Professional Documents
Culture Documents
LÝDER!
GERÇEK
KAHRAMAN!
GERÇEK
ÞEHÎD!
BÜTÜN ÞEHÎDLERE SELÂM OLSUN
2 11 Ocak 2007
Dinimizi, namusumuzu, ahlâkýmýzý,
BARAN’dan... Kâim ve Dâim çocuklarýmýzý, dünyamýzý ve ahiretimizi
bir avuç iþgalcinin insafýna býrakma
T
kurtuluþ içeride saðlanmalý. Kendimizi
siz deðiliz. BD-ÝBDA fikriyatý-
na baðlýyýz ve “en küçük
çaplarda bile doðru politika” ilkesi gereði
bir yayýn organýnýn “nasýl”ýný göstermek,
Yayýn Politikamýz kurtarmadan Ýslâm âlemini kurtaramayýz.
Ýktisadî sömürüye de bayrak
açmalýyýz. Ülkemiz kültürel, idari, huku-
ki, askeri iþgal altýnda olduðu gibi iktisadî
iþlevini yerine getirmek, “Kâim ve Dâim” iþgal altýnda da.
olmak amacýndayýz! Toplumun genel Kâzým Gökbayrak Soygun düzenine, haksýz kazanca,
fikir çerçevesine Büyük Doðu’yu yer- gelir daðýlýmýndaki eþitsizliðe ve boðaz
leþtirmek için önce “YENÝ BÝR DÜNYA tokluðuna köleleþtirmeye isyan. Emeðin
GÖRÜÞÜ ve BUNUN TARAFTAR- Ülkemiz 80 yýldýr Batý iþgali altýndadýr, “Kurtuluþ son kuruþuna kadar hakkýný aramak ve
LARINCA ÖZÜMLENMESÝ” ve sonra savaþý” diye yaftalanan Anadolu’daki mücadelede yedirmemek. Dönen dolaplarý deþifre
siyasî davranýþa yönelme ve yöneltme kurtuluþumuz saðlanamamýþtýr, batý güdümünde bir etmek.
amacýndayýz! Çünkü, Ýslami bir þuurlan- Soygun düzeninin her cebimize el
ma ve hadiselere doðru tepki verme, rejim kurulmuþtur ve halen iþgal sürmektedir. uzatmasý, “çek elini cebimden, sapýk!”
siyasî anlayýþýn içinde doðar. Ülkemiz baðýmsýz deðildir, önce kurtuluþ içeride haykýrýþýyla karþý koymak ve bu hususta
Siyasî þuur ve siyasî tavýr; ideolo- saðlanmalý. Kendimizi kurtarmadan Ýslâm âlemini teþkilatlanmak.
cyanýn görünüþü ve canlýlýðýdýr... Sistem Teþkilatlanamayan (örgütlenemeyen)
þuuru ve sistemin þuuruyla siyaset. Siyasî kurtaramayýz. insanlar hakkýný arayamaz. Örgütlene-
tavrýmýzý borçlu olduðumuz sistem (BD- meyen, zalimler karþýsýnda ezilir. Bunun
ÝBDA), bu sistemin þuuruyla eþya ve üstündür. dalkavukluðu olamaz. için “çivi çiviyi söker” demiþler.
hadiseleri deðerlendirmek, siyasî, içtimaî, Ortak þuur, ortak hafýza, ortak tepkil- Devrimci olmayý “keskinlik yapmak”, Çene çalmaktan ibaret muhalefete
iktisadî, askerî vs. hiç biri ihmal edilemez er... Bir emir kumanda iliþkisi olmadan da siyaset, strateji ve taktik dilinden anlama- deðil, güçlerimizi hedefe doðru bir-
hayatýn her alanýnda. merkezi þuurla, ortak reaksiyonlar oluþ- mak þeklinde görmüyoruz. Kolay olaný leþtirmek. Kararlý inançlý ve inatçý olmak.
“Fikir için iktidar!”, “iktidar için turmak... “toptancýlýk”týr, halbuki halk hareketi, “Demokrasi” yalanýyla, bu söylemler-
fikir!” deðil... Ýsteyenlerle maddî ve tüm kardeþler- iðne ile kuyu kazmak gibi sabýrla iþlen- le bir yere varýlamaz. Düþmanýmýzdan
Fikir için vasýta-gazete, dergi vs... imizle manevî temasý saðlamak ve düþ- melidir. Ýnsanlarý kafalarýndan, gönül- merhamet dilenmekle de bir yere varýla-
Vasýta için rastgele fikir deðil. mana yutulmamak için her alanda lerinden ve ellerinden yakalama sanatý. maz... “Baþyücelik” modeli iþlenmeli...
Dolayýsýyla, medya içinde yer edinmeye örgütlenmek, destek ve dayanýþma içinde Kafa ve ruh disiplini saðlanmadan, Batý, fikirde savaþý kaybetmiþtir,
bakan diðer gazete ve dergilerle farkýmýz olmak. birliktelikten, aksiyondan, kadro stratejide de. Batý tefekkürünü Ýslâm
budur. Bizim böyle bir derdimiz yoktur. Mensuplar arasý kafa ve ruh disiplin- hareketinden bahsedilemez. tasavvufu önünde sýygaya çeken benzer-
Sistem ve sisteme baðlý siyaset þuuru ini saðlamak. Safkan atlar hemen baþlarýný teslim siz ÝBDA, 21. yüzyýl savaþ strateji-
olmayan, Ýslâmcýlýk iddiasýndaki bazý Meseleleri, sürekli ve ýsrarlý olarak ederken, mayalarýnda eþeklik olanlara tekniðini de belirleyendir. Kavganýn
yayýnlarýn ortama göre deðiþtiklerini iþleyerek, olaylarý sadece seyreden disiplin yular gibi görünür. amacý olan fikriyatýn araç rolüyle de,
görmekteyiz, siyasetçilerinin de... Sistem anlayýþýn yerine yönlendirici anlayýþýn Devlet, adama ayaðý ile gelmez. Ne “kendinden zuhur” diyalektiðiyle, orijinal
çapýnda “Tatbik Fikri” olmadan, tatbike gereðini yapmak. Allah Resûlü, ekersen onu biçersin!.. yapýsýyla...
dair yapýlan hareketler bir mânâ ifade “Muhakkak ki Allah, ýsrarla dua edenleri Rönesansýn oluþunda matbaanýn birin- Rejim çökmüþtür; asýl kavga rejime
etmez ve tedarikleme fikirciklerle “sistem sever” buyuruyor. Onun için isteklerim- ci planda yer almasý gibi, yayýn organýnýn payanda olan “ýlýmlý ve iþbirlikçi”
bütünlüðü” saðlanamaz. Önce “Millî izde, ýsrarcý ve tekrarcý olmalýyýz. fonksiyon icra etmesi... Müslümanlarla, “devrimci” Müslümanlar
Görüþ” sonra “Adil Düzen” ve sonra da “Eskimez, solmaz, pörsümez yeni” yi, biz Faydalý zor varken, faydasýz kolaya arasýndadýr. Amerika da bunu gördüðü
hepsini inkâr çizgisi bu olumsuzluða bir hep yeniden yeni olarak iþleyebilmeliyiz. sapmayacaðýz. Düzenin hoþgörüsü içende için “ýlýmlý Ýslâmcýlara”, “Özal
misâldir. Dünya Ýslâm’a yönelirken ve Yani tekrar söz konusu deðil iþin aslýnda. kendimizi tatmin edecek faaliyetler deðil, Müslümanlýðýna” oynamaktadýr.
gözü Türkiye’de iken tersine bir deðiþim Biz yenilenemiyorsak ayrý dava. kendi nizâmýmýza yol verecek faaliyetler. Kokuþmuþ Kemalist-Batýcý rejimle
izleyen bu nasipsizler, aslýnda dün de Ýç ve dýþla ilgili haberleþme ve istih- Düzen güçleriyle karþý karþýya gelmeden pazarlýðý ve diyalogu kabul etmiyoruz.
sahici bir fikir ve liderden yoksundu, barat. Keþfini beklemeksizin haberleþm- nasýl bir mücadeleden bahsedilebilir ki? Rejim muhalifleriyle ittifaký ve
Ýslamcýlýk iddialarý koftu. eye girmeli ve görev almalýdýr. Ýstisnalar Kimseye diyet borcumuz yoktur. dayanýþmayý kabul ediyoruz.
Siyasî bir dergi “Lider kim?” hariç. Þu husus hiç ihmal edilmemelidir Düzenden beslenen mamacý tiplerden Mizaç hususiyetleri içinde her biri
sorusuna ýþýk tutmalý. Ýslamî bir dünya ki maddî baðlantýda ölçü, ancak bilin- deðiliz. En büyük nefretimiz kuyrukçu ayrý bir cephe ve ayrý bir ýþýk olan gönül-
görüþü sahibi ÝBDA Mimarý sayýn Salih mesinde mahzur olmayan hususlardadýr. tipleredir. Dinini, vicdanýný satanlara, daþlarýmýza cennet arkadaþý gözüyle
Mirzabeyoðlu, inanýþ, görüþ ve Öz daðýtým iþi de, dýþýmýzdakilerin Ýslâm satarak Ýslâmcýlýk oynayanlara ve bakar ve onlarla kâm alýrýz! Onlarýn var-
ölçülendiriþimizdir, þaþmaz bir þekilde daðýtýmýna mahkum olmamak ve ideolo- taviz üstüne taviz verenlere... lýklarý-faaliyetleri bizi gururlandýrýr ve
istikametimizi gösterendir. ÝBDA mimarý cyamýzýn yayýlmasý ve haberleþmenin Keyif ehli deðil, zevk ehli gelsin! sayfalarýmýz onlarýn haberleriyle neþe-
sayýn Salih Mizabeyoðlu’nu, Ýslâma saðlanmasý için zaruret teþkil etmektedir. Ýmânýnýn, aþkýnýn, vecdinin, þahsiyetinin lenir.
Muhatap Anlayýþ’ýn remzi, dolayýsýyla, Bu þuurla görev almalý. “Batý fikir ve zevkini duymak isteyen gelsin! Üstad Necip Fazýl’ýn þu vasiyyetine
mütefekkir-fakih ve Ýslam büyüðü olarak anlayýþýnýn ulaþtýðý her yer Batýdýr!” Herkes uyurken, uyumayan birileri sýmsýký baðlýyýz: “Allah dostlarýný ve
görüyoruz. Terör tariflerini alýp baþlarýna anlayýþýnýn misli olarak kendi vardýr her zaman; iþte o “birilerden “ ol! Allah düþmanlarýný unutmayýnýz! Hele
çalsýnlar. Onun çilesi hepimizindir... anlayýþýmýzý toplumun genel fikir Allah yolunda can vermekten ziyade Allah düþmanlarýný...” Düþmana buðz
Batýnýn dayattýðý terör tarifini kabul çerçevesine yerleþtirmek için her eve her dünyada yaþamayý sevmek Bati dahi etmeyen yani düþmaný da olmayan
etmiyoruz... Dinime dahleden bâri müslü- köye en tenha yere bile ulaþmalýyýz. kültürünün bize armaðan ettiði bir pislik- imanýný yitirmiþtir. Þeriat ölçüsü böyle ve
man olsa! Nereden ne cevher çýkacaðýný bilemeyiz, tir... Ýslâmý zayýflatmanýn bir planý Üstadýn þu noktalamasý: “Ey düþmaným
Þartlarýn sürekli deðiþimi içinde bize düþen vazifemizi yapmak, olur olarak... sen benim ifadem ve hýzýmsýn; / Gündüz
sürekli bir “düzeltme” ve “düzenleme” olmaz ayrý bir þey. Hiçbir daðýtým þirke- Asil davâya mahkum tavrý yakýþmaz. geceye muhtaç, bana da sen lazýmsýn!..”
gerekmektedir. “Ýçyüz muhasebesi”yle tinin yapamayacaðý böyle bir etkinlik, Müslüman sürünmez, ezer. Aksiyona (ÝBDAcýlýða) zýt bir seciye:
meseleleri “hikmet plâný”nda ele almak. ancak gönüldaþ ruhiyatýyla olabilir. Ýslâm “hayat nizamý” olduðuna göre, Nefsimize mazerette çok bonkörüz ve
“Akýllý kimse kendini sorgulayandýr” Temsilci ve muhabirlik görevine de bu nizamýn siyaseti þarttýr. Ýdeolocyanýn müthiþ bir zaman israfý içindeyiz.
hadisinin de iþaret ettiði üzere, biz eskiyi talip olmayý, ideolojik bir vazife bilmeli. varlýðý, siyasette görülür. Tekrar belirte- Aksiyonumuz, zaman denilen canavardan
de toplayarak, yeni þartlarda hep kendini Saðýna soluna bakmadan göreve talip lim, bizim bahsettiðimiz siyaset ideolojik çaldýklarýmýzdýr, kârýmýzdýr, imanýmýzdýr.
muhasebe eden olarak hep yeniyiz, yeni olmalý, adam tanýmak, iþ içinde eðitim bir þuur gereðidir ve kahve politikasýnýn Yoksa zaman gelip geçiyor. Necip
bir düzenlemeyiz. Yani eskinin tekrarý saðlamak. Dayanýþmalý Fikir oluþumu seviyesiz seviyesinde bulunmaz! Fazýl’ýn çilesini çektiði dava: “Zaman
deðiliz... Ýsmimiz de yeni, cismimiz de ancak böyle saðlanýr. Vesile ve vasýta “Ýman olmuþ bitmiþ bir þey deðil, her bendedir ve mekan bana emanettir!”
yeni. Yeni bir usul ve üslûbuz!.. Biz yeni olmalý. an oluþ ve yenilenmiþtir.” Neden “savaþ diyen bir gençlik.
bir ocaðýz! Yeni bir ocak olma iddiasýn- Ýhtilâl þuurunu, daima diri tutmak... yorgunu” olmadýðýmýz ve “kesintisiz Düzenin diþlilerinde bir cývata olmayý
dayýz, kendimizden baþlayarak, çevrem- “Ýdeolojik eðitimin yokluðu yeni þartlar devrime” inandýðýmýz, imanýn bu tar- kabul etmemek: Ya teslimiyet, ya isyan!
izi, ülkemizi ve dünyamýzý tutuþturmak karþýsýnda yýlgýnlýk ve kararsýzlýk mey- ifinde de açýktýr. “Mensup olursan olur- Bu davanýn eriyiz, eri olmaya talibiz!
iddiasýndayýz! dana getirir.” “Yayýn organý düþünmenin sun, gidersen uðurlar olsun!” Aralýk Tek kelimeyle akýncýyýz vesselam...
Þunu da belirtelim ki, ÝBDA’nýn organý olurken, yüksek sesle düþünmenin kalmaz bu saflar... Tâ 1975’lerde þanlý GÖLGE’de ve
sözcüsü, temsilcisi deðiliz, ancak ÝBDA de örneði olmalý ve mensuplarýna bu Amacýmýz sýrf muhalefet yapmak 1979 AKINCI GÜÇ’te Salih
fikriyatýnýn baðlýsý olan kendi cephemizin þuuru iletmelidir.” (Ýdeolocya ve ihtilal deðil, çözümler üretmek, “Siyaset, fikri Mirzabeyoðlu’nun çaðrýsýdýr kulak-
sesiyiz, aksiyonuyuz, zuhuruyuz!.. Yeni Salih Mirzabeyoðlu. 2. Basým.sh.114) hayata geçirmenin manivelâsý ve sisteme larýmýzda:
bir ses, yeni bir cepheyiz. ÝBDA’dan “Düþünmek” ile “düþünme” taklidi baðlý bir þube...” Bu manivelayý kullan- “Elbirlik olmak, gayesine ermemiþ
aldýðýmýzý kendi þahsiyet aynamýzda yan- yapmak”, “iþ yapmak” ile “iþ yapar gibi manýn çabasý, çilesi, üretmesi üzerinde savaþ bitmemiþtir diyenlerle / omuz
sýtma iddiasýndayýz. görünmek” farkýna dikkat etmeliyiz. olmalý... omuza dayanmak kalelerine emperyal-
Kendi dilimizce konuþur, kendi “Kiþi bulunduðu iþin zamaný içindedir” Ülkemiz 80 yýldýr Batý iþgali altýn- izmin/ ne dur ne durak ne rahat / yükseðe
usulûmüzce mücadele ederiz! ölçüsünce tembellik ve gevezelikten dadýr, “Kurtuluþ savaþý” diye yaftalanan daha yükseðe en yükseðe dikilsin bu
Herkesi, Doðru Yol Anlayýþý’ndaki uzak, en küçük çaplarda bile olsa aksiy- Anadolu’daki mücadelede kurtuluþumuz bayrak / bu bayrak yükselen mücadelem-
birliðe davet ederiz. ona talip olmak. Ýþin büyüðü küçüðü yok- saðlanamamýþtýr, batý güdümünde bir izin...”
Hakikatin hatýrý, dostumun hatýrýndan tur!.. rejim kurulmuþtur ve halen iþgal sürmek- Kâim ve Dâim olun!..
Okuyucuya þirinlik politikasý ve halk tedir. Ülkemiz baðýmsýz deðildir, önce
4 11 Ocak 2007
SADDAM ve ÝBDA
Osman Halid
WASHINGTON 03.01.2007
Hayata Bakýþ ve Kapitalizm
Irz Düþmaný, Hýrsýz: Amerikan Federal Soruþturma Bürosu (FBI)
tarafýndan bu hafta yayýmlanan belgelerde,
Guantanamo üssündeki tutukevinde bulunan esir- Mevlüt Koç
FBI Guantanamo Raporunu Yayýnladý lere kötü mualeme yapýldýðýna iliþkin yeni kanýt-
Eski Savunma Bakaný Donald Rumsfeld aley- lar ortaya koyuluyor. “Þey”lere deðerini veren, onlarý has, hususi yapan bir
hine dava açma kararý alýndý. FBI'ýn 2004 yýlýnda, Küba'daki Amerikan üssü kýymetin olduðu yerde kapitalizmin yaþama þansý yok. Bu sebeple
Guantanamo'ya 2001'den beri sevk edilen yak- özel olaný sýradanlaþtýrýp, tanýnmaz hale getirip kendi malý kýlýyor.
merikan Federal Soruþturma Bürosu laþýk 500 kadar ajanýna bir anket gönderdiði ve Kendi malý kýldýðýný olumlarken, orijinal olaný insanlarýn gözünde
Benzeþenler
dini aklama telaþýna düþer.
Lokmacýlara niçin otlakçý dediðimize
"Türkiye artýk daha fazla 'yurtta gelince: Bizimkiler Kýbrýs'ta, uzaydan da
sulh cihanda sulh' politikasýnda, daha görülebilen, dünyanýn ýþýklandýrýlmýþ en
doðrusu politikasýzlýðýnda, yaþayamaya- büyük bayraðýný yapýyorlar. Kýþ aylarýnýn
caktýr." baþlamasý ve ýsýnmak için talebin artmasý
Kumandanýn yukarýda iþaret ettiðimiz üzerine meydana gelen arýzalarýn ardýndan Uður Yaman
sözünü doðrular nitelikte, Kýbrýs meselesi, Kbrýs elektrik kurumu daha önceki
Türkiye'nin "politik acuze" olduðunu ifþa “Saddam 91’de Amerika’ya kafa tutulacaðýný gösterdi ve Amerika’ya saldýran
arýzalarda da yapýldýðý gibi Rumlar'dan bütün teröristlere ilhâm kaynaðý oldu. Ýyi ki idam edildi.”
ediyor. Özetle; Mürtedler tayfasýnýn elektrik satýn almak istiyor. Rumlarýn þartý:
Batýdan aldýðý destekle AB sürecini hýz- Bu sözler bir tv. mülâkatýndan…
"Beþparmak'taki bayraðýn ýþýklarýný
landýrmak için baþa geçirdikleri Talat, Saddam’ýn idam edilmesinin hemen akabinde sarf ediliyor…
söndürürseniz, size elektrik satarýz"…
Lokmacý kapýsýný açmak istiyor. Üst düzey Yer; Amerika. Mekân; bir bar…
Bu sefaletinizi de ancak 10. Yýl marþýný
askeri yetkililerin olumsuz yaklaþýmý coþkuyla söyleyerek kutlarsýnýz. Sözün sahibi; 50 yaþlarýnda bir Amerikalý.
karþýsýnda küsüp istifa etme Ýþte milli politikamýz… Alkolik olduðu her hâlinden belli. En önemlisi de bir kâfir.
noktasýna geliyor. Ýþte Kýbrýs Fatihleri... Ve Tespitindeki sarahat, dikkate ve anýlmaya deðer.
Asker, "Nereden aldýk þu iþte o Fatih(!)lerin irtica O zaman anmalý…
Kýbrýs'ý…" havasýnda huy- brifingi verdiði kuduz gibi Malûm; göz hasmýný tanýr… Kâfir, kâfirliðinin gereðini yerine getiriyor, düþ-
suzlanýr ki haklýdýr; versen, Müslümanlara saldýrttýðý manýný tanýyor ve düþmanýný tek bir cümle ile takdire þayan bir þekilde özetliyor:
savaþarak aldýðýn topraðý ulusal medyamýz... “(…) Amerika’ya saldýran teröristlere ilhâm kaynaðý oldu.’
masada kaybeden rezilsin. Ulusal-Ýþgal medyasýn- ‘Bir haþere bir haþereye deðmiþ’…
Vermesen diye bir ihtimal dan bayrak haberi: Elektrik Bu sözler de bir köþe yazýsýndan…
yok zaten. Bir de kendini en güvenilir kesintisinin sýklaþmasý üzerine halk arasýn- Saddam’ýn idam edilmesinin hemen akabinde sarf ediliyor…
kurum ilan etmiþsin ki, halkýn hissiyatýna da tartýþma baþlamýþ: Bayraðýn ayda 635 Yer; ‘Ýslâmcý’ gazete. Mekân; zehir kusulan bir gazete köþesi…
ters karar alýr mýyým tereddüdü seni yiyip kilovat elektrik harcadýðýný ve bunun Sözlerin sahibi; suyu iyice ýsýnan bir piç…
bitiriyor. Tereddüde misal; bir paþamýz(!)ýn büyük bir evin kullandýðý miktarla ‘Tespit’indeki piçlik ve kustuðu zehir, dikkate ve anýlmaya deðer.
Ordu'da "þehit anasý" olarak takdim ettik- aynýymýþ… Kýbrýs halký öyle düþünmüþ O zaman anmalý…
leri kadýnýn baþörtüsünü protesto etmesini; olabilir. Ýslam endiþesi olmayan toplum- Ama evvelâ kendisine piçlik yapma imkânýný veren gazetesinden baþlamalý…
millet üzerine çullanýnca ertesi gün dan, millet, milliyet, haysiyet endiþesi de Bu gazetenin sahibi bir esnaf… Çapý, kasabanýn tek bakkalý olan köylü Memet
baþörtülülerle resim çektirmesini hatýr- beklenmez. Normal bir evin harcadýðý elek- aða’dan hâllice…
layýn. triði harcýyor diye tartýþan sefiller… En az köylü Memet aða kadar taþralý, köylü Memet aða kadar kurnaz, köylü
Politikacý Kýbrýs'ý verse haindir; "ver- Ýþgal medyasýnýn da niyeti anlaþýlýyor: Memet aða kadar köþesiz…
mese" ihtimali yine yok. Her an burnuna "Soðukta kalacaðýna düþmanýnýn elini öp; Gazete satan bu esnaf o kadar kurnazdýr ki, herkesi idare ettiðini falan düþünür.
sokulan namlu canýný bezdirmiþ, 'politikacý' bayraðý indir. Zaten o sadece iþe yaramaz
yerine 'üçkâðýtçý' olmuþtur. Onun için,
Köy bakkalýnda leblebinin de çivinin de bulunmasý gibi bunun gazetesinde de
bir sembol" herkes bulunur.
Pek tabiî olarak da herkesle herkestir.
Dergimizin Orta Asya Temsilcisi Dilmurat Ýrancý bir piç ile Ýrancý, mezhepsizle mezhepsiz, Milli Görüþçü ile Milli
Görüþçü, AKP’li ile AKP’li, Ýbdacý ile Ýbdacý…
TÜRKÝSTAN’dan Bildiriyor: O ânki durum neyi gerektiriyorsa…
“Fitne” deyip her iki tarafý suçlamak, haklý ile haksýzý karýþtýrmak doðru
deðil. Kim fitne? Ki, Kur’an’da öldürmekten beter vasýflanan bu fiil ?
Hakan Albayrak’ýn kafa karýþtýrmaya yönelik art niyetini gösteren bu yazýsý
olmasýn! Çünkü sokaktaki sýradan bir insan bile Amerikan iþbirlikçileri
Þiîleri ve onlara direnen Sünnîleri anlarken bu “tavuk”a ne oluyor? Þuur
altýndaki Ýrancýlýk ve Sünnî düþmanlýðý “Çaldýran Lobisi” benzetmesinde de
açýk. Fitne, Amerika ile iþbirliði yapýp Sünnîleri kesen Þiîlerdir, onlarý savu-
nanlardýr ve hâlâ “ Zalim Saddam!” edebiyatý yapanlardýr.
“Ne Þiî, ne Sünnî” ne demek?...O zaman sen nesin? na dikkat etmek gerek!
Renksiz, kimliksiz, ortada dolaþan, trafikçilik yapan biri Tarih boyunca Þiîler (Ýran) ne yapmýþ?Gaza devleti
mi, yoksa baþka bir þey mi? Osmanlý Batý ile harbederken onu arkadan vurmak için
Hemen soralým: Hz. Aiþe’nin Allah Resulü’nün temiz (bugün týpký Amerika ile harbeden Irak’a yaptýklarý gibi)
eþi olduðuna inanýyor musun? Ýnanmýyorsan Þiîsin- hem Batý ile iþbirliði yapmýþ ve hem de Anadolu’da fitne
Rafizîsin. Allah Kur’anýnda 1,5 sayfayla Hz. Aiþe’yi ve karýþýklýklar çýkarmýþlar ve bu fitne tehlikesini gören
beraat ettirirken Þiîler-Rafizîler (burada rahatlýkla kafir cennetmekân Halife Yavuz Sultan Selim tarafýndan
denir çünkü ayet var) Hz. Aiþe’ye aðza alýnmayacak küfür- ÇALDIRAN ovasýnda kýlýçtan geçirilmiþlerdir. Bu arada
ler ederler. Sünnîlikle Þiîliðin önemli bir farký budur. Safevî-Þiîlere yardým eden bizdeki pislik alevîler de temi-
Devam edelim: Allah’ýn Kur’anýnda “Yar-ý Gar-Maðara zlenmiþtir. Týpký Amerika ile iþbirliði yapan bugünkü Dýþtan saldýranýn düþmanlýðý açýktýr, ona göre tedbir
Arkadaþý” dediði Sýdýk lakaplý Hz. Ebubekir’i sever, sayar Þiîleri sünnî Saddam ve sünnî direniþçilerin temizlemesi alýrsýn, ama içten savunmasýzsýn!
mýsýn? Þiîler-Rafizîler “zalim, gasýp” derler. Yine devam gibi… Bizim mezhep baðlýlýðýmýz temiz Ýslâm anlayýþý olan
edelim:Allah Resülü’nün “Benden sonra Ebu Bekir ve Osmanlý Batý ile harbederken, Ýran, Venediklilerle Sünnet Yolu üzerinedir, Sünnîyiz, Türkiye’nin de kahýr
Ömer’e tâbi olun!” buyurduðu Adalet Timsali Hz. Ömer’e iþbirliði yapýyordu. Bugün, Ýran devlet baþkaný ekseriyeti böyledir. Tâbii bunun þuurunda olmak, Ýslâm’a
dil uzatýr mýsýn? Þiîlerin iþi gücü en büyük iki halifeye ve Ahmedinecad’ýn “Amerika’ya direnmesine” fazla aldan- Muhatap Anlayýþ’la mümkün. Sünnî anlayýþýmýzý korumak
sahabilere dil uzatmaktýr. mayýn. Malum ve meþhur þiî tavrýdýr, önce biraz yaygara ve yürütmek ayrý ve önemli bir dâva. “Diyalektik, kendi
Bir soru daha soralým: Abdest alýrken ayaðýný yýkar kopartýrlar ve sonra ihânet mizaçlarý üzerine dönerler. zýddýný dýþarýda býrakmanýn sanatýdýr” mânâsýnca, “BD-
mýsýn? Þiîler yýkamaz ve ayak üzerine mest almakla Kumandan Mirzabeyoðlu’nun þu tespiti yerindedir: “Ýran ÝBDA Ýslâm’a Muhatap Anlayýþý” da, bid’at yollarýný dýþta
yetinirler. Þiîlikte olan “muta nikahý” gibi iðrenç þeyleri ve Müslümanlarýn Yahudileridir” . Þiîler için “hâlis münafýk” býrakan sünnet yolunu temsil eden bir dünya görüþüdür.
diðerlerini saymýyorum. da diyebiliriz. Allah Resûlü’nün kum tepelerine çizdiði dost doðru yolun
Ýran, tarih boyunca ve bugün de Ýslâm’a ihanetten Þiîlik týpký Yahudilik gibi, bilip de inanmamanýn, bile günümüze eklenen halkasý olarak bir âlemi, bir remzidir.
baþka bir þey yapmamýþtýr, çünkü varlýk sebebi olan Þiîlik- bile pislik yapmanýn yoludur. Yahudileri hatýrlayýn, Ýslâm’a Muhatap Anlayýþ olmadan da Sünnîliði yürüt-
Rafizîlik bu psikolojide sapýk bir koldur. Bu açýdan bizde- Kureyþ’ten Peygamber çýktýðýný öðrenince; “Eyvah menin zor olduðunu, eþya ve hâdiselere yorum getirmekte,
ki alevîlere benzer, yâni psikolojileri yakýndýr, uygula- peygamberlik Ýsrailoðullarýndan gitti!” diye tepki göster- sistemden hareketle siyasî bir çizgi oluþturmakta zorlanýla-
malarý farklýdýr. Ýran (þiîlik), tarih boyunca ne ise bugün de miþler ve bu sözlerinde de görüldüðü üzere, peygamber caðýný, daha doðrusu mümkün olmadýðýný belirtelim.
odur. Sünnî Saddam Hüseyin’in Amerika tarafýndan olduðunu bile bile Allah Resulü’ne karþý gelmiþlerdir. Asrýmýzdaki Ýslâm diyalektiðini bilmeden, Ýslâmcý
idamýnda Þiîlerin gösterdikleri korkak ve alçak tavýr, bu “Ýran, Müslümanlarýn Yahudileridir” tespiti bu açýdan da mücadele ve Doðru Yol anlayýþý nasýl yürütülsün? Nasýl
gerçeði bir daha gözler önüne sermiþ oldu. Amerika’ya çok mânâlý. Sen Kur’an’a inandýðýný söylüyorsun, Sünnî olunsun?
direnen ve savaþan kim? Sünnî Saddam. Hainlik yapan ve Kur’an’da 1,5 sayfa geçen Hz. Aiþe’nin beraetine inanmýy- Bizim mezhebimizde (mezhep yol demek, din de yol
Amerika’ya tek kurþun atmayan kim? Þiîler ve Þiî Ýran. orsun, “Yâr-ý Gar”a inanmýyorsun. Allah Resûlü’nün demek; bu mânâda bir ayýrým yok) baþka bir mezhebe,
Ülkesini iþgal edenlere karþý savaþan bir ülkenin liderini, mütevâtir sözlerine inanmýyorsun. Ayet ve mütevâtir baþka bir dine veya dinsize ihânete ve zulme izin yoktur.
idam ettirmeyi desteklemek ancak sapýk Þiî-Rafizî taife- hadisleri inkâr küfürdür; bu açýdan Þiîlere kâfir demek Ýran ise mezhepçidir, hâin ve kalleþtir. Ýslâm, Araplar ve
sine yakýþýr. Ýçlerindeki Sünnî nefretinden ve hain miza- dinen þarttýr. Doðru olduðunu bile bile týpký Yahudiler gibi, Türkler ve diðer kavimler eliyle yayýlmýþtýr, fakat Farslarýn
çlarýndan doðan bir durum. Ýslâm ülkelerindeki bir çok ýrkî taassupla (Farisî ýrkçýlýðýyla) hakikati reddediyorsun. eliyle yayýlmamýþtýr. Çünkü Farisîlerin iþi gücü Ehl-i
gazete “Ýslâm’ýn ve Araplarýn en büyük düþmaný Þiîlerdir” Meselâ Türkler böyle deðil, Ýslâmiyet’e önce direnmiþler Sünnet düþmanlýðý olduðu için ve biz onlar için kâfir (Þiî
diye manþet atmýþ Þiîlerin bu ihânet ve alçaklýðý üzerine… fakat, sonra gönülden kabul etmiþlerdir. Türkler, Farslar Humeyni’nin kitaplarýnda da bu görülür) ve camilerimiz
TEK YOL ÝSLÂM’dýr ve EHL-Ý SÜNNET bunun gibi münafýk bir tavýr göstermemiþler. Onun için tarih say- de düþman hedefi kabul edildiðinden (Irak’ta camilere
cemaat ifâdesidir. Yâni Ýslâm’ýn ayrý bir fýrkasý deðildir, falarýna þanlý bir medeniyet, yüce gönüllü bir fazilet sere- saldýrmalarýnýn sebebi budur) devamlý Müslümanlarla
fýrkalardan bir fýrka da deðildir. Sünnîlik, adýndan da bilmiþlerdir. “Kiþi kavmini sevmekle kýnanamaz” böyle bir uðraþýrlar. Sünnî Saddam, Ýsrail’e füze gönderir, Ýran’dan
anlaþýlacaðý üzere, bid’at –ayrýlýk fýrkalarýna karþý sünnete kavim hangi Müslüman kavim olsa sevilir zaten. Bu ses yok! Sünnî Saddam Filistin dâvasýnýn yanýndadýr her
baðlýlýða vurgu yapan Ýslâm’ýn kendisidir. Hak Yol, medeniyette payý olan diðer kavimleri de (Kürtler, Çerke- zaman, Ýran ancak Þiîlik yönü itibariyle Hizbullah’a
Ýslâm’ýn adýdýr; Sünnîlik ve onun Dört Hak Mezhebi… zler vs.) anmak yerinde olur. yardým eder. Amerika körfezdedir, Sünnî Irak’la savaþýr,
Ýslâm olana mümin de deneceði, Müslüman da Hicrî XV. Ýslâm asrýnda þunu vurgulayalým ki, içte bir- Þiî Ýran kemik kapma peþindedir. Ayný Ýran Afganistan’da
deneceði, muvahhit de denebileceði gibi bir þey lik olmadan dýþta baþarý zordur ve içteki pislikleri temizle- da Ýslâmcý gruplarý bölmeye çalýþmýþtýr ve oradaki
“Sünnîlik”… mek zarurettir. Týpký Sokullu’nun savaþa gitmeden önce mücadeleyi zaafa uðratmýþtýr.
Neden mi “Sünnilik” denmiþ? Ýslâm’da ayrýlýk ordu içindeki pislikleri ayýklamasý gibi. Demek ki, XV. Pisliklerden bir pislik, Yeni Þafak’ta Hakan Albayrak,
fýrkalarýný belirtmek için, buna vurgu yapmak için. “Ehl-i Ýslâm asrýnýn savaþ konseptinde Müslümanlarla, münafýk- Amerika’nýn astýðý þehit Saddam’a “tetikçi” ve “tavuk”
Sünnet” ve “Ehl-i Bid’at” diye tefrik edilmiþ. Sapýklýklarý lar arasý iç savaþ önemlidir. Bu savaþa, baþka Þiîler olmak derken Þiî Humeyni’ye de “Ýman Humeynî” diyebilmekte-
deþifre etmek için. Ulemâ çok da doðru yapmýþ. Ýslâm üzere Amerikancý ýlýmlý Ýslâmcýlarý, Fettoþ gibileri ve diðer dir ve Türkiye’deki “Çaldýran Lobisi”nden rahatsýzlýðýný
binasýný böylece içteki sapýklýklardan korumuþlar, onlarý mürtedleri katabiliriz. Ve ortalýðý “Zalim Saddam!” ede- dile getirmektedir. Adamlardaki Çaldýran rahatsýzlýðýna
isimlendirerek, damgalayarak içeriye karýþmalarýný biyatýyla bulandýrýp, Amerika’nýn ekmeðine yað sürenleri bak! Bundan 5 asýr önce Çaldýran Ova’sýnda çalýnan
önlemiþlerdir. Doðru Yol ölçülerini billurlaþtýrarak olduðu de. Bu tiplerin siyasî duruþlarý hep küfre hizmet olmuþtur. kýlýçlar sanki bunlarýn üzerinde parlýyor. Demek ki genler-
gibi çerçevelemiþlerdir. Bu açýdan bakýldýðýnda yürürlükte Ýþbirlikçi Pakistan askerleriyle savaþan ve onlarý geri ine iþlemiþ bu Þiî mezhepsiz sapýklarýn…Hakan
kalan dört hak mezhep (Hanifilik, Þafilik, Hanbelilik, püskürten Vezirî Kabilesi’nin lideri Hacý Ömer, Vakit’in Albayrak’ýn Ýrancýlýk o kadar gözünü kör etmiþ ki,
Malikilik) aralarýnda sadece teferruatta ayrýlýk olan, asýlda Dýþ Haberler Muhabiri Adem Özköse’ye þöyle diyor: Amerikan kuyrukçusu Þiîleri ve bundan bir kemik kapma
ise bir (EHL-Ý SÜNNET – EHL-Ý ÝSLÂM) olan yoldur. “Taliban’ýn özellikle Ýslâm dünyasýnda kötü olarak peþindeki Ýran’ý alkýþlayabilmekte ve Sünnî direniþçileri ve
Allah Resûlü’nün; “Ümmetim 73 fýrkaya ayrýlacak, tanýnmasýnýn en büyük sebebi Ýran’ýn mezhepçilik yap- þehitleri karalayabilmekte, vakur bir þekilde ölüme giden
biri kurtuluþta, diðerleri ateþtedir” hadisindeki Kurtuluþ masýdýr. Ýran, Taliban’a Hanefî olmasý nedeniyle iyi yiðit ve Sünnî Saddam’a ancak Hakan’a yakýþan “tavuk”
Yolu’nu (Fýrka-i Naciye) belirten yolun ismidir “Sünnet ve bakmadý. Elindeki imkânlarý kullanarak Taliban’ý diye hitap edebilmekte. Alçak Þiî ve münafýk týynetini
Cemaat Ehli” tâbiri. Hani o sapýklar da “Ýslâm” diyor ya, Müslümanlara kötü gösterdi. Ýran’dan artýk mezhep- Hakan Albayrak ve onun gibilerden süzebilirsiniz. Bunlar
fark belli olsun, sapýklýklarý açýk edilsin, kirli su temiz suya çiliði býrakmasýný, bütün Müslümanlarý kardeþ olarak “ne Þiî, ne Sünnî” derken (zaten böyle bir þey eþyanýn tabi-
karýþmasýn diye “Sünnîlik” denmiþ. Yoksa “Ýslâm’ýn iki görmesini istiyoruz.” atýna aykýrýdýr, yukarýda izâh ettik), aslýnda Ýslâm’ýn
kolu, biri Þiîlik, diðeri Sünnîlik” þeklindeki anlayýþ tama- Ýrancý aðýzlar kullanan, Ýslâm’ýn Kurtuluþ Yolu Kurtuluþ Yolu Sünnet ve Cemaat Ehline kinlerini kusmak-
men cehâlet ve dalalettir. “Ne Sünnî” demek de, “Ne Sünnîliðe ve Ýslâm’ýn bâtýný tasavvufa dil uzatan, ahmak, talar. Zâten Þiî Ýran’ýn da böyle bir projesi vardý, mezhep-
Ýslâm” demekle eþanlama çýkar; Müslümanlarýn buna çok cahil ve iþbirlikçilere dikkat! Ýslâm’ýn en büyük düþmaný, leri yakýnlaþtýrma ayaðýna Sünnîlikten boþaltma ve
dikkat etmeleri gerekir. Ne demek sünneti inkâr, öyle þey Ýslâm içinde görülen ya da doðru bir ifâdeyle gösterilen bu akabinde Þiî Humeyni’ye biat ettirme. Hakan Albayrak’ý
olur mu? Kuru akýlla gidip, “sadece Kur’andan fýrkalardýr. Çünkü bu sapýk fýrka ve anlayýþlar içten bozu- da o yollarda düzmüþler anlaþýlan.
yapacaðýz!” diyen mealci-kaynakçý güruhun sapkýnlýklarý- cudur, onun için dýþtan saldýrandan daha büyük tehlikedir. Þunu da belirtelim ki, “mezheplere gerek yok!” diyen
de bir fikri savunmakta, bu da “mezhepsizlik mezhebi”
11 Ocak 2007 11
olarak ayrý bir yol-mezhep olmaktadýr. duyulmayan Burhan Kavuncu gibi, Nurettin
“Benim mezhebim-yolum olmayacak”
demek eþyanýn tabiatýna aykýrý, Budist de
“hiççilik” olarak bir yola sahip aslýnda.
Þirin gibi ve þimdi de Hakan Albayrak gibil-
erle fitne sokmaktan baþka ne yaptý? Sünnî
Saddam Ýran’a bu niyetlerle saldýrdý ise
Kükreye Kükreye Geliyoruz!
Tavuk Hakan’ýn kendi hayal kýrýklýðýnýn bravo. Görülen o ki, bu niyetlerle ve baþka Ýbrahim Doðulu
ifâdesi olan þu tespiti bile, “ne Þiî, ne Sünnî” zarurî gerekçelerle Þiî Ýran’a saldýrdý. Yâni
tezinin saçmalýðýný gösteriyor: “Saddam’ýn Batýnýn isteðiyle deðil… Ukrayna’da bir aslan…
devrildiði günlerde bir aðýzdan “La þiîyye la Halepçe mevzuu… Þehit Saddam, Allah diyen bir aslan…
sünnîyye, vahde vahde Ýslâmiyye” (Ne Þiî, sürekli olarak Halepçe’nin Ýran’ýn iþi Bir de bizim aslan…
ne Sünnî; Ýslâm Birliði) diye haykýrarak fit- olduðunu söylemekteydi. Bunu doðrulayan Ukrayna’da Allahsýzýn biri, “Allah varsa aslanlar bana bir þey yapmaz” demiþ ve
neye karþý uyanýk olduklarý intibaýný hâdise de kimyasal saldýrýdan sonra þehrin aslanlarýn dolaþtýðý araziye dalmýþ.
uyandýran Iraklý kardeþlerimiz, ne yazýk ki Ýran’ýn elinde kalmasýdýr. Bu da Saddam’ýn Tabiî Allah’ýn dediði olmuþ, adamý aslanlar parçalamýþ!..
sonradan fitnenin soysuz çarkýna kapýlarak bu konudaki tezini güçlendirir mahiyette. Bundan bir süre evvel, yine televizyonlarda müthiþ bir hadise seyredildi.
hepimizi hayal kýrýklýðýna uðrattýlar.” “Zalim Saddam” propagandasý Ýran (Þiî) Bir aslan, kameralara yüzü dönük, ‘Allah’ diyor!..
“Fitne” deyip her iki tarafý suçlamak, menþeli. Çünkü Irak bölgede Ýran’ýn en Bu iki hadise imânýmýzý pekiþtirdi.
haklý ile haksýzý karýþtýrmak doðru deðil. büyük rakibi ve Saddam Hüseyin Sünnî. Bir de tüm dünya Müslümanlarýnýn iftihar ettiði, deðerleri ve inandýklarý için
Kim fitne? Ki, Kur’an’da öldürmekten beter Bizdeki “Zalim Saddam!” cýlara gelince, yaþayanlarýn gýpta ettiði bir Arslan var.
vasýflanan bu fiil ? Hakan Albayrak’ýn kafa bunlar daha önce Suud’tan gelen para ve Bu iki hadisenin de mânâsýný kuvvetlendiren, Müslümanlarýn muazzam kuvvet
karýþtýrmaya yönelik art niyetini gösteren bu yayýnlarla “vehhabî” fikirlerini pompalýyor- bulduðu bir hadise…
yazýsý olmasýn! Çünkü sokaktaki sýradan bir lardý, daha sonra Þiî devrimiyle Ýran’dan Düþmanlarýmýzýn kahrolduðu bir hadise…
insan bile Amerikan iþbirlikçileri Þiîleri ve gelen para ve kitaplarla “Ýrancýlýk” pom- Baþörtüsünü, yani namusumuzu çiðneyeceklerini zannedenlerin cezalandýrýldýðý
onlara direnen Sünnîleri anlarken bu palamaya baþladýlar. Bunlar böyle dönüp hadise…
“tavuk”a ne oluyor? Þuur altýndaki Ýrancýlýk duruyorlar, ama ben size sabit bir nokta- Cezalandýrýlanlar ve cezalandýrýlacak olanlar… Aslanlardan aslan beðensin!
ve Sünnî düþmanlýðý “Çaldýran Lobisi” ben- larýný söyleyeyim de bu iblislere haksýzlýk Ancak domuzlarýn düþünebileceði o karikatürü çizen Cumhuriyet’in,
zetmesinde de açýk. Fitne, Amerika ile iþbir- etmeyelim: Dün de bugün de Doðru Yol “arkasýnda kim var?” diye domuzca sorduðu Müslümanýn arkasýnda da Allah
liði yapýp Sünnîleri kesen Þiîlerdir, onlarý Anlayýþý ÝBDA’ya düþman olmalarý… Ýbiþ- var!
savunanlardýr ve hâlâ “ Zalim Saddam!” münkirlerin bu düþmanlýðýndan dolayý Yerde de Ýslâmî deðerlerin yýlmaz savunucusu, binlerce yýllýk deðerlerinden
edebiyatý yapanlardýr. Fitne Ýran’dýr, kukla Allah’a þükrederiz! tek milim sapmamýþ, ‘pazarlýksýz Ýslâm’ diyen ÝBDA ve onun öncülüðünde
Kürt idâresidir. Sünnî Saddam bunlara Baþkan Saddam Hüseyin, Sünnî bir aile- Müslüman halkýmýz var!
saldýrýrken ne kadar haklý imiþ. Alçaklar den gelmektedir. Onu hýrsýzlýða teþvik eden Allah’ýn adýyla meydan okuyanlarýn karþýsýnda kim durabilir?!
onun için astýlar yiðit Saddam’ý ve onun için üvey babasýna on yaþýnda karþý gelerek Anadolu’nun halis evladý Arslan, Müslümanlara bir miladýn habercisi olarak
alçakça tekmelediler nâþýný. Yoksa idam saðlam bir Sünnî olan dayýsýnýn yanýna gider görülmüþtür.
edilenin yüzü gözü niye kan olsun? Bunu da ve orada Sünnî terbiyesi alýr ve dayýsý vasý- Baþörtüsünün yargýlandýðý Danýþtay’daki o odaya girene kadarki Türkiye ile gir-
bir bayram günü yaptýlar. Amerika Þiî ele, tasýyla Baas partisine girer. ildikten sonraki Türkiye, ayný Türkiye deðildir.
Sünnî katletmeye… Buradaki piçler de Sünnî Saddam Hüseyin, Þiî Ýran’a, hain Bu, ‘bir avuç’ laikin içine düþtüðü infial ve psikolojik yýkýmdan anlaþýlmaktadýr.
alkýþlasýnlar! Cehennemlik köpekler. Kürtlere, Amerika’ya ve onun piyonu Sözkonusu infial ve yýkým hâlâ sürmektedir ve giderek temele doðru inmektedir!
Irak’ýn yakýn tarihi ile ilgili tespitleri de Kuveyt’e ve en mühimi Ýsrail’e saldýrarak Gördünüz! Meclis’te bir çýrpýda kürsüyü iþgâl ederek Allah’ýn emrine meydan
yalan yanlýþ Tavuk Hakan’ýn. 1963 hayatýný geçirmiþ bir Arap kahramanýdýr. okuyan ve Müslümanlara ‘haddini bildiren’(!) Karaoðlan Ecevit, nasýl da çýrpýna çýr-
darbesinde Amerika, Baas’ý iktidar yaptý Bunlardan dolayý mý “Zalim Saddam!” pýna yýkýldý gitti! Bu onlarýn kýyametinin geldiðinin haberidir. Laiklerin Tanrýsý var,
diyor. Halbuki 1963’te Baas iktidar olmuy- oluyor. Tabii hatalarý vardýr. Türkmenlere Allah’ý yok! Allahsýz olanýn geleceði de yoktur!
or, iktidara ortak oluyor ve daha sonra tas- yaptýðý, Baas partisinin katý milliyetçiliði ve Bir ‘bez’ bir baþ, bir baþ bir fikir, bir fikir bir el, bir el bir silah, bir silah bir
fiye ediliyor ve Sünnî Saddam 3 yýl hapis savaþlarda sivillere verilen zararlar. mermi, bir mermi bir devrimi devirir!..
yatýyor. Aslýnda bilinmeyen bir þey deðil, Amerikan ve Ýran güdümlü hain Kürtlerin “Bir akýl gelecek ki akýllar delirecek
demek ki mezhepçilik taassubu bu saptýr- öldürülmesi savaþýn gereðidir, katliam sayýl- Ve bir devrim evvela devrimi devirecek”
malarý yaptýrýyor. maz. Ama savaþ hukukuna uymayan þeyleri Bunun ihtimalinin bile kalp krizine sebep olacak kadar korku ve dehþetle karþý-
Sünnî Saddam, Ýran’a da Batý istedi diye hiçbir taraf adýna kabul edemeyiz. Aslýnda landýðý günlerden bugüne, ‘mümkün’ denildiði günlere geldik.
saldýrmadý, Batý desteðini aldý (o zaman bunlarý söylemeye bile gerek yok: Saddam Þu kadar yýllýk Ýslâmcý mücadeleden sonra bir sýçrayýþta bugüne!
aldýðý silahlarla sonra onlarý vurdu, bu da Hüseyin, baþta Ýran, Amerika, Ýsrail ve iþbir- Zaman, onlarca yýlda hazýrlanýp kullanýlacak imkân ve mümkünlerin birkaç
ayrý bir dâvâ) ama kendince saldýrma sebebi likçi Kürtlere karþý savaþmýþ bir kahra- dakikada tecellilere sahne olduðu zamandýr.
vardý. Çünkü Ýran, Kürtler ve Þiîler vasý- mandýr. Allah rahmet etsin. (Amin). ÝBDA Sözkonusu Ýslâmcý mücadelenin haysiyet ve þerefi de Büyük Doðu-ÝBDA’ya ait-
tasýyla sürekli Irak’a müdahale ediyordu ve hareketinin tâ 25 Ocak 1991 tarihinde tir! Emanet ve bereketi ondadýr. Mübarektir. Mukaddestir.
Irak, pislik ve ihânet yuvasý Ýran’la savaþ- 1.Körfez Savaþý esnasýnda meþhur Beyazýt Hangi kombinezonda deðerlendirilirse deðerlendirilsin, en bayaðý siyasi kritikler-
mak zorundaydý. Barzani’nin de ihâneti Meydaný’ndaki Cuma gösterisinde açtýðý þu den, en açýk aksiyona kadar rüzgâr ne yandan eserse essin, ÝBDA geliyor!
açýk. Þiî Humeyni, Irak-Ýran Savaþý’ný “8. pankartýn haklýlýðý bugün daha derinden AKP’yi yýllar sonra tertiplemeye ‘cesaret’ ettiren Millî Eðitim Þûrasý’nýn oluþ
Þiî-Sünnî Savaþý” olarak nitelendirmedi mi? ortaya çýkmaktadýr: “Saddam sen oradan! þartlarýný baþka hangi saike baðlayabilirsiniz.
Ýran Þiî devrimi Ýslâm devrimi deðil ki, Biz buradan!” Bunu o gün anlamakta zor- Ayný zamanda Cumhurbaþkaný Sezer’in katýlmayýþýný…
Sünnî Saddam’ý eleþtirelim. Sünnî lananlar bâri gelinen noktada bugün anlasýn! Bu ve benzeri bir çok akim olmasýna raðmen, gerilime sahne olan plâtformlar,
Saddam’ýn Körfez Savaþlarý vesilesiyle Osmanlý yýkýldý Ýslâm (Sünnî) âlemi baþsýz yürüyüþler, toplantýlar, konuþmalarýn vesaire hepsi, ÝBDA’nýn toplumun bünyesin-
dünya emperyalizminin tekerine çomak sok- kaldý. Ýnþallah bu bayrak düþtüðü yerden den çýkarýp, üflediði ve öz hayatýna hâkim olmaya çaðýrdýðý þuurun tezahürleridir.
masý söz konusu, hâlâ Amerika Ortadoðu’da kalkar ve Ýslam âlemi baþsýz kalmaz. Necip Laiklerce anti-laik bulunan her giriþim aslýnda ve esasýnda ÝBDA’nýn tesiriyle vukuu
bataklýkta. Peki Ýran ne yaptý? O meþhur (!) Fazýl’ýn bu tespiti, ÝBDA kadrosuyla bulmaktadýr. Gerilimin kaynaðý… ÝBDA! Bunu sahiplenen pazarlýkçýlar ise
devrimiyle Ýslâm ülkelerine Þiîlik ihraç gerçekleþecek inþallah. n meyvesini topladýklarýný sanýyorlar. Onlar sadece günü kurtarýyorlar. Eyyamcý
etmekten, Müslümanlar arasýna fitne sok- yavþaklar!
maktan baþka ne yaptý? Þimdilerde pek adý MTTB’ye damgasýný vuran Büyük Doðu’nun ‘düþük çocuklarý’! tekrar
MTTB’yi açmýþ…
Bir araya gelip ‘harimimiz çiðnendi, haremimize girildi’ diye aðlaþýyorlar!
“Pislik Yuvasý”nda Patlama! Tavþanlar!
Sizi o saygý duyduðunuz, ‘efendi’ olduðunuz, ‘terbiyeli’ davrandýðýnýz laik
Malatya’da bir birahanede patlama oldu. Olayla ilgili inceleme baþlatan emniyet, ulusalcýlar deðil, biz aðlatacaðýz!
yaralý sayýsýný açýkladý. Laikler, ‘Ya ÞUURALTI uyanýrsa’ diye korkuyorlar! Hop oturup hop kalkýyorlar!
Þuuraltý çoktan uyandý! Kükreyiþini duydunuz… ‘Uyuyan Arslan uyandý!’
Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, yaptýðý açýklamada, Cezmi Kartay Þuurlarýn ‘altý’nda da ‘üstü’nde de ÝBDA var!
Caddesindeki Sarýcýoðlu Ýþ Hanýndaki birahanede meydana gelen patlamada 6 kiþinin Aþaðýdan yukarýya, yukarýdan aþaðýya bütün ‘muhatap’larýmýz biliyor! Biz varýz!
yaralandýðýný söyledi. Zamanýn gerilmiþ yayý ÝBDA var! Oku hedefe fýrlatýlmýþ ilerliyor!
Bütün sosyal ve siyasi hadiseler açýkça görülüyor ki, “Aslan’ýn gölgesi” altýnda
Patlamanýn nedenini araþtýrdýklarýný belirten Kahya, ‘’Patlamanýn ses bombasý kay- olmaktadýr, her ne oluyorsa! Misâlleri çoðaltabilirsiniz.
naklý olabileceðini, olay yerindeki parçalarýn toplandýðýný, patlamanýn nedeninin Bütün “övünç, kývanç, gönenç, sevinç” Müslümanlarýn, “ezinçler, sapýnçlar,
incelemeden sonra belli olacaðýný’’ kaydetti. tapýnçlar, ilençler” kerpiçten kaleleri düþen laiklerin olsun!
Yine Laiklerin rýzasý için toplanan toplardan bir güruh, Ulusalcý sýfatýyla boy gös-
Yaralýlarýn 3’ünün durumlarýnýn iyi olduklarýný ve ayakta tedavi gördüklerini ifade terdiði günün akþamý yýkýldý, daðýldý.
eden Kahya, olayla ilgili þüpheli görülen 2-3 kiþinin eþkallerinin belirlendiðini, fail- Panik ve dehþet!...
lerin yakalanmasý için çalýþmalarýn sürdürüldüðünü kaydetti. Yaralýlarýn Malatya Gerilim ve Kavga!...
Devlet Hastanesi ve Ýnönü Üniversitesi Turgut Özal Týp Merkezine kaldýrýldýðý belir- Altýndan kalkamazsýnýz!.. Kalkamayacaksýnýz!.. Ortadan kaldýrýlacaksýnýz!..
tildi. 29-12-2006 Bekleyin!.. Ýntikam ateþimizin aydýnlatacaðý günü bekleyin!.. O günü bekleyin!..
Kükreye kükreye geliyoruz evelallah! n
12 13
Anadolu Müslümanlarý Seninle Gurur Duyuyor!
Tutuklamalarýn Ýçyüzü
F
ciler Ýran Ýslâm Cumhuriyeti’nin bayraðýný yak-
Yahudilerin, Þiîlerin ve ayný hizada bulunan “Saddam Hüseyin, Mut’a piçleri tarafýndan mak istedi.” leri, yasal evraklara ve bilgisayarlara da el koydu. Ormanlar talan edilmiþ, madenler talan edilmiþ, millî kýymetler
vatan hainlerinin düþmaný Saddam þehit edildi. O, sapýk mezhepli Þiîler gibi ABD’nin Gönüldaþlarýn protestosuna polis müdahale etti ve yabancýlara peþkeþ çekilmiþ…
Hüseyin’in kukla rejim eliyle þehid edilmesi, Ýran oyuncaðý deðildi. Ýki oðlu da öldürüldü ama o yal- Aylýk Dergisi’nin Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Fuhuþ almýþ baþýný gitmiþ…
Ýstanbul konsolosluðu önünde gönüldaþlar tarafýndan varmadý, dik durdu. Erkek gibi erkekti.” Müdürü Ýbrahim Keskin, Aylýk Dergisi yazarlarýndan Okullarda uyuþturucu partileri yapýlmakta…
protesto edildi. “Þehidimizin dediði gibi Þiîler bu ümmetin Cumali Dalmýþ, Haftalýk Kaide Dergisi Sahibi ve Çocuk pornosu patlamýþ…
Bir kýsmý Arapça olan pankartlarda Þiîlerin sütü Yahudileridir. Artýk Þiîlere karþý sürek avý Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Aydýn Alkan, Abdülmetin Cinsî sapýklýk her türlü haddi aþmýþ ve iþ 17 aylýk bebelere tecavüze kadar,
bozuk oluþuna vurgu yapýldý.Bazý pankartlarda ise baþlamýþtýr. Bu sadece Irak topraklarý dâhilinde bir Torsun, Ömer Kama, Þakir Bilmez, Fatih Köroðlu ve alçaldýkça alçalmýþ ki, bu alçalmanýn tarihte bir eþi, benzeri yok…
“Rafizî Safevî Þiî Mut’a Piçleri Hesap Verecek”, mesele olmaktan çýkýyor. Dünya’nýn herhangi bir Bahri Akpýnar’ý gözaltýna aldý. 3 gün gözaltýnda tutu- Kimin umurunda bütün bunlar?
“Büyük Ýslâm Þehidi: Saddam Hüseyin” yazýlýydý. yerinde yaþayan her bir Þiî gerçek Müslüman’ýn lan gönüldaþlarýmýzý Ýstanbul Aðýr Ceza mahkemesi Ama, tüm dünya üzerinde Saddam’ýn idamýnýn protesto edildiði bir ortam-
Protestoda okunan basýn bildirisinde “Saddam hedefi olmuþtur. Yahudileri bekleyen akýbet neyse savcýlýðý, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliðe sevk da, Türkiye’den dünyaya yansýyan tek tepkiyi veren ÝBDA’cýlarý tutukla! Bu
Hüseyin’e ‘zalim, diktatör, katil’ lakabýný takanlar Þiîleri bekleyen akýbet de odur.” etti. Savcýnýn gözaltýna alýnan 8 gönüldaþýmýzýn tutuk- mânâda Anadolu’nun namusunu kurtaran yiðitlerin tutuklanmýþ olmasý ne
Yahudiler ve Ýbni Sebe tohumu Þiîlerdir… Þayet “Sana da babana da lânet olsun Mukteda Sadr! lanmasýný talep etmesine istinaden hakimlik, Aylýk demek? Herkesin her þeyi protesto etme özgürlüðü olduðu, ibnelerin,
onlarýn gözünde Saddam zalimse hepimiz Þiîler için Sana da babana da lânet olsun Humeyni! Tüm Ehl- Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Ýbrahim lezbiyenlerin alenen meydanlarda hak (!) aramasýna ses çýkarýlmadýðý bir
i Sünnetin laneti ve öfkesi Þia üzerinedir. Hepimiz Keskin ile Abdülmetin Torsun, Bahri Akpýnar ve Þakir ülkede, bu ne demek?
birer Saddam’ýz.” Bilmez hakkýnda tutuklama kararý verdi. Gayrý hukukî Baþa dönelim ve tekrar vurgulayalým: “Hukuk ahlâkýn pýhtýlaþmýþ hâlidir”
Gösteri akabinde gönüldaþlarýn Þiî Rafýzî devleti bu uygulama gösteriyor ki, emperyalistleri ve onlarýn Ýþte, pýhtýlaþma yukarýdaki keyfiyeti arz etmekte…
Ýran’ýn bayraðýný yakmasýný TC polisi engelledi. kuklalarýný tedirgin eden hareket ÝBDA’dýr. Bugüne 17 aylýk bebelere tecavüz edilmesine kadar bir alçalmanýn neþv-ü nema
Burada bir parantez açarak iþgal medyasýnýn ne kadar ÝBDA haricinde o kadar bayrak yakma ile bulduðu bir ortam…
kadar Þiî-Ýran düþmaný(!) oluþuna da göz atalým. sonuçlanan eylemler oldu. Hangi birinde gözaltý ve Tutuklama iþinin içeriye dönük yönü böyle…
Her irtica yaygarasýnda parmaklarýn menfi kutup tutuklama var? Gelelim dýþarýsýna…
olarak iþaretlediði Ýran bir ânda Ýslâm Cumhuriyeti Aylýk Dergisine Yasadýþý Baskýn! Mürted Tayyib’in Saddam asýldýktan sonra aklý baþýna gelircesine itiraf
oluverdi. Bugüne kadar haberlerinde Ýslâm Protestonun ertesi günü polis, Aylýk Dergisi’ne ettiði üzere, Irak, AB’den daha önemli bir hâle gelmiþtir.Ve bu süreçte, gönül-
cumhuriyeti takýsýný es geçen Yahudisever medya, hiçbir dayanaðý olmaksýzýn baskýn düzenledi. Dergi daþlarýmýzýn tutuklanmasý arkasýndaki hesabý, Hakan Albayrak’ýn þu cüm-
sözkonusu ÝBDA olunca bayrak yakma haberini þu çalýþanlarýnýn bulunmadýðý bir zamaný kollayýp kilidi lesinden süzebiliriz: “<Komþu ülkelerle sýfýr sorun> siyasetinin mimarlarý
patlatan Ýslâmla Mücadele Masasý Timi, hiçbir Aylýk olan Dýþiþleri Bakaný Abdullah Gül ve Büyükelçi Ahmet Davutoðlu, meydaný
savaþ naralarý atan ‘Çaldýran lobisi’ne býrakýp bir çuval incirin berbat olmasý-
na izin veremez!”
Rafýzîliði-Þiâyý millete hoþ gösterip, Ehl-i Sünneti baltalamak için, suyu
kaynaðýndan bulandýrmaya kalkarak, Müslümanlarý ABD ile ayný safta
göstermeye yeltenen, bunu da ‘Çaldýran lobisi’ olarak yaftalayan aþaðýlýk
zihniyet, diðer yandan da olabilecek tepkileri önleyebilmek için peþinen ispiy-
ona giriþiyor… “Aman!” diyor, “Bunlarýn hakkýndan gelin, yoksa sizin poli-
tikalarýnýz güme gider!” Onlar da gereðini yapýyor ve gönüldaþlarýmýz tutuk-
lanýyor…
Ýyi de koçum adama sormazlar mý, senin bu akýl verdiklerin, “Aman bizi
kullanýn, delikten süpürmeyin!” diye coniye yalvar yakar olanlar deðil mi? Ne
Kukla Mahkeme, meclisi ve iþbirlikçi ordusu ABD yönetiminin inisiyatifi dýþýnda tek bir
adým atamazken, mahkemelerin, hem de Saddam Hüseyin davasýnda
baðýmsýz olmasýný beklemek mümkün müdür?
Ebu Musab Ez Zarkavi þehid edildiðinde direniþ veya El Kaide eylem-
lerinin sona ereceðini düþünen iþbirlikçi Þii ve Kürt gruplar ve Ýþgalci
ABD’liler zaman içinde durumun daha da kötüye gittiðini bizzat gör-
oldu da Millî Gazete’den Yeni Þafak’a bir ânda geçtikten sonra bunlarýn
türkülerini çýðýrmaya baþladýn? “Çete”, Zaman, Bosna, derken Gerçek Hayat,
Millî Gazete ve þimdi de Yeni Þafak’ý gagalamaya baþlayan çilli tavuk! Bu
Þehid Saddam Hüseyin, "yargýlanma sürecinde ABD’nin istediði müþlerdir. sefer yüzüne dökülecek bir bardak çayla kurtulacaðýný mý zannettin?
Sözde Yargýlama Ve Ýdam: biçimde iþbirliðine gitmiþ olsaydý (Direniþi durdurun çaðrýsý yapsaydý,
iþgal yönetimi ile iþbirliðine gitseydi) durum deðiþir; ‘baðýmsýz’ olduðu
iddia edilen mahkeme"(*) beraat kararý da verebilirdi.
Esir Devlet Baaþkaný Saddam Hüseyin’in idam edilmesi Irak
halkýnýn direniþini etkilemeyecek, tam tersine ona yeni bir haklý gerekçe
temin ettiði için ivme kazandýracaktýr.
Nihat Genç’e hiç güvenme, Mümtaz’er Türköne’nin kaydý hâlâ düþmüþ
deðil…
Bak sana gerçekte olmuþ bir hadiseyi aktarayým… Bu güvendiðin ve akýl
“Araplarýn
Son Þövalyesi ”
Saddam
Hüseyin
Salih Sevim
“Allah-u Ekber! Yaþasýn Irak! Yaþasýn Irak Halký, Allah Ýþgalciden Daha Büyüktür!”
merikan iþgal mahkemesi ortamda doðdu. O, aþkla sevdiði ülkesinin “þiddetle vuran, karþý koyan” mânâsýna kadar sosyalizmi milliyetçi duygularýn
General Abdüsselam Arif Krallýðýn kalkýnmasýnda rol oynayacaktý. Þunu belirtmek gerekir
yýkýlmasýnda ikinci adam olarak bilinen Biliyordu ki, akrabalarý ve tanýdýðý ki, Irak’ýn orta ve güney
bir Arap milliyetçisiydi, General Kasým’ýn dost ve büyüklerinden oluþan yeni yöne- bölümünde Ýran vatandaþlarý
BAC’a karþý çýkmasý ve Sovyetlere yakýn- tim, kendisine er ya da geç iktidarý vere- yaþamaktadýr. Ve bunlarýn
laþmasý sebebiyle onunla arasý açýldý. cekti. akrabalarý olan Iraklýlarla
Neticede 1963 yýlýnda Baasla birlikte Saddam aman vermeden düþmanlarýna birlikte sayýlarý yüz binleri
General Abdüsselam Arif, askeri darbeyle yöneldi. Daha önce uðradýðý ihanetten bulur. Ýran bunlarý Irak’a
iktidara geldi. Arif, darbedeki katkýlarýn- aldýðý ders gereði, ihanet edebilecek ordu karþý kullanmak istedi. Fakat Þehadetinde dahi düþmanýna
dan dolayý Irak Baas’ýnýn önde gelen ismi mensuplarýný tek tek etkisiz hale getirdi. Baas Ýran’ýn bu hamlesini
Albay Ahmet Hassan El-Bekr’i O Hammurabi’nin torunuydu. Tokada tahmin ederek 7 Mayýs
“erkek olun!” diyecek kadar
Baþbakanlýk’a atadý. Bu Saddam için ikti- diðer yanaðýný çevirmeyecek aksine tokadý 1969’da Irak’taki Ýranlýlarýn erkekliðinden zerre kadar
dara giden yoldaki ilk önemli adýmdý. yapýþtýrdýðý gibi düþmaný yere serecekti. 2 sýnýrdýþý edileceðini ilân etti. taviz vermeyen
Çünkü El-Bekr hem bir Týkritli hem de sene gibi kýsa bir süre zarfýnda öyle bir Büyük Þehid Saddam Hüseyin!
dayýsý Hayrullah Talfa’nýn yakýn bir temizlik yaptý ki, Baas Irak’ta iktidara tam Barzani’nin Ýhaneti
akrabasýydý. anlamýyla hakim oldu. Bu baþarýlar net- 1974 yýlýna gelindiðinde küçük çiftçilerden yana kullanýldý. Yine bu
Darbeden sonra Irak’a dönen Saddam icesinde Saddam Irak’ýn de facto lideri Saddam, muhatabý Molla Mustafa reform çerçevesinde II. Abdülhamid’ten
yarým kalan eðitimini Baðdat’ta sürdürdü. olduðunu ispatladý. Barzani’ye özerklik antlaþmasý’nýn ayrýn- bu yana ilk defa, Mezopotamya sulama
Yine bu sýralarda dayýsý Hayrullah Talfa, Ýktidardaymýþ gibi hareket ediyor, týlarýný içeren son halini gönderdi. sistemi gerçek mânâda gözden geçirildi.
küçük kýzý Sacide’yi Saddam’la ancak iktidar için herhangi bir çaba göster- Fakat bu 4 sene zarfýnda Barzani’nin 74’ten baþlayarak Saddam iktidarýnýn son
evlendirdi. 1963 yýlýnýn Kasým’ýnda miyordu. Bunun nedeni iktidarýn bir gün eline ciddi kozlar geçmiþti. Birincisi, dönemine kadar, Dicle ve Fýrat havzalarýn-
Saddam, Baas Bölgesel Yönetimi’nde kansýz bir þekilde kendisine geleceðini Þattü’l-Arap meselesi yüzünden Ýran’ýn da barajlar, hidro-elektrik santraller, sula-
geçici Genel Sekreterlik’e getirildi. bilmesi ve El-Bekr’e olan vefa duygusuy- Irak’a diþ bilemesi, ikincisi ise Irak’ýn ma kanallarý, içme suyu þebekeleri ve en
du. petrolü millîleþtirmesinin Ýran Þahý’nýn da önemlisi, sunî bir nehir olan ve dört büyük
Mahpus Saddam kýþkýrtmasýyla Amerika tarafýndan olum- kanaldan oluþan “Saddam Nehri” gibi
Yetkileri gitgide Baasçýlar tarafýndan Kürtlere Özerklik suz karþýlanmasýdýr. hayatî öneme haiz projeler hayata geçiril-
kýsýtlanan General Arif, buna karþýlýk Saddam Irak’taki Kürtlerin özerklik Bu þekilde daha dün komünist bir di. 1970’lerden önce Irak halkýnýn 3’te
ordunun desteðiyle Kasým 1963’te bir talebinin reddedilemeyeceðini anlamýþtý. Kürdistan devleti olan Mahabat Kürt 2’si kýrda yaþamaktaydý. Tarým reformu
darbe gerçekleþtirdi. Böylece hükümetin Saddam’ýn ikna çabalarý sonunda Baas Cumhuriyeti’nin kurulmasýna yardýmcý sayesinde, 70’lerin sonunda þehirli nüfus
Baas kanadý çökertilmiþ oldu. Tüm eski ve Rejimi, 1970 yýlýnda Kürtlerle bir özerklik olan ve daha sonra Sovyetlere kaçan kýr nüfusunu geçti. Burada dikkat edilme-
yeni Baasçýlar tutuklanmaya baþladý. anlaþmasýna vardý. Saddam’ýn Molla Barzani, 40 yýllýk Amerikan müttefiki si gereken husus, kendisi de bir köylü olan
Saddam bu âni darbe neticesinde hapse Mustafa Barzani’yle birebir yaptýðý olmuþ ve Amerika’nýn desteðini Saddam’ýn þehirleþmeyi teþvik ederken
atýlanlar arasýndaydý. Henüz 8 ay önce 3 görüþmelerden sonra, Kürtlere ileride saðlamýþtý. Molla Barzani Saddam’a ant- köylüye zarar vermemesi bilakis onlarý
yýllýk sürgünden dönen Saddam için, bu daha da arttýrýlabilecek olan bir özerklik laþmayý geri göndermiþ ve baðýmsýz bir ihya etmesidir.
kez 3 yýl sürecek mahpus yýllarý baþlýyor- verildi. Mart 1970 Manifestosu olarak Kürdistan’ýn engellenemeyeceðini Saddam diðer bayýndýrlýk hizmetlerine
du. Bu ihanet Saddam’ýn kiþiliðinin tam adlandýrýlan bu antlaþma, 4 sene sonra bildirmiþti. de yatýrým yaptý. Bunlarýn baþýnda mem-
anlamýyla oturmasýna neden oldu. Artýk yapýlacak olan nihai antlaþmanýn taslaðýy- Saddam, El-Bekr’i zorla ikna etti. Irak leketin en ücra köþelerine kadar giden
hayatý boyunca kiþiliðinde en ufak bir dý. 4 sene sonra taslaðýn ayrýntýlarý belir- Ordusu, Barzani’nin peþmergeleriyle asfalt yollarla beraber, Bayci-Týkrit-
deðiþiklik görülmeyecekti. Bundan böyle lenecek ve karþýlýklý onaylanacaktý. çatýþmaya giriþti. Çatýþmalar sonucu Samarra-Baðdat, Ramadi-Felluce-
düþmanlarýna müsamaha etmeyecek, mukavemet kýrýldý ve Irak Ordusu Baðdat ve Baðdat-Hille-Divaniye-Basra
Baasçý olmayan, hatta Týkritli olmayan Petrolün Millîleþtirilmesi Kürdistan içlerine kadar ilerledi. otoyollarý gelmektedir. Ayrýca Baðdat
kimseye güvenmeyecekti. 1 Haziran 1972 tarihinde, Irak petrol- 1975 yýlýnýn baþlarýnda Amerika, Havaalaný yenilendiði gibi Basra
leri tümüyle millîleþtirildi. Irak petrol- Cezayir’de yapýlan OPEC toplantýsý Havaalaný da uluslar arasý uçuþa uygun
Firari Saddam lerinin 1925’ten itibaren iþletilmesi hakký- sayesinde bir fýrsat buldu. Amerikan’ýn hale getirilmiþtir.
Darbe neticesi aðýr yara alan Baas, na sahip olan Irak Petrol Þirketi’nin isteði üzerine Cezayir Devlet Baþkaný 70’lerin baþýnda baþlatmýþ olduðu
Sünnî halkýn önemli bir kesimi tarafýndan imtiyaz payý, 1952’de yüzde 25’ten yüzde Bumedyen, Þah Rýza Pehlevi ile Saddam bayýndýrlýk hareketini, elektriði tüm köyler
desteklendiðinden kýsa sürede yeraltý 50’ye çýkarýlmýþtý. Baas yönetimi geri Hüseyin’i buluþturdu. dâhil olmak üzere ülkenin en ücra köþeler-
faaliyetlerine baþladý. Hapishanedeyken kalan yüzde 50’yi de millîleþtirerek petrol Görüþmede Þah açýkça Saddam’a þan- ine ulaþtýrmakla neticelendirmiþtir.
dýþarýsýyla baðlantýsýný devam ettiren üzerinde tam hakimiyet kurdu. taj yaptý. Ve Kürtlere verdiði desteði Saddam, eðitim ve saðlýk alanýnda da
Saddam yeraltý faaliyetlerinin en üst Saddam petrolü rejimin kýsa zamanda çekme karþýlýðýnda, Þattü’l Arap’ýn kendi ciddi reformlar gerçekleþtirmiþtir.
seviyeye çýktýðý 1967 yýlýnda hapishane- ihtiyaç duyacaðý, askerî ve bayýndýrlýk tarafýndaki yakasýnýn egemenliðini istedi. 1970’lerin baþýndan itibaren, zorunlu
den firar etmeyi baþardý. çalýþmalarýnýn finansmaný için elzem Ayrýca Irak’ýn çoðunluðu Arap olan ve ücretsiz eðitim sayesinde, okuma-yazma
Bu arada 1966 senesinde Abdüsselam görüyordu. Bu yüzden petrolün millîleþtir- zengin petrol yataklarýna sahip olan bilmeyen yüz binlerce insan okuma-
Arif bir helikopter kazasý neticesinde öldü. ilmesi için rejimde yükselen en kuvvetli Ýran’ýn Kuzistan Eyaleti üzerindeki hak- yazma öðrenmiþ, okuma-yazma oraný o
Yerine aðabeyi Abdurrahman Arif Devlet ses onunkiydi. larýndan vazgeçmesini talep etti. Saddam, güne kadar hiçbir Arap ülkesinde hayal
Baþkanlýðý’ný devraldý. 1967 Arap-Ýsrail Bu dönem ayný zamanda Saddam’ýn Ýran’a daha sonra saldýrabileceðini edilemeyecek seviyelere çýkmýþtýr.
Savaþý’nda Araplarýn aðýr bir yenilgiye meþhur çekirdek kadrosunu kurmaya düþünerek bu teklifi istemeyerek de olsa Irak’ýn iþgali sýrasýnda, Irak’ýn Arap
uðramasý ve ekonomik darboðaz Arif’i zor baþladýðý zamandýr. Taha Yasin kabul etti. Ve 6 Mart 1975’te Cezayir ülkeleri arsýnda en eðitimli nüfusa sahip
durumda býraktý. El-Bekr liderliðinde Ramazan, Saddam’ýn isteðiyle Halkýn Antlaþmasý’ný imzaladý. Böylece Kürtler olduðu þeklinde yapýlan açýklamalarýn
yeniden güçlenen Irak Baas’ý, Baþkan Ordusu adlý iç güvenlikten sorumlu birim- ortada kaldý. Ne Þah ne de Amerika sebebi budur.
Arif’e koalisyon hükümeti teklifinde in baþýna getirildi. Saddam’ým üvey arkalarýnda durmadý. Saddam ihanetin Belki de Saddam’ýn Irak’a yaptýðý en
bulundu. Ancak Arif bunu reddetti. kardeþi Barzan Ýbrahim El-Týkritî haber bedelini ödetmek için Irak’ýn kuzeyine büyük katký saðlýk hizmetlerinde olmuþ-
Akabinde Baas 17 Temmuz 1968’de alam teþkilatý Muhaberat’ýn baþýna, Tarýk doðru yürüdü. Peþmergelerin kaçacak yeri tur.
gerçekleþtirdiði darbe sonucu iktidarý ele Aziz ise Enformasyon Bakanlýðý’na getir- kalmamýþtý. Olan Kürt halkýna oldu. Hem O dönemde Irak Ortadoðu’nun en
geçirdi. Artýk Irak tarihi Baas tarihi ildi. öldürüldüler hem de hain konumuna geliþmiþ saðlýk sistemine kavuþmuþtur.
yani ileride görüleceði gibi Saddam tar- düþtüler. Memleketin en ücra köþelerine kadar en
ihi olarak anýlacaktý. Ýran’la Ýlk Sürtüþme yeni ve kaliteli saðlýk hizmetleri ücretsiz
Tarih boyunca Ýran, ya Kürtlerle ya da Mühendis Kral olarak götürülmüþtür. Bu sebeble Saddam
Gölge Lider Þiiler vasýtasýyla sürekli Irak’a müdahil 1974–78 yýllarý Irak’ýn refaha ulaþtýðý Hüseyin, dünya saðlýðýna yaptýðý
Darbenin ardýndan Devrim Komuta olmuþtur. dönemdir. Bu dönemde ülke bayýndýrlýk katkýlardan ötürü, UNESCO tarafýn-
Konseyi kuruldu. Saddam Hüseyin DKK 19 Nisan 1969’da Ýran, Þattü’l-Arap ve imar çalýþmalarýyla saðlam bir dan ödüllendirilmiþtir.
Baþkan Yardýmcýlýðý’na getirildi. Darbe (Fýrat ile Dicle’nin birleþtiði noktadan altyapýya kavuþmuþ, eðitim ve saðlýk Bu sayede halkla Saddam arasýnda çok
sonrasý Saddam ne yapacaðýný çok iyi itibaren aldýðý isim) su yolu meselesi hizmetleri tüm ülkeye yayýlmýþtýr. ciddi bir bað oluþmuþ ve halk Saddam’ý,
biliyordu. Önce ne pahasýna olursa olsun üstünde varýlan, 1937 Antlaþmasýný taný- 1974–75 yýllarý arasýnda tarým reformu bir siyasetçi olmaktan çok, elektrik, su ve
El-Bekr’e karþý gelmeden devrimi saðlam- madýðýný ve su yolu üstünde hakký uygulamaya sokuldu. Bu çerçevede devlet yol getiren bir mühendis kral olarak görm-
laþtýracak, ardýndan kendini hiçe sayarak olduðunu iddia etti. Hemen ardýndan arazileri topraksýz köylülere daðýtýldý. Ýhti- eye baþlamýþtý.
her þeyini iktidara verecek ve memleketin Þiileri örgütlemeyi plânladý. laflý araziler konusunda takdir hakký
16 11 Ocak 2007
Bugün kendisine 74–78 yýllarý sorulan, duyan, ateistliðe ideolojik olarak karþý
Iraklý bir Saddam muhalifi dahi onun bu duran, dinin toplumun ve halkýn ruhu
hakkýný teslim etmekten imtina etmemek- olduðunu ve bireylerden oluþan devletin
tedir. dine kayýtsýz kalamayacaðýný söyledi. Ve
Tüm bu anlattýklarýmýzý abartýlý bulan- açýkça partinin dindarlýðý, toplumun en
lar için þunu söyleyebiliriz ki, 74-78 yýllarý önemli unsuru olarak kabul eden bir
arasýnda Irak tam 2 milyon yabancý iþçi anlayýþý benimsediðini belirtti.
istihdam etmiþtir. Bu anlamda Irak o tarih- 1977–79 arasýnda Ýran-Irak savaþý
lerde Ortadoðu’nun Almanya’sý gibidir. çýkýncaya kadar, Saddam bu söyledikler-
ine uygun davrandý.
Nükleer Reaktör Önce dinî merkezlere Þiî ya da Sünnî
1974 senesinde Saddam, þimdiki ayýrýmý yapýlmaksýzýn cömert baðýþlar
Fransa Cumhurbaþkaný, o zamanki yapýldý. 1977 yýlý boyunca Saddam, Sünnî
Baþbakan Jacques Chirac’ý, iki ülke Arap ya da Kürt köylerini ziyaret ettiði
arasýndaki iliþkileri geliþtirmek üzere gibi, Necef ve Kerbela’ya da ziyaretlerde
Irak’a davet etti. bulundu. Bu merkezlerin sadece þiilerin
Ziyaret sýrasýnda Saddam, Chirac’a deðil tüm Ýslâm âleminin deðerleri
gerçekleþtirmek istediði projelerinden olduðunu belirtti. Ayrýca Saddam’ýn aðýr-
bahsetti. lýðý sayesinde, Eylül 1977 Devrim Komuta
Neticede imzalanan protokoller Konseyi’ne Þii üyeler atandý. Hazret-i
çerçevesinde, Irak’ta iþ yapacak olan Ali’nin doðum günü “millî bayram” ilân
Fransýz þirketlerine imtiyazlar verildi. edildi. Buna raðmen þunu da belirtelim ki;
Karþýlýðýnda ise, Fransa Irak’a nükleer güç Saddam, Sünnî olmayan herkese kuþkuyla
verme konusunda bir ön protokole imza yaklaþmaktaydý. Fakat bir görüþmesinde
attý. Hüsnü Mübarek’e söylediði gibi, eðer
1976 senesi baþlarýnda, Chirac, Irak’a ayýrýmcýlýk yapacak olursa Irak’ýn üçe
iki nükleer santral satýþýný onayladý. bölünmesinden endiþe etmekteydi. Bu Savaþ iki tarafýn birbirlerine iradelerini kabul ettirme
Bunlardan biri, 70 megawatlýk, yüzde 93 çabalarý sayesinde Saddam, Þii sorununu çabasýdýr. Bunun þuurunda olan Saddam mahkemede iþgalin
oranýnda uranyumu zenginleþtirilmiþ yani Ýran Devrimi’ne kadar halletmiþ oldu.
4 nükleer silah üretebilecek bir reaktördü. gayrýmeþru olduðuna, kendisinin Irak’ýn meþru devlet
Diðeri ise eðitim amaçlý, içinde Fransýzlar Vezirlikten Hükümdarlýða baþkaný olduðuna vurgu yaptý ve bir iþgal mahkemesinin
tarafýndan eðitilecek olan, 600 kadar Iraklý Saddam 70’li yýllar boyunca tüm kendisini yargýlayamayacaðýný söyledi. Göstermelik duruþ-
teknisyen ve bilim adamýnýn olacaðý, 1 Irak’ýn lideri olduðunu göstermeye çalýþtý.
megawatlýk araþtýrma reaktörüydü. Bunun için, Kürt kýyafetleriyle Kürt malar neticesinde ise Saddam hakkýnda idam kararý alýndý.
Esas reaktör Baðdat’ýn 40 km. köylerine gitti. Kürt þalvarýyla poz verdi.
güneyinde kurulacaktý. Santrale Iraklýlar Bedevîler gibi giyindi. Yaþlý kadýnlarýn 1978’de Baðdat’tan Fransa’ya gönderilen Arap’ýn karþýsýna geçti. Daha sonra
el-Temmuz, batýlýlar ise Osirak adýný ver- elini öptü, gençlere el öptürdü. Halkla bir- Humeyni Ýran’da Þah’ýn devrilmesi net- Hürremþehir ele geçirildi. Ve nüfusunun
miþti. likte halay çekti. Yeri geldi bir posterde icesinde Ýran’a geri döndü. Amerika çoðunluðunu Araplarýn oluþturduðu
güneþ gözlüðü ve silahýyla bulvarlarý destekli Þah’ýn devrilmesi neticesinde Kuzistan’ýn iþgaline baþlandý. Irak ordusu
Irak Kimliði Oluþturma süsledi, yeri geldi köylü kýyafetiyle, veya Ýran-Amerika iliþkileri bozuldu. Abadan önünde ilk kez durduruldu. Ve
Çabalarý beyaz atýnýn üstünde asker elbisesiyle Geliþmeleri dikkatle takip eden savaþ cephe savaþýna dönüþtü.
I. Dünya Savaþý öncesi Irak diye bir halký selamladý. Saddam, Þattü’l-Arap meselesi üzerinde Bu arada Irak nükleer silah yapmanýn
ülke yoktu. Ýngilizler, üç Osmanlý eyaleti- Kýsacasý Saddam Araptý, Kürttü, on ay kadar süren mekik diplomasisine eþiðine gelmiþti. Bu Irak’a savaþta büyük
ni birleþtirerek Irak’ý oluþturmuþlardý. bedeviydi, fakirdi, askerdi, zengindi, baþladý. Humeyni’nin birleþik bir þii bir caydýrýcýlýk kazandýracaktý.
Dolayýsýyla halk indinde oturmuþ bir vatan dindardý, milliyetçiydi, Saddam her devleti kurmak istemesi, Suudî Arabistan Saddam’ýn Ýsrail ve ABD çýkarlarý
mefhumu ve duygusu oluþmamýþtý. þeydi. ve körfez ülkelerini de rahatsýz etmiþti. için Ýran’a saldýrdýðýný söyleyen
Saddam’ýn iki seçeneði vardý. Ya açýk- Artýk vezir deðil, hükümdar olmak Uluslarasý camianýn da itiraz ettiði bu aklýevvellerin burayý dikkatle oku-
tan mezhepçilik yapacak ve ülkenin istiyordu. vaziyeti fýrsat bilen Saddam, kamuoyu malarý gerekir.
yarýsýný oluþturan Þiiler dýþlanacaktý. Ya 1979 yýlýna gelindiðinde ilk defa El desteðini lehine çevirdi. 7 Temmuz 1981’de, Ýsrail Hava
da milliyetçilik yapacak, o zaman da Bekr’le fikir ayrýlýðýna düþtü. Tüm bunlar olurken Humeyni de boþ Kuvvetleri ânî bir hava saldýrýsýyla
Kürtler horlanacaktý. O ikisini de yap- Fakat iktidar koltuðundaki adam, hem durmadý. Irak’ý zayýflatmnak adýna Þiileri Iraklýlarýn El-Temmuz, Batýlýlarýn ise
madý. Ve þahsen çok fazla ilgi duyduðu bir akrabasý hem de dostuydu. Saddam karþý kullandý. Osirak adýyla bildiði, Irak’ýn nükleer
çözüm yolu buldu. “çözüm” Irak arkeolo- darbe yapýp kardeþ kavgasýna yol açmayý 22 Mayýs - 1 Haziran 1979 tarihleri reaktörünü bir daha kullanýlamayacak
jisiydi. ve kendisi üstünde emekleri olan El- arasýnda, baþta Humeyni yandaþý El- þekilde tahrip etti.
Saddam, arkeolojik çalýþmalarla hem Bekr’e zarar vermeyi düþünmüyordu. Sadr olmak üzere önemli bir þii güruh, 1982 yýlýnda Irak Ýran’a ateþkes önerdi.
dünyaya hem de halkýna Mezopotamya Fikir ayrýlýðýna sebep olan hadise, El- “Mübayaa” yani baðlýlýk anlamýna gelen Fakat Humeyni bunu kabul etmedi.
coðrafyasýnda bir Irak kimliði olduðunu Bekr’in, Suriye Baas’ý ile Irak Baas’ýný bir yürüyüþle Humeyni’ye biat ettiler. Pasifize edilen ve Ýran’a kaçan þii
ispat etmeye çalýþtý. birleþtirecek bir projeden bahsetmesiydi. Yürüyüþü Þii Dava partisi organize etti. 1 muhalefet 1982’de Muhammed Bakýr El-
Babil, Ur, Uruk, Seleucia, Ninova, Saddam buna iki sebepten karþý çýktý. Ýlki Haziran günü sýcak çatýþmalar yaþandý. Hekim (Ýþgalden sonra bombalý saldýrýyla
Kitesifon ve Lakaþ gibi kentleri, hem El-Bekr yeni devletin baþkaný, Hafýz Bunun üzerine 12 Haziran’da “Baskýn ve havaya uçurulan) Tahran’da Irak Ýslâm
dünya hem de Irak yeniden keþfetti. Esad ise baþkan yardýmcýsý olacaktý. Bu Çökertme” adlý müdahaleyle El-Sadr ele Devrimi Yüksek Konseyi’ni kurdu.
Irak’ýn Hammurabi, Nabukanedzar gibi durumda Saddam üçüncü adam duru- geçirildi. El-Sadr’a ev hapsi verildi.
liderlerinin olduðuna vurgu yapýlarak muna düþecekti. Ýkinci neden ise Olaylar sýrasýnda beþ bin Dava Partisi Halepçe
Irak’ýn büyük bir geçmiþe sahip olduðu Saddam’ýn Nusayrîlerden (Arap militaný yakalandý, iki yüz kadarý 1986 yýlýnda Ýran, KDP ve KYB’yi tek
ispatlanmaya çalýþýldý. Alevîleri) nefret etmesiydi. Hafýz Esad’in öldürüldü. çatý altýnda toplamayý baþardý. Böylece
Bu sayede Irak müzeciliði, Mýsýr Sünnîlere zulmettiðini öne süren Saddam, Kýsa süren sessizliðin ardýndan 1 Nisan Irak’a karþý savaþta yeni bir cephe açtý.
müzeciliðinden sonra Arap dünyasýnýn en bu birleþmeye muhalefet etti. 1980’de Tarýk Aziz’e Mustansýriye Kürt isyaný sebebiyle ülkenin kuzeyini
zengin hazinesine sahip oldu. Bunun Nazikçe de olsa bir nota yiyen El-Bekr, Üniversitesindeki konuþmasý sýrasýnda tam anlamýyla kullanamayan ve iki
doðruluðu Irak’ýn iþgalinden sonra iþin çýkmaza girdiðini görerek hastalýðýný Þiiler tarafýndan suikast düzenlendi. cephede birden savaþmak zorunda kalan
Amerikan ordusunun yaðmalamasýndan öne sürüp görevinden 16 Haziran 1979 Burada bugün yaþananlarý anlamak Saddam, Kürt cephesini kapatmaya karar
sonra kanýtlandý. Tüm bu çabalara raðmen tarihinde istifa etti. açýsýndan bir anekdot verelim: verdi.
ortak bir Irak kimliði oluþturulamadý. Boþalan devlet baþkanlýðý ve DKK Ýþgalden sonra kukla yönetimin Saddam, Kimyasal Ali lakabý takýlan
1977 yýlýnýn Þubat ayýnda Þiilerin baþkanlýðýna Saddam Hüseyin geldi. baþbakaný olan Ýbrahim Caferî ve kuzeni, Ali Hasan El-Mecid’i Kuzey
geleneksel “Kerbela haccý” sýrasýnda gös- þimdiki Baþbakan Nuri El-Malikî bu Ordusu Komutanlýðý’na atadý.
teriler patlak verdi. Olaylar o kadar Ýran-Irak Savaþý ve suikastin plânlayýcýsýydýlar. Tarýk Aziz Savaþ sýrasýnda Ýran ve Irak birbir-
büyüdü ki, Irak bir Sünni-Þii çatýþmasýnýn Þiilerin Ýhaneti suikastten yara almadan kurtuldu. Fakat lerine karþý kimyasal silah kullandýlar.
eþiðine geldi. Baas hemen müdahalede Saddam Ýran ve Amerika destekli olay yerinde ölen öðrenciler vardý. Baas 1986 yýlýna gelindiðinde iki tarafýn
bulundu. Olaylarý çýkartan 8 kiþi idam Kürtlerin isyaný neticesinde, mecburen tarafýndan düzenlenen cenaze töreninde kimyasal silah stoklarý birbirine denk
edildi. imza attýðý Cezayir Antlaþmasýndan bu Þiiler baskýnda bulundu. Çok sayýda hale gelmiþti. Savaþ sýrasýnda Ýran Ordusu
Gösteriler sýrasýnda “Saddam seni ve yana Ýran’a diþ biliyordu. Baas’lý bu baskýnda can verdi. Bu sürekli olarak Halepçe’yi ele geçirmeye
ordunu istemiyoruz… Kutsal toprak- Bu antlaþma neticesinde Þattü’l-Arap geliþmeler neticesinde, Baasçýlar El-Sadr’ý çalýþtý. 1988’in Mart’ýnda Ýran Ordusu,
lardan defol… Kahrolsun Saddam!..” suyolu üzerindeki haklarýnýn bir kýsmýný 9 Nisan sabahý evinden götürdü. Ve daha Halepçe’deki müttefik KYB
gibi Saddam’ýn þahsýna yönelik sloganlar Ýran’a vermek zorunda kalmýþtý. sonra cenazesi defnedilmek üzere Necef’e peþmergeleriyle birleþti. 15 Mart’ta da
atýlmýþtý. Bu dönemde uluslararasý konjonktür gönderildi. Halepçe’yi ele geçirdi.
Bunun üzerine Saddam “din ve Saddam’ýn lehine dönüyordu. Þah Bu olayla 1991 yýlýna kadar Þiiler pasi- Bu durum çok tehlikeliydi, zira:
geleneksel miras hakkýnda bir görüþ” adlý 1964’ten beri Irak’ýn Necef kentinde fize edildi. Halepçe yakýnýndaki Derbendihan Baraj
konuþmayý yaptý. Bu konuþmada özetle sürgünde olan Humeyni’nin Cezayir 22 Eylül 1980’de Irak Þattü’l-Arap Gölü’nden Baðdat’a içme suyu temin
Baas’ýn mezhep temelli bir parti Antlaþmasý çerçevesinde Irak’tan gön- meselesini sonuca baðlamak üzere Ýran’a ediliyordu. Ýran Ordusu burayý ele geçire-
olmadýðýný, partinin dinî teamüllere saygý derilmesini istedi. Akabinde 6 Kasým saldýrdý. Irak ordusu kýsa sürede Þattü’l- cek olursa Irak savaþý kaybedebilirdi. Ýran
11 Ocak 2007 17
Ordusu’nun kenti ele geçiriþinden bir gün dý. Fav yarýmadasýný kullanmak istese 17 Mart 2003’te Irak’a bir ültimatom Safhasý
sonra, Irak Ordusu 16 Mart’ta Halepçe’yi Kuveyt’e tahsis edilmiþ olan Bubiyan ve verdi. Saddam ve oðullarý Uday ile Savaþ iki tarafýn birbirlerine iradelerini
geri almak için saldýrý baþlattý. Varya adalarýndan dolayý serbest ticaret Kusay’ýn 48 saat içerisinde ülkeyi terk kabul ettirme çabasýdýr.
Bu noktada iþler biraz karýþýktýr. yapamamaktaydý. Bu sebeplerle Saddam etmelerini, aksi takdirde ABD ve mütte- Bunun þuurunda olan Saddam
Irak’a göre, Irak Ordularý saldýrý Kuveyt’i ilhak etmeye karar verdi. fiklerinin Irak’ý iþgal edeceðini açýkladý. mahkemede iþgalin gayrýmeþru olduðuna,
baþladýktan sonra ikindi vakti þehri geri ABD’nin nabzýný yoklamak isteyen Sürenin 20 Mart 2003’te dolmasýnýn kendisinin Irak’ýn meþru devlet baþkaný
almýþtýr. Ve Ýranlýlarla Kürtler esir Saddam, 25 Temmuz 1990’da, ABD ardýndan, ABD ve müttefikleri Irak’ýn olduðuna vurgu yaptý ve bir iþgal
alýnýrken, Ýran Ordusu þehre kimyasal Büyükelçisi April Glaspie’yi makamýna iþgaline baþladýlar. mahkemesinin kendisini yargýlayamaya-
silahla saldýrmýþ ve beþ bin kiþinin çaðýrttý. Büyükelçi’ye açýkça Kuveyt’in 9 Nisan 2003’te ABD birlikleri caðýný söyledi.
ölümüne sebeb olmuþtur. iþgal edileceðini, çünkü Kuveyt’in Irak’ýn Baðdat’a girdi. ABD çok hýzlý bir þekilde Göstermelik duruþmalar neticesinde
Ýran’a göre ise akþam saatlerine kadar bir parçasý olduðunu, Irak’ýn içine girdiði Baðdat’ýn ele geçirilmesi neticesinde zafer ise Saddam hakkýnda idam kararý alýndý.
þehri alamayan Irak Ordusu, son çare darboðazýn denize açýlarak ve Kuveyt’e sarhoþu olurken hadise hiç de göründüðü Karar açýklandýktan sonra mahkeme
olarak kimyasal silah kullanmýþ ve bunun olan otuz milyar dolarlýk borcun silin- gibi deðildi. Saddam ve Irak ordusu sýrra salonunda Saddam’ýn þu sözleri yanký-
üzerine beþ bin kiþi ölmüþtür. mesiyle aþýlacaðýný söyledi. kadem basmýþtý. Amerika ile açýk bir landý:
Saddam sürekli olarak Halepçe’nin Büyükelçi Glaspie: “Irak’ýn Kuveyt cephe savaþý yerine, uzun süreli bir gerilla Allahu Ekber! Yaþasýn Irak! Yaþasýn
Ýran’ýn iþi olduðunu söylemektedir. Bunu üzerindeki iddialarýnda haklýlýk payý savaþýný tercih etmiþti Saddam. Irak Halký! Allah iþgalciden daha
doðrulayan hâdise de kimyasal saldýrýdan olduðunu, Ortadoðu ülkelerinin Saddam gönderdiði ses kasetleriyle büyüktür! Beni asla yenemeyeceksiniz!
sonra þehrin Ýran’ýn elinde kalmasýdýr. Bu aralarýndaki sýnýr anlaþmazlýklarýna halký direniþe çaðýrýyordu. Ve aðýrlýklý Bu sözlerle Saddam, düþmanýn irade-
da Saddam’ýn bu konudaki tezini taraf olmak istemediklerini ve açýkça olarak Baas’ýn organize ettiði direniþ git- sine boyun eðmediðini dolayýsýyla savaþýn
güçlendirir mahiyettedir. ABD’nin herhangi bir olaya müdahil gide yayýldý. hâlâ devam ettiðini hatýrlatýyordu.
Nisan 1988’de Irak herkesi þaþýrtacak olmayacaðýný” bildirdi. 22 Temmuz 2003’te Saddam’ýn Direniþin bugün geldiði nokta itibariyle
þekilde savunmadan taarruza geçti. Önce Görüþmeden sonra, birliklerini oðullarý Uday ve Kusay ile bir torunu, bakacak olursak, Saddam idam edilse
Fav (Fao) yarýmadasý geri alýndý. Daha Kuveyt’i iþgal etmeye gönderdi. Musul’da yüzlerce Amerikan askeriyle dahi, “Beni asla yenemeyeceksiniz” sözü
sonra Basra çevresindeki Ýran güçleri Geliþmeler üzerine BM Güvenlik Konseyi girdikleri ve saatler süren bir çatýþma net- gerçek olmuþtur. Çünkü bugün Irak’ta
imha edildi. Akabinde Þattü’l Arap üstün- Irak’a askerlerini Kuveyt’ten çekme icesi can vererek þehid oldular. Saddam binlerce Saddam var artýk!
deki adalar ele geçirildi. Son olarak Irak çaðrýsýnda bulundu. Saddma bunu kabul ise gönderdiði ses kasetinde ülkesi için Son olarak yazýmýzýn baþýnda da belirt-
Ordusu Ýran topraklarýna girdi. Artýk Ýran etmedi. Kuveyt’teki asker sayýsýný 300 tüm çocuk ve torunlarýný kurban vere- tiðimiz gibi tarih sadece akýlda kalanlarý
Ordusu’nun savaþacak silahý, parasý ve bine çýkardý. Suudi Arabistan bu durum- bileceðini söylüyordu. yazar ve ayrýntýlar zamanla unutulur. Biz
askeri yoktu. dan ürktü. Bunun üzerine baþta ABD, Bu arada artan direniþ karþýsýnda burada ayrýntýya girerek Saddam’ýn neyi
Daha önce reddettiði ateþkesi kabul Ýngiltere, Suudi Arabistan, Suriye gibi “Vietnam Sendromu”na kapýlan ABD, niçin yaptýðýný olduðu gibi aktarmaya
eden Humeyni, 20 Aðustos 1988’de 37 ülkeden oluþan koalisyon güçleri Suudi direniþi bitirmek için iki kiþinin peþine çalýþtýk.
ateþkes antlaþmasýný imzaladý. Arabistan’a konuþlandý. düþtü. Biri Saddam, diðeri Ýzzet Saddam’ýn hayatý incelendiðinde,
Savaþýn maliyeti çok yüksek olmuþ- Irak, ABD’nin Baðdat Büyükelçisinin Ýbrahim El-Duri’ydi. O’nun nev’i þahsýna münhasýr kiþiliði
tu. Irak ekonomik olarak 75 milyar taahhütlerini açýkladý. ortaya çýkmaktadýr. Böyle bir kiþiliðin, þu
dolarlýk bir borca girmiþ ve savaþ önce- ABD’nin cevabý ise gülünçtü: Saddam’ýn Yakalanmasý veya bu ülkenin, þu veya bu paktýn adamý
si hazinede bulunan 36 milyar dolar da Büyükelçinin beyanatý kiþiseldir ve Saddam 13 Aralýk 2003’te Týkrit olamayacaðý aþikârdýr.
buharlaþmýþtý. Ayrýca 375 000 askerini ABD’yi baðlamaz. yakýnlarýnda El-Dor kasabasýnda ABD O Arap halkýnýn þanlý geçmiþine
kaybetmiþti. Bunun üzerine Büyükelçi Glaspie, askerleri tarafýndan yakalandý. Saddam’ýn hasret duyan, o günleri geri getirmeye
Peki ya Ýran? yapýlan görüþmeden ABD yetkililerinin yakalandýðý yer, çocukluðunun bir kýs- çalýþan bir þövalyeydi!
Ayný þekilde hazinesi tam takýr ve haberdar olduðunu ve bir diplomatýn mýnýn geçtiði yerdi. Dicle nehri kýyýsýnda-
altyapýsý çökmüþtü. Daha fecisi Ýran 1 böylesine önemli bir konuda kiþisel fikrini ki sýk hurma aðaçlarýndan oluþan ve düz
000 000 askerini kaybetmiþti. beyan edemeyeceðini açýkladý. Bu açýkla- bir bahçelik olan El-Hadra bahçeleri… Not: B u yazý A Y L I K D ergisi’ nden alýn -
ma üzerine ABD tarafýndan, April ABD bu yakalanma olayýný iðrenç bir mýþ olup, o tarihte Saddam daha idam
Kuveyt Ýþgali ve Glaspie’nin görevine son verildi. propaganda malzemesi yaptý. Buna göre edilmemiþti.
I. Körfez Savaþý Gerçekler hasýraltý edildi. Saddam sürekli yer deðiþtirirken yakalan-
Savaþ sýrasýnda, Irak’ýn ihtiyacý olan Neticede, 16 Ocak’ý 17 Ocak’a mýþtý. Ve bir
parayý saðlayan baþta Kuveyt olmak üzere baðlayan gece I. Körfez Savaþý Þubat’ýn “çukur”da sak- O, Arap halkýnýn þanlý geçmiþine
körfez ülkeleri savaþ biter bitmez alacak- 28’inde yapýlan ateþkesle sona erdi. Irak lanýrken. Böyle
larýný tahsil etmeye kalkýþtýlar. Kuveyt’ten çekildi. s ö y l e n m e l i y d i . hasret duyan, o günleri
Bunun üzerine Saddam, ülkesinin Çünkü bir köy
paraya ihtiyacý olduðunu Irak’ýn borcunu Ýsyanlar çocuðu olan geri getirmeye çalýþan
ödeyebilmesi için petrol üretiminin kýsýl- Ateþkes sonrasý meydana gelen Saddam’ýn köylü bir þövalyeydi!
masý gerektiðini belirtti. Batýlý petrol zafiyetten istifade, Þiiler güneyde, Kürtler kýyafetiyle bir
alýcýsý ülkeler ve diðer OPEC üyeleri bu kuzeyde isyan baþlattýlar. Fakat Saddam kulübede, gayet O þövalyeyi asan
teklife pek karþý çýkmadýlar. Yalnýzca dünya kamuoyunun sandýðýnýn aksine hâlâ basit bir þekilde
Kuveyt inanýlmaz bir tepki gösterdi. Ve çok güçlüydü. hayat sürebile- Safavi dölleri,
teklifi kabul etmedi. Bununla yetinmeyen Güneydeki þii isyaný þiddetle bastýrýldý. ceðini düþüne- Þii - Rafizi
Kuveyt Irak’ýn azalttýðýndan daha fazla Ancak Saddam’ýn hýþmýndan en fazla memiþlerdi.
petrol üretmeye, yani petrol fiyatýný nasibini Kürtler oldu. 1 Milyon Kürt “ Ç u k u r ” Mut’a piçleri
düþürmeye çalýþtý. Türkiye ve Ýran’a sýðýndý. hikâyesinin uydu-
Saddam bu varil baþý petrol fiyatlarýy- Muhalefeti kýþkýrtan ABD 36. para- rulmasýnýn sebebi þunu iyi bilmeli ki;
la borcunu ödeyemeyeceðini, güney lelin kuzeyiyle 32. paralelin güneyini ise, Saddam’ýn
Irak’ýn altyapýsýnýn tamiri için yatýrým uçuþa yasak bölge ilân etti. Bu Irak’ýn nasýl olup da
Bugün Irak’ta
gerektiðini, Kuveyt’in otuz milyar dolarlýk hükümranlýk haklarýnýn kýsýtlanmasý Amerikalýlardan binlerce
bir meblaðý Irak’a hibe etmesi gerektiðini demekti. çekinmeden bu
bildirdi. Bu teklifi de reddeden Kuveyt, Saddam uçuþ yasaðý ve ambargolar kadar rahat Saddam
ayrýca Suudi Arabistan, Irak ve Kuveyt altýnda da olsa iktidarda kaldý. dolaþabilmesine
arasýnda kalan, haritadan bakýlýnca bakla- akýl erdire-
var artýk!
va dilimi þeklinde görülen BM kararýna II. Körfez Savaþý memeleriydi.
göre “tarafsýz bölge” olan yerde izinsiz 11 Eylül 2001’de “Ýkiz Kuleler”in Eðer gerçekler
petrol sondajý yapmaya baþladý. vurulmasý neticesinde karizmasý yerle bir açýklanýrsa o
Bunun üzerine Saddam Irak’ýn yeraltý olan ABD önce Afganistan’ý iþgal etti. zaman Amerikan
zenginliklerini çalmakla suçladý. Ayrýca Daha sonra kitle imha silahý edebiyatýyla halký milyarlarca
Irak’ýn Kuveyt üzerinde tarihî haklarý Irak’ý hedef aldý. Çünkü Saddam Soðuk dolarýn boþa git-
olduðunu öne sürdü. Savaþ sonrasý ABD’ye gerçek anlamda tiðini, ve istih-
Çünkü Kuveyt Irak petrolleri mil- direnen tek liderdi. Ayrýca I. Körfez barat birimlerinin
lîleþtirilince, göstermelik bir referandum- Savaþý sýrasýnda Ýsrail’e attýðý füzeler, bir köy evinde
la, Ýngilizler tarafýndan Irak’tan Filistinli þehadet eylemcilerinin aileler- uluorta yaþayan
koparýlmýþ bir bölgeydi. Dolayýsýyla ine yaptýðý yardýmlar. Ýsrail’in amansýz birini bile tespit
Kuveyt meselesi Saddam’dan çok önce- düþmaný olmasý ve güçlü bir Irak’ýn etmekten aciz
den beri Irak’ýn bir devlet politikasýydý. Ýsrail’in hayatiyetini tehdit etmesi olduðunu anlaya-
Tüm bunlarýn haricinde Saddam Irak’ý saldýrýnýn gerçek sebepleriydi. caktý.
hep denize açmak istemiþti. Irak Þattü’l- BM’den istediði kararý çýkartamayan
Arab’ý, Ýran’la ortak kullanmak zorunday- ABD, uluslararasý teamülleri hiçe sayarak, Mahkeme
Savaþýn Adý
Piçler;
Cehalet sahiplerinin son kertede tevil götürür ve bir
yerden sonra tolore edilebilir yönleri var.
Ya piçler?..
Bunlar bile bile hain. Zira en baþta, yukarýda bahset-
tiðimiz hususlara vakýftýrlar. En azýndan Þafî’likle
iðinden dökülüvermekte: Ortodoksî Ýslâm, Hetedoroksî
Cem Güven Þiî’lik arasýndaki müþterekliðin ‘þ’ harfinden ibaret
Ýslâm, vs. olduðunu bilirler.
‘Ortodoksî Ýslâm’dan muratlarý Ehl-i sünnet… Ama?..
‘II rak bir iç savaþa, mezhep savaþýna sürükleniy-
or.’
Saddam’ýn idamýndan sonra daha da yüksek sesle
‘Hetedoroksî Ýslâm’dan muratlarý ise diðerleri…
‘Ehl-i Sünnet üzere olan Ortodoksluk’ ifadesi ne
Ama gelin görün ki, piçlik bunlarýn mayalarýnda
vardýr.
kadar gülünç, kaba ve görgüsüz bir tefekküre niþâne Mayalarý bozuk olmasa Þiî hayraný olurlar mýydý?...
ifade edilen bu söylem çok ciddi anlam kaymalarýnýn ise, ‘Ortodoksî Ýslâm’ vb. ifadeler de o kadar gülünç,
da sebebidir. Kanlarý bozuk olmasa kâfirin kendi lehine nizâm
kaba ve görgüsüz bir tefekküre niþâne. tesis etme gayretine destek çýkýp, onlarýn retoriklerini
Irak’ta bir savaþ var. Bu savaþýn adý: ‘Mümin- kâfir Böylesine görgüsüz bir tefekkürün sahibi olanlar-
savaþý’dýr. diline pelesenk ederler miydi?..
dan fazla bir þey beklemeyiz. Onlar elbette efendi- Az biraz onurlarý olsa ‘Ne Sünnîyiz, Ne Þiî…
Savaþýn iki tarafý var: Müminler ve kâfirler. lerinin dilini konuþacak.
Safýn bir tarafýnda müminler, diðer tarafýnda da Müslümanýz Müslüman…’ naralarýný atar,
Ancak savaþýn adýný doðru bir þekilde ortaya koy- çemkirmelerinin ardýndan Ýbdacýlardan dayak yer,
kâfirler var. mak, meseleyi adam gibi vaz’etmek en baþta kendi aký-
Kâfirler kendi içinde ikiye ayrýlýyor; yediði dayaktan sonra da kuyruðunu sýkýþtýrýp oturmak
betleri açýsýndan son derece mühim. yerine insan içine çýkarlar mýydý?..
- Dini dýþtan yýkan küfür soyu, yani Amerikan vd. En baþta bilmeleri gereken;
Batýlý piçler ve iþbirlikçileri. Zerre miktarý kadar fikir namuslarý olsa; Sadr
Irak’ta Batýlýnýn anladýðý mânâda bir mezhep savaþý piçinin posterini kaptýðý gibi soluðu Beyazýt meydanýn-
- Dini içten yýkan küfür soyu, yani Þiî’ler, yani bidat yaþanmadýðýdýr… Ve zaten Þia- Rafýzîlik’in bizim için
ehli. da alýr, orada iðrenç sesleri ile çemkirip, beyinleri ifsat
mezhep deðil, bidat ehli olduðudur. ederler miydi?..
Bizim, yani ehl-i sünnet için iki itikadî, dört de Mayalarýnda kahramanlýk olsa, sýrf kâfirle savaþtýðý
Hâl böyleyken ýsrarla ‘mezhep savaþý’na vurgu amelî hak mezhep vardýr.
yapýlmakta, Irak’ta daha da büyüyen bir kaostan ve ölürken bile kâfire korku saldýðý için Saddam’ý
Ýtikadî mezhepler: Eþ’arî ve Matüridî… takdir etmek yerine ‘haþere’lik ederler miydi?..
bahsedilmekte ve kâfir lehine tesis edilecek bir nizâma Amelî mezhepler: Hanefî, Þafî, Hanbelî, Malikî…
yarayacak olan retorik yüksek sesle ifade edilmektedir. Bunlara aykýrý olan ne varsa batýldýr…
Bu söylem sahiplerini genel bir þekilde tasnif eder- Hakikate sýrt dönüp, koroya uyan idare-i masla-
Ehl-i sünnet’in karþýsýnda saf tutan, ehl-i bidattýr… hatçýlar;
sek: Cahiller, piçler ve hakikate sýrt dönüp, koroya Ve tek olan küfür cephesine, milletine dahildir…
uyan idare-i maslahatçýlar. Bunlar Müslümanca düþünemeyen zavallýlardýr.
Bu kýsa izahtan sonra Ebusuud Efendi’nin þu Müslümanca düþünebilseler;
hükmü: “Þiî’lerin kâfir olduðundan þüphe duyan bile - Ahmak olmaz ve ‘kullanýldý, atýldý’ gibi salakça
Cahiller; kâfirdir.”
Bunlar çok katmanlý ve disiplinler arasý okumalar- lâflar etmezler.
Demek ki neymiþ; - Hâdiselerin ardýndan seðirtmezler.
dan, çok yapýlý, esnek ve eklektik bir düþünüþten, Irak’ta mezhep deðil, ehl-i sünnet ile ehl-i bidatýn
bunun ehemmiyetinden falan bahsederler. - Zerre miktarý iman öfkesi görülür.
savaþý varmýþ… - Ehl-i sünnet hassasiyetini þuurlaþtýrýrlar.
Oysa ki bahsettikleri husus, bir anlam haritasýna, bir Bu bidat ehli; küfür cephesine dahilmiþ…
dünya görüþüne nispetle deðerlendirildiðinde ehem- - ‘SSaddam Amerika’ya kafa tutulabileceðini göster-
Irak’taki savaþýn adý da; ‘mümin- kâfir di ve bütün teröristlere ilham kaynaðý oldu.’ diyen bir
miyet belirtir. savaþý’ymýþ…
Bu idrak olmadýðý için Ýslâm’ý bile Batýlý bir anlam kâfir kadar hâdiseyi net görürler.
Þafî’lik ile Þiî’lik arasýndaki tek müþtereklik de ‘þ’ - Hâl muhasebeleri olur ve bir kâfirle kýyaslanmak-
haritasýna nispetle deðerlendirmektedirler. harfinden ibaretmiþ...
Bu deðerlendirmelerin neticesinde inciler de kendil- tan hicap duyarlar.
âfirin boþ durmayýp HARP PEYGAMBERÝ gösterilmiþtir. Musibetlerdeki bu Beklenen Fikrin Aydýnlýðýnda Eþya
‘Yeþil Yol’ ve
Frank Darabont’un yönettiði 1999 yapýmý “Yeþil Yol” Çünkü bu yazýnýn konusu Saddam’ýn geçmiþ günahlarý ya
(The Green Mile), hayatým boyunca izlediðim en iyi cezae- da sevaplarý deðil. Zaten ABD’nin de baþýndan beri asla
vi filmlerinden biri olarak hafýzama kazýnmýþtýr. Stephen böyle bir derdi olmadý. Bu adam, bütün artýlarý ve eksi-
King’in ayný adlý romanýndan sinemaya uyarlanan bu leriyle birlikte Ýslam dünyasýnýn önde gelen liderlerinden
muhteþem yapýt, yalnýzca cezaevlerinin insan bedeni ve biriydi ve kiþiliði -ABD’ye karþý fazlasýyla uysal olan- bu
Saddam Hüseyin
ruhunu adým adým çürüten iç düzeni hakkýnda deðil, inanç, coðrafyada eþine pek sýklýkla rastlanmayan türden bir “dik-
merhamet ve suçun doðasý üzerine de çok önemli þeyler baþlýlýðý”, “kafa tutuculuðu” simgeliyordu.
söyler izleyicilerine. Öyküsünde bir çok evrensel deðeri Halepçe’de babasýnýn kucaðýnda zehirli gazla boðulan o
barýndýrdýðý için günümüzde dünyanýn dört bir köþesinde masum bebek Pentagon’un hiç bir zaman umurunda
azýmsanamayacak ölçüde hayrana sahip olan bu filmin bir- olmadý; týpký vaktiyle Saddam’ýn emri üzerine öldürülmüþ
birinden etkileyici sahneleri arasýnda özellikle bir tanesi
Ali Murat Güven Þiiler’in de zerre kadar umurunda olmadýðý gibi…
vardýr ki benim de en çok o bölümü izlerken gözlerim Sapla samaný birbirine karýþtýrmaya pek ABD, Saddam’ý bir bayram sabahý, çeyrek yüzyýldýr onca
dolar. hevesli olan hýrlaþma tacirleri bana dal- ambargoya, siyasal yalnýzlýða ve dýþ tehdide raðmen inatla
Cinayetten hüküm giymiþ yaþlý bir kýzýlderili, baþgardiyan mak için hiç heveslenmesinler. Çünkü bu ayakta tuttuðu ülkesinde döküntü bir binada, bayram
Edgecomb (Tom Hanks) ve yardýmcýlarýnýn uyguladýðý bir namazýna beþ-on dakika kala asarak bir milyarlýk Ýslâm
infazla, elektrikli sandalyede ölüme gönderilir.
yazýnýn konusu Saddam’ýn geçmiþ dünyasýna “Ayaðýnýzý denk alýn, bana artistlik yaparsanýz
Kýzýlderilinin cesedi morga kaldýrýlýrken, gardiyanlar arasýn- günahlarý ya da sevaplarý deðil. Zaten hepinizin sonu aynen böyle olur” mesajý verdi. Kahire’ye
da bulunan ruh hastasý Wetmore (Doug Hutchison) ansýzýn ABD’nin de baþýndan beri asla böyle bir de, Riyad’a da, Kuala Lumpur’a da, Tahran’a da,
sedyedeki kurbanýn kefenini açar ve “N’aber büyük reis, derdi olmadý. Bu adam, bütün artýlarý ve Hartum’a da, Ankara’ya da…
kýzarmýþ hindi olmak nasýl bir duygu, hiç merak etme, eksileriyle birlikte Ýslam dünyasýnýn Olay, tamamen bundan ibarettir.
cehenneme senin için kart atacaðým” tarzýnda alaycý bir kaç önde gelen liderlerinden biriydi ve kiþi- O yüzden, Saddam’ýn idam sahnesini, þimdiye kadar
cümle gevelenir. Bunun üzerine, lâkabý “zâlim” (Brutal), liði -ABD’ye karþý fazlasýyla uysal olan- Amerikan vahþeti adýna çok þeyler görmüþ yorgun gözler-
ancak kendisi son derece yufka yürekli ve onurlu bir adam bu coðrafyada eþine pek sýklýkla rastlan- imle takip edip, ben toprak oluncaya kadar da hiç silin-
olan baþgardiyan yardýmcýsý Howell (David Morse) hýþýmla mayan türden bir “dikbaþlýlýðý”, “kafa meyeceði bir beyin kývrýmýma özenle kaydettim. Yirminci
geriye döner ve kýzýlderilinin yanýk baþýyla oynayýp duran yüzyýl boyunca dünyaya inanýlmaz acýlar çektiren ve ardýn-
psikopat meslektaþýna “Çek elini o zavallý adamýn
tutuculuðu” simgeliyordu. dan gelen yeni yüzyýlda da çektirmeye yemin etmiþ bu kan
üzerinden aþaðýlýk herif” diye baðýrýr, “Onun iþlediði suç hepsi sokak serserisinden farksýz. Her kafadan ayrý bir ses emici ülkeye yönelik kadim nefretimi yalnýzca bir saat
için verecek bir tek þeyi vardý. Onu da erkekçe verdi ve çýkýyor. Kurbana ne bir bardak su veren var, ne de kala- içinde ikiye katlayarak…
artýk hiç kimseye tek kuruþ borcu yok!” balýðý devlet düzenine yaraþýr bir infaz için sükûnete davet Varsýn, bazýlarý böylesine kahredici bir görüntü karþýsýnda
Irak Devlet Baþkaný Saddam Hüseyin’in geçen cumartesi eden. Saddam asýlmadan önce kelime-i þahadet getiriyor, bu istedikleri kadar bayram etsinler; bu kesimden “Ýslâmî þuur”
sabahý idam sehpasýna götürülürken yaþadýðý alçakça olay- son sözleri bile saðdan soldan gelen küfürlerle yarýda ve “ümmet ülküsü” adýna zaten hiç bir þey beklediðimiz
lar, bana bir kez daha bu tüyler ürpertici sahneyi hatýrlattý. kesiliyor. Çevresindeki herifler sanki Müslüman deðil de yok. “Mezheb”i “din”den kat be kat üstün tutan, “þirk”in de
Mukteda El-Sadr, Talabani, Barzanî ve onlarýn içteki-dýþ- Ýsrail askerleri. Ki bana kalýrsa bu hareketi -en azýndan ötesine geçmiþ bir sözde dindarlýk, ideoloji treninin en son
taki iflah olmaz sempatizanlarý -özü itibarýyla Ýslâm böyle bir durumda- Ýsrail askerleri bile yapmazdý. Saddam, vagonuna doluþmuþ gecikmeli bir ýrkçýlýk dalgasý ve üstüne
dünyasýna esaslý bir gözdaðý ve onun iki katý hakaret hakaretlerden dolayý ilkini doðru düzgün söyleyemediði de sos olarak biraz marksizm, onlara bundan sonra
anlamýna gelen- bu kepazeliðin ardýndan istedikleri kadar kelime-i þahadeti ikinci kez tekrar etmeye çalýþýrken de istikamet olarak fazlasýyla yeter de artar bile.
zil takýp oynasýnlar; tarih elbette ki dünyanýn dehþet içinde kapak açýlýyor. Sonrasýnda ise odadan yükselen sesler, Ýslâm dünyasýnýn ekseriyeti olarak, bizler, yani Sünnet
izlediði infaz sahnesini onlarýn kaypak kaleminden deðil, kazanda insan piþiren vahþi yamyamlarýn çýðlýklarýndan Müslümanlarý, çok daha ötelerde bir yerdeyiz þimdi; daha
olmasý gerektiði gibi kaydedecektir. farksýz… derinlerde bir yürek acýsýnýn derdindeyiz. Bunu “devlet
Adýna ABD denilen kötülük imparatorluðu, üç yýl önce- Saddam’ý iktidara getirdikleri 1980’lerin baþýndan bu yana adamý” öldürmenin bile Ýslâmî ve insanî bir usûlü olduðunu
sine kadar Irak adlý ülkenin (þimdi artýk dünya üzerinde yirmibeþ yýl sabýrla beklediler; ama onu öldürmek için (ya da olmasý gerektiðini) bilmeyenler asla anlayamazlar.
böyle bir ülke yok!) yasallýðý yeryüzünün bütün siyasal bayramýn sonuna kadar beþ gün bekleyemediler. Çünkü böyle bir þeyi anlayabilmeleri için tarihte en az bir
organizasyonlarý tarafýndan tanýnmýþ cumhurbaþkaný ve Talabani’ye birinci sýnýf cumhurbaþkanlýðý makamý kez adam gibi bir devlet kurmuþ olmalarý gerekirdi.
ordusunun da baþkomutaný olan Müslüman bir lideri, sonu donatanlar, idam için uygun bir fizikî ortam, adam asarken Saddam Hüseyin, kameranýn icadýndan bu yana geçen tar-
baþtan belli uyduruk bir mahkemenin ardýndan, inancýmýzýn þerefsizce naralar atýlmayacaðýný ve kurbanýn infaza uygun ihsel süreç içinde, katli belgelenebilen diktatörler arasýnda,
en kutsal günlerinden birinde gözümüzün içine baka baka þekilde giydirilmesi gerektiðini bilen üç tane de doðru ölüme en yiðitçe giden diktatör olarak tarihe geçti. Azrail
ölüme gönderdi. Hem de bir devlet baþkanýna yakýþmaya- düzgün kanun temsilcisi bulamadýlar. Ýsteseler elbette ki ile karþýlaþmasýna yalnýzca saniyeler kala bile çevresinde
cak kadar ilkel koþullar altýnda, kendisine karþý asla “hukuk bulurlardý; ama bu üzerinde aylar boyunca pahalý bir yavþakça çýðlýklar atan yabanilere “Erkek olun!” diye
adamý” ciddiyeti ve sükûnetiyle muamele etmeyeceði ayan Hollywood filmi kadar çalýþýlmýþ olan özel bir mizansendi. baðýrýþýný hiç bir zaman unutmayacaðýz.
beyan meydanda olan bir grup Kürt ve Þii serserinin eller- Müslümanlarýn onurlarýnýn iyice, üzerine basa basa kýrýl- Onun cellatlarý da ölürken bu kadar cesaretli olacaklar mý
ine teslim ederek… masý için manzaranýn aynen böyle olmasý gerekiyordu. hep birlikte görürüz umarým. n
Adamý bütün ülke bayram namazýna kalkarken üzerinde Sapla samaný birbirine karýþtýrmaya pek hevesli olan hýr- Yeni Þafak 5 Ocak 2006
paltoyla ite çeke bir ardiyeye getiriyorlar. Çevredekilerin laþma tacirleri bana dalmak için hiç heveslenmesinler.
20 11 Ocak 2007
cak birkaç nesle yapýlabilecek en büyük kötülükleri yap- min...
Kukladan Kuklaya
AB’nin “Türkiye Ýslâm ülkeleriyle AB arasýnda köprü olamaz çünkü Arab dünyasýnda
Türkiye sevilmiyor.” tesbitine karþý halkýyla alakasý olmayan kukla rejimler, Türkiye’ye
destek verdi.
Kuklalarýn desteði þöyle:
Mýsýr Dýþiþleri Bakaný Ahmed Ebul Geyt:
Türkiye’nin AB içinde olmasý bizim için çok þey ifade ediyor. Türkiye’yi zaten AB
içindeymiþ gibi görüyoruz. Türkiye bir Avrupa ülkesidir.
Suriye Dýþiþleri Bakaný Velid al-Muallim:
Türkiye, Arap ülkeleri için Avrupa’ya uzanan bir köprüdür. Türkiye diðer aday ülkeler
gibi AB yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Türkiye’ye karþý AB’de ayrýmcý yaklaþým
yapýlmamasý gerekir. Türkiye’nin AB üyeliðini sonuna kadar destekliyoruz.
Nerede “Sulh”? Çeþitli açýlardan öðretmene iftira atýldýðýný ortaya çýkarýyor. karþýlanmazsýnýz; hastaysanýz
bakmak lazým. Ýlk aciliyetinizin bir önemi yoktur. Malum
-“ Yalnýz savunma baþta þu: Bugüne “Kubur Fareleri!” olaný sýralamak lüzumsuz... Ýþ o noktaya
pozisyonunda olmak kadar hangi suni geldi ki, halk, hususi sohbetlerde itibar
Türkiye’ye haiz þartlar g ü n d e m l e Mersin’de, Kurban Bayramý dolayýsýyla ettiði din adamlarýndan, yaptýklarý bu fiilin
nedeniyle kabul edilemez karþýlaþtýnýz. þehir kabrini ziyaret eden Müslüman(!), rüþvet olmadýðýný duymak istiyor.
bir davranýþtýr..” Baþörtüsü, Hýristiyan ve Yahudi din adamlarý, ‘’6. Bilecik’te kontrol yapan bir trafik polisi
Bunu dile getiren, MÝT Türkiye’nin sunî Geleneksel Dua Töreni’’adýný verdikleri sürücüden ehliyet ve ruhsat istiyor.
Müsteþarý Emre Taner… gündemi midir? ayinde birlikte dua ettiler. Evraklarýn arasýnda 5 YTL gören polis,
Þayet bu sözler iç Ya kafasýna çuval “Kabir” yerine iþtikakta akraba olan basýnýn verdiði habere göre kýsa bir þaþkýn-
siyasete dair söyleniyor- geçirilmiþ asker- “kubur (kanalizasyon)” kelimesini lýk yaþýyor ve bu paranýn ne amaçla oraya
sa, kendi halkýna karþý ler? Pornocu koyarsanýz, layýk olduklarý yeri þaþmaz bir konulduðunu soruyor. (Þaþkýnlýðý, 5 YTL
hiç savunma pozisyonunda olmadýlar ki! hocalar, býçaklý öðrenciler, cinnetler, ölçüyle tesbit etmiþ olursunuz. Laðým gibi az bir meblaða biz de baðlamýyoruz.)
Gayrý hukukî tutuklama yapar, suçu ispat Esirgeme kurumlarýndaki tecavüzler, 1,5 fareleri, dinlerarasý diyaloglarýný da ancak Kamyoncu “Biz her zaman böyle yaparýz.”
edemediðiniz halde, sanýðýn kendini akla- yaþýndaki bebeðe tecavüz? Güneydoðu? laðýmda gerçekleþtirirler. diyor ve gözaltýna alýnýyor.
masýný beklersiniz. Gözaltýnda ölümler, F Abdullah Gül bunlar sunî gündem diyor ki
Tipi iþkencesi ve daha sayamadýðýmýz onlar açýsýndan doðrudur. Mürted tay- Müttefik Çuval! Müraî-Þii!
neler neler! fasýnýn gerçek gündemi- konsantre olacak-
Müsteþarýn dýþ siyasete dair söylediði belli larý iþ, Sami Ofer gibi Yahudi-çýfýtlarýn Her fýrsatta ABD’nin müttefikliðinden Þiilerin ABD ve Ýsrail düþmaný ifadeler
oluyor ki, bu, M. Kemal’in “yurtta sulh evraklarýný hazýrlamak, yasa engeline dem vuran Mürtedlere mukabil ABD, Türk kullanmasýna aldanmayýnýz.Irak-Ýran
cihanda sulh” hikâyesinin, resmi bir aðýz- takýlmamasýný saðlamak, her þartta askerine çuval geçiren Korgeneral David savaþýnda Ýsrail baþ nefret kutbunu, Irak’a
dan iflasýný ilan etmektir. Kumandan Salih ABD’nin gönlünü hoþ tutmak... Petraeus’u bir nevi ödül- yaptýðý füze saldýrýsýyla
Mirzabeyoðlu, 1990 yýlýnda kendisiyle lendirerek Irak’ýn komu- göstermiþ ve bu vesileyle
yapýlan röportajda bu hakikati dile getir- Laik Esirgeme(!) tanlýðýna getirdi. Ýran’a fiili olarak yardým
miþti: Buradan anlaþýlýyor ki etmiþtir. Þiilerin, Yahudi
“Türkiye artýk daha fazla ‘yurtta sulh Tecavüz ve dayak skandallarýyla adýný ABD, kendisini deðil de dostu olduðunu son olarak
cihanda sulh’ politikasýnda, daha doðrusu duyuran Çocuk Esirgeme Kurumu bir çuvalý Türkiye’nin müt- “Araplarýn son þövalyesi”
politikasýzlýðýnda, yaþayamayacaktýr.” araþtýrma yapýyor. Bu araþtýrmayý dikkatle tefiki olarak görüyor ve Irak Devlet Baþkaný Saddam
tahlil eden bir göz, laik eðitim sisteminde Türkiye’yi bu þartlara Hüseyin’in þehadet gününde
Fuhuþ! sapýklýðýn aþýlandýðýný ve bu sistemde ayak uydurmaya zorluy- gördük. Yahudiyle beraber
onlarýn verdiði eðitimin cahili olmanýn ne or. sevindiler.
Kamusal büyük bir nimet olduðunu takdir edecektir. Ahmedi Necat, bir nevi bu
alanda tür- Son iki yýlda çocuklara yönelik cinsel Her Zaman Rüþvet! durumu kývýrmak için Saddam Hüseyin’in
baný yasak- istismar ve kötü muamele sebebiyle aileler idamýndan iki gün sonra “Siyonizm, yeni
layanlar, hakkýnda 160 dava açýlmýþ. Çocuk Rüþvet, istisnasýz tüm vatandaþlarýn bir faþizmdir” diye hiçbir kýymeti harbiye-
artýk namus- taciziyle yargýlananlar genellikle eðitimli, bürokratik iþlerini halletmede biricik yol si olmayan açýklamalarda bulundu. n
suzluklarýný hatýrlatýcý hiçbir simgeyle düzgün görünüþlü, çocuklarla sýcak iliþkil- oldu. Rüþvetsiz hiçbir kurumda ilgiyle
karþýlaþmadýklarý için bulunduklarý yerde er kurabilen kiþiler. Çocuklara karþý þid-
gayet rahat kubur hayatý yaþýyorlar dette ise eðitimsiz kiþiler... Av. Osman Karahan
Malatya’da Baraj Gölü’nde demirli valil- Ahlaksýz laik rejimin güya “aydýnlýk”
iðin teknesinde fuhuþ yapýldýðý ortaya olarak empoze ettiði, þahýslara sapýklýðý
aþýladýðý bu eðitime nisbetle, topraðýn
TUTUKLANDI
çýktý. Tekne kaptaný ile 2’si kadýn 4 kiþi
gözaltýna alýndý. altýnda –karanlýkta(!)- tertemiz kalmak El Kaide’nin üst düzey yöneticisi
Laik Kemalist zevatýn sakalý, baþörtüsünü daha hayýrlýdýr. olduðu iddia edilen ve Yahudi turistlerin
görünce kudurmasýný buna baðlayýnýz. En gemilerine bomba yüklü yatlarla saldýrma
sýhhatli neticeyi elde edeceksiniz. Muasýr Laik Öðrenci! plâný yaparken yakalanan Lui Saka ile
medeniyet, onlara göre apýþ arasý bir hayat- beraber diðer bazý Müslümanlarýn da
Rejim, eðitim sistemiyle ýslahý kabil avukatlýðýný yapan gönüldaþ avukat Osman
tan ibarettir ve bu hayatýn sefilliðini hatýr-
olmayan fertler türetiyor ki bunun önü ihti- Karahan’ýn bu tutumu ve dik duruþu karþýsýnda kuduran laiklerin, kendisine düzen-
latýcý her simge yok edilmelidir.
lal ile kesilmez ise, zaten yabancýsý lediði bir komplo neticesi tutuklandý.
olduðumuz fakat hiç deðilse kelime olarak Karahan’ýn tutuklanmasýna sebep olarak da, Müslüm Efendi’nin oðlu Ahmet
Tuzak! Bediî Gündüz’ün, Sultanbeyli’deki iþyerine yapýlan baskýnda, polisten kaçmasýna
hafýzamýzda muhafaza ettiðimiz ne kadar
müsbet haslet varsa lügatlarda bile yardým etmek olarak gösterildi.
Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül’ün Karahan, emniyet teþkilâtýný aþaðýlamak, suç iþlemeye tahrik ve suçluyu kaçýr-
yeni yýl deðerlendirmesi, bize, dayak kalmayacak. Sýrf bu ýzdýrabla aþaðýdaki
haberi okuyunuz ve Ýslâm Ýhtilalinin elzem mak suçlamalarýyla tutuklanmak istenmiþ, fakat hakimler tarafýndan serbest
yemekten korkan sefilin “kavga etmemeye býrakýlmýþtý. Karahan’ý hapse atarak Müslümanlarý avukatsýz býrakmak isteyen
yeminliyim arkadaþ” demesini hatýrlatýyor. oluþunu bu hadise üzerinde bizzat müþa-
Yahudilerin ýsrarlý talepleri doðrultusunda, savcýlýðýn tekrardan tutuklama istemesi
Sunî gündemlerden uzak duracaklarýný hede ediniz:
üzerine avukat gönüldaþýmýz, tutuklanarak Bayrampaþa cezaevi’ne gönderildi.
söyleyen Gül ekliyor: Aydýn’ýn Kuþadasý ilçesinde 4 öðrenci,
Yakalanan Karhan tekbir getirerek, “Hýrsýzlýk yapan polisler serbest, onlarý
“Bizi ideolojik tartýþma koridorlarýna çek- öðretmeninden, kendilerine porno film þikâyet eden avukat tutuklu!” diye baðýrarak, düzenlenen komployu ifþâ ederek,
mek istiyorlar. Bu tuzaða düþmeyeceðiz. izlettirdiðini iddiasýyla þikayetçi oluyor. tutuklanmasýndaki asýl saikleri ortaya koydu…
Karþý taktiðimiz iþimize konsantre olmak- Öðretmen gözaltýna alýnýp sorgulanýyor. “Zalimlere hep karþý geleceðim. Hýrsýzlýk yapan polisler beni hep karþýlarýnda
týr.” Çocuklarýn ifadelerindeki çeliþkiler, bulacak!” diyen gönüldaþýmýz, tutuklanýrken dahi dikleþmeye devam etti.
22 11 Ocak 2007
Ýslâm Dünyasý’ndan...
kazanmayý düþünmek yerine çekilmeyi
Saddam’ýn Fedaileri Grubu’ndan düþünmekle” suçlayarak, üst düzey yöneti-
cilerin tamamýný deðiþtirip, asker artýrýmýna
Cellat:
“- Cehenneme
git!”
(Cehennemlikleri
n onlar olduðunu
bilerek tebessüm
ediyor)
Cellat:
“- Mukteda...
Mukteda’yý
astýrdýn.”
Saddam:
“-Babana da san
da lanet olsun! üstün olduðunu ifade eden, Ehl-i Sünnet anlayýýna zýt,
Cehenneme sen git! sözde bir salavat getiriyorlar)
(Kancýk cellatlar, Saddam: (Ýlk kelime-i þehadetini getiriyor)
bu arada; Hazreti Cellat: (Küfrediyor...)
Ali’nin üç büyük Saddam: (Artýk kahramanlýðýn zirve noktasýnda
halifeden -Hz. ölümü kucaklarken, kancýk cellatlara tarihî sözünü
Ebubekir, Hz. Ömer söylüyor: “- ERKEK Olun!” ve, ufka bakarak
ve Hz. Osman’dan- kelime-i þehadet getiriyor.