You are on page 1of 100

MUSTAFA ARMAAN Urfal bir anne-babann ocuu olarak Cizre'de dodu (1961). lk ve Orta renimini Bursa'da tamamlad.

1981 ylnda girdii stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm'nden 1985 ylnda mezun oldu. Fritjof Capra'dan yapt Ban Dncesinde Dnm Noktas adl evirisi ile Trkiye Yazarlar Birlii Tercme dl'n (1989), ehir ey ehir adl kitabyla Trkiye Yazarlar Birlii Deneme dl'n (1997) ve Osmanl: insanln Son Adas adl eseriyle TYB Fikir dln (2003) ald. Bir dnem (1995-1996) zlenim ve Diyalog Avrasya (DA) dergisini ynetti. 1995'ten beri Zaman gazetesinde yazyor. Yaynlanan eserleri: Gelenek (1992); Gelenek ve Modernlik Arasnda (1995); ehir Asla Unutmaz (1996); Bursa ehrengizi (1998); ehir Ey ehir (1997) Alev ve Beton (2000), stanbul Mavi Krpar Gzlerini (2003), nsan Yzl ehirler (2003), Kuunun Son arks: St. Peters-burg'da Zamanlar ve Meknlar (2003), Osmanl: nsanln Son Adas (2003), Osmanl'nn Kayp Adas (2004). evirileri: Seyyid Hseyin Nasr'dan Molla Sadra ve ilh Hikmet (1991); Fritjof Capra'dan Bat Dncesinde Dnm Noktas (1989) ve Yeni Bir Dnce (1992); Muhammed Esed'den Sahih-i Buhr: islam'n life Yllan (2001). Derlemeleri: slam Bilimi Tartmalar (1990); stanbul Armaan I: Fetih ve Fatih (1995); istanbul Armaan 11: Boazii Medeniyeti (1996); stanbul Armaan 111: Gndelik Hayatn Renkleri (1997); istanbul Armaan IV: Lle Devri (2000); slam'da Bilgi ve Felsefe (1997); stanbul'da Semtler ve Hayatlar: Bir Semtini Sevmek (2001); Deien Milliyetilik: Tartlan Snrlar (2001), Kresel Kuatma Karsnda nsan (2004), Bulutlan Delen Kartal: Cemil Meri ile Konumalar (Sezai Cokun ile birlikte, 2004). Mustafa Armaan'n yaynlarmz arasnda kan bir dier kitab: Dncenin Gkkua: Cemil Meri (2001); Ayrca yine yaynlarmz arasnda kan llber Ortayl ile Tarihin Snrlarna Yolculuk adl kitab yayna hazrlamtr (2002). NDEKLER Sunu ........................ 9 nsz Yerine........ 13 TARHE SIMAK Tarihin firar kaplar...................................................................................21 Kaybolan anahtar nerede? .....................................................................25 Tarihe smak..................................................................................................29 Gelecein gemii .................................................................,......................33 Kari Marx, bn Haldun'u okursa....................................................39 Kemal Tahir'den, Edward Said'e Dou-Bat aldatmacas..43 II SON MT "Osmanl" insanln son ve bitmeyen mididir..51 Bir dnya gc olarak Osmanllar.................................55 Osmanl tarihi Batdan douyor! ....................................61

Osmanl tarihine bir Amerikan bombas!..................67 Mars altnda Yenieri sohbeti..............................................77 Halkn Valisi.....................................................................................81 Amerika neden Osmanl olamaz?................................85 BR TARHMZ BLE YOK! Karlofa'da bir Trk olmak................................................................................................................91 Bir ngiliz Generalini esir aldk!.................................................................................................105 "Osmanl kalesi" Rt!............................................................................................................... 111 Beikta'ta bomba patlad: 26 l, 58 yaral! .........................................................................115 Ben de bir Osmanolu ile grtm! ..........................................................................................121 Hrrem Sultan melodram ..........................................................................................................127 Osmanl'da "kimse yok mu" program .......................................................................................135 Osmanl musiki geleneinin grnmeyen daman.............................................................139 OSMANLI: BR DNYA TARH Bush ve Osmanl'da kleler, cariyeler.......................................................................................145 Avrupa'nn patronu kim olacak? Kanuni'nin talya'daki casusundan mektup var ..................................................................151 Amerika'da bir "Trk" bayra dalgalanyor: Halil nalck Konferans...................................................................................................................157 Osmanl'ya sava aan filozof: Leibniz........................................................................................163 Edward Said Ermeni soykrmn neden savunur? ............................................................169 Montaigne ve Osmanllar.................................................................................................................175 Avrupal aydnn elindeki ate topu: Osmanl ......................................................................189 Avrupa'nn azna Nibolu biberi srdk................................................................................193 Osmanl yalnz savamaktan m anlard? .................................................................................199 Avrupa'nn bilinaltnda Viyana korkusu.................................................................................207 Ah o dokuz kiiden biri olabilmek................................................................................................213

Voltaire hakl. En byk ac, artk actmaz olmu zincirlerin acsdr, klelii kabul etmenin, bakaldrmaktan vazgemenin acs. Oysa, sevinlerin en temizi, durmadan kazanlan, yeniden ve yeniden kazanlan zgrln sevincidir. Albeit Bayet, Bilim Aldaki, eviren: Vedat Gnyol. IstanbA 1982. Say Yaynlan, s. m. Tarih klelik olabilir, tarih zgrlk olabilir. Tarihi olmayan [bir] halk, kurtarlamaz zamandan. T. S. Elot, oiak lke, Drt Kuartet ve Baka iirler, eviren: Suphi Aytimui, stanbul 1990, Adam Yaynclk, s. 152. Yatandan taan bir nehire benziyoruz... Biz hi de can ekien bir millet deiliz. Canl, kuvvetli bir milletiz. Bizi zinde tutabilecek yegne kuvvet, Islmiyettir. Sultan II. Abdlhamid, Siyasi Hataiatn, Istanlnl 1999. Dergh Yaynlan, s. j ve 62. Sunu - nsan unutmay da renebilir mi? - Sorun unutmak deil. Asl renilmesi gereken, gemii hatrlayp yine de ondan bamszlamak. Yitirdiklerimizle orada birlikteyken bile burada ve bu anda, yaayanlarn yannda olabilmek. Aldous Huxley Ma, eviren: Seniha Akar, stanbul 1983, Yol Yaynlar, s. 132. Gurbetteydi uzun zamandr. Giderek daha da yaygnlaan bir tabirle "diaspora"dayd. z evinden kmak ve uzaklara hicret etmek zorunda kalmt. Yz gz tannmayacak kadar trmalanm, hrpalanm, yarlp izilmiti. Evindeki dostlar da onu olduundan baka trl anar olmulardr. Kendisinden bahsedildiinde bile sanki bir bakasnn ardndan konuulmaktadr. O kadar unutulmu, hatralar kllenmi ve yabanclamtr evindekilere bile. Arkasndan hayrla yad edenleri de, erle ananlar da iitmekte, ancak zaman zaman kimden-bahsettiklerini anlamakta zorlanmaktadr. Unutulmu mudur? Aslnda unutma diye bir ey var mdr ki? rad, yani bile isteye bir unutturmadr bu. Geriye itmedir. Hafzann klk paltosunu ast gardrobun karanlna gmlmek gibi bir ey midir yoksa unutulmak? Orada mevsimlerin lklarn dinlemek ve sonra, gnn birinde kapann gcrtyla aldn hissedip zerini bir toz tabakas kaplam gvdesiyle beraber dar kmak mdr hatrlanmak? Hi beklenmedii, tam da mitlerin tamamen kesildii bir anda zamann ksrn duymak mdr gurbetten dnmek? Taze alnlara sarn bir eski zaman yanks drmek midir hatrlanmak? Ama o henz arksn bitirmi deildir ki? Ezgilerini kprlere emanet etmitir; mezzinlerin ses tellerine, adrvandaki gvercinlerin hu'larna, narlarn geni peneli yapraklarna, sadaka talarnn yalnzlna, kabristanlar birer cennet bahesine eviren talardaki dall gll motiflere ve daha nelere, nerelere... Gnee yryenlerin arks hi biter miydi? Gnein altnda ykananlarn, en souk klarn bile nda sndklar o gkkuann altndan geenlerin arksn, yerin stndekiler sussa, yerin altndakiler sylemeye devam etmez miydi? Sylendi arklar ve melodiler kendi sazn buldu araya sora. And vard; eve dnecek ve dostlarna da, hasm olduunu zannedenlere de nasl bir aldan iinde olduklarn haykrmadan lmeyecekti. Bu dirili, atlan iftiralara, urad haksz ithamlara ve itilip kaklarak mahkm ediliine kar sesini ykseltmek ve hakikati haykrmak eklinde tecelli edecekti. Hangi misyonu, hangi ideali, hangi Gnei omuzladm gsterecek ve ondan sonra, yine isterlerse gurbetine, ama bu defa kendi rzasyla, boynu bkk ama ii ferahlam olarak, yeniden dnecekti. Tpk anakkale savalarnn en koyu karanlnda ve umutsuzluk batann kat kat arl altnda ezilirken bile yardma arld zamanda terennm edilmi olan beyitte olduu gibi1, bir kitlesel

ylgnlk ortamnda yeniden hatrlanyor ve gne, nce clz klarn kendi metruk evine gndermeye balyordu. Osmanl tarihinden bahsediyorum. Neredeyse bir asrdr evinden uzakta, kendisine biilen kaftanlarn sefaletini seyrede ede geirdii gnlerin acsn karmak istercesine muttasl konumaktayd. Konumakta ve iindekileri bir bir dkmekteydi nmze. Bilmekteydi ki, "modern olmak", evinden dar uramaktr bir sreliine de olsa. Gurbete kmaktr. Darda olmaktr. Evi yeniden dzenlemek iin zorunlu olarak klan bir hicrettir modernlik. Kltr, edebiyat, dnce, hayat, eya... hemen herey bir diaspora'ya kar modernleme srecinde. Gurbet, anlam deitirir, ierisi dars olur, dars da ierisi. Tpk srgn psikolojisi gibi, gurbette kelimeler kurun arln kazanr, ii barutla alabildiine dolar ve skr. Bilenir bir baka deyile. Daha nce anlatmaya deer grlmeyen, fuzul saylan hatralar comu, kudurmu bir denizin dalgalar gibi dilin kylarna vurmaktadr ban srekli olarak. Dilin kylar onun evi olmutur. Yaralara tuz baslm, krgnlklar unutulmutur. Bu, modernliin ikinci evresidir ite. lk evrede gurbete, daha dorusu srgne gnderilen ev sahibi ve eyalarnn evine dnmesi, modernlemenin tamamlayc safhasdr. Evden darya klm, dars ile ierisi arasndaki snrlar yklm olup bu defa, gn yz gren ierisine, evine hasretle dnmektedir. Hasretle, ve elbette umutla... Umutlarla... Sadece Osmanl hanedan deil, Osmanl tarihi ve tarihilii de bir diaspora'ya kmtr. Osmanl'y hep bakalarnn, Avrupallarn, Batllarn unun bunun gzyle grme, kendimize ve evimize dardan bakma tavr, bu 'evsizlik' srecinde gelip tarihiliimizin merkezine kurulmu bulunuyor. Ama artk kendi sesiyle konumak, kendi sesiyle bir eyler sylemek imkn domaktadr. Onun sesine, harflerine, resimlerine, kumalarna, haritalarna, teknolojisine, zihniyetine, sanatna, hayata bakma... eilmeye hazr pek ok merakl gz belirmitir etrafta. Asrlarn deliren alayanlarnda ykanr ve balar anlatmaya bir bir... Aznda kelimeler, topran arayan birer tohumdur... 1. Osmanllar gne gibi arktan geldi, n sald Layk deil snmek ona, Tann'sndan nur ald. Mustafa Haluk, "Gnee", Trk Yurdu, 6 Mays 1915, s. 111. NSZ YERNE Tarih bir mucizeler serisidir, fakat alkanlk ve fikr tembellik yznden tabi ve harclem gibi grnr. Hadiselerin ne derece umulmadk ve artc olduuna dikkat ekmek, bununla beraber akl yoldan, izahlarnn yaplabileceini gstermek, tarihiye den bir vazifedir. Fernand Grenard, Asya'nn Ykselii ve D Ne zamandr dilimin ucuna gelip duruyor, hep hafzamn karanlk mahzenlerine kilitliyordum onu. 'Sus' diyordum, 'otur' diyordum, 'dur' diyordum. Bkp usanmadan kalemimin ucuna gelip srnayor, gzlerini ksarak bana bakyordu. 'Tam bu', demek istiyordu, 'sylemek isteyip de syleyemediin ne varsa, bu szde gizli': Kr zincirlerini Osmanl! Kendi tarihinden utanp sklan ve onu bir hayal perdesinde, arpk urpuk resimlerinden izlemeyi tercih eden aydnlarn yaad bir lkede bu sz sylemek dahi "hamaset yapmak" saylyor ama olsun. Hamaset yaplacaksa yaplr, o ayr. Utanlacak bir tarih varsa bile arkamzda, utanlmayacak bir tarih yapmak uruna onun da karanlklardan aydnla ekilip getirilmesi gerekmez miydi? Hem sonra hangi milletin tarihi stten km ak kakt ki? O anl anl Aydnlanma dnr Montesquieu deil miydi zencilere, "Bu yaratklarn insan olduklarm varsaymamz imknszdr"

diyen1? O matematik dehas filozof Leibniz deil miydi "u Trklerin bizim gibi kafalar yok mu acaba?" sorusunun engelini Avrupa'nn ufuklarna Hindistan'da keyif iin insan avlayanlar, Cezayir'de Sartre' isyan ettiren "kasaplar"3, Amerika'nn yerli nfusunu 30'da l'e indirenler kimlerdi acaba4? Emperyalizmin zirveye trmand 19. yzylda hangi devlet dire-nebilmiti Dvel-i Muazzama'ya? Hindistan'dan Avustralya'ya, Amerika'dan Orta ve Gney Afrika'ya, Sibirya'dan in'e kadar igal edilmedik delik brakmayan Avrupal emperyalistler, stelik kendi ktalarnda, Avrupa topraklarnn bete birinde kk salm olan bir gc, Osmanl'y skp atmakta acze dyorlard. in garibi uydu ki, dnyay fethe km bir ktann sahipleri, kendi evinde Doulu komusundan srekli dayak yiyor, bir kiken gibi onu barnda hissediyordu srekli olarak. Kurtlara kar kurtlamadan mcadele Bata harikalar yaratarak uan albatros, sonunda kanatlarn yere indirmi ve akbabalar tarafndan paralanmtr. Hikyemiz byle anlatld bize bakalar tarafndan. Bir ykseli ve bir k. Ya sonra? Bu 'k' senaryosunun bizi yerimize mhlamaya ve 'akldn noktada dur' ihtarna muhatap klmaya ynelik bir kurgu olduunu neden dnmyoruz hi? Denilecek ki, 'Zaten Osmanl kmedi mi?' Her siyas organizasyonun bir mr olduu gibi Osmanl'nn da bir mr vard elbette. Ve onun 'organizasyonu' kt sadece. Geride brakt tarih, kltr, medeniyet ve siyas birikim, hele hele Bat emperyalizmine direni ruhu, en byk miraslarmz oldu. (Hem biz Kurtulu Sava'n anakkale'nin ruhuyla yapmadk m?) Ve ne pahasna? Osmanl'dan baka, Avrupal glere direnmeyi baarm, meydan okumalarna cevaplar gelitirmi ve bundan da fazlas, Avrupallar gibi olmadan, kurtlamadan kurtlarla mcadele etmenin yntemini bulmaya alarak bu direnii gerekletiren bir baka devlet kmamt. Kurtlamay kabul etse, Petro sonras Rusya gibi, smrmeyi ve insann deerim hie saymay basarsa, yani Aydnlanm olsayd, belki bu kargaadan daha kolay paay syrabilir ve gemisini bir sre daha yzdrebilirdi. Ama nereye kadar? Oysa Yunanl yazar Dimitri Kitsikis, Trk-Yunan mparatorluu adl kitabnda gerei btn dobralyla haykryor yzmze: Osmanl imparatorluu... Yunanllar iin "400 yllk bir klelik" dnemi deil, tam tersine, Yunan kltrnn kesin surette katkda bulunduu ve Yunanllarn vn duymalar gereken, evrensel tarihin grkemli bir eseri[dir].5 Osmanllarn Yunanllar ezdii ve smrd iddialarn Yunan tarihindeki bir "kara leke" olarak nitelendiren Kitsikis, zet olarak unu sylemeye almaktadr: 'Eer Osmanllar gelip de bu blgeyi hakimiyetine almasayd, ne Yunanl kalrd, ne Yunanca ve ne de Yunan kltr.' Kitsikis'in bu iddias artc m gerekten de? Sanmyorum. nk 192'de Londra'da baslm bir risalede, Yunanistan'daki Mill niversite'de hocalk yapan yazar William Miller, 18. yzylda Atinallarn sevecenlikle ynetildiini, ok az vergi verdiklerini ve mahall olarak zerk olduklarn yazyordu.6 Keza Ma-carlarda Osmanl dnemini tarihlerinin bir paras olarak kabul etme ynnde bir uyan ge de olsa balam durumda. Hatrlarsanz, geenlerde bir Filistinli yetkilinin, Osmanl'y arkadan vurmakla ne byk hata ettiklerini ancak srail zulmne uradktan sonra anladklarn itiraf eden bir demeci kmt gazetelerde. Tarihimiz yedi mhrl bir kitap Osmanl Devleti zamannda unutulmu tek bir dil yok; bir tek etnik ve din gruba "ayrmc" muamelede bulunduu iddia edilemiyor. Hatta eer bugn Orta Dou, Anadolu ve Balkanlarda bu etnik eitlilik ve mill kltrler yayorsa, varlklarn byk lde Osmanl idaresinde geirdikleri mutlu devirlere borlular. Biraz Macar ve ek tarihi okuyan anlar ne demek istediimi. 14 15

Osmanl Devleti, bu corafyadaki halklar, balangta Hal seferlerinin, sonunda da emperyalizmin darbesinden koruyan bir kalkan, bir emsiye olmu ve hibir zaman da emperyalizmle mcadelesine nokta koymay dnmemiti. Yine tarihlerimizde pek az yazlp izilen bir hususu zikretmekte fayda var: Osmanl Devleti, 19. yzyln ikinci yarsnda Basra Krfezi civarn ngiliz nfuzuna kapatmak iin sessiz sedasz asker seferler dzenlemiti. O szm ona 'km' halleriyle Kuveyt'in 1869'da, 1871'de Katar'm, ayn yllarda Yemen'in ve Suudi Arabistan'n yeniden fethini gerekletirmiti Osmanl birlikleri, ingilizler bundan rahatsz olmutur olmasna ama ortada 'Osmanl' gc vardr ve bu g, blgeyi, ancak bir Avrupa kyameti sonrasnda, Birinci Dnya Sava tasfiyesiyle terk edecektir.7 Faust'a yle bir cmle syletir Goethe: "Dostum, gemi zaman bizim iin yedi mhrl bir kitaptr." Osmanl da zincirleri ierisinde, konumaya alyor bizimle. Mhrlerini skecek, zincirlerini zecek birilerini bekliyor. Dimitri Kitsikis bunlardan biriydi; Frede-rick Anscombe ise Basra Krfezi yerine 'Osmanl Krfezi' denilmesini teklif ediyor kitabnda8. Daniel Goffman da Bat-merkezli bir bak yerine Osmanl-merkezli bir bakn gerektiini sylyor srarla9. aretler hep ayn eyi gsteriyor. Osmanl gerei, heceleniyor. Artk dilimin ucuna gelip duran sz azad ediyorum: Kr zincirlerini Osmanl! 5. Dimitri Kitsikis, Trk-Yunan mparatorluu: Arablge Gerei Inda Osmanl Tarihine Bak, eviren: Volkan Aytar, stanbul, 1996, iletiim Yaynlar, s. 7. 6. William Miller, The Turkish Restoration in Greece, 1718-1797, The Macmillan Company s. 7. 7. Katar seferi iin bkz. Zekeriya Kurun, Basra Krjezi'nde Osmanl-lngiliz ekimesi: Katar'da Osmanllar, 1871-1916, Ankara, 2004, Trk Tarih Kurumu Yaynlar. Arabistan yarmadasnn yeniden fethi iin bkz. Robert Gavin, "Arabistan'n Osmanllar tarafndan yeniden alm (187173)", Tarih ve Edebiyat Mecmuas, Say: 11, Kasm 1979, s. 18-24. 8. Frederick F Anscombe, The Ottoman Gulf. The Creation ofKuwait, Saudi Ara-bia, and Qatar, Columbia University Press, 1997, s. 1. 9. Daniel Goffman, The Ottoman Empire and Early Modern Europe, Cambridge University Press, 2002, s. 7. 1. Aktaran: Marc Ferro, Smrgecilik Tarihi: Fetihlerden Bamszlk Hareketlerine Kadar, 13.-20. Yzyl, eviren: Muna Cedden, Ankara, 2002, s. 290. 2. Thierry Hentsch, Hayali Dou: Ba'nn Akdenizli Dou'ya Politik Bak, eviren: Aysel Bora, stanbul, 1996, Metis, s. 131. 3. J.-P. Sartre'n, Frantz Fanon'un Yeryznn Lanetlileri adl kitabna yazd nszden (s. 21): eviren: Bayram Doktor, stanbul, 1985, Bir Yaynclk. (Sartre'n nsznn evirisi Selahattin Ayaz'a aittir). 4. David E. Stannard, American Holocaust: The Conauest oj e New World, Ox-ford University Press, 1993. 16 17 I TARHE SIMAK h ey ulvv-i n- Osmn! te sen cihan, cihan olal bir misli daha hi bir yerde, hi bir zamanda grlmemi olan bir mn-y mukaddessin! Bir emr-i cell-i mbareksin! Ahmed Midhat Efendi, Ahmed Metin ve irzd Tarihin firar kaplar Tarih, bir anlamda milletlerin kutsal kitabdr, en nemli, vazgeilmez kitab; varlk ve etkinliklerinin aynas; ilham ve kurallarnn sicili; atalarn torunlarna vasiyeti;

halihazrn aklamas ve ona yaplan ilavedir, dahas, gelecein nmune-i imtisalidir... Liah Greenfeld, Five Roads to Modernity, s. 249. Gemiimiz zerindeki koyu glgeler, geni okuyucu kitlesinde tarihe ilgiyi artran bir etki yapyor. Hatta kkrtyor. Doru, kimse "resm" tarihten memnun deil. Lakin bu resm tarihin yerine geecek "asl" tarihin ok uzamzda, yerin yedi kat dibindeki mahzenlerde naslsa sakl kalm olduunu sanyoruz. Oysa ben asl meselemizin bilgi eksiklii deil, bak as eksiklii veya yahll olduunda srar ediyorum. Baknz bulanm veya t-lenmise, nnze en aykr bir metni de koysanz, onun ayrt edici zelliklerini kolay kolay fark edemezsiniz. Tarihi poplerletirerek yazmann hem kolay, hem de zor taraflar var. Kolay, nk tarihe ynelik belli bir hassasiyeti hazr bulursunuz. Zor, nk bu hassasiyet, maalesef yaygn tarih ablonu tarafndan fena halde rselenmi durumdadr. ki yolunuz vardr: Ya genel hassasiyeti coturacak, damara gre erbet aktacaksmzdr. Bu, risksiz bir yoldur. Mterisi garantidir. Okur, duymak istediklerini ehil bir kalemden bir kere daha duymaya 21 tene olduu iin tepki ekme veya beyinleri kandrma gibi bir abesle itigal etmemi olursunuz. Alan memnun, satan memnundur. br yol, hem yazan, hem de okuyan iin ilelidir. Yazan, her seferinde yeni bir bilgiyi doru yorumlayabilmek iin yzlerce, binlerce ek bilgi ile donanmak, meselenin encamn kucaklamak iin ypratr kendisini. Bekler ki, okuyucu da ayn zahmetin yzde birine katlanp okusun ve mevcut bilgilerinin kendisini zincirledii hapishaneden firar yollarn aratrsn. Ne var ki, bu beklentisine her zaman olumlu cevap alamad gibi, mevcut bilgilerinin alt oyulan okur, rahatsz bile olur ve gazetenin sayfasn eviriverir. Okuru da anlamak gerekir. Zira ne kadar ak fikirli olduunu sylyorsa da, kimse unca yldr bildiini zannettii, dahas bilmek iin onca aba sarf ettii malumatn ok bilmi bir yazar tarafndan buruturulup pe atlmasndan holanmaz. Hele herkes "ho" ve "soft" eyler yazarken, birisinin kalkp kendisine horozluk yapmas katlanlr ey deildir. Kabul ediyorum: Ben ileli bir yola sryorum okuyucumu. Sarsmak, uyandrmak, akntya kar yzdrmek istiyorum. Tarih alannda demokrasinin soru sormakla balayacana inanyorum nk. Sorgulayan bir neslin hasretiyle yanp tutuuyorum. Cevaplarn pein olarak bulmu olanlardan ayrlyorum. Kolayc zmlere kaplarm kapatyorum. Eh, bu kadar ileye kim katlanr bu zamanda? Yok, yle demeyin hemen. Ben farkl olmay, zgr dnmeyi ve her eyden nemlisi, hasb dnce ve bilgiyi nemseyen bir kmenin yediveren glleri gibi her bahar ehirlerimizin sabahlarna daha bir gmrah sarktn gryor ve bu "kutlu" gelii ziyadesiyle nemsiyorum. Zora, ileye ve dnmeye talip olanlar gn getike daha gr fkryor Anadolu'nun barndan. Nereden mi biliyorum? Konferanslardan, imza gnlerinden, e-postalardan. Onlar kendilerini aratrmaya tevik ettiim iin teekkrlerini esirgemiyorlar. "Karlofa'y hi byle bilmezdik!" diyenler de, "Vay canna, anakkale geilmi!" tepkisini gsterenler de onlardan bakas deil. Belki kzp kprenler kt anakkale hakkndaki aykr yazlarma. Varsn olsun. Ben onlarn "N'olmu yani be soysuz dman denizalts anakkale'yi gemise?" tepkilerini de seviyorum. Hatta beni Mehmetik'in kemiklerini szlattm iin sulayanlarn mesajlarn bile, bu duva almam bilgilerle ilk defa karlamann okunu atlatamaylarma balyorum. "Yazan sizin kaleminiz olmasayd inanmazdm" cmlesini de o uyann bir belirtisi olarak kabul ediyorum. Uyanacaz ve uyandracaz sevgili okurlar. zerimize atlan bunca l toprann altndan silkinip kalkmann baka yolu yok. Mazlum bir tarihin evlad olmann omuzlarmza ykledii ileli sorumluluk bunu dayatyor nk.

Trkiye corafyas, Osmanl sayesinde smrge topra olmad ama kafalarmz en hasndan smrge milleti kafas olarak imal edildi. Bir Hintli, "teki" olarak ngiliz emperyalizmini grmekte yerden ge kadar haklyd, bir Cezayirli iin Fransz emperyalizmi, Fanon gibilerin lanetine sonuna kadar mstahakt. Hindistan ve Cezayir ulus-devletleri kurulurken emperyalistleri "teki" olarak kurmak, kanlmazd.1 Peki ulus-devletimizi kurarken bizim "tekf'miz kimin emperyalizmi olacakt? Ne ngiliz, ne de Fransz emperyalizmlerinin smrgesi olmutuk. Yunanl'y da biz "teki" olarak kuramazdk (sonuta daha bir asr ncesine kadar teb'amzd ve "palikarya"dan emperyalist zne ina etmek ideolojik adan iimize gelmezdi!). Tek seenek kalyordu geriye: Sahipsiz kalan Osmanl'y emperyalist ilan etmek. yi de bunu Bulgarlar, Yunanllar, Srplar, hatta Araplar laykyla yapmyorlar myd zaten? Bizim onlardan farkmz ne olacakt? Bu topraklar bize miras brakan Osmanl'y bir kalemde Trkiye topraklar ve Trk halk zerinde bir igalci ilan ettik. Dahas, hl edenlerimiz de var. "Osmanl sadece talan etmesini bilirdi. Talan edemez duruma dnce kt" diyen akademisyenlerimiz2, romanclarmz3 ve ke yazarlarmz4 btn kinci Cumhuriyeti sylemlerine ramen, farkna varmadan en "derin devleti" sylemin iine ve oryantalizmin Engelsi versiyonuna batmyorlar m boazlarna kadar?5 22 23 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Trkiye smrge lkesi olmad ama kafalarmz smrgeletirildi sevgili okur. Kltrmz, tarihimiz, edebiyatmz smrgeletirildi. Bizi biz yapan unsurlar, utan nesneleri haline getirildi. Aslnda Ka-nuni'den sonraki tarihimizi bilmeyiimizin, bilmek dahi istemeyiimizin altnda bu kkl komplekslerimiz yatyor. nk orada her eyimizle yine "biz" varz. Fatih Sultan Mehmed'in bir elinde Home-ros'un flyada'sn, br elinde Gazali'nin Tehdjt'n tuttuu niin unutturuldu bize dersiniz? Bize kim "Siz Doulusunuz" dedi sanyorsunuz? Abdlaziz'in Wagner'e opera binas yapmas iin, II. Ab-dlhamid'in Pastr'e laboratuvarm gelitirmesi iin para gnderdiini renmek neden bu kadar zor acaba? Firar kaplardr bunlar nk... Bugnn hapishanesinden kurtulmak iin elimize uzatlm ipulardr... KAYBOLAN ANAHTAR NEREDE? Anahtar, istek duyulan yeri sezer, onu izle derinliklerde, sana yolu gsterecektir. Goethe, Faust 1. Cezayir tarihinin igal sonrasnda Franszlar tarafndan bir smrge tarihi olarak nasl yeniden yazldn inceleyen baarl bir inceleme, srailli tarihi Tal Shuval tarafndan yaplmtr: "Cezayir-i Garp: Bringing Algeria back into Ottoman history", New Perspectives on Turkey, Spring 2000, say: 22, s. 85-114. 2. "Devlet hazinesinin temel kaynan ganimet gelirleri oluturmu, tarma dayal olan ekonominin, yeni toprak ihtiyac fetihlerle elde edilmitir. Bu nedenledir ki, bir gaza devleti olan Osmanllarn savamak ilk ii olmu, ynetmek ise ondan sonra gelmitir." kr Karatepe, Demokrasi Savunmas, stanbul, 1998, z Yaynclk, s. 126. 3. Kemal Tahir'in ilk dnem dncelerinde Osmanl'y talanc olarak nitelendirdiini biliyoruz. Ancak o, araylar sonunda Osmanl ekonomisinin talana dayand iddiasn "rezil bir iftira" olarak reddetmitir. Bkz. "Kemal Ta-hir ve Osmanl talan" balkl yazm (Zaman, 28 Mart 2003).

4. Mehmet Altan'm ve Erdoan Aydn'n yazdklar, bu 'uucu' tarih cmle-sindendir. Altan'm Sabah gazetesindeki yazlarna, Aydn'n ise Osmanl Gerei: 'Nizam- Alem'in Gayri Resmi Tarihi (istanbul, 1999, Su Yaynlar) adl kitabna baknz. 5. Marx'm Osmanl Devleti ve toplumu hakkndaki grleri Engels'e gre belirgin biimde daha insafl ve tutarldr. Marx ve Engels'in grlerinin karlatrmas iin u iki kaynaa bkz. MarxEngels, Dou Sorunu [Trkiye], eviren: Yurdakul Fincanc, Ankara 1977, Sol Yaynlan ve Onur Bilge Kula, Bat Dnnde Trk ve slam imgesi, stanbul, 2002, Bke Yaynclk. slamcln psikanalizi Elie VViesel'm o harika cmlesini hatrlamaya ne dersiniz: "Tehlike, unutmakta yatmaktadr. Fakat unutmak sadece lleri [unutulanlar] etkilemekle kalmaz. Eer unutma baarl olursa dnn klleri yarnn umutlarnn zerini rtecektir." Gemii unutmak... Btn aksi yndeki iddialarna ramen Cumhuriyet ile slamclar birletiren nokta buydu. Cumhuriyet, kendisini Osmanl'dan kurtarmay hedefliyordu, slamclar ise slam tarihinin yknden. Sonuta yle bir noktaya gelindi ki, ne Cumhuriyet Osmanl'dan kurtulabildi, ne de slamclar Cumhuriyet'ten. mit Cizre'nin dedii gibi Kemalizm slamlat ama modern islamclk da Kemalizmden pek ok unsuru devrald. Demek, btn aksi yndeki iddialarna ramen her ikisi de ortak bir zeminde buluuyorlard. Ortak zemin, yani unutma zemini. Unutma, hafza zerinde icra edilen bir iddet eylemidir. Unuttuktan sonra gelen hatrlamann da bir baka iddete ve yrtlmaya yol aaca ak deil mi? Cumhuriyet dnemi slamcl, bu amaz iinde kimliini yoklama abas olarak deerlendirilebilir. Cebinde tad kimlii aldr24 25 KIR ZNCRLERN OSMANLI! TARHE SIMAK mtr ama bir yerlerden hatrlamaktadr onu. Tabii hatrlarken, Fre-ud'un, "Bilin, hatra izinin bulunduu noktada oluur" szn do-rularcasma "hatra izi"nin bir zamanlar mevcut bulunduu noktaya yklenir. Fakat bir "yara" ile karlar burada. Yara, hafzasn, kimliinin cebinde olduu salkl zamanlarna sevkeder. Hatrlamaya alr. Fakat unutmann at yrtlm yolu, bu defa bilmeden, tersinden yrtar. Yaray derinletirir bir bakma elinde olmadan. Bu arada net olarak hatrlamasna engel olan "safralar" aaya atar. Yallktaki unutmada olduu gibi son yaad olaylar hemen unutur (yallarn biraz nce ne yediklerini unutmalar gibi). Oysa uzak gemii ayna gibi hatrlamaktadr (yallarn ocukluk gnlerini btn ayrntlaryla hatrladklar gibi). Arnma ve hatrlama eylemi tarih, gelenek, hatrlanmak istenmeyen "kt" hatralarn unutulmasn gerektirir. Parlak sayfalar hatrlanmaldr. Asr- Saadet gibi, Is-lamn Altn a olan bilimsel ve fikr gelimelerin yaand Abbasiler dnemi gibi, Fatih ve Kanuni alar gibi... Dierleri, hafzann "ilk yangnda yaklmas gerekenler" adl blmne tktrlr. Bu, unutulmu bir gemiin yaral hafzasdr. ze dn vaktidir Olanca kkszlne ve bunun dourduu maluliyet ve hatalara ramen islamc sylemin son 40 ylda rettii birikimi bir yana atmak da bir baka iddet ieren unutma eylemi demektir ki, onun da bedeli ar olacaktr. Tartlan tezler, arpan fikirler, zamanla deien fikr ereveler, i ve d konjonktrn zorlamasyla ekillenen ve yeniden ekillenen politikalar aslnda islamcln pek de sabit ve deimez bir temeli olmadn yeterince gstermi olmaldr, islamclk, bir proje hareketi olmad ve srekli olarak konjonktrn dalgalar zerinde gezindii iindir ki, Nuh'un Gemisi olmay iddia ettii halde oturaca ve iindekileri "sahil-i selamet"e tayaca Cudi Da'n bir trl bulamamtr. Bu gidile de bulamayacaktr. Oysa arad Cudi Da, aslnda kendisini iddetle koparmaya alt yakn gemiten devrald, ama kopmak da istedii siyaset ve

dnce geleneinde yatmaktadr. Bunun hesaplamas yaplmad ve dnm zincirinin her halkasnn hesab ayr ayr verilemedii iin halkalar birbirinden kopuk kalmakta, bu da slamcl srekli bir kimlik aray abas pozisyonunda brakmaktadr. Oysa gerekten hatrlayabilmek iin "hatra izleri"ni doru yerde aramak gerekmez miydi? Yani, kaybettiimiz yerde. Bir Nasreddin Hoca fkrasnn dndrdkleri Nasreddin Hoca'mn fkralar aslnda derin bir arka plana sahiptir ve bu yzden skalanmamas gereken kaynaklarmzdandr. stelik sadece Trkiye'de deil, ran'dan zbekistan'a kadar pek ok Avrasya lkesinde de varolan ortak deerlerimizdendir biridir Nasreddin Hoca. Fkra, ounuzun malumudur. Adamm biri Hoca'y yerde bir ey ararken grr. "Hayrola, ne aryorsun Hoca?" diye sorar. Hoca, "Anahtarm kaybettim, onu aryorum" diye cevap verince adam da kendisine yardm etmek iin bir sre diz kp onunla beraber anahtar aramaya koyulur. Neden sonra aramaktan bkan adam, "Hocam, sen bu anahtar tam olarak nerede drmtn?" diye sormay akl eder. Nasreddin Hoca anahtar evde kaybettiini syleyince adam kprr. "iyi de Hoca" der, "neden evde aramyorsun onu?" Nasreddin Hoca'mn cevab hazrdr: "Buras evimden daha aydnlk da ondan." lk bakta kendini ele vermeyen bu fkrann nl bir psikoloji ki-tabmda'yer aldn sylesem inanr msnz?1 Glp getiimiz bu fkra, sakn ciddi bir hakikati anlatmaya alyor olmasn bize? Bu fkra bence zm kaybettii yerde aramayan bir tipi ince alaya almaktadr. Anahtar, evde kaybedilmitir. zm ise evin dnda aranmaktadr. Bir baka deyile, problem, dandan zmlenmeye allmaktadr. Evi, burada kltrmz ve tarihimiz olarak okuyabiliriz. Problem, onun tasfiyesi sonucunda ortaya kan evsizliimiz veya Nasreddin Hoca rneinde grdmz gibi "eve 26 27 KIR ZNCRLERN OSMANLI! giremeyiimiz"dir. Anahtar evin iindedir. Ev, suskundur, karanlktr. zm, evin iindedir ama nedense dardaki sahte aydnlkta aranmaktadr. Aslnda problemlerimizle bizzat yzlemek yerine kaamak yapp dardan ithal zmler retme abamza ar bir eletiri yklenmitir bu fkra. Artk evin iine girme dirayetini gstermeli, zm kaybettiimiz yerde aramalyz. Kaynaklarmz, reddedecek bile olsak, barmza basmay, kucaklamay bilmeliyiz. Onlarla korkmadan yzle-meliyiz. eriye kapanmak iin deil, anahtar elimizde, gven iinde tekrar darya kmak iin tabii... Hi olmazsa Namk Kemal kadar bu topraklarn bereketinin ve gcnn farknda olmalyz: istikbalimiz emindir: nk gerek efrad ve gerek umumu hikmet ve siyasette muallim-i lem olan Keldan ve Yunan ve Arap ve Trkn drlfnun- marifet ve devlet-ser-y medeniyeti bu hk-i feyyaz olmutur. Biz de o ezmm evlad ve binaenaleyh vris-i istidadyz.2 1872'de kaleme alman bu parann manasn anlamaya alarak ie balayabiliriz mesela... 1. Robert E. Ornstein, The Psychology of Consciousness, Penguin Books, 1978. 2. Mustafa Nihat zn, Namk Kemal ve ibret Gazetesi, istanbul 1997, Yap Kredi Yaynlan, s. 49. TARHE SIMAK z Gmelim gel seni tarihe desem, smazsn. Mehmed Akif aman'm "Akademi" sayfasnda kan bir yorumda tarihi anlamann zorluu hakknda unlar sylenmitir:

Bu kadar hadiselerin iinde olduumuz halde olaylar yerli yerince deerlendiremiyorsak, tarihteki hadiseler -ki tamamen bizim dmzda cereyan etmi, biz ne o iin sebeplerine, ne de msebbiplerine nigehbn deiliz- onlan nasl doru deerlendireceiz ki!1 Bu cmleleri okurken aklma hemen, u mzmin meselemiz, Bat karsnda geri kalmamzla ilgili "iddia" ve bu iddiann dayand en popler gerekelerden birisi olan o zavall "Din adamlar matbaaya 'gvur ii' diye kar kmasayd bugn Bat karsnda srnyor olmazdk!" apolojisi geldi. Yzyllar sren bir tarih sreci, "Bat geliirken biz uyuduk" sloganna hapsetmek kolaycl yznden gemiimizin bir ok renkli ve parlak yzn pasl tabakalarn arkasna gmmeyi nasl da kolay baaryoruz? Evet, kolayclk. Hayr, hayr, tembellik demek daha doru. Osmanl Devleti'nin kurulu ve ykselme dnemlerinin tarihini anlamak, zannettiimizden de etin bir iilik ister. Zira Cevdet Pa-a'nn keskin bir dikkatle dile getirdii gibi, henz "bedevlik" dneminin sadelik ve basitlii iindedir bu yzyllar. Cevdet Paa'ya gre 28 29 KIR ZNCRLERN OSMANLI! TARHE SIMAK Kanuni zamannda yaplan fetihlerle genileyen ve zenginleen Osmanl lkesinde ileri artk eskisi gibi yrtmek mmkn olamazd. Zira, "Niin oldu? Hl-i bedvette kalm olsayd daha al olmaz myd?" demek, tarihin zaruretlerini inkr anlamna gelir.2 Szn z, sevgili Paamz, deiimin sadece 19. yzylda deil, btn Osmanl tarihi boyunca ihtiya hissedildike yaandn sylyor, bir. Kanuni'ye kadarki dnemde yaanan hayatn nisbeten "basit" bir manzara arzettiini, ondan sonraki dnemin ise giderek kar-maklaan bir yapya brndn sylyor, iki. Bir baka deyile, Kanuni'den sonraki dnemi anlamak iin ncekine kyasla ok daha karmak ve incelikli yol ve yntemlere ihtiyacmz olduunu fsldyor bize. Bu uyar, Kemal Karpat tarafndan biraz daha ileri gtrlmtr. Karpat'a gre Osmanl tarihini hakkyla anlamak iin her dnemi, o dneme mahsus teorik ve pratik aletlerle incelemek gerekmektedir. Aksi halde yetersiz aletlerle analiz etmekte glk ektiimiz dnemleri "duraklama" veya "gerileme" gibi nceden hazr ablonlarn eline teslim etmek zorunda kalrz ki, bu ayn zamanda olaylarn bize ksmesini getirecektir.3 Tabii Cevdet Paa'nn bu uyarc tesbitinden habersiz olanlar hl "Osmanl Devleti keke Kanuni zamanndaki gibi kalsayd, hi de-imeseydi" diye saf saf dnmeye devam ediyorlar. Tarihin kendi mantn bizimkine uydurmak iin uramann nafile bir aba olduunu ne zaman reneceiz acaba? Oysa son derece karmak bir olaylar adr "gerileme dnemi" dediimiz bu "muhteem" tarih. Gerekten de "byk" olan bu asrlarda yaplanlar, onun karmakln gsleyecek yetkinlikte kavramlar ve modellerle dnmediimiz iindir ki, bize tekdze, basit ve yenilgiler karsnda bir trl diki tutturamayan beceriksiz abalar yn olarak gzkyor. Peki bunun sorumlusu tarih midir yoksa biz miyiz? Kimse sorumluluu zerine almak istemiyor, istiyoruz ki, bugnmzn sorumlusu hep "baka" birileri olsun. Faturay onlara kardk m, rahatlyoruz. ite benim kolayclk veya dnme tembellii dediim tavr da tam byle bir ey. Anlayamadmz bir olay karsnda 'Biz tarihi anlamak iin yeterince donanml myz?' diye soracamza, bir takm karikatrler ve skeler yardmyla her biri Trkiye Cumhuriyeti'nin mrne bedel koca dnemleri musalla tama yollamaktan ekinmiyoruz. Bir yerde durup da, 'Acaba asl len ben olamaz mym? Benim dnme melekelerim dumura uram, tarihi alglay eklime sakatlanm olmasn? Gemiin susturulmu ve bastrlm seslerini ne kadar duyabiliyorum?' tarzndaki sorularla kendimizi sigaya ekmediimiz iindir ki, son 300 yllk koca tarihimiz, bize en sradan, en yzeysel ve en yaral hafzasyla hitap etmek zorunda kalmaktadr.

ilk paragrafta zikrettiimiz "Akademi" sayfasndaki yoruma dnecek olursak, 'Brakn gemii, biz bugn gzmzn nnde cereyan eden olaylar acaba ne kadar anlayabiliyoruz?' sorusunu daima masamzn zerinde ve aklmzn cebinde bulundurmamz gerektii ak hale gelir. Mesela bir zamanlar her ke yazarnn zerine kitap hacminde makaleler dktrd "YeiF'e ne oldu sahi? Ya Susurluk? Aydnlanabildi mi yeterince? Rezaleti ayyuka kan hortumlamalarn i yzn deifre edebildi mi dekoderlerimiz? Devlet Baheli'ye, Blent Ecevit'in deyiiyle, koalisyonun siyas intihar olan 3 Kasm 2002 seimlerini yapma ilham nerelerden gelmiti dersiniz? Ya "Glen kasetleri" olaynda dmeye basanlarn gerek hesaplar neydi? Btn bunlar hep beraber grdk, okuduk ve yaadk. Acaba bu olaylarn gerek anlamn, iyzn zmleyebildik mi? 'Neden ve neden tam da o zaman?' sorularnn ak seik cevaplarn bulabildik mi? eitli tahmin ve analizler yaplabilir phesiz ama hl kapka-ln phe bulutlarndan silkinebilmi deil bu olaylar. Peki bu yan bamzda olup bitenlerin i yz konusunda bu kadar kararsz ve aresiz vaziyetteyken, bizden onlarca, yzlerce ve binlerce yl nce cereyan etmi olaylar hakknda nasl ve hangi cesaretle bu kadar rahat ve keskin hkmler verebiliyoruz? Ayn tereddd, ayn "acaba?"y neden gemiimizden esirgiyoruz srarla? 30 31 KIR ZNCRLERN OSMANL! amzn byk tarihisi Fernand Braudel'le birlikte sesimizi ykseltelim o zaman: "Tarihi bir yolcu gibi olmaldr." Belki gnn birinde bugn sdramadmz eyleri tarihe sdrmay baarabiliriz. O da belki... GELECEN GEM 1. Zaman, 13 Austos 2001, Akademi sayfas. 2. Cevdet Paa, Jrih-i Cevdet, (Tertib-i Cedid), istanbul 1302 11885], Mat-baa-i Osmaniye, s. 7071. 3. Bkz. Hazrlayan: Kemal H. Karpat, Ottoman State and Us Place in World His-tory, EJ. Brill, 1974, s. 90. Her ti, karibdir [Her gelecek, yakndr]. Namk Kemal1 Yllar nce bir yerde mi okumuum yoksa birisinden mi duymuum, tam olarak hatrlamyorum. yle bir anekdot taklm hafzamn tellerine: 19. yzylda Londra'nn katlanarak artan atl araba trafii, yetkilileri fena halde dndrm olmal ki, ilerinden bir babayiit konu zerinde baya ciddi bir aratrma yaptrm. Aratrmann sonucuna gre, trafie giren at arabas says bu hzla artmaya devam ederse yakn bir gelecekte, bunca at besleyecek ayr kalmayaca iin Londra'nn evresi oraklaacak, Londra centilmenleri yeile hasret kalacakm! Neyse ki otomobil icat edilmi de, Londral soylularn golf oynayacaklar yeil alanlar 20. yzyln gnelerine glmseme imknm bulmu. Diyeceim o ki, gelecei planlamak ve kestirmekle ykml olanlar, ayet Nostradamus gibi alengirli ifadeleri yedeklerine komazlarsa yahut Niyaz-i Msr gibi cifr ilminin herkesin anlayamayaca inceliklerine vakf deillerse uluorta beyanat verip yaz yazmadan nce bir iyi dnsnler, ondan sonra konusunlar. Zira, birazdan greceimiz gibi tahminlerinde yanlmak bir yana, yllar sonra elencelik hale debilirler. Benden hatrlatmas... Devlet byle tahmin yaparsa... Biliyorsunuz, 1965 ylnn ubat aynda ilk says kan ve 70'li yllarda da ok satlan bir tarih dergisi vard Trkiye'nin: Hayat Tarih 32 33 KIR ZNCRLERN OSMANLI! TARHE SIMAK

Mecmuas. mtiyaz Sahipliini evket Rado'nun stlendii, Neriyat Mdrln ise Ylmaz ztuna'nm yapt bu dergi, gerek bask ve renk kalitesiyle, gerekse yazlarnn heyecanl atmosferiyle tarih alanndaki boluu iyi deerlendirmi ve 65 bin gibi hi de kmsenmeyecek bir tiraja daha ilk saysnda ulamay baarmtr. Dergide hep gemiten bahsedilmez, bazen de gelecekle ilgili tahminlerde bulunulurdu. Mesela Mart 1965 tarihli 2. saysnda Ylmaz ztuna imzasyla kan "2000 ylnda Trkiye" balkl bir yazda 35 yl sonras iin nfus tahminleri yaplmaktadr. gemii yazmaktan gelecei tahmin etmeye dnnce, kendisini doutan tarihi ilan eden2 yazarn birden amatrleivermesi, ok da makbul olmayan tarihiliinin amatrlne balanabilir. Babakanlk statistik Enstits o gnlerde bir tahmin yaynlam ve 10 yl sonrasnda, yani 1975 ylnda Trkiye'nin nfusunun 42 milyonu biraz geeceini bildirmitir. Sadece 10 yl sonras iin "koskoca" bir resm kurumumuz tarafndan yaplan bu tahmin, 1975'de yaplan nfus saymnda 2 milyoncuk(!) bir hata farkyla yanllan-m bulunmaktadr (kesin saym sonucu 40.347.719 kiidir). 10 yl iin yzde 5'lik bir hataya tahmin denilir mi, artk orasna siz karar verin. Resmi tahminlerinin vaziyeti bu olan bir memleketin tarihisinin ne byk perianlk yaayacan iyi kt tahmin etmisinizdir. Zaten ztuna da yazsnn sonuna, muhtemelen fakiri iaret ederek, "20-30 yl sonra bu yazmza gz iliecek olan bir merakl, yaptmz tahminlerin geree uygunluu hakkndaki hkmn verecektir" uyarsnda bulunmak suretiyle kendisini garantiye almaya alyor ama nafile! Ylmaz ztuna'nn uvallad tahminler ztuna stadmza gre Trkiye nfusu 1980'de 48 milyonu geecektir ama kesin sonular 45 milyonu bile bulmam, 44 milyon 736 binde kalmtr (fark byyor: hata pay 4 milyon kii). ztuna'nn 1985 tahmini 55 milyondur ama gerekleen sonular 50 milyon 664 bindir (fark, 4,5 milyon kii). 1990 tahmini 62 milyon 900 bindir, oysa sonu, 56 milyon 473 bin kmtr (fark, 6,5 milyon kiiye ykselmitir). imdi sk durun, zira sra 2000 yl tahminine geldi. ztuna'ya gre 2000 ylnda Trkiye'nin nfusu 82 milyon 400 bin kii olacaktr. Muhteem bir tahmin; zira bu defaki hata oran tam yzde 20'ye, yanld insan miktar ise 15 milyon kiiye ykselmitir: Kesin sonular 67 milyon 844 bindir. Az kalsn unutuyordum, stadn 2010 yl iin de bir tahmini var: 107 milyon 700 bin kii. Artk onu yazmay da 6 yl sonraki bir baka "merakh"ya brakyorum. (Ama u kadirim syleyeyim; Gerek Avrupa Birlii'nin raporlarnda, gerekse DlE'nn tahminlerinde 2050 ylnda bile Trkiye'nin nfusu 100 milyonu bulmayacak (97.8 milyonda duracaktr.) Bu arada Ylmaz ztuna'nn byk ehrimiz iin yapt tahminleri aktarmaktan kendimi alamayacam. ztuna'nm mthi iddiasna gre 2010 ylndan sadece birka yl sonra Ankara'nn nfusu istanbul'u geecektir. 'Bekleyelim, grelim' diyenler varsa yanlyorlar, zira mevcut trendler bunun tam aksini gsteriyor. Nereden biliyorsun? diyorsanz, ztuna'nm tahminlerinden birisine bakmak yeterli olacaktr derim. Ona gre 1985 ylnda Adana'nm nfusu izmir'i geecek ve bu fark 2000 ylnda, yle byle deil, tam 800 bin kiiye kacaktr (zmir: 1.703 milyon, Adana: 2.511 milyon). 2010 yl iin verdii rakam ise tek kelimeyle sersemleticidir: Adana 4.464 milyon, zmir 2.380 milyon! Oysa gerekleen rakamlara gre 2000 yl zmir il nfusu 3.387, Adana il nfusu ise 1.854 milyondur, izmir'deki hata 2 milyon kiinin zerinde, Adana'daki ise 700 bin kiiye yakndr! Ylmaz ztuna doutan bir tarihi olabilir (buna Ali Birinci gibi benim de itirazm var ancak gelecekle ilgili tahminlerine baknca imdilik geri ekiyorum) ama iyi bir ftrolog olmad kesin. Olsa olsa bir ftrist olabilir... 1997'den 2007'yi grememenin Trkesi Prof. Orhan Gvenen, eski Devlet statistik Enstits ve DPT Bakan. Yurt dndaki bilimsel evrelerde bizden daha iyi tannd syle34 35 KIR ZNCRLERN OSMANLI!

TARHE SIMAK nir. Daima ciddi bir bilim adam izlenimi brakmtr zerimde. Gelin grn ki, bundan 7 yl nce bugn iin yapt tahminlerin hibiri tutmam durumda. Demek ki kabahat yalnz tarihilerde deil, biraz da gelecekte! Capital dergisinin Aralk 1997 saysnda o zamanlar DPT Bakam olan Gvenenle bir sylei yaynlanm ve bu sylei kapaa tanmt, "ite Trkiye'nin 2007 Plan" balyla verilen rportajda G-venen'in ilgin ve cesur tahminleri yer alyordu. Mesela 1998 yl iin yapt "GSMH'de fert bana den gelir rakam 3 bin dolar geecektir" tahmini, sadece o yl iin tutmutur ama arkas bir trl gelmemitir. Hemen bir yl sonra, 1999'da bu rakam 2.836 dolara inmi, 2000 ylnda 2.986'ya km ama hemen arkasndan 2001'de 2.103 dolarla tam anlamyla dibe vurmutur. Bu rakamn bizi tam 12 yl nceye, 1989'a gerilettii ise bir baka gerek. Oysa eski DPT Bakan, Trkiye'nin 2007'de dnyadaki en etkin ilk 15 lke ierisine, 2017'de ise ilk 9 lke ierisine girecei iddiasm-dayd. Geri 2007'ye urada 3 yl kald kalmasna ama 1997'nin o iyimser gzlklerinin yerinde yeller estiini grmemek iin kr olmak lazm, deyim yerindeyse. Bakalm yeni DPT Bakan dostum Prof. mer Demir bugnden baknca hangi tahminlerde bulunacak? Ve tahminlerde bulunurken nelere dikkat edecek? Greceiz hep birlikte. -srjisi Komisyonu Bakan'nn bir konumasna yer veril-. Buna gre 2000 ylnda evlerde alnlarnda iri bir gz, ok eli, iki yanlarnda uzun bacaklar olan kutu eklimde - robot emrimize amade buluna i u Dr. Isaac Asimov'un mthi ew York Post'daki bir rportajn yacamz. 2000 ylna gelindi an hibir ey kalmayacak ve ye .r.a/d &y&scakmz! : de kadnlara verilen mjde v -5'dan: "2000 yh geldiinde s -de salarnzda kelebekler yuv .matlarn vs..." rhe New York 77parfmler saye< iin rpacaklar -;di bir de uluslararas politikada.zikredeyim: Rand :rporation'n analizcisi olan Herrnan Kahn, gya gelece-n dnyasndaki yeni devleri sayar: Japonya dnya siyase-rde in'den daha gl bir aktr olacak ve Brezilya ile eksika 2000 ylnn "byk gleri" haline geleceklerdir. ind Corporation' fazla ciddiye alanlara duyurulur! Kelebekler yuva yapt m salarnza? Sadece :"bizimkiler"in gelecekle ilgili yanlglar mezarlna yollarn drdklerini dnmenizi istemem. Bunun iin dardan da birka rnek vermek istiyorum (hepsinde yl 1967'dir). Mesela Time dergisinin o tutmamasyia nl tahminlerinden biriyle balayalm. Derginin bir saysnda ABD Atom Kruev bilmiyorsa Brzezirv1'' Amerika'da kan Daedci ' ciddi bir dergidir. 1967 dnyaca nl birok uzrt sorusuna cevap aramla . log Daniel Bell, kmayan programnda sorulan, "h oldu da Kruev'in deceini ngremediniz.' sousuna Satran Tahtas yazar Brzezinski'nin "Kendisi bilmiyorsa 36

37 KIR ZNCRLERN OSMANLI! ben nerden bileceim?" mealinde bir cevap verdiini nakleder ve "Baz tahminler mkemmel istihbaratn eseridir ve iimizden pek az bu istihbarata ulaabiliyor" diyerek KGB inelerini batrmay ihmaf etmez Brzezinski'ye. KARL MARX, IBN HALDUN'U OKURSA... 1. Mustafa Nihat zn, Namk Kemal ve ibret Gazetesi, istanbul, 1997, Yap Kredi Yaynlar, s. 50. 2. Ylmaz ztuna'nn tarihilii hakkndaki phe ve eletiriler iin bkz. Ali Birinci, Mverrih-i Mderzdm Flarnmesi, istanbul 1994, Emek Matbaaclk, s. 61. 38 Tarihi arptmak, bir ulus olmann asl bir esidir. Ernest Renan Eric Hobsbawm' Trk okuru yakndan tanyor diyebilir miyiz? Dilimize evrilen kitaplarna bakarsak evet. En ok da J 780'den Gnmze Milletler ve Milliyetilik (1993) adl milliyetilii tartmaya at kitabndan tannyor. Hobsbawm'm Sosyal s-yanalar (1995), Arlklar a (1996), Devrim a (1998), Sanayi ve mparatorluk (1998), Sermaye a (1998) ve mparatorluk a (1999) adl dier kitaplar ise 19901 yllar boyunca eitli evirmenler eliyle dilimize kazandrld ve snrl bir kitle tarafndan da olsa ilgi grd. Sonunda bu hretli tarihinin tarih ve tarihilik hakkndaki gr ve deerlendirmelerini derli toplu olarak okuma imknmz dodu Tarih zerine (On History) adl kitabyla. Kitapta Hobsbawm kendi grevini, tarihi bir 'gzbaclk' olarak kullanan tarihilerin tersine, ait olduu Marksist gelenein tabiatna uygun ekilde, gzbalarm amak veya hi deilse aralamak eklinde ortaya koymaktadr: Bir esin kayna ve ideoloji olarak tarih, kendi barnda kendi kendini hakl karan bir mite dnme eilimi tamaktadr. Modern uluslarn ve milliyetiliklerin tarihinin gsterdii gibi, bundan daha tehlikeli bir gz ba olamaz. Bu gz bag-iann kaldrmaya almak, onlan en azndan birazck ya da zaman zaman aralamak tarihilerin iidir.! 39 KIR ZNCtRLERNI OSMANLI! TARHE SIMAK Tarihiliin grevini, kinci Dnya Sava'ndan sonra Avrupa'da gelien "Yeni Tarih" akmnn genel karakterine uygun olarak ideolojilerin gzn balad 'tarihi zgrletirmek' eklinde tarif eden Eric Hobsbawm, Tarih zerine'de toplad makaleleriyle uzun meslek hayatnn glgede kalm bir ok ynn deifre ediyor, dahas, meslekten bir tarihi olarak renkli ve zengin birikiminin bilinmeyen veya az bilinen yzlerini aralyor ve en nemlisi de, kitaplarnn urasna burasna dalm durumda olan tarih felsefesinin ana hatlarn kartyor. Dier tarihilerle hesaplamay da ihmal etmediini sylemek bile gereksiz. lgin olan nokta udur: Hobsbawm, E. P. Thompson'la beraber ada ngiliz Marksist tarihiliinin en nemli temsilcilerinden saylmasna ramen, her ikisi de, tarih anlaylarnda giderek "vulgar Marksizm" dedikleri kaba maddeci anlaytan uzaklamlardr. Onlar Marx', iinden kt tarih balama yerletirmek suretiyle tarih-selletirmi ve 19. yzylda "olgu" olarak kabul edilen baz kavramlarn, aslnda dnemin ideolojisine endeksli birer "deer" olduklarn iddia etmiler, bylece Ortodoks Marksizmin temsilcilerinin aforozlarndan nasiplenmeyi gze almlardr. Hatta Thompson, Marx'n btn teorisini zerine bina ettii "snfn bir "ey" deil, bir "iliki" olduunu syleyerek kaba Marksistlerin dtkleri hatalarn bir ounun asl sebebine iaret etmiti.2 Hobsbawm da dier sosyal bilimleri tarihin imdadna aranlardan biridir. Hemen btn revizyonistler gibi, Manc'n tarihle ilgili "metinleri"ni deil, "yntem"ini esas aldn syleyen3 Hobsbawm, elimizdeki kitabnda amaz bir bn Halduncu olarak karmza kmakta ve bizi

artmaktadr. Tarihi 'Umran'daki tm kkl deiim ve dnmlerin yazl kayd' eklinde tanmlayan 14. yzyln bu byk slam dnrnn tarih tanm, yazarmza gre, "tarih alannda imdiye kadar ortaya km olan en iyi klavuz "dur! (Yzn sadece Bat'ya evirmi aydnlarmzn kulaklar nlasn!) Devamnda da, "Ben tavrm, bundan 600 yl nce -1375 ile 1381 yllar arasnda- Mukaddime adl nl eserini kaleme alan o byk ve grmezlikten gelinmi tarih filozofu bn Haldun'dan yana koyuyorum" diyor 40 Hobsbawm. Bir Marksist iin fazla ileri gitmiyor mu dersiniz? Hi de deil- sterseniz kendisini dinlemeye devam edelim biraz daha. Tarihin gerek toplumda, gerekse politikada kullanlma -ve ktye kullanlma- biimleri ile ve dnyann anlalmas ve yeniden e-killendirilmesiyle ilgilendiini syleyen tarihimiz, bylece dnya gr ile mesleini tutarl bir ekilde birbirine balamaktadr. Marx olmasayd iinde tarihe kar zel bir ilgi domayacan belirten Hobsbawm, mesleini de ona borlu olduunu itiraf eder. Fakat Manc'a olan borcunu bylesine vurgulayan Hobsbawm, Marx'm tarih konusundaki yaklamnn byk bir ksmn pe atmaya da hazrdr. Kendisine deyemeyecei kadar ok ey borlu olduu entelektel ustasna "eletirel bir sayg" duymaktadr nk. Kr krne bir balanma veya red tavr ona gre deildir kesinlikle. Bu yzden "baka" ustalara olan sayg ve borcunu belirtmekten kanmaz. Bu ustalardan birisi de bn Haldun'dur. Hobsbawm Manc'n gnmzde dar kalan tarih anlayn bn Haldun'un engin mran denizine brakmtr. Sk sk (mesela s. xi ve 140) Marx ve bn Haldun'un modellerini kyaslar ve her ikisinin de "zamann ok tesine getii"ni vurgular. Ksacas, tarihimiz Marx'a bn Haldun'u okutmutur. Ne ki, kitapta yer alan btn yazlar ayn derecede ilgisini ekmeyebilir Trkiyeli okurun. Baz yazlarla aranza, tarihimizin Avrupa'nn spesifik tarihin ziyadesiyle odaklanm olmas hasebiyle bir miktar soukluk girse de, kitapta usta bir tarihinin sayfalarnn satr aralarndan, baka bir yerde rastlayamayacamz zengin ipular hi ummadnz bir anda dklebilir nnze. Mesela altn srarla izdiim bir parantez iinde (s. 7), 1929'larn dnyasnda yaanan byk ekonomik krizi yalnzca Almanya'nn atlatmakta baarl olduunu nedense 'unuttuumuzu' vurguluyor Hobsbawm. Baka bir yerde ise (s. 14) Bat'da Yahudi soykrmyla (Holocaust) ilgili olarak yaplan bilimsel tarih almalarndan en nemlilerinin braniceye ya evrilmemi olduunu ya da evrilmise bile "editoryal eklemelerde-ki inkrlarla [redlerle] birlikte" aktarldn derin bir hayret duygusuyla reniyorum. 41 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Hobsbawm, bildiimiz anlamda ariv-kolik bir tarihi deil. Belgelerin deerini inkr etmiyor phesiz. Ancak tarihin doru anlalmasnn artlan zerinde dnmek, bir tarih felsefesine dayanmak, hereyden nce de bir tarih 'heyecan' duymak gerektiini dnen bir tarihi o. Belgeleri pepee sralamak, tarihin souk yzn iyice asmasna yol aar Hobsbawm'a gre. nemli olan, tarihin iine yuvalanm mitlerin maskesini indirmek iin kollan svamak ve tarihteki olaylar anlayabilmek iin pek ok disiplinin katklarn (iktisat, sosyoloji, felsefe vb.) devreye sokmak, Hodgson'n deyiiyle "tarihi seferber etmek", bu heyecan ruhunun derinliklerinde duymaktr. Bana sk sk tarih zerine neler okuyacaklarn soran okurlarma, 'Bundan sonra Eric Hobsbawm' da okuma listenize mutlaka ekleyin' diyeceim. 1. Eric Hobsbawm, Tarih zerine, eviren: Osman Aknhay, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara 1999, s. 56. 2. Georg G. Iggers, New Direcons in European Historiography, gzden geirilmi bask., Wesleyen University Press, 1984, s. 165. 3. Mesela, Trkiye'de Marc'n Asya Tipi retim Tarz tipolojisini son derece zayf bir teorik ereveden ve neredeyse 'hi' Osmanl tarihi okumadan ortaya koymaya girien Oya Sencer, Trk Toplumunun Tarihsel Evrimi (2. bask, istanbul 1969, Habora Yaynevi) adl kitabnn Giriinde

"Tarihsel maddecilik bir ema deil bir metoddur" (s. 13) derken ayn revizyonist izgiyi savunuyordu. Ne var ki, teorik zayflnn tesinde Sancar'n alt st 104 sayfalk kitab, Bibliyografya'da gsterdii kitaplarn pek ou ile ilgisiz bir metin manzaras arzetmektedir. Mesela Bibliyografya'da Lale Devri hakknda en az 2 kitap ismi zikretmesine ramen ne gariptir ki, metin iinde tek bir kelimeyle olsun Lale Devri laf gememektedir! KEMAL TAHR'DEN EDVVARD SaD'E DOU-BAT1 ALDATMACASI Dou ile Bat arasndaki haric bir dalizm olarak yanl temsil edilen Oryantalizm, [gerekte] Bat'nn kendi i alt st oluunu (dislocation) temsil eder. Robert Young, White Mytholoff.es1 Kemal Tahir, mevcut tarihlerin anlattklarndan tatmin olmuyor, hakikatin baka yerlerde gizlenmi olduunu dnerek onu srekli aryordu. Bir sanat sezgisiyle aryordu ama has bir tarihi veya hasb bir kltr adam gibi deil. Bu yzden de tarihin seslerini duymaya deil, onlar temsil etmeye, onlar adna konumaya can atyordu. Bir baka yazmda Kemal Tahir'in "iyi niyetli Oryantalizmi" dediim ey de bu 'temsil' gayretinden neet ediyordu aslnda. Belki de ardnz: Kemal Tahir ve Oryantalizm, yle mi? Bunlar kadar birbirine zt den ve uzak iki ey tasavvur olunabilir mi? Bat karsnda onun kadar susta duran ve "Batl"ya "insan eti yiyen kravatl yamyam" diyen birisi nasl olur da, Edward Said'in deyiiyle, Bat'nn Dou hakknda rettii "bilgi" ve "fantezi" stratejisi olan Oryantalizm ile sulanabilir? Homi Bhabha'nm kulaklarn nlatalm m biraz? Smrgecilik-sonras (post-colonialism) tartmalarnda ne kan isimlerden biri olan Bhabha, Oryantalizmi hem bir kltr, hem de bir siyas mani-plasyon arac olarak gren Said'in Dou-Bat ayrmna ilgin ele42 43 KIR ZNCRLERN OSMANLI! TARHE SIMAK tiriler yneltir. Said, Oryantalizm araclyla Bat'nm Dou'yu kurduunu ve temsil ettiim sylemitir. Bir "temsiliyet" (representati-on) ilikisi vardr aralarnda. Ayn zamanda da Bat'nn bu temsil ilikisi araclyla Dou'yu oluturduunu ve smrdn iddia etmitir Said. Bylece aralarnda bir de "hegemonik" iliki varsayar: Bat, Oryantalizm araclyla Dou'yu yalnz bilgiyle deil, gle de yeniden kurmutur. Bhabha'hn Edvvard Said eletirisi Bhabha'mn itiraz ise tam bu noktada belirir. Said'in bu yaklamndan rtk bir "Bat" hayranl ttmektedir ona gre. Dou'yu kuran, maniple eden, arptan, bylece smren bir Bat, tam da onun hegemonyasn deifre etmeye niyetlenen Said'in metni zerinde hegemonyasn kurmu durumdadr. Said, "Dou" ve "Bat" diye iki bamsz ve sabit z olduunu farz etmekte ve bunlardan Bat kutbunun Dou kutbunu maniple edip biimlendirdiini iddia etmektedir. Oysa bylesine iki bamsz "z"n var olduunu nereden biliyoruz ki? Cevap: Oryantalizmin de iinde olduu Bat tarihselcilii (historicism) sayesinde (mesela Hegel2). yleyse Bat'nn Dou'yu belirledii, kurduu, biimlendirdii ve arptt iddialar, sanki Oryantalizmden nce saf birer Bat ve Dou bulunduunu varsaymaktadr ki, Said'in en byk yanlglarndan birisi budur. Bu iliki, he-gemon ile klesi arasndaki problemsiz, yekpare ve tekdze bir iliki biiminde okunamaz; okunduunda ise Oryantalizmin at onulmaz yara dlm olur. Bhabha sorularna srarla devam eder: Oryantalizmde bir 'kk niyet' aramak (mesela Dou imajn tahrif niyeti) ne kadar dorudur? Eer Avrupa'nn Dou'ya ynelik niyeti "emperyal istimlak" olarak konulursa, Oryantalizmi eletirenler de eit derecede monolitik (yekpare) bir syleme brnm saylmazlar m? Ve bu sylem, bir yerde, Oryantalizmin kurmak istedii monolitik sylemin devam olmaz m? Byleyse eer, Said bize bu kmazdan kurtulmak iin hibir yol neremez demektir.

Said'de daima smrgelerin smrgeci eliyle istimlak edildii iddias vardr ki, bu, tarih, teorik ve ayn zamanda indirgeyici bir basitletirmedir. Oryantalizm, Dou ve Bat arasnda zahir bir dalizmi icad ediyor ve Dou'nun anlamn alt st ediyor veya yerinden oynatyorsa (dislocation), bu ayn zamanda Bat'nm da anlamnn yerinden oynatlm olmasn gerektirir. Eer bu ilikiyi tek tarafl ele alr da, bu srecin olmu bitmi ve tek ynl olduunu, smrgeci gcn smrlenleri sabit bir gereklik olarak imal ettiini sylemekten vazgemezsek, Bat'nn sarslmaz bir z olarak yoluna devam ettiini ve Dou'nun kurtulu ve direni imknlarnn tamamen tkendiini aresizlik iinde kabul etmi oluruz ki, bu da Oryantalist sylemin bizi ierisine sktrmaya alt ikilemin boynuzlarna yakalanmak demektir. Oryantalizmin "Hmanist" tuza Bir baka eletirmen James Clifford ise Said'deki hmanizm vurgusuna dikkat eker ve Said'in, Dou'nun Bathlarca temsiline kar karken savunduu "insan" fikrinin bizzat Batl Hmanist gelenein eseri olduunu srarla grmezden geldiini syler. Said, Oryantalizmi eletirirken are olarak Hmanizmi gsterir ve aslnda tam da Oryantalist akim yeermesini salayan Kltrel Hmanizmin tuzana der. Oryantalizme kar Hmanizm! Peki Oryantalizmin yakt deil miydi Hmanizm? Oryantalist sylem, bu Hmanizmin rn olan "Beyaz Adam"n imalat deil midir?3 Bylece Robert Young'm Beyaz Mitolojiler'de* hakl olarak dile getirdii gibi, Said'in Oryantalizm analizi, Oryantalist bir almaya dnr! Kemal Tahir'e dnersek, Bat ve Dou'yu, kesinlii Oryantalizmden menkul birer "olgu" ve bamsz "z" olarak ele alp btn yorumlarn bu ikilik zerine bina ederek, aslnda tam da kar kt Bat'nn kurduu kapana dm olduunu syleyebiliriz. nk Oryantalizmin hegemonyas, yalnz Dou'nun Bat'ya gre kurgulanmasn deil, Bat'nn da Doulu'nun zihninde arptlarak kurgulanmasn getirmitir. Bu kurgu, tam da Said'in kendisini taraftar olarak grd sekler (laik) bir kltrn iine oturmaktadr.5 44 45 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Oysa Bhabha'mn dikkatimizi younlatrmamz istedii o ince noktay kavrayabilir, Dou ve Bat'nn sabit zler ve bamsz gereklikler gibi alglanmasnn tesine geerek kafamzdaki Dou'yu da, Bat'y da kurmaya alann Oryantalist sylemin kendisi ve tek-yan-l deil, ift-yanl stratejisinin eseri olduunu fark edebilirsek, dahas, Oryantalizmin nasrlatrmaya alt tarafmzn, tam da elbirlii ile kazmaya altmz "Kutsal boyut" olduunu idrak edebilirsek, Said'in de, Kemal Tahir'in de, bizi aresizlikle iine davet ettikleri sekler kltr yorumlarnn kmazlarn kefedebilir ve gerek kendi kltr ve tarihimize, gerekse "Bat" kltr ve tarihine tutarl bir duru noktasndan bakma imknn yeniden elde edebiliriz. Bylece bu henz bitmemi ve imalat halindeki kltrlerin oluumuna, tpk Fatih Sultan Mehmed ve Kanuni Sultan Sleyman'n Avrupa (Bat) kimliinin oluumuna 'mdahale' edileri gibi, direnebilir ve gerektiinde onun iindeki eliki ve mulaklklar yakalamak suretiyle kar oyunlar gelitirebiliriz. Tabii oluum srecinin nn teorik olarak kapatmamak artyla. Bunun iin de iflah olmaz Batclardan Melih Cevdet Anday'm Fethi Naci'ye syledii gibi, "Bat toplumu gelimeye yatkndr, Dou toplumu duraandr (duruk)6" trnden yutturmacalara karnmz tok olmaldr. Tabii omuzlarmz zerinde bir ba tadmzn far-kmdaysak... 1. Robert Young, White Mythoiogies: Writing History and the West, Routledge, 1996, s. 132. 2. Hegel'in "Oryantalist" vehesi, bir ok eserine yansm bulunmaktadr. Onun bu ynn vurgulayan yorumlardan birisi, Tarih Felsefesi adl kitabnda bulunmaktadr. Bu kitaptan bir para, u derlemede bulunabilir: Editr: A. L. Macfie, Orientalism: A Reader, Edinburgh University Press, 2000, s. 13-15. 3. Smrgecilik ve Hmanizm arasndaki ilikiyi en arpc kelimelerle vurgulayan "Batl" filozoflardan birisinin Jean-Paul Sartre olduunu hatrlatmama gerek var m? zellikle de Frantz Fanon'un Yeryznn Lanetieri'ne yazd o unutulmaz nszde Hmanizmin 'clkn kar'

seansn: "Yapabilirsek kendimize yle bir bakalm ve bize ne olduunu bir grelim. nce o beklemediimiz manzaray, hmanizmimizin striptizini [mtercim yle evirmi: "insanlmzn plak halini"] grelim. Gryorsunuz, lrl]plak 46 TARHE SIMAK ve gz de okamyor. Neydi ki zaten? Yalanlardan kurulu bir ideoloji. Talan hakl gstermek iin bavurulmu mkemmel bir ara. Yal ball kelimeleri, o hayranlk uyandrc hassasiyeti, saldrlarmz ho gsterici mazeretlerden baka bir ey deildi." "nsz" (eviren: Selahattin Ayaz), Frantz Fa-non, Yeryznn Lanetlileri, eviren: Bayram Doktor, stanbul, 1985, Bir Yaynclk, s. 36; ayn parann lngilizcesi iin bkz. Young, age, s. 121. 4. Young, age, s. 132. 5. Said'in bir yandan tarih olarak hmanizmi reddederken, br yandan ie-allik olarak hmanizmi imdada armasmdaki elikiye Aijaz Ahmad daha nce dikkat ekmiti. Bkz. Aijaz Ahmad, Teoride Snf, Ulus, Edebiyat: Jameson, Salman Rdi, Edward Said Eletirisi, eviren: Ahmet Fethi, stanbul, 1995, Alan Yaynclk, s. 187. 6. "Dou toplumlar, genel olarak duruk toplumlar diyebiliriz. rnein Osmanl mparatorluu. Bat; Klelik, Derebeylik, kapitalizm dnemlerim yaar ve sosyalizm iin mcadele ederken Osmanl mparatorluu ayn toplum yapsn srdrmtr." (1962) Fethi Naci, "mroz'da Melih Cevdet'le", Cumhuriyet Kitap, 19 Aralk 2002, s. 17. 47 II SON MT Quid salvum est si Roma perit? (Roma yklrsa gvenli bir ey kalr m?) St. Jerome, M. S. 410 (Roma'nm Barbarlar tarafndan drldn renince bir dostuna yazd mektuptan) "Osmanl", insanln son ve bitmeyen mididir Osmanllar gne gibi arktan geldi, n sald Layk deil snmek ona, Tanr'smdan nur ald. Mustafa Haluk, "Gnee", Trk Yurdu, 6 Mays 1915, s. 111. Son zamanlarda sk sk muhatap olduum sorulardan birisi, Osmanl: nsanln Son Adas adl kitabmda Osmanl'y neden "insanln son adas" olarak ilan ettiimle ilgili oluyor. Asln sylemek gerekirse, "Osmanl adas" garip bir ada. Ve nevzuhur, smrgeci muhayyilenin mahsul olan adalarla herhangi bir alakas bulunmuyor. Yani "Robinsonad'lardaki vah adalardan deil. Muhtemelen 19. yzylda bilince kan ama daha kurulu yllarnda da, zamanmza volmn artrarak gelen ve bugn baz mrltlarn iittiimiz bir ada bu. Biliyorsunuz "ada"nm nerede bittii ve "kta"nm nerede balad tam olarak belirlenebilmi deildir henz. Corafya ulemas da, harita bilginleri de laf bu konuya geldiinde dut yemi blble dnyorlar. 2 milyon kilometre kareyi aan toprayla Grnland bir adadr ama 8 milyon kilometrekare topraa sahip olan Avustralya bir ktadr! 13 milyon kilometrekarelik topraa sahip olan Antarktika ise bir szde ktadr! Demek ki, fizik corafya bile zerinde oturanlarn deerine gre ekillenen plastik bir oyuncaktan ibaret. Avrupa bir "kta" ise -ki gerekte bir yarmadadryine bir yarmada olan, stelik de nfusu Avrupa'nmkinden 4 misli fazla olan Hindistan neden 51 KR ZNCRLERN OSMANLI! bir "kta" deildir?1 O zaman corafi tanmlara fazla bel balamak faydadan ok zarar getirecektir bize. Osmanl'ya "ada" derken, aslnda bu adann minnack bir ada olduunu sylyor deilim; yine aslnda bu adann fizik bykl veya cirmini gz nnde bulunduruyor da deilim. Ada, bana gre, msait bir vasat bulunca byr, sular ykselince klr, daha dorusu klr gibi gzkr. Ama sularn ekilecei bir vaktin de her zaman eli kulandadr. Bazen sularn iine bile

gmlebilir ama, At-lantis gibi, asla "yok" olmaz. Ben byle ezel ve ebed bir ada fikrini dnyordum "nsanln son adas" derken. Bu adann kkleri, insanln balangcna deiyor. nsanln balangcna, yani Islamm balangcna. Necat adas... Nuh'un gemisi... nsanln o en darald zamanlarda ortak gvdesinden fkr-veren "alevden bir at". nsanlarn en sktklar bir zamanda varlndan, srf var oluundan bile ilerine emniyet yamurlar yadran bar diyar. Byle baktm meseleye ve "Osmanl" dediimiz fenomeni, gz-mzdeki bir apak olmaktan kartarak asl ve faslyla ortaya koymaya altm. "Osmanh"nm sadece Osmanl demek olmadn, onun insanln yeryzndeki varolu servenlerinin en hayat uraklarndan birisi olduunu tespit ettim. Daha da nemlisi, bu misyonu, o 'en uzun yzyl'da, smrgecilik asrnda, dnyay kasp kavuran o meum 19. yzyl boyunca yitirmeyen, hatta tam da bu dnemde onu daha bir bilinle sahiplenen soylu bir tavrn sahibi olduunu anlattm Osmanl'nn. Bunlar beni, egemen veya egemen olmak iin ura veren bir ok "Osmanl" anlatsndan uzaa drd ister istemez. Kopu, evet. Resmi tarihin "geri", "dejenere" ve "beceriksiz" Osmanl imajndan da, milliyeti tarihin Kanuni sonrasn ple layk gren "tasfiyeci" veya hijyenik tavrndan da, slamc sylemin iman eksenli Osmanl eletirisi geleneinden (en basit haliyle, 'Osmanl Devleti iman zayflad iin kmtr' tezinden) de, Osmanl'nn Bat'y yeterince takip etmedii veya feodal olduu veya olamadndan geriledii iddiasn ballandra bulandra senelerdir 52 SON MT anlatagelen sol sylemden de ayrlyorum. Hatta Doan Avco-lu'nun emperyalizmin Trkiye'yi avucuna alnn balang tarihi olarak 1838 ngiliz-Osmanl Ticaret Antlamas'n gstermesini de, en bata ekonomi mant asndan hatal buluyorum.2 (Avco-lu'nun anti-emperyalist ve Baas Osmanl tarihi yorumu, Islamc-Trk kesimlerde sanldndan da yaygn bir kabul grm durumdadr. Neyse, bu da bir bahs-i dier.) Ne ki, Trkiye'de herkesin ikayet ettii gerek tarih/resmi tarih ikileminden kurtulmak isteyen, lakin neyle ve nasl kurtulacam bilemeyen prl prl gen ruhlar ve beyinlerin kk kurumu deil hereye ramen. Ben hamasete ve "anl tarih hastal"na dmeden de Osmanl'nn byklnn anlatlabileceini gstermek istedim; Cemil Meric'in dedii gibi bir nevi antibiyotik veya panzehir hazrlamak iin aba sarfettim. En nemlisi de, savalar kazand vakit Osmanl'y alklayan, buna mukabil, kaybettii vakitlerde onu Amerikan ikencelerini aratmayacak tekniklerle utan kuyularna gmen szde Osmanlc sylemlerin ikiyzlln deifre ettim. Mmtaz Turhan'n da, Necip Fazl'm da, Yaln Kk'n de, Ylmaz ztu-na'nn da, etin Altan'm da Yenieri Oca karsnda nasl tam siper olduklarn ve dosta birbirleriyle paslatklarn ortaya kardm. Sonu, "aydnmzn Osmanl ile imtihan" oldu. Emperyalizme direnen bu Osmanl adas sayesinde yalnz Mslmanlarn deil, insanlarn, insanln izzet-i nefsi, erefi, namusu -en azndan byk lde- 20. yzyln balarna kadar "pymal" edilemedi. Bunun ne demek olduunu Filistin ve rak'a, Bosna ve Koso-va'ya, hatta Kbrs'a baknca daha net grebiliyoruz. Hatta Dimitri Kitsikis'e baklrsa Yunanllar da mill kimliklerini, Osmanl sayesinde korumutu.3 nsanlar Osmanl emsiyesi sayesinde, en zor dnemlerinde a kaldlar belki ama balan dik gezebildiler kendi topraklarnda. Ve sadece gezmekle kalmadlar, Pekin'den Paris'e, Binga-zi'den Londra'ya kadar engin bir corafyada yeryznn birinci snf bir devletinin tebas olarak yaayabildiler, temsil ettiler ve edildiler. 'Peki bu ada nereye gitti?' diye bir soru gelebilir aklnza. Bir ada kh byr, kh klr, kh sulara gmlr, kh ban gsterir. Bu 53 KIR ZNCRLERN OSMANLI! ada, insanln son midi, bitmeyen, bitmeyecek olan mididir. Dn Osmanl klnda karmza kmtr, yarn bir baka klkla karmza kmayacam kimse syleyemez.

Osmanl adas bugn dnm sanclan ierisinde. Topraklar ve imaj klse de, ideal olarak hep yan bamzda gezip durmakta tpk bir glge gibi. Bosna'da, Filistin'de, Irak'ta hep onunla dertlemedik mi? Hatrlayn, Hrriyet gazetesi bile Binba Cengiz Toy-tun'un Filistin'de ehit dt haberini, "Yz yl sonra ilk hava ehidimiz" diye manetten vermemi miydi? Ahmet M'dha ala> f.dlkn on k.;- Je-J.<v i'G'i BR DNYA GC OLARAK OSMANLILAR 1. Martin W Lewis ve Karen E. Wigen, The Mytk of Continents: A Critique ojMe-tageography, Califomia University Press, 1997. 2. Bkz. "idam ferman m, liberal ekonomiye gei mi?" balkl yazm (Zaman, 21 Aralk 2003). 3. Dimitri Kitsikis, Trk-Yunan imparatorluu: Arablge Gerei Inda Osmanl Tarihine Bak, eviren: Volkan Aytar, stanbul 1996, iletiim Yaynlar, s. 29. u kesin ki, Osmanllar Habsburg devletinin teekklnde ve sonraki evriminde, [hatta] mahiyetinin tanmlanmasnda belirleyici bir rol oynamlardr. Donald Quataert1 Ordumuz, 1917'de trajik bir savan ardndan terk ettii topraklara imdi bar salamak iin dnyor. inde bulunduumuz corafyada bu, kanlmaz tarihi bir grevdir... Bizim amzdan 1917'de kapanan bir sayfa, bakalan tarafndan yeniden alyor... Bu ordunun ne olduunu, belki iimizdeki bazlar unutmu olabilir. Ama emin olunuz ki, snrn tesindeki insanlarn hafzas bu konuda bizimkinden ok daha gldr.2 Erturul zkk, Irak topraklarna asker gnderilmesi iin istenen tezkerenin Meclis'ten gemesi zerine Yeni-Osmanlc slubun dalgalanmasna brakm kendisini, Irak halknn Osmanl/Trk asker srekliliini "baz" aydnlarmzdan daha iyi bildiim hatrlatyordu o gnlerde. Irak halknn bunu bilip bilmedii konusunda yeterli fikrim yok ama bildiim bir nokta var ki, o da u: En azndan tarihiler, zellikle dnyadaki Osmanl tarihileri, bizden daha komplekssiz, daha drste ve daha objektif bir ekilde yaklaabiliyorlar tarihimize. 54 55 KIR ZNCRLERN OSMANLI! rnek mi? Sk sk verdiim pek ok ismin yanna bugnden itibaren Palmira Brummett'i de kaydedin derim. Brummett, "Bir dnya gc olarak Osmanllar: Osmanl deniz kuvvetleri hakknda bilmediklerimiz" balkl makalesinde3 Bat'da olduu kadar bizde de yaygn bir klie halinde tekrarlanan Osmanl deniz gcnn hibir zaman bir dnya gc haline gelemedii veya en iyi halde bile "yapay bir icat" gibi kald tezini rtmeye giriiyor.4 Soruyor hakl olarak: Bu imparatorluk dou Akdeniz'i kontrolnde tuttu, Rodos'u ve Malta'y fethetti, Venedik gibi asrlarn byk bir deniz gcn kertti (Venedik 1797'de paraland), hatta Hint Okyanusu'na seferler at. Btn bunlara ramen yine de Osmanllar bir dnya gc deildi, yle mi? Osmanllarn deniz-gleri hakkndaki bu yanl ama olduka yaygn kanaati, "Osmanl deniz efsanesi" (Ottoman sea saa) olarak niteleyen Brummett bu efsanenin erevesini ise yle iziyor: Bir zamanlar kalabalk ve korkun ordular olan bir imparatorluk vard. Bu imparatorluk, Dou Roma (Bizans) Imparatorluu'nun bakentini fethederek Akdeniz dnyasna hakim hale geldi ve Hristiyanln kams oldu. Bir sreliine bu imparatorluk bir deniz gc de olmay baard. Dou Akdeniz'i kontrolne ald, Rodos'u ele geirdi, Venedik'i bozguna uratt ve Hint Okyanusu'na deniz seferleri at. Ne var ki, onun denizlerdeki kuvveti bir kelebein mr kadar srmtr. Byk bir sava (nebaht) kaybetmi, yneticileri ise denizlerle ilgilenmemilerdir. Hemen

ardndan hakiki deniz gleri meydan alnca [zaten denizcilikle ba ho olmam] bu imparatorluk asl ekline avdet etmitir. Osmanllarn denizle ilgilenmesi arz bir gelime saylm, hatta Osmanl askeri gcnn temelde bir kara gc olduu ve tarihinin bir ksm haricinde padiahlarn denizcilie fazla yatrm yapmadklar, neredeyse tartlmaz bir dogma olarak kabul edilmitir. Bu yzden de, Osmanllarn, William Thompson'm deyiiyle, Avrupal "balina"ya kar kendisini savunan bir "fil" olduu benzetmesi yaplmtr. 56 SON MIT Yukardaki varsaymlar maddeler halinde u ekilde sralyor Palmira Brummett: 1. Osmanl deniz gc ksa mrlyd. 2. Osmanl asker gc temelde bir kara gcyd. 3. Osmanl deniz gc, tali bir neme sahipti. 4. Osmanl deniz seferleri sadece cihad amalyd. 5. Osmanllar hibir zaman kendilerini hakiki bir deniz gc haline getirebilecek teknolojileri uyarlayamadlar veya benimsemediler. Brummett'e gre bu iddialar, kafalardaki "defolu" kategorilerin eseridir ve gereklikten ok efsaneye hizmet ederler. Osmanl deniz gc hakknda bildiklerimiz, bilmediklerimizin yannda devede kulak kalr. Mesela Venedik'in deniz gc hakknda bildiklerimiz ile Osmanllarn deniz gc hakkndaki bilgilerimizi mukayese edecek halde bile deiliz. Arada o kadar azim bir bilgi fark vardr yani. Bylece ortaya Osmanllarn denizcilik iine "gnlsz" olarak bulatklar gibi sakat bir izlenim kmaktadr. Halil nalck da Osmanllarn ilk yllarnda, hatta daha Seluklular ve Beylikler dnemlerinde denizcilie verilen nem zerinde durmutur. 1328 ile 1348 arasnda Ege dnyas ve Hal seferlerinin tarihi iin allmadk lde zengin bir kaynak olan Umur Paa'nn Destn' zerinde duran nalck hoca, daha Malazgirt'in hemen ertesinde Seluklularn aka Bey komutasnda tekil ettikleri filodan balayarak guztfi'l-bahr, yani "deniz gazileri"nin Beylikler dneminde, zellikle Aydmolu Umur Bey zamannda denizcilikte nasl hayat bir g haline geldiklerini ortaya koymaktadr.5 Peki iin ierisinde bu kadar bilinmeyen boyut varken, Osmanllarn denizcilikte bir dnya gc olmadklarndan nasl bu kadar rahata sz edebiliyoruz? Oysa Osmanllarn deniz yoluyla in'e eli gnderdiklerinden sz ediyor Brummett. Kalkta halknn Portekizli smrgecileri kovmas iin Osmanl gemilerini nasl zlemle beklediklerinden dem vuruyor bir baka yerde. 1560-6 l'de Aden halkna, topraklarnda depolanan onbinlerce tfee sahip kmalar iin 57 KIR ZNCRLERN OSMANLI! para yardm yapldn da aktaryor ariv belgelerinden. Bunlar neden gndeme gelmez mesela Osmanl deniz gc denildiinde? Brummett, yukardaki varsaymlarn tutarszlk ve rkln gsterdikten sonra ulat dnceleri yine maddeler halinde yle zetlemektedir: 1. Osmanllarn dorudan doruya itirak ettikleri bir deniz kltrleri vard. 2. Osmanllar bir dnya gcyd; denizcilik de bu dnya gcnn hayat ve asl bir unsuruydu. 3. Osmanl deniz gc, Osmanl kara gcnn evrimi asndan hayat bir nem arzetmitir. Osmanl kara kuvvetleri, deniz gc tarafndan finanse ve disipline edilmi, kara gcnn bir yerden baka bir yere aktarlmasna yardm etmi, iaesini salam ve gelimesine katkda bulunmutur. 4. Osmanl deniz seferlerinin eitli msebbipleri olup cihad, bunlarn en nemlisi deildi. Cihadn retorik kullanm, Osmanl toplumunda onun ideolojik kullanmyla eanlaml deildir. 5. Osmanl deniz gc, bir halkn, elitlerin veya elit olmayanlarn siyas, ticar ve kltrel karlarn harmanlayan karmak bir fenomendir.

6. Osmanl leminde ak deniz teknolojisinin transferi, ekonomik, asker ethos, ideolojiler ve lojistik hadiselerin bir ilevidir ve onun gereke ve saikleri hakknda henz yeterince bilgi sahibi deiliz. Sonuta Palmira Brummett, pekala Osmanllarn bir deniz ve dnya gc olduklarn ve bu gcn, kara ordusuna zahire tamaktan tutun da lojistik destek vermeye kadar pek ok alanda yzyllarca baaryla istihdam edildiini sylyor. Dahas, bir deniz gcnn sadece fetih amal kurulamayacan, ayn zamanda ticar, kltrel, mal vb. eitli boyutlaryla da ele alnmas gerektiini ekliyor szlerine. Brummett 20 ksur sayfa tutan bu 'mit-kran' makalesinde daha pek ok ey sylyor ama imdilik bu kadar yeter. Benim gndeme getirmek istediim baka bir boyut var nk: 58 SON MT Neden biz kendi tarihimize bu kadar "horgr" ile bakmaya artlanmz? Neden 'Biz adam olmayz' teranesini ve yenilmi bir medeniyetin ocuklar olduumuz dolmasn bu kadar kolay yutmu grnyoruz? Ve neden yenilmilik psikozu iliimize kemiimize bu kadar kuvvetle ilemi durumdadr? Laf u tarihimizin kbusu olan "gerileme" sylemine getireceim yine. Okul kitaplarndan itibaren ocuklara Kanuni'den beri srekli gerileyen bir tarihin mensubu olduklarn retirsek, bugnk dnyada ba dik dolama anslar olabilir mi? "Battk, bittik, mahvol-duk" edebiyatnn zararl sonularn ve meydana getirdii aalk kompleksinin ulat maraz boyutlar grmek iin geen yl Sreyya Ayhan - Tomaova yarn nasl algladmz veya Apo kovala-macas srasnda talyan marka buzdolaplarna nasl tekmeler attmz hatrlamak yeterli olacaktr. Tarihimizi bir beceriksizlikler ve glnlkler sirki veya her tr-j l kusurdan mnezzeh bir mucizeler dizisi olarak sunmak yerine, onu iine sktrdmz galibiyetler ve malubiyetler (daha dorusu "skorlar") kskacndan kurtarp kanl canl insanlarn, tpk bizim gibi yaayan varlklarn beer maceras olarak anlayabilir ve anlatabilirsek, hafzamz kendi gcmz ve deerimiz konusunda daha donanml ve hazrlkl olacaktr. Ve ancak o zamandr ki, bir baka diyara srgne gnderip hakknda masallar anlattmz tarihimiz evine dnecek ve bize kendisini olduu haliyle anlatmaya balayacaktr. zkk'n yazsnda dedii gibi, sade Irak halknn deil, bizim de kendi gcmze inanmamz ancak bylelikle mmkndr. 1. Dcmald Quataert, The Ottoman Empire, 1700-1922, Cambridge University Press, 2000, s. 5. 2. Hrriyet, 8 Ekim 2003. 3. Palmira Brummett, "The Ottomans as a world power: What we don't know about Ottoman seapower", Oriente Moderno, XX (LXXXI), 1, 2001, s. 1-21. 4. Mesela Stavrianos, son derece eskimi de olsa, Kanuni dnemi Osmanl deniz gc hakknda, "Bu muhteem dnemde bile Osmanl denizcilii ke59 KIR ZNCRLERN OSMANLI! sin olarak yapay bir kurguydu" diyebilmektedir. Bkz. L S. Stavrianos The Balkans since 1453, Holt, Rinehart and Winston, 1961, s. 129. 5. Halil nalck, "The rise of the Turcoman maritime principalities in Anato-la, Byzantium, and Crusades", Byzantinische Forschungen: Internationale Zeitsc-riftfr Byzantinistik, c. IX, 1985, s. 179-217. 60 Osmanl tarihi Bat'dan douyor! cc B Harem ne bir keyif ve zulm yeridir; ne de cennet-i al. Harem, Osmanl hkmdarnn aile ocadr. Ilber Ortayl, Osmanl Toplumunda Aile

iz Batda yaayanlar, islam toplumunun cinselliini saplant haline getirmi kadim ama gl bir gelenein miraslaryz." Bu szler, Harem hakknda imdiye kadar yaplm en objektif almalardan birinin sahibi Leslie P. Peirce'e ait. Peirce, The Imperial Harem adyla 1993'de kan kitabnn1 giriinde haremle ilgili efsaneleri bir bir rtrken, illa savunmac (apolojetik) bir tutum taknmadan da, bu hassas konu etrafndaki asrlk masal bulutunu temizlemenin mmkn olduunu gsteriyor bize. Aslna baklrsa, Leslie Hanm'n "Biz Batda yaayanlar" diyerek Harem hakkndaki malum fantazileri belli bir blgeyle (Ba-t'yla) zdeletirdii ifadesi, kken itibariyle doru olsa bile, artk bizim iimizde de bu ithal fantezilere inanmaya can atanlarn ve ayn masal bulutunun cazibesine kaplp peinde srklenenlerin bolca bulunduu gerei karsnda biraz "nezaket icab" sylenmi gibi geldi bana. Gazetelerimizin ba sayfalarnda sk sk karmza kan "eyh ve Harem" manetlerinin de gsterdii gibi Ha-rem'in cazibesini, Bat'dan byk bir miras olarak devralm bulunuyoruz. 61 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Oysa artk Osmanl tarihi yeni yzyle, ister zlelim, ister sevinelim, Bat'dan douyor. Yani "tarihimiz" (sahiplenilmeyen bir tarih nasl "bizim" oluyorsa artk!) Bat niversitelerinde yeni batan yazlyor. Sosyal bilimlerin ve kltr aratrmalarnn, postmodernizmin, post-kolonyalizm tartmalarnn, oryantalizm eletirilerinin vs. nda Osmanl tarihinin eitli cepheleri (ekonomisi, toplumu, kltr, sanat, kadnlar, savalar, hatta "nesnelerin sosyal tarihi"2) zerine yeni bir bak tarz douyor oralarda. Nasrlam idrakimize bu almalarn pek azmin nfuz edebiliyor oluuna ise ne kadar hayflansak azdr. Osmanl kadn tarihini aydnlatanlar Harem ve Osmanl kadn tarihi zerine alan yabanc aratrmaclar arasnda ilk elde aklma geliveren isimler unlar oluyor: Madeli-ne Zilfi, Sreyya Faruki (Suraiya Faroqhi), Mary An Fay, Judith Tuc-ker3, Fanny Davis4, Donald Quataert, Ronald Jennings, Amira Son-bol, Haim Gerber5. Bu ve benzeri aratrmaclarn ayrd edici vasf, bizde ok yapld gibi bol keseden ahkm kesmek yerine arivlere girerek dirsek rtmeleri ve karalama veya aklama gibi bir nyargya saplanmadan, objektif bir ekilde meseleyi kucaklamaya, kavramaya, aydnlatmaya almalardr. Bizde ise -burada kastettiim anlamda- Osmanl kadn tarihi aratrmalar, verimsiz ve u manasz ilericilik-gericilik tartmalarnn etkisiyle derin bir nefes alabilmi deildi yakn zamanlara kadar. Ama ok kr bizde de artk aya yere basan ve dedikodulardan deil, olgulardan yola kan aratrmalar yaplyor. Ali Akyldz'm Re-fa Sultan'6 ile Dr. Abdurrahman Kurt'un Bursa Sicillerine Gre Osmanl Ailesi' adl almas ve llber Ortayl'nm Osmanl Toplumunda Ailesi8, ziyadesiyle ihmal edilmi bulunan Osmanl kadn tarihinin karanlna Trkiye'den drlen ilk drst klardan . Umarz bu konularda almalar devam eder ve kadn tarihimize daha bol malzemeyle, daha aya yere basan bir perspektifle ve daha byk bir ak grllkle yaklamay reniriz. 62 SON MIT Harem fantezileri Harem zerine Bat edebiyatnda retilen hayallerin rnekleri o kadar oktur ki, saymakla bitmez neredeyse, ite o "meden" Bat'nm szm ona en "evrensel" kafalarnn Harem denilince iine dtkleri sefaletten birka rnek: arkl kadn bir makineden ibarettir; ha bu erkek olmu, ha br, onun iin hi fark etmez. Nargile yahut ubuk tttrmek, hamama gitmek, gz kapaklarn srmelemek ve kahve imek; ite varoluunun etrafnda dnd uralar evrimi budur... Biz onu dnrz, ama o bizi biraz zor dnr.9

Bu szler Madame Bovary'nin nl yazar Gustave Flaubert'e ait. Ya Nobel dll Elias Canetti'nin Fas'ta ekmek satan kadnlar hakknda yapt u muhteem "objektif gzlemlere ne demeli: Akamlar hava karardnda Djeme el Fna'daki kadnlarn ekmek satt kesime yollanyordum. Kadnlar, burada uzun bir dizi halinde yere mm oturuyordu; yzleri peeyle ylesine rtlmt ki, yalnzca gzleri grlebiliyordu... Gayet ar admlarla nlerinden geiyor, kadnlara ve ekmeklere bakyordum. ou olgun kadnlard, vcut biimleri, sergilenen ekmekleri andryordu biraz. Gzel kokular [kimin kokular: ekmein mi, kadnlarn m? - M. A.] burnumdan ieri doluyor, koyu renk gzlerinin baklarm zerimde hissediyordum. Bu ekmeklerde ryan ve batan karc bir eyler saklyd. Gzlerinden baka bir yeri seilmeyen kadnlarn bo durmayan elleri, ilgili zellii [elbette cinsellii - M. A. ] kendilerinden ekmeklere aktaryordu...10 Herhalde Nobel dl'nn niye Canetti'ye verildiini anlamsnzdr bu ekmek gibi kutsal bir nimet ile Doulu kadnn cinsellii arasnda kurduu mthi balantdan! Ne yazk ki, ekmek satp geimini temin etmeye alan bu ou yal zavall kadnlara yneltilen iren "Beyaz" Batl Bak'm istisnai rnekleri deil bunlar. Merak edenler Gerard de Nerval'den V. S. 63 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Naipaul'e uzanan edeb eserlere ve Oryantalist ressamlarn gz alc tablolarna bavurabilirler. Burada sylenmesi gereken ey, bu aalayc slupta dile getirilen arkl kadn imajnn, sadece Batl erkein zihninde var olduudur. Ne yazk ki bu imaj, bazen dorudan emperyalizm yoluyla, bazen de -dolayl olarak- kltr emperyalizmi kanalndan Batl olmayan dnyaya da kabul ettirilmi bulunmaktadr. Dolaysyla bugn tarih roman veya tarih film diye piyasaya srlen ynla rnn Flaubert ve Canetti'nin Doulu kadna ynelik pornografik bakn kana kana imi olmas artc deildir. Osmanl kadn daha zgrd! Oysa Osmanl topraklarna gelip de kadnlarn dnyasn Lady Mon-tagu gibi ieriden yanstanlarn baklar ne kadar da farkldr: Onlarn bizden daha fazla zgrle sahip olduklarn grmek ok kolay... Trk kadnlarnn tmyle imparatorluun yegne zgr halk olduklarn dnyorum... Yasalarn Trk erkeklerine drt kadnla evlenme hakk verdii dorudur. Ancak, ne bu zgrlkten yararlanan erkek, ne de buna katlanan bir kadn rnei yoktur.11 Bu satrlar okuduktan sonra insan merak ediyor: Flaubert'in bir esir, bir makine olarak grd kadnla Bayan Montagu'nn kadnlarla ba baa grme imkn bulduktan sonra anlatt figrler ayn kadnlar mdr? Ya yine 18. yzylda stanbul'a gelen Lady Craven'n szlerine ne demeli: "Asla kadnlarn Trkiye'de olduu kadar zgr ve tm sulamalardan muaf olduklar bir lke grdm hatrlamyorum." Bir rya m var ortada? Ve eer bir ryaysa, bu ryay "kim" gryor? Flaubert mi yoksa Lady'ler mi? Cevab benim yerime Sartre versin isterseniz: Eer dayanabilirsek kendimize bakalm ve bize ne olduunu grelim. nce, o beklemediimiz gerekle, insanlmzn 64 SON MT nlplak haliyle yzleelim. te orada olduka plak bir halde grebilirsiniz onu ve grdnz hi de ho bir manzara deildir. Bu, bir yalanlar ideolojisinden, yamaya mkemmel bir klf hazrlamaktan baka bir ey deildi; tatl szler, hassasiyet iddialar [aslnda] saldrganlmzn klfyd.12 Hadi smrgecilerin saldrganln anlyoruz da, "deplase" olarak Osmanl tarihine bir Smrgeci Efendi gzyle bakmay iar edinmi sevgili aydnlarmzn "kim" olduklarn, hatta "kim" adna

konumakta olduklarn anlayabilen var m aranzda? Yoksa Sahibinin Sesi midir srekli arka planda konuan? Son soru: Osmanl tarihinin, kendi sesiyle konumasna ne zaman izin vereceiz? 1. Leslie P. Peirce, The lmperial Harem: Women and Sovereignity in the Ottoman Empire, Oxford University Press, 1993. Trke evirisi iin bkz. Harem-i H-mayun: Osmanl mparatorlu'nda Hkmranlk ve Kadnlar, eviren: Ali Berk-tay, 2. bask, istanbul 1998, Tarih Vakf Yurt Yaynlar. Peirce'in Osmanl kadn tarihiyle ilgili dier bir nemli makalesine ileride deineceiz. (Bkz. "Osmanl tarihine bir Amerikan bombas" balkl yaz.) Son olarak yine ileride kendisinden genie bahsedeceimiz Morality Tales adl kitabn burada sadece zikretmekle yetinelim. 2. K. R. Hopwood'un giri mahiyetindeki makalesi, Osmanl nesnelerinin sosyal tarihine mkemmel bir balangtr: "The use of material culture in writing Ottoman history", Archivum Ottomanicum, 18 (2000), s. 195-208. 3. Mesela Tucker'n u makalesi 18. ve 19. yzyllarda Nabluslu kadnlarn akrabalk ilikileri zerine iyi bir ariv almas ve dahas, varsaylann tersine, ataerkilliin Nablus toplumundaki zayf konumunu ortaya koyan iyi bir metodolojik numune oluturmaktadr: "Ties that bound: VVomen and family in eighteenth- and nineteenth-century Nablus", Editrler: Nikki R. Keddie ve Beth Baron, Women in Middle Eastern History: Shijting Boundaries in Sex and Gen-der, Yale University Press, 1992, s. 233-253. 4. Fanny Davis, The Ottoman Lady: A Social History jrom 1718 to 1918, Green-wood Press, 1986. 5. Haim Gerber'in Bursa tarihini de aydnlatan makalelerinden birisi, ayn zamanda Osmanl kadn tarihine de k tutmaktadr: "Social and economic po-sition of women in an Ottoman city, Bursa, 1500-1700", IJMES, 12 (1980), s. 231-244. 65 KIR ZNCRLERN OSMANLI! 6. Ali Akyldz, Mmin ve Msrif Bir Padiah Kz Refia Sultan, 3. bask, istanbul 2003, Tarih Vakf Yurt Yaynlan. 7. Abdurrahman Kurt, Bursa Sicillerine Gre Osmanl Ailesi (1839-1876), Bursa, 1998. 8. llber Ortayl, Osmanl Toplumunda Aile, 3. bask, stanbul 2001, Pan Yaynclk. 9. Zikreden: Irvin Cemil Schick, Batnn Cinsel Kys: Bakahk Sylemde Cinsellik ve Mehnsallk, evirenler: Sava Kl ve Gamze San, stanbul 2001, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, s. 110. 10. Elias Canetti, Marake'te Sesler, eviren: Kamuran ipal, stanbul 1990, Cem Yaynevi, s. 8182. 11. Lady Montagu, Dou Mektuplar, eviren: Murat Ayka Erginz, istanbul 1996, Yaln Yaynlar, s. 47-49. 12. Jean-Paul Sartre, "nsz" (eviren: Selahattin Ayaz), Frantz Fanon, Yeryznn Lanetlileri, eviren: Bayram Doktor, istanbul, 1985, Bir Yaynclk, s. 36. I Osmanl tarihine bir Amerikan bombas! Avrupa iin slam, ebed bir travmadr. Edward Said, Orientalism ok kr ki kltr ocamz hl ttyor ve yetkin Osmanl tarihileri retmeye devam ediyor. Bir Kemal Beydli, bir -e-- Mehmet Ipirli, bir Ahmet Yaar Ocak, bir Mbahat Kt-kom, bir Mehmet Gen, bir rahmetli Mnir Aktepe kolay yetien tarihiler deil. Halil nalck, llber Ortayl, evket Pamuk, Engin Akar-l, Metin Kunt, Kemal Karpat, Huricihan Islamolu ve Cemal Kafadar ise yurt dnda da otoritelerini kabul ettirmi nemli isimler olarak ne kyorlar gnmzde. zetle, Osmanl tarihi alannda hl hatr saylr bir arlmz olduunu syleyebiliriz. Diyeceksiniz ki, bunda garipsenecek ne var? Kendi tarihimiz zerinde arlmzn olmasndan daha tabii ne olabilir?

Pek o-kadar "dz" bir cevab yok bunun ne yazk ki. nk grnd kadaryla, kendi tarihimizi gerekten anlayabilmek iin Batl, zellikle de Amerikal ve srailli aratrmaclarn almalarna muhta olacaz bu gidile. Bu durumda tarihimiz nasl "kendi tarihimiz" olacak, oras biraz pheli. Ancak Osmanl tarihini mevcut Oryantalist ve smrgeci gzlklerle grmeye ve yazmaya devam edersek, gemiimiz giderek daha koyu glgelere brnecek ve onun zerine k drmek iin mecburen "baka" gzlklerden medet umacaz. 66 67 KR ZNCRLERN OSMANLI! Zaten imdiden byle bir akm balad Bat dnyasnda. Yalnz Bat dnyasnda m? Yuzo Nagata1 gibi Japonlar, Rifaat Ali Abou-El-Haj gibi Orta Doulular, Gabor Agoston gibi Macarlar, Rhoads Murphey gibi ngilizler, Abdlcelil Temimi gibi Tunuslular ve Maria Todorova gibi Bulgarlar da bu nitelikli hakinaslk kervanna imdiden katlm durumdalar. Eskiden ecnebilerin tarihimizi arptmak iin yanp tututuklarn syler, bylece kendi kendimize avunur dururduk. (Namk Kemal'in dedii ve Cemil Meric'in yanklad szle sylersek, "Avrupa ark' anlayamaz" vs.) in daha da ac taraf, imdilerde bir ok aydnmzn Osmanl tarihine "onlar"dan daha yabanc gzlerle bakar hale gelmi olmalar. eride gemile aramza perde stne perde gererken, darda bu anlamsz perdeleri aralamaya, hatta yrtp tarihin mezarlna atmaya hazr bir aratrmac birikimi her geen gn biraz daha kabarmakta, Tsunami dalgalar gibi. Bu dalgalar, eer biz ieriden denizimizin molekllerini tetikleyemezsek, kendi tarihimizle bizi boabilecek gtedir. Anlayacanz, 'Arivler bizde nasl olsa', rehavetine kaplmadan 'Osmanl tarihini daha iyi anlayabilmek iin alg kaplarmz nasl daha fazla aabiliriz?' sorusunu bir kama gibi yreimizde tamamz gerekiyor. Aclaan szlerimi bir misalle biraz aaym izninizle. Mesela u mehur "gerileme" iddias. 'Kanuni'den sonra gerilemeye baladk, Avrupa'nn oyunca olduk, Viyana bozgunundan sonra battk, bittik' sylemi artk fazlasyla can skc olmaya balad. nk dnya tarihilii bu tartmalar khne bir 19. yzyla, haydi bilemediniz, 20. yzyln ilk yarsna ait ilkel ematizmler olarak kabul ediyor. Gerileme'nin mutlak deil, izaf; ve baklan aya ve ideolojiye gre deiebilen bir durum, ne durumu, dosdoru bir "sylem biimi", kzip bir iddia olduu savunuluyor.2 Velhasl, snrlarn daralmasyla bir toplumun, hele hele bir medeniyetin gerilemesinin hibir zaman aynlatrlamayacam bir an nce idrak etmemiz gerekiyor. 68 SON MT Bir baka popler rnek Harem olabilir. Osmanl'da Harem ve kadn konusunda Bat'da ve bizde tonlarca kitap yazld ve onlara reddiyeler kaleme alnd. Olur olmaz iddialar ortaya atld ideolojilerin burlarndan. Gelin grn ki, bu atmann tozu duman arasnda hakikaten ehemmiyet arz eden almalar gzden yitip gitti. Osmanl kadnnn mhrlenmi hikyeleri Bu r ac eserlerden birisini Berkeley'deki California niversite-si'nden Leslie Peirce'e borluyuz. Peirce, Harem-i Hmayun (The Impe-rial Harem) adl son derece baarl almasnda Osmanl'da Harem'in, Oryantalist bakn izdmnde bir zevk ortam eklinde ele alnmasna kar karak bu "byl" ortam herhangi bir devlet dairesini veya kurumu inceler gibi kemal-i ciddiyetle anlamaya alyor. Peirce, 1997'de yazd bir baka makalesinde3 ise daha kapsaml bir Osmanl "kadn tarihi"ni yazacann ip ularn uzatyordu bize. Burada "kadn" ve "erkek" gibi saf tipler yerine, "Hangi kadn?" ve "Hangi erkek?" sorularndan hareket ediyor ve ocuk, bekr, gelin, dul, ihtiyar gibi ya kategorilerinin kadn oluta farkl toplumsal kimliklere tekabl ettiini, dolaysyla "Osmanl'da kadn udur" diye kestirme bir yargda bulunmann fena halde yanltc olacan sylyor ve yle

devam ediyordu: "...[Osmanl toplumunda] kadn ya da erkek olmak, ne yekpare, ne de duraan olan bir toplumsal cinsiyet kimliiyle karakterize edilmekteydi." Ortadou aratrmalarnda erkek ve kadn diye her ikisi kendi bana bir btn ve yekparelik arzeden kategoriler oluturmak ve bunlarn birbirlerine nfuzunu, etkileimlerini ve ortak noktalarn belirlemekten kanmak moda olmutur ama bu, kadn ile erkek dnyalar arasndaki karmak rtme ve kesimeleri gizleyen bir maske olup kmaktadr. Sonuta erkek ve kadn kategorileri, tpk bugn olduu gibi, birbirine bamllk iinde olumutur Osmanl toplumunda da. Bu ise nmze kadn ile erkek dnyalar arasnda son derece geni bir geime alan amakta ve bylece eski bak alkanlnn 69 KIR ZNCRLERN OSMANLI! gizledii bir ok yeni bulgu ile tanmaktayz. Bu ilgin ama istisna olmayan bulgulardan birisi, Ronald Jennings'in bulduu 1618 tarihli Kayseri er'iyye sicillerinde kaydedilmi bir olaydr. Vesikada Mustafa Paa kz Aye, henz akl bali olmadan nce dzenlenmi nikhn reddetmekte ve mahkemede, "blia" ve "kile" olduunu, dolaysyla amcas Mahmud'un dzenlemi olduu bu evlilii bitirmek istediini bildirmektedir. Kald ki, Osmanl dzeninde toplumsal denetim, zannedildii gibi yalnz kadnlara deil, en azndan baz erkek snflarna da uygulanmaktayd ve bu bakmdan da erkek ve kadn kategorileri birbirinden kaln bir duvarla ayrlm olmayp eitli yerlerinden delinmi durumdayd. Nihayet son bomba geen yl infilak etti: Peirce'in yeni kan kitab Morality Tales [Ahlk Hikyeleri], 16. yzyl Gaziantep (Ayntab) kad sicillerine dayal, aydnlatc olduu kadar kkrtc bir alma olarak kitap vitrinlerine arz- endam etti. Kitapta Antep'in tarihinden dar bir kesite (1541-1542) vukufla eiliyor yazar. Osmanl hukuk sisteminin mahall bir mahkemede giritii toplumsal adaleti salama abasna k tutuyor. Osmanl hukuk kurallarnn, yzyllar boyunca Memlk hukukuna gre ynetilmi bir blgede yerel talepler ve ihtiyalarla nasl baaryla btnletiine dikkat ekiyor. Hukukun duraan yapsna hayatiyet ve anlam kazandran bu mahall yorumlarn Osmanl adalet sisteminin esnekliini gsterdiini syleyen Peirce, inceledii dnemde Antep halknn resmi mahkemeyle uzlamaya vardna ve sk bir "pazarlk" (bargaining) yrttne dikkat ekiyor.4 Peirce'e gre, Antep'deki fertler mahkemeyi, karlkl haklar ve ykmllkler temelinde rejimle diyalog kurmann bir arac olarak kullanmlardr. Kansu Gavri'nin torunu Paa olur Kitap, Osmanl yneticilerinin 1541'de, eyrek asr nce Memlklardan fethettikleri Gaziantep'teki uygulamalarndan arpc rnekler zikrediyor. Temel amac, Memlk ynetiminden Osmanl ynetimine geerken Antep sakinlerinin nasl bir sosyo-ekonomik ve kltrel 70 SON MT dnme uradklar, yeni ynetimle giritikleri pazarlklar, Osmanl kadlarnn blgenin yapsna, sosyal hayatn karmaklna gre hukuk normlar nasl esnettiklerini ve uygulamada tercihlerini nasl halktan yana kullandklarn gstermek; daha dorusu, bir mahall mahkemenin kaytlarna yansd kadaryla Osmanl adl sisteminin sorunlar zme teknii ve sosyal adalet vizyonu hakknda yeterince fikir sahibi olabilmek. Nitekim Morality Tales'de, mahkemede yerel cemaatten yeler bulunmas ve cemaat dolaymyla bir ok davada orta yolun bulunduunun gsterilmesi manidardr ve Osmanl'nn tepeden inme zmler dayatmayp hemen her zaman halkla ve cemaatle beraber zmler retmeye zen gsterdiini bir kere daha delillendirmektedir. Peirce'den aaya aldmz para, Osmanl tarihilerinin dnya tarihileriyle girdikleri diyalog ve tartmann verimli sonularndan birisini sunmaktadr: Judith Tucker, Charles Tilly'nin Avrupa sosyal tarihinin "insanlarn kapsaml deiimleri nasl yaadklar" zerinde younlat gzlemini yorumlarken, sosyal tarihin [zaten] "insanlarn

kapsaml deiimleri nasl yaptklar'1 ile ilgili olduunu veya ilgili olmas gerektiini belirtmitir. Antep er'iyye sicilleri gstermektedir ki, Tucker'm tesbiti can alc bir neme sahiptir, zira Osmanllama (Ottomanization) srecinin byk ksmnn Osmanl rejiminin merkezden atanm ajanlar tarafndan deil, yerel halk tarafndan gerekletirildiini ortaya koymaktadr. Yerel aktrlere, rejimce desteklenen elitler girebilecei gibi, Osmanl mevcudiyetiyle gnlk bir temel zerinde ibirliine giden, ona direnen ve onu kullanan (smren) sradan insanlar da dahil olabilir.5 Son derece dikkat ayan bir rnek de, Yavuz Sultan Selim'in Mer-cidbk'da (Dbk ayr'nda) malup ettii Memlk Sultan Kansu Gavri'nin ailesine msl bir muamelede bulunulduudur. Kltan m geirilmitir? Hayr, tam tersine, bu aile, Osmanl rejimi iine, bir nesil sonra ek izi bile brakmadan btnletirilmitir. Mesela 1574 tari71 KIR ZNCRLERN OSMANLI! hinde yaplan bir Antep tahririnde Halep Valiliinde Mehmed Paa adl biri oturmaktadr ve bu Mehmed Paa, resm grevine devam ederken, babasndan sonra basz kalan bu geni ailenin reisliini de yrtmektedir. ok daha akla ziyan bir husus, ailenin Antep yresinde sahip olduu ok sayda mlkn, mstakbel Halep Valisi Mehmed Paa'nm annesi olacak Kansu Gavri'nin byk kz Fatma Hatun'a miras olarak kalm olmasdr. Elbette Fatma Hatun, babasnn doduu ky olan Cadn'a gidip gelemiyordu ama bu kye, bir tr zerklik verilmi olduunu biliyoruz. (Bu, yakp yok etmek yerine, bir hkmdar ky olduu iin Cadn'a tannan imtiyazlardan birisidir sadece!) Fatma Hatun artk bir hkmdar ei olmasa da, sekin bir aileye mensuptu ve Antep halk arasnda hl byk bir hrete ve nfuza sahipti. Kyn koruyucusu ve oban olmak vazifesi de babasndan ona miras olarak kalmt.6 Kitabn bir baka ciddi iddias ise Osmanl mahkemelerinin kaplarnn kadnlara sonuna kadar ak olduudur. Peirce bize 1541 yl Antep mahkeme sicillerinden 3 akla arpc anlatyor ki, Osmanl kadn tarihi zerinde yeniden dnmeye zorluyor bizi bu rnekler, ine, Haciye Sabah ve Fatma adl kadnlarn bandan geen olaylardr bunlar. 16. yzyl Anteb'inde tekilat bir kadn zellikle Haciye Sabah olay bir dnemin perdesini kaldryor, arkasndaki karmak soysal dokuya dokunmay baaryor. Haciye Sabah, kadnlar aydnlatmak iin rpnan Antepli bir yal kadndr (Haciye, 'kadn hac' demek). Evet, 1541 ylnda byle bir kadn yaam Gaziantep'de. Bildiklerini evresindeki kz ve kadnlara anlatt yetmiyormu gibi, bir de parasyla erkek hocalar tutup kendi evinde kadnlara ders ve vaaz verdirirmi. 'Nasl? Antep'de? Hem de bir kadn, 1541'de sivil olarak evresindeki kadnlar eitmeye mi urayormu yani?' dediinizi duyar gibi oluyorum. Dedim ya, artk tarihe delici nazarlar yneltmenin 72 SON MT zaman geldi de geiyor bile. Anlattklarmdan tarihimizin bizim iin bile nasl yabanc bir lke haline geldiini gryorsunuz, deil mi? Haciye Sabah, bazan da eve emseddin adl bir meddah getirip kadnlara ibret verici hikyeler anlattrrm. Bir bakma evini resmen bir dershane haline sokmu. Derken meddah emseddin, bann derde girdii bir gn, mahkemede Haciye Sabah'm evinde kadnlara hikyeler anlattn azndan karm. Bunun zerine soruturma ciddiyet kazanm. Vaiz brahim ile Haciye Sabah derdest edilip Ka-d'nn huzuruna kartlmlar. Haciye Sabah'm ifadesi tutanaklara yle yansm: "Kzlar, yeni gelin ve kadnlar evimde bir araya getiriyorum. Nezih olu brahim ve iki yeni yetme akirdiyle konuarak onlar bir aylna tuttum. Her gn evime getirdiim kzlarla gen gelinlere vaazlar verdirdim... Geimimi bu tr eylerden salyorum."

Garip? 'Acaba?' diyor Peirce. nk devir, tam da Memlk rejiminden Osmanl rejimine gei devridir ve Memlk rejiminde, zellikle Haciye Sabah gibi Hacca gidip din kurallara balln ispatlam birisinin kadnlarn eitimiyle ilgili faaliyetlere katlmalarnda herhangi bir beis grlmezdi. Yukardaki savunmasna ramen Haciye Sabah'm, "meru ve makul olmayan" ilere kart gerekesiyle mahkmiyetine karar verilmi. Ama ne talanm, ne de hapsedilmi. Sadece Vaiz ibrahim ile birlikte ehirden geici olarak kartlmas hkme balanm. Az daha unutuyordum, Haciye Sabah'm erkek komular ise mahkemeye gelerek o evde gerekte "Kzlba" metinlerine ve trenlerine giri eitimi yapldn ve kendi oluk ocuklarnn da bu gayri meru eitimden etkilenebileceklerim, tedbir alnmasn istemiler kad'dan. Anlalan, bu ikinci ikayet, o sralar gndemde olan siyas bir kavgaya, ran'dan gelen Safevi kaynakl Kzlba propagandas tehdidine dayanyordu. Bir baka deyile, iki cinsten yabanclarn bir araya gelmesinden rahatsz olan baz mahalle sakinleri, bunu siyas bir tehdit klfna bryerek mahkemeye aksettirme73 KIR ZNCRLERN OSMANLI! yi tercih etmilerdir ki, bugn bartsnn, siyas alana ekilerek aralatrlm bulunmas, bunun sadece gemiteki bir alkanlmz olmadnn en bildik delilidir. Haciye Sabah, ifadesinde mahkeme yetkililerine, "Bu tr organizasyonlar geimimi salamak iin yapyorum" diye ifade verirken, aslnda Osmanl idaresinin yeni fethettii ehrin hayatna getirdii temel bir deiime de iaret ediyordu. Memlkler zamanndan beri ayn ders organizasyonlarn yapmakta olan kadna o vakte kadar karan gren olmamt. Bylece Haciye Sabah hanm, Alibey-ky'deki gecekonducularn kameralara syledikleri gibi, 'Yapmak su idiyse neden hi kimse bize binalar yaparken bir ey demedi?' yollu bir savunmaya girimi, suun bizatihi kendisinde deil, sulayanlarn gznde olduunu ima etmiti. Dorusu yaman bir savunmadr bu. Anlalan, bu sapknlk sulamas karsnda daha ar bir hkm bekleyen komular, Kad Hsameddin'in Haciye Sabah'a verdii ehirden srgn kararyla yetinmek durumunda kalmlar. Zira kadn, eski bir treyi takip ettiini syleyince, kendisinden nceki gelenekleri (rD de eriatn yannda meru bir kaynak olarak kabul eden Kad'nm eli aya balanyordu. Bir yanda toplumun tepkisi, br yanda evvel eski bu ii yapmakta olduunu iddia eden bir kadn. ehirden uzaklatrlma cezas ise btn taraflar memnun eden muhteem bir forml olmu Peirce'e gre. Hem mahalle halknn tansiyonunu drm, hem de eskiden beri bu ii yapt iddiasndaki sana atfedilen suun hafifletilmesini salam, tabii bu arada devletin ihtilaflar bastrma konusundaki ta gibi kararlln da sergilemitir. Bylece hem adalet salanm, hem toplumla ters dlmemi, hem de devletin eski Memlk tebasma esnek bir "pazarlk" politikasyla muamele edeceinin iaretleri verilmitir. Bir davada birka ku vurulmutur deyim yerindeyse. Osmanl idaresi, gittii blgelere bu artc uyum yeteneiyle yerleiyor ve halkn talepleriyle adaletin gereklerini uyuturmay ba-aryordu. Tabii devletin azametinden taviz vermeden... te oras 74 SON MT ok nemli; ve Karlofa'da bile en ba mesele, devleti ve padiah ayaa drmemek olmam myd? Greceiz... 1. Yuzo Nagata'nm biri ngilizce (iindeki yazlardan 4' Trkedir), dieri Trke yazd 2 nemli kitabn zikredelim burada: Studies on the Social and Economic History of the Ottoman Empire, zmir, 1995, Akademi Kitabevi ve Muh-sin-zde Mehmed Paa ve Ayanlk Messesesi, izmir, 1999, Akademi Kitabevi. 2. Avrupa tarihinde gerileme (dedine) kavram hakknda derli toplu bir deerlendirme iin bkz. J. K. J. Thompson, Dedine in History: The European Experien-ce, Polity Press, 1998. Ayrca

gerileme'nin aslnda pozitivist ilerlemeci tablonun doal bir uzants olduu, dolaysyla byk lde 19. yzyl temelli bir toplum grnn (ilericilik-gericilik emasnn) bizi Avrupa'nn Aydmlan-mas'n bir Altn a olarak grmeye zorladn syleyen Gordon Graham, meselenin felsef boyutunu tartmaya amaktadr. Bkz. The Shape o/ the Past; A Philosophical Approach to History, Oxford University Press, 1997, s. 83-111. 3. Leslie P. Peirce, "Seniority, sexuality, and social order: The vocabulary of gender in early modern Ottoman society", Editr: Madeline C. Zilfi, Women in the Ottoman Empire: Middle Eastern VJomen in the Early Modern Era, Brill, 1997, s. 169-196. Trke evirisi iin bkz. "Ekberiyet, cinsellik ve toplum dzeni: Toplumsal cinsiyetle ilgili Osmanl sz daarc", Editr: Madeline C. Zilfi, Modernlemenin Eiinde Osmanl Kadnlar, eviren: Necmiye Alpay, stanbul 2000, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, s. 161-187. 4. artc ama gerek: Osmanl toplumu yalnz ar pazarda satclarla deil, yneticileriyle de kran krana pazarlk yapabilen bir toplumdu ve bu bakmdan 20. yzyl sonunun iktidar tarafndan 'kuzulatrlm' szm ona modern bireylerine nsbet, kitap boyunca greceimiz gibi, bakentin gbeinde bile palasn ekip hakkn arama davasn gdebilmiti! Osmanl isyanlarn yeni bir gzle deerlendiren ve isyanlar kabataslak deil, tasnif ederek ele almaya girien ufuk ac bir yaz iin bkz. Palmira Brummett, "Classifying Ottoman mutiny: The act and vision of rebellion", The Turfeh Studies Assoaation Bulletin, cilt: 22, Say: 1, Bahar 1998, s. 91-107. 5. Leslie Peirce, Morality Tales: Law and Gender in the Ottoman Court ofAintab, University of California Press, 2003, s. 11. 6. Machiel Kiel'in aratrmasna gre, nfuzlu ve soylu kadnlarn himayelerinde bulunan ayrcalkl yerlerin halk arasnda yer alan Bulgaristan'daki Bo-bosevo ky ahalisi, bugn bile Kanuni Sultan Sleyman'n byk kz Mih-rimah Sultan'm himayesi veya "bir hanm sultann peesi altnda" olduklarn hatrlamaktadr. Bkz. Machiel Kiel, Art and Sodety oJBdgaria in the Turkish Period, Assen: Van Gorcum, 1985, s. 109-110'dan nakleden, Peirce, Morality Tales, s. 140. 75 Mars altnda yenieri sohbeti Yenieriler milletin hmisi idi. inasi1 -w- stanbul'dan bakasn gz grmeyen gzide basnmz, bulutla-I rn gadrine uraynca, "Mars Trkiye'den grnmedi" manetleri-J_ ni solumutu geen yl (Eyll, 2003). yle ya, stanbul'dan gayr ne var ki Trkiye'de? Oysa Mars o gece Uak semalarn baka yldzlarla paylama yarmdayd. Uzun zaman "yedi kandilli sreyya"mn tepesinden seyretti bizi. Vedalatmzda gecenin 2'siydi, astigmatl gzlerime bir yldz gibi mzrakl glmsediini hatrlyorum. Mars, lacivert gkyznde ar ar kula atarken, ben de aada bir avu gen insana Osmanl tarihinin yol haritasn izmekle meguldm. Mars'n soluk altnda, lk bir yaz rzgr eliinde 30 civarnda merakl tarih retmeniyle Osmanl tarihinin bilinmeyenlerini kefe kmtk. Sorular ve cevaplarla kzan sohbet, ertesi sabaha sarkt. Kahvaltnn ardndan yeniden ktmz tarih yolculuu sorularla o kadar uzad ki, otobs kardmn farknda bile olamadm. Yllardr derslerde ayn eyleri anlata anlata gna getirmi olan retmen kardelerim, Osmanl tarihine ilikin mevcut bilgi ve yaklamlar alt- st etme abam karsnda heyecana geliyor ve sorularyla beni daha ok konumaya zorluyorlard. Belli ki bariz bir alk ierisindeydiler. Mevcut tarih bilgilerinin yetersizliini, tekyanlln, yavanln ve hatta yanlln biliyorlar ama bunlar nasl tedavi edecekleri konusunda aresizler ve elde ettikleri bilgileri sistematik 77 KIR ZNCRLERN OSMANLI! bir bak ierisinde youramyorlard. Akas, tarihte bir bak (paradigma) deiikliine ihtiya olduunu hissediyor; ama bunun nasl olacana ilikin bir "yol haritas" bulamyorlard nlerinde. Kendilerine genelde tarihiliin, zelde ise Osmanl tarihiliinin neredeyse bir "devrim" srecinde olduunu ve bu srecin sonunda bambaka bir Osmanl tarihi tablosu ile karlamamzn srpriz

saylmayacan anlattm. Bildiimizden ok farkl bir Osmanl tarihini yazmak iin zeminin yava yava hazrlandn syledim. Ve, gl bir sentezin eli kulanda, dedim. Mars, btn balk burcunda olanlar, bu arada beni fena halde etkisi altna alm olmal ki, konumalarn heyecan dozu zaman zaman ykseliyor, karmda karanla gml glgeli gzler her geen dakika biraz daha aydnlanyordu. Rzgr salarm datyor, Mars'n klc yenierileri doruyordu. Yenieri laneti Mesela, dedim, yenieriliin kaldrlmas... Hain, savamay unuttuu ve esnaflat, ikide bir ehirleri basp kadn kz demeden karp tecavz ettii iddia edilen ve isyanlarna lanet okunan "yenieri umacs", bize anlatld gibi olabilir miydi sahiden de? Yenieri aleyhtar sylem ne zaman dodu? 1826'da yenierilerin kaldrlmas, 1838'de ngilizlerle yaplan ve Osmanl ekonomisini en azndan ilk aamada oka uratan serbest ticaret antlamas arasnda bir balant yok mu sizce? Ya hemen arkasnda gelen 1839 Tanzimat', yenieri oca kaldrlmam olsayd uygulanabilir miydi hi? te daha geen yl (Milliyet, 29 Austos 2003) Hasan Cemal, "Trk silahl kuvvetleri yenieri oca deildir ve olamaz. O gnler Osmanl'da kald. Atatrk tarafndan tarihin p tenekesine atld" diye yazmad m? Bu, Yenieri Oca'n Atatrk'n kaldrd anlamna gelmediine gre 1908'de bir baka "yenieri kalkmas"mn ba olan Cemal Paa'nm torunu Hasan Cemal ne demek istemi olabilirdi? Dedesini mi eletiriyordu, yoksa Osmanl'y m? Yine Nazl 78 SON MT lcak, 28 ubatlar 'yenieri' zihniyetini tadklar gerekesiyle eletirmi ve "yozlaan yenierilere" benzetmiti onlar (Yeni afak, 6 Eyll 2000). Oysa yenieriliin bylesine aalanmas, itilip kaklmas, her trl yeniliin nnde bilinli bir engel olarak takdimi, yani modernleme maceramzn gnah keisi olarak yaftalanmas ne kadar geerli temellere oturur? Soruturmak gerekmez mi biraz? Cemal Kafadar'dan yeni yenieri yorumu Nitekim Harvard niversitesi'nden Cemal Kafadar, henz baslmam master tezinde, yenierilerin derdinin Babli'nin reformlarna kar kmak olmadn, asl byk atmann sosyal gler arasndaki bir iktidar mcadelesi olduu tezini savunuyor. Yenierinin bu mcadeledeki rol ise merkeziyeti bir devletin mutlak iktidarna muhalif bir kuvvet tekil etmekti. II. Mahmud ile giriilen merkeziyeti reformlara direnen eitli sosyal glerin topland ve muhalefet ettii bir merkezdi Yenieri Oca ve bu ynyle, Tek Parti ynetimine kar kurulan Ana Muhalefet Partisi'ne benzer bir rol stlenmiti. Ne var ki yenieriler "modern" bir muhalefet hareketinin ban ekmedikleri iin devrimci bir ideolojiden mahrumlard ve bu yzden de kar klarndaki hakllk iddialarm yazl olarak ortaya koyma imknlar bulunmuyordu. Nitekim btn ayaklanmalar, isyan olarak damgaland ve bu damga, asrlardr alnlarndan eksilme-di. stelik, gcn merkezilemesine kar kan ve muhalefeti temsil eden yenieriler, merkeziyeti-mill devleti destekleyen tarihilerin de gadrine urad ve ister istemez iktidara her trl muhalefetin yasakland bir zamanda temelleri atlan modern Osmanl tarihiliimizin gnah keisi roln stlendi. Bu kt iz, bugn devleti merkez karakterinden uzaklatrmak isteyen (yani bir zamanlar yenierilerin yapmaya alt ey!) kesimler tarafndan dahi tarihimizin alnndaki bir leke olarak deerlendirildi.2 Cevdet Paa, "Yenieri Oca Osmanl sisteminin kalbiydi" derken, resmi tarihiliin tesine giderek bir bakma II. Mahmud'un yapt 79 KIR ZNCRLERN OSMANLI! yenieri katliamn eletirmitir. Yenierilik, gerekten de eski rejimin kalbiydi; nk birok sosyal grubun iine derinlemesine kk salmt. Esnaf loncalarnn olduu kadar ilmiyye'nin de, bu arada asker-si-vil brokrasinin de gl iinde ayaklar bulunan Yenieri Oca, klasik Osmanl

sisteminin imentosuydu bir bakma. Esnaf, asker veya ulema, ynetimin uygulamalarndan memnun kalmadklarnda, tabiatyla yenieriler bu tabakalarn ierisinde yer aldklarndan, rahatszlktan hemen haberdar oluyor ve "kazan kaldryorlard. Kazan kaldrmak, zannettiimiz gibi mutlak mnda kt bir ey deil, bir yerde kamuoyunu harekete geirmeye dnk uyar giriimlerinin sembolik balangcyd. imdiki gibi kamuoyunu oluturmak iin basn-ya-ym ve iletiim aralar olmad iin ancak kazan kaldrlnca aylabi-liyordu ynetim aygt. Bir yerde yenieri isyanlarnn ou, kanl mitinglerdi. Tpk bugn sendikalar, dernekler vs. taleplerini ynetime ancak meydanlara dklnce ve iddet gsterisinde bulunmak suretiyle hatrlatabiliyorlarsa, o sisteme gre de ancak yenieriliin nderlik ettii iddet ieren kalkmalardan bir sonu alnabiliyordu. Yenieri isyanlarnn aslnda birer miting olduunu syleyince bir retmen arkadan tepkisini hi unutmayacam: "Kafamzdaki btn tarih bilgileri altst oldu." Ben de, "Henz hepsi deil", cevabn verdim. Daha srada dzeltilecek o kadar ok hata var ki. Mars altndaki Osmanl sohbetinin z, tarihin yzne giydirilen maskelerin syrlmas iin ok daha fazla almamz gerektiiydi. Tarihin maskeli balosunda neyin yalan, neyin hakikat olduunu ancak bylelikle renebilirdik nk. 1. inasi, "Rusya'nn aleyhimizdeki neriyatna cevap", Makaleler, Hazrlayan: Fevziye Abdullah Tansel, Ankara, 1960, Dn-Bugn Yaynevi, s. 34. Metinde dank olarak geen bu cmle tarafmzdan yeniden dzenlenmitir. fade kitapta yle gemektedir: "Muahharen Yenieriler'in devletimiz iin bir za'f- manev olan u nizamszl kendilerini hmi-i millet sfatlar ile beraber mahvetmi ve..." 2. Cemal Kafadar, "Yenieri-Esnaf Relations: Solidarity and Conflict", Baslmam Master tezi, nstitute of Islamic Studies, Montreal, 1981, s. 87-88. Kafadar'm tezlerinin derli toplu bir zetini Dnden Bugne istanbul Ansiklopedisi'ne yazd "Yenieriler" maddesinde bulabilirsiniz (cilt: 7, stanbul 1994, s. 472-476). 80 Halkn valisi [Osmanl rneinde] szde "Dou despotizmi sistemi", hesapta zgr ve demokratik olan bir toplumun ryasnda bile gremeyecei bir zgrlk dzeyi -daha dorusu, zerklik dzeyleri- retmi bulunuyordu. Aron Rodrigue1 Rahmetli Recep Yazcolu'nun fotoraflarna bakyorum da, glerken bile ac szyor yz izgilerinden. Ve Edip Canse-ver'in msralar gelip kuruluyor fotoraflarnn altna: Glemiyorsun ya, glmek Bir halli glyorsa glmektir. Asrlk, hatta birka asrlk aclar dal dal sarkyordu halkn gsnden onun resmine doru. Bu resimdeki yzde tandk bir eyler vard. Epeyce eskilerden ama yine de tandk bir eyler... Fakirden deil, zenginden alan vali Yl ka m? 1719 olmal. Musul'dan bir vali, ad Morali Ali'dir, vergilerini henz toplamtr ki, tayini baka bir yere kar. Tam ehri terk etmek zereyken esnaf evirir valinin etrafn. "Sen" derler, "ekip gideceksin ama yeni gelen vali de gelir gelmez bizden vergi toplamaya kalkacak. Topladn vergileri bize iade et de iki defa vergi deyip belimiz bklmesin." Vali kesin bir dille reddeder ahalinin bu arzusunu ve apar topar terk eder ehri. 81 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Yeni vali Sar Mustafa ehre vardnda bu defa yn, yani ehrin servet smn sahipleri evirirler etrafn ve gereken vergiyi bir an nce toplamasn isterler. Vali ise adaletin saf erbetini imilerdendir. Toplar yn ve onlara nce ku etinden bir ziyafet eker. Tabii misafirlerin

karnlar doymaz. Ardndan ii pirin doldurulmu bir kuzu gelir nlerine. Bir gzel yumulurlar bu leziz taama. Tka basa doyururlar karnlarn. Artk sra verilecek derse gelmitir. Vali, onlara gnn mana ve ehemmiyetini hikmet imbiklerinden damtlm u szlerle anlatr: Esnaf ve zanaatkardan toplayacamz vergi, u yediiniz ku eti gibidir, ne bizi doyurur, ne de esnaf memnun eder. u hassas durumda onlardan toplayacamz her kuru, bizim kursamza yetmedii gibi onlar iin de tam bir ykm olur. Ama ayn vergileri "ku"lardan deil de, doldurulmu kuzuya benzeyen sizlerden, sadece kiiden toplamak daha kolaydr. Ne de olsa Kyamet Gn'nde bin kiiyle uramaktansa kiiyle uramak yedir! Gzn zanaatkardan toplanacak paraya dikmi olan zenginlerin nasl bir ok geirdiklerini tahmin edersiniz artk. Washington niversitesi'nden Osmanl tarihisi Dina Rizk Kho-ury, bu belgelere gemi olay naklettikten sonra unlar ekler: Osmanl sisteminin z, halkn karlaryla devletin karlarnn badatrlmasmda yatmaktadr. Yani yle bildiimiz gibi, halkn btn kaderi iki duda arasnda olan zalim valiler kural deil, istisna idi. Hem de Osmanllarn Altn a demlen 16. yzyl iin sylemiyor bu kanaatini; 19. yzyln ilk te birine (1834) kadar yayyor. Yani bizim "gerileme ve k dnemleri" diye tarihin plne frlatp attmz yllarda Musul'da cereyan ediyor Khoury'nin tezini destekleyen olaylar. "znde erken modern dnemde Musul'daki devlet-toplum ilikileri, uzlamaya dayanyordu." Byle yazan Khoury'nin Musul rneinden kalkarak izdii tablo, bizim devlet-merkezli tarihiliimizin yanlglarn gsteren bir ayna adeta.82 SON MT Giriimci ruhlu Osmanl Valisi Bu aynaya yakalanan bir baka arpc rnek, 1638'de Drdnc Mu-rad tarafndan Safeverden geri alman Badat topraklarnda kyor karmza. Gerek Naima'nn tarihine yansyan ekonomi hakkndaki grleriyle, gerekse Badat Valilii srasndaki ilgin teebbsleri ve stn performansyla srad bir Osmanl valisi portresi izmitir. Dervi Mehmed Paa. Bu farkl Paa, ilk ii olarak Badat'ta tarmsal retimi artrmak iin giriimlerde bulunmu. Bedevi kabile eyhlerini toplayp onlar bo durmakta olan topraklan tarma amaya ikna etmi. Kuzey Irak'a adamlarn yollayp srlerle koyun satn aldrm ve kendi atrd dkknlarda sattrm. Ektirip bitirdii budaydan elde edilen unu ileyen frnlar atrm. Naima'ya gre onun 3 yl sren valilii srasnda herkes hayatndan memnunmu. nk Vali, saylar on bine varan adamlarn (Kap Halk) bo oturtacana kurduu iletmelerde altrm, bylece onlarn ehir ekonomisine yk olmadan geinmelerini temin etmi. Hem koyunlarn satn ald ahslar, hem de zerine ufak bir kr koyup uygun fiyata satt koyunlar alanlar memnunmu hallerinden. Dervi Mehmed Paa, ayrca Hindistan ve ran'dan inci ve deerli kumalar ithal edip onlar adamlar vastasyla imparatorluun dier blgelerine pazarlarm. Bylece "halk temel ihtiyalarn ucuza karlayabildiinden, tccarlar kuma pazarlayp kr ettiklerinden, airetler koyunlarn satp para alabildiklerinden, bedevi kabileler de tahl retiminden pay aldklarndan" gl gibi geinip gidiyorlarm. stelik Badat valiliinden ayrlrken arkasnda anbarlar zahireyle dolu bir ehir brakmtr Dervi Mehmed Paa (bir Osmanl paasnn icraatna, bir de bugnk Badat soyguncularna bakn ve dnn): Kezlik birka yerde frn yaptrp levend ve i olan ve aavat ; on bin adama ekmek verildikten sonra halka da fruht ederlerdi. Birka sene bu siyak zere Badad'da elenip kendi mutfana ve etba ve levendt tayinatna ve dbbelerin alef ve aly83 KIR ZNCRLERN OSMANLI!

kna halktan ake ile bir ey almayp kendi eyini verip ve ziyadesini fruht edip emvl-i azime peyda ederdi. Badad'dan azl olundukda yz bin kuruluk glli der-anbar bulunmutu. Gelen mtesellime verip ve vilayet ayannn kibarna tevzi edip cmle gllini nakd ettikten sonra Badad'dan ylece kmt.3 Rahmetli "halkn valisi" Yazcolu'nun yaptklarn hatrlaynca, onun Sar Mustafa ve Dervi Mehmed Paa'nm soyundan geldiini gryor ve her eye ramen brokrasimizdeki bu damarn henz ku-rumam olduuna krediyorum. Bir rnek az gibi gelebilir size ama, bildiiniz gibi "Az, oktur". 1. Nancy Reynolds, "Aron Rodrigue: Difference and tolerence in the Otto-man Empire (interview)", SEHR, volume 5, issue 1: Contested Polities, 1996 [bu metne http://www.stanford.edu/group/SHR/5-l/text/rodrigue.html'Hpn ulatm]. 2. Dina Rizk Khoury, State and Provincid Society in the Ottoman Empire: Mosul, 1540-1834, Cambridge University Press, 1997, s. 1-2. 3. Trih-i Nam, cilt: 6, stanbul 1283, Matbaa-i mire, s. 24; Halil Sahillio-lu, "Dervi Mehmed Paa: Kiilii ve ekonomi anlay (Naim'dan aynen)", Toplum ve Bilim, say: 2, Yaz 1977, s. 171-178. Dervi Mehmed Paa yalnz iyi bir pratisyen deil, ayn zamanda, Naim'nn dedikleri doruysa, Osmanl iktisat teorisini yapan aydnlardan birisiydi. Geni bilgi iin bkz., I. Metin Kunt, "Mteebbis bir Osmanl veziri: Dervi Mehmed Paa", Toplum ve Bilim, say: 2, Yaz 1977, s. 4764. 84 AMERKA NEDEN OSMANLI OLAMAZ? Frenklerin detleri kendlerinin mukaddema syledikleri szden nkl etmee (vazgemeye [dnmeye]) asla utanmazlar, hemen kendlerine menfi'i olacak maslahat ne ise ara tervice bakarlar... (Sultan II. Mahmud'un 1830 ylnda yaplan ticaret antlamasnda teknik yardmlar ngren maddenin Amerikan Senatosu tarafndan reddi zerine fkelenerek syledii sz.)1 ABD'nin Irak'taki sivil yneticisi Paul Bremmer, Osmanl abas altndan Trkiye'ye sopa gsterdi. Trk askerinin Irak'a gnderilmesinin sakncal olduunu, nk "Osmanl emperya-lizmi"nin Irak'ta 400 yl boyunca bir smrgeci devlet olarak bulunduunu syledi. Bir kere unu belirtmemiz gerekir ki, btn kendini darda tutma gayretlerine ramen Amerika; Fransz ve ingiliz emperyalizminin devam olarak tarih sahnesine kmtr. Amerika'nn Yeni Roma veya nc Roma olduu iddialarnn ne kadar gstermelik kald, 11 Eyll turnusoluyla pekala anlalm olmaldr. llber Ortayl bir konumasnda ngiliz-Fransz (ve Amerikan) tipi smrge imparatorluklaryla Roma-Bizans-Osmanl tipi klasik imparatorluklar arasndaki arpc fark yle izmiti: Bunlar imparatorluk deil, mill devlettir ve deniz an smrgeleri vardr; yani asla Roma gibi, Sasaniler gibi, Abbasi85 KIR ZNCRLERN OSMANL! ler gibi bir imparatorluk deillerdir. Bunlar, tebalarma eit insanlar diye bakmazlar. Bir anavatan halk vardr, bir de smrge halklar. [Bunlara] mparatorluk deniyor ama Sirke-ci'deki bitli otellere "Palace" denmesi gibi bir eydir bu. nk imparatorluklar, yedlerindeki memleketleri himaye ve hfz etmekle, korumakla mkellef kurululardr.2 Osmanl Devleti de bu koruyucu imparatorluk emsiyelerinin so-nuncusuydu, hatta Cevdet Paa'y dinleyecek olursak, insanln son snayd. Osmanl, zaten baka trl yapamaz ve olamazd. Bunu yapmakla zel bir ltuf gstermi deildi tebasma. inden geldii "formel Roma gelenei" ve "Islm ynetim ilkeleri", bir mill devletin

asla dnemeyecei, hadi dnd diyelim, icra etmeye g yetiremeye-cei "filantrop" muamelelere sevketmiti onu. Osmanl ynetimi, Osmanl olmamaya muktedir deildi! Garip ama gerek bu... ite bir rnek. Osmanl, gayri mslimlere nasl davranrd? 1829'da Ruslara kar ar bir yenilgi alm olan Osmanl Devleti, antlama masasndan, savata kaybettii topraklarn bir ksmn olsun geri alarak kalkmay baarmtr. Rus ordusu geri ekildike yaklm yklm, yamalanm kasabalarn hazin manzaras gn yzne kmtr. Ama Rus askerleri geri ekilirken sadece yamalad mal ve paray deil, Bulgar ve Rum reayadan bir ksmm da gtrmtr beraberinde. ilgintir, bu manzara karsnda bile bir panik havas grlmez Osmanl yneticilerinde. Hemen evler, baheler ve tarlalar tesbit edilerek bo kalmamas iin kiraya verilir. Gelirler bir sandkta toplanr. Kimsenin bu paraya el srmemesi iin tedbirler alnr, suistimal edenler iddetle cezalandrlr. 86 SON MT Kim iin toplanmaktadr bu para? (imdi olsa Maliye Bakan hemen el koyar ve onlarla maalar derdi.) Ama Osmanl ynetimi bu paraya kamu dahil kimsenin elini srmesine izin vermemitir. Paralar sandkta birikirken, bir yandan da giden reayann arkasndan haberler uurulur, dnerlerse kendilerine "Niye gittin?" diye sorulmayaca, hatta 5 yl boyunca btn vergilerden muaf tutulacaklar sylenir. Ayrca sandkta -artk ka ylsa- biriken kira (icar) paralarnn aynen kendilerine denecei, isterlerse tarlalarn srebilmeleri iin kz ve ekebilmek iin tohum yardm yaplaca da bulunulan va-adler arasndadr. Nitekim bu drst ve tutarl politika ksa zamanda sonularn verir ve yava yava geri dnler balar. Gidenler Rus ynetiminin cenderesi altnda iflahlar kesilmi bir halde dnerler geriye. Vaadle-rin byk bir devlete yakan ciddiyette yerine getirildiini grdke de geride kalanlara haber ulatrrlar, ite bu "akllara zarar" uygulama sayesinde 15 yl ierisinde gidenlerin nemli bir ksm geri dnm ve belgelerdeki deyile "memnnen ve mesrren yzlerini yere srerek" devlet ve padiah iin dualar etmilerdir.3 (imdi olsa "Bu hainleri asmayp da besleyecek miyiz?" demeyecek ka kii kar benzer bir durumda? Dnmeye deer bir husustur.) imdi Bremmer yle dedi diye bu zihniyete sahip devlet "smrgeci" ve "igalci" olacak ama Amerika, sadece demokrasi iin, halkn salk ve mutluluu iin Irak'a girmi olacak... yle mi? Bu Amerikallar 400 yl bir lkeyi idare etmenin ne olduunu bilmiyorlar herhalde. Bilmedikleri bir baka ey de, Irakl airet reisi Uceymi Paa gibilerin ngilizler karsnda geri ekilen Trk ordusuna, snr boyuna kadar refakat ettikleri ve maln mlkn ingilizlere brakp ondan sonraki hayatm Trkiye Cumhuriyeti snrlar ierisinde fakr u zaruret iinde devam ettirdikleri gereidir. Yani Osmanl Devleti, smrge ynetimlerinden farkl olarak, kendisini elindeki topran her karn "himaye ve hfz etmek"le ykml sayyordu. Zaten ekilirken petrol m yoksa "devlet zaman"n m beraberinde gtrdnden de anlayabiliriz bunu kolaylkla. 87 KIR ZNCRLERN OSMANLI! 1. Nurdan afak, Osmanl-Amerikan likileri, stanbul, 2003, Osmanl Aratrmalar Vakf, s. 41. 2. Hazrlayan: Mehmet Tosun, 21. Yzylda Abdlhamid'e Bak, istanbul 2003, s. 113. 3. Ufuk Glsoy, "1828-1829 Osmanl-Rus savanda Rumeli'de igale urayan yerlerin durumu", Sultan II. Mahmud ve Reformlar Semineri, istanbul, 1990, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlan, s. 21-35. III BR TARHMZ BLE YOK! Muhtelif milletlerden olan ve ahsma eserlerini ithaf eden bestekrlarn says, imdiye kadar iki bini bulmutur. Bu insanlar nasl mkafatlandrman? Bu bestekr beylerin, beni biraz rahat

brakmalar iin sefirlerimin daha uyank olmalar icap eder. Bana ithaf edilen beste, iir ve dier sanat eserlerinin basknna uram bulmuyorum... stelik ar bal musikilerini de katiyyen sevmiyorum. Sultan II. Abdlhamid, Siyasi Hatratm 88 Karlofa'da bir Trk olmak Devlet idaresi ordusuz, entrikac ulema ile malup ve cahil kumandanlarn ciz ve kendilerinden baka bir ey dnmeyen padiahlarn elinde istikametsiz bocalamaktadr. fet [nan]1 u Trk Tarih Kurumu'na ne demeli bilmem. Yahu, insan 34 senedir basp durduu bir kitab hi mi kontrol ettirmek ihtiyacn duymaz? Hatalardan geilmeyen ve eksik gedik tercmesiyle, bozuk Trkesiyle bu kitap yllar yl bilimsel bir eserin evirisi diye satld ve iin garibi, kimseden de ikyet sadas yk-selmedi. Hangi kitap m? Canm, Bernard Lewis'in u mehur Modern Trkiye'nin Douu adl kitabnn evirisinden bahsediyorum. Ktphanemde 1998'de yaplm 7. basks var. Her okuyuumda sinir olup duruyordum. Nihayet sahaflardan 1968'de baslm ngilizcesini buldum da bir para rahatladm. Haddizatnda ok kymetli olduundan deil; 1960'larm balarnda modernleme tarihimizin ilk derli toplu deerlendirmesi olduu iin zerinde duruyorum bu kitabn. zellikle ngilizce literatrde uzun sre byk bir boluu kapatan Modern Trkiye'nin Douu, gnmzde epeyce demode olmu, en nemlisi de perspektifi prs-mtr. Gelin grn ki, hl bir ok akademik yaynmzda Lewis neredeyse "Hccet'l-Modern slm" saylmaktadr. Allah akna u Karlofa hakknda sylediklerine bir bakn: 91 KIR ZNCRLERN OSMANLI! BR TARHMZ BLE YOK 26 Ocak 1699'da imzalanan Karlofa ban antlamas, bir devrin kapandn ve bir baka devrin aldn ilan eder. Bu, Osmanl Devleti'nin hezimete urad bir sava sonunda malup taraf olarak bar masasna oturduu ve uzun bir sredir idaresinde tuttuu ve Darlislam'm paras saylan geni topraklan kfirlere brakmak zorunda kald ilk antlamadr. Karlofa, 18. yzyln uursuz balangcn temsil ediyordu.2 Son cmlenin Trk Tarih Kurumu'nun bast Prof. Metin Kratl tercmesinden buharlam olmasn bir an iin grmezden gelirsek, Lewis'in bu 'edeb' pasajnda okuyucusunun bam uultulu bir girdaba sokmak iin didindiini farkederiz. Bu antlamayla bir devir "kapanm" ve yenisi "alm"tr! stelik, balayan da, "uursuz" (fateful) bir devirdir! Diplomasi bilmeyen Osmanl? Oral Sander'in Anka'nn Ykselii ve D3 adl ilgin almas, Osmanl diplomasi tarihi konusunda ok derinlikli olmasa da en azndan insafl bir kitaptr. Sander, hi deilse etin Altan gibilerinin "Osmanl diplomasi nedir bilmezdi, varsa yoksa savamasn bilirdi" yollu tekerlemelerine karn tok biridir. Hatta Osmanl idarecilerinin yalnz ykseli dneminde deil, kn en son merhalelerinde dahi "kararlarn kendilerinin verdiini" sylemesi, yani birer zne olduklarn beyan, baya bir bahadrlk saylr. Hele kitabnn sonunda Osmanl'nn Birinci Dnya Sava'nda emperyalizme teslim olmaktansa kllerinden yeniden domak zere intihar etmeyi semi "onurlu bir Anka kuu" olduu benzetmesi, harikulade gzelliktedir. Lakin Sander de Karlofa konusunda Lewis'in izinden giderek onun Osmanl'y modern dnyadan Ortaa'a postalama gayretlerine can u gnlden itirak eder. Lewis'e gre. Osmanl Devleti bir Ortaa devletiydi, btn gayretine ramen ekonomisi ve brokrasisi Or-taa'dan kamamt. Bu sebeple hzla modernleen bir devletler dnyasnda pek az yaama ans vard. Ksacas, kmesi kanlmazd, kt. Ruhuna Fatiha!

Lewis'in Osmanl'nn gerileyip kmesi zerinde bu derece srarla durmas, aslnda kafasndaki temel ama artk bayatlam bir ablonun eseriydi: Modern Bat, ilerlemecidir, gelimecidir, yenilikidir, dinamiktir. Buna karlk Osmanl (Dou), 16. yzyln ortalarndan itibaren duraanlamtr, yerinde saymaktadr, modern olana ilerleyeceine, tersine giderek Ortaa'a dnp kapanm, bylece kn hzlandrmtr. Karlofa antlamas da bu duraklama ve gerilemenin startn veren bir dnm noktasdr. Gnmzde ciddi tarihiler ilerleme-gerileme kavramlarm son derece ihtiyatla kullanmak gerektiini sylyorlar. yle uluorta 'u devlet ilerledi, bu devlet geriledi' gibilerinden ma spikerliini andran tarihilik anlay artk miadn doldurdu.4 amzn byk tarihisi Fernand Braudel bile Osmanl iin dillere peleseng edilen "gerileme" (inhitat) kavramn kullanmaktan srarla kanlmasn tavsiye etmektedir, zira ona gre bu szde bozulma kavram, "her eyi aklama kastyla, her eyi kartrmaktadr."5 Velhasl, artk tarihe onu yapan aktrlerin mantndan da bakmay renmeliyiz. Demokratik bir tarih pratiine erimek istiyorsak, ne kadar aykr olursa olsun sorularmz cesaretle sormal ve alternatiflerin tkenmeyeceini bilmeliyiz. Kkrtc sorum u benim: Eer gerileme dneminde her ey bo-zulduysa, Osmanl Devleti nasl oldu da bnyesinden Karlofa'da Rami Mehmed Paa ve ekibi gibi baarl bir diplomatik heyet karabildi ve bu 'acemi' heyet, ustalkl diplomatik manevralara girierek bu tarihinin en ar antlamasn imzalarken bile masadan ba dik kalkabildi? Karlofa'da ba dik bir Osmanl inizden belki de, "Nasl? Karlofa ve baar, yle mi? Bu kadar toprak kaybettiimiz bir antlamada hangi akla hizmetle baardan sz 92 93 KIR ZNCRLERN OSMANLI! edebilirsin?" diyorsunuzdur. Hayal grdm veya hamaset yaptm bile dnenler olabilir. Ben bardan dolu tarafndan bakmay yeliyorum sadece. Siz isterseniz -bir faydas olacaksa- bo tarafndan bakmaya devam edin. Ayrca Osmanl'nn belinin kinci Viyana seferinde urad bozgunla krldn dnmeye pek hevesli olan yazarlarmza, ierisine yuvarlandklar abesle itigal uurumunun kysnda yetimemiz ve olan biteni onlara doru drst anlatmamz gerekiyor. Zira Lewis'in tarihimizin hal ve gidiatn iine soktuu maarann sonu, maalesef Ortaa'm karanlna alyor. Bunun, tarihilii bir sava baltas olarak kullanmaktan bir fark olabilir mi? Dahas, tarihilikle bir alakas olabilir mi? Nitekim Braudel, Osmanl Devleti hakknda kullanlan "gerileme" kavramnn, aydnlattndan daha fazla eyi karanla boduunu sylyor, kullanlmasa daha iyi olacan tavsiye etmiyor muydu? Neyse, aada iyice amak zere imdilik Karlofa zerindeki rty hafife aralyorum: Doru, Karlofa'dan sonra Osmanllarn Avrupa ktasndaki hadiseleri zerindeki belirleyicilikleri azalmtr ama 1. Dnya Sava'na kadar bir ekilde etkileimler devam edecektir. Doru, Karlofa, Osmanl Devleti'nin o zamana kadar urad en byk toprak kayplarn grmek zere masaya oturduu bir antlamayd. Ama oturduu masa aslnda tek deildi. Osmanl heyeti, hasmlar olan Avusturya, Venedik, Polonya ve Rusya'ya kar 4 cephede birden savatktan sonra 4 ayr masaya oturmu ve grmeleri, o zamana kadar diplomatik bir tecrbesi olmayan Reislkttab Rami Mehmet Paa eliyle yrtmt. Daha da nemlisi, 1200 kiiyi bulan Osmanl heyetine, hi de zannettiimiz gibi yalvar yakar olup 'Bir an nce u ii bala-sak' havas hakim deildi. Tam aksine, devletin izzetini korumak ve igale uram topraklarndan mmkn olan en byk hisseyi geri almak inan ve gayretiyle hareket ediyorlard. Sonuta Kutsal ittifak heyetleri, diz ktrdn zannettii Osmanl tarafndan, tahmin ettiinden daha az toprak kopartabilmiti BR TARHMZ BLE YOK

(zellikle de Venedik ve Polonya heyeti). Osmanl heyetinin, topraklarn neredeyse ta ta, ky ky mzakere ettiini, bazen Temevar gibi ehirleri vermemek iin ne byk bir inan ve kararllkla mcadele ettiini renmek iin zahmet edip istanbul'un bir semtine ismini balayan "Rami" Mehmet Paa'nn elyazsyla kaleme ald "Karlofa Mklemesi"ni (veya Sulhnmesini) okumak gerekecektir. O Rami Mehmet Paa ki, daha birka yl nce kendisini eli klnda gizleyerek Avrupa'y cevelan eden Petro'nun maceralarndan bile haberdardr!6 (Hani "sarkl Osmanl" dnyaya kapanmt?) Gzlklerimizi deil, beynimizin ileyi eklini deitirmekten baka aremiz yok. Masaya oturmak dediin byle olur 13 Kasm 1698 Cumartesi sabah kuluk vaktinde o zamanki Os-manl-Avusturya snrnda bulunan Karlofa kasabas, allmn dnda bir hareketlilie ahit oluyordu. O gn Habsburg, Polonya, Venedik ve Rus heyetlerinin karsnda Badefterdar Rami Mehmed Efendi ve Divan- Hmayun ba tercman Iskerletzade Aleksandr Mavrokordato bakanlndaki Osmanl diplomatik heyeti grme masasna oturuyordu. Dman kavi, dava etin, meseleler yklyd. Srtlarnda tarihin kurun yk, karlarnda burnu havada Kutsal ttifak diplomatlar, nlerinde igal edilmi Osmanl topraklarnn hazin haritas, 1 yl nce uranlan Zenta hezimetinin ivil ivil kanayan yaralaryla koyun koyuna oturuyorlard masalara. kinci Viyana kuatmasna kadar yeniden dirileceinden korktuklar Osmanl Devleti'ni, nce Orta Avrupa'dan srp atmak iin ibirliine gitmi olan Kutsal ittifak gleri "Byk Trk" ile ayr ayr hesaplamay tercih etmiti. Velhasl, Osmanl heyeti, nasl ordusu 4 ayr cephede savamsa, masada da 4 ayr hasmla greecekti. iin ilgin taraf, Karlofa'ya gidecek diplomatlarmz, hele bylesi kapsaml bir mzakere sreci iin yeterli tecrbeden mahrumdu 94 95 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Geri 17. yzylda Avrupa'daki g dengesinin deimesi sonucunda Osmanl hariciyesi, diplomasi diline alyordu. Hatta daha 1606'da, Zitvatorok (Zitva Boaz) antlamasnda Osmanl heyeti Habsburg momarkmn taleplerini kabul etmi bulunuyordu.7 Buna ramen antlama sonunda dost dman grd ki, heyettekiler, Osmanl Dev-leti'nin karlarna ve erefine, kendi deyileriyle "rz ve namusuna" halel getirmeden bu karmak ve ar iin iinden syrlmay bilmi, ehil diplomatlar olduklarn ispatlamlardr. Kendimize kar dzenlediimiz Hal Seferi Hakknda bu kadar kolayca ahkm kestiimiz Karlofa Bar zerine Trkede hl bir tek kitap yazlm olmamas garip gelmiyor mu size de? Madem bu antlama Osmanl'nn sonunun balangcyd, en azndan dtmz yeri iyice tanmak iin gayret sarfetmemiz gerekmez miydi? "Karlofa'dan itibaren..." nutuklar ekmeye baylrz da, bugn Karlofa'ya gidebilmek iin ka tane lkeden vize almamz gerektiini bilmeyiz. Ve yerini dahi bilmekten aciz olduumuz o rak memleketleri, beenmediimiz "geri kafal adamlar"m yzyllar boyu nasl byk bir ustalk ve dirayetle ynettiklerini anlamaya alacamza, beceriksizlikle sulamaya kalkyoruz. tiraf edelim ki bu, tembelliimizi rtyor, kolaymza geliyor. 30 senedir avu ii kadar Kbrs meselesini zemeyen bir lkenin ocuklar olarak Orta Avrupa'y kar kar bilen Osmanl heyetinin Kutsal ittifak diplomatlarna hangi corafya ve diplomasi dersleri verdiklerini grmek iin bile olsa Karlofa'y lif lif zmemiz, sonra da apkamz nmze koyup kesif dnce bulutlarna dalmamz gerekiyor. Oysa Karlofa'daki Osmanl diplomasisi zerine Princeton ni-versitesi'nde hazrlanan ve ne yazk ki hl dilimize evrilmemi olan doktora tezi8, Osmanl heyetinin masalara hangi halet-i ruhiye iinde oturduunu ve mzakerelerin nasl cereyan ettiini btn safha-laryla anlatyor.

Baksanza, sevgili Dileri Bakanlmz bile internet sitesinde mzakere yeri olarak Karlofa'nm seiminin Avusturya mparato96 BR TARHMZ BLE YOK ru'nun tercihi olduunu yz kzarmadan yazabiliyor. nsaf yahu! Oysa srf bu yer meselesi iin bile kyametleri koparan taraf Osmanl heyeti deil miydi? Monerlerimiz kusura bakmasn, Karlofa, Osmanllarn tercihi, hatta dayatmasyd. stne stlk kendileriyle mzakerelere girecek heyetlerden "ehliyet, ruhsat" soran taraf da Osmanl tarafyd. (Biliniyorlarsa pirleri Rami Mehmed Paa'nm kitabn okusunlar. Ama kitap Trke olduu iin okuyamazlar! Korkarm Franszca veya ngilizce tercmesi kana kadar mevcut yalan yanl bilgilerle idare etmeleri gerekecek!)9 Artk tarihimize, yani kendimize kar giritiimiz lin kampanyasndan ya da Hal seferlerinden utanp bir an nce hakikati renmeye svanalm ltfen. Bu yaz, tek bir ey iin, tarihimizin hakikat fedailii iin yazld nk. Karlofa'n m var, derdin var! Kan ve sz akyor ktphane raflarndan okul sralarna, Dileri Bakanl'nm internet sitesine, koca koca ansiklopedi ciltlerinin sayfalarna. Bir sabah uyandnda her eyi krmz grmeye balayan gz tansiyonu hastalar gibiyiz. Tarih bizim iin hep kzl renkte. Savalar kazanrken de, kaybederken de. Oysa insan scakl ttmeli deil mi tarih kitaplarndan? Ilk bir st gibi taravetinden rayihalar dklmeli deil mi dimamza? Kalbimiz o tarihi yapan insanlarn kalbiyle ayn nabz vurularna yaka-lanmal deil mi kseye yakalanm saka kular gibi? Yazmamak geliyor insann iinden; duyarszlmz grdke susmak ve kaynaklar susturmak istei kaplyor iimi. 'Bu tarih bize ok', diyesim geliyor. 'Nahif omuzlarmz bu skleti tayamayaca iin susmu btn kitaplar', diyesim geliyor. Amaa... Ama o srada Rami Mehmed Paa'nm perde arkasndan sesini iitiyorum. Karlofa'da ancak ittifak kurarak bizi masaya oturtabilen Kutsal ttifak temsilcilerine kar u halis muhlis Osmanl cmleleri onun azndan salyor nmdeki sayfalara: 97 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Avn-i Hakk ile Devlet-i Aliyye'nin kudretini siz de biliyorsunuz. Kuvvetimizi her geen gn karada ve denizde artryoruz. ttifaknza aldanmayn. nk kendi kuvvetine gvenmek, inetle [bakasnn yardmyla] kuvvetlenmekten daha mhimdir.10 Bu hikmetli ve yrekli szlerin, gya yenik taraf olarak masaya oturan Osmanl heyetinin reisinin azndan ktna gelin de inann. Ya kitaplarmz yalan sylyor, ya da bu iktibas. Siz karar verin. "Kendi kuvvetine gvenmek..." Sahi, bu szlerin manasn unu-tah ne kadar oldu dersiniz? Kendimize gvenmek, her eyden nce de herhangi bir devlet ve milletin deil, Osmanl'nn varisi olduumuzu hatrlamak neden bu kadar zorlatrld dersiniz? Kbrs'taki vaziyetten ve WashingtonTelaviv patentli Byk Ortadou Proje-si'nin piyonlarndan biri olmaya can atmamzdan belli deil mi? Karlofa'dan Lefkoa'ya yol gider Okullarda Osmanllarn Karlofa'da bar masasna sklm pklm oturtulduklar ve ezildikleri belletilmi olan nesiller, tarih kitaplarmzn hangi masallarla dolu olduunu grsn diye biraz daha ayrntya gireceim aada. Avusturya, mzakerelerin Viyana'da yaplmasn istemi, ancak Osmanl heyeti tam snrda olduundan iki taraf iin de hr Ur ortam salayaca gerekesiyle Karlofa kasabas zerinde srar etmi ve teklifini kabul ettirmiti. ngilizlerin De Soto'su diyebileceimiz arabulucu Lord William Paget, nlerinin k olduunu, yalln ve romatizmalarn bahane ederek kapal bir mekn tercihine zorlamtr taraflar. Osmanl diplomatlar ise gerekirse prefabrik bir bar ky bile kurabileceklerini, bunun iin pek ok mahir ustay yanlarnda getirdiklerini syleyerek "ak havada", ntr bir ortamda, taraflarn mzakereleri herhangi bir etki ve bask altnda kalmadan

yrtmesi gerektii noktasnda bastrmlard. Bar masasna kaamak deil, bir iddiayla (ne de olsa 'ev sahibi'ydiler!) oturan taraf ol98 BR TARHMZ BLE YOK duklarm gstermek istercesine 1200 kiiden oluan Osmanl heyeti kendilerine en az 8 ay yetecek kadar zahireyi de beraberinde getirmiti. Sonuta Osmanllarn dedii oldu ve Karlofa'da adrlar kuruldu. Bar masasnda tam bir denkliin nasl tesis edilecei hususu, kafalar fena halde kartrm grnyor. aracaksnz belki ama kaynaklar, zmn Osmanl cephesinden geldiini belirtiyor. Osmanl heyetinin Batercman Aleksandr Mavrokordato, protokol sorununu diplomasi tarihinde ilk defa "yuvarlak masa"y icad ederek zmtr. Osmanllarn kurduu dev adra 4 ayr kap yaplm ve ortaya yuvarlak bir masa yerletirilmitir. Avusturya, Polonya, Venedik ve Rus heyetleri ayn anda kendi kaplarndan girip masalarna oturuyor ve karlarnda toprak kayplarn asgariye indirmeye and imi Osmanl mzakere heyetini dimdik hazr buluyorlard. Anlayacanz, Karlofa'da baskm taraf, Osmanl heyetidir. Hatta mzakereler srasnda mttefiklerin aralarnda kan anlamazlklar zme ii de Osmanl diplomatlarna dmtr. Aleyhlerindeki btn artlara ramen Karlofa'da Osmanl heyetinin elini rahatlatan 3 koz vardr: 1) Farkl kar ve beklentileri olan mttefikler ortak bir ilkede birleemiyor ve birinin iine gelen karar brnn aleyhine dnebiliyordu. Bu da Osmanl diplomatlarna, ellerini iine rahata daldracaklar geni bir atlak sunuyordu. 2) Avusturya heyetinin acelesi vard, nk Fransa ile savan eli kula-mdayd. 3) Rus heyeti, Kongre'nin daha ileri bir tarihe ertelenmesini istiyordu. Polonya ile diplomasi satranc Bir zamanlar Osmanl himayesinde bulunan Polonya heyetiyle yaplan ilk birka oturum hobele ve eski dostluklarn yad edilmesiyle gemitir. Kamanie Kalesi zerinde younlaan pazarlklar srasnda kale iki taraf arasnda gidip gelmiti. Osmanl tezine gre blgedeki dier kaleleri Kral'n btn uramalarna ramen alamamac: 99 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Polonya'nn bu topraklara hakim olamadn gsteriyordu. yleyse kale Osmanl tarafnda kalmalyd. Mzakereler kilitlenmiti. Polonya heyeti ani bir manevra ile toprak meselesini bir yana brakarak Krm Hanlarna vermekte olduu haracn kaldrlmasn istedi. Bu teklif, Kamanie'nin olmasa da, Eflak ve Bodan'n Osmanllara kalacann ilk iaretiydi. Saatler sren pazarlklardan sonra taktik deitirme sras Osmanl heyetine gelmiti. Hem igali altnda bulunan Eflak ve Bodan', hem de Kama-nie kalesinin civarndaki topraklan boaltmasn istendi Polonya'dan. Hamle stnl Osmanl tarafna gemiti. Polonya heyeti bir kere baz topraklardan taviz verebileceini azndan karmt. Ancak Kamanie zerindeki srarlar devam ediyordu. Bunun zerine Osmanl heyeti, Avusturya ile daha nce varm olduu mutabakat gerei bunu istediini, Polonya'nn bir derdi varsa bunu Avusturya ile halletmesi gerektii tezini ne srerek Avusturya ile Polonya'y kar karya getirmeyi baard. Sonunda Kamanie kalesi Polonya'da kalm, buna karlk Polonya, Eflak ve Bodan' boaltmay kabul etmiti. Karlofa'daki Osmanl delegasyonu, asker yenilgilere ve mttefiklerin "Sava yeniden balatrz ha!" tehditlerine boyun ememi ve masalara herhangi bir zaman zaman teslimiyeti tavra dmeden, vakarla oturmu, birbirine den mttefik heyetlerinin aklarndan ustaca faydalanmasn bilmiti. Kaybedilen topraklarn byklne ramen masada asla klmemi, Sadrazam ve Padiah'm sonuna kadar arkalarnda olduu gveniyle hareket etmi ve gnmzde Kbrs'ta olduu gibi kendi canibinden ykselen "Bir an nce bu ii halledin, yoksa..." tehdidi ve basks altnda kalmadan toprak kayplarn asgariye indirerek dnmt stanbul'a.

Osmanl tarihi bundan sonra Macaristan ve Podolya olmadan yoluna devam edecekti. Ama devletin "rz ve namusu" korunmu, 1718 Pasarofa ve 1739 Belgrad antlamalarnda rvan almak iin byk bir tecrbe birikimiyle ve yz kzarmadan kalklmt masadan. Bir bar antlamas, masada devam eden savatr nk... BR TARHMZ BLE YOK Rami Mehmed Paa kimdir? 1654'de Eyp semtinde doar. Gnnjbirinde Zeyrek'de Cafer Efendi adnda bir saraylyla karlar ve onun tavassutuyla Divan- Hmayun kalemine ktip yama olarak girer. air Nabi'nin sohbet halkasna dahil olumveionun vastasyla Padiah'm yaknlarndan Musahip Mjtaja Paa'nm ahs hizmetine geer. Paa'nn i686'dakui8rnne kadar gerek '; r:::i':::SI=:! . ': Carakl||le'de hizmetinde buji uzu|yllar, kendisine yal-mmaJJa kalmam; ayn zaiir zlfkhni ve slpuluu-ardrllfnu Hac yolculuunyoru.-) ^ nndep sonra Diyan- Hma-ifendiffkendisini1 Karlofa'ya esine^tanr. Burada btn n devletin girdisini ktsm|j Reislkttabla atanr. 4 yi|f , i7O2!de Sadrazamla kadaflf :a|lTji olduu anlalan RaIstanbul'da, gerekse Mora lunur. Nabi ile birlikte gec niz dnyay tanma fi manda Trke ifade k nu da kazandrmtr, da Nabi'nin yolda o:. Musahip Mustafa Paa yun'a dnen Rami W uuracak Reislktta. yazmalar elinden g .;tanr. 694'deiP,oya> sonra onu Karlbfa , "ykselir. Mteebi: mi Mehmed Paa .. ...v.iUdr^ir'lsrda, uzun zamandr Unutulmu olan i :; dokumctk;|kpllarm ihya etmeye, Fransa'dan uha almn engellemeyelyerli retimin kalitesini artrmaya ve atalet kesbetmi olari tersaneyi ayaa kaK : drmay dnk tedbirler :aldir! biliyoruz. (smail Hak||| Uzunarl,/Qsnranlt Tarihi,c.M, %, 20.) i#; 100 101 I: KIR ZNCRLERN OSMANLI! BR TARHMZ BLE YOK Ekmeksiz balk yenir mi? Rami Mehmed Paa'nn mehur hazrcevapl Karlofa'da hasmlarmza kk sktrmtr. Avusturyallar Temevar' Osmanllardan kopartamayacaklarm anlaynca son are olarak eyaletten geen nehirlerin kendilerinde kalmas gerektii artn ileri srerler. Bu artn, Temevar' eninde sonunda dmana teslim etmek anlamna geleceini gren Rami Mehmed Paa, uykusuz geen bir gecenin ardndan oturduu masada Avusturya heyetini keskin bir mantk amazna sokmay baarr. Mzakere yle geliir: - Yani siz diyorsunuz ki Temevarlilar su imesin, yle mi? - Yok, byle bir ey demedik, insanlar ve hayvanlar sudan men etmiyoruz. - Peki balk tutup yemesinler mi? - Hayr, balk da avlayabilirler. : - Pekala, Hi ekmeksiz balk yenir mi? Bu insanlar su olmazsa nasl buday yetitirecekive nasl deirmenlerini dndrecekler? :: .*'. : Sonu?;Terneyar OsmanlHjarda kalr. ^$ *v 4. Avrupa tarihinde gerileme {decline) kavramnn teorik bir eletirisi iin bkz. J. K. J. Thomson, Decline in History: The European Experience, Polity Press, 1998. 5. Fernand Braudel, Maddi Uygarlk: Ekonomi ve Kapitalizm (XV-XVIII. Yzyllar), cilt: 3, Dnyann Zamanlan, eviren: Mehmet Ali Klbay, Ankara 1993, Gece Yaynlar, s. 415.

6. Zikreden: Rifa'at Ali Abou-El-Haj, "Karlofa'da Osmanl diplomasisi-I", eviren: Yasemin Saner Gnen, Tarih ve Toplum, Say: 191, Kasm 1999, s. 43, dipnot 3. Rami Mehmed Paa, gnlnde, spanyol veraset savann ilk evresi olan Franszlarn Hollanda zerine yrdkleri seferin btn ayrntlarndan da bahsetmektedir. 7. Thomas Naff, "The Ottoman Empire and the European States System", Editrler: Hedley Bull ve Adam Wafson, The Expansion oj International Society, Clarendon Press, Oxford, 1984, s. 148. 8. Rifa'at Ali Abou-El-Haj'm "The Reislkttab and Ottoman Diplomacy at Karlowitz" adyla Princeton niversitesi'nde hazrlam olduu doktora tezi (1963) hl bu konudaki en iyi ve muhtemelen tek bilimsel aratrma olma zelliini korumaktadr. 9. Monerler piyasada bolca bulunan ismail Hakk Uzunarl'nm Osmanl Tarihi'ne bile bakmak zahmetinde bulunsalar, Karlofa'nm Osmanl hkmetinin sraryla mzakere yeri olarak seildiini greceklerdi. Bkz. Gilt: 111, I. Ksm, Ankara 1995, TTK Yaynlar, s. 589. 10. Ali Canib Yntem, "Rami Mehmed Paa'nn Sulhnmesi", IV Trk Tarihi Kongresi, Ankara 1952, TTK Yaynlar, s. 351. 1. fet, "Trk-Osmanl tarihinin karakteristik noktalarna bir bak", Belleten, cilt II, say 5/6, II. Knun-Nisan 1938, s. 129. 2. Bernard Lewis, The Emergence of Modern Turkey, 2. bask, Oxford Univer-sity Press, 1968, s. 36. (Kald ki, 26 Ocak'ta sadece Avusturya ve Polonya ile antlama imzalanm, Venedik ile ayrca, zel bir antlama yaplm, Ruslarla ise bir yl sonra, istanbul'da ayr bir antlama yaplmtr. Yani Lewis'in Karlofa'nm nihai imza tarihi olarak verdii 26 Ocak 1699, eksik bir tarihtir.) Bkz. AbouEl-Hajj'm 7 nolu dipnotta belirtilen baslmam doktora tezi, s. 123-124. 3. Oral Sander, Anka'nn ykselii ve D: Osmanl Diplomasi Tarihi zerine Bir Deneme, 2. bask, Ankara 2000, mge Kitabevi. 102 103 Bir ngiliz generalini esir aldk! P Trkler, dnecek zaman brakldnda heybetlileirler. Sir Mark Sykes1 Sava, teknolojinin gdmne girerse... O l saysnn artmasndan endie ediliyormu. Tabii "operasyon" srasnda bir gnde bin Irakly ldrdklerini gururla anlatan Amerikal komutann szlerinden de anlalaca gibi, endie ettikleri, kendi lleri. lde esir den olu iin, "Olum imdi yordur" diye gzya dken Amerikal annenin dramn anlyoruz ama kafas bir yumurta gibi ikiye ayrlm ocuun annesinin gzyalar tarihin hangi mlevves yzne akyor acaba? diye de sormadan edemiyoruz. Trkiye'de nc Dalga adl kitabyla gndeme gelen Alvin Toffler, Heidi Toffler ile birlikte yazdklar Sava ve Anti-Sava2 adl kitapta vaktiyle Vietnam'da savam bir Amerikal komutanla aralarnda geen grmeleri nakleder. Don Morelli, Amerikan ordusunun en byk probleminin teknoloji saplants olduunu syler bu konumada. Artk, der, strateji teknolojiyi ynetmiyor Amerikan ordusunda, teknoloji stratejiyi gdmlyor. Amerika, hl teknolojiye baml bir askeri yaplanma iinde. 'Strateji yolda dzlr' mantyla hareket ettikleri, "Iraqi operation" srasnda ortaya kt zaten. Strateji, insan demek; akl, kalp ve duygu sahibi insann dncesi demek bir yerde. Teknoloji, bu savata, btn bunlar bir kara 105 KIR ZNCRLERN OSMANLI! delik gibi emiyor ve ortaya, arlkl olarak sivillerin ldrldkleri bir "ktal" kyor, insansz silahlarn, insanln grecei en insanlk d savalara gebe olduu ak deil mi? Bir de bizim cepheye bakalm m?

Savan sesleri ve kum frtnas, Badat semalarnda petrol duman-laryla kararak Turner'm tablolarna misilleme yapar da, medyamz tarihe geecek tablolar yapma frsatn karr m? Operasyon srasnda beyaz bayraklaryla teslim olurken vurulan iki Irakl asker resminin altna utanp sklmadan, "Teslim olmaya frsat bulamadlar" diye yazmaktan tutun da "mehur" popler tarihimiz Murat Bardak'nn, "Zaten Araplarn dedeleri de ingilizleri iekle karlamlard" tarz bir yorumla hem tarihi, hem de bugn alabildiine arptmasna varncaya kadar yzlerce utan levhas kol gezdi medyamzda. Aslnda 1914'n artlarn dnrseniz ingilizlere byle bir "ho geldin" fasl, hi de inandrc deil. Baz ibirlikiler olmutur; kukusuz her yerde olabilir. Kurtulu Sava'nda olmad m sanki? Araplara "giydirmek" iin rpnanlar bu tr kurgular bize bir "olgu" imi gibi sunabiliyorlar. Demek ki, gazetecilii ve bu szde tarihilii senaryoculuktan ayran snr giderek belirsizleiyor. Oysa 1914' yaayanlar byle demiyorlar. Fav yarmadasn savunanlardan Uceymi Paa'nn bedevilerine kadar Irak halknn ngiliz emperyalizmine direnileri ne tez unutuldu? Uceymi Paa'nn Arap destei! Uceymi Paa, airet kuvvetleriyle ingilizlere kk sktrm bir l kahraman. Kasm 1914'de, Fav yarmadasnn dnn ardndan Adil Bey komutasndaki gney birliimizi, kuzeye doru ekilmesi srasnda, Amerikan ve ngiliz tanklarnn bile tkezledii ku umaz kervan gemez yollardan geirerek kurtaran Uceymi Paa, yolda Trk askerlerine tecavz etmeye kalkan bedevileri sert bir ekilde ceBIR TARHMZ BLE YOK zalandrmasyla da nlenmiti. Basra nlerinde yaplan uaybe muharebesinde, dman svarileri tarafndan kuatlma tehlikesi altndaki birliklerimize uzanan yardm eli de yine Uceymi Paa'nmkiydi. Bir grg ahidine kulak verelim: Uceymi Paa o gn de birka yz atlnn banda olduu halde yldrm sratiyle dman atei altnda sa cenahtan sol cenaha komu gelmiti. Onun emsali nadir grlen bu cret-krne hcumu, ktalarmzn bir ksmm ve sa cenah kararghn muhakkak bir tehlikeden kurtarmt. Osmanl ordusuyla birlikte Basra kaplarndan Urfa'ya kadar ngilizlerle vurua vurua ekilen bu l eyhi, Milli Mcadele gnlerinde gney snrlarmzda nemli hizmetlerde bulunmu, Cumhuriyet kurulduktan sonra ise Urfa'ya yerleerek tarmla megul olmu ve ngilizlere terkettii atalarnn topraklarna dnmeyi asla dnmemitir. ngiliz emperyalizminin dipii altnda yaamaktansa Urfa'daki tarlasndan sevgili vatanna hasret ve melal dolu baklar yneltmeyi tercih etmitir. Ya Ktu'l-Ammare unutulur mu? zerinde gne batmayan imparatorluun Irak ordusu komutan General Townshend, Selman- Pak'da Osmanl kuvvetleri nnde 4500 l verdikten sonra bozgun halinde Ktu'l-Ammare'ye ekilir. Burada Halil Paa komutasndaki Trk kuvvetleri tarafndan kuatlr ngiliz ordusu. Kuatma adm adm daraltlrken Tovrashend'e yardm edecek byk bir ngiliz birliinin Hindistan'dan yola kt haberi gelir. Tarih yazmann tam zamandr. Enver Paa'nn amcas olan Halil Paa, 5 ay sreyle koca ngiliz ordusunu alktan erittikten sonra teslim olmas iin haber gnderir General'e. Kendisiyle ahsen grmek isteyen General Tovvnshend, casus Lawrence'in de katld bu grmede, titreyen sesi ve krlan gururuyla Halil Paa'ya cazip bir teklif sunar: "Yeter ki ordumu esir etmeyin ve askerlerimle birlikte Hindis106 107 KIR ZNCRLERN OSMANLI! tan'a gitmeme izin verin. Ben de silahlarm size teslim edeyim; istediiniz bir banka araclyla tam 1 milyon sterlin demeye hazrm!" Halil Paa, kendi deyiiyle, glp gemitir bu "ucuz" teklife: "Bizim topa tfee ihtiyacmz yok Generalim. Teklif ettiiniz paray ise derhal reddedeceimi tahmin etmeliydiniz!" General, sterlinlerin az geldiini zannederek teklifini 2 milyon sterline kartr. Cevap, ayndr: Hayr.

aresiz kalan General Tovrashend, elindeki btn silahlar bir gece iinde tahrip ettirir, hatta atlarn koumlarn ve eer takmlarn kestirip kullanlamaz hale getirir ve son anlarda da tfeklerin mekanizmalarn nehre attrr. Ertesi gn ordusuyla birlikte Trk kuvvetlerine teslim olur.3 Kendisiyle birlikte tam 5 general, artk Trklerin esiri deil, misafiridir! (Towshend'in verdii rakamlara gre Trklere esir denler unlard: 5 general, 2592 er, 204 Hind subay, 6988 Hindu ve sair erat, 3248 yardmc personel. Bunlarn iinde 1306 hasta ve yaral da mevcuttu.)4 Ayn olay bir de David Fromkin'in kaleminden dinleyelim: Bir nceki yaz mevsiminin korkun scanda kapt hastalktan bir trl kurtulamayan Tovrashend, ruhsal dengesini kaybetmiti. Kuatmann bir aamasnda Trklerin bir milyon sterlinlik bir kefalet karlnda kendisini ve adamlarm serbest brakacaklarna karar vermiti. 2728 Nisan gn, onunla birlikte mzakerelere giden Herbert ve Lawrence Londra'dan daha da fazlasn teklif etme yetkisini almlard. Bundan utan duymalarna karn, Trklere iki milyon sterlin teklif ettiler. ngiltere'nin askerlerinin zgrln, parayla alacak kadar klmesinden zevk ald belli olan Enver Paa'nn emriyle teklif, Trk komutam tarafndan reddedildi. Bunun zerine Kut savunmaclar silahlarn imha edip kaytsz artsz teslim oldular. Townshend saygl bir davranla karland ve konfor, hatta lks iinde yaamak zere istanbul'a gnderildi.5 108 BR TARHMZ BLE YOK Badat, yalnz evliyalar ve halifeleriyle deil, Uceymi Paa ve Halil Paa gibi gizli kahramanlaryla da nice ruh yceliinin izlerini saklamaktadr barnda. Bu yzdendir ki, Moollar gelir geer ama Badat hep bizimdir! 1. David Fromkin, Bara Son Veren Ban: Modern Ortadou Nasl Yaratld? (1914-1922), eviren: Mehmet Harmanc, istanbul, 1994, Sabah Kitaplar, s. 148 2. Alvin and Heidi Toffler, War and Anti-War: Making Sense oj Today's Global Chaos, Warner Books, 1995. 3. Peter Hopkirk, stanbul'un Dousunda Bitmeyen Oyun, eviren: Mehmet Harmanc, istanbul 1995, YeniYzyl Tarih Dizisi, s. 271. 4. "General Townshend'in hatralar", eviren: Osman nde, Hayat Tarih Mecmuas, say: 3, Nisan 1967, s. 55. 5. Fromkin, age, s. 194-195. Townshend'in yanndan ayrmad kpei bile sonradan Bykada'daki ikametghna gnderilmitir. 109 it Osmanl kalesi" Rt! Osmanl Devleti'nin durumunu anlayabilmek iin Osmanl'nn son 20 ylnn balangc olan 1900 tarihli bir dnya haritasna bakmak ibret verici olacaktr. Avrupallarn veya onlarn torunlarnn ynetmedii lke says bir elin parmaklarnn saysn zor bulurdu: Japonya, Tayland, Liberya, Avrupallarn ulaamadklar veya ulamak istemedikleri Asya'nn i blgeleri ve Osmanl mparatorluu. Dierlerinden farkl olarak Osmanl mparatorluu yle arzu edilen topraklara sahipti ki, 1900'de bamsz kalmas mucize gibi bir eydi. O, hayat ticaret yollar zerinde bulunuyordu, en nemli Hristiyan din trbelerinin bulunduu bir yerdi ve herhangi bir emperyal efendinin pazarlar iin zira mahsul ve dier hammaddelerin reticisi olarak ciddi bir potansiyeli haizdi. Soru,

Osmanllarn ekonomik ve asker olarak neden geri olduklar deildi. Soru, Osmanllarn nasl bu kadar uzun sre ayakta kalabildikleriydi. Justin McCarthy1 2002 Dnya Kupas malar srasnda kan gazetelerin haberlerine baklrsa, Fransz basn Trk Milli Takm'mn kalecisi Rt'y "Osmanl kalesi"ne benzetmi. Geit vermeyen, direnli ama te yandan da estetik durulu bir kale bu. ilgintir, teden beri Trk sporcularna Avrupa'da bu Osmanl imaj bir etiket gibi yapm durumdadr. Sanki 1923'den beri pek 111 KIR ZNCRLERN OSMANL! bir ey deimemiesine, Avrupa'da herhangi bir ekilde varlk gsteren "Trk", nedense akla hemen "Osmanl"y getiriyor. Aklma geldi birden: Sahi bir "Osmanl Milli Takm" nasl olurdu dersiniz? Mesela kalecisi Srbistan'dan; bekleri Arnavutluk'tan, Suriye'den, Cezayir'den, Macaristan'dan; orta saha Yunanistan'dan, Grcistan'dan, Ukrayna'dan, ileri l ise stanbul'dan, Anadolu'dan, Romanya'dan olurdu ve bu takm Osmanl mant iin gerekten de "mill", yani yerli bir kimlik manzaras arz ederdi. nk Osmanl insan manzaras uzun yzyllar boyunca buydu. Hatta daha da fazlasyd: Kendi iinde gayri mslim nfusu (aznlk deil!) nemli bir paya sahipti. Tpk bir zamanlar Rum "aznlk"tan Lefter'in Trk Milli Takm'nda oynamas, hatta kaptanlk yapmas gibi, Osmanl Milli Takm'nda da ayn zamanda btn bu futbolcular "Trkiye" adna mcadele edeceklerdi. Tpk kmeden nce Sovyetler Birlii Mill Takm'nda olduu gibi. Szn gelii Sovyetler Birlii Milli Takm denilirdi ona; aslnda herkes bilirdi ki, "mill" bir takm yoktu Sovyetler'in. Az nce bahsettiim gibi Sovyetler Birlii snrlar dahilinde var olan kulplerden, yani Grcistan'dan, Ukrayna'dan, Rusya'dan, Trk ve Baltk cumhuriyetlerinden vs. seilen futbolculardan meydana gelen bir tr "karma" idi Sovyetler Birlii Milli Takm. Zaten Sovyetler Birlii'nin "son imparatorluk" diye adlandrlmas da bu yzden. Milletler ve milliyetilikler anda millet-st, enternasyonal bir organizasyon teebbsyd Sovyetler Birlii. Brakn milletleri, mikro-milletlerin bile ptrak gibi bittii bir ada Sovyetler Birlii gibi bir teebbsn daha fazla ayakta kalmas zaten mmkn deildi. Osmanl nfus profili nasld? Ayn ekilde "Osmanl" dediimiz siyas ve sosyal organizasyon da, o mthi milliyetilik ama ve emperyalizmin yerkrenin yzde . 112 BR TARHMZ BLE YOK 85'ini ele geirdii Byk Dnm'e inatla direnen bir kale, Selim Dering'in deyiiyle, Avrupa'nn brne batan bir diken olarak varln 20. yzyln ilk eyreine kadar srdrebilmitir. Bir siyas rejim olarak tarih sahnesine veda etmi olsa da, Trkiye Cumhuriyeti snrlar ierisine bir imparatorluk "bakiyyesi", yani kalnts brakmtr. Bu kalnty, sadece muhteem tarih eserler ile onlar yapanlarn tarihinden ibaret grmek yanltc olur. Bu miras ayn zamanda bir insan ve zihniyet mirasyd da. nsan miras, nk gerek mbadeleler (Trkiye snrlar iindeki Rum nfus ile Yunanistan snrlar iinde kalan Trk-Mslman nfusun dei-tokuu), gerekse 1877-78 Rus Sava'ndan beri devam eden Kafkasya'dan byk g hareketleri sonucunda Anadolu'nun yzyllar ncesine uzanan nfus yaps kkl bir deiim geirmitir. Rum ve Ermeni nfusun arlkta bulunduu yrelere Balkanlardan, Kafkaslardan vs. gen Mslman kitleler iskn edilmi ve 1920lerin sonlarnda "Anadolu'nun slamlamas" byk lde tamamlanm ti.

Bunlar byk bir vukufla ortaya koyan Kemal Karpat, TC'nin nfus profilinin, Osmanl mparatorluu'nunkinden ok daha "Isla-m" olduunu sylemektedir.2 Ve bu profil ierisinde gz alc bir renklilik gze arpmaktadr. Trk, erkez, Arap, Krt, Ermeni, Rum, Yahudi, Bonak, Slav, Grc, Arnavut vs. milletlerinden oluan yamal bir imparatorluk bakiyyesinden homojen bir millet, bir "Trk milleti" karma giriimidir 1920'lerin sonunda balanan kltr devrimi. Ancak Avrupa Birlii kaplarnda zlmeye yz tutacaktr bu giriim." Atatrk'n dil ve tarih zerinde bu kadar srarla durmas, bu yamal yapy tek bir kltrel koda dntrme abasnn uzantsdr. Yalnz en byk talihsizlik, nfusun bu eitli unsurlardan meydana gelmi olmas deil, fakirlik ve eitim imknlarnn son derece kstl olmasdr. nk nfusun hl yzde 80'i kylerde yaamaktadr. Yani mesela harf devrimi, ancak nfusun yzde 10'u ile 15'ini ilgilendiren bir aba olmaya mahkmdu o yllarda. 113 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Yine byk talihsizliklerimizden birisi, uzun yllar boyunca "Kyl, milletin efendisidir" denilerek kylln yceltilmesi ve hatta topluma rnek olarak sunulmas olmutur. Bylece homojen bir kltr oluturma abalar, daha en bandan sakatlanacaktr nk okuma-yazma bilen, hadi bildi diyelim, bu bilgisini kullanmayan bir toplumu en byk dntrc g olaca inancyla yaplan kltr devrimi, sonuta bu yamal eski yapnn devam etmesine ve imparatorluktan devralman sorunlarn srekli ertelenmesine yol aacaktr. Ta ki AB srecinin dayatmalarna kadar. Evet, Osmanl kalesi. Direnilerin ve kahramanlklarn dnyas. Plevne, Kanije, Silistre. Tarihin bu parlak sayfalarn biz unutsak da, Avrupa unutmuyor demek ki. Tpk Fransz gazetelerinde Rt'ye biilen "Osmanl kalesi" rolnde olduu gibi... 1. Justin McCarthy, The Ottoman Peoples and the End ojEmpire, Arnold, 2001, s. 6. 2. Kemal H. Karpat, Osmanl Modernlemesi: Toplum, Kurumsal Deiim ve Nfus, evirenler: Akile Zorlu Durukan - Kaan Durukan, Ankara, 2002, imge Kitabevi, s. 121-142. BEKTA'TA BOMBA PATLADI: 26 L, 58 YARAL! .. .Mthi bir infilak duyulmu, insanlar, hayvanlar para para ge frlam, ortal bir duman sarm, yaverler kam, devlet erkn camie snm, yerinde duran padiah... Avlonyal Ferid Paa'dan naklen 2003 yl Ramazan'm cehenneme eviren bombalara eskiden beri aina bir ehirdir stanbul. Bu bombalardan birisi, bundan 99 yl nce Beikta'ta, Barbaros Bulvar zerindeki Yldz veya o zamanki adyla Hamidiye Camii'nin avlusunda patlamt. Sultan II. Abdlhamid bu suikastten klpay kurtulmu ama -istanbul'da Kasm 2003'deki iki bombalama olayyla artc bir benzerlik!- 120 kilo arlndaki bomba 3' asker olmak zere 26 kiinin lmne, 58 kiinin de yaralanmasna yol amt. Gnlerden 21 Temmuz 1905'dir. II. Abdlhamid'in Cuma selam-lmdayz. Cuma namaz bitmi, zellikle ecnebi merakllar tarafndan byk bir heyecanla beklenen an gelmitir. Sultan Abdlhamid caminin k kapsna doru ilerlerken baz vekil ve vezirleriyle konumu, onlara iltifatlarda bulunmutur. Tam kapdan kacakken bu defa da sevgili eyhlislam Cemaleddin Efendi'yle ayakst bir meseleyi konuaca tutmutur. Darda kendisini hangi korkun srprizin beklediinin tabii ki farknda deildir o srada. 114 115 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Ermeni sosyalistinin huzura att bomba Bizzat suikastlar Yldz Camii'nin avlusunda Padiah'm dar kmasn beklemektedirler. Gecikme, onlar da iyice meraklandrmtr. nk Cuma selamlklarna defalarca gelip gitmiler ve Padiah'm arabasna 1 dakika 42 saniyede ulatna varncaya kadar her eyi inceden inceye

hesaplamlardr. Ne var ki, Sultan Abdlhamid'in tam kapdan karken Cemaleddin Efendi'yle yapt o ayakst sohbet, btn planlarn alt st edecektir.1 29 yandaki Belikal sosyalist Charles Edvvard Jorris, Fransa'da-ki eylemleri srasnda Ermeni tedhiileriyle tanm ve onlarn daveti zerine stanbul'a gelerek Beyolu'nda Moravic Apartman'na yerlemitir. O ve dier Ermeni suikastlar, nce Beykoz'da Abra-ham Paa korusunda, sonra Polonezky'de eitli defalar bomba denemelerinde bulunmular, ardndan da Yldz'da Padiah'm geecei yol zerinde bir ev kiralayarak planlarna nihai eklini vermilerdir. Bunun zerine Viyana'da zel bir araba imal ettirmi ve arabacnn oturma yerinin altna patlaycy yerletirebilecekleri gizli bir blme yap trmlardr.2 Bu arabay Yldz Camii'nin avlusuna kadar sokmay baaran (zel izinle girilen bu ksma koskoca arabann nasl girdii daha sonra kafalar epey kartracaktr) suikastlar, saatli bombay padiah kapda grnr grnmez harekete geirmiler ama o "bir anlk ge-cikme"yi hesaplayamamlardr. Ve stanbul'u sarsan patlama Ardndan, Boaz'n kar yakasn Fatih'e kadar ve Maka, Nianta gibi semtleri yerinden oynatan mthi bir infilak sesi ile sarslr stanbul. "Dijital kamera" yerine olay yerinin kanl manzarasn Necip Fazl'm dumanl kalemi yanstsn bize isterseniz: Gndz geceye eviren bir duman, baruttan yaylan lm kokusu ve hemen arkasndan bir harp sahnesi manzaras... Paralanm bir sr insan, at ve araba... Camide ne cam, ne 116 BR TARHMZ BLE YOK pancur... Parmaklklar stnde kopuk insan ve at uzuvlar, yerlerde sahiplerini kaybetmi sorgulu kalpaklar, baltayla doranm gibi parampara cesetler... Ve... Ve feci bir panik... Bouma halinde bir kama... Ana-Baba gn...3 Ya bu korkun manzara karsnda ad "korkak"a kartlan Sultan Abdlhamid nasl davranmtr dersiniz? Tam bir Osmanoluna yarar ekilde. Olay soukkanlln asla yitirmeden sknetle izlemi, telaa ve panie kaplm olan yetkilileri ise "Korkmayn!" diye yattrp gerekli emirleri verdikten sonra sert ve vakur admlarla saltanat arabasna ynelmi ve patlamadan rkm olan atlarn dizginini ele alarak drtnala Yldz Saray'nm yolunu tutmutur. Onun bu metanetine yerli ve yabanc seyirciler, bu arada Amerikal Bahriye Generali Bucknam (Bagnam) Paa da hayran kalm ve misafirler arasndan "Yaa Sultan!" sesleri ykselmitir. Suikasti ok planl olarak hazrlayan Ermeni tedhiilerinin hesab uydu: Suikast baarl olsayd, arkasndan Beyolu'nda patlamalar birbirini takip edecek, kargaalk kartlacak, bunu d glerin mdahalesi izleyecek ve Dou'da bamsz bir Ermeni devleti kurulmasnn ilk admlar bylece atlm olacakt. Ama o birka dakikalk gecikme byk planlarn suya drm oldu. Kaabilenler o kargaalkta Sirkeci Gar'ndan trenle Avrupa'ya giderek paay kurtarmlar ama Jorris ve hempalar derhal yakalanmtr (kars Anna da kamay baaranlardandr). Bir soruturma komisyonu kurulmu (bu arada, Necip Fazl'm babas Cinayet Mahkemesi Reisi Hilmi Bey de komisyonun yelerindendir), Abdlhamid, mahkemenin tarafszlnda phe uyandrmamak iin sorgu yargl ve azalklarmda Rum, Ermeni ve Musevi hkimler bulundurulmasn irade etmi ve yarglama sonunda ilerinde Jorris'in de bulunduu 11 kii idama, 46 kii de eitli cezalara arptrlmlard. Ya sonra? Sonras daha ilgin aslnda. Sultan Abdlhamid'in insan israf etmeyi sevmeyen birisi olduunu bu olaydan da anlyoruz. Dierleri gibi, suikastn ele bass olan sosyalist Jorris de affedilmi, af ne kelime, cebine 500 altn harcrah konularak bu defa Sultan Abdl117 KIR ZNCRLERN OSMANLI! hamid'in sdk bendelerinden birisi olarak Avrupa'ya ibana gnderilmitir! Bir suikasti, belki de dnya tarihinde ilk defa, suikast dzenledii kii tarafndan ie alnmakta ve dllendirilmektedir! Soukkanl Sultan Abdlhamid'in insan kaynaklan meselesine bakna dair minik bir rnek bu sadece...

Tevfik Fikret'in alnndaki kara leke Drstlk ve vatanperverlii zellikle sol aydnlar tarafndan her frsatta gzmze sokulan air Tevfik Fikret, Yldz suikastinin hedefine ulaamayna fena halde ierlemi ve yazd "Bir lahzai teahhur" (Bir anlk gecikme) adl iirinde suikast Jorris'i "anl ava", kendi yneticisini ise alak (dem) ve zalim olarak gstermitir. iirden birka beyit, edebiyatmzn Abdlhamid'e olan kini yznden Ermeni Tanak rgtnn yannda yer alacak kadar nasl alaldn gstermek iin yeterlidir (dir), tuzak demektir): Ey anl avc, damn beyhude kurmadn; Attn... fakat yazk ki, yazklar ki vurmadn!... Kanlarla bir cinayete benzeyen bu i Bir hayr olurdu, misli asrlarca gememi. T Abdlhamid'e duyulan kin insana neler yaptryor!; Tevfik Fikret'in talihsiz manzumesi bir i kazas gibi grlmemeli. "Bir lahza-i tea|r", devrin aydnlarnn Saray'a bakn yansitajp^puslujfc olsa- bir aynadr sonuta. Nitekim bu olayrrif ?Ezermdt|s 45 yl getikten sonra bile bir BR TARHMZ BLE YOK sreli yaynda Fikret kini'nin nasl byk bir inatla devam ettiini gryoruz. Yazar, Abdlhamid'in Cuma namaz klmadn, herkes namazn klarken padiahn hnkr mahfelinde sigara tellendirdiini), kendisine verilen jurnalleri okumak iin Cuma vaktini setiini utanp sklmadan yazabilmitir. ^s/: Lakin imdi anlatacaklarmn yannda bu|ffle hafif k|{p; Hilm|Kirti adl yazar, Yldz'da bombaSirl patlamaln hakfenlda unlar dktryordu: sifc^ ':r-'ij'^: Ne oluyordu? Bu, her halde kir suikastt. Fakat Ab-;|||!Pi|idlharnit lm mixydix?fAcaba millet bu zalim-W0]Pden kurtuldu mu?... Yeil parmaklklar kpkrmz : '*;&||;kar ve et jpralar iindeydi. .Bombann tesiriyle |f ,frlyari insan-etleri hep duvara.^parmaklklaraiya-Jff pimiti. Abdlhamit btn biietler arasnda' bir heyul-y stibdat gibi camiden.karak sarayna;:; dnm, tahkikat, nefi[y]ler, hapisler, cezalar ic- : rasjin erpjr|er vermiti.* : '---iKt. Yaznn devamnda bomba eyleminin OSmanli milletini Abdlhamid'in zulmnden kurtarmak:ii|||zi Ermeni vatandalar tarafndan "bin trl mkltf'gerekletirildiinin anlald belirtilmekte ve Ermenilerfll^ur" sfatyla ; alklanmaktadr. Yani yazar, terrzedelerifiaayacana, : terrist Ermeni eylemcilerin bombay patlatmak iin ne byk zorluklar ektiklerini anlatmay tercih etmektedir! Belki Fikret'i anlayabilirim ama olayn zerinden 45 yl getikten sonra bile kendi lkelerinin eski de olsa bir devlet bakanna atlan bombay alklayan eller, stelik yakm tarihinde Ermeni ihanetini yaam bir lkede yazar diye boy gsterebilmektedir ya. Pes! : ^:..,::':; 118 119 KIR ZNCRLERN OSMANLI! 1. Hemen btn kaynaklarda bu bir anlk gecikmenin (Fikret'in deyiiyle, bir lahza-i teahhur'un) sebebini Padiah'm Cemaleddin Efendi'yle biraz daha sohbet etmek istemesinden, hatta 'gevezeliinin tutmas'ndan kaynakland belirtilmektedir. Ancak, devrin Sadrazam Avlonyal Ferid Paa'mn olu Celaleddin Velora Paa'mn bizzat babasndan naklettiine gre, eyhlislam, o srada istanbul'a gelmi bulunan Mekke Emiri'ni namaza getirmi ve namazdan sonra Padiah'a bu uurlu misafiri mjdelemeye teebbs etmi, Abdlhamid de emiri hemen tanm ve elini pmesine msaade etmi, iltifat olarak da, "Hogeldiniz Emir Efendi, sitanemize (istanbul'a) safalar getirdiniz, Haremeyn halknz iyidirler inaallah?" demeye kalmadan o mthi infilak sesi duyulmutur. Kk bir ayrnt belki ama Fikret'in o kadar dvnd o gecikmenin sebebi olarak bu aklama bana daha makul grnd. Bkz. Anlatan: Avlonyal Ferid Paa'mn olu Celaleddin Paa (Velora), Yazan: Samih Nafiz Tansu, Madalyonun Tersi, istanbul, 1970, Gr Ki-tabevi, s. 1819.

2. Cemal Kutay, Osmanldan Cumhuriyete Yzylmzda Bir insanmz: Hseyin RaujOrbay (1881-1964), cilt: 1, stanbul, 1992, Kazanc Yaynlar, s. 549. 3. Necip Fazl Ksakrek, Ulu Hakan 11. Abdlhamid Han, 3. bask, stanbul, 1977, b.d. yaynlar, s. 312-313. 4. Hilmi Kirti, "Abdlhamide atlan bomba", Aylk Ansiklopedi, Say: 2, Austos 1949, s. 19. 120 BEN DE BR OSMANOLU LE GRTM! Rahmetli babam orta boyluydu. Sa ve sakal koyu kumrald. Salar tepeden dklmt. Etrafta gr salar vard. Bumu yksekti: Osmanl Hanedam'nm almetim tayan biimdeydi. II. Abdlhamid'in kz Aye Osmanolu Sevgili CHP'ye ve aziz basnmza bereketli bir konu km gibi grnyor. Babakan Recep Tayip Erdoan Amerika'da bir Osmanl hanedan yesiyle, Erturul Osman Efendi'yle grnce "malum" (bu kelimeyi Latincedeki "er" anlamnda kullanmay tercih ediyorum) evreler yine feryada balad. Vay efendim, nasl olur da bir TC Babakan Osmanl hanedan yesiyle grrm, estek kstek. Bu fosillerin, Bulgarlarn eski krallarn babakan yaptklarndan da, Ruslarn 70 u kadar sene sonra ar II. Nikola ve ailesinin kllerini Yekaterinburg'da binbir zahmetle bulup DNA testleriyle kimliklerini tesbit ettirdikten sonra muhteem bir cenaze alayyla Peters-burg'da Romanof hanedannn dier yelerinin yanma defnettiklerinden de haberleri olmam olamaz. Demokrasilerin ulat ada aamada hanedanlarn "in" olduunu bilmiyorlar zahir. Trkiye'ye girip kabilen ve TC vatandal alan veya alma hakk kanunen kendisine tannan birisiyle bir Babakan'm grmesinde ne gibi bir saknca olabilir? Yasak m bu? Varsa byle bir yasak, itiraf ediyorum, ben bu yasa inedim, ilgilenenlere duyurulur! 121 KIR ZNCRLERN OSMANLI! ehresinde Osmanoullar'nn glgeleri... BurFM'den Bnyamin enle karar vermiiz, Perembe akamlar her hafta bir Osmanl padiahn konuacaz. Lakin o i senin, bu i benim, bir trl balamak nasip olmuyor. Haftalarca ertelediimiz ilk program nihayet yapacaz. Programdan birka saat nce okuduum sayfalar zerinde Osman Gazi'nin hayatn dinleyicilerim iin filtre ediyor, bilinmeyen ynlerini kefe urayorum. Mesela olu Orhan'a brakt miras tekrar tekrar okuyorum: Tuzluk, bir tahta kak, gebelik gnlerinin alameti koyunlar... te ne oluyorsa o srada oluyor, mesai arkadam heyecan iinde kapy aarak soruyor: "Bir Osmanolu ile tanmak ister misin?" Sesin, bir an iine dalp gitmi olduum sayfalarn arasndan geldiini sanyorum. Derhal toparlanyor ve hipnotize olmu gibi sesin ard sra yryorum. Gzlerinde Orhan, alnnda Fatih, burnunda Abdlhamid gezmen u nezih ehreli, ak sal, kravatl, gri takm elbiseli orta boylu zat "O" deil mi? II. Abdlhamid'in torunlarndan Harun Osmanolu karmda. Babasnn ld yl olan 1935'de Lbnan'da domu. Dedesi ehzade Mehmed Selim Efendi (1870-1937), babas ise Abdlkerim Efendi (1906-1935). Mehmed Selim Efendi, Abdlaziz'in saltanat yllarnda Dolma-bahe Saray'nda II. Abdlhamid'in ikinci ocuu olarak dnyaya gelmi. 1924'de hanedanla birlikte yurt dna kartldktan 13 yl sonra (ki bu srada 54 yanda bulunmaktadr) Beyrut'ta, Cnye'de vefat etmi ve cenazesi am'a gtrlerek Sultan Vahdettin'in de mezarnn bulunduu Sultan Selim Camii'nin avlusuna defnedilmi. Babas Abdlkerim Efendi'nin hayat ise hakikaten romanlara ta kartacak kadar kaln bir sr perdesiyle rtlm. Yldz Saray'nda domu, stanbul'da asker tahsil grdkten sonra Osmanl

ordusunda subay olarak hizmet vermitir. 1923'de Cumhuriyetin ilam zerine, Aye Osmanolu'nun deyiiyle, "Hanedan tarihinde benzeri ol122 BR TARHMZ BLE YOK mayan bir teebbse girerek" in Trkistan'nda bamsz bir Trk devleti kurmaya alm, ancak bu inanlmaz giriiminde baarszla uramtr. in'den Amerika'ya dnm ve New York'da kald otelde, yetkililerin verdii bilgilere gre intihar etmi. Ancak olu Harun Osmanolu, babasnn bir cinayete kurban gittiine inanyor. Abdlkerim Efendi 1930 yl banda Beyrut'ta Maruni asll bir hanmla evlenmi ve Nimet adn alan (1911-1981) bu hanmndan iki olu olmutur. Oullarndan 1932 doumlu olan Dndar, 1935 doumlu olan ise benim grtm Harun Efendi'dir.1 Kader ite! ktaya sz geiren bir hanedann mensuplar 1924'de atalca'dan sessiz sedasz trene bindirilerek bir gecede yeryznn "vatanszlar" arasna postalanmtr. Kendilerini yolculamaya gelen bile olmam; sadece demiryollarnda alan bir Rum memur, istasyondaki kalabalktan phelenip onlar tanm; Halife Abdlmecid'e, atalarnn gsterdii adil ynetim iin kranlarn bildirmitir gzyalar ierisinde. umhuriyet'in 50. yl vesilesiyle kartlan af kanunu 1924'de yurt dna gnderilen ve Amerika'dan Hindistan'a kadar pek ok lkeye dalan hanedan yeleri iin byk bir umut kayna olmu. Tekrar bu topraklarda yaamann tarifsiz heyecann duymular. Harun Osmanolu, her haliyle hakiki bir beyefendi olduunu belli ediyor. Sorularma ksa, anlalr ve samimi cevaplar dklyor azndan. Uzun yllar am'da kaldndan Trke telaffuzu hafiften Arapaya alyor. Suriye'de bir lisede retmenlik yapm, sonra Milli Savunma Bakanl'nda alm, iyi bir ii olduu halde aftan sonra hi dnmeden istifa edip Trkiye'ye yerlemi. 1975'den beri stanbul'da yayor. Onunla trende, vapurda ya da otobste karla-msmzdr ya, dikkatinizi dahi ekmemitir muhtemelen. Zaten dikkat ekmek istemiyor kendisi. Alabildiine ketum. Kaderin kendilerine bitii bu etin imtihandan alnlarnn akyla k123 KIR ZNCRLERN OSMANLI! maktan, dahas, Osmanl tarihinin gerek ehresinin gn na kartlmasndan byk bir memnuniyet duyuyor. Haddim olmayarak, atalarnn ynettii dnyay yeni bir gzle okumaya giritiim Osmanl: nsanln Son Adas adl kitabm imzalayarak takdim ediyorum kendilerine. Hi beklemediim bir sayg ve nezaketle ayaa kalkyor, kitab eline alyor ve pp bana gtryor. Bir mddet sonra tanmamza vesile olan Mehmet To-sun'dan kitabm heyecan ve gururla okuyup teekkr ettii haberini alyorum.2 Yetiyor... BR TARHMZ BLE YOK Birileri kabul etmek istemese de onlar da birer "insan" nk. Kim ne derse desin, Babakan'm bir hanedan yesiyle grmesi, tam tersine beni umutlandrd. 1. Bu bilgileri Abdlhamid'in kz olan Aye Osmanolu'nun hatralarndan derledim. Bkz. Babam Sultan Abdlharnid (Htralarm), Ankara, 1986, Seluk Yaynlar, s. 260 ve 266 (yalnz Aye Sultan, Harun Osmanolu'nun doum tarihim 1930 olarak veriyor ki, dorusu 1935 olacaktr). 2. Mehmet Tosun, kendisini Osmanl'ya adam bir gnl eridir. Kendi kstl imknlaryla Abdlhamid zerine 2 sempozyum dzenlemi, biri dierinin gelitirilmi basks olmak zere 2 de kitap yaynlamtr "Ulu Hakan" hak-kmda. Bkz. 21. Yzylda Abdlhamid'e Bak, stanbul, 2003. TC vatanda bir Osmanl Sohbet ilerliyor ve kendisine Trk vatanda olma macerasn soruyorum.

lk zamanlar affa ramen yetkililerin kendilerine hep pheyle baktn aktaryor. 1975'de Trkiye'ye yerletikten sonra ikametleri her ayda bir yenileniyormu. Bakm ki olmuyor, 1977'de TC vatandalna gemek iin bavurmu. Bu defa dilekesini kaybetmiler. Birok dileke vermi ama 1983'e kadar herhangi bir mspet sonu alamam. Kader, bu defa dnemin Babakan Turgut zal'la karlatrm onu. iinde bulunduu durumu, bir toplantda karlat zal'a anlatm. Birka ay sonra oturum iznini yenilemek iin Emniyet Mdrl'ne gittiinde memur kendisine bekledii mjdeyi vermi: "Tebrik ederiz Osmanolu, vatandala kabul edildiniz." Harun Osmanolu, imdilerde stanbul'un sakin bir kesinde Trk vatanda olmann huzurunu yayor. Babas 35 yandayken Amerika'da bir otel odasnda esrarengiz bir ekilde cinayete kurban gitmi; dedesi Selim Efendi ise olunun trajik lm zerine ok yaamayp kalp krizi geirerek vefat etmi. Bu aclar derinden yaam birisi sfatyla, sabrla artk "herkesin hakikatleri grmesini" bekliyor. Daha fazla da dram yaamak istemiyor. 124 125 Hrrem Sultan melodram Le femme orientale est une machine, et rien de plus... C'est nous qui pensons elle, mais elle ne pense guere nous. Nous faisons de l'estethique sur son compte. Gustave Flaubert, "Lettre Louise Colet", Correspondance (1853)1 Byk reklamlarn elimsiz mahsul. Hrrem Sultan adl diziden bahsediyorum. Hani birka yl nce boy boy reklamlarndan otobs duraklarnda bile kaamadmz Star'da yaynlanan u "byk prodksiyon"dan. Ayn melodram havas, ayn ark kurnazl hakim diziye. Bir trl derinleemiyor, kostmn altna inemiyor karakterler. Bir trl btn kvrntlar iinde ortaya koyamyor hadiseleri. Sanki dz ve yalnkat olmak zorunda tarih, tembelletirilmi zihinlerimiz gibi tpk. kinci blmn izlediim dizide zihnimi kurcalayan baz noktalar yle sralayaym: 1. Glben Ergen, Hrrem Sultan olmak iin "fazla gzel" ve "fazla Trk". Oysa Hrrem Sultan'm pek de gzel olmad, kz Mihri-mah Sultan'm ve olu II. Selim'in resimlerinden belli deil mi? stelik kaynaklar da bunu teyid ediyor.2 Ayrca Slav meneli sarn deilse de en azndan dizide grdmzden daha beyaz tenli olduu aktr. 127 KIR ZNCRLERN OSMANLI! 2. Diziden, Kanuni'nin br ei Mahidevran Sultan'n ksa zamanda kocasnn gzdesi haline gelen Hrrem'i fazlasyla kskand anlalyor. Ve bildik senaryo tekrar ediliyor. Ktlerle iyilerin sava: Ktlk orta roln Mahidevran, kurnaz da olsa melek roln Hrrem stlenmi. Oysa hadisenin kendisi, dizide yanstlmaya allandan ok daha ilgin, trajik, hatta dramatik. Dizi, baarmas gereken birinin (Hrrem Sultan) kendisine engel olmak isteyenlere (Mahidevran Sultan'n takmna) ramen kazand bir baarnn yks (Kanuni'yi ele geirmek) eklinde kurgulanm. Oysa dizinin bir trl amaya baaramad ark kurnazl tam da burada yatyor. Yani aslnda i ie ve yan yana cereyan eden eitli dramlara yaama hakk verecek kadar karmak bir ekilde kurgulayamyor hadiseleri. Hrrem'in baar yks, Mahidevran'm gzden dme yksn ve sonraki strapl gnlerinin yanklarn silmemeliydi. stelik de Kanuni'nin bu hadiseler karsndaki trajedisi bir dantel gibi ileneceine, yine s bir tiplemeyle snrl kalyor dizide. 3. Dizide, Hrrem ile Mahidevran, haremin bahesinde gpegndz, cariyelerin nnde sa saa ba baa kavga ediyorlar ki, olacak ey deil. Kitaplarda Mahidevran'm bir gn Hrrem'in odasna

girip zerine hcum ettii yollu bir rivayet vardr ama byle herkesin ortasnda bir kavga sahnesi asla sz konusu olmamtr ve olamaz da. Tarih gereklere riayet etmeyen ve Yeilam filmlerinin dzeyini aamayan bu diziye gereinden fazla yer ayrdm fsldayan saduyuma uymakta geciktim mi yoksa? Babakana harem dersi veren Amerikal kadn 19801 yllar. stanbul'daki Babakanlk Arivi'nde hummal bir almaya dalm olan aratrmaclar, kapdan giren kiinin Babakan Turgut zal olduunu grnce aknlk iinde birbirlerine bakarlar. Sevimli Babakan herkese hallerini hatrlarn sorar. Bu arada Babakanmz Amerikal bir bayan aratrmacnn masasna doru yaklar ve hangi konuda altm renmek ister. Amerikal kadn aratrmac, Osmanl'da harem hayatn incelediini syleyince Babakanmzn y128 BR TARHMZ BLE YOK zne bir tebessm yaylr. Bir Amerikalnn hareme bakn aa yukar tahmin eden zal, "u padiahlarn cariyelerle gnn gn ettii, zevk u sefa alemleri yapt yer deil mi? Yine neler buldunuz bakalm?" diye taklr kendisine. Bunun zerine kadn birdenbire ciddileir ve herkesin iinde souk du etkisi yapan u mthi cevab yaptrr: " ktay asrlarca baaryla ynetmi bir devletin bann kendi evi demek olan haremde bylesi bir ciddiyetsizlik iinde yaayabileceine nasl ihtimal verebiliyorsunuz? Eer onlar kendi evlerinde bu derece gayri ciddi olsalard, dnyaya nizam verebilirler miydi? Bence harem son derece ciddi ve etkili bir kurumdur." Buz kesilen ortam Babakann "Size taklmak istemitim sadece" szleri yumuatmtr yumuatmasna ya, o gn o salonda bulunanlar bu olay hala unutamyorlar. Bize ciddiyet dersi veren bu kadn kim mi? Sk sk adn andm Leslie P. Peirce elbette. u Harem-i Hmayun'un ve Morality Tales'in yazar. "Osmanl tarihi Batdan douyor" derken biraz da bunu kastetmitim. Ayakkab imalats Osmanl kadnlar Uzun sre ideolojiler arasnda bir sava alan olarak kalan Osmanl kadn tarihi, yllardr bizden esirgedii rengarenk yzn yava yava gsteriyor. Osmanl kadn kitaplarda nasl anlatlr, bilirsiniz: Cahil, evinden darya admn atmayan, kocasnn yannda hibir sz hakk bulunmayan, ocuk dourmaktan baka ilevi bulunmayan bir tr "kukla". Hl buna inananlar var ne yazk ki.... Oysa giderek derinleen Osmanl katmanlar hakkndaki aratrmalar bize "baka bir l-ke"den ve "baka bir gemi"ten bahsediyor adeta. Mesela Bursa'da 1830'lardan itibaren kurulan ipek fabrikalarndaki iilerin tamamnn kzlardan olutuunu bilmiyoruz. Bu Osmanl Devleti'nde gndelik hayata ve kadnn bu hayat iindeki yeriyle ilgili dnce kalplarmza smayan bir bilgi de ondan. 129 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Mesela Uak'ta hal dokuyan kadnlar kadar, Halep'te dokumaclk yapan kadnlarn varl da, zellikle dokuma sektrnde kadn emeinin "dominant" (hakim) durumda olduunu gsteriyor. Mesela, Ankaral tmar sahibi ve vakf yneticisi kadnlarn, hatta kocasndan miras kalan imalat iini yrten tccar "patronieler"in geit resmi yapt bir tarihtir Osmanl tarihi. Yine mesela 1925 ylnda yazlan bir kitaba gre, Osmanl Devle-ti'nin son yllarnda ve Trkiye Cumhuriyeti'nin afanda bile Rize'de kmr ocaklarnda alan kadnlar mevcuttur.3 Nihayet yukardaki bilgilerin byk bir ksmn kendisinden aktardm Osmanl ekonomi tarihisi Donald Quataert'a gre, stanbul'da, ayakkab imalathanelerinde kadm ve erkek ustalar beraberce alrlarm.4 Bugn bile erkeklerin tekelinde bulunan bu zanaatn Osmanl devrinde kadm emeine alm olmas, tarihimizi yeniden ve farkl bir gz ile okumamz gerektiini hatrlatmyor mu sizce de?

Ermeni ve Rum ailelerinde ka g Bir de gayri Mslim aileleri vardr ki, onlar genellikle "Osmanl" kavram altna yazmak gelmez iimizden. Oysa yakndan incelendiinde Osmanl toplumunda bir Ermeni ve Rum ailesinin yaps ile Mslman ve Trk ailesinin yaps, tahmin ettiimizden de yakndr birbirine. Mesela Ermeni kadnlar, ka g konusuna titizlikle riayet ederler. arafldrlar. Yabanc bir erkein gznden plak kollarn bile saknrlar.5 Belki aracaksnz ama 19. yzylda bile Girit'in da kylerindeki Rumlar arasnda da geerliydi ka g. Bakn bir kadn grg ahidi, Lucy M. Garnett 1911'de baslan kitabnda 20. yzyln balarnda Osmanl kadnlar hakknda neler anlatyor: Osmanllarn a dknl ve ak hava meraklarnn onlar Avrupallara gereinden fazla pencereyle donatlm gibi grnen evler yapmaya sevkettiini syleyen Garnett, slam her ne kadar erkee drt kadnla evlenme ve saysz cariye alma hakk tanmsa da, di130 BR TARHMZ BLE YOK yor ve ekliyor: Bir Osmanl evi hibir ekilde efendisine kadnlk yapan ok sayda kadndan olumaz. Aslnda Trkler arasnda tek elilik (monogamy) geerlidir ve ok elilik istisnaidir, islam hukukunun kadnlara verdii yasal haklar olduka fazladr ve bunu anlamak iin onlar Yahudilik ve Hristiyanlk idaresinde yaayanlarla karlatrmak gerekir. Garnett'i okuyunca insan bu kadn Trklerin parayla tutup kendilerini ven bir kitap yazdrdklarn zannediyor. Mesela u szlere ne dersiniz: Bylece Trk kadn halen genel olarak Avrupa kadmmkin-den stn deilse bile kendilerini onlara eit hale getirecek btn yasal, kiisel ve mlkiyet haklarna sahiptir; dahas, onlarn Haremin kstlamalarndan kurtulmalarna ynelik itirazlar eriat'tan ok rf ve adetler ile nyarglarn eseridir.6 Yazar, Arnavutluk'ta Mslman mahallelerinde oturan Hristiyan kadnlarn da pee ve araf giydiklerini belirttikten sonra Ermeni kadnlarna getirir sz. Ermeni kadnlarnn yzlerine krmz ynden bir pee taktklarn, evli kadnlarn, oullar oluncaya kadar einin anne ve babasna hitap etmeye dahi kalkmamas ve eine, anne ve babasnn yannda tek kelime sylememesi gerektiini, bunlar ancak aile reisinin izin vermesi halinde yapabileceini belirtiyor ve gzlerimizi falta gibi ayor gereklere (s. 224). Kapadokya ve ukurova'daki Ermeni kzlarn Mslman hemcinsleri gibi erkeklerden uzak durduklarn, yani ka g olduunu ve nianl bir iftin bile kural olarak birbirlerine birer yabanc gibi davrandklarn sylyor Garnett. Bununla birlikte, djyor, zmir ve istanbul Ermenilerinde durum farkldr ve bir ok ailede Avrupa adetleri etkili olmaya balamtr; yine nianllarn her trl temaslar dinen yasaktr. Ya Rumlarda durum naslm? Onlarn durumu da Osmanl idaresindeki btn Hristiyanlarmkinden farkl deildir. eyiz hadi neyse ne ama ya u "balk" paras uygulamasnn Rumlarda ii ne? Garnett, varlkl bir Rum kylsnn kzlar iin 131 KIR ZNCRLERN OSMANLI! BR TARHMZ BLE YOK 30 paunddan 100 paunda kadar balk aldm sylyor bize.7 E, kocaya mutlak itaat halinde olmaldr, izmir gibi yerlerde ksmen serbest olan kadnlarn durumu, d dnya ile temas olmayan tara ehirlerinde sklar. zellikle Girit'in da kylerindeki Rum kadnlarn yaay, izmir'de yaayan Mslman kadnlarnkinden ok daha tutucu renklere sahiptir: [Buralarda] kadnlarn zina yapmas hl en sert ekilde cezalandrlmaktadr, hatta geen yzyln [19. yzyln] balar gibi ge bir tarihte bile zina ileyen kadn lmle cezalandrlrd. "Ne zaman ki" diye yazar Mr. Pashley [Travels in Crete adl kitapta], "evli bir kadnn eini aldattndan veya gnahkr olduundan phe edilirse o andan itibaren sayl saatleri var demektir ve onun akibeti, her trl tabii teessr duygusuna sahip insan, gerekte btn normal insanlk kavramlarm oke

edecek kadar trajiktir ki, insann meden Avrupa'nn snrlar dahilinde ve 19. yzylda, stelik de bir Hristiyan halk tarafndan bu ilemin yapldna inanmas neredeyse imknszdr. lk bata zina yapan kadnn en yakn akrabalar, sonra yarglar, sonra da cellatlar onu sular" (s. 228). Son olarak bir baka arpc rnek zikredelim: 1860'larda Bur-sa'daki ipek fabrikalarnda Katolik Ermeni kzlarnn altrlmasnn caiz olup olmad ciddi bir tartma konusu olmu ve Papa hususi bir kararnameyle buna izin vermiti.8 Gariptir, ayn tereddt Lbnan'da da yaanm ve hem slam ulemas, hem de Hristiyan din adamlar, kzlarn yabanclarn nezaretinde almalarnn caiz olduu hkmne varmlard. Bu dahi Osmanl kadn tarihinin silinmi sayfalarmdandr. insan allak bullak eden bu bilgiler bizim "Osmanl kadnlar" (kadn deil) hakkndaki nyarglarmzn ulat kalnl bir kere daha nmze sermektedir. Pee, tam da imdi almaktadr. Ama kadnn peesi deil, tarihin peesi. 1. "Doulu kadn bir makinedir ve baka bir ey deildir... Biz onu dnrz fakat o bizi zor dnr. Biz [de] onun hesabna bir estetik dokuruz." Zikreden: Lisa Lowe, Critical Terrains: French and British Orientalisms, Cornell University Press, 1994, s. 75. 2. Bkz. aatay Uluay, Osmanl Saraylarnda Harem Hayatnn Yz, stanbul 1959, s. 83. 3. Donald Quataert, "Ottoman women, households, and textile manufactu-ring, 1800-1914", Editrler: Nikki R. Keddie ve Beth Baron, V/omen in the Middle Eastern History: Shifting Boundaries in Sex and Gender, Yale University Press, 1992, s. 171. 4. Bkz. Clare Sheridan, Sade Trk Kahvesi, eviren: Zeynep Gden, stanbul, 2004, Arion Yayinevi, s 68. 5. llber Ortayl, Osmanl Toplumunda Aile, stanbul 2001, Pan Yaynclk, s. 2-3. 6. Lucy M. Garnett, Turkey of the Ottomans, Londra 1911, Sir Isaac Pitman & Sons, Ltd., s. 207. 7. Cevdet Paa da Bosna'daki Hristiyanlar arasnda balk adetinin yaygn olduunu syler ve Bosna ve lzvornik despotlarna (cemaat reislerine) kzlarn "satar gibi bedel-i muayyen mukabilinde ere vermeleri"ni yasaklayan bir tahrirat- mahsusa gnderdiini syler. Bkz. Tezkir, 21-39, Hazrlayan: Cavid Baysun, Ankara, 1991, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 23. 8. Quataert, agm, s. 164. 132 133 L Osmanl'da "Kimse yok mu?" program Haseki [Hrrem] Sultan'm Kuds'teki aevleri... imparatorluk apnda bir projedir fakat ayn zamanda uygulan, tarihi ve brakt kalc etkiler asndan tmyle mahallidir. Projenin kendisi dinamiktir; devletin, ekonominin ve toplumun dinamiinin bir parasdr. Amy Singer Hrrem Sultan' nasl bilirsiniz? Yllar nce snf arkadalarmdan biriyle istanbul'daki Sleymaniye klliyesini gezmeye gittiimizi hatrlyorum. Souk bir Kasm gnyd, Halic'in puslar zerimize yapyor, biz karmak duygular eliinde bada kurmu Sinan'a benzettiim Sleymaniye Camii'nden km, trbelere doru seirtiyorduk. Arkadam da, kardei de "hzl" slamc. Bir yandan Kanuni trbesini geziyoruz, bir yandan da onlarn, Kanuni'nin hatrasna akettikleri lekeleri zihinlerinden silmeye urayorum, iddialar pek bildik gelecek size: Yok Kanuni "zirvedeki cce" imi, yok "Osmanl esas onun zamannda batmaya balam", yok devlet ilerinde "Hrrem Sultan'a teslim olmu" vs. Eki bir yzle kyorlar Kanuni trbesinden. Yandaki trbenin kapsnda ise vaziyet iyiden iyiye vehamet kesbediyor. Arkadamn kardei, trbenin kapsnda "Hrrem Sultan" levhasn grr grmez brakn ieriye girmeyi, afedersiniz, yere tkrerek tepkisini koyi-

135 KR ZNCRLERN OSMANLI! itler gibi ortaya koyuyordu. yle anlalyordu ki, Hrrem Sultan'm onun gznde, yine afedersiniz, bir fahieden fark yoktu! (in tuhaf, trbenin kapsna tkren bu "hzl" gencin memurluk hayatndan srekli kt kokular ykseldiini bizzat kardeinden dinlemitim sonralar.) Nedenmi efendim? Osmanl sarayna kadn parma onun zamannda girmi, Kanuni'ye olu Mustafa'y ldrterek devletin bahtn karartm, trl dolaplar evirerek kendi olu Selim'i tahta kartm, bylece duraklama devrini balatm vs. Hayr, hemen bu genci knamayn. Tarih karsnda benzer tavrlar hangimizden sadr olmad ki? Bu bizim "hzn-i umumi"miz aslnda. Glben Ergen'in barol oynad Hrrem Sultan melodram da ayn nyarglarn yatandan pijamalaryla ekranlarmza firar etmi deil miydi? Bu nasl bir kaderdir Hrrem Hanm? Olumsuz bir imaj saanana tutulmu bulunan Hrrem Sultan'm cmertlik ve hayrseverlik cephesi neredeyse silinmitir tarihlerden. yle ki, stanbul, Aksaray'daki Haseki semtinin, ismini bir zamanlar Haseki olan Hrrem'in hayr eserlerinden aldn semt sakinleri bile bilmezler. Oysa stanbul'un sur iindeki en byk hastanelerinden birisi olan Haseki Hastanesi'nin temellerini, yaptrd Darifa ile Hrrem Sultan atmtr. Ayn semtte cami, medrese, sibyan mektebi ve imaret yaptran da ondan bakas deildir. Keza Ayasofya ile Sultanahmet camisi arasndaki Sinan yaps vakur Haseki Hamam da bu hayrsever kadnn hayrat cmlesindendir. Lakin Hrrem Sultan, eserlerini sadece bakente ymam, tara ehirleri de onun hayrseverliinden nasiplerini almtr, israilli Osmanl tarihisi Amy Singer'm son kitab Constructing Ottoman Benefi-cence1 bize yalnz Osmanl hayrseverlii hakknda deil, Hrrem Sultan ve onun Kuds'de yaptrd vakf imaret hakknda da ilgin bilgiler sunuyor. 136 BR TARHMZ BLE YOK En byk patronie Singer, bizi iki artc olguyla yz yze gelmeye davet ediyor. Birincisi, hayrseverliin Osmanl toplumunu anlamada ok nemli bir boyut tekil ettii. Ona gre hayrseverlik zerinde almak, sosyal snflarn kendilerini nasl lmszletirdiklerini ortaya karmann bir baka yoludur. Osmanl toplumundaki zenginlerin, nasl olup da, herhangi bir zorlama olmadan, adeta bir farz eda ediyorlarmcasna mal ve paralarn bu kadar youn bir ekilde fakir fukaraya, daha dorusu "hak edenlere" dattklar, stelik bunu yaparken din bir coku ve heyecan duyduklar sorusu zerinde duran yazar, hayrseverliin Osmanl toplumunun merkezinde yer aldn sylyor. Dahas, bunu adeta bir hayat tarz haline getiren hayrseverlerin saysnn Osmanl toplumunda hi de az olmadn szlerine ekliyor. Singer'n yakalad ikinci can alc nokta ise Hrrem Sultan'm Kuds'te, o zamana kadar baka erkek Mslman yneticilerin bile aklna gelmeyen bir devlet aevi (matbah- mire) kurmay nasl akl ettii. Hrrem Sultan'm, yalnz Harem'deki kadnlarn akln devlet ilerine elmekle kalmad (bu, oumuzun sand gibi kt bir ey olmayp aslnda bir tr saray devrimidir!), ayn zamanda kendisinden nce ve sonra gelen btn Osmanl saray kadnlarm geride brakacak derecede hanedann toplumla temasn salayan tneller kazd, Osmanl tarihinde hayr ve imar ilerinde en aktif ve grnr "patronie" unvann hakl olarak kazand ortadadr. Hikyenin gerisi de bir o kadar ilgin: Meer Kuds'de tam Hrrem Sultan'm imaretini yaptrd yerde vaktiyle Bizans mparatoru Konstantin'in annesi Helena'nm da bir hayrat bulunuyormu. Hatta Helena'nm kurduu hastane, Hrrem Sultan tarafndan Darifa olarak ihya edilmi ve bu hastanede Ms-lim-gayrimslim kim gelirse geri evrilmeyecei art vakfiyesinde kaytlym. Daha da ilginci, Orta Asya'dan kle olarak Kuds'e getirilen Sitti Tunuk adl kadnn, 14. yzyl sonlarnda ayn yerde byk bir ev yaptrm olmas. Her gn evin mutfanda pien yemekler ise sufilere olduu kadar halka da datlrm.

137 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Bylece Hrrem Sultan, aevini kurmakla Helena ve Tunuk adl gemi zaman kadnlar ile birlikte Kuds halknn hayr dualarn alma geleneine ortak olmay tercih etmitir. Tarihin bir ehrin iine rd zlmesi zor dmlerden birisiyle daha kar karyayz Hrrem Sultan'n Kuds'teki imareti hanesi rneinde. Osmanl toplumunun karsna geip "Kimse yok mu?" programn sunan, dahas, yapaca yardm en gzel ekilde yerine ulatran bu hayrsever ve akl dolu kadna yaptmz onca iftiray boaltacak "temiz" bir arsa gznze arpyor mu yaknlarda? 1. Amy Singer, Constructing Ottoman Benejicence: An Imperial Soup Kitchen inje-rusakm, SUNY Press, 2002. Singer'n daha nce Trkeye evrilmi olan bir kitab daha vardr: Kadlar, Kullar, Kudsl Kyller, eviren: Sema Bulutsuz, istanbul, 1996, Tarih Vakf Yurt Yaynlar. Hem epigrafin devamn okumak, hem de hakknda daha geni bilgi almak isteyenler kendisiyle yaplan u syleiye bavurabilirler: Aykut Tun Kl ve Foti Benlisoy, "Amy Singer ile sylei: Osmanl toplumunda hayrseverlik ve vakflar", Toplumsal Tarih, say: 119, Kasm 2003, s. 36-41. 138 Osmanl musiki geleneinin grnmeyen damar stanbul'da bulunan Darlelhan dm-tek usulnn, yani Bizans musikisinin Darlelhan'dr. Ziya Gkalp, Trkln Esaslar1 [Rauf Yekta Bey'in] Musiki diye bildii ey, Farabi'den Hafz Ahmed Efendi'ye kadar Arab, Acem, Bizans ve Osmanl nazariyelerinin kfn silmekten ibaret; musiki diye sevdii ey, bir Mevlevi derghnn teke kokan ar ve bulank havas iinde mevzun iniltilerden ve horlamalardan ibarettir). Hayr, hayr, bu satrlarn yazar bir solcu veya "devrimbaz" deil zannettiiniz gibi; lnceye kadar bu grlerine sadk kalan 'bizim' Peyami Safa'nndr ve klasik musikimiz hakknda syledikleri de bunlardan ibaret deildir. Peyami Safa'nm, Beir Ayvazolu'nun nefis almas Peyami'nin 11. Blmnde ayrntlarn bulabileceiniz bu epeyce tuhaf fikirlerine demir bir misal daha zikretmek istiyorum (1950'de yazd "Alaturkann sahibi" balkl yazdan) Artk saz eserleri nevilerinin bile bestekrlarndan mahrum, yaratclarnn zrriyeti kurumu ve btn srvivansn [bekasm- M.A.] piyasa arklarna borlu bir musikinin melez veya Trk olmas ne yaadnn, ne de, yaamaa layk olduunun delilidir Alaturkaclarmzn gemii bu kadar imdada ar139 KIR ZNCRLERN OSMANLI! malar da, hlin iinde tutunabilecekleri canl bir deer kalmadn da gstermez mi? Peyami Safa'ya gre klasik musiki geleneimiz en basit ifadesiyle tkenmitir ve bundan sonra yaatlmas da lzumsuzdur. Bu yzden klasik musikinin yasaklanmasn sonuna kadar destekleyen Peyami Safa'nm yarglar bugn bize fazla acmasz ve onun gibi muhafazakr kitlenin ncs bir isme yakmyor gibi grnmektedir. Ama bu tavr, Ziya Gkalp'te yok mudur? Yahya Kemal'e kulak verelim isterseniz szn burasnda: ok insan anlayamaz eski musikimizden Ve ondan anlamayan bir ey anlamaz bizden. Bu neslin ortada dhicedir baard i, Vatan nasl karr msikiyle, gstermi. Yahut Hilmi Yavuz'un dikkatle okunmas gereken aforizmalarma bakalm: "Klasik Trk Musikisi bizim kimliimizdir; gemiimizin ta kendisi... O gemi ki, bizim her eyimizde vardr. Varoluumuzu anlamla dolduran, bu gemiin musikisi, ritmi, melodisidir."2 Hilmi Yavuz, Peyami Safa'nm aksine klasik musikimizde bir tkanma olduu grne katlmaz. Bir tkanma veya tkenmeden sz etmek bu musiki hakkndaki yanl bir izlenime dayanmaktadr. Bat mziinin retim tarzn esas alan Peyami Safa gibiler, aslnda onun retim tarzn klasik musikimize empoze etmeye kalkmakta ve ona uymayan ama kendisine mahsus farkl bir retim ve aktarm mantna

dayanan klasik Trk musikisinin tkandn veya tkendiini sylemeye vardrmaktadrlar ii. Yavuz bu bak Oryantalistlemeyle ilikilen-dirmektedir ki, kendi kltrne Avrupa gzlyle bakan arpk zihn tavr kasdetmektedir burada hakl olarak. Cem Behar, bir yazsnda3 musiki geleneimizin kendi kendisine tkanmadn, onun 1920lerden 1970'lere kadar "cebren ezilmek istenildiini yazmt. Kltrel bir lin karsnda dejenere olan ve ala140 BR TARHMZ BLE YOK turkadan arabeske kadar uzanan "zevk hezimeti"nin btn sonularn olanca arlyla yaayan klasik Trk musikisi, gerekte yaayan ve kendisini yeniden retme mekanizmalar ileyen bir musikiydi ve bir "tkanma" szkonusu deildi. Daha ok Trk musikisinin Batl mzik anlay karsnda aalanmas ve dlanmasndan buhtedebiliriz. Behar'm Ak Olmaynca Mek Olmaz adl kitabnda Osmanl-Trk musikisi geleneinin "farkl" bir aktarm ve retim kalb izledii ve bunun genellikle gzden karld yolundaki verimli tesbiti, Peyami Safa ve neslini aldatan serabn ne olduunu ortaya koyuyor bana gre. Geleneksel musikimizin aktarm, btnyle mek ad verilen ynteme dayanrd: Hem ses veya saz renimi hem de rencilerin bir eser daarc edinmeleri, mek etmekle gerekleirdi. Mekederek mzik retmenin ve renmenin basit bir ara, herhangi bir pedagojik yntem olarak grlmesi eksik ve yanl olur. Drt buuk yzyllk Osmanl/Trk musiki geleneinde mek, saysz mzisyen kuaklan tarafndan bir retim yntemi olarak benimsenmekle kalmam, ayn zamanda ses ve saz eserleri repertuarnn da yzyllar boyu kuaktan kuaa intikalini salamtr. Bu iki ilevi birbirinden ayrmak imknszdr. Mek bir yandan ses ve alg retimini ve icra sluplarn ekillendirmi, bir yandan da eser repertuarnn nesiller boyu aktarmm ve zamanla yemlenip deimesini salamtr.4 Kukusuz bununla snrl deildir mekin musikimizde oynad roller. Mek, temel baz ahlak ve estetik deer yarglarnn da tayclm ve yeni nesillere aktarcln yapmtr asrlarca: Mek zincirlerinin devamll sayesinde de bu yarglar Trk mzii dnyasna iyice yerlemi, bu dnyann yazlmam f-tvvetnamesi, anayasas olmutur. Mek aslnda btn bir mzik geleneinin ortak zemini haline gelmi, kuaklar, bestecileri, icraclar ve icra slplarm bir arada tutan ortak bir aidiyet duygusu oluturmu, yani bu sanat alannn tm iin hem estetik hem toplumsal bir har grevim yerine getirmitir. 141 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Demek ki grnte devam etmiyor, kendi kendini tekrarlyor, duraan gibi grnen ve tkanm izlenimi veren Trk musikisi gelenei, aslnda dardan pek fazla fark edilmeyen bir yntemle, mek usulyle devam etmi ve kendisini yenilemi, gelitirmitir. Onun kendisini tekrar ettii yolundaki genel yargnn sebebi, bir kolektif hafza gibi hem gelenei kendisinde toplayan, hem de onu yeni yaratclk formlarna hazrlayan mek uslnn anlalmam olmasndandr. Mek yeterince anlalabilse ve onun musikimiz iin tad vazgeilmez rol bir kere kavranabilse, ksacas musiki gelenei kendisine yarar nafiz eitlilii iinde ihata edilebilse, ne onun tkandndan sz edilebilir, ne de "tutunabilecei hi bir deer"inin kalmadndan. Ak Olmaynca Mek Olmaz, kltrmzn temel ve gizlenmi vasflarndan birisini derinliine nmze serdii iin yararl bir alma. Beir Ayvazolu'nun yakn dnemde musikimizin gmrah bir mek silsilesini ilmik ilmik rd kitab Neyin Srr Hl Hasret5, Aziz De-de'den Emin Dede'ye, ondan da Halil Dikmen'e ve Niyazi Sayn'a inen ney geleneinin srlarm ayor nmze. Bylece Osmanl musiki geleneinin nasl bir eklemlenme zinciri halinde gnmze intikal ettiini ve bunun mek'in nesilleri birbirine balayan altn zinciriyle nasl rldn daha berrak bir ekilde grme imknn yakalyoruz. Velhasl, bakmasn bilene aer srrn ney... 1. Ziya Gkalp'in Osmanl musikisi hakknda bu buna benzer dnceleri Trkln Esaslar'nda eitli blmlere dalm haldedir. Bkz. Trkln Esaslar, Hazrlayan: Mehmet Kaplan,

istanbul, 1976, Kltr Bakanl, s. 53, 95, 138. Gkalp'in bu fikirleri, Cumhuriyet aydnlarn derinden etkilemi ve nihayet Darlelhan, 1926 Ekim'inde kapatlmtr. Cinuen Tanrkorur, kapatma kararn "me'um bir karar" olarak eletirmektedir. Bkz. Biraz da Mzik, istanbul, 2001, Zaman Kitap, s. 63-67. 2. Hilmi Yavuz, "Gelenek, mzik ve Tanrkorur", Denemeler, istanbul, 1996, Boyut Yaynclk, s. 105. 3. Zaman, 25 Aralk 1998. 4. Cem Behar, Ak Olmaynca Mek Olmaz, istanbul, 1998, Yap Kredi Yaynlar, s. 10. 5. Beir Ayvazolu, Neyin Srr Hl Hasret: Bir Mek Silsilesi; Aziz Dede, Emin Dede, Halil Dikmen, Niyazi Sayn, istanbul 2002, Kubbealt Neriyat. IV OSMANLI: BR DNYA TARH Kendimizi u szn anlamn kavramaya zorlamalyz: Bat, modern dnya demek deildir... [Bat] daha ok, dier glerin, altnda alacaklar yeni artlar yaratmak suretiyle bir katalizr vazifesi grmtr, kesin olarak sylemek gerekirse bu durumda bizzat Bat da tamamen dnm geirmitir. Bat'nm ayrlmaz bir parasn oluturduu Afro-Avrasya kmenisinin birikimsel tarihi olmadan Bat'nm [Byk] Dnmn dnmek hemen hemen imknsz olurdu. Marshall G. S. Hodgson, Rethinking World History 142 Bush ve Osmanl'da kleler, cariyeler... Tarih, kendisinden uyanmaya altm bir kbustur. James Joyce, Ulysses (Stepnen Daedalus'un azndan) Klelik, gnmzde inanlmaz ve rpertici bir olay olarak grlyor. Oysa baz smrgelerde 20. yzyl balarna kadar yaam olan insanln bu temel olgusu ile yzlemek neden bu kadar zor? Binlerce yldr var olan bir kurum zerine sosyal bilimlerin ordularn seferber etmekte neden bu kadar ekingen davrandklarn anlamak zor gerekten de. Peki Osmanl tarihinde klelik? Hep bir saldr-savunma hattnda m ele alacaz klelii? Onlarn "canlar" yok mu? Tarih, klelerin omuzlarna bast halde onlar neden grmezden gelmekte bu kadar inat davranyor olabilir? Bu defa da kleliin zincirlerini krmaya alalm beraberce. Bilmediimiz klelik kurumu Beyolu'nda ngilizce kitaplar satn aldm kitapma, "Sahi, sizde Mr. Bush'un kitaplarndan bulunur mu?" diye sorarken mitsizdim dorusu. Ama bilgisayarda Bush adna kaytl bir kitap gzkyordu ite. Yaklak 300 sayfalk bu kitabn ismi alaylardan alay been diyordu adeta: "Modern Devirlerde Klelik"1. Fesuphanallah, yoksa 'gizli Bush doktrini'ne mi ulamtm farkna varmadan? Eer yleyse, bunu benden nce kefetmemi olanlar dertlerine yansnd. im145 KIR ZNCRLERN OSMANLI! di Mr. Bush, kimbilir hangi gizli planlarn aklayacak, "Tanr'y kyamete zorlamak" iin gerekletirmeye koyulduu stratejinin hangi srlarn ifa edecekti bana? Satn aldm kitap, koltuumun altnda fokurdayp duruyordu. Beyolu'nun grltl canglnda kendime salim bir ke aradm. Sonunda bir binann teras katnda, masalarnda Hristiyanlk propogandas ieren brorlerin yaylm olduu bir kafeye oturdum. Arada bir bam kaldrp Sultanahmet'i ve Kzkulesi'ni seyrederek elimde akkor haline gelmi olan kitab didiklemeye baladm. Bakalm Mr. Bush'un 'modern devirlerde klelik'ten murad neymi? 'E bu basbaya bilimsel bir inceleme!' ilk tepkim bu oluyor. Kaynaklar, indeks, dipnotlar... stelik hi de ideolojik bir bakn esamisi okunmuyor kitapta: Spinoza'dan bir alntyla balyor ve kleleri kurbanlk koyunlar gibi grme anlaynn yanltc olduunu, as-hnda kleliin hukuk ve pozitif bir "kurum" olarak ele alnmas gerektiini iddia ediyor. Hayret dalgalarmn kabardn, gmleime dklen aydan anlyorum. Yahu ne diyor bu Mr. Bush?

Yazarmza gre aslnda klelik dediimizde tam olarak neyi kasd ettiimizi bilmeden uluorta konuamazmz. Hi savata esir alnp kle yaplan biriyle doutan kle olan ve toprakla birlikte alnp satlan serfler ayn "kle" maneti altnda deerlendirilebilir rru'ymi? Ya borcundan dolay kendi rzasyla kle olan adam ile lm cezasna arptrlp da cezas mr boyu klelie evrilen kii ayn kle kategorisinde yer alabilir miymi? Bir de azim hatamz varm ki, Bush onu hi affetmiyor. Diyor ki ezcmle: Bizler klelii, hrriyetsizlik olarak tanmlarz. Fakat bir insann hrriyetinin olmamas, o insann kleliinin karakterini belirleyen bir ey olamaz. Bakn, Osmanl'da "kul taifesi" var, hani u devirmeler... Bu klelerin eline devletin kaderi teslim edilmi, yeri gelince yarm milyonluk ordulara komutanlk (serdar- ekremlik) etmiler, maiyetlerinde onbinlerce kle bulundurmular. Aslnda devirme paalarn kendisi de, konaklarnda bulaklar ykayan halayk da kledir! yi OSMANLI: BR DNYA TARH ama bu nasl bir itir ki, klenin kleleri, hatta neredeyse 'kle ordular' olabilmektedir? kisinin klelii ayn "ey" olabilir mi? Dahas, 'hr olmaylar', onlar birletiren bir asgari mterek saylabilir mi? 'Bu kitapta i var azizim' diyorum kendi kendime. stelik yazarmz, kleliin "yaratc bir g" olduundan dem vuruyor, onu modern dnyay ina eden pozitif glerden birisi olarak ebeliyor. Pes dorusu! Kleleri hep efendilerinin kurbanlar olarak ele almz, halbuki klelik hukuk (legal) bir kurummu ve bir zamanlar takdim edildiinden daha az hain ve zannedildiinden daha az kyc bir gemii olmu... Sayfalar parmaklarmn arasndan hzla kayyor ve Osmanl bahsinde soluklanyor. Bakalm, diyorum, Osmanl'daki klelik hakknda neler diyecek Mr. Bush? Osmanl kle tarihinin karanlk sayfalar Osmanl'da klelik hakknda deerli bir aratrma yapm olan Dani-el Pipes'a gre devirme elitine (kul taifesine) kle denilemez. Bunlarn konumlar ok farkldr ve kle terimine yepyeni bir anlam kazandrmaktadr. nk sonuta hr insanlardr. Kamu hizmetinde almakta, brokraside grev almaktadrlar, inanlmaz genilikte yetkilerle donatlmlardr. Byle kle mi olurmu? srailli tarihi Ehud Toledano, Osmanl kle tarihi zerine r aan makalesinde, kul meselesine aklk getirmekte ve kul olan ve olmayan memurlar arasnda bir ayrm yapldnn, ama gariptir, bu ayrmn genellikle zannedildii gibi, hr grevliler lehine deil, kle kkenli (kul) grevliler lehine yapldnn altn izmektedir (Kleyi kayran bir sistem yani!) Efendileriyle kurduklar samimiyet sayesinde kul kkenliler daha fazla kayrlabilmekteydi.2 Toledano bir baka yanlgya da iaret etmeden duramyor: Osmanl askeri ve idar sistemi, eer denildii gibi bir kle ordusunca ynetiliyorduysa, ayn mantktan gidersek, bu kul ordusunun ocuklar doduunda hr saylacaklarndan, sistemin ok byk bir hzla klelii tasfiye ettiini de syleyebiliriz pekla. 146 147 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Daha da nemlisi, Osmanllarn "kle"den anladklar ile Avrupallarn anladklar arasnda byk farklar vard (tpk imdikilerde 'azmlk'tan anladklarmzn farkl olmas gibi). Kleliin yasaklanmas 19. yzylda Osmanlya dayatlnca bu farkn ne kadar byk olduu daha iyi anlalm ve Karatodori Paa gibi gayri mslim Osmanl temsilcileri, Avrupallara kar, sizin anladnz klelik bizde zaten yok, diye bouna mdafaalarda bulunmulard (Brksel, 18891890). Keza II. Abdlhamid de Siyas Hatiratm'da Osmanldaki klelie, Batl anlamda klelik demlemeyeceini, daha ok bir koruma ilikisinin geerli olduunu iddia etmektedir.3 lgin bir baka nokta da, islam'da kleliin "kyl" deil, "ehirli" bir zellik arz etmesiymi. zellikle Afrika'dan Amerika'ya yollanan zenci klelerin ok byk blmnn plantasyon klesi olarak altrlmasna, kylletirilmesine mukabil, slam'da klelerin kk esnaf, hamal ve zanaatkar olarak ehirliletirildiine dikkat ekiyor Bush. Ona gre Islamdaki kleliin, zellikle

Osmanl rneine baklrsa, ei benzeri benzeri yoktur. Klelik Osmanl toplumunda tek bir yatay dzlem oluturmaz. Aksine, hiyerarik bir topluma uyum salayarak eitli klelik biimleri retir. Mesela kleler gelecein yneticileri, brokratlar olarak titiz bir eitim srecinden geirilir. Bu sreci alnlarnn akyla geenler, sonunda g ve servete gark edilir. En altta ise sahipli ii kleler vardr ve bunlar kle snfnn en garibanlardr. Nasl hr insanlar olarak hepimiz toplumun en st gelir ve g diliminde yer bulamyorsak, klelerin de zengini ve fakiri, kendi iinde bir stat sralamas vardr. slam dnyasndaki klenin fark slam dnyasndaki klelerin durumunu Gney ve Kuzey Amerika-lar'daki durumla kyaslayan Bush, Mslmanlarn klelerine daha insafl muamele ettiklerini, bizzat Avrupal seyyahlarn gzlemlerinden delillendiriyor. 19. yzylda Msr ve Arabistan'a giden John Le-wis Burkhardt, buralarda kleliin kendisinin, isminden daha az rktc olduunu zikrediyor. Sudan'da 5 yl geiren Gustav NachtiOSMANLI: BR DNYA TARH gal ise Islamn her yerde klelik kurumunu kolaylatrc dzenlemeler getirmi olmasndan hayretler iinde kalmtr.4 Fakat Bush'un yakc bir tespiti var ki, onu nakletmezsem bu yaz tadndan ok ey yitirir. Avrupallarn byk bir hzla zencileri ve kahverengi derilileri kleletirdii bir ada, Osmanl Devleti kle ihtiyacnn nemli bir ksmn gney Rusya steplerinden ve beyaz Kafkas rklarndan karlamaktadr. Zenci kleleri ev hayatna, beyaz klelerin kadnlarn eitip kalifiye eleman olarak Harem'e, erkekleri de Enderun yoluyla devlet idaresine (seyfiyye), hatta bilim adamlna (kalemiyye) ynlendiren, Mslmanlatran ve dolaysyla 'z-grletiren' Osmanl'nn bu karmak kle politikas, Avrupa'daki Osmanl dmanlnn en inat gerekelerinden birisini oluturmutur. Avrupa, Osmanl'y ite bunun iin, Beyaz Adam' kleletirdii iin bir trl affetmemitir. Bam kitabn sayfalarndan kaldrdmda Sultanahmet ve Kz-kulesi'nden ykselen klar, kpren lacivert istanbul semasn okuyordu. Kitabn kapana tekrar baktmda yazar yerinde M. L. Bush yazyordu: Manchester Metropolitan niversitesi'nde tarih profesr M. L. Bush... 'Neye niyet, neye ksmet', dedim iimden ve evime doru yrdm. 1. M. L. Bush, Servitude in Modern Times, Polity Pres, 2000. 2. Ehud R. Toledano, "Ottoman concepts of slavery in the period of reform, 1830s-18i50s", Editr: Martin A. Klein, Breaking the Chains: Slavery, Bondage, and Emancipation in Modern A/rica and Asia, The University of Wisconsin Press, 1993, s. 41. Ayrca Osmanl'da klelik konusunda yaplm nemli bir alma iin bkz. Nihat Engin, Osmanl Devletinde Klelik, istanbul, 1998, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar. 3. Sultan Abdlhamid, Siyas Hatratm, istanbul, 1999, Dergh Yaynlar, s. 137-138. Benzer dnceler, unutulmu bir Osmanl aydn olan erke eyhizde Halil Hlid Bey (?-1934) tarafndan da savunulmutur. Bkz. Hilal ve Ha Kavgas, istanbul 1975, Bedir yaynevi 10. ve 11. blmler. 4. Bush, age, s. 163. 148 149 Avrupa'nn patronu kim olacak? Kanuni'nin talya'daki casusundan mektup var! 1561'de Istolni Belgrad sancakbeyi Hamza, Habsburg'dan byk bir ordunun kendisine kar yollanmasyla tehdit edildiinde rahatlkla u cevab vermitir: "Hibir yerde askeriniz yok. Olsa benim bilmem lazm [di], nk benim casusum alt yldr Be'te oturur, orada kars

ocuu var; bu adam isterse kilisede ayin eder, isterse papazdr, isterse Nemeli, isterse Macar olur; isterse mkemmel apacdr, isterse asker olur, isterse topallar, isterse senin gibi salam bacakla gezer ve stelik her dili bilir. S. Takats1 Son yllarda Osmanl tarihi alannda sessiz sedasz bir "devrim" yaanyor. Osmanl tarihilii byk bir hzla gmlek deitiriyor. Gelin grn ki, ders kitaplarmzda olsun, popler tarihlerimizde olsun yine eski hamam eski tas! Sanki amzn 24 kratlk tarihisi Fernand Braudel bundan yarm asr nce u mthi tokatla uyandrmamt bizi: Osmanl tarihine hep dardan bakyoruz. Bu, onu yarm grmek ve bundan da fazlas, bakas tarafndan tek yanl aklamak demektir. Onun glerini kavrayabilmek iin bu muazzam makineyi iinden gzlemek gerekmektedir.2 151 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Osmanl'y sadece dardan, dolaysyla yarm grdn itiraf eden, bu eksikliini telafi etmek iin ilerlemi yanda Osmanl tarihini yeniden okumaya girien Braudel'den (Marx da Krm Harbi'nden sonra Osmanlca renmek iin kollarn svamam myd?) yarm asr sonra bile aydnmzn aznda ayn teranenin yanklandn grmek nereden baksanz umut krc: 'Osmanl talancyd. retici deil, hazra konucuydu. Kendisini Avrupa'ya kapatmt. Etrafnda olup bitenleri takip etmedi. Zaten takip etmeye de ihtiyac yoktu vs. vs.' Oysa bir devletin 'nde' olup olmadn anlamak iin dahi bakalarn takip etmesinin art olduunu sylemeye gerek var m? Bugn Amerika'nn, mesela in'deki gelimelere gzn kapatmas kadar manasz bir hareket tarz tasavvur edilebilir mi? Kanuni-arlken ma devam ederken... Buyurun size, 1530 yaznda Kanuni Sultan Sleyman'a yazlm bir mektup. Bugnk Arnavutluk snrlar iindeki Dra'm Subas olduu tahmin edilen Mehmed Bey adl birisi tarafndan saraya gnderilen bu mektup, Topkap Saray Mzesi Arivi'nde E.7671 numarada kaytl. Belgeyi gn na karan ise Christine Isom-Verhaaren adl bir Osmanl tarihi uzman.3 Mektubun muhtevas, Osmanl ynetiminin Bat Avrupa'daki olaylara ilgisini ve ald bilgilerin niteliini aydnlatc nitelikte. Mektup ayn zamanda Osmanl yneticilerinin balarn devekuu gibi kuma gmmediklerini ve evrelerindeki deiimi skalamadklarn da gsteren nemli bir belge. (Aslnda Osmanl'nn Bat'ya kapandn syleyenlerin neden bir trl bunun tersini dnmediklerini de anlayabilmi deilim. Avrupallarn Osmanl hakkndaki bilgilerinin ne kadar kt olduunu seyahatnamelerden biliyoruz. Dahas, Voltaire'in, bata Montesquieu olmak zere Avrupa aydnlarnn Osmanl Devleti ve toplumu hakkndaki kara cahillikleriyle bir gzel dalga getiini ne abuk unutuyoruz?4) 152 OSMANLI: BR DNYA TARH Mektup, 1519'da kendisini Kutsal Roma-Germen mparatoru ilan ettiren arlken'in Avrupa'da ne dolaplar evirdiini Osmanl kurmaylarnn yakndan takip ettiini de belgeliyor. 1526'da Moha'da Macar ordusu imha edilmi, 1529'da ise Buda ehri arlken'in kuvvetlerinden geri alnmtr. Bir baka deyile, Avrupa'nn kaderini belirleyecek olan Kanuni-arlken mann kritik bir noktasmdayzdr. iki taraf da Avrupa zerinde btn kozlarn ortaya srmekte, Avrupa'nn hkiminin Osmanllar m yoksa Habsburglar m olaca zerinde bahisler oynanmaktadr. Mektubun yazar Mehmed Bey, bilgilerini Arnavut bir tccar olan Zuka'dan almtr. spanya, Fransa ve talya arasnda mekik dokuyan bu "holding" sahibi Zuka adl patron, Anadolu ile Avrupa arasnda adeta ticar bir kpr kurmutur. talyanca bilen bir Arnavuttur ve Avrupa'dan bilgi szdrmak iin Osmanl yetkilileri tarafndan ince elenip sk dokunarak seilmi "zel" bir grevlidir. talya ve Bat Avrupa'daki sekin muhitleri yakndan tanyacak kadar nfuz sahibi bir

patron olan Zuka, bylece son derece hayat bilgileri st dzey yneticilerin azndan alabiliyor ve Osmanl sarayn, olan bitenlerden hzla haberdar edebiliyordu. Mektupta arlken ile Martin Luther'in kuvvetleri arasnda cereyan eden bir savatan bahsediliyor, Luthercilerin yeni bir din icad ettikleri ve bu dinin Katoliklie muhalif olduu belirtiliyor. arlken'in askerlerini Milan ehri civarnda grd ve Adriyatik Denizi kylarnda Osmanllara kar bir ittifak filosu hazrlanmakta olduu da Zuka'nn istanbul'a gnderdii istihbarat bilgileri arasnda. Kafalarmzdaki Titanikler ne zaman batacak? yi de bu mektup neden bu kadar nemli? nemini maddeler halinde sralayaym izninizle: 1) Mektup, Osmanllarn Avrupa'daki siyas ve din gelimeleri yakndan ve sca scana takip ettiklerini gsteriyor da on153 KIR ZNCRLERN OSMANLI! OSMANLI: BR DNYA TARH dan. Nitekim ileride yeni bir Katolik (Hal) ittifak kurulmas ihtimali karsnda Kanuni'nin Protestanlar desteklemesinin altnda bu tr 'ieriden' bilgiler yatyordu. Ayn ekilde mektupta sadece askeri bilgiler deil, diplomatik bilgiler de geiyor ki, Osmanllarn Avrupa iindeki atlamalar kadar ittifaklarla da yakndan ilgilendiklerini kantlamaktadr. 2) Mektupta belirtilen olaylar ve yerler, Isom-Verhaaren'in yapt aratrmalardan anlalyor ki, "atmasyon" deil, gerek olaylar ve yerlerdir. Bugn Basel'in yerini haritada gsteremeyen aydnlarmz olabilir ama mektupta "Bzilya" eklinde getiini ve yerinin ksa bir tarifle anlatldn gryoruz. Yine "Marilye"nin de Marsilya olduu pekala biliniyordu. Nitekim mektubun yazld ylda Protestanlarn arlken'e kar muhalefet hareketini balatm olduklarn yazyor tarihler. 3) Mektupta bahsedilen Basel ehri gerekten de Luther taraftarlarnca ele geirilmi ve kiliselerdeki tasvirler tahrip edilmiti. Bu, Osmanllar iin Luther hareketinin mahiyetini anlamak bakmndan nemli bir ipucu tekil ediyordu. 4) Yine mektupta Barbaros Hayreddin Paa'ya kar Andrea Dor-ya komutasnda bir donanmann sefer hazrl yapt haber verilmektedir ki, tam da o yllarda ispanya'da kalm son Endlsl Mslmanlarn kurtarlmas iin Barbaros yeni bir harekta girimi durumdadr. (Zannedildii gibi Osmanllar Endlsl Mslmanlar kaderlerine terk etmi deildir. Kurtarma giriimleri, mektupta verilen bilgilere gre 1530'lara kadar srmtr.) Bu mektup, Dra'dan istanbul'a gnderilmemi sadece. Ayn zamanda bize, amza da gnderilmitir. Aratrmalar devam ettike bunun gibi daha nice belgenin, amzn nyarglarla malul adresine gnderilmi olduunu ve Osmanl buzdann, kafalarmzda kurulu kimbilir ka tane Titanik'i daha batracak kudrette olduunu greceiz. Gazete okuyan Sadrazam Kanada'da McMaster niversitesi'nde Osmanl tarihi okutan Virgina Aksan, Muhsinzade Mehmed Paa'nn, i768-i774'de Ruslarla yaplan uzun sava srasnda gece gndz kendisine iletilen raporlar okuyarak dnya ahvali hakkndaki bilgilerini srekli yenilediini aktarr. Ahmet Resmi Efendi de Paa'nn durmadan "havdis-i rzgr ktlar" okuduundan bahseder ki, bunun "gazete" anlamna geldiini sylemeye gerek var m?5 1. S. Takats, "Trk devrinde klavuzlar ve casuslar", ayn yazar, Macaristan Trk Aleminden izgiler, stanbul, 1992, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, s. 174'den aktaran: Gabor Agoston, "Macaristan'da Osmanl-Habsburg serhad (1541-1699): Bir mukayese", Osmanl, cilt 1, Ankara, 1999, Yeni Trkiye Yaynlar, s. 455. 2. Fernand Braudel, II. Felipe Dneminde Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, eviren: Mehmet Ali Klbay, 2. bask, Ankara, 1994, mge Kitabevi, s. 27.

3. Christine Isom-Verhaaren, "An Ottoman report about Martin Luther and the Emperor: New evidence of the Ottoman interest in the Protestant chal-lenge to the power of Charles V", Turaca, say: 28, 1996, s. 299-318 (yaynda, mektubun fotokopisi de mevcut). 4. Montesquieu, Kanunlarn Ruhu zerine I, eviren: Fehmi Balda, stanbul, 1963, Milli Eitim Basmevi, evirmenin yazd nsz'den. 5. Virginia Aksan, "Ottoman sources of information on Europe in the eighte-enth century", s. 13. Ayrca Muhsinzade Mehmed Paa hakknda bkz. Yuzo Nagata, Muhsinzade Mehmed Paa ve Aynhk Messesesi, izmir 1999, Akademi Kitabevi. 154 155 Amerika'da bir "Trk" bayra dalgalanyor: Halil nalck Konferans air, gz kapaklar olmayan adamdr. Hugo von Hoffmanstahl Trk toplumu, medya tarafndan kltrn haz dolu basamaklarna doru byk bir hzla itilirken, o geleneksel derinliini de emanetiye teslim ediyor. Son are olarak yzn beyaz cama yaptrm, oradan alglarna aktlan popler kltrn kpklerine tutunmu, gndelik baarlarn aldatc avuntusuyla kendisine yeni bir zindan ina etmek peindedir. Trkiye, iine itildii bu yzeysellik bataklndan ne zaman uyanacak? Ne zaman hakiki bilimin, hakiki sanatn, hakiki kltrn hakkn verecek? Ne zaman gelip geici baarlarn ksr dngsnden kurtularak gerekten "muasr medeniyet seviyesinin zerine" kma azmini yeniden kazanacak? Ne zaman? inde yaayan gerek deerleri fark edemeyen ve onlarn zihn baarlarn stadyumlarn veya podyumlarn sunanda kurban etmekten vazgeemeyen bir toplumun geleceinin kimlerin ipoteinde kalacan grmek iin yle derin aratrmalara gerek yok. Kur'n- Kerim'den Herodot Tarihi'ne, bn Haldun'un Mukaddimesinden Speng-ler'in Bat'mn kj'ne kadar ok sayda uyarc, bize hazc kltrn, yayld toplumlar hangi tehlikeli dnemelere sarkarken ortaya ktn yeterince aklam bulunuyor. 157 KR ZNCRLERN OSMANLI! Trk basn aylarca Sreyya Ayhan haberleriyle yatp kalkt. Basn toplantlar, demeler kyamet gibi. Peki bu memlekette niversite ktphanelerine sokulmayan aratrmaclar, bilgiye susam insanlarn nlerine konulan engeller ne zaman manetlere kar dersiniz? Kitap yasaklamak serbest, stad yasaklamak yasak! Kas gc bizde hep beyin gcnn nndedir ve tersi her zaman artr bizi. artr, nk bir insann beyin gcyle, bilgiyle, fikirle rekorlar paralayabilecei, ona srf bu yzden hayranlk duyulabilecei ve Balzac'm Mutlak Peinde adl romannda yanstmaya alt gibi, bilginin bal bana bir heyecan ve ziyafet konusu olabilecei gerei srarla unutturulmaktadr. Hikyelerini zevkle okuduumuz -ama sadece okuduumuz- mer Seyfettin'in cesedinin bir hastane odasnda kadavra olarak kullanld, yeterince dramatik bir rnektir ve ne yazk ki tek rnek deildir. Harvard'da bir Trk olmak Halil nalck ismi, yaadmz bu sancl ortamda bir mutu olup imdadmza yetiti. Dnyadaki en muteber eitim kurumlarndan Har-vard niversitesi, Halil nalck hoca erefine bir uluslararas konferans dzenledi. Banda deerli Osmanl tarihisi Cornell Fleisc-her'in bulunduu Chicago niversitesi Orta Dou Aratrmalar Merkezi ile yakndan tandnz Cemal Kafadar'm bakam olduu Harvard niversitesi Orta Dou Aratrmalar Merkezi'nin ortaklaa dzenledikleri bu nemli toplant, beklenebilecei gibi basnmzda hibir yank bulmad. Oysa hem inalck hocann yerli ve yabanc talebelerinin, hem de William McNeill gibi dnya tarihiliinin nde gelen otoritelerinin katld toplant, lkemiz ve tarihimizin Ameri-ka'daki tantm asndan son derece nemli bir frsatt.

29 Nisan 2004 gn al yaplan konferans 2 Mays Pazar gn sona erdi. Bir ksmna sk sk atflarda bulunduum Gilles Veins-tein, Suraiya Faroqhi, Elizabeth Zachariadou, Karen Barkey, Palmira Brummett, Linda Darling, Michael Khodarkovsky, Victor Ostapchuk, Joseph Rahme, Mark Stein, Ernie Tucker, Fariba Zarinebaf, Madeline 158 OSMANLI: BR DNYA TARH Zilfi gibi dnyadaki Osmanl tarihiliinin nde gelen adlar konferansta birbirinden ilgin tebliler sundu ve yeni grler nda Osmanl "ada"smn suyun altnda kalan ksmna k tuttu. Toplantya nedense Trkiye'den sadece tarihi teblii sunmu (Halil Berktay, zer Ergen, Baki Tezcan). Ertesi gn de Mehmet Ipirli ve Engin Akarl birer konuma yaptlar. Tabii gnl en bata, kaderin bir cilvesi olarak prostat ameliyat geirdii iin kendisi adna dzenlenen toplantya katlamayan Halil nalck olmak zere dier deerli tarihilerimizi de programda grmeyi arzu ediyordu. "Gz kapaklar olmayan adam" Osmanl tarihi gibi kaim nyarg duvarlaryla evrili bir alanda yetkinliini dosta dmana ispatlam, makale ve kitaplar onlarca dile tercme edilmi ve disiplininin "pri" unvann bileinin hakkyla alm bulunan Halil nalck'm Gnsel Renda ile ortak editrln yaptklar Osmanl Uygarl adl alma1, 2003 Arahk'mda Kltr ve Turizm Bakanl tarafndan neredildi. Bu zengin muhteval, bir o kadar da orijinal ve gz alc grsel malzeme ile beslenmi kitap, Osmanl "uygarlnn derinliini dnyaya duyurmak amacyla hazrlanm ve ngilizcesiyle ayn anda piyasaya sunulmutu. Bilkent ni-versitesi'nin bu nemli kitap hakknda dzenledii toplantda yaptm konumada nalck hocay Hugo von Hoffmanstahl'm airler iin yapt tesbitte dedii gibi, "gzkapaklar olmayan adam" diye nitelendirmitim. Halil nalck, Osmanl tarihiliinde hakikaten bir "air" gibi alyor, gryor, anlyor, anlamak iin btn alg ordularn seferber ediyor. Tarihiliin kesintisiz bir idman gerektirdiinin her daim bilincinde. Bu yzden srekli teyakkuz halinde. Bir metnin n ve arka yzn ayn anda okuyabiliyor. Grnen ve grnmeyen satrlar, onun iin ayn uzaklkta sanki. Metinlerde bizden gizlenmi veya gizlilie itilmi yzleri fark ediyor; veriden teoriye, teoriden veriye artc bir kolaylkla gidip geliyor. Karlatrmal tarih analizleri, hl devam eden orijinal keifleri, 16. yzyl Osmanl ticaret tarihini 159 KIR ZNCRLERN OSMANLI! OSMANLI: BR DNYA TARH anlatrken bizi aniden iran-lngiliz-Hollanda "ekonomik bloku"nun karmak dnyasnn iine ekivermesi gibi ustaca manevralar, bir olay anlamak iin sadece olayn kendisini anlamann yeterli olmayacann bilinciyle onu ok daha geni bir spektrum iine zarife, zorlamadan yerletirmesi. Bunlar inalck tarihiliinin alamet-i farikalarndan. Belgeleri yakar onun gzleri; limon suyuyla yazlm satrlar, yakc baklar dedii anda okur gibi oluruz. O bir anlk ltda tarihin zerini rten katmanlarn gzlerimizden gizledii srlar fsldar bize. O bir anlk rastlama srasndadr ki, bize tarih dediimiz o engin okyanusa alan menfezleri gsterir. Diaspora'dan evine dnen tarihimiz Modern olmak, bir yerde evinden dar kmaktr. Darda olmaktr. Evi yeniden dzenlemek iin klan bir tr diaspora'dr modernlik. Kltr, tarih, edebiyat, felsefe, hayat... Hepsi geici olarak srgne yollanm gibidir modernleme srecinde. Cumhuriyet kurulurken, 1924'de sadece Osmanl hanedan deil, tarihimizin kendisi de srgne yollanmtr. Boalan "evimiz"e hl yabanc baklar yneltmemizin sebebi budur aslnda. Sahibinin evde olmad bu metruk hne hakknda yabanclarn anlatt hikyeleri dinledik nce. Onu dardan baklarla szdk; Avrupa'nn gzyle ve Avrupa'nn adesesinden inceledik.

"Geriledi" derken de, "ilerledi" derken de, kafamzda Osmanl deil, hep Avrupa ve Avrupal vard. Evde olmayan Osmanl kendisini anlatamaymca, onu en iyi anlatacak komu olarak Avrupa'y seiimiz anlamlyd. Ama sonuta o da hikyeyi kendi cephesinden anlatacak ve bizler kh ATT gibi, kh "gerileme" ve "ilerleme" sylemi gibi Avrupal bak asnn komusuna giydirdii gmleklerden tanmaya alacaktk onu. Oysa tam da bu yzden Osmanl fenomenini tanmaktan hzla uzaklaacamz bilmiyorduk. Ben Halil inalck hocay tam bu noktaya, yani Osmanl tarihinin srgnden dn srecinin dnm noktasna oturtuyorum. Evinden km olan tarihimiz, geri dnerken prltl baklar frlatmaktadr mahalleye; zlenmitir; bilinler bilenerek beklenmitir. Aradaki boluk, eskilere bile nihan kalan bir ok srrn ortaya dklmesiyle sonulanmtr. Osmanl tarihi artk kendi diliyle konumak iin aba gstermekte, komularn nyargl anlatmlarnn karartt olgular aydnlatmakta ve ada dnya tarihiliinden gelen gl klar altnda ykandktan sonra yeni yzyle arz- endam etmektedir nmze. Osmanl tarihini, bir orkestra efi gibi, yeni batan konuturmay deneyen, onun yllardr bastrlm seslerine kulak vermeden gemii doru bir ekilde alglayamayacamz reten Halil nalck hoca, 88 yllk dolu dolu geirdii mryle, dnyann en itibarl niversitelerinde at Osmanl tarihi krsleriyle, yapt ciltlerce yaynla tarihimizi ve kltrmz 5 ktada dalgalandran iftihar kaynaklarmzdan birisi. Harvard niversitesi, bu hakk teslim etmekle grevini yapm bulunuyor. Peki ya biz? 1. Hazrlayanlar: Halil nalck - Gnsel Renda, Osmanl Uygarl}, 2 cilt, stanbul, 2003, Kltr Bakanl Yaynlar. Kitaba makaleleriyle katlanlar unlardr: Halil inalck (3), Ahmet Yaar Ocak (2), Baha Tanman, Ekraeleddin lh-sanolu (2), Seluk Aksin Somel, Feza Gnergun, Metin And (2), Orhan Ko-lolu, Gnl Tekin, Gnay Kut, Orhan Okay, lhan Bagz, Doan Kuban, Gnl ney, Serpil Bac, Nurhan Atasoy, Nazan ler, Ali Alparslan, Zeren Tannd (2), Filiz aman, Gnsel Renda (2), Ersu Pekin (yazarlarn yanlarndaki rakamlar ka yazyla katldklarn gstermektedir). 160 161 Osmanl'ya sava aan filozof: leibniz Bu lke adeta karanlklar ve barbarlklar lkesi. Kendisi de cehaletin iine gmlm olan padiahsa, etrafnda bir alay kadn ve harem aasyla, tahtnda bir Sardanapal edasyla yaylyor. Leibniz Trklerin 1683'de Viyana nnde urad bozgunun ardndan, Osmanl Devleti'yle iyi ilikileri olan Fransa Kral'nm durumu kritiklemiti. Onun Hristiyanla ihanet ettii, giderek daha sk dile getiriliyor, Fransa'nn da Osmanl'nn paralanmas projesine destek vermesi isteniyordu. Bu misyonla kendisini grevli sayarak harekete geen aydnlardan birisi de Alman filozof Leibniz idi.1 Leibniz, Descartes sonras felsefenin en nemli birka isminden birisi. Hatta "mmkn olan dnyalarn en iyisi"nde yaamakta olduumuza dair iyimser gr, Candide adl eserinde Voltaire'in sivri hiciv oklarna maruz kalm ve Viktorya dnemi filozoflarndan Bradley'e, Leibniz hakknda u ironik tespiti yaptrmtr: "Bu dnya, mmkn olan dnyalarm en iyisidir ve onun iindeki herey zorunlu olarak ktdr."2 Dnyay tozpembe ve temelde "iyi" gren filozofumuzun i Trklere, yani Osmanllar gelince birden celallenmesini ve felsefenin yumuak terliklerini terk ederek sava izmelerini ayana geirmesini 163 KIR ZNCRLERN OSMANLI!

anlamak kolay olmasa gerek. Ama Avrupa/Bat felsefesinin grnen yzne aklanmamamz iin nemli bir uyar olduu yeterince ak. Bradley hakl: Dnyay "iyi" ama iindekileri -bu arada Trkleri de-"kt" gren bir felsefedir Leibniz'inki ve onun bu iki yzl tavr, en berrak bir ekilde siyas danmanlklarndaki faaliyetlerinden anlalmaktadr. Msr' Fethe km bir filozof Felsefe tarihlerindeki o kl krka yaran dncelerin szcs "dhi" Leibniz, ayn zamanda hkmdarlara danmanlk yaparak geimini salayan 'siyas' bir filozof olarak karmza kmaktadr. Mesela Alman hkmdar ailesi Welfenlerin hizmetinde bir mr geirmitir. Siyas ve hukuk meselelerde danmanlktan te raporlar yazm olan Leibniz, 1672'de, henz 26 yandayken Paris'e kadar gelmi ve Fransa Kral XIV Louis'ye de bir rapor sunmutur. Latince kaleme ald bu raporda Fransa Kral'na, 'Msr' almak iin frsat bu frsat' demektedir filozofumuz. nk Leibniz'e gre Osmanl mparatorluu dalma dnemindedir ve bnyesindeki halklar "bir kurtarc g"n gelip kendilerini azad etmesini beklemektedirler. (Ne tesadf: Amerikallar da Sad-dam'm elindeki 'Irak halklar' iin ayn eyi dnmemiler miydi?) Leibniz Kral cenaplarnn itahn u cazip szlerle kabartyordu: Msr savandan beklenen baar kazandrsa, bu baarnn, savan galibine denizlerdeki egemenlii, Dou ile ticaret yollarna hakimiyeti, Hristiyanlarn bakomutanln, Trk imparatorluunun ykmm (bu baarnn tek sahibi Fransa olacaktr), Hristiyan dnyasyla ilgili ilerin idaresini, 'Dou mparatoru' unvann ve bunun erefini ve 'evrenin hakemi' olmann getirecei paha biilmez an salayaca muhakkaktr.3 Yalnz bekledii "yal" karl alamayan Leibniz'in bu rapor veya layihas, 21 Haziran 1672'de XIV Louis'nin bakanlarndan Pom164 OSMANLI: BR DNYA TARH ponne tarafndan u alayl cmlelerle cevaplandrlacaktr: "...Hal seferleri zerine size bir ey sylemek istemiyorum. Fakat sizin de bildiiniz gibi Aziz Louis devrinden beri artk moda da deiller."4 Yani Osmanl topraklarna yeni bir Hal seferi balatmak ve yeni bir Piyer Lermit (EHermit) olmak iin yola kan Leibniz, o yllarda Osmanl Devleti'yle aralarndaki imtiyazl dostlua zarar vermek istemeyen Fransz ynetimi tarafndan ite byle aalanm, 'Artk bu ilerin modas geti' diye batan savlmtr. Peki pes etmi midir filozofumuz? Ne gezer! Osmanl (Trk) topraklarnn Avrupallarn itahn kabartmas iin her ey hazrdr ama nedense kimse yanamamaktadr bu leziz sofraya! Filozofun can sklmtr ve oturur, yeni bir kitap yazar. Ad, Mars Christiannisimus'dur. Leibniz, bu kitabnda Fransa Kraln, Trklerin Avrupa'y yakp ykmalar sayesinde, yeryznde Tanr'nm temsilcisi olarak tek bana hkmdar olmak istemekle (!) sulamaktadr: kiyz bin Hristiyan, barbar (Trklerin) klcndan geiyor, veya lmden de beter bir esarette ruhlar ldrlyor. Tm bu insanlar, Macarlar para, silah ve tavsiyeleri ile isyana tevik edenlere (Franszlara) ve bu yaptklar korkun ktlklerden dolay Hristiyan milletleri tehlikelere atacan bile bile hareket edenlere kar intikam arsnda bulunuyorlar. Bu satrlar, Leibniz'in matematik dehasna yakyor mu dersiniz? Buna siz karar verin; lakin Leibniz'in bu raporunda bile samimi olmadn iddia edenler var. Buna gre hazret, aslnda Franszlarn dikkatini, kendi lkesi olan Almanya'dan uzaklatrmak iin byle bir hileye bavurmutur. ("Evrenin hakemi" olmak kimin azn sulandrmaz ki?) Allah'tan, XIV Louis bu oyuna gelip de Osmanllarla arasn bozmaya kalkmamtr. e bakn ki, Leibniz'in Msr' igal projesi, bu projeyi inceledii kesin olan Napolyon tarafndan tam 126 yl sonra yrrle konulacak ve 1797'de Msr, Fransz kuvvetleri ve ordu ierisinde bulunan "oryantalistleri" tarafndan istilaya urayacaktr. 165 KIR ZNCRLERN OSMANLI!

Oysa Leibniz'in ikna etmek iin didindii sralarda Fransz Sara-y'nda Trklerin dehas ve politikalarn hala iyice tanmadklar iin zeletiriler yaplmakta ve bir Venedik Elisi, "Trk politikas Avru-pallarmkini kat kat aar" tespiti yaplmaktayd.5 Yani ne biz sandmz gibi gerilemitik, ne de onlar sandmz kadar ilerlemiti. Die di bir mcadele devam etmekteydi. te Aydnlanma a'nm filozoflarndan bir portre. Dorusu Aydnlanma a'nda adam gibi, yani bugn alglamak istediimiz gibi "aydnlanm" birisini aramayn bouna. Zira bulamazsnz. Bir olgudan ziyade efsanedir nk bize anlatlan Aydnlanma. Aydnlanma'y aydnlatmak En kat Aydnlanmac grnenlerin bile ne marifetleri olduunu ben deil, 10 ciltlik ngilizce Felsefe Ansiklopedisine yazd maddede nl fikir tarihisi Crane Brinton sylyor. 18. yzyl Paris'inde halk, iyiletirici gcne inandklar iin bir rahibin mezarna akn akn git-mekteymi. Hayr, yaralarnn zerine pansuman yapmak iin deil, dpedz topra yemek iin! Bu btl inancn nne gemek isteyen Kral ise hzla bir baka btl inanca sarlacaktr: Mezarn etraf demir parmaklklarla kapatlr ve zerine de bir levha aslr. Levhada unlar yazldr: "Kral'n emriyle Tann'nn bu yerde mucize gstermesi yasaklamtr."6 Trkiye'de Aydnlanma hakknda ahkm kesen propagandistler-den siz hi byle bir Aydnlanma manzaras iittiniz mi? Leibniz, kafasndaki ideal, 'aydnlanm' toplum grn uygulayacak bir kahraman aramaktadr srarla. Tam bu srada Rus ar Byk Petro'yu kefeder. Rus Imparatorluu'nu kendi fikirleri iin muazzam bir laboratuvar olarak gren Leibniz, sonunda Petro'nun danman olmay baarr ve ona, reform projesinde ilk iinin mektepler amak olduunu syler. Deli Petro'ya, Osmanllarn mfik kucana snm olan Demirba arl'm yokluunda bile sve'teki ilerin tkr tkr yrdn, bunun da o yllarda Avrupa'da hret bulmu sve okullar sayesinde baarldn yazar. 166 OSMANLI: BR DNYA TARH Zaten isve'le grlecek hesab olan ar'm akl bu ie yatar ve yeni bakenti St. Petersburg'da birbiri ardnca okullar aar. Leibniz'in Bilimler Akademisi teklifi de Petro'nun houna gider ve Akademi'yi kurmaya giriir. Bu arada Leibniz, ar'dan bekledii 500 dukalk maan tahsil edemeden lr (1716) ama Franszlar daha garip bir ey yaparak Petro'yu o anl anl Fransz Akademisi'nin yeliine tayin ederler! (Yakt m imdi Academie Franais'in tarihine?) Tabiatyla Petro da bu jestten ok honut olur ve saygdeer Akademi'ye bir teekkr mektubuyla birlikte Hazar Denizi'nin yeni yaptrd haritasn hediye olarak gnderir.7 imdi sk durun: Yllar nce, ar'n can dman olan Demirba arl, Petro'ya kar Narva Sava'n kazanmtr. Zafer haberi gelir gelmez kaleme kda sarlan filozofumuz Leibniz, Demirba arl'a, Moskova'y ele geirecei ve Petro'nun iini bitirecei gn sabrszlkla beklediini yazmtr. Ey iktidar nelere kadirsin ve ah bu Aydmlanmaclarm dayanlmaz mulakl! 1. Faruk Bilici, "XVII. yzyln ikinci yarsnda Trk-Fransz ilikileri: Gizli harpten objektif ittifaka", Osmanl, cilt: 1, Ankara, 19, Yeni Trkiye Yaynlar, s. 488. 2. Aktaran: Anthony Quinton. Bkz. Bryan Magee, The Great Philosophers: An Introduction to VJestern Philosophy, Oxford University Press, 1988, s. 112. 3. Trandafir G. Djuvara, Trkiye'nin Paylalmas Hakknda Yz Proje (1281-1913), eviren: Pulat Tacar, Ankara, 1999, Gndoan Yaynlar, s. 157. 4. Aktaran: Bilici, agy, s. 491, dipnot: 28. 5. Aktaran: Thierry Hentsch, Hayali Dou; Ba'nn Akdenizli Dou'ya Politik Bak, eviren: Aysel Bora, istanbul 1996, Metis Yaynlar, s. 129. 6. Crane Brinton, "Enlightenment", Editr: Paul Edwards, Encydopaedia of Philosophy, cilt: 5, Macmillan, 1972, s. 522. 7. Robert K. Massie, Peter the Great: His Lije and World, Phoenix Press, 2001, s. 816. 167

Edvvard Sad Ermeni soykrmn neden savunur? Oryantalizm sylemi aydmlanmzca olduka kolay benimsenmitir. Bunun izah, sanyorum, Said'in tezindeki egemen sylemin ve ileri srd temann bizde de bir vurgu olarak eskiden beri mevcut olmasnda yatar. erif Mardin Filistinli dnr Edward Said'in Osmanl'ya, zellikle de Trklere kar, o her frsatta eletirdii Oryantalistlerden hi de aa kalmayan nyargl bak sorgulanmad bugne kadar. Ama artk Said'e verdiimiz kredi burada bitmeli ve onu gerekte ait olduu yere oturtma giriimi bir an nce balatlmaldr. Neydi o gnler? Ohentalism'in evirisi1 yaynlanr yaynlanmaz bir ok akranm gibi ben de yutarcasma okumutum onu. Buna "eviri" demek bile zordu, nk evirmen Nezih Uzel ne yazarn zengin teorik birikimine, ne de kulland terminolojiye vkft. Gariptir, Said'den yaplan bu ilk Trke eviri, memlekette dnya kadar ingilizce bilen insan varken orijinal dilinden deil, Franszcadan yaplmt. Baln altna ise Cemil Meri'ten alnan bir ibare konulmutu: Smrgeciliin Keif Kolu. Rahmetli Cemil hoca, balktaki ibareyi grnce, 'Demek ki benimle ayn eyleri dnen birileri daha varm' diye sevinmi, ancak bu ifadenin yazar tarafndan deil, yaynevi tarafndan kitabn kapana konulduunu renince de kplere binmitir. Bu hem yazara, hem de Cemil Meric'e kar bir sayg169 KIR ZNCRLERN OSMANLI! sizlik deil miydi? Neyse ki mteakip basklarda bu ibare kartld kapaktan ve Pnar Yaynlar, eviriye gelen eletirileri dikkate alarak bu defa ngilizceden yeni bir eviri yaptrd2. Okunmu kitaplarn raflarda bo bo oturduklarn kim sylemi? Said'in Oryantalizmdi de yllar iinde defalarca elimden geecekti. lgi alanlarm geniledike onu daha iyi anlayabildiimi ve mesajnn altnda yatan teorik birikimi daha rahat kavrayabildiimi gryordum, ikbal Ahmed'in dedii gibi, Said aslnda Foucault'mm beer bilimler iin yaptn, Oryantalizme uygulamt: Foucault beer bilimlerin karanlk yuvasna oman sokmutu, Said ise ayn oma eline alp Oryantalizmin yuvasna sokma cesaretini gstermiti. Said'in cesareti gerekten de takdire ayand. uras ak artk: Oryantalizmle ilgili tartmalar, Orientalism'in 1978'de yaymlanmdan sonra bir daha eskisi gibi olamayacaktr. Said'de Oryantalist tortu Ne var ki, Said'in metinlerinde hep kafam kurcalam olan husus, ilgilendii Dou'nun tam gbeinde yer alan ve Oryantalist edebiyatn vazgeilmez hedeflerinden biri olan Osmanl dnyasna neden bu kadar bigne kalm olduudur. erif Mardin, Dou Bat dergisinde kan bir yazsnda Oryantalizme kar bu kadar eletirel yaklaan Said'in almalarnda, bu literatrn en sk kulland tezlerden "Dou despotizmi"ne ynelik herhangi bir atf grmediini sylyordu3. erif Mardin hoca byk lde hakl. Ancak dahas var. Emperyalistlerin Dou, zellikle de Orta Dou zerindeki Oryantalist operasyonlarndan sz eden ve eletiren Said, kitabnda nedense Osmanl Devleti'nin ayn emperyalizme kar verdii mcadeleyi es geer. Oysa tam da Oryantalizm tarafndan "kefedilen" ve "Dou-lulatrlan" tek bamsz "Doulu politik beden", Osmanl Devleti deil miydi? Orientalism'dt bu noktaya deindii hemen hemen tek yerde ingiltere ve Fransa'nn "Avrupa'nn Hasta Adam" olarak niteledii Osmanl'y (Asiatic Turkey) I. Dnya Sava sonunda ameliyat masasna yatrp paralara ayrdklarn, bylece btn zaaflarn, 170 OSMANLI: BR DNYA TARH! zelliklerini ve topografik resmini karttklarn ve rtk Oryantalizm ile ak Oryantalizmin ibirliine bundan daha iyi bir rnek bulmann zor olduunu syler.

Ancak Orientalism yazarnn, "Avrupa'nn Hasta Adam" tabirini benim yaptm gibi parantez iine almadan kullanmas dikkat ekicidir. Said burada, ilk kez Rus ar I. Nikola'nm telaffuz ettii ve Batl politik glerin Osmanl bnyesine giydirmeye abaladklar, Oryantalizmin "gerileme" sylemiyle de yaygmlatrlan "Hasta Adam" elbisesini doal bir kostm gibi almakta adeta bir beis grmemektedir. Oysa ilk defa, bal gibi Oryantalizmle ilikili politik bir strateji olan, "Dou Sorunu" ile ortaya ktn bildiimiz "Avrupa'nn Hasta Adam" yaktrmas, tam da Said'in tasvir ettii ameliyat gnn birinde gerekletirebilmek gayesiyle ortaya atlm deil midir? Peki btn anti-emperyalist tavrna ramen Said'in gndeminde, emperyalizme kar yle ya da byle yzyllar boyu direnmi bulunan Osmanllar neden yoktur? stelik bizzat kendi vatan olan Filistin'i Siyonistlere ve ingiliz emperyalizmine kaptrmamak iin az m aba gstermitir II. Abdlhamid?4 Hereyi bilen Said bu gerekleri nasl grmezden gelir? Osmanl szkonusu olduunda neden emperyalizme kar susmay, daha dorusu, Osmanl'y susturma giriimlerine ortak olmay tercih etmektedir acaba? Cevap, belki genlik travmas olabilir, belki de srgnlk psikolojisi. Ayn kaderi paylatna inand (zira Ermenilerin Trkiye'den tehcirinin ne gibi bir sebebi olduu ve Filistinlilerin vatansz-lklaryla herhangi bir alakasnn olup olmad nemli deildir bu noktada) Ermenileri, yine kendi (Osmanl) lkesinin bir baka blgesine gnderen Osmanl ynetiminin tutumuyla srail'in Filistinlilere kar iledii zulmn ayn kefeye konulmas, gerekten de Said gibi bir entelektel adna esef vericidir. Ermeni "soykrm" ve Kbrs'n "igali"? Entelektel adyla Trkeye evrilen kitabnda Trklerin Ermenilere ynelik "soykrm boyutlarna varan saldrlanndan sz eden5 Said, 171 KIR ZNCRLERN OSMANLI! OSMANL: BR DNYA TARH "K ruhu" adl yazsnda ise Nubar adl, aile bykleri "katliama" uram, dedesinin boynu vurulmu Ermeni bir arkadandan ve onunla srgnlk tecrbesini nasl paylatklarndan dem vurur ac bir dille.6 Edward Said, ocukluk ve genlik yllarnda karlat Ermeni srgnleri, sonraki hayatnda da unutamamtr bir trl. nk onlar, "Trklerin kendilerine ynelik SOYKIRIM boyutlarna varan saldrlarndan sonra Beyrut, Halep, Kuds ve Kahire gibi ehirlere doluan" Ermenilerdir. Said, genliinde, en kalabalk grubu Ermenilerin oluturduu srgn topluluklarna derin bir yaknlk duyduunu saklamaz. Balkanlardan ve Kafkaslardan Anadolu'ya hem de yzyllar boyu srlen milyonlarca Mslmann haline acmayan Said'in, tam da Batl glerin Oryantalistlerle elbirlii yaparak gelitirdikleri Ermeni Soykrm tezine sorgu sual etmeden iman etmi olmas da gsteriyor ki, bu konuyu yeterince aratrma zahmetine dahi katlanm deildir. stelik de Trkiye'nin garantrlkten kaynaklanan haklarn kullanarak soydalarnn hayatn kurtarmak iin Kbrs'a yapt karmay GAL sayacak kadar da Bat kamuoyunun gdmndedir.7 Ne dersiniz? Artk Edward Said'in etrafna rlen hleyi syrma zaman geldi derken haksz mymm? Osmanl-merkezli bakldnda, amzn bu deerli beyninin misyoner okullarnda sakatlanm bir vicdana sahip olduu daha berrak olarak anlalabil-mektedir. Ve Osmanl, bir kere daha Bat dncesinin turnusol kd olmutur. .. 3. erif Mardin, "Oryantalizmin hasralu ettii", Do$ Bat, say: 20, (Oryanta-lizm-I), 2002. Aslnda Said'in Orientalsm inde Dou despotizmine bir iki atf vardr ama derinletirilmeden geitirilmi olduu iin fazla ne kmamtr. 4. Bkz. M. Armaan, "11. Abdlhamid'in Filistin hassasiyeti". Osmanl: insanln Son Adas, istanbul, 2003, Ufuk Kitaplar. 5. Edvvard Said, Entelektel: Srgn, Marjinal, Yabanc, eviren: Tuncay Birkan, istanbul, 1995, Ayrnt Yaynlar, s. 54.

6. K Ruhu: Edvard W. Said'den Seme Yazlar, Hazrlayan ve eviren: Tuncay Birkan, stanbul, 2000, Metis Yaynlar, s. 33. Ayrca bkz. Said'in, Yersiz Yurtsuz adyla dilimize evrilen hatralar: eviren: Aylin ler, stanbul 2004, letiim Yaynlar. 7. Said, Entelektel, s. 90. 1. Edward Said, Oryantalizm (Doubilim): "Smrgeciliin Keif Kolu", eviren: Nezih Uzel, stanbul, 1982, Pnar Yaynlar. 2. Edward Said, Oryantalizm, eviren: Selahatn Ayaz, 4. bask, istanbul, 1999, Pnar Yaynlar. Daha sonra, arkiyatlk adyla yeni bir evirisi daha yaynland Orientalism'in: eviren: Berna nler, stanbul, 2001 Metis Yaynlar. 172 173 M0NTA1GNE VE OSMANLILAR "D sterdim ki genlerimiz vakitlerini pek yararl olmayan gezintiler ve pek erefli olmayan uralarla geirecek yerde... biraz da Trk ordularmdaki disiplini grsnler. nk bizimkinden ok ayr ve ok stn onlardaki disiplin. Montaigne enemeler, esnek bir rapsodi" gibi diyor Turul nal1. Kaskat, sistematik ve belli bir plan dahilinde yazlm metinlere kyasla daha serbest, daha keyf ve znellik dolu bir rapsodi... zgr. Yeni bak alarna her zaman ak bir duyarga... Galiba Montaigne'i niteleyen ve adalarndan ayran fark da buradan geliyor. Montaigne, Denemeler'i kendisine yazdran eyin, byk yalnzlna sor vermek olduunu syler. Nedendi bu yalnzl Montaig-ne'in? Neden kendisini yalnz hissediyor ve bu yzden okurlaryla hasbhal etmeyi seiyordu yalnzlna son vermek iin. Bunun cevabn, yine kendisi veriyor. O, Fransa'nn "yaban" blgelerinden birinde, bat Avrupa'y ayran Alplerin tesinden geliyordu ve henz talyan kaynakl Rnesans'n Avrupal zihniyete arz edecei arplmadan masun kalmt. lkesinin bu yeni fikirler ve mezheplerle tanmas, Saint-Barthelemy kymnda (1572) onbinlerin din savalar yznden mezar boylamas, bu yeni 'Avrupal' yaklamn kendi yaad topraklara ulamasdr onu yalmzlatran gelime.2 175 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Bu "yaban dnce"dir ite Montaigne'i adalarnn zihin felcinden muaf klan a. ama ve gelecek alara olduu kadar gemie de bu "yaban dnce"nin imknlar iinden bakar ve bu yzden an artlanmlklarma kolay kolay pabu brakmaz. Hr bir dnyal olarak ufuklarn seyyaliyetine teslim eder kendisini. Bunu en yetkin bir ekilde, anda bir nyarg seli altnda ekli emaili arptlm olan Doululara, zellikle de Osmanllara baknda grmek bizi artmaz bu yzden. Avrupa kltrnde slam Avrupa ile Osmanl toplum ve kltr arasnda kuvvetli bir farkllk / benzemezlik ilikisi kurarak onlar birbirlerinin uzlamaz kartlar olarak konumlandrma siyaseti, artk yerini ikisi arasnda daha karmak ve daha yakn ilikiler olduu tezine brakmak durumunda. Hatta Osmanl kltrnde baz "modern" zihniyet izlerine 16. yzyldan itibaren rastladmz greceiz aratrmalarmz derinletirdike.3 zellikle Osmanl Devleti'nin Avrupa ilerine karmasnn, mesela Protestanln varln byk lde Osmanllarn desteine borlu olduu gibi ilgin saaklanmalara kadar varmaktadr okumalarmz. Bunlara baka rnekleri eklemek, bakkaldan peynir ekmek almak kadar kolaydr. Postel ve Jean Bodin'in 16. yzyl balarndaki Osmanl Devleti ve ynetimi hakkndaki takdirkr dnceleri ve bu dnceleri siyasal teorilerine tamaktaki isteklilikleri biliniyor. Tam tersine, Montes-quieu'nn tour de force'u olan ran Mektuplarndaki Dou imajnn da Avrupa'da 17. yzyl boyunca pek tandk olan bir hayaletin glgesi ("despotizm hayaleti") olduu, Alan Grossrichard

tarafndan ifade ediliyor. Keza Hegel, Engels ve Marx gibi Avrupa dncesindeki negatif kanadn veya Max Weber gibi pozitif kanadn temsilcilerinin de, -grnte kar ksalar bile- alttan alta Oryantalizmin Dou'ya ve slam'a, daha da zelde Osmanl'ya ynelik bakn paylatklarn vurgulayan aratrmaclar dizisi, Bryan S. Turner'den John M. Hob176 OSMANLI: BR DNYA TARH son'a kadar zengin bir eitlilik arzetmektedir. Hatta Avrupal seyyahlarn, mesela en tarafszlarndan birisi olan Lady Montagu'nn yazlarnda bile, Oryantalist bir tavra rastlanp rastlanmad, artc sorgulamalara konu edilebilmektedir. Bu liste tabiatyla Kar taca derisi gibi uzatlabilir istenilirse: Voltaire'nin Mahomet piyesindeki alayc ve bhtankr tavrna ramen Mslmanlar ve Osmanllar'm ahlk ve disiplinine hayranln ifade eden cmleleri; Lord Byron'n Yunanperestliinden kaynaklanan siyas dmanlna ramen Osmanl ve stanbul medeniyetine duyduu takdir hisleri; "Gl airi" Lamartine'e, Trklerin Tarihi kitabna bir kran nianesi olarak Sultan Abdlmecid tarafndan Aydm'da bir iftlik hediye edilmesi; J.-J. Rousseau'nun babasnn stanbul'da Topkap Saray'nda bir sre saat tamircilii yapt; Goethe'nin, Almanya'y istila eden Rus ordusu iindeki Bakrt Trkleri'nden namaz klmay ve Kur'an okumay rendii; Campanella'nm Gne L/feesfnde, kitabnda kurduu topyann aslnda yeryznde Osmanllarca tatbik edilmekte olduunu syledii; Don Kijot'un yazar Cervantes'in Osmanllarla yaplan nebaht deniz savanda sol kolunu kaybettii ve esir dtnde tand Cezayirli limler sayesinde Islmm etkisiyle Don Kiot'u kaleme ald; filozof Leibniz'in Osmanllarn nasl yklaca zerinde kafa yorarak Fransa Kral'na bir fetih raporu sunduu vs. Avrupa'nn iki yzll ve Montaigne Btn bu rneklere artk yeni bir isim daha eklemek gerekecektir: Michel de Montaigne. Montaigne, nyarglar olsa bile, bunlar "krn denei" haline getirmeyen, onlar tala tr mayan ender modern yazarlardan biridir. Ne de olsa, Denemeer'ine balarken sarf ettii ilk cmlede, okuyucusuna bu kitabnn "drst" bir kitap olaca szn vermitir. Gerekten de Montaigne, Denemelerin her basksnda eserini gzden geirip geniletirken btn konular olduu gibi Osmanl hakkndaki bahisleri de, hem gzden geirir, hem de yeni okuduu kaynaklara 177\ KIR ZNCRLERN OSMANLI! dayanarak nyarglarn elemeye tabi tutar ve yeni "denemeler" ilave etmekten ekinmez.4 Denemeler'in, lmnden sonra yaplan geniletilmi 1595 basksnda, Perigord'daki i sava srasnda laubaliliklerine tank olduu Fransz askerlerinin Trk askerini rnek almas gerektiini belirtmi, "btn gen Fransz askerlerinin Trk disiplinini ilk elden tanmalar" temennisiyle unlar sylemitir Montaigne: nk bizimkinden ok deiik ve ok stn onlardaki disiplin. Bizim askerlerimiz sava srasnda eskisinden daha uygunsuz, sorumsuz, Trk askerleriyse tersine daha ll, daha ekingen davranyorlar. nk onlarda bar zaman yoksulu rahatsz etmek, maln almak birka sopa cezasyla geitirildii halde savata en ar cezalan gryor. Parasn vermeden tek bir yumurta almann cezas tam 50 sopa... Onun dnda karn doyurmayan, az ya da ok deerli bir eyi alanlar hemen kaza geiriliyor ya da balar kesiliveriyor. Fatihlerin en zalimi olan [Yavuz Sultan] Selim zerine yazlanlar okurken atm: Msr' aldnda am kentini bolluk ve gzellikle saran esiz bahelere askerlerinden hibirinin eli dememi; hem de kapal deil, ak olduklar halde.5 Montaigne henz ne "Dou despotizmi" kavramndan haberdardr, ne de 17. yzyldan bugne volm giderek artacak olan Trklerin birer "eytan" olduklar tezinden. O, kendi halinde, Trklerin, insanlk grevini hayvanlara ve bitkilere kadar yaydklarn sylemektedir: Trklerin hayvanlar iin hayratlar ve hastaneleri vardr.

Montaigne, Fransa'da o yllarda esmekte olan Osmanl aleyhtar rzgrdan etkilenir etkilenmesine ya, yine de buradaki amac, Trklerin acmaszln vurgulamaktan ok, kendi "despotlar"nn zulmn bir tr ayna tutarak yanstmaktr yine kendilerine. Sonradan Montesquieu de dahil bir ok Fransz aydnnn bavuraca bu usul o da tercih eder sizin anlayacanz. 178 I OSMANLI: BR DNYA TARH Ancak Montaigne, alkanlklarn insan nasl esir aldnn farkndadr ve alkanlklarmza ters den her eyi barbarlk olarak nitelemenin yanl olduunu bilir. Zeynep Saym'n tespitiyle sylersek, Descartes'm peinde kotuu evrensel kesinlik Montaigne iin olanaksz grnmekte; nk Montaigne, koullardan bamsz bir kesinlik dncesine scak bakmamakta, tersine insanlar ve kltrleri kendi farkllklar iinde ele almakta-' dr: "Bakalarnn benim gibi olmas gerektii yanlgsna kaplmyorum... binbir farkl yaam biimi olduu dncesi bana makul gzkyor."6 Sonuta yarglarnn evrensellik iddias tamadnn, kendi yaad evrenin artlaryla snrl olduunun bilincinde olan Montaigne, adalarnn aksine, Avrupa-merkezciliin kskacna dmeden, baka dnyalarn ve baka hayat tarzlarnn var olduunun farknda olarak yazar Denemeler'ini. Bu dnyay kendine gre dzenlemek yerine, farkllklarn tannmas esastr Montaigne'de ve Montaigne biraz da bunun iin modern Bat dnce geleneinde bir istisna gibi durur, biraz da bunun iin 'Bat felsefesi tarihi' balkl kitaplarn skk mfredat arasna giremez bir trl. Montaigne ve Osmanllar Clarence Dana Rouillard'm 700 sayfalk muhteem incelemesi7 olmasa, galiba bu "byk" Montaigne'i u "kk" Sabahattin Eyubo-lu evirisinin hapishanesine sokarak anlamaya mahkm olacaktk. Ama artk elimizde gl bir inceleme var ve bu 14 sayfalk (s. 363-376) inceleme sayesinde Montaigne'in engin dnyasnda Dou (Ori-ent) ile zdeletirdii "Trk"n, yani Osmanl'nn nasl bir iek gibi atn ve eserinin yaplan her yeni basksnda yeni katk ve bilgilerle nyarglarnn nefesini nasl atn grme imknn yakalam bulunuyoruz ki, bu adan ansl saylrz. Rouillard'a gre Montaigne, Denemeler'i yayma hazrlayan P. Vil-ley gibi, bir konuyu yarglamadan nce iyice bilmek gerektiine ina179 KIR ZNCRLERN OSMANLI! nyordu ve her eyden nce Trklerle zdeletirdii Dou, ann olduu kadar kendisinin de ufuklarnn genilemesinde dikkate deer bir rol oynamt. Bir baka deyile, Montaigne'in denemelerinde-ki ufuk genilii ve oulcu mant, varln byk lde Trklere borludur Rovillard'a gre. Bu artc bilgiyle bizi sersemletmeyi baaran Rouillard, ilk olarak Montaigne'in Trklerle tanklnn geliimini inceler. Ona gre Montaigne'in Trklerle ilgili bilgisindeki gelimeyi takip etmek son derece ilgintir. Denemeler'in ilk defa basld 1580'den nce, onun okumalarndan kartlan tek iz, Montaigne'in Trklerle ilgili bilgileri, klasiklerden veya Joinville ve Froissart gibi vakanvis ve tarihilerden deil, Guichardin'in talya tarihinden alm olmasdr. 1580 basksnda Trklere yaplan tek atf, deklere yaslanarak yemek yemelerine ve duyusal hazlar cennetine inanmalarna yneliktir. Ne var ki, daha geni kapsaml bir okuma, Montaigne'in merak kalemtrann Bat Avrupa snrlar tesinde yaanan modern tarihte insan etkinliinin yeni rneklerini amakta olduunu gsterecektir bize. Essais'nin 2 yl sonra, 1582'de yaplan ikinci basksna, Montaig-ne uzman olan Villey yeteri kadar dikkatle eilmi deildir. Nadir ve nemsiz de olsa baz ilaveler vardr bu baskda. Baz karinelerden yola karak bu basky hazrlarken Montaigne'in ilk defa dorudan Osmanllarla ilgili

bir eseri okuduu sonucuna varr. Bylece Montaigne'in Osmanllara ilgisinin arttna ilikin bir ipucunu yakalam oluyoruz. Bu ipularnn eserin mteakip basklarnda oalacan greceiz. nc baskda yararland ve zerinde alt bir Polonya tarihinde Osmanl dnyasna ilikin ilk dorudan malzemeyle karlar: Bu bir gravrdr ve III. Murad'm oullarnn snnet enliklerini gstermektedir. Bu gravr Montaigne'i farkl bir dnya ile, Osmanl dnyasnn farkl renkleri, klk kyafeti ve durumu zerinde dndrr. Denemde fin, Montaigne'in salnda yaplan son basksnda yazarmzn yabanc diyarlara olan alakas adeta comutur. Bu baskda Montaigne hem dorudan, hem de dolayl olarak Osmanl tarihiyle ilgili Latince kitaplar bulup okumu ve incelemitir. Halko180 OSMANLI: BR DNYA TARH kond'in Osmanl Devleti'nin kurulu ve yayln konu alan eseri ile Postel'in De la Republique des Turcs adl eseri de bunlar arasndadr. (am nde gelen aydnlarndan Postel'le ahsen tanyorlard.) Nihayet lmnden sonra yaynlanan Denemeler'in son basksnda Osmanllarla ilgili atflarn says, yaklak olarak 5O'ye ykselmiti. "Sava Trk!" u ak ki, Montaigne, Hristiyanlarn Osmanllarla savalarnda galip geldikleri veya yendikleriyle ilgili popler teolojik aklamalara sempatiyle bakmamtr. Mesela 1571'de Hristiyanlarn kazandklar ve adna gnlerce enlikler dzenledikleri nebaht (Lepanto) deniz zaferi hakknda bir 'Avrupal'dan beklenmeyecek derecede donuk bir yorumda bulunur: Geen aylarda Don Juan d'Austria kumandasnda Trklere kar gzel bir deniz sava kazanld; ama gemite birok kereler bunun tersini grmemiz Tanr'nm houna gitmiti. Montaigne, Trklerin sadece madd ve insan gc temelinde aklanabilecek muazzam bir asker kuvvet gelitirdiklerini aka grmekte ve bu zaferi fazla nemsememelerini istemektedir hemehrilerinden. Zira Trk ordusu, hereye ramen ayaktadr. Trklerin bu gz kamatrc orduyu kurmaktaki baarlarn, onlarn disiplinine balar. Bu anlamda Trkler savamay iyi bildikleri kadar akllarn kullanmay da iyi bilmektedirler ve bu yzden de Trk ordusu, bir barbar ordusuna benzemez. Ancak Trk ordusundaki askerlerin eylemleri sadece bu ar cezalar nedeniyle frenlenmi deildir. Onlar ayn zamanda kat bedensel disiplin ve azla kanaat etmeye (sobriety) de altrlmlardr ve bu zellikleri, onlara Batl askerler karsnda muazzam bir stnlk kazandrmaktadr. Bu husustaki dncelerini yle dile getirir: Trk ordularnn bizimkilerden ne denli daha akll olduklarn ve mantkl davrandklarn dorulamak iin, bu askerle181 KIR ZNCRLERN OSMANLI! rin teki erdemlerinden ayr [olarak] yalnzca su itikleri, pirin ve tuzlanm kymadan [pastrmay kastediyor] baka bir ey yemedikleri, bu yzden de her birinin bir aylk yiyeceini kolayca yannda tad syleniyor. Tatarlar ve Moskoflar gibi atlarnn kanlarn tuz ekip ierek yaayabilirlermi. Montaigne, Trklerin baarsnn arkasndaki bir baka faktr, padiahlarn ordularna bizzat kumanda etmeleri olarak aklar. Nitekim Yavuz, hkmdarsz kazanlan zaferlerin eksik olduunu syler, byle bir zaferden kendine pay karmay yz kzartc bulurmu. Ne var ki, btn padiahlar ayn kefeye koymaz Montaigne. Toptanc deildir hibir zaman. Her padiahn farkl eilimleri olduunun pekala farkndadr (biz farknda olamasak bile!). Mesela II. Bayezid ve kendi ada olan III. Murad gibi padiahlarn ilme dkn olmalar (s'amusants aus sciences) onlarn lkelerine zarar vermitir (bizi artsa da byle diyor stad). Onlar yalnz nderlik grevlerini yerine getirmemekle kalmam, lkelerine ktlk de etmilerdir. Montaigne, sava bir halkn gzel sanatlardan kanmas gerektii fikriyle yakndan ilgilenmitir. Bu konuya, sadece birka ilim dalnn hatalarn ve faydaszlklarm eletirmekle yetinmedii, ok

daha ileri giderek her trl tahsilin ok snrl aristokratik zihinlerin tesine yayldnda lmcl deilse bile, faydasz olduunu vurgulad "Bilgilik zerine" adl denemesinde yeniden dner: rnekler bize... bilimlerin renilmesinin yrekleri sertletirmekten, dvken klmaktan ok yumuattn, kadms-latrdm (effemine) gsteriyor. imdilerde dnyada en gl grnen devlet, Trklerinki; onlar da silahlara deer veren, edebiyatlar horlayarak yetimi halklardan. Montaigne'in son yargsna katlmak mmkn olmamakla birlikte sanrm onu balayabiliriz, zira henz Osmanl-Divan edebiyat numunelerinin Avrupa kamuoyuna aktarlaca yllardan ok uzaktayzdr. Dikkat edilirse, ada yazarlar Trklerin bu zelliini -gerekte olup olmamas bir an iin burada bizi ilgilendirmiyor- 'barbarlk' olarak 182 OSMANLI: BR DNYA TARH yererken, Montaigne'in onlardan ok farkl bir yaklam gelitirdiini ve bu zelliin bir halkn ayakta kalmas iin gerekli olduunu sylediini gryoruz. stadn 'kontra' dncelerine bir rnek daha... Osmanl diyarnda gzel sanatlar ve edebiyata olan dmanla dair baka denemeleri vardr yazarn; onlarda da Trklerin bu zellii yine vgye boulmaktadr. Osmanl askerinin "Spartan" (Isparta-h) zellikleri ne kartlr. Ve Postel'in bir rneini aktarr bize: 'Ariston retoriin hikmetini yle tanmlar: bilim halk kandrr; Sok-rat, Eflatun, sanat aldatr ve ayartr... Mslmanlar ise faydasz olduu gerekesiyle ocuklarnn eitilmesine kar karlar.' Bunlar renmek yerine Byk iskender'in tarihini okutmak onlar iin daha akllca olmaz myd? "Erdem zerine" adl blmde Montaigne, ok gen ve tecrbesiz olmasna ramen Macar Kral Hunyadi Yano'a kar savata silah kullanma konusunda baar gsteren bir gencin hikyesinden sz eder. Kendisine hayran kalan Sultan Murad'm sorusuna verdii cevapta, cesur olmay bir tavandan rendiini anlatmtr ayn gen. Att 40 oktan ve av kpeklerinin olaanst abasndan kurtulmay baaran tavan, kaderi korumutur. Cesur gen o gnden sonra ancak kaderde varsa ok ya da klcn kendisine ileyeceine karar vermi ve onun iin kelle koltukta savar olmutur muharebe meydanlarnda. Kadere iman, Trkler arasnda yaygndr. Trk tarihileri, yaanacak gnlerin kanlmaz ve deitirilemez olduuna dair inanlarnn, onlarn tehlikeler karsnda gven duymalarna yardmc olduunu yazmaktadrlar. Montaigne'in anlattklarnn sistematik bir bilgi toplamaktan ziyade belli bir dnce zerinde serbest zihin egzersizleri yapmaktan ibaret olduu bellidir. 16. yzylda Trklerin mucizev baarlarnn esasl bir aklamas olarak sunulur bunlar. Osmanllarn ahlak zellikleri ve slamiyet Bu blmde karde katli meselesine deinen Montaigne, Fatih Sultan Mehmed'in ldrtt kardei Ahmed'le ilgili bir anekdotu akta183 KIR ZNCRLERN OSMANLI! nr ve bu acmaszca eylemleri knar. Ancak bunu anlatrken, Trkleri ktlemek deildir niyeti; bir kere ikencenin ve lm cezasnn her trlsnn karsnda bir tutum almtr yazarmz. Bu tr bir ceza, Fransa'da da olsa, kar kacaktr. Hatta Fatih rneini zikrederken, asl amac, Franszlara Trkler karsnda bir stnlk duygusu alamak deil, tam tersine, Fransz adaletinin feci ikencelerini hatrlatmaktr okuruna. Halkokondil'den aktard ve Rouillard'm tespitiyle sylersek, propagandadan ibaret olan bir ikence sahnesine (gya Fatih Sultan Mehmed sk sk insanlar bir trpanla diyaframlar hizasndan bir vuruta ikiye bldrr, paralarn ayr ayr ama ayn anda ld olurmu!) kendisi de inanmyor gibidir aslnda; Fransa kamuoyuna hakim olan Trk imajn yeniden vurgulamaktan kanmaz bu szleriyle. Ama Denemeler'deki dier paralarda Trklerin acmaszl izlenimini tadil etme eilimindedir. Nitekim Trklerin hayvanlar iin hayratlar ve hastaneleri bile vardr, demesi bundandr.

17. yzylda Acmasz Trk'n karsna kartlan "k Trk" imajn da hemen benimsemez Montaigne. nk Fatih, tpk Se-zar gibi, siyasal hedeflere kilitlenmi olduu iin sevda ateini ve ak tutkusunu bastrmay bilmi bir padiahtr. stelik Trklerin tensel zevklere dkn bir millet olduklar tezine de pek scak bakmamaktadr. Kitabnn ilk basksnda Islamiyete yaplan tek atf, 'dnyev cennetle ilgilidir ama Montaigne, gz Hristiyanln nyargsyla krlememi bir aydndr ve bunlar "bizim aptallmz" diye reddetmekten ekinmez. Trklerin hurafeleri zerine yazarken bile bunlar bir Hristiyanlk savunusu biiminde deil, genel olarak her iki tarafta var olabilecek kusurlar olarak zikreder. Bu yzden eserinde yakalamay hedefledii hassas dengeyi korumay baarr sonuna kadar. Tabii inanm bir Katolik olarak yalnz Islamiyetle deil, ayn zamanda Alpleri ap memleketine kadar gelmi olan Protestanlk ve Kalvinizmle de urar ve incil'in yerel dillere evrilmesine iddetle 184 OSMANLI: BR DNYA TARH kar karken, bu konuda Trklerin vahyedilmi dile sayg duymakta olularn vg dolu szlerle karlar. Nihayet Essais'deki en arpc hogr rneklerinden birisi olarak hemehrilerine, Osmanllarn baz "Hristiyan" deerlerinde kendilerini geride braktklarn hatrlatmak ihtiyacn duymutur: Bunu kendi gzlerinizle grmek ister misiniz? Bizim gelenek ve greneklerimizi bir Mslmanmkiyle ya da bir putperes-tinkiyle kyaslayn (s sont donq Turcs ou Payens!) [bizimkinin altta kaldn greceksiniz]. En azndan retisinin stnlne ramen Hristiyan, hakir grlen Mslmanm, kendisine adalet, merhamet ve erdem alanlarnda ders verebilecei gereiyle yzlemek zorundadr. Denemeler'de. Trklere yaplan atflar son basklarda iyiden iyiye artar. Papa II. Pius'nun Fatih'e gnderdii sylenen ilgin mektup ve Fatih'in verdii sylenen daha da ilgin cevap, bunlardan birisidir. Bir bakas, Yldrm Bayezid ile Timur arasndaki karlkl hediye restlemesidir. Yenieri Aas Hasan'm, Fatih tarafndan askerler nnde alenen paylanmasndan sonra atn dman saflarna srerek lmeyi tercih etmesini, Trklerin gururlarna dknlklerine parlak bir misal olarak zikreder. "Yaban gz"n erdemi Peki btn bu yazlardan kan sonu nedir? Montaigne, her eyden nce sabit kalplarla bakmamaktadr hadiselere. Trklere de bu gzlem ve yorum zenginlii iinde bakar ve temelde insan tabiatyla ilgilenir; din sabitelerle deil, inanl biri deil midir? Katolik inanc uruna savaa km birisi iin inansz demlemeyeceine gre (Sabahattin Eyubolu ve arkadalar onu Kilisenin temellerini ykmaya alan bir kahraman olarak gstermeye alsalar da8), Montaigne dinin ve popler teolojinin nyarglar iinden bakmaz slama ve Osmanl'ya. Her ne kadar gerek-d ve naks yerleri olsa da, Montaigne'in Trklere (Osmanllara) yaklamnda 185 KIR ZNCRLERN OSMANLI! OSMANLI: BR DNYA TARH tek bir odaktan bakan ve onu sistematik balantlarla bir retiye rapteden sabit dnme kalplar yoktur. Her seferinde yeni bir almla, yeni bir perspektifle, yeni bir yorumla karmza kar. Nietzsche'den ok evvel, bilgilere plak (doal) birer 'olgu' gibi bakmamay renmitir. Ona gre sadece yorumlar ve yorumlarn yorumlar vardr. slamiyet hakknda kitabna ald bir ok bilginin de birer 'olgu' olmayp, aslnda bakalar tarafndan yaplm bir 'yorum' olduunu bilerek yaklar konuya. Montaigne'i Montaigne yapan ayrcalkl duru, biraz da budur aslnda. Ayn zamanda onu adalar arasnda -belki salnda dostu La Boetie hari- "yalnz" yapan da budur. Ve biliyoruz ki, Denemeler'i Montaigne'in bu "yalnzlk" skntlarna borluyuz. Kendisi bunu "melankolik ruh

hali"ne balamaktaysa da, onu asl yalnzlatran eyin, dnme ve alglama kalplarndaki farkllk olduu anlalmaktadr. , "yorumlarn yorumlan" dedii adalarnn 'bilgi'sinden, yani yalanclktan kaarken, nesnelerin bilgisine ynelmi, dorunun kapsn almay tercih etmitir. "Nesneleri yorumlamaktan ok yorumlarn yorumlarn yapyoruz" demi olan Montaigne, Osmanllar ve tarihleri, kltrleri, ahlak nitelikleri zerine kitaplarda yazlanlar (yorumlar) aktarmtr ama "bizim aptallmz" dedii bu yorumlara bel balamak yerine, bir yerde etrafna rldn hissettii bu enformatik duvarn tesine bakmaya, nesnelerin seslerini duymaya da abalamtr. Ondaki "yaban gz"n bir erdemi de bu olsa gerektir. 5. Ali zelebi, "Montaigne'de Trkler", Frankojoni, say 5, 1993, s. 26-27. zelebi'nin yazs, birazdan genie yararlanacamz Rouillard'n incelemesinden yararlanmaktadr, yani ne yazk ki, zgn bir etd olmaktan uzak olup byk lde bir eviri mahiyetindedir. 6. Zeynep B. Sayn, "Yenia: Descartes ve Montaigne", Co&to, Say: 10, 1997, s. 158. 7. Clarence Dana Rouillard, The Trk in Frendi History, Thought, and Literatre (1520-1660), Paris, 1938, Ancienne Librarie Furne. 8. Sabahattin Eyubolu, "nsz II" (1950), Montaigne, Denemeler, eviren: Sabahattin Eyubolu, stanbul, 1979, Cem Yaynevi, s. 8. (Sabahattin Eyu-bolu'nun Montaigne evirileri Ergn Gnce tarafndan Yeni A dergisinde (1974) eletirilmi ve beenilmemitir. (Bkz. Vedat Gnyol, Yaa Yaa Gr Temaa, stanbul, 1997, Olak Yaynclk, s. 64, yayncnn dipnotundan.) 1. Turul nal, "Denemeler'e bir giri denemesi", Frankojoni, say: 5,1993, s. 12. 2. Semiramis Kantel, "Montaigne ve dil", Frankojoni, say: 5, 1993, s. 33.. 3. Cemal Kafadar, "The Ottomans and. Europe" Editr: H. Oberman ve dierleri, Handbook ojEuropean History, 1400-1600, vol. I, Brill, 1994, s. 622. 4. Montaigne, salnda Denemeler'i 4 kere ve her seferinde genileterek yaynlar. Son baskdan sonra yapt ekleme ve dzeltmeler, lmnden (1592) sonra vey kz tarafndan yaplan 5. baskya (1595) eklenmi, bylece eserin toplam hacmi 3 byk cilde ulamtr. (Bkz. J. M. Cohen, "Introducti-on", Montaigne, Essays, Penguin Books, 1966, s. 20.) Denemeler'in tamam henz dilimize kazandrlm deildir. 186 187 Avrupal aydnn elindeki ate topu: osmanl Trkler artk bir tehdit olmaktan ktysa da, bilinen dnyann dzenlenmesi projelerinin karsnda hem bildik, hem de mnasebetsiz bir direni merkezi olma zelliini hl korumaktadrllar]. Thierry Hentsch1 espotizm damgasn bir kez yemi Osmanl; kim silebilir ki? Maalesef bir ksm Avrupal aydnlarn bizden daha etkili leke kartclara sahip olduklarn kabul etmemiz gerekecek. Mesela u lafn sahibini insan nasl merak etmez: D Trklerin yakasndan delim artk. nsan Trk olmadan da, Avusturya ve Venedik'ten teye gitmemi bir kiinin politik egzotizminden phelenebilir. Ya u dpedz vc szn sahibini tandnz m: Trkler yalnz hr olmakla kalmazlar, aralarnda asalet bakmndan herhangi bir ayrm yaptklarna da ahit olunmaz. Onlarn bildikleri tek fark, ie yararlk noktasmdandr. Peki bu sze ne buyurulur: Burada iler, kraln tek efendi olduu Fransa'daki gibi yrmez. Padiah ulemay, kanun adamlarm, yksek brokratlar ve grevlerinden azledilmileri ikna etmek zorundadr. 189 KIR ZNCRLERN OSMANLI!

Srprizlerime alk olanlarn armayacaklarn biliyorum ama yine de syleyeyim: Bu kafa kartrc szlerin de modern Fransz aydnlarna ait. ilk alnt, amz Marksistlerinden Althusser'in, ikincisi "zndk" diye bildiimiz Voltaire'in, ncs ise Fransz Elisi Kont de Choiseul-Gouffier'nindir (1786) ve bize btn Batllarn "Osmanl despotizmi" hakknda ayn eyleri dnmediini bir kere daha gsterir. Aydnlanma a'mn nde gelen dnrlerinden Montesquieu'nn de Osmanl'y 'despotizmle sularken, derdinin dorudan doruya Osmanl olmadn, aslnda Fransa Kral'm dorudan ve aka despotik olmakla itham edemedii iin Osmanl'y bir 'ayna' gibi kullandm biliyoruz artk. Gelin grn ki, Montesqu-ieu'nn kuyuya att talar despotizmle snrl deil ve kuyunun bana toplananlar da kolay kolay onun bandan ayrlacak gibi grnmyorlar. Bu yazda kuyunun oktan kurumu olduunu sylemeye alacam "kuyu milleti"ne! Mesela, Osmanl ynetiminin, vergileri dk tuttuu iin eletirilecei hi aklnza gelir miydi? ster inann, ister inanmayn, Mon-tesquieu nam feylesofun aklna gelmi ve enmemi, oturup yazm bu szde Aydnlanm fikrini. Aydmlanma'mn, kutsayanlarn da, kar kanlarn da ellerine tututurulan reetelerden tesini bilmedikleri bir papaan tekerlemesi olduunu, stadn bu mthi vergi yorumundan kartabiliriz rahatlkla. Dk vergi almak nasl kabahat olur? Osmanl Devleti, Avrupal dnrlerin gndemlerine den bir ate topu gibiydi. Onu ne ellerinde tutabiliyor, ne de ortalk yere brakabiliyorlard. Ellerine aldklarnda yakyor, braktklarnda ise karanlklar iinden gzlerini zerinden ayramadklar bir avu kor gibi dikkatlerini hep zerine ekiyordu. Makyavel de, Montaigne de, Voltaire, Locke, Leibniz, hatta 19. yzylda Kerl Marx ve John Stuart Mili de "Osmanl" fenomeninden gzlerini alamam, en azndan ona lkayd kalamamlardr. ada dnrlerden John 190 OSMANLI: BR DNYA TARH Gray'in Two Faces of Liberalisin 'inde bile Osmanl hayaletinin sinsice gezindiini grmemek iin kr olmak lazm2. Montesquieu'nn derdi, karlar zedelenen snfna yeniden itibar kazandracak despotik olmayan bir ynetim tarzn Fransz Kra-l'na hatrlatmakt ve bu ii, ahlak d bir yoldan, Osmanl'y kullanarak yapyordu. Bylece Baronumuz, Osmanl Devleti'nde vergilerin Avrupa lkelerine gre dk olmasn bir meziyet olarak deil, bir kusur olarak grecektir. Montesquieu, Kanunlarn Ruhu'nda3 "Despotik idarelerde vergilerin ok hafif olmas gerekir. Byle olmasayd topra ileme zahmetine kim katlanrd?" diye yazar; ardndan da, vergi cezalarnn Avrupa'da, Asya'da olduundan daha ar olduundan sz eder. Ona gre, Avrupa'da vergisini demeyen tccarn malna, gemilerine, hatta arabalarna bile el konulur, oysa Asya'da bunlarn hibiri olmaz. Burada duralm ve soralm imdi: Bu uygulamalardan hangisi daha despotiktir sizce? Vergi cezasn tahsil etmek iin tccarn nesi var, nesi yoksa alan bir devlet mi despotik sfatn hak etmektedir, yoksa onun malna mlkne sayg duyan bir devlet mi? Keye skan filozofumuzun Dou despotizmi iddias tam boa kmak zereyken, imdadna bu defa Avrupa'da tccar koruyacak hkimlerin bulunduu, buna mukabil Asya'da, vergi almak iin bask yapanlarn bizzat despotizmin mensuplar olduklarndan "zulmn kendi kendini frenledii" ve "bir eit yumuakla ynelmek zorunda kald" yolundaki yalapap tezi yetiir. Bu nasl bir despotizmdir bay Montesquieu? Sizi bilmem ama ben yine aknm ve sorumu tekrarlyorum: Kendi kendini frenleyen ve vergi cezals olan tccara bile bir eit yumuaklkla davranan ynetim mi despotizm sfatn daha ok hak etmektedir, yoksa tccarn malna, gemilerine, arabalarna kadar el koyan bir ynetim mi? 191 KIR ZNCRLERN OSMANLI!

Burada laf dorudan Osmanl'ya getiren Montesquieu, Trkiye'de gmrkte yalnz bir defa giri resmi alndn, bu vergiyi bir defa deyen bir tccara Osmanl topraklarnn boylu boyunca aldn syler. Yanl mal beyannda bulunsa bile tccarn malna ne el konulur, ne de vergileri artrlr. Bu manta gre, tccar, en byk ticaret serbestisini despotik memleketlerde bulur! yi de bu nasl bir despotizmdir, bay Montesquieu?' diye sormak gerekmez mi szn burasnda? Sevimli solcu papaanlarmz senelerce Engels'in Osmanl zeri- . ne yapt ajitasyonlar bize kendi orijinal grleri gibi aktarp durdular. Buna gre, gebe olan Osmanllarn en byk meziyetleri, artk rne el koymalar imi. nce kervanlar soymakla ie balamlar, "biraz medeniletike" tccarn malna her trlsnden keyfi ve baskc bir ekilde el koymular, yani yksek vergileri 'insafszca' uygulamlar imi vs. Ben de buradan soruyorum: Keyf ve yksek vergiler konulduu iin Osmanl'y barbarlkla sulayan Engels mi, yoksa onu dk vergi uygulad iin despotlukla sulayan Montesquieu m hakldr? Ve bu iki gr "Osmanl despotizmi" ats altnda bir araya getirmeyi beceren solcu ve liberal aydnlarmz ne kadar 'aydn' saylmaldr? Anlayacanz, Osmanl, kurdun suyunu bulandran kuzudur ve vergileri dk uygulamas da, yksek uygulamas da onu yemeyi kafaya koyanlarn niyetlerine gre kh barbarlk, kh despotizm sulamasna kap aabilmektedir. Durum bugn de farkl m sanki? 1. Thierry Hentsch, Hayali Dou, Bat'mn Akdenizli Dou'ya Politik Bak, eviren: Aysel Bora, istanbul, 1996, Metis Yaynlar, s. 115. 2. John Gray, Two Faces ojLberalism, Polity Press, 2000, s. 2,109, 114 ve 128. 3. Montesquieu, Kanunlarn Ruhu zerine I, eviren: Fehmi Balda, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, s. 400-414. AVRUPA'NIN AZINA NBOLU BBER SRDK Nibolu, tarihin en mhim hadiselerinden biridir: Bu harp arki [Dou] Avrupa'daki Mslman Asya stnln perinlemitir. Garp artk uzun zaman tekrar byle bir harekete giriemezdi, ve hakikaten daha sonra yaptklar, Trkler'in ilerlemelerini durduramam fakat taciz etmitir. Fernand Grenard1 4 Austos 1708 tarihli bir Fransz gazetesi, stanbul muhabirinin bildirdiine gre, Osmanl padiah nc Ahmed'in bir hastala yakalanm olduunu yazm ve bu haber daha sonra da birka kere ayn gazetenin sayfalarnda baslmtr. Gazette adn tayan bu sekin sreli yaymm nshalar kartrldka daha iyi grlmektedir ki, bundan 300 ksur yl nceki Fransz kamuoyu, Osmanl bakenti stanbul'daki havadislere kulak kesilmi durumdadr. Padiahn ava ve Cuma namazlarna gitmesi, gnlk salk durumu, stanbul'da ba gsteren hastalklar ve kan yangnlar, Kap-tan- Deryalarn Akdeniz'de yapt yolculuklar, brokrasideki grev deiiklikleri, 1703'de Edirne'de patlak veren ve Fransz htilali'nden 86 yl nce gerekleen "halk isyan"... Bu ve benzeri pek ok haber 1700'lerin banda Gazette stunlarnda boy gstermitir. Her yenieri isyann, "fitne" atei olarak nitelemeye baylan bizlerin aksine, 30 Ekim 1703 tarihli Gazette, stanbul'daki halk hareketine u makul ve mantkl cmlelerle yer vermekteydi: 192 193 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Herkes bu imparatorluun kurulmasndan beri bu kadar aniden kan isyann ve ayn zamanda bu kadar bilge ve lml asilerin grlmediini kabul ediyor. Pazarlar... kapaldr, fakat buralar hi yamalanmad ve kimseye hakaret edilmedi.2

Btn bu haberlerin bir 18. yzyl, yani 'Aydnlanma a' Fransz gazetesinde km olmasna amal myz? Bence, hayr. Asl kendimize, tarihimizle birlikte kendimizi gnll olarak ierisine gmdmz o "gerileme mezar"nn gln ve ireti haline amalyz. Bu mezar kim kazd? Kim iine gir dedi bize? Gnll olarak iine girmeye nasl ikna olduk? Hadi girdik diyelim, iinden kmamak iin bu kadar ayak diremek neden? Tarihiliimiz, maalesef mezarmzn mermer bloklarn veya kafesin demir parmaklklarn cilalayarak grnmez klmakla megul. Oysa sorular vardr mermeri oyar, demir kafesin parmaklklarn yorar; ve belki bir gn zerimize grltyle kapatlm olan lahdin farkna varr da firar yollarn aratrmay akl ederiz bu sayede. Nibolu'da Avrupa'nn "jet sosyetesi" Artk bu manasz "Battk, bittik" edebiyatn bir kenara brakmann ve adam gibi tarih yazmann vakti, geldi de geiyor bile. Daha 1396'da, Nibolu'da Avrupa'nn geleceini Bursa'nn gkkuamdan dokunmu beiinde sallayanlar Yldrm Bayezid'in Osmanllar deil miydi? Yine Nibolu'da hemen btn seme valyelerini ya kaybeden ya da esir veren Franszlarn, hezimet haberlerim Paris'e getiren ulaklara inanmayarak onlar hapse tktklar ve ancak arkadan gelen ulaklarca haberler dorulannca serbest braktklar, Kral'n moralini bozduu iin sarayda uzun sre Nibolu'dan sz etmenin yasakland bilgileri, tarihimize neden dahil edilmez dersiniz? Gerekten de Nibolu, hakk yenmi zaferlerimizden biridir. Osmanl ordusunun Hallar karsnda bir daha bylesine kesin sonuOSMANLI: BR DNYA TARH lu bir meydan sava kazanmas iin yz yldan daha uzun bir sre (Moha, 1526) beklemesi gerekecektir. Nibolu'da Osmanl kuvvetlerinin o zamanlar gururlarndan yanlarna yaklalmayan Belikal, sveli, ngiliz, spanyol, Bohemyal, Lombard, Fransz, Macar, Sen Jan ve Toton valyelerinin topunu birden yenmesi ve Burgonya Dk de dahil byk bir valye cemaatini toptan esir almas, neredeyse bir tek bizim tarihlerimizde nemsenmeden geitirilir. Fransz ve Alman tarihleri incelendiinde "Nibolu" (Nikopolis) isminin ne kadar ok getiine insan armadan edemiyor. Oysa bu soylu esirlerin Bursa sokaklarnda halka tehirinin ardndan Bursa Saray'nda misafir edilmeleri ve ara sra Uluda yamalarnda srek avna karlmalar, stne stlk Memlklere gzda vermek iin Kahire'ye gnderilmeleri ve orada da kendilerine bir geit resmi yaptrlmas, fidyeleri dendikten sonra serbest braklrken Yldrm'm, esir komutanlar, kllarn alp tekrar kendisiyle savaa davet etmesi Dou-Bat ilikileri bakmndan yeterince ilgin konular deil midir? (Az kalsn unutuyordum: Misafir valyeler sarayda bir tek baharatl Osmanl yemeklerini yiyemediklerinden ve yle gnllerince arap iemediklerinden ika-yetilermi.) O zamana kadar Osmanl'y barbar, padiahn da korkun bir tiran zanneden valyeler, kendilerine yaplan bu asil ve meden muamele karsnda aknlk ierisinde memleketlerinin yolunu tutmular. Akllan, en ok da gnlerce beraber avlandklar tam 7 bin Doancnn ihtiamna taklmtr; bir de yol harl olarak kendilerine takdim edilen cmert ihsanlara.3 Bize Bursa'daki Ulu Cami ile ilk Osmanl hastanesini (Darifa) kazandran Nibolu zaferinin 600. yldnmn 1996'da hatrlamak aklmza gelmedi ama Srplar, 2004 ylnda, kendilerine bamszlk yolunu aan Kara Yorgi isyannn 200. yldnmn byk trenlerle kutluyorlar. te aramzdaki fark. Hep sylyorum: Biz unutsak da dnya unutmuyor, unutmayacak. .. 194 195 KR ZNCRLERN OSMANLI! Vur deyince ldrmemek Bazen de vur deyince ldryoruz gerekten de. Son zamanlarda herkes bir anakkale'dir tutturmu gidiyor. anakkale direnii, yava yava ruhundan ve ait olduu ereveden boaltlarak bir 'klt' haline getiriliyor, ticarileiyor ve bylece en amansz tehditlerden birine maruz braklyor.

Her tan altnda bir mucize aranyor ki, bylece farkna varlmadan tarihin snrlar haricine itilmi oluyor anakkale gerei. Hakikatin st, szde efsanelere bulandrlyor. Mesela anakkale hakknda yaknlarda kan kitaplarn birisinde bir resim grdm ki, evlere enlik. Gya "Trk askeri" sedire uzanr gibi srtst topraa yatm, elindeki mavzerle balarnn zerinde gezinen ngiliz ve Fransz uaklarm drmeye alyormu! Olsa olsa bir talimden ekilmi olan bu fotoraf "kahramanlk rnei" diye yutturanlara sesleniyorum: Bunu yapmakla Trk askerini yceltmi olmuyor, tam tersine, onu bugnk hamakat seviyemize indirmi oluyorsunuz. Mehmetik, elindeki tfein ka metre tesini vuracan bilemeyecek kadar cahil olabilir miydi? (Hadi o cahildi diyelim, subaylar ne gne duruyordu?) Eer bir uan altna sereserpe yatacak kadar gzkara idiysek, anakkale'deki o karnca yuvas gibi siperleri neden kazdk peki? Ne gerek vard onlara? Byle yapmakla askerlikten ve silahtan anlamayan bir gruh haline getirdiinizin farknda msnz Mehmetii? Ta gibi gereklerimizi unutuyor, te yanda olmadk olaylara efsane yumurtlatmaya alyoruz. Oysa gerein kendisi efsaneden daha az cazip, daha az heyecan verici deildir ki! Truva hayranlar Homeros'un efsanesinden bir gereklik imal etmeye alyor, biz ise anakkale gereini efsane sislerinin arkasna gmmekle megulz. Ltfen anakkale'yi Truva'nm Mslmancas haline getirmeyelim! OSMANLI: BR DNYA TARH 1. Fernand Grenard, Asya'nn Ykselii ve D, eviren: Orhan Yksel, istanbul, 1970, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, s. 68. 2. Helene Desmet-Gregoire, By Divan, eviren: Mehmet Ali Khbay, stanbul 1991, Eren Yaynclk, s. 175 (vurgular bana ait -M. A.). 3. Nibolu'nun Fransa'daki yanklar hakknda bu bilgileri u ayrntl almadan derledim: Clarence Dana Rouillard, The Trk in French History, Jhought, and Literatre (1520-1660), Paris, 1938, s. 15 vd. Almanya'daki yanklar ise, zellikle bu savata Osmanllara esir den Schiltberger'in hatrat dolaysyla daha da rktc olmutur. Bkz. Nevide Akpmar Dellal, Alman Kltr Ta-rihi'nden Seme Tarihi ve Yaznsal rnlerde Trkler (Avrupa'da Trk mgesi'ne Bir Katk), Ankara, 2002, Kltr Bakanl Yaynlar, s. 60 vd. 196 197 OSMANLI YALNIZ SAVAMAKTAN MI ANLARDI? Fatih, stanbul kuatmasn idare ederken, bir yandan da eitli talyan hmmistlerini yanma alarak onlara Laertius, Herodotos, Livy ve Quintus Curtius gibi antik tarihilerden ve papalar ile Lombard krallarnn vekayinamelerinden her gn paralar okutuyordu. Jerry Brotton1 Recep Peker'i tantmama gerek var m? Hani u Tek Parti devrinin dehetli ideologu; eyh Sait syan'nda Babakan smet nn'y "yumuak" davrand iin knayarak bakanlktan istifa eden, hatta nc defa seildii CHP genel sekreterliinde Atatrk'e bile yeterince "Atatrk olmad" iin kafa tutmasndan dolay grevden alman u "ar inklap" Recep Peker, 1946'da nn tarafndan Babakanla getirilerek tasfiye edilecek ve istifasndan 3 yl sonra, 1950'de lecektir. Peker lmtr ama kendisini 'lmszletiren' bir eser brakmtr kitaplk raflarna: nklp Dersleri2. Milliyetiliin milleti ina etmeye soyunduu demlerdir ve mitolojideki Prokrustes gibi, uzun boylularn bacaklar krlarak, ksa boylularn bacaklarndan ekilip uzatlarak nklap Ideolojisi'ne uygun adamlar imali rabettedir. Bunun iin de niversite ve yksek tahsil genlerine

ynelik eitli dersler ve konferanslar dzenlenmekte, bylece "Trk ana inan istikametini" onlara "alamak" ve kafalarna "yerletirmek" iin Os199 i'1! KIR ZNCRLERN OSMANLI! manii tarihi ve yeni kurulan Cumhuriyet rejimi hakknda "muayyen bir fikr-i sabit" inasna giriilmektedir. Peker'in 1934-35 yllarnda verdii "inklp Dersleri", sk bir Osmanl eletirisiyle, ne eletirisi, karalamasyla balar. Matbaa lkemize 300 yl kadar ge geldii iin medeniyet hamlelerinden geri kaldmz sylemekte, 1770'de Rus filosunun gerekletirdii eme Baskn srasnda Osmanl idaresinin "yz kzartacak" derecede cahil olduunu vurgulamakta ve Cumhuriyet'e, gemiten kala kala bir "l"n kaldn ileri srmektedir. Beyinlerimizde zincir, kalplerimizde pas Recep Peker, Kemalist sylemin alamet-i farikas mahiyetindeki u epeyce yaygn basmakalp hkm bir kere daha tekrarlamaktan ekinmez: Osmanl devrinde bizim btn marifetlerimiz hemen hemen harp sanayiine inhisar etmi oldu. Geni snrlar korumak ve onun iinde tutunmak gerekti. Bunun iin top, tfek, barut ve deniz harp vastalar yapmak lazmd. Bu eit sanatlar epeyce ilerlemi bulunuyordu. Bir zaman geldi, bu vastalar da daha derin ve yeni bilgi ve teknik istedi. Bunlardan mahrum olan imparatorluk harp vastalarn ve harbi yapmakta geri kald, yalnz silah ve bouma vastalarn kullanmakta byk kudret sahibi olmak, muvaffak olabilmek ve emniyetle yaayabilmek iin hibir devirde yeter bir ey deildir. Bunun iin vastadan baka ve ondan nce yenmek tekniine, yenmek hrsna ve heyecanna malik olmak arttr. Ne yazk ki, Peker, bu "idealist" dncelerinde yalnz braklmamtr (idealisttir, nk madd artlardan ziyade "hrs" ve "heyecan" artna balamtr kudret sahibi olmay). Sonraki yllarda gerek sol, gerekse liberal kesimler, hatta bazen Osmanl zaferlerini abartmaya kalkan milliyetiler ve islamclar, Osmanl'y bir "sava makinesinden ibaret gsterme yarma katldlar. Zaferler, fetihler ile ac yenilgiler, ar hezimetler ve bozgunlar... Bu terimler abloncu ve 200 OSMANLI: BR DNYA TARH "skor tabelas"na oynayan tarihiliimizin iflah olmaz kapanlar oldu. Elbirliiyle Osmanl'y dev bir sava makinesinin giderek khne-yen, yalanmam arklarna teslim etmi olduk. Ne diyelim, hayrl olsun! rnek mi istiyorsunuz: Buyurun beraber okuyalm: Srekli savamak durumunda olan toplumun, gerek sivil hayatlarnda, gerekse devlet ynetimlerinde askerlik gerekleri ne kmtr. [Osmanl'da] Devlet hazinesinin temel kaynan ganimet gelirleri oluturmu, tarma dayal olan ekonominin, yeni toprak ihtiyac fetihlerle elde edilmitir. Bu nedenledir ki, bir gaza devleti olan Osmanllarn savamak ilk ii olmu, ynetmek ise ondan sonra gelmitir.. .3 "Sava Osmanl" fikri, Recep Peker'den Roderic Davison'a, oradan da kr Karatepe'ye kadar ok geni bir yelpazede benimsenmi ve Osmanl Devleti'nin "asker" bir devlet olduu fikri, adeta "deitirilmesi teklif dahi edilemeyen" bir kanun gibi kabul grmtr bizim tarafmzdan da. O zaman sormamz gerekmez mi: Peker'in Kemalist iddias nasl oldu da bu derece yaygn bir kabule mahzar oldu topraklarmzda? Bir Venedikli, bir Rus, bir Avusturyal sylese anlaml olabilecek bu basmakalp yargnn beyinlerimizde yllardr att voltaya "dur!" demenin zaman gelmedi mi daha? Osmanl'ya asker hakim deildi! Gelin grn ki, beynimizdeki zincirlerin bile farkna varmayacak kadar ar bir hissizlik (apati) hastalna duar olmuuz. Birilerinin gelip bize, onun hangi zincirlere bal bulunduunu hatrlatmas gerekiyor ne yazk ki.

imdi iki deerli yabanc aratrmacy yazma davet etmek istiyorum izninizle. ngiltere'de Birmingham niversitesi retim yesi Rhoads Murphey, titiz bir emek mahsul olan kitab Ottoman Warja-re'de Osmanl tarihine Batl gzle bakma alkanlmzn bizi zamanla nasl "Bat gemisf'ne alan birer "forsa" haline getirdiini 201 1 KIR ZNCRLERN OSMANL! parlak rneklerle ortaya koyuyor ve Peker'in yukardaki szlerine 65 yl sonra hak ettii cevap yetitiriyor: Tarihinin hibir dneminde Osmanl sivil toplumuna asker kurumlarn egemen olduu sylenemezi Ne demek bu imdi? Ne gzel biz bize Osmanl'nn asker bir millet olduunu, devletin de askerlikten daha iyi hibir ii beceremediini, nceleri yama yaparak geindiini, zaferler bitip de ganimetlerin kayna kesilince bu defa da kendi halkn soymaya baladn sylyor ve eleniyorduk. Pimi aa su katmak buna denmez de neye denir? Oysa Murphey devam ediyor inatla: "Hatta Osmanl mparatorlu-u'nun engin yzlm dikkate alndnda asker glerin, devletin bekasnda asgari dzeyde bir rol oynadklar bile sylenebilir. 16. yzyl sonlarnda nfusu 20 milyonu aan bir imparatorluun bu ka-darck [70 bin civarnda] sabit askerinin bulunmas, adalaryla kyaslandnda mtevazi kalmaktadr." Mesela, ayn yllarda sahip olduu sabit asker says Osmanllarn-kinden ok daha fazla olduu halde kimse Habsburglara asker-ege-men devlet gzyle bakmamaktadr. Neden? Onlar "meden", biz "barbar" olduumuz iin olmasn sakn? Murphey'nin ayrntl hesaplamalarna gre, yenierilerin toplam kapkulu ordusu ierisindeki says da hem Bat'da, hem Dou'da Osmanl tarihileri tarafndan abartlmtr. Murphey, dakik hesaplamalar sonucunda kard bir tabloda (s. 45) yeni uurumlar ayor nmze. Buna gre 1527'de toplam 18,686 kapkulu askeri ierisindeki yenieri says 11,439'dur. 15 74'de bu rakam 21 bine ykselir ama kapkulu askerinin toplam says da 29 bin olmutur. 1609'a geldiimizde yenieri says 47 bine ykselmitir, buna karlk kapkulu askeri kadrosu da 75 bini gemitir. Bu demektir ki, ordu iindeki sabit yenieri says, toplam sava gc yannda artmam, hatta tam tersine, oransal olarak azalmtr! Bu da doaldr, nk ateli silahlarn devreye girmesiyle birlikte Topu ve Tfeki birliklerinin savaOSMANLI: BR DNYA TARH ta sonuca etkisi giderek artm, yenieri birliklerinin Osmanl ordu-sundaki vurucu g olma ilevi ise buna paralel olarak giderek azalmtr. (Ayn ey, sipahiler iin de geerlidir.) Eer bu gelimeyi dikkate almazsanz, yenieriliin idare eliyle neden sivil hayata kanalize edilmeye alldm (mesela evlenmelerine, ticaret yapmalarna vs. izin verildiini) de anlayamazsnz. Bu hesaplarla tarihi, bize rakamlarn, Osmanl bnyesinin, ada olan Batl rakiplerinden hi de daha fazla "asker" bir yap arz etmediini gstermek ister.5 Mesela sivil halktan toplanan asker miktar, ada Avrupa devletleriyle karlatrldnda asgari dzeyde kalmaktadr Osmanl Devleti'nde.6 zetlersek, ne sava, ne de Osmanl ayn kalmtr 1299'dan 1918'e kadar. Her ikisi de gerekten deimi ve Osmanl Devleti, 16. yzyl sonlarndan itibaren "daha sivil bir devlet" manzaras kazanmtr. Osmanl-merkezci bir bakla Osmanl ve sava Ball State niversitesi'nde (ABD) tarih profesr olan Daniel Goff-man ise Osmanl mparatorluu ve Erken Modern Avrupa adl son almasnda bir Osmanl-merkezci bak teklifinde bulunuyor ve Avrupa ile Amerika'da uzun sredir geerliliini koruyan zararl ve bir o kadar da yanltc bir kalp yarg olan "Sava Osmanl" efsanesini rtmeye giriiyor.

"Sava Osmanl" motifi, Bat'daki Osmanl tarihilerinde epeyce yaygn bir sabit fikir halini almtr. Mesela, Jason Goodwin, Trke-ye de tercme edilen Ufuklarn Efendileri adl kitabnn "sava" konu alan blmne u nyarg ykl cmleyle balyor: "Osmanllar sava iin yaadlar."7 Osmanl'nn hemen tamamen askerlikle megul olduunu ifade eden yukardaki cmlenin aklamasnda bu imparatorlukta her valinin bir general, her polisin bir yenieri, her da geidinin (derbend) bekileri, her yolun ayn zamanda bir asker gzergh olduunu sylemekte ve hatta, demektedir, bu imparatorlukta 'deli'ler bile asker bir birlik olutururlar. Oysa, der, tarihimiz Goffman, dier grevler bir yana, 'deli'nin ngilizceye madman diye 202 203 KIR ZNCRLERN OSMANLI! evrilmesinden de bellidir ki, Goodwin eksik bilgiyle bu kanaate varmtr. nk buradaki deli, akl dengesini yitirmi manasnda deil, cesur ve hatta kahraman manasmdadr. (Hemen belirtelim ki, aknc birlikleri iinde yer alan 'deli'nin, bildiimiz deli kelimesiyle alakas yoktur; bu bir yaktrmadr. Bu kelime, Arapa delil (nc, yol gsteren, nden giden, nc birlik) kelimesinden bozulmu ve Osmanl asker literatrne deli olarak girmitir.) Goffman'a gre, bu ve benzeri gzlemler her ne kadar tamamen yanl deilse de, Osmanl Devleti'nin batan sona ve acmasz bir biimde ehitlie dayal olduu yolundaki kk eskilere dayal, gerei eksik yanstan varsaymlar dorulamaktadrlar. stelik bu varsaymlar, bylesi bir militarizmin Osmanlya mahsus olduunu ve Ba-t'ya yabanc ve aykr bir durumu ortaya koyduunu ima ederek daha byk bir hataya dlmesini salamaktadrlar. Goffman, hakl olarak soruyor: Drste syleyelim, Osmanl'ya has kldmz bu zelliklerin hangisi eksiktir modern Avrupa devletlerinde? Erken modern Habsburglar m, Fransz devleti mi, yoksa ingiliz devleti mi sava iin yaamamtr? ingiltere'nin "erifleri", hem polis, hem asker deil miydiler? 'Deliler'e kar kyllerin bana geen Piyer Lermit veya Hristiyan ocuklarn Hallarn intihar seferlerine katanlar Osmanl askerlerinden daha m az savalard? Yldrm Bayezid'in "Ben silah tamak iin dodum" dediini aktaryor Ufuklarn Efendileri yazar, oysa ayn dnemde feodal Avrupa'da ayn kelimeleri sarf eden bir ok ada olduunu biliyoruz Yldrm'm. Bu asker erdemlerin Avrupa'daki varln grmek iin Shakespeare'in Avrupa tarihini konu alan piyeslerine bakmak yeterlidir: Coriolanus, V Henry ve dierleri... Fransz Kral Francis veya Habsburg Kral arl-ken'in Kanuni'den daha az sava olduuna inanyor muyuz?8 Daniel Goffman'n Avrupa-merkezli Osmanl tarihi yorumlarna ynelik sorgulamas kitap boyunca srp gidiyor ve sonuta, bu yanl ve yanltc varsaymlardan kurtulmak iin meslektalarna 'Osmanh-merkezli' bir bak teklif ediyor. Bu bak, efsanelere brnm olan Osmanl tarihini daha salkl bir ekilde anlamamz iin elzemdir ona gre. 204 OSMANLI: BR DNYA TARH Esnek vergilendirme ve "sava Osmanl" Kald ki, Linda Darling'in tespit ettii gibi, askerlie bu kadar takntl bir devletin 17. yzyl gibi her adan skntl bir dneminde pazarla ak ve esnek bir vergilendirme politikas izlemesinin mant bizi artmah deil midir asl? Bu, yaral halknn gnln kazanmak iin olduu kadar, ekonomik durumunu dzeltmeye dnk bir tedbirdir ve son derece "sivil" bir bak asnn rndr.9 Darling, giderek kalabalklaan ordular ve hzl teknolojik gelimelere tank olunan bir ada, 17. yzylda, artan sava maliyetleri sonucunda devletin gelirlerinde bir art talebinin olmas gerektiini belirtmekte ve bu yzden de tarihiler arasnda devletin bu masraflar, ilave vergilerle telafi ettii ynnde yaygn bir kanaate yol at hususuna dikkat ekmektedir. Yani aslnda ada Avrupa devletlerinde hazinenin ihtiya duyduu gelirleri, halkn cebinden ekmesi normaldi ve tarihiler, bu dnemde Osmanl Devleti'nin de benzeri bir ar vergilendirmeye

gittiini sanmlardr. Oysa Darling'in vesikalara dayanarak yapt titiz aratrmalar bize bunun Osmanl memleketlerinde ayn ekilde gereklemediini gstermektedir. Ya nasl atlatmtr Osmanl maliyesi bu krizi? Darling, enflasyonun etkisini hesaba kattktan sonra 17. yzylda ortalama vergi mkellefinin srtna yklenen vergi ykndeki artn nisbeten lml kald sonucuna ulamaktadr. Nitekim 17. yzylda avnz dediimiz olaanst hallerde alman vergilerden hazineye gelen gelir art, vergi yknn daha eit olarak datld geni tabanl bir dil bir vergi reformuyla baarlm bulunmaktadr. 16. yzylda vergi yk byk lde tarm kesiminin srtnda iken, Osmanl maliyesi, 17. yzylda, zellikle de kinci Viyana kuatmasndan sonraki Avrupa hcumlar srasnda bu sistemi deitirerek ehirlerdeki tketim mamulleri zerine ek vergiler koymu, buna mukabil reticilerden ve gayri Mslimlerden daha tolere edilebilir vergiler alnmasn kararlatrmtr. Bylece Osmanl'da devlet, zannedildii gibi, Avrupal adalarnn aksine, mkelleflerin srtndaki yk artrarak deil, vergiyi tabana, toplumun dier kesimlerine yayarak iin iinden kmay denemitir. 205 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Bu tedbir, ilk ii savamak olan ve sava iin yaayan bir devletin kr mdr? Demek ki, artk Osmanl'nn bu "karanlk" asrlarn, yani 17. ve 18. yzyllar yeni bir gzle ve yeniden okumamz gerekecektir.10 Oysa ayn dnemde Avrupa'da "ejderha devlet", halkn cebindeki paraya dikmitir gzlerini ve bu yzden ngiliz Maliyesi'nin ad, halk arasnda Bin Gzl Dev'e kmtr.11 Gzlerimizi kamatran ve yetiemediimiz iin dvnp durduumuz Bat medeniyetinin parlak aynasnn arkasnda byle bir kara tabaka srtmaktadr ite. Neyse, Recep Peker'in yanl hesab ge de olsa Bat'dan (!) dnm bulunuyor. 1. Jerry Brotton, The Renaissonce Bazaar: From the Silk Road to Michdangdo, Ox-ford University Press, 2002, s. 50. 2. Recep Peker, inklp Dersleri, 4. bask, istanbul, 1984, letiim Yaynlar. 3. kr Karatepe, Demokrasi Savunmas, istanbul, 1998, z Yaynclk, s. (altlarm ben izdim. M. A.) 4. Rhoads Murphey, Ottoman Warfare, 1500-1700, University of California Press, 1999, s. 49 (italikler benim - M. A.). 5. Unutmamak gerekir ki, askeriye denilince, Osmanllar yalnz bugn kullandmz dar anlamda "askerlik"i deil, vergi mkellefi olmayan idarecileri de anlyorlard. Bu bakmdan Osmanl'da asker paalar kadar, "sivil paa-lar"m varl (mesela Cevdet Paa) bizi artmamaldr. 6. Murphey, age, s. 191. 7. Jason Goodwin, Lords of the Horizons: A History of the Ottoman Empire, Chat-to&Windus, 1998, s. 65. 8. Daniel Goffman, The Ottoman Empire and Early Modern Europe, Cambridge University Press, 2002, s. 1-4. 9. Linda T. Darling'in Revenu-raising and Legitimacy (Leiden: E. J. Brill, 1996) adl almasndan aktaran: Murphey, Ottoman Warfare, s. 187-189. 10. Bkz. "Osmanl tarihinde hakk yenen yzyllar" adl yazm: Bu yaz, yeni kan bir kitabmda yer almtr: Osmanl'nn Kayp Atlas, istanbul, 2004, Gelenek Yaynlar. 11. Niall Ferguson, The Cash Nexus: Money and Power in the Modern World, 1700-2000, Basic Books, 2001, s. 88-90. 206 AVRUPA'NIN BLNALTINDA VYANA KORKUSU imizdeki karanlklar gze alamazsak btnlmze asla ulaamayz. Cari Gustav Jmg

Yalnz biz deiliz 'Viyana kaplarndan iki defa dndk' diyerek bu ehri sembolik bir "kap" hviyetine brndren. Baksanza, Avusturyal bir siyaseti de kamuoyundaki "1683 Sendromu"ndan sz etti ve 'bunun modas gemi bir korku' olduunu syledi. Ama, 6 Ekim 2004'de cmle lem grd ki, henz modas gememi! Aradan geen unca zaman (tam 319 yl) Avrupallarn korku duvarlarn indirmelerine yetmemi. Tuhafl urada bu korkunun: Biz bu 319 yln kahir ekseriyetinde 'gerileme' halinde deil miydik? Hem de kime kar gerilemitik syler misiniz? Avrupal glere kar elbette. 'Onlar bizi yle solla-dlar, belimizi byle krdlar, bizi yar smrge haline getirdiler vs.' nutuklarndan geilmiyor ortalk; ama i Avrupa kaplarm almaya gelince, nedense o sava meydanlarnda hep yendikleri, ardndan da diplomatik ve ekonomik entrikalarla lmcl bir kskaca aldklar "Hasta Adam", birden canlanp ayaa kalkyor ve Avrupa'nn ufuklarna bir heyula gibi dikiliveriyor. yi ama bu derin korku neden? Neden Osmanl'dan ve slam'dan bu kadar korkmakta Avrupallar? Hadi nebaht'ya, Viyana bozgunumuza kadarki ksmn anladk, hakllard belki; glydk. Peki ya 207 KIR ZNCRLERN OSMANLI! imdilerde ne oluyor Avrupa kamuoyuna? Hangi yaras Jianyor? Hangi kbuslarn glgemizin zerine boaltyor? Rya da byk, Jung da Yllar nce nl psikanalist Jung'un bir rya yorumunu okuyunca aylmtm uzun sren uykumdan. Nevroza mptela bir Fransz genci, Jung'a, garip bir rya grdn anlatr. Gen, ryasnda spanya'nn Endls Mslmanlarnn Tuleytula dedikleri Toledo ehrinde geen bir rya grr. Gen, ryasnda karanlk bir yeralt sarncna girip iindeki 'kupa'dan ehrin anahtar demek olan haneri almak istediini grm. Ancak yeralt suyu karanhkm ve kupay da bir ylan beklemekteymi. Ylandan rken gen, kendi yerine arkadan, yani glgesini gndermi. Ne var ki, arkada da bu maara, ylan ve karanlk sulardan oluan 'korkutucu' atmosferden rkerek yukar kam. Gerekten de "byk" bir rya. Yalnz uraya dikkat buyurun, nk Jung ok ilgin bir ekilde yorumluyor ryay. Sarncn d Hristiyanlk, ii ise Islamiyettir. Bildiiniz gibi yeralt sular zaman zaman takn yapp sele sebebiyet verir. Keza islamiyet en azndan iki kere Hristiyan Avrupa ktasn ele geirmek zere 'tamtr'. Birincisi Sicilya ve ispanya'nn ele geirilmesinde (Endls), ikincisi ise Osmanllarn Balkanlar ve Dou Avrupa ftuhatnda. Toledo ehri de bu bakmdan hayli enteresandr. nk Re-conquista srasnda ispanyollarn Mslmanlar kovmas veya Hristiyan olmaya zorlamas, Islamiyetin ehrin bodrumuna, yer altndaki dehlizlere itilmesi sonucunu dourmutur. Sz Jung'a brakmann tam zamandr: Bu ehirde iki ayr kltrn ilgin karmna rastlanr: Hristiyan ve islam kltrleri. Bu karm, eitimli bir kiide gl armlara yol aar. Bu armlar, nesnelerin kavramlar evresinde bile bir araya gelir ve bir yandan Hristi208 OSMANLI: BR DNYA TARH yan dnyasyla, dier yandan bunun tam kart olan slam dnyasyla ilgili nyarglar besler. Hristiyan dnyas hastamzn dnyasdr, yukardaki dnyadr; dieri ise yeryzne km olan bir yer alt dnyasdr [yani slam].1 Ne var ki, "ylan" burada nemlidir, zira sal ve canll sembolize etmektedir ve ylann varl, Islamiyetin lmediini, ehrin, dolaysyla Hristiyan Avrupa'nn altnda yaamakta ve zaman zaman da kendisini bir hayalet gibi hissettirmekte olduunu anlatmaktadr. Rya deyip geebilirsiniz belki ama, ryay yorumlayan kii, Avrupa'nn bilinaltn deifre etmeye en ziyade ehliyetli kiilerden Jung olunca i deiir. (Belki de Jung'u bunun iin Freud'dan daha

ok seviyorum.) Onun yorumunda Islamiyetle zdeletirilen karanlk ve ondan duyulan korkunun bir aklamasn bulabiliyoruz nk. islamiyet bir ekilde Hristiyanln damarlarna kadar szmtr ve bundan kurtuluu da yoktur. Avrupa'nn, zannettiimiz gibi, stnde deil, altnda, temelinde, hatta temelinin de altnda yatmaktadr slam. Franco Cardini gibi talyan tarihilerini okuduumuz zaman Avrupa'nn nce in, sonra da slamiyet olmadan kurulamayacan, Avrupa'nn bugn gerekten kymeti haiz bir taraf varsa bunu dorudan doruya Dou'ya ve Islamiyete borlu olduunu daha iyi anlarz.2 Bilgi slam'dan gelir Modern Avrupa'nn bilimsel ve Aydnlanm bir kta olarak asrlardr takdis edilip durulduunu biliyoruz ama bu Avrupa'mn 'Aydnlk'm nereden alm olduunu, hele "bilgi"nin Avrupa'daki "suyunun" nereden geldiini sadece sezgi dzeyinde biliyoruz. Tereddtle sylediimiz "Avrupa'nn zerinde doan slam gnei" -ki Haydar Bam-mat'm 1970'lerde oka okunan bir kitabnn balyd bu- tabiri sadece bir vnme vesilesi zannedilmi, ierisine sokulduumuz derin aalk kompleksi, 'Biz kim, Avrupa kim?' mantn egemen klmtr aklmzn zerinde. Oysa aratrmalar, Avrupallarn Avrupallklarn da slama borlu olduklarn en ufak bir tereddde yol amadan ortaya koyuyor. Yeter ki okuyalm, aratralm. 209 KIR ZNCRLERN OSMANLI! Nitekim Franz Rosenthal'n Bilginin Zaferi3 adl eseri, bize bilgiyi "bilgi" yapma ve medeniyetin ta kapsna layk grme erefinin Is-lamiyete tescilli olduunu belgeliyor. Rosenthal'n sarsc tezlerinden birisi, modern alarda bilgi'nin patentinin Mslmanlara ait olduunu tescillemek ise, ikinci tezi, modern Avrupa'nn "bilgi"yi medeniyetinin gbeine oturtma tavrnn altnda, Islamiyetin bilgiye verdii ve asrlarca devam ettirip gelitirdii byk deerin yattdr. Eer bugn bir "bilgi toplumu"ndan sz edebiliyorsak, diyor zetle Rosethal, bunun altnda slam medeniyeti yatmaktadr. Yatmaktadr, evet, bu sz buraya tam uydu. 'Yatmak', bir anlamda 'uyumak'tr ve bu ksmen dorudur (yani islam medeniyeti uyuyor bir bakma). Lakin 'altnda yatmak', zerinde duran eyin temelini ve varlk sebebini oluturmak demektir ayn zamanda. Jung'un ryada bulduklar, Rosenthal'n tezleriyle bir kere daha dorulanm olmaktadr: Avrupa'nn altnda islam vardr ve Islamm verdiklerini karttnzda Avrupa'dan geriye kocaman bir soru iareti kalmaktadr. Bu soru iaretini hamas bulduysanz yandnz sevgili okurlar, nk sizi imdi benimkilerden daha 'hamas' bir cmle bekliyor. Cmle kime mi ait: Thomas H. Green ve Gawin Lewis adl iki 'Batl'ya. Buyrun beraber okuyalm ne dediklerini: Gerekte Bat medeniyeti, Avrupal barbarlar ile Dou'nun byk medeniyetleri arasndaki temastan domutur.4 ite bu temasn sihirli dokunuuyla medenileen Avrupallar, Is-lam yeraltmm karanlk sularna iterek kurtulacaklarn sanyorlar ama aldanyorlar. Islamla yeniden yzlemekten baka areleri bulunmuyor ne yazk ki. Avrupa ancak Islamiyetle yzlemeye cesaret ettii zaman gerek "yzn" bulacak ve korkularndan kurtulacaktr. Aksi halde, Avusturyal siyasetinin yahut Jung'un gen hastasnn kbuslarndan syrlamayacak ve bir trl ifa bulamayacaktr. OSMANL: BR DNYA TARH Yorum Babakan R. Tayyip Erdoan hakl, Avrupa'nn bize daha ok ihtiyac var. Ancak bu 'biz'tn ne kadar Biz'i, yani Islam temsil ettii ve edebilecei ayr bir mesele. Avrupa'nn ifa bulmas iin kendisine benzeyen deil, benzemeyen bir Biz'le yzie^meci gerekir. Aksi halde ryadaki gencin rkek glgesine benzeyebiliriz! 1. C[arl] Glustav] Jung, Bilin ve Bilinaltnn ilevi, eviren: Engin Bykinal, stanbul, 1982, Say Kitap Pazarlama, s. 300-301. 2. Franco Cardini, Europe and slam, Italyancadan eviren: Caroline Beamish, Blackwell, 2001. Ayn gerekler Chris Brazier tarafndan da (The No-Nonsen-se Guide to World History, New

Internationalist. Verso Books, 2003, s. 58) ve geni kapsaml bir tez halinde John M. Hobson tarafndan (The Eastern Ori-gins o} VVestern Civtlisation, Cambridge University Press, 2004) ilenmitir ve bunlar, ok zengin bir literatrn iindeki damlalardan ibarettir. 3. Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi: islam Dncesinde Bilgi Kavram, eviren: Lami Gngren, stanbul, 2004, Ufuk Kitaplar. 4. Thomas H. Green ve Gawin Levis, A Brie/ History ojthe Western World, Har-court, Brace, Jovanovich, 1992, s. 45'den aktaran: John M. Hobson, The Eastern Origins ojWestern Civilisation, s. 115. Hobson, ayrca Avrupa'daki ticaretin 750 ylndan sonra canlanmasnn altnda da slam faktrnn yattn zikretmektedir ki, muhakkak incelenmeye deer bir husustur. 210 I 211 Ah o dokuz kiiden biri olabilmek Biz lrz lenlerle: Bak, ayrlyorlar, ve biz onlarla gidiyoruz. Biz doarz llerle: Bak, dnyorlar, ve bizi de getiriyorlar. T. S. Eliot, "Little Gidding" 0 sabah Macaristan'daki Istolni Belgrad kalesinde tan yeri bir trl aarmak bilmiyordu. Dokuz er, abdest alacak su bulamadklar iin teyemmmle kldklar sabah namazndan kta, ellerinde mealeler tutan arkadalarnn boyunlarna sarlyordu teker teker. Helallik dileyen dillerine gzyann tuzu karyor, gnlerdir ykayamadklar yzlerinde, sakallarna doru slak iki izgi iniyor, den damlalar topran tenini szlatyordu. Lakin alayanlar o dokuz kii deildi. Onlar bilakis yzlerinde tuntan bir ifade, kendileriyle gz gze gelmemeye zen gsteren muharip yoldalarn teselli ediyor, metin olmalarn istiyorlard. Gidenler kendileriydi ama kalanlar alyordu. Pastrma yaz gibi bir scak yakip kavuruyordu Macaristan ovalarn, ite nihayet gne, slak gzbebeklerine karki dan zerinden ilk mzraklarn gndermeye balamt. Tek sz, tek bir sz kalede bir uultu halinde duyuluyordu artk: "Allah'a emanet olun kardelerim." Gne bir mzrak boyu ykselmi ve kale komutan, nbetilere kapy amalarn 213 KIR ZNCRLERN OSMANLI! emretmiti. Istolni Belgrad kalesinin devasa kaplar gcrtyla aldnda dokuz atl askerin bir yay gibi gerilmi bedenleriyle karlat dman ordusu. Atlarn ar ar dar srdler, biraz sonra kapnn arkalarndan srglendiini ve demir mandaln yerine yerletiini duydular. Kalede kim varsa herkes surlara trmanm, tarihin ldrd bu ana tank olmak iin sabrszlanyordu. Balarnda Budin'in yenieri aas bulunuyordu. Kendisine "dem ejderhas" adn takmt arkadalar. Yahya Aa olan asl ismi ancak resmi yazmalarda kullanlyordu. Kuatlan kaleye yardm iin koup gelmiti yanna ald birka 'deli'yle birlikte. Ne ki, geleli daha bir hafta bile olmadan kalenin sarmandaki suyun tkenmesi, btn planlarn alt st etmi, demir kuakl cihan pehlivanlarn mecalsiz brakmt. Gnein tepelerinde kazan kaynatt anlarda kuyularn mermerlerindeki nemi yalayarak hararetini gidermeye alanlar bile grlyordu. Girdikleri savalarn saysn unutan askerler, surlarda bir sre cenk ettikten sonra yere ylyor, baylacak hale geliyorlard. Peki bunun sonu nereye varacakt? Ya kaleyi teslim edecekler ya da susuzluktan krlacaklar myd? 10 bin askerin savunduu bir kaleyi teslim etmekten ar duyuyordu istolni Belgrad komutan. Ama Almanlar kaleyi drnce kuyu balarnda kvranan zavall bahadrlar bulmas daha m onurlu bir manzara olurdu? ilk teklif, dman komutanndan gelmiti. Kaleyi 'vire' ile teslim ederlerse hibirinin klma dokunulmayacak, eyalaryla birlikte ekip gitmelerine izin verilecekti. Danld, konuuldu,

tartld ve bar grmesi yapmak iin bir heyetin kaleye gelmesine karar verildi. Bunun iin iki Osmanl askeri Almanlara rehin verilecek, buna karlk iki Alman askeri de kaleye alnacakt. O zamanlar bir tr garanti anlamna geliyordu bu. Heyet gelmi, grmeler yaplm ve 'vire' ile teslim artlar zerinde mutabk kalnmt. Grmelere Budin Yenieri Aas olan dem Ejderhas da katlm ama misafir olduu iin komuta kademesinin ilerine karmamay tercih etmiti. Anlama imzaland. Ertesi sabah kale teslim edilecekti. Lakin o zamana kadar azn amayan Yahya Aa, tam bu srada sz ald ve od drd meclise: 214 AH O DOKUZ KII... "Kusura bakmayn, siz kabul edebilirsiniz ama ben sadece ahsm adna bu 'vire'yi kabul etmiyorum. Bam emi, nme baka baka kaleyi dmana brakp gidemem ama kalede kalp susuzluktan kpek gibi de lemem. Yarn sabah nce ben tek bama kaleden kacak ve dmanla savaacam. Vire anlamas, ancak benim mukadderatm belli olduktan sonra yrrle girer. Tamam m?" Meclise bir meteor dm gibi oldu. Alman heyeti, garip szler sarf eden bu iki metre boyundaki adamn azndan kanlarn tercmesini dinliyor, kale komutan ise ban emi, trajedisinin, baka hangi burlara savrulacan bilemedii satrlarn alnnn kmklklaryla yazyordu. Ama gerek ta gibi ortadayd: Yahya Aa, ta Budin'den yardmna koup gelmi bu 'dem ejderhas', 'Ben kacak ve tek bama dmanla savaacam' diye diretiyordu. Onun bu k, etrafndaki adamlar da etkilemi ve sekiz yiit daha, lene kadar onun yannda olduklarn haykrmlard. Gz kapaklar kelebek kanatlar gibi alp kapanyor ve anlamaya bir madde daha ekleniyordu: Bu anlama, Yahya Aa ve sekiz arkada kaleden kp savalarn bitirdikten sonra yrrle girecektir. ite imdi kalenin kaps nnde, dman ordusunun karsndaydlar. Kaleden yanlarna aldklar 500 tane demir okun bir tanesini dahi zayi etmeden etraflarn bir demir duvar gibi evirmi bulunan dman askerinin zerine boaltyorlard. Her bir ok, ift kat zrhlar bile deliyor, Alman askerlerinin kalplerini, cierlerini paralyordu. ember giderek daralyor ve oklar tkeniyordu. Oklar biterse, kllar devreye girerdi. O dokuz er, bu defa kllarn ekip tam 40 bin askerin iine lgnca daldlar. Ya vuruarak saflar yaracaklar ya da ehit olacaklard. Alman komutanlarn hayret ve hayranlk dolu baklar nnde dokuz koldan saflarn arasna dalan erlerin att sayhalar burlarda yankland, yankland ve sonunda bir telin kopmas gibi aniden kesildi. Budin Ejderhas'nn kollar budanm gvdesi yerde yatyor, son kez gzlerini atnda banda birikmi elleri mzrakl ve kll askerleri deil, hatta artk tepesine km gnei de deil, Cnan'n seyrediyordu. Olanlar kaleden alayarak seyredenler, utanlarndan balar nlerinde topladlar denklerini ve kp gittiler. Arkalarna son bir kez baktk215 KIR ZNCRLERN OSMANLI! larmda, Alman komutann, bu muhteem dokuz yenierinin cenazelerini toplattn ve saygyla eilmi sancaklarn nnden geirterek kalenin yaknlarndaki bir tepeye trenle gmdrdn grdler. Ya o dokuz er, 90, 900, 9000 er olarak ksayd kapdan, nlerinde kim durabilirdi dersiniz? Kaleyi 'vire' ile dmana terk edenlerin yzleri ise silik bir hatradr imdi. Ve o dokuz kiinin bize anlattn hangi ktphaneler hangi okyanuslarda ykansa anlatabilir ki? Onlar, zamann zincirlerini kranlar kafilesine katldlar. Ne are ki, tarihlerimizin zincirlerine vuruldular bu defa. Istolni Belgrad'n yamacndaki tepeden ses veriyorlar lmze: - Unutmayn, tarih de ehitler gibidir. l zannedersiniz ama dirilir her hatrlayta... Her duada... 216

Mustafa Armaan _ Kr Zincirlerini Osmanl!

You might also like