GIDA

Londra Gazete 2020

Sağlıklı mangal SPARKS Burger lezzeti Narts: Ukay Catering
yapmanın ile damaklarda iz Brexit ve 50 yıldır en kaliteli
yolları bırakıyor bizim sektör! sosları üretiyor
Page 03 Page 04 Page 06 Page 08

Britanya gıda Holland Bazaar gıda Expo Foods gıda Euro Food & Drinks yeni
sektörünün en iddialı sektöründe dengeleri tedariki yapan en büyük girişimleriyle büyümeye
meze üreticisi: Mr. Dips değistirecek firmalar arasında devam ediyor
Page 12 Page 20 Page 24 Page 28

SPONSOR
2 L G GIDA 2020

GIDA 2020 özel ekimizle başarılı iş insanlarımızı

ve firmalarını siz okuyucularımızla buluşturduk
L
ondra Gazete ekibi ola-
rak, farklı sektörler için
her yıl düzenli olarak
hazırladığımız özel ekle-
rimize Gıda 2020’yi dahil etmenin
sevincini yaşıyoruz.
Bu özel ekimizde; Türkçe konu-
şan toplumların İngiltere gıda
sektörüne yaptığı müthiş katkıyı,
getirdiği dinamizmi ve önümüz-
deki döneme ilişkin hedeflerini
okuyacaksınız. Gıda toptancıları
başta olmak üzere, süpermarket-
ler ile sektöre ürün tedarik eden
firmalara ait haberlerin yanı sıra
genel değerlendirmelerin yer
aldığı bu özel ekte, gıda ve sağlıklı
beslenmeye dair analizler de bu-
lunuyor.
Kıbrıslı ve Türkiyeli toplum üye-
lerimizin İngiltere gıda sektörüne
yaptığı katkı göz ardı edilemez.
İngiltere’de; süpermarketleri,
gıda toptancıları, et, sos ve meze
gibi çok özel ürün gruplarında
uzmanlaşmış firmalarıyla adından
söz ettiren, sektöre yön veren umut ışığı oluyor. olmak üzere, reklam veren diğer
girişimcilerimizin uzun yıllar bu Londra Gazete ekibi olarak Gıda firma ve kurumlarımıza teşekkür
başarıyı devam ettireceğine kesin 2020 özel sektör ekimizin yayın- eder, iyi okumalar dileriz.
gözüyle bakılıyor. lanmasında başta sponsorumuz
İngiltere gıda sektöründe mil- Holland Bazaar
yarlarca poundluk ekonomik
hacme yön veren Türkçe konuşan
toplumlara ait işletmelerin istih-
dama yaptığı katkı da gelişiyor.
Süpermarket ve gıda toptancı
sayısı günden güne nüfusu
artan toplumumuzun
ekonomideki bu
dinamizmi, Brexit
sürecinin olum-
suz etkisini
atlatmaya
çalışan
İngilte-
re’ye de bir
anlam-
da

İÇİNDEKİLER
Sağlıklı mangal yapmanın yolları 03 Gıda paketlerindeki kaloroleri yalmak için gereken egzersiz miktarı 23
SPARKS Burger lezzeti ile damaklarda iz bırakıyor 04 Expo Foods gıda tedariki yapan en büyük firmalar arasında 24
Narts: Brexit ve bizim sektör! 06 Dünyanın Farklı Bölgelerinden Kahveler 26
Ukay Catering 50 yıldır en kaliteli sosları üretiyor 08 Mutfağıyla zengin lezzetlere sahip “Türkiye” 27
Evde yapılan konservelere dikkat! 10 Euro Food & Drinks yeni girişimleriyle büyümeye devam ediyor 28
Peynir altı suyundan yenilebilir gıda ambalaj malzemesi ürettiler 11 Hangi beslenme tarzı size uygun? 30
Britanya gıda sektörünün en iddialı meze üreticisi: Mr. Dips 12 Hangi yiyecekleri neden canımız çeker? 31
Gıda zehirlenmesine karşı alınacak basit önlemler 14 İngiltere’de un ve ekmek piyasası 32
Sağlıklı bir vücut için protein içeren gıdalar da tüketin 18 Bazı gıdalar plastik saklama kaplarında saklanmamalı 34
Son zamanların trendi Aktİf karbon 19 Fermente gıdaların faydaları 36
Holland Bazaar gıda sektöründe dengeleri değistirecek 20 Zayıflamak istiyorsanız bu 14 öneriye kulak verin 38
‘Food porn’ ne anlama geliyor? 22

Haberler: Egemen Arkut, Yeşim Özyiğit Email: news@londragazete.com

Tel: +44 (20) 8889 5025
Tasarım: Bertunç Bayramoğlu
GIDA EKİ 177 Green Lanes, Palmers Green,
www.londragazete.com London N13 4UR
Yayınlayan: Londra Gazete Ltd.
L G GIDA 2020 3

SAĞLIKLI MANGAL YAPMANIN YOLLARI

kanserojen maddeler içermektedir.
Bu kanser yapıcı maddelerin, ateş
ve duman ile birlikte, ızgaradaki
yiyeceklere bulaşma ihtimali vardır.
Fakat, kömür ateşinin kor şeklinde
olması kanser riskini azaltır.
SAĞLIKLI MANGAL YAPMANIN
YOLLARI NELERDİR?
- Yüksek ateşte et pişirilmemeli-
dir. Bu pişirme yöntemiyle etin içi
pişmez ve bu da çiğ et yemenize
neden olur. Ayrıca et yüksek ateşe
atıldığında kanser riskine neden
küçük ya da daha ince kesilmelidir.
Aksi halde etin içi pişmez ve et
yiyen bakterinin ortaya çıkmasına
neden olur. Bu bakteride ciddi
sağlık sorunlarına yol açar.
- Mangal ateşini dezenfekte etme-
nin en iyi yolu soğandır. Mangal
yaparken en önemli püf noktası
mangalın temiz olmasıdır. Mangalı
yaparken odun ateş kullanmak
daha faydalıdır. Ateş kor olmadan
önce et ızgaraya koyulmamalıdır.
- Bir diğer dikkate alınması gereken
durum, pişmiş etin temiz bir kaba
kanser toksinlerine dönüşür. Tavuk
mangalında bile tavuğun derisi
alınarak ızgaraya koyulmalıdır.
MANGAL KANSERE
NEDEN OLUR MU?
Yapılan araştırmalarda yüksek
ateşte pişen besinler kansere neden
olur. Polisiklik aromatik hidrokar-
bon kömürün ateşlenmesi ile orta-
ya çıkar. Bu madde pişen ete ya da
sebzelere ateş yolu ile geçer. Ayrıca
birden pişen et ya da sebzelerin içi

T
ürk kültürünün vaz-
geçilmezi olan mangal
keyfinin zehir olmasını
istemiyorsanız dikkat
etmeniz gereken bazı hususlar
olduğunu biliyor musunuz? Peki
sağlıklı mangal yapmanın yolları
nelerdir? Mangal kansere neden
olur mu? Sizler için mangal hakkın-
da merak edilenleri derledik.
Uzmanlar, bahar aylarıyla bera-
ber başlayan piknik sezonunun
vazgeçilmezi olan mangal etkin-
liğinde yapılan hataların insan
sağlığını olumsuz etkilediği ile ilgili
açıklamalarda bulundu. Kömür,
olan maddelerin ete bulaşma
ihtimali artar. En ideal et pişirme
yöntemi, kısık ateşte yavaş yavaş
pişirmektir.
- Etin ya da sebzenin pişeceği ızga-
rayı önceden yağlanması gerekir.
Böylece et ve sebzeler yapışmadan
kolayca pişer.
- Pişirilmek istenen etler daha
koyulmasıdır. Pişmiş et ve pişme-
miş etin aynı kapta olması pişmiş
etteki bakterilerin pişmemiş ete
geçmesine ve eti tüketen kişinin
zehirlenmesine neden olur.
- Genelde mangal yapan insanlar
yağlı et seçer. Fakat bu durum
mide kanseri riskini arttırır. Etten
damlayan yağ ateşe düştüğünde
çiğ kalır. Bu da et yiyen bakteri yani
nekrotizan fasiit olarak adlandı-
rılan virüsün ortaya çıkmasına
neden olur. Yarı pişmiş sebzeler ise
vitamin ve mineralleri kaybeder.
Vücut sağlığını ciddi etkileyen bu
iki durum hücrelerin mutasyona
uğramasına sebebiyet verir.

Sadece sebze yiyenlerde inme ve felç riski artıyor

İ
ngiltere’de yapılan bir
araştırmada et yemeyen
sadece sebze ile beslenen ki-
şilerde inme ve felç riskinin
artığı ortaya çıkarıldı. 48 bin kişi
üzerinde yapılan çalışmada vücutta
azalan B vitamin kompleksinin kan
basıncını artırdığı ani tansiyonun
da felç ve inme gibi hastalıklara
neden olduğu görüldü.
1993-2001 yılları arasında Ox-
ford’ta yapılan bir çalışmada balık,
sebze ve et yiyen katılımcıların ayrı
ayrı vücut komplikasyonları incele-
niyor. Uzmanlar inceleme sonucun-
da sadece sebze yiyen kişilerin ciddi
sağlık sorunları ile boğuştuklarını
ortaya çıkarıyor. Bunun dışında
sebze ve balık yiyen kişilerin sağ-
lıklı aynı zamanda et balık ve sebze
yiyenlerin ise daha sağlıklı oldukla-
rının sonucuna varılmıştır.
Bunun sonucunda da sebze yiyen
kişilerin B vitamin kompleksi dü-
şer. Kan seviyesinin de düşmesiyle
ciddi hastalıklara davetiye çıkar.
Uzmanlar aynı zamanda diyetis-
yenlere de uyarılarda bulundu.
Kişilere diyet listesi verilirken kan
testinin yapılması ve et ile balıkta
bulanan maddelerin başka besinler-
den sağlanması gerektiği konusun-
da uyarıda bulundu. Ayrıca sadece
inme ve felç değil kalp hastalıkları-
nın da artığı söylendi. Bunun içinde
et ve balık tüketiminin haftada en
az iki defa 100 gram porsiyonlu
olmasını gerekiyor.

İbn-i Sina’ın sağlık reçetesinde yer alan besinler

B
atılı kaynakların Lif kaynağı olduğundan midenin
özellikle dikkate aldığı uzun süre tok kalmasını sağlar.
ve bin yıl önce İbn-i Vücudun enerjisini artırır.
Sina tarafından kaleme Tavuk Suyu: Kas ve kemik yapısını
alınan mucize besinlerle dolu sağlık
güçlendirir. İltihap birikimini önler.
reçetesini sizler için araştırdık.
Kuzu Kulağı: Sinir hücrelerinin ça-
Reçete bulunun sağlıklı besinle-
lışmasını sağlayarak beyin sağlığını
rin faydalarını haberin detayında
bulabilirsiniz. Peki ibn-i Sinan’ın
sağlık reçetesinde yer alan besinler
nelerdir? güçlendirir. Kereviz: Böbrek ve mesanedeki
Bal: Güçlü bir antioksidandır. Bağı- kum ve toprak oluşumunu önler.
Sarımsak: Vücut ağrılarını din-
şıklığı güçlendirir. Toksinleri idrar yolu ile atar.
dirmede etkilidir. Antioksidan bakı-
Badem: Akciğer rahatsızlıklarını Karnabahar: Vücudun en önemli
mından güçlü bir besindir. önler. Cildin dermis tabakasını organlarından biri olan karaciğerin
Hurma: Kan hücrelerini artırır. besler. sağlıklı çalışmasını destekler.
Mide ekşimesi şişkinliğini önler. Kuşkonmaz: Folat bakımından Kabak Suyu: Kan basıncını denge-
Beyaz Leblebi: Midenin asit oranı- zengin olan kuşkonmaz vücudun ler. Tansiyon yüksekliğini önler.
nı dengeler. günlük alması gereken vitamin ve Susam: E vitamini içeren susam
Kuru Üzüm: Baş ağrılarını önler. mineralleri sağlar. cilt sağlığı için faydalı bir besindir.
4 L G GIDA 2020
SPARKS Burger lezzeti ile
damaklarda iz bırakıyor
İYİ bir hamburger, en iyi et-
tin, sosların, ekmeğin ve da-
mak tadınıza göre seçtiğiniz
eklemelerin bir arada kul-
lanılmasıyla ortaya çıkar. Peki
ya ‘En iyi burger, deyip, sizi
daha fa derinlere götürmek
ve daha önce deneyimle-
diğiniz kalitede hamburger-
lerle tanıştırsak nasıl olur?
The Burger Manufacturing Co
Ltd ve Quality Burgers ile or-
taklaşa üretim yapan Sparks
Catering, 1975’ten beri hem
Britanya hem de Avrupa’da
insanları kaliteli ve lezzetli
burgerlerle buluşturuyor.
Sparks Catering, birbirinden
farklı burger çeşitleri, etleri ve
aperatif seçenekleri ile resto-
ranlardan kafelere, start–
up’lardan bireysel ihtiyaçlara
geniş bir skalada müşteri
yelpazesine sahip. Üç kuşak-
tır başarılarını sürekli katla-
yarak alanında lider konumda
bulunan Sparks Catering, bir
aile şirketi olarak gururla ve
ticari hayatında büyük adım-
larla ilerliyor.
FİRMALARA UYGUN
ÖZEL SERVİS
Londra Gazete konuşan John
Sparks, başarılarını yıllar
boyu değişmeyen ve markette
bilinen saygınlıkları ile ürün-
lerinin kalitesine bağlıyor.
Tüm Birleşik Krallık ile Avru-
pa’ya ürün gönderdiklerini
anlatan Sparks, Enfield’da bu-
lunan fabrikalarında müşter-
ilerinden gelen her türlü ihti-
yaca cevap verdiklerini ve her
büyüklükte iş yeri veya kişisel
ihtiyaçlara göre servislerinin
şekillendiğini anlattı.
BRİTANYA’NIN HER
YERİNDE
Britanya’da, kuzeyde Leices-
ter, güneyde Weymounth
& Taunton, batıda Bristol ve
doğuda Kent olmak üzere
dört ayrı dağıtım merkezleri-
nin olduğunu belirten Sparks,
servis-
leri-
nin hızını, dağıtım alanlarının
stratejik konumuyla da il-
işkilendiriyor.
BURGERE DAİR HER ŞEY
Ürün yelpazesinde sadece
burger ve benzeri arzların ol-
madığını belirten Sparks, pa-
tates kızartması, ekmek ve her
türlü et çeşidi ile meşrubat-
lar, yumurta, kekler, kavanoz
meyve, donmuş veya kavanoz
sebze, sos çeşitler ile pizza
üstü malzemelerin de ürün
saklarında yer aldığını kaydet-
ti.
Aberdeen Angus ve Steak
Burgerler gibi artık marka-
laşmış kırmızı et burgerler-
in hem sağlık hem de lezzet
açısından tam puan aldığını
belirten Sparks, Sparks Ca-
tering olarak belirledikleri,
‘Şu ana kadar tattığınız en iyi
burger deneyimi’ sloganının
asla abartı olmadığını ve
her müşterinin
bu slo-
ganın
altını çizdiğini de belirtiyor.
Britanya’nın yanı sıra Cebe-
litarık, İspanya, Fransa ve
birçok diğer ülkeye de ihra-
cat yapan ve 1975’den beri
aile geleneği olarak var şirket
kalite, pratiklik ve lezzetin
buluştuğu leziz hamburger-
leriyle uluslararası arenada
dev bir marka olma yolunda
önemli adımlar atıyor.
SPARKS İLE
MÜŞTERİLERİNİZİ
ŞIMARTIN
Siz de kendi işiniz için lezzet
sınırlarını aşmak ve burger
dünyasının derinliklerinde
kalite ve lezzetin buluştuğu
bu deneyime dahil olmak is-
tiyorsanız Unit 3 Delta Park,
Millmarsh Lane, Brimsdown,
Enfield, EN3 7QJ adresinde yer
alan Sparks Catering’i ziyaret
edebilir veya 0208 443 9330
numaralı telefonu arayabilir-
siniz.
L G GIDA 2020 5
6 L G GIDA 2020
Brexit ve bizim sektör!
2016 yılında kurulan İngiltere Restoran Kebabçı ve Marketciler Birliği Başkanı Mahir Kılıç, Brexit ve Bizim Sektör konulu
konferansını Britanya’nın önde gelen sektör liderlerine vererek sektörün Brexit sonrasındaki sıkıntılarını paylaştı
2
3 Haziran 2016 tari-
hinde yapılan Avrupa
Birliği referandumunu
takiben NARTS Büyük
Britanya’nın AB çıkış kararının Gıda
sektörü üzerindeki potansiyel etki-
lerinin bir analizini yaptı. 29 Mart
2017 tarihinde 50. Maddenin tebliğ
edilmesi üzerine başlayan AB’den
ayrılma süreci, 14 Mart 2019 tarih-
nde Milletvekillerinin bir anlaşma
olmaksızın ayrılma kararına karşı
oy kullanmaları sebebiyle önce 12
Nisan daha sonra da 31 Ekim ta-
rihine ertelenmişti. AB ve Birleşik
Krallık arasındaki anlaşmanın net-
leşmemesine ragmen bazı sektörler
bu belirsizlikten nasiplerini zaten
almışlardı. 31 Ocak itibariyle ayrılık
kararının geri dönüşü olmaksızın
verilmesini takiben bir yıllık geçiş
süreci sonunda artık ipler tamamen
kopmuş olacak.
NARTS, AB den ayrılma kararının
hangi sektörleri nasıl etkilediğini
araştırdı:
- Pound’un değer kaybı, ithal alım-
ları aracılar için daha pahalı hale
getirdi bu da karlılığın azalmasına
neden oldu.
- İngiltere ve AB arasında dolaşım
özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar,
endüstri sektörü için ücret maliyet-
lerinin artmasına neden olabilir
- Birleşik Krallık’ın hem AB üye
ülkeleri hem de dünyadaki diğer
ülkelerle yeni ticaret tarifeleri üze-
rinde pazarlık yapması gerekecektir.
- Tüketicinin güçsüzleşmesi, paket
yemek servisleri (takeaways) gibi
keyfi ürünlere olan talebin azalma-
sına neden olabilir.
- Paket yemek sektörü, tüketici-
lerin bütçe azaltmak için dışarıda
yemek yemek yerine paket servisle-
re yönelmelerinden yararlanabilir.
Ancak daha az ihtiyaç duyulan
ihtiyari harcamaların performansı-
nın sınırlı olması beklenir.
- İnsanların serbest dolaşımının
önündeki potansiyel engeller,
endüstri için zaten sıkıntılı olan
mevcut iş gücünü azaltabilir.
HARCAYACAK PARA AZALDI
AB referandumunun ardından
tüketici güveni düştü, bu da insan-
ların fast food gibi isteğe bağlı, keyfi
ürünlere harcama eğilimi üzerinde
doğrudan bir etkiye sebep oldu. Bu
gibi olumsuz bir ekonomik ortam-
da, tüketiciler hazır yemek servisi
gibi ihtiyari harcamalar yerine
tasarruf etmeyi seçme eğiliminde
olurlar. Bununla birlikte, daha pa-
halı yiyecek alternatiflerine kıyasla,
Takeaway ve Fast-Food Restoranlar
endüstrisinin geçmişte döngüsel
eğilimlere oldukça dirençli olduğu
kanıtlanmıştır. Bazı tüketiciler, zor
ekonomik koşullar altında bütçe-
lerini dengelemek için restoranlara
gitmektense paket servisi ve fast
food restoranlara dönerler ve bu da
bu sektörleri zor koşullarda ayakta
tutar. Ekonomik belirsizlik devam
ederken fiyatın tüketiciler için daha
önemli bir faktör olması muhte-
meldir.
KISA VADELİ ETKİLER
İsteğe bağlı harcama düzeyi,
tüketici hassasiyetinden büyük
ölçüde etkilenerek pizza ve diğer
paket servisi olan gıdalara olan
talep seviyesini etkiler. Ekonomi-
nin gelecekteki gücünü çevreleyen
korkular nedeniyle AB referandu-
munun ardından tüketici güveni
ciddi oranda düştü ve hanehalkla-
rının harcamaları konusunda daha
dikkatli olmalarına neden oldu.
Bütün bu ekonomik endişeler, daha
düşük gelirli tüketicilerin süper-
marketlerde satılan dondurulmuş
pizza gibi daha ucuz alternatiflere
kaymalarına neden olabilir. Her
gelir seviyesinin kendi koşullarına
göre yapacağı tasarruflar sektör
üzerinde olumsuz bir etkiye sahip
olabilir. Bu durum da işletmecileri
kar marjlarını düşürmek pahasına
indirim yapmaya zorlayabilir.
GÖÇMEN İŞÇİLİĞİ
Gıda sektörü büyük ölçüde düşük
ücretli göçmen işçiliğine bağımlıdır.
Bu sektör doğası gereği AB göçmen-
leri için uygundur, çünkü işçiler iş
konusunda eğitilebilir ve İngilizce
dil gereksinimleri diğer işlerde oldu-
ğu kadar yüksek değildir. İngilte-
re’nin Avrupa Birliği’nden çıkma-
sının ardından insanların serbest
dolaşımı engellenirse, sektörün işçi
bulma sorunu artacaktır. Bu durum
işverenleri daha yüksek maaş öde-
mek zorunda bırakır ki bu da kar-
lılığın azalmasına neden olacaktır.
Birleşik Krallık ile AB vatandaşları
için dolaşım özgürlüğü Brexit son-
rası kısıtlanabilir. Örneğin, Pret A
Manger Mart 2017’de çalışanlarının
% 65’inin AB vatandaşı olduğunu ve
yapılan 50 iş başvurusunun sadece
birinin İngiliz olduğunu iddia etti.
Bu tabloda açıkça ortaya koyuyor ki
dolaşım özgürlüğünün kısıtlanması
sektörü önemli ölçüde etkileyecek-
tir. Bütün bunlar da azalan işgücü
ve artan maaşlar nedeniyle işveren-
leri oldukça zorlu ve düşük karlı bir
sürece itebilir.
Mevcut hükümet önerileri uyarın-
ca, uzun vadeli vizeler sadece yılda
en az 30.000 £ kazanan vasıflı göç-
menler için verileceğini öngörüyor.
Yükselen girdi maliyetleri
Referandumun ardından, pound
dolar karşısında % 10 düşerek 31
yılın en düşük seviyesine geriledi
ve o zamandan beri değerinde bir
yükselme olmadı. Bu da işverenler
için üretim maliyetlerinin artması-
na neden oldu. Pound değerindeki
düşüş, kullanılan malzemeler ve
alkolsüz içecekler gibi ithal girdile-
rin değerinin artmasına sebep olur
ki bu da kâr marjlarının daralması
anlamına gelir.
ULUSLARARASI GİRDİLER
Uluslararası ticaret, gıda endüst-
risi düzeyinde olmasa da, endüst-
rinin tedarik zincirinde önemli bir
rol oynamaktadır. Yeni akım kahve
işleme ve Alkolsüz İçecek Üretimi
endüstrilerinin her ikisi de ulus-
lararası ticarete dahildir. Özellikle
kahve işlemenin uluslararası tica-
rette yeri büyüktür. Kahve İngilte-
re’de yaygın olarak yetiştirilmez ve
üreticiler bu nedenle üretimde ana
girdi olan kahve çekirdeklerini ithal
ederler. HMRC’ye göre, kahve çe-
kirdekleri ithalatı 2018’de yaklaşık
393,5 milyon paund değerinde idi
ve çoğunlukla Brezilya, Kolombiya,
Vietnam ve Endonezya’dan sağ-
landı. Sterlin’in değer kaybetmesi
nedeniyle kahve fiyatları İngiliz
alıcılar için nispeten pahalı hale gel-
di. Pound değerindeki uzun süreli
zayıflık, işletmecilerin maliyetlerini
daha da artırabilir ve sonuç olarak
kar marjlarının daha da düşmesine
neden olur. Eğer sektör yöneticileri
bu artışı ürün fiyatlarına yansıtırsa
kahveye talep azalabilir.
ARTAN GIDA MALİYETLERİ
Satın alımlar, sektördeki en büyük
maliyeti temsil eder ve sektör geli-
rinin yaklaşık % 42,8’ini oluşturur.
Referandumdan bu yana sterlin’in
düşüşü, ithal ürünleri daha pahalı
hale getirdiğinden işletmecilerin
üretim maliyetlerini yükseltti.
Rekabetin bu kadar yüksek olduğu
bu sektörde bu kayıpların satışlara
yansıtılması zaman alacağı için ma-
liyet artışlarının kar marjlarından
yemeye devam edeceğini öngörebi-
liriz. Önümüzdeki yıllarda ticaret
engelleri ortaya çıkarsa ithalat daha
da pahalı hale gelebilir. Ayrıca,
ürünün tazeliğini tehdit edebilecek
uzun ithalat gecikmeleri gibi ticari
olmayan engeller önümüzdeki beş
yıl boyunca girdi arzını aksatabilir.
Ticaret engellerinin sektör üzerin-
deki etkisinin büyüklüğü, büyük
ölçüde İngiltere’nin Avrupa Birli-
ği’nden çıkış şartlarına bağlıdır.
L G GIDA 2020 7
8 L G GIDA 2020
Ukay Catering 50 yıldır en kaliteli sosları üretiyor
G
ıda sektöründeki
başarıları ve girişim-
leri ile uzun yıllardır
adından söz ettiren
ve tüketicilerin vazgeçemediği bir
markaya dönüşen Ukay Catering,
yıllar geçse de arayacağınız lezzetli
soslar üretiyor.
Uzun yıllardır gıda sektöründeki
başarıları ile istikrarlı şekilde büyü-
yen Ukay Catering, sos piyasasına
1970 yılında domates sosu ürete-
rek girmesine rağmen kısa sürede
ürün yelpazesini genişleterek, pek
çok sos üretmeye başladı.
Ukay Catering’in kurucusu ve
yöneticisi olan Işık Vedat, bugün
ketçap çeşitlerinin yanı sıra kahve-
rengi sos (Brown Sauce ), barbekü
sos, hardal (mustard) ve sirke çeşit-
leri gibi değişik soslara sahip olan
bu firma ile sadece İngiltere’den
değil yurtdışından gelen taleplere
de cevap veriyor.
Ukay Catering markası ile
piyasaya sürülen ürünlerin yapım
aşamasından pazarlamasına kadar
her işlem Işık Vedat, oğlu Alper ve
kızı Işın’ın da yer aldığı büyük bir
kadro tarafından yürütülüyor.
Birleşik Krallık genelinde büyük
gıda toptancıları ve binlerce işlet-
menin sos ihtiyacını karşılayarak
milyonlarca kişinin damaklarında
tat bırakan Ukay Catering, yıllardır
ürettiği ürünleri uluslararası pazara
taşıyarak Fransa, İtalya, Belçika,
Yunanistan başta olmak üzere pek
çok Avrupa ülkeside yüzbinlerce
insanın severek tükettiği bir lezzet
haline getirmiş. Perakende sektörü
için 450ml, 650ml ve 900 ml ket-
çap, brown sos ve barbekü sos imal
eden firma, 1 ila 4 litre arasında
değişen sos çeşitlerini de takeaway,
restoran, kafe ve diğer gıda işlet-
melerinin kullanımına sunuyor.
Ukay Catering müşterilerine,
300ml’den 1 tona kadar çeşitlilik
gösteren toptan alım imkanı da
sağlıyor.
KENDİ MARKANIZI YARATIN
Tam 50 yıldır geleneksel tarifini
bozmadan beş farklı tatta ketçap
üreten firma, müşterilerinin isteği
doğrultusunda özel etiketleme
yaparak ürünlerini tüketicisiyle bu-
luşturuyor. Böylece kaliteden ödün
verilmeden gıda toptancılarının
kendi markalarını oluşturma fırsatı
sunuluyor.
KETÇAPTA RAKİP
TANIMIYOR
Ürettikleri ketçap ile Birleşik
Krallık’ın tamında sevilen bir lez-
zeti yakaladıklarını belirten firma
yöneticisi Işık Vedat, başından
geçen bir hadiseyi bizimle de pay-
laştı. “Bir gün çat kapı gelen bir kişi
sekreterimize benimle görüşmek
istediğini söyledi; ben ise görüş-
meyi kabul ettim ve gelen kişinin
ketçap piyasasındaki en büyük
rakibimizin satış uzmanı olduğunu
öğrendim. Randevu almadan gelen
bu kişi uzun zamandır müşterile-
rimize ketçap satmaya çalışıyordu.
“Rakibiniz olarak müşterilerinizi zi-
yaret ediyor onlara mayonez başta
olmak üzere çeşitli sos ürünleri
satıyorum fakat şimdiye kadar
sizin ketçabınızı kullanan hiçbir
kimseye değil ürün satmak, onlara
ürün örneği verme konusunda bile
ikna edemedim. Başarınızın sırrını
öğrenmek için böyle bir ziyaret
gerçekleştirdim.” gelen kişinin
ziyaret sebebini yukarıdaki sözlerle
anlatan Vedat, ketçap üretiminde
ve satışında rakiplerinin olmadığını
dile getirdi.
KETÇAPLARIYLA FARKLI
SOSLAR ÜRETİLİYOR
Başarılı işadamı Işık Vedat konuş-
masının devamında bazı müşte-
rilerinin kendi soslarını üretmek
için Ukay Catering ürünü ketçap
kullandığını da söyledi: “İnsanla-
rın ağız tatları yaşadıkları bölgeye
ve kültürlerine göre değişiyor;
mesela Türkiye’de ketçaplar daha
çok salçaya yakın çünkü insanımız
yemeklerine salça katıyor. Mesela
İspanya’da tattığım ketçaplar daha
tuzluydu; İspanyol ağız tadına göre
üretilen ketçapların tuzlu olması
ise ürünün maliyetini düşürüyor.
Biz İngiltere genelinin ağız tadına
hitap eden bir ketçap üretmeye
çalıştık. Elde ettiğimiz başarının
ardından bizden acılı ketçap talep
edenler oldu fakat biz bunu kabul
etmedik ve onlar da yine bizden
vazgeçmeyip kendi acılı soslarını
bizim ketçabımızı kullanarak yaptı-
lar ve halen üretiyorlar.”
TÜKETİCİ UKAY’I
TERCİH EDİYOR
McDonald’s ile İngiltere gıda
sektörüne giren Heinz’ın ürünleri-
ni fazla şekerli ve asitli olarak de-
ğerlendiren Vedat, “Ürünümüzün
kalitesi ve lezzetinden çok eminiz.
Öyle ki İngiltere’nin önde gelen
gıda toptancılarından (Cash and
Carry) birinde yaptığımız anket-
lerde insanların Heinz’e karşı bizi
tercih ettiklerini gördük.”
ŞEKER DEĞİL SOS
“Tatlı olması için daha fazla şeker
katılan ketçaplar insanlar tarafın-
dan artık istenmiyor ve şekerin
insan bünyesine zararından dolayı
tercih edilmiyor. Ankete katılan bir
kadın, farkında olmadan çocuğuna
şeker yedirdiğini dile getirdi ve
artık bizim soslarımızı tüketeceğini
söyledi.”
MALİYET DEĞİL
MEMNUNİYET
Günümüzde birçok işletme yö-
neticisinin “Sosu ücretsiz veriyo-
rum, maliyeti artırıyor.” gibi yanlış
düşüncelere kapıldığını dile getiren
tecrübeli iş adamı Vedat, “Bazı
müşterilerim ketçap için müşteri-
den para almadığını söyleyip, “Bana
en ucuzunu getir” diyor, bense
onlara en ucuz eti veya patatesi bile
kaliteli ketçapla lezzetli kılabile-
ceklerini anlatıyorum. Burger içine
konulan soğandan para alınmıyor
ve hiçbir mekan sahibi “Soğan
için ekstra para almıyorum, o
halde en ucuz soğanı kullanayım.”
demiyor. En kaliteli eti, patatesi ve
diğer ürünleri kullanarak lezzetli
yemekler hazırlayan bazı resto-
ranların ise maliyeti düşüreceğine
inanarak ucuz sos kullandıklarını
ve tüm emeklerini bir anda çöpe
atıklarına şahit oluyoruz. Yanlış
yapılan hesaplar nedeni ile mekan
yöneticileri sos kullanımının mali-
yetleri artırdığını düşünüyor ama
öyle değil; ketçabın maliyeti devede
kulak kadar az.” dedi.
TOPLUMUN YANINDA
Ukay Catering bir yandan ürün-
leri ile tüketiciye en sağlıklı sosları
sunarken bir yandan ise üstlendiği
sosyal sorumluluk bilinciyle top-
luma maddi ve manevi destekler
vererek toplumsal sorurumluluk
bilinci taşıyoruz. Her türlü kültü-
rel, sanatsal ve toplumsal olarak
katkı sağlamaya özen gösteren
şirket yönetimi, anavatanlarından
binlerce kilometre uzakta yaşa-
yan toplum üyelerimizin yanında
yer alamaya devam edeceklerini
belirtiyor.
İLETİŞİME GEÇİN
Sos üretiminde kalite arayan
firmalar 020 8520 5999 numaralı
telefondan ya da www.ukaycate-
ring.co.uk internet adresinden
Ukay Catering’e ulaşıp ayrıntılı
bilgi edinebilirler.
L G GIDA 2020 9
10
Evde yapılan konservelere DİKKAT!
Y
azlık bazı sebze ve
meyvelerin kışında tü-
ketilmesi için konserve
yapılır. Evde yapılan bu
konservelerde hakkında uzman-
lar ciddi uyarılarda bulunuyor.
Bilinçsizce yapılan konservelerin
bakteri üreterek fark etmeden gıda
zehirlenmesine neden olabilir.
Mevsimlik sebze ve meyveler
koruyucu madde içermeden kışında
rahatlıkla tüketmek için yapılan
işleme konserve denir. Konserveler
belirli aşamalardan geçerek yapılır.
E
n çok tüketilen sebze-
ler arasında yer alan
domatesin insan sağlı-
ğına inanılmaz faydaları
olduğunu biliyor muydunuz? Son
zamanlarda nasıl tüketilmesi
gerektiği konusunda uzmanları
ikiye bölen domates doğada en çok
likopen maddesini bulunduran seb-
zedir. Domates nasıl tüketilmelidir
ve faydaları nelerdir?
Patlıcan ailesine mensup doma-
Metabolizmayı hızlandıran besinler
V
ücudun sağlıklı işle-
yişini etkileyen durum-
lardan biri de metabo-
lizmadır. Yaş ilerledikçe
hızı azalan metabolizma kilo alma-
ya ve bazı çeşitli hastalıklara neden
olur. Metabolizma besinlerin hızla
öğütülmesini sağlayarak vücudun
yağ yakımını hızlandırır. Bunun
yanı sıra vücudun toksin tutmasını
önler. Yorgunluk, stres ve halsizlik
gibi sağlık sorunlarının yaşanması-
nın önüne geçer. Peki metabolizma-
yı hızlandıran besinler nelerdir?
YUMURTA
Vücudun ihtiyacı olan proteini tek
seferde karşılayan yumurta, aynı
zamanda karaciğerin fonksiyonları-
Bu aşamalar sırasında yapılan en
ufak bir hata ise konservelerin
“clostridium botulinum” bakterisi
üretebilir. Sıcaklık ve basınca bağlı
ortaya çıkabilir. Yeterli koşullara
dikkat edilmediğinde ortaya çıkan
ve insan sağlığını olumsuz etkile-
yen bu bakteri botulizm rahatsızlı-
ğına neden olur.
Yapılan araştırmalarda sanayide
ve evlerde üretilen konservelerde
görülen bu bakterinin vücuttaki
kuluçka süresi 4 ile 8 saattir. Kuluç-
kulanma bittikten sonra halsizlik,
tesin anavatanı Güney ve Orta
Amerika’dır. Otu bir bitkide yetişen
domates, dolgun etli bir sebzedir.
Kızanak kelimesinin eş anlamlısı
olan domates, doğada diğer kırmızı
renkli besinler arasında en fazla
likopen maddesi içerir. Güçlü bir
antioksidan olan domates ile ilgili
yapılan araştırmalarda hücrelerin
mutasyona uğramasını önlediğin-
den kanserin yayılmasını engelledi-
ği ortaya çıkarılmıştır. Bazı Avrupa
ülkelerinde sarı renkte yetiştirilen
domatesin tarihçesi oldukça karma-
şıktır. Amerika kıtası keşfedildikten
sonra tüm dünyaya gemilerle yayı-
lan domatesin önceleri zehirli bir
sebze olduğuna inanılırdı. Ancak
daha sonra üzerinde yapılan çalış-
malarda adeta doğal bir ilaç olduğu
kanıtlanmıştır. Yetiştiği toprak
ve iklime göre şekli rengi değişen
domatesin tüketimi konusunda son
yıllarda uzmanlar ikiye ayrılmak-
tadır. İşlem gördüğünde vitamin
değerinin azaldığına inan uzmanlar
domatesin çiğ tüketilmesini tavsiye
eder. Ancak bazı bilim insanları ise
közlenmiş domatesin kalp hasta-
lıklarını önlediği kötü kolesterolü
düşürdüğünü savunuyor. Tüm
nı artırır. Yağ yakımını destekleyen
karaciğer vücudun toksin biriktir-
mesinin de önüne geçer.
YOĞURT
Bağırsak florası azaldığında
besinlerin mide sonrası dağılma
işlemi sağlıklı gerçekleşmez. Aksi
halde metabolizma da yavaşlar. Bu
yüzden bağırsak florasını artıran
besinler tüketilmelidir.
En sağlıklı besin ise yoğurttur.
İçerdiği asit sayesinde bağırsak-
ların daha sağlıklı çalışmasını da
destekler.
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
Doğada besinlerde nadiren bulu-
nan MCT asit maddesi vücuttaki
bölgesel yağları yakmada oldukça
zayıflık ve baş dönmesi gibi belirti-
lerle kendini gösterir.
Uzmanlar şişmiş konserve kapakla-
rının açılmamasını öneriyor.
Evde yapılan konservelerin iyi
kaynatılıp ve önceden sıcak suda
bekletilen kavanozlara konulması
gerekiyor.
Küflenmiş yeşillenmiş besinlerin
tüketilmemesi gerekiyor. Ayrıca
halk arasında mikrodalga fırının
toksinleri öldürdüğüne dair olan
bilginin yanlış olduğunu söyleniyor.
Domates nasıl tüketilmelidir?
bu açıklamaların yanı sıra salata,
yemek ve salça yapılıp tüketiliyor.
DOMATESİN FAYDALARI
Bazı sağlık sorunları kandaki
demir maddesi azalır. Bu da kan
hücrelerinin azalmasına dolayısıyla
anemi hastalığına davetiye çıkarır.
Yorgunluk, stres ve baş ağrısı gibi
belirtilerle başlayan kansızlık rahat-
sızlığı için en ideal besin domates-
tir. Domates içerdiği C vitamini
sayesinde kan içindeki demirin
sağlıklı yollarla emilmesini sağlaya-
rak kan yapıcı hücreleri artırır.
İçerdiği yüksek su sayesinde hem
organların sağlığı hem de cilt sağ-
lığı için fayda sağlar. Vücudun sıvı
seviyesini dengede tutarak böbrek
üstü bezlerin çalışmasını destekler.
Cildin asıl tabakası olan dermisin
toksinlerden hasara uğramasını ön-
leyerek sivilce ve akne oluşumunun
önüne geçer. Daha parlak ve diri bir
cilt görünümü sağlar. Bunun yanı
sıra yaşlanmayı azaltır.
Günlük alınan iki orta boy doma-
tes, vücudun ihtiyacı olduğu birçok
etkilidir. Bu asit en fazla Hindistan
cevizi yağında bulunur. Ancak Hin-
distan cevizi yağı direk tüketilmesi
önerilmez. Bunun için su ile karış-
tırılarak ya da salatalara dökülerek
tüketilebilir.
ACI BİBER
Acı biber içerdiği capsaicin maddesi
kanda yağ hücrelerinin azalmasını
sağlayarak kan akışını ve damar
yollarını olumlu etkiler. Mide prob-
lemi olmayan kişilerin tüketilmesi
önerilir.
KEFİR
Probiyotik bakımından zengin olan
kefir bağırsakların daha hızla çalış-
masını sağlar. Bu da metabolizmayı
olumlu etkiler. Uzmanlar günde bir
vitamin ve minerali rahatlıkla
karşılar. Vücudun fonksiyonlarını
artırarak daha sağlıklı çalışmasını
destekler. Ödem birikiminin önüne
geçerek ileri yaşlarda görülme
ihtimali olan kas ve kemik hastalık-
larını önler.
Kötü kolesterol seviyesi yükseldik-
çe damar tıkanıklığının yaşanma
olasılığı da bir o kadar yüksek olur.
Damar tıkanıklığında kalp hasta-
lıklarına davetiye çıkarır. Bunun
önüne vücuttaki potasyum seviye-
sini artırarak sağlanabilir. Domates
bu konuda diğer besinlerden daha
etkilidir. Gerekli olan potasyumu
sağlayarak kötü kolesterolü düşü-
rür. Kan akışını sağlar. Bu sayede
yüksek tansiyonun önüne geçer.
Kas ve kemik sağlığı için gerekli
olan en ideal mineral kalsiyumdur.
Özellikle kökleri güçlendirerek
kemik fonksiyonlarını artırır. Bu
da vücut hareketlerine yansır.
Kalsiyum sadece kemik sağlığını
değil diş sağlığı içinde önemlidir.
Diş minesinin yapısını güçlendirir.
Bunun yanı sıra tüketildiğinde
bardak kefir tüketerek bağırsakla-
rın ihtiyacı olan sağlıklı bakterileri
artırabileceğini vurguluyor.
AVOKADO
Doymamış yağ asidi bakımından
zengin olan avokado oldukça
sağlıklı bir besindir. Kilo verme
sürecini kolaylaştıran avokado aynı
L G GIDA 2020
domates içerdiği asidik sayesinde
diş yüzeyindeki besin atıklarını
temizler. Tartar ve diş çürümesi
gibi riskleri azaltır.
Yapılan araştırmalarda domates,
kolon, akciğer ve karaciğer gibi
kanserleri engeller. Bunu da içerdiği
antioksidan mineraller sayesin-
de yapar. Hücrelerin mutasyona
uğramasının önüne geçer. Serbest
radikalleri vücuttan atar. Özellikle
suyu çıkartılıp tüketildiğinde kara-
ciğer ve akciğerlerin temizlenmesi-
ni destekler.
Göz sağlığı için gerekli olan A
vitamini içeren domates, katarak
gibi hastalıkların önüne geçer. Göz
içi sıvı seviyesini ayarlayarak görme
oranını artırır. Gözün temel yapısı
olan sarı noktayı zararlı hücrelere
karşı korur.
Mevsim geçişlerinde ve üst solu-
num yolları hastalıklarına karşı ba-
ğışıklığı güçlendirerek vücudu ko-
rur. İçerdiği likopen ve beta karoten
maddeleri sayesinde hücre yapısını
hem güçlendirir hem yeniler.
zamanda vücudun ihtiyacı olan
enerjiyi de sağlar.
YER ELMASI
Çok düşük kaloriye sahip olan yer
elması aynı zamanda demir emili-
mini artırarak kansızlığı da önler.
Midenin besinleri öğütme işlemini
hızlandırır.
L G GIDA 2020
Peynir altı suyundan yenilebilir
gıda ambalaj malzemesi ürettiler
İ
zmir Yüksek Teknoloji
Enstitüsü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Sacide Alsoy Al-
tınkaya ve Kimya Mühen-
disliği öğrencileri, Türkiye’de her yıl
peynir üretimi sırasında ortaya çı-
Tüketicilerin sağlık algısı gıdaların görünümünden etkileniyor
Y
apılan son araştır-
ma, gıda üreticilerinin
ürünlerin yüzey doku-
sunu değiştirerek tü-
keticilerin sağlık algısı üzerinde etki
yaratabileceğini, bunun da sağlıklı
beslenmeyi teşvik etmek amacıyla
kullanılabileceğini gösterdi.
Anglia Ruskin Üniversitesi’nden
tüketici psikolojisi uzmanı Dr.
Cathrine Jansson-Boyd tarafından
kan 5 milyon ton peynir altı suyunu
kullanarak, yenilebilir gıda ambalaj
malzemesi geliştirdi.
Yenilebilir biyokütle kaynakların-
dan elde edilen biyoplastiklere bir
yenisi, İzmir’den eklendi.
yürütülen çalışmada içerik olarak
birbirinin aynı olmasına rağmen
yapı olarak birbirinden farklı altı
bisküvinin tüketicide yarattığı algı
incelendi.
Food Quality and Preference der-
gisinde yayınlanan araştırmaya 88
kişi katıldı. Katılımcılar altı bisküvi-
yi sağlık, lezzet, gevreklik, çiğne-
nebilirlik, beğenme ve sonrasında
satın alma ihtimali gibi açılardan
Çevre ve insan sağlığına zararsız
bir ambalaj malzemesi geliştirmek
amacıyla çalışmalar yürüten İzmir
Yüksek teknoloji Üniversitesi
(İYTE) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saci-
de Alsoy Altınkaya ve ekibi, doğada
kolaylıkla parçalanabilen malzeme-
lere odaklandı.
Türkiye’de peynir üretimi sırasın-
da yılda 5 milyon ton peynir altı
suyu ortaya çıkıyor. Protein oranı
yüksek olduğu için enerji içecek-
lerinde de kullanılan peynir altı
suyunun tozunu mısır proteiniyle
birleştiren Altınkaya ve ekibi, esnek
ve dayanıklı bir ham madde geliştir-
meyi başardı. Ortaya çıkan ambalaj
malzemesi, testleri başarıyla geçe-
rek 4 yıllık süreç sonunda patentle
koruma altına alındı.
değerlendirdiler. Ancak bu değer-
lendirme tadarak ya da dokunarak
değil, sadece dış görünüşe bakılarak
yapıldı.
Önceki çalışmalar ambalaj, etiket
ve hatta ürünün sunulduğu barda-
ğın ya da tabağın yapısının bile tü-
keticilerin algısını değiştirebildiğini
gösterdi. Bu çalışmada ise gıdanın
dış görünüşü nedeniyle nasıl farklı
algılanabileceği araştırıldı.
SAĞLIK ALGISI SATIN ALMA
İHTİMALİNİ DÜŞÜRÜYOR
Çalışmada yulaflı bisküvi kulla-
nıldı. Çalışma sonucunda bisküvi-
nin yüzey dokusunun tüketiciye
ürünün ne kadar sağlıklı olabileceği
konusunda açık bir mesaj gönder-
diği, tüketicilerin belirgin bir yüzey
yapısına sahip olan bisküvileri daha
sağlıklı olarak değerlendirdiği orta-
ya koyuldu.
Laboratuvar ortamında üretilen
yenilebilir gıda ambalaj malzemesi
için ikinci aşama, ürünü ekonomiye
kazandırmak olacak.
BİYOPLASTİKLERDEN
AMBALAJ ÜRETİMİ
Petrol türevli plastiklerin geri
dönüşümünün bir çözüm olarak
öne sürüldüğünü, ancak tam bir
çözüm olmadığını belirten Altın-
kaya, “Çünkü plastiği geri dönüş-
türürken atmosfere karbondioksit
yayarak küresel ısınmaya katkıda
bulunuyorsunuz. Bundan dola-
yı dünyada kabul gören çözüm,
doğada kolaylıkla parçalanabilen
biyoplastiklerden ambalaj üretimi.
Biz de bu kapsamda bir ürün ortaya
çıkardık” dedi.
“NANOTEKNOLOJİDEN
YARARLANDIK”
Türkiye’de bol miktarda üretilen
bir ham maddeyi katma değeri
yüksek bir ürün olan gıda ambala-
jına dönüştürmeyi hedeflediklerini
ve bunu başardıklarını dile getiren
Altınkaya, şunları söyledi:
“Projeye başladığımızda önümüz-
de 2 sorun vardı. Biri ambalajın
Diğer yandan, yüzey dokusu daha
az belirgin olan bisküvilerin ise
daha lezzetli, daha gevrek olduğu
algısı oluşurken bunların satın
alınma ihtimali de daha yüksek
çıktı. Araştırmada lezzet algısındaki
artışın sağlık algısındaki azalmayla
ilişkili olduğu, aynı şekilde sağlık
algısı düştükçe satın alma ihtimali-
nin arttığı gözlendi.
Bu nedenle “sağlıklı görünüm”
11
dayanıklı olmasını sağlamak, ikin-
cisi de ambalajın nem geçirgenliğini
kontrol edebilmek. Taze meyve
sebzeyi ambalajlıyorsanız su kaybı-
nı engellemeniz gerekiyor. Bisküvi
gibi kuru gıdaları ambalajlıyorsanız
su almasını engellemeniz gerekiyor.
Bütün biyoplastiklerde olan bu de-
zavantaj peynir altı suyundan elde
edilen ambalaj için de geçerliydi.
Biz nanoteknolojinin sunduğu
fırsatlardan yararlandık. Etik ilkele-
re bağlı kaldık. Yaptığımız çalış-
mada peynir altı suyunun tozunu
aldık. Onu suda çözdük. Yine içine
tamamen biyolojik kaynaklı olan bir
mısır proteinden elde edilmiş nano
tanecikleri ilave ederek, iki sorunu
ortadan kaldırdık.”
TAMAMEN DOĞAL
Ortaya çıkardıkları ürünün
tamamen doğal olduğunu belirten
Prof. Dr. Altınkaya, “Uluslararası
kuruluşlara göre bizim geliştirdiği-
miz ambalajda kullandığımız bütün
malzemeler yenilebilir, tüketilebilir
malzemeler. Bu ambalajdan gıdaya
raf ömrü sırasında herhangi bir şey
geçse bile bunun tüketiminde bir
sıkıntı olmayacak.” dedi.
veren bir dokunun; bisküvi satın
almada temel kriter olan lezzet
algısını düşüren olumsuz bir özellik
olduğu ortaya çıktı. Bu durumun
sadece bisküvi için değil, diğer gıda
ve içecekler için de benzer şekilde
olduğu ifade edildi. Diğer yandan,
bu durumun sağlıklı beslenmeyi
teşvik etmeyi amaçlayan üreticiler
için de bir fırsat olduğu ifade edildi.
12
Britanya gıda sektörünün en iddialı meze üreticisi: Mr. Dips
D
ünyanın farklı
coğrafyalarından
gelerek Birleşik
Krallık’ta hayatlarına
devam eden milyonlarca insan her
ne kadar İngiliz yemek kültürüne
adapte olmaya çalışsa da kopup
geldiği topraklardan, kendi yemek
ve içki kültüründen vazgeçemiyor.
Özellikle nüfus çoğunluğu farklı
ülkeler ve şehirlerden gelen inşalar-
dan oluşan Londra gibi kozmopolit
şehirlerde etnik gıda ürünlerinin
tüketimi ve talebi oldukça fazla. Bu
taleplerin başında ise damaklarda iz
bırakan tatlarıyla mezeler geliyor.
İngiltere merkezinde Birleşik Kral-
lık’ın tümüne yayılan Akdenizliler,
özledikleri ve aradıkları mezelere
Mr. Dips ile ulaşıyor. Gıda sektörü-
nün en iddialı meze üreticisi olan
Mr. Dips, yaklaşık 20 yıllık deneyim
ve tecrübeleriyle ürettiği mezelerle
sofraları süslüyor.
‘Meze’ denince akla gelen ilk mar-
kalardan olan Mr. Dips, başarılı iş
insanı Hasan Erdin’in öncülüğünde,
alanında uzman kadrosuyla geniş
ürün yelpazesini her geçen geliş-
tirmeye devam ediyor. Firmanın
tutturduğu kalite ve tat standart-
larının yanı sıra hijyenik bir tesiste
üretim yapması Mr. Dips’in gıda
sektöründeki yerini farklı kılıyor.
Meze sektöründeki tecrübesini
‘Mr. Dips’ ismiyle kurduğu şirke-
tine aktaran ve bu alanda yıllardır
başarılı çalışmalara imza atan
Kıbrıslı genç işadamı Hasan Erdin,
İngiltere’de süpermarketler, oteller,
gıda toptancıları, catering şirketleri
ve restoranlar ağırlıklı olmak üzere,
meze ihtiyacı bulunan herkesin
tercih ettiği ilk adres olma özelliğini
sürdürüyor.
Başta; humus, cacık, tarama
salata ve falafel olmak üzere geniş
bir kesim tarafından beğenilen me-
zelerine, sürekli yenilerini ekleyen
Mr. Dips, hem mevcut ürünlerini
piyasanın en iyisi olmaları için
koruyor hem de yeni ürünler geliş-
tirerek Mr. Dips kalitesi ve lezzetini
talep edenlere sunuyor. Lezzeti
dilden dile dolanan mezeler üreten
Mr. Dips, artık kendi yoğurdunu
üretiyor.
ARTIK YOĞURT
DA ÜRETİYOR
Şirkette direktör olarak görev
yapan Hatik Erdin ile birlikte Mr.
Dips’in meze yelpazesini genişle-
ten başarılı işadamı Hasan Erdin,
kendi yoğurtlarını üretip satmaya
başladıklarını ve müşterilerine
yeni ve farklı ürünler sunacaklarını
duyurdu.
Hem ürün çeşidini hem de hitap
ettikleri müşteri kitlesini genişlet-
mek için durmaksızın çalıştıklarını
ve toplumun beğenisini kazanan
yeni tatlar keşfettiklerini anlatan
Hasan Erdin, “İngiltere’de ‘meze’
denince akla gelen ilk isim olmak-
tan dolayı gurur duyuyoruz.” dedi.
Hasan Erdin, “Mr. Dips olarak
tüm ürünlerimizi modern bir
L G GIDA 2020
şekilde üretiyor ve gıda sektöründe
çalıştığımız tedarikçiler vasıtasıyla
toplumun beğenisine, damak tadı-
na sunuyoruz. Ürünlerimizde en
yüksek kaliteyi sağlamak için gıda
sektöründe gerekli olan HACCP ve
ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemini
uyguluyoruz. Mezelerimizde kul-
landığımız tüm malzemeler, yüksek
kalite standartlarımızı karşılamak
için özel olarak tedarik ediliyor
veya ithal ediliyor. Süpermarketler,
oteller, gıda toptancıları, catering
şirketleri ve restoranlar başta
olmak üzere tüm tüketicilere büyük
çeşitlilik sunuyoruz. Meze sektö-
ründeki tecrübemi, müşterilerimi-
zin ihtiyacını karşılamak amacıyla
ürünlerimizi ve hizmetimizi sürekli
iyileştirmek yönünde kullanıyo-
rum.” dedi.
SOFRALARIN
VAZGEÇİLMEZİ
Besin değeri açısından değerlen-
dirildiğinde, mezelerinde kullan-
dıkları malzemelerin diğer pek çok
atıştırmalık ve aperatife göre daha çalışmalarımızı uluslararası kalite
sağlıklı olduğunun altını çizen standartlarından taviz vermeden
Hasan Erdin şöyle devam etti: sürdürüyoruz.” diye konuştu.
“Yaklaşık 20 yıllık mesleki tecrübe-
mi hem şirketimizi geliştirmek hem ÜRÜN YELPAZESİ ÇOK GENİŞ
de topluma daha farklı mezeler Meze sektörünün lider işletme-
üretmek için kullanıyorum. lerinden Mr. Dips’in yelpazesinde
Bugüne kadar bize gösterilen ilgi yer alan ürünlerden bazıları şöyle:
ve verilen destekten dolayı müşte- Humus çeşitleri, Falafel, Tarama Sa-
rilerimize, toplumumuza teşekkür lata, Tzatziki, Tahin, Cacık, Yoğurt,
ederim.
Kızarmış Kırmızı Biber ve Beyaz
Mr. Dips ekibi olarak, aldığımız
Peynir, Karışık Zeytin Salatası,
bu büyük destekten dolayı ilk
Nohut Salatası, Karışık Fasulye
günkü heyecanla işimizi yapıyoruz.
Ürünlerimiz sadece Türkiyeli ve Salatası, Kuskus Salatası. 61/B
Kıbrıslı Türk toplumu tarafından Uplands Business Park, Bla-
değil İngiltere’deki bütün etnik ckhorse Lane, London E17 5QJ
kökenlerden ilgi görüyor. adresinde bulunan Mr. Dips
Geleneksel lezzetlerimizi diğer Ltd.’ye 020 3225 1007 numaralı
toplumlara yansıtmak anlamında telefondan ulaşabilirsiniz. 1007
da kültürel bir misyonumuz var. numaralı telefondan ulaşabilir-
Bu misyon doğrultusunda siniz.
L G GIDA 2020 13
14 L G GIDA 2020

Gıda zehirlenmesine karşı alınacak basit önlemler

bilinen bir tür gıda zehirlenmesi- Bunun nedeni, yumurtanın hem öldürür. Pastörize edilmemiş süt
ne neden olur. Bu zehirlenmede kabuğunu hem de içini kontamine ürünlerinin zehirleme olasılığı,
bulantı, hırıltılı solunum, yüz ve edecek salmonella bakterileri taşı- pastörize olanlara göre olasılığı
dilin şişmesi görülebilir. Konta- yabilmesidir. Siz siz olun çatlamış 150 kat daha fazladır.
mine balıkların neden olduğu bir
diğer gıda zehirlenmesi de cigu-
atera balık zehirlenmesidir. Bu,
çoğunlukla sıcak, tropikal sularda
bulunan ciguatoxin adı verilen bir
toksin nedeniyle oluşur. İstiridye,
midye ve tarak gibi kabuklu deniz
ürünleri de gıda zehirlenmesi riski
taşır. Kabuklu deniz hayvanları
tarafından tüketilen algler birçok
toksin üretir ve bunlar kabuklu
deniz hayvanlarının etinde biri-
kerek onları yiyenler için tehlike
oluşturabilir. Bu nedenle bildiğiniz

H
epimiz hayatın-
da bir kez de olsa
gıda zehirlenmesi
yaşamıştır. Besin
zehirlenmelerine en sık sebep olan
neden ise bakteriyel toksinlerdir.
Özellikle bazı gıdalar bu yönden
çok daha tehlikelidir ve bu gıdalar
tüketildikten sonra birtakım bak-
teriler vücutta toksin salgılayarak
zehirlemeye yol açar. Zehirlenmeye
yol açan mikroorganizmalar ara-
sında salmonella, campylobacter,
escherichia coli ve listeria bulunur.
İşte kolayca kontamine olarak gıda
SEBZELER VE YAPRAKLI
YEŞİLLİKLER
Sebzeler ve yapraklı yeşillikler,
özellikle iyi yıkanmadan çiğ yenil-
diğinde yaygın bir gıda zehirlen-
mesi kaynağıdır. Aslında meyve ve
sebzeler; özellikle marul, ıspanak,
lahana, kereviz ve domates gibi bir
dizi gıda zehirlenmesi salgınına
neden olmuştur. Sebzeler ve yeşil
yapraklı yeşillikler e. coli, salmonel-
la ve listeria gibi zararlı bakterilerle
kontamine olabilir. Bu, tedarik
zincirinin çeşitli aşamalarında
meydana gelebilir. Aynı zamanda
güvenli yerlerden denetlenmiş
ürünleri satın alın. Bu ürünleri
pişirmeden önce mutlaka buzdola-
bında ya da buzlukta bekletin.
PİRİNÇ
Dünya nüfusunun yarısından
fazlası için en temel gıdalardan biri
olan pirinç, bacillus cereus nede-
niyle yüksek riskli bir besindir.
Bu bakterinin sporları pişmemiş
pirinçte yaşayabilir, pirinç piştik-
ten sonra büyüyüp çoğalabilir. Bu
nedenle pişirilir pişirilmez pirinci
hemen tüketin ve kalan kısmını ise
buzdolabında saklayın.
veya kirli kabuklu yumurtaları
tüketmeyin. Mümkünse çiğ veya
hafif pişmiş yumurta gerektiren
tariflerde pastörize yumurtaları
tercih edin.
PASTÖRİZE EDİLMEMİŞ
SÜT ÜRÜNLERİ
Gıda üreticileri, süt ürünlerinin
tüketimini güvenli hale getirmek
MEYVELER
Kavun, karpuz gibi yerde yetiş-
tirilen meyveler, kabuklarında
üreyebilen listeria bakterileri ne-
deniyle gıda zehirlenmesine neden
olabilirler. Ahududu, böğürtlen,
çilek, yaban mersini dahil olmak
üzere taze ve dondurulmuş meyve-
ler de yaygın bir gıda zehirlenmesi
kaynağıdır. Korunmak için kavun

ŞARKÜTERİ ÜRÜNLERİ
Jambon, pastırma, salam ve
sosis gibi şarküteri ürünleri gıda
zehirlenmesi kaynağı olabilir. Bu
ürünler işleme ve imalat sırasında
listeria ve dtaphylococcus aureus
gibi zararlı bakterilerle birkaç
aşamada kontamine olabilirler.
Ancak doğru bir şekilde pişirilip
saklanmadığında tüm etlerin gıda
zehirlenmesi riski taşıdığını da
unutmamak gerekir. Bu nedenle
et ürünleri pişirilmeden önce iyi
saklanmalı ve pişirildikten sonra
da hemen tüketilmeli.

YUMURTA için pastörize ederler. Pastöri- ve karpuzu yemeden önce kabuğu-

zehirlenmesine yol açan o besinler
ve alabileceğiniz basit önlemler...
KÜMES HAYVANLARI
Tavuk, ördek, hindi gibi çiğ ve az
pişmiş kümes hayvanlarının etleri,
gıda zehirlenmesi açısından tehli-
kelidir. Bu durum, kanatlı hayvan-
ların bağırsaklarında ve tüylerinde
yaygın olarak bulunan campy-
lobacter ve salmonella adlı iki
bakteri türünden kaynaklanır. Bu
bakteriler, kesim işlemi sırasında
genellikle taze eti kontamine eder
ve et iyi pişirilmezse canlı kalarak
zehirlenmeye yol açar. Bu nedenle
zehirlenme riskini azaltmak için
eti iyice pişirin. Bu, mevcut zararlı
bakterileri ortadan kaldıracaktır.
meyve ve sebzelerin yetiştirildiği
toprağa karışan kirli su da buna yol
açabilir. Bu nedenle zehirlenme ris-
kinizi azaltmak için yemeden önce
sebze ve yeşilliklerini karbonatlı
suda bekletip iyice yıkayın. Oda
sıcaklığında bekletilen önceden
hazırlanmış salataları yemekten de
uzak durun.
BALIK VE KABUKLU
DENİZ ÜRÜNLERİ
Doğru ısıda depolanmayan
balıklar, balıklardaki bakteriler
tarafından üretilen bir toksin olan
histamin ile kontamine olurlar.
Histamin normal pişirme ısısıy-
la ortadan kaldırılamadığı için
scombroid zehirlenmesi olarak
İnanılmaz derece besleyici olan
yumurta, çiğ veya az pişmiş tüke-
tildiğinde kolayca zehirleyebilir!
zasyon brucella, campylobacter,
cryptosporidium, e. coli, listeria ve
salmonella gibi zararlı bakterileri
nu yıkayın, kesilir kesilmez yiyin
veya buzdolabına koyun. Önceden
paketlenmiş ancak buzdolabında
saklanmamış meyve salatalarını
tüketmekten kaçının.
SEBZE FİLİZLİ BESİNLER
Soya filizi, maş fasulyesi gibi her
türlü çiğ filiz, gıda zehirlenmesine
yol açabilir. Bu filizlerin büyüdüğü
nemli, sıcak koşullar bakterilerin
üremesi için ideal bir ortamdır.
Ancak bu bakterilerin neredey-
se tamamı iyice pişirilerek yok
edilebiliyor. Amerikan Gıda ve İlaç
Dairesi (FDA), zararlı bakterilerin
etkilerine karşı savunmasız olan
hamileleri bu besinleri tüketmeme-
si için uyarıyor.
L G GIDA 2020 15
16 L G GIDA 2020
L G GIDA 2020 17
18
Sağlıklı bir vücut için protein
içeren gıdalar da tüketin
O
rgan doku, kas ve
hormonlarınızın
proteinlerden oluş-
tuğunu biliyor muy-
dunuz? Gıdalarda bulunan protein
vücudun her yerinde, düzgün bir
şekilde gelişmesi, büyümesi ve
çalışması için kullanılır. Proteinler
hemen her vücut fonksiyonuna
katılmaktadırlar çünkü hiçbir şey
proteinli gıdalar tüketmekten daha
önemli değildir, her öğün sırasın-
da, her gün protein açısından yük-
sek gıdalar tüketmek önemlidir.
Vücutta protein eksikliği büyük bir
hasara yol açabilir.
Araştırmalar, yüksek proteinli bir
beslenme tarzını benimsemenin
sağlık açısından birçok faydası
olduğunu göstermektedir. Protein
sadece kilonuzu korumaya yardım-
cı olmakla kalmaz, protein ayrıca,
kan şekeri düzeylerini stabilize
etmek ve konsantre olma yete-
neğinizi geliştirmek için çalışır,
enerji seviyelerinin yükseltilmesi,
kaslarınızı ve kemikleri destekle-
mek ve önemli besinlerin emilimi-
ni destekler.
Birçok insan kalori sayan ve
birçok yiyecekten mahrum kalınan
diyetleri deneyerek yanlış yapar.
Yüksek proteinli bir beslenmede,
yedikten sonra tamamen kendinizi
tok hissedeceksiniz ve kan şekeri-
nin yüksek veya düşük değerleriyle
uğraşmak zorunda kalmayacak-
sınız. Yüksek proteinli bir bes-
lenmeyle ne kadar uzun süre tok
kaldığınızı görünce şaşıracaksınız.
Vejeteryan veya vegan beslenme
tarzını benimsemiş kişiler de
aralarından seçim yapabilecek
kadar yüksek proteinli yiyeceklere
sahiptir.
Metabolizmamızı, enerjimizi
ve kan şekeri seviyelerimizi sabit
tutmak için her gün bol miktarda
proteinli yiyecek yememiz gerekir.
Genel olarak yeterince protein
tüketiyor olabilirsiniz, ancak
doğru olanı yiyor musunuz? Sağlık
için en iyi proteinli yiyeceklerden
bazılarına göz atalım.
OT BESLEMELİ SIĞIR ETİ
Otla beslenen sığır eti bulabilece-
ğiniz en iyi yüksek proteinli yiye-
ceklerden biridir. Önerilen günlük
protein değerinin neredeyse yüzde
50’sini sağlamakla kalmaz, aynı
zamanda A ve E vitaminleri ve
güçlü antioksidanlar bakımından
zengin bir kaynaktır. Otlarla bes-
lenen sığır eti beslemesinin, kalp
hastalığı riskini azalttığı, proteini
ve sağlıklı yağ içeriği nedeniyle
kan şekeri seviyesini iyileştirdiği
gösterilmiştir.
ORGANİK TAVUK
Tavukgöğsü, protein için önerilen
günlük değerin yüzde 30’unu sağ-
lar, sağlıklı öğle ve akşam yemek
tariflerine kolayca eklenebilen
mükemmel bir yüksek proteinli
yiyecek seçeneğidir. Tavuk ayrıca,
kardiyovasküler hastalık riskinizi
azaltmak, diyabet tedavisi, beyni-
nizin sağlığını desteklemek ve LDL
kolesterol seviyelerini düşürmek
için önemli olan, niasin ve B6
vitamini gibi bir B vitamini kayna-
ğıdır. Tavuğun pestisit içermeyen
organik gıdalarla beslendiğinden,
antibiyotik almadığından ve dış
ortamlara erişebildiğinden emin
olmak için organik tavuğu seçin.
KEMİK SUYU
Kemik suyundan yapılan protein
tozu, bağırsak bütünlüğünü ve
detoksifikasyonunu destekleyen
protein ve güçlü amino asitlerle
doludur. Ayrıca potasyum, kalsi-
yum, selenyum ve magnezyum
dahil faydalı mineraller içerir. Bu
protein tozunun sadece bir porsi-
yonuyla, eklem sağlığını iyileştir-
mek, selüliti azaltmak, bağışıklık
sisteminizi güçlendirmek ve sızdı-
ran bağırsakları tedavi etmek gibi
kemik etinin iyileştirici faydalarını
almış olursunuz.
MERCİMEK
Mercimek yemek vejeteryanların
ve veganların diyetlerinde yeterli
miktarda protein almaları için
harika bir yoldur. Bir bardak mer-
cimek protein listesinden, protein,
lif, folat, manganez, demir, fosfor,
potasyum ve B vitaminleri de dâhil
olmak üzere birçok faydalı besin
içerir. Mercimeğin içindeki prote-
in, kardiyovasküler sağlığı arttırır,
sindirime yardımcı olur, kan şekeri
seviyelerini düzenler ve vücudu
alkalize eder ve pH seviyesini
dengeler.
YABANİ SOMON
Yabani avlanan somon, en sağ-
lıklı yiyeceklerden biridir, çünkü
protein, omega-3 yağ asitleri ve bir
miktar vitamin ve mineral içerir.
(B12 vitamini dâhil günlük değerin
yüzde 100’ünden yüzde 3’lük
bir parça ile) Ayrıca, D vitamini,
selenyum; B3, B6 ve B5 vitamin-
leri ve potasyum da içerir. Sağlıklı
yağların karışımı olma özelliğiyle
mükemmel bir protein kaynağıdır.
Bu arada, somonla beslemenin
yararları, beyniniz, kemikleriniz,
kalbiniz, gözleriniz, cildiniz ve
hücreleriniz dahil tüm vücudunu-
zun sağlığını destekler.
SİYAH FASULYE
Siyah fasulye, vejeteryan veya
vegan beslenmesini takip eden
insanlar tarafından tüketilebilen
bir diğer yüksek proteinli besin-
dir. Siyah fasulye mükemmel bir
protein ve lif kaynağıdır, bu da
yedikten sonra kendinizi tok ve
mutlu hissetmenize yardımcı olur,
aynı zamanda kan şekeri seviyenizi
kontrol eder, böylece kan şekeri
yükselmesi veya düşmesi yaşamaz-
sınız. Siyah çekirdeklerde bulunan
protein ve lif ikilisi de vücudun
besinleri emmesine ve asitleri kan
dolaşımına salmasına yardımcı
olur, bu da enerjik hissetmenizi
sağlar ve sindirim sisteminizi
temizlemenize yardımcı olur.
ORGANİK YUMURTA
Yumurtanın tam bir amino asit
profiline sahip olduğunu biliyor
muydunuz? Yumurta, yiyecekle-
rimizden almamız gereken dokuz
temel amino asidin tümünü içerdi-
ği anlamına gelir. Kalp sağlığınızı
artırmak, kilo vermeye yardımcı
olmak, metabolik sendromu
önlemek ve cilt sağlığını artırmak
için beslenmenize yumurta ekle-
yin. Yumurta, protein emilimini
arttırmaya yardımcı olan biotin
bakımından zengindir. B6 Vita-
mini ayrıca enzimlerin proteini
parçalara ayırmasına yardımcı olan
ve parçalara ayrılan amino asitleri
kana taşıyan protein emiliminde
önemli bir rol oynar.
L G GIDA 2020
Ancak, yumurtayı faydaların-
dan tam olarak yararlanmak için,
tavukların serbest dolaşmasına
ve iyi bir yaşam kalitesine sahip
olmalarını garanti eden güvenilir
satıcılardan temin edin. Ayrıca ser-
best menzilli yumurtalar, kafesli
tavuklardan elde edilen yumur-
talara kıyasla daha fazla vitamin
ve omega-3 yağ asidi ve daha az
kolesterol içerir.
YOĞURT VEYA KEFİR
Yoğurt ve kefir (kültürlü bir süt
ürünü) dengeli protein, yağ, kar-
bonhidrat, vitamin ve mineral kay-
naklarıdır ve bağırsaklarınızdaki
mikroflorayı iyileştirmeye yardımcı
olan, böylece sindiriminizi ve
besinlerin emilimini destekleyen
faydalı probiyotiklerle doludur.
Bu yüksek proteinli yiyecekleri
beslenmenize eklemek bağışıklık
sisteminizi güçlendirebilir, kilo
vermeyi destekleyebilir ve ruh
halinizi düzenleyebilir. Bu nedenle
probiyotik yoğurt oldukça faydalı
bir gıda olarak kabul edilir.
KEÇİ PEYNİRİ
Keçi peyniri, A2 kazein proteini
(inek sütünde bulunan A1 kaze-
in yerine) içeren ve dolayısıyla
sindirimi kolay olan faydalı keçi
sütünden gelir. Keçi peyniri ve be-
yaz peynir gibi peynirler, porsiyon
başına iyi miktarda protein sağlar
ve besin emilimini teşvik eder,
enerji seviyelerini artıran ve ko-
lesterolü düşürmeye yardımcı olan
orta zincirli yağ asitleri sağlar.
BADEM
Badem protein, antioksidanlar,
doymamış yağ asitleri ve lif içeren
sağlıklı bir atıştırmalıktır. Ribofla-
vin gibi vitaminler ve magnezyum
gibi mineraller de olmak üzere
badem kalbinizi kalp damar has-
talıklarından korumaya, iltihabı
azaltmaya, bilişsel işlevi destekle-
meye, cildinizin sağlığını iyileş-
tirmeye ve kan şekeri seviyelerini
kontrol etmeye yardımcı olur. Bir
avuç dolusu badem yüksek protein
seçeneği olabilir.
L G GIDA 2020
Son zamanların trendi
AKTİF KARBON
S
on yıllarda günlük
hayatımızın hemen
hemen her yerinde
karşımıza çıkan ‘aktif
karbon, neden bu kadar popüler
oldu?
Diş macunları ile hayatımıza
giren aktif karbon, simsiyah
yiyecekler ve içecekler ile insanlar
tedirgin olsa da aslında yeni bir
trend. Gıdadan, diş macununa, yüz
yıkama ürünlerinden içeceklere
kadar birçok yerde karşımıza çıkı-
yor. Aktif karbon yanmış yiyecek
veya yanmış kömür değil.
Aslında aktif karbon bir takviye.
Eczanelerde preparat şeklinde
bulunuyor. Detoks meraklıları
arasında popüler bir bileşen olan
aktif kömür.
GAZ SIKIŞMASINI VE
ŞİŞMEYİ AZALTIYOR
Yemekten sonra bağırsakları-
nızda biriken gazdan ve şişkinlik
hissinden rahatsızsanız aktif
kömür bu konuda da yardımcı
oluyor. Gaza ve şişkinliğe neden
olan gazları emerek içine hapseden
aktif kömür, sindirim sisteminizin
rahatlamasını sağlıyor.
1985 yılında American Journal
of Gastroenterology’de yayınlanan
bir araştırmaya göre, yemekten
1 saat önce ve yemeğin hemen
ardından 1 bardak suyla birlikte
1 adet aktif kömür tableti almak
şişkinlik ve gazı azaltıyor.
SU FİLTREMELEMEDE
KULLANILIYOR
Aktif karbon, elde edilme süre-
cinde delikli bir yüzeye kavuşuyor.
Bu delikler gerçekten minicik,
gözle görülemeyecek kadar küçük.
Bu şekilde minik zararlı maddeleri
içinde tutarken, durulanmış suyu
dışarıya veriyor. Bu olaya kimyada
yüzeye tutunma yani adsorbtion
deniliyor. Örneğin klorlu suyu te-
mizlemede kullanılabiliyor. Aktif
karbon şu filtrelenmesinde iki şe-
kilde kullanılabilir: bambu çubuk-
lardan elde edilmiş aktif karbonu
şu şişenizin içine ekleyebilirsiniz
ya da kendinden böyle bir parçası
olan şu şişeleri kullanabilirsiniz.
TREND HALİNE GELDİ
Aktif karbonlu gıdalar ilk olarak
2014 yılında Japonya’da hambur-
gerde kullanıldı. 2017 yazında
aktif karbonlu dondurmalar popü-
ler oldu. Gotik partilerde kömür
kokteylleri kullanılmaya başlandı
ve trend haline geldi.
Herhangi bir tadı olmadığı için
gıda boyası ile aynı mantıkta çalışı-
yor. Üstelik kalorisi sıfır! Aktif
karbonu limonatalarda, dondur-
mada, lattelerde kullanabilirsiniz.
AKTİF KARBONLU
LİMONATA
Normal bir limonata yapıp içine
aktif karbon tozu eklemekten iba-
ret! İhtiyacınız olan limon, şu, şeker
ya da sürüp ve biraz aktif karbon.
Bu yazın en kara içeceği bu olacak.
Farklı tarifler için limonata yazımızı
inceleyin.
AKTİF KARBONLU WAFFLE
Tıpkı çikolatalı waffle yapmak
gibi, ama daha siyah! 2 yumurta, 1
yemek kaşığı toz şeker, 1er paket
kabartma tozu ve vanilya, 1.5 su
bardağı un, 1 su bardağı süt, sıvı yağ
ve biraz tuz… Üzerine aktif karbon
ekleyin. Ne kadar koyu olmasını
istiyorsanız o kadar fazla olsun.
Sonuçta meyvelerin canlı renkleri
daha çok ortaya çıkacaktır.
AKTİF KARBONLU KAHVE
Listedeki en basit tarif bu! Sütlü
kahvenin sütüne biraz aktif karbon
ekleyin ve servis edin. Tat değişme-
yecek ve çok daha farklı görünecek!
HAYATIMIZIN HER
ALANINA SIZDI
Aktif karbon gözenekli yapısı
sebebiyle yüzeye sıkı tutunuyor ve
tutunduğu yüzeydeki bakteri ve
toksinleri söküp atıyor. Özellikle
dişlerdeki plak ve lekeleri temiz-
lerken ağzımızın PH dengesini
ayarlıyor, Bu da bize daha beyaz
dişler ve daha güçlü saçlar olarak
dönüyor. Kolestrol yükselmesinin
de bilinen çözümlerinden biri. Vü-
cutta kötü kolestrolü düşürüyor,
safra asidini düzenliyor ve böylece
emilimini önlüyor.
Diğer bir deyişle mide yanmaları-
na da iyi geliyor.
SİNDİRİM SİSTEMİNİ
TEMİZLEYEBİLİR
Günlerimizi işlenmiş gıdalarla
kolaylaştırdığımız bir gerçek. Bu
gıdaların içinde bulunan ve iste-
meyerek de olsa tükettiğiniz kim-
yasalların olumsuz etkilerinden
aktif kömür yardımıyla kurtulabi-
lirsiniz. Aktif kömür, emici özelliği
sayesinde sindirim sisteminde bir
temizlik ürünü gibi çalışmaktadır.
Aktif kömürü, sindirim sistemi
temizliğinde kullanmak için, 2 gün
boyunca her yemekten 1,5 saat
önce 10 gramlık tabletler halinde
için. Bu sürede içinde kabızlığı
önlemek için bol bol su içmeyi
19
unutmayın.
SİVİLCELERE KARŞI
MÜCADELE MASKESİ
Aktif karbon dişlerin beyazla-
tılmasında kullanılan bir madde.
Kahve, çay, şarap ve sigara gibi
maddelerin piste bıraktığı lekeleri
söküp atmaya yardımcı oluyor.
Kullanımı ise oldukça kolay. Toz
halindeki aktif karbonu ıslatılmış
dış fırçasına döküp dişlerinizi
fırçalamanız yeterli. Baştan uyara-
lım: ağzınızın içi kapkara olacak!
İyice yıkadıktan sonra dişlerinizin
beyazladığını görebilirsiniz. Merak
etmeyin, tadı neredeyse yok! Eğer
ağzınızın içini kapkara yapmak
korkutucu bir fikirse, dış beyaz-
latmada karbonat da kullanabilir-
siniz!
SİVİLCELERE KARŞI
MÜCADELE MASKESİ!
Aktif karbonla cilt bakımı iki
farklı şekilde yapılabiliyor: so-
yulabilir maskeler ve yıkanabilir
ürünler.
Aktif karbon katılmış ürünleri
meşhur eden, şüphesiz ki soyula-
bilir siyah maskeler oldu. YouTube
bu maskelerle yapılan ve kötü
sonuçlanan denemelerin videoları
ile dolu! Ancak korkmayın, kozme-
tik marketlerinde satılan ürünler
genel olarak yumuşak bir şekilde
soyulabiliyor.
Bunun yanısıra aktif karbon
eklenmiş yüz yıkama ürünkeri de
mevcut. Cildi çok güzel temizliyor.
Böylece varolan sivilceleri azalt-
mada ve yenilerinin oluşumunu
engellemede etkili.
20
Holland Bazaar yeni dağıtım ağıyla
gıda sektöründeki dengeleri değiştirecek
B
irleşik Krallık’ta-
ki gıda toptancılığı
sektörüne yön veren
uygulamalarıyla sık sık
adından söz ettiren Holland Bazaar,
yeni dağıtım ağıyla sektördeki den-
geleri değiştirecek.
Uzun yıllardır Londra merkezli
yürüttüğü çalışmalarıyla pek çok
başarıya ve ilke imza atan Holland
Bazaar, İngiltere’de gıda sektörü-
nün parlayan yıldızı olmaya devam
ediyor.
Başarılı iş insanları Ali Matur’un
girişimleri ve Mert Uçar’ın direk-
törlüğünde Kuzey ve Güney Londra
olmak üzere iki devasa depoyla
hizmet veren Holland Bazaar,
Güney İngiltere’nin ardından artık
Kuzey İngiltere’deki müşterilerine
de kapıya teslim gıda tedarik hizme-
ti verecek.
16 yıl önce yaş meyve ve sebzenin
kalbi olarak bilenen New Spitalfiel-
ds Market’teki tezgahlarıyla gıda
sektörüne giren ve uzun yıllardır
edindikleri tecrübe ve birikimleri
ile İngiltere’nin 24 saat açık olan ilk
cash & carry işletmesini kuran iş
inşaları, 2014 yılından bu yana Hol-
land Bazaar ile sektördeki söz sahibi
firmalardan birine sahip oldu.
Bugün Edmonton ve Croydon’daki
merkezleriyle hizmetlerine devam
eden firma başta restoran sektö-
rü olmak üzere market, cafe ve
take-away işletmeleri, yeme-içme
hizmeti sunan diğer firmaların yanı
sıra toplumun her kesimi için A‘dan
Z’ye en büyük gıda tedarikçisi olma
özelliğini taşıyor.
L G GIDA 2020
ÖRNEK ALINAN da kolaylık sağlaması açısından her kapalı alanda kurulu olan Holland
İŞLETME YAPISI türlü detayın düşünüldüğü Holland Bazaar; 40 bin adım karelik yeni
Londra’nın en büyük gıda işletme- Bazaar’da tırlar için bile ayrı giriş deposunu yakın zamanda kullanı-
lerinden biri olan Holland Bazaar, noktaları oluşturulmuş. Holland ma sokacak. Yeni bir dağıtım ağı
uzun yıllardır gelişim ve değişimini Bazaar, verdiği 7/24 hizmet ile tüm tasarlayan firma, buzluklu araç-
sürdürmenin yanı sıra sağlam ku-
rumsal yapısıyla da diğer işletmele-
re örnek teşkil ediyor.
Soğuk hava depolarından satış
noktalarına, ofislerden TIR’lar için
tasarlanmış ayrı giriş noktalarına
kadar en ince detay dahi düşünüle-
rek tasarlanan bu dev komplekste,
yüzlerce araçlık özel otoparkıyla
da müşterilerine ayrı bir kolaylık
sağlayan Holland Bazaar, bütün
bu özellikleriyle İngiltere’de her
ölçekten işletmenin uğrak kapısı
haline geldi.
A’dan Z’ye her tür gıdayı tek çatı
altında toplamayı hedef eden Hol-
land Bazaar, en taze ve en lezzetli
ürünleri tüketici ile buluşturmaya
devam ediyor. Firmanın her iki
deposu da süt ve süt ürünleri ile
dondurulmuş gıdaların bulunduğu
geniş soğuk hava depoları, onlarca
ülkeden tedarik edilen taze sebze ve
meyve çeşitleri, şekerleme ve gazlı
içecekler ile meşrubatlar, catering müşterilerine kolaylık sağlıyor. larıyla Kuzey Londra’dan Kuzey
malzemeleri, mutfak eşyaları gibi İngiltere’ye açılacak. İlk etapta
binlerce ürün çeşidinin yer aldığı YENİ DAĞITIM AĞIYLA Kuzey Londra’daki merkezinden
reyonları kapsıyor. KAPINIZA GELECEK 100 mile kadar dağıtım yapmayı
Holland Bazaar geniş ürün yelpa- Edmonton’da Eley sitesinin içinde planlayan firma, ilerleyen zamanda
zesiyle birlikte kendi ürünlerini de 10 bin adım kare (square feet) dağıtım ağını daha da genişletmeyi
sunuyor; Eleni hellim ve meze çeşit-
ler, Eleni ay çiçek yağı, salça, Lider
ayran, turşu, baharatlar gibi ürünler
Holland Bazaar’ın kendi ürünleri
olarak tüm müşterilerin beğenisine
sunuluyor.
Edmonton ve Croydon şubelerin-
de ortaya koyduğu sorunsuz hizmet
ve müşterilerine sunduğu binlerce
çeşit uygun fiyatlı gıda ürünleriyle
toplumun büyük ilgisini çeken
Holland Bazaar, toptan alışveriş
alışkanlığını da değiştirdi. Öyle ki
eskiden belli saatler ve günlerde
hizmet veren gıda toptancılarına
kıyasla 24 saat açık ve her zaman
stoklu çalışan Holland Bazaar her
kesimden müşteri çekmeyi başardı.
Müşterilere yükleme konusunda
L G GIDA 2020
hedefliyor. Londra dışından gelen
talepleri değerlendiren firma yöne-
timi, yapılan fizibilite çalışmalarının
ardından Holland Bazaar’ı müşteri-
lerinin kapılarına taşıyacak.
CROYDON’DAN GÜNEY
İNGİLTERE’YE
Birleşik Krallık’taki gıda toptancı-
lığı sektörüne reform niteliğinde bir
yenilik getiren Holland Bazaar, Ku-
zey Londra’da verdiği 7 gün 24 saat
hizmetini Mayıs 2016’dan itibaren
Güney Londra’nın Croydon bölge-
sinde de sürdürüyor. Uygun fiyatlı
ve kaliteli gıda ürünlerini tüketiciyle
buluşturan firma, kurulan dağıtım
ağıyla Güney İngiltere’deki talepleri
de karşılıyor. Southampton’dan Bri-
ghton’a, Güney İngiltere’de kapıya
teslim gıda tedariki yapan firma,
sektörün liderliği için yarışıyor.
Croydon şubesiyle ilgili bilgi veren
Holland Bazaar kurucusu Ali Matur
ve direktör Mert Uçar, 16 yıldır hiz-
met sundukları müşteri kitlesinin
artmasını, büyük bir başarı olarak
nitelendiriyorlar.
Holland Bazaar olarak her geçen
gün büyümeye devam ettiklerini
ifade eden Matur ve Uçar, kurum-
sallaşma ile birlikte Britanya gıda
sektörüne getirecekleri yeniliklerin
artacağını da vurguladılar. Genç
işadamı Cem Matur yönetimin-
deki Croydon şubesi ise Holland
Bazaar’ın Güney İngiltere’ye açılan
kapısı niteliğini taşıyor. Yakın veya
uzak fark etmeden tüm Güney İn-
giltere’yi kaplayan servis ve teslimat
ağı firmanın gıda sektöründeki
yerini yukarılara taşıyor.
DİNAMİK İŞLETME
Sadece restoranların değil market,
cafe ve yeme-içme ile ilgili tüm sek-
törlerin bir numaralı gıda tedarik-
çisi olan Holland Bazaar, dinamik
işletme yapısıyla da övgü alıyor.
Başarılı girişimci Ali Matur ile
direktör Mert Uçar’ın gelişim
haritasını çizdiği dev firma, Güney
Londra’nın Croydon bölgesinde aç-
tığı şubesinde de kısa ve orta vadeli
hedeflerini yakalamanın gururunu
yaşıyor. Holland Bazaar Croydon’da
şube sorumlusu genç işadamı Cem
Matur’un yönetiminde, uzun vade-
de bölgenin en büyük gıda toptancı-
sı olma hedefine her gün biraz daha
yaklaşıyor.
Birleşik Krallık’taki gıda toptan-
cılığı sektörüne reform niteliğinde
bir yenilik getiren Holland Bazaar,
Kuzey ve Güney Londra’da haftanın
yedi günü 24 saat boyunca verdiği
hizmetle, Londra civarından gelen
müşterilerinin yanı sıra İngiltere
genelinde de müşterilerinin ihtiyaç-
larına cevap verebiliyor.
GIDA TOPTANCILIĞINA
YENİ BAKIŞ AÇISI
Holland Bazaar’ın kurulduğu ilk
günden bugüne, toptan gıda tica-
retini gelenekselin dışına çıkardı-
ğını anlatan Mert Uçar, “Aldığımız
ödüller kadar sürekli yükselen satış
ve müşteri grafiğimiz, ticaret mo-
delimizin gıda sektöründe önemli
bir ihtiyaca çözüm oluşturduğunu
gösteriyor. Müşterilerimize binlerce
çeşit üründe önemli fiyat avantaj-
ları sağlıyoruz. Dolayısıyla küçük
ve orta ölçekli işletmelere, dev zin-
cirlerle rekabet şansı yaratıyoruz.
Birçok yerde bulunmayan ürünü
Holland Bazaar’da bulunduruyoruz.
Sadece zengin ürün yelpazesi değil;
piyasa değerlerini karşılaştırdığınız-
da kaliteli ve tercih edilen markaları
indirimli fiyatlarla küçük ve orta
ölçekli işletmelere sunuyoruz.” dedi.
2007 yılından bu yana gıda sektö-
rü içinde yer alarak, Holland Bazaar
ile geleneksel toptan gıda satış
21
algısını değiştirdiklerini dile getiren
Mert Uçar “Cash & Carry olarak
bilinen toptan gıda satımı algısını
değiştirerek, gıda sektöründeki
işletmelerin ihtiyaç duyduğu A’dan
Z’ye her şeyi tek çatı altında topla-
ma hedefimizi başarıyla gerçekleş-
tirdiğimizi düşünüyorum” dedi.
HOLLAND BAZAA
EDMONTON
Tel: 020 8887 9999
Adres: Unit 15 A&B Eley Estate,
Eley Road, Edmonton, London N18
3BB
HOLLAND BAZAAR
CROYDON
Tel: 020 2321 22152
Adres: Beddington Cross, Bed-
dington Farm Road, Croydon CR0
4XH
Email: info@hollandbazaar.co.uk
22
‘Food porn’ ne anlama geliyor, ağız
sulandıran yemek videolarının sırrı nedir?
P
eynir aromalı cips
parçacıklarıyla kaplan-
mış ve içine kilolarca
çedar peyniri doldurul-
muş bir hindi yemeğinin videosu,
YouTube’ta 4 milyondan fazla kez
izlendi.
Kimilerine göre, bu tarz videolar
reklam amacı taşıyor, kimileri-
ne göre ise birçoğu sahte. Ancak
ne olursa olsun bu videolar son
dönemde giderek daha popüler hale
gelen “food porn” akımının birer
örneğini oluşturuyor.
Henüz Türkçe’de kesin bir karşılığı
bulunmayan “food porn”, izleyenleri
şaşırtma, etkileme ya da ağızlarını
sulandırma amacı taşıyan gösterişli
ve abartılı yemek videoları için
kullanılan bir terim.
İçi peynir doldurulmuş hindiler,
100 katlı lazanyalar, içi yaprak
sarmayla doldurulmuş deve kuşu
dolmaları, eriyen çikolatalar veya
türlü biçimlerde pişirilen etler,
“food porn” olarak nitelendirilen
videolar arasında yer alıyor.
Bu videolar genellikle yukarıdan
çekiliyor, odağında pişirilen yemek
yer alıyor ve sonunda da ortaya çı-
kan yiyecek yakından, yavaş çekimle
gösteriliyor.
Ağırlıklı olarak sosyal medyada
yayımlanan bu videolar, çok yüksek
izlenme, etkileşim ve paylaşım
sayılarına ulaşmasının yanı sıra
son dönemde yapılan araştırmalara
göre tüketicilerin beklentilerini de
giderek değiştiriyor.
Yemek yorumcusu ve şef Thom
Eagle, “Ben bu tarz şeyleri izledi-
ğimde ilk tepkim iğrenç, israf ve
sağlıksız oldukları yönünde oluyor.
‘Food porn’ terimi çok yerinde, zira
bu videolar çok gerçekçi değil” diyor.
Yine de Eagle, sosyal medyanın
gücünü yabana atmıyor:
“Bir yemeği Instagram’a koyduk-
tan sonra ertesi gün müşteriler gelip
sormaya başlıyor ve o günün en çok
satan yemeği oluyor.”
Artık insanlar yemek istedikleri
yiyeceği, yemek istedikleri zamanda
tüketmek istiyor ve bu nedenle de
artık daha fazla insan telefon yeri-
ne, uygulama üzerinden eve sipariş
vermeyi tercih ediyor.
İngiltere Tarım ve Sebzecilik Kal-
kındırma Kurulu’ndan Kim Malley,
sosyal medyanın sektörü kökünden
değiştirmeye başladığını söylüyor.
Malley, “Yaptığımız araştırmaya
katılanların, yüzde 12’si evde yemek
pişirirken tarif bulmak için YouTu-
be’a baktıklarını söylüyor. Bu oran
2015 yılında sadece yüzde 4’tü”
diyor.
Yemeklerde kullanılan malzemele-
ri üreten şirketler de bu çılgınlıktan
nasibini almak istiyor.
ABD’nin Pennsylvania eyaletin-
deki Dish Works, sosyal medyada
yayınlanmak üzere bu tarz videolar
hazırlamak için markalarla çalışma-
lar yürüten bir ajans.
Şirketin başkanı ve eş kurucusu
Mary Bighan, “Bence peynir, bir
videoda kullanabileceğiniz en çekici
şeylerden birisi olabilir. Çekince
uzayan, erimiş, üzerinde kabarcıklar
olan bir peynir gördüğünüzde du-
rup izlemekten kendinizi alamıyor-
sunuz” diye konuşuyor.
Bighan, bu duruma “esneyen
cazibe” adını veriyor ve pizza, taco,
börek gibi içinde peynir olan yiye-
ceklerin çekimi sırasında peynirin
yeterli esneklik düzeyine ulaşmasını
sağlamak için stüdyoda sıcak hava
tabancası tuttuklarını söylüyor.
Ağzı sulandırmak sadece peynire
mahsus bir durum değil. Bigham,
ketçap ve mayonez gibi sosların ağır
çekimde yavaş yavaş dökülmesinin
de izleyicilerin ağzını sulandıran
etkenler arasında yer aldığını belir-
tiyor.
New York’a bulunan bir restoran,
tam olarak bu şekilde ağız sulan-
dırmayı başararak, üne kavuştu.
L G GIDA 2020
Raclette NYC adlı restoran, fondüde don’dan beslenme uzmanı Roberta
kullanılan İsviçre peynirini masaya Alessandrini; kızartma, devasa
getirerek, burada eritiyor ve tabak- porsiyon, şekerli gibi gıdaları içeren
taki yiyeceklerin üzerine sıyırıyor. videoları kastederek, “Bu videolarda
Raclette NYC, üzerine eritilmiş kalori oranı ve yağ oranı yüksek
peynir sıyırarak yapılan sunumla gıdaların gösterildiğini düşünüyo-
ilgili videolarını sosyal medyada rum. Sağlıklı bir beslenmenin nasıl
paylaştı ve bir gecede sekiz milyon olması gerektiği gösterilmiyor. Ama
izlenme sayısına ulaştı. Ertesi gün bunların dışında yemek pişirmeyi
restoran dolup taştı ve gelen talebi teşvik etmesinin olumlu olduğunu
karşılamak için 10 kişiyi işe almak düşünüyorum” diyor.
zorunda kaldı.
Gıda şirketlerinin, resturantların
ve “influencer”ların ulaşmaya çalış-
tığı etki de tam olarak bu.
Bigham, bu tarz yemek videoları
üretenlerin esas amacını izleyicide
“Ben bunu evde yapabilirim” hissini
yaratmak olarak tanımlıyor.
Ancak burada başka bir sıkıntı
ortaya çıkıyor. Zira, bu tariflerin
çoğu sağlıksız yiyeceklerden oluşu-
yor. Ayrıca, videolarda kullanılan
porsiyonlar da devasa.
Sağlıksız tariflerle yapılan yiyecek
videolarının viral olması ileriye dö-
nük olarak beslenme ve obezite ile
ilgili bazı sorunların ortaya çıkması-
na neden olabilir.
Queen Mary University of Lon-
L G GIDA 2020 23

Gıda paketlerine kalorileri

yakmak için gereken
‘egzersiz miktarları’
yazılmalı
İ
ngiliz araştırmacılar,
gıda paketlerinin üzerine,
paketteki gıdanın kalo-
risinin yakılması için ne
kadar egzersiz gerektiğinin yazılması
gerektiğini söyledi.
Uzmanlar, bir pizzadaki kaloriyi
yakmak için dört saat yürümek,
ya da bir çikolatayı yakmak için 22
dakika koşmak gerektiğini bilmenin,
gıdanın enerji maliyeti konusunda
daha büyük bir farkındalık yarataca-
ğını düşünüyor.
Yapılan ilk araştırmalar da, eg-
zersiz uyarılarının insanların daha
az ve sağlıklı yemesini sağladığını
gösteriyor.
Amaç, daha sağlıklı yeme alışkan-
lıklarıyla obeziteyle mücadele etmek.
14 farklı araştırmayı inceleyen
Loughborough Üniversitesi’nden
uzmanlar, gıda paketlerini bu şekilde
etiketlemenin ortalama 200 kalori
daha az alınmasını sağlayacağını
belirtti.
KALORİLER HAKKINDA
• Bir yiyecek ya da içecekteki
enerji miktarı kaloriyle (kcal) ölçülü-
yor.
• Nefes almaktan koşmaya,
vücudun işleyebilmesi için erkeklerin
günde 2.500, kadınların ise günlük
2.000 kalori alması gerekiyor.
• Yakabileceğinizden daha
çok kalori almak kilo almaya, hatta
obeziteye yol açıyor. Çünkü fazla
kaloriler yağ olarak saklanıyor
• Her gün çok az miktarda
fazla yemek bile birikim yaratıyor
Günde 200 kalori daha az alınma-
sı, kulağa çok fazlaymış gibi gelme-
yebilir ancak Epidemioloji ve Kamu
Sağlığı adlı bilimsel yayında yer alan
araştımada uzmanlar, bu orandaki
azalmanın bile ülke genelindeki
obezite seviyelerine olumlu etkisi
olacağını söylüyor.
İngiltere’de yetişkilerin üçte ikisin-
den fazlası fazla kilolu ya da obez.
Baş araştırmacı Prof Amanda
Daley “Halkın yiyecekler konusunda
daha iyi kararlar vermesi ve fiziksel
açıdan daha aktif olması için farklı
yollar bulmaya çalışıyoruz.” dedi.
Daley, yiyecekleri “egzersiz kalo-
rileri” ile etiketlemek, insanların ne
yediklerini daha iyi anlamasını ve
daha iyi tercihler yapmasını sağlıyor.
Prof. Daley, insanların belirli yiye-
cekleri yakmak için ne kadar fiziksel
egzersiz gerektiğini öğrendiğinde
şok olduklarını belirtti.
Daley “İnsanların gıdalardaki kalori
sayısını sürekli hafife aldıklarını bili-
yoruz. Örneğin bir çikolatalı muffin
yediniz ve 500 kalori barındırıyor.
Yakmak için 50 dakika dolayında
koşmanız gerekiyor.” dedi.
“Burada mesele diyet yapmak eğil.
Mesele kamuoyunu eğitmek ve gıda
tükettiğinizde bir enerji maliyeti
olduğunu da anlamaları. Böylece ‘Bu
çikolotalı keki yakmak için iki saat
harcamak istiyor muyum? Çikolatalı
kek gerçekten buna değer mi?’ diye
kendilerine sorabilirler.”

Bedenlerimizin büyümesi dünyada gıda ihtiyacını nasıl etkileyecek?

2
100’e girdiğimiz-
de dünya nüfusunu
beslemek için yüzde 80
daha fazla gıdaya ihtiyaç
duyacağız.
Almanya’dan araştırmacılar, Vücut
Kitle Indeksi (VKİ) sürekli artma
eğiliminde olduğu için, insanların
daha fazla kalori tüketmesi gerekece-
ğini söylüyor.
Plos One dergisinde yayımlanan
araştırma, daha fazla kalori ihtiya-
cının karşılanmaması durumunda
dünyada eşitsizliğin artacağı sonucu-
na varıyor.
Gottingen Üniversitesi’nden bir
ekibin yaptığı araştırma, kalori
ihtiyacı artışının yüzde 61’inin nüfus
artışından kaynaklanacağını tahmin
ediyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus
Tahminlerine göre, 2010’da 7 milyar
olan dünya nüfusu 2100’de 11 mil-
yara yükselecek.
Ancak kalori artışının yüzde 19’a
yakını dünya nüfusunun boy ve kilo
artışından kaynaklı olacağı tahmin
ediliyor.
Araştırmayı kaleme alan Dünya
Sebze Merkezi’nden Lutz Depen-
busch’a göre, “VKİ’de ve boyda artış
tahminiyle bağlantılı olarak 2010
ile 2100 arasında kişi başına günlük
enerji ihtiyacı 253 kalori artış göste-
recek” diyor.
GIDA EŞİTSİZLİĞİ ARTACAK
Depenbusch, bunun Hindistan
ve Nijerya’nın 2010’daki toplam
kalori ihtiyacına eşdeğer olduğunu
söylüyor.
Günde 253 kalori, iki muza veya
bir porsiyon patates kızartmasına
eşdeğer.
Gelecekte bu kalori ihtiyacı artışın-
dan en fazla etkilenecek olan bölge,
Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyin-
deki ülkeler olacak. Bu bölge hızlı bir
nüfus artışına tanık oluyor.
Uzmanlar, bu artışa yanıt vere-
cek doğru küresel gıda politikaları
izlenmesi gerektiğini, aksi halde gıda
eşitsizliği ve ekonomik eşitsizliğin
artacağı uyarısında bulunuyor.
Gıdaya talebin artması ile fiyat-
ların da artacağı, zengin ülkelerin
bu fiyat artışına adapte olabileceği,
ama yoksul ülkelerin zorlanacağı ve
beslenme yetersizliklerinin ortaya
çıkabileceği tahmin ediliyor.
24
Expo Foods orta ve kuzey İngiltere’ye
gıda tedariki yapan en büyük firmalar arasında
A
ğırlıkla Doğu Avru-
pa olmak üzere onlarca
faklı ülkeden getirdiği
binlerce çeşit gıda
ürününü Londra’dan orta ve kuzey
İngiltere kadar geniş bir alana da-
ğıtma başarısı gösteren Expo Foods
Limited, büyümeye devam ediyor.
Her geçen yıl ürün yelpazesini
genişleten ve müşteri taleplerine
hızlıca cevap veren Expo Foods
Limited, 18 yıldır İngiltere gıda
sektöründe söz sahibi bir firma.
2003 yılında Türkiye’nin en büyük
holdinglerinden Sabancı Holding
ile yapılan işbirliği ile Exsa UK Ltd.
ismiyle İngiltere’de gıda sektörüne
giren firma, 2008 yılında yeniden
yapılanmaya girerek faaliyetlerini
Expo Foods Limited adı altında
sürdürüyor.
Genel Direktör İrfan Değirmen-
dereli yönetiminde, İngiltere’deki
birçok etnik kökene hitap eden
geleneksel gıda ürünlerini mar-
ket ve süpermarketlere hızlı ve
sorunsuz biçimde servis eden Expo
Foods; başta Türkiye, Uzakdoğu
ve Ortadoğu Avrupa’ya ait Tadım,
Gazi, Yakamoz Turşu, Mare Zeytin,
7 Days, Midi, Okf Aloe Vera, Pod-
rawka, Vegeta, Argeta ve Balkan
ürünleri gibi market lideri büyük
markalarla ortak çalışıyor.
İNSAN SAĞLIĞI ÖN PLANDA
İnsan sağlığının ön planda olduğu
gıda sektörünün özüne uygun çok
hassas ve titiz bir çalışma sistemi
uyguladıklarını, müşteri memnuni-
yetini en üst düzeyde tuttuklarını
anlatan Expo Foods Limited Genel
Direktörü İrfan Değirmendere-
li, değişen sektör dinamiklerine
uygun, düzenli ve kurumsal bir
çalışma sistemini de hayata geçir-
diklerini açıkladı.
“Yaptığımız iş hiç de kolay değil.
Yoğun bir rekabet var. Piyasadaki
bu rekabet haklı olduğu müddetçe
bizi daha dinamik olmaya zorluyor.
Nihayetinde bizim yarışımız; bir
gün önceki bizle… Biz sistemimizi
yıllar öncesinden kurduğumuz için
L G GIDA 2020
sorunsuz bir şekilde yolumuza de-
vam ediyoruz” diyen Değirmende-
reli, uzman oldukları Doğu Avrupa
menşeili gıda ürünlerinin tedarik
ve dağıtımında lider konumda bu-
lunduklarının da altını çiziyor.
DAĞITIMDA HIZLI,
KALİTEDE EŞSİZ
İrfan Değirmendereli çalışma ve
işleyip prensiplerini, “İngiltere’de
etnik gıda ürünlerini, o ülkelerin
kendi toptancılarından bile daha
hızlı ve titiz dağıtabilme becerisi-
ne sahibiz. Girişimci ve kurumsal
yapımız nedeniyle her zaman
adımızdan övgüyle söz ettiriyor ve
ilerisi için stratejilerimizi sağlıklı
bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Bu
şekilde sektöre ivme kazandırıyo-
ruz. Hatta yeniliklerimiz sektöre
yön veriyor. Biz ise sadece kendi işi-
mize konsantre olarak, ‘Nasıl daha
iyi hizmet verebiliriz?’ sorusunun
yanıtını arıyoruz.
Sadece ürün çeşitliliği ve hızlı ser-
vis alanında değil, oluşturduğumuz
kurumsal şirket yapısı ve çalışan in-
san kalitesiyle de fark yaratıyoruz.
Expo Foods Limited’in en temel
yerinizde durmak gibi bir durum eden Değirmendereli, “2020’de de
prensiplerinden birisi; ‘Mutlu
söz konusu değil. Zaten iş haya- Balkan ürünlerinin İngiltere gıda
Çalışan, Mutlu Müşteri’dir. Biz
tının genel yapısında da bu var. sektöründeki yerini koruyarak
müşterilerimiz ve çalışanlarımızla
mutlu, büyük bir aileyiz” sözleriyle Önemli olan sabırdır. büyütmek en önemli hedeflerimiz
anlatıyor. Biz de aceleci davranmıyoruz. arasında yer alıyor” dedi.
Sektörde bugüne kadar olduğu
YENİLİKLERE AÇIK VE gibi bundan sonra da kalıcı olmak ÜRETİCİNİN
DİNAMİK ŞİRKET YAPISI istiyoruz. Her kesime hitap edecek GÜVENDİĞİ FİRMA
Kendisine ait 3 bin 500 metrekare ürün gruplarında çalışmalarımız Düzenli ve kurumsal bir yapıda
büyüklüğündeki deposunda onlarca var.” çalıştıkları için Expo Foods’a üre-
çalışanıyla Enfield bölgesinden hiz- ticilerden sürekli olarak, “İngiltere
metlerine devam eden Expo Foods BALKAN ÜRÜNLERİNİN piyasasına sizinle girmek istiyoruz”
Limited, gıda sektöründeki hızlı MARKETTEKİ YERİ SAĞLAM talepleri geldiğini belirten Değir-
İngiltere gıda sektörüne kazan- mendereli, yaptıkları araştırmalar
değişimlere ayak uydurmak için
dırdıkları Balkan ürünlerini 2018 sonucu onay verdikleri özel ürün-
her daim dinamik olan bir şirket.
yılından beri sektörden gelen lerin tüketiciyle buluşturulduğunu
Değirmendereli bu durumu şöyle
talepleri karşıladıklarını ifade da dile getiriyor.
özetliyor:
“Sektördeki hızlı gelişim karşısında
L G GIDA 2020 25

Londra Gazete olarak yeni yıl sayısında yapmış olduğumuz hatadan dolayı özür dileriz.
26
Dünyanın Farklı Bölgelerinden Kahveler
K
AHVENİN hayatı-
mızda çok önemli bir
yeri olduğu gerçek.
Dünyada sudan sonra
en çok tüketilen içeceklerden biri
olan kahve, farklı tatları ve tür-
leriyle alışkanlık yapmaya devam
ediyor. Görünüşleri ve tadlarıyla
herkesin ilgisini çeken farklı
ülkelere ait 8 farklı kahve çeşidini
sizler için derledik.
YUMURTALI KAHVE
Yumurtalı Kahve ismi her ne
kadar kulağa hoş gelmese de
tahmin ettiğinizden daha büyü-
lü bir lezzete sahip. Vietnam’da
çok fazla tercih edilen yumurtalı
kahveye Norveç, İsviçre ve Maca-
ristan’da da rastlamak mümkün.
Vietnam’da hazırlanan kahvenin
en önemli unsuru hazırlayan
kişinin ustalığı ve özgünlüğü.
Yumurtanın sarısına toz şeker
eklenerek 5 dakika kadar çırpı-
lıyor ve karışıma dünyaca ünlü
Vietnam kahvesi ekleniyor. Daha
sonra ağır ateşte pişirilen kahve
sıcak olarak tüketiliyor. Reçel ve
sütün de isteğe göre kullanıldığı
bu kahve aynı zamanda tam bir
protein deposu.
BAHARATLI KAHVE
Fas denilince akla ilk gelenlerden
biridir baharat.En çok satılan
hediyelikler arasında argan
yağından sonra baharatlı kahve
gelmekte. Fas, baharat konusun-
da adeta kendini aşmıştır. İçinde
karabiberden muskata, susamdan
tarçına kadar çeşit çeşit baharatın
bulunduğu bu kahveyi adım başı
bulmak mümkün.
PHARİSER
Kahve ailesinin en meşhurların-
dan olan ve Almanlara özel olan
bu kahve filtre kahve, çırpılmış
krema ve rom içkisinin karışımın-
dan elde ediliyor. Alkol tüketimini
sevenlerin yanı sıra soğuk hava-
larda vücut ısısını yükseltmek
amacıyla tüketiliyor.
L G GIDA 2020
ÇAYLI KAHVE
Çay çeşitleriyle meşhur olan Çin,
kahve tüketimi konusunda da
hafife alınamaz. Çin’de sıkça tüke-
tilen içeceklerin birinci sırasında
Çay ikinci sırasında ise kahve var
diyebiliriz.Sütle hazırlanmış çayın
içine atılan kahvenin çekirdekleri
denemeden anlayamayacağınız
kadar büyülü bir lezzete dönüşü-
yor. Çaylı kahvenin bağımlısı ol-
mamak elde değil. Hong Kong’da
neredeyse yerel içecek olarak
kabul ediliyor.
BUNA
Kahve tutkunuysanız elbetteki
Etiyopya’nın kahve ile olan bağını FLAT WHITE
araştırmış ya da duymuşsunuz- Avustralya menşeli kahve çeşi-
dur.Etiyopya kahvenin ana vatanı di olan Flat White, Avustralya
olarak bilinir. Tüm dünyada hem topraklarında en çok tercih edilen
kahve severlerin hem de ünlü kahve türü olarak biliniyor. İki
kahve zincirlerinin kullandığı shot espresso üzerine eklenen
Etiyopya kahveleri kendi mem- tamamen pürüzsüz hale getiril-
leketinde de öyle çok tüketiliyor miş sütle hazırlanan Flat White,
ki, alışkanlık mı yoksa gerçekten Latte’ye benzeyen tadıyla dikkat
keyif mi alıyorlar bilinmiyor.İbikli çekiyor.
büyük kaplarda hazırlanan ve kö-
mür ateşinde pişirilen ‘Buna’ adı KAAPI
verilen bu kahve küçük fincan-
İlginç tasarımlı fincanlarda içilen
larla servis ediliyor ve fincanlar
ve Hint filtre kahvesi olarak
küçük olduğu için yeterli gelmi-
bilinen Kaapi, sütlü kahveler sı-
yor. Ortalama bir Etiyopyalı’nın
nıfında yer alıyor. Bir ölçek sütün
günde 20 ila 35 fincan arası kahve
kahvenin üzerine dökülmesiyle
tükkettiği biliniyor.
hazırlanan Kaapi, özellikle Andh-
ra Pradesh, Karnataka, Kerala ve
FRAPPE
Tamil Nadu eyaletlerinde yoğun
Granül halindeki kahveye su ek-
olarak tüketiliyor. Kaapi, Güney
lenmesi ve köpürtülmesiyle oluş-
Hindistan kahvesi olarak da ad-
turulan Frappe, süt köpüğünün
landırılıyor.
içine buz konulmasından dolayı
özelikle sıcak yaz günlerinde Yu-
CAFÉ DE OLLA
nanlıların en popüler yaz içeceği.
Bir Meksika kahvesi olan Café
İlk olarak 1957 yılında Selanik’te
de Olla kil kaplarda hazırlanıyor.
yapılan Frappe’yi Yunanistan’da
Aromasını tarçın ve piloncillo
herkesin elinde görmek mümkün.
denilen Meksika’ya özgü şekerden
alan bu kahve türü, çömlek kah-
CORTADO
1 ölçek kahveye genelde daha vesi olarak da biliniyor. Café de
az oranda buharda ısıtılmış süt Olla, özellikle soğuk bölgelerde ve
katılmasıyla elde edilen Cortado kırsal kesimde oldukça popüler.
kahvesi, anavatanı İspanya olma-
sına rağmen Kolombiya’da daha
yoğun olarak tüketiliyor. Cortado
kahvesinin yumuşak olarak nite-
leyebileceğimiz bir içimi var.
İRLANDA KAHVESİ
Bir kahve kokteyli olan bu içecek,
İrlanda viskisi, sıcak kahve ve
şekerden oluşur.
Ayrıca üzeri kalın bir kremayla
kaplanır. İrlanda kahvesinin
orijinal tarifinde kremşanti değil,
çırpılmış krema kullanılır.
Soğuk havalarda koruma sağla-
yan İrlanda kahvesi, alkolü fazla
kaçırmış olanların da imdadına
yetişen kahve türlerinden biri
durumunda.
L G GIDA 2020
Mutfağıyla zengin
lezzetlere sahip
‘TÜRKİYE’
O
RTA Asya ve Ana-
dolu topraklarının
sunduğu ürünlerdeki
çeşitlilik, uzun bir
tarihsel süreç boyunca birbirin-
den farklı birçok kültürle yaşanan
etkileşim, Selçuklu ve Osmanlı
gibi imparatorlukların sarayla-
rında gelişen yeni tatlar, mutfak
kültürümüzün yeni yapısını
kazanmasında rol oynamıştır.
Karadeniz mutfağı, Güneydoğu
mutfağı, Orta Anadolu mutfağı
gibi birçok yöreler kendilerine ait
zengin bir yemek haznesine sahip
Türkiyede, 2 bin 205 çeşit yöresel
yiyecek ve içecek bulunmaktadır.
Mutfağıyla zengin lezzetlere
sahip ‘Türkiye’ lezzet haritasına
göre sizler için hazırlamış olduğu-
muz bazı lezzetler;
ADANA KEBAP
Adana Kebap, Adana’ya özgü bir
kebap çeşididir. Adana Kebabı’nı
diğer kebaplardan ayıran en be-
lirgin özellik kullanılan ettir. Et,
doğal ortamda ve kendine has bir
floraya sahip bölge yaylalarında
yetiştirilmiş erkek koyunlardan
elde edilmiş olmalıdır. Sadece et,
kuyruk yağı, pul biber ve tuz ile
yapılır.
ŞALGAM SUYU
Turpgiller familyasına ait bir bitki
olan Şalgam bitkisinden yapılan
Çukurova`ya özgü bir içecektir.
Kırmızı renkli, bulanık görünüş-
lü ve ekşimsidir. Acılı ve acısız
çeşitleri mevcuttur. Şalgam suyu
CAĞ KEBABI
Cağ kebabı oğlak veya kuzu
etinden yapılan bir çeşit kebaptır.
Geleneksel olarak Erzurum’un
Oltu ilçesinde yapılan cağ keba-
bı, önceden terbiye edilmiş etin
yatık bir şişe geçirilip odun ateşi
üzerinde pişirilmesiyle hazırlanır.
Cağ veya bico adı verilen şişler
kullanılarak servis yapıldığın-
dan bu adı almıştır. Günümüzde
yapımında şalgam, kırmızı havuç,
Türkiye’nin birçok yerinde yapılıp
bulgur unu, tuz, maya ve su kul-
tüketilmektedir.
lanılır ve fermante süreci iki aşa-
mada gerçekleşir.Genellikle kebap
çeşitleri ile birlikte tüketilir.
BAKLAVA
Baklava, Türk mutfağının en
meşhur ve en beğenilen tatlıla-
KUYMAK(MIHLAMA)
rından biridir. Özellikle çok ünlü
Mısır unu, tereyağı ve yöresel
olan Gaziantep baklavası, kırk
peynirle yapılan kuymak, Kara-
kat yufka ile yapılır.Halk arasın-
deniz’de sofraların vazgeçilmez
da çok sevilen baklavanın ünü
lezzetleri arasında ilk sırayı alıyor.
zamanla Osmanlı Sarayı`na kadar
Bölge illerinde mıhlama ismiyle
uzanmış; bayram, düğün ve özel
de bilinen kuymak, yapılışı-
kutlama sofralarında mutlaka yer
nın kolaylığı ve meşhur lezzeti
almıştır. Hatta baklava yapımı o
nedeniyle yıllardır adından sıkça
kadar ciddiye alınmış ki, 17. yüz-
söz ettiriyor. Tereyağı tavada
yıl sonlarında Saray`da baklava
ertilmesiyle ve mısır unuyla yağla
alayı oluşturulmuştur.
kavrulrmasıyla başlayan süreç,
içine peynirler bırakılmasıyla
İÇLİ KÖFTE
muhteşem bir lezzete dönüşüyor.
İçli köfte, bulgurun hamur haline
getirilerek içinin doldurulması
suretiyle yapılan bir yemek. Aslen
Arap mutfağına ait bir yemek
olup, özgün adı Kibbeh’dir. Tür-
kiye’de Elazığ, Malatya, Mardin,
Diyarbakır, Hatay, Gaziantep,
Adana, Şanlıurfa ve Adıyaman
gibi yörelerinde yapılmaktadır.
Bayram, söz, nişan, kına gecesi
gibi özel günlerde mutlaka sof-
27
olan Kayseri’de mantılar küçük
küçük yapılırken, Trakya, Karade-
niz gibi bölgelerde muska (üçgen)
şeklinde tercih edilmektedir.
Aslında mantı Asya kökenli bir
yemektir. Mantının keşfi resmi
kayıtlara göre 13. yüzyıla da-
yanmaktadır. Mantı, adını Çince
“Mantou” sözcüğünden alır. Yani
Çin orjinli bir yemektir.
radaki yerini alır. Haşlama olarak
yapılmış olan köfte hafif olduğu
için genellikle bol miktarda tüke-
tilir. İstenirse kızartma olarak da
servis edilebilir.
LAHMACUN
Lahmacun, açılmış hamurun üze-
rine kıyma, maydanoz, soğan, sa-
rımsak ve karabiber, isot (kırmızı
biber) gibi baharatlarla hazırlanan
malzeme sürüldükten sonra taş
fırında pişirilmesiyle yapılan bir
pide türüdür. Türkiye`de yaygın
olan, sevilen bir yemek türü.
Özellikle Türkiye`nin Gaziantep
ve Urfa illerinin lahmacunları
ünlüdür.
AYRAN
Göktürkler, ekşiyen yoğurdun
ekşiliğini azaltmak için üzerine
su eklediler. Böylece tesadüfen
ayran ortaya çıkmış oldu. Türk
mutfağına ait olan en yaygın
içeceklerdendir. Bir ölçü yoğurda
en çok bir buçuk ölçü su karıştı-
rılır ve az miktarda tuz eklenerek
oluşturulur.
MANTI
Mantı, açılan mantı hamurunun
küçük kareler halinde kesildik-
ten sonra iç harcının bu karelere
paylaştırılması ve hamurun
istenilen şekilde kapatılarak suda
haşlanmasıyla yapılan yöresel bir
yemektir. Tercihe göre üzerine
sarımsaklı yoğurt ve kızgın yağda
kavrulmuş kırmızı biberli sos dö-
külür. Mantının yapılışı yöreden
yöreye çok farklılıklar gösterir.
Örneğin, mantı ile özdeşleşmiş
28
Euro Food & Drinks yeni girişimleriyle büyümeye devam ediyor
B
irleşik Krallık’ta son
yıllarda nüfusu artan
ve Brexit öncesi artma-
ya devam eden Doğu
Avrupalı insanların geleneksel
gıda ihtiyaçlarını karşılayan Euro
Food & Drinks, yeni atılımlarıyla
Türkiyeli, Kıbrıslı ve Yunanistan-
lı insanların da gıda ihtiyacını
karşılıyor.
İngiltere gıda sektörüne 2013 yı-
lında giren Euro Food & Drinks’i
20 yıllık tecrübesiyle başarılı iş
insanı Sıtkı Şahbaz yönetiyor.
Sektörde satış temsilcisi olarak iş
hayatına başlayan Sıtkı Şahbaz,
tabiri caizse çekirdekten yetişerek
sektöre yön veren isimler arasın-
da yer alıyor.
Başta Bulgaristan ve Romanya
olmak üzere Doğu Avrupa ülke-
leri ve yakın geçmişte Türkiye,
Kıbrıs ve Yunanistan’dan da gıda
ürünlerini getirerek İngiltere’deki
tüketiciyle buluşturan Euro Food
& Drinks, Brexit’in olumsuz etki-
lerini en az şekilde hissedilmesi
için yeni girişimlerde bulunuyor.
BULGARİSTAN VE
ROMANYA’DA LİDER
Bulgaristan ve Romanya gıda
ürünlerinin tamamına yakınını
İngiltere’ye getirdiklerini söyle-
yen Şahbaz, bu iki ülkeden yiye-
cek ve içecekleri tedarik ederek,
başta İngiltere olmak üzere Birle-
şik Krallık’ın pek çok noktasında
tüketiciye ulaştırdıklarını söyledi.
“Alkollü ve alkolsüz içecekler,
donmuş ve taze gıda ürünleri,
et ve süt ürünleri gibi akla gelen
tüm gıda ürünlerini getiriyoruz.
Şu an bu ülkelerden binlerce farklı
ürünü Birleşik Krallık’a getirip tü-
keticiyle buluşturuyoruz. Britan-
ya gıda sektöründe Bulgaristan
ürünlerinde yüzde 100, Romanya
ürünlerinde ise yüzde 70 oranın-
da hakimiyetimizle lider firma
konumumuzu koruyoruz.”
KALİTE, FİYAT VE
STOKTA İDDİALI
Ürünlerini temin ederken, söz
konusu ülkelerin en iyi ve tanın-
mış firmalarıyla çalıştıklarını
ifade eden Şahbaz, insan sağlığı
açısından kaliteli gıda ürünlerini
piyasaya sürdüklerini söylüyor.
Çalıştıkları firmaların Birleşik
Krallık’taki yetkili satıcısı olma
özelliğiyle de en uygun fiyat ve
devamlı stok avantajını elinde
bulunduran Euro Food & Drinks,
rakip tanımıyor.
TALEBİ KARŞILAYAN
TEDARİK
Şahbaz, tüketicilerin Euro Food
& Drinks’i tercih etmesindeki
bir diğer nedeni onların talepleri
doğrultusunda gerçekleştirdikleri
ürün ithalatına bağlıyor.
“Tüketicinin bizi tercih etmelerin-
deki bir diğer nedense Bulgaristan
ve Romanya medyasını yakından
takip ederek, müşterilerimize
kendi ülkelerindeki kampanyaları
ve en son çıkan ürünleri sunmaya
çalışmamız.”
Birleşik Krallık’a getirdikleri
ürünlerin 7 yıldır tüketici tarafın-
dan denenen ve devamı istenen
ürünler olduğunun altını çizen
Şahbaz, distribütörü oldukları
markaların kaçak yollarla piyasa-
ya sürülmesinin kaliteyi düşürüp
fiyatları artırdığını dile getirdi.
EURO FOOD & DRINKS’İN
TAKLİDİ ÇOK
“Birçok rakibimiz var; onlara
saygı duyuyoruz fakat Bulga-
ristan’daki pek çok markanın
Birleşik Krallık distribütörü Euro
Food & Drinks’tir. Distribütörü
olduğumuz ürünleri satanlar iç
piyasadan yani Bulgaristan’daki
market veya toptancılardan alıp
getiriyorlar. Bu da bizden değil
de yasa dışı tedarikçilerden ürün
alanlar için yüksek fiyatlara ve
düşük kaliteye sebep oluyor.”
TÜKETİCİNİN TERCİHİ ZEUS
ZEYTİN YAĞLARI
Gıda sektöründeki kaliteli zeytin
yağı ihtiyacını karşılamak için
kolları sıvayan Euro Food &
Drinks, Yunanistan’da ürettirdiği
kalite ve sağlık standartlarına uy-
gun, 1. sınıf zeytin yağı markası
Zeus ile sofraların vazgeçilmezi
haline geldi.
Evlerde hanımların, gıda işletme-
lerinde şeflerin ilk tercihi haline
gelen Zeus Food marka zeytin
yağları, uygun fiyatıyla da tüketi-
cileri cezbediyor.
Zeus Food markasıyla Yunan gıda
kültürünü Birleşik Krallık’a taşı-
yan Euro Food & Drinks, zeytin
yağlarının yanı sıra sosis, salam,
sucuk, pastırma ve meze çeşitleri
de sunuyor.
YÖRESEL TURŞULAR
Pek çok ülkede yapmış olduğu
girişimler ile kendi markasını
oluşturup tescilleyen Euro Food
& Drinks, ülkeden ülkeye ve hatta
bölgeden bölgeye farklılık göste-
ren turşular ürettirip tüketicinin
beğenisine sunuyor. Taste of
Balkan’s markası ile bir birinden
lezzetli ve çok çeşitli turşular
üreten firma, Bulgaristan kökenli
müşterilerinden gelen taleplere
göre lezzetler üretiyor.
GERÇEK MEYVE SUYU
Geçtiğimiz yıllarda gelen şeker
vergisinin ardından tüketiciden
gelen talepleri dinleyen Euro Food
& Drinks, tamamı meyveden üre-
tilen ve ekstra şeker eklenmemiş
Fruit Drops meyve suları ile sağ-
lıklı içecekler üretiyor. Yine kendi
markasını oluşturup tescilleyerek,
kalite standartlarını en yüksek
düzeye çıkaran firma, üretimde
kullanılan meyvelerde olduğu
gibi paketlemede de en kaliteli
ürünleri tercih ederek tüketici-
nin sağlıklı ve taze meyve suları
tüketmesini sağlıyor.
KALİTELİ KÖMÜR TEDARİĞİ
Euro Food & Drinks yeni girişimi
mangal kömürü ile de kısa sürede
piyasadaki dengeleri değiştirme-
yi başardı. Avrupa menşeli Real
Grill Charcoal markasıyla Birleşik
Krallık piyasasına giren firma, 2
kiloluk ve 5 kiloluk paketlenmiş
kaliteli mangal kömürlerini hem
evlerde hem de iş yerlerinde kul-
lanım için çok uygun fiyatlara
satıyor. Ayrıca yakın zamanda
ihracatına başlanılacak olan
10 kiloluk paketler ile restoran
sektörüne de hizmet vermesi
bekleniyor.
TÜM BRİTANYA’YA DAĞITIM
Firmanın dağıtım ağı ve hiz-
L G GIDA 2020
metleri hakkında da bilgi veren
Şahbaz, “Dağıtım ağımız yüzde
80 Londra içi ama yüzde 20’lik bir
Londra dışı müşterimiz var. 100
mile kadar kendi araçlarımızla
teslimat yapıyoruz. 100 milden
uzaktaki müşterilerimize ise palet
bazlı olarak özel taşıma firma-
ları aracılığıyla ürün teslimatı
yapıyoruz. Ürünlerimiz Birleşik
Krallık’ın en uç noktalarından
biri olan Inverness şehrine kadar
gidiyor. Kısacası teslimat yapıla-
bilen her yere ürün gönderen bir
firmayız.”
BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Yaklaşık 30 kişiden oluşan uzman
kadrosuyla faaliyet gösteren Euro
Food & Drinks, geçen yıl taşındığı
yeni deposu ile birlikte var olan
dağıtım ağını ve operasyon yet-
kinliğini daha da artırarak sektör-
deki yerini sağlamlaştırdı. “Euro
Food & Drinks olarak kendimizi
sürekli yenileyen bir firmayız. Pi-
yasanın ihtiyaçları doğrultusunda
gelişmeleri takip ediyoruz. Diyen
başarılı iş insanı Sıtkı Şahbaz,
sürekli yeni hedefler belirleyerek
hem büyümeye devam ettiklerini
hem de kendilerini dinamik yapı-
ya çevirdiklerini söylüyor.
L G GIDA 2020 29
30
Hangi beslenme
tarzı size uygun?
V
egan akdeniz, taş
devri veya çiğ gıda
diyetlerinden hangisi
size uygun dersiniz?
Aslında, bu sorunun doğru ya da
yanlış cevabı yok. Niye mi? Çünkü
hepimiz için en iyi beslenme planı
sadece bize özeldir. Hepimizin vücu-
du, benzersiz ve beslenme tarzınızı
seçerken yediklerinizin vücudunuz-
la nasıl etkileşime girdiğini dikkate
almanız gerekir. Örneğin, herhangi
bir sindirim rahatsızlığınız veya kan
şekeri sorununuz var mı? Yoksa
amacınız kilo vermek mi? Bunun
gibi faktörler, kendi bedeniniz ve
sağlığınız için hangi yeme tarzının
en iyisi olduğunu belirler. Şu an
neyin popüler olduğu ya da spor sa-
lonunda arkadaşınızın hangi diyeti
yaptığı değil. Farklı diyetler hakkın-
da bilgi edinmek ve vücudunuz için
hangisinin doğru olduğu konusun-
da bilinçli bir karar vermek, sağlığın
anahtarıdır. En yaygın diyetlerden
bazıları vegan, paleo, Akdeniz ve
çiğ beslenme diyetleridir. Hepsi
birbirinden farklı ve benzersiz, bu
yüzden hepsini birer birer inceledik.
VEGAN DİYET
Vegan diyet, hayvanlardan gelme-
yen yiyeceklerden oluşur. Her şey
bitki tabanlıdır. Tavuk, mandıra,
somon ve yumurta gibi yiyecekler
masanın üstünde olmaz. Vegan
diyeti takip etmeyi seçen birçok
kişinin bu diyeti seçmesi, sağlık
sebeplerinden daha fazlasıdır. Etik
ve çevresel sebepler de veganlığı
uygulayanların motivasyonlardır.
Bitkisel kökenli olan tüm yiyecekler,
vegan diyetinde kabul edilebilir.
Vegan diyetinin birçok çeşidi vardır,
ancak diyetin merkezi, meyve,
sebze, fındık, tohum, tahıl ve
baklagillere dayanır. Soya bazlı et
alternatifleri veya şekerli atıştırma-
lıklar gibi işlenmiş vegan gıdalar
yerine, topraktan gelen bitkisel
yiyeceklere sarılmak bu beslenme
tarzında önemlidir. Vegan beslenme
tarzını izlemenin faydaları nelerdir?
Başlangıç olarak, vegan, bitki bazlı
bir diyet olduğu için, bu yiyeceklerin
lif içeriği hayvansal kaynaklardan
daha yüksek olma eğilimindedir.
Bifteği, karnabahar ile karşılaştırın.
Sizce hangisinde daha fazla lif var?
Karnabahar! Bu nedenle, hayvansal
gıdaların yerine bitki bazlı gıdalar
yerken, doğal olarak daha fazla lif
tüketeceksiniz; bu da kilo vermede,
kolesterolü düşürmede ve kan şeke-
rini dengelemede yardımcı olacak.
Vegan beslenme tarzında, özellikle
bitki besinlerinde bulunmayan B12
vitamini ve D vitamini eksikliği
yaşanabilir. Doktorunuza danışarak
kan tahlili yaptırmak, vücudunuzda
eksik mineral ve vitamin olmadığın-
dan emin olmak, size bu beslenme
tarzında yardımcı olabilir.
TAŞ DEVRİ DİYETİ
Taş Devri diyeti, avcı-toplayıcı
atalarımızın izlediği beslenme tarzı
gibi, tahıllar, baklagiller, süt ürün-
leri, işlenmiş yiyecekler, işlenmiş
şeker, rafine yağlar ve beyaz pata-
L G GIDA 2020
tesler hariç yemek yemeye odakla-
nır. Temel olarak, nişastalı olmayan
meyveler ve sebzeler içeren yüksek
proteinli bir diyettir.
Et, deniz ürünleri ve yumurta gibi
diğer hayvansal ürünlerden yüksek
protein alımı ve greyfurt, elma gibi
pazesi elde edersiniz. Bu diyette de içeriği yüksek ve kalorileri nispeten
düşük karbonhidratlı meyveler,
işlenmiş gıdalar tavsiye edilmez. düşüktür. Çiğ meyveler ve sebzeler
kuşkonmaz, brokoli, enginar ve
Akdeniz diyeti üzerine yapılan besin maddelerinde kalorilerden
yeşil yapraklı sebzeler bu beslenme
araştırmalarda, kolesterolü düşür- daha fazla olduğundan, kendi kalori
tarzının temelidir. Avokado, ceviz
düğü, kardiyovasküler sağlığa des- ihtiyacınızı karşılamak için daha
ve zeytinyağı gibi gıdalardan elde
tek olduğu, Alzheimer, Parkinson ve fazla yemeniz gerekir ve daha fazla
edilen omega 3’ler dengeli yağ alımı
bazı kanserlerin görülme sıklığını meyve ve sebze tüketmeniz daha
sağlanır. Antioksidanlar ve fitokim-
azalttığı bulunmuştur. Günlük fazla besin tüketmeniz anlamına
yasallar (bitkiler tarafından üretilen
beslenmenize bol miktarda vitamin, gelir!
bileşikler) odaklı yüksek besin
mineral ve antioksidan almak için Araştırmalar, bol miktarda taze
tüketimi odak noktasıdır. Temel
harika bir yaklaşım. meyve ve sebze içeren beslenme
olarak, paleo diyeti olarak da geçen
tarzlarının doğru lif tüketimini
bu beslenme tarzında işlenmiş gıda-
ÇİĞ GIDA DİYETİ sürdürmede yardımcı olduğunu gös-
lar elimine edilir. Paleo diyetin, tip
Bu diyet tam olarak okuduğunuz termektedir. Lif, sindirim sistemi-
2 diyabet gibi kan şekeri sorunları
gibi çiğ yiyecek beslenmesi üzerine nin düzenli çalışması için faydalıdır
olanlar için yararlı olduğu göste-
kuruludur! Çiğ beslenmeyi uygula- ve ayrıca kolesterolü düşürmek,
rilmiştir. Düşük karbonhidratlı bir
yan birçok insan da vegandır çünkü kan şekerini dengelemek ve hatta
beslenme tarzı olduğu için adrenal
sorunlarınız varsa, dikkatli olma-
nız gerekir, çünkü adrenal bezlerin
düzgün çalışması için karbonhidrat
ve glikoz gereklidir. Bu diyetin sizin
için uygun olup olmadığını belirle-
mek için doktorunuzla konuşabilir-
siniz.
AKDENİZ DİYETİ
Akdeniz diyeti kalp sağlığı ile ilgi-
lidir. Kırmızı et az olmakla beraber
balık ve kümes hayvanlarını da
beslenmeye dahil ederken, çoğun-
lukla bitki bazlı yiyecekleri yemeye
odaklanan bir tarzdır. Ayrıca bu bes-
lenme şekli, zeytinyağı gibi sağlıklı
yağlar içerir ve hatta zaman zaman
bir bardak kırmızı şarap bile öneri-
lir! Bol miktarda yeşillik, baharat,
taze meyve, sebze, fındık ve tohum
çiğ yenen yiyeceklerin çoğu meyve, kilo vermeye yardımcı olmak gibi
yemeyi destekler. Kaçınılması gere- sebze, kuruyemiş ve tohumlardır. diğer sağlık yararları sunar. Ancak
ken birçok gıda grubu olmadığın-
Taze meyve, çiğ sebzeler, çiğ fındık bu beslenme tarzının, bazı potansi-
dan, bu dört beslenme tarzından en ve tohumlar, kurutulmuş meyve, yel sakıncaları vardır. Yiyeceklerin
kapsamlı olanıdır. Tüm farklı besin
filizlenmiş fasulye, baklagiller ve hiçbiri pişmediğinden, gıda kaynaklı
gruplarından tam bir beslenme yel- tahıllar, pancar cipsi gibi kurutul- patojenlerin riski yüksek olabilir.
muş yiyecekler, Spirulina ve buğday Gıda kaynaklı patojenlerin riski yük-
çimi gibi kurutulmuş tozlar, lahana sek olduğunda, bağışıklık sistemi
turşusu gibi fermente gıdalar, taze zayıflamış kişilerin bu diyete dikkat
meyve ve çiğ sebzelerden yapılan etmesi gerekir. Örneğin, hamile
meyve suları ve smoothie’ler, çiğ olanlar, kronik tıbbi durumları olan,
fındık ezmesi ve hindistancevi- küçük çocuklar ve yaşlılar, yeni bir
zi yağı gibi işlenmemiş gıdalar diyete başlamadan önce mutlaka bir
beslenmenin temelinde tüketile- doktora danışmalıdır. Bu diyet aynı
bilen gıdalardır. Çiğ beslenmenin zamanda zaman alıcı da olabilir. Çiğ
faydalarından biri de yüksek mikro beslenmenin, yemek pişirdiğiniz
besin tüketimidir. Fast food zin- için daha hızlı olduğunu düşünebi-
cirlerinde bulabileceğiniz işlenmiş lirsiniz, ancak hazırlık çalışmaları
veya aşırı pişirilmiş yiyeceklerle pişmiş yemeklerden daha uzun
karşılaştırıldığında, çiğ yiyeceklerde sürebilir.
daha fazla besin maddesi vardır. Örneğin, bir sürü çiğ sebzenin
Meyveler ve sebzeler gibi çiğ gıdalar olduğu doyurucu bir salata hazırla-
doğal olarak besleyicidir, yani besin mak bolca doğrama gerektirir.
L G GIDA 2020 31

Hangi yiyecekleri neden canımız çeker?

H
epimiz canı bazen
çikolatayı, bazen
kahveyi, bazen tuzlu
besinleri daha çok
ister. Bazı dönemler bazı besinleri
nedensiz yere daha fazla tüketiriz.
Herhangi bir besini normalden fazla
tüketiyor olmak aslında vücudu-
muzda bazı vitamin ve minerallerin
eksikliğine işaret ediyor olabilir.
Beslenme ve diyet uzmanları bu
isteklerin nasıl ortaya çıktığını
anlattı.
AŞIRI PEYNİR YEME İSTEĞİ
Diyet yağ içeriğinin yeterli mik-
tarda olmamasına işaret olabildiği
gibi kalsiyum eksikliğinin de bir
göstergesi olabilir.
KIRMIZI ET
Kırmızı eti fazla yemenin en
bilinen sebebi demir eksikliğidir.
Kırmızı et aynı zamanda esansiyel
bir vitamin olan b12’nin kaynağıdır.
Yemediğiniz halde canınız kırmızı
et tüketmek istiyorsa demir ve b12
içeren gıda takviyeleri kullanılabilir.
İLGİNÇ TATLAR
Kimi zaman vücudumuz besin-
lerin dışında daha ilginç ögeleri
tatmak ister. Çamur, toprak bunlara
örnektir. Bu durum genelde hami-
lelerde ve çocuklarda görülür ve
anemi ile ilişkilendirilir. Anemiye
ise yetersiz demir, b12 ve folat
eksikliği sebebiyet verir. Tatlı ve
çikolatanın aşırı yenme isteği çeşitli
nedenlerle ilişkilendirilebilir. Aşırı
tatlı yemeği çinko, magnezyum ve
krom eksikliği sebebiyle olabilir.
Günlük krom suplementi tüketmek
insülin seviyesini dengeler ve aşırı
şeker yeme isteğini baskılar.
ÇİKOLATA YEME İSTEĞİ
Özellikle kadınlarda menstrual
dönemde artar. Az kalorili diyetler
veya uzun süreli açlık durumların-
da da şeker ve çikolataya eğilim
yatkındır. Fakat bunların dışında
aşırı çikolata tüketimi magnezyum
minerali eksikliğinin bir göstergesi
olabilir. Magnezyum eksikliği uyku
düzenini olumsuz yönde etkileye-
rek kişiyi yorgun hale getirir. Stres
seviyesini artırır. Bu da şekere ve
çikolataya eğilimi arttırır.
YUMURTA BEYAZI
Yumurtanın beyazını sevmedi-
ğiniz halde daha fazla tüketme
ihtiyacı duyuyorsanız bu biotin
eksikliğine bir işaret olabilir. Biotin
vücutta birçok fonksiyonu olan
vitaminlerden biridir. Özellikle tır-
nak ve saç sağlığı açısından biotine
ihtiyaç duyulur.
AŞIRI ÇAY KAHVE TÜKETİMİ
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği
fosfor eksikliğinin bir göstergesi
olabileceği gibi, sodyum ve demir
eksikliğinden de kaynaklanabilir.
ALKOLÜ ABARTMAK
Normalden fazla alkol tüketimi
ise potasyum, kalsiyum, gultamin
eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Aşırı meyve ve sebze tüketme isteği
ise C vitamini eksikliğine işarettir.
Çok fazla yağlı ve kızartmalı ürün-
leri normalden fazla tüketmek ise
vücudumuzda omega yağ asitlerinin
eksiliğinin bir göstergesi olabilir.
GAZLI İÇECEKLER
Asitli ve karbonatlı içecekleri
fazla tüketmek ise vücudumuzda
kalsiyum eksikliği olduğunun bir
işareti olabilir.

Kahvaltıların olmazsa olmaz besinleri

U
zmanlar güne başla-
manın sağlık açısından
en iyi süre olduğunu
vurguluyor. Bu yüzden
kahvaltının önemini hatırlatan
uzmanlar, yenilenmiş metaboliz-
maya ek takviye besinler yapılması
gerektiğini belirtiyor. Bunun içinde
uzmanlar kahvaltıda hangi besinle-
rin tüketilmesi gerektiğini açıkladı.
İşte kahvaltıların olmazsa olmaz
besinleri...

MEYVE VEYA MEYVE SULARI

Vitamin ve mineral açısından zen-
gin olan meyveler bir kişinin günlük
ihtiyacı olan ek takviyeyi sağlayabilir.
Bu yüzden uzmanlar günün ilk saat-
lerinde yenilenmiş metabolizmanın
ve bağışıklık sisteminin ihtiyaç duy-
duğu maddelerin meyvelerin sağladı-
ğını belirtiyor. Özellikle portakal,
kivi, gibi meyveler tavsiye edilir.
KURU KAYISI
Bağırsak problemi olan kişilerin
besinlerden etkilenmemeleri için lif
bakımından zengin bazı yiyecekler
tüketmesinde fayda var. Uzman-
lar kahvaltıda en az 3 kuru kayısı
yiyerek bağırsakların işlevselliğinin
artırılabileceğini vurguluyor.
YUMURTA
Düzgün bir vücut yapısına sahip
olmak isteyen kişilerin kahvaltı-
larında yumurta olmazsa olmaz
besinlerden biridir. Güçlü bir protein
kaynağı olan yumurtayı uzmanlar
genellikle az pişmiş öneriyor.
ZEYTİN
Kur’an-ı Kerim’de de geçen zeytin
doğada bulunan en sağlıklı besinler-
den biridir. Bu yüzden kahvaltıda en
az 10 tane tüketilmesi tavsiye edilir.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
Vücudun temel yapı taşlarından
bir kalsiyumdur. Kemik ve kas sis-
teminin yanı sıra sinir sistemini de
güçlendiren kalsiyum en sağlıklı süt
ve süt ürünlerinden alınır.
KARBONHİDRAT
Günlük enerjiyi sağlayan en güçlü
besinler karbonhidratlı olanlardır.
Ancak yeterli miktarda tüketilmesi
en uygun olandır. Aksi halde aşırı
tüketildiğinde kilo alma ya da kalp
hastalıklarına neden olur.
YEŞİL SALATA
Hazmı kolaylaştıran yeşil sala-
ta vücudun ek aldığı takviyelerin
başında gelir. Özellikle folat ve demir
gibi maddeler bu besinlerden kolayca
alınır.
32
İngiltere’de un ve ekmek piyasası
B
irleşik Krallık’ta
un ve ekmek, insanlar
için başlıca vitamin ve
mineral kaynakların-
dan biri olmanın yanında önemli bir
lif kaynağıdır. Her ne kadar ekmek
tüketimi İngiliz basınında zaman
zaman kötülense de son 20 yılda
düşen ekmek tüketimine rağmen
obezite oranlarının yükseldiğini
belirtmemiz gerek.
Un, Birleşik Krallık’ta gıda tüke-
timinde merkezi bir role sahiptir.
Buğday unu, çok farklı ürünlerde
kullanılabilen ve besleyici değeri
yüksek bir gıda olarak ekmek, bis-
küvi, pasta, turta, fırınlanmış ürün-
ler, yağlı hamurlar, şekerlemeler ve
daha birçok yiyecekte kullanılır. Bir-
leşik Krallık, un üretiminde kendi
kendine yeten bir ülkedir ve İrlanda
Cumhuriyeti’nde kullanılan ununu
büyük bir kısmını da sağlamaktadır.
Un değirmenciliği sektörü, Birle-
şik Krallık’ta hayati bir role sahiptir.
1,25 milyar Sterlinlik ciroya sahip
olan bu sektör, ekonomiye güç
katmakta ve çok büyük oranda
ülke içinde yetiştirilen buğdayı
kullanarak İngiliz çiftçileri destekle-
mektedir. 2018/19 satış sezonunda
en yaygın olarak tüketilen gıda ek-
mekti. Kantar verilerine göre, hane
halklarının yüzde 99,8’i ekmek satın
alıyor ve insanlar, lif ihtiyacının
%37’si, kalsiyumun %35’i ve demi-
rin %31’ini un aracılığıyla alıyor.
Un değirmenciliği sektörü, çok
çeşitli un türlerini üretmek için
geleneksel yöntemleri ve modern
teknolojiyi bir arada kullanan canlı
bir sektördür. Un üretiminde kendi
kendine yeten Birleşik Krallık, un
ticaretinde küçük bir farkla net
ihracatçı bir ülkedir. Un, ekmeğin
yanı sıra; bisküvi, pasta, çorba ve
birçok farklı işlenmiş gıdada başlıca
hammadde olarak kullanılmaktadır.
Birçok sektörde olduğu gibi, un
değirmenciliği sektöründe de son
yıllarda bir konsolidasyon eğilimi
göze çarpmaktadır. Birleşik Kral-
lık’ta un üretiminin %65’i dört bü-
yük şirketin elindedir. Daha küçük
değirmenler ise genellikle özel tip
ekmekler için kullanılan paketlen-
miş un ürünleriyle kendilerine alan
açmaya çalışmaktadır.
Birleşik Krallık’ta un değirmenci-
leri, ülke içinde üretilen buğdayın
en büyük alıcısı konumundadır.
Sektörde yerli buğday kullanım
oranı, kırk yıl öncesine göre iki
katına çıkmıştır ve normal yıllarda
kullanılan toplam buğdayın %80 ila
85’ine ulaşmaktadır.
Teknolojik gelişmeler ve değir-
mencilerin yeteneklerinin artması
sayesinde 400’ün üzerinde farklı
un çeşidini üreten sektör, giderek
daha spesifik hale gelen müşteri
ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Üretilen unun büyük kısmı, büyük
fırın ve gıda işletmelerine satılmak-
tadır. Daha küçük miktarlarda ın ise
küçük fırınlara ve süpermarketler
bünyesindeki fırınlara satılmakta-
dır. Bunu dışında, küçük paketler
halinde doğrudan tüketicilere de
ulaştırılmaktadır. Un değirmenci-
liğinden elde edilen diğer başlıca
ürünler arasında; insanların tüket-
mesi için kepek ve hayan yemlerin-
de kullanılmak üzere yemlik buğday
gelmektedir.
EKMEK VE UNLA İLGİLİ
YÖNETMELİK
Birleşik Krallık’ta ekmek ve unla
ilgili düzenlemeler Kral 1. Edward
döneminde başlamıştır. Sektör hâlâ
Ekmek ve Un Yönetmeliği ile kont-
rol altında tutulmaktadır. Bununla
birlikte; katkı maddeleri, ağırlık ve
hacim gibi konularda yasal düzenle-
meler de söz konusudur.
Ekmek ve Un Yönetmeliği,
tüm beyaz ve kahverengi buğday
çeşitlerine dört vitamin ve mineral
eklenmesini zorunlu tutmaktadır.
Bunlar; kalsiyum, demir, B1 vitami-
ni ve B3 vitaminidir. Tam buğday
unu için ise böyle bir zorunluluk
yoktur.
Bu zorunluluk, söz konusu mad-
delerin yeterli derecede tüketilme-
sini sağlamak için 1900’lü yılların
ortalarında getirilmiştir. 1990’lı
yıllardan kurulan danışma komi-
teleri de bu uygulamayı gözden
geçirmiş ve devam etmesi gerektiği-
ni belirtmiştir.
Birleşik Krallık’ta buğday, alan
bakımından en çok ekilen üründür.
Her yıl ortalama 1,9 milyon hek-
tarlık alana buğday ekilmektedir.
Üretim, İngiltere’nin doğu kesimle-
rinde yoğunlaşmaktadır ve üretilen
buğdayın yarısı bu bölgelerden elde
edilmektedir.
Birleşik Krallık’ta yıllık buğday
üretimi, iklim şartlarına bağlı olarak
11 ila 16 milyon ton arasında
değişmektedir. Yemlik buğdayda
ortalama verim hektar başına 8,5
ton, ekmeklik buğdayda ise bu
orandan biraz daha azdır. Yemlik ve
ekmeklik buğday çeşitleri arasındaki
verim farkı, daha yüksek verim sağ-
layan yeni buğday türlerinin tercih
edilmesiyle kapanmıştır.
Ülkede her yıl yaklaşık 5 milyon
ton buğday öğütülerek un haline
getirilmektedir. 1,3 ila 1,5 milyon
tonluk kısmı ise nişasta ve biyoe-
tanol üreticileri tarafından kulla-
nılmaktadır. 2018/19 sezonunda
kişi başına düşen un tüketimi 59
kilogram olarak hesaplanmıştı. Bir-
leşik Krallık’ta üretilen unun %60’ı
ekmek, kalan yüzde 40’ı ise diğer
gıda maddelerinin elde edilmesinde
kullanılmaktadır.
İngiltere’de evlerin %99,8’ine
ekmek girmekte ve her gün 11
milyon somun ekmek satılmaktadır.
Ülkede yenilen ekmeğin %60-70’i
beyaz ekmektir ve bunun büyük
kısmını da sandviç ekmeği oluştur-
maktadır. Yılda kişi başına düşen
ekmek somunu satışı ise 60,3’tür.
İstatistiklere göre erkekler günde
ortalama 113 gram, kadınlar ise 76
gram ekmek tüketmektedir.
Birleşik Krallık’ta ekmek üre-
timinin %85’ini büyük fırınlar
gerçekleştirir. Süpermarketlerin
bünyelerindeki fırınlar ise yüzde
12’lik paya sahiptir. Kalanını ise
mahalle fırınları üretir. Un değir-
mencilerinin kullandığı buğdayın
%15’i ithaldir. 750 bin tonluk ithal
buğday; Almanya, Fransa, ABD ve
Kanada’dan satın alınmaktadır.
Birleşik Krallık’ta yılda 15 milyon
ton civarında buğday hasat edi-
lir. Aslında bu miktar, ülkedeki
değirmencilik sektörünün ihtiyaç-
larını karşılayabilir. Ancak üretilen
buğdayın tamamı istenen kalitede
olmadığı için bir miktar buğdayın
ithal edilmesine ihtiyaç duyulur.
Mükemmel özellikleri ve gluten
içeriği dolayısıyla Birleşik Krallığın
yerli buğdayıyla karıştırılabilen
Kanada buğdayı, ekmeklik un üre-
timi için en çok tercih edilen ithal
buğdaydır. Fransız buğdayı ise daha
yumuşak unla yapılan Fransız tarzı
ürünlerde kullanılır. İthal edilen
Alman buğdayı miktarı ise İngilte-
re’deki mahsulün kalitesine bağlı
olarak yıldan yıla değişir.
Birleşik Krallık’ta üretilen un, iç
tüketim için büyük ölçüde yeterlidir.
Spesifik ürünlerde kullanılmak üze-
re Fransa’da 20 bin ton olmak üzere
az miktarda un farklı ülkelerden
ithal edilir. İthal un satışı, ülkedeki
un satışının yüzde 1’ine karşılık ge-
lir. Birleşik Krallık’ta üretilen unun
yüzde 5’i ise ihraç edilir. En büyük
alıcı ise yılda 180 bin tonla İrlanda
Cumhuriyeti’dir.
EKMEK ALIŞKANLIKLARI
DEĞİŞİYOR
Bu yıl yapılan bir araştırmaya
göre, Britanya’da yaşayanların yüzde
40’ı, tercih ettikleri ekmek türünde
değişiklik yaptığını belirtti. Satın
alma alışkanlıklarında değişikliğe
gittiğini belirtenlerin yüzde 60’ı
artık tam buğday/tam tahıl ekmeği
tercih ettiklerini belirtirken, yüzde
50’si de çekirdekli ekmek aldıklarını
ifade etti.
Delifrance tarafından yapılan
araştırmada, tüketicilerin bu
tercihi yapmalarında sağlıklı yaşam
trendlerinin etkili olduğu belirlen-
di. Ankete katılanlar; daha sağlıklı
seçenekler sunulması (%40), daha
farklı lezzetler sunulması (%21) ve
alternatif unların üretilmesi (%21)
durumunda daha fazla ekmek tüke-
tebileceklerini belirtti.
Delifrance Pazarlama Direktörü
Stephanie Brillouet, sağlıklı yaşam
trendi ile birlikte besin değerleri ba-
kımından dengeli, sağlıklı malzeme-
ler içeren ve tuz oranı daha düşük
formüller geliştirmek durumunda
olduklarını ifade etti.
Otantik deneyimler ve besleyici
içerikler sunan saze, geleneksel, el
L G GIDA 2020
yapımı ekmeklere doğru bir yöneliş
olduğunu vurgulayan Brillouet,
“Sürdürülebilirlik ve gıda israfının
gündemde olması sebebiyle, daha
küçük somunlar tercih edilir hale
geldi. Kruvasan ve çikolatalı hamur
işlerinde şekerin daha az kulla-
nılması yönünde gelen ve giderek
artan baskılar ile tereyağı fiyatla-
rındaki dalgalanmalar üretimi ve
fiyatları etkiliyor.” dedi.
Ankete katılanların %42’si, daha
sağlıklı seçenekler sunulması
durumunda daha fazla kruvasan
alabileceklerini ifade ederken, %28’i
ise daha fazla çeşit sunulmasını iste-
di. 25-35 yaş aralığındaki tüketiciler
için aroma ve vegan seçeneklerin
daha önemli olduğu belirlendi.
Londra’da yaşayanların %43’ü,
eskisine göre daha fazla hamur işi
tükettiğini söylese de ülke genelin-
de sağlık konusuna en fazla dikkat
eden kesimin Londralılar olduğu
tespit edildi. Londra’da yaşayanların
üçte ikisi, daha sağlıklı seçenekler
sunulması durumunda daha fazla
hamur işi satın alabileceklerini
belirtirken, üçte biri ise glutensiz se-
çenekleri daha fazla tercih edecekle-
rini kaydetti. Hamur işi ürünlerinde
en çok tercih edilen çeşni ise yüzde
59 ile çikolata oldu.
Araştırma, tüketicilerin ayak üstü
yemek seçenekler bakımından da
hamur işi ürünlere rağbet göster-
diğini ortaya çıkardı. Erkeklerin
yüzde 29’u haftada birkaç kez,
%43’ü ise en az bir kez yediklerini
belirtti. Kadınlar, sağlıklı seçenek-
lerin sayısının artması durumunda
bu tür ürünleri daha çok tercih
edeceklerini söylerken, tüketicilerin
%17’si vegan seçeneklerin sunulma-
sı halinde bu ürünlerden daha çok
satın almaya yöneleceklerini ifade
etti. Öğle yemeğinin, %50 ile hamur
işlerinin en çok tercih edilen öğün
olduğu da belirlendi.
Delifrance’ın anket sonuçlarına
dayanarak yaptığı çıkarıma göre;
sağlık, sağlıklı yaşam ve vegan bes-
lenme alışkanlıkları 2020’li yıllarda
da satın alma davranışlarına etki et-
meyi sürdürecek. Fırınlanmış vegan
ürünlerin piyasada yer edinmeye
başladığını ifade eden Brillouet,
geleneksel ürün ve tekniklere rakip
olacak yeni yöntem ve içerikler
geliştirme konusunda heyecanlı
olduklarını söyledi.
Sosyal medyanın ve özellikle Ins-
tagram’ın renkli dünyasının tüketim
alışkanlıklarını da etkilediğine
dikkat çeken Birllouet, alışılmışın
dışında ve kendine özgü ürünler
arayan tüketicilerin dikkatini çek-
menin önemli olduğunu vurguladı.
L G GIDA 2020 33
34
Bazı gıdalar plastik saklama
kaplarında saklanmamalı
E
vlerde genellikle
gıdaları saklamak
için kullanılan plastik
saklama kaplarının,
sağlıksız olduğuna vurgu yapan
Türkiye’de Demokrasi Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme
ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Reyhan İrkin, plastikten yapılan
saklama kaplarının içerisinde bazı
kimyasalların bulunduğunu belirtti.
Plastiğin içerisinde bulunan mad-
delerin, endokrin sistemini bozucu
kimyasallar barındırdığını söyleyen
Prof. Dr, İrkin, bunun da nörolojik
hasarlar, kalp damar hastalıkları
hatta kansere kadar varan sonuçlar
yaratabileceğini ifade etti.
Saklama kaplarına konularak
depolanacak besinlerin doğru seçil-
mesi gerektiğini anlatan Prof. Dr.
İrkin, “Uygun besinleri bu kaplarda
saklamazsak, kimyasallar bu ürün
içerisinde çözünerek metabolizma-
mıza geçebilir. Daha sonrasında en-
dokrin sistem bozulur. Bu da sağlık
açısından zararlara yol açıyor” dedi.
Asitli ürünler, turşu, salça, yoğurt,
Besin zehirlenmesi nedir?
Gıda zehirlenmesinin
belirtileri nelerdir?
P
ek çok farklı gıdanın
uygunsuz koşullarda
tüketilmesiyle meydana
gelen besin zehirlenme-
si, zamanında müdahale edilmediği
durumlarda ölü kadar varabilen
ciddi sorunlara yol açabiliyor. Peki
Besin zehirlenmesi nedir? Gıda
zehirlenmesinin belirtileri nelerdir?
Besin zehirlenmesi yaşadığımızı
sıvı, peynir gibi gıdaların kesinlikle
plastik kaplarda muhafaza edil-
memesi gerektiğinin altını çizen
İrkin, ürünlerin uzun süre saklama
kaplarında kalmaması gerektiğine
de dikkat çekti.
“PLASTİKLERE DOĞRU BE-
SİNLER KONULMALI”
Prof. Dr. İrkin, salamura yaprak,
zeytin gibi gıdaların genelde yumu-
şak plastiklerde saklandığına dikkat
çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer ürünleri plastiklerde uzun
süre depolarsak, bu kaplarda bu-
lunan kimyasallar, ürüne geçiyor.
Bu geçişleri kolaylaştıran ürünler
var. Su şişesine sıvı yağ koyarsa-
nız, o zaman kutudaki kimyasallar
çözünüyor ve sağlığa zarar veriyor.
Mümkünse bu tür asitli ürünleri
saklarken cam kaplar tercih edil-
meli. Yine sıcak yiyecekleri plastik
kaplarda kesinlikle depolamıyoruz.
Salamura yapılıyor. Plastiklerin
içlerine konuyor. Zeytinler de öyle.
Bu tür gıdalar yumuşak plastiklerde
saklanmamalı. Doğru besinleri plas-
nasıl anlarız? İşte merak edilen
detaylar...
Besin zehirlenmesi; yediğimiz
gıdaların, sindirim sisteminde ve
midede oluşturduğu bakteri saldırısı
denilebilir. Yediğimiz yiyeceklerin
doğru koşullarda saklanmaması,
sıcakta bırakılması gibi uygunsuz
koşullarla oluşur. Gıdalarda bulu-
nan ve hava sıcaklığı ile çok çabuk
L G GIDA 2020
tik kaplarda saklamalıyız. Bazı kuru
gıdalar olabilir. Örneğin bakliyat,
kuru makarna plastiklerde saklana-
bilir. Yağ ve asit olmayan besinleri
saklayabilirler.”
PLASTİK KAPAKLARA
DA DİKKAT
Bazı plastiklerin arka yüzün-
de kadeh ve kaşık ambleminin
bulunduğunu, bunun o plastik için
‘Gıdayla teması uygundur’ anlamına
geldiğini söyleyen Prof. Dr. Reyhan
İrkin, “Gıdayla teması uygun olan
plastikler var. Ama uzun süre gıda
saklandığında, ürünlere kimyasal
geçiş sağlanıyor. Yine teflon tava ve
tencerelerin altında polimer olarak
plastik bulunuyor. O nedenle teflon
tava veya tencereler çizilmiş ise
bunları kullanmayın. Çünkü oradan
da plastik migrasyon (kimyasal ge-
çişi), ürünün içerisine geçiş yapmış
oluyor. Cam malzemeler kullanabilir
ama kapağına dikkat etmek gereki-
yor. Örneğin bazı kadınlar evlerinde
konserve yapıyor, cam şişe içerisine rak kavanozu ters çevirip saklıyor. tamda, kapaktaki plastikten ürüne
ürünü koyuyor ve kapağını kapata- Bu da çok sağlıklı değil. Sıcak or- migrasyon geçmiş oluyor” dedi.
üreyebilen bakteriler yendiğinde,
vücut bu bakterilere karşı tepki verir
karın ağrısı, karında kramp, yüksek
ateş, halsizlik ve ishaldir. Hatta bazı
Besinlerin bakteri oluşumunu
engellemenin yolu, onları çok iyi
ve dışarı atmaya çalışır. Zehirlen- kişilerde ishal kanlı olabilmektedir. temizlemek, yüksek ısıda pişirmek
melerde en fazla belirti kusma ve Gıda zehirlenmesinin en büyük ve -4 derecenin altında saklamak ve
mide bulantısıdır. Çoğu zaman hafif nedeni, gıdaların gereken hijyen ko- bazı besinleri derin dondurucuda
atlatılmasına rağmen, bazı bakteri- şullarında yıkanmaması, hazırlan- saklamak bu yollardan bazılarıdır.
ler ve bazı kişiler üzerinde ölümle maması, gıdanın gereken sıcaklıkta Özellikle hazır gıdalarda son kullan-
sonuçlanabilmektedir. saklanmaması ve iyi pişirilmemiş ma tarihine dikkat etmek önemlidir.
Bazen; bir kişiyi zehirleyebildiği olmasıdır. Özellikle, et, çiğ kümes Zehirlenmelerde mutlaka en yakın
gibi bazen de birçok kişiyi aynı hayvanları, pastörize olmayan süt hastaneye başvurmalı ve hızlı bir şe-
anda etkileyebilir. Aynı yemekten ve bu sütten yapılan ürünler ve kilde tedavi olmalıyız. Çünkü bazı
yiyen kişilerde 6 ila 24 saat arasında arıtılmamış sular bakteri üretmeye bakteriler vücutta ciddi hasarlar
belirti gösterir. Gıdalarda bulunan daha elverişli gıdalardır. yaratabilmektedir.
bakteriler doğru sıcaklıkta saklan-
madığında bakteri miktarı da o ka-
dar kısa sürede çoğalır. Özellikle et,
süt ve süt ürünleri en kolay bakteri
üreyen yiyeceklerdir.
BELİRTİLERİ
Bakteri bulunan besin, içerdiği
bakteri cinsine göre etki göstermek-
tedir. Kimi zehirlenme 1 saat içinde
ortaya çıkabilirken, kimisi de 6 ila
12 saat içinde çıkabilir. Vücuttan
zehrin atılma süresi 3 ile 7 gün ara-
sındadır. Daha fazla süren zehirlen-
me vakaları risk taşıdığı için, ölümle
sonuçlanabilir. Ayrıca çocuk ve yaşlı
kişilerde zehirlenmeler çok tehlikeli-
dir. Sebebi ise; yetişkinlere nazaran
vücutlarında daha az su olmasıdır.
Besin zehirlenmelerinin en çok
verdiği belirtiler, kusma, bulantı,
L G GIDA 2020 35
36
Fermente gıdaların faydaları
F
aydaları yüzyıllardır
bilinen fermente gıdalar
günümüzde yeniden
popüler olmaya başla-
dı. Özellikle vücuttaki bakterileri
anlamaya başladıkça, fermente gıda
tüketmenin önemi daha da dikkat
çekici hale geliyor. Gıdalardaki
organik içeriklerin sağlıklı mantarlar
ve bakteriler üretecek şekilde işlem
görmesi olarak tanımlayabileceğimiz
fermentasyon, üç şekilde gerçekleşir:
Laktik asit fermentasyonu: Gıdaların
içeriğinde bulunan bazı mantarlar ve
bakteriler, nişasta ve şeker içeriğini
laktik aside çevirebilirler. Sauerkraut,
kombucha, kimchi ve ekmek, laktik
asit fermentasyonu ile elde edilen
ve canlı mikroorganizmalar içeren
gıdalardır. Etil alkol fermentasyonu:
Gıdalardaki nişasta ve şekeri alkole
dönüştüren türde bir fermentasyon-
dur. Bira ve şarap bu şekilde elde edi-
lir. Ürünler canlı mikroorganizmalar
(probiyotikler) içermezler.
Asedik asit fermentasyonu: Bizim
sirke olarak bildiğimiz asedik asit,
uygun şekilde gıdalara uygulandı-
Y
apılan yeni
araştırmalar, sağlıklı
bakteriyel bileşimler,
bazı diyet düzen-
leri ve gıda grupları arasında bir
ilişki buldu. Dahası, bulgular Crohn
hastalığı, ülseratif kolit ve irritabl
bağırsak sendromu gibi hastalıklar
için “diyetin önemli ve ciddi bir
tedavi metodu haline gelebileceğini”
de göstermektedir. Günümüzde
oldukça popüler hale gelen “Bağır-
sak mikrobiyotası” terimi, bağır-
saklarımızda yaşayan trilyonlarca
mikroorganizmayı ifade etmektedir.
Bağırsak mikrobiyatamız, aldığımız
gıdalardan besinleri ne kadar iyi
emdiğimizi, bağışıklık sistemimi-
zin ne kadar verimli çalıştığını ve
hatta ne kadar endişeli ya da rahat
hissettiğimizin ve ruhsal sağlığımızı
etkiler. Her geçen gün bir yenisi
eklenen bir kanıt listesinin gösterdi-
ği gibi, bağırsaklarımızdaki sağlıklı
ğında asedik asit fermentasyonunun
gelişmesini sağlar.
Hangi yöntemin kullanıldığına
bağlı olarak fermentasyon süreci
probiyotik adı verilen bakterilerin
gelişimini sağlar. Bedenimizdeki iyi
bakteri florasını destekleyen ve sağ-
lığımıza birçok faydası bulunan pro-
biyotikler, fermente gıdalarda bolca
bulunur. Bazı turşular da probiyotik
kabul edilirler. Probiyotik turşuların
klasik turşulardan farkı, sirke ya da
limonla değil kaya tuzuyla fermente
ediliyor olmalarından kaynaklanır.
Örneğin sauerkraut, ya da Alman
usulü beyaz lahana turşusu, sadece
lahana ve kaya tuzu ile hazırlanır
ve kısa sürede fermente olduğu için
yüksek oranda probiyotik içerir.
Bolca probiyotik içeren gıdalar ara-
sında kefir, ev yoğurdu, kombucha
ve kimchi sayılabilir.
SAĞLIĞA FAYDALARI
Yapılan araştırmalar, fermente
edilmiş gıdaların faydalarını açıklı-
yor:
Fermente gıdalar, asıl faydayı ba-
ve sağlıksız bakteriler arasındaki
denge, bilim insanlarının daha önce
inandıklarından çok daha geniş bir
sağlık faktörü yelpazesi üzerinde
etkili olmaktadır. Bu listenin en
başında, tansiyon, yaşlanma süreci,
kaygı ya da depresyon geliştirme
olasılığını da içeren birçok değişik
yönü kapsamaktadır. Bu nedenle,
bağırsaklarımızı sağlıklı dengeli
tutmak yalnızca sindirim sistemi
sağlığımız açısından değil, aynı
zamanda genel fiziksel sağlık, hatta
zihinsel sağlık için de büyük önem
taşımakta. Bu bağlamda, Hollan-
da’daki Groningen Üniversitesi Tıp
Merkezi’nden (UMCG) araştırma-
cılar hangi diyetlerin ve besin grup-
larının bağırsak sağlığı üzerinde
en yararlı etkilere sahip olduklarını
incelemeye karar verdiler. UM-
CG’den Laura Bolte, İspanya Barse-
lona’da düzenlenen Birleşik Avrupa
Gastroenteroloji (UEG) Haftası’nda
ğırsak mikrobiyomunu iyileştirerek
sağlarlar. Lifli gıdalar, yeşillikler ve
sebzelerle birlikte yeterli miktarda
fermente gıda tüketmek, sindirim
sisteminde yaşayan mikroorganiz-
maların doğal dengesini korumaları-
na yardımcı olur.
Bağırsak mikrobiyatası iyileştiğin-
de, sindirim sistemi düzenli çalışır.
Kabızlık, ishal, gaz ve şişkinlik gibi
sorunlar giderilir. Bağırsak mikrobi-
yomunun iyileşmesi aynı zamanda
bağışıklık sisteminin işlevlerini
yerine getirmesini de kolaylaştırır.
Bağışıklık sistemi zararlı bakte-
rilere karşı daha duyarlı hale gelir
ve hastalıklara karşı güçlenir. Son
yıllarda yapılan araştırmalar, bağır-
sak sağlığının ruh hali ile de ilişkili
olduğunu ortaya koyuyor.
Fermente gıdalar tüketmek, bu
bakımdan ruh halini iyileştirmeye
de yardımcı. Özellikle mutluluk
hormonu olarak bilinen serotonin
hormonunun yaklaşık %90’ının ba-
ğırsaklarda üretildiğini düşünürsek,
fermente gıdaların mutlu edeceğine
şüphe yok demektir!
Bağırsak sağlığı için hangi gıdalar yararlıdır?
sunulan çalışmayı yürüten ekibin
araştırmasının baş araştırmacısı.
160 Diyet Faktörü ve Bağırsak
Bakterisinin İncelenmesi Spesifik
olarak, Bolte ve meslektaşları, yedi
beslenme düzeninde 160 diyet
faktörünü gruplandırarak katılımcı-
ların dört grubuna karşı antienfla-
matuar etkilerini takip etmişlerdir.
Buna göre: Crohn hastalığı olan in-
sanlar, ülseratif koliti olan insanlar,
genel popülasyon ve irritabl barsak
sendromu ile yaşayan insanların
beslenme ve sağlık durumları
arasındaki ilişki gözlenmiştir. “Diyet
düzenleri veya bireysel yiyecekler ve
bağırsak mikrobiyotası arasındaki
ilişkiye derinlemesine baktık,” diyen
Bolte, “diyetin bağırsak mikrobiyo-
muna bağlanması, diyet ve bağırsak
hastalıkları arasındaki ilişki konu-
sunda bize daha fazla fikir veriyor,”
diye ekliyor. Araştırma özetinde
“izole besinlerin anti-enflamatuar
kapasitelerine olan ilgi artmakta-
dır,” ancak tıp camiası henüz diyet
düzenleri veya bireysel gıdalar ve
bağırsak mikrobiyalleri arasındaki
ilişkiyi henüz incelememiş ya da bu
konuda çok şey keşfetmemiştir. Bu
durumu düzeltmek için Bolte ve
ekibi her katılımcıdan dışkı örnekle-
ri toplayarak bir Gıda Sıklığı Anketi
doldurmalarını istedi. Araştırma
ekibi, 123 bakteri takson ve 249
moleküler yolakla ilişkilendirdikleri
61 ayrı gıda maddesi belirleyerek
“gıda modelleri ve mikrobiyal grup-
lar arasında 49 korelasyon” buldu
FERMENTE GIDALAR
ZARARLI OLABİLİR Mİ?
Fermente olmuş yiyecekler ve içe-
cekler sağlığımız için faydalıdır an-
cak esas kahramanlarımız bakteriler
olduğu için, yiyeceklerde istenmeyen
bakterilerin, mikropların veya küfün
asla oluşmaması gerekir. Bu yüzden
fermente gıdaların hazırlanma ko-
şulları oldukça önemlidir. Eğer laktoz
intoleransı gibi bir gıda hassasiyeti-
niz veya mantar alerjiniz varsa, bazı
fermente gıdalardan uzak durmanız
gerekebilir. Aynı zamanda daha önce
Bolte ve ekibi, gıda modellerini
aşağıdaki gruplara böldü:
• Bitki bazlı diyetler
• Bitkisel protein
• Hayvansal protein
• Düşük yağlı fermente süt
• “Bitki proteini, ekmek,
baklagiller, sebzeler, balık, kuruye-
miş ve şaraptan oluşan” Akdeniz
diyet düzeni
• Ekmek ve bakliyat artı
balık ve kuruyemiş
• Et, patates ve sos artı
tatlılar, şeker, fast food ve alkolsüz
içecekler
AKDENİZ DİYETİ BAĞIRSAK
SAĞLIĞINA İYİ GELİYOR
Araştırmaya göre, genel olarak
“fındık, meyveler, hayvansal prote-
inlerden daha fazla sebze ve baklagil
alımı ile karakterize edilen bir diyet,
balık, yağsız et, kümes hayvanları,
fermente az yağlı süt ve kırmızı et
gibi hayvansal kaynaklı yiyeceklerin
tüketilmesiyle birlikte şarap ve daha
az miktarda kırmızı et, işlenmiş
et ve tatlı alımı, bağırsak ekosiste-
miyle faydalı bir şekilde ilişkilidir,”
diyen Bolte, spesifik olarak, ekmek,
bakliyat, balık ve fındık bakımın-
dan zengin diyetleri dışkıda daha
düşük seviyelerde zararlı bakteri ve
enflamatuar belirteçlerle bağladı.
Ayrıca, kırmızı şarap, baklagiller,
sebzeler, meyveler, tahıllar, balık
ve fındık alımını yüksek düzeyde
anti-enflamatuar bakteri ile ilişki-
lendirmişlerdir. Bitki bazlı diyetler,
L G GIDA 2020
hiç fermente gıdalar tüketmediyse-
niz de bir anda beslenme düzeninizi
değiştirmek yerine bu faydalı besin-
leri yavaş yavaş tüketmeye başlama-
nız önerilir, çünkü bir anda alınan
yüksek miktarda probiyotik sindirim
sisteminin aşırı uyarılmasına neden
olarak rahatsızlık verebilir.
Özel bir tıbbi durumunuz varsa,
düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız ya
da sizi etkileyebileceğini düşündü-
ğünüz başka bir medikal şüpheniz
varsa, doktorunuza danışmanız
önerilir.
metabolizma üzerinde birçok yararlı
etkiye sahip olan yüksek düzeyde
kısa zincirli yağ asitleri (SCFA)-
“bakteriyel fermantasyonun ürettiği
başlıca besinler” ile ilişkilendirilmiş-
tir. Araştırmacılar ülseratif kolitli
ve bağırsakların diğer iltihaplı
durumlarında insanlarda düşük
seviyelerde SCFA buldular. Araştır-
macılar ayrıca bitkisel proteinlerin,
vitaminlerin ve amino asitlerin
biyosentezine yardımcı olduğunu
da buldular. Buna karşılık, yüksek
miktarda kırmızı et, hızlı yiyecekler
ve rafine şeker alımı, daha düşük
seviyelerde yararlı bakteri seviyeleri
ve daha yüksek seviyede enflamatu-
ar işaretçilerle ilişkilendirildi.
“Spesifik gıdaların, SCFA’lara
gerekli besinlerin biyosentezi ve
karbonhidrat fermentasyonuna sa-
hip bağırsak bakterilerinin bolluğu
ile ilişkili olduğunu gösteriyoruz,”
diyen yazarlar, “bazı yiyeceklerin
antienflamatuar özelliklere sahip
bakterileri indükleyerek mukozal
koruma uygulayabileceği sonucuna
vardıklarını,” ekliyorlar. Araştırma-
cılar, “Çalışmamız, diyetin bağırsak
mikrobiyomunun modülasyonu
yoluyla bağırsak hastalıkları için
terapötik bir stratejiyi temsil ettiği
fikrini desteklemektedir” diyorlar.
“Sonuçlar, bağırsak mikrobiyomu-
nu değiştirerek, diyetin bağırsak
hastalıkları için önemli ve ciddi bir
tedavi veya hastalık yönetimi çizgisi
olabileceğini de gösteriyor.”
L G GIDA 2020 37
38
Zayıflamak istiyorsanız bu 14 öneriye kulak verin
K
ilo problemi olan bir-
çok kişi zayıflamak için
elinden geleni yapsa da
çabalar bazen istenildiği
gibi sonuçlanmıyor. Uzmanlar, sağ-
lıklı bir beslenme ve diyet programı
olmadan yapılan girişimlerin kilo alı-
mıyla sonuçlandığına dikkat çekiyor.
Diyetisyen Melda Demiröz, “Kilo
vermek için beslenme programına
dikkat edilmesi gerekiyor. Diyetisyen
takiplerinin düzenli şekilde yapılma-
sı gerekiyor. Eğer tek sorun yanlış
beslenme değilse; diyetisyen-he-
kim-psikolog- antrenör gibi bir çok
alanlı çalışma gerekebilir. Bu çalışma
sağlıklı ve hayat boyu korunabilecek
şekilde kilo vermeyi sağlar” dedi.
KAN DEĞERLERİNİZE
BAKTIRIN
İlk iş olarak; Tiroid hormonları,
D vitamini, insülin direnci, cinsi-
yet hormonları gibi değerlerde bir
problem olup olmadığına bakılması
ve sonrasında doğru beslenmeyi
öğrenmek için mutlaka bir uzman
hekime başvurulmasını öneririm.
Bireylerin kan değerlerinde kilo ver-
meye sebep olan problemler olabilir,
bazen bu durum tedavi edilmeden
kilo vermek imkânsız hale gelir.
Doktor, tahlilleri değerlendirip, ilaç
tedavisine gerek olup olmadığına
karar verecek, ardından diyetisyene
yönlendirecektir.
YAĞI AZALTIN
Aşırı yağlı ve kötü yağlar içeren
yiyeceklerden, özellikle de kızartma-
lardan uzak durulmalı. Yemeklerin
tamamen yağsız değil, az yağ kulla-
narak pişirilmesine dikkat edilmeli.
Et yemeklerine ekstra yağ eklenme-
meli. Tavuk ve balığın derisi ile etin
yağı tüketilmemeli. Bunlar az yağlı
olarak tercih edilmeli.
ŞEKER BAĞIMLILIĞINDAN
KURTULUN
Şeker en tatlı zehirdir. Şeker birçok
hastalığa neden olduğu gibi kilo ver-
menin önünde büyük engeldir. Bu
yüzden şekerli yiyecek ve içecekler
minimuma indirilmeli. Bazı insan-
lar şekeri azaltın dediğimizde, çaya
şeker atmadıklarından bahsediyor.
Pastadan, kurabiyeye, gofretten
meyveli yoğurda ve pek çok kahval-
tılık gevreğe kadar pek çok yiyecekte
şeker var. Şekeri minimuma indirir-
sek sorunun büyük ölçüde önüne
geçmiş oluruz.
BEYAZ UNA DİKKAT
Beyaz ekmek, poğaça, açma, simit
gibi hamur işleri ve daha pek çok
beyaz un içeren yiyeceği minimuma
indirilmeli. Sağlıklı tahıllara geçmek
gerekiyor. Bulgur, esmer pirinç,
karabuğday, kinoa, tam buğday- tam
çavdar ekmeği gibi yüksek tahıllı
ekmekler kaliteli, sağlıklı ve lif oranı
yüksek tahıllardır. Beyaz unlu yiye-
ceklerin yerini bunlar almalı.
ALINAN GIDALARIN
ETİKETLERİNİ
KONTROL EDİN
Satın alınacak yiyeceklerin etiket-
leri mutlaka okunmalı. Tükettiğimiz
gıdaların içeriğinde nelerin olduğuna
dikkat etmeliyiz. Bu artık alışılması
gereken bir konu. Markete girdiği-
mizde raftan aldığımız ürünü direk
alışveriş torbasına koyuyoruz. Bu
yanlış. İnsanların pek çok ürünü,
yıllarca sağlıklı sanarak veya içinde
şeker olduğunu veya tuz olduğunu
bilmeden tüketiyor. Diyet diye lanse
edilen veya sağlıklı olan yiyeceklerin
bile içerisinde sanılanın aksine daha
fazla yağ, şeker veya kalori olabilir.
Örneğin tahin-pekmez sağlıklı bir
yiyecektir ama yüksek enerjilidir.
Porsiyonuna dikkat edilmelidir.
Örneğin diyet bisküviler daha düşük
kalorilidir ama çoğu zaman onlar da
şeker içerir ve standart bisküvilere
oranla enerjileri %25 azaltılmıştır,
bu yüzden sınırsız tüketilmeleri söz
konusu değildir.
ÖĞÜNLERİNİZİ MUTLAKA
DÜZENLEYİN
Günde 3 ana öğün, 2-4 küçük ara
öğün tüketilmeli. Güzel ve sağlıklı
bir kahvaltı ile güne başlamak, tüm
gününün ve yapılan işlerin kalite-
sini yükseltecektir. Ağır olmayan
fakat protein-lif-karbonhidrat
sağlıklı bakımından yeterli öğle ve
akşam yemekleri tüketmeye dikkat
edilmeli. Ara öğünlerde de yine çiğ
kuruyemişler, meyveler, süt ürünleri
gibi gıdalardan destek alınabilir. Tatlı
ihtiyacını kuru meyvelerle yapılmış
şekersiz tatlılarla veya kaliteli bitter
çikolata ile karşılanabilir. Tabii ki
hangi besinin hangi içeriğe sahip
olduğu ve ne kadar tüketmek gerek-
tiğinin doğru bilgilerini de yine bir
uzmandan öğrenmek mümkün.
ÖĞÜNLERİN SAATLERİNİ
DÜZENLEYİN
Hep aynı saatlerde öğün yapmak
alışkanlık haline getirilmeli. Bu çok
da üzerinde durulmayan bir konu
ama insülin dengesi ve dolayısıyla
kilo verme açısından bu çok önemli.
KABIZLIKTAN KURTULUN
Günlük düzenli olarak probiyotik
tüketmek kabızlık probleminin
önüne geçecektir. Kefir, probiyotik
yoğurt veya eczanelerde satılan
probiyotik tozları kullanmak çok
önemli. Bilinçsizce yapılan diyetler,
çok düşük yağlı beslenme de kabızlı-
ğa sebep olur. Mutlaka bu konulara
da dikkat edilmeli.
MEYVEYİ
ABARTMADAN TÜKETİN
Meyve hayatımızda büyük yere ve
öneme sahip. Vitamin, mineraller ve
lif içerdiği için sağlıklı ancak, meyve-
nin de fazlası şekerli ve zararlı. Kilo
verme döneminde meyve günde 2-3
porsiyonla sınırlı tutulmalı. Meyve
sıfıra indirilmemeli ancak düzenli
tüketilmeli.
SAĞLIKLI ZAYIFLAMA İÇİN
SPOR ŞART
Sağlıklı kilo vermek isteyen birey-
ler, hayatlarının tamamına sporu
yaymalı. Günlük 10 bin adımı hedef-
lenmeli, her gün en az 30-40 dakika
tempolu yürünmeli. Spor salonuna
gitmeden de bunu başarmak müm-
kün. Akıllı telefon uygulamaları evde
yapılabilecek egzersiz videolarıyla
dolu. Sokaklar ve parklar yürüyüş
alanıyla dolu. Araç kullanımını azal-
tılmalı ve bol bol hareket edilmeli.
DÜZENLİ UYKU
ALIŞKANLIĞI EDİNİN
Uyku sırasında salgılanan melato-
nin hormonu yeterli salgılanmazsa
kilo vermeyi engelleyebiliyor. En
yoğun salgılandığı saat aralığı 23:00-
04:00 arası. Bu saatlerde bireyler
L G GIDA 2020
mutlaka uyumalı. Uyku ile kilo
verme ilişkisi çoğu zaman göz ardı
ediliyor fakat hem hormonal denge,
hem de iştah dengesi için son derece
önemli.
HAYATINIZDAN STRESİ
UZAK TUTUN
Stresli anlarda kortizol hormonu
salgısı artıyor ve bu hormon vücutta
yağ depolanmasını artırıyor. Ayrıca
stres aşırı yeme isteğine ve tıkınır-
casına yemeye sebep olarak da kilo
alımına sebep olabilir. Egzersiz ve
meditasyon yapılmalı. Nefes düzeni
kontrol edilmeli.
ISRARLARLA BAŞA ÇIKIN
Yedirme-içirme ısrarı gerçekten
kültürel olarak ülkemizde inanılmaz
yaygın bir olay. Şeker hastası olan
birine “bir şey olmaz, ye gitsin”
diyerek bir tabak baklava yedirmek
isteyip, şeker komasına sokanları
bile çevremizde rahatlıkla görebiliriz.
Hatta farkında olmadan biz de arka-
daşlarımıza, eşimize, çocuğumuza
bunu yapıyor olabiliriz, lütfen bunun
farkındalığında olalım. Bu iyilik
yapmak değil, gerçekten kötülük
yapmak. Çevreden gelen ısrarlarla
başa çıkarsak gerçekten başarılı
olabiliriz.
ÖNCE SAĞLIĞA, SONRA GÖ-
RÜNTÜYE ODAKLANIN
Herkes yalnızca dış görünüşü için
yediklerine dikkat etmeye veya kilo
vermeye çalışır. Oysa kişi sağlığını
kaybettiğinde görüntü umurunda
bile olmaz. Zayıflamak uğruna
zararlı yollara başvurulmamalı. Yavaş
yavaş kilo verecek bile olsan her za-
man sağlıklı yiyeceklerle beslenerek
sonuca ulaşmaya çalışmak daha doğ-
ru olacaktır. Yüksek protein diyetleri,
karbonhidratsız diyetler, şok diyetler
kısa vadede hızla kilo verdirse de
uzun vadede sağlığa zararlıdır.
L G GIDA 2020 39

SUPPORTING CATERING
BUSINESSES FOR A
SUSTAINABLE FUTURE

SUPPORTED BY DIGITAL SOFTWARES

Accounting Professionals,
Business Consultants.

Follow us on social media for free business advice and regular updates
293 Green Lanes, Palmers Green, London, N13 4XS
Tel: +44 (0) 208 886 9222
Email: info@accountingdirectplus.com
Website: accountingdirectplus.com