You are on page 1of 6

Aydnlanmadan Gnmze Siyasal ktisat

Galip Yalman 19 Mart 2008


http://www.obarsiv.com/e_voyvoda_0708.html

Osmanl Bankas Ariv ve Aratrma Merkezi'nde yaplan konuma metni, aratrmaclarn kiisel kullanmlar iin web sayfamza konulmaktadr. Bu konuma metinleri, ticari amalarla oaltlp datlamaz veya Osmanl Bankas Ariv ve Aratrma Merkezi'nin izni olmakszn baka kurumlara ait web sitelerinde veya veritabanlarnda yer alamaz.

Aydnlanmadan Gnmze Siyasal ktisat Galip Yalman Siyasal iktisat iki yz yllk gemii olan bir ilgi ve bilimsel faaliyet alandr. Bu kavram ilk kullanmaya balayan, kendi disiplinlerini, kendi ura alanlarn bu ekilde tanmlayanlar asndan bir bilim dal, toplumsal gerekliklere btnsel bir ereve iinde bakma anlayn gndeme getiren bir kavramdr. Ancak, zellikle 19.yzyln son eyreinden itibaren toplumsal gereklikle bilimsel olarak uramaya, bilimsel bilgi retmeye damgasn vurmu olan pozitivizmin etkisiyle gndemden dm ya da drlmtr. Pozivitizmin bilimsellik anlay, 20. yzyln nemli bir blmnde herhangi bir sfat eklenmeden Bilimsel faaliyet byle yaplr eklinde alglanmtr. Pozivitizmin kurduu egemenliin ncesinde toplum bilimler yokmuasna dnlecekse, kendilerini siyasal iktisat olarak tanmlam ve zaman iinde de farkllam, birbirlerine rakip pozisyonlar oluturmu kiileri de bilim d saymak gerekir, nk pozivitizmin bilim anlaynn epey dnda bilimsel faaliyet gstermilerdir. Siyasal iktisadn kimisine gre ok kapal bir kutu, hatta uzak durulmas gereken bir kavram olmas, bilim d bir alan gibi dnlmesi byle bir ereve iinde baktnz zaman ok da yadrganacak bir ey deildir. 19. yzyln son eyreinden 20. yzyln son eyreine kadar olan yaklak yz yllk dnemde siyasal iktisat diye bir kavram sanki yoktu. Ya da vard ama pozivitizmin tanmlad bilim anlay erevesinde, bilimsel faaliyetlerin olduka dnda marjinal, radikal bir duruu ya da yaklam tanmlamak iin kullanlyordu. Ancak 20. yzyln son eyreinden itibaren siyasal iktisat tabiri caizse yeniden moda oldu ve farkl siyasal iktisat ekolleri gndeme geldi. Pozivitizmin etkisi gnmzde de sryor tabii, stelik yeniden moda olan siyasal iktisat yaklamlarndan kendine gre ilgin sentezler oluturuyor. Peki, nasl oluyor da aa yukar yz yllk bir aradan sonra yeniden herkesin benimsedii bir bilimsel faaliyet alan haline geldi siyasal iktisat? Aydnlanma, 18. yzyln balarndan itibaren zel olarak bu isimle anlmaya balanan bir dnce geleneidir. Avrupa kkenli birok dnce geleneinde olduu gibi, ortaan ilahi kkenli, gcn oradan alan, dolaysyla gereklii ona bal olarak tanmlad lde ona ilikin bilgiyi de ayn biimde retmeye ynelik anlayndan bir kopuu ifade etmek anlamnda insan akln, dncesini, rasyonel bireyi temel alan bir anlay esas alr. Siyasal iktisat, bu anlayn bir uzants olarak sko Aydnlanmas olarak ifade edilen bir akmn temsilcileri olan Adam Smith, David Ricardo gibi, Avrupa dzeyinde kapitalizmin sanayi devriminin ilk gerekletirildii topraklarda yaam dnrlerle zdeletirilir. Gnmzde de pozitivizmin bilimi tanmlayc egemenlii baladktan sonra pozitivist anlamda bilimsel iktisatn kurucular saylan bu dnrler aslnda siyasal iktisad soyut bir bilim olarak tanmlamlardr. nk bilimsel bilgiyi, pozitivistlerin daha sonra snrlayaca bir biimde gzleme dayal ve ona bal olarak gelitirilen, belli test etme yntemleri ile snrlamayan bir biimde bilimsel bilginin retilebileceini dnmlerdir. Onlara gre bilgi retmek, daha sonra egemen olan pozitivist anlayta olduu gibi bilimsel bilgiyi reten kiinin deer yarglarn darda brakmasn zorunlu klmaz. nsanlarn bulunduklar toplumsal ilikiler erevesinde gelitirecekleri deer yarglar bunun ok doal bir parasdr; dolaysyla sadece gzleme dayal dnmeyip, ele aldklar tarihsel-toplumsal gerekliin ne olduuyla birlikte nasl olutuunu ve bundan sonra da nasl oluabileceini, dier bir deyile nasl deitirilip dntrlebileceini de incelerler. Toplumsal gereklii sadece anlamak deil deitirmek, klasik siyasal iktisat olarak anlan Adam Smith ile balayan gelenekte de sz konusudur, ki Aydnlanma ekol itibariyle dnrseniz bu da ok doaldr, nk onlar da insan aklnn kendi iinde bulunduu koullar daha iyiletirebilecei temelinden yola karlar. Rasyonel birey kendi gerekliini anlayabildii, bilgisini

retebildii lde yaam koullarn daha iyileletirebilecek, dolaysyla toplumsal ilikiler btnnde kendini ileriye doru tayabilecek kapasiteye sahip bireydir. Bu adan bakldnda siyasal iktisadn temel zelliklerinden biri de mevcudun nasl dntrlebilecei zerine dnce retmesidir. Dnce retmenin nasl olacana ilikin olarak zaman iinde farkl siyasal iktisat ekollerinin olutuunu sylemek mmkndr. Klasik ekole ya da kuruculara ynelik, 19. yzyln ikinci eyreinden itibaren zellikle 1850-1860l yllarda Karl Marx ve Friedrich Engels ile balayan bir eletirel bak as da vardr. ok iyi bilindii gibi siyasal iktisadn eletirisine nsz diye bilinen almadan kaynaklanarak, bilimsel bir yntem olarak eletiriyi esas alan alternatif bir siyasal iktisat yaklam da kar. Daha sonraki kimi yorumculara bakarsanz, klasik siyasal iktisat ekol sadece Adam Smith ve David Ricardo ile balayan bir gelenek olmayp, ayn zamanda Marxn adndan yola klarak Marksist diye ifade edilen, eletirel siyasal iktisat ya da siyasal iktisadn eletirisi denilebilecek yorumu da kapsar. Dolaysyla ortak nokta, toplumsal gereklii btnl iinde ele almaktr; ama bunu nasl yapacamz, bilimsel bir bilgiyi nasl reteceimiz noktasnda da ciddi farkllamalar mevcuttur. Karl Marx ile balayan eletirel gelenee kadar siyasal iktisat belli bir soyut bilim tanmyla gelirken, Marxn biraz sonra irdelemeye alacam eletirel yaklamnn ardndan, 1870lerden itibaren pozivitizmin ortaya k ve bilimsel anlay olarak egemen olmaya balamas sz konusudur. Bu balamda, iktisadn bir bilim olarak tanmlanmasyla birlikte ortaya bir baka yntem tartmas daha kar. Doa bilimleri iin geerli yntemlerin, sosyal olgularn anlalmas asndan yetersiz olduu itirazyla, subjektivist denen alternatif bir epistemolojik yaklam, iktisadn bilimsel yntemi olma iddias ile gndeme gelir. Ne var ki, 20.yzyln son eyreine kadarki srete, pozitivizmin hem iktisat, hem de sosyal bilimlerin hemen her alannda egemen olduunu gzlemek mmkn. Bu srete kendini soyut bir bilim olarak tanmlayan siyasal iktisadn geirdii evrimin de olduka arpc olduunu belirteyim. Bir terim olarak gndemden dmesi ile birlikte onun yerine pozivitizmin zaman iinde toplumsal gereklii belli paralara ayrarak her bir para iin kendi biliminin gelitirilmesi diye ifade edebileceimiz bir anlayn gndeme geldii grlr. Dolaysyla iktisadn yan sra siyaset bilimi, sosyoloji, daha sonra 20. yzylda gsterdii gelimeler erevesinde uluslararas ilikiler ve benzeri bilim dallarnn gndeme gelmesiyle, yaklak yz yllk serven ierisinde siyasal iktisat diye bir kavramdan kimsenin fazla sz etmediini gzlemek mmkndr. Siyaset bilimi, iktisat gibi alanlarn kendi iinde, adeta o alanlarla snrlanm gereklikleriyle pozitivist kriterler erevesinde uraan bilim dallarnn gelitii grlr. Pozivitizmin kendi iinde de farkl ekoller ve tmdengelim-tmevarm gibi, retilen bilginin nasl test edileceine ilikin farkl yaklam biimleri ksa da arlkl olarak pozitivist erevenin dnda kalan yaklamlar, bilhassa eletirel siyasal iktisat gelenei erevesinde yaplan almalar bilim d sayan, ideolojik sayan gibi birtakm sylemler de yaygnlar. Belki, siyasal iktisat bir kavram olarak unutulmu grnr. Ancak, klasik siyasal iktisatlarn, pozitivist iktisat biliminin kurucu babalar gibi sunulmas da bir baka arpc gelimedir. Tmden gelim erevesinde bireyin rasyonel ve iktisat biliminin yeniden tanmlad biimde sadece kendi karlarn maksimize eden bir varlk olarak tanmlanmas ile klasik siyasal iktisat okulunun bireye ilikin temel varsaymlarnn iktisat bilimine devredildii lde aralarnda bir btnsellik ya da bir devamllk kurgulamak yaygnlamtr. te yandan, parodoksal olarak 20. yzyln zellikle ikinci yarsnda, kinci Dnya Savandan sonra, 1960lardan itibaren arlkl olarak pozivitizme kar alternatif bilimsel yntemlerle bilgi retebilme ura veren ya da onu nemseyen insanlar asndan pozivitizmin egemenliini krabilmek iin eletirel siyasal iktisat diye ifade ettiimiz kavramdan g alma ynelimi gndeme gelmitir. Eletirel kelimesi de byk lde dm ve siyasal iktisat, siyasal uzantlarna dorudan girmeden, yntemsel bir perspektifte Marxn eletirel gelenei erevesinde bilgi rettiini dnenlerin kavram ve ura alanlarn tanmlama biimi haline gelmitir. 1960l yllardan itibaren, pozitivizm eletirisi olarak gndeme gelen disiplinleraras yaklamn da, eletirel siyasal iktisat anlayndan esinlenen araylar ifade eden bir slogan olduunu sylemek mmkndr. 1960larn sonlarndan itibaren siyaset bilimi, iktisat, sosyoloji gibi alanlarda karlatrmal alma yapanlarn, pozivitizmin yaratt o cenderede sanki geilmez ve biraz da grnmez duvarlar varmasna hareket etmenin toplumsal gereklii anlamakta getirdii kstlamalardan kurtulabilmenin yolu olarak disiplinleraras yaklam, bir baka deyile eletirel bir siyasal iktisat anlayn gndeme getirme abas vardr. Burada bir parodokstan sz edilebilir; nk eletirel siyasal iktisat, Adam Smith ile balayan gelenein bir eletirisini de ifade eder. Her ikisini de siyasal iktisat ekol olarak dnrseniz, iindeki farkl pozisyonlar siyasal iktisat ile zdeletirmek ya da o etiketi onlar iin kullanmak ok da aykr bir durum deildir. lgin olan, yzyllk bir gelenek iinde pozitivistler asndan unutulmu gzken siyasal iktisat

kavramnn yine bilimsel faaliyetin adeta dnda, kenarnda duran ve pozitivizme meydan okuduu lde de yadsnmaya gayret edilen bir yaklam simgeler hale gelmesidir. Byle bir srete bakldnda, 1970lerden, zellikle de 1980lerden itibaren siyasal iktisat neden yeniden merkeze (mainstream) oturtulmu, pozitivist ereve iinde dnmeye, retmeye ve retmeye yatkn insanlarn tamam deilse bile nemlice bir ksm asndan neden makbul bir yaklam olmutur? Bu sorunun yantn, kanmca, kapitalizmin 1970lerde yaad kriz dneminde aramak gerekir. 1970lerde yaanan ekonomik kriz dnya kapitalizmi asndan 1945 sonrasnda kurulan uluslararas iktisadi dzenin atrdad, belli kurumsal yaplarn ciddi lde tamamen ortadan kalkmasa bile nitelik deitirdii bir dnemdir. Bu dnemde, sz konusu krizin nasl alaca konusunda eletirel bak asnn gerek Bat kapitalist lkeleri, gerekse az gelimiler olarak tanmlanan ama sisteme belli llerde entegre edilmi lkeler asndan ne tr almlar, ne tr deiim olanaklar tadna ilikin canl bir tartma ortam sz konusudur. 1970lerin sonlarndan itibaren, 60lardan balayan eletirel gelenein bir anlamda akademik dnyada da giderek daha etkin daha etkili bir konum kazand gereinin yerini, 1980lerden itibaren Marksizmin krizi diye bir tartmaya brakt grlr. lgin bir tesadftr ki, 1983 Marxn da 100. lm yldnmne denk gelir. Buna paralel olarak siyasal iktisat yeniden makbul addedilir, bilim d bir kavram olmaktan kp yeniden bilimsel bir faaliyet alan olarak tanmlanmaya balar. Bilimsel faaliyette de, ilgin bir biimde kendini yeniden Adam Smith, David Ricardo geleneine, sko Aydnlanmasna dnerek temellendirme abas gzlenir. Ayn zamanda da ilgin bir biimde yzyllk pozitivist iktisat egemenlii erevesinde pozitivist iktisadn bir takm vazgeilmezleriyle belli bir sentezini retme abas vardr. Yz yllk iktisat biliminin gelimesi iinde olan, ama grece daha ikincil bir pozisyonda yer alan, subjektif bir epistemolojik bak asn esas alan, literatrde zaman zaman Avusturya ekol olarak Friedrich Hayek ve benzeri isimlerle anlan bak asndan da byk lde etkilenerek gnmze kadar gelen dnemde kimine gre yeni siyasal iktisat, kimine gre yeni kurumsalclk ve benzeri isimlerle anlan, ama nemli, makbul bir bilimsel faaliyeti tanmlamak iin kullanlmaya balanan bir kavramdan sz ediyoruz. Ancak burada Adam Smith geleneinde de olduu sylenen, bireyi temel alan dnceden ve pozitivist gelenekte de devam ettiini sylediimiz varsaymlardan vazgeilmemitir. Buna gre, gerekliin doas da diyebileceiniz dncenin temeli bireydir; dier unsurlar onun ilikilerinin, hareketlerinin, eylemlerinin sonucunda ortaya kan ve hibir zaman bireyden bamsz bir gereklik olarak nem atfetmemeniz gereken eylerdir, ama bilimsel faaliyetin de nesnesi olabilirler. Bu durumda yaplan bilimsel bilgi retme faaliyetinin ilgin bir yan daha vardr: Biraz nce sylediim erevede, yeni siyasal iktisat anlay, krizi amak iin sadece 1945-1970 dneminde uygulanan iktisadi ve sosyal politikalarn deil, onlar temellendiren belli bir kavramsal erevenin de deitirilmesi gerektiini vurgular. Bunu yapt lde de sadece mevcut gereklii ve ortaya kard sorunlar ortaya koymak anlamnda bilgi retmeye alan bir aba olarak kalmaz. Ayn zamanda, toplumsal gerekliin ne olduuna, nasl anlalmas gerektiine ve nasl deitirileceine ilikin birtakm deer yarglarn da ierir. Bilimsel faaliyetin toplumsal yaplar da dntrc bir zellii vardr. Dntrc olmak eletirel gelenekten farkl olarak, kapitalizmin dntrlmesi yoluyla baka bir toplumsal dzenin kurulmas anlamna gelmez. Kapitalizmin yaad sorunlarn zellikle kriz evrelerinde ortaya kmas da tesadfi deildir; benzer krizlerin yaanmamas iin ne yaplmas gerektii konusunda uzun vadeli bir temel hazrlanmas, toplumsal dzenin benzer sorunlar yaamamas iin kapitalist olma niteliini deitirmeden nasl dntrleceinin saptanmas gerekir. Bu balamda, devlet-ekonomi ya da siyaset-ekonomi ilikisinin yeniden tanmlanmas neyi ifade ediyordu? 1930lardaki krizi amak iin gerekli grlm olan ve kinci Dnya Savandan sonra kurulan uluslararas ekonomik dzen erevesinde de srdrlen devlet mdahaleciliinin sona erdirilmesini. Batda refah devleti, bizim gibi toplumlarda kalknmaclk ya da gelimecilik diye ifade edilen mdahale biimleri, 1970lerdeki krizin nedeni sayld iin, yeni siyasal iktisat yaklamn benimseyenler bundan vazgeilmesi gerektiini ileri srmlerdir. Hatrlamakta yarar var, 20. yzyl boyunca pozitivizmin kurduu grnmez duvarlar nedeniyle devlet-ekonomi ilikisi, bir alann bir baka alana mdahale etmesi olarak alglanmtr. Bu ise devletle piyasay, siyasetle ekonomiyi birbirinden ayrtrmak ve aralarnda grnmez duvarlar ina etmek anlamna gelir. Bu duvarlar nasl ina edeceiniz konusuna bakld zaman, iktisat biliminin yz yllk pozitivist gelenek iinde kurduu, 20. yzyln ikinci yarsnda moda olan deyimiyle, paradigmann penceresinden bakmak ve siyaset veya uluslararas ilikiler gibi pozivitizmin ekonomi d olarak tanmlad alanlar da kapsayc bir yntemsel iddia olarak siyasal iktisattan sz etmek gerekir. Sz konusu alanlarn, iktisadn bugne kadar gelitirdii yntemlerle, Adam Smith gelenei diye varsaylan btnsel ereve iinde incelenebilecei ileri srlr. Dolaysyla ortaya yeni bir paradoks kar. Farkl disiplinler ya da o disiplinlerin tand alanlar arasndaki ilikiyi yeniden kurmay ve bir anlamda o duvarlar amay hedefliyor gibi grnen bir abayla birlikte, aradaki duvarlar belki de eskisinden daha salam kurma abas girer devreye; nk retilen bilimsel bilgiye dayanarak, toplumsal gereklik yeniden tanmlanarak dntrlmek istenmektedir. zellikle 1930lardan balayp 80lere kadar gelen srete Bat dnyasnda da az gelimi lkelerde de devletin mdahelesi diye ifade edilen iktisat alanna, bir baka deyimle piyasa ekonomisinin ileyiine dardan u veya bu gerekeyle

yaplan mdahelelerin yol at olumsuzluklarn yeniden retilmemesi, alabilmesi iin devletin o alanlara girmemesinin gerektii ynnde bir sylem gelitirilir. 1980lerin balarnda moda olan deyimle, fiyatlarn belirlenmesinin piyasaya braklmas gerektii vurgulanr, nk o bak asna gre 1980 ncesi dnyasnda fiyatlar piyasa tarafndan belirlenmemektedir. 1930lardan 80lere kadar olan srete devletin mdahalesi bu baka gre hem kaynaklarn en etkin biimde kullanlmasn hem de refahn piyasa yoluyla olabilecei en st dzeyde gelitirilmesini engelleyici sonulara yol amtr. Bu dnem bir anlamda btn olumsuzluklarn kayna olarak grlr, nk devlet-piyasa ilikisinde mdahaleler yoluyla piyasann ileyiinin engellendii, bozulduu, arptld dnldnden, piyasann zgrletirilmesi ve bireyin kendi doal yetenekleriyle kendi karlarn maksimize edecei bir ortamn yaratlmas anlay gndeme gelir. Paradokslardan biri de 1945 sonras dnem iin sadece eletirel siyasal iktisat diye ifade edilen bak asndan bile kapitalizmin altn andan sz edilmesidir. 1980 sonrasnn moda olan ifadeleriyle sylersek, bireyin tercihlerine bal olarak bir ekonomik toplumsal dzen anlay egemen klnmaya balanr ve bunun aresi de bireyin davranlarn anlamakta bulunur. O gne kadar iktisat alan iin kullanlan temel varsaymlarn dier alanlardaki davranlar da anlamak iin geerli olduu dnlr. Pozivitizmin kendi yntemleriyle de test edilemeyecek varsaymlara dayal, birtakm hipotezlerle test edilmesi sz konusu olmayan ekonomi d alanlara da zmleyici bir ereve oluturulmaya allmakta ve bunun adna pozivitizmin etkisinden ya da szgecinden geirerek yeni siyasal iktisat denmeye balanmaktadr. Yeni siyasal iktisat, kendi iinde de farkllklar tamakla birlikte gnmzde yeniden moda ya da makbul olmutur. Bat dnyasnda kapitalizmin krizini zp yeniden o krize neden olan sknt kayna sorunlar ve ilikileri deitiren, bu balamda devlet mdahelelerine msaade etmeyen ve bunu sadece teorik dzeyde brakmayp pozivitizmin en temel ilkelerinden kuram-politika ilikisini belli iktisadi ve sosyal politikalara da dntrecek ya da onlar ynlendirecek bir anlaytr bu. Bizim toplumumuzda da zellikle iktisadi ve sosyal politika uygulamalarnda egemen olan artk Trkeletirdiimiz deyimle neoliberal anlay bu temele dayanr. Bu anlamda iktisatn dier alanlara tamasn, yaygnlamasn, onlar yntemsel anlamda egemenlii altna almasn ifade etmek iin eletirel perspektif, iktisadn emperyalizmi kavramn kullanmaya balamtr. Toplumsal gerekliin tek unsurunu birey olarak alan, bireyin faaliyet gsterdii tm alanlarn ayn biimde incelenmesi gerektiini zorunlu sayan yeni siyasal iktisat yaklamna getirilebilecek balca yntemsel eletiri udur. Eletirel perspektifin 19. yzyl koullarnda klasik siyasal iktisada, yani Adam Smith geleneine ynelttii temel bir eletiri, toplumsal gerekliin tarihsel koullardan, onun somut dzeyde gndeme getirdii ilikilerden, yani snf mcadelelerinden bamsz bir biimde incelenemeyeceidir. Bunlardan bamsz bir birey varmasna, onu sadece kendi karlar iin hareket eden bir atoma dntrdnz lde, kavramsal erevelerin gvenilir nitelikte bilgi retmekte ciddi zaaflar tayp, tarih d bir nitelii olaca ve mevcut toplumsal ilikilerin devamndan yana onu bir ara olarak kullandnz lde de belli bir anlamda taraf olduunuz sylenebilir. Klasik siyasal iktisat, genel olarak ekonomiyi deil, zgl bir retim tarzn tahlil etmekte olduunu asla tam olarak kavrayamad. Ama kapitalist ekonominin mekanizmalarn anlamaya ve bu retim tarznn ortaya karm olduu sorunlarn zm, onun dourduu olumsuzluklarn ortadan kaldrlmas iin neriler gelitirmeye alt. Baka bir ifadeyle, siyasal iktisat bilimi bir ideolojiye, bir hakl karma retisine, sermaye kesiminin karlarnn nasl korunacana, bunalmlarn nasl nne geileceine, kapitalist retim tarznn var kalmasnn nasl gvence altna alnabileceine ilikin reeteler peinde pragmatik bir araya dnt. Gnmzde, yeni siyasal iktisatla pozitivizmi sentezleme abalarnn sonularnn pozitivizm asndan sonular pek de parlak olmasa gerek. nk deer yarglarndan arndrlm, tarafsz bir bilgi olmad, bu anlamda bilimsel bilginin belli amalarla retildii, dolaysyla kapitalizmin sorunlarndan olabildiince arndrlm bir biimde srdrlmesinden yana bir ilevi olduu gereiyle kar karya gelinir. Dolaysyla iktisadi ve sosyal politikalar diye ifade edilen deiik alanlardaki uygulamalara, karar alma srelerinin sonularna etki yapt lde de ciddi bir sorun haline gelir. nk olay sadece akademik dnyayla ulus devletler erevesinde retilen politikalarla snrl kalmaz. Dnya Bankas, IMF gibi global ekonominin dzenleme aralarndan, Avrupa Birlii gibi uluslarst kurumsal dzenlemelerdeki belli politikalarn belirlenme biimine, deiik dzeylerde bunun uzantlar, etkileri, yansmalar grlr. Buna bal olarak deiik toplumlarda yaayan insanlarn, yeni siyasal iktisat anlaynn kurgulad ve tartlmaz dorular olarak sunduu parametreler erevesinde kendi gerekliklerinin tanmlamas saland lde belli bir ereve iinde ynlendirilmeleri sz konusudur. Bir baka, son zamanlarda sk kullanlmaya balanlan ifadeyle, neoliberal hegemonya salanm, zaman iinde de pekitirilmi olur. Burada, yeni siyasal iktisat asndan yntemsel adan skntl bir durum ortaya kar. Ortaya konulan analiz erevesinde bireyin kendisi dnda birtakm gereklikler olduu grlr. rnein devlet vardr. Devlet aslnda belirli toplumsal retim ilikileri balamnda ortaya kar, o ilikilerin tarihsel srelerde belirlenen bir somutlanma biimidir, ancak yeni siyasal iktisat balamnda yle alglanmaz. zellikle bizimki gibi toplumlarda devletin insan ilikilerine bal olarak deitirilebilecek, dntrlebilecek bir yap olmad vurgulanr. Bizim

toplumumuzda, Batnn yaad tarihsel gelime srecini yaamadnz lde sizin gerekliinizin ondan farkl olduu stne bir saptama yaplr ve gnmzde Batyla zdeletiren birtakm evrensel deerlere bal olarak deimesi gerektii vurgulanr. Bu sadece gnmzn meselesi deildir. 20. yzyln deiik dnemlerinde Trkiyede bunun rnekleri grlr. Medyada da ok sk tartld biimiyle rnein Trkiyede bir devlet gelenei olduu, Trkiye gerekliinin anlalmas iin Batda gelitirilmi liberal ya da Marksist yaklamlarn geerli olamayaca, dolaysyla Trkiyede devlet ve toplumsal snflar aras ilikiler kurulamayaca, Trkiye kapitalizminin devlete baml zgn bir yap tad gibi yaklamlarn envai eidi deiik on yllarda ileri srlmtr. Bugn yaadmz da bunun bir baka rneidir, Avrupa Birlii ve IMF apalarna duyulan ihtiya da bu balamda rasyonalize edilmeye allmaktadr. Her dnemde olduu gibi belli bir krizi amakta belli bir noktaya gelinebildii, kapitalizmin 1970lerdeki krizi belli bir biimde yeni siyasal iktisat anlayna bal politikalarla zlebildii, nceki dnemin toplumsal snf ilikilerine bal dengeler bir biimde dntrlebildii, alan emeki kesimlerin toplumsal mcadeleler sonucunda elde ettii demokratik hak ve zgrlkleri kstlayan dzenlemelerin birok lkede hayata geirilebildii, bunun dnya dzeyinde kaynaklarn daha etkin kullanlmas iin gerekli olduu vurgulanabildii lde mesele yok gibi gzkebilir. Aslnda hem yntemsel olarak hem de politika alanndaki sonular olarak ciddi bir parodoksu da ieren bir durum sz konusudur. Rasyonel birey eer kendi karlaryla hareket eden bir atom idiyse bir nceki dnemin alkanlklarndan nasl vazgeirilebilir? nsanlara kendi karlar gerei o gnk koullarda elde ettikleri baz eylerden vazgemeleri, belli fedakrlklar yapmalar gerektii de sylenir. Gereke, kriz aldktan bir sre sonra belli bir noktada yine ok tyler rpertici bir biimde kazan kazan durumunun yaratlmasdr. nsanlarn bugn kaybettiklerinin karl olarak yarn mutlaka birtakm kazanlar olaca sylenir. Yeni siyasal iktisat denen bak asnn temel unsuru olan bireyin, kendi karlar dorultusunda hareket eden bir atomun, baka trl hareket etmesi nasl salanr? Ona tabiri caizse belli havular gsterilmesi gerekir. Havular gsterecek olan, o gne kadarki bir sr sorunun da kayna olarak gsterilen devlet ya da siyasi karar alma mekanizmalardr. Bizimki gibi lkelerde bu, birka yzyllk bir gelenekle birok evreden gemesine ramen deimeyen bir ey olarak sunulduu zaman, ileriye dnk havucu da sallayan devlet olmak durumundadr. Siyasi karar alma mekanizmalar yoluyla insanlar belli noktalara doru ynlendirilmeli, onlara Bugn kaybediyorsun ama yarn kazanacaksn mesaj verilmelidir. Turgut zaln temsil ettii anlay ve sylem bunun Trkiyedeki en tipik rneidir. Bu konuda yle bir paradoks da vardr: Yeni siyasal iktisat, devletin bu tr havular sallamamasn, olay piyasaya brakmasn, piyasann her eyi belirledii bir toplumsal dzenin yaratlmasn istemektedir. Devlet kural koyacak ve kurallara uygun davranlar olup olmadn denetleyici bir mekanizma oluturacaktr. Bu anlamda devlet mmkn mertebe kltlecek, 1945 sonras dnyasndan 1980 sonrasna geite birok lkede yaand gibi iktisadi alandan byk lde ekilmesi salanacaktr. Reform diye sunulan eylerin uygulayc ajan da devlet olmak durumundadr, nk belli piyasa aktrleri o deiikliklerden rahatsz olabileceklerdir. rnein, ithal ikameci firmalar zellikle korumac duvarlarn devamn isteyeceklerse ortaya kabilecek potansiyel direnie mdahale edilecektir. Bu yapld lde aslnda devlet ok temel bir noktaya, merkeze yerletirilmektedir. Bir taraftan devletin ekonomik alann dna karlmasndan sz edilirken, bir yandan da devleti anlamak iin bireysel davran varsaymlarnn geerli olduunu sylenmektedir. Devlet ekonomi d olacak, ama bunlar datan bir mekanizma olarak ilevini srdrecektir. Kendi dnda mekanizmalarn (IMF, AB, Dnya Bankas vs) salad imknlar erevesinde belki havu datacaktr, ama bu politikalarn yol at olumsuzluklar gndeme gelebilecek, gelir dalm giderek bozulacak, yoksulluk gibi birtakm sorunlar ortaya kacak, byyecektir. Devleti anlamak iin bireyin kendi kar iin hareket ettiinden yola kan dnce kanalyla yeni dzenlemeler yaplmakta, bu da yeni siyasal iktisat kavramnn yntemsel olarak en temel zaaflarndan birini ortaya karmaktadr; nk dntrlmesi istenen devlet aslnda btn istenmeyen zelliklerini de beraberinde tamaktadr. IMF ve Dnya Bankasnn terimleriyle, birinci ve ikinci kuak reformlar yolu ile, siyaset ile ekonomi ayrtrlmaya allmakla kalnmayp, siyaset ile devleti de ayrtrma abasna giriilir. Bu anlamda siyaset ktdr, nk hangi havucun kime datlaca siyasi pazarlklara baldr. Dolaysyla, devlet siyasetin dnda tutulmaya allr. Devlet belli kurumlar araclyla tanmland lde, siyasetin etki alan dnda belli zerk kurumlar yaratlmaya, Merkez Bankas bamsz statye kavuturulmaya allr. Trkiye rneinde olduu gibi deiik alanlarda st kurullar oluturulur. Byle bir durum aslnda unu da getirir: nsanlarn kendi dlarnda grdkleri olgular deitirecek bir gc kendilerinde grmemesi gerekir. zerkliin byle bir taraf da vardr. Dzenin, bir baka deyile neoliberal hegemonyann devamnda da ok temel bir nem kazanr. nk buna nasl kar klaca konusunda aresiz kalnmaya balanr. O gne kadar alkanlk edinilen siyaset yapma biimleri, partiler, sendikalarn byk lde etkisiz kald ve o temel erevenin dna kacak fikirler retilemedii lde, iktisadn dier alanlara ilikin yaylmac, etkin ya da kimisinin deyimiyle emperyalist bir tavr olumakla kalmaz, insanlarn toplumsal gereklii deitirebilecek gten yoksun olduu da dnlmeye balanr. Trkiyede olmasa bile, gelimi birok kapitalist lkede kendilerini belli toplumsal snflarla

aidiyet ilikisi iinde gren insanlar, kendilerini baka aidiyet ilikileri iinde tanmlamaya balarlar. Bir baka deyile, snf temelli siyaset artk gndemden kalkar, modas gemi, bir baka dneme aitmi varsaylr. Dolaysyla aresizlik, devlete bamllk artar; nk yoksullar ondan yardm almakta, iadamlar onun verecei teviklerden bamsz hareket edememektedir. Kapitalizme en azndan baka bir kriz evresine kadar devam edebilecek bir alan yaratlm olur ve dnya dzeyinde de bunun geerlilii kantlanmaya allr. Bu srete uluslararas siyasal iktisat diye bir alan, bir disiplin ortaya kar. zellikle Bat kaynakl uluslararas siyasal iktisatta bu temeller zerinde sadece ulus devletler dzeyinde ya da yerel dzeyde deil, uluslararas dzeyde ilikilerin nasl olduuna ilikin hem birey temelli hem pozivitizmin parametreleri iselletirilerek, bu kez uluslararas bir toplumsal kapitalist yapnn temellerinin ne olmas gerektii, aksaklklarn neler olduu, nasl deitirilmesi gerektii zerine eitlemeler yaplmaya balanr. Dolaysyla her alan, her dzey bu balamda hegemonik projenin nemli unsurlarndan biri haline gelir. Gnmzde, iktisadn emperyalizmine kar, ulus devlet, uluslar st ve uluslararas her lekte, insanlarn toplumsal gereklikleri dntrebilme kapasitesine sahip olduunu ortaya koymak, bu anlamda bilimsel bilgi retmek, acil bir grev haline gelmitir. Bu balamda, kapitalizmin sorunlarna zm bulmaya almakla snrl bir uraa indirgenmi gzken siyasal iktisat anlayna kar, toplumsal gerekliklere btnsel bir ereve iinde eletirel bakma anlaynn bir kez daha aratrma ve tartma gndemini belirler bir konuma gelmesi nem kazanmaktadr. Kapitalizm var olduu srece, toplumsal gerekliin tarihsel koullardan, onun somut dzeyde gndeme getirdii ilikilerden, yani snf mcadelelerinden bamsz bir biimde olumad, dolaysyla bunlar yok sayan ya da yadsyan yaklamlarn bilimsel bilgi retiminde, yaklak iki yz yldr hakl olarak eletirilen yetersizlikleri olduu hatrlanmaldr.

You might also like