You are on page 1of 23

GERÇEK

LÝDER!
GERÇEK
KAHRAMAN!
GERÇEK
ÞEHÎD!
BÜTÜN ÞEHÎDLERE SELÂM OLSUN
2 11 Ocak 2007
Dinimizi, namusumuzu, ahlâkýmýzý,
BARAN’dan... Kâim ve Dâim çocuklarýmýzý, dünyamýzý ve ahiretimizi
bir avuç iþgalcinin insafýna býrakma

Biz Geldik niyetinde deðiliz. Böyle düþünenlerle


“Biz” ifadesi içinde “biz” ve “bir” olmak
istiyoruz!..
“Biz geldik, bilen bilsin! güçtür. O güçlenirken biz de güçleneceðiz. Doðru yaptýk- Çakallarýn, itlerin, soysuzlarýn ortalýðý
Gönül gönül girilsin, larýmýz, mücadeleye güç verirken biz de güçlenmiþ olacaðýz.
Ýnsanlar devþirilsin, Mücadelenin gücüyle güçlenme þuurunu hep muhafaza ederek kapladýðý ve sahte cesaret gösterileriyle
Sonsuzluk destesinden…” Ýslâm Devrimi önünde engel teþkil eden ayrýk otlarýný temi- horozlandýðý bir ortamda, hakikati
Üstad Necip Fazýl’ýn “Aç Kapýyý” þiirinin ikinci kýtasýyla zlerken bir ân bile tereddüt göstermeyeceðiz. haykýracak bir nida, bir çýðlýk… Tüm
yazýmýza girdik. Biz, her zaman meydan yerinde olan BD- Zulümle, sömürüyle, iþbirlikçilikle, teslimiyetle, ihânetle
ÝBDA davasýnýn sadece mensubuyuz, bir cephesiyiz! Biz de velhasýl topyekûn kötülükle mücadelede elimiz, dilimiz ve puþtlarýn ipliðini pazara çýkarmak ve
kendi adýmýzla meydan yerinde görünmek, insan olma-mümin kalbimiz hep hazýr olacak. Biliyoruz ki, bu mutlak ölçüde ifade yediklerini burunlarýndan fitil fitil
olma memuriyet ve mecburiyetimizi yerine getirmek istedik. edilen son tecritte “el”dir. “El” kuvvet demektir. Kuvvetli
BD-ÝBDA tarihi, tâ 1919’lara Esseyid Abdülhakim Arvâsi mü’minin zayýf mü’minden üstün olduðu ölçü ile sabit.
getirmek azmi ve iradesiyle, bunun zevk
Hazretleri’nin Anadolu’daki mücadeleye destek vermesiyle Baþka bir ölçü de Müslüman’ýn hem zalim, hem de ve heyecanýyla…
baþlar ve hâlen sürer. Ve, “gayesine ermemiþ savaþ bit- mazlum olmamasý gerektiði yönündedir. Zalim’in karþýsýnda
memiþtir” diyerek Batý’nýn desteklediði rejime karþý ayný kur- önderliðimizden aldýðýmýz ilhamla “dik” duracaðýz; mazlum anlayýþý… Ve herkesi farklý mizaç, meslek vesair hususiyet-
tuluþ iradesiyle devam eder. 1943 yýlýnda Üstad Necip Fazýl’ýn edebiyatý yapmayacaðýz. leriyle kendine yer bulacaðý böyle bir fikrin etrafýnda halkalan-
fildiþi kulesini yýkýp Büyük Doðu’larla meydan yerine atýl- “Biz”den olanlarla birlikte “onlara” karþý “dik durmak”týr maya çaðýrýyoruz. Ki, köpekler zinciri diþledikleriyle kalsýn-
masý… 40 yýllýk çilekeþ mücadelesi… Yürüyen Büyük gayemiz. Öyle bir dik duruþ ki, bu, onlar-Ýslâm dýþýlýk adýna ne lar! Hakikat eninde sonunda galip gelir ve yüreðimiz ve
Doðu’yu temsil eden Salih Mirzabeyoðlu’nun 1975 yýlýnda ilk varsa hepsini kahru periþan etsin. fikrimiz saðlamsa Ferhat misâli daðlar bile bize výz gelir!..
ihtilâlci ses olan GÖLGE ile gongu vurmasý, 1979’da Akýncý Evet “ya bizdensiniz, ya onlardan!” Buyurun er meydaný sefâsýna!..
Güç patlamasý… Ve 1983-84 ÝBDA ismiyle görünmesi. Necip Bunun ortasý teslimiyet, ihanet ve mevcut düzenden mem-
Fazýl’a, aradýðý genç ve gençlik olarak “buradayýz!” demesi… nuniyettir. 17 aylýk bebeðe tecavüz edilen bir cemiyette biz, Ýsmimiz Çevresinde
Ve bu haykýrýþýn tüm Anadolu’da yanký bulmasý. böyle bir renksizliði ve böyle bir muvazaacýlýðý kabul edemey- Baran... Erkek ismi... Baran, kelime olarak, “Þiddetli yað-
“Buradayýz!”, “biz buradayýz!”, “bizler de buradayýz!”… Ýþte iz. mur ve rahmet” demek... Allah’ýn güzel isimlerinden biri de
dergimiz de böyle bir ses… “Küfür tek millettir!” Ýslâm da tek millettir. “Bizden EL-BÂRÎ... “Bar” ve “ân” olarak ayrý okunursa, “her ân
Bir çamur deryasýnýn içinde yaþýyoruz. Bu deryada her olmayanlar bize zýttýr. Bizimle toplanmayanlar daðýtýr!” Allah” da diyebiliriz. Bizim zikrimiz fikrimiz olduðuna göre,
renkten, her sesten ve her mezhepten insanlar mevcut. Kendi Küfür bunun þuurunda, fakat Müslümanlar beyinlerini her ân Allah’ý anmak, eþya ve hadiseleri her ân tevhid sýrrýnda
halkýna düþman ve çoðu iþgalci zihniyetiyle hareket eden bu ifsad eden münafýk, hain ve teslimiyetçiler yüzünden bu þuura toplayabilecek bir dünya görüþüyle ve bunun diyalektiðiyle
insanlarýn toplam gücü düþünüldüðünde, muhalif herhangi bir biraz uzaklar. Niyetimiz uzaklarý yakýn etmek. mümkün ancak. Yoksa Allah’ý kuru kuruya anmýþ oluruz;
sesi çok rahat boðabilecekleri aþikâr. Ýlân ederiz ki, Allah’tan baþka hiçbir þeyden korkmuyoruz. Allah’ý anmak ve ilâ-yý kelimetullah, “BD-ÝBDA Ýslâma
Bu çamur deryasý içinde sadece “doðru”yu söylemek yet- Allah ne zaman ve ne þekilde isterse ölüm vâkî olur. Onun için Muhatap Anlayýþý”yla gerçekleþir. Ýslama Muhatap anlayýþý
mez; doðruyu bütün sesleri bastýracak þekilde haykýr- rahmet bulutu gibi yaðdýran iki isim: Necip Fazýl,
mak gerekir. Ancak o zaman, dini, namusu, parasý ve Salih Mirzabeyoðlu... Eþya ve hadiseleri teshir ede-
vataný ayaklar altýna alýnan halk kitlelerine sesiniz
ulaþabilir.
“DUYAN GELDÝ AÞKINA bilmek yorumlayabilmek, harekete fikrin damgasýný
vurabilmek, yani Allah’ý birlemek. ÝBDA’ya muhatap
Ýþte biz, bu niyetle, yani çamur deryasý içinde anlayýþýmýzla bunu hadiseler içinde, dinamik plânda
doðrularý herkesin duyabileceði þekilde haykýrmak
için çýkýyoruz-geliyoruz. Allah’ýn ne göstereceðini
ÖLESÝYE SAVAÞMAYA...” gösterebilmek. Bunun için kesintisiz devrim, sürekli
oluþ ve yenileniþ (Ýmânýn tarifi de bu) gerekiyor.
bilemeyiz; fakat, duamýz niyetlerimizin hâlisliði nis- Mümin, hep yeni. Hadiselere seyirci tavrý deðil,
betinde iþlerimizde muvaffakiyetler hazýrlamasýdýr. katýlýmcý ve müdahil tavrý; ideolojik siyasî, idarî,
Biz ÝBDA’ya muhatap bir cepheyiz. ÝBDA’yý tem- hukukî, askeri vs. her alanda... “Eþya ve hadiseler
sil etmeyiz; fakat, faaliyetlerimizde “iþ neredeyse karþýsýndaki tavýr” olan ahlâk da böyle tecelli eder
ÝBDA da oradadýr” prensibine de sýký sýkýya baðlýyýz. ancak.
Yayýn politikamýzý ve faaliyet alanýmýzý belirleye- Çapýmýzca, mizacýmýzca ve iþ kolumuzca bir iþ
cek olan önderliðin içinde bulunduðu þartlardýr. üzerindeyiz! Doðrularýmýz davamýzýn, yanlýþlar nef-
Hedefimiz “onu çýkýþa zorlamak!” Faaliyetlerimizin simizindir. Baran, kendi cephe faaliyetimizdir, kendin-
muhtevasý “zorlamak” kelimesinden süzülebilir. den zuhurumuzdur. Tüm gönüldaþ cephelerini
Niyetimiz yük taþýma istidatlarýný bularak hep bir- Allah’ýn selâmý ile selâmlar, dualarýný bekleriz.
likte dava yükünü omuzlamak. Zorluklarýn bizi Baran, rahmet, yaðmur dedik. Rahmet iddiasýnda
güçlendireceðinin þuurunda olarak hiçbir zorluktan deðiliz, Allah’ýn rahmetini diliyoruz, duamýzý icra ile
kaçmamak temel prensibimiz. arýyoruz, Baran sadece bu... Bu arada rahmete vesile
“Mümine yumuþak kâfire sert” mutlak ölçüsü baþ olursak ne mutlu bize!
tacýmýz. “Kâfir”in, iþbirlikçi, münâfýk, hâin ve sapýk kollarýn hiç kimse bize korku salmak için boþa nefesini tüketmesin. Tilki Günlüðü 4. cilt sh.543’de Baran’ýn lügâtçesine
tümünü kapsadýðýný da hatýrlatalým. Biz Anadoluyuz! Bu vatanýn gerçek sahibiyiz! Veraset bakalým:
Çizgimizi bilen bilir. Önderliðimizi herkes bilir. yoluyla da bu vatan bizim. Bâr: Yük. Zahmet. Eziyet. Sýkýntý. Allah. Def’a. Kerre.
Sevgimizin ve nefretimizin ne kadar þedit olduðunu dost-düþ- Hakkýmýzý “söke söke almak” için yola çýktýk. Yemiþ, meyve. Masraf ve ýztýrab sebebi olan þey. Kale duvarý.
man bilir. Bütün bu “bilir”ler içinde þaka yapmadýðýmýz da Dinimizi, namusumuzu, ahlâkýmýzý, çocuklarýmýzý, Dökücü. –Bâr: Ek olup, “saçan, yaðdýran, döken, ýþýk veren”
bilinir. Bu, sonradan aðlamak, þikayet etmek mâzlum edebiy- dünyamýzý ve ahiretimizi bir avuç iþgalcinin insafýna býrakma gibi manada kelimeler teþkil edilir... Bârân: Yaðmur. Rahmet.
atý yapmak isteyenlere karþý þimdiden bir ihtardýr. niyetinde deðiliz. Böyle düþünenlerle “Biz” ifadesi içinde Matar... Bâre: At. Zülf. Kale. Def’a. Kerre... Bârî: Bir kalýptan
Biz kimine “Baran” kimine “Boran”ýz. Bize karþý kim “biz” ve “bir” olmak istiyoruz!.. döker gibi, düzgün, tertipli ve güzel yaratan... Bârî: hususi ile.
hangi duygularla yanaþýrsa biz de, ondan baþka bir þey bula- Çakallarýn, itlerin, soysuzlarýn ortalýðý kapladýðý ve sahte Hele. Hiç olmassa. Bir defa... Bârî: Tam üstün. Mükemmel...
mayacaktýr. cesaret gösterileriyle horozlandýðý bir ortamda, hakikati Bârîyâ: Hasýr... Bârr: Ýyilik ve ihsân edici, muhsin.”
Uyarý; haykýracak bir nida, bir çýðlýk… Tüm puþtlarýn ipliðini pazara Bâr’ýn zahmet mânâsýna ve Bârân’ýn rahmet mânâsýna
Ýhanetin, kancýklýðýn, iþbirlikçiliðin, düzenden mem- çýkarmak ve yediklerini burunlarýndan fitil fitil getirmek azmi nazaran “zahmetsiz rahmet olmaz” deyiþi ne kadar uygun! O
nuniyetin münâfýklýðýn arttýðý bu dönemde, hiç kimse ve iradesiyle, bunun zevk ve heyecanýyla… Ýnsan yaptýðý iþe halde zahmet ve meþakkat sofrasýna buyurun! Sanmayalým ki
karþýmýza geçip de “Müslüman müslümana böyle yapar mý?” vicdanen inanmalý ve bunun zevk ve heyecanýný her ân duy- acýdýr; tatmayan bilmez. Bunun tek þartý istemek ve oluþ yolu-
diye aðlamasýn. malý… na girmektir; lâf deðil, iþ olarak, “kendinden zuhur” olarak...
28 Þubat’ta ÝBDA’nýn erkekliði ve “dik duruþu” sayesinde Þu tesbiti hatýrlatalým ki, güçler dengesi içinde ÝBDA fikir Büyük þair Fuzulî’nin þu meþhur beytinde olduðu gibi:
bugün, Müslüman olduðunu söyleyebilen kancýk soyuna ve aksiyon mihraký fâik durumdadýr. Düþmanlarýmýzdan da “Iþk derdiyle hoþem el çek ilâcumdan tabîb
ÝBDA’ya düþmanlýk özgürlüðünü tanýmayacaðýz. bunu anlayabilirsiniz. Dostlarýmýz bu hususun zevkini duysun- Kýlma derman kim helâküm zehri dermânýndadýr.”
ÝBDA Mimarý’nýn yedi senedir sürdürdüðü efsanevî lar ve bu zevkle iþlerini yapsýnlar. Yeri geldikçe dostlarýmýzýn Yazýmýza Üstadýn þiirinin “Biz geldik”diye baþlayan
direniþe hiç “es”meyen korkak sürüsünü Müslüman kabul yeni haberlerimizle müjdeleyeceðiz de inþallah. kýtasýyla girmiþtik. Þiirin ismi “Aç Kapýyý”… Sizin de bize
etmiyoruz. Er meydanýnda kanýmýzla-canýmýzla varýz! Hem er mey- kapýlarýnýzý açmanýz dileðiyle þiirin ilk kýtasýný yayýnlýyoruz:
Cezaevlerinde gençler (ideolojisi ne olursa olsun) fidanlar danýna çýkýp, hem de baþka bir seçenek düþünülemez. En “Aç kapýyý haber var / Ötenin ötesinden!
gibi kýrýlýrken, “Allahsýz koministler” edebiyatýyla düzenin büyük silahýmýz ne mi? Fikrimiz, yüreðimiz! Fikirden daha Dudaklarda þarkýlar / Kurtuluþ bestesinden.”
ekmeðine yað süren ahmak soyuyla Müslüman olarak ayný güçlü silah yoktur… Yüreðimiz ve bileðimizle er meydanýnda
karede görülmek, isteyeceðimiz son þeydir. Türbana saldýranla her mümin gibi yerimizi alýrken fikirde de “hodri meydan” “LÂFINI ÇOK DÝNLEDÝK, ÞÝMDÝ ÝÞ ÝNKILÂPTA!”
F-tipini inþaa eden ayný zihniyet deðil mi? Böyle bir anlayýþsý- diyoruz… Ýþte, insan ve toplum meselelerinin halline dâir her Allahýn Bârî ismiyle, “Kâim ve Dâim” kalýn!..
zlýktan ve ahmaklýktan Allah’a sýðýnýrýz. örgüsü tezatsýz dünya görüþümüz BD-ÝBDA Ýslâma muhatap
ÝBDA Ýslâm’dýr. Müslüman da Salih Mirzabeyoðlu’dur.
Ona yaklaþýldýðý müddetçe Ýslâm ve Müslüman olunur.
“Saf”lar ve habersizler bir tarafa Sayýn Salih Mirzabeyoðlu’na Dergimizin Orta Asya Temsilcisi
ve ÝBDA’ya þuurlu düþmanlýk edenleri Müslüman olarak
Temsilci ve Muhabirimiz olmak Dilmurat TÜRKÝSTAN’dan Bildiriyor!
görmediðimizi ilân ederiz. Hele O’nun önünü kesmek için isteyenler! Bizimle irtibata geçin!
düzenle iþbirliði yapanlar toptan mürted. Mürdedin de hükmü Tel: (0212) 361 44 18
belli. Yazýsý Ýç Sayfalarda!
Gücümüz ÝBDA Merkez Kumandanlýðý’ndan aldýðýmýz
11 Ocak 2007 3
arafsýz, kimliksiz, fikirsiz, renk-

T
kurtuluþ içeride saðlanmalý. Kendimizi
siz deðiliz. BD-ÝBDA fikriyatý-
na baðlýyýz ve “en küçük
çaplarda bile doðru politika” ilkesi gereði
bir yayýn organýnýn “nasýl”ýný göstermek,
Yayýn Politikamýz kurtarmadan Ýslâm âlemini kurtaramayýz.
Ýktisadî sömürüye de bayrak
açmalýyýz. Ülkemiz kültürel, idari, huku-
ki, askeri iþgal altýnda olduðu gibi iktisadî
iþlevini yerine getirmek, “Kâim ve Dâim” iþgal altýnda da.
olmak amacýndayýz! Toplumun genel Kâzým Gökbayrak Soygun düzenine, haksýz kazanca,
fikir çerçevesine Büyük Doðu’yu yer- gelir daðýlýmýndaki eþitsizliðe ve boðaz
leþtirmek için önce “YENÝ BÝR DÜNYA tokluðuna köleleþtirmeye isyan. Emeðin
GÖRÜÞÜ ve BUNUN TARAFTAR- Ülkemiz 80 yýldýr Batý iþgali altýndadýr, “Kurtuluþ son kuruþuna kadar hakkýný aramak ve
LARINCA ÖZÜMLENMESÝ” ve sonra savaþý” diye yaftalanan Anadolu’daki mücadelede yedirmemek. Dönen dolaplarý deþifre
siyasî davranýþa yönelme ve yöneltme kurtuluþumuz saðlanamamýþtýr, batý güdümünde bir etmek.
amacýndayýz! Çünkü, Ýslami bir þuurlan- Soygun düzeninin her cebimize el
ma ve hadiselere doðru tepki verme, rejim kurulmuþtur ve halen iþgal sürmektedir. uzatmasý, “çek elini cebimden, sapýk!”
siyasî anlayýþýn içinde doðar. Ülkemiz baðýmsýz deðildir, önce kurtuluþ içeride haykýrýþýyla karþý koymak ve bu hususta
Siyasî þuur ve siyasî tavýr; ideolo- saðlanmalý. Kendimizi kurtarmadan Ýslâm âlemini teþkilatlanmak.
cyanýn görünüþü ve canlýlýðýdýr... Sistem Teþkilatlanamayan (örgütlenemeyen)
þuuru ve sistemin þuuruyla siyaset. Siyasî kurtaramayýz. insanlar hakkýný arayamaz. Örgütlene-
tavrýmýzý borçlu olduðumuz sistem (BD- meyen, zalimler karþýsýnda ezilir. Bunun
ÝBDA), bu sistemin þuuruyla eþya ve üstündür. dalkavukluðu olamaz. için “çivi çiviyi söker” demiþler.
hadiseleri deðerlendirmek, siyasî, içtimaî, Ortak þuur, ortak hafýza, ortak tepkil- Devrimci olmayý “keskinlik yapmak”, Çene çalmaktan ibaret muhalefete
iktisadî, askerî vs. hiç biri ihmal edilemez er... Bir emir kumanda iliþkisi olmadan da siyaset, strateji ve taktik dilinden anlama- deðil, güçlerimizi hedefe doðru bir-
hayatýn her alanýnda. merkezi þuurla, ortak reaksiyonlar oluþ- mak þeklinde görmüyoruz. Kolay olaný leþtirmek. Kararlý inançlý ve inatçý olmak.
“Fikir için iktidar!”, “iktidar için turmak... “toptancýlýk”týr, halbuki halk hareketi, “Demokrasi” yalanýyla, bu söylemler-
fikir!” deðil... Ýsteyenlerle maddî ve tüm kardeþler- iðne ile kuyu kazmak gibi sabýrla iþlen- le bir yere varýlamaz. Düþmanýmýzdan
Fikir için vasýta-gazete, dergi vs... imizle manevî temasý saðlamak ve düþ- melidir. Ýnsanlarý kafalarýndan, gönül- merhamet dilenmekle de bir yere varýla-
Vasýta için rastgele fikir deðil. mana yutulmamak için her alanda lerinden ve ellerinden yakalama sanatý. maz... “Baþyücelik” modeli iþlenmeli...
Dolayýsýyla, medya içinde yer edinmeye örgütlenmek, destek ve dayanýþma içinde Kafa ve ruh disiplini saðlanmadan, Batý, fikirde savaþý kaybetmiþtir,
bakan diðer gazete ve dergilerle farkýmýz olmak. birliktelikten, aksiyondan, kadro stratejide de. Batý tefekkürünü Ýslâm
budur. Bizim böyle bir derdimiz yoktur. Mensuplar arasý kafa ve ruh disiplin- hareketinden bahsedilemez. tasavvufu önünde sýygaya çeken benzer-
Sistem ve sisteme baðlý siyaset þuuru ini saðlamak. Safkan atlar hemen baþlarýný teslim siz ÝBDA, 21. yüzyýl savaþ strateji-
olmayan, Ýslâmcýlýk iddiasýndaki bazý Meseleleri, sürekli ve ýsrarlý olarak ederken, mayalarýnda eþeklik olanlara tekniðini de belirleyendir. Kavganýn
yayýnlarýn ortama göre deðiþtiklerini iþleyerek, olaylarý sadece seyreden disiplin yular gibi görünür. amacý olan fikriyatýn araç rolüyle de,
görmekteyiz, siyasetçilerinin de... Sistem anlayýþýn yerine yönlendirici anlayýþýn Devlet, adama ayaðý ile gelmez. Ne “kendinden zuhur” diyalektiðiyle, orijinal
çapýnda “Tatbik Fikri” olmadan, tatbike gereðini yapmak. Allah Resûlü, ekersen onu biçersin!.. yapýsýyla...
dair yapýlan hareketler bir mânâ ifade “Muhakkak ki Allah, ýsrarla dua edenleri Rönesansýn oluþunda matbaanýn birin- Rejim çökmüþtür; asýl kavga rejime
etmez ve tedarikleme fikirciklerle “sistem sever” buyuruyor. Onun için isteklerim- ci planda yer almasý gibi, yayýn organýnýn payanda olan “ýlýmlý ve iþbirlikçi”
bütünlüðü” saðlanamaz. Önce “Millî izde, ýsrarcý ve tekrarcý olmalýyýz. fonksiyon icra etmesi... Müslümanlarla, “devrimci” Müslümanlar
Görüþ” sonra “Adil Düzen” ve sonra da “Eskimez, solmaz, pörsümez yeni” yi, biz Faydalý zor varken, faydasýz kolaya arasýndadýr. Amerika da bunu gördüðü
hepsini inkâr çizgisi bu olumsuzluða bir hep yeniden yeni olarak iþleyebilmeliyiz. sapmayacaðýz. Düzenin hoþgörüsü içende için “ýlýmlý Ýslâmcýlara”, “Özal
misâldir. Dünya Ýslâm’a yönelirken ve Yani tekrar söz konusu deðil iþin aslýnda. kendimizi tatmin edecek faaliyetler deðil, Müslümanlýðýna” oynamaktadýr.
gözü Türkiye’de iken tersine bir deðiþim Biz yenilenemiyorsak ayrý dava. kendi nizâmýmýza yol verecek faaliyetler. Kokuþmuþ Kemalist-Batýcý rejimle
izleyen bu nasipsizler, aslýnda dün de Ýç ve dýþla ilgili haberleþme ve istih- Düzen güçleriyle karþý karþýya gelmeden pazarlýðý ve diyalogu kabul etmiyoruz.
sahici bir fikir ve liderden yoksundu, barat. Keþfini beklemeksizin haberleþm- nasýl bir mücadeleden bahsedilebilir ki? Rejim muhalifleriyle ittifaký ve
Ýslamcýlýk iddialarý koftu. eye girmeli ve görev almalýdýr. Ýstisnalar Kimseye diyet borcumuz yoktur. dayanýþmayý kabul ediyoruz.
Siyasî bir dergi “Lider kim?” hariç. Þu husus hiç ihmal edilmemelidir Düzenden beslenen mamacý tiplerden Mizaç hususiyetleri içinde her biri
sorusuna ýþýk tutmalý. Ýslamî bir dünya ki maddî baðlantýda ölçü, ancak bilin- deðiliz. En büyük nefretimiz kuyrukçu ayrý bir cephe ve ayrý bir ýþýk olan gönül-
görüþü sahibi ÝBDA Mimarý sayýn Salih mesinde mahzur olmayan hususlardadýr. tipleredir. Dinini, vicdanýný satanlara, daþlarýmýza cennet arkadaþý gözüyle
Mirzabeyoðlu, inanýþ, görüþ ve Öz daðýtým iþi de, dýþýmýzdakilerin Ýslâm satarak Ýslâmcýlýk oynayanlara ve bakar ve onlarla kâm alýrýz! Onlarýn var-
ölçülendiriþimizdir, þaþmaz bir þekilde daðýtýmýna mahkum olmamak ve ideolo- taviz üstüne taviz verenlere... lýklarý-faaliyetleri bizi gururlandýrýr ve
istikametimizi gösterendir. ÝBDA mimarý cyamýzýn yayýlmasý ve haberleþmenin Keyif ehli deðil, zevk ehli gelsin! sayfalarýmýz onlarýn haberleriyle neþe-
sayýn Salih Mizabeyoðlu’nu, Ýslâma saðlanmasý için zaruret teþkil etmektedir. Ýmânýnýn, aþkýnýn, vecdinin, þahsiyetinin lenir.
Muhatap Anlayýþ’ýn remzi, dolayýsýyla, Bu þuurla görev almalý. “Batý fikir ve zevkini duymak isteyen gelsin! Üstad Necip Fazýl’ýn þu vasiyyetine
mütefekkir-fakih ve Ýslam büyüðü olarak anlayýþýnýn ulaþtýðý her yer Batýdýr!” Herkes uyurken, uyumayan birileri sýmsýký baðlýyýz: “Allah dostlarýný ve
görüyoruz. Terör tariflerini alýp baþlarýna anlayýþýnýn misli olarak kendi vardýr her zaman; iþte o “birilerden “ ol! Allah düþmanlarýný unutmayýnýz! Hele
çalsýnlar. Onun çilesi hepimizindir... anlayýþýmýzý toplumun genel fikir Allah yolunda can vermekten ziyade Allah düþmanlarýný...” Düþmana buðz
Batýnýn dayattýðý terör tarifini kabul çerçevesine yerleþtirmek için her eve her dünyada yaþamayý sevmek Bati dahi etmeyen yani düþmaný da olmayan
etmiyoruz... Dinime dahleden bâri müslü- köye en tenha yere bile ulaþmalýyýz. kültürünün bize armaðan ettiði bir pislik- imanýný yitirmiþtir. Þeriat ölçüsü böyle ve
man olsa! Nereden ne cevher çýkacaðýný bilemeyiz, tir... Ýslâmý zayýflatmanýn bir planý Üstadýn þu noktalamasý: “Ey düþmaným
Þartlarýn sürekli deðiþimi içinde bize düþen vazifemizi yapmak, olur olarak... sen benim ifadem ve hýzýmsýn; / Gündüz
sürekli bir “düzeltme” ve “düzenleme” olmaz ayrý bir þey. Hiçbir daðýtým þirke- Asil davâya mahkum tavrý yakýþmaz. geceye muhtaç, bana da sen lazýmsýn!..”
gerekmektedir. “Ýçyüz muhasebesi”yle tinin yapamayacaðý böyle bir etkinlik, Müslüman sürünmez, ezer. Aksiyona (ÝBDAcýlýða) zýt bir seciye:
meseleleri “hikmet plâný”nda ele almak. ancak gönüldaþ ruhiyatýyla olabilir. Ýslâm “hayat nizamý” olduðuna göre, Nefsimize mazerette çok bonkörüz ve
“Akýllý kimse kendini sorgulayandýr” Temsilci ve muhabirlik görevine de bu nizamýn siyaseti þarttýr. Ýdeolocyanýn müthiþ bir zaman israfý içindeyiz.
hadisinin de iþaret ettiði üzere, biz eskiyi talip olmayý, ideolojik bir vazife bilmeli. varlýðý, siyasette görülür. Tekrar belirte- Aksiyonumuz, zaman denilen canavardan
de toplayarak, yeni þartlarda hep kendini Saðýna soluna bakmadan göreve talip lim, bizim bahsettiðimiz siyaset ideolojik çaldýklarýmýzdýr, kârýmýzdýr, imanýmýzdýr.
muhasebe eden olarak hep yeniyiz, yeni olmalý, adam tanýmak, iþ içinde eðitim bir þuur gereðidir ve kahve politikasýnýn Yoksa zaman gelip geçiyor. Necip
bir düzenlemeyiz. Yani eskinin tekrarý saðlamak. Dayanýþmalý Fikir oluþumu seviyesiz seviyesinde bulunmaz! Fazýl’ýn çilesini çektiði dava: “Zaman
deðiliz... Ýsmimiz de yeni, cismimiz de ancak böyle saðlanýr. Vesile ve vasýta “Ýman olmuþ bitmiþ bir þey deðil, her bendedir ve mekan bana emanettir!”
yeni. Yeni bir usul ve üslûbuz!.. Biz yeni olmalý. an oluþ ve yenilenmiþtir.” Neden “savaþ diyen bir gençlik.
bir ocaðýz! Yeni bir ocak olma iddiasýn- Ýhtilâl þuurunu, daima diri tutmak... yorgunu” olmadýðýmýz ve “kesintisiz Düzenin diþlilerinde bir cývata olmayý
dayýz, kendimizden baþlayarak, çevrem- “Ýdeolojik eðitimin yokluðu yeni þartlar devrime” inandýðýmýz, imanýn bu tar- kabul etmemek: Ya teslimiyet, ya isyan!
izi, ülkemizi ve dünyamýzý tutuþturmak karþýsýnda yýlgýnlýk ve kararsýzlýk mey- ifinde de açýktýr. “Mensup olursan olur- Bu davanýn eriyiz, eri olmaya talibiz!
iddiasýndayýz! dana getirir.” “Yayýn organý düþünmenin sun, gidersen uðurlar olsun!” Aralýk Tek kelimeyle akýncýyýz vesselam...
Þunu da belirtelim ki, ÝBDA’nýn organý olurken, yüksek sesle düþünmenin kalmaz bu saflar... Tâ 1975’lerde þanlý GÖLGE’de ve
sözcüsü, temsilcisi deðiliz, ancak ÝBDA de örneði olmalý ve mensuplarýna bu Amacýmýz sýrf muhalefet yapmak 1979 AKINCI GÜÇ’te Salih
fikriyatýnýn baðlýsý olan kendi cephemizin þuuru iletmelidir.” (Ýdeolocya ve ihtilal deðil, çözümler üretmek, “Siyaset, fikri Mirzabeyoðlu’nun çaðrýsýdýr kulak-
sesiyiz, aksiyonuyuz, zuhuruyuz!.. Yeni Salih Mirzabeyoðlu. 2. Basým.sh.114) hayata geçirmenin manivelâsý ve sisteme larýmýzda:
bir ses, yeni bir cepheyiz. ÝBDA’dan “Düþünmek” ile “düþünme” taklidi baðlý bir þube...” Bu manivelayý kullan- “Elbirlik olmak, gayesine ermemiþ
aldýðýmýzý kendi þahsiyet aynamýzda yan- yapmak”, “iþ yapmak” ile “iþ yapar gibi manýn çabasý, çilesi, üretmesi üzerinde savaþ bitmemiþtir diyenlerle / omuz
sýtma iddiasýndayýz. görünmek” farkýna dikkat etmeliyiz. olmalý... omuza dayanmak kalelerine emperyal-
Kendi dilimizce konuþur, kendi “Kiþi bulunduðu iþin zamaný içindedir” Ülkemiz 80 yýldýr Batý iþgali altýn- izmin/ ne dur ne durak ne rahat / yükseðe
usulûmüzce mücadele ederiz! ölçüsünce tembellik ve gevezelikten dadýr, “Kurtuluþ savaþý” diye yaftalanan daha yükseðe en yükseðe dikilsin bu
Herkesi, Doðru Yol Anlayýþý’ndaki uzak, en küçük çaplarda bile olsa aksiy- Anadolu’daki mücadelede kurtuluþumuz bayrak / bu bayrak yükselen mücadelem-
birliðe davet ederiz. ona talip olmak. Ýþin büyüðü küçüðü yok- saðlanamamýþtýr, batý güdümünde bir izin...”
Hakikatin hatýrý, dostumun hatýrýndan tur!.. rejim kurulmuþtur ve halen iþgal sürmek- Kâim ve Dâim olun!..
Okuyucuya þirinlik politikasý ve halk tedir. Ülkemiz baðýmsýz deðildir, önce
4 11 Ocak 2007

SADDAM ve ÝBDA
Osman Halid

“Zâlim Saddam” edebiyatýnýn Amerika-Ýsrail-Ýran propagan-


dasý olduðu geçen bu 15 yýllýk zaman zarfý içersinde daha iyi
anlaþýlmýþtýr. 1991 yýlýnda bize “Saddam kimyasal silah atacak”
diyerek maskeler taktýranlarýn hepsinin birden Amerikan-Ýsrail
uþaðý ve þii kýrmasý olduklarý görülmüþtür. Bu “Zâlim Saddam”
edebiyatý yapanlarýn hiçbiri bugüne kadar Saddam’ýn Türkiye
aleyhine ne yaptýðýný millete söyleyememeleri ayrýca dikkat
edilmesi gereken baþka bir husustur. Saddam’ýn önerdiði,
Türkiye ve Irak lehine olan tekliflerin bugüne kadar milletten
hep saklanmasý, Saddam’ýn Amerikan düþmanlýðýnýn Türkiye
düþmanlýðý olarak gösterilmesi bizim kaydettiðimiz ihânet lis- Sayýn Mirzabeyoðlu o zamanki haftalýk insanýmýzý yönlendirememesi, sokaktaki
tenin baþýnda gelmekte çýkan Cuma dergisine verdiði mülâkatta vatandaþýn Saddam’ý desteklemesi o gün
hadiseyi ana hatlarýyla deðerlendiriyordu: olduðu gibi bugün de devam etmektedir.
addam Hüseyin, iþbirlikçi pislik kadar sahte anti-emperyalist, solcu,

S þiiler eliyle bütün dünyanýn gözü


önünde idam edildi. Muhteþem
þehitlik!.. Saddam Hüseyin’in idamý bir
demokrat, milliyetçi ve Ýslâmcý varsa hepsi
tek tek meydana çýkmýþtýr.
Bugün, artýk daha net görülmektedir ki,
“Bilinen hâdiseleri gevelemek ve bir
þey söylemekten çok bir þey söyleme tak-
lidi yapmak ve mihraksýz çocuk uçurt-
masý ihtimâller üretmek yerine, hâdis-
Çok istekli olduklarý halde Kuzeyden Irak’a
girememe sebepleri de beklenmedik mal-
larýn pazara gelmesidir. 25 Ocak Cuma
eylemi hatýrlanmalý…
anda bütün batýcýlarýn ciðerlerindeki lekeyi Saddam Hüseyin Amerika, Ýsrail ve Ýran elerin iç yüzünü ve Bâtýnî motiflerini ÝBDA Mimarý 25 Ocak 1991 Cuma
olduðu gibi meydana çýkardý. Kelime-i için çok büyük bir tehlikeydi. Haliyle yakalamak, bunu Ýslâmî hareketin günü baþlayan Amerikan aleyhtârý gösteri-
Þehâdetle ölümü karþýlayan ve idam töreni- emperyalist taarruzun devam edebilmesi, motive edici, yâni uyarýcý, itici ve yön- lerin geleceðini 1990’dan haber veriyordu:
ni bir düðün törenine çeviren yiðit Filistin baþta olmak üzere, Sünnî Ýslâm’ýn lendirici yakýtý yapmak…” “Evet; ben kuyrukçu ve kuyruk sal-
Saddam’ýn yayýnlanan görüntüleri, Saddam varolduðu bölgelerin ehlîleþtirilebilmesi O günden bugüne yaþanan süreçte layýcý politikayý tasvip etmiyorum!..
düþmanlarýnýn dillerinin baðlanmasýna için bu tehlikenin bir an önce bertaraf mücadelenin geldiði seviye göz önüne Türkiye’de Ýslâmcý kesimin reaksiyon-
sebep oldu. edilmesi gerekiyordu. Ýran-Irak Savaþý’ndan alýndýðýnda, yukarýdaki ifâdelerin nasýl larýný hesaba katmadan girilecek taah-
1990 yýlýnda Birinci Körfez Savaþý’yla moral ve askerî olarak güçlenmiþ bir þekilde tezâhür ettiði takip edenler tarafýndan bili- hütler þaþýrtýcý neticelere varabilir…
baþlayan ve Saddam Hüseyin’in þehâdetiyle çýkan Irak, her fýrsatta Ýsrail’e olan düþman- nen bir mâlum. Körfez Savaþý’yla paralel Mesele Saddam Hüseyin’i sevmek
yeni bir döneme giren süreç, ÝBDA fikrinin lýðýný göstermekten hiç çekinmedi. 91’deki olarak ÝBDA hareketinin kat ettiði yol ve bakýmýndan deðil de, Amerikan ve Batý
doðruluðunun ispatý niteliðinde geliþmiþtir. Körfez Savaþý’nda Saddam Hüseyin’in
ÝBDA diyalektiðinin ispatý ve ÝBDA’nýn Ýsrail’e attýðý otuz küsur füze bunun en
uyguladýðý politikanýn su götürmez doðru- büyük delilidir. Þiilik, Ýslâm’da bir mezhep deðil, sapýk bir yoldur. Bir çok
luðu, bugün, Saddam’ýn idam edilmesiyle Güçlü bir Sünnî Irak’ýn, Amerika’nýn Ýslâm büyüðünün de ifâde ettiði üzere, küfürdür. Kendilerine
avama da zâhir olmuþtur. bölgedeki iki müttefiki için –Ýsrail ve Ýran- RAFÝZÝ denmesin diye, þii ve Caferî olduklarýný söyleyen bu
17 Ocak 1991’de baþlayan Amerikan tehlikeli bir durum arzettiði artýk aþikârdý. pislik soyu, tarihin her döneminde küfürle savaþan Ehl-i
saldýrýsýna karþý Türkiye’de sadece ÝBDA Otuz küsur devleti arkasýna alarak 17 Ocak Sünnet’i arkadan vurmuþtur. (...) Ne ilâhi hikmettir ki, 1991
kesin tavýr alarak Saddam’a desteðini izhar 1991’de Irak’a çullanan Amerika, birkaç
etmiþtir. Emperyalist taarruzun ana hede- gün içinde bu tehlikeyi bertaraf edebileceði- yýlýnda Þiiler Saddam’a ihânet ederken, ayný anda da burada
flerinden biri olan Irak ve Saddam ni zannediyordu. Ýsrail’in de devamlý olarak ÝBDA’ya pislik yapmaya teþebbüs ettiler. (...) Þiilerin, hem
Hüseyin’e bakýþ açýsý insanlarýn veya “kötü örnek oluyor” zorlamasýyla Saddam Saddam’a, hem de Mirzabeyoðlu’na yaptýklarý pislik cezasýz
kurumlarýn ideolojik, siyasî ve ahlâkî duru- Hüseyin’i iktidardan indirme faaliyetinin kalmadý. Ayný anda hem Irak’ta hem de Türkiye’de tepelendi-
munu gösteren en önemli unsur olmuþtur. Amerika’ya getirdiði maliyet 17 Ocak’tan ler. Bugün ayný pisliklerini Saddam’ý þehit ederek ve burada
Irak ve Saddam Hüseyin vesilesiyle ne sonraki süreçte daha net görülecekti. da isim vermeden ÝBDA’ya saldýrarak yapmaktalar.
“Zâlim Saddam” edebiyatýnýn
Amerika-Ýsrail-Ýran propagandasý olduðu
geçen bu 15 yýllýk zaman zarfý içersinde geldiði seviye uygulanan politikanýn doðru- emperyalizminden nefret bakýmýndan
daha iyi anlaþýlmýþtýr. 1991 yýlýnda bize luðuna ayrýca bir delil… görünürse þaþmamak gerekir, çünkü
“Saddam kimyasal silah atacak” diyerek “Körfez krizi, Türkiye’deki sistem insanýmýzda bunun kültürel ve ruhî kök-
maskeler taktýranlarýn hepsinin birden krizini de ortaya getirecekti… Açýkça leri var. Þunu açýkça söylemek istiyorum:
Amerikan-Ýsrail uþaðý ve þii kýrmasý olduk- söylemek gerekirse, yetki kargaþasý ve Halký Müslüman olan ülkelerde
larý görülmüþtür. Bu “Zâlim Saddam” ede- boþluðunun huzursuzluðu içerisinde, hükümetlerinin tutumu ne olursa olsun
biyatý yapanlarýn hiçbiri bugüne kadar ihtilâlci hareketler açýsýndan müsait bir halkýn ayrý bir hissiyatý ve sezgisi
Saddam’ýn Türkiye aleyhine ne yaptýðýný zemin doðacaktýr!..” vardýr…”
millete söyleyememeleri ayrýca dikkat Türkiye’yi 28 Þubat’lara ve bugün Yukarýdaki ifadeler bize kendisinin ikin-
edilmesi gereken baþka bir husustur. yaþanýlan “yetki kargaþasý ve boþluðunun ci Özal olduðunu iddia eden Tayyip’i hatýr-
Saddam’ýn önerdiði, Türkiye ve Irak lehine huzursuzluðu”nun sebep olduðu hâdiselere lattý. Ayný O da Özal gibi, Müslüman halkýn
olan tekliflerin bugüne kadar milletten hep getiren süreç, Körfez krizi ile birlikte hissiyatýný ve sezgisini hiçe sayarak
saklanmasý, Saddam’ýn Amerikan düþman- baþlamýþtýr. Nisan ayýnda yapýlmasý Amerika’ya bir takým taahhütlerde bulun-
lýðýnýn Türkiye düþmanlýðý olarak göster- düþünülen Cumhurbaþkanlýðý seçimi muþtu. Fakat 1 Mart tezkeresiyle þapa otur-
ilmesi bizim kaydettiðimiz ihânet listenin etrafýnda dile getirilen sýkýntýlarýn kaynaðýný du. Hâlâ yediði o kazýðý çýkarmaya çalýþýy-
baþýnda gelmektedir. o dönemde aramak gerekir. or.
Laiklerin, þiilerin, diyalogçularýn, sahte “Her þeyden önce, böyle bir yapý, Saddam konusunda Batýnýn durumunu
solcularýn, sahte milliyetçilerin ve hain resmî politika doðrultusundaki anlatýrken ÝBDA Mimarý þöyle diyor:
Ýslâmcýlarýn oluþturduklarý Batýcý Ýhânet davranýþlar için insanýmýzý motive ede- “Bugün Batýyý ve Amerika’yý ayaða
Cephesi’nin bütün propaganda ve yön- mez; yâni, ruhî uyarmalarý, heyecaný, kaldýran, -dikkat edin dünyayý ayaða
lendirme faaliyetlerine mukabil, halký kýþkýrtmayý ve yönlendirmeyi yapamaz… kaldýran demiyorum-, hak duygusu deðil,
olmasý gereken biçimde Irak lehine etk- Sonra… Hem Amerika ve Avrupa açýsýn- emperyalist düzenlerinin bozulmasý kay-
ileyen tek hareket ÝBDA olmuþtur. dan, hem de onlarýn Türkiye’deki kapý gusudur; diðer devletler de onlarýn
Taraf Dergisi Sahibi ve Sorumlu
Amerika-Ýsrail-Ýran dolmuþuyla, kullarý bakýmýndan, “beklenmedik mal- maiyeti olarak, onlara çeþitli
Yazýiþleri Müdürü ve Dergimizin Yayýn
Türkiye’de herkesin Saddam’a laf söyleme lar pazara geldi” hesabý þahsiyetli fýþkýrýþ mahkûmiyetleri olan figüranlar.”
Kurulu Üyesi Kâzým Albayrak, 1.
yarýþýna girdiði bir dönemde sadece ÝBDA tezahürleri olabilir!..” Ýþte, Saddam Hüseyin’e hangi gözle
Körfez Savaþý’nda Irak’ta Ýþgalci ve
ve önderliði O’nu desteklemiþtir. Batýcý Ýhanet Cephesi’nin elindeki tüm bakmak gerektiðini o zaman bu ifâdelerle
Onun Ýþbirlikçisi Þiilerin Bombaladýðý
17 Ocak 1991’den, yâni savaþtan önce imkânlara raðmen istediði doðrultuda iþaretleyen ÝBDA Mimarý’nýn Saddam
Ýmam-ý Âzam Hz. lerinin Huzurunda...
11 Ocak 2007 5
Hüseyin’in þehâdetiyle ne kadar da haklý teriler, halkýn bir ayaklanma içinde sonra, Amerika’nýn dünyada tek süper
olduðu meydana çýkmýþtýr. Saddam, olduðunu gösterir mâhiyete gelmiþtir. güç olarak kaldýðý ve dünyanýn patronu
emperyalist düzeni bozan en büyük unsur- olduðu masalý, bu savaþta çökmüþtür; ve
dur. 1990 yýlýnda Saddam Hüseyin’in Saddam Sen Oradan, Biz Buradan savaþýn neticesine bakmaksýzýn söyleyey-
hareketini deðerlendirirken ÝBDA Mimarý, 25 Ocak 1991 Cuma günü Beyazýt im ki, Irak bilerek veya bilmeyerek
“Þayet kaba bir madde iþtihasý bakýmýn- Meydaný’nda açýlan bu pankart, bir slogan- üçüncü dünya ülkelerine iyi bir örnek ve
dan deðil de, ince bir Ýslâmî siyaset gereði dan ziyâde bir politikanýn ve kararý verilmiþ moral vermiþtir…Kafa tutulabileceðini
olarak bu iþi yapmýþ olsaydý gerçek bir bir savaþýn ilâný niteliðindeydi. Daha sonra- ve Amerika’nýn istediði yere elini kolunu
kahraman olurdu…” demektedir. ki süreçte, hiçbir zaman bu politikadan ve sallaya sallaya girip istediðini yaptýra-
Baþlangýç noktasý itibariyle deðil de, sebep bu savaþtan bir adým dahi geri atýlmamýþtýr. mayacaðýný göstermiþtir…Yâni, Irak’ýn
olduðu hâdiseler ve kendi sonu itibariyle Bu pankartýn, içi boþ, kuru bir slogan ödediði bedel ne olursa olsun Amerika
Saddam Hüseyin’in kahraman olduðunu olmadýðý daha o gün pankartý hazýrlayanlar maðlubiyetten beter bir zafer kazan-
söylemek herhalde ÝBDA Mimarý’nýn tarafýndan bütün dünyaya gösterilmiþtir. Bu mýþtýr.”
yukarýdaki ifâdelerine zýt olmasa gerek… pankartla, emperyalist taarruza burada Irak’ýn ödediði son bedel, meþrû devlet
O zaman sadece ÝBDA Mimarý kesin, karþýlýk verileceði ve bu taarruzun baþkaný Saddam Hüseyin’in þehâdeti 25 Ocak 1991’de ÝBDA’nýn
net ve açýk bir þekilde “Benim, Saddam muhatabýnýn kim olduðu dosta-düþmana olmuþtur. Fakat bugün, üçüncü dünya Saddam’a Desteðini Gösteren
Hüseyin’in hareketini tasvip edip ilân edilmiþtir. Ýlk karþýlýk da, gösteri mey- ülkeleri baþta olmak üzere, bütün dünya
“Saddam Sen Oradan,
etmememe gelince, cevabým kocaman bir danýnda silah kullanýlarak verilmiþtir. genelinde Amerika’ya karþý bir dik duruþ
“evet!” olacaktýr!..” diyerek desteðini Kullanýlan o silahýn bereketiyle, ülke çapýn- varsa, bunun müsebbibi Irak ve Saddam Biz Buradan”Pankartýnýn Açýldýðý
ifâde etmiþtir. da bütün anti-emperyalist unsurlar ayaða Hüseyin’dir. Biz, Filistin direniþinin Tarihî Beyazýd Çýkýþý’ndan Bir Kesit..
Yukarýda da ifâde ettiðimiz gibi Körfez kalkmýþ, þehitler verilerek etkisi bugünlere kazandýðý ivmede de, 11 Eylül’de de,
yýlýnda Þiiler Saddam’a ihânet ederken,
Savaþý’yla ÝBDA hareketinin geliþimi para- kadar devam eden militan eylemlilik Afganistan’da da, Lâtin Amerika’da da,
ayný anda da burada ÝBDA’ya pislik yap-
lel bir çizgi izlemiþtir. ÝBDA Mimarý’nýn sürecine gerilmiþtir. Saddam Hüseyin’in verdiði ilhâmý görmek-
maya teþebbüs ettiler. Sayýn Mirzabeyoðlu,
Irak’a ve Saddam Hüseyin’e verdiði bu açýk Baþlayan bu eylemlilik sürecinde saflar, teyiz.
savaþýn içinde “ummadýðý” hâdise olarak
destek, emperyalistlerin ve buradaki iþbir- bir anda býçakla keser gibi netleþmiþ dost- Yine ÝBDA Mimarý Irak’ýn rolü ve
Ýran’ýn ihânetini anlatmaktadýr:
likçilerinin gözünden kaçmamýþ ve 1 Þubat düþman herkes niyetini izhâr etmiþtir. Saddam Hüseyin’i anlatýrken þunlarý ifâde
“Açýkça ifâde etmem gerekirse, Ýran,
1991’de Sayýn Mirzabeyoðlu, “halk ayak- Bugün küfürleri ve ihânetleri iyice belli ediyor:
Türkiye’den kýrk kat beter bir akba-
lanmasý” tezgahlamak suçuyla göz altýna olan laik, fettoþ ve þii kalýntýlarý, o gün “Eðer “yeni dünya düzeni”ni bir
balýða soyunmasaydý, müttefik kuvvetler
alýnarak tutuklanmýþtýr. O’nun tutuklan- hemen kendilerini ÝBDA’nýn karþýsýnda arabaya benzetecek olursanýz, Irak bu
bin beter bir duruma
masýyla neticelenen geliþmeler, diðer Batýcý Ýhânet Cephesi saflarýna atmýþlardýr. arabanýn bir tekerini sökmüþtür…Ve bu
düþebilirdi…Kuveyt’te Amerikalýlara
taraftan Türkiye’nin Amerika’nýn yanýnda Bu slogan etrafýnda Irak’a saldýrý düzen heveslileri için iþ, evdeki hesabýn
karþý verilecek direniþi beklerken, bir de
savaþa girmesini engelleyen geliþmelerdir. baþladýktan sonra bütün cepheler, yurt çarþýya uymamasý gibi bir durum doður-
baktýk ki Ýran, “Büyük Þeytan” dediði
Özal o zaman; “Savaþa girecektik ama, çapýnda ÝMK’nýn ortaya koyduðu poli- muþtur…Daha önce de belirttiðim gibi
Amerika’nýn safýnda, Irak’ý kalleþçe
girmemizi engelleyen bazý unsurlardan tikaya nispetle meydan yerine çýkarak kit- Saddam yaptýðý iþin farkýnda olsun
arkadan vurdu…Hani boyuna “Büyük
dolayý bu iþi yapamadýk!” diyerek bu leyi Amerika ve iþbirlikçilerine karþý yön- olmasýn, üçüncü dünya milletleri adýna
Þeytan” diye bahsediyorlar ya
geliþmelerin niteliðini ifâde etmiþtir. lendirmiþlerdir. bu oyunu bozucu mühim bir görevi yer-
Amerika’dan; kendi ifâdelerine nispetle
ÝBDA Mimarý’nýn savaþtan önce, ine getirmiþtir.”
kendileri de, “Büyük Þeytan”ýn
25 Ocak 1991 yukarýda da ifâde ettiðimiz gibi “beklen- Saddam’ýn idamýndan sonra, Buhs’un;
“ B ü y ü k e l ç i ” l i ð i n e
25 Ocak Cuma günü ÝBDA Mimarý’nýn medik mallar pazara gelebilir” ihtarýnýn ne “Kötü örnek oluyordu” ve “Amerika’yý
soyundular…Bildiðiniz gibi, Irak’ýn
yukarýdaki ifâdelerinin sadece siyasî bir Kuzeyinde ve Güneyinde ayaklanma
deðerlendirmeden ibaret deðil, bir aksiyon Saddam’ýn idamýndan sonra, Buhs’un; “Kötü örnek oluyordu” yaptýrmaya giriþtiler…Þiiler iþte
dehâsýnýn plânlarý çerçevesinde söylenmiþ ve “Amerika’yý yeneceðini zannetti” sözünü hatýrlayýn. budur!..”
hakikatler olduðu görüldü. Buhs’un aðzýndan dökülen bu ifâdeler aslýnda Saddam Þiilerin, hem Saddam’a, hem de
Savaþýn en sýcak günlerinde, 25 Ocak
Cuma günü Müslümanlar ÝBDA önder-
Hüseyin’i kahraman ilân etmek için baþka bir delile ihtiyaç Mirzabeyoðlu’na yaptýklarý pislik cezasýz
býrakmamaktadýr. Bugün dünyanýn yaþadýðý kaos ve kalmadý. Ayný anda hem Irak’ta hem de
liðinde Amerika’yý ve iþbirlikçilerini savaþa Türkiye’de tepelendiler. Bugün ayný pislik-
girmekten alýkoymak için Beyazýt Amerika’nýn içine düþtüðü zor durum, Saddam’ýn açtýðý yol
lerini Saddam’ý þehit ederek ve burada da
Meydaný’nda bir araya geldiler. Bu, bir sayesinde meydana gelmiþtir. Artýk, dünyanýn her tarafýnda isim vermeden ÝBDA’ya saldýrarak yap-
araya geliþ, geliþmelerden de anlaþýlacaðý irili ufaklý devlet veya örgütler, Batý emperyalizmine kafa tut- maktalar. “Tarih tekerrürden ibârettir”
üzere, yalancýktan bir protesto gösterisi manýn zevkini yaþamaktadýrlar. sözünde muhakkak ki bir hâkikat payý
yapmak için deðil, savaþa müdahil ve taraf vardýr. Fakat en önemli hâkikat þudur; Ýslâm
olmak içindi. âleminde Þiiler baþta olmak üzere, “dini
25 Ocak Cuma günü, Müslümanlarýn mânâya geldiði 25 Ocak 1991 Cuma günü, yeneceðini zannetti” sözünü hatýrlayýn.
içten yýkan kâfir soyu” temizlenmeden,
ÝBDA önderliðinde inisiyatif alarak, “Saddam sen oradan, biz buradan” Buhs’un aðzýndan dökülen bu ifâdeler
derli toplu bir Ýslâm coðrafyasýna yol
Amerika’ya ve iþbirlikçilerine karþý ortaya pankartýyla anlaþýlmýþtýr. aslýnda Saddam Hüseyin’i kahraman ilân
kapalýdýr.
koyduklarý tepki þiddetle bastýrýlmak etmek için baþka bir delile ihtiyaç býrakma-
Irak ve Saddam Hüseyin’le ÝBDA
istendiðinde hiç beklenmedik bir þekilde, 1 Þubat 1991 maktadýr. Bugün dünyanýn yaþadýðý kaos ve
arasýndaki bahsetmeye çalýþtýðýmýz bu
devrimci þiddetle karþýlandý. Ýþbirlikçilerin, Beklenmedik mallarýn pazara gelmesin- Amerika’nýn içine düþtüðü zor durum,
münasebetler, Türkiye ve dünyada Ýslâm
Müslümanlarý sindirmek ve etkisi- den sorumlu tutulan ÝBDA Mimarý 1 Þubat Saddam’ýn açtýðý yol sayesinde meydana
ihtilâlinin hangi fikir etrafýnda gerçekleþtir-
zleþtirmek için kullandýðý þiddet, ihtilâl 1991 günü gözaltýna alýnarak tutuklan- gelmiþtir. Artýk, dünyanýn her tarafýnda irili
ilebileceðinin görülmesi açýsýndan önem-
hareketinin kullandýðý karþý þiddetle mýþtýr. Kendisi tarafýndan bu operasyonun ufaklý devlet veya örgütler, Batý emperyal-
lidir. Bütün þehitler gibi, Saddam’ýn
bertaraf edilmiþ, iþbirlikçilerin hesaplarýný “Ateþin üzerine benzinle gitmek” diye izmine kafa tutmanýn zevkini yaþamaktadýr-
intikâmý da bizim üzerimizde bir borçtur.
yeniden yapmalarý saðlanmýþtýr. O gün, deðerlendirildiði mâlum. 1991’den sonraki lar.
Saddam’a Müslümanlýðý “yakýþtýra-
Beyazýt Meydaný’nda düþmana karþý kul- geliþmeler tam olarak incelendiðinde, mayan” köpek soyu, ilmik boðazlarýna
lanýlan silah, ondan önceki ve sonraki bütün hareketin kazandýðý militan muhteva da göz Pislik Þiiler
geçirildiðinde, Saddam’ýn gösterdiði
protesto eylemlerini mânâlý kýlmýþtýr. 25 önüne alýndýðýnda ÝBDA Mimarý’nýn bu Þiilik, Ýslâm’da bir mezhep deðil, sapýk
Müslümanlýðýn ve erkekliðin binde birini
Ocak’tan sonra yurt çapýnda baþlayan gös- tespitinin ne kadar haklý olduðu görülür. 25 bir yoldur. Bir çok Ýslâm büyüðünün de
gösterebilecek mi acaba?
Ocak 1991’le baþlayan militan çizgi, 1 ifâde ettiði üzere, küfürdür. Kendilerine
Þubat 1991’den sonra örgütlü bir þekilde RAFÝZÝ denmesin diye, þii ve Caferî olduk-
devam etmiþtir. Bugünlere kadar devam larýný söyleyen bu pislik soyu, tari-
eden bu çizginin vesilesi Körfez Savaþý ve hin her döneminde küfürle
Saddam Hüseyin desek çok yanýlmýþ savaþan, Ehl-i Sünnet’i arkadan
olmayýz. vurmuþtur. Ýslâm’ýn Yahudisi olan
bu sapýk kol, tarih boyunca her
Kafa Tutan Saddam zaman Batýnýn bir numaralý mütte-
ÝBDA Mimarý cezaevinden çýktýðýnda fiki olmuþtur. Bugün Ýran dýþ poli-
Körfez Savaþý da bitmiþti. Yine haftalýk tikasýna baktýðýnýzda bütün husus-
Cuma dergisi kendisiyle bir mülâkat larda Ýslâm âlemiyle deðil de, Batý
gerçekleþtirdi. Mülâkatýn gerçekleþtirildiði ile iþbirliði içinde olduklarýný
bu dönemde bütün Batýcýlar, Saddam görürsünüz. Amerika’nýn kendiler-
Hüseyin yenildi diye zil takýp oynuyorlardý. ine saðladýðý “iktidarla” kumda
ÝBDA Mimarý ise þunlarý söylüyordu: oynayan bu pisliklerin yaptýklarý
“…Amerika’nýn hem siyasî ve hem de en büyük eylem, “büyük þeytan”ýn K’azým Albayrak’ýn Objektifinden:
Kâzým Albayrak askerî sahada cakasý bozuldu!..” erketeliðidir. Solda Þimdiki Irak devlet baþkaný Ýzzet Ýbrahim,
Dönemin Irak Evkaf Bakaný’yla... “Sovyetler Birliði’nin daðýlmasýndan Ne ilâhi hikmettir ki, 1991 Yanýnda Taha Yasin Ramazan...
6 11 Ocak 2007

HUKUK Tercihlerin ne denli


önemli olduðunu ve
nerelere kadar vardýðýný

SUÇ VE CEZA -I- Av. Hasan Ölçer


sonraki bölümlerde daha
açýk bir þekilde göstere-
ceðiz.
ithal malý hukukla iþ gören ülkelerin hâlini, “kültür
Suç ve ceza, her insani oluþumun bulunduðu yerde emperyalizmi” bahsinden süzebiliriz… Bunun için
RECEPTION-
mutlaka olan ve tartýþýlan kavramlar.En küçüðünden iþin sýrrýný düþmanýndan kapabilme inceliðiyle bir
RESEPSÝYON
aileden baþlayan,iþyerinde devam eden ve devletten Batýlý düþünce adamýnýn kendi hal izahlarýna bak-
Genelde devlet yetk-
uluslararasý kuruluþlara kadar uzanan,uygulanan ve mak yeter:Eðer Hýristiyanlýk sönüp gidecekse,bizim
ililerinin yabancýlar için
zaman zaman deðiþen nitelik arzetmekte.Hatta o denli bütün kültürümüz de artýk biter.O zaman her þeye
tertip ettikleri ve milli
içimize sirayet etmiþ ki arkadaþ iliþkilerinden,komþuluk yeniden baþlamak zorundayýz;çünkü bir kültür,kon-
bayramlarda resmi zevatýn
iliþkilerine kadar suçlar ve kabahatler üretip buna muka- feksiyon elbise gibi giyilmez.’’
diðer zevatý kabul için
bil kendimizce müeyyideler uyguluyoruz.
verdikleri davetlere
Bizim bu makale konumuz,suç ihdas edebilecek ve Üstadýmýz,Batý medeniyeti için ve bu medeniyetin
‘’resepsiyon’’ denildiðini
buna mukabil müeyyideler uygulayabilecek bir yapýya temel taþlarýný ifade için üç ana unsuru saymakta;
biliyoruz.Kelime olarak
sahip ‘’devlet’’in suç ve ceza siyasetine bir pencere aça- Yunan aklý, Roma nizamý, Hýristiyan ahlaký.
kabul manasýna gelen
bilmek. Hukukun genel prensiplerini ve ana kay- Bu üç ana unsurdan herhangi birini kaldýrdýðýmýz
resepsiyon,milletlerarasý
naklarýnýn ne olduðunu ve ne olmasý gerektiðini kur- anda Batý diye bir þeyin ortada kalmayacaðý aþikar.
iliþkilerde ve hukuk alanýnda bir ülkenin diðer
calayabilmek. Cumhuriyet sonrasý yeni bir devlet ve buna baðlý
ülkeyi,deðerlerini ve hukukunu kabul manasý taþýmak-
olarak yeni bir hukuk meydana getirme gaye ve amacýn-
ta.Hukukta ise bir ülkede uygulanan hukukun diðer ülke
HUKUK EDEBÝYATI dakilerin çýkmazlarý da tam burada kendini
tarafýndan aynen ya da çok az deðiþiklikle alýnmasý ve
Baþlangýçta þunu ifade edelim ki;yazýmýzýn tamamý gösteriyor.Zira;Bol miktarda yunan aklý, biraz da Ýslam
uygulanmasý olarak tarif edilmekte.
Ýbda Mimarý Salih Mirzabeyoðlu’nun HUKUK düþüncesi,ama fazla deðil.Aðýrlýklý olarak Roma niza-
Kabulü yapan ülke ayný zamanda kabul yapýlan
EDEBÝYATI isimli muhteþem eserindeki terkibi hüküm- mýný örnek alan Batý müesseseleri ve sistemi,çok az da
ülkenin deðerlerini,geliþmiþliðini, kültürünü de
leri bir nebze olsun kendi zaviyemizden açabilmek.Bu Osmanlý müesseselerinden alýnmalý.Hýristiyan Ahlaký
beraberinde almakta ve zýmni olarak o ülkenin
denemeye böyle bir nazarla bakýlmasýný arzu ediyoruz. baskýn karakter,ancak Ýslami ahlak da bir nebze
hakimiyetini kabul etmektedir. Bu manada cumhuriyet
Þimdiye kadar umumi olarak fikir hayatýmýzýn ver- olmalý.Duruma göre,bazen de düþmanlýk yapýlmalý Ýsla-
sonrasý Avrupa’nýn hukukunun olduðu gibi kabul
imsizliði nazara alýndýðýnda diðer alanlarda olduðu gibi ma ve Ýslam adýna ne varsa silinmeli hiçbir iz kalma-
edilmesi ve tatbik edilmesini ve bir konfeksiyon elbis-
hukuk alanýnda da hukuku temelden kavrayýcý,özüne macasýna.Þimdi sormak lazým bu malzemeden leziz
esi gibi üzerimize giydirilmesinin neticeleri apaçýk mey-
inici,niçinini ve nasýlýný ortaya koyucu bir çalýþmanýn yemek çýkma ihtimali mevcut mudur? Yeni bir
danda.Ve bu elbisenin üzerimize uymadýðý,tadilat
olmadýðý meydanda.Bu manada olmak üzere ‘’Saf medeniyet inþasý mümkün müdür ? Olmadýðý ve olmay-
yaparken ve sökükleri dikerken elbisenin eskidiði ve
fikrin hukuk mevzuuna yöneliþi ve hukukun acaðý çok açýk.
tekrar tekrar yeni elbiselerin alýnmasý gibi beyhude
tefekkür buudu arasýnda,fikir ve hukuk
gayretlerin sonucu da meydanda.
geleneðimizde mevcut olmayan bu iki kategorinin ‘’HAYAT TERCÝHLERDEN ÝBARETTÝR’’
Tanzimat sonrasý ve Osmanlý imparatorluðunun
orijinal sentez-büyük terkib dinamiðinin Ýbda mimarýný Bolu F tipi cezaevinde bir ziyaretimiz
yýkýlmaya yüz tuttuðu dönemlerdeki bazý ilerici aydýn-
gösteriliþi,bunun tarz ve usulü,dünya görüþü ve esnasýnda söylediði;hayat tercihlerden ibarettir sözü son
larýn ‘’manda’’ istemeleri ve vesayet arzu etmelerini
mevzu dilinin misallendiriliþi….’’ derece basit ve yalýn,ayný zamanda da hayata yön verici
hatýrlatmakta fayda var. Bu þekilde düþünenlere hain ve
500 yýldýr beklenen mütefekkirin hukuk alanýna derinlikte muhteþem bir ifade.Gerçekten de insan hayatý
iþbirlikçi nazarýyla bakan cumhuriyet dönemi tarih kita-
kayýtsýz kalmasýnýn düþünülemeyeceði gün gibi meydan- boyunca hep tercihlerle yürümekte,temel tercihlerindeki
plarýnýn,ayný þekilde kültürel mandayý gerçekleþtirenler
da.Ýþte bu gerekliliðin kamil manada ifadesi ve eseri. isabet ve yanýlmalar,sonraki hayatýna da yön
hakkýnda söyleyecekleri bir sözleri yoktur
vermekte.Temel tercihin doðruluðu ya da yanlýþlýðý
herhalde.Mandacýlýk ve vesayet dönemi uzun zamandýr
HUKUK ve AHLAK onun üzerine bina edeceði sonraki hayatýný bir manada
fiili bir yönetim tarzý olmaktan çýkmýþ ve artýk kültürel
Hukuk ve kanunlar ‘’ahlakýn dýþa dönük yönünün ipotek altýnda tutuyor.Nasýl ki,gömleðin bir düðmesi
ve müessese ithali þeklini almýþtýr.Bu durum fiili
bellibaþlý noktalar halinde pýhtýlaþtýrýlarak müeyyid- yanlýþ iliklendiðinde sonrakiler de ayný þekilde yanlýþ
vesayetten çok daha kötü ve tehlikeli bir durumdur.Zira
eye baðlanmasý’’ demektir.Dolayýsýyla ahlak olmadan iliklenir,aynen öyle.
bu tür vesayet altýndaki cemiyetler kendi benliklerini
hukuk da yok,kanun da.Öte yandan ahlakýn kaynaðýnýn Ferdi hayattaki tercihler neyse cemiyet hayatýndaki
kaybetmekte ve baþkalaþmaktadýr.Hukuk alanýndaki bu
din oluþu nazara alýndýðýnda tabii olarak hukukun kay- tercihler de aynen öyle.Tercihi yukarýda açýkladýðýmýz
vesayetin halen devam ediyor olmasý, hem hukuka dair
naðýnýn da din olduðu apaçýk meydana çýkýyor. biraz ondan,biraz bundan þeklinde yaparsanýz,neticede
bir fikir olmayýþý ve hem de bu eksikliðin farkýnda olun-
“Fikir ve ahlakýn kaynaðý olan din,hukukun da ortaya hilkat garibesi gibi bir þeyin çýkmamasý mümkün
mayýþýndandýr. n
temelini teþkil eder… Bizim durumumuzdaki, yani deðildir.

ABD ve Ýngiltere, Irak Petrollerini Resmen Gasbediyor


Irak Petrolünden Kazanýlan Paranýn % 75'i
30 Yýl Boyunca ABD ve Ýngiltere'ye Akacak
Ýngiltere'de yayýmlanan The Independent gazetesi, Yasanýn BP, Shell ve Exxon gibi petrol devlerine 30
Irak savaþý sonucunda ortaya çýkan petrol kârýnýn büyük yýllýk sözleþmeyle Irak'a girme þansý vereceðini, bunun
bölümünün Batýlý dev þirketlerin kasalarýna akacaðýný ve da Irak petrollerinin 1972 yýlýnda millileþtirilmesinden
bundan aslan payýný da ABD ve Ýngiltere'nin alacaðýný sonra yabancýlara ilk kez bu imkanýn saðlanmasý anlamý-
yazdý. na geldiðini hatýrlatan Independent, "Bu durum Irak'a
Independent, Batýlý petrol devlerinin Irak'a girmesini yapýlan müdahalenin tek amacýnýn ülkenin petrol kay-
saðlayacak yasanýn birkaç güne kadar Irak parlamento- naklarýný ele geçirmek olduðunu savunanlarýn elini de
sunda görüþüleceðini hatýrlattý. güçlendirecek" diye yazdý.
Taslaðýn hazýrlanmasý sýrasýnda ABD yönetiminin Gazeteye görüþ bildiren petrol þirketlerinin yönetici-
müdahil olduðunu yazan gazete, muhabirlerinin bu yasa leri ve uzmanlar ise Irak parlamentosunun onayýna
taslaðýný ele geçirip incelediðini açýkladý. sunulan ve Irak petrollerinden kazanýlan paranýn yüzde
75'inin Batý'ya akmasýný saðlayacak yasanýn, savaþ,
ambargolar ve uzman eksikliði yüzünden darbe alan
Irak'ta petrol endüstrisini ayaða kaldýrmanýn tek yolu
olduðunu savundu.
Yasaya karþý çýkanlar ise bu yasayla ekonomisinin
yüzde 70'i petrole baðlý olan Irak'ýn egemenliðini kabul
edilemez þekilde yabancýlara teslim etmeye zorlandýðýný
kaydediyor.
Irak savaþýnýn ilk günlerinde parlamentoda konuþan
Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair, amaçlarýnýn Irak petrol-
lerini ele geçirmek olduðu yolundaki suçlamalarý þiddetle
Aylýk Ýlmî, Ýçtimaî ve Tasavvufî Dergi
reddetmiþ, amaçlarýný Irak'ýn özgür ve demokratik bir
ülke olmasýný saðlamak olarak özetlemiþti. n Dergi Ýletiþim: 0212 526 50 14 - 0538 8189179
11 Ocak 2007 7
Ýþgalci, Ýþkenceci,
ABD
Kur'an'ýn üstüne çömeldi

WASHINGTON 03.01.2007
Hayata Bakýþ ve Kapitalizm
Irz Düþmaný, Hýrsýz: Amerikan Federal Soruþturma Bürosu (FBI)
tarafýndan bu hafta yayýmlanan belgelerde,
Guantanamo üssündeki tutukevinde bulunan esir- Mevlüt Koç
FBI Guantanamo Raporunu Yayýnladý lere kötü mualeme yapýldýðýna iliþkin yeni kanýt-
Eski Savunma Bakaný Donald Rumsfeld aley- lar ortaya koyuluyor. “Þey”lere deðerini veren, onlarý has, hususi yapan bir
hine dava açma kararý alýndý. FBI'ýn 2004 yýlýnda, Küba'daki Amerikan üssü kýymetin olduðu yerde kapitalizmin yaþama þansý yok. Bu sebeple
Guantanamo'ya 2001'den beri sevk edilen yak- özel olaný sýradanlaþtýrýp, tanýnmaz hale getirip kendi malý kýlýyor.
merikan Federal Soruþturma Bürosu laþýk 500 kadar ajanýna bir anket gönderdiði ve Kendi malý kýldýðýný olumlarken, orijinal olaný insanlarýn gözünde

A FBI, Küba'daki Guantanamo askeri


üssünde, tutsaklara iþkence yapýldýðýna
dair bilgiler içeren bir rapor yayýnladý.
bu ankette, Guantanamo'dayken buradaki esirlere
kötü muamele yapýldýðýný görüp, görmediklerinin
sorulduðu, çok gizli olan anketteki bu soruya 26
ajanýn olumlu yanýt verdiði ortaya çýktý.
deðersizleþtiriyor.
Camii, hamamý, fýrýný, sokaðý, imamý, kabadayýsý, delisi ve en
küçüðünden en büyüðüne kadar her biri eþsiz bir zevkin eseri
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliði ise tutsak- evleri ve eþyalarýyla bir Osmanlý mahallesi düþünün. Böyle bir
lara yapýlan iþkencede "doðrudan FBI'ýn adli bir tahkikatýn ardýn- yerde kapitalizmin yaþama þansý bulmasý mümkün mü?
rolü bulunduðu gerekçesiyle" eski dan dün yayýmladýðý belgelere göre, Bulamayacaðý için þahsiyetli olan, özel olan, güzel olan her þeyi
Savunma Bakaný Donald Rumsfeld bu soruya olumlu yanýt veren ajan- silip süpürecek, deðiþtirecek, dönüþtürecek bu güzelim yeri sevim-
aleyhine dava açma kararý aldý. lardan biri Ekim 2003'teki bir
siz, zevksiz, kiþiliksiz plâstik ürünler ve birbirini tekrarlayan
Amerikan Sivil Haklar Birliði, sorgulamayý þöyle anlatýyor:
"Uykusuz býrakýlan ve hücre
beton yýðýný apartmanlarýyla yaþanmaz hale getirecektir ki, hay-
bilgi edinme özgürlüðü yasasýndan atiyet bulabilsin.
doðan hakkýný kullanarak, Federal hücre gezdirilen elleri kelepçeli bir
esir saatlerce sorgulandý. Ýkinci gün, Bu hâl bir þahsiyet ve üslûp meselesi olduðu kadar, kapital-
Soruþturma Bürosu FBI'dan izmin hayata bakýþý ile de birebir alâkalý bir mesele. Tolstoy, haya-
Guantanamo üssündeki insan hak- deniz piyadelerinden bir yüzbaþý,
esirin önünde Kur'an'ýn üstüne ta bakýþta üç yolun olduðunu, bunun dýþýnda baþka açýdan hayatý
larý ihlalleri ile ilgili bilgi talep etti. görmemizin mümkün olmadýðýný söyler: “ Birincisi, bireysel ya da
FBI tarafýndan rapor edilen çömeldi. Üçüncü gün ise saldýrgan
bir Alman çoban köpeðinin hayvanî hayat görüþü. Ýkincisi, toplumsal ya da putperest hayat
20'den fazla olayda tutuklulara görüþü. Üçüncüsü, evrensel ya da Ýlahî hayat görüþü.” Ýlk ikisi,
iþkence ve kötü muamele edildiði karþýsýnda býrakýldý."
Bir baþka FBI ajaný ise Ekim bazen tek baþýna bazen de birbirinin içine geçerek, Batý Sistemi’
ortaya çýktý.
FBI raporunda tutuklularýn hücrelerinde, elleri 2002'deki bir sorgulamayý anlatýrken, ordudan nin bugüne kadar hayata bakýþ açýsý oldu. Gerçeði yalanýn içinden
ve ayaklarý yere zincirli halde, yiyecek ya da su sivil bir yetkilinin, sürekli dua ettiði için kafasýný yansýtmayý (perspektifle yaptýðý budur) ilke edinmiþ bu sisteme
verilmeksizin ve sandalyeye dahi oturtulmadan bantladýðý sakallý bir mahkumu göstermek için göre üçüncü bakýþ miadýný doldurmuþ, bilimin ve uygarlýðýn ýþýðý
tutulduklarý belirtiliyor. gülerek kendisine geldiðini aktarýyor. altýnda kaybolmaktan baþka çaresi yoktur.) Tolstoy’ un bu tespi-
Raporda ayrýca Kur'an okuduðu için Üçüncü bir ajan ise 2004 yazýnda bir sorgula- tinin daha güzelini Muhiddînî Arabî Hazretleri iþaretler: “ Allah,
Guantanamo'daki bir tutuklunun kafasýnýn paket ma görevlisinin esirlerden birine zorla, yüksek alemi Kûn ( ol) emri ile yarattý. Ona biri baktý, Kemaliyet tamlýk
bandýyla sarýldýðý, bir baþkasýnýn rahip gibi giyi- sesle saatlerce satanik rock müziði dinletmekle ve Kâf ’ ýný ve marifet Nun’ unun Nur’ unu müþahade etti. Bir
nen bir gardiyan tarafýndan zorla vaftiz edildiði esiri vaftiz etmek için papaz kýlýðýna girmekle baþkasý da Kâf ’ý küfür, Nun’ u da nekre.. inkar yabancýlýk man-
gibi ayrýntýlar da yer alýyor. övündüðünü anlatýyor. asýnda gördü, kâfirlerden oldu.” Kapitalizmin hayata bakýþý
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliði, tutuklulara Belgelere göre, birçok FBI ajaný da bazen esir- Muhiddînî Arabî Hazretleri’ nin iþaret ettiði bu ikinci bakýþtýr ki
yapýlan kötü muamelede doðrudan rolü bulun- lerin çok sýcakta yere kelepçelendiðini, bu kiþi- onun da dünyayý ne hale getirdiði ortada.
duðu gerekçesiyle, Savunma eski Bakaný Donald lerin zaman zaman 24 saatten fazla bu halde Kendi çeliþki ve problemlerini herkesin sorunuymuþ gibi
Rumsfeld aleyhine dava açacaðýný duyurdu. tutulduðu, bazen de bu kiþilere yüksek sesle rap
dünyanýn üzerine boca ediyor. Bunun faturasýný da çeliþkisini
FBI kendi ajanlarýnýn Guantanamo üssünde müzik dinletildiðini aktarýyor. n
perdelemek saikiyle sistemin dýþýnda kalanlara çýkartýyor. Çok
þahit olduðu iþkenceleri açýkladý: ABD'li Deniz üretmemiz gerektiðini zira kalkýnmanýn, ilerlemenin üretimden
piyadelerinden bir yüzbaþý, esirin önünde 03.01.2007
geçtiðini söylüyor. Ama niye bu kadar çok üretmemiz gerektiðinin
tutarlý bir izahý yok. Çok üretmemiz gerek derken, bir taraftan
Ehl-i Sünnet’in büyük ulemâsý, Müfti-i Sakaleyn Ebussud Efendi’nin, hisse senedi piyasasýný, borsacýlýðý körüklüyor. Üretim ne kadar
artarsa artsýn, açlýktan, yoksulluktan ölen insan sayýsý da o nispette
Þiîler hakkýndaki, her Sünnet ve Cemaat Ehli’nin bilmesi gereken meþhur fetvasý!... artýyor. Tabiatý korumak, doðaya dönmek herkesin dilinde pele-
senk ama tabiat artýk kendini koruyor, dönülecek doða da kalmadý.
MES’ELE: tamam sýhhat üzere tevbe edip Ýslâm’a gelicek,
Tarýmla, köylü nüfusu ile kalkýnamayacaðýmýz, kentlileþmemiz
Taife-i mezbûre þi’adan olmak da’vâ ederler, “lâ eðerçi bu küfürler dahi sâir kefere küfürleri gibi
ilâhe illallah” derler iken, bu mertebeyi icâb eden afv olunup katilden necât bulurlar, amma Ýmam gerektiði hep vurgulanýyor fakat þehirler yaþanýr olmaktan çýktý.
halleri nedir, mufassal ve meþrûh beyan buyuru - Mâlik ve Ýmam Þâfiî ve Ýmam Ahmed bin Hanbel Ýletiþim, ulaþým imkanlarý had safhada, ne yazýk ki gizlilik diye bir
la? ve Ýmam Leys bin Sa’d ve Ýmam Ýshak bin þey kalmadýðý için, insanlar on saniyede iletebileceði bilgi deþifre
Râhûye ve sair uzemâ-i ulemâ-i dinden cem-i olmasýn diye 10.000 km. yol katetmek zorunda. Sürekli
EL CEVAP: kesîr katlarýnda aslâ tevbeleri makbûl ve Ýslâm- özendirilen kaba hazcýlýk insanlara gösterilen tek hedef.
Þi’dan deðil, “yetmiþ üç fýrka ki, içinde ehl-i sün- larý muteber deðildir. Elbette hadden katl Postmodernizm eseri mimari insanî olmaktan çok uzak. Buralarda
net fýrkasýndan gayrý nârdadýr” deyu Hazreti olunurlar. Hazret-i imam-i din-penah (eyyedehul-
Resûl (sallâllahu aleyhi ve sellem) tasrih buyur- lâhu teâlâ ve kavvâhu) zikr olunan eimme-i din-
barýnabilmek, yaþayabilmek için uzuvlarýmýz yetersiz. Bize ek
muþlardýr, bu tâife ol yetmiþ üç fýrkanýn hâlis den, hangi cânibin kavli ile amel ederler ise uzuvlar gerekecek.
birinden deðildir. Her birinden bir mikdar þer ve meþrû’dur. Ol kabâyih ile ittisaflarý cemî ehl-i Marx, aslî fýtratýný kaybeden insanýn düþtüðü bu acýklý hâli
fesad alýp, kendiler hevâlarýnca ihtiyar ettikleri Ýslâm içinde tevâtür ile mu’ayyenen ma’lûm güzel bir tespitle sergiler: “ Gerçi yemek, içmek, üremek gibi
küfr-ü bid’atlere ilhâk edip, birmezhep-i küfr-ü olmuþtur. Hallerinde tereddüd ve iþtibah yoktur. eylemler de gerçekten insanî ihtiyaçlardýr. Ama onlarý insanoðlu-
dalâlet ihtirâ eylemiþlerdir. Dahi durup gün gün- Askerlerinden olup kýtâle mübâþeret edenler ve nun öteki eylemlerinden ayýran ve tek gaye yapan soyutlama
den artýrmak üzerinedirler. Þimdiye deðin üzerine binip inip etbâýndan olanlarýn þânýnda aslâ içerisinde hayvanî niteliðe bürünürler.”
müstemir olduklarý kabâyih-i ma’rûfelerinin, tevakkuf olunur deðildir. Amma þehirlerde ve
müceb-i þeriat-i þerife üzerine mufassalan hükmü köylerde kendi hâlinde salâh üzerine olup, bun- Kapitalizm, mülk sahibini mülkünden, zanaatkârýn iþ zevkini
budur ki: Ol zâlimler Kur’an-ý azîmi ve þeriat-i larýn sýfatlarýnda ve efallerinden tenezzühü olup, iþten kopardý. Mülk sahibi, iþ dünyasýndaki bürokrasi ve yönetici
þerifeyi ve din-i Ýslâm’ý istihfâf eylemekle, ve zâhir halleri dahi sýdklarýna delâlet eyleyen kim- kadronun elinde kukla. Halkýn ihtiyaç ve estetik zevkinin temsil-
kütüb-i þer’iyyeyi tahkir edip oda yakmak ile, ve selerin kizbleri zâhir olmayýnca, üzerlerine bun- cisi zanaatkârýn þahsiyetini, iþ zevkini yok etti. Ýyi, doðru, güzel
ulemâ-i dini ilimleri için ihânet edip kýrmak ile, ve larýn ahkâmý ve ukubâtý icrâ olunmaz. Bu tâifenin yerine; kötü, yanlýþ ve çirkini teksir etti. Ýnsanlar, O’nun
re’isleri olan fâcir mel’ûnu ma’bud yerine koyup kýtâli sair kefere kýtâlinden ehemdir. Anuniçin belirlediði mesleklerde, düzenlediði mekanlarda çalýþmak zorunda
ana secde eylemekle, ve dahi hurmeti nusûs-i Medîne-i Münevvere etrâfýnda kefere çok iken ve
býrakýldý.
kat’iye ile sabit olan envâ-i hurumât-i diniyeyi bilâd-i Þam feth olunmamýþ iken anlara gazâ
istihlâl eylemekle, ve Hazret-i Ebî Bekr ile Hazret- eylemekten, Hazret-i Ebû Bekr-i Sýddik (raduyal- Peki, bu þaþkýn ve azgýn zulüm sistemi nasýl ayakta kalabiliy-
i Ömer’e (radiyallahu anhum) la’n eylemekle lâhu anh) hilâfetinde zuhur eden Müseyleme-i or? Marx’ a göre: “ Kendisinden önceki zenginliklerden farklý
kâfir olduklarýndan sonra, Hazret-i Âiþe-i sýd- Kezzâba tâbi olan tâife-i mürtedde üzerine gazâ yönüyle, yani kutsallarýnýn olmamasý, olsa bile bunlarýn yýkýlabilir
dîkanýn (radiyallâhu anhâ) berâati hakkýnda eylemeðe, eshâb-i kirâm (radiyallâhi aleyhim nitelikte olmasý, üretme ve çoðaltmayla.”
bunca âyât-i azîme nâzile olmuþ iken, anlara ecma’in) icmalarý ile tercih ve takdim buyur- Kapitalizm, çoðaltma ve nesnenin aþýrý kullanýmý sonucunda
itâle-i lisan eylemekle Kur’an-ý Kerîm’i tekzip edip muþlardýr. Hazret-i Ali (keremallâhu vecheh) kendi kaynaklarýný kuruttu. Artýk eskinin üslûp sahibi insanlarý
kâfir olduklarýndan ma’adâ, Hazret-i Risâlet hilâfetinde havâric kýtâli dahi böyle olmuþtur. Bu
penâhýn (sallallâhu aleyhi ve sellem) Cenab-ý taifenin fesadlarý dahi azîmdir, yeryüzünden
yetiþmiyor. Yeni bir üslûbun olmadýðý yerde, ölü bir dilin içinden
Azizlerine þeyn getirdikleri ile sebb-i nebî eylemiþ fesadlarýn ref eylemek için mücahade eylemek konuþmak, klasik dönemin eserlerini taklit ve maskelerin arkasýna
olup, cumhûr-i ulemâ-i a’sâr ve emsâr icmân ile, dahi ehemdir.n sýðýnmak uzun zamandýr uyguladýðý tek metod. Sanatta, siyasette,
katilleri mubah olup, küfürlerinde þek edenler edebiyatta v.b. alanlarda sonculuðu yaþýyor. n
kâfir olurlar. Ýmâm-ý Âzam ve Ýmam Süfyân-ý (Ebussud Efendi’nin Fetvalarý adlý kitaptan alýn-
Sevri ve Ýmam Evzâgî (rahimehullah) katlarýnda mýþtýr.)
8 11 Ocak 2007
Sünnî Saddam’ýn Þehâdeti Üzerine

Hadîslerde Þehid Saddam Hüseyin


“Doðru Söyleyenlerin En Doðru Söyleyeni”
Ama üç yýl önce Irak’ý iþgal eden ABD, Saddam’ý yargýsýz
infaz ve cellat marifetiyle astý. (31 Aralýk 2006 Hürriyet)
Ergun Babahan:
Saddam, iktidarýnýn en olumlu mesajýný belki de ölüme
Kim Ne Dedi?
giderken verdi ve Sünni-Þii çatýþmasýnýn sona ermesini oyununun rejisörlüðünü
Allah Resûlü Buyurdular ki: üstlendi. Bir yandan,
istedi. (31 Aralýk 2006 Sabah)
“S onra Þam bölgesinden olan Irak’da cebbar bir
adam zuhur eder ki; o adam Süfyanîlerden
biridir ve onun bir gözünde hafif bir aksama vardýr.
Rauf Tamer:
Acaba Saddam deðil de, idam edilen muhallebi çocuðu
Irak’ta Þiilerle “suç ortak-
lýðý”ný belgelerken, diðer
yandan yayýlma istidadýn-
BUSH OLSAYDI, BU KADAR METÝN DURABÝLÝR
Onun ismi “Saddam” dýr. O, kendisine muarýz olanlara MÝYDÝ? daki “Ýran nüfuzu”na karþý
karþý Saddamdýr. Bütün dünya “Küçük Kût”ta onun Bilmiyorum. Bildiðim tek þey, yüzü kapalý o cellatlarýn her Sünnilerin “müttefiki”
için toplanýrlar ki Saddam da bu Kuveyt’e daha evvel birinin, bize Bush’u çaðrýþým ettirmesidir. olarak kendisini
aldatýlarak girmiþtir. Bu Süfyanîde hiç bir hayýr yoktur. Feraî Týnç: mevzilendirme hesabý
Ýlla ki Ýslâmiyet’e dönerse o zaman onda hayýr olur. O “Kana kan intikam” zihniyetinin ilkelliðini frenleyecek güdüyor olmalý. Filistin-
hem hayýr, hem de þerdir. Mehdî-yi Emin’e hain olana düzenin saðlanamadýðý bir ülkede, Saddam’ýn idamý ile Ýsrail ihtilafýnda, birinci-
veyl olsun.” yeni bir intikam gösterisinden medet ummak, üstelik de sine yönelik “adil” bir
(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li bunun demokrasiye katkýda bulunacaðýný söylemek tavýr almadan bunu nasýl
Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd- inandýrýcý deðil. (31 Aralýk 2006 Hürriyet) gerçekleþtirebilecek; “Ýran
216) Umur Talu: nüfuzu”nu, “Þii hilali”nin
*** Ya da þuna kaç yerde rastladýnýz: bölgede oluþmasýný
Ebu Zer (R.A.) Resul-i Ekrem’in (A.S.M.) þöyle Saddam’ý ipe götüren katliamlarýn, ölü sayýlarýnýn kaç kat önleyebilecek; kocaman bir soru iþareti. (4 Ocak 2007)
buyurduðunu söylemiþtir: hacimlisi, Batý ambargolarý, Batý saldýrýlarý, bombardýman- M. Þevket Eygi:
“Benî Ümeyye’den (Kuveyt) dessas bir adam, bir beld- larý, kitle imha silahlarý, iç savaþ ve savaþ tahrikleri, iþgal- Saddam’ý asmakla Amerika ve Ýsrail kendi iplerini de çek-
ede hakim olur. Bir sultan gelir onun saltanatýna galib leri ile de gerçekleþmiþtir? (31 Aralýk 2006 Sabah) miþ oldular. (4 Ocak 2007 Millî Gazete) Saddam þehit
olur veya saltanatý, onun elinden alýr. O da Rumlara Erdal Þafak: edilmiþtir (5 Ocak 2007 Millî Gazete)
sýðýnýr ve Rumlari ehl-i Ýslâm üzerine getirir. Ýþte bu Yine hatýrlar mýsýnýz; Saddam öneriye þu cevabý vermiþti: Hasan Ünal:
ahirzamanýn kanlý harblerinin baþlangýcýdýr”. “Ulusuma borçlu olduðum onurumu korumak için Irak’ta Ýdama izin veren Maliki hükümetinin ve bilhassa Nuri El-
(Naim bin Hammad Kitab-ul Fiten-291) öleceðim.” Maliki’nin bu husustan dolayý baþýnýn dertten kurtulmaya-
Ýþte onu dünyadan aþaðýlayarak uðurlamak için Þiiler’den caðýna þüphe yok. Zaten daha þimdiden idamýn
HAMAS: seçilmiþ cellatlarýnýn “Korkuyor musunuz” sorusuna yanýtý, sonuçlarýnýn beklenilenden farklý çýkabileceðini gören
Hamas, olayý þiddetle kýnadý… sözünü tutmuþ olmanýn gururunu ve meydan okumasýný ABD, Maliki hükümeti ile arasýna ve bilhassa Saddam
LÝBYA: yansýtýyordu: “Hayýr, bu yolu ben seçtim.” (2 Ocak 2007 Hüseyin’in idamý konusuna belirli bir mesafa koymaya
Kaddafi 3 gün yas ilân etti… Sabah) baþladý bile. ( 4 Ocak 2007)
ÞÝÎLER: Ali Bulaç: Taha Akyol:
Saddam Hüseyin’in þehadetinden sonra Ayetullah diye bili- Saddam cesurca, hiç titremeden, boyun eðmeden ölüme Amerikalýlar, Saddam ve Baas’la Sünniliði özdeþleþtirdi.
nen Afetullah Sistani adlý þerefsiz bugünü mübarek bir gün gitti; hayatýnda ona en ufak bir sempati duymamýþ bu satýr- Orduda, poliste, bütün devlet kurumlarýnda Sünnileri
ilan etti. Þehidin Kur’an-ý Kerim’ini de vasiyetindeki larýn yazarý bile bu “erkekçe tutumu” dolayýsýyla onu takdir Baasçý diye tasfiye ettiler. Bu, Irak’ýn Kürkük’ten yukarýya
adrese göndermeyen Muta mahsulleri mushaf-ý þerifi yak- etti. Saddam isteseydi bugün hayatta kalýrdý; geçen sene Kürtleþmesi, Baðdat’tan aþaðýya Þiileþmesi demekti!
týlar… Rumsfeld, onu hapishanede ziyaret etti ve iþbirliði teklif Böylece, hiç beklemedikleri bir faciayý, iç savaþý tetiklemiþ
TALÝBAN: etti. Saddam Amerikalýlarla yaptýðý ilk iþbirliðinin baþýna oldular. “Sünnileri sürece katmak lazýmmýþ” diye uyandýk-
Hanefî-Sufî mücahid grup Taliban’ýn komutanlarýndan ne büyük felaketler getirdiðini anlamýþ olacak ki, bu teklifi larýnda yangýn çoktan yayýlmýþtý (2 Ocak 2007)
Molla Abdullah Hovend, infazýn bayrama denk getir- reddetti. Ýþte idamýna asýl bu olaydan sonra karar verilmiþti. Doðu Perinçek:
ilmesinin bir mesaj olduðunu, ancak kendilerinin ve diðer Hemen þunu söyleyelim ki, Saddam’ýn yargýlanmasý ve Saddam Hüseyin haçlý seferinde þehid oldu. (2 Ocak 2007)
mücahidlerin bu mesaja “bombalý mesajlarla” cevap vere- idamýna karar verilmesi ayrý bir konu. Ýdam sehpasýnda Selahattin Özgündüz:
ceðini açýkladý. Bu olayýn müslümanlarýn maneviyatýný uðradýðý muamele baþlý baþýna bir skandaldý. (5 Ocak 2007 Saddam’ýn idamýyla çifte bayram yaptýk. (6 Ocak Sabah)
daha da güçlendireceðini ve Haçlýlarýn ve iþbirlikçilerinin Zaman) Hakan Albayrak:
çok daha zor günler geçireceðine vurgu yaptý. Molla D. Ülkü Arýboðan: Sýrtýný ABD’ye dayayarak millete horozluk taslayan ve
Abdullah açýklamasýný þöyle noktaladý: “GEÇMÝÞTE Ýdam cezasýnýn infazý ahlaki deðil, siyasidir. (1 Ocak 2007 kendisi de horoz olduðuna inanmaya baþlayan Saddam
BÝRTAKIM HATALARI OLSA DA ÝSLÂM’DA TEVBE Akþam) Hüseyin, birdenbire, basit bir tavuk olduðu gerçeðine
EDEN BÝR KÝMSENÝN GEÇMÝÞÝNDEN SORULMAZ. Mehmet Y. Yýlmaz: uyandý ve bütün tüylerinin yolunduðunu dehþetle fark etti.
SADDAM HÜSEYÝN’DEN HAYIRDAN BAÞKA BÝR Türkiye açýsýndan Irak’ta olup bitenlerin “her þeyden (Yeni Þafak)
ÞEKÝLDE KONUÞULMAMASI GEREKÝR.” önemli hale gelmesi için” Saddam’ýn idamý mý gerekiyordu Selahattin Çakýrgil:
Tufan Türenç: diye sormak mümkün. (2 Ocak 2007 Hürriyet) Bazýlarý, internet sitelerinde, inter-aktif programlarýnda, bir
SADDAM insanlýðýn kapkara yüzü olarak tarihteki yerini Cengiz Çandar: Ýslâm mezhebinin baðlýlarýný toptan hedef alan pis kelimel-
aldý. Astý kesti, yýllar yýlý koca bir ulusa korku dolu bir Saddam’ýn idamý, baþta Baþbakan Nuri el-Maliki ve erle, aðýzlarýný kanalizasyona dönüþtürüp, ‘o…. çocuklarý,
cehennem hayatý yaþattý. (4 Ocak 2007 Millî Gazete) dayandýðý silahlý milis gücü olan Muqtada Sadr’ýn …piçleri, o þehîd oldu… Onun intikamýný almak (filan
Ahmet Hakan: adamlarýnýn elinde ve Necef’teki Þii ulemasýnýn fetvasýyla, mezhebin..) …baðlýsý olan herkesin üzerine vacibdir..’ gibi,
Sonuç þudur: Demek ki zulmederken yürekli olanlar, zulme bir “Þii intikamý”na, Þiilerin Sünnilere verdiði “Irak’ta sadece ahmakça deðil, alçakça, þeytanca mesajlar geçmekte
uðrarken de acayip yürekli oluyormuþ! (3 Ocak 2007 artýk iktidar biziz” gözdaðýna dönüþtü. (...) Ýran, bölgede ve emperyalistlerin ve diðer þeytanî güçlerin tuzaðýna
Hürriyet) Sünni Müslüman kitleler nezdinde, kazanmakta olduðu düþmekteler, (Müslüman iseler tabiî..) (Vakit)n
Enis Berberoðlu: itibarý erozyona uðrattý. Amerika, tehlikeli bir “böl-yönet”

rak devlet Baþkaný Saddam karþý direnen bir anti-emperyalist kahra-


I
Yaþayacak Bir Efsane
Hüseyin’in, iþgalci Siyonist i ABD man olarak saygýyla andý. Venezuella,
ve iþbirlikçi Þii Ýran ittifakýyla asýlarak Þili, Bolivya, Arjantin, Peru ve Küba,
þehid edilmesiyle birlikte, bütün dünyada Brezilya gibi emperyalizmin zulmüne
bir “Saddam Efsanesi” oluþmaya baþladý. maruz kalmýþ ülke liderleri ise, devlet
Latin Amerika’dan, Çin’e kadar milyon- tüm hainleri hedef aldýðýný” duyurdu. basýna þöyle yansýdý: “Bayram sabahýna bazýnda idamý kýnadý.
larca insan Þehid Saddam Hüseyin’i Broþürde, örgütün tüm Filistin’e yayýla- dünya, Irak’ýn devrik lideri Saddam Baþta Arab ülkeleri olmak üzere bir
büyük bir saygýyla anarken, kimi ülkeler caðý da kaydedildi. Filistin Müslümanlarý Hüseyin’in idam haberiyle uyandý. çok Ýslam ülkesinde, Müslümanlar ( tabi
de ise bu sevgi kendinden zuhur diyalek- ayrýca, Þehid Saddam Hüseyin için yas ABD’de Bush uyurken, Saddam kendi ki Sünnî) Þiî Ýran’ý basit bir Siyonist iþbir-
tiði çerçevesinde yeni yeni örgütlerin çadýrlarý kurdu. ülkesinde asýlarak idam edilmiþti. likçi olarak mimlerken, Müslüman halk
kurulmasýna, kimi yerler de ise ferdî Türkiye’de, ÝBDA’cý militan genç- Bayram sabahý bayram namazý ise intikam hisleriyle dolup, taþtý.
sevginin coþmasýna sebeb oldu. lerin her zamanki öncü tavýrlarý ise öncesinde ilimizdeki camilerin bir kýs- Bu arada Þehid Saddam Hüseyin’in
Saddam Hüseyin’in ikinci vataný diye- dünya basýnýnda dikkat çekti. Ýstanbul mýnda imamlar bayram hutbesinde idam edilmesine en çok tepki gösterenler-
bileceðimiz Filistin’de, “Saddam baskýlarýnda gönüldaþlarýn bu eylem- Saddam’ýn idamýný eleþtirdiler, ABD’yi den birisi ise, Hindistan halký oldu.
Hüseyin Þehidleri” adýnda yeni bir örgüt lerine yer vermeyen kimi iþgalci, kimi kýnadýlar. Bu konuda din adamlarýmýz, Ýdama karþý çeþitli protesto mitinglerinin
kuruldu. Örgüt basýna gönderdiði ve yavþak ( güya Ýslamcý) basýn ise, ülkeyi yöneten siyasetçilerden daha cesur gerçekleþtirildiði Hindistan’da, iki çocuk
Gazze ile Han Yunus’ta bildirisinde, Anadolu baskýsýnda yer verdi. davranabildiler. (http://www.ozgurko- üzüntüsünden dolayý, kendini Saddam
“ABD ve Ýsrail’in yaný sýra Ýran’a karþý Yine Türkiye’nin birçok yerine caeli.com.tr/detay.php?detay=17286) Hüseyin gibi astý. Bir Hindli doktor ise,
da saldýrýlarda bulunacaðýný” ilan etti. halkýmýz Saddam Hüseyin’in idam Latin Amerika’da milyonlarca insan, Saddam’a dua edecek herkesi bedava
Örgüt bildirisinde, “”Filistin halkýna karþý edilmesini kýnadý. Kocaei’ndeki kýnamalar Saddam Hüseyin’i Siyonist ABD iþgaline muayene edeceðini ilan etti! n
11 Ocak 2007 9
"Lokmacý"lar - Otlakçýlar! çözüm üretmek yerine, her problemde ken-

Benzeþenler
dini aklama telaþýna düþer.
Lokmacýlara niçin otlakçý dediðimize
"Türkiye artýk daha fazla 'yurtta gelince: Bizimkiler Kýbrýs'ta, uzaydan da
sulh cihanda sulh' politikasýnda, daha görülebilen, dünyanýn ýþýklandýrýlmýþ en
doðrusu politikasýzlýðýnda, yaþayamaya- büyük bayraðýný yapýyorlar. Kýþ aylarýnýn
caktýr." baþlamasý ve ýsýnmak için talebin artmasý
Kumandanýn yukarýda iþaret ettiðimiz üzerine meydana gelen arýzalarýn ardýndan Uður Yaman
sözünü doðrular nitelikte, Kýbrýs meselesi, Kbrýs elektrik kurumu daha önceki
Türkiye'nin "politik acuze" olduðunu ifþa “Saddam 91’de Amerika’ya kafa tutulacaðýný gösterdi ve Amerika’ya saldýran
arýzalarda da yapýldýðý gibi Rumlar'dan bütün teröristlere ilhâm kaynaðý oldu. Ýyi ki idam edildi.”
ediyor. Özetle; Mürtedler tayfasýnýn elektrik satýn almak istiyor. Rumlarýn þartý:
Batýdan aldýðý destekle AB sürecini hýz- Bu sözler bir tv. mülâkatýndan…
"Beþparmak'taki bayraðýn ýþýklarýný
landýrmak için baþa geçirdikleri Talat, Saddam’ýn idam edilmesinin hemen akabinde sarf ediliyor…
söndürürseniz, size elektrik satarýz"…
Lokmacý kapýsýný açmak istiyor. Üst düzey Yer; Amerika. Mekân; bir bar…
Bu sefaletinizi de ancak 10. Yýl marþýný
askeri yetkililerin olumsuz yaklaþýmý coþkuyla söyleyerek kutlarsýnýz. Sözün sahibi; 50 yaþlarýnda bir Amerikalý.
karþýsýnda küsüp istifa etme Ýþte milli politikamýz… Alkolik olduðu her hâlinden belli. En önemlisi de bir kâfir.
noktasýna geliyor. Ýþte Kýbrýs Fatihleri... Ve Tespitindeki sarahat, dikkate ve anýlmaya deðer.
Asker, "Nereden aldýk þu iþte o Fatih(!)lerin irtica O zaman anmalý…
Kýbrýs'ý…" havasýnda huy- brifingi verdiði kuduz gibi Malûm; göz hasmýný tanýr… Kâfir, kâfirliðinin gereðini yerine getiriyor, düþ-
suzlanýr ki haklýdýr; versen, Müslümanlara saldýrttýðý manýný tanýyor ve düþmanýný tek bir cümle ile takdire þayan bir þekilde özetliyor:
savaþarak aldýðýn topraðý ulusal medyamýz... “(…) Amerika’ya saldýran teröristlere ilhâm kaynaðý oldu.’
masada kaybeden rezilsin. Ulusal-Ýþgal medyasýn- ‘Bir haþere bir haþereye deðmiþ’…
Vermesen diye bir ihtimal dan bayrak haberi: Elektrik Bu sözler de bir köþe yazýsýndan…
yok zaten. Bir de kendini en güvenilir kesintisinin sýklaþmasý üzerine halk arasýn- Saddam’ýn idam edilmesinin hemen akabinde sarf ediliyor…
kurum ilan etmiþsin ki, halkýn hissiyatýna da tartýþma baþlamýþ: Bayraðýn ayda 635 Yer; ‘Ýslâmcý’ gazete. Mekân; zehir kusulan bir gazete köþesi…
ters karar alýr mýyým tereddüdü seni yiyip kilovat elektrik harcadýðýný ve bunun Sözlerin sahibi; suyu iyice ýsýnan bir piç…
bitiriyor. Tereddüde misal; bir paþamýz(!)ýn büyük bir evin kullandýðý miktarla ‘Tespit’indeki piçlik ve kustuðu zehir, dikkate ve anýlmaya deðer.
Ordu'da "þehit anasý" olarak takdim ettik- aynýymýþ… Kýbrýs halký öyle düþünmüþ O zaman anmalý…
leri kadýnýn baþörtüsünü protesto etmesini; olabilir. Ýslam endiþesi olmayan toplum- Ama evvelâ kendisine piçlik yapma imkânýný veren gazetesinden baþlamalý…
millet üzerine çullanýnca ertesi gün dan, millet, milliyet, haysiyet endiþesi de Bu gazetenin sahibi bir esnaf… Çapý, kasabanýn tek bakkalý olan köylü Memet
baþörtülülerle resim çektirmesini hatýr- beklenmez. Normal bir evin harcadýðý elek- aða’dan hâllice…
layýn. triði harcýyor diye tartýþan sefiller… En az köylü Memet aða kadar taþralý, köylü Memet aða kadar kurnaz, köylü
Politikacý Kýbrýs'ý verse haindir; "ver- Ýþgal medyasýnýn da niyeti anlaþýlýyor: Memet aða kadar köþesiz…
mese" ihtimali yine yok. Her an burnuna "Soðukta kalacaðýna düþmanýnýn elini öp; Gazete satan bu esnaf o kadar kurnazdýr ki, herkesi idare ettiðini falan düþünür.
sokulan namlu canýný bezdirmiþ, 'politikacý' bayraðý indir. Zaten o sadece iþe yaramaz
yerine 'üçkâðýtçý' olmuþtur. Onun için,
Köy bakkalýnda leblebinin de çivinin de bulunmasý gibi bunun gazetesinde de
bir sembol" herkes bulunur.
Pek tabiî olarak da herkesle herkestir.
Dergimizin Orta Asya Temsilcisi Dilmurat Ýrancý bir piç ile Ýrancý, mezhepsizle mezhepsiz, Milli Görüþçü ile Milli
Görüþçü, AKP’li ile AKP’li, Ýbdacý ile Ýbdacý…
TÜRKÝSTAN’dan Bildiriyor: O ânki durum neyi gerektiriyorsa…

Hristýyan topraklarý Türkistan Mide bulandýrýcý bir idare-i maslahatçýlýðýn sahibi…


Bu iðrenç tavrý kamufle etmedeki argümaný ise; ‘Zalime þedit, mümine müþ-
fik’ mutlak ölçüsü…
Yanlýþ duymadýnýz. den geleni yapacaðýz diye…
Evet ,daha 5 yýl sonraya kadar bu konuyu Hayýr, arkadaþým ihanet etmedi. O Oysa ki bütün meselesi; mamadýr…
kimse tartýþamaz, bir görseniz Türkistan söylediklerinin mânâsýnýn farkýnda deðil. Meselâ: Milli Görüþçü bir iþ adamý ‘Niçin hep AKP’nin haberini veriyorsunuz
büyük þehirlerini (Alma-ata, Biþkek, Astana, Bu daha kötü aslýnda… da, Erbakan hocanýn beyanlarýný vermiyorsunuz. Böyle giderse reklâm vermem.’
Oþ, Djalal-abad...) Ýnsan yaptýklarýnýn ya da söyledik- der. Bu sözün ardýndan bir de bakmýþsýnýz Erbakan’ýn beyanlarý ön sayfada... Tabi
Kilise sayýsý, camilerden çok daha fazla, o lerinin farkýnda deðil ise demek ki ki mama kurtarýlmýþtýr.
yetmezmiþ gibi pazar günleri, þehir kültür ‘imaný’ uyuyor. Gazetenin baþ yazarýna gelince… O bir hain. Tevili kabil olmayacak derecede
merkezleri, kapýlarýný hristiyan ibadetleri Misyonerler bu durumu kullanarak bir hain hem de. Salih Mirzabeyoðlu’nu yýllardýr tanýyan, onun misyonunu çok
için açýyor. Daha fazlasý Avrupa ve imanýn yerine sahte inançlar yerleþtiriy- ama çok iyi bilen, hatta bir dönem Gölge’de yer alan ve fakat ‘Pazarlýksýz Ýslâm’
ABD’den Hýristiyan misyonerler geldiðinde orlar. diyemediði için kaçýp giden, bizden olmadýðý için de daðýtan bir þempaze.
þehir standlarý sözde Müslüman’larla dolu Türkistan (ORTA ASYA)‘da durum kötü, Müslümanlarýn demokratize edilip, sisteme eklemlenmesi gayretlerinin aktör-
oluyor. Tabii ki Hýristiyan ibadetleri için. ama Müslümanlar direnmeye çalýþýyorlar. lerinden. Dolayýsýyla, Ýslâm ihtilâlcilerine ayak baðý. Ve tabi ki hedefte…
Size bir olay anlatayým; 2000-2001 sen- Bir örnek; Biþkek þehrinin bir bölgesinde Baþka kimler var bu sirkte?..
esinde Türkista’nýn bir þehrinde, okul misyonerler, meydanlara masalar yerleþtirip Kimler yok ki…
bahçesinde yaþlý bir nine göz altýna alýnýyor. Hýristiyan kitaplarýný daðýtýyorlar. Kitaplarý Meselâ elli yýl önce yaptýðý bir ‘iþin’ sermayesini yiyen, bunda gayrý da bir ser-
Sebebi ise; Ýslam dini kitaplarýný çocuklara yerel vatandaþlar yani sözde Müslümanlar, mayesi olmayan baþka bir bunak. Üstad’ýn yanýnda- yöresinde yer almakla þah-
daðýtmak. diðer Müslüman vatandaþlara daðýtýyorlar. siyet bulan, Büyük Doðu Mimarý’nýn aristokrat tavrýný anlamayan, bu anlamamayý
Polis, SNB (KGB) Baþsavcýlýk alarma Bir gün o meydandan benim bir akrabam da kendisine ‘malzeme’ yapan bir ahlâksýz. Yemediði nane kalmamýþ, herkesle
geçiyor. Neden olarak da teröristlerin geçiyorken, sözde Müslüman olan vatandaþ her türden iþbirliðine girmiþken yolu Ýbda’ya da düþtü. Ona girip çýkan bir þey var-
þehirde bulunduðu açýklanýyor. Tabii ki akrabama yaklaþýp þöyle söyledi: “kardeþim mýþ gibi, Ýbda ile sistem arasýnda arabuluculuða soyundu. Ona girip çýkanýn ne
þehir halký telaþta, Ýslam teröristi yaþlý nine- sana bir müjde getirdim. Hýristiyan aleminin olduðu soruldu ve daha sonra iþgüzarlýðý býraktý. Þimdilerde ise tv. ekranlarýnda
den saklanmak için yer arýyorlar. efendisi Hz. Ýsa dünyamýza dönüyor katýl ‘Ben mürteciyim’ vb. lâflarla türlü türlü soytarýlýklar peþinde. Gazetesinin misy-
Aradan üç saat geçiyor, baþkent Biþkek bize.” Akrabam (þakacý bir insan) cevap onunu da bir tv. programýnda çok güzel hülâsa etmiþti: ‘28 Þubat’ta biz olmasay-
misyoner merkezinden , polis KGB ve veriyor: “Evet biliyorum, Müslüman alemin dýk, Müslümanlarý sokaða dökülür, Kemalistlerden hesap sorardý.’
Baþsavcýlýða telefon açýyorlar . Deniyor ki , efendisi HZ. M......D S.A.‘i bu gün rüyamda Baþka?.. Tek ukdesi nükteli konuþmak olan, bunu da eline- yüzüne bulaþtýran
“nine bizim Hýristiyan kitaplarýmýzý daðýtýy- gördüm bana dedi ki; ‘meydanda karþýna bir zübük. ‘Zalime þedit’ ölçüsünü dilinden düþürmez ama mürtedin kýçýndan da
ordu, özür dileriz”. Nine artýk Hýristiyan. insan kýlýðýnda bir hayvan çýkacak, deðnek ayrýlmaz. Ya bir karýþ boyuyla, kâfir Bush’un yanýnda verdiði iðrenç pozlara ne
Devlet görevlileri nineyi serbest ile bunu ona müjdele çünkü bu hayvan yol- demeli... ‘Bunun her tarafý þedit olsa ne olur.’ diye sorulabilir ki, sorunun sahibi
býrakýp, kiliseden ve nineden özür diliyor- unu kaybetti” daha sonra adamý deðnekle sonuna haklýdýr. Bir dönem ‘þiþe’ muhabbetine girdiði F. Altaylý ile mürted
lar. dövmeye baþlýyor.. Ortalýk tamamen karýþýy- etrafýnda birliktelik sergileyenden ne beklenir ki…
Ben bir polis arkadaþýmla bu olayla ilgili or. Vatandaþlar, misyonerlere ve sözde Baþka?.. Kýymet sahibi birkaç ismi hariç býrakýrsak ekseriyeti patronlarýnýn
konuþtum. Aldýðým cevap çok ilginçti; Müslümanlara (hayinlere) saldýrýyor. Bu borazaný.
“burasý demokratik bir devlet fikir özgür- olayýn ilginç tarafý misyonerleri korumakla Gelelim ‘esas oðlan’a… Yani piçe…
lüðü var!”. görevlendirilen polislerde, misyonerlere Piçlerin soyu bilinmese de seciyeleri, meþrepleri herkesçe malûmdur: Hain,
Þaþkýna dönmüþtüm! Yaþlý bir nine Ýslam saldýrdýlar. iþbirlikçi, idare-i maslahatçý, kalleþliðe teþne bir hâl ve kahramanlýk mizacýndan
kitaplarý daðýtýyor diye gözaltýna alýnýyor ve Maalesef Müslümanlar, ORTA ASYA’da, yoksunluk…
terörist ilan ediliyor, sonra Hýristiyan kita- merkezî misyonerlere müdahale edemiyor- Bu hususiyetler baþka kimde var?..
plarý olduðu anlaþýldýðýnda ise nine serbest lar. Yahudi ve Yahudi dölü olan Þiî’lerde…
býrakýlýyor ve sebebinin demokratik devlet Ýþte bu durum çok daha tehlikeli… ‘Benzeyenler benzeþir’!..
prensipleri olduðu söyleniyor. Madem benzeþtiler.
Sonrasýnda benim þaþkýnlýðým üzüntüye DÝLMURAT Ve madem benzedikleri küfür soyu son demlerini yaþamakta…
dönüþtü, nedeni ise benim sorularýmý cev- Baran dergisi ORTAASYA Temsilcisi O zaman piç ve familyasýnýn âit olduðu yere iadesine az kalmýþtýr.
ablayan polis, çocukluk arkadaþýmdý.
Müslüman ailenin evladýydý, askerdeyken
bir birimize söz vermiþtik Ýslam için elimiz-
10 11 Ocak 2007

“Ne Þiî, Ne Sünnî” Diyenlere...


Akýn Albay

“Fitne” deyip her iki tarafý suçlamak, haklý ile haksýzý karýþtýrmak doðru
deðil. Kim fitne? Ki, Kur’an’da öldürmekten beter vasýflanan bu fiil ?
Hakan Albayrak’ýn kafa karýþtýrmaya yönelik art niyetini gösteren bu yazýsý
olmasýn! Çünkü sokaktaki sýradan bir insan bile Amerikan iþbirlikçileri
Þiîleri ve onlara direnen Sünnîleri anlarken bu “tavuk”a ne oluyor? Þuur
altýndaki Ýrancýlýk ve Sünnî düþmanlýðý “Çaldýran Lobisi” benzetmesinde de
açýk. Fitne, Amerika ile iþbirliði yapýp Sünnîleri kesen Þiîlerdir, onlarý savu-
nanlardýr ve hâlâ “ Zalim Saddam!” edebiyatý yapanlardýr.
“Ne Þiî, ne Sünnî” ne demek?...O zaman sen nesin? na dikkat etmek gerek!
Renksiz, kimliksiz, ortada dolaþan, trafikçilik yapan biri Tarih boyunca Þiîler (Ýran) ne yapmýþ?Gaza devleti
mi, yoksa baþka bir þey mi? Osmanlý Batý ile harbederken onu arkadan vurmak için
Hemen soralým: Hz. Aiþe’nin Allah Resulü’nün temiz (bugün týpký Amerika ile harbeden Irak’a yaptýklarý gibi)
eþi olduðuna inanýyor musun? Ýnanmýyorsan Þiîsin- hem Batý ile iþbirliði yapmýþ ve hem de Anadolu’da fitne
Rafizîsin. Allah Kur’anýnda 1,5 sayfayla Hz. Aiþe’yi ve karýþýklýklar çýkarmýþlar ve bu fitne tehlikesini gören
beraat ettirirken Þiîler-Rafizîler (burada rahatlýkla kafir cennetmekân Halife Yavuz Sultan Selim tarafýndan
denir çünkü ayet var) Hz. Aiþe’ye aðza alýnmayacak küfür- ÇALDIRAN ovasýnda kýlýçtan geçirilmiþlerdir. Bu arada
ler ederler. Sünnîlikle Þiîliðin önemli bir farký budur. Safevî-Þiîlere yardým eden bizdeki pislik alevîler de temi-
Devam edelim: Allah’ýn Kur’anýnda “Yar-ý Gar-Maðara zlenmiþtir. Týpký Amerika ile iþbirliði yapan bugünkü Dýþtan saldýranýn düþmanlýðý açýktýr, ona göre tedbir
Arkadaþý” dediði Sýdýk lakaplý Hz. Ebubekir’i sever, sayar Þiîleri sünnî Saddam ve sünnî direniþçilerin temizlemesi alýrsýn, ama içten savunmasýzsýn!
mýsýn? Þiîler-Rafizîler “zalim, gasýp” derler. Yine devam gibi… Bizim mezhep baðlýlýðýmýz temiz Ýslâm anlayýþý olan
edelim:Allah Resülü’nün “Benden sonra Ebu Bekir ve Osmanlý Batý ile harbederken, Ýran, Venediklilerle Sünnet Yolu üzerinedir, Sünnîyiz, Türkiye’nin de kahýr
Ömer’e tâbi olun!” buyurduðu Adalet Timsali Hz. Ömer’e iþbirliði yapýyordu. Bugün, Ýran devlet baþkaný ekseriyeti böyledir. Tâbii bunun þuurunda olmak, Ýslâm’a
dil uzatýr mýsýn? Þiîlerin iþi gücü en büyük iki halifeye ve Ahmedinecad’ýn “Amerika’ya direnmesine” fazla aldan- Muhatap Anlayýþ’la mümkün. Sünnî anlayýþýmýzý korumak
sahabilere dil uzatmaktýr. mayýn. Malum ve meþhur þiî tavrýdýr, önce biraz yaygara ve yürütmek ayrý ve önemli bir dâva. “Diyalektik, kendi
Bir soru daha soralým: Abdest alýrken ayaðýný yýkar kopartýrlar ve sonra ihânet mizaçlarý üzerine dönerler. zýddýný dýþarýda býrakmanýn sanatýdýr” mânâsýnca, “BD-
mýsýn? Þiîler yýkamaz ve ayak üzerine mest almakla Kumandan Mirzabeyoðlu’nun þu tespiti yerindedir: “Ýran ÝBDA Ýslâm’a Muhatap Anlayýþý” da, bid’at yollarýný dýþta
yetinirler. Þiîlikte olan “muta nikahý” gibi iðrenç þeyleri ve Müslümanlarýn Yahudileridir” . Þiîler için “hâlis münafýk” býrakan sünnet yolunu temsil eden bir dünya görüþüdür.
diðerlerini saymýyorum. da diyebiliriz. Allah Resûlü’nün kum tepelerine çizdiði dost doðru yolun
Ýran, tarih boyunca ve bugün de Ýslâm’a ihanetten Þiîlik týpký Yahudilik gibi, bilip de inanmamanýn, bile günümüze eklenen halkasý olarak bir âlemi, bir remzidir.
baþka bir þey yapmamýþtýr, çünkü varlýk sebebi olan Þiîlik- bile pislik yapmanýn yoludur. Yahudileri hatýrlayýn, Ýslâm’a Muhatap Anlayýþ olmadan da Sünnîliði yürüt-
Rafizîlik bu psikolojide sapýk bir koldur. Bu açýdan bizde- Kureyþ’ten Peygamber çýktýðýný öðrenince; “Eyvah menin zor olduðunu, eþya ve hâdiselere yorum getirmekte,
ki alevîlere benzer, yâni psikolojileri yakýndýr, uygula- peygamberlik Ýsrailoðullarýndan gitti!” diye tepki göster- sistemden hareketle siyasî bir çizgi oluþturmakta zorlanýla-
malarý farklýdýr. Ýran (þiîlik), tarih boyunca ne ise bugün de miþler ve bu sözlerinde de görüldüðü üzere, peygamber caðýný, daha doðrusu mümkün olmadýðýný belirtelim.
odur. Sünnî Saddam Hüseyin’in Amerika tarafýndan olduðunu bile bile Allah Resulü’ne karþý gelmiþlerdir. Asrýmýzdaki Ýslâm diyalektiðini bilmeden, Ýslâmcý
idamýnda Þiîlerin gösterdikleri korkak ve alçak tavýr, bu “Ýran, Müslümanlarýn Yahudileridir” tespiti bu açýdan da mücadele ve Doðru Yol anlayýþý nasýl yürütülsün? Nasýl
gerçeði bir daha gözler önüne sermiþ oldu. Amerika’ya çok mânâlý. Sen Kur’an’a inandýðýný söylüyorsun, Sünnî olunsun?
direnen ve savaþan kim? Sünnî Saddam. Hainlik yapan ve Kur’an’da 1,5 sayfa geçen Hz. Aiþe’nin beraetine inanmýy- Bizim mezhebimizde (mezhep yol demek, din de yol
Amerika’ya tek kurþun atmayan kim? Þiîler ve Þiî Ýran. orsun, “Yâr-ý Gar”a inanmýyorsun. Allah Resûlü’nün demek; bu mânâda bir ayýrým yok) baþka bir mezhebe,
Ülkesini iþgal edenlere karþý savaþan bir ülkenin liderini, mütevâtir sözlerine inanmýyorsun. Ayet ve mütevâtir baþka bir dine veya dinsize ihânete ve zulme izin yoktur.
idam ettirmeyi desteklemek ancak sapýk Þiî-Rafizî taife- hadisleri inkâr küfürdür; bu açýdan Þiîlere kâfir demek Ýran ise mezhepçidir, hâin ve kalleþtir. Ýslâm, Araplar ve
sine yakýþýr. Ýçlerindeki Sünnî nefretinden ve hain miza- dinen þarttýr. Doðru olduðunu bile bile týpký Yahudiler gibi, Türkler ve diðer kavimler eliyle yayýlmýþtýr, fakat Farslarýn
çlarýndan doðan bir durum. Ýslâm ülkelerindeki bir çok ýrkî taassupla (Farisî ýrkçýlýðýyla) hakikati reddediyorsun. eliyle yayýlmamýþtýr. Çünkü Farisîlerin iþi gücü Ehl-i
gazete “Ýslâm’ýn ve Araplarýn en büyük düþmaný Þiîlerdir” Meselâ Türkler böyle deðil, Ýslâmiyet’e önce direnmiþler Sünnet düþmanlýðý olduðu için ve biz onlar için kâfir (Þiî
diye manþet atmýþ Þiîlerin bu ihânet ve alçaklýðý üzerine… fakat, sonra gönülden kabul etmiþlerdir. Türkler, Farslar Humeyni’nin kitaplarýnda da bu görülür) ve camilerimiz
TEK YOL ÝSLÂM’dýr ve EHL-Ý SÜNNET bunun gibi münafýk bir tavýr göstermemiþler. Onun için tarih say- de düþman hedefi kabul edildiðinden (Irak’ta camilere
cemaat ifâdesidir. Yâni Ýslâm’ýn ayrý bir fýrkasý deðildir, falarýna þanlý bir medeniyet, yüce gönüllü bir fazilet sere- saldýrmalarýnýn sebebi budur) devamlý Müslümanlarla
fýrkalardan bir fýrka da deðildir. Sünnîlik, adýndan da bilmiþlerdir. “Kiþi kavmini sevmekle kýnanamaz” böyle bir uðraþýrlar. Sünnî Saddam, Ýsrail’e füze gönderir, Ýran’dan
anlaþýlacaðý üzere, bid’at –ayrýlýk fýrkalarýna karþý sünnete kavim hangi Müslüman kavim olsa sevilir zaten. Bu ses yok! Sünnî Saddam Filistin dâvasýnýn yanýndadýr her
baðlýlýða vurgu yapan Ýslâm’ýn kendisidir. Hak Yol, medeniyette payý olan diðer kavimleri de (Kürtler, Çerke- zaman, Ýran ancak Þiîlik yönü itibariyle Hizbullah’a
Ýslâm’ýn adýdýr; Sünnîlik ve onun Dört Hak Mezhebi… zler vs.) anmak yerinde olur. yardým eder. Amerika körfezdedir, Sünnî Irak’la savaþýr,
Ýslâm olana mümin de deneceði, Müslüman da Hicrî XV. Ýslâm asrýnda þunu vurgulayalým ki, içte bir- Þiî Ýran kemik kapma peþindedir. Ayný Ýran Afganistan’da
deneceði, muvahhit de denebileceði gibi bir þey lik olmadan dýþta baþarý zordur ve içteki pislikleri temizle- da Ýslâmcý gruplarý bölmeye çalýþmýþtýr ve oradaki
“Sünnîlik”… mek zarurettir. Týpký Sokullu’nun savaþa gitmeden önce mücadeleyi zaafa uðratmýþtýr.
Neden mi “Sünnilik” denmiþ? Ýslâm’da ayrýlýk ordu içindeki pislikleri ayýklamasý gibi. Demek ki, XV. Pisliklerden bir pislik, Yeni Þafak’ta Hakan Albayrak,
fýrkalarýný belirtmek için, buna vurgu yapmak için. “Ehl-i Ýslâm asrýnýn savaþ konseptinde Müslümanlarla, münafýk- Amerika’nýn astýðý þehit Saddam’a “tetikçi” ve “tavuk”
Sünnet” ve “Ehl-i Bid’at” diye tefrik edilmiþ. Sapýklýklarý lar arasý iç savaþ önemlidir. Bu savaþa, baþka Þiîler olmak derken Þiî Humeyni’ye de “Ýman Humeynî” diyebilmekte-
deþifre etmek için. Ulemâ çok da doðru yapmýþ. Ýslâm üzere Amerikancý ýlýmlý Ýslâmcýlarý, Fettoþ gibileri ve diðer dir ve Türkiye’deki “Çaldýran Lobisi”nden rahatsýzlýðýný
binasýný böylece içteki sapýklýklardan korumuþlar, onlarý mürtedleri katabiliriz. Ve ortalýðý “Zalim Saddam!” ede- dile getirmektedir. Adamlardaki Çaldýran rahatsýzlýðýna
isimlendirerek, damgalayarak içeriye karýþmalarýný biyatýyla bulandýrýp, Amerika’nýn ekmeðine yað sürenleri bak! Bundan 5 asýr önce Çaldýran Ova’sýnda çalýnan
önlemiþlerdir. Doðru Yol ölçülerini billurlaþtýrarak olduðu de. Bu tiplerin siyasî duruþlarý hep küfre hizmet olmuþtur. kýlýçlar sanki bunlarýn üzerinde parlýyor. Demek ki genler-
gibi çerçevelemiþlerdir. Bu açýdan bakýldýðýnda yürürlükte Ýþbirlikçi Pakistan askerleriyle savaþan ve onlarý geri ine iþlemiþ bu Þiî mezhepsiz sapýklarýn…Hakan
kalan dört hak mezhep (Hanifilik, Þafilik, Hanbelilik, püskürten Vezirî Kabilesi’nin lideri Hacý Ömer, Vakit’in Albayrak’ýn Ýrancýlýk o kadar gözünü kör etmiþ ki,
Malikilik) aralarýnda sadece teferruatta ayrýlýk olan, asýlda Dýþ Haberler Muhabiri Adem Özköse’ye þöyle diyor: Amerikan kuyrukçusu Þiîleri ve bundan bir kemik kapma
ise bir (EHL-Ý SÜNNET – EHL-Ý ÝSLÂM) olan yoldur. “Taliban’ýn özellikle Ýslâm dünyasýnda kötü olarak peþindeki Ýran’ý alkýþlayabilmekte ve Sünnî direniþçileri ve
Allah Resûlü’nün; “Ümmetim 73 fýrkaya ayrýlacak, tanýnmasýnýn en büyük sebebi Ýran’ýn mezhepçilik yap- þehitleri karalayabilmekte, vakur bir þekilde ölüme giden
biri kurtuluþta, diðerleri ateþtedir” hadisindeki Kurtuluþ masýdýr. Ýran, Taliban’a Hanefî olmasý nedeniyle iyi yiðit ve Sünnî Saddam’a ancak Hakan’a yakýþan “tavuk”
Yolu’nu (Fýrka-i Naciye) belirten yolun ismidir “Sünnet ve bakmadý. Elindeki imkânlarý kullanarak Taliban’ý diye hitap edebilmekte. Alçak Þiî ve münafýk týynetini
Cemaat Ehli” tâbiri. Hani o sapýklar da “Ýslâm” diyor ya, Müslümanlara kötü gösterdi. Ýran’dan artýk mezhep- Hakan Albayrak ve onun gibilerden süzebilirsiniz. Bunlar
fark belli olsun, sapýklýklarý açýk edilsin, kirli su temiz suya çiliði býrakmasýný, bütün Müslümanlarý kardeþ olarak “ne Þiî, ne Sünnî” derken (zaten böyle bir þey eþyanýn tabi-
karýþmasýn diye “Sünnîlik” denmiþ. Yoksa “Ýslâm’ýn iki görmesini istiyoruz.” atýna aykýrýdýr, yukarýda izâh ettik), aslýnda Ýslâm’ýn
kolu, biri Þiîlik, diðeri Sünnîlik” þeklindeki anlayýþ tama- Ýrancý aðýzlar kullanan, Ýslâm’ýn Kurtuluþ Yolu Kurtuluþ Yolu Sünnet ve Cemaat Ehline kinlerini kusmak-
men cehâlet ve dalalettir. “Ne Sünnî” demek de, “Ne Sünnîliðe ve Ýslâm’ýn bâtýný tasavvufa dil uzatan, ahmak, talar. Zâten Þiî Ýran’ýn da böyle bir projesi vardý, mezhep-
Ýslâm” demekle eþanlama çýkar; Müslümanlarýn buna çok cahil ve iþbirlikçilere dikkat! Ýslâm’ýn en büyük düþmaný, leri yakýnlaþtýrma ayaðýna Sünnîlikten boþaltma ve
dikkat etmeleri gerekir. Ne demek sünneti inkâr, öyle þey Ýslâm içinde görülen ya da doðru bir ifâdeyle gösterilen bu akabinde Þiî Humeyni’ye biat ettirme. Hakan Albayrak’ý
olur mu? Kuru akýlla gidip, “sadece Kur’andan fýrkalardýr. Çünkü bu sapýk fýrka ve anlayýþlar içten bozu- da o yollarda düzmüþler anlaþýlan.
yapacaðýz!” diyen mealci-kaynakçý güruhun sapkýnlýklarý- cudur, onun için dýþtan saldýrandan daha büyük tehlikedir. Þunu da belirtelim ki, “mezheplere gerek yok!” diyen
de bir fikri savunmakta, bu da “mezhepsizlik mezhebi”
11 Ocak 2007 11
olarak ayrý bir yol-mezhep olmaktadýr. duyulmayan Burhan Kavuncu gibi, Nurettin
“Benim mezhebim-yolum olmayacak”
demek eþyanýn tabiatýna aykýrý, Budist de
“hiççilik” olarak bir yola sahip aslýnda.
Þirin gibi ve þimdi de Hakan Albayrak gibil-
erle fitne sokmaktan baþka ne yaptý? Sünnî
Saddam Ýran’a bu niyetlerle saldýrdý ise
Kükreye Kükreye Geliyoruz!
Tavuk Hakan’ýn kendi hayal kýrýklýðýnýn bravo. Görülen o ki, bu niyetlerle ve baþka Ýbrahim Doðulu
ifâdesi olan þu tespiti bile, “ne Þiî, ne Sünnî” zarurî gerekçelerle Þiî Ýran’a saldýrdý. Yâni
tezinin saçmalýðýný gösteriyor: “Saddam’ýn Batýnýn isteðiyle deðil… Ukrayna’da bir aslan…
devrildiði günlerde bir aðýzdan “La þiîyye la Halepçe mevzuu… Þehit Saddam, Allah diyen bir aslan…
sünnîyye, vahde vahde Ýslâmiyye” (Ne Þiî, sürekli olarak Halepçe’nin Ýran’ýn iþi Bir de bizim aslan…
ne Sünnî; Ýslâm Birliði) diye haykýrarak fit- olduðunu söylemekteydi. Bunu doðrulayan Ukrayna’da Allahsýzýn biri, “Allah varsa aslanlar bana bir þey yapmaz” demiþ ve
neye karþý uyanýk olduklarý intibaýný hâdise de kimyasal saldýrýdan sonra þehrin aslanlarýn dolaþtýðý araziye dalmýþ.
uyandýran Iraklý kardeþlerimiz, ne yazýk ki Ýran’ýn elinde kalmasýdýr. Bu da Saddam’ýn Tabiî Allah’ýn dediði olmuþ, adamý aslanlar parçalamýþ!..
sonradan fitnenin soysuz çarkýna kapýlarak bu konudaki tezini güçlendirir mahiyette. Bundan bir süre evvel, yine televizyonlarda müthiþ bir hadise seyredildi.
hepimizi hayal kýrýklýðýna uðrattýlar.” “Zalim Saddam” propagandasý Ýran (Þiî) Bir aslan, kameralara yüzü dönük, ‘Allah’ diyor!..
“Fitne” deyip her iki tarafý suçlamak, menþeli. Çünkü Irak bölgede Ýran’ýn en Bu iki hadise imânýmýzý pekiþtirdi.
haklý ile haksýzý karýþtýrmak doðru deðil. büyük rakibi ve Saddam Hüseyin Sünnî. Bir de tüm dünya Müslümanlarýnýn iftihar ettiði, deðerleri ve inandýklarý için
Kim fitne? Ki, Kur’an’da öldürmekten beter Bizdeki “Zalim Saddam!” cýlara gelince, yaþayanlarýn gýpta ettiði bir Arslan var.
vasýflanan bu fiil ? Hakan Albayrak’ýn kafa bunlar daha önce Suud’tan gelen para ve Bu iki hadisenin de mânâsýný kuvvetlendiren, Müslümanlarýn muazzam kuvvet
karýþtýrmaya yönelik art niyetini gösteren bu yayýnlarla “vehhabî” fikirlerini pompalýyor- bulduðu bir hadise…
yazýsý olmasýn! Çünkü sokaktaki sýradan bir lardý, daha sonra Þiî devrimiyle Ýran’dan Düþmanlarýmýzýn kahrolduðu bir hadise…
insan bile Amerikan iþbirlikçileri Þiîleri ve gelen para ve kitaplarla “Ýrancýlýk” pom- Baþörtüsünü, yani namusumuzu çiðneyeceklerini zannedenlerin cezalandýrýldýðý
onlara direnen Sünnîleri anlarken bu palamaya baþladýlar. Bunlar böyle dönüp hadise…
“tavuk”a ne oluyor? Þuur altýndaki Ýrancýlýk duruyorlar, ama ben size sabit bir nokta- Cezalandýrýlanlar ve cezalandýrýlacak olanlar… Aslanlardan aslan beðensin!
ve Sünnî düþmanlýðý “Çaldýran Lobisi” ben- larýný söyleyeyim de bu iblislere haksýzlýk Ancak domuzlarýn düþünebileceði o karikatürü çizen Cumhuriyet’in,
zetmesinde de açýk. Fitne, Amerika ile iþbir- etmeyelim: Dün de bugün de Doðru Yol “arkasýnda kim var?” diye domuzca sorduðu Müslümanýn arkasýnda da Allah
liði yapýp Sünnîleri kesen Þiîlerdir, onlarý Anlayýþý ÝBDA’ya düþman olmalarý… Ýbiþ- var!
savunanlardýr ve hâlâ “ Zalim Saddam!” münkirlerin bu düþmanlýðýndan dolayý Yerde de Ýslâmî deðerlerin yýlmaz savunucusu, binlerce yýllýk deðerlerinden
edebiyatý yapanlardýr. Fitne Ýran’dýr, kukla Allah’a þükrederiz! tek milim sapmamýþ, ‘pazarlýksýz Ýslâm’ diyen ÝBDA ve onun öncülüðünde
Kürt idâresidir. Sünnî Saddam bunlara Baþkan Saddam Hüseyin, Sünnî bir aile- Müslüman halkýmýz var!
saldýrýrken ne kadar haklý imiþ. Alçaklar den gelmektedir. Onu hýrsýzlýða teþvik eden Allah’ýn adýyla meydan okuyanlarýn karþýsýnda kim durabilir?!
onun için astýlar yiðit Saddam’ý ve onun için üvey babasýna on yaþýnda karþý gelerek Anadolu’nun halis evladý Arslan, Müslümanlara bir miladýn habercisi olarak
alçakça tekmelediler nâþýný. Yoksa idam saðlam bir Sünnî olan dayýsýnýn yanýna gider görülmüþtür.
edilenin yüzü gözü niye kan olsun? Bunu da ve orada Sünnî terbiyesi alýr ve dayýsý vasý- Baþörtüsünün yargýlandýðý Danýþtay’daki o odaya girene kadarki Türkiye ile gir-
bir bayram günü yaptýlar. Amerika Þiî ele, tasýyla Baas partisine girer. ildikten sonraki Türkiye, ayný Türkiye deðildir.
Sünnî katletmeye… Buradaki piçler de Sünnî Saddam Hüseyin, Þiî Ýran’a, hain Bu, ‘bir avuç’ laikin içine düþtüðü infial ve psikolojik yýkýmdan anlaþýlmaktadýr.
alkýþlasýnlar! Cehennemlik köpekler. Kürtlere, Amerika’ya ve onun piyonu Sözkonusu infial ve yýkým hâlâ sürmektedir ve giderek temele doðru inmektedir!
Irak’ýn yakýn tarihi ile ilgili tespitleri de Kuveyt’e ve en mühimi Ýsrail’e saldýrarak Gördünüz! Meclis’te bir çýrpýda kürsüyü iþgâl ederek Allah’ýn emrine meydan
yalan yanlýþ Tavuk Hakan’ýn. 1963 hayatýný geçirmiþ bir Arap kahramanýdýr. okuyan ve Müslümanlara ‘haddini bildiren’(!) Karaoðlan Ecevit, nasýl da çýrpýna çýr-
darbesinde Amerika, Baas’ý iktidar yaptý Bunlardan dolayý mý “Zalim Saddam!” pýna yýkýldý gitti! Bu onlarýn kýyametinin geldiðinin haberidir. Laiklerin Tanrýsý var,
diyor. Halbuki 1963’te Baas iktidar olmuy- oluyor. Tabii hatalarý vardýr. Türkmenlere Allah’ý yok! Allahsýz olanýn geleceði de yoktur!
or, iktidara ortak oluyor ve daha sonra tas- yaptýðý, Baas partisinin katý milliyetçiliði ve Bir ‘bez’ bir baþ, bir baþ bir fikir, bir fikir bir el, bir el bir silah, bir silah bir
fiye ediliyor ve Sünnî Saddam 3 yýl hapis savaþlarda sivillere verilen zararlar. mermi, bir mermi bir devrimi devirir!..
yatýyor. Aslýnda bilinmeyen bir þey deðil, Amerikan ve Ýran güdümlü hain Kürtlerin “Bir akýl gelecek ki akýllar delirecek
demek ki mezhepçilik taassubu bu saptýr- öldürülmesi savaþýn gereðidir, katliam sayýl- Ve bir devrim evvela devrimi devirecek”
malarý yaptýrýyor. maz. Ama savaþ hukukuna uymayan þeyleri Bunun ihtimalinin bile kalp krizine sebep olacak kadar korku ve dehþetle karþý-
Sünnî Saddam, Ýran’a da Batý istedi diye hiçbir taraf adýna kabul edemeyiz. Aslýnda landýðý günlerden bugüne, ‘mümkün’ denildiði günlere geldik.
saldýrmadý, Batý desteðini aldý (o zaman bunlarý söylemeye bile gerek yok: Saddam Þu kadar yýllýk Ýslâmcý mücadeleden sonra bir sýçrayýþta bugüne!
aldýðý silahlarla sonra onlarý vurdu, bu da Hüseyin, baþta Ýran, Amerika, Ýsrail ve iþbir- Zaman, onlarca yýlda hazýrlanýp kullanýlacak imkân ve mümkünlerin birkaç
ayrý bir dâvâ) ama kendince saldýrma sebebi likçi Kürtlere karþý savaþmýþ bir kahra- dakikada tecellilere sahne olduðu zamandýr.
vardý. Çünkü Ýran, Kürtler ve Þiîler vasý- mandýr. Allah rahmet etsin. (Amin). ÝBDA Sözkonusu Ýslâmcý mücadelenin haysiyet ve þerefi de Büyük Doðu-ÝBDA’ya ait-
tasýyla sürekli Irak’a müdahale ediyordu ve hareketinin tâ 25 Ocak 1991 tarihinde tir! Emanet ve bereketi ondadýr. Mübarektir. Mukaddestir.
Irak, pislik ve ihânet yuvasý Ýran’la savaþ- 1.Körfez Savaþý esnasýnda meþhur Beyazýt Hangi kombinezonda deðerlendirilirse deðerlendirilsin, en bayaðý siyasi kritikler-
mak zorundaydý. Barzani’nin de ihâneti Meydaný’ndaki Cuma gösterisinde açtýðý þu den, en açýk aksiyona kadar rüzgâr ne yandan eserse essin, ÝBDA geliyor!
açýk. Þiî Humeyni, Irak-Ýran Savaþý’ný “8. pankartýn haklýlýðý bugün daha derinden AKP’yi yýllar sonra tertiplemeye ‘cesaret’ ettiren Millî Eðitim Þûrasý’nýn oluþ
Þiî-Sünnî Savaþý” olarak nitelendirmedi mi? ortaya çýkmaktadýr: “Saddam sen oradan! þartlarýný baþka hangi saike baðlayabilirsiniz.
Ýran Þiî devrimi Ýslâm devrimi deðil ki, Biz buradan!” Bunu o gün anlamakta zor- Ayný zamanda Cumhurbaþkaný Sezer’in katýlmayýþýný…
Sünnî Saddam’ý eleþtirelim. Sünnî lananlar bâri gelinen noktada bugün anlasýn! Bu ve benzeri bir çok akim olmasýna raðmen, gerilime sahne olan plâtformlar,
Saddam’ýn Körfez Savaþlarý vesilesiyle Osmanlý yýkýldý Ýslâm (Sünnî) âlemi baþsýz yürüyüþler, toplantýlar, konuþmalarýn vesaire hepsi, ÝBDA’nýn toplumun bünyesin-
dünya emperyalizminin tekerine çomak sok- kaldý. Ýnþallah bu bayrak düþtüðü yerden den çýkarýp, üflediði ve öz hayatýna hâkim olmaya çaðýrdýðý þuurun tezahürleridir.
masý söz konusu, hâlâ Amerika Ortadoðu’da kalkar ve Ýslam âlemi baþsýz kalmaz. Necip Laiklerce anti-laik bulunan her giriþim aslýnda ve esasýnda ÝBDA’nýn tesiriyle vukuu
bataklýkta. Peki Ýran ne yaptý? O meþhur (!) Fazýl’ýn bu tespiti, ÝBDA kadrosuyla bulmaktadýr. Gerilimin kaynaðý… ÝBDA! Bunu sahiplenen pazarlýkçýlar ise
devrimiyle Ýslâm ülkelerine Þiîlik ihraç gerçekleþecek inþallah. n meyvesini topladýklarýný sanýyorlar. Onlar sadece günü kurtarýyorlar. Eyyamcý
etmekten, Müslümanlar arasýna fitne sok- yavþaklar!
maktan baþka ne yaptý? Þimdilerde pek adý MTTB’ye damgasýný vuran Büyük Doðu’nun ‘düþük çocuklarý’! tekrar
MTTB’yi açmýþ…
Bir araya gelip ‘harimimiz çiðnendi, haremimize girildi’ diye aðlaþýyorlar!
“Pislik Yuvasý”nda Patlama! Tavþanlar!
Sizi o saygý duyduðunuz, ‘efendi’ olduðunuz, ‘terbiyeli’ davrandýðýnýz laik
Malatya’da bir birahanede patlama oldu. Olayla ilgili inceleme baþlatan emniyet, ulusalcýlar deðil, biz aðlatacaðýz!
yaralý sayýsýný açýkladý. Laikler, ‘Ya ÞUURALTI uyanýrsa’ diye korkuyorlar! Hop oturup hop kalkýyorlar!
Þuuraltý çoktan uyandý! Kükreyiþini duydunuz… ‘Uyuyan Arslan uyandý!’
Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, yaptýðý açýklamada, Cezmi Kartay Þuurlarýn ‘altý’nda da ‘üstü’nde de ÝBDA var!
Caddesindeki Sarýcýoðlu Ýþ Hanýndaki birahanede meydana gelen patlamada 6 kiþinin Aþaðýdan yukarýya, yukarýdan aþaðýya bütün ‘muhatap’larýmýz biliyor! Biz varýz!
yaralandýðýný söyledi. Zamanýn gerilmiþ yayý ÝBDA var! Oku hedefe fýrlatýlmýþ ilerliyor!
Bütün sosyal ve siyasi hadiseler açýkça görülüyor ki, “Aslan’ýn gölgesi” altýnda
Patlamanýn nedenini araþtýrdýklarýný belirten Kahya, ‘’Patlamanýn ses bombasý kay- olmaktadýr, her ne oluyorsa! Misâlleri çoðaltabilirsiniz.
naklý olabileceðini, olay yerindeki parçalarýn toplandýðýný, patlamanýn nedeninin Bütün “övünç, kývanç, gönenç, sevinç” Müslümanlarýn, “ezinçler, sapýnçlar,
incelemeden sonra belli olacaðýný’’ kaydetti. tapýnçlar, ilençler” kerpiçten kaleleri düþen laiklerin olsun!
Yine Laiklerin rýzasý için toplanan toplardan bir güruh, Ulusalcý sýfatýyla boy gös-
Yaralýlarýn 3’ünün durumlarýnýn iyi olduklarýný ve ayakta tedavi gördüklerini ifade terdiði günün akþamý yýkýldý, daðýldý.
eden Kahya, olayla ilgili þüpheli görülen 2-3 kiþinin eþkallerinin belirlendiðini, fail- Panik ve dehþet!...
lerin yakalanmasý için çalýþmalarýn sürdürüldüðünü kaydetti. Yaralýlarýn Malatya Gerilim ve Kavga!...
Devlet Hastanesi ve Ýnönü Üniversitesi Turgut Özal Týp Merkezine kaldýrýldýðý belir- Altýndan kalkamazsýnýz!.. Kalkamayacaksýnýz!.. Ortadan kaldýrýlacaksýnýz!..
tildi. 29-12-2006 Bekleyin!.. Ýntikam ateþimizin aydýnlatacaðý günü bekleyin!.. O günü bekleyin!..
Kükreye kükreye geliyoruz evelallah! n
12 13
Anadolu Müslümanlarý Seninle Gurur Duyuyor!
Tutuklamalarýn Ýçyüzü

HEPÝMÝZ BÝRER SADDAMIZ!


Hukukun teraneden ibaret olduðunu, gönüldaþlarýmýzýn protesto akabinde
3 gün gözaltýnda tutuluþu ve 8 kiþiden 4’ünün mahkeme tarafýndan tutuk-
lanýþýna bakarak anlayabiliriz. Hiçbir dayanaklarý yok. “At içeri; rahatýna bak”
hukukunu uygulayanlar ayný muameleye tabi tutulacaklarýný elbette ki düþün-
müyor. Rejimin hukuku yok. “Hukuk ahlâkýn pýhtýlaþmýþ hâlidir” ölçüsüyle
Kahraman Saddam Hüseyin’in Her Müslümana Örnek olmasý gereken bir “Dik Duruþ”la Þehid Olmasýnýn Ardýndan, bakarsak rejimin ve tatbikçilerinin hukuku olmadýðý gibi ahlâký da yoktur.
Allah Resûlü’ne küfreden Papa’yý korumak için seferber olan zangoç tim-
Bütün Ýslâm Âleminde gösteriler tertib edildi... Her Devrin Haini, Korkak, Kaypak, Ýþbirlikçi ve Kâfir Þiîler Protesto Edildi!.. leri, genelev kapýlarýnda yaptýklarý bekçilik karþýlýðýnda, genelevlerden alýnan
Ancak, Bütün Dünya’da Yalnýz Bir Avuç Anadolu Arslaný, Ýran’ý, Böylesi Cepheden Hedef Alarak Protesto Etti!.. vergilerden maaþ alanlar, ýrz düþmaný bir sapýk halk tarafýndan linç edilmesin
Ve Ancak, Bütün Dünya’da Yalnýz Türkiye’deki Protestocular Gözaltýna Alýndý!.. diyerek halkýn üzerine ateþ açýp birden fazla kiþinin ölümüne ve onlarcasýnýn
yaralanmasýna yol açanlar…
Ve, Yine Ancak, Bütün Dünya’da Yalnýz Saddam Hüseyin’i Selamlayan Bu Yiðitler Tutuklandý!.. Yakalanan hýrsýzlar serbest býrakýlmalarýnýn akabinde, kendilerini
Onlar... ÝBDA’cýlar! yakalayanlarla, “inek çalýp emniyetin önünde keseceðiz” diyerek dalga geçer-
birer zalimiz...” denildi. þekilde verdi: “Basýn bildirisinin ardýndan gösteri- çalýþanýna haber vermedi. 3 saatten fazla arama yapan lerken, Saddam’ýn þehid edilmesi karþýsýnda her Anadolulu gibi üzülen ve tep-
ilistin davasýnýn büyük destekçisi, Basýn bildirisinden kesitler þöyle: ve dergide karakol kuran Papa koruyucusu zangoç tim- kisini ortaya koyanlar doðru hapse…

F
ciler Ýran Ýslâm Cumhuriyeti’nin bayraðýný yak-
Yahudilerin, Þiîlerin ve ayný hizada bulunan “Saddam Hüseyin, Mut’a piçleri tarafýndan mak istedi.” leri, yasal evraklara ve bilgisayarlara da el koydu. Ormanlar talan edilmiþ, madenler talan edilmiþ, millî kýymetler
vatan hainlerinin düþmaný Saddam þehit edildi. O, sapýk mezhepli Þiîler gibi ABD’nin Gönüldaþlarýn protestosuna polis müdahale etti ve yabancýlara peþkeþ çekilmiþ…
Hüseyin’in kukla rejim eliyle þehid edilmesi, Ýran oyuncaðý deðildi. Ýki oðlu da öldürüldü ama o yal- Aylýk Dergisi’nin Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Fuhuþ almýþ baþýný gitmiþ…
Ýstanbul konsolosluðu önünde gönüldaþlar tarafýndan varmadý, dik durdu. Erkek gibi erkekti.” Müdürü Ýbrahim Keskin, Aylýk Dergisi yazarlarýndan Okullarda uyuþturucu partileri yapýlmakta…
protesto edildi. “Þehidimizin dediði gibi Þiîler bu ümmetin Cumali Dalmýþ, Haftalýk Kaide Dergisi Sahibi ve Çocuk pornosu patlamýþ…
Bir kýsmý Arapça olan pankartlarda Þiîlerin sütü Yahudileridir. Artýk Þiîlere karþý sürek avý Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Aydýn Alkan, Abdülmetin Cinsî sapýklýk her türlü haddi aþmýþ ve iþ 17 aylýk bebelere tecavüze kadar,
bozuk oluþuna vurgu yapýldý.Bazý pankartlarda ise baþlamýþtýr. Bu sadece Irak topraklarý dâhilinde bir Torsun, Ömer Kama, Þakir Bilmez, Fatih Köroðlu ve alçaldýkça alçalmýþ ki, bu alçalmanýn tarihte bir eþi, benzeri yok…
“Rafizî Safevî Þiî Mut’a Piçleri Hesap Verecek”, mesele olmaktan çýkýyor. Dünya’nýn herhangi bir Bahri Akpýnar’ý gözaltýna aldý. 3 gün gözaltýnda tutu- Kimin umurunda bütün bunlar?
“Büyük Ýslâm Þehidi: Saddam Hüseyin” yazýlýydý. yerinde yaþayan her bir Þiî gerçek Müslüman’ýn lan gönüldaþlarýmýzý Ýstanbul Aðýr Ceza mahkemesi Ama, tüm dünya üzerinde Saddam’ýn idamýnýn protesto edildiði bir ortam-
Protestoda okunan basýn bildirisinde “Saddam hedefi olmuþtur. Yahudileri bekleyen akýbet neyse savcýlýðý, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliðe sevk da, Türkiye’den dünyaya yansýyan tek tepkiyi veren ÝBDA’cýlarý tutukla! Bu
Hüseyin’e ‘zalim, diktatör, katil’ lakabýný takanlar Þiîleri bekleyen akýbet de odur.” etti. Savcýnýn gözaltýna alýnan 8 gönüldaþýmýzýn tutuk- mânâda Anadolu’nun namusunu kurtaran yiðitlerin tutuklanmýþ olmasý ne
Yahudiler ve Ýbni Sebe tohumu Þiîlerdir… Þayet “Sana da babana da lânet olsun Mukteda Sadr! lanmasýný talep etmesine istinaden hakimlik, Aylýk demek? Herkesin her þeyi protesto etme özgürlüðü olduðu, ibnelerin,
onlarýn gözünde Saddam zalimse hepimiz Þiîler için Sana da babana da lânet olsun Humeyni! Tüm Ehl- Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Ýbrahim lezbiyenlerin alenen meydanlarda hak (!) aramasýna ses çýkarýlmadýðý bir
i Sünnetin laneti ve öfkesi Þia üzerinedir. Hepimiz Keskin ile Abdülmetin Torsun, Bahri Akpýnar ve Þakir ülkede, bu ne demek?
birer Saddam’ýz.” Bilmez hakkýnda tutuklama kararý verdi. Gayrý hukukî Baþa dönelim ve tekrar vurgulayalým: “Hukuk ahlâkýn pýhtýlaþmýþ hâlidir”
Gösteri akabinde gönüldaþlarýn Þiî Rafýzî devleti bu uygulama gösteriyor ki, emperyalistleri ve onlarýn Ýþte, pýhtýlaþma yukarýdaki keyfiyeti arz etmekte…
Ýran’ýn bayraðýný yakmasýný TC polisi engelledi. kuklalarýný tedirgin eden hareket ÝBDA’dýr. Bugüne 17 aylýk bebelere tecavüz edilmesine kadar bir alçalmanýn neþv-ü nema
Burada bir parantez açarak iþgal medyasýnýn ne kadar ÝBDA haricinde o kadar bayrak yakma ile bulduðu bir ortam…
kadar Þiî-Ýran düþmaný(!) oluþuna da göz atalým. sonuçlanan eylemler oldu. Hangi birinde gözaltý ve Tutuklama iþinin içeriye dönük yönü böyle…
Her irtica yaygarasýnda parmaklarýn menfi kutup tutuklama var? Gelelim dýþarýsýna…
olarak iþaretlediði Ýran bir ânda Ýslâm Cumhuriyeti Aylýk Dergisine Yasadýþý Baskýn! Mürted Tayyib’in Saddam asýldýktan sonra aklý baþýna gelircesine itiraf
oluverdi. Bugüne kadar haberlerinde Ýslâm Protestonun ertesi günü polis, Aylýk Dergisi’ne ettiði üzere, Irak, AB’den daha önemli bir hâle gelmiþtir.Ve bu süreçte, gönül-
cumhuriyeti takýsýný es geçen Yahudisever medya, hiçbir dayanaðý olmaksýzýn baskýn düzenledi. Dergi daþlarýmýzýn tutuklanmasý arkasýndaki hesabý, Hakan Albayrak’ýn þu cüm-
sözkonusu ÝBDA olunca bayrak yakma haberini þu çalýþanlarýnýn bulunmadýðý bir zamaný kollayýp kilidi lesinden süzebiliriz: “<Komþu ülkelerle sýfýr sorun> siyasetinin mimarlarý
patlatan Ýslâmla Mücadele Masasý Timi, hiçbir Aylýk olan Dýþiþleri Bakaný Abdullah Gül ve Büyükelçi Ahmet Davutoðlu, meydaný
savaþ naralarý atan ‘Çaldýran lobisi’ne býrakýp bir çuval incirin berbat olmasý-
na izin veremez!”
Rafýzîliði-Þiâyý millete hoþ gösterip, Ehl-i Sünneti baltalamak için, suyu
kaynaðýndan bulandýrmaya kalkarak, Müslümanlarý ABD ile ayný safta
göstermeye yeltenen, bunu da ‘Çaldýran lobisi’ olarak yaftalayan aþaðýlýk
zihniyet, diðer yandan da olabilecek tepkileri önleyebilmek için peþinen ispiy-
ona giriþiyor… “Aman!” diyor, “Bunlarýn hakkýndan gelin, yoksa sizin poli-
tikalarýnýz güme gider!” Onlar da gereðini yapýyor ve gönüldaþlarýmýz tutuk-
lanýyor…
Ýyi de koçum adama sormazlar mý, senin bu akýl verdiklerin, “Aman bizi
kullanýn, delikten süpürmeyin!” diye coniye yalvar yakar olanlar deðil mi? Ne

Kukla Mahkeme, meclisi ve iþbirlikçi ordusu ABD yönetiminin inisiyatifi dýþýnda tek bir
adým atamazken, mahkemelerin, hem de Saddam Hüseyin davasýnda
baðýmsýz olmasýný beklemek mümkün müdür?
Ebu Musab Ez Zarkavi þehid edildiðinde direniþ veya El Kaide eylem-
lerinin sona ereceðini düþünen iþbirlikçi Þii ve Kürt gruplar ve Ýþgalci
ABD’liler zaman içinde durumun daha da kötüye gittiðini bizzat gör-
oldu da Millî Gazete’den Yeni Þafak’a bir ânda geçtikten sonra bunlarýn
türkülerini çýðýrmaya baþladýn? “Çete”, Zaman, Bosna, derken Gerçek Hayat,
Millî Gazete ve þimdi de Yeni Þafak’ý gagalamaya baþlayan çilli tavuk! Bu
Þehid Saddam Hüseyin, "yargýlanma sürecinde ABD’nin istediði müþlerdir. sefer yüzüne dökülecek bir bardak çayla kurtulacaðýný mý zannettin?
Sözde Yargýlama Ve Ýdam: biçimde iþbirliðine gitmiþ olsaydý (Direniþi durdurun çaðrýsý yapsaydý,
iþgal yönetimi ile iþbirliðine gitseydi) durum deðiþir; ‘baðýmsýz’ olduðu
iddia edilen mahkeme"(*) beraat kararý da verebilirdi.
Esir Devlet Baaþkaný Saddam Hüseyin’in idam edilmesi Irak
halkýnýn direniþini etkilemeyecek, tam tersine ona yeni bir haklý gerekçe
temin ettiði için ivme kazandýracaktýr.
Nihat Genç’e hiç güvenme, Mümtaz’er Türköne’nin kaydý hâlâ düþmüþ
deðil…
Bak sana gerçekte olmuþ bir hadiseyi aktarayým… Bu güvendiðin ve akýl

YAÞASIN ADALET(!) “Ýdamla yüzlerce yýllýk iktidarlarýný kaybeden Sünnilerin psikolojik


olarak bir darbe daha almalarý hedeflenmektedir. Ancak ABD, Iraklý
Þiiler ve Kürtler açýsýndan ise ömür boyu hapis cezasýna çarptýrýlmýþ bir
verdiðin hükümetin bakanlarýndan biri, o hükümetin bir çok üyesi gibi, 80
öncesinde Akýncýlar çevresinde görünürdü. Ýþte bu görüntü meraklýsý budala,
bir gün solcular tarafýndan kýstýrýlýyor ve imdadýna da Akýncý yiðitlerden biri
Oðuz Gürses (*) Saddam Hüseyin’in varlýðý her zaman için tehlike olarak görülmektey- yetiþiyor. Bu görüntü budalasý, imdadýna yetiþen yiðit Akýncý’yý yalnýz býrakýp
Þehid lider Saddam Hüseyin’in yargýlanma þekli ve mahkemenin di. Özellikle mahkeme sürecinde, Sünnilerin ‘gururunu’ okþamasý, tabanlarý yaðlýyor, olan da o yiðit Akýncý’ya oluyor. Yanisi þu, bu güvendiðin
yapýsý baþýndan beri eleþtiri konusu oldu. Çünkü esir lider Saddam ‘Araplýðý’ öne çýkarmasý, mahkemeye heyetine ‘kafa tutmasý’ sadece adamlar bu kadar ödlek ve korkak.
Hüseyin, devlet baþkaný ve silahlý kuvvetlerin de baþkomutaný olduðu Irak’ta deðil bölgedeki Sünniler açýsýndan Saddam Hüseyin hanesine Ha unutmadan, gönüldaþlarý Güvenlik Þube alýyor ve o kadar beklemeler-
için Cenevre Sözleþmesi gereði iþgalci kuvvetlerin kendi yazýlan artýlar olmuþtur.” (*) ine raðmen bir türlü TEM’cilerin karþýsýna çýkartýlmýyorlar. Neden dersin
mahkemesinde veya uluslararasý bir mahkemede yargýlanabilirdi. Bu "ABD, Avrupa Birliði ve Uluslar arasý Af Örgütü gibi örgütlerin acaba? Kim kimden niçin kaçýyor?
yüzden hukukçular açýsýndan bu yargýlamanýn uluslararasý hukuk kural- araya girerek idam cezasýný durdurmaya çalýþmasý, Avrupa ülkelerinin Ýçeriye doðru yozlaþma, dýþarýya doðru da Þiîleþme…
larýna aykýrý olduðu çok açýk. Ancak, uluslararasý hukuk ve siyasetin ilkesel olarak idama karþý olduðu yönündeki baskýlarla karþýlaþmamak Siz ne zaman Þiî oldunuz?
güçlülerin keyfine göre uygulandýðý da bir baþka gerçek. için infaz hemen gerçekleþtirdi." (*) ‘Çaldýran lobisi’ kim?
Sadece mahkemenin kuruluþ tarzý deðil, mahkeme süresince avukat- "Ýdam cezasýna karþý olduðunu belirten Cumhurbaþkaný Talabani, Dergimizin bu sayýsýnda, Ebusuud Efendi’nin Þiîlerin kâfirlerden daha
larýn savunma haklarýnýn engellenmesi, öldürülmesi ve dava süresince, yasal bir boþluktan yararlanarak karara imza bile koymadý." (*) tehlikeli olduðu ve gebertilmelerinin gerektiðine dair fetvasýnda geçen, fet-
ilk yargýçýn istifa etmesi, ikincisinin Baas Partisi üyesi olduðu gerekçe- Saddam Hüseyin'in idamý, onu kahramanlaþtýrmýþtýr. vasýný dayandýrdýðý isimlere bir bakarsak: Hazret-i Resûl, Hazret-i Ebûbekir,
siyle azledilmesi ve sonunda ailesi Halepçe’de öldürülmüþ Iraklý Kürt 2003 yýlýnda Saddam Hüseyin yakalandýðýnda ‘zafer çýðlýklarý’ Bu Pervasýz kahramanýn etkileri dalga dalga bütün Ýslâm alemine ve Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali, Hazret-i Âiþe, Ýmâm-ý Âzam, Ýmam Süfyân-ý
bir yargýç atanarak yargýlama(!)ya devam devam edilmesi de herþeyin atýlmýþ ve direniþin son bulacaðý açýklanmýþtý. Þimdi de Saddam bütün dünya mazlum halklarýna ulaþacak ve çok provokatif (kýþkýrtýcý) Sevrî, Ýmam Evzâgî, Ýmam Mâlik, Ýmam Þâfiî, Ýmam Ahmed bin Hanbel,
göstermelik olduðunu, ve bütün bu figüran ve dekorlarýn önceden iþgal- Hüseyin’in idam edilmesiyle Irak’taki direniþçilerin umutlarýnýn etkiler gösterecek, bu etkilerin faturasýný da iþgalci ABD-Ýngiltere ve Ýmam Leys bin Sa’d, Ýmam Ýshak bin Râhûye ve yakýn zamandan ve müstak-
ciler tarafýndan verilmiþ bir kararýn yargýlama süreci sonunda verilmiþ zayýflayacaðý iddia ediliyor. Ancak durum pek öyle olacak gibi görmüy- israil koalisyonu ile, iþbirlikçi Þii ve Kürtler çok aðýr ödeyecektir. il olarak Ahmed Gümüþhanevî Hazretleri ilh… Ebusuud Efendi, mezkur fet-
hukuki bir kararmýþ gibi yutturulmak istenme gayreti etrafýnda hazýrlan- or. Çünkü Irak’taki durum, Saddam Hüseyin’i aþmýþ durumda. vasýnda bu iþin “tevatür” derecesinde sahih olduðunu buyuruyorlar ki, Ýslâm
mýþ bir mizansenden ibaret olduðunu apaçýk gösteriyor. Boðazýna kadar iþgal bataðýna gömülmüþ ABD ve Irak yönetimi (*) Bu makalenin yazýmýnda bölgeyi iyi bilen gazeteci Mete hukuku usûlü bakýmýndan bu “tevatür” hükmünün ne mânâya geldiðini,
"Bu yüzden iþgalci Washington yönetiminin “Irak’ta adaletin baðým- Saddam Hüseyin’in idam edilmesiyle direniþin hýz kesmesini umuyor Çubukçu'un NTV-MSNBCnin Ýnternet sitesinde 30 Aralýk 2006 yürekleri yetiyorsa, erkekseler, gitsinler “ulemâ”dan sorsunlar…
sýz olduðu” yönündeki açýklamasý inandýrýcý olmaktan uzaktýr." (*). ama nafile. Cumartesi günü yayýnlanan "Ýdamý durumu kötüleþtirecek" baþlýklý Ýþte ‘Çaldýran lobisi’ ve iþte Çaldýran’da Þiî Rafýzîleri tepeleyen Yavuz
Ýþgal altýndaki bir ülkenin, kukla Devlet baþkaný, kukla baþbakaný, kukla Saddam Hüseyin yakalandýðýnda veya El Kaide’nin Irak sorumlusu makalesinden yararlanýlmýþtýr. n Sultan Selim Han… Ve biz bu iþlerde O’na, onlara biatlýyýz! n
14 11 Ocak 2007

“Araplarýn
Son Þövalyesi ”

Saddam
Hüseyin
Salih Sevim

“Allah-u Ekber! Yaþasýn Irak! Yaþasýn Irak Halký, Allah Ýþgalciden Daha Büyüktür!”
merikan iþgal mahkemesi ortamda doðdu. O, aþkla sevdiði ülkesinin “þiddetle vuran, karþý koyan” mânâsýna kadar sosyalizmi milliyetçi duygularýn

A Saddam Hüseyin ile ilgili idam


kararýný açýkladýktan sonra,
Saddam’ýn bu sözleriyle çýnlýyordu
ve Arap milletinin içinde bulunduðu zil-
leti, izzete çevirmek istiyordu. O, “ikinci”
Selahaddin Eyyubî olmak istiyordu. O,
gelen Saddam ismini verdi.
Saddam 3 yaþýna geldiðinde annesi
Ýbrahim El-Hasan adýnda biriyle evlendi.
tercümaný olarak algýlayan Basçýlar büyük
bir hüsrana uðradýlar. Kasým’ýn
Sovyetlere yakýnlaþmasý ve aynen Kral II.
mahkeme salonu… “ikinci” bir Hýttin Zaferi istiyordu. Üvey babasý Saddam’ý zorla hýrsýzlýða Faysal gibi Irak’ýn BAC’a giriþini
Tarih yalnýzca akýlda kalanlarý yazar Bunun ise ancak, kahramanca bir kendini alýþtýrýyordu. Onu komþularýnýn kümes engellemesi bardaðý taþýran damla oldu.
ve zaman içinde akýlda kalmayan ayrýn- adayýþla mümkün olabileceðinin de þuu- hayvanlarýný çalmaya zorluyor ve sürekli Birçok Iraklý Baasçý gibi Saddam da,
týlarý unutur gider. Bu sebeple tarih tahrif rundaydý. dövüyordu. Saddam 10 yaþýna geldiðinde Sovyetleri Ýngiltere gibi emperyalist güç
edilebilir. Ve tarih muzafferlerin aný kitabý Böyle bir duygunun semtlerine uðra- adýna yakýþýr bir þekilde, üvey baba zul- olarak görmekteydi. Bu sebeple Baas
olup çýkabilir. madýðý “Ýslâmcý kesimin” yazar-çizer müne karþý geldi. Onunla baþ edemeye- Hareketi Kasým’a karþý mücadeleye girdi.
Dünyada ve bilhassa Türkiye’de takýmýnýn, bu hissiyâtý anlayabilmesi ceðini anlayan baba, Saddam’ý serbest
Saddam’la ilgili manipülasyonun haddi mümkün deðil. Böyle olduðu içindir ki, býraktý. O da dayýsý Hayrullah Talfa’nýn Suikastçý Saddam
hesabý yok. Özellikle “Ýslâmcý camia”nýn Saddam’ýn yaptýklarýný saf bir bakýþ yanýna yerleþti. Dayýsýyla birlikte Saddam geçen iki sene içerisinde yap-
yazar-çizer takýmýnýn bu meseledeki sakat açýsýyla deðerlendirmek yerine, artýk Baðdat’a taþýnan Saddam için bu durum, týðý ateþli konuþmalar, tanýþtýðý önemli
mantýðý akýllara ziyan. Amerikan propa- patolojik bir durum arzeden, “Zalim hayatýnýn en önemli dönüm noktasýdýr. Týkritli simalar ve akrabalarý sayesinde
gandasýnýn etkisiyle, Amerika’nýn zalim- Saddam” edebiyatýný ýsrarla sürdürmek- Dayýsý oldukça dindar ve saygý deðer parti içinde dikkat çekti.
liðinden bahsedebilmek için bile teler… birisi olduðu kadar, koyu bir Sünnî ve Bu sýrada parti ileri gelenleri, General
Saddam’ýn “zalimliði”ni vurgulama ihtiy- Oysa Saddam’ýn hayat hikâyesi ince- Arap milliyetçisiydi. Saddam dayýsýyla Kasým’a karþý bir suikast plânladý.
acý mý dersiniz, Irak’taki direniþi, Baas’ýn lendiðinde sözkonusu edebiyatýn ne kadar sürekli önde gelen Sünnîlerle buluþuyor, Suikast ekibinin lideri ise Saddam
örgütlediði haberleri üzerine rahatsýz olup, basit bir muhakemenin mahsulü olduðu, namaz kýlýyor, milliyetçi duygularý kök- Hüseyin’di. Ekip General Kasým’ýn güz-
“ama Irak’taki direniþ sadece Baas’tan bedâhet halinde anlaþýlacaktýr. leþiyordu. Saddam’ý milliyetçi bir ergâhýnda pusuya yattý, ancak erken
ibaret deðil” yollu, olaný inkâra yeltenme ÝBDA Mimarýnýn ifadesiyle “Yeni ortaokula gönderen dayýsý, 1957 yýlýnda saldýrýya geçilmesi sonucu eylem
çabalarý mý dersiniz, bu ve benzeri birçok Dünya Düzeni’nin tekerine çomak 20 yaþýna geldiðinde Baas (diriliþ) baþarýsýz oldu. Bazý Baasçýlar olay yerinde
yanlýþ deðerlendirme… sokan”, “Amerika’ya kafa tutulabile- Partisi’ne katýlmasýný saðladý. Saddam’ýn öldü veya ele geçirildi. Saddam ise
Saddam Hüseyin’e bu þekilde yaklaþýl- ceðini gösteren ve ABD açýsýndan bu yýllarda siyasî idolü Kudüs’ü bacaðýndan vuruldu fakat olay yerinden
masýnda karþý propagandanýn etkisi üçüncü dünya ülkelerine kötü örnek Haçlýlardan geri alan Kudüs fatihi kaçarak Suriye’ye geçiþ yaptý. Buradan
olmakla birlikte, esas neden Saddam’ýn olan” Saddam’ýn Gönüldaþ Carlos’un Selahaddin Eyyubî ve Mýsýr Devlet Suriye Basçýlarý sayesinde Mýsýr’a kaçtý.
onlarýn hayal dünyalarýnda idealize ettik- tabiriyle de, “Araplarýn Son Baþkaný Cemal Abdünnasýr idi. Mýsýr’a vardýðýnda hakkýnda vatana
leri lider tipine uymamasýdýr. Bu lider tipi Þövalyesi”nin hayatýna bir göz atmakta ihanetten idam emri çýkartýlmýþtý.
Batý tarafýndan sürekli empoze edilen ve fayda var. Krala Karþý Darbe
aslý olmayan, hoþgörülü, sempatik, uzlaþ- 1959 yýlýnda, Ýngilizler tarafýndan Sürgün Saddam
macý, insanlarý cennet misâli diyarlara Doðum Ve Çocukluk desteklenen Kral II. Faysal, Baas ve Irak Böylece Saddam’ýn 3 yýl sürecek
davet eden, mücadeleden ve acý çekmek- Saddam Hüseyin 28 Nisan 1937 yýlýn- Ordusu içindeki solcu subaylar tarafýndan sürgün yýllarý baþlamýþ oldu. Kahire’de
ten hiç bahsetmeyen, âdeta beyaz atlý bir da Týkrit’in Avca Köyü’nde dünyaya iktidardan indirildi. Kralýn iktidardan hukuk eðitimine baþlayan Saddam,
prens. geldi. bu yüzden tam adý Saddam Hüseyin indirilmesinde, Irak’ýn, Mýsýr ve Mýsýr’da Arap milliyetçiliðini ve gençlik
Bu yüzden Saddam’a karþý olumsuz El-Týkritî’dir. Fakir bir aileden gelen Suriye’nin oluþturduðu Birleþik Arap idolü Cemal Abdünnasýr’ý tanýma fýrsatý
tavrýn nedeni yaptýklarý deðil þahsiyetidir. Saddam’ýn babasý Hüseyin Abdülmecid, Cumhuriyeti’ne (BAC) girmesine karþý buldu. Daha sonra tüm dünyanýn anlaya-
Çünkü Saddam bu dünyanýn “polyan- bir çobandý. Babasý o doðmadan 5 ay önce çýkmasý ve Amerika yanlýsý Baðdat caðý gibi Nasýr’ýn konuþmayý savaþmaktan
nacýlýk” oynanacak bir yer olmadýðýný, ölmüþtü. Saddam’ýn annesi Sübe Talfa El- Paktý’ný savunmasý etkili olmuþtu. Devlet daha çok sevdiðini gördü. Sürgün yýllarý
mücadele etmeden, savaþmadan ve acý Musallat, Saddam’a hamileyken 12 yaþýn- Baþkanlýðý’na Hür Subaylar Hareketi’nin bu gibi gözlemlerle sürerken, bir yandan
çekmeden baðýmsýzlýðýn ve huzura daki büyük oðlunu kanserden kaybetti. lideri General Abdülkerim Kasým getiril- da Irak’tan gelen haberleri takip etmek-
ermenin hayal olduðunu bilen, oyunu Eþini ve oðlunu kaybeden anne, þiddetli di. teydi. Gelen haberler müsbetti.
kurallara göre oynayan bir liderdi. O, bir bunalým geçirdi ve bunu raðmen Ýktidara gelen Kasým, sosyalizmi katý
Irak’ýn Ýngiliz mandasý altýnda olduðu bir Saddam’ý dünyaya getirdi. Annesi oðluna bir þekilde uygulamaya koydu. O güne Baas Ýktidar Ortaðý
11 Ocak 2007 15
Saddam bu dünyanýn “polyannacýlýk” oynanacak bir yer olmadýðýný, mücadele
etmeden, savaþmadan ve acý çekmeden baðýmsýzlýðýn ve huzura ermenin hayal
olduðunu bilen, oyunu kurallara göre oynayan bir liderdi. O, Irak’ýn Ýngiliz
mandasý altýnda olduðu bir ortamda doðdu. O, aþkla sevdiði ülkesinin ve Arap
milletinin içinde bulunduðu zilleti, izzete çevirmek istiyordu. O, “ikinci”
Selahaddin Eyyubî olmak istiyordu. O, “ikinci” bir Hýttin Zaferi istiyordu.
Bunun ise ancak, kahramanca bir kendini adayýþla mümkün olabileceðinin de
þuurundaydý.

General Abdüsselam Arif Krallýðýn kalkýnmasýnda rol oynayacaktý. Þunu belirtmek gerekir
yýkýlmasýnda ikinci adam olarak bilinen Biliyordu ki, akrabalarý ve tanýdýðý ki, Irak’ýn orta ve güney
bir Arap milliyetçisiydi, General Kasým’ýn dost ve büyüklerinden oluþan yeni yöne- bölümünde Ýran vatandaþlarý
BAC’a karþý çýkmasý ve Sovyetlere yakýn- tim, kendisine er ya da geç iktidarý vere- yaþamaktadýr. Ve bunlarýn
laþmasý sebebiyle onunla arasý açýldý. cekti. akrabalarý olan Iraklýlarla
Neticede 1963 yýlýnda Baasla birlikte Saddam aman vermeden düþmanlarýna birlikte sayýlarý yüz binleri
General Abdüsselam Arif, askeri darbeyle yöneldi. Daha önce uðradýðý ihanetten bulur. Ýran bunlarý Irak’a
iktidara geldi. Arif, darbedeki katkýlarýn- aldýðý ders gereði, ihanet edebilecek ordu karþý kullanmak istedi. Fakat Þehadetinde dahi düþmanýna
dan dolayý Irak Baas’ýnýn önde gelen ismi mensuplarýný tek tek etkisiz hale getirdi. Baas Ýran’ýn bu hamlesini
Albay Ahmet Hassan El-Bekr’i O Hammurabi’nin torunuydu. Tokada tahmin ederek 7 Mayýs
“erkek olun!” diyecek kadar
Baþbakanlýk’a atadý. Bu Saddam için ikti- diðer yanaðýný çevirmeyecek aksine tokadý 1969’da Irak’taki Ýranlýlarýn erkekliðinden zerre kadar
dara giden yoldaki ilk önemli adýmdý. yapýþtýrdýðý gibi düþmaný yere serecekti. 2 sýnýrdýþý edileceðini ilân etti. taviz vermeyen
Çünkü El-Bekr hem bir Týkritli hem de sene gibi kýsa bir süre zarfýnda öyle bir Büyük Þehid Saddam Hüseyin!
dayýsý Hayrullah Talfa’nýn yakýn bir temizlik yaptý ki, Baas Irak’ta iktidara tam Barzani’nin Ýhaneti
akrabasýydý. anlamýyla hakim oldu. Bu baþarýlar net- 1974 yýlýna gelindiðinde küçük çiftçilerden yana kullanýldý. Yine bu
Darbeden sonra Irak’a dönen Saddam icesinde Saddam Irak’ýn de facto lideri Saddam, muhatabý Molla Mustafa reform çerçevesinde II. Abdülhamid’ten
yarým kalan eðitimini Baðdat’ta sürdürdü. olduðunu ispatladý. Barzani’ye özerklik antlaþmasý’nýn ayrýn- bu yana ilk defa, Mezopotamya sulama
Yine bu sýralarda dayýsý Hayrullah Talfa, Ýktidardaymýþ gibi hareket ediyor, týlarýný içeren son halini gönderdi. sistemi gerçek mânâda gözden geçirildi.
küçük kýzý Sacide’yi Saddam’la ancak iktidar için herhangi bir çaba göster- Fakat bu 4 sene zarfýnda Barzani’nin 74’ten baþlayarak Saddam iktidarýnýn son
evlendirdi. 1963 yýlýnýn Kasým’ýnda miyordu. Bunun nedeni iktidarýn bir gün eline ciddi kozlar geçmiþti. Birincisi, dönemine kadar, Dicle ve Fýrat havzalarýn-
Saddam, Baas Bölgesel Yönetimi’nde kansýz bir þekilde kendisine geleceðini Þattü’l-Arap meselesi yüzünden Ýran’ýn da barajlar, hidro-elektrik santraller, sula-
geçici Genel Sekreterlik’e getirildi. bilmesi ve El-Bekr’e olan vefa duygusuy- Irak’a diþ bilemesi, ikincisi ise Irak’ýn ma kanallarý, içme suyu þebekeleri ve en
du. petrolü millîleþtirmesinin Ýran Þahý’nýn da önemlisi, sunî bir nehir olan ve dört büyük
Mahpus Saddam kýþkýrtmasýyla Amerika tarafýndan olum- kanaldan oluþan “Saddam Nehri” gibi
Yetkileri gitgide Baasçýlar tarafýndan Kürtlere Özerklik suz karþýlanmasýdýr. hayatî öneme haiz projeler hayata geçiril-
kýsýtlanan General Arif, buna karþýlýk Saddam Irak’taki Kürtlerin özerklik Bu þekilde daha dün komünist bir di. 1970’lerden önce Irak halkýnýn 3’te
ordunun desteðiyle Kasým 1963’te bir talebinin reddedilemeyeceðini anlamýþtý. Kürdistan devleti olan Mahabat Kürt 2’si kýrda yaþamaktaydý. Tarým reformu
darbe gerçekleþtirdi. Böylece hükümetin Saddam’ýn ikna çabalarý sonunda Baas Cumhuriyeti’nin kurulmasýna yardýmcý sayesinde, 70’lerin sonunda þehirli nüfus
Baas kanadý çökertilmiþ oldu. Tüm eski ve Rejimi, 1970 yýlýnda Kürtlerle bir özerklik olan ve daha sonra Sovyetlere kaçan kýr nüfusunu geçti. Burada dikkat edilme-
yeni Baasçýlar tutuklanmaya baþladý. anlaþmasýna vardý. Saddam’ýn Molla Barzani, 40 yýllýk Amerikan müttefiki si gereken husus, kendisi de bir köylü olan
Saddam bu âni darbe neticesinde hapse Mustafa Barzani’yle birebir yaptýðý olmuþ ve Amerika’nýn desteðini Saddam’ýn þehirleþmeyi teþvik ederken
atýlanlar arasýndaydý. Henüz 8 ay önce 3 görüþmelerden sonra, Kürtlere ileride saðlamýþtý. Molla Barzani Saddam’a ant- köylüye zarar vermemesi bilakis onlarý
yýllýk sürgünden dönen Saddam için, bu daha da arttýrýlabilecek olan bir özerklik laþmayý geri göndermiþ ve baðýmsýz bir ihya etmesidir.
kez 3 yýl sürecek mahpus yýllarý baþlýyor- verildi. Mart 1970 Manifestosu olarak Kürdistan’ýn engellenemeyeceðini Saddam diðer bayýndýrlýk hizmetlerine
du. Bu ihanet Saddam’ýn kiþiliðinin tam adlandýrýlan bu antlaþma, 4 sene sonra bildirmiþti. de yatýrým yaptý. Bunlarýn baþýnda mem-
anlamýyla oturmasýna neden oldu. Artýk yapýlacak olan nihai antlaþmanýn taslaðýy- Saddam, El-Bekr’i zorla ikna etti. Irak leketin en ücra köþelerine kadar giden
hayatý boyunca kiþiliðinde en ufak bir dý. 4 sene sonra taslaðýn ayrýntýlarý belir- Ordusu, Barzani’nin peþmergeleriyle asfalt yollarla beraber, Bayci-Týkrit-
deðiþiklik görülmeyecekti. Bundan böyle lenecek ve karþýlýklý onaylanacaktý. çatýþmaya giriþti. Çatýþmalar sonucu Samarra-Baðdat, Ramadi-Felluce-
düþmanlarýna müsamaha etmeyecek, mukavemet kýrýldý ve Irak Ordusu Baðdat ve Baðdat-Hille-Divaniye-Basra
Baasçý olmayan, hatta Týkritli olmayan Petrolün Millîleþtirilmesi Kürdistan içlerine kadar ilerledi. otoyollarý gelmektedir. Ayrýca Baðdat
kimseye güvenmeyecekti. 1 Haziran 1972 tarihinde, Irak petrol- 1975 yýlýnýn baþlarýnda Amerika, Havaalaný yenilendiði gibi Basra
leri tümüyle millîleþtirildi. Irak petrol- Cezayir’de yapýlan OPEC toplantýsý Havaalaný da uluslar arasý uçuþa uygun
Firari Saddam lerinin 1925’ten itibaren iþletilmesi hakký- sayesinde bir fýrsat buldu. Amerikan’ýn hale getirilmiþtir.
Darbe neticesi aðýr yara alan Baas, na sahip olan Irak Petrol Þirketi’nin isteði üzerine Cezayir Devlet Baþkaný 70’lerin baþýnda baþlatmýþ olduðu
Sünnî halkýn önemli bir kesimi tarafýndan imtiyaz payý, 1952’de yüzde 25’ten yüzde Bumedyen, Þah Rýza Pehlevi ile Saddam bayýndýrlýk hareketini, elektriði tüm köyler
desteklendiðinden kýsa sürede yeraltý 50’ye çýkarýlmýþtý. Baas yönetimi geri Hüseyin’i buluþturdu. dâhil olmak üzere ülkenin en ücra köþeler-
faaliyetlerine baþladý. Hapishanedeyken kalan yüzde 50’yi de millîleþtirerek petrol Görüþmede Þah açýkça Saddam’a þan- ine ulaþtýrmakla neticelendirmiþtir.
dýþarýsýyla baðlantýsýný devam ettiren üzerinde tam hakimiyet kurdu. taj yaptý. Ve Kürtlere verdiði desteði Saddam, eðitim ve saðlýk alanýnda da
Saddam yeraltý faaliyetlerinin en üst Saddam petrolü rejimin kýsa zamanda çekme karþýlýðýnda, Þattü’l Arap’ýn kendi ciddi reformlar gerçekleþtirmiþtir.
seviyeye çýktýðý 1967 yýlýnda hapishane- ihtiyaç duyacaðý, askerî ve bayýndýrlýk tarafýndaki yakasýnýn egemenliðini istedi. 1970’lerin baþýndan itibaren, zorunlu
den firar etmeyi baþardý. çalýþmalarýnýn finansmaný için elzem Ayrýca Irak’ýn çoðunluðu Arap olan ve ücretsiz eðitim sayesinde, okuma-yazma
Bu arada 1966 senesinde Abdüsselam görüyordu. Bu yüzden petrolün millîleþtir- zengin petrol yataklarýna sahip olan bilmeyen yüz binlerce insan okuma-
Arif bir helikopter kazasý neticesinde öldü. ilmesi için rejimde yükselen en kuvvetli Ýran’ýn Kuzistan Eyaleti üzerindeki hak- yazma öðrenmiþ, okuma-yazma oraný o
Yerine aðabeyi Abdurrahman Arif Devlet ses onunkiydi. larýndan vazgeçmesini talep etti. Saddam, güne kadar hiçbir Arap ülkesinde hayal
Baþkanlýðý’ný devraldý. 1967 Arap-Ýsrail Bu dönem ayný zamanda Saddam’ýn Ýran’a daha sonra saldýrabileceðini edilemeyecek seviyelere çýkmýþtýr.
Savaþý’nda Araplarýn aðýr bir yenilgiye meþhur çekirdek kadrosunu kurmaya düþünerek bu teklifi istemeyerek de olsa Irak’ýn iþgali sýrasýnda, Irak’ýn Arap
uðramasý ve ekonomik darboðaz Arif’i zor baþladýðý zamandýr. Taha Yasin kabul etti. Ve 6 Mart 1975’te Cezayir ülkeleri arsýnda en eðitimli nüfusa sahip
durumda býraktý. El-Bekr liderliðinde Ramazan, Saddam’ýn isteðiyle Halkýn Antlaþmasý’ný imzaladý. Böylece Kürtler olduðu þeklinde yapýlan açýklamalarýn
yeniden güçlenen Irak Baas’ý, Baþkan Ordusu adlý iç güvenlikten sorumlu birim- ortada kaldý. Ne Þah ne de Amerika sebebi budur.
Arif’e koalisyon hükümeti teklifinde in baþýna getirildi. Saddam’ým üvey arkalarýnda durmadý. Saddam ihanetin Belki de Saddam’ýn Irak’a yaptýðý en
bulundu. Ancak Arif bunu reddetti. kardeþi Barzan Ýbrahim El-Týkritî haber bedelini ödetmek için Irak’ýn kuzeyine büyük katký saðlýk hizmetlerinde olmuþ-
Akabinde Baas 17 Temmuz 1968’de alam teþkilatý Muhaberat’ýn baþýna, Tarýk doðru yürüdü. Peþmergelerin kaçacak yeri tur.
gerçekleþtirdiði darbe sonucu iktidarý ele Aziz ise Enformasyon Bakanlýðý’na getir- kalmamýþtý. Olan Kürt halkýna oldu. Hem O dönemde Irak Ortadoðu’nun en
geçirdi. Artýk Irak tarihi Baas tarihi ildi. öldürüldüler hem de hain konumuna geliþmiþ saðlýk sistemine kavuþmuþtur.
yani ileride görüleceði gibi Saddam tar- düþtüler. Memleketin en ücra köþelerine kadar en
ihi olarak anýlacaktý. Ýran’la Ýlk Sürtüþme yeni ve kaliteli saðlýk hizmetleri ücretsiz
Tarih boyunca Ýran, ya Kürtlerle ya da Mühendis Kral olarak götürülmüþtür. Bu sebeble Saddam
Gölge Lider Þiiler vasýtasýyla sürekli Irak’a müdahil 1974–78 yýllarý Irak’ýn refaha ulaþtýðý Hüseyin, dünya saðlýðýna yaptýðý
Darbenin ardýndan Devrim Komuta olmuþtur. dönemdir. Bu dönemde ülke bayýndýrlýk katkýlardan ötürü, UNESCO tarafýn-
Konseyi kuruldu. Saddam Hüseyin DKK 19 Nisan 1969’da Ýran, Þattü’l-Arap ve imar çalýþmalarýyla saðlam bir dan ödüllendirilmiþtir.
Baþkan Yardýmcýlýðý’na getirildi. Darbe (Fýrat ile Dicle’nin birleþtiði noktadan altyapýya kavuþmuþ, eðitim ve saðlýk Bu sayede halkla Saddam arasýnda çok
sonrasý Saddam ne yapacaðýný çok iyi itibaren aldýðý isim) su yolu meselesi hizmetleri tüm ülkeye yayýlmýþtýr. ciddi bir bað oluþmuþ ve halk Saddam’ý,
biliyordu. Önce ne pahasýna olursa olsun üstünde varýlan, 1937 Antlaþmasýný taný- 1974–75 yýllarý arasýnda tarým reformu bir siyasetçi olmaktan çok, elektrik, su ve
El-Bekr’e karþý gelmeden devrimi saðlam- madýðýný ve su yolu üstünde hakký uygulamaya sokuldu. Bu çerçevede devlet yol getiren bir mühendis kral olarak görm-
laþtýracak, ardýndan kendini hiçe sayarak olduðunu iddia etti. Hemen ardýndan arazileri topraksýz köylülere daðýtýldý. Ýhti- eye baþlamýþtý.
her þeyini iktidara verecek ve memleketin Þiileri örgütlemeyi plânladý. laflý araziler konusunda takdir hakký
16 11 Ocak 2007
Bugün kendisine 74–78 yýllarý sorulan, duyan, ateistliðe ideolojik olarak karþý
Iraklý bir Saddam muhalifi dahi onun bu duran, dinin toplumun ve halkýn ruhu
hakkýný teslim etmekten imtina etmemek- olduðunu ve bireylerden oluþan devletin
tedir. dine kayýtsýz kalamayacaðýný söyledi. Ve
Tüm bu anlattýklarýmýzý abartýlý bulan- açýkça partinin dindarlýðý, toplumun en
lar için þunu söyleyebiliriz ki, 74-78 yýllarý önemli unsuru olarak kabul eden bir
arasýnda Irak tam 2 milyon yabancý iþçi anlayýþý benimsediðini belirtti.
istihdam etmiþtir. Bu anlamda Irak o tarih- 1977–79 arasýnda Ýran-Irak savaþý
lerde Ortadoðu’nun Almanya’sý gibidir. çýkýncaya kadar, Saddam bu söyledikler-
ine uygun davrandý.
Nükleer Reaktör Önce dinî merkezlere Þiî ya da Sünnî
1974 senesinde Saddam, þimdiki ayýrýmý yapýlmaksýzýn cömert baðýþlar
Fransa Cumhurbaþkaný, o zamanki yapýldý. 1977 yýlý boyunca Saddam, Sünnî
Baþbakan Jacques Chirac’ý, iki ülke Arap ya da Kürt köylerini ziyaret ettiði
arasýndaki iliþkileri geliþtirmek üzere gibi, Necef ve Kerbela’ya da ziyaretlerde
Irak’a davet etti. bulundu. Bu merkezlerin sadece þiilerin
Ziyaret sýrasýnda Saddam, Chirac’a deðil tüm Ýslâm âleminin deðerleri
gerçekleþtirmek istediði projelerinden olduðunu belirtti. Ayrýca Saddam’ýn aðýr-
bahsetti. lýðý sayesinde, Eylül 1977 Devrim Komuta
Neticede imzalanan protokoller Konseyi’ne Þii üyeler atandý. Hazret-i
çerçevesinde, Irak’ta iþ yapacak olan Ali’nin doðum günü “millî bayram” ilân
Fransýz þirketlerine imtiyazlar verildi. edildi. Buna raðmen þunu da belirtelim ki;
Karþýlýðýnda ise, Fransa Irak’a nükleer güç Saddam, Sünnî olmayan herkese kuþkuyla
verme konusunda bir ön protokole imza yaklaþmaktaydý. Fakat bir görüþmesinde
attý. Hüsnü Mübarek’e söylediði gibi, eðer
1976 senesi baþlarýnda, Chirac, Irak’a ayýrýmcýlýk yapacak olursa Irak’ýn üçe
iki nükleer santral satýþýný onayladý. bölünmesinden endiþe etmekteydi. Bu Savaþ iki tarafýn birbirlerine iradelerini kabul ettirme
Bunlardan biri, 70 megawatlýk, yüzde 93 çabalarý sayesinde Saddam, Þii sorununu çabasýdýr. Bunun þuurunda olan Saddam mahkemede iþgalin
oranýnda uranyumu zenginleþtirilmiþ yani Ýran Devrimi’ne kadar halletmiþ oldu.
4 nükleer silah üretebilecek bir reaktördü. gayrýmeþru olduðuna, kendisinin Irak’ýn meþru devlet
Diðeri ise eðitim amaçlý, içinde Fransýzlar Vezirlikten Hükümdarlýða baþkaný olduðuna vurgu yaptý ve bir iþgal mahkemesinin
tarafýndan eðitilecek olan, 600 kadar Iraklý Saddam 70’li yýllar boyunca tüm kendisini yargýlayamayacaðýný söyledi. Göstermelik duruþ-
teknisyen ve bilim adamýnýn olacaðý, 1 Irak’ýn lideri olduðunu göstermeye çalýþtý.
megawatlýk araþtýrma reaktörüydü. Bunun için, Kürt kýyafetleriyle Kürt malar neticesinde ise Saddam hakkýnda idam kararý alýndý.
Esas reaktör Baðdat’ýn 40 km. köylerine gitti. Kürt þalvarýyla poz verdi.
güneyinde kurulacaktý. Santrale Iraklýlar Bedevîler gibi giyindi. Yaþlý kadýnlarýn 1978’de Baðdat’tan Fransa’ya gönderilen Arap’ýn karþýsýna geçti. Daha sonra
el-Temmuz, batýlýlar ise Osirak adýný ver- elini öptü, gençlere el öptürdü. Halkla bir- Humeyni Ýran’da Þah’ýn devrilmesi net- Hürremþehir ele geçirildi. Ve nüfusunun
miþti. likte halay çekti. Yeri geldi bir posterde icesinde Ýran’a geri döndü. Amerika çoðunluðunu Araplarýn oluþturduðu
güneþ gözlüðü ve silahýyla bulvarlarý destekli Þah’ýn devrilmesi neticesinde Kuzistan’ýn iþgaline baþlandý. Irak ordusu
Irak Kimliði Oluþturma süsledi, yeri geldi köylü kýyafetiyle, veya Ýran-Amerika iliþkileri bozuldu. Abadan önünde ilk kez durduruldu. Ve
Çabalarý beyaz atýnýn üstünde asker elbisesiyle Geliþmeleri dikkatle takip eden savaþ cephe savaþýna dönüþtü.
I. Dünya Savaþý öncesi Irak diye bir halký selamladý. Saddam, Þattü’l-Arap meselesi üzerinde Bu arada Irak nükleer silah yapmanýn
ülke yoktu. Ýngilizler, üç Osmanlý eyaleti- Kýsacasý Saddam Araptý, Kürttü, on ay kadar süren mekik diplomasisine eþiðine gelmiþti. Bu Irak’a savaþta büyük
ni birleþtirerek Irak’ý oluþturmuþlardý. bedeviydi, fakirdi, askerdi, zengindi, baþladý. Humeyni’nin birleþik bir þii bir caydýrýcýlýk kazandýracaktý.
Dolayýsýyla halk indinde oturmuþ bir vatan dindardý, milliyetçiydi, Saddam her devleti kurmak istemesi, Suudî Arabistan Saddam’ýn Ýsrail ve ABD çýkarlarý
mefhumu ve duygusu oluþmamýþtý. þeydi. ve körfez ülkelerini de rahatsýz etmiþti. için Ýran’a saldýrdýðýný söyleyen
Saddam’ýn iki seçeneði vardý. Ya açýk- Artýk vezir deðil, hükümdar olmak Uluslarasý camianýn da itiraz ettiði bu aklýevvellerin burayý dikkatle oku-
tan mezhepçilik yapacak ve ülkenin istiyordu. vaziyeti fýrsat bilen Saddam, kamuoyu malarý gerekir.
yarýsýný oluþturan Þiiler dýþlanacaktý. Ya 1979 yýlýna gelindiðinde ilk defa El desteðini lehine çevirdi. 7 Temmuz 1981’de, Ýsrail Hava
da milliyetçilik yapacak, o zaman da Bekr’le fikir ayrýlýðýna düþtü. Tüm bunlar olurken Humeyni de boþ Kuvvetleri ânî bir hava saldýrýsýyla
Kürtler horlanacaktý. O ikisini de yap- Fakat iktidar koltuðundaki adam, hem durmadý. Irak’ý zayýflatmnak adýna Þiileri Iraklýlarýn El-Temmuz, Batýlýlarýn ise
madý. Ve þahsen çok fazla ilgi duyduðu bir akrabasý hem de dostuydu. Saddam karþý kullandý. Osirak adýyla bildiði, Irak’ýn nükleer
çözüm yolu buldu. “çözüm” Irak arkeolo- darbe yapýp kardeþ kavgasýna yol açmayý 22 Mayýs - 1 Haziran 1979 tarihleri reaktörünü bir daha kullanýlamayacak
jisiydi. ve kendisi üstünde emekleri olan El- arasýnda, baþta Humeyni yandaþý El- þekilde tahrip etti.
Saddam, arkeolojik çalýþmalarla hem Bekr’e zarar vermeyi düþünmüyordu. Sadr olmak üzere önemli bir þii güruh, 1982 yýlýnda Irak Ýran’a ateþkes önerdi.
dünyaya hem de halkýna Mezopotamya Fikir ayrýlýðýna sebep olan hadise, El- “Mübayaa” yani baðlýlýk anlamýna gelen Fakat Humeyni bunu kabul etmedi.
coðrafyasýnda bir Irak kimliði olduðunu Bekr’in, Suriye Baas’ý ile Irak Baas’ýný bir yürüyüþle Humeyni’ye biat ettiler. Pasifize edilen ve Ýran’a kaçan þii
ispat etmeye çalýþtý. birleþtirecek bir projeden bahsetmesiydi. Yürüyüþü Þii Dava partisi organize etti. 1 muhalefet 1982’de Muhammed Bakýr El-
Babil, Ur, Uruk, Seleucia, Ninova, Saddam buna iki sebepten karþý çýktý. Ýlki Haziran günü sýcak çatýþmalar yaþandý. Hekim (Ýþgalden sonra bombalý saldýrýyla
Kitesifon ve Lakaþ gibi kentleri, hem El-Bekr yeni devletin baþkaný, Hafýz Bunun üzerine 12 Haziran’da “Baskýn ve havaya uçurulan) Tahran’da Irak Ýslâm
dünya hem de Irak yeniden keþfetti. Esad ise baþkan yardýmcýsý olacaktý. Bu Çökertme” adlý müdahaleyle El-Sadr ele Devrimi Yüksek Konseyi’ni kurdu.
Irak’ýn Hammurabi, Nabukanedzar gibi durumda Saddam üçüncü adam duru- geçirildi. El-Sadr’a ev hapsi verildi.
liderlerinin olduðuna vurgu yapýlarak muna düþecekti. Ýkinci neden ise Olaylar sýrasýnda beþ bin Dava Partisi Halepçe
Irak’ýn büyük bir geçmiþe sahip olduðu Saddam’ýn Nusayrîlerden (Arap militaný yakalandý, iki yüz kadarý 1986 yýlýnda Ýran, KDP ve KYB’yi tek
ispatlanmaya çalýþýldý. Alevîleri) nefret etmesiydi. Hafýz Esad’in öldürüldü. çatý altýnda toplamayý baþardý. Böylece
Bu sayede Irak müzeciliði, Mýsýr Sünnîlere zulmettiðini öne süren Saddam, Kýsa süren sessizliðin ardýndan 1 Nisan Irak’a karþý savaþta yeni bir cephe açtý.
müzeciliðinden sonra Arap dünyasýnýn en bu birleþmeye muhalefet etti. 1980’de Tarýk Aziz’e Mustansýriye Kürt isyaný sebebiyle ülkenin kuzeyini
zengin hazinesine sahip oldu. Bunun Nazikçe de olsa bir nota yiyen El-Bekr, Üniversitesindeki konuþmasý sýrasýnda tam anlamýyla kullanamayan ve iki
doðruluðu Irak’ýn iþgalinden sonra iþin çýkmaza girdiðini görerek hastalýðýný Þiiler tarafýndan suikast düzenlendi. cephede birden savaþmak zorunda kalan
Amerikan ordusunun yaðmalamasýndan öne sürüp görevinden 16 Haziran 1979 Burada bugün yaþananlarý anlamak Saddam, Kürt cephesini kapatmaya karar
sonra kanýtlandý. Tüm bu çabalara raðmen tarihinde istifa etti. açýsýndan bir anekdot verelim: verdi.
ortak bir Irak kimliði oluþturulamadý. Boþalan devlet baþkanlýðý ve DKK Ýþgalden sonra kukla yönetimin Saddam, Kimyasal Ali lakabý takýlan
1977 yýlýnýn Þubat ayýnda Þiilerin baþkanlýðýna Saddam Hüseyin geldi. baþbakaný olan Ýbrahim Caferî ve kuzeni, Ali Hasan El-Mecid’i Kuzey
geleneksel “Kerbela haccý” sýrasýnda gös- þimdiki Baþbakan Nuri El-Malikî bu Ordusu Komutanlýðý’na atadý.
teriler patlak verdi. Olaylar o kadar Ýran-Irak Savaþý ve suikastin plânlayýcýsýydýlar. Tarýk Aziz Savaþ sýrasýnda Ýran ve Irak birbir-
büyüdü ki, Irak bir Sünni-Þii çatýþmasýnýn Þiilerin Ýhaneti suikastten yara almadan kurtuldu. Fakat lerine karþý kimyasal silah kullandýlar.
eþiðine geldi. Baas hemen müdahalede Saddam Ýran ve Amerika destekli olay yerinde ölen öðrenciler vardý. Baas 1986 yýlýna gelindiðinde iki tarafýn
bulundu. Olaylarý çýkartan 8 kiþi idam Kürtlerin isyaný neticesinde, mecburen tarafýndan düzenlenen cenaze töreninde kimyasal silah stoklarý birbirine denk
edildi. imza attýðý Cezayir Antlaþmasýndan bu Þiiler baskýnda bulundu. Çok sayýda hale gelmiþti. Savaþ sýrasýnda Ýran Ordusu
Gösteriler sýrasýnda “Saddam seni ve yana Ýran’a diþ biliyordu. Baas’lý bu baskýnda can verdi. Bu sürekli olarak Halepçe’yi ele geçirmeye
ordunu istemiyoruz… Kutsal toprak- Bu antlaþma neticesinde Þattü’l-Arap geliþmeler neticesinde, Baasçýlar El-Sadr’ý çalýþtý. 1988’in Mart’ýnda Ýran Ordusu,
lardan defol… Kahrolsun Saddam!..” suyolu üzerindeki haklarýnýn bir kýsmýný 9 Nisan sabahý evinden götürdü. Ve daha Halepçe’deki müttefik KYB
gibi Saddam’ýn þahsýna yönelik sloganlar Ýran’a vermek zorunda kalmýþtý. sonra cenazesi defnedilmek üzere Necef’e peþmergeleriyle birleþti. 15 Mart’ta da
atýlmýþtý. Bu dönemde uluslararasý konjonktür gönderildi. Halepçe’yi ele geçirdi.
Bunun üzerine Saddam “din ve Saddam’ýn lehine dönüyordu. Þah Bu olayla 1991 yýlýna kadar Þiiler pasi- Bu durum çok tehlikeliydi, zira:
geleneksel miras hakkýnda bir görüþ” adlý 1964’ten beri Irak’ýn Necef kentinde fize edildi. Halepçe yakýnýndaki Derbendihan Baraj
konuþmayý yaptý. Bu konuþmada özetle sürgünde olan Humeyni’nin Cezayir 22 Eylül 1980’de Irak Þattü’l-Arap Gölü’nden Baðdat’a içme suyu temin
Baas’ýn mezhep temelli bir parti Antlaþmasý çerçevesinde Irak’tan gön- meselesini sonuca baðlamak üzere Ýran’a ediliyordu. Ýran Ordusu burayý ele geçire-
olmadýðýný, partinin dinî teamüllere saygý derilmesini istedi. Akabinde 6 Kasým saldýrdý. Irak ordusu kýsa sürede Þattü’l- cek olursa Irak savaþý kaybedebilirdi. Ýran
11 Ocak 2007 17
Ordusu’nun kenti ele geçiriþinden bir gün dý. Fav yarýmadasýný kullanmak istese 17 Mart 2003’te Irak’a bir ültimatom Safhasý
sonra, Irak Ordusu 16 Mart’ta Halepçe’yi Kuveyt’e tahsis edilmiþ olan Bubiyan ve verdi. Saddam ve oðullarý Uday ile Savaþ iki tarafýn birbirlerine iradelerini
geri almak için saldýrý baþlattý. Varya adalarýndan dolayý serbest ticaret Kusay’ýn 48 saat içerisinde ülkeyi terk kabul ettirme çabasýdýr.
Bu noktada iþler biraz karýþýktýr. yapamamaktaydý. Bu sebeplerle Saddam etmelerini, aksi takdirde ABD ve mütte- Bunun þuurunda olan Saddam
Irak’a göre, Irak Ordularý saldýrý Kuveyt’i ilhak etmeye karar verdi. fiklerinin Irak’ý iþgal edeceðini açýkladý. mahkemede iþgalin gayrýmeþru olduðuna,
baþladýktan sonra ikindi vakti þehri geri ABD’nin nabzýný yoklamak isteyen Sürenin 20 Mart 2003’te dolmasýnýn kendisinin Irak’ýn meþru devlet baþkaný
almýþtýr. Ve Ýranlýlarla Kürtler esir Saddam, 25 Temmuz 1990’da, ABD ardýndan, ABD ve müttefikleri Irak’ýn olduðuna vurgu yaptý ve bir iþgal
alýnýrken, Ýran Ordusu þehre kimyasal Büyükelçisi April Glaspie’yi makamýna iþgaline baþladýlar. mahkemesinin kendisini yargýlayamaya-
silahla saldýrmýþ ve beþ bin kiþinin çaðýrttý. Büyükelçi’ye açýkça Kuveyt’in 9 Nisan 2003’te ABD birlikleri caðýný söyledi.
ölümüne sebeb olmuþtur. iþgal edileceðini, çünkü Kuveyt’in Irak’ýn Baðdat’a girdi. ABD çok hýzlý bir þekilde Göstermelik duruþmalar neticesinde
Ýran’a göre ise akþam saatlerine kadar bir parçasý olduðunu, Irak’ýn içine girdiði Baðdat’ýn ele geçirilmesi neticesinde zafer ise Saddam hakkýnda idam kararý alýndý.
þehri alamayan Irak Ordusu, son çare darboðazýn denize açýlarak ve Kuveyt’e sarhoþu olurken hadise hiç de göründüðü Karar açýklandýktan sonra mahkeme
olarak kimyasal silah kullanmýþ ve bunun olan otuz milyar dolarlýk borcun silin- gibi deðildi. Saddam ve Irak ordusu sýrra salonunda Saddam’ýn þu sözleri yanký-
üzerine beþ bin kiþi ölmüþtür. mesiyle aþýlacaðýný söyledi. kadem basmýþtý. Amerika ile açýk bir landý:
Saddam sürekli olarak Halepçe’nin Büyükelçi Glaspie: “Irak’ýn Kuveyt cephe savaþý yerine, uzun süreli bir gerilla Allahu Ekber! Yaþasýn Irak! Yaþasýn
Ýran’ýn iþi olduðunu söylemektedir. Bunu üzerindeki iddialarýnda haklýlýk payý savaþýný tercih etmiþti Saddam. Irak Halký! Allah iþgalciden daha
doðrulayan hâdise de kimyasal saldýrýdan olduðunu, Ortadoðu ülkelerinin Saddam gönderdiði ses kasetleriyle büyüktür! Beni asla yenemeyeceksiniz!
sonra þehrin Ýran’ýn elinde kalmasýdýr. Bu aralarýndaki sýnýr anlaþmazlýklarýna halký direniþe çaðýrýyordu. Ve aðýrlýklý Bu sözlerle Saddam, düþmanýn irade-
da Saddam’ýn bu konudaki tezini taraf olmak istemediklerini ve açýkça olarak Baas’ýn organize ettiði direniþ git- sine boyun eðmediðini dolayýsýyla savaþýn
güçlendirir mahiyettedir. ABD’nin herhangi bir olaya müdahil gide yayýldý. hâlâ devam ettiðini hatýrlatýyordu.
Nisan 1988’de Irak herkesi þaþýrtacak olmayacaðýný” bildirdi. 22 Temmuz 2003’te Saddam’ýn Direniþin bugün geldiði nokta itibariyle
þekilde savunmadan taarruza geçti. Önce Görüþmeden sonra, birliklerini oðullarý Uday ve Kusay ile bir torunu, bakacak olursak, Saddam idam edilse
Fav (Fao) yarýmadasý geri alýndý. Daha Kuveyt’i iþgal etmeye gönderdi. Musul’da yüzlerce Amerikan askeriyle dahi, “Beni asla yenemeyeceksiniz” sözü
sonra Basra çevresindeki Ýran güçleri Geliþmeler üzerine BM Güvenlik Konseyi girdikleri ve saatler süren bir çatýþma net- gerçek olmuþtur. Çünkü bugün Irak’ta
imha edildi. Akabinde Þattü’l Arap üstün- Irak’a askerlerini Kuveyt’ten çekme icesi can vererek þehid oldular. Saddam binlerce Saddam var artýk!
deki adalar ele geçirildi. Son olarak Irak çaðrýsýnda bulundu. Saddma bunu kabul ise gönderdiði ses kasetinde ülkesi için Son olarak yazýmýzýn baþýnda da belirt-
Ordusu Ýran topraklarýna girdi. Artýk Ýran etmedi. Kuveyt’teki asker sayýsýný 300 tüm çocuk ve torunlarýný kurban vere- tiðimiz gibi tarih sadece akýlda kalanlarý
Ordusu’nun savaþacak silahý, parasý ve bine çýkardý. Suudi Arabistan bu durum- bileceðini söylüyordu. yazar ve ayrýntýlar zamanla unutulur. Biz
askeri yoktu. dan ürktü. Bunun üzerine baþta ABD, Bu arada artan direniþ karþýsýnda burada ayrýntýya girerek Saddam’ýn neyi
Daha önce reddettiði ateþkesi kabul Ýngiltere, Suudi Arabistan, Suriye gibi “Vietnam Sendromu”na kapýlan ABD, niçin yaptýðýný olduðu gibi aktarmaya
eden Humeyni, 20 Aðustos 1988’de 37 ülkeden oluþan koalisyon güçleri Suudi direniþi bitirmek için iki kiþinin peþine çalýþtýk.
ateþkes antlaþmasýný imzaladý. Arabistan’a konuþlandý. düþtü. Biri Saddam, diðeri Ýzzet Saddam’ýn hayatý incelendiðinde,
Savaþýn maliyeti çok yüksek olmuþ- Irak, ABD’nin Baðdat Büyükelçisinin Ýbrahim El-Duri’ydi. O’nun nev’i þahsýna münhasýr kiþiliði
tu. Irak ekonomik olarak 75 milyar taahhütlerini açýkladý. ortaya çýkmaktadýr. Böyle bir kiþiliðin, þu
dolarlýk bir borca girmiþ ve savaþ önce- ABD’nin cevabý ise gülünçtü: Saddam’ýn Yakalanmasý veya bu ülkenin, þu veya bu paktýn adamý
si hazinede bulunan 36 milyar dolar da Büyükelçinin beyanatý kiþiseldir ve Saddam 13 Aralýk 2003’te Týkrit olamayacaðý aþikârdýr.
buharlaþmýþtý. Ayrýca 375 000 askerini ABD’yi baðlamaz. yakýnlarýnda El-Dor kasabasýnda ABD O Arap halkýnýn þanlý geçmiþine
kaybetmiþti. Bunun üzerine Büyükelçi Glaspie, askerleri tarafýndan yakalandý. Saddam’ýn hasret duyan, o günleri geri getirmeye
Peki ya Ýran? yapýlan görüþmeden ABD yetkililerinin yakalandýðý yer, çocukluðunun bir kýs- çalýþan bir þövalyeydi!
Ayný þekilde hazinesi tam takýr ve haberdar olduðunu ve bir diplomatýn mýnýn geçtiði yerdi. Dicle nehri kýyýsýnda-
altyapýsý çökmüþtü. Daha fecisi Ýran 1 böylesine önemli bir konuda kiþisel fikrini ki sýk hurma aðaçlarýndan oluþan ve düz
000 000 askerini kaybetmiþti. beyan edemeyeceðini açýkladý. Bu açýkla- bir bahçelik olan El-Hadra bahçeleri… Not: B u yazý A Y L I K D ergisi’ nden alýn -
ma üzerine ABD tarafýndan, April ABD bu yakalanma olayýný iðrenç bir mýþ olup, o tarihte Saddam daha idam
Kuveyt Ýþgali ve Glaspie’nin görevine son verildi. propaganda malzemesi yaptý. Buna göre edilmemiþti.
I. Körfez Savaþý Gerçekler hasýraltý edildi. Saddam sürekli yer deðiþtirirken yakalan-
Savaþ sýrasýnda, Irak’ýn ihtiyacý olan Neticede, 16 Ocak’ý 17 Ocak’a mýþtý. Ve bir
parayý saðlayan baþta Kuveyt olmak üzere baðlayan gece I. Körfez Savaþý Þubat’ýn “çukur”da sak- O, Arap halkýnýn þanlý geçmiþine
körfez ülkeleri savaþ biter bitmez alacak- 28’inde yapýlan ateþkesle sona erdi. Irak lanýrken. Böyle
larýný tahsil etmeye kalkýþtýlar. Kuveyt’ten çekildi. s ö y l e n m e l i y d i . hasret duyan, o günleri
Bunun üzerine Saddam, ülkesinin Çünkü bir köy
paraya ihtiyacý olduðunu Irak’ýn borcunu Ýsyanlar çocuðu olan geri getirmeye çalýþan
ödeyebilmesi için petrol üretiminin kýsýl- Ateþkes sonrasý meydana gelen Saddam’ýn köylü bir þövalyeydi!
masý gerektiðini belirtti. Batýlý petrol zafiyetten istifade, Þiiler güneyde, Kürtler kýyafetiyle bir
alýcýsý ülkeler ve diðer OPEC üyeleri bu kuzeyde isyan baþlattýlar. Fakat Saddam kulübede, gayet O þövalyeyi asan
teklife pek karþý çýkmadýlar. Yalnýzca dünya kamuoyunun sandýðýnýn aksine hâlâ basit bir þekilde
Kuveyt inanýlmaz bir tepki gösterdi. Ve çok güçlüydü. hayat sürebile- Safavi dölleri,
teklifi kabul etmedi. Bununla yetinmeyen Güneydeki þii isyaný þiddetle bastýrýldý. ceðini düþüne- Þii - Rafizi
Kuveyt Irak’ýn azalttýðýndan daha fazla Ancak Saddam’ýn hýþmýndan en fazla memiþlerdi.
petrol üretmeye, yani petrol fiyatýný nasibini Kürtler oldu. 1 Milyon Kürt “ Ç u k u r ” Mut’a piçleri
düþürmeye çalýþtý. Türkiye ve Ýran’a sýðýndý. hikâyesinin uydu-
Saddam bu varil baþý petrol fiyatlarýy- Muhalefeti kýþkýrtan ABD 36. para- rulmasýnýn sebebi þunu iyi bilmeli ki;
la borcunu ödeyemeyeceðini, güney lelin kuzeyiyle 32. paralelin güneyini ise, Saddam’ýn
Irak’ýn altyapýsýnýn tamiri için yatýrým uçuþa yasak bölge ilân etti. Bu Irak’ýn nasýl olup da
Bugün Irak’ta
gerektiðini, Kuveyt’in otuz milyar dolarlýk hükümranlýk haklarýnýn kýsýtlanmasý Amerikalýlardan binlerce
bir meblaðý Irak’a hibe etmesi gerektiðini demekti. çekinmeden bu
bildirdi. Bu teklifi de reddeden Kuveyt, Saddam uçuþ yasaðý ve ambargolar kadar rahat Saddam
ayrýca Suudi Arabistan, Irak ve Kuveyt altýnda da olsa iktidarda kaldý. dolaþabilmesine
arasýnda kalan, haritadan bakýlýnca bakla- akýl erdire-
var artýk!
va dilimi þeklinde görülen BM kararýna II. Körfez Savaþý memeleriydi.
göre “tarafsýz bölge” olan yerde izinsiz 11 Eylül 2001’de “Ýkiz Kuleler”in Eðer gerçekler
petrol sondajý yapmaya baþladý. vurulmasý neticesinde karizmasý yerle bir açýklanýrsa o
Bunun üzerine Saddam Irak’ýn yeraltý olan ABD önce Afganistan’ý iþgal etti. zaman Amerikan
zenginliklerini çalmakla suçladý. Ayrýca Daha sonra kitle imha silahý edebiyatýyla halký milyarlarca
Irak’ýn Kuveyt üzerinde tarihî haklarý Irak’ý hedef aldý. Çünkü Saddam Soðuk dolarýn boþa git-
olduðunu öne sürdü. Savaþ sonrasý ABD’ye gerçek anlamda tiðini, ve istih-
Çünkü Kuveyt Irak petrolleri mil- direnen tek liderdi. Ayrýca I. Körfez barat birimlerinin
lîleþtirilince, göstermelik bir referandum- Savaþý sýrasýnda Ýsrail’e attýðý füzeler, bir köy evinde
la, Ýngilizler tarafýndan Irak’tan Filistinli þehadet eylemcilerinin aileler- uluorta yaþayan
koparýlmýþ bir bölgeydi. Dolayýsýyla ine yaptýðý yardýmlar. Ýsrail’in amansýz birini bile tespit
Kuveyt meselesi Saddam’dan çok önce- düþmaný olmasý ve güçlü bir Irak’ýn etmekten aciz
den beri Irak’ýn bir devlet politikasýydý. Ýsrail’in hayatiyetini tehdit etmesi olduðunu anlaya-
Tüm bunlarýn haricinde Saddam Irak’ý saldýrýnýn gerçek sebepleriydi. caktý.
hep denize açmak istemiþti. Irak Þattü’l- BM’den istediði kararý çýkartamayan
Arab’ý, Ýran’la ortak kullanmak zorunday- ABD, uluslararasý teamülleri hiçe sayarak, Mahkeme

O Arap halkýnýn þanlý geçmiþine hasret duyan, o günleri geri getirmeye


çalýþan bir þövalyeydi!
18 11 Ocak 2007

Savaþýn Adý
Piçler;
Cehalet sahiplerinin son kertede tevil götürür ve bir
yerden sonra tolore edilebilir yönleri var.
Ya piçler?..
Bunlar bile bile hain. Zira en baþta, yukarýda bahset-
tiðimiz hususlara vakýftýrlar. En azýndan Þafî’likle
iðinden dökülüvermekte: Ortodoksî Ýslâm, Hetedoroksî
Cem Güven Þiî’lik arasýndaki müþterekliðin ‘þ’ harfinden ibaret
Ýslâm, vs. olduðunu bilirler.
‘Ortodoksî Ýslâm’dan muratlarý Ehl-i sünnet… Ama?..
‘II rak bir iç savaþa, mezhep savaþýna sürükleniy-
or.’
Saddam’ýn idamýndan sonra daha da yüksek sesle
‘Hetedoroksî Ýslâm’dan muratlarý ise diðerleri…
‘Ehl-i Sünnet üzere olan Ortodoksluk’ ifadesi ne
Ama gelin görün ki, piçlik bunlarýn mayalarýnda
vardýr.
kadar gülünç, kaba ve görgüsüz bir tefekküre niþâne Mayalarý bozuk olmasa Þiî hayraný olurlar mýydý?...
ifade edilen bu söylem çok ciddi anlam kaymalarýnýn ise, ‘Ortodoksî Ýslâm’ vb. ifadeler de o kadar gülünç,
da sebebidir. Kanlarý bozuk olmasa kâfirin kendi lehine nizâm
kaba ve görgüsüz bir tefekküre niþâne. tesis etme gayretine destek çýkýp, onlarýn retoriklerini
Irak’ta bir savaþ var. Bu savaþýn adý: ‘Mümin- kâfir Böylesine görgüsüz bir tefekkürün sahibi olanlar-
savaþý’dýr. diline pelesenk ederler miydi?..
dan fazla bir þey beklemeyiz. Onlar elbette efendi- Az biraz onurlarý olsa ‘Ne Sünnîyiz, Ne Þiî…
Savaþýn iki tarafý var: Müminler ve kâfirler. lerinin dilini konuþacak.
Safýn bir tarafýnda müminler, diðer tarafýnda da Müslümanýz Müslüman…’ naralarýný atar,
Ancak savaþýn adýný doðru bir þekilde ortaya koy- çemkirmelerinin ardýndan Ýbdacýlardan dayak yer,
kâfirler var. mak, meseleyi adam gibi vaz’etmek en baþta kendi aký-
Kâfirler kendi içinde ikiye ayrýlýyor; yediði dayaktan sonra da kuyruðunu sýkýþtýrýp oturmak
betleri açýsýndan son derece mühim. yerine insan içine çýkarlar mýydý?..
- Dini dýþtan yýkan küfür soyu, yani Amerikan vd. En baþta bilmeleri gereken;
Batýlý piçler ve iþbirlikçileri. Zerre miktarý kadar fikir namuslarý olsa; Sadr
Irak’ta Batýlýnýn anladýðý mânâda bir mezhep savaþý piçinin posterini kaptýðý gibi soluðu Beyazýt meydanýn-
- Dini içten yýkan küfür soyu, yani Þiî’ler, yani bidat yaþanmadýðýdýr… Ve zaten Þia- Rafýzîlik’in bizim için
ehli. da alýr, orada iðrenç sesleri ile çemkirip, beyinleri ifsat
mezhep deðil, bidat ehli olduðudur. ederler miydi?..
Bizim, yani ehl-i sünnet için iki itikadî, dört de Mayalarýnda kahramanlýk olsa, sýrf kâfirle savaþtýðý
Hâl böyleyken ýsrarla ‘mezhep savaþý’na vurgu amelî hak mezhep vardýr.
yapýlmakta, Irak’ta daha da büyüyen bir kaostan ve ölürken bile kâfire korku saldýðý için Saddam’ý
Ýtikadî mezhepler: Eþ’arî ve Matüridî… takdir etmek yerine ‘haþere’lik ederler miydi?..
bahsedilmekte ve kâfir lehine tesis edilecek bir nizâma Amelî mezhepler: Hanefî, Þafî, Hanbelî, Malikî…
yarayacak olan retorik yüksek sesle ifade edilmektedir. Bunlara aykýrý olan ne varsa batýldýr…
Bu söylem sahiplerini genel bir þekilde tasnif eder- Hakikate sýrt dönüp, koroya uyan idare-i masla-
Ehl-i sünnet’in karþýsýnda saf tutan, ehl-i bidattýr… hatçýlar;
sek: Cahiller, piçler ve hakikate sýrt dönüp, koroya Ve tek olan küfür cephesine, milletine dahildir…
uyan idare-i maslahatçýlar. Bunlar Müslümanca düþünemeyen zavallýlardýr.
Bu kýsa izahtan sonra Ebusuud Efendi’nin þu Müslümanca düþünebilseler;
hükmü: “Þiî’lerin kâfir olduðundan þüphe duyan bile - Ahmak olmaz ve ‘kullanýldý, atýldý’ gibi salakça
Cahiller; kâfirdir.”
Bunlar çok katmanlý ve disiplinler arasý okumalar- lâflar etmezler.
Demek ki neymiþ; - Hâdiselerin ardýndan seðirtmezler.
dan, çok yapýlý, esnek ve eklektik bir düþünüþten, Irak’ta mezhep deðil, ehl-i sünnet ile ehl-i bidatýn
bunun ehemmiyetinden falan bahsederler. - Zerre miktarý iman öfkesi görülür.
savaþý varmýþ… - Ehl-i sünnet hassasiyetini þuurlaþtýrýrlar.
Oysa ki bahsettikleri husus, bir anlam haritasýna, bir Bu bidat ehli; küfür cephesine dahilmiþ…
dünya görüþüne nispetle deðerlendirildiðinde ehem- - ‘SSaddam Amerika’ya kafa tutulabileceðini göster-
Irak’taki savaþýn adý da; ‘mümin- kâfir di ve bütün teröristlere ilham kaynaðý oldu.’ diyen bir
miyet belirtir. savaþý’ymýþ…
Bu idrak olmadýðý için Ýslâm’ý bile Batýlý bir anlam kâfir kadar hâdiseyi net görürler.
Þafî’lik ile Þiî’lik arasýndaki tek müþtereklik de ‘þ’ - Hâl muhasebeleri olur ve bir kâfirle kýyaslanmak-
haritasýna nispetle deðerlendirmektedirler. harfinden ibaretmiþ...
Bu deðerlendirmelerin neticesinde inciler de kendil- tan hicap duyarlar.

âfirin boþ durmayýp HARP PEYGAMBERÝ gösterilmiþtir. Musibetlerdeki bu Beklenen Fikrin Aydýnlýðýnda Eþya

K Ýslâm’ýn içine fitneler


sokmaya çalýþtýðý bu
devirde, Ýslâm olmanýn “Ýslâma
“Hayýrlý Ýþlerde
yüksek sevaptan azami hisse
almalarý için peygamberlere ve
sâlih olan kimselere çok musibet
ve Hadiselere “aylýk” Bakýþ...

muhatap anlayýþ” (BD-ÝBDA) verilmiþ ve musibetleri aðýr-


demek olduðu þuuruyla aþaðýdaki laþtýrýlmýþtýr.” (Ý. Gazali; Kalplerin
Hadisi dikkatle okuyalým:
“Ýyi ameller hususunda acele
ediniz; yakýn gelecektir ki, karan-
Acele Ediniz” Keþfi, sh. 26)
Ýmam-ý Rabbani tarafýndan
“Sabrýnýn efdaliyeti” ile övülen
lýk geceler gibi bir takým fitneler Hadislerden: Mehdî vasýflý Salih
vukua gelecektir ki, insan Uhud gazasý gününde bir Mirzabeyoðlu’nun çilesini hatýr-
mümin olarak sabaha adam: lýyoruz.
çýkar ve kâfir olarak -“Allah uðrunda savaþýp Ýbni Atâ þöyle demiþtir:
geceler, mümin olarak öldürülürsem yerim neresidir? “Kulun imandaki doðurluk ve
geceler ve kâfir olarak diye Peygambere sordu. yalancýlýðý rahatlýkta deðil, zorluk
sabaha çýkar; dünya malý Peygamber –aleyhisselam- da : zamanýnda belli olur. Bu itibarla,
mukabilinde dinini satar.” -“Cennettesin!” rahatlýkta dindarlýk yapan ve
Hadisin iþaretlediði bir Dedi. Adam elindeki hur- þükreden bir kul, þayet musibet ve
devirde deðil miyiz? Sabah malarý hemen yere attý, sonra zorluk zamanýnda sabretmezse
imaný olanlarýn akþam savaþtý ve þehid düþtü. yalancý olduðu anlaþýlýr.”
diyalogcu, ýlýmlý Ýslâmcý, din- Allahu Teala bir Kutsi Hadiste
lerarasý hoþgörücü vs. ZAHMET VE þöyle buyurmuþtur:
olduðu bir devirde deðil RAHMET “Kim nimetlerime þükretmez
miyiz? Allah’ýn kâfirler Allah Resûlü: ve musibetlerime rýza göster-
için yarattýðý cehenneme “Musibeti en þiddetli mezse, kendisine benden baþka
kâfirleri koymayan ama olanlar, en iyi olan kim- bir Rab arasýn.”
gerçek müminlere-mücahidlere selerdir. Musibetlerin Allah Resûlü:
TI!
“radikal terörist vs.” diyen sahte
hoca efendilerin(!) insanlarý kâfir-
þiddeti, kiþilerin iyilik
dereceleriyle orantýlýdýr.”
“Güçlü insan, karþýsýndakini
yere yýkan deðil, kendi nefsini ÇI
K Tüm Bayilerde!
leþtirdiði devirde deðil miyiz? Ýmam-ý Gazali Hazretleri: frenleyebilendir.”
Hayatýn bitmeyen Bu böyle olduðu için, Hadis-i Hz. Süleyman –aleyhisselam-
bahanelerinden ve meþ- þöyle demiþtir: Ýsteme Adresi:
Þerifte, ibadete karþý sabrýn sev- Yahya Kahya Mh. Neva Sk. No:2 D:3
galelerinden sýyrýlýp hayýrda acele abý üç yüz, günahlara karþý sabrýn “Kendi nefsini yenen bir
etmeliyiz! Hikâye okur gibi deðil, sevabý altý yüz, musibete karþý kimse, bir orduyu yenmiþ gibi Kasýmpaþa-Beyoðlu / ÝSTANBUL
her zaman yüreðimize seslenir sabrýn sevabý ise dokuz yüz olarak güçlü bir kimsedir.” n Tel: (0212) 256 73 87
gibi okumamýz gereken
11 Ocak 2007 19
SALÝH MÝRZABEYOÐLU: larýmda açýk oldu. Kendisinin de, yumur-
Þube’de, arkadaþlarýnýn tabiî bir tasý alýnmýþlardan olduðunu mem-
muaþeret içinde “salak” diye hitabettikeri, nuniyetle öðrendim… Eh! Ben elimi kolu-
“muþmula suratlý Mehmet”… “Pornocu mu kesmiþim çok mu? Kendisiyle
Mehmet”: Sorguda bile aklý, porno kaset beraber bu kadar adam “zahmet edip”
seyretmekte. Þu “çocuk pornosu” çeteleri yumurtalarýný aldýrmýþlar. Yumurtasýný
filân var ya; yürek ve cüreti olsa, onun da aldýranlar için “ilginç bir tecrübeyi berbat
satýcýlarý içinde olacaðýndan þüpheniz ettiniz!” diyenlerden mülhem, ben de,
olmasýn. Benim onu gördüðüm zaman “ilginç bir tecrübeydi!” diyorum bu
25-30 yaþlarýnda olan bu “Muþmula tecrübe farelerine; benim için de “ilginç
Mehmet”, pislik hayatýnýn ve ruhunun hâlini hurdahaþ bir tecrübeye mevzu kobay hayvanlarý oldunuz!”
yüzünde taþýyan biri-Fare! Bütün hayatýný mevki ve servet olarak zýplamaya
Bizim “yumurtasýzlar çetesi”nin yönlendiricisi bu adayan ve neticede hem zýplayamayýp hem hayatý da
beceriksiz çete heveslisi sayesinde, þubede, sonra geçen adamlar gibi, Duran ve Muþmula Mehmet, benim
Metris Cezaevi’nde, sonra Kartal Cezaevi’nde yaþadýk- haberim olmadan benim etrafýmda ihtiyarlamýþlar!

‘Yeþil Yol’ ve
Frank Darabont’un yönettiði 1999 yapýmý “Yeþil Yol” Çünkü bu yazýnýn konusu Saddam’ýn geçmiþ günahlarý ya
(The Green Mile), hayatým boyunca izlediðim en iyi cezae- da sevaplarý deðil. Zaten ABD’nin de baþýndan beri asla
vi filmlerinden biri olarak hafýzama kazýnmýþtýr. Stephen böyle bir derdi olmadý. Bu adam, bütün artýlarý ve eksi-
King’in ayný adlý romanýndan sinemaya uyarlanan bu leriyle birlikte Ýslam dünyasýnýn önde gelen liderlerinden
muhteþem yapýt, yalnýzca cezaevlerinin insan bedeni ve biriydi ve kiþiliði -ABD’ye karþý fazlasýyla uysal olan- bu

Saddam Hüseyin
ruhunu adým adým çürüten iç düzeni hakkýnda deðil, inanç, coðrafyada eþine pek sýklýkla rastlanmayan türden bir “dik-
merhamet ve suçun doðasý üzerine de çok önemli þeyler baþlýlýðý”, “kafa tutuculuðu” simgeliyordu.
söyler izleyicilerine. Öyküsünde bir çok evrensel deðeri Halepçe’de babasýnýn kucaðýnda zehirli gazla boðulan o
barýndýrdýðý için günümüzde dünyanýn dört bir köþesinde masum bebek Pentagon’un hiç bir zaman umurunda
azýmsanamayacak ölçüde hayrana sahip olan bu filmin bir- olmadý; týpký vaktiyle Saddam’ýn emri üzerine öldürülmüþ
birinden etkileyici sahneleri arasýnda özellikle bir tanesi
Ali Murat Güven Þiiler’in de zerre kadar umurunda olmadýðý gibi…
vardýr ki benim de en çok o bölümü izlerken gözlerim Sapla samaný birbirine karýþtýrmaya pek ABD, Saddam’ý bir bayram sabahý, çeyrek yüzyýldýr onca
dolar. hevesli olan hýrlaþma tacirleri bana dal- ambargoya, siyasal yalnýzlýða ve dýþ tehdide raðmen inatla
Cinayetten hüküm giymiþ yaþlý bir kýzýlderili, baþgardiyan mak için hiç heveslenmesinler. Çünkü bu ayakta tuttuðu ülkesinde döküntü bir binada, bayram
Edgecomb (Tom Hanks) ve yardýmcýlarýnýn uyguladýðý bir namazýna beþ-on dakika kala asarak bir milyarlýk Ýslâm
infazla, elektrikli sandalyede ölüme gönderilir.
yazýnýn konusu Saddam’ýn geçmiþ dünyasýna “Ayaðýnýzý denk alýn, bana artistlik yaparsanýz
Kýzýlderilinin cesedi morga kaldýrýlýrken, gardiyanlar arasýn- günahlarý ya da sevaplarý deðil. Zaten hepinizin sonu aynen böyle olur” mesajý verdi. Kahire’ye
da bulunan ruh hastasý Wetmore (Doug Hutchison) ansýzýn ABD’nin de baþýndan beri asla böyle bir de, Riyad’a da, Kuala Lumpur’a da, Tahran’a da,
sedyedeki kurbanýn kefenini açar ve “N’aber büyük reis, derdi olmadý. Bu adam, bütün artýlarý ve Hartum’a da, Ankara’ya da…
kýzarmýþ hindi olmak nasýl bir duygu, hiç merak etme, eksileriyle birlikte Ýslam dünyasýnýn Olay, tamamen bundan ibarettir.
cehenneme senin için kart atacaðým” tarzýnda alaycý bir kaç önde gelen liderlerinden biriydi ve kiþi- O yüzden, Saddam’ýn idam sahnesini, þimdiye kadar
cümle gevelenir. Bunun üzerine, lâkabý “zâlim” (Brutal), liði -ABD’ye karþý fazlasýyla uysal olan- Amerikan vahþeti adýna çok þeyler görmüþ yorgun gözler-
ancak kendisi son derece yufka yürekli ve onurlu bir adam bu coðrafyada eþine pek sýklýkla rastlan- imle takip edip, ben toprak oluncaya kadar da hiç silin-
olan baþgardiyan yardýmcýsý Howell (David Morse) hýþýmla mayan türden bir “dikbaþlýlýðý”, “kafa meyeceði bir beyin kývrýmýma özenle kaydettim. Yirminci
geriye döner ve kýzýlderilinin yanýk baþýyla oynayýp duran yüzyýl boyunca dünyaya inanýlmaz acýlar çektiren ve ardýn-
psikopat meslektaþýna “Çek elini o zavallý adamýn
tutuculuðu” simgeliyordu. dan gelen yeni yüzyýlda da çektirmeye yemin etmiþ bu kan
üzerinden aþaðýlýk herif” diye baðýrýr, “Onun iþlediði suç hepsi sokak serserisinden farksýz. Her kafadan ayrý bir ses emici ülkeye yönelik kadim nefretimi yalnýzca bir saat
için verecek bir tek þeyi vardý. Onu da erkekçe verdi ve çýkýyor. Kurbana ne bir bardak su veren var, ne de kala- içinde ikiye katlayarak…
artýk hiç kimseye tek kuruþ borcu yok!” balýðý devlet düzenine yaraþýr bir infaz için sükûnete davet Varsýn, bazýlarý böylesine kahredici bir görüntü karþýsýnda
Irak Devlet Baþkaný Saddam Hüseyin’in geçen cumartesi eden. Saddam asýlmadan önce kelime-i þahadet getiriyor, bu istedikleri kadar bayram etsinler; bu kesimden “Ýslâmî þuur”
sabahý idam sehpasýna götürülürken yaþadýðý alçakça olay- son sözleri bile saðdan soldan gelen küfürlerle yarýda ve “ümmet ülküsü” adýna zaten hiç bir þey beklediðimiz
lar, bana bir kez daha bu tüyler ürpertici sahneyi hatýrlattý. kesiliyor. Çevresindeki herifler sanki Müslüman deðil de yok. “Mezheb”i “din”den kat be kat üstün tutan, “þirk”in de
Mukteda El-Sadr, Talabani, Barzanî ve onlarýn içteki-dýþ- Ýsrail askerleri. Ki bana kalýrsa bu hareketi -en azýndan ötesine geçmiþ bir sözde dindarlýk, ideoloji treninin en son
taki iflah olmaz sempatizanlarý -özü itibarýyla Ýslâm böyle bir durumda- Ýsrail askerleri bile yapmazdý. Saddam, vagonuna doluþmuþ gecikmeli bir ýrkçýlýk dalgasý ve üstüne
dünyasýna esaslý bir gözdaðý ve onun iki katý hakaret hakaretlerden dolayý ilkini doðru düzgün söyleyemediði de sos olarak biraz marksizm, onlara bundan sonra
anlamýna gelen- bu kepazeliðin ardýndan istedikleri kadar kelime-i þahadeti ikinci kez tekrar etmeye çalýþýrken de istikamet olarak fazlasýyla yeter de artar bile.
zil takýp oynasýnlar; tarih elbette ki dünyanýn dehþet içinde kapak açýlýyor. Sonrasýnda ise odadan yükselen sesler, Ýslâm dünyasýnýn ekseriyeti olarak, bizler, yani Sünnet
izlediði infaz sahnesini onlarýn kaypak kaleminden deðil, kazanda insan piþiren vahþi yamyamlarýn çýðlýklarýndan Müslümanlarý, çok daha ötelerde bir yerdeyiz þimdi; daha
olmasý gerektiði gibi kaydedecektir. farksýz… derinlerde bir yürek acýsýnýn derdindeyiz. Bunu “devlet
Adýna ABD denilen kötülük imparatorluðu, üç yýl önce- Saddam’ý iktidara getirdikleri 1980’lerin baþýndan bu yana adamý” öldürmenin bile Ýslâmî ve insanî bir usûlü olduðunu
sine kadar Irak adlý ülkenin (þimdi artýk dünya üzerinde yirmibeþ yýl sabýrla beklediler; ama onu öldürmek için (ya da olmasý gerektiðini) bilmeyenler asla anlayamazlar.
böyle bir ülke yok!) yasallýðý yeryüzünün bütün siyasal bayramýn sonuna kadar beþ gün bekleyemediler. Çünkü böyle bir þeyi anlayabilmeleri için tarihte en az bir
organizasyonlarý tarafýndan tanýnmýþ cumhurbaþkaný ve Talabani’ye birinci sýnýf cumhurbaþkanlýðý makamý kez adam gibi bir devlet kurmuþ olmalarý gerekirdi.
ordusunun da baþkomutaný olan Müslüman bir lideri, sonu donatanlar, idam için uygun bir fizikî ortam, adam asarken Saddam Hüseyin, kameranýn icadýndan bu yana geçen tar-
baþtan belli uyduruk bir mahkemenin ardýndan, inancýmýzýn þerefsizce naralar atýlmayacaðýný ve kurbanýn infaza uygun ihsel süreç içinde, katli belgelenebilen diktatörler arasýnda,
en kutsal günlerinden birinde gözümüzün içine baka baka þekilde giydirilmesi gerektiðini bilen üç tane de doðru ölüme en yiðitçe giden diktatör olarak tarihe geçti. Azrail
ölüme gönderdi. Hem de bir devlet baþkanýna yakýþmaya- düzgün kanun temsilcisi bulamadýlar. Ýsteseler elbette ki ile karþýlaþmasýna yalnýzca saniyeler kala bile çevresinde
cak kadar ilkel koþullar altýnda, kendisine karþý asla “hukuk bulurlardý; ama bu üzerinde aylar boyunca pahalý bir yavþakça çýðlýklar atan yabanilere “Erkek olun!” diye
adamý” ciddiyeti ve sükûnetiyle muamele etmeyeceði ayan Hollywood filmi kadar çalýþýlmýþ olan özel bir mizansendi. baðýrýþýný hiç bir zaman unutmayacaðýz.
beyan meydanda olan bir grup Kürt ve Þii serserinin eller- Müslümanlarýn onurlarýnýn iyice, üzerine basa basa kýrýl- Onun cellatlarý da ölürken bu kadar cesaretli olacaklar mý
ine teslim ederek… masý için manzaranýn aynen böyle olmasý gerekiyordu. hep birlikte görürüz umarým. n
Adamý bütün ülke bayram namazýna kalkarken üzerinde Sapla samaný birbirine karýþtýrmaya pek hevesli olan hýr- Yeni Þafak 5 Ocak 2006
paltoyla ite çeke bir ardiyeye getiriyorlar. Çevredekilerin laþma tacirleri bana dalmak için hiç heveslenmesinler.
20 11 Ocak 2007
cak birkaç nesle yapýlabilecek en büyük kötülükleri yap- min...

Hammâcun týlar. Ve bu kötülükler toplumumuzda gün yüzüne artýk


organize bir þekilde çýkmakta ve bu kötülüklerin
ceremesini hem sebep olanlar ve hem de engel olmayan-
Maddi imkanlar saðlamakla ve kliþeleþmiþ nasihatler
vermekle kötülüklerin önüne geçmek mümkün deðildir.
Bunlar, hadiseler gerçekleþtikten sonra oluþan gündem
lar birlikte çekmektedirler. gereði yapýlan boþ konuþmalardýr. Bugüne kadar anlatýldý

Nesilden 99 sürecinden önce belki münferit olarak kabul


edilebilecek olan ahlaki dejenerasyon ve yozlaþma, bu
tarihten itibaren iyice sistematik bir hale bürünmüþ
da ne oldu? Onlar anlattýkça uyuþturucu kullanma yaþý
da, fuhuþ yaþý da, hýrsýzlýk yaþý da ilköðretim seviyeler-
ine indi. Bulunan çözümler de artýk kötülüðü yok etmek-
bulunmaktadýr. Uyuþturucu kullanma ve fuhuþ olaylarý ten ziyade sonuçlarýndan en az zarar görmeye yönelik...

Ýdeal artýk ilköðretimlerin ilk kýsýmlarýna kadar inmiþ ve üst


sýnýflara çýktýkça da gruplar halinde eðlence þekline
dönüþmüþtür. Bu durum öncelikle kesintisiz laiklere
Diðer ailelerin zaten aldýrdýklarý yok da duyarlý aileler;
çocuklarýna sahip çýkmaya bunan sonra da devam ede-
cekler ve belki de çok yakýn zamanda hiç deðilse göz-
hayýrlý olsun... lerinin önünde “çocuklarýnýn; arkadaþlarý ile saðlýklý ve

Nesle Artýk iþ o kadar içinden çýkýlmaz bir hale gelmiþtir


ki;býrakýn aileler, okul idarecileri ve öðretmenler;
konunun uzmaný varsayýlan kiþiler dahi çözüm üretmek
hijyenik koþullarda fuhuþ yapmalarý ve kontrol altýnda
tutabilecekleri uyuþturucu partileri düzenleyebilmeleri
için” evlerinin bir kýsmýný tahsis edeceklerdir.
Yýlmaz Eminol adýna bir þeyler yapamamakta, çaresizlik içinde olan Küçücük bebeklere tecavüz edilen bu ülkede þimdilik
biteni seyretmektedirler. su yüzüne çýkmamýþ olan bu metod, belki de bir yerlerde
“Ne pahasýna olursa olsun zorunlu eðitim 8 yýla Yapýlan tartýþmalar ve sunulan öneriler, “uyuþturucu- uygulanmaya da baþlamýþtýr bile...
çýkartýlmalý ve mutlaka kesintisiz olmalý; bu arada bu laik nun kötü sonuçlarýný anlatalým” vb. gibi bataklýkta sinek Yarýnlarýn emanetçisi gençliðin sonu þimdiden belli...
ülkede çocuklarýn dini eðitim almalarý engellenmeli ve avlamanýn ötesinde bir fonksiyon icra etmeyen, içi boþ Ne için dünyaya geldiðinin cevabýný bilmediði için hedef
hatta yasaklanmalý” zihniyeti ile hareket edenler,buna ve zaten sonuç alýnmasý da beklenmeyen mahiyette. Sen ve misyonu olmayan bir insanýn hayattan hiçbir beklen-
çanak tutanlar ve dahi bu konuda hassasiyet göstermeyip bunlarý anlatsan ne yazar anlatmasan ne yazar. Bir kerre tisi olamaz. Yaþayacaðý dünyevî haz ve keyif de artýk bir
engelleme adýna gerekli gayret ve çabayý sarf etmeyen- söylediðine sen inanmýyorsun ki beyni uyuþmuþ noktadan sonra tatmin etmez olacak ve çekilmez bir
lerin dünyalarýnýn karardýðý kesin, ahiretlerini de en iyi muhatabýn seni dinlesin ve anlasýn. duruma gelen hayattan ayrýlmak için “altýn vuruþ” artýk
Allah bilir. Uyuþturucudan fuhuþ ve tecavüz vak’alarýna, hýrsý- tek çare olacaktýr.
Ýlim beþikten mezara kadar prensibini baþa alarak zlýk ve gasptan zevk için adam kesmeye kadar yaþanan- Sömürge ülkelerinde bile görülmeyecek derecede
eðitimin ve öðretimin, insanýn nefes almaya baþladýðý lar artýk herkesin kapýsýný çalmaya baþladýkça ses idrakleri çok önceden beri iðdiþ edilmiþ, beyinleri uyuþ-
andan emaneti teslime kadar her dâim varolduðu izahtan çýkaranlarýn oraný da buna paralel yükseliyor. Ancak turulmuþ, isteyerek veya zorla ýrzýna geçilmiþ bir genç ve
varestedir. Ýki günü eþit olanýn ziyanda olduðu gerçeði maraza ve mikrop artýk tüm vücuda sirayet etmiþ, kan- hatta çocuk nesli ile yarýnlarý hedefleyenlerin gerçek
karþýsýnda zorunlu eðitimin, hayatýn her anýnda var gren olmayan hiçbir yer kalmamýþ, beyinler uyuþmuþ, amaçlarýnýn ne olduðu belli...Onlar; baþkalarýnýn ýzdýrap
olduðu tartýþmasýzdýr. Bu nedenle laik eðitim sisteminde kalpler her türlü kötülüðü içinde taþýyor,.. Nereyi kesip ve üzüntülerinden nemalanan bir gürûh...Oturduklarý
dayatýlan zorunlu eðitimin 8 yýllýk olmasý bu hakikat atacaksýn...Görünen o ki ölüsünü bile yaksan, dumaný koltuklarýnda viskilerini zýkkýmlanýrken toplumu
karþýsýnda sönük kalmaktadýr. dünyayý zehirlemeye yeter... getirdikleri bu halden aldýklarý keyif ve hazzý yaþayan
Buradaki temel problem eðitim ve öðretimden “Açým o yüzden çalýyorum” , “ Çocuklarým evde hayvandan aþaðý tipler....Bunlar, baþlarýna geleceklerden
anlaþýlan nedir? Eðitim ve öðretim müfredatý muhteva aç,mecburen fuhuþ yapýyorum” gerekçe ve mazeretleri habersiz yaptýklarý yanlarýna kâr kalýyor zanný ile
olarak ne içermektedir? Hangi metodla bu eðitim ve bu gidiþle artýk nostaljik bir hal alacak.. Ýlkokul çaðýnda- kendinden emin ve rahatlar...Ancak çok kýsa zamanda
öðretimin verileceði bundan sonra tartýþýlmasý gerek- ki çocuklardan baþlamak üzere kýzlý erkekli organize ve rahatlarý kaçacak ve oturduklarý koltuklarda kendi kan-
endir. Laik sitemlerde din ve devlet iþlerinin birbirinden sistematik bir suç bataðý içinde gerçekleþtirilen her türlü larýný kamýþla içerek önce bu dünyada cezalarýný bulacak-
ayrý olduðu esasý üzerine projeler üretilir. Ülkemizde melanetin gerekçesi bundan böyle “uyuþturucu temin lar...
olduðu gibi laik sistem taraftarý olup da bir yanda savun-
duklarý sistem, diðer yanda % 99 Müslüman (!) nüfus Maraza ve mikrop artýk tüm vücuda sirayet etmiþ,
arasýnda kalanlar, ucûbe bir sistem fikri ortaya atýp “laik- kangren olmayan hiçbir yer kalmamýþ, beyinler uyuþmuþ,
lik dinsizlik demek deðildir” diyerek ne þiþ yansýn ne de kalpler her türlü kötülüðü içinde taþýyor,.. Nereyi kesip atacaksýn..
kebap kâbilinden varlýklarýný sürdürmek çabasýndadýrlar. Görünen o ki ölüsünü bile yaksan, dumaný dünyayý zehirlemeye yeter...
Din ve devlet iþleri ayrý derken diðer yandan da ayný þek-
ilde insaný da bu þekilde formülize etme çabalarý, adeta etmek zorundayým” olacaktýr. Hýrsýzlýk da bunun için, Tren raydan çýkmýþtýr ve vagonlarýn içinden trenin
iki þahsiyetli bir insan tipi doðmasýna yol açmýþtýr. Bu kýzlý erkekli bedenini satmak da bunun için... Çatla devrilmesine mani olma çabalarý beyhudedir. Gömleðin
insan tipi, bir yandan geleneksel de olsa dinine baðlý Sodom ve Gomore... ilk düðmesi yanlýþ iliklenmiþtir ve bundan sonraki her
olduðunu iddia etmekte diðer yandan da sistem dayat- Çocuklarýn ve gençlerin içinde bulunduðu durum ilik de yanlýþ gidecektir.
malarý sonucu inandýðýný söylediði her þeye aykýrý bir herkesçe malum.. Ya toplumun aydýnlarý olarak Peki çözüm nedir?
hayat sürmekte..Dini ile baðý kopartýldýðý gibi tarihi ile, varsayýlanlarýn durumuna ne demeli? Profesörü; hýrsýz, Ýslâma Muhatap Anlayýþ’la tesis edilecek yepyeni bir
dili ile tüm irtibatlarý kesilmiþ, lahmâcun ile hamburger askeri, polisi; çeteci, öðretmeni, doktoru, avukatý; (hem nizam içinde; ileride kuracaðý ailesini þimdiden
arasýnda kalmýþ “lahburger” belki de “hammâcun” bir de çocuk ) pornocu... Toplumun ileri gelenleri olarak düþünerek boðazýndan zerre miktarý haram lokma
nesil türemiþtir. kabul edilen bu zevata bakýnca sistemin de ilericilik dere- geçirmeden çocuk sahibi olacaðý o ana kendini hazýr-
Bunlar; batýnýn tekniðini, ilmini, fennini alalým ter- cesi açýkca anlaþýlýyor., layan ve koruyan anne baba adaylarýndan oluþan yepyeni
aneleriyle (bu ayrý bir tartýþma konusu) ortaya çýkmýþlar Diðer taraftan yarýþ atý gibi gördükleri çocuklarýna bir nesil...
ve sayýlanlarý almadýklarý gibi aldýklarý diðer þeyleri bile üniversite kazanmasýndan baþka bir hedef ve misyon Bu nesil ki; zerre kadar iyiliðin karþýlýðýný ve zerre
yalan yanlýþ uygulayarak ucube bir neslin ortaya çýk- yüklemeyen anne babalar da ayrý bir garâbet.Diyelim ki kadar kötülüðün cezasýný hem dünyada hem de ahirette
masýna sebebiyet vermiþlerdir. Hoþ aldýklarýný tam ve çocuðunuz hasbel kader üniversite kazandý..Bu sistem göreceðini bilir, baþta kendi nefsine ve çocuklarýna
düzgün olarak uygulasalar da bu bedene bu elbise zaten içinde öðretmen,doktor, mühendis, avukat,profesör olsa olmak üzere, paraya,pula,þana,þöhrete,dünyevî zevklere
ucube bir görüntü verecekti zaten. Ancak “biz laik sistem ne yazar .. Sonuç þimdiden belli; ünvanýnýn önünde ya deðil Allah’a(C.C) kul olmayý hedef gösterir, iyiliði
taraftarýyýz ve bu sistemi bu ülke için öngördük” deyip de hýrsýz ya da pornocu ibaresi..Arabasýnýn periyodik emreder, kötülükten nehyeder.,duayý icrada
kurallarýný bile uygulamamalarý, bunlarýn; savunduklarý bakýmýný aksatmadan yapan, yeri geldiðinde “en büyük arar...Mü’minlere karþý son derece müþfik,kafirlikten
sisteme ihanet etmeleri anlamýna gelmektedir. Hoþ sermayem” diye nitelendirdiði çocuðu için öngördüðün geri kalmayan soysuzlara karþý o derece þedit,..Öte yan-
inandýk dedikleri ilâhî dine dahî ihanet edenlerin beþerî hayat tarzý nedir?.. Bu yolda ne dan kafir komþusunun dahî zere kadar hakkýný gözetecek
bir sisteme ihanet etmelerinden daha tabii ne olabilir ki... yaptýn,yapýyorsun,yapacaksýn?diye sorulsa vereceði incelik ve derinliðe sâhip...Harama ve helâle riayet
Batýda uygulanan laik sistemlerde nisbeten insan tek cevap “Gecemi gündüzüme kattým, onlar için çalýþýyo- hususunda tavizsiz,iþine geldiði için helâlleri haram,
þahsiyetli bir varlýk olarak deðerlendirilmekte ve kendi rum. Yeter ki bir üniversite bitirsinler, hayatlarý kurtul- haramlarý helâl gibi göstermeye yeltenmeyen,.. Cerrahýn
içerlerindeki tutarlýlýkla okul öncesi denilen eðitimden sun.” Hayatýn kurtulmasýndan anladýklarý ne ki çocuk- hastasýnýn hayatýný kurtarmak için kullanmaktan çekin-
baþlamak üzere dini eðitim kiliselerde verilmektedir. larýna bir misyon biçsinler ve bir hedef göstersinler. mediði gibi yeri geldiðinde neþter kullanmaktan geri
Okul ve kiliseler adeta içiçedir. Bunun örneklerini Varsa yoksa para, makam, þan þöhret...Peki bunlar ne iþe kalmayan, suçu iþleyen kendi çocuðu dahi olsa hadd’i
ülkemizde mevcut yabancý okullarýn bina mimari- yarayacak? Daha kaliteli uyuþturucu ve daha hijyenik bir uygulamak için bir an bile tereddüt etmeyen...
lerinden bile anlamak mümkündür. fuhuþ imkanýna kavuþmak için mi? Mukaddesatýný korumak ve tüm dünya insanlarýna bunu
Ülkemizde ise gerek devlet gerekse özel okullarda Elbette ki hiçbir ana-baba çocuklarýnýn uyuþturucu ve teblið etmek için canýyla ve malýyla mücadele eden,
sýnýrlý olarak verilen ve bunun için bile yaygara koparýlan fuhuþ gibi bataklara saplanmasýný arzu etmez. Ey analar þehadet þerbetine susamýþ,.. Velhasýl yeryüzünde Allah
din kültürü ve ahlak bilgisi adý altýndaki ders, basit babalar peki meslek sahibi olmalarý için yaptýklarýnýzý (C.C)’ýn halifesi olarak yapmasý ve yapmamasý gereken-
bir tarih bilgisinden öte bir anlam ifade etmemektedir. Ve býrakýn bir kenara, çocuklarýnýzýn hangi insanî vasýflara leri bilen ve buna göre aksiyon ve amel içinde hayat
her ne kadar laiklik demek dinsizlik demek deðildir tezi- sahip olmasýný istiyorsunuz. Bu vasýflara sahip olmasý tarzýna sahip bir nesil...
ni ileri sürseler de (onlarý yaptýðý gibi zihinlerindekiler- adýna nasýl bir aile modeli, nasýl bir arkadaþ çevresi, nasýl Bu nesli yetiþtirebilecek nizam belli... Bu nizamý Ýslâ-
den sorumlu tutmaksýzýn) yaptýklarý ve yapmaya çalýþtýk- bir mahalle, nasýl bir okul velhasýl nasýl bir cemiyet ve ma Muhatap Anlayýþ’la kuracak belli...Bize düþen tek
larýna bakýlacak olursa din adýna daha doðrusu Ýslam dini sistem olmasý gerektiði konusunda en ufak bir zihin jim- þey, kýyamette Peygamber (S.A.V) Sancaðý altýnda
adýna en ufak bir bilgi ve amel yeteneðine sahip olmayan nastiði yaptýnýz mý? Bu cemiyet ve nizamýn tesisi için ne haþrolunacak zümrelerden birine dahil olabilmek için, bu
insanlardan oluþan bir Türkiye ve dünya hayali yaptýnýz? Yapmak isteyenlerin ne kadar yanýnda yer dünyada; açýlan bayrak altýnda toplanmak...
içindedirler. aldýnýz? Þimdiden duyar gibiyim...Verilen cevaplar üç ÝMKANSIZ GÝBÝ GÖRÜNEN ÞEYLER,
Bu meyanda insanlarý çocukluk çaðlarýndan itibaren aþaðý beþ yukarý ayný ...Herkes yapmadýklarýný deðil de ÝNANANLAR ÝÇÝN MÜMKÜNDÜR.
Ýslam adýna var olan her þeyden uzak tutma çabalarý incir çekirdeðini doldurmayan ve yasak savma kabilin- HER DÂÝM OLALIM KÂÝM... n
yönünde attýklarý her adýmda, yaþayan ve ileride varola- den yaptýklarýný anlatmakla meþgul... Bir nevi nefsi tat-
11 Ocak 2007 21

Hadiselere Bakýþ Hazýrlayan:


Bünyamin Eser

“Türkiye Ýslâm ülkeleriyle AB arasýnda köprü olamaz


çünkü Arab dünyasýnda Türkiye sevilmiyor.”

Kukladan Kuklaya
AB’nin “Türkiye Ýslâm ülkeleriyle AB arasýnda köprü olamaz çünkü Arab dünyasýnda
Türkiye sevilmiyor.” tesbitine karþý halkýyla alakasý olmayan kukla rejimler, Türkiye’ye
destek verdi.
Kuklalarýn desteði þöyle:
Mýsýr Dýþiþleri Bakaný Ahmed Ebul Geyt:
Türkiye’nin AB içinde olmasý bizim için çok þey ifade ediyor. Türkiye’yi zaten AB
içindeymiþ gibi görüyoruz. Türkiye bir Avrupa ülkesidir.
Suriye Dýþiþleri Bakaný Velid al-Muallim:
Türkiye, Arap ülkeleri için Avrupa’ya uzanan bir köprüdür. Türkiye diðer aday ülkeler
gibi AB yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Türkiye’ye karþý AB’de ayrýmcý yaklaþým
yapýlmamasý gerekir. Türkiye’nin AB üyeliðini sonuna kadar destekliyoruz.

Nerede “Sulh”? Çeþitli açýlardan öðretmene iftira atýldýðýný ortaya çýkarýyor. karþýlanmazsýnýz; hastaysanýz
bakmak lazým. Ýlk aciliyetinizin bir önemi yoktur. Malum
-“ Yalnýz savunma baþta þu: Bugüne “Kubur Fareleri!” olaný sýralamak lüzumsuz... Ýþ o noktaya
pozisyonunda olmak kadar hangi suni geldi ki, halk, hususi sohbetlerde itibar
Türkiye’ye haiz þartlar g ü n d e m l e Mersin’de, Kurban Bayramý dolayýsýyla ettiði din adamlarýndan, yaptýklarý bu fiilin
nedeniyle kabul edilemez karþýlaþtýnýz. þehir kabrini ziyaret eden Müslüman(!), rüþvet olmadýðýný duymak istiyor.
bir davranýþtýr..” Baþörtüsü, Hýristiyan ve Yahudi din adamlarý, ‘’6. Bilecik’te kontrol yapan bir trafik polisi
Bunu dile getiren, MÝT Türkiye’nin sunî Geleneksel Dua Töreni’’adýný verdikleri sürücüden ehliyet ve ruhsat istiyor.
Müsteþarý Emre Taner… gündemi midir? ayinde birlikte dua ettiler. Evraklarýn arasýnda 5 YTL gören polis,
Þayet bu sözler iç Ya kafasýna çuval “Kabir” yerine iþtikakta akraba olan basýnýn verdiði habere göre kýsa bir þaþkýn-
siyasete dair söyleniyor- geçirilmiþ asker- “kubur (kanalizasyon)” kelimesini lýk yaþýyor ve bu paranýn ne amaçla oraya
sa, kendi halkýna karþý ler? Pornocu koyarsanýz, layýk olduklarý yeri þaþmaz bir konulduðunu soruyor. (Þaþkýnlýðý, 5 YTL
hiç savunma pozisyonunda olmadýlar ki! hocalar, býçaklý öðrenciler, cinnetler, ölçüyle tesbit etmiþ olursunuz. Laðým gibi az bir meblaða biz de baðlamýyoruz.)
Gayrý hukukî tutuklama yapar, suçu ispat Esirgeme kurumlarýndaki tecavüzler, 1,5 fareleri, dinlerarasý diyaloglarýný da ancak Kamyoncu “Biz her zaman böyle yaparýz.”
edemediðiniz halde, sanýðýn kendini akla- yaþýndaki bebeðe tecavüz? Güneydoðu? laðýmda gerçekleþtirirler. diyor ve gözaltýna alýnýyor.
masýný beklersiniz. Gözaltýnda ölümler, F Abdullah Gül bunlar sunî gündem diyor ki
Tipi iþkencesi ve daha sayamadýðýmýz onlar açýsýndan doðrudur. Mürted tay- Müttefik Çuval! Müraî-Þii!
neler neler! fasýnýn gerçek gündemi- konsantre olacak-
Müsteþarýn dýþ siyasete dair söylediði belli larý iþ, Sami Ofer gibi Yahudi-çýfýtlarýn Her fýrsatta ABD’nin müttefikliðinden Þiilerin ABD ve Ýsrail düþmaný ifadeler
oluyor ki, bu, M. Kemal’in “yurtta sulh evraklarýný hazýrlamak, yasa engeline dem vuran Mürtedlere mukabil ABD, Türk kullanmasýna aldanmayýnýz.Irak-Ýran
cihanda sulh” hikâyesinin, resmi bir aðýz- takýlmamasýný saðlamak, her þartta askerine çuval geçiren Korgeneral David savaþýnda Ýsrail baþ nefret kutbunu, Irak’a
dan iflasýný ilan etmektir. Kumandan Salih ABD’nin gönlünü hoþ tutmak... Petraeus’u bir nevi ödül- yaptýðý füze saldýrýsýyla
Mirzabeyoðlu, 1990 yýlýnda kendisiyle lendirerek Irak’ýn komu- göstermiþ ve bu vesileyle
yapýlan röportajda bu hakikati dile getir- Laik Esirgeme(!) tanlýðýna getirdi. Ýran’a fiili olarak yardým
miþti: Buradan anlaþýlýyor ki etmiþtir. Þiilerin, Yahudi
“Türkiye artýk daha fazla ‘yurtta sulh Tecavüz ve dayak skandallarýyla adýný ABD, kendisini deðil de dostu olduðunu son olarak
cihanda sulh’ politikasýnda, daha doðrusu duyuran Çocuk Esirgeme Kurumu bir çuvalý Türkiye’nin müt- “Araplarýn son þövalyesi”
politikasýzlýðýnda, yaþayamayacaktýr.” araþtýrma yapýyor. Bu araþtýrmayý dikkatle tefiki olarak görüyor ve Irak Devlet Baþkaný Saddam
tahlil eden bir göz, laik eðitim sisteminde Türkiye’yi bu þartlara Hüseyin’in þehadet gününde
Fuhuþ! sapýklýðýn aþýlandýðýný ve bu sistemde ayak uydurmaya zorluy- gördük. Yahudiyle beraber
onlarýn verdiði eðitimin cahili olmanýn ne or. sevindiler.
Kamusal büyük bir nimet olduðunu takdir edecektir. Ahmedi Necat, bir nevi bu
alanda tür- Son iki yýlda çocuklara yönelik cinsel Her Zaman Rüþvet! durumu kývýrmak için Saddam Hüseyin’in
baný yasak- istismar ve kötü muamele sebebiyle aileler idamýndan iki gün sonra “Siyonizm, yeni
layanlar, hakkýnda 160 dava açýlmýþ. Çocuk Rüþvet, istisnasýz tüm vatandaþlarýn bir faþizmdir” diye hiçbir kýymeti harbiye-
artýk namus- taciziyle yargýlananlar genellikle eðitimli, bürokratik iþlerini halletmede biricik yol si olmayan açýklamalarda bulundu. n
suzluklarýný hatýrlatýcý hiçbir simgeyle düzgün görünüþlü, çocuklarla sýcak iliþkil- oldu. Rüþvetsiz hiçbir kurumda ilgiyle
karþýlaþmadýklarý için bulunduklarý yerde er kurabilen kiþiler. Çocuklara karþý þid-
gayet rahat kubur hayatý yaþýyorlar dette ise eðitimsiz kiþiler... Av. Osman Karahan
Malatya’da Baraj Gölü’nde demirli valil- Ahlaksýz laik rejimin güya “aydýnlýk”
iðin teknesinde fuhuþ yapýldýðý ortaya olarak empoze ettiði, þahýslara sapýklýðý
aþýladýðý bu eðitime nisbetle, topraðýn
TUTUKLANDI
çýktý. Tekne kaptaný ile 2’si kadýn 4 kiþi
gözaltýna alýndý. altýnda –karanlýkta(!)- tertemiz kalmak El Kaide’nin üst düzey yöneticisi
Laik Kemalist zevatýn sakalý, baþörtüsünü daha hayýrlýdýr. olduðu iddia edilen ve Yahudi turistlerin
görünce kudurmasýný buna baðlayýnýz. En gemilerine bomba yüklü yatlarla saldýrma
sýhhatli neticeyi elde edeceksiniz. Muasýr Laik Öðrenci! plâný yaparken yakalanan Lui Saka ile
medeniyet, onlara göre apýþ arasý bir hayat- beraber diðer bazý Müslümanlarýn da
Rejim, eðitim sistemiyle ýslahý kabil avukatlýðýný yapan gönüldaþ avukat Osman
tan ibarettir ve bu hayatýn sefilliðini hatýr-
olmayan fertler türetiyor ki bunun önü ihti- Karahan’ýn bu tutumu ve dik duruþu karþýsýnda kuduran laiklerin, kendisine düzen-
latýcý her simge yok edilmelidir.
lal ile kesilmez ise, zaten yabancýsý lediði bir komplo neticesi tutuklandý.
olduðumuz fakat hiç deðilse kelime olarak Karahan’ýn tutuklanmasýna sebep olarak da, Müslüm Efendi’nin oðlu Ahmet
Tuzak! Bediî Gündüz’ün, Sultanbeyli’deki iþyerine yapýlan baskýnda, polisten kaçmasýna
hafýzamýzda muhafaza ettiðimiz ne kadar
müsbet haslet varsa lügatlarda bile yardým etmek olarak gösterildi.
Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül’ün Karahan, emniyet teþkilâtýný aþaðýlamak, suç iþlemeye tahrik ve suçluyu kaçýr-
yeni yýl deðerlendirmesi, bize, dayak kalmayacak. Sýrf bu ýzdýrabla aþaðýdaki
haberi okuyunuz ve Ýslâm Ýhtilalinin elzem mak suçlamalarýyla tutuklanmak istenmiþ, fakat hakimler tarafýndan serbest
yemekten korkan sefilin “kavga etmemeye býrakýlmýþtý. Karahan’ý hapse atarak Müslümanlarý avukatsýz býrakmak isteyen
yeminliyim arkadaþ” demesini hatýrlatýyor. oluþunu bu hadise üzerinde bizzat müþa-
Yahudilerin ýsrarlý talepleri doðrultusunda, savcýlýðýn tekrardan tutuklama istemesi
Sunî gündemlerden uzak duracaklarýný hede ediniz:
üzerine avukat gönüldaþýmýz, tutuklanarak Bayrampaþa cezaevi’ne gönderildi.
söyleyen Gül ekliyor: Aydýn’ýn Kuþadasý ilçesinde 4 öðrenci,
Yakalanan Karhan tekbir getirerek, “Hýrsýzlýk yapan polisler serbest, onlarý
“Bizi ideolojik tartýþma koridorlarýna çek- öðretmeninden, kendilerine porno film þikâyet eden avukat tutuklu!” diye baðýrarak, düzenlenen komployu ifþâ ederek,
mek istiyorlar. Bu tuzaða düþmeyeceðiz. izlettirdiðini iddiasýyla þikayetçi oluyor. tutuklanmasýndaki asýl saikleri ortaya koydu…
Karþý taktiðimiz iþimize konsantre olmak- Öðretmen gözaltýna alýnýp sorgulanýyor. “Zalimlere hep karþý geleceðim. Hýrsýzlýk yapan polisler beni hep karþýlarýnda
týr.” Çocuklarýn ifadelerindeki çeliþkiler, bulacak!” diyen gönüldaþýmýz, tutuklanýrken dahi dikleþmeye devam etti.
22 11 Ocak 2007

Ýslâm Dünyasý’ndan...
kazanmayý düþünmek yerine çekilmeyi
Saddam’ýn Fedaileri Grubu’ndan düþünmekle” suçlayarak, üst düzey yöneti-
cilerin tamamýný deðiþtirip, asker artýrýmýna

Maliki’nin Konvoyuna Saldýrý! gideceði söyleniyor. Buþt, Haçlý ordusunun


Irak’taki kuvvetlerinin baþýna da, TC
askerinin baþýna çuval geçiren generali
getirmeyi plânlýyor… Ölürken bile baþýna
Saddam Hüseyin’in þehadetinden sonra çuval geçirtmeyen Saddam’a mukabil,
Saddam’ýn Fedaileri isimli grup el-Hadra stratejik müttefik ve dost (!) ABD’nin
mevkiinde Irak Baþbakaný Nuri el-Maliki’nin çuvalcýyý komutanlýða atamasý, laik TC’ye
konvoyuna saldýrý düzenledi. Bir otomobilin, bilmem ne der?
konvoyun geçtiði sýrada patlatýldýðý video AFGANÝSTAN CEPHESÝ’NDEN
görüntülerinde, grubun silâhlý mensuplarýnca Haçlý Güçleri Asker Artýrýyor
konvoydaki araçlar tarandýðý da gözüküyor. Afganistan’da da aðýr bir yenilgi alan,
Videoda, saldýrýnýn, “Ümmetin Þehidi büyük içinde TC’nin de bulunduðu Birleþik Haçlý-
Yahudi cephesi NATO’nun baþýný çeken
komutan Saddam Hüseyin’in -Allah ona rahmet ABD, burada da yenilmekten kurtulmanýn
eylesin- aziz ruhuna hediye” olduðu vurgu- çaresini asker artýrmakta buldu…
lanýyor. ABD’nin bu kararý karþýsýnda sevindik-
lerini açýklayan mücahid kuvvetlerinin
komutanlarý, “ABD ve haçlýlar ne kadar
infazý bizzat gerçekleþtirme karþýlýðý, ABD olduðuna dair þüpheleri daha da artýrdý. asker yýðarlarsa biz de o kadar çok kâfiri
IRAK CEPHESÝ’NDEN köpekliði yapan iþbirlikçi hükümete destek temizleme imkânýna sahip oluruz!” diy-
Saddam’ý Þehid Eden vermeye devam edeceði taahhüdünde ABD Asker mi artýracak? erek, bu karar karþýsýnda duyduklarý mem-
Hain Mukteda Sadr mýydý? bulunmuþ. Asýlma ânýnda cellatlarýnýn Irak’ta bataklýða saplandýðýný ve nuniyeti dile getirdiler.
Gelen haberlere göre þehid Saddam’ýn Saddam’ý aþaðýlama teþebbüsü karþýsýnda, yenildiðini kabul etmek zorunda kalan Buþt Ne diyelim, Allah niþanlarýný keskin
infazýný Þiî’lerin liderlerinden Mukteda es- Saddam’ýn aðzýndan dökülen, “Mukteda oðlu Buþt’un, kendisine sunulan rapordaki etsin!n
Sadr gerçekleþtirmiþ. Sadr, babasýný temi- mý? Babana da sana da lânet olsun!” “çekil ve asker azalt” teklifine karþýlýk, üst
zleyen Saddam’dan intikam almak için, ifâdeleri, cellatlarýn arasýnda Mukteda’nýn düzey askerî ve sivil yetkilileri “savaþý

Cellat:
“- Cehenneme
git!”
(Cehennemlikleri
n onlar olduðunu
bilerek tebessüm
ediyor)
Cellat:
“- Mukteda...
Mukteda’yý
astýrdýn.”
Saddam:
“-Babana da san
da lanet olsun! üstün olduðunu ifade eden, Ehl-i Sünnet anlayýýna zýt,
Cehenneme sen git! sözde bir salavat getiriyorlar)
(Kancýk cellatlar, Saddam: (Ýlk kelime-i þehadetini getiriyor)
bu arada; Hazreti Cellat: (Küfrediyor...)
Ali’nin üç büyük Saddam: (Artýk kahramanlýðýn zirve noktasýnda
halifeden -Hz. ölümü kucaklarken, kancýk cellatlara tarihî sözünü
Ebubekir, Hz. Ömer söylüyor: “- ERKEK Olun!” ve, ufka bakarak
ve Hz. Osman’dan- kelime-i þehadet getiriyor.

BEHÝÇ AÞÇI AÇLIK


GREVÝNE DEVAM EDÝYOR
F Tipi tecrit zulmüne karþý avukat Behiç Aþçý’nýn açlýk grevi artýk
ölüm sýnýrýna yaklaþmýþken, Meclis Baþkaný Bülent Arýnç, hadiseye
hassasiyet gösterip, meselenin çözülmesi için adým atýlmasý gerektiði
ve kendisinin aracý olabileceðini söyledi.
Diðer yandan Adalet Bakaný Cemil Çiçek, Arýnç’ýn ilgi ve alâkasýna
zýt, “F tipleri 5 yýldýzlý cezaevi!” demeye hâlâ devam ediyor.
Unutmasýn, zulüm sahibin elbet bir gün bulur… Týpký Adnan
Menderes’in kendi yaptýrdýðý hücrelere týkýlmasý gibi…
11 Ocak 2007 23

Ýhtilâle Adým Adým Bir Mütefekkirin Portresi


Gönüldaþlarýmýzdan
Baki Aytemiz Rukiye Þenel’in kuratör-
Üniter devletin miadýnýn dolduðu ve “deðer üretemedikleri”nin itirafý, bizzat
lüðünü gerçekleþtirdiði “Bir
MÝT müsteþarýnýn aðzýndan döküldü. Mütefekkirin Portresi” adlý
Ýyi de, iþler hani týkýr týkýr yolunda gitmekteydi? resim sergisi ilgililerce
Hilmi Özkök, Genelkurmay Baþkaný olduðu 4 senenin kendisinse bir mideye zevkle takip edildi. Sergiye
malolduðunu söylediðinde yukarýdaki soruyu sormuþtuk… Öyle ya, ortada daha
savaþ yok bir þey yok, ne oldu da mide gitti? Hani iþler týkýr týktýr yolundaydý?
katýlanlar arasýnda,
Gerçi perþembenin geliþi Çarþambadan belli olur hesabý, önceki MÝT müsteþarý, Salih Mirzabeyoðlu’nun
tele-vole programlarýnýn artýk bir rejim sorunu hâline geldiðinden bahisle, gerekenin eserlerinden çizimleriyle
yapýlmasýný istemekteydi… tanýdýðýmýz Cihat Özbolat Çizim: Rukiye Þenel
Manzarayý çerçeveleyecek olursak; “deðer üretemeyen” rejim, miadýný doldur-
muþ ve artýk hayatýn her sahasýnda iflâsýný ilân eder hâle gelmiþ… Ýster Özkök’ün
ve Yavuz Uçum’un
verdiði mide, ister Tayyip’in ABD’den yediði sille sonrasý Gül’le birlikte gözaltý tor- yanýsýra, Dr. Hakký
bacýklarýndaki artýþla birlikte birkaç yaþ birden yaþlý görüntü vermeye baþlamalarý… Açýkalýn, Eyüp Ethem
Ne de olsa suikast söylentileri de dolaþýyor, ciddiye almamak olmaz. Köylü, Ýbrahim Kapucu ve
Cumhurbaþkanlýðý seçimine doðru, mürted Tayyip müslümanlýðýnýn temsil ettiði
Batýcý ihanet þebekesi ile, taraftarlarýnýn Genelkurmaylýkça temsil edilmesini iste-
Celal Eker’in de eserleri
diði ya da zaten temsil edilen laik Kemalist iþbirlikçilik arasýndaki “kayýkçý kavgasý” bulunmaktaydý.
her geçen gün artarak devam edecek… Bu kavgada, laik rejimin deðer ürete- Gönüldaþlarýmýza, bize
memesinin delili olarak her türeden belden aþaðý vuruþa þahit olacaðýz… sunduklarý bu estetik
Dengeler bozuldu ve rejim, Kumandan’ýn bundan yýllar öncesinden iþaretini
verdiði kayaya tosladý; “Kemalizmin motivasyonu kalmadý!”
ziyafetinden dolayý
teþekkür ederiz. Çizim: Cihad Özbolat
Batýlýlaþma-hayvanlaþma sürecinde “bu halk bizim düþmanýmýzdýr!” diyen,
Allah ve ahlâktan bahsetmeyi yasaklayan, her türlü ahlâki deðeri yozlaþtýrmak ve
Müslüman Anadoluyu Batý’nýn mankurtu haline getirmek için çabalayan rejim,
idraklerin iðdiþ edilmesi ameliyesinin kendisi de “maduru” olmuþ; iþte bir sürü
ahmak ve intihalci Kemalist profesörden, aydýn müsveddesinden ortalýkta
dolaþýlmýyor… Müslümanlarýn avantajý þu oldu ki, Kemalistler gönüllü olarak bu
salaklaþmaya matah bir þeymiþ gibi can atarlarken, Müslümanlar buna direndiler ve
kendilerini bundan sakladýklarý bir yönleri daimâ olageldi. Ol sebeple ki, rejim süreç
boyunca müslümanlara taviz vermek zorunda kaldý, Müslümanlarýn motivasyonu ve
potansiyeli azalmadý, arttý.
Dengeler bozuldu ve sistem çöktü. Fakat tabiat boþluk kabul etmez ve þu veya
bu þekilde bozulan dengeler yeniden kurulur, çöken sistem yerine yenileri kaim olur.
Týpký Osmanlý’nýn yýkýlýþýnda olduðu gibi…
2007 bu çerçevede herkes açýsýndan çok önemli olmakla beraber, özellikle ilk 3 Çizim: E. Ethem Köylü Çizim: M. Yavuz Uçum Çizim: Dr. Hakký Açýkalýn
ay laikler adýna tabiri caizse bir ölüm-kalým berzahýný iþaret etmekte. Deðer
üretemedikleri bir yana, cesedi ellerlinde tutabilmelerinin yegâne yolu
Cumhurbaþkanlýðý seçiminden galip çýkmalarýna baðlý. Bundan galip çýkamadýklarý Direkten Mehmet
21.12.2006
Ali Birand
03.01.2007
Eski Bakan
Sorguya
noktada, artýk tutunacaklarý kuru bir dal da kalmayacak.
Mürted Tayyib’i ise daha zorlu süreçler bekliyor… Önce bu Cumhurbaþkanlýðý
seçimlerini savuþturmalý… Bununla birlikte Kürt meselesi demekten vazgeçip iþi
Dönenler saat sürenoldu! 4
ameliyat Mustafa Taþar
trafik kazasýnda
Alýnanlar
güvenlik boyutunda ele alacaðýna dair verdiði mesajdan tutun da, AB’nin yat- operasyonda, Kanal öldü
masýnýn ardýndan Saddam’ýn þehid olmasýyla Irak’ýn daha da önemli hâle gelmesi, D Haber Genel Yönetmeni'nin vücudundan
Kerkük, terör (!) koordinatörlüðü vs. mevzularýnda ABD’ne verdiði sözleri tutmak kist alýndý ***
mecburiyetiyle, bunlarý içeride nasýl kabul ettirebileceðinin sýkýntýlarý hep üst üste 03.01.2007
gelen þeyler. Eh kolay deðil tabi, bir cesedi canlýymýþ gibi göstermeye çalýþmak için 02.01.2007 Akþam gazetesinin Genel CHP Milletvekili Nezir Büyükcengiz
durmadan makyajlamak, parfümlemek… Son Türk-Müslüman devleti Osmanlý’yý Yayýn Yönetmeni Serdar Turgut kýzakla Trafik Kazasýnda Öldü
tarihten silenlerin þimdi tarihten silinmeleri zamaný geldi. kayarken direðe çarptý, kaburgasýnýn 6
Ýþte taam da bu noktada, Müslüman Anadolu’nun samimî hislerine tercüman kemiðini kýrdý. ***
olan gönüldaþlarýmýzýn tutuklanmasý, bizleri daha da motive etti. Çok basit gibi Beyaz ölümden döndü! Ünlü þovmen,
gözükebilecek bir gösterinin tutuklanma ile neticelenmesi, hedefi yine 12’den vur- kendi kullandýðý jeep'iyle Sarýyer'de bir 01.01.2007
duðumuzun delili… Bu, ÝBDA’nýn “En küçük çaplarda bile doðru politika” þiarýyla ÝETT otobüsüyle kafa kafaya çarpýþtý Hürriyet Gazetesi yazarý Yener Süsoy
hareket ettiðimizde, veriminin ne kadar muhteþem olacaðýna dair bizi bir kez daha öldü
ikâz etti… 05.01.2007
20072ye dair herkesin bir hesabý var ve elbette Allah’ýn muradýna uygun olarak, Beyazýt Öztürk, önceki akþam kendi ***
bizimde bir hesabýmýz var. Biz de gür bir sesle meydan yerine çýkmak derdindeyiz. kullandýðý jeep'iyle Sarýyer Çayýrbaþý
Artýk bütün yanlýþlarýn doðrusunu göstermek ve “Bütün yataylarý dikey hâline mevkiinde bir ÝETT otobüsüyle kafa 19.12.2006
getirecek bir nida kopararak, ‘Mukaddes emaneti ne yaptýnýz!’ diye hesap sormak kafaya çarpýþtý. Magazin gazeteciliðinin yaþayan en eski
kararýndayýz. Kazadan yara almadan kurtulan ünlü muhabiri Meftun Olgaç, hastaneden
Gelen biz, giden 17 aylýk bebelere tecavüzcü yetiþtiren, miadý dolmuþ kokuþuk þovmen, trafik polislerinin iþlemlerinin taburcu olduðu gün kalp krizi geçirip
düzen… ardýndan olay yerinden ayrýldý. Kazada öldü!
Öztürk'ün jeep'i büyük hasar gördü.

Yayýn Kurulu: Yurtdýþý:


Harun Yüksel, Kâzým Albayrak, 3 Aylýk: 60 Euro
Nazif Keskin, Mevlüt Koç, 6 Aylýk: 120 Euro
Sadettin Ustaosmanoðlu Posta Çeki Hesabý:
Bünyamin Eser: 5321074
Haber Müdürü: (on line tercih ediniz)
Sayý:1 11 Ocak 2007 Fazýl Duygun
Ýdare Yeri: Teknik Hazýrlýk:
Emekyemez Mah. Gümüþgerdan Sk. No: 6/4 Baran
Sahibi ve Baský: Kuþak Ofset
Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Þiþhane-Beyoðlu / ÝSTANBUL
Tel: (0212) 361 44 18 Himayei Etfal Sk. Yýldýrým Han No:1171-2
Bünyamin Eser Caðaloðlu-ÝSTANBUL
Abone Bedeli: Tel: (0212) 527 41 03
Genel Yayýn Yönetmeni: 3 Aylýk: 25 YTL Daðýtým: YAY SAT
Þükrü Sak 6 Aylýk: 50 YTL Yayýn Türü: Yaygýn Süreli
Baský Tarihi: 10 Ocak 2007
Þâhlar Þâhý, Ümmetin Gururuydu Ve Hâlen De Gururu… Biatlýyýz!

I. SELÝM HAN Yavuz’a ait olduðu söylenen þu kýt’a, þâir-


2. Beyezid’in þehzâdesi ve Osmanlý liði hakkýnda iyi bir bilgi verebilir:
Sultanlarý’nýn dokuzuncusudur… 9, -Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn itdi
Üstadým’ýn sevdiði bir rakam… Göðsümüz felek
þiir nefesiyle dolu, özel bir zevkle ve þiir gibi Giryemi kýldý füzûn eþkümî hûn itdi felek
ismini telâffuz ediyoruz: Yavuz Sultan Selim Þîrler pençe-i kahrýmda olurken lerzân
Han Hazretleri… 1470-1471’de doðmuþ, Beni bir gözeleri âhûya zebûn etdî felek
1512-1513’de Padiþâh olmuþtur; demek ki (Gördüðüm-gözbebeðim!-insana, bilmem ne
42-43 yaþýnda… 8 seneden biraz fazla süren füsûn etti felek
saltanat dönemi; ama Þâhlar Þâhý, ümmetin Aðlamamý kýldý aþýrý, gözyaþýmý kan etti
gururuydu ve hâlen de gururu… Biatlýyýz! felek
Ýrân’ý ayaklar altýna aldýðý gibi, -ehl-i sün- Aslanlar kahrýmýn pençesinde titrerken
net muradýyla, kuru cihâgirlik davasý deðil!-, Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek)
“Hadimü’l Haremeyn: Haremeyn’in Yavuz Sultan Selim’in, ölçülere ve sanatlý
Hizmetçisi” ve “Sultanü’l-Arab ve’l-Acem” söyleyiþe ne kadar yatkýn olduðunu gösteren
ünvanlarýnýn sahibi… Haremeyn: Ýki mukad- bir dörtlüðü:
des harem. Müþrik ve kâfirlere yasak olan -Sanma þahým herkesi sen sadýkâne yâr
mukaddes Mekke-i mükerreme ve Medine-i olur
münevvere… Bütün saltanatý, cihâd çilesiyle Herkesi sen dost mu sandýn belki ol aðyar
geçti; Ýrân seferinden maksadýný, “bizim pe- olur
riþanlýðýmýz, gönülleri birleþtirmek içindir!” Sadýkâne belki ol âlemde dildâr olur
mýsraýnda belirttiði gibi, Ýslâm ittihadýný Yâr olur aðyâr olur dildâr olur serdar olur
saðlamak için yapmýþtýr. Dikkat ediniz: Birinci mýsraýn tamamýný,
“Anadolu’da en güzel Farsça söyleyen birinci mýsradan “Sanma sen”, ikinci mýsraýn
biridir!” denecek kadar, Farsça’ya vakýf… baþýndan “Herkesi sen”, üçüncü mýsraýn
Türkçe þiirleri bunun yanýnda… Ýbni Kemâl baþýnda “Sadýkâne”, dördüncü mýsraýn baþýn-
isimli zâtýn, onun için söylediði mersiyede dan “Yâr olur” kelimelerine bakarak, aynen
belirttiði vasýf: görebilirsiniz.
-Hayf Sultan Selim’e yüzbin hayf Ýkinci mýsraýn tamamýný, birinci mýsraýn
Hem kalem Aðlasun ana hem seyf “herkesi sen”, ikinci mýsraýn “dost mu
Seyf: Kýlýç… Kendisinin, “Yarabbi, bu sandýn”, üçüncü mýsraýn “belki ol”, dördüncü
Padiþahlýk sana yaraþýr!” Çünkü her mýsraýn “aðyar olur” kelimelerine bakarak,
Padiþâh’ýn sýðýnaðý sensin!” münacatý, bir aynen görebilirsiniz.
levha ile türbesine asýlmýþtýr. Üçüncü mýsraýn tamamýný, birinci mýsraýn
Üstadým’ýn, “her sahâbî’nin kýlýcý, þiir kýnýn- “sadýkâne”, ikinci mýsraýn “belki ol”, üçüncü
da saklýdýr!” demesinden mülhem, Koca mýsraýn “âlemde”, dördüncü mýsraýn “dildâr
Yavuz’da, yüreðin iki tarafýndan da büyük olur” kelimelerine bakarak, aynen görebiliriz.
bir pay… Kendisi için, “o, Osmanlý Dördüncü mýsraýn tamamýný, birinci mýsraýn
Sultanlarýnýn en büyük þâiridir!”denmiþtir. “yâr olur”, ikinci mýsraýn “aðyâr olur”,
Büyük siyasetçi, büyük kumandan, büyük üçüncü mýsraýn “dildâr olur”, dördüncü mýs-
silâhþör, keyfiyetiyle tam bir erkek güzeli… raýn “serdar olur” kelimelerine bakarak göre-
Þiir gibi bir adam, vesselâm! bilirsiniz.
“16. yüzyýlda hüküm süren Padiþâhlarýn Neticede, yukarýdan aþaðýya doðru kelime-
hepsi, þiirle uðraþan kiþilerdi. Okurken lerde hiç tekrara düþmeksizin okuyunca da,
gözlük kullanan ve Ordinaryus Profesör dört mýsra aynen çýkmaktadýr.
Uzunçarþýlý tarafýndan Osmanlý
Padiþâhlarýnýn en bilgilisi þeklinde nitelenen Salih Mirzabeyoðlu; Büyük Muztaribler 4.
Yavuz, Farsça yazýyordu.” Sf: 470-471-472

You might also like

  • Gölge Ocak 1976
    Gölge Ocak 1976
    Document26 pages
    Gölge Ocak 1976
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 177
    Bar An 177
    Document24 pages
    Bar An 177
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Gölge Ocak 1977
    Gölge Ocak 1977
    Document28 pages
    Gölge Ocak 1977
    karahilalbd
    No ratings yet
  • BARAN180
    BARAN180
    Document24 pages
    BARAN180
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 178
    Bar An 178
    Document24 pages
    Bar An 178
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 176
    Bar An 176
    Document24 pages
    Bar An 176
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 181
    Bar An 181
    Document24 pages
    Bar An 181
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 182
    Bar An 182
    Document24 pages
    Bar An 182
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 172
    Bar An 172
    Document23 pages
    Bar An 172
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 173
    Bar An 173
    Document24 pages
    Bar An 173
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 174
    Bar An 174
    Document24 pages
    Bar An 174
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 175
    Bar An 175
    Document24 pages
    Bar An 175
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 170
    Bar An 170
    Document23 pages
    Bar An 170
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 171
    Bar An 171
    Document23 pages
    Bar An 171
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 162
    Bar An 162
    Document23 pages
    Bar An 162
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 161
    Bar An 161
    Document23 pages
    Bar An 161
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 164
    Bar An 164
    Document23 pages
    Bar An 164
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 166
    Bar An 166
    Document23 pages
    Bar An 166
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 165
    Bar An 165
    Document23 pages
    Bar An 165
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 163
    Bar An 163
    Document23 pages
    Bar An 163
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 157
    Bar An 157
    Document23 pages
    Bar An 157
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 160
    Bar An 160
    Document23 pages
    Bar An 160
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 159
    Bar An 159
    Document23 pages
    Bar An 159
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 156
    Bar An 156
    Document23 pages
    Bar An 156
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 153
    Bar An 153
    Document23 pages
    Bar An 153
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 158
    Bar An 158
    Document23 pages
    Bar An 158
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 154
    Bar An 154
    Document23 pages
    Bar An 154
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 155
    Bar An 155
    Document23 pages
    Bar An 155
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 152
    Bar An 152
    Document23 pages
    Bar An 152
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 151
    Bar An 151
    Document23 pages
    Bar An 151
    karahilalbd
    No ratings yet