalarn akn referansa ideolojik bir teslimiyet olmadn belirtir. Klasik yaklamlardan farkl olarak fenomenolojiye yeni bir soluk getirmeye ve oluan yeni meydan okumalara cevap vermeye alan Cox, klasik fenomenolojinin indirgemecilik kart tutumunun korunmas gerektiine iaret eder. Dier taraftan Cox, dini aratrmacnn ne dini cemaatin lehinde ne de analizinde onu devre d brakan bir perspektifte olamayacan belirtir. Burada bilim

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

198

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

adamnn rol, hem dini hem sekler g kurumlarndan doan sosyal sreleri tasvir etmekle snrldr. Coxun eseri zellikle dini aratrmalarn, felsefe, teoloji ve sosyal bilimlerle ilikisi gibi konularda fenomenolojinin temel kabullerine ciddi eletiriler ynelten postmodern evrelerin katklar nda fenomenolojik yntemi yeniden konfigre edilmesini amalyor gibi grnmektedir. Emir KUU

Louay Fatoohi, The Mystery of the Historical Jesus: The Messiah in the Quran, the Bible and Historical Sources
Birmingham: Luna Plena Publishing 2007, 557 pp., ISBN: 978-1-906342-01-2

Gnmz Hristiyanlnn olmazsa olmaz ve temel yap ta olan sa-Mesihin yaam, peygamberlii, retisi, ahs ve konumunun aratrlmas konusu ilk Hristiyan cemaatinin teekklnden itibaren Hristiyan dncesinin merkezini oluturmutur. Ancak son iki yz yldr hem Kilise iindekilerin, hem de Kilise dndaki aratrmaclarn, sa konusundaki incelemelerinde ve Kilisenin onun hakkndaki idraklerinde nemli deiiklikler meydana gelmi ve halen de gelmeye devam etmektedir. nk 18. yzyl aydnlanma ana kadar sadece teolojik olarak ele alnn sann kimlii ve konumu sorunu, artk tarihsel olarak da ele alnp aratrlmaya balanm ve bunun neticesinde de tarihin sasnn gerekte kim olduu ynnde olduka ciddi aratrmalar yaplmaya balanmtr. Bu balam erevesinde 18. yzyl aydnlanma andan itibaren bat akademilerinde gelien tarihsel sa aratrmalar sann retisini veya tabir yerinde ise dinini, onun hakkndaki retiden veya kurumsallaan dinden ayrt etmek iin Galileli bilge say, kim olduu ve ne yapt gibi konularda olduka kapal cevaplar

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

199

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

sunan karmak Hristiyan geleneinden kurtarmak iin balatlm almalardr. Bu ama dorultusunda tarihsel say ortaya koymaya ynelik almalar, eletirel aratrmalar yapan aratrmaclarn kilise kurumlarnn basksndan kurtularak bamszlklarn elde etmeye baladklar 18. yzyldan itibaren balamtr. Zaman zaman kesintiye urayan bu almalar 19. ve 20. yzyllarda da azalmadan devam etmi ve 1980li yllara gelindiinde tarihsel sa aratrmalarnda adeta bir rnesans yaanmaya balanmtr. Tarihsel sann kim olduuna ynelik Hristiyan dnyada yaplan bu almalarn yannda slam dnyasnda da hem bir slam peygamber olmas hasebiyle Kuranda ska zikredilmesi (yaklak 96 ayette Hz. saya atf vardr) hem de Mslman-Hristiyan likilerin en tartmal konularndan biri olmas nedeniyle sann kimlii ve konumu konusunda pek ok alma yaplm ve yaplmaya da devam etmektedir. Hristiyan ve slam dnyasnda yaplan bu almalar Hristiyan ve Mslman kaynaklara gre sann gerekte kim olduunu ortaya koymaya almak yerine her dindeki n kabuller nda bir sa portresi izmektedir. te bu yazda tantmn yaptmz Lourayn The Mystery of the Historical Jesus adl eseri slam ve Hristiyan kaynaklarn birlikte kullanarak ve elde ettii sonular dnemin tarihsel kaynaklaryla da destekleyerek bu boluu doldurmak suretiyle Hz. sann gerekte kim olduunu okuyucunun dikkatine sunmay hedeflemektedir. Bu temel ama dorultusunda eserini kaleme alan Irak kkenli Mslman aratrmac Louay, almasnn hemen banda kendi gemii ve Hz. sa konusuyla nasl ilgilenmeye baladn ve byle bir eseri kaleme al nedenlerini ifade etmektedir. Bu erevede yazar kendisinin Mslman bir lke olan Irakda Katolik bir baba ve Ortodoks bir anneden dnyaya geldiini ancak gerek anlamda yani uygulamal Hristiyan olma anlamnda hibir zaman dine ilgi duymadn ancak saya ryasna girecek tarzda ilgi duyduunu ifade ettikten sonra niversite yllarnda tant ve samimi arka-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

200

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

da olduu liberal grl bir Mslman gen vastasyla slam ve onun kutsal kitab olan Kuran yakndan tanma ve inceleme frsat olduunu ve gelimeler neticesinde de Mslman olduunu ifade etmektedir. Yazar Louay, Kurann saya Hristiyan kutsal yazlarnn sunduu gibi ilahi bir varlk olarak deil, Allahtan bir kelime olma, bakire Meryemden babasz olarak dnyaya gelme, annesi Meryem ile birlikte insanlk iin bir alamet/iaret olma, Kutsal Ruhla desteklenme gibi zelliklere sahip esiz bir peygamber olduunu kefedince saya olan ilgisinin bir kat daha arttn ve bu ilgi sonucunda da Hristiyan, slam ve tarihsel kaynaklara gre tarihin sasnn gerekte kim olduunu hem Hristiyan hem de Mslman okuyucunun dikkatine sunmak iin bu eseri kaleme aldn nakletmektedir. Yazar nsznde Hz. sa ile ilgili YeniAhitte anlatlan yklerin aksine Kurann verdii bilgilerin tarihsel kaynaklarda verilenler rttn (s.3) ileri srerek bir anlamda Kurann tarihin sasn ortaya koyma noktasnda temel kaynak olarak kabul edilmesi gerektiini ifade etmektedir. Ancak yazar bu iddiada bulunurken Kuran bir biyografi veya tarih kitab olmadn hatta Kurann temel amacnn tarihin sasn yeniden yaplandrarak onun gerekte kim olduunu ortaya koymak deil, bilgi verdii dier peygamberler balamnda say ele alarak deerlendirmek ve bu erevede onun kimlii konusunda Hristiyanlarn sahip olduu yanl veya arptlm bilgileri dzeltmek olduunu unutmu gzkmektedir. Louayn olduka hacimli eseri The Mystery of the Historical Jesus, 22 blmden olumaktadr. Yazar eserinin ilk blmnde sekler, kutsal kitap temelli, Kuran ve hem sekler hem kutsal kitap temelli yaklamlar balklar altnda aratrmaclarn Kitab- Mukaddes ve Kurandaki yklere ve tarihsel bilgilere nasl yaklatklarn okuyucunun dikkatine sunarak tarihin sasnn ortaya konmas iin hangi yaklamn daha gereki ve yararl olduunu tartmaktadr. Blmn sonunda da Kuran yaklamlar dndaki dier yaklamlarn tarihin sasnn ortaya konmasna hizmet

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

201

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

etmedii iddia etmektedir. kinci blmde yazar kanonik ve kanonik olmayan/apokrif Hristiyan kaynaklar ile Kuran bilgilere dayanarak sann annesi Meryemin ocukluu ve Hz. saya herhangi bir erkekle birlikte olmadan hamile kalna kadarki yaantsn konu edinmektedir. Yazar Hz. Meryem ile ilgili bu bilgileri vererek onun hayat hikayesini ortaya koymaya alrken Meryemi bir mucize deil, normal bir beer olarak betimlemektedir. Hlbuki onun daha domadan nce Allaha atanmas, mabette Hz. Zekeriyann gzetiminde Kurann ifadesiyle adeta bir bitki gibi yetitirilmesi gibi zellikleri normal bir beer deil, zel bir olay iin hazrlanan mucizev bir varlk olduunu ortaya koymaktadr. nc blmde yazar, Hz. Meryemin mabette bakmn stlenen Hz. Zekeriyann Hristiyan ve slam kaynaklarna gre kim olduunu ve Hz. Meryem olayndaki fonksiyonunu ortaya koymaktadr. Bu erevede yazar Hristiyan kaynaklarnn Zekeriyay mabet ileriyle ilgilenen bir rahip/din adam olarak tasvir ederken Kuran onu Hz. Meryemin bakm ve yetitirilmesi ilemini zerine alan bir peygamber olarak nitelediini altn izerek ifade etmektedir. Zekeriyann ardndan drdnc blmde de yazar Yeni-Ahit tarafndan sann mjdecisi olarak nitelenen olu Yahya peygamberi kim olduu ve mesajnn ne olduu konusunu ele alp incelemektedir. Bu blmde yazarn dikkat ektii en nemli nokta Yeni-Ahitte Yahyadan sann mjdecisi olarak bahsedilirken hem Josephus gibi tarihsel kaynaklarn hem de Kurann bu konuda olumlu veya olumsuz bir imada bulunmad hususudur. Yazar bu noktadan hareketle Yahyann sann geleceini nceden ilan etmesi hasebiyle onun mjdecisi olduu ynndeki ifadelerin tarihi bilgiler olmadn iddia etmektedir (s. 83). Beinci ve altnc blmlerde yazar Louay, nce Cebrailin Hz. Meryeme gelerek ona herhangi bir erkekle cinsel birleme olmakszn mucizevi ekilde hamile kalaca ve bunun sonucunda da sa adl bir ocuk dnyaya getirecei mjdesini ve bu mjdenin akabinde yaananlar nce Hristiyan kaynaklarna sonra da Kurana

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

202

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

gre okuyucunun dikkatine sunmaktadr. Daha sonra YeniAhitten, tarihsel kaynaklardan ve biyoloji biliminden hareketle sann bakire Meryemden dnyaya geldiini reddedenlerin grlerini detayl bir ekilde naklederek bunlar rasyonel izahlarla yantlamaya almaktadr. Bu blmlerde yukarda da ifade ettiimiz gibi yazar, mucizenin say dnyaya getiren Hz. Meryemin kendisi deil, beeri bir babadan yoksun olarak bakire Meryemden doan sa olduuna dikkat ekmektedir. Ancak eer yazar konuyu Kuran ekseninde ve sadece sann deil, ayn zamanda onu babasz olarak dnyaya getiren annesi Meryemin de mucize olduunu grebilseydi sann beeri babas olmakszn dnyaya geldii eklindeki kutsal kitap ifadelerine kar kanlarn tezlerini daha batan rtm olurdu.10 Yedinci blmde yazar, Hz. Meryemin bir bakire olarak saya hamile kalmas olayna/mucizesine araclk eden Ruhun (Kutsal Ruh, Cebrail) kimlii ve fonksiyonu hakknda Kitab Mukaddes ve Kuran erevesinde zmlemelerde bulunmaktadr. Sekizinci blmde ise yazar Louay, ncillerde Meryemin nianls ve sann vey kardelerinin babas olarak ifade edilen marangoz Yusuf ile Meryem arasndaki ilikiyi inceleme konusu yapmaktadr. Bu blmde yazar Hristiyan kaynaklarnda Meryemin saya hamile kalmadan nce Yusuf adl bir genle nianl olduu, evlilik ncesi Meryemin hamile olduunu rencince onu terk etmeyi dnd ancak melein kendisine grnerek Meryemin herhangi bir iffetsizlik yapmad aksine onun Allah tarafndan mucizevi bir ekilde hamile brakld ve onu terk etmemesi gerektiinin ilham edildii eklindeki bilgilere karn Kuranda ne Yusuftan, ne Meryemin nianlanmasndan ne de evliliinden bahsedildii hususuna dikkat ekmektedir. Hatta yazar bu son noktadan hareketle Meryemin say dnyaya getirdikten sonra da hibir ekilde evlenmediini iddia ederek dokuzuncu blmde irdeledii zere Hristiyan kaynaklarnn iddia ettii gibi sann vey kardelerinin olmasnn sz konusu olmayacan ileri srmektedir.
10

Hz. Meryemin de mucize olduuyla ilgili bkz., Mehmet Okuyan, Kuranda Meryem Mucizesi, Din Eitimi Aratrmalar Dergisi, 16, 2005, ss. 129-157.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

203

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Onuncu blmde yazar nce Matta ve Luka bata olmak zere apokrif ncillerde detayl bir ekilde anlatlan sann doum olayn ve bunun ne zaman nerede gerekletii hususunu detayl bir ekilde inceleme konusu yapmaktadr. Bu blmde yazar Hristiyan kaynaklarnda sann ne zaman ve nerede doduuna ilikin bilgilere karn Kuranda sadece sann bakire Meryemden doumundan bahsedildii, yer ve zaman verilmediine dikkat ekmektedir. On birinci blmde ise yazar sann doum olay ve tarihi ile ilgili ncillerde nakledilen onun kral Byk Herodun krall iin bir tehdit olacan dnd say ldrmek iin kk Yahudi erkek ocuklarnn katledilmesini emrettii bir ortamda dnyaya geldii ve bu katliamdan kurtulmak iin Yusuf ve Meryemin onu Msra kard bilgilerinin ne derece tarihi olduklarn inceleme konusu yapmaktadr. Yazar bu blmde de Kurann bu katliamla ilgili herhangi bir bilgi vermediine dikkat ekmektedir. On ikinci blmde ise yazar, Yeni-Ahitte saya Nasral diye hitap edilmesinden hareketle bu terimin ncillerde ne anlama geldiini tartma konusu yapmaktadr. Bu evrede yazar, Nazarene teriminin ncillerde genel olarak sann yetitii yer olan Galile blgesinin Nasra kasabas anlamnda kullanld, Resullerin leri kitabnda ise Nazorios eklinde oul olarak sa sonras dnemde ona inanlar anlamnda Hristiyanlar tasvir etmek iin kullanldna dikkat ektikten sonra Kuranda Nasara teriminin 13 ayette 14 kez sann taraftarlar anlamnda kullanldnn altn izmektedir. Onnc blmde yazar sann bir sfat olan Mesih kavramn ele alp Eski-Ahit, Yeni-Ahit ve Kurana gre bu kavramn zmlemesini yapmaktadr. Bu blmde yazar Hristiyanlk ve slamda sa Mesih olarak kabul edilirken Yahudilikte byle kabul edilmediine dikkat ekmektedir. Kanaatimizce yazar Kurann dokuz ayette sa iin kulland Mesih, Meryem olu Mesih ve Meryem olu sa-Mesih sfatlarnn anlamndan hareketle ve Yahudi-Hristiyan dncesindeki Mesih beklentilerinin de etkisinde kalarak sann Mesih/kurtarc olduu kanaatine varmaktadr. Hlbuki yazar byle bir etki altna kalmadan

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

204

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Kurann sa iin niin bu sfatlar kullandn anlamaya alsayd Kurann Hz. sann, Mesih olmasndan veya Mesih olarak yeryzne tekrar geleceinden dolay deil, Kurann geldii toplumda sa-Mesih diye tannp bilinmesinden dolay bu sfat onun iin kullandn rahatlkla grebilirdi. Yazar Louay ondrdnc blmde Yeni-Ahitte sann bir beer deil tanrsal bir varlk olduunu ifade eden ilahi oul veya tanr olu gibi kavramlar inceleme konusu yaplarak detayl bir ekilde analiz edilmektedir. Yazarn bu blmde Hristiyan kutsal yazlar balamnda yapt zmlemeler nemli olmakla birlikte eksik grnmektedir. Eer yazar bu blmde elde ettii bulgular sann ilahi oulluunun literal deil mecazi olduunu ancak Kilisenin bunu Hristiyanln resmi dini olmasndan sonra literal hale getirerek balangta bir Yahudi peygamberi olan sann bu gelime neticesinde kendisine ibadet edilmeye balanan tanrsal bir varla dntn ileri sren Hristiyan teologlarnn grleriyle de destekleseydi daha iyi olurdu. On beinci blmde ise yazar Hristiyan kitaplarnn aksine Kurann say tpk dier peygamberler gibi bir beer olarak niteleyen ifadelerine dikkat ekerek temel Hristiyan dogmalar olan inkarnasyon ve teslisi Kurann iddetle reddediinin altn izmektedir. Onaltnc blmde yazar, kanonik ve kanonik olmayan Hristiyan kaynaklar ile Kuranda saya atfedilen mucizeleri inceleme konusu yapmaktadr. Yazar bu blmde nce sann anneannesi Hana ve annesi Meryem ile ilgili Yahudi kutsal yazlarndan Talmudda yer alan baz mucizelere yer vermekte daha sonra YeniAhitte saya atfedilen mucizeleri hastalklar iyiletirme gibi ifa mucizeleri, su stnde yrme, rzgr dindirme, suyu araba dndrme gibi tabi mucizeler, lp dirilecei, havarilerinden birinin kendine ihanet edecei gibi gelecekten haber vermeyle ilgili mucizeler ve baln karnnda drt dirhem olduu eklinde gaipten haber mucizeleri eklinde balklar altnda detayl olarak inceleme konusu yapmaktadr. Daha sonra ise yazar saya atfedilen mucizelerin temel fonksiyonlarn tartma konusu yapmakta ve

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

205

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

sz konusu mucizelerin temel amacnn dneminin insanlarnn saya iman etmesini salamak olduunun altn izmektedir. Yazar bu blmde ayrca kanonik ncillerde sann vaftizi sonras retide bulunmaya baladktan sonra sergiledii mucizelere yer verirken apokrif ncillerde daha ok onun ocukluk mucizelerine yer verdiine dikkat ekmektedir. Bu blmde son olarak yazar sann beikte konumas, amurdan yapt kulara can vermesi, ly diriltmesi gibi Kuranda yer alan mucizelerini ele almakta ve Kurann srarla bu tr mucizeleri sann kendi bana deil Allahn izniyle yaptnn altn izerek mucizeleri yapana deil yaptran gce dikkat ekmek istediinin vurgulamaktadr. Onyedinci blmde ise yazar, Yeni-Ahitin ilk drt kitabn oluturan ve Kuranda da saya verdii ifade edilen ncil adl kutsal kitabn/yazlarn ne olduunu ve nasl olutuunu inceleme konusu yapmaktadr. Bu erevede yazar ilk olarak Hristiyanlktan nce ve sonra ncil kavramnn detayl bir zmlemesini yapmakta ve daha sonra da Kurandan hareket ederek ncilin Allah tarafndan saya verilen kutsal bir kitap olduu tezini analiz etmekte ve Allahn sann kitabna mjdeli haber anlamnda ncil dediini nk onun Hz. Muhammedin geleceini mjdelediini iddia etmektedir. Yazar bu iddiasn glendirmek iin en son yazld varsaylan (90-110) Yuhanna ncili 14:16, 14:26, 15:26 ve 16:7de geen tesellici, rahatlatc, vlm gibi anlamlara sahip Paraklit kelimesinin tahlilini yaparak bunun Hz. Muhammed olduunu iddia etmektedir. Yazarn bu gr Hz. sann kendinden sonra gelecek olan eliyi yani Hz. Muhammedi mjdelediini ifade eden Saf suresinin 6. ayetiyle uygunluk arz etmesine ve pek ok Mslman aratrmac tarafndan da paylalmasna ramen kanaatimize gre salkl ve tutarl bir karm deildir. nk Yuhanna ncilinin ilgili ifadelerinde geen paraklit kelimesi anlam olarak Hz. Peygamberi artrsa da muhteva olarak teslisin nc unsuru olan ve sann dnyadan ayrlndan ikinci geliine kadar onun adna dnyay idare edecek olan Kutsal Ruhdur. Kald ki ilgili pasajlarda sz konusu Parakliti sann gnderecei, sa adna dnyada i grecei ve sa ikinci kez dn-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

206

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

yaya geldiinde de idareyi ona devredecei ifade edilmektedir. imdi Hz. Muhammedi sa deil Allah gnderdiine, onun dnyada sann deil Allahn adna i grdne ve son peygamber olduu gereine gre Yuhanna ncilinde yer alan paraklit kelimesini srf anlam benzerliinden hareketle Hz. Muhammed olarak nitelendirmek tarihsel adan en gvenilmez ncil olan Yuhanna nciline geerlilik kazandrmaktan baka bir ie yaramaz. Bu argmana kar peki Kuran yalan m sylyor. Hz. sa kendinden sonra gelecek olan Hz. Muhammedi mjdelemedi mi eklinde hakl bir itiraz gndeme gelebilir. Elbetteki Hz. sa, Hz. Muhammedin geleceini mjdelemitir ancak bu mjdeleme gnmz ncillerinde yer almamaktadr. nk saya szl olarak gelen vahiyler Kurann ifadesiyle mjdeli haberler sadan yaklak 3540 yl sonra derlenerek ncil ad altnda dnemin beklentileri ve oluan Hristiyan topluluun menfaatleri erevesinde bir araya getirilirken sann pek ok sz ncillere alnmamtr. 11 Dolaysyla bu srete Hz. sann Hz. Muhammedi mjdelemesiyle ilgili szleri de bu srete nciller dna itilmitir. Yazar Louayn bu blmdeki en byk yanlgs ncilleri, Hristiyan geleneinde ifade edildii zere sa sonras dnemde oluturulan kutsal eserler olarak deil de geleneksel slam dncesinde de ifade edildii zere Hz. saya Allah tarafndan vahyedilen bir kutsal kitap olarak ele almas ve argmanlarn bu tez zerine oturmasdr. Halbuki genel Hristiyan kanaatine gre nciller, sann szlerini ve o dnemde olan olaylar olduu gibi yanstan eserler olmaktan ziyade, sz konusu szleri ve olaylar ncil derleyicilerinin kendi dnemlerinde okuyucu iin bir anlam ifade edecek ekilde bir araya getirdikleri eserlerdir.12 Yazar onsekizinci ve ondokuzuncu blmlerde Hristiyan ve slam kaynaklarna gre sann akbeti sorununu ele almaktadr.

11

12

ncillerin nasl oluturulduu ve muhtevalaryla ilgili bkz., Mahmut Aydn, Tarihsel sa: mann Mesihinten Tarihin sasna, Ankara: Ankara Okulu, 2002, nc blm. Kz., Howard Kee, What Can We Know About Jesus?, Cambridge: Cambridge Unv. Press, 1990, s. 90; John Hick, The Metaphor of God Incarnate, London: SCM Press, 1993, s. 16.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

207

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Bu erevede Louay ilk olarak onsekizinci blmde sann armha gerilerek ldrld ynnde Yeni-Ahitte ve erken dnem Hristiyan olmayan kaynaklarda yer alan bilgilerin ne derece tarihsel bilgiler olduunu sorgulama konusu yapmaktadr. Bu incelemenin hemen ardndan da ondokuzuncu blmde Kurann Yahudilerin sa-Mesihi ldrdkleri ynndeki iddialarna karn Nisa suresi 157 inci ayette onu ne ldrdkleri ne de armha gerdikleri eklindeki yant balamnda slam dncesinde sann akbeti sorununu ele alp incelemektedir. Bu blmde yazarn dikkat ektii en nemli noktalardan biri sann Roma valisi Pontius Pilatus tarafndan armha gerilerek ldrld eklinde Hristiyan kaynaklarnda yer alan bilgilerin Hristiyanlarn iddia ettiinin aksine hi de tarihi bilgiler olmadn Hristiyan olmayan kaynaklardan rnekler vererek ispat etmeye almasdr (ss. 414vd). Bu iddia zerine dayanan yazar sann ne Yahudiler ne de baka birileri tarafndan ne armha gerildii ne de ldrld fakat mahiyetini bilmediimiz bir ekilde eceliyle ldn ileri srmektedir. Yirminci blmde ise yazar sann dnyann sonuna doru tekrar yeryzne gelecei (ikinci gelii) ile ilgili Hristiyan ve slami kaynaklarda yer alan bilgileri detayl bir ekilde incelemektedir. Bu blmde yazarn dikkat ektii en nemli husus Hristiyan ve geleneksel slami kaynaklarda sann ikinci kez dnyaya gelii ve yapaca ilerle ilgili detayl bilgiler yer alrken Kuranda bu konuda dorudan veya dolayl hibir imann olmaddr. Yirmi birinci blmde ise yazar nceki blmlerde yapt zmlemeler nda Kurann Hristiyanlarla ilgili genel retisini inceleme konusu yapmaktadr. Yirmi ikinci ve son blmde ise yazar Kurana gre tarihsel sa kimdir sorusuna yant vermeye almaktadr. Yazar eserinin sonunda ekA ve ekB ad altnda iki de eke yer vermektedir. lk ekte Kurann tarihi olaylar nakletmede Kitab Mukaddesten farkn ortaya koymaya almaktadr. Bu balamda yazar Kitab Mukaddesin ou konuyu tarihle ilikilendirerek

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

208

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

anlatmasna karn Kurann baz tarihsel olaylar okuyucuna tarihsel bilgi vermek iin deil, ibret ve t vermek iin anlattna dikkat ekmektedir. kinci ekte ise yazar eserde kendilerinden uzun uzun nakiller de bulunduu apokrif Hristiyan kaynaklarndan Yakubun ocukluk ncili, Meryemin Doum ncili, Tomasn ocukluk ncili ve Sahte Matta ncili hakknda okuyucuya tantc bilgiler vermektedir. Louayn The Mystery of the Historical Jesus adl bu eserini genel olarak ele alp deerlendirdiimizde eserin akademik olmaktan ziyade popler bir slupla kaleme alnmasndan dolay baz ciddi eksiklileri bulunduunu rahatlkla syleyebiliriz. rnein yazar eserinin balnda tarihsel sa adn kullanmasna ramen, eserinde Hristiyan akademilerinde yaklak son 200 yldr tarihsel sann kimlii ve temel mesaj ynnde yaplan olduka ciddi almalara ve bu almalarn bulgularna hi yer vermemektedir.13 Eer yazar eserde dillendirdii grlerini bu almalarn bulgularyla da desteklemi olsayd elbetteki almas hem daha orijinal hem de okuyucu iin daha faydal olurdu. Eserde dikkat eken bir dier nemi eksiklik de yazarn kanonik ve kanonik olmayan Hristiyan kaynaklarndaki bilgileri snflandrarak deil de ayr ayr vermi olmasndan doan tekrarlardr. Bu tekrarlar hem eserin hacmini artrarak okunmasn zorlatrmakta hem de okuyucuyu skmaktadr. Bu temel eksikliklerine ramen The Mystery of the Historical Jesus adl bu sistematik olmasa da dnyaya gelii ncesinden yaamna ve akbetine kadar tm bilgileri iermesi asndan Hz. sann kimlii konusunda aratrma yapacaklar iin bir bavuru kitab zellii tamaktadr. Bu balamda eseri hem sa konusunda alma yapmak isteyenlere hem de sa hakknda Hristiyan kaynaklarnda, Kuranda ve erken dnem tarihsel kaynaklarda ne tr bilgiler olduunu merak edenlere salk veriyoruz. Mahmut AYDIN (Do. Dr., OM lah. Fak.)
13

Tarihsel sa konusunda yaplan aratrmalar ve bunlarn bulgular iin bkz., Aydn, Tarihsel sa.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

209

Milel ve Nihal Geleneinden

Zorunlu Varln Bilgisi ve Tmel ve Tikel ile likisi


Muhammed b. Abdlkerim e-EHRSTN* ev.: Aygn AKYOL** Aytekin ZEL***
**

***

Ar. Gr., Hitit niversitesi lahiyat Fakltesi, slam Felsefesi Anabilim Dal, aygunakyol@yahoo.com Ar. Gr., Hitit niversitesi lahiyat Fakltesi, Mantk Anabilim Dal, aytekin@gazi.edu.tr Bu alma, Muhammed b. Abdlkerim e-ehristannin (. 548/1153), yeni Arapa edisyon ve ngilizce evirisiyle Wilferd Madelung ve Toby Mayer tarafndan yaynlanm (I.B. Tauris Publishers London-New York in Association with The Institute of Ismaili Studies, London 2001) Kitabul-Musaraa adl kitabnn Fi lmi Vacibil-Vcudi ve Teallukuhu bil-Klliyyi vel-Cziyyi adl drdnc blmnn (ss. 6792) tercmesidir. Keli parantez Arapa metnin sayfa numaralarn gstermektedir. Parantez iindeki ifadeler aklama amal olup, mtercimlere aittir. Bu kitabn ilk blmn Gazi niversitesi orum lahiyat Fakltesi Dergisi, 2005/12, cilt: IV, say: 78, ss. 181-189da Varln Ksmlarnn Belirlenmesi ad altnda; ikinci blmn Hitit niversitesi lahiyat Fakltesi, 2006/2, c.5, say: 10, ss. 173-183de Zorunlu Varln Varl, nc blm ise, Hitit niversitesi lahiyat Fakltesi, 2007/2, c.6, say: 12, ss. 157-170de Zorunlu Varln Birlii ad altnda yaynladk. ehristan kitabn yedi blm (I-Varln Ksmlarnn Belirlenmesi, II-Zorunlu Varln Varl, III-Zorunlu Varln Birlii, IV-Zorunlu Varln Bilgisi, Vlemin Sonradan Olmas, VI-lkelerin Belirlenmesi, VII-Zorlu Meseleler ve pheli Konular) olarak tasarlamtr. Kitabnn ilk blmnde bn Sina (.428/1037)nn Necat adl kitabndaki varlk tasnifini merkeze alarak, eletirel adan deerlendirmeye tabi tutmutur. Bu balamda, bn Sinann ele ald z-tz-ilinti, uzayda yer kaplama, cins-tr, hal-mahal kavramlarn deerlendi-

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 5 say 1 Ocak Nisan 2008

Milel ve Nihal Geleneinden

[67] Bil ki kelamclar kendi aratrma yntemleriyle, Allahn fiillerini ve Allahn fiillerinin tam ve mkemmel kapsamndan hareketle Yce Allahn (Bar Teala) tm bilgi nesnelerini (malumt) bildiini ispat ettiler. Onlar, tam ve mkemmel olan her fiilin failinden kp, failinin de her bakmdan bu fiilini bilebileceinin zorunlu olmasnn, zaruri (apodictic) bilgi olduunu iddia ettiler. Ancak onlarn bir ksmna bu hkm eliik geldi. Zira onlar, empirik bir tecrbede bir fiilin her bakmdan faillere nispet edildii, oysaki failin de her bakmdan fiili bilemedii failler buldular. Filozoflar bu yntemden kanmlardr. Eski filozoflarn bir ksm, bilginin bilenin nezdinde, bilinenin formu olduu grne sahiptiler. Bu gr balamnda lkin, [68] bir ze ve zde de bir forma sahip olmas ve bylece onun form ya da forma sahip bir ey olmas imknsz olur ve Allah Tel da bundan mnezzehtir. Aksine bu, lk Akln sfatdr. yleyse, var olanlarn formlar lk Akln kendisinde hazr bulunur, onda kaytldr. bn Sina dedi ki: Kendi znde Zorunlu Varlk akldr, akledendir ve akledilendir. O, Kendi znde birdir, bir olmasndan dolay da oalmaz. Onun akledilen olmasna gelince, bu varln doasn varln doas bakmndan akletmenin imknsz olmadn bilmen nedeniyledir. O sadece maddede ve maddenin ilintileriyle birlikte olduunda akledilemez.. Bu nedenle varlk byle olmakla birlikte bir duyu veya bir hayal nesnesidir. te varlk, bu engellerden soyutlandnda varlk ve akledilen bir nelik olur.
rerek, aralarndaki mantksal ilikileri analiz etmitir. kinci blmde Zorunlu Varlk teorisini tartmaya amtr. Bu erevede, bn Sinann varlk iin yapm olduu zorunlu ve mmkn ayrmndan hareketle, Zorunlu Varln Varln tartmaktadr. nc blmde ise, Zorunlu Varln birlii konusunu ele almtr. Tm bunlar bir kelamc gzyle ele alarak felsefi/metafiziksel grlerini de ortaya koymutur. Kitabn nemi, slam felsefe ve kelamnda bn Sinann felsefi sistemine ynelik ilk olarak Gazalinin (. 505/1111) Tehaftl-Felasife adl eseriyle balatt eletiri geleneini, baka bir gelenek olarak ehristannin Kitabul-Musaraa adl eseriyle devam ettirmesinden kaynaklanmaktadr. (Dimitri Gutas, bn Sinann Miras, ev. ve der. M. Cneyt Kaya, st. 2004, ss. 142,143.) Bu almamz esnasnda katkda bulunan Yrd. Do.Dr. aban Haklya, metnin temininde yardmc olan Do.Dr. Bedri Gencer ve Hasan Yaln beylere teekkr ederiz.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

212

Milel ve Nihal Geleneinden

Kendi z itibariyle madde ve maddeye ait ilintilerden soyutlanan her ey bir soyutlama olmasyla bir akldr. Varln soyut hviyetinin kendi zne ait olmasyla, kendi znden dolay akledilendir ve onun znn soyut bir hviyete sahip olduu gz nne alndnda da, kendi znden dolay akledendir. Bundan sonra o (bn Sina) dedi ki: Onun kendisinin akleden ve akledilen olmas,, zde iki ey olmay gerektirmez; bak as bakmndan da iki ey olmay gerektirmez. nk iki ey, sadece (I.) Onun (Zorunlu Varlk) soyut bir nelie sahip olmas asndan -ki, bu da kendi zdr-; (II.)Onun soyut neliinin Kendisine ait olmas asndan elde edilir. Bundan dolay, Onun akleden ve akledilen olmas kesinlikle okluk gerektirmez. [69] Daha sonra o (bn Sina) dedi ki: O her varln ilkesidir. Bu yzden O, ilkesi olduu eyleri Kendi znden dolay akleder. O kendi ayniyetleriyle tam olan var olanlar iin ve ncelikle kendi trlerinde ve o trlerin ahslar vastasyla bir olu ve bozuluu olan var olanlar iin bir ilkedir. Onun bu deiebilen eyleri deiimleriyle birlikte akleden olmas mmkn olamaz. Bilakis O, her eyi tmel bir ekilde akleder. Hibir tikel ey de onun bilgisinden kaamaz. Onun z bilinendeki deiim nedeniyle deimez. Yine o (bn Sina) dedi ki: Onun eyleri, eylerin kendisi vastasyla bilmesi mmkn olamaz. Aksi takdirde Onun bilgisi edilgen olur. Bilakis eyler, Onun araclyla bilinir ve Ondan kar. nk O, kendisi tarafndan bilinen eyle ve kendisi tarafndan etkide bulunulan eyle belirlenemez. Bilakis varln formu, bu iki eye ait varln imknndan sonra, yine o iki ey arasnda belirlenir. nk mmknlerin tmne ait olan imkn, onlarn ait olduklar madde gibidir ve varlk da [70] form gibidir. Zorunlu Varlk, iki ktlk kayna olan yokluk ve imknn doasndan beridir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

213

Milel ve Nihal Geleneinden

Szlerindeki elikiler Nedeniyle Ona (bn Sina) Ynelik Eletiriler ve Ama ve Meramnn rtlmesi Birinci eliki: Onun (bn Sina) u ifadesi: O soyut bir varlk olarak akldr. O yle yle deerlendirildii kadar yle yledir... O (bn Sina), Onun akl, akleden ve akledilen olduunu ispatlamak iin deerlendirmeyi ortaya koydu. En sonunda o (bn Sina) dedi ki: Bu Onun deerlendirmede iki misli olmasn gerektirmez. Onun (bn Sina) szlerinin son ksmnn ilk ksmla elimesi nasl olur? kinci eliki: O (bn Sina) dedi ki: O her varln ilkesidir. Bu yzden O ilkesi olduu eyleri Kendi znden dolay akleder. Bu ifade, Onun nce yarattn (ebdea), daha sonra da aklettiini bildirir. Peinden de (bn Sina) dedi ki: Onun akletmesi ve bilgisi edilgen olmayp etkendir. Bu ifade ise, Onun nce aklettiini daha sonra da yarattn (ebdea) bildirir. ifa kitabnn baka bir pasajnda ise, o (bn Sina) dedi ki: [71] Onun akletmesi Onun yaratmas (ibda) ve Onun yaratmas (ibda) da Onun akletmesinin ta kendisidir. Bylece akl ve yaratma (ibda) arasndaki ikilik ortadan kaldrlm olur. Bu szckte ve anlamda ak bir elikidir. nc eliki: Onun (bn Sina) u ifadesi:

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

214

Milel ve Nihal Geleneinden

O her varln ilkesidir. Bu nedenle O, ilkesi olduu eyi Kendi zyle akleder. Yine onun (bn Sina) u ifadesi: Onun soyut bir hvviyeti olmas asndan, O zn kendi znden dolay akleder. O akl bir pasajda olumlu bir durum olan yaratma olarak yorumlad, bir dier pasajda da olumsuz bir durum olan soyutlama olarak yorumlad. Bu ok artc bir tutarszlktr. [72] Ona (bn Sina) Ait eliki ve Gerektirmelere Gelince Ben derim ki: Sen Zorunlu Varln z hakknda deerlendirmeyi ortaya koydun ve her bir deerlendirmeyi, birinden dierinin anlalmad zel (sahih) bir anlamla yorumladn. Bu apak bir teslistir ve Allah n ncs olmaktan mnezzehtir! Bu bir iftira deildir; bilakis tek tek deerlendirilmesi bakmndan Onun z hakknda (sama) okluun gerekli klnmasdr. Bu tpk Hristiyanlarn tek tek unsurlar (uknum) bakmndan (Tanry) gerekli grdkleri ey gibidir. Deerlendirmenin okluu hakknda, bunun zde iki eyi zorunlu klmad eklindeki mazeretinin, kendisine (bn Sinaya), hibir faydas yoktur. nk onun (bn Sina) mazeretini doru klan eyin kendisi, yleki bu, ikilii olumsuzlasa bile, bu iki eyi ortaya karmaktadr. Bunlar, I. Onun (Zorunlu Varlk) soyut bir nelie sahip olmas ki, bu da kendi zdr ve II. Onun (Zorunlu Varlk) soyut neliinin Kendisine ait olmasdr. Bu kendi znde deerlendirmelerin okluunun bulunduu bu eyin ta kendisini ortadan kaldrr. yleyse ona (bn Sina) ne oluyor da deerlendirme olarak aklyor ve daha sonra da [73] bu yorumla ortadan kaldryor. onlar ortadan kaldrmas niindir? Bu tpk Hristiyanlarn ilahi unsurlarla konusundaki teslisi aklamalar ve daha sonrada onu, tzlk bakmndan bir, unsurlar bakmndan < diyerek tzlk olmak bakmndan birleme (tevhid) yoluyla bu yorumu ortadan kaldrmalar gibi deil midir?

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

215

Milel ve Nihal Geleneinden

Bu aklamada bn Sina bir problem zerine bir problem koydu Zira o (bn Sina) problemin iine nelik terimini dhil etti. Bu yzden Onun bir varla ve znden dolay soyut olmas zorunlu olan bir varln neliine sahip olduunu, bu neliin soyutlanmasnn neliin akledilmesi, neliin akledilmesinin de neliin yaratlmas eylemi (ibda) olduunu vehmetti. O zaman varlk, nelik, soyutlama, akletme, yaratma (ibda) e anlaml ibareler ise, bu ibarelerden her biri bir dierinin yerine geebilir. Hatta bu durumda u sylenilebilir: Soyutlama bir akletmedir ve akletme de bir yaratma (ibda)dr; o halde soyutlama bir yaratma (ibda)dr. Oysa ibareler farkl anlamlysalar (mtebayin) her bir ifade dierinin delalet etmedii bir anlama delalet eder. Bu okluktur. Ben de dorudan doruya derim ki: Senden (bn Sina) arkadalarnn bir ksm Zorunlu Varln bilen, akleden, bilinen, akledilen olduunu ispatlaman isterse, sen u szn dnda bunu delillendirmeye girimezsin: O, neliin akledilir olmasdr; zira varln doas ve onun ksmlarn akletmek imkansz deildir. Bu bir msadere alal matluptur.1 [74] Tartma bunun zerinde gerekleir ve ihtilaf da bunun zerine devam eder. Bu arkadalar Onun akleden ve akledilen olduunu reddettiler. Zira akletme, akledilen form yoluyla -form ister cisme ait olsun isterse cisme ait olmayan bir nelik olsun fark etmez- akln ortaya kmasdr (irtisam). Hak Tel akledilen bir form sahibi olmaktan mnezzehtir. Ayn ekilde, Hak Tel, hem Kendisinin hem de bir formun bulunduu bir akleden olmaktan mnezzehtir. Bilakis O bilen ve bilinenin tesindedir ve sen (bn Sina), Onun bilen olduunu ispatlamak iin Onun bilinebilir olmasn delillendirmekle ie baladn. Onlar aka sana itiraz ettiler (mnakaa ettiler). O halde sen (bn Sina) onlara kar daha kapal olanla daha ak olan nasl delillendirdin?

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

216

Bizzat ispatlanmas gereken iddiay ispatlanm gibi kabul etme, dier bir ifadeyle, ispatlanm olduu zannedilen sonucu ncllerin paras olarak farz etme eklinde tanmlanr. Bu, ksaca, delilin, ispat veya iptali istenen eye dayandrlmas eklinde de tanmlanabilir. brahim Emirolu, Klasik Manta Giri, Elis Yay., Ankara 2004, s. 280.

Milel ve Nihal Geleneinden

Sen onlarn bu szlerini kaf dann arkasna brak ve ak ve yeterli olana dn! Sen varl genelleme ve tevatu 2 yoluyla bir konu olarak aldn ve ona bir genelleme hkmn bir yklem olarak verdin. Fakat varlk, Zorunlu Varla ve Zorunlu Varln dndakilere [75] ortaklk hkmnde olan tekik3 yoluyla veya ortaklk yoluyla uygulanr (tlk olunur) diyen kii bu hkmn genelliini kabul etmez. Bu, gzn gren olduuna hkmeden kiinin hkmnn, gnein yuvarlakl (kurs) hakkndaki hkmn genelleme ierdiini kabul etmeyen kiinin hkmne benzemesidir. Sen varlk iin bir genelleme trne inanrsan, Zorunlu Varlk hakknda bu varl dier varlklardan, -gnein yuvarlakl (kurs) ve gzn grmesi ilikisindekinden- daha da fazla ayrarak tam bir ihrala hari tuttun. Sen (bn Sina) bu umumi hkmn dier varlklar kapsamadn niye inkar ediyorsun? Bir baka husus da, senin Onun aklettiini ispat etmek iin anladn/gsterdiin ey ve Onun akledilmesinin imknsz olmadn aklamaya giritiin eydir. Fakat bu imknsz deilse, daha baka bir delil ona eklenmedii srece, akledilmesi zorunlu olmaz. Onun akledilen olmas zorunluysa, bu Onun aklettii eyden kmaz. Bu nedenle daha baka bir delil gerekir. Fakat biz senin u grnden baka senden herhangi bir delil iitmedik: O bir maddede olduu zaman onun akledilmemesi mmkn olur. Denildi ki: Onun akledilememesinin nedeni onun srf maddede olmamas deildir, bilakis baka bir nedeni vardr. Tpk duyumlanabilir olann, [76] duyumlanan yani madde olmak bakmndan duyumlanan- olmak bakmndan aklda yerleememesi gibi, ayn ekilde akledilen de akledilen olmak bakmndan yani maddede olmamak bakmndan- duyuda yerleemez. Kendi ululuunun herhangi bir eye yerlemesinden mnezzeh olan O (Al2

Zihindeki ve dardaki fertlerini eit derecede kapsayarak anlam ve doruluu ortaya kma zellii olan bir terimdir. bkz. Mutavat maddesi Seyyid erif Crcani, Kitabut-Tarifat, Mutavat mad., trs., s.199. Doruluu fertlerini eit derecede kapsamama zellii olan bir tmeldir; bilakis onun bir ksmnda gereklemesi, dier ksmndan daha evla veya daha ncelikli veya daha gldr. Bkz. Mekkek maddesi Seyyid erif Crcani, Kitabut-Tarifat, Mekkek mad., ts., s.216.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

217

Milel ve Nihal Geleneinden

lah), Kendisi tarafndan yerletirilen de de mnezzehdir. Bu tpk bir eyin ok gizliliinden dolay idrak edilemedii gibi, ayn ekilde o eyin ok ak olduundan dolay da idrak edilememesi gibidir. yleyse onu anlamaya engel olan ey, madde veya maddenin alakal olduu eyler deildir. Bu yzden Onun (bn Sina) u gr geersiz oldu: Var olandan dolay varln doasnn akledilememesi imknsz deildir. Bir eyin akledilmesine engel olanlarn snrlanmas madde veya maddenin alakal olduu eyler deildir. Aratrma yeniden baa dner. Rekabet senin (bn Sina) ve arkadalarnn arasnda, sen tikel ve tmele varana kadar uzar gider. Belki de bu insanlar unu sylemekte srar ederler: ayet Onda bilgi varsa, bu iki eyin dnda olmaz. Bu iki ey tmel veya tikel olmaktr. Tmel olursa, [77] etken (fiili) olmas tasavvur edilemez. Zira tmel yoluyla olan eyin tmel olmas gerekir, bu tpk tikel bilgiyle olan eyin tikel olmasnn gerekli olmas gibidir. Tek tek bireylerde/tikellerde hibir tmel bulunmaz. Bu yzden tmel ile meydana gelen ey tmelin meydana gelmesi gibi, tmelin meydana gelmesi de tmelle meydana gelen ey gibi deildir. O zaman Onun bilgisi tikel olursa, bilinenin deimesiyle bu bilginin deimesi gerekir. Zeydin gelecek olmasnn bilgisi, Zeydin gelmesi bilgisiyle birlikte baki kalmaz. Bu problemin cevab nedir? Bize gelince deriz ki: lkin maddeden soyutlanarak bir akl olduuyla ilgili ifaden -yani maddeden soyutlama- tpk cisimlikten onun tenzih edilmesi ve tzler ve ilintilerin niteliklerinden kutsanmas gibidir. O halde, sen (bn Sina) niin yle dedin ki: O bir maddede bulunmadnda bir akl olmaldr; yani bilgi ve bilen olmaldr? Bu, maddeden soyutlamann olumsuz bir sfat olmas nedeniyledir. Maddenin bir eyden olumsuzlanmas [78] onun bilen ve bilgi olmasn veya bir akl ve bir akleden olmasn niin gerekli klmaldr? Bu, Onun ululuuna layk olmayan, Onun bilen olmasn ispatlama zorunluluu bulunmayan bir olumsuz-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

218

Milel ve Nihal Geleneinden

lama gibidir. Bu durumda biz unu syleriz: Sen (bn Sina) kendi znde Zorunlu Varln bir akl, bir akleden ve bir akledilen olmasndan dolay Ondaki pek ok grleri onayladn. Yine sen lk Akln kendi znde mmkn, kendisinin dndaki baka bir eyle zorunlu olduu grleri de onayladn. Ayn zamanda O, soyut olduu iin bir akldr. nk Onun akl oluu, zsel olarak kendisine ait olduu iin ve Onun neliinin de kendisinin dndaki baka bir eyde bulunmayan bir nelie sahip olduu iin, kendi znden dolay bir akleden ve bir akledilendir. Zira kendisinin dndaki baka bir eyden elde edilen ey, onun nelii deil varldr. ayet bu grler, Zorunlu Varln znde bir okluu gerektirmezse, bu niin tpk bir olumsuzlamann baka bir olumsuzlama olmas gibi, bir bantnn da baka bir bant olmas gibi- lk Aklda okluu zorunlu klsn? Bu lk Aklda okluu gerekli klarsa, okluk Zorunlu Varlkta da gerekli klnsn. Bundan u kar: Bireylerdeki okluk yaratma (ibda) ve icat (ihtira) yoluyla dorudan Zorunlu Varla izafe edilebilirler. Ondan onlarn ortaya k, okluu gerekli klmazsa, aksi halde onlar Zorunlu Varla izafe edilemedii gibi, ayn ekilde lk Aklada izafe edilemezler. Bu kesinlikle cevab olmayan bir eydir. [79] Onun (bn Sina) u szne gelince, O her var olann ilkesidir, O ilkesi olduu eyleri znden dolay akleder. Bununla ilgili sorun udur: O nce akleder sonra yaratr (ibda) m veya nce yaratr sonra akleder mi ya da akletmesi ve yaratmas birlikte midir veyahut da Onun akletmesi bir yaratma mdr ve Onun yaratmas da bir akletme midir? ayet O (bn Sina), O nce akleder sonra yaratr derse, yaratlann herhangi bir ey olduu veya Onun, o eyi yaratana kadar o eyin takdiri bir ey olduu sonucu kar. Oysa O herhangi bir eyle veya o eyin takdiriyle birlikte olmaktan mnezzehtir. Yine o (bn Sina), O nce yaratr, sonra akleder derse; bu Onun akletmesinin etken olma-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

219

Milel ve Nihal Geleneinden

yp edilgen olmasn gerektir. Yok, eer o (bn Sina), Onun akletmesi ve yaratmas birliktedir derse; O, kendi aklettii eyi yaratmaz ve yaratt eyi de akletmez ve bu nedenle de onun (bn Sina) u gr geersiz olur: O ilkesi olduu eyleri znden dolay akleder. ayet o (bn Sina) Onun akletmesi, yaratmas ve Onun yaratmas da Onun akletmesi, -ki bu adamn (bn Sina) grdr-, olduunu sylerse bundan pek ok ey kar. Bunlardan biri udur: Akletme ve yaratma szckleri eanlamlysa o (bn Sina), kendi zn akletti anlamnda O zn yaratt desin. Yine bunlardan biri udur: Akletme tmel de olabilir tikel de olabilir. yleyse o (bn Sina) yle desin: Yaratma tmel de olabilir tikel de olabilir. Yine bunlar arasnda u da vardr: Bu, onun (bn Sina) u grn, O her varln ilkesidir, bu yzden O ilkesi olduu eyi kendi znden dolay akleder ifadesini geersiz klar. Bunun deerlendirmesi yle olacaksa, [80] O her var olan akleder, bu yzden O aklettiini akleder; bu bir tutarszlktr. Yine onlar arasnda u da vardr: Bu onun (bn Sina), O eksiksiz/tam var olanlar (sabit varlklar) kendi zleriyle (ayn) akleder ve olu ve bozuluu da trleri vastasyla ve o trler vastasyla da bireyleri akleder grn geersiz klar. nk zler (ayn) ve bireyler yaratlr, fakat trlere gelince onlar yaratlmayp sadece akledilirler. ayet akletme ve yaratma eanlaml kelimelerse, yani biri dierinin yerine geebiliyorsa, trler, trler vastasyla, tmel bir ekilde akledildiinden dolay, tmel bir ekilde yaratlm olur. Oysaki bu adamn (bn Sina) gr deildir. Sonra o (bn Sina) dedi ki: Onun bu deien eyleri deimeleriyle birlikte akletmesi mmkn olamaz. Denilir ki: Onun eksiksiz/tam var olanlarn kendi zleri (ayn) -onlarn oalmasyla oalmakszn- iin ilke olmas mmkn olursa, onlarn deimeleriyle deimeksizin deienleri akleden olmas mmkn olur. Fakat adamn (bn Sina) gr

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

220

Milel ve Nihal Geleneinden

zikredilen bu eylerle eliir. nk ona (bn Sina) gre O, lk Akl aracl olmakszn zleri (ayn) ile birlikte eksiksiz/tam var olanlarn ilkesi olmaz. Buna gre, O tek bir eyin ilkesi, tek bir eyin akledeni ve bunun vastasyla (lk Akl) da zleriyle (ayn) birlikte eksiksiz/tam var olanlar akleden ve yaratandr. Trler ve bireyler de byledir; nk O, nce trleri akleder ve onlar vastasyla da bireyleri akleder. Bylece ayrk akllar olan eksiksiz/tam var olanlarn lk Akla olan balants, [81] bireylerin trlerle olan ba gibidir. Ancak tr, trlyle birlikte var olamaz. Dahas bireyler nce var olur ve onlarn onun trlyle birlikte akledilmesi mmkn olur, daha sonra da bireyler akledilir. Bu yaratma ve akletme arasndaki ak bir farktr. Onun (bn Sina) u ifadesine gelince: Bilakis O her eyi tmel bir ekilde akleder, hibir tikel ey onun bilgisinden kamaz< Ben derim ki: O tikellerle ilgili bilginin tikellerin deimesiyle deitiini ve olu ve bozulula ilgili bilginin de ayn ekilde olduunu dndnden dolay, bundan tmellerle ilgili bilginin ispat yoluyla kamaya alt. Hi phesiz tikeller zaruri ve tabii olarak tmellerin altnda sralanmaktadr. Bunun bir rnei, zel bir vakitte belirli bir gne tutulmasnn olacann bilgisinin, gne tutulmas annda olan bilgi olmamasdr. Bu, gemiteki bir gne tutulmasnda olan bir bilgi de deildir. O halde [82] bilginin bilinenin deimesiyle deimesi ya da ilk bilginin dnda baka bir bilgi olmas gerekir. Fakat ay yle bir burta olduunda, gnete bunun mukabili olarak yle bir burta olduunda ve gne tutulmasn gerektiren dier sebepler de bulunduunda, gne tutulmasnn gerekli olduunun bilgisi, deimeyen tmel bir bilgidir ve bu gne tutulmasndan nce, gne tutulmas srasnda ve gne tutulmasndan sonra tek bir tarzda olan bir bilgidir. bn Sina, bu rnein bir benzeriyle, deimenin gereklerinden kurtulduunu zannetti; fakat bundan kurtulu yoktur. *Artk kurtulu vakti deildir. 38/3+

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

221

Milel ve Nihal Geleneinden

Benim bn Sinaya kar ileri srdm bu gerektirmelerdeki teorik dnceleri ve bu gerektirmelerle kar ktm bn Sinann iddialarn yce meclis deerlendirsin. Grecektir ki bu meclis, bn Sinann bal olduu tm bu grler,[83] yakini/kesin bilgilerden deil de tamamen msellemattan4 ve mehurattan5dr. Oysaki mehur nermeler kesin bir sonu vermezler. Bu yzden derim ki: Sen (bn Sina) kelamcnn yntemini ki o tikeller konusunda vukufiyet (itgan) ve mkemmellik (ihkam) yoluyla delil getirirkullanmakszn, Allah Tealann bilen olduunu ispatlama konusunda sorunlarla karlatn. nk o (bn Sina). Ancak sen (bn Sina) unu diyemezsin: zaruri ve tabii bir yol olmadan o tikelleri bilir. Byle bir ey delil getirmek iin uygun bir yntem deildir. Balmumu zerine, nakedilmi bir mhr basan bir kimsenin durumun da ki bu nak balmumu zerinde belirmektedir- nakn gzelliinden mhr vuran kimsenin bilgisi kartlamaz. Belki de o kimse nak bilmez; bilakis nak ondan zaruri ve tabii bir ekilde ortaya km olabilir. Nakeden kimse, mhr vuran kimse deildir. Bu yzden sen (bn Sina) halen daha kendi yntemin hususunda istediin/sorunsallatrdn makamdan/konumdan uzaksn. [84] Aklamada bir adm atarak unu sylyoruz: Sen (bn Sina), Onun bilen olduunu; yani bir akl ve bir akleden olduunu kabul ettin ve sen haklsn dedin. Bu yzden deriz ki: Evet, fakat niin yle syledin ki? Bilgi tmel ve tikel olmak zere iki ksmdr ve onun tikel olmas mmkn olmadnda tmel olmas zorunludur. Sen (bn Sina) bu iki ksmn tesindeki bir bilgi trn ispat eden kimsenin neyini inkr ettin? Bu, bilgi ya tasavvurdur ya da tasdiktir diyen kimsenin durumu gibidir. Bu durumda denilir ki: Zorunlu Varln bilgisi ne tasavvurdur, ne de tasdiktir. Veya yle

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

222

Msellemat: Bir tartmada kar taraf asndan kabul edilmesi gerektii varsaylan nermelere denir. Bkz. Necip Taylan, Mantk-Tarihesi ve Problemleri, MF Yay., No: 127, stanbul, 1996, s. 135. Mehurat: Btn veya bir ksm insanlar tarafndan doru diye kabul edilen nermelerdir. Bunlar teorik nermelerdir. Bkz. Necip Taylan, age., s. 135.

Milel ve Nihal Geleneinden

denilir, bilgi a priori (evveli)dir ve/ya elde edilmitir. Bu durumda yle denilir: Sen bilginin ne a priori ne de elde edilmi olduunu ispat eden kimseyi ne ile inkr ettin? Herhangi bir rnek vermeksizin hakllk talebinin gereklemesi, teorik incelemenin (nazar) hkmnden dolay bana yeterlidir. Fakat ben cedeli tartmalar ve ekimelerden kanarak bu rnei verdim. Dier taraftan ben, bir adm daha atarak unu sylyorum: Bilinenin deimesi bilginin deimesini gerektiriyorsa, bilinenin oalmas da bilginin oalmasn gerektirir. Hatta bilinenlerin oalmasyla zn de oalmas gerekir ya da tpk Onun, sadece bir akl yaratmas gibi, bir bilineni bilmesi iin kendisine ait bilinenle bir olmas (ittihad) gerekir. Onun vastasyla, Onun dier var olanlar gerektirme ve karm zere yaratmas gibi, yine onun vastasyla, O dier var olanlar karm ve gerektirme zere bilir. [85] Bu deerlendirmeye gre, Onun tmelleri bilmesiyle ilgili hkm der. Buna gre, O zsel olarak yalnzca bir bilineni bilir. lk Akln varl, Kendi znde varlnn gereklerinden ise ve Onun Kendi zn akletmesinin gereklerinden ise, O sadece Kendi znden dolay, Kendi znde ise, lk malul, varln (Allahn) gerekleri arasnda yer ald gibi, bilginin de (Allahn bilgisinin) gerekleri arasnda yer alrsa; bu durumda O, sadece Kendi zn bilir. Bilgi derecesinin tikelden tmele, sonra lk Akla, daha sonra da Zorunlu Varln zne doru nasl ykseldiine bir bak! Bu aynen kadim filozoflarn u grdr: lk Kendi zn sadece Kendi znde akleder ve O sadece lk Akl akleder ve ondan sonraki var olanlar gereklilik zere akleder. O halde O, tmelleri tmeller olarak akletmez. Aksi takdirde O tmellerin oalmasyla oalr. Tikelleri de tikeller olarak akletmez. Aksi takdirde O tikellerin deimesiyle deimez. Onun bilgisi, tmel veya tikel olmaktan daha ycedir veya O, bilgisiyle, kendi znn dndakileri en yce ekilde bilir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

223

Milel ve Nihal Geleneinden

[86] bn Sinann u szne gelince: Onun eyler vastasyla eyleri bilmesi mmkn deildir. Aksi halde Onun bilgisi edilgen/pasif olurdu. Ben derim ki: Bu mesele onlarla kelamclar arasndaki bir problemdir. Bu, Onun eyleri, o eylerin oluundan nce veya oluuyla birlikte veya oluundan sonra bilir mi; bilgi, bilinene mi tabidir ki bu durumda bilinen olduu gibi aa kmaktadr, yoksa bilinen bilgiye mi tabidir; ayrca yokluun bilinen ve bildirilen olana kadar bir ey olmas gerekli midir sorusudur. Adamn grne gre, Zorunlu Varln bilgisi aktif bir bilgidir. Bununla bilinenin varlk sebebini kastediyorum ve bundan da u kar: O, oluundan nce ve oluundan sonra bilineni bilmez; bilakis onunla ilgili bilgisi, Onun onu yaratmas (tekviyn)dr. Bundan da u kar: O kendi zn bilmez; yleyse O, kendi zn yaratamaz; [87] ya da u kar: Onun eylere ilikin bilgisi aktif bir bilgidir ve Onun kendi zyle ilgili bilgisi de pasif bir bilgidir. Bu durumda Onun kendi zyle ilgili bilgisi, kendi znn bilgisi deildir ve kendi zyle ilgili bilgisi de Onun eyleri bilmesi deildir. Hayretler iinde brakan bu durum ne ktdr! Her kim iin Allah bir nur klmamsa, artk onun iin nurdan bir ey yoktur. (Kuran- Kerim 24/40) Doru Doktrin Peygamberler (a.s.) yntemlerinde bu meselelerden kandlar ve Allah Azze ve Cellenin celallii hakknda insanlar aratrma yapmaktan, cedellemekten ve Onun sfatlarn tartmaktan men ettiler. Onlarn kitaplar doludur ve o kitaplarn u ifadeleri mehur olmutur: Tmel ve tikel arasnda ayrm yapmakszn, sabitle daim arasnda ve olula bozulu arasnda bir ayrm yapmadan Ondan ne yerde ne de gkte zerre arlnda bir ey kamaz (Kuran Kerim 10/61); O sr olan da ve daha gizlisini de bilir. (Kuran- Kerim 20/7); [88] Onlarn gemileri ve gelecekleri hakknda ne varsa hepsini bilir (Kuran- Kerim 2/255) ve bunlarn dndakileri de bilir; Gayb ve ehadeti bilendir (Kuran- Kerim 6/73) ve bunlarn

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

224

Milel ve Nihal Geleneinden

dndakileri de bilendir; Gzlerin hain bakn da bilir ve sinelerin gizledikleri eyi de bilir. (Kuran- Kerim 40/19) Bu temel zerinde onlar, Onun iiten, gren ve karlk veren olduuna delalet eden dualar ve yalvarlarn dhil olduu tm ibadetleri emrettiler. O en yce koruyup gzetendir. Bu yzden kalpler, Ona doru ynelir, eller Ona ykselir, gzler Onun nnde huu iinde eilir. Boyunlar Onun kudreti ve izzeti nnde eilir. Diller aff ve rahmeti iin Ona yalvarr. Bu yzden kii Ona bamldr ve Ondan bamsz olamaz. Kii Ona ulamay arzular ve Ondan uzak olmay arzulamaz. Dilekler Onun hazinelerini bitiremez. Araclar Onun hkmn deitiremez. Muhtalarn ihtiyalar Ondan kesintiye uramakszn salanr. Dua edenlerin duas Ona bir zenginlik katmaz. Bu yzden bu ve bunun rnekleri Onun tmeller ve tikellerle ilgili bilgisinden dolaydr. Bilakis Onun bilgisi iki ksmn da (tmel ve tikel) zerindedir. Onun bilgisinin kapsam bu iki ksmdan daha ycedir. Dahas Onun yarattklar arasnda bu sfata sahip olanlar vardr. [89] Ben bundan, akln tmeli ve hissin de tikeli idrak etmesini kastediyorum. Fakat Yce Allahn bilgisi bir btn olarak, hem akln hem de hissin tesindedir. Gzler Onu grp idrak edemez, O ise, btn gzleri idrak eder ve O latiftir, habirdir. (Kuran- Kerim 6/103) Hikmette (felsefe) otorite sahibi olan hakmler (filozoflar) yle dediler: lk, Kendi z bakmndan idrak edilemez, sadece kendi eserleri bakmndan idrak edilir. Onu idrak eden her ey, sadece kendisine konulmu ve kendisine doutan ihsan edilmi eseri lsnde Onu idrak eder. Bu yzden her canl Onun sanatndan tayabilecei ve kendi tabiatnda, Onun sanatnn eserini bulduu kadaryla Onu tespih eder. Allahn sanatlarndan insann pay ok bol olduundan ve Allahn ltuflarndan Onun nasibi ok sayda olduundan, Onun bilgisi (marifeti) daha kuvvetli ve Onun tespihi daha kapsamldr. Ba (mukarrabiyn) meleklerin rtbesi daha yksek ve daha yce olduundan, kendi tzlerinde sanatn incelikleri daha parlak ve daha grkemli olduundan, onlarn bilgileri (marifet) daha saf olur. Hayvan insann bilme (maarif) ynlerine vakf olamad gibi ayn ekilde insan da ba

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

225

Milel ve Nihal Geleneinden

meleklerin bilme (maarif) ynlerine vakf olamaz. [90]

Hibir

varlk Allah Bari Telnn var olanlarn tmn toptan ve ayrntlaryla, tmelleriyle ve tikelleriyle kavray/bilme (ihata) biimine vakf olamaz. stelik bir tmeli bir dier tmeli kavramaktan Onu alkoyamaz, yine bir tikeli kavramak da dier bir tikeli kavramaktan alkoymaz. Bunlarn ikisinin Ona olan ilikisi eittir. Bu durumda yle demeye gerek yok: phesiz O, eyleri oluundan nce veya oluundan sonra bilir. nce, sonra ve beraber (mea) zaman hkmleridir. Onun (Teala) bilgisi, zamana ait deildir; bilakis zamanlarn Ona olan ilikisi eittir. O (bn Sina), tpk gne tutulmasnda zannettii gibi onu (Allahn bilgisini) tmel yaptnda onu (Allahn bilgisini) zamana ait olmaktan karmaz. Bilakis, zamana ait bilgi, zamann deimesiyle deiir; fakat zamana ait olmayan bilgi, zamann deimesiyle kesinlikle deimez. Bilgi, bazen tmel olabilir ve o taktirde de bir zaman iindedir. stelik gne tutulmas hakknda onun (bn Sina) kulland artl ve kategorik nermelerdeki gibi, Allah Teala iin tmel bilgi tasavvur edilemez. [91] Ben yle olursa, yle olur ifadesini kastediyorum. Allah Bar Telann bilgisi, bundan daha ycedir. Bu nedenle yle olursa, yle olur ifadesindeki gibi nermelere art konamaz. artcdr ki o (bn Sina), akletmeyi ve bilgiyi bazen maddeden soyutlama olarak, bazen de yaratma (ibda) olarak yorumlad. Maddeden soyutlanan eyin, etken (fiili) olmas nasl tasavvur edilebilir? nk soyutlama, anlamda olumsuzlamadr, yani o, maddede bulunmaz. O etken (fiili) olursa, -yani bir var olan ve bir etkiyi (fiil) gerektirirse o bilgi nasl tmel olabilir? Zira tmel bilgi d dnyada bulunmaz. Tm bunlardan bilinir ki, Allah Tealann bilgisi iki ksmn zerindedir ve iki ynden de ycedir. Bunun (bilgisinin) tmellerle, tikellerle, deien zamanla ve farkl meknlarla ilikisi tek bir ilikidir: Yaratm olan zat bilmez mi? O latif ve habir olandr (Kuran- Kerim 67/14) Dnmenin/konumann hem insana hem de melee isnadn

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

226

Milel ve Nihal Geleneinden

ortak isimlendirme olarak tercih etmedik mi? Ayn ekilde, insana ve melee ait olan akl, ortak bir isimlendirmedir. [92] Zira melekler tanm ve kyas vastasyla tasdik ve tasavvur olarak, eyleri akledemezler. Bilakis onlarn akletmeleri bu iki ksmn (tasavvur ve tasdik) dndadr. yleyse tm ksmlardan daha yksek bir bilgi hakknda senin fikrin nedir? yleyse o tmeldir veya tikeldir denilir mi? Salihlerin (a.s.) dualarndan yle bir dua vardr: Ey gzlerin grmedii, ey zanlarn karmad, ey hibir niteleyicinin kendisini hakkyla niteleyemedii; yani (bunun anlam), Onun duyudan, hayalden ve akldan daha yce olmasdr. Daha sonra da yle derler: Ey kendisini istediimde bulduum, ey kendisine ibadet ettiimde skn bulduum, ey yalnzlm bildiinde koruyuculuuyla benim yanmda olan, ey baz eyler ben ve snacak yer arasna girdiinde, bana bir snak ihsan eden.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

227

You might also like