You are on page 1of 103

BÖLÜM 6

BİLEŞİK EĞİLME – EKSENEL BASINÇ ve EĞİLME


ALTINDAKİ ELEMANLARIN TAŞIMA GÜCÜ
GİRİŞ
Betonarme yapıların birdöküm (monolitik) özelliği nedeni ile tüm yapı
elemanları, yapıya etkiyen düşey ve yatay yükler altında, eksenel kuvvet,
eğilme, burulma ve kesme kuvveti gibi zorlamaların etkisindedir.
Soruna bu açıdan bakıldığında, yapıdaki betonarme elemanları yalnız eğilme
taşıyor varsayarak “kiriş” veya yalnız eksenel basınç taşıyor varsayarak
“kolon” olarak tanımlamanın pek doğru olmayacağı görülür.
Kiriş ve kolon terimleri, eski çağlarda birbirine bağlı olmayan taşlardan
oluşturulan Grek ve Roma tapınakları için geliştirilen tanımlardır ve çağdaş
betonarme yapı tarzına pek uymamaktadır. Ancak, bu terimler teknik
literatürde yerleşmiş olup yaygın olarak kullanılmaktadır.
Betonarme kolon, yapısal sistemin, yani çerçevenin bir parçasıdır ve
çerçeveye monolitik olarak bağlıdır.
Bu nedenle kolonlar, düşey ve yatay yükler altında eksenel basınca ek
olarak, eğilme momenti ve kesme kuvveti taşırlar; bazı durumlarda burulma
momenti de mevcuttur.
A : iç kolon B : dış kolon C : köşe kolon
Yükün kesit üzerinde değişik durumları
Betonarme yapılardaki
kolonların kesit boyutları,
boylarına oranla küçük
olduğundan, kolonlar
genellikle narin elemanlardır.
Kolona etkiyen eksenel kuvvet
ve moment, şekilde
gösterildiği gibi dışmerkez
(eksantrik) bir kuvvetle
değiştirilebilir.
Eğilme etkisi, narin kolonda
şekilde “ y ” ile gösterilen yer
değiştirmelere neden
olacaktır.
Bu durumda kolona etkiyen
N(e) momentinin yanı sıra,
yer değiştirme nedeni ile ek
bir moment de oluşacaktır. Yük altında kolonlarda oluşan
yer değiştirmeler
“İkinci mertebe momenti” olarak adlandırılan bu ek moment,
eksenel yükün yer değiştirme ile çarpımına eşittir.

M=N (y)
Şekil (a) da gösterilen kolonun maksimum hesap momenti,
dışmerkezliğin oluşturduğu momente (birinci mertebe momenti), ikinci
mertebe momenti eklenerek bulunur.
Kolona uygulanan birinci mertebe momentinin (M=N.e) kolon boyunca
sabit olmasına karşın, ikinci mertebe momenti yer değiştirmeye göre
kolon boyunca değişmektedir.
Bu nedenle maksimum moment, yer değiştirmenin en büyük olduğu
kolon boyu ortasında oluşacaktır.

M’=N (e) + N (y) = N (e+y)


M’max= N ( e + ymax )
N (e) ile gösterilen birinci mertebe momenti, çerçeve
çözümünden elde edilen hesap momentidir.

N (e) = M
Gerçek yapılardaki kolonların sınır koşulları ve kolona etkiyen yükler,
şekilde gösterilenden çok daha karmaşıktır.
Düşey yüke ek olarak yatay kuvvetlerin de bulunduğu
durumlarda, eğer yeterli rijit perdeler yoksa, oluşacak yer
değiştirmeler büyük olacak ve ikinci mertebe momentleri
yüksek düzeylere erişecektir. Böyle bir kolon Şekil (b) de
gösterilmiştir. Bu durumda birinci mertebe momenti de kolon boyunca
sabit olmadığından, birinci ve ikinci mertebe momentlerinin toplanması
ile elde edilen maksimum moment, kolon boyu ortasında
oluşmayacaktır.
Narin betonarme kolonlarda oluşan ikinci mertebe momentleri, çoğu kez
ihmal edilemeyecek büyüklüklere erişeceğinden, bunlar hesapta mutlaka
dikkate alınmalıdır.
İkinci mertebe momentinin doğru olarak bulunabilmesi için yer
değiştirmelerin doğru olarak hesaplanabilmesi gerekmektedir.
Betonarme bir yapı elemanında, özellikle kolon gibi eksenel yük taşıyan
bir elemanda, atalet momenti ve elastisite modülünün, çatlama ve
sünme etkisi nedeni ile doğru olarak hesaplanabilmesi olanaksızıdır.
Bu durumda atalet momenti ve elasitisite modülünü temel alan yer
değiştirme hesabının kesin olması beklenemez.
İkinci mertebe momentinin irdelenmesinden önce, eksenel kuvvet ve
eğilme altındaki bir betonarme kolonun genel davranışı ve taşıma gücü
irdelenecektir.
BİLEŞİK EĞİLME ALTINDAKİ ELEMANLARIN TAŞIMA GÜCÜ
Genel Denklemler
Şekil (a) da kesit geometrisi düzgün olmayan, fakat moment
vektörüne dik yönde simetrik ve donatısı değişik düzeylere dağıtılmış
bir betonarme kesit gösterilmiştir. Kesite etkiyen eksenel yük ve
moment, şekilde gösterildiği gibi kesit ağırlık merkezine “e”
uzaklığında etkiyen bir eksenel kuvvete dönüştürülmüştür.
( M=N . e)
Burada kesit ağırlık merkezi ile brüt kesitin ağırlık merkezi ifade
edilmektedir.
Şekil (b) de gösterilen birim deformasyon dağılımı ile Şekil (c) de
gösterilen beton gerilme dağılımı ve kuvvetler, taşıma gücü
varsayımlarına uygun olarak belirlenmiştir.
Seçilen kesitin dikdörtgenden farklı oluşu ve donatının değişik
düzeylere yayılması, çözümün olabildiğince genel olmasını
sağlamaya yöneliktir.
En genel şekliyle gösterilen bu bileşik eğilme probleminin çözümü,
iki denge ve yeterli sayıda uygunluk denkleminden oluşur.
Uygunluk denklemlerinin sayısı, kesitteki donatı sırasına bağlıdır.
Aşağıda gösterildiği gibi donatı dört sırada düzenlenmiş ise, dört
uygunluk denklemi gerekecektir. Ancak, aşağıda çıkartılacak olan
ifade tüm uygunluk denklemlerini kapsayan genel bir denklemdir.

Bileşik eğilme ( eksenel basınç ve eğilme ) altında taşıma gücü sınır durumu
DENGE DENKLEMLERİ :
n
N r  0.85 f cd Acc   Asi si
i 1
n
M r  N r (e)  0.85 f cd Acc ( x p  x )   Asi si xi
i 1

UYGUNLUK DENKLEMİ :

( x p  c )  xi
  si  0.003
c
 si   si E s
 xi  x p 
 si  0.003E s 1  
 c 
 si  f yd
Yukarıdaki üç denklem genel problemin çözümü için yeterlidir. İkinci
denklemde Mr ile gösterilen moment, kuvvetlerin tüm (brüt) kesitin
ağırlık merkezine göre momentidir (kesit üst yüzünden xp kadar
uzaklıkta).
x , beton basınç bileşkesinin basınç yüzünden uzaklığıdır. Eşdeğer
gerilme dağılımı düzgün yayılı olduğundan beton bileşkesi, taranmış
alanın 0.85 fcd ile çarpılmasıyla bulunur.
Fc=0.85 fcd Acc
Burada Acc , k1c ile sınırlanan taranmış beton alanıdır. Bileşkenin
etkime noktası ise, taranmış alanın ağırlık merkezidir.
Denge denklemlerinde basınç kuvvetleri (+), çekme
kuvvetleri ise (-) alınmıştır. Uygunluk denklemlerinden elde
edilen (+) değerler, birim kısalma olarak dikkate
alınmalıdır.
Ayrıca, xi değerleri ağırlık merkezinin üstünde (basınç bölgesine
doğru) olduğu zaman (+) , altında (çekme bölgesine doğru) olduğu
zaman da (-) alınmalıdır.
Kesit geometrisi, malzeme özellikleri ve donatı alanları
bilindiğinde, yukarıda verilen denklemler yardımıyla verilen
M için Nr , yada verilen N için Mr kolayca hesaplanabilir.
Tarafsız eksen derinliği “ c ” için çeşitli kabuller yapılarak,
yukarıdaki denklemlerden her bir “ c ” için N ve M çiftleri
hesaplanabilir.
Bu şekilde elde edilen N ve M değerleri kullanılarak, eksenel
yükün moment ile değişimini gösteren bir eğri elde edilebilir.
Aşağıdaki şekilde dikdörtgen bir kesit için elde edilmiş olan bu
eğri, “karşılıklı etki diyagramı” olarak adlandırılır.
Eğri, taşıma gücü denklemlerinden elde edildiği için bir
“dayanım zarfı” niteliğindedir. Bu eğrinin içine düşen herhangi
bir N – M birleşimi, söz konusu kesitte güvenle taşınabilecektir.
Kolayca görülebileceği gibi, orijinden çizilen radyal doğrular da
kesitte uygulanan dışmerkezliği (eksantrisite) simgelemektedir.
Karşılıklı etki diyagramı üzerinde işaretlenmiş olan B noktası,
dengeli durumu göstermektedir.
Dengeli durumun tanımı, kirişler için yapılan tanımla aynıdır. En
dış basınç lifindeki beton ezilme birim kısalmasına ulaşırken (
TS 500-2000 ’de cu=0.003 ), çekme yüzüne en yakın çekme
donatısı da akma birim uzamasına erişmektedir.
Bu noktaya karşı gelen eksenel yük “ Nb” (dengeli yük) ve
dışmerkezlik / eksantrisite de “ eb” olarak gösterilmiştir.
Karşılıklı etki diyagramı (Dayanım zarfı)
N < Nb veya e > eb olduğu durumlarda, şekilde görüleceği gibi, dış
yüze en yakın çekme donatısı, beton ezilme konumuna ulaşmadan
akacağından, sünek bir kırılma oluşacaktır ( cu=0.003 ve s1 > sy )
Bu tür kırılma “çekme kırılması” olarak adlandırılmıştır.
N > Nb veya e < eb olduğu durumlarda, dışmerkezliğe bağlı olarak,
birim deformasyon dağılımı üçgen veya trapez olabilir. Her iki durumda
da en dış lifteki beton ezilme konumuna ulaştığında ( cu=0.003) ,
çekme yüzüne en yakın donatı çekme nedeni ile akma birim uzamasına
ulaşmayacaktır.
Ancak, tüm kesitte basıncın etkidiği durumlarda, söz konusu donatının
basınca çalışması ve akma birim kısalmasına erişmesi mümkündür.
“Basınç kırılması” olarak adlandırılan bu kırılma, gevrek niteliktedir.
Görüldüğü gibi, bileşik eğilmedeki dengeli durum için yapılan tanım,
kirişler için yapılan tanımla aynıdır.
Hatırlanacağı gibi, kirişlerde kırılma türü, çekme donatısı oranına bağlı
olduğundan, donatı için bir üst sınır konularak gevrek davranışın
yasaklanması mümkün olmuştu.
Bileşik eğilmede ise, kırılma türü donatı oranından bağımsız olup,
eksenel yük düzeyine veya dışmerkezliğe bağlıdır.
Bu durumda, kirişlerdeki gibi donatıyı sınırlayarak gevrek davranışın
önlenmesi mümkün değildir. Kolonun kesit boyutlarını büyüterek eksenel
yükün dengeli yük düzeyi altında kalmasını sağlamak, böylece gevrek
kırılmayı önlemek teorik olarak mümkündür. Ancak, bu çözüm ekonomik
olmayabilir.
Buna karşın, aşırı gevrek kırılmayı önlemek için bazı önlemlerin alınması
da gerekmektedir. Bu önlemler, şunlar olabilir;

a) Sık yerleştirilmiş sargı donatısı ile süneklik artırılabilir.


b) Eksenel yüke bir üst sınır konularak, aşırı gevrek kırılmalar
önlenebilir.

TS 500-2000 ’de maksimum eksenel yükün 0.9 fcd Ac veya 0.6 fck Ac
TDY97 ‘de ise maksimum eksenel yükün 0.75 fcd Ac veya 0.5 fck Ac

ile sınırlandırıldığı daha önce belirtilmişti.


Dikdörtgen Kesit için Taşıma Gücü Denklemleri
Pratikte en sık rastlanan kesit, dikdörtgen kesittir. Bu kesitler için
genel denklemlerde basitleştirmeler yapılabilir. Beton basınç
gerilmesi blokunun dikdörtgen olduğu varsayılırsa, aşağıdaki
tanımlamalar yapılabilir.
Acc=k1c (b) , x p=h/2 , x=k2c=k1c/2
n
N r  0.85 f cd k1cb   Asi si
i 1

 h k1 c  n
M r  N r  e  0.85 f cd k1c(b)     Asi si xi
 2 2  i 1
 xi  h / 2 
 si  0.003E s 1  
 c 
 si  f yd
Bu denklemler, dikdörtgen kesitler için genel denklemler olarak kabul
edilebilir ve basit eğilmeden eksenel yüklü kolon durumuna kadar
tüm durumları kapsar.
Bileşik eğilme - eksenel basınç ve eğilme - altındaki dikdörtgen kolon kesiti
Genel denklemlerden elde edilen N ve M değerleri kullanılarak,
momentin eksenel yüke göre değişimini gösteren “karşılıklı etki
diyagramı” veya “etkileşim diyagramı” olarak adlandırılan bir eğri elde
edilebileceği daha önce söylenmişti. Bir dayanım zarfı oluşturan bu eğri,
bileşik eğilme altındaki kesitin taşıma gücünü belirlemede son derece
yararlıdır. Böyle bir eğri için gerekli değerlerin hesaplanmasında
izlenecek yol, aşağıda özetlenmiştir.
a) Önce e=0 durumu için Nor değeri hesaplanır.
Nor=0.85 fcd Ac + Ast fyd
(Dikdörtgen kesit için Ac=bh)
b) Dengeli Nb ve Mb değerleri hesaplanır. Tanım gereği, cu=0.003
ve s1=sy olduğundan, birim deformasyon dağılımı üçgenlerinden, cb
ve esi değerleri hesaplanabilir.
c) Tarafsız eksen derinliği ile ilgili bir varsayım yapılır. Önce büyük bir
“c” değerinden başlamak uygun olur. ( Örneğin c=1.2h )
d) c=0.003 ve varsayılan “c” değeri ile tanımlanan birim deformasyon
dağılımından, tüm si değerleri ve bunlara karşılık gelen si değerleri
hesaplanır.
 h
 xi  
 si  0.003E s 1  2
 c 

 
 si  f yd
Elle hesap yapılıyorsa, denkleme gerek olmadan si değerleri benzer
üçgenlerden hesaplanabilir.
e) Değişik düzeylerdeki donatıların taşıdığı kuvvetler hesaplanır.
Fsi=Asi si
f) Beton basınç bileşkesi hesaplanır.
Fc=0.85 fcd k1 c b
g) Varsayılan tarafsız eksen derinliği için kesite etkiyen yük (N) ve (M)
ilgili denklemlerden hesaplanır. Böylece etkileşim diyagramında (N , M)
çifti ile tanımlanan bir nokta bulunmuş olur.
h) Etkileşim diyagramını tamamlayabilmek için benzer şekilde birçok
(N , M) çiftinin hesaplanması gerekir. Bu amaçla (c) basamağına
giderek tarafsız eksen derinliği “c” için yeni bir değer seçilir ve hesap
tekrarlanır.
İki Yüzü Donatılı Dikdörtgen Kesitler
Donatısı yalnızca iki yüzüne yerleştirilmiş, ara donatısı olmayan
dikdörtgen kesitlerin taşıma gücü irdelenecektir.
Betonarme kolonlarda sünme etkisi son derece önemli olduğundan,
M/N oranı ne olursa olsun, genel olarak, kesitin iki yüzüne eşit
donatı yerleştirilmesi benimsendiğinden, burada yalnızca donatının
simetrik yerleştirildiği durumlar incelenecektir.
Aşağıda önerilecek çözüm, eksenel yük düzeyinin çok yüksek veya
çok düşük olduğu durumlar dışında, ara donatılı kesitlere de
uygulanabilir.
Eksenel yük düzeyinin çok yüksek yada çok düşük olduğu durumlar
dışında ara donatı tarafsız eksene yakın olacağından, bu donatılarda
gerilmeler sınırlı düzeyde kalacak, dolayısıyla ara donatının ihmali
büyük hata doğurmayacaktır.
Ayrıca, söz konusu ara donatının ağırlık merkezine göre moment
kolu da küçük veya sıfır olacağından, bu donatının moment
kapasitesine katkısı sınırlı düzeyde kalacaktır.
a) Dengeli Durum

Bileşik eğilme etkisi altında dengeli durum

0.003
Birim deformasyon dağılımından, cb  d
0.003   sy
Tanım gereği, s1=-fyd ’dir. Ayrıca kolonda kullanılabilecek en
yüksek donatı çeliği kalitesi S420 olduğundan, birim deformasyon
dağılımından s2=fyd olması gerektiği açıkça görülür.
 s 2   s1  f yd
h
xp 
2
Ast
As1  As 2 
2
değerleri denklemlerde yerine konularak, N ve M için dengeli
değerler hesaplanabilir.

Nb=0.85 fcd k1 cb b + As2 fyd – As1 fyd


Nb=0.85 fcd k1 cb b
Bu değer, moment denge denkleminde yerine konulduğunda;

 h k1cb   Ast  
M b  Nb    f yd d 
2 2   2 
d   d  d 
f yd 0.003Es
 sy   cb  d
Es 0.003Es  f yd
Donatı çeliği olarak S420 kullanıldığında dengeli eksenel yük,
aşağıdaki basit bağıntıdan hesaplanabilir. ( d=0.9h varsayılmıştır )

Nb=0.42 fcd b h

Donatı çeliği S220 olduğunda, yukarıdaki denklemde 0.42 yerine


0.50 konmalıdır.

b) Çekme Kırılması

Tanım gereği
1) s1 > sy ve s1 = -fyd
2) Eksenel yükün çok düşük düzeyde olduğu durumlar dışında
s2=fyd varsayılabilir.
3) As1=As2=Ast/2
4) xp=h/2 ve x2=-x1=d’’/2 =(d-d’)/2
Çekme kırılmasında oluşacak birim deformasyon dağılımları ve kesit
zorlamaları aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Bileşik eğilme etkisi altında çekme kırılması
Yukarıdaki tanımlama sonucu belirlenen bu değerler,
n
N r  0.85 f cd k1cb   Asi si
i 1

denkleminde yerine konursa, aşağıdaki bağıntı elde edilir.

N = 0.85 fcd k1 c b + As2 fyd – As1 fyd


N = 0.85 fcd k1 c b
Bu değerler,
 h k1c  n
M r  N r  e  0.85 f cd k1c(b)    i1 Asi si xi
2 2 
denkleminde yerine konursa,

 h k1c  Ast 
M r  Nr  e  N    (d ) f yd
2 2  2
elde edilir. Bulunan bu iki denklem çözüm için yeterlidir.
Eksenel yükün çok düşük düzeyde olduğu durumlarda,

N  d   0.003E s
 0.85k1  
bhf cd  h  0.003E s  f yd
Basınç donatısı akma konumuna ulaşmayacağı için iki denge denklemine ek
olarak bir de uygunluk denklemi yazmak gerekir.
s2 için yazılacak bu uygunluk bağıntısı için,

 xi  h / 2 
 si  0.003Es 1  

denkleminden faydalanılırsa,
c 

d  / 2  h / 2
 s 2  0.003E s (1  )
c
elde edilir. d
 s 2  0.003E s (1  )
c
Basınç donatısının akmadığı durumlarda, yukarıda bulunan denklemler
aşağıdaki hale dönüşürler.

N  0.85 f cd k1cb  ( Ast / 2)( s 2  f yd )


 h k1c  Ast d 
M  N  e  N    ( f yd   s 2 )
2 2  2 2
Daha önce söylenmiş olduğu gibi basınç donatısının akmamış olduğu
durumlara oldukça ender rastlanır.

c) Basınç Kırılması
Tanım gereği;
1)
 s 2   sy ,  s 2  f yd
 s1   sy ,  s1  f yd
veya tüm kesitte basınç olduğu durumlarda, s1 ≤ fyd
Tanımlama sonucu belirlenen bu değerler,
n
N r  0.85 f cd k1cb   Asi si
i 1
 h k1c  n
M r  N r  e  0.85 f cd k1c(b)     Asi si xi
 2 2  i 1
 xi  h / 2 
 si  0.003Es 1  
 c 
Denklemlerinde yerine konursa,
Ast
N  0.85 f cd k1cb   f yd   s1 
2
h k1c Ast  d  
M  N  e  0.85 f cd k1cb(  )  ( f yd   s1 ) 
2 2 2  2
 d  / 2  h / 2
 s1  0.003E s (1  )  s1  f yd
c
d
 s1  0.003E s (1  ),  s1  f yd
c
Basınç kırılmasında “1” olarak işaretlenen donatı, eksenel yük
düzeyine göre çekme veya basınç taşıyabilir.
Bu donatının çekme bölgesinde olduğu durumlarda, ( d/c ) > 1.0
olacağından, s1 eksi (-) değer alacaktır.
Donatının basınç bölgesinde kaldığı durumlarda ise, ( d/c ) < 1.0
olacağından, donatıdaki gerilme pozitif çıkacaktır.
( d/c ) < 1.0 olduğu durumlarda, “1” olarak numaralandırılan
donatı basınca çalışacağından, akma konumuna ulaşabilir.
Başka bir deyişle, birim kısalma, akma birim kısalmasından büyük
olabilir.
Aşağıdaki şekilde A-B olarak gösterilen basınç kırılmasını
simgeleyen eğri, düz bir çizgi ile değiştirilebilir. Bu yaklaşım şekilden
de görüleceği gibi önemli bir hata getirmeyecektir.
AB eğrisi düz bir çizgi ile değiştirildikten sonra, benzer üçgenlerden
yararlanarak aşağıdaki ilişkiler yazılabilir.
N or  N M

N or  N b M b
M
N  N or  ( N or  N b )
Mb
Yukarıdaki denklemden M yerine N.e , Mb yerine Nb.eb konularak
aşağıdaki denklemler elde edilir.

e N N or
N  N or   ( N or  N b ) 
eb N b e N or
1 (  1)
eb N b
Yukarıdaki denklemin kullanılabilmesi için, kesitin eksenel yük
kapasitesinin ( Nor ) ve dengeli değerlerin ( eb ve Nb ) bilinmesi gerekir.
Bunların hesabı son derece basittir.
Kesit geometrisi ve donatı yerleştirme düzeni ne olursa olsun yukarıdaki
denklem kullanılabilir. Başka bir deyişle, bu denklem ara donatısı olan
dikdörtgen kesitler ve dikdörtgen olmayan kesitler için de geçerlidir.
Basitleştirilmiş karşılıklı etki diyagramı
Ara Donatılı Dikdörtgen Kesitlerin Taşıma Gücü
Ara donatısı bulunan dikdörtgen kesitlerin taşıma gücü daha önce
çıkarılmış bulunan genel denklemlerden hesap edilebilir.
Ara donatılı kesitlerde donatı en az üç ayrı düzeye yerleştirilmiş
olduğundan, kapalı bir çözüm pratik olmaz. Burada, bu tür kesitlerin
taşıma gücünün denem yanılma yöntemiyle hesaplanması önerilecektir.
a) Tarafsız eksen derinliği “c” için bir varsayım yapılır.
b) Benzer üçgenlerden, her düzeydeki donatı için birim deformasyonlar
hesaplanır, si .
c) Her düzeydeki donatı için gerilme ve kuvvet hesaplanır, si=si . Es ,
|s1|≤ fyd ve Fsi=Asi si
si ’nin uzama veya kısalma olmasına göre si ve dolayısıyla Fsi , (+)
veya (-) olabilir.
d) Beton basınç bileşkesi hesaplanır, Fc=0.85 fcd Acc .
e) Denge koşulu kontrol edilir.
n
 Asi si  Fc  N  ?
i 1

f) Denge sağlanıyorsa devam edilir, sağlanmıyorsa (a)


’ya gidilerek “c” için yeni bir varsayım yapılır.
Denge koşulunun sağlanması için ilgili denklemin sıfır
çıkması gerekir . El çözümünde, bu denklemlerden
hesaplanan kuvvetler toplamının, kesitteki basınç
kuvvetleri toplamının yaklaşık yüzde birinden küçük
olması yeterli sayılabilir. Bilgisayar çözümünde ise,
tolerans sınırı azaltılabilir.
g) İç kuvvetlerin kesit ağırlık merkezine göre momenti
bulunur.
Dikdörtgen Olmayan Kesitler
Dikdörtgen olmayan kesitlerin taşıma gücü, dikdörtgen kesitler için izlenen
yöntemle hesaplanır. Hesapları biraz zorlaştıran, kesit genişliğinin sabit
olmamasıdır. Bu durumda tek fark, beton basınç bileşkesinin ve bu bileşkenin
ağırlık merkezine göre momentinin hesabında görülür. Beton gerilmesi için
dikdörtgen basınç bloku kullanıldığında, her türlü kesit için beton basınç
bileşkesi ve bu bileşkenin ağırlık merkezi etrafındaki momenti aşağıdaki gibi
yazılabilir.
Fc=0.85 fcd Acc Fc ’nin momenti Mc=Fc(xp-x)

Bileşik eğilme etkisi altında üçgen kesitli kolon


Eğik Eğilme ve Eksenel Basınç Taşıyan
Elemanların Taşıma Gücü

Genel Çözüm
İki dik doğrultudaki çerçevelerden oluşan bir yapının kolonlarında,
deprem ve rüzgar gibi yatay yük etkilerinden ve bazı durumlarda da
düşey yükler nedeni ile iki eksenli eğilme durumu oluşabilir.
İki yönlü eğilme, özellikle köşe kolonlarında önem kazanır.
Aşağıdaki şekilde gösterilen kolonun donatısı, karşılıklı yüzlere
simetrik olarak yerleştirilmiştir. Bu kolon kesitinin eksenel yük ve iki
dik doğrultuda etkiyen momentler altında taşıma gücü, 2. Bölümde
anlatılan varsayımlar ışığında hesaplanabilir.
Bu varsayımlara göre elde edilen birim deformasyon dağılımı ve kesit
zorlamaları, aşağıda gösterilmiştir.
Çeşitli düzeydeki donatının birim deformasyon değerlerini bulmak için
gerekli olan uygunluk denklemleri, gösterilen birim deformasyon
dağılımından çıkarılabilir.
Eğik eğilme altındaki dikdörtgen kolon kesiti
Yazılacak iki denge denkleminde belirlenmesi en güç olan değerler,
beton basınç bileşkesi ve bu bileşkenin kesit ağırlık merkezine olan
uzaklığıdır.
Beton basınç bileşkesi, kesit üzerinde gösterilen taralı alanın 0.85fcd
ile çarpılması ile bulunur. Tarafsız eksenin konumuna göre, taralı alan
yamuk yada üçgen olabilir. Beton basınç bileşkesi, taralı alanın ağırlık
merkezine etkir.
Tek yönlü eğilmeden farklı olarak, tarafsız eksenin yeri, iki değişkenle
tanımlanır.
Daha genel çözüm isteniyorsa, dikdörtgen basınç dağılımı yerine,
sargı etkisini de içeren daha gerçekçi beton modelleri kullanılabilir.
Yukarıda özetlenen yöntem kullanılarak varsayılan her bir c için N ,
My ve Mz değerleri elde edilir. Varsayılan değişik tarafsız eksen
konumlar için elde edilen bu değerler, dik ekseni N , yatay eksenleri
de My ve Mz olan bir eksen takımına yerleştirilirse, noktaların
birleştirilmesinden bir yüzey elde edilir.
Bu yüzeyi oluşturan noktalar taşıma gücünü simgelediğinden, elde
edilen yüzey, bir dayanım zarfı olarak tanımlanabilir. Buna
“üçboyutlu karşılıklı etki diyagramı” denir.
Üç boyutlu karşılıklı etki diyagramı
Gösterilen karşılıklı etki yüzeyinde, eksenel yük eksenine dik kesitler
alındığında, My ve Mz moment etkileşimini görmek mümkün olur.
Böyle bir kesit yukarııda gösterilmiştir. My ve Mz etkileşim eğrisinin
geometrisi, eksenel yük düzeyine göre değiştiğinden, şekilde
gösterilen geometriden bir genellemeye gidilmemelidir.
Genel çözüm ancak deneme-yanılma yöntemi ile mümkündür.
Önce tarafsız eksen ile ilgili bir varsayım yapılır ve tarafsız eksen
denge sağlanıncaya kadar değiştirilir. Ancak, tarafsız eksen iki
parametre ile tanımlandığından ( kz , h ve θ ), çözüm uzun ve
külfetlidir.
Bu nedenle, bilgisayardan yararlanmak genellikle zorunlu olur.

Değişken çok fazla olduğundan, hesap için yardımcı abaklar da


genelde pek pratik olmaz. Bu durumda, çözüm için bazı yaklaşık
yöntemler geliştirilmiştir.
Taşıma gücü hesabında, en genel durumu yansıtan bileşik eğilme ve
eksenel basınç altındaki kesitlerin hesabı ile ilgili daha kapsamlı
bilgisayar yazılımları çoğalmıştır.
Yaklaşık Çözümler
Çift yönlü eğilme ve eksenel basınç altındaki kesitlerin taşıma gücü
hesabının zaman alıcı ve karmaşık olması nedeniyle, birçok yaklaşık
yöntem geliştirilmiştir.

a) Bresler Yöntemi
Prof. Bresler tarafından tanıtılan bu yöntemin, daha önce eski SSCB ’de
geliştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Çift doğrultuda eğilme ve eksenel
basınç ile zorlanan kesitlerin taşıma gücü hesabı için Bresler tarafından
önerilen denklem son derece basittir.
1 1 1 1
  
N r N ry N rz N or
Nr : İki yönlü eğilme altındaki kesitin eksenel yük kapasitesi (hesabı
amaçlanan kapasite)
Nry: Yalnızca ez dışmerkezliğine maruz kesitin (ey=0) taşıma gücü
aşamasında taşıyabileceği eksenel yük
Nrz: Yalnızca ey dışmerkezliği maruz kesitin (ez=0) taşıma gücü
aşamasında taşıyabileceği eksenel yük
Nor: Eksenel basınç altındaki kesitin taşıma gücü (ey=ez=0)
Bresler yönteminin en büyük dezavantajı, analize yönelik olmasıdır. Yani
yukarıdaki denklemle ancak boyutları ve donatısı belirlenmiş bir kesitin
yeterli olup olmadığı kontrol edilebilir. Bu nedenle tasarım, bir deneme
yanılma sürecine dönüşür.
b) İngiliz Betonarme Yönetmeliği Yöntemi (CP110)
İngiliz yönetmeliğinde, iki doğrultuda eğilme momenti taşıyan kolonların
taşıma gücü için önerilen denklem, daha önce Bresler tarafından çıkarılan
denklemin özel bir halidir.
n n
 M yd   
    M zd   1.0
M  M 
 oy   oz 
Myd : Kesite etkiyen ve vektörel yönü “ y ” olan moment, ( Myd=Nd ez )
Mzd : Kesite etkiyen ve vektörel yönü “ z” olan moment, ( Mzd=Nd ey )
Moy : Nd eksenel yükünün ve yalnızca Myd momentinin etkisindeki
kesitin (ey=0) taşıma gücü
Moz : Nd eksenel yükünün ve yalnızca Mzd momentinin etkisindeki
kesitin (ez=0) taşıma gücü
n : 1.0 ile 2.0 arasında değişen katsayı
Nor : Kesitin yalnızca eksenel yük altındaki ( ey=ez=0 ) taşıma gücü
Yukarıdaki denklem bir etkileşim diyagramını simgelemektedir. Temel alınan
etkileşim eğrisi, karşılıklı etki yüzeyinin, N eksenine dik bir düzlemle
kesilmesi ile elde edilebilir. Denklem ve şekilde gösterilen N=Ni düzeyinde
kesit alınarak bulunan Mxy - Mxz etkileşim diyagramı, Moy ve Moz
değerlerine bölünerek boyutsuz bir duruma getirilebilir. Seçilen n
katsayıları ile elde edilen eğrilerle, şekildeki karşılıklı etki eğrisine
yaklaşılmaya çalışılmaktadır.
n =1.0 ise, A ve C noktalarını birleştiren bir doğruyu,
n =2.0 ise, A ve C arasında bir daire parçasını simgelemektedir.
Gerçek durum da buna benzemektedir.
N/Nor oranı yükseldikçe, eğri daireselliğe yaklaşmaktadır.
Nd Nd
 n  0.67  1.67 , 0.2   0.8
N or N or
c) Çakıroğlu - Özer Yöntemi
Bu yöntemde, çeşitli durumlara göre farklı denklemler verilerek, eğik eğilme
ve eksenel basınç altındaki kesitlerin taşıma gücü ifade edilmektedir.
Bu denklemler, TGÇA sh:173 - 181 ‘de verilmiştir.
Beton Dayanımının Bileşik Eğilme Altındaki Kesit
Taşıma Gücüne Etkisi
Yapım sırasında gerçekleştirilen beton dayanımının tasarımda
öngörülenden daha düşük olduğu durumlar; maalesef, ülkemizde sık
rastlanan bir durumdur.
5. Bölümde basit eğilmenin söz konusu olduğu durumlarda beton
dayanımının eğilmedeki taşıma gücüne etkisinin oldukça küçük
olduğu gösterilmişti.
Beton dayanımının bileşik eğilmedeki kesitin taşıma gücüne
olan etkisi ise, basit eğilmedeki kadar ihmal edilebilecek
düzeyde değildir.
Bileşik eğilme durumunda kapasite iki değişkenle Nr ve Mr ifade
edilmektedir.
Bu nedenle, sabit bir eksenel yük için moment taşıma güçlerini veya
sabit bir moment altında taşınabilecek eksenel yükleri karşılaştırmak
mümkündür.
► Eksenel yük düzeyinin yüksek olduğu durumlarda (e/h=küçük),
beton dayanımındaki azalma taşıma gücünü önemli ölçüde
etkilemektedir. Beton dayanımının azalması ile moment ve
eksenel yük taşıma güçlerinde görülen düşme oranları birbirinden
fazla farklı değildir.
► Beton dayanımındaki düşmenin taşıma gücüne etkisi, eksenel
yük düzeyi (e/h=büyük) küçüldükçe azalmaktadır. Bu durumda
davranış basit eğilmeye yaklaştığından, gözlenen bu sonuç son
derece doğaldır.
► S420 yerine S220 kullanıldığında, beton katkısı daha büyük rol
oynadığından, beton dayanımındaki azalma taşıma gücünü daha
fazla etkileyecektir.
► Kesitteki donatı oranı arttıkça betonun kesit davranışına katkısı
azaldığından, beton dayanımındaki düşme taşıma gücünü daha az
etkilemektedir.
► Bileşik eğilmede, özellikle eksenel yük düzeyinin yüksek olduğu
durumlarda, basit eğilmeden değişik olarak, beton dayanımındaki
düşme, taşıma gücünü hemen hemen aynı oranda etkilemektedir .
İki ayrı fcd için karşılıklı etki diyagramı
Bileşik eğilmede, beton dayanımının taşıma gücüne etkisi
Kolonlarda Boyutlandırma ve Donatı Hesabı
Daha önce de belirtildiği gibi, betonarme kolonların salt eksenel
basınç taşıyor gibi boyutlandırılıp donatılmasına izin verilmez. Eğer
hesap momenti Md , ve hesap eksenel yükü Nd , temel alınarak
hesaplanan dışmerkezlik, yönetmelikte öngörülen minimum
dışmerkezlikten küçük ise, boyutlandırma ve donatı hesabında
minimum dışmerkezliğe göre hesaplanan moment temel alınır.
Eğer Md < ( Nd . emin) ise, hesap momenti =Nd . emin
emin=15mm+0.03h
( h: dış merkezlik doğrultusundaki kolon kenarıdır. )
Hesap eksenel yükü Nd , kolona etkiyen eksenel yükler uygun yük
katsayıları ile çarpılarak elde edilir.
Hesap momenti Md ise, yapısal çözümlemeden elde edilen ve yük
katsayıları ile çarpılmış eğilme momentidir.
M’d ise, Md momentine ek olarak ikinci mertebe momentlerini de
içeren maksimum kolon momentidir.
Yönetmelikte kolon boyuna donatısının oranı için alt ve üst sınırlar
verilmiştir. Alt sınırın amacı, kesitin betonarme gibi davranmasını
sağlamak ve belirli bir sünekliği garanti etmektir.
TDY97 ‘de, boyuna donatı için öngörülen alt sınır 0.01 , üst sınır ise
0.04 ’tür. Donatının eklendiği bölgelerde üst sınır 0.06 ’ya kadar
çıkabilmektedir.
TS 500-2000 ’de, gerekli boyuna donatının en az 1.3 katının sağlanması
koşuluysa, donatı oranı alt sınırının 0.005 değerine kadar
azaltılabileceği söylenmektedir.
Bu azaltma, elbette ancak deprem dayanımına katkıda bulunmayan
kolonlar için geçerlidir.
Deprem dayanımına katkıda bulunan kolonlar için Deprem
Yönetmeliği’nin t≥0.01 koşulu geçerlidir. TS-500-2000 ’de donatı için
verilen üst sınır, deprem yönetmeliğiyle aynıdır.
Birçok ülkenin deprem yönetmeliğinde, kolonlarda belirli bir rijitliği ve
sünekliği sağlamak amacıyla eksenel yük için bir üst sınır getirilmiştir.
Ülkemizde bu sınırlama hem TS 500-2000 ‘de, hem de Deprem
Yönetmeliğinde ayrı ayrı yapılmıştır.
TS 500-2000, Nd ≤ 0.6 fck Ac veya Nd ≤ 0.9 fcd Ac
Deprem Yönetmeliği, Nd ≤ 0.5 fck Ac veya Nd ≤ 0.75fcd Ac
Ülkemizin hemen tamamı deprem bölgesi olduğundan, TS 500-2000
sınırlaması ancak deprem dayanımına katkıda bulunmayan çerçeve
kolonları için geçerlidir.
Öntasarım aşamasında kesit boyutları saptanırken, kesit alanı aşağıdaki
değerden az olmamalıdır.
min Ac=Nd/(0.75 fcd)
TS 500-2000 ve Deprem yönetmeliğinde dikdörtgen kesitli kolonların
kesit alanının 75000 mm2 den az olmaması ve en küçük kesit
boyutunun 250 mm olması öngörülmektedir. Dairesel kolonlar için
minimum çap 300 mm ’dir.
Öntasarım aşamasında kolon boyutları saptanırken, yukarıdaki
denklemden yararlanılabilir. Hatta, bazı amprik bağıntılar da
geliştirilebilir. Fakat mühendislik önsezisi ve tecrübesi,
denklemlerden çok daha isabetli sonuç verebilir.
Kesin tasarım aşamasında, yapılan çözümleme sonucu hesap
zorlamaları, Nd ve Md hesaplanmıştır. Kolon kesit boyutları da
öntasarım aşamasında bilinmektedir. Amaç gereken donatının
saptanmasıdır.
Yapısal çözümleme, birden fazla hareketli yük düzenlemesi için
yapıldığından, çeşitli yük birleşimleri dikkate alındığında
( örneğin 1.4G+1.6Q ve 1.0G+1.0Q+1.0E ), donatı hesabı için çok
sayıda Nd ve M’d çifti vardır. Tasarımcı deneyim ve davranış bilgisi
ile bunların bir kısmını eleyebilir ( hesaplarda , özellikle max N ,
max M ve max V değerlerini içeren birleşimleri dikkate almak gibi ).
Diğerleri için donatı ayrı ayrı hesaplanır ve çıkan en yüksek değer
kullanılır.
Kolon Taşıma Gücü Abakları
Taşıma gücü hesabı için en kullanışlı abaklar, boyutsuz karşılıklı etki
diyagramlarıdır. Karşılıklı etki diyagramlarının ordinatı b.h.fcd , apsisi de
b.h2.fcd ’ye bölündüğünde, eksenel yük ve moment ifadeleri boyutsuz
hale getirilmiş olur.
N/(b.h.fcd) ve M/(b.h2 . fcd)
Böylece belirli bir donatı türü ( S220 veya S420 ), belirli bir d’’/h oranı,
belirli bir donatı düzeni ve oranı için diyagram genelleştirilmiş olur. Aynı
abak üzerinde çeşitli donatı oranlarını gösteren çok sayıda boyutsuz
karşılıklı etki diyagramı çizilebilir.
Betonarme için çizelge ve abaklar ( TGÇA 4.2 - 4.79 ) ‘da, donatı
oranı t.m olarak ifade edilmiştir. Burada m = fyd/fcd olduğundan,
eğriler beton dayanımından bağımsız bulunmuş olmaktadır.
Abaklardan;
4.2 - 4.45 : Dikdörtgen kesit ,
4.46 - 4.63 : Daire kesit,
4.64 - 4.79 : Halka kesit
içindir.
TGÇA 4.2 - 4.45 de dikdörtgen kesitler için verilen abaklardan
hangisinin kullanılacağı, söz konusu kesitte kullanılan donatı sınıfına
(S220 veya S420), d’’/h oranına ve  katsayısına bağlıdır.
Abaklardan iki ayrı d’’/h oranına en yakın olanı kullanılır veya iki
abak arasında doğrusal oranlama yapılır.
 katsayısı, ara donatı alanının, kesitteki tüm donatı alanına
oranıdır.
Sözü edilen abakların özelliklerini daha iyi tanıyabilmek için, tipik bir
abak aşağıda şekilde gösterilmiştir. Abağın sağ üst köşesinde donatı
düzeni gösterilmiş ve önemli bazı parametreler tanımlanmıştır.
Onun hemen solunda, kutu içinde abak seçiminde temel alınacak
kesit özellikleri belirtilmiştir,
a) donatı sınıfı
b) d’’/h oranı
c) 
Şekilde gösterilen her eğri belirli bir donatı oranını temsil etmektedir.
t=(t m)/m
Örnek Kolon Taşıma Gücü Abağı 4.2
Örnek Kolon Taşıma Gücü Abağı 4.27
Örnek Kolon Taşıma Gücü Abağı 4.44
Örnek Kolon Taşıma Gücü Abağı 4.59
Örnek Kolon Taşıma Gücü Abağı 4.77
Abakta TS 500-2000 de bulunan iki sınır, koyu çizgilerle gösterilmiştir.
Bu sınırlardan ilki, minimum dışmerkezliktir, e/h ≤ 0.1 ( Eski TS
500 ) .
Eğrilerin bu sınırın solunda kalan parçaları kullanılmamalıdır.
İkinci sınırlama yük düzeyi ile ilgilidir.
Abakta bu sınır ( N / Acfcd ) = ( N / bhfcd ) = 0.9
olarak gösterilmiştir.
Eğrilerin bu sınır üstünde kalan bölümleri de kullanılmamalıdır.
h : Dışmerkezlik doğrultusundaki kenar
Abakların, çeşitli problemlerin çözümünde nasıl kullanılacağı aşağıda
özetlenmiştir.
Problem 1-Tek yönlü eğilmede kolon donatısının
belirlenmesi

Bilinen : Kolon kesit boyutları, malzeme sınıfları, M d ve Nd


İstenen: Kesit donatısı
Çözüm:
a) Kesite konulacak donatı sırasının sayısı kararlaştırılır.
b) d’’/h belirlenir.
c) Ara sıralardaki donatı alanının toplam donatı alanına oranı olan 
kesite göre kararlaştırılır.
d) Çelik sınıfı, donatı sırası sayısı, d’’/h ve  nın belirlenen
değerlerine uygun olan abak seçilir.
e) Nd/(b h fcd) , Md/(b h2 fcd) değerlerinden girilip, bunların kesiştiği
noktalardaki t m değeri bulunur.
f) t ve Ast hesaplanır. (t=t m) fcd/fyd)
Ast=t b h : Donatı, sıra sayısı ve  ile uyumlu olarak yerleştirilir.
Problem 2- Tek yönlü eğilmede moment kapasitesi Mr ‘nin
bulunması
Bilinen: Hesap eksenel yükü, Nd
Malzeme dayanımları, fcd , fyd
Kesit boyutları (b ve h) ,donatı alanı ve düzeni
İstenen: Moment kapasitesi Mr (taşıma gücü)
Çözüm:
a) Nd / bhfcd , d’’/h ve m=fyd/fcd değerleri hesaplanır.
b) Donatı sınıfı, d”/h ve  için uygun abak seçilir.
c)t.m hesaplanır. t.m=t fyd/fcd
d) Abağa Nd / bhfcd ile girilerek, kesitteki donatı oranına en
yakın tm eğrisini kesinceye kadar devam edilir.
Bu noktadan dik olarak inilerek M/bh2fcd bulunur.
Problem 3

Bilinen : Hesap momenti M’d , Malzeme sınıfları,


Kesit boyutları (b , h) , donatı alanı ve düzeni
İstenen : Nr
Çözüm :

a) M’d/(bh2 fcd) , d”/h ve m=fyd/fcd değerleri hesaplanır.


b) Donatı sınıfı, d”/h ve  için uygun abak seçilir.
c) t.m hesaplanır.
d) Abağa M’d/bh2 fcd ile girilerek t.m değerine bağlı
olarak N/bhfcd bulunur.
e) Nr=(N/bhfcd) bhfcd hesaplanır.
Problem 4

Bilinen : Kesit boyutları, malzeme sınıfları, donatı alanı


ve düzeni, eksantrisite (e)
İstenen: Kesitin taşıyabileceği en büyük Mr ve Nr
Çözüm :
a) Çelik sınıfı, donatı sırası sayısı, d”/h ve 
için uygun olan abak seçilir.
b) t.m ve e/h hesaplanır.
c) e/h doğrusu ile t.m eğrisinin kesiştiği
noktadan yatay gidilerek N/bhfcd
düşey inilerek M/bh2fcd
değerleri abaktan okunur.
d) Nr ve Mr hesaplanır.
Narinlik Etkisi
Genel
Betonarme kolonlarda eksenel yüke ek olarak eğilme momentinin de
etkidiği bilinmektedir.
Eğilme sonucu oluşan yer değiştirmeler de, eksenel yük nedeni ile
ikinci mertebe momentlerine yol açmaktadır.
Eğer söz konusu yapıda yeterli rijitlikte perde duvar bulunmuyorsa,
katlar arası yanal yer değiştirme nedeni ile oluşan ikinci mertebe
momentleri çok büyük olabilmektedir.
İkinci mertebe momentlerinin kesin olarak saptanabilmesi, ancak yer
değiştirmelerin sağlıklı bir biçimde hesaplanabilmesi ile mümkündür.
Kolonların karmaşık ve tam olarak tanımlanamayan sınır koşulları,
betonarmenin doğrusal olmayan ve zamana bağlı davranışı ve oluşan
çatlaklardan dolayı kesit atalet momentinin azalması, gibi nedenlerle
deformasyon hesabı ancak tartışmaya çok açık bir çok varsayımlara
gerçekleştirilebilir.
İkinci mertebe momentlerinin, yani yer değiştirme nedeni ile oluşan
momentlerin, çerçeve çözümünden elde edilen hesap momentlerini
artırıp artırmayacağı, şekil değiştiren kolonun geometrisine bağlıdır.
1) Eğer kolon boyunca moment işaret değiştirmiyorsa, yani kolonun iki
ucu arasında bir büküm noktası yoksa, bu tür kolonlar “tek eğrilikli”
olarak adlandırılır.
2) Kolon boyunca moment işaret değiştirdiği durumlarda, kolonun iki
ucu arasında moment sıfır noktası veya noktaları oluşacağından bu
tür kolonlar “çift eğrilikli” olarak tanımlanır.
Aşağıdaki şekilde iki ucu mafsallı iki ayrı kolon gösterilmiştir.
Bunlardan şekil (a) ‘da gösterilen kolonun iki ucunda birbirine eşit
momentler, kolonu aynı yönde eğmektedir. Bu durumda iki uç
arasında bir büküm noktası veya moment sıfır noktası yoktur. İki uç
momenti, kolonu aynı yönde eğmeye çalıştığından ve eşit
olduğundan, birinci mertebe momenti kolon boyunca sabittir.
Dolayısıyla, şekil değiştirme nedeni ile oluşan ikinci mertebe
momenti (kesik çizgilerle gösterilmiştir), her noktada momenti
artırmaktadır.
Birinci mertebe momenti sabit olduğundan, toplam maksimum
moment, yer değiştirmenin en büyük olduğu noktada, yani açıklık
ortasında oluşmaktadır.
M’max=N(e+ymax)

Şekil b ’de gösterilen mafsallı kolonun iki ucunda etkiyen momentler,


kolonu ters yönde eğmeye çalışmaktadır. Bu durumda, iki uç
arasında bir moment sıfır noktası oluşmakta ve birinci mertebe
momentlerinin en büyük değerleri kolon uçlarında, yani yer
değiştirmenin, dolayısıyla ikinci mertebe momentlerinin sıfır olduğu
noktada meydana gelmektedir.
Çift eğrilikli olarak adlandırılan bu tür şekil değiştirmenin oluştuğu
kolonlarda, ikinci mertebe momentlerinin birinci mertebe
momentlerine etkimesiyle oluşan toplam momentin, kolon
uçlarındaki birinci mertebe momentlerinin değerinden büyük olup
olmayacağı, yer değiştirmelerin mertebesine, dolayısıyla
narinlik oranı ( lk/i ) ’ye bağlıdır.
Burada lk , kolon etkili boyu; i ise atalet yarıçapıdır.
Tek ve çift eğrilikli kolonlarda narinlik etkisi
Yanal ötelenmesi önlenmemiş çerçeve kolonlarında
narinlik etkisi
Şekil b ’de ikinci mertebe momentleri kesik çizgilerle gösterilmiştir.
Eğrilerden 1 olarak işaretleneni, narinlik oranı küçük; 2 olarak
işaretleneni ise, narinlik oranı büyük olan bir kolon içindir.
Şekilden kolayca görüleceği gibi narinlik oranı küçük olan kolonda (1
numaralı eğri), en büyük yer değiştirmenin oluştuğu yerdeki toplam
moment, kolon ucundaki birinci mertebe momentinden küçüktür.
M’d=(M+N.y1) < N.e2
Bu durumda kolon hesabı en büyük moment olan N.e2 ’ye göre
yapılacağından, narinlik etkisinin ihmal edilmesinde hiçbir sakınca
yoktur.
Narinlik oranı büyük olan kolonlarda ise (2 numaralı eğri), maksimum
yer değiştirmenin oluştuğu yerdeki toplam moment, kolon ucundaki
birinci mertebe momentinden büyük olabilmektedir.
M’d=(M+N.y2) > N .e2
Bu durumda kolon hesabının M’d momenti temel alınarak yapılması
gerektiğinden, narinlik etkisinin ihmali söz konusu olamaz. Şekil b ’de
görüleceği gibi, bu gibi durumlarda en büyük kolon momenti, kolon
ucundan belirli bir uzaklıkta oluşmaktadır.
Özetlemek gerekirse, tek eğrilikli kolonlarda narinlik oranı ne olursa
olsun, ikinci mertebe momentleri hesap momentini mutlaka
artırırken, çift eğrilikli kolonlarda ikinci mertebe momentlerinin hesap
momentlerini artırıp artırmayacağı narinlik oranına bağlıdır.
Aşağıdaki şekilde gösterilen kolonların iki ucunun birbirlerine göre
yer değiştirmediği varsayılmıştır. Bu varsayım, ancak yanal
ötelenmesi önlenmiş çerçeveler için geçerlidir. Çerçevenin yanal
ötelenmesi, yeterli rijitlikte perde duvarlar veya düğüm noktaları
arasında düzenlenen çapraz elemanlarla önlenebilir.
Yanal ötelemenin önlenmediği durumlarda, yer değiştirme nedeni ile
oluşan ikinci mertebe momentlerinin en büyük olduğu nokta, birinci
mertebe momentlerinin en büyük olduğu nokta ile çakıştığından,
ikinci mertebe momentleri hesap momentini mutlaka artırmaktadır.
Bu nedenle, yanal ötelenmesi önlenmemiş çerçevelerin
kolonlarında narinlik etkisi çok önemlidir.
Diğer şekilde gösterilen kolonda iki uç momentin eşit olduğu
varsayıldığından, iki uç arasındaki “moment sıfır noktası” ortada
oluşmaktadır. Şekil (b) ’de kolon boyunun yarısının serbest cisim
diyagramı, (c) ve (d) ’de ise moment dağılımları gösterilmiştir.
Moment dağılımlarında taranmamış parça birinci, taranmış olan ise
ikinci mertebe momentlerini göstermektedir. Şekil (c) ’deki
dağılımında, kolonun her iki ucundaki düğüm noktalarında eğilme
elemanlarının (kiriş veya döşeme) sonsuz rijit olduğu
varsayıldığından, dönme sıfır alınmıştır (=0).
Şekil c ve d ‘nin karşılaştırılmasından görüleceği gibi, düğüm
noktalarındaki eğilme elemanlarının eğilme rijitlikleri azaldıkça 
artmakta, bu artış yer değiştirmeyi, dolayısıyla ikinci mertebe
momentlerini büyütmektedir.
Düşük rijitlikteki yastık kirişlerinin kullanıldığı asmolen tipi
sistemlerde ( derinliği az, genişliği fazla kirişler ) ve kirişsiz
döşemelerde, kolon uçlarındaki dönme nedeni ile oluşan ikinci
mertebe momentleri, birinci mertebe momentlerinden çok
daha büyük olabilmekte ve bu nedenle kolon kapasitesi
aşılarak göçmeler oluşmaktadır.
İkinci mertebe momentlerinin büyük olması ve yanal rijitliğin yetersiz
olması nedeni ile Türk Deprem Yönetmeliği’nde (1997), yukarıda
tanımlanan sistemlerde tüm yatay kuvveti alacak kapasitede perde
bulundurulması zorunluluğu getirilmiştir.
Yanal ötelenmesi önlenmiş bir çerçevedeki kolonda oluşacak ikinci
mertebe momentinin ne denli kritik olacağı, kolonun şekil değiştirme
eğrisine, yani tek veya çift eğrilikli olmasına bağlıdır.
Kolonun tek yada çift eğrilikli olması aşağıda gösterildiği gibi
yükleme düzenine de bağlıdır. Gösterilen A kolonu, hareketli yükün
düzenlenişine göre tek yada çift eğrilikli olabilir. Fakat (a) yada (b)
yüklemesinin hangisinin daha kritik olacağına ayrıntılı işlem yapılarak
ancak ulaşılabilir.
Yanal ötelenmenin önlenmediği bir çerçevenin kolonu, kattaki diğer
kolonlardan bağımsız olarak yer değiştiremez. Kat düzeyindeki
eğilme elemanlarındaki boy değiştirmeler ihmal edilirse, tüm kat
kolonlarının uçları arasındaki yer değiştirme ( katlar arası göreli yer
değiştirme ) aynı olacağından, yanal yer değiştirmelerin büyüklüğü,
tüm kat kolonları ile onların alt ve üst düğüm noktalarındaki eğilme
elemanlarının göreli rijitliğine bağlıdır.
Kolonlarda oluşan ikinci mertebe momentleri, şekil değiştirmelerin,
dolayısıyla eğriliğin bir fonksiyonudur. Kolonda oluşacak gerçek yer
değiştirmenin hesaplanabilmesi için, kolon etkili boyunun ve eğilme
rijitliğinin doğru olarak kestirilebilmesi gerekir.
Betonarmede gerek etkili kolon boyunun ( iki moment sıfır noktası
arasında kalan uzaklık ), gerekse eğilme rijitliğinin tam doğru olarak
hesaplanabilmesi olanaksız denebilecek kadar zordur.
Kolonlarda Eğilme Rijitliği
Betonarme elemanlarda eğilme rijitliği, moment - eğrilik ilişkisinin eğimi
olarak tanımlanabilir. Eğilmeye ek olarak eksenel basınç taşıyan
betonarme bir kesitin moment - eğrilik ilişkisi, daha önce anlatılmış
olduğu gibi, eksenel yük düzeyine göre değişir.
Şekilde bir betonarme kesitin çeşitli eksenel yük düzeylerinde moment -
eğrilik ilişkisi gösterilmiştir.
Bu şekilden üç önemli sonuç çıkarılabilir;
a) moment - eğrilik ilişkisi doğrusal değildir.
b) eğrinin geometrisi eksenel yük düzeyine bağlıdır.
c) deformasyon kapasitesi, yani süneklik, eksenel yük düzeyi arttıkça
azalmaktadır.
Kolon eğriliğine yükleme düzeninin etkisi
Eksenel yükün moment - eğrilik ilişkisine etkisi
Eğilme rijitliğine, klasik mekanikte tanımlanan EI değerine göre de
bakmak mümkündür.
E : Elastisite modülü
I : Atalet momenti
Betonun elastisite modülüne etkiyen parametreler 1. Bölümde
anlatılmıştı. Bu değişkenlerden en önemlisi sünme, kalıcı yükler
altında basınç bölgesindeki betonun etkili elastisite modülünü büyük
oranda azaltmaktadır.
Betonun çekme dayanımı düşük olduğundan, betonarme
elemanların yük altında çatlamalarının son derece doğal olduğu,
dolayısıyla çatlamış kesitteki atalet momentinin, çatlamamış kesite
oranla çok daha küçük olduğu açıktır. Bu azalma doğal olarak
çatlağın boyuna göre değişecektir.
Aşağıda yanal ötelenme yapması önlenmiş bir kolonda oluşan
çatlakları göstermektedir. Zorlamanın türüne göre bu çatlakların yeri
ve türü değişecektir. Ayrıca kolon boyunca çatlak boyu da farklı
olacağı için atalet momenti kolon boyunca sürekli değişecektir.
Kolonların Etkili Boyu
Çerçevenin bir parçası olan kolonların etkili boyu “iki moment
sıfır noktası arasındaki uzaklık” olarak tanımlanır.
Kolon etkili boyu, sınır koşullarına ve uygulanan yük düzenine bağlıdır.
Yanal ötelenmesi önlenmiş kolonların iki sınır durumda (iki ucu mafsallı
ve iki ucu ankastre) oluşan etkili boyları, aşağıda a ve b ile
gösterilmiştir.
Çerçeveyi oluşturan kolonlarda bu iki ideal duruma genellikle
rastlanmaz.
Gerçek durum, şekil c ’de gösterildiği gibidir ve etkili kolon boyu l/2
ile l arasında değişir. Etkili kolon boyunun alacağı değer, üst ve alttaki
düğüm noktalarına saplanan eğilme elemanlarının göreli rijitliklerine
bağlıdır.
Yanal ötelenmesi önlenmemiş kolonlarda idealize edilmiş iki sınır koşulu
sonucu oluşan etkili boy, aşağıda a ve b ile gösterilmiştir.
Çerçevenin bir parçası olan kolonlarda oluşabilecek gerçek
deformasyon da, c de gösterilmiştir.
Bu tür kolonlarda etkili kolon boyu , l ile sonsuz arasında değişebilir.
Yanal Ötelenme Yapan Bir Kolonda Oluşan Tipik Çatlaklar
Yanal Ötelenme Yapmayan Kolonların Etkili Boyları
Yanal Öteleme Yapan Kolonların Etkili Boyları
Doğrusal Olmayan Çerçeve Davranışı
Betonarme kolonların davranışı, çerçeve davranışından bağımsız olarak
alınıp irdelenemez. Kolon etkili boyunun, düğüm noktasına saplanan
elemanların göreli rijitliğine göre değiştiği söylenmişti. Kolona etkiyen
birinci ve ikinci mertebe momentleri de çerçeve düğüm noktasındaki
elemanların göreli eğilme rijitliklerine bağlıdır.
Aşağıda gösterilen basit çerçevenin yanal ötelenmesi önlenmiştir. A ile
gösterilen düğüm noktasına etkiyen iç kuvvetler gösterilmiştir. Düğüm
noktasına etkiyen eksenel kuvvet N=P1+P2 , moment ise, konsol
momenti olan Mex=P1l1 ’dir. Düğüm noktasına uygulanan bu moment,
kiriş ve kolon tarafından göreli eğilme rijitliklerine göre paylaşılacaktır.
Mex=P1l1=Mb+ Mcol
Mb kiriş , Mcol ise kolon momentidir.
Kolonlardaki maksimum moment M’ , birinci mertebe momentine ikinci
mertebe momenti eklenerek bulunur.
M’=Mcol + N . y = (Mex-Mb) + N . y
Denklemlerdeki Mb , kirişlerin kolona göre rijitliğine, ikinci mertebe
momenti N.y de, kolonun şekil değiştirmesine bağlıdır. Kolonda
herhangi bir nedenle çatlama olduğunda kolon rijitliği azalacağından,
Mb ve y ( dolayısıyla N.y ) artacaktır.
Denklemde Mb negatif, N . y ise pozitif olduğundan, çatlamanın
kolona etkiyen M’ momentini ne yönde etkileyeceği ilk bakışta
söylenemez. Narinlik oranı yüksek bir kolonda ikinci mertebe
momentindeki artış, M’b ’deki artıştan fazla olacağından, kolon
çatlamasının maksimum momenti artıracağı söylenebilir. Narinlik
oranı küçük kolonlarda ise, kolon çatlaması kolona etkiyen
maksimum momenti azaltabilir.
Sünme, kolonun hesapta kullanılacak eğilme rijitliğini
azaltacağından, bunun birinci ve ikinci mertebe momentlerine etkisi,
kolonun çatlaması ile oluşan etki ile özdeş olacaktır. Buna karşın
düğüm noktasına saplanan kirişlerdeki çatlamalar, kiriş rijitliğini
azaltacağından, Mb azalırken, düğüm noktası daha kolay
dönebileceğinden, ikinci mertebe momenti artacaktır.
Bu durumda kolona etkiyen birinci ve ikinci mertebe momentleri
artacağından, maksimum moment M’ büyük ölçüde artacaktır.
Momentlerin kiriş ve kolonlara dağılımı
TDY’97 de “kolonların kirişlerden daha güçlü olması koşulu” temel alınarak
oluşturulan çerçevelerde, bu tür kiriş mafsallaşmaları nedeniyle çerçevede
stabilite sorunları yaşanabilir.
Yanal ötelenmesi önlenmemiş çerçevelerde kolon davranışı, tüm katta yer
alan düğüm noktalarındaki elemanların göreli rijitlikleri ile yakından
ilişkilidir. Bu nedenle ikinci mertebe momentleri hesaplanırken, bireysel
kolonlar değil, tüm kat dikkate alınmalıdır.

İkinci Mertebe Momentinin Hesabında Temel İlkeler


İkinci mertebe momentlerini etkileyen değişkenler, bundan önceki
paragraflarda irdelenmişti. Bu değişkenlerden en önemlileri aşağıda
sıralanmıştır.
► Boyutsuz dışmerkezlik, e/h. e/h arttıkça narinlik etkisi azalmaktadır.
► Kolonun iki ucuna etkiyen momentlerin oranı, e 1/e2 . Dışmerkezlik cinsinden
ifade edilen bu oranın büyüklüğünden çok, işareti önemlidir.
► (lk/i), narinlik oranı. “lk” kolon etkili boyu, “i” ise atalet yarıçapıdır.
► Kolonun alt ve üst düğüm noktalarında, çerçeve yönündeki eğilme
elemanlarının göreli eğilme rijitliği.
► Zamana bağlı deformasyon. Sünme, kolon rijitliğini önemli ölçüde azaltarak
hem birinci hem de ikinci mertebe momentlerini etkilemektedir.
Gerçekçi bir hesap yönteminde, yukarıda sayılan tüm değişkenler
dikkate alınmalı, ancak hesaplar karmaşık ve çok zaman alıcı
olmamalıdır.
İkinci mertebe momentini daha iyi tanıyabilmek için, iki ucu
mafsallı ve sabit dışmerkezlik altında test edilen bir kolonun
davranışını incelemek yararlı olacaktır. Aşağıda şekilde kolonun
sağ tarafına uygulanan yük, şematik olarak gösterilmiştir. Kolon
uçları mafsallı olduğu için, l=lk ; dışmerkezlik ise, e=e1 ’dir.
Şekilde kolona sıfırdan başlayarak artırılan yük altındaki
davranışı, karşılıklı etki diyagramı üzerinde işaretlenmiştir. Eğer
narinlik etkisi olmamış olsaydı ( kısa kolon ), yani ikinci mertebe
momentinin etkisi sıfır olsaydı, N ve M ’deki artış e=e1 olarak
gösterilen OA eğrisini izleyecek ve kolon A noktasında taşıma
gücüne erişecektir.
Narin kolonun davranışı, şekilde kesik çizgi ile gösterilmiştir.
Davranış önce OA eğrisine yakın olmakta, ancak N arttıkça,
gerçek davranış eğrisi kısa kolon davranışını simgeleyen bu
eğriden ayrılmaktadır.
Şekilde gösterildi gibi, iki eğri arasındaki yatay uzaklık, ikinci
mertebe momentini belirlemektedir.
M=N . y
Kolon taşıma gücüne yine karşılıklı etki diyagramı üzerindeki bir
noktada erişmektedir. Ancak, görüldüğü gibi kısa kolon A noktasında
taşıma gücüne ulaşırken, narin kolon taşıma gücüne B noktasında
erişmektedir.
B noktasında taşınan eksenel yük Nd ’dir. Bu eksenel yüke karşı olan
birinci mertebe momenti de Md ’dir. Bu durumda sorun, Nd eksenel
yükü altında oluşan ikinci mertebe momentinin, yani M=N . y ’nin
hesaplanmasıdır. Çağdaş hesap yöntemlerinde temel amaç, şekilde
M’d olarak gösterilen momentin yaklaşık olarak saptanmasıdır.
TS 500-2000 ‘de de önerilen, ACI yönteminde olduğu gibi hesap
momenti Md nin bir moment büyütme katsayısı ile çarpılarak
büyütülmesidir. M’d = Md
Eski yöntemlerde hem N , hem de M değerlerinin bir katsayı ile
çarpıtılarak büyütülmesinin ne denli yanlış olduğu aşağıda
görülmektedir. Bu yapıldığında dış merkezlik sabit kalmakta ve
taşıma gücü yanlış olarak B yerine A noktası ile tanımlanmaktadır.
Eksenel yük ve eğilme altındaki kolon davranışı
Kolonun çok narin olduğu durumlarda, kolon
OA eğrisi yerine OC eğrisini izleyecektir.
Şekilde de gösterildiği gibi, bu durumda kolon
karşılıklı etki diyagramına erişmeden yük
taşıma yeteneğini yitirecektir.
Malzemeler sınır değerlerine erişmemiş
olduğundan, bu bir “stabilite kırılması”dır.
Genelde betonarme kolonlar fazla narin
olmadığından, stabilite sorununa ender
rastlanır.
Narinlik Etkisi İçin Hesap Yöntemleri
İkinci mertebe momentlerin hesabında izlenecek en doğru yol, bundan önce
sözü edilen ve tüm etkileri içeren ( malzeme davranışını, çatlamayı,
betonun sünme ve büzülmesini göz önünde bulunduran ) genel
yöntem olan, orantısız çerçeve çözümüdür.
Bu tür bir analizde, eksenel yükün eğilme rijitliğine etkisi dikkate alınmalı ve
yükler adım adım artırılarak bunların neden olduğu şekil değiştirme ve
ikinci mertebe momentleri hesaplanmalıdır.
Çözümlemede, beton ve çelik  ilişkileri de gerçekçi bir biçimde
modellenmeli ve çatlama dikkate alınmalıdır.
Doğrusal olmayan çözümleme, gerçek malzeme modellerine dayanan
( çekirdekteki sargı etkisini de içeren ), çatlamayı ve betonun çekme
dayanımını dikkate alarak oluşturulan moment - eğrilik ilişkileri temel
alınarak yapılmalıdır.
Böyle bir çözümlemenin bilgisayardan yararlanmadan yapılamayacağı
açıktır. Bilgisayar kullanılsa bile, çözüm karmaşık, zaman alıcı ve pahalıdır.
Bu nedenle, yaklaşık yöntemler tercih edilmelidir.
Narinlik Etkisi Hesabı için
TS 500-2000 ’deki Yaklaşık Yöntem

TS 500-2000 ’de, ACI ’da öngörülen “moment büyütme yöntemi” temel


alınmıştır.
Bu yöntemde, tasarımda kullanılacak moment; doğrusal elastik
varsayım ile yapılan yapısal çözümlemeden elde edilen ve ayrıca
minimum dış merkezlik koşulunu da sağlayan en büyük kolon uç
momentinin bir çarpan ile büyütülmesiyle bulunur.
Bu yöntem, narinlik oranının (lk/i)  100 sınırını aşmadığı
elemanlarda kullanılabilir. Ayrıca, kolon yüksekliği boyunca kesit ve
eksenel yük değişmemelidir.
TS 500-2000 ’e göre, eğer doğrusal olmayan genel ikinci mertebe
çözümlemesi yapılmıyorsa, binanın yanal ötelenmesinin önlenip
önlenmediği, yapının herhangi bir katı için taşıyıcı sistemin bütünü göz
önünde tutularak hesaplanan, aşağıdaki duraylılık
( stabilite ) göstergesinin, 0.05 ’den büyük olup olmadığı ile
belirlenmektedir.
  1.5 i  N di / li 
 0.05
V fi

 Yapı taşıyıcı sistemi içindeyatay kuvvetlere karşı yeterli


rijitlik sağlayanbetonarme perde duvarlar
varsa,duraylılık göstergesinin yukarıda
belirtilen sınırı aşmadığı durumlarda, o katta yeterli rijitlik
bulunduğu ve yanal ötelenmenin önlenmiş olduğu
varsayılabilir.
 Bu hesaplarda, çatlamamış kesit varsayımı ve deprem
veya rüzgar gibi yatay yük birleşimlerinden
( Fd=1.0G+1.0Q±1.0E veya Fd=1.0G+1.3Q±1.3W )
bulunan değerlerden en elverişsiz olanı esas alınmalıdır.
Eğer ≤ 0.05 ise, yanal ötelenme önlenmiş varsayılacaktır.
Eğer  ≥ 0.05 ise, yanal ötelenme önlenmemiş varsayılacaktır.
Vfi : i katındaki toplam kesme kuvveti
i : i katındaki göreli kat ötelemesi ( iki katın ötelenme farkı )
Ndi : i katındaki her bir kolonun hesap eksenel yükü
li : i katındaki her bir kolonun boyu ( kolon - kiriş düğüm
noktaları merkezleri arasındaki uzaklık )
Eğer kattaki tüm kolonların boyları aynı olursa, yukarıdaki denklem şu
hale dönecektir;
İkinci mertebe
(  N di ) i momentlerinin birinci
  1.5 mertebe
V fi li momentlerine oranı

Bu oranın 1.5 katı 0.05 ’i geçerse, yanal ötelenme önlenmiş


sayılacaktır. Önemli olan, Vfi ve Ndi ’nin aynı yük
birleşimlerinden alınmış olmasıdır.
Binanın yanal ötelenmesinin önlenip önlenmediği, aşağıda verilen
yaklaşık denklemlerle de kontrol edilebilir.
Bu denklemlerde, n kat sayısı, H yapının temel düzeyinden ölçülen
yüksekliği, Nd yapının toplam ağırlığı, ve (EcIc) yalnızca rijit
düşey elemanların (perde duvar gibi) eğilme rijitliği.
Rijitlik hesabına kolonlar dahil edilmemelidir. Perde rijitliği, salt
perdenin kuvvetli olduğu doğrultuda dikkate alınacaktır. Aşağıdaki
koşul sağlandığı takdirde, yanal ötelenmenin önlendiği
varsayılabilir.

n  4 için , H
N d
 0 .6
 (E I )
c c r

n  4 için , H
N d
 0.2  0.1n
 (E I )c c r

TS 500-2000 yönteminde kolon uç momentleri (çerçeve


çözümlenmesinden elde edilen hesap momentleri) Md1 ve Md2
olarak gösterilir. Md2 > Md1
Kolon tek eğrilikli olduğunda, Md1/Md2 oranı (+), çift eğrilikli olduğunda ise, (-)
alınmalıdır. TS 500-2000 ’de ikinci mertebe momentlerinin göreli olarak küçük olduğu
durumlarda, bunların ihmaline izin verilmektedir.
TS 500-2000 ’e göre, aşağıdaki koşullar sağlanıyorsa, ikinci mertebe
momentleri ihmal edilebilir.
Yanal ötelenme önlenmiş ise, (lk/i) ≤ 34 -12Md1/Md2 ≤ 40
Yanal ötelenme önlenmemişse, (lk/i) ≤ 22
TS 500-2000 ’e göre atalet yarıçapı “i”, dikdörtgen kesitler için yaklaşık olarak 0.3h ,
dairesel kesitler için de 0.25h alınabilir.
Etkili kolon boyu, gerçek kolon boyunun, mesnet koşullarına bağlı ve kolon uçlarındaki
dönmenin engellenmesiyle ilişkili olan “k” katsayısı ile çarpılarak elde edilir. lk=kln .
Burada “ln” kolon serbest yüksekliği; döşeme üstünden, üst düğüm noktasında hesap
yönündeki en derin kirişin veya kirişsiz döşemelerde döşemenin, alt yüzüne olan
uzaklıktır. Kolon üst ucunda kirişte guse veya kirişsiz döşemede başlık bulunması
halinde, kolon serbest boyu, guse veya başlık alt yüzünden itibaren ölçülür.
“k” katsayısı, alt ve üst düğüm noktalarında kolonların eğilme rijitliğinin kirişlerinkine
oranına ve yapının yanal ötelenmesinin önlenip önlenmediğine bağlıdır.

TS 500-2000 ’de verilen “k” katsayıları aşağıda özetlenmiştir.


a) Yanal ötelenmesi önlenmiş kat kolonları için:

k = 0.7 + 0.05 (1+2) ≤ 0.85+0.051 ≤ 1.0 ; ( 2 > 1 )


1 ve 2 , alt ve üst düğüm noktalarındaki kolonların toplam eğilme
rijitliklerinin, eğilme doğrultusundaki kirişlerinkine oranıdır.
( Yalnız eğilme doğrultusundaki kirişler dikkate alınır. )
Eğer hesap yapılmamış ise, yanal ötelenmesi önlenmiş kat
kolonlarında k=1.0 alınır.
  I / l  kolon   I / l  kolon
1  2 
  I / l  kiriş   I / l  kiriş

b) Yanal ötelenmesi önlenmemiş kat kolonları için:


m = 0.5 (1+2)
20   m
Eğer m < 2.0 ise , k 1  m
20
Eğer m > 2.0 ise , k  0.9 1   m
Bir ucu mafsallı olan yanal ötelenmesi önlenmemiş kat kolonlarda
k , aşağıdaki bağıntılardan elde edilir.
k=2.0+0.3
Bu denklemdekimafsal olmayan uçta hesaplanan değerdir.

Ankastre uçlarda ise, = 0 dır.


Serbest uçlarda ise, =  dur.

i değerleri hesaplanırken, kolonların tüm kesitlerinin atalet momentleri,


kirişin ise çatlamış kesitlerinin atalet momentleri dikkate alınmalıdır.
Eğer daha kesin hesap yapılmıyorsa, yaklaşık olarak kiriş tüm kesiti
atalet momentinin yarısı, çatlamış kesit atalet momenti olarak alınabilir.
 Tablalı kesitlerin tabla dikkate alınmadan hesaplanan atalet momentleri
de yaklaşık olarak çatlamış kesit atalet momenti kabul edilebilir.
 Kirişsiz döşemelerde kiriş yerine, döşemenin kolon şeriti dikkate
alınmalıdır. Bu kesitin tüm (brüt) kesitinin atalet momentinin yarısı,
çatlamış kesit atalet momenti olarak kabul edilmelidir.
TS 500-2000 yönteminde çerçeve çözümlemesinden
elde edilen Nd , Md1 ve Md2 değerleri temel alınarak
narinlik etkisinin hesabı yapılır.
Eğer daha önce belirtilen ve TS 500-2000 ‘de verilen
ilgili koşullar sağlanmadığı için, ikinci mertebe
momentleri ihmal edilemiyorsa, maksimum hesap
momenti M’d , yapısal çözümlemeden bulunan en
büyük uç momenti Md2 , veya s olarak
gösterilen “moment büyütme katsayısı” ile
çarpılmasıyla bulunur.

Md’=Md2 veya Md’=s Md2


Moment büyütme katsayısı, yanal ötelenmenin önlenip
önlenmemiş olmasına göre değişir.

Yanal ötelenme önlenmişse, kat kolonlarında;


Cm
  1,0
Nd
1  1.3
Nk
M d1
Cm  (0.6  0.4 )  0.4 , M d1  M d 2
Md2
Buradaki Md1 / Md2 oranı, tek eğrilikli kolonlarda ( + ) , çift eğrilikli
kolonlarda ( - ) alınır. Ayrıca, kolon uçları arasında etkiyen herhangi
bir yatay yük varsa, Cm=1,0 alınır.
Burada Cm , burkulmada moment için alınan bir katsayıdır.
Yanal ötelenme önlenmemişse,
kattaki tüm kolonlar için;
1.0
s   1,0
1  1.3
 N d

N k

Burada,  N d  0,45  N k koşulu sağlanmalıdır.


Sağlanmıyorsa, kolon boyutları büyütülmelidir.

Yanal ötelenmenin önlenmediği durumlarda, s kat için


hesaplanmalıdır.
Ancak, TS 500-2000 ’de bireysel kolonun daha kritik olabileceği
düşünülerek, incelenen kolonun her biri için de bir  daha
hesaplanması öngörülmektedir.
Moment büyütme katsayısı olarak  ve s ’ den daha büyük olanı
kullanılmalıdır. ( M’d = Md2 veya s Md2 den büyük olanı ).
Yanal ötelenmesi önlenmemiş sistemlerde bireysel kolonlarda
öngörülen  hesaplanırken Cm =1.0 alınmalıdır.
 Ancak, serbest boy ile bulunan narinlik oranı,

 lk  35
 
i  Nd
f ck Ac
olan kolonların hesap momentinin bulunmasında,  ve s değerlerinin çarpımı
kullanılır. ( M’d = . s . Md2 )

►  : Bir kolon için moment büyütme katsayısı


► s : Tüm kat kolonlarını kapsayan moment büyütme katsayısı
► Nd : Kolonun hesap eksenel yükü
► Nk : Kolonun burkulma yükü
► Σ Nd : Kattaki kolonların hesap eksenel yüklerin toplamı
► Σ Nk : Kattaki kolonların burkulma yüklerinin toplamı
Kolon burkulma yükünün hesabında, Euler denklemi kullanılmalıdır.

 2 EI
Nk  2
lk
Betonarme kolonunun etkili eğilme rijitliğinin ( EI ) hesabı için, TS
500-2000 ’de önerilen iki yaklaşık bağıntı aşağıda verilmiştir.

0,4 × Ec I c
EI = veya ;
1 + Rm
0.2 Ec I c + Es I s
EI =
1 + Rm
Ec : Betonun elastisite modülü ( TS 500-2000 ’den alınacak )
Ic : Tüm brüt beton kesitinin atalet momenti
Rm : Sünmeye bağlı katsayı
Es : Çeliğin elastisite modülü
Is : Kolon boyuna donatısının beton kesiti ağırlık merkezine göre
atalet momenti
Yukarıda verilen ilk formül, boyuna donatının 0.01 ile 0.02 arasında
olduğu durumlarda oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
Ancak, donatı oranının daha fazla veya narinliğin çok büyük olduğu
durumlarda, eğilme rijitliğinin hesabında donatının da dikkate
alınması ve ikinci formülün kullanılması yararlı olur.
TS 500-2000 ’e göre sünme ile ilgili katsayı Rm , yanal ötelenmenin
önlenmiş yada önlenmemiş olmasına göre iki ayrı biçimde hesaplanır.
Yanal ötelenmesi önlenmiş sistemlerde Rm , kalıcı hesap eksenel
yükünün ( Ngd=1.4 Ng ), hesap eksenel yüküne ( Nd ) oranıdır.
Rm=Ngd/Nd

( Nd : Salt düşey yük birleşimlerinden alınmalıdır. )


Yanal ötelenmesi önlenmemiş sitemlerde Rm ,, tüm kat için
hesaplanmalıdır. Bu tür sitemlerde Rm , kesme kuvvetleri cinsinden
tanımlanır.
Rm=ΣVgd/ΣVd

ΣVgd : Kat kolonlarında kalıcı yük nedeni ile oluşan kesme


kuvvetlerinin toplamı
ΣVd : Kat kolonlarına etkiyen hesap kesme kuvvetlerinin toplamı
Kolon Tasarımı İçin Özet
A) ÖN TASARIM

1) Özellikleri birbirine yakın olan kolonlar gruplandırılır.


2) Gruptan en kritik görülen kolonun alan payı bulunur.
3) Bulunan alan payı, 1,5 t/m2 ve kat adedi ile çarpılarak
yaklaşık Nd bulunur.
4) Kolon kesit alanı deprem yönetmeliğinde verilen üst sınır N d ile
kontrol edilir.
Nd ≤ 0.5fckAc
5) Yanal ötelemeyi önleyen perde duvarlar yoksa ve yapı 1. veya 2.
derece deprem bölgesinde ise, yukarıda bulunan kesit alanı
%30 - %50 artırılmalıdır.
Sanayi yapısı veya köprü gibi tek katlı ve büyük açıklıklı
yapılarda moment etkileri çok etkin değerlerde olacağından;
kolon kesitlerinin, minimum değerin 2 veya 3 katı civarında
alınması gerekebilir.
B) KESİN TASARIM
1) Çeşitli yük türleri için düzenlemeler ve yapısal çözümleme ayrı ayrı
yapılır.
2) Bu yük birleşimleri için bulunan iç kuvvetlerin hesap değerleri
bulunur.
3) Her yük birleşimi için φ hesaplanır.
≤ 0.05 ise yanal
  N di / li 
ötelenme
  1. 5 i önlenmiş sayılır.
V fi > 0.05 ise yanal
ötelenme
4) Kolonların atalet yarıçapı “i” hesaplanır. önlenmemiştir.
5) Her kolon için α1 ve α2 bulunarak k hesaplanır.
6) Kolon serbest yüksekliği ln hesaplanır ve kolon etkili boyu lk=kln
bulunur.
7) lk/i verilen sınırların altında ise ikinci mertebe etkisine gerek
kalmaz.
8) Kolonlar için burkulma yükü hesaplanır. ( Nk )
9) Eğer yanal ötelenme önlenmişse, β hesaplanır.
10) Hesap momenti bulunur. ( Md’=βMd2 ve βsMd ),
Hesap eksenel yükü daha önce bulunmuştu, Nd
11) Md’/(bh2fcd) ve Nd/(bhfcd) hesaplanarak uygun abaktan
donatı seçilir.
TS 500 ve
Deprem
Yönetmeliğinde
yer alan
kolonlarla ilgili
koşullar
( Daha önce
belirtilmişti )

You might also like