You are on page 1of 33

2006 -Itb

TÜBiTAK
TÜRKiYE BiLiMSEL VE TEKNOLOJiK ARAŞTIRMA KURUMU
THE SCIENTIFIC AND TECHNOLOGICAL RESEARCH COUNCIL OF TURKEY

Tarım, Ormaneıllk ve Veterinerlik Ara~tırma Grubu


Agriculture, Forestry & Veterinary Research Grant Group
çEşİTLİ BAL ARısı (Apis mellifera L,)
....
POPULASYONLARINDA RAPD (RASGELE ÇOGAlTIlMIŞ

POıiMORfiK DNA) POLiMORfizMİ

"u"'!ru (103V070)

PROF. DR. A. ÇETiN


BAŞPıNAR

DOÇ. DR. VASfi GENÇER


3/34

ÔNSÖZ
Türkiye'de birçok bal ansı ırkının ya da ekotipinin bulunduğu yabana ve yerti kaynaklarda
bildirilmektedir. Son yınarda hızla artan gezginci arlOfığın, Türkiye bal ansı populasyonfarıfida var
olan genetik varyasyonu ne yönde değiştirdiği tartıştlmaktadır. Gen kaynaldannın korunmasına

yönelik çalışmalar ile an ISJatu programlan doğal populasyonlardaki mevcut genetik varyasyonun
Çeşitli boyutlarda tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Genetik varyasyon düzeyinin bilinmesi, gen
kaynaldarının korunma stratejilerinin oluşturulması ile uygulanacak ıslah programlannın etkinliğinin

ve güvenilirliğinin artırılmasında temel faktörlerden biri olarak değerlendirilmektedir.

Bal ansı populasyonlannın çeşitli boyutleRda tammlanmaSlnda bir çok yônrem kullamlmaktadır. Son
yıllarda morfuIojik ve al/ozim çafışmalanna ilave olarak, biyotekn%jik yöntemlerden de
yararlanılarak bal arısı populasyonlannın genetik yapılan daha duyarlı bir şekilde belirlenmektedir.
Türkiye bal ansı populasyonunda genetik varyasyonun boyutu ve yapılanması konusunda DNA
düzeyinde yeterli çalışma yapılamamışbr. lÜBİTAK (VHAG-2046 (l03V070) tarafından desteldenen
bu araştırma, Tür1dye'de farklı ba' ansı populasyonlannda genelilc yapının Rasgele Çoğaitıimış

Polimortik DNA (RAPO, Randamly Amplified Pofymorphlc DNA) markerleri kullanılarak belirlendiği ilk
populasyon genetiği çafrşma5f olma n;tetiği taşmıaktadrr. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar
Türkıye bal ansı populasyonlannın RAPO markerteri bakımından tanımlanmasında öncü veriler
olarak deÇjertendirilmesinin yanı sıra bu konudaki bilgi eksikliğini de giderebilecektir. Tespit edilen
heterozigotluk ve genetik mesafe değerteri, gen kaynaklannın korunma stratejilerinin
oluşturulmasında, ana an yetlştiridliği uygulamalannda, gezgind analığın genetik varyasyonu ne
yönde değiştirdiğinin anlaşılmasında ve populasyon genetiği teorilerinin tartışılması noktalarında

bilim çevresine ışık tutacak niteliktedir.

Araştırmanın belirli bir kısmını laboratuvarda büyOk bır özveri ile yürüten Hasan MEYDAN ııe

projenin yürütülmesine maddi destek sağlayan TÜBİTAK Tanm, Ormanalık ve Veterinerlik


Araştırma Grubu'na teşekkür ederiz.

ANKARA 2006

Doç. Dr. Mehmet Ali YILDIZ

Prof. Dr. A. Çetin FlRATU

Doç. Dr. Ensar BAŞPINAR

Doç. Dr. H. Vasfi GENÇER

Araş. Gör. Fulya ÖZDİl

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü


4/34

ÖZET

Bu farldı örneklenen bal ansı

kullanılarak ve
n~.Y>t-iilr benzerliider da tarı<nııı<ıar Kümeleme analizinden
arasındaki Elde edilen
bal arısı POlPUliaS'\lOfılaionOali(1 mevcut
üzerine olası etkileri Tc:>.",",cdn'"et~.r

10 farklı böıQe~.fn(ten örneklenen H""...en 100 kolonide 20 RAPO nnim""ri


bakımından tnr\l;un 149 edilerek ortalama nn'ilrn,nrr,

lokus

Bal arısı poıpulas1forılafınela varyasyon un :;:ur""r.:::>ı"""" ... ve tüm allel


frekansları üzerinden ortalama anel sayısı na ortalama etkili allel sayısı

ortalama nelcenlZi<ıotluk:

Shannon sabiti lokus sayısı ve lokus oram

Bal arasındald farldıliktann konulmasında Imllanılan

0~2889 olarak: ortalama

) ise 0.3299 olarak tahmin

birbirlerinden olan
edılen varyasyonun
kalan kısmın ise arasında

Bal arısı popuıasyonı arasında her generasyon eden sayısı ortalama

1.2301

Sonuç Türkiye bal ansı populasyonlanmn kendi aynı

varyasyon gösterdikleri, çalışılan putasyonlann birbirlerinden önemli ölçüde farklılaştıklan,

arasında az göçün populasyonlann aldıldarı farklı

varyasyonu artırıcı

Anahtar Kelimeler: Bal mellifera


5/34

ABSTRACT

The aim of this resean::h is to determine the genetic structure of honey bee populations based on
RAPO (Random AmpHfied PoIyfllOf'Phic ONA) markers in order to flnd out the direction of genetically
changes through migratory beekeeping and the genetic reSet11bIanCe and/or differences between
honey bee populations.

A hundred coIontes were sampled from 10 different locations in Turkey.

A total of 149 ampIified batıds were scored from the 20 RAPD prtmers, with a mean of 6.9 amplified
polymorphic bands per primer, and 92.6% (138 bands) polymorphic bans was found.

The results showed that the levef of genetk: diverslty of subpopulations was very high. The mean
effective number of alleles per Jorus (ne) was 1.568, the average heterozygosity (H) was 0.331,

the mean expected gene diversity (bj) was 0.235, Shannon's index of pheootypk: diversity (Ho)

was 0.493, and the proportion of poIymorphic iod (Ppoly) was 92.62 at the hooey bee

subpopulations based on RAPO marters.

High genetic differentiation was found among subpopulations, wit:h genetic distances (D =0.0716-
0.2283) and the average coeffldent of popuJation differentiation (Rsr =0.2889). The average
coefficient of population differentiation reveafed that 71.11% of total genetic diversity
(Kr=0.3299) was within subpopufations (Ks =0.2346). on the other hand, gene now

(Nm =1.2301) was very klw.

The molecular phylogenetic tree (UPGMA) represented that the 10 populations were divided into
three distinct dusters, and these dusters indk:ate that there is no geographical bias to the
i dustering.

Key Words: Honey bee, RAPO, Genetic variation, ApJs melllfera L, Ecotype
6/34

İçİNDeKİLER SAYFA

ÖNSÖZ .......................................................................................................................... 3
ÖZET ............................................................................................................................. 4
ABSTRACT ...................................................................................................................... 5
İÇİNDEKİLER .................................................................................................................. 6
ÇİZELGELER DİZİNİ ......................................................................................................... 7
ŞEKİllER DİZİNİ ........................................................................................................ " ... 8
1. GİRİş......................................................................................................................... 9
2. KAYNAK ARAŞTIRMASı. ............................................................................................... 10
3. MATERYAL VE yÖNTEM ................................................................................................ 12
3.1. Pbpulasyonlann Tanıtım, ve ömeldenmesi ................................................................ 12
3.2. DNA İzolasyonu .................................................................................................... 13
3.3. RAPO Primerten .................................................................................................... 13
3.4. RAPD-PCR Koşullannın Optimizasyonu ..................................................................... 14
3.5. PeR Ürünlerinin ]efe YOldenmesi ............................................................................. 14
3.6. Genotipfenn Belirlenmesi ....................................................................................... 15
3.7. Veri Anaffıi .......................................................................................................... 15
3.7. ı. ADet Frekanslan .................................. _.............................................. , . . . . . . . . . . .. 16
3.7.2. Ortalarna AlleI Sayısı ....................................................................................... 16
3.7.3. Ortalarna Etkili Allel SaytSl ................................................................................ 16
3.7.4. Ortalama Heterozigotluk .................................................................................. 16
3.7.5. Shannon Sabiti ............................................... ; ............................................... 17
3.7.6. Pofimorftlc lolcus Oranı ..................................................................................... 17
3.7.7. Genetik Farklılaşma Katsayısı ............................................................................ 18
3.7.8 Gen AkIŞI. ....................................................................................................... 19
3.7.9 Genetik Mesafe ................................................................................................ 19
4. BULGULAR VE TARTIŞMA ............................................................................................. 20
ı

4.1. Populasyonlann Genetik yapılan .............................................................................. 20


4.2. Genet:ik Çeşitlilik .................................................................................................. 24
4.2.1. Ortalama AIIel Sayısı ....................................................................................... 25
4.2.2. Ortalama Etkili AIJel Sayısı ................................................................................ 25
4.2.3. Ortalarna Heterozigotluk .................................................................................. 25
4.2.4. Shannon Sabiti ............................................................................................... 26
4.2.5. Potimorfik Lokus Oranı ..................................................................................... 26
4.3. Populasyonlar Arasındaki Genet:ik Farklılaşma ve Kümefeme ........................................ 26
4.3.1. Genetik Farklılaşma KatsayıSt ............................................................................ 27
4.3.2. Gen Akışı ....................................................................................................... 27
4.3.3. Genetik Mesafe ............................................................................................... 28
4.3.4. Kümeleme Analizi ........................................................................................... 29
5. SONuç VE ÖNERİLER. ................................................................................................. 30
KAyNAKLAR .................................................................................................................. 31
PROJE ÖZET BİLGİ FORMU .............................................................................................. 33
7/34

çizELGELEK DiziNi
Çizelge 3.1. Bal Ansı Omelderinin AI~ Yöreler, GenOtiPIeı- ve örnek Genişlilderi (N) .............. 12

Çizefge 3.2. Primerlerin NumaraJan, Baz Dizilimren, operon TekfK>k)J Sembolü ve Kaynaklar ...... 13
Çizelge 3.3. Bir Örnek Başına 0.2 ml1ik PCR Tüplerinıe Konulan sarf Malzeme ve Miktarian ......... 14

Çizelge 3.4. PCR Programı ............................................................................................... 14

Çizetge 3.5. ONA Yüldeme Tampon Çözeltisi ....................................................................... 14

Çlzefge 3.6. TAE (Tris-Asel:ik asit-EOTA) Tampon Çözettileri ................................................. 15

Çizelge 4.1. Türkiye Bat Anst populasyontanfl ÇaffŞltan Primer1erin Numaralan, Baz Dizitimleri, Ge
Oranlan, Topfam Lokus SaytSl (n), PoHmorflk Lolws SaytSl (np) ve PoUmorfik lokus

Oranı (%) .................................................................................................... 24

Çizelge 4.2. Türkiye Bat Ansı POPUtaSYOnIanna Ait Ortafama AILeL Sayısı (na). Ortalama Etkili Allet
SayISf (ne), Beldenen OrtalamaHeterozigottuk (hj), shannon 5abiti (Ho), Potimorflk

lokus Sayt5t (np ), Polimorfik lokus oranı (Ppoty ) ve standart Sapmalan .............. 25

Çizelge 4.3. Türkiye Bal Ansı Popufasyomarma Ait Genetik Benzerlik i Mesafe Değerleri ............. 29
8/34

ŞEKİLLER DİZİNi

Şekil 4.1. P1S RAPD parmakizleri (1. örnek Gene Rufer™ DNA ladder mix, 2. örnek Gene Ruler™
100 bç lik ONA ladder ) .................................................................................. 21

Şekil 4.2. P16 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene Ruler™ 100 bç lik ONA ladder) ...................... 21

Şekil 4.3. P17 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene Ruler™ DNA iadder mix) .............................. 21

Şekil 4.4. P18 RAPO parmakizteri (1. örnek Gene Ruler™ DNA ladder mix) .............................. 21

Şekil 4.5. P19 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene RulerlM ONA (adder mix) .............................. 21
,
Şekil 4.6. P21 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene Rufer™ 100 bç lik DNA ladder) ...................... 21

Şekil 4.7. P2ı RAPO parmakizleri (1. örnek Gene Ruler™ DNA ladder mix) .............................. 21

Şekil 4.8. P23 RAPD parmakizteri (1. örnek Gene Ruter™ DNA ladder mix) .............................. 21

Şekil 4.9. P24 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene Ruler™ 100 bç lik DNA ladder) ...................... 22

Şekil 4.10. P2S RAPO parmakizJeri (1. örnek Gene Ruler™ 100 bç lik DNA ladder) ..................... 22

Şekil 4.11. P26 RAPO parmaldzleri (1. örnek Gene Ruler™ 100 bç lik DNA ladder) ..................... 22

Şekil 4.12. P27 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene RulerlM DNA tadder mix) ............................. 22

Şekil 4.13. P28 RAPO parmakizteri (1. örnek Gene RulerlM DNA Ia<lder mix) ............................. 22

Şekif 4.14. P30 RAPO parmatdzferi (1. örnek Gene Ruter™ DNA ladder mix) ............................. 22

Şekil 4.15. P31 RAPO parmakizleri (1. örnek Gene Ruler™ DNA iadder mix) ............................. 22

Şeki14.16. P32 RAPO parmakizleri (ı. örnek Gene Ruler™ DNA taddermix) ............................. 22

Şekil 4.17. P33 RAPO parmakizferi (1. örnek Gene Ruler™ DNA iadder mix) ............................. 23
i

Şekil 4.18. TOrkiye Bal Ansı Popufasyonlanna Alt UPGMA Dendogramt ..................................... 29
9/34

1. GİRİŞ
Türkiye coğrafi konumu gereği farkft iJdim ve yerleşim şartfanna sahip birçok Asya, Avrupa ve
Ortado?1u ülkeleri arasında geçiş yollan üzerinde yer almaktadtr. Bununla birfikte jldim koşulları ve
yerleşim birimleri arastndaki topografik farkbbklann çok ~işken olması da mevwt bal ansı
populasyonlanom birbirlerinden olan farJdılıldannl artlrim ana unsurlar olarak değeı1endiriJmektedlr.
Belirtilen bu faktörlerin ~ bir sonucu olarak Türkiye bal ansı populasyontanmn morfolOjik ve
ekolojik veriler temelinde birbirlerinden oldukça farklılık gösterdijJi ve Anadolu coğrafyası üzerinde
A. m. anata/mca, A. m. caucask:a ve A. m. meda bal ansı ırklannm var okfuğu bifdirilmektedir
(Ruttner 1988). Türkiye'de mevOJt bal ansı populasyonlannın tammfanmasma yönelik morfometrik
(Gürel 1995; Gençer 1996), biyokimyasal (Asal et al. 1995; Yıldız and Asal 1996; Kandemir and
Kence i995; Kandemir et al. 2000) ve mitokondiriyal ONA (mt-ONA) (smith et al. 1997, Parıner et
el. 2000) düzeyinde yaptfan sınırlı sayıdaki araştırma sonucunda Anadolu'da değişik bal ansı ırldarı

ve ekotiplerinin bu'und~ bildirilmektedir.

Türkiye'de son yıltarda hIZla getişen gezginci anahk faaliyetinin bat ansı popufasyon'annda genetık

varyasyonu ne yönde değiştirdiği tartışma konusudur. Gezginci anal,k bir bölgede populasyonlar
arasındaki genetik varyasyonu azaltmakta ve bunun sonucu olarak o böfgedeki populasyonlann
birbirlerine daha benzer genetik yapttar göstermesine neden ofabnmektedir. Oiöer yandan her bir
lokal populasyon içerisinde genetik varyasyonun azalma ihtimali ortaya çıkmaktadır. Ancak fokal
populasyonlar arasında genetik çeşftfifik daima korunacak ya da artacaktır. Buradan hareketle
mevOJt ba' ansı populasyonu biT bütün olarak diişünuidüğünde kendi i«;eriSinde genetik yapı
bakımından benzer otan küçük alt gruplar meydana geJea!k, bu alt grupıar arasında ise genetık

varyasyon sürekli bir şekilde ya korunacak ya da artacakttr. Gezginci ancılığm genetik varyasyonu
azalttığı görüşü doğru ise bunun doğal bir sonuw olarak genetik varyasyonun kaybolma tehlikesi
ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Türkiye bat ansı popuIasyonJanndaki genetik çeşitfifiğin saptanması
ve söz konusu tarttşma konulann.n test edilmesi bu gen kaynağınm korunması bakımından önem
kazanmaktadır.

Hayvan ıslahı ve gen kaynaklanom korunması çalışmatarında itk aşama, üzerinde duru/an
özellik/özeUilder bakımından araştırmaya konu otan populasyonlarda geneük varyasyonun tespit
edilmesidir. Genetik varyasyonun ortaya konmasında morfolojık, biyokimyasal, RAPO, RFlP, AFlP,
SSR, mikrosateılite vb. moleküler markenerden yararfanılmaktadlf. Belirtilen bu markerterden PCR
(Polymerase Chain Reaction) temelli RAPO (Randamly AmpIirıed Polymotphlc DNA, Rasgele
~alblmış PoIimorfik ONA) yöntemi, popufasyonlarda var oıan genetik varyasyonun
belirlenmesinde yaygın olarak koffandan teknilderden birisidir.

Bu araştırmada, TOrkiye'de baL ansı populasyonJannın genetik yapılanmn RAPO markeTIeri


kullanıfarak betirlenmesi, populasyonlar iÇi genet:ik varyasyon ile populasyonlar arası genetlk
benzeriiklerin/far1ddıkSann ortaya konufması ve gezgind analığın populasyonlarm geneük yapısını

nastl etkiJed~i üzerine ONA seviyesinde bitgi edinitmesi hedeflenmiştir.


10/34

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI
DNA pannakizi (fingerprinting) yöntemi; spesifik bir ONA örneğinden elde edilen ve büyüklüklerine
bağlı olarak DNA parçacıktan setioi ortaya çıkaran bir yöntemdir. Günümüzde herhangi bir bireye
özgü DNA parmakizinin beRtienmesinde kuftarnfan bir çok yöntem bulunmaktadır. Geliştirilen bu
yöntemlerin hemen hemen tamamındaki çaltşma ilkesi, üzerinde durulan DNA parçaoldannın

termal cycler (PCR) ile ~ltıImasına dayanmaktadır. Kullanılacak ONA parmakizi yönteminin
seçimi, hangi organizmada uygu~ı; yapılacak DNA tiplemesi ve ONA marker1erinin
belirlenmesı yürütülecek araştırmanın amaana göre farklılıklar gösterebilmektedir.

Parmakizlert, primerletin (yataaşt4c 1()-3(} bazhk ofigonükleottdler) niikfeotid diıiliştertne ve ilgili

.
ONA'nın doğal nüldeotid içeriğine bağtt olarak tespit edilmektedir. İtke olarak tek bir primer
kullanılması farldı büyüklükte ONA parçaaldannın elde edilmesi için yeterli olmaktadır. DNA
parmakizi elde etme yöntemleri kendi aralarında karşJlaştınfdtğmda her yönteme özgü üstünlükler
ve eksiklilder ortaya çıkabilmektedir. Gelıştitilen yöntemler arasındaki temef farkkltkiar Izole edilen
DNA kalitesine, reaksiyon koşullanna, PCR. sıcaldık profillerine ve kontrol edilemeyen di?jer
faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

populasyonlann genetik yapJlanmn tanımlanmast ile populasyonlar arasındaki genetık benzerlik ve


farltlıldann tespit edilmesi amacına yönelik ofarak 196611 yılardan bu yana çeşitli moleküler
markerter kullanılmaktadır. Bu yöntemler arasında yaygın olarak kullanılan AFLP (Amplified
Fragment Length PolymOrphlsm, Ço(jaIbfrrnş Parça Uzunluk POlimorfizmi), RFlP (RestriCtion
Fragment l.ength Polymorphism, Restriksiyon Parça Uzunluk PoUmorfizmi) ve RAPO (Randomly
Amp/if"/ed Polymorphic DNA, Rasgele ÇoğaltıJmış PoIimortik ONA) gibi ~jk teknilder, çeşitU

organizmatama ONA parmakizlerinin ortaya Çlkarılmasında kuUamlmaktadtr. AfLP tekniği

restirikstyon endonüldeaz enzimleri ile kesilen genomik ONA pan;aokfanmo PeR ile ~tıfması
esasına dayanmaktadır. AFLP gibi PCR'a dayanan yöntemde araştırıaı primeıiertn bağlana~ı
şablon DNA bölgesi baklanda bilgi sahibi olmak zorundadır. Bu bilgiyi elde etmek çalışmanın daha
f uzun zaman diliminde gerçekleşmesine neden oımakta ve projenin maliyetini oldukça arttırmaktadır
(Welsh and McCleItand 1990).

RAPO yöntemi, rasgete genomik DNA parçacıldannın seçilen primerterte çoğafbiması esasına

dayanmaktadır. Çoğafblan DNA parçaaklan yatay (agaroz) ve dikey (poJiakriJamid) jel elektromrez
yöntemleriyle bant profilleri halinde bireye özgü parmakizleri haline dönüştürülmektedir. Parmakizi
profilinde yer alan her bir banl:ın v~ ve yo~undan yararlanılarak polimorfik/monomorfik yapı
ortaya konulmaktadır. Bu etde edılen bantJarl Mendef kafıbmı gôstermeteri nedeniyle kalitatif ve
kantitatif karakterlerin belirfenmesinde mofeküler martcerfer olarak kuflanlfmaktadırlar (Williams et
al. 1990). Metodolijilerinin kolayolması ve çok sayıda polimortik yapının ortaya çıkanlmasını

sağlamafan nedeniyfe, RAPO profiDeri gibi moleküler genetik yöntemler populasyon genetiği
çaltşmatanncla çoöu zaman tercih edHmektedir. RAPO proftfletinin aJlozim çatışınalanna oranla
önemli üstünlülderi bulunmaktadtr. Nitekim aHazim çalışmalan sonucunda monomorfik yapıda olan
populasyonlann RAPO mark:erferi balammdan poHmorfik yapıda olduğu tespit edilmiştir. Allozlm
verileri bır gen ürününün protein seviyesindeki varyasyonunun tahmIn edilmesi esasına

dayanmaktadır. Bu nedenle transkripsiyon ve post transtasyonel işlenme süreçleri gibi çeşitli


11/34

değişimlerden dolay« protein seviyesinde tahmin edılen varyasyon yanh (biased) bir tahmin olarak
sınıflandınlmaktadır. Genetik varyasyonun ONA seviyesinde ortaya konulmaslOl sağfayan RAPO
yöntemi biyokimyasal genetik yöntemlerine göre daha objektif bir yöntem olarak
değerlendirilmektedir.

PeR-RAPO yönteminde primerferin ~Jaoacağı kaltp ONA bölgesindeki sıranın önceden bilinmesine
gerek yoktur. Çünkü rasgele seçilmiş primener kullanılarak genomik DNA taranmaktadır. Böylece,
bireye özgü DNA parmakizteri herhangi bir DNA sıra analizi ön bilgisi gerektirmeden RAPO
yöntemiyle ortaya çıkantabtlmektedir. Bu yöntemde çok az sayıda (5-15 bazltk) düzenlenmiş

pomenere gereksinim duyulmaktcı ve elde edilecek DNA pan;aoldanntn sayısı özgün primerlerin
seçimi ile de ayartarlabilmektedir. Bu primerJer başlangıÇta herhangi bir nüldeotid bilgisi olmadan
özgoo DNA fartdılıktanmn elde edilmesinde, poUmorlizmterin genetik marker olarak kullantlmasında
ve genebk harıtalann ÇJkanlmaSH'Kta kunamlrnaktadır. BeUrtiten OstünlüJderine Uave olarak
yöntemin diğer yöntemfere göre çok daha kolay uygulanabıtir olması bu tekniğin bal ansı başta

olmak üzere hemen hemen tüm organizmaiarda kullanılmasım yaygınlaştırmaktadır. RAPO


tekniğinin tekrarlanabiUr oıma özelliğinin diğer yöntemlere (AFlP ve RFLP gibi) göre daha düşük
ol mas. ve dominant kalıttm modefi göstermesi (heterozigot genotipler homozigotlardan ayırt

edilemez ve buna bağJJ olarak altel frekanstan ve allellere ait bilgiler doğrudan RAPO profiller/nden
elde edilemez) bu yöntemin eksikfiği olarak ifade edilmektedir {Wiltiams et iii. 1990; Williams
1993}. RAPO profilCefinde tespit edilen markerler istatistik ofarak var-YOk (ikili, bınary) veri tipinde
değerlendirilmektedir. Buna g&e herhangi bir DNA profilinde ele alınan bir Iokusta tespit edilen
bant var (I, dominant etkili gen bakımından homozigot veya heterozigot genotipi ifade etmektedir)
tespit edilemeyen bant ise yok (O, resesif etkUi gen bakımından homozigot genotipi ifade
etmektedir) şektinde tanımlanmaktadır.

BaL ansı populasyonlannın tanımlanmasına yönelik yapılan çalışmalarda elde edilen RAPO
modellerindeki markerlerin, Mendet kahtımtna uygun bir aÇJlma göstererek geneftikte dominant
,kalıtım modeline sahip olduğu bildirilmektedir. Ancak az saytdakl segregasyon çatışmaları
f

sonucunda RAPO modellerinin %10 oranında kodominant (heterozigot genotlpIerin homozigotlardan


ayırt edilebi~i) kalıtım modefi gösterd~i de respit edilmiştir (HtJnt and Page 1992).

RAPO markerlerinin baL antanmn ebeveyn kontroUerin<Je, popuIasyontann tantmlanmasında ve


akrabalık derecelerinin betirlenmesinde kullanıfabi~i vurgulanmıştır (Fondrk et al. 1993).

Bat ansı genomunun haritalanmasma yönelık çalışmata«fa RAPO markerteri etkin bir şekilde
kullanılmaktadır. Bu amaçla yapılan araştırmalarda cinsiyeti belirleyen lokus (X kromozomu) ile STS
fokusu arasındaki uzatdığın 1.6 CM olduğu ve STS Iokusu dışında farklı bir lokusta ansiyeti
belirleyen lokus arasında da 6.6 cM1ik bir uzatdığın bulunduğu tespit edilmiştir (Hunt and Page
1994). RAPO markerlerinden yarat1anttarak bal ansı genomunda yeni kombinasyon oran,mo çok
yOksak oldu~u ve 26 farklı ~lantı grubunun oIuşt:uruJdu~u bildirilmiştir (Hunt and Page 1995).

Belirtilen bu çalJŞmaıara ilave olarak, Afrika ve Avrupa bal ansı ırklarımn tammJanmast ile farklı

orijinlere ait ırkıann birbirlerinden ayırt edilmelerinde kullanılabilecek özgün RAPO markerlerinin
tespit edilmesi üzerinde de yoğun bir şekilde durulmuştur (Suazo et al. 1998).
12/34

Yapılan literatür <;alışması sonucunda, Tür1dye"de mevcut bal ansı populasyonlannın

tanımlanmasına yönelik morfometrik (Gürel 1995; Gençer 1996), biyokimyasal (Asal et al. 1995;
Yık!ız and Asal 1996; Kandemir and Kence 1995; Kandemir et al. 2000) ve mtONA (Smith et aJ.
1997, Parıner et al. 2000, Yıldız et al. 200Sa, Yıldız ve ark. 200Sb) düzeyinde yapıfan sınırlı

sayıdaki araştırma sonucunda, Anadolu'da değişik bat ansı rrklan ve ekotipterinm bulunduğu

bildirilmiştir. Bu araştırmalardan mtONA düzeyinde yapılan çalışmalarda bal arısı populasyonlannın

hangi mtDNA genetik soyuna dahil ofabileceği üzerinde durulmuştur (Smith et ai. 1997, Pajmer et
al. 2000, ve ark. lOOSb). Türtciye ba' ansı populasyonlannın hangi mtONA
Yıldız et al. lOOSa, Yıldız
genetlk soyuna dahif o~ine yönelik yürütüten çatışmalann devam ettiği bUdirifmiştir (Yıldız
ve ark. 200Sb). RAPO markerferi kullandarak ıurkiye'de mevcut an populasyonlannın tanımlanması

amacına yönefik herhangi bir yayıM rastfamlmamıştıc Bu nedenle bu araştırma sonuçtannın

belirtilen amaca yönelik önemli bir boşl,*, dolduracaği düşünülmektedir.

3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Populasyonlann Tamtıım ve ömekienmesi
Türkiye bat ansı populasyonunu temsil etti~i düşünmen ve Çizetge 3.1. 'de betimlen yörelerden iŞçi

an örnekleri aIJnrmş ve % 95'1ik etanot içeren 1.5 ml1ik eppendorf tOplar içinde Ankara Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Biyometri ve Genetlk ABD Genettk laboratuvar'ına getirilmiştir.

Çalışma materyali olarak kuI(amJan örneklerin bir kısmı denetimlj yetiştiriciIU, yapılan işletmelerden

(Yığdea, Kazan nev ve AOZF) sağlanırken, diğer kısmı ise göçer anClhk yapan iŞfetmeferden
sağlanmıştır. Her bir yöreyi temsil eden mevrut çok sayıda ananın sadece bir kovanından birer
adet ışçı an ~inın alınmasına özen gösterilmiştir. Böylece o bölgeyi daha sa~Jıklı bir şekilde
temsil edebilecek örnek genişJ~ine ulaşılmasıyla genetik varyasyonun tespit edilme ihtimafinin
arttınlması amaçlammşbr. Her bir popuiasyondan (ekotipten) mümkün olduğunca fazla sayıda (20-
50) örnekleme yapılmıştır. Bu örnelderden rasgele seçilen 10 adet işd an önleöi (10 kolonl) RAPO
analizlerinde kutlanılmtŞttr.

Çizelge 3.1. Bal Ansı ömelderinin Alındığı YÖf"eter, GenOtiPJer ve örnek Genişfikteri (N)

Yöreler Ana An Genctipi N


---,---, --~--~-~,----, --~--~---~ -,-~,--------~--~------ -->--

Yığılca i Bolu Anadolu aOSt Bab Karedeniz Ekotipi 10


Aydın! Merkez Anadolu ansı Ege ekotipt 10
Elmah i Antalya Anadolu ansı 10
Kazan TKV i Ardahan / Posof Kafkas anst 10
AÜZF / Ardahan i Posof Kafkas ansı 10
Bursa i Merkez Anadolu ansı 10
Bağarası i Aydın / söke Anadolu ansı Ege ekotipi 10
Davutlar J Aydın / Kuşadast İtalyan ansı 10
Mersin i Merkez AnadoJu ansı 10
Balıkesir i Merkez Anadolu anst 10
13/34

3.2. DNA İzolasyonu


laboratuvara getirilen işçi an Omelderi genomik ONA ıZolasyonu yapdıncaya kadar -20 oC 'de
sak.lanmlŞbr. Geoomik ONA İZOlaSyonunda Hall (1986 ve 1990)'10 tanımladığı fenoHdoroform
yöntemi esas afmmıştır. BelJrtifen y6ntemin mevcut laboratuv~ uygufaRabifirlijiim saölamak
amacıyla yöntem ozerinde bazı <fe!jişiklikler yapılmış ve araştırmada kuUanıJacak tüm genomik ONA
izotasyoolan bu yönteme göre gen;ekteştirimişür. au amaçta;
ı. Etanol içinde t:ututan örnefder küçük parçalara aynımış ve 5 ml 0.025 M sitrtk asıt içeren
poJipropifen tüpter içinde 4 OC'de hOmojenize edilmiştir.
2. Örnekler 3500 rpm'de santrifüj edilerek ayntan süpematan uzafdaşbnld.ktan sonra hücreleri
içeren pelet, STE tampon çözeltisi (0.32 M sukroz; 50 mM Trts-HO, pH 7.3; 10 mM MgCIı)
içinde tekrar homojenize edilmiştir.
3. 3000 rpm'de 5 dk santrifüj edilerek, çekirdek içeriOi pelet hafine getirilmiş ve pelet, 10 mL 75
, mM NaCl; 10 mM Trts-HO, PH 7.8; 10 mM EDTA içinde tekrar süspanse edilmiştir.
4. Hazırlanan çözeftiye % ı sos i 0.2 mg/ml PrOOOinaZ K ilave edilerek: 60 OC'da 45 dk: su
banyosunda inkObe editmiştir.
5. Bu çözelti tekrar santrtiüj edilip (15.000 rpm /10 dk) pelet uzafdaşbnlmaşbr.
6. Süpematan ile standart fenOI ve fc:toroform/lZoamii aıkol ekstraIcslyontan yapılmış ve toplam
ONA, etanal ite çôktürülmOştOr.
7. ade edilen ONA, 4 mt tampon (25 mM NaCl; 10 mM Tris-HCI, PH 8.0; 1 mM EDTA ) içinde
yeniden ÇÖZdürülmüş ve 50 lJ9 a-amftaZ/ml ve 50 lJ9 RnaZ/ml uygulamasıyla (3 dk:. 37 oc)
çözelti içerisinde var olan RNA molekülleri uzaldaştıntımştır (kesilmiştir).
8. DNA solüsyanu tekrar ekstrakte ediferek çôk:türiilmüş ve tampon (25 mM NaCl; 10 mM Tm-HO,
pH 8.0; 1 mM EDTA) içinde yentden Çô2dUrülmüştiir.
9. Ömetc:ler kullanfitneaya kadar 4 OC'de safc:lanmtŞttr.
Araştırmanın yürütillebilmesi it;in geretdi olan yeterli miktarda DNAizoIasyoouoon başarı ite elde

edildiği % 11ik agaroz jeUerinde jel görüntüleme sistemi ile ölçülerek: tespit edilmiştir.

3.3. RAPD PrImerteri


Kaynak araştırması sonucunda potimorftk oki~u bildirilen 20 adet RAPO primeri bu araştırmada
kullanılmıştır. Bu primerterin baz di2iJimleri Çizefge 3.2:00 verilmiştir.

Çizelge 3.2. Primerterin Numaralan, Baz Oizifimiert, operon Teknoloji Sembolü ve Kaynaklar

___~!!1~~~~ _____ ~z_~_mi (5:-'~L___ ~_,!,~~j!~~ _____ _________ ~ay!'a~___________


P14 en- JfC.G TCA C Suazo et al. 1998
P1S CGG TTA GAC G "
1'16 GGT TTG GAG G ..
P17 AAACCAGGCG "
P18 CCCAACACAC
P19 CAGCACCCAC OA13 Hunt and page 1992
R
P20 TIC CGA. AeC C OMS
P21 AGGTGACCGT OA18
P22 GTTGCGATCC 0A20
P23 CAGGa:crrC OAOl
P24 MTCGGGCTG OA04
P25 GGGTAACGCC OA09
P26 AGCCAGCGAA OA16
P27 GTTTCGClCC 0801 "
P28 GGTGACGCAG 0807 "
P29 GTCCACAOiG 0808 "
P30 TGGGGGACTC 0809 "
P31
P32
GTAGACCCGT
GACGGATCAG
0811
OC15 ..
P33 AGGGCGTAAG 0016
14/34

3.4. RAPD-PCR lCopıIIanmnOptlmizasyonu


Hedef bötgelerin PCR ile çoOatbml için McPherson and Motter (20(1) tarafından bildirilen reaksiyon
koşullan araştırmanın yürOtüJdüğü faboıatuvar koşultarma adapte edilmiştir. Son konsantrasyonda

2.0 mM MgClı, 200 nM primer; 2 mM herbirdflTP; O.SUTaqONA pofimerazve5 nggenomik DNA


olacak şekilde reaksfyon koşullan optimize edilmiştir. örnek başına 12.5 Jlt'lik reaksiyon hacmi iÇin
Çizelge 3.3.' de verilen miktarlar kullanılmışttr.

Çizelge 3.3. Bir örnek Saştna 0.2 ml1ik PeR Tüplerine Konulan Sarf Malzeme ve Miktarlan
Genomik DNA 1.00 Jl'
10 X PeR tamponu 2.50 J.Ü
10 x S1NrP (2 mM) 2.50 p'
MgClı (2 mM) 1.00 pJ
Primer 0.50 LLL
Taq DNA polimeraz (0.5 O) 0.25 pl
Sterif deiyonize bdHıO 4.75 pt
Toplam reaksiyon hacmi ll.50 J.Ü

Çizelge 3.3.' de verUeo miktarla,. 0.2 mnik PCR tüplerine konulduktan sonra bu kanşım 3-5 sn.
mikrosantrifüjde 3500 rpm'de santrifüj edilmiştir. Tüpıer termal cyder (Techne TC3ııra

yerleştirilmiş ve faricb denemeler sonucu PCR optimizaSyonu ofarak Çizefge 3.4:te verilen çoğattım
döngüleri kullanılmıştır.

Çizelge 3.4. PCR Programı


95 OC ...... 1 dak
94 oC ...... 1 dak
36 oC...... 2 dak
noe . . . 2 dak
i45 döngü
ön denaturasyon (DNA eksenlerinin bJrbirIerinden aynıması)
Denaturasyon (DNA eksenterinin birbirlerinden aynıması)
Primerin kompiiment.er kafıp DNA ekseni bölgesine biJölanması
Üzerinde dUrUIan ONA bölgesinin sentezinin yapdmast
72 OC ...... 15 dak Gzerinde durulan DNA bölgesinin sentezinin soo kez yapılması

13.5. PCR Orünlerinin JeIa YüJdellf'm!Si


Elde edilen PCR ürünlerine, içeriği Çizelge 3.5:00 verften DNA yükleme tampon çözeltisi (Glfserol
Bromıenot Mavisi)1nden 3-4 J.1I ilave edilmiştir.

Çizelge 3.5. DNA Yükleme Tampon Çözeltisj

5. O ml GUserot
2.0 mı Bromfenot (% 51ik stok çözeJti)
1.5 ml EOTA
1.5 mf Sterifdeiyonize bdHıO

Örnekferin efektr0f0t'e2 iştemi % 21ik agaroz jeHerinde gen;efdeştlritmiştir. Çi2efge 3.6:da içeriği
verilen 1 X TAE (Tris - Asetlk Asit - EDTA) tampon çözeftisi kullanılarak jetleı hazırianmıştlr. Bunun
için, 79 agaroz tarttItP üzerine 350 mı 1 X TAE tampon çözeltisi ilave edilmiş ve mikrodalga finnda
agaroz jet kaynatdmlŞtlr. SM agaroz jeli yaldaŞlk otarak 40-50 OC ye kadar soğutulduktan sonra 15
IJI (20 mg/ml) etidyum bromid ilave edilmiştir. Agaroz jef, tarak yerleştirilmiş elektroforez tablasına
dökülmüştür. Jel (0.85 x 20 x 20 cm) dondufd:an sonra tarak Çtkanfmışbr. DNA yükleme tampon
15/34

çözeltisi ilave edilmiş ve örnekler jeide oluşan kuyulara pipet ile aktanımıştır. Elektroforez işlemi

85-90 Volt uygulanarak yaklaşık 4 saat yürütüldüktert sonra tamamlanmıştır.

Çizelge 3.6. TAE (Tris-Asetlk asit-EDTA) Tampon Çözeltiteri


50 X TAE (Stok çözelti)
242.0 gr Tris
57.1 mJ Glasiyel asetik asit
100.0 ml 0.5 M EOTA
1 X TAE
40 ml 50 X TAE stok çözeltisinden altmp stern deyonize bdHıO ile 2 litreye tamamlanır.

3.6. Genotipterin Belirlenmesi


Beldrotorez işlemi tamamlandtktan sonra jel gör'üntilleme sisteminden yararlanılarak bireylere
özgü RAPO profitleri belirtenmiştir (Şekil 4.1.-4.17.). RAPO profilleri net olmayan az sayıdaki örnek
te krarfan mıştır. Her bir primer için bireye özgü olarak tespit edilen bir- bant bir lokus olarak
tanımlanmıştır. Bu bant balomından ele alınan bireyin genotipi dominant etkili gen balomından

homozigot (AA) veya heterozigot (Aa) olarak cleöerfendirilmiş ve sayısat olarak bant var anlamında

bir (1) ife kod'anmıştJr. Ozerinde durulan fokus balomından banta sahip ofmayan bireyin genotıpl
resesjf etkili gen balOmından homozigot (aa) olarak kabul edilmiş ve sayısat olarak bant yok
anlamında sıfir (O) ile kodlanmıştır.

3.7. Veri Analizi


Bal ansı populasyonlannda üzerinde durulan primerler bakımtndan elde editen RAPO profifleri
bilgisayar ortamına aktanImıştır. Hazırlanan veıi tabanından hareketle aflel frekanslan (Pi ) karekök
yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır (Nei 1987).

Populasyonlann genetik varyasyon düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla, anel frekanslarından

yararlanılarak her bir populasyanda ortalama alleI sayısı (na), ortalama etkili aıle! sayıs, (ne),

ortalama heterozigotlufdar (h j, H), Shannon sabiti (Ho) ve polimorflk lolcus oranı (Ppoly ) tahmin

edilmiştir (Nei 1987).

saf ansı populasyonjan arasındaki mevart: genetik far1ddtğın ortaya konulması amacıyla, genetık
farldılaşma katsayısı (Rsr) He genetlk mesafe (D) istatistiJdeıinden yararlanıJmışbr (Nei and

Kumar 2000).

Bal ansı populasyonlan arasında her generasyon göç eden bireyferin gerçek saylSf gen aloşı

kavramı ile ifade edümektedir. MdJermOtt and Md)on:afd (1993,-m bildirdiği şekilde. populasyonlar
arasında meydana gelen gen akışı, tüm lokusfar üzerinden Rsr değerine bağıl olarak hesaplanmıştır

(Yeh et al. 1997).

Genetik mesafe değerferinden yararlanılarak oluşturulan kümeleme analizinde dendogram için,


Sneath and 50kal (1973) tarafından geUşt:it11en UPGMA (unweiglıred {Nlir-group method wlth
arithmetic mean veya average dlstance method) yöntemi lcuOanılmıştır (Nei and Kumar 2000).
Böylece, bal ansı populasyonlan arasındaki ftlogenetik iüşkiJ.erilı ortaya konulmasına çalışılmıştır.
16/34

Verilerin analiz edilmesinde POPGENE (Yeh et al. 1997) ve NTSYS ver. 2.0. bilgisayar paket
programlanndan yarartanılmıştır.

3.7.1. Allel Frekanslan


RAPD markerterinin dominant kalıttm modeli göstermesi (heterozigot genotipler dominant
homozigotlardan ayırt edilememekte ve bunun sonucunda da allel frekanslan doğrudan RAPD
profillerinden hesaplanamamaktadır) nedeniyte, gen frekanslan (X i, Gene veya al/e/e frequency)

ve standart hatalannın (Sp; ) hesaptanmasında karekök (square root) yöntemi kullanılmıştır (Nei

1987).

Pj = J ng i n
ng = i. resesif etkili allel bakımından homozigot genotipli bireylerin sayısı

n :::: toplam birey sayısıdır.

3.7.2. Ortalama Allel Sayısı


Bir poputasyondaki genetik varyasyon, populasyondaki ortalama allel sayısı (na, Average number

of aIleles) ile de ifade editebitmektedir. Pratik olarak bir populasyonda bulunan toplam allel sayısı

geneltikle tespit edilememektedir. Bunun yerine populasyonu temsil eden örneklerden hesaplanan
belirti genlerin sayısı üzerinden bir tahmin yapılmaktadır. Bu nedenle ortalama allel sayısı örnek
genişliğinden büyük ölçüde etkiterımekte ve çoJdu allelizmin var olduğu Iokuslar bakımından daha
duyartı bir istatistik olarak değertendirilmektedir (Nei 1987).

na = i. i nai / r
na; := i. !okustaki anel sayısı

r :::: toplam lokus sayısıdır.

3.7.3. Ortalama Etkili Allel Sayısı


Kimura and Crow (1964) tarafindan geliştirilen ve populasyon genetiği çalışmaıannda kuUanılmakta
olan ortalama etkili allel sayısı (ne, Average effective number of aileles) homozigotluğun tersi

olarak tammlanmalct:adıt- (Nei 1987). Bu ölçüt populasyondaki atlet frekanslannın dağılımı üzerinden
tahmin edilmekte olup, teorik olarak bir populasyooda var olan tüm allel frekanslan aynı olduğu
zaman na d~erine eşit olmaktadır. Genellikle, altel frekanslanOtn eşit olmadt§ı durumlarda ne

ölçütü na değerinden daha küçük tahmin edilmektedir.

2
ne =i j (1 il. i Pj )/ r
P; = i. allel frekans.
r = Iokus sayrsıd.r.

3.7.4. Ortalama HeterozigotIuk


Populasyondaki ortalama genetik varyasyonun ( H, Average gene diversity veya average
heterozygosity) tahmin edilmesinde Nei (1973Ynin alt populasyonlarda beklenen ortalama
heterozigotluk: (h j i Expected heterozygosity veya expected gene divelSity) değerlerinden
17/34

The SBınpımg

variance of H lokusta örnekleme varyansma olarak tahmin

edilmektedir. Bat ansı PGlJU'i1JS\i'OOlian arasmda tahmın ednen beklenen ortalama


{ '""::","',,,"'" arasındald farklılıldann önem kontrolleri testi ile """n,h...,.",h,.

=: 2

t=d d=

J. lokusta belıdenen hel,enıziııotluk


r loku:> sayısı
ve 'i POIilulas"ofllarım:la belderıerı ortalama hel:erı)zl(ıotiluk lar aTasındaki fark
:::: 'i belderıerı ortalama tara aH: standart hata
X beldenen ortalama
'i belderıerı ortalama
X beklenen ortalama standart hatası

== y beldenerı ortalama standart hatasıdır,

varyasyonun tahmın edilmesinde kuilanltan istatistiklerden birisi de


Shannon sabitidir Shannon5 infornlation Bu lewontin bu

kendine döllenen
edilen varyasyonun
yaygın olarak kullamlan bir istatisttktiL RAPD
varyaSyonun ortalama çallışlI;:ln tüm lokustar üzerinden ayn ayn hesaı:,larım,okta ve
daha sonra ri_'l"'l'"f",riin oırtaıamıası ::ıflf1I::ı,.,Ift' elde edj.lmE~kti~jr

sabitin!n teorik olarak ileri anlamı bir


Bat arısı arasında tahmin edilen Shannon sabıti

arasındaki farkhlddann önem kontrolleri t testı

1'1 = I. ailelin frekansı

3.7.6. PoIimmfik lokus Oranı


opııuasy()n(i!a mevcut varyasyonun konulması 2nı' ......'u.... lokus üzerinde
ve örnek no,,,,i"'I""',,IL> cailStlııv()rsa bu durumda fe.....,!;;>,n 1'1..",nı:~"';'

derecesi veya Doilimorfik lokus

Pollmorlizm örnek: olarak üzerinde durulan


lokusta yaygm olan allel frekansınm ya da daha frekanslama bulunmasını

ifade etmektediL Polimorlizm kriteri veya tarafından belirlenmekte


örnek n ..,n'",:lifiinin VUI(Sek UI'!..IU\diU durumlarda 0.95 olarak edilebilmektedir.
Polirnorlik sav~sı örnek ",,,,,ni,,,llifiin'n az v,,,.,,,,,ı'" durumlarda nr,,,,.ı.·lıı:>,n.:>

hatasından etkilenmekte ve ""',-h""nni bir anlam ifade etmemektedir

3.7,7, Senelik Fcu1dJlaşma Kattsa"ısı


f The crefficfent of lJOjrJUI.~tlOin dıffferetiıtiatio,rJ)

alt poıl)uıa~,orııar

nisbi oranı coeffıcient gene differentiation veya relative magmruere

differentiation Ue temellere
Nel and Kumar RAPO markerteri kullanılarak ait
""",ciıcrin istm!i,tik. analizlerinin yal>llflila!liinı:la kavram,

bunu allellzmin ve
:zaman, indekslerinden biri olan ve alt
IJOIIJUliaS'\ıOlllarm n,:"",,,,~i!r f;u'!i",ht.:;ı;.:;:m,;ı; indeksi olarak tanımlanan alt ooı[}uıas,/orııar arası f;ı;rlrhı,;;ı,.:;:ım::ı

kunanılmaslfun daha bir


ifade edilmektedir allelizmin var lokuslar

bakımından tinn.:.,riniin tamh ortalaması ta kullarıda,bilE~ceqi bildirilmektedir and

Clark Bu teorik temelden hareketle iteri sürüfen rfi:>.",c!'iile kuramlann tamamı

kabul ediilebilir njtelilc:tedlir DOıl)ulas"oollar arasındaki n.:>.~...!'iiv

farklılıkların derecesini ifade etmekte O ila 1 arasında deCl!$ımek:teidir Hartl and


poıpuıası,orııar arasındaki farklıbk 4 farkli s&mflandınlmak.tadır. Buna

.. O 00
.. 0.05
.. 0.15 <: llOıpulas"or1llar arasındaki nı:>I'lı:>Tillt' farklılıklar YU''''''''':'''' ve
/ii 0.25 Poı:ıu'.as"onılar arasındaki farklılıklar

0.05 den daha


bu farkldıkların bl\irok)'jjk olarak he"""::>.nn! bir anlam ..""",m,.."",,,u ifade edilmektedir.

bu ve

ortalama The average gene dw'prs;Wv within

The gene 11111'ei3,ltV for entlre


kullanıtarak ira 1 arasında

arasındaki gen nisbi


19/34

derecesinin jyibirölçüsüdür. Rsrbüyiik ölçüde, popuJasyondakt .topiam beterozigOtlt$l (KT ) baOll

olarak hesaplanmaktadır. KTdeğeri çok kOçükse, populasyonlar arasındaki genetlk farkiılık

gerçekte küçük otsa bile Rsrdeöeti okJukça büyük Çıkabilmektedir.

Rsr =(KT-KS)/KT
Wk = I/s
s ::::: populasyon sayısı

Pki = le. populasyonda i. attel frekansı


P,,;; = poputasyonlann tamamt ozerinden i. aiieiin ortatama frekansıdır.

3.7.8. Gen AIo"


loka' bir bal ansı populasyonundan yetiştirilen ana anlann farklı bölgelerdeki populasyonlarda
kullantfmalan veya biT populasyondaki erkek anlann farklı bölgelerde yetiştirilen ana anlann yapay
tohumfanmalannda kullanılmalan göç otarak ifade edilmektedir'. ~ bir ifade ile bir bireyin farklı

populasyonlara genotipik olarak bulunması göç (m = HigratJon) otarak tanımlanmaktadır.


Farklı an populasyonlan arasında her generasyon göç eden bireylerin gerçek sayısı ise, gen akışı

(Nm = Gene fIow) ile ifade edifmektedir.

Hartl and Oark (1997}'e göre göçE. populasyonlann birbirlerinden farklılaşmasını önleyen temel bır

faktör olarak ele almmak:l:adlr. Nm değeri, Fsr (ya da Rsr)'ye bağlı olarak ters bir ilişki içinde

d~;şmektedir. Fsr kOçükIütq;e göç eden bimYJerin sayıst (Nm ) artmaktadır. Populasyonlar

arasında tam bir genetik ıZolasyon söz konusu ise Nm =0 (Fsr =1) olmaktadır. Buna göre;

• Mm = 0.25 Ise, popuJasyonfar arasında her dört generasyonda bir birey göç etmektedir,
• Mm ::: 0.50 Ise. popufasyonfar arasında her iki generasyom:ta bir birey göç etmektedir,
• Mm """ 1.00 ise, popufasyonfar arasında her generasyonda bit- birey göç etmektedir,
• Mm ::= 2.00 ise, populasyonlar arasında her generasyondai1d birey göç etmektedir demektir.

RAPO markeneri ile çalJŞIJ.d9nda fokal populasyonlar arasımfa meydana gelen gen akışı (Nm ),

McOermott and McDonaId (1993)'nin biJdirt:JiÖi şekilde. tüm tokusiar üzerinden RSTdeöerIne bağlı

olarak şu şekHde hesaplanmaktadır (Yeh et al. 1997).

Nm = O.S(l- RsrJ i Rsr

3.7.9. Genetik Mesafe


Geoetik mesafe, ölçülebilen özelliider bakımından popuJasyonfar/aIt tiirfer (ya da ekotipler)
arasındaki gen far1dllddannm iyi biT ök;üsüdür. Böylece her bir nükleotid noktasında veya her bır

!okusta meydana gelen nüldeotid değişimlerinin sayısı genetik mesafenin bir ölçüsü olarak kabul
edifmektedir. İki populasyon arasmdaki genetik mesafe geneUikte gen farkltlıklannı ortaya
koymakta ve allet frekansfannm bir fonksiyonu olarak öiçüimektedir. Geometrik uzaklık analoglan
olarak ~Ien çok sayıda genetlk mesafe tahminyöntemi gefiştiritmtştir. Bu amaçla yaygın

olarak kuUamlan yönt:emferden birisi de He; (1978ynin genetik mesafe (D = Standard genetic
20/34

diStanre) yöntemidir. Nei (1972) genetik. mesafe kavrarmm he.- birlolws baktımndan iki populasyon
arasında meydana gelen gen (ya da kodon) değişim saytSlmn bir tahmini olarakifade etmektedir.
Genetik mesafe populasyonlar ~ genetik benzerliktel (1 , Genettc Identit:y) yarananılarak

hesaplanmaktadtr. Ele alman iki popufasyon ÖZdeŞ gen frekanslarma sahip ise genetik benzerlik I,
ortak ailelere sahip değilse O oiacakbc. Genetik benzerlik O Ha 1 aragnda değişirken, geneHk
mesafe sıfır(O}.iteS011SU2 (00) arasında bir deOer almaktadtr1987).

D=-lnI i = J xy / JJ x Jy
Jxy =i i Px; Pyi Jx =i i Px;
2
Jy =i i Pyı
2

i = X ve Y populasyonlan arasındaki geneHk benzenik


Pxi :;: i. alfelin X populasyonundaki frekansı
Pyi = i. ailelin Y populasyonundaki frekansıdır.

4. BULGULAR VE TARlIŞMA
4.1.. Populasyonlann Gell1elıik Yanl'ları

Çeşitli çalışmalarda poIimorfik ofduğu bildirifen 20 adet RAPO primeri bu araştırmada


Çızelge 3.2:de baz içerikteri verilen P14, P20 ve P29 numarab primerlerden istenilen nitelikte PCR
ürünü (DNA çoğaIbmı) elde edifememiştir. Diöer 17 primerden (PtS, P16, P17, P1S, P19, P21, P22,
P23, P24, P25, P26, PlJ, P28, P30, P31, P32 veP33) elde edilen ONA çoÖaltımlan l projenin
amacına ulaşılabilmesi için yeterli bulunmuş ve bunun sonucunda elde edılen RAPO bant
modellerinin oldukça bilgi sağlayıo nitefikte (poIimorfik) olduğu tespit edilmiştir. Şekil 4.1. - 4.17:
de görülebileceği gibi, genel olarak 300 bç'den daha küçük olan bantiar RAPO profillerlnin
belinenmesinde dikkate aftnınaJ1'ltŞt1r.

Hunt and page (1992), bu araştırmada da lrUUantIan primerferi (P19 - P33) içeren toplam 68
primerden 13 tanesinin, Fonekk el; aL. (l993} ise çaiıştığı 13 pıimef:den S tanesinin polimorlik
f yaptda olduğunu bildirmiştir. Suazo et aL (1998), 700 primerle çalışarak Avrupa ve Afrika bal ansı
ırklannın tanımlanmasında kull~ RAPO pr1met1erinin belirlenmesi üzerinde durmuştur. Bu
araşbrmada da çaftştian P14-P16 primerler1nin Avrupa. PI7 ve PtS primerler1nin ise Afrika orijinli
rrldara özgü olduğu bildirilmelde birlikte, bu wldann birbirlerinden aynt edilmelerinde belirtilen
primerterin etkin bir şekilde kullamfabitec~i ifade edilmektedi.... 5uazo et al. (1998)'un bildirdiÇiinin
aksine, P14 primennin kuUantlmasıyla bu araştumada herhangi bir PCR ürünü elde edilememiştir.
Yine Suazo et al. (1998) tarafmdan Afn"ka bai ansı .rklanna özgü ~u bikfuilen P17 (Şeklı 4.3) ve
P18 (ŞekiI4A.) primerleriyle oldukça bilgi sağlayıcı PCR ürünleri elde edilmiŞtir.

Genel oiarak, RAPO markerten kuRamlarak yapdan analizlerin çok dikkatli bir şekilde

değenendinlerek yorumlanması gerekmektedir. Bu durum özellilde, çOğaJtJIan DNA bölgesinin


doğası bilinmiyorsa çok daha önemlidir. Çünkü RAPO anaIizIerl DNA, magnezyum, primer ve Taq
DNA poIimeraz konsantrasyontanna son derece duyarlıdır. Belirtilen faktörlere baÖIı olarak PeR
çoöa'bmlannın optimize edilmesi çok önemfidfr. Bu faktörlere bağlı olarak PCR koşullannın aynı

düzeyde optimize edifdijji varsayımından hareketle üzerinde duruian primer1er balamından çeşitli

araştırmalarda farkı. sonuçlann efde edilmesi düşük ihtimalle de otsa mümkün olabilmektedir.
21/34

şekıl 4.1. P1S RAPO parmakizleri (1. örnek. şekil 4.5. P19 RAPO parmaldzleri (1. örnek
Gene Ruler™ DNA Ladder mix~ 2. örnek Gene Ruter™ ONA tadder mix)
Gepe Ruler1M 100 bçfik DNA Iadder)

şekıl 4.2. P16 RAPO parmakizleri (1. örnek şekil 4.6.. P21 RAPO parmakizleri (1. örnek
Gene Ruler1M 100 be; lik ONA tadder) Gene Ruter1M 100 be; lik ONA ladder)

Şekil 4.3. P17 RAPO parmakizleıi (1. örnek Şekil 4.7. P22 RAPO parmakizleri (1. örnek
Gene RuferlM ONA ladder mıX) Gene RulerlM OHA ladder mix)

şekif 4.4. P18 RAPO parmafdzferi (1. örnek şekil 4.8. P23 RAPO parmakizleri (1. örnek
Gene Ruter™ ONA ladder mix) Gene Ruler™ ONA iadder mix)
22/34

şekil 4.9. P24 RAPO parmakizleri (1. örnek Şekil 4.13-. P28 RAPO parmakizleri (1. örnek
Gene Ruler™ 100 bç lik DNA (adder) Gene Roler™ DNA ladder mtx)

şek8 4.10. P25 RAPO parmakizleri (1. örnek Şe1d14.14. P30 RAPD parmakizleri (1. örnek
Gene Ruler™ 100 bç lik DNA ladder) Gene Ruler™ DNA laddeı- mix)

şek8 4.11. P26 RAPO parmakizleri (1. örnek ŞeIdI 4.15. P31 RAPO parmakizleri (1. örnek
Gene Ruler™ 100 bç lik DNA ladder) Gene Ruler™ DNA ladder mix)

Şekil 4.12. P27 RAPO parmakizleri (1. örnek Şekil 4.16. P32 RAPO parmakizleri (1. örnek
Gene Ruler™ DNA Iadeler mix) Gene Ruler™ DNA ladder mix)
23/34

Şe1d14.17. P33 RAPO parmaldzferi (1. örnek


Gene Ruler1M DNA fadder mix)

PCR ürUnü elde edilen 11 primerden topfam 149 RAPO Iokusu (bant) elde edilmiştir (Çizelge 4.1.).
Bu Iokl!Slan:lan 11 tanesinin monomorfik, 138 tanesinin de polimorflk yapıda olduğu tespıt

edilmiştir. PCR çoğalttmı sonrasında P30 ve P33 primerteri için 2 bant elde edilirken, çalışılan diÇjer
primerler için 6 ila 16 lokus tespit edilmiştir. Primer başına elde editen ortaıama lokus sayısı 7.5
(149/20), primerbaşına ortalama polimorfilc: lokus SaYJSI ise 6.9 (138/20) olarak hesapfanmıştır.

Hunt and Page (1992), bu araştırmada da kullantlan primeı1eri (P19 - P33) içeren toplam 68
primerden 13 tanesinin potimorfik yapıda olduğunu ve bu primeı1ere ait toplam 432 /okusun
(polimomk Iokus sayısı 90'dtr) belirtendiğini bildirmişlerdir. Söz konusu araştırmada primer başına

elde edilen ortafama (Okus saylSl 6.3, ortalama pofimorfift Iokus sayısı ise 1.3 olarak hesapfanmıştlr.

Bu araştırmada hesapfanan primer baştna ortalama iokus sayısının (1.5) Hunt and Page (1992)
tarafindan bildinlen değerle (6.3) benzer, ortalama poIimorfik Iokus saıyının (6.9) ise aynı
araştınnada bikürilen cteOerden (1.3 ) oldukca farklı olduğu g&üImeIrtedir. OrtaJama poIimorfik
lokus sayısının yüksek çıkmasının nedeni olarak, bu araştırmada daha önceki çatışmalarda

polimorfik olduğu bilinen primerierle çabşdmış olması gösterilebilir-.

Çatışılan Iokuslar bakımından belini bir populasyona özgü hertlangi bir aflele rastlanılmamlŞtır.

ITespit edilen bantfann hiçbiri hertlangi bir populasyonu tanımlayJCf nitelikte bulunmamıŞtır.

Belirlenen markerlerin tümü çalışılan populasyonlaon en az bir bireyinde bulunmaktadır.


Çizelge 4.1.
Polimorfık

Primer
No.

P15 50 6 6 100
P16 GGTTTG GAGG 60 12 12 100
P17 AM GGCG 60 11 73
P18 CCCMCACAC 60 6 6 100
P19 CAGCACCCAC 8 8 100
P20 TTC ACC 60
P21 AGGTGACCGT 60 9 8 88
P22 GTTGCG ATC 100
P23 CAG GCCOT 70 7 5 71
MTCGGGCTG 60 9 100
P25 TM 14 100
P26 AGCCAGCGAA 60 11 91
P27 60 8 8 100
P28 70 90
P29 70
P30 TGG GGGACTC 70 2 2 100
P31 90
P32 60 2 1 50
P33 AGGGCGTMG 60 16 15 94
Toplam 149 138 92.62

4.2. Genetik Cesitlilik

edilen lokuslarda allel frekanslan kullanılarak: farldı bal ansı

varyasyon Bu
ortalama allel sayısı na ortalama etkili allel sayısı (ne

ve

kriterler

tamamı tek bir an


",rı,n, ..",'" tüm allel frekanslan üzerinden ne::;apıan ortalama aıle! sayısı

ortalama H

0.331±0. Shannon sabiti ) nniiimnrtilır lokus sayısı

lokus oram ( 92, olarak tahmin "'rlllını·",ı-,,..

tüm istatistikler Bursa "nın::,<:;.nf4lC>n örneklenen !JOıpuıas'forıaa en Mersin


unr'oc:':nrl".n örneklenen pOIPUlaS1{Orıoa ise en olarak rıe~><:mıan
25/34

Çizelge 4.2. Türkiye Bal Ans1 Popufasyonlanna AH: Ortafama Atlet 5aytS1 (na) 1 Ortalama Etkili Allel
Sayısı (ne), Beldenen Ortalama Heterozigotluk (hj ), Shannon Sabiti (Ho ),
Polimorflk lokus SaytS1 (np), PoIimorflk lokus Oranı (Ppoly) ve Standart Sapmaları

Populasyon na ne hj Ho np Ppo/y
Yığılca 1.671 ± 0.471 1.452 ± 0.395 0.256 ± 0.201 0.376 ± 0.291 100 67.11
Aydın 1.550 ± 0.499 1.382 ± 0.411 0.214 ± 0.215 0.313 ± 0.304 82 55.03
EI malı 1.597 ± 0.492 1.396 ± 0.389 0.227 ± 0.207 0.335 ± 0.295 89 59.73
Kazan 1.530 ± 0.500 1.345 ± 0.387 0.198 ± 0.208 0.293 ± 0.296 79 53.02
AÜZF 1.651 ± 0.478 1.422 ± 0.374 0.245 ± 0.200 0.363 ± 0.285 97 65.10
Bursa 1.698 ± 0.460 1.497 ± 0.306 0.279 ± 0.205 0.407 ± 0.288 104 69.80
Ba~rası 1.657 ± 0.476 1.445 ± 0.396 0.254 ± 0.207 0.373 ± 0.293 98 65.77
Davutlar 1.657 ± 0.476 1.451 ± 0.393 0.256 ± 0.207 0.375 ± 0.293 98 65.77
Mersin' 1.503 ± 0.502 1.299 ± 0.369 0.174 ± 0.201 0.260 ± 0.287 75 50.34
Balıkesir 1.624 ± 0.486 1.437 ± 0.412 0.242 ± 0.216 0.354 ± 0.303 93 62.42
Ortalama 1.614 ± 0.484 1.413 ± 0.383 0.235 ± 0.207 0.345 ± 0.294 91.5 61.41
TümAltel
Frekanslan
1.926 ± 0.262 1.568 ± 0.324 0.331 :i:: 0.155 0.493:1:: 0.205 138 92.62
Üzerinden
Ortalama

4.2.1. Ortalama AlleI Sayısı


Populasyonlardaki ortalama atlet sayısı (na), Bursa örneklerinde en yüksek (1.698±0.460) Mersin

örneklerinde ise eo düşük: (1.503:1:0.502) hesaplanmıştır. Populasyonlann tamamlOda 1.614±0.484-


ofarak tahmin edilen ortalama allet saytS1, tüm allet frekanslan üzerinden 1.926±0.262 olarak
bulunmuştur {Çlzelge 4.2.}. Bal ansı populasyonlan arasında hesaplanan ortalama allel sayılannın

benzer ofduğu Ifade edifebjfir.

4.2.2. Ortalama Etkili AIIeI $ayısı


Populasyonlardaki ortalama etidii alter sayısı (ne), Bursa örneklerinde en yüksek (1.497±0.306)

i Mersin örnelderinde ise en düşük (1.299±0.369) hesaplanmıştır. Populasyonlann tamamında

1.413±0.383 olarak tahmin edilen ortalama etkili aUel sayıstr tüm atlel frekanslan üzerinden
1.568±0.324 olarak bulunmuştur (Çizefge 4.2.). Baf ansı populasyonlan arasında hesaplanan
ortalama etkili aıle' sayılanmn benzer olduğu ifade edilebilir. Ortalama etkili allel sayısı beklendiği
gibi ortalama alter sayısından düşük Çıkmıştır. Bu, çalıŞılan populasyonlarda tespit edilen tüm allel
frekanstannın eşit oImadrğf her durum içifl geçerli oJacakttr.

4.2.3. Ortalama HeterozigotIuk


Populasyondaki beklenen ortaiama heterozigotluk {hj), Bursa ÖfOelderinde en yüksek

(0.279±0.205) Mersin örneklerinde ise en düşük (0.174±0.201) hesaplanmıştır. Populasyonların

tamamında 0.235±0.207 olarak tahmin edifen ortalama heterozigotluk (H) değeri, tüm anel
frekanslan üzerinden 0.331±0.155 olarak bulunmuştur (Çizelge 4.2.).

Bal ansı poputasyonfannda beldeneo ortalama heterozigotluk değerlerinin yüksek oldu~u


görülmektedir. Populasyonlarda hesaplanan beklenen ortalama heterozigotluk değerteri arasındaki

farldılıklar istatistik: olarak önemli bulunmamıştJr (Bursa ve Mersin ömelderi arasında hesaplanan t
test değeri 0.37 dir). Bu sonuçtan hareketle çalışılan populasyonfann tamamının beklenen ortalama
26/34

heterozigotluk değerleri bakımından aynı düzeyde genetik varyasyona sahip olduğu tespit
edilmiştir,

Tüm allel frekanslan üzerinden O.331±O.155 olarak hesaplanan ortalama heterozigotluk CH)
değerinden de yararlanılarak bal ansı populasyonlanndaki genetik varyasyonun oldukça yüksek
olduğu belirlenmiş olmaktadır.

4.2.4. Shannon Sabiti


Shannon sabiti (Ha), Bursa örneklerinde en yüksek (0.407±O.288) Mersin örneklerinde ise en

düşük (O.260±O.287) hesaplanmıştır. Populasyonlann tamamında O.345±O.294 olarak tahmin


edilen Shannon sabiti, tüm atlet frekanslan üzerinden 0.493±0.20S olarak bulunmuştur (Çizelge
4.2.).

Yöresel bal ansı populasyonlannda ortalama Shannon sabiti değerlerinin yüksek tahmin edildiği

görülmektedir. Populasyonlarda hesaplanan ortalama Shannon sabit; değerleri arasındaki farklılıklar

istatistik olarak önemli bulunmamıştır (Bursa ve Mersin örnekleri arasında hesaplanan t test değeri

0,36'dır). Bu sonuçtan yararlanılarak çalışılan populasyonlann tamamının Shannon sabiti değerlerı

bakımından aynı düzeyde genetik varyasyona sahip old~u tespit edilmiştir.

Tüm aıle/ frekans/an üzerinden hesalanan ortalama Shannon sabiti değerlerinden de yararlanılarak

yöresel bal arısı populasyonlarındaki genetik varyasyonun oldukça yüksek olduğu belirlenmiş

olmaktadır.

4.2.5. Polimorfik lokus Oram


Populasyonlardaki genetik varyasyonun tahmininde kullanılan kriterlerden birisi olan polimorfizm
derecesi ya da polimorfik lokus oranı (Ppoly), Bursa örneklerinde en yüksek (% 69.80) Mersin

örneklerinde ise en düşük (% 50.34) hesaplanmıştır. Populasyonların tamamında % 61.41 olarak


tahmin edilen polimorfik lokus oranı, tüm allel frekansları üzerinden % 92.62 olarak bulunmuştur

(Çizelge 4.2.),

Polimorfizm derecesi (% 92.62) populasyonlar arasında genetik varyasyonun yüksek olduğunun

diğer bir ifadesidir. Bu değer, Hunt and Page (1992) tarafından yapılan araştırmadaki verilerden

i hesaplanan değerden (% 20.83) oldukça yüksektir.

4.3. Populasyonlar Arasındaki Genetik Farklılaşma ve Kümeleme


t

i
Bal ansı populasyonları arasındaki genetik farkJılığın ortaya konulması amaayla, genetik farklılaşma
katsayısı (RST), genetik mesafe (D) ve gen akışı N m değerlerinden yararlanılmıştır. Kümeleme

analizi, genetik mesafe değerleri kullanılarak yapılmış ve populasyonlar arasındaki filogenetik


ı ilişkilerinin ortaya konulmasına çalışılmıştır.

i
ı
t
4.3.1. Genetik Faridıllaşma Ka1l5a,,1sı
Tüm lokuslarlar üzerinden olarak

ortalama

ise 0.3299±0.0240 olarak tahmin

RAPD bakımından farldı

varyasyon un 28.89'unun arı

pOI!lUlaS'VOflla,mlln faridi oeoe:tik valtlılcıra kalan LL/Iı 71. 11 'Ininse her bir

Genetik temelde ortalama olarak

Bu durumda
Sunun sonucunda da

lokuslar bakımından

edilememektedir. Bu durum kullanılan istatistiğin önemli bir eksikliği olarak


varyasyon un vül!cse:1c olması aynı zamanda
çeşit:lfliigin de
farklı bölg€l!ef'<1e """,'!-jet-iril",,,,, bal ansı poıpulas1,orııa"In<la D,ODiJla!iYOn
Nitekim bu
ortalama CH 0.331:±O.155 }, 5t>.annon sabiti (

ile de desteklenmektedir.

ortalama ortalama

= ile aynı olmakla birlikte tahmin

kullanılarak ta ",,,,,nrru,e olmaktadır.

4.3.2. Gen

Bal arısı DODuıasvom araSinda her generasyon eden sayısı ortalama

olarak 1.2301 olarak he~>aplanımı:ştır

OODuıasvorlli':lf ;ır;;ı,':,n,n;,llri rırın'-;\fi m",ı;:;;ıjFp a:za'iaıkça, po:puıasyom<3tr arasında

ünde artırıaSt beidenen durumdur. Bu


pOpUlas;yonliınrıda r>C>,,..,,,,.-ii olabilecek
temelini kontrollü bir sınırlı

tüm böilgeler-in<Jle kullanılabilmektedir.


popuıasıyonıc:ır arasıııda sınırlı

arasında her generasyon


ortalama olarak 1.2301 adet etmektedir, ana an
ortak bir gen havuzundan ı.;::ırHlrn.;::ı,c:1 ve ana arı vp:~ic:l~i ..i,rilinirırlp

temel sürülerin olma oıasıııım ile l"uınUllrlSVUinıaır arasındaki

az olması arasındaki """",,,,r,v r;;u",uı",c,ın u;-.,ı,~~", bulunmasında etkili


olabilir,

4.3.3. Genetik Mesafe


arasındaki nonohv ınesafe {D 0.0716 ile 0.2283
Fondrk et al. tarafindan

Genetik popl1las;yom.::ır arasındaki farklılıkların

ve Elmah örnekleri yapı bakımından birbirine en


lIi'I'C:Vj'lnl'~" benzer
yapıya bu pog:)u!i"ISYIJnl,mn POipuııas'VOlılarocm farldı ".",u",!.! ifade
edilebilir.

Genetil< benzeriik rl""-"",-I"",,',,o bakılarak UVIJu:t<>::> tamamının farklı n",nnl"ln

alınan örneklerin ve
anCllık u "'.1<... "a, ve
Benzer bir durum her ikisi de Kafkas no,"'nlri .... , olarak:
ifade
olabilir. Verilen iki
.I::>'~"t"nl;;,r, arasındaki N>n7,.,.r1,nl

Farklı populasyonlar arasındaki benzerliiderin


farldı bölQ€llerueld ::4·nrıi::4n,"

ve ardından üreme mevsiminde bir arada bulunmaları sonucu


DOIDullasvolnıalr arasında olası gen ",,,,,,,,.>n_,..,,,,, sonrası

aerc€!kh:5rne:5i ile Ancak bu durumun ortalama gen akış! değerinin


mümkün Populasyonlar arasında her
generasyon beklenen az <::;ıı",,,,t;;,Je. farldı nt:>nnıi-inlr&:>

oranda benzer olmalarını ",;>,111"""",::><::, "".'U',..,.a zordur. Belirtilen


bu kahtim
ile r.;;>ı,,,",,,,,, .. lokuslann miktarındaki azlıktan l<avn,aKıananlle~:el< kimi de
29/33
i
ı
Çizelge 4.3. Türkiye Bal Ansı Populasyonlanna Ait Genetik Benzertik i Mesafe Değerteri
i
f Populasyon Yığılca Aydın Elmalı Kazan AÜZF Bursa Bağarası Davutlar Mersin Balıkesir
~
-- --~~ --~,-~----------------~--

~ Y/ÇI/lea *** 0.9170 0.9309 0.9044 0.8955 0.9080 0.8789 0.8867 0.7959 0.8272

t Aydın

Elmah
0.0866

0.0716
***
0.0771
0.9258

***
0.8967

0.8900
0.8736 0.8819

0.8963 0.8941
0.8493

0.8702
0.8518

0.8769
0.8055

0.8073
0.8346

0.8256

Kazan 0.1005 0.1091 0.1166 *** 0.9059 0.9184 0.8837 0.8636 0.8064 0.8392

AÜZF 0.1103 0.1351 0.1095 0.0988 *** 0.9216 0.8997 0.9015 0.8275 0.8759

Bursa 0.0965 0.1257 0.1120 0.0851 0.0817 *** 0.9291 0.9124 0.8389 0.8808

Bağarası 0.1291 0.1633 0.1391 0.1237 0.1057 0.0735 *** 0.9119 0.8502 0.8736

Davutlar 0.1203 0.1604 0.1313 0.1466 0.1037 0.0917 0.0922 *** 0.9082 0.9029

Mersin 0.2283 0.2162 0.2140 0.2152 0.1893 0.1757 0.1623 0.0962 *** 0.9305

Balıkesir 0.1897 0.1808 0.1916 0.1753 0.1325 0.1269 0.1351 0.1021 0,0720 ***

4.3.4. Kümeleme Analizi


Nei (1978)'nin genetik benzertik/mesafe değerterine ilişkin matristen (Çizelge 4.3.) yararlanılarak

Sneath and Sokal (1973)'ln metoduna göre çizilen UPGMA dendogramı Şekil 4.18. de gösterilmiştir.

fr Kümeleme analizi sonucunda üç farklı ana grubun oluştuğu görülmektedir. Birinci ana kümeyi
Yığılca, Elmalı, Aydın ve Kazan yörelerinden örneklenen populasyonlar oluşturmaktadır. İkinci ana
kümeyi oluşturan Bursa ile Bağarası populasyonlan genetik olarak birbirine en yakın olan
populasyonlardır. Bu alt küme önce Davutlar sonra AÜZf populasyonları ile birteşerek ikinci ana
kümeyi oluşturmuşlardır. Üçüncü ana küme benzer (0.9305) genetik yapıya sahip olan Mersin ve
Balıkesir'den örneklenen populasyonlardan meydana gelmektedir.

Oluşturulan dendograrnda Ne; (1978)'nin genetik benzertik/mesafe değerterinde olduğu gibi, farklı

genotiplere sahip populasyonlann aynı kümelerde yer aldığı görülmektedir.

YıOılca
i
i i Elmalı
i Aydın

Kazan
AUZF
Bursa
i
i
-
-1 Baç:)arası

Davutlar

Mersin
i
i Balıkesir
• i , i • i i i i •
0.94 0.9S 0.96 0.97 0.99 0.90 0.91 0.92 0.93 0.94
Şekil 4.18. TOrkiye Bal Ansı Populasyonlanna Ait UPGMA Dendograrnı
5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu farklı ömeklenen
RAPO markerler! kullanılarak markerlerden

kümeleme analizinden "",lr:>,..I::.,.."I",, iJOPulasyonlcın arasındaki n.r,n<:,n",'"

edilmesi ve n<Y7runr. ;:",-"",1''"'''" po!;ıUlas,ron n.o.~ot-I,1r yapısı üzerine olası etkilerinin belirlenmesi

analizler ve bal arısı

varyasyonun RAPD
Polimorfik RAPO bakımından

149 lokustan °/0 92.62'5Inln nnl:ırn,rtrU

Ba! ansı varyasyon un v ... " ......... , " ' ... " ortalama aıle i

sayısı ortalama etkili allel sayısı hPlfl""f"W.n ortalama heter·oziacıtlu

Shannon sabiti
lokus sayısı nnlim,nrliL- lokus oram bu
kriterleri bakımından UUUUld::'VUlllcl[ arasındaki farklılıkların istatistik olarak önemli
durulan tüm genetik varyasyon kriterleri bakımından

populasyonlann kendi varyasyona oldukları sonucuna

Bal arısı popuııasvoıılan arasındaki farklılıkların konulması no,,,,,,f"iilr farklılaşma

0.2889 olarak birbirlerinden olan


nn'~t-"",n",n n"",-u:>tile t-::.rlrlhla'c:rna 1r""ı-"I;,""tO.,.,r1:::", vı.. r:::>' .... "'""::>,."'"" bal ansı populas:yoni2lnruia edilen
varyasyonun kalan 28. 89 'u ise
populasyonlar arasındadır. Genetik ve Kümeleme analizi
köken aldıldan farldı genotip gruplarına göre sınıflandırılmasının oldukça zor olduğu

ileri sürülebilir.

Elde edilen IlAPO


ve bu varyasyonun oranda farklılıklardan

bu durumun adaptif karakterlere da


desteklenmesi Populasyonlar içindeki no ....""f";v varyasyonun olması bu türde
yaıpl!,'ibile(:ek ıslah 1':::'::11l\1'01" sonucunda elde edilecek ilerlemeyi arttıracağı istenen bir
durumdur.

Her bir kendi varyasyona Inkal


bulundukları çevre uyum bir sonucu
olarak Polimorfizmin ;:ırıık'!;uun;}<;.mır!a da v;;:llr;:ır'l;:ıru!;; temel kurallardan birisi farklı

c::"r+l::,rmırl::> selektif bir ;:ıv;~nt:::'l;:ı Bunun sonucunda da farklı

bakımından birbirlelinden
zamanda kendi içlerinde farklı genler bakımından yapılarını muhafaza edebilirler.
vnl~<:ıı::ıı bal ansı populasyonlarındaki genetik varyasyonu artırıcı yönde bir etkiye
ileri sürülebilir. Bal farklı çevre uyum
ancak farklı gen frekanslan lehine selektif bir mümkün olabilecektir.
Lokal poıoulas1~orılaırd bu nonnir'n,!r V,CUY,nr'7'<'"",n deQilsl~[jjklerlne ",;;:;,,.,,,1,01 olarak bal
ansı ek~)ti!)leri arasındaki "",...or"", farklılıklar da artabilecektil,

ooouııasvo,maın üzerinde
mtONA n",,-u>tiı.- soyuna dahil olcıbilieceqi üzerinde et al. 1997, Palmer et al.
Yıldız ve ark. Yıldız ve ark. üzerinde RAPO
markerleri kullanılarak bir olmas! bu
daha etkin bir yorumlanmasım sınırlandırmıştır. Belirtilen bu eksiklik aynı

tarafından desteldenmesi ve da
r;;u.",nn;;Ul,;J4n elde edilen poı:)uıaISYC)I1!cınnın RAPD
markerleri bakımından tanımlanmasında verileri olarak rt""n""rı"",.. rtirilrn""ıldo bu
konudaki niteliktedir.

bal ansı elde edilebilmesi


mikrosatemte markerler
temsil edecek örnek belirlenmesi ve ayrıca na"?n.n". en az sev/de
izole örnek üzerinde gereklidir.

KAYNAKLAR
Asal{ C. And MA 1995. ı-n~rvrr,o n,nlvırnn.rnlı,ic in bee
mellifera L) from Anatolla. Turk J. LOOI(KIY 153-156.
G.J. 1993. analysis of worker honeybees using
80:226-231.
H.V. 1996. Orta Anadolu bal ansı ekl()tilJleiriniin ve
davranışsal özellikleri üzerinde bir Tezi

Kimi ana arı anların özellikleri ve


bunlardan hibrid ebeveyn i hatları geliştirme olanakları. Doktora Tezi

H.G. 1986. ONA difrerences found between Africanized and NatL


Acad. ScL USA. 4874-4877.
Hall, H.G. 1990. Parental analysis of introgressive hybridization between African and
nudear DNA RFlPs. Geneties. 125: 611-621.
A.G. 1997. Principies of Populatlon Geneties. Third Edition. Sinauer
Massachusetts.
R.E 1992. Patterns of inheritanee wiili RAPD molecular markers reveal novel
in the bee. Theoretical and Genetics 85: 15-20.
r""'""n", ;;ı";;>.'ve",,, of sex determlnatlon in the bee

map of the based on RAPD

in a central AnatoUan
me/I/fera L
M. and Kence A. 2000. Genetic and morphometrie variation in honeybee
of 31: 343- 356.
32/33

R.C. 1972. The ;:;;,nınr"+il'1,nn,,,,,r>t of human rmJ'",r~"n, Evol. 6:381-398.


and S.G. 2001. PeR : The Basics from h;:ılrl<'rIN" to to bench. BIOS
Scientific Publishers limited Oxford.
Genetic distanee between Hnı,luı,dHiUIS Am. Nat. 106: 283-292.
M., 1978. Estimation of average holhOrr.7,,,ru,cit.. , and rtoı",of",r distance from a smail number of
individuals. Geneties. 89: 583-590.
M 1987. Molecular L "',",'UL"''' Genetics. Columbia
M. and 2000. 1\10lecular Evolution and ı.Jn'\tınn",,:no:<I·lr<: Oxford Oxford.
1997. Exeter Sol'twiare
O. 2000. TurkiSh Genetic variation and
evidence for a fourth linf>:::>rı,.:> m(f;~Jljtjera mt-DNA. The J. of HPil"Prlitv 91(1): 42-46.
F. 1988. l:iıoQe()Q Berlin.
rJ!. and O. 1997. Turkish bees hl:>:I"",n to the
east Mediterranean mitochondriallineage. Apidologie. 28 269-274.
Sneath F P.H.A. and Sokal, R.R. 1973. Numerical Taxonomy. W.H. Freeman, San Fransiseo.
and H.G. 1998. Differences between African and European
in random DNA The J. of 89

genomes PeR with

Williams, J.G.K. 1993, Genetic using randomly amplified polymorphic DNA markers.
Methods 704-740.
JA and S,V. 1991. DNA
no,~",i-ii,... markers. Nuclelc Acids Research

within and among natural noIDU!,arı{)I1S Vol. 4. The Univ. Of

Z-H. and
Molecular

tI-nl"nr,l'1n"",ı DNA PeR - RFLP


Kuilamlarak Türkıye Bal Anlarımn Tanımlanması. XIV Ulusal
69-73.
33/33

PROJE

POPUlASYONLARıNDA RAPO
POlIMC)Rfl[K DNA) POIJ~JRf:ız,.n

Proje ve Yardıma
Proje Yürütücüsü : Or~ Mehmet Aii YILDIZ

Yardımcı : Prof~ Or.. A . FIRATU


Yardımcı Araştırmacı ... Dr.
Yardıma Ar::ı,,,,...'rn",,,,,,, ....
Yardıma Araşbrmacı ...
Projenin Yürütüldüğü Kuruluş ve Adresi: .. n"":::Or:;> Zootekni
Bölümü, Blyornetri ve Genetik 06110~ Oıs.k:ai>t-.ı!!tnkara

Destekleyen Kurulu,{lann) Adt ve Adresi:


Projenin Başlangıç ve 8itif

Öz
Araştırmada Türkiyebin LO fartdı unr"""",rvı.:.n
pıimeıibakımından potim()rfilic} b",lirjGınmi.~tir

Ortalama etkili anel sayısı (ne beldenen ortalama


ortalama heterozigotluk CH =0.331), Shannon sabiti (He =0.493),
(np =138) ve polimorfik IOLWS oranı (PpQIy 92.62) otarak hesaplan heterozigı)tlu
oldukça yüksektir.

eden ortalama birey sayısı (Nm =1.2803)


arasındaki genetik (RST=0~2889 )
varyasyonun büyük bir ktsmı 71.11) 1lOı;:ılUlaısyoıılar geri kalan kısmı (% 28.9) ise
populasyonlar arasındadır.
Genetik benzerfik/mesafe ve tefttTl!'>!'!'> !>,,,,,,tl,,?!,,,,ri
gruplanna göre sınıflandmfmasınm ...."'u"'':,o
Türkiye bat al1Sf poı)UiCilsy(ml,ı:lnnın
sahip olduJdan,
varyasyonu amncı yönde bir

Anabtar Kelimeler: Bal ansı,

Projeden Kaynaklanan
Bilim Dalı: Genetik (lJW8)
Doçentlik Bilim Dalı Kodu: 1203 M>i\lVi'ln Yetiştirme ve

You might also like