Professional Documents
Culture Documents
180
sarsmakla birlikte, Amerika Birleşik Devletlerinin durumunu öteki
kapitalist ülkeler karşısında güçlendirdiğini de söyledi. Fransız Troçki, hergün düzenli bir şekilde aldığı notlardan, Danimarka'ya
gazetecilerine de Sovyetler Birliğinin korunması gerekli kıldığı yaptığı gezinin bütün olaylarını günü gününe anlatabiliyor, ve
takdirde Stalin ile işbirliği yapmaktan hiçbir zaman kaçınmayacağını iddialarının doğruluğunu isbat edecek birçok görgü tanığı
açıkladı: "Politikada ne kişisel duyguların ne de öcalma isteğinin gösterebiliyordu.
yeri vardır. Politikada yalnız vcrimlililc, ve iş görmek bahis Kopenhag'la bulunduğu sırada geniş bir çevresi vardı.
konusudur", demişti. Kendisiyle birlikte gelen üç sekreterden başka Alman, Fransız,
Dört yıl sonra, Büyük Temizlik sırasında, Zinoviev ile Kamenev İtalyan ve daha başka uluslardan yirmi beş taraftarı, bu arada
ve daha başkaları yargılanırken, savcılık makamı Troçki ile sanıklara Molnier, Naville, Sneevliet ve Troçki'nin Fransız avukatı Gerard
karşı yaptığı suçlamaların büyük bir kısmını Troçki'nin 1932 Rosenthal de gelmişti. Hamburg'dan da bir öğrenci gurubu gelmiş,
Kasımında Kopenhag'taki faaliyetine dayayacak, Troçki'nin muhafızlığını yapıyordu. Ziyaretçilerden biri de Troçki'nin
muazzam bir komplo ağının iplerini o sırada çektiğini, taraftarlarına Almanya'da avukatlığını yapan, Liebk-necht'in arkadaşı, ünlü
Stalin, Voroşilov ve daha baş-ba Politbüro üyelerini öldürmelerini, Alman hukukçusu Oscar Cohn'du. Troçki bu kadar çok taraftarı
Rus işçi yığınlarını zehirlemelerini, ve kapitalizmi geri getirmek için arasında resmî olmayan "uluslararası bir kongre" toplama fırsatını ele
ülkenin ekonomik ve askerî gücünü yıkmalarını emrettiğini iddia geçirmişti; bu toplantılarda Almanya'daki durumu ve çeşitli
edecekti. Genel Savcı Vişinski'ye göre, Troçki Kopenhag'da Golz- gurupların çalışmalarını tartışmışlardı. Bu kadar küçük bir mezhep
man, Fritz Davıd ve Berman Yurin'i oğlunun yanında kabul etmiş ve taraftarlarının, daha çok gevezelik ve heyecan içinde geçen küçük
sanık yerinde Zinoviev ile Kamenev'in arkasında oturan bu üç toplantısında, en az olabilecek şey bir komplo hazırlamaktı.
adamın aracılığıyla emirlerini göndermişti. Bu suçlamalar ve Toplantıya katılan tek ingiliz şöyle anlatıyor: "Herkes durmadan
suçlamaların dayandığı "itirafları" burada teker teker reddetmek konuşuyordu; yalnız Troçki, hemen hemen bütün gün odasında
gerekmez. Bu suçlamaların doğru olduğunu yirmi yıl durmadan iddia çalışıyor, yazıyor ya da dikte ediyordu." (*). Beş yıl sonra, o sırada
eden Stalin'in adamları bile artık bu iddialarından vazgeçmişlerdir; Kopenhag'ta bulunanların hepsi—Nazi hapishanelerinde ya da
Troçki'nin anısını hâlâ unutmamış olan Kruşev, Sovyet Komünist toplama kamplarında bulunanlar hariç—Vişinski'nin Kopenhag'da
Partisinin 20'inci kongresinde bu suçlamaların nasıl düzenlendiğini bulunduğunu iddia ettiği kimselerden hiçbirinin orada bulunmadığına
ve "itiraf" ların nasıl alındığını anlatmıştır. Ama Troçki, bundan çok ya da böyle bir şeyin birçok muhafızların gözünden kaçması ihtimali
daha önce, mahkemeler devam ederken, savcılığın ortaya attığı olmadığına tanıklık edecektir. O sırada Rusya ile ilişkisi olup da
iddiaların ne kadar saçma ve çelişkilerle dolu olduğunu söylemişti. Troçki tarafından kabul edilen tek kişi Senin - Sobolevicius'dü.
Örneğin, Vişinski'nin Kopenhag'da Troçki tarafından bir karargâh Sobolevicius kendisinin bir Stalin ajanı olduğu iddialarını ya-
haline getirilmiş olduğunu söylediği Hotel Bristol 1932'de yoktu. lanlamak üzere gelmiş Troçki'nin yanında bir iki saat kal-
Troçki'nin gelmesinden yıllarca önce yıkılmıştı. Kopenhag'da faaliyet
gösterdiği iddia edilen Lyova o sırada Danimarka başkentinde (*) Bana bunları anlatan İngiliz Mr. Harry Wicks'dir. Troçki'nin yazılarını Rus
babasının yanında değildi. limanlarına giden İngiliz gemicileri kanalıyla S.S.C.B.ye göndermeye ça-l:?rı;akfı;
Troçki kendisine bu konuda bir yetki mektubu vermişti.
226
227
rnış, Troçki ise kendisini bir ajan olarak değil, siyasî bir muhalif olarak memnun olacağını, "bir gökdelenin tepesinden" ufka bakmanın "kim bilir ne
karşılamıştı; yazışmalarında, Sobolevicius, Sta-lin'iıı sanayi alanındaki kadar güzel olduğunu" söylemişti. "Size soruyorum, büyük Amerikan
başarılarını ve kolektifleştirmenin geniş etkilerini Troçki'nin küçümsediğini kitaplıklarının birinde iki ya da üç ay çalışabilmeyi düşünmem acaba ütopik
söylemiş ve Troç-ki'yi, kısmen haklı olarak, eleştirmişti. Sonraki bir rüya mı olur? Danimarka Hükümetinin verdiği büyük örneğe, bence
yazışmalarından anlaşıldığına göre Kopenhag'daki görüşmeleri aradaki öteki devletler göz kapamamalıdırlar." Bununla birlikte Danimarka
görüş ayrılıklarının biraz kapatılmasıyla sonuçlanmıştı. Bu-nunla birlikte, Hükümetinin verdiği "örnek" de pek parlak değildi: kısa bir süre için bile
Sobolevicius Moskova yargılamaları sırasında tanık değildi. Anlaşıldığına Danimarka'da kalmasını hükümet kabul etmemişti. Osear Cohn'un yakın
göre de mahkemeye hiçbir yardımda bulunmadı, çünkü bunu yapmış dostu Sosyalist Başbakan Stauning'e yapılan müracaat hiçbir sonuç
olsaydı Troçki'nin Kopenhag'daki çevresi hakkında Vişinski'nin vermemişti; Troç'-ki'nin karısı ile birlikte Kopenhag'da tedavi görmek üzere
anlattığından daha gerçekçi şeyler açıklamış olurdu. vizesinin onbeş gün daha. uzatılması için şahsen yaptığı müracaat da boşa
Troçki'nin Danimarka'da bulunduğu günler olaysız geçmiş ç ı k m ı ş t ı . İsveç vizesi almak için yaptığı müracaat reddedilmişti. Bu
sayılabilirdi. Konferanstan sonra kendisini çağırmış olan ufak bir reddin, o sırada İsveç Elçisi bulunan İşçi Muhalefet inin eski lideri
Danimarka öğrenci gurubu karşısında konuştu. Ev sahibi bu garip olayı Aleksandra Kollantay'ın itirazları üzere yapıldığı iddia ediliyordu.
kaydetmiş bulunuyor: Zina'nın durumu gün geçtikçe kötüleştiği için hergün karşılaştığı
Troçki ile beş ya da altı kişi evimde bulunduğu sırada bir arkadaşım. Zino- düşmanlıklar daha da üzücü oluyordu. Troçki, kızının son mektubu olduğu
viev'in öldüğünü söyledi. Troçki ayağa kalktı, çok heyecanlıydı... "Zinoviev'e karşı sanılan şu korkunç suçlayıcı yazıyı belki ele Kopenhag gezisinde almıştı:
savaştım..." dedi. "Bazı sorunlarda onunla birliktim. Hatalarını biliyorum, ama şu "Siz... çok sabırsızsınız ve bazan da düşünmeden alelacele harekete
anda bunları düşünecek değilim, onun yalnızca bütün hayatı boyunca işçi sınıfı geçiyorsunuz. Karmaşık, ama aynı zamanda içgüdüsü kadar ilkel bir şey
hareketi için çalışmış olduğunu söyliyeceğim..." Troçki ölen hasmının ve savaş
biliyor musunuz—yâni hafife alınmaması gereken bir şey...? İçgüdüsü
arkadaşının anılarını parlak cümlelerle anlattı... bu güze! konuşmayı bu küçük
gurubun içinde dinlemek çok heyecanlı bir sahne oldu. (*) kördür diye kim söylemiş...? Doğru değil bu söz. içgüdüsünün karanlıkta
bile gören keskin gözleri var... zamanı ve mekânı da aşabilir—içgüdüsünün
Troçki'nin dışında hiçbir kimse, ne dostları ve ne de sekreterleri, Troçki'nin
Kopenhag'da ne kadar büyük bir üzüntü ve sıkıntı içinde olduğunu kuşakların anısı olması ve yaşamın başladığı yerden başlaması boşuna değil.
bilmiyordu. Danimarka'da yalnız bir tek konferans vermek ve sonra yeniden Her çeşit amaçlara yön verebilir. Ama en korkuncu bu içgüdünün en çok
Büyükada'ya dönmek için, bir sürü şeyleri düşünerek, düşmanca gürültüler şaşmaz ve acımasız bir şekilde kendi yolunda-kileri vurmuş olması." Zina,
arasında bütün Avrupa'yı boydan boya geçmek Troçki için bir hayli yorucu içgüdülerini yaratan "uyarmalar", "kuşkulu hayaller" ve "korkunç derecede
olmuştu. Dönüşü önliyemediğine göre, hiç olmazsa geciktirmek için keskinleştiril-miş bir duygusallık" tan söz ediyor ve şöyle diyordu: "Buna
boşboşuna birtakım çarelere başvuruyordu. Amerikalı gazetecilerle yaptığı benzeyen bir şeyin bir ara beni sardığını size söylersem sizi korkutmuş
konuşmada, "dünya panoramasını bir süre New York'tan seyredebilseydi" olmıyayım; ama korkunç bir çılgınlıkla kendimi
çok (*) The Case of Leon Trotsky, s. 147. Zinoviyev'in öldüğü söylentisi ertesi gün
tezkip edildi. 229
228
liğine gelmenize izin vermekle kalmamış, aynı zamanda , ilk işçi devletinin li-
tleğii... aynı zamanda, beni süren ve Sovyet yurttaşlığından atan hükümet de dahil olmak üzere,
bugünkü Sovyetler Birliğinin de bütün sorumluluğunu üstüme alıyorum, (Ama) Siz., siz sözde
demokrasi adına kapitalizmi savunmaktasınız. Peki, nerede öyle ise bu demokrasi? Herhalde
Anvers limanında değil.
236
ra geç cevap verdiğinden ötürü özür dilerken, o günlerde sıtmadan nu çeşitli Alman arşivlerinden ve güncelerinden bugün artık
yattığını ve yan "işitmez halde" olduğunu bildiriyor. (*) öğrenmiş bulunuyoruz. Bir ay sonra, yâni 5 Mart'ta, Nazilerin Karl
Liebknecht Salonu baskınından ve Reichstag yangınından sonra,
Troçki, Alman işçi hareketinin Nazizme karşı hiçbir direnme
korkunç bir Nazi terörü altında yapılan seçimde, Katolik muhalefetin
göstermiyerek, ilk saldırı karşısında rezil bir şekilde yere serilecek
kadar kendisini koruma gücünden yoksun olduğuna sonuna kadar bir Hitler aleyhine verdiği 6 milyon oydan başka, sosyalistlerle
türlü inanmadı. Hitler'in bir iç savaşı göze almadan kazanmasına komünistler 12 milyon oy kazana-bilmişlerdi. Hitler ile ortakları
imkân olmadığını hemen hemen üç yıl durmadan iddia etmişti. Şimdi arasında birçok kavgalar, çekişmeler, karşılıklı güvensizlikler
ise imkânsız şey olmuştu: Sosyalistlerle komünistler muazzam olduğunu ve milyonlarca sosyalist ile komünist harekete geçseydi
kaynaklarını seferber etmeye vakit bulamadan Hitler 30 Ocak koalisyonu yıkmış olacaklarını bugün artık çok iyi biliyoruz. Troçki,
1933'de Başbakan olmuştu. Troçki bir hafta sonra şöyle yazıyordu: işçi sınıfının '"bir savunma savaşı vermediğini, ancak geri çekil-
"Hitler'in iktidara geçmesi işçi sınıfına indirilmiş korkunç bir diğini, ve geri çekilişin yarın paniğe dönüşeceğini" daha 6 Şubat'ta
darbedir. Ama bu son, tamir edilmeyecek bir yenilgi değildir. söylüyor ve yazısını, daha çok acele bir şekilde, şu ağır parça ile
İlerlediği sırada kökü kazınamayan düşman şimdi birçok komuta bitiriyordu:
P a r t i n i n kararlarındaki t a ri hse l önemi daha açık olarak belirtmek ama-
mevzilerini ele geçirmiş bulunuyor.Büyük bir fırsat ele geçirmiş
cıyla... bugünlerde ve haftalarda bence, sorunu... bütün keskinliği ve uzlaşmazlığı ile
bulunuyor, ama savaşına henüz başlamamıştır." O sırada bile daha Komünistlerin önüne getirmek gerek: partinin birleşik bir cephe ku-rulmasını ve
zaman vardır, çünkü Hitler bütün iktidarı ele geçirmiş değildir; Hitler y a r ı n b i r e r Sovyetler h a l i n i alacak olan mahallî savunma komitelerinin
iktidarı Hu-genberg ve Deutschnazionale ile bölüşmek zorunda örgütlenmesini sürekli olarak reddetmesi, faşizme teslim olmaktan, part i n i n ve
kalmıştır. Hitler'in başında bulunduğu koalisyon hükümeti kararsızdı Komünist Enternasyonal'in tasfiyesine kadar gidecek tarihsel bir cinayetten başka bir
ve çelişkilerle doluydu. Hitler henüz ortaklarını etkisiz kılmış ve şey değildir. Böyle bir felâket olursa işçi sınıfı Dördüncü Enternasyonal'e doğru
devletin bütün kaynaklarını eline geçirmiş değildi. Sıra oraya gitmek zorunda kalacaktır ve bunu ancak yığın yığın cesedin üzerinden geçerek ve
yıllar boyunca dayanılmaz acılar ve felâketlerle savaşarak yapabilecektir.
gelmeden Hitler yenilgiye uğratılabilirdi. Sosyalistlerle komünistler
hâlâ karşı - saldırıya geçebilirlerdi, ama ne yazık ki çok geç Alman işçi hareketinin büyük kitle örgütleri, partileri ve
kalınmıştı: "Bahiskonusu olan şey Alman işçi sınıfının hayatıdır. sendikaları, birçok gazeteleri, kültür kurumlan ve spor örgütleri bu
Komünist Enternasyonalin hayatıdır... Sovyet Cumhuriyetinin yazı basında çıkmadan daha önce yerle bir edilmiş bulunuyordu.
hayatıdır!" Büyük yenilgi Troçki ailesinin alınyazısını da hemen etkiledi.
Hitler'in kurduğu ilk hükümetin ne kadar zayıf olduğu- Bulletin Berlin'de yasaklandı ve Lyova saklanarak sınırdan kaçmak
(*) Troçki'nin Franz Pfemfert'e yazdığı 5 Şubat 1933 tarihli mektup. O sırada zorunda kaldı. Troçki 24 Mart'ta Pfemfert'-lere şöyle yazıyor
Büyükada'da bulunan Pierre Frank'a göre, Troçki odasından günlerce çıkmadı; (evlerini Naziler yıkmışlardı): "L.L. (yâni Lyova)yı düşünüyoruz
Natalya da yanındaydı; ama Natalya arada sırada odadan çıkıyordu. Troçki sonunda boyuna. Alman dostlarımız onun faşistlerin eline düştüğü takdirde
odadan çıktığı zaman sekreterleri o günler içinde saçlarını n ne kadar ağarmış sağ çıkmayacağını söylüyorlar. Ben de aynı fikirdeyim. Ama dün
olduğunu gördüler. kendisinden bir telg-
247
her yanındaki komünist partileri Komintern'in kendisini haklı
vasinin başında olduğu gibi, Ekim ihtilâlindenberi de daha açıkça göstermek için ortaya attığı nedenler ve kutlamaiarı dilsiz bir sessizlik
olmak üzere, Bolşevik partisi dünya devrimci savaşında önder rolünü içinde kabul ediyordu. Bütün bu partilerde en ufak bir akıl
oynamıştır. Ama bu önderlik rolü artık bitmiş bulunuyor." Yalnızca uluslararası dayanışma, sorumluluk kalmamış mıydı? Troçki
bir "Parti müsveddesi" olan iktidardaki Bolşevizm değildi, aynı durmadan soruyordu bunu. Eğer kalmamışsa demek ki bile bile ve
zamanda, Bolşevik Muhalefet de, içinde bulunduğu zor koşullar göz göre göre ihanet etmişlerdi; 1933'de ise Komintern sırf
yüzünden, "uluslararası bir önderlik yapamıyacak" durumdaydı. sorumsuzluğu ve körlüğü yüzünden Hitler'in zaferini kolaylaştırmıştı.
"Devrimin ağırlık merkezi kesin olarak Batıya kaymıştır, burada Ama 1933 felâketi başka bakımlardan 1914 felâketinden daha da
hemen yeni bir parti kurmak olanakları çok daha fazladır." Dördüncü kötüydü. Birinci Dünya Savaşı'nda devrimci Marksizm az sonra
Enternasyonal fikrini ortaya atarken Troçki yeni devrim darbenin etkisinden kurtulmuştu: Zimmerwald, Kienthal ve Rus
hareketlerinin Sovyetler Birliği'nden değil Batı'dan geleceğine Devrimi Marksizmin "sosyal em-peryalisl" sapıklığına güçlü bir
inanıyordu. cevap olmuştu. Komünist hareketin içinden ise 1933 felâketinin
Troçki'nin, Üçüncü Enternasyonal'e olan bağlılığından ne kadar büyüklüğünü karşılayacak bir protesto gelmemişti. Komintern'in
büyük bir kararsızlık sonunda vazgeçtiğini gördük. Bu kararsızlığının izlediği politika Alman işçi sınıfının seksen yıllık kavga sonunda elde
nedenleri o kadar karışık değildi, çünkü o sırada atmakta olduğu ettiği şeyleri kaybetmesine sebep olmakla ve yeni bir dünya savaşı
adıma itirazlarını bizzat kendisi kaç kere söylemişti. Bütün dünya tehlikesini kesinleştirmekle kalmamıştı; aynı zamanda, bütün olup
işçileri Üçüncü Enternasyonali devrimci savaşlarında bir kılavuz bitenler hareketin bütünüyle garip bir umursamazlık ve gevşeklik
sayıyorlar, demişti; Üçüncü Enternasyonal onlara göre, Birinci ve içinde geçmişti. Büyük komünist yığınlarının siyasî vicdanına ve
İkinci Enternasyonal'in meşru halefi ve Rus Devriminin sembolü îdi; anlayışlarına ne oldu, diye soruyordu.
Sovyetler Birliği bir işçi devleti olarak kaldıkça ve Komintern de Troçki, reformculuk ile Stalinciliğin işçilerin kafalarını ve
Sovyetlerle birlik oldukça, sınıf bilincine erişmiş seçkin işçiler iradelerini yokettiği sonucuna vardı sonunda. O kadar açıkça
Komintern'e bağlı kalmakta haklıydılar. Troçki bu düşünce tarzının ve okadar bağırarak yaptığı uyarmaları olaylar doğruladığı
geçerliğini yitirmiş olup olmadığından emin değildi henüz. Sonra, Ü- halde bu uyarmaların cevapsız kalması bu sonucun doğru oldu-
çüncü Enternasyonal'de oynadığı rolden ötürü bu kurumla ilişkisini ğunu gösteriyordu. Uyarmalarının ne kadar karşılıksız kaldığı-
kesin olarak kestiğini açıklaması da kolay olmazdı. Büyük ve önemli onun kadar iyi bilen yoktu; 1932 başlarında Sobolevicius'e
bir hareketin kurucularından birinin bu hareketin değersiz olduğunu yazdığı bir mektupta Troçkist Muhalefetin Almanya'da "on
söyliyecek gücü kendisinde bulması pek görülmüş şey değildi. yeni işçi bile toplayamadığını söylüyordu (birkaç aydın ile
Üçüncü Enternasyonal'e arkasını dönmesi 1914'de İkinci göçmen kazanmıştı sadece). Birinci Dünya Savaşında ise, gizli
Enternasyonal'i tanımamasından çok daha zordu. Komintern'in Spartaküs hareketine birkaç bin Alman, işçisi katılmış, Rosa
Almanya'daki şaşılacak yenilgisi onu böyle bir karara götürmüştü. Luxemburg ile Karl Liebknecht'in hapisane hücrelerinden.
Yalnız 1914 ile 1933'ün birbirine benzemediğini kabul etti. 1914'de Şimdi ise yani Hitler'in zafer kazanmasından sonra, dünyanın
İkinci Enternasyonal liderleri emperyalist savaşı desteklemekle gönderdikleri "4 Ağustos" protestosuna cevap vermişlerdi.
kendilerine gösterilen güvene
259
248
açıklamadığından, bilinçaltına hiç girmediğinden yakınırlar. ihtilâl liderinin kendi portresiyle uğraşması karşısında hayal-
Gerçekten de Troçki'nin kitabında hiçbir "iç diyalog" yoktur; kırıklığına uğramış kimselerdi. "İşte kendine tapan Troçki kendi
hayallerinin ya da komplekslerinin üzerinde hiç durmamıştır; ve kendini şişiriyor" diyorlardı. Komünistler Troçki'nin önlerine serdiği
cinsel hayatı konusunda bağnazca bir tutumla ağzını açıp bir kelime zengin tarih malzemesini, ihtilâl konusundaki görüşlerini ve birçok
etmemiştir. Ama eninde sonunda bu kitap siyasi bir hayat hikâyesidir, ders alabilecekleri Bolşevizm yorumunu bu yüzden bir yana
her bakımdan politiktir. Bununla birlikte yazarın çocukluk hayatını bıraktılar. Buna karşılık kitap burjuva dünyasında geniş bir okuyucu
anlatırken o zamanki yaşantılarını, "olayları" oyuncaklar vb.yi bütün kitlesi buldu; herkes kitabın edebiyat gücüne hayran kaldı, ama kitap
ayrıntılarına kadar vermesi ve böylece psikanaliz için gereken asıl amacına hiç, ya da pek az erişebildi.
anahtarları sağlaması yazarın psikanalizin rasyonel özüne ne kadar Rus ihtilâli Tarihi, gerek çap, gerek güç ve gerekse ihtilâl
önem verdiğini gösterir (Hayat hikâyesine şöyle başlar: "Kimi zaman konusunda Troçki'nin fikirlerini tam anlamıyla açıklaması
hatta annemin memesini nasıl emdiğimi bile hatırladığımı sanırım.") bakımından onun en büyük eseridir. Dünya edebiyatında bir ihtilali,
Bir yerde de Freud'cü iç-gözlem konusunda dikkatli olunmasını salık başlıca önderlerinden biri tarafından açıklayan tek eserdir.
verir: "Anılar... tarafsız ve çıkarsız değildir" der önsözünde. "Bireyin Troçki, kitapta "Rusya'daki Gelişmenin Özellikleri" başaklı ilk
kontrol altında bulundurduğu hayatının içgüdülerine aykırı düşen yazısıyla bizi hemen 1917 sahnesine sokar ve olayları derin, tarihsel
hikâyelerini, anılar sık sık baskı altına ya da karanlık bir köşeye bir prespektif içinde ele alır; ve okuyucu Troç-ki'nini daha 1906
gönderirler... Bununla birlikte, bu bir psi-kanaüktik eleştiri konusudur, yılında açıkladığı Sürekli Devrim kuramının zengin ve olgun bir
ve bazan iyi ve öğretici olduğu kadar, çoğunlukla da acayip ve ifadesini burada bulur (*). Rusya yirminci yüzyıla Orta Çağ düzenini
gelişigüzeldir." Troçki psikana-iist metodun tehlikeli noktalarını sarsmadan, ya da bir reformasyon-dan ve burjuva devriminden
bilecek kadar bu konuyu derin olarak ve severek incelemişti; bu geçmeden girmiştir; ama köhne varlığının içinde modern burjuva
bakımdan kendi bilinçaltının "acayip ve gelişigüzel" tahminlerini uygarlığının elemanları da vardır. Batının ekonomik ve askerî baskısı
ortaya çıkaracak ne vakti vardı ne de sabrı. Bunun yerine bize, altında ilerlemeye zorlanmaktadır, ama Avrupa'daki ilerlemenin
kendisinin tutarlı bilincini ve insan sıcaklığını gösteren mükemmel bir geçirdiği bütün "klasik" aşamaları geçemiyecektir. "Yabanlar oklarını
portresini çizmekle yetinmiştir. ve yaylarını hemen atıp silâh kullanmaya başladılar, ama her iki silâh
Politik bir eser olarak Hayatım ilk amacına hemen ulaşamamış arasında geçen yolu yürümeden..." Modern Rusya burjuva
bir eserdir, kitabın ilk amacı komünistleri etkilemek olduğu halde önderliğinde kendi reformasyonunu ya da burjuva devrimini
onların üzerinde hiçbir etki yapmamıştır. Ortalama parti üyeleri için yapamazdı. Geri kalmışlığı Avrupa'nın erişmiş olduğu noktaya
kitabın okunması bir küfür sayılmıştır: bu yüzden okumamışlardır. politik bakımdan hemen erişmesini ve bu noktadan ileri gitmesini,
yâni sosyalist devrime geçmesini engelliyordu. Güçsüz ve kararsız
Birkaçı kızmış ya da cephe almış-tır. Bunların bazıları Stalin'e
burjuvazisi, yarı-derebey istibdadını başından ata-
tapmaya bağlı olan insanlardı; bu kitap da Stalincilerin Troçki'de
kişisel ihtiras olduğu konusunda ortaya attıkları iddiaları (*) Bak: Troçki, Silahlı Sosyalist, Bölüm VI.
doğruluyordu; bazıları da bir
277
276