You are on page 1of 24

RICHARD BACH

MARTI

Trke: Nuran Akgren Yaynlayan: SAY YAYINLARI/Kapak: Derman ver Kapak Fotoraf: Gltekin izgen 7. Basm 1993 / Bask: Teknografik Matbaaclk A.. Genel Datm: SAY DAITIM LTD. T.

NDEKLER
BRNC BLM KNC BLM NC BLM

Aramzda yaayan gerek Mart Jonathanlara.

RICHARD DAVID BACH


1955 ylnda Long Beach eyalet kolejini bitirdi. Hava freni ve g santral konularnda renim grd. 1975te hava dinamii okudu. 1963 ylnda Flying Magazine adl havaclk dergisinin Bat Amerika editrln yapt. Daha sonra charter pilotluuna balad. 196566 yllarnda Midwest Aviation firmasnda ulam uzman olarak alt. 1974te gsteri pilotluu yapt. 1975te uu felsefesi retmenliine balad. 1956-62 yllar arasnda Amerikan Hava Kuvvetlerinde pilot olarak grev ald. 1959dan bu yana bamsz gazeteci olarak alan Richard Bach, 1970ten beri de Trans-Creature Airwaysin basn szcln yapmaktadr. New Yorkta yaayan yazar, Emekli Pilotlar Dernei yesidir. Yaptlar: Stranger to the Ground Topraa Yabanc (1963), Bi Plane Uakla (1963), Nothing by Chance Hibir eyi Rastlantya Brakma (1967), Jonathan Livinston Seaugull Mart Jonathan Livinston (1970), A. Gift of Wings Kanatlarn Armaan (1974), The Adventures of a Reluctant Mesihah Bir Gnll Mesihin Servenleri (1977), There Is No Place as Far Away Bylesine Uzak Bir Yer Yoktur (1979)

BRNC BLM

Sabahn ilk saatleriydi. Gnein altn sars klar durgun denizin sular zerinde parldyordu. Kydan bir mil uzakta, kk bir balk teknesi, sakin sular hafife yararak ilerliyordu. Teknenin sularda yanklanan sesi, martlar iin kahvalt arsyd. te o an, binlerce mart, lk la havalandlar hzla. Yeni bir gn balyordu, ura dolu bir gn. Taa telerde, kynn ve balk teknesinin ok uzanda, Mart Jonathan Livingston, bir bana uu denemeleri yapmaktayd. Deniz yzeyinden otuz metre yksekte ayaklarn alaltarak gagasn ge kaldrd; kaslarna ac veren ters bir kavis izebilmek iin kanatlarn gerdi. Bunu baarabilirse, eskisinden ok daha yava uabilecekti. te imdi, rzgr, bir fslt gibi yalyordu yzn; altndaki mavi deniz duruncaya dein yavalad. Btn dikkatini toplayarak gzlerini kst, soluu daralmt, zorland... bir... tek... biraz daha... iki santim... O anda, hafife rzgrlanan kanat tyleri birbirine kart, durdu.... ve dt... Bilirsiniz ki, martlar hibir zaman sendelemez ve yle dvermezler. Havada denge yitirip dvermek onlar iin bir utan, bir yzkarasdr. Ama Mart Jonathan Livingston utanmad bundan; o ters kavsini bir kez daha izebilmek iin kanatlarn gerdi ve yavalad. Sradan bir mart olmadn gsterdi bylece. Martlarn ou, karnlarn doyurmak iin gerekli olandan fazlasn renmeye abalamazlar. Ucusun tek anlam vardr onlar iin: Yiyecee ulap kyya dnmek. Onlarn amac uu deil, karn doyurmaktr. Ama Mart Jonathan Livingston iin nemli olan yemek deil, umakt. O, her eyin tesinde umaya gnl vermiti. Oysa bu tr dnceler, grd ki, teki martlar arasnda hi de nemli deildi. Anne ve babas bile, Jonathann tm gnlerini ykseklerde tek bana, yzlerce kez yineledii szlme denemeleriyle geirmesinden kayglanyorlard. Mart Jonathan, nedenini bilmiyordu ama, suya kanat boyu kadar bir ykseklikte utuunda, az bir aba ile havada daha uzun sre kalabiliyordu. Szlmeleri, her zaman olduu gibi gerilmi ayaklarnn su yzne arpmasyla deil de, suda uzun, ince, yumuak izgiler brakarak sona eriyordu. Karnna biimlice yaptrd ayaklar, bu izgiler boyunca su yzn yalyordu. Jonathan, szlme denemelerini sahilde de yapmaya balamt; kumun stnde brakt izleri gren annesiyle babasnn tedirginlii bir kat daha artt bylece.

Neden, Jon, neden? diye sordu annesi. teki martlar gibi olmak sana neden g geliyor? Alaktan umay pelikanlarla albatroslara brakamaz msn? Yemiyor imiyorsun. Bak, bir ty bir kemik kaldn... Bir ty bir kemik kalmam nemli deil anne. Ben, bir mart olarak havadayken neler yapp neler yapamayacam renmek istiyorum. Hepsi bu, yalnzca renmek! Bana bak Jonathan, dedi babas, krc olmayan bir sesle. K pek uzak deil. Balk tekneleri yaknda azalacak, yzeydeki balklar da derinlere inecek. Bir ey renmen gerekiyorsa, yiyeceini nasl elde edeceini ren. Umak iyi gzel de, karn doyurmaz ki. Unutma, umann amac yiyecek bulmaktr. Jonathan, uysal uysal ban sallad. Sonraki gnlerde, teki martlar gibi davranmaya alt. Rhtm boyunca balk tekneleri arasnda anlamsz lklar kopararak teki martlarla balk artklar, ekmek paralar, p krntlar iin dallar yapt, kavgalar etti... Ama bir trl alamad bu ie. Yararsz diye dnd; glkle elde ettii bir hamsiyi, kendisini umutla izleyen yal ve a bir martnn nne bile bile drd. Bu anlamsz gnleri umay renerek geirebilirdim. renmem gereken yle ok ey var ki... Mart Jonathan, ok gemeden taa uzaklarda, aklarda renirken buldu kendini; a ana, ama mutlu. Btn abas hzl umakt. Bir haftalk alma sonucu bu konuda en hzl martdan bile daha ok ey biliyordu. yz metre ykseklikte kanatlarn var gcyle rparak denizin dalgalarna doru dimdik inmeye balad. Alt saniye iinde hz yetmi mile kmt, kanatlarndan ate fkryordu sanki. te o anda, martlarn bu tr pikeleri neden gerekletiremediklerini anlad. Bu hzda kanatlarn denetleyemiyor, dengesini yitiriyordu. Gnden gne aamalar gsterdi. Yetenei dorua ulamt; bu zenli ve sabrl almasna karn, yksek hzlarda dengesini yitiriyordu. yz metreye trmand. nce tm gcyle ileri atld, sonra kanatlarn rparak dimdik bir pikeye geti. Ama her keresinde yukar alan sol kanad kapanyor, sola doru iddetle kayyordu. Dengesini sa kanadyla kazanmaya altnda da, bir bklm makaras gibi vnlayarak saa dnyordu. Kanadn yukar aarken yeterince dikkatli olamyordu. Bu denemesini on kez yineledi, hz yirmi mili geiyordu. Her keresinde devinen bir ty yn olarak iddetle suya aklyordu. Srlsklam olmutu. Yepyeni bir dnce parlad kafasnda: Hz saatte elli mile varncaya dein kanatlarn rpmak, daha yksek hzlarda ise onlar devinimsiz tutmak. Buluunu alt yz metrede uygulamaya balad. Gagas dik, denize doru pikeye geti. Hz saatte elli mili geince kanatlarn devinimsiz brakt. Olaanst g tketiyordu bu deney.

Ama baarmt. On saniye iinde hz doksan mile ulat. Jonathan, martlar arasnda bir dnya rekoru krmt sonunda. Gelgelelim, ksa mrl bir baaryd bu. Kanatlarnn asn deitirince hzn denetleyemedi ve korkun bir felaketle yz yze geldi Mart Jonathan. Saatte doksan mili bulan hzyla kaya sertliindeki denize akld. Kendine geldiinde hava oktan kararmt. Yalnz ayn aydnlatyordu evreyi. Okyanusun ortasnda bitkin, ylesine yzyordu. Paavraya dnm kanatlan birer kurun gibi ard. Yenilmiti, umarsz kalm, dermansz dmt. zerindeki arln onu yavaa derinlere ekivermesini, her eyin bir anda sona ermesini diledi. Sulara gmlrken bir ses duydu iinde; bastrlmas olanaksz, yabanc ve garip bir ses. Benim yazgm buymu, kurtulu yok. Ben bir martym ve doa yaratltan snrlandrm beni. Umann tm inceliklerini renmem gerekseydi, beyin yerine uu haritalarm olurdu. Hzl umak iin yaratlsaydm, bir ahininki gibi ksa kanatlarm olurdu. Balk yerine de fare yerdim. Babam haklyd. Bu aptalla bir son vermeliyim. Yuvama dnmeli, srme karmalym. Zavall ve snrlandrlm bir mart olduumu kabul etmeliyim artk. Ona bu dnceleri veren ses gittike zayflad ve sularda kayboldu. te o anda, Jonathan, sradan bir mart olmaya ant iti. Hava karardktan sonra bir martnn yeri sahil olmaldr. Hem, herkes ok sevinecekti buna. Karanlk sularn zerinden yorgun argn kalkt. renmekten mutluluk duyduu alaktan uu kurallarna uyarak, sahile doru umaya balad. Sonra birden, hayr! diye dnd. Bir hiim ben, var oluumla da bir hiim, rendiklerimle de. Btn martlar gibi bir martym ite. yleyse onlar gibi umalym. Alaktan umak bir martya yakr m hi? Byle syleyerek aclar iinde otuz be metreye trmand. Byk bir abayla kanatlarn rparak sahile ulamaya zorlad kendini. Sradan bir mart olma karar rahatlatmt onu. Bundan byle, kendisini renmeye zorlayan o ar gce kar koymaya alacakt. Ne baarnn verdii mutluluu ne de sulara dmenin acsn duymayacakt. Dnsellii brakmak, karanl yararak sahildeki klara doru umak, umak... Ne gzel eydi bu! Karanlk! indeki garip ses bir alarm zi-li gibi nlad. Martlar karanlkta hibir zaman umazlar! Ama bu uyarc sesi dinleyemeyecek kadar umaya dalmt Jonathan. Ne gzel, diye dnyordu, ne gzel! Ay altnda parldayan sular, gecenin koynunda klar saan u dalgacklar ne dingin, ne rahatlatc... Aaya in! Martlar karanlkta hibir zaman umazlar! Karanlkta umak iin yaratlsaydn, baykulara zg gzlerin, beyin yerine uu haritalarn, ahinlere zg ksa kanatlarn olurdu. Orada, suyun otuz metre stnde, Mart Jonathan Livingstonun usunda bir dnce parlad: Kendine yle acmayacak, yumuamayacakt.

Ksa kanatlar! Bir ahinin ksa kanatlar! te zm! Ne aptalmm ben! Elde etmem gereken ey, kck bir ift kanat. Bu kanatlar gvdeme yaptrmak ve yalnzca ularyla uabilmek. Ksa kanatlar! Baarszl ve lm dnmeksizin, gecenin karanlk sonsuzluunda alt yz metreye ykseldi. Kanatlarn gvdesine smsk kilitledi, yalnzca dar ve sivri ularn rzgrn etkisine brakarak dimdik bir pikeye geti. Rzgr, canavarca bir uultuyla esiyordu banda. Saatte yetmi mil... doksan... yz yirmi.... Daha da hzland. Saatte yz krk mili bulmutu, ama kanatlarndaki gerilim yetmi mildekinden daha azd. Dar kanat ularn hafife dndrd ve zarif bir kavis izerek pikeden kt. Ay nn aydnlatt dalgalar zerinde gm bir glle gibi yol alyordu. ncecik bir grme pay brakarak, rzgra ve hza kar gzlerini iyice kst. Sonsuz bir mutluluk duyuyordu iinde. Hz saatte yz krk mile ulam, bu hzda uuunu denetlemeyi baarmt! Alt yz yerine bin be yz metreden pikeye geseydim, hzm kim bilir ne olurdu, diye dnd Mart Jonathan. Bir sre nce ettii yemini unutmu, kuvvetli rzgrn gcyle uzaklara, ok uzaklara srklenmiti. Ama o, yeminini bozmasna karn, yreinde en kk bir sululuk duygusu tamyordu. Bu tr yeminler, sradan olmay kabullenmi martlara zgyd. Yce bir renme abasyla dolu olan bir martnn bu tr yeminlere gereksinimi yoktu. Gne doar domaz uu denemelerine balad Mart Jonathan. Bin be yz metreye trmand. Bu ykseklikten baknca, balk tekneleri kprtsz mavi denizin stnde kck birer leke gibi grnyor, sabah kahvalts iin kmelenmi martlar ise devinip duran bir toz bulutunu andryordu. Ama o, korkusunu yenmenin verdii gurur ve mutlulukla yayordu. Bin be yz metredeydi, kanatlarn gvdesine iyice yaptrarak ularndaki ay geniletti ve denize doru dik bir pikeye geti. Bin iki yz metreye indiinde son hza ulamt. Bu hzda rzgr, sertletike sertleen bir ses duvar gibiydi ve onun daha hzl umasn olanaksz klyordu. Hz saatte iki yz on drt mili bulmutu ve dimdik iniyordu sulara dodu. Bu hzda kanat aarsa lime lime olabilir, gvdesi milyonlarca paraya blnebilirdi. Yutkundu... Oysa hz gt, hz sevinti, gzelliin ta kendisiydi hz. yz metreye indiinde pikeden ka geti, kanat ular gl rzgrda tok bir uultu kararak titreiyordu. Balk tekneleri ve mart srs yolunun tam stndeydi; tpk bir meteor hzyla byyerek arkalara doru devriliyordu. Hzn kesemezdi, bu hzda nasl dn yaplacan bilmiyordu. arpmak, apansz lmek demekti. Gzlerini smsk yumdu.

te o sabah, gnein douundan hemen sonra olmutu btn bunlar. Mart Jonathan Livingston, gzleri kapal, rzgrda byyen mthi bir lkla, mart srsnn iine bir kurun gibi dald. ans melei ona glmt bu kez. lmek bir yana, kimsenin burnu bile kanamamt. Jonathan, gagasn ge kaldrdnda, saatte yz altm mili bulan o mthi hzn koruyordu hl. Hz sonunda yirmi mile inmiti, kanatlarn at. Bin iki yz metredeydi ve denizin stndeki balk teknesi bir krnt gibi grnyordu. Kazand zaferi dnd. Son hz! Bir mucizeydi bu. Bir mart ve saatte iki yz on drt mil hz! Srnn tarihinde en byk and bu. Ve ite, Mart Jonathan Livingston iin yeni bir r almt. Bir bana, yeniden alma alanna doru utu. ki bin drt yz metreden pikeye getiinde, hz altnda dn yapmann kurallarn aratrmaya koyuldu. Deneyi srasnda anlad ki, kanat ucunda bir tek ty bir santimden daha az kprdatmak bile, yksek hzda yumuak ve gzel bir kavis izmek iin yeterlidir. Bu hzda bir tyden fazlasn oynatmaksa, bir frldak gibi dndrebilirdi onu... Ve Mart Jonathan Livingston, dnyadaki btn martlar arasnda hava akrobasisini yaayan tek mart olmutu. O gn, baka martlarla konuarak vakit yitirmedi. Gnein batna dein utu, utu... Takla atmay, yava dn yapmay, tersine bklmeyi, sabit nokta frlamalarn rendi. Mart Jonathan sahildeki srye dndnde vakit gece yarsn bulmutu. Mthi yorgundu, ba dnyordu, yine de inie takla ile balad ve zarif bir devinimle szlerek iniini tamamlad. teki martlar yeni bulularm duyunca sevinten lgna dnecekler diye dnd. Yaam, barnda tad olanaklardan tr ne byk bir anlam yklyd! Balk teknelerini bezginlikle izlemenin tesinde ok ey vaat ediyordu artk. Yaamn da bir amac olmalyd. Kendimizi bilgisizlikten arndrabilir; akl, bilgi ve ycelik iinde zmz yeniden kazanabiliriz. zgr olabiliriz. Umay renebiliriz...

nnde umut dolu yllar vard ve gelecekten sesler duyuyordu Jonathan. Aa indiinde mart srs kurultayn toplant annda buldu. Grne baklrsa uzun sredir toplantdaydlar, birini bekliyorlard sanki. Yal kurultay bakannn tok ve egemen sesi yksek bir trendeymiesine nlad: Mart Jonathan Livingston, ortaya k! Byle bir ar ya byk bir onurlandrma ya da byk bir sulama anlamna gelirdi. Ama imdiye dein onurlandrma ars martlarn nderlerini saptamak iin yaplmt, bu sabah toplu kahvaltdayken buluumu izlediler! Ama dllendirilmek istemiyorum ben, hi dnmedim bunu. Amacm nder olmak deil. Yalnzca rendiklerimi paylamak, hepimizin nnde engin ufuklar amak isterdim. Bu dncelerle ortaya doru ilerledi.

Yal Kurultay Bakan: Mart Jonathan Livingston, utan adna ortaya k ve mart arkadalarn baklar altnda kl! dedi. Bu szleri duyunca Mart Johathann beynine balyozlar indi, dizlerinin ba zld, tyleri sarkt, kulaklar uuldad. Utan adna ortaya kmak! Hayr, olamaz! Ya buluu?... Anlamyorlar!... Yanlyorlar, yanlyorlar!... O tok ve egemen ses bir kez daha duyuldu: ...pervasz bir sorumsuzlukla mart toplumunun saygnln sarsmak, geleneklerini inemek... Bu sulama, onun mart toplumundan dlanmas, uzaklardaki Sarp Kayalar blgesine bir bana srgn edilmesi demekti. ...bir gn, Mart Jonathan Livingston, sorumsuzluun kmaz bir yol olduunu anlayacaksn. Yaamn srrna erilemez. Bu dnyaya geliimizin tek nedeni vardr. Yiyeceimizi bulmak ve olabildiince uzun yaamak. Sorguda iken hibir mart kurultaya kar kendini savunamazd. Ama Mart Jonathan, nlayan sesiyle bu kural da ykyordu: Sorumsuzluk mu kardelerim? Yce bir yaamn amacn, anlamn grp onun peinde koan bir martdan daha sorumlu biri var mdr? Binlerce yldan beri artk balk kafalar peinde srklendik. Oysa imdi, yaamak iin baka bir amacmz var: renmek, yeniliklere kucak amak, zgr olmak. Bir ans tanyn bana; bulduklarm, rendiklerimi sizlerle paylaaym. Sr, ta kesilmiti sanki. Sonra hep bir azdan haykrdlar: Kardelik ld! Hepsi anlam gibi srtlarn dnp kulaklarn tkadlar ona. Duruma sona ermiti. Mart Jonathan, geri kalan gnlerini yalnz bana geirmeye balad. Sarp Kayalar blgesinden de telere uarak yeni blgeler kefediyordu. zgnd, ama yalnzlk deildi bunun kayna. Onu asl zen ey, teki martlarn Tanrsal bir uu gcne inanmay yadsm olmalaryd. Onlar bakmaktan rkmler, ileriyi grmekten kanmlard. Mart Jonathan, rendiklerine her gn yeni eyler ekliyordu. Artk yksek hzla dal yapabiliyor, suyun metre altnda yzen o az bulunur lezzetli balklar kolayca avlayabiliyordu. Yaamak iin ne balk teknelerine ne de kflenmi ekmek artklarna gereksinim duymuyordu artk. Gvdesini karadan gelen esintiye brakarak havada uyumasn renmiti. Bylece, gnein douundan batna dein yz mil uabiliyordu. teki martlar kt havalarda a ana sahillerde pinekleyedursun; o, sezgisiyle youn sis tabakalarn yararak gz kamatrc duru gkyzne ulaabiliyordu. Kara paralarn taa ilerine sokulan rzgrlarn srtna biniyor, oralarda nefis bcekler ele geirebiliyordu. Bir zamanlar srs iin neler dndyse, imdi bunlarn tmn yalnz bana gerekletiriyordu. Umay renmiti ve bunun diyetini dedii iin hibir pimanlk duymuyordu. Mart Jonathan; korku, bezginlik ve hrsn bir martnn yaamn ksaltan etkenler olduunu oktan renmiti. O bunlardan arnmt ve uzun, gzel bir yaam sryordu.

Sonra onlar geldiler. Vakit geceydi ve Jonathan sevgili gnde kaygszca szlrken buldular. Jonathann kanatlar ucunda beliren bu iki mart, ldayan iki yldz gibiydi. Bedenlerinden yansyan k, gecenin koynunda sevgi ve dostluk sayordu. Jonathan, hi konumakszn, kendisinin nceden bildii, ama hibir martnn baaramad g bir gsteriye ard onlar., Kanatlarn burarak at, hz saatte bir mile inmiti, havada durmak demekti bu. Iklar saan iki ku da onunla birlikte yavaladlar ve yumuack bir uyumla kilitlendiler. Yava uuu onlar da biliyordu. Kanatlarn katlayarak bir takla att ve saatte yz doksan mille dimdik bir pikeye geti. teki iki mart da onunla birlikte pikeye daldlar ve bylece kelerinden izler brakan bir gen oluturdular havada. Jonathan pikeden kt. Ayn hzla dimdik ykseldi ve yava taklaya geti. Onlar da glmseyerek Jonathana katldlar. Mart Jonathan dz uua dndnde bir sre suskun bekledi. Pekl, dedi sonra, kimsiniz siz? Biz senin kardeleriniz Jonathan, kardeleriniz. Szckler tane tane sylenmiti, gl ve duruydu. Seni daha ykseklerdeki yuvaya gtrmek iin geldik. Ne yuvas? Benim yuvam yok. Benim srm yok. Dlanmm ben. Bana, imdi seninle yksek da rzgrlarnn byk hz ile uacaz, diyorsunuz. Bu kanatlarla bu yorgun gvdeyi yz metre bile tayamam ben. Hayr Jonathan, baarabilirsin. Sen daha nce de aamalar yaptn. imdi yeni bir aamann tam srasdr. Bulunduu an vurgulayan bu yaklam Jonathann iini aydnlatt. Onlar gerei sylyorlard. Ykseklere, daha ykseklere uabilirdi. Yuvaya dnmenin zaman gelmiti artk. Son bir kez ge dikti baklarn; o esiz, o grkemli gm lkeye... Ne ok ey renmiti orada. Hazrm artk dedi. Ve Mart Jonathan Livingston, kapkaranlk gkyznde yldz gibi parlayan iki, martyla birlikte uzaklaarak gzden kayboldu.

KNC BLM

te buras cennet olmal diye dnd ve iten ie glmsedi. Cennetin henz eiinde olan biri iin, onun gizine erdiini dnmek, onaylanacak bir yorumlama deildi. O, klar saan iki mart arasnda dnyadan gelirken, kendi gvdesinin de o canl parlakla kavutuunu grmt. Parldayan gzlerinin ardnda her zaman yaam olan gen Mart Jonathan Livingston vard, deimi olan yalnzca d grnyd. Bedeni yine bir martnn bedeniydi, ama imdi, eskisinden ok daha yetkin uabiliyordu. Dnyadaki verimli gnlerimde gsterdiim abann yarsn gstererek, hzm iki katna karacam. Tyleri prl prld, kanatlan yeni cilalanm gm levhalar andryordu. Byk bir mutlulukla yeni kanatlarn tanmaya alyor, onlar tm gcyle rpyordu. Saatle iki yz elli dokuz mile ulanca, son hzna yaklatn sezinledi. ki yz yetmi mile knca, bu hz aamayacan dnd ve d krklna urad. Hz, eski rekorunun ok stnde olmasna karn, yeni bedeninin de aamayaca bir snr vard. Bu snr amak iin byk bir g gerekliydi. Oysa, diye dnd, hibir snr olmamal cennette. Bulutlar arasnda, mart arkadalarnn sesi duyuldu: yi iniler, Jonathan. Ve martlar gzden kayboldular. Bir denizin zerinden kayalkl, sarp bir kyya doru uuyordu. Birka mart, kendini yamalardan esen rzgrlara brakm, uu denemeleri yapmaktayd. Bir ka ise kuzey ufkuna doru yol alyordu. te yeni yerler, yeni dnceler, yeni sorunlar... Neden bu kadar az mart? Oysa cennet, mart srleriyle kaynamalyd. Bu yorgunluk da neyin nesi? Cennetteki martlar hibir zaman yorulmamal ve uyumamalyd. Peki ama, btn bunlar nereden duymutu? Dnyadaki yaants gittike siliniyordu belleinden. Orada yle ok ey renmiti ki, kk ayrntlar elbette bir bir tozlanacak, yok olacakt. Ama srden dlanmasn, srgn ediliini, teki martlarn yiyecek iin didimelerini anmsyordu hl.

Bir dzine mart, hi konumakszn, sahilde onu karlamaya geldiler. Mart Jonathan ho karlandn biliyordu, buras onun yuvasyd artk. ok uzun ve deiik bir gn geirmiti, gnein douunu bile anmsayamad bir gn. Sahile inmek iin alald ve yerden iki santim ykseklikte kanatlarn rparak kumlar stne yumuack bir ini yapt. teki martlar da indiler. Ama onlar, gslerini nce hafife rzgra vermiler, sonra parlak kanatlarn gererek u tylerini burmular ve tam da ayaklar yere demek zereyken inmilerdi. Ne gzel bir initi bu! Ama Jonathan, bunu denemeyecek kadar yorgundu imdi. Kumlarn stnde yle suskun, uyuyakald. Jonathan, sonraki gnlerde anlad ki, gemie gmlen yllar iinde uu hakknda neler rendiyse, burada renecei eyler onlardan ok daha fazlayd. Hem, buradaki martlar da kendisi gibi dnyorlard. Her biri iin yaamda en nemli ey; kendini amak, yetkinlie ulamak ve umak, umakt... Her gn saatlerce uu denemeleri yapyorlar ve gelitirdikleri tekniin kurallarn snyorlard. Bunlarn hepsi de grkemli kulard. Uzun bir sre, geldii dnyay zlemedi Jonathan. nk o dnya, yaama sevincine gzlerini kapayanlarn, kanatlarn yalnzca yiyecek bulmak iin kullananlarn dnyasyd. Seyrek de olsa kimi zaman, bir anlna anmsyordu o dnyay. Bir sabah eitmeni ile uu denemeleri yapmt. Kilitli kanatla takla atma almalarn bitirmi, kumsalda dinleniyordu. Birden anmsayverdi dnyadaki yaantsn. lklarla, anlamsz tlerle deil, sessizliin diliyle sordu: tekiler nerede Sullivan? Niye kalabalk deiliz? Ne garip! Benim geldiim yerlerde. ...Binlerce, binlerce mart yaard, biliyorum diyerek ban sallad Sullivan. Sana verebileceim tek yant, senin milyonda bir bulunan yetkin bir mart olduundur. oumuz bin bir glkle ulaabiliyoruz buraya. Biz, nceki dnyamzn benzeri olan baka bir dnyaya getik. stelik nereden geldiimizi, nerede bulunduumuzu fark etmeksizin. Ve gn gnne yaadk. Bizler; karn doyurmaktan, didimekten, sr iinde g kantlamaktan ok daha nemli deerlerin var olduu bilincine ermek iin ka yaamdan getik acaba? Binlerce Jon, binlerce!... Ve sonra, yetkinlik denen olgunun varln sezmek iin de bir, belki yz dnyadan getik. Bir o kadar dnya daha, yaamn asl amacnn bu yetkinlik olduunu retti bize. Bu kurallar imdi bizler iin de geerli. Bu dnyada rendiklerimizin yardmyla gelecekteki dnyamz da kurabiliriz. Bir eyler renmezsek, gelecekteki dnyamz da imdikinin bir ei olur. Hep duraan, snrl, tekdze bir yaam; kurun arlndaki o anlamsz sorumluluklar... hep ayn. Sullivan kanatlarn gerdi ve rzgrdan yana dnd. Ama sen, Jon, sen bunlarn tmn bir kerede rendin. Bulunduun ana gelebilmek iin binlerce yaamdan gemen gerekmedi. Az sonra ikisi de yeniden uu denemelerine balad. kili ters taklay uygulamak olduka gt. Taklann yarsnda Jonathan, ba aada dnmek zorundayd. Kanatlarn kavisle geriye dndrmeli, eitmenine annda uyum salamalyd. Yeniden deneyelim, dedi Sullivan. Yeniden... oldu, gzel!.. Sonra d takla almasna baladlar.

Bir gece, uua kmayan martlar kumsalda kmelenmi, dnyorlard. Aralarndaki en yal martnn yaknda bu dnyadan ayrlaca syleniyordu. Jonathan btn cesaretini toplayarak yal martya yaklat: Chiang... dedi kaygl bir sesle. Yal mart sevgi dolu gzlerle bakt ona ve Evet yavrum... diye karlk verdi. Yllar onun bedenini trplemiti ama, gsz deildi; hatta teki martlarn bile ulaamayaca uzaklklara uabilir, henz kimsenin bilmedii becerileri bile yapabilirdi. Chiang, buras bir cennet deil, deil mi? Yal martnn yzne ay nda bir glmseme yayld. Gene reniyorsun, Mart Jonathan dedi. Peki ama, bundan sonra ne olacak? Nereye gidiyoruz? Cennet diye bir yer yok mu? Hayr Jonathan, yle bir yer yoktur. Cennet ne bir yerdir, ne de bir zaman. Cennet, yetkinlie ulamann ta kendisidir. Bir an iin sessizlik oldu. Sen ok hzl bir uucusun, deil mi? Ben... ben... dedi Jonathan, hz ok seviyorum. Biraz utanmt ama, bunu yal martnn da biliyor olmas gururunu okamt. Yetkin hza ulatnda cennetin kapsn buldun saylr Jonathan. Ve bu, ne saatte bin mil, ne milyon mil yapmakla, ne de k hz ile umakla olmaz. nk saylar bir snrdr. Ancak yetkin bir hzla orada olunabilir, yavrum. Chiang apansz gzden kayboldu ve hemen on be metre tede, su kysnda belirdi. Btn bunlar bir anda olmutu. Gene kayboldu ve bu kez Jonathann omuz banda belirerek, Ho bir oyun dedi. Jonathan yle armt ki, cennet hakknda sormak istediklerini unutuverdi. Bunu nasl yapyorsun? Nasl bir duygu bu? Daha ne kadar uzaa gidebilirsin? stediin bir yere ve istediin zamana gidebilirsin dedi yal mart. Dnebileceim her yere, her zaman dilimine gittim ben. Ve denizin tesine, ufka bakt. Ne garip! Yetkin hz kmseyen martlarn hibiri, hibir yere ulaamyorlar. Yetkin hz uruna tm varln ortaya koyanlar ise her yere gidebiliyorlar, hem de istedikleri anda. Anmsa Jonathan, cennet bir yer ve zaman deildir. nk yer de, zaman da birer kavramdr yalnzca, anlamlar yoktur. Cennet... Mart Jonathan, bir baka bilinmeyeni renmek iin heyecanla sordu: Byle umay bana da retir misin? Elbette, renmek istersen. stiyorum. Ne zaman balayabiliriz? Hemen imdi, ne dersin?

Jonathann gzlerinde garip bir k parlad. Byle uabilmeyi renmek istiyorum. < Ne yapmam gerek, syleyin. Chiang, gen marty dikkatle szd ve ar ar konutu: Dndn herhangi bir yere yetkin hzla ulaabilmek iin, daha imdiden oraya ulatna inandrmalsn kendini. Chianga gre bu iin tek ilkesi, Jonathann kendini bir metrelik bir kanat akl bulunan ve rotas snrlandrlm bir mart olarak grmemesi idi. Bu iin ilkesi; z varlnn her yerde, evrenin ve zamann da tesinde, henz adlandrlmam bir yetkinlikle yaadnn bilincine varmakt. Jonathan gnler boyu, gnein douundan gece yarsna dein byk bir istek ve inanla almaya koyuldu. Tm abalarna bir kanat boyu bile ilerleyemedi. Doal inanlar unutmalsn diyordu Chiang. Umak iin doal inanca gereksinmen yok, yalnzca umay anla, yeter. Hadi, imdi bir kez daha dene... Sonraki gnlerin birinde Jonathan, kyda gzleri kapal, derin dncelere dalmt. Ve birdenbire, Chiangn ne demek istediini sezinleyiverdi. Onun syledikleri doruydu. Snrlandrlmam, yetkin bir martym ben. Byk bir mutluluk iinde kendinden geti. Gzel! dedi Chiang, zafer dolu bir sesle. Jonathan gzlerini at ve yal martyla birlikte bambaka bir deniz kysnda buldu kendini. Burada aalar su kysna kadar yaylmt ve tepelerinde ince sar gneler dnyordu. Sonunda rendin ite dedi Chiang. Ama kendini denetlemen iin biraz daha alman gerek. Jonathan akn akn sordu: Neredeyiz biz? Bu yabanc evreden hi etkilenmemi olan yal mart karlk verdi: Kukusuz baka bir gezegendeyiz. Yeil bir g ve gne yerine bir ift yldz bulunan bir gezegende. Jonathan, bir dan yamacndan yuvarlanan kk talarn sesini andran bir sesle haykrd: BAARDIM! Bu onun dnyadan ayrlal beri kard ilk sesti. Elbette baardn, Jon dedi Chiang. Ne istediini bildiin srece baarrsn. imdi elde ettiklerini kullanmak... Geri dndklerinde hava oktan kararmt. teki martlar sevgi ve hayranlk dolu gzlerle karladlar Jonathan. nk onun uzun zamandr kk sald o dnyadan koptuunu grmlerdi. Bir an sonra btn martlar Jonathan kutladlar. Ben aranzda pek yeniyim dedi Jonathan. Her eye yeni balyorum. Sizlerden renecek olan benim.

Bundan kuku duyarm Jon dedi yannda duran Sullivan. On be yldan bu yana tandm martlar arasnda renmeye korkusuzca yaklaabilen tek martsn. Kme bir an iin sessizlie brnd, vglerden utanmt Jonathan. Chiang, Eer istersen dedi, gemie ve gelecee ulaman salayacak uu denemelerine balayabiliriz. O zaman en gl ve en gzel olana, sevginin ve iyiliin anlamna ermek iin, onlarn katnda umak iin hazr olacaksn. Bir ay ya da bir aya yakn bir zaman gemiti. Jonathan korkun bir hzla reniyordu. O, daha nceleri gnlk deneylerinden bilgi edinmiti; imdi ise, bilge martnn rencisi olarak, yeni dnceleri sanki tylerle kapl bir bilgisayar gibi depoluyordu. Ama Chiang, gnn birinde gzden kayboluvermiti. Ayrlmadan nce, evresine toplanm rencilerine tler veriyordu. Her birine renmekten, rendiklerini uygulamaktan vazgememelerini, yaamn o grnmeyen yetkinliini sabrla, bilinle anlamaya almalarn nemle vurguluyordu. Konumas ilerledike tyleri parldamaya balam, sonunda ylesine parlaklamt ki, hibir mart bakamaz olmutu ona. Son sz, Jonathan, sevgi zerinde almaya devam et olmutu. Yeniden ona baktklarnda, Chiang artk yoktu. Gnler getike, Jonathan zaman dnyor, geldii dnyay sk sk anmsyordu. Dnyada, imdiki bilgisinin onda birini, hatta yzde birini edinmi olsayd, yaamn anlam ne ok ycelirdi! Acaba, diye dnd, varln snrlandran emberi krmaya alan, teknelerden atlan ekmek paralarn kapmak iin yaplan uularn tesinde, umann gerek anlamn arayan bir mart var myd? Belki de, kendisinden sonra srnn yzne gerekleri haykran ve bu yzden srgne gnderilen baka bir mart daha olmutu. Kumsalda dinlenirken ite bu dnceler geiyordu kafasndan. Jonathann iyilik ve sevginin yapsna ilikin bilgisi arttka, dnyaya geri dnme istei gibi kabaryordu iinde. Yalnzlklarla gemi, yaamna karn, o, sevgiyi yaayarak renmiti. Onu ancak kendisine bir ans verilmesini isteyen bir martya gsterebilirdi. Dnce hzyla umay renmi ve bunu bakalarna da retme olanan kazanm olan Sullivan kayglyd. Jon, sen bir kere srgn edilmitin. Nasl oluyor da o srden herhangi bir martnn senin szlerine nem verebileceini dnyorsun? Bilirsin ki, u deyim her zaman geerlidir: En yksekten uan mart, en uza grendir. Geldiin yerdeki martlar gaklayarak ve birbirleriyle dverek sahillerde pinekliyorlar. Onlar cennetten binlerce mil uzaktalar ve sen, oradan cenneti gstermek istiyorsun Jon, onlar kanat ularn bile gremiyorlar. Burada kal ve reteceklerine ulaabilecek nitelikteki martlara yardmc ol. Bir sre suskunlaan Sullivan, yle srdrd konumasn: Eer Chiang senin dndn gibi kendi dnyasna dnm olsayd ne olurdu? Sen bugn nerede olurdun? Bu szler gerei apak dile getiriyordu. Sullivan haklyd. En yksekten uan mart, en uza grendir.

Jonathan, ayrlmad. Zeki ve kavrama yetisi olan yeni martlarla alt. Yine de duygular sk sk canlanyordu. Dnyada kendisinden bir eyler renebilecek en az bir iki martnn varln dnmeden edemiyordu. Srgndeyken Chiangla karlam olsayd, imdi ok daha bilgili olmaz myd? Bir gn arkadana, Sully dedi, geri dnmeliyim. rencilerim iyi yetitiler, yeni gelecek olanlar yetitirmen iin sana yardmc olurlar. Sullivan iini ekti, zlmt. Ama tartmaya girmedi. Yalnzca, Seni ok zleyeceim Jonathan, diyebildi. Jonathan, Utan Sully, dedi serzenile. Ltfen aptalca davranma. Bugne dein rendiklerimizi unutmu gibisin. Eer dostluumuz zaman ve uzaklkla snrlysa, o yok demektir. Zaman ve uzaklkla snrl olmayan yayoruz biz. Uzakl yenince hep ayn yerdeyiz, zaman yenince hep ayn ann iindeyiz. Bylece her an iin birlikte olacamz dnmedin mi? Mart Sullivan kendini zorlayarak glmsedi. Sen, deli ku! dedi sevgi dolu bir sesle. Eer yerdeki birine bin mil tesini gsterecek biri varsa, o da sensin, Jonathan. Sonra gzlerini kuma dikti. Elveda Jon, dostum benim... Elveda Sully!.. Gene karlaacaz. Ve o anda, bir baka zaman diliminden bir sahilde byk mart srlerinin grntsn dledi. O, bedeninin yalnzca bir ty, bir kemik yn olmadn, zgrln ve umann snrlandrlmam yetkin bir simgesi olduunu yaadklaryla renmiti.

Mart Fletcher Lynd, henz olduka genti. Ama hibir kua, hibir zaman, hibir sr tarafndan bunca adaletsiz davranamadn ve bu denli ktlk edilmediini biliyordu. Uzaktaki kayalklara doru uarken fkeyle dnd: Syledikleri umurumda bile deil. Gzleri dolmutu. Umak, bir yerden bir yere ulamak iin kanat rpmaktan ok daha anlaml bir olaydr. Sivrisinek bile uar, salt kanat rparak. Srnn nderi olan martnn nnde bir kk takla attn m, hemen srgne! Kr m bunlar? Gerek anlamda umann yceliini grmyorlar m? Ne dndkleri umurumda deil. Umak nasl olurmu gstereceim onlara! stedikleri buysa, tmyle yasad olacam. Ve piman edeceim onlar!.. Birden bir ses duydu kafasnn iinde; yumuak bir sesti ama, havada sendeletecek kadar rktt onu.

Onlara kar bu kadar sert olma Mart Fletcher. Seni kovmakla onlar yalnzca kendilerine zarar verdiler. Bir gn gelecek, onlar da grecekler senin grdklerini. Onlar bala ve bu gerei anlamalarna yardmc ol. Kanadnn iki santim tesinde dnyann en parlak, en beyaz marts umaktayd. Hem de Fletcherin son hznda ve tek bir tyn bile kprdatmakszn. Gen ku, anszn bir kaos an iinde buldu kendini. Neler oluyor? Aklm m yitiriyorum yoksa? Bu da nesi? Kafasnn iindeki yumuak ses usulca sordu: Mart Fletcher Lynd, umak istiyor musun? EVET, UMAK STYORUM! Mart Fletcher Lynd, srn balamak iin, bir gn onlarn arasna dnmek iin, onlarn da renmelerine yardmc olmak iin umak istiyor musun? Ne kadar gururlu, ne kadar krgn olursam olaym, bu yetkin varla yalan syleyemem diye dnd Mart Fletcher ve usulca, Evet diye karlk verdi. Parlak yaratk sevgi dolu bir sesle, yleyse Fletch dedi, nce dz uula balayalm.

NC BLM

Jonathan, uzak kayalar stnde evresini gzleyerek ar ar daireler iziyordu. zerinde allmam bu gen Mart Fletcher, sessiz bir renciye benziyordu. Havada gl, hafif, kurun gibiydi; ama her eyden nemlisi, renme isteiyle dolup tamasyd.. te Mart Fletcher, bulank gri bir ekil gibi pike ile kkreyerek geliyordu. Saatte yz elli mille eitmeninin yanndan bir kurun hzyla geti. leriye doru on alt sayncaya kadar dik yava taklaya gemesi gerekiyordu. ...sekiz... dokuz... on... bak Jonathan hzm kaybediyorum... on bir... senin gibi kesin durular istiyorum... on iki... hay aksi eytan olmad... on ... u son say yok mu.... onlarsz... on d... aaakk! Fletcherin havadaki baarszl, iinde uyanan fkeyi daha da artrmt. Srtst, hzla dmeye balad; birdenbire bir takla atarak iddetle ters dnd. Sonunda eitmeninin otuz metre altnda kendini denetleyebilmiti. Jonathan, benimle bouna vakit harcyorsun. Aptaln biriyim ben! alyorum abalyorum, yine baaramyorum ite... Mart Jonathan, hayr dercesine ban sallad. Byle sert klarla balarsan, elbette baaramazsn Fletcher. Girite saatte krk mil hz kaybettin. Daha yumuak olmalsn. Kararl, ama yumuak. Gen martnn yanna indi. Yan yana, birlikte deneyelim bu kez. Yumuak ve doal bir giri yapmalsn. nc ayn sonunda, Jonathann alt yeni rencisi oldu, hepsi de srden kovulmutu. Ama hepsi de kendilerine yeni gibi grnen umann sevinci iinde, umak dncesinin peinde idiler. Onlar, bu almann gerek anlamn daha sonra kavrayacaklard. Jonathan, akamlar onlar kumsalda toplayarak, Her birimiz aslnda yce martnn birer parasyz. Ustaca umak ise z yapmzn dile geliidir. Bizi snrlandran her eyden uzaklamalyz. Yksek hz, alak hz ve akrobatik uularmzn erei... dedi. ...ve renciler, gnlk uular sonunda onu dinlerken bitkinlikten uyuyakalacaklard. Ama bu almalar seviyorlard, nk hz ve heyecan vard onda; srekli renme aln

doyuran bir eyler vard. Hibiri, hatta Mart Fletcher bile, rzgr ve tyleri grd gibi, bu uularn gerek ereini apak gremiyordu. Bir gn onlara, Sizler, kendinizi kanat ularnzdan trnak ularnza dein dncelerinizin snrlandrd bir beden olarak gryorsunuz dedi. Mart Jonathan. Oysa dncelerinize vurulan zinciri koparn, o zaman bedeninizin de zgrle kavutuunu greceksiniz. O ne kadar konuursa konusun, gen martlara tatl masallar gibi geliyordu bu szler ve uyku, iyiden iyiye kyordu stlerine. Bir ay kadar sonra Jonathan, artk srye dnme zamannn gelip attn syledi onlara. Henz hazr deiliz diye karlk verdi Mart Henry Calvin. Bizler o srden kovulmuuz. Toplum d kularz artk. stenmediimiz bir yere geri dnmek iin kendimizi zorlayamayz ya. Jonathan, Bizler dilediimiz yere gidecek, dilediimiz yerde bulunacak kadar zgr martlarz diye yant verdi ve kumlar stnden kalkarak douya, srnn bulunduu topraklara doru umaya balad. Kovulmu bir mart srye asla geri dnemezdi. Bu bir yasayd ve on bin yldr bir kez olsun bozulmamt. rencileri bu dnce korkutuyordu. Yasa, gitmeyin, kaln diye buyuruyor; Jonathan gidin diyordu. stelik o, u anda bir mil yol almt bile. Eer daha fazla gecikirlerse, Jonathan kendisine dmanlaan srye tek bana varacakt. Fletcher, arkadalarna dnerek kaygl bir sesle, Paras olmadmz bir srnn yasalarna ne diye uyacakmz? dedi. Eer bir sava verilecekse, Jonathann yannda olmalyz. O zaman buradakinden ok daha fazla ie yararz. Bylece, o sabah sekiz mart, hep birlikte batdan uua baladlar. Drderli dizilerek bir ift oluturmulard. Kanat ular deta birbirine deiyordu. En nde Jonathan, sa kanat ucunda rahatlkla uan Fletcher, solunda byk bir abayla onlara uyan Henry Calvin... Sekizli kme, saatte yz otuz be mille uarak srnn bulunduu kyya vard. Oluturduklar drtgenlerle nce hafife saa doru yattlar. Her bir ba... seviyelendi, ters dnd... seviyelendi Ve bu grkemli kme, koca srnn gnlk yaamn ve barlarn gkten inen dev bir bak gibi kesti. Sekiz bin mart gzlerini krpmakszn onlara bakyordu. Sekizi de teker teker takla atarak, bir lm sessizliine brnm olan sahile ini yaptlar. Mart Jonathan, bu gnlk bir almaym gibi uuun eletirisine geti. Keyifsiz bir sesle glerek, nce unu syleyeyim ki, birlemek iin biraz geciktiniz dedi. Sr, yeni gelenler karsnda aknlktan donakald. Bu kular kovulmutu. Nasl olur da geriye dnme cesaretinde bulunurlard. Olacak ey deildi bu. Srnn aknl sonucu, Fletcherin dnd sava gereklemedi.

Kimi gen martlar, Kukusuz onlar kovulmu olabilirler, ama... diye yorumda bulundular ve gelen sekizine dnerek, Sylesenize, byle umay nerede rendiniz? diye sordular. Bakann buyruu ancak bir saat iinde yayld martlar arasnda: Kimse aldrmasn onlara! Srgn bir martyla konuan kendisini de kovulmu bilsin. Srgnlere ban evirip bakan bile yasalar inemi saylr. O andan sonra btn sr srtn dnd srgnlere. Ama Jonathan bunu grmezlikten geldi ve almalarn kurultay kumsal zerinde srdrd. rencilerinin yeteneklerini en son snrna dek zorluyordu. Gkyzn nlatan bir sesle, Mart Martin! dedi, alak-hz uuunu bildiini sylersin. Bize kantlamadka bunu biliyor saylmazsn. Hadi, gster bakalm! U!.. Kk Mart Martin William, grne gre eitmeninin bu szlerinden ok etkilenmiti. Kendisini bile artacak biimde, alak-hz uuunun en ustaca rneini verdi. Hafif esintide kanatlarn at, bir kez bile kprdatmakszn kumsaldan bulutlara kadar ykseldi... ve indi. Mart Charles Roland da byk da rzgrlarndan g alarak yedi bin iki yz metreye utu. Aa indiinde dk basn ve scaktan tr morarm bir haldeydi ama, ok mutluydu. Ertesi gn daha da ykseklere umaya kararlyd. Hava akrobasisine yrekten tutkun olan Mart Fletcher, ileriye doru on alt sayarak dik yava burgu uuunu zaferle sona erdirdi. Ertesi gn bunu l bir daire uuuyla bezerken; kanatlarnda gnein oluturduu beyaz parltlar, kumsalda kendisini hevesli gzlerle izleyen martlara doru yanstt. Jonathan her an rencilerinin yanndayd. Yol gstererek, ynelterek, zorlayarak retiyordu onlara. Kumsaldaki martlar umarszlk iinde birbirlerine sokularak bekleirken, o, rencileriyle birlikte havalanarak; gecenin koynunda, bulutlarn arasnda, yamur frtna demeksizin uular yapyordu. Bu uular, onlar iin spor yapmak gibi bir eydi. renciler, uulardan sonra kumsalda toplanyorlar ve Jonathan can kulayla dinliyorlard. Anlayamadklar garip dnceler yannda, anladklar da oluyordu. Zamanla, geceleri Jonathann evresinde toplanan rencilerinin yaknnda, bir baka mart kmesi daha olutu. Kimselere grnmek istemeyen bu martlar, gecenin karanlnda saatlerce konuulanlar dinliyor, gn doarken de kap gidiyorlard. Dnlerinden bir ay sonrayd. Terrence Lowell adl bir mart, yasaklar ineme gerekesiyle lanetlenerek srden dland. Bylece o, Jonathann sekizinci rencisi oldu. Ertesi gece, Mart Kirk Maynard da srden kopmutu. Kumlarda sendeleye sendeleye, sol kanadn peinden srkleye srkleye geldi ve Jonathann ayaklar dibine ylp kald. lmek zere olan birinin kard bir sesle yalvard: Yardm et bana! Dnyada her eyden ok umak istiyorum. yleyse katl bana, dedi Jonathan. Toprandan kop ve hemen balayalm.

Ama anlamyorsun... Kanadm... kanadm kprdatamyorum... Mart Maynard, sen sen olma zgrlne sahipsin. Bunu kimse elinden alamaz. Yce martnn yasasdr bu. Uabileceimi mi sylemek istiyorsun? zgrsn diyorum. Mart Kirk Maynard, kanatlarn ylesine abuk, ylesine kolay at ki, gecenin koynunda szlerek kayboldu. Sr, onun yz seksen metre ykseklikte kopard sevin lyla uyand. Uabiliyorum! Bakn! UABLYORUM!.. Gn aarrken, rencilerin oluturduu ember dnda toplanan bine yakn ku, merakla gzlerini Maynarda dikmiti. Baka kimselere grnp grnmemeleri nemli deildi artk. Hepsi kulak kesilmi, Jonathann sylediklerini anlamaya alyorlard. Jonathan ok basit eylerden sz ediyordu: Umak, bir martnn en doal hakkdr. zgrlk ise, var oluun bir parasdr. Bo inanlar olsun, gelenekler olsun, zgrl kstlayan ne varsa, kaldrp atmak gerek. Kalabalktan bir ses: Bu zgrl snrlayan srnn kendi yasas ise... onu da m kaldrp atmal? Tek gerek yasa, zgrl salayan yasadr. Baka yasa yoktur, diye yant verdi Jonathan. Kalabalktan bir ses daha ykseldi: Senin gibi umay nasl bekleyebilirsin bizlerden? Sen ayrcalkl bir kusun. zel yetilerle, kutsal glerle donatlmsn. teki kulardan kat kat stnsn. Fletchere bakn! Lowell! Charles Roland! Judy Lee! Onlar da m ayrcalkl kular? Ne sizlerden ne de benden fazla bir eyleri yok. Tek fark udur ki, onlar ne olduklarnn bilincine vardlar ve bunu yaamaya baladlar. Fletcherin dnda btn renciler, nasl oldu da imdiye kadar bu fark gremedik diye dndler ve bilinlenmekte ge kaldklar iin tedirginlikle kprdandlar. Kalabalk her geen gn biraz daha byyordu. Kimisi renmek iin, kimisi yceltmek iin, kimisi de alanlar kmsemek iin katlyordu onlara. Fletcher, bir sabah yksek-hz almasndan sonra yle dedi. Jonathana: Srde senin iin diyorlar ki; eer o, yce martnn olu deilse, zamannn bin yl ilerisini yaayan bir martdr. Jonathan iini ekti. te yanl anlalmann sonucu. Sana ya Tanr derler, yada eytan. Peki sen ne dnyorsun Fletch? Biz gerekten zamanmzn ilerisinde miyiz?

Uzun bir suskunluktan sonra Fletcher yantlad: Bu tr uular, onu kefetmek isteyenler iin her zaman vard. Zamannn tesinde olmakla bir ilgisi yok bunun. Biz belki. allmn dndayz. Genelde birok martdan daha ilerde uuyoruz. Bu da bir dnce dedi Jonathan, bir anlna ba aa szlrken Zamanmzn tesinde olduumuz dncesi kadar kt deil. Bir hafta sonra bir olay yaand. Fletcher, yeni rencilerden oluan bir kmeye yksek-hz uuunun ilkelerini aklyordu. ki bin be yz metreden meteor tan andran bir hzla dimdik bir pikeye geti. Kumsaln on santim stnde pikeden kmak zereydi ki, Anne! diye baran kck bir mart kt karsna. Mart Fletcher yavruya arpmamak iin saniyenin onda biri gibi ksa bir zaman iinde sola doru sert bir dn yapt. Ve kayala, som granit bir kayala saatte iki yz mil hzla... Kaya, onun iin koskocaman, bambaka bir dnyaya alan sert bir kapyd sanki. Korku, gerilim ve karanlk sarmt evresini. Derken ok tuhaf, yabanc bir gkyznde srklenmeye balad. Unutarak, anmsayarak rkek, zntl ve piman, ok piman... Birdenbire bir ses duydu, Mart Jonathan . Livingstonla karlat an anmsatan bir ses. Tek ilke, Fletcher, snrllklarmz srayla ve sabrla yenmeye almaktr. Programmzn ileri aamalarna ulamadan, kayalarn iinden uamayz. Jonathan... Ya da ulu martnn olu... diye karlk verdi Jonathan usulca. Burada ne iin var? Kaya... ben... ben... lmemi... miydim? O, hadi canm Fletch. Dn. Benimle konutuuna gre demek ki lmedin. Yaadn olay sonucu, bilincinde bir srama oldu. Bundan sonras senin kararna bal. stersen bu aamada kalabilir ve renebilirsin. nk buras, braktn yerden ok daha ilerdedir. Ama istersen srye dnebilir, almalarn onlarla srdrebilirsin. Srnn yal martlar felaket bekliyorlard; ama sen, bu olayla ok sevindirdin onlar. Srye geri dnmek istiyorum. rencilerimle almaya yeni balamtm. ok gzel, Fletcher. Unutma ki, bedenin dndnden baka bir ey deildir. Fletcher ban sallad ve kanatlarn gerdi; gzlerini atnda kayalklarda toplanm olan srnn ortasnda buldu kendini. Admn atar atmaz srden byk bir lk koptu. Yayor! lm olan, yayor! Yce martnn olu ona kanatlarnn ucuyla dokunarak can verdi! Hayr! O bunu yadsyor! O bir eytandr! EYTAN! Sry datmaya geldi! Kalabal oluturan drt bin mart olanlardan rkmt. EYTAN! l bir frtna rzgr gibi esti martlar arasnda. Gzler ltl, gagalar sivrilmi, paralamak iin atldlar.

Buradan uzaklaalm m Fletcher, ne dersin? diye sordu Jonathan. te buna hayr demem. Bir anda bin metre teye geiverdiler. Binlerce bilenmi gaga bolukta daireler izerek devinip duruyordu. Jonathan aknlkla sordu: Bir kuu zgr olduuna inandrmak, neden dnyann en zor ii? Biraz alp abalasalard, kendi zgrlklerini grrlerdi, neden byle glk ekiyoruz? Fletcher, bu yepyeni evre karsnda hayretler iindeydi. Ne yaptn? Biz buraya nasl geldik? Gz dnm srnn dna kmak istediini sylememi miydin? Evet, ama nasl oldu da... Her zaman olduu gibi Fletcher, altrma yaparak...

Sabah olduunda sr lgnln unutmutu. Ama Fletcher unutmamt. Jonathan, uzun sre nce srye dnmek, onlar sevmek, onlara yardm etmek konusunda sylediklerini anmsyor musun? Elbette. Az nce seni ldrmeye kalkacak kadar azgnlaan bir sry nasl oluyor da sevebiliyorsun, anlamyorum dorusu. O, Fletch. Sevilen o deil ki. Kin ve ktl elbette sevemezsin. Her martda gerek marty grmeye almal, her birinin iindeki iyiyi bulup karmal ve bunu onlara da gstermelisin. Gerek sevgi budur ite. Onu bir kez tattn m, vazgeemezsin. Bir ku anmsyorum, gen ve delidolu bir ku. Ad Fletcher Lynddi. Yeni kovulmutu ve srsyle lmne savamaya hazrd. te yandan, uzak kayalklarda zehir kusan cehennemini kuruyordu. O imdi burada kendi cennetini kuruyor ve sry de peinden srklyor. Fletcher eitmenine dnd, gzlerini korku brmt. Ben?.. Srklenmek?.. Ne demek istiyorsun? Ben?... Srklenmek?.. Burada eitmen sensin. Brakp gidemezsin.

Brakamaz mym? Baka eitmenlere gereksinimi olan baka Fletcherler ve baka srler de olabilir, deil mi? Ben mi Jon? Ben sradan bir martym. Oysa sen... Yce martnn tek olu, yle mi? diyerek iini ekti Jonathan. Baklarn denize evirmiti. Artk bana gereksinmen kalmad. Gnler getike iindeki gerek ve snrsz Mart Fletcheri bulmaya baladn. Senin eitmenin odur. Onu anlamal ve yaamalsn. Bir sre sonra Jonathann bedeni havada dalgaland. Adm kutsallatran aptalca szlerin yaylmasna engel ol. Beni Tanrlatrmalarna izin verme. Sz m Fletch? Ben bir martym. Belki... umay seviyorum. I gittike donuklat, saydamlamak zereydi. JONATHAN! Zavall Fletch! Gzlerinle grdne inanma, grdklerin yalnzca snrl olandr. Sezginle bak. rendiklerinin bilincine varmaya al. Bylece uuun yolunu da reneceksin. Ve Mart Jonathan saydamlaarak yoklara kart. Bir sre sonra Mart Fletcher gkyznde szlmeye balamt. Ve orada, renmek iin can atan bir mart kmesiyle yz yze geldi. Balamadan nce unu iyi bilmelisiniz ki dedi hznle bir sesle, bir mart, zgrln snrsz bir dnm ve yce martnn bir imgesidir. Bedeninize gelince... Bir kanat ucundan br kanat ucuna dein tm bedeniniz, onu dnebildiinizden akn deildir. Gen martlar aknlk ve merakla ona bakyorlard. Amma da garip! Bu szler takla atma kuralna hi benzemiyor diye dndler. Fletcher iini ekti. Aratran gzlerle onlara bakarak, Pekl dedi, dz uua balayalm. Byle der demez, dostu Jonathann kendisinden stn bir mart olmadn, ayrca bir kutsallk tamadn anlad. Hi mi snr yok Jonathan? yleyse senin gibi saydamlaacam gn yakndr. Senin bulunduun sahilde belirince sana birka uu teknii gstereceim. rencilerine kar kendini glkle toparlad. Bir an gemiti ki, onlar gerekten olduklar gibi grmeye balad. Yrei sevgiyle dolmutu. Hi mi snr yok Jonathan? diye dnerek glmsedi. renme yar balamt. SON

26.05.2010

You might also like