You are on page 1of 416

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

1

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
2


TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

NDEKLER

Jeolojik Gemiten Gnmze Doal klim Deiimi 5
Gnmzden 2100 Ylna klim Deiimi 25
klim Deiikliinin Halk Salna etkileri 45
Kresel klimin Yeniden Yaplandrlmasnda Halkla likiler Endstrisinin Rol 54
Trkiye'de Maksimum, Minimum, ve Ortalama Hava Scaklklar le
Ya Dizilerinde Gzlenen Deiiklikler ve Eilimler 65
Tokat linde Saptanan Kurak Srelerin L Moment Teknii ile
Blgesel Frekans Analizi 82
Akdeniz'de Tropik Siklon Benzeri Oluumlar ve Kresel Isnma 96
Atmosferik Sera Gaz Olarak Denitrifkasyondan Kaynaklanan
Azot Oksitleri Sorunu ve neriler 110
Karbondioksit ve Enerji Aklarnn Tarm ve Orman Alanlarnda Belirlenmesi 118
Deniz Seviye Ykselmeleri ve Ky Alanlar Krlganlk Modeli 129
letmede Olan stanbul Barajlarnn Bugn,
Gelecekteki Su Potansiyeli ve Ynetimi 148
klim Deiikliinin K Turizmine Etkileri 156
klim Deiiklii ve Enerji 172
Sanayide Teknoloji Seiminin klim Deiimi zerine Etkileri 206
klim Deiiminin Tarm zerine Etkileri 216
Kresel klim Deiiminin Gda Gvencesi ve Gvenliine Etkileri 232
Kresel klim Deiikliinin Su Kaynaklarna Etkisi ve Uyum nlemleri 238
Gllerde klim Deiimi Kaynakl Hidrolojik Sorunlar ve Ekolojik Tepkiler 253
klim Deiikliine Kar GAP Blgesinde Etkin Sulama Stratejileri 264
lkemiz Su Kaynaklarna klim Deiiminin Etkilerinin teki Taraf 282
Kentsel Ulamn Kresel Isnmadaki Etkisi ve Alternatif Yaklamlar 298
Kentsel Gelimenin klim Deiikliine Etkileri, Ekolojik Kentler zm Olabilir mi? 305
klim Deiiklii, Kent Planlamas ve Yerel Ynetimler-
Londra Belediyelerinden rnekler 322
klim Deiikliine likin Uluslararas Szlemeler ve Trkiye 330
Kresel Isnma ve klim Deiikliinde Global bir nlem: Karbondioksit Vergisi 351
Kresel klim Deiimi: Uluslararas Politikalar ve Trkiye 357
Yer Yuvarnn Gemiinde klim Deiimi ve Bu Gn Anlamada Mhendislik Etii 373
Kresel klim Deiimi ve Etik 385

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

3
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
Dzenleme Kurulu :

Alaeddin ARAS, TMMOB
Ismail KK, TMMOB
N.zlem ERGENLER, evre M.O
Cengiz GLTA, Elektrik M.O
Gksel ERKAN, Fizik M.O
Ufuk Serdar INCE, Harita K.M.O
Haydar GAZELOLU, Jeofizik M.O
Mehmet EKMEKC, Jeoloji M.O
Baris LEVENT, Makine M.O
Osman, TEZGDEN Makine M.O
Isil AKI, Peyzaj M.O
Saadet Gken KUNTER, Sehir Plancilari O
A.Ihsan ILHAN, Ziraat M.O
Mustafa DREN, Meteoroloji M.O
A.Deniz ZDEMR, Meteoroloji M.O
A.Erhan ANGI, Meteoroloji M.O
.Taner AKMAN, Meteoroloji M.O
Mikdat KADIOLU, Meteoroloji M.O
Miktat YAVUZ, Meteoroloji M.O
Ugur RN, Meteoroloji M.O
Yksel MALKO, Meteoroloji M.O

Yrtme Kurulu :
Prof.Dr. Mikdat KADIOLU, Meteoroloji M.O
Prof.Dr. Mehmet EKMEKC, Jeoloji M.O
N.zlem ERGENLER, evre M.O
Gksel ERKAN, Fizik M.O
Isil AKCI, Peyzaj M.O
A.Erhan ANGI, Meteoroloji M.O
Dr. Yksel MALKO, Meteoroloji M.O
A.Ihsan ILHAN (Ziraat M.O)

Bilim Kurulu :
Prof.Dr. Necati AIRALOLU, Istanbul Teknik niversitesi
Do.Dr. Hafzullah AKSOY, Istanbul Teknik niversitesi
Prof.Dr.Meryem BEKLOLU, Ortadogu Teknik niversitesi
Prof.Dr. Mehmet EKMEKCI, Hacettepe niversitesi
Prof.Dr. Selahattin NCECK, Istanbul Teknik niversitesi
Prof.Dr. Mikdat KADIOLU, Istanbul Teknik niversitesi
Prof.Dr. Riza KANBER, ukurova niversitesi
Do.Dr. Kasim KOAK. Istanbul Teknik niversitesi
Prof.Dr. Levent AYLAN, Istanbul Teknik niversitesi
Prof.Dr. Orhan EN, Istanbul Teknik niversitesi
Dr.Ethem TORUNOLU, Anadolu niveristesi
Do. Dr. Murat TRKE, anakkale Onsekiz Mart niveristesi
*Bilim Kurulu simleri soy isime gre alfabetik dizilmistir





TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
4

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

AMA :
klimler duraan deildir ve srekli deimektedir. Bu srecin ok yava olmas
nedeniyle canllar bu deiime belli llerde ayak uydurabilmektedirler. Ancak
19. yzylda balayan sanayileme devrimi ile birlikte doal iklim deiimi sreci
zerinde insan aktiviteleri etkili olmaya balamtr. Plansz ve programsz fosil
yaktlarn kullanmna bal olarak artan sera gaz emisyonlar, dnya
atmosferinin enerji dengesinin bozulmasna neden olmaktadr. Bu bozulma,
kresel snmay beraberinde getirerek zellikle 20. yzyln ikinci yarsndan
itibaren gzlemlenmeye baland ekliyle iklimler zerinde etkili olmaya
balamtr. Bir baka deyile uzun vadede yaanan doal iklim deiimi
srecinin, insan mdahalesi nedeniyle doal yaamn uyum salamasna izin
vermeyecek ekilde ksa srede yaanmas sz konusudur. Bir insan mrne
sacak ekilde ksa srede yaanmas sz konusu olan kresel anlamda iklim
deiiminin ok nemli olumsuz etkileri olacaktr. Scaklk ve ya rejimindeki
ani ve kalc deiimler, bitki, hayvan hatta insan glerine neden olacaktr.
Kutup buzullarnn erimesine bal olarak deniz seviyesindeki ykselme ky
ehirlerini ve ada lkelerini tehdit edecektir. Meteoroloji karakterli doal afetlerin
skl ve iddeti artacak ve byk apl can ve mal kayplarna yol aacaktr. Bu
balamda, tm dnya gibi lkemiz zerinde de ekolojik, sosyo-ekonomik ve
sosyo-politik etkileri olacak olan kresel iklim deiimi konusunda, TMMOB
politikalarna altlk oluturacak bilgi birikimini salamak amacyla, sekreteryas
Meteoroloji Mhendisleri Odas tarafndan yrtlen TMMOB adna KLM
DEM SEMPOZYUMU dzenlenmektedir.

Sanayi, enerji, ulatrma, kentleme uygulamalarndan etkilenen iklim su
kaynaklar, gda, tarm, hayvanclk ve salk gibi alanlarda etkisini dorudan
gstermektedir. Grnen tm etkilerin yansra toplumsal etik ynyle de
deerlendirilecek olan bu konular bir btnsellik ierisinde Trkiye ve klim
Deiimi balyla tartlacaktr.

KAPSAM :
Bu sempozyumun temas KRESEL KLM DEM ve TRKYE olarak
belirlenmitir. Bu kapsamda konu balklar, kresel snmaya bal olas iklim
deiiminin lkemiz asndan mevcut durumu ve gelecee ynelik teknik
boyutunun ortaya konmasnn yansra, sosyo ekonomik ve sosyo-politik
etkilerinin sektrel yansmalarn da ele alacak ekilde tartlmas
amalanmtr.





KRESEL KLM DEM VE TRKYE

5

JEOLOJK GEMTEN GNMZE KLM DEKLKLER

Mehmet Ekmeki
Jeoloji Mhendislii Blm, Hidrojeoloji Mh. Program
Hacettepe niversitesi, Beytepe Ankara


ZET
klim deiiklikleri, son yllarn tlsml szc haline gelmitir. Neredeyse her
sorunun kkeninde kresel snma bulunur olmutur. Hemen her ortamda,
konuulan, tartlan bir konu haline gelen kresel snma ve iklim
deiikliklerinin doas, gemite yerkrenin iklim koullarnn deiimi, varsa
bu deiimlerin dzeni ve hangi sreler tarafndan denetlendii, dolaysyla
gelecekteki iklim deiikliklerini kestirme olasl konusunda bilgilere yer
verilmemektedir. Yaam sresi leinde insan, iklimin durayl olduu
konusunda bir duyguya kaplmaktadr. te yandan, jeolojik gstergeler ve
doann arivlerinde sakl kaytlar, jeolojik gemite iklimsel koullara ilikin
nemli bilgiler salamakta, iklim deiikliklerinin dzeni ve bu dzeni denetleyen
sreler konusunda ipular vermektedir. Sunulan metin, yerkrenin yaklak
son 1 milyar yl iinde iklimsel koullar asndan geirdii evrim konusunda bir
zet sunmaktadr.
GR
Son yllarda younlaarak gndemde olan ve kresel snma eklinde dile
getirilen iklim deiiklikleri, gnlk yaamda karlalan pek ok sorunun
kayna olarak gsterilmeye balamtr. Gnmzde etkisinin daha da artarak
duyumsand ileri srlen iklim deiikliklerinin kaynaklarnn belirlenmesi, sz
konusu deiikliklerin olumsuz etkilerinin azaltlmas veya ortadan kaldrlmas
amacyla alnacak nlemlerin belirlenmesi asndan yaamsal neme sahiptir.
Bu konuda, bilimsel verilere dayanan grlerden ok daha yaygn olarak znel
yarglara dayanan deiik grlerin dile getirilmekle kalmayp, konuya ilikin
kimi politikalarn, temel bilimsel kavramlardan uzak grlere dayandrld da
grlmektedir. Bu balamda, dikkate alnan en nemli iki konu, iklimin
gerekten deiip deimedii, ve iklim deiiklii varsa kaynann insan olup
olmad eklinde ortaya konmu ve tartlmtr. Hkmetleraras klim
Deiimi Paneli (Intergovernmental Panel for Climate Change-IPCC), 1988
ylndan bugne kadar younlaarak sren almalar sonucunda deiimin
varolduu ve insan kaynakl olduunu ortaya koymutur (IPCC, 1990; IPCC,
1995; IPCC, 2001; IPCC, 2007).
klim deiiklikleri gibi sonular yaam dorudan etkileyen olaylarda insan
etkisinin varl ve/veya etkinin byklnn ortaya konabilmesi, ele alnan
olaylarn doal srelerle deiimleri konusunda bilgi sahibi olmasn gerektirir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
6
klim deiikliklerinde insan kaynakl etkinin varl ve bu etkinin bykl,
iklimsel koullarn hangi doal srelerden nasl etkilendiklerinin bilgisini
gerektirmektedir. Bu bilgiye ulamann en kolay yollarndan biri, insann
varolmad (jeolojik) dnemlerde iklimsel koullarn deiiminin belgelenmesi
olmutur. Jeolojik dnemlerdeki iklimsel koullara ilikin elde edilen veriler
arasnda belirli bir dzen olduu ortaya konmu ve deiikliklerin nedenleri ile
ilgili aratrmalar gerekletirilmitir. Gelecei grebilmek iin, gemie bakmak,
gelecekte neler olabileceini kestirebilmek iin gemiteki sreleri anlamak
gerekmektedir. Ne kadar geriye baklabilirse, veriler arasndaki iliki ve dzen
daha iyi anlalabileceinden, o kadar ilerisi grlebilecektir. Bu nedenle,
jeolojik dnemlerdeki iklimsel koullara ilikin bilgilerin anlalmas, gnmz ve
gelecekteki iklimsel koullarn kestirilebilmesi asndan byk nem
tamaktadr.
GEMTEK KLMSEL KOULLARA LKN DOAL KAYITLAR
nsan etkisinin olmad jeolojik dnemlerdeki iklimsel koullara ilikin bilgiler,
doann arivledii doal kaytlardan elde edilebilmektedir. Her sre, doada
belirli bir iz brakmaktadr. Bu doal izlerin bulunup deerlendirilmesi, doal
olaylar denetleyen srelerin bilgisini gerektirmektedir. Bununla birlikte, bu tr
deerlendirmelerde aygn olarak gnmz gemiin anahtardr deyiiyle
karlk bulan deimezlik (uniformitarianizm) ilkesi temel alnmaktadr. Bir
baka deyile, bugn nasl oluyorsa gemite de yle olmutur eklinde ifade
edilebilecek olan bu ilke, gnmz olaylarnn sonularndan yola karak,
gemite hangi srelerin etkili olduunu ortaya koymaya olanak tanmaktadr.
rnein, sellenme sonrasnda eitli boyutlarda malzemenin srklenerek
dzlk alanlarda biriktii bilgisine sahip olan biri, sellenmeye tank olmasa da,
selin brakt malzeme ynyla karlatnda, gemite bir sel olaynn
gereklemi olduunu syleyebilir.
Yalandrlabilen ve ayn zamanda iklimsel koullara bal olarak gelien
srelerden etkilenen olaylarn sonularn barndran doal malzemeler,
gemiteki iklimsel koullarnn izlerinin kaydedildii en nemli doal arivleri
oluturmaktadr. Doal arivler; buzullar, jeolojik malzemeler, biyolojik
malzemeler ve tarihsel kaytlar eklinde drt ana snf alnda toplanmaktadrlar
(Bradley, 1999).
Tarihsel dnemdeki iklimsel koullara ilikin bilgilere dorudan veya dolayl
olarak yazl kaytlardan ulalabilmektedir. Daha eski kaytlar ise hedeflenen
gemie bal olarak aa halkalarndan kaln denizel kellere kadar deien
farkl malzemelerden elde edilebilmektedir. klimsel koullar belirlenmek
istenen jeolojik dnem uzak gemie doru kaydka, elde edilen bilgi aral
(znrl) azalmaktadr. rnein, gnmzden nce (G) 10 yllk dnem
iin bir aratrma amacyl a doal ariv olarak seilen resifler, yllk dzeyde bilgi
saalabilmektedir. Buna karn, uzak gemie ilikin bilgi salayabilen denizel
keller en iyi olaslkla 500 yllk bir znrlkle analiz edilebilmektedirler.
izelge 1de, gemi dnemlerdeki iklimsel koullarn belirlenmesi amacyla
yaygn olarak bavurulan doal arivlere ilikin bilgiler verilmitir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

7
izelge 1. Jeolojik dnemlere ilikin iklimsel koullarn belirlenmesi amacyla
yaygn olarak kullanlan doal arivler (Bradley ve Eddy, 1991)


Buzullar, olutuklar dneme ilikin iklim bilgileri ierdikleri iyonlar ile oksijen ve
hidrojenin izotoplarnda, hava kabarcklarndaki gaz bileiminde, iz element ve
mikroskopik boyutlardaki tanecik deriimlerinde ve buzulun dokusu gibi fiziksel
zelliklerinde sakldr.
Jeolojik malzemeler, denizel ve karasal keller olmak zere iki grupta
toplanabilirler. Denizel kellerden biyojenik olanlar, olutuklar dnemin iklim
koullarna ilikin bilgiler, ibu mazlemelerin zotop bileimlerinde, fauna ve flora
eitlilii ve bolluunda, ekil-biim zelliklerinde kaytldr. Denizel inorganik
malzemeler bu bilgileri, karasal kkenli incee tanecikler ve kil mineralojisinde
saklarlar. Karasal malzemelerden buzul kelleri ve buzul andrma yaplar,
buzuln yaplar, deniz seviyesi deiimlerine bal ky ekilleri, rzgarla
tanm krntl malzeme ve kumullar, glsel keller ve anma yaplar, kalnt
toprak yaplar, maara damlatalar, gemi iklimsel koullarn kayrtlarn tutan
arivlerdir.
Benzer ekilde, genilik, younluk ve izotop bileimleriyle aa halkalar; trleri,
greli bolluklar ve deriimleri ile polenler; ya ve dalmlaryla bitki fosilleri;
jeokimyasal bileimleriyle mercanlar; gllerde, topluluk zellikleri, bolluklar ve
jeokimyasal bileimleriyle diyatome, ostrakod ve dier canllar iklim kaytlarn
saklayan biyolojik arivleri olutururlar.
Yukarda anlan doal kaytlarn gemi iklim koullarna ilikin olarak
saladklar bilgiler, daha souk, daha yal, daha scak gibi znellik ieren
nitelemeler olabildii gibi, salt ya ve salt scaklk deerleri gibi tamamen
saysal olabilmektedirler. Saysal deerler veren yntemlerin en yaygn olarak
kullanlan oksijen-18 izotopuna dayanan yntemlerdir.
Oksijen-18: Gemie ait scaklk len termometrenin yks
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
8
Hidrojenin kararl izotopu olan dteryumu kefeden Amerikal Kimyac Harold
Clayton Ureyin (1893-1981), oksijenin bir izotopu olan Okisjen-18in (ar
izotop) scakla kar duyarlln farketmi, bu izotopu gemiteki scakl
lecek bir termometre olarak kullanabilecei bir yntem gelitirmitir. Yntem
basit bir ilkeye dayanmaktadr: Suyu oluturan hidrojen ve oksijen atomlarndan
bir ksm bu ar izotoplardan oluur. Denizleri oluturan sular da ayn
yapdadr. Gne enerjisi, deniz yzeyine vurduunda buharlaan ilk izotoplar,
daha az enerjiyle uyarlan hafif izotoplardr. Ar izotoplarn sv fazdan gaz
fazna gemeleri daha zor olduundan, buharlama sonucunda deniz suyu ar
izotoplarca zenginlemektedir.
te yandan denizde bazlar kavkl olan deniz canllar yaamaktadr. Kavklar
kalsiyum karbonat (CaCO
3
) olan canllarn kavklar da deniz suyundaki
elementleri ierirler. O halde canlnn kavksnda ne oranda ar oksijen ierdii,
canlnn yaad dnemin scaklk bilgisini verir. Eer ar oksijen bol ise o
halde canl, deniz suyunun deriik olduu (hafif oksijenin az olduu) bir
dnemde yaam olmal. Eer az ise, bu durumda da deniz hafif oksijence
zenginlemi anlamna gelir. Yerkrede madde yoktan varolmaz, vardan da
yokolmaz olduuna gore, deniz suyunun deriiklemesi veya seyrelmesi iin
gereken su ktlesi, kutuplarla denizler arasnda gereklemektedir. Denizden
buharlaan hafif izotoplu su denize dnmeyip kutuplarda buzullar eklinde
depolanmaktadr.. Buzullar eridiinde de eriyen hafif izotoplu sular yeniden
denize dnmektedir (ekil 1). Yaadklar dnemin scaklna ilikin bilgileri bu
ekilde tayan kavkllarn yaam sona erdiinde okyanus tabanna kelerek
tortularn arasnda sakl kalrlar. Urey, doann bu bilgileri arivledii yeri
bulmutur.

ekil 1. Kutuplarla denizler arasnda byk su ktle hareketleri ve buna bal
izotop ieriindeki deiimler
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

9

KLM DEKLKLERNN DOAL NEDENLER
Yeryuvar iklimi, gne enerjisi, yer-gne arasndaki konumsal iliki,
yldzlararas tozlar gibi d etkenler ve volkanik pskrmeler, da oluumu,
ktasal kayma, atmosfer-okyanus aras s aktarm, yzeyin yanstma zellii,
atmosferin yanstma zellii, atmosfer kimyas gibi i etkenlere bal olarak
gelimektedir. klimbilimciler tarafndan yaplan almalar, bu etkenler arasnda
drdnn iklim deiimi asndan birincil etkiye sahip olduu ortaya konmutur:
Yerin yrngesel hareketindeki deiimler
Atmosferdeki karbondioksit deriimindeki deiimler
Volkanik pskrmeler
Gne enerjsindeki deiimler
Srp matematiki Milutin Milankovitch (1879-1958) yerkrenin son 1 milyon yllk
hareketlerini farkl enlemler iin hesaplam ve bu hareketlerin iklimsel
deiikliklerin nedeni olduunu ileri srmtr. Hesaplarna gore, yerin gne
sistemindeki hareketleri bir dnemsellellik gstermektedir. Dnemsellii 26 bin
yllk olan gndnm kaymas (ekil 2a); dnemsellii 41 bin yl olan ekvator
eiklii deiimi (ekil 2b) ve dnemsellii 100 bin yl olan yrngede
dmerkezlik kaymas (daireselleme) (ekil 2c) yeryuvarndaki iklim
deiimlerinin nedeni olarak deerlendirilmektedir. Bu kuram, yerin yrngesel
hareketlerine bal olarak gneten gelen enerji miktarnda deiimlerin yerin
iklimini deitirdii ilkesine dayanmaktadr.
Gndnm kaymas, yerin gnee en yakn olduu dnem ile en uzak olduu
dnemin deiimi ile ilgilidir. Ekseni etrafnda dnen yerin topaa benzer bir
yalpalanma hareketi nedeniyle bu dnemler 26 yllk dnemsellie sahiptir.
Gnmzde gnee en yakn olunan dnem Ocak ay, en uzak olunan dnem
ise Temmuz ayna karlk gelmektedir. Bu durum 13 bin yl sonra tam
terslenecek, bunun sonucunda dier btn koullar ayn kalrsa, kuzey
yarkrede mevsimler aras iklimsel farklar ok daha byk olacaktr: daha
souk klar ve daha scak yazlar...
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
10

ekil 2a. Gndnm kaymas dnemsellii

Yer ekseninin eikliinde gerekleen deiimler, 41 bin yllk bir dngye
sahiptir. Yerin eksen eiklii 22.5 ile 24.5 arasnda deimektedir.
Gnmzde eksen eiklii 23.5 dolayndadr. Eksen eiklii azaldka, dk
enlemlerde mevsimler aras iklimsel farklar da azalmaktadr. Yksek
enlemlerde ise k mevismleri kar yal olur. Daha serin geen yaz mevsimi,
kn den karlarn tamamen erimesini engeller bylece kar birikimi
gerekleir.Bunun sonucunda, eksen eikliinin dk olduu dnemlerde,
kutup blgelerini buzullar kaplar.
Yrnge elipsletike gnee en yakn ve en uzak noktalarn aldklar enerji
miktar arasnda fark bymektedir. Gnmzde yrnge dairesellie daha
yakn bir ekle sahip olup yerin gnee en yakn olduu nuzaklk ile en uzak
olduu nokta arasndaki fark % 3 dolayndadr. Bu fark gne enerjisinde %7lik
bir deiime neden olmaktadr. Dmerkez kaymasnn (elipslik) en byk
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

11
olduu dnemde en yakn nokta-en uzak nokta aras fark %9 olmakta, bu fark
atmosfere ulaan gne enerjisi miktarnda %20lik bir farka neden olmaktadr.
Yaplan modelleme almalar, yukarda aklanan olayn akt
dnemlerin, yerin en iddetli iklim deiimine tank olduu dnemler olduunu
gstermektedir.



ekil 2b. Yerin eksen eikliinin dnemsellii

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
12

ekil 2c. Yrnge dmerkezliinin dnemsellii
Atmosferde karbondioksitin, su buharyla birlikte yeryuvarnn iklimini
dzenleyen ok nemli bir bileen olduu belirlenmitir. Ortalama scaklk ile
karbondioksit deriimi arasndaki iliki, yeryzeyinin scakln, sera etkisi
yaratan karbondioksit deriimiyle dzenlendiini gstermektedir. Atmosferde
karbondioksitin bulunmamas durumunda, gnmzde 15C yeryzeyi ortalama
scakl -18 Ce kadar debilecekti.
Atmosferde karbondioksit deriimindeki deiimlere etki eden ok deiik
etkenler arasnda volkanik pskrmeler nemli bir yer tutmaktadr. Buzul
dnemlerinde atmosferin karbondioksit ierii % 30 daha dk olmutur.
Atmosferdeki karbondioksitin nemli bir ksmnn okyanuslarda depoland
bilinmektedir. Okyanuslarn karbondioksit depolama kapasitesi ise suyun
scakl ile yakndan ilikilidir. Su scakl arttka, okyanuslardan atmosfere
doru karbondioksit ka gerekleir. Bu da ser etkisinin daha da
iddetlenmesine neden olur. Souk dnemlerde okyanuslar daha fazla
karbondioksit depolara, bylece atmosferdeki karbondioksit deriimi dere ve
sera etkisi azalr. Sonuta souma iddetlenir.
Voklanik etkinlikler srasnda nemli oranda karbondioksit salnd
bilinmektedir. Volkanik pskrmelere, ksa dnemli iklim deiikliklerine neden
olan doal etkenlerdir. Tarihsel dnemlerde gzlenen iddetli volkanik
pskrmeleri izleyen birka yl ortalamadan daha souk gemitir. Bunun
nedeni, volkanik gazlar arasnda kkrtdioksit gaz ile subuharnn stratosferde
oluturduu katman gne nlarnn yeryzeyine gelmesini engellemesi olarak
belirtilmektedir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

13
Doal iklim deiimlerine neden olan bir baka etken, gne enerjisindeki
deiimler olarak belirlenmitir. Yaplan lmler, gne enerjisindeki
deiimlerin beklenenden daha yksek olduunu gstermektedir. rnein,
1980li yllarda 18 aylk lm sonucunda , enerji giriinde % 0.1lik bir
azalmann gerekletii grlmtr. Yaplan modelleme almalarna gre,
gne enerjisinde her yzylda yzde 1lik bir dn, hava scaklnda 0.5-
1.0 Clik dmelere neden olacaktr. Bunun yan sra bilimadamlar, gne
lekeleri ile iklimsel deiimler arasnda da bir balant kurabilmilerdir. Gne
lekeleri younlatkca i iklimde souma olduu ileri srlmektedir.
Yeryuvarnda, ktalar duraan olmayp hareketlidir. Ktalarn hareketli olmas,
karalarn konumlarn, denizden yksekliini deitirdii gibi, atmosferdeki
karbondioksit deriiminin de dimesine neden olmaktadr. Bu hareketler
sonucunda yzey albedosu, yksek enlemli kara alanlar, okyanus aknt yollar
gibi iklimle balantl doa alylarnda deiimlere neden olabilmektedir.
JEOLOJK DNEMLERDE KLM DEKLKLER
Jeolojik dnem yerin oluumundan gnmze kadar geen dnemi kapsar.
Bununla birlikte, bu sre iinde gerekleen iklim deiikliklerine ilikin bilgiler
daha ok son 1.5 milyon yla ilikin olmutur. Stratigrafik almalar, jeolojik
dnemlerde, deniz seviyesinin 600 metreye kadar oynamal ar gsterdiini ortya
koymutur. Gnmzde kutuplarda bulunan buzul ktlesinin tmnn eridii
durumda deniz seviyesinin yaklak 77 m ykselecei hesaplanmtr. Jeolojik
dnemlerde deniz seviyesinde, 6 ana dnemde nemli deiimler
kaydedilmitir: gnmzden nce (G) 505-480 milyon yl aras (Erken
Ordovisiyen) deniz seviyesi gnmzden 300 m yksek; 190 milyon yl nce
(Erken Jura) deniz seviyesi gnmzden 165 m daha dk; 90-70 milyon yl
aras (Ge Kretase) deniz seviyesi gnmzden 350 m yksek; 30 milyon yl
nce (Ge Oligosen), seviye bugnki seviyeden 200 m daha dk; 13 milyon
yl nce (Orta Miyosen) gnmzden 135 m yksek; 3 milyon yldan gnmze
kadar geen dnemde (Pliyosen-Pleyistosen) gnmzden 120 metre daha
dk seviyelere ulalmtr.
Paleozoyik Dnem ncesi (G 540 milyon yl ncesi)
Gnmzden yaklak 540 milyon yl nce balayan Paleozoyik dnemi
ncesinde, yerkreyi etkileyen buzullama devresi belirlnemitir.
Gnmzden 950 milyon yl nce afrika, Sibirya ve ini kaplayan buzul
dnemi; 800-720 milyon yl arasnda gerekleen ve Kuzey Amerika, Avrupa,
Sibirya, in, Afrika ve Avusturalyay etkisi altna alan buzul denemi; 650-600
milyon yl arasnda, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avusturalyay etkisi altna alan
buzullama dnemi, Paleozoyik ncesi en nemli buzullama dnemleri olarak
bilinmektedir. Bu buzullama dnemleri, volkanik etkinliin azald, dolaysyla
atmosfere karbondioksit salmnn azald, okyanuslarda yaygn karbonat
keliminin gerekletii dnemlere karlk gelmektedir. Atmosferdeki
karbondioksit ieriinin azalmasnn yan sra, bu dnemde gne enerjisi
gnmzdekinden daha dk dzeyde olmutur (Emiliani, 1992).
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
14

Paleozoyik Dnemi (G. 540-245 Milyon yl)
Kambriyenden gnmze kadar kresel ortalama scaklk deiimleri ekil
3teki grafikte gsterilmitir.
Kambriyen (G.. 540.0-510.0 My) Kambriyen dneminde hkm sren iklim
koullar hakknda yeterli bilgi bulunmamaktadr. Olaslkla ne ok scak ne de
ok souktu. Kutuplarn buzullarla kapl olduuna ilikin herhangi bir kayt
bulunmamaktadr.
Ordovisiyen (G.. 510.0-439.0 My) dneminin balarnda yerkreyi lman bir
iklim etkisi altna almt. Okyanus kara iine doru sokulmu, tropik denizler
olumutur. Ordovisiyenin daha ge dnemlerinde yerkre soumaya balam,
gney kutbunun buzullar Afrika ve Gney Amerikann nemli bir blmn
kaplamtr. Bu arada, Kuzey Amerika, Avrupa, Sibirya, ve Gondwanann dou
kesimleri gneli ve lkt.
Siluriyen (G.. 439.0-408.5 My) Kuzey amerika-Kuzey Avrupa blgelerinde
hkm sren kurak kuakta mercan resifleri olumu, gney kutupta ise
buzullar etkisini yitirmeye balamtr.
Devoniyen (G.. 408.5-362.5 My) dneminin balar, kurak iklimin hkm
srd dnemlerdi. Kuzey Amerikai Sibirya, in ve Avusturalya genellikle
kurak, gney Amerika ve Afrika serin ve nemliydi. Daha sonraki dnemlerde
Kanada ekvatorla kesimi, ekvatoryal orman kuaklar kmr yataklarna
kaynaklk etmitir. Buzullar, Amazon havzasnn gney kutbuna yakn blmn
kaplamtr.
Karbonifer (G.. 362.5-290.0 My) balarnda Pnagea ktasnn kuzeye doru
hareketi sonucu iklim kuaklar gneye kaymtr. Tropikal yamur ormanlar
Kanadadan Bat avrupaya kadar uzanyordu. lerleyen dnemlerde ve dnemin
sonlarna doru Pangea ktasnn tropik yamur ormanlaryla kapl i ksmlar
llerle evriliydi. Gney kutup buzullarla kaplyd.
Permiyen (G.. 290.0-245.0 My) dneminin balarnda buzullarn kuzeye doru
ilerlemesi sonucu gney yarkrenin byk bir ksm buzullarla kaplyd.
Buzularas dnemlerde, ekvatoryal yamur ormanlar ve lman kuak ormanlar
kmr yataklar olumasna olanak vermitir. Daha ileri dnemlerde, Pangea
ktasnn i kesimleri llemi, ekvatoral kuaktaki yamur ormanlar
kaybolmutur. Kuzey kutbu buzullarla kapl kalm, ancak Gney kutbu buzullar
yokolmutur. Gney in, ekvatorda yeraldndan yamur ormanlaryla kaplyd.
Mesozoyik Dnemi (G. 245-65 Milyon yl)
Triyas (G..245.0-208.0 My) dnemi genellikle scak ve kurakt. Pangeann i
kesimleri kurakt. Scak iklim koullar kutuplarda k aylarnda dahi
grlebiliyordu. Permiyen-Tiyas geii ani bir snma ile byk bir yokolua
neden olmutur. Bu dnemde, yeryznde yaayan canllarn % 99unun
yokolduu bilinmektedir.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

15

ekil 3. Paleozoyikten gnmze kadar ortala kresel scaklk deiimi
Jurann ( G.. 208.0-145.6 My) erken-orta dnemlerinde kurak ve scak bir
iklim hakim olmutur. Bgnk Amazon ve Kongo ormanlarnn yerinde ller
bulunuyordu. Daha ge dnemlerinde ise Jura, Pangeann paralanmas
sonucunda daha souk bir iklim yaamaya balamtr. Pangeann orta kesimi
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
16
daha az kurak olmu, ormanlarla kapl kutuplarda mevsimsel kar yalar
gereklemitir.
Kretase nin (G.. 145.6-65.0 My) ilk dnemlerinde serin bir iklim hakimdi.
Klar kar yal, kutup blgeleri souk iklim ormanlar ile kaplyd. Ge
dnemlerinde ise, iklim dgnmz ikliminden daha scak hale gelmi, ktutplarda
hi buzul kalmamtr. Mevsim deiimleri nedeniyle dinozorlar lman blgelerle
souk blgeler arasnda g ediyorlard.

Senozoyik Dnemi (G. 65 Milyon yl-Gnmz)
Plaeosen (G.. 65.0-56.5 My) dnemi, gnmz ikliminden ok daha scakt.
Grnland ve Patagonyada palmiye aalar yetiiyordu. Avusturalyann
gneyindeki bataklklar 65 derece gney enleminde yeralyordu.
Eosenin (G.. 56.5-35.4 My) erken dnemlerinde Kuzey kutbuna yakn
blgelerdeki bataklklarda timsahlar yayor, Alaskann gneyinde palmiye
aalar yetiiyordu. Orta Avrasyann byk bir blm nemli ve lmand.
Eosenin daha ge dnemlerinde, Gney Kutbuna buzullar bymeye
balamt. Bununla birlikte, iklim gnmz ikliminden daha scakt. Hindistan
yamur ormanlaryla kaplyd. Ilman iklim ormanlar Avusturalyann nemli bir
ksmn kaplyordu.
Oligosen (G.. 35.4-23.3 My) dnemi sresince gney kutbu buzullarla kapl
iken kuzey kutbunda buzul bulunmuyordu. Avrasyann kuzeyi ve Kuzey
Amerika lman ormanlarla kaplyd.
Miyosen dneminde ( G.. 23.3-5.2 My) iklim daha scak olmasn karn
bgnk iklime benzer zellikler tamaktayd. Kutuplardan Ekvatora, kolaylkla
ayrdedilebilen iklim kuaklar olumutu. te yandan, bu dnemde, ngiltere ve
Kuzey Avrupada palmiye aalar ve timsahlar yaamtr. Avusturalya ise
gnmzdekinden daha az kurak bir iklimin etkisindeydi.
Kambriyen ile Miyosen aras dnemde iklim koullarna ilikin ve C. R. Scotese
tarafndan hazrlanan PALEOMAP sitesinden alnan bilgiler geni aralkta
ortalama deerler vermektedir. Bununla birlikte, iklim koullar, daha ksa
dnemlerdeki deiimler asndan ele alndnda, dalgalanmalarn daha sk
meydana geldii grlmektedir.
rnein son 65 milyon yllk dnem daha yakndan incelendiinde srekli bir
souma grlmesine karn, gerek hava scaklnda gerekse deniz seviyesinde
ok sayda dalgalanmalarn da gerekletii anlalmaktadr (ekil 4 ve ekil 5).

Neojen Dnemi (G. 23.3-1.64 Milyon yl)
Gnmzden 23.3 milyon yl ile 1.6 milyon yl aras dnem Neojen dnemi
olarak adlandrlmaktadr. Neojen 23.3 milyon yl ile 5.2 milyon yl arasnda
sren Miyosen ile 5.2 milyon yl ile 1.6 milyon arasnda sren Pliyosen
dnemlerini kapsamaktadr. Miyosen dneminde tektonik hareketlerle birlikte
iklim deiiklikleri, Akdenizin seviyesinde nemli dalgalanmalara neden
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

17
olmutur. Avrupada Rhone vadisi kanalyla svire ilerine kadar ilerleyen
Akdeniz, i blgelerdeki havzalarla balant kurmutur. Miyosen sonlarna dek
Akdeniz, Ispanyann gneyindeki boaz kanalyla Atlantik okyanusu ile
balantl kalmtr. Bu balant, gnmzden 6.2 milyon yl nce kesilmitir.
Ancak, kesinti srekli olmam, ara ara balant yeniden kurulmutur. Atlantik
okyanusu ile balantnn kesilmesi sonucunda, Akdenizde kurumalar
yaanmtr. Akdeniz havzasna gelen su miktarnn buharlama ile kaybolan su
miktarndan daha kk olmas, Akdenizde kurumalara ve bu arada tuz
birikimleri ile sonulanmtr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
18
ekil 4. Son 65 milyon yllk dnemdeokisjen-18 kaytlar ve deniz seviyesi
deiimleri
Miyosenin son dnemlerinde (Messiniyen), Akdeniz, birbirleri ile balantsz
derin ukurluklar dnda suyu olmayan bir havzaya dnmtr. Bu olay,
Messiniyen krizi olarak bilinmektedir. Akdenizde yaplan derin sondajlarda
kesilen tuz katmanlarnn kalnlklar yer yer 2-3 kmye varmaktadr. Buna
dayanlarak, Akdenizin yaklak olarak her 100 bin ylda bir Atlantik
okyanusuyla balantsnn kesildii ve her dngde 100-200 m tuz kelimi
olutuu ileri srlmektedir (Emiliani, 1992). Tuz kelimi, gnmzden 6.2
milyon yl ile 5.2 milyon yl arasnda 1 milyon yl srm olmaldr. Tuz
keliminin sona ermesi, 5.2 milyon yl nce Akdeniz ile Atlantik okyanusu
arasnda Cebelitark boaz olarak bilinen yeni bir balant kanalnn almas
olmutur. Bu alma, Pliyosen olarak adlandrlan ve 5.2 milyon yl ile 1.64
milyon yl arasnda sren dnemin balangcnn gstergesidir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

19

ekil 5. Son 65 milyon yllk dnemde deniz suyu yzeyi scaklk deiimi

Jeolojik gstergelere gre, Neojen dneminde Kuzey Amerika ile Gney
Amerika arasndaki su yolunun ak olduu dnemlerde, scak okyanus
akntlarnn Kuzey Amerika kylarn yalayarak kuzeye doru hareket etmi ve
kutup blgesini ltmtr. Bu su yolununkapanmas ile kuzey denizi soumu,
buzul birikimleri balamtr. Kuzey Denizinde yaplan derin sondajlardan alnan
bilgilere gre, buzullama 3 milyon yl nce balam ve Grnland ayn
dnemlerde buzullarla kaplanmtr. Hemen ardndan, Pliyosen dneminin son
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
20
evrelerinde Kanada ve skandinavya da buzullarla kaplanmtr. klimdeki bu
deiim, byk buzul a olarak da bilinen Kuvaternerin habercisi olmutur.

Kuvaterner Dnemi (G. 1.64 Milyon yl-Gnmz)
Kuvaterner (G.. 1.64 My-Gnmz), iki ana dneme ayrlr: Pleyistosen (G
1.64 My-12 bin yl) ve Holosen (G.. 12 bin yl-gnmz). Kuvaterner, kuzey
yarkrede yaygn bir buzlullama alar ile bilinir. Hemen hemen her 100 bin
ylda bir buzullar Kuzey kutbundan New York, Londra, Berlin, Moskovaya kadar
ilerlemitir. Okyanuslardan buharlaan sularn buzullarda depolanmas
sonucunda deniz seviyesinde nemli dler meydana gelmitir. Buzul
alarnn en iddetli dnemlerinde deniz seviyesi bugnknden 120 m daha
dk seviyelerde olmutur. ki Amerika ktas arasndaki suyolunun 3 milyon yl
nce kapanmas, kuzey yarkrede bu yaygn buzullama olayn balatmtr.
lk buzullama 2.36 Milyon yl nce balamtr. Bu ilk buzullamadan sonra ise
buzul-buzularas dnemler, yerin gne sistemindeki hareketleri tarafndan
denetlenmitir.
Gnmzden 750 bin yldan bugne iklim deiiklikleri, derin deniz kellerinde
bulunan kalsiyumkarbonatl kavklarda yaplan oksijen-18 analizleri ve
yalandrma ile elde edilmitir. Elde edilen bulgular, ekil...de gsterilmitir.
Buna gore son 750 bin yllk dnemde 10 kez buzullama ve buzularas dnem
yaand grlmektedir. Belirli bir dnemsellik ieren bu deiimlerin
Milankovic dnemlerine karlk geldii anlalmaktadr. Buzul dnemlerinde
deniz suyu kutuplara ekildiinden deniz seviyesi yaklak 120 m dm,
buzularas lman dnemlerde buzullar eriyerek deniz seviyesi yeniden
ykselmitir (ekil 6).


ekil 6. Derin deniz kellerindeki kavklardan elde edilen O-18 izotop ierii
deiimleri (Emiliani, 1977).
ekildeki grafikten de grld gibi, bir buzul dneminin oluabilmesi 50-100
bin yl alrken buzullarn erimesi ve buzularas dneme gei 10 bin yl gibi ksa
bir srede gerekleebilmektedir. 20 bin yl nce en iddetli dnemi gerekleen
son buzul ann ok hzl bir ekilde sona erdii bilinmektedir (ekil 7).
Son 20 bin yllk dneme ait scaklk deiimleri benzer dalgalanmalar
gstermektedir (ekil 8). Srekli snma srasnda gzlenen soumalar, krfez
akntlarnn durmas ve volkanik etkinliklere balanmaktadr. Ayn dnemde
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

21
meydana gelen deniz seviyesi deiimleri ise ekil 9da gsterilmitir. Yaklak
12 bin yl nce buzullarn yaklak %50si eriyerek yeniden okyanuslara
dnm, deniz seviyesi -60 mye ykselmitir.

ekil 7. Son 30 bin yllk scaklk kayd. Atlantik okyanusu ekvator blgesinden
alnan karotlardaki foraminifer kavklarnda izotopolar kullanlarak elde
edilmitir (Emiliani, 1995: Emiliani, 1992).

ekil 8. Son 18 bin ylda gzlenen scaklk deiimi (Emiliani, 1992).

zotop kaytlar, ana dalgalanmalarn yan sra iklimde kk dalgalanmalarn da
meydana geldiini gstermketdir. Kk dalgalanmalarn gstergesi olan ara
pikler, genellikle 5000 yllk srelere sahiptir. Bu durum,iklimin durayl
olmadnn bir gstergesi olarak deerlendirilmketedir. Bugnkne benzer
buzularas dnemler 5000 yl kadar srmektedirler. Emiliani (1992)e gre, bu
bilgi gnmz asndan byk nem tamaktadr. nk, dnya bugnk
lman koullar yaklak 5000 yldr yaamaktadr. Dolaysyla, doal sreler
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
22
ileseydi bir deiim (souma) yakn olmaldr. Belki de onaltnc ve onsekizinci
yzyllar arasnda zellikle Avrupada etkisini duyuran ve Kk Buzul a
olarak bilinen souk dnem bu gelen buzul an habercisiydi (ekil 8).

ekil 9. Son buzul andan bu yana deniz seviyesindeki ykselme (Emiliani,
1992)

Oysa gnmzde gndem souma dei kresel snma. Yerkrenin, souma
yerine hzl bir ekilde snma eiliminde olduu grlyor. ekil 10da son
yzyldan bu yana kaydedilmi scaklk ve deniz seviyesi deiimleri
grlmektedir. 1880 ylndan bu yana, yerkrenin yaklak 0.6 derece snd
ve deniz seviyesinin yaklak olarak 8 cm ykseldii grlmektedir. Bu
deiimin doal olup olmad konusunda yaplan almalar, snmann asl
nedeninin insan kaynakl sera gazlar olduunu ortaya koymutur (IPCC, 2007).


a b
ekil 10. 1880-1980 yllar aras a) scaklk farklar ve b) deniz seviyesi deiimi
(Hansen and Lebedeff, 1988: Emiliani, 1992).
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

23

SONSZ
Doa, insann geleceini kestirebilmesi, dolaysyla gvence altna alabilmesi
iin gereken tm bilgileri byk bir duyarlkla kaydetmekte, arivlerinde
saklamaktadr. nsanoluna den, doann dilini renerek, arivleri bulmak ve
okumaktr. Bu ise ancak bilimsel yntemle gerekleebilir. Bilimsel bilgi retimi
iin gereken bilimsel dnme mant bir keyfiyet deil bir zorunluluktur.
Doann bizim iin kaydedip hazrlam olduu iklim bilgilerinin en nemlisini
1948 ylnda kefedip okuyabilen H. Urey, 1950lierin banda iklim gemi
dnemlerde iklimsel koullarn nasl olduu; deiikliklerin varsa dzeni ve bu
dzeni denetleyen srelerin aratrlmas yolunda byk bteli, uzun sren,
yorucu aratrma programlarnn balatlmasna nclk etmitir. Bu bilimsel
bilgi ile yakndan ilgilenen kara-verici/politika reticiler, bu aratrmaya
deneklerle destek olmu ve sonularn almlardr. Amerika Birleik Devletleri,
bu tr aratrmalarla, doal sreler bozulmadan, dnyann hangi blgesinde
gelecekte ne tr iklim deiikliklerinin olaca konusundaki bilgilere 1970li
yllarda sahip oldu. Doal sreler insan kaynakl etkilerle bozulmasayd
souma gerekleecek, kuzey iklim kuaklar gneye doru kayacakt. Kuzey
Avrupann byle bir corafyada yaamsal sorunlar olacakt. Bugn ise insan
kaynakl kresel snma tartlmaktadr. Aslnda bu etkiye insan kaynakl
demek ne kadar doru? Etki, genele kyasla kk bir topluluk, gelimi lke
insan tarafndan yaratldna gre... nsanlarn geneli gelimemi lkelerde
yaadna ve bu etkiyi yaratacak yaam biimine sahip olmadna gre....
Gnmzde gzlenen iklim deiikliklerinin kaynaklar zerindeki tartmalar
sredursun, iklimin insan yaamn gelecekte nasl etkileyecei konusunda
aratrmalarn geciktirilmeden tamamlanmas gerekmektedir. Trkiye
corafyasnda iklim deiikliklerinin bata gda gvenlii olmak zere, su
kaynaklarndan balayarak doal kaynaklarn hangi ynde ve hangi iddette
etkileneceinin, genel bilgilerle deil, her alan sistem iin zel bilgiler reterek
aratrlmas, gelecek olan sorunun kriz boyutuna ulamadan atlatlmas iin bir
nkouldur. Bu nedenle, lke politikalarnn, znel yarglar ve inanlar yerine
bilimsel bilgiye dayandrlmas gerekmektedir. Kara-verici mekanizmann
gecikmeden bu konuda btn glerini hareket geirmesi gerekmektedir.









TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
24
KAYNAKLAR
Bradley, R.S. & Jones, P.D., 1992. Climate Since A.D. 1500. Routledge,
London, 679pp.
Bradley, R.S., 1985. Quaternary Palaeoclimatology: Methods of Palaeoclimatic
Reconstruction. Unwin Hyman, London, 472pp.
Emiliani, C., 1977. Oxygen isotope analysis of the size fraction betwen 62 and
250 micrometres in Caribbean cores P6304-8 and P6304-9. Science,
198, pp. 1255-1256
Emiliani, C., 1978. The cause of the Ice Ages. Earth Plant. Sci. Lett., 37, pp.
349-352.
Emiliani, C., 1992. Planet Earth. Cambridge University Press. USA, 718pp.
http://www.physicalgeography.net/fundamentals/7y.html
http://www.scotese.com/climate.htm
IPCC, 1992. Climate Change 1992: The supplementary report to the IPCC
Scientific Assessment, (Houghton, J.T., Callander, B.A. & Varney, S.K.
(eds.)) Cambridge University Press, Cambridge, 200pp.
IPCC, 1995. Climate Change 1994: Radiative Forcing of Climate Change, and
An Evaluation of the IPCC IS92 Emission Scenarios, (Houghton, J.T.,
Meira Filho, L.G., Bruce, J., Lee, H., Callander, B.A., Haites, E., Harris,
N. & Maskell, K. (eds.)). Cambridge University Press, Cambridge,
339pp.
IPCC, 2001: Climate change 2001: impacts, adaptation and vulnerability,
Contribution of Working Group II to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change, edited by J. J. McCarthy,
O. F. Canziani, N. A. Leary, D. J. Dokken and K. S. White (eds).
Cambridge University Press, Cambridge, UK, and New York, USA,
IPCC, 2007: Climate Change 2007: Impacts, Adaptation, and Vulnerability.
Contribution of Working Group II to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change [Parry, Martin L., Canziani,
Osvaldo F., Palutikof, Jean P., van der Linden, Paul J., and Hanson,
Clair E. (eds.)]. Cambridge University Press, Cambridge, United
Kingdom, 1000 pp.
Shackleton, N.J., 1977. The oxygen isotope stratigraphic record of the late
Pleistocene. Phil. Trans. Royal Soc. B, 280, pp. 169-179.
Shackleton, N.J., 1988. Oxygen isotopes, ice volume and sea level. Quat. Sci.
Rev., 6, pp. 183-190.




KRESEL KLM DEM VE TRKYE

25


GNMZDEN 2100 YILINA KRESEL KLM DEM

Prof. Dr. Mikdat KADIOLU
T Meteoroloji Mhendislii Blm
Maslak, stanbul
kadioglu@itu.edu.tr


zet
Gnmzde tm Dnyada ehirleme hareketleri, krsal kesimden olan gler
ile birlikte hzlanmakta, nfus younluunun ar bir ekilde artmas ve deien
yaam standartlar sonucu da daha ok sanayi retimine ihtiya duyulmaktadr.
Bunlarn sonucunda da artan ehirleme, zellikle sanayi ve yerleim
blgelerinden kan sera gazlar ile evre ve atmosferin byk miktarda
kirlenmekte ve kresel lekte havann snma eilimi de giderek artmaktadr.
Bylece, canl kreden (biyosferden) yukar atmosfere (stratosfere) kadar olan
ksm bata olmak zere, gnmzde dnya atmosferinin kirlenmesi giderek
artmaktadr. Btn bunlar, doay tahrip ederek kentlerin iklimini deitirmek ile
birlikte su, kara ve havadaki yaam tmyle tehdit eden evre problemlerini de
beraberinde getirmektedir.
Bylece son yllarda sadece tropiklerde frtnalarn says ve iddetinde
art yok; Trkiye gibi tropiklerin dndaki lkelerde de iddetlenen gk
grltl saanak yalardan dolay, ehirlerdeki ani sellerin says ve
iddetinde de artlar var. Artk deprem, sel vb. tehlikeler, hzla artan arpk
yerleim blgelerinde daha fazla afete dnebiliyor.
Bu nedenle, klim ve klim Sistemi, Tarihsel klim Deiimleri, Sera
Gazlar, Atmosferin Sera Etkisi, Gnmzde klimde Gzlenen Deiimler,
Tahmin ve Beklentiler gibi konular ele alnacaktr. Bylece iklimin temel
kavramlar tantlm olacak, mevcut tehlikenin nedenleri ile birlikte u anki ve
gelecekteki boyutlar hakknda bir bak acs kazandrlacaktr.

Anahtar szckler: Hava, klim, klim Deiimi, Trkiye, klim Deiiminin
Etkileri.

Climate Change From today to year 2100
Summary
Rising global temperatures will bring changes in weather patterns, rising sea
levels and increased frequency and intensity of extreme weather events.
Climate change impacts will range from affecting agriculture- further
endangering food security-, sea-level rise and the accelerated erosion of
coastal zones, increasing intensity of natural disasters, species extinction and
the spread of vector-borne diseases. Climate change is therefore the greatest
environmental challenge facing the world today. The effects will be felt here in
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
26
the Turkey and internationally there may be severe problems for people in
regions that are particularly vulnerable to change.
The recent Fourth Assessment Report (AR4) of the Intergovernmental
Panel on Climate Change (IPCC) leaves us in no doubt that human activity is
the primary driver of the observed changes in climate. The main human
influence on global climate is emissions of the key greenhouse gases. The
concentrations of these gases in the atmosphere have now reached levels
unprecedented for tens of thousands of years.
For Turkey, climate change means hotter, drier summers (more
droughts, heat waves, wild fires, etc.), milder and drier winters, higher sea
levels and an increased flood risk to coastal areas. Across the globe, there will
be more intense heat waves, droughts and more flooding. There may be severe
problems for regions where people are particularly vulnerable to changes in the
weather. Food shortages and the spread of disease are commonly predicted.
The social, environmental and economic costs of climate change could be
huge.
There are also enormous opportunities if we are willing to take action.
Government, business and individuals all have a part to play, and all of us can
benefit from rising to the challenge of climate change. This paper briefly
explains what climate change means for the world and Turkey and what we
should do about it.

Key Words: Climate, Climatic Change, Turkey, Impacts of Climate Change.
























KRESEL KLM DEM VE TRKYE

27


1. Giri

nsanln son yz yl iinde karada ve suda yapt ve hala yapmakta olduu
tahribatn bir sonucu olarak toprak ve su ile birlikte havann da bileimi nemli
lde bozuldu. Artk hzla artan sanayi ve yerleim blgelerinden kan sera
gazlar ile evre ve atmosferin byk miktarda kirlenmekte ve kresel lekte
havann snma eilimi de giderek artmaktadr. Sonu olarak, artk insan iklimi,
iklim de insan byk lde etkiliyor. Bunun neticesinde 3. bin ylda insanlk
kresel iklim deiimi problemiyle kar karyadr.

Dnyann iklim sistemi, atmosfer ve okyanuslarn doal gleri ile rzgr,
yamur ve scaklk dalmn kontrol eder. Bu dinamik sistem, bir buzul
andan dierine doru srekli deimektedir. Geen 3 milyon yl iinde,
iklimdeki doal deiimleri ve ekolojik sistemlerin kendilerini bu deiimlere
nasl ayak uydurduunu, jeolojik bulgulardan kabaca grmek mmkndr.
Buzul alarda bitki rts gneye, iki buzul an arasnda da kuzeye doru
gelimitir. nsan ve hayvanlarn saysnda da bu bitki rtsndeki deiim
srekli olarak yansmtr.

Buna ramen, 1980li yllardan nce iklim deiimi konusunun nemi,
kamuoyunda az iken akademik camiada bykt. En byk problem Buzul
ana ne yol at? sorusuna yant vermekti. Aslnda 19. ve 20. yzyllarn
balarndaki bir dnceye gre iklim deiimleri gemie ait bir olayd ve
sadece ok uzun jeolojik zamanlarda meydana geldiine inanlyordu. Sonuta,
bilim insanlar zellikle geen 10 veya 20 ylda, iklimin tm zamanlar boyunca
deierek bugnk haline geldii fikrinde birleti. Ancak, son zamanlarda
hkmetler de, dnya iklimi zerindeki olas deiikliklerle ilgilenir hale geldi.

Yaklak olarak son 150 yldr gittike artan ve ar miktarda tketilen petrol,
kmr ve doal gaz gibi fosil yaktlar ve arazi rtsndeki deiimler nedeniyle,
byk miktarda zararl gaz ve paracklar atmosfere salnmaktadr (ekil 1).
Bunlarn sonu olarak, atmosferdeki CO
2
ozon (O
3
)' seyrelten kloroflorokarbon
(CFC) gazlar ve karbondioksit (CO
2
), metan (CH
4
) ile diazot monoksit (N
2
O) gibi
sera gazlarnn miktarlarnda nemli artlar olmutur. Bu artlardan dolay
atmosferde kuvvetlenen sera ilemi de beraberinde gnmzdeki kresel iklim
deiimi ve kresel snma problemini ortaya kartmtr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
28


ekil 1. IPCCye gre gnmzden 440,000 ncesi gzlenen ve 100 yl sonras
ulalmas beklenen atmosferik karbondioksit seviyesinin karlatrlmas
(IPCC, 2001).


Bylece, yeryznde 19. yzyln ortalarndan gnmze kadar olan sre iinde
kresel ortalama hava scakl 0,3 0,6
o
C artmtr. 1860 ylndan 1996 ylna
kadar kaydedilen en scak drt yl ise 1990 ylndan sonra olup, en scaktan
itibaren srasyla 1995, 1990, 1991 ve 1994 yllardr. Bylece 1990l yllar en
scak 10 yldr ve 1998 de 196190 ortalamasndan 0,57C daha scak
olmutur. Aratrmalara gre, gelecek 40 yl iindeki her 10 ylda 0,1C'den daha
fazla miktarda kresel snmann kuvvetlenerek devam edecei tahmin
edilmektedir (ekil 2).

Dier bir deyile, sanayi devrimi dnyann ortalama hava scakl 15C idi. Yani
yaama uygun hava scakln atmosferin sera etkisine borluyuz. Atmosferin
sera etkisi olmasayd dnyada ortalama hava scakl -18C olacakt. Yani,
atmosferin sera etkisi hava scakln 33C arttrmtr. Sanayi devriminden sonra
atmosfere salnan sera gazlar nedeniyle de dnyann ortalama hava scakl
15,6C ye ykselmitir.

Yani Dnyada bugn ortalama 15C hava scaklna gre bildiimiz bir ekildeki
yaam artk deimek zorundadr. imdi temel problemimiz, insan etkinlikleri
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

29
nedeniyle atmosferin gne enerjisini yutmas ve yaynlamas eklinin
deitirmi olmasdr. Bunun potansiyel tehlikeleri sadece havay starak bizi
terletmesi vb. problemler deildir. rnein; ykselen deniz su seviyesi azalan
toprak neminin ok daha sosyo-ekonomik etkileri olabilecektir. Aslnda insanlar
hzl bir iklim deiimine kendini uydurabilir ve ondan korunabilir, fakat bitkiler ve
hayvanlar bu deiimlere ayak uyduramad iin insanlarn besin zincirini de
oluturan tm ekolojik sistem tehlikededir.



ekil 2. IPCCye gre deiik senaryolar sonucu 2100 ylnda olmas beklenen
scaklk artmlar (IPCC, 1995).


zetle, fosil yaktlar ve tarmsal atklarn yaklmasyla beraber byk miktarda
aeresollar ve paracklar atmosfere salnyor. Tarmsal faaliyetler iin alan
alanlar, orman alanlarnn yok edilmesi, ormanszlama ve llemeyle beraber
gelen problemler, uaklarn neden olduu kimyasallar ve dier etkenler ile
iklimleri deitiriyoruz. Kuzeyin zengin lkeleri yksek endstriyel karbon
retimleri ile Gneyin fakir lkeleri ise daha ok kt arazi kullanm ile bu
probleme katkda bulunuyor.

Sonu olarak, yer rtsn deitirerek ve ok byk miktarlarda fosil yaktn
yakarak iklimi hzla deitiriyoruz. Diazot monoksitler, karbondioksit, metan ve
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
30
halokarbonlar, klora flora karbonlar belli bal sera gazlardr. Bunlarda en
byk miktar da karbondioksit oluturmaktadr. Karbondioksitin kayna petrol,
kmr ve doalgaz gibi fosil yaktlardr. Metan ise, pirin ekimi vb. gibi baz
tarmsal faktrler, hidroelektrik barajlar, bataklklar ve plklerden gelir. Bunlar
da srekli olarak ekilde atmosferin sera etkisin kuvvetlendiriyor ve dnyay
sndryor.

Bu nedenle, Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesinde iklim
deiimi sadece atmosferin kimyasal bileenini deitiren (doal deil, sadece)
insani nedenlerden dolay iklimde grlen deiimlere atfta bulunur. Kresel
snma atmosferde artan sera gazlarnn potansiyel etkilerinden sadece birini
ifade eden bir terimdir. Dier bir deyile, u anki kresel snma da yapay iklim
deiiminin en belirgin semptomlarndan biri snmadr.

Yaklak olarak son 150 yldr gittike artan ve ar miktarda tketilen petrol,
kmr ve doal gaz gibi fosil yaktlar ve arazi rtsndeki deiimler nedeniyle,
byk miktarda zararl gaz ve paracklar atmosfere salnmaktadr. Bunlarn sonu
olarak, atmosferdeki CO
2
ozon (O
3
)' seyrelten kloroflorokarbon (CFC) gazlar ve
karbondioksit (CO
2
), metan (CH
4
) ile diazot monoksit (N
2
O) gibi sera gazlarnn
miktarlarnda nemli artlar olmutur. Bu artlardan dolay atmosferde
kuvvetlenen sera ilemi de beraberinde gnmzdeki kresel iklim deiimi ve
kresel snma problemini ortaya kartmtr.

Dier bir deyile gnmzde tm Dnyada ehirleme hareketleri, krsal
kesimden olan gler ile birlikte hzlanmakta, nfus younluunun ar bir
ekilde artmas ve deien yaam standartlar sonucu da daha ok sanayi
retimine ihtiya duyulmaktadr. Bunlarn sonucunda da artan ehirleme,
zellikle sanayi ve yerleim blgelerinden kan sera gazlar ile evre ve
atmosferin byk miktarda kirlenmekte ve kresel lekte havann snma
eilimi de giderek artmaktadr. Bylece, canl kreden (biyosferden) yukar
atmosfere (stratosfere) kadar olan ksm bata olmak zere, gnmzde dnya
atmosferinin kirlenmesi giderek artmaktadr. Btn bunlar, doay tahrip ederek
kentlerin iklimini deitirmek ile birlikte su, kara ve havadaki yaam tmyle
tehdit eden evre problemlerini de beraberinde getirmektedir (Kadolu, 2001).

2. Kresel iklim deiiminin iaretleri

Halk arasnda, iklim deiikliklerinin daha belirginlemesi ile mevsimlerin
srelerinde bir deiiklik olup olmad ve hatta mevsimler kayd m? gibi
sorular daha ok gndeme gelmektedir. Dier bir deyile, meteorolojinin ok
farkl konular olan iklim ve hava artlar lkemizde birbirine ok
kartrlmaktadr.

Hava artlar ile iklim arasndaki fark ksaca yle ifade edebiliriz: Hava artlar,
belirli bir zaman ve ksa bir dnemde gzlenen hava olaylardr; fakat iklim,
hava artlarnn uzun bir dnem boyunca ki ortalamalar veya eilimleridir. Uzun
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

31
yllar boyunca bir yerin iklimini belirleyen bu hava durumlar iinde birok ar
scaklklar, souk hava dalgalar, kuraklklar, seller ve frtnalar da vardr.

Son yllarda kresel iklim deiiminden dolay hava ve iklim parametrelerinde
gzlenen deiimler unlardr:
Buharlama ve yamur miktar artyor;
Yamurun byk ksm saanak eklinde oluyor;
Tundralar eriyor;
Mercanlar beyazlyor;
Buzullar geriliyor;
Denizlerdeki buzullar klyor;
Deniz su seviyesi ykseliyor;
Orman yangnlar artyor;
Frtna & sel hasarlar artyor.

Ayrca hava artlarnn gnlk hayatta kullandmz astronomik mevsimlere
uymas beklenmektedir. Hlbuki gnlk hayatta kullandmz astronomik
mevsimler belirlenirken ne hava artlar ne de iklim zellikleri gz nne
alnmtr. Bu nedenle de, rnein, resmen yaz mevsiminin (21 Haziranda)
balamasndan gnler sonra havalarn hala yeterince snmad sk sk
gzlenebilmektedir. Genellikle bu gibi durumlarda kamuoyunda mevsimlerin
deil de "Bu yaz 13 gn gecikti" eklinde hava artlarnn yanll veya
mevsimlerin kayd zerinde durulmakta ya da iklimin deitii eklinde
speklasyonlar yaplmaktadr. Hlbuki hava artlar astronomik mevsimlere
uymak zorunda deildir, nk bu havann doasna aykrdr (hava, havai bir
eydir!).

zetle sylemek gerekirse;
Hava ve iklim artlar ayn eyler deildir.
Hava artlar mevsimlere uymak zorunda deildir.
Meteoroloji de rekor krar.
Normal hava diye bir ey yoktur.

Bununla birlikte gnmzde deien mevsimlerin baz iaretleri unlardr:
imdi ABDye ilkbahar hafta daha erken geliyor.
ngilterede 20 ku tr, daha nceki yllara gre yuvalarn dokuz gn nce
yapmaya balad.
ngilterenin gneyinde Marsham ailesi 1736dan beri ilkbaharn iaretlerini
kayt etmektedir. Bu kaytlara gre mee aacnn yaprak amasnda en
erken davrand yllar 1990larda oldu.
Scaklarn artmas ile aalar ve sincap vb kk hayvanlar Kanadada
kuzeye doru g ediyor.
ngilterede gecen 30 yln her 10 ylnda sonbaharn 2 gn geciktii
grlmtr. lkbaharn ilerlemesi ise her on ylda 6 gn olmutur.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
32
Genel ve bilimsel olarak kresel iklim deiimine iaret olarak unlar kabul
ederiz:
Buzullarn eriyerek, kutuplara doru ekilmesi ile birlikte yksek dalarn
tepelerindeki buzullarn ve kar rtsnn azalmas.
Deniz su seviyelerinin ykselmesi.
Scak havay ve suyu seven tropikal bitki ve balklarn kutuplara doru
yaylmas. Artan iklim gmenleri ve mlteci problemleri.
Havadaki kirleticilere kar hassas olan narin ku trlerinin azalmas.
Aalardaki ya halkalarnn daha hzl bir byme gstermesi.
Son 1400 yln dnyann en scak yllar olarak kabul edilen 1990'l yllarn
ard sra gelmesi.

Kamuoyunda kresel iklim deiimi daha ok snma ile bilinmekte ve kresel
snma eklinde adlandrlmaktadr. nk aada sraland bir ekilde son
1400 yl en scak yazlar ile dnyann ortalama hava scakl son yllarda
ykseliyor:
Son 140 ylda (aletsel kaytlara gre) art 0,70,2C oldu;
1860 ylndan beri grlen en scak 20 yln 19'u 1980'den sonra gerekleti.
1860 ylndan beri grlen en scak 20 yln 11'i ise 1990'dan sonra
gerekleti;
1998 yl aletsel kaytlara gre en scak yl ve aa halkas, buz rneklerine
gre son 1,000 yln en scak yl; 2002 ise ikinci en scak yldr;
Son 50 yl, buzul kaytlarna gre son 6,000 ylda gzlenen en scak yarm
yzyldr;
Okyanus scaklk kaytlarna gre 1950'li yllarn ortalarndan 1990'larn
ortalarna kadar nemli bir snma yaand.

21. Yzyldaki snma gerek mi veya bu snmay sadece doal nedenler
aklayabilir mi? gibi sorularn yant IPCC tarafndan net bir ekilde verilmi ve
literatrde byk kabul grmtr. IPCCnin bu konudaki grafiksel aklamas
iin ekil 3a, b ve cye baknz. Bu grafiklerde gzlemler (u anda dnya
zerinde gzlediimiz snma) krmz izgiler ile bu deiimleri aklamak iin
yaplan modelleri ise siyah izgiler temsil etmektedir.

Eer uan ki snma sadece doal (natural) nedenlerden olsayd, yani dnyann
ekseni, gne patlamalar gibi eyler den kaynaklansayd durum ekil 3adaki
gibi olacakt. Ama burada gzlenen ve aradaki fark da bir fark vardr; ite o fark
insan etkisidir (anthropogenic). Benzer ekilde, sadece insana bakarak, yani
doal nedenleri ihmal ederek uan ki snmay tam olarak aklayamayz. Ama
tm etkenleri dikkate aldmz (all forcing), yani doal nedenler (ekil 3a) ile
insani nedenleri eklediimiz (ekil 3b) zaman u andaki snmay (ekil 3cden
grld gibi) tam olarak aklayabiliyoruz.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

33

ekil 3a: Tm nedenlerden dolay gzlenen (krmz) ve doal nedenlerin sebep
olduu snmalarn (siyah) yllk deiimi (IPCC, 2001).


ekil 3b. Tm nedenlerden dolay gzlenen (krmz) ve sadece insan
etkinliklerinin sebep olduu snmalarn (siyah) yllk deiimi (IPCC, 2001).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
34

ekil 3c. Tm nedenlerden dolay gzlenen (krmz) ile doal ve insan
etkinliklerinin birlikte sebep olduu snmalarn (siyah) yllk deiimi (IPCC,
2001).


3. Kresel iklim deiiminin oluturduu riskler

nsanlar korkutan ey iklim deiimi teorisi deildir. Bu teori kresel ilklim
deiiminin pozitif ve negatif etkileri olacaktr. Pozitif etkiler arasnda kuzey
enlemlerde tahl veriminin artmas gibi eyler fakat insanlar doal olarak olas
negatif etki potansiyeli korkutmaktadr.
Bizleri korkutan ey iklim deiimi teorisinin kendisi deildir. Bu teori ve
gzlemler, kresel ilklim deiiminin pozitif ve negatif etkileri olaca
belirtmektedir. Pozitif etkiler arasnda kuzey enlemlerde tahl veriminin artmas
gibi eyler saylabilir. Fakat insanlar, doal olarak orta ve gney enlemlerin
scak iklimlerde yaanan ve yaanabilecek olas negatif etkiler korkutmaktadr.

zetle, IPCC (Hkmetleraras klim Deiimi Paneli) tarafndan 2030 yl iin
yaplan senaryolara gre artacak olan olas iklimsel tehlikeler (u meteorolojik
olaylar) unlardr:
Scak hava dalgalar,
Orman yangnlar,
Tarmsal haereler,
Kuraklk,
iddetli yalar (ani sel ve ehir sellerinde art),
Tropikal frtnalarn, yani tayfunlar says ve iddeti,
Tarm, agro-kltr, hayvanclk, tatl su depolamasnn zerindeki etkiler,
Stma ve malarya gibi hastalklar tayan bceklerin normalde
bulunduklar blgeden karak yaylmas.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

35
Bylece su, kara ve havadaki yaam tmyle tehdit eden evre problemlerinde
byk artlar olabilecek ve tarm ile beraber ekonomimiz, insan sal ve yaban
hayat da kt bir ekilde etkilenebilecektir (ekil 4).

Atmosferik sera etkisi kuvvetlendike kutuplar ve evresi, tropikal blgeden
daha fazla snaca dnlmektedir. Trkiyenin de yer ald orta
enlemlerdeki alak basn merkezleri, atmosferik cepheler, jet akmlar ve
benzerinin yaktn, gcn kutuplar ile ekvator arasndaki scaklk farkndan
kaynaklanmaktadr. Kutuplar ile ekvator arasndaki scaklk farknn azalmas jet
akmlarn ve dolays ile daha az ve zayf (orta enlem) frtnasna neden
olacaktr. Ayrca yaplan baz almalar frtnalar takip ettii yollarn da
Trkiyeden yukar ok daha kuzey enlemlerine ekileceini gstermektedir.

Her ne kadar alak basn merkezlerinin ve atmosferik cephelerin neden olduu
frtna vb olaylarda azalmalar olacaksa da, krsel snma nedeniyle havada
miktar aratan su buhar nedeniyle alak basn ve cephelere bal olmayan,
daha ok ilkbahar ve yaz aylarnda grlen ksa sreli, saanak yalarn
artaca beklenmektedir. Bu tr dzensiz, ani ve iddetli yalar seller, heyelan
ve erozyonu artrmas beklenmektedir. Ayrca, Avrupann kuzeyin de olduu
gibi Trkiyenin de kuzeyinde daha fazla sele maruz kalmas beklenirken gney
ksmlarnda daha fazla kuraklk beklenmektedir.

Bylece, Kresel klim Modellerinin tahminleri, zaten fakir olan gney
lkelerinde, sel, kuraklk ve frtnalarn say ve iddet bakmndan da artacan
gstermektedir. Dier bir deyile, son yllarda giderek artan iddette ve sklkta,
sel, kuraklk ve frtnalar gibi meteorolojik afetlerin kresel iklim deiimi ile
birlikte daha da artmas beklenmektedir.

Son yllarda sadece tropiklerde frtnalarn says ve iddetinde art yok;
Trkiye gibi tropiklerin dndaki lkelerde de iddetlenen gk grltl saanak
yalardan dolay, ehirlerdeki ani sellerin says ve iddetinde de art var.
Artk deprem, sel vb. tehlikeler, hzla artan arpk yerleim blgelerinde daha
fazla afete dnebiliyor. Artk deprem, sel vb. tehlikeler, hzla artan arpk
yerleim blgelerinde, kresel iklim deiimi gibi bilimsel uyarlar ve modern
afet ynetimini ciddiye almayan lkelerde daha fazla afete dnebiliyor.
Sonu olarak gnmzde bilimsel anlamda hibir phe yok; artk insan iklimi
deitiriyor, hem de ok hzl bir ekilde deitiriyor; dnyada jeolojik evrelerde
hi gzlenmemi kadar hzla deitiriyor. Bu yksek snma yznden de
yeryznde Katrina gibi iddetli tropikal frtnalar, kuraklk ve ani seller eklinde
alarm zilleri alyor

Bu nedenle, gelimi lkeler gelecek 30, 50 ve 100 yl hatta daha uzun
srelerde iklim deiiminin nasl olacan, bundan kendilerinin ve dolaysyla
dnyann nasl etkileneceini bilmek amacyla aratrmalar yapmaktadr. Bu
aratrmalarn sonularna gre, lkeler stratejilerini belirlemektedir. Bu nedenle,
iklim deiiklikleri tahminlerine gre, bizim de lkemizde su kaynaklarmzn,
tarmnn ve ormanlarmzn, genel olarak ekosistemin olas etkilenme
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
36
derecelerini aratrmak, tespit etmek, zm nerileri ortaya koymak ve karar
vericilere bu bilgi desteini salamamz gerekir.

IPCC Kresel klim Modelleri ile yapt projeksiyonlara gre 2030 ylnda
Trkiye'nin de byk bir ksm olduka kuru ve scak bir iklimin etkisine
girebilecektir. Trkiyede scaklklar kn 2 C, yazn ise 2 ila 3 C artabilir.
Yalar kn az bir art gsterirken yazn % 5 ila 15 azalabilir. Sz konusu
senaryolara gre Akdeniz Havzasndaki su seviyesinde 2030 ylna kadar 18 cm
- 12 cm'lik; 2050 ylna kadar 38 cm -14 cm ve 2100 ylna kadar 65 cm - 35
cm'lik bir ykselme beklenmektedir. Kresel snmann sonucu snarak
genileyen deniz sular ile birlikte kutup ve da buzullarndaki erime nedeniyle
ykselen deniz suyu seviyeleri, kylarmz olumsuz bir ekilde
etkileyebilecektir. Kresel snma ile birlikte deniz seviyelerindeki ykselme de,
nmzdeki yzyln sonuna kadar 65 100 cm'ye ulaabilir (ekil 5).

lk bakta bu snmalar nedeniyle, konutlarda stma amacyla tketilen fosil
yaktlarnda ve onlar vastasyla atmosfere salnan CO
2
ve benzeri sera
gazlarnda da azalmaya neden olaca dnlebilir. Fakat yaplan almalar
aylk stma enerjisi taleplerindeki, snmaya bal dler bahar aylarnda
daha fazla olacan gstermektedir. rnein, stanbulda 1Clik hava
scaklndaki artta stma iin enerji talebinde %10luk dlere neden
olabilecei hesaplanmtr. Dier bir deyile, scak olan aylardaki stma enerjisi
talebi snmaya kar daha hassastr. rnein, her 1Clik scaklk art
Adanada binalarn soutma ihtiyacn %32 arttraca hesaplanmaktadr.



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

37
ekil 4. Kresel iklim deiiminden etkilenmesi beklenen sektrlerin ematik
gsterimi.


Dnyada iklim deiimi nedeni ile (sel, kuraklk, vb.) ekstrem hava olaylarnda
byk artlar bekleniyor. Bu nedenle, 21. yzylda meteorolojik afetlerden
dolay olacak kayplarn nemli lde artaca bekleniyor. rnein, 1990larda
afetlerden dolay grlen kresel ekonomik kayplar 608 milyar dolardan daha
fazla oldu. klim deiimi nedeniyle, rnein, 2050 ylna kadar ekonomik
kayplarn ylda 300 milyar dolara ulamas bekleniyor.

Yine IPCC gre 1990 iklim artlarna gre Trkiyede bir ylda kii bana den
su miktar uan 3,070 metrekptr. Fakat bu suyun byk bir ksm suya ihtiya
olan yerlerde bulunmamaktadr. klim artlarnn deimeyeceini kabul etsek
bile, sadece nfusu art nedeniyle 2050 ylnda Trkiyede bir ylda kii bana
den su miktar 1,240 metrekp olacaktr. Artan nfusumuz ile beraber bir de
kresel iklim deiimi sonucu daha kurak bir iklime sahip olacamz gz nne
alndnda 2050 ylnda Trkiyede bir ylda kii bana den su miktar 700 ila
1,910 metrekp arasnda olacaktr.

Sonu olarak suyun kstl, yalarn baz blgeler dnda miktar ve dalmnn
dzensiz olduu, byk ehirlerde ve tarmsal retimde suyun kstl bulunduu,
ime, kullanma ve sulama suyu kalitesinin gn getike artan sanayi ve dier
evre kirlilikleri neticesinde dt ve kresel snma dnlrse, lkemizin
kurakln iddetini ok yakn bir zamanda bugnknden ok daha fazla
hissedecei aka grlmektedir.

Bylece kresel iklim deiimi projeksiyonlar, zaten fakir olan gney
lkelerinde, sel, kuraklk ve frtnalarn say ve iddet bakmndan da artacan
gstermektedir. Dier bir deyile, son yllarda giderek artan iddette ve sklkta,
sel, kuraklk ve frtnalar gibi meteorolojik afetlerin kresel iklim deiimi ile
birlikte daha da artmas beklenmektedir.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
38


ekil 5. IPCC raporlarna ve deiik senaryolara gre 2100 ylnda kresel
deniz seviyesinde beklenen art miktarlar (IPCC, 1995).
Sonuta ne kadar ok sera gaz, o kadar scak hava. Ne kadar ok scak hava,
o kadar ok kuraklk, ktlk, orman yangn, scak hava dalgas, tropikal hastalk
ve dzensiz ya

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

39
4. Trkiyeye Olas Etkiler

Trkiye, bugne kadar insan kaynakl iklim deiiklii ile ilgili almalar kresel
lekte incelemi, bunlarn lkemiz corafyasna etkilerinin
deerlendirilmesinde ise yetersiz kalm. Hlbuki iklim deiiklii senaryolarnn
kresel lekten blgesel lee, iklim modelleri yoluyla indirgenmesi ve
sonularnn incelenmesi, lkemizin enerji, tarm ve su kaynaklar ynetimi gibi
alanlardaki gelecekle ilgili planlamalarn yakndan ilgilendirmekte.

lk defa T Meteoroloji Mhendislii Blmnde Aratrma Grevlisi Dr. Bar
nol, doktora almas olarak iklim modellerini kullanp Trkiye corafyasnn
gelecekteki olas kresel iklim deiikliinden, blgesel olarak nasl
etkileneceini ayrntl biimde gsterdi.

IPCC iklim deiiklii senaryolar genellikle 2070-2100 yllar arasnda,
atmosferdeki karbondioksit oranlarnn gnmzden en az iki kat ve daha fazla
olaca varsaymndan yola kar. Kt senaryolardan biri, SRES A2 olarak
adlandrlr. Bu senaryoya gre model sonularndan retilen scaklk ve
yataki deiimler, bugnn (1961-1990) ve gelecein (2070-2100) iklimini
temsil eden 30 yllk periyotlarn farknn alnmasyla ortaya kar.

nolun (2007) elde ettii sonulara gre, Trkiye zerinde, yllk ortalama
scaklktaki art 2.5-4C arasnda olmakla beraber, zellikle Ege Blgesi ve
Dou Anadolunun nemli bir ksmndaki art 4Cye ulamakta. Ege Blgesi
zerinde yllk ortalamadaki bu deiimin asl nedeniyse, yaz aylarndaki Avrupa
kaynakl scak hava dalgasnn bu blgemizi de etkilemesidir. Yaz aylarnda
scaklklarda 6Cye varan artlar beklenmekte (ekil 6). Ortalama scaklktaki
bu dzeyde bir ykselmenin orman yangnlarndan hayvan ve bitki eitliliine,
oradan insan salna kadar ok eitli alanlarda etkilerinin olaca aikr.
Scaklk art ayrca mevsim geilerini de etkileyecek, lkemiz zerinde yaz
mevsimi ilkbahar ve sonbahar aylarn da kapsayacak ekilde genileyecek.

Ya asndan nemli deiiklikler yaanacak. zellikle k aylarnda,
Trkiyenin Ege, Akdeniz ve Gneydou Anadoluyu da kapsayan gney
blmnde yzde 20 ila 50 arasnda azalyor (ekil 7). Verilere gre, bu
blgelerdeki su havzalarmz ciddi tehlike altnda. Karadeniz blgemiz ise ayn
oranda olmasa da nemli lde ya artyla kar karya. Rzgr
patenlerindeki deiimler gney blgelerimize nem giriini yavalatacak ve
yan azalmasna sebep olacak. Yine yataki deiimin belirgin olduu
sonbahar mevsiminde ise Gneydou ve Dou Anadolunun bir ksmn
kapsayan blgede yzde 50yi aan artlar beklenmekte. Yukar ve orta Frat-
Dicle havzasn da kapsayan, lkemizin su-enerji politikalar iin ok nemli
olan, bu blgesindeki sonbahar mevsimindeki ya artnn tek bana
deerlendirilmesi yanl olabilir. nk k mevsiminden kalan ya
btesindeki ak ve gelecekteki scaklk artyla paralel artacak buharlama
gz nnde bulundurulduunda, ortaya pek olumlu bir grnt kmyor. Adna
ister felaket deyin, isterseniz kyamet...
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
40

Hangi senaryoya baklrsa baklsn kresel iklim deiikliinden Trkiye ve
gelimekte olan lkeler, olumsuz bir ekilde etkilenecektir. Bu olumsuzluklar
IPCCnin projeksiyonlarna gre, lkemizin de iinde bulunduu enlemlerde
scaklklarda artlarn, ya rejiminde deiimler, deniz su seviye ykselmesi
ve toprak su ieriinde nemli azalmalar eklinde olaca tahmin edilmekte.
Btn bunlarn sonucu, 1. Kuraklk (ktlk, orman yangn, scak hava dalgalar,
tarmsal haereler, ), 2. Ani Seller (iddetli yamur ve yldrmlar), 3. Deniz Su
Seviye Ykselmeleri (kylarda erozyon, dere ve nehirler ile birlikte yeralt
sularnn ve alak arazinin tuzlanmas) gibi nemli problemin etkilerini
gelecekte daha fazla hissedeceiz.


ekil 6. 2100 ylnda hava scaklklarnda beklenen deiimlerin yersel ve
mevsimsel dalm 2071-2100 yllar ortalamasnn 1961-2000 yllar
ortalamasndan olabilecek farklar eklinde gsterilmektedir (nol, 2007).

Trkiye yar kurak bir lkedir. Ayrca kuraklk sosyo-ekonomik etkileri, kalcl
ve zm bulmadaki zorluk nedeniyle dnyadaki en tehlikeli doal afet olarak
kabul edilmektedir. Kuraklk ehirlerde kullanma suyu ktlnn yan sra,
tarmsal rn ve hidro elektrik retiminde de byk dlere yol aabilir. Bu
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

41
nedenle, su havzalarnn ve tarm alanlarnn korunmas byk nem arz
etmektedir. Ayrca kuraklk, lke iinde ehir snrlarn aan sular ile beraber
lke snrlarn aan sularda da byk skntlara yol aabilecektir.

lkemizde kurakln iddetini yakn bir gelecekte bugnknden ok daha fazla
hissedebilecei aktr. Bu nedenle, suyun artan nemi gz nnde
bulundurularak, ilerideki yllarda, suyun ynetimine, kuraklk planlarna, suyun
yeniden kullanmyla ilgili sistemlerin gelitirilmesi ve sulama tekniklerinin
iyiletirilmesi abalar younluk kazanmaldr. Akdeniz havzas genelindeki su
kaynaklaryla ilgili blgesel deiiklikleri belirlemek zere, blgesel almalara
gereksinim vardr. Bu nedenle, su kaynaklar yatrmlarnn ve tesislerin
planlanmas ve iletilmesinde iklim deiiminin sz konusu etkilerinin de gz
nnde bulundurulmas zorunludur.



ekil 7. 2100 ylnda yalarda beklenen deiimlerin yersel ve mevsimsel
dalm 2071-2100 yllar ortalamasnn 1961-2000 yllar ortalamasndan
olabilecek farklar eklinde gsterilmektedir (nol, 2007).

lkemiz iin su, enerji ve tarm asndan da son derece nemlidir. Sulama ve
enerji amal lkemizde ok sayda su yaps ina edilmi ve edilmektedir. Bu su
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
42
yaplarnn amalarna uygun faaliyet gsterebilmesi, ancak yeterli miktarda
yan dmesi ile mmkndr. Buharlama, kresel snma ile artacak ve
lkemizde daha iddetli ve uzun sreli kuraklklar grlecektir. Bu nedenle hem
su kaynaklar, hem de genelde yaa bal olan kuru tarm ve hidro-elektrik
enerji retimini ciddi bir ekilde etkilenebilecektir. Ayrca hidrolojik dngdeki
deiimler, sulama ve su salama problemlerinin yan sra ani sel olaylarnda
da art beraberinde getirebilecektir.

zetle, kresel iklim deiiminin lkemizdeki su kaynaklarna olas kt etkileri
balklar halinde u ekilde zetlenebilir:
Yata yazn byk azalma olacak fakat buharlama artabilecek.
Yalarn mevsimsel dalm ve iddeti deiecek. Ani sellerde artlar
beklenmekte.
1987den beri zaten ortalamann altnda gerekleen kar rts daha da
azalabilecek.
Akmlar sadece miktar azalmayacak ayn zamanda pik zamanlar da
deiecektir.
Kurakln skl ve iddeti artabilecek.
Su stresi artacak. ehir ve lke snrlarn aan nehirlerin kullanm dhil
birok uluslararas, ulusal ve yerel su kaynann paylamnda problemler
kabilecek.
Yksek basn kuann kuzeye kaymas ile lkemizde hkim olabilecek
tropikal iklime benzer bir kuru hava, daha sk, uzun sreli kuraklklara,
orman yangnlarna ve tropikal hastalklarda artlara neden olabilecek.
Ku cenneti ve benzeri milli parklar tahrip olup, kularn g yollar ve
konaklama yerleri deiecek.

Sonu olarak suyun kstl, yalarn baz blgeler dnda miktar ve dalmnn
dzensiz olduu, byk ehirlerde ve tarmsal retimde suyun kstl bulunduu,
ime, kullanma ve sulama suyu kalitesinin gn getike artan sanayi ve dier
evre kirlilikleri neticesinde dt ve kresel snma dnlrse, lkemizin
kurakln iddetini ok yakn bir zamanda bugnknden ok daha fazla
hissedecei aka grlmektedir.

Dier bir deyile, kresel iklim deiimi sonucunda evre, Tarm, Orman ve Su
Kaynaklar gibi pek ok alann kt bir ekilde etkilenmesi beklenmekte. u an
lkemizde yaplan planlar, kuru tarm yani yan doal miktar ve dalmna
bal olarak yaplan tarm yerine, sulu tarm yaplabilecek arazilerin
arttrlmasna ynelik. klimin deiiminden bu projelerin nasl etkileneceinin
imdiden belirlenmesi gerekir. Bu nedenle meteorolojik afetlerle gelimi
lkelerde olduu gibi erken uyar ile mcadele edebilecek ekilde DM, DS,
Afet leri Genel Mdrl, Trkiye Acil Yardm Genel Mdrl, vb.nin
mevzuatlarnda deiikliklere ve bu kurumlarda kkl reformlara gidilmesi
gerekmektedir.



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

43
5. Sonu ve neriler

Kresel iklim deiimi probleminin zmne katkda bulunmak iin onu sadece
ekstrem hava olaylarnda veya bir korkutucu rapor yaynlannca hatrlayarak
speklasyonlarda bulunmak yeterli deildir.

nk rnein, enerji tketimini etkileyen en nemli faktrlerin banda hava
artlar ve iklim geldii gibi, iklimi etkileyen nemli faktrlerden biri de enerjidir.
klim deiiminin enerji talepleri zerindeki potansiyel etkisi, zellikle Trkiye
gibi gelimekte olan ve petrol reticisi olmayan lkeler iin ok nemlidir.
Srdrlebilir enerji politikas temel ilkeleri erevesinde, yerli ve yenilenebilir
kaynaklarmzn kullanmna ncelik vermeli ve enerjiyi verimli/tasarruflu
kullanmalyz. rnein, lkemizde ylda 3 milyar dolar deerinde enerji tasarruf
potansiyeli mevcuttur ve bunun iki Keban Hidroelektrik Santralinin retimine eit
olduu hesaplanmaktadr.

Bu nedenle, lkemizde kmr, petrol ve doal gaz gibi fosil yaktlarnn
kullanmn minimumda tutmak iin enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji
kaynaklarnn gelitirilmesi, su havzalarnn, tarm alanlarnn ve ormanlarn
srdrlebilir kalknma ilke yntemlerine gre iletilmesi ile birlikte tm
kylarmzdaki arazi kullanmn kresel iklim deiiminin etkileri gz nnde
bulundurularak planlanmas gerekir.

Bylece, Kresel dn yerel hareket et prensibine uygun olarak, kresel iklim
deiiminin nlenmesinde enerji tasarrufu yaparak bireysel olarak da katkda
bulunulmas gerekiyor. lkemizde etkin enerji tasarrufu, vb. politikalar
uygulanmazsa gelecekte byk enerji ve evre sorunlar ile kar karya
kalacamz kesindir. Tm bu nedenlerden dolay, s yaltm da zorunluluktan
da te lkemizde de byk bir ihtiyatr Sonu olarak, Kresel Dn, Yerel
Hareket Et felsefesi, ister kk ister byk olsun, Trkiyede de yerel ynetim,
belde, belediye ve birey tarafndan bir an nce hayata geirilmelidir
















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
44
Kaynaklar

Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi http://unfccc.int/2860.php
Durmayaz, A. and Kadolu, M., 2001: Assessment of the impact of global warming on the
residential cooling energy requirement in Adana. ITEC2001 4
th
International Thermal
Energy Congress, zmir-Turkey, July 8-12, 2001, pp. 51-56.
Gltekin, M.L., ve M. Kadolu, 2002: klim deiiminin yaplarn Istma htiyac ve Yakt
Tketimine Etkisi, IV. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu, 16-18 Ekim 2002, stanbul, s.
309-318.
IPCC, 2001: "Climate change 2001: the scientific basis", Intergovernmental Panel on Climate
Change, http://www.grida.no/climate/ipcc_tar/wg1/index.htm
IPCC, 2001: The Global Climate of the 21st Century WG I (Science) Summary for Policy-
Makers, Third Assessment Report.
Kadolu, M. (Editr), 2001: Kuraklk Kran. Gncel Yaynclk, stanbul, 128.s.
Kadolu, M. and L. aylan, 2001: Trend of Growing Degree-Days in Turkey. Water, Air and Soil
Pollution. 126, 83-96.
Kadolu, M. and Z. Aslan, 2000: Recent Trends of Growing Season Length in Turkey, 2
nd

International Symposium on New Technologies for Environmental Monitoring and Agro-
Applicationts Proceedings, 18-20 October 2000, Tekirda/Turkey, pp. 295-303.
Kadolu, M., 1993: Trkiye'de klim Deiiklii ve Olas Etkileri. evre Koruma, 47, 34-37.
Kadolu, M., 1995: ehirlemenin stanbul'da Yaa Etkisi, II. Hava Kirlilii, Kontrol ve
Modelleme Sempozyumu, 22-24 Mart, 1995, T, stanbul, s. 72-84. 2 PUAN
Kadolu, M., 1997: Trends in Surface Air Temperature Data Over Turkey. International Journal
of Climatology, 17, 511-520.
Kadolu, M., 1997: Trends in Turkish Precipitation Data. The International Conference on Water
Problems in the Mediterranean Countries, 17-21 November 1997, Nicosia-North Cyprus,
Vol. I, pp. 79-86.
Kadolu, M., 1998: Beykoz-Riva Deresi rneiyle klim Deiikliinin Kylarmz zerindeki
Olas Etkisi, TDAV Beykoz lesi evre Sorunlar Sempozyumu, stanbul 6-7 Haziran
1998, s. 96-105.
Kadolu, M., 1998: Possible climate changes over Greater Anatolian Project (GAP), Int.
Symposium on Water Supply and Tratment 25-26 May, 1998, stanbul, pp. 65-144.
Kadolu, M., 2000: Regional Variability of Seasonal Precipitation in Turkey. Int. Journal of
Climatology, 20, 1743-1760.
Kadolu, M., 2001: Kresel klim Deiimi ve Trkiye:Bildiiniz Havalarn Sonu, Gncel
Yaynclk, 3. Bask, stanbul.
Kadolu, M., 2007: 99 Sayfada Kresel klim Deiimi Sylei Serhan Yedig, Trkiye Bankas
Kltr Yaynlar.
Kadolu, M., H. Toros ve B. Kurtulu, 1993: Kresel Isnma ve Trkiye'de klim Deiimi. Trkiye
Ulusal Jeodezi-Jeofizik Birlii Genel Kurulu, 8-11 Haziran 1993, Ankara, s. 209-223.
Kadolu, M., en, Z. and Gltekin, L., 2001: Variations and Trends in Turkish Seasonal Heating
and Cooling Degree-days, Climatic Change. 49, 209-223.
Kadolu, M., ve H. Toros, 1993: ehirlemenin Trkiye'de klime Etkisi. EVRE'93, Trk
Devletleri Arasnda 2. lmi birlii Konferans, 26-29 Haziran 1993, Almat, Kazakistan, pp.
241-246.
nol, B., 2007: Downscaling climate change scenarios using regional climate model over
Eastern Mediterranean. T, Fen Bilimleri Enstits, Haziran 2007, p: 87.








KRESEL KLM DEM VE TRKYE

45


KRESEL KLM DEKLNN HALK SALIINA ETKLER
Do. Dr. Songl A. Vaizolu
Hacettepe niversitesi Tp Fakltesi Halk Sal Anabilim Dal

u andaki durumumuz Bulletin of the Atomic Scientistsin
kapandaki saatle gsterilen duruma benzemektedir, burada kollar gece
yarsnn birka dakika ncesini gstermektedir. Bu, yln bitmesine ok az
kaldn acil eyleme geme zaman olduunu anlatmaya almaktadr.
J.M.LAST

Bir yerin uzun dnemdeki atmosfer durumu, yani gne nm, scaklk,
nem miktar, ya ve atmosfer basnc ve rzgarlar ve bu durumun gelimesini
gsteren meteorolojik olaylarn tamamnn iklim kavram iinde yer ald
hatrlanrsa, iklimin canl dnyas iin nemi aka grlr. nsanlar dier
canllardan farkl olarak, iklim koullarn barnaklar yaparak, stma sistemleri
gelitirerek, yapay yamurlar vb ile deitirerek kendi iradeleri ile yaamlarna
uygun hale getirmilerdir. Yllar boyunca, insan topluluklar yerel ekosistemleri
deitirmiler ve blgesel iklimleri etkilemilerdir. Gnmzde, insann bu etkisi
kresel bir dzeye ulamtr. Bu durum; son zamanlarda hzl nfus art ve
enerji tketimi, toprak kullanm, uluslar aras ticaret ve ulam gibi dier insan
etkinliklerindeki artn sonucudur.
Nfusun art, endstrilemenin ve modern tama sistemlerinin hzla
ilerlemesi, giderek artan tketicilik ve kresel dnya ekonomisinin ortaya
kmas evreyi, hi beklenmedik bir ekilde ve ok deiik biimlerde
etkilemektedir.
Kresel Deiiklikler
nsan etkinlikleri birok yolla yerkre zerinde etkili olmaktadr. Son yllarda
insan etkinliklerine bal olarak olumsuz etkilenen dnya ikliminin toplum sal
zerindeki olumsuz etkisi ile ilgili almalar artmtr. Last kresel deiikliin
bileenlerini yle sralamaktadr:

1. klim deiiklii
2. Stratosferde ozon tabakasnn zayflamas
3. Kaynak yetersizlii
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
46
lleme
4. evresel kirlenme
5. Ekosistem deiiklikleri
Bakaldran patojenler, yeniden ortaya kan patojenler
6. Demografik faktrler
Nfus art
G
7. Ekonomik, politik faktrler vb.
Teknoloji
letiim
Deerler

Kresel deiimin en nemli bileenlerinden biri olan iklim deiiklii dorudan
veya yukarda sralanan dier bileenleri aktive etmek yoluyla kresel deiimin
insan zerindeki etkisini belirlemektedir. Konunun dikkat eken yn; kresel
deiimlerden en byk zarar grecek olan insann bu deiime neden
olmasdr. Daha ksa ifadesiyle insan kendi sonunu hazrlamaktadr.
Stratosferik ozon eksilmesi byk miktarda zararl ultraviyolenin biyosfere
girmesine bunun birok biyolojik sistemler ve insan sal zerinde istenmeyen
etkilere neden olmasna yol amaktadr.
Stratosferdeki ozon tabakasnda incelme ise yeryzne ulaan ultraviyole
(morotesi) nlarn artna neden olmaktadr. nk ozon tabakas dalga boyu
ksa olan mortesi nlar sourma fonksiyonunu tam olarak yerine
getirememektedir. Yeryzne ulaan UV nlarndaki art insan baklk
sistemini zayflatmas nedeniyle enfeksiyonlara yakalanma ve kanser eiliminde
arta neden olmaktadr. UV nlarndaki artn bir dier etkisi, gne yanklar
oluumu, fotosensitivite ve deri elastikiyetinde azalma sonucu oluan erken
yalanma ile sonulanmaktadr. UV nlarn deri zerindeki bir dier etkisi
malign melanom, squamoz ve bazal hcreli kanser vb.de arta neden
olmasdr.
klim deiiklii ve ozon tabakasnn incelmesinin salk etkileri ekil 1de
zetlenmitir .






KRESEL KLM DEM VE TRKYE

47

klim Deiiklii ve Ozon Tabakas ncelmesinin Salk etkileri (Gler .)






















Kresel Isnmann Salk zerine Etkileri
Yetersiz tarm uygulamalar ve yntemleri llemenin etkisini daha da
arttracaktr. II. Dnya Savan izleyen 40 yl ierisindeki yeil devrim tarmsal
kty belirgin bir biimde arttrrken, geen 5-10 yl ierisinde bir ok tarmsal
rn deimemi, hatta azalmtr. (12) Bu sonular dnyann tama
kapasitesiyle ilgili kukular dourmaktadr.
Kresel snma byk bir olaslkla Alp buzullar zerinde ok byk tehdit
oluturmaktadr. Sz konusu etkiler 19 yyn sonlarndan beri grlmektedir.
Yaplan tahminlere gre kresel snmann dolayl etkileri 2050 yllarnda deniz
seviyesinin 50 cm ykselmesine yol aacaktr. Bu duruma balca kutup ve
Alplerdeki buzullarn erimesi ve deniz suyunun termal genilemesi yol
evre
Kirlilii
Stratosferdeki ozon
tabakasnda incelme
Astm
Allerjik hastalklar
Akut ve kronik
solunum sistemi
hastalklar
Dnyaya gelen
ultraviyole
nlarda artma
Dermatolojik
etkiler
Baklk
sisteminin
zayflamas
Enfeksiyonlara
yakalanma eiliminde
art
Fotosensitivite
Malign melanoma
Fotosentez azalmas
Dudak kanserleri ?
DNA
Bozukluklar
Ekolojik Etki
Bitkilerin byme ve
oalmalarna gerileme
Fitoplanktonlarn lm
Tarmsal ve sucul
retimde azalma
Nitrojen bakterilerinin
olumsuz etkilenmesi
Kresel snma
klim deiiklii
KRESEL DEME
Ekonomik altyap kaynak
idame deiiklikleri
Teknoloji
deiimi
letiim ve
deerlerde
deime
Demografik Kaymalar
Mental sorunlar, beslenmeye bal
sorunlar, sivil atmalar gibi Halk
Sal sorunlarnda art
Nfus art
Dorudan
oluan etkiler
Dolayl olarak
oluan etkiler
Scak
dalgalarna bal
ani hastalk ve
lmler
Scaklk u deerlerine
bal hastalk ve lmler
Dier ar hava
olaylarnn sklk ve
iddetindeki
deiimler
Ekosistem
Deiiklikleri
Su kaynaklarnn
azalmas
Kutuplardaki buzullarn
erimesiyle deniz suyunun
termal genilemesi
Hava
kirlilii,
polenler, Kanser eiliminde art
Gne
yan
Neoplaziler
Deri elastikiyeti
azalmas ve
erken yalanma
Squamoz hcreli Ca.
Tarmsal Etki
lleme
Otlak
alanlarn
n azalmas
Tahl
retimin
de azalma
Gler
Bulac hastalklarda art
Ky
ekosistemini
n bozulmas
Deniz
seviyesinde
ykselme
Sularda
tuzlanma
Hastalk etkenlerinin
virulansnda ve
oalma hznda art
Vektrlerin yaam
alannda art ve deiim
Vektr kaynakl
hastalklarda art
Stma Arbovirs
enfeksiyonlar
Yeniden
bakaldran
enfeksiyonlareeenfe
Frengi
Tbc
HIV
Viral
ensefalit
Dang
hummas
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
48
aacaktr. Bu birok sahil ekosistemlerini paralarken sahil ve byk bir
olaslkla okyanus balkln tehlikeye atacaktr. Ayrca en nemli ime suyu
kayna olan akarsu halilerininin tuz orannn artmasna neden olacaktr.
Dnyann birok blgesinde sahilde yaayan kiilerin dier blgelere g
etmesine yol aabilecektir. G grlecek blgeler arasnda Hollanda,
Banglade, Gne in, Japonyann baz blmleri, Kk ada devletleri (Vanu
Atu, Maldive vb) saylabilir. ABDnin dou sahilindeki 10-15 milyon kiinin
etkilenebilecei tahmin edilmektedir.

Scak hava dalgalar
Dnyann scaklnn artmasna bal olarak oluan scak hava dalgalarna
bal hastalk ve lmler mevsimsel olarak grlmeye balanmtr. Scak hava
dalgas olduunda grlen lmlerin ou daha nceden zellikle kalp-damar
ve solunum sistemi hastalklar olan 65 ya ve zeri kiilerde grlmtr. ok
yallar ve salksz olanlar en ok etkilenen gruplardr. Gnlk meteorolojik
verilerle mortalite verileri arasndaki iliki incelendiinde Yunanistan, Almanya,
Hollanda gibi lkelerde yaz scaklklarndaki art ile beraber yazn olan
lmlerde de art olduu belirlenmitir. 2003 Austos aynda scak hava
dalgas srasnda Avrupada beklenenden 30.000den fazla lm olduu
belirlenmitir
Avrupa lkelerinin ounda nfusun yal olduu dnlrse (2025 nfusun
yars olacak) bu toplumlarn gelecekte scak dalgalarna daha duyarl olmas
beklenmektedir. Bu nedenlerle scak hava dalgalarnn salk etkileri konusunda
farkndaln artrlmas, scak hava dalgalarndan nce uyarlarn yaplmas ve
baz mdahale programlarnn gelitirilmesi, ehir planlamasnda ve bina
tasarmnda koruyucu nlemlerin alnmas, scakl azaltmak iin teknolojiden
yararlanlmas (Klima, doal havalandrma, bol sv alm vb) gerekmektedir.
Ayrca vektrlerle yaylan hastalklarn artmas, vektr reme blgelerinin
genilemesi ve deimesi dier bir nemli sonu olarak karmza kmaktadr.
Artan ortalama evresel scaklk sivrisinek gibi vektrlerin dalm orann,
dalmn ve okluunu etkileyecek, patojenlerin daha hzl oalmalarna ve
virlanslarnn artmasna neden olacaktr.

Uyanan ve yeniden bakaldran enfeksiyonlar
Dnyann deiimesinde bir dier etken uyanan ve yeniden bakaldran
enfeksiyonlardr. HIV pandemisi, tberkloz, frengi nemlidir ve baz
hastalklarda direnli sular ortaya kmaktadr. Dier uyanan enfeksiyonlar
arasnda Ebola virs, hanta virs, Borelia burgdorferi (Lyme hastal),
Legionella pneumophila (Lejyoner hastal) vb saylabilir. Bazlar ise eski
hastaln yaylmas biiminde ortaya kabilmektedir, buna yzyllarca nce
ortadan kalkan Dang ateini rnek verilebilir. Bu da Aedes albopictus gibi vektr
trlerinin ortaya kmasyla ilikilidir

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

49
Ar Hava Olaylar (Sel, Frtna, Hortum, Kasrga)
Ar hava olaylarnn (kuraklk, sel, frtna ve bunlara bal yangnlar gibi) salk
zerindeki etkilerinin deerlendirilmesi zordur. nk bu olaylarn ikincil
sonular veya bunlara bal olarak gecikmi bir ekilde ortaya kan sonular
hakknda kesin bilgiler yoktur. Doal afetlerin etkisi gn getike daha da
artmaktadr. Daha da tesinde doal afetlerin grlme skl artmaktadr.
Gemie ait veriler incelendiinde; 1960larla kyaslama yapld zaman son 10
ylda doal afetlerin saysnn katna kt, her bir afetten etkilenlerin
saysnn daha fazla olduu grlmektedir.
Sellere bal en nemli lm nedenleri; boulma, yaralanmalar ve hipotermidir.
Ancak selden kurtulanlarn %0.2-2si acil tbbi bakma gereksinim duymaktadr.
Sellerde grlen en sk yaralanmalar ise syrklar, cilt dkntleri ve lserlerdir.
Stres ve psikolojik travma selin dier nemli etkilerindendir.
Frtnadan sonraki 1 ayda stres, travmalar, denizde-suda boulmalar ve kopan
elektrik tellerine dokunarak olan lmlerin saysnda artma olduu belirlenmitir.
Seller, frtnalar, kuraklklar sonrasnda enfeksiyon hastalklarnda art
grlmektedir. Sel sular genellikle insan ve hayvan atklar ile kirlenmektedir.
zellikle alt yapnn yetersiz olduu lkelerde salgn grlme riski olduka
yksektir.
Seller; suyun kirlenmesine, kanalizasyon sistemlerinin etkilenmesine, toprak
altnda saklanan kimyasallarn ortaya kmasna neden olmaktadr. Yerleim
yerlerini etkilediyse yeni geici yerleimler kurulmakta ve genellikle buralarda
sanitasyon sorunu ortaya kmaktadr.
Hava Kaynakl Allerjenler
Kresel snma polen mevsiminin uzamasna neden olacak ve bunlara bal
olarak grlen hastalklarn insidansnda arta neden olacaktr (saman nezlesi
vb). klim deiikliine bal olarak, evlerdeki hamam bcekleri, maytlarn vb nin
artmas ve d ortamda da polen ve hava kirleticilerinin miktar artmasna bal
olarak astm gibi hastalklarn da artmas beklenmektedir.
Salk sektrnn iklim deiiklii ve salk etkileri konusunda yapmas
gereken uygulamalar ve cevaplamas gereken temel sorular unlardr:
Mevcut evrede iklim deiikliine ve salk sorunlarna neden olabilecek
sorunlar nelerdir?
klim deiiklii, mevcut sorunlar olumlu ya da olumsuz nasl etkiler?
Aratrma ncelikleri neler olmaldr?
Ksa sreli ve uzun sreli hangi aratrmalar daha iyi sonu verebilir?
Mevcut evresel streslerle baa kabilecek zm nerileri nelerdir?
klim deiikliinin etkilerini azaltmak mmkn mdr?

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
50
klim Deilikliinin Salk zerine Olan Etkilerinin Azaltlmas in Ne
Yaplabilir?
Klasik Halk saln koruyucu nlemler gz nne alnrsa; iklim deiikliinin
salk zerine olan etkilerini azaltc eylem plan u ekilde zetlenebilir.
1. Primordial (Temel Kkl) Korunma: klim deiikliinin tamamen nlenmesi
2. Primer Korunma: evresel etkenler (bozulmalar) nedeni ile hastalklarn
balamasn nlemek iin alnacak tm nlemler (Stma riski olan toplumlarda
cibinlik kullanlmas ile hasala yakalanmam olan kiilerin korunmas vb.)
3. Sekonder Korunma: Hastalk etkileri ortaya ktktan sonra alnacak nlemler
(hastalk srveyans programnn glendirilmesi vb.)
4. Tersiyer Korunma: Hastalklar sonucu ortaya kan morbidite ve mortaliteyi
azaltmak iin yaplacak tm salk hizmetleri (Stma vakalarnn tans ve
tedavisi) Sekonder ve tersiyer korunma, genellikle primer korunmaya oranla ok
daha az etkilidir. Primer nlemler alnabiliyorsa sekonder ve tersiyer nlemler
hem etik hem de sosyal alardan tercih edilmemektedir.
1. zleme (monitoring) aratrmalar zellikle u konularda yaplmaldr:
Gda retimi ve dalm,
Scaklkla ilikili hastalklar,
Akut gne yan,
Gmen ve snmaclar.
2. ncelikli epidemiolojik srveyans konular unlardr:
Su kalitesi,
Vektrler ve patojenler,
Enfeksiyon hastalklar (fekal-oral, solunumsal, vektr kaynakl)
Kanser (malign melanom, non-melanoma ve dier kanserler),
Katarakt.
3. Taramalar (zellikle);
Gnelenme ve gneten kanma davran,
Yaama ve eilimi konularnda yaplmaldr.
4. Epidemiolojik almalar ise;
UV riski ile ilgili vaka-kontrol ve kohort almalar
Kohort ve izleme almalar (risk deerlendirme)
Gne kremleri ile ilgili randomize kontroll aratrmalar
UV szc gne gzlkleri ile ilgili kontroll aratrmalar eklinde
yaplmal,
5. Halk sal eylemi olarak;
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

51
Gvenli gnelenmeye ynelik mesajlar vermeyi amalamal,
Koruyucu giyecekler vb. konular nemsenmeli,
Davran deiikliine ynelik salk eitimi verilmeli,
Gmenlerin salk bakm konusunda planlama yaplmal
Afet plan ve hazrl yaplmaldr.
6. Halk sal politikalar u konularda odaklanmal;
Gda ve beslenme politikalar,
Aratrma politikalar ve ncelikleri (nfus-salk aratrmalar,
evre sal aratrmalar, ve multidisipliner aratrmalar
planlanmaldr.) belirlenmelidir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
52
Kaynaklar
Trkiye Bilimler Akademisi Raporlar, Say 1, Trkiye in Srdrlebilir
Kalknma ncelikleri, Dnya Srdrlebilir Kalknma Zirvesi in TBAnn
Gr, Ed.Tekeli ., Ankara, 2002
WHO,WMO,UNEP.: Climate Change and Human Health-Risk and Responses.
WHO Publications, 2003.2. Intergovermental Panel on Climate Change (IPCC).
Climate Change 2001: Third Asssesment Report (Volume I). Cambridge:
Cambridge University Press, 2001)
The Ministreal Conferance on Environment and Health, WHO Regional Office
for Europe: Early Human Health Effects on Climate Change and Stratospheric
Ozone Depletion in Europe. London, 16-19 June, 1999.
Last J. Public Helathand Human Ecology, Prentice Hall International, Second
Ed. (7-9), New Jersey, 1998.
Last J.M. Human Health and Changing World , (Maxcy-Rosenau- Last, Public
Health and Preventive Medicine, Robert, B. Wallace, 14 th Ed. Appleton-Lange,
Stamford, Connectcut, 1998; 781-92.
Canadian Global Change program. Ottows: Royal Society of Canada, 1992.
Lederberg J.Infection emergent. JAMA 1996; 275: 243-4.
Last J. New Pathways in age of ethical and ecologycal concern. Int.J.Epidemiol
1994; 23:1:1-4
Famian JC, Gardiner BG, Sharkilin JD. Large losses of total ozone in Antarctica
reveal seasonal ClOx/NO.; Interaction, Nature 1985; 315: 207-10.
Rowland FS, Molina MJ. Estimated future atmospheric concentrations of CCI3F
(florocarbon-11) for various hypothetical tropospheric removal rates. J Phys
Chem 1976; 80: 2049-56.
Kerr JB, McElroy CT. Evidence for large upward trends of ultraviyolet-B
radiation linked to ozone depletion. Science 1993; 262:523-4.
United Nations Environmental Programme (UNEP): Montreal Protocol on
Substances That Deplete the Ozone Layer. Montreal, September 16, 1987
Menne B., Ebi K., Climate chandge and Adaptation Strategies for Human
Health, WHO, Europe, 2006)
Homer-Dixon TF, Percival V: Environnental Scarcity and Violent Conflict;
Briefing Book. Washington, DC and Toronto: American Association for the
Advancement of Science and University of Toronto, 1996
Gler . kim Deiiklii ve Salk, Hacettepe Tp Dergisi. 2002; 33 (1) :34-39
Intergovermental Panel on Climate Change(IPCC), Climate Change 2001, Third
Assessment report (Volume 1) Cambridge University Press, 2001
Bouma MJ, et al. Global Assessment of El Ninos Disaster Burden. Lancet
350:1435-38 (1997).
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

53
Bouma MJ, van der Kaay HJ. Epidemic Malaria in Indias Thar Desert. Lancet
373:132-133 (1995).
Hales S. et all. Dengue Fever Epidemics in the south Pacific Region: Driven by
El Nino Southern Oscilllation? Lancet 348: 1664-1665 (1996).
Wilson ML. Ecology and infectious disease, in Ecosystem Change and Public
Health: A Global Perspective. JL Aron and JA Patz, Editors. 2001, Johns
Hopkins University Press: Baltimore p. 283-324.
Martin P.H., Lefebvre MG. Malaria and Climate: sensitivity of Malaria Potential
Transmission to climate. Royal Swedish Academy of Science. Ambio Vol.24.
No:4, June 1995.
WHO. World Health Report 2002: Reducing rsiks, promoting healthy life. WHO,
Geneva, 2002.
Bouma M. H.vander Kaay. The El Nino Southern Oscilation and the historic
malaria epidemics on the indian subcontinent and Srilanka: an early warning
system for future epidemics? Tropical Medicine an International Health,
1(1):p.86-96 (1996).
Hales S et al. Potential effect of population an climate changes on global
distribution of dengue fever: an emprical model. Lancet, 360:p.830-834 (2002).
Benenson A.S. Eds. Control of Communicable Disease in Man. The American
Public Health Association. 13 th Ed. Washinton. 1981
Roizman B (ed). Infectious Disease in an Age of Change; The Inpact of Human
Ecology and Bejhaviour on Disease Transmission . Washington, DC: National
Academy Press, 1995.
Garreyttt L. The Coming Plague; Newly Emerging Diseases in a World Out of
Balance. New York: Farrar Straus Giroux, 1995.
Reilly A. Agriculture in a Changing Climate : Impact and Adaptaitions . In
Climate Change 1995. Second Asssesment Report of Intergovermental Panel
on Climate Change. Cambridge, Cambridge University Press. Pp.427-511.
Lindgren, E.& Gustafson, R. Tick-borne encephalitis in Sweden and Climate
Change. Lancet 358 (9275): 16-87 (2001).
Pascual M et all., Cholera dynamics and El Nino Southern POScilation. Science
289: 1766-69 (2000).
Jonathan A. Patz AJ, Kovats S. Hotspots in climate change and human health
BMJ 2002;325:1094-1098.
Few R.,Global Environmental Change, 2007
Not: Aada knyesi verilen stanbul Di Hekimleri Odasnn yaynlad
dergide kan makale temel alnarak hazrlanmtr.
Vaizolu S.A., Tekba .F., Gler ., Kresel klim Deiikliinin Halk Salna
Etkileri, Dergi, stanbul Di Hekimleri Odas, 113, 7-79, Mart Nisan 2007
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
54

KRESEL KLMN YENDEN YAPILANDIRILMASINDA
HALKLA LKLER ENDSTRSNN ROL

Yrd. Do. Dr. Derya TELLAN
*

Atatrk niversitesi
letiim Fakltesi
Merkez Kamps
25240 Erzurum
E-posta dtellan@atauni.edu.tr
Erzurum2007

zet

Kresel iklim deiimi ekolojik, meteorolojik ve habitatik yaplardaki dnmn
sonucu olmaktan ok; ekonomi, siyaset ve teknoloji alanlarndaki ideolojik bir
saldrnn davurumudur. Kresel iklimin, kademeli ve yava bir biimde
dnmesi, canllarn iinde yer aldklar ekosisteme uyum gstermelerini ve
teknolojik geliimin kabuln kolaylatrrken; kapitalist ekonominin retim ve
tketim ilikileri ile sermaye birikim modeline odaklanm bir dnm srecine
girmesi ise ekosistemde zlme ile biyolojik eitlilikte yklma neden
olmaktadr. Kresel iklim deiimi ile tanmlanmak istenilen sadece, evre
felaketleri, ozon tabakasnn delinmesi, ekosistemde insan saln tehdit eden
bozulma, beslenme zincirinin paralanmas, gda retimi ile tarmsal alan
kullanm koullarnn zorlamas ve doal ortamlarn, ormanlarn ve su
kaynaklarnn tahrip edilmesi deildir. Sermaye birikim modelinin retim ve
tketime odakland gnmzde, propaganda, reklamclk, halkla ilikiler, imaj
tasarm gibi farkl bilin ynetimi etkinlikleri araclyla pazardaki irketlerin
ekosisteme saldrlar yeni bir klimatoloji ideolojisi olarak merulatrlmaya
allmaktadr. Kitlesel lekte bu durumu merulatrmaya alan halkla
ilikiler endstrisinin rol ise tartlmas gereken nemli bir gerekliktir.
okuluslu irketlerin denetimindeki uluslararas piyasalarda, halkla ilikiler
endstrisi, kitlesel tepkilerin birincil nleyicisi ve evresel ykmn
gerekelendiricisi ilevselliine sahiptir. Bu erevede, alma kapsamnda,
halkla ilikiler endstrisinin kresel iklim deiimini sermaye gruplar lehine nasl
yeniden kurguladna dair ulusal ve uluslararas dzeydeki rneklerin analizi
yaplacaktr.

*
1975 ylnda Ankarada dodu. lk ve orta renimine Ankarada devam ettikten sonra, 1993-1997
yllar arasnda Ankara niversitesi letiim Fakltesi Gazetecilik Blmnde lisans eitimini
tamamlad. Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Halkla likiler ve Tantm Ana Bilim
Dalndan 1999 ylnda yksek lisans ve 2005 ylnda da doktora diplomas alarak Bilim Doktoru
unvanyla mezun oldu. Yine 2005 ylnda A...F. ktisat Blmnden nlisans diplomas alan Yrd.
Do. Dr. Derya TELLAN, 2002 ylndan beri Atatrk niversitesi letiim Fakltesi bnyesinde grev
yapmakta; lisans dzeyinde Ekonomi ve Medya Politikalar yksek lisans dzeyinde de Kentsel
letiim derslerini yrtmektedir. TELLAN, iyi derecede ngilizce bilmekte ve halkla ilikiler, tketim
toplumu ve evre ekonomisi konularnda almalar gerekletirmektedir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

55

Anahtar Szckler: Kresel klim Deiimi, evre, Halkla likiler Endstrisi,
Tketim.




THE ROLE OF PUBLIC RELATIONS INDUSTRY ON THE RESTRUCTURING
OF GLOBAL CLIMATE


Summary

More than being efficient result of transformation in the ecological,
meteorological and habitatic structures, global climate change is an expression
of an ideological aggression in the area of politics and technology. While the
transformation of global climate gradually and slowly eases living creatures to
adapt the ecosystem which they took place and acceptance of technological
improvement, production and consumption relations, having a transforming
process focusing on capital accumulation model of capitalist economy causes
dissolution in ecosystem and disaster in biological diversity. With the concept of
global climate chance not only environmental disasters, perforation of ozone
layer, degeneration in the ecosystem threatening human health, fragmentation
of nutrition chain, demolishing of water sources tried to defined. At the present
day which capital accumulation model focuses on production and consumption,
via different conscious management activities such as propaganda, advertising,
public relations, image design aggressions of corporations in the market is tried
to legitimate as a new climatology ideology. In a mass scale as trying to
legitimize this situation, public relations role is an important reality to criticize.
Public relations industry, in international markets that are controlled by
multinational corporations, is a primary preventative of mass reactions and has
a functionality of legitimating environmental disaster. In this frame, in the scope
of this study, national and international leveled samples related to how public
relations industry restructure the global climate change in favor of capital groups
will analyzed.

Key Words: Global Climate Change, Environment, Public Relations Industry,
Consumption.









TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
56
1. Giri

Ekosistem, organizmalarn evreleriyle girdii metabolik ilikiler olarak
anlamlandrldnda, su, hava, bitki, hayvan ve insanlarn, ksaca doann tm
unsurlarnn organizmalar aras iletiim dngs ierisinde, milyonlarca yldr
kendilerini ve evrelerini yeniden retme gcne sahip olduklar
gzlemlenmektedir. Ekosistemi tahrip eden-ykan etkinlikler, sermaye birikimine
dayal kapitalist retim biimi ncesinde ksmi ve yerel lekte devreye
sokulduklar iin grece zararsz dzeyde kalm, ancak kapitalist retim biimi
ile birlikte dnya leinde uygulamaya sokulmalarn ve yaygnlatrlmalarn
takiben varolusal bir sorunun kayna olmulardr. XIX. yzyln ortalarndan
itibaren kapitalist sanayilemeyi inaa edecek gen nfuslar beslemek iin
kentsel alanlara yiyecek nakledilmesi, topran besleyici maddelerden yoksun
kalarak kendini retemez, kentsel mekanlarn ise hzla artan evre kirliliiyle
ba edemez noktaya gelmesine neden olmutur (Magdoff, 2002). Beslenme
alkanlklarnn deitii ve tarm alanlarnda makine kontroll retimin ve
toplamann gerekletirildii XX. yzylla birlikte, egemen retim tarznn
doayla etkileiminin sonucu olan ekolojik ylm kesin olarak aa kmtr.

Bu ksa alma ile ulalmak istenen temel hedef, kresel iklim deiiminin
nedeni olan kapitalizmin, sanayileme sreci ile toplumsal yaam ilikileri
kapsamnda yol at ykmlarn halkla ilikiler faaliyetleri araclyla nasl
merulatrldn aa karma ynnde ilk admlarn atlmasdr. Kapitalizmin
gerek retim tarz gerekse yaam tarz ile dayattklarnn sorgulanmas ve
dayatmalarn geni toplum kesimleri tarafndan iselletirilmeleri amacyla hangi
iletiim kanal ve tekniklerinin kullanldnn aa karlmas, gelecee ynelik
planlar yaplabilmesi asndan byk nem arz etmektedir. nmzdeki
dnemde, ekosistemin kapitalizm tarafndan kr ve etkinlik erevesinde
yeniden ina edilmesinin (tahrip edilmesinin) sonularnn tartld daha
kapsaml almalarn yrtlmesi bir zorunluluk olarak anlam kazanmaktadr.

2. evrenin Dntrlmesi ve Sorunlar

Dnya leinde etkinlik ilkesiyle sermaye merkezli yaam ilikilerini yeni bir
evreye tayan kapitalizm, globalizm aamasnda, kendi gereklii
dorultusunda bir dnyay hzla kurma abas sergilemektedir. Globalizm
evresindeki kapitalizm salt insan yaam ile ilikilerini sermaye tabanndan
kurgulamakla kalmamakta, insann iinde olduu tabiat da kr ve getiri
dorultusunda yeniden ina ederek yaam tarzlarn zaman ve mekan kontrol
dorultusunda ina etmektedir. Global kapitalizmde ilikiler snfsal elikilere
dayal dikey boyutun yan sra, kapitalist snf iindeki elikilere dayal yatay
boyutta da geliim ve deiim gstermektedir. Kapitalizmin yatay boyutu ulusal
sermaye gruplar arasndaki okuluslama-yokolma dinamii ile retim kaynakl
sanayi sermayesi-tketim esasl finansal sermaye mcadelesi tarafndan
biimlendirilmektedir. XX. yzyln ikinci yarsndan itibaren belirginleen kresel
iklim deiimi, ekolojik bozulma ve habitatik sorunlar ile bu sorunlarn dile
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

57
getirilii ve zmne ilikin neriler, sermayenin tahakkm ile bu tahakkme
kar direnilerin geliim gsterdii bir alann ortaya kmasna yol amtr.

Tabiat, her insann ierisinde yar ald bir srekli deiim alan olmakla birlikte,
klimatolojik bozulmann youn olarak yaand, kimyasal ve biyolojik atklarn
kontrolsz biimde doaya salnd, kirletilmi sularn beslenme ve temizlik
amacyla kullanld, tarmsal alanlarn kimyasal ve inorganik maddeler
kullanlarak yksek verim ilkesi dorultusunda faunadan arndrlmaya
alld, artm ve filtrelemenin yaplmad endstriyel blgelerin
oluturulduu, modern hayvanclk ad altnda hayvan varlnn sistemli biimde
yok edildii, yerleim merkezlerinin yoksullatrlm ve yoksunlatrlm
toplumlarn yaam alanlarna dntrld grlmektedir. Bylece evre
sorunlar ile yoksulluk zdeletirilmekte ve bu yoksulluun insann da dahil
olduu tabiatn ykm erevesinde geliim gsterdii gzden uzak tutulmaya
allmaktadr. Varolduu gnden itibaren evre ile ilikilerini retimden
geerek anlamlandran insanolu, kapitalizmin yabanclatrc etkisiyle zellikle
son yzyl ierisinde iliki tarzn tketimden geerek kurma abasna girimitir.
Doann bir paras olan ve doaya bal olarak yaayan insann, doayla
mcadeleyi, yapc ve yeniden retimci bir noktadan ykc ve srekli tketimci
bir noktaya tamas, evrenin teknoloji araclyla yeniden dzenlemesine
iaret etmektedir.

evre kavramnn insan zihninde ilk olarak artrd unsurlar doa, tabiat,
yeillik, biyolojik eitlilik gibi szckler tarafndan erevelenmektedir. Btn bu
szcklerin ortak paydas ise, insan elinin demedii, insan dndaki canllarn
yaamlarn belli bir denge ierisinde srdrd ve insan mdahalesinin
olmad ya da asgari dzeyde kald yaam alanlarn zetlemesidir. evre
sorunu ise gerekte tam da bu noktada balamaktadr. evre ile insan arasna
bir mesafe koyulduunda, sorunlara neden olann insan ve insan eliyle yaplan
teknoloji, kurulan fabrika ya da yaanan kiileraras ilikiler olduu gzden
karlmaktadr. Bu balamda, evrenin insanolunu evreleyen hava, su,
toprak, yeralt ve yerst varlklar, canllar, hayvanlar, atmosfer gibi doa
elerinin tesinde gnlk yaam, bu yaam dilimi ierisinde yaplanlar, doaya
verilen zarar ya da yaplan katklar ile dier insanlarla kurulan ilikilerin tabiat
zerindeki ykc etkileri kapsamnda geni bir ereveden yeniden
tanmlanmas gerekmektedir. Sorun bu denli geni bir erevede
tanmlandnda yantlar aka ortaya kmaktadr. evre sorunlarnn altnda
yatan en nemli sebep mevcut yaam tarzlarmzdr. Daha rahat ve konformist
biimde yaayabilmek uruna kaynaklara ynelik bask, bozum, hor kullanma
ve yok etme eilimi mevcut sosyal sorunlarn temel nedeni olarak
anlamlandrlmaldr. Tketime dayal yaam tarznn neden olduu
olumsuzluklar, insan varlnn dnya zerindeki tarihinin devamlln tehlikeye
atmaktadr.

Ekolojik ve klimatolojik dengelerdeki bozulma, dnya zerindeki insan varlnn
en nemli sorunu olarak karmza kmaktadr. Dnya ekosisteminin % 40na
yakn sanayileme srecinde dorudan kullanlm ya da tahrip edilmitir
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
58
(Erdoan, 2003). Ekosistemdeki bozulma farkl ortamlarda ancak benzer bir
dzeyde (ok hzl) geliim gstermektedir. rnein, okyanus, deniz, gl,
akarsu, yeralt su kaynaklar gibi ortamlarda kullanlan teknolojiler ile bu
ortamlara salnan snai atklar su dnyasndaki canl trlerini hzla yok
etmektedir. Yaklak 33 milyon km
3
olan tatl (iilebilir) su kaynaklar miktar
hzla azalarak insanolunun alk olduu beslenme dengesini bozmakta;
kresel snmann sebep olduu hzl buharlama ise tarmsal kurakla, ya
dengesizliklerine ve sel ile takn gibi afetlere neden olmaktadr. Kat atk ve p
ynetimi ise farkl gerekliklere iaret etmektedir. Sanayilemenin XX. yzyl
boyunca art atk miktar art ile atk ierii deiimine yol amtr. rnein
ABD nfusu 1960-1990 aralnda % 38 orannda artarken, kat atk oran ise %
100 artmtr (Erdoan, 2003). Trkiyede ise ylda 250 milyon ton kat ve 5.5
milyon ton da tehlikeli atk aa kmakta ve kat atklarn % 5.9u, tehlikeli
atklarn ise ancak % 1i kontroll biimde yok edilebilmektedir (zbudun ve
Demirer, 2006). Benzer biimde gezegen zerindeki ormanlar yok edilmekte,
kimyasal ve radyoaktif atklar ile fosil enerji kaynaklarnn yol at hava ve su
kirlilii her geen gn artmakta, erozyon ve mekansal rekreasyon nedeniyle
verimli topraklar tarmsal kullanm d hale gelmektedir.

Son elli yllk srece damgasn vuran klimatolojik olaylarn banda ise ozon
tabakasnn delinmesi ile kresel snma gelmektedir. Dnya yzeyinden
yaklak 25 kilometre ykseklikte olan ve dnyay gnein yayd mortesi
nlardan koruyan ozon tabakasnn, kloroflorokarbon gaz salnmndaki art
nedeniyle, zellikle kutup blgelerinde ok incelmesi konusu, 1980ler boyunca
youn olarak gndemi igal etmitir. Yasal dzenlemeler ve ereve anlamalar
ile kloroflorokarbon (CFC) gaz kullanmnn azaltlmas kararlatrlm ve
kamuoyu basks ile tketiminde nemli miktarda d salanmtr.
Tartmalarn en youn boyutunu oluturan ve geri dnlemeyecek noktaya
doru hzla gelindii ifade edilen ekolojik sorun ise kresel snmadr. Bugn,
dnya atmosferinin ortalama scaklnn son yzyllk dnemde 0.6C
artmasnn, sanayileme nedeniyle atmosferde karbondioksit, su buhar, metan,
azot proksit gibi gazlarn miktarnn artmas ve bu gazlarn gneten gelen
kzltesi nlarn bir yandan d uzaya yansmasn nlemesi ve dier yandan
da bu nlardaki sy sourmas kaynakl olduu bilinmektedir. Dnya
leinde temel enerji kayna olarak fosil yaktlarn kabul edilmesiyle birlikte,
atmosfere salnan karbondioksit miktarnda byk bir art gzlemlenmitir.
1850 ylnda atmosferdeki karbondioksit miktar 280 ppm/m
3
(bir milyon hava
moleklndeki molekl says) iken 2005de bu miktar 380 ppm/m
3
e kmtr.
2005 ylnda 8 milyar ton karbondioksit gaz atmosfere salnm ve salnmn
yllk art dzeyi % 0.5 seviyesine erimitir (Denhez, 2007:33).

Ekolojik dengedeki bozulmann ve ekosistemin bir btn olarak tahribatnn
gzden karlan noktas ise yaam pratiklerinin ve tketim alkanlklarnn
deien yapsdr. Bireyler gnlk deneyimlerinde, kapitalizmin retime
yabanclatrc ve retilenleri fetiletirici srelerinin etkisiyle, tketimi mutlak
deer (yaam anlamlandrma lt) olarak alglayp; kendileri de dahil olmak
zere ierisinde yer aldklar btn bir ekosistemin gsterii, ahmaka ve hatta
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

59
yer yer hedoniste yok edilmesi ynnde aba gstermektedirler. Bireyler
kendilerine, kendi gibi olan dierlerine ve kendilerini var eden ekosistemi
tahrip/yok eden yaplar ortadan kaldrmann gereki arelerini aramak yerine,
kapitalist mlkiyet ilikilerinin getirdii yeni srdrlebilirlik araylarnn peine
dmektedirler. Srdrlebilirlik, egemen teknoloji dzeninin gzden geirildii
ve gncellendii, kalknma prensiplerinin insann tesine geerek btn bir
doaya eklemlendii ve fordist verimliliin geri plana itilerek post-fordist
etkililiin merulatrlmaya alld bir evre ideolojisi olarak anlam
kazanmaktadr. evre kirliliinin belirlenmi standartlar, ekosistemin ise ulusal
ve uluslararas mevzuatlar kapsamnda srdrlmesi, kapitalist sermayeye yeni
kr ve kazan kaplar aldna iaret etmektedir. Yeil teknolojiler, evreyi en
youn biimde kirleten okuluslu irketlerce retilmekte; evre kirliliini kontrol
etme amacyla kurulan irket, kurum ve ajanslar ekosistemde en byk tahribat
yapan sanayilemi lkelerde konulanmaktadr. Kirlenmenin asl sorumlusu
olan uluslararas firmalarn, ayn zamanda kirlilik kontrol sistemlerinin
retilmesi ve pazarlanmas iin ortaya kan yeni yeil sanayinin de sahibi
olduu aa km durumdadr. Bu yeni pazar, kirliliin en nemli kaynan
oluturan byk firmalar tarafndan giderek ele geirilmektedir: Dowe Chemical,
Monsanto Chemical, W.R. Grace, Du Pont, Merck, Nalco, Union Carbide,
General Electric, Westinghouse, Combination Engineering, Honeywell,
Beckman Instruments, Alcoa, Universal Oil Products, North American Rockwell
gibi.. (Castells, 1997:200). okuluslu irketler iin yeil teknoloji retimi ve
sat, azalan kr eilimlerini tersine evirme ynnde bir aba iken, yeil
teknoloji kullanm ise sosyal sorumluluk ve global etik anlaynn temel
gstergesi haline dnmtr.

Sanayilerin ileyi tarzn dorudan etkileyen teknolojik gelimelerin,
ekosistemin ve insan salnn korunmasn dikkate almad bilinen bir
gerekliktir. Ekonomik retim srecinin maliyetleri minimize ederek krlar
artrma prensibi, teknolojilerin tehlikeli, salksz ve ykc olmalarn
nemsizletirmeye almaktadr. Balangta askeri ve kamusal hizmetlerin
yrtlmesine ynelik olarak gelitirilen teknolojilerin, ticari mal ve hizmetler
olarak bireylerin gnlk kullanmna sunulmasyla birlikte ekosistem zerindeki
bask younlaarak artmaktadr. Teknolojilerin dnya genelinde sat ise
teknoloji transferinin tesinde eski-geri kalm ve kapitalist sistem iin etkin
olmayan rnlerin transferi eklinde yeniden okunmak zorundadr.
Sanayilemi lkelerde evre korumac kitle hareketlerinin g kazanmas ve
ekolojik tahribat azaltc (dikkat edersek ortadan kaldrc deil azaltc)
teknolojiler kullanma ynnde kamuoyu basksnn aa kmas, sanayilemi
lkelerde retim teknolojilerinin yenilenmesine ve evresel kirlilie yol aan eski
teknolojilerin de azgelimi-gelimekte olan eklinde tanmlanan lkelere
tanarak yeni bir krllk kayna oluturulmasna neden olmutur.

evre uyumlu teknolojiler temelde iki kmeye ayrlabilecektir: retim amal
teknolojiler ile tketicilerin nihai kullanmna sunulan teknolojiler. Ekosistemin
korunmasna katk salama ynndeki gelimelerin ounluu tketicilerin nihai
kullanmna sunulan teknolojilerde olmutur. Bu teknolojilerin retim amal
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
60
teknolojilerden fark, retim biimini deitirmemesi ve alternatiflikten ok,
egemen yaplar gncellemesidir. Nihai kullanm amacyla pazara sunulan
teknolojilerin daha az enerji, su ya da zaman tketmeleri, tutumlulua ve
ekolojik korumaya deil; tketilmeyen enerjinin, suyun ya da zamann tketim
endstrilerinin baka alanlarna aktarlarak tketimin eitlendirilmesine ve
kapitalizmin yeniden retilmesine iaret etmektedir. evre dostu olarak
tanmlanan retim amal teknolojilerde ise, rnein elik retimi iin manganez
yerine molibden kullanlmas, bir retim tekniinin neden olduu ekolojik
tahribatn azalrken, bir baka retim tekniinin dayand kaynaklarn
smrlmesine ve yeni tahribat alanlarnn aa kmasna neden olmaktadr.
Deiim tek bir alanda, rnein tekniklerde veya politikalarda olursa, fakat
retimin egemen biimi deimezse, en iyi sonu evre ve insan peyzajnn
tahribinin azalmasdr (Erdoan ve Ejder, 1997:138). Ekosistem tahribatnn
geniletilmesi yeni kirlilik kontrol sistemlerinin gelitirilmesine; yeni kirlilik
kontrol sistemlerinin gelitirilmesi ekolojik koruma amal dzenlemelerin
glendirilmesine; ekolojik koruma amal dzenlemelerin glendirilmesi ise
kirletilecek-bozulacak-tahrip edilecek yeni alan araylarnn genelletirilmesine
neden olmaktadr. Gnmzde, ekosistemin canllara hizmet eden dngs,
insanolu tarafndan ekolojik tahribat ksrdngs haline getirilmi ve dnya
genelindeki ykm halkla ilikiler faaliyetleri araclyla merulatrlmaya
allmtr.

3. Endstri - evre likisi:
Halkla likilerin Merulatrcl

Halkla ilikiler faaliyetlerinin, evre ile olan ilikisinin temelinde etkinliin
endstrileme sreci yer almaktadr. Halkla ilikiler faaliyetlerinin balangta
birbirlerinden bamsz, olaylara tepki verme ynndeki karakteri, kapitalist
dnya ekonomisinin II. Dnya Sava sonrasnda uluslararas ticaret
kapsamnda geliim gstermesiyle birlikte dnme uramtr. Halkla ilikiler
faaliyetlerini duyurma, tantma ve ikna etme olarak kategorize eden ekonomik
ilikiler tabannn, bata ABD olmak zere Bat Avrupa lkelerinin de dahil
olduklar bir entegrasyon srecine girmesi ve ulusal sermaye gruplarnn Souk
Sava ortamnn salad avantajlar eliinde hzla uluslararaslamalar ve
merkezilemeleri, halkla ilikilerin endstrilemesini hzlandran temel faktrler
olmutur. Halkla ilikiler endstrisinin, temsil ettikleri irketlerin ok
boyutluluuna paralel pazarlama, reklamclk, lobicilik, sponsorluk, imaj ynetimi
gibi etkinlikleri btnletirmesi; tepki verme yerine nclleyici bir ileyi
yaklamna sahip kmas ve krlln verimlilikten ok doa-insan
smrsne dayanmasn merulatran bir ierik sergilemeye balamas ile
birlikte endstriyel karakter anlam kazanmtr. Halkla ilikiler, son elli yllk
dnemde geleneksel amalarnn tesine geerek, uluslararas ticaretin bilin
ynlendirme ve talep dzenleme (regulation) mekanizmasna dnmtr.
irket iindeki halkla ilikiler birimlerinin yerini bamsz halkla ilikiler
irketlerine/ajanslarna brakmas, profesyonelleme ve etik kurallar
gelitirmenin dnda tketim srelerinin yeniden yaplandrlmasna da destek
olmutur. Satn alma, kullanma, memnun kalp yeniden alma ya da
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

61
beenmeyerek yeni rn arayna geme deneyimleri halkla ilikiler endstrisi
tarafndan standartlatrlm ve kontrol edilir hale gelmitir. Halkla ilikiler
endstrisi, sorun-kriz-stres-risk ynetimi, sosyal sorumluluk yaklam ve
kurumsal ynetiim gibi alt faaliyet konularnda uzmanlam irketleri ile
ekosistemi tahrip eden-ykan kapitalist pazar yapsnn materyal ve mental onay
reticisi olarak anlam kazanmtr.

Kapitalist sermayenin halkla ilikiler araclyla benimsetme, kabullendirme,
iselletirme ksaca onay retme abalarna ramen, ekosistem tahribatna
kar kanlarn says gn getike artmakta, bireyler gelecek kuaklara
aktarlacaklarn korunmas konusunda srar etmekte ve evre zerindeki
sermaye tahakkmne ynelik direniler anlaml sonular vermektedir. Ancak
ekosistem zerindeki ykmn bykl karsnda, toplumun sergiledii
kartlk yeterli dzeye erimemi ve alternatif zmlemelerin halkla ilikiler
yoluyla yumuatlmas abalar da yaygnlamtr. Halkla ilikilerin zel
irketlerin ve kamu kurulularnn doal, fiziki ve sosyal evreleriyle iletiime
girmesi eklinde betimlenmesi; ekosistem ierisindeki btn unsurlarn
kapitalist pazar yapsyla balantlandrlmas sonucunu dourmaktadr.
phesiz bu ba insan yaamnn gereksinimlerine ve sosyal karlara deil,
irket krlarna odaklanan bir ilevsellie sahiptir.

Halkla ilikiler endstrisinin ileyiine yakndan bakldnda, var olan sanayi ve
hizmet sektrleri ile bu sektrlerin beraberinde getirdii alma-yaam
ilikilerini aklama ve anlamlandrma amacyla hareket edilmekte olduu;
piyasa koullar erevesinde yaplanlarn desteklenmesine ynelikler
sunumlara bavurulduu grlmektedir (theorizing by doing). Halkla ilikiler
endstrisi, irket imajn olumlama, sosyal sorumluluk kampanyalar yrtme,
organizasyon sponsorluklarn dzenleme, siyasal lobicilik faaliyetlerini organize
etme ve tantm projelerine destek verme gibi farkl dzlemlerde ilevsellikler
sergilemektedir.

Halkla ilikiler mekanizmalarnn btn sreleriyle devreye girdii olaylar
incelediimizde, evresel felaket ve ekolojik bozulmaya kar ciddi toplumsal
muhalefetin yaand dnemlerde onay retimi politikalarnn planland ve
uyguland grlmektedir. evresel felaketlere hkmetler dzeyinde nkleer
kazalar, frtna, kasrga ve seller, askeri teknolojilerin neden olduu kirlilikler,
erozyon ve kuraklk gibi olaylar nedeniyle mdahale edilirken, irketler
dzeyinde ekosistemi tahrip eden-ykan olaylar sonrasnda dahil olunmaktadr.
irketler, evresel felaketleri gndemden uzak tutmaya alrken, hkmetleri
sorunu zmeye ya da durdurmaya davet etmektedirler. Pazar ilikileri
ierisinde mdahaleci olarak tanmlanan devletin, evresel felaket srecinde
sorun zmleyici ve toplumu dengeleyici bir role brndrlmek istendii
sylenebilecektir. Son yllarda yaanan irket kaynakl evresel felaketler
sonrasndaki deneyimlerin ortak paydas, kamunun, denetleyici rolnn ortadan
kaldrlarak, irket lehine onay retimine zemin hazrlayc pozisyonuna
yerletirilmeye allmas olmutur. 1984de Hindistann Bhopal blgesinde 30
ton metil izosiyanat bir depodan szarak yaklak 200.000 kiinin yaad bir
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
62
gecekondu blgesine yaylm, 7000e yakn kii hayatn kaybederken 20.000e
yakn kii de zehirlenerek ciddi hastalklara yakalanmtr. 1986 ylnda Baselde
Sandoz irketine ait bir kimyasal madde fabrikasnda kan yangn sonucunda
otuz ton bcek zehiri, mantar ilac ve boya Ren nehrine akm; 500.000in
zerinde balk lm ve nehrin fabrikadan 200 km kadar uzak olan blgesinde
dahi su canls kalmamtr. 1989 ylnda Alaskada Exxon Waldez tankerinin
tad 42 milyon litre ham petroln denize szmasyla birlikte, szntnn olduu
blgede 4500 deniz samuru, 14 balina ve soylar tkenmekte olan binlerce ku
ve deniz canls lm; balklk ve turizm faaliyetleri ok uzun bir sre askya
alnmtr. Benzer biimde 1990 ylnda British Petroleum (BP)a ait tankerden
1.5 milyon litre ham petrol Kaliforniya Long Beachde denize salm; 2005
ylnda BPnin Teksasdaki petrol rafinerisinde yaanan patlamada 15 kii
lrken, 170 kii yaralanm; 2006 Martnda BPnin kontrolndeki bir petrol
boru hattnda meydana gelen sznt nedeniyle Alaskann Prudhoe Krfezine
yaklak 1 milyon litre ham petrol dklmtr. Btn bu olaylardan sonra
irketler, evre kirliliine kar kapsaml zm stratejileri gelitirmek yerine
medyay yanlarna alarak, dier toplumsal kurumlar sulama, olaylarn
abartldn iddia etme ve rgtsel dzeyde yeniden yaplanmann neden
olaca igc ve zaman kaybn ifade etme yolunu tercih etmilerdir. Kriz
ynetiminde baarl olanlar kontrol ksa srede ele alarak, toplumu srece
dahil etmi; baarsz olanlar ise toplumun yaananlar unutmasn salayacak
yeni gndem maddeleri oluturulmas ynnde medyay ynlendirmilerdir.

Halkla ilikiler etkinliklerinin evre sorunlar kapsamndaki rol iki boyutta nem
kazanmaktadr. Geleneksel boyut mevcut endstriyel yaplarn sorunlar
grmezden gelmesini ya da sorunlarn zerini rtmesini merulatrmak iken;
yeniliki boyut evre kirliliini nleyici-azaltc teknolojilerin endstrilerin yeni
rgtlenmelerinde yer bulmasn tantmak eklinde kategorize edilebilecektir.
1990l yllarda kapitalist pazarlarn, alternatifsizlik tezleri eliinde kendilerini
yeniden yaplandrmalar ve ar sanayi olarak adlandrlan kitlesel retim
srelerini post-fordist retim/esnek ynetim politikalar eliinde paralayarak
evre lkelerine datmalarnn en nemli sonucu kirlilik ihrac eklinde aa
kmtr. Kapitalist piyasalarda hizmetler sektrnn arlkl yer edinmeye
balamas ve bymenin motivasyonu haline gelmesiyle birlikte, demir-elik,
kimya, petrol, kat, plastik gibi sanayi ikollarnn retim mekanlarn hzla
sendikaszlatrlm ve taeronlatrlm blgelere/lkelere tadklar
grlmtr. Sanayi irketlerinin kapitalist merkez lkelerde kendilerini yeniden
yaplandran ksmlar ise, yasal ve toplumsal basklar karsnda retim
srelerini yeilletirmek zorunda kalmlar ve halkla ilikiler faaliyetleri ile de
yaplanlar kurumsal sosyal sorumluluun bir paras olarak sunmulardr. Artan
uluslararas rekabet ortamnda pazar paylarnn daralmasna yeil irket
imajyla cevap veren sermaye gruplar iin geri dnml rn retimi,
evreci rgtlerin kabul ettii ve daha az kirlettii vurgulanan teknoloji
kullanm, atk azaltc retim politikasnn benimsenmesi ve srdrlebilirlik
standartlar oluturarak bunun kurum kimliinin bir paras olarak sunulmas
vazgeilmez unsurlar olarak sralanmaya balamtr. irketler, bir yandan
politik ortamdaki farkl aktrleri finanse ederlerken (rnek olarak ABDde Mobil
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

63
Oil 1997 ylnda 5.24, 1998 ylnda da 6.16 milyon ABD Dolar tutarnda yardm
Cumhuriyeti Parti ile Demokrat Parti arasnda datmtr), dier yandan da
fosil yakt kullanmnn evreye verdii zararlar ve sanayi teknolojilerinin kresel
snmaya neden olduunu reddeden bilim adamlarna destek olmulardr
(Godrej, 2003). Uluslararas toplantlar, dergi ve gazete araclyla yrtlen
yaynlar, bilim adamlarna yazdrlan rapor ve kitaplar, radyo-televizyon
programlar, internet sayfalar ve irket vakflar tarafndan idare edilen enstitler
ile kresel iklim deiimi okuluslu irketlerin lehine yeniden kurgulanmakta,
yeil mal ve hizmetlerin satn alnmas zorunlu tercih haline dntrlmekte
ve ekolojik ykm gizlenerek egemen retim biimi merulatrlmaktadr. Halkla
ilikiler endstrisinin bu merulatrma dinamiinin en nemli paras olduu ise
sklkla grmezden gelinmektedir.

4. Sonu

Kapitalist ekonominin kr eilimini artrmaya ve sermaye birikimi salamak iin
btn doal ve sosyal birikimleri ortadan kaldrmaya dayal olarak ileyen
yaps, kresel iklimi kendi karlar dorultusunda tahrip etmektedir.
Gnmzde sanayilemenin iklim zerindeki basksnn, yeni ve evreci
teknolojiler gelitirerek almaya alld dile getirilmekle birlikte; kapitalist
pazar koullarnda yaayan tketime odaklanm bireylerin talepleri bu yeni ve
evreci teknolojilerle retilen rnlere ynlendirilerek sorunlarn genilemesine
ve derinlemesine neden olunmaktadr. retim lgnletii ya da sosyal direni
sermayenin yaylmasna snrlar dayattnda, yant her zaman doay daha
youn bir biimde smrmek iin yeni yollar bulmak olmutur (Foster,
2007:19). Toplum-doa ilikisinde sanayilemenin ve rgtlenme tarz olarak bu
sanayilemenin materyal ve mental rn olan okuluslu irketlerin neden
olduu kendini yeniden retme becerisinden yoksunlatrma dinamii,
ekosistemin varln tehdit eden boyutlara ulamtr. Halkla ilikiler
endstrisinin egemen retim tarzn ve bu tarz ierisinden gelitirdii
alternatifleri merulatrma abalarna ramen, geni toplum kesimlerine den
grev, ekosistemin ykcs deil mevcut koullarn iyiletirerek gelecek
kuaklara aktarcs olunduu gereine sahip kmaktr. Toplumun, ekolojik
dengeleri gzeterek kendini yeniden yaplandrmas, ancak doa ile ilikilerin
topyekn biimde gzden geirilmesiyle mmkndr.









TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
64
Yararlanlan Kaynaklar

Castells, M. (1997). Kent, Snf, ktidar. ev. A. Erendil. Ankara: Bilim Sanat
Yaynlar.
Denhez, F. (2007). Kresel Isnma Atlas. ev. . Adada. stanbul: NTV
Yaynlar.
Erdoan, . ve Ejder, N. (1997) evre Sorunlar, Nedenler, zmler. Ankara:
Doruk Yaynevi.
Erdoan, N. (2003) evre ve (Eko)turizm. Ankara: Erk Yaynlar.
Foster, J. B. (2007) Ykmn Ekolojisi. Monthly Review Trkiye. Say: 14. s. 11-
25.
Godrej, D. (2003) Kresel klim Deiimi. ev. O. Klda. stanbul: Metis
Yaynlar.
Magdoff, F. (2002) Capitalisms Twin Crises: Economic and Environmental.
Monthly Review. Vol. 54. No. 4. p. 1-16.
zbudun, S. ve Demirer, T. (2006). Kapitalist Tasallut Altnda Doa ve
Gelecek. s. 237-347. Kyamete eyrek Kala! Ekoloji Yazlar. (der.) S.
zbudun vd. Ankara: topya Yaynlar.


























KRESEL KLM DEM VE TRKYE

65

TRKYEDE MAKSMUM, MNMUM VE ORTALAMA HAVA
SICAKLIKLARI LE YAI DZLERNDE GZLENEN DEKLKLER VE
ELMLER

smail DEMR
1
, Gnl KILI
2
, Dr. Mustafa COKUN
3
ve Utku M.
SMER
4
1
idemir@meteoroloji.gov.tr,
2
gkilic@meteoroloji.gov.tr,
3
mcoskun@meteoroloji.gov.tr,
4
umsumer@meteoroloji.gov.tr

Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrl, Aratrma ve Bilgi lem
Dairesi Bakanl
06120 Kalaba-ANKARA

ZET


Bu almada, Trkiye'nin ortalama, maksimum ve minimum hava
scaklklar ve ya dizileri, uzun sreli deiikliklerin ve eilimlerin belirlenmesi
amacyla zmlenmitir. Trkiyenin ortalama hava scaklklarnda gney ve
gney batda yer alan blgelerde anlaml artma eilimleri gzlenmektedir.
zellikle yaz mevsimi ortalama scaklklarndaki snma eilimi, istasyonlarn
ounda anlaml pozitif dizisel iliki katsays ile tanmlanmaktadr. Yllk
maksimum scaklk dizilerindeki deiimler genelde art ynndedir ve
Akdeniz, Gney Dou Anadolu ile Dou Anadolunun gney kesimlerindeki art
eilimleri istatistiksel adan anlamldr. Minimum scaklklar, 27 istasyonda
anlaml olmak zere Trkiye'nin byk blmnde artma eilimindedir.
Scaklklardaki artlarda, Trkiye'deki yaygn ve hzl kentlemenin etkisi
byktr. Ya dizilerinde belirgin deiiklikler daha ok k mevsiminde
gzlenmektedir. K yalarnda azalma eilimi gsteren 78 istasyondan 24
tanesi istatistiksel adan anlaml bulunmutur. Akdeniz, Akdeniz Gei, Karasal
Anadolu ve Karasal Akdeniz blgeleri k yalarnda d gsteren
blgelerdir. Sonbahar mevsiminde ise yalar, Trkiye'nin nemli bir
blmnde artmaktadr. Trkiye'de ya azlna bal olarak son 20-30 yldr
yaanan uzun sreli kuraklklarda, dolam sistemlerindeki deiikliklerin ve
kaymalarn etkili olabilecei sylenebilir. Ayrca Kuzey Atlantik Salnm'nn
(NAO) pozitif devreleri Trkiye'de ki kurak koullarla olduka uyumludur.
NAO'nun yan sra, yaplan baz almalara gre, kuvvetli El-Nino yllarnda ya
da bir yl sonrasnda da zellikle k yalarnda benzer durumlarla
karlalmaktadr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
66
ANAHTAR KELMELER: Trkiye; hava scakl; ya; kentleme; parametrik
olmayan snamalar; homojenlik; eilim ve eilim oran; deiiklik.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

67
1. GR
klimde meydana gelen deiimler ve bu deiikliin yaayan canllar zerinde
etkilerin belirlenmesi amacyla hem gemi iklim verileri incelenmekte hem de
gelecek iklim senaryolar bu veriler dorultusunda gelitirilen modellerle tahmin
edilmektedir. Jeolojik zamandaki iklim deiikliklerine ilikin bilimsel kantlar
jeoloji, jeomorfoloji, paleoklimatoloji, paleocorafya, paleontoloji ve paleoekoloji
aratrmalar ile elde edilmektedir. Bugnk bilgilerimiz dorultusunda 4.5 milyar
yllk evrenimizin jeolojik tarihi boyunca iklim sisteminde milyonlarca yldan on
yllk periyotlara kadar deien aralklarla deiiklikler olmutur (Trke, 2003).
Fakat sanayi devriminden itibaren iklimin doal deikenliine ek olarak insan
kaynakl etkilerin de yer ald yeni bir dneme girilmitir. Fosil yaktlarnn
kullanm, ormanszlatrma, kentleme ve hzl nfus art gibi eitli insan
etkinlikleri sonucunda atmosfere salnan sera gazlarndaki art sanayi
devriminden beri artarak devam etmektedir. Hkmetleraras klim Deiiklii
Paneli (IPCC)nin IV. Deerlendirme raporunda son 50 yldaki scaklk artnn
ba sorumluluunu kesine yakn bir dille insan kaynakl karbondioksit
emisyonlarna yklemektedir. Karbondioksitin atmosferdeki konsantrasyonu
endstrileme ncesindeki 280 ppm (milyonda bir partikl) seviyesinden 2005
ylnda 379 ppm seviyesine ulamtr. Yllk CO
2
art, 1960-2005 dneminde
1.4 ppm iken 1995-2005 dneminde 1.9 ppm olarak gereklemitir. Ayrca fosil
kaynakl yllk CO2 emisyonu 6.4 milyar ton (GtC) olan 1990l yllar ortalamas
2000-2005 yllar arasnda ise ortalama 7.2 milyar ton (GtC) olmutur.
Atmosferdeki sera gazlarnda meydana gelen art sera etkisini
kuvvetlendirerek Yerkrenin radyasyon dengesini bozmakta ve dnyann daha
fazla snmasna neden olmaktadr. 1906 ile 2005 yllar arasnda kresel
ortalama yzey scaklndaki art 0.74 C olarak tespit edilmitir. 1850 ylndan
beri kaydedilen en yksek scakla sahip 12 yln 11'i son 12 ylda
gereklemitir. 1998 yl 0.58 C'lik anomali ile en scak yl, 2005 yl
0.485C'lik anomali ile en scak ikinci yl olmutur. Son elli yldaki lineere yakn
snma eilimi ise son yz yldakinin yaklak iki katdr. 19012005 yllar
arasnda gzlenen ya verileri incelendiinde, Kuzey ve Gney Amerikann
dou kesimleri, Avrupann kuzeyi ve Asyann kuzeyi ile i kesimlerinde nemli
artlar, Afrikann Sahel ksm, Akdeniz havzas, Afrikann gneyi ile Asyann
gneyinde baz kesimlerde nemli azalmalar olduu belirlenmitir.
Gelien teknolojiyle paralel gelitirilen iklim modelleriyle gelecek iklim
senaryolar retilebilmektedir. En gelimi iklim modelleri, bir dizi IPCC SRES
senaryosu iin kresel ortalama yzey scaklklarnda gelecek 20 ylda 0.2
C/onyl orannda bir art olacan ngrmektedir. Bu oran, sera gaz salmlar
ve aerosoller 2000 yl dzeylerinde durdurulsa dahi, 0.1 C/onyl olaca tahmin
edilmektedir. 2090-2099 dnemi ortalama yzey scaklnn, 1980-1999
dnemi ortalamasna gre en iyimser senaryoda (B1) ortalama 1.8 C (1.1 C -
2.9

C ) ve en ktmser senaryoda (A1FI) ortalama 4.0 C (2.4 C - 6.4 C)
artaca beklenmektedir. Yalarda, A1B senaryosuna gre yksek enlemlerde
azalma ve subtropikal karalarn byk blmnde ise art (2100 ylnda % 20
orannda) ngrlmektedir (IPCC, WGI AR4).
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
68
Artan sera etkisine ve kresel snmann olas etkilerine gsterilen yaygn ilginin
doal bir sonucu olarak, uzun sreli scaklk ve ya verilerinde gzlenen
deiiklikleri ve eilimleri saptamaya ynelik ok sayda aratrma yaplmtr.
Trkiye iin yaplan nceki almalarda (Trke, 1996; Trke vd.,1996;
Kadolu, 1997; Tayan vd., 1997) Trkiyenin byk blmnde yllk ve
mevsimlik ortalama yzey hava scaklklarnda, zellikle yaz mevsiminde,genel
bir azalma eilimi (souma) egemen olmutur. Fakat 1990l yllardan sonra
zellikle 1992 ylnda yaanan souk yldan sonra balayan genel bir snma
eilimi kendini gstermektedir. Trkiye'nin klim Deiiklii Birinci Ulusal
Bildirimi'ndeki yer alan ve 1951-2004 dnemini kapsayan deerlendirmelerde
scaklklarda en belirgin sonu, yaz scaklklarnda meydana gelen yaygn
arttr. Yaz scaklklar, Trkiyenin ounlukla bat ve gney bat ksmlarnda
ykselme eilimindedir. Kentsel s adas almalar (Ezber vd., 2006; ve
Karaca vd., 1995), kentlemeye bal scaklk artnn en ok Akdeniz
ehirlerinde, blge yksek basn etkisi altna girdiinde, egemen olduunu
ortaya koymaktadr. Yata nemli deiiklikler ve tutarllk gsteren alanlar,
hem k hem de sonbaharda gzlenmektedir. Trkiyenin bat illerindeki k
yalar son elli ylda nemli lde azalmtr.
Bu almann amac, Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrlne ait
istasyonlardan elde edilen gnlk maksimum, minimum, ortalama scaklk ve
aylk toplam ya deerlerine ait gncellenmi veri seti kullanlarak Trkiyenin
scaklk ve ya dizilerinin uzun sreli deiiklikler ve eilimler bakmndan
yeniden deerlendirilmesidir.

2. VER VE YNTEM
2.1. Scaklk verileri
28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
Scaklk verisi kullanlan
istasyonlarn corafi dalm

ekil 1. 1952-2006 yllarna ait scaklk verisi (ortalama,maksimum ve minimum)
kullanlan 57 istasyonun harita zerindeki dalm.

almada Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrlnn 57 adet istasyonunda
1952-2006 dneminde kaydedilen gnlk ortalama, gnlk maksimum ve
gnlk minimum ortalama hava scaklklarnn aylk ortalama dizilerini ieren,
kontrol edilen ve gncelletirilen veri seti kullanlmtr. Bu veri seti daha nceki
almalarda (Trke vd., 2002a) kullanlan ve homojenlik snamalar ve
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

69
istasyon tariheleri tamamlanan istasyonlar iermektedir. Yllk ve mevsimlik
scaklk dizilerine, i) Dorusal olmayan uzun sreli eilimlerin, deiiklik
noktalarnn ve anlaml scaklk dnemlerinin belirlenmesi iin Mann-Kendall (M-
K) sra iliki katsays snamas, ii) Israr ve srama biimli deiikliklerin
belirlenmesi iin Wald-Wolfowitz(W-W) iliki katsays snamas; iii) Dorusal
eilimlerin belirlenmesi iin en kk kareler regresyon (EKKDR)
hesaplanmasndan elde edilen X katsaysnn () anlaml iin Student t
snamas ve eilim oranlarnn bulunmas iin EKKDR eitlii; iv) Uzun sreli
eilimleri ve yaklak 10 yldan uzun dalgalanmalar grsel olarak belirlemek iin
11 noktal dk geirimli Binom szgeci uygulanmtr.
2.2. Ya verileri

28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
Ya verisi kullanlan
istasyonlarn corafi dalm

ekil 2. 1940-2006 yllarna ait ya verisi kullanlan 88 istasyonun harita
zerindeki dalm.

Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrlnn 88 adet istasyonuna ait 1940-
2006 dneminde kaydedilen aylk ya toplamlarndan (mm) oluan ve
kontrolleri yaplarak gncelletirilen veri seti kullanlmtr. Ya verileri, Trke,
1996 ve Trke vd. 2002bde yaplan homojenlik analizi dikkate alnarak 2006
yl dahil olmak zere gncellenmitir. almada, ya dizileri 1961-1990
yllar ortalamasna gre normalletirilmitir (standardize edilmitir).
Zaman dizisi izimleri iin normalletirilmi ya anomalilerindeki uzun sreli
eilimleri ve yaklak 10 yldan uzun dalgalanmalar grsel olarak belirlemek iin
11 noktal dk geirimli Binom szgeci kullanlmtr. Ayrca, Mann-Kendall
eilim snamasnn ardk zmlemesinden elde edilen u(t) ve u(t) rneklem
deerleri kullanlarak, baz blgelerdeki eilimler grafiksel olarak gsterilmitir.
statistiksel snamalardan parametrik olmayan Mann-Kendall ve Wald-Wolfowitz
snamalar, blgeler ve istasyonlar iin normalletirilmi ya anomalilerine
uygulanmtr.

3. ZMLEME SONULARI:
3.1. Scaklk Dizilerindeki Eilimler Ve Deiiklikler
Seilen istasyonlarn ounda Trke vd. (2001)de olduu gibi EKKDR
dorusunun doas ve bykl, M-K snamasnn sonular ile mkemmel bir
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
70
uyum sergilediinden burada uzun sreli eilimler asndan yalnz M-K
snamasnn sonular verilmektedir. Haritalarn ve zaman dizisi izimlerinin
tm hazrlanm olmasna karn, burada az sayda rnek gsterilebilmektedir.

3.1.a. Ortalama scaklklar:
W-W ve M-K snama sonularna gre genelde pozitif dizisel iliki katsaylar ile
karakterize olmas ve Trkiyenin gney ve gney batsnda yer alan byk
kentlemenin yaand blgelerde anlaml snma eilimleri grlmektedir
(ekil.3). En kk kareler dorusal regresyon (EKKDR) zmlemesine gre,
istasyonlardaki anlaml dorusal snma oranlar, her on ylda 0.121C ile
0.312C arasnda deimektedir (ekil 4).

28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
ADANA
AFYON
ARI
AKHiSAR
ALANYA
ANKARA
ANTAKYA
AYDIN
BANDIRMA
BLECK
BODRUM
BOLU
BURSA
ANAKKALE
ANKIRI ORUM
DKL
DYARBAKIR
EDRNE
ELAZI
ERZNCAN
GAZANTEP
GRESUN
IDIR
NEBOLU
SKENDERUN
ZMR
KASTAMONU
KAYSER
KIREHIR
KOCAEL
KONYA
KTAHYA
LLEBURGAZ
MALATYA
MANSA
MARDN
MERSN
MERZFON
MULA
NDE
RZE
SAMSUN
ANLIURFA
SARIYER
SRT
SNOP
SVAS
TEKRDA
UAK VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to 0
0 to 0
0 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
Yllk Ortalalma
Scaklk Eilimi
(u(t))
SPARTA BURDUR
GZTEPE FLORYA

ekil 3. 57 istasyonun yllk ortalama scaklk dizileri iin hesaplanan Mann-
Kendall rneklemdeerinin corafi dalm.

Ortalama scaklk dizilerindeki deiim 1990l yllardan balayan snma eilimi
1992 ylndaki souk yldan sonra artarak devam etmektedir (ekil 5).
-0,2
-0,1
0
0,1
0,2
0,3
0,4
1
stasyon
E

i
l
i
m

o
r
a
n

C
/
1
0
y

l
)
MAR EGE KRD AKD GDA AD DAD

ekil 4. Ortalama, scaklk dizilerindeki blgelere gre eilim oranlar (ii dolu
izgiler anlaml eilimleri gsterir).

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

71
Trkiye yllk ortalama scaklk
11
12
13
14
15
16
1
9
5
2
1
9
5
8
1
9
6
4
1
9
7
0
1
9
7
6
1
9
8
2
1
9
8
8
1
9
9
4
2
0
0
0
2
0
0
6
Yl
S

c
a
k
l

k

(

C
)

ekil 5. yllk ortalama scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----), uzun
sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile (
) dzgnletirilmitir.

K mevsiminde ortalama scaklklarda genelde zayf bir azalma eilimi
hakimdir. Sinop, Zonguldak ve neboluda scaklklarda anlaml souma eilimi,
Alanya ve Mersinde ise anlaml artma eilimi grlmektedir. lkbahar
mevsiminde gzlenen snma eilimi Akdeniz, Gneydou Anadolu ve Marmara
blgelerinde anlaml snma eilimlerle daha da belirginlemektedir. Yaz
mevsiminde birka istasyon dnda ounluu anlaml snma eilimleri
bulunmaktadr. Sonbahar mevsiminde gzlenen zayf snma ve souma
eilimleri, alansal olarak bir btnlk salamamaktadr.
Trkiye ortalama scaklklar, kresel ortalama yzey scaklklarna benzer
ekilde art eilimindedir. Ancak, kresel olarak 1980'li yllardan bu yana
devam eden scaklk art, Trkiye'de 1990'l yllardan itibaren gzlenmektedir.

3.1.b. Maksimum scaklklar:
Yllk maksimum scaklk dizileri Akdeniz, Gney Dou Anadolu ile Dou
Anadolunun gney kesimlerinde anlaml olmak zere genelde art ynndedir.
EKKDR zmlemesine gre, istasyonlardaki anlaml dorusal snma oranlar,
her on ylda 0.102C ile 0.399C arasnda deimektedir (ekil 6).
-0,2
-0,1
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
1
stasyon
E

i
l
i
m

o
r
a
n

C
/
1
0
y

l
)
MAR EGE KRD AKD GDA AD DAD

ekil 6. Maksimum, scaklk dizilerindeki blgelere gre eilim oranlar (ii dolu
izgiler anlaml eilimleri gsterir).

K maksimum scaklk dizileri gney kesimler dnda genelde zayf azalma
eilimi hakimdir. Alansal bir uyum olmamakla birlikte Giresun, nebolu,
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
72
Zonguldak, anakkale ve Manisa illerinde anlaml azalma eilimleri
grlmektedir. lkbahar mevsiminde Trkiye genelindeki artma eilimi Marmara,
Ky Ege, Akdeniz ve Gney Dou Anadolu blgelerinde anlamllk
gstermektedir. Trkiyede son on yl uzun yllar ortalamasnn zerinde
gerekleirken artma eilimi devam etmektedir (ekil 7).

Trkiye ilkbahar maksimum scaklk
14
15
16
17
18
19
20
21
1
9
5
2
1
9
5
8
1
9
6
4
1
9
7
0
1
9
7
6
1
9
8
2
1
9
8
8
1
9
9
4
2
0
0
0
2
0
0
6
Yl
S

c
a
k
l

k

(

C
)

ekil 7. lkbahar maksimum scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----),
uzun sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve
dalgalanmalar gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom
szgeci ile () dzgnletirilmitir.

Yaz mevsiminde maksimum scaklklar artma eilimindedir. Bu artlar 35
istasyonumuzda anlaml dzeylerdedir. Bata Ege blgesinin geneli olmak
zere Akdeniz kylar, Gneydou Anadolu ve Anadolunun kuzey
kesimlerinde artlar belirginlemektedir. Maksimum scaklk dizileri sonbahar
mevsiminde anlaml olmayan zayf snma ve souma eilimi gstermektedir.

3.1.c. Minimum scaklklar
Trkiyede minimum scaklklar 27 istasyonda anlaml olmak zere genelde
artma eilimi gstermektir. EKKDR zmlemesine gre, istasyonlardaki
anlaml dorusal snma oranlar, her on ylda 0.103C ile 0.679C arasnda
deimektedir (ekil 8).

-0,4
-0,2
0
0,2
0,4
0,6
0,8
1
stasyon
E

i
l
i
m

o
r
a
n

C
/
1
0
y

l
)
MAR EGE KRD AKD GDA AD DAD

ekil 8. Minimum scaklk dizilerindeki blgelere gre eilim oranlar (ii dolu
izgiler anlaml eilimleri gsterir).
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

73
Minimum scaklk dizilerindeki yllar aras deiimlerin, genelde pozitif dizisel
iliki katsaysyla karakterize olmas, gece en dk scaklklardaki artn
zellikle kentleme ve nfus younluunun artmasyla da ilikilidir (ekil 9).

Trkiye yllk minimum scaklk
6
7
8
9
10
1
9
5
2
1
9
5
8
1
9
6
4
1
9
7
0
1
9
7
6
1
9
8
2
1
9
8
8
1
9
9
4
2
0
0
0
2
0
0
6
Yl
S

c
a
k
l

k

(

C
)

ekil 9. Yllk minimum scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----), uzun
sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile (
) dzgnletirilmitir.

K mevsiminde minimum scaklk dizilerinde genelde anlaml olmayan azalma
eilimi grlmektedir. lkbahar mevsiminde minimum scaklklar Marmara, Ege,
Akdeniz ve Gneydou Anadoluda daha youn olmak zere 32 istasyonda
anlaml art eilimindedir.


28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
ADANA
AFYON
ARI
AKHiSAR
ALANYA
ANKARA
ANTAKYA
AYDIN
BANDIRMA
BLECK
BODRUM
BOLU
BURSA
ANAKKALE
ANKIRI ORUM
DKL
DYARBAKIR
EDRNE
ELAZI
ERZNCAN
GAZANTEP
GRESUN
IDIR
NEBOLU
SKENDERUN
ZMR
KASTAMONU
KAYSER
KIREHIR
KOCAEL
KONYA
KTAHYA
LLEBURGAZ
MALATYA
MANSA
MARDN
MERSN
MERZFON
MULA
NDE
RZE
SAMSUN
ANLIURFA
SARIYER
SRT
SNOP
SVAS
TEKRDA
UAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to 0
0 to 0
0 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
Yaz Minimum
Scaklk Eilimi
(u(t))
SPARTA
BURDUR
GZTEPE FLORYA

ekil 10. 57 istasyonun yaz mevsimi minimum scaklk dizileri iin hesaplanan
Mann-Kendall rneklemdeerinin corafi dalm.
Yaz mevsiminde minimum scaklklar lke genelinde anlaml dzeylere ulaan
art eilimi gstermektedir (ekil 11).
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
74
Trkiye yaz minimum scaklk
14
15
16
17
18
19
1
9
5
2
1
9
5
8
1
9
6
4
1
9
7
0
1
9
7
6
1
9
8
2
1
9
8
8
1
9
9
4
2
0
0
0
2
0
0
6
Yl
S

c
a
k
l

k

(

C
)
ekil 11. Yaz minimum scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----), uzun
sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile (
) dzgnletirilmitir.
Yaz mevsiminde seilen istasyonlarn 41i yllar aras deiimler ve eilimler
bakmndan anlaml dzeydedir (ekil 10). Sonbahar mevsimi minimum scaklk
dizilerinde Anadolu, Akdeniz ve Gneydou Anadolu blgelerinde anlaml
snma ile karakterize olmaktadr.

3.2. Ya Dizilerindeki Eilimler Ve Deiiklikler
almada kullanlan istasyonlarn ya deiimleri hem yldan yla
deiebilirlik hem de uzun ve ksa sreli eilimler asndan alansal ve
zamansal bir uyum gstermektedir. Yllk standardize (1961-1990 yllar
ortalamalarna gre normalletirilmi) ya dizilerinde ok belirgin bir eilim
belirlenmemitir. Karadeniz ve Dou Anadolunun kuzey kesimlerinde belirlenen
art eilimleri, baz istasyonlarda anlaml karken, bu alanlarn dnda anlaml
olmayan azalma eilimleri saptanmtr. Ya blgeleri alansal olarak
deerlendirildiinde, Karadeniz ile Karasal Dou Anadolu Blgelerinde yata
art eilimi; Akdeniz, Akdeniz Gei, Karasal Akdeniz blgelerinde ise azalma
eilimi bulunmaktadr (ekil 12.a ve 12.b). Karasal Anadolu ve Marmara
blgelerinde ise art ya da azal eilimi yoktur.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

75
ekil 12. a) Karasal Dou Anadolu ,
b) Akdeniz gei blgeleri
standardize ya dizilerindeki
deiim. Yatay kesikli izgi (-----),
1961-1990 dnemi ortalamay
gsterir. Dizilerdeki uzun sreli
eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla
deiimler 11 noktal Binom szgeci
ile () dzgnletirilmitir.

3.2.a. K mevsimi
Yllk toplam yalarn
yaklak % 40n oluturan k
mevsimi yalar, su miktar
asndan ok nemlidir.
zmlemeler sonucunda, Trkiye
genelinde k mevsimi yalarnda
azalma eilimi tespit edilmitir (ekil
13.a ve 13.b). Hesaplamada
kullanlan 88 istasyondan 78
tanesinde azalma eilimi gzlenmektedir ve bu istasyonlarn 24 tanesinde
azalma eilimleri anlamldr.
Trkiye k standardize ya
-2
-1
0
1
2
3
1
9
4
1
1
9
4
6
1
9
5
1
1
9
5
6
1
9
6
1
1
9
6
6
1
9
7
1
1
9
7
6
1
9
8
1
1
9
8
6
1
9
9
1
1
9
9
6
2
0
0
1
2
0
0
6
Yl
S
t
a
n
d
a
r
d
i
z
e

a
n
o
m
a
l
i

a)
Karasal Anadolu k standardize ya
-3
-2
-1
0
1
2
3
1
9
4
1
1
9
4
6
1
9
5
1
1
9
5
6
1
9
6
1
1
9
6
6
1
9
7
1
1
9
7
6
1
9
8
1
1
9
8
6
1
9
9
1
1
9
9
6
2
0
0
1
2
0
0
6
Yl
S
t
a
n
d
a
r
d
i
z
e

a
n
o
m
a
l
i

b)
Karasal Dou Anadolu yllk standardize ya
-2
-1
0
1
2
3
1
9
4
1
1
9
4
6
1
9
5
1
1
9
5
6
1
9
6
1
1
9
6
6
1
9
7
1
1
9
7
6
1
9
8
1
1
9
8
6
1
9
9
1
1
9
9
6
2
0
0
1
2
0
0
6
Yl
S
t
a
n
d
a
r
d
i
z
e

a
n
o
m
a
l
i

a)
Akdeniz gei yllk standardize ya
-2
-1
0
1
2
3
1
9
4
1
1
9
4
6
1
9
5
1
1
9
5
6
1
9
6
1
1
9
6
6
1
9
7
1
1
9
7
6
1
9
8
1
1
9
8
6
1
9
9
1
1
9
9
6
2
0
0
1
2
0
0
6
Yl
S
t
a
n
d
a
r
d
i
z
e

a
n
o
m
a
l
i

b)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
76
ekil 13. K mevsimi a) Trkiye yllk b) Karasal Anadolu standardize ya
dizilerindeki deiim. Yatay kesikli izgi (-----), 1961-1990 dnemi ortalamay
gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar gsterebilmek
amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile ()
dzgnletirilmitir.

Ya deiimleri blgesel olarak deerlendirildiinde ise, Akdeniz, Akdeniz
Gei, Karasal Anadolu ve Karasal Akdeniz ve Karasal Dou Anadolu
Blgelerinde k yalar azalma eilimindedir (ekil 14). Karadeniz ve
Marmara blgelerinde ise herhangi bir eilim belirlenmemitir.

28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
KAD
MAR
AKD
KAN
KAKD
KDAN
AKDG
FLORYA
GZTEPE
BURDUR
GAZANTEP ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AGRI
AKHISAR
AKSARAY
ALANYA
AMASYA
ANKARA
ANTAKYA
ANTALYA
ARDAHAN
AYDIN
BANDIRMA
BAYBURT BILECIK
BODRUM
BOLU
BURDUR
BURSA CANAKKALE
CIZRE
CORLU
CORUM
DIKILI
DIYARBAKIR
EDIRNE
EDREMIT
ELAZIG
ERZINCAN
ESKISEHIR
FETHIYE
FLORYA
GAZIANTEP
GIRESUN
GOZTEPE
GUMUSHANE
HINIS
IGDIR
ILGIN
ISKENDERUN
ISLAHIYE
ISPARTA
IZMIR
KAHRAMANMARAS
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERI
KILIS
KIRKLARELI
KIRSEHIR
KOCAELI
KONYA
KUTAHYA
LULEBURGAZ
MALATYA
MANAVGAT
MANISA
MARDIN
MERSIN
MERZIFON
MUGLA
MUS
NIGDE
POLATLI
RIZE
SAKARYA
SALIHLI
SAMSUN
SANLIURFA
SARIKAMIS
SEBINKARAHISAR
SIIRT
SILE
SILIFKE
SIMAV
SINOP
SIVAS
SIVEREK
SIVRIHISAR
TEKIRDAG
TOKAT
ULUKISLA
USAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.01
0 to 0
0.01 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
Standardize K
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6

ekil 14. 88 istasyonun k mevsimi standardize ya dizileri iin
hesaplanan Mann-Kendall rneklemdeerlerinin corafi dallar.

3.2.b. lkbahar mevsimi
lkbahar yalarnda ok az sayda istatistiksel olarak anlaml artlar gzlense
de, genel olarak anlaml olmayan zayf artlar hakimdir. Karasal Dou Anadolu,
Karasal Anadolu ve Akdeniz blgelerinde ilkbahar yalar artma eilimi,
Karadeniz ve Marmara blgelerinde ise azalma eilimi eklinde kendini
gstermektedir. Dier ya blgelerinde ise belirgin bir eilim belirlenmemitir
(ekil 15).

28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
KAD
MAR
AKD
KAN
KAKD
KDAN
AKDG
FLORYA
GZTEPE
BURDUR
GAZANTEP ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AGRI
AKHISAR
AKSARAY
ALANYA
AMASYA
ANKARA
ANTAKYA
ANTALYA
ARDAHAN
AYDIN
BANDIRMA
BAYBURT
BILECIK
BODRUM
BOLU
BURDUR
BURSA
CANAKKALE
CIZRE
CORLU
CORUM
DIKILI
DIYARBAKIR
EDIRNE
EDREMIT
ELAZIG
ERZINCAN
ESKISEHIR
FETHIYE
FLORYA
GAZIANTEP
GIRESUN
GOZTEPE
GUMUSHANE
HINIS
IGDIR
ILGIN
ISKENDERUN
ISLAHIYE
ISPARTA
IZMIR
KAHRAMANMARAS
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERI
KILIS
KIRKLARELI
KIRSEHIR
KOCAELI
KONYA
KUTAHYA
LULEBURGAZ
MALATYA
MANAVGAT
MANISA
MARDIN
MERSIN
MERZIFON
MUGLA
MUS
NIGDE
POLATLI
RIZE
SAKARYA
SALIHLI
SAMSUN
SANLIURFA
SARIKAMIS
SEBINKARAHISAR
SIIRT
SILE
SILIFKE
SIMAV
SINOP
SIVAS
SIVEREK
SIVRIHISAR
TEKIRDAG
TOKAT
ULUKISLA
USAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.05
-0.04 to 0.04
0.05 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
Standardize lkbahar
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

77
ekil 15. 88 istasyonun ilkbahar mevsimi standardize ya dizileri iin
hesaplanan Mann-Kendall rneklemdeerlerinin corafi dallar.

Karasal Dou Anadolu blgesi 1961-1990 dnemine gre yaklak 10 yldr
artan bir eilim gstermektedir. Karasal Anadolu ve Akdeniz blgelerinde
ilkbahar yalarnda art eilimi gzlense de, deiim oranlar 1961-1990 yl
ortalamalarna yakn ya da biraz altndadr.
3.2.c. Yaz mevsimi
Alansal olarak olduka deikenlik gsteren Trkiye yalarnn yaklak %
10'u yaz aylarnda gereklemektedir. zmleme sonularna gre, yaz
yalarnda 1961-1990 ortalamasna yakn olmak zere istatistiksel adan
anlaml olmayan hafif artlar grlmektedir. Blgesel bazl yaplan
deerlendirmelerde, Karasal Akdeniz'de ok kuvvetli olmayan bir art eilimi
gze arpmaktadr. Dier blgelerde ise, belirgin bir eilim yoktur (ekil 16).
Son 10 ylda Marmara ve Karasal Akdeniz Blgeleri dnda yaz yalarnn
genelde 1961-1990 yl ortalamalar seviyesinde veya altnda gerekletii tespit
edilmitir.

28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
KAD
MAR
AKD
KAN
KAKD
KDAN
AKDG
FLORYA
GZTEPE
BURDUR
GAZANTEP ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AGRI
AKHISAR
AKSARAY
ALANYA
AMASYA
ANKARA
ANTAKYA
ANTALYA
ARDAHAN
AYDIN
BANDIRMA
BAYBURT BILECIK
BODRUM
BOLU
BURDUR
BURSA
CANAKKALE
CIZRE
CORLU
CORUM
DIKILI
DIYARBAKIR
EDIRNE
EDREMIT
ELAZIG
ERZINCAN
ESKISEHIR
FETHIYE
FLORYA
GAZIANTEP
GIRESUN
GOZTEPE
GUMUSHANE
HINIS
IGDIR
ILGIN
ISKENDERUN
ISLAHIYE
ISPARTA
IZMIR
KAHRAMANMARAS
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERI
KILIS
KIRKLARELI
KIRSEHIR
KOCAELI
KONYA
KUTAHYA
LULEBURGAZ
MALATYA
MANAVGAT
MANISA
MARDIN
MERSIN
MERZIFON
MUGLA
MUS
NIGDE
POLATLI
RIZE
SAKARYA
SALIHLI
SAMSUN
SANLIURFA
SARIKAMIS
SEBINKARAHISAR
SIIRT
SILE
SILIFKE
SIMAV
SINOP
SIVAS
SIVEREK
SIVRIHISAR
TEKIRDAG
TOKAT
ULUKISLA
USAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.01
0 to 0
0.01 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
Standardize Yaz
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6

ekil 16. 88 istasyonun yaz mevsimi standardize ya dizileri iin
hesaplanan Mann-Kendall rneklemdeerlerinin corafi dallar.

3.2.d. Sonbahar mevsimi:
Sonbahar mevsimi yalar, Trkiye'nin byk blmnde hafif art
eilimindedir. 88 istasyonun 75'inin ya dizilerinde grlen artlar, sadece 10
istasyonda istatistiksel adan anlamldr (ekil 17). Blgesel olarak ise
sonbahar yalar, genelde 1961-1990 yl ortalamalarnn zerindedir.





TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
78


28 32 36 40 44
40
36
44 40 36 32 28
0 50 100
150
200
250
km
36
40
KAD
MAR
AKD
KAN
KAKD
KDAN
AKDG
FLORYA
GZTEPE
BURDUR
GAZANTEP ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AGRI
AKHISAR
AKSARAY
ALANYA
AMASYA
ANKARA
ANTAKYA
ANTALYA
ARDAHAN
AYDIN
BANDIRMA
BAYBURT BILECIK
BODRUM
BOLU
BURDUR
BURSA
CANAKKALE
CIZRE
CORLU
CORUM
DIKILI
DIYARBAKIR
EDIRNE
EDREMIT
ELAZIG
ERZINCAN
ESKISEHIR
FETHIYE
FLORYA
GAZIANTEP
GIRESUN
GOZTEPE
GUMUSHANE
HINIS
IGDIR
ILGIN
ISKENDERUN
ISLAHIYE
ISPARTA
IZMIR
KAHRAMANMARAS
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERI
KILIS
KIRKLARELI
KIRSEHIR
KOCAELI
KONYA
KUTAHYA
LULEBURGAZ
MALATYA
MANAVGAT
MANISA
MARDIN
MERSIN
MERZIFON
MUGLA
MUS
NIGDE
POLATLI
RIZE
SAKARYA
SALIHLI
SAMSUN
SANLIURFA
SARIKAMIS
SEBINKARAHISAR
SIIRT
SILE
SILIFKE
SIMAV
SINOP
SIVAS
SIVEREK
SIVRIHISAR
TEKIRDAG
TOKAT
ULUKISLA
USAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.01
-0.01 to 0.01
0.01 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
Standardize Sonbahar
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6

ekil 17. 88 istasyonun sonbahar mevsimi standardize ya dizileri iin
hesaplanan Mann-Kendall rneklemdeerlerinin corafi dallar.

4. SONULAR
4.1. Scaklk Dizilerindeki Eilimler Ve Deiiklikler
almada, Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrl'nn 57 istasyonuna ait
1952-2006 dnemi aylk ortalama maksimum, minimum ve ortalama scaklk
dizilerine, uzun sreli eilimlerin ve deiikliklerin belirlenmesi amacyla ou
parametrik olmayan istatistiksel zaman dizisi snamalar uygulanmtr.
4.1.a. Ortalama scaklklar:
W-W ve M-K snama sonularnda, Trkiyenin gney ve gney batsnda yer
alan ve byk oranda kentlemenin yaand blgelerde anlaml snma
eilimleri grlmektedir. En kk kareler dorusal regresyon (EKKDR)
zmlemesine gre, istasyonlardaki anlaml dorusal snma oranlar, her on
ylda 0.121C ile 0.312C arasnda deimektedir. K mevsiminde genelde
zayf bir azalma eilimi hakimdir. lkbahar mevsiminde gzlenen snma
eilimlerinin bir blm istatistiksel adan anlamldr. Yaz mevsiminde ortalama
scaklklardaki snma eilimi, istasyonlarn ounda anlaml pozitif dizisel iliki
katsays ile tanmlanmaktadr. Sonbahar mevsiminde ise anlaml olmayan hafif
souma eilimi gzlenmektedir.
Trkiye'de ortalama scaklklar, kresel ortalama yzey scaklklarna benzer
ekilde art eilimindedir. Ancak, kresel olarak 1980'li yllardan bu yana
devam eden hzl scaklk art, Trkiye'de 1990'l yllardan itibaren
gzlenmektedir.
4.1.b. Maksimum scaklklar:
Yllk maksimum scaklk dizilerindeki deiimler genelde art ynndedir ve
Akdeniz, Gney Dou Anadolu ile Dou Anadolunun gney kesimlerinde
snma eilimleri istatistiksel adan anlamldr. EKKDR zmlemesine gre,
istasyonlardaki anlaml dorusal snma oranlar, her on ylda 0.102C ile
0.399C arasnda deimektedir. K maksimum scaklk dizileri Trkiye'nin
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

79
gney blmleri dnda zayf azalma eilimi gstermektedir. lkbahar
mevsiminde Trkiye genelinde belirlenen artma eilimi, Marmara, Ege ve
Akdeniz ile Gney Dou Anadolu blgelerinde anlaml dzeylerdedir. Yaz
mevsiminde maksimum scaklk dizilerindeki art 33 istasyonda istatistiksel
olarak anlamldr. Sonbahar mevsiminde ise anlaml olmayan zayf snma ve
souma eilimi hakimdir.
4.1.c. Minimum scaklklar
Trkiyede minimum scaklklar, 27 istasyonda anlaml olmak zere genel olarak
artma eilimi gstermektedir. EKKDR zmlemesine gre, istasyonlardaki
anlaml dorusal snma oranlar, her on ylda 0.103C ile 0.679C arasnda
deimektedir. K mevsiminde minimum scaklk dizilerinde anlaml olmayan
azalma eilimi grlmektedir. lkbahar mevsiminde Marmara, Ege Akdeniz ve
Gneydou Anadoluda daha youn olmak zere 32 istasyonda anlaml artlar
belirlenmitir. Yaz mevsimi minimum scaklklarnda 43 istasyon, yllar aras
deiimleri bakmndan anlaml pozitif eilim gstermektedir. Sonbahar
mevsimi minimum scaklk dizilerinde Anadolu, Akdeniz ve Gneydou
Anadolu blgelerinde olmak zere 24 istasyonda anlaml snmalar
bulunmaktadr.
Seilen 57 istasyonun 56's yllk scaklk verileri ile yaplan zmlemeler
sonucunda, ilkbahar ve yaz mevsimlerinde aylk ortalama maksimum, minimum
ve ortalama scaklk dizilerindeki deiikliklerin art ynnde olduu
grlmtr. Minimum scaklk dizilerinde k mevsimi dnda art eilimi
belirlenmitir. Bu artlarda yksek nfus art ve yaygn kentlemenin de
byk etkisi vardr.

4.2. Ya Dizilerindeki Deiiklikler Ve Eilimler
almann bu blmnde, Trkiye genelinde seilen 88 adet istasyonun 1940-
2006 dnemi toplam ya verileri kullanlarak 1961-1990 yl ortalamalarna
gre standardize edilen ya dizilerinin uzun sreli deiimleri ve eilimleri
aratrlmtr.
Gerekletirilen istatistiksel snama sonularna gre, yllk standardize ya
dizilerinde ok belirgin bir eilim bulunmamakla birlikte, alansal olarak
Karadeniz Blgesi ile Karasal Dou Anadolu Blgelerinde hafif bir art eilimi
ve Akdeniz, Akdeniz Gei ve Karasal Akdeniz blgelerinde hafif bir azalma
eilimi belirlenmitir. Trkiye genelinde yalarda belirgin deiiklikler zellikle
k mevsiminde kendini gstermektedir. Azalma ynnde olan bu deiiklikler,
78 istasyondan 24 tanesinde istatistiksel adan anlamldr. Akdeniz, Akdeniz
Gei, Karasal Anadolu ve Karasal Akdeniz blgeleri k yalarnda azalma
gsteren blgelerdir. Karadeniz ve Marmara blgelerinde ise herhangi bir eilim
grlmemektedir. lkbahar yalarnda ok az sayda anlaml artlar gzlense
de genel olarak anlaml olmayan zayf art eilimleri hakimdir. Karasal Dou
Anadolu, Karasal Anadolu ve Akdeniz blgelerinde ilkbahar yalarnda
deiiklikler art, Karadeniz ve Marmara blgelerinde ise d ynndedir.
Karasal Dou Anadolu blgesinde yalar, yaklak olarak 10 yldr 1961-1990
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
80
ortalamasnn stndedir. Yaz yalarnn alansal ve zamansal deiim
oranlarnda anlaml olmayan zayf artlar belirlenmitir. Sonbahar mevsiminde
yalarn genelde Trkiye'nin byk blmnde artt grlmtr. Art
eilimi gsteren 75 istasyonun ancak 10 tanesinde anlaml pozitif dizisel iliki
katsays bulunmutur.
Trkiye'de blgelere gre farkllk gsteren yllk toplam yan yaklak %40
k, %27si ilkbahar, %10u yaz ve %24' sonbahar mevsiminde
gereklemektedir. Bundan dolay da, Trkiyede k ve bahar yalarnda
deiimler, su miktarn olduka etkilemektedir. Yer alt ve yer st sularnn
varlnn devam iin bu dnemlerde meydana gelen yan miktar ve ekli
olduka nemlidir. Trkiye genelinde seilen 88 adet istasyonun 67 yllk ya
verilerinin zmlemeleri sonucunda zellikle k mevsiminde gerekleen
ya miktarnda nemli azalmalar grlmektedir. Bunun yan sra, ilkbahar ve
sonbaharda anlaml olmayan hafif ya artlar gzlenmekte ve bu artlar
blgeler gre farklklar gstermektedir. Trkiye'de ya azlna bal son 20-
30 yldr yaanan uzun sreli kuraklklarda, dolam sistemlerindeki
deiikliklerin ve kaymalarn etkili olabilecei sylenebilir. Bunlar, 1980'den
sonra Sibirya Antisiklonun zayflamas (k kurakl), Azor antisiklon srtnn
Dou Akdeniz'e ulamas (k kurakl), Akdeniz'e gelen cephe sistemlerinin
azl ve Basra alak basncnn kuzeye sokulmas (yaz kuraklklar) ve Azor ve
Basra alak basnlarnn birleerek kuvvetlenmesi (yaz kuraklklar) eklinde
sralanabilir (Km, 2001). Ayrca Kuzey Atlantik Salnm'nn (NAO) pozitif
devreleri Trkiye'de ki kurak koullarla olduka uyumludur. NAO'nun yan sra,
yaplan baz almalara gre, kuvvetli El-Nino yllarnda ya da bir yl
sonrasnda da zellikle k yalarnda benzer durumlarla karlalmaktadr.















KRESEL KLM DEM VE TRKYE

81
5. KAYNAKLAR
Ezber, Y., Sen, O.L., Kindap, T., and Karaca, M. (2006). Climatic Effects of
Urbanization in Istanbul: A Statistical and Modelling Analysis,
International Journal of Climatology.
First National Communication of Turkey on Climate Change.,
http://www.meteor.gov.tr.
IPCC, 2007. Climate Change (2007). The Scientific Basic. Contribution of
Working Group I to the Fourth Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change. Summary for Policy
Makers.
Kadolu M. (1997). "Trends in surface air temperature data over Turkey".
International Journal of Climatology 17: 511-520.
Karaca, M., Tayanc, M. and Toros, H. (1995)., Effects of Urbanization on
Climate of Istanbul and Ankara : A First Study, Atmospheric
Environment, Part B: Urban Athmosphere, 29, No:23.
Kms, A.. (2001). An Analysis of Recent Drought Conditions in Turkey in
Relation to Circulation Patterns. Drought Network News, (13) 5-6
Tayan M., Karaca M. and Yenign, O. (1997). "Annual and seasonal air
temperature trend patterns of climate change and urbanization effects in
relation to air pollutants in Turkey". Journal of Geophysical Research
102: 1909-1919.
Trke M (1996) "Spatial and temporal analysis of annual rainfall variations in
Turkey". Int J. Climatology, 16:1057-1076.
Trke M. (2003). 23 Mart Dnya Meteoroloji Gn Kutlamas: Gelecekteki
klimimiz Paneli, Bildiriler Kitab, 12-37, Devlet Meteoroloji leri Genel
Mdrl, Ankara.
Trke M., Smer U.M. and Demir . (2002a). "Re-evaluation of trends and
changes in mean, maximum and minimum temperatures of Turkey for
the period 1929-1999". International Journal of Climatology, 22: 947-977.
Trke M., Smer U.M., and Kl G. (2002b). "Persistence and periodicity in the
precipitation series of Turkey and associations with 500 hPa geopotential
heights". Climate Research, 21:59-81.
Trke M., Smer U.M.and Kl G. (1996). "Observed changes in maximum
and minimum temperatures in Turkey". International Journal of
Climatology, 16: 463-477.






TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
82
TOKAT LNDE SAPTANAN KURAK SRELERN L MOMENT TEKN LE
BLGESEL FREKANS ANALZ

Alper Serdar ANLI
1
Kadri YREKL
2
Fazl ZTRK
1

1
Ankara niversitesi Ziraat Fakltesi Tarmsal Yaplar ve Sulama Blm,
ANKARA
2
Gaziosmanpaa niversitesi Ziraat Fakltesi Tarmsal Yaplar ve Sulama
Blm, TOKAT

zet: Kuraklk, iklim deiiminin bir sonucu olarak, gerek insanolu gerekse
ekosistem iin en ciddi problemlerden biri olarak gzkmektedir. Yamur
verilerinin sz konusu olay niteleyecek kadar uzun bir sreyi kapsamas
gerekir. Noktasal frekans analizi, uzun periyotlu kaytlar gerektirmektedir. Ancak
Trkiyede uzun gzlem sreli ya lekleri olduka azdr. Bu tip problemleri
nleyebilmek ve verilerin gvenilirliini artrlabilmek iin farkl istasyonlarda
llm benzer zelliklere sahip gzlemler kullanlabilmektedir. Bu almada,
Tokat ilinde bulunan 20 ya leinde kaydedilen gnlk yamur
miktarlarndan elde edilen aylk kurak srelerin, son yllarda yaygn olarak
kullanlan parametre tahmin yntemlerinden L momentler yntemiyle blgesel
frekans analizi gerekletirilmitir. Blgesel homojenlii test etmek iin
dzensizlik ve heterojenlik lleri, uygun dalm semek iin uygunluk ls
kullanlmtr. Dzensizlik ls testi sonularna gre uyumsuz kan
istasyonlar ve baz istasyonlarda meydana gelen aykr kurak sreler gz ard
edilerek bu test yeniden gerekletirilmi ve istasyonlarda grlen dzensizlik
problemi en aza indirilmeye allmtr. Heterojenlik ls sonularnda
sadece L deiim katsayna bal olan H1 istatistii gznne alnm ve
blgesel homojenlie bu duruma gre karar verilmitir. Uygulanan olaslk
dalmlarna gre aylk kurak srelerin tekrarlanma olaslklarn tahmin etmek
amacyla elde edilen uygunluk lleri, Nisan aynda genel ekstrem deer,
Mays aynda genel normal, Haziran aynda genel ekstrem deer, Temmuz
aynda genel Pareto ve dier aylarda herhangi bir dalm uygun bulunmad
iin simlasyon dalm olan Wakeby dalmlarnn en uygun blgesel olaslk
dalmlar olduunu gstermitir. Uygun olan dalmlara gre %50, %80, %90,
%96, %98 ve %99 olaslklarnda aylk kurak sreleri elde etmek iin ise
blgesel L moment algoritmas kullanlmtr.

Anahtar Kelimeler: Tokat ili, Aylk kurak sre, blgesel frekans, gsterge
takn, blgesel L moment algoritmas








KRESEL KLM DEM VE TRKYE

83
1. Giri

Kuraklk, iklim deiiminin bir sonucu olarak, gerek insanolu gerekse
ekosistem iin en ciddi problemlerden biri olarak gzkmektedir. Kuraklk,
takn ve frtna gibi ani olarak ortaya kmamasna ramen, dier doal
afetlerden daha fazla insan tehdit eden ve yllk genel zarar ortalama olarak 8
10 milyon dolar bulan dnyann en yksek maliyetli afetlerindendir (Wilhite,
2000). Su kaynaklarnn kstl oluuna karn, hzl nfus art ve bunun bir
sonucu olarak da suya olan talepteki art, kurakln etkisini daha da
artrmaktadr. Kurakl tam olarak tanmlamak mmkn olmasa da, tarmsal,
hidrolojik ve meteorolojik kuraklk olarak snflandrlmaktadr. Agnew ve Warren
(1996) da tarmsal kurakl, topraktaki nem eksikliine bal olarak, tarmsal
retimdeki nemli de neden olan bir olay olarak ifade etmektedir. Palmer
(1965) de hidrolojik kurakl, yzey ve yeralt su seviyelerindeki alalmalarn
olduu sreler olarak belirtmektedir. Agnew (1990) da meteorolojik kurakl ise
belli bir zaman periyodunda, gzlenmi normal yan altnda meydana gelen
sreleri meteorolojik kurak olarak ifade etmitir. Yaplan btn bu snflamalar
dikkate alndnda kurakln asl nedeni, yalarn normalin altnda meydana
gelmesidir. Bu nedenle tarmsal, hidrolojik ve meteorolojik kuraklklarn
birbirinden bamsz olarak meydana geldii sylenemez.

Tarmsal faaliyetlerin yapld alanlarda kurakln iddetinin saptanmas, yl
ierisindeki yan dalmnn deikenliinden dolay g olmaktadr.
Kurakln iddeti ve sresi bitkinin gelime periyodundaki suya olan talebi ile
yakndan ilgili olmaktadr. Daha ok kurakln iddetinin belirlenmesinde,
toplam ya eksikliinden ziyade, toprak nemi ve bitki koullaryla ilikili olan
etkili yamur miktarnn bilinmesi gereklidir (Wilhite and Glantz, 1985). Bunun
yannda tarmsal kurak srelerin belirlenmesinde topran nem kapasitesi ve
evapotranspirasyon da nemli olmaktadr (Okman, 1981). Kuraklk ile ilgili
birok alma yaplm ve indisler (gstergeler) gelitirilmitir. Kuraklk indisleri;
kurakln iddetinin, sresinin ve byklnn tanmlanmasna imkan
salamas nedeniyle, kurakln gzlenmesi ve ynetiminde faydas olmas
asndan nemli bulunmaktadr. Ancak bu indisler kurakln mekansal
dalmn tanmlamada yetersiz kalmaktadr (Lana ve ark., 2001). Yamursuz
gnlerin dizileri ya da kurak sreler, mekansal analiz iin sklkla
kullanlmaktadr. Kurakln sresi ve iddeti dorudan yamursuz gnle
ilikilidir (Dracup et al., 1980).

Hersfield ve ark. (1973) de 6.4 mm ye eit veya daha az yamurlarn meydana
geldii sreyi kurak olarak belirtmilerdir. Oliver (1961) de, 24 saatlik sre iinde
5.0 mm den daha az yalarn, topraa infiltre olmadan nce buharlatndan
dolay gerek su kaynaklar, gerekse bitkiler asndan faydasz olarak
deerlendirilmelerinin gerektiini bildirmitir. Howe ve Rhoades (1955) de, bir
gn iinde den toplam yamur miktarnn 3.0 mm den az olmas durumunda,
bitkinin ihtiyac olan miktara hibir katkda bulunmayacan belirtmitir. Ancak,
Richey ve ark. (1961) de, topraa infiltre olamayacak miktarda den
yamurlarn buharlarken ortamn ssn ve bitki su tketimini drdnden
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
84
bu yamurlarn da faydal olarak dikkate alnmasnn gerektiini belirtmilerdir.
Vicente-Serrano ve Begueria-Portugues (2003) de, kurak srelerin tekrarlanma
analizlerinde, 0.1 mm ve 5.0 mm ye eit ve daha az yamurlu gnleri kurak sre
olarak kabul ettiler. Elde ettikleri serilerin frekans analizleri iin L moment
yaklamn kullandlar. Lana ve ark. (2006) da, 0.1 mm, 1.0 mm ve 5.0 mm ye
eit ve daha az yamurlu gnleri kurak olarak kabul ederek, bu srelerin
oluturduu serilerin tekrarlanma analizlerini gerekletirirken, uygun dalm
biiminin saptanmasnda L moment yaklamn kullandlar. Yrekli ve ark.
(2004) de, Tokat ilinde llen gnlk yamur miktarlarna gre 6.4 mm ye eit
ve daha az miktarlarda yamurun dt gnler ile hi yamurun dmedii
gnlere gre kurak sreleri belirlemiler ve drt hidrolojik homojen blgeye
ayrdklar Tokat ilinin her hidrolojik homojen yresi iin kurak sreleri stokastik
olarak modellemilerdir. Yrekli ve Kurunc (2006) da, drt hidrolojik homojen
yreye ayrdklar Tokat ilinin her hidrolojik homojen blgesinde yetitirilen ve
bitki su tketim miktar en fazla olan bitkinin gnlk su tketim miktarn gz
nne alarak, bu miktara eit ve daha az yamurlarn meydana geldii gnleri
kurak olarak kabul etmiler ve her blge iin bu gnlerin oluturulduu kurak
sreleri stokastik olarak modellemilerdir.

Yamur verilerinin sz konusu olay niteleyecek kadar uzun bir sreyi
kapsamas gerekir. Noktasal frekans analizi uzun periyotlu kaytlar
gerektirmektedir. Trkiyede uzun gzlem sreli ya lekleri olduka azdr.
Bu tip problemleri nleyebilmek iin komu istasyonlarda llm benzer
zelliklere sahip yamur miktarlar kullanlabilmekte ve verilerin gvenilirlii
artrlabilmektedir. Blgesel frekans analizi olarak adlandrlan bu kavram, farkl
lm istasyonlarndaki verilerin benzer frekanslara sahip olduu durumlarda
uygulanmas anlamna gelmektedir. Bylelikle, her bir lm istasyonunda ve
ayn zamanda uygun bir ekilde tarif edilen bir blge iinde, hibir verisi
olmayan ve zerinde lm istasyonu olmayan havzalarda bile blgesel
karakteristikler kullanlarak daha doru sonulara ulalm olunmaktadr
(Hosking and Wallis, 1993, 1997). Bu almann amac, Tokat ilinde bulunan
20 ya leinde kaydedilen gnlk yamur miktarlarna gre kurak srelerin,
son yllarda yaygn olarak kullanlan parametre tahmin yntemlerinden L
momentler yntemiyle blgesel frekans analizini gerekletirmektir.

2. Materyal ve Yntem

Sz konusu alma alannda bulunan 1162 yl gzlem sreli 20 ya gzlem
istasyonunda llen gnlk yamur miktarlarna gre 6.4 mm ye eit ve daha
az yamurlarn meydana geldii gnlerin oluturduu aylk kurak sreler,
materyal olarak kullanlmtr. almada yararlanlan istasyonlarn Tokat
ilindeki konumlar ekil 1 de ve bunlarn baz karakteristikleri izelge 1 de
verilmitir. Ancak materyal olarak kullanlan aylk kurak srelerden sadece,
Tokat ilinde bitki yetime periyodu olan Nisan-Ekim aylar arasnda meydana
gelen kurak srelerin blgesel frekans analizi gerekletirilmitir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

85









ekil 1 almada yararlanlan istasyonlarn Tokat ilindeki konumlar

izelge 1 almada kurak srelerin saptanmasnda kullanlan ya gzlem
istasyonlarnn baz karakteristikleri

Sra
Gzlem
Says
stasyon
Ad
Ykseklik
(m)
1 61 Tokat 608
2 34 Dkmetepe 635
3 15 Pazar 540
4 23 Hacpazar 220
5 40 Erbaa 230
6 16 Doanyurt 530
7 46 Niksar 350
8 16 Almus 750
9 35
Almus
Dam
900
10 31 Sulusaray 950
11 30 Ekinli 1070
12 11 amlbel 1100
13 19 Artova 1200
14 13 amii 1250
15 16 Bereketli 1125
16 25 Readiye 450
17 34 Turhal 500
18 62 Zile 700
19 13 Boztepe 750
20 28 ZReadiye 790


3. L moment Yaklam

Hosking (1990) tarafndan tanmlanan, L moment istatistikleri, gzlenen
verilerin ikinci dereceden ya da nc dereceden ssnn alnmadan elde
edilen dorusal bileenleridir. Olaslk dalmlarnn biimlerini tarif eden bir
sistem olan L momentler, uzun gzlemlerde olaan arpm momentlerine gre
daha az duyarlla sahiptir. Bir X verisinin L momenti olaslk arlkl
momentlerin fonksiyonu olarak ifade edilir ve sral gzlemlerden X
(j)
elde edilen
Ya gzlem
istasyonlar
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
86
olaslk arlkl momentlerin tarafsz rnek tahmini Greenwood ve ark. (1979)
tarafndan aadaki gibi tanmlanmtr:



=
n
j
j r
i n n n
j j j
x n b
1
) (
1
) )...( 2 )( 1 (
) 1 )...( 2 )( 1 (
. (1)

Daha sonra b
r
deerlerinin ilk drd (r= 0, 1, 2, 3) olaslk arlkl
momentler (b
0
, b
1
, b
2
ve b
3
) bulunduktan sonra, herhangi bir dalm iin l ile
sembolize edilen ilk drt L moment istatistii, aada verilen ilikilerden
saptanr:
. 12 30 20
, 6 6
, 2
,
0 1 2 3 4
0 1 2 3
0 1 2
0 1
b b b b
b b b
b b
b
+ =
+ =
=
=
l
l
l
l

(2)


lk L moment olan
1
l , merkezi eilim ls olmasnn yannda dalmn
ortalamasna eittir (L konum).
2
l de dalma lsdr (L lek). Buradan
Sankarasubramanian ve Srinivasan (1999), boyutsuz L moment oranlarn (L
deiim katsays, L arpklk ve L basklk) aada verildii ekilde tahmin
etmitir:

1 2
/ l l = t (L deiim katsays),
2 3 3
/ l l = t (L arpklk), (3)
2 4 4
/ l l = t (L basklk).

4. Blgeselletirme

Bu almada blgeselletirme iin blgesel frekans analiz
yntemlerinden biri olan Gsterge Takn Yntemi kullanlmtr. N istasyon
saysna sahip bir blgede bir i istasyonunun n
i
adet verisi olduu ve bu verilerin
Q
ij
, j= 1,..., n
i
eklinde gsterildii kabul edilirse; Q
i
(F); i istasyonunun en fazla
meydana gelme olaslnn tekrarlanma fonksiyonudur. Bu yntemin esas,
istasyonlarn yaklak olarak homojen bir blge oluturmas ve bu blgedeki tm
istasyonlarda llen verilerin olaslk dalmnn o istasyona ait olan belirli bir
lek faktr (gsterge takn) dnda ayn olmasdr (Dalrymple, 1960).
Yaplan almalar blgenin bir para heterojen olmas durumunda bile ve
zellikle ekstrem miktarlarn tahminlerinde blgesel analizlerin noktasal
analizlerden daha avantajl olduunu gstermektedir (Hosking ve Wallis, 1988).
Bu varsaym aadaki gibi ifade edilir:

Q
i
(F) =
i
q(F), i=1,, N . (4)

Eitlikte;
i
;

i istasyonundaki olaslk dalmnn ortalamasn temsil eden
gsterge takn deeridir. Bu deerin nemi, her bir havzadaki ya ve yzey
ak karakteristiklerini ifade etmesidir. Her bir istasyon iin ayn olan q(F) deeri;
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

87
en fazla meydana gelme olaslnn blgesel byme erisini temsil eder. Bu
yntemde blgesel analizler gerekletirilirken; her bir istasyondaki gzlemlerin
ayn dalma sahip ve seri olarak bamsz olduu, deiik istasyonlardaki
verilerin bamsz olduu ve blgesel byme erisi denkleminin doru ekilde
saptand varsaymlar kabul edilmektedir (Lettenmaier ve Potter, 1985; Wallis
ve Wood, 1985).

5. Blgesel Frekans Analizinde zlenen Aamalar

Gsterge Takn yntemi yoluyla blgesel frekans analizinde izlenen ve bu
almada Hosking ve Wallis (1993) de belirtildii gibi uygulanan aamalar
srasyla; verilerin derlenmesi, homojen blgelerin saptanmas, uygun blgesel
olaslk dalmnn seilmesi ve tekrarlanma miktarlarnn tahmin edilmesi
olarak drt ana grupta incelenebilir. Bu aamalar ve aamalar ile ilgili L moment
yntemlerine dayanan istatistikler aada verilmitir.

5.1 Dzensizlik ls

Verilerin derlenerek incelendii, verilerdeki byk hatalarn ve tutarszlklarn
giderilmesi ile birlikte zaman iinde var olan deiimlerden dolay verilerin
istatistiksel karakterinin deiip deimediinin aratrld Dzenlik ls
hesaplanmasnn amac, bir grup istasyon iinden btn olarak uyumsuz olan
istasyonlarn saptanmasdr. Hosking ve Wallis (1997) de verdikleri Dzensizlik
ls (D
i
) ile homojen blgelerin belirlenebileceini bildirmiler ve aadaki
gibi aklamlardr:

( ) ( ) u u K u u N D
i
T
i i
=
1
3
1
. (5)

Eitlikte; u
i
, herhangi bir istasyon iin L moment oranlarnn vektrn, K, bu
vektrn kovaryans matrisini, u de vektrn ortalamasn gstermektedir. Bir
istasyonun tmyle uyumsuz olarak nitelendirilmesi iin dzensizlik lsnn
(D
i
) blge iindeki istasyon saysna bal olarak deien kritik deerden byk
olmas gerekir. Bu almada 20 istasyon gz nne alnd iin kritik deer
3.000 olarak gznne alnmtr (Hosking ve Wallis, 1997).

5.2 Heterojenlik ls

Hosking ve Wallis (1993) Dzensizlik lsne gre uygun bir blge fiziksel
olarak belirtildikten sonra, nerilen blgenin homojen olup olmadn
deerlendirmek iin Heterojenlik lsn (H) nermilerdir. Bu amala ayn
gzlemlere sahip homojen bir blgedeki istasyonlarn simlasyonu ile seilen
dalma lsnn ortalama ve standart sapmalar elde edilir. Heterojenlik
ls; L deiim katsays ile H1, L deiim katsays ve L arpklk oranlarnn
bileimi ile H2 ve L basklk ve L arpklk oranlarnn bileimi ile de H3 olmak
zere farkl L istatistii iin hesaplanmaktadr. Buradan gzlenen ve
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
88
simlasyonu yaplan dalma llerinin karlatrlmalar iin ve her duruma
gre uygun H istatistii aadaki gibi yazlabilir:

( )
v
v obs
V
H


= . (6)
Eitlikte; V
obs
istatistii; yukarda anlan farkl L moment oranlarna gre
blgesel verilerden elde edilen arlkl standart sapmay,
v
ve
v
; V
obs

istatistiinin simlasyon saysnn ortalama ve standart sapmasn
gstermektedir. Bu almada simlasyon yaplrken iki ve parametreli
dalmlar yerine hidrolojik olaylarn frekans analizlerinde birok dalm temsil
etmesinden dolay gl bir dalm olan drt parametreli Kappa olaslk
dalm kullanlm ve
v
ile
v
deerlerinin gvenilir olarak tahmin edilmesi
asndan simlasyon says blge iin en az 500 adet olarak gz nne
alnmtr (Hosking, 1994).

Buna gre blgenin; eer H < 1 ise kabul edilebilir dzeyde homojen, 1
H < 2 ise, muhtemelen heterojen ve H 2 ise kesinlikle heterojen olduuna
karar verilir (Hosking ve Wallis, 1997).

5.3 Uygunluk ls
Blgesel frekans analizlerinde, seilen homojen blgedeki istasyonlardan elde
edilen veriye, tek bir olaslk dalm en iyi uygunluu gstermektedir. Hosking
ve Wallis (1997) de aada verilen ve L basklk oranna bal olan uygunluk
kriteri iin ve herhangi bir olaslk dalm iin Z
DIST
istatistii olarak
isimlendirdii bir yntemi nermilerdir.

( )
4 4 4 4
/ B t Z
R DIST
DIST
+ = . (7)
Eitlikte;
R
t
4
, rnein blgesel ortalama L basklk orann
4
B ve
4
de
srasyla, rnein blgesel ortalama L basklk oran tarafllk deerini ve
standart sapmasn gsterir ve aadaki gibi ifade edilir:
( )

=
sim
N
m
R
m
sim
t t N B
1
4
) (
4
1
4
. (8)
( ) ( )
2 / 1
1
2
4
2
4
) (
4
1
4
1

)
`

=

=

Nsim
m
sim
R
m
sim
B N t t N
. (9)
Eitlikte; N
sim
, Kappa dalm yardmyla gerekletirilen simlasyon
saysn, m ise simlasyon yaplan blge saysn ifade etmektedir. Bu
almada genel lojistik, genel ekstrem deer, genel normal, Pearson tip 3 ve
genel Pareto dalmlar kullanlmtr. Herhangi bir dalmda mutlak Z
DIST

1.64 ise bu dalm blgesel dalm iin uygun kabul edilir. Ancak gz nne
alnan dalmlardan Z istatistii sfra en yakn olan mutlak Z
DIST
deerini
salayan dalm en uygun dalm olarak seilmektedir.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

89
5.4 Blgesel L moment Algoritmas

Bu aamada homojen blge verilerine uygun bir olaslk dalm seilmitir. Bu
almada sz konusu ama iin gsterge takn yntemine dayanan ve arlkl
ortalamalar yoluyla noktasal L moment istatistiklerini birletiren blgesel L
moment algoritmas kullanlm ve aada aklanmtr.

Her bir istasyondaki olaslk dalmlarnn ortalamas gsterge takn deeri
saylarak, bu deer istasyonlarda noktasal verilerin rnek ortalamas ile tahmin
edilmitir. N istasyon saysna sahip bir blgede bir i istasyonunun n
i
adet verisi
olduu, rnek ortalamasnn
i
1
l , rnek L moment oranlarnn da
) (
4
) (
3
) (
, ,
i i i
t t t olarak
hesap edildii ve L moment blgesel ortalama oranlarnn da istasyonlarn
gzlem srelerine gre arlkl olarak
R R R
t t t
4 3
, , eklinde saptanmasyla bunlarn
matematiksel aklamas aadaki gibi yazlabilir:


= =
=
N
i
i
i
N
i
i
R
n t n t
1
) (
1
/ . (10)

Blgesel ortalamay;
R
1
l = 1 alarak;

= =
=
N
i
i
i
r
N
i
i
R
r
n t n t
1
) (
1
/ r= 3, 4,... (11)

ve buradan blgesel populasyon (
i
ve
i
) ve rnek L moment oranlar (
R
i
R
i
t , l )
yazlr:

R
R
R
t
t
3 3
1 1
=
=
=

l
(12)

Sonu olarak blgesel boyutsuz gelime erilerinin saptand eitlik aadaki
ekilde yazlr:
) , , , ; ( ) (

4 3 1 1
R R R R i
i
t t t F q F Q l l = . (13)

Yaplan tm hesaplamalar iin Hosking (2005) tarafndan FORTRAN 77 kaynak
kodlar ile yazlm (L-moments, version 3.04) komutlar kullanlmtr. Bu
komutlar ana bir program altnda toplanp derlenerek altrlmtr.

6. Aratrma Bulgular ve Sonular

Tokat ilinde bulunan sz konusu 20 istasyon bir blge olarak kabul edilmi ve
anlan testler bu kabule gre gerekletirilmitir. Tokat ilinde bitki yetitirme
periyodu olan Nisan-Ekim aylar arasnda gerekletirilen testlere gre % 50, %
80, % 90, % 96, % 98 ve % 99 en fazla meydana gelme olaslklarnda kurak
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
90
sreler ayr olarak aylara gre tahmin edilmitir. Ayrca bu almada 3
parametreli genel ekstrem deer, genel normal, genel lojistik, genel Pareto,
Pearson tip 3 ve 5 parametreli Wakeby blgesel olaslk dalmlar
kullanlmtr. Aylara istasyonlara gre saptanan dzensizlik ls sonular
izelge 2 de, heterojenlik ls sonular izelge 3 de ve eitli olaslklara
gre elde edilen kurak sreler de izelge 4 de verilmitir.

Yaplan dzensizlik ls testleri sonularna gre; Nisan aynda amlbel ve
Pazar, Haziran aynda amlbel, Temmuz aynda amlbel ve Readiye,
Austos ve Eyll aylarnda Doanyurt, Ekim aynda ise amii istasyonlarnda
meydana gelen kurak sreler dier istasyonlara gre uyumsuzluk salamtr.
Bu nedenle baz aylarda uyumsuzluk salayan istasyonlarda llen aykr
kurak sreler (outliers), baz aylarda da istasyon/larda llen tm kurak sreler
gznne alnmayarak heterojenlik ve uygunluk testleri gerekletirilmitir.
Gerekletirilen testlere gre aadaki sonular elde edilmitir:

1) Nisan aynda amlbel ve Pazar istasyonlar gznne alnmadan yaplan
heterojenlik ve uygunluk testlerine gre standart test istatistii de (H1-H2-H3)
blgenin kabul edilebilir dzeyde homojenliini gstermi ve Z= 1.46 deeriyle
genel ekstrem deer dalm en uygun dalm olarak saptanmtr.

2) Mays aynda istasyonlarn tamam gznne alnarak yaplan heterojenlik ve
uygunluk testlerine gre standart test istatistii de (H1-H2-H3) blgenin kabul
edilebilir dzeyde homojenliini gstermi ve Z= 0.01 deeriyle genel normal
dalm en uygun dalm olarak saptanmtr.

3) Haziran aynda amii istasyonundan aykr deer testine gre belirlenen 24
ile 30 gn kurak sreleri ve amlbel istasyonu gznne alnmadan yaplan
heterojenlik ve uygunluk testlerine gre standart test istatistii de (H1-H2-H3)
blgenin kabul edilebilir dzeyde homojenliini gstermi ve Z= 0.24 deeriyle
genel ekstrem deer dalm en uygun dalm olarak saptanmtr.

4) Temmuz aynda amlbel ve Readiye istasyonlar gznne alnmadan
yaplan heterojenlik ve uygunluk testlerine gre standart test istatistii de
(H1-H2-H3) blgenin kabul edilebilir dzeyde homojenliini gstermi ve Z=
1.16 deeriyle genel Pareto dalm en uygun dalm olarak saptanmtr.

5) Austos aynda Doanyurt istasyonundan aykr deer testine gre belirlenen
29 gn kurak sresi gznne alnmadan yaplan uygunluk testlerine gre ilk iki
standart test istatistii de (H1-H2) blgenin kabul edilebilir dzeyde
homojenliini gstermi ancak nc istatistik H3 blgenin muhtemelen
heterojen olduunu gstermitir.

Ancak heterojenlik lsnde H3 istatistii homojen ve heterojen blgeler
arasnda ayrm yapma da, ilk test istatistii (H1) deerlendirme sonularna
gre daha zayf olduundan, deerlendirmeler H1 istatistiine gre yaplm ve
Wakeby dalm en uygun dalm olarak saptanmtr.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

91
6) Eyll aynda Doanyurt istasyonu gznne alnmadan yaplan heterojenlik
ve uygunluk testlerine gre Austos ayndaki durumun ayns grlm ve
deerlendirmeler H1 istatistiine gre yaplm ve Wakeby dalm en uygun
dalm olarak saptanmtr.

7) Ekim aynda amii istasyonu gznne alnmadan yaplan heterojenlik ve
uygunluk testlerine gre Austos ve Eyll aylarndaki durumlarn ayns
grlm ve deerlendirmeler H1 istatistiine gre yaplm ve Wakeby
dalm en uygun dalm olarak saptanmtr.




izelge 2 Aylara ve istasyonlara gre saptanan dzensizlik lleri

Sra
stasyon
Ad
Nisan Mays Haziran Temmuz Austos Eyll Ekim
1 Tokat 0.55 0.21 0.13 0.14 0.27 0.46 0.27
2 Dkmetepe 0.34 0.29 0.30 0.50 0.75 0.24 0.20
3 Pazar *** 1.51 1.13 1.54 1.00 0.45 0.70
4 Hacpazar 1.24 0.92 1.20 1.61 0.43 0.68 0.38
5 Erbaa 0.44 1.53 0.19 0.99 0.45 0.37 0.38
6 Doanyurt 0.89 0.37 2.09 1.99 1.81 *** 0.94
7 Niksar 0.71 0.30 0.42 0.50 2.30 0.89 0.27
8 Almus 1.49 1.24 2.08 1.58 0.74 2.70 2.85
9
Almus
Dam
0.23 0.81 0.49 0.58 1.61 0.12 2.70
10 Sulusaray 0.47 0.62 0.40 0.91 0.06 1.14 0.27
11 Ekinli 1.42 1.80 0.37 0.43 0.11 0.56 0.62
12 amlbel *** 1.92 *** *** 1.48 1.49 2.97
13 Artova 1.24 2.04 1.57 0.17 2.30 2.81 1.16
14 amii 0.85 2.33 2.61 1.66 1.83 1.35 ***
15 Bereketli 2.38 1.34 1.92 1.35 0.47 2.38 0.28
16 Readiye 1.15 0.57 0.25 *** 0.93 0.83 0.97
17 Turhal 2.01 0.31 0.15 0.16 0.22 0.09 0.60
18 Zile 0.62 0.12 2.54 1.60 0.86 0.06 0.31
19 Boztepe 1.56 0.65 0.39 0.53 1.43 1.46 2.30
20 ZReadiye 0.41 1.14 0.76 1.75 0.92 0.93 0.85









TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
92
izelge 3 Aylara gre saptanan heterojenlik lleri

Heterojenlik
lleri
H1 H2 H3
Nisan
-
0.2698
-
0.2623
-0.0387
Mays
-
0.1525
-
0.1349
-0.1440
Haziran
-
0.1559
-
0.1680
0.2215
Temmuz
-
0.2122
-
0.1909
-1.1720
Austos
-
0.0833
-
0.0923
1.1619
*

Eyll
-
0.0936
-
0.1150
2.5045
**

Ekim
-
0.0938
-
0.1115
1.0854
*


**
kesinlikle heterojen,
*
muhtemelen heterojen

izelge 4 eitli tekrarlanma olaslklarnda elde edilen kurak sreler (gn)

Tekrarlanma Olaslklar
Aylar
0.50 0.80 0.90 0.96 0.98 0.99
Nisan 27 28 29 30 30 30
Mays 28 29 30 31 31 31
Haziran 28 29 30 30 30 30
Temmuz 31 31 31 31 31 31
Austos 31 31 31 31 31 31
Eyll 29 30 30 30 30 30
Ekim 30 31 31 31 31 31
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

93
Bu almada Tokat ilinde 20 adet ya gzlem istasyonundan elde edilen
gnlk yamur miktarlarna gre aylk kurak srelerin, blgesel frekans analizi
gerekletirilmitir. Parametre tahmini, homojenlik testi ve uygun dalmn
seilmesi iin son yllarda yaygn olarak kullanlan L momentler yntemi
uygulanmtr. Bahsedilen analizlere gre aadaki sonular elde edilmitir:

Dzensizlik ls testi sonularna gre uyumsuz kan istasyonlar ve
baz istasyonlarda meydana gelen aykr kurak sreler gz ard edilerek
bu test yeniden gerekletirilmitir.
Simlasyon gerekletirilirken nerilen blge iin simlasyon says, 500
adet olarak gznne alnmtr. Heterojenlik ls sonular Austos,
Eyll ve Ekim aylarndaki kurak sreler hari, dier aylardaki kurak
srelerin kabul edilebilir dzeyde homojenlik gsterdiini karmtr. Bu
l sonular yalnzca sz konusu aylarda L deiim katsays ve L
arpklk oranlarnn bileimi ile L basklk ve L arpklk oranlarnn
bileimlerine gre elde edilen H2 ve H3 istatistiklerinde srasyla
muhtemelen heterojenlik ve kesinlikle heterojenlik gstermitir. Ancak bu
durum gz ard edildii iin sz konusu kurak srelerin genel olarak
homojen blge oluturduu kabul edilmitir.


Dalmlarn blgesel parametrelerinin saptanmasnda blgesel L
moment algoritmas uygulanmtr. Uygulanan olaslk dalmlara gre
kurak sreler iin Nisan aynda genel ekstrem, Mays aynda genel
normal, Haziran aynda genel ekstrem, Temmuz aynda genel Pareto
ve dier aylarda herhangi bir dalm uygun bulunmad iin simlasyon
dalm olan Wakeby dalm en uygun blgesel olaslk dalmlar
olarak saptanmtr.

Bu almada gznne alnan Tokat ilinde 20 ya gzlem istasyonunda
llen gnlk yamur miktarlarndan elde edilen kurak srelerin analizleri
sadece istatistiksel olarak deerlendirilmi ve bu istasyonlarn tm havzay
temsil ettii kabul edilmitir. Ancak blgesel frekans analizi almalarnda
homojen blgeler belirtilirken ve uygun dalm seilirken, heterojenlik ls ve
uygunluk testleri yannda havzann hidrolojik karakteristikleri de (ya
konsantrasyonu, istasyonlarn enlem, boylam ve ykseklikleri, kurak gnler ve
ya gnler says vb.) gznne alnarak znel bir ekilde, hidrolojik homojen
blgelere ve uygun dalm ya da dalmlara karar verilebilir. Ayrca frekans
analiz yntemlerinin zelliklerinin anlalmasnda ve yntemlerin
karlatrlmasnda simlasyon teknikleri de kullanlarak, uygulanan
yntemlerin yeterliliinin deerlendirmesi de yaplmaldr.






TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
94
Kaynaklar

Agnew, C., Spatial Aspects of Drought in the Sahel, Journal of Arid
Environments, 18, 279-293, 1990.
Agnew, C. and Warren, A., A Framework for Tackling Drought and Land
Degradation, Journal of Arid Environments, 33, 309-320, 1996.
Dalrymple, T., Flood frequency analyses. Water Supply Paper 1543-A, U.S.
Geological Survey, Reston, Va, 1960.
Dracup, J.A., Lee, K.S. and Paulson, E.G., On the definition of droughts: Water
Resources Research, 16, 297-302, 1980.
Hershfield, D.M., Brakensiek, D.L. and Comer, G.H., Some Measures of
Agricultural Drought, Floods and Droughts, Water Resources Publications,
Fort Collins Colorado, 1973.
Greenwood, J. A., Landwehr, J. M., Matalas, N. C. and Wallis, J. R., (1979),
Probability weighted moments: Definition and relation to parameters of
several distributions expressible in inverse form, Water Resources
Research, 15, 1049-54.
Hosking, J. R. M., (1990), L-moments: Analysis and estimation of distributions
using linear combinations of order statistics, Journal of the Royal Statistical
Society. Series B 52(1), 105-124.
Hosking, J.R.M., The four-parameter kappa distribution. IBM Journal of
Research and Development, 38, 251-8, 1994.
Hosking, J.R.M., Fortran routines for use with the method of L-moments,
Version 3.04. Research Report RC 20525, IBM Research Division, T.C.
Watson Research Center, Yorktown Heights, N.Y., 2005.
Hosking, J.R.M. and Wallis, J.R., The effect of intersite dependence on regional
flood frequency analysis. Water Resources Research, 24, 588-600, 1988.
Hosking, J.R.M. and Wallis, J.R., Some statistics useful in regional frequency
analysis. Water Resources Research, 29, 271-81, 1993.
Hosking, J.R.M., and Wallis, J.R., Regional frequency analysis: An approach
based on L-moments. Cambridge University Press, Cambridge, UK. 224p.,
1997.
Howe, O.W. and Rhoades, H.F., Irrigation Practice for Corn Production in
Relation to Storage of Plant Development, Soil Science Society of
Proceedings, 19, 25, Washington D.C., 1955.
Lana, X., Serra, C. and Burgueno, A., Patterns of monthly rainfall shortage and
excess in terms of the standardized precipitation index for Catalonia (NE
Spain). International Journal of Climatology, 21, 1669-1691, 2001.
Lana, X., Burgueno, A., Martinez, M.D. and Serra, C., Statistical distributions
and sampling strategies for the analysis of extreme dry spells in Catalonia
(NE Spain). Journal of Hydrology, 324, 94-114, 2006.
Lettenmaier, D.P. and Potter, K.W., Testing flood frequency estimation methods
using a regional flood generation model. Water Resources Research, 21,
1903-14, 1985.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

95
Okman, C., The Recurrence Probability of Agricultural Drought Spells in Ankara
Province, University of Ankara, Faculty of Agriculture, Publication No, 777,
Ankara, 1981 (In Turkish).
Oliver, H., Irrigation and Climate, Edward Arnold Limited, London, 1961.
Palmer, W.C., Meteorological Drought, Research Paper No. 45. United States
Department of Commerce, Weather Bureau, 1965.
Richer, C.B., Jacobson, P. and Hall, C., Agricultural Engineers Handbook,
McGraw - Hill Book Company, New York, 1961.
Sankarasubramanian, A. ve Sirinivasan, K., (1999), Investigation and
Comparison of Sampling Properties of L-Moments and Conventional
Moments, Journal of Hydrology 218, 13-34.
Vicente-Serrano, S.M. and Begueria-Portugues, S., Estimating Extreme Dry-
Spell Risk in the Middle Ebro Valley (Northeastern Spain): A comparative
Analysis of Partial Duration Series with A General Pareto Distribution and
Annual Maxima Series with A Gumbel Distribution. International Journal of
Climatology, 23, 1103-1118, 2003.
Wallis, J. R. ve Wood, E. F., (1985), Relative accuracy of log Pearson III
procedures, Journal of Hydraulic Engineering, 111, 1043-56.
Wilhite, D.A., Drought as a natural hazards: concept and definition. In: Wilhite,
D.A. (Ed.), Drought: A Global Assessment, Routledge, 3-18 pp., 2000.
Wilhite, D.A. and Glantz, M.H., Understanding the Drought Phenomenon: The
Role of Definitions, Water International, 10, 111-120, 1985.
Yrekli, K., A. Kurunc and O.Cevik, Simulation of Drought Periods Using
Stochastic Models, Turkish Journal of Engineering and Environmental
Sciences, TUBITAK, 28(3), 181-190 2004.
Yrekli, K. and A. Kurunc, Simulating Agricultural Drought Periods Based on
Daily Rainfall and Crop Water Consumption, Journal of Arid Environment,
67, 629-640 2006.














TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
96
AKDENZDE
TROPK SKLON BENZER OLUUMLAR VE KRESEL ISINMA
(15 -17 OCAK 1995 TARHLER ARASINDA AKDENZDE TROPK
SKLON BENZER OLUUMUN SNOPTK ANALZ)

Mehmet YAYVAN
Meteoroloji Uzman

Meteoroloji Genel Mdrl Hava Tahminleri Dairesi Bakanl
Analiz ve Tahminler ube Mdrl
e-mail: myayvan@meteor.gov.tr

ZET
Akdeniz, corafik konumu itibariyle hava ktlelerinin ikinci kaynak blgesidir. Bu
ikincil kaynak blgesi hava ktlelerinin fiziksel zelliklerini deitirir ve zellikle
siklonlarn derinlemesi ve yeniden aktivite kazanmasnda nemli rol oynar.
Polar ve tropikal havann Akdeniz zerinde karlamas sonucu siklonlarn ve ona
bal cephe sistemlerinin oluumu genellikle olaan bir durumdur. Allm
olmayan ise Akdenizde Tropik siklon oluumudur. Fakat blgede ok seyrek de
olsa tropik siklon benzeri oluumlar grmek mmkn olmaktadr. Nitekim
1947,1969,1983 yllarnn Eyll, 1982 ve 1995 yllarnn Ocak,1996 ve 1999
Ekim aynda, 2003 ve 2007 yllarnda bu tr siklonlar Akdenizde olumutur.
Bu almada 15 -17 Ocak 1995 tarihlerinde Akdenizde oluan (tropikal)
siklonun bir sinoptik analizi yaplm ve kresel snmann Akdenizde bu tr
oluumlara olas etkileri zerinde durulmutur. almada veri olarak o gnlere
ait meteorolojik gzlem, harita ve uydu grntleri kullanlmtr.

ABSTRACT
The Mediterranean Sea, in consideration of its geographic location, is a
secondary source region for air masses. This region modifies the physical
features of air masses and it plays an important role especially in deepening
and regenerating cyclones. As a result of the fact that polar and tropical air
meets over the Mediterranean Sea, it is usual to witness the occurrence of
cyclones and frontal systems associated with them. What is unusual is the
occurrence of Tropical Cyclones over The Mediterranen Sea. However, on
rare occasions, in this region, it is also possible to observe some cyclones,
which resemble tropical ones. As a matter of fact, such systems occurred over
The Mediterranen Sea in September 1947, 1969, 1983, January 1982, 1995
and October 1996 and 1999, in 2003 and 2007.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

97
In this study, the tropical-like cyclone, which occurred over the Mediterranean
Sea in January 1995, is analysed in a synoptic scale and the effects of global
warming on this kind of formings are discussed. As data, the records of
observations, meteorological charts and satellite images belonging to those
particular days have been used.


1.GR
Dnya zerinde yle yerler var ki, corafik konumu ve sahip olduu dier zellikler
sayesinde hep gndemdedir. Doal gzellii yannda dnya deniz
tamaclndaki yeri ve ona kys olan lkelerde yaayan insanlara sunduu
saysz nimetlerle Akdeniz, son derece nemli bir deniz ve blgedir.

Akdeniz'in anlatlmas gereken bir baka taraf da sahip olduu meteorolojik
zelliidir. Corafik konumu, su yzeyi ve nem kapasitesiyle hava ktlelerinin fiziksel
zelliklerinin nemli derecede
deiiklie urad bir blge
olan Akdeniz, hava ktlelerinin
ikinci bir kaynak blgesi olarak
deerlendirilmektedir
(Petterssen, S., 1956)
Meteorolojik retkenlii zelikle
kn tropikal ve polar hava
ktlelerinin karlamas sonucu
oluan siklon ve cephe
sistemleriyle artar. Onlara atmosfer iindeki seyahatlerinde kazandrd nemiyle
ve salad enerjiyle adeta bir genlik iksiri sunmaktadr. Bunlara ilave olarak
zaman zaman blgeye zg vortex, tropikal siklon veya polar alak benzeri
oluumlar zellikle son yllarda ska grmek mmkn olmaktadr. (Rasmussen
and Zick, 1987; Lagouvardos et al., 1999;Pytharoulis et al., 2000; Homar et al.,
2003). Bu ynyle Akdeniz gerek yurdumuz gerekse dier blge lkelerinin,
meteorolojik literatrnde nemli bir yer tutmaktadr.


2. AKDENZDE GENEL METEOROLOJK GRNM
Blge yaz mevsiminin balangcyla birlikte Tropikal (scak) hava ktlelerinin urak
yeri olmakta, Bat ve Orta Akdeniz Azor yksek basncnn, Dou Akdeniz'de Basra
Alak Basncnn etkisinde kalmaktadr. Blge yaz mevsiminde scak ve kuraktr.
Sonbahar ve K aylarnda blgede daha ziyade Polar (souk) hava ktlesi etkili
olurken meteorolojik adan son derece hareketli gnler yaanr. zellikle Polar
havann aa enlemlere doru hareket ederek Akdeniz zerinde tropikal havayla
karlamas sonucu siklon ve cephe oluumlar hzlanr. Bu sinoptik grnm
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
98
iinde yeteri derecede nemin de denizden kazanmyla artk Akdeniz siklon ve
cephe reten bir fabrika konumundadr. Bu fabrikann meteorolojik rnleri
atmosferin genel dolam sayesinde yurdumuza bol miktarda ihra edilir.
Trkiyeyi etkileyen en derin siklonlar Akdeniz siklonlardr (Yayvan, 2004).
Merkez deerleri genellikle 996 - 1012 hPa arasnda deiir ancak merkez
deerinin 970 hPaya kadar dt ok derin ve aktif siklonlara da zaman
zaman rastlanr.
Ylda ortalama 30 Akdeniz siklonu genellikle yurdumuzu bat ve gneybatdan
balayarak etkiler (Yayvan ve Ersoy,2004). nceleri hafif esen lodos, sistemin
yaklamas ve basn dne paralel olarak frtna eklinde esmeye balar.
Rzgarn hz genellikle saatte 60-80 km, aktif siklonlarda 100-120 kmye kadar
kabilir. Rzgar hznn artmasna ilk iaret Marmarann batsndan (anakkale
ve Bandrma) gelirken basn dnn en belirgin olduu tandans deeri
genellikle Marmarann gneyi ve Ege blgesinde llr. Hava scakl lodosla
birlikte artar. Kuvvetli lodosla birlikte havann kapal ve yal olmas nedeniyle
gece radyasyon kayb en az dzeyde olur. Minimum scaklklar yksek
deerlerde llr.
Akdeniz siklonlar Ege ve Bat Akdeniz blgeleri ile Marmarann gney ve
batsnda, Kbrs zerine hareket edenler de Dou Akdenizde sel ve taknlara
neden olacak miktarda fazla ya brakabilirler. zellikle sahil kesiminde frtna
ve iddetli ya hayat olumsuz ynde etkileyebilmektedir.
Akdenizden gelen siklonlar birinci gn batda, ikinci gn kuzey, i ve douda,
nc gn genellikle dou blgelerimizde etkili olurlar (Yayvan,2004). Ancak
bu douya doru muntazam hareket eden siklonlarda grlr. Siklon i
kesimlere doru ilerledike frtna (lodos ve keileme) i ve dou blgelerde
etkili olur. Marmara, Ege ve Bat Akdenizde rzgar karayel ve zamanla poyraza
dner ve hzn kaybeder. Karayelle birlikte Ege ve Bat Akdeniz Kylar ve
Marmarann batsnda ya yer seviyesindeki diverjans nedeniyle genellikle
kesilir. iddetli ya riski Marmarann Dousu, Bat Karadeniz Kylar ile Dou
Akdeniz, Anadolunun dousu ve Dou Anadolu blgesine kayar.
Ya cinsi mevsim artlarna gre deiir ancak arlkl olarak yamur,
saanak ve oraj eklindedir. K mevsiminde Anadolu platosu zerindeki souk
hava zerine trmanan scak havann (over running) oluturduu scak cephenin
i kesimlerde etkili kar yalarna neden olduu grlr.

Bat blgelerimizi etkileyen ancak Cenova veya talya zerindeki yeni siklon
oluumu nedeniyle askya alnarak kuzeye ynelen siklonlardan dou
blgelerimiz ya almaz. Bu sinoptik modellerde kuvvetli gneyli aklarla Dou
Karadeniz kylarnda fn nedeniyle anormal scaklk deerleri llebilir.
Sadece Ky Ege ve Marmarann batsnda yalara neden olacak ekilde
askya alnan ve Trakya zerinden kuzeye hareketlenen siklonlar ile Girit adas
zerinden Gney Ege ve Bat Akdenizi etkileyen ok aktif olmayan siklonlar da
ska rastlanan sinoptik modellerdir. Karadeniz zerine doru hareket etmeyen
daha ziyade gney ve i kesimlerde etkisini srdren siklonlarn olduu sinoptik
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

99
modellerde Karadenizin ky kesiminde ve deniz zerinde sis olay grlebilir.
Bu sisin nedeni ou kez dk deniz suyu scakl ve gneyden esen fn
etkisi yaratan ve kuvvetli olmayan aklardr (Yayvan,1998)
Akdeniz siklonlar lkemizde ya rejiminin esasn oluturur. Saylarnn azl
zellikle k yalarnn azalmasna neden olur ki bu durum yazn zaten az
ya alan Trkiye iin kurak bir dnem anlamna gelmektedir. Yurdumuzun bol
ya almas Akdeniz siklonlarnn sklna baldr. Genel Atmosfer dolam
iinde her oluumun birbirini etkiledii gereinden hareketle Akdeniz
siklonlarnn sklnn Kuzey Atlantik Salnmyla ilgili olduu da gz ard
edilmemelidir (Trke, 1998; Trke vd., 2002). Kuzey Atlantik Salnm
indeksinin pozitif olduu durumlarda subtropikal yksek basn alan olan
Akdenizde siklonlar grlmezler yada ok seyrek oluurlar. Meteorolojik
haritalara yansyan bu sinoptik model ve desen iinde Akdeniz lkeleri ve
Trkiyede k mevsimi kurak gemektedir

2.1 Tropik Siklonlar ve Akdeniz
Akdeniz ve Tropik siklon ayn cmlede pek yan yana gelen kelimeler deildir
(Beven,2002). Akdeniz bir tropik deniz olmayp tropik siklonlara ev sahiplii
yapmas da allm bir durum deildir.Kald ki bu tr siklon oluumu iin blgenin
klimatolojik zellikleri de ou kez yeterli olamamaktadr. evresindeki kara
paralarnn deiik toporafyas, okyanusa gre daha dar bir su yzeyininin
olmas ve sk sk Kuzey Afrika zerinden gelen kuru ve scak hava Akdenizde
tropik siklon benzeri oluumlar iin olumsuz arlar yaratmaktadr. Ancak Orta ve
yukar troposferde derin bir alak merkezin Akdeniz zerine gelmesiyle sistemi
destekleyen souk hava ile daha lk deniz yzeyi arasndaki etkileim sonucu
(Emanuel,1986) artan nem miktar ve enerji (latent and sensible heat fluxes)
tropikal siklon benzeri oluumlar iin seyrekte olsa ideal artlar
oluturmaktadr.Balangta baroklinik kararszln ne kt bu oluumlarda asl
gelimeyi evredeki kuvvetli konveksiyon salamaktadr. Kresel snmann
etkisiyle giderek artan deniz suyu scaklnn destekledii bu enerji transferi
Akdenizde tropikal siklon oluumu iin bir potansiyel oluturmaktadr. Nitekim
1947,1969,1983 yllarnn Eyll, 1982 ve 1995 yllarnn Ocak,1996 ve 1999
yllarnn Ekim aynda, 2003 ylnda ve 2007 ylnn Mart aynda Akdenizde bu
tr siklonlar gzlenmitir (Beven,2002). Tropik siklon benzeri oluumlar bunlarla
snrl deildir. Vortex veya Cephesel sistemlere bal dier frtnalarda zaman
zaman tropik zellikler gstermekte ve son yllarda saylarnn ve iddetlerindeki
artlar dikkati ekmektedir. Genellikle Yaz sonu, Sonbahar ve K
balangcnda oluan bu sistemler en fazla Eyll ay iinde gzlenmektedir.
Eyll ayn Austos,Ekim ve Aralk izlemektedir. Daha ok Tropik Siklon ,
Subtropik Siklon veya Polar Alak gibi isimlerle anlan Akdenizde ki bu tr
oluumlara son yllarda Medicane Akdeniz Siklonu (Akdeniz Frtnas) ad
verilmektedir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
100


3. KRESEL ISINMA VE AKDENZ SKLONLARI (MEDICANES)
2 ubat 2007 tarihinde Pariste dzenlenen Hkmetler aras klim Deiiklii
Paneli sonunda hazrlanan raporda nemli kararlara imza atld. ncelikle
kresel snma ve ona bal iklim deiikliinde insan elinin olduu vurgulanan
raporda sera gazlarnn atmosferik younluunun endstri devrimi ncesi
seviyenin iki katna kmas halinde, yaklak 3 derecelik (2-4,5 C) bir snmaya
neden olaca ifade edilmektedir.
Son 100 yl ierisinde (1906-2005) dnyann yzey scakl yaklak 0.74 C
artmtr. nmzdeki 20 yl iinde 0.2 Clk bir snmann olabilecei
ngrlmektedir. Deniz seviyesindeki ykselmelerin yannda deniz suyu
scaklnn da artaca tahminler arasndadr. Ar scaklar ve s dalgalar
byk bir ihtimalle devam edecektir.
Raporun ieriinden de anlalaca zere dnyamz snyor.Scak iklim kua
yava yava kuzeye doru geniliyor. Bu genilemeden ilk nce etkilenecek
blgelerin banda da Akdeniz blgesi gelmektedir. Deniz suyu scaklndaki
olas artlarla daha da scak bir deniz olacak Akdenizde deniz-hava etkileimi
yeni bir boyut kazanacaktr. Okyanustakilere oranla daha kk ve daha az
iddetli olan Akdeniz frtnalarnn (medicane) hem boyutlar hem de iddetleri
artabilecei gibi ortalama 2-3 gn olan etki sreleri daha da uzayabilecektir. Bu
artlar altnda oluan, maksimum rzgar hz ve merkezinde dk basn
deeriyle karakterize edilen Akdeniz frtnalarn ykc etkileri daha geni
alanlarda hissedilebilecektir.
Isnmaya bal iklim deiiklii ve bunun blgeye kazandraca yeni klimatolojik
zellikler Akdenizin kendi siklon ve frtnalarn kendi reten bir deniz olaca
sinyalini vermektedir. Nitekim son 20-25 ylda daha sk oluan frtnalarla bu
sinyaller daha da kuvvetlenmektedir. 15-17 Ocak 1995 tarihleri arasnda oluan
Akdeniz siklonu da (Medicane) bu kuvvetli sinyallerden birisi olmutur.



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

101
4. 15 -17 OCAK 1995TARHLER ARASINDA AKDENZDE TROPK
SKLON BENZER OLUUMUN SNOPTK ANALZ

4.1 Harita Analizleri
15 Ocak 1995 gn 18 00 GMT yer
haritasnda (Sekil - ) polar (souk)
havann Akdeniz zerinde tropikal
havayla karlamas sonucu oluan
bir siklon yurdumuzu da iine alan
geni bir sahay etkiledii
grlmektedir.Siklona bal ana cephe
sistemi yurdumuz zerinde kuzey -
gney istikametinde analiz
edilmektedir.
Cephe sisteminin gerisinde,
Morayarmadas'nn gneybatsnda Sicilya ve Girit adalar arasnda, yeni bir siklonun
olumaya balad da gzden kamamaktadr. Yerdeki alak basn merkezi ile yksek
seviyedeki alak merkezin dikey bir eksen zerinde yer almas ve izoterm gradyannn
olmamas baroklinik bir alann arka ksmnda barotropik zelliklerin ( Barotropik kararszlk )
ne ktn gstermektedir. Yer ve yksek seviye arasndaki scaklk farknn oluturduu
barotropik kararszlk ve youma sonucu aa kan s, sistemin enerjisini salamtr.

16 Ocak 1995 00 GMT yer haritas ( ekil- )
analizinde bu siklonun ana siklondan
ayr olarak biraz gneybatya hareket
ettii ve ayn zamanda hzla
derinletii gzlenmektedir. Merkezde
basn derken (1012 hPa) rzgar
hz giderek artmtr (45 kt) . Scaklk
12-13 derecedir.Siklon henz i ie
gemi iki izobarla temsil edilmektedir.
Ancak sistemin ya, bulutluluu ve
frtna eklinde ( 8 bofor ) esen
rzgaryla ana sistemden ayr olarak
tamamen kendi bana hareket ettii gzlenmektedir.

Yer haritasndaki bu siklonu st seviyelerde dik bir eksen zerinde yer
alacak ekilde temsil eden alak merkezleri de o gne ait (16 Ocak 1995) 850
ve 500 hPa yksek seviye haritalarnda grmek mmkn olmaktadr (ekil-).
Buna ilave olarak gerek 850 gerekse 500 hPa seviyesinde polar (souk)
havann ( 850 hPa scakl yaklak: -5C, 500 hPa scakl: -27.5/-30
C) etkili olduu grlmektedir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
102

Yer scaklnn 13C olduu hatrlanrsa yer ile 1500 m arsndaki scaklk
farknn yaklak 18, yer ile 5500 m arasndaki scaklk farknn da 43C
olduu ortaya kar. Dikey scaklk d orannn zellikle yere yakn
seviyelerde normalinden fazla ve dikey scaklk farknn bu kadar ak olmas
kararszl artrc en nemli faktr olarak karmza kmaktadr. Bu da
yerdeki scak havann ani ykseliini, merkezde basncn hzla dmesini ve
siklonun derinlemesini salamaktadr.

6 saat sonra siklon, etkili olduu sre iinde en dk basn deerine
ulamtr. Siklon merkezinde basncn 1009 hPa a dt (tam merkezde
daha dk olabilir), frtnann i ie gemi 4 izobarla temsil edildii ve rzgar
hznn 50 Knota (yaklak saatte 100 km) kt 16 Ocak 1995 06 GMT yer
haritasndan anlalmaktadr.
(ekil-). Hava scakl 12-13
derece llrken haritada yer
almayan deniz gzlemleri ve gemi
raporlarnda deniz suyu scaklnn
16 derece, rzgar hznn 135 km/h,
37.5 m/s (73 kt, 84 mph) olduu yer
almaktadr. Bu rzgar hz frtnann
katogori 1 de olduunu
gstermektedir. Bilindii gibi rzgar
hz ile frtnann gcn
belirlemede kullanlan katogori
numaralar arasnda doru bir orant vardr. Rzgar hz arttka katogori
numaras 1 den 5 e kadar kmaktadr.



16 Ocak 1995 gn leden sonra
(ekil-) olgunluk evresini yaayan
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

103
siklon gney-gneybat istikametinde hareket etmitir. Ana siklon ve buna
bal cephe sistemlerinin dou Akdeniz ile yurdumuzun dou blgeleri zerin-
de uzandn 12 GMT yer haritasndan tespit etmek mmkn olmaktadr.


te yandan gerek 15 gerekse 16 Ocak 1995 gn meteoroloji uydusundan
alnan resimlerde(ekil-) siklonun merkezde bir gz oluturacak ekilde
spiral grnml, derli toplu, kendi etrafnda dnen simetrik ve kesif bir
bulutlulua sahip olduu grlmektedir.



17 Ocak 1985 gn yaplan harita analizlerinde (ekil-) ve uydu grntlerinde
(ekil-) siklonun daha gneye hareket ederek Libya snrna dayand ancak eski
gcnden ok ey kaybettii grlmektedir. Merkezde basn ykselmi, siklon
zayflam, buna paralel olarak bulutlulukta azalmalar ve paralanmalar olmutur.
Ayn gnn akam saatlerinde siklon tamamen etkisini kaybetmitir.






TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
104
5. BULGULAR

1. Siklon tamamen deniz zerinde olumutur
2. Siklon bir cephe iermemektedir. (non-frontal)
3. Siklonun oluumunda balangta baroklinik kararszlk etkili olurken
gelimesinde kuvvetli konveksiyon rol oynamtr.
4. Deniz yzeyi ve yukar troposferdeki alak merkezi destekleyen souk hava
arasndaki scaklk fark ile youma sonucu aa kan s (latent heat) sistemin
enerjisini salamtr.
5. Siklon ana sistemin gerisinde oluarak gneybat istikametinde bamsz
olarak hareket etmitir.
6. Tropik siklonlarn karakteristik zellii olan yksek rzgar hz ve merkezde
dk basn deeri gzlenmitir.
7. Rzgar hz 135 km/h e ularken merkezde basn 1009 hPa'a kadar
dmtr.
8. Siklon dar alanda 3-4 tane kapal olarak izilen izobarlarla temsil edilmitir.
9. Siklon merkezde bir gz oluturacak ekilde spiral grnml, derli
toplu, kendi etrafnda dnen simetrik ve kesif bir bulutlulua sahiptir.
10. Yer seviyesindeki rzgar hz yukar seviyelerde azalmaktadr.
11. Yer ile 1500 m arsndaki scaklk fark 18, yer ile 5500 m arasndaki
scaklk fark yaklak 40C nin zerindedir.
12. Kuvvetli dikey faaliyet sonucu oluan Cb nedeniyle ya iddetli saanak ve
oraj eklindedir
13. Siklon kara zerine (Libya kylar) geldiinde etkisini kaybetmitir.
14. Frtnann oluumu ve etkisini kaybedii yaklak 3-4 gndr.










KRESEL KLM DEM VE TRKYE

105
6. SONU
15-17 Ocak 1995 tarihleri arasnda Orta Akdenizde grlen bu siklon, deniz
zerinde olumas, yaam evresi, maksimum rzgar hz ve merkezinde dk
basn deeri, bulutluluu, uydudan grnm ve merkezde bir gzn
oluumuyla tropikal siklona benzemektedir. Ancak olutuu yer itibariyle
hava ve deniz suyu scaklnn normal bir tropik siklon oluturacak
deerden (yaklak 26-27 derece) daha dk olmas, polar havann etkisi
ve ana cephenin gerisinde olumas siklona bir polar alak (Polar Low)
grnm vermektedir.
Meteorolojik olaylarn oluumundaki benzerlikler onlarn snflandrlmasnda
kolaylklar salarken isimlendirilmeleri ou kez oluum yerlerinin corafik
isimleriyle yaplmaktadr. Bu nedenle olay tropik siklon ya da polar alak
diye isimlendirmek olutuu yer itibariyle pek uygun olmamaktadr Uydu
teknolojisindeki gelimeler ve ska olumaya balamalar Akdenizdeki bu
tr oluumlarn blgenin meteorolojik yaps iinde ayrca deerlendirme
gereini ortaya koymaktadr. Seyrek olmalarnn isimlendirmede yaratt
boluk son zamanlarda Medicane Akdeniz siklonu yada Akdeniz Frtnas
gibi isimlerin literatre girmesiyle doldurulmu gzkmektedir.
Adn ne koyarsak koyalm bu tr olaylar kresel snma srecinde
Akdenizde daha da sk grmek mmkn olacaktr. Bir baka nemli husus
da snan Akdeniz blgesinde zellikle k periyodunda polar hava ile tropikal
havann karlamasnn daha kuzey enlemlerde olaca ve cephe ieren orta
enlem siklonlarnn buralarda oluaca fikridir.Kresel snmaya dayal iklim
deiikliinin blgede oluturaca yeni klimatolojik zellikler ve deniz suyu
scaklnn daha da artacak olmas siklonlarn, tropik siklon zelikleri tama
olasln artrmaktadr. Gelecekte daha da snm bir deniz yzeyi zerine
orta yada yukar troposferdeki derin trof yada alak merkezleri (cut-off)
destekleyen souk havann gelmesiyle oluacak siklonlarn iddetleri
artabilecek ve takip ettikleri gzergahlarda muhtemel deiimler olabilecektir.
Ayrca byk bir i deniz olan Akdenizde bu siklonlardan kylarn etkilenme
olasl Atlantik ve Pasifiklere oranla daha fazladr.nk Okyanus zerinde
oluan ve kyya ulamayan ok sayda siklon olmasna ramen Akdenizde
siklonun kyya ulama ans daha yksektir. Boyutlarnn okyanustaki
oluanlara gre daha kk olmasna ramen Akdenizde ki nfus younluu
ve insan aktiviteleri dnldnde etkilerinin ve zararlarnn fazla olaca
sylenebilir. Bu tr oluumlardan imdiye kadar ok etkilenmeyen
yurdumuzun muhtemel siklon oluumu ve gzergah deiikliinden
etkilenebilecek en riskli yeri gneybat kylarmz olacaktr. Kald ki saatlik ve
gnlk en fazla ya alma rekorunu elinde tutan Antalya ve Marmaris ile ba
zaman zaman hortumlarla derde giren Dalaman ve Alanya iin bu durum
daha da nem kazanacaktr. Ayrca bu tr siklonlarn sklkla olutuu yaz
sonu ve sonbahar aylar gneybat kylarmzda turizm mevsiminin canlln
koruduu bir periyoda denk dmektedir.Bu adan bakldnda alnacak
nlemler ve meydana gelecek zararlarn karlanmas iin ek harcamalara
ihtiya duyulabilecektir. Bu nedenle kresel snmayla saylar ve iddetleri
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
106
artabilecek bu siklonlarn etkilerine kar tedbir alnmas iin biz
meteorolojistlere doru ve gvenilir tahmin yapmada imdiden byk
sorumluluklar dmektedir.






























KRESEL KLM DEM VE TRKYE

107
7. KAYNAKLAR
Beven J. The January 1995 Mediterranean 'Hurricane' Last updated May
12, 2002

Campins, J., Genoves, A., Jans`a, A., Guijarro, J. A., and Ramis,C.: A
catalogue and a classification of surface cyclones for thewestern
Mediterranean, Int. J. Climatol., 20, 969984, 2000.
Emanuel, K., An air-sea interaction theory of tropical cyclones. Part I:
Steadystate maintenance. J. Atmos. Sci., 43, 584-604, 1986.

Emanuel, K.: Tropical Cyclones, Annu. Rev. Earth. Planet. Sci., 31,75
104, 2003.

Emanuel, K. A.: Genesis and maintenance of Mediterranean
hurricanes, Adv. in Geos., 2, 217220, 2005.

L. Fita1, R. Romero, A. Luque, K. Emanuel, and C. Ramis Analysis of the
environments of seven Mediterranean tropical-like storms using an
axisymmetric, nonhydrostatic, cloud resolvingmodel Published: 15
January 2007

Lefevre, R. J., and J. W. Nielsen-Gammon, 1995: An objective
climatology of mobile troughs in the northern hemisphere. Tellus, 47A,
638655..

Lagouvardos, K et al., Observation and model simulation of a winter
subsynoptic vortex over the central Mediterranean. Meteorol. Appl. 6,
371-383,1999.

Nat. Hazards Earth Syst. Sci., 7, 4156, 2007 www.nat-hazards-earth-
syssci.net/7/41/2007/Bister, M. and Emanuel, K. A.: Dissipative Heating
and Hurricane Intensity, Meteor. Atmos. Physics, 50, 26622682, 1998.

Petterssen, S., 1956: Weather Analysis and Forecasting. Vol. I, Motion
and Motion Systems, McGraw-Hill, 42 Pytharoulis, I., Craig, G.C. and
Ballard, S.P., The hurricane-like Mediterranean
cyclone of January 1995. Meteorol. Appl. 7, 261-279, 2000.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
108

Rasmussen, E. and Zick, C.: A subsynoptic vortex over the
Mediterranean with some resemblance to polar lows, Tellus A, 39, 408
425, 1987.

Rasmussen, E., An investigation of a polar low with a spiral cloud
structure. J.Atmos. Sci., 38, 1785-1792, 1981.

Reale, O. and Atlas, R., Tropycal cyclone-like vortices in the extratropics:
Observational evidence and synoptic analysis. Wea. Forecasting, 16, 7-
34,
2001.

Reiter, E. R.: Handbook for Forecasters in the Mediterranean: Weather
Phenomena of the Mediterranean Basin, Environmental Prediction
Research Facility, Naval Postgraduate School, Monterey, CA, 1975.

Romero, R. and Emanuel, K.: Space-time probability density of
Mediterranean hurricane genesis in the light of an empirical tropical
index, 5a Assamble Hispano-Portuguesa de Geodesia y Geofisica,
(Spanish), 4, 2006.

Rotunno, R. and Emanuel, K.: An Air-Sea Interaction Theory for Tropical
Cyclones. Part II: Evolutionary Study Using a Nonhydrostatic
Axisymmetric Numerical Model, J. Atmos. Sci., 44,
542561, 1987.


Thorpe, A. J.: Synoptic scale disturbances with circular symmetry, Mon.
Wea. Rev., 114, 13841389, 1986.

Tudur E. and Ramis, C.: The Enviromments of Significant Convective
Events in the Western Mediterranean, Weather and Forecasting,12,
294306, 1997.

Trke, M. ve Erlat, E. 2003. Trkiyede Kuzey Atlantik Salnm ile
balantl ya deiiklikleri ve deiebilirlii. III. Atmosfer Bilimleri
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

109
Sempozyumu Bildiri Kitab, 318-333. .T.. Uak ve Uzay Bilimleri
Fakltesi, Meteoroloji Mhendislii Blm, 19-21 Mart 2003, stanbul.

Yayvan, M., leri M Erylmaz,A., Gser, A..,
Deniz,A.,Turgut,.,Geer,C. Hava Analiz ve Tahmin Teknii Ankara
2007.

Yayvan, M., leri M Erylmaz,A., Gser, A.,2004. El Nino ve La-Nina
Dnemlerinde Avrupa, Akdeniz ve Trkiye zerinde Grlen Sinoptik
Modellerinin Yorumlanmas alma Notu. Ankara.
Yayvan,M.,2004. Orta Enlem Siklonlar ve Trkiye alma notlar,
Ankara.
Yayvan,M. ve Ersoy,S.,2004. 1992-2003 Yllar Arasnda Trkiyeyi
Etkileyen Siklonlarn Analizi, Ankara.
www.nat-hazards-earth-syst-sci.net/7/41/2007/ Nat. Hazards Earth Syst.
Sci., 7, 4156, 2007

http:/www.mindspring.com/~ibeven/intr0008.htm
http://en.wikipedia.org/wiki/Image:Possible_Med_Cane_%281985%29.J
PG Other storms
ftp://texmex.mit.edu/pub/emanuel/PAPERS/Fita_etal_2007.pdf
http://en.wikipedia.org/wiki/User:Hurricanehink/Mediterranean_tropical_c
yclone
http://en.wikipedia.org/wiki/Mediterranean_tropical_cyclone#Possible_Tr
opical_Cyclones













TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
110
ATMOSFERK SERA GAZI OLARAK DENTRFKASYONDAN
KAYNAKLANAN AZOT OKSTLER

Fsun EKMEKYAPAR
Namk Kemal niversitesi orlu Mhendislik Fakltesi evre Mhendislii
Blm
fusune@corlu.edu.tr
zet
Kresel snma amzn en nemli sorunlarndan biridir. Azot oksitler, kresel
snmaya neden olan etkenlerden bir tanesi olarak tanmlanmakta ve tarmsal
alanlardan denitrifikasyon yoluyla nemli miktarlarda atmosfere verilmektedir.
Ar ve yanl gbre kullanm toprak, su ve havada kalite bozulmalarna neden
olmaktadr. Gbreler ve gbreleme konusunda evresel olumsuzluklarn
engellenebilmesi, denitrifikasyon olaynn kirletme potansiyelinin azaltlmasna
baldr. Tarmsal uygulamalarn bilinli ve kontroll yaplmas denitrifikasyon
yoluyla azot kayplarn azaltacaktr.
Anahtar kelimeler: Kresel snma, denitrifikasyon, azot oksitler, tarmsal alan,
toprak, gbreler.
1. Giri
nsan doal ekosistemlere teknolojik mdahaleler yaparak gezegenimizin
tama kapasitesini artrmtr. Tarmsal retim bu mdahalelerden biridir. Bir
lkenin tarm politikas bir yandan enerji politikasyla yakndan ilikili iken, bir
yandan da o lkenin nfus politikasyla ilgilidir. Nfus arttka ya tarm retimi
artacaktr, ya da lke nfusunun yedii besinin kalitesi decektir (Klalolu ve
Berkes, 2003). Tarm retimini daha da artrmak, ancak kullanlan destek
enerjiyi byk miktarda artrmakla mmkn olabilir. Artan nfusu besleme
zorunluluu, evrenin tama gcn artrma zorunluluunu da beraberinde
getirmektedir. Bu durumda tartlmas gereken konu, ekolojik felaketlere neden
olmadan ekosferin yeni bir tama gcnde nasl dengeye geleceidir. Dnya
nfusunun 2025 ylnda 8-10 milyara ulamas durumunda tarmsal alanlar
zerindeki bask daha da artacak, bu da gbrelerin ar kullanmn artracaktr.
Azot oksitler birer sera gaz olup, kresel snmaya ve stratosferde bulunan
ozon tabakasnn ayrmasna neden olmaktadr. Nitros oksit tek bana toplam
kresel snmann %2 ila %4lk ksmn oluturmaktadr (Grant ve Pattey,
2003). Denitrifikasyon atmosferdeki N
2
O, NO ve N
2
konsantrasyonlarnn
artmasna neden olmaktadr. Tarm alanlarnda giderek artan azotlu
gbrelemenin, denitrifikasyon yoluyla atmosferde kalite bozulmalarna neden
olduu uluslararas kamuoyu tarafndan da bilinmektedir. Bu yolla azot kayb
2003 ylnda 127 kg N ha
-1
ve 2004 ylnda 143 kg N ha
-1
olarak hesaplanmtr
(Salm ve ark., 2006). Denitrifikasyon sonucu atmosfere salnan azot gazlarnn
miktar toprakta bir ok faktr tarafndan kontrol edilmektedir. Bu almada
denitrifikasyon olayna evresel bir yaklam getirmek amalanm ve
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

111
denitrifikasyon olaynn iklim zerine olumsuz etkilerini azaltmak iin gerekli
nlemler sunulmutur.

2. Dnyada ve lkemizde Azotlu Gbre Tketimi
Dnya gbre tketimi 1950 ylndan bu yana genellikle artma eiliminde ve
yaklak 138 milyon ton/yl dr. Dnyada tketilen gbrenin %60 azotlu, %24
fosfatl ve %2si ise potasl gbrelerden olumaktadr. Dnya gbre tketiminde
%25.7lik payla in ilk srada yer almaktadr. ini srasyla ABD %14.2,
Hindistan %12.6, Brezilya %4.9, Fransa %3 ve Pakistan %2.1 izlemektedir
(Ylmaz, 2004). Dnyada ve Trkiyede azotlu gbrelerin 1996 ve 2002 yllarna
ait retim ve tketim miktarlar ile deiim oranlar izelge 1de verilmitir.

izelge 1. Dnyada ve Trkiyede azotlu gbre (N) retimi ve tketimi ile
deiim durumu (Kacar ve Katkat, 2007).

















izelge 2de dnyada ve Trkiyede ilenen birim tarm arazisi ilkesine gre
azotlu gbre retimi ve tketimi sunulmutur. Trkiyede ilenen birim tarm
arazisi ilkesine gre retilen azotlu gbre miktar Dnyada 1.6 kat olarak
belirlenmektedir. Azotlu gbre tketimi dnyada 60 kg ha
-1
iken Trkiyede 56
kg ha
-1
dr.

Azotlu
gbre
(N)
retimi
Dei
im
Azotlu
gbre
(N)
tketimi
Dei
im

(x1000
ton) % (x1000 ton) %

199
6
200
2 1996 2002
Dnya
910
84
863
59 -5.2
8290
7
8197
0 -1.1
Asya
435
58
460
32 5.7
4813
6
4690
4 -2.6
Afrika
268
1
282
1 5.2 2305 2505 8.7
Avrupa
220
07
202
37 -8
1467
1
1363
5 -7.1
Trkiye 920 838 -8.9 1147 1199 4.5
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
112

izelge 2. Dnyada ve Trkiyede ilenen birim tarm arazisi ilkesine gre azotlu
gbre retimi ve tketimi (Kacar ve Katkat, 2007).

Azotlu gbre ( N ), kg ha
-1
retim Tketim
Dnya 63 60
Asya 101 103
Afrika 16 14
Avrupa 170 115
TRKYE 39 56


3. Denitrifikasyonla Azot Kayb
Denitrifikasyon biyosferde kresel azot dngs ierisinde, azota dayal toksik
ve zararl bileiklerin metabolizmasnda nemli bir sretir (Fujita ve ark., 2007).
Toprakta bulunan bir ok bakteri trleri NO
3
-
ve NO
2
-
iyonlarn indirgeme
yeteneine sahiptirler. NO
3
-
ve NO
2
-
iyonlarnn indirgenmesi ile, indirgeme
derecesine bal olarak, gaz azot oksitleri ve elementel N
2
oluur ve atmosfere
kaar. Bu olay denitrifikasyon olarak adlandrlr. Denitrifikasyon aada
srasyla verilen redksiyon kademelerinde gerekleebilir:
NO
3
-


NO
2
-
NO N
2
O N
2
Denitrifikasyonu gerekletiren bakteriler aslnda aerob bakteriler olmakla
beraber, bunlar oksijen yetersizlii halinde, oksijen yerine nitrat elektron alcs
olarak kullanma yeteneindedirler. Bu yzden denitrifikasyon olay havasz
koullarda cereyan eder. Su altnda kalan topraklarda denitrifikasyonla oluan
azot oksitleri ve elementel N
2
atmosfere kaarak topraktan azot kaybna neden
olur. Hatta havalanan tarla topraklarnda dahi, oksijenin profilde niform bir
ekilde dalmamas ve yer yer havasz blgeler bulunmas nedeniyle,
denitrifikasyon olabilmektedir (Akta, 1991).

4. Denitrifikasyonu Etkileyen Faktrler
4.1. Toprak reaksiyonu
Toprak pHs topraktan denitrifikasyonla N
2
O emisyonunun kontrolnde nemli
bir rol oynamaktadr. Toprakta pHn artyla birlikte nitrifikasyonla N
2
O retimi
artarken, denitrifikasyonla retim azalmaktadr (Morkved ve ark., 2007). Dier
yandan toprak asitliinin artmas denitrifikasyonu azaltmaktadr ( Yamulki ve
ark., 1997).
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

113
Azotlu gbre tipinin, N
2
O ve NO emisyon oranlarn etkiledii deiik
aratrclar tarafndan gsterilmitir (Mosier ve ark. 1998; Vallejo ve ark. 2006)
Genellikle kuvvetli asit reaksiyonlu (pH 5in altnda) topraklarda nitratl gbreler
daha etkilidir. Orta ve hafif reaksiyonlu (pH 5-7) topraklarda ise her iki azot
formunun etkisi eittir. Ntral ve ok hafif alkali (pH 7-7.5) reaksiyonlu
topraklarda amonyumlu gbreler, nitratl gbrelere oranla daha etkilidir. Kuvvetli
alkali reaksiyon gsteren topraklarda (pH 7.5 in zerinde) yine nitratl gbreler
daha stndr (Zabunolu ve Karaal, 1986). N formlarnn etkinlii ekil 1de
sunulmutur.

NO
3
>
NH
4

NO
3
=
NH
4

NH
4
>
NO
3

NO
3
>
NH
4
pH
4
5 6
7 7.5 8
ekil 1. Toprakta pHa bal olarak azot formlarnn etkinlii (Zabunolu ve
Karaal, 1986).
4.2. Toprak nemi
Denitrifikasyon toprak nemi ile ok yakndan ilgilidir. Carter, (2007)e gre
toprak su ieriindeki art O
2
nin topraa difzyonunu azaltarak toprakta
anaerobik blgelerin olumasna neden olur ve bunun sonucu olarak toprakta
denitrifikasyon artar.
N
2
O emisyonlarnn, inorganik azotlu gbre uygulamalarndan sonra zellikle
artan toprak nem ierii (Abbasi ve Adams, 2000) ile ve yksek yeralt suyu
seviyesi ile (Kettunen ve ark., 2006) artt belirtilmektedir.
Davidson (1991)a gre N
2
O emisyonlar, dk ve orta seviyedeki toprak
neminde nitrifikasyondan kaynaklanrken, denitrifikasyon daha ok toprak nem
ieriinin %60 dan fazla olduu topraklarda meydana gelmektedir. Sel baskn
altnda kalm ve yeterince NO
3
-
-N ve C ieren topraklar denitrifikasyona ok
ak topraklardr.
Su ierisinde yetitirilen eltik topraklarnda denitrifikasyon sebebiyle nitratl
gbrelerden, fazla miktarda N
2
O emisyonu olmaktadr (Akta, 1991).
Srmsz tarm ve toprak yzeyinin bitki artklaryla kaplanmas toprakta
yksek nem ve organik karbon ieriine bal olarak denitrifikasyon yoluyla N
kayplarnn artmasna neden olmaktadr (Koyiit, 2004).
4.3. Toprak tekstr
Ar killi topraklarda denitrifikasyon yoluyla azot kaybnn yksek olduu
belirtilmektedir. Gbrelerle topraa uygulanan azotun yaklak %25inin evrede
kayba uradn, ar killi toprakta bu azot kaybnn %90nn denitrifikasyon
yoluyla, %10unun ise szma ve drenaj yoluyla olduu saptanmtr (Salm ve
ark., 2007).
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
114
Appel (1998)e gre hafif tekstrl topraklarda azotun mineralizasyonu daha
byk oranda gereklemektedir, bu da azotun denitrifikasyonla kaybna frsat
vermeden bitkilere yarayl forma gemesine neden olur.
Kumlu tekstre sahip topraklarn havalanma kapasitesi killi topraklardan daha
yksektir ve anaerobik artlar bu topraklarda daha dktr. Kumlu tekstrl
topraklarda besin elementleri daha hzl mineralize olmaktadr. Killi topraklarda
azotun daha yava mineralize olmas denitrifikasyona urama ihtimalini
artrmaktadr. Schimann ve ark., (2006) yaptklar aratrmada topran N ve C
ieriinin kil ierii yksek toprakta, dk olan topraktan daha fazla olduunu
gstermilerdir. Sanchez-Martin ve ark., (2007)e gre vermikulit-kil ierii
yksek topraklarda NH
4
+
fiksasyonu yksek olduundan denitrifikasyon oran
dktr.
4.4. Toprak scakl
Denitrifikasyon bakterileri fakltativ kemoheterotrophik bakteriler olup NO
3
-

elektron alc olarak kullanrlar. eitli aratrmalar, scakln art ile birlikte
denitrifikasyonun, dolaysyla N
2
O emisyonlarnn arttn kantlamtr (Smith
ve ark., 1998; Dobbie ve ark., 1999; Hyde ve ark., 2006).
4.5. Topran organik C ve inorganik N ierii
DAngelo ve ark., (1999)a gre; sulak alanlarda znebilir C ile denitrifikasyon
arasnda kuvvetli ilikiler vardr. Topran suda zlebilir C ierii arttka,
denitrifikasyon artmaktadr (Sanchez-Martin ve ark., 2007). Liu ve ark., (2007)e
gre ise; topraa ilave edilen NH
4
lu gbreler topraktan N
2
O ve N
2
+N
2
O
emisyonlarn artrmaktadr. Nitrifikasyonla retilen NO
3
-
denitrifikasyon iin bir
substrat oluturmaktadr. Topraa uygulanan gbrenin azot ieriinin ve azot
formunun kontrol edilmesi, N
2
O kayplarnn kontrolnde etkilidir. Sv azot
formlar, N
2
O kayplarn hzlandrmakta, re azotu uygulamalar ise N
2
O
emisyonu oranlarnda %0.3lk arta neden olmaktadr (Ambus ve ark., 2007).

5. Sonu ve neriler
Denitrifikasyon tarmsal alanlarda, bir yandan kullanlan gbrelerden azot
kaybna neden olurken bir yandan da kresel N
2
O emisyonuna ve sera
gazlarnn atmosferdeki negatif etkisinin artmasna katkda bulunmaktadr.
Tarmsal alanlarda denitrifikasyon olayn minimuma indirmek iin uygulanacak
teknik yntemler unlar olmaldr:
1. Gbreler birer uygulama ile verilmek yerine uygulanmas gereken miktar
paralara ayrlarak en az iki uygulama yaplmaldr.
2. Toprakta anaerobik blgeler yaratan fermente olmu atklar veya
evapotranspirasyonu azaltan hasat artklar uygulamalar azaltlmal veya
terk edilmelidir.
3. Denitrifikasyon mikroorganizmalarnn faaliyetlerini artran toprak pH,
asit karakterli gbreler seilerek azaltlabilir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

115
4. Kil miktar yksek toprak, denitrifikasyonu artrdndan bu tekstre sahip
topraklarda gbreleme uygulamalar toprak analiz raporlarna gre
yaplmaldr.
5. Srmsz tarm, denitrifikasyon bakterilerinin miktarn artrdndan
srml tarm tercih edilmelidir.
6. Hayvan gbresinin sv formlar kat formlarndan daha fazla
denitrifikasyona ve dolaysyla N
2
O emisyonuna neden olmaktadr. Bu
nedenle hayvan gbresinin kat formlar tercih edilmelidir.
7. Hayvan gbresinde bulunan kolay paralanabilir ksa zincirli ya asitleri
denitrifikasyon potansiyelini artrmaktadr. Bu gbreler de blmlere
ayrlarak ve kimyasal gbrelerle desteklenerek verilmelidir.
8. Toprakta NH
4
+
iyonlarnn NO
3
-
iyonlarna evrilerek ykanmasnn veya
denitrifikasyonla kaybnn azaltlmas iin, N-serve, ST, Terrazol,
Potasyum azid, Diklorofenil sksinik amid ve Disiyandiamid gibi
nitrifikasyon inhibitrleri kullanlabilir.
9. eltik tarm gibi su altnda yaplan retimde NO
3
-Nlu gbreler yerine
NH
4
-N ieren gbreler kullanlmaldr. Bu durumda NH
4
Cl gbresi eltik
tarm iin bir alternatif oluturmaktadr.


















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
116
Kaynaklar
Abbasi, M. K., Adams, V. A., 2000. Gaseous N emissions during simultaneous
nitrification-denitrification associated with mineral N fertilization to a grassland
soil under field conditions. Soil Biology & Biochemistry. 32: 1251-1259.
Akta, M., 1991. Bitki Besleme ve Toprak Verimlilii. Ankara niversitesi Ziraat
Fakltesi Yaynlar:1202. s. 179.
Ambus, P., Petersen, S.O., Soussana, J.F., 2007. Short-term carbon and
nitrogen cycling in urine patches assessed by combined carbon-13 and
nitrogen-15 labelling. Agriculture, Ecosystems & Environment. 121: 84-92.
Appel, T., 1998. Non-biomass soil organic N-the substrate for N mineralization
flushes following soil drying-rewetting and for organic N rendered CaCl
2

extractable upon soil drying. Soil Biology & Biochemistry. 30: 1445-1456.
Carter, M. S., 2007. Contribution of nitrification and denitrification to N
2
O
emissions from urine patches. Soil Biology & Biochemistry. 39:2091-2102.
DAngelo, E.M., Reddy, K.R. 1999. Regulators of heterotrophic microbial
potentials in wetland soils. Soil Biology & Biochemistry. 31: 815-830.
Dobbie, K.E., McTaggart, I.P., Smith, K.A., 1999. Nitrous oxide emissions from
intensive agricultural system: Variations between crops and seasons, key
driving variables, and mean emissions factors. Journal of Geophysical
Research. 104: 26891-26899.
Fujita, K., Chan, J.M., Bollinger, J.A., Alvarez, M.L., Dooley, D.M. 2007.
Anaerobic purification, characterization and preliminary mechanistic study of
recombinant nitrous oxide reductase from Achromobacter cycloclastes. Journal
of Inorganic Biochemistry. 101: 1836-1844.
Grant, R.F. and Pattey, E., 2003. Modeling variability in N
2
O emission from
fertilized agricultural fields. Soil Biology & Biochemistry. 35: 225-243.
Hyde, B.P., Hawkins, M.J., Fanning, A.F. Noonan, D., Ryan, M., OToole, P.,
Carton, O.T., 2006. Nitrous oxide emissions from a fertilized and grazed
grassland in the South East of Ireland. Nutrient Cycling in Agroecoystems. 75:
187-200.
Kacar, B. ve Katkat, V., 2007. Gbreler ve Gbreleme Teknii. Nobel Yayn. s.
136.
Klalolu, M. ve Berkes, F., 2003. Ekoloji ve evre Bilimleri. s.115.
Kettunen, R., Saarnio, S., Martikainen, P.J., Silvola, J., 2006. Increase of N
2
O
fluxes in agricultural peat and sandy soil under elevated CO
2
concentration:
concomitant changes in soil moisture, groundwater table and biomass
production of Phleum pratense. Nutrient Cycling in Agroecosystems. 74: 175-
189.
Koyiit, R., 2004. Tarmsal ekosistemde toprak ynetim sistemlerinin
denitrifikasyona etkisi. Trkiye 3. Ulusal Gbre Kongresi, Tarm-Sanayi-evre,
Tokat. S. 655-662.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

117
Liu, X. J., Mosier, A.R., Halvorson, A.D., Reule, C. A., Zhang, F.S., 2007.
Dinitrogen and N
2
O emissions in arable soils: Effect of tillage N source and soil
moisture. Soil Biology & Biochemistry. 39: 2362-2370.
Morkved, P.T., Drsch, P., Bakken, L.R. 2007. The N
2
O product ratio of
nitrification and its dependence on long-term changes in soil pH. Soil Biology &
Biochemistry. 39: 2048-2057.
Mosier, A., Kroeze, C., Nevison, C., Oenema, O., Scitzinger, S., Van Cleemput,
O., 1998. Closing the global N
2
O budget: nitrous oxide emissions through the
agricultural nitrogen cycle. Nutrient Cycling in Agroecosystems. 52: 25-248.
Salm, C. Van der., Dolfing, J., Heinen, M and Velthof, G.L., 2006. Estimation of
nitrogen losses via denitrification from a heavy clay soil under grass. Agriculture
Ecosystems and Environment. 119: 311-319.
Sanchec-Martin, L., Vallejo, A., Dick, J., Skiba, U.M. 2007. The influence of
soluble carbon and fertilizer nitrogen on nitric oxide and nitrous oxide emissions
from two contrasting agricultural soils. Soil Biology & Biochemistry. 40: 142-151.
Schimann, H., Joffre, R., Roggy, J.C., Lensi, R., Domenach, A.M., 2007.
Evaluation of the recovery of microbial functions during soil restoration using
near-infrared spectroscopy. Applied Soil Ecology. 37: 223-232.
Simth, K.A., Thomson, P.E., Clayton, H., McTaggart, I.P., Conen, F., 1998.
Effects of temperature water content and nitrogen fertilisation on emissions of
nitrous oxide by soils. Atmosphere Environment. 32: 3301-3309.
Vallejo, A., Skiba, U., Garcia-Torres, L., Arce, A., Lopez-Fernandez, S.,
Sanchez-Martin, L., 2006. Nitrogen oxides emission from soils bearing a potato
crop as influenced by fertilization with treated pig slurries and composts. Soil
Biology & Biochemistry. 38: 2782-2793.
Yamulki, S., Harrison, R.M., Goulding, K.W.T. and Webster, C.P., 1997. N
2
O,
NO and NO
2
fluxes from a grassland effect of soil pH. Soil Biology &
Biochemistry. 9: 1199-1208.
Ylmaz, H., 2004. Trkiyede Kimyasal Gbre retim, Tketim ve D
Ticaretindeki Gelimeler. Trkiye 3. Ulusal Gbre Kongresi, Tarm-Sanayi-
evre, 11-13 Ekim, Tokat, s. 35-46.
Zabunolu, S. ve Karaal, ., 1986. Gbreler ve Gbreleme. Ankara niversitesi
Ziraat Fakltesi Yaynlar: 993. s. 36.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
118

KARBONDOKST VE ENERJ AKILARININ TARIM VE ORMAN
ALANLARINDA BELRLENMES


Levent AYLAN

stanbul Teknik niversitesi, Uak ve Uzay Bilimleri Fakltesi,
Meteoroloji Mhendislii Blm, 34469, Maslak, stanbul
e-mail:saylan@itu.edu.tr

zet
Karbondioksit atmosferdeki sera gazlar ierisinde nemli bir paya sahiptir.
Atmosfere verilen bu karbonun tekrar atmosferden alnmasnda okyanuslar ve
karasal ekosistemler (tarm, orman alanlar vb) nemli bir role sahiptir. Bitkiler,
atmosferden fotosentez vastasyla aldklar karbonu, solunum ile geri verirler.
Ancak bu ilem dengede deildir. Aradaki fark net karbon olarak bitkide birikir.
Bitkiler tarafndan biriktirilen karbon miktarnn ve ayn zamanda bu yzeyler
zerindeki net radyasyon, su buhar, hissedilebilir s aks ve toprak s aks
gibi deerlerin bilinmesi enerji ve su ile ilgili almalar asndan son derece
yararldr. Bu almada, tarm ve orman alanlar zerinde bitki gelime dnemi
boyunca meydana gelen karbondioksit, su buhar ve enerji ak deiiminin
belirlenmesinin neden nemli olduu, gnmzde bunlar lmek iin hangi
yntemlerin kullanld ve lkemizde bu alanda neler yaplmas gerektii
sorularna yant verilmeye allmtr.

Anahtar Kelimeler : CO
2
; Ak; Net ekosistem deiimi; Tarm ve Orman
Meteorolojisi


Estimation of CO
2
and energy fluxes in the agriculture and forest

Abstract

The amount of the carbon dioxide concentration takes one of the important
parts of the total greenhouse gases in the earths atmosphere. Carbon emits by
different sources mainly resulted from anthropogenic factors from the earth
surface to the atmosphere, and sinks by ocean and terrestrial ecosystem
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

119
consists of soil and plants from the atmosphere to the surface. The plants sink
the carbon from the atmosphere by photosynthesis and emit carbon to the
atmosphere by respiration. But there is an imbalance between both processes.
The difference between the sink and emission is stored by the plants as carbon.
For this reason, knowledge about the sink and emission capacity; the exchange
of net radiation, latent heat, sensible, and soil heat fluxes above terrestrial
ecosystem is very useful not only climate change studies and also for the
estimation of future policy about the topics related with water, energy, drought
etc. In this study, it has been tried to answer for the following questions: Why is
the estimation of the CO
2
, H
2
O and energy fluxes in the agricultural and forest
areas necessary?; Which methods have being used to measure these fluxes?
and What should be done about this topic in Turkey?.

Key words : CO
2
; Flux; Net Ecosystem Exchange; Agricultural and Forest
Meteorology





















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
120


Giri
Bilimsel aratrma sonular gstermektedir ki, sanayilemenin balangcndan
itibaren, atmosferdeki sera gazlar konsantrasyonunda nemli bir art vardr.
Gnmzde bu durum kresel snmaya ve sonuta dnyadaki ekosistemi
etkileyebilecek iklimsel deiimlere sebep olabilecek duruma gelmitir. klimlerin
deiimine neden olan birok doal olay vardr ve iklimler deiecektir.
Gnmzde zerinde durulan ve durulmas gereken, atmosferdeki bu sera
gazlar konsantrasyonlarnda dikkate deer ve hzl arta genellikle insan
kaynakl etkilerin (antropojenik) sebep olduudur. Bu amala, Dnyada, 80li
yllarn sonlarnda yaklak gnmzden 20 yl kadar nce iklim deiimi
konusunda hkmetler aras bir kurulu (IPCC) almalarna balam ve
iklimdeki deimeler, bunun sebepleri, etkileri ile alnmas gerekli nlemler
zerinde younlamtr. Gelinen nokta, atmosferde sera gazlarndan zellikle
CO
2
, CH
4
ve N
2
O konsantrasyonlarnda nemli artn olduu ve bunun
yavalatlmas, durdurulmas hatta azaltlmas gerektiidir (aylan, 2007).
Dnyada sera gazlarndaki ani ykselmenin sebepleri olarak birok neden
gsterilmektedir. Sera gaz emisyonunun byk bir ksm, fosil yakt kullanan
faktrlerden kaynaklanmaktadr. Artan nfus ve gelien teknoloji ile ykselen
enerji ihtiyalarn karlayabilmek iin kurulan ve fosil yakt ile alan tesisler
ve fosil yakt tketen dier kaynaklar, atmosferdeki CO
2
konsantrasyonunu
gnmzdeki seviyeye karan ana sebeplerdendir.
Atmosferdeki CO
2
konsantrasyonu zellikle son 50 yllk dnemde ok hzl bir
art gstermi ve gnmzde 379 ppm deerine kadar ykselmitir. Atmosferik
CO
2
konsantrasyonu son on ylda her yl ortalama 1.9 ppm artmtr. Kresel
scaklkta da son 50 ylda dorusal bir art eilimi vardr ve ortalama her on
ylda 0.19
o
C gibi bir art sz konusudur. Gelecek 20 ylda da hava scaklnn
ortalama 0.2
o
C/10 yl artaca tahmin edilmektedir. Farkl olas artlara gre
hazrlanan senaryolarn sonucunda iklim modelleri vastasyla 2100 ylna kadar
kresel hava scaklnn minimum 1.1
o
C ile maksimum 6.4
o
Cye kadar
artabilecei de ngrlmektedir (IPCC, 2007). Bu durum kresel snmaya ve
sonuta iklimin deimesine neden olmaktadr.

Karbon dngs
Atmosfere salnan sera gazlarnda en byk yzdeyi CO
2
oluturmaktadr.
Karbondioksitin atmosferde, karalarda (toprakta ve bitkilerde) ve denizlerde
karbon olarak biriktii ve yerkrede bir karbon dngs olduu bilinmektedir.
Kresel karbon dngs nedir? Bunu aklamak iin karbonun nerelerde
bulunduunu aklamakta yarar var. Karbon yerkrede organik molekller
olarak canl veya lm organizmalar biiminde biyosferde; gaz olarak
atmosferde; organik madde olarak toprakta; fosil yakt ve sediment (kaya)
olarak litosferde; znm atmosferik karbondioksit olarak ve kalsiyum
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

121
karbonat halinde okyanuslardaki organizmalarda bulunur (Grace, 2001; Grace,
2004; aylan, 2007).
Atmosferle karbon deiimin en hzl olduu yerler kara yzeyleridir. Bilhassa
bitkiler, arazi kullanmndaki deiimler (orman yangnlar vb.) ve fosil yakt
kullanm nedeniyle gelen karbon bu guruptadr. Okyanuslar ve Litosfer en
byk karbon depolardr (aylan, 2007). Atmosferde 800 Gta yakn karbon
bulunmaktadr. Okyanuslarda bulunan karbon miktar atmosferdekinin yaklak
50 katdr., fosil yaktlardaki karbon miktarnn ise yaklak 10 katdr (1 Giga
ton=1 milyar ton). Dier nemli karbon deposu toprakta organik madde olarak
bulunan karbonda atmosferdekinin yaklak iki katdr. Bitkilerde biyoktle
olarak bulunan karbon atmosferdekinin % 20 ile % 30 daha altndadr.
Her yl fosil yakt kullanm ve arazi kullanmndaki deiim sebebiyle yaklak
8.7 Gt karbon atmosfere gitmektedir. Bunun 1.5 Gtu arazi kullanmndaki
deiimler nedeniyle ve 7.2 Gtu da fosil yakt kullanm sonucunda atmosfere
verilmektedir. Bunun ancak bunun yaklak % 40 atmosferde kalmaktadr.
Sonuta atmosferdeki toplam karbon, dolaysyla CO
2
miktar artmakta ve bu
kresel snmann ana sebeplerinden biri olmaktadr. Geriye kalan karbon
nerededir? Bu karbon kayp mdr? Hayr, bu karbon kaybolmamaktadr. Kayp
karbonun yaklak % 30unun okyanuslar tarafndan atmosferden indirildii
(yutulduu) hesaplanmaktadr. Geriye kalan miktar kayp mdr? Hayr onun da
karalardaki bitkiler tarafndan yutulduu tahmin edilmektedir. Karbon dengesi
sz konusu olduuna gre, atmosfere fosil yakt kullanm ve arazi
kullanmndaki deiim yani orman yangnlar veya ormanlarn yok edilmesi vb.
sebeplerle verilen karbondioksitin yarsndan da az atmosferde biriktiine
durumda, dier yars kayp karbon olarak nitelenmektedir ve bu karbonun
nerede biriktii gnmzde aratrmaclarn odak noktalarndan biridir. Kayp
karbon aslnda hangi kaynaklar tarafndan atmosferden alnd (yutulduu)
bilinmeyen karbon olarak ta tanmlanabilir. Yaklak 2 ile 3 Gt karbon
nerededir? Okyanuslarn ylda 2 ile 2.2 GtC arasnda depolayabilecei
hesaplanmtr. Buna gre 2 veya 3 GtCun bitkiler tarafndan depoland
tahmin ediliyor. Ancak burada soru iaretinin younlat yer, bilhassa bitkiler
tarafndan depolanan miktarn daha fazla olduu ynndedir. Ancak dnyada
bu belirsizlii ortadan kaldrmak ve atmosfer ile karalardaki ekosistem
arasndaki CO
2
deiiminin izlenmesi ve modellenmesi iin almalar 90l
yllarn banda younlamtr ve gnmzde artarak devam etmektedir.
Bunun nedenlerinden biri, gelecekte ki CO
2
konsantrasyonu deiimini tahmin
etmek ve iklim deiimi ile ilgili almalarda da yararl olacak bu bilgiyi
salamaktr. nk modelleme almalarnda CO
2
konsantrasyonu en nemli
bilgilerden birini oluturmaktadr (aylan, 1997).
Yer kredeki karbon dengesi incelendiinde, her yl atmosferden bitkiler
tarafndan fotosentez ile 63 GtCun alnd ve solunum ile yaklak olarak 60
GtCun atmosfere geri verildii grlmektedir. 3 GtCluk nemli miktardaki bu
farkn, her yl bitkilerde bilhassa ormanlarda biriktii hesaplanmaktadr.
Karalardaki bu ekosistem olmasayd, yani tarm ve orman alanlar karbonu
biriktirmeseydi, atmosferde her yl biriken karbon miktarnn teorik olarak
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
122
bugnk seviyesinin iki katna kabilecei sylenebilirdi. Bu bize tarm ve
orman alanlarmz neden korumamz gerektii konusunda bir baka ve nemli
bir sebep daha vermektedir. Okyanuslar tarafndan ylda alnan (yutulan) karbon
miktar 92 Gt iken atmosfere verilen karbon 90 Gt olarak hesaplanmaktadr.
Dier yandan yaklak 1.5 GtC arazi kullanmndaki deiim (orman yangnlar
vb.) sonucunda atmosfere verilmektedir. Yani bitkiler tarafndan biyoktle olarak
depolanan karbon miktarnn yaklak yars arazi kullanmndaki deiim ile
atmosfere geri gitmektedir. Bunlara ilave olarak, fosil kaynakl CO
2
emisyonu
1990l yllarda ylda 6.4 GtC iken, 2000-2005 yllar arasnda bu deerin 7.2
GtCa ykseldiide gz ard edilmemelidir (IPCC, 2007; Grace, 2004; aylan,
2007). Orman yangnlar, ormanlarn yok edilmesi ve arazi kullanmndaki dier
deiimler sonucunda atmosferden bitkiler tarafndan alnan karbonun azalmas
ve atmosfere verilen karbonun artmas sz konusudur.
Toplam sera gazlar emisyonumuzun % 81.5inin CO
2
ten, % 15.6snn CH
4
dan
ve % 1.8inin N
2
Oten olutuu lkemizde 2003 yl verilerine gre, Trkiyede
kii bana CO
2
emisyonu 3.3 tondur (FNCTCC, 2007). Atmosfere verdiimiz
sera gazlarn CO
2
edeeri olarak ifade ettiimizde, toplamn ancak % 25inin
atmosferden geri alnabildii (yutaklarda) belirtilmitir (FNCTCC, 2007;
TURKSTAT, 2007). Toplam sera gaz emisyonunun byk bir miktarnn
(%76.7) enerji sektrnden kaynakland belirtilmektedir (FNCTCC, 2007).
Tarm sektrnn bu emisyon iindeki pay ise sadece % 5.1dir. Endstri
sektr, enerji sektrn takiben ikinci en byk emisyon kaynan % 8.9luk
bir payla oluturmaktadr.

Bitkiler ve Karbon
Fotosentez ve solunum bitkiler ile atmosfer arasndaki CO
2
alveriini kontrol
eden nemli olaylardr. Bu nedenle farkl kaynaklardan atmosfere verilen COin
atmosferden tekrar geri alnmas yani indirilmesinde (yutulmasnda) en nemli
grevi bitkiler grmektedir. Bitkilerin fotosentez ve solunumu ile atmosferden
aldklar ve verdikleri karbon miktar arasndaki fark net karbon olarak bitkilerin
bnyesinde birikmektedir. Fotosentez ile yutulan ve solunum ile atmosfere
tekrar verilen karbon deiiminde hangi faktrlerin etkili olduunun incelenmesi
gerekmektedir. nk bu ilemler ok ksa zaman aralklarnda meydana
gelmektedirler. Gnmzde bu hesaplamalarn yaplabilmesi iin kullanlan
yntemleri lkemizde uygulayabilmek iin yeterli lm sistemleri halen bilhassa
ormanlarda bulunmamaktadr, tarm alanlarnda da yaygnlatrlmas
gerekmektedir (aylan, 2007; aylan ve alda, 2007).
u ana kadar, bitkiler tarafndan biriktirilen karbon miktarnn belirlenmesi iin
Dnyada ve lkemizde yeterli sayda lm ve aratrma almasnn
yapldn sylemek mmkn deildir. Bilhassa, gelimi lkelerde, biyoktle
ile ilgili almalar, dzenli olarak yaplmasna ramen, gelimekte olan
lkelerde sadece ksa sreli aratrma almalarnda biyoktle lmleri
bulunabilmektedir. Genellikle karbon aklar ile enerji aklar ile ilgili
mikrometeorolojik yntemlerle lmlerin yaplmad lkelerde, ya biyoktle
deerlerini llmekte ya da baz eitliklerden yararlanarak bitkilerin trlerine
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

123
gre karbon depolama miktarn hesaplanabilmektedir. Atmosfer ve bitki
arasnda ok hzl meydana gelen karbon, su buhar ve enerji deiimini ve bu
deiime etkide bulunan faktrleri belirlemek iin, gnmzde Dnyada yaygn
olarak kullanlan mikrometeorolojik yntemlerin uygulamaya aktarlmas
modelleme almalar iinde faydal olacaktr (aylan, 2007).

Mikrometeorolojik Yntemlerin Kullanlmas
Gnmzde bitkiler tarafndan depolanan (yutulan) karbon miktarnn
belirlenmesinde mikrometeorolojik yntemler de kullanlmakta ve hem tarm
hem de orman alanlarnda , CO
2
, su buhar (H
2
O) ve enerji ak

llmektedir
(Grace, 2004; Baldocchi and Meyer, 1988; Baldocchi et al., 1988; aylan,
2007). Tarla bitkileri, aalar ve otlaklar iin bitkiler tarafndan atmosferden
yutulan net karbon miktarlar, 10 Hz ve 20 Hz gibi ok ksa zaman aralklar iin
dahi belirlenmektedir. Dnya da bu yntem ile lmlerin yapld toplam
istasyon says hala 300n altndadr ve byk bir ksm gelimi lkelerde,
kuzey yarm krede ve ormanlk alanlarda bulunmaktadr. Kullanlan aletlerin
pahal ve hassas olmasnn bunun nedenlerinden biri olduu sylenebilir.
Dnyada halen karbondioksit, su buhar ve enerji aklar ile ilgili almalar
yapan birbirleri arasnda bilgi paylamnda bulunan bir ak lm a
bulunmaktadr (aylan, 2007). EC yntemi ile yaplan lm sonularnn baz
dzeltmeler yaplmadan kullanlmas hatalara neden olur bunlardan biri de
Webb et al. (1980) tarafndan gelitirilen yaklamdr. Bu yntemlerin
kullanlmas srasnda teknik, yetersiz srtnme hz vb sebeplerle veri kayb
olmaktadr. Bu veri kayplarnn tamamlanmas gerekmektedir (Falge et al.,
2001). Dier yandan bu yntem ile ilgili lm almalarna balamadan nce
lm yerinin belirlenmesi iin n bir aratrma yaplmas gerekmektedir
(Schmid, 1994; Schmid ve Lloyd, 1999; Foken ve Leclerc, 2004).

Karbon aklarnn belirlenmesi niin gereklidir?
1997de Kyotoda baz lkeler tarafndan kabul edilen protokolde kresel
snmaya ve iklim deiimine neden olan sera gaz konsantrasyonunun
azaltlmas iin yaplmas gerekenler kararlatrlmtr. Ayrca her lke kendi
sera gaz btesini hesaplayacaktr. Bu aka u anlama gelir. Atmosfere
verilen sera gaz miktarmz ne kadar? Atmosferden sera gazlarnn ne kadarn
geri alyoruz? Burada atmosfere verilen miktar hesaplamak, yutulan miktar
hesaplamaktan daha kolay gzkmektedir. Yutan kaynaklarmz ile ilgili daha
detayl aratrmalara ihtiya bulunmaktadr. Fakat bunu yaparken Dnyada u
anda kabul gren bilimsel yntemlerin kullanlmasnda yarar vardr. Gnmzde
uzaktan alglama almalar ve yersel lmlerle birlikte yrtlen CO
2
ak
lm almalarnda hem gerek veriler llmektedir, hem de modelleme
almalar iin veri taban oluturulmaktadr. Dier taraftan, ormanlarda sadece
CO
2
ak lmleri yaplmamaktadr. Buna ilave olarak havadaki CO
2

konsantrasyonunun yapay olarak arttrlmas durumunda bitkilerin fotosentez ve
solunumdaki deiimler belirlenmektedir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
124
Ekosistemin net karbon birikimi, yani fotosentez ile yutulan ve solunum ile
atmosfere verilen karbon arasndaki fark, en doru bir biimde belirlenmelidir.
Aadaki ekil 1de, soya bitkisi zerinde Japonyada aylan ve arkadalar
(2008) tarafndan yaplan bir aratrmadan elde edilen, Net ekosistem deiimi
(NEE), Brt Fotosentez (GPP) ve solunum (Re) deerlerinin bir gn (24 saat)
ierisindeki deiimlerine bir rnek verilmitir.

-0.5
-0.4
-0.3
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
3
0
2
0
0
3
3
0
5
0
0
6
3
0
8
0
0
9
3
0
1
1
0
0
1
2
3
0
1
4
0
0
1
5
3
0
1
7
0
0
1
8
3
0
2
0
0
0
2
1
3
0
2
3
0
0
Saat
C
O
2

a
k

l
a
r


(
g
C
/
m
2

3
0
d
a
k
) NEE
Re
GPP

ekil 1: Karbondioksit aklarnn bir gn iersinndeki deiimi (aylan et al.,
2008).

Tropiklerdeki ormanlarn Dnyada net karbon birikimi zerindeki pay son
derece nemlidir. Peki bu net karbon birikimi nasl llmektedir? Dnyada
CO
2
ak lmlerinde kullanlan tekniklerden en yaygn olarak kullanlan
mikrometeorolojik yntemlerdir. Genellikle difzyon yasasna dayanr. Burada
yksek konsantrasyondan dk konsantrasyona hareket eden trblansl bir
ortamdaki gaz moleklnn (CO
2
veya H
2
O vb.), rzgar hznn ve hava
scaklnn dey deiimi dikkate alnr. Bu amala lmler iin zel aletler
kullanlr. Bu aletlerin yan sra tarm ve orman alanlarnda yaplacak lmlerin
birbirinden farkllklar olduunu da belirtmek gerekir. CO
2
lm almalarn
desteklemek amacyla birok meteorolojik deikenin lmnn de bu
lmlerle paralel yrtlmesi gerekmektedir.
lkemizde tarm ve orman alanlarnda CO
2
lmlerinin gnmzde kabul
edilen bir teknikle llmesi gerekmektedir. Ancak bu lmlerin yrtlebilmesi
iin hem tarm ve orman alanlarnda lm sistemlerinin kurulmas, hem de bu
yersel lmlere paralel olarak uzaktan alglama almalar ile bu almalarn
ilikilendirilmesine ihtiya vardr. lm aletlerinin pahal ve son derece hassas
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

125
olmas bu lm sisteminin yaygn olarak lkemizde kullanlmasn snrlandran
nemli sebeplerden biridir. Burada dikkat edilmesi gereken, bilhassa bu
konunun lkemiz sera gaz btesinin hesaplanmas asndan nem
derecesidir (aylan, 2007). lkemizin atmosfere sald yllk toplam sera
gaznn ancak % 25inin atmosferden geri alnd veya bir baka deyile
yutulduu belirtilmektedir (FNCTCC, 2007). 2002 ylnda Almanyada ve 2005
ylnda Japonyada karalarda bitkilerin karbon depolama miktarlarnn Dnyada
halen yaygn olarak kullanlan yntemlerle llmesi ve hesaplanmas ile ilgili
aratrmalarda bulundum. lkemizin sera gaz btesinin hesaplanmas (CO
2

iin) asndan bakldnda, tarm ve ormanlarmzdaki karbon deiimini
lmek, bunun ksa zaman aralklar ile deiimini belirlemek ve ayrca
sonularn modellemek iin, Dnya da halen kullanlan mikrometeorolojik
yntemlerle lmlerin yaplmasnn, son derece yararl olaca
dncesindeyim. Yaplmas gereken bir an nce lkemizde bu lm
almalarna balanlmasdr. Atmosferdeki CO
2
konsantrasyonu zellikle son
50 yllk dnemde ok hzl bir art gstermi ve gnmzde 380 ppm deerine
kadar ykselmitir. Atmosferik CO
2
konsantrasyonu son on ylda, her yl
ortalama 1.9 ppm artmtr (IPCC, 2007). Bu durum kresel snmaya ve
sonuta iklimin deimesine de neden olmaktadr.

CO
2
, H
2
O ve enerji aklar ile ilgili almalar
CO
2
aklar ile ilgili yaplan almalarn ok uzun bir gemii bulunmamaktadr.
Su buhar ve dier enerji aklar ile ilgili almalarn uzun bir gemii olmasna
ramen bu almalar bilhassa lm sistemlerinin ve teknolojinin gelimesine
paralel olarak zaman iersinde artmtr. 1950li yllarda bitki, toprak ve atmosfer
arasndaki CO
2
aklar ile ilgili aratrmalarn ilk admlar atlmtr. 1980li
yllarda gelien teknoloji ile birlikte mikrometeorolojik bir yaklam (Eddy
Kovaryans) hem CO
2
, hem de su buhar ile enerji aklarnn llmesinde ve
analizinde kullanlmaya balanmtr. 1990larda bu yntemleri kullanarak tarm
alanlarnda nc bilimsel aratrmalar balamtr. Bylece artan atmosferik
CO
2
konsantrasyonunun hem tarmsal rnler hem de doal ekosistem
zerindeki etkileri konularna younlalm ve gnmzde yaplan
aratrmalarda bilhassa biyosferdeki aklarn izlenmesine, modellenmesine
odaklanlmtr. 1996 ylnda, ekosistem ve atmosfer arasndaki s ve
karbondioksit aklarn uzun sreli olarak llmesi ve aratrmaclar aras bilgi
alveriinde bulunulmas gerektii fikri ile bu a kurulmutur. Dnyada CO
2
ve
enerji aklar ile ilgili yaplan almalar ormanlar bata olmak zere, otlak
alanlar, buday, eltik, msr gibi tarmsal rnler zerinde yrtlmektedir
(Anthoni et al., 1999; Berger et al., 2001). Dnyada CO
2
, su ve enerji aklarn
belirlemek amacyla kullanlan modeller mevcuttur. Bu nedenle lkemizde de
ekosistem ve atmosfer arasndaki CO
2
, su buhar ve enerji aklar uzun sreli
olarak dorudan tarm ve orman alanlarnda llmelidir. Bu lmler,
yerkredeki karbon dngsnn ve enerji btesinin anlalmas, iklimin ve
ekosistemin bundan nasl ve ne derecede etkilenebileceinin daha iyi
irdelenebilmesi ve gerekli nlemlerin alnmas asndan gereklidir. Dnya da
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
126
bitkiler zerinde enerji aklar ile ilgili almalar uzun yllardr yaplmaktadr.
CO
2
deiimi ile ilgili ilk alma Inoue (1958) tarafndan balatlm ve onu
1960ta Lemon; Monteith and Szieczin almalar izlemitir. 1969 ylnda
Denmeadn daha ok tarmsal rnlerin gelime dnemi boyunca CO
2
aklarn
belirleme almalar izlemitir. Ormanlarda ilk kez karbondioksit aklar ile ilgili
1969 ylnda iki ayr alma yapan aratrmaclar Denmead ile Baumgartnerdir.
Daha sonra, 1976 ylnda Jarvis ve arkadalar bu konuda aratrma
yapmlardr. Rapauch ve Legg (1984), Kaimal ve Finnigan (1994) bu alanda
yaplan dier mikrometeorolojik almalardr. 1980li yllara kadar Eddy
Kovaryans (EC) yntemi ile ilgili almalar istenilen dzeyde deildir. Ancak
daha sonra teknolojideki ilerleme bilhassa sonik anemometre, infrared gaz
analiz aletleri ve veri toplayclardak gelime ile birlikte bu yntemin
uygulamalar da artmtr. Tarmsal rnler zerinde, ormanlarda; ayr ve
meralarda ksa sreli almalar yaplmtr. 1993 ylnda Wofsy ve arkadalar
ve ve 1994 ylnda Vermetten ve arkadalar, EC yntemi ile karbon dioksit ve
su buhar aklarn ormanlarda srekli len ilk aratrmaclardr. Bunlarn yan
sra 1993te kuzey Amerikada 1996 ylnda Greco ve Baldocchi, Japonyada
1999 ylnda Yamamoto ve arkadalar ve Avrupada 1996 ylnda Valentini ve
arkadalar ve bu aratrmaclar takiben baz lmler iin gerekli sistemler
kurulmu ve altrlmtr. Bunlarn dnda daha birok aratrmac konu ile
ilgili aratrma almalar yrtmlerdir. Bugn dnya da 300e yakn
istasyonda CO
2
ve enerji aklar llmektedir. Asyada AsiaFlux ve Avustralya
ve Yeni Zelandada UzFlux ad altnda bir ak lm a bulunmaktadr (aylan,
2007).
Gnmzde CO
2
, su ve enerji aklar, dnyada ki dier Ak Anda yer alan
lmlerde de kullanlan mikrometeorolojik yntemler olan Eddy Kovaryans
(EC) veya Bowen Oran enerji Dengesi Yntemleri ile belirlenmektedir. Bu
yntemlerden bilhassa EC yntemi dnyada hem ormanlarda hem de tarmsal
bitkilerin CO
2
ve enerji aklarnn belirlenmesinde en fazla kullanlan yntemdir.
lkemizde de bu yntemleri kullanarak CO
2
ve enerji aklarnn llmesi,
uzaktan alglama almalar ile ilikilendirilmesi ve gelitirilen modellerin test
edilmesi ve mmknse model gelitirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bu
konuda yaplacak almalarn; lkemizin gelecekteki su ve enerji kullanm;
evre ile ilgili konularnda gelecekte alnacak kararlara destek salamas
bakmndan; tevik edilmesinde yarar vardr.








KRESEL KLM DEM VE TRKYE

127
Kaynaklar
Anthoni PM, Law BE, Unsworth MH (1999) Carbon and water vapor exchange
of an open-canopied ponderosa pine ecosystem. Agricultural and Forest
Meteorology, 95, 151-168.
Baldocchi, D. D., Hicks, B. B., Meyers, R. P. (1988) Measuring biosphere-
atmosphere exchanges of biologically related gases with micrometeorological
methods, Ecology, 69: 1331-1340.
Baldocchi, D., Meyers, T. (1998) On using eco-physiological,
micrometeorological and biogeochemical theory to evaluate carbon dioxide,
water vapor and trace gas fluxes over vegetation: a perspective Agric. Forest
Meteorol.
Berger BW, Davis KJ, Yi C, Bakwin PS, Zhao CL (2001) Long-term carbon
dioxide fluxes from a very tall tower in a northern forest: flux measurement
methodology. J. Atmos Oceanic Tech., 18, 529-542.
Falge E, Baldocchi DD, Olson R, Anthoni P, Aubinet M, Bernhofer C, Burba G,
Ceulemans R, Clement R, Dolman H,
Granier A, Gross P, Grnwald T, Hollinger, D., Jensen N-O, Katul G, Keronen
P, Kowlaski A, Lai CT, Law
BE, Meyers T, Moncrieff JB, Moors E, Munger JW, Pilegaard K, Rannik ,
Rebmann C, Suyker A, Tenhunen
J, Tu K, Verma S, Vesala T, Wilson K, Wofsy S (2001) Gap filling strategies for
defensible annual sums of net ecosystem exchange. Agric. For.
Meteorol., 107, 43-69.
Grace J (2001) Carbon Cycle, Ency. of Biodiversity, Vol.1 , 609-629.
Grace, J (2004) Understanding and managing the global carbon cycle, J.
Ecology, 92: 189-202.
FNCTCC (2007) First National Communication of Turkey on Climate
Change, Coordinated by Ministry of Environment and Forestry.
Editors: Gnay Apak and Bahar Ubay.
Foken T, Leclerc MY (2004) A survey of methods used to validate footprint,
models and their limitations. Agric. For.
Meteorol. (in press)
IPCC, 2007, Climate change 2007: Physical Science Basis, Summary for
Policymakers, 1-21.
Schmid HP (1994) Source Areas for Scalars and Scalar Fluxes. Boundary-
Layer Meteorol., 67, 293-318.
Schmid HP, Lloyd CR (1999) Spatial representativeness and the location bias
of flux footprints over inhomogeneous areas. Agric. For. Meteorol., 93, 195-209.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
128
aylan L (2007) Ekosistemin CO2 deiiminin belirlenmesi, 1. Trkiye klim
Deiimi Kongresi, TKDEK 2007,
stanbul Teknik niversitesi 11-13 Nisan 2007.
aylan L ve alda B (2007) klim deiiklikleri ve kuraklk, Namk Kemal
niversitesi, Ziraat Fakltesi Tarmsal Yaplar ve Sulama Blm, 22 Mart
2007, Tekirda, 14-23.
aylan L, Kimura R, Munkhtsetseg E, Kamichika M (2008) Variation of Eddy
fluxes of CO
2
over irrigated soybean (Glycine max. L.) grew in the sand soil,
Int. J. Biomet (Submitted).
TURKSTAT (2007) Greenhouse gas emissions inventory, 1990-2004,
No:197. /http//www.turkstat.gov.tr, (17 Mart 2007de ilgili web
sayfas incelenmitir.).
Webb, EK, Perman GI, Luening R (1980) Correction of flux measurements for
density effects due to heat and water vapor transfer. Quarterly Journal of the
Royal Meteorological Society, 106, 85-100.





























KRESEL KLM DEM VE TRKYE

129
DENZ SEVYES YKSELMES ve KIYI ALANLARI KIRILGANLIK MODEL

Glizar ZYURT, gulizar@metu.edu.tr
Prof. Dr. Ayen ERGN, ergin@metu.edu.tr
Prof. Dr. Sibel Kalaycolu, ksibel@metu.edu.tr
Dr. Keban elik

nsan kaynakl sera gaz konsantrasyonun atmosferde artmas sonucu ortaya
kan ve tm ekosistemi tehdit eden kresel snma ve iklim deiiklii
gelecein bilimkurgu filmi olmaktan km, gnmzn nemli bir sorunu olarak
hayatmz etkilemeye balamtr. Tm dnyada bu deiiklii durdurmak
amacyla yaplan almalar uygulanmaya geilse bile, belli bir dengenin
yeniden kurulabilmesi iin uzun bir sre gerekecektir. Bu sre ierisinde ise
iklim deiikliinin olumsuz etkileriyle yaamaya devam edilecektir. Bu nedenle
bir yandan bu sreci durdurmaya ynelik almalar yaplrken, bir yandan da
yaanabilinecek olumsuz etkilere uyum salama almalar da hazrlanmal ve
gereken durumlarda uygulamaya konmaldr.
Artan deniz seviyesi ve tetikleyecei dier sorunlar iklim deiikliinin
yarataca olumsuzluklardan biri olarak ky alanlarn tehlike altnda
brakmaktadr. Yaplan senaryo almalar ani deiimleri ve Grnland gibi
byk buz ktlelerinin erimelerini gz nne almasa da, yaanabilinecek deniz
seviyesi ykselmesi ortalama 50 cmden balayp, 7 metrelik felaket
senaryolarna kadar ulaabilmektedir (IPCC, 2007). Bu art bata
okyanuslardaki ada devletleri olmak zere, alak rakml ky alanlarn zellikle
de deltalar ciddi ekilde tehdit etmektedir. lk bakta Trkiye kylarnn bu
arttan greceli olarak daha az etkilenecei dnlse bile son yllarda yaplan
almalar artn etkilerinin blgesel zellikler nda belirgin lde
etkilenebileceini gstermektedir. rnein, Dou Akdeniz kylarnda dnya
ortalamasnn ok zerinde bir art gzlendii Fenoglio-Marc(2001) tarafndan
yaplan aratrmalarla da belirtilmektedir. Ayrca sadece su ykselmesinin
yarataca toprak kayb deil, artacak ky erozyonu, ykselen frtna
kabarmalar ve yer alt su kaynaklarnda gzlenecek tuzluluk art gibi etkilerin
btn ky alanlarnda ciddi sorunlara yol aaca gz nne alnmaldr.
Trkiyede, 8333 kmlik ky eridi ve bu erit zerinde bulunan byk jeolojik,
ekolojik ve sosyoekonomik nemi olan ky alanlar ile deniz seviyesi ykselmesi
ve de iklim deiikliinin dier etkilerine kar, hem iklim deiikliini nlemek
hem de uyumluluunu salamak iin almalar yaplmaktadr. Bu almalar
kylardaki kalknmann srdrlebilirliini ve de deniz seviyesi ykselmesine
kar yaplacak uyumluluk almalarna kaynak aktarmnn en uygun ekilde
dzenlenebilmesi iin Trkiye kylarnn deniz seviyesi ykselmesine kar
krlganlk analizlerine temel olacaktr. Gelitirelecek uyum salama planlarnn
ky alanlar ynetimi planlarna entegre edilmesi arttr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
130

Genel tanm olarak krlganlk(vulnerability) bir sistemin iklim deiikliinin
olumsuz etkileriyle (iklim deikenlii ve udeerler dahil olmak zere) baa
kamad snr olarak tanmlanmaktadr.(IPCC, 2007) klim deiiklii
krlganlk analizlerinin ncelii, iklim deiikliinin olumsuz etkilerine youn
ekilde maruz kalacak blge ve insan gruplarn tespit etmek ve uygun kaynak
aktarmn salamaktr. Bu analizlerin etkili olmasn salayan faktrlerin
banda blgenin jeolojik, fiziksel ve sosyoekonomik veri tabanlarnn btnl
ve geerlilii ile riskin ncelii ve yerel karar mekanizmalarnn tutumlar
gelmektedir. Veri taban btnlnn nemli olduu almalar ne yazkki
lkemizde uygulama asndan maliyeti yksek ve zor olmaktadr. Bu nedenle
elde bulunan veriler gz nne alnarak oluturulan bir model, uygulamaya
geirilmesi asndan da kolaylk salayacaktr.
Krlganlk bir yrenin hem fiziksel hem de sosyal krlgan eklinde iki aamal
olarak aratrlmaldr. Fiziksel krlganlk deniz seviyesinin yarataca olumsuz
fiziksel etkiler olarak tanmlanrken, sosyal krlganlk yaanacak fiziksel etkilerin
toplumun sosyo-ekonomik yaps zerinde yarataca bask ve bu baskya
uyum salama kapasitesi olarak incelenmektedir.
Bu almada Orta Dou Teknik niversitesi naat Mhendislii Deniz
Mhendislii Aratrma Merkezi ile Sosyoloji Blm ortak alarak zel evre
Koruma Blgesi olan Gksu Deltasnn deniz seviyesi ykselmesine olan
krlganl aratrlmtr.
FZKSEL KIRILGANLIK
Ky alanlarnn krlganlklarn bulmak iin Orta Dou Teknik niversitesi Deniz
Mhendislii Aratrma Merkezi tarafndan deniz seviyesi ykselmesinin
yarataca olumsuz etkilerin faktrleri kullanlarak bir ky alanlar krlganlk
modeli gelitirilmitir. Bu model; farkl ky alanlarna deniz seviyesi
ykselmesine olan krlganlklar gz nne alnarak ncelik verilmesini;
herhangi bir ky alannda yaanacak etkilerin o blge iin nem srasna
dizilmesini ve de her hangi bir etki iin kritik olan parametrelerin anlalmasn
salamaktadr.









KRESEL KLM DEM VE TRKYE

131
METODOLOJ

Modelin oluturulmas iin ncelikle deniz seviyesi ykselmesinin ky
alanlarnda tetikleyecei olumsuz etkiler incelenmitir. Bu etkiler srasyla ky
artan ky erozyonu, artan frtna kabarmas sonucu daha ok alan su basmas,
ykselen suyun altndaki alan kayplar ve tatl su kaynaklarndaki tuzluluk art
olarak belirlenmitir.
kinci olarak, her bir etkinin oluumunda rol oynayan fiziksel parametreler ele
alnm, baskn parametrelerin genel oalrak bu etkileri tanmlayabilecei
varsaymndan yola karak toplam 12 parametre ayrntl bir literatr
taramasndan sonra modelde kullanlmtr. Proje srasnda yaplan teknik alan
almalar sonucunda deniz seviyesi ykselmesinin yarataca sorunlarn insan
etkinlikleri (baraj yapm, arazi kullanm vb.) sonucunda daha iddetli olarak
yaanabilecei gzlenmitir. Sonu olarak bu etkinliklerin de krlganlk
modelinde temsil edilmesi gereklilii ortaya kmtr. 7 nemli insan etkinlii
parametre olarak modele eklenmitir (Tablo 2).
Literatrde bulunan almalar temel alnarak, her bir parametre iin beli bir
snflandrma sistemi(1-5) kullanlarak krlganlk snflar (ok dk, dk,
orta, yksek ve ok yksek krlganlk) tablolar ve krlganlk matrisi
oluturulmutur. Yreye ait veriler girilerek doldurulan matris, fiziksel etki alt
indisi ve toplam krlganlk indisini aada verilen formller kullanlarak
hesaplar.

Fiziksel etki alt indeksleri (CVI
etki
), her bir etki iin tanmlanan parametrelerin, en
dk krlganlk durumu iin hesaplanan indekse blnmesi ile bulunur.

k kirilganli dusuk en
CVI
R HP R PP
CVI
m
m m
n
n n
etki
|

\
|
+ |

\
|
=

1 1
* * 5 . 0 * * 5 . 0
(1)

CVI
etki
: Fiziksel etki alt indeksi
PP: Fiziksel parametreler
HP: nsan etkisi parametreleri
R: Parametreye ait krlganlk snf
CVI
endusukkrlganlk
: Belirli bir fiziksel etki iin bulunan en dk krlganlk durumu

Modeldeki en nemli varsaym, hem parametreler hem de fiziksel ve insan
etkinlerinin toplama etkilerinin eit olduunun kabul edilmesidir. Bu varsaymn
nedeni parametrelere atanacak arlklar bulmak iin kullanlabilinecek yeterli
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
132
verinin bulunmamasdr. Ancak modeli uygulayacak almacnn kendi
bulgular dorultusunda arlklar deitirebilme esneklii de salanmtr.
Fiziksel etki alt indeksleri (CVI
etki
), yukarda tanmlanm krlganlk snflarna
karlk gelen 1-5 rakamlar arasnda kan sonulardr.
Ky alan krlganlk indeksi (CVI(SLR)) yrede gzlenebilecek olan etkiler
dorultusunda oluturulan gruplamaya gre hesaplanmaktadr. Parametrelerin
krlganlk snflarnn toplamnn o grupta gzlenebilecek en dk krlganlk
toplamna blnmesi sonucu bulunur.


=
k kirilganli dusuk en hesaplanan icin Grup
klari kirilganli parametre Yoresel
n SLR CVI ) (
(2)

Bir blge ky alan krlganlk indeksi ile fiziksel etki alt indekslerine gre
aadaki ekilde snflandrlmtr:

En Dk Krlganlk: 1 CVI(SLR) <1.5
Dk Krlganlk: 1.5 CVI(SLR) <2.5
Orta Krlganlk: 2.5 CVI(SLR) <3.5
Yksek Krlganlk: 3.5 CVI(SLR) <4.5
En Yksek Krlganlk: 4.5 CVI(SLR) <5
UYGULAMA

Yukarda tanmlanm olan Ky Alanlar Krlganlk Modeli, Trkiye iin nemli
ekonomik, turistik ve ekolojik nemi olan ayn zamanda zel evre Koruma
Blgesi statsndeki Gksu Deltas (Silifke, Mersin) iin uygulanmtr. Kuzeyde
Toroslar ile evrili deniz seviyesinden ykseklii ortalama 2 metre olan Delta,
Gksu Nehri tarafndan ikiye blnm olup bata Paradeniz lagn ve Akgl
gl olmak zere, doal sulak alanlar, kumullar, kumsallar, ilenen tarm
alanlar ve yerleim merkezleri ile eitli jeomorfolojik ve ekolojik bir yapya
sahiptir. Tad ekolojik nem hem gzlenen ku ve bitki eitlerinin fazlal
ile kendini gstermektedir. 1968 ylnda kullanma alan sulama kanallaryla
nemli bir tarm blgesi haline gelen Gksu Deltas, ekonomik olarak da
lkemizin nemli deltalarndan biridir.
Gksu Deltasnn deniz seviyesi ykselmesine olan krlganln ortaya koymak
iin yaplan bu almada ncelikle Haziran ve Kasm 2006 tarihlerinde yaplan
blge alan almalar ile yreye ait veriler kullanlarak Ky Alanlar Krlganlk
Modelinin Matrisi oluturulmutur.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

133
Modelde kullanlan fiziksel parametreler ile ilgili ayrntl bilgi aada
verilmektedir.

a. Deniz seviyesi ykselme hz : Blgede deniz seviyesi llmemektedir.
Elimizde byle bir veri olmad iin Dou Akdeniz iin yaplan almalar
bu parametre iin kullanlmtr. Dou Akdeniz iin deniz seviyesi
ykselme hz 2mm/yl olarak kabul edilmektedir. (Fenoglio-Marc, 2001;
Tsimplis and Rixen, 2002; Piervitali et al., 1997)
b. Jeomorfoloji: Blge Gksu Nehrinin tad tortular sonucu olumu
gelgitsiz denize doru uzanan deltalarn rneklerinden biridir. Ayrca
kumullar, sulak alanlar ve kumsallar ile de farkl morfolojik yaplar da
barndrr. zel evre Koruma Kurumu ve Doal Hayat Koruma Dernei
tarafndan hazrlanm olan Gksu Deltas Ynetim Plannda ayrntl
olarak blgenin jeomorfolojisinden bahsedilmitir. Tortu birikimini
etkileyen unsurlarn banda Gksu Nehri gelmekle birlikte, yllar iinde
insan kaynakl ya da doal nedenlerle nehir yatann yer deiitirmi
olmas da nemli bir etkendir. Kumullar blgedeki bir baka nemli
morfolojik ve ekolojik yapdr. 1999 ylnda 4.5kmlik kesintisiz bir erit
olarak tanmlanan kumullarn ortalama ykseklii 5m olarak belirtilmitir.
Akgl biriken tortularn eski nehir azn kapatmas sonucunda olumu
bir gl iken, ayn ekilde oluan Paradeniz hala lagn olma zelliini
korumaktadr. Btn bu jeomorfolojik zellikler parametrenin ok yksek
krlganlk olarak ilenmesini gerektirmektedir.
c. Ky Eimi: zel evre Koruma Kurumunun 2005 ylnda hazrlad
Gksu Deltas adl raporunda ky eimi %0-6 olarak verilmi olup,
kyya yaklatka eimin %0-2 arasnda deitii belirtilmitir. Bu bilgiler
nda, bu parametre iin de ok yksek krlganlk derecesi
kullanlmtr.
d. Belirgin Dalga Ykseklii: Belirgin dalga ykseklikleri ve geri dn
dnemleri aadaki tabloda verilmitir. Ayrca kynn diklii de 0,0446
ve 0,0464 olarak verilmitir. ( Ergin and zhan, 1986)

Tablo 1 Belirgin Dalga zellikleri

Geri Dn
Dnemi
10 yl 25 yl 50 yl 100 yl
Meteoroloji
stasyonu
Hs(m)
Ts(s)
5.170.10
8.62
5.810.14
9.14
6.280.18
9.50
6.760.21
9.86


e. Kum btesi: Aratrmalar gstermitir ki ky izgisi olduka dinamiktir ve
hem erozyon hem de birikme yaanmaktadr. Ancak 1968da sulama
kanallarnn faaliyete gemesi ile birlikte nehir yata sabit hale gelmi ve
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
134
eski azn bulunduu yerde son 20 yldr iddetli erozyon gzlenmeye
balanmtr. Yaplan lmlere gre ky izgisi her yl ortalama 10m
karaya doru ekilmektedir. (Keer, 2001) Deltann batsnda ise fazla
bir deiiklik gzlenmemitir. Yukarda saylan veriler gz nne alnarak
bu parametre iin yksek krlganlk derecesi seilmitir.
f. Gelgit Aral: Akdeniz yaanan gelgit mikro-gelgit olarak snflandrlr.
Bu nedenle Gksu Deltasnda da ortalama 20-30cm arasnda , en fazla
ise 45cm gelgit yaanr. Gelgitin az yaanmas nedeniyle blge yksek
krlganla sahiptir nk deniz seviyesi ykselmesi su altnda kalacak
alan gelgit ile beraber iki katna karacaktr.
g. Kyya olan mesafe: Blge yer alt su kaynaklar asndan zengin
saylabilir. Kyya yakn artezyen kuyular vardr. Ayrca kaynaklardak su
miktar nehirden uzaklatka azalmaktadr. Bu da yer alt sularnn
nehirden de beslendiini iaret eder. Deltann kuzeyinde daha fazla
kaynak bulunmaktadr. Bu parametreye veri olabilecek bir alma
bulunmamakla, eitli kaynaklarda kyya 400m mesafede artezyen
kuyularnn bulunduu bildirilmitir. Bu veri gznne alnarak bu
parametre yksek krlganlk gstermektedir.
h. Akifer Tipi: Crivelliye (1990) gre genellikle yer alt su kaynaklar karstik
yapdadr. Ayrca zel evre Koruma Kurumunun raporunda da
belirtildii zere ounlukla geirimsiz yapdadr. Veri olmadndan
dolay, bu parametre orta krlganlk olarak kabul edilmitir.
i. Hidrolik Kondktivite: Bu konuda yaplan tek alma NEDECO(1990) da
belirtildii zere ilk 4 metrede geirgenlik 1,36m/gndr. Eldeki tek
veriden yola karak, bu parametre dk krlganlk ile gsterilmitir.
j. Yeralt suyunun derinlii(deniz seviyesinden): Kydaki artezyen
kuyularnn piezometrik yzeyi deniz seviyesinden 2 metre yukardadr.
Bu da gstermektedir ki su tablas deniz seviyesinden yksektedir. Fakat
alan almalar srasnda yaplan grmeler neticesinde tablas deniz
seviyesi altnda olan yeralt su kaynaklar olduu da bilinmektedir. Kesin
bir veri olmadndan ky izgisi yaknnda bulunan artezyen kaynaklar
bu model iin kullanlacaktr. Bu nedenle, parametrenin krlganlk deeri
dk olarak kabul edilmitir.
k. Su derinlii: Gksu Nehrinin azndaki su derinliine ait hibir veri
bulunamamtr. Trkiyedeki nehirlerin genelde s olduu gz nne
alnarak, parametrenin krlganlk deeri dk olarak kabul edilmitir.
l. Debi: Gksu Nehrinin ortalama debisi 118m
3
/s (K, 2005). En dk
debi 26m
3
/s, en yksek debi ise 2800m
3
/s olarak llmtr. Yaz
dnemi sonunda ortalama 90m
3
/s ile akarken, Nisan aynda 700m
3
/syi
bulur. Bu lmler gsteriyor ki kurak dnemlerde tuzlu suyun nehrin
daha ilerine kadar ilerleme olasl yksektir. Eer sezon daha kurak
getiyse, krlganlk derecesi en yksek olmaktadr.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

135
Deltadaki insan etkinlikleri ok fazla olmasna ramen, ky alannn byk
blm zel evre Koruma Alannn Hassas Blmnde kalmaktadr. Bu
nedenle direkt olarak insan etkisinin beklenenden az gzlenecei
dnlmektedir. Ancak nfus, tarm ve Gksu Nehri zerinde yaplmakta
olan barajlardan dolay oluan basklar ky alannn krlganln
arttracaklardr. nsan etkisi parametreleri aada Gksu Deltas iin
aklanmtr:

a. Kum Tamnn Azalmas: Deltadaki biriken kum miktarnn azalmasnn
en nemli nedenlerinden biri Gksu Nehri zerindeki barajlardr. u anda
iletilmekte olan Gezende Baraj 1992 ylndan beri faaliyet
gstermektedir. Bu barajn kum tamna etkisi az olsa da, inas devam
eden Kayraktepe ve Ermenek Barajlar ise iletilmeye balannca etkileri
tehlikeli boyutlarda olacaktr. Barajlar dnda, kum miktarnn azalmasna
neden olan bir dier etkinlik kumullardan yasad olarak alnan
kumlardr. Koruma programnn balamasyla azalan bu etkinlik, blgede
tahribata neden olmutur. Bugnk durum gz nne alndnda, bu
parametrenin krlganlk derecesi orta olarak kabul edilmitir.
b. Irmak Rejiminin Dzenlenmesi: Gezende Barajnn rmak rejimi
zerindeki etkisi %3 olarak hesaplanmtr. Byk barajlarn u anda
iletilmiyor olmas ve de Gezende Barajnn da kk olmas nedeniyle
bu parametrenin derecesi orta olarak kabul edilmitir. Ancak byk
barajlarn su tutmaya balamasyla, bu parametrenin derecesi yksek
krlganlk olacaktr.
c. Ky Yaplar Younluu: Koruma Alan olduu iin kyda herhangi bir
ky yaps bulunmamaktadr. Deltann batsnda bulunan Taucu Liman
yapm sonrasnda ky izgisinde kayda deer bir deiim grlmemitir.
Ancak dou kysnda bulunan sulama kanallar iin yaplm olan
mendirek, byk miktarda erozyona sebep olmutur.(Keer, 2001) Ky
yaplarnn Deltada youn olmamas nedeniyle bu parametre dk
olarak alnmtr.
d. Yeralt su kaynaklarnn kullanm: Delta younlukla sulama kanallaryla
nehirden alnan su ile sulanmaktadr. Ancak son yllarda yaplan ilek
retimi nedeniyle, yeralt su kaynaklar youn olarak kullanlmaya
balanmtr. Deltann dou kysnda alan kuyulardan kontrolsz
ekilen su nedeniyle yer alt su tablas hzla dmtr. Kesin bir veri
olmamakla birlikte, blgede su kullanmnn dzenli artmas
krlganlnda ykselmesine sebep olmaktadr.
e. Arazi Kullanm: Deltann %40 hazine arazisi olmasna ramen btn
delta koruma alan olarak ilan edilmitir ve belirli kurallar dahilinde arazi
kullanmna izin verilmektedir. Delta arazisinin %50si Hassas Snr
ierisinde olup bu snr ierisinde koruma kurallar en st seviyededir. Bu
alann dndaki blgede ise tarm en nemli insan etkinliidir.
ounlukla retimi yaplan ilek ve pirin, ayn zamanda en ok su
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
136
kullanlan rnlerdir. ki u arazi kullanmnn olduu Deltada kesin bir
krlganlk derecesi belirlemek zor olsa da, ky alanlarnn tamam
Hassas Snr ierisinde olmasna ramen, insan etkinliklerinin krlganl
arttrmas nedeniyle bu parametre yksek krlganlk olarak modelde
kullanlmtr.
f. Doal Koruma Yaplarnn Bozulmas: Hem sulak alanlar hem de
kumullar bulunan delta, doal koruma olarak ansl bir yapya sahiptir.
Ancak koruma blgesi ilan edilmeden nce yaanan bozulma zellikle de
kumullarda ok byk tahribata neden olmu, bu olay da zellikle dou
kysnda yaanan ky erozyonunun daha hzl ilerlemesiyle
sonulanmtr. Bu bozulma nedeniyle ortalama 5 metre olan kumul
ykseklii u anda en fazla 1 metredir. Bu da %60dan fazla bozulma
demektir. Sulak alanlar ise tehdit eden en byk unsur, sulama
kanallarndan tanan tortudur. Ayrca sulama kanallar nedeniyle tuzlu
olan Akgl, tatl su glne dnm bu da gldeki vejetasyonun
artmasyla sonulanmtr. Btn bu deiimler krlganln yksek
olarak modele girilmesini zorunlu klm ancak koruma alan ilan
edilmesiyle birlikte nmzdeki yllarda bu bozulmann azalaca
ngrlmtr.
g. Ky koruma yaplar: Ky yaplar younluu parametresinde de
belirtildii zere ky izgisinde ok fazla yap bulunmamaktadr. Blgede
yaanan erozyonu engellemek iin ky koruma yaplar tasarlanmak
istense de, koruma alan olduundan inaat izni verilmemektedir. Ky
koruma yaplar olmamas krlganl ok yksek olarak kabul edilmitir.
Aada btn parametreleri ve fiziksel etki alt-indeksleri ile ky
krlganlk indeksiTablo 2de verilmitir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

137
Yer Gksu Delta
Parametre 1 2 3 4 5 Toplam Parametre 1 2 3 4 5 Toplam
P1.1 DenizSeviyesi Ykselme Hz 1 2 H1.1 Kum Tamnn Azalmas 1 3
P1.2 Jeomorfoloji 1 5 H1.2 Irmak Rejimi Dzenlemesi 1 3
P1.3 Ky Eimi 1 5 H1.3 Ky Yaplar Younluu 1 2
P1.4 H
1/ 3
1 4 H1.4 Doal Koruma Yaplar Bozulmas 1 5
P1.5 Kum Btesi 1 4 H1.5 Ky Koruma Yaplar 1 5
P1.6 Gelgit Aral 1 5
TOPLAM 0 1 0 2 3 25 TOPLAM 0 1 2 0 2 18 21.5 3.909090909
P2.1 DenizSeviyesi Ykselme Hz 1 2 H2.1 Ky Yaplar Younluu 1 2
2. Frtna kabarmas sonucu P2.2 Ky Eimi 1 5 H2.2 Doal Koruma Yaplar Bozulmas 1 5
su basmas P2.3 H
1/ 3
1 4 H2.3 Ky Koruma Yaplar 1 5
P2.4 Gelgit Aral 1 5
TOPLAM 0 1 0 1 2 16 TOPLAM 0 1 0 0 2 12 14 4
P3.1 DenizSeviyesi Ykselme Hz 1 2 H3.1 Doal Koruma Yaplar Bozulmas 0 0 0 0 1 5
3. Su basmas P3.2 Ky Eimi 1 5 H3.2 Ky Koruma Yaplar 0 0 0 0 1 5
P3.3 Gelgit Aral 1 5
TOPLAM 0 1 0 0 2 12 TOPLAM 0 0 0 0 2 10 11 4.4
P4.1 DenizSeviyesi Ykselme Hz 1 2 H4.1 Yer alt Su Kaynaklar Kullanm 1 4
P4.2 Kyya Yaknlk 1 4 H4.2 Arazi Kullanm 1 5
4. Yer alt su P4.3 Akifer Tipi 1 3
kaynaklarnda P4.4 Hidrolik Kondktivite 1 1
tuzlanma P4.5 Yer alt suyunun 1 2
Derinlii (denizseviyesinden)
TOPLAM 1 2 1 1 0 12 TOPLAM 0 0 0 1 1 9 10.5 3
P5.1 DenizSeviyesi Ykselme Hz 1 2 H5.1 Irmak Rejimi Dzenlemesi 1 3
P5.2 Gelgit Aral 1 5 H5.2 Ky Yaplar Younluu 1 2
5. Irmaklarda P5.3 Nehir Azndaki 1 2 H5.3 Arazi Kullanm 1 5
tuzluluk art Su Derinlii
P5.4 Akm 1 4
TOPLAM 0 2 0 1 1 13 TOPLAM 0 1 1 0 1 10 11.5 3.285714286
68.5 3.702702703
CVI(SLR)-3
CVI Etki
1. Ky Erozyonu
CVI(SLR)-1
CVI(SLR)-2
Etki
Fiziksel Parametreler nsan Etkisi Parametreleri
Etki Toplam
Tablo 2 Gksu Deltas Ky Alanlar Krlganlk Matrisi
Kullanlan modelin bir baka kts da fiziksel ve insan etkisi parametrelerinin
fiziksel etkiler zerindeki arlklarnn bulunmasdr. Aadaki grafikte (ekil 1)
de grld zere fiziksel parametreler krlganl orta seviyede tutsa bile
insan etkisi parametreleri deltann krlganln olduka artrmaktadr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
138


ekil 1 Fiziksel ve insan etkisi parametrelerinin deniz seviyesi ykselmesi
etkilerine olan katks


BULGULAR
Uygulanan model sonucu Gksu Deltasnn krlganl 5 zerinden 3,7 yani
yksek krlganlk olarak hesaplanmtr (Tablo 2). Bu sonu deltalarn deniz
seviyesi ykselmesinden olumsuz etkileneceini gsteren dier almalarla de
uyumaktadr.
Fiziksel etkilere gre Gksu Deltasnn krlganl aadaki izelgedeki gibi
hesaplanmtr.

Fiziksel Etki Fiziksel Etki Krlganlk Alt-ndeksi
Su basmas 4,4
Frtna kabarmas sonucu su basknlar 4,0
Ky erozyonu 3,9
Irmaklarda tuzluluk art 3,28
Yer alt su kaynaklarnda tuzlanma 3,0

Deltann en ok deniz ykselmesi nedeniyle toprak kaybna uramaya kar
krlgan olmas Sorensenin (1984) deltalarn ky erozyonundan daha fazla su
basmas sonucu toprak kaybna urayacaklarn belirtmesiyle uyumaktadr.
Ayrca kumullarn tahrip edilmesi ve de ky koruma yaplarnn bulunmamas bu
krlganl daha da arttrmaktadr.
Ky Erozyonu
Frtna kabarmasna
bal seller
Su basmas
Yer alt Su
kaynaklar
Irmaklar
E
t
k
i
D

z
e
y
i
Fiziksel

nsan Etkisi
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

139
Frtna kabarmalar sonucu su basmalarnn son yllarda daha sk yaand
yre halk tarafndan yaplan alan almalar srasnda belirtilmitir (DEFRA
proje teknik gezi raporu, 2006). Bu basknlar en ok Paradeniz lagnne yakn
olan araziler ve evlerde hasara yol amaktadr. Kumul formasyonlarnn
tahribat, lagnde yaanan kum birikmesi ile ky koruma yaplarnn
bulunmamas yine krlganl arttran insan etkisi faktrleridir.
Ky erozyonu ise blgede en ok gze arpan fiziksel etki olmasna ramen
krlganlk olarak nc sradadr. Ancak krlganlk derecesi olarak yksek
krlganlk ile ifade edilmektedir. Bu bulgu da literatrdeki delta ve kumsallarn
deniz seviyesi ykselmesine bal ky erozyonundan etkilenecei bilgisiyle
uyumaktadr. Deltann doal zellikleri bu sorunun yaanmasnda etkili olsa
da, insan etkinliklerinin bu sorunu arttrd bir gerektir.
Deltann tatl su kaynaklar Gksu Nehri ile yer alt su kaynaklardr. Tatl su
kaynaklar ok fazla veri olmamasna ramen, eldeki verilere gre orta dzeyde
krlganlk gstermektedir. Ancak nehirdeki tuzlu su girdisi daha krlgan bir
yapya sahiptir. Bu da alan almalarnda yaplan grmeler ile
dorulanmtr.
Yer alt su kaynaklarnn krlganlna baktmzda, yre halk 70 metreden
kyn suyunu pompaladklarn bildirmi ve gnmze kadar bu suyun
kalitesinde bir deiiklik olmadn sylemilerdir. Ancak kyya yakn olan s
kuyularda (7 metre), artk iyi su olmad, tuzlanma nedeniyle artk sadece
temizlik amal kullanldn bildirmilerdir. Bunun nedeni hem deniz seviyesi
ykselmesi hem de insan etkinlikleridir. zellikle tarm iin ar su kullanm,
blgenin bu etkiye olan krlganln arttrmaktadr.

SOSYAL KIRILGANLIK
Fiziksel krlganlk nemli olmakla beraber allmas gereken bir baka konu
da sosyal krlganlktr. Bu alma; kresel iklim deiimleri ve bu deiimlerin
etkilerinin neler olabileceini anlamaya almaktadr. Bu anlama abas, iki
aamal bir alma ile gerekletirilmitir. almann ilk aamasnda, iklim
deiiklikleri ve bu deiikliklerin gndelik hayatta deneyimlenme biimleri
incelenmitir. Bu ama iin, Gksu Deltasnda yaayan 50 ya st kiilerle
derinlemesine grme teknii kullanlarak bilgi toplanmtr. Grlen kiilerin
tamamnn blgeli olmas (doum yeri blgede olmas) ve yaantsn blge
Fiziksel krlganlk ile birlikte ele alnmas gerekli konu sosyal krlganlktr.
Dnyada bir yandan kresel dzeyde iklim deiimleri oluurken te yandan
yerel dzeyde de sosyal ve ekonomik faktrlerin ve insan olgusunun bu
deiimlerin etkilerini artrc olabilecei anlalmaya allmaktadr..
Dolaysyla Gksu Deltasnda su ykselmesi ve ky alanlarndaki fiziksel
deiimlerin sosyal krlganlk ynnn aratrlmas hem bu deiimi artrc
insan etkilerini aratrmak hemde bu deiimin lokal dzeyde etkilerinin neler
olabilecei ve bu etkilerden toplumsal olarak en ok kimin/ hangi toplumsal
kesimlerin etkilenebileceinin allmasn iermektedir. Sosyal krlganln bu
iki ynn anlayabilmek iin iki aamal bir alma yaplmtr. almann ilk
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
140
aamasnda, iklim deiiklikleri ve bu deiikliklerin gndelik hayatta
deneyimlenme biimleri incelenmitir. Bu ama iin, Gksu Deltasnda yaayan
50 ya st kiilerle derinlemesine grme teknii kullanlarak bilgi
toplanmtr. Grlen kiilerin tamamnn blgeli olmas (doum yeri blgede
olmas) ve yaantsn blge snrlar iinde geirmi olmas esas alnarak
deneyimler anlalmaya allmtr. almann ikinci aamasnda ise; iklim
deiikliini artrabilecek insan etkinlikleri ve tarmsal faaliyetler zerinden bir
alma yaplmtr.
Yaplan almalar herhangi bir risk ve/veya deiimden herkesin ayn derecede
etkilenmediini gstermektedir. Baz kii ve/veya gruplarn daha krlgan olduu
dnlmektedir. Konu ile ilgili yaplan almalar, hangi gruplarn daha krlgan
olduunu anlayabilmek iin bireye, aileye, yakn evreye, yerel ynetimlere ve
devletin konuya ilikin politikalarna baklmas gerektiini gstermektedir. Sz
konusu yaplardan her biri oluabilecek krlganlklar etkilemektedir.
Sosyal bilim literatrnde sosyal krlganl etkileyen baz ana hususlarda
hemfikir olunduu sylenebilir. Hemfikir olunan hususlar; kaynaklara
ulaamama (bilgi ve teknolojiye ulaamama), politik gce snrl ve/veya hi
katlamama ve politik gc temsil etmede snrl ulam, sosyal a ve
balantlar ieren sosyal sermaye dkl, gelenek ve inanlar, ya,
yaanan konut zellikleri, fiziksel ve zihinsel engelleri olan kimseler, altyapnn
tr ve yeterlilii gibi hususlardr (Cutter, 2003, Putnam, 2000). Ya, cinsiyet,
rk/etnik zellikler ile sosyo-ekonomik stat de bireysel krlganlk zerinde
etkili/belirleyici olan hususlar olarak ortaya kmaktadr. Dier yandan insanlarn
yaad konutlarn zellikleri, altyap ve hizmetlerin de nemli olduu
bildirilmektedir. Bu almada krlganlk, krlganla yol ama ihtimali olan bir
durum olarak deniz suyunun ykselmesi ve potansiyel maruz kal ele
alnmtr. Ardndan ncelikli gruplar belirlemenin de nemli olduundan
hareketle btn bireylerin maruz kalma ihtimallerinin ayn olmad kabul
edilmitir (Cutter, 1996). Yukarda deinilen tm faktrleri "bireysel" ve "kollektif
" krlganlk altnda toplamak mmkn gzkmektedir.
Sosyal krlganlk modeli iin nemli olann hanenin krlganlnn anlalmas
olduundan hareket edilmitir. Dier yandan hanede yaayan her bireyin ayn
krlganlk dzeyine sahip olmayaca da dikkate alnarak temel hususlarda
hane esas alnrken; hanenin toplam krlganl yelerinin zellikleri zerinden -
ya, cinsiyet, eitim- gibi hususlar bireyi esas alarak ele alnmtr. Dier
yandan yaanlan yerin fiziksel alt yaps, yerel ynetim hizmetleri ve bu
hizmetlerin yeterlilik dzeyinin de nemli olduundan hareket edilmitir. Bylece
bireysel ve kollektif krlganln oklu birimlerle ele alnabileceine karar
verilmitir. Bu ama iin bir anket formu gelitirilmitir. Hanede kimsenin
olmamas, alma nedeniyle evde ankete cevap verecek nitelikte ye
bulunmamas, grmeyi kabul etmemesi gibi nedenler dnda 111 hane ile
yzyze grme teknii ile anketler uygulanmtr. Saha aamas 4 gn
srm ve 4 aratrmac almtr.
Normal dalm tablolar alndktan sonra krlganl lebilmek iin nce 6 ana
balk belirlenmi, ancak kstl veri ya da antketlerdeki boluklar nedeniyle 3
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

141
ana balkta toplanmtr. Her bir ana balk kendi iinde eitli
componentlerden olumutur:

Kavram Tanm Sosyal
krlganla etkisi
(+)
1. Gelir
4
Aylk gelir 400 YTLnin altnda ise
Salk gvencesi yok ise
Hi okula gidilmemise
Hanede lise ve niversite mezunu yok
ise
+
+
+
2. Demografi
3
15 yan alt kimse var ise
Evde srekli bakma muhta kimse var
ise
Hanede 65 ve stnde yaayan var ise
+
+
+
3. Konut ve Doal
kaynaklara
bamllk ve
altyap
3
Ylda tek rn yetitiriyorsa
Yerel ynetim hizmetlerine katlm
yetersiz buluyorsa
Ayn evde oturma sresi 10 yldan fazla
ise
+
+

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
142
BULGULAR

Gelir, demografi, konut-doal kaynaklara bamllk-altyapdan oluan l
parametre ve her bir parametreyi lmeye yardmc 10 komponentten oluan
matriks ile yaplan deerlendirme sonucunda aadaki deerler elde edilmitir:
Gelir: toplam 4 puan. Artan puan artan krlganl gstermektedir.
Aylk gelir 400 YTLnin altnda ise
Salk gvencesi yok ise
Hi okula gidilmemise
Hanede lise ve niversite mezunu yok ise

Gelir Say %
0 27 31.0
1 30 34.5
2 20 23.0
3 8 9.2
4 2 2.3
gelir
5.00 4.00 3.00 2.00 1.00 0.00 -1.00
F
r
e
q
u
e
n
c
y
30
20
10
0
2
8
20
30
27
gelir
Mean =1.17
Std. Dev. =1.048
N =87


Gelir asndan bakldnda toplam 4 puan alan 2 hanedir. Toplam krlganlk
puan 3 olan 8, 2 olan 20 ve 1 olan 30 hane olmutur.

Demografi: toplam 3 puan. Artan puan artan krlganl gstermektedir.
15 yan alt kimse var ise
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

143
Evde srekli bakma muhta kimse var ise
Hanede 65 ve stnde yaayan var ise

Demografik adan incelendiinde krlganl en yksek olan hane says 5dir.
Toplam krlganlk puan 2 olan 16, 1 olan 54 hanedir.

Demografi Say %
0 34 31.2
1 54 49.5
2 16 14.7
3 5 4.6

demografi
4.00 3.00 2.00 1.00 0.00 -1.00
F
r
e
q
u
e
n
c
y
60
50
40
30
20
10
0
5
16
54
34
demografi
Mean =0.93
Std. Dev. =0.802
N =109

Konut-doal kaynaklara bamllk ve altyap: toplam puan 3 dr. Artan
Ylda tek rn yetitiriyorsa
Yerel ynetim hizmetlerine katlm yetersiz buluyorsa
Ayn evde oturma sresi 10 yldan fazla ise

Konut-doal kaynaklara bamllk ve altyap krlganlk puan dalmlar
incelendii vakit toplam puan 3 olan 16, 2 olan 38, 1 olan 11 hane olduu
grlmtr.




TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
144

Konut-
doal
kaynaklara
bamllk
ve altyap
Say %
0 1 1.5
1 11 16.7
2 38 57.6
3 16 24.2
konutkaynakaltyapi
4.00 3.00 2.00 1.00 0.00 -1.00
F
r
e
q
u
e
n
c
y
40
30
20
10
0
16
38
11
1
konutkaynakaltyapi
Mean =2.05
Std. Dev. =0.689
N =66



parametre ve 10 componentle llmeye allan sosyal krlganlk
almasnn ortalama, ortanca ve standart sapma deerleri aadaki tablo da
gsterilmitir.


Demografi Gelir Konut-doal
kaynaklara
bamllk-
altyap
Ortalama 0.93 1.17 2.05
Ortanca 1 1 2
Standart
Sapma
.80 1.04 0.7

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

145

Buna gre sosyal adan en yksek krlganln konut-doal kaynaklara
bamllk-altyap parametresi ile ilgili olduu saptanmtr.

Delta iinde kalan kylerin koruma alan iinde olmas yaanan evlere ilikin
tadilat snr, yeni ev yapmnn serbest olmamas gibi nedenlerle yaanmakta
olan evlerin ya yksektir. Dier yandan Gksu deltasnda yaayan halkn
temel geim kaynan tarm faaliyetleri oluturmaktadr. Gemi yllarda byk
neme sahip olan hayvanclk, gnmzde otlaklarn tarm ve yerleim alanlar
eklinde kullanlmasyla nemini kaybetmitir. Hayvanclk sadece hane tketimi
iin yaplmaktadr. Blgede ky ve ak deniz balkl ile Paradeniz
lagnnde dalyan balkl yaplmaktadr. Ayn tarlaya birden fazla rn
ekmek mmkn olmakla birlikte ekilebilir tarm alanlarnn miras yoluyla
azalmas hanelerin sahip olduu toprak miktarn azaltmaktadr. Balklk ve
hayvancln hane gelirindeki paynn dmesi de nemli faktrlerden biridir.
Tm deinilen nedenler hanenin temel geimini tek kaynaa indirmektedir.
Dier gney sahillerindeki gibi otellerin yaplmamas turizmin gelimesini
engellemekte bu da zellikle genlerin isiz kalmasna neden olmaktadr.
Koruma kapsam iinde kalan kyler evleri zerinde hibir tasarrufta
bulunamamakta rnein ocuklarn evlendirdikleri vakit onlara bir ev
yapamamaktadrlar. Tm bu nedenler yerel ynetim hizmetlerine katlmlarn
etkilemektedir. Her ey onlara ramen yaplyor eklinde alglama olmas yerel
hizmetlerden memnuniyeti olumsuz ynde etkilemektedir. Tm bu alar dikkate
alnd vakit sosyal krlganlk asndan ncelikli olann konut-altyap-doal
kaynaklara bamllk olduu grlmtr.

Ayrca olas iklim deiiklii senaryosunda modelleme almasnda sosyo-
ekonomik krlganln saptanmas anket almasnda (EkI) grlecei zere
blgede yaayanlarn dayanma alar da zayftr. Bunlarn da sosyal
krlganlkta nemli olduu dnlmektedir. Yerel ynetimle olan kopukluun
yansra/birlikte ky dayanmasnn da dk oluu konut-doal kaynak ve alt
yap krlganln artran dier etkenler olarak dikkate alnmas gereken
hususlardr. Ayrca blgede yaayanalrn kaderci yaklamlarnn yksek oluu,
kresl snma ve etkilerinin nlenmesi imkansz ve/veya ok az nlenebilir
risklerden biri olarak grmeleri de konuya ilikin bilgi eksiklii olumasna nedne
olmaktadr.

Bu lme kriteri dikkate alnd vakit, blgede tarm d geim kaynaklarnn
eitlendirilmesi, yerel ynetim ile delta iinde yaayanlarn daha fazla srece
dahil edilmeleri ve blgede yaayanlarn daha kabul edebilecekleri ve sahip
kabilecekleri bir koruma konusunda aba sarf etmeleri gerektii ortaya
kmaktadr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
146
Daha ok bilgilendirme kanlmaz gzkmektedir. Felaket senaryolar deil
ama neler olabilecei ayrntl, iyi yaplanm, yrede yaayan kiilerce kolay
anlalabilecek ekilde hazrlanm eitim programlar arttr ve bunun iin
eitimcilerden bazlarnn mutlaka blgede yaayan kiilerden seilmesi
gerekmektedir.

Yaplan alan almalar ve de toplanan bilgiler nda Gksu Deltasnn
tarma dayal ekonomik yaam, sosyal balarn nispeten zayf olmas ve de
yrenin ynetimine yerel halkn katksnn az olmas (zellikle koruma
konusunda) Deltann sosyal krlganl arttran faktrler olarak ortaya kmtr.

SONU

Bu almada zel evre Koruma Blgesi olan Gksu Deltasnn deniz
seviyesi ykselmesine olan hem fiziksel hem de sosyal krlganl
aratrlmtr. Fiziksel krlganl anlalabilmesi iin ODT Deniz Mhendislii
Aratrma Merkezi tarafndan yeni parametre tabanl bir matematik model
gelitirilmi olup, modelin uygulanmas sonucunda Deltann yksek krlganla
sahip olduu ve insan etkinliklerinin krlganl arttrd sonularna ulalmtr.
Sosyal krlganlk almalar iin ODT Sosyoloji Blm ile yaplan ortak
alma sonucu bir anket hazrlanm ve yrede uygulanmtr. Bu anket
sonular incelenerek en nemli krlganlk ltnn konut, doal kaynaklara
bamllk ve de altyap konularn olduu ortaya kmtr. Btn aratrmalar
Gksu Deltas zel evre Koruma Blgesi iin planlanacak uyum salama
almalarnn nemli bir ksm olmu, lkemizin dier ky alanlar iin de
kullanlabilecek bir yntem olarak ortaya kmtr.

TEEKKR

Bu alma ngiliz Hkmetine bal DEFRA (Department of Environment, Food
and Rural Affairs Gda, evre ve Tarm Bakanl) projeleri kapsamndaki
Gksu Deltas klim Deiikliine Kar Uyum Stratejileri Gelitirme Projesi
erevesinde yaplmtr. Deskteklerinden dolay DEFRAya teekkr ederiz.






KRESEL KLM DEM VE TRKYE

147
KAYNAKLAR

Adger, WN. 1999. Social Vulnerability to Climate Change and Extremes in Coastal
Vietnam. World Development 27 : 249-269.
Adger, W Neil and Nick Brooks. 2003. Does global environmental change cause
vulnerability to disaster? In Pelling (ed). Natural disasters in a globalising world. pp 19-
42.
Blaikie, P., T. Cannon, I. Davis, and B. Wisner. 1994. At Risk: Natural Hazards,
Peoples
Vulnerability, and Disasters. London: Routledge.
Cutter, S. L., Boruff, B., Shirley, L. (2003); Social Vulnerability to Environmental
Hazards, Social Science Quarterly, Vol. 84, No:2, ss.247-249.
Downing, TE; Ringius, L; Hulme, M and D Waughray. 1997. Adapting to climate
change in Africa. Mitigation and Adaptation Strategies for Global Change 2 : 19-44.
Heinz Center for Science, Economics and Environment, 2000.
DEFRA Projesi Teknik Gezi Raporu (2006) ODT Deniz Mhendislii Aratrma
Merkezi, Ankara
IPCC (2007) Climate Change 2007: The Scientific Basis Summary for Policymakers
Working Group I to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on
Climate Change, Paris, France
Keer M (2001) Gksu Deltasnn Jeomorfolojik Evrimi ve Gncel Akarsu-Deniz-
Rzgar Srelerinin Ky izgisinde Yapt Deiiklikler, Maden Tetkik ve Arama
Genel Mdrl Jeoloji Ettleri Daire Bakanl, Ankara
Morrow, B. H. 1999. Identifying and Mapping Community Vulnerability. Disasters
23(1):1118.
zyurt, G (2007) Vulnerability of Coastal Areas to Sea Level Rise: A Case Study on
Gksu Delta Yksek Lisans Tezi, ODT naat Mhendislii, Ankara
zel evre Koruma Kurumu (1999) Gksu Deltas zel evre Koruma Blgesinin
Ynetim Plan, T.C. evre ve Orman Bakanl zel evre Koruma Kurumu, Ankara
zel evre Koruma Kurumu (2005) Gksu Deltas, T.C. evre ve Orman Bakanl
zel evre Koruma Kurumu, Ankara
Putnam, R. D. 2000. Bowling Alone: Collapse and Revival of the American Community.
New York: Simon & Schuster.
Sorensen, R. M., R. N. Weisman, and G. P. Lennon (1984) Control of erosion,
inundation, and salinity intrusion caused by sea level rise. In Greenhouse Effect and
Sea Level Rise: A Challenge for This Generation, M. C. Barth and J. G. Titus, eds.
New York: Van Nostrand Reinhold.



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
148
LETMEDE OLAN STANBUL BARAJLARININ BUGN, GELECEKTEK
SU POTANSYEL VE YNETM

A.Cneyt GEREK
1
Murat ALP
1
Aynur ZRAN
1
Vildan AHN
1

smail KILIN
1
cuneytgerek@dsi.gov.tr muratalp@dsi.gov.tr
aynurzuran@dsi.gov.tr vsahin@dsi.gov.tr ikilinc@dsi.gov.tr


1
DS 14. Blge Mdrl, 34696, K. amlca-stanbul

zet:
Gnmzde, dnya gndeminin en nemli konularndan biri de kresel iklim
deiikliidir. Trkiyenin de iinde bulunduu enlemlerde scaklklarda artlarn
bunun yansra yalarda ve toprak su ieriinde azalmalarn olaca tahmin
edilmektedir. Kresel iklim modelleri ile yaplan almalara gre 2030 ylnda
lkemizin de byk bir ksm olduka kuru ve scak bir iklimin etkisinde
kalacaktr(IPCC, 1990). Trkiyede scaklklar kn 2
o
C, yazn ise 2-3
o
C
artacaktr. Yalar ise yazn %5-15 azalrken kn az bir art olacaktr. Bu
almalar neticesi kan raporlara gre, yar kurak olan lkemizde kurakln
etkilerinin gelecekte daha da fazla hissedilebilecei, suyun neminin lkemiz
iin gelecekte daha da artacan gstermektedir. Bu sebeplerden dolay
kresel iklim deiiminin, gelecekte su havzalarmz ne oranda etkileyeceini
aratrmak su kaynaklarnn planlanmas, iletilmesi ve ynetilmesi asndan
nemlidir. klim deiiminin muhtemel etkileri dikkate alnarak su kaynaklarnn
gelitirilmesi, mevcut projelerin iletmelerinin ise IPCC (Intergovermental Panel
on Climate Change) raporlarndaki senaryolara gre revize edilmesi lke
ekonomisi bakmndan gereklidir. inde bulunduumuz yzyl, sadece
gnmzn problemlerini deil, gelecekte belki de hi gereklemeyebilecek
olaylara ynelik senaryolarn zmlerinin de arand ve ilgili planlarn yapld
bir yzyldr.

Kurakln belirgin nedeni, yan azl olmakla birlikte suyu bilinli
kullanamamak, salkl iletememektir. Bu alma bu dnce nda
yaplmtr. Genel olarak iklim deiiminin hidrolojik etkileri ya deterministik veya
stokastik modeller kullanlarak aratrlmtr. Bu almada ise IPCC
raporlarnda yeralan senorya gerei ya ve scaklkta meydana gelebilecek
deiikliin aka olan etkisi irdelenmitir. Scaklk artlarna bal olarak
buharlamann da artlar dikkate alnmtr. stanbul line ime ve kullanma
suyunu temin eden be barajn mevcut ve gelecekteki iklim deiim
artlarndaki iletme almalaryla su potansiyelleri incelenmi ve en uygun
iletme almas ile verimin artrlmas hedeflenmitir.

Anahtar Kelimeler: Kresel iklim deiimi, ak, verim, su potansiyeli.
1.GR

me ve kullanma suyuna olan talep tm Dnyada olduu gibi Trkiyede de
dzenli bir ekilde artarken yeryzndeki mevcut su kaynaklarnn snrl
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

149
miktarlarda olmas ve kresel iklim deiimi sonucunda lkemizde kurakln
etkilerinin gelecekte hissedilecei aktr. Nfus artnn yansra yaam
standartlarndaki gelimelerde suya olan talebi artrmaktadr. Kresel iklim
deiiminin etkilerinin su kaynaklarnn planlanmas ve iletilmesi asndan
deerlendirilmesine ihtiya vardr. klim deiiminin olas etkileri dikkate
alnarak su yaplarnn projelendirilmesi ve elde edilecek faydann hesaplanmas
lkemiz ekonomisi bakmndan gereklidir.

klim, hidrolojik evrimi kontrol eden en nemli faktrdr. Bundan dolay
iklimdeki deiiklikler, hidrolojik evrimde de direkt olarak grlr. IPCC
raporlarndan yararlanarak kresel iklim deiiminin lkemizdeki muhtemel
hidrolojik etkileri;
Yalarda kn kk arta ramen, yaz yanda byk bir azalma ile
birlikte bu aylarda scaklk ve buharlamann artaca,
Yalarn, mevsimsel dalmnn ve iddetinin deiecei,
Kurakln skl ve iddeti artarken taknlarn verecei kayplarn daha da
byk olaca,
klim deiiklii nedeniyle ortaya kabilecek belirsizlikten dolay,
rezervuarlarn neminin giderek artaca ve depolama tesislerinin
planlamasnda, ynetiminde belirsizlik koullarnn da dnlerek alternatif
almalar yaplmasnn gereklilii ortadadr [zgler, 2002].

Trkiye su kaynaklar bakmndan dnyann en problemli blgelerinin birinde
yeralmaktadr. Mevcut su kaynaklarnn tehdit altnda olmas bir yana, artan
nfusla birlikte mevcut kaynaklarn da ihtiyaca cevap veremez hale gelmesi ve
dnya gndeminin de en nemli problemlerinden biri olan kresel snma
dolaysyla 2030-2080li yllarn ciddi sorunlarn yaanaca yllar olaca
aikardr. Trkiye genelinde yaplan bilimsel almalarda hzla artan su
ihtiyacmz yannda Trkiyenin ald yalarn azalma eilimine girmi olmas
yakn gelecekte ortaya kacak su problemleri asndan da bir iaret saylabilir
[Kadolu,1997].

Kurakln en belirgin zellii, yan azl olmakla birlikte mevcut suyu da
bilinli kullanamamak ve salkl iletememektir. Bu yzden kresel iklim
deiiminin, gelecekte su havzalarmz ne oranda etkileyeceini aratrmak, en
belirsiz koullar da dikkate alarak su kaynaklarnn alternatifli planlama ve
iletilmesi asndan nemlidir.

Mevcut su kaynaklarmzn planlama ve iletme almalar yaplrken mevcut
artlarn yansra gelecekte belki de hi gereklemeyecek bilimsel senaryolar
gznnde tutularak alternatifli allmal ve bu senaryolara ynelik zmler
retilerek en kt artlara bile hazr olan projeler nceden hazrlanmaldr.

Bu alma, bu dnce dorultusunda yaplmtr. imparatorlua bakentlik
yapm, iki ktada yeralan, dnyann en nemli ehirlerinden biri olan stanbul
line ime ve kullanma suyu temin eden barajlarn mevcut ve gelecekteki iklim
deiimine bal olarak iletme almalar ayr ayr yaplm; bylece su
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
150
potansiyelleri belirlenerek ileriye ynelik projeksiyonlar gelitirilmi, zmler
retilmi ve verimin artrlmas hedeflenmitir.


2.LTERATR ZET

Literatrde zellikle son yllarda iklim deiim senaryolarnn hidrolojik
parametrelere ve akarsu havzalarna etkilerinin aratrld pek ok alma
vardr.

Anonim-1972de De-Martonne-Gottman formlne gre Kuraklk ndisi(I)
hesaplanm; Trkiye iklim tasnifi yaplmtr.

Kresel iklim deiiklii akarsu havza leinde irdelenmi ve Gediz Havzas
aklarna etkisi incelenmitir [eker ve Harmancolu, 1997]. klim deiiminin
havza bazndaki etkilerinin belirlenmesi adl alma ile genel sirklasyon
modellerinden elde edilen scaklk ve yata meydana gelebilecek deiikliin
akma etkisi incelenmitir [Pala ve Akyrek, 2001].

Trkiyedeki akarsu havzalarnda hidrolojik kuraklk analizi yaplarak, havza
baznda akm miktarndaki deiimler incelenmitir [Yldz, Malko, Grbz,
2001].

Trkiye nehirleri takn, ortalama ve dk akmlarndaki trendler, nehir akm
verilerinin deiik istatistik deerlerinde zamana bal deiimi deiik istatistik
testlerle incelenmi ve sonular iklim deiiklikleri asndan deerlendirilmitir
[Bayazt, Czolu, nz, 2004].

Kresel iklim deiiminin olas etkileri ve Trkiye iin iklim senaryolar
irdelenmi ve bu senaryolara gre su kaynaklarmza etkileri incelenmitir
[Kadolu, aylan, 2004].


3.ALIMA ALANI

DS 14. Blge Mdrl, esas olarak Asya ve Avrupa ktalar zerinde yeralan
32 ileye blnm, stanbul line su salamas amacyla kurulmutur.
12.6.1993 gn ve 93/4539 sayl ve 20.12.1993 gn ve 93/5207 sayl Bakanlar
Kurulu kararlar ile yeniden kurulan DS 14. Blge Mdrlnn grev alan,
sadece Byk stanbul Su Temin Projesi ile ilgili almalar kapsamak zere
Batda Bulgaristan snrndan Douda Melen ayna, Kuzeyde Karadenizden
Gneyde Marmara Denizine kadar uzanan 37974 km
2
lik bir alan ve stanbul
dahil 6 ili kapsar bir duruma gelmitir.




KRESEL KLM DEM VE TRKYE

151
4.BLGENN KLM

Blgede, Marmara ve Bat Karadeniz iklimi etkindir. Bu lman iklim kuanda
yazlar scak ve az yal klar ise lk ve yal geer. Kyya paralel olarak
ve ky boyunca uzanan dalar Karadenizden gelen yamur bulutlarnn i
kesimlere doru hareketini engellemektedir. Bu nedenle ky kesimler i
kesimlere oranla ok daha fazla ya almaktadr.

Blgede yllk ya 500mm ile 1000mm arasnda deimektedir. Yllk ortalama
ya ~780 mmdir. Blgede ortalama scaklk ~ 14
o
Cdir. Hava scaklnn
0
o
Cnin altna dt sreler ksadr. Blgede etkin rzgar yn Kuzey,
Kuzeydou olmakla birlikte yl iinde mevsimlere bal olarak rzgar ynnde
deiiklikler olmaktadr.


5.ALIMA

IPCC kresel iklim deiiminin blgesel etkilerini incelerken, Dnyay 10
blgeye ayrmtr. Buna gre lkemiz, Ortadou ve Gneybat Asya
corafyasnda bulunmaktadr. klimin kurak ve su kaynaklarnn kt olmasndan
dolay, bu blgenin iklim deiikliinden etkilenme orannn daha fazla olmas
beklenmektedir [zgler, 2002]. Sz konusu iklim deiikliinin sonularn ele
almak gerekirse IPCC tarafndan Kresel klim Modelleri ile yaplan
projeksiyonlara gre 2030 ylnda Trkiyenin de byk bir ksm olduka kuru
ve scak bir iklimin etkisine girecektir [IPCC, 1990]. Trkiyede scaklklar kn
2
o
C, yazn ise 2 ila 3
o
C artacaktr.

Bu almada, IPCC (Hkmetler Aras klim Deiim Paneli) raporlarndaki
senaryo almalarna gre birtakm kabuller yaplmtr. Kresel snma
hakkndaki bu bulgular kesin nitelik tamamaktadr. Sadece muhtemel iklim
deiiklii senaryolarnn sonularn ifade etmektedir.

2030 yl esas alnarak, blgemiz dahilindeki meteoroloji istasyonlarnda llen
hava scaklklarnn ~2
o
C art gsterdii [Kadolu, 2004] kabulune bal olarak
ayn lmn yapld istasyonlarda scaklk-buharlama deerleri arasnda
korelasyon yaplarak buharlamalardaki deiimler de dzeltilmitir.Yine bu
senaryo almalarna gre, yalar kn az bir art gsterirken yazn %5 ile
15 azalacaktr. Akarsulardaki aklarda 2080 ylna kadar %20-30 azalacaktr.
denmektedir [Kadolu, 2005].

2005 ylnda, stanbula halihazrda ime ve kullanma suyu salayan
Bykekmece, Alibey, Sazldere, Terkos, merli, Darlk Barajlarna ait iletme
almalar gncellenmi verilerle yeniden allarak su potansiyelleri
belirlenmi ve rapor haline getirilmitir.

2030lu yllarda bu barajlarn su potansiyelleri ne olur veya iklim deiim
senaryolarnn kabullerine gre muhtemelen karlacamz su ktl
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
152
probleminin boyutu ne olur dncesiyle yeniden bir alma yaplmtr. Bu
senaryolarn sonucuna gre barajlarn gl alanlarndan olan buharlama
hesaplar yaplrken yaz yalar %10 orannda azaltlmtr. Bu barajlarn
akmlar yukardaki kabullere bal olarak 2030lu yllara kadar tedricen
azaltlarak uzatlmtr. Barajlarn gl alanndan olan toplam buharlama miktar
hesaplanrken scaklk ve buharlama deerlerindeki dzeltmeler kabuller
dorultusunda yaplmtr.

Bu iletme almalarnda DS Genel Mdrl Etd ve Plan Dairesi
Bakanl tarafndan hazrlatlm ve DSnin tm blgeleri tarafndan
kullanlan paket program kullanlmtr. Bu programda kullanlan yntem Ktle
Erisi Analizidir (W.RIPPL).
Bu programn da birtakm varsaymlar vardr:
Kullanlan yntem deterministiktir.
Rezervuar, analiz periyodu banda doludur.
Poplasyon, mevcut rasatlarn periyodik olarak tekrar edilmesiyle
olumaktadr.
Rezervuarda su bulunduu srece, aylk talepler tamamen
karlanacaktr.
Aylk akmlar, buharlamalar ve yalarn gzlem kaytlarnn aylk
veya yllk ortalamalar poplasyon parametrelerini temsil edebilir.
Aylk sreklilik denklemlerinde kullanlan ortalama depolama, ayba ve
sonu depolamalarnn aritmetik averajna eittir.

Tablo 1: Barajlarn kuraklk analizi almas neticesindeki verimleri.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

153


Tablo1e gre almalarn sonular karlatrldnda 2005 ylnda
hazrlanm rapora gre alt barajdan 580.44 hm
3
/yl su ekilmitir. Dier
taraftan Kresel iklim deiim senaryolarna gre yaptmz alma sonucu
(1982-2031 periyodunda) alt barajdan 501.12 hm
3
/yl su ekilebilmitir. Bu
sonuca gre tm barajlardan ekilen su miktarnda ortalama olarak %14 azalma
olduu tespit edilmitir. Bu sonucu bir kriter olarak alp stanbula ime ve
kullanma suyu salayan dier kaynaklarndan alnan su miktarlarnda da %14
orannda azaltma yaplmtr.

6.SONU

stanbulun nfus projeksiyonuna gre (stanbul Su Temini, Kanalizasyon ve
Drenaj, Atksu Artma ve Uzaklatrma Master Plan, SK, 1999) 2004 ylnda
14 milyon olan nfusun, en gayri msait durum gznnde bulundurularak hzl
byme senaryosu esas alndnda 2031de 18 milyona ulaaca tahmin
edilmektedir. Kresel klim deiim senaryolarna gre yaptmz
almalarnda, bu projeksiyona gre 2030 ylnda ime suyu ihtiyacmz 1900
Barajlar
Min SS
kotu (m)
Min hacim
(hm
3
)

NSS kotu
(m)
NSS hacim
(hm
3
)


Yllk verim
(2005-stanbul
Barajlar Revize
letmeHidroloji
Raporuna gre)

Yllk verim
(Kresel klim
deiim
senaryolarna
gre)
Deiim
%
B.ekmece
0.75m-
19.86 hm
3

6.30m-
161.61 hm
3

82.2 hm
3
/yl 69.6 hm
3
/yl %15
merli
46m-
127.34 hm
3

61.87m-
368.18 hm
3

188.4 hm
3
/yl 166.44
hm
3
/yl
%12
Alibey
13m-2.33
hm
3

26m-34.87
hm
3

32.88 hm
3
/yl 29.76 hm
3
/yl %10
Darlk
21.5m-5.64
hm
3

52m-113
hm
3

92.04 hm
3
/yl 81.96 hm
3
/yl %11
Sazldere
6.85m-2.57
hm
3

22.40m-
91.3 hm
3

51 hm
3
/yl 44.16 hm
3
/yl %13
Terkos
-1m-42.10
hm
3

4.50m-
186.8hm
3

133.92 hm
3
/yl 109.2 hm
3
/yl %18
Toplam
580.44
hm
3
/yl
501.12
hm
3
/yl
%14
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
154
hm
3
/yl olup imesuyu arzmz ise 1550 hm
3
/yl olmaktadr. Yaplan almann
sonularna gre su arzmzn, su ihtiyacmz karlayamad, yllk 350 hm
3

ak bulunduu grlmtr.

Halihazrda inaat devam eden Melen Sistemi I.aama ile ylda 220 hm
3
suyun
bu a kapatamayaca aikardr (Grafik-1).

Bu sonulara gre kresel snma ve iklim deiiklii neticesinde stanbul ciddi
bir kuraklkla kar karya kalacaktr. Bu dnemleri skntsz geirebilmek iin
planlama ve proje aamasnda bulunan almalarmzda alternatif projeler
retmemiz gerekmektedir. Yeni su kaynaklar da tespit edilerek
projelendirilmelidir.

Sonu olarak Melen Baraj I. ve II. Aamalarnn ivedilikle tamamlanarak 2030
ylndan nce hizmete sunulmas zorunluluu ortaya ckmtr.
































KRESEL KLM DEM VE TRKYE

155


7.KAYNAKLAR

Anonim ,1972, Trkiye klim Tasnifi ,DM Gn.Md.,ANKARA

Harmancolu N.,eker .,1997, Kresel klim Deiikliinin Akarsu Havza
leinde rdelenmesi,Meteorolojik Karakterli Doal Afetler Sempozyumu,DS
Gn.Md.Konferans Salonu,Ankara,7-9 Ekim 1997

IPCC,1990, Climate Change,The IPCC Scientific Assessment,Houghton
J.T.,Jenkins G.J.Ephraums J.J., Cambridge University Press,Cambridge,1990

Yldz M.,Malko Y.,Grbz A.,2001, Trkiye Akarsu Havzalarnda Hidrolojik
Kuraklk Analizi ,III.Ulusal Hidroloji Kongresi,Dokuz Eyll niversitesi,zmir,27-
29 Haziran 2001

Pala A.,Akyrek Z.,2001, klim Deiiminin Havza Bazndaki Etkilerinin
Belirlenmesi III.Ulusal Hidroloji Kongresi,Dokuz Eyll niversitesi,zmir,27-29
Haziran 2001

zgler H.,2002, Kresel klim Deiimi ve Su Kaynaklarmz zerindeki Olas
Etkileri,DS Blteni, Say-491-492, Mays-Haziran 2002

Czolu K.,Bayazt M.,nz B.,2004, Trkiye Nehirleri Takn, Ortalama ve
Dk Akmlarndaki Trendler ,IV.Ulusal Hidroloji Kongresi,T,stanbul,23-25
Haziran 2004

Kadolu M.,aylan L.,2004, Kresel klim Deiimi ve Su Kaynaklarmz,

stanbul ve Su Sempozyumu ,TMMOB Mimarlar Odas, stanbul,8-9 Ocak 2004
Kadolu M.,2005, Kresel klim Deiimi ve Trkiye,naat Mhendisleri
Odas stanbul ubesi,stanbul,19Mart 2005

Zran A.,2005, stanbul Barajlar Revize letme Hidroloji Raporu,DS
14.Bl.Md.,stanbul











TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
156
KLM DEKLNN KI TURZMNE ETKLER

zgr ZEYDAN
1
, Burhan SEVM
2


1
Zonguldak Karaelmas niversitesi, Enformatik Blm, Zonguldak
ozgurzeydan@yahoo.com
2
Zonguldak Karaelmas niversitesi, Devrek Meslek Yksekokulu, Devrek,
Zonguldak
burhansevim@yahoo.com


zet
Endstri devriminden sonra atmosfere salnan insan kaynakl sera gazlarnn
miktarlarnn artmasyla sera etkisi kuvvetlenmi ve kresel snma sreci
balamtr. Bu snma sreci; iklimi oluturan rzgr, ya ve buharlama gibi
etmenlerde uzun sreli ve nemli deiikliklere neden olmakta; sonuta iklim
deiiklikleri yaanmaktadr. klim deiiklii hayatn her alan gibi ekonomik
yapy da nemli lde etkileyecek; tarm, sanayi ve hizmet sektrlerinde ciddi
deiimler grlecektir. Bu deiimden hizmet sektr altnda yer alan ve
ekonominin temel dinamiklerinden olan turizm de etkilenecektir.
klim deiiklii konusu lkemiz turizminde alternatif turizm trlerinin gelimesi
ile son yllarda yaanan gelimenin nndeki en nemli tehditlerden biri olarak
grlmektedir. Kitle turizminin yan sra pek ok alternatif turizm tr de iklim
deiikliinin olumsuz etkilerinden zarar grecektir. Temeli k yalar ve kara
bal olarak kayak sporuna dayanan k turizmi bu zararlardan en fazla
etkilenecek turizm trlerinin banda gelmektedir.
Ocak 2007de evre ve Orman Bakanl tarafndan yaynlanan klim Deiiklii
1. Ulusal Bildiriminde lkemizde zellikle bat blgelerinde k yalarnda
belirgin azalmalar olduu saptanmtr. Yine ayn raporda yaplan ngrlerde
Dou Anadolu ve Dou Karadeniz dalarnda kar kalnlklarnda 20 cm. ye
varan azalmalar beklenmektedir. Bu bildiride iklim deiikliinin k turizmine
etkileri ile Uluda, Erciyes, Kartalkaya ve Palandken gibi lkemizin nemli
kayak merkezlerinin ne ekilde etkilenecei incelenecek ve sektrn almas
gereken tedbirlerden bahsedilecektir.

Anahtar Kelimeler: klim deiiklii, k yalar, k turizmi, Trkiyedeki
kayak merkezleri, adaptasyon yntemleri

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

157
GR

Endstri devriminden sonra atmosfere salnan insan kaynakl sera gazlarnn
miktarlarnn artmasyla doal sera etkisi kuvvetlenmi, atmosferin s tutma
kapasitesi ykselmi ve kresel snma sreci balamtr. Son yz yl ierisinde
yeryznn ortalama scakl 0.74 C artmtr. 1995 ile 2006 yllar arasndaki
on iki yln on biri scaklk kaytlarnn tutulmaya baland 1850den bugne
kadar llen en scak yllar olarak kayda gemitir. Hkmetler aras klim
Deiiklii Paneli (IPCC)nin 2007 ylnda yaynlam olduu 4. lerleme
Raporunda 2100 ylna kadar ngrlen kresel ortalama scaklk art 1.8 ile
4.0 C arasndadr (IPCC, 2007).
Yeryzndeki herhangi bir yer iin belirli bir zamanda yaanan ve gzlenen
atmosferik olaylarn tmne hava durumu ad verilir. Belirli bir blgede uzun
yllar boyunca gzlenen atmosferik olaylarn geneline ise iklim olarak adlandrlr
(Trke, 2007). Kresel snma, iklimi oluturan scaklk, rzgr, ya ve
buharlama gibi etmenlerde uzun sreli ve nemli deiikliklere neden olmakta;
sonuta iklim deiiklikleri yaanmaktadr (EPA, 2007). klim deiikliine bal
olarak scaklk ve yalarda anormallikler gzlenecek, u hava olaylarnn
grlme saylar ve sklklar artacaktr. klim deiiklii hayatn her alan gibi
ekonomik yapy da nemli lde etkileyecek; tarm, sanayi ve hizmet
sektrlerinde ciddi deiimler grlecektir. Bu deiimden hizmet sektr
altnda yer alan ve ekonominin temel dinamiklerinden olan turizm de
etkilenecektir.
Kresel scaklk art nedeniyle eriyen buzullar ve okyanuslarn genlemesiyle
deniz seviyesindeki ykselmeler, turistik blgelerin ar snmas, su
kaynaklarndaki azalmalar, kuraklk ve seller ky turizmini olumsuz
etkileyecektir (Giles ve Perry, 1988). Kar yalarnn azalmas, kar
kalnlklarnn incelmesi ve kar rtsnn srekliliinin olmamas sonucunda
kayak sezonu ksalacak ve k turizmi de iklim deiikliinden olumsuz
etkilenecektir (Harrison, Winterbottom ve Johnson, 2005).

KI TURZM
Turizmin genel karakteristii mevsimlik bir yapda olmas ve talebin genellikle
yaz aylarnda younlamasdr. Yaz aylarnda artan bu talep deniz-kum-gne
lsne dayanan kitle turizmi eklinde kendini gstermektedir. Ancak tatillerini
genellikle yaz mevsiminde geiren insanlarn son yllarda bu alkanlklarn k
mevsiminde de srdrmeye balad grlmektedir. Bu ynde giderek artan
talebi karlayabilmek amacyla turizmde gelimi lkeler bu talebe uygun
turistik rnler gelitirmiler, bunun neticesinde k turizmi domutur.
K turizmi, ncekara (1988)ya gre; odanda kayak sporu bulunmas
sebebiyle kayak sporuna uygun karl ve eimli alanlara yaplan seyahatleri ve
bu seyahatlerden konaklama hizmetleri bata olmak zere dier hizmetlerden
faydalanmay kapsayan faaliyetlerin tm olarak tanmlanmaktadr. Tanmdan
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
158
da anlalaca zere k turizmi iin belli bir ykseklik ve eim ile kayak
sporunun yaplabilmesine uygun mekanlar ve kayaa uygun kaliteli kar
gerekmektedir. Ayrca yksek yerlere kayaklar tayacak telesiyej, teleski gibi
aralar da k turizminin ihtiya duyduu temel altyap birimlerindendir. K
turizmi yaplacak blgede k turizm sezonunun sresi, karn kalma sresi ile
doru orantldr.
K turizmi potansiyeline sahip bir blgenin bu potansiyeli deerlendirebilmesi
iin gerekli unsurlardan biri de konaklama ve ulamdr. Belli yksekliklerde
konaklama tesisleri kurmak ve hizmet kalitesinde srdrlebilirlii salamak
nemlidir. Turistik rnnn bileik rn zellii nedeniyle karl ve eimli arazi
paralarnda ulama srekli ak olarak bulundurulacak karayolu ve havaalan
hizmetlerinin yerine getirilmesinin yannda yeme-ime ve elence iletmelerinin
bulundurulmas rn cazibesini artracak temel bileenlerdendir (ncekara,
1998).
K turizmi merkezlerinin genellikle dalk ve yksek arazilerde bulunmas
nedeniyle buralarda yatrm, ulam ve hammadde tedariki olduka g
artlarda gereklemektedir. Ancak esas zorluk bu merkezlerin ekonomik
faaliyetlerinin tamamnn Beyaz Altn da denilen kar varlna bal olmasdr.
Karn yeterince yamamas veya gereken kalitede olmamas demek o sezonun
bo gemesi demektir. Bu nedenle iklim deiiklii neticesinde iklim
koullarnda meydana gelecek deiimler k turizminin nndeki en byk
risklerden biri olarak ortaya kmaktadr.
K turizmi sayesinde turizmin 12 aya yaylmas kolaylamakta ve olduka
nemli miktarlarda gelir elde edilmektedir. Dnyada her drt ylda bir yaplan k
olimpiyat oyunlar ounlukla Avusturya, svire ve Fransa gibi altyaps
elverili, iletmecilik ve organizasyon yetenei gelimi lkelerde yaplmakta ve
k aylarnda nemli turizm hareketlerine sahne olmaktadr (ncekara, 1998).
ABD, Kanada, Avusturya, svire, Fransa, talya, Romanya ve Almanya k
turizminde gelimi lkelerdendir. yle ki Orta Avrupa lkelerinde svire ve
Avusturyann Alp dalarnda sunduklar k turizmi hizmetlerinden elde ettikleri
gelir spanyann sahillerinden elde ettii gelirle yarr durumdadr (TCKTB,
1997).

Kayak ve Dier K Sporlar
Karl alanlarda yaplan deiik sporlar arasnda karda ve buzda botla kaymak
(snow-spee rafting), kzak (snow-scating), buzul kaya (heli-skiing-helikopterle
gidilerek yaplan yksek da kaya), baloon skiing (balonla gidilerek yaplan
yksek da kaya) ve snowboard (geni bir kayak board- zerinde yaplan bir
tr kar sporu) saylabilir (Doaner, 2001). Kayak denilen arala kar zerinde
yaplan yarma, turistik ve sportif amal etkinliklere, kayak sporu denilir. Kayak
yapmak, teknik kurallar uygulayarak, karda kolay ve kontroll hareket
salamaktr. Kayak yapmann; slalom, byk slalom, sper byk slalom, ini,
paralel yarmalar, serbest stil, kayak kros, kayakla atlama, artistik kayak ve
tmsekli pistte kayma gibi eitli ekilleri vardr (http://www.adkk.org.tr).
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

159

K Turizmi - klim likisi
Turizm faaliyetleri iklimden ve hava durumundan etkilenmektedir. K turizmi
iin sezonun uzunluu ve kalitesi, kar kalnlna bal olup kar yalarndaki
azalmalar bu sektr ciddi ekilde tehdit etmektedir. Dolaysyla k turizmi
faaliyetlerinin devam edebilmesi ancak yeterli miktarda kar ya ile mmkn
olabilir (Scott, 2003; Brki, Elsasser ve Abegg, 2003). Tablo-1de k sporlar
iin ideal iklim koullar gsterilmitir. Kuzey disiplini ve Alp disiplini kayak
trlerinde, buz sporlarnda ve kzakla kayabilmek iin gerekli olan en az kar
kalnl 20 ile 30 cm arasndadr. ok ince kar zerinde kayak yaplmas hem
kayak ekipmanlarna hem de araziye zarar verecektir (Scott, McBoyle, Minogue,
2007).
LKEMZDE KI TURZM VE GELM
Trkiyede turizm, potansiyel arz kaynaklarnn 1980 sonrasnda fiilen
deerlendirilmeye balanmas sonucu hareketlenmitir. 1982 ylnda karlan
2634 sayl Turizm Tevik Kanunu erevesinde turizm sektrne nemli bir
kaynak transferi gerekletirilmitir. O tarihten itibaren Trkiyenin konaklama
imkanlar hzla artm, uluslararas standartlarda pek ok tesis hizmete girmitir.
Bu kapsamda balayan turizm hareketlenmesinde genel grn ky
kesimlerde ve deniz-kum-gne lsne dayanan kitle turizmi eklindeydi. 90l
yllarn sonunda ortaya kan alternatif turizm trleri lkemizde de kendini
gstermi ve bu kapsamda da olduka nemli kaynaklara sahip olan lkemizde
kamu ve zel kesimde alternatif turizme ynelik yatrmlar n plana kmtr. Bu
kapsamda gndeme gelen k turizminin gelitirilmesi, kaliteli ve rekabeti bir
rne dntrlmesi abalar Orta ve Dou Anadolu bata olmak zere k
turizmi potansiyeline sahip pek ok blgemizde srmektedir.
Trkiye, Alp-Himalaya sradalar zerinde yzlmnn yaklak %55i 1500
3000 m. ykseklikte dalarla kapl bir lkedir. Bu sradalarn lkemizdeki
uzantlar olan Beydalar, Toroslar, Balkanlar, Aladalar, Munzurlar, Cilo ve
Sat dalar ile Kakarlar Avrupadaki Alpler ile ayn zaman diliminde
olumulardr. Bu sebeple ayn ykseltide ve ayn floraya sahiptirler. Ancak
byklkleri bakmndan Alplerin 23 katdrlar. stelik lkemiz dalarnda
Alplerde olmayan Nemrut, Sphan, Ar, Erciyes ve Hasan Da gibi volkanlar
vardr. Ayrca k mevsimi boyunca kar ya alan bu dalarmz 46 ay sreyle
karlarla kapl kalmaktadrlar. Bu sre de neredeyse deniz-kum-gne lsne
dayanan kitle turizmi sezonuna eittir (ncekara, 1998).
Trkiyenin en nemli kayak ve k turizmi merkezlerinden olan Palandken,
Sarkam, Erciyes, Ilgaz, Kartalkaya ve Uludada ncelikli olarak yerel talebin
ortaya kmasyla balayan turizm hareketleri hzla gelimitir. Uluda,
Kartalkaya ve Erciyes, ilk konaklama tesislerinin kurulduu telesiyej, teleski gibi
turistik altyap unsurlarnn faaliyete konulduu merkezlerdir.


TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
160
Tablo 1: K sporlar iin ideal iklim koullar (Hall ve Higham, 2005)
evresel Etmenler Kuzey
Disiplini
Yarmalar
Alp
Disiplini
Yarmalar
Buz
Sporlar
Kzak
Kar Kalnl (cm)
Minimum
Optimum

20 30
60

20 30
60

20 30
60

30
60
Kar Younluu
(g/cm
3
)
<0.6 <0.6 0.2 0.6 0.4 0.1
Hava Scakl (C) (-2) (-15) 5 (-20) 10 (-40) 10 (-30)
Kar Yapm (C) (-3) (-15) (-3) (-15) Uygun
deil
(-3) (-
15)
Rzgar Hz (km/s) <20 <15 <45 <45

lkemizdeki K Turizm Merkezleri
Uluda/Bursa
Kayak alan 1750 2543 m. ykseklikler arasndadr. 2543 metreye ulaan
doruu (Kara Tepe) ile Bat Anadolu'nun en yksek dadr. Dadaki pistlerin
toplam uzunluu 20 km.yi bulmaktadr. Normal k koullarnda kar ykseklii 3
metreyi bulur. Mevsim banda toz kar, sonunda ise slak kar zellii gsterir.
Alp ve Kuzey Disiplini ile Tur Kaya ve Helikopterli Kayak uygulamalarna
elverilidir. Kayak dnda snowboard, big foot, buz pateni, kar motosikleti
aktiviteleri de yaplmaktadr. Merkezde 8 telesiyej ve 7 teleski bulunmaktadr.
Kayak mevsimi Aralk-Nisan aylar arasdr.
Kartalkaya/BOLU
Kayak alan 1850 2200 m. ykseklik kua zerinde yer almaktadr. Alp
kaya, kayakl kou (Cross-Country) ve tur kaya iin ok uygun koullara
sahiptir. 2 adet telesiyej, 6 adet teleski ve 3 adet baby lift olmak zere toplam 11
mekanik tesiste toplam tama kapasitesi 6000 kii/saattir. 12 adet pistte toplam
uzunluk 20 km.yi bulmaktadr. Kayak iin en uygun zaman Aralk-Mart aylar
arasdr. Kar ykseklii, normal k koullarnda 3 metreye ulaabilmektedir.
Mevsim banda toz, mevsim sonunda slak kar zellikleri grlr.
Ilgaz/KASTAMONU
Kayak pistleri 1800 2000 m ykseklikleri arasndadr. Sezon iinde kar
kalnl 50200 cm. dir. Kayak merkezinde bir adet ift iskemleli telesiyej tesisi
ile 1 adet teleski tesisi bulunmaktadr. 700 m. uzunluundaki telesiyej tesisi 700
kii/saat kapasitededir. 950 m. uzunluundaki teleski 1000 kii/saat
kapasitededir. Merkezde bir otele ait bir babylift de bulunmaktadr. Kayak
mevsimi Kasm aynda balayp Nisan ayna kadar srer.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

161
Erciyes/KAYSER
Kayak merkezi dan kuzey yamalarnda yer alan Tekir Yaylas zerindedir.
Erciyes Dann dou ve kuzey yamalarnda yer alan kayak alanlar 2200
3100 m ykseklikleri arasndadr. Kayak merkezinde toplam 1905 kii/saat 2
adet teleski ve 1 adet telesiyej olmak zere 3 adet mekanik tesis mevcuttur.
Snm bir volkan olan dan yksek ksmlar yln her mevsiminde kalc
karlarla rtldr. Kayak iin en uygun zaman 20 Kasm - 20 Nisan tarihleri
arasdr. Normal k koullarnda kar kalnl 2 m dolayndadr. Genellikle toz
kar niteliindedir. Yaz kaya, tur kaya ve helikopterli kayak yapmaya
elverilidir.
Palandken/ERZURUM
Palandken Kayak Merkezi'ndeki pistler dnyann en uzun ve dik kayak pistleri
arasnda yer almaktadr. Pistlerin toplam uzunluu 28 km. dir. En uzun pisti 12
km. ye ulamaktadr. Kayak alan 2200 3176 m. ykseklik kua zerinde yer
almaktadr. Balang yeriyle var noktas arasndaki ykseklik fark 1000 m.
dir. Slalom ve Byk Slalom yarmalar iin 2 adet tescilli pisti (Ejder ve
Kapkaya) bulunmaktadr. Kayak Merkezinde 5 adet telesiyej (toplam 4500
kii/saat kapasiteli), 1 adet teleski (300 kii/saat kapasiteli), 2 adet baby lift
(toplam 1800 kapasiteli), 1 adet gondol lift (1500 kii/saat kapasiteli) mevcuttur.
Yln 150 gn karla rtldr. Aralk-mays arasndaki dnem kayak etkinlikleri
iin en uygun zamandr. Normal k koullarnda 23 m kar ya almaktadr.
Mevsim boyunca "toz kar" zerinde kayak yaplmaktadr
(http://www.kayakfederasyonu.org.tr/download/kayak_merkezleri.doc).
lkemizdeki k turizmi merkezlerinin genel zellikleri tablo-2de yerleri ise ekil-
1de gsterilmitir.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
162
Tablo2: lkemizde K Turizm Merkezleri ve Genel zellikleri
(www.kultur.gov.tr ve www.kayakfederasyonu.org.tr adreslerinden derlenerek
hazrlanmtr.)
Turizm merkezi Kayak
alan
ykseklii
(m)
Mekanik tesis
says
Kayak
mevsimi
Ulam
(en yakn
havaalan - km)
AKSARAY
Hasanda
2500
2700
-
Ankara
(280 km)
ANTALYA
Saklkent
2000
2400
2 Teleski
Antalya
(50 km)
BAYBURT
Kopda
2600
1 Teleski
2 Babylift

Erzurum
(85 km)
BOLU
Kartalkaya
1850
2200
2 Telesiyej
6 Teleski
3 Babylift
4 Ay
Aralk-
Nisan
Ankara
(244 km)
BURSA
Uluda
1750
2543
8 Telesiyej
7 Teleski
4 Ay
Aralk-
Nisan
Bursa
(36 km)
ERZURUM
Palandken
2200
3176
5 Telesiyej
1 Teleski
2 Babylift
1 Gondol Lift
5 Ay
Kasm-
Nisan
Erzurum
(6 km)
GMHANE
Zigana
1850
2200
1 Teleski
1 Babylift
4 Ay
Aralk-
Nisan
Trabzon
(60 km)
ISPARTA
Davraz
1650
2350
2 Telesiyej
1 Teleski
2 Babylift
4 Ay
Aralk-
Nisan
Isparta
(58 km)
KARS
Sarkam
1750
2543
1 Teleski
4 Ay
Aralk-
Nisan
Kars
(55 km)
KASTAMONU
ANKIRI
1800
2000
1 Telesiyej
1 Teleski
4 Ay
Aralk-
Ankara
(203 km)
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

163
Ilgaz
Nisan
KAYSER
Erciyes
2200
3100
1 Teleferik
2 Telesiyej
2 Babylift
5 Ay
Kasm-
Nisan
Kayseri
(25 km)
ZMR
Bozda
1700
2157
3 Telesiyej
3 Ay
Aralk-
Mart
zmir
(110 km)
SAMSUN
Ladik
1400
1800
-
4 Ay
Aralk-
Nisan
Samsun
(85 km)
GMHANE
akrgl
2250
2700
-
6 Ay
Ekim-
Nisan
Trabzon
(65 km)


ekil1: Trkiyedeki Kayak Merkezleri (Turkey Dymanic Map, 2007den
uyarlanmtr.)
KLM DEKLNN KI TURZMNE ETKLER
Turizm sektr iklim ve hava durumuna duyarl bir sektr olmasna ramen iklim
deiiklii ve turizm sektrne etkilerinin ne olaca konusunda literatrde snrl
sayda alma mevcuttur. Ne iklim bilimciler turizm konusuna ne de turizmciler
iklim deiiklii konusuna yeterince deinmemilerdir (Scott, McBoyle ve
Minogue, 2007). lkemizde de bu iklim deiiklii ve turizm konusunda yaplan
almalar yok denecek kadar azdr. Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal
Bildiriminde turizm bal yer almamtr. Kltr ve Turizm Bakanlnn da
iklim deiiklii ile ilgili herhangi bir almas bulunmamaktadr. Kltr ve
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
164
Turizm Bakanlnn 2007 ylnda yaynlad Trkiye Turizm Stratejisi 2023
ve Eylem Plan 2007 2013 balkl raporlarnda da iklim deiiklii konusu
yer almamtr (TCKTB-2, 2007). K turizminin gelitirilmesi iin hazrlanmas
dnlen K Turizmi Master Plannn iklim deiiklii kavram gz nnde
bulundurulmadan hazrlanmas ise zaman ve para kaybndan baka bir ey
olmayacaktr.
Dier tm turizm trlerine kyasla k turizmi iklim deiikliinden en fazla
etkilenecek olan turizm trdr. K ve kayak sporlar iin ok nemli olan kar
sezonunun ve kar kalnlklarnn iklim deiikliine bal olarak deimesi
beklenmektedir. Scaklk arttka hem kar yalarnda azalmalar meydana
gelecek hem de kar mevsiminin sresi ksalacaktr. klim deiikliinin kar
sezonunu ve kar kalnln ne ekilde etkileyecei ekil-2de ematik olarak
gsterilmitir (Koenig ve Abegg, 1997). Alak rakml blgelerdeki kayak
tesislerinin yksek rakml blgelerdekilere gre daha ok etkilenecei ve er ya
da ge sektrden ekilecekleri literatrdeki birok almada belirtilmitir
(Breiling ve Charamza, 1999; Koenig ve Abegg, 1997; Elsasser ve Brki, 2002;
Brki, Ellaser ve Abegg, 2003). Ayrca artan scaklklar ve u hava olaylar,
grlme skln da arttracaktr.
lk kez Witmer tarafndan tanmlanan 100 gn kuralna gre bir kayak tesisinin
kar ederek iletilebilmesi iin on k sezonundan en az yedisinde, 1 Aralk 15
Nisan tarihleri arasnda en az 100 gn kar kalnlnn en az 30 50 cm arasda
olmas gerekir. Bu kural salayan kayak tesisinin kar gvenilirlii vardr (Brki,
Elsasser, Abegg ve Koenig, 2005). Koenig ve Abegg (1997) kar gvenilirlii iin
gerekli en dk rakmn gnmzde 1200 m, iklim deiikliinin etkilerinin
gzlenecei yakn gelecekte (+2C scaklk artnda) ise en dk 1500 m
olacan belirtmilerdir (Koenig ve Abegg, 1997). svire bankalar deniz
seviyesinden en az 1500 m yksekte olmayan kayak tesislerine ancak ok sk
artlar altnda kredi vermektedirler (Elsasser ve Brki, 2002; Brki, Elsasser,
Abegg ve Koenig, 2005). lkemizdeki kayak merkezlerinin rakmlar gz
nnde bulundurulduunda tablo 2de de grld gibi 14001800 m
ykseklikleri arasnda bulunan Samsun/Ladik kayak merkezi dnda hibir
merkezimiz ykseklik asndan bu riski tamamaktadr.
2007 ylnn banda evre ve Orman Bakanl tarafndan yaynlanan Trkiye
klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildiriminde 2071 2100 yllar aral iin iklim
tahminleri yer almaktadr. 1961 1990 yllar aras kontrol dnemi olarak
seilmi ve 2071 2100 yllar iin IPCCnin Emisyon Senaryolar zel
Raporundaki (SRES) A2 (Ulusal Yatrm) senaryosu baz alnarak gelecek
tahminleri yaplmtr. Ulusal bildirime gre 2100 ylna kadar kar kalnlklarnda
20 cmye varan azalmalar beklenmektedir (ekil3). K aylarnda dou
blgelerinde bat blgelerine kyasla daha yksek scaklk art olaca tahmin
edilmektedir. Scaklk artlarnn dou kesimlerde 2.5 3 Cye kadar olmas
ngrlmektedir (ekil4). K yalarnda ise Karadeniz kylarnda artlar,
Ege ve Akdeniz Blgelerinde ise ciddi azalmalar beklenmektedir (ekil5)
(Apak ve Ubay, 2007). Yaplan almalarda ortalama 1Clik scaklk artnn
Avusturyada kar sezonunu 73 gn ksaltaca, 2Clik scaklk artnn
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

165
sviredeki 1500 m rakml tesislerdeki kar gvenilirliini %63 azaltaca
belirtilmitir (Harrison, Winterbottom ve Johnson, 2005).
klim deiikliinin belirli bir turizm blgesine olan etkilerinin belirlenebilmesi iin
o blgenin rakiplerine kar durumunun da ne olaca gz nne alnmaldr.
rnein iklim deiiklii nedeniyle svire kar rtsnn yarsn kaybedecektir
fakat Avrupadaki dier kayak tesisleri kar rtsn tmden kaybedecei iin
svirenin konumu doal kar rtsne sahip olmas nedeniyle dier rakiplerine
gre glenmi olacaktr (Hamilton, Madison ve Tol, 2005). lkemizdeki kayak
merkezleri iklim deiiklii nedeniyle risk altnda olmasna ramen byk
ounluu rakiplerine gre avantajl durumdadr. Bu noktada zellikle Dou
Anadolu blgesinde yer alan Palandken ve Sarkam gibi merkezlerin
rakiplerine oranlar daha avantajl konumda olduu dnlmektedir. Dolaysyla
yatrmlarn bu merkezlere younlatrlmas gelecein tehditlerinin frsata
dntrlmesini salayabilecektir.


ekil2: klim deiikliinin kar sezonuna ve kar kalnlna etkileri (ematik)
(Koenig ve Abegg, 1997den uyarlanmtr.)



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
166
ekil3: 2071 2100 yllar arasndaki kar-su edeerindeki deiim tahmini
(mm) (Apak ve Ubay, 2007den uyarlanmtr)


ekil4: 2071 2100 yllar arasndaki k yalarndaki deiim tahmini (mm)
(Apak ve Ubay, 2007)



ekil5: 2071 2100 yllar arasndaki k scaklklarndaki deiim tahmini (C)
(Apak ve Ubay, 2007)

ADAPTASYON YNTEMLER
klim deiiklii, kar sezonunu ve kar kalnlklarn azaltaca iin k turizmini
ciddi ekilde tehdit etmektedir. klim deiikliinin olumsuz etkilerini
azaltabilmek iin yaplmas gerekenler sera gaz emisyonlarnn azaltlmas
(mitigation) ve deiecek olan yeni koullara sektrn adapte edilmesidir.
Turizm sektrndeki emisyonlar, tesislerden ve zellikle de ulamdan
kaynakldr. kayak tesislerdeki enerji tasarrufunun salanmas, alternatif enerji
kaynaklarnn kullanm, s izolasyonunun yaplmas ve toplu tamacl
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

167
kullanlmas gibi nlemler sera gaz emisyonlarnn azaltlmasna yardmc
olacaktr (Scott, 2003).
Turistlerin iklim deiikliinin etkilerine kar kendilerini adapte etme sreci
olduka hzl olacaktr. Anket almalarndan elde edilen sonulara gre
turistlerin verecei tepkiler genellikle gidecekleri kayak tesisini deitirme veya
daha az kayak yapma eklinde olacaktr (Brki, Elsasser, Abegg ve Koenig,
2005). Buna kar kayak tesislerinin adaptasyon sreci daha uzun olacaktr.
Kayak tesislerinin iklim deiiklii nedeniyle gelecekte oluacak yeni koullara
uyum salayabilmeleri ve ticari olarak varlklarn srdrebilmeleri iin
gelitirmeleri gereken stratejiler ekil-6da gsterilmitir (Elsasser ve Brki,
2002). Adaptasyon stratejisi olarak doru bir yntem olmasa da kadercilik
anlayyla kayak tesisi hibir ey olmam gibi iletilmeye devam edilebilir veya
tamamyla sektrden ekilebilir. Ancak denenmesi gereken stratejiler ya kayak
turizminin alternatiflerini gelitirmek ya da mevcut kayak tesisini gelitirmek
olmaldr. Kayak turizmine alternatif olarak kar bamll olmayan aktiviteler
gelitirilebilir (rnein im kaya, im hokeyi gibi) veya turizm sezonu tm yla
yaylabilir. Kayak tesislerini gelitirebilmek iin de yapay kar reten kar
makinelerinin kullanm, kayak tesisinin daha yksek bir yere tanmas ve
kayak pistinin eimlerinin yeniden tasarlanmas dnlebilir. Ancak yapay kar
retilmesi pahal bir yntem olup ksa vadede ekonomiktir ve evreye verdii
zararlar da unutulmamaldr (Alcamo vd, 2007). Kayak tesislerinin daha yksek
bir yere tanmas tesisin varln daha uzun bir sre srdrmesini salayabilir
fakat yksek yerlere ulamdaki zorluklar, atksularn ve kat atklarn bertaraf
edilmesi ve dier evre sorunlar zlmesi gereken dier problemler olarak
ortaya kacaktr. Kayak pistlerindeki eimlerin yeniden tasarlanp pistler kayak
sporlar iin daha elverili hale getirilebilir. Eimlerin yeniden tasarlanmas
srasnda Corafi Bilgi Teknolojilerinin (CBS) salayaca olanaklardan da
yaralanmak mmkndr. Son olarak, her ne kadar ak arazideki kayak
tesislerinin yerini tutmasa da kapal kayak tesislerinin ina edilmesi ve
kullanlmas da bir dier adaptasyon stratejisidir (Elsasser ve Brki, 2002).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
168

ekil6: Adaptasyon stratejileri (Elsasser ve Brki, 2002den uyarlanmtr)

TARTIMA VE SONU
Antropojenik sera gaz emisyonlar sonucunda atmosferdeki doal sera etkisi
kuvvetlenmi ve buna bal olarak iklim deiiklii sreci balamtr. klim
deiikliinin olumsuz etkileri pek ok sektrde gzlenecek, turizm sektr de
bundan payna deni alacaktr. Turizm iklim ve hava durumuna bal bir sektr
olmasna ramen iklim deiiklii turizmciler tarafndan ihmal edilmi olup bu
konuda yaplan almalarn says yok denecek kadar azdr. Benzer ekilde
iklim deiiklii ile ilgilenenler de iklim deiiminin turizme etkilerini ihmal
etmilerdir. evre ve Orman Bakanlnn 2007 ylnn banda yaynlad
Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildiriminde turizm konusuna hi
deinilmemitir. Kltr ve Turizm Bakanl da Trkiye Turizm Stratejisi 2003
ve Eylem Plan 2007 2013 raporlarn hazrlam k turizmi ile ilgili master
plan yaplacan belirtmitir. Ancak iklim deiiklii ve turizm sektrnn
bundan ne ekilde etkilenecei hakknda Kltr ve Turizm Bakanlnn da
herhangi bir almas ne yazk ki bulunmamaktadr.
Kayak ve dier k sporlar dorudan iklime baldr. K turizmi, kayak ve k
sporlar ile zdelemi olup k turizmi faaliyetlerini ancak yeterli miktarda kar
ya ile srdrebilir. Bir turizm merkezinin iklim deiikliinden ne ekilde
etkilenecei, iklim deiikliinin etkileri gzlenmeye balandktan sonra
rakiplerine kar hangi konumda olduuna baldr. Alp Himalaya sra dalar
zerinde bulunan Trkiyede pek ok nemli kayak tesisi bulunmakta ve bu
Adaptasyon Stratejileri
Kayak
Turizminin
Kadercilik
Kayak Turizmi
Alternatifleri
Sbvansiyon

Yapay Kar
Yapm
Yksek
Arazilerin
Gelitirilmesi
Kayak
Eimlerinin
Tasarlanmas

birlii
Yllk Destek
Tek Destek
Kar
Bamll
Olmayan
Yl Boyu
Turizm
Olduu Gibi
Devam
Kayak
Turizmini
ptal Et
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

169
tesislerin deniz seviyesinden ykseklikleri Alpler zerindeki tesislere kyasla
olduka fazladr. klim deiikliinin etkileri ilk nce dk rakml kayak
merkezlerinde gzlenecei iin lkemiz Avrupadaki dier tesislere kyasla
avantajl durumdadr.
klim deiikliine bal olarak gelecekte ortalama scaklklarn artmas ve k
yalarnn azalmas k turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyecektir. Trkiye
klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildirimine gre 2100 ylna kadar k
scaklklarnda 2.5 3 Cye varan artlar ve kar kalnlklarnda da 20 cmye
varan incelmeler ngrlmektedir. K yalarnn azalmas ile kar sezonu
ksalacak ve kar kalnlklar da azalacaktr. Bylelikle dk rakml kayak
tesisleri er ya da ge sektrden ekilmek durumunda kalacaklardr. Daha
yksekte kalan turizm merkezleri ise ancak uygun adaptasyon yntemleri ile
varlklarn srdrebileceklerdir. Yapay kar retilmesi, pist eimlerinin yeniden
tasarlanmas, kayak merkezlerinin daha yksek yerlere tanmas veya kar
bamll olmayan dier aktivitelerin gelitirilmesi uygun adaptasyon
yntemleri arasnda saylabilir. Ancak dikkat edilmesi gereken en nemli nokta,
iklim deiikliinin olumsuz etkileri gzlenmeden turizm sektrnn yapmas
gerekenin sera gaz emisyonlarn azaltmak olduudur.

















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
170
KAYNAKLAR
Alcamo, J., J.M. Moreno, B. Novky, M. Bindi, R. Corobov, R.J.N. Devoy, C.
Giannakopoulos, E. Martin, J.E. Olesen, A. Shvidenko, 2007: Europe.
Climate Change 2007: Impacts, Adaptation and Vulnerability. Contribution of
Working Group II to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental
Panel on Climate Change, M.L. Parry, O.F. Canziani, J.P. Palutikof, P.J. van
der Linden and C.E. Hanson, Eds., Cambridge University Press, Cambridge,
UK, 541-580.
Apak, G., Ubay, B., 2007, Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildirimi,
Ankara
Breiling, M., Charamza, P., 1999, The Impact of Global Warming on Winter
Tourism and Skiing: A Regionalised Model for Autstrian Snow Conditions,
Regional Environmental Change, 1 (1), 4-14
Brki, R., Elsasser, H., Abegg, B, 2003, Climate Change Impacts on
Tourism Industry in Mountain Areas, 1
st
International Conference on Climate
Change and Tourism, 9-11 April, Djerba, Tunisia
Brki, R., Elsasser, H., Abegg, B, Koenig, U., 2005, Climate Change and
Tourism in the Swiss Alps, Hall, C.M. (Ed.), Tourism Recreation and Climate
Change, Channel View Publications, Great Britain
Doaner, S., 2001, Trkiye Turizm Corafyas, antay Kitabevi, Ankara
Elsasser, H., Brki, R., 2002, Climate Change as a Threah to Tourism in the
Alps, Climate Research, 20, 253-257
EPA, Basic Information, http://epa.gov/climatechange/basicinfo.html,
4.5.2007
Giles, A.R. Perry, A.H., 1988, The Use of Temporal Analogue to Investigate
the Possible Impact of Projected Global Warming on the UK Tourist
Industry, Tourism Management, 19 (1), 7580.
Hall, C.M., Higham, J., 2005, Introduction: Tourism, Recreation and Climate
Change, Hall, C.M. (Ed.), Tourism Recreation and Climate Change, Channel
View Publications, Great Britain
Hamilton, J.M., Madison, D.J., Tol, R.S.J., 2005, Climate Change and
International Tourism: A Simulation Study, Global Environmental Change,
15, 253 266
Harrison, S.J., Winterbottom, S.J., Johnson, R.C., 2005, Changing Snow
Cover and Winter Tourism and Recreation in the Scottish Highlands, Hall,
C.M. (Ed.), Tourism Recreation and Climate Change, Channel View
Publications, Great Britain
IPCC, 2007, Climate Change 2007: The Physical Science Basis,
(Contribution of Working Group I to the Fourth Assessment Report of the
IPCC), Edited by Solomon, S. Qin, D. Manning, M. Marquis,M. Averyt, K.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

171
Tignor, M.M.B. Miller, H.L.Jr. Chen, Z., Cambridge University Pres,
Cambridge
ncekara, A., 1998, Dou Anadoluda K Turizmi ve Gelime Olanaklar,
TO Yayn, Yayn No:18, stanbul
Koenig, U., Abegg, B., 1997, Impacts of Climate Change on Winter Tourism
in the Swiss Alps, Journal of Sustainable Tourism, 5 (1), 46-58
Scott, D., 2003, Climate Change and Tourism in the Mountain Regions of
North America, 1
st
International Conference on Climate Change and
Tourism, 9-11 April, Djerba, Tunisia
Scott, D., McBoyle, G., Minogue, A., 2007, Climate Change and Quebecs
Ski Industry, Global Environmental Change, 17, 181-190.
TCKTB (T.C. Kltr ve Turizm Bakanl), Trkiyede Turizm Yatrm
Olanaklar ve Yatrm Sreci, T.C. Kltr ve Turizm Bakanl, Yatrmlar Gn.
Md. Ankara
TCKTB2 (T.C. Kltr ve Turizm Bakanl), (2007), Trkiye Turizm
Stratejisi 2003 Eylem Plan 2007 2013,
http://www.kultur.gov.tr/TR/dosyagoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=185004
&DOSYAISIM=TTStratejisi2023.pdf, Eriim: 22.10.2007
Turkey Dymanic Map, http://www.snow-
forecast.com/maps/turkey_dynamical.shtml, Eriim: 22.10.2007
Trke, M., 2007, Kresel klim Deiiklii Nedir? Temel Kavramlar,
Nedenleri, Gzlenen ve ngrlen Deiiklikler, I. Trkiye klim Deiiklii
Kongresi TKDEK 2007, 1113 Nisan, stanbul
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
172

KLM DEKL VE ENERJ

Nilgn Ercan
TMMOB Kimya Mhendisleri Odas
Enerji Komisyonu yesi

GR

klim deiikliine neden olduu kabul edilen sera gaz salmlarnda en byk
pay, enerji retim ve dnm srelerine aittir. klim deiiklii gibi bir olgu sz
konusu olmasayd da, gnmzde enerji gerek dnyada gerekse lkemizde
sorunlu olan bir alan haline dnmtr. Dnyada ve lkemizde, arlkl
olarak bata petrol olmak zere doal gaz, kmr gibi fosil yaktlara dayal olan
bir enerji arz sz konusudur. Dnyada enerji alanndaki hakim grleri
yanstan Uluslararas Enerji Ajansnn tahminlerine gre, nmzdeki yllarda
da enerji temin srelerinde fosil yaktlarn arl srecektir. Ancak fosil
yaktlarn tkenen kaynaklar olmas, petrol ve doal gaz rezervlerinin dnyann
belli blgelerinde younlam olmas, bu rezervlerin ve ticaret yollarnn
kontrol iin dnyada savaa ve igale kadar giden mdahalelerin yaanmakta
olmas, petrol fiyatlarnn belirsizlii gibi faktrler fosil yaktlara dayal enerji arz
sistemlerinin gvenliini ve srdrlebilirliini tehlikeye drmektedir. Bunun
sonucunda bugne kadar ekonomik olarak grlmeyen kaynaklara ynelme, Ar-
Ge faaliyetleri, yeni teknolojilerin ve kaynaklarn devreye girii vb gelimeler de
beklenmektedir.
Enerji alannda yaanan arz gvenlii sorununa ek olarak, fosil yaktlarn
kullanmnn, kkrtdioksit, partikl maddeler gibi kirleticilerin salmnn yan
sra, iklim deiikliinin balca nedeni olarak grlmesi yeni bir kstlayc faktr
ortaya karmaktadr. Bu konuda bata karbondioksit olmak zere sera gaz
emisyonlarnn azaltlmas giriimleri enerji sektrndeki politikalar etkileyecek
nemli bir faktr olacaktr. Ayrca henz ok fazla gndeme gelmese de, enerji
sektrnn de iklim deiikliinin muhtemel sonularndan etkilenmesi sz
konusudur. Bu nedenle, iklim deiiklii, enerji arznda fosil yaktlara ve byk
lde ithalata baml olan, enerji ihtiyac hzla artan Trkiye asndan da kritik
bir konu olarak grnmekte, bu konuda izlenecek programlarn oluturulduunu
ve uygulamaya ynelik admlarn atldn sylemek mmkn olamamaktadr.




KRESEL KLM DEM VE TRKYE

173

DNYADA ENERJDEN KAYNAKLI SERA GAZI EMSYONLARINA LKN
NGRLER

Petroln ve doal gazn dnyada blgeler ve lkeler arasnda eitsiz dalm
olmas, fosil yaktlarn sonlu, tkenmekte oluu, enerji kaynaklarnn
fiyatlarndaki sramalar, yanmalar sonucunda ortaya kan kkrtdioksit, azot
oksitler gibi kirleticilerin yan sra gnmzde iklim deiikliinin nedeni olarak
grlen sera gazlarnn en nemli arln tekil eden karbondioksitin olumas
bu kaynaklara dayal enerji arz sistemlerinin srdrlebilirliini sorunlu hale
getirmitir.
Fosil yaktlarn bu zelliklerinin yan sra, zor kullanm yoluyla yaama geirilen
ve arz gvenliini riske sokan siyasi programlar da sz konusudur. ABD,
zengin petrol ve doal gaz rezervlerine sahip Orta Dou ve Orta Asya,
Kafkasya blgelerini ve petroln gei yollarn kontrol altna almak amacyla
Byk Ortadou projesi gibi projeleri askeri g kullanarak ve blge halklarnn
arasndaki etnik, dinsel ayrlklar krkleyerek yaama geirmeye almakta,
bu giriimlerini tm dnyann gzleri nnde sergilemektedir.
Dier yandan ABD karsnda askeri g asndan yeterince gl olmayan
unsurlar da, enerji arz gvenlii konusunda baka admlar atmaya
almaktadr. ABnin yenilenebilir enerji kaynaklarna ynelik politikalarn, bu
alanda yapt yatrmlar, gelitirdii imalat, hizmet sektrleri ve kampanyalar
sadece evre dostu enerji temin sreleri olarak grmek ok da yeterli
deildir. Zira ABnin Toplam Haslasnn yaklak % 2.1ini oluturan, 2005
ylnda 8.89 milyar Euro kazan elde edilen, piyasa bykl 2010 ylnda
14.54 milyar Euroya ulamas beklenen ve 3.5 milyon kiilik istihdam olan bu
sektrden, ABnin ihracat yoluyla kazan salama beklentisi iinde olduu da
aktr.
1

Uluslararas Enerji Ajans(UEA) gibi kurulularn yaptklar ileriye ynelik
tahminlerde 2030 yllarna kadar fosil yaktlarn arln koruyaca
grlmektedir.
Uluslararas Enerji Ajansnn Referans Senaryo (RS)da yapt tahminlere
gre, fosil yaktlarn kullanmnn artmas sonucunda, 2005 -2030 yllar
arasnda enerjiden kaynaklanan karbondioksit emisyonlar % 57 orannda
artarak, 26 Gtondan 42 Gtona kacaktr. zellikle ABD, in, Rusya ve
Hindistann emisyonlar sz konusu emisyon artnn yaklak te ikisini
oluturacaktr. inin 2007 ylnda ABDyi geerek en fazla karbondioksit yayan
lke olaca tahmin edilmektedir. Hindistann da 2015 yl civarnda emisyon
miktar asndan dnyada nc lke olmas beklenmektedir. Ancak bu
artlara ramen, inin 2030 ylndaki kii bana den emisyon miktarnn,

1
Frost&Sullivan
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
174
ABDninkinin % 40, OECDninkinin te ikisi kadar olaca tahmin edilmektedir.
Hindistandaki kii bana den emisyon ise ok daha az olacaktr.
2


Alternatif Politika Senaryosu(APS)nda ise, verimliliin iyiletirilmesi, ekonomide
yapsal deiiklikler, yakttaki deiimler vb nlemler sonucunda, kresel
emisyonlarn 2020 ylnda kararl hale gelmesi, ve 2030 ylnda 34 Gtona
ulaarak Referans Senaryoya gre % 19 seviyesinde bir azalma olmas
ngrlmektedir. Alternatif Senaryoda 2030 ylndan sonra da emisyonlardaki
azalmann srmesi ve karbondioksit konsantrasyonunun 550 ppm
3

seviyesinde kararl hale gelmesi amalanmaktadr. Hkmetleraras klim
Deiiklii Panelinin (HDP) en iyi tahminlerine gre bu konsantrasyon, sanayi
ncesi dnemlere gre 3 Clik bir arta karlk gelmektedir.
Ortalama scaklkta 2.4 C dzeyinde bir art iin ise karbondioksit
konsantrasyonunun 450 ppm civarnda tutulmas gerekmektedir. Bunun iin
CO
2
emisyonlarnn 2015 ylnda pik yapmas, 2050ye kadar 2000 yl
seviyesine gre % 50 ile % 85 arasnda azaltlmas gerekmektedir. Bu amala
enerjiden kaynakl CO
2
emisyonlarnn 2030 ylnda 23 Gt a drlmesi
gereklidir. Bu deer, RSye gre 19 Gt, APSna gre 11 Gt daha dktr.
Emisyonlarn, sanayi, binalar ve ulamda fosil yakt kullanmlarndaki verimlilik
dzeylerinin iyiletirilmesi, yenilenebilir kaynaklara ynelme, elektrik retimi ile
sanayide CO
2
tutma ve depolama teknolojilerinin yaygnlatrlmas ile
azaltlabilecei ngrlmektedir
.
Bu amala devreye sokulacak yntemler arasnda nkleer enerji de
saylmaktadr. Ancak bilindii zere, nkleer enerjinin kresel snmaya kar bir
nlem olamayaca ynnde kar grler de bulunmaktadr.

DNYADA KLM DEKLNN GNDEME GELMES VE SERA
GAZLARI
Kresel ortalama scaklklarn, 2005 ylndan geriye doru giden 100 yl iinde
0.74 0.18 C ykseldii saptanmtr. Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli,
20. yyn ortalarndan itibaren kresel ortalama scaklklarda gzlenen bu artn
byk ksmnn byk olaslkla antropojenik sera gaz konsantrasyonlarndaki
gzlenen arttan kaynakland sonucuna varmaktadr. Gelimi lkelerin
ulusal bilim kurulular ile en az 30 bilim akademisi ve topluluu bu sonular
onaylamakta, ancak baz bilim adamlar ise HDPnin baz bulgularna
katlmadklarn beyan etmektedir.
Baz projeksiyonlara gre, 21.yyda ortalama kresel yeryz scaklnn, 1.1
ile 6.4 C daha ykselecei ngrlmektedir. Deerler arasndaki fark, farkl

2
World Energy Outlook 2007

3
ppm= milyonda bir
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

175
sera gaz emisyon senaryolar ve farkl iklim duyarll modelleri
kullanlmasndan kaynaklanmaktadr.
klim deiikliine neden olan sera gazlar olarak karbondioksit (CO
2
), metan
(CH
4
), diazotmonoksit (N
2
O), hidroflorokarbonlar (HFC), perflorokarbonlar
(PFC), kkrthekzaflorr(SF
6
) saylmaktadr. Ozon tabakasn etkileyen
klorofloro karbonlar da Montreal Protokolnde yer almaktadr. Sera gazlarnn
bir blm normal olarak atmosferde bulunan gazlardr. Ancak zellikle sanayi
devrimi sonrasnda atmosferdeki miktarlar ok artmtr. Halen sorun olarak
grlen durum, insan faaliyetleri sonucu oluan (antropojenik) emisyonlardaki
arttr.
Bilim adamlar tarafndan, ok nceki yllarda iklim deiikliine ilikin ilk
iaretler verilmitir. 1824 ylnda Joseph Fourier, atmosfer olmasayd
yeryznn varolan durumundan ok daha souk olacan hesaplamtr.
1859 ylnda Tyndall baz gazlarn infrared radyasyonunu bloke ettiklerini
bularak, bu gazlarn konstantrasyonundaki deiimlerin iklim deiikliine
neden olabileceini ileri srmtr.
1896 ylnda sveli bilim adam Arrhenius insan kaynakl CO2 emisyonlarnn
kresel snmaya etkisi konusunda ilk hesaplamalar yapmtr.
Daha sonraki yllarda bu konularda eitli bilimsel almalar srdrlm,
nihayet 1979da I.Dnya klim Konferans dzenlenmitir. Sre, bundan sonra
aada sralanan nemli aamalar ile gelimitir:
1988de BM evre Program ve Dnya Meteoroloji rgt tarafndan
Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli oluturulmutur.
1990da II.Dnya klim Konferans dzenlenmitir.
1992 Rio zirvesinde BM klim Deiiklii ereve Szlemesi (DS)
imzaya almtr.
1994te BM DS yrrle girmitir.
1997de Taraflar Konferansnda Kyoto Protokol kabul edilmitir.
Rusyann taraf olmasnn akabinde 2005te Kyoto Protokol yrrle
girmitir.

klim deiikliinin nedeni olarak grlen sera gazlarnn hangi srelerden/
faaliyetlerden kaynakland aada belirtilmektedir:

CO
2
Emisyonlar: Yakt Tketimi, Endstriyel Sreler
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
176
CH
4
Emisyonlar: Yakt Tketimi, Kmr madencilii, Ham Petroln tanmas,
Endstriyel sreler,
Tarmsal faaliyetler, atklar
N
2
O Emisyonlar: Yakt Tketimi, Endstriyel sreler, Tarmsal faaliyetler
(Tarmsal artklarn yaklmas)
HFC,PFC ve SF
6
emisyonlar: Endstriyel srelerde zc kullanm ve
halokarbonlarn retimi

Aada Tablo-1de, sera gazlarnn kresel snmaya katks ve atmosferde
kalma sreleri asndan karlatrlmas yer almaktadr. Genel olarak sera gaz
emisyonlarna ait veriler, karbondioksit edeeri zerinden verilmektedir.

KYOTO Protokolndeki
sera gazlar
Kresel Isnma
Potansiyeli
Atmosferde Kalma
Sresi (yl)
CO2 1 5-200
CH4 21 12
N2O 310 114
HFC, PFC 140-12 000 2- 50 000
SF6 23 900 3 200

Tablo-1 Sera Gazlarnn Kyaslanmas

Enerjiden kaynaklanan sera gazlar ise aada belirtilen srelerde ortaya
kmaktadr:

A)Yakt Tketimi
1-Enerji endstrileri (Termik santrallar, petrol rafinerileri, kmr, gaz gibi enerji
hammaddesi retimi)
2-malat ve inaat sektrnde enerji amal yakt tketimi (demir-elik, imento,
kimya, kat , gda ve dier)
3-Ulatrma (Sivil havaclk, kara-demir-deniz yolu tamacl)
4-Dier (Konut ve iyerlerinde snma amal yakt tketimi)

B)Yaktlardan Kaynaklanan Kaaklar
1-Kmr madenciliinden kaynaklanan salmlar
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

177
2-Petrol ve doal gaz tamacl

SERA GAZI EMSYONLARININ YILLARA GRE DEM

1
4
,
9
1
1
,
4
1
1
,
8
0
,
6
7
1
4
,
9
8
1
,
2
3
1
,
4
3
0
,
6
2
0
2
4
6
8
10
12
14
16
Enerji Sanayi Tarm Atklar
1
0
0
0

T
g

C
O
2

e

d
e

e
r
i
1990
2005


Tablo-2 Sektrlere Gre Sera Gaz Emisyon Deiimi Ek-1 lkeleri 1990-2005

BM DS kapsamnda hazrlanan, Ulusal Sera Gaz Envanter Verileri 1990-
2005 dokmannda yer alan verilere gre, OECD, AB ve Pazar Ekonomisine
Gei Srecindeki lkeler (PEGS) olarak kabul edilen eski sosyalist blok
lkelerinden oluan Ek-1 lkelerinin sera gaz emisyonlar, % 2.8 orannda
azalm olup, karbondioksit edeeri zerinden 1990 ylndaki 18.7 bin
teragram (Tg) miktarndan 2005 ylnda 18.1 bin Tg miktarna dmtr.
4

(DS kapsamnda iki trl izleme yntemi olup, bu deer arazi kullanm, arazi
kulanmndaki deiim ve ormanclk (LULUCF) hari olarak hesaplanan
rakamdr.) Ancak lkeler baznda incelendiinde, PEGSde, yaadklar
ekonomik daralmaya bal olarak 1990 ylndaki emisyonlarna gre % 35.2 lik
bir azalma olduu, buna karlk dier Ek-1 lkelerinin emisyonlarnn ayn
dnemde % 11 orannda artt grlmektedir. Kyoto Protokolne gre Ek-1
lkeleri 1990 seviyesine gre sera gaz emisyonlarn en az % 5 azaltmay
taahht eden lkelerdir.
Ayn dnemde enerji sektrndeki duruma bakldnda, sera gaz
emisyonlarndaki en byk artn 1990-2005 yllar arasndaki % 18.1lik oranla
ulatrma sektrnde, en fazla azalmann da, % 16.3 oran ile yaktlardan
kaynaklanan kaaklarda olduu grlmektedir. Enerji endstrilerinde ufak bir
ykselme olurken, imalat sanayi ve inaat sektrndeki enerji kullanmnda %
5lik bir azalma olmutur.



4
Bin Teragram= Bir milyar ton
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
178
TRKYENN SERA GAZI EMSYONLARI VE KLM DEKL BRNC
ULUSAL BLDRM

DS eklerinde gelimi lke olarak kabul edilen Trkiye, gelimi lkelerin sera
gaz salmlarn 1990 seviyesine indirme, gelimekte olan lkelere mali ve
teknolojik yardm yapma gibi ykmllkleri bulunduundan uzun sre DSne
taraf olmamtr. Nihayet, OECD ve AB lkelerinin taraf olduu Ek-IIden
kmasnn ve zel koullarnn dikkate alnarak Ek-I lkesi olarak kalmasnn
29 Ekim-6 Kasm 2001 tarihlerinde Marakete yaplan 7. Taraflar
Konferansnda kabul edilmesi zerine, Trkiye 2003 ylnda TBMMden
geirilen ilgili Kanun uyarnca BMye bavurmu ve 24 Mays 2004 tarihinde
DSne taraf lke olarak kabul edilmitir.

CO
2
emisyonu
(Milyon ton)
Kii bana
CO
2
emisyonu
(ton)
Toplam Sera
Gaz
emisyonu
(milyon ton)
Kii bana
Sera Gaz
emisyonu
(ton)
AB-15 3,447 9.0 4,180 10.
AB-25 4,064 9.0 4,925 11.0
OECD 12,780 11.1 ---- ----
EK-1lkeleri 14,289 12.2 17,288 14,7
PEGS D 11,633 13.4 13,855 16.0
Dnya 24,983 4,0 ----- ----
TRKYE 231 3.3 286.3 4.1

Tablo- 3 Trkiyenin sera gaz emisyonlarnn dier lkelerle karlatrlmas
(Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildiriminden alnmtr)

Bu arada Trkiye DS kapsamnda klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildirimini
(DBUB) hazrlayarak 2007 ylnn banda BMye gndermitir. Sz konusu
Belge uluslararas ve ulusal lekte balayc olduundan, iindeki verilerin bir
blm deimi olmakla birlikte, bu bildiride kullanlmtr. Bu almadan
alnm olan, Trkiyenin sera gaz emisyonlarna ilikin gstergeler Tablo-3te
dier lkelerle karlatrlmaktadr. Bu Tablodan grlecei zere, Trkiyede
kii bana den karbondioksit emisyonu, AB, OECD ve EK-1 lkeleri
ortalamasndan ok dk olup, dnya ortalamasnn da altndadr.
Bu arada ayn almada enerji sektrne ilikin u deerlendirmeler
yaplmaktadr:
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

179

Trkiyenin ekonomik bymesine paralel olarak enerji, zellikle elektrik enerjisi
talebi art yksektir. Trkiyenin 1990-2004 yllar arasnda genel enerji talebi,
yllk ortalama % 3.7 art hz ile 1990 ylndaki 53 mtoe deerinden 2004
ylnda 87.8 mtepe ykselmitir. Ayn dnemde, elektrik talebi de yllk ortalama
% 7.2 gibi yksek bir oranda artm, retim 1990 ylnda 57.5 TWh iken 2004
ylnda 150.7 TWh olmutur. Buna karlk net elektrik tketimi 1990 ylnda 46.8
TWh, 2004 ylnda 120.3 TWh olarak gereklemitir. 1990 ylnda kii bana
net elektrik tketimi 834 kWh, brt elektrik tketimi 1,012 kWh iken, bu rakamlar
2004 ylnda srasyla 1,703 kWh ve 2,108 kWh olmutur.
DBUBde verilen bilgilere gre, Trkiyede enerji younluu Birincil Enerji
Kaynaklar Arzna dayal olarak yaplan hesaplamalar zerinden 1990 ylnda
(2000 fiyatlar ile) 0.377 toe/1000 ABD Dolar iken 2004 ylnda 0.382 toe/1000
ABD dolar olmutur. lkemizdeki enerji younluu, 0.32 toe/1000 ABD dolar
olan dnya ortalamasna nispeten yakn seyrederken, 0.20 toe/1000 ABD dolar
olan OECD lkeleri ortalamasnn zerindedir. Sanayi sektrleri arasnda en
yksek enerji younluuna sahip olanlar demir- elik ve imento sektrleridir.
Sz konusu Belgede, Trkiyenin enerjiden kaynaklanan sera gaz salmlarn
azaltmak iin aadaki konularda nlem almaya yneldii ifade edilmektedir:
-Enerji verimliliini iyiletirmek ve enerji tasarrufuna ynelik nlemleri tevik
etmek,
-Enerji arznda yenilenebilir enerji kaynaklarnn payn arttrmak,
-Yksek karbonlu yaktlardan dk karbonlu yaktlara ynelmek ve emisyonlar
azaltacak nlemleri uygulamaya sokmak.
Enerji arznda gvenilirlii ve enerji kaynaklarnda eitlilii salamak iin, yerli
kaynaklar olan kmr ve hidrolik kaynaklarn optimum kullanm ile alternatif ve
yenilenebilir kaynaklarn kullanmnn arttrlmasna ncelik verilmekte olduu
belirtilmektedir.
Ayrca gelecekteki alternatif kaynaklar arasnda nkleer enerji seeneine de
yer verildii, Referans Senaryoya gre 2020 ylnn sonuna kadar Trkiyenin
nkleer santral kurulu gcnn 4500- 5000 MW olaca belirtilmektedir.
Ulusal Bildirimden, sera gazlarn azaltmak iin aadaki alanlarda
iyiletirmeler yaplmasnn amaland anlalmaktadr.
Konvansiyonel elektrik sistemindeki iyilemeler: Bu alanda sera gaz
emisyonlar konusunda mevcut santrallardaki rehabilitasyon projesi ile verimlilik
art salanaca ve bunun da sera gaz emisyonlarnn azaltmna katkda
bulunmasnn beklendii belirtilmektedir.
Kombine Is ve G Santrallar (Kojenerasyon): statistiklere gre, 2005 yl
sonu itibariyle s-g santrallarnn toplam gcnn 3, 608 MW, bir dier
deyile Trkiye toplam kurulu gcnn % 9.8i olduu, ETKBnin ngrlerine
gre kojenerasyona dayal elektrik retiminin paynn 2020 ylnda % 12.2ye
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
180
ykselecei ve yeni kojenerasyon kapasitesinin tamamnn doal gaza dayal
olaca ifade edilmektedir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Tevik Edilmesi: lkemizde enerji
sektrne ilikin verilere bakldnda, 2004 ylnda toplam birincil enerji arz
iinde yenilenebilir enerjinin paynn % 12.3, elektrik retimi iindeki paynn %
31 olduu grlmektedir. Trkiyede yaygn olarak kullanlan yenilenebilir enerji
kaynaklar, elektrik retiminde hidrolik, snmada ise odun, hayvan ve bitki
artklarndan oluan konvansiyonel biyoktledir. Bu konuda, yenilenebilir enerji
kaynaklarnn kullanmn arttrmak amacyla karlan 5346 sayl Yenilenebilir
Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi retimi Amal Kullanmna ilikin Kanun
18 Mays 2005 tarihli Resmi Gazetede yaynlanarak yrrle girmitir.
Enerji Verimlilii : DBUBnde lkemizde 2004 ylnda Enerji Verimlilii
Stratejisi gelitirildii, bununla nihai enerji tketicisi durumundaki sektrlerde
enerji verimliliinin iyiletirilmesinin amaland, bu amala devletin, idarelerin
ve belediyenin desteklenmesi, nihai tketicilere ve snai kurululara teknik/mali
yardm salanmas, mevcut kurumsal yap ve yasal erevenin
glendirilmesinin ngrld ifade edilmektedir.

ULUSAL BLDRMDE SERA GAZI EMSYON TAHMNLER
Ulusal Bildirimde enerji sektrnden kaynaklanan sera gaz emisyonlar
tahminleri ve etki azaltma senaryolar da yer almtr. Referans Senaryoya
gre, 2005 ylnda 92 Mtoe olan toplam birincil enerji kaynaklar arznn yllk %
6.1 artla 2020 ylnda 223 Mtoe deerine ulamas beklenmektedir. Yllar
iinde birincil enerji kaynaklarnn dalm Tablo-4de verilmektedir. Birincil
enerji kaynaklarnn dalm 2005 ylnda % 29 kmr, % 37 petrol, % 22 doal
gaz, % 4 hidrolik enerji ve & 8 yenilenebilir enerji kaynaklar eklinde iken, 2020
ylnda bu dalmn % 37 kmr, % 27 petrol, % 23 doalgaz, % 4 hidrolik, % 5
yenilenebilir enerji kaynaklar ve % 4 nkleer enerji olmas beklenmektedir. Bu
yllar arasnda yenilenebilir enerji kaynaklar arznda yaklak 1,5 kat bir art
olmakla birlikte toplamdaki paynn decei ngrlmektedir. Bu arada karbon
younluu asndan en bata gelen kaynak olan kmrn toplam enerji arz
iindeki paynn hzla artaca, bu artta ithal kmrlerin de nemli bir paynn
olaca anlalmaktadr.


Enerji Kayna mtep 2003 2005 2010 2015 2020
Ta kmr/kok 12.902 16.153 25.170 31.653 49.477
Linyit/asfaltit 9.616 11.301 18.509 24.712 32.372
Petrol 31.804 34.073 42.212 49.576 60.215
Doal gaz/LNG 19.451 20.331 30.455 41.054 51.570
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

181
Hidrolik 3.038 3.602 4.903 7.060 9.419
Nkleer 0 0 0 8.230 8.230
Yenilenebilir 6.964 6.820 7.312 8.243 10.323
thal edilen elektrik 48 0 0 0 1.398
TOPLAM 83.825 92.281 128.562 170.528 223.003
Tablo-4 Referans Senaryoya Gre Birincil Enerji Arz, Kaynak: DBUB

Ulusal Bildirimde yer alan bilgilere gre, toplam nihai enerji tketimi de yllk
ortalama % 5.8 orannda artarak 2003 ylndaki 67.9 Mtoeden 2020 ylnda
176.6 Mtoe deerine ulaacaktr. Aada herhangi bir nlem alnmamas
durumunda yllar iinde sektrlere gre nihai enerji tketimi verilmektedir.

Sektr
mtep
2003 2005 2010 2015 2020
Sanayi 26.117 27.003 41.646 55.508 76.408
Konut 19.634 21.648 29.015 38.503 47.542
Ulatrma 12.395 14.298 19.915 26.541 34.037
Tarm 3.086 3.475 4.368 5.441 6.751
Enerji d 2.098 2.202 2.514 2.844 3.220
Kiisel
kullanm
4.558 4.807 5.967 6.997 8.593
TOPLAM 67.887 73.433 103.425 135.834 176,551

Tablo-5 nlemler Gzetilmeyen Senaryo(Referans Senaryo), Sektrlere Gre
Nihai Enerji Tketimi, DBUB
Bu arada TEA tarafndan yaplan almalarda da elektrik enerjisi talebinde
ise yksek bir art hz ngrld anlalmaktadr. Yaplan projeksiyonlarda,
dk talep senaryosunda yllk % 6, yksek talep senaryosunda ise yllk %
8.4lk art ngrlmektedir.

Trkiyenin elektrik enerjisi kurulu gc, yaplan retim planlamasna bal
olarak 2007-2016 yllar arasnda enerji kaynaklarna gre aadaki ekilde
olacaktr. Buradan da grlecei zere, iletmede, ina halinde, lisans alm,
ngrlen tarihlerde devreye girmesi beklenen santrallar zerinden yaplan
almada, 2007 yl kurulu gc iinde kat yaktlarn pay % 25, doal gazn
pay % 34 iken hidrolik dahil yenilenebilir kaynaklarn pay % 33.5 civarnda
grnmektedir. Ancak bu orann % 32si hidrolik kaynaklara dayaldr. Rzgar %
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
182
1.3, biyogaz ve atklar % 0.085, jeotermal % 0.1 paya sahiptir. Gelecee ynelik
planlarda da hidrolik hari dier yenilenebilir kaynaklara dayal santrallarda
fazla bir art ngrlmedii anlalmaktadr.

Tablo-6: 2007-2016 Yllar Arasnda Enerji Kaynaklarna Gre Trkiye Elektrik
Kurulu Gc Kaynak: TEA

Sz konusu retim planlamasna gre, santrallarn proje retim kapasiteleri de
Tablo-7 de verilmektedir.

Tablo-7: 2007-2016 Yllar arasnda Santrallarn Proje retim Kapasiteleri
Kaynak: TEA
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

183

DBUBde, Referans Senaryoya gre toplam CO
2
emisyonlar 2003-2020 yllar
arasnda yllk % 6.3lk bir art gsterecek ve 2020 ylnda 604.3 milyon ton
olacaktr. Elektrik talebinin hzla bymesi ve kat yaktlarn bu sektrdeki
arl sonucunda en belirgin art enerji sektrnde olacaktr. Elektrik
sektrnde doalgaz, nkleer enerji ve rzgar enerjisinin artan oranlarda
kullanlmasna karlk enerji sektrndeki yakt tketiminin % 36s elektrik
sektrnde gerekleecektir. Karbondioksit emisyonlar asndan inceleme
dneminde sanayi sektrnn toplamdaki paynn aa yukar % 32-33
seviyesinde kalaca, ulatrma, konut ve tarm sektrlerinin paylarnda ise hafif
gerilemeler olaca ngrlmektedir.
nlem Gzetilmeyen Senaryoya gre yaplan tahminler zerinden hesaplanan
edeer karbon emisyonlar aadaki Tablo-8de verilmektedir.


MTCE*
Emisyon
Kayna
1990 1995 2000 2003 2005 2010 2015 2020
Elektrik 9.311,72 12.952,7
5
21.011,4
3
20.297,9
5
22.379,5
0
31.887,0
3
41.538,50 60.751,51
Sanayi 10.291,3
6
11,508,0
9
16.423,9
5
18.471,7
7
20.644,0
6
31.661,0
4
40.183,72 53.867,75
Ulatrma 7.245,33 9.175,43 9.933,63 10.243,6
3
11.842,9
4
16.487,3
3
21.948,30 28.093,68
Konutlar(dier
)
8.872,79 9.918,76 10.404,8
1
9.857,15 9.182,99 13.331,8
3
16.624,33 18.749,79
Tarm 2.614,46 3.287,80 4.106,22 5.103,88
Arz 460,12 1.058,44 1.206,72 1.342,53
Toplam 35.721,2
0
43.555,0
4
57.773,8
2
58.870,5
0
67.124,0
6
97.713,4
7
125.607,7
8
167.909,1
6
* milyon ton karbon edeeri
Not: Tarm sektrndeki emisyonlar bu sektrde kullanlan yakttan, arz
sektrndeki emsiyonlar ise madencilik faaliyetlerinden (ounluk metan)
kaynaklanmaktadr.

Tablo-8 nlemler Gzetilmeyen Senaryo(Referans Senaryo), Sektrlere Gre
Edeer Karbon emisyonlar



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
184
nlem Alnan Senaryo ve Politika ile nlemlerin Etkisi

Elektrik leri Etd daresi tarafndan yaplan almalar sonucunda, talep
ynetimi ile enerji talep art hznn azaltlabilecei varsaylmaktadr. Bu
almada ulatrma sektrne ait veriler bulunmad iin, sanayi ve konut
sektr zerinden varsaymlar yaplmtr.
Talep Ynetimi uygulanmas halinde 2020 ylnda genel olarak konut nihai
tketiminin 4.8 Mtoe ya da % 10 dzeyinde daha dk olaca varsaylmtr.

Sanayi sektrnde ise 2020 ylnda nihai tketimde 11.5 Mtoe ile % 15lik bir
d olaca ngrlmtr.
nlemler Gzetilen Talep Ynetimi Senaryosunda, 2020 ylna gelindiinde
enerji, sanayi ve konut sektrlerindeki karbondioksit emisyonlarnda ylda 75
milyon ton, oransal olarak % 12lik bir azalma salanaca varsaylmaktadr. Bu
azalmann sektrel dalm aadaki ekilde ngrlmektedir:

Enerji sektrnde 37.2 Mtoe % 16.8
Sanayi sektrnde 28.7 Mtoe % 14.6
Konut sektrnde 9.4 Mtoe % 14.4

Bu arada, DBUB ncesinde ETKB, EA ve TEA tarafndan, talep taraf
verimliliinin iyiletirilmesini de dikkate alan Enerji Sektrnde Sera Gaz
Azaltm Senaryolar zerinde alma yaplm ve aadaki sonular
alnmtr:

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

185
n.a. 0,55 1.948.022 n.a. 0,59 6.993.980 135,452 350,718
Kojenerasyon
Senaryosu
n.a. 1,30 1.962.588 n.a. 1,33 7.045.343 168,955 346,811 Nkleersiz Senaryo
-113,6 -7,05 1.800.728 -31,6 -7,06 6.462.013 163,298 334,900
Talep Tarafl
Verimliliin Artrlmas
Senaryosu
-114,0 -8,79 1.766.961 -32,0 -8,84 6.338.122 161,057 330,956 Dk Talep Senaryosu
- - 1.937.314 - - 6.953.060 167,861 350,416 Referans Senaryo
M
T
C
E

M
a
l
i
y
e
t

V
e
r
i
m
l
i
l
i

i
(
$
/
t
o
n
)
%

M
T
C
E

A
z
a
l
t

m
K

l
a
t
i
f



M
T
C
E
E
m
i
s
y
o
n
l
a
r

(
1
0
0
0

t
o
n
)
C
O
2
M
a
l
i
y
e
t

V
e
r
i
m
l
i
l
i

i
(
$
/
t
o
n
)
%

C
O
2
A
z
a
l
t

m
K

l
a
t
i
f

C
O
2
E
m
i
s
y
o
n
l
a
r

(
1
0
0
0

t
o
n
)
N
e
t

E
n
e
r
j
i

t
h
a
l
a
t

M
a
l
i
y
e
t
i
1
0
9
2
0
0
0

A
B
D

D
o
l
a
r

T
o
p
l
a
m

E
k
o
n
o
m
i
k

M
a
l
i
y
e
t
M
i
l
y
a
r

2
0
0
0

A
B
D

D
o
l
a
r

S
E
N
A
R
Y
O
L
A
R
Emisyonlar Asndan Senaryolar

TABLO-9 BM klim Deiiklii lk Ulusal Bildirim Enerji Sektrnde Sera Gaz
Azaltm Senaryolar
Kaynak: M.Gler BM klim Deiiklii lk Ulusal Bildirim Enerji Sektrnde
Sera Gaz Azaltm Senaryolar, klim Deiiklii ve Trkiye Paneli, TMMOB
Kimya Mhendisleri Odas, 16 Haziran 2007


Sz konusu almann sonucuna gre,
-Karbondioksit salmn azaltmann en etkin yolu talep taraf verimliliini
arttrmak olmaktadr.
- Nkleer santrallarn retim projeksiyonlarndan karlmas halinde Referans
Senaryoya gre CO
2
salm % 1 orannda artsa da, nkleer santrallar sisteme
3.6 milyar dolar yk getirmektedir. Bu durumda bir ton CO2 nin azaltm maliyeti
39.1 ABD dolar olmaktadr. Bir dier deyile nkleer santrallar karbondioksit
azaltm asndan son derece pahal bir zm olarak grnmektedir.

Sonu olarak, nlem gzetilmeyen Referans Senaryo ile Talep Ynetimi
Senaryosuna gre yllar iindeki sera gaz emisyonlarnn deiimi yukardaki
Tablo-10da verilmektedir.



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
186
Emisyonlar (edeer karbon
Mton)
2003 2005 2010 2015 2020
nlemler Gzetilmeyen
(referans) Senaryo
59.468 67.124 97.713 125.608 167.909
nlemler Gzetilen (Talep
ynetimi) Senaryo
59.468 67.124 92.815 115.560 147.007

Tablo-10 Referans Senaryo ile Talep Ynetimi Senaryosuna gre Sera Gaz
Emisyonlarnn Yllar inde Deiimi ,DBUB

-Talep Ynetimi senaryosunda hem enerji arznn maliyeti decek hem de sera
gaz emisyonlarnda azalma salanacaktr. Bu arada partikl madde,
kkrtdioksit, azot oksit emisyonlar asndan da iyilemeler olacaktr.
-Talep Ynetimi erevesinde 2003-2020 yllar arasndaki toplam sera gaz
emisyonlarnda % 7 orannda bir azalma olacaktr. Bu almada sadece konut
ve sanayi sektrleri dikkate alnm olup, ulatrma sektrne ilikin veriler
yetersiz olduundan almaya dahil edilmemitir. Ulatrma sektr de dikkate
alnrsa iyileme potansiyelinin daha yksek olmas beklenmektedir.
Ancak DBUBdeki bu olumlu ngrlere karlk lkemizde sera gaz
emisyonlar hzla artmaktadr. Trkiye, 2004 yl itibariyle Ek-1 lkeleri arasnda
% 74.4 ile en yksek art oranna sahip lke olmutur. Trkiye statistik
Kurumunun (TK) verilerine gre, 2005 ylnda lkemizdeki toplam sera gaz
emisyonu 312.4 Mt CO
2
e ulamtr. Bu miktar, 1990 ylna gre % 84
orannda bir art demektir. TK verileri, yukarda DBUBde 2005 yl iin yer
alan tahminlerle karlatrldnda, gereklemenin ngrleni olduka nemli
bir oranda at anlalmaktadr. (2005 yl iin DBUB: 67 174.4 MtCe =246.3
Mt CO
2
e ile TK: 312.4 Mt CO
2
e )

Sera Gaz emisyonlarnn sektrel dalm aadaki ekildedir:
5

Enerji % 77
Atklar % 10
Endstriyel Prosesler % 8
Tarm % 5
2005 ylnda toplam CO
2
emisyonlarnn yaklak olarak %92si yaktlarn
yanmasndan kaynaklanmaktadr. CH
4
emisyonlarnn %60nn atk
bertarafndan, %32sinin tarmsal faaliyetlerden, N
2
O emisyonlarnn ise
%51inin endstriyel proseslerden kaynakland grlmektedir.

5
TK Blteni say 91, 14.06.2007

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

187
2005 ylnda enerji kaynakl sektrel CO
2
emisyonu incelendiinde, toplam CO
2

emisyonunun %35inin evrim ve enerji sektrnden, %26snn sanayiden
kaynakland, ulatrma sektrnn %16lk bir paynn olduu ve geri kalan
%15inin ise dier sektrlerdeki yakt tketiminden olutuu grlmtr. Ayn
yl ierisinde toplam emisyonun %8lik oran ise endstriyel proseslerden
kaynaklanmtr.
Trkiyenin 2005 yl emisyon envanterinin TK tarafndan yaynlanm
olmasna karlk, DS kapsamnda ilgili uluslararas sekreteryaya iletilmedii
anlalmaktadr. Zira, DS kapsamnda yllk olarak yaynlanan lke
envanterleri iinde, Yunanistan ve Hrvatistan ile birlikte Trkiyenin de 2005 yl
verilerinin gelmedii belirtilmektedir.

ENERJ SEKTRNDE SERA GAZLARININ AZALTIMI N TEKNOLOJK
SEENEKLER
Enerji kaynaklarna gre sera gaz emisyonlarnn karlatrlmas ekil-1de
verilmektedir.



ekil 1 : Enerji kaynaklarna gre sera gaz salmlarnn karlatrlmas
Kaynak: Enerji Sektrnde Sera Gaz Azaltm alma Grubu Raporu, ETKB
En.leri Gn.Md.2005
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
188
Sera gaz azaltm konusundaki nlemler arasnda balcalar, enerji
verimliliinin iyiletirilmesi, yenilenebilir enerjinin daha etkin kullanm, yeni
teknolojiler, CO
2
tutma ve depolama teknolojileri olarak saylabilir.

Enerjiden kaynakl sera gazlarnn azaltmnda gndeme gelecek teknoloji
seenekleri arasnda unlar saymak mmkndr:

a) Enerji Arz ve Altyaps
Yenilenebilir Enerji ve Yaktlar
Rzgar, jeotermal enerji, gne gzeleri(PV), gne mimarisi, biyoktle, enerji
tarm ve ormancl, artklar ve atklardan yakt olarak yararlanlmas
Enerji Altyaps
letim ve datm teknolojileri, kombine s ve g, enerji depolamas, g
elektronii
Dk salml fosil yakt ve tesisler
Yksek verimli kmr uygulamalar, yksek verimli gaz yakt hcresi, hibrit
sistemler
Hidrojen Enerjisi
Hidrojen enerjisi sistemleri, hidrojen retimi, depolama ve datm, kullanm
ve gvenlii

b) Enerji Kullanm
Ulam
Yeni nesil hibrit tatlar, alternatif yaktl tatlar, kent ii toplu tamaclk,
havaclk
Binalar
Bina aydnlatmas, duvar, at,pencere yaltm, blgesel stma teknolojileri,
verimli snma sistemleri

c)CO
2
d Gazlarn Azaltm
Enerji ve atklardan kaynaklanan metan salmlarnn azaltm,
Dzenli depolama alanlarndan kaynaklanan biyogazn deerlendirilmesi,
kmr madenlerinde metan geri kazanm teknolojileri

d)Sera Gaz Birikimlerinin Azaltlmas
CO
2
Tutma ve Depolama
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

189
Jeolojik aratrmalar, kara ve okyanus teknolojileri
Entegre kmr gazlatrma ile birlikte CO
2
tutma ve depolama teknolojilerinin
gelitirilmesi;
Oksi-yakt (Oxy-fuel )
Bu arada nkleer enerji de iklim deiikliine kar bir zm nerisi olarak
sunulmaktadr.Ancak bu konuda kar grler de vardr. Nkleer santrallar iin
gerekli yaktn zenginletirilmesi ve ilenmesi srasnda fosil yaktlar
kullanlmaktadr. Uranyum rezervlerinin tenr dtke, kullanlan fosil yakt
miktar da artacaktr. Gerek bu nedenlerle gerekse atklarn bertaraf, radyasyon
gvenlii gibi sorunlarnn hala sz konusu olmas nedeniyle nkleer enerjinin
iklim deiikliine bir zm getiremeyecei ynnde dikkate alnmas gereken
grler vardr.
6

YENLENEBLR ENERJ KAYNAKLARI
Sera gazlarnn azaltm asndan nemli potansiyel vadeden zm
yollarndan biri yenilenebilir enerji kaynaklarnn toplam enerji arz iindeki
paynn arttrlmasdr. Ancak Trkiyenin yenilenebilir enerji kaynaklar
alanndaki potansiyelinin gereki bir ekilde irdelenmesi ve gerekleebilir
programlarn oluturulmas nemlidir.
Yukarda birincil enerji kaynaklar arz verilerinden de grlecei zere, lkemiz
birincil enerji arz iinde yenilenebilir kaynaklarn oran % 10 dzeyindedir.
Yenilenebilir enerji kaynaklar, Trkiyenin birincil enerji kayna retiminde
kmrden sonra gelen ikinci kaynaktr. Bunun yaklak yars odun, hayvan ve
bitki artklar gibi konvansiyonel biyoktleden olumaktadr. Bilindii zere odun
snma amal dorudan yaygn olarak kullanlan bir kaynaktr. lkemiz birincil
enerji arz iinde yer alan ikinci yenilenebilir enerji kayna da elektrik
retiminde nemli bir pay olan hidrolik enerjidir.
Hidroelektrik Enerji
Trkiye dnyann teknik yaplabilir hidroelektrik potansiyelinin % 1.5ine sahiptir.
Gemi yllarda toplam elektrik retiminin yaklak % 40 hidrolik kaynaklara
dayal iken, son yllarda bu oran yaklak % 25lere dmtr. Bununla birlikte
hidrolik kaynaklar lkemizde nemini korumaktadr. Hidroelektrik enerji
potansiyeli farkl kategorilerde deerlendirilmektedir. Trkiyenin brt su
potansiyelinin 433 milyar kWh, teknik potansiyelinin ise yaklak 216 milyar kWh
olduu ifade edilmektedir. Ancak, lkedeki nehirlerin genellikle dzensiz akm
artlarna sahip olmas sebebiyle toplam su potansiyeli ile teknik ve ekonomik
olarak yararlanlabilir su potansiyeli arasnda nemli farklar olduu
belirtilmektedir. Trkiyede 26 havzann toplam ekonomik hidroelektrik
potansiyeli, 127 milyar KWh olarak belirlenmitir.
Trkiyede elektrik retiminde hidrolik kaynaklarn nemli bir pay olmakla
birlikte hala lkemizin ekonomik potansiyelinin % 36s kullanlmaktadr.

6
http://www.nuclearspin.org/index.php/Nuclear_is_not_the_Answer_to_Climate_Change
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
190
Trkiyedeki ekonomik kullanlabilir hidroelektrik potansiyelinin deerlendirilmesi
iin bugne kadar yaplan btn almalarda, akarsularn ana kol ve byk yan
kollar ett edilmitir. Kk akarsular ve yan kollar zerinde fazlaca
durulmamtr. DS ve EE nin yapt almalara gre 19 milyar kWh/yl byk
HES ve 19 milyar kWh/yl kk HES potansiyelinin deerlendirilme olana
vardr; bunlarn eklenmesiyle 163 milyar kWh potansiyele ulalmas mmkn
olduu dnlmektedir.
7

Planlama almalarnda ncelikle, var saylan hidroelektrik potansiyelin
deerlendirilmesi imknlar dikkate alnmal ve buna gre arz - talep tahminleri
yaplmaldr. Ancak 4628 sayl Elektrik Piyasas Dzenleme Kanunu ile
hidroelelktrik santrallarn inas ve iletmesi piyasaya braklm, EE ve DS
fizibilite, kesin proje ve santral inasn yapamaz hale gelmitir. Kamu tarafna
sadece masa banda proje inceleme grevi verilmitir. Alann kazan
asndan cazip olmas nedeniyle ok sayda proje gelmekle birlikte fizibilite
raporlarnn ve projelerin teknik nitelii dmtr. Ayrca, kamu tarafndan
depolamal olarak projelendirilen tesisler kamulatrma, maliyet gibi gerekelerle
nehir tipi santrallara dntrlmektedir. Bunlar sonu olarak nemli bir
kaynamzdan yeterli ve etkin olarak yararlanlmamasna neden olmaktadr.
Rzgar Enerjisi
Trkiye Rzgar Enerjisi Atlas (REPA)na gre, yllk ortalama rzgar hz 8.5
m/s ve zerinde olan blgelerimizde en az 5 bin MW, 7.0 m/s'nin zerindeki
blgelerimizde ise en az 48 bin MW byklnde rzgar enerjisi potansiyeli
olduu belirtilmektedir.
Trkiyede rzgr kayna asndan potansiyeli yksek olan yerler, genellikle
blgesel tketimin dk olduu ky blgelerindedir. Bu alanlar hat kapasiteleri
snrl olan ebekenin zayf u noktalardr.
Rzgar santrallarnn ebekeye balant sorunlar engelleyici bir faktr olarak
grnmektedir. TEA ve TEDA tarafndan sistemin balant noktasndaki ksa
devre gcnn yzde beine kadar rzgr santral balanmasna izin
verilmektedir. TEAn, rzgrn kesintili bir kaynak olmas nedeniyle, elektrik
retilecek santrallar iin yedek kapasite tutulmasnn zorunlu olduu, TEA
tarafndan tutulan sistem scak yedek miktar alacak ekilde rzgr santral
kurulmas halinde tutulacak ilve yedek kapasite maliyetinin kimin tarafndan
karlanaca konusunun akla kavuturulmas gereklilii ynnde bir gr
bulunmaktadr.
8

Son olarak 1 Kasm 2007 tarihinde EPDKya yaklak 78 bin MW gcnde
rzgar enerjisi lisans bavurusu yaplmtr. Bu deer Trkiye elektrik kurulu
gcnn yaklak iki katdr. Ancak ayn yere bavuru, teknik kstlar, ebekeye
balant sorunlar gibi nedenlerle bu kapasitenin ne kadarnn uygun
bulunaca, yatrm haline dnebilecei belirsizdir.

7
TMMOB Enerji Raporu 2006
8
Trkiye evre Vakf, Trkiyenin Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Proje sonular, 8-9 Kasm 2006
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

191

Gne Enerjisi
36. ve 42. derece Kuzey enlemleri arasnda yer alan Trkiye, coraf konumu
sebebiyle sahip olduu gne enerjisi potansiyeli asndan bir ok lkeye gre
ansl durumdadr. Yaplan almalara gre, Trkiyenin en fazla gne alan
blgesi Gneydou Anadolu olup, bunu Akdeniz Blgesi izlemektedir. Devlet
Meteoroloji leri Genel Mdrlnn verilerinden yararlanarak EE tarafndan
yaplan almaya gre, Trkiyenin ortalama yllk toplam gnelenme sresinin
2640 saat (gnlk toplam 7,2 saat), ortalama toplam nm iddeti 1311
KWh/m-yl (gnlk toplam 3,6 KWh/m) olduu tesbit edilmitir. Bu verilere
gre, Trkiyenin bir yl iinde ortalama 87 milyon tep termal potansiyele sahip
olduu dnlmektedir.
9

Trkiyede gne enerjisi en fazla scak su elde etme amac ile kullanlmakta olup,
bu ama iin kurulu olan gne kollektr miktar, 2001 Yl verilerine gre, 7,5
milyon m
2
civarndadr. ou Akdeniz ve Ege blgelerinde kurulmu olan bu
sistemleri reten sektrde halen 100den fazla retici firma mevcuttur.

Jeotermal enerji
Trkiye, dnyada jeotermal s kullanm ve kaplca uygulamalar asndan in,
Japonya, ABD, zlandadan sonra beinci srada gelmektedir. Trkiyede halen
170 jeotermal saha ve alt scaklk snr 20 C olan toplam 1000 scak ve
mineralli su kayna bulunmaktadr. Bilinen jeotermal alanlarn % 95inin stma
ve kaplca kullanmna, kalannn ise elektrik retimine uygun olduu kabul
edilmektedir. MTA verilerine gre lkemizin ispatlanm termal kapasitesi 3348
MWth, muhtemel jeotermal potansiyeli ise, 150.000 dnm sera stmasna
veya yaklak 5 milyon konut edeerine karlk gelen 31.500 MWth dir. Bu
rakam lkemizdeki konutlarn % 30unu tekil etmektedir.
Toplam dorudan kullanm 1229 MWt olarak belirlenmi olmaktadr. 827 MWt
olan jeotermal stma kapasitesinin 635 MWTlk ksmn ehir, konut, bina ve
termal tesis stmas, 192 MWtlk ksmn da sera stmas meydana
getirmektedir. Ayrca, 402 MWtlk kapasite kaplca amal kullanlmaktadr.
Elektrik retim hedeflerine gre 2005te Denizli-Kzlderede 20 MWe olan
kurulu gcn 9. Kalknma Plan dnemi sonunda (2013) Germencik, Salavatl,
Tuzla ve dier sahalardaki retimle birlikte toplam 550 MWee ulamas
beklenmektedir. Is retim hedeflerine gre 2005 Ylnda 1229 MWt olan kurulu
gcn de, 2013 Ylnda 8000 MWte ulamas beklenmektedir.
Trkiyenin 2013 Yl jeotermal elektrik retim hedefi, 550 MWe (4 Milyar KWh/Yl)
olup, lkenin toplam jeotermal elektrik potansiyeli ise 2000 MWe* (16 milyar
KWh/yl, tevik destekli hal)dir.

9
9.Kalknma Plan Enerji K Raporu
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
192
Biyoktle enerjisi
Biyoktle kaynaklarmz, yukarda da belirtildii gibi birincil enerji kaynaklar
retiminde kmrden sonra gelen ikinci kaynaktr. Odun, hayvan ve bitki
artklarndan oluan bu grup konvansiyonel biyoktle olarak snflandrlabilir.
Son yllarda ise, gerek petrol ikame gerekse evre sorunlar nedeniyle, modern
biyoktle enerjisi nemli bir potansiyeli olan bir yenilenebilir enerji kayna
olarak gndeme gelmitir. Biyoktleye dayal yakt trleri arasnda unlar yer
almaktadr.
-eker pancar, eker kam, buday, msr gibi ekerli-niastal bitkilerden elde
edilen ve benzin trevi olan biyoetanol
-Kanola, ayiei, soya gibi yal tohum bitkilerinden elde edilen ve motorin
trevi olan biyodizel,
-Hayvan gbresi gibi organik ierii yksek maddelerden elde edilen biyogaz,
ehir atklarndan elde edilen p gaz(metan) veya eitli biyoktle
kaynaklarnn gazlatrlmas
-eitli orman ve tarm rnleri artklarnn, gda endstrisi artklarnn biyoktle
kayna olarak kullanlmas sz konusudur.
Bu kaynaklar, nce gda ve yem gvenlii dikkate alnmak kaydyla, fosil
yaktlarn ve dier yenilenebilir enerji kaynaklarnn yansra tamamlayc
kaynaklar olarak ele alnmaldr.
Dier yandan yenilenebilir enerji kaynaklar asndan en nemli eletirileri alan
kaynak da biyoyaktlardr. ABD ve ABnin biyoenerjiye ynelik tevik politikalar,
Cargill, Monsanto vb irketlerin tohumculuk ve tarmsal hammadde konusunda
ok karl i alanlar oluturmalar da eklenince, biyoyaktlar, yamur
ormanlarnn yok edilmesi, dier yandan gda ve yem ihtiyacnn riske girmesi
ve gda maddelerinin fiyatlarnn artmasndan sorumlu tutulmaktadr.
Konuyla ilgili gerek aratrmalar gerekse tartmalar srmekte, sera gaz
azaltmna ilikin olarak da birbiriyle elikili rakamlar verilmektedir. Hatta tam
tersine arazi kullanmnn biyoktle elde edilmesi amacyla deitirilerek yutak
alanlarnn yok edilmesi sonucunda sera gaz emisyonlarn arttrc ynde
etkileyecei ynnde eletiriler vardr. Avrupada son dnemde yaplan
aratrmalar bu adan nemlidir. rnein bu aratrmalardan ngilterede Royal
Society tarafndan Ocak 2008de yaynlanan almada, biyoktlenin
srdrlebilir bir ekilde gelitirilmesine ynelik bir ereve ortaya konmaya
allmtr. Biyoktleye dayal enerji kaynaklar, iklim deiiklii ve sera gaz
azaltm konusundan te, petroln ikamesi husunda da zerinde durulan bir
kaynaktr.
Birincil nesil biyoktlenin, gda ve yem ihtiyac ile ekolojik dengenin korunmas
gznnde tutularak retilmesi, tarm ve orman artklarndan, lignosellozik
hammadeden retilen ikincil nesil biyoyaktlar konusundaki aratrma
almalarna devam edilmesi dikkate deer grlmektedir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

193
Trkiyenin enerji, tarm, evre, sanayi ve ulatrma politikalar btnl iinde,
tm bu hususlar dikkate alan, krsal kalknma programlaryla da btnletirilmi
bir ekilde biyoyaktlar konusunda bir strateji oluturmas gerekmektedir.

Hidrojen
Hidrojenin retiminde fosil yaktlar, yenilenebilir enerji kaynaklar ve nkleer
enerji kullanlabilmektedir. Bu nedenle hidrojen ancak yenilenebilir enerji
akynaklarndan elde edildii takdirde yenilenebilir bir enerji kayna saylabilir.
Hidrojenin zellikle petrol ikame edecek bir yakt olarak ele alnmas ile birlikte,
ekonomik ve srdrlebilir bir ekilde retimi, tanmas, kullanm vb konular
ne kmtr.
Trkiyede 2004 ylnda Birlemi Milletler Endstriyel Kalknma Tekilt
(UNIDO) destei ile Uluslararas Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi
kurulmutur. Ayrca bata TBTAK olmak zere, eitli niversitelerde
yrtlen hidrojen enerjisi projeleri bir yandan devam ederken bir yandan da bu
merkez tarafndan gelitirilen plan, program ve projelere sz konusudur.

Baz lkelerde pratik uygulamalara geilmi olmasna ve yakn gelecek enerji
politikalarna alnm olmasna ramen, hidrojen enerjisi halen aratrma ve
gelitirme aamas geirmekte olan bir kaynaktr.
Depolanmas teorik olarak eitli form ve biimlerde mmkn olmakla birlikte
kolay deildir ve bu ilemin maliyeti yksektir. Hidrojenin retimi ve bunu
kullanan aralarn maliyetleri konvansiyonel sistemlere gre yksektir.
Aratrmalar iin nemli lde tevik gerekmektedir. Baz uygulamalar
grlmekle birlikte henz petrol ikame edecek bir altyap ve aa sahip
olmaktan uzaktr.
Bu arada Enerji Piyasas Dzenleme Kurumuna yaplan bavurular ve lisans
ilemlerinin durumuna gre hidrolik hari, yenilenebilir enerji kaynaklarnn
durumu aada Tablo-11de verilmektedir.









TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
194
Hidrolik hari Yenilenebilir Kaynaklarn Lisans Durumu ((29.02.2008)

Bavuru
nceleme &
Deerlendirme
Uygun Bulma Lisans Verilen
Adet MW Adet MW Adet MW Adet MW
Rzgar 3 39,60 56 3.181,15 35 1.328,18 58 2.126,05
Jeotermal 6 91,80
Biyogaz 1 5,65 1 4,10 12 40,80
Biyoktle 1 4,00 1 10,00
TOPLAM 4 45,25 57 3.185,15 36 1.332,28 77 2.268,65

Tablo 11 Hidrolik d Yenilenebilir Kaynaklara Dayal Lisans lemleri

EPDKya yaplan lisans bavurularnda zellikle kk hidrolik ve rzgar santral
bavurular arlk tamakta, jeotermal, biyoktle, biyogaz konusunda fazla bir
gelime grlmemektedir. Bu arada 1 Kasm 2007 tarihinde EPDKya toplam 78
154,4 MW gcnde rzgar santral iin retim lisans bavurusunda
bulunulmutur. Trkiyenin 2006 ylndaki kurulu gcnn yaklak 40 bin MW
olduu dnlrse bu kapasitenin bykl anlalabilir. Ancak gerek
bavurulardaki yer seiminin durumu, gerekse varolan elektrik sisteminin
gvenilirlii, ebeke balant sorunlar asndan, bu bavurularn ancak kk
bir blmnn proje haline dnebilecei ve gerekleebilecei tahmin
edilebilir.
Dier yandan Trkiye Elektrik letim A..nin yapt retim kapasite
projeksiyonlarna gre, 2016 ylnda kurulu gcn % 61.5inin termik, %
35.7sinin hidrolik ve % 2.8inin rzgar ve dier yenilenebilir kaynaklardan
oluaca ngrlmektedir. (Yksek talep senaryosuna gre zm I) Dk
talep senaryosuna gre oluturulan zm IIye gre ise, bu oranlar srasyla %
61.1, % 35.6 ve % 3.3 olacaktr. Yaplan projeksiyonlarda elektrik retiminde
Trkiyenin kurulu gcnn bileiminde zaten nemli bir arl olan hidrolik
hari, dier yenilenebilir kaynaklarn paynda fazla bir gelime ngrlmedii
anlalmaktadr.
Bilindii zere, yenilenebilir enerji kaynaklarnn birim maliyetleri hidrolik ve
giderek daha ekonomik olan rzgar hari, henz dier konvansiyonel
kaynaklara gre daha yksektir. 18.05.2005 tarihli Resmi Gazetede yaynlanan
5346 sayl Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi retimi
Amal Kullanlmasna likin Kanun ile, yenilenebilir enerji kaynaklarndan
retilen elektrii EPDK'nn belirledii bir nceki yla ait Trkiye ortalama elektrik
toptan sat fiyat zerinden, ancak 5.0 Euro cent /kWhten aa olmamak
kaydyla, Perakende sat lisans sahibi tzel kiilerin her biri, bir nceki takvim
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

195
ylnda sattklar elektrik enerjisi miktarnn lkede sattklar toplam elektrik
enerjisi miktarna oran kadar, YEK Belgeli elektrik enerjisinden satn alrlar
koulu getirilmitir. Bu rakamlar hidrolik ve rzgar enerjisine dayal sistemler
iin uygun olmakla birlikte, biyoktle, gne gibi kaynaklar asndan tevik edici
grnmemektedir. Ayrca bu kaynaklara tevik verilirken herhangi bir teknolojik
kriter getirilmemitir.
Dier yandan yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal enerji sistemlerinin artan
maliyetlerini karlayabilmenin nemli bir yolu, bu alanlardaki teknoloji
kapasitesinin gelitirilmesi, bu alanlarda lkemizde yerli teknoloji ve ekipman
retiminin desteklenmesi ve katma deerin yurt iinde kalmasnn
salanmasndan gemektedir.
Bu arada Kyoto Protokolnn esneklik mekanizmalar iinde yer alan ve
gelimilerin, sera gaz emisyonlarn azaltmaktan ok retimi ksmamak iin
bulduklar yntemlerden biri olarak nemli eletiriler alan karbon ticareti, temiz
kalknma ve ortak uygulama mekanizmalarnn yan sra tescil edilmi gnll
karbon azaltm ticareti de gelimektedir. Kyotoya taraf olmayan Trkiyede de
bu anlamalara giren hidrolik, rzgar, p gazna dayal tesisler olduu
grlmektedir.
10

TRKYEDE ENERJ TASARRUF POTANSYEL

Trkiye enerji sektrnde nemli lde ithalata baml olmakla birlikte, dier
yandan enerji younluu yksek bir lkedir. Enerji younluu, GSYH bana
birincil enerji kaynaklarnn tketimini gstermektedir. Bu gsterge, enerji
verimliliini oluturan bileenlerin durumu hakknda ayr ayr fikir vermemekle
birlikte, dnyada enerji verimliliinin takip ve karlatrlmasnda yaygn olarak
kullanlmaktadr.
Aada Tablo-12den grlecei zere, enerji kaynaklar asndan da
baml olan Japonyada bir birim GSYH art iin 0.09 tep enerji gerekirken
Trkiye bunu ancak 0.38 tep dzeyinde enerji tketerek yapabilmekte, bir dier
deyile daha fazla enerji harcamaktadr. Kii bana tketilen enerji miktarnn
yansra, retmek iin ne kadar enerji tketildiine dair gstergeler de lkenin
gelimilii ile yakndan ilgili olup, sz konusu deerin dk olmas enerjinin
daha verimli kullanldn, lkedeki sanayi yapsnn, enerji youn olmak yerine,
ileri teknolojiye dayal olduunu gstermektedir.




10
AB Biyoelektrik retimi Mevzuat ve Karbon Ticareti, Dr. B.Kuban, H. Sayar, Biyoyaktlar ve
Biyoyakt Teknolojileri Sempozyumu, TMMOB KMO-ZMO, 12-13 Aralk 2007
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
196

LKE

TKETM
(Mtep)
ENERJ
YOUNLUU
(tep/GSYH)
Kii
Bana
Enerji
Tketimi
(tep)
Japonya 520.7 0.09 4.09
OECD 8 970 0.19 4.68
Yunanistan 28.7 0.20 2.62
ABD 2 281.5 0.25 7.98
Dnya 10 029 0.29 1.64
Trkiye 83.8 0.38 1.06

Tablo- 12 Enerji Younluu Asndan Trkiye ve dier lkelerle
Karlatrlmas , EE
Elektrik leri Etd daresinin yapt almalara gre lkemizde nemli bir
enerji tasarruf potansiyeli olduu da saptanmaktadr.
Sektrler baznda Enerji tasarruf Potansiyeli:
%
Sanayi 20
Bina ve Hizmet 30
Ulam 20
olarak belirlenmitir

Baz Sanayi Sektrlerinde Enerji Tasarruf Potansiyeli ve gerekleme
oranlar

Belirlenen % Gerekleen%
Demir elik 10.41 0.87
Seramik 7.22 2.39
Gda 8.60 0.25
Tekstil 8.36 7.79
Genel Ortalama 10.28 0.96
nerilen yatrmlarn gerekletirilmesi 13.65

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

197
Binalarmzn TS 825 Binalarda Is Yaltm Kurallar Standardna ve Binalarda
Is Yaltm Ynetmeliine uygun olarak yaltlmas ile, yaplan
hesaplamalar sonucunda elde edilen rakamlar, binalarda %3050 orannda
enerji tasarrufu potansiyelinin olduunu ortaya koymaktadr.
Binalarla ilgili yaltm mevzuat revize edilerek Haziran 2000 tarihinde yrrle
girmitir. Bayndrlk ve skn Bakanl tarafndan Mays 2000 tarihinde
hazrlanan ynetmelikle birlikte TS 825 Binalarda Is Yaltm Kurallar
Standardna gre Trkiye drt farkl s blgesine ayrlm olup, enerji
gereksiniminin 50-150 kwh/m2 olmas ngrlmektedir.
11

lkemizde enerji younluu konusunda baz almalar yaplm olmakla
birlikte, enerji younluunun dmesi ynnde bir eilim oluturulamamasnn
nedenleri vardr. ncelikle lkemizde bulunan sanayi dallar itibariyle, bata
demir-elik ve imento sanayi olmak zere enerji youn bir sanayileme vardr.
Yukarda verilen rakamlar enerji verimliliinin iyiletirilmesi konusunda nemli
bir potansiyel olduunu, buna karlk atlan admlarn yeterli olmadn ortaya
koymaktadr.
Binalar iin TS 825 Standard ve Is Yaltm Ynetmelii olmakla birlikte, yeterli
denetim olmamas, kaak yaplama, son yllarda kombi tr bireysel snma
sistemlerinin yaygnlamas, buna karlk binann trne ve kapasitesine dikkat
etmeden merkezi snma sisteminin salayaca verimlilik artlarnn dikkate
alnmamas gibi nedenlerle enerji kayplar devam etmektedir.
Elektrikli ev aletlerinde de nemli enerji tasarruflarna ulamak mmkndr.
Sanayi ve Ticaret Bakanl tarafndan yaynlanan ynetmelik ile enerji
verimlilii konusunda etketlenme salanmtr. Ancak bu durum lkedeki gelir
dalm, gelir seviyesi vb konularla da ok yakndan ilgilidir.
Ulatrma sektr dnyada da sera gaz emisyonlar konusunda pay hzla artan
bir sektrdr. Bu anlamda ulatrma sektrndeki verimlilik art ve gaz
emisyonlar konusunun nemle ele alnmas gereklidir. Tat tasarmnda
yaplacak iyiletirmeler, alternatif yaktlardan yararlanma gibi konularn yan sra
ehir planlamas, toplu tamaclk, yolcu tamacl ve yk tamaclnn da
daha verimli olan tama yntemlerine(yolcu iin demiryolu, yk iin denizyollar
en verimli tama yntemleridir.) ynlendirilmesi vb konularn da byk nemi
vardr.
Bu arada lkemizde Enerji Verimlilii Kanunu 18.04.2007 tarihinde kabul
edilmitir. Halen Yasaya dayal ikincil mevzuatn hazrlklar srmektedir. Ancak
dier tm yasal dzenlemeler gibi, piyasa bazl uygulama aralar
kullanldndan, alnacak sonularn yakndan izlenmesi gerekmektedir.
Yukarda da belirtildii gibi, lkemizde enerji sektrnde sera gaz salmlarn
azaltmann en maliyet etkin yntemi olarak talep taraf verimliliinin arttrlmas
bulunmutur. Dnyada gerek enerjide arz gvenliini arttrmak gerekse sera

11
Sanayi, Bina, Atk ynetimi ve Hizmet Sektrlerinde Sera Gaz Azaltm alma Grubu Raporu, Elektrik leri
Ett daresi Genel Mdrl, 2005

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
198
gaz emisyonlarn azaltmak iin en bata gelen politikalardan biri enerji
verimliliini iyiletirmektir. Birincil enerji kaynaklarnn % 73n ithal eden
lkemizde de, enerjinin verimli ve etkin kullanm sadece sera gaz salmlarn
azaltmak asndan deil, ayn zamanda arz gvenliini arttrmak ve ithalat
bamlln kontrol edebilmek asndan da son derece nemlidir. imdi esas
zerinde durulmas gereken husus, Trkiyenin mevcut dzenlemelerle ve
kurumsal yap ile bunu baarp baaramayacadr. Takvime balanm
hedefleri ve ilgili kurumlarn/taraflarn yerine getirmesi beklenen grevleri ieren
planlarn oluturulmas ve izlenmesi gerekmektedir. Ayrca ncelikli olarak
Trkiyenin enerji verimliliinin sektrel bazda llebilir ve alnan nlemler
paralelinde izlenebilir bir hale getirilmesi iin sektrel bazda veri tabannn
oluturulmas son derece nemlidir.

KLM DEKLNN ENERJ SEKTR ZERNE ETKLER
Bilindii zere, enerjiden kaynakl sera gazlar nedeniyle enerji sektr arlkl
olarak iklim deiikliinin nedenler arasnda yer alm, enerji ve iklim deiiklii
ilikisi enerji alanndan kaynaklanan sera gazlarnn azaltm hususunda
younlamtr. Dier yandan tersine bir iliki, daha ak bir deyile iklim
deiikliinin sonularndan enerji alannn da etkilenmesi sz konusudur. Bu
konuda henz yeterli dzeyde alma olmad anlalmaktadr. rnein,
ABDde Kasm 2007 de yaynlanan bir almada iklim deiikliinin
sonularnn muhtemel etkileri konusunda, blgesel zellikler de dikkate
alnarak baz sonulara ulaldnn, ancak bu konulardaki almalarn yeterli
olmadnn da belirtildii grlmektedir. Bu almaya gre iklim deiikliinin
enerji zerindeki muhtemel sonular unlar olacaktr:
-Scaklklarn ykselmesi sonucunda konut, ticari ve endstriyel snma/stma
ihtiyacnn azalaca, buna karlk klima kullanm ve elektrik enerjisi ihtiyacnn
artaca,
-Tarm sektrnde, yerleimlerde kullanlan su ihtiyacnn artaca, dolaysyla
pompalama iin harcanan enerjinin artaca,
-Elektrik puant ihtiyacnn ykselecei,
-Enerji retiminde fosil kaynaklara ve nkleere dayal elektrik retiminde
soutma (suyu) ihtiyacnn artaca, genel verimin decei,
-Endstriyel soutma ihtiyacnn artaca vb sonular karlm, ancak bu
konularda yeterli aratrma olmad da vurgulanmtr.
klim deiikliinin enerji arz zerindeki olas etkileri aada sralanmtr.
12

Projeksiyon almalarnda, yatrmlarn planlama ve projelendirme aamasnda
bu muhtemel etkiler dikkate alnmaldr.

12
Effects of Climate Change on Energy Production and Use in the Unites States, US Climate Change Science
Program Synthesis and assessment Product 4.5, October 2007



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

199

Enerji kaynaklar klim Deiikliinin Muhtemel
Etkileri
Kmr Soutma suyu miktar ve kalitesi,
soutma verimi
Doal gaz Soutma suyu miktar ve kalitesi,
soutma verimi, denizdeki retimlerde
kesintiler
Petrol Soutma suyu miktar ve kalitesi,
soutma verimi, denizdeki retimlerde
ve nakliyede kesintiler
Nkleer Soutma suyu miktar ve kalitesi,
soutma verimi
Hidrolik Su yetersizlii, kalitesi, ekstrem hava
koullarnda iletme problemleri(
sel/kuraklk)
Biyoktle/ Orman rnleri Ksa vadede kerestelik aalarn
azalmas, uzun vadede hem kerestelik
aalarn azalmas, hem de scaklk,
ya, nem, ekstrem hava koullar ve
CO2 seviyesine bal olarak byme
hzlarndaki deiim
/Tarmsal biyoktle Scaklk, ya, nem, ekstrem hava
koullar ve CO2 seviyesine bal
olarak bitki artklarndaki ve enerji
bitkilerinin byme hzlarndaki
deiim
Rzgar Rzgar iddeti ve sresindeki
deiiklikler, ekstrem hava
koullarnda oluabilecek zararlar
Gne Bulutlanma deiiklikleri, ekstrem hava
koullarnda oluabilecek zararlar
Jeotermal Hava soutmali jeotermalde soutma
verimi deiimi

Tablo 13 klim Deiikliinin enerji kaynaklar zerindeki muhtemel etkileri



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
200
KLM DEKL ve GELECEK
Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli II. alma Grubunun Raporuna gre ,
varolan durum devam ederse 2020 ylna kadar Gney, Gneydou Asya bata
olmak zere Asyada 50 milyon insan, 2050 ylna kadar ek 132 milyon insan
alkla , sularn ykselmesi sonucunda ky blgeleri ile buralardaki ekilebilir
alanlar ve ada lkeleri yok olma tehlikesiyle kar karya kalacaktr.
lkemiz de iklim deiikliinden etkilenecek olan (Hazar Denizinden Afrikaya
kadar uzanan) Akdeniz kua iinde grlmektedir. u ana kadarki bulgular
iklim deiikliinin ciddiye alnmas gereken bir olgu olduunu gstermektedir.
lkemiz zelinde konuyu irdelemek zere yaplan almalar henz yeterli
dzeyde deildir. rnein ukurovada tarmsal faaliyetlerin nasl
etkileneceine ilikin olarak Japonlar ile birlikte yaplan bir projede, tahl
retiminin daha yksek rakmlara kayaca ynnde bir sonu kmtr. Bu
anlamda iklim deiikliinin sosyal sonular son derece nemli olacaktr.
13

klim deiikliinin neden olaca sonulardan ve etkilerinden, gerek ulusal
gerekse uluslar aras lekte ekonomik ve sosyal olanaklar en kstl olan
yoksul kesimlerin en byk zarar grecei aktr.
Dnyada sera gaz salmlarnn yaklak % 25inden sorumlu olan ABD sera
gazlarn azaltma konusunda bir taahhde girmemitir ve sera gaz salmlar
artmaya devam etmektedir. i Partisinin hkmete gelmesiyle Avustralya
Kyoto Protokolne taraf olma talebini iletmitir. Bu arada son yllarda in ve
Hindistann sera gaz salmlarnda byk artlar gereklemitir. Ancak kii
bana den karbondioksit emisyonlarna bakldnda, bu miktar ortalama
olarak bir in yurtta iin bir ABDlinin % 16s, bir Hindistan yurtta iin ise
sadece % 6 s kadardr.
klim deiikliinin temelinde, varolan ekonomik sistemin snrsz byme
mant bulunmaktadr. Roma Kulb tarafndan 1972 ylnda ele alnan
Bymenin Snrlar adl Rapora gre, Dnya nfusu, sanayileme, kirlilik,
gda retimi, ve kaynak tkenmesindeki varolan art eilimleri deimeden
devam ederse, bu gezegen zerinde yaklak yzyllk bir sre iinde
bymenin snrlarna ulalacaktr. ok muhtemel olarak bu durum, gerek
nfus gerekse sanayi kapasitesinde ani ve kontrol edilemeyen bir k ile
sonulanacaktr. Bu byme trendlerini, gelecekte de srdrlebilir olan bir
ekolojik ve ekonomik kararllk oluturarak deitirmek mmkndr.
Bunlar bir bakma kapitalist bymenin snrlarnn olabileceinin sistem
tarafndan farkedildii ve dillendirilmeye baland yllardr. 1972 ylnda
Stockholmde yaplan BM nsan evresi Konferans gibi, dnyada evre
sorunlar artk uluslararas dzeyde ele alnmaya balamtr.

13
Prof.Dr. Rza Kanber, klim Deiiklii ve Tarm konulu sunum, klim Deiiklii ve Trkiye Paneli ,
TMMOB Kimya Mhendisleri Odas, 16 Haziran 2007

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

201
Sistemin getirdii zm nerileri, doas gerei, insanln karlar
dorultusunda deil, hakim sermaye gruplarnn karlar ve kar
maksimizasyonu eilimleri dorultusunda ekillenmektedir.
Gnmzde petrol irketlerinin iklim deiikliine ilikin bulgular konusunda
phe yaratmaya ynelik abalar iinde olduklar bilinmektedir. rnein baz
kaynaklara gre, ExxonMobil, daha nce sigara reticilerinin kulland
taktiklere benzer ekilde, 16 milyon dolar harcayarak kamuoyunda iklim
deiikliine ilikin kuku yaratmak zere kampanya yapmaktadr.
14

Dier yandan ulustesi irketler iklim deiiklii olgusunu kazanca
dntrmektedir. Bugn dnyadaki byk petrol irketleri varolan petrol
kaynaklarn ve ticaretini kontrol ettikleri gibi kendi alanlarnda gelecee
ynelik yeni teknolojik gelimeleri de bo brakmamaktadrlar. rnein,
gelecein dnyasnda potansiyel vadeden enerji trlerinin ya da teknolojik
gelimelerin, ulustesi irketlerin faaliyetlerinden bamsz olacan dnmek
doru deildir. rnein, Cargill, Monsanto gibi irketler, biyoyaktlar alannda
nemli kazanlar beklemektedir.
klim deiikliinin kapitalist bymeyi engelleyebilecek bir faktr olarak
kavranmasndan sonra, Kyoto protokolnde yer alan karbon ticareti, temiz
kalknma mekanizmalar gibi yntemlerle gelimi lkelerin ve sermaye
gruplarnn karlarn koruyacak piyasa bazl esneklik mekanizmalar
gelitirilmitir.
Gnmzde 2012 ylnda tamamlanacak olan Kyoto Protokol sonras srecin
nasl biimlenecei konusunda hazrlklar srmektedir. 2007 ylnn Aralk
aynda Balide yaplan Taraflar Konferansnda bu konular ele alnmtr.
imdilik Kyoto sonrasnn 2009 ylnn sonuna kadar ekillenmesi
beklenmektedir. Bu beklentilerin biri de ABDde yeni bakanlk seimlerinde
Bush ynetiminin gitmesidir. Yetkililerden, Trkiyenin Kyoto konusunda karar
aamasnda olduu ynnde beyanlar da kmaya balamtr. Uluslararas
ilikiler ve AB nedeniyle Trkiye kendi zel konumunu kabul ettirerek Kyotoya
taraf olsa da, lke iinde bu sre ile ilgili gerekli n hazrlklar, etki analizlerini
ve aratrmalar yapt, iklim deiiklii faktrn sektrel politikalarna entegre
ettiini syleyebilmek mmkn deildir.

SONULAR
klim deiiklii nedenleri, etkileri ve alnacak nlemler itibariyle uluslararas
lekte ele alnmas gerken, siyasi, ekonomik, sosyal ve teknik-teknolojik ynleri
olan kapsaml bir konu olarak grnmektedir. Mhendisler veya teknik
elemanlar olarak konunun sadece teknolojik boyuta indirgenerek ele alnmas
tuzana dlmemelidir. Dnyada sera gaz emisyonlarnn hemen hemen
drtte birinden sorumlu olan ABD, herhangi bir uluslararas taahhde girmekten

14
Kaynak: Union of Concerned Scientists January 3, 2007 Smoke, Mirrors & Hot Air: How ExxonMobil Uses
Big Tobacco's Tactics to "Manufacture Uncertainty" on Climate Change

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
202
kanmakta, sistemin srekli ve snrsz byme drtsn gzden karmak
amacyla, konuyla ilgili teknolojik gelimeleri ne karmakta, in ve Hindistan
gibi yksek nfusa ve ayn zamanda yksek byme hzna sahip lkeleri de
bu sorumlulua ortak etmeye almaktadr. klim deiiklii konusu, siyasi
boyutlar gzard edilmeden, ancak teknolojik nlemler de dikkate alnarak
ele alnmak durumundadr. Ancak burada da teknoloji reten lkeler ile
teknoloji asndan da baml olan lkeler arasndaki elikiler ortaya
kmaktadr. Nitekim son olarak 3-14 Aralk 2007de Bali/Endonezyada yaplan
Taraflar Konferansnda adaptasyon ve gelimekte olan lkelere teknoloji
transferi ile iklim-uyumlu yeni teknolojilerin gelitirilmesinde ibirlii konular ne
kmtr. Mevcut durumun devam halinde, bu alanda gelitirilecek olan
teknolojilerin de, teknolojiyi reten gelimi lkelerin egemenliini ve
azgelimilerin bamlln pekitirecei unutulmamaldr.
Trkiye henz Kyoto Protokolne taraf olmad iin herhangi bir sera gaz
azaltm ykmll ile imdilik kar karya deildir. Ancak gerek emisyon
art hzlar gerekse uluslararas dzeydeki ve AB ile olan ilikileri nedeniyle
azaltm ykmllklerinin dnda kalamayacann iaretleri grlmektedir.
Kald ki, lkemizde siyasal iktidarlarn veya hakim evrelerin Kyotoya kar
k gerekelerini, yoksul ve kalknma ihtiyac olan lkelerin yannda, gelimi
lkelere ve varolan ekonomik byme modellerine kar kan, siyasal bir tavr
olarak anlamak mmkn deildir. Resmi kar k, daha ok egemen
kesimlerin, Kalknma ihtiyacmz var! gerekesinin arkasnda, varolan ynetim-
retim-tketim srelerini sorgulamaktan ve deitirmekten kanmalardr.
Konu ABye katlm noktasna gelince egemenlerin de farkl tercih iinde
olaca unutulmamaldr. te o durumda Trkiyenin, kendi koullarn nasl
ortaya koyabilecei, iklim deiiklii unsurunu sektrel politikalar ile nasl
btnletirecei, alnacak nlemlerin nasl yaama geirilecei ve takibinin
yaplaca, bunun ekonomik boyutlar dahil maliyetlerinin hesaplanmas, hatta
mzakere gruplarna kadar iin ynetimi konusunda bir program olduu ok
phelidir.
Trkiye verili durumda enerji ihtiyac hzla artan bir lke durumundadr. Her
ne kadar neoliberal ekonomik politikalar sonucunda kresel lekte belirsizlik
ve makro ekonomik istikrarszlk riski artm olmakla birlikte, yksek byme
hz beklentileri nedeniyle hzla artan enerji ihtiyac ve dolaysyla yksek sera
gaz artlar sz konusudur. Kald ki, Trkiyenin klim Deiiklii Birinci Ulusal
Bildiriminde 2005 yl iin yapt sera gaz emisyon tahminleri bile alm
durumdadr. Trkiye Ek-1 lkeleri arasnda sera gaz art en yksek lke
durumundadr. TK verilerine gre sera gaz emisyonlarnn yaklak % 77si
yaktlarn kullanmndan kaynaklanmaktadr.
lkemizde enerji alannda verimlilii iyiletirmek ve yenilenebilir enerji
kaynaklarndan daha etkin katklar salamak, gerek sera gazlarn salmn
azaltmak gerekse enerji alannda ithalat bamllmz kontrol edilebilir
seviyelere ekmek asndan nemlidir. Trkiyede enerji verimliliinin
iyiletirilmesi konusunda nemli bir potansiyel vardr. Enerji Verimlilii
konusunda yasal dzenleme yaplm olmakla birlikte ynetmelikler henz
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

203
hazrlanma aamasndadr. Hakim politika tercihleri dorultusunda piyasa bazl
dzenlemeler yaplmaktadr. Bu konuda ayrntlandrlm programlarn
yaplarak uygulamaya geirilmesi, kurumsal kapasitenin yeterli olmas ve yeterli
sonu alnp alnmadnn takip edilmesi nemlidir.
lkemiz genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarna ynelik plan ve program
yaplabilmesinin n koulu, bu kaynaklara ynelik salkl potansiyel belirleme
almalarnn yaplmasdr. Zaman iinde enerji kaynaklarnn fiyatlarna,
teknolojik gelimelere ve dier deikenlere bal olarak sz konusu potansiyel
gzden geirilmeli ve izlenmelidir. Bunun iin ilgili ve grevli kamu
kurulularmzn belirlenmesi, gerekli altyapya sahip ve ibirlii iinde olmas
gereklidir.
Enerji sektr sera gaz emisyonlarnn salmndan birinci derecede sorumlu
bir sektr olarak grlmekte ve bu nedenle enerji-iklim deiiklii ilikisi arlkl
olarak enerjiden kaynakl sera gaz salmlarnn azaltlmas erevesinde ele
alnmaktadr. Dier yandan enerji temin sreleri de iklim deiikliinden
etkilenecektir. Trkiye elektrik enerjisi ihtiyacnn nemli bir blmn hidrolik
kaynaklardan elde etmektedir. Ancak iklim deiiklii, kuraklk gibi srelerin
sonucunda su kaynaklarmzn varolan durumunu srdrp srdremeyecei
aratrlmaya muhtatr. Bunun yan sra fosil yakta dayal santrallarmzdaki
soutma suyu ihtiyac dikkate alnarak, iin ekonomisi de gznnde
bulundurulmak kaydyla teknik nlemler dikkate alnmaldr. Ancak lkemiz,
blgelerimiz zelinde iklim, su kaynaklar vb konulardaki bilimsel aratrmalarn,
modelleme almalarnn, alnmas gerekli nlemler konusunda yol gsterici
olaca unutulmamaldr.
Trkiye ispatlanm rezervlere gre 120 milyar kWhlik kmr rezervine
sahiptir. Bunun % 35i kullanlmaktadr. Bilindii zere kmr karbon younluu
en yksek kaynaktr. Ancak Trkiyenin hzla artan enerji ihtiyac ve enerji
kaynaklar rezervleri dnldnde, bu kmr rezervinin gzard edilmesi
mmkn deildir. Ancak burada kmre, zellikle lkemizdeki kalorifik deeri
dk linyitlere dayal santrallarn teknolojisinin seimi, yakt-yanma teknolojisi
uyumu, santraln i ihtiyac, verimi, proje ynetimi, iletme performans, emre
amadelii vb birok faktr devreye girmektedir. Temiz kmr teknolojileri
kapsamnda ele alnan akkan yatakl kazanlar yksek kazan verimi ve geni
yakt yelpazesine uygun olmalar nedeniyle uygun zmler olarak
grnmektedir. Dier yandan yksek buhar basncnda alan sperkiritik
kazanlar ile birlikte dnldnde bu teknoloji verimde nemli iyilemeler
salayabilecektir.
Ayrca dnyada kmre dayal elektrik retiminde, gazlatrma yoluyla evrim
veriminin ykseltilmesi ve CO
2
tutma ve depolama teknolojileriyle sfr emisyon
teknolojileri konusunda arartrma-gelitirme almalar yaplmaktadr. Bu
konuda bir yandan dnyadaki gelimeler izlenirken dier yandan lkemizde
aratrma-gelitirme ortamnn salanmas ve gelitirilmesi gereklidir.
Hakim politikalar konunun zmn piyasa bazl politika ve nlemler ile
ynlendirmeye almaktadr. Yaplan yasal dzenlemeler de piyasa temelli
politikalarn uzantsndadr. Ancak piyasa bazl nlemler ve uygulamalar,
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
204
piyasann verecei tepkiye/cevaba bal olmakta, piyasa ise beklendii zere,
toplumsal karlara gre deil, kar, kazan lsne gre hareket etmektedir.
Bu uygulamalar gerek zamann gerekse mali kaynaklarn boa harcanmasn
getirmekte, sonuta toplumsal adan ciddi maliyetlere neden olmaktadr..

Gerek enerji gerekse dier sektrlerde iklim deiikliine ve etkilerine kar
alnacak nlemler btnlkl bakmay gerektiren, ncelikle makro planlara
ve paralelinde sektrel politikalara entegre edilmesi gereken bir konudur. Bu
nedenle kamu ynetimi ve planlama nem kazanmakta, kamu ynetiminin
etkin ve mdahil olmas gerekmektedir. Ancak neoliberal politikalar ve
uzantsndaki piyasa bazl uygulamalar kamu ynetiminde zaaflar yaratm,
en nemlisi de btncl bak ve kavray zayflatlm, planlama kavram
unutturulmaya allmtr. Bu zaaflarn almas ve kamu kurumlarnn
kapasitesinin, altyapsnn gelitirilmesi gerekmektedir.

Konu sadece teknokratik olarak ele alnacak ve zmlenecek bir konu
olarak grlmemeli, konunun siyasal ve toplumsal ierii gzden
karlmamaldr. Son olarak, iklim deiikliine ve etkilerine kar gerek
uluslararas lekte adil ve eitliki zm bulunmas gerekse lkemizde bu
durumdan etkilenecek yoksul kesimlerin ve halk ounluunun yeni
ekonomik ve sosyal krizlerle karlamamas iin, konunun siyasal ve
toplumsal boyutlarn temel alan, ancak teknik/ teknolojik zm nerilerini
de ieren rgtl abalarn ve ibirliinin nemli olduunu vurgulamak
gerekmektedir.














KRESEL KLM DEM VE TRKYE

205
Kaynaklar:
1-International Energy Agency, World Energy Outlook 2007 Executive
Summary
2-UN Framework Convention on Climate Change, National Greenhouse Gas
Inventory Data for the period 1990-2005, 24 Ekim 2007
3-M.Trke, klim Deiiklii 12 Temel Soru, EMO Enerji Dergisi eki, s.3, 2007
4-Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildirimi, Ocak 2007
5- TK Blteni say 91 14.06.2007
6-Enerji Sektrnde Sera Gaz Azaltm alma Grubu Raporu, ETKB Enerji
leri Genel Mdrl, 2005
7- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl verileri, EPDK web sayfas
www.epdk.gov.tr
8-Trkiye Elektrik letim A.. web sayfas, Trkiye Elektrik Enerjisi 10 yllk
retim Kapasite Projeksiyonu (2007 2016), Temmuz 2007
9-Trkiye evre Vakf, Trkiyenin Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Proje
sonular, 8-9 Kasm 2006
10-Biyoyaktlar ve Biyoyakt Teknolojileri Sempozyumu Bildiri kitab, TMMOB
Kimya Mhendisleri Odas ve Ziraat Mhendisleri Odas, Aralk 2007
11-Sanayi, Bina, Atk Ynetimi ve Hizmet Sektrlerinde Sera Gaz Azaltm
alma Grubu Raporu, Elektrik leri Ett daresi Genel Mdrl, 2005
12-Mehmet Gler, BM klim Deiiklii lk Ulusal Bildirim Enerji Sektrnde
Sera Gaz Azaltm Senaryolar, klim Deiiklii ve Trkiye Paneli, TMMOB
Kimya Mhendisleri Odas, 16 Haziran 2007
13-Union of Concerned Scientists January 3, 2007 , Smoke, Mirrors & Hot Air:
How ExxonMobil Uses Big Tobacco's Tactics to "Manufacture Uncertainty" on
Climate Change
14-Effects of Climate Change on Energy Production and Use in the Unites
States, US Climate Change Science Program Synthesis and assessment
Product 4.5, October 2007










TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
206
SANAYDE TEKNOLOJ SEMNN KLM DEM ZERNE ETKLER

YAVUZ BAYLKEN
Sanayi Kongresi Yrtme Kurulu yesi


Bu bildiri, iklim deiiminin balca nedenleri arasnda yer alan karbondioksit
salnmnda sanayinin yerini ve mevcut sanayinin retimde kulland
teknolojilerin seimindeki kriterleri incelemekte ve her bir sanayi sektrnde
teknolojinin yenilenmesi ile bu salnmn azaltlabileceini ortaya koymaktadr.
Bildiride sanayimizin teknoloji yapsna da gz atarak sorunun kaynan
deerlendirmek mmkn olmaktadr.
1.DNYAMIZIN GNCEL ALARMI: KLM DEM
Leeds niversitesi retim yesi Prof. Chris Thomas tarafndan yaynlanan bir
yazda kresel snma 2050ye kadar bitki ve hayvan trlerinin drtte birini yada
! milyondan fazlasn yok edecek demektedir. Otomobiller ve fabrikalarn gaz
salnmnda en byk etkenler olduunu vurgulayan Thomas,yaylan gazlarn,
21.yzyln sonrasna doru ortalama scaklklar tarihte grlmemi dzeye
ykselteceini belirtmekte ve eer bir zm retilmezse trlerin kitlesel
tkenilerinin tarihte grlmemi boyutlara ulaabileceine dikkat
ekmektedir.bu uyar, bu gne kadar gz ard edilen konuya alarm verilmesini
zorunlu klmaktadr.
Bu bilim adamnn dnda pek ok lkenin niversitelerinde aratrma
yaplmakta, senaryolar retilmekte, modeller kurulmakta veya simlasyonlar
gelitirilmektedir. Sonu aa yukar Thomasn makalesindeki ngrlere
yakn deerlendirmeleri tamaktadr: karbondioksit salnm dnyamzn iklim
deiimine ynelik ciddi tehlikeleri getirecek ve tm canl trleri iin felaket
boyutunda tkeniler ortaya kacaktr. O halde retim ve tketimin yapld her
alanda yani karbondioksit salnmnn bulunduu tm kullanm yerlerinde,
ounlukta gecikmi tm nlemler alnmal, alkanlklar deitirilmeli, enerji
kaynaklar ve tesisleri rehabilitasyona tabi tutulmal, sanayi retimine ynelik
teknolojiler yenilenmelidir.
Birlemi Milletlerin Nobel dll klim Kuruluu(IPCC) son raporunda
gezegenimizin gelecei hakknda bilim adamlarnn ortak grn belirten
yaklam net bir biimde ortaya koydu:
Kresel iklim deiiminin en iyimser tahminle %90 sadece insan faaliyetleri
sonucunda olumaktadr. klim sisteminin snmakta olduu, tartlmaz bir
gerektir, bu olgu, kresel hava scaklndaki artlarn, her yerde kar ve
buzlarn erimesinin ve dnyada deniz seviyesindeki ortalama ykselmenin
gzlemlenmesiyle kantlanmtr. Bu girii takiben raporda ivedi nlem
alnmamas halinde; dnyann hzla lme srklenecei, dnya denizlerinde
kresel snma nedeniyle grlen olaanst asitlenmenin denizlerdeki tm
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

207
yaam dokusunu altst edecei, kresel snmay ok daha vahim hale
getirecei,sz konusu snmann ise yeryzndeki canl trlerinin te birini yok
edecei, susuzluk ve kurakln tarm hasadn her yerde byk kesintilere
uratarak ciddi ktlk ve alklara yol aaca belirtiliyor. klim deiiklii
konusunda dnyay ilk uyaran bilim insanlarndan Dr. James Hansen:
klim sisteminin eik noktasnda, uurumun kenarnda duruyoruz.Bu eiin
tesinde kurtulu yoktur.
Tehlikenin nemini vurguladktan sonra imdi Trkiyenin durumuna bakalm.
Trkiye, kresel snmaya neden olan sera gaz artnda dnya
rekortmenlerinden biri durumunda. BM klim deiiklii evre Szlemesi
listesinde yer alan 41 lke arasnda lkemiz, karbondioksit ve dier gazlar
salm oran ynnden ak farkla ipi gslyor. 1990 ve 2006 yllar arasnda
%79,5 artla birinci durumda. Ekonomik byme lkeyi kalknma ve refaha
ulatrmyor ama iklim deiikliini hzlandrma da nemli katk(!) salyor. Ve
stelik herhangi bir kayg da duymuyor ilgililer.
Yine bir dier veri AB ile kyaslamada ortaya kyor.kii bana salmlar
asndan en alt sralarda olmasna karn, Trkiye nihai enerji tketimi bana
sera gaz salnmlarnda, ABnin ilk srasnda bulunan Belika ile ayn deere
sahip. Yani verimsiz alt yapnn yan sra lkenin kmr, petrol, doal gaz gibi
fosil yaktlarla, kresel snmada en byk etkenlere byk bir bamllk iinde
olduu grlyor. Yenilenebilir enerji kaynaklar olan gne, hidrolik, rzgar,
jeotermal v.s.ye rabet etmedii, kresel iklim deiiminde mcadele iin bu
kaynaklar bir toplumsal tercih olarak grmedii ortaya kyor. stelik da
baml enerji ekonominin makro deerlerini zorlarken, nkleer enerjiyi de yeni
bir seenek olarak gndeme getirebiliyor. Bu durum tartma gndemini nemli
bir konuya yneltmemizi zorunlu klmaktadr: teknoloji seimi.
2.GNMZDE SANAYNN TEKNOLOJK YAPISI VE SEKTREL BAZDA
TEKNOLOJ SEMNN NEM
Gnmzde imalat sanayini ele aldmzda, imalat sanayinin yaratt katma
deeri belirleyen etkenlerden birisi de, faaliyet gsterilen sektrn hangi
teknoloji dzeyine dahil olduudur. Bunlar aada belirtilmitir:
Yksek teknoloji: Havaclk ve uzay sanayi, bro makinalar, elektronik, iletiim
ve TV cihazlar, ila sanayi.
Orta-yksek teknoloji: Mesleki bilim ve l aletleri, tat aralar, elektrik
makine ve cihazlar, kimya sanayi, elektrikli ev aletleri, makine imalat sanayi
Orta-Dk Teknoloji: Lastik ve plastik imalat, gemi inaat sanayi, demir-elik
sanayi, demir d metaller sanayi, ametaller sanayi, metal eya sanayi, petrol
rafinerileri ile eitli petrol ve kmr trevleri sanayi
Dk Teknoloji: Kat ve basn sanayi, tekstil, konfeksiyon ve deri sanayi,
gda iki ve ttn sanayi, orman rnleri ve mobilya sanayi, cam ve cam
rnleri sanayi, topraa bal rnler sanayi
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
208
Burada ikinci adm eitli lkelerin imalat sanayilerinde yaratlan katma deerin
teknoloji dzeyine gre paylarnn bulunmasdr. Yani bir dier deyile lke
sanayilerinde teknoloji gruplarnn pay hangi oranlarda olmutur. 2005 yl iin
tablo aada karlmtr.(seilmi lkelere gre)
MALAT SANAYNDE TEKNOLOJ DZEYNE GRE KATMA DEERDEK
PAYLAR(%)
(2005 YILI)

lke ileri teknoloji

LKE Yksek
Teknoloji
Orta Yksek
Teknoloji
Orta-Dk
Teknoloji
Dk
Teknoloji
ABD 17,8 33,0 21,9 27,3
MEKSKA 9,2 30,9 23,2 36,7
G.KORE 21,1 32,7 28,6 17,6
JAPONYA 15,6 35,5 26,3 22,6
ALMANYA 10,7 39,1 30,4 19,8
FNLANDYA 10,3 28,9 22,7 38,1
FRANSA 13,4 30,2 27,1 29,3
NGLTERE 15,6 23,4 28,5 32,5
SPANYA 9,0 33,7 28,2 29,1
TALYA 7,7 29,9 26,3 36,1
PORTEKZ 5,3 18,1 22,1 54,5
YUNANSTAN 7,3 15,0 25,9 51,8
TRKYE 6,3 25,3 33,6 34,8

Kaynak: OECD, statistikal conpendium 2006

Bu lkeler arasnda Trkiye Portekizin bir st srasnda yer alarak ileri teknoloji
grubunda %6,3 pay almaktadr. Dk teknolojide ise Portekiz, Yunanistan,
Finlandiya, talya ve Meksikann stnde yer almaktadr. Burada zellikle imalat
sanayinde yaplan sabit yatrmlar ele alarak bunun teknoloji gruplarna
dalmn incelemek nem kazanmaktadr.
Sektrel bazda teknolojinin ne lde yenilendiini gstermek iin 1990-2005
dneminde seilmi yllar itibaryla bir deerlendirme yaplmtr. Bu
deerlendirmeye gre aadaki tablo dzenlenmitir. Bu tabloda dikkati eken
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

209
noktann, 15 yl boyunca orta-dk ve dk teknoloji gruplar yatrmlarnn %
79dan yalnzca %66a inmesidir.

TRKYE MALAT SANAYNDE YAPILAN SANAY YATIRIMLARININ
TEKNOLOJ GRUPLARINA GRE DAILIMI-%-(1990-2005)

YILLAR Yksek Orta-
yksek
Orta-
Dk
Dk Toplam
1990 3,62 17,08 50,16 29,14 100,0
1993 4,67 24,65 32,01 38,67 100,0
1996 3,14 21,32 31,57 41,23 100,0
1999 2,81 25,12 30,96 41,11 100,0
2001 2,90 27,14 29,40 40,56 100,0
2003 3,19 29,73 28,48 38,60 100,0
2005 3,87 30,14 27,15 38,84 100,0

Kaynak: Y. Ik, TESEV 2001
1999-2005 tarafmzdan hesaplanmtr

Tablodan grld gibi ileri teknoloji yatrmlar 2005de %3,87 olup orta-ileri
teknoloji ayn ylda %30,14e ulamtr. Bu durum Trkiyede baz sektrlerin
gelimesinden, baz sektrlerde ise (yksek teknoloji grubundan olan) grece
daha az yatrm yaplmasndan kaynaklanmaktadr. Bir sonraki blmde bu
sektrel incelemeye girilecektir.

3.TRKYEDE RETMN YAPISAL ZELLKLERNDE TEKNOLOJ
SEMNN NEM VE UYGULAMALAR

Trkiyede sanayi retimi %96 orannda KOBler tarafndan yaplmaktadr. Bu
sanayi iletmelerinin zellii kabaca aadaki gibi belirlenebilir:
En fazla 250 ii istihdam etmektedirler
Arsa ve bina hari sabit sermaye tutarlar 2 milyon USDyi amayan
iletmelerdir.
Yllk net cirolar 22 milyon YTL zerinde olmayan firmalardr.
oklukla dk ve orta-dk teknoloji uygulamas yap
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
210

Maktadrlar. (Nadiren orta-yksek teknoloji)
Finansman zorluu ekmekte ve banka kredileri alrken problem
yaamaktadrlar.
Fason retim yapan iletmeler ounluktadr.
Kk lek, dk kapasite ve niteliksiz i gc ile karakterize
edilmektedirler.
Yan sanayi niteliinde, ana firmaya baml olarak almakta, dk
katma deerli rnler yapmaktadrlar.
evre faktrn gz nne almayan, zaman zaman kayt d ekonomiye
kayan iletmeleri de kapsayan bir yapya sahiptirler.

Bu iletmelerde genel olarak aadaki sektrlerde retim yapmaktadrlar.

KOB LETMELERNN SANAY SEKTRLERNE DAILIMI
VE LETME SAYILARI
(2005 YILI N)


Alt Sektrler letme Says Dalm (%)
1 Gda, ki, Ttn 33465 11,5
2 Tekstil, Konfeksiyon ve Deri 71219 24,4
3 Aa ve Orman rnleri 27364 9,3
4 Kat ve Kat rnleri 2907 1,0
5 Basm ve Yayn 8743 3,1
6 Kok Kmr ve Rafine Petrol 197 0,0
7 Kimyasal Madde rnleri 5601 1,9
8 Plastik Kauuk rnleri 9826 3,4
9 Ta ve Topraa Dayal rnler 14522 5,0
10 Ana Metal Sanayi 4297 1,5
11 Metal Eya Sanayi 39815 13,7
12 Makina malat 19008 6,5
13 Bro, Bilgi lem Makinalar 497 0,2
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

211
14 Elektrikli Makina ve Cihazlar 4208 1,4
15 Radyo, TV, letiim Cihazlar 562 0,2
16 Tbbi, Hassas ve Optik Aletler 2076 0,7
17 Motorlu Kara Tatlar 3810 1,3
18 Dier Ulam Aralar 1004 0,3
19 Mobilya 42716 14,6
20 Hurda Yeniden Deerlendirme 170 0,0
TOPLAM 292007 100,0
Kaynak: KOB Envanteri, KOSGEB 2006

Tablodan grld gibi dk ve orta-dk teknoloji grubuna girenler:
(1)(2)(3)(4)(5)(6)(7) (8)(9)(19)(20) : Alt sektrleri toplam
%75,7
(10)(11)(12)(13)(14)(15)(16)(17)(18) : Alt sektrleri toplam %24,3

KOBlerde yksek ve orta-ileri teknoloji gruplar ancak %24e ulamaktadr.
Burada dk ve orta dk gruplarda enerji tketimi, dier teknoloji gruplarna
gre %70 daha fazla olmaktadr.

Trkiyenin toplam birincil enerji arz ve tketimi 1990-2006 yllar arasnda
olduka kararl bir trend gstererek ylda ortalama %3,8 arasnda artmtr. Bu
dnemdeki toplam sera gaz salnmlar ise seilmi yllara gre aada
verilmitir.

Yllar Sera Gaz Salm (Milyon
Ton)
Dnem Ort. Art (%)
1990 170,1 -
1995 195,5 15,0
2000 236,5 21,0
2005 267,2 12,0
2006 305,3 14,2
Kaynak: Avrupa Komisyonu

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
212
Tablodan grld gibi 1990 ylndan 2006 ylna art %79,5 olmutur. Bu
salmn eitli gaz emisyon kaynaklarna gre dalm aada verilmitir.

SERA GAZI SALIMININ KAYNAKLARA GRE
DAILIMININ PAYLARI (%)
Yllar
Enerji
Santralle
ri
Sana
yi
Ula
m
Tarmsal
Yan
rnler
Fosil
Yakt
lenmesi
Evrense
l ve
Ticari
Dier
(*)
1990 20,1 15,7 12,1 11,8 10,7 10,1 19,5
1995 20,4 16,0 12,5 12,0 10,9 10,1 18,1
2000 20,7 16,3 13,0 12,2 11,0 10,2 16,6
2005 21,0 16,5 13,6 12,3 11,1 10,3 15,2
2006 21,3 16,8 14,0 12,5 11,3 10,3 13,8
Kaynak: BMler, IPCC Paneli
(*) Dier Alanlar; Arazi kullanmn deitirilmesi ve biyo-ktlenin yaklmas, kat
atk yok edilmesi ve ilenmesidir.
Burada sera gazlarnn %72si karbondioksit, 18i metan, %9u azot oksit ve
%1i dierleridir. zellikle CO
2
ve metann tm sera gaz salnmnn %90n
oluturduu ortaya kmaktadr. Sanayi devrimi ncesinde 270 ppm olan CO
2

salm, 1958 ylnda 315 ppme km, 2005 ylnda ise 370 ppme erimitir.
Binlerce yl CO
2
salm 300 ppmnin altnda iken, sanayi devrimi ile birlikte bu
denge deimitir. Sanayi gelitike, karbonu yutan kaynaklar yok edildiinden
CO
2
salm artmtr.
Trkiyede yukardaki tablo esas alndnda, sanayi tesislerinden atmosfere
salnan CO
2
miktarnn 2006 yl itibaryla 51,3 milyon ton olduu
hesaplanmaktadr. Baz bilimsel verilere gre toplam iinde CO
2
nin salm oran
%24 olup bu deer %73,3e ulamaktadr.
Enerji youn retim yapan alt sektrlerin baz rn gruplarnda teknoloji ok
nemlidir,
Bu alt sektrler;

Piirmenin youn olduu gda sanayi rnleri,
Klimatizasyon ve buharn youn olduu tekstil, terbiye, boya ve deri
ileme tesisleri,
Frnlarn ve snn youn olduu orman rnleri ileyen tesisler,
Elektrik ve/veya buharn byk apta kullanld kat ve kat rnleri
sanyi,
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

213
Rafine petrol rnleri tesisleri,
Baz kimyevi madde rnleri ile kimya sanayinde hammadde elde edilen
sanayiler,
imento, seramik, fayans, tula vs. gibi enerji youn ta ve toprak
rnleri sanayileri,
Demir-elik, haddehane vs. ana metal sanayileri,
Bakr, alminyum vs. gibi metalurji tesisleri.

Burada %25 enerji tasarrufu yapan teknolojiler seildiinde, sera gazlar
salnmnda %35e kadar azalma ortaya kmaktadr. Yine zellikle bu alt
sektrlerde standart d teknolojilerin ithal edilmesi nlenmelidir. Bu taktirde
hem sanayiden gelen sera gaz salm azalacak, hem de enerji tasarrufu
yaplarak enerji santrallerinin CO
2
gaz salm decektir.
Yksek ve orta-yksek teknolojiler, ayn zamanda katma deeri yksek
rnlerin yaplmasn mmkn klacandan bu alanlara yatrm yaplmas,
kimya sanayi, ana metal sanayi, makina imalat sanayi, bro ve bilgi ilem
makinalar, elektrikli cihaz ve makinalar, radyo TV ve iletiim cihazlar
sektrlerinin gelimesine olanak salayacaktr. Enerji younluu dk, katma
deeri yksek alt sektrler de ayrca desteklenmektedir.

4. TRKYEDE KLMDEMNDE SERA GAZI SALIMINA SANAYNN
GETRECE NLEMLER

Yukardaki blmde, zellikle baz sektrler ve alt sektrler ile sera gaz
salnmnn dorudan ilikisi olduu, standart d teknolojiler seilmeyerek ve
enerji youn sektrlerde harcamay azaltan nlemler alnarak bu emisyonlarn
azaltlabilecei belirtilmitir.
rnek bir proje olarak, skenderun Demir-elik A..nin uygulamaya koyduu
Turbo Generatr modernizasyonu verilebilir. SEMR kuvvet santralinde
bulunan toplam 215 MW gcnde Turbo Generatrn governor sistemi,
enterkonnektedeki frekans dalgalanmalarna neden olmakta ve sistemi risk
altna sokmaktayd. Ayrca birim g bana sarf edilen buhar miktar da
artmaktayd. Bu problemden hareketle modernizasyon almalar balatld.
Bylece trbin kontrol sistemi tamamen yenilenerek daha gvenilir, prosesleri
rahat izlenebilir hale getirildi. Alternatifli alma seenekleri ile enterkonnekte
sistemdeki frekans dalgalanmalarndan sistemin etkilenmesi nlendi.
Oluturulan yeni donanm ve yazlm sayesinde sistemin hassasiyeti artrld ve
reaksiyon sresi ksaltld. lm, kontrol ve takip sistemleri yenilendi,
generatrn senkronizasyonu iin senkronizatr sistemi eklendi. Vibrasyon
sistemi oluturuldu. Bunun dnda pek ok iyiletirme ve modernizasyon
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
214
yapld. Bu proje ile ylda 335.000 ton buhar tasarrufu saland (Enerji Verimlilii
Kongresi, Haziran 2007, Kocaeli; Bildiri; G. Grpnar, S. Sakall)
Grld gibi bunun gibi pek ok sanayi tesisinde benzeri iyiletirme ve
modernizasyonlar yaplabilecei gibi, proseslerde yenilik uygulamalar da ortaya
konulabilir. Sera gazlar salnmn minimize edecek teknoloji seimi, enerji
tasarrufu salayacak yntemleri iermeli veya dorudan CO
2
salm yapacak
kaynaklar azaltmaldr. rnein rn bana tketilen enerjinin azaltlmasn
salayacak kurutma, frn, ocak ve benzeri kazanlarn imalatnn yan sra
(tasarm farkl cihazlar), baca gazlarnn ssndan yararlanarak kullanlan besi,
kalorifer, kullanm, proses sularnn stlmas da nemli bir tasarruf getirecektir.
Trkiyede sanayi sektrnn salnmlar incelendiinde Akdeniz ve Karadeniz
blgelerinin 1,8 ton/kii ile ba ektii grlmektedir. Burada ikinci srada
Marmara ve Ege blgeleri yer almaktadr. Dikkati eken bir husus, organize
sanayi blgeleri ve kk sanayi sitelerinin bulunduu yrelerde CO
2

salnmnn yksek olduudur. stanbul, zmit (Gebze dahil), Bursa, zmir,
Zonguldak (Demir-elik tesisleri), Ankara, Adana, Konya, Hatay (Demir-elik)
en yksek sera gaz salm olan yreler arasndadr. zellikle 7 organize sanayi
blgesi olan zmit en anssz durumdadr. Marmara blgesinde 16 organize
sanayi blgesi bulunmaktadr. Sektrel dalmlarda bu blgelerin arl
makina imalat ve madeni eya sanayinde younlamaktadr (%23). Bunu
otomotiv ve yan sanayi ile gda, iki ve ambalaj sanayileri (%16ar)
izlemektedir. Kimya, plastik ve kat %12, tekstil, konfeksiyon ve yan sanayileri
ise %11 pay almaktadr. Ayrca blgede ok sayda (98) kk sanayi blgesi
ve mnferit byk tesisler retim yapmaktadr. Demir-elik haddehaneleri bakr
ve alminyum levha tesisleri, kimya sanayi ve imento sanayi iletmeleri vs. gibi
byk tesisler mevcut olup, blge en fazla CO
2
salm yapan bir sanayilemeye
sahiptir. Sanayiden kaynaklanan toplam sera gaz salnmlarnn %29u bu
blgeden yaplmaktadr. Teknolojinin enerji verimlilii ve s tasarrufu gz nne
alnarak seilmesi, mevcut proseslerin modernizasyonu halinde bu deerin
%20ye kadar drlebilecei sylenebilir.
Ege Blgesi ve Anadolu Blgesi OSB ve KSSleri younluu bakmndan
baa ba gitmekte ve CO
2
salnmlarnn toplam %35i bu iki blgede
olmaktadr. En fazla retim yapan sektrler tekstil-konfeksiyon, gda-ambalaj,
madeni eya, kimya sanayi, plastik ve kat rnleri, otomotiv yan sanayi ve
yap malzemeleri, ta-topraktan mamul maddeler retimi olarak saptanmtr.
Bu blgelerde sera gaz salnmlar iin tebirler alnp, teknolojinin yaps ileri
teknoloji veya orta-yksek teknolojiye arln verirse, nemli lde sera gaz
salm azalmas olacaktr.
Akdeniz Blgesi, Karadeniz ve Gneydou, Dou blgeleri CO
2
salm ise %37
olmaktadr. Bu blgelerde tesis saysnn okluu, kk sanayinin younluu
ve denetimsiz bir CO
2
salm nemli bir modernizasyona zemin hazrlamtr.
Dolaysyla tesis saysndan ok dk teknoloji gruplarnn varl tehlike arz
etmektedir. Yalnzca sanayi tesislerin teknolojik yaps deil, onlara enerji veren
santrallerin fosil yakt kaynaklarna dayanmas da CO
2
gaz (ve dierleri) salm
iin bir baka dezavantaj olmaktadr.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

215
5. SONU VE KRTKLER
klim deiiminde nemli bir rol oynayan sera gazlar salnmnda sanayinin
paynn %24e kadar kt nceki blmlerde belirtilmi ve enerji tasarrufu ile
teknoloji modernizasyonunun bu pay azaltmadaki rol ortaya konulmutu.
Trkiyede enerji santrallerinin fosil yaktlara dayandrld ve bu nedenle
nemli bir CO
2
salnmnn olduu ayrca zerinde durulmas gerekli bir
konudur. Burada gelecee ynelik olarak nerimiz sralanmtr.

Sanayide zellikle enerji youn sektrler ve alt sektrlerde enerji
tasarrufu salayacak zmler gelitirilmeli ve uygulanmaldr. zellikle
prosese ilikin modernizasyon ve iyiletirilmeler yaplmaldr.
Yeni yatrmlarda ve/veya tevsi modernizasyon yatrmlarnda yksek
teknolojilerin seilmesi, hem enerji tasarrufu hem de CO
2
salm esas
alnarak hassasiyetle gerekletirilmelidir.
imento, demir-elik, petrol-kimya gibi byk tesislerde tm proses ve
yan niteler ele alnarak, CO
2
salnmnn azaltlmasna ilikin nlemler
alnmal, bunun iin mevcut nitelerde modernizasyon ve iyiletirmeler
uygulanmaldr.
Yatrmlarn planlanmas ve desteklenmesinde, enerji younluu dk,
katma deeri yksek alt sektrler tevik edilmelidir.

















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
216
KLM DEMNN TARIM ZERNE ETKLER

lhami BAYRAMN
Trkiye Toprak Bilim Dernei

GR

Sekizinci Be Yllk Kalknma Plan, klim Deiiklii zel htisas Komisyonu
Raporunda, kresel iklim sisteminin, yerkre ve atmosferin oluumundan
itibaren, konumsal ve zamansal leklerinde deime eiliminde olduu
bildirilmitir. Bu deiimin iklimin doal kendi deikenlii olduu vurgulanarak
dorudan Gneteki, atmosferdeki ya da Yerkre/atmosfer birleik sisteminin
teki bileenlerindeki doal deiikliklerle ilikili olduu belirtilmitir. Bununla
beraber 19 yy ortalarndan sonra i ve d etmenlerle doal deiebilirlie ek
olarak insan etkilerinin kresel iklim deiikliine etkilerinden bahsedilmeye
balam ve yeni bir dneme girilmitir (Anonim, 2000). Bu nedenle, Birlemi
Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesinde (UNEP/WMO, 1995) iklim
deiiklii; karlatrlabilir bir zaman periyodunda gzlenen doal iklim
deiikliine ek olarak, dorudan ya da dolayl olarak kresel atmosferin
bileimini bozan insan etkinlikleri sonucunda iklimde oluan bir deiiklik
biiminde tanmlanmtr.
Trke (2007), insan etkili sera gazlarnn atmosferdeki birikimlerinin sera
etkisini arttrdn, Yerkrenin enerji dengesini zerinde ek bir pozitif nmsal
zorlama oluturarak, Yerkre iklimini stttn bunun en nemli
gstergelerinden birisinin 1906-2005 dneminde kresel ortalama yzey
scaklklarnda gzlenen 0.74 Clik art olduunu, yine en gelimi iklim
modellerinin, kresel ortalama yzey scaklklarnda 1990-2100 dnemi iin,
yaklak 3 Clik en iyi kestirmeyle birlikte olaslkla 2-4.5 C arasnda bir art
olacan ngrdn belirtmitir. Aratrc kresel iklim deiimlerinin
belirtilerinin scaklk, ya, nem, rzgar gibi deikenlerde blgesel ve kresel
deiikliklere yol amasnn beklendiini ve kresel scaklklardaki artlara
bal olarak, hidrolojik dngnn deimesi, kara buzullarnn ve deniz
buzlarnn erimesi, deniz seviyesinin ykselmesi, scak hava dalgalarnn iddet
ve sklnn artmas, baz blgelerde ekstrem yksek yalarn ve taknlarn,
baz blgelerde ise kuraklklarn daha iddetli ve sk olumas gibi,
sosyoekonomik sektrleri, ekolojik sistemleri ve insan yaamn dorudan
etkileyecek nemli deiikliklerin olumasnn beklendiini belirtmitir.
IPCC (2001) raporunda kresel snma ve iklim deiiminin birbirini tetikleyen iki
olgu olduu ve buna bal olarak meydana gelebilecek felaketler zincirinin;
buzullarn erimesi, deniz suyu seviyesinin 60 cm kadar ykselmesi, taknlar,
ky kesimlerde toprak kayb, temiz su kaynaklarnn denize karmas ve su
sorunu, yksek scaklk artyla grlen ar buharlama ve kuraklk,
yangnlar, gl ve rmak sularnda % 20lik azalma, bu deiikliklere
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

217
dayanamayan bitki ve hayvan trlerinin yok olmas yada azalmas, baz
blgelerde ar snma nedeniyle virs trlerinde deiiklik olmas ve salgn
hastalklarn gelimesi, oluacak g dalgasyla yerel ve global lekte tama
kapasitesinin almas ve bunun sonucunda sorunlarn yaygnlamas eklinde
seyredecei ileri srlmektedir. Kresel snmann etkilerinin baz lkelerde
(Banglade, Maldiv Adalar vs) toprak kaybolmas eklinde grlmeye balad
belirtilmitir.
IPCC (2001) raporunda gelecekteki eilimlerin tahmini srecindeki belirsizlikler
hata paylarn artrsa bile, nmzdeki 100 yl iinde yzey scaklklarnda
kresel ortalama olarak 1,4 ile 5,8
0
C arasnda art olacan ngrmektedir.
Belirtilen risk aralnn en alt snrnn gereklemesi halinde bile, bu snmann
dramatik sonulara yol amas olasdr. IPCC (2001) raporunda iklim deiiklii
ve olas etkileri izelge 1de zetlemitir.

izelge 1. klim deiiklii ve sonucunda ortaya kabilecek etkiler (IPCC, 2001)

klim Deikenlii, Ar klim Olaylar ve Etkileri ile rnekler
ngrlen Deiiklik ngrlen Etkiler
Hemen hemen btn karasal
alanlarda en yksek scaklklarda
art, daha fazla scak gn ve scak
dalgalar
Tahmin: ok Olas
Yallar ve kent yoksullar arasnda
hastalk ve lmler
iflik ve yabani hayvanlarda scak
stresi
Kimi tarm rnlerinin zarar grmesi
Soutma ihtiyac
Enerji temininde gvenilirlik
Daha iddetli ya



Tahmin: birok blge iin ok olas
Sel, toprak kaymas ve hasar
Toprak erozyonu
Sellerle srklenen kellerin
takna bal aktifleri doldurmas
Kamu ve zel sel sigorta sistemleri
ve afet yardmlarna ynelik talep
Orta enlemlerde yer alan i blgelerin
ounda yazlarn kuraklamas ve
bununla ilgili kuraklk riski
Tahmin: Olas

Tarm rnleri verimi
Zemindeki ekilme nedeniyle bina
temellerinin grd zarar
Orman yangn riski
Su kaynaklarnn miktar ve kalitesi
Tropikal siklon rzgar hznda;
ortalama ve en fazla ya
nsan yaam iin risk, bulac
hastalk salgnlar
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
218
younluklarnda art


Tahmin: Kimi blgelerde olas

Ky erozyonu; kylardaki binalar ve
altyaplarn urad zarar
Mercan kayalklar ve mangrov gibi
ky ekosistemlerinin urad zarar
Birok blgede El Nino balantl
kuraklk ve sellerin iddetlenmesi
Tahmin: Olas

Kuraklk ve sele maruz blgelerde
tarm ve mera verimi
Kurakla maruz blgelerde hidrolik
enerji potansiyeli
Asya yaz musonlarna bal yalarn
daha deiken hale gelmesi
Tahmin: Olas
Asyann lman ve tropikal
blgelerinde sel ve kurakln boyutlar
ve yol at zarar

Orta enlemlerde daha kuvvetli
frtnalar.


Tahmin:Mevcut modeller arasnda pek
az uyuma var.

nsan yaamna ve salna ynelik
risk
Mlk ve altyap kayplar
Ky ekosistmlerinin zarar grmesi

Artma
Yaygnlama
Azalma











KRESEL KLM DEM VE TRKYE

219
KLM DEKLKLERNN TRKYE ZERNDE OLASI ETKLER
taraf denizlerle evrili Trkiye, ortalama 1012 m ykseklie sahip olup,
jeolojik, jeomorfolojik ve toporafik bakmdan byk farkllklar gstermektedir.
Trkiyenin farkl toporafik yapsn gsteren saysal ykselti modeli ekil 1de
sunulmutur.


ekil 1. Trkiye Saysal Ykselti Modeli

Trkiye 0 5100 mler arasnda deien ortalama 1140 m ykseklie sahip
farkl jeolojik ve jeomorfolojik yapya sahip bir lkedir. Trkiyenin farkl
toporafik yaps, ykseklik eitsizlikleri, farkl iklim karakteristikleri
gstermesine neden olmaktadr. Bayramin ve ark. (2007), yaptklar Corafi
Bilgi Sistemlerine dayal almalarnda Trkiyenin 1975 2004 yllar arasnda
aylk ya ve scaklk deerlerini analiz ederek inceleyerek ya ve scaklk
yzeylerini elde etmilerdir. 1975 2004 Trkiye arlkl ortalama ya ve
scaklk deerleri ekil 2, 3 ve izelge 2de sunulmutur.

izelge 2. 1975 2004 Trkiye arlkl ortalama ya ve scaklk deerleri

Scaklk C Ya Scaklk C Ya
Aylar min maks ort min maks ort Aylar min maks ort min maks ort
Ocak -18 16 -0.1 6 237 66 Temmuz 8 33 22.3 0 154 15
ubat -17 16 0.6 13 155 58 Austos 8 32 21.9 0 186 12
Mart -10 15 4.3 19 128 57 Eyll 2 27 17.7 0 240 17
Nisan -4 18 9.7 33 135 64 Ekim -6 22 12.0 18 309 47
Mays 0 22 14.4 15 104 52 Kasm -11 17 5.9 15 243 65
Haziran 3 28 18.9 1 119 30 Aralk -15 14 1.7 8 268 73
Yl -5 20 10.3 263 2000 552
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
220

Bu verilere gre Trkiyenin ortalama scaklnn 10.33 C, en souk ayn -0.06
C ile Ocak ve en scak ayn 22.31 C ile Temmuz ay olduu belirlenmitir.
Yine Trkiyede yllk ortalama yan 263 mm ile 2000 mm arasnda deitii
ve 12 mm ile Austos aynn en dk, 73 mm ile Aralk aynn en yksek
yaa sahip ay olduu belirlenmitir. Tunay ve ark (2007), ayn verilerden
yararlanarak, Thornthwaite (1948) iklim snflamasna gre Trkiye Potansiyel
Evapo Transpirasyon Haritas ekil 4 ve Trkiye Nemlilik ndeksi Haritasn
(ekil 5) hazrlamlardr. ekil 4ten de grlecei gibi Trkiyede buharlama
335 1199 mmler arasnda deimekte olduu ve nemlilik indeksi haritasna
gre yar-kuraktan, ok yalya kadar deien iklim rejimlerinin grld
belirlenmitir.



ekil 2. 1975 2004 Trkiye arlkl ortalama scaklk deerleri



ekil 3. 1975 2004 Trkiye arlkl ortalama ya deerleri
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

221


ekil 4. Trkiye Potansiyel Evapotranspirasyon Haritas



ekil 5. Trkiye Nemlilik ndeks Haritas

Btn bu jeolojik, jeomorfolojik, toporafik, iklimsel eitlilik nedeniyle,
Trkiyede kresel snmaya bal iklim deiikliklerinin ve olas etkilerinde
zamansal ve konumsal farkllklar gsterecei kukusuzdur. Trke (1994) iklim
deiikliinin Trkiye zerine olas etkilerini aadaki ekilde zetlemitir.

- Scak ve kurak devrenin uzunluundaki ve iddetindeki arta bal
olarak orman yangnlarnn frekans, etki alan ve sresi artabilir.
- Tarmsal retim potansiyeli deiebilir. (bu deiiklik blgesel ve
mevsimsel farkllklarla birlikte, trlere gre bir art ya da azal
biiminde olabilir)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
222
- klim kuaklar, Yerkrenin jeolojik gemiinde olduu gibi, ekvatordan
kutuplara doru yzlerce kilometre kayabilecek ve bunun sonucunda da
Trkiye, bugn Orta Douda ve Kuzey Afrikada egemen olan daha
scak ve kurak bir iklim kuann etkisinde kalabilecektir.
- klim kuaklarndaki bu kaymaya uyum gsteremeyen fauna ve flora yok
olacaktr.
- Doal karasal ekosistemler ve tarmsal retim sistemleri, zararllardaki ve
hastalklardaki artlardan zarar grebileceklerdir.
- Hassas da ve vadi-kanyon ekosistemleri zerindeki insan basks
artacaktr.
- Trkiyenin kurak ve yarkurak alanlarndaki, zellikle kentlerdeki su
kaynaklar sorunlarna yenileri eklenecek; tarmsal ve ime amal su
gereksinimi daha da artabilecektir.
- klimin kendi doal deikenlii asndan, Trkiyede su kaynaklar
zerindeki en byk basky, Akdeniz ikliminin olaan bir zellii olan yaz
kurakl ile teki mevsimlerde hava anomalilerinin yalarda neden
olduu yksek rasgele deikenlik ve kurak devreler oluturmaktadr.
- Bu yzden, kuraklk riskindeki bir olumsuz deiiklik, iklim deiikliinin
tarm zerindeki etkisini iddetlendirebilir.
- Kurak ve yarkurak alanlarn genilemesine ek olarak, yaz kuraklnn
sresinde ve iddetindeki artlar, lleme srelerini, tuzlanma ve
erozyonu destekleyecektir.
- statistik dalmn yksek deerler ynndeki ve zellikle sayl scak
gnlerin (rnein tropikal gnlerin) frekansndaki artlar, insan saln
ve biyolojik retkenlii etkileyebilir.
- Kentsel s adas etkisinin de katksyla, zellikle byk kentlerde, scak
devredeki gece scaklklar belirgin bir biimde artacak; bu da,
havalandrma ve soutma amal enerji tketiminin artmasna neden
olabilecektir.
- Su varlndaki deiiklikten ve s stresinden kaynaklanan enfeksiyonlar,
zellikle byk kentlerdeki salk sorunlarn artrabilir.
- Rzgar ve gne gibi yenilenebilir enerji kaynaklar zerindeki etkiler
blgelere gre farkllk gsterecek olmakla birlikte, rzgar esme says ve
kuvveti ile gnelenme sresi ve iddeti deiebilir.
- Deniz akntlarnda, denizel ekosistemlerde ve balklk alanlarnda,
sonular asndan ayn zamanda nemli sosyoekonomik sorunlar
dourabilecek baz deiiklikler olabilir.
- Deniz seviyesi ykselmesine bal olarak, Trkiyenin youn yerleme,
turizm ve tarm alanlar durumundaki, alak takn-delta ve ky ovalar ile
hali ve ria tipi kylar sular altnda kalabilir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

223
- Ormanlarn ve denizlerin CO2 tutma ve salma kapasitelerindeki
deiiklikler, doal hazne ve sinklerin (yutaklarn) zayflamasna neden
olabilir.
- Mevsimlik kar ve kalc kar-buz rtsnn kaplad alan ve karla rtl
devrenin uzunluu azalabilir; ani kar erimeleri ve kar lar artabilir.
- Kar erimesinden kaynaklanan akn zamanlamasnda ve hacmindeki
deiiklik, su kaynaklarn, tarm, ulatrma ve rekreasyon sektrlerini
etkileyebilir.
- Ayrca iklim deiiklii, Trkiye.nin zellikle lleme tehdidi altndaki yar
kurak ve yar nemli blgelerinde ( Anadolu, Gneydou Anadolu, Ege
ve Akdeniz blgelerinde), ormanclk ve su kaynaklar asndan olumsuz
etkilere yol aabilir.

Trke (1994), son yllarda Trkiye ormanlarnda art kaydeden toplu aa
kurumalar ve zararl bcek salgnlar vb. afetlerin birincil nedeninin, kuraklk,
hava kirlilii ve asit yamurlar olduuna dair kuvvetli bulgulara rastlandn,
yalnz 1993-94 yllar arasnda yaklak 2 milyon m3 aa servetinin bcek
ykm nedeniyle kesildiini, bunun yan sra, byk olaslkla 1970.li yllardan
balayarak Akdeniz Havzasnda etkili olan normalden daha kurak koullara
bal olarak, Ege ve Akdeniz blgelerinde kitlesel boyutlarda olmasa da gzle
grlr aa kurumalarnn gzlendiini, ayrca aalarn zayf dmesi,
ormanlarn frtna, kar, ve benzeri meteorolojik afet etkilerine kar direncini
de drmekte olduunu, bunun sonucunda aalarda devrik ve krk miktarnn
arttn, bunun da ormann yapsn dier zararllara kar dayanksz hale
getirdiini, btn bu olumsuzlarn ormanlarmzn biyolojik eitliliini, gen
rezervlerini, karbon tutma kapasitelerini olumsuz ynde etkilediini bildirmitir.

KLM DEKLNN TRK TARIMINA ETKLER
Tarm ekosistemleri insan mdahalesinin en fazla olduu sistemlerdir. Bu
ekosistemlere gbreleme, ilalama, sulama ve toprak ileme gibi mdahalelerle
etki edilmektedir. zellikle doal sistemlerdeki bu bozulma Yeil Devrim ile
birlikte maksimum dzeye ulamtr. Birim alandan maksimum rn almay
amalayan yeil devrim birok evresel sorunu da gnmze tamtr. Tarm
d alanlar tarm alanna dntrlm, orman ve mera alanlar tahrip edilmi
ve kapladklar alanlar azalmtr. Sulak alanlarn ve eitli ekosistemlerin tahribi
sonucu biyolojik eitlilik zarar grmtr. Bununla birlikte, lkemizde tarm
arazilerinin, tarm dna karlarak, tarm d amalarla kullanlmasna ynelik
bir sre balam ve hzla devam etmektedir.
Trkiye iklim deiikliinin olas etkileri ile lleme srecine olduka ak
yapda olan bir lkedir. Trkiyenin iinde bulunduu corafi konum, iklim,
topografya ve toprak artlar, lkemizin lleme ve kurakla kar
hassasiyetini artrmaktadr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
224
llemeyi oluturan ve topraklarn fiziksel, kimyasal ve biyolojik zelliklerinin
bozulmalarna veya yitirilmelerine neden olan birok etmenden bir blmnn
lkemizdeki boyutunu gsteren yeterli bilimsel verisi bulunmamasna karn;
doal olaylar dnda, tarm alanlarmzdaki oraklama, ormanlk ve mera
alanlarmzdaki tr eitliliinin ve doal yapnn bozulmas, yanl ve ama d
arazi kullanm uygulamalarndan kaynaklanan tarm, orman ve otlaklk gibi
farkl sektrlerin yanl arazi zerinde yaplan ve turizm, sanayi, toprak
sanayi, kentlemedeki inaat gibi sektrlerin de verimli ve iyi nitelikli tarm
topraklar zerinde betonlamas, toprak kirliliinin devam ediyor olmas,
erozyon ve toprak kaybnn nemli boyutlara varmas, lkemizin lleme riski
yksek olan bir kara paras durumunda olduunu ortaya koyan gereklerdir.
Kresel snma veya iklim deiiklii senaryolar, kurak ve yar-kurak blgelerde
nemli deiimlerin olacan ngrmektedir. Bu deiimler, ilevsel evre-
dzenlerindeki (ekosistemlerdeki) biyolojik eitliliin azalmas, bitkisel rt ve
erozyon srelerindeki deiimlerdir. Bu ngrler ve kurak ve yar-kurak
blgelerdeki hzlanm evre-dzen bozumas gz nnde
bulundurulduunda, iklim deiikliinin evre-dzeni unsurlar (eleri)
zerindeki etkilerinin bilinmesine gereksinim vardr. zellikle, iklim deiikliine
bal olarak, bitkisel rt deiimleri ile karlkl etkileimi ile toprak erozyon
oranlarnn artaca tahmin edilmektedir.
Doal kaynaklar aratrmasnda, toprak erozyonunun iklim, toprak, yer-ekilleri
ve bitkisel rt ile karlkl etkileimleri gz nnde bulundurulduunda, birok
neden-sonu kmesi toprak erozyonundaki farkllamay aklamada nmze
kabilir. Ancak, Trkiye asndan su erozyonunun nemi dnldnde,
iklim deiikliinin su erozyonu zerindeki en nemli etkisi iklimsel erozyon
tehlikesinin deimesidir; yani yalarn erozyon oluturma gcnn deiime
maruz kalmasdr. Sera etkisi ile badatrlan daha yksek scaklklarn daha
gl bir hidrolojik dngye ve daha ok alla-gelmeyen yalara neden
olaca beklenmektedir (IPCC, 1995). Kresel iklim deiim modelleri de, uzun
srelerde den daha az iddetli yalar yerine, scak hava dalgalar sonucu
oluan iddetli yalarn gelme olaslnn artna iaret etmektedir
(McFarlane et al., 1992; Johns et al., 1997). Bunlarn yannda, matematiksel su
erozyonu tahmin eitlikleri (Nearing et al., 1989; Flanagan and Nearing, 1995),
su erozyonu oranlarnn, dier evresel deikenlerden daha ok, ya miktar
ve iddetine duyarl olduunu gstermitir (Nearing 2001, Nearing et al., 2001;
2005). Bu yzden, kresel sera etkisinin sadece scaklklar ykseltecei deil,
ayn zamanda, ya karakteristiklerini de nemli derecede etkileyecei
beklenilmektedir (Sauerborn et al., 1999). Aktr ki, ykselen ya iddeti ve
daha yksek ya miktarlar toprak erozyonunu artrabilir. Bu yzden, iklim
deiiklii ile ya enerjisi ve ya iddeti gibi ya erozyon
parametrelerindeki deiimlerin analiz edilmesi, gelecekteki toprak erozyonunun
tahmin edilmesi ve gerekli toprak ve su koruma nlemlerinin zamannda
alnmas asndan nem tamaktadr (Bayramin ve Ark., 2008).
lleme ve buna bal arazi bozulmas, hem blge hem de kresel enerji
dengesizliine neden olmakta, karbon fiksasyonunu ve depolanmasn
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

225
azaltmakta ve karbon salnmn artrmaktadr. Arazi bozulmas, sedimentlerin
kirlilii, tuzlulama ve genel evresel bozulmalar yoluyla verimlilik kayplarna ve
sulak alanlarda ekosistemlerin bozulmasna, yaa dayal tarm sistemlerinde
(kuru tarm) gen ve tr eitliliinin kaybna neden olmaktadr. Kurakln
nedenleri genelde, ya atmosferdeki su buharnn miktar ve su buhar
bulunduran hava ktlesinin yukar doru tanm kuvveti ile ilgilidir ve bunlardan
birinin azalmasnn sonucu kuraklk oluur. Kurakla etki eden faktrler; hakim
yksek basn sistemlerinden daha yksek deerler, Okyanusdan ziyade
karasal hava ktlelerini tayan rzgarlar, El Nino veya dier okyanus kaynakl
scaklk dngleri, ormanlarn azalmas ve Kresel snma eklinde sralanabilir.
Kurakln aamalarna baktmzda; kuraklk uzadka, evre artlar ktleir
ve blge insanna etkileri artar. Kuraklk son noktaya varmadan aamada
ilerler; Meteorolojik kuraklk; ortalama yadan daha dk deerlerin uzun
sreli grld kuraklktr. Meterorolojik kuraklk genelde dier kuraklk
eitlerinin balangcdr. Tarmsal kuraklk; bitkisel retimi veya blge
ekolojisini etkileyen kuraklk. Hidrolojik kuraklk; yeralt kaynaklar, gller,
reservuarlar gibi su kaynaklarnn istatistik olarak ortalamann altna dt
kuraklktr.
Ekosisteme ve tarma ok byk etkileri olan kuraklk, ok uzun sreli kalc
olabilecei gibi, ksa sreli etkili bir kuraklk ok byk zararlanmalara yol
aabilmektedir. Kurakln en yaygn ekonomik evresel ve sosyolojik etkileri
unlardr: Hayvanlarn lm, verimin azalmas, doal yangnlar, endsriyel
kullanmlar iin su kaynaklarnn azalmas, lleme, kum frtnalar ve toprak
kayb, yanl beslenme ve su kayb, toplumsal huzursuzluk, kitle gleri
(Blgesel veya milletleraras), su ve gda gibi doal kaynaklar iin savalar,
soutma suyu veya ana kuvvet olarak suyun azalmas sonucu elektrik
retiminin azalmas. Kuraklk su kalitesinin dmesine de neden olur. nk
azalan su ak kirleticilerin seyreltilmesini azaltr ve kalan su kaynaklarnn
bulamasn artrr.
klim deiikliinin Trkiyede tarma etkilerinden bir dieride bitki geliim
dnemlerinde yaanacak olas deiimlerdir. zellikle yar kurak alanlarda
bahar aylarnn sresindeki olas azalmalar, k ve yaz aylar srelerini
arttracak, ekim zamanlarnda deiimlere yol aabilecektir. Bu nedenle bitki
byme dnemleri uzayabilecek, ayn sezonda birden fazla dnemde bitki
yetitirilmesi sz konusu olacaktr. Bununla birlikte scaklk ve ya
deiimlerindeki ektrem deerlerin frekanslarnn artmas ile don riski, ar
scaklklar, ar yalar gibi eitli riskler beraberinde gelecektir.

KLM DEKLNN TARIM ZERNE ETKLERNN AZALTILMASI
lkemiz 31 Austos 1998 tarihinden itibaren Birlemi Milletler lleme ile
Mcadele Szlemesine resmen taraf olmutur. Bu szleme gerei,
llemeyle mcadele ve/veya kurakln etkilerinin hafifletilmesi iin
oluturulacak lkesel programlarn hazrlanmasndan, uygulamasndan ve karar
alnmasndan; halkn, yerel ynetimlerin ve sivil toplum rgtlerinin katlm
salamaktan sorumludur. Ayrca, llemeden etkilenen alanlarda,
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
226
srdrlebilir kalknmann oluumunu salamak, her dzeyde etkin eylemler
yoluyla uyumlu bir uluslaras ibirlii ve ortaklk yaklamlar salamak, hem
arazinin retkenliini artrmak hem de arazi ve su kaynaklarnn
rehabilitasyonunu, korunmasn ve srdrlebilir ynetimini salamak iin ksa
ve uzun dnemli stratejiler belirleyerek zellikle yerel topluluklarn yaam
koullarnn iyiletirilmesini salamak ve sosyo-ekonomik kalknmaya yardmc
olmaktan sorumludur. lleme srecindeki alanlarda, llemenin lkesel
olarak engellenmesi iin kuraklk erken uyar sisteminin oluturulmas gereklilii
vardr.
lkemiz, lleme ile Mcadele Szlemesi kapsamnda, konumu itibaryla
zel bir noktada bulunmaktadr. Trkiye bir anlamda etkilenen lkelerden
saylmakta, ancak dier taraftan gelir ve gelimilik dzeyi dikkate alndnda,
yardm alacak lkeler snfnda yer almamaktadr. Bunun anlam; lkemizdeki
lleme ile ilgili sorunlarn giderilmesi iin byk lde kendi z
kaynaklarmza bavurulmas ve lkemizdeki mevcut bilgi birikimi ve deneyimin
nce lke iindeki sorunlarn ve daha sonra da dier etkilenen lkelerdeki
sorunlarn zmnde kullanlmas zorunluluudur.
Eylem Planlarnn hazrlanmasndan ok, uygulanabilirlii nemlidir. Nitekim,
DPT tarafndan 1998 ylnda yaymlanan "Trkiye Ulusal evre Stratejisi ve
Eylem Plan" uygulamaya geirilememitir.
Son dnemde younlaan kuraklk periyotlar zerine Tarm ve Kyileri
Bakanl koordinatrlnde, evre ve Orman Bakanl, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanl ve ileri Bakanl ile ibirlii ierisinde Tarmsal Kuraklk
Eylem Plan (TAKEP) almalar yrtlmektedir. Hazrlanan Tarmsal Kuraklk
Eylem Plan tasla ierisinde ksa, orta ve uzun vadede yaplmas ngrlen
birok doru ve yerinde hedef belirlenmi ve bu hedeflere ulamak iin
Bakanlklara, Genel Mdrlklere, Demokratik Kitle rgtlerine, Sivil Toplum
Kurulular gibi eitli kurum ve kurulular farkl sorumluluklar verilmitir.
Bununla beraber, bu kurum ve kurulularn mevcut altyap, ara, gere ve
donanm, teknik eleman, uzman vb sorunlar herkes tarafndan bilinmektedir. Bu
nedenle ncelikle Bakanlklarn kapasitelerinin belirlenmesi ve eylem planna
ynelik gelitirilmesi gerekmektedir.
TAKEP kapsamnda kurumsal kapasitenin ve teknik altyapnn iyiletirilmesi ile
nerilen nlemlerin yaama geirilmesine ynelik olarak zaman ve i
planlamas ile bte mutlaka olmaldr. Son derece yararl neriler olmasna
karn bunlara ynelik somut bir ksa-orta ve uzun vadeli takvim olmamas,
plann eylem plan deil strateji belgesi olarak alglanmasna yol amaktadr.
Eylem Plannn baaryla yaama gemesi iin, temel verileri deerlendirip
somut zm nerilerini iermesi gereklidir. Bu kapsamda lkemizdeki temel
eksiklik temel verilerin olmamas ya da gncel olmamasdr. Birde dank
verilerin tek bir merkezde toplanmamas nemli bir eksikliktir.
Trkiye topraklarnn genel durumu, haritalama almalar ile ortaya
konulabilmektedir. Trkiyede arazi kullanm kabiliyet snflarna gre tarm
alanlarna ilikin olarak halen Mlga Toprak Su Genel Mdrl verileri
kullanlmaktadr. Topraklarmzn gemi yllardaki deiimlerinin tespiti,
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

227
lleme ile ilgili sorunlarn kalitatif olarak gsterilmesi, arazilerin planlanmas,
toprak kaynaklarmzn israf edilmeden kullanlmasn hedefleyen projelerin
uygulamaya konulabilmesinde, haritalama almalarnn nemi byktr.
Yaplan toprak ettleri ve envanter almalar sonucunda tespit edilen oraklk,
drenaj, tallk, erozyon vb. sorunlarn lke topraklarnda kaplad alanlarn
haritalanmas sonucu, bir havza veya blgede uygulanacak amenajman
tedbirlerinin tespitine ve yaplacak almalarda nceliklerin ortaya konulmasna
imkan verecektir.
Kurakl nlemek iin ncelikle zamansal ve konumsal olarak iklimsel verilere
gre havzann su kaynaklar potansiyeli ve toprak-su btesi kartlarak, suyun
ne zaman ne kadarnn toprakta kald bilinmelidir. Bitki-su tketimine ilikin
nemli toprak-su parametreleri fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak bilinmeli ve
ona gre planlama yaplmaldr. Bu amala detayl temel toprak ettleri ksa
srede lke dzeyinde bitirilmelidir.
Bu srete ya miktarna gre eilim analizleri yaplmaldr. Miktar yannda
yan iddeti ve enerjisi de dikkate alnarak, yan erozyon oluturma gc,
iklimsel erozyon tehlikesi belirlenmelidir. klimsel erozyon tehlikesi kadar, belki
de daha nemli olan insan kaynakl erozyona ynelik somut yasal, teknik
nlemler alnmal ve titizlikle uygulanmaldr. Toprak ve Su Koruma Stratejisi,
bunlara bal olarak belirlenmelidir.
Ya deiebilirliini ifade eden indislerden en nemlileri Modifiye-edilmi
Fournier ndisi (MF), Ya Younluk ndisi (YY), Mevsimsellik ndisi (M)
ve Ya Deiebilirlik Katsays (KDK)dr. Bu kapsamda, iklimsel erozyon
tehlikesini gsteren Trkiye ya indisleri veri tabann erozyon modelleri iin
istatistiksel ve konumsal olarak gvenilir bir ekilde hazrlamaya ynelik
almalar yrtlmektedir (Bayramin ve ark., 2007). Ayrca, Trkiye geneline
yaylm ve dzenli ya lmlerinin yapld 247 adet meteoroloji
istasyonunun gnlk ya verileri kullanlarak, 1993 2006 yllar arasnda
oluan her bir yan enerjisi ve iddetinin hesaplanmas almalar da
yrtlmektedir (Erpul ve ark., 2008).
Mevcut bilimsel almalarn deerlendirildii srete belirlenen strateji
kapsamndaki somut nlemler, il baznda deil, ekolojik havza-alt havza
baznda yaama geirilmelidir. Bu ise, kurumsal yapnn il deil blge dzeyinde
olmasn zorunlu klmaktadr.
SONU
lkemizde llemenin geleceimizi tehdit etmemesi iin, ncelikle btncl
yaklamla Ulusal Toprak Koruma ve Kullanma Politikas ile Ulusal Su
Politikas'nn belirlenmesi, daha sonra lleme ile mcadele, kuraklk ile
mcadele veya baka alanlarda ulusal eylem programlarnn hazrlanmas
gerekmektedir. Politika belirlendikten sonra uygun yasal, kurumsal, teknik ve
maddi aralar devreye sokulmaldr.
TAKEP kapsamnda 6 ay - 1 yl - 2 yl gibi zaman snrlamas belirtilerek
Bakanlklarn kapasitesi belirlenmeli; kurumsal kapasite, personel, laboratuar,
ara-gere ynyle glendirilmelidir. Standartlar belirlenerek veriler
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
228
gncelletirilmeli ve bir merkezde toplanmaldr. klim, toprak, su ve bitki
verilerine dayal havza/alt havza planlar somut olarak belirlenmeli; katlmclk
her dzeyde yaama geirilmelidir. Altyap hazrlanmadan mevcut kurumsal
yaplarla ve verilerle yaplacak planlarn salkl sonular alnmasn
engelleyecei grlmelidir.
Bu srete gemite nemli hizmetler veren ve kamu ynetiminde oluan
boluk nedeniyle halen gereksinim duyulan Toprak Su Genel Mdrl gnn
koullarna uygun olarak blge dzeyinde rgtlenerek yeniden kurulmaldr.
Kuraklk ile mcadele stratejileri olarak u teknik uygulamalar da mutlaka en
ksa srede yaama geirilmelidir.

- Arazi kullanm planlamasnn ncelikle yaplmas gereklidir. Tarm
alanlarnn ama d kullanmna izin verilmemelidir.
- Yalarn ve su kullanmnn dzeyinin srekli izlenmesi insandan
kaynakl kurakln oluumuna engel olabilir.
- Su tasarrufu salayan sulama sistemlerine geilmelidir.
- Yamur suyunun hasad gerekletirilmelidir.
- Su kstlamalar ve suyun tekrar kullanm gndeme gelmelidir.
- Erozyon riski yksek olan, yetersiz toprak zelliklerine sahip, slaklk ve
iklim artlar dolaysyla ilenmeye uygun olmayan arazilerde tarm
yaplmamal, bu tip arazilerin mera olarak ayrlmal veya orman rts
altna alnmas salanmaldr.
- Yanl toprak ilenmesi, yanl ekim ve sulama nlenmelidir.
- Arazi toplulatrmas ve tarla ii gelitirme hizmetleri tamamlanmaldr.
- ayr ve mera alanlarnn tahribi nlenmeli ve mevcut alanlar
gelitirilmelidir.
- Orman tahribatna son verilmeli, aalandrma hzlandrlmal ve orman
yangnlarna kar gerekli tedbirler alnmaldr.
- Su kaynaklarnn kaybolmas sonucu taban suyunun dmesiyle toprak
tuzlanmas engellenmeli ve su kaynaklar korunmaldr.
- Srdrlebilir doal kaynak ynetiminde, toprak ve su korumal tarm
sistemlerine gei salanmaldr.
- Bunun iin, iklim, toprak, toporafya ve arazi kullanm veri tabanlarn
etkin bir ekilde kullanabilen toprak erozyonu tahmin teknolojileri
kullanlmal, izin verilebilir toprak kayplar uzman bilgisine dayanlarak,
toprak kayplar tahmin edilmelidir.
- Bu tahminler, izin verilebilir kayplar atnda ise, tarmsal retim
havzalarnda ya bitki deseni deiimleri ya da toporafya deiimleri
(eim uzunluklarnn teraslama, evirme kanal gibi) toprak koruma
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

229
yaplar ile gerekletirilmelidir. Bylece, toprak ve su koruma nlemleri
lke genelinde bir yntem kullanlarak gerekletirilecektir.
- Dikkatli planlanm bir rn ekim sistemi topraklarn korunmasn ve
kurak yllarda suya daha az baml bitkilerin ekilmesini salayabilir. Bu
nedenle iklim, ya ve scaklk deimeleri verileri nda toprak ve
bitki zellikleri de dikkate alnarak bitki deseni nerilmelidir. rn
deseninin belirlenmesinde mikroklima baznda ekim ve hasat
dnemlerinin deiimleri de dikkate alnmaldr. Bu srete suya
dayankl erkenci ve gei eitlerin aratrlmas ve adaptasyonuna
ynelik aratrmalar bitirilmelidir.
- Bu srete tarmsal retimin azalmamas iin, iklimsel afetlere kar
reticinin korunmas salanmal, tarm sigortas uygulamas
yaygnlatrlarak etkin kullanm salanmaldr.























TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
230
KAYNAKLAR
Anonim 2000. Sekizinci Be Yllk Kalknma Plan, klim Deiiklii zel htisas
Komisyonu Raporu DPT: 2532 . K: 548
Bayramin, . Erpul, G. Karaca, A., ztrk, H.S., Suimez, B.R., 2008. Kresel
Isnma ve lke Tarmna Etkileri. Trk Tarm Dergisi, Tarm ve Kyileri
Bakanl.
Bayramin, ., G. Erpul, H. S. ztrk, H. E. Erdoan, A. Uurlu, A. Kesim 2007.
Trkiyede Erozyon Oluturma Gcn Gsteren Ya ndislerinin Belirlenmesi
Proje No: Tovag 104 O 444
Erpul, G., Bayramin, . Deviren, S. Ve Kaya, P. 2008.. Trkiyede su erozyonu
almalar iin uzun dnem meteoroloji verileri kullanlarak ulusal lekte ya
enerji ve iddetlerinin belirlenmesi (Proje no: 107Y155, Tbitak - AYDAG -
2008).
Flanagan, D.C., Nearing, M.A. (Eds.), 1995. Technical documentation: USDA-
Water Erosion Prediction Project (WEPP). NSERL Report No. 10 (July).
National Soil Erosion Research Laboratory: West Lafayette, Indiana 47907-
2077, USA.
Johns, T. C., Carnell, R. E., Crossley, J. F., Gregory, J. M., Mitchell, J. F. B.,
Senior, C. A., Tett, S. F. B. and Wood, R. A. 1997. The second Hadley Centre
coupled ocean-atmosphere GCM: model description, spinup and validation.
Earth and Environmental Science. 13: 103 134.
IPCC 2001. An Assessment of the Intergovernmental Panel on Climate
Change, Third Assessment Report, IPCC Plenary XVIII (Wembley, United
Kingdom, 24-29 September 2001).
IPCC Draft Summary Makes Headlines, Global Environ. Change Rep., pp. 1-3,
Sep. 22, 1995.
McFarlane, N.A., G.J. Boer, J.-P. Blanchet, and M. Lazare, 1992: The Canadian
Climate Centre second-generation general circulation model and its equilibrium
climate. J. Climate, 5, 1013-1044.
Nearing, M.A. 2001. Potential changes in rainfall erosivity in the U.S. with
climate change during the 21st century. Journal of Soil and Water Conservation
56(3):229-232.
Nearing, M.A., Foster, G.R., Lane, L.J., Finkner, S.C., 1989. A process-based
soil erosion model for USDAWater Erosion Prediction Project technology.
Transactions of the American Society of Agricultural Engineers 32 (5), 1587
1593.
Nearing, M. A., Jetten, V., Baffaut, C., Cerdan, O., Couturier, A., Hernandez,
M., Le Bissonnais, Y., Nichols, M. H., Nunes, J. P., Renschler, C. S., Souchere,
V., van Oost, K. 2005. Modeling response of soil erosion and runoff to changes
in precipitation and cover. Catena 61, 131-154.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

231
Sauerborn, P., Klein, A., Botschek, J., Skowronek, A. 1999. Future rainfall
erosivity derived from large-scale climate models methods and scenarios for a
humid region. Geoderma 93, 269-276.
Thornthwaite. C. W., 1948. An approach toward a rational classification of
climate, Justor
Geographical Review, Vol. 38, No.1, pp. 55-94.
Tlay TUNCAY, Uurlu, A., Kesim, A., Erdoan, E., Erpul, G., Bayramin,I. 2006
Using Geographic Information Systems to Generate Turkey Climate
Classification Map. Proceedings of SSST meeting, 22 - 26 Mays 2006.The
International Soil Meeting (ISM) on Soils Sustaining Life on Earth, Managing
Soil and Technology. anlurfa Turkey pp: 346-355
Trke, M. 1994. .Artan sera etkisinin Trkiye zerindeki etkileri., TBTAK
Bilim veTeknik Dergisi, 321, 71, Ankara.
Trke, M., 2007. Kresel klim Deiiklii Nedir? Temel Kavramlar, Nedenleri,
Gzlenen Ve ngrlen Deiiklikler. I. Trkiye klim Deiiklii Kongresi
TKDEK 2007, 11 - 13 Nisan 2007, T, stanbul sayfa 38 53.
UNEP/WMO. 1995. United Nations Framework Convention on Climate Change,
UNEP/WMO Information Unit on Climate Change and Climate Change
Secretariat, Geneva.























TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
232

KRESEL KLM DEMNN GIDA GVENCES VE GVENLNE
ETKLER


Dr. Berrin ENZ zge ETNKAYA AAR

Gda Mhendisleri Odas


Global scaklk art, ya ekillerinin deimesi, olaan d hava olaylarnn
sklamas gibi olaylar kapsayan iklim deiimleri birok sektr zellikle tarm
ve gda kaynaklarn tehdit etmektedir.
klim, gda retiminden canl topluluklarnn yaylmna ve biyoeitlilik
derecesine kadar birok ynden yaam etkilemektedir. Dnya iklimi zellikle
19. yzyldan bu yana deiim gstermektedir ve aratrmalar son 50 ylda
gzlenen snmann byk ksmnn insandan kaynaklandn ortaya
koymaktadr. klim deiikliinin insan hayatn ne derece etkileyebilecei
konusu hafife alnmamaldr. Dnyann eitli blgelerinde ar hava olaylarnn
artmas sonucu kimi blgelerde ciddi kuraklklar yaanrken, kimi blgelerde
seller meydana gelmekte, okyanus scaklklarnn artmas sonucu hortumlar,
frtnalar ve kasrgalar yaanmaktadr.
Global lekte iklimde meydana gelen herhangi bir belirgin deiikliinin,
blgesel tarm, dolaysyla da dnya gda kaynaklarn etkileyecei aktr. Her
eit tarm, suyun varlndan byk lde etkilenir. klim deiimi; yamur
miktarn, buharlamay, yamur suyunun toprak tarafndan emilmeyerek
yeryznde akan ksmn ve topran nem miktarn etkileyecektir. Mevsimsel
ya miktarlarndaki ve eklindeki deiimler bitki geliimi iin nemlidir. Dnya
nfusu ile dnyadaki gda retimi arasnda dengesizlik sz konusu olduundan,
iklim deiimi ile tarm arasndaki ilikiye dikkat ekmek gerekir.
Scaklktaki her 1 derecelik artta, hasat verimliliinde yzde 3 ile 5 arasnda
d meydana gelmektedir. Toprak miktarndaki azalma, global tarmsal
verimliliin son 50 ylda %13 azalmasna neden olmutur. Tomurcuklanma
ekilleri, solunum hareketleri ve g zamanlar deiimlere uramaktadr.
Bitkilerin, haerelerin, hayvanlarn ve hatta toprak bakterilerinin yerleimi ok
hzl bir deiim geirmektedir. Bu ise her trl canlnn gda zincirinde
problemlere neden olmakta ve trlerin yok olmasna veya bir blgede
allmadk trlerin varlna kadar giden sonular dourmaktadr. Bunun
sonucunda dnya nfusu ile gdaya eriim arasndaki zaten dengesiz olan
dalm daha da dengesiz bir hale gelecektir. Ayrca yerel trlerin yok olmas ya
da deiiklie uramas ile gda ileyen blgesel sanayiler de sekteye
urayacaktr. Gda ileyen fabrikalar ya kapanacak ya da d alm yolu ile
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

233
hammadde temini yoluna gidecek; bu durum rnn fiyatnn artmasna neden
olacaktr. Bylece ancak sosyoekonomik dzeyi belli bir grup tketici bu
rnden faydalanacaktr. Bu durum beslenme bozukluklarn ve hastalklar
beraberinde getirecektir.
FAO Bakan Diouf, btn lkeleri ve uluslararas kurulular, gemiteki
ekonomik artlara gre kararlatrdklar tarm ve yardm politikalarn gzden
geirmeye davet etmektedir. rnein artan maliyetler yznden fakir lkelere
yiyecek gnderilmesi yerine, sz konusu lkelerdeki iftilere yerel bazda
destek verilmesinin FAOnun yeni nerilerinden biri olduunu sylemektedir.
Gda fiyatlarndaki art yznden imdiden Senegal, Fas ve Moritanya gibi
lkelerde siyasi gerilimlerin yaandn syleyen Diouf, FAOnun fakir lkelere
iklim deiikliine uyum salayabilmeleri iin destek ncelii balatacan
aklamtr.
Tarmsal hammaddenin biyoyakt olarak kullanlmas da gda gvencesi
asndan bir baka problemdir. Biyoyakt retimi kaygsyla msr, eker kam
ve yal tohum gibi hammaddelerin insan tketiminden ekilerek bu kulvara
aktarlmas yine gda fiyatlarnda ciddi artlara yol aarken, yoksullarn gdaya
ulamn ciddi ekilde tehdit etmektedir. Nitekim, AB gibi biyoyakt retim ve
kullanmn destekleyen lkeler kendi ilerinde yaptklar deerlendirmelerde sz
konusu politikalar gzden geirmektedir.

Tketici beslenmesi asndan bir baka riskli durum da; havadaki nem
orannda meydana gelen artlarn rndeki kf geliimini desteklemesi ve buna
bal olarak oluan kanserojenik, teratojenik toksinlerdir (aflatoksin gibi). Ayrca
ortamn neminin dier mikroorganizmalar iin elverili hale gelmesi ile gda
kaynakl hastalklarda farkllk ve art grlecei aktr. Tm bunlarn
nlenebilmesi iin mevcut gda sanayi de nlemler almak zorunda kalacak ve
gda ileme proseslerine hammadde aamasnda ayrca kurutma ve kimyasal
koruyucular vs. eklenecektir.
Daha scak geen yaz iklimleri sca seven kflerin ve mayalarn geliimini
destekleyecektir, daha lk geen klar ise insan salna zararl baz
mikroorganizmalarn aktivitesini artrabilecektir. Yaz kuraklnn etkisinin
artmas, konaksnn baklk sisteminin zayflamasyla aktivitesini arttran
kflerin ve mayalarn (zellikle kk patojenlerinin) neden olduu hastalklarn
geliimini destekleyecektir.
klim deiimi, tarmsal verimlilii, karll ve hatta canl hayat olumsuz ynde
etkileyebilecek zararl glerine ya da farkl populasyon geliimlerine de yol
aabilecektir.
Ya miktarlar ve scaklk deiimlerindeki gittike artan deikenlik, kilit
ekosistem olaylarn alt st edecek ve haereler ile hastalklar (ounlukla
bilinmeyen yollarla) etkileyecektir. Zararllar zerindeki dorudan etki
haerelerin yaam dnglerinin zarar grmesi ya da yeni zararllar iin daha
uygun koullarn olumas (ya da eskilerin kendi yaam alanlarn
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
234
geniletmeleri) eklinde ortaya kacaktr. klim deiimi, deiime uyum
salamakta ve g etmekte zorluk eken soyu tkenmekte olan trlerden
ziyade saldrgan istilac trlerin geliimini desteklediinden biyoeitlilikte
azalma meydana gelecektir.
Deien rzgar dzenleri de rn hastalklarna sebep olan rzgar kaynakl
zararllar ile bakteri ve mantarlarn yaylmn etkiler. rn-zararl ilikileri hem
rnn hem de zararllarn geliim zamanlarndaki deiimlerden etkilenir.
Aratrmalar scaklklarn artmas ile birlikte haerelerin daha yaygn hale
geleceini ortaya koymaktadr.
Global snma zararl populasyonunu ve haerelerden kaynaklanan hastalklar
artracaktr; bu durumda kullanlan pestisit miktarnda patlamalar ve etken
maddelerde deiiklikler sz konusu olacaktr.
Bitki topluluklarnda, yksek karbondioksit oranlar, istilac bitki trlerinin
geliimini doal trlere oranla daha fazla desteklemektedir. Ayrca,
karbondioksit arttka, istilac yabani otlar kontrol etmek iin kullanlan
herbisitlerin etkinlii azalmaktadr. Artan istilac yabani bitki populasyonuna ek
olarak, global iklim deiimlerinin haere salgnlarnn skln ve iddetini
artrmas beklenmektedir.
Aratrmaclar ayrca daha scak iklimlere uyum salayabilen haere trlerinin,
ayn zamanda maksimum reme hzlarn da artracan ortaya koymulardr.
Bunun anlam global snmann artan haere populasyonuna yol aacadr.
Haere populasyonunda ortaya kacak patlama ile birlikte, bilim adamlar
stma, dang atei, viral beyin iltihab gibi haere kaynakl hastalklarda da
artlar meydana geleceini ngrmektedirler. Haerelerin corafi
yerleimlerinin deimesi, reme ve srma oranlarnn artmas ve insan
salna zararl mikroorganizmalarn reme periyodunun ksalmas ile hastalk
geilerinin artacana inanlmaktadr.
Deiken evre koullar ve ar hava olaylarnn artmas, kullanlan
pestisitlerin hedeflenen zararllar zerindeki etkinliinin azalmasna ya da dier
organizmalarn daha fazla zarar grmesine neden olabilir. Biyolojik kontrol
olumlu ya da olumsuz ynde etkilenebilecektir. Genel olarak, tarma bunlarn
verdii zarar artacaktr.
Zararl istilasndaki muhtemel artlar, kontrol iin kullanlmas gereken pestisit
miktarnn artrlmasn ve eitlerinin deitirilmesini zorunlu klacak; bu durum
ise zararl kontrol tekniklerinin ve uygulamalarnn gelitirilmesini zorunluluunu
ortaya karacaktr. Bu daha riskli rn ve daha kirli bir dnya demektir, nk
pestisitler retimi artrmak suretiyle saladklar fayda yannda insan ve evre
zerine de birok olumsuz etkiye sahiptir. Pestisitler kimyasal yaplar gerei
toksik etkilerini eitli dzeylerde tm canllarda gsterirler. Bu zellikleri sonucu
olarak da hedef alnmayan faydal bceklerin, arlarn, kularn, evcil
hayvanlarn, balklarn ve hatta insanlarn pestisitlerden etkilenmesi, akut veya
kronik olarak zehirlenmesi kanlmazdr.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

235

Kimyasallarn yeryznde tanmas bilinen bir durumdur. Pestisitler bir kez
kullanldklarnda, uygulama alanyla snrl kalmayarak kimi zaman global
lekte yaylm gsterirler. rnein klorlu hidrokarbonlarn evreye en byk
tehlikesi kalc olmalardr. lalar yer st ve yeralt sular ile denizlere
karmakta ve ok uzaklara srklenmektedir. DDT gibi klor ieren organik zirai
mcadele ilalar hem kuzey kutbunda hem de pasifik okyanusunda tespit
edilmitir. Bunlar toz taneciklere yaparak hava yoluyla yaylrlar ve global
rzgar akmlar ile binlerce kilometre uzaa tanabilirler. Bir metre ykseklikten
braklan on mikron byklndeki zerrenin bin km. tanmas iin %80 ans
vardr. Pestisitler bu yolla dnyann her yerine ulaabilir. Ar ya olaylar
erozyona ve hayvansal atklar, pestisitler, gbreler ve dier kimyasallarn yzey
ve yeralt sularna karmalarna sebep olur ve bu evrimin geri dn yoktur.
Yeni zararllarla mcadele etmek iin daha fazla kimyasal kullanlacak, daha
fazla kimyasal kullandka da iklim deiimi tetiklenecektir.
Doal yollarla ya da insan eli ile toksik maddelerin yeryzndeki hareketi, bu
maddelerin tm dnyada tarmda kullanlyor olmas ve ucuz igcnn olduu
blgelerde endstriyel aktivitelerin artmas; zellikle bu blgelerde yaayan
insanlar ve evre iin, telafisi olduka zor sonular dourmakta ve tehdit
oluturmaktadr.
Sonu olarak

Bitki ve hayvan trlerinin yetitii blgelerde deiiklik
rnlerin elde edildii dnemlerde deiiklik
rn kalitesinde farkllk
Gda gvenlii asnda hammadde kaynakl sorun alanlarnda
deiiklik, hastalk ve zararllarda deiiklik
Kimi rnlerin zaman ierisinde yok olmas
Et ve st verimliliinde d
Gda retim proseslerinde deiim
Tarmda halen kullanlan yntemlerde deiiklik aray (ekme,
gbreleme, kullanlan pestisit tipinde ve miktarnda deiiklik)
olmas muhtemeldir
Srekli, yeterli, gvenli ve kltrel tercihlere uygun gdaya veya gda retmek
iin gerekli aralara ulalmas amacyla, ulusal varlklarmz olan toprak ve su
kaynaklarndan yararlanmann bir insan hakk olduu bilinciyle, doal
kaynaklara ynelik her trl metalatrma faaliyeti durdurulmal, birincil
retimden itibaren retici, sanayici ve tketicinin eitimine ynelik her trl
nlem alnmaldr,
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
236
Toprak ve su havzalarnn bilimsel verilerle, populist yaklamlardan uzak
ynetilmesi salanmaldr.
Girdiden ktya da baml olmayan bir tarmsal yapnn kurulmas ve ucuz
gvenilir gdaya ulam hakkna sahip toplum kesimlerinin artan refahtan daha
fazla pay almas esasna dayanan amaca ynelik, uzun soluklu ve kapsaml
tarm ve gda politikalar oluturulmaldr,
Kresel iklim deiikliine ynelik olarak yaplmas gereken almalar zaman
kaybedilmeden balatlmal, klim Deiimi ve Geliimi Aratrma Merkezi
kurulmal; ilgili tm disiplinlerin katlm ile senaryo almalar yaplmal ve bu
senaryolara kar stratejiler gelitirilmelidir.
Kuraa dayankl eitler gelitirilmeli ve sulama yatrmlar zaman
kaybetmeden tamamlanmaldr
Gda mhendislerinin de eitli senaryolarla, karlaacaklar muhtemel tablolar
tespit etmesi ve zm yollar aratrmas gerekmektedir.





















KRESEL KLM DEM VE TRKYE

237
Kaynak
Fraser, E.D.G., (2006) Food System Vulnerability Using Past Famines to Help
Understand How Food System May Adapt to Climate Change, Science Direct,
Ecological Complexty, 3, 328-335.
Gregory, P.J., Ingram, J.S.I., (2000) Global Change and Food and Forest
Production: Future Scientific Challenges, Agriculture,ecosystem and
Enviroment, 82, 3-14.
Jones, J.W., Hansen, J.W., Royce, F.S., Messina, C.D., (2000) Potential
Benefits of Climate Forecasting to Agriculture, Agriculture Ecosystems and
Environment, 82, 169-184.
Mc Michael, M., Powles, J., Butler. C., Uauy, R., (2007) Food, Livestock
production, Energy, Climate change and health. www.thelancet.com. Vol 370
october 6.
Palikhe, B.R., (2007) Relationship Between Pesticides Use and Climate
Change for Crops, The Journal Of Agrculture And Envronment Vol. 8, 83-91
Parry, M., Rosenzweig, C., Iglesias, A., Fischer, G., Livermore, M., (1999)
Climate change and World Food Security: aNew Assessment, Global
Environmental Change 9, 51-67.
Sanchez, P.A., (2000) Linking Climate Change Research With Food Security
and Poverty Reduction in the Tropics, Agriculture Ecosystems and
Environment, 82, 371-383.
Tao, F., Yokozawa, M., Hagashi, Y., Lin, E., (2003) Future Climate Change ,
The Agricultural Water Cycle and agricultural production in China, Agriculture
Ecosystems and Environment, 95, 203-215.
Tubiello, F.N., Fischer, G., (2007) Reducing Climate Change mpacts on
Agriculture Global and Regional Effects of Mitigation, 2000-2080, Science
Direct, Technological Forecasting Social Change, 74, 1030-1056.

Trke, M., (2007) klim Deiiklii 12 Temel Soru, EMO Yaynlar, 32s, Mattek
MatbaaclkBasn Yayn Tantm, Ankara.












TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
238

KRESEL KLM DEKLNN
SU KAYNAKLARINA ETKS VE UYUM NLEMLER

Yrd. Do. Dr. Okan Fstkolu
okan.fistikoglu@deu.edu.tr

n. Mh. Esra Biberolu
biberogluesra@yahoo.com

Dokuz Eyll niversitesi
Mhendislik Fakltesi
naat Mhendislii Blm
35160, Buca, zmir
zet
Kresel snma ve neticesinde ortaya kan kresel iklim deiiklii, hidrolojik
evrimdeki sistemler ve sreler arasndaki mevcut dengeyi etkilemektedir.
Hidrolojik evrimin en nemli sistemlerinden birisinin atmosfer olmas nedeniyle,
iklim deiikliinin atmosferik koullarda yarataca deiikliklerin, havzalarn
ya, evapotranspirasyon ve ak gibi hidrolojik sreleri zerinde, hem alan
hem de zaman leinde nemli deiimlere yol aaca aktr. Bu deiimler
yalnzca mevcut uzun dnem ortalamalaryla snrl kalmayp, ekstrem olaylarn
sklk, byklk ve alansal dalmlarnda da grlecektir. rnein, sellerin nadir
grld blgeler daha sk ve iddetli taknlara maruz kalrken, sulak
blgelerde ise kuraklk ve su ktl gibi nemli sorunlar bagsterecektir.
Dnyada ve lkemizde kresel snma konusunda yaplan almalar, iklim
deiikliinin bulunduumuz blgenin su kaynaklarn kstlayc bir rol
oynayacan gstermektedir. Bu nedenle, lkemiz su kaynaklarnn
planlamasnda ve ynetiminde iklim deiikliinin potansiyel etkileri dikkate
alnmal, mevcut yapnn olas deiimlere kar hassasiyetleri irdelenmelidir.
Sunulan almada, genel olarak kresel iklim deiikliinin su kaynaklarna
etkileri ve uyum konular irdelenmitir. Bu kapsamda, olas iklim senaryolarnda
ortaya kan scaklk ve ya deiimlerinin, Gediz havzasnda yer alan Medar
kolu akmlarna etkileri parametrik bir ya-ak modeli ile incelenmitir. 2030,
2050 ve 2100 yllarndaki senaryo ya ve scaklk koullarnda altrlan
model sonularna gre yzeysel akmlarda gzlenmesi muhtemel dler
belirlenmitir.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

239
Anahtar Kelimeler: Kresel snma, iklim deiiklii, su kaynaklar, hidrolojik
modelleme, entegre havza ynetimi.

1. Giri
Kresel snma ve neticesinde ortaya kan kresel iklim deiiklii, hidrolojik
evrimdeki sistemler ve sreler arasndaki mevcut dengeyi etkilemektedir.
klim ve hidrolojik evrim arasndaki kuvvetli ba, pek ok aratrmacnn, iklim
deiikliinin akarsu hidrolojisi zerindeki etkilerini aratrmalarna neden
olmutur (Cohen, 1986; Gleick, 1987; Coker vd., 1989; Lettenmaier ve Gan,
1991; Leavesley, 1994; Holt ve Jones 1996; Jones vd., 1996; Arnell, 1998;
Jones, 1999; Mller-Wohlfeil vd., 2000; Sene vd., 2001).
klim deiiklii ile ilgili Kuzey Amerika ve Avrupa havzalarnda gerekletirilen
almalar, hidrolojik evrimin temel unsurlarndan olan scaklk ve yalarn bu
blgelerde nemli lde deieceini gstermektedir (Chang vd., 2001;
Limbrick vd., 2000; Middelkoop vd., 2001; Bergstrm vd., 2001; Mimikou vd.,
2000). Bu deiimlerin mertebesi, lkemizin de iinde bulunduu Gney Avrupa
ve Akdeniz kuanda yllk ortalama scaklklarda 3.0-3.5
0
Clik artlar ve yllk
toplam yalarda %15-30lik azalmalara ulaabilmektedir (Houghton vd., 2001;
Christensen vd., 2007). Ya ve scaklardaki bu deiimlerin, blgelerin
mevcut su potansiyellerinde nemli azalmalara neden olaca ve buna bal
olarak enerji, tarm, imesuyu ve sulak alanlar gibi suya dayal sektrlerde su
ktl yada stresi yaanaca ngrlmektedir (McCarthy vd., 2001;
Christensen vd., 2007).
klim deiiklii nedeniyle mevcut dengeleri deien yeralt ve yerst su
kaynaklar yeni dengesini buluncaya kadar, hem miktar hem de kalite asndan
nemli lde deiecektir. Artan scaklklar ve deien ya rejimleri, takn
ve kuraklk gibi ekstrem olaylarn sklk, byklk ve alansal dalmlarnda
deiimlere neden olacaktr (Arnell vd., 2001).
klim deiikliinin su kaynaklar asndan bir baka etkisi de, su kullanmlar
zerinde yarataca deiimlerdir. zellikle, yzeysel sularn yaklak %70lik
blmnden istifade eden tarm sektrnn su ihtiyac artacak, zaten rekabet
halinde bulunduu enerji, endstri ve imesuyu sektrleriyle yaanan skntlarn
daha da bymesine neden olacaktr. Hzla oalan nfus ve gelien
endstrinin enerji ve su ihtiyacnn art da bu rekabeti krkleyecektir (Alcamo
vd., 2007).
klim deiiklii su kaynaklarnn sadece miktarn deil ayn zamanda kalitesini
de etkileyecektir. Scakln artmas, ya ve dolaysyla akmlardaki azalmalar
nedeniyle kirlilik konsantrasyonlar da artacak; bu durum ise u anda yaanan
su kalitesi problemlerinin daha da iddetlenmesine neden olacaktr. Ancak bu
etkiler henz yeterince aratrlmam bir konudur (Hurd vd., 2004).
Dnyadaki aratrmalara paralel olarak lkemizde de iklim deiikliine ilikin
bir ipucu niteliinde olan hidrometeorolojik gzlemlerdeki eilimler, ok sayda
alma ile irdelenmitir (Partal ve Kahya, 2006). Youn olarak ya ve scaklk
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
240
deerleri zerinde gerekletirilen bu trend analizleri, lke genelinde, zellikle
scaklklarda istatistiksel adan anlaml artlarn varln gstermektedir
(Bostan ve Akyrek, 2007). Yalar asndan bakldnda, Bat Anadolu ve
Akdeniz blgesinde yllk toplam yalarda bir d trendi gzlenmektedir
(Partal ve Kahya, 2006). Hidrolojik evrimin bir dier paras olan yzeysel ak
serilerinde de kuzey kua dnda kalan gneybat ve gney blgelerde de
istatistiksel adan anlaml azalmalar grlmektedir (nz vd., 2007; Aksoy vd.,
2008).
Btn bu almalar, iklim deiikliinin bulunduumuz blgenin su kaynaklarn
kstlayc bir rol oynayacan gstermektedir. Bu nedenle, lkemiz su
kaynaklarnn planlamasnda ve ynetiminde iklim deiikliinin potansiyel
etkileri dikkate alnmal, mevcut yapnn olas deiimlere kar hassasiyetleri
irdelenmelidir.
Bu ihtiyatan yola karak, sunulan almada, olas scaklk ve ya
deiimlerinin akmlar zerindeki etkileri aratrlmtr. alma, Gediz
havzasnda yer alan Medar kolu akmlarnn parametrik bir ya-ak modeli ile
incelenmesine dayanmaktadr. klim senaryolarndan elde edilen ya ve
scaklk koullarnda, 2030, 2050 ve 2100 yllar iin, Medar aynn yzeysel
akmlarnda gzlenmesi muhtemel azalmalar hesaplanmtr.
2. Yntem
2.1. ki Parametreli Aylk Ya-Ak Modeli
Kresel iklim deiikliinin akmlar zerindeki etkisini ortaya koyabilmek iin
deterministik aylk ya-ak modellerinden yararlanlmaktadr (Harmancioglu
vd., 1998; Mimikou, 1995; Kaczmarek vd., 1996). Bu modeller, bir havzann
aylk ya girdisini aylk akm ktsna dntren matematiksel dnm
fonksiyonlardr. Bu modellerin bir bileeni olan aylk evapotranspirasyon hesab
byk nem tamaktadr. nk evapotranspirasyon ya gibi
llememekte, Thornthwaite, Penman, Blaney-Criddle, Hargreaves gibi
yntemlerle modellenerek tahminler retilebilmektedir (Acatay, 1996; Bayazt,
1998). Bu tahminlerin doruluu ya-ak modelinin performansna byk etki
yapmaktadr (Fstkolu ve Harmancolu, 2001). Evapotranspirasyon doru
olarak tahmin edildiinde, zemin nemi ve aklar basit su btesi denklemleriyle
hesaplanabilmektedir.
2.2. Aylk Gerek Evapotranspirasyonun Hesaplanmas
Aylk evapotranspirasyonun tahmininde literatrde eitli yaklamlar yer
almaktadr. Uygun yaklamn seiminde, mevcut verilerin eitlilii ve
gvenilirlikleri rol oynamaktadr. Aylk evapotranspirasyon, toplam ya, bitki
rts dalm, zemin nemi, scaklk, rzgar gibi birok parametreye baldr.
Bu parametrelerin tmnn derlenmesinde ou zaman glk yaanmaktadr.
Aylk evapotranspirasyonun belirlenmesinde kullanlan bir baka yntem de
aylk tava buharlamalarndan yararlanmaktr (Morton, 1983). Brutsaert (1992),
yllk evapotranspirasyon kaybnn yllk toplam ya ve yllk toplam
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

241
buharlama deerleri ile ilikisini incelemi ve yllk evapotranspirasyon iin
Denklem 1 ile verilen ifadeyi nermitir.
|
|

\
|
=
) t ( EP
) t ( P
tanh ). t ( EP ) t ( E (1)

Burada;
E(t) : gerek yllk evapotranspirasyon (mm)
EP(t) : yllk tava buharlamas (mm)
P(t) : yllk toplam ya (mm)
tanh( ): hiperbolik tanjant fonksiyonudur.

Denklem 1deki tanh [ P(t) / EP(t) ] ifadesi, yllk tava buharlamasn gerek
evapotranspirasyon deerine dntren azaltma katsays olarak
tanmlanmaktadr. Xiong ve Guo (1999), ok sayda havza zerinde yaptklar
almalara dayanarak, Denklem 1 ile verilen yllk gerek evapotranspirasyon
bantsnn bir katsay ile dzeltilmek suretiyle, aylk evapotranspirasyonun
hesaplanmasnda da kullanlabileceini gstermilerdir. Bu durumda aylk
gerek evapotranspirasyon;
|
|

\
|
=
) t ( EP
) t ( P
tanh ). t ( EP . c ) t ( E (2)
eitlii ile tahmin edilmektedir. Burada;
E(t) : gerek aylk evapotranspirasyon (mm/ay)
EP(t) : aylk tava buharlamas (mm/ay)
P(t) : aylk toplam ya (mm/ay)
c : model parametresidir.

Denklem 2de verilen c parametresi yllk lekten aylk lee geii salayan
lek parametresi olarak tanmlanmaktadr (Xiong ve Guo, 1999).

2.3. Aylk Akmn Hesaplanmas
Bir ok kavramsal aylk hidrolojik modelde, havzann ya aka dntren
dzenleme etkisi, zemin depolamasnn dorusal ya da dorusal olmayan bir
fonksiyonu olarak ele alnmaktadr (Bayazt, 1998). Sunulan modelde de, aylk
akmlar, zemin neminin tanjant hiperbolik bir fonksiyonu olarak gz nne
alnm ve Denklem 3 ile verilmitir.
|

\
|
=
SC
) t ( S
tanh ). t ( S ) t ( Q (3)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
242


Xiong ve Guo (1999) tarafndan nerilen bu denklemde;
Q(t) : aylk akm (mm/ay)
S(t) : aylk zemin depolamas (mm/ay)
SC : model parametresidir.

Verilen bir aylk toplam ya P(t) ve tava buharlamas EP(t) serisi iin, aylk
gerek evapotranspirasyon E(t) deerleri Denklem 2 yardmyla hesaplanabilir.
Herhangi bir t ayndaki debinin Q(t) Denklem 3 yardmyla hesaplanabilmesi
iin, o aydaki havza zemin depolamasnn S(t) hesaplanmas gerekmektedir.
Ktlenin korunumu ilkesince bu deer yaklak olarak Denklem 4 ile
hesaplanabilmektedir. Bu durumda t ayndaki debi;
[ ] |

\
| +
+ =
SC
) t ( E ) t ( P ) 1 t ( S
tanh . ) t ( E ) t ( P ) 1 t ( S ) t ( Q (4)
bantsyla hesaplanabilmektedir (Xiong ve Guo, 1999).

2.4. Model Parametrelerinin Kalibrasyonu
Sunulan almada, model parametrelerinin (c, SC) en uygun deerlerini
belirlemek iin, Denklem 5 ile verilen ama fonksiyonunun minimum deeri
aranmtr.
( )
MIN
2
N
1 t
t , gzlem t , el mod
Q Q D

=
(5)
Burada;
Q
model, t
: t aynda modellenmi akm (mm/ay)
Q
gzlem, t
: t aynda gzlenmi akm (mm/ay) dr.

3. Uygulama
Sunulan modelin uygulamas Gediz havzasnda yer alan Medar alt havzasnda
gerekletirilmitir. Medar ay havzasna ait akmlar, havza knda 1962 ylnda
kurulan EE509 no.lu Kayalolu akm gzlem istasyonunda gzlenmektedir. 901.6 km
2
drenaj alanna sahip Kayalolu istasyonunun 1962-1996 yllar arasnda kalan
kaytlarna eriilebildiinden sunulan modelleme almas bu tarihler arasnda
gerekletirilmitir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

243

ekil 1. Medar ay havzas akm ve ya istasyonlarnn konumlar.

Medar ay havzasndaki alansal ortalama yalar, aylk toplam buharlama ve
alansal ortalama scaklk deerleri ise Kurtolu (1999)nun bu havzay konu
alan almasndan alnmtr. Havzaya ilikin hidrometeoroloji istasyonlarnn
konumlar ekil 1de verilmektedir.
ki parametreli aylk ya-ak modelinde gerek evapotranspirasyon tava
buharlamasnn bir fonksiyonu olarak verilmektedir. klim deiiklii senaryolar
ise ya ve scaklk deiimlerini ngrmektedir. Bu durumda iki parametreli
modelin kullanlabilmesi iin scaklk-buharlama arasndaki ilikilerin ortaya
konmas gerekmektedir.






TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
244




Bu amala Medar havzas aylk toplam tava buharlamalar ile aylk ortalama
scaklk deerleri arasnda korelasyon ve regresyon analizleri yaplm ve;
EP(T) =0.3523T
2
+1.3372T+8.6378 (6)
ilikisi elde edilmitir. ekil 2de Medar havzas aylk buharlama ve scaklk
ilikisi verilmektedir. klim senaryolarnda ortaya kan scaklk deiimleri bu
model yardmyla buharlama deiimlerine dntrlmtr.
EP(T) = 0.3523T
2
+ 1.3372T + 8.6378
R
2
= 0.9811
0
50
100
150
200
250
300
350
400
0 5 10 15 20 25 30 35
T (C
o
)
E
P
(
m
m
)

ekil 2. Medar havzas aylk buharlama ve scaklk ilikisi
3.1. Medar Havzas klim Senaryolar
Kresel iklim deiikliinin yalar ve scaklklar zerindeki etkilerinin
incelenmesi amacyla global lekte pek ok atmosferik modelleme almas
yaplmtr (Tegart vd., 1990). Bu modeller kresel iklim deiiliinin atmosferik
etkilerini blgesel lekte vermektedir. Bu amala gelitirilen ve bnyesinde
birok iklim modeli bulunduran MAGICC-SCENGEN modeli yaygn olarak
kullanlan modeller arasnda yer almaktadr (Raper vd., 1996). SUMER
tarafndan 2006 ylnda yaplan Enabling Activities For The Preparation of
Turkeys Initial National Communication to the UNFCCC balkl raporda
MAGICC-SCENGEN modeli ile Gediz nehir havzasnn da iinde bulunduu
5
0
x5
0
lik alana ait scaklk ve ya tahminleri yaplmtr (SUMER, 2006). Bu
rapora gre Medar havzasn da kapsayan blgeye ait ya ve scaklk
deiimleri Tablo 1 ve 2de verilmektedir.







KRESEL KLM DEM VE TRKYE

245


Tablo 1. IPCC B2 MES Senaryosu altnda ya deiimleri (Sumer,
2006).
Aylar
2030
P(%)
2050
P(%)
2100
P(%)
Ocak -3.3 -5.5 -11.6
ubat -0.7 -2.6 -7.9
Mart -0.2 -0.1 -0.6
Nisan -5.9 -9.3 -16.2
Mays -12.4 -18.7 -31.6
Haziran -24.9 -35.9 -59.3
Temmuz -35.2 -47.6 -73.0
Austos -13.5 -20.4 -37.2
Eyll -9.9 -15.7 -30.1
Ekim -17.1 -26.5 -48.5
Kasm -6.2 -10.5 -21.6
Aralk -4.4 -6.5 -12.1
Yllk -5.0 -8.0 -15.4













TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
246


Tablo 2. IPCC B2- MES senaryosu altnda scaklk deiimleri (Sumer,
2006).
Aylar
2030

0
C
2050

0
C
2100

0
C
Ocak +0.9 +1.4 +2.5
ubat +0.9 +1.3 +2.4
Mart +0.8 +1.2 +2.1
Nisan +1.1 +1.6 +2.7
Mays +1.4 +2.1 +3.7
Haziran +1.6 +2.3 +4.1
Temmuz +1.6 +2.3 +4.1
Austos +1.7 +2.6 +4.5
Eyll +1.5 +2.2 +3.8
Ekim +1.4 +2.1 +3.7
Kasm +1.1 +1.6 +2.7
Aralk +1.0 +1.5 +2.6
Yllk +1.2 +1.8 +3.2

Sunulan alma kapsamnda yukarda verilen ya ve scaklk deiimleri,
Medar havzas gzlenmi ya ve scaklklarna (1962-1996) uygulanarak
havzann 2030, 2050 ve 2100 yl ya ve scaklk deerleri elde edilmitir.

3.2. Modelin Kalibrasyonu ve Verifikasyonu
c ve SC olmak zere iki parametreye sahip modelin kalibrasyonu iin ilk 210
aylk (1962-1979) ya ve buharlama verileri kullanlm, model ktlar ile
gzlenmi akmlar arasndaki fark karelerinin toplam deerinin minimum
(Denklem 5) olduu parametre deerleri aranmtr. Bu amala yaplan ok
sayda deneme neticesinde optimum c ve SC parametre deerleri srasyla 0.83
ve 1635 olarak bulunmutur. Bu parametreler iin elde edilen gzlem ve model
istatistikleri ile birlikte model ve gzlenmi akmlar arasndaki determinasyon
katsays (R
2
) deerleri Tablo 3de zetlenmektedir. ekil 3te ise kalibrasyon
dnemindeki (1962-1979) gzlenmi ve modellenmi akmlarn gidi grafikleri
yeralmaktadr.

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

247


Tablo 3. Kalibrasyon aamasnda belirlenen c=0.83 ve SC=1635
parametreleri iin gzlenmi ve modellenmi akmlarn istatistikleri.
Gzlem Model
Ortalama
(mm/ay)
10.8 10.0
S.Sapma
(mm/ay)
16.8 17.4
R
2
=0.94

1962-1979
0
20
40
60
80
100
120
140
1 12 23 34 45 56 67 78 89 100 111 122 133 144 155 166 177 188 199 210
Aylar
Q
g
,
Q
m

(
m
m
)
Gzlem
Model

ekil 3. Kalibrasyon dnemindeki gzlenmi ve modellenmi akmlar

Kalibrasyon srasnda bulunan c (0.83) ve SC (1365) parametre deerleri ve
dier 210 verilik set (1979-1996) ile modelin verifikasyonu yaplmtr.
Gzlenmi akmlar ile model sonular arasndaki istatistikler ve R
2
deerleri
hesaplanmtr. Tablo 4de verifikasyon dnemine ilikin istatistikler
verilmektedir. ekil 4te ise verifikasyon dnemindeki gzlenmi ve modellenmi
akmlar verilmektedir.

Tablo 4. Verifikasyon aamasnda gzlenmi ve modellenmi akmlarn
istatistikleri.
Gzlem Model
Ortalama
(mm/ay)
6.0 7.6
S.Sapma
(mm/ay)
10.4 13.0
R
2
=0.87

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
248
1979-1996
0
20
40
60
80
100
1 14 27 40 53 66 79 92 105 118 131 144 157 170 183 196 209
Aylar
Q
g
,
Q
m

(
m
m
)
Gzlem
Model

ekil 4. Verifikasyon dnemindeki gzlenmi ve modellenmi akmlar

3.3. 2030, 2050 ve 2100 Yl Akmlarnn Tretilmesi
1962-1996 dnemine ait ya, buharlama ve ak deerleri ile kalibrasyonu ve
verifikasyonu yaplan iki parametreli model, Blm 3.1de verilen 2030, 2050 ve
2100 ylna ait yalardaki azalmalar ve scaklklardaki artlar dikkate alnarak
yeniden altrlm aylk ortalama akmlarda beklenen azalmalar elde
edilmitir. Akmlardaki bu deiimler Tablo 5te verilmektedir.

Tablo 5. 2030, 2050 ve 2100 yllarnda Medar ay akmlarnda beklenen
azalmalar

1962
1996
2030 2050 2100
Ort.Akm
(mm/ay)
8.40 7.07 5.67 4.05
Deiim - -%16 -%33 -%52


4. Sonular
Sunulan alma sonularna gre, iklim deiiklii nedeniyle Medar Havzas
akmlarnda nemli oranda azalma beklenmektedir. almann Gediz Havzas
geneline uyarlanmas halinde, havza su potansiyelinde benzer azalmalarn
grlmesi olasdr. klim deiimi, havzadaki su kaynaklarn giderek kstl hale
getirirken, dier yandan su taleplerinin artmasna ve sonuta sektrler arasnda
halen yaanmakta olan rekabetin daha da iddetlenmesine yol aacaktr.
Mevcut durumda havzada su kullanmnda en byk pay sahibi, yaklak %70
ile eski sulama yntemlerinin kullanld tarm sektrdr. te yandan, artan
sanayi ve imesuyu ihtiyac tarm sektr zerinde bask oluturmaktadr. klim
deiikii nedeniyle bozulan arz/talep dengesinin yeniden salanabilmesi
amacyla, havzada modern sulama yntemlerinin (basnl sulama) kullanlmas
halinde, tarm sektrnn payn %40lara drmek ve bylece dier sektrler
iin de kullanlabilir su fazlal yaratmak mmkn olacaktr. klim deiikliine
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

249
uyum kapsamnda dnlen bu nlem, ayn zamanda srdrlebilir entegre
havza ynetimi anlaynn da bir gereidir.

Genel olarak, iklim deiikliinin su kaynaklar zerinde yarataca nemli
etkiler, havzalarn bulunduu blgelere bal olarak;
yzeysel su potansiyellerinde azalma yada art,
yeralt akiferlerinin beslenmelerinde dolaysyla boalmlarnda deiim,
ekstrem akmlarn (taknlar ve kuraklk) sklklarnda, grlme mevsimlerinde
ve byklklerinde deiim,
deien ya rejimi, bitki rts ve arazi kullanmlarnn neden olduu
erozyon sorunlar,
kar rtsnn deiimi, dolaysyla kar sular ile beslenen akarsularn ak
rejimlerinde farkllama,
tarmsal su ihtiyalarnda art,
eklinde zetlenebilir. Tm bunlarn yansra, yukarda zetlenen deiimlerin
neden olaca g, turizm vb. sosyo-ekonomik yap; su kalitesi ve miktarndaki
deiimlerden tr olumsuz etkilenebilecek sucul ekosistemler de ikincil etkiler
olarak gznne alnmaldr.
Yukarda zetlenenler irdelenecek olursa, iklim deiiklii su kaynaklarna
bilinmedik problemler getirmeyecek, yalnzca u anda yaanan sorunlarn
kapsam ve boyutunu daha da geniletecektir. Bu nedenle, iklim deiikliinin su
kaynaklarna etkilerini azaltma yada minimuma indirme konusunda ortaya
konan zm nerileri de, aslnda halihazrda yaanan problemlere getirilen
zmlerden hi de farkl olmayacaktr. rnein ekstrem yalar, taknlar
veya kuraklkla mcadelede u anda neler yaplyorsa (takn nleyici hazneler,
su tasarruflu sulama sistemleri, vs.) gelecekte de bu ve buna benzer zmler
uygulanacaktr. Dolaysyla, esas olan su kaynaklarnn, evresel sreklilii
oluturan toprak, su, hava ve sosyo-ekonomik yapnn birlikte ele alnd
srdrlebilir entegre havza ynetimi yaklam ile ynetimidir. Bu yaklam
iklim deiikliine uyum almalarnda da anahtar rol oynayacaktr.







TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
250
5. Kaynaklar
Acatay, T., (1996): Sulama Mhendislii. zmir, Dokuz Eyll niversitesi Vakf
(DEVAK). S.598.
Alcamo, J., M. Flrke ve M. Mrker (2007): Future long-term changes in global
water resources driven by socio-economic and climatic change. Hydrol. Sci. J.,
52, 247-275.
Aksoy, H., Unal, NE., Alexandrov, V., Dakova, S. ve Yoon J. (2008):
Hydrometeorological analysis of northwestern Turkey with links to climate
change. International Journal of Climatology (baskda)
Arnell NW (1998): Climate change and water resources in Britain. Climatic
Change 39:83110
Arnell, N.W. C. Liu, R. Compagnucci, L. da Cunha, K. Hanaki, C. Howe, G. Mailu,
I Shiklomanov ve E. Stakhiv (2001): Hydrology and water resources. Climate
Change 2001: Impacts, Adaptation and Vulnerability. Contribution of Working
Group II to the Third Assessment Report of the Intergovernmental Panel on
Climate Change, J.J. McCarthy, O.F. Canziani, N.A. Leary, D.J. Dokken and
K.S.White, Eds., CambridgeUniversity Press, Cambridge, 191-234.
Bayazt, M., (1998): Hidrolojik Modeller. T naat Fakltesi Matbaas, stanbul,
1998. S.1-4.
Bergstrm S, Carlsson B, Gardelin M. (2001): Climate change impacts on runoff
in Swedenassessments by global climate models, dynamical downscaling and
hydrological modeling. Climate Research 16(2):101112
Bostan, P. A., Akyrek, Z. (2007): Trkiyenin yllk ve mevsimsel ortalama ya
ve scaklk deerlerinin trend analizi. V. Ulusal Hidroloji Kongresi Bildiriler Kitab,
ODT, Ankara. 83-92.
Brutsaert, W. (1992): Evaporation into The Atmosphere: Theory, History And
Applications. Cornel University Pressi Ithaca, Ny.
Chang H, Evans BM, Easterling DR (2001): The effects of climate change on
stream flow and nutrient loading. Journal of American Water Resources
Association 37(4):863985
Christensen, JH, Hewitson B, Busuioc A (2007): Regional climate projections. In:
Solomon S, Qin D, Manning M et al. (eds) Climate change 2007: the physical
science basis. Contribution of working group I to the fourth assessment report of
the intergovernmental panel on climate change. Cambridge University Press,
Cambridge, United Kingdom and New York, NY, USA. http://ipcc-
wg1.ucar.edu/wg1/wg1-report.html. Cited 18 June 2007
Cohen SJ (1986): Impacts of CO
2
- induced climatic change on water resources in
the Great Lakes Basin. Climatic Change 8:135-153
Coker AM, Thompson PM, Smith DI, Penning-Rowsell EC (1989): The impact of
climate change on coastal zone management in Britain: a preliminary analysis.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

251
In: Conference on climate and water, vol 2. The Publications of the Academy of
Finland, pp 148-160
Fistikoglu O, Harmancioglu N. (2001): Yukar Gediz Havzasnda Aylk Su Btesi
Modeli Uygulamas. III. Ulusal Hidroloji Kongresi Kitab. SUMER, zmir. 269-278.
Gleick PH (1987) The development and testing of a water balance model for
climate impacts assessment: modeling the Sacramento Basin. Water
Resources Research 23:1049-1061
Harmancioglu NB, Fistikoglu O, Ozkul S, Alpaslan MN (1998): Decision making
for environmental management. In: Environmental data management, Vol. 27,
ch. 10. Kluwer Academic Publishers, Water Science and Technology Library,
Dordrecht, pp 243-288
Holt CP, Jones AA (1996): Equilibrium and transient global warming scenario
implications for water resources in Wales. Water Resources Bulletin 32:711-722
Houghton JT, Ding Y, Griggs DJ (eds) (2001): Climate change 2001: the scientific
basis. Contribution of working group I to the third assessment report of the
intergovernmental panel on climate change. Cambridge University Press, New
York
Hurd, B.H.,M. Callaway, J. Smith ve P. Kirshen, (2004): Climatic change and US
water resources: from modeled watershed impacts to national estimates. J. Am.
Water Resour. As., 40, 129-148.
Jones JAA (1999): Climate change and sustainable water resources: placing the
threat of global warming in perspective. Hydrological Sciences Journal
44(4):541557
Jones JAA, Liu CM, Woo M-K, Kung H-T (eds) (1996): Regional hydrological
response to climate change. Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, The
Netherlands
Kaczmarek Z, Arnell NW, Starkel L (1996): Water resources management in the
face of climatic hydrologic uncertainties. In: Kaczmarek Z, Strzepek KM,
Somlyody L, Priazhinskaya V (eds) Climate, hydrology and water resources, vol
18. Kluwer Academic Publishers, Water Science and Technology Library,
Dordrecht, The Netherlands, pp 3-29
Kurtolu, . (2003): ki Parametreli Aylk Ya-Ak Modeli Ve Medar ay
Havzasnda Uygulanmas, zmir, Hidroloji Ve Su Yaplar Bitirme Projesi
Yneten: Yrd.Do.Dr. Okan Fstkolu. No: 248.
Leavesley GH (1994): Modeling the effects of climate change on water
resourcesa review. Climatic Change 28:159177
Lettenmaier DP, Gan TY (1991): Hydrologic sensitivities of the Sacramento-San
Joaquin River Basin, California, to global warming. Water Resources Research
26:69-86
Limbrick KJ, Whitehead PG, Butterfield D, Reynard N (2000): Assessing the
potential impacts of various climate change scenarios on the hydrological regime
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
252
of the River Kennet at Theale, Berkshire, south-central England, UK: an
application and evaluation of the new semi-distributed model, INCA. The Science
of the Total Environment 251/252: 539555
McCarthy JJ, Canziani OF, Leary NA, Dokken DJ, White KS (eds) (2001):
Climate change 2001: impacts, adaptation, and vulnerability. Contribution of
working group II to the third assessment report of the intergovernmental panel on
climate change. Cambridge University Press, New York
Middelkoop H, Daamen K, Gellens D (2001): Impact of climate change on
hydrological regimes and water resources management in the Rhine Basin.
Climatic Change 49(12):105128
Mimikou MA (1995): Environmental hydrology. In Singh VP (ed) Climatic change,
vol 15. Kluwer Academic Publishers, Water Science and Technology Library,
Dordrecht, The Netherlands, pp 69-106
Mimikou MA, Baltas E, Varanou E, Pantazis K (2000): Regional impacts of
climate change on water resources quantity and quality indicators. Journal of
Hydrology 234:95109
Morton, F.I., (1983): Operational Estimates Of Areal Evapotranspiration And
Their Significance To The Science And Practice. Journal Of Hydrology, Elsevier
Science Publishers, Amsterdam. Vol. 66, p. 1-76.
Mller-Wohlfeil D-I, Brger G, Lahmer W (2000): Response of a river catchment
to climatic change: application of expanded downscaling to Northern Germany.
Climatic Change 47(1-2):61-89
nz, B., Yeen, B., Cebe, N. (2007): Trkiye Akarsularnda Mevsimsel Trend
Analizi. V. Ulusal Hidroloji Kongresi Bildiriler Kitab, ODT, Ankara. 267-278.
Partal, T., Kahya, E. (2006): Trend analysis in Turkish precipitation data. Hydrol.
Process. 20, 20112026.
Raper, S.C.B., Wigley, T.M.L. and Warrick, R.A. (1996): Global sea level rise:
past and future, In: Sea-Level Rise and Coastal Subsidence: Causes,
Consequences and Strategies (eds. J. Milliman and B.U. Haq), Kluwer Academic
Publishers, Dordrecht, The Netherlands, 1145.
Sene KJ, Tate EL, Farquharson FAK (2001): Sensitivity studies of the impacts of
climate change on White Nile flows. Climatic Change 50(1-2):177-208
SUMER (2006): Project report of Modeling for climate change effects in the
Gediz and Buyuk Menderes River Basins. Preliminary studies under the UNDP
GEF project for preperation of FNC of Turkey, Izmir
Tegart, W.J., Sheldon, G.W. and Griffiths, D.C. (eds) (1990): Climate Change:
The IPCC Scientific Assessment Report, Australian Government Publishing
Service, Canberra, Australia.
Xiong, L., Guo, S., (1999) : A Two-Parameter Monthly Water Balance Model and
its Application. Journal Of Hydrology, Elsewhere Science Publishers, Amsterdam.
Vol. 216, p. 111-129.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

253

LKEMZ SI GLLERNDE KURAKLIK ETKS VE EKOLOJK TEPKLER

Meryem Bekliolu

Orta Dou Teknik niversitesi, Biyoloji Blm, Limnoloji Laboratuvar
06531, Ankara

zet
Dnyadaki ve lkemizdeki gllerin %95 sdr ve biyolojik eitlilik merkezleri
olarak insan faaliyetlerinin neden olduu antropojenik deiimlere gllerin
ekolojik yaplar hassasdr. ounlukla yar kurak ve kurak Akdeniz iklim
koullarnn hakim olduu lkemiz s gllerinde ekolojik yaplarn
belirlenmesinde iklim ve iklimden en ok etkilenen hidroloji nemlidir. Uzun
dnemli gl su seviyesi deiiminin Eymir, Mogan, Beyehir, Uluabat, Marmara
ve Ikl Gllerinin ekolojik yaps ve su kalitesini belirlemede ok nemli olduu
belirlenmitir. Bu kurak dnemlerde uzayan gl su deiim sresi, su scakl
ve azalan znm oksijen younluu gl ii besin tuzu artna neden
olmakta bu durumda su bulankln artrarak gl su kalitesini drmektedir.
Dier yandan azalan znm oksijen younluu balk lmlerini tetikleyerek
artan yukardan-aa kontrol mekanizmalar suii bitki geliimini tetikleyebilir.
te yandan, kurak koullarla uzayan gl su deiim sresi gllerin tuzlanmasn
tetiklemekte ve artan kresel snma blgemizdeki gllerin tuzlanmasn
artrmaktadr. Artan tuzluluk tatlsu faunasnn, zellikle kilit tr durumunda
bulunan Daphniann yok olmasna neden olmaktadr. Sucul flora ve faunada
deiim ve biyoeitliliin azalmas muhtemel beklentiler arasndadr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
254
Giri:

Tatlsu, tm insan toplumlarnn kurulmasnda ve karadaki doal hayatn
korunmasnda byk rol oynar, nk su, tm canl organizmalarn temel esi
ve her trl biyokimyasal reaksiyonun meydana geldii ortamdr. Dnyann
tatlsu alanlarnn ou s olmakla birlikte, litoral (bitkilerin) topluluklarn baskn
olduu ve derin sulara gre, birim su yzeyi bana daha retken olan ve
kullanm asndan da eitlilik arz eden birbirinden ayr s kimi zamanda
kk gllerden oluur (Moss 1998). lkemizde de durum farkl deildir.
Toplam 10,000 km
2
yzey alanna sahip 200 doal gln ou yzey alan
geni ve sdr. lkemiz iin ekonomik ve ekolojik nemi byk olan Beyehir
(730 km
2
), Eirdir (482 km
2
), Uluabat (135 km
2
) gibi gller yzey alan byk ve
ayn zamanda s gllerdir.
S gllerin ekolojik yaplar ve biyoeitliliini etkilemekte besin tuzlarnn (N:
azot ve P:fosfor) ve balk komposizyonun nemi ok byktr. zellikle bu
deikenlerin nemi Kuzey Avrupa gllerinde ok youn olarak aratrlmtr.
Besin tuzlar younluu dk iken besin ann stnde yeralan avc tatlsu
levrei (Perca fluviatilis) ve turna bal (Esox lucius) balk topluluunda baskn,
su berrakl ve suii bitki geliimi yksek, ekolojik ve koruma deeri zengin
olan ekosistem yaps hakimdir. Geen son iki yz ylda bir ok gl, insan
faaliyetlerinin neden olduu, havzada tarmdan geri dnem sular, evsel ve
endstriyel atksularn verilmesiyle ar besin tuzu yklemesinin sonucu
trofiklemitir (Wetzel, 1983). Bu trofik gllerde, yksek alg biyoktleleri,
siyanobakter veya yeil alglerin yaz aylarnda ar patlamas sonucu
bulanklaan suda az sayda sualt makrofit bulunur ve planktivor ve bentivor
balk baskn duruma geerek gllerin koruma ve ekolojik deeri kaybolmu olur
(Moss, 1998). trofikasyon zellikle planktivor ve bentivor balk biyoktlelerinde
arta neden olur, bata kzlgz bal (Rutilus rutilus) ve apak bal (Abramis
brama) olmak zere, sazangillerin baskn olduu bir duruma geilir (Jeppesen
ve ark., 1990, 1994, 2003). lkemizdeki gllerde de artan N ve P girdisi sonucu
trofikleerek su berrakl kaybolmakta ve balk topluluklar ise sazan
ailesinden balklarca baskn hale gelmektedir (Beklioglu ve ark. 2003; Beklioglu
& Tan, 2007).
ounlukla yar veya tam kurak Akdeniz iklim koullarnn hakim olduu
lkemizde gllerinin ekolojik yaplar ve biyoeitliliinin belirlemede iklim ve
iklimden en ok etkilenen hidroloji ok nemlidir (Beklioglu ve ark. 2006).
Akdeniz ikliminin tipik zellilii olarak yaanan slak ve kurak periyotlar gllerin
hidrolojilerinde, su miktar, su deiim/bekleme sresi, su seviyesi gibi
deikenleri nemli olarak etkilemektedir. Kurak mevsimde su bekleme sresi
uzarken su seviyesi kritik seviyelere debilmektedir. Orta Anadoluda bulunan
Eymir ve Mogan Gllerinde su bekleme sresi 5-10 kat artarken, su
seviyelerinde en az 1 m dler yaanmaktadr (Beklioglu ve arka. 2006, zen
ve arka. sunuldu). Yine Beyehir, Marmara, Uluabat ve Ikl Gllerinde su
seviyesi dleri 2-4 m arasnda gzlenmektedir (Beklioglu ve ark. 2006).
Fakat burada gzden karlmamas gereken konu bu gllerin youn tarm
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

255
yaplan blgelerde olduu iin su seviyelerindeki dler sadece kurak mevsim
kaynakl olmayp tarmda sulama suyu iin hem yeralt hemde yzey sularn
ar kullanmyla da yakndan etkilidir. lkemiz gibi yar kurak Akdeniz iklim
kuanda bulunan gllerde ekolojik yap, ilev ve biyoeitlilik Kuzey Ilman
blgelerdeki gllerden farkl olarak hidroloji ok nemlidir ama ayn zamanda o
gllerde olduu gibi besin tuzlarnn (N ve P) younluu ve balk trofik
(beslenme) yaps da belirleyicidir. Gllerde hidrolojik deiimler (su seviyesi, su
bekleme sresi vb.) temel iyonlarn ve besin tuzlarnn miktar, ve balk trofik
yapsn belirlemede de nemli rol alr. Bu yazda, hidrolojik deiimlerinden
zellikle su seviyesi d ve su bekleme sresinin uzamas gibi etkilerin 1)
Tuzlanma, 2) trofikasyon, 3) Biyoeitlilik ve 4) Gller iin gelecek ngr
modelleri zerine olan etkileri tartlacaktr.
1. Tuzlanma
Tatlsularda znm iyon younluu veya tuzluluk (1 mg L
-1
) denizlere gre
ok dktr (36 mg L
-1
) (Moss, 1998). Fakat i tuzlu su gllerinde (ky
lagnlerini kapsamaz) bu miktar denizlerdeki younlua kadar ulaabilmektedir.
Dnyadaki i tuzlusu glleri buharlamann ok yksek ve yalarn dk
olduu, Kuzey Afrika, Avustralyann i blgeleri, Orta Amerika, Orta Asya,
Anadoluda Tuz Gl ve Konya kapal havzalar gibi kurak blgelerde
younlamtr. tuzlu su gllerinde gle yzey aklaryla gelen su gl
ayandan akamadan dz gl aynasnda yaylr ve glden su kayb buharlama
arlkl olduu iin suda iyonlarn younluu artar ve zaman iinde tuzlanma
olur.

a) Eymir Gl
0,8
0,9
1
1,1
1,2
1,3
1,4
1,5
1,6
1,7
O
c
a
k

9
7
M
a
y

s

9
7
E
y
l

l

9
7
O
c
a
k

9
8
M
a
y

s

9
8
E
y
l

l

9
8
O
c
a
k

9
9
M
a
y

s

9
9
E
y
l

l

9
9
O
c
a
k

0
0
M
a
y

s

0
0
E
y
l

l

0
0
O
c
a
k

0
1
M
a
y

s

0
1
E
y
l

l

0
1
O
c
a
k

0
2
M
a
y

s

0
2
E
y
l

l

0
2
O
c
a
k

0
3
M
a
y

s

0
3
E
y
l

l

0
3
O
c
a
k

0
4
M
a
y

s

0
4
E
y
l

l

0
4
O
c
a
k

0
5
M
a
y

s

0
5
E
y
l

l

0
5
O
c
a
k

0
6
M
a
y

s

0
6
E
y
l

l

0
6
O
c
a
k

0
7
M
a
y

s

0
7
E
y
l

l

0
7
T
u
z
l
u
l
u
k

(
%
0
)
967,0
967,5
968,0
968,5
969,0
969,5
S
u

S
e
v
i
y
e
s
i

(
m
a
s
l
)
Tuzluluk Su seviyesi

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
256
b) Mogan Gl
0,8
1
1,2
1,4
1,6
1,8
2
2,2
2,4
O
c
a
k

9
7
M
a
y

s

9
7
E
y
l

l

9
7
O
c
a
k

9
8
M
a
y

s

9
8
E
y
l

l

9
8
O
c
a
k

9
9
M
a
y

s

9
9
E
y
l

l

9
9
O
c
a
k

0
0
M
a
y

s

0
0
E
y
l

l

0
0
O
c
a
k

0
1
M
a
y

s

0
1
E
y
l

l

0
1
O
c
a
k

0
2
M
a
y

s

0
2
E
y
l

l

0
2
O
c
a
k

0
3
M
a
y

s

0
3
E
y
l

l

0
3
O
c
a
k

0
4
M
a
y

s

0
4
E
y
l

l

0
4
O
c
a
k

0
5
M
a
y

s

0
5
E
y
l

l

0
5
O
c
a
k

0
6
M
a
y

s

0
6
E
y
l

l

0
6
O
c
a
k

0
7
M
a
y

s

0
7
E
y
l

l

0
7
T
u
z
l
u
l
u
k

(
%
0
)
971,0
971,5
972,0
972,5
973,0
973,5
974,0
S
u

S
e
v
i
y
e
s
i

(
d
.
s
.
y
.
m
)
Tuzluluk Su seviyesi


ekil 1 a) Eymir ve b) Mogan gllerinde 1997 - 2007 yllar arasnda tuzluluk ve
su seviyesi deiimi.



Bu i tuzlusu gllerindeki tuzluluu oluturan iyonlarn yaps gln bulunduu
havzann kaya yapsndaki hakim iyonlarla (magnezyum, slfat, kalsiyum,
karbonat vb.) birlikte deniz etkisini yanstan sodyum ve klor iyonlar arlkl
olabilir. Kurak ve yar-kurak blgelerde bulunan gller hidrolojik deiimler
sonucu tuzlanmaya ok hassastr. Bu duruma rnek Orta Anadolu da 10 yl
akn sredir izlenen Eymir ve Mogan Gllerinda artan tuzlanma rnek verilebilir
(ekil 1a ve b) (Beklioglu ve Tan, baskda). zellikle 2002 yl itibariyle glde
srekli den su seviyesi ve artan su bekleme sresi her iki glde de
tuzlanmann ok ksa srede 2 katna kmasna neden olmutur. Drt yl gibi
bir srede gerekleen bu tuzlanmadaki art, su seviyesinin kritik seviyenin
altna derek gl ayandan su aknn olmamas sonucu su deiim sresinin
10 yla uzamasndan kaynaklanmaktadr.
Benzer bir durum u an ok byk bir blm kurumu olan Akehir Glnde
yaanmtr. Akehir Gl besleyen en nemli kaynak olan Eber Gl ktsnn
tarmsal sulama amal kullanlmas sonucu gle akmamas sonucu nce su
tuzlanm daha sonrada tamamen kurumutur (Kk, 2006). Benzer durum
Dnyann 5. byk tuzlusu gl olan Aral Denizinde de yaanmtr. Aral Denizi
su btesinde ok byk neme sahip iki akarsu (Amu Derya ve Sr Derya)
pamuk retiminde sulama suyu olarak kullanlmas sonucu gle ulamamas
gldeki tuzlanmay 10 mg L
-1
den > 36 mg L
-1
stne kmasna ve gl alannn
ise tamamnn nerede ise yok olmasna neden olmutur (Moss, 1998). Tuzlu su
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

257
glleri tatlsu gllerine gre daha az biyoeitlilik barndrrlar dolaysyla artan
tuzlanma sadece tatlsu gllerinin kaybolmas degil ayn zamanda da
biyoeitliliin yok olmasdr (bkz detaylar blm 3).
2. trofikasyon
Getigimiz yzylda ehirleme sonucu artan evsel atksu ve tarmdan dnen
sulama sularnn yzey sularnda neden olduu besin tuzu (N ve P) art alg
patlamalarn zellikle zehirli siyonobakter arlkl arttrarak glleri
trofikletirmitir (Jeppesen, 1998). Benzer deiimler lkemiz gllerinde de
gzlenmektedir (Beklioglu ve ark., 2003, 2006). Yar-kurak bir iklim kuanda
olan lkemize yaanan kurak dnemlerde azalan gl hacmi (rnein: Eymir
Glnde yar yarya azalmtr) glde bulunan besin tuzlarnn (P ve N)
younluunu artrarak bu gllerin trofiklemesini iddetlendiremektedir. ekil 2
ve 3 a ve b de Eymir ve Mogan Gllerinde yaplan on yllk besin btesi
sonular gllerin kurak mevsimde zellikle son 5 ylda devam eden kurak
koullar gllere havzadan bu besin tuzlarnn yklemesinin olmamasna ramen
gl iin younluklarn her iki glde de arttn gstermektedir. Bu durum azalan
su hacmi gl-ii younluklar artrrmas, uzayan su bekleme sresi ise gl-ii
mekanizmalar (tabandan besin tuzu salnm gibi) tetikleyerek artmasna neden
olmasyla ilgili olabilir. Artan besin tuzlar younluu bu gllerde alg
patlamalarn zellikle toksin reten siyonobakter arlkl fitoplankton artmn
desteklemektedir (ekil 3). Yine ayn ekilde lkemizin kuzeyinde Sakarya
havzasnda rneklenen baz gllerde fitoplankton biyoktlesini tanmlayan
pigment klorofil-a younluu 2004 yl ve 2007 yllarndaki deiimi
bulunmaktadr. 2007 lkemizde meteorolojik kaytlar alnmaya balandndan
beri yaanan en kurak yllardan bir olduu dikkate alnarak incelendiinde
klorofil-a younluunun 2004 ylna oranla 2007 tm gllerde 3-10 kat arasnda
art kaydedilmitir (Beklioglu ve ark. baslmam veri). zellikle klorofil-a
artnn ok yksek seviyede olan Eymir Gl ve Kk Akgl gibi gllerde bu
artlar toksin reten siyonobakter arlkldr. lkemiz gllerinde kurak
dnemlerde daha fazla siyanobakter arlkl alg patlamalarnn yaanmas ve
trofiklemesi, kresel snma ile birlikte kurak iklim blgelerindeki gllerde olas
beklentilerle tamamen rtmektedir (IPCC, 2007). lkemizinin gney
blgelerinde, rnein Konya havzasnda bulunan gllerde benzer etkilerin daha
iddetli ekilde yaanmas ihtimali daha fazladr. zellikle yamur ve
buharlama zellikleriyle yar l statsnde yer alan Konya kapal
havzasndaki gller artan buharlamaya ilaveten havzada yerlat ve yerst
sularnn yanl kullanm havzadaki gllerin hacim ve alanlarn gitgide azalarak
daha fazla trofiklemesine neden olmas muhtemeldir.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
258



ekil 2: a) Eymir ve b) Mogan gllerinde 1993-95 ve 2007 yllar arasnda
toplam fosfor girdi ve kts yk ile gl-ii toplam fosfor konsantrasyonlarnda
meydana gelen deiim.
a) Eymir Gl
-8000
-6000
-4000
-2000
0
2000
4000
6000
8000
10000
12000
T
o
p
l
a
m

G
i
r
d
i

v
e

T
o
p
l
a
m

k
t


(
k
g
)
-400
-200
0
200
400
600
800
G

l
i

i

T
o
p
l
a
m

F
o
s
f
o
r

(

g

l
-
1
)
Toplam girdi Toplam kt Glii Toplam Fosfor
b) Mogan Gl
-4000
-2000
0
2000
4000
6000
8000
1
9
9
3
-
9
5
1
9
9
7
1
9
9
8
1
9
9
9
2
0
0
0
2
0
0
1
2
0
0
2
2
0
0
3
2
0
0
4
2
0
0
5
2
0
0
6
2
0
0
7
T
o
p
l
a
m

G
i
r
d
i

v
e

T
o
p
l
a
m

k
t


(
k
g
)
0
20
40
60
80
100
120
140
G

l
i

i

T
o
p
l
a
m

F
o
s
f
o
r

(

g

l
-
1
)
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

259


a) Eymir Gl
-15000
-5000
5000
15000
25000
35000
45000
T
o
p
l
a
m

g
i
r
d
i

v
e

T
o
p
l
a
m

k
t


(
k
g
)
-600
-100
400
900
1400
1900
G

l
i

n
m

n
o
r
g
a
n
i
k

A
z
o
t

(

g

l
-
1
)
ToplamGirdi Toplam kt Glii znm norganik azot

b) Mogan Gl
-10000
-5000
0
5000
10000
15000
20000
25000
30000
1
9
9
3
-
9
5
1
9
9
7
1
9
9
8
1
9
9
9
2
0
0
0
2
0
0
1
2
0
0
2
2
0
0
3
2
0
0
4
2
0
0
5
2
0
0
6
2
0
0
7
T
o
p
l
a
m

G
i
r
d
i

v
e

T
o
p
l
a
m

k
t


(
k
g
)
-120
-20
80
180
280
380
480
580
680
780
G

l
i

n
m


i
n
o
r
g
a
n
i
k

a
z
o
t

(

g

l
-
1
)

ekil 3: a) Eymir ve b) Mogan gllerinde 1993-95 ve 2007 yllar arasnda
toplam znm inorganik azot girdi ve kts yk ile glii toplam inorganik
azot konsantrasyonlarnda meydana gelen deiim.



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
260
3. Biyoeitlilik
Biyoeitlilik ekosistemlerin ve ekosistemlerde yaayan canl trlerinin
eitliliini ierir. Bir blgedeki biyoeitlilik, alan, enlem, boylam, ya,
izolasyon (da bariyerleri), uzun jeolojik zaman dilimlerindeki deiimler gibi
faktrler bir blgedeki habitat ve canl biyoeitliliini belirlemede en nemli
faktrlerdendir. Trkiye 7 enlem ve 19 boylam kapsayan geni yz lme
sahip byk bir lkedir. Yine lkemizin yllk ya ortalamalar kuzeyden
gneye
0
5
10
15
20
25
30
35
40
E
y
m
i
r
M
o
g
a
n
P
o
y
r
a
z
l
a
r
T
a
s
k

k

a
k
g

l
B

k

a
k
g

l
C
u
b
u
k
G

l
c

k
Y
e
n
i
c
a
g
a
A
b
a
n
t
B
u
y
u
k

g
o
l
D
e
r
i
n

g
o
l
N
a
z
l

n
c
e

g

l
K
l
o
r
o
f
i
l
-
a

(

g

l
-
1
)
2007 2004
62.2

ekil 4. Sakarya, Bolu ve Ankara illerinde yeralan eitli gllerinde 2007 ve
2004 Klorofil-a lmleri karlatrlmtr. 2004 yl lmleri (Sar ve ark.
2004 alnmtr)
incelendiinde kuzey-douda >2000 mm iken ortalamalar Tuz gl ve Konya
kapal havzalarnda <300 mm kadar der ama ara blgelerde farkl ya
rejimleri vardr. lkemiz ya rejimleri bakmndan da ok eitlilik
gstermektedir. Yine lkemizin kuzey (Kakar dalar), gney (Toros dalar) ve
bat blgelerinde (Bat Anadolu dalar) yer alan sra dalar bu blgelerle dier
blgeler aras baz canllar iin geii engelleyecek ekilde bariyerler
oluturmaktadr. teyandan lkemizi kuzeydoudan Antakya ynne doru
ikiye blen yksek da silsilelerinden oluan Anadolu Diyagonali ismi verilen
bariyerde trlerin dou-bat aras hareketliliinde engel oluturur. Da silsileleri
hzla yaylmakta olan iekli bitki ve bceklere fiziksel bir engel etkisi yapm ve
bu canllarn topluluklarn birbirinden kopararak farkl trlere dnmelerini
salamtr. Sonu olarak, Trkiye, orta enlem kuanda yer alr. Deniz
seviyesinden iki bin metre ve zerine uzanan pek ok farkl ykseklie sahip
dalar, platolar ve ovalaryla farkl iklim koullar isteyen binlerce canl trne
ev sahiplii yapmaktadr. Vadiler ve knt alanlarnn yaratt mikroklima
etkisi, tr zenginliini daha da arttrmaktadr. Eski dnya ktalar arasnda kpr
grevi gren Trkiyenin biyolojik eitliliini ekillendiren dier nemli sre,
son 2.3 milyon ylda (kuaterner periyotta) yaanan buzul alarnda nemli
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

261
buzullamalar yaamayarak pek ok canl tr tarafndan snak olarak
kullanlm ve gnmzdeki biyolojik eitliliine kavumutur (Koswig, 1955).
Kuaterneri periyotta yaanan buzullama dnemlerinde Anadolu platosu
Anadolu Gl sistemi olarak adlandrlan byk bir glle kapldr. Bu byk i gl
buzul-aras snma dnemlerinde kk paralara ayrlarak bugnk Anadolu
platosundaki var olan glleri oluturmutur (ekil 5). Bu i gl buzul dnemlerde
Avrupadan snak arayan trlere snak olmu ve son 2.3 milyon yldr
varln srdrd iin ok sayda tatlsu trnn olumasna imkan tanmtr.
Bu deerlendirmenin nda lkemizdeki sucul ekosistemlerde yaanan tr
zenginlii incelendiinde, lkemizde sucul bitkilerde 217 cinse ait 411 tr, 130
cinse ait 425 zooplankton tr ve 79 cinse ait 192 balk tr tesbit edilimitir
(Kence ve ark.1987). llkemizde tesbit edilen tr says zenginlii Avrupa
lkeleriyle kyaslandnda ok yksektir.

ekil 5. Buzul a dnemlerinde Avrupa faunasnn Anadoluya g ve -
Anadolu gl sistemi (Kosswing 1955 den alnmtr).

Son zamanlarda isu kaynaklarna havzada yaplan sulama ve dier kullanm
amal mdahaleler ve artan kuraklkla birlikte yukarda da belirtildii gibi hzlca
tuzlanmaktadr Tuzlu sistemleri tatlsu sistemlerine gre daha az biyoeitlilie
sahiptirler (Williams, 2001) nk tuzlu su canllar zerinde osmotik basnc
artrd iin tatlsu sistemlerine uyum salam trler bu stres altnda yok
olurlar. Grnlanddan spanyaya kadar uzanan gllerde zooplankton
eitliliinin kuzey ve Orta Avrupa lkelerinde artt fakat spanya gllerinde ise
eitliliin nemli ekilde artt kaydedilmitir. Bu azalmann sebebi ise
spanyadaki gllerin tuzluluk seviyelerinin yksek olmasyla aklanmtr
(Jeppesen ve ark. baslmam veri). Benzer bir durum lkemizin kuzey ve
gney blgesinde yaplan gl aratrma sonularndan derlenenerek tr
eitlilii kyaslandnda kuzey gllerinde balk hari dier tm gruplar,
fitoplankton, bitki, zooplankton ve omurgasz trlerin ok yksek olduunun
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
262
bulunmas yine gney gllerinde tuzluun yksek olmasyla ilgili olabilir
(Beklioglu ve ark. baslmam veri). Bu n aratrmada balk tr eitliliinin ise
gney gllerinde daha yksek olmas ise bu gllerin (rnein: Beyehir ve
Eirdir glleri gibi) ok uzun zamandr var olduklarndan canllarn evrimlemesi
ve yeni trlerin aa kmasna izin vermi olmasyla yakndan ilgili olmaldr.

4) Gller in Gelecek ngrs
Yark-kurak Anadolu platosundaki gller iklim deiimine ok hassas olduklar
dnlmektedir. Bu durumu deerlendirmek zere yamur, potansiyel
buharlama ve dere akmlarn birletirerek gllerin su btesiyle birletiren bir
model Beyehir Gl iin kurulmutur (Klepper ve ark. yayna hazrlanmakta).
Model baaryla kalibre edildi ve bu gln 30-40 yllk su seviyesi deiimini ok
byk dorulukla belirleyebildi. klim deiimi senaryosu olarak Hadley Merkezi,
Kresel klim Modeli (HadSM3) karbon dioksit younluunun 2 kat artt
durumda bu gllerin hidrolojilerinde olan deiiklik belirlenmesi amaland.
HadSM3 modeli yamurlarda Beysehir Gl havzasnda -% 20 azalma tahmin
etmektedir. Kurulan hidrolojik model gle kaynak olan dere akmlarnda -%26
azalma ve bu durumda gl alannda klmeye neden olmaktadr. Beyehir
Gl karbondioksit younluunun 2 katna kt senaryosuna gre artan
buharlama ve zellikle azalan dere akmlar sonucu (gl su kaynaklarndaki
deiime ok hassastr) 50-65% alanda klme ve 84-90% hacimde azalma
gerekleeceini model tahmin etmitir. Bu model sonular (akmlarda -%26
azalma) Hkmetleraras klim Deiimi Paneli (IPCC) nin nmzdeki 30-40
yl iinde yzey sularnda en fazla azalmann, >30%, Trkiye ve spanyada
olaca beklentisi ile rtmektedir.
Anadolunun sahip olduu yzey ve yeralt su kaynaklar srdrlebilir
kullanmndan uzak su ihtiyac yksek (eker pancar, pamuk vb.) tarm rnleri
ve yanl sulama (salma su, ak kanallarla) yntemleriyle ok byk zarar
grmtr. Konya kapal havzasnda yars kaak 60 bin kuyu yeralt sularn
gelecei hi dnmeden kullanmakta ve kuyularda su seviyesi 97 mye
inmitir. Akehir Gl %97 Eber Glnden beslenirken Eber Gl ktsnda
gerekletirilen sulama projesi sonucu kurultulmutur. Tm bu yanl plan ve
programdan uzak vahi su kullanm Anadolu platosundaki gl ve nehirlerin
tuzlanmas, ve trofilemesi artarak yzey sularnn ekolojik ve koruma
deerlerinin yok olmasna ve ve tamamen kaybolmas neden olmaktadr.
Sadece Anadolu platosunda yz binlerce ylda evrimleerek oluan endemik
trler ve eitlilii ok yksek dier trlerde bu gllerle birlikde bir daha geri
dndrlemez ekilde yok olmaktadr.
lke olarak yaamn ana kayna olan yer alt ve yzey sularnnn kullanm ve
canl yaamn korunmas konusunda gncel ve ksa dnemli karlardan uzak
gelecek nesilleri dnen su kullanm ve bu ekositemlerin srdrlebilirliini
salayacak ekonomik ilikileri ve yaam biimleri hayat geirecek planlamalar
yapmak zorundayz. Unutulmamaldr ki kaybedilen her gl ve her nehir
yatayla ok sayda canl tr kaybolurken daha fazla kurak hava ve orak
toprak kuullarn bumerang etkisi gibi yaratmaktayz. Yanl su kullanm
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

263
blgede etkileri gitgide artacak olan kresel iklim deiiminin etkileriyle birlikte
dnldnde Anadolu platosundaki gllerin ve akarsularn geri dnlmez
ekilde kaybolmas uzak bir ngr olmaktan ok iinde yaadmz ve etkisi
git gide artacak olan korku dolu gereklerdir. Korku dolu gelecein olumamas
iin aklc su kullanm politikalar gelitirmeliyiz.
Referanslar:
Beklioglu, M., Ince, . & Tzn, I. (2003) : Restoration of Eutrophic Lake
Eymir, Turkey, by Biomanipulation Undertaken Following a Major
External Nutrient Control I: -Hydrobiologia 490: 93-105.
Beklioglu, M & Tan, C. (2007). Drought complicated restoration of
Mediterrenean shallow lake by biomnipulation. in press.
Beklioglu, M. Altnayar, G. Tan C.T. 2006. Water level control over submerged
macrophyte development in five Mediterranean Turkey. Archive fr
Hydrobiologie, 166 (4): 535-556.
Jeppesen, E., Jensen, J. P. Kristensen, P., Sndergaard, M., Mortensen, E.,
Sortkjr, O. & Olrik, K. (1990): Fish manipulation as a lake restoration
tool in shallow, eutrophic temperate lakes 2: threshold levels, long-term
stability and conclusion. -Hydrobiologia 200/201: 219-227.
Jeppesen, E., Jensen, J.P., Jensen, C., Faafeng, B., Hessen, D. O.,
Sndergaard, M., Lauridsen, T. L., Brettum P. & Christoffersen, K.
(2003): The impact of nutrient state and lake depth on top-down control
in the pelagic zone of lakes: a study of 466 lakes from temperate zone to
the arctic. -Ecosystems 6: 313-323.
Jeppesen, E., Sndergaard, M., Kanstrup, E., Petersen, B., Eriksen, R. B.,
Hammershj, M., Mortensen, E., Jensen, J. P. & Have, A. (1994): Does
the impact of nutrients on the biological structure and function of brackish
and freshwater lakes differ? -Hydrobiologia 275/276: 15-30.
IPCC. 2007. www.ipcc.org
Kence, A. 1987. Trkiye'nin Biyolojik Zenginlikleri, 316s. Trkiye evre
Sorunlar Vakf yayn, Ankara.
Kosswing, K. (1955). Zoogeography of the Near East. Ecology, 4: 49-96,
Moss B. (1998) Ecology of Freshwaters: Man and Medium, Past to Future.
3
rd
edition. Blackwell Science, Oxford.
Wetzel, R. G. (1983): Limnology. 2
nd
edition. -Saunders College Publishing,
New York, pp. 1-767.
Williams, W.D. (2001). Anthropogenic salinisation of inland waters.
Hydrobiologia, 466 : 329-337



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
264
KLM DEKLNE KARI GAP BLGESNDE ETKN SULAMA
STRATEJLER

ner ETN
1
, Mustafa EYLEN, Nee ZEN
Dicle niversitesi, Ziraat Fakltesi,
Tarmsal Yaplar ve Sulama Blm, Diyarbakr
1
oner_cetin@yahoo.com

zet
Tarmsal sulama kuraklk riskinin ortadan kaldrlmas veya etkisinin azaltmas
nedeniyle gda retimi ve gvenlii asndan son derece nemlidir. Ancak,
sulama sektrler baznda suyu yaklak %70-80 gibi ok yksek oranda
kullanmaktadr. GAP Blgesi ise nispi olarak halen daha scak ve kurak olmas,
byk tarmsal alanlarn sulamaya alm ve alacak olmas, iklim
deiikliinin toprak ve su kaynaklar zerine olan olumsuz etkilerinin iddetle
grlebilecei bir blgedir. Halen lkemizde ve GAPtaki ou sulama
ebekelerinde su kullanm 10 000 m
3
/han zerindedir. Bu sulama suyunun
yaklak yalnz 1/3 dorudan bitki tarafndan kullanlabilmektedir. Bu durum
sulama suyunun etkin olarak kullanlmadn gstermektedir. Bu blgede,
yzey sulama ile 1 kg ktl pamuk retmek iin 2500 L, msr iin 1095 L
sulama suyu gerekirken, damla sulamada ise srasyla 1333 L ve 500 L sulama
suyu gerektii ortaya konmutur. Bu durum hem sulama suyunda ok nemli su
tasarrufu salarken hem de tuzluluk, toprak erozyonu ve yzey ak kayplarnn
da nlenebileceini gstermektedir. Ayrca, iklim deiikliinde olas su
yetmezliinde ise, kullanlan suyun hacimsel olarak cretlendirilmesi etkin
sulama yollarndan birisidir. Ayrca, bitkinin baz dnemlerinde sulama
yapmamak, sulama araln daha geni tutarak bylece sulama says ve
sulama suyu miktarn azaltmak, her sulamada sulama suyu miktarn azaltarak
uygulamak, bir ksm alan sulama d brakmak, uygulanan sulama ynteminin
gerektirdii tm teknik koullarn salanmas, yamurlama sulamalarda zellikle
scak blgelerde, gnn serin saatlerinde veya gece sulama yapmak, ve
sulama ebekesinde planlanan bitki desenine uyulmas gibi dier alternatif
nlem ve/veya stratejiler tarmda etkin su kullanm yollar olarak planlanmal ve
uygulanmaldr.
Anahtar kelimler: iklim deiiklii, sulama, etkin sulama, su tasarrufu

1- klim Deiiklii ve Genel Etkileri
Yeryz scaklnn insanolunun neden olduu ve atmosfere salnan sera
gazlarnn etkisiyle artt kabul edilir bir gerek olarak grlmektedir. Ancak,
sera gazlar, ayn zamanda modern ve teknolojik bir hayatn devam iin gerekli
retim ilemleri sonucunda meydana gelmektedir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

265
izelge 1.1de eitli sera gazlarnn atmosfere olan katk ve yllk art oranlar
verilmitir. Buna gre en byk pay CO
2
gazdr. Kresel CO
2
endstri
devriminin banda 280 mol/mol iken gnmzde 360 mol/mola kmtr. Bu
nedenle, son yzylda dnya scakl 0.5-0.7
o
C artmtr. 80-100 yl sonra
3.01.5
o
C artaca tahmin edilmektedir.
Bata CO
2
olmak zere, sera gazlarnn art fosil yaktlarnn (petrol, kmr,
doal gaz) ve ormanlarn yok edilmesinden kaynaklanmaktadr (ekil 1.1)



























izelge 1.1 Sera gazlarnn atmosfere olan katk ve
yllk art oranlar (Aksay ve
ark., 2005)
Gazlar Nispi Katk % Yllk Art Oran %
CFC 15-25 4-5
Metan 12-20 1
O
3
(troposfer) 8 0,5
N
2
O 5 0,2
Toplam 40-50
CO
2
50-60 0.3-0.5
Doal gaz
15%
Kmr
26%
Petrol
31%
Ormanlarn
yok edilmesi
25%
Dierleri
3%
ekil 1.1 Dnyann snmasna neden olan faktrlerin
katk oranlar (Anonymous, 2006)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
266
Scaklkta % 0, +% 2 ve +% 4
o
C bir deiim, yalarda sras ile % 0, % 10
ve % 20 deiime neden olabilmektedir. Buna gre scaklktaki ok kk
deiiklikler, yalarda daha byk deiikliklere neden olabilmektedir. Ayrca,
dnyada don olmayan gn says artm ve dnya yzeyindeki e-scaklk hatt
60 km kuzeye ekilmitir. Kuzey kutbuna yakn baz yerlerde tarm yaplmaya
balanmtr. Frtna ve sel felaketleri daha sk ve iddetli olarak meydana
gelmektedir. Kuraklk daha sk ve iddetli olarak meydana gelmektedir
(Topraklarda tuzluluk artmaktadr). Msr ve buday kuanda daha fazla
scaklk nedeniyle verimde azalma olmutur (Hargreaves ve Merkley, 1998).
rnein, budayda 1 C lik bir snmann bitki geliim sresini yaklak 21 gn
(% 8 civarnda) generatif geliim sresini yaklak 8 gn (% 6 civarnda)
azalttn gstermektedir. Bu da olas verim azalna neden olabilmektedir.
Ayrca, kutup aylarnn avlanma ile birlikte, snma nedeniyle nesli
azalmaktadr.
2. Tarmsal Sulamalar ve klim Deiiklii
Dnya nfusu 2000 ylnda 6 milyar iken, 2015 ylnda yaklak 7 milyar olaca
tahmin edilmektedir (Anonymous, 2003). Dnyada ilenen alann yaklak % 20
si sulanmaktadr. Bu alandan dnya besin ihtiyacnn yaklak % 40
salanmaktadr. Ayrca, lkemizde sulama tarmda verimi 1 ila 5 kat, yllk geliri
de yaklak 6 kata kadar artrabilmektedir. Bu durum gz nne alndnda,
tarmsal sulamann, insanlarn besin ihtiyacnn karlanmasnda ve gelirin
artrlmasnda ne denli stratejik bir neme sahip olduudur.
lkemizde ilenebilir tarm arazisi 27.7 milyon ha olup, halen sulanan alan 4.9
milyon hadr. lkemizde ilk yaplan ett almalar gz nne alndnda,
yzey sulama arlkl ekonomik olarak sulanabilecek alan ise 8.5 milyon ha
olarak ngrlmtr. Halbuki gelien sulama teknolojileri (mikro sulama gibi)
gz nne alndnda potansiyel sulanabilir toplam alan yaklak 21 milyon ha
(Koruku, 2007) olduu sylenebilir.
Dnya leinde halen mevcut su kaynaklarnn en byk oran tarmsal
sulamalarda kullanlmaktadr. Bu nedenle, sektrler arasnda ok byk bir su
rekabeti bulunmaktadr. Halen dnyada kullanlan toplam suyun yaklak % 70i
tarmda, % 20si sanayide ve % 10 ise ime ve kullanma suyu (belediyeler)
olarak kullanlmaktadr (ekil 2.1). Gelien sanayi ve salkl kullanma suyu
talebi nedeniyle, bu sektrlerdeki su talebi ve kullanm da her geen gn
artmaktadr. Buna karn en byk su kullanc tarm sektr olduuna gre, bu
sektrdeki su kullanmnn azaltlmas baka bir anlatmla sulama suyunun daha
etkin kullanlmas kanlmaz grnmektedir. Bu ise modern sulama
teknolojilerinin kullanlmas ile mmkn olacaktr. Ayrca, iklim deiikliinin su
kaynaklar zerine olan olumsuz etkisi de gz nne alndnda, bu konu
nemini daha da artrmaktadr.



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

267














Trkiyenin mevcut kullanlabilir su varl gz nne alndnda, kii bana
kullanlabilir su miktar 1430 m
3
/yldr. Bilindii zere 1000 m
3
/kii/yldan daha
az suya sahip lkeler su fakiri, 8 000-10 000 m
3
/kii/yldan daha fazla suya
sahip lkeler ise su zengini lke saylmaktadr. lkemizdeki nfus art da gz
nne alndnda, 2025 ylnda lkemizde kullanlabilir suyun 1000 m
3
/kii/yl
civarnda olaca tahmin edilmektedir. Ayrca tarma ayrlan ya da temin edilen
su, ehir ve sanayide suyun kullanmnn artmas nedeniyle azalmaktadr. klim
deiiklii nedeniyle kresel snmann etkisi ile bitkilerin sulama suyu
gereksiniminin de artaca gz nne alndnda suyun etkin kullanm son
derece nemli olacaktr.
Dnyada ve lkemizdeki su kaynaklar artan talebe gre kstldr. Bu nedenle
bata Birlemi Milletler Tarm ve Gda Tekilat (FAO) olmak zere dier
uluslar aras kurulular (Uluslar aras Su Ynetimi Enstits, Uluslar aras
Sulama ve Drenaj Komisyonu-ICID v.d.) her damla suya karlk daha fazla
retim veya verim slogan ile su kaynaklarnn etkin kullanmnn son derece
nemli olduunu, ve bunun salanmas iin de mikro sulama yntemlerinin
yaygnlatrlmas gerektii vurgulanmaktadr. Ayrca Dnya Doay Koruma
Vakfnn (WWF) Akdenizde Kuraklk raporuna gre, iinde Trkiyenin de
bulunduu Akdeniz Havzasnda kurakln iki ana nedeninden birisinin tarmda
yanl sulama teknikleri dierinin ise global snma olduu belirtilmektedir
(Tamer, 2006).
Moutonnet ve Heng, (2002) yaptklar almada Akdeniz lkeleri iin suyun
ksntl bir kaynak olduunu, kii bana gerekli toplam su miktarnn ise
yaklak 1700 m
3
/kii/yl olduunu bildirmilerdir. Ancak, ou Bat Asya
lkelerinde bu rakam 500 m
3
/kii/yldan daha azdr. Bu durum gelecekte artan
nfus iin ok olumsuz bir durumdur. Tarm ise suyu en fazla kullanan veya
0
20
40
60
80
100
Tarm Sanayi Belediyeler
Sektorler
S
u

k
u
l
l
a
n

m

o
r
a
n


(
%
)
1950
1995
2025
ekil 2.1 Dnyada su kullanmnn mevcut gelecekteki
durumu (FAO, 2003-a)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
268
tketen sektrdr. Bu oran yaklak % 70 civarndadr. Kark ve dier yzey
sulama gibi geleneksel yntemler yetersiz kalmakta ve uygulanan sulama
suyunun yalnzca 1/3 bitkiler tarafndan terleme (transpirasyon) yoluyla
kullanlmaktadr. Bu nedenle, sulama yntemlerinin gelitirilmesine iddetle
ihtiya olduu belirtilmitir. Bu balamda, Trkiyenin de dahil olduu Akdeniz
lkelerinde yaplan almalarn sonucuna gre; (i) damla sulamann, ortalama
% 42 su tasarrufu salad, (ii) fertigasyonla geleneksel gbrelemeye gre %
42 verim art saland, (iii) sulama suyu kullanma etkinlii ise % 79
orannda daha yksek olduu belirtilmitir.
Kurak ve yar kurak iklim kuanda yer alan lkemizde kuraklk ve lleme
sorunlarnn kresel snma ile daha da artma olasl dikkate alndnda
zellikle bilinsiz ve ar sulama, topraklarn tuzlanmas, yani arazi kalitesinin
bozulmasn da beraberinde getirmektedir.
lkemizin, Gneydou Anadolu Projesi (GAP) Blgesinde, rnein pamuk
sulamasnda halen youn olarak yzey sulama yntemleri kullanlmaktadr.
Uygulamada ve yaplan gzlemlerde, ne yazk ki, ar su kullanm yannda
yntemin gerektirdii nlemler alnmadan sulama yapldndan, ar yzey
ak ve derine szma meydana gelmektedir. Ayrca, baz yzey sulama
ebekelerindeki tayc ana kanallar ar ve yanl sulamalar sonucu, arazilerin
verimli st topra ile dolmaktadr. Bu kanallar, byk emek ve maddi kaynaklar
harcanarak tekrar tekrar temizlenmektedir. Dolaysyla, harcanan ar su
yannda, toprak ve bunun yaratt maddi kayplar llemeyecek ve yerine
konamayacak kadar byktr.
Yal blgelerde, toprak ierisinde doal olarak bulunan tuzlar yamur
sularyla akarsulara ve yer alt sularna tanr, bunlar araclyla da deniz ya da
gllere kadar ular. Bu nedenle yal blge topraklarnda genellikle tuz
birikmesi olmaz. Ancak, kurak ve yar kurak blgelerde, tarmsal retim ve
verimi arttrmak amacyla topraa kontrolsz verilen sulama suyu, ilerinde
doal olarak bulunan tuzu topran iine tarlar. Fazla verilen bu su, ayn
zamanda taban suyunu ykseltmek suretiyle toprak ve taban suyu iinde
bulunan tuzlar da yukar doru tar. Scan etkisiyle beraberinde toprak
yzeyine kadar tad tuzlar burada brakarak, buharlamak suretiyle toprak
yzeyinde tuzlanma yaratr. Bu durum ise, tarmsal retimi snrlar ve verimi
drr. rnein Frat Nehrinden alnan sulama suyu ile pamuk tarm yaplan
bir araziye aada hesapland ekilde, yalnz pamuk sulamas ile iyi kalitede
saylabilecek sulama suyu (EC=0.400 dS/m) ile bile ylda yaklak 2.5 t/ha tuz
ilave edilmektedir. Bu biriken tuzlar, yalarn yetersizlii nedeniyle
ykanamyor ve/veya gerekli drenaj nlemleri alnarak araziden
uzaklatrlamyorsa ksa srede bu araziler tuzlulaarak elden kacaktr. Daha
da ilerisi llemeye doru gidecektir. Bu durumu dorulayan belirtiler ve
sonular zaten imdiden grlmeye balanmtr.



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

269
Sulama Suyu (Frat Nehri)
(EC)
: 0.400 dS/m
Bitki : Pamuk
Sulama Says : 8
Her sulamada uygulanan
sulama suyu
: 120 mm
Sulama suyundaki tuz miktar : 0.4 x 640 = 0.256
kg/m
3


1 dS/m=640 mg/l =0.640 kg/m
3
eitliini kullanarak, bir sulama sezonu
boyunca araziye ne kadar tuz ilave edildii bulunabilir. Bir sulama
sezonunca araziye uygulanacak toplam sulama suyu : 8 x 120 mm = 960
mm olduunu kabul edelim. Buna gre, 1 ha arazi iin ise : 960 mm =
0.960 m x 10 000 m
2
= 9 600 m
3
sulama suyu demektir. Buradan bir sulama
sezonunda araziye ilave edilen tuz miktar ise: 0.400 dS/m x 0.640 kg/m
3
x
9 600 m
3
/ha = 2 457.6 kg/ha veya yaklak 2.5 t/ha tuz ilave edilecektir.
Ayrca, yzey sulamalardaki yanl uygulamalar, ar sulama ve drenaj
nlemlerinin alnmamas ile iklimin de etkisiyle, dnyada halen 100-110 milyon
ha tarm alannda drenaj sorunu bulunmaktadr. Halen, 20 - 30 milyon ha alan
ise tuzlanmtr. Ayrca her yl 0.25-0.50 milyon ha alan tuzlanma nedeniyle
kaybedilmektedir (FAO, 2003-b).
Birlemi Milletler lleme ile Mcadele kapsamnda, lkemizin de dahil
olduu Akdenize kys olan lkelerin ulusal lke raporlarnda yer alan, damla
sulamaya geiin veya uygulanmasnn, toprak korunumu (erozyonun
nlenmesi), drenaj ve tuzluluun nlenmesi, doal kaynak olan suyun daha az
kullanm ynnden nemi vurgulanmaktadr. Ayrca Dnya Doay Koruma
Vakfnn (WWF) Akdenizde Kuraklk raporuna gre, zellikle Trkiye, Msr ve
Suriyede kresel snmayla beraber yan % 25 azaldn, kurakln iki ana
nedeninden birisinin yanl tarmsal sulama teknikleri, dierinin ise global
snma olduu, bu nedenle de Akdenize kys olan lkelerde devletlerin acil
olarak tarmda su kullanm politikalarnn deitirilmesi gerektii belirtilmektedir.
Trkiyede yln en kurak dnemlerinde msr, pamuk eker pancar gibi bitkilerin
youn olarak yetitirilmesi bunun yannda ar su kullanmna neden olan yzey
sulama yaplmas konunun nemini daha da artrmaktadr. Ayrca ar su
kullanm nedeniyle yer alt su seviyesi her yl yaklak 2-3 m aaya
inmektedir. Tm bunlar gz nne alndnda, etkin ve daha az su kullanmn
saland modern sulama yntem ve/veya sistemlerinin kullanmnn nemi
daha da artmaktadr.
3. klim Deiikliine Kar Sulama Stratejilerinin Gelitirilmesi
klim deiikliinin etkileri sras ile meteorolojik, hidrolojik, tarmsal,
sosyo-ekonomik ve salk olarak sralanabilir. Bu nedenle tarm sektr
iinde sulama, en nemli girdi ve/veya uygulamalardan birisi olduuna
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
270
gre, su kaynaklar ve su kullanmnda iklim deiikliinden ileri
gelebilecek olumsuz etkileri en aza indirgemek iin deiik zmler ve
uygulamalarn gelitirilerek uygulanmas gerekir.
klim deiiklii ve/veya global snmann zellikle su kaynaklar zerine
yapaca olumsuz etkiler nedeniyle, tarmsal sulamalarda nemli su tasarrufu
salanmas ve/veya sistem deiikliine gidilmesi zorunlu olacaktr. Bu
nedenle, mevcut su kaynaklarndan en etkin yararlanarak verim ve kaliteyi
azaltmadan ynetim stratejilerinin gelitirilmesi gerekir. Tarmsal su ynetiminde
sudan tasarruf yapmak iin eitli yaklamlar vardr. Bunlar:
1. Bitkinin baz dnemlerinde sulama yapmamak,
2. Sulama araln daha geni tutarak bylece sulama says ve sulama
suyu miktarn azaltmak,
3. Her sulamada sulama suyu miktarn azaltarak uygulamak,
4. Bir ksm alan sulama d brakmak
5. Uygulanan sulama ynteminin gerektirdii tm teknik koullarn
salanmas
6. Yamurlama sulamalarda zellikle scak blgelerde, gnn serin
saatlerinde veya gece sulama yapmak
7. Su tasarrufu salayan sulama yntemlerini uygulamak.
Yukarda verilen uygulamalar su tasarrufu yaplmasnn deiik yollardr.
Ancak bu her bir uygulamann kendine zg stnlkleri ve kstlar vardr. Bu
nedenle nceden bitki ve yreye gre yaplan ve sonulanm almalara gre
bu uygulamalarn yaplmas daha etkin bir su ynetimi ile iletme ve/veya
iftinin en az su ile en yksek karll salamas bakmndan nemli olacaktr.
3.1 Bitkinin Baz Dnemlerinde Sulama Yaplmamas
Doal olarak veya iklim deiiklii nedeni ile olabilecek su yetmezlii
durumunda, tarmsal sulamalarda bitkinin baz dnemlerinde ya hi sulama
yaplmamas veya daha az sulama suyu uygulamas da alternatif
uygulamalarndan birisidir. Bu durumda, bitkinin hangi dneminde su kst veya
sulama yaplmadnda verimin ne oranda azalaca konusu nemli olmaktadr.
Bitkinin hangi dneminin suya hassas olduu ve bitkinin dnemlerine gre su
eksikliinde su-verim tepki etmeni matematiksel olarak ifade edilebilmektedir.
Bu su-verim tepki etmeni Ky olarak adlandrlr. Bu ise, bir bitkinin her hangi bir
dnemindeki su eksiklii durumunda ne kadar bir verim azal olabileceini
tahmininde kullanlr.
GAP Blgesinde Harran Ovas koullarnda Kara ve Gndz (1998 ) yaptklar
almada, pamuk bitkisi iin Ky deerlerini, vejetatif gelime dneminde-I.
dnem (topran % 30 elverili kapasite dzeyi-ilk iek am) 0.48, generatif
gelime dneminde-II. dnem (ieklenme balangc -koza oluumu) 1.84, son
dnemi-III. dnem (koza oluumu-% 10 koza am) iin 1.16 ve mevsimlik
olarak da 1.23 olarak tespit etmilerdir. Bunun anlam, eer pamuk bitkisinin II.
dnem olarak adlandrlan generatif dneminde bir su ksntsna gidilirse verim
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

271
kayb dier dnemlerine gre kyaslandnda ok daha yksektir. Baka bir
anlatmla, sulama suyunda yaplacak 1 birimlik tasarruf verimde yaklak 1.84
birim azalmaya neden olacaktr. Buna gre, eer bir su ksnts yaplmak
zorunda kalnrsa pamuk bitkisinin I. dnem olarak adlandrlan vegetatif
gelime dneminde yaplmaldr.
Bununla ilgili rnek bir zm Kara ve Gndz (1998)de elde ettikleri Ky
deerleri kullanlarak izelge 3.1de verildii ekilde bulunabilir.
1-
Ym
Ya
=Ky (1-
ETm
ETa
)
Eitlikte:
Ya: Sulama suyu eksiklii durumunda elde edilen gerek verim
Ym: Bitkinin hi su eksiklii olmad durumda elde edilen maksimum verim
Ky: Su-verim tepki etmeni
ETa: Bitkinin su eksiklii durumunda gerek su tketimi (mm)
ETm: Bitkinin hi su eksiklii olmad durumda maksimum su tketimi (mm)

izelge 3.1 GAP Blgesi Harran Ovasnda pamuk bitkisinin
dnemlerine gre sulama suyu ksnts yaplmas
durumunda olabilecek olas verim kayplar (Kara ve
Gndz, 1998)
Bitkinin
dnemi
ETm
(mm)
ETa
(mm)
Ym
(kg/da)
Ya
(kg/da)
Ky
Mevsimsel 1535 - 439 1.23
Vejetatif 1535 1330-
1465
439 422-436 0.48
Generatif 1535 1297-
1458
439 324-425 1.84
Son 1535 1182-
1419
439 338-427 1.16

izelge 3.1de her byme dnemi ierisinde uygulanan farkl dzeydeki ksnt
durumunda meydana gelen ET deerleri ve buna karlk elde edilen verim
deerleri verilmitir. Hesaplama sonularna gre, bitkinin vejetatif, generatif ve
son dneminde yaplan sulama suyu ksntsna gre elde edilmesi olas
verimler bulunmutur. Yukarda akland zere, pamuk bitkisinin generatif
dneminde yaplacak herhangi bir su ksnts verimi son derece drecei iin
bu dnemde herhangi bir su ksnts nerilmez. Halbuki ister iklim deiiklii
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
272
ister baka nedenlerle olsun, olas bir su yetmezliinde bitkinin ilk dneminde su
ksntsnn yaplabilecei matematiksel olarak bulunabilmektedir.
Yukarda akland zere, benzer ekilde bir sulama ebeke sahasnda
yetitirilen bitkilerin su eksikliine kar verim tepki etmenleri bulunarak, olas
ksntl sulama uygulamalarnda en az zararla ve en az sulama suyu ile etkin bir
sulama stratejisi uygulanabilir.

3.2 Uygun Bitki Deseninin Seimi veya Proje Bitki Desenine Uyulmas
Bir sulama projesinde, proje sahas iin, mevcut sulama suyu miktar, o
blgenin iklim ve toprak koullar, yetitirilecek bitkinin getirisi ile pazar durumu
da gz nne alnarak bir bitki deseni planlanr. Bu bitki desenine uyulmas,
planlanan sulama projesinin etkin ve baarl olarak uygulanmasn salayan en
nemli faktrlerden birisidir. Aksi halde, mevcut sulama suyu ya yetmeyecek ya
da etkin kullanlamayacaktr.
GAP Blgesi iin, GAP projesinden nce ve projeli koullar iin planlanan bitki
deseni izelge 3.2de verilmitir. Bu verilere gre rnein, sulama projelerinin
uygulanmasndan sonra pamuk bitkisi, tm GAP ortalamas olarak yaklak %
34 olarak planlanmtr. Halbuki, Harran Ovasnn ilk sulamaya almas ile
birlikte pamuk yetitirme oran % 90nn zerinde gereklemitir (izelge 3.3).
Zira dier blgelerde de, benzer uygulamalar gereklemitir Bu durum tek rn
yetitiricilii ile birlikte, pik (en yksek) sulama dneminde sulama suyunun hem
yetmemesine hem de ar sulama suyu kullanmn beraberinde getirmitir.

izelge 3.2 GAP ncesi ve sonras bitki deseni (Fakioglu, 1989)
GAPtan nce bitki deseni GAP ile planlanan bitki deseni
Bitki Ekim alan
(%)
Bitki Ekim alan
(%)
Buday ve
arpa
51 Pamuk 34.3
Mercimek ve
nohut

31 Buday ve arpa 27.9
Susam ve
ayiei
3 Yumrulu bitkiler 8.1
Nadas 13 Sebzeler 7.5
Dier 2 Meyveler 4.5
Yem bitkileri 4.7
Ba ve
antepfst
2.5
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

273
Kavak 3.8
Dier 6.7
Alt toplam 100.0
kinci rn
(Susam, msr,
yerfst ve soya)
16.5
Toplam 100 Toplam 100.0+16.5

Ayrca Diyarbakrdaki baz sulama ebekelerinde pamuk bitkisinin ekim oran
2005 ve 2006 yllarnda % 71 ile % 100 arasnda deimitir (izelge 3.4)
Hem normal koullarda hem de deien iklim koullarna bal olarak azalan su
kaynaklar gz nne alndnda, hem planlanan bitki desenine uyulmas ve
hem de sulama suyu ihtiyac az olan bitkilere de yer verilmesi kanlmazdr.

izelge 3.3. GAP Blgesindeki baz sulama ebekelerinde gerekleen bitki
deseni (DSI, 1997)
Bitkilerin ekili
oran
(%)
Sulama ebekesi
Ceylanpinar* Akakale* Harran
1994 1995 1994 1995 1995 1996
Pamuk 50.0 69.0 59.0 79.0 96.0 91.0
Buday ve arpa 37.0 25.0 37.0 20.0 -- --
Bahe bitkileri 13.0 6.0 2.0 1.0 1.0 2.0
Msr -- -- -- -- -- 3.0
Dier -- -- 2.0 -- 3.0 4.0
Toplam 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0







TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
274
izelge 3.4 Diyarbakr ve anlurfa
sulamalarnda
gerekleen pamuk ekim oranlar
(DS, 2007)
Sulama
ebekesi
2005 2006
Halilan-1 78 71
Pompa-1 99 99
Geid-1 85 86
Gzegl - 100

3.3 Geleneksel Sulama Yntemlerinden Modern Sulama Yntemlerine
Geilmesi
lkemizin sulama alt yaps, mevcut su ynetimi ve iftilerin geleneksel
uygulamalar gz nne alndnda, yaklak % 90 dzeylerinde halen yzey
sulama yntemleri kullanlmaktadr. Ancak son yllarda zellikle devlet sulama
projelerinde basnl sulama sistemleri (anlurfa kicrcp, Bozova Yaylak
projeleri) kurulmakta, yamurlama ve damla sulama yaplmaktadr. Ayrca,
henz yeterli oranda olmasa da iftiler bireysel olarak yamurlama ve damla
sulama sistemlerini, hzla kullanmaya balamlardr. Ayrca Tarm ve Kyileri
Bakanl, 2006 yl sonundan itibaren, bireysel basnl sulama projeleri
destekleme karar alm ve uygulamaya koymutur.
Ayrca, plastik sanayinin hzla geliimi, sulama sistemi ve ekipmanlarnn
retimindeki gelimeler, basnl sulama sistemlerinin kullanmnn artmasnda
itici bir g oluturmutur. Yzey sulamadan damla sulama sistemlerine geite
% 30-60 arasnda deien oranda bir su tasarrufu salanabilmektedir (FAO,
2003-b).
Yzey sulama sistemlerinden modern sulama sistemlerine gei veya dnm
ile ilgili olarak Luguet ve ark. (2005), Trkiye iin baz yaklamlar ve
deerlendirmeler yapmtr. Sonulara gre, domates iin planlamaclar ve
iftilerin damla sulamay benimsemeleri bakmndan nemli ve tavsiye edilebilir
bulunmutur. Bunun aksine pamuk gibi bitkilerde ise uygun bir su
cretlendirilmesi ve/veya baz desteklerle kabul edilebilir bulunmutur. Buna
bal olarak da, pamuk iin, en azndan ilk yatrm masraflarndan % 40
desteklenmeli veya damla sulama sistemi kullanclar iin dk su creti
tarifelerinin uygulanmas nerilmitir. Bu yaklam iftiler ve planlayclarn
karlkl ibirlii yapmas modern sulamaya geiin, ekonomik, teknik ve
evresel koullar gz nne alnarak uygulanmas gerektii vurgulanmtr.
Yukarda verilen bilgiler yaklak bir ngr ve/veya model almasndan
ibarettir. Zaten, aada verilen ve lkemizde yaplan aratrma sonular da bu
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

275
yaklamlar destekledii gibi, damla sulamann hem su tasarrufu hem de verim
art salayarak ekonomik ynden de en etkili yntem olduu tespit edilmitir.
lkemizde sulu tarma geilen ve pamuk yetitirilen blgelerde, Gneydou
Anadolu Blgesi iinde yer alan Harran Ovasnda yaplan aratrmalarda, kark
sulama yntemi iin pamuk sulama suyu gereksinimini Karata (1985) 1148 mm,
Kanber ve ark. (1991) 1113 mm ve Bilgel (1994) 1130 mm olarak tespit
etmilerdir. Yaplan bu aratrma sonularndan da anlalaca zere, pamuk
sulama suyu gereksinimi benzer ekilde yaklak 1100 mmnin zerindedir. Bu
miktar 11 000 m
3
/ha sulama suyuna karlk gelir. Buna gre pamuk sulama
suyu gereksinimi ve su tketimi ok yksek bitkilerden birisidir. Ayrca yzey
sulama yntemlerinin uygulanmas, hem yzey sulama yntemlerinin doas
gerei hem de bu yntemin uygulanmasnda tarla ii gelitirme hizmetlerinin
(tesviye, toplulatrma v.d.) yeterince yaplmam olmas, uygulamada sulama
suyunun bu yntemin gerektirdii uygun koullarda yaplmamas ve sulama
ynetimindeki dier sorunlar nedeniyle ar su kullanld bir gerektir.
Ayn blgede, etin ve Bilgel (2002) Harran Ovasnda pamukta farkl sulama
yntemlerini (kark, yamurlama ve damla) karlatrmlardr. Aratrma
sonularna gre, en yksek ktl pamuk verimi damla sulama ynteminden
elde edilmitir. Elde edilen sonulara gre damla sulamada verim,
yamurlamadan % 30, kark sulamadan ise % 21 daha yksek olmutur. Ayrca
sulama suyu-verim ilikisine gre (ekil 3.1), sulama yntemleri gz nne
alndnda farkl sulama suyu miktarlarna gre elde edilebilecek verimler
izelge 3.5de verilmitir.
















ekil 3.1 Farkl sulama yntemlerine gre pamukta sulama suyu-
verim ilikisi (etin ve Bilgel, 2002).

0
1000
2000
3000
4000
5000
6000
0 500 1000 1500 2000
Sulama suyu (mm)
K

t
l


p
a
m
u
k

v
e
r
i
m
i

(
k
g
/
h
a
)
Y=-431.1+6.1X-0.0021X
2
, R
2
=0.97** (Kark)
Y=1102+3.1X-0.001X
2
, R
2
=0.99** (Yamurlama)
Y=292.5+7.9X-0.003X
2
,

R
2
=0.99** (Damla)
Damla
Yamurlama
Kark
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
276


izelge 3.5. Kark ve damla sulama
yntemlerine grefarkl sulama suyu miktarna
karlk elde edilmesi olas ktl pamuk
verimleri
(etin ve Bilgel, 2002)
Sulama suyu
miktar
(mm)
Verim
(kg/ha)
Kark sulama Damla
sulama
600 2474 3368
700 2810 3768
800 3105 4108
900 3358 4388
1000 3569 4608


Elde edilen bu sonularna gre, ayn sulama suyu dzeyinde ktl pamuk
verimi damla sulamada kark sulamaya gre olduka yksektir. Baka bir
adan incelendiinde, damla sulamada 3368 kg/ha verim elde etmek iin 600
mm sulama suyu yeterli olurken, yaklak ayn verimi (3358 kg/ha) elde etmek
iin kark sulama ise 900 mm sulama suyu gereklidir (izelge 3.5). Bu
sonulara gre, damla sulama ile nemli dzeyde su tasarrufu salanrken ayn
zamanda verim art da salanmtr.
Ayn blgede Yazar ve ark. (2002) pamukta dk basnl (enerji) hassas
sulama uygulamas (LEPA) ve damla sulama sistemlerinin uygulanabilirliini
aratrmlardr. Tam sulama koulunda sulama suyu 814 mm ve maksimum
ktl pamuk verimi de 5850 kg/ha olarak elde edilmitir. Sonu olarak, bu
blgede LEPA ve damla sulamann yamurlama ve yzey sulamaya gre
sulama suyundaki nemli kayplar nleyebilecei vurgulanmtr.
GAP blgesinde kark sulama ile ikinci rn msrda 10.15 ton/ha verime karlk
sulama suyu gereksinimini 1303 mm (etin, 1996), ayn blgede Deirmenci ve
ark. (1998) ise 9.26 ton/ha verime karlk 873 mm sulama suyuna ihttiya
oldunu tespit etmitir. Buna karn yine GAP blgesinde Yazar ve ark. (2002)
damla sulama ynteminde ise 11.92 ton/ha verime karlk yalnz 581 mm
sulama suyunun yeterli olduunu tespit etmitir. Bu blgede yaplan bu
almalarda, yzey sulama (kark) ve damla sulama karlatrldnda, damla
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

277
sulama ile % 55 daha az sulama suyu kullanlrken verim ise % 15-23 daha
fazla olmutur.
Sonu olarak, GAP Blgesi yaplan aratrma sonularna gre, ekil 3.2den
grlecei zere, Harran Ovasnda 1 kg ktl pamuk retmek iin yzey
sulamada ortalama 2500 L ya da 2.5 ton sulama suyu gerekirken, damla
sulamada ise sras ile ortalama 1333 L veya 1.3 ton sulama suyu
gerekmektedir. Benzer karlatrmalar rnein 1 kg msr retmek iin yzey
sulama ile 1095 L veya 1.095 ton sulama suyu gerekirken damla sulama ile
sadece 500 L veya 0.5 ton sulama suyu gerekmektedir.














te yandan, yzey sulama yntemlerinden birisi olan kark sulamada, toprak
neredeyse tamamen slatlr ve saturasyon haline getirilir. Halbuki, damla
sulamada topran belli bir blgesi slatld iin, gaz emisyonlar (salnm) ile
ilgili olan srelerin ve toprak mikroorganizmalarn aktiviteleri azaltlr. Bylece
atmosfere daha az gaz salnr (Warnert, 2007).
Bu aratrma sonular veya rneklerden hareketle modern sulama
yntemlerinin (damla sulama gibi) hem retim art, hem ok daha az sulama
suyu kullanmas hem de yzey ak, erozyon ve tuzluluk yaratmamas
nedeniyle kii bana azalan su kaynaklarmzn etkin kullanm ve ynetimi
asndan ne denli nemli olduu gereini ortaya karmaktadr.
Ayrca, basnl sulama yntemlerinden birisi olan yamurlama sulamada,
havann scakl ve nispi nem etkili iklim parametreleridir. Yamurlama
sulamasnda gnn scak saatleri yerine gnn serin ve/veya gece saatlerinde
sulama yaplmas nemli oranda bir su tasarrufu salanmasna neden olur.
ekil 3.3den de grlecei zere, rnein sabit bir yamurlama sulama
37 32
52
778
600
500
1095
2500
1333
0
500
1000
1500
2000
2500
D
o
m
a
t
e
s
-
D
a
m
l
a
-
E
S
K
D
o
m
a
te
s
-
D
a
m
la
-
T
o
k
a
t
D
o
m
a
t
e
s
-
Y

z
e
y
-
T
o
k
a
t
B
u

d
a
y
-
H
a
r
r
a
n
-
O
v
a
s

B
u

d
a
y
-
E
s
k
i
e
h
i
r
M

r
-
D
a
m
l
a
-
H
a
r
r
a
n
M
s

r
-
Y

z
e
y
-
H
a
r
r
a
n
P
a
m
u
k
Y

z
e
y
-
H
a
r
r
a
n
P
a
m
u
k
-
D
a
m
la
-
H
a
r
r
a
n
Bitklier ve sulama yntemi
S
u
l
a
m
a

s
u
y
u

k
u
l
l
a
n


(
L
)
ekil 3.2 Farkl blgelerde yaplan aratrma sonularna gre yzey ve
damla sulamada eitli bitkiler iin birim verime karlk
kullanlan sulama suyu (L/kg)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
278
sisteminde gndz sulamasnda buharlama ile % 15 su kayb olurken gece
sulamasnda bu oran % 5e kadar dmektedir.




















4. Sonu ve neriler
klim deiiklii nedeniyle global snma ve dolaysyla su kaynaklarnn
azalmas sonucu tarmsal sulamalarn etkin yaplmas zorunludur. Ancak, iklim
deiikliine kar tarmsal alt yapy hzla uyarlamak olduka zor olmakla
beraber yeni stratejilerin gelitirilmesi ve uygulanmas mmkndr. Bunlar
zetle, sulanan alann azaltlmas, kuraa dayankl bitkilerin gelitirilmesi,
sulama etkinliinin artrlmas (sulama ynteminin gerektirdii teknik
uygulamalarn yerine getirilmesi, su tasarrufu salayan modern sulama
teknolojilerinin uygulanmas, uygun sulama programlarnn uygulanmas v.b.)
uygun ekim nbeti sistemlerinin gelitirilmesi ve eksik sulama stratejilerin
gelitirilerek uygulanmasdr.
Ayrca, tarmsal sulamalarda mutlaka suyu lerek kontroll vermek ve birim
hacim su cretlendirilmesi yaplmaldr. Zira, FAO, ICID v.d. kurulular her
damla suya karlk daha fazla retim veya verim slogann benimsemitir.
Damla ve mini yamurlama gibi modern ve su tasarrufu salayan sulama
ekil 3.3. Yamurlama sulamada, gndz sulama yaplmas gece
sulamasna gre buharlama kayplar nemli dzeyde artrr.
B
u
h
a
r
l
a

m
a

k
a
y

p
l
a
r


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

279
sistemleri hzla kurulmal ve iletilmelidir. Sulamada atk su kullanm yollar
aranmal ve bu ynde projeler gelitirilerek uygulanmaldr. klim deiikliine
kar gelitirilen politika ve programlarn desteklenmesi gerekir. klim
deiikliine kar adapte olabilecek hayvan, bitki ve bunlarn habitatn (doal
ortamlar) gelitirmek, orman ve yeil alanlarn korunmas ve restorasyonu, sera
gazlarn azaltmak, CO
2
yutaklarn artrmak, iklim deiikliine adapte olmak,
uygun depolama ve etkin kullanmn salayan teknikleri gelitirmek ve
eitlendirmek, yer alt su kullanm ynetimini artrmak, dadaki kardan daha
fazla yararlanmak, toprakta nemi daha fazla tutan ve muhafaza eden nlemleri
almak (mulc, rzgar krclar, anz yaklmamas v.b.), sulama ebekelerinde
daha etkin programlarn uygulanmas (bitki desenini deitirmek, kstl sulama
uygulamas gibi), sulama yntemlerinde su uygulama etkinliini artrmak,
ehirlerde tketilen suyu azaltmak (kullanlan suyu tasarruflu kullanmak,
rekreasyon alanlarnn gece sulanmas v.b.) gibi birbirini tamamlayan uygulama
ve nlemlerin yaplmas gerekir.
klim deiikliine kar genel olarak alnacak nlemler ise, gelecekteki scak ve
kurak koullar dikkate alnarak daha kurakl ve scak koullara uygun tarmsal
bitki eitlerinin belirlenmesi ve konuyla ilgili aratrma projelerinin gelitirilerek
uygulanmas, ormanlarn birer karbon yuta olduu da dikkate alnarak,
ormanlatrma, yeniden ormanlatrma, erozyon kontrol, ve ayr/mera slahn
yaplmas, her alanda suyu tasarruflu kullanmak ve kentsel su kullanmnda ise
su kaak ve kayplarnn azaltmaktr.

















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
280
5. Kaynaklar
Aksay, C.S., Ketenolu, O., Kurt, L., 2005. Kresel Isnma ve klim Deiiklii
S.. Fen Ed Fak Fen Derg Say 25, 29 -41, KONYA
Anonymous, 2003. Twenty Qquestions About Poverty and Development. The
World
Bank Group. www.worldbank.org/poverty/quize/whole.htm (05/09/2003)
Anonymous, 2006.ClimateChange.
http://www.nature.org/initiatives/climatechange/about/ 21/11/2006

Bilgel, L., 1994. Harran Ovasnda Pamuun lk ve Son Sulama Zamanlar.
anlurfa Ky Hizmetleri Ara. Enst. Yaynlar. Genel Yayn No: 88
Rapor Serisi: 61 ANLIURFA
Bilgel, L., Nacar, A.S., Our, N.., 2005. Harran Ovas Koullarnda Ksntl Su
uygulamasnda Baz Pamuk eitlerinin Su Stresine Duyarllklarnn
Belirlenmesi. anlurfa Toprak ve Su Kaynaklar Aratrma Enstits
Mdrl Yaynlar, Aratrma proje Sonu Raporu, anlurfa, 45 S.
Cetin, O., Bilgel, L., 2002. Effects of different irrigation methods on shedding
and yield of cotton. Agricultural Water Management 54, 1-15.
etin, O., 1996. GAP Blgesi Harran Ovas Koullarnda kinci rn Msrn
Sulama Suyu Gereksinimi. Ky Hizmetleri Ara. Enst. Yaynlar, Yayn
No:90, anlurfa.
Deirmenci, V., Gunduz, M., Kara C., 1998. GAP Blgesi Harran Ovas
koullarnda ikinci rn msrn su-verim ilikileri. Ky Hizmetleri Ara.
Enst. Yaynlar. anlurfa
DSI, 2007. Sulama letme Raporlar. DS 15. Blge Mdrl, letme ve
Bakm-Onarm ube Mdrl Raporlar, Diyarbakr.
DS, 1997. Devlet Su leri Blge Mdrl, etme ve Bkm-Onarm ube
Mdrl Raporlar, anlurfa.
Fakioglu S (1989) GAPta DS almalar. GAPta Tarm, Tarmsal Endstrileri
ve Finans Sempzoyumu, 4-5 Eyll, 1989. Sanliurfa.
FAO, 2003-a. Water management towards 2030. Agriculture Department Food
and Agriculture Organization of the United Nations.
www.fao.org/ag/magazine/0303sp1.htm 29.08.2003)
FAO, 2003-b. Improving Irrigation Technology. Agriculture Department Food
and Agriculture Organization of the United Nations.
www.fao.org/ag/magazine/0303sp3.htm 03.10.2003)
Hargreaves, G.H., Merkley, G.P., 1998. Irrigation Fundamentals. Water
Resources
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

281
Publications, LLC, P.O.Box: 260026, Highlands Ranch, Colorado 80163-
0026,
USA
Kanber, R., Tekinel, O., Baytorun, N., Kumova, Y., Alagz, T., ve Ark., 1991.
Harran Ovas Koullarnda Pamuk Sulama Aral ve Su Tketiminin
Belirlenmesinde Ak Su Yzeyi Buharlamasndan Yararlanma
Olanaklarnn Saptanmas. T.C. Babakanlk Gneydou Anadolu Blge
Kalknma daresi Bakanl Kesin Sonu Raporu. GAP Yaynlar No:44
ADANA
Kara, C., Gndz, M., 1998. GAP Blgesi Harran Ovas Koullarnda Ksntl
Sulama Suyu Uygulamasnn Pamuk Verimine Etkisinin Saptanmas. Ky
Hizmetleri Genel Mdrl, APK Dairesi Bakanl, Toprak ve Su
Kaynaklar Aratrma ube Md. Yayn No: 106, Ankara, pp. 285-301
Karaata, H., 1985. Harran Ovasnda Pamuk Su Tketimi. anlurfa Ky
Hizmetleri Ara. Enst. Yaynlar Genel Yayan No: 24 Rapor Serisi No: 15
ANLIURFA
Koruku, A., 2007. Trkiyede Sulama. (Baslmam sunum). Orta Asya Sulama
Suyu Ynetimi altay. 12-14 Eyll 2007, Ankara.
Luguet, D., Vidal, A., Smith, M., Dauzat, J., 2005. More crop per drop: How
To Make It Acceptable for Farmers? Agricultural water management, Vol:
76, IS-2, PS.108-119
Moutonnet, P., Heng, L. K., 2002. Overview of the IAEA Programme on
Fertigation Studies in the Mediterranean Region. Nuclear Ttechniques in
Integrated Plant Nutritient, Water and Soil Management. Proceedings of
an International Symposium held in Vienna, Austria, 16-20 Oct. 2000. PS.
217-234
Tamer, M., 2006. klim Mltecileri Sorunu. Milliyet Gazetesi, 15.07.2006, Syf. : 6
Warnert, J., 2007. Drip irrigation reduces greenhouse gas.
www.universityofcalifornia.edu (08.05.2007)
Yazar, A., Sezen, S.M., Gencel, B., 2002. Drip irrigation of corn in the
Southeast Anatolia Project (GAP) Area in Turkey. Irrigation and Drainage
51: 293-300
Yazar, A., Sezen, S.M., Sesveren, S., 2002. LEPA and Trickle Irrigation of
Cotton in the Southeast Anatolia Project (GAP) Area in Turkey. Agricultural
Water Management, Vol. 54, Number 3, 189-203





TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
282

LKEMZ SU KAYNAKLARINA KLM DEMNN ETKLERNN TEK
TARAFI

A. Erhan ANGI smail KK
e-iletiim aeangi@gmail.com iletiimsmailkucuk2005@gmail.com

TMMOB Meteoroloji Mhendisleri Odas
Su ve klim alma Grubu


ZET
Bu almada, Trkiyenin doal olan yzeysel akmlar ve bu akmlarn zaman
ierisindeki deiimleri ile alansal dalm incelenmitir. Havzalarn ya-ak
zelliklerinin farkl olmas nedeniyle 25 akarsu havzas ayr ayr deerlendirilmi
ve sonular birletirilmitir. almada, veri younluunun bulunduu 1965-
2006 dnemi temel alnarak elde edilen sonular ile daha az sayda verinin
bulunduu 1941-1964 dnemine yaklam yaplm ve her iki dnemin
birletirilmesi ile 1941-2006 dnemine ait Trkiyenin yzeysel akmlar elde
edilmitir.
Trkiye geneli yzeysel akmlar, potansiyel ve kullanlabilir olmak zere ayr
ayr incelenmi ve seilen dnemler ierisinde her yla ait deerler
hesaplanmtr. Bu ekilde, potansiyel ve kullanlabilir yzeysel akmlarn
zaman ierisindeki deiimleri belirlenebilmitir.
Akmlarn miktar ve rejimlerinin deiiminde havzalardaki yaplamalarn,
kurulmu sanayi tesislerinin ve yerleimlerin etkileri de grlmtr.
Anahtar Szckler Doal akm, Potansiyel akm, Kullanlabilir yzeysel akm,
Kritik eik deeri, Trend

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

283

GR
Su gibi doal kaynaklarda, potansiyel ile ihtiyalar arasnda dengenin
kurulabilmesi ve devam ettirilebilmesi ok nemlidir. Zaman ierisinde
ihtiyalarn kontrolsz art ve mevcut potansiyelin etkin kullanlamamas bu
hassas dengenin bozulmasna neden olmaktadr. Bu durumda dengenin tekrar
kurulabilmesi karmza nemli bir sorun olarak kmaktadr. Oysa sorunun
zm kolay olmasa da zm yollar bilinmektedir. ncelikle potansiyelin
doru olarak belirlenmesi ve sonra da bu potansiyelin etkin kullanmnn
salanmas sorunun zmn kolaylatracaktr.
Su kaynaklar potansiyelinin nemli bir ksmn oluturan yzey aklarnn,
mmkn olan en uzun dnemdeki miktarlar ve zaman iindeki deiimi ile
alansal dalmnn bilinmesi, bu sorunun zmne katkda bulunacaktr.
lkemiz corafyas, farkl iklim tiplerini ierisinde bulundurmas nedeniyle ok
farkl karakterlerden oluan yzey aklarna sahiptir. Su potansiyeli belirleme
almalarnda bu farkllklarn zellikle dikkate alnmas gerekmektedir. Ayrca
yzeysel akm potansiyelinin sadece tek bir rakama indirgenerek ifade edilmesi
(ortalama akm veya uzun yllar ortalamas gibi) yine esas sorunun zmne
herhangi bir katk salamayaca gibi genel bir yaklamdan teye
gitmeyecektir. Bu nedenle su potansiyel almalarnda, eldeki verilere gre bir
zaman diliminin seilmesi ve ayn rneklerden alnan verilerle potansiyelin
belirlenerek zamansal deiiminin ortaya konmas daha salkl sonular
verecektir.
Akmlarn deiimi ksmen iklim deiimi ile ilikilendirilse de mevcut sudan
yararlanlamamas byk oranda suyun kaynannn yok edilmesi ve
kirletilmesine baldr. Blgelere gre suyun yeterli olmaynn nedenlerinde
belirleyici olan, suyun kaynanda kirletilmesi ve su havzalarnn su salama
zelliinin ortadan kaldrlmasdr. klim deiiminin etkileri ortaya konurken bu
durumunda zellikle gz nnde bulundurulmasnda fayda vardr.
VERLERN TEMN VE DEERLENDRMES
Bu almada; lkemizin doal olan yzeysel akmlar ve bu akmlarn uzun
sreli deiimi ile alansal dalm incelenmitir. Yaplan almada, lkemizde
varolan farkl iklim tipleri ve bal olarak farkl ya - ak ilikilerini arlkl
olarak hesaplamalara yanstmak iin 25 akarsu havzas ayr ayr
deerlendirilmi ve sonular birletirilmitir. Bu ekilde, hem havzalar baznda
doal yzey aklarn potansiyeli hem de bu havza potansiyellerinin uzun sreli
deiimi belirlenebilmitir. nceleme dnemi olarak 1965-2006 dnemi temel
olarak alnm ve elde edilen sonular ile 1941-1964 dnemine yaklam
salanmaya allmtr. Akm verileri olarak, EE daresi Genel Mdrlnce
26 akarsu havzasnda iletilen ak/kapal toplam 745 adet Akarsu Gzlem
stasyonunun (AG) akm verileri kullanlmtr.
Havza akmlarnn deerlendirilmesinde; ncelikle havza karakteristiklerini
ortaya koyabilmek iin havzadaki tm akm gzlem istasyonlarnn akm verileri
incelenmitir. Buna gre ana ve alt havza akmlarnn verimlilikleri, birbirleri ile
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
284
olan ilikileri ve doal olup olmadklarnn tespiti yaplmtr. Bu tespitlere gre,
akmlar doal veya doal kabul edilebilecek dzeyde olan havzalarda, havza
kna yakn yada bu noktalar temsil edebilecek ve uzun sreli gzlemi
bulunan akm gzlem istasyonlar seilmitir. Akmlarn doallna, havza
iinde nemli su yapsnn olup olmad ve varsa bu su yaplarnn
byklne bal olarak mansap akmlarn etkileme dzeyine baklarak karar
verilmitir. Akmlarn doal ve kn tek olduu havzalarda, havza k noktas
yaknndaki AG verilerini, memba istasyonlar ile kontrol ederek kullanmak
mmkn olmutur (rnek oruh havzas iin 2315 nolu AG). Akmn doal
olmad akarsularda (Akmlar etkileyecek dzeyde su yaps olduu), su
yapsnn iletilmeye almadan nceki memba ve mansap akmlar arasndaki
ilikiler belirlenerek su yapsnn akmlar bozucu etkisi giderilmitir. Verilerin
ayn rneklerden gelmesini salamak iin; her yla ait yzeysel akmn
hesaplanmasnda, seilmi olan belirli saydaki istasyonlarn akmlar
kullanlmtr. Verileri kullanlan ve havzalar rnekleyen akm gzlem
istasyonlarnn toplam alan 480.579 km
2
dir.Bu alan, tm lke alan olan
780.576 km
2
nin % 62ini temsil etmektedir.
statistik Analizler
Bir rastgele deikenin toplumunun tm gzlenemedii iin toplumun deeri
kesin olarak bilinemeyen bir parametresi () ile ilgili karar vermek gerektiinde
bu parametrenin deeri iin bir kabul yaplr =0 (H0 Sfr Hipotezi). Bu
kabuln doruluu eldeki rnekten o parametreye karlk gelen istatistik iin
hesaplanan deerle (b) karlatrlarak kontrol edilebilir. rnekleme dalmnn
bilinmesi durumunda istatistiin deime blgesi, kabul blgesi ve red blgesi
(kritik blge) olarak ikiye ayrlr. Eldeki rnekten hesaplanan istatistik, kabul
blgesine dyorsa hipotez kabul edilir, kritik blgeye dyorsa reddedilir.
Kabul ve red blgelerini belirlemek iin nce hipotezin kontrolnde kullanlacak
anlamllk dzeyi seilir. , red blgesinin alann gsterir. Sonra red
blgesinin bir veya iki paral olacana karar verilir. Bu, hipotezin kontrolu
srasnda kullanlacak kart hipoteze ( H1 Kart Hipotez) baldr. Eer H0
hipotezi =0 , H1 hipotezi 0 eklinde ise bu rnekleme dalmnda alma
olasl /2 ve 1-/2 olan deerler belirlenir. Bu deerlerin arasndaki blge
kabul blgesi, dndaki iki blge red blgesidir.Eldeki rnekten hesaplanan
istatistik deeri kabul blgesine dyor ise H0 hipotezi kabul, aksi halde
reddedilir. H0 hipotezinin reddi, H1 hipotezinin kabul anlamna gelir (Bayazt
ve Ouz,1985).
T - Testi;
ki rastgele deiken arasndaki dorusal bamlln bir ls olarak
hesaplanan korelasyon katsays rx,y deerine bakarak karar vermek iin, rx,y
istatistiinin rnekleme dalmn bilmek gerekir. X ve Y arasnda dorusal bir
iliki bulunmamas (rx,y =0) halinde X ve Ynin ortak dalmlarnn normal
olduu kabul edilirse :
_____ ______
t = rx,y * N-2 / 1- r x,y
2
(

1.1)
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

285
eklinde rx,y ye bal olarak tanmlanan t istatistiinin rnekleme dalmnn
s.d. = N-2 olan t dalm olduu bilinmektedir. Buna gre H0 : rx,y =0
hipotezini H1: rx,y 0 kart hipotezine gre kontrol etmek iin rnekten elde
edilen rx,y deerini kullanarak 1.1 denkleminden t hesaplanr. Bulunan bu t
deeri, seilen anlamllk dzeyine kar gelen gven aral iinde kalyorsa
H0 hipotezi kabul edilir.Bu durumda iki deiken arasnda dorusal bamllk
olmadna karar verilir.Eer t deeri gven aral dnda kalrsa H0 hipotezi
reddedilir ve H1: rx,y 0 kart hipotezi kabul edilir.
Mann - Kendall testi ;
Parametrik olmayan ve deikenlerin dalmndan etkilenmeyen bir test olan
Mann-Kendall testi,verilen bir anlam seviyesi iin trend varl hipotezinin kabul
veya reddine karar vermekte kullanlr. Seri iindeki mertebeler yi ile gsterilsin
ve her bir yi elemanndan i>j iin yi>yj elemanlar says olan niler bulunur.
nilerin toplamlar ile test istatistii t bulunur. Test istastistii,
n
t = ni eklindedir.
i=1
Dalm, sfr hipotezi iin asimtotik olarak normaldir.Beklenen deeri;
E(t) = n(n-1)/4
ve varyans : Var (t) = n(n-1)(2n + 5) / 72 dir.
_____
Mann Kendall test istatistii u(t) ise u(t) = [ t E(t) ] / var t
eklinde hesaplanr (Sneyers,1990). Elde edilen u(t) deerleri mertebe olarak
serinin zaman iindeki deiimini gsterir. Zamanla bir deiim yok varsaym,
u(t)nin sfra yakn deerleri ile ifade edilir.

Yzeysel Akmlarn Potansiyeli
Trkiyenin yzeysel akm potansiyelini belirleyebilmek iin; her havzann k
noktalarna yakn olarak seilmi AGlerin akm gzlem deerleri ile bu AG
alanlarna bal olarak birim alan aklar (verimleri) hesaplanmtr. Ayrca,
AGnin mansap ksmnda bulunan ancak AGlerce temsil edilemeyen ve ayn
havza ierisinde bulunan artk havza alanlar da hesaplamalara dahil edilmitir.
rnek olarak; oruh Havzas akmlarn temsil eden 2315 nolu oruh N.-
Karky AGnin havza alan 19654,4 km
2
iken oruh Havzasnn Karadenize
dkld noktadaki tm alan 19894 km
2
dir. Havza artk alanlarnda da bu
verimlerin sabit olduunu kabul ederek tm havza akmlar karlmtr. Her
havza iin hesaplanan bu akmlar toplanarak Trkiyenin yllk yzeysel
akmlar potansiyeli elde edilmitir. Sonular ekil -1de verilmitir.
Verilerden elde edilen sonulara gre; 1965 2006 dneminde, Trkiyedeki
yzeysel akmlarn, yllk ortalama debisi 9653,4 ile 3136,9 m
3
/sn veya yllk
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
286
toplam 304,4 ile 98,9 milyar m
3
arasndaki geni bir aralkta deimektedir. Bu
dnemde, yllk ortalama debi 6217,5 m
3
/sn ve yllk ortalama toplam akm ise
196,1 milyar m
3
olmaktadr.Bu deerlere, beslenme havzas lke snrlar
dnda olan Meri ve Asi nehri ana kol akmlar dahil edilmemitir. Her iki
nehrin yllk toplam akmlar olan 6,29 milyar m
3
n eklenmesi ile Trkiyenin
yllk ortalama toplam akm potansiyeli 202,4 milyar m
3
e ulamaktadr.

TRKYENN YZEYSEL AKIM POTANSYEL (1965 2006)
Yllk ortalama akmlar (m3/sn)
Yllk toplam akmlar (milyar m3)
0
2.000
4.000
6.000
8.000
10.000
12.000
1
9
6
5
1
9
6
7
1
9
6
9
1
9
7
1
1
9
7
3
1
9
7
5
1
9
7
7
1
9
7
9
1
9
8
1
1
9
8
3
1
9
8
5
1
9
8
7
1
9
8
9
1
9
9
1
1
9
9
3
1
9
9
5
1
9
9
7
1
9
9
9
2
0
0
1
2
0
0
3
2
0
0
5
0
100
200
300
400
500
600

ekil 1 Havza arlkl olarak hesaplanan Trkiye yzey akmlar.


Kullanlabilir Yzeysel Akmlar
Bu almada esas ama, havza klarndaki doal yzeysel akmlarn
belirlenerek lke genelindeki kullanlabilir yzeysel akmlar karmaktr. Bu
hesaplamalarda kullanlan veriler tamamen havza kna yakn noktalarda
seilen AGlerin gzlenmi akm deerlerinden olumakta olup bu akmlara
havza artk alanlarndan gelebilecek olas akmlar ilave edilmemitir. Bu
nedenle elde edilen sonular, gerek havza baznda gerekse lke genelinde
gzlenmi yzeysel akmlardan olumu kullanlabilir net su miktarn ifade
etmektedir. Havza kna yakn AGlerde llen akmlar, havzadaki yzeysel
akmlardaki buharlama,szma ve kk apl doal depolama kayplar
ktktan sonra gzlenmi akmlar olmas nedeniyle kullanlabilir yzeysel
akmlar olarak tanmlanmaktadr.
Gzlenmi deerlerden elde edilen akmlar, yllara gre Trkiye toplam olarak
ekil-2de verilmitir.Verilere gre; 1965 2006 dneminde, Trkiyedeki
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

287
kullanlabilir yzeysel akmlarn, yllk ortalama debileri, 6199,1 ile 2025,4 m
3
/sn
veya yllk toplam, 195,5 ile 63,9 milyar m
3
arasndaki geni bir aralkta
deimektedir. Bu dnemde, yllk ortalama debi 3932,2 m
3
/sn ve yllk
ortalama toplam akm ise 124,0 milyar m
3
olmaktadr. Akmlara, Meri ve Asi
nehri ana kol akmlar dahil edilmemitir.

Yllk ortalama akmlar (m3/sn)
Yllk toplam akmlar (milyar m3)
0
1.000
2.000
3.000
4.000
5.000
6.000
7.000
8.000
1
9
6
5
1
9
6
7
1
9
6
9
1
9
7
1
1
9
7
3
1
9
7
5
1
9
7
7
1
9
7
9
1
9
8
1
1
9
8
3
1
9
8
5
1
9
8
7
1
9
8
9
1
9
9
1
1
9
9
3
1
9
9
5
1
9
9
7
1
9
9
9
2
0
0
1
2
0
0
3
2
0
0
5
0
50
100
150
200
250
300
350
400

ekil 2 Trkiyede kullanlabilir yzeysel akmlar
Yzeysel akmlarn potansiyelinin belirlenmesi konusunda daha nce yaplm
olan eitli almalarda, kullanlabilir yzeysel akmlarn, 90-95 milyar m
3

mertebesinde olduu ynnde genel bir yaklam grlmektedir. Ancak
yaptmz almada ulatmz sonulara gre bu mertebelerdeki
yaklamlarn olduka eksik olduu grlmektedir. nk, ekil-2
incelendiinde yllk ortalama debinin 3000 m
3
/sn ve toplam akmn da 95 milyar
m
3
deerinin altna dt yllar olan, 1973-74-89-94 ve 2001 yllar, Trkiye
genelinde kurakln ciddi olarak yaand yllardr.Bu yllarda yllk toplam
akmlar, uzun yllar ortalamalarna gre % 26 - % 48 arasnda deien
oranlarda azalmtr. Ayrca yine ekil-2de grlecei zere yllk ortalama
debinin 3170 m
3
/sn ve toplam akmn da 100 milyar m
3
deerinin altna dt
yllar olan,1973-74-83-85-89-91-94-2000-2001 ve 2005 yllarnda ise birok
havzada kuraklk yaanmtr. Bu nedenle, Trkiye genelinde kullanlabilir
yzeysel akmlar 90-95 milyar m
3
civarnda deerlendirmek doru
olmayacaktr. Aksine, kullanlabilir yllk toplam akmlarda, 100 milyar m
3
lk bir
deeri, kritik eik deeri olarak hidrolojik kurakln balang gstergesi
eklinde kabul etmenin yerinde olaca dnlmektedir. Ayrca, 1965-2006
dneminde 124,0 milyar m
3
olarak hesapladmz ortalama kullanlabilir
yzeysel akm miktarnn, etkin bir kullanm ile (Burada etkin kullanmdan
projelendirme, iletim ve kontroll kullanm kastedilmektedir.) biraz daha
artrlabilmesi mmkn olabilecektir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
288

Kullanlabilir Yzeysel Akmlarn Trendi
Tm havzalarn 1965 2006 yllar arasndaki yzey akmlar incelendiinde, 13
nolu Bat Karadeniz, 22 nolu Dou Karadeniz ve 23 nolu oruh Nehri havzalar
dnda kalan havzalarn bazlarnda farkl dzeylerde de olsa azalma ynnde
bir trendden sz etmek mmkndr. Azalma trendi, zellikle Ege ve Marmara
Blgelerinde dikkat ekicidir. Son 30-60 yllk dnemde Trkiyenin bat, orta ve
gney blgelerindeki akarsularn zellikle ortalama ve dk akmlarnda
anlaml bir azalma olduu ortaya kmaktadr (Czolu ve Di., 2002).
Karadeniz Blgesi kullanlabilir yzeysel akmlar ise gerek Trkiye geneli
gerekse dier blge akmlarndan olduka farkl bir karakter gstermektedir.
1994 ve 2001 yllarnda ar lde dk akmlar olmasna karn 1965
2006 dnemi akmlarnda azalma grlmemektedir.
Trkiye geneli yzeysel akmlarnn 1965 - 2006 dnemi iin yaptmz trend
analizlerinde, =0.025 anlamllk dzeyinde olmak zere; t testinde (H0: rx,y=0
ve H1: rx,y0 rx,y= -0,375, t= -2,558 ve t0,025 = 2,029) ve Kendall testinde
(u=-2,05 ve u0,025 = 1,96) ayn sonulara ulalarak trend olduu
belirlenmitir. Mann-Kendall testinde oluturulan u(t) serileri (ekil-3)
incelendiinde; 1965-2006 dnemindeki yzeysel akmlarda, negatif trend
eiliminin son yllarda nem kazanmaya balad grlmektedir.
-3
-2
-1
0
1
2
1
9
6
5
1
9
6
7
1
9
6
9
1
9
7
1
1
9
7
3
1
9
7
5
1
9
7
7
1
9
7
9
1
9
8
1
1
9
8
3
1
9
8
5
1
9
8
7
1
9
8
9
1
9
9
1
1
9
9
3
1
9
9
5
1
9
9
7
1
9
9
9
2
0
0
1
2
0
0
3
2
0
0
5
U

F
o
n
k
s
i
y
o
n
u

ekil - 3 1965-2006 Dnemi Mann-Kendall testi u fonksiyonlar

Kullanlabilir Yzeysel Akmlar ile 1941 1964 Dnemine Yaklam
Trkiyede yzeysel akm gzlemleri 1935 ylnda balam olmasna ramen
uzun sreli veri alnan akm gzlem istasyonu says olduka azdr. Bu durum
gerek blgesel gerekse de Trkiye geneli gibi geni alanlarn uzun sreli
akmlarnn rneklenmesinde birtakm yaklamlar zorunlu hale getirmektedir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

289
almamzda, Trkiye genelinde 1965-2006 dnemi iin belirlenen kullanlabilir
yzeysel akmlarn, 1941-1964 dnemine uzatlarak genel zelliklerinin
incelenmesi iin bir yaklam yaplmtr.
Yaklam almasnda, 9 ayr havzada (3-7-9-12-14-15-18-20 ve 21 nolu
havzalar), 1941 ylndan 2006 ylna kadar altrlan 9 akm gzlem
istasyonunun (302-701-902-1203-1401-1501-1801-2001 ve 2109(2156) nolu
AG) akm gzlemleri kullanlmtr. Bu akm gzlem istasyonlarnn verileri,
1965-2006 almasnda da kullanlm olup tamamen doal/doallatrlm
akmlardan olumaktadr. 9 adet akm gzlem istasyonunun 1965-2006
dnemine ait yllk toplam akmlar ile Trkiye geneli toplam akmlar arasndaki
dorusal bamllk aratrlm ve her iki akm serisi arasnda, r=0,96 (dorusal
korelasyon) ve =0,025 (t-test;t=20,02 ve t0,025 = 2,029) anlamllk dzeyinde
bir bamllk olduu grlmtr. Buna gre elde edilen Y=71,29+6,947X
dorusal regresyon denklemi (Logaritmik dnm ile yaplan korelasyon ve
regresyon, hemen ayn sonular vermitir.) ile Trkiye geneli yllk akmlar
1941 ylna kadar uzatlmtr. Sonular, ekil 4de grlmektedir. Uzatma ile
elde edilen 1941-2006 dnemi akm serisinde, 1965-2006 dnemine gre
ortalamalar %1 ve varyanslar ise %7 azalmtr.Ancak, uzatmada kullanlan AG
deerlerinde de ayn dnemlerde srasyla %1 ve %4lk azalmalar olmas,
uzatma ilemi ile yaratlan bu farkllamay nemsiz hale getirmektedir. Buna
gre, 1965-2006 dneminde yapm olduumuz deerlendirmeleri 1941-2006
dnemine genelletirmemiz mmkn olabilecektir.
1941-1964 dnemi tretilmi ve 1965-2006 dnemi ise gzlenmi verilerin
birletirilmesiyle oluturulan deerlere gre; 1941-2006 dneminde Trkiyedeki
kullanlabilir yzeysel akmlarn, yllk ortalama debileri, 6199,1 ile 2025,4 m
3
/sn
veya yllk toplamlar, 195,5 ile 63,9 milyar m
3
arasnda deimitir. Bu
dnemde, yllk ortalama debi 3906,7 m
3
/sn ve yllk ortalama toplam akm ise
123,2 milyar m
3
olmaktadr. Tretme ile minimum ve maksimum akmlarda
herhangi bir deiiklik olmam sadece kullanlabilir yllk toplam akm
ortalamas, 124,0 milyar m
3
den %1 azalma gstererek 123,2 milyar m
3
e
dmtr. Bu durumun nedeni,1968 ve 1969 yllarnda grlen byk
miktarlardaki akmlarn ortalama deerlere katksnn oransal olarak
azalmasdr. Tretme yaplan AG akmlar toplamnda da ayn dnemde %1lik
bir azalma olmas bu durumu aka gstermektedir.
1941-2006 dnemindeki kullanlabilir yllk toplam akmlarn, 1955 ylndan (15
yllk ortalama) balamak zere hesaplanan ortalamalarnn 2006 ylna (66 yllk
ortalama) kadar olan deiimleri ekil-5de verilmitir. Buna gre kullanlabilir
akmlarn ortalamalar, 120 ile 130 milyar m
3
arasnda deimektedir.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
290
UZUN SREL YILLIK TOPLAM AKIMLAR
0
50
100
150
200
250
1
9
4
1
1
9
4
3
1
9
4
5
1
9
4
7
1
9
4
9
1
9
5
1
1
9
5
3
1
9
5
5
1
9
5
7
1
9
5
9
1
9
6
1
1
9
6
3
1
9
6
5
1
9
6
7
1
9
6
9
1
9
7
1
1
9
7
3
1
9
7
5
1
9
7
7
1
9
7
9
1
9
8
1
1
9
8
3
1
9
8
5
1
9
8
7
1
9
8
9
1
9
9
1
1
9
9
3
1
9
9
5
1
9
9
7
1
9
9
9
2
0
0
1
Y
I
L
L
I
K

T
O
P
L
A
M

A
K
I
M
L
A
R

(
M
i
l
y
a
r

m
3
)
0
10
20
30
40
50
Y
I
L
L
I
K

T
O
P
L
A
M

A
K
I
M
L
A
R

(
M
i
l
y
a
r

m
3
) Trkiye geneli toplam akmlar (1941-1964 aras uzatlmtr)
1941-2002 yllar arasnda gzlemi olan AG akmlar
ekil 4 Trkiye geneli ve uzun sreli gzlemi olan AG akmlar

80,0
90,0
100,0
110,0
120,0
130,0
140,0
1
9
5
5
1
9
5
8
1
9
6
1
1
9
6
4
1
9
6
7
1
9
7
0
1
9
7
3
1
9
7
6
1
9
7
9
1
9
8
2
1
9
8
5
1
9
8
8
1
9
9
1
1
9
9
4
1
9
9
7
2
0
0
0
2
0
0
3
2
0
0
6
Y

l
l

k

T
o
p
l
a
m

A
k

m

O
r
t
a
l
a
m
a
l
a
r


(
m
i
l
y
a
r

m
3
)
ekil - 5 Kullanlabilir yllk toplam akmlarn yllara gre ortalamalarnn
deiimi

Kullanlabilir Yzeysel Akmlarn Trendi (1941 2006 Dnemi)

Trkiye geneli kullanlabilir yzeysel akmlarnn 1941-2006 dnemi iin
yaptmz trend analizlerinde; t testinde (rx,y= -0,167 , t= -1,358 ve t0,025 =
2,000) ve Mann-Kendall testinde (u(t)=-1,212 ve u0,025 = 1,96) ayn
sonulara ulalarak yllk toplam akmlar ile zaman (yl) arasnda, =0.025
anlamllk dzeyinde bamllk bulunmamtr. Mann-Kendall testinde
oluturulan u(t) serilerine (ekil-6) gre;1941-2006 dneminde, Trkiye geneli
yzeysel akmlarnda, negatif ynde kk salnmlar grlmesine ramen bu
salnmlar herhangi bir trend oluturabilecek dzeye ulaamamtr.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

291
u (t) fonksiyonu
-2,00
-1,00
0,00
1,00
2,00
1
9
4
1
1
9
4
4
1
9
4
7
1
9
5
0
1
9
5
3
1
9
5
6
1
9
5
9
1
9
6
2
1
9
6
5
1
9
6
8
1
9
7
1
1
9
7
4
1
9
7
7
1
9
8
0
1
9
8
3
1
9
8
6
1
9
8
9
1
9
9
2
1
9
9
5
1
9
9
8
2
0
0
1
2
0
0
4
YILLAR
U

f
o
n
k
s
i
y
o
n
u

ekil - 6 1941-2006 Dnemi Mann-Kendall testi u fonksiyonlar

Suyun Doal Deiiminin Dndaki Etkiler
Su kaynaklarna sahip olmak ve bu kaynaklarn bllmesi toplumlarn
gndeminde srekli bulunmutur. Su kaynaklarna sahip olmak amacyla
savalar da yaanmtr. Bu nedenle bu konularda bir ok yazl kurallar
oluturulmaya allm uluslararas doktrinler gelitirilmitir. lkeler kendi i
sularn dzenlemek amacyla da dzenlemelerde bulunmulardr.
lkemizde Sular Hakknda Kanunlar
Bilindii gibi Osmanl dneminde kentsel hizmetler ksmen devlet rgt ksmen
de vakflar eliyle grlmtr. nemli belediye hizmetleri zengin kiilerin halk
yararna kurduklar vakflar eliyle yrtlmtr. Belediye tekilatlar kurulduktan
sonra da vakflar etkinliklerini srdrm, ehir ve kasabalar ile kylere vakflar
araclyla su salanmtr. Sular Hakknda Kanun, bu konuda bir reform
yaparak, ehir, kasaba ve kylerin kullanmna ait vakf sularnn ynetimini ilgili
yerel ynetimlere devretmitir. Bu yasa ile vakflarn bu alandaki etkinliklerine
son verilmi, su hizmetleri btnyle kamu hizmeti kapsamna alnmtr.
Suyu ilgilendiren yasa ve ynetmelikler, eksikliklerine ramen yeterince
uygulanmas durumunda su havzalarnn korunmas ve dolaysyla salkl
suyun temini konusunda gerekli admlar atlm olur. Bu kanunlar ve
ynetmelikler;Yeralt Sular Hakknda Kanun, Maden Sular retimi ve Kaplca
Kurulmas Hakknda Kanun, Ky me Sular Hakknda Kanun, Takn Sulara
ve Su Basknlarna Kar Korunma Kanunu, Bataklklarn Kurutulmas ve
Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakknda Kanun, Kura Arazisiyle Bahelerin
skasna Mahsus Kanal ve aylarn Sureti Tathir ve Tamiri Hakknda Kanun, Su
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
292
rnleri Kanunu, Sulama Alanlarnda Arazi Dzenlemesine Dair Tarm Reformu
Kanunu, Karasular Kanunu, Ky Kanunu, evre Kanunu, evresel Etki
Deerlendirmesi Ynetmelii (ED), me ve Kullanma Suyu Temin Edilen ve
Edilecek Olan Yzeysel Su Kaynaklarnn Kirlenmeye Kar Korunmas
Hakknda Ynetmelik, Su Kirlilii Kontrol Ynetmelii, Atk Sularn Kanalizasyon
ebekesine Dearj Ynetmelii, Kat Atklarn Kontrol Ynetmelii, Ky
Kanunun Uygulanmasna Dair Ynetmelik, Gayrishhi Messeseler Ynetmelii,
Tehlikeli Atklarn Kontrol Ynetmeliidir.
Bu yasa ve ynetmeliklerde yaplan her yeni deiiklik, uluslararas irketlerin
ihtiyalarn giderici ekilde gereklemektedir.
Su Hi zmet l er i ne l i ki n Genel Dur um
ilebilir ve kullanlabilir su kaynaklar, su havzalarnn bilinsizce/kastl olarak
kirletilmesi sonucu yok olmaktadr. Bu durum suyun daha da kstl hale
gelmesine neden olmaktadr. Su kaynaklar yok edilirken yada daraltlrken
nfusun artna bal olarak su talepleri de artmaktadr. Bu nedenlerden dolay
suyun ynetimi ve kullanm daha da nem arz etmektedir. Bylece meta ve
satlacak mal durumuna getirilen su, maliyeti ve kar zerinden politikalar
retilmektedir. Bu ise suyun mlkiyet sorununu gndeme getirmektedir.
lkemizde su varl ve ynetimi, tmyle kamu mlkiyetinde bulunmaktadr.
Yeralt sularnn ynetimi zel bir yasa ile dzenlenmi, yetki Devlet Su leri
Genel Mdrlnn (DS) tekeline verilmitir. Gerek ve tzel kiilerin yeralt
suyunu eitli amalar iin kuyu aarak kullanmalar dahil olmak zere (yeralt
suyunun iletilmesine ilikin) tm yetkiler bu kurulua aittir. Ancak bu kurumun
yetkilerini kullanmas noktasnda skntlar vardr. Bunun rneklerini lkemizde
bir ok blgede rasgele alm kuyularda grebiliriz. Yeralt kuyularnn bilime
ve teknie aykr bir ekilde almas iletilmesi kuyularn kurumasna ve
tuzlanmasna neden olmaktadr. zellikle Marmara blgesinde yeralt
kuyularnda tuzlanma grlmektedir. Ayrca atk sularn yeraltna kanunsuz
ekilde verilmesi de zellikte Trakya blgsindeki yeralt sularnn kirlenmesine
neden olmutur ve olmaktadr.
Yzey sular iin yetkiler farkl kurululara datlmtr. Yzey sular ime ve
kullanma, tarmsal sulama, sanayi, ulam, enerji retimi ve su rnleri
yetitiricilii iin ok amal kullanlmakta ve buna kout olarak bu sular
zerinde DS, Ky Hizmetleri Genel Mdrl (KHGM) (Kapatld ve yetkileri
konusunda karmaa yaanmaktadr), ller Bankas, Elektrik leri Ett daresi
(EE) gibi kamu kurulularnn yansra dier gerek ve tzel kiiler de
almalar yapabilmektedirler. Genel olarak yzey sularnn ynetiminde de en
genel ve kapsaml yetkilere DS sahiptir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

293
Hi zmet l er de Mer kezi Dur um
me ve sulama suyu konusunda, ulusal dzeyde rgtlenmi kurulu vardr:
Devlet Su leri Genel Mdrl (DS), Ky Hizmetleri Genel Mdrl
(KHGM) (Kapatld) ve ller Bankas.
ller Bankas Genel Mdrl, 1933 ylnda kurulan Belediyeler Bankas ile
1935 ylnda kurulan Belediyeler mar Heyetinin birletirilmesiyle 1945 ylnda,
yerel altyap yatrmlarnn gerekletirilmesi amacyla kurulmu bir kamu tzel
kiiliidir. ller Bankas, ulusal sularn ynetimi konusunda herhangi bir bamsz
yetkiye sahip olmamakla dier iki kurumdan farkllk sergiler. DS Genel
Mdrl, 18.12.1953 tarihli ve 6200 sayl yasa ile kurulmutur. Yeralt ve
yerst sularnn zararlarn nlemek, bunlardan eitli ynlerden yararlanmak
amacyla Bayndrlk Bakanlna bal olarak kurulmu, tzel kiilii olan bir
kamu kuruluudur. KHGM ise, 09.05.1985 tarihli ve 3202 sayl yasa ile Tarm
Orman ve Kyileri Bakanlna bal olarak kurulmu bir kamu tzel
kiiliidir.(2005 ylnda kapatld)
Hi zmet l er de Yer el Dur um
Su ve kanalizasyon hizmetlerinin grlmesini stlenmi yerel rgtler olan
kyler, belediyeler, birlikler, kooperatifler, su ve kanalizasyon idarelerinden
olumaktadr,
Kyler; Kylye ve ky tzel kiiliine yasa ile verilen bu grevler, DS ve
KHGM kurumlarnn da grev alanlarnda yer almaktadr. Ky me Sular
Kanununa gre, ime sularnn temini konusunda DS grevlendirilmitir. Ayn
konuda KHGMde grevlendirilmitir. Ancak, KHGM kurulu yasas daha sonra
ktndan, ky ime sularnn temini konusunda asl sorumlunun KHGM
olduunu kabul etmek gerekir. KHGM kapatldktan sonra yaanacak sorunlarn
daha da byyecei grlmelidir. Bununla birlikte, kapsaml almalarda ve
zellikle yeralt sular konusunda DSnin sorumluluu devam etmektedir. Gerek
DS gerekse KHGM tarafndan yapm tamamlanan tesisler ky tzel kiiliine
devredilmektedir. Eer birden fazla ky veya kyle birlikte belediye szkonusu
ise devir, bunlarn kuracaklar birliklere yaplmaktadr. Tesislerin bakm ve
iletmesi ky ihtiyar heyeti ya da birlie aittir.
Ky kanalizasyon tesislerinin inaat, bakm ve onarm ve iletme hizmetlerini
yerine getirme grevi de KHGMne verilmiti. Bu konudaki grevler l zel
idarelerine devredildi. Ancak bu alandaki hizmetlerde teknik olarak sorunlarn
byyecei grlecektir.
Belediyeler;1926 ylnda yrrle giren Sular Hakknda Kanuna gre,
belediye tzel kiilii bulunan yerlerde kamunun gereksinimini karlamaya
ynelik sularn salanmas ve ynetimi belediyelerin grevidir. Sularn tesis,
idame ve isale masraflar belediyeler tarafndan karlanr. Belde halknn
kullanmna zg sularn kaynaklar belediye snr dnda bulunsa bile, su
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
294
yollarnn ve kaynaklarn bakm ve onarm, temizlenmesi, suyun salk
artlarna uygun bir halde bulundurulmas belediyelere aittir. Ortaklaa idare
edilecek sular ise ilgili ehir ve kasabalarla kylerin Belediye Kanununa gre
kuracaklar sulama birlikleri eliyle ynetilebilecektir.
Birlikler ve Kooperatifler; Birlikler, su hizmetlerinin yerine getirilmesinde
kullanlabilen nemli rgtlenme modellerinden birini oluturmaktadr.
Anayasaya gre yerel ynetimler kendi aralarnda, Bakanlar Kurulunun izni ile
birlikler kurabilirler. Birlik kurma konusu yasa ile dzenlenecektir: Mahalli
idarelerin, belirli bir kamu hizmetinin grlmesi amacyla kendi aralarnda
Bakanlar Kurulunun izniyle birlik kurmalar, grevleri, yetkileri, maliye ve kolluk
ileri ve merkezi idare ile karlkl ba ve ilgileri kanunla dzenlenir. Bu konuda
1580 sayl yasa dnda zel bir dzenleme yaplmamtr. Sulama Birlikleri ve
retici Birlikleri ile ilgili yasalar da eitli hazrlklar yaplmasna karn
karlmamtr. Ancak Birliklerin yetki ve grevleri deiik yasalarda
dzenlenmitir. Kooperatifler ise sulama birliklerinin benzer ilerini yapmak iin
oluturulan rgtlenmelerdir.
Bykehir Belediyeleri;1984 ylna kadar tek tip rgtlenmenin egemen olduu
belediye sistemi, 1984 ylnda kurulan bykehir belediyeleri ile birlikte
eitlenmitir. Bykehir belediyesi kurulmu olan yerlerde, su ve kanalizasyon
hizmetleri Bykehir Belediyesinin grev ve yetki alan iinde kalmaktadr.
Bykehir belediyesinin ile ve alt kademe belediyelerinin bu grev alannda
hibir yetkileri yoktur. Bykehir belediyelerinde su ve kanalizasyon hizmetleri,
bu belediyelere bal olan Su ve Kanalizasyon daresi Genel Mdrl
rgtlenmesi eliyle yrtlmektedir. Bu dzenleme ilk olarak 1981 ylnda
stanbul Su ve Kanalizasyon daresi (SK) kurularak stanbul iin yaplm,
ancak dzenlemenin bykehir belediyesi unvan kazanan tm belediyelerde
uygulanmas ngrlmtr. SK Modeli, bykehirlerde su ve kanalizasyon
hizmetlerinin grlme biimidir.

lkemizde Kanalizasyon ebekesinin ve Artma Tesislerinin Genel
Durumu
Kanalizasyon ebekesi ve artma tesisleri asndan olaya bakldnda;
kanalizasyon ebekesi ile hizmet edilen belediye nfusunun Trkiye nfusu
iindeki pay %54,58, belediye nfusu iindeki pay %71,62 dr. Atksu artma
tesisleri ile hizmet edilen belediye nfusunun Trkiye nfusu iindeki pay
%9,71 ve toplam belediye nfusu iindeki pay ise %12,75 dr.
Belediye nfusunun %74nn atksularn (1285 belediye) kanalizasyon
ebekesine, %24,97sinin (1940 belediye) foseptie, %0,96snn (120 belediye)
zerzemine, %1,13nn (5 belediye) ise dier kanalizasyon sistemlerine verdii
belirlenmitir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

295
SONULAR
Bu alma sonularna gre; 1965-2006 dneminde,Trkiyenin doal olan
yzeysel akmlarnn yllk ortalama debisi 6217,5 m
3
/sn ve yllk ortalama
toplam akm 196,1 milyar m
3
dr. lke dndan beslenen Meri ve Asi
nehri ana kol akmlarnn eklenmesi ile yllk ortalama toplam akmlar 202,4
milyar m
3
e ulamaktadr. Kullanlabilir yzeysel akmlarn ise yllk ortalama
debisi 3932,2 m
3
/sn ve yllk ortalama toplam akm da 124,0 milyar m
3
dr.
Yaplan yaklam ile kullanlabilir yzeysel akmlarn 1941-2006
dnemindeki yllk ortalama debisi 3906,7 m
3
/sn ve yllk ortalama toplam
akm ise 123,2 milyar m
3
olmaktadr. Trkiye genelinde, kullanlabilir yllk
toplam akmlarn 100 milyar m
3
lk bir deerin altna dt yllarda birok
havzada, 95 milyar m
3
lk bir deerin altna dt yllarda ise Trkiye
genelinde hidrolojik kuraklklar yaanmtr. Bu nedenle kullanlabilir
yzeysel akmlarda, yllk toplam 100 milyar m
3
lk bir deeri, kritik eik
olarak hidrolojik kurakln balang gstergesi eklinde kabul etmenin
yerinde olaca dnlmektedir.
Trkiye geneli yzeysel akmlarnda; 1965-2006 dneminde, istatistiksel
olarak son yllarda nem kazanmaya balayan bir negatif trend eilimi
grlmesine ramen 1941-2006 dneminde bu dzeyde bir eilim
bulunmamaktadr.
Trkiyedeki yzeysel akmlarn dalm blgelere gre farkllklar
gstermektedir. Bu duruma, kullanlabilirlik ve nfus asndan bakldnda
baz blgelerin su bakmndan olduka yetersiz olduu grlmektedir. rnek
olarak Marmara ve Ege Blgeleri, Trkiye toplamnda, potansiyel ve
kullanlabilirlik asndan srasyla %11.9 ve %9.62 orannda pay alrken
nfus olarak Trkiyenin % 38.8ini kapsamaktadr (DE, 2000). Ayrca her iki
blge akmlarnda belirgin bir azalma trendinin olmas bu yetersizlii zaman
ierisinde daha da byk boyutlara ulatracaktr. Trkiyenin toplam
yzeysel akmlarnda herhangi bir anlaml azalma grlmese de blgeler
arasndaki su potansiyeli, nfus younluu, sanayileme vb. gibi farkllklar,
su potansiyeli ve ihtiyalar arasnda var olan dengesizlii artrc ynde rol
oynamaktadr.
lkemizdeki kullanlabilir su potansiyeli her ne kadar 123.5 milyar m
3
olarak
belirlenmi olsa da bu deer uzun yllar ortalamasdr. Bu deerin 195 milyar
m
3
ile 65 milyar m
3
arasnda deitii yaplan almalardan akca
grlmektedir. Bu nedenle suya ilikin planlamalarda yllk 65 milyar m
3
n
altna inilmesinin de gerekleebilecei bilinmelidir.
Su ynetiminde oluturulmaya allan durum su kaynaklarnn kirlenmesine
ve mevcut durumun daha da ktye gitmesine neden olmaktadr.
Yeralt sular konusunda yetkili olan DS nin bu konudaki grevini yerine
getirmesinde oluturulan siyasi basklar mutlaka kaldrlmal ve bilimsel
temelde hizmetler salanmaldr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
296
Sakarya ve benzeri havzalardaki suyun kullanlamnn yetersiz hale
gelmesinin nedeni iklim deiimi ile suyun azalmas deil, suyun
kullanlamayacak lde kirletilmesidir.
Baz blgelerde yeralt sularnn tkenmesi suyun bilinsizce kullanlmasna,
baz blgelerde ise yeralt sularnn kullanlamamas kirletilmesinin
sonucudur.
Havza kullanmlaryla (zellikle arpk ehirleme, yer seimi ve dzeni gibi)
yzey sularnn rejimleri afete neden olacak ekilde deimektedir.
Mevcut suyun kirlilikten dolay kullanlamamas iklim deiimine deil etik
olarak bir kirlilii ortaya koymaktadr.
Genel olarak siyasi basklar nedeniyle yanl/l yatrmlarn yapld
grlmektedir. Siyasiler bu durumu hizmetlerin zelletirilmesinde dayanak
olarak kullanmaktadrlar. Havza baznda planlamalar yaplmad srece su
kaynaklarnn etkin ve verimli kullanlmas mmkn deildir.
Gerek blgeler ve gerekse de Trkiye genelinde tarm alanlarnn sulu
tarma almasnda teknik olarak kullanlabilir su potansiyeli deil siyasi
nceliklerle hareket etmekten vaz geilmelidir.
KLM DEM AIMIZIN BR GEREDR. ANCAK BR OK
OLUMSUZLUKLARI KLM DEMNE BALAMAK ASIL SORUNLARI
GZLEMEKTEN BAKA BR EY DELDR.
















KRESEL KLM DEM VE TRKYE

297
Kaynaklar
Bayazt M.,1981,Hidrolojide statistik Yntemler,stanbul.
Bayazt M, Ouz B.,1985, Mhendisler iin istatistik,stanbul.
Czolu H.K, Bayazt M, nz B,Yldz M,Malko Y.,2002,Trkiye Nehirleri
Takn,Ortalama ve Dk Akmlardaki Trendleri,Ankara.
Kk , Su Kaynaklar ve Kullanmna likin Politikalar, zgr niversite
Forumu, Say 31.
DE, 2000 Yl Nfus Saym Sonular, Ankara.
DS,1999, Hidroelektrik Santrallerin Proje Durumlarna Gre Dalm,Ankara.
EE daresi Genel Mdrl, Su Akmlar Yllklar 1935 2000 yllar,Ankara
EE idaresi Genel Mdrl,2003, Su Akmlar Aylk Ortalamalar 1935
2000,Ankara.
EE daresi Genel Mdrl,2003,Akarsu Gzlem stasyonlar ve Gl
Gzlem stasyonlar Genel Bilgileri,Ankara.
Sneyers R.,(1990).On the Statistical Analysis of Series of
Observations.,Technical Note,WMO,Geneva.
TMMOB evre Sempoyumu, Mart 2007. Ankara
I. Ulusal Hidrometeoroloji Sempozyumu ,(23-25 Mart 1994).stanbul.
II. Ulusal Hidrometeoroloji Sempozyumu,(18-20 Kasm 1998).Ankara






















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
298

KENTSEL ULAIMIN KRESEL ISINMADAK ETKS VE ALTERNATF
YAKLAIMLAR

Yard.Do.Dr.Fikret ZORLU ehir Planclar Odas

Kresel snma ve iklim deiiklii uzun zamandr bilim alanlarnn zerinde
alt sorunlardan biri olmasna ramen kamuoyunun gndemine ancak
yakn dnemde girmitir. Bu almada kresel snma ve iklim deiikliinin
nemli etkenlerinden biri olan kentsel ulam zerinde yogunlalmaktadr.
Kentleme ile birlikte bireylerin yaam standartlarndaki deiim gndelik
yaamda davran biimine, tercihlere, alkanlklara ve tketim anlayna
yansmaktadr. Kent iinde yaam, hizmet alm ve alma alanlarna eriim ve
dolam kentsel ulamn temel unsurlarn oluturmaktadr. Demografik,
sosyal, kltrel ve ekonomik gelime ve dnme paralel olarak bireylerin
hareketlilii, kullandklar ara trleri, hareket sklklar ile ulam amacyla
kaybettikleri sre ve mesafeler zaman iinde katlanarak artmaktadr.
Grnrde hava kirlilii ve zaman ve parasal kayplar olarak yansyan bu sorun
dier yandan byk enerji maliyetleri ve eitli evresel tahribatlara neden
olmaktadr.
Bu almada kentsel ulamn kresel snma ve dolaysyla iklim deiiklii
zerindeki dorudan dolayl etileri irdelenmekte, bu sorunun olabildiince
azaltlmas iin benimsenmesi nerilen yaklam ve alnmas gereken nlemler
sunulmaktadr. almann birinci aamasnda dnyadaki kentleme ve kentsel
ulamdaki eilimler ve bu eilimlerin neden olduu sorunlar irdelenmektedir.
kinci aamada rnekler zerinden farkl ulam seenekleri, neden olduklar
evresel etkiler ynnden karlatrlmaktadr. Son aamada srdrlen
politika ve davran biimlerinin yerine kresel snmada kentsel ulamn
etkilerinin en aza indirgenmesini hedefleyen politika ve nlemler
sralanmaktadr. Bu almada temel kaynak olarak World Business Center
tarafndan 2001 ylnda yaynlanan rapordan (WBC, 2001) yararlanlm kentsel
ulama ilikin aadaki sorunlar tespit edilmitir. Dnyada ulam talebinin
artmasndaki en nemli etkenler nfus art, kentleme oranndaki art, kii
bana den gelir art ve kentlerdeki ar yaylma olarak sralanabilir.
19. yy n ortalarnda 1.2 milyar olan dnya nfusu 1900 de 1.7 milyar, 1950 de
2.5 milyar, 1998 ylnda ise 6.1 milyar kiiye ulamtr. Bu nfus art orannda
ksmen azalma beklenmesine ramen mevcut eilimlere gre toplam nfusun
2050 ylnda 10 milyar kiiye ulamas tahmin edilmektedir. Dnyann doal
kaynaklar dikkate alndnda nfus tama kapasitesinin 12 milyar kii olduu
hesaplanmtr (Cohen, 1995)
Endstrilemi lkelerde kentleme oran %75 civarndadr. Bu orann 2030
ylnda %85 e ulaaca tahmin edilmektedir. Gelimekte olan ve azgelimi
lkelerde ise kentselem oran %40 olarak hesaplanmakta, bu orann %2030
ylnda %56 ya ulamas tahmin edilmektedir (BM, 2001). Gnmzde %47 si
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

299
kentlerde yaayan dnya nfusunun 2030 ylnda yaklak 8.5 milyar kiiye
ulaaca ve %60 nn kentlerde yaayaca tahmin edilmektedir. lkemizde bu
oran %70 olarak hesaplanm olup bu rakamn %85 e ulamas tahmin
edilmektedir.
Kentsel nfusun art, alma, gelir ve tketim kalplarn deitirdiinden
kentsel ulam ve talebindeki art dolaysyla motorlu ulammdaki arta neden
olmaktadr. Hava kirliliinin en byk nedenlerinden biri olan petrol trevi
yaktlarla alan motorlu tatlarn saysndaki ve kullanm sklndaki art
dnyada kentlerin zelliklerine gre farkllamaktadr.
Hava kirlilii ve kresel snmada CO
2
dier maddelere gre ba ekmektedir.
Otomobil endstrisinin tkettii enerji de azmsanamaz. Alternatif enerji
kaynaklar ile alan aralarn retimi tefik edilmesine ramen bu tr aralarn
kullanm olduka dktr. Dier yansan temel sorun tatlarn kulland enerji
trnden te kentsel ulamda zel otomobil kullanmnn yaygnldr. Bu
yaygnlk azaltlmad srece kresel snmaya kar yapsal admlar atlmas
olanakl deildir.
Dnyadaki baz nemli kentlerde motorlu tatlarn hava kirliliindeki pay
incelendiinde; CO
2
nin % 70-99 arasnda, HC nin % 33-99 arasnda, NOx in %
52-92 arasnda, SO
2
nin % 5-54 arasnda, SPM in % 24-86 arasnda olduu
tespit edilmitir (WBC, 2001). Byk kentlerde otomobille seyahat eden her
yolcu bana her bir kilometrelik yolculukta ortalama 12,9 gram CO, 1.9 gram
HC, 0.05 GRAM SOx, 0.02 gram kurun, 0.04 gram kl, 197 gram CO
2
havaya
karmaktadr. Bu kirletici maddeler geleneksel kirleticiler olarak
adlandrlmakta ve sera gazlarndan (floroklorokarbon) ayr olarak
incelenmektedir. Ancak bu maddelerin kresel snmada dorudan veya dolayl
etkileri bulunduu belirtilmektedir. lkeler baznda karbondioksit emisyonlarnn
%26 snn ulam sektrnden kaynakland tespit edilmitir. Bu orann %16.9
u (veya ulam sektrnn %65i) karayolu tama aralarndan
kaynaklanmaktadr. Toplam karbndioksit emisyonu (%41 oranla) en ok enerji
retiminden kaynaklanmaktadr. Gelimekte olan lkelerdeki sera gaz
retiminin 25 yl iinde gelimekte olan lkelerdeki toplam deeri aaca
tahmin edilmektedir. Bu nedenle gelimi lkelerdeki kurulularn ve
yneticilerin gelimekte olan lelere ynelik nlem basks birtakm protokollere
konu olmaktadr.
Ulam sektrnden kaynaklanan emisyonlarn lkeler arasnda farkllamas
gelir dzeyi ve kentleme oranlarndaki farkllklardan kaynaklanmakta bu fark
kii bana ortalama yolculuk mesafesi, yolculuk sresi, yolculuk skl ve kii
bana motorlu tat kullanm oranlar olarak yansmaktadr. Amerika Birleik
Devletlerinde medyan yolculuk sresi gnde 45 dakika iken nfusun %20 si
100 km. den fazla yolculuk yapmaktadr. Harcanabilir gelirin ulam
masraflarna aktarlan oran medyan deer olarak %12 iken nfusun %20 si iin
bu oran %25 e kmaktadr. Bir kiinin gnlk medyan yolculuk says 2.5 tir.
Banliyleme, kent dnda yeni gelime blgeleri ve uydu kentler otomobil
kullanmn en fazla tevik eden ve kii bana yolculuk mesafesini arttran en
nemli etken olarak grlmektedir. alkan (2004) ve Zorlu (2006) Ankara
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
300
zerinde yapt aratrmalarda kentsel yaylma nedeniyle kii bana aral
yolculuk mesafesinin 9km. den 14km. ye ktn tespit etmitir. Bu eilimlerin
devam etmesi durumunda kent nfusunun ulam iin harcad zaman ve
mparasal maliyetin ok hzl artaca dolaysyla havadaki emisyon oranlarnn
da ciddi dzeyde artaca tahmin edilmektedir. Kukusuz ulam aralarndaki
teknolojik ilerleme, yakt ve enerji kaynaklarnn eitlenmesi ile hava kirliliinde
tat bana neden olunan miktarda greli azalma beklenebilir. Ancak kii
bana yolculuk skl, otomobil kullanm oran, yolculuk mesafesi ve trafik
skkl nedeniyle artan yolculuk sresi toplam kirliliin ve sera gaz
salnmnn artacan gstermektedir.
lkemizde bata byk kentler olmak zere birok kentte uydu yerleimler
tevik edilmektedir ancak, bunun neden evresel, sosyal ve parasal kayplar ve
maliyetler dikkate alnmamaktadr. Yeni yerleim alanlar tamamen otomobil
bamlln tevik etmekte bu yerleim alanlarna ynelik yeterli rayl
toplutam altyaplar planlanmamaktadr. Dnyann birok kentinde geerli olan
bu sorun uygulanan rayl sistemler ile greli olarak azaltlmaktadr. Avrupa ve
Amerikan kentlerinde bir kiinin ortalama yolculuu 40 ile 60 km. arasnda
deimekte, yolculuk iin kaybedilen zaman bir saati amaktadr. Gelimekte
olan lkelerin kentlerinde ,ise kii bana ortalama yolculuk mesafesi 20km. nin
altndadr. Dolaysyla dnyada ulam amal enerji tketiminin byk blm
Amerika ve Avrupa kentlerinde yaayan nfus tarafndan yaplmaktadr. Bu
lkelerde kii bana katedilen mesafenin %70-75 ini ise otomobillerle yaplan
yolculuklar oluturmaktadr.
1950 de dnyada toplam 50 milyon olan otomobil says 1997 de 580 milyona
ulamtr. Dnyada kentsel amal yolculuk mesafesi kii bana gnde
ortalama 5 km. olup toplam yolculuk mesafesi ise gnlk yaklak 30 trilyon km.
dir. OECD lkelerinde ulam aralarnn toplam petrol trevi yakt tketimindeki
pay % 75 civarndadr. Tokyoda trafikteki motorlu tatlarn %40 Amerikan
kentlerinde ise %95i zel otomobillerden olumaktadr. Bu lkelerde toplutam
kullanm oran azalmaktadr. Bu durum, bu lkelerde btn sorunlara karn
yeterli nlem alnmadn, sadece gelimekte olan lkelere ynelik neri ve
tavsiyeler sunulduunu gstermektedir. Benzer durum Bat Avrupa lkeleri iin
de geerli olup 1970 te %22 olan toplutam kullanm oran 2000 li yllarda %14
e dtr. Bu durum bu lkelerde 1000 kiiye den otomobil saysndaki
artn bir sonucu olarak deerlenidirlebilir. Gnmzde Japonya ve Avrupa
lkelerinde 1000 kiiye yaklak 400, Amerikada ise yakak 600 otomobil
dmektedir. lkemizde ise bu bu deer 1000 kiiye 100 otomobile
yaklamaktadr. Ancak son yllardaki otomobil satlar bu orann hzla
artacan ve kentsel ulamda otomobil kullanmndan kaynaklanan sorunlarn
artacan gstermektedir.
Ulam aralar teknolojisindeki gelimeler sayesinde ara bana yakt tketimi
azalmasna ramen yeterince azaltlamamtr. Otomobil kullanndaki arta
kyaslandnda tat bana enerji tketimindeki azalma ok yetersiz
kalmaktadr. Bir otomobilin mr boyunca tkettii enerjinin %10 una edeer
bir enerji ve kaynak retim aamasnda tketilmektedir.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

301
Gelimi lkelerde yakt tketimi ylda ortalama %2 artarken gelimekte olan
lkelerde bu oran %6 dzeyindedir. Dolaysyla otomobil bamls gelimi
lkelere kyasla gelimekte olan lkelerde alnacak nlemlerin daha etkili
olabilecei sylenebilir. Gelimekte olan lkelerdeki kentler daha aza yaygn
(kompakt) olduundan yolcluklar iin katedilen mesafe ve tketilen yakt miktar
greli olarak ok daha azdr. Ancak kentsel yaylmay tefik eden planlama
politikalar gelimekte olan lkelerde kent merkezinden ok uzak mesafelerde
yeni gelime alanlarnn yaplmasna neden olmaktadr (alkan 2004). Dier
trlere gre daha az enerji tketen ve daha az kirletici etkisi olan rayl sistemler
ise yeterince kullanlmamakta, yeni gelime alanlarnda otomobil kullanm
artmaktadr (alkan, 2004).
alkan (2004) ve Zorlu (2006) yaptklar almada Ankara kentinde 1985-
2004 yllar arasnda kentin yaylmas nedeniyle ortaya kan ulam maliyetleri
ve benzeri kentsel sorunlar irdelemitir. Bu almalarda Avrupa ve Amerikan
kentlerine gre kii bana daha az ulam maliyeti olan Ankarada son 15 ylda
ortaya kan kentsel gelime biiminin otomobil yolculuunu tefik ettii, kii
bana katdesilen yolculuk mesafesi, sresi ve tketilen yakt miktarnn ok
hzl bir art eiliminde olduu tespit edilmitir.
Kentsel ulam planlamasnda tat kullanmna ncelik veren ulam politikalar
trafii rahatlatmak adna daha fazla yol yaplmas, yollarn geniletilmesi ve katl
kavaklar gibi pahal fiziki yatrmlar ngrmektedir. Ancak bireysel tat
kullanmn tefik eden bu uygulamalar trafikte daha fazla tat dolamna
neden olmakta trafik younluu azaltlamamaktadr. Trafik younluu ise
ortalama yolculuk sresinin uzamasna, dolaysyla zmszle neden
olmaktadr. Yksek kamu kaynann kullanld bu tr zmler dier yandan
trafikte harcanan yksek ulam maliyeti olarak bireylere yansmaktadr. Hava
kirlilii ve kentsel s kubbesi (urban heat dome) kent zerinde mikro-iklimsel
deiikllere, dolayl olarak iklim deiikliine neden olmaktadr.
Yukardaki gstergeler ve tespitler kresel snmada zellikle kentsel ulam
sektrnn nemli bir etken olduunu, bu sorunun azaltlmasna ynelik yapsal
nlemler alnmas gerektiini gstermektedir. Bu nlemler dnyadaki birok
kurum ve kurulu tarafndan yaplan almada da benimsenmitir. Bu nlemler
drt balk altnda toparlanmtr:
1-Otomobil kullanmnn azaltlmas ve toplutam kullanmnn arttrlmasna
ynelik nlemler
2-Trafiin rahatlatlmasna ynelik nlemler
3-Petrol rnleri dnda enerji kaynaklar ile alan toplutam aralarnn
kullanlmas
4-Kentsel gelime biimi, younluklar ve byk lekli kentsel kullanmlarn
ulam maliyetlerine azaltmaya uygun biimde planlanmas
Toplutam sistemlerinin gelitirilmesi, tat vergilerinin arttrlmas, petrol trev
yakt vergilerinin arttrlmas, kentsel geliimin snrlandrlmas, rayl sistemlerin
ina edilmesi, otopark cretleri ve benzeri nlemler birinci balk altnda yer alan
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
302
nlemler dizisi olup bu tr nlemler dier balklar ile de ilintilidir. lkemizde
benzin ev mazot vergileri dolaysyla bu yaktlarn fiyatlarna dair eletiriler ska
kamuoyuna yansmaktadr. Bu durum dier yandan otomobil kullanmnn
kstlanmasna ynelik yapsal bir nlem olarak deerlendirilebilir. ok sayda
aratmac yakt fiyatlar ile otomobil kullanm arasndaki ilikiyi farkl lkelerde
aratrm ve bu nlemin etkili nlemlerden biri olduunu gstermitir.

Kent merkezine girilerin cretlendirilmesi, kent merkezinde yaya kullanmna
ncelik verilmesi, otopark cretlendirmeleri ve kstlamalar, akll sinyalizasyon
sistemleri gibi nlemler ikinci balk altnda sralanmaktadr.
Elektrikli tatlar, hibrid tatlar gibi rnekler teknolojik olanaklar ile bu sorunlarn
azaltlmasna ynelik nlemlerden bazlar olarak sralanabilir.
Kentin daha az alana yaylacak biimde planlanmas, gelime alanlarnn
toplutam sistemleri ile desteklenmesi, alma alanlar ile konut alanlarnn
birbirleriyle ilikili planlanmas, byk kentsel hizmet alanlarnn konut alanlar
ile ilikili planlanmas gibi nlemler drdnc balk altnda sralanmaktadr.
Sonu:
Dnyada birok lkede olduu gibi lkemizde de otomobil says ve kullanm
hzla artmakta ulam amal enerji tketimi ve hava kirlilii sorunlarna neden
olmaktadr. Kentlerin bymesi, yaylmas ve toplutam kullanm orannn
azalmas bu sorununun bymesine neden olan dier etkenlerdir. Bu
sorunlarn ve zm nerilerinin kamuoyu ile paylald ve Odamz Genel
Merkezince 12.03.2007 tarihinde yaplan basn aklamasndan baz maddeleri
tekrarlamakta yarar grlmektedir.
"Kresel Isnmay kentsel lekte de ele alnmas zorunlu bir sorun olarak
tanmlayan ehir Planclar Odas, halkmz aydnlatmak ve mesleki katklar
salamak amacyla, sera gaz emisyonlarnn azaltlmas, evre kirliliinin
nlenmesi, salkl evreler oluturulmas iin, kentlerde ve dier yaam
alanlarnda, Dnyann bir ok kentinde (Londra bata olmak zere, Barcelona,
Freiburg, Heidelberg, Linz, Montpellier, Sarbrcken, Civano vb) etkin ekilde
uygulanan ve nemli bir blm aada belirtilen nlemlerin alnmas
gerektiini kamuoyu ile paylamay gerekli grmektedir.
Kamuoyunda uzun sre tarttrlp, byk lde mutabakat saland halde
raflara kaldrlan mar ve ehircilik Kanunu Tasarsnn, evreyi, doay ve
alternatif enerjileri dikkate alan "Salkl Kent Planlama Yaklam"n da
ierecek biimde yasalatrlmas, son yllarda yaanan "yasa kirlilii ve
karmaas"n da sona erdirebilecek en ivedi ve kapsaml zm olarak
grnmektedir.
Odamz, aada belirtilen uygulamalarn ivedilikle balatlmasn nermektedir.

1. Ekolojik Planlama: Kentlerimizin, ekolojik, evresel deer ve varlklarn
zarar grmesini engelleyip, srdrlebilirliini salayacak bir planlama seimi ve
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

303
yaklam ile planlanmas gereklidir. Gnee, doal enerjilere ve yerel ekolojik
sistemlere uygun kent planlar yaplmal ve mevcut planlar dntrlmeli, bir
merkez tarafndan denetlenmelidir.
2. Temiz ve Doal Enerji Sistemleri: Tm kentlerimizde, temiz ve doal
enerjilerin kullanlmas zendirilmeli, alternatif doal enerjilerin aratrlp,
kullanlmas ynnde yeniliki bir lke politikas benimsenmelidir. Bu amala,
kredi ncelikleri, balar ve tevikler verilmelidir. Bu alanda yaplacak
teviklerle ilgili bir yasal dzenleme yaplmaldr.

3. Ekolojik, Gne Mimarisi ve Gne Enerjili Toplu Konutlar: m
2
'ye den
gne enerjisi miktarnn Avrupa ortalamasnn ortalama 2 kat olduu Gne
lkesi Trkiye'de, Gne enerjili, Eko-mimari uygulamalar balatlmaldr. Toplu
konutlarn ve yap adalarnn, Gne enerjili ve ekolojik olarak tasarlanmas ve
uygulanmasn zorunlu klan bir yasal dzenleme yaplmal, Belediyelerin,
kooperatiflerin ve TOK'nin bu yasal dzenlemeye uygun yatrm yapmas
salanmaldr.
4. Doal Alanlarn Korunmas ve Zenginletirilmesi: Bitki rts, su
havzalar, nehirler ve gller havzalar ile birlikte mutlak koruma altna alnmal,
orman alanlar gelitirilmeli ve yayglatrlmal, tm kentlerde yeil kuaklar ve
koridorlar oluturulmal, bu alanlar seragaz etkici azaltc, emisyon emici
bitkilerle zenginletirilmeli, bozulan ekolojik alanlar restore edilmeli, kentlerin
iinden geen akarsular, evreleri ile birlikte korunmaldr.
5. Gne Sistemleri: Kentlerde ve krsal alanlarda, stma, soutma, gne
elektrik, scak su, gne Mimarisi vb gne enerjisi sistemleri kullanm
yaygnlatrlmal, rzgar vb. alternatif enerjilerin kullanm yrenin zgnlkleri
uyarnca en etkin biimdedeerlendirilmelidir.
6. Kentsel Kamu Alanlar: Kamusal kullanma ak ve kamu idareleri
tarafndan dzenlenip, iletilen tm ak alanlar, parklar, cadde ve sokaklar,
gne enerjisi ile aydnlatlmal, kentlerdeki Kamu binalarnda ve ncelikle
okullarda ivedilikle gne sistemlerine geilmesine ilikin araylara hz
verilmelidir.
7. Doal Enerji Santralleri: Kentler ve evresindeki doal enerji kaynaklarnn
doayla btnleen bir biimde kullanlmas salanmaldr.
8. Su Tasarruf nlemleri: Kentsel yaamda, ar su tketiminin azaltlmasna
ynelik bilgilendirmeler yaplmal gereinde dzenlemeler getirilmelidir.
9. Kentlerde Temiz Ulam Sistemleri: Tm kentlerde petrole ve fosil yaktlara
dayal, bireysel ulam ve ara odakl, ara talebine gre biimlenen ulam
seiminden vazgeilmeli, bireysel otomobil kullanmn zendiren gereksiz
kavak yatrmlarna son verilmeli, toplutam zendirip, glendiren, yaya ve
bisiklet arlkl sistemlere gerekli deeri vererek etkin ekilde kullanan, insan
odakl ve talebi yneten bir ulam seimi yaplmaldr.
10. Temiz Enerjili Ekolojik Planlama Merkezi Kurulmas: Yukarda belirtilen
planlama, tasarm ve uygulamalarn yaplmas, teviklerin salanmas ve
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
304
projelerin hayata geirilmesi, ilgili birimler aras koordinasyonun salanmas iin
bir "Temiz Enerji Merkezi" ivedilikle kurulmaldr.
TMMOB ehir Planclar Odas, bunlarla snrl olmamak zere; tm halkmz,
ilgilileri ve kamuoyunu, Kresel snmaya kar, duyarl olmaya, kentsel ve
bireysel lekte zmlerin bir paras olmaya ve bu nlemleri birlikte
uygulamaya davet etmektedir.
Yukarda zetlenen temel ilke ve hedefler dorultusunda kentlerin
planlanmasnda, ulam planlamasnda ve kentsel ulam sistem ve aralarnn
seiminde evresel etkileri en aza indirme amacnn esas alnmas
gerekmektedir.



Kaynaklar
BM (United Nations) (2001). World Urbanization Prospects: The 1999 Revision.
New York: United Nations, Department of Economic and Social Affairs,
Population Division, 2001.
Cohen, J.E. (1995) How Many People Can the Earth Support? New York:
Norton, 1995.
alkan O, (2004), Urban Compactness: A Study of Ankara Urban Form,
ODT, Fen Bilimleri Enstits, Kentsel Tasarm Program, Yksek Lisans Tezi.
London Transport Buses (1999), Buses: A Cleaner Future. London: London
Transport Buses, 1999.
WBC (2001), World Business Center for Sustainable Development, Mobility
2001.
Zorlu F. (2006) Traffic Assignment in Transforming Cities, Case Study: Ankara
Ortadou Teknik niversitesi, Fen Bilimleri Enstits, Doktora Tezi, Ankara.











KRESEL KLM DEM VE TRKYE

305
KENTSEL GELMENN KLM DEKLNE ETKLER,
EKOLOJK KENTLER ZM OLABLR M?

Prof.Dr. Feral EKE (feraleke@gazi.edu.tr)
Ara.Gr. Nilfer GRER

(ngurer@gazi.edu.tr)

Gazi niversitesi, Mhendislik ve Mimarlk Fakltesi,
ehir ve Blge Planlama Blm, Maltepe Ankara


zet
nsan faaliyetlerinin sonucu olan iklim deiiminin yaam zerindeki olumsuz
etkileri gn getike daha ok hissedilmektedir. Son yllarda artarak gndeme
gelen ar hava olaylar (s dalgalar, ya rejimlerindeki deiimler, tehlikeli
boyutlardaki scaklklar vb), doal afetler (sel, vb.), kuraklk, orman
yangnlar, buzullarn erimeye balamas gibi sonular kresel snmann ciddi
boyutlara geldiinin nemli bir gstergesidir.
Kent planlamann iklim deiiklii zerinde dorudan bir etkisi olduundan sz
etmek mmkndr, nk kentsel alanlar sera gazlarnn yaylmnda ana
vericilerdir. zellikle kent planlamann drt nemli konusu (ulam, konut ve ofis
binalar, endstriyel retim ve yoksulluun azaltlmas) sera gazlarnn
oluumunda, dolays ile iklim deiikliinde etkili en temel konulardr. Her bir
konunun planlanarak doru zmnn elde edilmesi, iklim deiiklii
konusundaki olumsuz gelimeleri azaltmada etkili olacaktr.
Gnmzde bu sorunlar zmeye ynelik pek ok teknolojik gelimeden
bahsetmek mmkndr. Ekolojik kent oluumlar da bu teknolojilerden en
yksek seviyede faydalanarak, srdrlebilir kentsel yerleimlerin oluturulmas
ve kentlemenin iklim deiiklii zerindeki etkilerinin en aza indirilmesi
asndan, bata gelimi lkeler olmak zere tm dnyada tercih edilen
yerleim biimleri olarak nem kazanmtr.
Anahtar kelimeler: Kentleme, Ekolojik Yerleimler, Kresel Isnma, klim
Deiiklii






TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
306
1. Giri

klim zerinde etkisi olan insan kaynakl en nemli iki sorun sera gazlarnn
oluumu ve arazi kullanmndaki deiikliklerdir. Kentsel yaylma, orman
alanlarnn yok olmas, tarm vb. dier insan kaynakl faaliyetler mevcut arazi
yapsnn deimesine ve arazilerin paral bir yapya dnmesine neden
olmaktadr. Arazi yapsndaki bu deiiklikler sera etkisinin nemli bir bileeni
olan karbondioksit gaznn kresel lekte atmosferik younlamasn
deitirerek dnya yzeyindeki enerji dengesini etkilemekte, bu da yerel,
blgesel ve kresel lekte iklim deiimine neden olmaktadr.
klim deiimine etkisi olan en nemli deikenlerden birisi, arazi kullanm
biimlerini deitiren kentsel byme, artan kentsel kullanmlar ve bunlarn
mekansal yansmalardr. Bu dorultuda yaplan almada ama, kentsel
gelimenin iklim deiimi zerindeki negatif etkilerinin saptanarak, bunlar en
aza indirmeye ynelik olarak zm nerilerinin gelitirilmesi eklinde
belirlenmitir. Bu kapsamda birinci blmde kresel snma ve mevcut durum
hakknda genel bir deerlendirme yaplm, ikinci blmde kentsel gelimenin
iklim deiimi zerindeki etkileri ele alnarak, ekolojik kent yaklamlarnn,
saptanan etkilerin en aza indirilmesinde salayabilecekleri katklar tartlmtr.
Son blmde ise, kentsel gelimeyi ynlendiren kent makroformu, arazi
kullanm, ulam sistemleri, enerji kullanm, mimari tasarm vb. bileenlerin
iklim deiikliini azaltmaya ynelik olarak nasl deerlendirilebilecei
konularnda neriler gelitirilmeye allmtr.

2. Kresel Isnma ve klim Deiiklii
Kresel snmaya bal iklim deiiklii ve yaratt etkiler, yeryznde tm
canllarn yaam ile birebir ilikili olmakla birlikte, kresel lekte srdrlebilir
kalknmann salanmasnda karlalan en ciddi problemlerden biri olarak
karmza kmaktadr. zellikle son on ylda artan bir dikkat ile incelenen iklim
deiiklii konusunda farkl senaryolar gelitirilmi ve bu senaryolarn evre,
ekoloji, tarm, su kaynaklar, insan faaliyetleri gibi pek ok farkl konudaki etkileri
gndeme gelmitir.
Kresel snma, btn dnyada scakln sistematik bir ekilde artmas olarak
tanmlanabilir. Sanayi devriminden beri, zellikle fosil yaktlarn kullanlmas,
ormanlarn kayb ve sanayi sreleri gibi eitli insan etkinlikleri ile atmosfere
salnan sera gazlarnn atmosferdeki birikimlerindeki hzl arta bal olarak,
ehirlemenin de katksyla doal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda,
yeryznde ve atmosferin alt blmlerinde (alt troposfer) gzlenen scaklk
art olarak da aklanabilir (Trke, Arkan, 2007). Kresel iklim deiiklii;
belirsiz zamanlarda meydana gelen hava koullarndaki deiiklikler ile
kartrlmamaldr. rnein belirsiz zamanlarda veya herhangi bir mevsimde
meydana gelen kuraklk veya yaz kurakl olan blgelerde yazlarn yal
gemesi hava deiiklii olarak nitelendirilir, ancak iklim deiiklii deildir. Bu
nedenle, scakln btn dnyada sistematik olarak deiimi, 1983 ylndan
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

307
itibaren sistematik lmlere dayandrlarak tartlmaya balanmtr (Tema
Vakf, 2007).
klim deiiklii, karlatrabilir zaman dilimlerinde gzlenen doal iklim
deiikliine ek olarak, dorudan veya dolayl olarak kresel atmosferin
bileimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluan deiiklikler olarak
tanmlanabilir (Arkan, 2006). klim deiikliinin, kar rtsnn, kara ve deniz
buzullarnn erimesi, deniz seviyesinin ykselmesi, iklim kuaklarnn yer
deitirmesi, iddetli hava olaylarnn, taknlarn ve sellerin daha sk olumas
ve etkilerinin kuvvetlenmesi, kuraklk, erozyon, lleme, salgn hastalklar,
tarm zararllar gibi, insan yaamn ve saln, sosyo-ekonomik sektrleri ve
ekolojik sistemleri dorudan ya da dolayl olarak etkileyebilecek nemli
sonularnn olabilecei ngrlmektedir (evre ve Orman Bakanl, 2007).

klim Deiiklii Konusunda Trkiyede Yaplan almalar
1980li yllarn sonlarndan balayarak, insann iklim sistemi zerindeki olumsuz
etkisini ve basksn azaltmak iin, uluslararas kurulularn ve zellikle Birlemi
Milletlerin (BM) nclnde eitli etkinlikler ve almalar yrtlmtr. Bu
kresel abalar, geni katlml BM klim Deiiklii ereve Szlemesi (DS)
ve Kyoto Protokolyle sonulanmtr. DS ve Kyoto Protokol, bir yandan
insan kaynakl sera gaz salmlarn (emisyon) snrlandrmaya ve azaltmaya
ynelik yasal dzenlemeler getirirken, bir yandan da, uluslararas ticaret,
teknoloji ve sermaye hareketleri konusunda gittike etkin olmaya balamtr
(evre ve Orman Bakanl, 2007).
Trkiyede de iklim deiikliinin ve olas etkilerinin nemsendii ve bu konuda
pek ok alma yapld bilinmektedir. 1999 ylnda Sekizinci Be Yllk
Kalknma Plan hazrlk almalar srasnda klim Deiiklii zel htisas
Komisyonunun kurulmas, 2003 ylnda Birlemi Milletler klim Deiiklii
ereve Szlemesinin imzalanmas, 2004 ylnda Bakanlar Kurulu Kararyla
klim Deiiklii Koordinasyon Kurulunun oluturulmas, 2005 ylnda
gerekletirilen 1. evre ve Ormanclk urasnda klim Deiiklii bal
altnda 17 kararn alnmas, TBMMde Kresel Isnmann Neden Olduu
Sorunlarn ve Oluturduu Riskin Aratrlarak Alnmas Gereken nlemlerin
Belirlenmesi amacyla Kresel Isnma Aratrma Komisyonunun
oluturulmas, Ocak 2007de Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildiriminin
sonulandrlmas ve klim Deiiklii Eylem Plan almalarna balanmas,
eitli bakanlk ve sivil toplum rgtleri tarafndan iklim deiiklii kongreleri ve
altaylarnn dzenlenmesi, ubat 2007de evre ve Orman, Enerji ve Tabii
Kaynaklar ile Tarm ve Kyileri Bakanlarnn katlmlaryla klim deiiklii,
Kuraklk ve Su Ynetimi Toplantsnn yaplmas, bu olumlu saylabilecek
gelimenin gstergeleri olarak deerlendirilebilir (alar, 2007).



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
308
3. Kentsel Gelime ve klim Deiikliine Etkileri
Daha nce belirtildii zere, iklimi etkileyen en nemli iki antropojenik aktivite
sera gaz emisyonlarndaki art ve arazi kullanmndaki deiikliklerdir. Her iki
sre de yzeysel snmaya neden olmakta ise de etkilerinin ayr ayr
saptanmas mmkn deildir. Ancak greceli olarak, arazi kullanm
deiikliklerinin etkisinin, artan sera gaz emisyonlarnn etkilerine oranla ok
daha az olduunu sylemek mmkndr (Cai vd, 2004). Buna karn, alnacak
hatal arazi kullanm kararlarnn ve uygulanacak yanl kentleme modellerinin
de sera gaz emisyonlarnn retimini arttraca ve yaylmasna neden olaca
yadsnamaz gereklerdir. Bu nedenle, iklim konularnn kentsel planlama
pratiine entegrasyonu son derece nemlidir.
klim deiikliinin kentlerde, zellikle ya rejimlerindeki deiimler ve snn
deimesi (artan s havann su tutma kapasitesini arttrmakta, bu da ar
yalara neden olmaktadr) gibi etkilerinin sonucu olarak ekonomik etkilerini
(tarm, sanayi ve hizmetler), altyapya etkilerini (takn, ar yalar vb.) ve
nfusa etkilerini (g, salk sorunlar) grmek mmkndr. Buna karn kent
planlamann da iklim zerinde pek ok etkisinden sz edilebilir (Tablo 1). Kent
makroformu, kentsel ulam sistemleri, enerji etkin planlama yaklamlar ve
tasarmlar, kentsel s adalarnn oluumu gibi pek ok bileenin sera gazlarnn
oluma(ma)snda ve yaylma(ma)snda etkin olduu bilinmektedir.


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

309
Tablo 1. Kent Planlamann klim Deiiklii zerindeki Etkileri
Planlama Deikenleri Emisyonlar ile liki
Enerji Emisyon
Etkileri
Kent makroformu Ulam biimleri
%20ye kadar enerji
kullanmnda deiim
Arazi kullanm
byklkleri ve biimleri
Ulam artlar (yolculuun
uzunluu ve skl)
%150ye kadar deiim
Karma kullanmlar
Ulam artlar (yolculuun
uzunluu)
%130a kadar deiim
Yolculuk sonlarnda
younluk / kmelenme
Yolculuk fizibilitesi %20 enerji tasarrufu
Binalarn konumu
Plan/ ynlenme /
tasarm
Gne enerjisinin kullanm
fizibilitesi
%20 enerji tasarrufu
Peyzaj planlamas,
kentsel ak alan
tasarmlar
Mikroklimatik gelimeler
Mikroklimatik alanlarda
en az %5 enerji
tasarrufu
(Kaynak: Allen, 2007)

Kentsel arazi biimlenmesi, kentlerde, evrelerindeki krsal alanlardan farkl bir
yerel iklim yaratr. Kentsel s adalar konusundaki almalar, kent ve kr
arasndaki scaklk farknn lk ve bulutsuz gecelerde 12
O
Ca kadar fark ettiini
belirtmektedir (Eliasson, 2000). Arazi kullanmlarnn eitlendii kentler, farkl
kullanmlardan kaynaklanan scak ve souk blgelerin biraradalnn yaratt
bir mozaik yap sergilerler. rnein yaplam alanlar ile park alanlar
arasndaki scaklk fark 7
O
Cye kadar kmaktadr (Eliasson, 2000). Kentsel
peyzaj, rzgar desenini ve blgesel dzeyde rzgar hzn da etkilemektedir ve
genellikle kentlerde rzgarn hz azalr. Aalar ve yaplar genelde rzgarn
etkisini azaltrlar, ancak baz blgelerde rzgar koridorlar yaratarak rzgarn
daha yksek hzlara erimesine ve hava girdaplar olumasna neden olurlar
(Lee, 1987; Oke, 1987). Ayn zamanda sokaklarn geometrisi, bina formlar ve
bina ykseklikleri de kentsel s dokusunun oluumunda, kentin hava ssn fark
ettirmese de yzey ssnn deiiminde etkili nemli verilerdir. Bunlarn yan
sra, kentsel s adalarnn oluumunda daha az etkiye sahip insan faaliyetlerinin
yaratt s kaynaklarndan, hava kirliliinden ve azalan buharlama
miktarlarndan da bahsetmek mmkndr (Oke, 1987).
Tm bu rneklerden yola klarak denilebilir ki kentsel iklim, geni kapsam ile,
belli bir blgedeki yerel iklimin, insan faaliyetleri yolu ile deimesidir ve arazi
kullanm, sokaklarn ve binalarn geometrisi, yap malzemeleri gibi etkenler ile
ilikilidir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
310

Yerleimlerin iklim deiiklii zerindeki etkilerini en aza indirebilmek iin
kentler, yaam alanlar ve i mekanlar yakn olacak ekilde her trl imkan
arayan ve bu anlamda younluu bir ara olarak kullanan mekanlar haline
dntrlmelidir. Yaam alanlarnda yaplama asndan younluun
arttrlmas, altyap yatrmlarn azaltmann yan sra kullanlan enerji
miktarlarnn azalmasna, maliyetlerin dmesine ve atmosfere salnan CO
2

miktarlarnn gerilemesine yardmc olmaktadr (Tablo 2). Ayrca i ve yaam
alanlarnn bir arada planlanmas (karma kullanml blgelerin oluturulmas), i-
konut yolculuklarn azaltarak sera gazlarnn artmasna neden olan fosil yakt
kullanmn azaltmada, zellikle i blgelerinde youn olarak kullanlan enerji
miktarlarnn konut kullanmlar ile dengelenmesinde ve maliyetlerin
drlmesinde nemli bir rol oynamaktadr (Tablo 3).
klim deiimi zerinde kentlemenin etkilerini azaltmada ve her iki durumun
birbirine uyumu (iklimin kentlemeye, kentlemenin iklime) srecinde dikkat
edilmesi gereken nemli konu balklar u ekilde sralanabilir;

Arazi yaps / Mikroklima
Bitkisel iklimlendirme
Rzgar engelleyiciler / kanallama
Arazi kullanm / kentsel tasarm
Younluun kullanm
Karma kullanm planlamas
Eylemlerin toplanmas
Gnee ynlenme
Mikroklimatik planlama
Yaya/ bisiklet uyumlu planlama
Toplutam arlkl ulam imkanlar
Kentsel s adalarnn azaltlmas
Ulam
ok modelli ulam alar
Deme kapl yzeylerin azaltlmas
Aralara park alanlarnn azaltlmas



KRESEL KLM DEM VE TRKYE

311
Etkin Altyap
Enerji arz ve kullanm
Atk sularn toplanmas
Drenaj sistemleri
Sokak aydnlatmalar
Trafikte sinyalizasyon
Geri dnm olanaklar
Yerel enerji kaynaklar
Termal yeralt sular
Yzey sular
Rzgar
Gne enerjisi (Fotovoltaik enerji)
Blgesel snma/souma
Termal depolama
Sulak alanlarn srdrlebilirlii
Sulak blgelerdeki bitki rtsnn korunmas
Ky alanlarnn korunmas
Nehir yataklarnn eski haline getirilmesi
Su kirliliinin azaltlmas
Su taknlarna ynelik altyapnn glendirilmesi

Kresel snma sorunundan yola karak, yukarda saylan konu balklarnn ele
alnd ve girdi oluturduu planlama yaklam olarak gndeme gelen ekolojik
kentler, srdrlebilir olmalar ve doaya en az zarar veren yerleimleri
yaratmalar asndan tercih edilen gncel oluumlardr.








TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
312
Tablo 2. Binalarda, Ulamda ve Farkl Yaplanma Biimlerinde Ynetilen
Toplam Enerji Kullanm
Hanehalk bana toplam enerji
kullanm
Younluk Enerji
(MMBtu/y
l)
Maliyet
($/yl)
CO
2

(ton/yl)

3 birim / ha
10.000 m
2
arazi blmlemesinde tek
aile, otomobil baml
440 4800 50

6 birim / ha
5000 m
2
arazi blmlemesinde ayrk
dzen, zel servis ile ulam
410 4600 49

12 birim / ha
2500 m
2
arazi blmlemesinde daire,
i merkezleri ile gl ulam
balantlar servis ile salanm, enerji
kullanmn azaltmak iin bitiik nizam
380 4300 47

24 birim / ha
Dk katl apartman, yaya ulam ve
toplu tam kullanm ara kullanm ile
e seviyede, apartman bana enerji
kullanm dk
360 4100 47

48 birim / ha
Orta ykseklikte apartman, yaya
ulam ve toplu tam kullanm oran
otomobil kullanmndan fazla,
apartman bana enerji kullanm
daha dk
340 3900 45

96 birim / ha
Yksek katl apartman, toplu tam ve
yaya aktivitesi ok yksek, apartman
bana enerji kullanm ok dk
310 3700 42
(Kaynak: Allen, 2007)

KRESEL KLM DEM VE TRKYE

313
Tablo 3. Farkl yaplanma biimlerini dikkate alnmakszn, sadece yaplara ve
ulam trlerine gre harcanan enerji miktarlar (alma birimleri olarak ofis
kullanmlar kabul edilmitir).
Karma Kullanm
Enerji
(MMBtu/y
l)
Maliyet
($/yl)
CO
2

(ton/yl)

61.100
566.40
0
5020

17.000
168.30
0
1660

8200 83.800 860

4600 48.500 530

5500 57.700 620
(Kaynak: Allen, 2007)

Ekolojik Kent Yaklamlar

Doay korumak ve yaam kalitesini ykseltmek iin yeni kentsel yaam
biimlerinin gelitirilmesi son dnemde benimsenen yeni yaklamlar
arasndadr. Bu yaklamlar mmkn olan her eyi geri dntrmeyi ve
otomobil kullanmn en aza indirmeyi ilke olarak benimsemekte, bununla
birlikte enerji verimli binalar yapmay, toplu tamacl yaygnlatrmay ve
kentte karma kullanm alanlar yaratmay (konut, ticaret, ofis vb.)
hedeflemektedirler.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
314
Ekokent, evre zerindeki olumsuz etkileri azaltan, kapsaml kent planlama
sistemlerinin (araziyi ve mevcut kaynaklar kullanarak) planlama ve ynetime
entegrasyonu ile yaam koullarn gelitiren, srdrlebilir kalknmay
hedefleyen, ve evresel gelime ltlerini uygulayan kent olarak
tanmlanmaktadr (UEA, 2007a). evresel Gelime ltlerini kullanan
ekokent projeleri; yeniliki, geleneksel olmayan, pratik ve srdrlebilir, maliyet
etkinlii olan, sreklilii kolay salanabilen, grlebilir etki yaratan, yenilenebilir,
arpan etkisi yaratan, yerel mimariyi ve malzemeyi kullanan, yerel halka uygun
tasarm kriterlerine sahip projeler olmaldr. (UEA, 2007a).

Ekolojik kentler kullanclarna, doal kaynaklarn minimum kullanm ile en
yksek yaam kalitesini sunmay hedefler. Bunu, yerel malzemeyi, yerel
enerjiyi, hava ve su aklarn (gne , rzgar ve yamur) avantaja
dntrerek; doal ekosistemleri kentsel alanlara dahil ederek, sahip olduu
yaban hayatn koruyarak ve kentsel kamusal alanlardaki deneyimleri
zenginletirerek; kentsel mikroklimay bitki rts ile kontrol altnda tutarak (s
ve nem durumunu koruyarak); toplumsal yaam zenginletirerek, insanlar aras
ilikileri glendirerek ve gvenli sosyal evreler yaratarak yaparlar (UEA,
2007b). Bu evrelerin yaratlmas srecinde hedeflenen ve bu yerleimlere
yklenen ilevler u ekilde sralanabilir;

Nitelii bozulmu alanlar yenileyici;
Kentsel alanlarda hobi bahelerine olanak veren,
Kentsel ve krsal alanlar arasnda yeil koridorlarn oluumunu destekleyen,
Srdrlebilir tarm iin krsal deneyimleri gelitiren,
Biyolojik blgelere uygun;
evrede dier canllarn yaamlarn srd alanlar da nemseyen,
klim blgelerine uygun yaplarn ina edildii,

Kalknmay Dengeleyici;
Srdrlebilir malzemelerle oluum maliyetleri dk binalar ina eden,
Mevcut tm ekolojik deerlerin korunduu,
Kentsel yaylmay engelleyici;
Yeni geliim alanlarn snrlayc,
Mevcut kentte kaynaklarn en iyi ekilde kullanmn destekleyici,
Yrme mesafelerinde ve yaanabilir kompakt kent oluumlarnn
srdrld,
Etkili ulam sistemlerine sahip,
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

315
Enerji performansn optimize edici,
Gne ve rzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerin kullanld,
Isnmann gne ile saland, havalandrmas ve izolasyonu olan solar
binalarn bulunduu,
klime uygun tasarmlar ile enerji tketimini azaltc ve dk enerji
kullanmna ynelik seeneklerin sunulduu,
Yerelde retilmi malzemenin kullanld,
Ekonomiye katkda bulunan,
Salkl ve her an elde edilebilir i olanaklar sunan,
Srdrlebilir endstrilere sahip,
Yeil teknolojileri ihra edebilir,
Bilgi teknolojilerine uyumlu,
Salk ve gvenlik olanaklar salayabilen,
Toksik ve alerjik evrelerin olmad,
Kirliliin en az seviyeye ekildii,
Kat atklarn topland, geri dnmn ve yeniden kullanmn saland,
Gvenli ve salkl suya eriimin olduu,
Toplumu cesaretlendirici
Toplumun her kesimini karar alma srelerine dahil edebilen,
Kamu ynetimine toplumun entegre olduu,
Sosyal eitlii gzeten,
Her kesimin servislere, hizmetlere ve bilgiye eit eriimini salayan,
Yoksulluu azaltmaya ynelik i olanaklar yaratabilen,
Her kesimin eriilebilecei konut olanaklar sunan,
Tarihsel gemie saygl,
Mevcut yerel antlarn ve nemli eserlerin eski hallerine getirilerek
korunduu,
Kltrel yapy zenginletirici,
Kltrel gruplarn eitlendii ve bu eitliliin farknda olan,,
Toplumda sanatn ve yerel rnlerin retiminin desteklendii alarn
oluturulduu,
Yerel niteliklere uygun festivallerin dzenlendii,
Biyosferi iyiletirici,
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
316
Yeni gelime projeleri ile arazi yenileme projelerini birlikte ele alan,
Hava, su, toprak, enerji, besin, biyolojik eitlilik, habitat, ekolojik balantlar
gibi doal deerleri onarmak, yenilemek ve gelitirmek (Ecopolis Architects,
2007)
Bu niteliklerden yola klarak denilebilir ki ekolojik kentler, teknolojik ve
endstriyel yenilikler ile evresel problemlerin zmnde ara olabilirler.
Yukardaki deerlendirmeler nda, belirtilen ilevlerin uyguland ekolojik
kentsel yerleimlere ilikin rnekler almann sonunda ayrca verilmektedir.

4. Sonu ve neriler
Kentleme, karbon dngsnn, dolaysyla iklim deiiminin en byk
nedenlerinden birisidir. Bu nedenle iklim deiiklii konusunda kentler zmn
paras olmaldrlar.
Bilindii gibi, Trkiye'de, toplumsal, ekonomik ve kltrel yapdaki eitliliinin
yan sra, ekolojik yap da eitlilik gstermektedir. Bu nedenle, iklim
deiikliinin bu karmak yap zerindeki etkileri de farkl olmaktadr. Bu
konuda yaplacak almalarn zelletirilmesi (konu ve duruma gre) salkl
verilerin elde edilmesine olanak verebilecei gibi, elde edilecek sonularn ortak
yaklamlarla, ortak platformlarda deerlendirilmesi, zm araylarnn
zenginliini ve uygulanabilirliini arttracaktr.
alma kapsamnda deerlendirilen ekolojik yerleimlerden yola klarak
denilebilir ki, kentlerin srdrlebilirlii; doal enerji kaynaklarn kullanan,
ekolojik sistemleri dikkate alan ve evresel etkileri en aza indirmeyi hedefleyen
doru planlama yaklamlar ve uygun gelime modelleri ile salanabilir. Bu
kapsamda zetlenecek olursa,
- enerji gereksinimlerini en aza indirmeye ynelik olarak doal, topografik ve
corafik yapy dikkate alan, tkettii enerjiyi kendi bnyesinde doal
kaynaklardan ve geri dnmden salayabilen, yaplanma koullarnda
iklimlendirmeyi bir tasarm kriteri olarak deerlendiren;
- temiz ve doal enerji kaynaklarnn kullanmn ve alternatif kaynaklarn
yaratlmasn zendiren,
- gne ve rzgar enerjilerinden maksimum fayday salayabilecek mimari
tasarmlar tevik eden;
- ormanlar, havzalar, sulak alanlar, ekolojik adan hassas alanlar vb. doal
alanlar koruyarak, kentlerin yeil koridorlar araclyla bu alanlarla
btnlemesini salayan planlama yaklamlarn benimseyen,
- fosil yakt kullanmn arttran bireysel ulam ve ara odakl ulam
sistemlerinden vazgeerek, yaya, bisiklet ve toplu tam arlkl ulam
sistemlerinin gelitirildii
ekolojik kentsel yerleimler, kentlemenin iklim deiiklii zerindeki olumsuz
etkilerini en aza indirmede doru yaklamlar olacaktr. Her ne kadar eski
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

317
zararlarn tmyle giderilmesi mmkn olmasa da, en azndan bundan sonraki
srete deiim hznn azaltlmas ve giderek rktc sonulara varlmamas
iin bu tedbirlerin alnmas gereklidir.
Ekolojik Kentsel Yerleimlerden rnekler


Vstra Hamnen, Bo01, sve
(Kaynak: http://www.greenguide.nu/map_eng_bo01_2.html)


Arabianranta, Finlandiya
(Kaynak: http://www.helsinki.fi/jarj/mao/urban/arabia.html)

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
318

Hammarby-Sjostad, sve
(Kaynak:http://www.cabe.org.uk/)

ekil 1. Ekolojik yerleim planlarna rnekler



Arabianranta, Finlandiya Hammarby-Sjostad, sve
(Kaynak: Kiisel ariv)


KRESEL KLM DEM VE TRKYE

319
Fukasawa Konut Alan, Japonya
(Kaynak: Kiisel ariv)

ekil 2. Is ve elektrik enerjisi retmek iin kullanlan gne panelleri, rzgar
tribnleri, yamur suyu toplama depolar


Arabianranta, Finlandiya
(Kaynak: Kiisel ariv)

ekil 3. Yerel rnlerden rnekler



Arabianranta, Finlandiya
(Kaynak: Kiisel ariv)

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
320

Bo01, Malm, sve Hammarby-Sjostad, sve
(Kaynak: Kiisel ariv)

ekil 4. Yerel ulam sistemlerine rnekler


Hammarby-Sjostad, sve Bo01, Malm, sve
(Kaynak: Kiisel ariv.)

ekil 5. Geri dnm sistemlerinden rnekler











KRESEL KLM DEM VE TRKYE

321
Kaynaklar
Allen, E. (2007) Planning for Climate Change, What Community Planners Can
Do Oregon Planning Institute, USA
Arkan, Y. (2006) Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi ve
Kyoto Protokol, Blgesel evre Merkezi, Trkiye, Nisan 2006, Ankara
Cai, M., Li, H., Kalnay, E. (2004) Impact of Land-Use Change and Urbanization
on Climate Change, 15
th
Symposium on Global Change and Climate
Variations, 15 January 2004, USA
alar, Y. (2007) Trkiye ve klim Deiiklii,
http://www.ekolojistler.org/turkiye-ve-iklim-degisikligi-doc.dr.yucel-caglar.html
(29.10.2007)
evre ve Orman Bakanl, klim Deiiklii,
http://www.cevreorman.gov.tr/ekitap/02.pdf (29.10.2007).
Ecopolis Architects (2007) Ecopolis Development Principles,
http://www.ecopolis.com.au/theory/principles.html (20.10.2007)
Eliasson, I. (2000) The Use of Climate Knowledge in Urban Planning,
Landscape and Urban Planning, V.48: 31-44
Hammarbysjostad.se, Stockholm, Sweden
http://www.cabe.org.uk/CaseStudies.aspx?csid=1318&imgid=3 (20.10.2007)
Helsinki: Transformations of Urban Space,
http://www.helsinki.fi/jarj/mao/urban/arabia.html (20.10.2007)
Lee, D. (1987) Ill wind in the streets, The Geographical Magazine, 348-351
Oke, T.R. (1987) Boundary Layer Climates, Routledge, London
Tema Vakf, 2007, Kresel Isnma, evre Ktphanesi,
http://www.tema.org.tr/CevreKutuphanesi/KureselIsinma/KureselIsinma.htm
Trke, M., Arkan, Y. (2007) Terimler Szl, Cemre - Rec Trkiye klim
Deiiklii Blteni, Say: 4, s. 14, Ankara
UEA (Urban Ecology Australia) (2007a) Ecocities- The Concept
http://www.urbanecology.org.au/library/cities/ecocities/ecocitiesconcept.html
(20.10.2007)
UEA (2007b) Ecological Cities
http://www.urbanecology.org.au/topics/ecologicalcities.html (20.10.2007)
Ylmaz, E. (2006) Doaya Dn in Frsat: Ekokentler, Bilim ve Teknik
Dergisi, Ekim 2006, s.52-57



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
322

KLM DEKL, KENT PLANLAMASI VE YEREL YNETMLER - BR
LONDRA BELEDYESNDEN RNEKLER

Dr. ule Niancolu
Kent Planlama ve Tasarm Blm Bakan, Haringey Belediyesi, Londra

Sule.nisancioglu@haringey.gov.uk

zet
Bu sunum, blgesel ve yerel belediyelerin, ellerindeki her trl olana
kullanarak, hem iklim deiiklii ile mcadelede, hem de iklim deiikliinin
neden olaca sel, ar scaklar, kuraklk gibi etkenlere hazrlkl olmak
asndan nemli bir rol yklenmesi gerektiini, bir kuzey Londra belediyesi
olan Haringey Belediyesinin kent planlamas politikalarn rnek alarak
tartmaktadr. Belediyenin yapt karbon indirim senaryolar almasna
gre, blgede karbon dioksit gaz salmlarnn yzde 50si konutlarda, yzde
18i ulamda, gerisi de endstri ve ofislerde kullanlan fosil yakta dayal
enerjiden kaynaklanmaktadr. Bu almann sonucunda, belediyenin
sorumluluunda olan okulllar, konutlar ve belediye ofislerinde enerji tketiminin
azaltlmasndan, iklim deiiklii konusunda halk bilgilendirmeye, motorlu
tatlara alternatif olacak ulam politikalar gelitirmeye kadar geni bir alan
kapsayan bir alma program gelitirilmitir. Ana hedeflerden biri, kent
planlamas araclyla enerji tketiminin asgariye indirgenmesi ve byk apl
konut projeleri ile kentsel dnm projelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarnn
hayata geirilmesidir.
Anahtar kelimeler- iklim deiiklii, kent planlamas, yerel belediyeler










KRESEL KLM DEM VE TRKYE

323
Giri
klim deiikliine ilikin yaplan aratrmalar, Londrada nmzdeki yllar
iinde gitgide artan bir ekilde lk ve bol yal k ve kurak ve scak yaz
aylarna hazr olmamz gerektiini gsteriyor. (1)
klim deiikliinin, ar yalarn neden olduu seller ya da ar scaklardan
lmler gibi ciddi ve acil sorunlara yol amas bekleniyor. Bunun da tesinde su
sknts, ekolojik dengelerin bozulmas, salk servislerinde yaanacak
skntlar, lkeye gn artmas gibi uzun dnemli sosyal, ekolojik, ve ekonomik
ok ynl ve boyutlu etkilenme sz konusu.
Yirmibirinci yzyl iklim deiikliinin, arlkla, insan faaliyetlerinden, fosil
yakta dayal enerji kullanmndan ileri geldigi artk geni bir evre tarafindan
kabul ediliyor (2). Bunlara son olarak, ngiltere hkmetinin, iklim deiikligine
ilikin bir kanun tasars geiren ilk lke olmasn da ekleyelim. Yeni kanun
tasarsnda, ngiltere hkmeti 2050 ylna kadar, karbon dioksit gaz salmlarn
1990 yl baz alnarak, yzde 60 orannda indirmeyi hedef almaktadr.
klim deiikliine neden olan sera gazlar iinde karbon dioksit gaz (CO2)
salmlar byk bir yer tutuyor. CO2 gaz konut stma, soutma, klandrma,
beyaz eya ve bilgisayar kullanm, ulam ve suyun binalara pompalanmas
gibi faaliyetlerde kullanlan fosil yakta dayal enerjiden kaynaklanyor.
Bir kuzey Londra belediyesi olan Haringey Belediyesinin yapt bir almaya
gore, blgede CO2 emisyonlarnn yzde 50si konutlarda, yzde 18i ulamda,
gerisi de endstri ve ofislerde kullanlan fosil yakta dayal enerjiden
kaynaklanyor. Byle bir durumda iklim deiiklii ile mcadelede bina
tasarm, binalarda enerji kullanm, ulam ve kent planlamas zerine
younlamak kanlmaz hale geliyor.
Kent planlamas ve iklim deiiklii politikalar
Haringey Belediyesi, Londradaki dier yerel belediyeler gibi, kendi blgesine
ilikin her tr planlama politikalar ve kararlarndan sorumludur. Yeni konut
siteleri, yeni i alanlar, alveri merkezleri, varolan bir kullanmn, rnein
ofisten konuta deitirilmesi, varolan konutlara yaplan eklenmeler gibi bykl
kkl pek ok proje iin belediyeden izin alnmas gereklidir.
Kararlar, belediyelerin blgeye ilikin planlama politikalar erevesinde alnr.
Ulusal ve Londra Bykehir Belediyesinin blgesel kent planlama
poltikalarnn oluturduu stratejik ereve iinde Haringey, dier Londra yerel
belediyeleri gibi, snrlar iindeki yerel sorunlar, karakteristikler ve ncelikleri
yanstacak ekilde kendi yerel planlama politikalarn retir.
Bu planlar, belli aralklarla yenilenmek zorundadr. Bu sre aratrma,
inceleme, analiz, politika nerileri, nerilen politikalarn yerel halkn ve dier ilgili
kurulularn grne sunulmas ve en sonunda da bir planlama mfettii
bakanlnda bir tr bir planlama mahkemesine tabi olur.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
324
Haringey belediyesi, kent planlama politikalarn 2006 ylnda yenilerken, yerel
konut sorununu zmek zere nmzdeki on sene iinde 6800 yeni konut
yapma hedefi koymutur. Doaldr ki planlanan yeni konutlar blgede enerji
kullanmn artracaktr. Dolaysyla, binalarda enerji korunumu, Yeil Bina
dizayn, binalarda yenilenebilir enerji kullanma zorunluluuna ilikin yeni trden
planlama politikalar retilmitir (3). Temmuz 2006da uygulanmaya balanlan
bu kent politikalarndan aada rnekler verilmektedir. Bu politikalar iki ana
balk altnda toplamak mmkn:
klim deiikliini yavalatacak nlemler :
Bunun iin ilk elde fosil yakta dayal enerji kullanmn olduunca aza
indirgeyecek nlemleri ne karmak nemli. rnein, yksek bina yaltm,
doal havalandrma, mmkn olduunca doal k kullanm, su kullanmn
azaltan i tehizat kullanmak - az su kullanan sifon gibi.
Haringeyin planlama politikalarna gre u anda byk apl inaat ve kentsel
dnm projelerinde enerji ihtiyacnn en az yzde 10unun inaat alan
snrlar iinde konulandrlacak yenilenebilir enerji kaynaklarndan, elde
edilmesi zorunluluu var.
Bunu irdelemek zere, mteahhit firma planlama izni iin bavurduunda,
projesi iin bir enerji planlama belgesi salamak zorundadr. Bu belgede
projenin tahmin edilen enerji kullanm miktar, bu miktarn tasarm ve pasif
gne enerjisi kullanm yoluyla nasl en aza indirildigi belirtilmek zorundadr.
Uygun alanlarda ve projelerde, mteahhit firmann site apnda stma
/soutma/elektrik a kurarak doal gaza dayal enerji kullanmn etkin hale
getirmesi ve enerji kayplarn bu ekilde asgariye indirgemesi de belediyenin
tevik ettii dier bir nlemdir. u anda doal gaza dayal olarak alsa da bu
tr yerel enerji alar ilerde doal gazdan kp yenilenebilir enerji kaynaklarna
balanabilecek bir enerji altyapsnn hazrlanmas anlamna da gelmektedir.
Bunun da tesinde, mtteahhit firma enerji kullanmnn en az yzde 10unun
arsa iinde konulandrlacak yenilenebilir enerji kaynaklarndan salandn da
belirtmekle ykmldr.
Ulam asndan da zel motorlu araca alternatif ulam olanaklarnn teviki
ve zel motorlu araca olan bamlln azaltlmasna ilikin kent formlar arlk
kazanmak zorundadr. rnein, byk apl sitelerin sadece konut deil, o
sitede yaayanlarn uzun mesafelere seyahat etmesine gerek brakmayacak ve
her trl salk, eitim, alveri gibi gereksinimlerini karlayacak bir yerleimde
srar edilmesi gibi.
Ulama ilikin dier nlemlere rnek olarak unlar
gsterebiliriz: Byk apl yaplanmalarn toplu tama ana yakn yerlere
konulandrlmas, araba park saysnn asgariye indirilmesi, bisiklet yollar ve
parklar yaplmas, yeni yaplan bir sitede yaayanlarn araba sahibi olmaya
mecbur kalmadan ulam ihtiyalarn giderebilme olanaklarnn aratrlmas,
gerekirse araba klpleri oluturulmas gibi.
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

325

klim deiikliine uyum salamak
Ani ve iddetli yamurlar, yazn ar scaklar iklim deiiklii ile birlikte
ngilterede beklediimiz koullar. Dolaysyla, bugnn binalarnn bu tr iklim
deiikliklerine kar duyarl olarak tasarmlanmas gerekiyor.
Dere ve nehirlerin yaknnda sel sularnn annda yaylabilecei bo yeil alanlar
brakmak nerilen zmlerden bazlar. Bina ve peyzaj leinde ise, rnein
byk ak araba park gibi sert zeminlerin suyu geirgen malzemeden
yaplmas ani ve youn yaan yamur sularnn alt toprak katmanlarna rahat
geebilmesini salar. Ar scaklara kar ise bitki rts ve yeil alanlarn
serinletici etkisinden yararlanmak, aa ve yeili arttrmak, yeil damlar ve
duvarlar oluturmak ilk akla gelen nlemler arasnda.
Varolan Konutlar
Yukarda rnei verilen kentsel planlama politikalar, bu srecin bir gerei
olarak sadece yeni yaplan projelere uygulanyor. u anda var olan konutlarn
ounluunun daha 20-25 yllk kullanm mr var ve bunlarn ou
ngiltere bina ynetmeliinin enerji tasarrufu asndan zayf olduu
dnemlerden kalma. Kimileri altm- yetmi yllk binalar. Bu nedenle varolan
konutlardaki enerji tasarrufu da nemli bir konu. Ancak, zel sektre ait konutlar
iin belediyelerin yaptrm gc snrl. Haringey Belediyesinin bu konudaki
abalar daha ok konut sahiplerini bilgilendirmek ve onlar enerji tasarrufuna
tevik etmek zerine younlam durumda. rnein, evlerinde deiiklik ve
yenilik yapmak isteyenler iin bir Yeil Ev klavuzu (Greening Your Home)
yaynlamtr (4) . Ayrca Haringeyde yaayan konut sahipleri iin, belediye
snrlar iindeki binalarn havadan ekilmi bir s haritas internet sayfasnda
yaynlanmaktadr. Ulusal bir proje erevesinde belediye, enerji servisi veren
irketlerle ortak olarak, belli bir gelir grubuna konutlarnda enerji tasarrufu
nlemleri iin yardm yaplmasn dzenlemektedir.
Sonu
ngilterede iklim deiiklii ile mcadelede zellikle Londrada yerel belediyeler
ulusal hkmet kadar ve hatta zaman zaman onun da ilerisinde bir aba
iindedir. Bunun bir nedeni, Londrann u anda konut eksikliine dayal youn
bir kentsel dnsm ile kar karya oluudur. Belediyelerin nndeki soru
sadece lks ya da orta gelirliler iin konut deil, asl olarak bir kentin salkl
alabilmesi iin gerekli i gcn oluturan hemireler, temizlik iileri, otobs
ofrleri, retmenler, belediye alanlar gibi alt gelir grubu bir kesimin de ev
ihtiyacna cevap verecek zmler gelitirmekle iliiklidir. Buna bal olarak, bu
konut sorununun evre ve altyap faktrleri ile nasl en uyumlu ekilde
zlebilecei, bunlarn salkl ve yerel altyapya ve evreye gereksiz yk
bindirmeden nasl yaplandrlaca belediyelerin gndemindedir. Dolaysyla,
iklim deiiklii, ulam sorunu ve sel baskn ihtimalini nlemek, en nemli
sorunlar olarak karmzdadr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU
326
Bu durumda kent planlamas, iklim deiiklii ile mcadele etmek ve tahmin
edilen iklim deiikliklerine uyum salamak iin etkin bir ara olarak ortaya
kmtr.
Bu politikalar daha imdiden hem Londra apnda hem de Haringey apnda
sonularn vermeye balamtr. Tottenham Hale ve Haringey Heartlands
olarak bilinen Haringeyin iki kentsel dnm blgesinde iklim deiikliine
uyarl projeler gelitirilmektedir. Planlama izni almak srecinin ksa bir sre
olmad gz nnde tutularak, Haringeyde Temmuz 2006da kabul edilen kent
planlama politikalarnn byk apl inaatlar iin meyvesini bu blgelerde
vermeye baladn grmekteyiz. Mays 2007de Tottenham Halede site
apnda stma ve soutma ann kurulmas ve ngrlen enerjinin en az
yzde onunun yenilenebilir enerji kaynaklarndan gelmesi artyla, 1200 konut,
otel, okul, alveri merkezi ve yeil alanlar kapsayan bir projeye planlama izni
verilmitir.

Kaynaklar
1. Publications on climate change by London Climate Change Partnership
and Greater London Authority
http://www.london.gov.uk/climatechangepartnership/
2. Fourth Assessment Report (Climate Change 2007), The International
Panel on Climate Change, 2007
3. Haringey Council Planning for Climate Change
http://www.haringey.gov.uk/index/housing_and_planning/planning-
mainpage/policy_and_projects.htm
KRESEL KLM DEM VE TRKYE

327
LB Haringey Carbon Reduction Scenarios

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

328

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

329





















Haringey Heat Loss Map
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

330
KLM DEKLNE LKN ULUSLARARASI SZLEMELER

VE

TRKYE


Sema Alpan Atamer

Kimya Mh. - evre Y. Mh.
(Serbest Danman)

1. Giri

klim deiiklii kresel nitelikte bir konudur. Dnyann neresinden olursa olsun;
herhangi bir lkeden yaplan sera gaz salmlarnn atmosfer zerindeki etkisi, bir
baka lkeden salnan ile ayndr. Bununla birlikte, 1750li yllardan balayarak,
sanayi devrimiyle birlikte fosil yaktlarn yaklmasndaki ve dier endstriyel
faaliyetlerdeki artlar sonucunda sera gaz salmlar ve atmosferde biriken sera gaz
miktar artmtr. Bunun sorumlusu ise hzla sanayileen lkelerdir.

te yandan, iklim deiiklii, idari ve siyasi snrlar dinlemeden, yer kredeki btn
canl ve cansz varlklar; yaama ortamlarn az ya da ok, olumlu ya da olumsuz
etkileyen bir olaydr.

Uluslararas sre, Sorun kreseldir; o halde zm de kresel olmaldr
yaklamndan hareket etmektedir. Baka bir deyile, kresel kamu mallarnn
tedariki sorunsalndan yola kmakta ve ortak kaynaklarn serbest belei-
kullanmn (free-rider) nlemek iin bu kaynaklarn uluslar aras ynetimini
ngrmektedir.

Halen uluslararas ortak eylemler, ok-tarafl, koordineli ve paralel yaklamlar da
dahil olmak zere aadaki gibi muhtelif biimlerde srmektedir:

daha ileri ibirlikleri iin gereken temeli oluturan ok-tarafl ereve
anlamalar: Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi ve Kyoto
Protokolu gibi
uluslar aras koordineli eylemleri kolaylatran ortaklklar, alar ve
kurulular
15
: Uluslararas Enerji Ajans gibi veya 2005 ylnda Gleneaglesda

15
rnein Dnya Ekonomik Forumu, iklim deiiklii konusunda Dnyann her yerinden i evrelerinin de
katld bir yuvarlak masa toplants dzenlemi; Grup, G8 lkelerini, yatrmlarnn uzun vadeli deerine
ilikin olarak , yatrmclara iklim deiikliine uyum konusunda gven verecek, 2030 ylna kadar uzanan, uzun
vadeli, piyasa temelli politika erevesi oluturmalar konusunda sktrmtr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

331
yaplan G8 zirvesinde lkelerin taaht altna aldklar klim deiiklii, Temiz
Enerji ve Srdrlebilir Kalknma iin Eylem Plan gibi;
Daha ileri dzeydeki eylemleri destekleyen i politika hedefleri konusunda
ortak anlay
16
: sera gaz salmlarnn zorunlu olarak azaltlmasna ynelik
inisiyatif gelitiren AB, in ve ABDnin Kaliforniya Eyaletinde olduu gibi.

Her ne kadar uluslararas antlamalar, ibirliine zorlamak asndan zayf aralarsa
da; lkeler genelde, ortak davran gelitirmeye ynelik paylalan fikirlere uyan
uluslararas taahhtleri talandrrlar.

Ulusal eylemlerin effafl ve eitli boyutlardaki abalar ile karlatrlabilirlii, hem
halka hesap verebilirlik, hem de dierlerinin ne yapt konusunda karlkl anlama
ve tanma bakmndan kilit nemdedir.

Ortak eylem (collective action) mant, rasyonel dnen ve karlarnn bilincinde
olan bireylerin, -oyuna- katlmayan dierlerinden farkl olarak baz teviklerle mecbur
edilmedike veya ikna edilmedike ortak bir kar korumak iin hareket
etmeyecekleri fikrine dayanmaktadr. Bamsz egemenlik haklar olan lkeleri ortak
eyleme geirmek ise zellikle zorlu bir konudur. klim eylemliliine ilikin olarak,
katlm mecbur klacak yaptrmlar uygulayacak uluslar-zeri (supra-national) bir
merci bulunmamaktadr. Bu durumda, lkeler aras ibirlii, uluslarn, uluslar aras
anlamalara ve dier dzenlemelere katlmakla yeterince fayda elde edeceklerini
alglamalarn ve sorumlu davranlar konusunda ortak bir vizyona sahip olmalarn
gerektirmektedir. Ayrca, kendilerinin katklar olmadan, uluslar aras ortak eylemlerin
baarl olamayacan grmeleri ile mmkndr.

Ancak, bu teoriler, sadece ok dar anlamyla bireysel karlara odaklanmakta ve
sorumluluk, etik standartlar gibi almlar darda brakmaktadrlar. rnein iklim
deiiklii konusunda durum biraz daha farkldr. klim deiiklii konusundaki ortak
eylemlerden faydalanan taraflar, genelde kendilerini kolay organize edebilecek
taraflar deildir; nk bunlarn ou gnmzn yoksullar ile daha domam
gelecek nesillerdir.

Kresel evre konular genelde yerel lekte ok ak ve sonucu hemen
grlebilecek tevikler ile uzun vadeli, dank kresel yararlar arasnda seim
yapmay gerektirir. Bu nedenle, evre konusunda en baarl uluslar aras ibirlii
anlamalarnn, btn taraflara kazan yaratan; oyunun kurallarn ara sra
deitirerek, katlmayan lkelerin katlmalar ve taraf lkelerin anlamaya uymalar
iin yeni tevikler getirerek ibirliinin srdrlmesini salayan anlamalar olduu
grlmtr (Barret, 2005).


16
Kentsel alanlar, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gaz salmlarnn %78inin kaynan oluturmaktadr.
Dnya zerindeki 22 en byk ehri kapsayan Clinton klim nisiyatifi ve Byk ehirler klim Liderlii Grubu,
salmlar azaltmak ve enerji verimliliini arttrmak zere, enerji tasarrufu salayan rnlerin fiyatlarn drme
ve bu tip rnlerinin gelitirilmesini hzlandrmak iin bir satnalma konsorsiyumu oluturmutur.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

332
2. Tarihsel sre

klim deiiklii ile ilgili ilk incelemeler ve ngrler 1800l yllarn sonlarna
dayanmaktadr. Bilim adamlar tarafndan bu sorunun farkedilmesinin zerinden
yaklak yzyla yakn bir zaman gemesinden sonra Dnya Meteoroloji rgt'nn
(WMO) nclnde 1979 ylnda Birinci Dnya klim Konferans dzenlenmi ve
dnya lkelerinin dikkati bu konu zerine ekilmitir. Konferansta fosil yaktlarn
kullanmna devam edilmesi ve ormanszlamann artmas sonucunda iklimde nemli
ve uzun sreli deiikliklerin meydana gelebilecei zerinde durulmutur. Konferans
sonras ok sayda bilim adam tarafndan yaplan almalar, incelemeler,
dzenlenen altaylardan elde edilen sonular iklim deiiklii konusunda
Konferansta belirtilen hususlar teyit eder ekilde olmutur.

1979 ylnda gerekletirilen klim Konferansnn ardndan, 1988 ylnda, Birlemi
Milletler evre Program (United Nations Environment Programme - UNEP) ve WMO
ibirlii ile, iklim deiiklii konusunu incelemek, bilimsel almalar yrtmek,
gerekli verileri derlemek ve bilimsel raporlar hazrlamak zere bir ok bilim adamnn
ve uzmann yer alaca klim Deiiklii Hkmetleraras Paneli (Intergovernmental
Panel on Climate Change IPCC) kurulmutur.

Btn dnyay etkileyen kresel bir sorun olan iklim deiiklii sorununa uluslararas
platformlarda lkeleraras ortak zm bulmak amacyla yaplmas gereken
almalara Birlemi Milletler (BM) nclk etmitir. 1989 ylnda BM Genel
Kurulunun (General Assembly) Aralk aynda yaplan 85. Toplantsnda evre ve
Kalknma Konferans dzenlenmesi konusunda 44/228 sayl ilke karar (resolution)
alnmtr. Bu karar erevesinde BM tarafndan iklim deiiklii konusunda bir
uluslararas szleme hazrlanmas ve ad geen Konferans srasnda hem konunun
mzakere edilmesi hem de szlemenin imzaya almas ngrlmtr.

Bu karar erevesinde, BM tarafndan almalara hz verilmitir. Konuya ilikin
uluslararas szleme hazrlanmasna balanm ve mzakereleri yrtmek zere,
Hkmetleraras Mzakere Komitesi (Intergovernmental Negogiation Committee
INC) oluturulmutur. Bilim adamlarnn, lke temsilcilerinin katklar, grleri,
deerlendirmeleri alnarak zorlu ve uzun bir alma sonucunda iklim deiiklii
konusunda sera gazlarnn azaltlmasn ve sorunun ortak eylemlerle
zmlenmesini amalayan uluslararas szleme hazrlanmtr.
3. klim deiiklii ereve Szlemesi

klim Deiiklii ereve Szlemesi (DS), Rio de janeiroda 1992 ylnda yaplan
evre ve Kalknma Konferansnda imzaya alm ve 1994 ylnda yrrle girmitir.
Szlemenin hedefi: iklim sistemi zerindeki, insan faaliyetlerinden kaynaklanan
tehlikeli etkileri nlemek iin atmosferdeki sera gaz birikimini durdurmaktr. Bu
hedefe ularken, 3 temel amacn da alt izilmektedir:
(i) bu hedefe, ekosistemin doal ekilde iklim deiikliine uyum salamasna
yetecek kadar erken ulalmal;
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

333
(ii) gda retimi tehlikeye atlmamal; ve
(iii) sera gazlarnn azaltlmas ve iklim deiiklii ile ilgili abalar, srdrlebilir
kalknma ile uyumlu olmaldr.
Yine yukarda belirtilen hedefe ulama yolunda, btn lkelerin ortak ama
farkllatrlm sorumluluk stlenmesi ilkesi benimsenmektedir. Bu erevede,
Szlemenin Ek-Iinde yer alan gelimi lkelerin (yani 1992 tarihi itibariyle OECDye
ye lkelerin) ve piyasa ekonomisine gei srecindeki eski Dou Blokundan
lkelerin, 2000 ylna kadar sera gaz salmlarn 1990 yl seviyelerine ekmeleri
hedeflenmektedir. Ekler dnda kalan gelimekte olan lkeler iin byle bir hedef
bulunmamaktadr. Szlemenin Ek-IIsinde yer alan gelimi lkelere (OECDye ye
lkelere), iklim deiikliinden en fazla etkilenmesi muhtemel gelime yolundaki
lkelere teknik ve mali yardmda bulunma grevi verilmektedir. Sera gazlarnn
azaltlmas iin aba sarf edilmesi, bilgilerin paylalmas, teknoloji transferi, lkeler
aras ibirlii, ulusal bildirimlerin ve sera gaz envanterlerinin hazrlanarak BMDS
Sekretaryasna gnderilmesi v.b. hkmler tm lkelerin ortak ykmllkleridir.
Ancak, DSnin hkmlerine uymayan lkelere herhangi bir yaptrm
getirilmemektedir.


KUTU 1: BM klim Deiiklii ereve Szlemesinin Ekleri

EK-I EK-II
Almanya Almanya
Amerika Birleik Devletleri Amerika Birleik Devletleri
Avrupa Topluluu Avrupa Topluluu
Avustralya Avustralya
Avusturya Avusturya
Belika Belika
Beyaz Rusya (a) Danimarka
Bulgaristan (a) Finlandiya
ekoslovakya (a)
2
Fransa
Danimarka Hollanda
Estonya (a) ngiltere ve Kuzey rlanda
Finlandiya rlanda
Fransa spanya
ngiltere ve Kuzey rlanda sve
Hollanda svire
rlanda talya
spanya zlanda
sve Japonya
svire Lksemburg
talya Kanada
zlanda Norve
Japonya Portekiz
Letonya (a) Trkiye
3

Litvanya (a) Yeni Zelanda
Lksemburg Yunanistan
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

334
Kanada
Macaristan
(a)

Norve
Polonya
(a)

Portekiz
Romanya
(a)

Rusya Federasyonu
(a
)
Trkiye
Ukrayna
(a)

Yeni Zelanda
Yunanistan

(a) Piyasa ekonomisine gei srecinde (EGS) bulunan lkeler

2 Lichtenstein, Monako, ek Cumhuriyeti, Slovenya, Slovakya, Hrvatistan daha
sonra listeye dahil olmu, ekoslavakya listeden karlmtr
3 Trkiyenin ad, 2001 ylnda gerekletirilen 7.Taraflar Konferansnda alnan
26/CP7 numaral karar dorultusunda Ek-II Listesinden karlmtr



Szlemenin yrrle girmesinden sonra, Szleme hkmleri gerei BM
tarafndan, ilki 1995 ylnda Berlinde olmak zere, her yl Taraflar Konferans
(Conference of the Parties COP) dzenlenmektedir. Szlemenin karar organ olan
bu konferanslarda tm taraf lkeler, ilgili ulusal ve uluslararas kurulular, sivil toplum
kurulular, uzmanlar, bilim adamlar bir araya gelmekte; zerinde allan konular
tarttmakta; mzakerelerle gerekli kararlar almaktadrlar.

COP hazrlklar, Uygulama Yardmc Organ (Subsidiary Body for Implementation -
SBI) ve Bilimsel ve Teknolojik Danma Yardmc Organ (Subsidiary Body for
Scientific and Technological Advice SBSTA) olmak zere iki nemli yardmc organ
tarafndan yrtlmektedir. SBI BMDSnin uygulanmasna ilikin inceleme ve
deerlendirmelere yardmc olup, lke verilerininin analizinden ve idari, mali ilerden
sorumludur. SBSTA ise bilim ve teknoloji konusunda danmanlk yapmaktadr ve
lke bildirimleri ve emisyon envanterlerine ynelik standartlarn gelitirilmesinde
ynlendirici bir grev stlenmitir.
4. Kyoto Protokolu

BMDSnin yrrle girmesinden sonra, yaklak 2,5 yl sren mzakereler
sonucunda DSnin bir uygulama arac olarak Szlemenin, nemli yaptrmlarn ve
saysal hedeflerin yer ald ve hukuki balaycl olan ilk alt protokolu niteliindeki
Kyoto Protokol (KP) oluturulmu; 1997 ylnda Japonyann Kyoto ehrinde yaplan
3. Taraflar Toplantsnda kabul edilerek imzaya almtr.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

335
Uzun bir sre Protokoln yrrle girme hkmleri (Sera gazlarnn %55inden
sorumlu 55 lkenin parlementolar tarafndan onaylanm olmas) yerine gelmemi ve
ancak Rusyann Protokola taraf olmas ile, ubat 2005 tarihinde yrrle
girebilmitir. Sera gazlarnn azaltlmasna ynelik ama ve ilkeleri kapsayan, baz
ykmllkler getiren, ancak yaptrmlar zayf olan DSne karlk, KP ile Szleme
hkmleri hayata geirilmekte, yasal balayc hkmler ve nemli yaptrmlar
getirilmektedir.

KPnn iki eki bulunmaktadr:

Ek Ada sepet yaklam ile salmlarnn snrlanmas ngrlen 6 sera gaz
(karbondioksit, Diazotmonoksit, Metan, Hidroflorokarbonlar, Kkrt
Heksaflorr ve Perflorokarbonlar) ve bu sera gazlarnn kaynakland
sektrler (enerji, sanayi, tarm, atklar) ile sreler sralanmaktadr.

Protokolde, DSnin Ek-Iinde yer alan lkelere, toplam sera gaz salmlarn,
2008-2012 yllar arasnda, 1990 yl seviyesinin ortalama en az %5 altna
indirme ykmll getirilmektedir. Bu indirimi salayabilmeleri iin, DSnin
Ek-Iinde yer alan lkelerin her birinin sera gaz salmlarn, 2008-2012 yllar
arasnda, 1990 yl seviyesine kyasla ne oranda azaltacaklar ya da
arttracaklar Ek-Bde listelenmektedir (Bkz. Tablo 1). Avrupa Birlii, hem birlik
olarak, hem de tek tek ye lkeler asndan %8lik bir azaltma ykmll
almtr. Ek-I d lkelerin ise salmlar indirme zorunluluu olmayp,
gnlllk esasna gre sera gazlarn azaltmalar ngrlmektedir.























TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

336
Tablo 1: Kyoto Protokolu Ek B listesinde yer alan lkelerin niceliksel salm azaltm
hedefleri

Taraf lke
(OECD)
Ykmllk
(%)
Taraf lke
(EGS lkeler)
Ykmllk
(%)
ABD -7 Bulgaristan -8
Avusturalya 8 ek Cumhuriyeti -8
Avrupa Birlii -8 Estonya -8
zlanda 10 Letonya -8
Japonya -6 Litvanya -8
Kanada -6 Slovakya -8
Lihtentayn -8 Slovenya -8
Monako -8 Macaristan -6
Norve 1 Polonya -6
sve -8 Hrvatistan -5
Rusya
Federasyonu
0
Yeni Zelanda 0
Ukrayna 0

Her bir lkeye 2008-2012 yllar arasnda tahsis edilen toplam emisyon permisi
miktar aadaki formlle hesaplanabilir:
Emisyon 1990 ylndaki Ek Bde
Tahsisi = toplam sera gaz X 1 - erilen X 5
Emisyonu oran
(milyon ton
CO
2
edeeri)


Kyoto Protokolunda, Ek-I lkelerinin ykmllklerini yerine getirmelerine yardmc
olacak teknik ve ekonomik aralar (esneklik mekanizmalar) yer almaktadr.
Ekonomik aralarn ya da piyasa mekanizmalarnn mant yle aklanabilir: iklim
deiikliine neden olan sera gaz salmlar, dnyann neresinde azaltlrsa azaltlsn,
kresel adan ayn etkiyi yapacaktr. Ama ayn miktarda sera gaz azaltmann
maliyeti, gelimi lkelerde dierlerine gre daha fazladr. O halde gelimi lkeler,
dier lkelerde baz projeler gerekletirerek kresel sera gaz salmlarnn
azaltlmasna katk salayabilirler (Temiz Kalknma Mekanizmas ve Ortak
Uygulamalar). Bu faaliyetleri de Ek-B lkelerinin ykmllklerini yerine
getirmelerinde hesaba katlabilir. Ayn ekilde, gelimi lkelerin irketleri iin sera
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

337
gaz azaltmlarnn marjinal maliyetleri farkldr. Bu nedenle Ek-Bde yer alan herhangi
bir Ek-I lkesi, sera gaz salmlarn Protokolde kendisi iin belirlenen hedeften daha
fazla azaltmsa, salmlarndaki bu ilave azaltm baka bir Taraf lkeye satabilir
(Salm Ticareti). Ticarete konu bu salmlar da Ek-B lkelerinin ykmllklerini
yerine getirmelerinde hesaba katlacaktr.

Ayrca, gelimi lkelerin salmlarn azaltlmas konusunda sorumluluk stlenmesi ile,
bu azaltmlar fiziksel olarak kendi lkelerinde gerekletirmeleri arasndaki fark
vurgulanarak; birincisinde kresel lekte yaplacak yatrmlarn, gelime yolundaki
lkelere sermaye akna olanak salayaca; bylece onlarn da kendi salmlarn
azaltmalar iin mali kaynak yarataca savna yer verilmektedir. rnein, yaplan
hesaplara gre, gelimi lkeler, 2050 ylna kadar sera gaz salmlarn, 1990
seviyesinin %90 altna ekme sorumluluu stlenirlerse; ama bu azaltmn %50sini
fiziksel snrlarnn dnda yapmalarna izin verecek bir dzenleme yaplrsa; salm
azaltm yatrmlarn, gelime yolundaki lkelere kaydracaklardr. Sera gazlarnn
genel sabitlenme seviyesi hedefine bakldnda, gelime yolundaki lkeler de
salmlarn 2050 ylna kadar kendi fiziksel snrlar iinde 1990 seviyesinin %50 altna
indirmek durumunda kalacaklardr. te yandan bu abalarna yardm etmek zere,
gelimi lkelerden ylda 40 milyar Dolarlk bir kaynak ak salanm olacaktr.
Sonu olarak, gelimi lkeler, sera gaz azaltmlarna ilikin sorumluluklar
konusunda ne kadar taahht altna girerlerse, kendi salmlarn snrlandrmak veya
azaltmak konusunda taahhde giren gelime yolundaki lkelere o kadar tevik
salanabilir (STERN, 2007).

Esneklik mekanizmalarnn nasl iletileceinin teknik, yasal ve kurumsal ynleri
zerinde 1997 ylndan bu yana youn ekilde allm; her biri iin sistemler ve
kurallar gelitirilmitir. Hem gelimi hem de gelime yolundaki lkelere yeni
olanaklarn almasna, teknoloji transferi ve sermaye aknda yeni frsatlarn ortaya
kmasna yol amas ngrlen esneklik mekanizmalarna ilerlik kazandrlmaya
balanmtr. Halen (ubat 2008 tarihi itibariyle) Temiz Kalknma Mekanizmas
kapsamnda nerilmi 2900n zerinde proje bulunmaktadr. Bunlarn 920si kayt
altna alnmtr. Projelerin en byk blm Asya-Pasifik Blgesinden (zellikle in
ve Hindistan) ve Latin Amerika- Karayipler Blgesinden (zellikle Meksika ve
Brezilya) gelmektedir
17
.

te yandan halen en byk sera gaz salm piyasas Avrupa Birlii bnyesinde yer
almaktadr. AB Emisyon Ticareti Sistemi (Emission Trading Scheme-ETS) 2005
ylnda balatlm olup; elektrik retimi ve imalat sanayii sektrlerinde yer alan
yaklak 10.500 enerji youn iletmeden kaynaklanan CO
2
salmlarn snrlandrmay
amalamaktadr. AB ETS, halen zel sektrn Temiz Kalknma Mekanizmas ve
Ortak Uygulama Projelerinden elde ettii salm kazanlarn, piyasada satmalarna
izin vermektedir. ayet ayn sektrleri kapsamak zere, AB ETS, Avustralya, kanada,
Japonya ve ABDye geniletilirse, salm ticaretinin 2,5 kat byyecei tahmin
edilmektedir. Kresel CO
2
salmlarnn yaklak %80ini oluturan ilk 20 kirletici lke
piyasaya dahil edilirse, bu rakkamn 5 katna kmas beklenmektedir. Bugnk AB

17
http://cdm.unfccc.int/Statistics/index.html
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

338
ETSnin 5 kat byklkteki salm ticareti piyasas, deeri 87 milyar ile 350 milyar
ABD Dolar arasnda salm permisi yaratacaktr. Bu deerler, karbon fiyatnn bir
fonksiyonu olup; hem kapsama alnan sektrlerdeki marjinal azaltm maliyetleri; hem
de sistemdeki permilerin ktl ile belirlenmektedir (STERN, 2007).

Protokol hkmleri gerei BM tarafndan, ilki 2005 ylnda Montrealde olmak zere,
her yl Taraflar Toplants (Meeting of the Parties MOP) dzenlenmektedir.
Kyoto Protokolunda stlenilen ykmllklerin yerine getirilmemesi halinde, dier bir
deyile taahht dnemi olan 2008-2012 arasnda bir lke, Ek-Bde kendisine tahsis
edilmi miktardan daha fazla sera gaz salmnda bulunmusa aadaki yaptrmlara
tabi kalmaktadr:
kinci taahht dneminde hem bu aradaki fark kadar azaltm gerekletirmek,
hem de ilave %30 orannda bir ilave azaltm gerekletirmekle ykmldr.
Gelecek dnemlerde Protokole ilikin ykmllklerini yerine getirebilmek
zere oluturduu politika tedbirlerinin yeterli olup olmadnn, ulusal ve
uluslar aras lekte incelenebilmesine olanak salamak iin bir Protokol
Hkmlerine Uyma Eylem Plan gelitirmesi gerekir.
Ticaret sistemine dahli askya alnr; ki bu da bir lke iin hedeflerine maliyet
asndan verimli ekilde ulaabilmesini daha gletirir; ticarete ynelik
yatrm yapan i evreleri ve salmlarn azaltlmas ynnde ounluun
bulunduu parlamantolar karsnda hkmetleri zor duruma sokar.
Kyoto Protokolunun yukarda saylan yaptrmlar, sadece Protokole taraf olan lkeler
iin geerlidir. Ayrca bu yaptrmlarn caydrcl; gelecek dnemlerde Kyoto
Protokoluna verilecek biimde nasl yer alacaklar vb konular asndan etkinlikleri
tartmaldr.

1997 ylnda Kyoto Protokolu mzakere edilirken, evrecilerden daha ok
ekonomistlerin rol ald; protokolde, en fazla miktarda salm azaltmnn nasl
yaplacandan daha ok, salmlarn nasl en az maliyetle azaltlabileceine arlk
verilmesi; bu amala tasarlanan piyasa mekanizmalar ve belirlenen %5 azaltm
orannn sera gaz etkisinin hafifletilmesinde yetersiz olaca kayglar gz nnde
tutulduunda, Kyoto Protokolunun bir evre szlemesi olmaktan ok, bir ekonomi
szlemesi olduu ynndeki hakl baz eletiriler bulunmaktadr (Alpan Atamer,
2007.

Dier bir eletiri ise, Kyoto Protokolunun 15 yllk (1997den 2012ye) bir perspektifle
eylemlere yaklat, uzun dnemli genel bir kresel konsantrasyon hedefi ve salm
azaltm zaman izelgesine balanmad iin ok ksa zamanda, ar maliyetli salm
azaltmlarn ngrmekte olduu ynndedir; nk sermaye stounun yer
deitirmesi yoluyla daha fazla salm azaltmna ynelik esnekliklerin mevcut olduu
sylenmektedir. Dier bir deyile, Kyoto Protokolu mevcut haliyle lkeler ve i
evrelerinin uzun vadeli yatrmlar iin yeterince gvenilir ve uzun soluklu sinyaller
vermemektedir (STERN, 2007).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

339
Kyoto Protokolu baz evrelerce, sadece gelimi Ek-I lkelerine niceliksel
ykmllkler getirirken, hzla byyen, Ek-I dnda yer alan yeni ekonomiler iin
herhangi bir ykmllk getirmemesi bakmndan da eletirilmektedir. ABD ve
Avustralya bu savla Kyoto Protokoluna taraf olmamlardr
18
. Aslnda Ek-I d lkeler
de ykmllk almlardr; ama bunlar niceliksel hedeflere balanma; daha ok
lkelerin geni kapsaml srdrlebilir kalknma konusundaki ulusal politikalarnn bir
paras olarak ele alnmas ngrlmtr.

Btn bu eletirilerin yannda Kyoto Protokolu, Szlemenin nihai amacna ulama
yolunda nemli bir adm tekil etmektedir. Protokol, lkeler arasnda salm ticareti
yoluyla tek ve verimli bir karbon fiyat yaratmas; esneklik mekanizmalar araclyla
yoksul lkeler iin mali kaynaklar ve teknolojik olanaklar salanmas bakmndan baz
deerler tamaktadr. Ayrca, halen Kyoto Protokolunun alternatifi olabilecek, sera
gaz salmlarnn kresel lekte snrlandrlmasn salayabilecek ortak kabul
grm bir mekanizma olmad gibi, en azndan 2008-2012 aras iin bu ynde bir
neri de bulunmakmaktadr.

5. 2012 sonras iin uluslar aras mzakereler

2012 sonrasnda daha kapsaml, daha etkin ve daha ok lkenin ykmllk
stlendii bir kresel protokolu yrrle koymak iin 2006 ylndan beri balatlan
almalar sonucu ortaya atlan seenekler, 3-14 Aralk 2007 tarihlerinde Balide
yaplan COP 13 toplantsnda mzakere edilmeye devam edilmitir. Bali Toplantlar;
evre bakanlar ve evre topluluu dnda, gerek gelimi gerek gelimekte olan
lkelerden Babakanlar, Sanayi Bakanlar, Ticaret Bakanlar, parlamenterler,
belediye bakanlar, uluslararas finans ve ekonomi evreleri gibi ok deiik ve
stratejik neme sahip kesimlerin ncelikli gndem maddeleri arasnda iklim
deiikliinin yer almasn salamay baard iin ok nemli bir dnm noktas
olmutur. Bali Toplantlar sonucunda, 2012 sonras uluslararas iklim deiiklii
rejiminin, her ikisi de 2009 sonunda netleecek ekilde, Szleme Ekseni (Bali Eylem
Plan) ve Kyoto Protokol Ekseni olmak zere 2 temel hat zerinde ilerlemesi
kararlatrlmtr (REC, 2007).

COP13 ve COP/MOP3te alnan kararlar, 2012 sonrasnda uluslararas iklim
deiiklii rejiminin, Szleme altnda ilerletilecek Bali Eylem Plan ile Kyoto
Protokolnn 3.9 (AWG; Ek-I lkelerinin ykmllkleri) ve 9 (gelimekte olan
lkelerin ykmllkleri) numaral Maddelerinde yrtlecek mzakerelerin sonucuna
gre belirleneceini ortaya koymaktadr. Bu nedenle her iki srecin nasl bir ierie
sahip olduklarnn ok iyi analiz edilmesi gerekmektedir (REC TRKIYE, 2007).





18
Avustralya en son Aralk 2007de Balide yaplan Taraflar Konferansnda Protokole taraf olacan
aklamtr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

340
a) Bali Eylem Plan

Szleme kapsamndaki Bali Eylem Plan, 2009da tamamlanacak ekilde, bir geici
alma grubu tanmlamaktadr. Bu grup ilk aamada 2008 yl ierisinde 4 defa
toplanacak ve sonular COP14-Polonyada gzden geirilecektir. Bali Eylem
Plannda;
- nsz metninde salm azaltm hedeflerinin aka yer almamas, ancak IPCC 4.
Deerlendirme Raporunun ilgili blmlerine dipnot olarak atfta bulunulmas
- almann erevesinin; (sera gaz salmlaryla) savam, (iklim deiikliine)
uyum, teknoloji ve finansman balklaryla belirlenmesi,
- Savamn hem tm gelimi lkeler hem de gelimekte olan lkeler tarafndan
ulusal koullar ve teknoloji transferi ve finansman leinde yrtleceinin
belirtilmesi
en nemli dikkat eken noktalar olarak deerlendirilmektedir (REC Trkiye, 2007).

Ek-I D lkelerin 1990 ylndan bu yana ilk defa sera gaz salmlarnn azaltlmas
(savam) ynnde bir adm atabileceklerini kabul etmeleri, hatta bu konuda istekli
olmalar ise iklim deiiklii mzakerelerinde bir devrim olarak nitelendirilmektedir.
zellikle srdrlebilir kalknma ile dk karbon ekonomisine geiin gelimekte
olan lkelerde ele ele ilerleyebileceinin kabul edilmesi, bundan sonra iklim deiiklii
alannda tm dnyada yrtlebilecek almalarda ok byk bir srama
yaratmasna yol amas beklenmektedir (REC Trkiye, 2007).

Bali Eylem Plan, ayn zamanda uluslararas iklim deiiklii mzakerelerindeki Ek-I
lkeleri ile Ek-D lkeler arasndaki kutuplamann da giderek zlmesi olarak
yorumlanmaktadr. Nitekim, Konferansn kapannn hemen ardndan Avrupa
Birliinin, Avrupa Birlii Komisyonu, AB Dnem Szcs Portekiz heyeti ve Avrupa
Parlamentosu Parlamanterlerinin ortaklaa gerekletirdikleri basn toplantsnda bu
konu net bir ekilde ifade edilmitir (REC Trkiye, 2007).

b) Kyoto Protokolu AWG Sreci

Kyoto Protokol AWG Sreci, Ek-I lkelerinin Protokolde Ek-Bde tanmlanan
ykmllklerinin 2012 sonrasnda nasl belirleneceini iermektedir. Sz konusu
mzakereler, Kyoto Protokolnn 3.9 Numaral maddesi uyarnca
gerekletirilmektedir. Bugne kadar 4 Oturumda gerekleen grmeler 2008 yl
ierisinde de Bali Eylem Plan grmeleri ile paralel ilerleyecek ve 2009da
tamamlanacaktr (REC Trkiye, 2007).

c) Kyoto Protokolu gzden geirme sreci

Kyoto Protokol Gzden Geirme Sreci ise, sadece Ek-B lkelerini deil, Protokole
taraf tm lkeleri hedeflemektedir. Sz konusu mzakereler, Kyoto Protokolnn 9
Numaral maddesi uyarnca gerekletirilmektedir. Madde uyarnca ilk gzden
geirme 2006 ylnda Nairobide gerekletirilen COP/MOP2 srasnda
tamamlanmtr. 2. Gzden Geirmenin de 2009 ylnda tamamlanmas
ngrlmektedir. Gelimekte olan lkeler gzden geirme srecinde Kyoto
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

341
Protokolnn uygulanmasnda karlalan sorunlarn almasn hedefleyerek Ek-I
lkelerinin ykmllklerinin yerine getirilmesini ve en azndan in, Hindistan,
Brezilya, Gney Afrika gibi hzla byyen ekonomilere sahip lkelerin; Kore,
Meksika ve Trkiye gibi, Kyoto Protokolunun Ek-Bsinde yer almayan OECD yesi
lkelerin; Malta ve G. Kbrs gibi Ek-B d olduu halde yeni AB yesi olan lkelerin -
daha fazla ykmllk almalarn salamay hedeflemektedir. Gelimi lkeler ise,
gelimekte olan lkelerde hzla artan salmlar dikkate alarak, ykmllk kapsamnn
geniletilmesi ve bylelikle kresel lekte etkin bir uygulamann hayata geirilmesini
hedeflemektedir (REC Trkiye, 2007).

d) Dier kararlar

Rusyann Ek-I D lkelerin gnll ykmllklerine ynelik nerisinin de hem KP
9. madde hem de Bali Eylem Plan srecinde ele alnmas kararlatrlmtr.
Yukarda yer alan aklamalar aslnda tm bu srelerin birbiriyle i ie getiini,
mzakerelerin ve sonularn en az 3 cephede verilecek etin arpmalarla elde
edilebileceini, dolaysyla baarnn sadece tek bir balk hedeflenerek deil, her 3
balkta elde edilecek toplam artlarn ya da eksilerin bilekesi olarak alglanmas
gereini ortaya koymaktadr (REC Trkiye, 2007).

Balide COP13 kapsamnda ondrt, COP/MOP3 kapsamnda da, AWG dahil olmak
zere onbir adet karar alnmtr. COP13 kapsamnda, Bali Eylem Plannn dnda,
teknoloji transferi konusunun hem SBSTA hem de SBI gndeminde ele alnmas,
lkelerin bu konuda ulusal odak noktas belirlemeleri, GEFin bu konuda bir alma
yrtmesi; ormanszlamann engellenmesinin sera gaz salmlarn azaltmada bir rol
oynadnn kabul edilerek SBSTAnn bu konuda 2012 sonrasna ynelik bir ileyi
hazrlamas; Eitim, retim ve Kamuoyu Bilinlendirme alanlarn tanmlayan 6.
Madde Yeni Delhi alma Programnn gelitirilerek 2012ye kadar uzatlmas; Ek-I
lkelerinin 5. Ulusal Bildirimlerini 1 Ocak 2010 tarihinde Sekretaryaya sunmalar
kabul edilmitir. COP/MOP3 kapsamnda, AWG ve 2. Gzden Geirme kararlar
dnda; Uyum Fonunun CDMden elde edilecek gelirle Kyoto Protokolne taraf
hassas gelimekte olan lkeler iin geerli olmas, Fonun ilk 3 ylnda GEF
tarafndan ynetilmesi ve zel bir Karar Kurulunun oluturulmas; CDM ve JI
projelerine ynelik olara baz iyiletirmelerin yaplmas kararlatrlmtr (REC
Trkiye, 2007).
6. Avrupa Birliinde klim Deiiklii Politikalar
Trkiyenin ABye tam yelik konusundaki ulusal hedefi gz nnde bulundurularak,
iklim deiiklii ve buna bal uluslar aras taahhtlerini yerine getirme konusunda
hem kendi iinde blgesel lekteki, hem de kresel lekteki AB politikalar ve
mevzuat, bu blmde ksaca gzden geirilmektedir.
AB evre politikalar 1973 ylndan bu yana uygulamaya konulan evre eylem
planlar ile belirlenmitir. 1987-1992 yllar arasndaki dnemi kapsayan 4. evre
Eylem Plan, dier evre konularnn yannda iklim deiiklii konusunun da yer
ald ilk evre eylem plan olmutur. Planda, fosil yaktlarn kullanlmasndan
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

342
kaynaklanan sera gazlarnn yaratt kresel snmaya ve iklim deiikliine ilikin
endieler dile getirilmi, gerekli nlemlerin ve alternatif enerji stratejilerinin
aratrlmas nemle vurgulanmtr. Bylece, BMin uluslararas lekte ilk nemli
adm atmasndan ksa bir sre nce, Avrupa Topluluu (AT) kendi iinde ilk adm
atmtr. Ayn zamanda, WMO, BM, IPCC tarafndan yrtlen almalarn da en
byk destekisi ve uygulamalarn ncs olmutur.
AB, liderlik grevini Kyoto Protokolne ilikin almalarda da srdrmtr. ABnin (o
tarihlerde ATnun) hem kendi bnyesinde kabul ettii Lksemburg Anlamas, hem
de DS kapsamnda, srasyla insan kaynakl CO
2
salmlarn ve sera gaz
salmlarn 2000 ylna kadar 1990 dzeylerinde tutma ykmll bulunmaktadr.
Kasm 1997de hazrlanan ve ABnin Kyoto Protokolu grmelerinde kulland
tutum belgesinde, sera gaznn (CO
2
, CH
4
ve N
2
O) 2010 ylna kadar 1990
dzeylerinin % 15 altna indirilmesinin teknik olarak yaplabilir ve ekonomik adan
stlenilebilir olduu yer almtr. Kyoto Protokolu mzakere sreci sonucunda Tablo
1den grlecei gibi, 20082012 yllar arasndaki ilk uygulama dneminde gelimi
lkelerin sera gazlar emisyonlarnda 1990 yllarna gre %5 azaltmay ngrmesine
karlk, Avrupa Birlii %8 azaltmay taahht etmitir
Bu hedef, AB btn iin geerli bir hedef olarak kabul edilmi, AB kendi iinde farkl
lkeler iin farkl hedefler belirlemitir (Bkz. Tablo 2). Bylece, ekonomileri gerei
sera gazlarn artracak baz ye lkelere karlk dier baz ye lkeler nemli
lde azaltm salayacaklar ve AB, bir btn olarak kabul edildiinde, %8 azaltm
hedefini tutturulabilecektir.






















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

343

Tablo 2: Ykmllklerin Paylalmas (Burden Sharing) Anlamasna Gre AB
lkelerinin Kyoto Protokol Kapsamndaki Ykmllkleri

lke Hedef (%)
1990 emisyonlar
CO2
Edeeri (Milyon
Ton)
Hedef 2008-2012
CO2
Edeeri (Milyon
Ton)
Almanya -21 1208 955
Avusturya -13 78 68
Belika -7 139 129
Birleik Krallk -12,5 790 691
Danimarka -21 72 57
Finlandiya 0 65 65
Fransa 0 546 546
Hollanda -6 217 204
rlanda 13 57 64
spanya 15 302 348
sve 4 66 68
talya -6,5 543 507
Lksemburg -28 14 10
Portekiz 27 69 87
Yunanistan 25 99 124
Toplam -8 4264 3922

2001 -2010 yllarn kapsayan Altnc evre Eylem Programnda (Environment: Our
Future, Our Choise) iklim deiiklii konusu daha hzl ve ilave aba gerektirecek
nemli alanlar arasnda yer alm olup; KP ykmllklerinin yerine getirilmesine
ynelik uygulamalar, ana sektrlerde sera gaz azaltm hedeflerinin belirlenmesi,
2005 ylnda emisyon ticaretinin yaplabilmesine ynelik planlarn tesis edilmesi
hedeflenmitir.
2000 yl Mart aynda, Avrupa Komisyonu tarafndan klim Deiikliine kar bir AB
eylem plan olan Avrupa klim Deiiklii Program (The European Climate Change
Programme - ECCP) oluturulmutur. EECP, Komisyon, ulusal uzmanlar, sanayi,
sivil toplum kurulular vb. paydalarn katld istiari bir sretir. ECCP
kapsamnda pek ok yeni politika ve nlem belirlenmitir. Bunlarn arasnda, 1 Ocak
2005 tarihinde balayan AB Emisyon Ticareti Sistemi (EU ETS) nemli bir yer
tutmaktadr.
2000-2004 yllar arasndaki dnemi kapsayan birinci ECCP srecinde 11 alma
grubu oluturulmutur. Her alma grubu tarafndan maliyet etkinlik baznda
emisyon azaltma potansiyeli ve seenekleri belirlenmitir. kincil faydalar dahil olmak
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

344
zere, dier politika alanlarndaki etkiler de dikkate alnmtr (rnein enerji arz ve
hava kalitesi asndan).
kinci ECCP dnemi ise Ekim 2005 tarihinde uygulamaya konulmutur. ABnin klim
politikasnn daha da gelitirilmesinin mzakere edilmesi ve hazrlanmas
amalanmaktadr. Birinci ECCPde olduu gibi, ikinci srete de havaclktan
kaynaklanan salmlar, karbon tutma ve depolama, iklim deiikliine uyum gibi
konularn ilave edildii alma gruplar oluturulmutur.
klim deiikliine uyum olduka karmak bir konudur. Olduka geni bir yelpazede
sektrleri, kurumlar, insanlar ilgilendirmektedir. Uyum politikalar ile ilgili olarak
karar vermek, risk deerlendirmesini ve fayda ve maliyet analizlerini iermektedir. Bu
nedenle uyum alma grubu en nemli gruplardan biridir.
AB iklim deiiklii konusunda stlendii liderlik grevine devam etmektedir. AB bu
almalarnn kapsamn Kyoto Protokolnn ilk uygulama dneminin sona erdii
2012 sonrasna ynelik olarak geniletmektedir. Avrupa Komisyonu tarafndan 2007
ylnda klim Deiikliine Kar AB Eylemi
19
yaynlanmtr. Komisyonun
analizleri, kresel snmada kritik bir seviye olan 2Clik artn almamas iin sera
gazlarnn 2020 ylnda sabitlenmesi ve 2050 ylnda 1990 yl seviyelerinin %50sine
kadar drlmesi gerektii sonucuna iaret etmektedir.
Avrupa Birlii tarafndan, bir yandan iklim deiikliine ynelik politikalar ve stratejiler
belirlenirken, dier taraftan, klim Deiiklii ereve Szlemesi ve Kyoto Protokol
karsndaki ykmllklerin yerine getirilmesine ynelik olarak birok hukuki
dzenleme hazrlanm ve yrrle konmutur. Bu dzenlemelerden en nemlileri
unlardr:
1/06/1989 tarihli ve Sera etkisi ve Topluluk konulu Konsey lke Karar (OJ C
183, 20.7.1989, p. 45).
24/06/1993 tarihli CO
2
ve dier sera gazlar iin Topluluun izleme
mekanizmalar ile ilgili Konsey Karar 93/389/EEC (OJ L 167, 9.7.1993, p.31
33).
Bu Konsey Karar bir ka kez revize edilmitir (1999, 2003 ve 2004
amendments)
13/12/ 1999 tarihli ve yeni otomobillerin pazarlanmasnda yakt ekonomisi ve
CO
2
salmlar konusunda tketici bilgilerinin mevcudiyeti hakknda Avrupa
Parlementosu ve Konsey Direktifi - 1999/94/EC (OJ L 12, 18.1.2000, p. 1623)
22/06/2000 tarihli Yeni otomobillerden kan ortalama spesifik CO
2

emisyonlarnn izlenmesi iin plan yaplmas hakknda Avrupa Parlementosu ve
Konsey karar - 1753/2000/EC (OJ L 202, 10.8.2000, p. 113)
13/10/2003 tarihli ve Topluluk iinde sera gaz tahsisatlar ticareti iin plan
yaplmas ve 96/61/EC Konsey Direktifinin Deitirilmesine dair Avrupa
Parlementosu ve Konsey Direktifi - 2003/87/EC (OJ L 275, 25.10.2003, p. 32

19
EU Against Climate Change - Leading Global Action to 2020 and Beyond, European Commission, 2007.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

345
46) 2004 ylnda revize edilmitir. Bu Direktif ksaca Emisyon Ticareti Direktifi
olarak anlmaktadr.
24/01/2004 tarihli ve 2003/87/EC sayl Direktife uygun olarak sera gazlarnn
izlenmesi ve raporlanmas iin rehber oluturulmasna dair Komisyon Karar
2004/156/EC (OJ L 59, 26.2.2004, p. 174).
10/02/2005 tarihli ve 280/2004/EC sayl Avrupa Parlamentosu ve Konsey
Kararnn uygulanmas ve Topluluk sera gazlar emisyonlarnn izlenmesi
mekanizmalar ve Kyoto Protokolnn uygulanmas dikkate alnarak kurallarn
belirlenmesi hakknda Komisyon Direktifi - 2005/166/EC (OJ L 55, 1.3.2005,
p.5791).
13/11/2006 tarihli ve 2003/87/EC sayl Direktife uygun olarak Kyoto Protokol
proje faaliyetleri iin Topluluk emisyon ticareti plan erevesinde sera gaz
emisyonlarnn hesaplanmasnda dublikasyonu nlemek konulu Komisyon
Karar - 2006/780/EC (OJ L 316, 16.11.2006, p. 1217.
14/12/2006 tarihli ve 2002/358/EC sayl Konsey Kararna uygun olarak Kyoto
Protokol erevesinde Topluluun ve her ye lkenin kendisine tahsis edilen
emisyon seviyelerinin belirlenmesi hakknda Komisyon Karar - 2006/944/EC
(OJ L 358, 16.12.2006, p. 8789).
18/07/2007 tarihli ve 2003/87/EC sayl Direktife uygun olarak, sera gaz
emisyonlarnn izlenmesi ve raporlanmas iin rehber oluturulmas hakknda
Komisyon Karar - 2007/589/EC (OJ L 229, 31.8.2007, p. 185).
Yukarda belirtilen direktiflerden en nemlisi, emisyon ticareti ile ilgili 2003/87/EC
sayl Direktiftir. Direktif,

Her ye iin yllk sera gaz emisyon tahsisatlarnn belirlenmesine ve bu
tahsisatlarn sektr ve tesis baznda paylatrlmasna ve ticaretinin
yaplmasna;
Direktif kapsamnda bulunan faaliyetleri yrtenlerin sera gaz emisyon
permisi almasna ve sera gaz emisyonlarn izleyerek raporlamasna,
Salm tahsislerinin almas ve satn alnarak karlanamamas halinde para
cezas uygulanmasna,
ynelik hususlar iermektedir. Enerji, demir elik, imento, seramik, cam, ta
sanayi ve kat- karton retimleri ve rafineriler Direktif kapsamnda yer
almaktadr.

te yandan, iklim deiiklii sorunu ile en yakndan ilintili sektrler olan enerji ve
ulatrma sektrlerine ilikin politika dokmanlar, iklim deiiklii konusunu ana
eksenlerden biri olarak almaktadr. Bu konuda yaynlanan politika dokmanlar
aada sralanmaktadr:

Srdrlebilir, Rekabeti ve Gvenli Enerji iin Avrupa Stratejisi balkl Yeil


Dokman
20
, 2006
21

20
Commission Green Paper of 8 March 2006: "A European strategy for sustainable, competitive and secure
energy" [COM(2006) 105 final - not published in the Official Journal]
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

346
Enerji Verimlilii iin Eylem Plan (2007-12)
22
, 2006
Yenilenebilir Enerji Yol Haritas, 2006
23

Biyoktle Eylem Plan
24

Biyoyaktlar iin AB Stratejisi
25

Fosil yaktlardan srdrlebilir elektrik enerjisi retimi: 2020den sonra
kmrden sfra yakn salmn hedeflenmesi
26
, 2007.
2010 iin Avrupa Ulatrma Politikas: Karar Zaman balkl Beyaz Dokman,
2001
27
.

ABnin ncl erevesinde, Avrupa Komisyonu tarafndan 2007 yl Eyll
aynda yaynlanan klim Deiiklii ile Savam konusundaki dokmanda
28
AB
liderleri kararlar yer almakta olup, bu kararlar aada zetlenmektedir:
Enerji verimliliini artrarak, 2020 projeksiyonlarna kyasla, enerji tketiminde
%20 tasarruf salanmas;
2020 ylna kadar yenilenebilir enerji kaynaklarnn enerji tketimindeki paynn
%20ye karlmas;
2020 ylna kadar toplam benzin ve dizelde biyoyaktlarn paynn en az %10a
karlmas;
2020 ylna kadar emisyon azaltan, karbon tutma ve depolama da dahil, dk
veya sfr emisyonlu teknolojilerin gelitirilmesi;
Avrupa apnda daha rekabeti elektrik ve gaz piyasalar ynnde, AB enerji
piyasalarnn daha iyi entegrasyonu;
AB enerji politikasnn dier politikalarla daha iyi entegrasyonu;
Uluslararas ibirliinin artrlmas

AB, iklim deiiklii konusundaki abalarn ve ncln BMDSnin Endonezya -
Balide yaplan 13. Taraflar Konferansnda (COP13) da srdrmtr. IPCC
tarafndan yaynlanan 4. Deerlendirme Raporu paralelinde AB, dnyann
scaklnn 2C ykselmesinin nne gemek iin 2020 ylna kadar sera gazlarnn
%25-40 azaltlmas fikrinin savunucusu olarak, iklim deiikliinin yeryzn
deitirmesine engel olmak iin acilen eyleme gemek gerektiinin zerinde nemle

21
Avrupann ekonomisini, ok yksek enerji verimliliine sahip ve dk CO
2
salml enerjiye dayanan bir
yapya dntrmek iin yeni bir sanayi devrimine nclk etmesini ngrmektedir.
22
Communication from the Commission of 19 October 2006 entitled: Action Plan for Energy Efficiency:
Realising the Potential [COM(2006) 545 - Not published in the Official Journal].
23
Commission Communication of 10 January 2007: "Renewable Energy Road Map. Renewable energies in the
21st century: building a more sustainable future" [COM(2006) 848 final - Not published in the Official Journal].
24
Communication from the Commission of 7 December 2005 - Biomass Action Plan [COM(2005) 628 final -
Official Journal C 49 of 28.02.2005]
25
Commission Communication of 8 February 2006 entitled "An EU Strategy for Biofuels" [COM(2006) 34 final
- Official Journal C 67 of 18 March 2006].
26 Commission Communication of 10 January 2007 "Sustainable power generation from fossil fuels: aiming for
near-zero emissions from coal after 2020" [COM(2006) 843 final - Not published in the Official Journal].
27
White Paper submitted by the Commission on 12 September 2001: "European transport policy for 2010: time
to decide" [COM(2001) 370 final - Not published in the Official Journal].
28
Communication from the Commission, of 10 January 2007, entitled: "Limiting Global Climate Change to 2
degrees Celsius - The way ahead for 2020 and beyond" [COM(2007) 2 final - Not published in the Official
Journal]
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

347
durmu ve endstrilemi lkeler iin spesifik emisyon azaltma hedeflerinin olmas
gerektii konusunda bir kampanya yrtmtr. Ancak, ne yazk ki bunda baarl
olamamtr.

7. Trkiyenin durumu

1990l yllarn banda DSnin hazrlk srecinde Trkiye, Szlemenin eklerinin
mzakereleri srasnda, gelimilik kstas olarak OECD yeliinin esas alnmasna
itiraz edemediinden, bir OECD lkesi olarak DSnin hem Ek-I hem de Ek-IIsinde
yer almtr. Ancak bu durum, Trkiyenin sanayileme dzeyi ile badamadndan;
Szleme imzaya aldktan sonra, sanayi devrimini yaam lkelerle ayn
sorumluluklar paylamasnn adil olmad savyla, Eklerden karlma abasna
girimitir. Trkiye, DSyi imzalayp taraf olmad iin 1992 ile 2001 yllar arasnda
Szlemeye taraf lkeler konferanslarna gzlemci sfatyla katlabilmi; DSnin
Eklerinden karlma talebini ancak Pakistan, Azerbaycan gibi Szlemeye taraf
lkeler araclyla gndeme getirebilmitir. Trkiyenin, Ek-II listesinden karlmas
ve lkenin zel koullar dikkate alnarak Ek-I listesinde kalmas konusundaki
nerisi, nihayet 2001 ylndaki 7. Taraflar Konferansnda 26/CP7 sayl kararla kabul
edilmitir. Bylece Trkiye, 24 Mays 2004 tarihinde BM klim Deiiklii ereve
Szlemesine taraf olmutur. Ancak Trkiye halen, ABD ile birlikte Kyoto
Protokoluna henuz taraf olmayan iki Ek-I lkesinden biridir. Kyoto Protokolu 1997
ylnda 3. Taraflar Toplantsnda mzakere edilirken, Trkiye henuz DSne taraf
olmadndan, Protokolun Ek-Bsinde yer almamaktadr. Dier bir deyile, Kyoto
Protokoluna taraf olsa bile 2008-2012 tarihleri arasnda sera gaz azaltmlar
konusunda saysal bir hedefe ulama ykmll bulunmamaktadr. Trkiye halen
DSye taraf bir lke olduu iin her yl yaplan taraflar konferansna (COP) ve
yardmc organlarn toplantlarna ve mzakerelerine dier taraf lkelerle eit
artlarda katlabilmekte; fakat Kyoto Protokolune taraf olmad iin, Protokole taraf
lkelerin toplantlarna (MOP) gzlemci statsnde katlabilmekte; mzakerelere
mdahil olamamaktadr.
Yukardaki bilgiler nda Trkiyenin bugn iinde bulunduu durum
incelendiinde, halen baz avantajlara sahip olduu grlecektir: Bali Eylem Plannn
hemen hemen tamamen Szleme kapsamnda ele alnm olmas, Trkiye
asndan en nemli avantajlardan birisi olarak ne kmaktadr. nk Trkiye,
Szlemeye taraf olan bir lke olarak her trl grmeye bamsz ya da ittifak
kuraca gruplarla beraber katlma hakkna, alnacak kararlara yn verme ve
alternatif neriler gtrme ansna, kararlar kabul ya da reddetme seeneine
sahiptir. Bali Eylem Plannda sera gaz salmlarnn azaltlmas gelimi lkeler iin
1.b.i maddesinde, gelimekte olan lkeler iin ise 1.b.ii maddesinde tanmlanmtr.
DS kapsamndaki Ek-II listesi, gelimi lkeleri tanmlamakta; Ek-I listesinde ise
gelimi lkeler yannda dier lkeler de yer almaktadr. Balide alnan kararda,
Szleme kapsamndaki EK-I / Ek-I D lke ayrm yerine Szleme kapsamnda
bile hala net olarak tanmlanmam olan gelimi/gelimekte olan lke kavramna
yer verilmesi; Kyoto Protokol ile ilgili hibir referansta bulunulmamas; sadece Kyoto
Protokolnn uygulanmasndan elde edilecek deneyimlerin zerine ina edileceinin
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

348
belirtilmesi; Bali Eylem Plannn, en azndan 2008 yl sonuna kadar esas olarak
Szleme ekseninde ilerleyeceinin anlalmas; Trkiyenin avantajna bir durumdur.
Ayrca 1.b.i maddesi ulusal koullara dikkat ekmektedir. te yandan, Trkiyenin
halen Kyoto Protokolnde Ek-B D lke olmas, Kyoto Protokolne katlmasnn
ardndan ise kendisi talep etmedii srece Ek-Bye dahil edilmesinin mmkn
olmamas da, Trkiyenin Kyoto Protokol srelerindeki konumunu desteklemektedir
(REC Trkiye, 2007a). Gerek bu belirsizlikler, gerek Trkiyenin 2001 ylnda
gerekleen 7. Taraflar Konferansnda aldrd 26/CP7 numaral karar, eer
nmzdeki 1-2 yl ierisinde, ok iyi mzakere edilirse, Trkiyenin 2012 sonrasnda
Bali Eylem Plan kapsamnda sorumluluklar ile orantl, haka bir ykmllk
stlenebilmesi iin bir frsat salamaktadr. Trkiye bu frsat, kendisi gibi OECD
yesi olan ama AB yesi olmayan ve Ek-Bde yer almayan Gney Kore ve Meksika
bata olmak zere, hzla byyen lkelerle birlikte bir grup oluturarak, yeni ve farkl
ykmllkler stlenmek konusunu mzakere etmek yolunda kullanabilir.

Bununla birlikte, Trkiyenin halen iinde bulunduu durumda baz dezavantajl
hususlar kaydedilebilir (Alpan Atamer, 2007):

ABye ye olmaya aday, OECD lkesi, DSnin Ek-Iinde yer alan ve Ek-I lkeleri
arasnda 1990 ile 2005 yllar arasnda sera gaz salmlar en hzla artan lke
(UNFCCC, 2007) konumunda bulunan Trkiyenin her trl ykmllkten muaf
tutulmas ne gerekidir ne de kresel adalet asndan olas gzkmemektedir. Bali
Toplantsnda Avustralya Kyoto Protokoluna taraf olacan aklam ve derhal
gereken prosedrleri balatmtr. 2009 yl sonunda yaplacak bakanlk
seimlerinden sonra ABDnin Kyoto Protokoluna taraf olma olasl yksektir. Bu iki
lkenin de Kyoto Protokoluna taraf olmasndan sonra DSnin Ek-Iinde olup da
Kyoto Protokoluna taraf olmayan tek lke Trkiye kalacandan prestij kaybetmesi ve
zerindeki politik basklarn artmas uzak bir olaslk deildir.

Trkiye, halen Koyoto Prokoluna taraf olmad iin 2012 sonrasna ilikin Protokol
eksenindeki mzakerelere katlamamaktadr. Bali Eylem Plan ekseni ile Kyoto
Protokol ekseninin 2009 ylnda birlemesi halinde, Kyoto Protokolnn 2012
sonrasna ynelik ekillendirilmesi srecinin dnda kalaca iin, kendisini de
ilgilendirebilecek kararlara mdahale edememesi, ileride istemedii ykmllkler
stlenmesine; bunun sonucunda da ekonomisinde daralmaya ve isizliin artmasna
yol aabilir. Ayn cmleden olarak, Balide dikkate alnan Rusyann nerisi kabul
edilirse, bir lkenin Kyoto Protokolunun Ek-Bsine dahil edilmesi kolaylaabilir; bu
durum da Trkiyenin Ek-B dnda kalmasn gletirebilir; yani dier sanayilemi
lkelere benzer sklkta ykmllkler stlenmesine yol aabilir. Halen tartlmakta
olan uluslar aras ticarette karbon salmlar ile ilgili yaptrmlar karara balanrsa,
Trkiyenin Kyoto Protokoluna taraf olmamas, d ticaretinde engeller yaratabilir. Bu
arada, Kyoto Protokolu ekseninde ekillendirilebilecek Uyum Fonundan yararlanma
ansn karabilir.

Dier taraftan, Trkiyenin Kyoto Protokoluna taraf olmamas; AB ile yelik
mzakerelerinde nemli bir engel tekil edecektir.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

349
Trkiyenin, yukarda saylan dezavantajl durumlar aabilmesi iin aada saylan
bakmlardan kapasitesini gelitirmesine ihtiyac olduu anlalmaktadr (Alpan
Atamer, 2007):

Trkiyenin, iklim deiiklii konusunda kresel, blgesel, ulusal boyutta
politika analizleri yapma kapasitesi bulunmadndan, mzakerelerde
sorunlarn tanmlanmasnda aktif rol alamad gibi; zm iin seenekler de
ortaya koyamamaktadr. Sadece, dier gl lke veya lke gruplarnn ortaya
att sorunlar ve bunlar iin gelitirdii zm nerilerini izleyip; ulusal
karlar dorultusunda kabaca deerlendirmeye alp, mzakerelerde
tepkilerini iletmek eklinde pasif bir yol izlemektedir. Mzakere toplantlarna
giden heyetlerde teknik ve siyasi uzmanlardan ziyade kamu brokratlar yer
aldndan; onlar da ayrntl bilgiler ile donatlm olmadndan,
mzakerelerde baarl olma anslar olduka dktr. Sivil Toplum
Kurulularnn, akademik evrelerin, yerel ynetimlerin, sera gazlarnn
azaltlmas ve iklim deiikliine uyum konusundaki aratrma, politika
gelitirme ve uygulama almalar, dier lkelere kyasla ok snrl sayda ve
kapsamda olduu da bir baka gerektir. Bu nedenle, klim Deiiklii
Koordinasyon Kurulunun karar destek mekanizmalar, bilimsel almalarla,
politika almalarn btnletirecek bir kurumsal yap oluturularak;
glendirilmelidir.

2012 sonrasnda Trkiyenin stlenebilecei ykmllk seenekleri ve
bunlara ilikin eitli senaryolara gre fayda-maliyet analizleri
bulunmamaktadr. Trkiyenin kresel iklim deiikliine ilikin
sorumluluklaryla orantl, haka bir ykmllk stlenmesi iin hangi baz yla
gre bir ykmll mzakere etmeyi tercih edecei; krmz izgilerinin
nerelerde olduu konusunda ayrntl analitik (ekonomik ve sosyal) almalar
bulunmamakta; ya da yaplan almalar btn bu sorular cevaplamak
asndan yetersiz kalmaktadr. Trkiyede evre politikalarnn uygulanmasna
ynelik ekonomik aralar bulunmad gibi, bu aralar tasarlamann,
uygulamann hangi kuruluun grevi olduu da mevzuatta ok ak olarak
belirtilmemitir. Trkiye acilen, farkl senaryolara gre enerji younluunu
azaltmasnn fayda-maliyet analizini tamamlamaldr. 2012 ylndan sonras
iin mzakere stratejisini oluturmasnda belirleyici olabilecek Kyoto Protokolu
esneklik mekanizmalarna dair yaplabilirlik ettleri bir an nce hazrlamaldr.
Trkiyenin sera gaz salmlarn azaltabilmesine ynelik teknoloji ihtiya
analizi yaplmaldr.

Trkiye, 2012 sonrasna ynelik olarak, enerjide da bamll ve
ekonominin enerji/karbon younluunu azaltacak ekilde, enerji verimliliinin,
yenilenebilir enerji kaynaklarnn, toplu tamacln ve temiz kmr
teknolojilerinin kullanmn arttracak srdrlebilir kalknma politikalarn ve
sektrel younluk hedeflerini belirleyebilecei bir enerji stratejisi hazrlayabilir
(REC Trkiye, 2007a).


TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

350

Kaynaklar:

Alpan Atamer, S, (2007): Trkiye Kyoto Protokolunu mzalamal m? Nasl?,
http://www.iklimlerdegisiyor.info/turkce/downloads/7/0/Trkiye%20Kyoto%20Protokol
unu%20imzalamali%20mi.doc.

Barret, S, (2005): Environment &statecraft: the strategy of environmental treaty
making Oxford: Oxford University Press.

Stavis
STERN (2007): Stern Review on the economics of climate change, Cambridge
University Press, 2007, Cambridge.

REC Trkiye (2007): COP13 Gncesi,
http://www.rec.org.tr//files/iklim/COP13/RECTR_COP13_Guncesi_2.pdf

REC Trkiye (2007a): REC Trkiye 28 Aralk 2007 tarihli Basn Duyurusu.

UNFCCC (2007): BM DS Yrtme Yardmc Organ (SBI)nn 24 Ekim 2007
tarihinde yaynlanan FCCC/SBI/2007/30 sayl belgesi


























TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

351

KRESEL ISINMA VE KLM DEKLNE GLOBAL BR NLEM:
KARBON DOKST VERGS

Aye Uyduranolu-ktem



zet:
nsan aktiviteleri sonucunda atmosferde salmlar srekli artan sera gazlar kresel
snmaya neden olmaktadr. Kresel snmaya bal olarak iklim deiikliinin ortaya
kmas beklenmektedir. klim deiiklii bir ekilde dnya zerinde yaayan btn
canllar etkileyecektir ve global bir sorun olduundan dolay bu problemi nlemek iin
alnacak tedbirlerin uluslararas ibirlii gerektirdii bilinmektedir. Alnabilecek en
etkili nlem ise kresel snmaya yol aan sera gazlar salmlarnn kontrol altna
alnarak, azaltlmasdr. Bunu yapmann yollarndan biri de hem retim hem tketim
aktivitelerinin daha az ya da hi sera gaz salmna yol aacak ekilde
dzenlenmesidir. Sera gazlar salmlar iinde, sahip olduu arlk nedeni ile en ok
tartlan karbon dioksit salmdr. Karbon ieren enerji trlerine konulacak karbon
dioksit vergisi daha az ya da hi karbon iermeyen enerji trlerine doru bir talep
kaymas yaratacaktr. Verginin uluslararas dzeyde olmas ise uluslararas rekabete
zarar vermeyecek ve literatrde beleci (free rider) olarak bilinen problemin nne
geecektir.
Anahtar Kelimeler: Kresel snma, iklim deiiklii, sera gazlar, CO
2
gaz, CO
2

vergisi.












Do.Dr. stanbul Bilgi niversitesi Ekonomi Blm nn Caddesi No: 28 Kutepe stanbul.
e-mail: ayseu@bilgi.edu.tr
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

352

1- Giri
Kresel snma ve iklim deiiklii oluturduklar tehdit nedeniyle en ok tartlan ve
dikkat eken evre sorunlarndan biri haline gelmitir. Bu soruna yol aan sera
gazlarnn, zellikle karbon dioksit (CO
2
) gaz salmnn kontrol altna alnmas sorunu
nlemekte etkin olabilecek en nemli tedbir olarak grlmektedir. CO
2
gaz salm ile
mcadele etmek, salma yol aan ekonomik aktivitelerde kkl bir deiiklii gerekli
klmaktadr. Byle bir deiiklii salamann yollarndan biri de hkmet tarafndan
uygulanacak politikalarda yatmaktadr. Son yllarda en ok tartlan,
uygulanabilirliinin kamuoyu tarafndan kabul grp grmeyecei konuulan politika
aralarndan biri CO
2
vergisidir. Bu almann amac CO
2
vergisini incelemektir.
kinci Blmde kresel snma ve iklim deiiklii konusunda bilgi verilecektir.
nc Blm CO
2
vergisi nedir ve nasl uygulanabilir sorularna cevap verecektir.
Drdnc Blm ise sonu ksmna ayrlmtr.
2- Kresel Isnma ve klim Deiiklii
nsan aktivitilerine bal olarak atmosferde salmlar srekli artan sera gazlar kresel
snmann en nemli nedeni olarak gsterilmektedir.
29
Bu gazlarn sera gazlar olarak
adlandrlmasnn nedeni, atmosfer zerinde bir tabaka oluturarak yeryznde sera
etkisi yaratmalardr. Sera etkisi de kresel snma olarak bilinen global evre
sorununa yol amaktadr. Sera gazlarnn nasl sera etkisi yaratt Kadolu (2007)
tarafndan bilimsel olarak ayrntl bir ekilde aklanmtr. Kresel snmann en
belirgin etkisi iklim deiiklii olacaktr. klim deiikliinin muhtemel sonular ise
ykselen deniz suyu seviyesi, kimi blgelerde kuraklk, kimi blgelerde ise sel
felaketlerinin grlmesi olarak zetlenebilir.
CO
2
gaz, sera gazlar iinde sahip olduu pay ile en ok dikkat eken ve tartlan bir
gazdr. Sera gazlar salmnn yzde 50sini CO
2
salm oluturmaktadr. nsan
aktivitelerine bal olarak oluan CO
2
salm endstri devriminden gnmze kadar
hzl bir ykseli gstermitir ve bunun sonucunda 1850lerden itibaren yeryznn
ortalama scakl 0.76
0
C artmtr. Ne yazk ki, kat fosil yaktlardan oluan
konvansiyonel enerji trlerinin ulam gibi youn olarak kullanld sektrlerde CO
2

salm artmaya devam edecektir. Fosil yaktlarn kullanm CO
2
salmnn yzde
80inden sorumludur ve kalan yzde 20 ise tropik orman yangnlarndan
kaynaklanmaktadr (Pearce, 1995). nlem alnmamas halinde ise bu yzylda
yeryz scaklnn 1.8 ila 4.0
0
C daha artmasnn muhtemel olduu belirtilmektedir
(ec.europa.eu/environment/climate/home_en_htm). Kresel snma ve bunun
sonucunda grlecek olan iklim deiiklii, sorunun doas gerei uluslararas bir
ibirliini gerekli klmaktadr.





29
Sera gazlarnn belli ballar karbon dioksit, metan, nitrik oksit, ozon ve kloroflorokarbondur.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

353
3- Karbon Dioksit Vergisi ve Uygulamalar
Kresel snmaya kar alnacak tedbirler, u anda var olan retim ve tketim
aktivitelerinde yaplacak bir deiiklii gerekli klmaktadr. Kresel snma ve buna
bal olarak ortaya kmas beklenen iklim deiiklii global bir evre sorunudur ve
evre sorunlar iktisat literatrnde negatif dsallk olarak tanmlanmaktadr. Bu
soruna ilk dikkat eken ngiliz iktisat Arthur C. Pigoudur. Pigou (1920) nl kitab
Refah Ekonomisinde dsallklar piyasa baarszl olarak nitelendirmi ve byle
durumlarda sorunun ancak devlet mdahalesi ile zmleneceini savunmutur.
30

Daha sonra Pigou tarafndan ortaya atlan dnce iktisat literatrnde bir ok
aratrmay da beraberinde getirmi ve dsallk probleminin zmnde
kullanlabilecek politik ve mali aralar incelenmitir. EEA (1996: 2000) ve OECD
(1997: 2001: 2006) tarafndan hazrlanan raporlar bu almalardan sadece bir ka
tanesidir. Mali aralar iinde son yllarda n plana kanlar arasnda evre vergileri
yer almaktadr. evre vergileri uygulamada gzde bir politika arac haline gelmesine
ramen aslnda evre sorunlarna kar alnabilecek yeni bir nlem deildir. Yllar
nce Pigou tarafndan dsallklar sorunu irdelenirken, sz konusu sorunun
zmnde kullanlabilecek etkin bir ara olarak vergiler savunulmutur. Bu nedenle
evre vergilerinin znde Pigou vergisinin yattn syleyebiliriz. evre vergilerinin
amac nc kiiler zerine yklenen dsal maliyeti, vergi aracl ile fiyata
yanstarak dsal maliyete neden olan kiileri bu maliyete katlanmay zorlamaktr.
CO
2
vergisinin amac, daha ok CO
2
salmna yol aan enerji trlerinden daha az ya
da hi CO
2
salmna yol aan enerji trlerine doru talepte bir kayma yaratmaktr.
Herber ve Raga (1995), CO
2
vergisinin hem OECD tarafndan 1975 ylnda ileriye
srlen kirleten der ilkesini (polluter pays principle) salamakta bir ara olduunu
hem de tipik bir Pigou vergisi rnei olduunu savunmutur. Bu verginin amac hi bir
ekilde bteye gelir yaratmak deildir. OECD (1997) evre vergilerini ya da yeil
vergileri tanmlarken, bu kaygy gz nnde tutmu ve vergilerin amacnn tketici
ve/veya retici tercihlerinde evre lehine deiiklik yaparak evreyi korumak olduu
belirtmitir. ngilizcede double dividend olarak bilinen argmana gre, herhangi bir
evre vergisinde olduu gibi, CO
2
vergisinin de getirisi aslnda iki trl olabilir. lk
getirisi, fiyat mekanizmas ile retici ve tketicilerin kararlarnda evre lehine bir
deiiklik yaratmaktr. kincisi ise, daha nce vergilendirilmemi bir alann
vergilendirilmesi ile bteye salanan ek gelirin, ekonomiye dorudan etkisi olan gelir
ya da kurumlar vergisi gibi dolaysz vergilerin indirilmesi iin kullanlmasdr. CO
2
vergisi ayn zamanda ear-marked tax olarak dzenlenir ise kamuoyundan gelen
tepkiler en aza indirilebilir. Yani bu vergiden elde edilecek haslat nceden belirlenen
bir amaca ynelik olarak kullanlmaldr. Genelde bu tr vergilerden elde edilen
haslatn evreyi korumak iin alnan nlemlere finansman kolayl salamakta

30
Negatif dsalln bir tr piyasa baarszl saylmasnn nedeni retici ve/veya tketicilerin yapm olduklar ekonomik
aktivitelerin maliyetlerin tamamna katlanmayp, bir ksmn nc kiilere yanstmas ve bu maliyetlerden nc kiilerin
olumsuz etkilenmesidir. Dsallklara yol aan olgu okyanus, atmosfer ve nehirler gibi baz mallarn ortak olmas ve dier
mallar gibi kullanm bedellerinin tamamnn fiyat mekanizmasna yanstlamamasdr. En tipik rnek olarak sigara verilebilir.
Sigara ien kii sadece kendi saln tehlikeye atmaz ayn zamanda evresinde bulunan ve sigara imeyen kiilerin de
saln tehdit eder. Sigara imeyen kiilerin bu nedenle olas salk problemleri iin yapacaklar harcamalar sigara ien kii
tarafndan, sigara imeyenlere yanstlan maliyet olarak tanmlanr ve bu maliyet sigarann fiyat iinde yer almad iin
dsal maliyet olarak adlandrlr. Devlet mdahale edip bir takm zorlamalar ile sigara ien kiinin bu maliyeti dikkate
almasn salamaz ise durum bu ekilde devam edecektir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

354
kullanlmas, vergiyi hakl klacak ve vergi uygulamasnn baarl olmasna yol
aacaktr.
CO
2
salmn kontrol altna almak ynnde ilk uluslararas aba Avrupa Birliinden
gelmitir. Avrupa Birliinin iklim deiiklii politikasnda CO
2
salm ile mcadele
etmek nemli bir yere sahiptir. Ekim 1990da Avrupa Birliine ye lkelerin enerji ve
evre bakanlar toplanm ve kendi CO
2
salmlarn 2000 ylna kadar 1990 ylndaki
seviyesinde stabilize etme karar almlardr. Bu hedefe ulamak iin CO
2
/enerji
vergisi olarak adlandrlan vergi nerilmi ve bu verginin Avrupa Birlii genelinde 1
Ocak 1993 itibariyle uygulanaca, Avrupa Birlii Komisyonu tarafndan aklanmtr.
Sz edilen verginin amac, tahmin edilecei gibi talebi daha yksek karbon ieren
enerji trlerinden daha az karbon ieren enerji trlerine kaydrmakt. Vergi
uygulamasnn gereklemesi ile birlikte kmr, fuel-oil, doal gaz, benzin ve motorin
fiyatlarnda bir artma olaca ve fiyat artlarnn bu enerji trlerinin ne kadar karbon
ierdiine gre deiecei aktr. Bu enerji trleri elektrik retiminden, ulama kadar
ok geni bir alanda kullanlmaktadr. Dolaysyla sz edilen vergi uygulamasna
bal olarak oluacak fiyat art, bu enerjilerin kullanld btn sektrleri
etkileyecektir. Pearson ve Smith (1990) tarafndan, 1988 ylnda gerekleen enerji
kullanmlar esas alnarak, Avrupa Birliine ye lkelerde CO
2
/enerji vergisinin
uygulamaya konulmasndan sonra, bu vergiden elde edilecek gelirin ne kadar olaca
hesaplanmtr. Maalesef vergi uygulamas baz ye lkelerden gelen itirazlar zerine
gerekletirilememi ve neri geri ekilmitir.
sve CO
2
vergisini koyan ilk lkedir. 1 Ocak 1991de petrol, kmr, doalgaz ve i
hatlarda hizmet veren havaclk sektr tarafndan kullanlan enerjiyi kapsayacak
ekilde uygulanmaktadr. Madencilik, imalat ve kat endstrisi gibi youn olarak
enerji kullanan sektrler uluslararas rekabete zarar vermemek iin vergiden muaf
tutulmulardr. Finlandiya, Norve, Hollanda ve Danimarka CO
2
vergisini uygulayan
dier lkelerdir. CO
2
vergisi bu lkelerde tketilen enerji trne bal olarak, kg, litre,
m
3
gibi nite bana konmaktadr ve bu nedenle spesifik bir vergi gibi alglanmas
gerekmektedir. CO
2
vergisi, Avrupa Birlii Komisyonunun teklif ettii gibi, CO
2
salmndan ziyade enerji trlerinin ne kadar karbon ierdiine baklarak
konmaktadr.
31
Daha ok karbon ieren enerji trleri, daha fazla vergilendirilmektedir.
Belirtilmesi gereken nemli nokta, endstride kullanlan enerji iin denen CO
2

vergisinin firmalar tarafndan gider olarak gsterilip, gelirden dlmesine izin
verilmemesidir.
evre vergilerin bir rnei olan CO
2
vergisi iki amaca hizmet edebilir:
1- Bu vergiler var olan kirlilik ile mcadele etmek ve gelecekte oluacak kirliliin
nlenmesi iin alnacak tedbirlerin finansmannda kullanlmak zere fon olumasna
yardmc olacaktr.
2- OECD (1997) tarafndan yaplan evre vergilerinin tanm gerei, evreye zarar
veren aktivitelerin evre lehine deimesine yol aacaktr.


31
Dier taraftan Avrupa Birliine ye lkelerdeki genel eilim, araba vergilerini CO
2
salmlarn gz nne alarak
dzenlemektir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

355
Her ne kadar CO
2
vergisinin, CO
2
salm ile mcadele etmekte etkin bir mali ara
olabilecei savunulsa da dier taraftan CO
2
vergisi ile ilgili endieler mevcuttur.
Hereyden nce CO
2
vergisi hane halklarn da kapsayaca iin regresif bir yapya
sahiptir. nk hane halklar tarafndan evlerde kullanlan enerji iin yaplan
harcamalar hane halklarnn gelir dzeyi arttka nispi olarak azalmaktadr. Bu
nedenle domestik amal kullanlan enerji zerindeki CO
2
vergisi dk gelirliler
zerinde daha fazla bir yk oluturacaktr. Verginin regresif yapsn hafifletebilmek
iin yaplmas gereken ey, hane halklar tarafndan kullanlan enerji belli bir miktarn
zerine ktnda etkisini daha fazla hissettirecek ekilde yaplandrlmasdr.
Verginin ekonomiye zarar vermemek koulu ile hane halklarndan daha ok sanayiyi
hedef almas da nemlidir. Byle bir politikann iki nemli nedeni var:
1-Yukarda da belirtildii gibi enerji vergileri regresif bir yapya sahiptir. Yani dk
gelirli hane halk zerindeki olumsuz etkisi daha fazladr.
2-Byk sanayiler finansman asndan alternatif enerji trlerinin yaratlmas ve
gelitirilmesi iin kaynak ayrabilirler.
Dier nemli bir konu da verginin nasl uygulanacadr. Avrupa Birlii tarafndan
nerilen vergi elektrik santrallerini, hane halklarn ve ulam sektrn
kapsamaktadr. Verginin var olan enerji vergileri
32
yerine deil, onlara ilave olarak
konmas ok nemlidir. nk varolan vergilerin yk Avrupa Birlii tarafndan
tavsiye edilen CO
2
vergisinin yknden daha fazladr. Byle bir verginin varolan dier
vergilerin yerine konmas tketiciye yansyan fiyatta de yol aacak, bu da daha
ok enerji kullanmn tevik edecektir. Bylece verginin konmas ile arzu edilen
sonuca ters bir durum ortaya kacaktr. Ayrca verginin istenen amaca hizmet etmesi
iin vergi mkelleflerine bir adaptasyon sreci tannmaldr. Avrupa Birlii tarafndan
tavsiye edilen CO
2
vergisi miktarnn, uygulamann ilk ylnda dk tutulmas ve yllar
itibari ile arttrlmas savunulmutur. Bunun nedeni bylece zellikle sanayi kesimine
yeni enerji trlerini denemek iin bir sre verilmesidir. Yaplan elastikiyet analizleri
ksa dnemde talebin vergiyi de ieren fiyat deiikliine inelastik bir tepki
gsterirken, uzun dnemde daha elastik bir yap sergilediini gstermitir.
33
Ayn
zamanda CO
2
vergisi uygulayan bir lkenin de enerji politikalarnda radikal
deiiklikler yapmas beklenecektir. Son olarak CO
2
vergisini uygulayan lkelerin
ekonomilerinin zarar grmemesi iin verginin global boyutta uygulanyor olmas
gerekmektedir.







32
Avrupa Birliine ye lkeler ile Trkiyede enerji nerede kullanldna bal olarak miktar zerine konulan spesifik
vergiye ve/veya KDVye tabidir. Mesela ulatrma sektrnde kullanlan enerji bu iki tr vergiye de tabidir.
33
Daha fazla bilgi iin baknz Goodwin (1992).
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

356
4- Sonu

Kresel snmaya neden olan sera gazlarndan en ok tartlan ve dikkat ekeni
CO
2
gazdr. CO
2
salmnn kontrol altna alnmas iin savulunulan mali aralardan
biri de CO
2
vergisidir. Bu verginin uygulamasna baz lkeler de rastlanmaktadr. CO
2

vergisi talepte, evreye daha ok zarar veren enerji trlerinden evreye daha az ya
da hi zarar vermeyen enerji trlerine doru bir kayma yaratmay amalamaktadr.
Ayn zamanda CO
2
salmnn azaltlmas iin alnacak dier nlemler iin fon
oluturulmasna da yardmc olacaktr. Dier taraftan verginin sadece nfuslar
olduka dk birka lkede uygulanmas iyiniyetli bir aba olmaktan teye
gitmeyecektir. Vergi ancak global dzeyde uygulanr ise amacna ulaabilir ve
ekonomi literatrnde beleci (free-rider) olarak bilinen problemin nne geer. CO
2

vergisini koymayp, bu verginin baz lkeler ya da lkeler grubu tarafndan konmas
sonucu ortaya kan iyilemeden faydalanan lkeler beleci lkeler olacaktr. Hatta
bu lkeler vergi koymadklar iin uluslararas rekabettenden de kazanl
kacaklardr.

Referanslar
EEA (1996), Environmental Issues Series No:1, Environmental Taxes,
Implementation and Environmental Effectiveness, Copenhagen.
EEA (2000), Environmental Taxes: Recent Developments in Tools for Integration,
Copenhagen.
Goodwin, P. B. (1992), A Review of New Demand Elasticities with Special
Reference to Short and Long-Run Effects of Price Changes, Journal of Transport
Economics and Policy, 26, 155-169.
Herber, B. P. and Raga, J. T. (1995), An International Carbon Tax to Combat Global
Warming: An Economic and Political Analysis of the European Union Proposal, The
American Journal of Economics and Sociology, 54, 257-268.
Kadolu, M. (2007), Kresel klim Deiimi ve Trkiye, Gncel Yaynclk, stanbul.
OECD (1997), Evaluating Economic Instruments for Environmental Policy, Paris.
OECD (2001), Environmentally Related Taxes in OECD Countries: Issues and
Strategies, Paris.
OECD (2006), The Political Economy of Environmentally Related Taxes, Paris.
Pearce, D. (1995) Blueprint 4: Capturing Global Environmental Value, Earthscan,
London.
Pearson, M. and Smith, S. (1990) Taxation and Environmental Policy: Some Initial
Evidence, IFS Commentary No 19, The Institute for Fiscal Studies, London.

Pigou, A. C. (1920), The Economics of Welfare, Macmillan and Co, London.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

357

KRESEL KLM DEKL VE ULUSLARARASI GVENLK:
TRKYE SINIRAAN SU POLTKALARINA BAKI

DO. DR. AYEGL KBAROLU

Orta Dou Teknik niversitesi
Uluslararas likiler Blm
kaysegul@metu.edu.tr




Giri
Yirminci yzyln son eyreinden buyana evre alanndaki en temel sorunlarn
banda, iklim deiiklii (kresel snma) ve buna bal olarak ortaya kan olumsuz
etkilerin geldii bilinmektedir. klim deiikliine yol aan bata karbondioksit olmak
zere tehlikeli gazlarn salm ok byk oranlarda fosil yaktlar kullanarak 19.
yzyldan buyana sanayilemi ve hzl ekonomik byme hedeflerini yakalam
Kuzey lkeleri tarafndan gerekletirilmitir. Birlemi Milletler (BM) sistemi iinde,
Dnya Meteoroloji rgt ve Birlemi Milletler evre Programnn nclnde
1988den buyana faaliyet gsteren; yzlerce uzman ve bilim insannn katlmyla
oluturulan Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli (IPCC) tarafndan 1991 ylndan
buyana hazrlanan drt adet deerlendirme raporuyla ortaya konulduu zere, 21.
yzyln ilk yllarndan itibaren dnyann eitli corafyalarnda sklkla yaanan
kuraklklar, scak dalgalar, seller ve yangnlarla kendisini gsteren kresel snma,
uluslararas gvenlik deerlendirmeleri ve uygulamalar zerinde nemli etkiler
yaratmaktadr. Makalede kresel iklim deiikliinin ulusal ve uluslararas gvenlik
yaklamlarna olan etkisi Trkiye snraan sular politikas balamnda
incelenmektedir. Makalenin ilk blmnde evresel deiim ve deien ulusal ve
uluslararas gvenlik yaklamlar kuramsal bir tartma iinde ele alnmaktadr. Bu
erevede, Amerika Birleik Devletleri ve ngiltere gibi gvenlik politikalarnda
belirleyici lkelerin, iklim deiiklii ve gvenlik arasndaki ilikiye ynelik
yaklamlarn yanstan raporlar deerlendirilmektedir. 17 Nisan 2007de Birlemi
Milletler Gvenlik Konseyinde iklim deiiklii ve gvenlik ilikilerini ele alan geni
katlml bir toplant gereklemitir. Makale bu toplantdan kesitler sunarken, dnya
politikasnn nde gelen aktrlerinin tutumunu sergilemeyi hedeflemektedir. klim
deiikliinin dier etmenlerle birlikte deerlendirildiinde dorudan gvenlik konusu
haline geldii snraan su kaynaklar politikas, makalede geni bir alt balk olarak
ele alnmaktadr. Dnya tatl su rezervlerinin nemli bir blmnn (%60) snraan
su havzalarnda bulunmas; te yandan Trkiye tatl su kaynaklarnn te birinden
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

358
fazlasnn snraan nitelik tamas, iklim deiikliinin dorudan olumsuz etkiler
yaratt snraan su kaynaklarna ilikin uluslararas egdm ieren politika ve
uygulamalarn hayata geirilmesini gerekli klmaktadr. Makalenin son blmnde
Trkiye su politikas ile ilgili stratejik bir deerlendirme yaplmakta; te yandan iklim
deiikliinin snraan su havza politikalarmzda yarataca etkiler incelenmektedir.
evresel Deiim ve Deien Ulusal ve Uluslararas Gvenlik Yaklamlar
Souk Sava sonras 1990larn ilk yllarnda sper gler aras rekabetin sona
ermesiyle gvenlik kavram birbiriyle etkileim iinde olan eitli dzeylerde (birey,
devlet ve uluslararas sistem) yalnzca siyasi ve askeri tehditlerin deil, ekonomik,
sosyal ve evresel faktrlerin deerlendirildii bir bak asyla ele alnmaya
balanmtr. Nitekim, evresel gvenlik akademik alma alannn nclerinden
Richard Ullman ulusal gvenlii: bir lkenin snrlar dndan gelen askeri tehditlere
kar savunma klasik anlay dnda tanmlamt. Ullmana gre ulusal gvenlie
ynelik tehditler kapsaml bir tanmlama gerektirmektedir: bir devlette bireylerin
yaam kalitesinin greceli olarak ksa bir zaman dilimi iinde ciddi biimde bozulmas
ve hkmetlerin ve hkmetler d yaplarn politika seeneklerinin daralmas ulusal
gvenliin bu geni tanm iinde yer alan tehditler olarak alglanmaldr.
34
Bu alann
bir dier nclerinden Gareth Porter ulusal gvenliin balca hedefinin snrlar
iinden veya dndan kaynaklanan evresel deiimin ABD yurttalarnn refah
zerindeki olumsuz etkisinin minimum dzeye indirilmesi olmas gerekliliini
vurgulamtr.
35
evresel gvenlik disiplinin gelitii Souk Sava sonras ilk yllarda
ulusal gvenliin geni kapsaml olarak yeniden tanmlanmas dncesi akademik
dzeyde, ounlukla hipotetik rnekler erevesinde tartlmtr. Bu alanda ok ses
getiren ve zellikle ABDde Bakan Bill Clinton ve Bakan Yardmcs Al Gore
dzeyinde dikkate alnan yayn, Robert Kaplann 1994 ylnda Atlantic Monthly
dergisinde yazd Yaklaan Anari balkl almasdr.
36
Kaplan bu makalede
Bat Afrikada nfus artnn, hzl kentlemenin ve evresel bozulmann; silahlara
kolay eriimle de birleince blgede kronik iddet, devletlerin k ve bu
yaanamaz artlardan kaan aresiz kitlelerin srekli gne sebebiyet vereceini
vurgulamtr. Bilimsel birok evrede zellikle analitik yetersizlii, tek ynl bak,
kltrel duyarszl ve dayanaksz panik senaryolar ileri srmekle eletirilen Kaplan,
ABD politikasnda zellikle st dzey ynetimde epeyce ilgi bulmutur. Clinton
ynetimi, Souk Sava sonras Somali ve Haitideki mdahalelerinde karlatklar
kriz ortam ile Kaplann senaryolar arasnda paralellik kurmutur.
Robert Kaplann sansasyonel bu almasnn ardndan Kanada, Toronto
niversitesinden Thomas Homer-Dixon nclndeki aratrma grubu
37

kalknmakta olan lkeleri mercek altna alarak oniki rnek olay
38
erevesinde
evresel ktln bu istikrarsz blgelerde sklkla yaanan scak atmalarn (i
savalar, snr atmalar, etnik ve dini atmalar) arkasnda yatan bir neden olup

34
Richard Ullman, Redefining Security, International Security 8, 1983, ss. 129-53.
35
Gareth Porter, Advancing Environmental Security through Integrated Security Resource Planning
Environmental Change and Security Project Report, Issue 2, 1996, ss. 35-38.
36
Robert Kaplan, The Coming Anarchy, Atlantic Monthly, 1994, ss. 44-77.
37
Project on Environment, Population and Security, University of Toronto.
38
Bangalde-Hindistan, Chiapas-Meksika, Bat eria, Gaze, Gney Afrika, Pakistan, Rwanda, Senegal-
Moritanya, Haiti, Peru, El Salvador-Honduras ve Filipinler.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

359
olmadn analiz etmilerdir.
39
Su kaynaklar, toprak, orman ve balklk gibi
yenilenebilir doal kaynaklarn ktlnn tarmn gerilemesine, ekonominin
verimliliinin dmesine, glere, yasal kurumlarn (devletlerin) dalmasna,
dolaysyla etnik atmalara, isyanlara, darbelere ve i savaa sebebiyet vereceini
ortaya koymutur. evresel ktln, lkeler iinde gl gruplarn (gerekirse yasalar
da deitirerek) kaynaklar ele geirmesine, marjinal gruplarn da ekolojik olarak
hassas blgelere g etmesine neden olacan belirtmilerdir. Bu durumun evresel
ktl daha da artracan ve sosyal istikrarszla neden olacan vurgulamlardr.
Toronto Okulu gelitirdikleri bu hipotezleri inceledikleri rnek olaylarda test
ettiklerinde tek bana evresel deiimin atmalara neden olmadn; ancak etnik,
dini, sosyal, siyasal ve dier balamsal faktrlerle bir araya geldiinde i atmalarn
kanlmaz hale geldii sonucuna varmlardr. Toronto Okulunun bu almas
NATOnun benzer almalarna
40
da esin kayna olmutur.
evresel gvenlik aratrma alan gerek gvenlik almalar balamnda gerekse
kresel siyasi ekonomik yaklam perspektifinden ciddi eletirilere uramtr.
Gvenlik almalar alannda uzmanlaan akademisyenler evresel olaylarn askeri
ve gvenlik anlayyla ele alnmasnn evresel sorunlarn zmnde yanl
aralarn kullanlmasna neden olacan vurgulamlardr.
41
Bu gre gre evresel
bozulmalar ulusal gvenlik tehdidi olarak gstermek analitik olarak yanltcdr nk
ulusal gvenliin geleneksel oda, evre sorunlar ve zmleriyle ortak noktalar
tamaz. Ulusal gvenlik tehditleri ve bu tehditlere karlk gelitirilen mukavemet
doas gerei atmalar ierir. atma ierikli ve gizlilik tayan ulusal gvenlik
yaplar, ibirlii ve saydamlk gerektiren evresel tehditlere kar uygun zmler
gelitiremezler. Bu gr dorultusunda, evresel bozulmalar devletleraras
atmaya neden olmayacaktr. Gerek uluslararas ticaret sisteminin dinamik ve
karlkl bamllk ieren yaps, gerek teknolojik ikame olanaklar kaynak ktlndan
dolay ortaya kabilecek atmalar yattrabilecektir.
Kresel adalet ve evresel adalet kavramlarn n plana karan eletirel
yaklamlar, evresel gvenlii geni kresel siyasal yap iinde ele alarak kresel
ekonomide kaynaklarn ve zenginliin uluslararas akna odaklanlmas gerektiini
vurgulamaktadrlar. Gney lkeleri, Kuzeyin evre politikalarn ifte standartlar ve
hakszlklarla ykl politikalar olarak tanmlamaktadrlar. Eer gvenlik terimi
1990larn yeni artlarnda gerekten farkl anlalmazsa, yeniden klasik Souk Sava
dneminde olduu gibi biimlenecek; ABDnin ulusal ve uluslararas gvenlik
endielerine yeni bir unsurun daha eklenmesinden teye gidemeyecek ve esas
olarak kresel siyasi ve ekonomik statkonun devamlln (korunmasn) hedefleyen
bir uygulamaya dnecektir.
42
Ayn eletiriler, gvenlik almalarnn ister Kaplann
yapt gibi sansasyonel yazlarla ister Homer-Dixonn yrtt ampirik verilere
dayal rnek olaylar erevesinde yaplan almalar olsun ancak ksmen akademik

39
Thomas Homer-Dixon, Environmental Scarcities and Violent Conflict: Evidence from Cases, International
Security, 19, 1, 1994, ss. 5-40.
40
NATOs committee on the challenges of modern society, Environment and Security in an International
Context, Brussels: NATO, 1999.
41
Daniel Deudney, The Case against Linking Environmental Degradation and National Security, Millennium
19, 3, 1990, ss. 461-76.
42
Simon Dalby, Environmental Security, Minneapolis: University of Minnesota Press, 2002.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

360
bir sre olduunu; esas olarak uluslararas politika ve Amerikan d politikasnn
oluturulmas srecinin bir paras olduklarnn altn izerler. evresel gvenlik ve
evre politikalar evrensel ve kresel iddialarla ortaya atlsa da, uluslararas politika
gndeminden ziyade dar politika karlarna hizmet etmektedir.
1992 ylnda Rioda Birlemi Milletler evre ve Kalknma Konferansnda Gney
lkeleri Kuzey lkelerini evresel felaketleri ne srerek Gneyin kalknmasn
snrlamak; bylelikle var olan politik dzenlemeler erevesinde Kuzeyin ekonomik
karlarn garanti edecek biimde Gneyin ucuz igc ve kaynaklarna kolaylkla
eriebilmeyi salamak olduunu iddia ettiler. Bu balamda, eletirel yaklam,
evresel gvenlik almalarnn tarihsel analiz bakndan ve mevcut kresel siyasi
iktisadi yapy deerlendirmekten uzak olduunu vurgulamlardr. Nitekim evresel
bozulmann nemli sebeplerinden biri mevcut kresel iktisadi yapda yatmaktadr.
Afrika, Gney Asya, Gneydou Asya ve Gney Amerikann az gelimi lkeleri
yzyllar boyu Batl gler tarafndan koloni rejimi altnda ynetilmiler. Koloni
ynetimi dneminde, kresel kapitalist yapnn zorlad uluslararas iblmnde,
koloniletirilmi topraklara den toprak, su, ormanlar, madenler gibi doal
kaynaklarn smrlmesine dayal hammadde ve ucuz igcn salamak olmutur.
Bugnn zayf siyasi ve ekonomik yaplara sahip devletleri (failed states) olarak
tanmlanan az gelimi lkeler 1960l yllar itibariyle bamszlklarn kazanm
olsalar da kresel kapitalist sistem iinde hzl sanayileme ve hatta sanayi sonras
yapda yalnzca temel hammaddeleri ihra eder hale gelmilerdir. 1970li yllardan
buyana hammadde fiyatlarnn giderek dmesi, ekonomileri kkten bu
hammaddelerin ihracatna bal lkeler bu maddeleri retmek iin koloni dneminden
itibaren ciddi bozulmalara tabi olan evresel kaynaklarn giderek tketmiler ya da
ciddi kalite bozulmasna yol amlardr. Nitekim, bu lkelerde srdrlebilir ekim
alanlarnn, su kaynaklarnn ve ormanlarn tketilmesiyle beraber yoksul halk
marjinal ve hassas ekolojik alanlara g etmiler; bu doal kaynaklarn da
tkenmesiyle i atmalar, alk ve giderek derinleen yoksulluk artlaryla kar
karya kalmlardr. Latin Amerikada 15. 16. yzyl; Asyada 17. ve 18. yzyl;
Afrikada 19. yzyldan buyana; kolonilerin tasfiyesi ve bamszlk srecine kadar
resmi ve sistemli koloni ynetimleri biiminde; 20. yzyln ikinci yarsndan itibaren
de kresel ekonomik sistemin adaletsiz ticaret, bor ve finansal yaps iinde
sregelen uluslararas siyasi ekonomik ilikilerin tarihi analizi yaplmadan evresel
gvenliin iddia edildii gibi kresel apta salanmas mmkn deildir.
43


klim Deiiklii ve Gvenlik
Kresel iklim deiikliinin yol at fiziksel etkilerin (kuraklk, seller, scak dalgalar,
yangnlar, iddetli kasrgalar, salgn hastalklar ve deniz seviyesinin ykselmesi) su,
tarm, salk, enerji ve evre gibi srdrlebilir kalknmann balca sektrleri
zerinde yaratt basklar ve olumsuz etkiler devletlerin gvenlik yaklamlarn
yeniden deerlendirmelerine yol amaktadr. Nitekim, iklim deiiklii ve son yllarda
meydana gelen olumsuz fiziksel olaylar arasnda bilimsel kantlarla desteklenmi

43
Richard Matthew, In Defense of Environment and Security Research, ECSP Report, Issue 8, 2002, ss.109-
124.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

361
ban kurulmasyla, devletler ncelikli faaliyet alanlar olan ulusal gvenlik ve iklim
deiiklii arasndaki ilikileri stratejik deerlendirmeleri arasna almlardr.
Makalenin bu blm, uluslararas arenada younluk kazanan iklim deiiklii ve
gvenlik deerlendirmelerini, 2007 yl iinde Amerika Birleik Devletlerinde (ABD)
yaynlanan bir stratejik analiz raporu; ngilterenin iklim deiikliinin uluslararas
gvenlik boyutlarn BM Gvenlik Konseyinde tartmak zere getirme amacyla
yaynlad konsept kad ve son olarak da 17 Nisan 2007 tarihinde tam gn ak
tartmaya sahne olan Gvenlik Konseyi oturumundan notlar erevesinde ele
almaktadr.
Askeri danma kurulu emekli amiral ve generallerden oluan hkmetler d
kurulular arasnda yer alan Center for Naval Analyses (CNA) Corporation tarafndan
yaynlanan Rapor,
44
gelecek 30-40 yl iinde iklim deiikliinin dnyann byk
blmnde yol aaca olumsuz koullarn Amerika Birleik Devletleri iin ne tr
gvenlik riskleri yarataca; bu yeni koullarn ulusal gvenlik karlarn nasl
etkileyecei ve bunlar karsnda alnmas gereken nlemleri iermektedir. ABDnin
ulusal gvenlik penceresinden konuya yaklamakla birlikte, uluslararas gvenlik
asndan da deerlendirmeler ieren raporun bulgular yledir: klim deiikliinin
yol aaca iddetli hava artlar, kuraklk, taknlar, deniz seviyesindeki art,
buzullarn erimesi, yaam tehdit eden hastalklarn yaygnlamas ABD yurttalarnn
yaam standartlar ve biiminde (retim-tketim ilikileri ve i ve tketici karlar);
gvenlik artlarnda nemli deiimlere neden olacaktr. te yandan dnyann
halihazrda istikrarszlk ve karklk iindeki blgelerinde (Orta Dou, Afrika ve Asya)
siyasi istikrarszlk ve yetkin olmayan hkmetlerin (devletlerin) yaygnlamasna
neden olacaktr.
ABDnin istikrarszln yaygnlat ve artlarn giderek tehlikeli bir hal alarak ar
glerin ortaya kmaya balad bu blgelere tek bana ya da mttefiklerle beraber
mdahil olabileceini; kriz ya da atmalarn kt durumlarda byk ykmlar
nlemek ve yeniden yaplanmay salamak iin de mdahil olabilecei
vurgulanmaktadr. Raporda iklim deiikliinin dnyann Avrupa ve Kuzey Amerika
gibi istikrarl blgelerinde de gerilimlere yol aabilecei vurgulanmtr. ABD ve
Avrupa, kuraklklarn artmasyla gda retimi yapamayan Afrika ve Latin Amerika
lkelerinden artan oranlarda gmen ve mlteci aknyla kar karya kalacaktr. te
yandan, Katrina Kasrgasnn gsterdii gibi ABD kendi iinde yerel ve federal
dzeyde felaketlerle mcadele iin mevcut kurumlarnn kapasitesini artrmak
durumunda kalabilecektir. Ayrca, ABD Bakan Bushun 2007 Halka Sesleni (State
of the Union) konumasnda vurgulad zere, ABDnin yabanc petrol kaynaklarna
olan bamll dman rejim ve terristlere kar zafiyetini artrmaktadr. Bundan
dolay Bush yerel temiz enerji kaynaklarna ve enerji tasarrufu iin ileri teknolojilere
sahip olunmasnn gerekliliini vurgulamtr. Raporda iklim deiikliiyle oluan
tehdidin, konvansiyonel askeri tehditlerden gerek tehdidin ok ynl kayna (tek bir
unsurdan spesifik biimde ve zamanda deil) gerek sonularnn ok ynl, kronik ve
kresel apta gereklemesi itibaryla ok farkl olduu olgusu sk sk dile
getirilmektedir.

44
CNA, National Security and the Threat of Climate Change, 2007.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

362
Rapor bulgular dorultusunda zm nerilerinde bulunmutur. Bu balamda,
ABDnin ulusal gvenlik ve savunma stratejik planlamalarnda iklim deiikliinin
etkilerine yer verilmesi; iddetli hava artlarnn yaratt felaketler ve salgn hastalk
koullaryla mcadele etmede askeri yapnn hazrlkl olmas; ABDnin uluslararas
toplumla birlikte, yapc bir ortak olarak iklim deiikliinin etkilerini, istikrarszla
dnmemesi iin ibirlii yapmas gibi konular n plana kmaktadr. ABD, az
gelimi uluslarn iklim deiikliiyle mcadele edebilmesi yolunda gerekli kapasite
ve direncin gelitirebilmesi iin kresel ortaklklara girmelidir. Rapor, zellikle gelecek
30-40 yl iinde ABD askeri glerinin bulunduu alak Pasifik adalarndaki deniz
suyu ykselmesi ve iddetli hava koullaryla mcadele etmeye ynelik planlama ve
hazrlklar yaplmas gerektiini vurgulamaktadr. Dier yandan, ABD ordusunun daha
etkin ve direnli olmas salanmal; karbon emisyonlarn azaltmak iin fosil yakt
kullanmn azaltmaldr diye vurgulanmaktadr. Son tahlilde bu rapor ABDnin ulusal
gvenlik tehdit alglamalar ve buna ynelik nlemlerini iermekle beraber kresel
g yanstma imkanna sahip ABDnin stratejik plan ve hazrlklarnn dikkatle
izlenmesi bakmndan nem tamaktadr.

Kresel klim Deiiklii ve Uluslararas Gvenlik: ngiltere Konsept Kad ve
Gvenlik Konseyi Tartmalar
ngiliz hkmetinin 5 Nisan 2007de Gvenlik Konseyine sunduu Enerji, Gvenlik
ve klim balkl konsept kadnda vurguland zere iklim deiikliinin yarataca
dorudan nemli fiziksel etkiler yannda uluslararas bar ve gvenlie tehditleriyle
ilgili potansiyel daha yaygn etkileri konusunda zellikle ngiltere ve ABD gibi
uluslararas sistemin balca gleri tarafndan stratejik analizler srdrlmektedir. Bu
analizler dorultusunda iklim deiikliinin aadaki hususlar erevesinde ulusal ve
uluslararas gvenlii tehdit etmesi sz konusudur:
Snr anlamazlklar
Uluslararas bar ve gvenlik iin mevcut tehditlerin nemli blm snr ve toprak
anlamazlklarn kapsar. klim deiiklii sonucu buzullarn erimesi ve deniz
seviyesinin ykselmesiyle dnya fiziksel haritasnn bu yzyl iinde nemli
deiiklie uramas kuvvetle muhtemeldir. Bu durum karasal ve deniz snrlarnn
deiimine neden olabilecektir. ncelikle endie yaratan meseleler: btn kk ada
devletlerinin sular altna gmlmesi; ky eritlerinin ciddi biimde yok olmas, yeni
deniz ulam rotalarnn ortaya kmasdr. Bu gelimeler deniz alanlar ve dier
karasal haklar konusunda anlamazlklara neden olacaktr. Bu anlamazlklar
uluslararas politika ve uluslararas hukuk yoluyla zm gerektirebilecektir.
G
Mevcut projeksiyonlar, dnyann nemli bir blmnn, deniz seviyelerindeki art,
tatl su kaynaklarnn azalmas veya tarmsal kapasitenin dmesi sonucu
yaanamaz hale geleceini ortaya koymaktadr. Bu durum krsal alandan kentlere,
verimsiz topraklardan verimli olanlara ve uluslararas snrlar tesi mevcut g
basklarn artracaktr. Baz senaryolar yzyln ortasnda 200 milyon insann
yerinden edilebileceini iermektedir. G dorudan atmalara yol amaz. Ancak
mevcut etnik kompozisyonu ve nfus dalmn gerek lkeler iinde gerek
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

363
lkelerarasnda deitirerek istikrarszlk ve atma potansiyelini artrabilir. Bu durum
zellikle kt kaynaklarn mevcut olduu ve hassas snr blgelerinde yaanabilecektir.

Enerji kaynaklar
Kt enerji kaynaklar zerindeki rekabet; arz gvenlii ve bir atma halinde enerjinin
oynayaca rol balamnda, enerji kaynaklar ve atma riski arasndaki iliki uzun
zamandr yaygn analiz ve tartmalara konu olmaktadr. klim deiiklii bu ilikiyi
daha da karmaklatracak, gvenliimizi korurken enerji ve iklim hedeflerimizi nasl
dengeleyebileceimiz konusunda bizi ikilemle ba baa brakacaktr. Baz uluslar
salmlar azaltabilmek iin enerji kaynaklarn deitirecekler; dierleri enerji
kaynaklarn iklim deiikliinin yol at fiziksel nedenlerden (r: buzullarn erimesi
ve nehirlerin akndaki deiimlerden dolay hidroelektrik enerjinin azalmas) dolay
deitirmek zorunda kalacaklardr. Tedrici ve ynetilebilir deiimlerin atmalara yol
ama olasl az olmakla beraber ani deiimler scak atmalara yol aabilecektir.

Dier kaynaklarn ktl
klim deiiklii; tatl su kaynaklar, ekilebilir alan, rn miktar, ve balk stoku gibi
yaamsal kaynaklarn tm dnyada zellikle krlgan toplumlarda ktlamasna neden
olacaktr. Kaynak ktl zellikle deiimlerin ani olmas halinde insanlarn geim
yollarn tehdit edecektir. Bu durumda uyum stratejilerinin yeterlilii nem
kazanacaktr. Ancak artan ktlk gerek toplumlar iinde gerek devletler arasnda
rekabet riskini artrmaktadr. Bu durum istikrarszlk yaratacak ve atmalar yolunda
krlganlk artacaktr. Bu durum en iyi tatl su kaynaklarnda belgelendi: baz
blgelerde nfus art devam ederken tatl su kaynaklar %20-30 orannda
azalacaktr.

Toplumsal Bask
Baz lkeler iklim deiikliini kalknmalar nndeki en nemli tehdit olarak kabul
etmektedirler. klim Deiikliinin Ekonomik Etkilerini Deerlendiren 2006 Stern
Raporu iklim deiikliinin fakir lkeleri en ok etkileyeceini ve yoksulluun
azaltlmasn engelleyeceini vurgulamtr. klim deiikliinin kalknma ve eitsizlik
yoluyla rettii gerilimler lkeler iinde veya lkeler arasnda dorudan atmaya yol
amasa da baz zayf devletlerde (toplumun eitli kesimleri arasnda derin
eitsizliklerin bulunduu) siyasi iddet olasl artacaktr.

nsani krizler
klim deiikliinin neden olduu iddetli hava olaylar ani insani acil durumlara
sebebiyet vermekteydi. Bu olaylarn, siyasi ve gvenlikle ilgili sonular douran
toplumsal ve snr tesi basklara yol atna dair daha imdiden gstergeler
mevcuttur. Kuraklk ve youn atmalar arasnda korelasyon olduu kantlanmtr;
baz hkmetler doal afetlerin sosyal sonularyla ba etmeye almaktadrlar.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

364
Konsept kad, iklim deiikliinin yol aaca riskleri deerlendirirken, eitli
etkilerin birbirleriyle nasl etkileime geeceini gz nne alnmasnn gerekliliini
vurgulamaktadr. rnein: kaynak ktlnn ve glerin kalknma ve eitsizlik ve
devletin insani krizler karsndaki krlganl nasl etkileyeceini birlikte
deerlendirilmesi gerekir. Ayrca, vurguland zere ...gemiin bize her zaman iyi
bir klavuz olamayacan deerlendirmeliyiz. nk modern tarihte hi yaanmam
iddetlide, yaygnlkta ve sreklilikte iklim deiiklikleriyle kar karyayz.
atmalarn kaynaklar ulusal ve blgesel g mcadeleleri; ideolojik, etnik, dini ve
ulusal basklar; ekonomik, sosyal ya da politik eitsizlikler olmaya devam edecektir.
Ancak iklim deiikliinin kmlatif etkisi bu atmalarn sebeplerini tetikleyerek;
zellikle zaten atmaya yatkn devletlerde riski artracaktr.
Uluslararas nlemler Birlemi Milletlerin ilgili uzman kurulular yannda ana
organlarndan biri olan Gvenlik Konseyinde birey, ulusal ve uluslararas gvenlik
meselesi olarak ele alnmaktadr. ngiltere hkmeti 5 Nisan 2007de gnderdii
konsept kad dorultusunda Birlemi Milletler Gvenlik Konseyi 17 Nisan 2007de
iklim deiiklii, enerji ve gvenlik arasndaki ilikileri anlama ve ortak bir anlay
gelitirme gndemi ile geni katlml bir toplant dzenledi. Toplantya Gvenlik
Konseyi yeleri ve aralarnda iklim deiiklii sonucu deniz seviyesinin ykselmesiyle
en nce ve ykc olarak etkilenecek ada devletleri ve sera gaz salmnn byk
blmn gerekletiren sanayilemi lkelerin bulunduu 50den fazla devlet katld.
zellikle kalknmakta olan lkelerin (kalknmakta lkeler grubu-Grup 77 ve in) iklim
deiikliinin bir sosyo-ekonomik kalknma meselesi olarak geni temsile olanak
salayan Genel Kurulda ele alnmasnn gerekliliinin altn izmi olmalaryla
beraber dier baz lkeler ngilterenin bu giriimini desteklemiler hatta iklim
deiiklii ve gvenlik konusunda kresel bir zirve konferansnn toplanmasnn
gerekliliini vurgulamlardr.
Bu toplantda birok lke iklim deiikliini eitli boyutlarda tartmlardr.
Toplantya bakanlk eden ngiltere Dileri Bakan iklim deiikliinin zellikle
gvenlik dncelerini dntrmeye baladn vurgulamtr. zellikle son birka
yldr tehdidin boyutlarnn ve niteliinin ciddi biimde bydne dikkat ekmitir.
Son bilimsel bulgularn beklentilerin de tesinde karamsar sonular ierdiini; iklim
deiikliinin evresel ilikilerin tesinde gvenlik gndemi zerinde de etkiler
douracann altn izmitir. Seller, hastalklar ve aln daha nce yaanmam
boyutlarda glere neden olacan vurgulamtr. Kuraklklarn ve tarmsal retimin
nemli lde dnn gda, su ve enerji zerindeki var olan rekabeti daha da
iddetlendirecei bir baka dikkat ekilen unsurdur. klim deiiklii Stern Raporunda
da akland zere 2. Dnya Savandan buyana yaanan en byk ekonomik
ke neden olabilecektir. ngiltere, gvenlik konusu olarak ele ald iklim
deiikliini dar bir gvenlik anlay ile deil karlkl bamlln olduu ve giderek
krlganlaan dnyada kolektif bir gvenlik anlay iinde deerlendirmektedir. te
yandan, ngiltere Dileri Bakan son dnemlerde kalknmakta olan lkelerden
(Gney) gelen tepkilere de dikkat ekmitir. rnein: Uganda Bakan, lkesinin
ekonomik olarak yaamsal olarak bal olduu hidroelektrik gc reten rezervuarda
iddetli kuraklktan dolay su tkenmesinin sorumluluunu zengin lkelerin yol at
ve saldr olarak niteledii iklim deiikliine balamtr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

365
Toplantya BM Genel Sekteri Ban Ki-Moon da katlm; iklim deiikliinin evresel,
ekonomik ve sosyal etkileri yannda bar ve gvenlik zerinde de ciddi etkileri
olduunu vurgulamtr. Bu durum zellikle birok sorunu st ste yaayan dnyann
hassas blgeleri iin geerli olduunun altn izmitir. Nitekim, bu blgelerde devam
eden atmalarn varl, yoksulluk, kaynaklara eriimde eitsizlikler, zayf kurumlar,
gda gvensizlii, HIV/AIDS gibi hastalklarn varl, atma riskini, ktl, su
kaynaklar zerindeki rekabetin scak atmaya dnmesini; seller ve kuraklklarn
kitle glerine neden olmasna; kutuplam toplumlarn olumasna ve lkelerin
atmalar bar yoluyla zm kabiliyetlerini zayflatabileceini vurgulamtr.
in, iklim deiiklii konusunun gvenlik boyutlar olabileceini ancak esas olarak
konunun srdrlebilir kalknma konusu olduunu vurgulamtr: BM klim Deiiklii
ereve Szlemesi uluslararas toplumun iklim deiikliine cevap vermek iin
gelitirdii temel ilkeleri ortaya koymu; Kyoto Protokol de kalknm lkeler iin sera
gaz salmlarn azaltma yolunda snrl fakat llebilir somut hedefler belirlemitir.
klim deiimine etkili bir biimde are bulabilmek iin Szlemede vurgulanan ortak
fakat farkllatrlm sorumluluklar ilkesini takip etmeliyiz; var olan dzenlemeler
uymalyz, ibirliini salayarak daha fazla uygulama yaplmasn tevik etmeliyiz.
Avrupa Birlii (AB) adna konuma yapan Almanya temsilcisi ise Gvenlik
Konseyinin ounlukla uluslararas bar ve gvenlie yakn tehditlerle ilgilendiini
ama bu yaklamn daha mulak ve uzak grnen atma nedenlerinin ihmal
edilmesine neden olmamas gerektiini vurgulamlardr. Gvenlik Konseyinin
nalma kltrne (1625 sayl karar) bal olduunu ve iklim deiiklii ve
atmalarn nlenmesi arasnda ak bir balant olduunu belirtmitir. AB temsilcisi,
nleyici diplomasinin nemini vurgulam; iklim deiikliinin alk, hastalklar,
yoksulluk, su ktl ve gler gibi btncl ve nleyici bir anlayla ele alnmasnn
gerekliliinin altn izmitir. klim deiiklii ile savam ve bu deiikliklere uyumu
salayacak kresel risk ynetimine ihtiya olduunu vurgulayan temsilci; dnya
halklarnn hkmetlerden ve BMden geleceklerini ekillendirecek yeni ve kararl
nlemler beklediini belirtmitir. Birliin zerine deni yapmaya hazr olduunu ve
dier aktrlerden de ayn davran beklediini vurgulamtr. Birlik Mart 2007de
ald kararla dk-karbonlu ekonomi yolunda eylemlerini hzlandrarak, uluslararas
mzakerelerde 2012 sonras iin varlacak anlama konusundaki ilerlemeden
bamsz olarak, tek tarafl biimde sera gazlar salmlarn 2020ye kadar %20
orannda (1990lardaki seviyesinden) azaltma karar almtr. Ancak Birlik dnya
apndaki salmlarn sadece %15den sorumlu olduu iin bu azaltmalarn etkisi de
snrl olacaktr. klim deiiklii ile mcadelede 2012 sonras nasl mcadele
edilecei konusunda kresel ve kapsaml bir anlamaya varmak gerekmektedir.
zellikle kalknm lkelerin ayn dorultuda adm atmalar ve ileri seviyedeki
kalknmakta olan lkelerin sorumluluk ve kapasiteleri dorultusunda yeterince
katlmalar halinde, AB temsilcisi, 1990 seviyelerine kyasla, balayc %30luk bir
azaltma hedefi teklif etmitir. Birlik, ayrca yenilenebilir enerjiler kullanmn artrmak
yolunda balayc bir hedef belirlemitir.



TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

366
klim Deiiklii ve Snraan Su Kaynaklar
Yeryznde su kaynaklarnn sadece %2.5i tatl su kaynaklardr. Kutuplardaki ve
ykseltilerdeki buzullar, karlmas ekonomik olarak gereki gzkmeyen derin
yeralt su kaynaklar ve eko-sistemin devamll iin doal yatanda braklmas
gereken tatl su miktar dldnde; dnyada kullanlabilecek tatl su kaynaklarnn
oran %1in altna inmektedir.
45
Kimi uzmanlarn ne srd zere dnyada
kullanlabilir tatl su miktar ylda 9,000 ile 14,000 km
3
arasnda deimektedir.
46
Bu
suyun nemli bir blm ekosistemlerin (nehirler, sulak alanlar, ky-delta sular)
devamll iin gereklidir. Geen yzylda, dnya nfusu kat artarken su
kullanmlar yedi kat artmtr. Su kaynaklar ynetimi her ynyle ok amaldr. Su
kaynaklar ynetiminde sosyo-ekonomik yaamn balca sektrlerinde (tarm,
sanayi, ime suyu) kullanclar arasnda atan karlar sz konusudur.
Su kaynaklar zerindeki rekabet eitli dzeylerde (yerel, blgesel, ulusal ve
uluslararas) ve eitli kullanc ve paydalar (evsel kullanclardan, sanayi ve tarmsal
kullanm; te yandan snraan su kaynaklarnn kysnda yer alan uluslar) arasnda
gerekleir. Snraan sularla ilgili anlamazlklar suya olan talebin eitli karlar -
siyasi, ekonomik, evresel, ya da hukuki olabilir- dorultusunda att durumlarda
ortaya kar. Snraan sular, ynetilmelerini karmaklatran belirli baz zellikler
tarlar. Snraan sularn egdm iinde ynetilmesi, bu havzalarda suyun siyasi,
kltrel ve sosyal ynlerinin birlikte ele alnmasn gerektirir.
Yeryznde iki ya da daha ok lkenin siyasi snrlarn aan 263 snraan nehir
havzas bulunur. 1990larda Souk Savan sona ermesiyle birlikte snraan
nehirlerin saysnda nemli bir art oldu. Bu snraan havzalar dnyann karasal
yzeyinin %45,3n kaplar, dnya nfusunun %40n barndrr ve kresel su
aknn yaklak %60n olutururlar. Toplam olarak 145 lkenin topra snraan
havzalarda yer almaktadr.
47

Blgesel ve yerel dzeyde en belirgin biimde gzlemlenen, giderek kresel nitelik
kazanan su kaynaklar ktl ve krizini douran nedenler arasnda: yeryzne
dalan tatl su kaynaklarnn dzensizlii, nehirlerin ak rejimindeki deikenlik
(mevsimsel ve yllk); 20. yzyldaki hzl nfus art, ekonomik byme hedefleri
gsterilmektedir. te yandan, bu arz ve talebe dayal ktlk ve krizin bir baka nemli
nedeni de yapsal ktlk olarak sunulmaktadr. Eletirel bak asnn n plana
kard bir tanmlama olan yapsal su ktl ile; var olan kstl su kaynaklarnn
toplumun ya da toplumlar arasnda eit dalmad aksine ayrmc ve adaletsiz
tahsis politikalar nedeniyle yoksul kitlelerin su kaynaklarna eriemedikleri vurgulanr.
Afrika, Orta Dou ve Gneydou Asyann kurak ve yar-kurak iklim kuaklarnda,
gelimekte olan lkeler iinde yaayan ve nfus art oranlar yksek, kalabalk ve

45
Bu konuda deerlendirmeler iin, bkz. UNESCO, World Water Assessment Programme, World Water
Development Report 2006, <http://unesdoc.unesco.org/images/0014/001454/145405E.pdf> (17 Ocak
2007). Ayrca baknz UNESCO, World Water Assessment Programme, World Water Development Report
2003 (The 1st UN World Water Development Report: Water for People, Water for Life),
<http://www.unesco.org/water/wwap/wwdr1/table_contents/index.shtml> (17 Ocak 2007).
46
Igor A. Shiklomanov, "World Fresh Water Resources", Peter H. Gleick (der.), Water in Crisis: A Guide to
the World's Fresh Water Resources, New York, Oxford University Press, 1993, s. 13-24.
47
Aaron T. Wolf, Atlas of International Freshwater Agreements, UNEP, FAO, 2002.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

367
yoksul halk kitlelerinin yaad ve ounlukla politik snrlar aan su kaynaklarnn
yer ald corafyalarda iklim deiikliinin yol at afetler (seller ve kuraklk) sosyo-
ekonomik yapda ke ve siyasal istikrarszlklara yol aabilecektir. Bu
corafyalarda yaanan arz, talep ve yapsal nedenlere bal su krizi, 1980li yllardan
buyana iklim deiikliinin yol at takn, kuraklk ve frtna, scak hava dalgalarnn
iddetli nitelik kazanmas ve sklklarnn artmasyla baka bir boyut kazanmtr.
te yandan iklim deiiklii yerel, blgesel ve ulusal dzeyde su kaynaklar planlama
ve ynetimini birok risk ve belirsizlik faktr ile kar karya brakmaktadr. Ulusal
dzeyde, zellikle dnyann kurak ve yar-kurak kuaklarnda, mevcut snrl ya da kt
kaynaklarnn artan ihtiyalara cevap verebilmesi iin etkin ve adil kurumsal ve yasal
erevede dzenlenmi su politikas erevesinde tahsisi giderek nem
kazanmaktadr. Bu kaynaklarn snraan nitelik tamas durumunda, devletler
arasnda su kaynaklarnn kullanm ve tahsisine ilikin su mzakerelerinde iklim
deiikliinin yaratt belirsizlik ve risklerin gznnde bulundurulmas
gerekmektedir. Oysa, snraan su kaynaklar tahsisi ve paylam konulu birok ikili
veya ok tarafl antlamann mevsimsel/yllk ya ve ak farkllklar; olas kuraklk
ve takn koullar gibi snraan su havzalarnda ortaya kabilecek doal ve insan
kaynakl nemli deiimleri iermedii gzlenmektedir. rnein 1987de Trkiye ve
Suriye arasnda imzalanan Fratn sularnn normal yllarda aknn yaklak
yarsnn (500 m3/saniye) Trkiye tarafndan Suriyeye braklmasn ieren geici
Protokol nehir aknda iklim deiimine bal deikenlii dikkate almamtr.
48

rdn-srail Bar Antlamas (1994) erevesinde imzalanan su paylam ilke ve
kurallar bu blgede sklkla yaanan kuraklk artlarn gz nnde bulundurmad
iin 2001de yaanan kuraklk sonucunda iki lke arasnda diplomatik krizin
yaanmasna neden olmutur. Snraan su mzakerelerinde taraflar iklim
deiikliinin yaratt fiziksel artlar ve bunlarn sosyo-ekonomik etkilerini su
tahsisini belirleyecek dier faktrler yannda kritik nemde bir unsur olarak dikkate
almaldrlar.
49







48
17 Temmuz 1987 tarihli Trkiye-Suriye Karma Ekonomik Komisyonu toplants, su sorunu zerindeki
mzakereler asndan nemli bir sonu dourmutur. Protokoln geici bir anlama olarak dnld
belirtilmelidir. Su sorunuyla ilgili pek ok madde iermektedir. Protokoln metninin 6. Maddesi u ekildedir:
Atatrk Baraj Glnn doldurulmas esnasnda ve lke arasnda nihai paylam anlamas gerekleene dek
Trk taraf yllk ortalama 500 m/saniye suyun Trkiye-Suriye snrndan gemesini ve bir aylk akn 500
m/saniyenin altnda kalmas halinde ise Trk taraf fark bir sonraki ay telafi etmeyi kabul eder.

49
Ayegl Kibarolu, Building a Regime for the Waters of the Euphrates-Tigris River Basin, Kluwer Law
International, London, The Hague, New York, 2002.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

368
Trkiyede Siyasal ktisadi Yaamda Su Kaynaklarnn Stratejik Rol
50


lkemizde 1950lerden itibaren hzla artan nfusun enerji ve gda ihtiyacn
karlamak ve kitleleri gnence ulatracak sosyoekonomik kalknma hedeflerini
gerekletirmek zere, su kaynaklarnn gelitirilmesi ile ilgili kapsaml planlama
faaliyetleri ve bunlarla kout fiziksel yaplar gerekletirilmitir. Trkiye, o gnlerden
bu yana, su kaynaklar arznn artrlmas yolunda mesafeler kaydetmitir. Ancak art
arda gelen politik ve ekonomik krizler nedeniyle kalknma ile ilgili giriimlerin
sistematik olarak tamamlanamad lkemizde, 20. yzyln ikinci yarsnda ime,
tarm, endstri ve enerji iin su ihtiyalar katlanarak artm, te yandan su arznn
arttrlmas iin gerekletirilen fiziksel yaplar sonucunda su ve toprak kaynaklar
bata olmak zere doal kaynaklar ve ekolojik dengede bozulmalar balamtr.
Trkiyenin su politikas, ithal enerji kaynaklarna bamllktan kurtulma; tarmsal
retimi artrma ve gda gvenliini salama; kentsel, sanayi ve krsal alanlardaki
artan su ihtiyacn karlama; lke iindeki blgesel, ekonomik ve sosyal
dengesizlikleri giderme; halkn hayat standardn ykseltme hedefleriyle karakterize
edilebilir. Trkiyedeki sistematik su kaynaklar ynetimi 1954te Devlet Su lerinin
(DS) kurulmasyla balamtr. 1960larn balarnda, 8.5 milyon hektar sulanabilir
arazinin sadece 1.2 milyon hektarlk ksm sulanabiliyordu. Nitekim, Trkiyenin
sulanabilir alanlarnn bete birine sahip olan gney dou Anadolu blgesini Frat ve
Dicle nehirlerinin byk su potansiyellerini kullanarak sulama fikri 1960larda ortaya
kmtr. 1970lerdeki petrol krizleri, Trkiyede hidroelektrik potansiyelin
gelitirilmesine hz vermitir. lke ekonomisinin ithal petrole olan bamlln
azaltmak iin hidroelektrik ve linyitle alan santral projelerine hz verilmitir. Tm bu
abalara ramen nfus art, hzl kentleme ve sanayileme arz-talep ann
artmasnn nne geememitir.
Gnmz itibariyle Trkiyede 135 adet hidroelektrik santral iletmede bulunmaktadr.
Bu santraller 12,631 MWlk bir kurulu gce ve toplam potansiyelin % 36sna karlk
gelen 45,325 GWhlk yllk ortalama retim kapasitesine sahiptir. Gelimi lkelerde
kurulu gcn teknik kapasiteye oran ok daha yksek dzeylerdedir. Planl
dnemdeki btn 5 yllk planlarda, Hidroelektrik kaynaklarn deerlendirilmesine
nem verilecei belirtilmesine ramen, hidroelektrik retimin toplam elektrik enerjisi
retimindeki pay istenen oranda artrlamam, 1996 ylnda %47 dzeyinde iken
gnmzde %26'ya gerilemitir. AB ye lkelerin elektrik retimi iindeki yeil
enerjinin payn artrmay taahht ederken, Trkiyenin yeil enerji olan hidroelektrik
retimini azaltmas ciddi bir sorun alandr. Oysa lkemizin enerjiye duyduu
gereksinim her geen gn artmaktadr.
1961 Anayasas ile, gneydou ve kuzey dou illerinin, bat illerine gre grece
geri kalmln ve bu blgeler arasnda dengesizlikleri ortadan kaldrmaya ynelik
sosyo-ekonomik kalknma giriimleri kamu nderliinde hz kazanmtr. Bu stratejik

50
A. Kibarolu, V. Smer, . Sasen ve . Kaplan, Trkiyenin Su Kaynaklar Politikasna Kapsaml Bir Bak:
Avrupa Birlii Su ereve Direktifi ve spanya rnei, TMMOB Su Politikalar Kongresi, Bildiriler Kitab, 1.
Cilt, ss. 184-194, 2006.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

369
yneli, su kaynaklarnn kamu yatrmlaryla gelitirilmesini de iermitir. Bu
balamda, lke apnda kalknma hedefli su kaynaklarnn gelitirilmesi abalarnn
en nemli uygulamas hidroelektrik ve tarmsal retimi arttrmay amalayan Gney
Dou Anadolu Projesidir (GAP). ok sektrl, entegre ve srdrlebilir kalknma
yaklamyla ele alnan bu Proje ile ekonomik, sosyal, kltrel alanlarda geri kalm
blge halknn hayat standardn ykseltmek ve dolaysyla blgeleraras farkllklarn
azaltlmas amalanmtr.
Trkiyenin az gelimi blgelerinden olan gneydou Anadolu blgesinde
uygulanmakta olan GAP, blgedeki su ve toprak kaynaklarn gelitirerek blge
insannn geliimini hedeflemektedir. GAPn nihai hedefi su kaynaklarn gelitirmekle
snrl kalmamaktadr. Su kaynaklarn gelitirmek nihai hedef iin bir aratr. GAPn
hedefi, ekosistem dengelerinin de dikkate alnd bir anlayla blgedeki yoksulluu
gidererek yaam kalitesini ykseltmektedir. GAP, uygulanmaya balad yllar
boyunca blgenin altyapsn gelitirmeyi amalayan bir proje anlaynn tesinde,
dnyadaki deiimlere de paralel olarak sosyal, kltrel, ekonomik ve evresel
varlklarn deerlendirilmesini ve gelitirilmesini amalayan bir proje anlayyla ele
alnmtr. GAPla srdrlebilir kalknmann salanmasna byk nem verilmi,
blgedeki kalknma amal proje uygulamalar bir ok sektre entegre bir anlayla
yaylmtr. Bugn blgede uygulanan projeler, yeni tarmsal rnlerin pazarlanmas
almalarndan, gelir dzeyi olduka dk blgelerdeki kadnlar iin alan toplum
merkezlerine kadar uzanan geni bir yelpazede yrtlmektedirler.
21. yzyln iinde bulunduumuz ilk yllarnda, tm su kullanm ve enerji
ihtiyalarmz gz nnde bulundurulduunda, Trkiyeyi su zengini bir lke olarak
deerlendirmek mmkn deildir. 2006 yl itibariyle yllk kii bana den su
miktarnn 1,430 m3 ortalamasndan, 2030 ylnda 1,000 m3 miktarna decei
ngrsyle, Trkiye giderek su kaynaklar asndan kendi kendine yeterli lkeler
grubundan su kaynaklar yetersiz lkeler dizinine girecektir. Bu nedenledir ki
Trkiyenin balca su kaynaklar gelitirme kuruluu Devlet Su leri, Dnya Barajlar
Komisyonu Final Raporuna kar gelitirildii kart grnde u hususlar
vurgulamaktadr: lkemiz iin baraj yapm yaamsal ve kanlmaz bir programdr.
(...) Dnya Barajlar Komisyonuna nclk eden lkeler su kaynaklarn %100
dzeyinde gelitirmilerdir; bu Raporun nyargl bulgular in, ve Hindistan gibi
kalknmakta olan lkelerin ve zellikle su kaynaklarnn ancak %30nu gelitirebilmi
Trkiyenin yurttalarna ucuz ve yeterli enerji salayacak ve yaam dzeylerini
ykseltici yeterli su miktarn salamasn engelleyecektir. Trkiyede ekonomik ve
sosyal gereksinimler erevesinde su kaynaklarn gelitirmeye verilen ncelik
srmektedir. Bununla birlikte, su kaynaklarnn besledii ekosistemlerin (nehirler,
gller, sulak alanlar) korunmas ve su kalite kontrol de, su kaynaklar ynetiminde
giderek nem kazanmakta ancak henz yeterli seviyede uygulamalara
dnememektedir.
Trkiye su kaynaklarnn yaklak %35i snraan su kayna nitelii tamaktadr.
Frat-Dicle, Meri, oruh, Aras-Kura ve oruh nehirleri balca snraan havza
sistemlerini oluturur. Trkiye, Asi ve Merite aa-ky (mansap), Frat-Dicle, oruh
ve Aras-Kurada yukar-ky (memba) lkesi olduu bu havzalarn su ve toprak
kaynaklarnn gelitirilmesiyle artan gda, enerji ve ime suyu ihtiyacn karlamak
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

370
durumundadr. Bu havzalarda komu lkelerle olan su ilikilerimiz gerek tarihi ikili ve
ok tarafl antlamalar gerek iyi komuluk ilikileri kapsamnda, teknik heyetlerin de
desteiyle sren diplomatik temaslar ve mzakereler erevesinde yrtlmektedir.
51

Meri snraan nehir havzasnda son yllarda artan oranlarda ve sklkta meydana
gelen taknlar/seller nedeniyle ciddi sosyal ve ekonomik sorunlar yaanmaktadr.
Trkiye mansap lkesi konumunda olduu bu havzada tarmsal ve yerleim alanlar
sellerden en byk zarar gren kyda durumundadr. Havzada memba lkesi
konumunda olan Bulgaristanla yaplan mzakerelerde, iklim deiikliinin etkileri
sonucu skl ve iddeti artan sellere kar nlem almak amacyla ortak bir baraj
yaplmas konusunda Trkiyenin giriimleri sonu alma aamasna gelmitir. Meri
havza sistemi iinde yer alan Tunca nehir kolu zerinde ina edilecek Suakaca
barajnn gvdesi Trkiye'de yaplacak, havzas Bulgaristan'da kalacaktr. ok amal
baraj niteliinde olan Suakaca ile enerji retilebilecek, taknlardan koruma
salanacak
52
ve sulama yaplacaktr. Ayrca, iklim deiiklii etkisiyle havzada skl
ve iddeti artan takn etkilerinin azaltlmas iin bilgi paylamn ieren bir ibirlii
projesi de Bulgaristan-Trkiye arasnda imzalanmtr.
53

Merite yaanan taknlar Orta ve Dou Avrupada ard arda meydana gelen iddetli
sellerin bir uzants niteliindedir. 1998-2004 yllar arasnda Avrupada 100den fazla
iddetli sel byk maddi ve manevi zararlar yaratmtr. Avrupa Birlii iklim
deiikliinin etkilerini nleme politikas genel erevesinde ve Birlik su politikalar
kapsamnda taknlarla ilgili yeni bir yasay yrrle sokma hazrlndadr. Meri
kydalar Bulgaristan ve Yunanistann Avrupa Birlii yesi olmalar keyfiyetiyle bu
yasa erevesinde geliecek lkeleraras veri deiimi, nlemler ve ortak finansal
imkanlar gibi uygulamalardan yararlanabileceklerdir. Avrupa Birlii takn direktifi
snraan su havzalarnda ye lkeler ve ye olmayan lkeler arasnda danma ve
egdm mekanizmalarn nermekle beraber, ye olmayan lkenin dorudan
yasann getirecei uygulamalardan faydalanabilmesi olanan tanmayacaktr.
Trkiye AB mzakereler sreci kapsamnda, Meri havzasndaki madur durumunu
dikkate getirerek aday lke olarak Avrupa Birliinin takn direktifi uygulamalarna
dahil olma gerekliliini vurgulamaldr.
Trkiyenin snraan su havzalar iinde su ve toprak kaynaklar bakmndan ncelikli
stratejik nitelikteki havzas Frat-Dicle nehir havzasdr. Ekilebilir topraklarmzn bete
birinin, tatl su kaynaklarmzn yaklak te birinin bulunduu havza sosyo-
ekonomik kalknma ihtiyalar itibariyle ncelik tamaktadr. Trkiye nfusunun

51
Ayegl Kibarolu ve Olcay nver, "An Institutional Framework for Facilitating Cooperation in the
Euphrates-Tigris River Basin,", International Negotiation: A Journal of Theory and Practice, Dordrecht, The
Netherlands, Cilt. 5, Say. 2, 2000, ss. 311 330.
52
Barajn yaplmas sonucu dzenleyecei akm miktar toplam akmn yzde 12'sidir. (Bayndrlk ve skan
Bakan Faruk Nafiz zak Edirnede Meydana Gelen Sel Felaketi ile lgili Olarak TBMMde Gndem D
Aklama Yapt, 21/3/2006.
http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/bakanlikbasin.php?ID=17
53
Bulgaristan-Trkiye Snr tesi birlii program kapsamnda, "Meri nehri havzasndaki taknlar-takn
etkilerinin azaltlmas iin risk analizi ve deerlendirilmesi ile ilgili bilgilerin paylam" balkl proje, DS ile
Bulgaristan Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Enstits (NIMH) tarafndan imzalanmtr. mzalanan ortak
projenin, Avrupa Birlii kk projeler fonundan hibe hakk almas iin bavuru da yapld. Trkiye Bulgaristan
Snr tesi Birlii kapsamnda Bulgaristan'n partner olarak katlaca Takn Uyar Sistemiyle Kapasite
Artrm Projesi'nin almalar da devam etmektedir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

371
yaklak yzde onunu barndran blgede nfusun nitelii gen ve dinamiktir.
ncelikle eitim ve salk gibi temel kamu hizmetleriyle ve dier sosyal projelerle
insan kaynaklarnn gelitirilmesi balca ihtiyalar arasndadr. Gneydou Anadolu
Projesinin (GAP) srdrlebilir insani kalknma projesine dnmesi bu ihtiyaca
cevap vermek iin gerekletirilen stratejik bir dnmdr. te yandan, GAP
kapsamnda Frat-Dicle havzasnda 1.82 milyon hektar alann sulamaya almasyla
beraber Trkiyede tarmsal retimde nemli bir art meydana gelecektir. GAP
kapsamndaki hidroelektrik enerji projeleriyle toplam potansiyele yzde 45lik bir
katkda bulunulmas ngrlmtr. Bu potansiyel Frat zerindeki barajlarn
tamamlanmasyla byk oranda gerekletirilmitir. Ancak Dicle zerindeki barajlarn
(Ilsu) nemli bir blm tamamlanamamtr.
Trkiyenin ulusal politikalar dorultusunda Frat-Dicle havzasnda GAPn
hedefleriyle de somutlaan sosyo-ekonomik kalknma ihtiyalar belirlidir. Bu
hedeflere ulalmasnda blgenin balca kaynaklar olan su, toprak ve insan
kaynaklarnn gelitirilmesi zorunludur. Frat-Dicle sularnn snraan nitelik tamas
ulusal politikalarmzn kyda komularmzla egdml hale getirilmesini
gerektirmektedir. Frat-Dicle sisteminden gerek Trkiye gerek Suriye ve Irakn
kalknma hedefleri dorultusunda ihtiyalar artmaktadr. te yandan sistemin kstl
su ve toprak kaynaklarnn gelitirilmesinde srdrlebilirlik ilkesi balamnda doal
kaynaklarn korunmasna ncelik verilmesi gerekmektedir. Kalknma projeleri
evresel ve doal koruma ilkeleri ve uygulamalaryla beraber ele alnmal; bu kst
iinde uygulanmaldr. Kalknma projelerini etkileyecek, snrlamaya tabi tutacak bir
baka etken iklim deiiklii olabilecektir. klim deiikliinin olumsuz etkileri
dorudan su kaynaklar, salk, enerji ve tarm zerinde hissedilecektir. klim
deiikliinin yarataca yalardaki azalma, dzensizlikler sonucu su arznda
oluacak azalmalar ve belirsizlikler Frat-Dicle havzas boyunca Trkiye, Irak ve
Suriye (ksmen de ran) iin su, gda ve enerji gvenliini ncelikli politika alanlar
biimine dntrecektir. Bu durumda nihai bir su anlamas erevesinde lkenin
de artan bu ihtiyalar gz nne alnmal; iklim deiikliinin yaratt belirsizlik ve
riskler erevesinde kydalarn haklar ve ykmllkleri aklkla tanmlanmaldr.

Sonu
Hkmetleraras klim Deiiklii Panelinin ubat 2007de sunduu son raporundaki
bilimsel bulgularla ortaya konulduu zere, 21. yzyln ilk yllarndan itibaren
dnyann eitli corafyalarnda sklkla yaanan kuraklklar, scak dalgalar, seller ve
yangnlarla kendisini gsteren kresel snma, uluslararas gvenlik deerlendirme ve
uygulamalarnn yeni bir unsuru halini almaktadr. Gerek sanayilemi (Kuzey) gerek
kalknmakta olan lkeler (Gney) artk 1990l yllarn banda olduu gibi kresel
iklim deiikliinin gerekleip gereklemediini sorgulamaktan ok, iklim
deiikliinin sosyo-ekonomik yaam zerindeki olumsuz etkileriyle nasl
baedebileceklerini deerlendirmektedirler. Ancak, gerek iklim deiikliine yolaan
nedenler ve sorumluluklar gerek iklim deiikliinin olumsuz etkilerine maruz kalma
boyutlar ve baedebilme aralar asndan Kuzey ve Gney lkeleri arasnda
kapasite farkllklar vardr. Gney lkeleri iklim deiikliinden en olumsuz biimde
etkileneceklerdir ve sosyo-ekonomik geri kalmlklar itibariyle uyum kapasiteleri ok
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

372
snrldr. te yandan Kuzey lkeleri iklim deiikliine yolaan fosil yaktlarn ok
byk oranlarda salmndan sorumludurlar ve corafi konumlar itibariyle (Avustralya
ve Yeni Zelanda hari) kresel snmann olumsuz etkilerinden greceli olarak daha
az zarar greceklerdir. Kresel siyasi ekonomik sistemin bir rn olan evre
deiimleri ve bu deiimlerin Kuzey-Gney ilikilerine gvenlik dahil her boyutta
etkisi uluslararas politikann en canl tartmalarndan biri halini almtr. Kuzey
lkeleri bir yandan mevcut n alc politikalar kapsamnda, yaam standartlarnn
dzeyini indirmeden enerji politikalar gelitirmeye almakta te yandan, iklim
deiikliinden dolay dnyann az gelimi veya gelimekte olan blgelerinde ortaya
kabilecek istikrarszlk ve atmalara kar nlem almak ve snrlarnn tesinde
tutmak iin stratejik hazrlklar yapmaktadrlar. 17 Nisan 2007de BM Gvenlik
Konseyinde yaplan toplant bu yaklamn bir gstergesidir. Kresel siyasi ekonomik
dnmler gerektirebilecek, iklim deiikliinin uluslararas politikadaki yanklar
gznnde bulundurulmakla beraber; birok lke blgesel corafyalarnda,
komularyla olan siyasi, tarihi, ekonomik ve sosyal ilikileri erevesinde, kresel
iklim deiikliinin etkileriyle baedebilme yolunda uygulamaya ynelik politikalar
gelitirmek durumundadrlar. klim deiiklii uluslararas ilikilere ve uluslararas
gvenlik politikalarna yeni bir unsur olarak katlm olsa da, zm yollar ancak
blgesel tarihi ve corafi artlar iinde geliebilecektir. Bu erevede, iklim
deiikliinin ulusal ve blgesel boyutta gda, enerji, evre ve su gvenlii zerinde
yarataca etkiler, Trkiyenin sosyo-ekonomik kalknma politikalarn yeniden ele
almay gerektirebilecektir. Trkiye uzun erimli politikalar erevesinde, gelecek
kuaklarn yaamsal ihtiyalarn gznnde bulunduracak biimde, bata su
kaynaklar olmak zere tm doal kaynaklarn ihtiyalar dorultusunda etkin
kullanm ve koruma politikalar gelitirmelidir. Gda, enerji gvenlii ve ekosistemlerin
devamll asndan yaamsal olan su kaynaklarmzn snraan nitelii de
gznnde bulundurularak komularmzla ibirlii ierikli egdml politikalar
gelitirilmelidir.


















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

373

YER YUVARININ GEMNDE KLM DEM
VE BU GN ANLAMADA MHENDSLK ET

Tahir NGR, Jeoloji Yksek Mhendisi


klim Deiiklii Paradigmalar, Kapitalizm ve Etik

klim atmosferde, gazkrede sregiden bir sre. Bata gne nlar olmak zere
uzaydan atmosfere ulaan malar, gazkre-yerkre-sukredeki yansma ve
sourmalar ve yerkrenin sald snn karmak dengesiyle oluan bir sistem.
nsan yaam ve uygarln srdrlebildii scaklk ve teki iklim parametreleri bu
karmak dengeye gre gelimi ve srdrlyor.
Kukusuz bu parametrelerden en nemlisi scaklk ve scakln nerelerde hangi
aralklarda deitii. Bu da dnyann sl btesinin bir sonucu.
Artk ok iyi biliyoruz ki, dnyann sl btesi iinde asl belirleyici olan gne
nlarnn szlmesi ve geri yanstlmas sreleri ve bu sreler iin gaz kresindeki
sera gazlar snn gazkre dna kn dzenliyor ve denetliyor. Yine artk ok iyi
biliyoruz ki, son 150 yldr atmosferdeki sera gazlar hzl bir biimde artt ve bu art
dnyadaki scaklklar ykseltmeye balad.
Sera gazlarndaki artn nedeninin insan etkisi ile, antropojenik, endstri
devriminden beri, vb ekillerde adlandrlan; kapitalist retim tarznn kanlmaz
sonucu olarak fosil yaktlarn denetimsiz biimde kullanlmas olduu da aklk
kazand. imdi, gazkreye salnan sera gazlarnn, en ok ta CO
2
in salmn azaltc
yollar aranmaya baland. Ama yine kapitalist retim tarzndan vazgeilemiyor; ve
CO
2
in salmn azaltc yollar da serbest pazar mekanizmalaryla yaama geirilebilir
ve Kyoto Protokol herkese uygulanrsa durum dzeltilebilir var saylyor. Daha
dorusu, bunun da ticareti yaplmaya, pislik bile bir mala, bir emtiaya
dntrlmeye allyor.
Oysa, kresel kapitalizmin hegemonyasna gnl vermi olan bir ok ideolog, yazar,
bu arada da ok sayda bilimci kresel iklim deiiklii tespitlerini, kabullerini,
modellerini, kavram ve sonularn inkr etmek, solcular sulamak ve savlarn
gerekle ilgisinin olmad grn yaygnlatrmak iin yaygn bir kampanya
yrtyor.
Konuyla ilgili bilim insanlar arasndan bir ou da, kresel iklim deiimi olgusunu
yalnzca teknik terimler, modeller ve kestirimlerle snrlamaya abalyor. Doruyu
sylemek yetmiyor; gerei btn ynleriyle ortaya koymak; her bir sreci tekil olarak
ele alrken, birbirini kkrtan neden ve sreleri de sergilemek; sorumlular tehir
etmek; bu durumun ve yarnki ykmn sulularn sevimliletirme dorultusunda bir dil
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

374
kullanmamak; zmszl kolayca zlebilir gibi gstermemek; ve bu durumun
sorumlularndan zm beklememek te mhendislerin ve bilimcilerin etik
sorumluluu.
Bu sylenenlerin tipik rneklerini, kresel iklim deiikliini irdeleyen metinlerde sk
sk gryoruz. Doa ne kadar karmak sreler zerinde yer alyorsa, bu sreler
doann diyalektiini ne kadar doruluyorsa; kurulan modeller ve yaplan kestirimler
hep dorusal kalyor, hep yaln neden-sonu ilikilerinden sonular karlyor ve
zm olarak hep yalnzca CO
2
in salmn azaltc yollara snlyor.
Bunu amann yolu, doaya btn karmaklyla bakmak ve iklim deiiklii
srelerini kendi diyalektii iinde incelemek. Sonra da, iklim deiikliinin bu kez
doal deil, kapitalist retim tarznn bir rn ve bu sorunu amann ancak
kapitalizmin almasyla olanakl olabileceini ortaya koymak, herkes iin en temel
etik sorumluluk.
Denenmesi gereken yaklamlardan biri, CO
2
zenginlemesini atmosferin yannda
okyanuslarda da izlemek olabilir. Bunu hem yeryuvarnn doal gemiinde ve hem
de kapitalist a boyunca yapmak denenmeli.
CO
2

CO
2
doada, gerek atmosferde ve gerekse yeraltnda, yeryuvarnn deiik
katmanlarnda dorudan gaz olarak, eitli sv akkanlarn iinde znm
durumda ya da kaya yapc minerallere balanm olarak bulunur. Ama, CO
2
her
eyden nce soluduumuz havada, yeryuvarnn atmosferinde karlatmz bir
gaz. Ancak, atmosferin kabaca %78i azot, %20,05i oksijen, %0,93 argon ve %1
kadar da su buharndan oluurken, CO
2
bunun yalnzca %0,04n oluturmaktadr.
Gnein yayd ultraviyole nlar sourarak scakl dzenleyen ve dnyadaki
yaamn srmesini salayan atmosferin, gazkrenin belli bir kalnl yok, d uzaya
doru seyreliyor. Atmosferin ktlesinin drtte , yeryznden 11 km yksee kadar
olan tabakada yer alr. Genellikle 80,5 kmden tesi uzay saylmakta; ancak, 120 km
uzaktan dnyaya yaklaldnda da atmosferik etkenlerle karlalmaktadr. Bunlara
baklarak Karman izgisi de denilen 100 km uzaklk, atmosferle uzayn snr
saylmaktadr. Atmosferi oluturan ktlenin %99u 100 kmden aada, %50si ise
5,6 kmden alakta yer almaktadr. Atmosferin toplam ktlesi 500 trilyon metrik ton
kadar ngrlyor. Bunun iindeki CO
2
in miktar da, arlka olsa olsa 300 milyar
ton kadardr.
Atmosfer de Deiir
Bu atmosfer, yeryuvarmzn nc atmosferidir. lk atmosfer, esas olarak helyum ve
hidrojenden olumaktayd. Henz katlamam olan yer kabuunun ve gnein
sald syla birlikte, ok gl gne frtnalarnn bu atmosferin salmasna yol
at dnlyor. Yaklak 4,4 milyar yl nce yerkabuunun yeterince souyup
buhar, CO
2
ve amonyak salan volkanlarla donanarak katla ise ikinci atmosferin
ilk aamasn oluturdu. Bu atmosfer oksijensiz, ok az azotlu ve esas olarak CO
2
ve
buhardan olumaktayd. Bu ikinci atmosfer imdikinden 100 kat kadar daha ok gaz
ieriyordu. Bu atmosfer ouduka CO
2
in ou denizlerde znm ve karbonatlar,
kiretalarn oluturmutur. Bu srecin sonunda, ikinci atmosfer azot, CO
2
ve %40
kadar da hidrojenden oluur duruma gelmitir. Bu atmosferde CO
2
in bolluunun
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

375
neden olduu sera etkisi nedeniyle dnyann scaklk ortalamas 70Ca ulam ve
bu durum 2,7 milyar yl ncesine kadar srmtr. Yaklak 3,3 milyar yl nce ortaya
kt belirlenen siyanobakteriler, ilk oksijen retimini balatp, 2,7 milyar yl
ncesinden 2,2 milyar yl ncesine kadar atmosferi oksijensiz durumdan oksijenli
duruma dntrmtr. Daha sonra fotosentez yapan bitkiler de ortaya ktnda
atmosferin CO
2
inin daha ounun oksijene dnmesi sreci de ilerlemitir.
Oksijenin amonyakla etkilemesi azotun olumasn hzlandrmtr. Yeryznde
bitkiler oaldka da atmosferdeki oksijen artm ve CO
2
azalmtr. Ozon
tabakasnn oluumu bu canl yaamnn mortesi nlarna kar korunmasn
salamtr. 200-250 milyon yl nce bu atmosferin %35i oksijenden oluuyordu. Bu
yolla oluan oksijen-azot atmosferi nc atmosferdir. Burada, canllar oksijeni
tketir CO
2
i salarken, CO
2
te kolayca suda znm ve kiretalarnda
depolanmtr. Bu kart sreler, milyonlarca yldr elele dnyann atmosferini,
yaamn srdrlebildii bir dengede tutabilmitir.
Atmosferdeki CO
2
in oran 2007 Ocak aynda hacimsel olarak %0,0383; arlka da
%0,0582dir. Ancak, insanln tank olabildii gemite, insanlk uygarl boyunca
deil, yalnzca son yzelli yllk dnemde bu oranda nemli ve olumsuz bir deime
eiliminin olduu biliniyor. 1850den bu yana atmosfere karbon salmnda ok byk
bir art yaanyor. Bugn atmosferdeki CO
2
in oran milyonda 383 para; ama, daha
1960ta bu oran milyonda 320 para idi. te bu durumda, 1950li yllardan sonra hzla
artan fosil yaktlarn CO
2
salmnn kabul edilemez artnn sonucu olan dnyadaki
yaamn kar karya kald bu tehditin engellenmesi ve doan sorunlarn
giderilebilmesi iin yollar aranmaya baland. Buralarda esas olarak atmosfere CO
2
in
salmn azaltmaya arlk verildi.

klim de Deiir

klim, yerkrenin deiik kara ve deniz paralar zerinde hava hareketleri, scaklk
dalm ve deiimi, yalarn tr yeinlik ve zamanlamas, vb boyutlaryla karmak
bir sistem. Bu sistem duragan deil, deiim iinde. Bu sistem o kadar ok farkl
etkenin denetimi altndaki bu deiim sreleri de dorusal, kolay kesitirilebilir,
ngrlebilir de deil. Yerkrenin eksenindeki 100 bin ylda bir yinelenen salnmlar,
gne evresindeki hareketleri srasnda 41 bin ylda bir yinelenen merkezdlklar,
19 bin ve 23 bin ylda bir yinelenen ekinokslar gneten alnan nmn yeinliini
deitiriyor. Atmosferdeki asl maddelerin ileticilik ve yanstcl; sera gazlarnn geri
yanstcl; bulutlar, aerosoller ve gazlarn yanstcl; karalarn, buzullarn, deniz
buzlarnn, su ktlelerinin, okyanuslarn, bitki rtsnn, vb albedosu ve yanstcl;
buharlama-terleme aks; ve son olarak fosil yaktlarn kullanm, imento endstrisi,
ormanszlatrma ve asit yamurlarna neden olan endstri etkinlikleri yine bu
sistemin nasl deieceini ortaya koyan karmak etkenler.
Doann, yerkrenin, dnyann tarihine bakldnda btn bunlar kadar nemli bir
baka etkenin de, yerkrede okyanuslar ve ktalarn dalm, geometrisi olduu
ortaya kyor. nk, dnya yzeyinin hep en byk blmn kaplayan
okyanuslar, iklim sisteminin biimlenmesinde en nemli dzenleyicilerden biri olarak
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

376
ortaya kyor. Okyanuslarda scak ve souk, tatl ve tuzlu su akntlar, bu akntlarn
derinlere dald ya da ykseldii yerler, bunlarn zaman ve uzamdaki deiimleri,
hava hareketlerinin ve nemin ve scakln dalmn dorudan belirliyor.
Bu karmak ilikiler a iinde iklimler doal olarak ta deiir ve hep deimitir.
Yerbilimleri Bu Deiikliklerin Kantlaryla Dolu
Yerkrenin gemiinde bilinebilen en byk ve tipik iklim deiiklii, hemen btn
yeryznn ve zellikle de denizlerin buzullarla kapland, kartopu dnya (snowball
earth) olarak anlan ve 750-570 milyon yl nce yaanm bir dnemdir. Bu dnemin
olumasnn en byk nedeninin, o zaman btn ktalarn ekvator evresinde bir
arada kmelenmesi ve okyanus akntlarnn iklimi kresel lekte dzenleme
olanann kalmamas olduu dnlyor. Kaln bantl demir formasyonlar, buzul
talar, gelgit ritmitleri, vb jeoloji birimleri bu kartopu dnya dneminin, ardalanan ok
sayda buzul ve buzul aras dnemlerinden olutuunu ortaya koyuyor.
2,3 milyon yl ncesinden bugne kadar benzer baka buzul ve scak dnemlerin de
yaand biliniyor.
Tortul Kayalarn litoloji ve mineralojileri, derin deniz tortullarnn analizi, fosiller, s
aks lleri, spor ve polenler, volkanik ya da baka kkenli tozlar, aa byme
halkalar, buz iindeki gaz kabarcklar, buzullardan alnan karotlar, gemi
meteoroloji kaytlar, vbnin incelenmesi yerbilimcilere gemii anlamak ve yeniden
kurmada yardmc oluyor.
Bu verilere dayal incelemeler, bize son 400 milyon yldr Atmosferdeki CO
2
orannn
nasl deitiini kabaca ortaya koyarken, son 65 milyon yl iinde derin okyanus
suyunun scaklnn ve yine atmosferdeki CO
2
orannn nasl salndn biraz daha
ayrntl bir biimde ortaya koydu. Derin deniz tortullarndaki izotopik salnmlardan
son 900 bin yldr kresel buz hacmi toplamnn nasl deitii; deniz kys sekileri ve
deniz canllarnn kavklarnn incelenmesinden son 150 bin yllk, alpin buzullar ve
polenlerin incelenmesinden de son 23 bin yllk dnemdeki orta enlemlerdeki hava
scaklklarnn nasl deitii; tarihsel bilgilerden son 2 bin yllk dnemde ve aletsel
kaytlardan da son 120 yllk dnemde hava scaklklarnn nasl deitii yeniden
anlalr oldu. Grnland buzullarndan alnan rnekler son 17 bin yl boyunca
scaklklarn, buzul kalnlnn ve baka parametrelerin deiimlerini ortaya koydu.
Btn bu veriler, iklim parametrelerindeki deiimlerin geni aralklarda ve
salnmlarla olduunu ortaya koydu. Bugnden geriye 650 yllk bir dnemde CO
2
,
dteryum, N
2
O, CH
4
, bentik oksijen gibi parametrelerin hep birbirine kout saln
sistemin nasl btncl olarak deitiini de ortaya koyuyordu.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

377

Yerkrede bu ekilde saysz kere iklim deiiklikleri yaand; hep doal nedenlerle
ve doal srelerle. Bu deiimler ou durumda belli srelerde ve tedrici oldu.

klim, Salnmlarla Deiebildii Gibi Ani ve Beklenmedik Ynde de Deiti

Yeryuvarnn gemiinde bu ekilde bir ok iklim deiiklii yaand. Bunlarn bazlar
birka yllk ksack srelerde gerekleebildi. Bunun en tipik rnei, 12 bin yl nce
kuzey yarkrede buz kalnl ve scaklklardaki ani bir deiimle ortaya kan
Younger Dryas dnemi. Yine, farkl parametrelerin birbirine kout deitii, ama, bu
dnemin banda ve sonundaki deiimlerin ok ksa srelerde, bir ka onyl iinde
gerekletii dikkati ekmektedir.
Bu tr an deiimler, kresel iklim deiiklii uzmanlarnn da dikkatini ekmi. ABD
Ulusal Bilimler Akademisinin kurduu bir kurulun bu konudaki incelemeleri Ani klim
Deiimleri balkl 250 sayfalk bir deerlendirmeye konu olmu
54
. Biriken srelerin
ve girien etkenlerin beklenmedik, ani iklim deiimlerini nasl yarattnn incelendii
kitapta, doal deiimlerin yannda son deiikliklerin de ani ve byk bir sramayla
sonlanabileceine dikkat ekiliyor.

54
Committe of Abrupt Climate Changes, 2002, Abrupt Climate Changes: Inevitable Surprises, NEC,
http://www.nap.edu/catalog/10136.htm
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

378



Son klim Deiiklii Ani ve iddetli, Ama Doal Deil

klim sistemi ok sayda nemli etkenin karmak etkileimiyle denetleniyor. Bugn bu
nemli etkenlerden bazlar ok hzl ve giderek daha da hzlanan biimde deiiyor.
Buna bal olarak iklim de deimeye balad.
Son 10000 ylda gzlenen atmosferik sera gaz deriimleri son 150 yldakilerden ok
kk kalyor.
Karbondioksit (379 ppm) ve Metann (1774 ppm) atmosferdeki bugnk deriimi, son
650000 yldakini (180-300 ppm ve 320-790 ppm) ok ayor. Ayn dnemde Antarktik
scakl ve karbondioksit deriimleri birbirine kout olarak deimektedir.
Buzul ve buzul aras dnem karbondioksit deiimlerini gl bir biimde
bytmtr. Ancak, karbondioksit deiimleri buzul dnemlerinin sonlanmasn
salamamtr. Antarktik scakl, geen buzul dneminin bitiminde atmosferik
karbondioksitten birka yz yl nce ykselmeye balamtr.
Gemite atmosferik karbondioksit deriimlerinin bugnknden daha yksek olduu
dnemlerin, bugnknden daha scak olduu da aktr. Bu durum Pliyosendeki 5-3
milyon yl gibi iklimsel durumlar iin de, scak dnemlerin 55 yl nceki
PETM(Paleosen-Eosen Termal Maksimum)da olduu gibi birka yz bin ylda sona
ermesi iin de geerlidir. Her iki durumda da snmann kuzey enlemlerde, gney
enlemlerdekinden ok daha gl olduu anlalmaktadr.
Son Buzul Maksimumundan beri izlenen 4-7C kresel snmann hznn 20.
Yzyldakinden 10 kez kadar daha yava olduu anlalmaktadr. Gelecek
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

379
yzyllardaki kresel scaklklarn yrnge deiimlerinin etkisiyle bir souma
olmayaca ve Dnyann 30000 yldan nce yeni bir buzul dnemine girmeyecei
ok aktr.
Son buzul dneminde 10 ylda 16Ca varan ani snma ve soumalarn olduu ve
yinelendii, bunlarn kresel etkilerinin olduu, tropikal yamurlarda kaymalara neden
olduu, kresel ortalama scakln ok deimesine neden olmamakla birlikte
Atlantik Okyanusu dolamndaki deiimlerle birlikte snn yeniden dalmn
salad anlalmaktadr.
125000 yl nce son buzularas dnemdeki kresel deniz dzeyi 20. Yzyldakinden
4-6 m daha yksekti. O dnemde arktik yazlar 5C snmt.
Kuzey yarkredeki 20. Yzyldan nceki son birka bin yln yaz gne n
koullar, da buzullarnn gelimesine elverili olmasna karn bunlarn klmesi,
nedenlerin farkl olduunu ortaya koymaktadr.
Karbondioksit ve sera gazlarnn topluca yanstma glerinin ortalama art hznn
1960-1999 arasnda, son ikibin ylnn herhangi birdnemindekinden en az 5 kez
daha hzl olduu kesin.
Dnyamzn scakl son yz yl iinde dzenli olarak ve ortalama 0,8 C kadar artt.
Kutuplara yakn blgelerde mevsimlere
uyarak yaylan ve daralan deniz yzeyi
buzlanmas ayn sre iinde giderek
azald. Yksek dalardaki buzullar
hzla eriyip yokolma eiliminde.
Yeryuvarn kaplayan bitki rtsnn
nicelik ve niteliinde de hzl
deiiklikler olutu. Birok ky
kuanda deniz dzeyinin ykseldii
saptand. Okyanuslarda depolanm
toplam s enerjisinin artt grld.
Bu deiimler hep 1850 ylndan bu yana gerekleti, 1950den ve hele 1980den bu
yana daha da hzland. Yukardaki sonularn, atmosferdeki sera gazlarnn artyla
birlikte ortaya kt da kesin biimde saptand.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

380

Son 150 yldaki scaklk artlar yalnzca doal etkenlerle ngrlene ya da yalnzca
yapay etkenlerle ngrlenlere uymazken, birlikte etkilerine gre ngrlenle birebir
akyor.

Yaanan iklim deiikliinde insan etkisi, kapitalist retim tarznn belirleyici olduu
ok ak. Scaklk artlar uzun bir dnem yalnzca kapitalizmin greldii kuzey
yarkrede etkili oldu. Ama, 1980den beri artk geri dn olmaya yola girildi ve bu
sre tm dnyay etkisi altna ald.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

381


imdi, sera gaz salmnn azaltlmas yolunda nlemler nerilmeye baland.

Bugn Bu Deiim Dorusalm, Nedenleri Anlalm Gibi Grnebilir

Ancak, iklim deiikliinin en gze batan sreci olan kresel snmay ynlendiren
sera gazlarnn ve zellikle de CO
2
in atmosferdeki bolluu yalnzca endstriyel
salmn ilevi deil. Atmosferdeki CO
2
in miktar ve oran birbirine kart alan
srelerin dengesine bal. Endstri at olarak salnann yannda yerkabuundan
doal olarak ta CO
2
salnmakta. Bunun dnda, bir yandan bata ormanlar olmak
zere dnyann bitki rts CO
2
i alp dntren nemli bir ara olarak alrken,
bir yandan da okyanuslarda CO
2
kalsiyumla birletirilip kiretalar eklinde deniz
tabanna keltilmekte ve atmosferdeki dengeyi koruma ynnde almaktadr.
Bugnk atmosfer bileimi de bu srecin rndr.
nsanlk, atmosfere fazla CO
2
salarak sera etkisinin artmasna neden olduu gibi,
kkrtl ve teki asit yapc endstriyel atk gaz salmyla da asit yamurlarn
oluumuna neden olmutur. Asit yamurlar bir yandan orman varlna zarar vererek
bunun zerinden CO
2
in tketiliini aksatm; bir yandan da okyanuslarn pHnn
dmesine neden olarak iklim deiimi zerinde bugne dein ihmal edilmi etkiler
yaratmtr. Bu sre, zellikle de atmosferdeki CO
2
in art okyanuslarn
asitlemesine neden olmutur.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

382
Atmosferdeki karbonun 700 Gton kadar. Buna karlk okyanuslarn yzeye yakn
birka yz metrelik st tabakasnda 600 Gton, orta tabakasnda 7.000 Gton ve alt
katmannda da 30.000 Gton CO
2
in bulunduu ngrlyor. Fosil yaktlara ve
eyllere balanm C, 12.000 Gton, yersel biyosferde ise 1170 Gton CO
2
in
bulunduu biliniyor. Yani yerkredeki CO
2
in %95i okyanuslarda tutuluyor. Okyanus
srekli olarak atmosferle iletiim durumunda ve CO
2
alveriinde bulunuyorlar.
CO
2
in atmosferdeki bollamas okyanuslardaki CO
2
in artna da neden olmu ve bu
da okyanus suyunun asitlemesine, pHnn dmesine neden olmutur.
Okyanuslardaki ortalama pH=8,2. Bu deer, 7,8-8,4 arasnda deiiyor. Yaplan
deerlendirmeler son 200 yl iinde bu ortalama pHn 0,1 kadar azaldn, bunun da
sudaki H iyonlarnn %30 artt anlamna geldii hesaplanyor. Son 150 yl iinde
insan etkinlikleri ile salnan CO
2
in %47sinin okyanuslarda tutulduu biliniyor
55
.
CO
2
in art bugnk hzla srerse 2100 ylnda okyanus suyunun ortalama pHnn
0,5 kadar daha da decei ngrlyor. Bu d son yzbinlerce ylda
grlenlerden fazla. Daha kts bu dnemde karlalan en hzl d imdi
yayoruz.

Yetmezmi gibi, okyanuslarda ok byk miktarlarda s birikti, scaklk ykseldi. 1961
ylndan bu yana yerkrede biriktirilen snn %90 okyanuslarda tutuldu.

55
Calderia, K. and Wickett, M.E., 2003, Anthropogeniz Carbon and Ocean pH, Nature, 45, 365
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

383

Okyanus suyunda CO
2
in artmas ve pHn derek suyun biraz daha asitlemesi
CaCO
3
l kavklar olan deniz canllarnn geliimini ve resiflerde kireta oluumunu
engellemeye balad bile
56
. Okyanus suyu katmanlarnda aragonit ve kalsit
doygunluk snrlar slaarak CO
2
in kiretalarna balanmas olanaklarn kstlad.
Btn bu srelerin ancak birka yzbin ylda geri evrilebilecei dnlyor
57
.
Yani artk okyanuslar daha az CO
2
ekip tutabilecek.

Ok bir kez yaydan kt ve artk CO
2
salmn denetlemek yetmeyecek ve bunu
tketen baka sreleri kkrtmak gerekli.
Bu sreler de yine kapitalist retim ve tketim modellerinin olumsuz sonularyla
gdklemeye balad.
Buna kar yaplacak eyler snrl.

Yeryuvarnn gemiindeki doal iklim deiiklikleri srasnda yaam sistemi kkten
ykmlara ya da yn deitirmelere urad ve yaamn evrimlemesi sonradan
yeniden balamak durumunda kald.

Bugn ise insan uygarl da, insanlk ta ok krlgan.
klim deiikliine uyum gsterilememesi olasl ok yksek.


56
Pelejero, C., et.al., 2006, response to Comment on Preindustrial to Modern Interdecadal Variability in Coral
Reef pH, Science, v. 314, 595c
57
Raven, J. et.al., 2005, Ocean Acidification Due to Increasing Atmospheric Carbon Dioxide, The Royal
Society, www.royalsoc.ac.uk
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

384
Yaam ortamndaki ok kkl deiikliklerin getirecei yaam srdrme gl bir
yana, ktlaan olanaklarn toplumsal altst olulara neden olmas da bir o kadar olas
bir ykm nedeni olabilir.
Gemite bu nedenlerle sona ermi uygarlklar var. Tarihsel dnemlerde Akat
Uygarlnn, Maya Uygarlnn kkten iklim deiikliklerine direnemedii biliniyor.
stelik onlar bugnknden ok daha doal, ok daha az krlgan bir yaam biimi
zerinde kurulmulard. ok daha otoriter bir ekilde ynetiliyorlard.
Btn bu eilim ve ynelimler karsnda kresel kapitalizm are bulmakta yetersiz
grnyor.
Bilim insanlar arasnda da inanlmaz aymazlklar sergileyen, kurulu dzeni ve
kapitalist retim ve tketim modelini banazca savunan, en sradan nlem nerilerini
bile aalayanlar var.
Bu durum, bilim dnyasnn da btn toplumsal kategoriler gibi eliki ve atmal
iyapsn sergilemekten baka bir anlam tamyor
Denklik bir kere bozulmutur. Artk, yalnzca atmosfere daha az CO
2
salarak durumu
dzeltemeyiz. Artk okyanuslar da tersine almaya balad. stelik bu denge
bozulmas yeterince ilerlemi ve dnyann incelenebilen gemiinde bir ok kez
ortaya kt belirlenen ani iklim deiimi srecine de girilmitir. O dnemlerin
balang ya da sonlarnda 3-10 yl gibi ksack bir sre iinde bile dnyann ortalama
scaklnn 16Ca kadar deitiinin rnekleri vardr. Bugn artk Kyoto
Protokolnn kaytlarna btnyle uyulsa da IPCCnin bekledii gibi dorusal bir
deiim deil, hzlanan bir deiim olmas olasl ok daha yksektir.
Sera gazlarn yeniden azaltabilmek iin okyanuslarn pHnn yeniden ykselmesine
ve soumasna kadar elimizde dzeltici tek bir ara kalmtr: ORMANLAR. Bu da
sreci geri dndrmeye yetecek gibi deil.
Bu sorunun almas, ancak kapitalizmin almasyla olanakl.

















TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

385

KRESEL KLM DEM VE ETK

Prof. Dr. Mikdat Kadolu
T Meteoroloji Mhendislii Blm
kadioglu@itu.edu.tr


zet

Kresel iklim deiiminin nemli etkileri artk kabul edilebilir bir bilimsel belirsizlik
ls ile tahmin edilebilmektedir. klim deiiminin birok olumsuz etkisi uan
grlmekte ve gelecek 100 yl iinde daha fazla gerekleecektir. Bu zaman aral
iin afet hazrlklar, tbbi mdahaleler, alt yapda deiiklik, finansal yatrmlar,
anlamalar iin grmeler, vb. iin youn almalar yaplmas gerekir. klim
deiimi tm dnyay, corafyay, sosyal, politik ve ekonomik olarak etkileyecektir.
Hukuk, i, salk, bilim, sosyoloji, politik ve dini kurum ve kurulular da bu deiimin
kt etkileri ile yzlemek zorunda kalacaktr. Bu nedenlerden dolay, kresel iklim
deiimin ortaya koyduu tehditler karsnda, bireyler, yerel ve ulusal yneticiler ile
birlikte her trl kurum ve kurulularn faaliyetleri saygn, erefli, drst, ahlaki ve etik
olmak zorundadr.

nsan kaynakl iklim deiiklii byk ve ok derin etiksel sorunlar ortaya karmasna
ramen etik konusu kresel iklim deiimi politikalar ve tartmalarnda yeterince ele
alnmamtr. Kresel iklim deiiminden byk lde sorumlu olanlar ile kresel
iklim deiiminin kt etkilerine kar zayf ve savunmasz olanlar ayn insanlar
deildir. Dnya tarafndan kresel iklim deiimine pratik ve uygulanabilir bir zm
bulunulabilmesi iin kresel iklim deiimi problemi adil bir yaklam ile ele alnmas
gerekir. klim deiimi politika seenekleri genellikle ve sadece bilim ve ekonomik
ynden konuyu ele almaktadr. Bylece ou kez konunun ok nemli olan etik yn
ihmal etmekte veya rtbas edilmektedir. Kresel iklim deiimi politika seeneklerinin
etik analizi bilimsel, ekonomik ve sosyal ierie de uygun olmaldr.

Bu nedenle kresel iklim deiiminin etik boyutunun incelenmesi iin almalara
tevik verilmeli ve yardm edilmeli. Etik problemlerin analizinde iklim deiimi
politikalarn belirleyen, hkmet, i evreleri, STKlar, organizasyonlar veya bireyleri
kendilerini ilgilendiren zgn pozisyonlar almalarn salamalyz. Karar vericilerin ve
kamunun iklim deiiminin etik boyutlarn daha iyi anlamasn salamalyz. klim
deiimine kar savunmasz olanlar dhil olmak zere dnyann her tarafndaki
insanlarn iklim deiimine tepki vermeleri iin etiksel sorgulamaya katlmaldr.
Kresel iklim deiiminin etik ynn aratrmak iin disiplinler aras yaklamlar da
gelitirilmelidir.

Bu makale konu ile ilgili gerekleri, etik sorunlar ve n etiksel analizleri
tanmlayacaktr. Bylece bu makalede konu ok ayrntl bir ekilde ele alnmak
yerine kresel iklim deiimi probleminin etki boyutuna dikkat ekmeyi
amalamaktadr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

386

Anahtar Kelimeler: klim deiimi, etik, ahlak, insan haklar, emisyon, politika.


Climate Change and Ethics

Summary

An ethically based global consensus on climate change may prevent further
disparities between rich and poor, and reduce potential international tension that will
arise from climate-caused food and water scarcities and perceived inequitable use of
the global atmospheric commons as a carbon sink.

The Buenos Aires Declaration identified a number of specific ethical issues and
associated questions concerningclimate change aboutwhichexpress ethical reflection
is an international imperative. These issues are:

1. Responsibility for Damages
2. Atmospheric Targets
3. Allocating GHG Emissions Reductions
4. Scientific Uncertainty
5. Cost to National Economies
6. Independent Responsibility to Act
7. Potential New Technologies
8. Procedural Fairness

By the use of the word ``ethics'' in this paper is meant the field of philosophical
inquiry that examines concepts and their employment about what is right and wrong,
obligatory and non-obligatory, and when responsibility should attach to human
actions that cause harm. For this reason, an ethical examination of climate change
issues will explore prescriptive assertions about what should be done about climate
change rather than focus on descriptions of scientific and economic facts alone,
although good ethical analyses of climate change issues must be sensitive to facts
that frame any issue. For this reason, this paper identifies the scientific, economic,
and social facts associated with each issue about which it draws ethical conclusions.

Key Words: Climate cahne, ethic, moral, human rights, emissions, policy.










TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

387

1. Giri

nsan kaynakl sera gazlar hzl ve geri dnm olmayan iklim deiimine neden
olduuna dair yaygn olarak kabul edilen pek ok bilimsel gerek var. Artk birok
bilim insan ve evreciler iin sera gazlar nedeniyle devam eden kresel iklim
deiimi gezegenimizdeki ekolojik dengeleri ve insan refah iin en nemli tehdittir.
Bat toplumlarnn zenginlik ve ekonomik baarlar ounlukla fosil yaktlardan elde
edilen ucuz enerjiler zerinden salanmaktadr. Gelimekte olan ekonomilerde de,
gelimek ve nfusun byk bir ksmnn maruz kald yoksulluu geride brakmak
iin ucuz ve ulalabilir enerji kaynaklar hayati nem tamaktadr.

Gezegenimizdeki bilimsel gzlemler, insan aktivitelerinin karbondioksit ve sy
hapseden dier sera gazlarn da ieren Dnya Atmosferinde nemli deiiklie
katkda bulunduunu gstermektedir. Gelecek yllarda kresel iklim deiiklii
etkilerinin gezegendeki her blgeyi etkileyecei tahmin edilmekte ve u anda bu
deiimin baz iaretleri zaten grlmektedir. leride de kazananlar ve kaybedenler
olacaktr, baz blgelerde iklim iyileirken ou yerde zararl etkileri olacaktr. En ok
negatif olarak etkilenmesi beklenen blgeler insanlarn en savunmasz olduu
blgelerdir. Toplumlarnn iklim deiikliine uyum salamasnn maliyetinin ok
yksek olaca tahmin edilmektedir. Gnmzdeki fosil yakt teknolojilerinin iptal
edilmesi ve bunlar zerine ok byk altyap ina etmenin maliyeti de yksektir.

Bylece iklim deiikliine meydan okumayla ortaya kan etik ikilemler artk
tartmalarn temelidir. klim deiiklii tm insanl etkileyen kresel bir problemdir;
bu da dnyann neredeyse tek bir lkeye dntn gstermektedir. Kresel
lekte evresel deiikliklere sebep olan sorunlar, koruyucu ozon tabakasndaki
incelme, arazilerin bozulmas ve lleme, ei grlmemi oranlarda biyolojik
eitliliin azalmas gibi olduka tehlikelidir. Politik snrlar aan saysz evresel ve
dier sorunlar zmek, gerek anlamda bir kresel toplum olma hedefine ulamak
iin gerekli olan srecin bir parasdr. klim deiiklii gibi sorunlar yapc ve
nlemler alc yollarla ortaya koymak, bu hayali gerekletirmekte yardmc olabilir.

Dier bir deyile, kresel iklim deiiklii reddedilemez bir etik sorundur ve bununla
artk yzlemek zorundayz. Bu da, sorumluluk, mesuliyet ve politik, ekonomik veya
tmyle bireysel hareketler -kimisine gre doru olup bakasna gre yanl olan-
arasndaki farklarla ilgili zor sorular sormak demektir.

Etik kelimesi genellikle insanlarn sevdii bir kelime deildir. Etik Sorunu tabir
olarak kt olaylar iin kullanlr. Etik sorunlar kesinlikle kanmay tercih ettiimiz
veya etmemiz gereken eylerdir. Bazen, doru ve yanl yapmak arasndaki kark
bir durumla karlarz veya etik sorunlarla karlatmzda bazen kendi
davranlarmzdaki etik yetersizliklerle yzlemek zorunda kalrz.

Trkiye Bilimler Akademisi (TBA) Bilim Etii Kurulu etik konusunu web sitesinde
ayrntl bir ekilde yle aklamaktadr: Etik, insanlarn ahlakl yaamn temelleri
zerine akl yorduklar ve bu temellerden yola karak, doru ve yanl ayrt
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

388
etmeye, doru davran biimlerini bulmaya ve uygulamaya yarayabilecek kuramsal
ve toplumsal aralar gelitirmeye uratklar bir dn alandr. Bilim etii, bir
yandan bilimsel aratrma ve gelitirmenin, yani bilim retiminin ne olduu ve nasl
yapldnn tanm iinde yer alan, kurucu unsurlarndan biridir. Bir yandan da, bilim
insanlarnn meslek etiini, yani mesleklerini icra ederken yerine getirdikleri ok eitli
grevleri yaparken uymak zorunda olduklar kurallar kapsar. Toplumsal faaliyetlerin
eitlenmesi, yeni bilgilerin toplumsal dolama katlmas ve toplumsal pratiklerin
eletirel bir biimde deerlendirilebilmesi sonucunda etik ve bilim etii, srekli olarak
gelime gsteren bir dn ve eylem daldr.

Bilimsel gelime sonucunda insann evresi ile ayrlmaz bir btn oluturduunun
farkna varlmas, etii salt bireyler arasnda ya da bireylerle toplum arasnda bir konu
olmaktan kartp, insann iinde yaad evrene kar da etik yetkinlik ve
sorumluluu olduunu ortaya koymutur. Bilimsel gelimeler giderek artan lde
molekler dzeyde canl ve cansz madde arasndaki snr belirsizletirirken,
yaamn kutsall, bireyin dokunulmaz btnl, insan onuru gibi, her toplumda
geleneksel ya da rasyonel biimlerde temellendirilmi kavramlar yeni teknolojik
imknlar karsnda yeniden tanmlama ve bu alana ilikin etik olanaklar aratrma
zorunluluu ortaya kmtr. Tm bu nedenlerle, genelde etik ve zelde bilim etii
gnmzde gemie kyasla ok daha dinamik bir sre olarak yorumlanmaldr.

Kamuoyu, gnmzde tm dnyay tehdit eden iklim deiiklikleri, pandemiler veya
deprem gibi olas tehlikelerden yetkin kaynaklarca doru bir biimde haberdar
edilmeyi beklemektedir. Bilim insanlarnn da nlenebilir felaketleri ortadan kaldrmak,
mmkn olan her durumda erken uyar sistemlerini devreye sokmak, ya da devreye
sokulmalar iin yetkilileri ikna etmek gibi sorumluluklar olduu kabul edilmektedir.
Buna karn, bu uyary yaparken gerekli yetkilerle donanm olmak ya da olmamak,
uzman hatta uzman olmayan tm ilgili birey ve kurumlar byk ikilimler ile yz yze
brakabilmektedir. Bu alanda bilim insanlarnn sorumluluklar ise bilim topluluu
tarafndan ele alnmaldr.

Yeni bilimsel ve teknolojik olanaklar nda, insanca bir yaam iin doru ve
yanl olan aratrma, sadece ileri teknolojiye sahip lkelerde deil, her yerde
srmesi gereken bir abadr. Bilimin ve temel insani kayglarn evrensellii gerei bu
aba, tm bilim insanlarn, kendi mesleki pratiklerini deerlendirebilmeleri asndan,
birinci dereceden ilgilendirmektedir. Geni anlamyla bilim etii ile bilim insanlarnn
meslek etii yani meslek gruplarnn zorunlu olarak uymas gereken kurallar ve sahip
olduklar sorumluluk ve ykmllklerinin belirlenmesi, i ie geen bir uratr.

Bilim insanlarnn tm olas toplumsal, ekonomik, siyasal kar atmalar karsnda
bamszlklarn korumalar, etik kayglarla davranabilmeleri iin vazgeilmez bir n
kouldur.

Bilim insanlar kendi yarattklar bilgi ile etik ilkeleri erevesinde ba etme
sorumluluu tarlar.


TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

389
Kresel iklim deiimin yanl veya kt ynleri:
1. Kabul edilemez bir seviyede riskler ortaya koymakta
2. nemli ekonomik kayplara neden olacak
3. Adil deil
4. Geriye dn mmkn olmayan etkileri olacak
eklinde zetlenebilir. Btn bunlar nemli noktalar olmasna ramen kresel iklim
deiimini yeterince ciddiye almayanlara kar olayn etik ynn gndeme getirmek
gerekmitir.

Bylece 2004 Aralk aynda yaymlanan Buenos Aires Bildirisi kresel iklim
deiiminin etik boyutunun acil olduu aklanmtr (UNFCCC, 2004). Bunun iin
ortaya konulan argmanlar aadaki gibidir:
Konunun etik boyutu dikkate alnmad sre, uluslararas toplumun bu konudaki
faaliyetleri etik olarak desteklenemez veya adaletsiz olabilir.
Birok derin etik problem kresel iklim deiimi tekliflerinde bilimsel ve ekonomik
tartmalarn iine saklanmtr.
klim deiimi politikasna adil bir yaklam, uluslararas grmelerdeki tkanmay
amak iin gereklidir.
Kresel iklim deiimi zerine etik tabanl kresel fikir birlii zengin ve yoksul
lkeler arasndaki daha fazla ayrmay nleyebilir ve potansiyel uluslararas
gerilimi azaltabilir.

Kresel iklim deiimi problemi, bir etik sorun olarak aadaki nedenlerden dolay
ortaya kmtr:
Kii bana den sera gaz emisyonlar dnyada ulustan ulasa ok byk
farkllklar gstermektedir.
Artan sera gazlarnn gelecekteki maliyeti ve faydalar dnya genelinde ok farkl
bir ekilde dalacaktr.
Sera gazlarn kararl bir halde sabit tutmak istiyorsak, kresel sera gaz
emisyonlarnn toplamnda yzde 60 orannda azaltmamz gerekir.
Dnya nfusu bu yzyl iin yzde 50den daha fazla artmas bekleniyor.
Atmosferin sera etkisini sabitlemek ve emisyonlar eit bir ekilde datmak
istersek gelimi lkelerde kii bana den emisyon miktarnn nemli miktarda
azaltlmas gerekir.

Bu nedenlerden dolay, 2004 Aralk aynda yaymlanan Buenos Aires Bildirisi
uluslarn dikkate alnmas gereken kresel iklim deiimi ile ilgili etik konu ve
problemleri belirlemitir. Bu problemler:
1. Zarar ve ziyan iin sorumluluk
2. Atmosferik Hedefler
3. Emisyon Azaltmann Paylatrlmas
4. Bilimsel Belirsizlik
5. Ulusal Ekonomilere Maliyeti
6. Bamsz olarak harekete geme sorumluluu
7. Yeni Teknoloji Potansiyeli
8. Prosedrel Adalet
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

390
eklinde sralanabilir.

Bu makalede etik kelimesi, ncelikle yanl ve doru nedir kavramn felsefik bir
sorgulamas ve uygulanmas anlamnda kullanlmtr. Ayn zamanda zorunlu ve
gnll olan nedirin sorgulanmasn da ierir? Ve burada etik kelimesi insani
faaliyetlerin zarar ve ziyana neden olmasna nasl bir sorumluluk atfedilebilir gibi
konular irdelemenin genel bir addr. Bu nedenle, kresel deiimin etik incelemesi
konusu tek bana bilimsel ve ekonomik verileri tarif etmek yerine bilimsel ve
ekonomik gerekleri kullanarak kresel iklim deiimi probleminin zm iin neler
yapabilirizi ele alr. Bu yzden, bu makalede bilimsel, ekonomik ve sosyal veriler etik
tartma ile birlikte ele alnacaktr.


2. klim Deiikliinin Etiksel Yn

Son zamanlarda sk sk kresel iklim deiiklii ile balantl olarak kullanlan ahlaki
kelimesi yerine etik kelimesini kullanlmaktadr, nk ahlaki kelimesinin
tanmlarnda, baz konularda ounluun neye katld deil de bireysel olarak neler
hissettiimize yer verilir. Etik ise herkesin veya en azndan ounluun ahlaki
olduuna katld davranlarla yaplr. Bu uyumalar genellikle prensip formunu alr,
rnein nl ve yaygn olan Altn Kuraln prensibi: Sana yaplmasn istemediin
eyi bakasna yapma. (Burada unu sorabiliriz: Eer ailemiz dnyada yavaa
yanan bir ate hazrlasayd, -yle bir ate ki mrmz boyunca zirveye kan- ve bu
problemle baa kmamz iin bize braksayd bundan holanr mydk? Bu, iklim
deiikliinin bizden sonrakiler iin benzeyecei bir eydir.)

Srdrlebilir gelimeler alannda, -hzl, srdrlebilir ve bar bir ynde gelime
iin temel etik prensipleri deyimi- bir temel etik rehberi olarak ortaya kmtr. Byk
kark mcadelelerle karlatmz zaman etik prensipler gerekli bir pusuladr.
Doru yolu sememizde ve yanl olanlarn stesinden gelmemizde yardmc olurlar.
Bu nedenle, bu almada kresel iklim deiimi ve etik sorunu aada ksaca ele
alnacaktr.

2.1. Zarar ve ziyan iin sorumluluk

Bu balk altnda cevap aranan sorular unlardr: Etik olarak iklim deiiminin
sonularndan kim sorumludur? Yani iklim deiimine hazrlanma ve mdahale etme
(dier bir deyile uyum salama) masraflarn veya kanlmaz zarar ve ziyan kim
deyecek?

1970lerden beri lmler atmosferdeki sera gazlarnn miktarnda hzl bir art
olduu ve bu sera gazlarnn dnyann her tarafnda yaygn bir ekilde kullanlan fosil
yaktlar ile orantl olduu yaygn olarak kabul edilen bilimsel bir gerektir (ekil 1).
klim deiimi uzun yllar insan sal ve evreyi tehdit ettiine ynelik bilimsel
bulgular da hzla artyor.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

391
nsan kaynakl iklim deiimi artk ok belirgin bir hal alm ve uan dnyann birok
yerine insan, bitki, hayvan ve ekosistemlerini kt bir ekilde etkilemektedir. Bununla
birlikte dnyann baz ksmlar dier ksmlara gre daha fazla snyor. Bylece iklim
deiimi hasarlar dnyann baz blgelerinde daha net ve iddetli bir ekilde
grlyor (IPCC, 2001).



ekil 1. 1000 ylndan 2100 ylna kadar Dnya yzeyindeki hava scaklklarndaki
deiimler (IPCC, 2001)

nsan etkinliklerinin sorumlu olduu snma 1 Cnin biraz altndadr. Bununla birlikte
dnyann baz ksmlarnda snma dnya ortalamasnn ok zerindedir (ekil 1). Bu
snma endstriyel devrimden dolay ve ondan nceki doal nedenlerle oluan
atmosferik sera gazlarnn birikmesi ile ilikilidir. Artan snmadan byk lde insan
etkinlikleri ile ortaya kan sera gaz emisyonlar ve arazi kullanmndan
kaynaklanmaktadr (IPCC, 2001).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

392


ekil 2. 2002 ylnda kii bana den ton cinsinden CO2 emisyonlar (Dnya
Bankas, 2004).
nsan kaynakl iklim deiiminin insanlara ve ekolojik sistemlere verdii zarar
scaklktaki artn byklne baldr. Scaklktaki art miktar sera gazlarnn
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

393
atmosferdeki miktarna baldr. Atmosferdeki sera gazlarnn miktar, dnya zerinde
sera gaz salanlarn ve ayn zamanda karbon depolayan doal sistemlere zarar
verenlerin ortak abalarndan kaynaklanmaktadr.

Yoksul ve gelimekte olan lkeler bu etkiye kar dier lkelere oranla ok daha
krlgandr. Toplumlarn iklim deiikliinden etkilenmelerini belirleyen deikenler
unlar: Nfus younluu, ekonomik gelimilik dzeyi, mevcut gda kaynaklar, gelir
dzeyi ve dalm, yerel evre koullar, salk dzeyi (mevcut hastalklar), salk
hizmetlerine ulam, salk hizmetlerinin kalitesi ve halk sal altyaps. Bu durumda
kresel iklim deiiminden Nepal gibi yetersiz alt yaps olan ve nfus younluu
fazla, sosyo ekonomik dzeyi dk, gelir kaynaklar kstl lkelerin, birinci basamak
salk hizmeti olmayan ya da kalitesi dk lkelerin daha olumsuz etkilenecei ok
aktr.

Aslnda btn dnya lkeleri, ncelikle endstrilemi lkeler, endstrilemekte olan
lkeler, en ok tketen kesimler ve hepimiz bu gezeni bir lde styoruz. 2002
verilerine gre sera gaz salnmnda ilk be yle sralanyor: ABD (% 24,3), Avrupa
toplam (% 15,3), in (% 14,5), Rusya (% 5,9) ve Hindistan (% 5,1). Buna gre
ABD'de kii bana karbondioksit emisyonu salnm 20 ton dzeyinde bulunurken
Kanada'da 17 ton, Japonya'da 9 ton, AB lkelerinde 8 ton, Polonya'da 7 ton,
Bulgaristan'da 5 ton (ekil 2).

Zaten dnya barn tehdit eden, yzszln dorua kt nokta da budur: klim
deiimine katks hi ya da ok az lkeler, yoksul halklar bu sorundan en ok
etkilenecek olanlar. Dier bir deyile, kresel iklim deiimin getirecei scak hava
dalgalar, seller, tayfunlar, yangnlar ve kuraklk zellikle yoksullar aresiz brakacak.
Hkmetleraras klim Deiimi Paneli (IPCC) Bakan Rajendra Pachauri, "Zehirli
gazlarn olumasnda en az sorumluluu olan en yoksul halklar, kresel snmadan
en olumsuz ekilde etkilenecek" demektedir (ekil 3).

nsanln bugn ve gelecei, milyonlarca yllk deiiminin bir sonucudur. Dier bir
deyile, iklim deiimi dhil ou kresel evresel sorunlar, grlmeyen veya
hissedilmeyen etkileri olan insan aktivitelerinin bir araya gelmesiyle ortaya
kmaktadr. Atalarmzn birok aktivitesi u anda bizi etkilemektedir, bizim
davranlarmz da u anda alglayamadmz uzun-vadeli sonulara sahip olabilir.
Bireyler gnlk hayatla tketim formlar arasnda ve baka ktalarda onlarca yl sonra
ortaya kacak sonular ile ilgili bir balant gremeyebilir. klim deiikliine insan
katks zerine odaklanmak zellikle ok fazla insann hareketlerini deitirmesini
gerektirir. Baz deiiklikler eitim kampanyalar ile yaplabilir, bunlar probleme
katkda bulunan gnlk aktivitelere alternatifler bulunmasnda vatandalarn rolleri
zerine odaklanr. nsanlk iin herkesin bu sorunun ortaya kmasnda kendi rolnn
farknda olmas gerekir.

Toplumda dnm bireyle balamaldr. Fakat beklenin tersine yoksul lke
vatandalarnn birey olarak, zengin lkelerin vatandalarna gre daha ok cevre
dostu uygulamalarda bulunduu gzlenmektedir. Bu da kresel iklim deiimi ile
mcadele sadece yneticilerin ve kurumlarn deil bireylerin de nemli bir payda
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

394
olduunu ortaya koymaktadr. Bu nedenle kresel iklim deiimi ile mcadelede
bireylerin de problemin ahlaki ve etik ynne dikkati ekilmesi gerekir.



ekil 3. Endstriyel ilemler ve arazi kullanmndan kaynaklanan CO2 emisyonlar
(IEA ve Houghton 2003).


lkemiz iin en nemli sorunlardan biri, scaklk art sonucunda artan
buharlamann yar kurak olan lkemizin tarmna yapaca etkilerdir. Atmosferik sera
gazlarnn artmas ve yerel iklim elemanlarndaki deiimler sonucu tarmsal retim
dhil olmak zere biyolojik evrede etkilerini gstermektedir. Buna ilave olarak,
meteorolojik artlar st ack bir fabrika olan ve lkemizin nfusunun %45inin geimini
salad tarm ve dolaysyla Trk ekonomisini olumsuz bir ekilde etkileyebilecektir.
Sadece scaklktaki deiim bile Trkiye'deki tarmsal rekolteyi byk lde etkileyebilir
ve lkemiz agro-ekolojik zonlarnn deitirebilir. Uyum almas olarak aratrlmas
gereken dier bir konu ise, lkemizin bulunduu enlemlerde tahmin edilen scaklk
art, yataki ve toprak rutubetindeki azalma sonucunda meydana gelebilecek
kuraklk tehlikesinin sonulardr.

IPCCye gre 1990 iklim artlarnda Trkiyede bir ylda kii bana den su miktar
3,070 metrekptr. Fakat bu suyun byk bir ksm suya ihtiya olan yerlerde
bulunmamaktadr. klim artlarnn deimeyeceini kabul etsek bile, sadece nfusu
art nedeniyle 2050 ylnda Trkiyede bir ylda kii bana den su miktar 1,240
metrekp olacaktr. Artan nfusumuz ile beraber bir de kresel iklim deiimi sonucu
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

395
daha kurak bir iklime sahip olacamz gz nne alndnda 2050 ylnda Trkiyede
bir ylda kii bana den su miktar 700 ila 1,910 metrekp arasnda olacaktr.
Dier bir deyile, deien iklimi ve artan nfusu ile Trkiye 2050 ylnda iyice su fakiri
bir lke olabilecektir. Bunun iin kresel iklim deiimin su kaynaklarmz zerine
olas etkileri de aratrlmal, su kaynaklarmz meteorolojik artlar gz nne alarak
ynetilmeli ve snr aan sularn komu lkelere ile paylamnda iklim faktr de gz
nnde bulundurulmaldr.

Grld gibi karlaaca, afetlerdeki art ve byk ekolojik problemler ile birlikte
nmzdeki yllarda tam yelik grmeleri tamamlanaca ABnin, Kyoto
Protokolnn ampiyonluunu yapyor olmas, kresel iklim deiimini Trkiye iin
byk bir ekolojik, evresel, sosyal, ekonomik ve politik bir problem haline
getirmektedir. phesiz, gereklerini yerine getirmeden uluslararas anlamalara ye
olamayz ve de olmamalyz. Srdrlebilir kalknma iin de; enerjinin ucuz, gvenilir,
temiz ve srekliliinin saland politika, teknoloji ve uygulamalar da byk nem
tamaktadr. Bunun iin resmi hedefleri ve takvimi olan somut uyum ve emisyon
azaltma programlarn hayata geirilmeliyiz.

ekil 2den grld gibi 2002 ylnda Trkiyenin kii bana den emisyon miktar
Dnya ortalamasnn biraz altndayd. 2008 ylnn banda evre ve Orman
Bakanl tarafndan yaymlanan 1990 - 2005 Ulusal Envanter Raporu Trkiyenin
karbondioksit ve dier sera gaz emisyonlar ile ilgili rakamlarn hzla ykseldiini
gstermektedir. Yaymlanan envanter de 1990-2005 yllar arasn yani 15 yllk
srete Trkiyenin toplam emisyonlar %83.6 orannda artm bulunmakta. Dier bir
deyile, 2004 ylnda toplam emisyonlarmz 296.6 milyon tondu, 2005 ylnda 312
milyon tona km durumda. Yani bir yl ierisinde 16 milyon tonluk bir art sz
konusu. 2004 ulusal bildiriminde yaplan projeksiyonlar gerei de 2020de 600 milyon
tona ulamas bekleniyor. Bu durumda, Trkiyenin emisyonlar 312 milyon ton ise
eer, nfusumuz da 70 milyonsa, kii bana yaklak 4.5 tonluk bir karbon dioksit
salm kyor. Dier bir deyile, ekil 2de 2002 yl iin gsterilen Dnya
ortalamasnn zerine km bulunmaktayz. Bu sonu, daha nce resmi
aklamalarda dile getirilen, Trkiyenin sanayilemesinin daha balangcnda,
kalknmasn tamamlamam bir lke olduu, fazla kirletmedii ve masum olduu
yolundaki sylemleri de zayflatyor.


2.2. Atmosferik Hedefler

Hangi etik prensipler spesifik iklim deiimi politika hedeflerinin seiminde yol
gsterici olmaldr? Bu hedeflere insan kaynakl maksimum snma ve atmosferik sera
gazlarndaki hedefler de dhildir. Sera gazlarnn sabitlendii seviyeye nasl karar
verilmelidir?

Srdrlebilir kalknma balamnda iklim deiikliine neden olan sera gazlar (SG)
emisyonlarnn azaltlmasna ynelik ilk olarak 1992 ylnda Rio de Janerio'da yaplan
Birlemi Milletler evre ve Kalknma Konferans'nda klim Deiiklii ereve
Szlemesi (UNFCCC/DS) imzaya almtr.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

396

Szlemenin temel amac; atmosferdeki sera gaz konsantrasyonunun iklim sistemini
daha fazla etkilemeyecei seviyede tutmaktr. Bu amaca ynelik olarak, daha sonra
Kyotoda bir araya gelen BM lkeleri, daha somut admlarn atlabilmesi iin bir dizi
karar aldlar. Bu kararlardan en nemlisi, zellikle gelimi lkelerin SG emisyonlarn
2008-2012 yllar arasnda 1990 seviyesinin ortalama %5 altna indirmesini
ngryordu. Kyoto Protokolnn uluslararas geerlilik kazanmas iin nkoul,
global anlamda SG emisyonunun % 55ine tekabl eden ve en az 55 lkenin bu
ykmllk altna girmesini gerektirmektedir (Karakaya ve za, 2003).

Trkiye, OECD yesi olduu iin Kyoto Protokolnde, asl ykmll yerine
getirecek Ek I ve azgelimi lkelere teknolojik yardm salamas gerekli lkelerin
bulunduu Ek II grubunda yer almtr. Trkiye, 1992 Rio Zirvesinden beri, prensipte
emisyon oranlarnn azaltlmas fikrine scak baktn belirtmekle beraber, her iki ekte
bulunmas ve ekonomik kalknmasn yavalataca endiesiyle bu protokole imza
atmamtr (Karakaya ve za, 2003). 28 Ekim-9 Kasm 2001 tarihleri arasnda
Marakete yaplan 7.Taraflar Konferansnda Szlemenin Ek-I listesinde yer alan
dier lkelerden farkl bir konumda olan Trkiyenin zel koullarnn tannarak,
isminin Ek-IIden silinmesi ynndeki karar Genel Kurul toplantsnda oy birlii ile
kabul edilmitir (Arat ve Trke, 2002).

Bu gecikmi ama olumlu gelimeyle, Trkiye, uluslararas toplumun kresel iklimi
koruma abalarnn saygn bir yesi oldu. Trkiyeye ilikin kararda, zetle:
Taraflarn, eitlik temelinde ve ortak ama farkllatrlm sorumluluklar ve bunu
karlayan olanaklarna uygun olarak, insanolunun bugnk ve gelecek
kuaklarnn yarar iin iklim sistemini korumak zorunda olduklarnn alt izilerek
ve
Trkiyenin istei, zellikle Taraflar Konferans-6/1. Blmde (Laheyde) isminin
Ek IIden silinmesi amacyla sunduu yeni nergesi gzetilerek: Taraflar
Konferansnn, Trkiyenin isminin Ek IIden silinmesini kararlatrd ve Taraflar,
Trkiye Szlemeye taraf olduktan sonra, onu Ek Ideki teki Taraflardan farkl
yapan zel koullarn kabul etmeye davet ettii akland.

Bunun zerine, 1996 ylnda Trkiye Byk Millet Meclisine (TBMM) sunulmu olan
Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesine Katlmamzn Uygun
Bulunduuna Dair Kanun Tasars, 2003 ylnda ilgili komisyonlarca kabul edildikten
sonra, TBMM Genel Kurulunda da uygun bulunarak, 21 Ekim 2003 tarih ve 25266
sayl Resmi Gazetede yaymland. Trkiye, DSye yasal olarak taraf olmak
amacyla, 24 ubat 2004 tarihinde BMye resmi olarak bavurdu. Szleme kurallar
gereince, Trkiye DSye, 24 Mays 2004te 188. (AB dikkate alndnda 189.)
Taraf lke olarak kabul edildi (Cangir ve di, 2004).

Kyoto Protokolnde insan aktivitelerinin sonucu ortaya kan emisyonlar iinde yer
alan 6 sera gazndan karbondioksit (CO
2
), metan (CH
4
) ve diazotmonoksit (N
2
O)in
kresel snma fonksiyonu iindeki paylar toplam sorun iinde %74lk bir dilim
iindedir. Bu sera gaz tarmsal faaliyetler sonucunda da arlkl olarak olumakta
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

397
ve evre sorunlaryla birlikte gndeme gelmektedir. Bu gazlarn tarm sektrnde
toplam emisyonlarnn nlenmesi ve/veya olanaklar lsnde en dk dzeyde
salnm iin gerekli nlemlerin alnmas ve klim Deiiklii ereve Szlemesi
mevzuatna uyulmas n kouldur (Cangir ve di., 2004).

Kyoto Protokol, 2010 ylna kadar dnyadaki emisyon miktarnn 1990 dzeyinin
yzde 5,2si orannda azaltlmasn ngryordu. Bylece atmosferdeki karbon
dioksit miktar 2010 ylnda 8 milyar ton yerine, 7,6 milyar ton olacakt. Protokol,
kresel snma problemini zmekten ok uzak, sadece sembolik bir adm. zm
iin en az 40 adet Kyoto Protokolne ihtiya olduuna inanlyor. Daha ciddi, byk
admlar atlmal. Dahas, protokol tm lkelerce yrrle konulmayacak, konulsa
bile zaten azaltmay kabul ettikleri sera gaz retimi 21. yzyln en byk evre
problemini nlemek iin yeterli olmayacak.

Ayrca, ABD ve Rusyaya gre, Orta ve Gney Avrupann kresel iklim deiiminden
daha fazla ve olumsuz bir ekilde etkilenecei beklentisi Avrupa Birliini (AB) Kyoto
Protokolnn yrrle girmesine nderlik etmeye yneltmitir. Kyoto Protokolnn
en byk taraftar olarak AB, 31 Mays 2002de protokol kabul edip 2008-2012
ylna kadar bata karbon dioksit olmak zere sera gazlarn salnmn 1990nn %8i
orannda gnll olarak drmeye balamtr. AB, dier lkeleri ile yaptklar ticareti
de Kyoto Protokoln kabul edip etmemesine gre dzenlemeyi planlad ilan
etmitir. Bylece AB, bu yz ylda kresel snmay 2 Cnin altnda tutmay hedefliyor
ve uzun vadede % 70lik emisyon azaltama hedefini gerekletirmek iin de ilk adm
atm oluyor. Ayrca ABnin Rusya zerindeki youn basks zerine Kyoto Protokol
16 ubat 2005 tarihinde imzalanarak dnyada da yrrle girmitir. Fakat
emisyonlarn %36.1inden sorumlu ABDnin protokole taraf olmamas nedeniyle %5.2
azalma hedefine ulalamayarak ancak bu hedef %2 dzeyinde gerekleebilecektir.

Bylece gnmzde her ne kadar Ek I lkelerinin toplam emisyonlar 1990 ve 2002
arasnda %6.4 azaldysa da sadece birka lke emisyon hedeflerine ulamak iin
gerek bir performans gsterdi. Bu azalmada gerekte Dou Avrupa ve Rusyada ki
ekonomik durgunluktan kaynaklanmtr. Bu lkelerdeki azalma %40 iken dier EK-I
lkeleri emisyonlarn % 8.4 artrmtr. Byle giderse EK-Ideki lkelerin emisyon
projeksiyonlar 1990-2010 yllar arasndaki emisyonlarn % 10.2 miktarnda
artacan gstermektedir. zetle, 2002 ylnda sadece 16 lke ou Dou Avrupa
lkeleri, Rusya ngiltere, sve ve zlanda olmak zere hedeflerine ulamtr (ekil
4). UNFCCC Sekretaryasna her bir lke tarafndan gnderilen raporlara gre sadece
14 lke 2010 yl hedefine ulaacaktr. 2002 ylnda hedefine ulaan baz lkeler
2002-2010 yllar arasnda emisyonlarn artrmas bekleniyor. Uluslar aras Enerji
Ajansna (IEA) gre EK-I OECD lkelerinin emisyonlar 2010 ylndaki emisyon
hedeflerinin %30 zerindedir. Ekonomik gelime srecindeki lkelerin emisyonlar ise
hedeflerinin % 25 altndadr. IEA tahminlerine gre 2002-2030 yllar Avrupa OECD
lkelerinde CO2 emisyonlar %20 art gsterecek. Ayn dnemde kresel CO2
emisyonlar %60 art gstermesi bekleniyor.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

398


ekil 4. Kyoto hedeflerinin 2004 itibari ile ulalp ulalmadn gsteren harita. Yeil
renkler emisyon hedefine ulam lkeleri ve sar renkli blgeler hedeflerine
ulaamayan lkeleri gstermektedir (UNFCCC, 2004).


Gelimekte olan lkeler gelimelerini tamamlamak iin sera gazlarn artrma hakkna
sahip. Fakat 2020 ve 2030 arasnda gelimekte olan lkelerin toplam emisyonlarnn
gelimi lkelerin emisyonlarn amas bekleniyor. Buna ramen kii bana den
emisyon miktarnda yine ok byk farklar olacak.

Endstri devriminden beri atmosferdeki sera gaz miktar nemli lde artmtr.
rnein, ekil 5den grlebilecei gibi CO2 konsantrasyonlar yaklak % 31, metan
yaklak % 150 ve azot oksitler % 16 orannda artmtr (Watson et al 2001). uan ki
CO2 miktar (yaklak 375 ppm) son 420,000 yln en ykseidir ve muhtemelen son
20 milyon yl iinde bu miktarda CO2 atmosferde grlmemitir.

Yakn tarihimizde dnyada gelimi lkeler insan kaynakl sera gazlarnn en byk
ksmn oluturmutur. ABD toplamda ve kii bana den emisyon miktarnda bir
nolu lkedir. in, toplam emisyon miktarnda ikinci lkedir fakat kii bana den
emisyon miktar dktr. Son 20 ylda Asyada endstriyel gelime emisyon
hacminde ok hzl bir arta neden oldu fakat bu blgede emisyonlar dnya
leinde alt deerlerde kalmaktadr.


TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

399


ekil 5. Gemi ve gelecekteki atmosferik CO2 konsantrasyonlar.


Etkin bir zarar azaltma program dnyann uzun vadede ulamak iin harekete
geme motivasyonuna baldr. rnein, eer biz kresel scaklk artn 2-3 Cde
(iklim hassasiyetinin orta aral) snrlandrmaya karar verirsek, CO2 miktarn 500-
550 ppmvde tutmamz gerekir (ekil 6). Uzun vadeli hedefler, emisyonlarn en
dk maliyetle hangi seviyeyi takip ederek kararl hale geleceini belirleyecektir.

Emisyon senaryolar benzer bir paterne sahiptir; hepsinde emisyonlar balangta
ykseliyor sonra dnme urayp hzla azalyor. CO2-sabitleme hedefi ne kadar
dkse, azalmaya gei o kadar hzl oluyor. rnein, 500 ppmvde sabitlenmesi
durumda en yksek deere 11GtC yaklak 2035 ylnda gerekleebilecek, sonra
2100 ylna kadar 7 GtC ve 2200 ylna kadar 3-4 GtCde sabitlenecek. Dier bir
yandan, 1,000 ppmvde sabitlenmesi durumunda emisyon miktarnn yaklak 2100
ylna doru bymesine msaade edilmi olacak ve sonraki 2 yz yl boyunca
yava bir azalma olacak (ekil 6).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

400


ekil 6. CO2 emisyonlarn atmosferde 450, 550, 650, 750 ve 1,000 ppmv
seviyelerinde kararl tutabilmek iin yaplan senaryolar (IPCC, 2001).


Uzun vadeli hedeflerin olmamas Kyoto Protokolnn en byk eksikliidir. Kyoto
Protokol sadece 2008-2012 yllar arasnda ortalama emisyon snrlarn tarif
etmekte fakat 2012dens sonra ne yaplmas gerektiinden bahsetmemektedir.

Trkiye, Hkmetleraras klim Deiimi Paneli (IPCC) tarafndan incelenen
dnyadaki be blgeden birinin iinde yer almaktadr. Bylece, IPCC tarafndan
endstri devrimi ncesine gre atmosferik CO
2
in iki katna kmasnn beklendii
yllara ynelik senaryolar Trkiye iin de geerlidir. Yksek znrle sahip Genel
Sirklsyon Modelleri ile yaplan senaryolara gre, 2030 ylnda Trkiyedeki
scaklklarn kn 2C ve yazn 2-3C artmas tahmin edilmektedir. Bu senaryolara
gre sadece Karadeniz Blgesinde yalar kn kk bir art gsterirken yazn tm
lkede % 5 ila 15 azalacaktr. Ayrca yazn toprak nemi de %15 ila %25 arasnda bir
deerde azalaca beklenmektedir.

IPCCnin nc deerlendirme raporuna gre ise yeryznde (15 C olan) hava
scaklnn kresel ortalamas 1990 ylndan 2100 ylna kadar 1.4 ila 5.8 C artacak.
Sera gazlar nemli lde azaltlmasa deniz seviyesindeki ykselme de 9 ila 88 cm
arasnda olacak. Btn bunlarn sonucu olarak, Gney Avrupa ve Akdeniz lkeleri ile
birlikte Trkiyede Kuraklk, Ani Seller, Deniz Su Seviye Ykselmeleri gibi doal
afetlerde ve ekolojik problemlerde byk artlar meydana gelmesi beklenmekte.

2008 ylnn banda evre ve Orman Bakanl tarafndan yaymlanan 1990 - 2005
Ulusal Envanter Raporuna gre Trkiyenin Kyoto Protokolne kar pozisyonunu
korumas giderek zorlamaktadr. nk Trkiye szleme karsnda Ek1 lkeleri
kendini karlatrarak pozisyonunu yeniden konumlandrmaya alyordu. 90lardan
sonra hatta 2000li yllarda da Trkiye hl kii bana 3 tonluk bir emisyona sahip
olduu iddiasndayd. Dier bir deyile, Trkiye u ana kadar Kyoto Protokolne
ilikin pozisyonunu ykmllk almamak artna, endstrilemesinin henz
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

401
tamamlanmam olduu ve kii bana karbondioksit salnmlar asndan iinde yer
ald Ek1 lkeleri ile arasnda byk bir fark olduu gerekesine dayandrd. Yeni
Ulusal Envanter Raporuna bakarsak, bu tez artk Trkiyenin grn destekleyici
olmaktan kyor. Dier bir deyile, Trkiyenin kresel eylem konusunda sorumluluk
ve ykmllk almaktan daha fazla kanamayacan, kanmamas gerektiini, etik
olarak da bunun doru olmadn syleyebiliriz.


2.3. Emisyon Azaltmann Paylatrlmas

Etik olarak kresel iklim deiiminin kabul edilemez etkilerini nlemek iin insanlar,
organizasyonlar ve hkmetler arasnda tm seviyelerde sera emisyonlarnda
paylatrlan azaltma hedeflerini belirlerken hangi etik prensipler takip edilmelidir?
Adil tahsis ve ykmllklerin belirlenmesi nemli bir etik problemdir.

Emisyon azaltmada eitlik salanmas iin UNFCCC aracl ile ortaya birok kriter
konulmutur. IPCC bu teklifleri aadaki gibi gruplandrmtr:
a) zel Teklifler: Bu teklifler (1) dnyadaki toplam emisyonlar gelimi ve
gelimekte olan lkelere eit olarak datlmal, (2) sera gazlarnn miktar
Gayri Safi Milli Hsla (GSMH) ile orantl olmaldr.
b) Kii bana eit dalm teklifleri: Bu teklifler gelimekte olan lkeler, lkeler
iin ayrlan kotalar insanln ortak mal atmosferden eit pay almas fikrine
dayanlarak yaplmasn istiyor.
c) Statkocu teklifler: Bu teklifler gelimi birka lke tarafndan mevcut
emisyonlarn bir hak olarak kabul edilmesini ne sryor. rnein, ABD
sadece emisyonlarn mevcut deerinden itibaren azaltlmasn istiyor. Buna
gereke olarak da doal kaynaklar ilk kullananlarn onlar gemiteki seviyede
kullanmaya devam etme hakk var deniliyor.
d) Kark teklifler: Bu teklifler kii bana den emisyon, eit yzdede azaltma,
statko ve tarihsel sorumluluun birletirilmesine ynelik kurallar koymay ne
sryor (Brown 2002; Rose, 1998; Mller 2001; Mller 2002).

Bunlara ilave olarak uluslar arasnda sera gazi tahsisatnn eit bir ekilde yaplmas
iin birok yntem ne srlmtr. Sera gaz salnmlarnn (emisyonlarnn) adil
tahsisat iin teklif edilen ilkelerin bazlar unlardr:
a) Kirleten der ve orantsallk ilkesi: Her bir ulusa o ulusun iklim deiimine
imdiye kadar verdii zarara gre sera gaz emisyonu hasis edilmeli.
b) Temel gereksinimlerin tatmini: Fakir lkelerin vatandalarnn temel
ihtiyalarn karlamak iin emisyon tahsisinde ncelikli olmal ki dnyada tam
olarak etkin hale gelebilsinler.
c) Karlatrlabilir yk ilkesi: Her bir ulusa sera gazlarnn gvenli bir seviyeye
ekilebilmesi iin GSMHya eit bir oranda tahsisat yaplmal.
d) deme yetenei ilkesi: Bu ilke zengin lkeleri emisyon azaltmay finanse
edileceklerinden dolay, fakir lkelere gre daha fazla sorumlu tutmakta.
e) Adaletin Rawlu ilkesi: Fakir lkelere ve en az gelimi insanlara atmosferi
kullanmak iin daha fazla hak verilmesini savunmaktadr. Ayn zamanda fakir
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

402
lkelerin kendilerine verilecek olan emisyon tahsisat sonucu daha kt bir
duruma dmemesini de art komaktadr (Brown, 2002: Rose, 1998).

Kresel iklim deiimi ile eitlik prensibi ile mcadele iin en ok tavsiye edilen
politikalardan biri Kirleten der prensibidir. Bunu tavsiye eden G-8 lkeleri yaklak
olarak 200 yldr kirlettikleri atmosferdeki emisyonlarn aslan payna sahip. Bu fikrin
temelin de karbon emisyonlarn azaltmak iin kirleticilere sk kontrol getirmek ve
gelimekte olan lkelere teknoloji transfer etmek bulunmaktadr. Bu fikre kar
kanlar ile taraf olanlar ortaya koyduu grler aadaki gibidir:

Taraf olanlar:
Emisyonlar Batnn: Emisyona neden olmayanlardan bu kresel problemin
faturasn demesi istenmemeli. uan ki snma tmyle gelimi lkelerin
emisyonlarndan kaynaklanmaktadr.
Kazan-Kazan: Gelimi lkeler gelimekte olan lkelere temiz teknoloji
transferi ederse onlara yksek kirlilik evresini amalarna yardmc olur ve
bylece her iki tarafn emisyonlar birlikte azaltlm olur.
Lks yaama kar yaam mcadelesi: Gelimi lkelerde kii bana den
emisyon, gelimekte olan lkelerdekinden ok daha yksektir. rnein bir
Alman vatanda ylda 10 ton CO2 iken Kamerun gibi gelimekte olan bir
lkede kii bana den CO2 miktar 0.23 ton. in ve Hindistanda ise
srasyla kii bana den CO2 miktar 3.1 ve 1.19 tondur. Bununla birlikte
gelimekte olan lkelerde CO2 emisyonu yaam iin yemek piirmek iin odun
yakmak gibi temel ihtiyalar karlamak iin retilmektedir. Gelimi lkelerde
ise CO2 emisyonlar lks tketim ilemleri sonucu oluturulmaktadr, dier bir
deyile bu ilemlerin durmas onlar iin yaamsal bir tehdit oluturmaz.
Verimli Uygulamalar: Mevcut emisyon salnm ile byk gelime avantaj
oluturmu olan gelimi lkeler, gelimekte olan lkelere gre problemin
faturasnn demek iin daha iyi durumdadr. Gelimi lkeler dnyann
GMHSnn % 50sine sahiptir. Gelimi lkeler yeni teknolojilere de daha kolay
ulaabilir ve onlarn endstriyel alt yaplar bu teknolojiler hzla uygulamaya
koyabilir.

Kar olanlar:
Ekonomik Rekabet: Gelien lkeler ardnda en byk kirleticiler olan
Hindistan ve in, Batnn en byk ekonomik rakibi olma yolunda. in
ekonomisinin bykl uan ngiltere ekonomisini gemi durumda. Eer
uzun zamdan beri atmosferi kirletmekte olan ABD byk lde cretsiz
teknoloji transferini gerekletirirse bu Bat ekonomisini rekabet avantajn ve
isizlik durumunun nemli lde etkileyecektir.
Ekonomide Kresel Durgunluk: Kirleten der mant ile emisyonlarda
byk bir azaltmaya gidilmesi sadece ekonomik olarak yaplamaz deil ayn
zamanda byk bir ekonomik ykma da neden olur. Byle byk bir tedbire
bavurmak ekonomide kresel durgunlua yola acar ve sadece Batda deil
tm Dnyada iddetli bir ekilde kt sonular dourur.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

403
Aratrma ve Gelitirme: Bedava teknoloji transferi bu teknolojiyi gelitiren
firma ve endstrinin gelir kaybetmesine neden olur. Bylece aratrma ve
gelitirmeye daha az kaynak ayrlmasna neden oluruz. Gelimi lkeler
endstrinin kayplarn ve aratrma-gelitirme masraflarn karlamal fakat bu
destek vergilerin artmasna ve kamu kaynaklarnn bu taraf ynlendirilmesine
neden olabilir. Ayrca endstrinin sbvansiyonu rekabeti etkileyecek ve
gelimi lkelerin ticaret yapmas ve piyasalara girmesini engelleyeceinden
itirazlarna neden olacaktr.
Alt yap: Yeni ve temiz teknolojiyi transfer ederiz ama bu ileri teknoloji
makinelerin altrlabilmesi iin byk lekte ve yksek lde gelimi bir
alt yap ve yetimi elemana ihtiya var. Yardm alacak olan lke bu n artlar
yerine getirememekte ve bylece bu teknoloji gelimekte olan lkelere
uygulanmas mmkn deildir.


2.4. Bilimsel Belirsizlik: Bilimsel belirsizliklerin olduu bir ortamda iklim deiiklii
ile ilgili kararlarn alnma ihtiyacnn etik nemi nedir?

Dier birok evre problemiyle ortak olarak, iklim deiiklii sorunu bilimsel
belirsizlie tabidir. Baz tartmalar bilimsel srelerin normal bir parasdr ve
zlmeleri zaman alabilir. Yine de saduyu gsterme ve nlem almak iin bir etik
ykmllk olduunu gsteren sonular olduka aktr. Gerekten acil problemleri
derin ahlaki krizler ve tartmalarn olmad baka toplumlardaki sorunun bir iareti
olarak grrsek, kendimizi hareketsizlikten/etkisizlikten veya tartmalarn sonsuz
devrinden kurtarma ihtiyac duymayz. Glendirme, fakirlii, ekonomik ve sosyal
adaletsizlii yok etmek iin gayret etme, kaynaklardan eit yararlanma ve eit
datlmas iin gayret etme, bugn yzsze olduumuz evresel problemleri
belirlemede etkili yollardr. En iyi bilim ve teknolojinin dengeli btnlemesi, insanlarla
ilgili tm durumlarda adalet, eitlik ve lllk gibi ahlaki prensiplerin bir araya
getirilmesi, insanln u andakinden daha srdrlebilir, farkl bir yol aar. Tm bu
deiiklikleri yapmak, direk atmosferle ilgili olmayan evresel problemlerin sahibini
etkili ekilde adresleyecektir.

Kresel iklim deiiminin zm iin aada sralanan nerilerden biri bir ey
yapmadan nce daha fazla bilimsel almann sonucu mu beklenmesi ynndedir:
Bekle ve Gr
Harekete Ge
Sera Gaz Emisyonlarn (SGE) Azalt
o Kresel Yaklam gerekli
o Gelimekte olan lkelere yardm etmek anahtar rol oynuyor
o Ekonomik faturas karlanamaz deil
SGElerin %20 azaltlmasnn maliyeti GDP <%1 (6 aylk ekonomik
bymeden vaz geilmesi)
Gemiteki hava kirlilii dzenlemeleri gerekte maliyetin
endstrinin sylediinden ok daha azdr (rnein, katalik
dntrcler, CFC azaltlas, , SO
2
emisyonlarnn azaltlmas)
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

404
Mhendislik Zarar Azaltma almalar
o rnein, deniz duvarlar (setler), tarmsal uyum, ...
Bir ey yapmadan nce daha fazla bilimsel alma yaplsn...

1980lerden beri insan kaynakl iklim deiimi problemini inkr eden kk bir grup bu
konudaki zmlerin de ertelenmesine aktif olarak almaktadr. nkrclar politik
uygulamalar nlemede baz etkileri olduysa da daha da nemlisi (endstriyel
lkelerin byk bir ounluunda) bu konu ne kadar nemlidir ve niin bu konu ile
ilgilenmeliyiz konusunda anlamazla dlmtr. Kamuoyuna yansyanlarn ou
fosil yakt reticilerinin yanltma abalar ve kiralk bilim insanlarnn bitmez tkenmez
inkrlaryd. Kimileri CO2 oluumunu daha ok doal nedenlere balayp tarmsal
retimin artaca mjdesini bile verdi. Kresel snmann buzul an sona erdiren iyi
bir ey olduu konusunda da nutuklar atld.

zetle, bylece maalesef halk yanltmak iin aadaki gibi birok kent efsanesi
yaratld:
u anki iklim deiimi doal bir olay!
Bilim camiasnda henz fikir birlii yok!
leride iklim deiimin etkilerinden korunabiliriz!
u anda bireysel olarak zme ynelik nlem almak mmkn deil!

ngiltere ve ABD gibi yksek emisyona sahip lke vatandalarnn kresel iklim
deiimini ret etmek iin iki neden ne srmektedir. Birincisi; klim deiiminde
insann roln inkr etmek veya dnyann kark geri besleme mekanizmasndaki
belirsizliklerden bahsetmek. kincisi; kresel lekli bir problemin zmnde bireysel
abalarn mikro kozmik lde etkili olabileceidir.

Pek ok itiraz bilgisayar modellemelerine odakland. Mikro iklim ve yerel arazi
zelliklerinin ihmal edildiini, dolaysyla yanl modelleme yapldn sylyorlard.
Oysa tm modeller yanl fakat kullanl birer bilimsel aratr. Kresel iklim
deiiminin iaretleri netleince, tartmann znesini deitirdiler. Atmosfer ve yer
bilimciler kresel snmann nedeni konusunda fikir birliine varamyor demeye
baladlar. Olayn ekonomik boyutlar belli olduka itirazlar da ekonomik ve siyasi
boyuta srad. rnein, ek Cumhuriyeti Bakan Vaclav Klaus kresel iklim
deiimini ok nemseyen evrecilerin ekonomi iin komnizm kadar tehlikeli
olduunu ilan etti.

klim modelleri gelecekteki iklim deiimlerini belirlemek iin elimizdeki en kapsaml
bilimsel aratr. Bu modeller Dnya iklim sisteminin ayrntlarn temsil etmek iin
giderek daha fazla karmak bir hal almaktadr. Bununla beraber, kresel evremizi
kresel iklim modelleri tam olarak temsil edememektedir. Bu nedenle kamuoyu bu
modellerin sonularna inanmakta zorluk ekebilir. klim deiimine olumsuz bir
phe ile yaklaanlar iklim modellerinin u anki dnyay temsil etmeye zorland iin
deien dnyann iklimini doru bir ekilde belirleyemeyeceini belirtmektedir. klim
modellerinin oluturulmas ve bu modellerin sonularn analiz etmenin etik yn ayr
bir tartma konusudur.

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

405
Gelecekteki iklim deiiminin etkilerinin bykl ve zaman konusunda bilimsel
belirsizlikler bulunmakta (ekil 1 ve 5). Bununla birlikte bu belirsizlik farkl atmosferik
konsantrasyon seviyelerinin neden olabilecei senaryolar bir aralk iinde dikkate
alnmaktadr (IPCC, 2001).

Kresel iklim deiikliinin devam etmesine izin vermek, zellikle gelecek nesiller
asndan bakldnda ahlakszlk olmaldr. Torunlarmz kutup aylarnn veya
Maldiv Adalarnn olmad, iklimdeki kararszlklar nedeniyle daha byk jeopolitik
kararszlklarn olduu bir dnya brakmak ahlakszlk olarak hissettirir. Fakat iklim
deiiklii sorununun, bireysel olarak yarglanm bir terbiye sorusuna indirgenmesi
de olduka nemlidir.

Sera gaz emisyonlarn sabitlemek iin de, nemli bilimsel belirsizlikler ile
yzlemek gerekmektedir. rnein,
a) Isnmann miktar iklim hassasiyeti veya atmosferdeki farkl seviyelerdeki
sera gazlarna baldr.
b) Salnan sera gazlarnn miktar gelecekte ne olaca bilinmeyen teknoloji,
nfus ve ekonomik aktivitelere baldr.
c) Kresel iklim deiiminin kt etkilerinin bykl, tipi ve corafik dalm
farkl snma seviyelerine baldr.
d) Scaklk deiimi ve dier iklim deiiminin etkilerinin zamansal deiimi hzl
non-lineer deiim ihtimalini de iermektedir.
e) Eik seviyeler eer alrsa geri dnm olmayan ve potansiyel olarak
katostrafik olan iklim srprizlerine neden olacaktr.
f) Toplumlarn n alarak koruyucu tedbir alma yetenekleri.
g) Eko sistemlerin diren seviyeleri ve
h) Baz iklim deiimi etkilere kar insanlar savunmaszl (IPCC, 2001).

2008 Dnya evre Gnnn temas Karbondioksit Bamllndan Kurtulmak u
ekilde belirlendi. Umarz bu tema Trkiyedeki politika asndan da yn verici, yol
gsterici olur.


2.5. Ulusal Ekonomilere Maliyeti

Genellikle kresel iklim deiimini geciktirme veya en aza indirgeme faaliyetlerine
kar kullanlan ulusal maliyetler argman etik olarak hakl bir gereke midir?

Sera Gaz Emisyonlarnn (SGE) azaltlmas iin phesiz kresel bir yaklam
gerekli. Yani gelimekte olan lkelere yardm etmek gerek. Faturasn karlamak
sanld kadar zor deil. SGElerin yzde 20 azaltlmasnn maliyetinin Gayri Safi
Yurtii Hslann (GDP) yzde 1inden az olaca hesaplanyor. Yani, ortalama 6
aylk ekonomik bymeden vazgemek anlamna geliyor. Katalik dntrcler,
kloroflorokarbon azaltlmas, SO
2
emisyonlarnn azaltlmas gibi gemite uygulanan
hava kirlilii dzenlemelerinin maliyeti, endstri yetkililerinin ngrd rakamlarn
ok daha altnda gerekleti. Kimileri deniz kylarna set ina edilmesi gibi nlemler
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

406
neriyor. George Bush gibi dnen aznlk ise uzun sre Bir ey yapmadan nce
daha fazla bilimsel veri gerekir grne snyor.

Bazlar bylece olaya tamamen ekonomi ynnden bakyor. rnein, Avustralya
hkmetinin danman bir ekonomist, lkedeki sanayi sektrnn CO2 salnmlarn
azaltmaktansa kk Pasifik ada devletlerinin boaltlmasnn daha ekonomik olaca
gibi kstaha neriler getirdi. Bu nedenle, kresel iklim deiimi ahlaki bir problem.
nk kendini koruyamayacak ve uyum salayamayacak baz yerlerde yaayan
insanlar, bitkiler ve hayvanlar iin kresel iklim deiimi bir soykrma neden olacak.
Yani, sadece maliyet-fayda analizi yaparak bu olaya yaklaanlar byk bir
sorumsuzluk rnei sergiliyor

Doru yaklam ise, CO2 emisyonunun 2015-2020de dengelenmesi ve 2100e dek o
seviyenin te birinden aza drlmesi iin fosil yaktlarndan uzaklaarak
yenilenebilir enerji kaynaklarna gemek.

Eer karbon ticareti uygulanrsa Avrupada OECD lkelerinin 2010 ylnda GMHS
kayb % 0.13-0.81 arasnda olacak. Eer karbon ticareti uygulanmazsa kayp % 0.31-
1.50 arasnda olacak. ABD iin bu kayplar karbon ticareti uygulanmazsa % 0.42
1.96 0 arasnda, karbon ticareti uygulanrsa % 240.91 arasnda olmas bekleniyor.
Atmosferik CO2 emisyonlarn azaltp 450 ppmvde sabitlersek kresel GMHS % 1-4
orannda azalabilir. 2003 ylnda emisyon konsantrasyonu 375 ppmv idi. Zarar
azaltma senaryolar iklim deiimini azaltmadan kaynaklanacak faydalar dikkate
almamaktadr.

Uyduranolu-kteme (2008) gre CO
2
vergisi (karbon ticareti) hem OECD
tarafndan 1975 ylnda ileriye srlen kirleten der ilkesini (polluter pays principle)
salamakta bir ara, hem de tipik bir Pigou vergisi rneidir. Dier bir deyile, sera
gazlar salnmlarnn kontrol altna alnarak, azaltlmasn salayacak en nemli
nlemlerden biri karbon ieren enerji trlerine konulacak karbon dioksit vergisidir.
CO
2
vergisinin amac, daha ok CO
2
salnmna yol aan enerji trlerinden daha az
ya da hi CO
2
salnmna yol aan enerji trlerine doru talepte bir kayma
yaratmaktr. Ayn zamanda CO
2
salnmnn azaltlmas iin alnacak dier nlemler
iin fon oluturulmasna da yardmc olur. Fakat bu vergi ancak global dzeyde
uygulanr ise amacna ulaabilir ve ekonomi literatrnde belei (free-rider) olarak
bilinen problemin nne geer. CO
2
vergisini koymayp, bu verginin baz lkeler ya
da lkeler grubu tarafndan konmas sonucu ortaya kan iyilemeden faydalanan
lkeler belei lkeler olacaktr. Hatta bu lkeler vergi koymadklar iin uluslararas
rekabetten de kazanl kacaklardr. Dier bir deyile Trkiye Kyoto vb. srelerin
dnda kalmaya devam ederse belei bir lke ve rettii mallar haksz rekabete
neden olan mallar muamelesi ile karlaabilir.


2.6. Bamsz olarak harekete geme sorumluluu

Kresel iklim deiimini geciktirme veya en aza indirgemek iin harekete gemeden
nce her ulus dier uluslarn harekete gemeyi kabul etmesini beklemesi etik olarak
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

407
doru bir yaklam mdr? Baz uluslar dierlerinin emisyon azaltmasn bekleyebilir
mi?

EK-Ideki lkelerin, EK-Ide olmayan lkelere bakmadan ve onlardan da ayn eyi
yapmasn beklemeden gerekli politikalar gelitirip nlemler alarak emisyonlar
azaltmaldr. rnein, ABD, in ve Hindistandan bu ynde beklentilerini dile
getirmektedir.


2.7. Yeni Teknoloji Potansiyeli

Gelecekte dk maliyetli teknolojiler icat edilebilir, bu nedenle imdi iklim deiimine
uyum almalarmz en dk dzeyde tutmalyz eklindeki bir argman etik olarak
savunulabilir miyiz? Ya da uluslar daha ucuz teknolojinin gelitirilmesini bekleyebilir
mi?

ABDde yaynlanan klim Deiimiyle Mcadele adl bir rapora gre, kresel iklim
deiimi sorunu teknolojik yntemlerle zlebilir. Bunun iin nerilenler arasnda
Gney Okyanus bata olmak zere denizleri demir tozuyla gbrelemek,
Havadaki CO2yi yakalayp yerin veya okyanusun derinliklerine sktrarak
pompalamak,
Jet egzoz gazlarnn havada uzun sreli kalmasn salamak,
Gne n bloke etmek iin uzayda yrngeye devasa aynalar
yerletirmek,
Atmosfere gne n yanstc etkisi yapacak toz zerrecikleri pompalanmak,
Volkanik patlamann soutma etkisini taklit iin atmosferin ykseklerine
binlerce kk parlak balon ya da mikroskobik slfat damlas pompalamak,
Yapay fotosentez yaratmak,
Hindistanda ortalkta dolaan ineklerin yemlerine ila katarak geirme ve gaz
karmak yoluyla rettii metan gazn azaltmak,
gibi yntemler var (ekil 7).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

408


ekil 7. Kresel iklim deiimine zm olarak iklim-mhendisliinin nerdii deiik
zm nerilerine ait ematik gsterim.


Ayrca nl fiziki Stephen Hawking binyl iinde atmosferimizde artan CO2nin
gezegenimizin yzeyini kaynatacan ve insanlarn baka gezegenlere g etmek
zorunda kalacan sylyor.

Btn bu Zihni Sinir Projeceleri gne nn yzde birinden azn uzaya geri
yanstmann, sanayi devriminden beri tm salnmn yaratt snmay telafi
edebilecei dncesine dayanmakta. Ancak bu zmler ne uygulanabilir ne de
sanayinin istedii kadar ucuz. Sorunu zmeyecekleri ak.

Dier bir deyile, bu tr iklim mhendisliine ynelik zm nerileri, hem pastay
yemek, hem de karn ars ekmemek isteyenlerin fikri. Kresel snma zaten
insanolunun doaya aykr yaam biiminden, daha fazla tketme arzusundan
kaynaklanyor. Soruna neden olan alkanlklar deitirmek yerine doal olmayan
zm nermek, dnyayla alay etmek gibi. IPCC sonu bildirgesinde bu yntemler,
speklatif, hesapsz, yan etkileri belli olmayan neriler olarak nitelendirilmi.

Aslnda iklim deiikliklerinin canl yaamna etkisi karsnda lkelerinin geleneksel
sistemlerini revize etmeleri gerei karsnda, btn dnyada daha verimli ve daha
az emisyon salnm salayan sistemler zerine yatrmlar yaplmaya balanmtr.
Enerji stratejileri belirlenirken, yenilenebilir enerji kaynaklar ile birlikte
kojenerasyonun yaygnlatrlmasna, blgesel enerji retim teknolojilerine
geilmesine ncelik verilmektedir. AB Uyum almalarn srdren Trkiye iin bu
yeni oluum, tarihi bir frsattr. Sanayileen bir lke olan Trkiye'nin de, tpk dier
gelimi lkelerde olduu gibi, bu konudaki uluslararas sorumluluklarn da gz
nnde bulundurarak, bir evre sorunu ile karlamamas iin bu yeni kresel
harekette yerini almas gerekmektedir. Bunun iin korkmaya da gerek yoktur. Zira
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

409
Trkiye, hem toplam, hem de kii bana den C0
2
salnm itibariyle Avrupada en
az sera gaz veren lkelerden biridir. Hatta emisyon ticaretinin balad Avrupa'dan,
Kyoto Protokolne imza koyarsak, yeil kredimizi kullanmak zere gelecek satn
alclar da olacaktr. Sera gazlarn 1990 seviyesinin altna ekme taahhdne
gelirsek, burada da endie edecek bir durumumuz yok. 1990 dan sonra kurulan
elektrik santrallerinin byk bir ksm, ok az C0
2
karan kojenerasyon tesisi veya
doal gaz yakan Kombine evrim Santraldr. Ayrca, Kyoto taahhdnde bulunan
lkelerle, zellikle gelecekte Avrupa Birlii iinde kendileri ile kader birlii
yapacamz Avrupal dostlarmzla, mzakere srecinde, Rusya'nn yapt gibi
kendi koullarmz ortaya koyar ve bu suretle, eski tesislerimizin daha az sera gaz
kartmalar iin gereken rehabilitasyon veya yenileme masraflarnn karlanmasn
bile isteyebiliriz.


2.8. Prosedrel Adalet

Karar verme mekanizmalarnda adil temsilin salanmas iin takip edilmesi gereken
prosedrel adalet prensipleri nelerdir?

Prosedrel adalet alnan kararlar ve uygulamalar adil bir katlm ve bir ekilde
yaplmaldr. Prosedrel adalet en azndan: a) zmler etik olarak doru olmal; b)
alnan kararlar ve uygulamalarda insanlar arasnda ayrmclk ve hakszlk
yaplmayacak; c) alnan kararlardan dorudan etkilenecek olanlar srete yerini
alabilmeli ve fikrini Masaya koyabilmeli; d) karar alma sreci effaf olmal (Shrader-
Frechette, 2002). Emisyon kontrol uluslararas balamda alndna gre prosedrel
adalet uluslararas anlamalar ve politikalar iin hayati nemdedir.
Uluslarn ulusal iklim deiimine mdahaleleri ve belirledikleri stratejiler uluslarn
snrlarndan ok uzaklardaki insanlar etkilemekte, fakat uluslar ulusal stratejilerini
belirlerken iklim deiimine kar hassas ve zayf olan dier lkelere genellikle
danmamaktadr (Paavola, 2005)

klim deiimi kararlar, iklim deiimin etkileri konusunda belirgin bir belirsizlik
ierdii iin ulusal iklim deiimi stratejileri mutlaka makul etkiler araln ve
deikenliini dikkate alarak belirlenmelidir (ekil 1, 5 ve 6). En olumlu veya en
dk senaryoyu seen uluslar, eer iklim deiimi kabul edilen olumlu senaryoyu
aarsa, kresel iklim deiiminin etkilerinden daha fazla hissedecektir.

Bir grup ulus iklim deiiminin etkilerine kar dierlerinden ok daha hassastr.
rnein, su seviyesi ykselen okyanuslarn kysnda yaayanlar veya kurakl ve
sellere kar krlgan olanlar iklim deiiminden byk ihtimalle daha fazla
etkilenebilecektir. Bununla beraber, kresel iklim deiimine kar savunmasz ve
hassas olan lkeler, ne belirlenen iklim deiimi politikalarn anlamakta, ne de iklim
deiimi politikalar gelitirilirken onlara danlmaktadr.

Hkmetleraras klim Deiimi Paneli (IPCC), vb gibi birok uluslararas iklim
deiimi enstitllerinde alanlarn ok byk bir ksm gelimi lkelerin bilim
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

410
insanlar ve profesyonellerinden olumaktadr. Ayrca iklim deiimi ile ilgili literatr
de byk lde ngilizce yazlmtr (Miguez, 2002).

2.9. nsan Haklar

BM uzmanlar, kresel snmann neden olaca iklim deiiminin, hkmetlerin
nlem almamas durumunda, barnma, beslenme ve temiz sudan mahrum kalma riski
bulunan milyonlarca kiinin temel haklarn tehdit ettii uyarsnda bulundu.

BM yetkilileri, deniz seviyesindeki ykselme, iddetli frtnalar, seller ve kurakln,
ok sayda insann evlerini ve topraklarn terk etmesine neden olabileceini belirtti.
BM nsan Haklar Yksek Komiseri Yardmcs Kyung-wha Kang, kresel snma ve
olaan d hava koullarnn, milyonlarca insann insan haklar asndan felaketle
sonulanabilecek etkileri olabileceini syledi. Hkmetlerin kresel snmann,
insan haklar asndan yarataca baz korkun etkilerin nlenmesi ykmll
olduunu kaydetti. Kang, gvenli barnma, beslenme ve ime suyu kaynaklarnn
salanmas, vatandalarn bilgiye ve yasal tazminatlara ulamlarnn garanti altna
alnmas ayrca karar srelerinde sz sahibi olmalarnn, bu nlemlerin bazlar
olduunu belirtti.

Dnya ikliminin temelde ve byk lde deiime urad konusunda artk geni bir
fikir birlii var. Bu deiim temel insan haklarna da zarar vermekte. Bunlar
Salkl bir yaam
Ekonomik ihtiyalar
Fiziksel gvenlik

Bu nedenle iklim deiiklii ile mcadelede baarsz olmak,
Sadece gelecek nesillere yardmc olmamak deil ayn zamanda zarar onlara
havale etmek demektir.
Zararn havale edildii gelecek nesiller tm tehlikelerde zaten zayflam bir
durumda olacaktr.
Sadece iklim deiimi etkilerinin daha kt olmasna neden olmayacak, ayn
zamanda pozitif geri besleme mekanizmasn besledii iin iklim deiimi
probleminin ok daha kt bir hale gelmesine neden olacaktr.
Sadece gezegenimizdeki evrenin ok daha kt olmasna neden olmayacak,
ayn zamanda katostrafik bir ekilde daha da kt olacak.

Baz insanlar grd zararlar birok ekilde oluabilmektedir. rnein, lm,
hastalk, ekolojik zararlar, seller ve kuraklklar, ykselen denizler, daha iddetli
frtnalar ve artan scak hava dalgalar gibi. nsan kaynakl iklim deiiminin zararlar,
uluslar aras toplumlar atmosferik sera gaz konsantrasyonun uan ki seviyeye yakn
bir dzeyde sabitleseler bile, gelecek yllarda daha da byyecektir. Artan snma
okyanuslardaki gecikme de dhil olmak zere kresel iklim sistemi sl gecikme
zelliinden dolay atmosferdeki sera gazlarnn seviyesi sabitlense bile artan snma
devam edecektir (IPCC, 2001).

TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

411
Bu yzyl iinde atmosferik CO2 seviyesinin 450 ppmin altnda sabitlemek mmkn
grnmyor (Stevens, 1997). Bu durum gerekte dnyann her yerinde baz insanlar
ve yerlere zarar verecek ekilde ilave snmay garanti etmektedir (ekil 1, 5 ve 6).

Dnyann her tarafnda insanlar, dier insanlardan hayatlarna, salklarna ve
gvenliine gelen tehditlere kar kendini koruma gibi temel bir hakka sahiptir.
Kresel iklim deiimi bu temel insan haklarn tehdit ettiine gre uluslar aras
toplumlar iklim deiiminin kt etkileri iin zarar azaltma, uyum ve hazrlk
konusunda sorumluluklarnn belirlenmesi iin uyulmas gereken normlar zerinde
fikir birliine varmaldr.

Atmosferik konsantrasyonlarn farkl seviyeleri insan salna, evreye ve fakir
insanlarn grdkleri zarara farkl seviyelerde ve farkl ekillerde etki edecektir
(Argawal ve Nairin 1991; Estrada-Oyeala, 1992; Mller, 2001; Munasinghe, 2002;
Muylaert, 2002; Paavola, 2004; Pinguelli-Rosa ve Munasinghe, 2002).

3. Sonu ve neriler

Etik olarak iklim deiiminin kabul edilemez sonularn azaltmak iin kresel sera
gaz emisyonlarnn toplamn snrlamak ve sabitlemek gerekmektedir. Bunun iin
Atmosferik sera gazlarn kabul edilebilir bir seviyede sabitlemek iin tm
dnyann mevcut emisyonlar nemli bir lde azaltlmas lazm. Atmosferik
hedeflere ulamak iin uluslar atmosferik sera gaz emisyonlarn yle
azaltmaldr ki tm uluslarn neden olduu toplam sera gazlar kabul edilebilir
seviyeyi gememelidir.
Uluslararas toplum kabul edilebilir atmosferik sera gaz emisyonu hedefleri
zerine fikir birliine ne kadar ge varrsa, dk sera gaz konsantrasyonuna
ulalmas o kadar zor olacaktr.
Uluslar, ton olarak toplam emisyon ve kii bana den emisyon seviyesi gibi
ok farkl ekillerde ifade edilen sera gaz emisyonlarna neden olmaktadr
(Argawal ve Nairin 1991; Estrada-Oyeala, 1992; Mller, 2001; Munasinghe,
2002; Muylaert, 2002; Paavola, 2004; Pinguelli-Rosa ve Munasinghe, 2002;
Mller 2002).
Tm kaynaklardan salnan sera gazlar atmosferde iyi bir ekilde karp
dald iin emisyonlarn nereden salnd atmosferik sera gaz
konsantrasyonu zerinde ok kk bir fark oluturabilir.
Atmosfere salnan baz sera gazlar okyanuslarda, ormanlarda, topraklarda ve
bitkilerde depolanr. Bu depolara karbon kuyusu da denilir. ou kez karbonlar
salnd yerin dnda, atmosfere ar miktarda sera gaz salmayan, lkelerde
ki kuyularda depolanr. Bylece ar sera gaz reten lkeler baka lkelerin
doal kaynaklarn izin almadan kullanmaktadr.
Yeni teknolojilerin desteklenmemesi durumunda birok fakir lke doal olarak
uan ki sera gaz seviyesinin zerinde emisyon salarak insanlarnn gda,
barnma ve gvenlik gibi temel ihtiyalarn karlamak yoluna gidecektir
(Shue, 1994, 1999). Dier uluslarn uan ki emisyonlar vatandalarnn temel
ihtiyalarn karlamann ok zerinde bir seviyededir.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

412
Her ne kadar dnya sera gaz emisyonlarn iklim deiiminin insan sal,
evre, bitkiler ve ekolojik sistemlere zarar verecek seviyede azaltamamasna
ramen, baz lkeler, baz lkelerin baz blgeleri, i evreleri, kurum ve
kurulular ve bireyler sera gazlarn azaltmak iin nemli admlar atmaktadr.
Bu admlar genellikler kanun veya ynetmelikler ile zorunlu tutulmam gnll
etkinliklerden olumaktadr (Environmental Finance, 2004).

Ayrca tm uluslar aadaki etik prensiplere ncelikle uymas ve bilimsel gerekleri
hemen kabul etmesi gerekmektedir:
Gvenli bir toplam emisyonun adil bir paras kadar emisyonlarn mmkn
olduu kadar hzl bir ekilde azaltmak etik bir grevdir.
Uluslar aras atmosferik sera gaz sabitleme hedefi mmkn olduunda dk
olmal, aksi takdirde iklim deiimine kar savunmas olanlar daha yksek
emisyon seviyelerde daha byk risklere girecektir.
Bilimsel belirsizlikler gvenli toplam emisyon miktarndan kendine den
miktarda emisyon azaltmay ret etmek iin artk bir gereke olarak
kullanlamaz.
Sadece ulusal ekonomiye gelen maliyeti bahane ederek gvenli toplam
emisyon miktarndan kendine den miktarda azaltma gitmeyi ret etmek artk
mmkn deildir.
Dier uluslarn emisyon azaltmadn bahane ederek gvenli toplam emisyon
miktarndan kendine den miktar azaltmak iin harekete gemeyi artk ret
edemez.
Artk yeni teknolojiler gelecekte icat edilecek diye emisyon azaltmak ret
edilemez.

Aslnda Kyoto Protokolnn nerdii politikalar ve nlemler incelendiinde lkemizde
de; Enerji verimliliinin artrlmas, Yenilenebilir enerjinin gelitirilmesi, Srdrlebilir
tarmn desteklenmesi, Metan emisyonlarnn geri kazanlmas, Emisyonlarn
azaltlmas, Sera gaz yutaklarnn korunmas ve yaygnlatrlmas gerektii grlr.
Dier bir deyile Kyoto Protokol, sera gazlarn artran emisyonlarn salnmn
kontrol altna alnarak zarar azaltlmas ile birlikte enerji tarm, orman, kat atklar,
kylarn kullanm, vb. gibi konu ve sektrlerde uyum almalar yapmamz
istemektedir. Btn bunlar, protokol, cezai yaptrm vb. olmadan kresel iklim
deiiminin kt etkilerinden korunmak iin kendiliinden yapmamz gereken
almalardr.

Trkiye gibi bir lkenin ekonomik olarak fosil yaktlarna byk lde baml olmas
ve kii bana den emisyon miktarlarn belirsiz bir lde artmas ile birlikte Kyoto
Protokolne taraf olmamas ekonomik olarak srdrlebilir bir yol deildir. Trkiye
gibi bir lkenin kresel iklim deiiminin byk etkilerini gz art ederek oransz ve
ok yksek seviyede emisyon salmas ahlaki ve etik bir hedef olmayacaktr. Trkiye
gibi egemen bir lkenin ortak fakat farkllaan sorumluluunun bakalar tarafndan
tanmlanana kadar Kyoto Protokolne taraf olmayacan sylemesi riyakr ve
belei bir tutum olur. Ayrca iklim deiiminden olumsuz etkilenecek ve uluslararas
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

413
ibirliine ihtiyac olan bir lke olarak Kyoto gibi uluslararas zmlere taraf
olmamas politik olarak da makul deildir.

DS kapsamnda bir ykmlle tabi deildik. Ancak yakn gelecekte mzakereler
sonucu bizim iin de baz ykmllkler belirlenebilecektir. Dier bir deyile Trkiye,
Kyoto Protokoln ve 2012 ylndan sonra hazrlanacak olan dier protokolleri
imzalamak zorunda kalabilir. Birok nedenden dolay Trkiye uan bu konudaki hedef
ve stratejisini belirleyip, emisyon hedefi gz nne alp doru drst (mmkn
olduunca karbondan bamsz) enerji politikalar belirlemezse bunun maliyeti
lkemiz iin ileride daha byk olabilir.

Bunun iin de lkemiz ncelikle etkin ve kapsaml bir evre D Politikasna sahip
olmal. Artk, evre mi, kalknma m? ikilemine dmeden srdrlebilir
kalknmay ve konunun etiksel ynne nem vermeyi ilke edinmeliyiz. uan ulusal
karlarmza ksa vadeli maliyetler asndan bakarken, kresel iklim deiiminin
olas etkilerini belirlemeyip uyum almalar yapmayarak ilerisi iin daha byk
sosyo-ekonomik riskler almakta olduumuzu ve uluslararas ortamda saygnlmzn
azalmakta olduunu da gzden uzak tutmamalyz.





























TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

414

Kaynaklar

Arat, G. ve Trke, M., 2002: evre ve Srdrlebilir Kalknma Paneli, Ankara.
Arctic Climate Impact Assessment. 2004. Impacts of a Warming Arctic - Arctic
Climate Impact Assessment UK: Cambridge University Press.
Cangir C., Trke M., Boyraz D., Aka E., Kapur B., Kapur S., Haktanr K., 2004:
Uluslar Aras Szlemelerin Trkiye Tarmna Etkileri,
http://www.zmo.org.tr/etkinlikler/6tk05/03cemilcagir.pdf
Climatewire (a climate news portal): www.climatewire.org
Donald, B. vd., 2008: White Paper on the Ethical Dimensions of Climate Change.
Houghton, J.T., et al. (editors). 2001: Climate Change 2001: The Scientific Basis.
Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC). UK: Cambridge University
PressHoughton, J.T., et al. (editors). 2001. Climate Change 2001: The Scientific
Basis. Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC). UK: Cambridge University
Press
http://thegef.org/Projects/Focal_Areas/focal_areas.html
http://unfccc.int/cooperation_and_support/funding/items/2807.php
http://www.unep.org/gef/content/activity_climate.htm
Intergovernmental Panel on Climate Change www.ipcc.ch
Kadolu, M., 2001: "Kresel klim Deiimi ve Trkiye: Bildiiniz Havalarn
Sonu" Gncel Yaynclk.
Kadolu, M., 2001: "Kuraklk Kran " Gncel Yaynclk.
Kadolu, M., 2007: 99 Sayfada Kresel klim Deiimi, Trkiye Bankas Kltr
Yaynlar.
Karakaya, E., za, M., 2003: Trkiye Asndan Kyoto Protokolnn
Deerlendirilmesi Ve Ayrtrma (Decomposton) Yntemi le Co
2
Emisyonu
Belirleyicilerinin Analizi.
http://www.kojenerasyon.com/duyurular/2005/02/18/0.htm
Munasinghe, M., 2002: Analyzing Ethics, Equity and Climate Change in the
Sustainomics Trans-Disciplinary Framework. In Ethics, Equity and International
Negotiations on Climate Change, edited by P.-R. Luiz and M. Mohan. Northampton,
Mass.: Edward Elgar.
Muylaert, M.-S. and Luiz P.,. 2002: Ethics, Equity and the Convention on Climate
Change. In Ethics, Equity and International Negotiations on Climate Change, edited
by P.-R. Luiz and M. Mohan. Northampton, Mass.: Edward Elgar.
Nakicenovic, N. and Swart, R., (editors). 2000: IPCC Special Report on Emission
Scenarios. UK: Cambridge University Press.
National Aeronautics and Space Administration (NASA). http://www.nasa.gov/
Ott, Konrad, Klepper Gernot, Linger Stephen, Schaeffer Achim, Sheffran
Jurgen, and Sprintz Detlef. 2004: Reasoning Goals of Climate Protection,
Specification of Article Two UNFCCC, German Federal Ministry of the Environment.
Paavola, J., 2004: Justice and Adaptation to Climate Change. Insights 53.
Paavola, J., 2005: SeekingJustice: International Environmental Governance and
Climate Change. Globalizations 2 (309-322).
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

415
Paavola, J., and W. N. Adger. 2004: Knowledge or Participation for Sustainability?
Science, Pluralism, and Governance of Adaptation to Climate Change. In 2002 Berlin
Conference on Human Dimensions of Global Environmental Change, ed F.
Biermann, S. Campe and K. Jacob. Place Published: Amsterdam, Berlin,
Potsdamand Oldenburg: Global Governance Project.
http://www.glogov.org/upload/public%20files/pdf/publications/bc%20proceedings/bc2
002/bc_2002_ch16_paavola_adger.pdf.
Patz, J., 2005: Impactof Regional Climate Change on Human Health. Nature
384:310-317.
Penner, J.E. et al. (editors). 1999: Aviation and the Global Atmosphere. A Special
Report of IPCC Working Groups I and III in collaboration with the Scientific
Assessment Panel to the Montreal Protocol on Substances that Deplete the Ozone
Layer UK: Cambridge Univ. Press.
Pinguelli-Rosa, Luiz, and Mohan Munasinghe, eds. 2002: Ethics, Equity and
International Negotiations on Climate Change. Cheltenham, UK: Edward Elgar.
Pinguelli-Rosa, Luiz, and Mohan Munasinghe, eds. 2002: Ethics, Equity, and
Climate Change, An Overview. In Ethics, Equity and International Negotiations on
Climate Change, edited by L. Pinguelli-Rosa and M. Munasinghe. Cheltenham, UK:
Edward Elgar.
Rawls, J., 1999: A Theory of justice. Cambridge, Mass.: Harvard University Press.
Rose, A., 1998: Burden-Sharingand Climate Change Policy Beyond Kyoto:
Implications for DevelopingCountries. Environment and Development Economics
3:352-58.
Sachs, W., 2006: Climate Change and Human Rights. Paper read atWorkshopon
Global Change and Human Health, atVatican City.
Shrader-Frechette, K., 2002: Environmental Justice, Creating Equality, Reclaiming
Democracy. New York: Oxford University Press.
Shue, H., 1993: Subsistence Emissions and Luxury Emissions. Law and Policy
15:39-59.
Shue, H., 1994: After You: May Action by the Richbe ContingentUpon Action by the
Poor? Indiana Journal of Global Legal Studies 1:343-66.
Shue, H., 1999: Global Environmentand International Inequality. Int. Affairs 75:531-
45.
Stevens, W., 1997: Experts Doubta Greenhouse Gas Can Be Curbed. New York
Times, November 3.
UN, 1992: The Rio Declaration on Environmentand Development: UN
DocumentA/CONF.151/26.
UN., 1992: United Nations Framework Convention on Climate Change: UN
DocumentA: AC.237/18.2,3.
UNEP/GRID-Arendal: www.grida.no/climate
UNFCCC, 2004: http://rockethics.psu.edu/climate/declaration.pdf
United Nations Environment Programme: www.unep.org
United Nations Framework Convention on Climate Change: www.unfccc.int
United States Geological Survey (USGS). http://www. usgs.gov/
Uyduranolu-ktem, A., 2008: Kresel Isnma ve klim Deiikliine Global Bir
nlem: Karbon Dioksit Vergisi. klim Deiimi Sempozyumu, TMMOB Meteoroloji
Mhendisleri Odas, 13-14 Mart 2008 Ankara.
TMMOB KLM DEM SEMPOZYUMU

416
Watson, R. T. and the Core Writing Team (editors). 2001: Climate Change 2001:
Synthesis Report. A contribution of Working Groups I, II and III to the Third
Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. UK:
Cambridge University Press.
Watt-Cloutier, S., 2004: Climate Change and Human Rights. In Human Rights
Dialogue: Environmental Rights Series 2, Number 11. Carnegie Council.
http://www.carnegiecouncil.org/viewMedia. php/prmTemplateID/8/prmID/4445
Wigley, TML, 1993: "Balancing the carbon budget. Implications for projections of
future carbon dioxide concentration changes". Tellus 45B: 409-425.

You might also like