You are on page 1of 4

3

HATIRAT-I HÜMAYÜN

1. BÖLÜM

İmparator Zāhir ad-Dīn Muhammed Bābür'ün ölümü (mekanı Cennet olsun) ve


oğlu Nasireddin Muhammed Hümayün Şah'ın* tahta geçişine dair. (Hicretin 937. yılı, m.s.
1530)

(Burada Kur'an'dan bazı ayetlere yer verilmiştir.)

Şah'ın tahtı devralışına mütakiben gerçkleşen ilk olaylar, Byn vebayezid'in, Afganlar'ın,
ve Muhammed Lody'nin doğu illerindeki isyanına cevaben, Şah Hazretleri'nin, ordusunu
Callinger'den toplayıp Joanpur üzerinden geçirerek Goompty nehri kıyısına konuşlandırması ve
hicri takvime göre 938 senesinde, asileri büyük bir zaferle bastırmasıdır. Bunun sonrasında Şah
Hazretleri, Shyr Khan'ın oğlu Jelal Khan tarafından komuta edilen güçlü Chunar kalesini, 4 aylık
bir kuşatma neticesinde teslim almış, Shyr Khan'ın ikinci oğlu Abdal Rahid komutasındaki bir
Afgan birliğinin, Moğol başkenti olan Agra'daki harpte kendisine katılması şartı ile barış
sağlanmıştır (History of Bengal sayfa 138).

2. BÖLÜM

Şah Hazretleri'nin Gujerat'a seferi ve o ili fethine dair. (Hicretin 940. yılı, m.s.
1533)

Şah Hazretleri'nin şanlı ordusu Gujerat'a doğru giden yolda Chetur'a vardığında Gujerat
Sultanı, Behader'in mektubu ellerine ulaştı. Behader, Chetur'u kuşatığını ve böylelikle oradaki
kafirleri zabteyleyerek Nam-ı Celil'i yayma amacıyla gazada olduğunu ve araya girilmemesini
istediğini bildiriyordu.

Mübarek ve yiğit bir lider olan Şah Hazretleri, mektubata olumlu yanıt verdi ve kalenin
alınmasını bekledikten sonra, Sutan Behader'in ayrılışına müteakiben,ordusunu Buhranpur'a bağlı
olan Mury köyüne konuşlandırdı.

Fakat Şah Hazretleri'nin ordusu burada Sultan Behader'in saldırısı ile karşılaştı ve Şah
Hazretleri kurmaylarını toplayıp düşmanı nasıl galebe çalacakları üzerine plan yaparak,
kurmaylarını, en iyi çarpışabilecekleri konumlara taksim etti. Böylelikle Sultan'ın ordusunun
etrafını alarak yükleri ile irtibatlarının kesilmesini sağladılar. Bunun sonucunda Moğol birlikleri
ayrılıp düşmanın konuşlandığı yerleşkeye gıda ve tüm diğer kaynakların girmesini engellediler ve
bu durum da böylece 3 ay sürdü. Bu 3 ayın sonunda, düşman o hale gelmişti ki, artık atları ile
beslenir olmuşlardı. Yine de her gün vakti, Sultan'a ve Şah'a bağlı bazı birlikler arasında çatışmalar
sürüyordu.

Cengin bu şekilde sürüp gittiği günlerden birinin gecesinde, düşmanın yerleşkesinden


*
Zahireddin ve Nasireddin isimleri anlamdaştır. Burada Din'in etkisini de görüyoruz: Her müslüman Muhammed
soyadını almakta özgürdür.
bir gürültü, bir arbede sesi geldi. Hemen sonrasında Şah'ın mühendisbaşı Ala Küly, Şah
Hazretleri'ne gelerek düşmanın kaçmaya başladığını ve düşman topçu birliğinin kurmayı Rumy
Khan'ın emriyle Lyly ve Mujenün adındaki iki büyük topu ateşlediklerini iletti. Bu olay esnasında
Şah Hazretleri'nin Allah-ü Teala'ya şükretmesine vesile olan Sultan Behader ve ordusunun kaçtığı
haberini bir haberci gelip bildirmiştir.

Sonrasında Şah Hazretleri, Sultan Behader'in peşine düşmüş ve yol üzerinde,


düşmandan ayrılmış olan Rumy Khan, maiyeti de kandilerine katlmıştır.

Sonraları ulaşan istihbarat neticesinde, Sultan Behader'in Malwa eyaletindeki Mundu


kalesine kaçtığı fakat oranın da Şah Hazretleri'nin muzaffer ordusu tarafından kuşatılması
sebebiyle, bir yolunu bulup kendisini Chunpanyr adındaki güçlü kaleye kapadığı ortaya çıkmıştır.
Bu esnada Şah Hümayün'ün ordusu Mundu'yu teslim almış, burada pek çok kıymetli mülk
bulmuşlardı, fakat Şah Hazretleri, önceleri Sultan'ın alaka gösterdiği bu kıymetli mallara hiç ilgi
göstermemiş ve doğrudan Gujerat'ın başşehri olan Chunpanyr'i kuşatma amacı ile ilerlemiştir.1
Bundan sonra belli bir mühlet burası da kuşatma altında kalmış ve bir şahsın, Şah Hazretleri ile
yaptığı özel görüşmede, kaleye hakim olan bir dağ zirvesine asker konuşlandırması halinde,
oradaki birliği yönetebileceğini söylemesiyle, Şah Hazretleri bu kişiye güvenip onu görevlendirmiş
ve Birkaç cesur ve yetenekli askeri onun emrine vermiştir. Böylelikle bu birlik kaleye sızmayı
başarmış ve davulcu ve borazanclarla haber vermesi üzerine de her yöne konuşlanmış kurmaylar
yoğun bir taaruza başlamıştır. Bu esnada Sultan Behader yine kaçmayı başarmış, sonuçta, bu
kıymetli şehir ve üzerindeki tüm zenginlikler Şah Hazretleri'nin emrine geçmiştir. Fakat bu sefer
kaledeki hazineler ve mücevherat bulunamamıştır.

Bu olaylardan birkaç gün sonra, Sultan'a bağlı kurmaylardan Aalum Khan adında biri
Şah Hazretleri'ne saygılarını bildirme amacıyla ziyarette bulunmuş ve oradaki pek çok vezirin, bu
şahsın yakalanıp, işkenceden geçirilerek, hazinelerin yerinin öğrenilmesi gerektiği tavsiyesini
vermiş, fakat Şah Hazretleri, “ Kendi rızası ile gelene, zor ile muamele etmek olmaz, nezaket
nezdinde elde edilemeyecek hiçbirşey yok ise, neden zalimliğe başvuralım? Bu zat için bir döşek
açın, yedirip içirin, sonra da hazine nerede ise sorun.” diyerek itiraz etmiştir.

(Burada pek çok Arapça ve Acemce ayet geçmektedir.)

Şah Hazretleri'nin emirlerine uyularak, Aalum Khan'a gereğince muamele edilmiş ve


hazinenin yeri sorulmuş, Aalum Khan ise, memnuyietinden dolayı “Sarayın Hamamını boşaltınız!”
diyerek hazinenin yerini bildirmiştir. Bunun üzerine Şah Hazretleri pek çok kova ve benzeri
vasıtalar ile hamamın boşaltılmasını emreylemiş, hamam boşaltılmaya başlanmıştır. Bu esnada
Aalum Khan oraya gelerek “Bu işi yapmanın bir de hızlı yolu vardır!” demiş ve hamamın dibini
kazmalarını söylemiştir. Böylelikle açılan büyük bir delikten sular boşalınca, orada hazine ortaya
çıkmış ve bu hazine, ordudaki herkesin, mevkisi nisbetinde, kalkanları cevher ile doldurulacak
şekilde paylaşılmış, başka bir yerde de, altın ve gümüş dolu bir kuyunun keşfi neticesinde bulunan
hazine ise ordu tarafından hiç dokunulmadan eritilip külçeler halinde saklanmıştır.

Bu olay sonrasında Şah Hazretleri Terdy Beg'i Chunpanyr komutasına getirmiş ve


Sultan Behader'in peşi sıra Cambay'a doğru yola koyulma amacıya hazırlanmaya başlamıştır.

Fakat vezirler bu duruma şiddet ile itiraz etmişlerdir. Kalkışılmış bu savaş sonrasında
Allah-ü Teala'nın yarattığı yeryüzü nimetlerinden kafi derecede ele geçirilmiş, Sultan Behader,
yeterince yenilgiye uğratılmıştır. Bu surette, orduya cülus ödenmesi ve ganimetin kalan kısmının da
gelecek dönemler için saklanması gereklidir. Ayrıca Sultan Behader'in de Gujerat'a2 geri
1
Bkz. Dow's History of Hindüstan, cilt 2, sayfa 144 ve ayrıca Edinburg Gazetteer
2
İngiliz yönetimindeki Hindistan'ın en batı eyaleti.
getirilmesinin, Şah Hazretleri'nin hükmü altında olan yerlerdeki nüfuzu üzerinde münasip yönde
tesir edeceği, Şah'ın müdahalesinin özellikle Muhammed Zeman Sultan'ın isyan ettiği yönündeki
söylentilerin kaynağı olan Agra'da gerektiği söylenmiştir. Fakat Şah Hazretleri, “Kılıç ile aldığım
kıymetli bir kaleyi, hiçbirşey için geri vermem, burası Dehly sınırlarına dahil kalacak.” diyerek,
vezirlerin tavsiyesini geri çevirmiştir.

Vezirler, Şah Hazretleri'nin, tavsiylere itimat etmediğini keşfettiklerinde, Prens


3
Askery'yi , kendisine ait birliği ile gidip Dehly eyaletini alması için kışkırttılar. Bu tasarı vaka
buldu. Bu esnada Prens Yadgar Nassir gizlice Chunpanyr beyine gitti ve kale ve hazinelerin başına
geçmesi için Şah tarafından gönderildiğini bildirdi fakat Terdy Beg bunu reddedip, Şah
Hazretleri'ne mevzu hakkındaki fikrini öğrenmek üzere mektup gönderdi. Şah Hazretleri, kale ve
hazinenin Terdy Beg'de kalacağı kararını derhal iletti. Fakat Şah Hazretleri, vezirlerinin kendisine
karşı birleşmekte ve ordu kuvvetlerini dörtbir yana göndermekte olduğunu keşfedince, son emrini
hatırlatıp, Ahmedabad'a ilerledi.4 Yolda aldığı pek çok isyan haberi üzerine Şah Hazretleri, kandi
başşehrine sağ salim döndü. Şah Hazretleri'nin Agra'ya döndüğünü haber alan Sultan Behader,
Surat'taki Portekizliler'le anlaşma yoluna gidip, 6000 Habeşli ve Zenci ile Ahmedabad'a döndü.

Şah Hazretleri'nin Gujerat'a gidişi esnasında vaka bulan isyanlara dönmek gerekirse;
Şah Hazretleri'nin Gujerat tarafında meşguliyeti esnasında, (Timur'un soyundan gelen ve Şah'ın
gözdesi olan) Muhammed Zeman Sultan, Şah'ın yokluğundan istifade eyleyip, Ganges'in kuzey
batısında bulunan illeri ele geçirip, Belgram'da kaleye yerleşerek kendisini burada hükümran kıldı.
Fakat buna rağmen oğlu Aleg Myrza, dikkate şayan bir kuvvetle Joanpür, Kurra ve Manikpür'e
hakimdi. Bu şeraitten haberdar olur olmaz, Şah'ın kardeşlerinden en genci, Agra'daki Prens Hindal,
kuvvet toplayıp Canouge'e yürüdü. Bunun nihayetinde Sultan Muhammed, bölüklerini geri çekip
tüm kuvvetlerini Ganj'ın kuzey kıyısına konuşlandırdı. Bu sayede de, iki kuvvet bir süre
mekanlarını korudular. Prens Hindal'ın gözcüleri, nehir boyunca yaptıları bir keşifte, Canouge'un üç
buçuk fersah (on mil) yukarısında bir sığlık keşfettiler. Prens, hemen bir gecede, gizlice ve gece az
bir kuvvetle, asiler tarafından sezilmeden nehri geçti.

Ertesi sabah, iki ordu karşılıklı cenge giriştiğinde, asilerin kuzey batısından patlak veren
bir fırtına, o derece şiddetlendi ki, asiler, dostu düşmandan ayırt edemez oldular ve böylelikle
Joanpur tarafına gerilediler. Belgram'ı bu sayede teslim alan Prens Hindal, düşmanı takip etti ve
Oude yakınlarında karşı karşıya geldiler. Bu sefer iki ordunun da birbirine denk kuvvetlere sahip
olması itibariyle, çarpışma uzun sürdü, fakat, Şah Hazretleri'nin sağ salim başşehre vardığını
öğrenen Muhammed Sultan, daha fazla tutunamadı ve tüm akrabaları ile beraber Couch Behar
üzerinden Bengal' e firar etti. Bundan sonra da Prens Hindal Joanpur'e yürüyüp, oranın yönetimini
aldı.

3. BÖLÜM

Şah Hazretleri'nin Agra'ya varması -Prens Hindal'ın Divan'a dönüşü- Shyr


Shah'ın Behar'da isyanına dair malumatın ulaşması- Şah Hazretleri Chunar'a yürüyüp orayı
alıyor (Hicretin 944. yılı, m.s. 1537)

Şah Hazretleri'nin Agra'ya varışına müteakiben, Prens Hindal, Şah Hazretleri'nin


eteklerini öpme onuruna kavuştu. Prens Hindal'ın düğünü ve büyük bir ziyafet verildi. Prens Hindal
gibi Prens Askery de, hizmetlerinden dolayı orada ödüllendirildi ve kendisine, oradaki asileri
3
Şah'ın, Babür'name'de pek fazla adı geçmeyen kardeşi.
4
1780'de İngiliz yönetimi altına giren, Gujeratın şu anki başkenti.
temizledikten sonra kendisinin olması için Sumbul yöresi verildi. Bu esnada Şah Hazretleri, Afgan
Shyr Khan tarafından Jarkund'un ele geçirildiği haberini aldı.

You might also like