Professional Documents
Culture Documents
göremezsek,
Yurtdışından gelenlere
imrenmeyi sürdüreceğiz!
Girişimden yatırıma Türk internet Sektörü
Merhaba Sina Bey, bize biraz kendinizden
bahsedebilirmisiniz?
?
olduktan sonra ayrıldım ve bundan 4 yıl once de
eBay'e geçtim. Başlangıçta Almanya eBay'de
yönetim kurulu üyesi olarak görev yaparken,
Avrupa'da da "merger" ve "acquisition"lardan
sorumluydum. 2007 mayısta Gittigidiyor'un hisse
alımında bizzat sorumluydum devamında da eBay
Türkiye sorumlusu olarak buraya geldim ve artık
İstanbul'da yaşıyorum. Şu an halen eBay'in
Avrupa'daki büyük çapta alımları ile ilgileniyorum.
Biraz daha canlandırmak adına soruyorum; fazlasıyla hit alan, bağımlısı olan
üyeleri bol bir site var, ama girişimcinin sermayesizliğinden dolayı gerekli
geliştirmeler yapılamamış ve normalin çok altında kazanıyor site. Bu durumda nasıl
3 unsurdan Alıcı her zaman bir karar vermek zorunda, burada iki soru var;
Ne kadar para vereceğim?
Sayılardan çıkalım; Almanya'daki e-ticaret hacmi 22-24 milyar euro olarak tahmin
ediliyor. Burada kullanılan genel kabul görmüş bir sistem var ve bu klasik e-ticaret
sitelerinin bir ülkedeki işlem hacimlerini ölçer, bunun içinde de bildiğimiz
hepsiburada, gedikgross tarzı b2c siteler, seri ilan siteleri ve pazaryerleri ile servis
sitelerinin yaptığı cironun toplamıyla hesaplanıyor.
Aynı şey ile Türkiye'ye yaklaştıgımızda, elimizde sadece BKM verileri var ve 4 milyar
euro civarında olduğunu söylüyor. Yani Almanya'nın 6'da 1'i gibi oluyoruz. GSMH'yı
?
da kattığımızda alım gücünü hesaba kattığımızda(7bin Türkiye'nin - 32 bin
Almanya'nın) gereken pazarın yaklaşık 6 milyar olması gerekiyor.
Diğer tarafta Almanya'daki pazar oturmuş durumda ama bizde pasta halen büyüyor,
rekabet birbirinden çalmıyor. Almanya'daki pazarı bizden 2-3 sene ileride kabul
edersek şunu görüyoruz;
Almanya'da penetrasyon çok yüksek; Türkiye'de 70 milyonda 25 milyon kullanıcı
var(%37'lik penetrasyon), Almanya'da bu yaklaşık %59.
Bunun üzerine insanların internete girdiğinde search chat ve oyun ile başladığını
düşündüğümüzde, Türkiyede alışveriş bilincinin oturması için de daha önümüzdeki
yıllar olduğunu söyleyebiliriz.
Dolayısıyla ilk aşamada interneti kullanabilecek maksimum kullanıcıya
ulaşılacak(penetrasyon), devamında da internet kullanıcıları chat oyun ve search'den
ziyade daha bilinçli kullanıma yönelecekler. Bunların neler getireceğini de ancak
bekleyip görebiliriz.
?
yurtdışından gelen girişimler ile sağlanacaktır diye düşünüyorum...
Tatil sektörü söz etmeden geçemeyeceğimiz kadar önemli bir alandır, şu an halen
online reklamcılıkta en çok para harcanan sektör. Şu an ne kadar büyükler olsa da bu
alanda yurtdışına kıyasladığımızda daha bir çok tatil portalını bu pazarına kaldıracağı
aşikar.
Peki bu noktada eBay bu yüzden mi Gittigidiyor.com ile çalışmayı seçti? veya neden
tek başına girmedi?
Bunun cevabı aslında çok basit, 2004'ten beri her yeni pazara giriş bu şekilde oldu.
Öncelikle azınlık hissesi tutuyoruz ve devamında hisse büyüyor %100'e doğru
ilerliyor. Küçük hisse ile başlamaktaki önemli amaç birlikte çalışağımız kişileri ve
pazarı daha yakından tanımak. İkincisi de risk yönetimi; %100'ü baştan almak çok
daha büyük bir risk taşıyor, bu yüzden de yavaş yavaş süreçle hisseyi büyüterek riski
de dağıtmış oluyoruz.
Hangisi
eTailer bunların arasında en zorudur, çünkü hep ufak marjlar vardır ve ticaret
bilgisi gerektirir. Ama diğer alanlara çok daha rahat girilebilir. Servis diye
nitelendirdiğin siteler ise insanların e-ticaret sitelerine nazaran katkat daha
daha fazla vakit geçirdikleri ortamlardır. Ve uzun vadede bu çok değerli bir hal alır.
Çünkü vakit geçirdiği ve güvendiği ortamda kullanıcı birşeyler alabilir hale de
karlı?
geliyor, örneğin Nokta grubunun fotokritik.com'da pazaryeri açması biraz bu
mantıkla ilgili...
?
ayakta ise bu Google'ın onu sırtında taşımasındandır...
Girişimcinin Durumu!
Girişimciler için gereken ortalama yıllık sermaye 300bin lira... Bunu aileden
bulmak oldukça zor, yatırımcıya gittiğinde de şöyle bir ahlaksızlıkla karşılaşıyor;
Azınlık hisse ile kalması gereken yatırımcı "Ben sana para veriyorum, o zaman
%85 i benim." dediğinde baştan herşey bitmiş oluyor! Çünkü bu iş böyle
yürümez! Girişimci için hiç bir motivasyon bırakmıyorlar, bir de üzerine yeni bir
yatırım(second round) alındığında ise girişimciye %7 kalacağını düşünürsek! Siz
düşünün bu girişimci heyecan ve motivasyonla çalışır mı?
Bunu her şirket vakti zamanında denedi, özellikle birinci nesil internet
girişimlerinde. Varlıklarını değerlendirmek için Siemens olsun, GE olsun hepsi
denedi. Fakat bunların davranış ve alışkanlıkları VC olmaya uygun değildi. Hızları
özellikle internete hiç ugun değildi. Bu yüzden şirketlerin bu şekilde davranması
mantıksız oluyor, ben olsam belki kendi adıma şirket sahibi olarak melek
yatırımcı olabilirim ama şirketimi bulaştırmam. Bu tür şirketler interneti
satışlarını arttırmak için bir kanal olarak görmeliler. Bir çok firma bunu yapıyor,
örneğin BMW bütün arabaları konfigüre etmenize olanak tanıyor ve o arabayı
almanız için sebep oluşturuyor.
Kesinlikle hayır! Böyle bir şey yok, eğer uzun vadeli düşünüyorsanız zaten bu tür
bir yaklaşımın sizi nereye sürükleyeceğini görebilirsiniz ve nasıl bir zarara
sokacağını... eBay'in istediği Türkiye'nin lider e-ticaret -pazaryeri değil- şirketine
sahip olmak. Bu yüzden ilk adım olarak firmanın hisselerini aldık, ki bu da zaten
şirketin içinde kalan bir para, bir de üzerine her türlü bilgimizi vermeliyiz ki
Türkiye'nin liderliğimizi koruyalım ve daha büyük hedeflere ulaşalım...
?
Tam burada melek yatırımcı ile anlaşıldığı takdirde de hakedilen hisse %20 ve
altındaki paylardır... Türkiyedeki bir şirkete 300'bin lazım olduğunu ve maksimum
%20 hisse aldığını düşünürsek bu girişimci daha başlangıçtan 1.5 milyon dolarlık bir
değer oluşturmuş olur... bu birinci rounddur ve melek yatırımcıdan ilk senelik
masraflarını alınır. Ondan sonra da ikinci yılda ya yeni yatırımcılar ile anlaşılır ya da
stratejik ortaklık yapılır...
Örneğin bir yıl geçmiştir ve kasada 20 bin ytl kalmıştır, ama lojistik için yada
depolama için sermaye gereksinimin vardır bu yüzden yatırım alırsın veya reel
sektörden zaten bunları depolayan bir stratejik ortak bulursun kendine... ki stratejik
ortaklar maddi katkısının dışında da bir çok destek verebilirler çünkü sektörü
bilirler...
Yatırımcıya hazırlanırken; birincisi özveri ile prototip çıkması, ikincisi 3 yıllık bir iş
planı ve gelir gider tablosu, bu toplamda 4 sayfadan oluşur... üçüncüsü ve en
önemlisi karşı tarafa verdiğin güven...
Örneğin, Türkiyede girişimci hisse sattığında o paranın cebine girdiğini sanıyor! Fakat
yurtışındaki yatırımcı bu parayı beraber büyütmek için şirkete koyuyor... Yurtdışındaki
adam her ay raporlama bekler, ilk ay arar "abi işler çok iyi gidiyor" , ikinci ay arar "abi
işler bomba gibi yoğunluktan rapor bile hazırlayamıyoruz" gibi burada alışageldiğimiz
yaklaşımı istemiyor...
?
tabi türk girişimcileri bu konuyu es geçerse maalesef yurtdışında gelenlere
pastayı bırakmış olacağız.
Telif Hakkı;
Bu e-kitap içerisindeki çalışmanın telif hakları Sina Afra’ya ve Web
Girişim’e aittir, içeriğin kullanımı ile ilgili Sina Afra ile iletişime
geçebilirsiniz. http://www.sinaafra.com
Creative Commons tarafından lisanslanmış olan bu çalışma kaynak
gösterilerek her türlü paylaşıma açıktır.
Abonelik için;
Takip et! http://feeds.feedburner.com/webgirisim