You are on page 1of 40

VERİ ELDE ETME YÖNTEMLERİ

Veri, bir problemin çözümüne hizmet edebilecek her tür ölçüm, değer, olgu ve bilgi olarak
tanımlanır. Bunlar sözlü ve yazılı ifadeler olabileceği gibi şekiller, resimler, eşya, modeller,
rakamlar ve semboller de olabilir. Veri tanımını araştırırken karşımıza bilgi kavramı ortaya
çıkmaktadır. Bilgi , bir sürecin sonunda elde edilebilen bir kavramdır. Yani verinin işlenmiş
halidir. O halde bilgiye ulaşmada en temel kavram ‘Veri’dir.
Veriler, "işlenmemiş kanıtlar" olarak araştırmanın temel dayanağını teşkil ederler ve işlenerek
anlam çıkarmada, problemin çözümünü sağlayacak sonuçlara varmada kullanılırlar. Her
bilimsel araştırma geçmişteki bilgi birikimine dayanmak zorundadır. Geçmişten aktarılan bilgi
birikimi, araştırmacının kullanacağı veriler olmayıp araştırma probleminin çözümüne yardım
edici mahiyette olduğunda veri olarak kullanılabilir.

Veri Türleri
Araştırmalarda kullanılan veriler, "olgusal veriler" ve "yargısal veriler" olmak üzere
iki grupta toplanmaktadır.

▪Olgusal veriler: Araştırmacının yorum ve değerlendirmesini gerektirmeyen, herkes


tarafından aynı şekilde değerlendirilebilen verilerdir. Daha açık bir ifadeyle kişisel yargılardan
bağımsız, üzerinde herkesin anlaşabileceği türden gerçeklerdir.(yaş, cinsiyet, vb.)

▪Yargısal veriler: Araştırmacının yorumu ile veri niteliği kazanan, öznel yargılarla
tanımlanabilen verilerdir. Tembel, uyumlu, duygusal vb. gibi kişilik özellikleri bu verilere
örnek gösterilebilir. Sosyal araştırmalarda sosyal davranışlara ait değerlendirmeler de bu veri
türüne örnek olabilir.

Araştırmacının toplamış olduğu verileri anlamlı hale getirmek, verilerin içinde gizli kalmış
anlamları meydana çıkarabilmek için çeşitli yollardan, istatistik yöntemlerinden
yararlanılması gerekmektedir. Bu yollar, verileri sözlü olarak açıklama, tablolar halinde
gruplama, grafiklerle gösterme, çeşitli hesaplamalar yaparak istatistiksel değerler halinde
belirtme ve betimleme şekilleridir.

Verileri anlamlı hale getirebilmek için yapılacak işlerin başında onları sınıflamak ve sonuçlan
tablolar haline getirmek gelir. Bu tablolardan hangi tip verilere sahip olunduğunu, bunların
miktarlarını, dağılım şekil ve özelliklerini görmek kolaylaşmaktadır. Bu yüzden verilerin
sınıflandırılması büyük önem taşımaktadır.

▪Nicel Veri : Bir deneyin sayılabilir, ölçülebilir özelliğini veren verilerdir. Sürekli nicel veri
ve kesikli nicel veri olmak üzere iki türü vardır.
l) Sürekli nicel veri: Ondalıklı değerler alabilen nicel verilerdir. Boy uzunluğu, kilo,vs..
2)Kesikli nicel veri: Sayılarak elde edilen ve tam sayılı değerlerdir. Nüfus,
öğrenci sayısı, hane halkı sayısı...
▪Nitel Veri : Bir deneğin niteliklerini belirten verilerdir. Eğitim durumu, ev sahibi
olup olmama, vs… Nitel veriler iki gruba ayrılır.

▪Sınıflanabilen Nitel Veri: Birbirinden bağımsız isim bildiren, kod ve numara ile
gösterilebilen, sınıflara ayrılan verilerdir.
Taşıtlar: kara, hava ve deniz taşıtları, …
▪Sıralanabilen Nitel Veri: Belirli bir miktar belirtmeyen, bir sıra ya da dereceye göre elde
edilen verilerdir.
Öğrencilerin başarı durumu: pekiyi, iyi, orta…
Ordu rütbeleri: albay, yarbay, subay, astsubay , …

Veri Kaynakları

En genel biçimiyle veri kaynakları aşağıdaki gibi gruplanabilir.

▪İnsanlar
▪Belgeler
▪Canlı ve cansız öteki varlıklar ve kalıntılar

Kaynaklar ikiye ayrılır:

►Birincil veri kaynakları: İncelenmekte olan olayın gerçek tanığı tarafından elde edilen
veriler birincil verilerdir. Örneğin araştırmada anket yoluyla toplanan veriler, elde ediliş
bakımından birincil verilerdir.

►İkincil veri kaynakları: Birincil kaynaklardan oluşturulmuş veri kaynaklarıdır. Örnek


olarak herhangi bir konuda araştırma için(genellikle sosyal bilimlerdeki araştırmalarda),
araştırmacı yazarlardan birinin o konu hakkındaki yayınlarından elde edilen veriler ya da
deprem araştırmalarını incelemek için rasathaneden alınan depremlere ait veriler gösterilebilir.

Birincil veri kaynakları daha güvenilir olması sebebiyle sık tercih edilen kaynak
türüdür. Fakat bazı durumlarda ikincil kaynaklar daha yararlı olabilmektedir. Çünkü ikincil
kaynaklar konunun pek çok kaynaktan alınmış özeti biçimindedir ve okuma ve zaman
bakımından ekonomiktirler. Ayrıca daha anlaşılır olmaları nedeniylede bazı durumlarda
birincil kaynaklara tercih edilirler. Örneğin yabancı dil bilmeyen birinin yabancı bir eserin
tercümesinden yararlanması gibi.

Veri Elde Etme Araçlarında İki Ölçüt

Ölçüm, kullanılan ölçü aletinden önemli oranda etkilenmektedir. Duyarlı bir ölçme
isteyen altın, duyarlı bir teraziyi gerektirir. Ölçme aleti ve veri elde etme tekniği ne kadar iyi
olursa olsun, onu kullananın yetenekleri de ölçüme geniş oranda etki eder. Ölçme çevresinde,
ölçme işine etki edecek daha bir çok etken vardır. Burada sadece alet üzerinde kısaca
durulacaktır. Bu alet terazi, metre, anket, gözlem vb. olabilir. Hangisi olursa olsun, bir ölçme
ya da bilgi edinme aletinin en önemli özelliklerinden biri geçerlilik, diğeri güvenirliktir.

►Geçerlilik
Geçerlilik; ölçülmesi istenmeyen şeylerin, başka bir deyişle, alet neyi ölçmek için
hazırlanmış ise bunlar dışındaki etken ve özelliklerin ölçme sonucunu etkilememesiyle
açıklanır. Bu, bir aletin sadece amaç edindiği şeyi ölçmesi özelliğidir. Eğer bir coğrafya testi,
yüksek bir okuma yeteneği ve kelime bilgisi gerektirecek şekilde hazırlanmış ise; okuma
yeteneği zayıf ve kelime hazinesi dar olan bir öğrenci, coğrafyayı iyi bilse bile, bu testte düşük
not alacaktır. Bu testte bir öğrencinin düşük not alması, gerçekte o öğrencinin coğrafya
bilgisinin zayıf olduğu anlamına gelmeyecektir. Zorluğun ve düşük notun kelime bilgisi
ve okuma yeteneğinden etkilenmiş olma olasılığı yüksek olacaktır. Böyle bir testin o
öğrenci için geçerlilik derecesi düşük olacaktır. Bir öğrenci yerine bir çok öğrenci, hatta tüm
grup için aynı şey düşünülebilir. Bir ölçme tekniği, ölçmesi istenilen şeyi ölçebildiği derecede
geçerlidir.

►Güvenirlik

Bir ölçme aletinde bulunması gereken ikinci önemli özellik güvenirliktir. Bu, aletin
ölçtüğü bir şeyi her defasında aynı derecede ölçebilmesidir. Yani, her ölçüşte, testte ve testi
alanda testteki konularla, bilgilerle ilgili olarak bir değişiklik olmamış ise, ölçmenin aynı
sonucu vermesi beklenir. Bir bireyin zekasını bir defasında 95 ve ikinci defasında 120 olarak
ölçen bir zeka testi güvenilir değildir ve güvenirlik derecesi düşüktür.
Bir tekniğin geçerlilik ve güvenirlik derecesi uygulandığı duruma göre değişir. Bir
durumda güvenirliği yüksek olan bir test başka bir durumda bunun tersi olabilir. Ayrıca,
seçilecek ölçme ve değerlendirme tekniğinin kullanışlı, ekonomik, sade olması; kolaylıkla
temin edilir olması gibi birçok noktaların daha dikkate alınması zorunludur.

Veri Toplamada Ortak Süreçler

İzlenen yaklaşım ve kullanılan teknik ne olursa olsun her veri toplamada dikkate
alınması gereken ortak yönler vardır. Ortak süreçler üç başlık altında ele alınırsa; bunlar:
ayrıntılı planlama, ön deneme ve geliştirme ile uygulamadır.

Ayrıntılı Planlama

Herhangi bir araştırma için veri toplamada planlılık esastır. Bilimsel anlamda veri
toplamak için sistemli bir süreç gerekmektedir. İnsanın günlük yaşamında da önemli bir yeri
olan veri toplamanın bilimsel bir çaba sayılabilmesi için verilerin araştırmanın amacına hizmet
edebilecek nitelik ve nicelikte olması, planlı olması, genel bir beklenti içinde yapılması,
kaydedilmesi, bilinen ve gerektiğinde yenilenen süreçleri olması, geçerlilik ve güvenirlik
denetimi yapılabilmesi gibi temel özellikleri de taşıması beklenir. Araştırmacı veri toplamaya
başlamadan önce tüm bu gereklilikleri karşılayabilecek ayrıntıda bir plan yapmalıdır.

Her veri toplamanın başlangıç noktası, araştırmanın genel amaçları doğrultusunda,


ayrıntılı amaçların belirlenmesidir. Bu aşamada hangi değişkenlerin konu edildiği;
toplanmak istenen gözlenebilir verilerin neler olduğu, hangi temel özellikte (olgusal,
yargısal) olacağı, hangi ölçek türü ile sayısallaştırılacağı (sembollestirileceği) her birinin
hangi amaca hizmet edeceği ve nasıl değerlendirileceği (çözümlenip, yorumlanacağı) ;
verilerin en uygun olarak hangi kaynaktan yoplanabileceği (ilgili bireylerin, belgelerin ya
da öteki canlı ve cansız varlıkların neler olduğu); verilerin, en iyi, hangi teknik ya da
tekniklerle toplanabileceği (ölçülebileceği) gibi sorulara cevaplar aranır. Bu ise, ne
yapmak ve ne için yapmak isteğini bilen bir araştırmacı yaklaşımının oluşmasına yardımcı
olacaktır.

Planlanan her adımın inandırıcı bir gerekçesi olmalıdır. Toplanmak istenen her
verinin, önceden görülen ve bilinen önemli bir kullanım yeri olmalıdır, "belki gerekebilir"
diye veri toplanmaya kalkışmak, akıllı ve ekonomik bir yaklaşım olmadığı gibi , başkaları
ile işbirliği sağlamayı da güçleştirir.

Araştırmalardan sağlıklı sonuçlar alınması, çoğu zaman, belli kişi ve kurumlar, izin ve
işbirliği olanaklarının sağlanmasına dönük, ilişkilerin önceden kurulması ve gerekliğinde
araştırma süresince de korunmasını zorunlu kılar. Bu durum bazı zaman araştırma ve
buna dayalı olarak veri toplama amaçlarını da etkileyici niteliktedir; veri toplamanın
olabilirliği ilk kez, bu aşamada sınanabilir.

Ön Deneme ve Geliştirme

Geliştirilen veri toplama planı, uygulamaya aktarılmadan önce, bir ön denemeden


geçirilmelidir. Ön denemede, planın amaca uygunluğu ile süreçlerin işlerliği belirlenmeye
çalışılır. Bu aşamada da "toplanmak istenen veriler amaca uygun olarak toplanabiliyor
mu? Kayıt sistemi uygun mu? Veriler, planlandığı şekilde işlenmeye ve çözümlenmeye
uygun mu? Alınabilecek sonuç problemin olası çözümüne ışık tutabilecek nitelikte mi?
Böyle bir araştırma için planlanan zaman ve öteki olanaklar yeterli olacak mı?" gibi çeşitli
sorunlara cevaplar aranır. Aksi halde, pek çok çaba ve emek boş yere harcanmak
durumunda kalabilir .

Ön deneme, asıl araştırma için planlanan benzer koşullarda (onu temsil edebilecek
daha küçük birimler üzerinde) ve araştırmacının da katılmasıyla yapılmalıdır. Aksi
halde ön denemeden beklenen yararların sağlanamaması olasılığı yüksektir. Araştırmacı
hemen her aşamada, başkalarının eleştiri ve yardımını almakla birlikte, araştırmanın
sağlıklı yürütülmesinden yalnız başına sorumludur; bu nedenle, araştırmanın her
aşamasından haberli ve uygulama yeterliğinde olması gerekir. Tarama türünden bir
araştırmada, araştırılan konuya bağlı olmakla birlikte ön deneme grubunun elli birim (kişi)
kadar olması yeterlidir.
Ön deneme sonunda aksayan yönler bulunursa bunlar düzeltilir ve gerekirse ön deneme
yenilenir, değilse asıl uygulamaya geçilir

Uygulama
Geliştirilen planın uygulamaya aktarılmasında da özenli olmak ve özellikle bir örnekliği
korumak çok önemlidir. Bu amaçla araştırmacı kendi dışındaki kimseleri de eğitmek ve
uygulamaya hazırlamak zorundadır.

Veri Kalitesini Artırmak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

1) Çerçeve: Örneklemlerin başarılı uygulanabilmesi için kitledeki birimlerin harita veya


listesini hazırlamak gerekir. Bu liste ya da haritaya çerçeve denir.

2) Coğrafi Koşullar: Ulaşımın imkansız veya çok zor olduğu yerleşim yerlerindeki örnek
birimlerinden veri derlemek zordur. Bu durumda araştırma yapılacak yörenin sosyo-ekonomik
yapısını ve araştırmayı iyi bilen kişilere görev verilmesi ya da birimler yerine örnek birimler
alınması çözüm olabilir. Ancak homojenlik sağlanmadığı için bu yöntem pek tercih edilmez.

3) Organizasyon: Veri kalitesi iyi bir organizasyonla daha da artırılabilir. Çünkü organizasyon
ile aksama olması ve verilerin zamanında derlenmemesi gibi riskler ortadan kalkar.

4) Araştırma Zamanı Ve Değişken Ölçümü İçin Belirlenen Dönem: Araştırmada


zamanlama hedef kitlenin yapısına göre yapılmalıdır. Ancak laboratuar araştırmaları ve yazılı
kaynaklardan bilgi derleme gibi bazı araştırmalarda zaman kavramının pek önemi yoktur.
Araştırma dönemi, araştırmanın konusuna ve hedef kitlenin yapısına uygun olarak bilgi unutma
riskini de göz önünde bulundurarak uygun bir zaman dilimine denk getirilmelidir. Araştırma
süresi çok uzun tutulmamalıdır, çünkü unutmaktan kaynaklanan bilgi kaybına neden olabilir.

5) Uygun Örnekleme Yöntemi: Seçilen örnekleme metodu bilindiği gibi, hedef kitle
büyüklüğüne, kitlenin yapısına, araştırmanın maliyet, zaman, emek, coğrafi koşullar gibi
kısıtlarına bağlıdır. Bu kısıtlarda ver kalitesini etkileyen kısırlar olduğundan örnekleme metodu
da veri kalitesi için son derece önemlidir.

6) İyi Hazırlanmış Bir Soru Formu: Çok iyi hazırlanmış bir soru formu ile daha kaliteli veri
elde dilecektir.

7) Soru Formunun Test Edilmesi: Araştırma başlamadan soru formu sahada denenerek,
amaca uygun olmayan bölüm ve sorular değiştirilmeli ve bu yeni haliyle bir kez daha test
edilmelidir.

8)Veri Düzeltme: Derlenen verilerle ilgili mutlaka düzeltme yapılmalıdır. Düzeltme yaparken
en önemli konu, anketin genel amaçları ve ilkeleri göz önünde bulundurularak en mantıklı
düzeltmenin yapılması gerekir. Ancak bu şekilde yapıldığı sürece veri kalitesi yükseltilebilir.

9)Veri Analizi: Önceden planlanarak yapılması veri kalitesi üzerinde etkilidir. Ayrıntılı ve
derinlemesine yapılan veri analizi, veri kalitesinin sağlanması bağlamında önemlidir.

Araştırmada, hangi tür verilerin, hangi kaynaklardan(insan,belge, diğer), hangi


tekniklerle(göz]em,görüşme,yazışma,belge tarama),hangi araçlarla, kimlerce ve ne zaman
toplandığı, raporda açık seçik belirtilmesi gereken önemli yöntem bilgilerindendir. Veri
toplamak için anket test ve benzeri araçlar kullanılmışsa, bunların amaçlarını, nelerden
oluştuklarını, nasıl ve kimlerce geliştirildiklerini, geçerlik ve güvenirliklerinin bilinip
bilinmediğini belirtme işi de bu bölümde yapılır. Ayrıca, sonradan toplanmak üzere
verilen anket gibi bilgi toplama araçlarının sayısı ile,bunlardan ne kadarının geri
alınabildiği, ne kadarının kullanılabilir durumda olduğu açık seçik raporlaştırılarak
araştırma sonuçlarına olabilecek etkiler tartışılır.

Verilerin toplanmasıyla ilgili araçlar, genellikle eklerde verilir ve yöntem bölümünde


de bu durum açıklanır.
Veri elde etme yöntemleri 4 grupta toplanır:

1) Yazılı kaynaklardan veri elde etme


2) Gözlem yoluyla veri elde edilmesi
3) Deneysel yolla veri elde edilmesi
4) Anket yoluyla veri elde edilmesi

3.1 YAZILI KAYNAKLARDAN VERİ ELDE ETME

Veri toplamanın araştırma sonucunu etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğu


bilindiğine göre, hangi verinin nerede olduğunun da araştırmacı tarafından bilinmesi gerekir.
Mesela öğrencilerin okul kütüphanelerinden ne ölçüde yararlandıklarını araştırmak için veri
toplamanın bir yolu görüşme yöntemi olabileceği gibi, kütüphanede kitap ödünç vermede
tutulan kayıtlarda olabilir. Araştırmacı bu gibi durumlarda veri toplamak amacıyla yazılı
kaynaklara başvurabilir.
Bir araştırma sürecinin başarıyla sonuçlanabilmesi her şeyden önce araştırma ile ilgili
yayınların genişliğine ve derinliğine incelenmesine bağlıdır. Araştırmacı özel projesini mevcut
ve daha geniş bir plan içine uydurabilmek için, yapacağı araştırmayı daha önce yapılan
araştırmalarla bağdaştırabilmelidir. İlgili yazılı kaynakların incelenmesindeki gerçek
amaçlardan biri de budur. Araştırmacı araştırdığı konuyla ilgili bir problemle karşılaştığında ilk
olarak yazılı kaynaklara başvuracaktır. Bu nedenle yazılı kaynaklar veri elde etmenin ilk
aşamasıdır. Araştırmacı, özellikle kaynak araştırmasında kitap, makale, kanun, tüzük,
yönetmelik, arşiv belgeleri vb. yazılı kaynaklara başvurma ihtiyacı duyar. Bu kaynaklardan
bilgileri toplayarak onlardan konusu ile ilgili yeni sonuçlar çıkarır veya araştırmasını bunlarla
destekler.

Yazılı kaynaklardan bilgi toplamanın iki amacı vardır.

1)Sorunun özgeçmişine ve yeni hali hazır durumuna dair bilgileri toplayarak problemin
durumunu açığa kavuşturmak, araştırmanın çerçevesini belirlemek.
2)Hazır bilgileri problemin çözümünde veri olarak kullanmak.

Başvurulacak Yazılı Kaynaklar

Yazılı kaynaklardan veri elde etme tekniğinin ilk aşaması dokümanlara ulaşma ya da diğer
adıyla literatür toplamadır. Literatür toplama var olan kayıt ve belgeleri inceleyerek veri
toplama işidir. Bu aşamada taranması gereken kaynaklar şu başlıklar altında toplanabilir:

1) Standart nitelikteki kitap, tez ve bültenler: Bu gibi kaynaklar araştırıcının araştıracağı


konu üzerinde görüş açısını ve temel bilgisini derinleştirerek çalışmanın gerçeğe ve teoriye
dayanan yanlarını tespit etmeye yararlar.

2) Periyodik Yayınlar (yıllıklar ve bilimsel gelişmeler üzerine dizi yayınlar): Genel bilgi
edindikten sonra problemin daha derinden analiz edilebilmesi için problemin o yıl içindeki
durumuna ışık tutarlar.
3) İndeks ve Özet Niteliğindeki Periyodik Yayınlar: Problemle ilgili önemli araştırma
yayınlarının elde edilmesinde güvenilir kaynak niteliğindedirler. Genellikle yazar, makale adı
ve konulara göre düzenlenen indekslerde, aranan bir makaleyi bulmak daha kolaydır. Bu
nedenle araştırmacılara öncelikle konularıyla ilgili hazırlanmış bir makale indeksi bulunup
bulunmadığını araştırmaları önerilir.

4) Orijinal Nitelikteki Araştırma Yayınları: Henüz indekslere ve özet dergilere alınmamış


orijinallikteki yayınları içeren kaynaklardır.

5) Almanaklar: Yıllık olarak yayınlanan istatistik kitaplarıdır ve uzay uçuşlarının listesinden


dünya ülkeleri ile ilgili her türlü istatistiki bilgilere kadar akla gelebilecek her türlü konuya dair
bilgi içerirler.

6) Guiness Rekorlar Kitabı: Her yıl yeni baskısı yapılan ve astronomiden mimariye,
biyolojiden spora kadar her sahada rekor kıran kişi ve olaylara dair bilgileri içerir
.
7) Who is Who? : ABD, Kanada, İngiltere, Fransa gibi gelişmiş dünya ülkelerinde ayrı ayrı
yayınlanan ve ülkelerin ünlüleri hakkında biyografik bilgilere yer veren kitaplardır.

8) Bibliyografyalar: Araştırmanın en sonunda literatürün listelendiği kısımdır.


Araştırmacıların yazılı veri elde etmek için başvurabileceği bibliyografyalar iki kısımda
toplanır:
a) Milli Bibliyografyalar: Bir ülke çapında gerçekleştirilen tüm yayınların listesini
içerir.
b) Özel Bibliyografyalar: Belli konuların ya da yazarların listelerini içerecek şekilde
hazırlanırlar. Bunlar konu, şahıs, üniversite – kurum yayınları ve bibliyografyaların
bibliyografyasıdır.

9) Yayın Evleri Katalogları:

10) Gazete Arşivleri:

11) Bazı Konsoloslukların Kültür Merkezleri Tarafından Zaman Zaman Yayınlanan


Bülten ve Kataloglar:

12) Yasalar

13) Bakanlıkların Yayınları ve Katalogları

14) Başbakanlık ve Bakanlıklara Bağlı Kuruluşların Yayın ve Bültenleri

Bilimsel Yayında Aranan Özellikler

1) Doğruluk: Bir bilimsel yayın her şeyden önce doğruluğu yansıtabilecek nitelikte olmalıdır.
Yanlış olan ve gerçeğe uymayan bir yayın, bir tez birçok kişiyi yanlış yola yöneltir ve yazarını
da güç duruma düşürür. Yayımlanan araştırma sonuçlarının çok dikkatli ve titizlikle kontrolden
geçirilmesi şarttır.
2) Objektif Olma: Bir bilimsel yayın objektif sonuçlara dayanarak hazırlanmalıdır. Sübjektif
görüşlerle bir problemin çözümlenmesi gerçekleştirilemez. Bazı bilimsel yayınlarda sübjektif
görüşlere yer verilerek bir yargıya varıldığı görülürse de genellikle bu gibi yayınlar yüksek bir
bilimsel değer taşımaz.

3) Tarafsızlık: Bir tezin, bir bilimsel yayının önemli niteliklerinden biride tarafsız bir görüş
içinde hazırlanmış olmasıdır. Yazar araştırmasından elde ettiği sonuçlara göre eserinde tarafsız
bir yargıya varmaya çalışmalıdır. Taraf tutularak hazırlanan bir yayın gerçekleri yansıtmaktan
daima uzak kalır. Bilim bütün insanlık içindir. Araştırma sonuçlarını bir grubun ya da sınırlı bir
toplumun yararına değerlendirerek hazırlanan bir tez, bilimsel bir yayın bütün insanlığa karşı
işlenmiş bir suç sayılır.

4) Kontrol Edilebilme: Araştırma kurumlarında bilimsel değerde birçok araştırma


yapılmaktadır. Bazı durumlarda yapılan bir araştırma başkası tarafından tekrarlanarak
sonuçların kontrol edilmesi istenir. Bunun için araştırmada kullanılan materyalin niteliği,
nereden ve nasıl elde edildiği, uygulanan metodun özelliği ve araştırma ile ilgili öteki bütün
işlemler üzerinde yeter ölçüde bilgi vermelidir.

5) Açıklık: Bir bilimsel yayın daima açık ve sade bir dille yazılmalıdır. Yayının kapalı
anlaşılması güç olması çalışma planındaki eksikliklere ya da yazarın kompozisyonundaki
yetersizliğine bağlanır. Problemi açıkça belirtemeyen yayınlar daima karanlıkta kalırlar.
Yazarın anlaşılması güç bazı kavram ve terimleri gerekiyorsa açıklaması öğütlenir.

Verilerin Kaydedilmesi

Belgesel taramada başarılı olmanın temel koşulu iyi bir kayıt sistemi ile yürütülmesidir.
Belgesel taramanın özünü “not alma” işlemi oluşturur. Taranan kaynaklardaki parçalar aslında
çok azdır. Fakat kendi aralarında bütünleşmelidir. Bu sebeple kaynaklar araştırmacının sürekli
eli altında olsa dahi not almaktan kaçınılmamalıdır. İki şekilde not alınabilir:

▪ Doğrudan aktarma: Kaynaktaki özgün yapı içerik ve ifadenin aynen aktarılmış halidir.
▪ Dolaylı aktarım: Araştırmacının yararlanmak istediği ana fikir aynen alınır fakat
araştırmacı bunu kendi ifadesi ile yeniden yazar.

Bir kaynaktan not alınırken alınan notun şu temel ilkelere uygun olması sağlanmalıdır.

a) Amaca Uygunluk: Araştırmanın işlevsel amaçları ve geçici ana hatları, toplanacak verinin
türünü ve ölçüsünü saptamanın en iyi ölçütleridir.

b) Kaynağa Uygunluk: Alınan her not alındığı kaynaktaki anlamını yansıtabilmelidir. Bir
kimseyi yazmadığı ya da söylemediği bir şeyi yazmış ya da söylemiş gibi göstermek
bağışlanması güç bir yanlışlıktır. Önce her kaynak belli bir bütünü ile incelenmeli, alınacak not
bu bütündeki yeri ve anlamını yansıtacak şekilde olmalıdır.

c) Gerçeğe Uygunluk: Bir belgeden not almadan önce bilimsel kuşkuculuğun da bir gereği
olarak onu tümüyle ve yararlanmak istenen yönüyle, sıkı bir eleştiriden geçirmek gerekir. Bu
eleştiri belgenin gerçekliği, içeriğin geçerlilik ve güvenirliği bakımından yapılmalıdır.
Yazılı Kaynaklardan Veri Elde Etmenin Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Kuvvetli Yönleri

●Ekonomik Oluşu: Daha çok başkalarınca toplanmış veriler kullanıldığından özellikle diğer
veri toplama yöntemleri ile karşılaştırıldığında son derece ekonomiktir.
●Güvenilir Oluşu: Kaynak olarak kullanılan belgelerde bir değişme söz konusu
olmadığından veri toplama işleminde güvenilirlik en üst düzeylere çıkabilir.
●Tepkiselliğin Olmaması: Görüşme veya gözlem yöntemlerinde olduğu gibi deneklerin tepki
göstermesi gibi bir ihtimal yoktur.
●Kaynak Hacminin Geniş Olması: Tarihsel süreç içerisinde yazılı literatürün ulaştığı hacim
düşünüldüğünde, kaynak sıkıntısı çekilmeyeceği açıktır.
●Uzun Vadeli Oluşum: Özellikle zaman kısıtının olmadığı araştırmalarda yazılı kaynaklar
uzun vadeli bilgiler içerir.
●Örneklem Büyüklüğü: İstenilen zaman dilimi ile ilgili, istenilen boyutta materyale
ulaşılabilir olması önemli bir yararıdır.

Zayıf Yönleri

●Yazılı İletişim Tekniğinin Sınırlı Oluşu: Bir yazarın yazmak istediği ile okuyucunun
anladığı ve anlaması gerekenler farklı olabilir. Bu da iletişimi son derece güçleştirir.
●Geçmişe Dayalı Oluşu: Araştırmanın toplanan veriler yönünden tamamen önceki
araştırmalara dayalı oluşu zayıflık kaynağıdır. Toplanmış bilgilerin kullanılan tanımlar ve
izlenen yöntemler yönünden yanlış izlenimler yaratması mümkündür.
●Ulaşma Zorluğu: Kitaplık ve belge kaynaklarının iyi düzenlenmediği durumlarda tekniğin
uygulanması güçleşebilir. Veri kaynaklarımızın gizlilik niteliği taşıması durumunda ulaşma
zorluğu karşımıza çıkabilir. Ayrıca elde ettiğimiz kaynaklarda eksik ya da kayıp bilgiler
olabilir.
●Kişisel Yetenek Gerektirmesi: Araştırmacı yazılı kaynaklardan veri elde etme yöntemini
kullanacaksa, bilgi toplama, sınıflama ve senteze varabilme yeteneğine sahip olmalıdır.

Yazılı Kaynaklardan Yararlanırken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Yapılacak araştırmalar sırasında düzmece pek çok belgeyle karşılaşılabilir. Araştırmayı


daha güvenli bir şekilde yürütebilmek için, kullanmaya karar verilen veri grubu, başka
kaynaklardan doğrulanmalıdır.

Araştırmacı dokümanların kullanılmasına gerçekten ihtiyaç olup olmadığını, varsa ne


tür dokümana ihtiyaç olduğunu, nereden elde edilebileceğini, dokümanlara ulaşmak için
ihtiyaç duyacağı kişilerin olup olmadığını düşünmelidir.

Yazılı kaynaklardan bilgi alınırken okuma ve not alma tekniklerinin bilinmesinde yarar
vardır. Çünkü kaynak araştırmasında bilgi toplama okumaya dayanır. Okunması gereken çok
sayıda kitap olduğu için, elde edilen bilgilerin mevcut bilgilerle karşılaştırılması ve sonuçların
çıkarılması çok zaman alır. Bu sebeple araştırmacının okuma ve not alma ilgili eserlerden
yararlanarak hızını artırması faydalı olur.

Temin edilebilecek tüm yazılı kaynaklara ulaştıktan sonra, araştırma için kendi
bibliyografyasını oluşturma yoluna gidilmelidir. Yani araştırmada kullanılan her referans ’adı
soyadı, tarihi, basım yeri ve firması ‘ gibi bilgiler de eklenerek listelenmelidir.

3.2 GÖZLEM YÖNTEMİ İLE VERİ ELDE EDİLMESİ

Gözlem: Bir şeyi iyi anlamak için onun kendi kendine ortaya çıkan çeşitli belirtilerini
gözden geçirmektir. Gözlem, insanoğlunun günlük hayatının büyük bir kısmını oluşturur.
İnsan sahip olduğu bilgilerin büyük bir çoğunluğunu gözlem yoluyla edinir. Bilimsel bir
amaca bağlı olmayan bu gözleme ‘doğal gözlem’ denir. İş görüşmeleri sırasında yapılan
mülakatlarda kişinin işe uygun olup olmadığına gözlem yoluyla bakılır. Ayrıca bazı ülkeler
vize işlemleri sırasında yüz yüze görüşme talep ederler, kişinin ülkeye gitme amacını gözlem
yoluyla anlamak isterler.
Araştırmada gözlem ise gerçek hayat içinde olup bitenlerin araştırmacı tarafından
izlenerek kaydedilmesi tekniğidir.

Gözlemde Olması Gereken Özellikler:

• Belirli bir araştırma amacına hizmet etmelidir.


• Araştırmacı tarafından önceden planlanmış bir faaliyet olmalıdır.
• Gözlem sonuçları sistematik olarak kaydedilmelidir.
• Tutarlılık ve geçerlilik açısından gözlem sonuçları kanıtlanabilmelidir.

Gözlemin Kullanıldığı Alanlar:

Psikoloji, Sosyoloji, Biyoloji, Tıp(hem gözlem hem deney),Astronomi, Edebiyat, Coğrafya,


Fizik, Kimya, Sanat vb alanlarında gözlem yöntemi kullanılır.
Örneğin;
●Bir doktorun hastasına teşhis koyması,
●Bir uzay bilimcinin teleskopla gök cisimlerini gözlemlemesi,
●Bir psikologun teşhis koyarken hastasının hal ve hareketlerini gözlemlemesi,
●Bir biyologun hayvanlar alemini tanımak amacıyla gözlemlemesi ve bu gözlemler sonucu
oluşturulan belgeseller.

Canlılardan, özellikle insanlardan, öteki tekniklerle veri toplarken bunların oldukları


gibi değil de görünmek istedikleri gibi davranma eğilimleri verinin güvenilirliği açısından risk
oluşturmaktadır. Fakat bu risk gözlem tekniğinde minimumdur. Ayrıca, bazı durumlar vardır
ki gerekli bilgiler ancak gözlemle elde edilebilir, hayvanların doğada kurdukları yaşam
düzeni, konuşamayan bir çocuğun belli bir olay karşısında gösterdiği davranışlar gibi.
Gözlem Çeşitleri:

●Süresine göre gözlem çeşitleri


●Yapısına göre gözlem çeşitleri
●Yapıldığı yere göre gözlem çeşitleri
●Uygulama biçimine göre gözlem çeşitleri

Süresine Göre Gözlem Çeşitleri

1-Sürekli gözlem: Sürekli gözlemde incelenen olay başından sonuna kadar izlenir. Güneş
tutulması gözlemi sürekli gözleme örnektir.

2-Zamanı gelince gözlem: Zamanı gelince gözlemde olay belirli bir zaman kısıtı içinde
gözlenir. Örneğin; yarasaların beslenme şekli araştırılırken bu hayvanları sadece gece
gözlemleriz. Çünkü gündüz avlanmaz, uyurlar.

3-Aralıklı gözlem: Aralıklı gözlemde rasgele veya belirlenmiş zaman aralıklarında yapılan
gözlemlerdir. Bir makinenin belirli aralıklarla gözlenmesi veya kolesterol problemi olan bir
hastanın belirli aralıklarla kontrol edilmesi buna örnek olarak verilebilir.

Yapısına Göre Gözlem Çeşitleri

1-Doğrudan doğruya gözlem: Duyu organlarımızla yapılan gözlemdir.


Bir olayı gözlemlerken öncelikle duyma, görme gibi duyularımızı kullanırız.

2-Araçla yapılan gözlem: Belli gözlemsel araçlar kullanılarak yapılan gözlemdir.


Bilim adamlarının uzaydaki cisimleri gözlemlerken teleskop kullanmaları, hücreleri
incelemek için mikroskop kullanmaları buna örnek verilebilir.

Yapıldığı Yere Göre Gözlem Çeşitleri

1-Doğal ortamında yapılan gözlem: Olayları doğal ortamında gözlemleme biçimidir.


Örneğin öğretmenlerle öğrenciler arasındaki ilişkiyi gözlemlerken bunu doğal ortamında yani
sınıfta yapmalıyız.

2-Laboratuar ortamında yapılan gözlem: Olayları laboratuar ortamında gözlemleme


biçimidir. Laboratuar ortamında yapılan tüm deneyler bir anlamda da gözleme örnektir.

Uygulama Biçimine Göre Gözlem Çeşitleri

1-Dışarıda gözlemleme: Gözlenenin gözlemciyi görme olasılığı olmadan gözlemleme


biçimidir. Polislerin suçluları sorgularken bir yüzü aynalı camla çevrilmiş sorgu odalarını
kullanmaları bu duruma örnektir.
2-Katılarak gözlemleme: Gözlemcinin gözlemlenen kişilerle birlikte olduğu ve onlardan biri
gibi davrandığı gözlem biçimidir. Casusların, bilgi edinilmesi gereken gruplara katılıp
onlardan biriymiş gibi davranarak gözlem yapması buna örnek verilebilir.

Bir Gözlemcide Olması Gereken Özellikler

Gözlemcilerin, gözlem yapma konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından eğitilmiş


olması gerekir. Planlanan gözlem sürecinde eğitilmeleri ve bu eğitim sonunda başarı
gösterenlerin gözlemci olarak seçilmesi gerekir.
Bu eğitimde; gözlemin amacı, nelerin ne şekilde gözlemleneceği, gözlemlerin ne
şekilde kaydedileceği gibi konular yer alır. Bu eğitimin uygulamaya dönük olması çok
önemlidir.

İyi bir gözlemcinin;

▪Zeki olması
▪Gözlem yapacağı konuda ön yargısı olmaması
▪Duyarlı ve dikkatli olması
▪Gözlenenleri olumsuz yönde etkileyebilecek (din, dil gibi) özelliklerden bağımsız olması
▪Bazı özel bilimsel araştırmalarda kişinin gözlem yapacağı konuda uzman olması istenir.

Gözlem Formunun Hazırlanması

Gözleme başlanmadan önce nasıl bir plan izleneceğinin tasarlanması gerekir. Bunun
için gözlem formu kullanılır.

Gözlem formunda olması gereken özellikler:

●Gözlem formu olabilecek bütün durumların bilgilerini içermelidir.


●Bilgiler belli bir düzen içinde olmalıdır.
●Bilgilerin açık bir şekilde elde edilmesine yönelik olmalıdır.
●Çelişen bilgi içermemelidir.
●Dereceleme ölçekleri ve karşılaştırma çizelgelerinden yararlanılmalıdır.
GÖZLEM FORMU ÖRNEĞİ

Öğrencilerin Sosyal Uyumunu Tespit Etmeye Yönelik Gözlem Formu

Öğrencinin

Adı Soyadı :
Okulu :
Sınıfı ve Şubesi:
Numarası :

Çocuklarla oynadığı görülüyor mu? ( ) Evet ( )Hayır ( ) Bazen


1- Genel olarak kaç kişilik gruplar içinde oynar? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
2- Arkadaşları onunla oynamayı severler mi? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
3- Bir grubun lideri veya üyesi olduğu görülüyor mu? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
4- Teneffüslerde ve diğer dinlenme zamanlarında sınıfa veya bir köşeye kapanarak kendi
kendine oturur mu? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
5- Arkadaşları ile konuşurken bağırır veya çok çekimser davranır mı?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
6- Arkadaşları ile şakalaşır mı? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
7- Arkadaşları şakalarına cevap verirler ve şakalarını kabul ederler mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
8- Şakaların sonu kavgaya veya tatsız bir duruma kadar gider mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
9- Başka çocukların yaptıklarını sık sık kopya eder mi? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
10- Arkadaşlarının hareketlerini taklit ederek onlarla alay eder mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
11- Sınıf içinde herhangi bir akran grubunun veya çetenin üyesi mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
12- Liderlik yaptığı olur mu? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
13-Başkalarını körü körüne takip ettiği görülür mü? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
14-Başkalarına yardım etmeyi sever mi? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
15-Gerektiğinde başkalarından yardım almayı kabul eder mi? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
16-Kendinin olan bir araç veya gereci başkalarıyla paylaşmayı sever mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
17-Kendinde olmayan bir şeyi arkadaşları kendine vermeye gönüllü davranırlar mı?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
18-Arkadaşlarının kendi ile alay ettiğinden şikayetçi olur mu?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen( )
19-Bir oyunda sıranın kendisine gelmesini bekleyebilir mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen( )
20-Arkadaşlarının hatalarını hemen şikayet eder mi? veya onların hemen yüzüne vurur mu?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
21-Başkalarının samimi eleştirilerinden rahatsız olur veya kabullenmekte zorluk çeker mi?
( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
22-Başkalarının oyuncaklarını ellerinden çekip alır mı? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
23-Başkalarının yaptıklarını küçük görür mü? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen
24-Başkalarının yaptıklarını kırar veya bozar mı? ( ) Evet ( ) Hayır ( ) Bazen

Sonuç:
................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......
Değerlendirme:

Öğretmen yukarıdaki 26 soruya ve bu sorulara ekleyeceği daha başka sorulara göre


öğrencinin sosyal uyumunu gözleyerek karşısındaki kutucukların içini işaretleyerek
öğrencinin ne dereceye kadar okula ve sınıfa sosyal uyumunu gerçekleştirebildiğini
anlayabilir. Yukarıdaki sorulardan birinci sütundaki işaretler çok ise çocuğun sosyal
uyumunun iyi olmadığını, ortadaki sütundaki işaretler çok ise orta bir sosyal uyumunun
olduğunu, sağdaki üçüncü sütunda bulunan işaretler çok ise, sosyal uyumunun iyi olduğu
kanısına varılabilir. Bunlara puan vermek de mümkündür. Öğrencinin heyecansal uyumunu
değerlendirirken yaptığımız gibi, birinci sütundaki işaretlere (-2), ikinci sütundaki işaretlere
(+1), üçüncüdekilere de (+2) puan vererek öğrencinin gözlem sonucunda saptadığımız sosyal
uyumunu puanla ölçmüş oluruz. Buna göre eğer bir çocuk birinci sütunda 15, ikincide 4,
üçüncüde 2 işaret almışsa puanın (-30+4+4= -22 )’dır. Böyle bir öğrencinin sosyal gelişimi
üzerinde durmak gerektiği ortaya çıkar.

Gözlemin Yapılması
Gözlemde önemli olan, doğal ortamın değişmemesi ve gözlenmek istenen belirtilerin
eksiksiz kaydedilmesidir. Bunun için gözlemci kayıt cihazlarından (video kayıt, ses kayıt,
fotoğraf makinesi vb.)faydalanır.
Diğer önemli bir husus herhangi bir davranışın veya olayın, eksiklikler oluşmaması
için, gözlendiği anda kayıt edilmesidir.
Ayrıca araştırmacı ortama ilişkin kendi düşüncelerini topladığı verilerden ayrı
tutmalıdır. Raporda kendi düşüncelerini ayrı, araştırma sonuçlarını ayrı belirtmelidir.

Gözlem Yönteminin Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Kuvvetli Yönleri
●Kişilerin veya olayların en etkili ve en güvenilir yoldan incelenmesi,
●Birçok kişi veya olayın aynı anda gözlemlenebilmesi,
●Hata payının düşük olması,
●Verilerin doğrudan elde edilmesine yönelik bir yöntem olması,
●Veriler hakkında ayrıntılı bilgi edinilmesini sağlaması,
●Objektif ve geçerli olması.

Bu noktada verilebilecek en güzel örnek çocuklarla ilgili olan araştırmalardır. Çocuklara soru
sorulduğunda istenen cevapları almak çok zordur, onları gözlemlemenin en kolay ve en doğru
yol olduğu açıktır.

Zayıf Yönleri
●Maliyeti yüksektir. Çünkü iyi gözlemci yetiştirmek için iyi eğitim, bunun için de para
gerekir.
●Dış etkenler kişileri veya olayları etkileyebilir. Örneğin, dış ortamda yapılan bir gözlemde
hava koşulları olumsuz etki yaratabilir; kar, yağmur gibi.
●Uygulamada zorluklar çıkabilir. Örneğin, çoğu gözlem araştırması alanlarda yapılmaktadır.
Buralara giriş için izin alma konusunda sorunlar çıkabilir.
●İşleme dökülmede zorluklar çıkabilir, çünkü gözlemden çıkarılan anlamlar her zaman aynı
olmayabilir.
●Gözlem ile veri toplama uzun süren bir yöntemdir, çünkü gözlem yapmak zaman alan bir
işlemdir.

3.3 DENEYSEL YÖNTEMLERLE VERİ ELDE EDİLMESİ

Deneysel araştırmalar herhangi bir konu hakkında (daha çok fen ve sağlık
bilimleriyle ilgili konularında) yeni bilgiler edinmek, doğa kanunlarını kontrol altına almak,
olayları daha önceden saptamak ve araştırıcı için karanlıkta kalan bir sorunun çözümlenmesi
amacıyla yapılır.

Deneysel Araştırmaların Yapılmasını Gerektiren Başlıca Nedenler:


1)İki ya da daha çok sayıda bulunan değişkenlerin arasındaki ilişkiyi ortaya koymak
Örneğin; Bir diyet programı için geliştirilen bir ilacın hastanın kilosuna bağlı olarak etkisi
olup olmadığının araştırılması gibi.

2)Bir değişken üzerindeki bilgiyi genişletmek


Yukarıdaki örnekte ilacın etkisi araştırılıyor ve böylece ilaç ile ilgili geniş bilgi ediniliyor.

3)Daha önceden yapılmış deney sonuçlarının doğruluğunu saptamak


Örneğin; bir bilim adamı daha önceden yapılmış bir deneyi tekrarlayarak deney
sonuçlarının doğruluğunu saptayabilir.

4)Bir teorinin kapsamını genişletmektir.


Örneğin; Bir bilim adamı öne sürdüğü bir teoriyi genişletmek için deneysel araştırmalar
yapar.

Bir Deneye Başlamadan Önce Araştırıcının Yapması Gerekenler:

▪Problem ile ilgili amacı saptamak


Örneğin; yukarıdaki ilaç örneğinde amaç ilacın kilo vermeye etkisi olup olmadığını
araştırmaktır.
▪Kullanılacak yöntemi seçmek
▪Deney sırasında alınacak ölçülerin hangi süreler içinde yapılacağını saptamak
▪Deneyde hangi değişkenlerin sabit tutulacağı ve hangi istatistik yöntemlerinin kullanılacağını
saptamaktır.

Bir Araştırıcının Problemini Seçtikten Sonra Göz Önünde Bulundurması Gereken


Kurallar:

▪Problemin sınırlandırılması: Bilgilere ilişkin hipotezlerin kurulması, gruplandırılması,


bunlar arasındaki ilişkinin belirlenmesi.
▪Deney tipinin seçilmesi: Değişkenlerin ve her değişkende saptanması istenen değerlerin
sayıları bellidir. Buna göre deney tipi belirlenir.(Bivalin deney tipi, Multivali deney tipi gibi)
▪Örnekleme yönteminin belirlenmesi: Elde edilen verilerden örnekleme yönteminin
belirlenmesi(BRÖ, TRÖ, sistematik örnekleme, küme örneklemesi)
▪Deney düzeninin oluşturulması: Deney sonuçlarının bir düzen altında toplanmasıdır.

Her denemede bağımlı, bağımsız değişkenler ve kontrol grubu bulunmaktadır.


Bağımsız değişken denen değişken, bağımlı değişken bağımsız değişkenden etkilenen
değişkendir.
Deneysel çalışmalarda deney grubunda yer alan birimlerin özellikleri (yaş, cinsiyet,
kilo vb) yönünden benzer olan birimlerden oluşan bir kontrol grubu oluşturmak gerekir.
Kontrol grubu faktörlerin özelliklerine göre deney grup/grupları ile aynı sayıda ya da yaklaşık
eşit sayılarda seçilmelidir. Deneysel çalışmalarda deney grubunda deneysel uygulamalar
yapılırken kontrol grubuna hiç bir işlem yapılmaz.

Örnek: Bir A ilacının farklı oranlardaki dozlarının kan fosfor düzeyine yapacağı etkiler
araştırılmaktadır. Burada bağımsız değişken ilacın farklı oranlardaki dozajı, bağımlı değişken
kan fosfor düzeyi bunlar dışındaki değişkenler (hastaların yaşları, başka hastalıkları olup
olmadığı) kontrol altına alınmalıdır.

Bağımsız Değişkenlerin Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler

1)Bağımsız değişkenin gerçek yaşamda bir anlamı olmalı


2)Bağımsız değişkenler arasındaki fark yeterli oranda olmalı

Örnek: Bir tansiyon ilacının tansiyon düşürücü etkisi olup olmadığı ve bu etkinin süreyle
ilişkisi incelenmek isteniyor. Süreyi 15 dk dan 20 dk ya çıkarmak yerine önce, 15dk, 30dk
arasında bir karşılaştırma daha doğru olur.

Fiziksel ve İstatistiksel Kontrol

Deneysel araştırmalarda bağımlı bağımsız değişkenler arasındaki ilişkisinin belirlenmesini


sağlayan temel sebep, değişkenlerin kontrol altına alınmasıdır. Bu kontrol iki şekilde yapılır:

1)Fiziksel kontrol: Deney ve kontrol gruplarının bağımsız deney değişkenleri dışında


etkilenmemesi fiziksel kontrol ile sağlanır.

Örnek: Belli bir hastalığın iyileştirilmesi için geliştirilen bir ilacın hastanın yaşına bağlı
olarak etkisi olup olmadığı araştırılsın. Hastaların ayrı yaş grupları oluşturacak şekilde
gruplandırılması ve her gruba aynı dozda ilaç verilmesi fiziksel kontroldür.

2)İstatistiksel kontrol: Gruplar arası küçük, anlamlı olmayan ayrılıkların düzeltilmesinde


yardımcı olur. Kovaryans çözümlemeleriyle yapılır.

Denemeler 2 tür ortamda gerçekleştirilir:

1)Laboratuar
2)Alan

Laboratuar ortamında gerçekleştirilen deneyler deneme grupları için en kolay


kullanılan ortamdır. Bunun nedeni laboratuar ortamı değişkenlerin çok sık kontrol altında
tutulduğu yapay bir ortamdır. Bu yapaylığı olabildiğince azaltılmaya çalışılsa da çoğu zaman
tümüyle ortadan kaldırılamaz. Yapaylık bazen yanıltıcı sonuçlara neden olur. Laboratuar
ortamı bağımlı bağımsız değişkenlerin arasındaki ilişkiyi değiştirebilir.

Örnek: Laboratuar ortamına alınan bir hayvanın arkadaşlık, çiftleşme gibi bir takım
davranışlarının değiştiği görülebilir

Laboratuar ortamında değişiklik gösteren denemeler alanda yapılır. Alan doğal bir
ortamdır. Örneğin köy, kent, orman, tarla gibi yerlerde yapılan deneyler gibi. Alanda yapılan
araştırmalarda doğal ortamdan dolayı çok yönlü araştırmaların yapılması sağlanır.

Örnek: Tarla ve tohum türleri ile ilgi yapılan bir araştırmada, toprak verimliliği farklı 10 yöre
seçiliyor ve bu 10 yörede 0,4 hektarlık parsel belirleniyor. Parseller 4 e bölünüyor ve tohum
türleri rasgele dağıtılıyor. Bu araştırmanın laboratuar ortamında yapılması uygun değildir.
Denemelerin laboratuarda ya da alanda yapılmasına karar verilirken dikkate alınması
gereken temel etmen araştırılan konunun içeriğine olan müdahalelerin ne denli tepkilere yol
açacağıdır. Örneğin; fiziksel deneylerin laboratuarda ya da alanda yayılması arasında bir
ayrım olmadığı halde bazı biyolojik deneylerin laboratuar da yapılması yanlış sonuçlar elde
edilmesine neden olur.

İç ve Dış Geçerlilik

Deneysel araştırmalarda iç geçerliğin ve dış geçerliğin sağlanması önem taşır.

►İç geçerlilik(tutarlılık): Bir deneyde deneme sonuçlarının ölçülmesinde kullanılan ölçme


araçlarının gerçekten denemede ele alınan olayın varsayımlarını denetlemek amacıyla
kullanılabilecek doğruluk ve geçerlilikte ölçüp ölçmediğinin belirlenmesidir. Örneğin, tedavi
edilmekte olan bir grup hastanın iyileşmesi halinde bunun gerçekten kendilerine verilmekte
olan ilaçlar nedeniyle olma olasılığı, ilaç-iyileşme nedensel bağının iç geçerlilik ifadesidir.
Araştırmada uygulanan kontroller iç geçerliliğin arttırılmasını sağlamaya yöneliktir. İç
geçerliliği etkileyen etmenler:

1)Zaman: Bağımsız değişken dışında kalan bazı değişkenler zamanla denenen değişken gibi
etkili olabilmektedir. Bu da bağımlı değişkende meydana gelen değişikliğin gerçek nedenini
bulmayı güçleştirir.

2) Olgunlaşma: Deneklerin zamanla fizyolojik ve psikolojik yönlerden değişmesi bağımlı


değişken üzerinde görülebilecek deney öncesi ve sonrası ayrılığın bir nedeni olabilir.

3)Deney öncesi ölçme: Deney öncesinde bağımlı değişken üzerinde yapılacak bir ölçme
denekleri uyarıcı bir rol oynayarak deney sonrası ölçmeyi etkileyebilir.

4)Ayrı ölçme araçlar: Deney öncesi- sonrası, deney- kontrol grubu gibi ölçmelerde ayrı araç
kullanılması karşılaştırmaları anlamsız kılar. Aynı işlemler yapılmalıdır.

5)Yanlı gruplama: Örnekleme giren elemanlar yansız atama ile gruplara ayrılmalıdır.
Örneğin; Deneme ve kontrol gruplarından birinin daha zeki deneklerden oluşması öğretim
yöntemi deneme sonuçlarının karşılaştırılmasını olanak dışı bırakabilir.

6)Denek kaybı: Araştırma süresince bazı deneklerin ölüm ve benzeri nedenlerle deneyden
ayrılmaları arta kalan grupların özelliklerini değiştirebilir.

►Dış geçerlilik(tutarlılık): Bir deneyde elde edilen sonuçların gerçek yaşama


genellenebilmesidir. Örneğin, bir laboratuarda araştırılması ile etkinliği saptanan bir gübre
türünün köylünün tarlasında da etkinliğini sürdürme olasılığı gübre ürün bağının dış geçerlilik
ifadesidir. Araştırma koşulları içinde varılan bir sonucun gerçek yaşama genellenebilir olması
durumudur. Dış geçerliliği etkileyen etmen:

Deneme tepkisi: Deneme ortamının yapay olarak yaratıldığı fizyolojik ve psikolojik etkiler
sonucu deneklerin normal koşullarda göstermeyecekleri bazı tepkiler vardır, bunlara deneme
tepkisi denir. Örneğin, denendikleri için üretimi artıran bir grup işçi gibi.
3.4 ANKET YÖNTEMİ İLE VERİ ELDE EDİLMESİ

Anket , bir problemle ilgili olarak çeşitli kimselerin bilgi , tecrübe ve düşüncelerini
almak için yapılan soruşturmadır. Diğer bir ifadeyle "anket , belli bir araştırmanın
amacına uygun düzenlenmiş soru listesidir." Anket tekniğinde araştırmacı ile bilgi kaynağı
arasındaki iletişim yazı ile yapılır ve denek kendisine yöneltilen yazılı sorulan rahat
bir şekilde cevaplama imkanı bulur.

Anket tekniği araştırma yöntemleri arasında en çok kullanılanıdır. Bunun sebebi


kolay, ucuz ve bilgileri doğrudan doğruya toplamaya uygun oluşudur. Eğer herhangi bir
konuda başkalarının fikirleri alınmak isteniyor ise yapılacak islerden biri onlara yazılı
sorular vermektir. Bu teknik; fikirler , inanışlar , öneri ve bireysel yaşantılarla ilgili
bilgilerin elde edilmesi için en uygun yol gibi görülmektedir.

Anket yoluyla veri toplama , araştırma ve bilimde eski bir tekniktir. 1883 yılında ilk
olarak Avrupa'da ve 1847 yılında da Amerika'da kullanılmaya başlayan anket yoluyla
veri elde etme tekniğinin son yıllarda Avrupa ve Amerika'da prestijini oldukça kaybetmiş
olduğu görülmektedir.

Anketin Hazırlanışı

İyi bir anket hazırlayabilmek için konunun , amacın , kitle ve bunu temsil edecek
örneklemin çok iyi bilinmesi ; anketi cevaplandıracak kimselerin eğitim, ekonomik,
sosyal ve politik özelliklerinin iyice kavranması gerekmektedir. Soruların,
cevaplayıcıların özellikleriyle , inanışlarıyla , kişiliği , çevresi ve çalıştığı yer ile çelişkiye
düşmemesi , ayrıca anlayış , kavrayış ve ilgi düzeylerine uygun olması gerekmektedir.

Anket yoluyla veri elde etmede önce denek grubu yani kimlere anket uygulanacağı
belirlenmelidir. Sonra da anket formunun hazırlanıp uygun hale gelinceye kadar sırasıyla
şu işler yapılmalıdır:

1) Araştırmanın problemi ve projenin "Anahtar" kısmı dikkate alınarak anket


uygulanacak kişilerden alınması ihtiyaç duyulan bilgilerin listesi yapılır.

2) Bilgi listesi , ihtiyaç duyulan verilerin elde edilmesine uygun ve denekler


tarafından kolayca anlaşılacak şekilde sorulara dönüştürülür. Her soruya, denekten
doğru bilgi almaya imkan verecek cevap seçenekleri yazılır.

3) Bu şekilde hazırlanan taslak , anket konusunda bilgili ve tecrübeli kişilerin


görüşlerine sunulur. Onlarla yapılan görüşme , danışma ve tartışmalar sonucu anket
formu geliştirilir.

4) Geliştirilen anket formunu denemek üzere , anket uygulanacak kişilerden küçük


bir gruba ön uygulama yapılır. Uygulama sonuçları dikkatlice değerlendirilerek
bilgilere tam olarak ulaşma bakımından görülen eksiklikler , pürüzler giderilmek
suretiyle anket formuna son şekli verilir,
Anket Hazırlamada Dikkat Edilecek Hususlar

Anket formunun başında deneklere hitaben kısa bir açıklama yani "yönerge"
bulunur.Bu açıklama da anketin ne amaçla yapıldığı , soruların nasıl cevaplandırılacağı
belirtilerek deneklere bu iş için vakit ayırıp, çalışmaya katkıda bulunduklarından ötürü
teşekkür edilir.

Anketle elde edilecek bilgiler araştırmacı için ne kadar önemli ise kaynak kişinin
sorulan sorulara doğru cevap verip vermeyeceği de o kadar önemlidir. Bu sebeple ,
kaynak kişiye vereceği cevapların ne işe yarayacağı ve araştırmada elde edilecek
sonuçların önemi hakkında kısada olsa yönergede bilgi verilmesi faydalı olur. Ayrıca
onlara ilgi duydukları takdirde tüm araştırmanın sonucuna ait raporu nasıl
sağlayabilecekleri hakkında bilgi vermekte de yarar vardır.

Anket uzunluğu önemli bir konudur. Araştırmacı , daha çok bilgi toplamak
amacıyla uzun anketler hazırlama yoluna gitmemelidir. Bazen ankete dahil edilen
birçok sorunun cevabını başka kaynaklarda , örneğin , kitap ve ansiklopedilerde
bulabilmek mümkündür. Bu gibi sorular ankete konulmamalıdır. Araştırmanın amacı
i l e sınırlı kalmaya özen gösterilmelidir. Unutmamak gerekir ki , ankete cevap vermesi
istenen kişinin zamanı az ve değerlidir. Ankete cevap verme zorunluluğu olmayan bir
kimsenin işini mümkün olduğu kadar kolaylaştırmak , anket sahibinin görevidir.

Anket soruları , onları cevaplayacak olanların anlayış , kavrayış, bilgi ve kültür


düzeylerine uygun olmalıdır. Deneklerin bir baskı altında kalmadan soruları rahat
cevaplayabilmeleri için onlardan isimlerini yazmaları istenmemelidir. Çünkü kişisel
özelliklerin deşifre olması insanları rahatsız edeceği gibi , bazı kimseler de başlarına
dert açacağı endişesiyle gerçekleri tam olarak açıklamaktan çekinebilirler. Anket
sorularının , onları cevaplayacak olanların şahsi özellikleri , inanışları, kişilikleri,
bulundukları çevre ve çalıştıkları yer ile çelişir durumda olmaması gerekir.

Anket Yönteminin Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Kuvvetli Yönleri

● Kolay, ucuz ve bilgileri doğrudan toplamaya uygun oluşudur.

● Anket yöntemi ile çok farklı türde veri toplamak mümkündür. İnsan davranışları, iş
performansları, bilgi düzeyleri, vb.

● Anketi cevaplandıranların kimliklerini gizli tutabilme imkanları açısından ankete verdikleri


cevaplar daha doğru, daha tutarlı olabilmektedir. Çeşitli çekincelerden ötürü veya bazı
koşullar altında kişiler bazen cevap vermek istemez veya yanlış, tutarsız bilgiler verebilirler.
Gizlilik imkanı sağlandığı takdirde bu bilgiler daha doğru hale getirilebilir.

● Soru ve cevapların yazılı olması neticesinde ankete katılan kişilerin verdikleri cevapları
kontrol imkanı vardır. Kasıt olmadan yanlış veya eksik bilgi verdiklerini fark etmeleri
durumunda cevaplarını düzeltebilirler.

● Önceki bölümde bahsedilen büyük kitlelere ulaşmayı gerektiren durumlarda veya geniş
coğrafi bölgelerden veri toplanmasını gerektiren hallerde anket uygulamak iyi bir seçim
olabilir. Bu sayede daha iyi bir örnekleme grubu oluşturularak bu örneklemenin ana kütleyi
temsil etme kabiliyetini artırmak mümkündür.

● Cevapların yazılı ve standartlaştırmaya imkan sağlamasından dolayı çeşitli karşılaştırmalara


olanak sağlar. Analizi, yorumlanması ve raporlanması daha kolay ve masrafsız olmaktadır.
Süre açısından kısıtlamalar bulunduğu hallerde bu özelliği büyük kolaylık sağlamaktadır.

Zayıf Yönleri

● Anket yazılı bir soru-cevap tekniği olduğu için cevaplayıcılar açısından en azından bir
okuma yazma bilgisi gerektirmektedir. Alt gelir gruplarında veya gelişmekte olan ülkelerin
kırsal ve geri kalmış bölgelerinde okuma yazma bilme oranı düşük olduğu için bu tür gruplara
yönelik araştırma çalışmalarında anket uygulanması zor hatta imkansız olmaktadır.

● Anketi cevaplayan kişilerin çeşitli nedenlerden ötürü soruları aynı derecede anlayamadıkları
ve rastgele cevapladıkları görülmektedir. Bu da istenen bilgilerin elde edilmesinde hatalı
durumların ortaya çıktığı görülmektedir.

● Ankete katılanların özellikle mektupla yapılan anketlerde anketi düzenleyen kişi veya
kurumlarla irtibat kurması ve anlayamadığı konularda yardım istemesi zor olmaktadır.

● Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın düzenlenen soruların anlaşılması zor olmaktadır. Anketin en


önemli zorluklarından biriside toplanmak istenen verinin karmaşıklığına göre soru
düzenlemektir. Soruların kolay anlaşılabilmesi adına yapılan çalışmalar bazen istenen verinin
elde edilmesine engel olmaktadır. Bilgi etraflıca ele alınmak istendiğinde bu sefer de
düzenlenen sorular anlaşılamamaktadır.

Anket yöntemi; İstatistik, Hukuk, Basın, Şehir Planlamacılığı, Coğrafya, Sosyal Birimler
Psikoloji, Sosyoloji gibi daha birçok bilim dalında kullanılır.

İstatistikte anket ise,

● Kişisel Görüşme

● Yazışma Yöntemi

● Telefonla Görüşme Yöntemi

● İnternet Yönetimiyle

elde edilen verilerin bir araya getirilerek değerlendirilmesidir.

3.4.1 KİŞİSEL GÖRÜŞME YÖNTEMİ İLE VERİ ELDE EDİLMESİ

Sözlü iletişim aracılığıyla veri elde etme yöntemlerindendir. Görüşmeyi yapan kişiye
görüşmeci, görüştüğü kişiye ise kaynak ya da cevaplayıcı denir. Görüşmenin yapıldığı kişi ya da
kişilere önceden hazırlanan soruların sorulması ve karşılığında cevap alınması şeklinde
yürütülür. Görüşmeci görüşeceği kişinin bulunduğu yere gider, anketi uygular. Sorulara alınan
yanıtlar genelde görüşmeci tarafından, o an doldurulur. Görüşmenin akıcılığının bozulmaması
amacıyla daha sonra doldurulması da mümkündür ancak cevabın doğru ve tam
hatırlanmamasının, yanlış bilgi edimine yol açabileceği göz ardı edilmemelidir.

Kişisel görüşme yöntemi toplum bilimciler tarafından ve sosyal konularda sıkça


kullanılır. Belli bir kesim hakkında bilgi edinme ve profilini oluşturma; insanların araştırılan
konuya bakış açılarının ve davranışlarının öğrenilmesi konularında yararlanılan bir yöntemdir.
Örneğin bir bankanın sunduğu internet bankacılığı hizmetine, müşterilerinin duyduğu güven ve
kullanımını; bir üniversitenin, bünyesindeki engelli öğrencilerin okul yaşantısında karşılaştıkları
güçlüklerin incelendiği araştırmalarda tercih edilir.

Kişisel görüşme yöntemi kişileri tanıma, izleme, ilgilenilen konu hakkındaki bilgi ve
düşüncelerini ve bu düşüncelerine nelerin neden olabileceğini öğrenmede üstün bir tekniktir.

Kişisel Görüşme Yöntemi Türleri

1. Görüşülen Kişi Sayısına Göre

Bireysel: Görüşmecinin sadece bir cevaplayıcı ile fiziksel olarak aynı ortamda yürüttüğü
görüşmelerdir. Kişilere özel bilgiler derinlemesine elde edilir. Örneğin aile planlaması ile ilgili
bir araştırmada bireysel görüşme yöntemi tercih edilir.

Grup: Görüşmecinin çok sayıda cevaplayıcı ile sürdürdüğü görüşmelerdir. Sorulan sorulara
ortak bir konuda birbirlerine bağlı grup üyeleri, karşılıklı etkileşimde bulunarak cevap verir.
Kişiler kendi görüşlerini belirtirken başkalarının görüşlerini de dinlerler ve yeni fikirler ortaya
çıkar. Görüşmecinin görevi de bu fikirleri toplamaktır. Grup görüşmesiyle elde edilecek sonuç
bu bireylerle tek tek yapılan görüşmelerden elde edilecek toplam sonuçtan fazladır.
Kütüphanelerden yararlanmayı arttırmanın yollarının arandığı bir araştırmada, kütüphane
müdürleriyle topluca gerçekleştirilen bir görüşme daha yararlı olacaktır.

Grupça görüşmede önemli bir sakınca gruptaki birkaç üyenin aşırı hevesiyle bütün grubun yanlı
davranması olasılığıdır. Özellikle üyeler liderleriyle ters düşmek istemeyebilirler. Bu durumda
geçerli bilgi toplama olasılığı azalır.

2. Kuralların Katılığına Göre

Yapılanmış: Ne tür soruların ne şekilde sorulup, hangi verilerin toplanacağının önceden ayrıntılı
olarak belirlendiği görüşmedir. Görüşmecinin hareket özgürlüğü ve insiyatifi en düşük
düzeydedir. Cevapların denetimi, sayısallaştırılması ve karşılaştırılması kolaydır. Hangi
görüşlere, ne kadar kişinin katıldığının belirlendiği; örneğin “Bugün seçim olsa hangi partiye oy
verirsiniz?” ya da “Siyasi görüşünüz ne yöndedir?” şeklindeki standart, yorum gerektirmeyen
soruların yer aldığı siyasi araştırmalar yapılanmış görüşmelerdir.

Yapılanmamış: Sorular önceden hazırlanır ancak görüşülen kişilere kısmi esneklik sağlayarak
soruların yeniden düzenlenmesine, tartışılmasına izin verilir. Görüşme, her iki tarafın da
kontrolündedir. Yapılanmış görüşmenin tersine, verilerin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması
oldukça güçtür.
Yapılanmamış görüşmeler daha çok araştırmaların başlangıç aşamalarında, pilot çalışmalarda;
soruna ilişkin önemli değişkenlerin saptanmasında yardımcı olurlar. Kişiden derinlemesine bilgi
edinmek mümkündür. Sonucun, görüşmecinin tutumundan etkileneceği açıktır, sübjektifliğin
rolü büyüktür. Bu yüzden görüşmeyi tek bir görüşmeci yapmalıdır, sorular aynı olsa da farklı
görüşmecilerin soruları farklı yorumlamaları araştırma sonucunun hatalı olmasına yol açar. Bu
gibi risklerinden dolayı tercih edilmeyen bir yöntemdir.

3. Görüşülen Kişiye Göre

Gözlem Birimi ile: Geniş kitleleri ilgilendiren konuların incelenmesinde, sorunların ortaya
çıkarılmasında tercih edilir. Bir mahallede oy kullanan seçmen sayısının izlendiği araştırmada,
haneleri tek tek dolaşmak yerine, sandık başlarında görev alan kişilerden; ya da bir bankanın
müşterilerinin, bireysel emeklilik hizmetine tepkilerinin incelendiği araştırmada, müşteri
temsilcileri yerine şube müdürlerinden bilgi alınması daha pratik olacaktır.

Kitle Biriminin Gözlem Birimiyle Aynı Olduğu Durum: Bir konu ya da problemle ilgili genel
bilgi, tutum ve davranışların öğrenilmesinde halkla; kişilerin kendileriyle görüşmeler tercih
edilir. Aromalı kahve üretmeyi düşünen bir kahve firması, öncesinde halkın bu konuda nabzını
yoklamak, hangi aromaları beğendiğini öğrenmek ve elde edeceği sonuçlara göre üretim yapmak
ister.

Görüşmenin Planı

Her görevde olduğu gibi kişisel görüşme yöntemiyle bir araştırma yaparken de önceden
izleyeceğimiz adımları belirlememiz, planlamamız çalışmamızı daha sağlıklı yürütmemizde
faydalı olacaktır. Üzerinde durmamız gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir:

▪ Kimlerden bilgi alınacağı


▪ Hangi bilgilere ihtiyaç duyulduğu
▪ Görüşme yeri ve zamanının belirlenmesi
▪ Görüşmeyi kimlerin yapacağı
▪ Hangi tür görüşme yapılacağı
▪ Görüşme sonuçlarının güvenilirliği kontrolü

Görüşülecek Kişilerin Belirlenmesi:

Görüşmeci elde edeceği verilerle yeni kararlara varacak, genellemeler yapacaktır. Bu


yüzden kendisinden bilgi edinilecek kişilerin güvenilir ve geniş bir alanı temsil ediyor olması
beklenir. Araştırılan konu için verimli, faydalı olup olmayacakları önemlidir. Biraz daha açarsak,
ilgilendiğimiz konuya ters düşen bir tutumlarının olup olmadığı, sorularımıza cevap vermek
isteyip istemeyecekleri göz önünde bulundurulmalıdır. Kadına şiddetin araştırıldığı bir
görüşmeye, eşi tarafından şiddet gören bir kadın ya da konuyla çelişkili bir tavır sergileyen eşi
katılmak istemeyebilir. Ya da Anoraksıya hastalığı ile ilgili sorulara, bu hastalığı geçirmiş biri
konuya karşı hassas olacağı için cevap vermek istemeyebilir. Bu gibi durumlarda ikna yoluna
girmeliyiz. “Başınıza gelse ne yapardınız?” , “Böyle birisini tanıyor musunuz?” gibi dolambaçlı
sorularla doğru bilgi alınmalıdır.
Görüşmenin Yeri ve Zamanı:

Görüşülecek kişilerle önceden çeşitli vesilelerle ilişki kurmak oldukça yararlıdır. Görüşmeye
gitmeden önce kişiyi yerinde bulamama, cevap alamama ihtimaline karşın randevu alınmalıdır.
Seçilecek yerin sessiz, görüşülen kişinin konsantre olmakta zorlanmayacağı, rahat bir yer olması
gerekir.

Zaman açısından da kısıtlı, sıkışık bir ana denk gelmemelidir. Zira böyle bir durumda, kişi
soruları geçiştirmeye çalışabilir, yanlış cevaplar verebilir. Görüşülen kişi aceleye getirilmemeli,
bir soru için açıklamaları bitmeden başka soruya geçilmemelidir.
“Şu an müsait değilim.” şeklindeki mazeretle sıkça karşılaşıldığı düşünülürse, yer ve zamanının
görüşmenin gerçekleştirilmesinde oldukça önemli etkenler olduğu görülür.

Görüşmecinin Özellikleri

İyi bir görüşmecinin sahip olması beklenen özellikler aşağıdaki gibidir:

●Anlam çıkarmada yeterince zeki olmalıdır.


●Duyarlı duyu organlarına sahip olmalıdır. Kulakları iyi duymayan birinin iletişimi sürdürmesi
zor olacaktır.
●Görüşme konusuna karşı belli bir yönde koşullanmamış; objektif olmalıdır. Aldığı cevaba
vereceği kaş çatma, şaşırma, baş sallama gibi tepkiler görüştüğü kişinin vereceği cevapları
etkiler.
●Görüştüğü kişiden eğitim, kültür, kişilik ve ilgilenme düzeyleri açısından çok farklı
olmamalıdır. Birbirlerini anlamada güçlük çekebilirler. Aralarındaki farklılık görüşmeyi olumsuz
etkileyebilir. Görüşülen kişinin kendisini ezik hissetmesi sonucu, kendisini kanıtlamak için
abartılı cevaplar verebileceği gibi; üstün görmesi sonucunda görüşmeye gerekli önemi
göstermeyebilir, baştan savma cevaplar verebilir.
●Görüşmeci, güler yüzlü olmalı, dostça davranmalıdır. Karşısındakinin fikirlerine saygı duymalı;
dikkatle dinlemelidir. Resmi bir konuşma şekliyle, karşısındakinin konunun dışına çıkmasına yol
açan ve dolayısıyla zaman kaybına yol açan bir konuşma şekli arasında denge kurabilmelidir.
●Görüşmeci güven vermelidir. Görüştüğü kişinin kendisini rahat hissetmesini, duygu ve
düşüncelerini çekinmeden ifade edebilmesini ve samimi cevaplar vermesini sağlayabilmelidir.
Başarılı bir görüşmenin esasını bu oluşturur. Tersine görüşme resmi bir hava içinde başlarsa,
görüşülen kişi gerçek düşüncelerini saklamaya çalışıp, paylaşmak istemeyebilir.

Görüşmecinin kaynakla karşılaştığı anda başlayan ve ayrıldığında sona eren görevlerini içeren
bir belgesi vardır. Görüşme Kılavuzu’nda şu bilgiler bulunur:

▪Kendini nasıl tanıtacağı


▪Amacını nasıl açıklayacağı
▪Görüşeceği kişiden beklenenlerin neler olduğunu açıklaması
▪Soruların nasıl ve hangi sırada sorulacağı
▪Kayıt işleminin nasıl yürütüleceği
▪Görüşmenin hangi ifadelerle bitirileceği

Görüşmeci adayları uygun bir eğitimden geçirilmelidir. Bu eğitim sürecinde kullanılmak


üzere görüşmelerin görüntü ya da ses kayıt cihazlarıyla kaydedilmesi oldukça yararlıdır.
►Görüşme Türü: Araştırmanın konusuna göre daha önceden değinilen görüşme türlerinin
özelliklerine göre uygun olan seçilir.

►Güvenilirlik: Görüşmede edinilen bilgilerin doğruluğunun sınanması çok önemlidir.


Görüşmeci söylenenleri kendi beyin süzgecinden geçirdikten sonra kabul etmelidir. Yanlış bilgi
verilmesi her zaman bilinçli olarak yapılmış değildir. Özellikle eski olayların yanlış hatırlanması
muhtemel bir durumdur. İyi bir görüşmeci aldığı cevabın yanlış olduğunu sezebildiği sürece iyi
bir görüşmeci olduğunu gösterir. Vücut dili hakkında bilgili olması büyük avantaj sağlayacaktır.
Şüphelendiği noktalarda görüştüğü kişiyle tartışmaya girmemeli; ek soru ve açıklamalarla
bilginin doğruluğunu kontrol etmelidir. Sesinin tonu, yüz ifadesi ve kullandığı ifadelerle verilen
bilginin doğruluğunun ne kadar önemli olduğunu deneklere hissettirmelidir.

Görüşmeci, edindiği bilgileri doğru kaydetmeli, kendi özel açıklamalarını ek olarak belirtmelidir.
Böylelikle görüşme sonuçlarını inceleyen kişi, kayıtlardan hangilerinin denek, hangilerinin
görüşmeci tarafından verildiğini anlar.

Görüşme Tekniğinin Uygulanmasında Dikkat Edilecek Noktalar

Soru Sorma: Sorunun ifadesinde yapılacak bir değişiklik elde edilecek sonuçları etkileyebilir.
Eğer görüşmeci sorunun hatalı olduğunu düşünüyorsa, görüşme sırasında bir değişiklik
yapmamalı, daha sonra hangi açıdan hatalı olduğunu raporda belirtmelidir.
Soruları anlamakta güçlük çekenlerle karşılaşılabilir. Bu durumda görüşmeci soruyu kendisine
göre yorumlamamalı, olduğu gibi tekrar sormalıdır. Eğer gene anlaşılmıyorsa “bilmiyor”
seçeneği işaretlenmelidir.
Sorular teker teker, anket formundaki sıraya göre sorulmalıdır. Sıraya uymadan sorulan bir soru
ondan sonra gelecek bir sorunun cevabını etkileyebilir.

Cevap Alma: Araştırmaların yapılış gerekçesi görüşülen kişilerin konu hakkındaki fikirlerini
almaktır. Görüşmecilerin en sık yaptığı hatalardan biri, konu hakkında yeterli bilgiye ve bir fikre
sahip olmayan kişileri yönlendirmeye çalışmalarıdır. Ama bu şekilde alınan cevap, görüşülen
kişiye ait düşünceler olmaktan ziyade, görüşmecinin empoze ettiği düşüncelerdir. Böyle bir
durumda kişinin düşüncelerini toparlamasına yardımcı olunmalı ve yardım isteme çabalarına
karşı durulmalıdır.

Kayıt Tutma: Alınan cevabın doğru not edilmesi de görüşmenin hatasız yürütülmesi kadar
önemlidir. Görüşme süreci ne kadar etkili yürütülmüş olursa olsun, cevaplar forma doğru
işaretlenmediği sürece görüşme değerini kaybeder. Görüşmeci cevabı işaretlememişse soru
sorulmamış demektir. Ayrıca kişinin verdiği cevaptan başka bir cevabı işaretlemişse, sonuç
gerçekleri yansıtmaz. Görüşmeci doğru kayıt tutmazsa, edinilen bilgilere dayanılarak yapılacak
çözümleme, yorum ve genellemelere güvenilemez.

Kişisel Görüşme Yönteminin Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Üstün Yönleri:
●Diğer anket türlerine göre daha esnektir. Anlaşılmayan sorular için açıklamalarda bulunulabilir.
Soruların hatırlanabilmesi için, hatırlatıcı yardımlardan yararlanılır. Yanıtlar arasındaki
çelişkileri gidermek ve yanıtları doğru ve net biçimde açıklığa kavuşturabilmek olanaklıdır.
●Kişisel iletişimin sağlayacağı avantajla bir güven duygusu yaratılır ve bu durum görüşülen
kişinin ilgisini çekerek duyarlı ve özel konularda doğru yanıtlar alınmasını kolaylaştırır. Öte
yandan işbirliği sağlamak daha kolay olduğundan, daha fazla soru sorup daha fazla bilgi
toplanabilir.
●En önemli üstün yönlerinden biri, diğer yöntemlerde olmayan gözlem yapabilme olanağının
sağlanmasıdır. Görüşme sırasında, görüşülen kişinin tepkileri anında görülebildiği gibi, ortamın
da dikkatlice incelenmesi söz konusudur. Bu durum elde edilecek bilginin miktarı ve doğruluğu
konusunda önemli katkılar sağlar.
●Görüşme için başvurulacak işbirliği ve görüşme yapmaları önceden saptanabilir ve böylece
cevap vermeme oranının azalması olanaklı hale gelebilir.

Zayıf Yönleri:

●Deneyimli ve bilgili görüşmeciler gerektirdiğinden ve görüşmenin fazla zaman almasından


dolayı maliyetler yüksektir.
●Görüşmecinin etkilemesi söz konusudur. Önyargılı ve hatalı davranışlar olumsuz etkiler
yaratabilir. Ayrıca yanıtların kaydedilmesinden, yanıtları yönlendirmeden ve hatta hayali
görüşme yapılmasından kaynaklanan hatalar söz konusudur.

3.4.2 YAZIŞMA YÖNTEMİ İLE VERİ ELDE EDİLMESİ

Yazışma yöntemi ile veri toplama ya bir konu hakkında mektupla bilgi isteme ya da
konuya ilişkin hazırlanan soru kağıdını gönderip, işlenerek geri yollanmasını sağlamak
şeklinde olur. Geçmiş yıllarda yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Ancak gelişen teknoloji
ile etkinliğini kaybetmiştir. Bu türün en önemli özelliği, görüşmecinin bulunmamasıdır.
Sorulan sorulara cevap vermek ve anket formunu geri postalamak cevaplayıcıya düştüğünden,
oluşturulacak işbirliği ve cevaplamadaki olumlu ilgilenim başarıyı doğrudan
etkileyebilecektir.
Yazışmanın başarılı olmasında ilk koşul uygun soruların hazırlanmasıdır. Çünkü
araştırmacı ile kaynak kişi arasındaki tek iletişim aracı sorulardır. Yazışma yöntemindeki
soruların özellikleri:

▪ Sorular net ve anlaşılır olmalıdır.(Her türlü yanlış anlamayı önleyecek nitelikte olmalıdır.)
▪ Sorular mümkün olduğunca kapalı uçlu olmalıdır. Kapalı uçlu soru sormanın 3 önemli
yararı vardır:
Cevaplamada istenen bakış açısına davet etmesi
Araştırmacıya değerlendirme kolaylığı vermesi
Kişi için cevaplama kolaylığı sağlaması

Kapalı uçlu sorularda dikkat edilmesi gereken husus; cevap seçeneklerinin değişkenin
genel özellikleri ve sınırları dikkate alınarak belirlenmesidir. Çünkü olası tüm seçenekleri
içermeyen kapalı uçlu sorular araştırma sonucunda beklenmeyen durumlarla karşılaşmamıza
neden olabilir.

▪ Anket sorusu her şeyi ifade eder olmalıdır. Cevaplayanın soruları cevaplayabilmek için
ihtiyacı olan tüm bilgiyi içermelidir.
Yazışma Araçları

1)Sunuş(Açıklama) Mektubu

Sunuş mektubu, soru kağıdının hangi araştırma için ve hangi amaçla hazırlanmış
olduğunu ve kişiden neler beklediğini belirterek, kişiye, soru kağıdını cevaplamadan önce bir
ön bilgi verir. Sunuş mektubunun özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

● Sunuş mektubu mümkün ise kişiye hitap etmeli, pozisyonu ve ismi bulunmalıdır.
● Sunuş mektubu olabildiğince kısa olmalı ve çalışmanın yararlarını açıklamalıdır.
● Cevaplayıcıların dikkatli ve sistemli biçimde seçilmiş olduğu vurgulanarak anket formunu
doldurmanın önemi açıklanmalıdır.
● Cevapların gizli tutulacağı ve cevaplayanların isimlerinin açıklanmayacağı, yalnızca ortak
bir formda raporlanacağı vurgulanmalıdır.
● Kesin bir geri gönderme tarihinin belirtilmesi olumlu etki yapabilecektir.
● Anket uygulanmasının önemini ve güvenilirliğini arttırmak için kimin destek verdiğinin
belirtilmesi gereklidir.
● İstendiği takdirde, sonuçların gönderilebileceği belirtilmelidir.
● Her sunuş mektubu, göndericinin kendi el imzasını taşımalıdır.
● Varsa parasal ve parasal olmayan teşviklerin ne olabileceği açıkça vurgulanmalıdır.
Örneğin; sinema bileti, çekiliş bileti,vb.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Ankara'daki ortaöğretim öğrencileri üzerinde yapmak


için okullara gönderdiği anketteki sunuş mektubu aşağıdaki gibidir:

T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Yayımlar Dairesi Başkanlığı
SAYI :B.08.0.YDB.0.24.05.00.613.1/ ' ANKARA
KONU : Nutuk ve Klâsikler ile İlgili Alan Araştırması

Bakanlığımız kültür eserleri kapsamında, Batı Klasikleri, Dünya Edebiyatından


Seçmeler ve Düşünce Eserleri dizilerinde yayımlanan eserler ile Atatürk Dizisinde
yayımlanan "Nutuk" adlı eserin, ortaöğretim düzeyindeki öğrenci ve gençlerimiz
tarafından kolayca anlaşılır duruma getirilmesi için özgünlükleri zedelenmeden
sadeleştirme ve/ veya redaksiyon ve tashihleri yapılacaktır. Bu bağlamda, Türk Dili ve
Edebiyatı öğretmenleri ile öğrencilerin görüş ve önerileri, yapılacak çalışmanın içeriğinin
belirlenmesinde temel veri olarak değerlendirilecektir.

Araştırmanın, ekli "Açıklamalar" doğrultusunda titizlikle uygulanması, anket formları


ile alınan verilerin her eser için öğrenci-öğretmen bazında ayrı ayrı değerlendirilip il
sonuçlarının alınması ve sonuçların diskete aktarılarak, disketlerin bilgisayar çıktıları ile
birlikte en geç 07/05/2002 tarihinde Bakanlığımızda olacak şekilde gönderilmesi
hususunda gereğini önemle rica ederim.
Mehmet TEMEL
Bakan a.
Müsteşar V.

2)Form ve Yönerge

►Form

Anketin anlaşılabilirliğini arttıran,kaynak kişiye, kendisinden beklenenleri açık seçik


bildiren, biçim ve içerik çalışmalarıdır. İyi bir yazışma aracı,titiz bir çalışma ürünü
olduğunu her hali ile belli edebilmelidir.Anket formu şu özellikleri içernelidir:

• Göze hoş görünür olmalı, temiz ve düzenli olmalı, ayrıca sorular kolayca
okunup
izlenebilmeli.
• Soruların cevaplandırmasını kolaylaştırmalı.
• Veri işleme sistemlerinden yararlanmaya karşı hazırlık içermeli.
• Gerektiğinde kullanılmak üzere,ek açıklamalar için uygun boşluklar bırakılmalı.

►Yönerge

Anketteki soruların nasıl cevaplandırılacağını belirten açıklamalardır.


Yönerge,anketin başlık sayfasından hemen sonra ve sorulardan önce yer
ahr.Yönergede,soru türleri belirtilerek,her birinin nasıl cevaplandırılacağı, her cevabın
hangi anlama geleceği,örneklerle açıklanmalıdır.

İyi bir form ve uygun bir yönerge,anketin, istenen biçimde doldurulmasına yeterli
olmalıdır. Kaynak kişi, bu aşamada, araştırmacının ek açıklamalarından yoksundur. Bu
gerçek unutulmamalıdır. Ayrıca araştırmacı, anketi, "yazdıklarının aksi yorumundan
kendisinin sorumlu olduğunu" bilerek hazırlamalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığının Ankara'daki ortaöğretim öğrencileri üzerinde yapmak


için okullara gönderdiği anketteki yönerge bölümü aşağıdaki gibidir;

B.Okul Müdürlüklerince Yapılacak İş ve İşlemler:


1. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce gönderilen eserler okul demirbaşına kaydedilecektir.
2. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce gönderilen eserlerin öğrenci ve öğretmenlerce
okunup
incelenecek, örnek sayfalar şube sayısınca, anket formları ise Türk Dili ve
Edebiyatı
öğretmenleri ve öğrenci sayılarınca çoğaltılacaktır,
3. Okunup incelenecek örnek sayfalar ile anket formları, Türk Dili ve
Edebiyatı
öğretmenlerine dağıtılacaktır.
4. Araştırmanın titizlikle yürütülmesi ve derslerin aksatılmaması sağlanacaktır.
5. Öğrenciler ile Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerince doldurulan anket
formlarının,
okulun Türk Dili ve Edebiyatı zümre öğretmenleri başkanına teslim edilmesi
sağlanacaktır.
6. Türk Dili ve Edebiyatı Zümre Öğretmenleri Başkanının başkanlığında, okulun
öğretmen
veya diğer personeli arasından okul müdürünce bir komisyon oluşturulacaktır.
7. Her eser için uygulanan öğrenci ve öğretmen anketleri ayrı ayrı iki forma aktarılarak
bu
formlardaki verilerin okul bazında sonuçları alınacaktır. Bu veriler iki ayrı
diskete
kaydedilecek ve disketler, bilgisayar çıktıları ve uygulanan anket formları ile birlikte
en
geç 31/05/2002 tarihine kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edilecektir.

Soruların Sıralanışı

Görüşme sorularının sıralanışı burada da geçerlidir.Soruların genelden özele akışı


ankette daha da önemlidir.Bu amaçla hazırlanan sorulardan bir bölümü,önceki sorulara
verilen cevaplara bağlı olarak cevaplandırılmadan atlanabilir.Bu durumda "devam" ya da
"atla" komutlarının verildiği trafik soruları bulundurulmalıdır.

Güneydoğu Bulgaristan'da yaşayan Türk,Bulgar ve Pomak bayan etnik grupları


arasındaki sosyo-kültürel farklılıkları belirlemek amacıyla yapılan bir araştırmadan trafik
soru örneği;

Kadınların çalışması konusunda ne düşünüyorsunuz?


( )1.Çalışmalı ( )2.Çalışmamalı
Çalışmalı diyorsanız hangi durumlarda çalışmalı?(Tek seçenek)
( )1.Kadın evlenmeden önce çalışmalı
( )2.Anne oluncaya kadar çalışmalıdır
( )3.Evde aile büyükleri varsa çalışmalıdır
( )4.Ailenin ekonomik sıkıntısı varsa çalışmalı
( )5.Her zaman çalışmalı
( )6.Diğer......................................................
İkinci bir nokta da, bu sıralamanın ileride yapılacak çözümleme işlemlerini kolaylaştıracak
nitelikte olmasıdır.Aralarında ilişki aranacak sorular,olabildiği ölçüde bir arada tutulmaya
çalışılmalıdır.

Yine aynı araştırmadan alınan birbiriyle ilişki sorulara örnek olarak;

Gelir getiren bir işte çalışıyor musunuz?


( )1.Evet belirtiniz....................................( )2.Hayır çalışmıyorum
Size ait aylık geliriniz.......................................................TL
Çalışıyorsanız, çalışmanıza kim karar verdi?
( )1.Ben ( )2.Eşim ( )3.Eşim ve ben
( )4.Annem-Babam ( )5.Eşimin ailesi

Çalışmanızın amacı nedir?(Tek seçenek)


( )1.Kendi adıma para kazanmak
( )2.Ev bütçesine katkıda bulunmak
( )3.Eşim çalışmadığı için ben çalışmalı zorundayım
( )4.Hoşlandığım bir işi yapmak
( )5.Diğer belirtiniz………………………………….

İşinizde elde ettiğiniz gelir:


( )1.Getirip eşinize verirsiniz,harcamalara o karar verir
( )2.Eşinizin geliri ile sizin gelirinizi birleştirir, harcamalara birlikte karar
verirsiniz
( )3.Kendi eksiklerinizi tamamlayıp kalanı eşinize verirsiniz
( )4.Gelirinizin tümünü istediğiniz gibi harcarsınız
( )5.Diğer belirtiniz..............................................................
Ailenizin toplam aylık geliri.........................................................TL

Kimlik ve konu sorularından, hangisinin önce geleceği, araştırma konu ve koşullarına göre
değişir. Cevaplamada bir çekince olmazsa,kimlik sorularının önce verilmesi olağandır.

Yazışma aracı, amaca uygun ve yeterli sayıda soruları içermeli ve olabildiğince


kısa olmalıdır.Başka kaynaklardan elde edilebilecek veriler için kimsenin zamanı
alınmamalıdır.

Tüm yönleri ile yazışma aracının hazırlanması son derece önemlidir. Bu araçtaki en
küçük boşluk,yanlış açıklama ya da yanlış bir yorum onun yararsız hale gelmesine neden
olabilir.
Yazışma Süreci

Yazışma yolu ile veri toplamanın başarılı olabilmesi için temel koşul,kaynak kişinin cevap
vermesini kolaylaştıracak önlemlerin alınmasıdır.

Yazışma tekniği ile veri toplamanın en ayırıcı özelliği anket hazırlanıp postalandıktan ya
da dağıtıldıktan sonra başka bir geliştirici önlemin alınamamasıdır. Bu nedenle yazışmanın ön
hazırlıklarının daha iyi yapılmış olmasına büyük özen gösterilmelidir.

Anket ya posta ile kaynak kişilere gönderilir ya da görevlilerce yerinde dağıtılır ve


genellikle aynı yolla toplanir. Kaynak kişilerin dağınık bir yerleşimde olması posta ile dağıtımı
zorunlu kılar.Toplu bulunmalarda ise yerinde elden dağıtım yeğlenir. Olanaklar
elverdiğinde,elden dağıtım, cevap vermeyi daha etkin kılacak bir yol olabilir.

Yazışma sürecinde araştırmacının en büyük kaygısı,cevap oranını yeterli düzeye


ulaştırmak,olanaklı ise tüm anketlere cevap alabilmektir. Bu amaçla alınabilecek
önlemlerden bazıları şunlardır:

• Yazışma, kaynak kişinin çok sıkışık olmadığı bir zamanda


yapılmalıdır.Örneğin,öğretmenlere gönderilecek anketlerin, sınav dönemine denk
gelmesi cevap oranını azaltabilir.

• Posta ile gönderilen anketler için dönüş adresi yazılmış pullu bir zarf da
eklenmelidir.Böylece kaynak kişiler masraftan kurtarılarak, cevap verme istekleri
güdülenebilir.
• Anket olabildiğince kısa,jlgi çekici, kolay ve anlaşılır olmakla birlikte,gizlilik
garantisi de vermelidir.

Hangi dönüş oranının yeterli sayılabileceği konusunda kesin bir sayı vermek güç olmakla
birlikte, araştırma konusuna göre değişen yaklaşık değerlerden söz edilebilmektedir. Çoğu
anket uygulamalarında dönüş oranı oldukça düşük olup %50’nin altına bile
düşebilmektedir.Sağlıklı bir yorum yapabilmek için dönüş oranının %70-%80’nin altına
düşmemesi gerekir.

İzleme genellikle iki aşamalı yapılır.I. aşamada cevap vermeyenlere bir hatırlatma yazısı
gönderilerek işin önemi vurgulanır ve cevabın beklendiği belirtilir.İlk izleme anketin en son
dönüş için verilen tarihinden on gün kadar bir süre sonra postalanmalıdır.İlk izlemeden sonra
anket dönüşü bir miktar artabilir.Cevaplar yine istenen düzeye çıkmamışsa ikinci bir
hatırlatma yazısı gönderilir. İkinci hatırlatmanın, cevap oranını fazla arttıracağı beklenmez.Bu
nedenle cevap vermeyenlerle kısa bir görüşme yapılarak cevap vermeyiş nedenleri
öğrenilmeye çalışılır.Bu izlemenin temel amacı;ankete cevap vermeyenlerin "niçin" cevap
vermediklerinin ve konuya karşı cevap vermiş olanlardan ayrı bir bakış açısı taşıyıp
taşımadıklarının öğrenilmek istenmesidir.Cevap vermemenin, araştırma sonuçlarını
değiştirecek türden sistemli bir nedeninin olmadığından emin olmak gerekir.Bu amaçla cevap
vermeyiş nedenleri incelenir. Ankette ve izleme formunda yer alan sorular karşılaştırılır. Şayet
cevap verenlerle vermeyenler arasında araştırma sonuçlarını değiştirecek türden anlamlı bir
ayrım olmadığı sonucuna varılabilirse,mevcut dönüş oranı ile yetinilebilir.Ancak bu durumda
bile dönüş oranının %30’un altına düşmemesi gerekir.Böyle durumlarda çözümleme yapılırsa
araştırma bizi yanlış yorum ve yargılara ulaştırabilir.
Yazışmada verilerin kaydedilme sorumluluğu,tümüyle kaynak kişiye aittir.Araştırmacının
bu aşamada yapacağı tek şey,anketin hazırlanmasında, alabilmiş olduğu önlemlere
güvenmektir. Bu nedenle cevaplama yönergesinin çok kolay izlenebilir olması için özen
gösterilmelidir.

Dönen anketler,bir ön incelemeden geçirilerek istenen biçimde doldurulmuş olup


olmadıkları belirlenir,Gerektiğinde,anlamı değiştirmeyen düzeltmeler yapılır.Kullanılabilir
nitelikte olmayan anketler ayıklanır.

Olası Yanılgı Kaynakları

Yazışma ile veri toplamada,iyi anlaşılmayan ya da anlaşılan soru ve cevaplar ile kaynak
kişinin sahip olmadığı bilgileri içeren sorular,problemin çözümünü güçleştirenin büyük
yanılgı kaynaklarıdır. Ayrıca yazışmaya cevap vermeyenlerin güdülerinin ne olduğu,cevap
verenlerden önemli ayrılıkları olup olmadığı bilinmediğinden yorum yanlışlıkları
yapılabilir.Bir başka deyişle yazışmada kaynak kişinin yanlılığı, verdiği cevaplarda kendini
gösterebileceği gibi yazışmaya hiç cevap vermemekle de uygulamaya dönüşebilir.

Yazışma Yönteminin Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Kuvvetli Yönleri
●Geniş bir alanı kapsayan örneklemden bilgi edebilmek olanağı olduğundan, her bir soru
kağıdı formunun maliyeti düşüktür.
●Çok çeşitli ve ayrıntılı konuları araştırma olanağı sağladığından esnek bir yapıya sahiptir.
●Görüşmeci kullanılmadığından, cevaplayıcıların kişi etkisinde kalmamasından dolayı yansız
değerlendirme yapma olanağı vardır.
●Sorulara yanıt vermek için, cevaplayıcı en uygun zamanı ayırabilecek ve daha dikkatli
cevaplar verebilecektir.
●Cevaplayıcıların kimlikleri gizli kalacağından sorulara verilecek yanıtlar daha doğru ve
gerçekçi olabilecektir.
●Görüşmecilere, onları kiralayan ve onları eğiten kişilere gerek yoktur.

Zayıf Yönleri
●Cevaplama oranının düşük olması genellikle karşılaşılan bir durumdur. Bu durum,
maliyetleri arttırabildiği gibi cevap vermeme hatasını da yaratır.
●Soruları kimin yanıtladığını saptamak olanaksızdır.
●Cevaplayıcıların soruları ve talimatları tam olarak anlayarak cevaplandırdıklarından emin
olunamaz.
●Geri gönderme zamanı kontrol edilemediğinden, cevap alma süreci uzayabilir.
●Gözlem yapma olanağı yoktur.
●Cevaplayıcıların okur-yazar olmalarının zorunluluğu, bu tekniğin kullanımını sınırlayan bir
nedendir.
●Cevaplayıcıların yeterince teşvik edilememesi sonucunda, dönüş oranının düşük olmasıdır.
%70-80’den aşağı bir dönüş oranı toplanan verilerin yorumunu güçleştirir.
3.4.3 TELEFON ARACILIĞIYLA VERİ TOPLAMA

Telefon aracılığıyla veri toplama,bir anket hazırlandıktan sonra,kaynak kişinin telefonla


aranarak anket sorularının kişiye sorulmasına dayanan veri toplama biçimidir.Masrafının az
ve süratli yapılabilmesinden dolayı, günümüzde popülerliği gittikçe artan bir veri toplama
yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kamu oyu yoklamalarında,seçim öncesi eğilimlerini saptamada,birden ortaya çıkan


durumlarda birkaç saat içinde,ilk haberleri ve kaba sonuçları alabilecek biçimde telefonda
anket yapılabilmektedir.

Eğer bu veri toplama yöntemi resmi bir kurum tarafından yapılıyorsa,bu kurum merkez ara
birimleri oluşturabilir,özel arama istasyonları kurulur ve anket çalışması bu istasyonlardan
yürütülür.Bu istasyonlara çeşitli dinleme ve kayıt cihazları yerleştirilebilir. Anketi analiz
aşamasında anlaşılmayan bölüm ya da bölümler, bu cihazlar sayesinde tekrar kontrol
edilebilmektedir. Yalnız kaynak kişiye bu yapıdan yani istasyon ve kayıt cihazlarının
varlığından söz etmek gerekir.Böylece karşıdaki kişinin güveninin kazanılması amaçlanır.

Telefonla yapılan bir ankette örneklem çok başarılı olarak seçilebilmektedir. Çünkü telefon
kaydı olan kişilerin yaşadığı yer,kişinin mesleği ve kimliğine dair birçok özelliği, kayıtlarda
mevcut olduğundan örneklem seçimi objektif olarak yapılabilmektedir. Örneklemin
belirlenmesi iki yolla yapılmaktadır;

1. Rehber ve listeye dayanarak örneklemin belirlenmesi.


2. Rasgele numara çevirme ile örneklemin belirlenmesi.

l. Rehber ve Listeye Dayanarak Örneklemin Belirlenmesi

Aslında örneklemin belirlenmesi tamamen yapılan anketin amacı çerçevesinde


belirlenir.İşte kitlenin tam listesine sahip olduğumuz durumlarda optimum örneklem rehber
ve listeye dayanarak belirlenebilmektedir.Çünkü bu kişilere,cep telefonundan,ev veya iş
telefonundan rahatlıkla ulaşabiliriz.Daha sonra bu belirlenmiş listeden örneklemimizi rasgele
veya sistematik yolla çekebiliriz.

2. Rasgele Numara Çevirme ile Örneklemin Belirlenmesi

Telefonla anket yapılırken çoğunlukla bu yöntem kullanılmaktadır.Çünkü,telefon


rehberleri çoğunlukla doğru bilgi vermeyebilir. Gerek tarihinin geçmiş olması,gerekse
rehberin içerisinde tüm insanların özellikle de kırsal kesimde yaşayan çoğu insanın telefon
numaralarının rehberde bulunmaması nedeniyle örneklem belirlemede sıkıntı
yaşanmaktadır. İste rasgele çevirme yöntemi bu gibi olumsuzlukları ortadan
kaldırabilmektedir.

Örneklemimizi seçerken belirli bir yeri düşüneceksek,örneğin kurtuluş ve cebeci


semtlerinden örneklem çekmek istediğimizde, bu semtlerde bulunan telefon numaralarının

342,315,435,430,... gibi başlangıçları vardır. Bunlar belirlendikten sonra geriye kalan


dört rakam belirli sınırlarda örneğin 3000-5000 arasında değişen dört haneli sayılarla
rasgele olarak belirlenebilir.Aradığımız numara hedef kitlenin dışında bir numara
olduğunda, diğer numaraya geçilir.

Telefon Görüşmesi Sırasında Anketörüıı Yapması Gerekenler;

●Anketör kendisini kibar bir dille tanıtmalı.

●Anketi yaptıran kişi,kurum ya da şirket hakkında bilgi verilmeli.

●Bu görüşmenin niçin yapıldığı ve kaynak kişiden hangi konularda bilgi isteneceği
hakkında bir konuşma yapılmalı.

●Araştırmanın gizliliğini,katılımın gönüllü olduğunu,görüşmenin yaklaşık süresini ve


görüşme sırasında kaynak kişinin istediği zaman soru sorabileceği belirtilmeli.

●Yapılan araştırmaya katılmanın önemi vurgulanmalı.

●Daha sonra kaynak kişiden izin isteyip soru sormaya başlanmalı.

Anketörün Telefonla Görüşmede Karşılaşacağı Zorluklar;

●Eğer telefona telesekreter çıkarsa, önce araştırmayı yapan kişi,kurum ya da şirket


tanıtılmalı ve yapılan araştırmadan bahsedildikten sonra tekrar aranacağı
belirtilmelidir.

●Eğer aradığımız yerde ev sahibi yerine, gündelikçi,bakıcı gibi kimselerle


karşılaşmışsak yine arama nedenimizi açıkladıktan sonra,ev sahibinin ne zaman
döneceği konusunda bilgi almalı ve bunu not etmeliyiz.

●Telefon meşgulse, bu durum olumlu karşılanabilir,çünkü bu aradığımız yerde


birilerinin olduğunun gösterir. 5-10 dakika sonra tekrar aranmalıdır.

Telefonla Aracılığıyla Veri Toplamanın Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Kuvvetli Yönleri

●Telefonla görüşme,gidiş-dönüş zamanını ve yapılacak masrafları önemli ölçüde


azaltır.

●Telefonla görüşme, kisileri bulma olanağı bulunmayan dağınık ve uzak


yerlerdeki,telefonu olan kişilere ulaşma olanağı sağlar.

●Örnekleme giren kişilere ulaşma oranı yüz yüze olan görüşmelere göre daha
yüksektir.Bir kişiyi bulamayınca telefonla görüşmenin uygun saatlerinde tekrar
aramak,evine ya da işyerine gitmekten çok daha kolaylıkla yapılabilir.
Zayıf Yönleri

●Telefonla yapılan görüşmelerde, herkesin telefonunun bulunmaması ve telefonu


olanların da belirli bir sosyo-ekonomik grubu oluşturması nedeniyle evreni tam olarak
temsil edecek bir örneklem seçmek olanaksızdır.Telefonla görüşmelerde elde edilen
verilerin yanlı olması büyük bir ihtimaldir.

●Telefonları olmayan,özellikle kırsal kesimlerdeki insanlara ek olarak son


yıllardatelefonları bulunduğu halde,telefon numaralarının türlü nedenlerden dolayı telefon
rehberinde bulunmasını istemeyen kişilerin artmış olması da telefonlu görüşmeleri
sınırlandırmaktadır.

●Görüşmede iletişimi sağlayan sözler yanında jest,mimik,yüz ifadeleri gibi sözel


olmayan ipuçları telefonla görüşmede çok aza indirgenmiş olarak gerçekleşir.

●Görüşme süresinin kısa olma zorunluluğu,görüşme zamanının iyi seçilmiş olup


olmamasında karşılaşılan zorluklar da telefonla veri toplamadaki zayıf yönlerdendir.

3.4.4 İNTERNET ÜZERİNDEN ANKET YOLUYLA VERİ


TOPLAMA

Çağımızın buluşu olarak nitelendirebileceğimiz "internet" artık araştırma yapmak amacıyla


da kullanılmaya başlanmıştır.Özellikle son dönemlerde internet üzerinden yapılan anket
sayısında müthiş bir artış görülmektedir.Bu anketler, şirketlerin ya da kurumların kendi
personellerine yaptıkları anketler olabildiği gibi tüm insanların oy kullanabildiği anketler
şeklinde de ortaya çıkmıştır.

İnternet Üzerinden Veri Toplamanın Kuvvetli ve Zayıf Yönleri

Kuvvetli Yönleri

●Maliyetin çok az olması. Öyle ki, anket sadece düzenlenir ve sitede


sunulur.Diğer yöntemler gibi posta masrafı,baskı,çoğaltma,yol masrafları gibi
masrafları ortadan kaldırmış oluruz.

●Süreden kazanç. Gerçekten günümüz dünyasında zaman yönetimi insan


hayatında çok önemli bir yer taşımaktadır.İnternet yoluyla veri toplarken,posta
bekleme süresi,gidilen yolda geçen süre gibi zaman kayıpları ortadan kalkar.

●Erişilebilirlik.Günümüzde insanların evine 7 gün 24 saat girebilmenin tek yolu


internet olarak gözükmektedir. Kaldı ki bazı insanlar görüşme esnasında
çekingen olabilmekte ve objektif yanıtlar veremeyebilirler.İşte internet yoluyla
bu tür duygusal olaylarla ortaya çıkan yanlışlıklar da giderilebilir.

●Anket" tamamlandıktan sonra tekrar veri girişine gerek kalmaz.Çünkü kaynak


kişiler soruyu yanıtladığı an bu excel ya da SPSS ortamına direk olarak
aktarılmaktadır.

●Kişinin cevaplaması gerekmeyen soruların ankette yer almaması da bu tarz


anketleri çekici kılmaktadır.Örneğin "Sigara kullanıyor musunuz?" sorusuna
cevabınızı "hayır" diye işaretlediğinizde,karşınıza cevabı -"evet" olanların
soruları gelmez.Bunları direk atlamış olursunuz.

Zayıf Yönleri

●Uygun örneklem seçilememesi.

●Siteye erişimde yaşanan zorluklar ve sitedeki güvenlik kaygıları.

●Yapılan araştırmanın önemi insanlar tarafından yeterince anlaşılmamış


olabilmektedir.

●Araştırma yapılacak konuya ilgili olanlarla konuya alakasız olanların verdikleri


birbirine hiç benzemeyen yanıtlar.

●Araştırmaya katılan kaynak kişilerin kimliklerinin belirsiz oluşu.

3.4.5 CAPI(COMPUTER ASSISTED PERSONEL INTERVIEWING)


TEKNİĞİYLE VERİ TOPLAMA

CAPI, bilgisayar yardımıyla yapılan anket anlamına gelmektedir.Bu yöntem internet


yöntemiyle karıştırılmamalıdır.Bu yöntemde, anket formu tablet bilgisayarlar üzerinde
kullanılabilen bir yazılım sayesinde veri giriş programı haline getirilerek verilerin derlenmesi
sağlanır.

Bu yöntemde kullanılan tek ürün tablet bilgisayarlardır. Birkaç tuş ve bir kalemden
oluşur.Bu kalemle ekrana yazı yazılabilir.Kalemsiz türleri de vardır.

Günümüzde CAPI tekniğiyle veri toplamanın en güzel örneğini TBMM'de


görmekteyiz.Öyle ki,elektronik oylamalar bu bilgisayarlar sayesinde çok hızlı ve etkili olarak
yapılabilmektedir.Bir diğer örnek olarak "Kim 500 milyar ister?" adlı yarışmada yarışmacı
"seyirciye sorma joker hakkı" nı kullandığında,stüdyoda bulunan seyirciler bu bilgisayarlar
yardımıyla istenen sorunun seçeneğini o anda işaretler ve tüm sonuçlar 10 saniye sonunda
ekrana yansıtılır.Bunun gibi pek çok bilgi yarışmasında bu yöntem kullanılmaktadır.

CAPI Tekniğinin Kuvvetli Yönleri

Kuvvetli Yönleri

●Hızlı olması nedeniyle çok kullanışlıdır.


●Uygulama bakımından çok kolaydır.
●Veri toplama işinin tek bir süreç haline gelmesini sağlar.

Zayıf Yönleri

●Maliyetinin yüksek oluşu.

3.5 ANKET TÜRLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Kişisel Görüşme ve Yazışma Yöntemlerinin Ortak Yönleri

●Cevaplar yazılı olarak alınır.


●Her ikisinde de açıklayıcı yazılar vardır. Soru kağıdında araştırmanın amacını ve
cevap verme biçimini açıklayan bir yönerge, görüşmede ise görüşmeciler için
hazırlanmış bir rehber vardır.
• Araştırılacak konu ile ilgili sorular daha önceden hazırlanmıştır.

Kişisel Görüşme ve Yazışma Yöntemlerinin Karşılaştırılması

●Cevaplayıcıyı gözlemleyebilme. Kişisel görüşmede görüşmeci kişiyi


gözlemleyebileceğinden samimi cevap verilip verilmediği anlaşılabilir. Ancak
yazışmada bole bir durum söz konusu değildir.
●Cevaplayıcının konuya ilgisini çekebilme. Kişisel görüşmede görüşmeci konu
ile ilgili açıklama yapabileceğinden görüşülen kişinin ilgisi çekilebilir. Fakat
yazışmada kişi konuya ilgisizse soruları baştan sağma yanıtlayabilir ve hatta hiç
yanıtlamayabilir.
●Cevaplayıcının kimliğini belirleyebilme. Yazışma yönteminde, tıpkı internet
üzerinden veri toplamada olduğu gibi, soruları kimin cevapladığı belli değildir.
Ama kişisel görüşmede böyle bir sorun yoktur.
●Okuma-yazma bilmeyenlere uygulayabilme. Kişisel görüşme okuma-yazma
bilmeyenlere uygulanabilirken yazışma yöntemi için bu mümkün değildir.
●Zaman kazanma. Yazışma yönteminde sorular örnekleme aynı anda dağıtıldığı
için zaman kazanılır. Fakat kişisel görüşme yöntemini yapacak anketörlerin
eğitimi bile çok uzun zaman almaktadır.
●Cevaplama oranını yükseltebilme. Yazışma yöntemi fikirlerini bir yabancıya
söylemeye çekinen kişiler için daha uygundur. Cevaplama oranı yükselir. Fakat
kişisel görüşmede kişi bazı sorulara cevap vermek istemeyebilir. Bıı yüzden
cevaplama oranı düşer.
●Maliyeti düşürme. Kişisel görüşmenin maliyeti çok yüksekken yazışma
yönteminde maliyet daha düşüktür.
●Görüşmeciden etkilenme. Kişisel görüşmede, görüşmecinin yaş ve cinsiyet
durumu gibi etkenler karşısındaki kişiden doğru bilgi alınmasını engelleyebilir.
Yine bu da cevaplama oranını düşürür.
Telefonla Görüşmenin Kişisel Görüşmeye Göre Olumlu Yönleri

●Anketör masrafı daha düşüktür. Telefonla görüşme yapmak için daha az sayıda
anketöre ihtiyaç vardır.
●Cevaplayıcıya ulaşmak daha kolaydır.

Kişisel Görüşmenin Telefonla Görüşmeye Göre Olumlu Yönleri

●Veriler daha kullanışlıdır. Cevaplayıcı dış etkilerden etkilenmez.


●Daha doğru ve güvenilir veri elde edilir. Cevaplayıcının samimi olup olmadığı
anlaşılabilir.

Anket Türlerinin birbirlerini göre durumları bazı kriterlere göre şu şekilde özetlenebilir :

KRİTER YAZIŞMA TELEFON KİŞİSEL


GÖRÜŞME
Karmaşık sorular Zayıf iyi Çok iyi
Veri miktarı Orta iyi Çok iyi

Duyarlı sorularda iyi Orta Orta


doğruluk
Görüşmeci etkilerinin Çok iyi Orta Zayıf
denetimi
Örneklem denetimi Orta Orta Orta
Gereken zaman Zayıf Çok iyi iyi

Olası cevaplama oranı Orta Orta Orta

Maliyet iyi iyi Orta

Hiçbir yöntem her durumda en uygun yöntem olamaz. Önemli olan konu, kullanılacak
yöntemin en uygun cevaplayıcılardan en düşük maliyetle en uygun verinin elde edilmesi
olmalıdır. Tabloda gösterilmeye çalışılan üstün olunan konular genel niteliklidir ve her
durumda geçerli olmayabilir.
Bir anket uygulamasında birden fazla tür bir arada kullanılabilir ve istenen amaca
ulaşmayı daha çok kolaylaştırabilir. Böylece, her birinin üstün yönlerinden en fazla yararlanma
durumu ortaya çıkar. Anket türlerinin birlikte kullanılması şu kombinasyonlarda gerçekl
eşebilir.

Telefonla randevu => Kişisel görüşme => Soru formunu bırakmak


ve geri postalanmasını
istemek

Anket formunun => Posta ile anket => Telefonla takip etmek
postalanacağını formunu göndermek
telefonla bildirmek

Kişisel görüşme =>


Telefonla görüşme
Internet üzerinden anket =>
formunu göndermek Kişisel görüşme
40

You might also like