You are on page 1of 1

Adolf Hitler (1889 - 1945)

Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau


kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837–1903)
ve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür.

İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç


yaşında tüberkülozdan babasını (Hitler'in memur olmasını isteyen
babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak
istiyordu), on sekiz yaşında (1907) annesini kaybetti. Orta öğrenimini
başarısız bitirince ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar
Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu.

Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve


Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. Bir başka teze göre
ise Hitler'in annesinin ölüm anında gelen doktor bir Yahudiydi. Adolf
Hitler annesinin ölümünü kabullenemeyip, bu Yahudi doktoru sorumlu
tuttu. Ve bir çok bilim adamlara göre Hitler'in babaannesi Yahudi'dir.
Bu yüzden bütün doğduğu yerleri yakmıştır.

1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna
gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi
tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın
reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal
Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi
verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25
maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden
kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği
programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine
programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları
çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede
partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.

 
1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun
üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta
fikirlerini yazdı. Şimdilerde bu kitap Almanya'da antisemitizme yol açtığı gerekçesiyle
yasaklanmaya çalış çok sıkışıyordu. Bu kitapla birlikte yeni teşebbüslerine de yol gösterdi. 1924
ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla
oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu.
Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve
kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.

Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen
ardından diğer partileri yasakladı. Almanya'da aşırı artık gösteren işsizliği savaş hazırlığı için
kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini
ve Rusya'yı karşısına aldı. Bu cephe genişliği II. Dünya Savaşı'nın sonucunu belirleyen en önemli
etken oldu. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması
üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce
Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle
Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin
Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir.

Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi
vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan
Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız
bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak
yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat
eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye
eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.

You might also like