You are on page 1of 7

NORMLAR HİYERARŞİSİ

Kanun hükmünde kararname de


kanun hükmündedir. (anayasa 90. madde)
Anayasa
Kanun
Tüzük
Yönetmelik
Genelge, yönerge düzenleyici işlemler
Tamim vs.

H. Kelsen’e göre Anayasa’nın üstünde temel normlar vardır;


Temel norm
Anayasa
Kanun

 2004’te kabul edilen bir yasayla “Temel hak ve özgürlüklere yönelik olan uluslar arası
antlaşmalar kanundan önce gelir. Yani;
-Anayasa
-Milletlerarası Antlaşmalar
-Kanun

Birlikte İşlem: iki iradenin ortaya koyduğu işlemler.


Örn: Sıkı yönetim ve OHAL’in ilanı.
Zımni İlga: Kanunun kısmen (zımnen) kaldırılması.

Kanunların Anayasa’ya Aykırılığını Önleme Yöntemleri

En temelde kendi içinde önleyici denetim ve bastırıcı (düzeltici) denetim olarak ikiye
ayrılmaktadır.
Bazı durumlarda Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kanun, onun yerine geçecek bir
kanun yoksa, o kanunun işlerliği devam edebilir.

Yürürlüğün durdurulması: Anayasa Mahkemesi’nin açıkça belirtilen bir görevi


değildir. 1993 yılından başlayarak Anayasa Mahkemesi’nin yürürlüğü durdurma yetkisini
kendi yaptığı bir yorumla kendine görev biçti. (Örn: Deniz Geçmiş Davası)
İptal ve iptal işlemini ret Anayasa’da açıkça bulunmaktadır. Ama yürütmeyi durdurma
kararı hala anayasada bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve uygulanır. Eğer Anayasa Mahkemesi işin
esasına girdikten sonra iptal istemini reddederse, bu ret kararının Resmi Gazete’de
yayımlandığı 10 yıl içinde, karara herhangi bir dava açılamaz.
10 yıl yasağı: Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bir kanuna 10 yıl içinde iptali ret
davası açamayız, 10 yılın bitmesi gerekmektedir.
İster iptal, ister itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne bir dava gönderildiğinde,
Anayasa Mahkemesi önce ilk inceleme (esasına girmeden inceleme: yani davayı kim açtı,
nasıl açtı, açan bu konuda yetki sahibi mi gibi kıstaslara bakar.) yapılır. İlk incelemeden sonra
işin esasına bakılır. Esasa girdikten sonra, Anayasa Mahkemesi iptal istemini reddettiyse, bu
ret ile önceki kararın Anayasa’ya aykırılığı olmadığı ortaya çıkar.

Devletin Temel Kuruluşu

Temel hak ve hürriyetler: Montesquieu özgürlüğü; “Başkasına zarar vermeyen, her


şeyi yapabilme yetisi” veya “Kanunlara aykırı olmayan her şeyi yapabilme yetisi” olarak
tanımlar. Ama bu tam bir tanım değildir. Çünkü özgürlüğün bir tanımı yoktur. Özgürlük
yokluğunda ancak anlaşılabilinen bir şeydir. Ama hukuk dünyasında üçlü bir ayrım (tarihsel
ayrım) yapılarak, kavramın anlamı ortaya çıkarılmaya çalışır.

18. yy.da Jellinek tarafından aşağıdaki ayrım yapıldı:


1- Aktif Durum Hakları (status activus)
2- Negatif Durum Hakları (status negativus)
3- Pozitif Durum Hakları (status pozitivus)

1- Aktif Durum Hakları: Kişilerin devlet yönetimine aktif bir şekilde katılma
hakkıdır. (seçme ve seçilme, parti kurma vb.) Siyasal haklar ve ödevlere de
katılma hakları deriz ve katılma hakkı da bir çeşit aktif durum hakkıdır.

2- Negatif Durum Hakları: “Kişi hürriyetleri veya koruyucu haklar” insanın insan
olması için, hakkıyla sahip, doğuştan getirdiği haklardır. Başkalarından kendimle
ilgili konulara karışmamaları, müdahale etmemeleri, yönünde bir istek olduğu için
ismi negatif haklardır. Sanki kişilerin doğuştan beraberlerinde getirdiği ve
başkaların ona müdahale etmesini istemediği sanal duvarlar varmış gibi olduğu
durumdur. Bu durumu devlet sağlar. Burada devlet “bekçi devlet” vazifesindedir.
Negatif hak 1789’dan beri vardır.
 Aktif ve negatif durum hakları çok eski olduğu için “birinci kuşak haklar” adını alırlar
ve devlet burada bekçi devlet konumundadır.

3- Pozitif Durum Hakları: Sosyal ve ekonomik haklar, isteme hakları adı da


verilmektedir. Pozitif hak isteme hakkıdır. Sağlığın, eğitimin, konut yardımının
yapılmasının istenmesi, iş verilmesi bir pozitif durum hakkıdır. “İkinci kuşak
haklar” da denilir.
Bu iki tür hakka ek bir hak daha getirildi.

Üçüncü Kuşak Haklar: Barış içinde yaşama, sağlıklı bir alanda yaşama hakkı gibi.

1924 Anayasası aktif ve negatif durum haklarını benimsedi. 1937 değişikliği devlete 6
ilke yerleştirdi. Bunlardan birisi de devletçiliktir.
-Temel hak ve özgürlüklerin sınırı var mı, yok mu?
-Anayasanın 13. maddesi “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin
ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz”
Olağanüstü hal veya sıkıyönetim bir yerde varsa, temel hak ve özgürlükler
sınırlandırılır veya durdurulur (ilga veya mülga edilir).

_______________OLAĞANÜSTÜ YÖNETİM USÜLLERİ_______________


↓ ↓
Olağanüstü Hal Sıkıyönetim
Yayınlanabilmesi için 2 neden olmalı: Yayınlanabilmesi için 2 neden olmalı:
1- Doğal afet, salgın hastalık ve ağır 1- Yaygın şiddet (terör): Bu gibi
ekonomik bunalım: Bu durumlarda sıkıyönetim ilan edilir
nedenlerden biri yada bir kaçı ancak aynı gün içinde TBMM’nin
ortaya çıktığında onayına sunulması gerekmektedir.
Cumhurbaşkanının başkanlığında 2- Savaş hali, yakın savaş tehlikesi:
toplanan Bakanlar Kurulu duruma Böyle durumlarda da sıkıyönetim
göre ülkenin tamamında ya da bir ilan edilir. Temel hak ve
bölümünde OHAL ilan edebilir ve hürriyetlerin durdurulması.
1 hafta içinde TBMM bunu
onaylamalıdır. Anayasada kişinin korunması gereken
2- Yaygın şiddet (terör): Yine hakları belirtilmiştir.
Cumhurbaşkanı altındaki Bakanlar Korunması Gereken Haklar:
Kurulu bu durumu (yaygın şiddeti) - Yasama hakkı ve vücut
tespit ettiğinde Cumhurbaşkanı bütünlüğünün korunması (kişinin
başkanlığında toplanan Bakanlar yasama hakkına, maddi ve manevi
Kurulu OHAL ilan edebilir. varlığının bütünlüğüne
dokunulamaz)
- Din ve vicdan hürriyetinin
korunması (kimse din, vicdan,
düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamaz)
- Suç ve cezaların geçmişe
yürütülmemesi
- Herkesin bir yargı organından aksi
ortaya çıkana kadar suçsuz
sayılması. (suçluluğu mahkeme
kararı ile saptanıncaya kadar kimse
suçlu sayılamaz)
Bu dört durum sıkıyönetim durumunda
gözetilmelidir. Buna “Çekirdek Alan”
denir. Yani bu alanda bulunan haklara
sıkıyönetim durumlarında dokunulamaz.
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRLANDIRILMASI

Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması Anayasa’nın 13. maddesinde


belirtilmiştir. Peki sınırın da sınırı var mıdır?
Öncelikle kanunla belirtilmeyen hiçbir hakkı sınırlandıramayız.
1982 Anayasası’nda sınırın sınırı “demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı
olmamalıdır” şeklinde belirlenmiştir.
1961 Anayasası’nda sınırın sınırı “kişinin özüne dokunmaması”na bağlanır.
En nihayetinde 2001 yılından Anayasa’da yapılan değişiklikte sınırın sınırı
“demokratik toplum düzenine aykırı olmamak, öze dokunmamak ve ölçülü
olmak” haline geldi. Yani genel sınırlandırma kalktı, özel sınırlandırma geldi.
Anayasa’nın yapılması devletin üstün buyurma gücünün bir neticesidir.

________________________________ANAYASA YAPIMINA GÖRE İKTİDAR_____________________________________


↓ ↓
KURUCU İKTİDAR KURULU İKTİDAR
Tanım: Anayasa’yı yapan veya değiştiren iktidardır.
2’ye ayrılırlar:

1-Asli Kurucu İktidar 2-Tali Kurucu İktidar Tanım: Anayasa içinde oluşan ve Anayasa’ya
(Birincil Kurucu İktidar) (İkincil Kurucu İktidar) aykırı nitelik taşımayan kuralları koyan, bu
Hiçbir hukuk kuralına bağlı Anayasada değişiklik yapan kuralları yürüten ve yürütmekte ortaya çıkan
olmadan Anayasa’yı yapan iktidardır. (Hiçbir hukuk iktidardır. Anayasa’da sorunları çözen iktidardır. Kurulu iktidarın 3
kuralı bağlamaz ama sosyolojik, ekonomik kurallar değişiklik yaparken kendini işlevi vardır
bağlayabilir.) Asli kurucu iktidar 3 şekilde olur: bağlayan yasalara uymak 1) Kural (norm): Devletin ortaya koyduğu
a) Yeni bir devlet kurulduğunda yepyeni bir zorunda olan iktidardır. zorlayıcı etkiye sahip e-
anayasa yapılabilir. Örn: 1787 ABD, 1974 Örn: Adalet ve Kalkınma mirlerdir. Kurallar; genel kişilik dışı, soyut ve
KKTC. Bu ülkeler yeni kurulduklarında Partisi yeni bir anayasa objektif ve bir kez
yepyeni bir anayasa hazırladılar. hazırladığında var olan kullanıldığında tükenmeyendir.
b) Yeni bir devlet değil, ama olmayan bir anayasanın (eski anayasanın) Bu kuralların en belirgin olanı kanundur.
anayasayı yapıyorsa; o da asli kurucu ilk üç maddesini değiştiremez. Kanun (meclis çıkarır.) Tüzük (bakanlar
iktidardır. (yani yazısız anayasadan yazılı Ayrıca anayasayı yaparken kurulu çıkarır.) Yönetmelik (başbakanlık,
anayasaya geçen iktidarda asli kurucu uymak zorunda olduğu bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri çıkarır.)
iktidardır.) Örn: 1876 Kanun-i Esasi. kurallar bulunuyor. (toplantı, Genelge ve Yönergeler bunların hepsi
c) Başarılı bir darbe veya ihtilal sonrasında karar yeter gibi) düzenleyici işlemdir. Anayasa ve kanun
yapılan anayasa da (yani bunu yapan iktidar İktidarı bağlayan hukuk dışında ; yani tüzük, yönetmelik vs. bunlar
da) asli kurucu iktidardır. kuralları vardır anayasa düzenleyici işlemlerdir.
Yepyeni bir düzen yaratılmak isteniyorsa, ihtilal. yapımında
Örn: 23 Nisan 1920 =ÜÇ İŞLEV=
Sadece iktidarı elinde bulunduranı değiştirme söz -kural koyması
konusu ise darbe. Örn: 1980. -koyulan kuralın yürütülmesi
-yürütmeden doğan uyuşmazlıkları çözmes
_______________KANUNLARIN ANAYASAYA AYKIRILIĞINI ÖNLEME YÖNTEMLERİ________________
↓ ↓

Önleyici Denetim: Siyasal organlar yapar, nadiren yargı Bastırıcı (Düzeltici) Denetim: Mutlaka yargı organlarınca yapılır.
organlarınca yapılır. Bastırıcı denetim de kendi içinde 2’ye ayrılır.
Kanunun anayasaya aykırılığı olmadan önce, aykırılığın önüne 1) Olağan Mahkeme: - ABD’de 1803 Marbury-Madison Davası
geçiliyor. Önleyici denetim de kendi içinde 2’ye ayrılır: - Türkiye’de Refik Gür (Akşehir yargıcı) :
1) Politik (siyasal) Organı Denetimi: Teknik Ziraat ve Bahçıvanlık Okulu Kanunu= Çocuklar zorla alınıp
=> Kamusal alan içinde değişik seçeneklerden birini seçmektir bu okullara yerleştiriliyor. Bu okullardan mezun olanlar köylerine
politika. geri dönüp tarımla uğraşmak zorundaydılar. Okulda başarısız
=> Kamusal alan: hiç tanımadığımız veya hiçbir zaman karşı olanlara harcanan masraflar ailesinden isteniyordu.
karşıya gelmeyeceğimiz kişileri de etkileyecek kuralların olduğu,
aynı kuralların paylaşıldığı alandır. 2) Merkezi Mahkeme (Anayasa Mahkemesi): İkiye ayrılır:
=> Kanunun anayasaya aykırılığı politik alanda 3 şekilde önlenir: a- İptal Yolu: soyut norm denetimi.
a- Çift Meclis: Örn: ABD’de bir yasanın kabul edilmesi için  Cumhurbaşkanı
Temsilciler meclisinden sonra, senatonun kabul etmesi gerekir.  Üye tamsayısının 1/5 = 110 milletvekili
b- Anayasa Komisyonu: Saf şekliyle Fransa’da bulunur. Emekli  İktidar Partisi Meclis Grubu (İPMG)
Cumhurbaşkanları görev yapar.  Ana muhalefet Partisi Meclis Grubu
c- Cumhurbaşkanı Vetosu: cumhurbaşkanı bazı durumlarda Anayasa mahkemesine doğrudan iptal davası açar.
anayasaya aykırı yasayı opportunity (yerindelik) ile denetler. b- İtiraz Yolu: Bir mahkemede görülmekte olan dava sırasında
uygulanan yasanın aykırı olması. Ya davanın tarafı ya da davanın
2) Yargı Organı Denetimi: yargıcı re’sen (birinin emri olmaksızın kendiliğinden, bağımsız
=> Verdiği kararlar kesinlikle uygulanır. olarak.) icra yetkisini kullanır.
=> Fransa Anayasa Konseyinin önleyici denetimi vardır.
=> Polonya, Macaristan, Romanya ve Portekiz’de hem
önleyici denetim hem de denetleyici denetim vardır.

You might also like