You are on page 1of 297

ANKARA UN VERS TES

L 'AII YAT FAKLTESI YAYINLARI 134

HADIS TAR H

Prof. Dr. Talt KOYT

ANKARA-1977

ANKARA N VERS TES

LH YAT

FAKLTESI YAYINLARI 134

4.-- 1

p,

HADIS TARIHI

Prof. Dr. Talit KOY T

AN KARA-1 977

ANKARA UN VERS TES BASIMEV . ANKARA - 1977

NSZ

(11mu u itli'l-ladisin, yahut 'Dm mu talab'l-badisin, yahutta ksaca <Ilmu'l-badisin btn konularn iine alan, veya baz konularna tahsis edilerek derinlemesine - bir incelemeye giri en saysz kitaplar telif edilmi olmakla beraber, hadislerin, Hazreti Peygamber devrii den itibaren, slam Dininin bir gere i olarak, kazand byk de ere paralel bir ekilde rivayetini, rivayetindeki gelimeyi, e itli tehlikeler kar snda onlar koruma grevini yklenen hadisilerin faaliyetlerini, tedvin ve tasnifini, k sacas tarihini inceleyen bir kitap telif edilmemi tir. Us-al kitaplannda, zikretti imiz bu konulara ksa temaslar yaplm olsa bile, bunlar, bir tarih erevesi iinde de erlendirmek ve aralarnda tarihi bir irtibat sa lamak hemen hemen imkans z gibidir. Hadis ilmi, nc Hicri asnn sonunda btn konular ile te ekkl etmitir. Her ne kadar, bu konular iine alan kitaplarn telifi bir mddet daha gecikmi olsa bile, usal ve kaidelerin, tabir ve tariflerin birinci asrm sonundan itibaren hadis imamlar arasnda kullanlmas, ikinci asrda ise, hi bir kayda tabi olunmaks zn mnaka a edilmesi, bu ilmin bir hayli erken bir devirde teekkl ettiini gsterir. Zaten en mkemmel hadis mecmualanmn bu eserde "altn a " olarak tavsif etti imiz nc asrda tasnif edilmesi de, bunun bir baka delilini tekil eder; zira bir filmin usal ve kaideleri belirlenmeden o usal ve kaidelere uygun mkemmel eserler tasnif edilmesi mmkin te biz, hadis filminin, nc asrn sonunda te ekkln tamamlad n gznnde bulundurarak, eserimizi, bu ilk as rdaki hadis tarihine tahsis ettik. Bununla beraber, hadis tarihi, bu ilk as rla elbette tamam olmu deildir. Zira bunu takip eden as rlarda daha binlerce eser, telif ve tasnif edilmitir. Bunlar teker teker ele almak ve hadis tarihi iinde bibliyografik bir aratrmann neticesi olarak konu ile ilgilenenlerin istifadesine sunmak bir iki cildlik eserle gerekle tirilebilecek bir i deildir. imdilik biz bu eserimizi, hadis tarihinde bir deneme olarak kabul ediyor ve niyet etti imiz daha geni bir ara trmay, Allah'n ltuf ve inayetiyle gerekle tirebilece imiz ileri bir tarihe b rakyoruz.

Talat Koyi it 3

I. BLM HAZRETI PEYGAMBER VE ASHABI DEVR NDE HADIS (I. Hicri Asr)

A. Hadisin manei, nemi ve tekaml


1- Hadisin lugat ve stlah manas 2- Hadisin de eri 3- Hadisin sahabe tarafndan rivayeti 9 11 15

B. Hadislerin yazlmas
1- Hadis kitabetinin yasaklanmas 2- Yasak kararnn sebepleri a) Yaz b) Kur'nla karma tehlikesi 3- Yasa n kaldrlmas 4- lk yazl hadisler a) Hazreti Peygamberin diplomatik mektuplar h) Sadakat hadisleri i. `Amr bn Ilazm'den rivayet edilen sadakat ii. Halife Eb Bekr'den rivayet edilen sadakat iii. Halife 'Omer'den rivayet edilen sadakat 5- Hadis sahifeleri a) Ebd Bekr ve 'Omer'in denemeleri b) 'Abdullah bn sahifesi e) Cdbir bn <Abdillah'n sahifesi d) 'Ali bn Ebi Tdlib'in salfesi e) Semure bn Cundeb'in sahifesi f) Ebf Hurayra'nm sahifesi g) 'Abdullah bn 'Abb5s'n sahifesi h) 'Abdullah bn 'Omer bni'l-Ijatt5b'm sahifesi ) Sacd bn sahifesi 26 27 27 29 30 32 32 34 34 37 38 41 41 44 48 51 54 56. 62 66 67

C. Hadisin ilk kayna: sahabe


1234Sahabi kime denir? Sahabenin dereceleri Sahabenin says ve hadis rvileri Sahabenin adaleti 68 71 74 79

D. Sahabe devrinde hadislerin yaylmas


1- Islam lkelerinin geni lemesi
2 Baz ilim merkezleri a) Medine b) Mekke Kfife d) Basra e) SEun f) Mr 3 Ilaclislerin yaylmas ve "er-Mile ft talebi'l-ladt" 84 89 89 91 92 93 94 96 97

E. Hadiste yaz' hareketleri


1Mevzii< (uydurma) hadisin tarifi 2Hadis vaz<nm balangc II. BLM HADIS ILMININ TESEKKULU VE BUNU HAZIRLAYAN SEBEBLER (IL Hicri Asr) 103 104

A. Toplum hayatna genel bak


1 Siyasi durum 2 lhad hareketleri a) Zndklar b) Rvendiyye c) Mulgnna<yye d) Hurramiyye 3 Itikadi mezhebler a) Cebriyye b) Kaderiyye c) Murci'e d) Mutezile 113 117 117 120 122 123 126 126 127 128 130

B. Hadis vazcnda gelimeler ve sebepleri


1Siyasi ihtilflar 2Itikadi ihtilflar 3Islm dmanl 4Irk, belde ve mezheb taassubu 5Hildyeciler ve v<zler 6Terib ve terldb 135 143 156 153 159 162

C. Cerh ve ta'dil hareketinin do uu


1 Cerh ve ta<dile yol aan miller a) Hadis yaz(' b) Beeri zafiyetler 2 Cerh ve ta<clil hareketinin neticeleri 3 Hadiste isnad tatbiki 167 167 169 173 176

D. Hadisin terii deeri zerinde mnaka alar


1Haber e itleri 2 Hadislerin de eri zerinde munaka alar 3Mutezile ve hadis a) Vsliyye frkas b) (Amriyye frkas c) Huzeliyye frkau d) Naiimiyye frkas 181 189 193 193 195 196 197

E. Hadislerin tedvin ve tasnifi


1Tedvin ne demektir? 2Hadis tedvininin balangc 3Hadislerin tasnifi 4lk hadis eserleri a) Siyer ve magazi kitaplar b) Sunen kitaplar c) Cmi'ler d) Musannaflar e) Belirli bir konuya tahsis edilmi kitaplar Mlik bn Enes ve el-Mavattd III. BLM TASN F N ALTIN A I: KUTUB- S TTE BEVR (III. Hicri Asr) 1 Tasnife hz veren miller a) Kelm ilminin do uu b) Iladisllerin itham edilmeleri c) Halku'l-Kur'n inanc ve mihnet d) Genel de erlendirme 2 Hadis eserleri ve mellifleri a) Siyer ve ma aziler b) Musnedler Ahmed bn Hanbel ve Musned'i c) Sunenler i. En-Nesl ve Sunen'i . Elfi Dviid ve Sunen'i Et-Tirmizi ve Sunen'i ii. bn Mce ve Sunen'i d) Musannaflar e) Cmicler i. El-Buhri ve el-Ct micu'-Sab,iift'i ii. Muslim ve el-CCunicu'-ali4'i f) Cz'ler g) Belirli konulara tahsis edilmi kitaplar h) Mustahrecler 1) Hadis ilminin eitli konularna tahsis edilmi kitaplar Bibliyografya indeks 218 218 222 225 229 231 232 233 239 242 244 245 247 249 250 250 251 257 260 262 264 265 269 273 199 200 205 207 208 210 211 212 213 214

I. BLM HAZRETI PEYGAMBER VE ASHABI DEVR NDE HADIS


(L Hicri Asr) A. HADSN MENE NEMI VE TEKAMIIL

1. Hadsin lugat ve stlah mantst


Gerek lugat ve gerekse stlah ynnden hadis kelimesinin arzetti i manlar aras nda bir hayli farklhklar mevcuttur. Lugat ynnden kadim (eski) in zdd cedid (yeni) manas na gelen hadis, ayn zamanda haber manas na da gelir ve bu kelimeden mtak baz fiiller, haber vermek, tebli ve nakletmek gibi manlarda kullan lr. "Bu sze inanmayanlarn ardndan zlerek neredeyse kendini mahvedeceksin"1 melindeki Kur'an yetinde grd mz "hadis" kelimesi, sz veya haber manas nda kullanlm ve bununla Kur'an]. Kerim kasdedilmi tir2. Bir ba ka ayette ise, bu kelimenin mtakk olan bir fiil, "haber ver", "tebli et" manas nda kullanlm tr: "Rabb nn nimetlerini de tandis et (haber ver)" 3. Daha sonralar, kelimenin istimalinde baz inki aflar grlm , umumi manasnda her hangi bir de iiklik olmamakla beraber, dini evrelerde baz haber nevilerine tlak olunan hususi bir mana kazanm tr. bn Mes'ild'tar nakledilen bir haberde bu man a ka grlr: "Muhakkak ki szn en gzeli Allah'n Kitabdr" 4. Istlah ynnden hadis, umumiyet itibariyle Hazreti Peygamberin szlerine tlak olunmakla beraber, slam ulemas arasnda yine ayn manda kullanlan kelimenin nedlln tarif bahis konusu oldu u zaman, baz farkl grler ortaya kmtr. Buna gre, baz usl ulemasnn tarifinde hadis,
1 Kehf sresi, 6. 2 Mesela bkz. Tefslru'l-Cekileyn, Il. 2. 3 Zuh sresi, 11. 4 EbBubarl, ahiti, VIII. 139; Muslim, ahiti, II. 592-593.

Hazreti Peygamberin sz, fiil ve takrirlerine tlak olunmutur; bu bakmdan kelime, ayn manda kullan lan sunnetsin mradifidir6. Baz hadis ulemas ise, hadis lafz n, yalnz Hazreti Peygamberin szlerine de il, sahabe ve tabindan nakledilen mevidf ve malttfc haberlere 7 de tlak etmi lerdir; buna gre kelimenin ifade etti i mana, haber kelimesiyle kasdolunan mannn mradifidir8. Bu man ierisinde Hazreti Peygamberin, peygamberlikten nceki szleri de mndemitir. Baz lar da, hadisi yalnz Hazreti Peygamberin szlerine tahsis etmiler, bakalarndan gelen szlere de haber demilerdir9. Bu takdirde hadisle haber aras nda belirli bir farkn mevcudiyeti kolayca anlahr. Nitekim Hazreti Peygamberin hadisleriyle me gul olanlara multaddi denildii halde, bakalarndan gelen tarih, k sas ve benzeri nakllerle uraanlara da ahbrf, denilmitir o. Dier bazlar ise, haberle hadis aras nda umm huss mutlak bulunduunu syliyerek, her bir hadisin haber oldu unu, fakat her e it habere hadis denilemeyece ini beyan etmi lerdir. Bu gr e gre, haber daha umumi bir man ta makta ve Hazreti Peygamberin szleriyle birlikte sahabe ve tabi`ndan yahutta ba kalarndan nakledilen szler de bu mannn mbine girmektedirn. Hadisin tarifiyle ilgili bu gr ler ne kadar de iik bir mahiyet arzederse etsinler, uras muhakkakt r ki, hadis denildi i zaman, daima hazreti Peygamberden nakledilen bir sz, yahut bir fiil, yahutta bir takrir akla gelmi tir. Bu bakmdan hadisin, sz, fiil ve takrirden ibaret olan sunnetin mradifi olmas keyfiyeti, bu konuda kuvvet kazanan ba hca man olarak tezahr etmi tir. urasn da hatrdan uzak tutmamak gerekir ki, hadisin, sunnetin mradifi olarak kazanm olduu bu mannn tarihi, Hazreti Peygamberin hayatta bulunduu devreye kadar iner. Mesela me hur sahabi Eb Hurayra tarafndan sorulan bir soruya Hazreti Peygamberin vermi olduu cevapta geen
5 Sunnetin lugat mans, yol gidi, sirettir. Bu manda gidi hem iyi, hem de kt olabilir. Istlahta ise, Hazreti Peygamberin sz, fl ve takririlerine denir. 6 El-Rsml, .Icvecdu't-tandi.2, s. 35-38; el-Ceza'iri, Tetcihu'n-nazar, s. 2. 7 Hadis uslnde, Hazreti Peygamberden rivayet olunan hadislere"merf"ad verilmitir. Bu hadislerin isnadlar, hazan Hazreti Peygambere kadar ula rlar') bir sahabi veya tabi'ide kalm olsa bile, yine hkmen merf say lrlar. Fakat bir sahabiden rivayet olunan sz, gerekten onun sz ise, ve hi bir surette Hazreti Peygamberden al nmam ise, sahabinin bu szne reevic4f denir Ayn ekilde bir tbi'iden rivayet edilen sze de makul denilmitir. Bu konuda daha geni bilgi iin bkz bn Hacer, Nubbetu'l-fiker erhi, s. 72-78. 8 Aym eser, s. 22. 9 Ayn yer. 10 Ayn yer. 11 Ayn yer.

10

hadis kelimesi, bunun en a k delilini te kil eder. Ebu Hurayra bu sualinde yle demitir: "Kyamet gn senin efaatine nil olacak en mes'isd kimse kimdir, y Raslallah?". Hazreti Peygamber, Ebu Hurayra'n n bu sualine u cevab vermitir: "Senin hadise kar olan itiyaknu bildiim iin, bu hadis hakknda hi kimsenin bana senden evvel sual sorm yacan tahmin ediyordum. Kyamet gn benim efaatime nall olacak en mes'ad kimse Lci lcihe illa'llah diyen kimsedir" 12. Hadis tarihinde, hadise kar byk tutkusuyle hret kazanan Eb \Hurayra' ln bu tutkusu bizzat Hazreti Peygamber taraf ndan teyid edilirken, dis lafzmn her hangi bir izahtan uzak olarak zikredilmesi, onun, Hazreti Peygambere has manay daha Islam' n ilk gnlerinde kazanm olduunun en ak delilidir. Keza baz sahabenin Hazreti Peygambere ba vurarak hadis yazmak iin izin istemeleri", yahut i ittikleri hadisleri h fzedemediklerini syliyerek hafzalarndan ikayet eden baz sahabeye, Hazreti Peygamberin hadis yazmalar tavsiyesinde bulunmas " ile ilgili haberlerde, hadis lafzunn dellet ettii mana, biraz nce i aret etti imiz mannn ayndr; yani hadis, Hazreti Peygamberden sz, fiil ve takrir olarak rivayet edilen sunnetin hi bir tereddde mahal brakmayacak kadar kusursuz, tam bir kar hd r. Bu bakmdan bizim, hadisin slam Dinindeki yeri, sahabe aras ndaki rivayeti. yahut tedvini gibi ba hklar altnda hadisi ve hadisle ilgili meseleleri incelerken, kelimeyi, rivayet edilmi sunnet" manas nda kullandmz belirtmemizde, konunun daha iyi anlalmas ynnden byk bir fayda bulundu una phe yoktur. 2. Hadisin deeri Hadisin sunnete mradif bir manya ship olarak sahabe devrinde ve mteakip nesiller aras nda rivayet edildi i kabul edilirse, slam Dininde onun kazand ehenuliyet derecesini ve Dinin tekemml ade oynad rol tayin ve tesbit etmek ok daha kolaylam olacakt r. nk slam te riinde sunnetin, Kitap (Kur'n) dan sonra ilk kayna tekil ettii, bu konuya eilmi olanlarca bilinen hususlardand r. Bu bakmdan, onun fkh ulemas ynnden slam teriindeki deeri, bir bakma, hadisin ayn sahada sahip olduu de er manasndadr. Bu de er, Hazreti Peygamberin risalet greviyle birlikte ortaya km ve yine bu grevin de eri nisbetinde ykseklik kazanm tr. Ha12 Hadis iin bkz. El-Buhrrt, aglt, I. 33. s. 74-82. 13 Bu konuda gelen haberler iin bkz. El-Hatib 14 Ayn eser, s. 65-67. 15 Bkz. Karfcdu't-tal.urf, s. 35-38; el-CezWiri, Tevcilu'n-nazar, s. 2.

disin kazand bu yksek de eri tesbit edebilmek iin, Hazreti. Peygamberin risalet grevini ve bu grevin ehemmiyet derecesini daima gznnde bulundurmak laz mdr. Hazreti Peygamberin grevi, genel manda ve Islam' n koydu u prensipler erevesi iinde, insanlar tek Allah inancna davetten ibarettir. Bir bakma bu grev, kendisinden nce gelmi gemi peygamberlerin grevlerinden farkh de ildir. Bununla beraber grevin ylixtl ynnden dierlerrinden ayr lan pek ok noktalar bulunduuna da phe yoktur. Bu ayrln mhim bir ksm , ona inzal olunan Kur'an cihetinden gelir. Filhakika Allah Ta'ala, Hazreti Peygamberi, Kur'n Kerimi tebli etmekle grevlendirmi ve bu hususta ona u emri vermi tir: "Ey Peygamber, Rabb ndan sana indirileni tebli et; e er (bunu) yapmazsan O'nun peygamberli ini yapmam olursun". Bu a k emirden anlald na gre, Hazreti Peygambere tevdi olunan tebli grevinin taalluku, kendisine inzal olunan Kur'm Kerimin insanlara duyurulmas veya retilmesi ve dolaysyle onlarn, Kur'nn emir ve nehiylerine uymalar nn salanmas dr. nk Kur'an dinin esas dr ve dinin hayatiyyeti, ancak, onun getirdi i emir ve nehiylere ittiba etmek suretiyle gerekle ir. Hazreti Peygamber Rabb ndan ald emre uyarak, Kur'an! Kerimden kendisine inzal olunan ayetleri mslmanlara tebli etmi ve bu suretle peygamberlik grevini yerine getirmi tir. Ancak, bu grevin mcerred tebli grevine mnhasr kalmas halinde, mslmanlarn byk mkillerle karlam olacaklarn hatrdan uzak tutmamak gerekir. nk Hazreti Peygamber tarafndan tebli olunan ve tatbiki istenen baz ayetler, mcmel gayri mufassal, yahut mutlak gayri mukayyed olarak nazil olmu tur. Mesela namaz khnmasm emreden ayetler mcmel olarak gelmi , fakat rik'atlartn n adedi, ekli ve vakitleri Kur'nda beyan edilmemi tir. Keza zeka -t verilmesini emreden ayetler mutlak olarak gelmi , zekat gerektiren maln asgari haddi takyid ve tandid, miktar ve artlar beyan edilmemi tir. Kur'an Kerimde bunun gibi, ekli, art ve erkan beyan edilmedike tatbiki mmkn olmayan daha bir ok hkiinler vard r ve bunlarn beyan iin yine Hazreti Peygambere bavurmaktan baka are yoktur. Nitekim Allah Ta'ala da bu ynden Hazreti Peygambere ikinci bir grev vermi ve yle dernitir: "Insanlara, kendilerine indirileni beyan edesin diye sana Zikr (Kur'n)i indirdik. Ola ki onlar da d nrler" 17. Grlyor ki, Hazreti Peygamber bir
16 MEt'ide sresi, 70. 17 Nabl sresi, 44.

12

taraftan kendisine indirilenle i insanlara tebli etmekle, di er taraftan da tebli ettikleri arasnda mslmanlar iin anla lmas ve tatbik edilmesi g olanlar akla makla grevlendirilmitir. Onun bu grevi, u ayette daha a k bir ekilde grlr: "Allah, m'minlere yetlerini okuyan, onlar tezkiye eden, onlara Kitap ve Hikmeti reten kendi aralar ndan bir Peygamber gndermekle ltufta bulunmu tur; halbuki onlar nceden apa k sapklkta idiler" 18. Bir ok islam ulemas , zikrettiimiz bu ayette geen Hikmet kelimesinin buradaki manas zerinde durmular ve Allah'n isminden sonra Peygamberin zikredili ine ve Allah'a imandan sonra Peygambere imamn art kouluuna kyasla, Kur'ndan. sonra Hikmetin zikre diliini gznncle tutarak bunun Sunnetten baka bir ey olmad gr zerinde ittifak etmi lerdir. E -afig bu hususta yle demitir: Kur'n ilmine viluf kimselerden i ittiime gre, Hikmet, Hazreti Peygamberin Sunnetidir; nk, nce Kur'an zikredilmi , onu Hikmet takip etmi tir. Allah, insanlara Kitap ve Hikmeti retmek suretiyle onlara yapt byk hit-Utan bahseder. Bu bakmdan Hikmetin Sunnetten baka bir ey olduunu sylemek mmkin de ildir. Zira Hikmet, Kitapla birlikte zikredilmi tir. Ayn Zamanda Allah, Peygaberine itaat ve emirlerine ittiba farz klmtr. Peygamberine iman , kendisine iman ile birlikte farz klnan eyin de Peygamberin Sunnetinden ba ka bir ey olmad anlahr 9.
.

Gerek yukarda zikretti imiz Kur'n yetinden ve gerekse e -aficinin bu yetle ilgili aklamasndan anlalyor ki, Hazreti Peygambere Kitapla birlikte Sunnetle ifade edebilece imiz bir de Hikmet verilmi ve mslmanlar, her ikisine de ittiba ile emrolunmu lardr. nk Allah'a ittiba, bir bakma O'nun Kitab na ittibad r; Peygamberine ittiba da, ona verilmi olan hem Kitaba ve hem de Hikmet veya Sunnete ittibadan ba ka bir ey de ildir. Kur'an Kerimde de a kland gibi Hazreti Peygamber: "Kendisine tabi olanlara mar-Un emreder, munkerden nehyeyler; temiz eyleri helal, murdar eyleri haram klar; yklerini indirir, a rlkla= hafifletir"20. Hazreti Peygamberin bu ayet mealinde belirtilen grevlerinin kayna Kitap (Kur'an) oldu u kadar Sunnet veya Hikmettir de. Nitekim bir hadisinde Hazreti Peygamber, kendisine Kitapla birlikte, ittiba ynnden Kitap ayar nda olan bir baka eyin daha verildiini aklamtr ki, bunun Sunnetten ba ka bir ey olmas mmkin deildir2.
18 Al-i cImrn sresi, 164. 19 E- lficrnin mezkiir ayetin tefsiri ile ilgili gr iin bkz. er Risle, s. 78. 20 Acrlif sresi, 156. 21 Hadis iin bkz. Eb Drvild, Sunen II. 505.
-

13

Kendisine Kitapla birlikte bir de Sunnet verilmi olan Hazreti Peygambere itaat enreden Kur'an ay-etlerinin says pek oktur. Biz, bunlardan bir katn misal olarak zikretmeyi faydal buluyoruz: "Allah'a ve Peygambere itaat ediniz; ola ki rahmet olunursunuz" 22. "Kim Peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmi olur"23 . Ey Paygamber, de ki: E er Allah' seviyorsan z bana ittiba ediniz ki Allah da sizi sevsin ve gnahlar nz affetsin"24. "Ey Peygamber, de ki: Allah'a ve Peygambere ittat ediniz; e er yz evirirseniz (biliniz ki) Allah kafirleri sevmez" 25. "Peygamber size neyi getirmi se onu alnz; neden sizi nehyetmi se ondan da saknn z"26. Bir kan misal olrak zikretti imiz bu ayetler Hazreti Peygambere itaatn zorunlu olduunu ak bir ekilde ortaya koymaktad rlar. Bu, Islamn ve imanm bir gere idir. Bu olmakszn ne slandan ve ne de imandan eser kalmaz. Hazreti Peygambere itaat ise, onun sunnetine ittibadan baka bir manya gelmez. Binaanaleyh sunnete ittiba n, slarrm ve ima= bir gere i olduu anlalr. te bu sebepledir ki, o henz hayatta iken sahabe, Kur'an ahkammn tefsirinde, mkilinin beyanmda, aralar nda meydana gelen fikir ayrlklarnn ve husumetlerin hallinde ona ba vurmay dinin bir gere i saymlar; din ilerinde, onun "namaz benim kldim gibi klmz"" emrine uyarak namazn eklini, vaktini, rikatlar nn adedini ondan almlar; onun "haec mensikini benden ahn z"28 emrine uyarak mensildn artlarn ondan renmi ler; keza ship olduklar maldan verecekleri zekat , onun tayin etti i miktarlar zerinden demi lerdir. Bu bakmdan Hazreti Peygamber, en geni manasyla kuvveti elinde bulunduran yegane otorite olarak kabul edilmitir. Kitap ve Sunnet ise, yukar da da belirtti imiz gibi bu te riin iki kaynak' olmutur. nk her hangi bir ihtilaf veya bir hadise, yahutta bir sual . veya fetva talebiyle te rii gerektiren bir ey zuhur etse, Allah Ta'ala, elisine, hkm bilinmek istenen mesele hakk nda hkm getiren bir veya bir ka ayet indirmi , Hazreti Peygamber de vahyedilen bu yetleri uyulmas gerekli (vacib) bir kanun olarak mslmanlara tebli etmitir. Eer te rii gerektiren bir hadise olmu , fakat Allah Ta'ala bu hadise ile ilgili hkm beyan edecek bir ayet vahyetmemi se, Hazreti Peygamber, bu hkmn bilinmesi iin ictihadda bulunmu ve bu ictihad n ona salad netice ile hkm vermi, yahut sual veya istiftaya icabet etmi tir. ctihad eseri olarak ondan sad r olan bu
22 (Imrn sresi 132. 23 Nisa' sresi, 80. 24 cImrn sresi, 31. 25 Ayn sre, 32. 26 I-Jar sresi, 7. 27 El-Bubrl, abilJ, I. 155. 28 Muslim, abk, II. 943.

14

hkm veya cevap, ilahi valiye istinad eden hkmler gibi, uyulmas gereken
bir kanun olmutur29. Hazreti Peygamberin, dinin e itli meselelerine taalluk eden ietihadlar, ok defa ilahi ilhamn bir neticesidir. Bu bakmdan bunlar ittiba ynnden Kur'nla sbit olmu dier ahlamdan ayrt etmek mmkin de ildir. Her ne kadar kayna ilahi ilham olmayan baz sz ve ictihadlar da mevcut idiyse de, Hazreti Peygamberin bunlardaki isabeti vahiy yolu ile teyid, bir beer olmas hasebiyle hataya dt noktalar olmu ise, yine vahiy yolu ile tashih edilmitir". Bu itibarla, ilham- ilakiden sadr olmayan ictihad- nebevi hkm ile ilham- ilahiden sadr olan ictihad- nebevi hkm aras nda tefrik yapma a mahal yoktur". te, ilk devirde sz, fiil ve takrir olarak Hazreti Peygamberden sad r olan her ey, Kur'an]. Kerimin "(Peygamber) kendi hevasmdan konu maz; (o her ne sylemi se) kendisine vahyolunan bir vahiydir" 32 ayetiyle de ehadette bulundu u gibi, yukarda izalum verdi imiz ekilde kabul edilmi ve sahabe, dini ve dnyevi ya aylarna dzen veren Sunneti byk bir titizlikle muhafaza etme e koyulmulardr. Sunnet ise, daha nceki bahiste de akladimz gibi, sz, fiil ve takrir olarak Hazreti Peygamberden rivayet edildii mddete, badisin, isim ynnden bir ba ka ifade ekli olmutur. 3. Hadisin sahabe tarafmdan rivayeti nsan, yaratl itibariyle kendisine de er kazand ran ve toplum ierisinde yksek mertebelere ula tran eylere kar sk bir ba llk duyar. Bu
29 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. cAbdulvahhab Hallaz, slam terii tarihi (trkeye eviren: Do. Dr. Talat Koyi it, Ilahiyat Fakltesi yay nlarndan) s. 13-14. 30 Hazreti Peygamberin bir be er olarak hazan hata yapabilece i, bizzat kendisinden rivayet olunan hadislerle de sabittir. Muslim'in a611.'inde (IV. 1835) nakledilen bir hadisten anlaldna gre Hazreti Peygamber yle buyurmu tur: "Ben de bir be erim. Size dininizden bir eyi emrettiim zaman onu alnuz. Fakat reyimle size bir ey emredersern, (biliniz ki) ben de bir beerim". Bedr sava nda esir edilen m riklerin alribetleriyle ilgili olarak, Eb Bekr ve cOmer ibnu'l-ljattabla isti arede bulunan Hazreti Peygamber, kendi ictihadma istinaden esirlerden fidye alm ve sonra onlar serbest brakmt. Fakat bunu mteakip nazil olan bir ayet. Hazreti Peygamberin, ictihadmda hata yapt n ortaya koymu olduu gibi, hatay tashih etmi tir: "Peygambere, harbedip zafer kazanmad ka esir almak yara maz. Siz dnya malnu istiyorsunuz; Allah ise Ahreti istiyor" Bir ba ka habere gre, Hazreti Peygamber, zr beyan ederek Tebilk gazvesine i tirak etmek istemiyenlere izin vermi ti. Fakat nazil olan bir ayet, onun bu hareketini tashih etmi tir: "Allah seni affetsin; do ruyu syleyenler sence belli olmadan, yalanclar bilmeden (seferden geri kalmak isteyenlere) niin izin verdin" 31 cAbdulvahhab Hallaf, slam terii tarihi, s. 15. 32 Necm sresi, 3.

15

ballk, ok defa, a r derecedeki tutkulara kadar var r. Eer bu tutkuyu, bir eye kar sonsuz derecedeki ba hhk ve ona sahip olma duygusu manasna gelen "hrs" kelimesiyle aklayacak olursak, bu duygunun, insan bazan kt, bazan da iyi ak betlere sevketti i mahede olunur. Mesel para ve mal mlk sevgisi, insann benliini kaplar ve onlara ship olma arzusu "h rs" dediimiz dereceye ykselirse, bu arzunun insanda hasislik vasf nn belirmesi bir yana, hazan onu h rsz, hatta kaatil bile yapt grlr. Bunun aksine, insanda iyilik etme arzusunun veya ilim erenme iste inin "hrs" haline geldii de olur. Bu takdirde insan n ne kadar yksek mertebeler kazanabilece ini tasavvur etmek g de ildir. Toplumlar da byledir ve ok defa, onlar te kil eden ferdlerin, e itli de er lleri kar sndaki temayllerinin vasfn tarlar. Yukar da verdiimiz misali toplum iin de tatbik edecek olursak, diyebiliriz ki, ferdleri madde h rsyle yanp tuta an toplumlar, ne kadar maddeci olurlar ve onu elde etmek iin nas l her trl areyi mubah sayarak bu arelerin tatbikinde ustahk kazamrlarsa, ferdleri iyilik etme ve ilim renme arzusunu "hrs" haline getirmi toplumlar da, bu sahalarda temayz eder ve baar salarlar. slam ncesinde Arap kavmiyle islm'dan sonraki mslman toplulu u, mukayese edilecek olursa, ayn kaymin de iik devirlerinde birbirinden ok farkl , hatt birbirine z t grnmler arzetti i kolayca anla lr. Kr bir dallet ve koyu bir cehalet iersinde yzen chiliye devri Arabnn en nmeyyiz vasf , kendi eliyle yapt ta veya toprak putlara tap nak idi. Fakirlik ve geindirememek korkusu ile evresi iinde ay planmak ve erefini yitirmek duygusu, onlar evi:adlar= ldrme e sevkedecek kadar iddetli idi. Kuru ve sert iklim artlar, geimlerini topraktan sa lamalarna imkan vermedii iin, biribirlerinin ellerindeki mallar kapmak, almak veya gasbetmek adet haline gelmi ; bu maksatla dzenlenen bask nlar, bilhassa kabileler aras nda iddetli husumetlerin do masna sebep olmu tu. Her halde bu husumetlerin neticesi olacakt r ki, kabileler aras nda ortaya kan asabiyet mcadelesi, her bir Arab n kalbinde derin izler b rakm ve her biri, kendisini dierlerinin fevkinde grm tr. Ksacas, ehiliye devri Araplar, byk lde yoklu unu hissettikleri maddenin esiri olmu lar ve yaay larm, onu elde etmek iin "hrs" haline getirdikleri duygular nn ezici basks altnda tanzim etmek zorunda kalm lardr. Hazreti Peygamberin yeni bir dini tebli etmekle grevlendirilmesinden sonra Arap ya aynda akla durgunluk veren bir de ime olmutur. Tek Allah inancna davetle ve gizli olarak ba layan yeni din, bidayette, Hazreti Peygamberin yaknlarndan bir ka taraftar bulmu , fakat bu davetin alenili e gemesinden sonra, kurtulu larn ve ykselilerini Peygamberin kendilerine

16

tebli etti i Kur'an" Kerimde ve onun beyan demek olan Sunnette gren Araplar, fevc fevc, yeni dine intisab etme e balamlardr. Onlarn islam' kabullerinde her hangi bir tehdid veya zorlaman n bulunabilece ini dnmek mmkin de ildir. Aksine, Islam'n sessiz, fakat sratle yay lmasnda istikballerinin kt alubetini gren mekkeli m rik reisleri bu geli meyi nlemek iin her trl hakaret ve i kenceyi Peygamber ve ashab na reva grmlerdir. Ne var ki bu zulm, mslmanlar n sayca artmalar na engel olamam , fakat onlar , kuvvetli bir imanla ve sars lmaz bir inanla Hazreti Peygamberin etrafnda toplanmalarna yardm etmi tir. Ana ve babalarla evladlar arasnda grlen sevginin ok daha stnde bir sevgiyle ona ba lanan mslmanlar, dinin ir adna uyarak Kur'an' Kerimden nazil olan yetleri ve onlarn beyan mahiyetinde olan Hazreti Peygamberin szlerini h fzetmeyi ihmal edilmez bir grev telakki etmi lerdir. Mekke'den Medine'ye hicretleri, bu grevin ifas nda, onlara daha geni ve daha rahat imkanlar sa lam ; bu suretle chiliye devrinin koyu dalleti, yerini, Islam' n insanlar ilme tevik eden ayd nlk yoluna terketmi tir. Filhakika, Hazreti Peygambere ve onun tebli ve beyan etti i Kur'an:E Kerime byk bir imanla ba lanm olan ilk mslmanlar "de ki: Bilenlerle bilmeyenler e it olur mu ? 33, "Allah, iinizden iman etmi olanlar ve kendilerine ilim verilenleri derece derece yceltsin" 34, "M'minlerin hepsi birden sefere kacak de iller; fakat her frkadan bir gurup bir araya gelseler dinde derinle ip, sefere kanlar geri dnp geldiklerinde, kavimlerini uyarsalar.. Bylece onlar da belki saknrlar' 35 ayetleriyle ifade edilmek istenen mana -yr' anlamakta glk ekmemi ler, dinle ilgili bilgilerini artrmak ve onda derin lemek iin Hazreti Peygamberin etraf nda daha s k bir ilim halkas vcuda getirmilerdir. Onlarn renmek arzusunu bizzat Hazreti Peygamber de "her kim ilim elde edece i bir yola girerse, Allah bununla, onu cennete gtren yolu kolaylatrr' 36 . "Allah, her kim hakknda hayr murad ederse, onu dinde fakih klar" 37 gibi szleriyle tevik ve tahrik etmi tir. Hazreti Peygamberin, ashab na retim yapaca bir mederesesi veya bir okulu yoktu. Bununla beraber o, seferde hem ordusunun kumandan , hem retmeni idi. Vacz ve ir adlanyla bir taraftan askerlerinin hamaset duygularn harekete getirirken, di er taraftan cihad n hkmlerini ve dindeki yerini
33 Zumer sresi, 9. 34 Mueclele sresi, 11. 35 Tvbe sresi, 123. 36 El-BuVri, ahiti, I. 25; Eb Drvcl, Sunen, II. 285; et-Tirmigt, Sunen, V. 48-49; ibr Mce, Sunen, I. 79. 37 El-Bubrt, ala4, I. 25-26; Ibn 1V .ce, Sunen, I. 95.

17

onlara retiyordu. Hazarda ise, hem ev halk nn, hem de dier mslmanlarn imam ve muallimi idi. Evde ve sokakta, ihtiya sahibi herkes onu durduruyor, soruyor ve reniyordu. Evinin biti i inde olan mescid, hem be vakit namaz n eda edildi i ve hem de ilim meclislerinin akdedildi i bir yerdi ve bu meclisler ok defa vakit namazlar nm khnmasndan sonra akdediliyor; sahabe yorgunluk ve usan hissetmeden Hazreti Peygamberi dinliyor; Hazreti Peygamber de ayn ekilde sahabenin suallerine cevap veriyordu. El-Buharrnin bn Mescfid'tan nakletti i bir haberden de rendi imiz gibi. "Hazreti Peygamber, va'zlarla ashab m usand rmamak iin uygun ve belirli gnleri kolluyordu" 38. Hicretten sonra Medine'de in a edilen mescidin geri bir k esinde st rtl bir glgelik daha yap lmt . Hazreti Peygamberin ashab ndan bir ou ziraat veya ticaretle u rarlar, gerek kendilerinin ve gerekse ailelerinin maietlerini kazarurlard . Fakat bunlar n arasnda hayatlar n ilim ve irfana vakfeden sahabiler de vard . Bunlar daima Hazreti Peygamberin refakatinde bulunurlar, onun ilminden istifade ederlerdi. Geimlerini temin edecek her hangi bir ileri de bulunmad iin ashabn en fakir kimseleri idiler. te, mescidin geri bir k esine ina edilen bu glgelik bunlara tahsis edilmi ti. Bu sahabiler, " uffe" denilen bu yerde bar nrlar ve dier sahabilerin verdikleri yiyeceklerle geinirlerdi. Hazreti Peygamber, el-Bubarrn n bir rivayetinden rendiimize gre, "iki ki ilik yiyece i olan bir kimsenin (onlardan) nesn, ki ilik yiyecei olan kimsenin drdncsn, be kiilik yiyece i olan kimsenin de onlardan alt ncsm alp evine gtrmesini" emretmi 39 ; bir defasnda Ebu Bekr de uffe ehlinden n, Hazreti Peygamber ise onunu alp evlerine gtrm ler ve onlarn karnlarm doyurmulard40. uffeyi, slmiyetin ilim tedris eden ilk niveristesi olarak kabul etmek bile mmkindir. nk Ahmed bn 1.1anbel'e gre 70-80 ki inin barnd bu yerde 41 , Hazreti Peygamber tarafndan tayin edilen hocalar vas tasyle Kur'an' ilimleri, akaid, yaz ve kraat retilirdi. `Abdullah bn Sacid ibni'l-q burada yaz sanatn reten bir hoca idi ve Hazreti Peygamber taraf ndan bu i iin grevlendirilmi ti42. Hazreti Peygamberin sohbetinden ve s k sk akdetti i ilim meclislerinden en ok mahrum olanlar, phesiz ki Medine dnda oturanlard . Fakat bunlar
38 El-ButAri, ablh, I. 25. 39 abll.t, I. 149. 40 Ayn yer. 41 Musned, III. 371. 42 Ibnu'l-E ir, Usdu'l-gbe, III. 175.

18

da, gerek vukubulan bir hadisenin hkmn renmek ve gerekse dinle ilgili gelimelerden haberdar olmak iin, develerini Medine'ye ko turmakta tereddt gstermiyorlard. Nitekim hab bn cAzIz'in kz ile evlenen `UU>a ibnu'lHari , hem kendisinin ve hem de karsnn bir kadn tarafndan emzirildiklerini ve st kardei olduklarn renince devesine binip Mekke'den Medineye gelmi ve durumla ilgili hkm Hazreti Peygamberden rendikten sonra da karsndan ayrlmt'''. Hazreti Peygamberi dinlemek ve dinin hkmlerini renmek yalnz erkeklere hs bir i deildi. Kadnlar da onun va(z ve ir adlarndan istifade ediyorlar, lzum hissettikleri zamanlarda m killerinin hani iin ona ba vuruyorlard. Nitekim bir defas nda toplu olarak ona mracaat etmi ler ve erkeklerin kendilerine galip gelip daima onu me gul ettiklerinden ikayetle, bir gnn de kadnlara armas n istemilerdi. Hazreti Peygamber onlara sz vermi , tesbit edilen gnlerde de va'z ve nasihatlarda bulunmu tur". Islam, ilim elde etmek ve dinden bir eyi renmek bahis konusu oldu u zaman hay'a yer vermemi tir. Bunu bilen mslman kad nlar, her hangi bir mkille karlatklar zaman, Hazreti Peygambere ba vurmular ve hi ekinmeden mkillerini ona arz etmi lerdir. Filvaki, Ummu Suleym, bir gn "y Rasala'llah, Allah hakk aklamaktan hay etmez. Acaba bir kad n ihtilam olursa gusletmesi gerekir mi?" diye sormu , Hazreti Peygamber de onun bu sualine u cevab vermitir: "Suyu grd n zaman (evet)"". Kadnlarn Hazreti Peygambere ynelttikleri bu e it sualler pek ok olacakt r ki, el-Buls arrnin talik etti i bir haberden anla ldna gre Hazreti cki e, Ensar kadnlarn medhetmi ve "ne gzel, onlar n dini meselelerde derinle melerine hay engel olmuyor" demi tir".
43 El-Butu-iri' abitt, I. 30-31. Hazreti Peygamberin hayat nda balayan bu trl yolculuklar, onun vefat ndan sonra da devam edecek ve hadis renmek veya yazmak iin, hadisiler, ehirler ve lkeler dola acaklardr. Mesela el-Buhar' (I. 27) tarafmdan nakledilen bir haberden arendiimize gre Cabir bn `Abdillah, 'Abdullah bn Uneys'in elinde bulunan bir tek hadisi bizzat onun a zndan duyabilmek kin bir ayh c bir yolu katetmek zorunda kalnb tr. bn <Abd'lHerr bu haberi daha mufassal bir ekilde verir ve Cabir'in Medtne'den am'a gittiini kaydeder (Ctmic beydni'l-c lm, I. 93). Keza Eb Eyyb da bir hadisi cUltbe bn (A/11We sorabilmek iin Msr'a gidip gelmitir (bn cAbdil-Berr, I. 93-94). 44 El-Butart, alitb, I. 34. Hazreti Peygaberin mesciddeki va'z ve ir adlarmn kadnlar tarafndan da takip edildi i, el-Bularrnin u haberinden anlalmaktadr. Haberin rtivisi bn `Abbas anlatr: "Hazreti Peygamber (meseidde va'zettikten sonra) kad nlara iittiremedii zanmyle, yannda Bilal de oldu u halde (erkek saflarndan) kt. Kadnlara va'zederek sadaka vermelerini emretti. Szleri o kadar tesirli idi ki, baz kadnlar kpelerini, baz kadnlar da yzklerini atma a baladlar. Hilal ise, bu verilenleri ete ine topluyordu" (ahiti, I. 33). 45 El-Butart, cil rl, I. 41. 46 Ayn yer.

19

Yukardan beri birer misal vererek zikretti imiz bu aklama, ilk mslmanlarn, btn ya aylarnda Hazreti Peygamberi rnek ald klarn ve hayatlarn onun talimatna uygun olarak dzenlediklerini gsterme e kafidir. phesiz bu ya ay , ona olan inanlarmn bir neticesidir. Bu inan olmakszn ona tbi olmak, dini i lerinde oldu u kadar dnyevi i lerinde de onun direktiflerine gre hareket etmek mmkin de ildir. te, gerek bu inan ve gerekse bu inancn gere i olan hayat tarz, sahabeyi, Hazreti Peygamberden grp iittikleri fiil ve szleri, byk bir titizlikle muhafaza etme e sevketmitir. Bu, ayn zamanda hadisin, Hazreti Peygamber devrinde ba lam olan toplanmas faaliyetinin en a k delilini te kil eder. Ne var ki, hadis toplama ve onlar muhafaza etme i i, Hazreti Peygamber devrinde yalnz hafzaya tevdi edilmi , bu hususta yaz dan istifade etmek mmkin olmamtr. nki el-Bellizurrnin kayd na gre 47, Islam'n balangcnda Kurey kabilesinden okuma yazma bilen 17 ki i mstesn dier mslmanlar yaz bilmiyorlard. Bu bakmdan her hangi ifahi bir metnin muhafazas , ancak hafzann yardmyle mmkin olabiliyordu. Maamafih yazdan faydalamlmad zamanlarda hfzetme melekesinin byk lde gelitii ve kuvvet kazand gznnde bulundurulursa, pek ok metnin bu yolla muhafaza edilmesinin imkan dahiline girmi olabileceini kabul etmek gerekir. Nitekim neseblerini, menkbelerini, iirlerini ve hutbelerini byk bir titizlikle muhafaza ettikleri bilinen cahiliye devri Araplar ndan Islam devrine byk bir edebiyat intikal etmi bulunmaktadr. yle bir edebiyat ki, ierisinde her kabiliye eref kazand ran neseb medhiyesiyle ilgili haberler yamnda, muarz kabileleri zemmeden haberler bile mhim lde yer i gal eder. ifahi olarak rivayet edilen cahiliye edebiyat nn, stn oluu sebebiyledir ki, Islam'n balangcyle nazil olma a balayan Kur'an' Kerim, gerek ifade ve gerekse uslilb ynnden bir mucize olarak di erlerinin ok stnde bir mevki alm bulunmaktad r. te, cahiliye devrinde kazanlm olan hafza ile ilgili olan bu meleke, Islam devrinin ba nda, Hazreti Peygamberden grlp i itilen fiil ve szlerin gvenilir bir muhafaza vas tas olmutur. Hazreti Peygamber hayatta oldu u mddete hadis, sahabe aras nda dolam , mzakere ve mnaka a edilmitir. Hatta zaman ilerledike yeni yetien gen sahabiler aras nda okuyup yazmay renenler km , yaz ile hafzalarndaki hadiseleri perinleme gayretine giri mi lerdir. Maamafih bu devirde, daha sonraki devirlerde ortaya kan e itli tehlikeler hadis iin henz bahis konusu de ildir. Bir taraftan Hazreti Peygamberin hayatta olu u, dier
47 Bkz. Futbu'lbuldtn, s. 457.

20

taraftan vahyin devam edi i, hadise musallat olabilecek tahrif, tashif ve yaz' (uydurma) gibi her e it tehlikeye kar en emin koruyuculuk grevi ifa etmi tir. nk Hazreti Peygamberin hayatta olu u, sahabilerin ondan i itmi olduklar hadisleri aralar nda mzakere ederken has l olan tereddtlerde ona bavurmak ve szn do rusunu renmek imkann salyordu. Mzakere srasnda her hangi bir sahabi, Hazreti Peygamberden i ittiini syledi i bir hadisin naklinde her hangi bir hataya d mesi halinde, o hadisi bilen di er sahabilerin hemen itiraz na u ruyor, e er szn do rusu zerinde ittifak has l olmazsa Hazreti Peyganibere mracaat ediliyordu. Mesela Hi am bn klakim'n Furkan sresini de iik bir kraatla okudu unu gren `Omer ibnul-ljattab, onu ete inden tutup Hazreti Peygambere gtrm ve ona "bu, senin bana okuduundan ba ka bir ekilde okuyor" demi ti. Hazreti Peygamber, her ikisine de mezkr sreyi okuttuktan sonra, her iki k raatn da doru olduunu sylemi ve Kur'an]. Kerimin "yedi harf zerine nazil oldu unu" szlerine ilave etmitir48 . Sahabenin bu trl davran , aslnda, Kur'an]. Kerimin "bir eyde ihtilafa dt nz zaman onu Allah'a ve Peygambere gtrn (onlara ba vurun)" 49, ayetindeki emre uymaktan ba ka bir manaya gelmez. Hazreti Peygamberin sa hnda, hadisleri zerinde koruyuculuk grevi yaptn yukarda kaydetti imiz ikinci husus da vahyin devam edi idir. Filhakika daha sonraki devrelerde grlen hadis metinleri zerindeki tahrif ve tashiflere, yahut vaz'' hareketlerine, Hazreti Peygamberin hayatta bulundu u devirlerde rastlanmaz. Esasen bu hareketleri, Peygambere inanm ve onun etrafnda bir ilim halkas meydana getirmi olan sahabilerden ummak mmkin de ildir. Bununla beraber, bu gibi hareketlere tevessl edebilecek kimselerin bulunabilece i ve bunun da, saylar fazla olmasa bile, mslmanlar bir hayli zntye sokmu olan mnafklar cihetinden gelece i dnlebilir. Fakat uras muhakkakt r ki bu mnafklar, mslmanlar tarafndan ferden ferda tan nm ve onlarn hadis al veriiyle ilgilenmelerine meydan verilmemi tir. Esasen onlardan din ve toplum aleyhine sad r olan veya olmas muhtemel bulunan her trl hareket vahiy yolu ile te hir edilmi ve mnafklar, daima korku ve endi e ierisinde yaamak zorunda kalm lardr. Onlar n, bu haleti rhlye iinde iken hadise musallat olup ona yalan kar trmaya ciiret ederaiyeeekleri mant ki bir neticedir ve Kur'n Kerimde onlarla ilgili olarak yer alan u yet de, bu neticenin en a k delilini te kil eder: "Mnaf klar, kalplerinde (gizledikleri) eyi haber verecek bir srenin indirilmesinden korkarlar" 50. te bu korkudur ki, mnafklarn dini meselelere el
48 El-Bubri, abil, VI. 100. 49 Nis6? sresi, 58. 50 Tvbe sresi, 65.

21

atmalarna ve bilhassa Hazreti Peygamberin hadisleri zerinde keyiflerince tasarrufta bulunmalar na engel olmu tur. Kur'an' Kerimden nzil olan ayetlerde ve Hazreti Peygamberden sad r olan hadislerde, zaman zaman "ilim" den, "fik h" veya "tefakkuh" tan bahsedilmesi, yukarda da kaydetti imiz gibi, .sahabenin dini meselelerde bilgi sahibi ve hatt kudretleri nisbetinde bu meselelerin inceliklerine vak f olma arzularn kamlam , bazlar mesilerini Kur'a= muhkem ve mte abih yetlerini anlamaya hasrederken", di er bazlar da, yalnz sunnetle me gul olmaa ve Hazreti Peygamberden grp i ittikleri fiil ve szleri toplama a gayret sarfetmi lerdir52. Bu devirde, her ne kadar, Hazreti Peygamberin hayatta olmas dolaysyle, ayet ve hadislerden hkm istihrac sahabeyi do rudan doruya ilgilendiren bir husus olmasa bile, bunun yollar n, usal ve kaidelerini ondan grp zenniler, ileride onun yoklu u halinde toplum ihtiyalar na cevap verebilecek bir seviyeye gelmi lerdir. Sahabenin Kur'n ve Sunnet zerindeki bu almas, Islam'n bu iki kayna na dayah bir ilmin vcut bulmasna yol amtr. Bu ilim, balangta ne kadar basit bilgi krntlarndan ibaret olursa olsun, gelecek iin geli mee ve ykselme e msted bir hviyete sahip bulunuyordu ve bu da, onun gelecek nesillere sa lam ve shhatli bir ekilde intikal! ile mmkin olacakt . Kur'an! Kerimden bu konuda da nazil olan ayetler, mlsmanlara d en grevi aklyor, ilmin bakalarna retilmesini tavsiye ve telkin ederken, onu gizleyenleri iddetli bir dille lnetliyordu: "ndirdiimiz apak delilleri ve do ru yolu gstereni, Kitapta insanlara aklamamzdan sonra gizleyen kimseler, i te onlara hem Allah lanet eder, hem de lnetiler lanet eder"". Sahabe, bu ayetin ifade etti i man ierisinde dinin ikinci kayna m tekil eden Sunnetin de mndemi bulundu unu anlamakta glk ekmemi , onu da bilmeyenlere retmeyi, ihmal edilmez bir vazife telkki etmi tir. Nitekim ok hadis rivayet etti i iin itiraza u rayan
51 Mesel 'Abdullah bn Mescrd, 'Alt !bn Ebi Talib, Ubeyy bn Ka`b ve bn `Abbas gibi baz sahabiler, Kur'n ilmiyle me gul olmular ve bu konuda sahabenin ileri gelenlerinden say lmlardr. Es-Suytruir rivayetine gre, bnu Meserd Allah'a kasem ederek, Kur'an" Kerimden nzil olan her yetin kimin hakk nda ve nerede nzil oldu unu bildiini, her hangi bir kimsenin, Allah'n Kitabn kendisinden daha iyi bildiini haber alsa ondan renmek iin yanna gitmekten ekinmiyece ini sylemitir. Keza 'Ali bn Ebt Trlib de Ilmi Mescrd'un szne benzer bir ey sylemi ve "hi bir yet yoktur ki, gece mi yoksa gndz m, da da m yoksa dzlkte mi nzil olduunu bilmi olmayaym" demitir. Bkz. II. 187. 52 Mesel Eb Ilurayra, Crbir bn `Abdillah, Eb Sacid el-Hudri, (Abdullah bn (Omer, Abdullah bn `Arar, bn `Abbas, Enes bn Malik gibi baz sahabiler, mesailerini daha ok hadis renmee hasretmiler, aym zamanda ok hadis rivayet eden sahabilerden olmu lardr. 53 Bakara sresi, 159. Eb Davd tarafndan rivayet edilen bir hadiste ise Hazreti Peygaber yle buyurmutur: "Bir kimseye ilimden bir ey sorular, o da gizler ve sylemekten imtina ederse, Allah, kyamet gn onun boynuna ate ten bir tasma takan" (Sunen. II. 288).

22

Eb Hurayra'nm, bu itirazlara cevaben "e er Kur'nda u iki ayet olmasayd hi bir hadis rivayet etmezdird 54 demesi, sahabe aras nda Sunnetin nakliyle ilgili olarak yerle mi olan kanaat aklamas bakmndan byk bir ehemm5yet tar. Maamafih sahabeyi, Sunnetin nakline ve ba kalarna da retilmesine sevkeden ba ka miller de vard ve bunlarn banda bizzat Hazreti Peygamberin kendisi ve sahabeyi hadis rivayetine te viki gelir. Nitekim ondan rivayet olunan bir haberde yle denilmitir: "Sahid olan gib olana tebli etsin; olabilir ki, kendisine tebli olunan onu i itenden daha anlayldr"55. Bir baka rivayette de, Hazreti Peygamber yle buyurmu tur: "Allah, bizden bir hadis i itipte onu hfzeden, sonra da ba kasna tebli eden kimseyi giizelle tirsin. Bazan ilim (fkh) shibi kimse, kendisinden daha alim olan kimseye onu nakletmi olur; hazan ilim (fkh) ykl kimse alim (fakih) olmayabilir'" 6 . Hazreti Peygamberin, sahabeyi hadis rivayetine te vik etmesi, gelecek nesillerin islam' kusursuz anlam alan gayesine matuftur. Nitekim hadisin deerini belirtirken de a kladmz gibi, Islam'n ilk kaynan te kil eden Kur'n Kerimden baz ayetleri, Hazreti Peygamberin izahat olmakszn anlamak mmkin de ildir. Bu bakmdan hadis veya sunnet, Kur'an' Kerimin tefsiri oldu u gibi", Hazreti Peygamber de ilk mfessir olarak kabul edilmi tir. Ancak, Hazreti Peygamberin ashab n hadis rivayetine te vik etmesine ramen, onun vefatndan sonra baz sahabilerin, ok hadis rivayet eden di er baz sahabileri rivayetten menetmeleri, yahut onlardan hadis riveyetini azaltmalann istemeleri, eli kili bir konu olarak kar mza kabilir. Filhakika Hazreti Peygamber vefat ettikten sonra, mesela `mer bnu'l-Hattab, `Irak'a gitmek zere yola kan Karaza bn Kacb'a "gitti i yerde hadis rivayet edip halk Kur'an okumaktan alikoymamasm" sylemi58, fazla hadis rivayet
54 El-Bubrt, Slii(e, I. 37-38. 55 Ayn eser, I. 24; II. 191; Muslim, aiik III. 28; Eb Dvd, Sunnen, I. 294; bn 3(1 - ce Sunen, I. 104. 56 Eb Dviid, Sunen, II. 289; bn Mce, Sunen, I. 102. 57 Daha sonraki devirlerde mesela Yaby bn Ebi Keir'in "Sunnet, Kur'an zerine hakimdir; fakat Kur'n sunnet zerine hakim de ildir" mahiyetindeki szn (ed-Drimi, I 145), buna mukabil Ahmed bn Uanbel'in bu sz bahis konusu ederek "ben bunu sylemee cesaret edemem; fakat Sunnet Kur'mn tefsiridir" demesini, bu gr erevesi iinde de erlendirmek gerekir. 58 Eb ljtim bn Ifibban, ve'l-mecnibin, 10 b; Ahmed bn Ijaubel, Kit& bu'l-Vel, I. 62, 113; ez-Zehebi, Tezkiretu'i-l uffii, I. 6.
t) 9

eden ki inin, bn Mes(fd, Ebu'd-Derda) ve Ebu Zerr'in Medine d na kmalarna da izin vermemi tir". Ebii Hurayra ise, daha sonralar , cOmer devrini bahis konusu ederek "onun zaman nda bugnk gibi hadis rivayet etseydim, `mer, k lcyle boynumu uururdu" 6 demitir. Hilafeti cOmer bni-Hattab'a tekaddm eden Eb l Bekr e -Sddik da, Hazreti Peygamberle sohbetinin oklu una ve ondan pek ok hadis i itmi olmasna ra men az hadis rivayet edenlerdendi. Cennetle teb ir olunanlardan Sacid bn Zeyd'in ise iki veya hadisten fazla rivayeti bilinmemektedirm. Bu konuda dier baz sahabilerden gelen haberler de gznnde bulundurularak, hadis rivayetinin azalt lmas hakknda ortaya kan grn Hazreti Peygamberin rivayeti te vik eden szleriyle tenakuz te kil etmedi ini kabul etmek gerekir. Aslnda bu gr , rivayeti azaltmak ve ona engel olmak manasnda de il, hadisin de erine paralel alarak, fazla rivayet edilmesi halinde zuhur edebilecek hata veya kusurlar nlemek manas nda de erlendirilmelidir; bir baka ifade ile, henz yaz yle de tesbit edilmemi olan ve hafizadan ifahi olarak rivayet edilen hadisi korumak arzusunun bir neticesidir. Nitekim Zeyd bn Erkam'n, hadis dinlemek iin etrafna toplananlara "biz ihtiyarlard k ve unuttuk; Raslu'llahtan hadis rivayet etmek gtr" 62, bn cAbbas'n "biz, nceleri ondan hadis rivayet ediyorduk; o zamanlar onun zerine yalan sylenmiyordu. Fakat, ne zaman ki halk n durumu de iti, biz de ondan rivayeti terkettik" 63 ve Mu(aviye'nin de D mak minberinde halka hitap ederek "Rasalu'llahtan hadis rivayetini azalt nz. Siz, hi yeri olmayan hadisleri rivayet ediyorsunuz. E er muhakkak rivayet etmek isterseniz, `mer ibm l-Hattab zamannda dola an hadisleri rivayet ediniz; nk o, halk n ierisinde Allahtan en ok korkan kimse idi"" demeleri, hadisi korumak arzusunun e ak delilini te kil eder. Sahabenin Hazreti Peygamberden i itmi olduklar "her kim bana yalan isnad ederse cehennemdeki yerine baz rlansn"65 hadisinin dehet verici manas m anlamam , hadis rivayet etmekle ne derece byk bir mes'aliyet alt na girdiklerini idrak etmemi olmalar mmkin de ildir. Biraz nce zikretti imiz hadis gibi, "bir kimsenin, btn i ittiklerini rivayet etmesi kizb iin kafidir" 66 hadisi de, sahabeye hadis rivayetindeki mes'aliyetI. 2b; Ahmed bn 11an59 Ebu 115tim bn Elbb5n, ad geen eseri, 10b; bn (Adi, bel, Kittbu'l-(lel, I. 62. Baz rivayetlerde bn Mescild, Elr'd-Derda' ve Ebii Mes`fd el-Ans5r1 isimleri verilmitir. 60 Ez-Zehebt, Tezkiretu'l-iftuffii.i, I. 7. 61 Tercemesi hakknda bkz. bn Hacer, el-Itibe, III. 96-97; Ihud/-Esir, Usdu'l-giirbe II. 306-307. 62 Elni. 115tim bn Ijbb5n, Kitdbu't-drill ve'l-mecriildn, 11 al . 63 Muslim, a13,14, I. 13. 64 bn Adi, el-Kamil, I. 2.b 65 El-Buh5ri, alk, I. 35; Muslim, aiii , I. 10. 66 Muslim, alif4, I. 10.

24

lerini hatrlatan bir ba ka rnektir. Filhakika insan ok ey iitebilir; bunlar ne kadar do ru olursa olsun, aralar na girmi baz yanl eylerin bulunmas ndan emin olunamaz. Hepsinin rivayeti ise, insan , istemese bile bazan yalanc mevkiine drebilir. Bu bakmdan iitilen eylerin rivayetinde ihtiyatl davranmak da, rivayet kadar nemli bir din grevidir. Sahabeye hadis rivayetini azaltmalar n tavsiye eden ve hatt bu konuda biraz da iddet gsteren <Omer bnul-tlattb'n "Fera'iz ve Sunneti, Kur'n rendiiniz gibi reniniz"67 demesi de meseleye bir ba ka ynden k tutacak mahiyettedir. yle anla lyor ki sahabe, Hazreti Peygamberden te rii gerektiren hadisler kadar, te rii gerektirmeyen ve Peygamberin, gnlk konumalarndan alnan szlere, hatt peygamberlik gelmeden nceki szlerine de byk de er vermi ; onlar da ayn titizlik iinde muhafaza ve mzakere etmi, bilhara rivayet sahas na karmtr. Bu surette hadis says artm ve hafza, byk bir yk kald rmak zorunda braklmtr. Byle durumlarda hataya dme ihtimalinin de fazlalaaca gznnde bulundurulursa, Sunnetin de Kur'an gibi renilnesini tavsiye eden <Omer ibnul-ljattb' n ve onun gibi dnen dier baz sahabilerin, te rii gerektirmeyen ve dini mahiyeti bulunmayan hadislerin rivayetindeki a rl tandid etmek istemeleri normal karlanmak icabeder. Nitekim, bizzat Hazreti Peygamber de "ben de bir beerim. Size dininizden bir ey emretti im zaman onu abnz; kendi re'yimden bir ey emredersem (biliriz ki) ben de bir be erim"68 buyurmak suretiyle, dine taalluk eden ve te rii gerektiren hadisleriyle, bunlar d ndaki hadisleri arasnda ayrm yapm ve bu ikinci derecede olanlar alp almamak hususunda sahaheyi muhayyer brakmtr. Binanaleyh baz sahabenin hadis rivayetini azaltma gr nn, yine bu e it hadislere mnhas r kaldn kabul etmek, mantki bir sonu olarak grlmektedir. Yoksa, gerek `mer ilmu'l-ljattW n ve gerekse Eb l Bekr'in hilfetleri s rasnda karla tklar ve zmn Kuran Kerimde bulamad klar bir ok mesele hakknda Hazreti Peygamberin Sunnetine bavurup onu delil olarak kullanrlarken69 , yine bu Sunnetin ri67 bn cAbdi'l-Berr, bey&li'l-c lm, II. 123. 68 Muslim, abilft, IV. 1835. 69 Mesela. Eb Bekr, kendisine miras iin ba vuran yal bir kadn (cedde) ne Kur'nr Kerimde ve ne de Sunnette hi bir hkm bulamad iin reddetmiti. Fakat el-1VIngire bn ube ve Muhammed bn Mesleme'nin Hazreti Peygamberden ya l kadnn 1 /6 (sds)- nishetinde miras alacama dair bir hadis rivayet etmeleri zerine, Eb Belr bu hadisle amel etmi usfli'l-algefn, II. 91). ve kadna sds vermitir (mezkir haber iin bkz. Omer ibnu'l-Hattb ise, ceninin diyeti hakknda Hazreti Peygamberden her hangi bir hadis bulunup bulunmadn aratrrken Hamd bn Malik bli'n-Nbia km ve ona u haberi vermitir: "Bir gn iki karmdan biri, hamile olan di erine sopa ile vurdu ve karnmdaki ceninin l olarak dmesine sebep oldu. Bu hdise zerine Allah' n Rasl, gurra ile, yani vuramn brne bir kle veya cariye vermesine hkrnetti." `mer ibnu'l-Hattb bu haberi duyunca yle demitir: "Eer bunu iitmemi olsaydm, nerede ise kendi re'yimle hkm verecektim" (Bkz. efn, er-Risiile, s. 427; el-Amidt, el-Ilktem, II. 91).
(

25

vayetini menettikleri ve gelecek nesillerin onu renmesine engel olduklar dnlemez. B. HAD SLERN YAZILMASI 1. Hadis kitabetinin yasaklanmas lk devirde, Hazreti Peygamberden i tilip muhafaza edilen hadislerin tedvin edilmedi i, yani bir kitap halinde toplan p yazlmad bir gerektir. Her eyden nce unu belirtmek gerekir ki, bu devirde sahabenin yaz bilgisi, buna imkan vermiyecek derecede k tt. Maamafih ilk devirdeki yaz durumu, hadis tedvirini engelleyen bir ama saylmasa bile, nbvvetin ba langcndan itibaren, Hazreti Peygamberin, dinin erh ve izah" mahiyetinde olan btn konumalarn kat yerine kullanlan hurma yapra , deri, geni kemikler ve lavha halindeki ta lar zerine yazmamn, sonra da bunlar muhafaza etmenin gl, hadis tedvinini engelleyebilecek ilk millerden saylmak icabeder. Bununla beraber, daha Hazreti Peygamber hayatta iken, hadis yazmaa te ebbs eden ve iktidarlar nisbetinde sakifeler vcda getiren sahabiler de yok de ildir. in glne ramen bu sahifelerin meydana karlmas bile, ilk devirde hadisin kazand de eri gstermee yeter bir delil saylmaldr. Kaynaklar, Hazreti Peygamber hayatta iken ba layan hadis kitabetini iki devre ierisinde mtal ederler. Birincisi, hadis yazmak iin kendisine mracaat eden sahabilere, Hazreti Peygamberin izin vermedi i devredir kinci devrede ise bu yasak ruhsata ink lab etmi ve hadis yazmak isteyen sahabiler, biraz nce i aret etti imiz sahifelerini yazma a balamlardr. Hadis yazmay yasaklayan en me hur hadis, Eb l Sacid el-Hudzi tarafndan rivayet edilmitir. Bu hatlisinde Hazreti Peygamber yle buyurmutur: "Benden (bir ey) yazmaymz. Kim benden Kur'ndan ba ka bir ey yazd ise onu imha etsin. Benden rivayet ediniz, bir beis yoktur. Kim benim zerime kasden yalan sylerse cehennemdeki yerine haz rlansm"". Yine Ebil Sacid el-kludri'den rivayet edilen bir haberden renildiine gre, bu sahabi "hadis yazmak iin Hazreti Peygamberden izin istemi , fakat o, bu izni vermekten ekinmi tir". Hazreti Peygamberin, hadislerin yaz lmasn iyi karslamadm gsteren bir ba ka haber, Eb Hurayra'dan rivayet edilmi tir: "Biz hadis yazarken Hazreti Peygamber yan mza geldi ve: Yazd nz ey nedir? dedi.
70 Muslim, abt1;, IV. 2298; keza bkz. 71 EbtIatib, Takyld, s. 32. Talcyfdu'l-`11m, s. 29

26

Senden iittiimiz hadis ler, dedik. Hazreti Peygamber: Allah' n Kitabndan ' baka kitap m istiyorsunuz ? Sizden evvelki milletler Allah' n Kitab yannda baka kitaplar yazd klar iin dallete dtler, dedi" 72. Kitabetle ilgili bu trl yasak haberlerinin sahabe aras nda yaylmasndan sonra, hadis yazmak isteyen baz sahabiler, arkada lar tarafndan durdurulmu ve onlara Hazreti Peygamberin hadis yazma a izin vermedii hatrlatllnutr. Zeyd bn Sabit'in, bu yasa hatrlatarak Mucaviye'yi hadis yazmaktan menetmesi, ayn konuda rivayet edilmi eitli haberlerden bir rnek te kil eder73. 2. Yasak kararnn sebepleri a. Yaz Kaynaklarda hadis kitabetiyle ilgili bu yasa n sebepleri hakknda eitli grler ileri srlm , bu konuda gelen haberlerle kitabete izin verildiini gsteren haberler ele al narak, aralar e itli ynlerden telif edilmeye allmtr. Mesela bn Kuteybe'ye gre hadis yazma yasa , iyi yaz bilmeyenlere mahsustur; nk bu devirde Arap yaz s henz tam mananyle gelimi deildir. Dier taraftan, az yaz bilenlerin de hatadan salim olarak yazacaklar ndan emin olunamaz. Hazreti Peygamber bu gibi kimselere hadis yazmay yasaklamtr . Izinle ilgili hadisler ise iyi yaz bilenler iindir. Hazreti Peygamber bu gibi kimselerin hadis yazmalar na izin vermi tir". Fiihakika, islamiyetin balangcnda Arap yaz s, bn Kuteybe'nin de belirttii gibi, tam manas yle gelimi deildir. El-Belazurrnin, bu yaz nn k ve geli mesiyle ilgili olarak, Muhammed bn Sacid el-Kelbi'den naklettii bir haberden anla ldna gre, Tayy kabilesine mensup ahs Mekkede toplanarak hatt vazetmiler ve kelimeleri de Sryani kelimelere gre dzenlemi lerdir. El-Belazurrye gre bu, Arap yaz snn balangcdr ve yle yaylnutr: Enbr ahalisinden baz kimseler, yaz y vazeden bu ki iden renmi ler, onlardan da Illreliler almlard r. Cendel vak'as kahramanlarndan Ekeydir bn (Abdil-Melik'in karde i Bir bn `Abdi'l-Melik Hire'de kald mddet zarfnda yazy Iffirelilerden renmi , sonra da baz ileri dolaysyle Mekke'ye gitmi tir. Mekke'de Sufyan bn Umeyye ve EVI Kays bn `Abdi Menf Bir'in yaz bildiini grnce, kendilerine de retmesini istemilerdir. Bi r, onlara harfleri ve kelimeleri retmitir. Daha sonra bu ahs (Bir, Sufyan ve Ebil Kays), ticaret maksad yle 'fa'if'e gelmi lerdir.
,

72 Ayn eser, s. 33 73 Ayn eser, s. 35. 74 nn luteyle, Te'vilu

s. 365.

27

Yolda kendilerine refakat eden Gayln bn Seleme es-Sakafl de onlardan yazy renmi tir. Bir, bilhara ayrlarak Muzar diyar na gemi , orada bn Zurre'ye yaz y retmitir. <Atm-, yaz y rendikten sonra "ktip" adn almtr. Daha sonra Bi r, am'a gelmi ve burada bir ok kimseye yaz retmitir". Buna benzer bir haberin, ibnu.'n-Nedim tarafndan bn `Abbas tarikyle nakledildiini gryoruz.Bununla beraber yine Ibnu'n-Necl m tarafndan nakledilen de iik rivayetler ve bu rivayetlerden nce, Arap yaz snn vaz' hakknda gr ayrlklar bulunduunun bilhassa belirtilmesi, bu konuda kesin bir bilginin mevcut olmad kanaatn uyandrr". Arap yaz s hakknda kaleme alnan bir makalede "Fihrist mellifi, Hi n el-Kelbrnin otoritesine istinaden bu hususta hayal mayal bir hat ray kaydetmektedir: lk arapa yazanlar Eb Cd Huvvz, Hutti, Kelemn, Kurist idiler. Bunlar Bulut gii, nnde (Kur'n , XXVI, 189) mahvolan Medyen hkmdarlarnun isiraleridir, diyor. Bu memleket, Nabatiler memleketi olan Medyen'den ktn gstermesi itibariyle doru bir hat ray ihtiva etse gerektir" 77 denilmekte ve "biti ik Nabati yazsnn, Arap yazsna doru de ime veya sadele mesi Mildi IV. ve V. asrlarda vukubulmu olduu" ileri srlmektedir". Yine ayn makale sahibine gre yeni yaz, Mildi VI. asrdan itibaren Sriyenin imal ve Cenubuna doru ayn surette yaylmaa ba lamtr". VI. asrda Axabsitan yar madasnda yaylmaa balayan yaznn, VII. asrn ba larnda, slmiyetin geli ine kadar tam manslyle inki af ettii ileri srlemez. Yaz hakknda bir fas l ayran bn Haldun, Arap yaz snn, slmiyetin ilk gnlerinde sa lam bir surette i lenmemi , iyi ve gzel bir hale gelmemi , hatt orta dereceye bile varmam olduunu kaydeder. Sahabenin yazd mushaflar bahis konusu ederek, hatlar nda kusurlar bulundu unu, salam bir usl ile iyi bir srette yaz lmadn syler8. Bununla beraber islmiyetin daha ilk gnlerinden itibaren yaz ya byk bir ehemmiyet verildiine phe yoktur. Bunun en gzel misali, Bedir sava nda esir edilen mriklerden her birinin, on mslman ocu una okuyup yazma retmesi artyle serbest braklmasd r Hazreti Peygamber tarafndan ileri srlen bu art, phe yok ki yerine getrilmi ve bu surette bir ok mslman ocu u yaz renmi olacaktr".
75 e1-Be14urt, Futltu'l-buldn, s. 456. 76 Fihrist, s. 6. 77 islm Ansiklopedisi, I. 503. 78 Ayn eser, I. 499. 79 Ayn yer. 80 1VIukaddime, I. 348-352. 81 bn Sa`d, Taba0t, II. 1, 14.

28

El-Belazuri, islamiyet girdi i zaman, Kureylilerden on yedi ki inin yaz bildiini syler ve bunlar n isimlerini verir: (Omer ibnul-tlattab, (Ali bn Ebi Talib, (Osman bn (Affan, Eb ( Ubeyde Ibnu'l-Cerrah, Talha, Yezid bn EM Sufyan, Eb Huzeyfe bn (Utbe bn Rabia, Suheyl bn 'Amr'in kardei 1-Iatb bn (Arar, Eb Seleme bn (Abdi'l-Esed el-Mabzml, Eban bn Sdid ibni'l-q ve karde i klalid bn Sdid, (Abdullah bn Sa(d bn EM Serh, Huveytb bn (Abdi'l-(Uzza, Eb Sufyan bn Harb bn Umeyye, Mdaviye bn EM Sufyan, Cuheym ibrm' -Salt ve el-`Ala' bnu'l- ljazrami82. Yine el-Belazurrye gre, kad nlar ierisinde Hazreti Peygamberin zevcesi 11afa, Kerime Bint Mikilad yaz biliyorlard. `..A'ie ve Ummu Seleme ise okuyor fakat yazamyorlard83. Bunlardan ba ka Hazreti Peygamberin vahiy katipliini yapan baz kimseler daha vard . El-Valgdi rivayetine gre Hazreti Peygamberin ilk katibi. Kurey ten (Abdullah bn Sa(d bn EM Serh idi; fakat sonradan irtidad etmi tir. Hazreti Peygamberin Medine'ye geli lerinde bu vazifeyi Ubeyy bn Ka(b zerine alm tr. Ubeyy bulunmad zamanlarda Hazreti Peygamber Zeyd bn Sabit'i a rr ve ona yazd rrd84. Nakletti imiz bu haberlerden anla ldna gre, slmiyetin ilk devirlerinde yaz , tam amanasyle inkiaf etmemi ti ve yaz bilenlerin says da son derece azd . Fakat Hazreti Peygamberin, ashab m hadis yazmaktan menetmesi zerinde, her halde yaz bilenlerin azlndan ziyade yaz nn tam olarak inki af etmemi ve yaz bilenlerin de hatadan salim olarak yazamam olmalar rol oynam olacaktr. Bununla beraber, Hazreti Peygamberin yasaklama kararn, yalmzca yaz nn gelimemi olmasna balamak ve yukarda zikrettiimiz bn Kuteybe'nin telifini gere e uygun kabul etmek bir hayli gtr; zira yasakla ilgifi me hur hadiste bu gr teyid edecek hi bir husus mevcut de ildir. Hazreti Peygamber, bu hadisinde iyi yaz bilmeyenleri kasdetmi olsayd, onlarn Kur'an]. Kerimi de yazmalar na izin vermezdi. yi yaz bilmediklerinden dolay hadiseleri hatal yazmalar ihtimaline kar hadis yazmay yasaklamak bir ihtiyat tedbiri ise, Hazreti Peygamberin, bu tedbiri hadisten nce Kur'n iin alabilece ini dnmemek mmkin deildir. Oysa ki o, mezkar hadisinde, kendisinden Kur'ndan ba ka bir ey yazlmamasnu istemitir. Bu bakmdan. hadis kitabetinden nehyin, yaz nn az geli miliinden ziyade bir ba ka sebebe dayand anlalmaktadr.

b. Kur'nla kar ma tehlikesi


Hadis kitabetinin yasaklanmas nda en mhim sebeb, hadis sahifeleriyle konuyle ilKur'n sahifelerinin kar mas tehlikelidir.
82 Futbu'/-bu/dC s. 457. n, 83 Ayn eser, s. 458. 84 Ayn yer

29

gili olarak sahabe ve tabi'andan gelen kitabetin leh ve aleyhindeki haberleri sralad ktan sonra, hadis yazmann yasaklanmas na, Araplarn ounun fakih olmamalarn, Kur'an ayetleriyle di er elfaz birbirinden ayrt edemenderini, Kur'ana idhal edilecek her hangi bir lafz Allah kelm zannetmek tehlikesine maruz bulunmalarn belli bal sebepler olarak ileri srer". El-tlatib'in bu gr, genellikle zerinde ittifak edilen bir gr olarak tezahr eder. bitir-niyetin Araplar aras nda gnden gne kuvvet kazanmas, Islam lkesinin Mekke ve Medine hudutlar m ap geni bir sahay kaplamas, buna parelel olarak mslmanlar aras nda yaz bilenlerin o almas ve yaznn inkiaf, ok ksa bir zamanda, bu gnn insanlarm bile hayrete d recek bir ekilde sxatlenmi ti. Kur'ndan nazil olan ayetler, vahiy U -tipleri tarafndan muntazaman kaydediliyor, bununla da iktifa olunm yarak hafzlar tarafndan hfzediliyordu. Artk Kur'nn kaybolma tehlikesi, yazlmas ve hfzedilmesiyle ortadan kalk yordu. Byle bir durumda hadislerin de yaz lmasnda bir mahzur kalm yordu. Islmiyetin inti ariyle birlikte daha geni bir dnce sahasna kavuan sahabe, her gn biraz daha gemi gnlerin cehaletinden kendisini kurtar yor, ayet ve hadisi birbirinden ayrt edebilecek bir kltre do ru sratle ilerliyordu. te biz, bundan sonrad r ki Hazreti Peygamberin hadis yazanlara mani olmad n , yazmak isteyenlere izin verdi ini, hadisleri hfzedemiyerlerin ikayetleri kar snda yazmalar n tavsiye ettiini gryoruz. Kaynaklarda bu konuyle ilgili pek ok haber bulmak mmkindir.
,

3. Yasam kaldrlmas Hazreti Peygamberin, hadislerin yaz lmasyle ilgili msadesi hakknda eitli haberler vard r. El-Bukari tarafndan nakledilen bir haberden rendiimize gre, 1-Juza`ahlar, Mekke'nin fethi s rasnda, daha nceleri ldrlen bir Huzacal ya karlk Bena Ley'ten birini ldrmlerdi. Bu hadise Hazreti Peygambere haber verilince hayvan na binmi ve mekkelilere hitaben, Mekke ehrinde adam ldrmenin, hatta dikenini kesmenin, yitirilmi mahna el uzatmamn kendisi iin bile haram k lndna dair bir hutbe irad etmitir. Hutbeyi dinleyenlerden Ebn ah isminde bir Yemenli, Hazreti Peygambere bavurarak hutbenin kendisi iin yaz lmasm istemi , Hazreti Peygamber de ""Eb ah iin hutbeyi yaz nz" demi tir". Eba Hurayra'dan rivayet edilen bir habere gre, ismi a klanmayan bir ahs, Hazreti Peygambere hafzasndan ikayet etmi , Hazreti Peygamber de onu "elinden yard m iste", yani "yaz" denitir87.
85 Talyid, s. 57. 86 a414, I. 36; Elo Dvrd, Sunen, II. 286-287. 87 El-Ijati.b, Takyid, s. 65.

30

ljadie de, hadis yazmak iin Hazreti Peygamberden izin istek mi ve "y Restla'llah, senden bir ok seyler i itiyoruz; onlar yazalim m ?" demi , Hazreti Peygamber de "yaz nz, bir beis yoktur" cevab n vermitir". Ebh Hurayra'mn,."Hazreti Peygamberin ashab iinde, (Abdullah bn ( Amr mstesn, benden daha ok hadise ship olan kimse yoktu. <Abdullah hadisleri yazard. ben ise yazmazdm" demesi", (Abdullah bn (Anr'n hadis yazd na dellet etti i gibi, ii, Hazreti Peygamberden ald msade ile yaptn gsteren haberler de vard r. Bu haberlerden birinde 'Abdullah hikyesini yle anlatmtr: "Hazreti Peygamberden i ittiim her eyi yazyordum. Gayem bunlar hfzetmekti. Kureyliler beni bu iten menettiler ve sen Peygamberden i ittiin her eyi yazyorsun; halbuki o bir be eridir ve rza halinde olduu gibi gadab halinde iken de konu abilir, dediler. Bunun zerine yazma i ini durdurdum. Sonradan kureylilerin bu szn Hazreti Peygambere zikrettim. Bana: Yaz, nefsini yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, benden yaln z 'hak (do ru) olan sd r olur, dedi90. <Abdullah bn (Amr'in hadis yazmak iin Hazreti Peygamberden izin ald ktan sonra yazmaa baladn ve bin kadar hadisi ihtiva eden bir sahife vc'da getirdi ini ileride grece iz. Hadislerin yaz lmasna cevaz vermeyen ilk haberlerle, biraz nce zikrettiimiz ve Hazreti Peygamberin hadislerin yaz lmasnda bir beis grmedi ini ortaya koyan haberlerin, kronolojik bak mdan, Hazreti Peygamberin a znda.n kt tarihleri tesbit etmek imknn bulamyoruz. Bununla beraber, slmiyetin ilk gnlerinde yaz nn durumu, yaz l hadislerle Kur'n yetlerinin birbirine karma tehlikesi gznnde bulundurulacak olursa, daha nce de belirtildii gibi, Hazreti Peygamberin bu tehlikeyi bertaraf etmek maksadyle hadis kitabetini menetmesinin, onu tecviz etmesinden mukaddem olduu anlalr. Bu takdirde mensh olmas gereken nehiy hadislerinin, di er hadislerle mtenak z olduunu iddiaya mahal kalmaz. Hazreti Peygamberden "benden Kur'ndan ba ka bir ey yazmaymz" hadisini rivayet eden Eb Sacid el-ljudrrnin, bir ba ka seferinde "Kur'ndan ve teehhdden baka bir ey yazmadk" demesi91, hfzndan ikayet eden ve kendisi iin hadis yazmas n isteyen Eb Nazra'ya da "yazmam ve mushaf yapmam; Allah'n Resl bize tandis ediyor, biz ezberliyorduk. Siz de bizden

88 Ayn eser, s. 72. 89 El-BulArt, alk, I. 36. 90 Ahmed bn Hanbel, Musned, X. 21; Eb Drvld, Sunen, II. 286. 91 El-I:14114 Ta4y1d, s. 93; ebnerevt, Zemmu'l-keltun, I. 120a.

31

bizim Peygamberden ezberledi imiz gibi ezberleyin" diyerek" onun iste ini reddetmesi; keza hadis yazmay kerih gren bn cAbhs'n93, lmnden sonra geriye bir yk kitap b rakm olmas, zerinde ehemmiyetle durulmas gereken haberlerdendir. Bunun gibi, Hazreti Peygamberin kitabete izin vermesinden sonra, yalnz sahabe tabakas nda de il, daha sonraki tabakalarda bile hadis yazmay kt grenlerin bulunmas dikkat ekicidir94. Fakat kitabete kar olduka yabanc kalm bir kavnin kf zas , zihinlere durgunluk verecek derecede inki af ederse, o kavmin, kitabete al tktan sonra bile h fza kuvvetle itimad edece ini, hatt onu zaman zaman kitabetten stn tutaca m kabul etmek gerekir. Nitekim sahabeyi takip eden nesil ierisinde h fzn kolayla trmak iin hadis yazan, h fzettikten sonra da yazd klarn imha eden kimseler grrz 95 . Hatt bunlar aras nda kitaplarn imha ettikleri iin pimanlk duyanlar bile vard r96. Hadis kitabetiyle ilgili bu farkl gr ve davram larn elbette bir veya belki de bir ok sebebi vard ve kanaatmzca hepsi de, hadisin en iyi bir ekilde muhafaza edilmesine matuf bulunuyordu. mam el-Evzclnin u sz, bu gere i ortaya koymas bakmndan zikre yandr: "Bu ilim byk bir erefe shiptir. Ricalin lufz nda iken azdan ahnr ve mzakere edilirdi Ne zaman ki kitaba girdi, nuru kayboldu, ehil olmayanlar n eline dt". 4. lk yazl hadisler a. Hazreti Peygamberin diplomatik mektuplar Hangi maksatla olursa olsun, Hazreti Peygamber taraf ndan yazlan veya yazd rlan bir vesikar, hadisin kapsam ierisinde mtala etmek kadar tabii bir ey olmamak gerekir. Nas l ki huzurunda ilenen bir fiil veya sylenen bir sz, onun tarafndan tasvib grd mddete takriri sunnetten saylnu ve hadis olarak rivayet edilmi tir", onun imzasn tayan bir mektubu da, yazl bir hadis vesikas olarak kabul etmemek iin hi bir sepeti yoktur. Hazreti Peygamberin, Bizans mpratoruna, Acem Kisr's na veya msrl Mukavls'a ve Habe Neciye yazd mektuplar slam tarihinde pek me 92 Talsyid, s. 36; Zemmu'l-keleim, I. 115a. 93 Talcyid, s. 42. bn cAbltis'ul bir deve yk kitap b raktna dair gelen haberler iin bkz. bn Sacel, Tabalst, V. 216; ez-Zehebi, Tiirll u'l-Isltm, IV. 48; bn Hacer, Telt5ib, MIII. 433. 94 Mesel tbnin tabakas nda hadis kitabetini kerih grenlerle ilgili haberler iin bkz. ebljatib, Takyld, s. 45-48. 95 Ayn eser, s. 58-60. 96 Ayn yer. 97 Ayn eser, s. 64. 98 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. bn Hacer, Nthbetu'l fiher erhi, s. 72-75.
-

32

hurdur. Fakat bunlar n dnda, yazlm daha yzlerce vesika vard r ve bu vesikalarm yazl sebepleri, yahut konular birbirinden farkl dr. Bu konular yle sralamak mmkindir: 1. Yeni anla malar, veya daha nce yap lm anla malarn yenilenmesi; 2. Islm'a davet; 3. Memur tayinleri, vazifelerinin tesbiti ve bu vazifelerin ifas nda davran ekilleri; 4. Arazi ve bu arazilerin gelirlerinden atyyeler; 5. Eman ve tavsiye mektuplar ; 6. Baz kimseler hakknda istisna te kil eden hkmlerin tesbiti; 7. Hazreti Peygamber tarafndan yazlan mektuplara gelmi cevaplarla ilgili baz mteferrildit. Bu vesikalardan byk bir ksmnn Medine devrine ait oldu una phe yoktur. Zira hicretten nceki devir, bir haz rlk ve tecrbe devridir. Bu devirde mslmanlarn bir devlet sahibi olduklar elbette ileri srlemez; nk siyasi bir olu a veya idari bir dzene sahip de ildirler. Akabe bey'atlar dnda, mslman toplulu un larici siyaset denebilecek hi bir faaliyeti olmam tr. Bununla beraber, mslmanlar n Medine halkyle irtibatn salayan ve onlara Hicret yolunu aan bu bey'atlar, ileride tesisi gerekle tirilecek olan slam devletinin ilk temel ta olmutur". Hazreti Peygamber Medine'ye hicret etti i zaman, ilk i i, orada bir hkmet ve bir ehir devletinin temellerini atmak oldu. Muhtelif kabileler halinde yaayan yahudiler de dahil olmak zere mekkeli Muhacirleri, medineli Ensar ve henz islm'a girmemi olan dier Araplar toplayarak onlarla m averede bulundu ve kendi riyaseti altnda federatif bir devlet kurdu. dare edenlerle edilenlerin hak ve vecibelerini teferrat yle aklayan bir nizannmeyi de, bu devletin ilk anayasas olarak iln etti. Dnyada ilk yazl anayasa olarak bilinen bu nizamnme, u ibarelerle ba lyordu: "Bu, (Allah' n Rasid) Peygamber Muhammed'in, Kurey li mmin, ve mslimlerle, Yesrib (ehli), onlara tabi olanlar, iltihak edenler ve onlarla birlikte harbe girenler aras nda geerli bir kitab (yazs) dr". "Bunlar, di er insanlar d nda, bir mmet te kil ederler..." 1 . Anayasa mahiyetindeki bu nizamnmenin yaz l olarak hazrlanm olduu, birinci maddele yer alan "bu, (Allah' n Rasl) Peygamber Muhammed'in ...bir kitab (yazs) dr" ibaresinden aka anla lmaktadr. Keza nizamnmenin 22, 37, 39, 42 ve 46 nc maddelerinde geen "bu sahife ehli" ibaresiyle, 47 nci maddesinde geen "bu kitap, zlimleri, yahut gnahkarlar himaye etmez" ibaresi de ayn hususu teyid ederm.
99 Muhammed Hamtdullah, Mecmdatu'l- Ve ie s. yhit. 100 `Akabe bey'atleri srasnda Medfneli Ansarm d nce ve davranlar hakkndaki haberler iin bkz. Muhammed 11amidullah, ad geen eser, s. 5-9. 101 Ayn eser, s. 15. 102 Ayn eser, s. 18-21.

33

Anayasann 39 ncu maddesinde "Yesrib (Medine) in ii, bu sahi& ehline haramdr" denilmitir103. Bunu teyid eden di er bir yazl vesikann mevcudiyeti, sahabi Rfi bn ka.dic'ten gelen bir haber vas tasiyle renilir Rafic yle demektedir: "Medine haramd r; onu Rasillu'llah (S. A. S.) haram kilmtr. Bu husus, havlabi (Yemen'de yap lm) bir deri zerine yaz lm olup bizim yammzdad r" 104. Mslmanlarn Medine'ye hieretleri ve orada slam devletini kurmalar , Kurey ile aralar nda yeni mnsebetlerin do masna yol am ve bu mnsebetler, Bedir, Uhud, Hendek ve kludeybiye isimleriyle yret kazanan yeni vak'alarn zuhuru ve yeni muhedelerin imzalanmas yle neticelenmi ve nihayet Mekke'nin fethiyle sona ermi tir. Mslmanlarn Frs ve Rumlarla ve bunlar n idaresi alt ndaki emirliklerle mnsebetleri de, kludeybiye'den sonra ba lam ve Hazreti Peygamber, her emir veya krala bizzat mektup yazarak onlar slm'a davet etmi tir. Bunlarn bir ksm bu davete icabet edip felh bulmu , bir ksm da reddedip helk olmu tur"5 . slam devletinin kurulu undan sonra yo unlaan diplomatik mnsebetler, tabii olarak geriye bir ok yaz h resmi vesika b rakmtr. Her ne kadar bu vesIkalann as llar zamanmza kadar intikal etmemi se de, muhtevalar , hadis ve tarih. kitaplar nda zikrolundu u gibi, Prof. M. klamidullah' n himmetiyle Mecinfcatu'l-vedilds-siyiisiyye li'l-candi'n-nebevi ve'l-fitittfeti'rrCtide (Kahire 1956/1376, ikinci tab ) adl kitapta biraraya getirilmi tir

b. Sadakat hadisleri
. 'Anar bn Hazm'den rivayet edilen adakt Kaynaklar, Hazreti Peygamberin, sunneti ihtiva eden bir kitap yazarak cAnr bn Hazm vastasyle Yemen'e gnderdi ini ve `Arar bn Hazm'in de bu kitab Yemen ehalisine okudu unu zikrederler. Yine bu kaynaklara gre kitap, fera'iz, sunen ve diyet hkmlerini ihtiva etmektedir" 6. Kitabn met103 Ayn eser, s. 20. 104 Ahmed Ibn Hanbel, Musned, IV. 141; Mecmrcane/-vesd k, s. 21. 105 Mesela Hazreti Peygamberin Habe istan kral Necrl'ye, Rum Hirakl'a ve Iran hkmdar Kisrirya yazd mektuplar ve bunlarn cevaplar hakknda bkz. Meemacatu'l-veste k, s. 43-49, 49-61, 76-78. 106 El-Hakim en-Neysiibrt, Mustedrek, I. 395; !bn Ebi 1.15tirn, `Ilelu'l-badf,s., I. 222; Eb cUbeyd Ibn Sellgn, s. 358; es-Suyti, ed-Durru'l-mensr, I. 343; Tiirttu Badttd, VIII. 228; en Nevevt, Teh5fbu'l-esm', II. 26.
-

34

nini tam olarak tesbit etmek imkan n bulam yoruz. Bununla beraber el-Hakim Eb cAbdillah'n el- Mustedrek'inde ve en-Nesa'rnin es-Sunen'inde naklettikleri ksmlar, kitabn shhat derecesi hakk nda bir fikir verecek, bilhassa bu rivayetlerin, sadakata ait gelen di er rivayetlerle kar latrlmas, kitap hakknda hasl olacak fikrin teyidine yard m edecektir. Halife cOner bn valilerine, kaybolma a yz tutan ilmi (hadisi) toplamalar n ve kendisine yazmalarn emreden mektuplarm ileride bahis konusu edece iz. Bu mektuplardan birisi de, o sraralarda Medine emin bulunan 'Ann bn Hazn'in torunu Eb Bekr bn Muhammed ( bn'Amr bn klazm)e gelmi ti. Halife bu mektubunda, medine'de yegane kaza ilmine sahip olan DA. Bekr'e, halas cAmra Bint <Abdirrahman ve Kas m bn Muhammed'in yannda bulunan ilmi (hadisi) kendisine yazmas n enrediyordum. Eb Bekr, bu emre uyarak (Amra ve Ks m'n hadislerini ve bu arada Hazreti Peygamberin `Amr bn Hazm vastasyle Yemen'e gnderdi i sadakat hadislerini de toplar. Eb Bekr'in o lu `Abdullah'n, sonradan kayboldu unu syledii bu kitabn, bir de il bir ka kitap oldu unu kutub kelimesinin kullalamlindan anhyoruzl. Fakat kitaplar n ziya'ndan, onlarn zengin olan muhteviyatmn da kayboldu u neticesini karmak yanl olur. Zira, cOmer bn sadakata ait kitab cAmr bn Hazm'in ailesinden ald hususundaki haberler109, zayi olan kitaplar n baka nshalar olduunu da ortaya koymaktad r. Mesela bu konu ile ilgili olarak u haberlerle karla yoruz: "(Amr bn Herim, kitabn muhteviyatn, Muhammed bn cAbdirrahman'a istinsah etmesini istemi , o da istinsah etmi tir"u. "(Osman bn 'Affan, <Abdullah bn Ebi Bekr bn Muhammed bn <Amr bn Hazm'n, Mekke valisi Muhammed bn Hi am'a yazd bir kitab bn Curayc'a vermi tir. Bu kitap, Hazreti Peygamberin (Amr bn klazm'e yazd kitaptr" 111. "Eb Bekr bn Muhammed bn cAnr bn Hazm, bir kitap ile ez-Zuhriye gelmitir. Yazl bir deriden ibaret olan bu kitap, Rasflu'llahtan beyan-

107 Bu haberin muhtelif riayetler iin bkz. bn Sa'd, Tabakta, II, 2, 134: el-Butari, Sakik, I. 33; ed-Dfirimi, Sunen, I. 126; Ebil `Ubeyd, s. 358; bn Hacer, TeNlb, XII. 39. 108 bn Hacer, Tehzjb, XII, 39. 109 Eb `11beyd, s. 358. 110 Ayn eser, s. 359. 111 Ayn eser, s. 361, 387. 112 En-Nesl, Sunen, II. 253.

35

Bu haberlerden anla lyor ki, Hazreti Peygamberin cAmr bn IJazm'e gnderdii kitap, bugn elimizde bulunan hadis eserlerine muhtelif yollarla girmitir. Fakat, muhteviyat n bu eserlerde de iik isnadlarla zikredilmesi, bu muhteviyatn aslnda her hangi bir de iikliin meydana gelmesine yol amamtr. Bu, hadis tarihi ve hadislerin s hhatinin tayini bakmndan nemli bir noktadr. Ancak, cAmr bn Hazm'den rivayet edilen sadakat hadislerinin, rivayet zincirinde bulunan ve baz hadis imamlarmca zayf addedilen, bu surette hadis zerinde de phe uyandran bir rviden bahbn Ebi setmek gerekmektedir. Bu rivi Suleymn bn babasndan naklen bu ahs hakknda verdii bilgiye gre, bazlar onu Suleymn bn Erkam olarak isimlendirmi lerdir. Erkam, lakab , Divid ise ismidir; dier bazlarna gre de, Suleymn bn Diviid ed-Dmaki, Yahyi bn Hamza'nn eyhidir ve hadiste zay f bir kimse olarak tanmmaz. Bununla beraber kimlii kesinlikle bilinmez; ed-D rnaki: oldu u da iiphelidirm. bn Hacer'in bn Hbln'dan naklen verdii bilgiye gre "Suleymn bn Divid Dmak ehlindendir ve gvenilir bir kimsedir. Suleymn bn Divid el-Yemimi ise bir ey de ildir. Her ikisi de ez-Zuhri'den hadis rivayet etmi tir. El-Beyhalsi, Eb Zurcamn, Eb cOsmin bn Sacid ve huffzdan bir ok kimsenin Suleymn bn Divid'tan seni ile bahsettiklerini syler"'". bn Hacer bu nakli yapt ktan sonra kendi gr n ileri srerek yle der: "Suleymn bn Divld el-Havlini, phe yok ki cdalc bir kimsedir; fakat sadakat hadisine ait bu phe, Yahya bn Hamza'dan hadisi rivayet eden el-Hakem bn Msi'mn yapt bir hata yznden ileri gelmitir El-Hakem, Suleymin'n babasn Divid olarak zikretmi tir. Hakikatta o, Suleymn bn Erlsam'dr. Hadisi bu ekilde alanlar, bu sebepten onun shhati zerinde pheye dmlerdir. Nitekim Yahya bn Flamza'nn kitabnda Suleymn bn Erkam olarak gemektedir. lih Cezre ve Eb cAbdillah bn Mende, mezkr kitapta, Yalyi'mn yazsyle Suleymn bn Erkam ismini okuduklarm zikretmilerdir. Hadisin s hhatine kail olanlar ise, hakikatte ismin Suleymn bn Divid olduunu kabul etmi lerdir. Ayrca hadis, ez-Zuhri'den Macmer ve ucayb-Ebul-Yemin isnadyle mursel olarak da rivayet edilmi ve onlarn grlerini kuvvetlendirmitir. Eb Divid da Suleymn bn Erkam'n rivayetini, Suleymn bn Divid rivayeti olarak gstermesi bakmndan bunu el-klakem'in bir vehmi olarak kabul etmi ve Muhammed bn Bekkir'm Yabyg'dan rivayetinde Suleymn bn Erkam ismini zikretti ini ileri srmtr" 1 ".
113 bn Ebi 118tim, Kitiibu'l-c lel, I. 222. 114 bn Hacer Tehzib, IV, 189-190. 115 Ayn yer.

36

bn Hacer'in bu mtalaas ndan anlaldma gre, sadakat hadisini ezZuhrrden Suleymn bn Erkam rivayet etmi tir. Fakat bu ahs metrlcu'ltaditir. Yahya bn Hamza, hadisi bu ahstan rivayet etti i halde, Yahya bn Hamza'dan rivayet eden el-Hakem bn Musa, ismi deitrimi ve Suleymn bn Davud olarak zikretmi tir. El- Hakem bn M-Isa'nn byle bir hataya d mesine sebep nedir? Yahya bn Hamza'nn kitabnda Suleymn bn Erkam ismini grd halde, bu ismi niin de i tirmitir ? Bu sualler kar snda u ihtimal akla gelmektedir: El- Hakem bn Masa, bn Erkam'n metra oldu unu biliyordu ve ondan rivayeti halinde, zayf bir isnda tbi olmann verece i mahzuru da gznnde bulunduruyordu. Bu mahzuru ortadan kald rmak iin ismi de itirmi olabilir. Ancak bu ihtimal, el-Hakem bn Musa aleyhinde bir puvan kaydna sebep olur. Dier bir ihtimal, bn Ebi Htim'in babas ndan nakletti i grtr: Erkam, Suleymn bn Davud'un lakabdr. Bu takdirde ortada bir ahs vard r: bn Erkam veya bn Davud, ayn ahis olarak Yahya bn Hamza'nn eyhidir. Grld gibi, bu mtalalar, bir ihtimalden ileri gememektedir. Kaynaklar, bize gere e uygun bir malmat vermekten uzakt r. Yahya bn Matin, Suleymn bn Davud'un mehul, bu sebeple hadisin de zayf olduunu ileri sryor. Bir ba ka seferinde onun hakknda leyse bi- ey'in diyerek gr n izhar ediyor 116 . Buna karlk Ahmed bn Hanbel, hadisin sahih oldu unu sylyorn 7. En-Nesn Sunen'inde Suleymn bn Davud rivayetini Yahya bn Ha nza'danns, Diyat bahsinde, Said bn 'Abdi'l-cAziz'in ez-Zuhrrden rivayetini Mervn bn Muhammed'den naklediyor" 9. Ayrca metrak oldu unu sylemekle beraber Suleymn bn Erkam'n ve mursel olarak Yiinus'un ezZuhri'den rivayetini hid olarak zikrediyor 126. Bu de iik grler karsnda ve bilhassa ravilerden birinin zayfhna istinaden cAnr bn Hazm'den rivayet edilen sadakat hadislerini reddetmek ve onlarn hi bir asla dayanmadn ileri srmek mmkin de ildir. Yaplmas gereken i , bu hadisleri teyid edecek ba ka rivayetlerin de bulunup bulunmad n aratrmaktr; biz de bu yolu takip edece iz. . Halife Ebu Bekr'den rivayet edilen Sadakat Hazreti Peygamber, hayta nn sonlarna do ru klcnn kim zerine yazm olduu sadakat ahkram valilerine gndermeden vefat etmi ti. Ebu
116 bn (Adi, Kii nil, II. 3b; ez-Zehebt, Miziinu'l-ictidl, II. 200. 117 Es-Zehebt, ad geen eseri, II. 200. 118 Bkz. II. 252. 119 II. 253. 120 Ayn yer.

37

Bekr'in hilafete gemesi zerine bu k l ona intikal etmi , o da, Enes bn Malik'i Bahreyn'e gnderdi i zaman, kl zerinde yaz l sadakat ahkam n yazp ona vermi ve bu ahkam ile amel etmesini istemi tir"". Ebn Bekr'in Enes bn Malik'e yazd bu ahkam, onun tarafndan muhafaza edilmi , vefatndan sonra da ocuklar na kalm tr. Bu itibarla hadis koleksiyonlarmda Ebn Bekr'den rivayet edilen Eadakk hadislerinin Enes'in torunu Sumame bn (Abdillah vas tasyle nakledildi i grlr. Mesela, Ebu' Daviid'un Mfisa bn smacirden rivayet etti i mezkr hadisin ravisi, Hammad bn Seleme yle demi tir: "Sumame bn (Abdillah bn Enes bn Malik'ten bir kitap aldm. Bu kitab n, Eb Bekr tarafndan Enes iin yaz ldn ileri sryordu; onu musaddk olarak gnderdi i ve onun iin yazd srada zerinde Hazreti Peygamberin mhr bulunuyordu... ,,I22. Yalya bn Matin, Sumame rivayetini sahih kabul etmemekle beraber' 23 , el-Bulari ve Sunen sahipleri kitaplar nda naklet nilerdir 124. Ancak el-Bubari, 'Abdullah ibnu'l-Musenna'n n Sumame'den rivayetini alm , Hammad bn Seleme rivayetini terketmi tir125 . kayd na gre, Hammad' n rivayeti, ibnu'l-Musenna'n n rivayetinden daha sah htir ve el-Bul ari bu rivayetle teferrd etmi tiri 26 . Hammad, Sumame'den rivayetinde ahbarana veya haddesena gibi marf tabirler yerine "bu kitab Sumame bn `Abdillah bn Enes bn Malikten aldm" ibaresini kullanm tr127. El-Beyhakrnin rivayetinde ise, Eyyb, hadisi u ibare ile Sumame'den alm tr: "Suma ne'nin elinde bir kitap grdm. Bu kitab Ebu. Bekr, Enes'i sadaka amili olarak gnderdi i zaman ona yazp vermi ti. zerinde Rasillu'llah'n mhr bulunuyordu'''. n. Halife cO ner'den rivayet edilen Sadakat `mer ibnu'l-Hattab'tan rivayet edilen sadakat hadiseleri, Ebu. ' Bekrden rivayet edilen sadakat hadislerinden ayr bir ey de ildir. Mevcut haberler, ak bir ekilde bunu teyid ederler Salim bn cAbdillah bn (Omer ibni'lHattab'n, babas `Abdullah'tan rivayet etti i bir haberden rendiimize
121 Eb Dvfid, Sunen, I. 360; et-Tirmizi, Sunen, III. 17. 122 Bkz. Sunen, I. 358 123 Bkz. bn `Adi, Kinnil, I. 197; ez-Zehebt, Mfilm, I. 372. 124 Mesela el-Buhri rivayeti iin bkz. Sahili, II. 123. 125 Aslnda el-Bohrt Ilammad'tan hadis almanu tir. Sadakatla ilg li halisi ondan nakletmesinin sebebi de budur 126 Mustedrek, I. 391-392. 127 Ayn yer; keza bkz. Eb Davud, Sunen, I. 358, 128 Sunen, IV. 87.

38

gre, "Hazreti Peygamber, sadakat' yazd ktan sonra vefat etmi ti. Sonradan bu kitap Eb Bekr'e kalm ve onunla amel etmi tir. Eb Bekr'in vefat ndan sonra da `mer ayn kitapla amel etti'" 29. Naficin 'Abdullah bn <Omer'den nakletti i bir ba ka haber ise, bu hususu teyid etmektedir: " bn `mer, <Omer bnul-Hattab' n klcnda bir sahife bulmu tur. Bu sahifede uzunlu u ile sadakat hadiseleri vard r"". Malik bn Enes, Muvagcr nda 'Omer bnu'l-ljattab'm sadakatla ilgili kitabn okudu unu belirtmi ", Muvattd) arihi en-Zurkani. de, (Omer klattab'tan rivayet edilen sadakat hadislerinin Ebn Bekr'in hadisleriyle ayn olduu hususunda el-Kazi. (Iyaz'dan naklen unlar sylemi tir: "Malik, ulema ve onlardan nce Hulef, 'On er ibnu'l-Hattab' n elinde bulnan bu kitaba itimad etmi lerdir. Sahabeden de onu inkar edici bir sz varid olmarm tr. `Omer bn 'Arar bn Hazm'in ilesinde bulunan kitapla birlikte ( Omer bnu'l-Hatt'ab'da bulunan bu kitab da istemi ti. Bu, <Omer'in kitab ile Ebru Bekr'in kitab nnn ayn olduunu gsterir. Bunlar ayr ayr kitaplar olsayd , (Anr bn Hazm'in ailesinden kitab istedii gibi, Eb Bekr'in ailesinden de isterdi"" 2.

Ebn Bekr'den (Omer'e intikal eden kitap, 'Omer'den, torunu Salim bn `Abdillah tarafndan rivayet edilmi tir. Ez-Zuhrrnin Salim yolu ile babas `Abdullah bn 'Omer'den rivayet etti i hadisin ilk ibaresi yledir: "Raslu'llah, sadaka kitab n yazm , fakat millerine gndermeden vefat etmi ti. Bilhara Eb l. Bekr, sonra da (Omer ayn kitapla amel etmilerdir" 133. Eb `Ubeyde" 4, el-Flakim. 35 ve bir ba ka rivayette Eb Davfd"6 un naklettikleri bir habere gre, sadakat hadislerini Salim'den rivayet eden ez-Zuhri yle demektedir: "Bu, Rasidu'llah n sadakaya dair yazd kitabn bir nshas olup, 'Omer Ibnul-Hattab'm ailesinde bulunuyordu. Salim bn <Abdullah bn `mer onu bana okudu, be de aynen hfzettim."
Nafi' ( bn 'Omer'in klesi)den gelen bir rivayette "'Abdullah bn 'Omer, `Omer'in klcnda bir sahife bulmutur. Bu sahifede sadaka haclisi btn uzunluu ile zikrediliyordu" denilir 137 'Abdullah bn Salih de el-Ley bn
129 El-Hakim, Mustedrek, I. 392. 130 El-tlatib, Kifiiye, s. 354. 131 Bkz. I. 257. 132 Bkz. Seri.tu'l-Muvatki), II. 57. 133 Eb 1:)vrd, Sunen, I. 360; et-Tirmizi, Sunen, III. 17; ibn. 11,Dce, Sunen, I. 284. 134 Kittbu'/-emvr/, s. 360, 361. 135 Mustedrek, I. 393. 136 Sunen, I. 361. 137 El-Ijatib, el-Kifye, s. 354.

39

Sa`d'tan u haberi nakletmi tir: "Bu, sadaka kitab dr. Nafi<n bana bildirdiine gre kitap, cOmer ibnu'l-Hattab' n kitabnn bir nshas olup vasiyyetine bal bulunuyordu. Nafi`, `Abdullah bn (Omer'e bu kitab bir ok defalar arzetmi tir" 38 . Sadakat hadisinin bir ba ka rivayetini yine Kit(bu'l-Emvrde gryoruz: Eh Bekr bn (Ubeydillah bn `Abdillah ibn. <Omer, <Ikrime bn lid'e istinsah etti i bir kitap gndermi tir. Bu kitab n asl, <Omer ibnu'l-Hattab'n klcna marbut bulunuyordu. Kitapta "ve fi'r. rikka iza bela at hamse evakn rubu'ul-`uri" ibaresi zikrediliyordu. El-Ley bn Sa<cl'n Naficden nakletti i bir habere gre bu ibare, `Oiner ibnu'l-Hattab'm sadaka kitabnda da mevcuttur. Keza Malik bn Enes, ayn ibareyi mezkr kitapta okumutur137. bn Hazm, Ebn Bekr ve cOmer'den rivayet edilen sadaka hadisleri hakknda nakletti imiz bu de iik haberler, bize gsteriyor ki, son iki rivayet, aslnda birbirinin ayndr; yani `mer ibnu'l-Hattab'm ailesinden rivayet edilen sadaka hadisleri, Ebn Bekr'in Enes bn Malik'e gnderdi i kitap muhteviyatndan baka bir ey de ildir. Hazreti Peygamberin 'Arar bn Hazm vastasyle Yemen'e gnderdi i kitabn ise, dierlerinden nce yaz ld anlalyor. 'Arar bn Hazm, Hazreti Peygamberle birlikte Hendek muharebesine itirak etmi , onyedi yanda iken de, Yemen'de Necran'a vali olarak tayin edilmitir". te bu vazifesine giderken Hazreti Peygamber sadaka kitab n yazp ona vermi ve iindekilerle amel etmesini istemi tir. Ebil Bekr'in elinde bulunan sadaka kitab ise, yukarda verdiimiz haberlerden de anla ld gibi, Hazreti Peygamberin hayat nn sonlarna doru yaz lm , fakat valilere gnderilmeden Hazreti Peygamber vefat etmi tir. Bu sebeple, Eb l Bekr'in elinde bulunan kitapla, <Anx bn Hazm'e verilen kitab n ayn kitaplar oldu u iddia edilemez. Bununla beraber, Hazreti Peygamberin sadaka ahkanum bildiren kitaplar ayr ayr zamanlarda yaz lm olsa bile, sunnet ahkam arasnda her hangi bir fark n bulunmam olmas lazmd r. Nitekim `Artr bn Hazm'in ailesi taraf ndan rivayet edilen sadakt hadisleriyle, Eb l Bekr ve <Omer'den rivayet edilen sadakt hadislerinin karlatrlmas bize gsterecektir ki, Hazreti Peygamber taraf ndan ayr ayr zamanlarda yaz lan hadisler, vazettikleri ahkam bak mndan bir aykrlk arzetmedikleri gibi, elimizde bulunan hadis kitaplar na da phe gtrmez bir shhatlilikle girmi lerdir. Hadisi rivayet eden zayf bir ravi, hadisin s hhatini tehlikeye drebilir. Hatta o hadis, ayrca, gvenilir bir ravi tarafndan da rivayet edilmezse
138 Ebr cUbeyd, Kit(tbu'l-emvid, s. 362, 387. 139 Ayn eser, s. 362. 140 cAmr bn Ilazm'n tercemesi iin bkz. bn Hacer, I ibe, IV. 293.
( Anr

40

reddolunur. `Arar bn Hazm'den gelen hadisin isnadmda, her ne kadar Sukyman bn Erkam isminde baz larnca zayf addedilen bir rvi varsa da, gerekte, kaynaklar bu ahsn asl hviyetini tam olarak tesbit edememi lerdir. Sadakt hattisinin s hhatine inananlar, rviyi Suleyman bn 'Ayad, zafiyetine inananlar ise, Suleyman bn Erkam olarak kabul etmi lerdir. Bu durum karsnda, rviyi medial kabul etmek ve rvisi mechal olan hadisi de ihtiyatla karlamak en do ru yoldur. Fakat ayn hadisin baka isndlarla rivayet edildiini grdkten sonra da haberlerden phe etmek iin hi bir sebep yoktur. Sadakat hadislerinin shhatini kabul ettikten sonra, bu a klamalardan, hadis kitabeti ynnden kartlabilecek baz neticelere i aret etmek faydadan hali olmayacakt r: a. Hazreti Peygamber, daha ba langta, dini hkmlerin mslmanlar arasnda ne ri iin yaz ya ba vurmutur. Bu husus, yaznn hafzaya nisbetle ok daha emin bir muhafaza vas tas oluunun, Hazreti Peygamber tarafndan da teslim edildi ini gsterir. b. Gerek (Anar bn 1.-lazm'den ve gerekse Eba Bekr ve cOmer'den gelen yazl hadis vesikalar, hadislerin tedvin edildi i devre kadar yine yaz l olarak nakledilmitir. Bu husus da, onlar n daha salam bir yolla hadis kitaplar na girmi olduklarna dellet eder. Bugn elde mevcut kaynaklarda, bu hadislerle ilgili fazla malamat bulnamyorsa, bunun sebebini, ilk mdevvenat n zamanmza kadar ula mam olmasnda aramak lazmdr. e. Hazreti Peygamberin hadis kitabetine msade etmi olmasna ramen bunu ho kardamayanlar n bulunduu bir devirde, sadakat hadisleri yaz l olarak muhafaza edilmi tir. Bu, hakl olarak u suali akla getirmektedir: Acaba bu hadisler yamnda, sahabe taraf ndan yazlm ve yine yaz l bir ekilde muhafaza edilmi baka hadisler de var midir? Kaynaklarda bu suale cevap te kil edecek baz notlara rastlamak mmkindir.

5. Hadis sahifeleri
a. ELTI, Bekr ve (Omer'in denemeleri Eba Bekr ve cOmer bnu'l-tiattab'm sunene ait hadisleri yazma a teebbs ettiklerini, hatta Eba Bekr'in 500 kadar hadisi bir kitapta toplad m, fakat sonradan, baz sebepler dolaysyle bu kitab imha ettiini belirten haberler vardrmi. Keza `mer bnu'l-Hattb da bir sunen yazmak iin ashab ile isti arede bulunmu ; ou onun bu dncesini iyi karlam olmakla
141 Eg Zehebt, Tezkiretu'l Iftuffli:z, I. 5.
-

41

beraber, bir ay getikten ve istiharede bulundukta sonra bu d nceden vazgemitir 42. Yine haberlerden rendiimize gre, Eb l Bekr'in, yazm olduu kitab imha etmesine sebep, hadislerin, kendisinden sonra ashna uygun olarak nakledilmemeleri korkusudur 4s. cOmer ibnul-ljattab ise, sunan yazmaktan vazgemesi sebebini yle aklamtr: "Size bir sunen kitab ndan bahsetmi tim. Sonradan d ndm ki, sizden nceki ehli kitab, Kitabu'llahtan ba ka kitaplar yazm lar, o kitaplar zerine d erek Allah'n Kitabn terketmi lerdi. Ben, yemin ederim ki, Allah'n Kitabn hi bir eyle glgelemem"" 4. cOmer bnul-ljattab, Allah'a ve Rasflne iman bakmndan mslmanlarn en kuvvetlisi, Allah'n, Raslne indirdiklerine, Peygamberin sz ve fiillerine ittiba ynnden en titizi idi. Bununla beraber o, mln anlarm Kurndan baka eylerle me gul olup Kur'm terketmelerinden korkuyordu. Nitekim Hazreti Peygamber, hayat nn sonlarna doru hasta yatarken yan nda bulunanlardan ka t kalem istemi , kendisinden sonra mslmanlar n ihtilafa d memeleri iin bir "kitap" yazaca m sylemiti. Fakat orada bulunan `mer ibnu'l-ljattab, "Raslu'llah a rlat, yanmzda Kur'n vard r. O bize yeter" diyerek, byle bir kitab n yazlmasna muhalefet etmi ti. cOmer'in bu muhalefeti zerine ehli beyt mnaka aya girini , orada bulunanlar n bir ksm kitabn yazlmasn isterken, di er bir ksm (Omer'in fikrine i tirak etmilerdir. Mnaka adan doan grlt Hazreti Peygamberi rahats z edince yamndakileri d arya karmtrms. Hadiseyi nakleden bn 'Abbas der ki: "Btn felaketler, ihtilflar yznden Hazreti Peygamberin bu kitab yazmamasndan ileri geldi. Bu, Allah'n ona bir vahyi idi. E er yazm olsayd , sonradan clalalete d mezlerdi' 46. Bununla beraber cOmer ibnul-Ijattab bu grnde srar etmi ve hayat boyunca bunu mslmanlara a lamaa alm tr. Onun bu konudaki davran n anlamak iin, daha nce de i aret etti imiz Karaza ile olan hikayesini hat rlamak lazmdr. Karaia bn Kali ve arkadalar 'Irak'a gitmek iin yola ktklar zaman, (Omar ibnu'l-ljattab da bir mddet onlarla birlikte yrm ve sonra onlara yle demi tir: "siz yle bir beldeye gidiyorsunuz ki, ehalisi ar uultusu gibi Kur'n okur. Hadislerle

142 bn Sacd, Tabalsiit, III. 1, 206; el-Hatib, Takyl lu'l-clm, s. 50; bn cAbdi'l-Berr, Camic beyCnn'i-c /m, I. 64; es-Suyilt1, TenvIru'l-4av(ilik erbu Muv ty(t)l-mam Malik (mukaddime), s. 6. 143 Eg-Zehebt, Tezkiretu'/-buffiii, I. 5. 144 Bkz. 142 No. lu dip notta zikri geen kaynaklar. 145 El-BulArt, ahiti, I. 36-37; Muslim, Sahili, V. 76. 146 El-Bulirt, .5.51.4, I. 37.

42

onlar me gul etmeyiniz ve yollarn saptrmaynz. Kur'n iyi okuyunuz ve Hazreti Peygamberden rivayeti azaltunz"" 7. `Orrer ibtul-Hattb' n hadis rivayetine kar gsterdii bu iddet, aslnda Kitap nmna idi. Bununla birlikte dier mhim bir sebebin de, rivayet edilen hadislerin, bir gn tebdil ve ta yir edilerek kt maksatlar iin kullanlmas korkusu olduu dnlebilir. Aksi halde onun, Hazreti Peygamberden gelen ve rivayeti teeviz eden haberlerden habersiz olmas gerekir ki, bu mmkin deildir; Hazreti Peygamberin menetmedi i bir eyi <Omer menedemez. Nitekim karsnda bir hadis rivayet edildi i zaman, onu reddetmek yerine, rivayet edenden delil istemesi, onun titiz ve ihtiyatkr davran m gsterir: Bir gn Eb Ms, <Omer'in yan na girmek iin defa izin istemi , cevap alamaynca geri dnmt. Sonradan bunu haber alan `Om.er, niin geri dndn sorunca, Eb Mls O, "Hazreti Peygamberin, biriniz defa izin istedikte izin verilmezse geri dnsn, dedi ini iittim" diye cevap vermi ti. Bunun zerine <Omer bnu'l-Hattb, bu sz Hazreti Peygamberden i ittiine dair delil istemi , Eb Mls da mescide giderek orada bulunanlara (Omer ile aralarnda geen hdiseyi anlat p, bu sz Hazreti Peygamberden i iten bir kimsenin bulunup bulunmad n sormutu. Orada bulunanlardan Eb Sagcl kalknu ve Elin Ms'ya ehadet etmi ti. Bundan sonrad r ki, <Omer ibnu'l-tlattab Eb Ms'ya yle hitap etmitir: "Maksad m seni itham etmek de ildir. Fakat Hazreti Peygamberden hadis rivayet etmek zordur" 148 . Grlyor ki, `Omer ibnul-tlattb sahabeyi hadis rivayetinden menetmekle beraber, kar snda bir hadis rivayet edildi i zaman, onu reddetmek cesaretini gsteremiyor, fakat hadisin s hhat derecesini anlamak iin, ba ka kimseler tarafndan da Hazreti Peygamberden i itilip iitilmediini aratryordu. Bylece halka, Hazreti Peygamberden hadis rivayet etmenin gln ve rivayet edilen her hadisin hemen habul edilmemesi gerekti ini gstermek istiyordu. <Omer Kut'n terkettirir korkusu iIe sunen yazmaktan vazgemesine ve kizbi art m korkusu ile sahabeyi hadis rivayetinden menetmesine ra men, durum yine de arzusu hilfma geli mitir. nk vefat ndan sonra hilfet makamna geen <Osmn bn (Affn katledilmi , Ummu'l-mu'minin `.die <Ali bn Ebi Tlib'e cephe alm ; <:Aie'nin yannda yer alan Mu`viye hilfeti ele geirmi ; bir taraftan yeni siysi ve itikadi f rkalar zuhur ederken, dier taraftan bu frkalarn karlarna bir ok hadis uydurulmu tur.
147 Eb Htim bn bbbrn, Kikibu'l-cdel, I. 62-63; eg-Zehebt, Tezkire, I. 6. 148 Eb 1:Irttim bn IjblAn, ve'l-mecrahrn, v. 10b; Ahmed bn ljanbel, v. 10b.

43

Bu durum gznnde bulundurulursa, `mer ibnu'l-Hattb'm bir sunen yazmaktan vazgemesine esef etmemek elden gelmez. Zira, ilk nce d nd gibi, zaman na kadar Hazreti Peygamberden rivayet edilen hadisleri, hidlerini de tesbit etmek suretiyle yazm ve kendisinden sonrakilere rivayet kapsn kapam olsa idi, belki hadislerin alabildi ine oalmasm ve kizbin artmasn nleyebilirdi. Belki de bu suretle ihtilaflar n n de alnm olabilirdi. nk her ihtilaf, ortaya at lan yeni hadislerle krkleniyordu. Maama`Omer Ibnu'l-ljattb'm yapmad bu ii, dier baz sahabe, kudretleri nisbetinde ve kk apta yapma a alm lardr.

b. <Abdullah bn cAmr

sakifesi

Hazreti Peygamberin gen ashab aras nda hadis sahifesiyle hret kazananlardan birisi <Abdullah bn cAmr ibni'l-`71s'tr. Babas Msr fatihi 'Anlibnu'l-ci'tan nce mslman olan 'Abdullah' n 49, Hazreti Peygamberin izniyle pek ok hadis yazd n gsteren haberler vard r. Bu haberlerin hepsini burada zikretmeyi lzumsuz buluyoruz. Bununla beraber, meydana getirdii hadis sahifesinin yanls hakknda bilgi sahibi olmak iin, bu haberlerden seilmi baz rnekler vermek elbette ki faydah olacakt r. bn Sacd'n naklettii bir haberden rendiimize gre, 'Abdullah Ikt `Arnr, bir sahifeden bahsederek "Rasflu'llahtan, iittiim hadisleri yazmak iin izin istedim; bana izin verdi ve ben de bu sahifeyi yazd m" der'". b Sa`d, bu haberin nihayetinde 'Abdullah bn 'Amr'in Hazreti Peygamberden yazd sahfeye t chica ismini verdiini de ilave eder ki, ba ka haberlerin de bu hususu teyid ettikleri grlr. Mesela bu sahifeyle ilgili olarak Mucallid'in yle dedii rivayet olunur: "'Abdullah bn 'Amr'in yanna girdim. Bann altndaki sahifeye bakmak istedi im zaman bana mni oldu. Ona, kitab n benden niin sakhyorsun?, dedi imde: Bu Rasidu'llahtan i ittiim ahife ikhicadr. Benimle Hazreti Peygamber aras nda hi bir vas ta yoktur. Kitabu'llah ve bu Sahife, benim iin kesin olduktan sonra, art k baka eyler beni ilgilendirmez, demi tir" 1". `Abdullah bn 'Amr'in hadis yazdm gsteren bir ba ka mehur haber, el-Bul ri. tarafndan da nakledilen Eb Hurayra hadisidir. Buna gre El ii Hurayra, en fazla hadis bilen kimsenin, `Abdullah bn cAmr hri, kendisi olduunu, zira 'Abdullah'm yazd n, kendisinin ise yazmadn sylemi tir 152.
149 Bkz. bn Iiacer, IC be, IV. 111-112; Ihnu'1-E0r, Usdu'l-g(tbe, III. 233-235. 150 rabalsiit, VII. 2, 189. 151 Ayn yer; Keza bkz. ez-Zehebt, Telril u'i-slam, III. 38. 152 Siilrb, I. 36.

44

<Abdullah bn `Arar tarafndan meydana getirilen sahifenin ihtiva etti i hadis miktar hakknda kesin bir bilgiye sahip de iliz. Bununla beraber onun Hazreti Peygamberden bine yak n "mesel" hfzettiini suylemesi 53 ve ayrca "Rasidu'llalun yannda her sylediini yazyorduk" demesi, mezkr sabifenin bir hayli kabark olduunu gsteren bir delil olarak kullan labilir. Keza torunlar tarafndan cAbdullah'ian pek ok hadis rivayet edilmesi ve bu hadislerin cAbdullah'm sahifesinden al ndn n ileri srlmesi de bu hususu teyid eder mahiyettedir. `Abdullah bn <Amr'in mezkr sahifesinin de di er yazl vesikalar gibi istinsah edildi ine ve yazl olarak rivayet olundu una phe yoktur. Bu hususta elimizde kesin bir delil mevcut olmamakla beraber, bir ka haber bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Mesela, Ahmed bn Hanbel'in nakletti i bir haberden rendiimize gre, Ebu <Abdirrahman el-Hubulli, <Abdullah bn <Amr'dan iittii bir hadisi naklederken "'Abdullah bn <Amr bize bir krtas kard " demektedir ki 154, krtasn kat veya papirs oldu unu ve rivayet olunan hadisin bu kagtta bulunduunu zikretme e lzum yoktur. Ayn sahifenir Ebii Raid el-Hubrani tarafndan da grld, yine Ahmed bn Hanbel'in bir rivayetinden anla lmaktadr. Zira bu ahs, <Abdullah bn (Amr'e gelmi ve Hazreti Peygamberden i ittii hadislerden rivayet etmesini ondan istemitir. Bunun zerine 'Abdullah, el-Hubranrnin nne bir sahife koymu ve "bu, Resulullahn bana yazd sahifedir" demi tir3". Ahmed bn Hanbel'in naklettii bu iki haberden anlaldna gre, gerek Ebu <Abdirrahman el-Hubulli ve gerekse Ebu Ra id el-Hubrani, mezkiir sahifeden ayn hadisi rivayet etmi lerdir" 6. Bir baka haber, <Abdullah bn <Amr'in, yukarda bahis konusu edilen krtas gibi, yaz l hadis vesikalarm muhafaza etti ine ve 'ine bunlar, zaman zaman, kendisinden hadis dinleyenlere karp gsterdi dellet eder. Yine Ahmed bn Hanbel'in nakletti i bu habere gre Ebu Kabil u hadiseyi nakletmi tir: "Bir gn 'Abdullah bn <Amr'in yannda bulunuyorduk. nce Kostantiniyye'nin mi yoksa Rilmiyye'nin mi fetholunaca soruldu. <Abdullah bir sandk getirdi ve iinden bir kitap kararak yle dedi: Hazreti Peygamberin etrafna toplanm yazyorduk; bu sual ona soruldu. Raslu'llah, Hirakl ehrinin, yani Kostantiniyye ( stanbul) nin nce fetholunaca m syledi""7.
153 Ez-Zehebt, Ttrku'l-isliin, III. 38 154 Musned, II. 171. 155 Ayn eser, II. 196. 156 Kr. Musned, II. 171 ve 196. 157 Musned, II. 176.

45

< Abdullah !bn 'Amr'den bir ok kimse hadis rivayet etmi olmakla beraber, bunlar n aras nda, sahifenin tamamn ondan nakleden birisinin bulunduu bilinmemektedir. Ancak, bu sahifenin (Abdullah'n torunlarndan `Amr bn dayb bn Muhammed bn 'Abdillah bn 'A= 'a intikal ettiini ve 'Anr bn dayb'm da bu sahifeden rivayet etti ini gsteren pek ok haber vardr. Hatta 'Amr'in babas dayb'n, 'Abdullah bn 'Amr'e mulaki olup olmad ve ondan hadis i itip i itmedi i hadisiler aras nda ihilafl bir konu olarak ortaya kt iin, (Anr bn dayb'n ceddinden rivayet etti i hadisler zerinde tereddd has l olmu , bazlar, bu hadislerin delil olarak kullanlamyacan ileri srerken, di er bazlar, hadislerin shhatinden phe edilmemesi gerekti ini sylemilerdir. Mesela, Ebil Hatim bn Hbban'a gre 'Anar bn dayl 'm Tavus ve Ibnu'l-Museyyib gibi gvenilir kimselerden rivayet etti i hadisler delil olarak kullanlabilirse de, babas vastasyle ceddinden rivayet etti i hadislerle ihticac etmek do ru deildir. nk, bilindii gibi, 'Abdullah bn `Amr'in hadisleri torunu cAn r bn dayb tarafndan 'an ebihi (an ceddihi isnadlyle rivayet edilmi tir. Halbuki bu isnad ya mursel, yahutta munkat dr. nk `an ebihi ibaresi, hadisi babas dayb'tan i ittiine dellet ederse de, <an ceddihi ibaresiyle ya dayb'm dedesi 'Abdullah bn 'Anr kasdedilmitir; bu takdirde isnad munkat 'dr; nk dayb, dedesi 'Abdullah bn 'Amr'a ulamamtr. Yahutta can ceddihi sz ile 'Amr'in dedesi Muhammed kasdolunmu tur; bu takdirde isnad murseldir; nk Muhammed'in Hazreti Peygamberle sohbeti yoktur. Her iki halde de, bu isnadla gelen hadis delil olarak kullamln aa uygun de ildir 58. Grld gibi, Eb Hatim isndda zikredilen ced kelimesini iki kta mtalaa ederek nce 'Abdullah bn 'Amr'a atfetmi ve dayb'm (Abdullah'a mltki olmadn kabul ederek isnadda inkta bulunduuna, yani bir ravi halkasnn dtne hkmetmi tir. 'Abdullah bn hadisleri aile ierisinde rivayet edildiine gre, dardan bir ravinin onlar dayb'a naklettii dnlemez. Muhammed bn (Abdillah'n da hadisle me guliyeti bilinm,ediine gre, dayb'n ondan i ittii ileri srlemez. Bintanaleyh, dayb (Abdullah'a m,laki olmad na ve ba kalarndan da onun hadisini iitmediine gre, rivayeti, ilesinde buldu u yazl bir sahifeden vicadeten" 9 -olmas gerekir.

Ebil Hatim'in zikretti i ikinci k, ceddin Muhammed bn 'Abdullah bn `Amr'a mataf olmas dr. Bu takdirde Muhammed, hadisi do rudan do ruya
158 Kitr bu't-tarih ve'l-necrhEn, v. 147 b. 159 Viciide, lugatta bulmak mansma gelir. Istlahta ise, aileye babadan veya dededen, yahutta daha geri tabakalardan intikal eden kitaplara sahip olmak ve sema' olmaks zn bu kitaplardan nakletmektir. Bu bak mdan victule hadis tahanunl yollarndan birisi saylr.

46

Hazreti Peygamberden rivayet etmi olmaktadr ki, onun Hazreti Peygamberle sohbeti bulunmad na gre, isndda yine bir inkta vad r; ancak bu inkta sahabi tarafnda olduu iin isnd murseldirm. u var ki, yukarda da iaret etti imiz gibi, Muhammed bn cAbdillah, hadisle me gul olduu bilinen bir kimse deildir. Bu bakmdan ceddin ona atfedilmesi ihtimali zayftr. zerinde durulmas gereken di er mhim bir nokta, dayb'n, ceddi 'Abdullah'a mlki olup olmad meselesidir. El-Bulyari Ttrih'inde bir habere dayanarak dayb'n `Abdullah' iittiini sylemitir". Keza Yahya bn Mdin de bu gr ileri srm , ancak baz larnn, onun sahifeden rivayet etti ini sylediklerine dikkati ekmi tir' 62. Bir ravinin rivayet etti i hadisleri eyhinden iitip iitmediinin aratrlmas, hadis tarihinde, ehemmiyetli bir konu olarak kar mza kar. eyhini iitmeyen, fakat sahifesinden veya kitab ndan rivayet eden ravi, asl nda gvenilir bir kimse olsa bile, hadisilerin tenkidine u rar ve kitaptan rivayet ettii hadisler, ok defa reddedilirm. Bunun en gzel misali 'Anar bn daybtr. Hi bir hadisinin cerhine maruz kalmam olmasna ramen, babas vastasyle ceddi 'Abdullah bn cArar'den rivayet etti i hadiseler, `Abdullah'n kendisine intikal eden sahifeden al nd gerekesiyle itiraza u ramlardr. Ez-Zehebi'nin isim zikretmeksizin baz ulemadan naklen belirtti i gibi 64, ( Abdullah bn (Amr'in Hazreti Peygamberden yazd bu sahifenin her eyden esah olmas gerekir. O halde gvenilir bir kimse olan (Anar bn dayb'm bu sahifeden rivayeti niin kable sayan_ olmaz ? Eb Zur`a'ya gre bunun sebebi, onun, babas vastasyle ceddinden rivayeti o altmas , kolay hadisleri i itip dierlerini yannda bulunan sahifeden rivayet etmesidirl". dayb, Ebil Zur (a'ya gre de gvenilir - bir kimsedir. Fakat ceddinden rivayeti o altmas , niin itirazlara yol amtr?
160 snadnda sahabi rvisi d m olan hadislere mursel denildii gibi, isnad da ayn ad alr. 161 Bkz. Et-Tdrilt'l-kebir, II. 2, 219. 162 bn Hacer, Tehzib, VIII. 53. 163 Mesela Ebii R labe kitaplarn Eyyab es-Selytiyant'ye vasiyet etmi tir (Ez-Zehebl, tezkire, I. 88; el-Hatib, el-Kiftye, s. 352). Bu yzden Eyyb'un bu ldtaplarda mevcut hadisleri Eba Klabe'den iitip iitmedii ihtilaf konusu olmu ; el-Ilatib de ayn konuda u gr ileri srmtr: "Bir kimsenin kitaplarn bir baka kimseye vasiyet etmesiyle, o kimsenin, asl kitap sahibinin lmnden sonra onun kitaplarn satn almas arasnda fark yoktur. Bu itibarla byle hadislerin rivayeti ancak victde yolu ile caiz olur" (el-Kifiiye, s. 352). El-Hatilfin bu gr, sema kaydm ihtiva etmeyen hadislerin phe ile karlandgna dellet eder; nk victide metodu, hadisiler aras nda makbul olmayan bir tahamml yoludur. 164 Bkz. IV. 286. 165 Kit(tbu'l-Cerk ve't-tddil, III. 1, 239.

47

Madem ki o, gvenilir bir kimsedir, itimada ayndr, o halde sahifeden rivayet etse bile ancak onda mevcut hadisleri rivayet edece i tabiidir. Aksi halde, munker hadisleri sahabeden olan ceddi `Abdullah bn `Amx'a isnadla ondan rivayet etmesi, onun gvenilir olmas yle kaabili telif deildir. Bizce gerek olan udur ki, 'Ana bn ucayb ceddi `Abdullah'a mlki olsa ve ondan hadis iitse bile elinde bulunan sahifenin tamam n ondan i itmemitir. Bir ba ka deyimle sahifenin tamam iin aralarnda sena yoktur. Eb Zurca'n n da i aret etti i gibi, bn Lehica ve el-Musenn bn abbli gibi baz zayf rviler de (Amr bn ucayb'tan rivayetlerine bir tak m munker hadis kar trm lar 66 ve bylece cArnr bn ucayb zerinde bir tereddt uyand rmlardr. Hadis trihi bakmndan mhim olan husus, bn Lehica ve benzerleri tarafndan (Anar bn dayb'm hadisleri aras nda dercedilen munker hadislerin tesbit edilip ayklanmasdr. Bu mmkin olduu takdirde `Abdullah ibn. (Amr'in Hazreti Peygamberin a zndan yazd ahife adka'nn bir nshasnn elde edilebilece i, kuvvetli bir ihtimal olarak kar mza kar. Ahmed bn Hanbel'in 'Abdullah bn 'Am" musnedinde 'Artr bn dayb can ebihi can ceddihi isndyle birbiri arkasna yer alan rivayetler 167, byle bir sahifenin tesbitinde musned eserlerden ne derecede yararlamlabilece ini gsterme e yeterlidir.

e. Ccibir bn cAbdillah' n sahtfesi


Hazreti Peygamberin ashab arasnda fazla hadis rivayet etmekle hret kazananlardan birisi olan Cbir ibn. `Abdillah, Hicretin. 74 nc senesinde vefat etmi tir. Veki hnu'l-Cerrh' n Hi m bn `Urva'dan nakletti i bir haber, onun hadis sahas nda bir otorite oldu unu gsterir. Bu habere gre halk, Hazreti Peygamberin mescidinde Cbir'in etraf nda bir halka te kil ederek oturur ve ondan hadis dinlerdi. 168. Kaynaklar, Cbir'e ait bir sahifenin mevcudiyetinden bahsederlerse de bu sahifenin kendisi tarafndan yazldna dair her hangi bir kayda rastlanmaz169.Ez-Zehebi Tezkiresinde ve Trilfinde Katde'nin lufz ndan bahsederken, ona Cc1bir'in ahifesinin bir defa okundu unu ve onu hemen h fzetti ini kaydederi". Keza el-tlatib ve bn Hacer de buna benzer bir haber verirlerm.
166 Aym yer. 167 Bkz. Musned, II. 178 vd. 168 bn Hacer, Tehz1b, II. 43. 169 Bkz. bn Sa`d, Tabakt, VII. 2, 1, 2; bn EM IWim, Takdimetu'l-Cerb, s. 46; el-Hatib, el-Kif(ye, s. 354; ez-Zehebt, Tezkire, I. 116; Tiiribu'l-islm, IV. 296; en-Nevevt, Tehzibu'l-es niP, II. 58; hn Hacer, Tel zib, V. 27. 170 Tezkire, I. 116; T(trilJu'l-slam, IV. 296. 171 El-Kifrtye, s. 354; Tehz1b, V. 27.

48

Cabir'den hadis rivayet eden Eb Sufyan Talha bn Nafi`m, bu hadisleri bir salrifeden rivayet etti i sylenir" 2. Kaynaklarda mezki:ir sahifeden ahifetu Ccibir, yani Ct bir'in ahifesi olarak bahsedilmesine ra men, baz haberlerin delletiyle, onun Cabir tarafndan yaz lmadn anlyoruz. Mesela bn Ebi Htim, Suleman bn Kaya el-Ye kurrnin tercemei halinden bahsederken, onun, Cabir ile uzun mddet beraber bulundu unu, ondan hadis dinledi ini ve bir sahife yazd n kaydeder ve yle der: "Suleyman bn Kays'n vefatndan sonra bu sahife ailesinin yannda kalmtr Ebu'z-Zubeyr, Ebfi Sufyan ve Sa (bi, Cabir'i dinlemi ler ve ondan hadis rivayet etmi lerdir; fakat rivayet ettikleri hadislerin o u bu sahifedendir. Keza Katade de ayn sahifeden rivayet etmi tir""3. El-Buhari. de, Ebil. Bir, Katade ve el-Ca`d EU. (Osnn.'n Suleyman bn Kays'n kitabndan rivayet ettiklerini kaydeder 174. Dier taraftan el-Hatib ve Ahmed bn Hanbel u haberi nakletmi lerdir: "Suleyman el-Ye kuri'nin anas bir kitap getirir. Bu kitap, Katade, Ebfi Bi r, Hasan ve Sbit'e okunur. Hepsi de bu kitaptan rivayet ederler, fakat Sabit yaln z bir hadis rivayet eder" 175. Ayn kitabn Ebu'z-Zubeyr'in de elinde bulundu unu gsteren bir ba ka haber yledir: smi zikredilmeyen bir ahs, Suleyman el-Ye kuri'nin kitabyle birlikte Ebu'z-Zubeyr'e gelmi ve kitaptaki hadisler hakknda ona sorma a ba lamtr. Ebu'z-Zubeyr bu ahsa "elindeki kitaba bak" diyerek h fzndan baz hadisler okumu tur. Bu hadisler kitaptaki hadislerdir ve Eb'z-Zubeyr onlar aynen kitaptaki gibi okumu tur 176 . Ez-Zehebi tarafndan nakledilen bu haber, yukar da zikretti imiz bn Ebi Hatim'in "Ebu'z-Zubeyr, Eb Sufyan ve Sa`bi dinlemi ler ve ondan hadis rivayet etmi lerdir; fakat rivayet ettikleri hadislerin o u bu sahifedendir" eklinde gelen haberine uygundur ve her ikisi de Ebu'z-Zubeyr'in bu sahifeye sahip oldu una dellet eder. Yukarda zikretti imiz haberlerin hepsinde ad geen sahifeden ahifetu Ciibir diye bahsedilmesine ra men, bu sahifenir aslnda Suleyman bn Kays el-Ye kuri tarafndan yaz ld anla lmaktad r. Ancak Suleymn bn Kays'n `Abdullah bnu'z-Zubeyr zaman nda vukubulan. fitnede Cabir'den nce vefat etmesi." 7, sahifesinin hret kazanmas na sebep olmu , ancak Cabir'in hadislerini ihtiva etmesi dolay syle de ona isnd edilmi ve ahifetu CcIbir olarak tannmtr.
172 El-Kifrye, s. 355; Trffiu'i-iskim, V. 23. 173 Kitribu'l-cerl.x ve't-taclil, II. 1, 136. 174 Et-Trgu'i-Kebir, II. 2, 354. 175 s. 354; Kitilbu'/-c/e/ ve macrifeti'r-riciil, v. 06a. 176 Ez-Zehebi, Ttrittu'l-slam, V. 154. 177 Ahmed bn Hanbel, Kit(bu'l-clel, v. 106a; bn Hacer, Tehz1b, IV. 215.

49

Cbir'in sahifesi hadisiler aras nda hret kazand ktan sonra pek ok kimse bu sabfeden rivayet etme e balamtr. Mesel Ahmed bn 1.1anbel, Ebu (Ave tariluyle Eb Bi r'in Suleymn bn lays'tan rivayet etti i bir hadis nakleder178. Bu hadisin nihayetinde Eb <Avne, mezldr hadisin Suleymn bn Rays'n kitabnda mevcut oldu una dair yine Eb Bix'den naklen bir haber verir. Bu haber, sahifenin Eb Bi r'in elinde bulunduunu gsterir. Esasen Ahmed bn Hanbel, Suleymn bn R.ays'n hadislerini hep bu isndla nakletmi tir". Suleymn bn Rays'n sahifesinden rivayet edenlerden biri de Eb Sufyn Talha bn Nficdirm. Nitekim Sufyn bn <Uyeyne ve Veki< ibnu'l-Cerrh, Eb Sufyn' n Cbir'den rivayet etti i hadislerin, elde etmi olduu bir sahifeden ibaret bulundu unu sylemilerdirm. bnu'l-Medlni ise, onun Cbir'den yalnz drt hadis i ittiini haber vermi tir ki, bu ondan rivayet ettii dier hadisleri sahifeden ald na dellet eder 182. El-Buhrl de abilft'inde Ebn lih ve Slim bn Ebil-Cacd'n Cbir'den rivayetlerine makrnen Ebn Sufyndar yalnz drt hadis nakletmi tirm. Ihtimal eyhi bnu'l-Medini'nin bu szne dayanarak onun Cbir'den i ittii bu drt hadisi alm , dierlerini sem olmad iin terketmi tir.

Ebn Sufyn'm Cbir'den hadis i ittiim gsteren baz haberler bulunmakla beraber, bu haberlerin sem'a ne derece dellet ettiklerini tesbit etmek bir hayli gtr. Mesel el-Buhrrnin TCrgh'inde verdii habere gre Eb Sufyn Cbir ile Mekke'de alt ay mddetle komuluk etmi tir. Bu mddet zarfnda Suleymn bn R.ays Cbir'den hadis yazm kendisi ise hfzetmi tir 184 . u var ki, bu haber Eb Sufyn' n Cbir'den ka hadis i ittiini ortaya koymaktan uzakt r. Bu bakmdan onun Cbir'den yaln z drt hadis i ittiini belirten <Ali Ibnu'l-Medini haberini kabul etmekte ve Cbir'den rivayet etti i dier hadisleri Suleymn bn Rays'n sahifesinden alm olabilece ini dnmekte hi bir mahzur yoktur. Nitekim ube ibml-Bacec da Eb Sufyn' n Cbir'den rivayet etti i hadislerin Suleymn bn Kays'n sahifesinden ibaret olduu kanaatndadrm. Ebn Sufyn, Suleymn bn Rays'n sahifesinden rivayet etti i gibi, Eb Sufyn'dan da ayn sahifeyi rivayet edenlerin bulunabilece ini dn178 Musned, III. 332. 179 Bkz. ayn yer. 180 Bkz. el-Kiftye, s. 355; eg-Zehebt, Tdrilju'l-lelam, V. 23. 181 bn EM 1I8tim, Takdimetu'l-cer4 s. 46; Kit(tbu'l-cerb te't-ta`dil II. 1, 479. 182 bn Hacer, Tehgfb, V. 27. 183 Bkz. ahiti, V. 35; VI. 152; VII. 108. 184 Bkz. ad geen eser, II. 2, 347. 185 bn EM Ijaim, Takdimetu'l-cerh, s. 144.

50

mek yanh olmaz. Filhakika Eba Sufyan' n hadisleri el-A(me , Ebii Bir, elMuenna bn abbah ve daha bir ok kimse taraf ndan rivayet Biz burada bir misal olmak zere yaln z el-A(me'ir rivayetine k saca temas etmek istiyoruz. Bu suretle, me ktr sahabi Cabir bn `Abdillah'n Hazreti Peygamberden rivayet etti i hadislerin, kitaplar n tasnifi devrine kadar nas l bir yol takip ederek geldiklerini kk bir rnekle gstermi olaca z. bn (Adi, Ebu Sufyan'n Cabir'den slih hadis' rivayet etti ini, ayn hadislerin de el-A(me tarafndan Eba. Sufyan'dan nakledildi ini syledikten sonra "el-A(me'ten Ebii Sufyan' n hadislerini nakledenlerin hepsi de gve nilir kimselerdir; keza Ebii Sufyiin da reddedilecek bir kimse de ildir" der 86. bn Hacer ise, el-A (me 'in Eba Sufyan'n ravisi olduunu187, Eb Bekr el-Bezzar'dan naklen onun Ebil Sufyan'dan rivayet etti i yz kadar hadisin bir sahifeden ibaret bulundu unu" 8 syler. Grlyor ki Suleyman bn Kays'n Cabir'den yazm olduu sahife bir taraftan Ebf Bir - Ebii `Avan tarik yle nakledilirken, di er taraftan da Ebii Sufyar - el-Aeme taraikiyle nakledilmitir. phesiz, gerek Suleyman bn Kays'tan ve gerekse Eba Sufyan'dan ayn sahifeyi rivayet eden ba ka kimseler de vard r. Bizim verdiimiz bir ka misal, hadislerin nasl yazl bir kayna a dayanlarak rivayet edildiklerini gsterme e yeterlidir. Hadis tarihi bak mndan mhim olan husus budur.

d. (Ah bn

sahifesi

Hazreti Peygamberin amcazadesi ve ayn zamanda damad olan (Ali bn EM. Talib'in elinde de sadakat ve diyet hkmlerini ihtiva eden bir sahifenin bulunduu, muhtelif kaynaklar n verdikleri haberlerden anla dr 189 . Bu haberlerden birisinde bn EM Talib yle demektedir: "Hazreti Peygamberden, Kur'ndan ve u sahifedekilerden ba ka bir ey y-az nadk'". Bununla beraber, (Ali'nin bu sahifeden ba ka Kur'n ile hadisleri de toplad n ve kymetli bir kitap vci`cla getirdiini bize haber veren rivayetler gelmektedir. Ez-Zehebi'nin Muhammed bn Sirin'den nakletti i bir habere gre (Ali, Hazreti Peygamberin vefat etti i sralarda, Kur'an' tenzil zerine toplam bulunuyoxclu. Hatta kendisini bu i e o kadar vermi ti ki, Hazreti Peygamberin vefat zerine Hilafet makam na geen Ebil Bekr'e bey'at etmek frsatn bile bula186 F/-Kamil, II. 109a. 187 bn Hacer, Tehz1b, V. 26. 188 Ayn eser, IV. 224. 189 l'lesern bkz. el-Bub*ri, al/b, I. 36; IV. 30; Ebii Davnd, Sunen, I. 469; Ahmed bn Musned, I. 81, I. 81, 102, 118, 119, 126; eI-Zehebi, Tezkire, I 12; Tartbu'l-slam, II. 199; el-Herevi, Zemmu'l-keldm, I. 116a. 190 Meselt bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 12.

51

inan:usu. Yine Muhammed bn. Sirin'e gre, 'Ali tarafndan telif edilen bu kitap, onu elde edenler iin byk faydalar sa layacak bir iliM ihtiva ediyordu19'. Muhammed bn Sirin'in bu sznden anla ldna gre (Ali bn EM Talib, Kur'an toplaniakla iktifa etmemi , belki nzl sebeplerini ve Hazreti Peygamberden gelen tefsizi de kitab na dercetmi ti. Fakat bu hususta yeterli derecede bilgi elde edilememi tir. Ancak, Ibnu'n-Nedim, Ebu Ya (la'nn elinde varaklaz dm elyazmas biz mushaf grdn ve bunun (Ali'nin elyazs ile yazlm olduunu zikrederse de 192, Mustafa adk er-Rafi(iye gre bu, ii haberlerden birisi olup ybulmam tr193. uras muhakkakt r ki, Muhammed ibn. Sirin'in bahis konusu etti i kitapla, ibnu'n-Nedim'in grd n syledii mushaf aras nda her hangi bir mnasebet yoktur. Bu bak mdan bnu'nNedim'in haberi doru olsa bile, mezkr mushafin, bn Sirin'in bahsettii kitaptan ibaret oldu unu ileri srmek mmkin de ildir. Kaynaklar, `Ali'den sahife rivayet eden bir , ka isim zilxederlerse de, rivayet olunan bu sahifenin mahiyeti hakk nda fazla bilgi vermezler. Mesela bn Sdd'a gze (Ali, C1-1.1azisu'l-A(ver iin pek ok "ilim" yazm 194, bn Ebi Ratim de el-ljaris'in kitap sahibi oldu una dair bir haber nakletmi tir' 95 ; Bununla beraber, onun hakknda ileri srlen baz mtalaalar, bu haberlerden kesin bir netice karmak imkann vermemektedir: Muire'ye gre, el-Wrisu'l-A`ver (Ali'den rivayet etti i hadislezde sad k deildiz196. Yahya bn Matin ve en-Nesa'i, onun hak nda leyse 'bihi be'sun demiler'97, e - a(b1 ise, "el-Haris bana rivayet etti; fakat bir kezzb bir rivayette de "ben ehadet ederim ki, o kezzablardan biridir"'" diyerek elitham etmi tir. Ez-Zehebi, bu itirazlara ra men el-Haris'in hadislerinin Sunen-i Erbgada yer aldn kaydettikten sonra, e - a(brnin onu tekzib etmesine temasla "bununla beraber ondan hadis rivayet etmi tir. Bundan anlalyor ki el-Haris sir konu raalarnda yalan sylese bile, hadis-i nebevide yalanc deildir"200der. Filhakika Ahmed bn klanbel'in Musned'i gzden geirilecek olursa 20I, e- dbrnin, 'Ali'nin hadislerini el-Uaris vas tas yle rivayet
irlht'l-slam, II. 199. 191 Ez-Zehebt, r 192 Bkz. Fihrist, s. 42-43. 193 iccilzu'l-lurYtn ve'l-belSigtau' -Nebeviyye, s. 32-33. 194 Tabakat, VI. 116. 195 Kirdbu'l-cer4 ve't-tddil, 1. 2, 78. 196 Eg.-Zehebt, Mizttnu'l-ictidttl, I. 435. 197 Ayn yer. 198 Ayn yer 199 bn EM 1:15.tim, Kittbu'l-cerh ve't-tace111, I. 2, 78. 200 Ez-Zehebl, Mizttn, I. 435. 201 Bkz. I. 79, 83, 87, 93, 106, 107, 110, 121, 133, 150, 153, 158.

52

ettii grlr. Bu hadisler Musnedde mevsid isnadlarla nakledilmekle beraber, bir yerde e - a`bi, "Allah' n Rasl Muhammed (s. a. s.) riba yiyen kimseye lanet etti" diyerek eyhinin ismini zikretmezse de, hadisi e - acbrden rivayet eden bn (Ayr. "bunu sana kim tandis etti?" diye sordu u zaman, e a`bi "el-Ilarisul-A`ver el-Hemdni" cevab n verir2q2. Burada hadis tarihi bak mndan zerinde durulmas gereken mhim bir haber vard r. ube ibnu'l-Haccc'tan nakledilen bu habere gre, e - a(brnin cAlrden rivayet etti i hadisler bir kitaptan ibarettir 203 . E - a931'nin den rivayet etti i bu kitab kimden aldn kesin olarak tesbit etmek mmkin olamamtr. Bununla beraber bu as l kitap sahibinin, e - a(brnin, nin hadislerini kendisi vas tas yle rivayet etti i el-Haris olmas kuvvetle muhtemeldir. nk, el-Wris'in kitap shibi oldu unu belirten haberler vard r. Mesela el-Wris'ten rivayet eden Eb shak es-Sebl'inin, aslnda onu iitmedii, fakat onun kitab ndan rivayet etti i sylenir204. Ahmed bn 1;lanbePden nakledilen bir ba ka habere gre, Eb shak el-Haris'in kar syle evlenmi ve bu sretle onun kitaplar Eb islak'a intikal etmi tir295 . Her halde e - acid de Eb shak gibi (Ali'nin hadislerini yaz h olarak alm olacaktr. Fakat yukar da da kaydetti imiz gibi, bu hususta verilmi bilgiye rastlanmamtr. u var ki, e - acbrnin vefat ndan sonra evinde feriz ve cerahta dair baz yazl kitaplar bulunmu tur206 . Her ne kadar bu kitaplar n ona el-Ilaris'ten geti ini gsteren bir delil mevcut de ilse de, 'Ali tarafmdan yaz lan sahifenin feriz ve cerahata ait hadisleri ihtiva etti i, el-I-Jris'in (Ali'den yine bu konularda bir sahife rivayet etti i, keza e - a(brain de el-Haris'ten ayn konulardaki hadisleri ald gznnde bulundurulursa, e -dbrnin vefat ndan sonra evinde bulunan feriz ve cerahatla ilgili hadis sahifelerinin meneini tayin etmek her halde g olmasa gerektir. bn Ebi ralib'ten sahife rivayet edenlerden biri de Ilda bn 'Artr el-Heceri (. 100 H. den nce) dir. Yal ya bn Sacid'e gre thla , aslnda `Aliyi iitmemi tir; fakat ondan rivayet etti i hadisler bir kitaptan ibarettir 207. Kez bn Sa`d onun hakknda "hadisi ok olan bir kimsedir; bir sahifesi vardir, ondan rivayet eder" demi tir208. Eb Iltim'e gre Ilda , "(Ali'nin sahi202 I. 133. 203 bn Ebi Wtim, Takdimetu'l-cedt, s. 130. 204 Ez-Zehebt, MizCn, I. 435. 205 Ez-Zehebt, Tririhu'l-slam, V. 117. 206 El-Ha ibu'l-Ba tUdt, T3riltu Bad1d, XII. 232. 207 bn Hacer, Tekib, III. 177. 208 Ayn yer.

53

fesini elde etmi tir"209; Ahmed bn Hanbel de " (Ali'den rivayetinin bir kitaptan oldu unu"210 ileri srmtr. 11114'm bu sahifeyi ne ekilde elde etti ini aklayan her hangi bir habere rastlanmam sa da, Ahmed bn Hanberin "Hl'n, el-Hriu'l-A(verin sahifesinden rivayet etmesinden korkuyorlard " sz211, bu hususta kuvvetli bir ihtimali ortaya koymaktan uzak de ildir: Her halde H l da, e a`bi ve Ebii shk gibi (Ali'nin hadislerini yaz l olarak el-Hris'ten alm olacakt r. e. Semura bn Cundeb'in sakfesi Hazreti Peygamberin ashab ierisinde hadis yazanlardan bizi de Semura bn Cundeb (. 58,60) tir. Hakk nda geni bilgi verilmezse de, onun bir hadis kitab olduunu, Muhammed bn "Semura'n n oullar iin yazd risalede pek ok ilim vard " sznden anhyoruz 212. Keza bu risalenin oullar tarafndan rivayet edildi ini belirten haberler de, Muhammed bn Sirin'in szn teyid eder. Ancak Semura'n n risaleyi ne zaman yazd n kesin olarak tesbit edemiyoruz. Kendisi, Hazreti Peygamber zaman nda kk olduunu ve ondan hadis hfzettiini sylemektedir 213 . Bu haber, risalenin Hazreti Peygamberin vefat ndan sonra yaz ld ihtimalini dourur. Keza risalenin Semura tarafndan o ullarma yazlmas ve el-Buhri'nin de nakletti i gibi2 4 min Semura bn Cundeb ila benihi" (Semura bn Cundeb'ten oullarna) ibaresiyle ba lamas da bu ihtimali kuvvetlendirm.ektedir. Bu ihtimale gre Semura'nnn hafzasnda bulunan hadislerle di er sahabilerden iittii hadisleri toplad anlalmaktad r. Yukarda bahis konusu edilen sahifeler gibi, Semura bn Cundeb'in risalesi de o ullar ve di er mustensihlar tarafndan rivayet cdilmi tix. bn Hacer, Suleymn bn Semura'nn, babas Semura'dan byk bir nsha rivayet etti ini haber verir215 ki, bu nshann bahis konusu edilen risale oldu una phe yoktur. Ayn nsha, Suleymn'dan o lu Hubeyb tarafndan rivayet edilmitir2". Keza bn Hacer ve bn Ebi kltim'in verdikleri bilgiye gre,
209 Eg-Zehebt, Mizgn, I. 658. 210 bn ljacer, Tehzlb, III. 177. 211 Ayn yer. 212 Ibnu'l-Esir, Usdu'l-gibe, Il. 354; bn Hacer, iabe, III. 130; Tehzi,b, IV. 236. 213 Ayn yerler. 214 Et-T5.rilu'l-Kebtr, I. 1, 26. 215 Tel ;jh, IV. 198. 216 Ayn eser, III. 135.

54

nsha, Hubeyb'ten amcas nn olu Ca<fer bn Sa`d bn Semura 217, ondan da Hubeyb'in torunu Muhammed bn brahim tarafndan nakledilmi tir218.

Ebn Daviid ve bn Mce, Sunenlerinde Nucaym bn Ebi Hind tariluyle Semura'non o lundan birer hadis rivayet etmi lerdir. Isim zikredilmemekle beraber, bu o ulun Suleynn bn Semura oldu una phe yoktur 219.
Mezkfr risalenin, el-Hasanu'l-Ba rl tarafndan da rivayet edildi ini gsteren haberler vardir. bn Hacer, Hasan' n Semura'dan byk bir nsha rivayet etti ini syler220. Bir baka habere gre bn <Avn, Hasan'n, kendilerine Semura'ya ait bir kitap kardn ve bu kitaptan bir hadis nakletti ini zikretmi tir221 . Keza Yaliy bn Sacid'e gre de, Hasan' n Semura'dan rivayet etti i hadisler, Semura'nn kitabndan baka bir ey deildir222. ou Suneni Erbdada yer alan bu hadislerin Hasan tarafndan Semuradan iitilip iitihnedii, hadsiler aras nda ihtilf konusu olmutur. Yahya" bn Sacid, Hasan'n Serriura'y iitmediini, sadece onun kitab ndan rivayet ettiini sylemi223, el-Bulri ise Saliiinde (Kitbu'l-cakika) ve Tiiril inde', ibn. Sirfn'in hadisini ve `Ali ibnu'l-Medlnrnin szn nakletmek sretiyle, bu rivayetlerin sem'a mstenid oldu u grne varmtr. Keza Eb Dvd da, te ehhdde okunacak du hakknda Cacfer bn Sa(d bn Semura taxikyle Semura bn Cundeb'ten rivayet olunan bir hadisi naklettikten sonra "bu sahife, Hasan' n Semura'dan i ittiine dellet eder" eklinde bir gr ileri srmtr 225. Fakat ibn. Hacer'in de kaydetti i gibi, Eb Davud'un naklettii bu hadisin, Hasan' n Semura'y iittiine veya mezkr salifeyi ondan dinlediine nasl dellet etti ini anlamak mmkin de ildir226. Bununla beraber, Sunende bir ibarenin noksan oldu u ve belki de Hasan' n Semura'dan rivayet etti i sahife ierisinde sema'a dellet eden bir stlalun kullanld ve bu sahifenin de Eb Dvild'un elinde bulundu u ihtimali dnlebilir. Bu bakmdan Eb Dvild tarafndan kaydedilen bu ibarede bir hakikat paynn mevcudiyetini kabul etmek laz m gelir. Maamafih hadis tarihi bak mm217 Ayn eser, Il. 94; bn Ebt HRtim, Kit ibu'l-cerl vect-tac lil, III. 2, 186. 218 -Ay n yer. 219 Bkz. bn Hacer, TeMb, V. 198. 220 Tehzlb, II. 268. 221 .A.Inned bn lanbel, Kitr bu'l-cIlel ve Macrifeti'r-rioil, I. 322. 222 bn. Sacd, rabalfrt, VII. 1, 115. 223 bn Hacer Tekil, II. 269. 224 Bkz. I. 2, 288. 225 Bkz, Sunen, I. 224. 226 Bkz. Tehzib, II. 269. Burada bn Hacer "mezknr hadisin buna nas l adalet etti ini aniamadm"der.
,

55

dan mhim olan husus, Semura bn Cunden tarafndan yazlm bir kitabn mevcudiyeti ve dier yazl vesikalar gibi bu kitab n da yine yaz l olarak rivayetidir.

f. Ebri Hurayra'nn sahifesi


Hazreti Peygamberden en fazla hadis rivayet etmekle hret kazanan Eb Hurayra, hadis renme e kar, "hrs" diyebilece imiz byk arzu sahibi olan bir kimse idi. Bu arzu, tabii olarak onu Hazreti Peygamberin her szn dikkatle dinleme e, sonra da bu dinleyip rendiklerini ba kalarna nakletme e sevkediyordu. Hadis rivayetinden dolay bazan ashab n itirazna maruz kald da oluyordu; fakat bu itirazlar, onu tekzib etmekten ziyade, onun fazla hadis rivayetinden ileri geliyor, hataya d tn ileri srenlere kar da, rivayetini teyid edecek ahidler bulmaktan geri kalnuyordu. Bir defasnda -Hazreti Peygamberden "cenaze na maz n kalanlar iin byk bir ecir, klan ve cenazeyi takip edenler iin de iki byk ecir vard r" hadisini rivayet etmi ti. 'Abdullah bn (Omer ona itirazda bulunmu ve "ya Eba Hnrayra, sen ok hadis rivayet ediyorsun" diyerek onu (A.'ie'ye gtrmtii. `Abdullah bn (Omer'in itiraz na ra men Eb Hurayra'y tasdik etmek zorunda kald227.
.

Eb Hurayra, bazan bir hadis rivayet ettikten sonra Ummul-mu'minin _7?ie'ye dner ve "beni dinle beni dinle" derdi. Maksad cA'ie'nin ikrar ile hadisini takviye etmekti. (k)i e ise onun bu hareketine sktla mukabelede bulunur, szlerini inkar etmezdi. Ancak unutkanl k sebebiyle hadisin yanl renilmesinden korkarak bir toplulukta fazla hadis rivayet etmesini isterue zdi228.
(

Eb Hurayra, ok hadis rivayet etti ini syleyenlere kar kendisini yle mdafa ediyordu: "Halk (itiraz mahiyetinde) diyor ki: El ii Hurayra ok hadis rivayet ediyor. E er Allah'n Kitabnda u iki ayet olmasayd bir tek hadis bile rivayet e tmezdim. (Eb l Hurayra bundan sonra Kur'a= ikinci sresinde yer alan 159 ve 160 nc ayetlexi okumu tur. Bu ayetler melen yledir: ndirdiimiz o ak ayetlerimizi ve do ruyu - biz kitapta insanlara onu pek a ikar bir srette bildirdikten sonra - gizleyenler yok mu; i te onlara hem Allah lanet eder, hem de lanet ediciler. Ancak tvbe edenler, hareketlerini dzeltenler ve hakikati gizlemeyip iyice a klayanlar ba ka. Ben art k onlarn gnahlarndan geerim. Ben en ok tvbeyi kabul edenim;
227 Ahmed bn Ijarbel, Musned, II. 387; el-Bubiri, et-Tdrillu'l-Kebir, I. 2, 272. Burada hadisin muhtelif varyantlar , II. 1, 47 de de hadisin ( "ii.ie'den gelen bir rivayeti zikredilmi tir. 228 En-Nevevi, al fitu Muslim bi erlu)n-Nevevi, XVIII. 129.

56

en ok csirgeyenim). Muhacir karde lerimiz alveri le, Ensar iftliklerinde ziraat ve bahivanl kla me gul olurlarken, Eb Hurayra, mi desinin istediini dnmeden (kar n tokluuna) Hazreti Peygamberin yan nda hadis topluyordu. Di erleri kendi i leriyle me gul iken o, Hazreti Peygamberle beraber bulunuyor ve di erlerinin bilmedikleri eylere hid oluyordu" 229. Eb Hurayra bu kadar ok hadis rivayet etmekle beraber, rivayet ettii bu hadisleri yazm ve bir kitapta toplam m idi? Bu hususta gelen rivayetler, bizi kesin bir neticeye ula trmaktan uzakt r. Bununla beraber, bu rivayetleri gzden geirmek ve bir netice karmaa almak elbette ki faydadan hali de ildir. 'rer diimize Fu?ayl bn. Hasan bn (Amr'in naklettii bir haberden gre, babas Hasan bn (Amr, Eb Hurayra'ya bir hadis okumu , fakat Eb Hurayra bu hadisi bilmediini sylemitir. Hasan bn (Amr'in "hadisi senden iittim" demesi zerine de, onu kolundan tutmu ve "e er benden i itti isen yazhdr" diyerek evine gtrm tr. Eb l. Hurayra ona bir ok kitap gstermi ve o kedisi de bunlar aras ndan bulup karmitr23. Sakih bir senedle rivayet edilen bir ba ka habere gre Eb Hurayra "biz hadis yazarken Raslu'llah (s. a. s.) yan mza geldi..." demektedir 23 . EV" Hurayra'nn hadis yazd na dellet eden bu iki haberden birincisi isnad bakm ndan zayf addedilir232. kinci haberin isnad sahih olsa bile, bizzat kendisinin hadis yazd n bu laberle tesbit etmek gtr; nk Eb Hurayra, haberinde o ul sigas kullanmakta ve "biz" demektedir. Onun bir bakasna hadis yazdrrken Hazreti Peygamberin yanlar na gelmi olmas muhtemeldir. Di er taraftan, Eb Hurayra'n n hadis yaznadn gsteren daha sahih haberler vard r ve bunlardan birisi, (Abdullah bn (Amr' ile ilgili olarak evvelce zikretti imiz el-Buhari hadisidir. Bizzat kendisinden nakledilen bu hadisinde Eb Hureyra "Hazreti Peygamberin hadislerini 'Abdullah bn (Arar mstesna en iyi kendisinin bildi ini, nk (Abdullah'n yazdn, kendisinin ise yazmadm" sylyordu233. Kendisi hakknda bir baka haber yine kendisinden nakledilmi tir: "Eb Hurayra yazmaz ve gizlemez" 234.

229 El-Bulffirt, ahiti, I. 37-38. 230 bn `Abdi'l-Berr, beydni'l-cdm, I. 74; bn Mater, Fetlu'l-bart, I. 174. 231 El-Hagbu'l-Ba ditdt, Taleyidu'/-c /m, s. 33, 34. 232 bn `Abdi'l-Berr, Cami( bepini'l-cdm, . 74. 233 E1-Bn13&rt, iig/), I. 36; Ahmed bn IIanbel, Musned, jI. 403; Ilin cAbdi'l-Berr, Cdmi< beytniV-cdm, I. 70; eg-Zehebt, Tezkire, I. 36. 234 El-ljagbu'l-Ba da cli, . s. 42.

57

bn 'Adi tarafndan nakledilen bir habere gre Ebu Hurayra Hazreti Peygambere, bir ok hadis i ittiini, fakat sonradan bunlar unuttuunu sylemi , o da "elinden yard m istemesini" Ebii Hurayra'ya tavsiye etmi tir2". Bu tavsiyenin ancak yaz bilen bir kimseye yneltilebilece i gznnde bulundurulursa, Hazreti Peygamberin, yaz bildiini bilerek Elini Hurayra'ya bu tavsiyede bulundu u ileri srlebilirse de, gerekte bu haberin yanl olarak nakledildii anlalmaktad r. Zira Eba Hurayra'dan gelen di er rivayetlerde "bir adam n Hazreti Peygambere gelerek Infz ndan ikayet etti i ve Hazreti Peygamberin de ona elinden yard m istemesi tavsiyesinde bulunduu" belirtilmektedir 236. Her halde, bn <Adi rivayetinde "bir adam geldi ve - hfznn azlindan ikayet etti" ibaresi d m olacaktr. Grld gibi bize ula an haberlerden Ebil Hurayra'mn hadis yazd m kesinlikle tesbit etmek imkanm bulamyoruz. Bununla beraber onun yamnda hadis yazldm, yahut bizzat kendisinin hadis yazdrdn reddetmek elbette ki mmkin de ildir. Bunlardan birka n misal olarak zikretmeyi faydal buluyoruz. Sahifesi Nazr bn Enes bn Malik tarafndan rivayet edilen Be ir bn Nuheyk, gvenilir rvilerden birisi olarak kabul edilir 237. Kendisinden gelen muhtelif rivayetlere gre, Ebil Hurayra'n n hadislerini ihtiva eden bir kitap yaznu , sonradan Eba Hurayra'ya bu kitab okuyarak onun rivayet hakk n almtr238. Ez-Zelebrnin kaydetti ine gre Be ir, Ebu Hurayra'dan gelen bir sahifeye saliptir 239. Et-Tirmizi, el-Buharrden naklen Be ir'in Eba Hurayra'dan rivayet ettii hadislerde sema olmad grn ileri srm tr24. Ancak bu grn ne maksatla ileri srld n tesbit etmek bir hayli gtr. Her halde el-Buharrnin bu gr, Be ir'in hadislerini red mahiyetinde olacakt r. nk Ahmed bn 1.1anbel tarafndan nakledilen haber el-Buharryi hakl gsterecek bir manaya sahiptir. Bu habere gre Be ir: "Eba Hurayra'dan bir kitap yazmtm. Ondan ayrlacam zaman yanna gittim ve - ya Eba Hurayra, senden bir kitap yazdm; bunu rivayet edeyim mi ? diye sordu um zaman - peki, dedi" demektedir 242. Bu haberden anla ldna gre Be ir, Ebil Hurayradan ne ekilde hadis yazdm belirtmedii gibi, kitab Eba Hurayra'ya
235 K6mil, I. 6b. 236 Dier rivayetler iin bkz. TaiFyld, s. 66. 237 Mesel bkz. ez-Zehebl, Mizdnu'/-ictid il, I. 331. s. 275, 283; Ahmed bn klanbel, 238 Ibn Sa<d, Tabalft, VII. 1, 162; el-tlatib, Kitiibu'l-< lel, I. 43; bn Ijacer, TellzIb, I. 470. 239 Bkz. Tribu'/- slam, III. 345. 240 bn Hacer, Tel151b, I. 470. 241 Bkz. Kittbu'l-ctlel, I. 43.

58

arzedip etmedi ini de sylememi tir. Halbuki bn Sa`d'n verdii haber, Beifin Eb Hurayra'yi i ittiine dellet eder: "Ebii Hurayra'ya ondan yazdm bir kitapla geldim ve ona okuyarak, bunlar senden i ittiim hadislerdir, dedim. Eb0 Hurayra peki, diye cevap verdi" 242. Zikrettiimiz haber, muhtelif kaynaklarda ayn isnadla yer ald gibi, hepsinin de ayn asla dayandna phe yoktur. Bununla beraber, Be ir'in Ebn Hurayra'y iittiine kesinlikle dellet etmeyen Ahmed bn klanbel haberinde bir noksanl n bulunmu olmas ihtimali de vard r. Nitekim el-Buhri, Be ir'in Ebn Hurayra'y iittiim T4rilinde zikretmitir243. Buna gre, et-Tirmizrnin el-Buhri'ye atfettii szn asl meneini bulmak, karmza hailedilmesi g bir mesele olarak kar. Maamafih hadis tarihi bak mndan mhim olan husus, Eb Hurayra hayatta iken hadislerini ihtiva eden bir sahifenin Be ir bn Nuheyk tarafndan yazlm ve Eb Hurayra'ya arzedilmek suretiyle -varsa e er- hatalarnn tashih edilmi olmasdr. Eb Hurayra'nn hayatnda yazlan ve byk hret kazanan dier bir sahife de Heramn bn Munebbih'in sahifesidir. Berlin ve rn ktphanelerinde iki yazma nshas Profesr Muhammed 1-Jamidullah taraf ndan bulunarak geni bir mukaddime ile ne redilen bu sahife 244, hadis tarihi ynnden deerli bir vesika te kil eder. Profesr Muhammed kla nidullah bu sahife hakknda u bilgiyi vermi tir: "Ebii Hurayra'n n talebelerinden biri, bu eserin rvisi olan Hem nrn bn. Munebbih idi. Bu eser, bize kadar gelen eserlerin en eskisidir. bn. Sa`cl'a greus Eb Hurayra, 59 H./677-8 senesinde lmtr; dier kaynaklar, onun lmn bir sene daha evveline, yani 58 senesine alrlar. Aslen yemenlidir; keza Hem.mn da yemenlidir. Tahsil iin Medine'ye geldi i zaman, onan, kendisini mmtz hem ehrisi Eb Hurayra'ya takdim edece i tabdir. Ebn Hurayra, bu gen hem ehrisi iin Hazreti Peygamberin hadislerinden 140 kadarn semitir. Bu hadisler, daha ziyade ahltki tavr ve , hareketlerle ilgili olup, Eb Hurayra bunlardan kk bir risale te kil etmi ve talebesine yazdrmtr. Bu olayn tarihi kesin olarak belli de ildir; fakat Eb Hurayra'n n lmnden nce olduu muhakkakt r. Daha sonraki baz kaytlar bu risaleye e-attlfe e -altfha denildiini gsterir; ancak, Hen mm'n onu muhafaza ve rivayet etmek iin gsterdi i gayretlerinden dolay , sonraki nesiller ona algetu Hemmdm demilerdir. Bu sahifenin tam isminin Ebii Hurayra'n n Hemmdm bn Munebbih iin tasmim etti i e-alge es- ahika olmas gerekirse
242 Bkz. Tabaluit, 'VII. 1, 162. 243 Bkz. et-Ttrku'l-Kebk, I. 2. 244 Bu eser, tarofim zdan trkeye terceme edilmi ve Ilahiyat Fakltesi yaynlar arasnda (1967) "Hemnuim bn Munebbih'in Sahifesi" ad altnda neredilnitir. 245 rabaVt, V. 396.

59

de, biz burada, her iki yazma nsha zerinde yer alan di er ismi muhafaza edece iz. Bu isim, akla daha yak n gelmektedir; zira yukarda da grld gibi, e er Eb Hurayra, hadis ilmiyle ilgili hususlarda her hangi bir kimseye imrenmi olsayd, bu kimse e-akife e -t chica ad altnda bir telif b rakm olan `Abdullah bn (Artr ibn'l-cA olurdu. Bu takdirde Eb Hurayra'n n cAbdullah' taklid ederek kendi koleksiyonuna e-attlfe es- ahika ismini vermesi garib de ildir." "Hicretin birinci asrmm ortalarnda meydana kan bu koleksiyon, tarihi de eri bakmndan kymetli bir vesika te kil etmektedir. Hazreti Peygamberin hadislerinin, onun lmnden iki veya yz sene sonra yaz lmaa balandn iddia eden kimseler vard r; ve bu tahmine istinaden, bn IIanbel, el-Bubari, Muslim ve et-Tirmizi gibi ahsiyetleri sahtekarl kla itham etmekte tereddt gstermezler. Bunlar, delillerini daha ziyade Hazreti Peygamber veya ashab zamannda yazh hadislerin bulunmad tahmini zerine dayamlardr. Dikkatle mukayese ve mukabele edildi i zaman, bn klanbel, el-Bubrl, Muslim gibi daha sonraki mellifler, Peygamberin hadislerinin umumi manas yle dursun, bir kelimesini ve hatt bir harfini bile de itirmemilerdir. Hemmdm' n attifesinde yer alan her hadis, yaln z Eb Hurayrann rivayeti olarak alt sahih kitapta (S lah Sitta) kelimesi kelimesine bulunmakla kalmam , ayn zamanda Peygamberin bu szlerinden her biri, mana itibariyle di er sahabilerden de rivayet edilmi tir. Bu suretle onlar n, Hazreti Peygambere isnadlarm n ne hayali ve ne de as lsz, olmadklarna mkemmel bir delil te kil etmilerdir. Mesela Hemnam'm mezkr koleksiyonundaki 56 No.lu hadisin, el-Bularrnin altibinde Enes taraf ndan, 124 No.lu hadisin, 'Abdullah bn `mer tarafndan rivayet edildi ini grrz. Keza 54 No.lu hadis, yine el-Butari tarafndan Enes ve Sehl bn Sacd es-Sac drye istinaden nakledilmi tir; dierleri de bunun gibidir" 246. Hemman bn Munebbih'in sabifesi, Hemmam'dan Macmer bn Raid247 ndan rivayet edilmi tir; ayrca Macmer sahifeyi Crnic adli eserinde ay- tarf
246 Hemmiim bn Munebbih'in Salffesi, s. 49-50. 247 Prof. M. Ilandullah, Macmer bn Rid hakknda u bilgiyi vermitir: "Eb cUrve Macmer bn Rid (. 153 H. /770) yalnz Hemmm'm Safffesini muhafaza etmekle kalmam, ayn zamanda el-Ciimi< isimli mhim bir hadis kitab da telif etmitir. Eserin isminden anla laca gibi, bir ok eyhlerden i itmi ve yazm olduu Hazreti Peygambere ait btn hadisleri bu kitapta toplanutr. Eserin muhafazas ve son zamanlarda Trkiye'de ke fedilmesi, ilim adna byk bir talihtir. Bir nshas Ankara niversitesi Dil-Tarih ve Co rafya Fakltesi Ktphanesi (Ismail Saib Koleksiyonu No. 2164)nde bulunmaktad r. Nsha noksan olmakla beraber ok eskidir ve 364 H. /974 tarihlidir. Tuleytula (Toledo- spanya) da istinsah edilmitir. Ayn eserin dier bir nshas tamam olup Istanbul'da Feyzullah Ef. Ktphanesi No. 541 de bulunmaktadr. Bu nsha 606 H. /1209 tarihini ta r. Dr. Fuat Sezgin "Musannaf isimli hadis eserlerinin mene'i ve Mdmer bn Riiid'in Cmici" bal altnda mhim bir makale neretmitir. (Trkiyat Mec. stanbul 1955, XII. 115-34). Eserin muhtevas , rvilere gre deil mevzua gre tanzim edilmi tir. Ankara nshas nda sratli bir okumadan sonra sekiz on yerde Hem nEun'n Sahfesine atf yapldn grdm...' (Ad geen Sahife. s. 52 dipnot).

60

nen nakletmi tir. Mdner'in sahifeyi Ilem nam'dan al ile ilgili olarak gelen rivayete gre, Mdmer Hem nam'a mlaki oldu u zaman, Hemn.am ihtiyarlam , gz kapaklar gzleri zerine d mt; sahifeyi Mdme r'e okuyor, yorulduu zaman da Mdmer ona okuyordu 248. Hemmam' n sahifesi Mdmerden de (Abdurrazzak bn Hemmam tarafndan rivayet edilmi tir. Buhari arih (AbdurrazzaVn Mdmer'den onbin hadis dinledi ini kaydeder249. El-Buhari ve Muslim de salfeden baz hadisleri, muhtelif bblarda cAbdurrazzak yolu ile nakletmi lerdir250. Yazl hadis nshalar n kitabnda nakletmesi bakmndan daima n planda bulunan Ahmed bn Hanbel ise, mezkr sahifenin tamam n bir tek isnd alt nda zikretmi tir 251 . Sahifenin yazma nshasnda bulunan hadislerle, Ahmed bn Hanbel tarafndan rivayet edilen Hemman'n hadisleri, arasnda mukayese yapan Profesr Muhammed Hamidullah, belli ba l u farklar tesbit etmi tir: 1. Hemnam'm yazma niishas yle Ahmed bn Hanbel'in Musned'inde basit bir takdim ve tehirden ibaret olan ve fakat szleri de i meden kalan 13, 93, 126 ve 138 No.lu hadisler mstesna, di erlerinde muhteva bak mndan ayn sra vardr; istisna te kil edenler mstensihe atfolunabilir. 2. Ahmed bn Hanbel'in Musnedinde be kelimelik ksa bir hadis vardr ki, Hemman'n yazmasnda eksiktir. Buna mukabil He nmam'n yazmasnda 5 No.lu hadis, bn Hanbel'in Musnedine almmanutr. Btn bilgimiz, mteaddit bask hatalar bulunan Musnedin ilk edisyonuna dayanmaktad r. 3. Hemmam'a ait yazma nshamz, 29 ve 40 No.lu hadislerde, "Hazreti Peygamber, harbin hile (hud'a) oldu unu syledi" ibaresini tekrarlar. bn Hanbel'in Musnedinde ise ayn ibare sadece bir defa, o da 40 No.lu hadiste zikredilmi , 29 No.lu hadiste tekrarlanmam tr. 4. Hadisin asl man:asma, her hangi bir surette tesir etmiyecek olan baz ehem niyetsiz teferratta tek tk okuma farklar grlr; mesela baz snda "Allah" ismini "yce olan O'dur", di er baz larnda da "kuvvet ve kudret sahibi O'dur" gibi hrmet ve tazim ifade eden szler takip eder. Ayn ekilde, bazlarnda "Peygamber" kelimesi kullan ld halde, dier bazsnda "Raslu'llah" veya knyesi "Ebul-Kas m" kullanlmtr. Bunlarn hepsi de deitirilebilir, fakat manada her hangi bir de iiklik olmaz.
,

248 Ez-Zehebt, Dirthu'l-slam, V. 309; bn Bacer, TehzR , XI. 67. 249 Bkz. cUmdetu'l-Wari, I. 81. 250 El-BulArl ve Muslim tarafndan rivayet edilen hadislerin bir kar la Ilem nttm !bn Munebbih'in Sah fesi, s. 55-59. 251 Musned, II. 312-319.

mas iin bkz.

61

5. Bir kitab n yazma shalar iine girebilen baz ehemmiyetsiz varyantlar bulunabilir. am yazma nshasryle Berlin yazma nshas arasnda byle farklar, yazmalarla bn Hanbel'in Musned'i arasndaki varyantlar gibidir. Eski metinlerin n irleri, bunlara al ktrlar ve bu varyantlar, nerede olurlarsa olsunlar, manaya tesir etmezler 252.

g. <Abdullah bn <Abbc7s' n sakifesi


Hazreti Peygamberin ashab ierisinde rivayetinin oklu u ve bilhassa tefsir sahas ndaki ilminin genilii ile hret kazananlardan biri de <Abdullah bn <Abbas bn (Abdil-Muttalib (. 68) dir. Hazreti Peygamberin amcas olu olan bn <Abbas, hicretten sene nce dnyaya gelmi ti. Tefsir ilminde otorite olmas dolaysyle kendisine Mufessiru'l- K ur'an ve TercumndlKur'cin deniliyordu. Muhtelif isnadlarla gelen rivayetlere gre, Hazreti Peygamber onun iin "Allah m, onu dinde fakih k l, te'vili ret" diyerek du etmitir253 . 'bn <Abbas, Hazreti Peygamberin vefat nda on ya larnda olmasma ra men, ondan pek ok hadis dinlemi ve hfzetmiti. Bununla beraber, bilgisinin byk bir ksmn sahabeden aldna phe yoktur. Ahmed bn Hanberin `Abdurrazzak tarik yle Mdmer'den nakletti i bir habere gre, bn <Abbas'n ilmi otoriteden gelmektedir: `mer IbnuTijattb, `Ali bn EM Talibve Ubeyy bn Ka93254. Filhakika es-Suytrnin de zikretti i gibi 255 , sahabe ierisinde tefsir bilgileriyle hret kazananlar on ki idir ve bunlar aras nda, yukarda ismi geen sahabi de bulunmaktad r. Bu bakmdan, `mer ibnu'l-lja ttab tarafndan lisanu's-se'l ve kalbu'l-cakill sahibi olarak tavsif edilen bn <Abbas256n, tefsir ilmini kendisine tekaddm eden sahabeden rendii bir hakikattr. bn <Abbas' n Hazreti Peygamberden ve ashab ndan toplad hadisleri, yannda bulundurduu levhalar (elvah) a yazd n belirten haberler vard r. Bu haberlerden birisi Hazreti Peygamberin hizmetisi Selma'dan gelir: 'Abdullah bn <Abbas' (odundan yap lm) levhalarla (kocam) Eb Rafi'a gelip, ondan Hazreti Peygamberin sunneti hakk nda baz eyler yazarken grrdm"257. bn (Abbas bu ekilde pek ok hadis yazm olacaktr ki, vcuda getirdii kitaplar, o lu `Al. ( bn <Abdillah bn `Abbas) ye intikal etmi 2",
252 Ad geen Sa/4e, s. 60-61. 253 bn Keir, el-.13iddye ve'n-nihtye, VIII. 297. 254 Ayn yer. 255 tIstin, II. 222. 256 bn Hacer, It be, IV. 92; bn Keir, el-Bideiye, VIII. 299. 257 bn Sa<d, Tabakiit, II. 2, 123. 258 Nitekim a ada gelecek olan haberler buna dellet etmektedir.

62

ondan da dier hadiilere gemi tir. Sahih isnadla gelen bir haberden rendiimize gre Mazi sahibi Msa bn ( Ukbe (. 141), Kurayb bn Ebi Muslim (. 98)in, bn (Abbas'n kitaplarndan bir deve ykii)(hmlu bair ev 'unu bair) getirip kendilerine emanet etti ini sylenitir259. bn (Abbas'n olu ( Al!, bir kitaba ihtiya has l olduu zamanlarda, Kurayb'a " u kitab (salife) bana gnder" diye yazar, Kurayb da onun istedi i kitab istinsah ederek iki nshadan birini (ya orijinali ya da kopyesini) ona gnderirdi 26. bn (Abbas'n kendisi tarafndan yazlm kitaplar yannda, onun imlaslyle talebeleri tarafndan yazlm kitap veya sahifeler de vard r. Said bn Cubeyr (. 94), Mucalnd (. 103) ve (Ikrime (. 105), bn cikbb&'n en me hur talebeleridir. Bunlardan Sacid bn Cubeyr'in bn (Abbas'tan hadis yazmas zikre ayandr. Said der ki: "Sahifemle bn `Abbas'a gelir, iml ile ondan hadis yazard m. Sahife doldu u zaman dahi bn (Abbas imlya devam ederse elbiseme, ayakkab ma ve hatta avcuma yazd m olurdu"2". phesiz Sacid bn Cubeyr evine dndkten sonra, bu yazd klarn temize ekmi olacaktr; fakat bu hususta her hangi bir kayda rastlanmaz. Bize kadar gelen haberlerden, Said bn Cubeyr'in Halife (Abdul-Melik (. 86) iin bir tefsir kitab yazdn da reniyoruz. Ahmed bn lih, Sa(idten tefsir rivayet eden (Ata' bn Dinar (. 126) in, asl nda Sa(id'i iitn.ediini ve rivayetinde de onu i ittiini gsteren hi bir delilin bulunmad n syledikten sonra, bu rivayetin sadece Sacid'e ait bir sahifeden ibaret oldu unu ileri srmtr262. Gerekten, bn Ebi Halim'in babas ndan nakletti i bir haber de bunu teyid eder. Bu habere gre, (Abdu'l-Melik bn Mervan, Said bn Cubeyrden bir Kur'an tefsiri yazmas n istemi , Sa(id de bu tefsiri yazarak Halifeye gndermi tir. (Ata bn Dinar da bu tefsiri divanda bularak alm ve ondan rivayet et nitir263. Said bn Cubeyr'in telif etti i bu tefsir kitab nn, aslnda bn (Abbas'tan geldiini sylemee elbette lzam yoktur.. Nitekim tefsir filminde hret kazanm olan bu me hur sahabinin, yine me hur talebelerinden biri olan Mucahid (. 103) de, bn (Abbas'tan ald na phe bulunmayan sahih bir tefsir kitab na sahip idias 4. bn <Abbas'tan sonra tefsir sahas nda yegane otorite olarak kabul edilen Mucahid'in 265 bu kitab, 'Abdullah bn Ebi
259 bn Sacd, Tabakta, V. 216; ez-Zehebi, Tiirilpf/-is!m, IV. 48; bn Hacer, Tehz1b, VIII. 433. 260 bn Sa`d, Tabakia, V. 216. 261 Ayn eser, VI. 179; Ahmed bn Habel, Kaiibu'l=lel, I. 50. 262 bn Hacer, Tehzib, VII. 198. 263 Kitttbu'l-cerk ve't-taedil, III. 1, 332. 264 Es-Suya-tl, hkr II. 225. n, 265 bn Hacer, Tehzib, X. 43.

63

Necil (. 131) el-Atme Suleyman bn Mihran (. -148) ve bn Curayc <Abdul-Melik bn cAbdil-`Aziz (O. 150) tarafndan rivayet edilmi tir266 . Ne var ki kitab Mucahid'ten rivayet edenlerin ondan Eemalar bulunmad da rivayet edilen haberler aras ndadr. Mesela Yahya bn Sdid'e gre bn Ebi Neeih, iitmemitir267. bn Hbban ise, Mucahid'ten tefsir rivayet edenlerden hi birinin onu i itmediini, onlarn Mucahid'ten yegane tefsir i iten Kasm bn Ebi Bezze (. 124) nin kitab na tabi olduklar n ve tefsiri onun kitabndan rivayet ettiklerini ileri srm 268 ; bir ba ka yerde de, bn Ebi Necih'n, Kasrl'n kitabmdan rivayet etmesi dolay syle bn Curayc'm naziri oldu unu ve her ikisinin de Mucahid'i i itmediklerini sylemitir269. Mucahid'ten tefsir rivayet etti ini belirtti imiz el-Acme 'in de onu iitmediine dair elimizde bir haber vard r. Yahya bn Sacid el-Kattan, el-A (mein Mucahid'ten rivayet etti i hadisleri yazd n , el-Acme ile Mucalid arasnda baka bir isim zikredilmemekle beraber onun Mucahid'i i itmediini syler270. Buna gre, Mucahid'ten Kas m bn Ebi Bezze'den ba ka hi kimsenin iitmedi ine ve ondan rivayet edenlerin de Kas m'n kitabndan aldklarma dair, yukarda zikretti imiz bn Hbban'n sz gere e uygun grnmektedir. Fakat hadis tarihi bak mndan mhim olan husus udur ki, hadisin bir blm olarak inki af eden tefsir bile sahabeden itibaren mtekip nesiller iinde daima yazl olarak rivayet edilmi ve hadis uslnde sema, mhim bir tahamml kaidesi olarak yer i gal etmi olsa bile, hazan bu kaidenin dna klarak sahipleri gvenilir olan yaz l vesikalarn rivayetinde tereddt gsterilmemitir. bn (Abbas'tan rivayet edilen bir ba ka tefsir sahifesi de bunun ayr bir delilini te kil eder. abifetu <Ali bn Ebi Talb,a ismiyle marf olan bu kitap, 'bn <Abbas'tan nc Hicri asra kadar tek bir isnd zinciriyle rivayet edilmi tir. `Ali bn Ebi Talia hakknda fazla bir malfimata rastlanmaz. Fakat Muccem garibi'l-Kur'an adl kitabn mukaddimesinde onun 143 veya 130 Hicri senelerinde vefat etti ini gsteren iki haber nakledilmi tir. Mukaddime yazarna gre bn Hacer'in tercih etti i tarih 143 tr 271 . bn Ebi Talla'nn bn `Abbas'tan rivayet etti i tefsir sahifesi hakknda muhtelif rivayetler vard r. lk haber, Ahmed bn Hanberden naklen
266 Ayn eser, VI. 54. 267 Ayn yer. 268 Ayn eser, VIII. 310. 269 Ayn eser, VI. 54. 270 bn Ebt Htim, Takdimetu'l-ced, s. 241. 271 Muccem garibi'l-Iur'dn, Muhammed Eu' ld cAbdu'1-B41 tarafndan hazrlanm olup, `Alt bn Ebt Talha'nn agfesi hakknda M. Kamil Huseyn'in mukaddimesini ihtiva eder.

64

Eba Cdfer en-Nahhas tarafndan verilmi tir: "Mr'da tefsire ait bir sahife vardr; bu sahifeyi bn EM Talha rivayet etmi tir. Bir kimse bu sahife iin Mr'a seyahat etmi olsa, me akkati buna de er"272. Bir baka rivayette Ahmed bn Hanbel yle demitir: "Mr'da Mdaviye bn alihten rivayet edilen Kikibu't-te'vil mevcuttur. Bir kimse M r'a giderek bu kitab yazp dnse, o kimsenin seyahati benim nazar mda batl saylmaz"273. Keza elButrari arihi bn Hacer de Ahmed bn lianberden gelen haberi naklettikten sonra, mezkar sahifenin, Mucaviye bn alih'ten rivayet eden el-Ley 'in ktibi Eba alih'n elinde bulundu unu ve ondan da el-Bubarrnin alAtinde ekserisini nakletti ini syler274. Ez-Zehebi'ye gre bn Ebi Talha, bn cAbbas' n tefsirini Mucahid'ten alm , fakat bn cAbbas'tan irsal etmi tir; nitekim Duhaym da onun bn 'Abbas"' iitmedi i grndedir 275 . Es-Suylti'llin gr de bundan farkl deildir ve `Ali bn Ebi Talim, baz kimselerin de ileri srdkleri gibi, tefsiri bn <Abbas'tan i itmemi , fakat ya Mucahid veya Sdid bn Cubeyr'den almtr276 . Zikrettiimiz bu haberlerden anla ldna gre, kaynaklar, `Ali bn EM Talha'nn bn (Abbas' i itmedii gr zerinde mttefiktirler. Fakat aradaki ahsn kim olduu kesinlikle belli de ildir. Biraz nce de belirtti imiz gibi, ez-Zehebrye gre bu vas ta Mucahid olabilir; es-Suyati ise Mucahid veya Sdid bn Cubeyr isimlerini vermi tir. Eba Cdfer en-Nalkas da Mucahid ve cIkrime zerinde durmaktad r. Ne var ki Mucahid, daha kuvvetli bir ihtimal olarak kar mza kmaktadr. Fakat biz, yukarda, Mucahid'ten hi kimsenin tefsir i itmediini, ondan tefsir rivayet edenlerin Kas m bn Ebi Bezzenin kitabna tbi olduklar n bn Ijbban'a dayanarak zikretmi tik. Buna gre akla u sual gelebilir: Acaba, tefsiri Mucahid'ten ald kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya kan 'Ali bn Ebi Talha'nn, gerekte di erleri gibi Kasm bn EM Bezze'den alm olmas ve sonra bn (Abbas'tan.irsal etmesi mmkin de il midir ? Kanaatm zca bunun nnkin olmamas iin hi bir sebep yoktur; fakat imdilik biz, bunu teyid edecek hi bir delile sahip de iliz. Tefsir, bn EM Talha'dan bn alih (. 158) tarafndan rivayet edilmi tir. Ez-Zehebl bu konuda yle der: "Mdaviye bn ahl, `Ali bn (Ebi Talha'dan, o da bn `Abbas'tan byk faydal bir tefsir rivayet etmi 272 Bkz. ve'l-mensh, s. 15. 273 Ayn yer. 274 Bkz. VIII. 332. 275 MizCnur-ictiditl, III. 134. 276 itlsn, II. 223.

65

tr"277. Buna benzer bir ibareyi, bn (Adi Mdaviye bn alik'ten rivayet eden ( Abdullah bn ahl Katibu'l-Leys (173-222) hakknda kullanr: "'Abdullah bn alih'n elinde Mdaviye bn alili'ten gelen byk bir nsha vard ' 278 . Ayn nshann el-BuharVnin elinde bulundu una dair bn Hacer tarafndan verilen haberi yukar da zikretmi tik. El-Buhari, bu nshadan yaln z garib kelimelerin tefsirine ait ksmlar almakla iktifa etmi , fakat isnad kullanmakszn aldklarn bn (Abbas'tan gelen ta(liklar aras nda zikretmitir. Et-Taberi ise, Tefsirinde bu nshadan daha ok istifade etmi , ayn zamanda, rivayet zincirini de kullanmak suretiyle, garib kelimelerin tefsiri yan nda, ayet tefsirlerini de nakletmi tir.

h. 'Abdullah bn `mer

sakilesi

Hazreti Peygamberin gen ashab ndan biri olan (Abdullah bn cOmer (. 74) in hadis yazp yazmadn bilmiyoruz. Fakat elinde yaz l hadis vesikalarnn bulundu una ve klesi Nafi'm ondan bir sahife rivayet etti ine dair gelen haberler, onun da di erleri gibi hadis yazd na dellet ederler. El-Buhari tarafndan Nafi' vastasyle nakledilen bir haberden rendiimize gre, ( Abdullah bn (Omer "soka a kmadan nce kitaplar na bakard" 279. Ayn haberi nakleden ez-Zehebi ise, "sokak" tabiri yerine "halk" (nas) tabirini kullanr280. yle anla lyor ki, bn cOmer, kendisinden hadis dinlemek isteyenlerin huzuruna kmadan nce, kitaplar n gzden geiriyor ve bu suretle nceden hfzetmi olduu hadisleri bir daha hat rlamak imkan n elde etmi oluyordu. `Abdullah bn (Omer'in hadisleri, yukarda da i aret etti imiz gibi, klesi Nafi( (. 117)2" tarafndan rivayet edilmi tir. Ancak rivayet edilen bu hadislerin yazl bir kaynaa dayanmas , bn cOmer'in kitap shibi oldu unu gsteren yukar daki haberleri de teyid eder. El-Vak drnin isim zikretmeksizin bir cemaattan nakletti i habere gre "Nafi< n bn (Oner'den iittii kitap bir sahifeden ibaretti ve bu sahife, haberin ravisi olan cemaatin elinde de mevcuttu ve onu okuyorlard ,,282. bn Hacer'in, Halid bn Ziyad'n tercemesinden bahsederken 28', bn Hbban'dan naklen, "Nafi den sahili bir sahife ( abife mustakime) rivayet
277 Miz iu'l-i(tidt III. 134. l, 278 El-K(Intil, II. 141b. 279 Et-Tiirllu'l-kebir, I. 1, 325. 280 Tril u'/- srm, III. 180. 281 Tercemesi iin bkz. eg-Zehebt, Tezkire, I. 99. 282 El-Zehebt, nirilju'l-Islam, V. 10-11. 283 Bkz. TehzIb, III. 90.

66

ettiini", keza Muhammed 'bn `Abdirrahman bn Ganac'm tercemesinde yine 'bn Hbban'a dayanarak "Naficden sahili bir nsha (nusha mustahlme) naklettiini ,,284 syelemesi, her ne kadar bu salifelerin maliyeti hakk nda bilgi verilmemi olsa bile, (Abdullah bn (Omer'in yukarda bahis konusu ettiimiz salifesinin Nafi( vasilas yle nasl rivayet edildi ini gsteren ak birer delil te kil eder.

1. Sa`d bn (Ubdde'nin sahifesi


Cahiliye devri ktiplerinden olan Sa`d bn (Ubade (. 15) nin Hazreti Peygamberden hadis yaz p yazmadn bilmiyoruz; daha do rusu, onun hadis yazdn aka belirten bir habere rastlanmaz. Tercemei halinden bahseden kaynaklar, onun chiliye devrinde arapa yazanlardan biri oldu unu kaydederler285. Bununla beraber, Sacd bn cUbade'nin, Hazreti Peygamberin meclislerinde daima hazr bulundu u, ondan Kur'an, feriz ve eriat ahkam rendii bilinen hususlardand r286. Yaz bildiine ve renmee kar byk bir arzusu bulunduuna gre, her halde baz eyler yazm olacakt r. Nitekim onun torunlarndan biri olan smatil bn 'Ana bn R.ays bn Sa`d bn (Ubade'den (Ahmed bn HanbePin naklettii bir haber, bu hususu teyid edecek bir manya sahiptir: smaciPin babas 'Arar, Sa`d bn cUbde'nin kitab nda, Peygamberin bir ahid ve bir yemin ile hkm verdi ini gsteren bir hadis bulmutur287. Ayn haber, isnadndaki biraz daha de iik bir ifade ile etTirmizi tarafndan da nakledilmi tir 288 . El-Buharrnin haberinde ise, kitap, Sa`d bn (Ubacle'nin olu Sacid'e isnad edilmi tir289. yle anlalyor ki, yaad mddete, Hazreti Peygamberin meclislerini ka rmayan Sa`d bn cUbade, ondan iittii hadisleri yazarak bir de kitap telif etmi tir. Vefat ndan sonra onun bu kitab, hadis yazan di er sahabilerde de grd mz gibi, torunlarma intikal etmi ve onlar tarafndan rivayet olunmutur. Yukardan beri, hadis yazan baz sahabe ile onlarn vcda getirdikleri sahifeleri ve bu sahifelerin mteakip nesillere nas l intikal ettiklerini misalleriyle grm bulunuyoruz. Belki bu zikrettiklerimiz d nda, hadislerini salifelerde toplayan daha ba ka sahabiler de vard r. Mesela Hazreti Peygamberin klesi Eb Rafi` ve di er baz sahabenin, hadis yazmak iin Peygamberden izin istedikleri bilinmekte, fakat bu izin verildikten sonra onlar n hadis
284 Ayn eser, IX. 300. 285 bn Sacd, Tabalccit, VII. 2, 115; bn Hacer, r be, III. 80; Tehflb, III. 475. 286 bn Sa`d; Tabakta, V. 383. 287 Bkz. Musned, IV. 285. 288 Bkz. Sunen, III. 627. 289 Bkz. et-Tttriku'l-keUr, II. 1, 456.

67

yazp yazmadklar hakknda her hangi bir kayda rastlanmamaktad r. Keza ashabtan Ebn Umme el-Bhilrye kitbetu'l-Slm hakk ndaki gr sorulduu zaman, onun, bunda bir beis grmedi i belirtilmekte, fakat hadis yaz p yazmad hakknda her hangi bir bilgi verilmemektedir 290. Sahabeden Vsile ibnu'l-Eska`n halka imla yolu ile hadis yazd rdna ve halkn onun nnde hadis yazdna dair haberler zikredilmektedir 291 . Buna ramen, Vasile'nin hfzndan m yoksa elinde bulunan bir kitaptan m yazdrd , imdilik bizim iin mehuldr. Bunun gibi, sahabi el-Bera' bn (ikzib'in yannda kam kalemlerle hadis yazld bildirilir292 ; fakat fazla bir malumat verilmez. Her ne kadar sahabeden gelen yaz l hadis vesikalarm n daha sonraki nesillere nas l intikal ettiini baz misallere dayanarak gzden geirmi isek de, hadis tedvininin ba langc kabul edilen birinci asrm sonu ile ikinci asr n balarnda hadis yazanlar n, daha sonraki devirlerde hadis yazanlara nisbetle az bir yekn tuttu unu belirtme e elbette lzfim yoktur. Fakat Islam' n bidayetinden itibaren her gn getike hadis yazanlar n says oalm ve ikinci asrda hadis yazma i i artk bir mesele olmaktan km tr. Bu sebepledir ki biz, biyografik kaynaklarda ravilerin hadis yaz p yazmadklarma dair her hangi bir kayda rastlamayz; bununla beraber baz istisnai hallerde hadisinin bir kitap veya sahife sahibi oldu unu renebiliriz. Mesela Hicri 62 veya 63 senesinde vefat eden Mesrk ibnu'l-Ecdac n hadis yaz p yazmad biyografi yazar iin nemli de ildir; fakat bu yazar, onun iir hakkndaki grn sayam dikkat bulmu ve ondan "saltifesinde iir grmekten holanmad n" bir haber olarak nakletmi tir293. Bu haber iir ynnden bizi ilgilendirmese bile, hadis tarihi ynnden byk bir ehemmiyeti haizdir ve bize Mesrk'un bir sahifesi oldu unu isbat etmektedir. Bu bak mdan, sahabe de dahil olmak zere daha sonraki nesillerden her hangi bir hadisi hakk nda hadis yazd n belirten bir haber gelmemi se, o hadisinin mutlak surette hadis yazmad ma hkmetmemek gerekir. Yukar da verdi imiz renekler, Hazreti Peygamberin ilk gnlerinden itibaren hadislerin yaz lmaa ba landn ve hadis yazanlar n giderek o aldn gsterme e yeterlidir. C. HADIS N LK KAYNA I: SAHABE 1. Sahabi kime denir? Hazreti Peygamber devrinde toplanan geni hadis klliyatm n, daha sonraki nesillere naklinde ilk mhim rol oynayan neslin sahabe oldu u elbette
slam, III, 313-315. 290 Eg-Zehebi, m, III. 311. 291 ihn 'Adi, el-Kamil, I. 6b; e?-Zehebl, Tetril'bis/C 292 Ed-Drriml, Sunen, I. 125. rihu BadC XIII; 233; ez-Zehebi, Trihu'/-slam, III. 76. d, 293 El-ljapb, Tt

68

bilinen bir husustur. Bununla beraber hadis tarihini incelerken bu nesle de ksaca temas etmek ve hakk nda genel de olsa biraz bilgi vermek faydadan hali olmayacaktr. Sahabi, lugat ynnden sohbet kelimesinden m tak olup zaman veya mekan tandidi olmaks zn, bir kimse ile sohbeti bulunan bir ba ka kimseye nisbet edilen isimdir. Zaman n tandid edilmemesi, sohbetin, bir saatlik bir mddetin kk bir cz'n oldu u kadar, bir ok senekri de amil olabileceine dellet eder ve mesela bir kimse iin "bir saatlik sohbeti var" denildi i gibi, senelerce sohbeti bulundu u da sylenebilir. Hadis stlahl ynnden sahabi, Hazreti Peygamberi gren her mslmana denir; ancak bu tarifte baz gr ayrlklar vardr: El-Buharrye gre, Hazreti Peygamberle sohbeti bulunan, yahut onu gren her mslman onun ashabndandr294. Ahmed bn Hanbel, Bedir harbine i tirak edenleri ve fazilet ynnden bunlar takip eden dier sahabeyi zikrettikten sonra, Hazreti Peygamberle bir sene, yahut bir ay, yahut bir gn, yahut bir saat sohbet eden, yahutta onu gren her mslman n onun ashabndan olduunu syler295. Ebu'l-Muzaffer es-Sem'anrye gre hadisiler, sahabe ismini, Hazreti Peygamberden bir hadis, yahut bir kelime rivayet eden, hatta bunu daha geni tutarak, Hazreti Peygamberin stn mertebesi dolay syle onu bir defa da olsa gren kimseye tlak etmi lerdir296. Tabi'an imamlar ndan Sacid ibnu'l-Museyyeb'ten rivayet olundu una gre, sahabi, Hazreti Peygamberle bir veya iki sene beraber bulunan, yahut onunla birlikte bir veya iki gazveye i tirak eden kimsedir; bunun d ndakiler sahabeden saylmazlar297. Mehur sahabi Enes bn Malik'e " u zamanda, Hazreti Peygamberin ashab ndan senden ba ka bir kimse kalm mdr ?" denildii zaman "onu gren baz acrab vard r; fakat onunla sohbeti bulunan kimse, hayr" cevabn vermi tir298. Hafz bn Kesir'e gre Enes bn Malik bu sz ile, Hazreti Peygamberle sohbeti bulunanlar n artk hayatta kalmadklarn belirtmi , fakat ekseriyetin stlahnda mcerred grme fiilinin, sahabi olmaya kfi gelmi olmas keyfiyetini nefyetmemi tir; nk Hazreti Peygamberin erefi ve kadrinin yceli i, onu grmenin hususiyetine dellet eder299.
294 Bkz. abk, IV. 188. 295 El-Hatib, el-Kifye, s. 51. 296 ibnu's- aMb, s. 263. 297 El-Kif5ye, s. 50A; cU/7mu'/-hadis, s. 263; Ahmed M. akir, es-Suyilg, Tedribu'r-rrd, s. 398. 298 cUlimu'l-hadis, e. 264; el-B8'is t'/-Ims1.5, s. 203. 299 Ayin yer.

s. 203;

69

Es-Suyltrnn, naklini el-Vkdrye isnad ve fakat z olarak tavsif ettii bir gre gre de, akl bli olarak Hazreti Peygamberi gren kimseye sahabi ismi tlak olunur". Bir ba ka gr , dierlerinden daha farkl dr ve nuhadramlar301 da tarifin iine idhal eder: Yaby bn cOsmn 'bn lih el-Mri'den nakledildi ine gre, Hazreti Peygamber devrini idrak eden her mslman, onu grmese bile sahabi say hr"2 . Kanaatmzca sahabinin tarifini en gzel ve en mkemmel ekilde yapan kimse, bn Hacer el-cAskalnT olmu tur. 'bn Hacer bu konuda yle der: "Sahabi, Hazreti Peygambere m'min olarak mulki olan, sahili gr e gre, araya irtidad devri girmi olasa bile, mslman olarak len kimseye denir. Mulki olmaktan maksat, mucleset (birarada oturmak), mum t (beraber yrmek), birbiriyle konu masalar bile birinin di erine kavu mas gibi tabirlerden daha umumi gelen bir kelimedir. Bu mann n iine, ister yalnz bana olsun, ister bakasyle birlikte olsun, birinin dierini grmesi de girer. Bu bakmdan sahabinin tarifinde "mulkt" tabirini kullanmak, baz larnn "sahabi Hazreti Peygamberi gren kimsedir" demelerinden daha iyidir; nk "grme" lafzyle yaplan tarif, bn Um,mi Mektm ve bunun gibi m olan kimseleri sahabi olmaktan karr; halbuki bunlar da tereddtsz sahabeden say lrlar. Tarifte geen "m'min olarak" sznden maksat, kendileri iin miilkt has l olan, fakat kfir olduklar halde Hazreti Peygambere mulki olan kimseleri tarif dnda brakan ayrdedici bir ibare olmas dr. Hazreti Peygambere dellet etmek zere tarifte zikredilen "ona" ibaresi ise, Hazreti Peygamberden baka peygamberlere inanpta ona mulki olan kimseleri tarif d nda brakr. Ancak, Hazreti Peygambere onun peygamber olaca na inanpta peygamberlik devrine yeti emiyenleri tarif dna karp karmyaca , zerinde ayrca durulmas gereken bir konudur. Tarifteki "mslman olarak len" sz de, bir baka ayrt edici ibaredir ve Hazreti Peygambere m'min olarak mulki olduktan sonra irtidad eden ve bu hal zere len kimseleri tarif d na karr. Mesel cUbeydullah bn Cab ve bn Hatal bunlardandr. "Araya irtidad devri girmi olsa bile" sz ile, Hazreti Peygambere m'min olarak mulki olmasyle Hazreti Peygamberin vefat arasnda irtidad edip sonradan tekrar mslman olanlar kasdedilmi tir. Bu gibi kimseler, ister Hazreti Peygamberin hayatnda islm'a dnsnler, ister ikinci defa ona mulki olsunlar, ister olmasnlar, bunlar iin sohbet ismi bkiclir. "Sahih gr e gre" sz ise, bu me-

300 Tedribu'r-Mvf, s. 399. 301 Muhadram, Hazreti Peygamber devrini idrak etti i halde Hazreti Peygamberi gremeyen kimselere denir. 302 Tedribu'r-ravr, s. 399.

70

seledeki ihtilafa i aret olup 303, Egas bn Kays' n hikayesi bu grn doluuna dellet eder. Bu zat, irtidad eden kimselerdendi. Eb l Bekr es-S ddl'a esir olarak getirilmi ve onun eliyle slm'a dnm t. Eb Bekr de onun islam'a tekrar giri ini kabul ederek kz karde iyle evlendirdi. Bundan sonra hi kimse onu sahabi olarak zikretmekten ve hadislerini musned ve di er eserhrde nakletmekten geri kalmad '"". 2. Sahabenin dereceleri Sahabinin yukarda verilen tariflerinden de anla lyor ki, Hazreti Peygamberden bir hadis veya bir kelime rivayet eden, hatt mevkiindeki yceli i gznnde tutularak onu k sa bir sre iin gren kimse dahi sahabeden sayilmaktadr. Sahabilik, insana derece, mertebe ve yksek eref kazand ran bir sfattr. Kur'm Kerimden 'laza olan ayetlerle ve Hazreti Peygamberden sad r olan hadislerle sahabenin faziletleri dile getirilmi ve bu neslin di er mslman nesillere stnl aka belirtilmi tir305. Ancak unu da unutmamak gerekir ki, her ne kadar yukar da verilen tariflerde, Hazreti Peygamberi k sa bir sre iin gren kimselere de sahabi ismi verilmi olsa bile, onu grenler arasnda dierlerinden nce mslman olanlar ve btn mrlerini onun yan nda geirenler vard r; onunla birlikte gazvelere i tirak edenler vard r; onunla birlikte Islam'n yaylmas, Allah isminin yceltilmesi iin al anlar, mcadele edenler vard r; onunla birlikte mr ikler tarafndan tehdit edilenler, i kenceye maruz kalanlar, lmle kar la anlar ve yurtlar n, mallarn, e ve ocuklarn terkedip ba ka yerlere hicret etmek zorunda kalanlar vard r; nihayet ehid olanlar vardr. Elbette btn bunlar aras nda derece fark olmas tabiidir ve Hazreti Peygamberi yaln z bir saat iinde grp ondan i ittii tek bir hadisi rivayet eden sahabi ile, btn mrn onun hizmetine vermi , yahut slam iin onunla birlikte mcadele etmi , yahutta bu yolda ehid olmu sahabi arasnda bu derece ayrmn yapmak gerekmektedir; k sacas her sahabiyi fazilet bakmndan bir ve ayn mertebede saymak mmkin de ildir. Ayn konuya temas eden bn Hacer de yle demitir: "Hazreti Peygamberle daima
303 Mslman olarak Hazreti Peygamberi grdkten sonra irtidad eden ve sonra tekrar mslman olan kimselerin sahabi say lp saylmayacaklar hakkndaki ihtilafa el-cIraki de i aret eder ve e - afici ile Eb Hanife'den "irtidadm amelleri yoketti ine" dair kesin hkm ve nass bulundu unu belirterek yle der: " phesiz irtidad ilk sohbeti yokeder. Nitekim Kurra bn Meysere ve el-Egas bn Kays, bu ekilde sahabi vasfim yitirmi olan kimselerdendir. Fakat bir kimse, Hazreti Peygamberin hayat nda tekrar mslman olursa, onun yine sahabi say lmasmda hi bir mahzur yoktur". Teddbu'r rl4 s. 396. 304 Bkz. bn Hacer, Nuljbetu'l fiker erhi (trke tercumesi: Talat Koyi it), s. 75-76. 305 Bu konuda gelen yet ve hadislere, a ada "sahabenin adaleti" ba lkh konuda iaret edilmitir.
-

71

beraber bulunan, onunla harplere giren veya sanca altnda ehid edilen sahabilerin, onunla daima beraber bulunmayan, onunla birlikte harplere i tirak etmeyen, onunla az konu an, az yryen, yahut onu uzaktan gren, yahutta sadece ocuklu unda gren sahabilere stn olduklar na phe yoktur. Her ne kadar sohbet erefi hepsi iin ve hatt rivayet ynnden Hazreti Peygamberden hi hadis i itmeyen ve hadisleri mursel olan kimseler iin has l olsa bile, birincileri dierlerinden stndr. Bununla beraber ru'yet (grme) erefine nil olmalar dolaysyle hepsi de sahabeden say hr"36. te, sahabe aras nda, tabii olmas gereken bu fark dolaysyle islam ulemas onlar tabakalara ay rmlardr: Hafz bn Kesir'e gre, Peygamberden sonra, belki de btn insanlar n efdali, Hazreti Peygamberin halifesi Eb Bekr'dir. Herkesten nce Hazreti Peygamberi tasdik etti i iin kendisine ddilc denilmitir. Eb Bekr e -SddiVtan. sonra `mer ibnu'l-ljattab, sonra 'Osman bn `Affan, sonra da 'Ali bn Ebi Talib gelir. Bu s ra, ayn zamanda Muhacir ve Ensar n da kabul ettii bir sradr; nk (Omer 4513, kendisinden sonra yerine geecek olan halife i ini alt kiilik bir raya havale etti i ve i , (Osman ile 'Aliye mnhasr kald zaman, 'Abdurrahman bn (Avf, geceli gndzl olmak zere gn sokaktaki adama, evdeki kad na ve mektepteki ocu a sormu , hi kimsenin (Alryi 'Osman'a takdim etti ini grmemi tir. Bu sebeple o da <Osman' (Ali'ye tercih etmi ve i i ona vermi tir. Buna ramen baz Kfife ehlinin ( Alryi (Osman'a takdim etmeleri hayret verieidir. Sufyan es-Sevrinin de bu grte oldu u, fakat sonradan bundan rcit etti i sylenir. Keza Veki( ibnu'l-Cerrah, bn IIayeme, bn ljuzeyme ve el-tlattabi'den de bu gr nakledilmitir; fakat bu da zay f ve merdildtur. Drt halifeden sonra fazilet ynnden stn olanlar, (A ere-i Mubeereden olan dier sahabiler 37, sonra srasyle Bedir ve Uhud gazvelerine i tirak edenler, t1udeybiye'de R dvan bey'atinde bulunanlard r3". Eb (Abdillah en-Neysabri (321-405) ise, sahabeyi oniki tabakaya ayrmtr; onun bu tasnifi, dierleri arasnda en ok hret kazanan olmutur. El-Hakim yle der: 1. Eb Bekr, `mer, `Osm a n, 'Al ve dierleri gibi Mekke'de ilk mslman olanlar. Tarihiler aras nda, <Ali bn Ebi Plib'in ilk mslman olu unda
306 Bkz. Nutbetu'l-fiker erhi, s. 77. 307 `Aere-i Mube ere (cennetle tebe ir olunan on sahabi), ba ta ilk drt halife Eb Bekr, cOmer, cO man ve 'Ali olmak zere, Talip bn ez-Zubeyr bnu'l-cAvvam, <Abdurrahman bn (Avf, Sacd bn Ebi Vakkas, cUbeyde ibnu'l-Cerrah ve Sacid bn Zeyd'tir. s. 206s. 268; Ahmed M. akir, 308 Bkz. ibnu's- alah, 207.

72

gr ayrl bulunduunu bilmiyorum. Ancak gr ayrl , onun mslman olduu srada bla ermi olup olmad meselesinde kmtr. Fakat do ru olan udur ki, bli olmu rical aras nda ilk mslman Elt Bekr'dir. Nitekim Hazreti Peygambere "bu i te sana tbi olal kimdir ?" denildii zaman "bir hr ve bir kle" cevab n vermitir ki, o s rada Ebu Bekr ve Bill onunla beraber bulunuyordu. 2. Sahabenin ikinci tabakas Dru'n-Nedve ashab dr. (Omer ibnu'lljattb mslman oldu u ve Islm' izhar etti i zaman, Dru'n-Nedve'ye Hazreti Peygamberin yan na gtrlmt. Orada Mekke ehlinden baz lar da Hazreti Peygambere bey'at etmi lerdi. 3. Habe istana hicret eden sahabe. 4. Sahabenin drdnc tabakas , (Akabe'de Hazreti Peygambere bey'at edenlerdir. Nitekim "fuln (akabiy", "fuln `akabiy" denir. 5. Beinci tabaka ikinci (Akabe ashab olup ounu Ensar te kil ediyordu. 6. Altnc tabaka, ilk Muhacirler olup Medine'ye girmeden nce Hazreti Peygamber Kub'da iken ona yeti enlerdir. Burada bir de mescid in a edilmiti. 7. Bedir gazvesine i tirak edenlerdir ki, Hazreti Peygamber bunlar hakknda "Allah, elbette ehl-i Bedre muttali olmu tur; diledi inizi yapnz; Allah sizi mafiret etti" buyurmu tur. 8. Bedir ile Efudeybiye aras nda hicret eden sahabiler. 9. Dokuzuncu tabaka, R zvn bey'atine kat lanlar olup, Allah Ta'l haklarnda "aa altnda sana bey'at eden m'minlerden Allah elbette raz oldu" yetini inzal buyurmu tur309. R zvn bey'at , liudeybiye'de, Hazreti Peygamberin Kurey li kfirler tarafndan umreden menolunmas zerine vukubulmutur. Burada Hazreti Peygamber, gelecek sene umre yapmak iin Kurey lilerle bir de anla ma imzalam t . I-Judeybiye bir kuyunun bulundu u yerin ismi idi ve bu kuyunun yaknnda bir de a a vard. Bu aa sonradan kayb olmutur. 10. Onuncu tabaka, Hudeybiye ile Mekke'nin fethi aras nda hicret eden sahabilerdir. Bunlar aras nda 1-flid (Anr bnu'l- (A, Ebu Hurayra ve daha bir ok kimse vard . Hazreti Peygamber Ilayber'i ald zaman her taraftan muhacirler ak n ediyorlar, o da klayber ganimetlerini bu muhaeirlere da tyordu.
309 Fetb. siiresi, 18.

73

11. Bu tabaka, Mekke'nin fethi zerine mslman olan Kurey lilerden bir cemaatt r. Bir ksm Vaat zere mslman olmu , bir ksm da kl korkusu ile islam'a girip zamanla al mlard . 12. Nihayet onikinci tabaka, Hazreti Peygamberi Mekke'nin fethi s rasnda ve veda haccnda gren ocuklard r. Es-S'ib bn Yezid ve 'Abdullah bn Sagebe bunlardand r. Bu ikisi Hazreti Peygambere gelmi ler, o da onlar iin ve isimleri uzayp gidecek dier kimseler iin duda bulunmu tur. Ebu'tTufey1 qmir bn Vasile ve Eb Cubeyfe Vehb bn 'Abdillah da Hazreti Peygamberi tavaf esnas nda ve Zemzem yannda grenlerdendi 3". 3. Sahabenin says ve hadis rvileri Hazreti Peygamberin vefat etti i sralarda sahabilerin say s hakknda elimizde kesin bir rakkam yoktur. Bununla beraber, Islam'da ilk nfs saymnn yine Hazreti Peygamberin emriyle yap ldn unutmamak lazmdr. El-Buhari.311 ve Muslim3 i 2in Huzeyfe ibnu'l-Yeman'dan naklettikleri bir hadisten anla ldna gre, Hazreti Peygamber "bana mslmanl n sz ile akhyanlar yaznz (saynz)" buyurmu ; bu emir zerine 1500 ki i (racul) saylp yazlnutr 313. Bu nfus saym nn ne zaman yap ld kesinlikle belli de ildir. Baz melliflere gre, Hazreti Peygamberin say mla ilgili emri Uhud gazvesine kld sralarda (sene 3 /625), di er bazlarna gre, Hendek kaz ld sralarda (sene 5 /627), baz larna gre de Hudeybiye seferinde (sene 6/628) verilmitir" 4. Profesr Muhammed Hamidullah ise, el-Bubarrnin yukar da iaret etti imiz hadisini ele alarak yle demitir: "Medine'ye hicretten hemen sonra, Hazreti Peygamber, mslmanlar n nfils saymn yapmtr. El-Bubari tarafndan verilen 1500 rakam , erkek kadn, ihtiyar herkesi amil gibi grnmektedir. Rivayette say mn yaz ile tesbit edildii de kesin olarak

310 El-lIfldm Eb (Abdillab, Macrifet 311 Bkz. Sa1314, IV. 33-34. 312 Bkz. ahiti, I. 131-132.

s. 22-24.

313 Ayn haberin rivayeti iin bkz. Ahmed bn ljanbel, Musned, V. 384; bn Mce, Sunen, II. 492. Bu rivayetlerle, mslmanlar n says hakknda deiik rakkamlar gelmi tir. El-Bubi-lif, yukarda iaret etti imiz rivayetiyle 1500 ki i vermi olmakla beraber, bunu akabinde gelen bir rivayette 500, bir ba ka rivayette ise 600 ile 700 aras nda birer rakkam zikretmitir. Muslim, Ahmed bn Ilanbel ve bn Mree de el-Bulffirrnin nc rivayetine uygun olarak 600 ile 700 arasndaki rakam vermilerdir. 314 Bkz. elsAynt, cUmdetu'14cdri, VII. 98; el-R.astalliini, rMu's siirti, V. 175.
-

74

belirtilmitir. Ayrca rakamlar, hdisenin 1 /622 senesinde vukubuldu u inancn kuvvetlendirmektedir" 5. Olduka erken bir devirde yap lm olduu anlalan bu nfus saymr ile daha sonraki sahabi say sn tayin veya tahmin etmek elbetteki mmkin deildir. Bununla beraber, islm' n ilk devirlerine ait sahabi say syle ilgili olarak takribi baz rakamlar ileri srlm tr. Mesel ibnu' - alh'n naklettii bir haberden renildiine gre, Hazreti Peygamberden hadis rivayet eden sahabi says hakknda bir suale muhatab olan Ebf Zur'a er-Rzi "bunu kim zabtedecek ? Hazreti Peygamberle birlikte veda hacc na 40 bin, Tebrik gazvesine ise 70 bin ki i katlmt" cevabn vermi tir316. Bir baka rivayette, Hazreti Peygamberden yaln z drt bin hadis rivayet olundu unu syleyen bir kimseye iddetle itiraz eden Ebr. Zurca, bu szn zndklara ait oldu unu ileri srm ve "Rasflu'llahn hadislerini kim saym ki? O kabzolundu u zaman onu grm ve i itmi 114 bin kii vard" demitir. Onun bu sz zerine "y. Ebft Zurca, bu 114 bin ki i nerede idiler ve Hazreti Peygamberden nerede i ittiler ?" denildii zaman da u cevab vermi tir: "Medine ile Mekke ahalisi ve bu iki yer aras ndakiler, a<rbiler ve Peygamberle veda hacc na hid olanlar. Hepsi de cArefe'de onu grm ve ondan i itmilerdir" 317 .

Ebn Zur'a, Hazreti Peygamberin vefat nda 114 bin sahabinin bulundu unu sylemekle beraber, er-Rficrye gre, Medine'de 30 bin, sair Arap kabileleri de 30 bin olmak zere toplam olarak 60 bin sahabi vard r378. E- fi`i de Hazreti Peygamberi gren ve ondan rivayet eden sahabenin 60 bin olduunu sylemitir" 9
.

Grld gibi, sahabilerin says hakknda kesin bir rakam ileri srmek mmkin deildir. Bununla beraber bu say nn bir hayli kabark olduuna da phe yoktur. Ne var ki, daha sonralar gelecek olan tabakt melliflerinin, isimlerini ve tercemelerini tesbit edip verebildikleri sahabi say snn 10 bini gemedi i de bir gerektir". Ancak, sahabi says ne olursa olsun, hadis tarihi bak mndan zerinde durulmas gereken husus, inanm insanlar olarak Hazreti Peygamberi grmek ve onun szlerini i itmek erefine nail olan bu binlerce mubarek insandan
315 Hemmm bn Munebbih'in Sahfesi (trke tercmesi: Talt Koyigit) s. 27-28. Saynnla ilgili bir tetkik yaz s iin bkz. Prof. M. Tayyib Oki, slmiyette ilk nfus say m (Ilkliyat Fakltesi Dergisi 1958-1959), s. 11-20. 316 Dnu's-Sall, cUlmu'l-6adi, s. 267; Ahmed M. kir, s. 209. 317 `Ulmu'l-hadis, s. 268; es-Suyti, Tedrlbu'r-rvl, s. 406. 318 Tedribu'r-rvf, s. 405-406. 319 Ayn yer. 320 Ayn yer.

75

kann iitmi olduklar szleri sonraki nesiller iin saklam ve onlara rivayet edebilmi olmalardr. Yukarda verilen rakamlara dayanarak ortalama 100 bin sahabinin ya adn kabul etsek bile, bunlarn hepsinin de hadis rivayet etti ini dnmek elbette mmkin de ildir. Belki de o unluunu basdiye Arabmn te kil ettii bu mslmanlarn, inan ve iman ynnden mertebeleri ne derece yksek olursa olsun, hadis ahz ve rivayetinde hepsinin de ayn bilgi ve kabiliyete sahip olduklar da ileri srlemez. Her devirde ve her toplumda olduu gibi, Islam'n ilk devrinde ve sahabe toplumunla da, her ferd, yapabilece i ie ynelmi , kabiliyeti nisbetinde kendisini o i in yrtlmesine hasretmi ti. Eb Hurayra'nn da syledii gibi, Medine'ye toprak ve arazi sahibi olan Ensar tarlas nda ziraatla veya bahivanl kla me gul oluyordu. Mekke'den Medine'ye hicret etmi olan Muhacirler ise, ar da veya pazarda ticaret yaparak geimlerini temin ediyorlard1 321 . Bunlardan baz lar da kendilerini ilme vermiler, yine iktidarlar nisbetinde bir eyler renme e almlardr. Bugn bile, nfuslar milyonlarla ifade edilen toplumlar ierisinde, kendilerini ilme hasretmi insanlarn says ne kadar azd r! Sahabe devrinde de durum bundan farkl deildir. Aa yukar hadis rivayet etmi olan btn sahabilerin hadislerini Musned adli eserinde naklettii sylenen Eb (Abdirrahman Baky bn Mabled322, hadis rivayet eden takriben 1300 sahabi ismi zikretmi tir323. Ibnul-Cevzrnin ayn kitaba istinaden verdi i sahabi says ise 1060 tr324. Yine verilen rakamlara gre, bunlardan 1000 kadar nn en fazla iki er hadis rivayet etti i gznnde bulundurulursa325, geride kalan 300 sahabinin ksmen hadis rivayetiyle me gul olduklar sylenebilir. Fakat bu 300 ki iden yalnz yedi kiinin 1000 in, yalnz drt kiinin 500 n, ve yalnz yirmiyedi ki inin de 100 n stnde hadis rivayet ettikleri dnlrse 326, 38 sahabinin 100 n stnde hadis ezberlemek suretiyle kendilerini gerekten bu i e vermi olduklar ileri srlebilir. Ortalama 100 bini bulan bir sahabi toplulu u iinde her biri 100 n stnde hadis rivayet eden 38 sahabi elbette ki byk bir say deildir. Oysa ki, biraz nce de iaret etti imiz gibi, bunlardan da yaln z yedi sahabi 1000 in stnde hadis rivayet etmi ve el-Muk irn (ok rivayet edenler) ad yle andmlardr.
321 El-Buhar, Sahili, I. 37-38. 322 El-Biriu'l-basks, s. 210. Burada, Ahmed M. kir'in de belirtti i gibi, ad geen Musned, nemli bir hadis kayna olmasna ramen tam nshas zamanmza kadar intikal etmemi tir. 323 Ayn yer. naldedilmitir Bkz. Hadis 324 M. Zubeyr ddiki tarafndan Telkihu Edebiyat Tarihi (trke tercmesi: Y. Ziya Kavak ), s. 41. 325 Ayn yer. 326 Ayn eserde verilen liste, s. 41-45.

76

Verilen rakamlara gre, bu yedi ki iden en ok hadis rivayet eden sahabi, 5374 hadisiyle Ebn Hurayra'd r327. El-Bul ri ve Muslim, Sahiplerinde bu hadislerin 325 ini ittifakla nakletmi ler, el-BuMri 93, Muslim ise 189 unu nakletmekle infirad etm,i lerdir328. Ahmed bn Hanberin Musnedinde de 3848 Ebii Hurayra hadisi yer almtr329.

Ebn Hurayra'dan sonra rivayet etti i 2630 hadisle ikinci dereceyi i gal
eden sahabi 'Abdullah bn `mer bni'l-ljattb't r. Ahmed bn Hanbel onun 2019 hadisini nakletmi tir33. `Abdullah bn `Orner'den sonra en ok hadis rivayet eden sahabi Enes bn Mffiik'tir ve 2286 hadis rivayet etmi tir. Ahmed bn Hanbel ise, Musnedinde Enes'in 2178 hadisini nakletmi tir"'. Enes bn Mrlik'i rivayet etti i 2210 hadisle Ummu'l-mu'minin cAi e takip eder 332. Unnu'l-Mu'minin (Xie'den sonra gelen sahabi `Abdullah bn (Abb&tr. ibnu'l-Cevzi'ye gre 1660 hadis rivayet eden bn (Abbs'n, Ahmed bn HarbePin Musned'inde 1969 hadisi yer alm tr'". bn <Abbs'tan sonra 1540 hadisle C5bir ibn. <Abdillah ve 1170 hadisle de Ebii Satid el-Iludri gelir. Ahmed bn Hanbel, Cildr'den 1206, Eb Sdid el-ljudri'den ise 958 hadis nakletmi tir 334 . Zikrettiimiz bu sahabiler dndakilerin Hazreti Peygamberden rivayet ettikleri hadis say s, daha nce de belirtti imiz gibi binin altndadr ve bu ekild az hadis rivayet edenlere el mulplIfin denilmitir.
-

Mevcut hadis eserlerinin imdiye kadar mufassal bir indeksi yap lmam olduu iin, yukarda verilen rakamlar kat' olarak kabul etmemek gerekir. Bununla beraber gere e yakn olduklar da phesizdir. Baz hadis eserlerinde, ad altnda hadis rivayet edilen sahabi saysyle ilgili olarak verilen rakamlar da, aa yukar hadis rivayet etti i bilinen sahabi miktarn amaz. Meseli el-Bulki ve Muslim'in, aliblerinde 149 sahabiden m tereken, ayr ca el-ButArrnin 208, Muslim'in ise 213 ayr sahabiden gelen hadisleri naklettik327 Es-Suyki, Tedrfflu'r-rt a, s. 401; el-Bgeisu'l-bat, s. 211. 328 Tedribu'r-rtvi, s 401. 329 El-Breiu'l-bai, s. 211. 330 TedrIbu'r-rlia, s. 403; el-Birisu'l-Itag., s. 211. 331 El-Bieisu'l-basi., s. 211. 332 Ayn yer. 333 Tedribu'r-r(vi, s. 403; el-Bit'isu'l-4ai, s. 211. 334 Ayn yerler.

77

leri belirtilmi tir33t. Mlik'in Mm attii'nda 98, Eb Dviid et-Taylisrnin Musnedinde 281, Ahmed bn Hanberin Musnedinde ise 700 e yakn sahabiden hadis almmtr336. Verilen btn bu rakamlar, bugn elde mevcut hadislerin belirli say da sahabiler tarafndan rivayet edildi ini gsterme e yeterlidir. Kanaatimzca bu, bir bak ma hadisin shhat ynnden garantisi olarak da kabul edilebilir. nk daha nce de i aret etti imiz gibi, insanolu daima hata yapabilir bir yarat la shiptir. Bu yarat l onun her zaman en az hata yapabilece i ilere ynelmesine sebep olmu tur. htisaslamamn en ileri bir seviyeye ula t asrm zda bu husus daha iyi grlp anla lmaktadr. Hi kimse yapamayaca bir iin pe ine dmemekte, hatt ona ilgi bile duymamaktadr. slm'n ilk devrinde de durum bundan farkl olmamtr. Hazreti Peygamberin binlerce ashab , yeni bir dinin do uunu ve ykseli ini heyecanla takip ederken ve onun ilk ve son mjdecisine sevgi ve iman dolu bir kalb ile ba lamrken, dnyevi ilerini de ihmal etmemi ler, bir ksm ziraat ve ticaretle me gul olurken, di er bir ksm , kendilerini ba ka bir sahaya, ilim sahasna vermi lerdir. Bunlardan baz lar, hadis renip h fzetneyi gaye edinip, bu sahada ihtisas shibi olmay baarm , bazs bu hadislerden hkm istihracn renirken, di er bazs de mesilerini Kur'na hasrederek yetlerin zlir ve btn marlar zerinde ilim shibi olmu lardr. Fakat binlerce sahabinin hepsi de, byk erefine ra men bu sahada derinle me hevesine kap lmam , her biri iktidar ve kabiliyetinin elverdi i deiik sahalara ynelmitir. Bunu, bir ka misalle yle aklayabiliriz:
,

Hazreti Peygamberin ashab ierisinde ismi 'Abdullah olan 220 ki i bulunmasna ra men337, bunlardan yalnz drt ki i, <Abdullah bnu'z-Zubeyr, `Abdullah bn cAbbs, (Abdullah bn (Omer ibnil-ljattb ve 'Abdullah bn ( Amr bni'l-q, Hazreti Peygamberin vefat ndan sonra, e itli meselelerin halli iin kendilerine daima ba vurularak gr leri alnan ve bu yzden <AMdile adyle hret kazanan kimseler olmu lerdr; bunlarn gr birliine vardklar meselelerde ise kavlu <Abdile tabiri, bir icma'n ifadesi gibi saylm tr338. Bunun gibi alt veya yedi sahabi de, topland zaman her birine ait byk bir cildi dolduracak kadar ok, fetva vermekle hret kazanmtr.
335 M. Zubeyr ddiki, Hadis Edebiyat Tarihi, s. 45. 336 Ayn yer. 337 bnu's- alh, s. 266; es-Suyti, TedrIbu'r-rtvr, s. 405; Ahmed M. kir, s. 213. 338 Ayn yer. Bazlarna gre 'Abdullah bn Mescrd da cAbdile'den saylm, fakat lmnn tekaddm etmesi dolay syle, bilhassa Ahmed bn Banbel tarafndan bu gr kabul edilmemitir.

78

Bunlar: (Omer bnul-ljattb, 'Ali 'bn Ebi Tlib, 'Abdullah bn Mestd, Abdullah bn (Omer, (Abdullah bn (Abbs, Zeyd bn Sbit ve Ummu'lmu'minin jr.ie'dir339. Zikrettiimiz bu misaller, her sahabinin ancak muktedir oldu u sahada temayz etti ini gsterme e yeterlidir. Bu bakmdan, hadisle megul olanlarn da kabiliyetlerini bu sahada geli tirmi olduklarn kabul etmek gerekir. Bu ise, tabii olarak, yukar da da i aret etti imiz gibi sahabi hadisilerin, hadisin s hhati ynnden garanti olduklar neticesini do urur. 4. Sahabenin adaleti Hazreti Peygamberden rivayet olunan hadislerin s hhatini garanti altnda bulunduran dier bir husus da, sahabilerin adalet vasf na sahip olmalardr. Daha nce de a kladmz gibi, sahabiler, ilk vahyin geli inden itibaren hudutsuz bir imanla Hazreti Peygamberin etraf nda toplanmaa ba lanular ve dinin emirlerini tam bir teslimiyetle yerine getirmi lerdir. Onlar bu yola sevkeden bir tehdit, bir korku veya bir d bask mevcut de ildir. Aksine, zaman ilerledike artan say lar karsnda tedirgin olan, tel ve korkuya kaplan kimseler mriklerdi ve onlar yeni dinden uzakla trmak iin tehditlerini her gn biraz daha art ryorlar, hatta bu tehditlerin gere i olan ikence veya ldrmeleri, zaman zaman, tatbik sahas na karmaktan bile geri kalm yorlard. Ancak sahabiler, slm'n yaylmas ve kuvvetlenmesi iin her trl i kenceye katlan yor, lm gze alyor, maln mlkn, e ini ve ocuunu terkederek ba ka yerlere gediyorlard . Bu trl davran larn, kalbi tamamiyle dolduran e siz bir imanm tezahrnden ve gere inden baka bir ey olmad aikrdr. te bu imana Kur'n Kerimde sk sk iaret edilmi ve Allah Ta'l, hi bir pheye mahal b rakmayacak kadar a k bir ifade ile Hazreti Peygamberin ashab ndan medh u sen ile bahsetmi tir: "Muhammed Allah'n Raaldr; onunla beraber olanlar da, kafirlere kar sert, kendi aralar nda ise merhametlidirler. Onlar rkf'a varrken, sesde ederken, Allah'tan ltuf ve ho nudluk dilerken grrsn. Onlar n almetleri, yzlerindeki sesde eseridir. te bu, onlarn Tevratta anlatlan vasflardr. ncildeki vasflar da byledir: Filizini karm , onu kuvvetlendirmi , kaludam, ziraat larn holand ekin gibidirler. Allah bunlar bylece oaltp kuvvetlendirmekle kfirleri fekelendirir. Allah, iman edenlere amel-i slihte bulunanlara byk ecir vadetmi tir" 340. Allah Ta'l, bir baka yette, Muhacirleri ve Ensar bahis konusu ederek yle buyurmu tur:
339 Ayn yer. 340 Fett siiresi, 29

79

" yilik yarnda ncelik kazanan Muhacirlerle Ensardan ve onlara bu yolda tabi olanlardan Allah raz olmutur; onlar da Allah'tan raz drlar. Allah, onlara altndan nehirler akan, iinde ebedi kalacaklar cennetler haz rlamtr; ite en byk kurtulu budur"341 . Yine Muhacirler ve Ensar hakk nda yle buyurmu tur: " man edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihada kanlar ve bir de bu muhacirleri bar ndranlar ve onlara yard m edenler, i te gerekten m'min olanlar bunlard r. Onlar iin mafiret ve bol bol verilmi rzklar vard r"342. Keza muhacirler ve Ensar hakk nda nazil olmu ayeti kerimede yle buyurmu tur: "(Allah'n verdii bu ganimet mallar) yurtlarndan ve mallarndan edilmi olan, Allah'tan bir ltuf ve rza dileyen, Allah'n dinine ve Peygamberine yardm eden Muhacir fakirler iindir. te do ru olanlar bunlard r. Daha nceden Medine'yi yurd edinmi ve gnllerine iman yerle tirmi olanlar, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilenler kar snda ilerinde bir ekememezlik hissetmezler; kendileri zaruret iinde bulunsalar bile onlar kendilerinden nde tutarlar. Nefislerin tamahkarl ndan korunabilmi olanlar, i te onlar saadete erenlerdir. Onlardan sonra gelenler, Rabb nuz, bizi ve bizden nce inanm olan karde lerimizi ba la; kalbimizde m'minlere kar kin brakma; Rabbmz, phesiz sen efkatlisin, merhametlisin, derler' 343. Hudeybiye andlamasnn yapld sralarda Rdvan bey'atna katlan sahabilerin bahis konusu edildi i bir ayeti kerimede de yle buyurmutur: "(Ey Muhammed) Allah, muhakkak a a altnda sana bey'at eden mminlerden ho nud olmutur. Kalplerinde olan bilmi ve onlara gvenlik ve yakin bir zafer vermi tir" 344. Kur'an' Kerinden misal olarak zikretti imiz bu ayetler, ilk ayetin nzl ile ba layan Islami davetin bidayetinden Hudeybiye andla masna kadar Hazreti Peygamberle beraber bulunan sahabenin faziletine, stnl ne veya e sizliine ehadet ederler. Allah Ta'ala hepsinden raz olmu, gemi gnahlarn mafiretle onlara ebediyen kalacaklar altndan rmaklar akan cennetler vadetmi tir. Kur'an]. Kerimin onlarla ilgili bu ehadeti, onlar n adaleti hakknda da a k bir nass te kil eder ve byle bir Kur'an nass mev341 Tvbe sresi, 100 342 Enfl sresi, 74. 343 Har sresi, 8-10. 344 Fetb sresi, 18.
.

80

cut olduktan sonra, her hangi bir kimsenin sahabeyi ta'dili, Kur'a un ta'diline ilaveten onlara hi bir ey kazandrmyaca gibi, bir kimsenin onlar ktlemesi de, Kur'n n ta'dilinden sonra onlar n derecesinden hi bir ey eksiltmez. Kur'n yetleri yan nda sahabenin faziletine ehadet eden bir ok sahih hadis de vardr. El-Bularrnin cImran bn 1-Juayn'dan345, Muslim'in ise 'Abdullah bn Mesciid'dan346 naklettikleri bir hadisi erife gre Hazreti Peygamber, en hayrl mmetin kendi asr (kara) , sonra onu takip eden as r, sonra da onu takip eden as r olduunu beyan buyurmu ve bu suretle ba ta sahabiler olmak zere, s rasyle, tabi'an ve etbut tabi'ini slam mmetinin en hayrl nesilleri olarak tavsif etmi tir. Bir baka hadisinde Hazreti Peygamber yle buyurmu tur: "Ashabma svmeyinz. Nefsim elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz Ulud da kadar altunu sadaka olarak da tsa, (bunun sevab), sahabilerden birinin bir, avuluk (hurma) sadakas na eri mez, (hatta) yar sna bile ula maz ,3 47. Hazreti Peygamberin bir hadisi de yledir: "...Yldzlar gkzynn emniyet kaynad r; onlar yokolup gittikleri zaman, gkyzne vadolunan eyler gelir atar. Ben de ashab m iin bir emniyet ve gven kayna ym; ben gittiim zaman, ashab ma vadolunan (tehlikeli) eyler gelip atar. Ashabm da mmetim iin bir emniyet kayna dr; onlar gitti i zaman ise, mmetime vadolunan (fitne, fesad ve bid'at gibi) eyler gelip atar" 348 . Kur'an' Kerimden nazil olan ayetler ve Hazreti Peygamberden varid olan hadisler, sahabenin yerini kesin bir ekilde tesbit etmi , her hangi bir kimseye, onlar ta'dil etmek hususunda en kk bir ihtiya b rakmam tr. Bu itibarla slam ulemas, onlarn adaletine taalluk eden hususlarda mnaka a kapsnn almasn lzumsuz, adaletinin isbat konusunda yap lan gayretleri fuztili addetmi lerdir; nk Kur'an ve hadis, bunu en mkemmel bir ekilde yapm lar, bakasna syleyecek bir ey brakmamlardr. Hal byle olmakla beraber, Hazreti Peygamberin vefat ndan sonraki gnler ayn sulh ve skan ierisinde gememi , mslmanlar arasnda zuhur eden ihtilflar, zaman zaman kanl hadiselerin vukuuna da sebep olmu tur. Ilerideki bahislerimizde zerinde ayr ca duraca mz, slam tarihinde "fitne" adyle naraf olan bu hadisler, nc Halife `Osman bn cAffan'n ehid edil345 abli), IV. 189. 346 al.llt, IV. 1963. 347 Muslim al:4, IV. 1967. 348 Ayn eser, IV. 1961.

81

mesiyle balam , bunu Hazreti Peygamberin sevgili e i Ummul-mu'minIn gie ile (Ali bn Ebi Talib arasnda cereyan eden sava takip etmi tir. Bu sava ta baz sahabiler ehid dm , Hazreti `die mala olarak harp sahasndan ayrdmtr. Daha sonra 'Ali ile Mucaviye aras nda ikinci bir sava km , bu ise, mslmanlar aras nda, i'a ve havaric olmak zere birbirini tekfir eden iki byk frkann ortaya kmasna sebep olmu tur. Bidayette hilafet meselesine dayanmas dolaysyle siyasi nitelik ta yan bu blnmeler, Kur'n ve hadis nasslarmdan da destek grmek ihtiyac nda bulunduklar iin, zamanla itikadi sahaya da s ram , bu suretle, slan'a uysun veya uymasn, e itli akaidi mdfa eden yeni farka ve mezbebler ortaya kmtr. Bunlar aras nda ilk temayz eden mezheb mutezile olmu tur. te mslmanlar aras ndaki bu blnmelerden sonrad r ki, Allah Ta'alann yukarda bir kan misal olarak zikretti imiz ayetleriyle ve Hazreti Peygamberin yine rne ini grdmz hadisleriyle medh u sena edilen sahabe bu frkalar tarafndan ktlenme e balamt r. Sanki Allah Ta'ala onlardan raz olmam ve onlara alt ndan rmaklar akan cennetler vadetmemi gibi, bu frkalarn mensuplar sahabeyi tefkir etmi ler; sanki Hazreti Peygamber "ashabma svmeyiniz" dememi gibi, onlar sahabeyi en galiz kfrlerle itham etmilerdir. Mesela mutezilenin zuhur etti i sralarda hariciler, Ummu'lmu'minIn (7kie ile onun tarafnda yer alan Talha ve ez-Zubeyr'i, Cemel harbinde `Ali'ye kar geldikleri iin, cAlryi de, kendisi hak sahibi oldu u halde, ffin'de tahkimi kabul etti i iin tekfir etmi lerdir. Ashnda, ehli sunnetin de kabul ettii gibi, sahabe aras ndaki ihtiltiflar, ne derece iddetli olursa olsun, hepsi de bir ictihad neticesi idi ve gayesi mslmanlar n selmetine matiif idi. Taraflardan birisi hatal olsa bile, ictihadda hata kfr veya f sk gerektirmezdi; nk muctehid bazan hata yapar, bazan da isabet eder. Isabet ederse iki ecir kazan r; hataya d erse yine de kazanc bir ecirdir 349. Hariciler sahabenin ileri gelenlerini bu ekilde tefkir ederlerken, mutezilenin ilk imamlar ndan saylan Val bn (Ata' daha de iik bir grle ortaya km , her iki gurubu da fsik olarak ilan etmi tir. Va l'a gre, Cemel harbine itirak edenlerden ve onu destekleyenlerden ya 'Ali, Hasan, Huseyn, bn `Abbas, `Ammar bn Ysir, Eyyb el-En ari ve dier taraftarlar fasiktrlar; yahutta gi e, Talim ve ez-Zubeyr; nk fsk n iki gurubtan hangisinde olduu bilinemez. Bu itibarla iki gurubtan (Ali ve Talha veya `Ali ve ez-Zubeyr, ehadette bulunsalar, ikisinden birinin fsk dolaysyle her ikisinin de ehadetleri kabul olunmaz 35.
349 bn Ketstr, Iba& culrni7-1.tadt, s. 205. 350 El Ba~i, el-Fark beyne'l-firalh s. 71 72
-

82

Mutezile in amlarndar Vl'n arkada <Amr bn <1.Ibeyd de, Cemel harbine i tirak eden her iki guruba mensup btn sahabilerin kesinlikle fasik olduklarn ileri srm ve adaletlerini skat ederek ehadetlerini makbul saynamtr353 . Yine mutezile imamlarmdan en-NaZiam, Mutammer ve elVal'n grne meyletmiler, Haveb ve Haim el-Avka ise "kumandanlarn kurtulup etb' n helk olduklarn" ileri srmlerdir332. Yine en-Naiim'a gre, imamet meselesinde Hazreti Peygamberden 'Ali ad na bir nass bulundu u halde, `mer bnu'l-ljattlib bu nass gizlemi ve Sekife gn Eb Bekr'e bey'at etmek suretiyle de `Ali'nin imamet ve hilfetteki hakkn gasbetmi tir 353 . el-Mact rif adh kitabnda da ehadet et tii gibi, en-Naiim'a gre <Omer bru'l-tlattb, 1ludeybiye'de Hazreti Peygambere sordu u suallerle imannda phe ve tereddt gstermi tir354. En-Naiim, byk saydaki hadisin kayna olan Ebil Hurayra'y da yalanclkla itham etmekten geri kalmam tr; ona gre bu me hur sahabi, "insanlarn en yalancsdr"3". En-Naiiam'n itham ettii baka sahabiler de vard r ve bunlardan birisi `Abdullah bn Mescild'dur. Onun nazar nda bn Mes'ild'un en byk suu, mutezilenin grne ters den "sacid ki i, anasnn karnnda iken sacid olan kiidir" hadisini Hazreti Peygamberden rivayet etmesidi. Bu hadisiyle Hazreti Peygamber, di er pek ok hadislerinde oldu u gibi kaderi isbat etmitir3". Halbuki mutezile ve tabiat yle en-Naiirn, kaderi inkar ettikleri iin kaderiyye adyle de hret kazanm lardr357. Nihayet fetvalar nda re'yi ile hkm veren btn sahabileri cehalet ve nifak kayna olarak ilan etmek cr'etini gsteren en-Naiim, onlar n ilelebed cehennemde kalacaklar n bile ileri srmtr358. Maamafih me hur mutezile imamlar ndan Summe ibnul-Egas' n, bir Cuma gn, halk n cami'e ko tuklarm grnce, yanndaki bir arkada na "bak u kzlere, bak u eeklere" dedikten sonra, Hazreti Peygamberi kasdederek "bu arab halk ne hale soktu" szn byk bir rahatl kla syledii gznnde bulundurulacak olursa 359 , Hazreti Peygambere kadar dil uzatan mutezilenin,
351 Ayn yer. 352 Ayn yer. 353 Es-Sehristnt, el-Milel ve'n-nikal, I. 57. 354 El-Bagddi, el-Fark, s. 89. 355 Ayn yer. 356 Bata el-Buhri ve Muslim olmak zere di er hadis imamlarnm eserlerinde, kaderi isbat eden hadisler, "Kitribul-kader" blm iinde biraraya getirilmi tir. Bu hadisler aras nda kaderi reddeden tek bir hadise rastlanmaz. 357 bn luteybe, Te'vilu muktelifi'l-kadf , s. 25. 358 El-Bagddi, el-Fark beyne'l-firak, s. 90. 359 Summe'nin bu sz iin bkz. bn R.uteybe, Te'tllu

s. 60.

83

onun ashab hakknda daha neler syIeyebileceklerini tahmin etmek g deildir. Ne var ki bu trl gr leriyle zihniyetlerini ve slam dini karsndaki mevkilerini iyice belirlemi olan mutezilenin, sahabeyi ithamlar , Kuran ve hadisin onlar iin tayin etti i, fakat ba kalar iin eriilmesi mmkin olmayan yksek mertebeden hi bir ey eksiltmez.

D. SAHABE DEVR NDE HADSLERN YAYILMASI 1. slam lkelerinin genilemesi Hazreti Peygamber vefat etti i zaman Arap Yarmadas slam Devleti hudutlan iine kmilen girmi bulunuyordu. Fakat gaye Arap Yar madas davas deil, Islm' yaymak ve hangi milletten olursa olsun, btn insanlar, tek bir kelime, tevhid kelimesi etrafnda toplamak idi; nk islam'a davet peygamberli in ba lca grevi idi. Hazreti Peygamber 9 uncu Hicri senenin yaz ortalar nda Bizans hududuna kadar bir sefer yapm (Telcak)", 11 inci senede ise, yeni bir sefer haz rl iin kumandan Usame'ye gerekli talimat vermiti36. Ancak onun vefat , bu seferin ikmaline imkan vermedi. Hazreti Peygamberden sonra hilafet makamma geen El a Bekr, onun arzusunu gerekle tirmekte gecikmedi ve yine Usame kumandas ndaki orduyu am'a doru yola karch362. Ancak dahildeki baz olaylar ve bilhassa ridde hareketleri ftilhat n sratle geli mesini engelliyordu. Bu sebeple Ebn Bekr'in ilk ii, dahilde sldinu Sa lar sa lamaz kuvvetlerini d arya sevketmek oldu. Ebn (beycle ibnu'l-Cerrah kumandas nda (Anr ibnu'l-q kumandasnda Filistin'e, Yezid bn Ebi Sufyan kumandasmda D mak'a, urahM1 bn Hasene kumandas nda rdn'e drt koldan ilerleyen bu kuvvetler363, birbirlerine de yardm ederek slam devletinin hudutlarm ksa bir zaman, ierisinde geni lettiler. Hicretin 13 iine senesi sonlar nda Dmak364, 17 inci senede ise Filistin, rdn, Safiye ve Lubnan dahil olmak zere btn am lkesi mslmanlar tarafndan fethedildi. Bunu, Iran (Faris) a yap lan seferler takip etti. Ramahurrnuz, Sas, Tuster ayn sene iinde alind.365. 20 nci senede. Msr fetheclilerek 366 imali Afrika'ya yap lacak seferlerin ilk ad m
360 Bkz. Tabert, Trk, II. 366. vd. 361 Ayn eser, II. 429. 362 Basan Basan, Ttrku'/- slam, L 227.
I. 240.

363 Tabert, Tiilh, IL 585, 591; Basan Ibrithtm Basan, 364 Basan . Basan, Tr> u'l islin, I. 245.
-

365 Tabert, Ttrk, III. 179. 366 Ayni eser, III. 195.

84

atlm oldu. 22 nci senede Azerbeycan 367, 23 de Kirmn, Sicistn368 ve (Aska1ri369 mslmanlar n eline geti. arkta in'e do ru ilerlemeler devam ederken Hiscretin 27 nei senesinde Afrika `Abdullah bn Satd bn Ebi Serli'in eliyle fethedildi 370. Stratejik nevkii daha o zamanlar anla lan Kbrs, bir gr e gre ayn sene iinde, di er baz grlere gre 28 de veya 33 de 3" mslmanlarn bir ikmal merkezi haline geldi. 48 senesinde Halife Mdviye, karadan ve denizden Kustantiniyye ( stanbul) nin fethini sa lamak iin Sufyn bn (Avf kumandasnda byk bir ordu techiz etti. Kumandanla birlikte, (Abdullah bn (Alibs, 'Abdullah bn `Oner, 'Abdullah bnu'z-Zubeyr ve Eb Eyyfib el-En ri gibi sahabenin baz ileri gelenleri de bu sefere Jcat lmlard . Ordu, stanbul nlerine kadar geldi; mslmanlarla rumlar aras nda iddetli arp malar oldu. Ancak ehir surlarnn mukavim ve stratejik mevkiinin emin olmas dolaysyle ehre girmek mmkin olmad. Muhasara esnas nda me hur sahabi Ebii Eyyilb el-Enri ehid dt; ehir dnda surlara yakn bir yerde defenedildi. Mslmanlar asker ve gemi olarak byk kay plar verdikleri iin am'a geri dnmek zorunda kald lar 372 . Tarihleriyle birlikte zikretti imiz bu fetih hareketleri, Hazreti Peygamberin parmakla say labilecek kadar az ashabiyle Mekke'den Medine'ye hicret edip orada ilk ehir Devletini kurduktan sonra geen 50 sene gibi k sa bir zaman ierisinde isln 'm kazand zaferlerin tarihe gemi belgeleridir. Fetihler bundan sonra da devam etmi , Mverunnehr ve tlirizm'in fethi 93 senesine kadar tamamlanm , 96 senesinde ise in hududuna gelinmi tir. Garpta ise, 92 senesi aban ayndan itibaren Tr k kun.andasrdaki mslmanlar, Afrika shillerinden drt gemi ile spanya fethi iin harekete gemi bulunuyorlard373. Hicretin birinci asr boyunca, Avrupa'n n bat daki en uzak noktas ndan doudaki in hududuna kadar bir erit halinde uzanan topraklar n byk slam Imparatorlu u hudutlar ierisine girmesinde dikkati eken en mhim husus, bu fetih hareketlerinden byk bir k smnn bilhassa gen sahabilerin ounlukla hayatta bulunduklar bir devirde gerekle mi olmasdr. Bu, tabii olarak, fetih iin merkezden do uya, batya ve kuzeye kartlan sefer
367 Ayn eser, III. 235. 368 Ayn eser, III. 255-256. 369 Ayn eser, III. 304. 370 Ayn eser, III. 312. 371 Ayn eser, III. 315. 372 Hasan . Hasan, T(trihu'l sljm, I. 302 373 Ayn eser, I. 337.
-

85

heyetlerinin banda veya iinde, gerek kumandan olarak ve gerekse er olarak byk sayda sahabi guruplar nn da yer alm olduklar neticesini dourur; zira bilgi, dikkat ve tecrbe isteyen harp hareketlerinde, Hazreti Peygamberle birlikte bir ok gazvelere i tirak etmi ve onun strateji bilgisinden yararlanp tecrbe edinmi sahabilerden istifade etmemek elbette dnlemezdi. Nitekim `Ulmu'l badIinde hadis ravilerinin "buldn" ve "evt'n"na bir fasl ayran el-Hldm Ebn `Abdillah, Hazreti Peygamberin vefatndan sonra bir ok sahabilerinin Medine'den ayr ldklarm ve muhtelif lkelere yerle tiklerini syler 374.
-

El-klkim'in verdii bilgiye gre, sahabeden bn Ebi Tlib, Sacd bn Ebi Vakk , Saqd bn Zeyd bn (Anr bn Nufeyl, <Abdullah bn Mescild, Habbb bnu'l-Erett, Sehl bn kluneyf, Ebu Katde bn Ribg, Selmn elFrisI, Huzeyfe ibnu'l-Yemin, (Ammr bn Ysir, Ebl Mlsal-EcarI, Eb l Mescud el-En rT, el-Beri' bn cAzib, <Abdullah bn Yezid el en-Nucmn bn Mukarrin ve karde i Mackl bn Mukarrin, en-N tmn bn Bueyr, el-Mulre bn ube, Cerir bn cAbdillah el-Beceli, `Adiy bn cUrva bn Murris et-T'i, <Abdullah bn Ebr Evf, E ca bn Kays, Cbir 'bn Semura, Huzeyfe bn, Esid el-Gfri ve daha bir ok sahabi, Kfe'ye yerlemi ve bunlarn ou orada defnedilmi lerdir375. Ttbe bn Gazvn, cImrn bn IJuayn, Ebfi Bereze el-Eslemi, Mihcen bnu'l-Endra', <Abdullah bn Muaffel el-Muzeni, Mack l bn Yesr, 'Abdurrahman bn Semura, Ebn Bekre, Enes bn Mlik (107 yanda lmtr), Hi n bn qmir, Ebl Zeyd el-EnrI, cAmr bn Afitab, Sabit bn Zeyd, Muci' bn Mescrd ve karde i Muclid, bn 'A= el-Muzeni, Kurra bn ys el-Muzeni, <Abdullah ibnu' - hhIr, Mucviye bn 14yede ve bir ok sahabi Ba ra'ya yerle milerdir376.

mir el-Cuheni, 'Arar ibnu'l-c , olu <Abdullah bn cAmr, `Ukba Urice bn IJuzafe, <Abdullah bn Sacd bn Ebi Seri>, Mahmiye bn Cez', <Abdullah ibnu'1-1ri bn Cez', Ebf Bara el-Gfri, Ebn Sacd el ljayr, Mesleme bn Mu<4 bn Enes, Mucviye bn IJudeyc, ZiyM
-

Muhalled ve daha pek ok sahabi M r'a gelmi lerdir377. Es-Suyiltrnin akladna gre, mam Muhammed ibnu'r-Rabl< el-Cizi Mr'a giren sahabiler hakk nda bir kitap telif etmi ve bu kitapta 140 kadar sahabi ismi zikretmi tir. Bizzat kendisi, yani es-Suy lti ise, baz tarih kitap374 Bkz. Macrifet 375 Ayn yer. 376 Ayn eser, s. 192. 377 Ayn eser, s. 193. s. 191.

86

larndan da yararlanarak ayn konuda telif etti i kitapta Mz'a dahil olan 300 akn sahabi ismi vermi tir378.

Ebiz cUbeyde bnul-Cerrah, Bilal bn Rabab, cUbade bnu'-amit, Mucaz bn Cebel, Sacd bn cUbade, Ebu'd-Derda), rahbll bn Hasene, ljalid bnu'l Velid, (Iyaz bn Ganem, el-Fazl bn 'Abbas bn `Abdi'l-Muttalib (rdn'de medfiindur), Eb Malik el-E cari, cAvf bn Malik el-E caci, Seyhan, edd ad bn Evs, Fuzale nn cUbeyd, cAmr bn cAnbese, el- Hari bn Hi am, Mucaviye ibn. Ebi Sufyan, Vasile bnu'l-Eskac, `Busr bn Ebi Ertat, Hubeyb bn Meseleme, ez-Zakkak bn Kays, Kuba bn Eyem, el-cIrbaz bn Sariye, ( Abdullah bn Busr, <Utbe bn cAbdi's-SulemI, <Abdullah bn Havale, Kacb bn Murra, Kacb bn (Iyaz, el-Mikdam bn Mddi Kerib ve di er bir ok sahabi am'a inmi3lerdir3?9.
el-Velid bn cAdiy bn (Amire el-Kindi, Vabi a bn Macbed ( Ukbe CezIre'yem; Burayde bn Hu yab el-Eslemi (Merv'de medfndur), Ebii Bereze el-Eslemi, el-Hakem bn cAmr el-Gitar', (Abdullah bn Hazim el-Eslemi (NIsabr'da medfndur), Kasem bnu'l-`Abbas (Semerkand'da medfndur) ve di er baz sahabe de Horasan'a yerle milerdirm. Fetihlerle birlikte muhtelif memleketlere da lan sahabilerin says hakknda elimizde kesin bir bilgi yoktur. Biz yukar da, sadece bir misal olmak zere, el- Hakim tarafndan verilen kk bir listeden tan nm bir ka isim nakletmekle iktifa ettik. Fakat gerek olarak bilinen husus udur ki, az olmayan bir sahabi toplulu u fetihlerle birlikte e itli lkelere da lm ve slardn gayesini gerekle tirme yolunda gayret sarfetmi lerdir. Bu gayenin gerekle tirilmesi iin takip edilen yol ise, fethedilen lkelerde ilk i olarak hem ibadet hem de ilim merkezi olabilecek mescidler in a etmek olmutur. Bu husus, Hazreti Peygamber devrinde de grlen ve zerinde ibretle durulmas gereken bir konudur. Nitekim hicret senesi, Mekke'den Medine'ye gelirken Kubii'da konaklayan Hazreti Peygamber, orada ilk mescidi in a ettii gibi, Medine'ye vard zaman yine ilk i i Mescid'i Nebevinin inas olmutur382. Hicretin 13 n.c senesinde am'n kalesi olan D mak, cAmr urahbil bn Hasene,Kays bn Hubeyre, Eb cUbeyde bnu'l-Cerrah ve
378 Es-Suytrnin Durru's-selgibe fi men deljale Mira mine's-abiibe adm verdii bu kitapla, alfabetik suraya gre verdi i sahabiler hakknda bkz. IJusnu'l-mul.telzara ,f7 alibdri Mira ve'l-lalire (Ms 1321), I. 81. Bu kitapta verilen sahabi isimleri tetkik edilecek olursa, o unun Mr'n fethine i tirak etmi olduklar grlecektir. 379 EI-1-.1kim Eb cAbdillah, Macrifetculmi'/-4adis, s. 193. 380 Ayn yer. 381 Ayn eser, s. 194. 382 Bkz. et Tabert, Trih, II. 114, 116, 117.
-

87

Hlid ibnu'l-Velid gibi me hur sahabilerin kumandas ndaki mslmanlar tarafndan zabtedilince, yap lan ilk i , yine bir mescid yeri tesbit etmek olmu tu. Bu tesbit i ini de ilk defa Eb <Ubeyde ibnul-Cerrah yapm t. Ancak mescidin binas, 88-96 senelerinde Emevi halifesi el-Velid bn (Abdi'l-Melik tarafndan gerekle tirildi. Bu mescid- halen Umeyye Camii ad yle marf ve meveuttur383 .
Mslmanlar, 16 nc Hicret senesinde `Irak' n fethi zerine ya amaa altklar ehirler biiminde Bara'nn temelini attklar zaman, mescidi ve darul-cimaresi daha nceden tamamlanm bulunuyordu384. Fakat Basra iki nehir aznda rutubeti bol bir ehir olmutu. Mslmanlar, daha kuru ve l iklimine daha yakn bir baka ehrin kurulmasn dndkleri zaman, bu dnceyi gerekle tirmekte gecikmediler. Me hur sahabi Sa`d bn Ebi Vakkas, iki arkadan bu ehrin kurulabilece i daha msait bir yer tesbiti iin grevlendirdi. Selman el-Farisi ve 1Juzeyfe ibnu'l-Yeman, F rat'n batsnda 1;11.re'ye yakn bir yeri setiler. Bu s rada Meda'in'de bulunan Sacd bn Ebi Vakka, hicretin 17 nci senesinde 40 bine yakn askeriyle tesbit edilen bu yere gelerek yerle ti. nce kam ve aa dallarndan yap lan, fakat abuk yand iin Halife `mer ilnu'l-ljattab tarafndan kerpiten yap lmas emredilen evleriyle yeni kurulan bu ehir, ksa bir zaman iinde say l ilim merkezlerinden biri olarak Kfe ad yla hret kazand. te bu ehir kurulurken merkezine bir de mescid in a edilmi ti. Bu mescid, ayn zamanda, ehrin muhtelif ynlerine uzanan yollarn birle tii bir nokta olmutur. Bu yollardan birisinin zerinde ve mescide iki yz ad m mesafede Sa<d bn Ebi Vakka'n evi ve Beytul-mal. bulunuyordum. Hicretin 16 ve 17 nci senelerinde mslmanlar taraf ndan kurulan Basra ve Kfe ehirleri, tan nm birer ilim merkezi olduklar gibi, Kfe'nin `Ali bn Ebi Talib tarafndan hilafet merkezi olarak intihab edildi i de malumdur. Hicretin 21 inci senesinde skenderiyye'nin fethinden sonra 'Arar bnu 1-<.Li tarafndan ina edilen el-Camicu'l-`atik veya Cami% `Art r da, Msr'da Babilon kalesinin imalinde bulunuyordu. Uzunlu u 50, genilii 30 zira olan bn <Abdil-Melik tarafndan genibu mescid, kkl dolaysyla letilmitir386. 48 inci senede Mucaviye tarafndan Afrika'ya gnderilen bir ba ka sahabi `Ukbe bn Nafi`, mslman olan berberilerin de yard myle byk zaferler
383 Hasan . Hasan, Teixku'l slam,I. 567. 384 Basan . Hasan, Ttrklu'/-slam, I. 558. 385 Ayn eser, I. 559-560. 386 Ayn eser, I. 567.
-

88

kazanm t . Ordusunu ve elinde bulunan mallar d mana kar korumak iin bir ehir kurulmasn planlad zaman, nce bir Daru'l-Smare ve bir de mescid ina etmeyi unutmad . Ancak namaz kfianlar iin olduka dar gelen bu nescidin geni letilmesini halifeye yaz m , o da mescid civarndaki arazinin satn alnarak geni letilmesini emretmi tir. Daha sonralar milteaddit defalar yenilenen ve geni letilen bu mescid, bugn Tunus'ta Kayrevan Cmii olarak nehurdur ve sahabi <Ukbe ib l Nafi` tarafndan kurulan bu ehir de Kaytevar'dr"7. Msliimanlarm fethettikleri lkelerde ilk i olarak mescid in a etmeleriyle ilgili iki misal de uzak arktan verilebilir. El-Velid bn <Abdi'l-Melik hilafet makamna geince (H. 86-96), Muhemmed Bilmi-Kas m kumandasndaki bir ordu Hindistan F eferine km (89) ve her hangi bir nukavenletle kar lamadan Deybil'i ele geirmi tir. Onun da buradaki ilk i i bir mescid in a etmek olmutur388. <Abbasi halifesi Eba. Ca<fer el-Man r (H. 136-158) zamannda ise Ke mir alnm ve burada da bir mescid in a edilmitir389. te, baz misalleriyle aklamaa altm z fetihler ve bu fetihlere parelel olarak o alan ve birer medrese hviyetini ta yan bu mescidler, alim sahabilerin nderliinde baz ilim merkezlerinin te ekkl etmesine sebep olmu tur. Bu merkezler, daima- slam'n izdii yolda, fakat bulunduklar muhitin rf, det ve dnce tarzlarndan da mlhem olarak as rlarca ilim sahasnda nderlik etmi, Kur'n ve Hadis ilimlerinin geli ip yaylmasnda en mhim mil olmulardr. 2. Baz ilim merkezleri a. Medine lim sahabilerin gayretleriyle te ekkl eden ilim merkezlerinin ba nda,

IMru'l-Hiere adyle de hret kazanan Medlne'yi zikret nek gerekir; nk


buras, Hazreti Peygamberin ve ashabnun Mekke'den hicretle slam imparatorluunun temelini att klar ilk ehirdir. slam te riinin byk bir ksm burada olumu, Hazreti Peygamber hadislerinin o unu burada sylemi tir. ehrin her ke ve bucanda ondan bir hat raya rastlam amak mmkin deildir. Bu itibarla sahabenin kibar , onun vefatndan sonra da buradan ayr l may ho karlanam , onun kabrine yakn olmay, onunla birlikte ya amak kadar deerli sayntr.
387 Ayn eser, I. 563, 569. 388 Ayn eser, I. 331. 389 Ayn eser, I. 333.

89

Hadis ve fkh sahasnda hret kazanm pek ok sahabi Medine'de yaad iin, buras , Hazreti Peygamberi grmeyen, fakat onun hadislerini en yakn arkadalarndan iitip lfzetmek isteyen hadisilerin devaml ziyaretOlu olmu , tpk bir ticaret merkezi gibi, hadis alma a gelenlerle dolup boalmt r. Medine'de ya ayan ve hadis sahasnda otorite olan bu sahabilerin banda Ebii Bekr es- ddik, (Omer ibnul-tiattab, halife olarak Kafe'ye intikalinden nce (Ali bn Ebi Talib, Eba Hurayra, Ummu'l-mu'minin <..A" i e, `Abdullah bn <Omer, Ebii Sdid el-ljudri ve Zeyd bn Sabit'i zikretmek gerekir. Daha nce de belirtti imiz gibi bu sahabilerden drd, Eba Hurayra, `Abdullah bn (Omer, Ummu'l-mu'minin cj.ie ve Ebii Sdid el-ljudri, ok hadis rivayet etmekle hret kazananlardand r (muksirrm). Zeyd bn Sabit ise, Kur'an ve Sunnet ahkamma vak f 45 senesinde vefat edinceye kadar, drt halife devrinin kaza, fetva, kraat ve feraizle ilgili meselelerinde kendisine bavurulan nderlerinden birisi idi39. Mescidlerin birer medrese veya ilim messesesi olarak da hizmet grdkleri ve Mescid-i Nebevinin hicretle birlikte kurulu undan itibaren byle bir hviyete sahip oldu u gznnde bulundurulursa, Hazreti Peygamberin vefaundan sonra da bu sekin sahabi toplulu unun idaresinde ayn hizmeti baaryle yrtece inden phe edilemez. Filhakika hadis ve fkh sahasnda birer otorite olarak bilinen Sdid (Urva ibnu'z-Zebeyr 392, bn ihab ez-Zuhri393, (Ubeydullah bn cUtbe bn Mes t d394, Salim bn <Abdillah bn `Oner393, el-Kasm bn Muhammed bn Ebi Bekr396, Mevla bn <Onter lakabiyle tannan Nafi<397 ve daha bir ok dinci, bu medresede ve bir ka nn isimlerini zikretti imiz bu sahabilerin dizleri dibinde yeti milerdir. Yine bunlar sayesinde Medine, hadis i itmek, hadis almak veya hadis toplamak isteyenlerin ziyaretgalu olmakta devam etmi tir.
390 Zeyd bn tercemesi iin bkz. El-Bukri, et-Titrihu'l-kebIr, II. 1, 380-381; bn Ebt Htim, Kittibu'l-cerk ve't-tddil, I. 2, 558; bn Hacer, Tehzibu't-tehzfl , III. 399. 391 Tercemesi iin bkz. bn Ebi Htim, Kit ibu'/-cerb, II. 1, 59-61; Ebil Nucaym, Ifilyetu'l-evliya', II. 161-175; bn Hacer, Tehzib, IV. 84-88. 392 Tercemesi iin bkz. bn Sacd, Tabaka:t, V. 132; el-BuVirt, et-Ttirlhu'l-kebir, IV. 1, 31-32; Ebii NuCaym, litlyetu'l-evliya', II. 176-183; bn Hacer, Tehzib, VII. 180-185. 393 bn ihab ez-Zuhrt iin bkz. bn Tabahiit, II. 2, 135-136; bn Ebi IRtim, Kitiibu'l-cerh, IV. 1, 71-74; Ebil Nucaym, gaye, III. 360-381; bn Hallikan, Vafeyiitu'l-a<yrtn, III. 317-319; ez-Zehebi, Trqut'/-slam, V. 136-152; Tezkiretu' -1>ufftt, I. 108-113; bn ljacer, Tehzib, IX. 445-451. 394Tercemesi iin bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 78-79. 395 Tercemesi iin bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 88-89. 396 Tercemesi iin bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 96-97; bn Ijacer, Tehzib, VIII. 333-353 397 Tercemesi iin bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 99-100.

90

b. Mekke
lk vahiyle slami davetin ba lang erefine nil olmas na ra men, halk , Hazreti Peygambere ve etraf ndaki bir avu mslmana reva grdkleri tehdit ve i kencelerle onlar n hicret etmelerine sebep olan bu ehir, ancak sekiz sene sonra, mslman fethiyle tarihteki gerek yerini alm tr. Fetihten sonra Hazreti Peygamber Mucz bn Cebel'i Mekke'de brakm ve Mekke halkna Kur'n ve Sunnet ahkmn ve kraat *etmesini ona emretmiti. Mucz, Hazreti Peygamberin gen ve lim sahabilerinden biri idi ve onunla birlikte btn gazvelere i tirak etmi ti398. Mu`z bn Cebel ile birlikte Mekke'de daha bir ok sahabi yerle mi bulunuyordu. El-klikim en-Neysbri bunlardan baz larnn isimlerini verir: Ebn Rabia el-Muliz lmrnin oullar (Ayy ve 'Abdullah, el-Hri bn Hi m, ( Ikrime bn Ebi Cehl, 'Abdullah ibnu's-S'ib el-MahzlimI ki K ri'u' - alabe idi, karde i Hlid bn Esid, el-Hakem bn bn (Anr ve dierleri399. Fakat Mekke medresesi, as l (Abdullah bn (Abbs'n Bara'dan dnnden sonra kuvvet kazanm tr400. Daha nce gerek tefsir sahas ndaki nevkiine temas etti imiz ve gerekse rAbtdile, ve fetva vermekle hret kazanm yedi sahabi aras nda zikrettiimiz bn `Abbs, rivayet etti i 1700 e yakn hadisle de en ok hadis rivayet eden yedi sahabi (muksirfin) den birisi olarak da biliniyordu4. te bu ilmi kapasite ile el-Beytu'l-Harn 'da oturan ve talebelerine tefsir, hadis, fkh ve edeb reten bn (Abbs ile Mekke medresesi ilmi bir hret kazanm ve pek ok talebe yeti tirmitir. Bu talebelerden bilhassa , mevaliden olmakla beraber tefsir ve hadis sahalar nda ziyadesiyle mehur olmulardr. Bunlardan birisi, bn (Abbs'n Kur'n tefsiriyle ilgili akvalini rivayet etmekle hret kazanan Muchid bn Cebr 402, birisi Mekke'nin zhid ve fakihlerinden, ayn zamanda hacc mensikini en iyi bilenlerden
398 Tercemesi iin bkz. bn Hacer, lzdbe, VI. 106-107; Ibnu'l-E ir, Usdu'l-gdbe, IV. 376-378. 399 Bkz. Macrifet s. 192. 400 Tercemesi iin bkz. bn Hacer, Iz lbe, IV. 90-94; Ibnu'l-Eir, Usdu'/-gt be, III. 192 195. 401 "Sahabenin says ve hadis rvileri" ba lkl bahse bak nz. 402 Tercemesi iin bkz. Eb l Nucaym, 1:111ye, III. 279-310; ez-Zehebi, 1111zeinu'l-ictidl, III. 439-440; Tezkire, I. 92-93; bn Hacer, Tehzib, X. 42-44.

olarak bilinir, (Attb bn Esid ki Hazreti Peygamberin Mekke'deki halifesi , `Onn bn Talha, (Ukbe eybe bn (O mn, afvn bn Umeyye, Ebn Malizre, Suheyl

91

olan `Ata' bn Ebi Rabh 403 ki Mescid-i Hargunda etrafinda toplananlara f kh anlatr, hadis riyayet eder ve dini meseleleri retirdi. ncs ise, pek ok sahabiden ders alm , sonra bn cAbbs'n talebesi olmu , Mekke'nin mehur fakih ve mftilerinden say lan Tavas bn Keysn404 dir. urasuu da unutmamak ln ndr ki, Mekke, sonra da Medine, bir hacc ve ziyaret mahalli olmalar itibariyle her iki ehrin de slm leminde ayr bir mevkii vardr. Her sene buralara gelen binlerce ziyareti aras nda muhtelif lkelerin fakih, mfessir ve muhaddislerinin de bulunmas , ilim hayatnn canlln muhafaza etmesini sa layan bahca millerden birisi saylmak icab eder; nk bu e it toplantlarda cereyan eden mzakerelerin, bilhassa hadislerin teyid, takviye ve ne ri ynnden rol ok byktr.

c. Kfe
Daha nce de i aret etti imiz gibi Kfe, imale uzanan slm filtilhat srasnda ordu kanirghl olarak tesis edilmi bir ehirdi. Bununla beraber bu ehrin bulundu u lke, yani cIrk, gemi asrlarn medeniyet izlerini tayan bir yer olup, Babillilerin, Asurlar n, Keldanilerin, Frs ve Rumlarn hepsi burada birbirinden farkl devletler kurmulard. Mslmanlar (Oluer ibnu'lHattb devrinde buralar istil edip Ba ra ve Kfe ehirlerini kurunca, Medin'in liazineleri, Babil ve Iffire'nin medeniyeti buralara intikal enni 405, her iki ehir de ksa bir zamanda ilim dnyasnn iki byk merkezi haline gelmitir. Kiife, bidayette bir ordu kararghl olarak kuruldu u iin, ordu iinde bulunan bir ok sahabi buraya gelmi bulunuyordu. Fakat `Ali bn Ebi Medine'yi terkederek hilfet merkezini Kilfe'ye nakletmesinden sonra ehir geici bir karargl merkezi olmaktan km, her gn sratle geni leyen byk bir devletin makam olmutur. Bu sebepten pek ok sahabe buraya yerlemi ve mrlerinin sonuna kadar burada ya anulard r. Kilfe'ye yerle mi olan sahabilerin ilim ynnden en me hurlar, phesiz `Ali bn ELI Tlib ve <Abdullah bn Mescd idi. Ancak 'Ali bn Ebi Tlib'in Kfe hayat, ilminden ok siyasete dnkt ve vaktinin o unu harplerle geiriyordu. Daha halifeli inin balangcnda, Ummul-mu'minin gie ile Ba ra llerinde dvmek zorunda kalm , bunu Mu<viye ile olan an 403 Tercemesi iin bkz. bn Ebi IPtim, Kitiibu'/-cerb, III. 1, 330-331; Ebr Nucaym, Fidye, III. 310-325; bn HalliUn, Vafey(t, II. 423-425; ez-Zehebl. Tezkire, I. 98; bn Hacer Tehzib, VII. 199-203. 404 Bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 90. 405 Abmed Emin, Fecru'l-slm, s. 180.

92

mas takip etmiti. Fakat bu at mann ortaya kard hariciler kadar hi bir ey her halde onu me gul etmemi tir. Btn bu me galeler, onun ilim iin zaman ayrmasna daima engel olmu tur. `Abdullah bn Mes<ld'a gelince, Kfe medresesi, varl n ve hretini ana borludur, denilebilir. bn Mescd ilk mslman olan alt kiinin altncsdr. nce Habe istan'a sonra Medlne'ye hicret etmi tir. Uzun mddet Hazreti Peygamberin hizmetinde bulunmu , bu arada Kur'n hfzetni , mansn en iyi bir ekilde renmi tir. Hazreti Peygamberin hizmetinde bulunmas ise ona, onun szlerini, fiil ve hareketlerini yak ndan renmek imknnu vermitir. Geni bilgisi dolaysyle sahabenin ilk devre limlerinden biri say lan bn Mescd, Halife 'mer ib lu'l-tla ttb tarafndan retim iin Kfe'ye gnderilmitir406. Onun buraya geliinden sonrad r ki Kle medresesi te ek. kl etmi ve bu medreseden `Alkame bn lays4o7, el-Esved bn Yezid4", Mesrk bnu'l-Ecda"09, `Ubeyde bn 'Artr es-Selmni 41% el-Hris bn Kays 411, `emir bn erhrl e -a<bi 412 gib i tannm tbi<n ulemas yetimitir. Fakat urasun unutmamak gerekir ki, Kfe'ye yerle mi ve Kfe-medresesinin gelimesinde byk rol oynam olan tbi'Un ulemas nn hepsi de, bn nesciul'un talebesi de ildi. Bunlarn byk bir ksm , Mekke ve Medine'de yeti mi , sonradan Kfe'ye yerle milerdir. (Orner bnu'l-Hattb tarafndan Kfe kad lna tayin edilen ve uzun mddet bu vazifede kalan urayl. ibru'l-wris 413, brhlm en-Nahaci 414 , Sagel bn Cubeyr 43 bunlardan bazdar dr. Hanefi mezhebinin byk imam]. Eb Hanife en-Nu<mn bn Sbit 4'6in de bu medresenin yetitirdii talebelerden biri olduunu unutmamak laz mdr.

d. Basra
Daha nce el-Hakim en-Neysbri'den naklen belirtti iniz gibi417, Ba ra'da da pek ok sahabi kalm ve bunlarn himmetleriyle burada da bir med 406 Tercemesi iin bkz. bn Hacer, it be, IV. 129-130; bm'l,Esir, Usdu'l-gtbe, III. 256-260. 407 Bkz. ez-Zehel, Tezkire, I. 48. 408 Ayn eser, I. 50-51. 409 Ayn eser, I. 49-50. 410 Ayn yer. 411 Bkz. bn Hacer, Tellzi,b, II. 154-155. 412 Bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 79-88. 413 Ayn eser, I. 59. 414 Ayn eser, I. 73-74. 415 Ayn eser, I. 76-77, 416 Tercemesi iin bkz. el-1141h el-Ba ddi, Tetrituz Bad,d, XIII. 323-454; bn Vafeyt, V. 39-47; ez-Zehebt, Tezkire, I. 168-169; bn Kesir, el-Biclye, X. 107; Tanrtbirdi, en-Nucl.- , II. 12-15. m 417 Bkz. s. 86.

93

rese te ekkl etmi tir. Basra'da kalan sahabilerin ilim ynnden en me hurlar phesiz Eb Msal-Egarl ve Enes bn Malik idi. (Ali bn Ebi Tlib'in. hilfetinde (Abdullah bn (Abbs'n da Ba ra'ya vali olarak tayin edildi i malumdur418. Bu sahabiler yannda hadis rivayetleriyle tannan 'Imrn bn kiuaynals, Ma<k l bn Yesr 420, 'Abdurrahman bn Semura 421 ve daha bir ok sahabiyi saymak mmkindir. Fakat bunlar n arasnda Kur'n ve Hadis bilgisiyle tannan ve fakib olarak da hret kazanan sahabi Eb Msal-E car422idi. Enes bn Malik ise, kk ya nda Hazreti Peygamberin yanna gelmi ve on seneye yakn bir mddetle ona hizmet etmi tir. Bu zaman zarfnda Hazreti Peygamberden pek ok hadis i iten Enes, rivayet etti i 2286 hadisle muksirn aras nda nc s ray almtr423. Sonradan Ba ra'ya yerle mi olan bu byk sahabi orada uzun mddet ya amtr. Onun Basra'da en son len sahabi olduu sylenir 424. Bu medresede yeti en tibitn arasnda el-Hasanu'l-Ba rl425 ve Muhammed bn Sirin 426 en ok hret kazananlardand r. Rufeyc bn mih4,427, bn (Abbs'n yakn arkada larndan Ebu' -Sa(sgi' Cbir bn Zeyd428, Katde bn Dic d.Me 429 Mutarrf bn (Abdillah 4", Eb Burde bn Ebi Ms 43 . ve daha bir ok tan nm tbici ve etbac bu medresenin yeti tirdii ulemad andr.
,

e. C m

am'n mslmanlar tarafndan fethinden sonra ahalisinden pek ok kimse slm'a girmiti. Ancak, bilindii gibi slam, sadece inan ve bu inan418 Mesel bkz. Eb Hanife ed-Dineveri, el-Abltru'H vCd, s. 152. 419 Tercemesi iin bkz. bn Hacer, Ibe, V. 26-27; Dnu'l-Esir, Usdu'/-gt be, IV. 137-138. 420 Bkz. Ayn eser, VI. 126; bnu'l-Esir, IV. 398-399. 421 Bkz. Ayn eser, IV. 161-162; Ibnu'l-Esir, III. 297-298. 422 Bkz. Ayn eser, IV. 119-120; Dnu'l-Esir, III. 245-246. 423 Abned M. akir, el-Br su'l-basi.1, s. 211. 424 Eg-Zehebi, Tezkire, I. 44. 425 Tercemesi iin bkz. bn EM W tim, Kitiibu'l-cerb, I. 2, 40-42; Ebii Nucaym, II. 131-161; ez-Zehebi, Tezkire, I. 71-72; bn Hacer, Tehzib, II. 263-270. 426 Tercemesi iin bkz. bn Ebi Ijtim, KitM u'l-cerb, III. 2, 280-281; Eb Nucaym, gdye, II. 263-282; el-Hatibu'l-Ba cldi, Tdrqu Badikl, V. 331-338; ez-Zehebi, Te5kire, I. 77-78; bn Hacer, Tehzib, IX. 214-217. 427 Tercemesi iin bkz. bn Hacer Tehzib, III. 284-286. 428 Tercemes iin bkz. el-Bubri, Ttrilj, I, 2, 204-205; bn Hacer, Tehzib, II. 38-39; bn Kesir el-Bidiiye, IX. 93-95. 429 Bkz. bn EM Iltim, Kita.bu'l-cerlft, III. 2, 133-135; bn Hacer, Tehz, VIII. 351-356. 430 Bkz. ez-ZeheM, Tezkire, I. 64-65; Ibn Hacer, Tehzib, X. 173-174. 431 Bkz. ez Zehebi, Te,kire, I. 95; bn Hacer, Tehzib, XII. 18-19.
-

94

cn ikrarndan ibaret bir din de ildir. Bu inanan yannda, gerek ibadet ynnden ve gerekse hall ve haram ynnden a n.eli gerektiren bir tak m mkellefiyetler de vard r ki, bunlarn inantan ayr mtallia edilmeleri mmkin deildi; nk hepsi de inancn zorunlu bir neticesi idi ve bunlar olmakszn inancn varlna hkmedilemezdi. Bu itibarla kim olursa olsun islm'a giren bir kimsenin gerekten mslman olabilmesi iin gerek bu ibadetleri ve gerekse liall ve haram en ince teferrat na kadar bilmesi ve tatbik etmesi gerekiyordu; bu ise sistemli bir e itim ve retime ihtiya gsteren bir i ti. Nitekim Hazreti Peygamber, bir kabilenin veya bir ehir halknn islm' kabul etmesi zerine oraya hemen ibadet ahkmm , hall, ve haram retecek bir hoca gndermekte gecikmiyor, onlar n slam' tatbik etmelerini sa layacak her trl bilgiyi edinmelerine imkn haz rlyordu. Halifeleri devrinde fetihler sratlendi i zaman Hazreti Peygamberin sunneti aynen tatbik edilmi ve fethedilen lke halkna slm' retecek hocalar gnderilmi tir. Sm da bu lkelerden biridir. Fethi zerine ordu kumandanlarndan Yezid bn Ebi Sufyn, Halife (Omer tbnu'l-ljattb'a m halknn, kendilerine Kur'n retecek ve Fkhta derinle tirecek kimselere ihtiyalar olduunu yazm, (Omer de oraya Mucz bn Cebel'i, ( Ubde ibnu'-Smit'i ve Ebu'd-Derd' gndermitir432. Mucz bn Cebel, sahabenin halfd ve harama vak f ileri gelen tdimlerinden birisi idi. Hazreti Peygamber, hem islm'a davet etmesi, hem de hall ve haram retmesi iin Yemen'e bir eli gndermek lzumunu hissetti i zaman Mu<z' semiti. bn cAbbs'n, kendisinden rivayet etti i bir haberden rendi imize gre, Mu'z bu elilik i ini yle anlatmtr: "Hazreti Peygamber beni (Yemen'e) gnderirken yle dedi: Sen ehl-i kitaptan olan bir kavme gidiyorsun. Onlar (nce) Allah'tan ba ka ilh olmadna ve benim O'nun Rasl olduuma ehadet etme e davet et. E er buna itaat ederlerse onlara Allah'n gece ve gndz be vakit namaz zerlerine farz k ldm bildir. Eer buna itaat ederlerse, onlara Allah' n, zenginlerinden al np fakir. lerine verilmek zere sadakay zerlerine farz k lduu bildir. Eer buna itaat ederlerse, mallar nn en iyi kalitede olann almaktan sakn; mazlumun dusndan kork; zira onunla Allah aras nda perde yoktur" 433. Mekke'nin fethinden sonra Hazreti Peygamber ehir halkna hall ve haram retecek birisini brakmak zaruretini hissetti i zaman, yine Mucz' semiti. m'm fethinde ise, cOmer ibnul-klattb' n oraya gnderdi i sahabiler aras nda keza Mucz bn Cebel vard1 43 4.
432 bn Hacer, Istbe, IV. 28: 433 El-Bubri, .5a1.4, V. 100; Muslim, Scldh I. 50. ., 434 Mucfq bn Cebel'in tercemesi iin bkz. bn Hacer, it le, VI. 106-107; bn IV. 376-378.

95

Dier iki sahabi cUbade bnu's-Samit ve Ebu'd-Derda'm da vcfduyle teekkl eden am nedresesi, (1.Tbade'nin klumus'ta, Ebu'd-Derda'm D makta ve Mucaz bn Cebel'in de Filistin'deki e itim ve retim faaliyetleriyle, bn tabi(iindan pek ok ilim adam yetimitir. Eb dris el-tiavlani <Abdillah) 4", Salim bn 436, Eb Suleyman ed-Darani 437 , el-Muharibi Kabia bn Zu'eyb 438, Mekhl bn EM Muslim 439 , Reca) bn klayve 44 bunlardan bazlardr. Daha sonraki tabakadan ve 157 senesinde vefat eden me hur fakih ve muhaddis el-Evzati de bu medresenin yeti tirdii imamlardandr44. f. M r Msr'n fethiyle, di er fethedilen lkelerde oldu u gibi, buraya da pek ok sahabi gelip yerle mi ve slam dini ahkamm retip neretmilerdir. Mr'da yerle en sahabilerin en me huru, phesiz, 'Abdullah bn 'Atar bni'1-(A.s't r. Eb Hurayra'nn da ehadet etti i gibi, Hazreti Peygamberden pek ok hadis i itmekle hret kazananlardan biri olan bu- sahabi, ayn zamanda iittii hadisleri yazmakla da tamnm t. Onun bu suretle meydana getirdi i sakifeye t ch4a adn verdiini ve bu sahifenin torunlar tarafndan rivayet edildiini daha nce zikretmi tik442. (Abdullah bn (Amr yalnz hadis sahas nda deil ba ka sahalarda da geni bilgi sahibi idi. bn Hacer'den rendiimize gre bu gen sahabi Tevrat' da okuyordu 443. bn SaM ise onun Suryani dilini de bildiini ka.ydeder 444.
( Abdullah, babas 'Ama. Mucaviye tarafndan Mr'a vali tayin edilmesi zerine bu lkeye gelip yerle miti. Babasnn vefatndan sonra bir mddet iin onun yerine getirilmi , azledildikten sonra da M r'da yaamaa devam etmi tir. Bu arada hace ve umre iin Mekke'ye gitmi , am'a seyahat etmi , sonra yine Mr'a dnmtr. Vefat edinceye kadar Mr'da ya ayan 'Abdullah buradaki medresenin ba ta gelen imamalarndan biri olmutur 445
.

435 Bkz. ez-Zehebi, TeOcire, I. 56. 436 Bkz. bn Ebi Wtim, Kitbu'l-cerb, II. 1, 185. 437 Bkz. Ibn Hallikn Vafeyiit, II. 313; Ibnu'Vlintid, ezeriit, II. 13. 438 Bkz. Ibn Hacer, Tehzffl, VIII.346-347; ez-Zehebi, Tezkire, I. 60. 439 Bkz. Eb Nucaym, If/ye, V. 177-193; ez-Zehebi, Tezkire, I. 107-108; bn Hacer Tehzib, X. 289-293. 440 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 118. 441 Tercemesi iin bkz. bn Sa`d, Tabakta, VII. 2, 185; bn Ebi Hittim, Kitbu'l-cerh, II. 2. 266-267; Takdimetu'l-cerb, s. 184-218; Eb Nucaym, H/ye, VI. 135-149;'ez-Zehebt, Tezkire, I. 178-183; Ibn Hacer, Tehzib, VI. 238-242; Ibn Kesir, el-Biddye, X. 115-120. 442 Bkz. s. 44 vd. 443 Bkz. stbe, IV. 112. 444 Bkz. TabakC VII. 189. t, 445 'Abdullah bn 'Amr'in tercemesi iin bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 41-42; Ibn Hacer, abe, IV. 111-112; Ibnu'l-Esir, Usdu'l gbe, III. 233-235.
, -

96

`Abdullah bn (Amr'dan baka Msr'a gelmi ve oraya yerle mi daha pek ok sahabi vard r. Yukarda es-Suyti'ye istinaden 300 a kn sahabinin Msr'a geldi ini kaydetmi tik. Bunlar n byk bir ksm devaml olarak orada kalmam olsa bile, kalanlar n himmetiyle bir medresenin te ekkl etmi ve pek ok tbicim ve etba` ulemasnn yetimi olaca tabiidir. Nitekim Ms r mfti ve muhaddisi Ebul-ljayr Mersed bn cAbdillah 446 , Yezid bn IJbi ki s 448, <Abdullah bn Suleymn et-Tavi1 489, <AbdurHubeyb 447 , cOmer rahman bn urayh el-Gfiki 45, Hayve bn urayh et-Tucibi 4" Msr medresesinde yeti mi limlerden baz lardr. Yezid ibn Ebi Hubeyb'in dizi dibinde yetimi olan el-Leys bn Sacd452 ve <Abdullah bn Lehica 453 ise, kendi zamanlarnda Msr'n iki byk hadisisi idiler. 3. Hadislerin yaylmas ve "er-Rhle fi talebil-hadi " Yukarda, zerinde durdu umuz bahisler bize aka gstermi tir ki, slm'n bidayetinden itibaren fetiblerin o almas ve bir ok lkenin slam devleti hudutlar iine girmesi, sahabenin, slm'n beii olan Mekke ve Medine'den ayrlmalarna ve e itli lkelere da larak oralarda yerle melerine yol amtr. Bu sahabilerden her birinin kendisine has ilmi bir ahsiyeti vard ve her birinin bulunduklar yerlerde teesss eden medreseler zerindeki fonksiyonlar da birbirlerinden farkl idi. Bunun balca sebebi, btn sahabilerin, Hazreti Peygamberin sz ve fiillerini, yahut dine taalluk eden btn meseleleri ayn derecede bilmemeleri idi. Yukar da da iaret etti imiz gibi, Medine medresesinin te ekklnde en byk rol <Abdullah bn `mer oynam t. Mekke'de <Abdullah bn `Abbas, Kilfe'de <Abdullah bn Mescrd, Msr'da <Abdullah bn cAmr ibni'l-qs, Basra'da Ebil Mfis el-E cari ve Enes bn am'da ise Mu`z bn Cebel, Ebu'd-Derda' ve `Ubde bnu'. mit de kendi medreselerinin te ekklnde ayn derecede rol oynam lardr. Bunlarn dnda ayn ilkelere yerle en, yahut girip kan dier sahabileri de elbette gz446 Bkz. bn Hacer, Tehzlb, X. 82. 447 Bkz. ez-Zelebi, Tezkire, I. 129-130; Tarltu'l-istim, V. 184; bn Hacer, Tehzlb, XI. 318-319. 448 Bkz. bn Hacer, Tehzlb, VIII. 14-16. 449 Bkz. bn Hacer, Tehzlb, V. 245. 450 Bkz. ayn eser, VI. 193-194. 451 Bkz. ayn eser, III. 69-70. 452 El-Ley,s bn Sacl iin bkz. el-Bubrrl, Tarih, IV. 246-247; bn Ebi Htim, Kitbu'leerh, III. 2, 179-180; Eb Nucaym, lit/ye, VII. 318-327; ebilatib Tril u Badad, XIII 3-14; ez-ZehebI, Tezkire, I. 224-226; bn Hacer, Tehzlb, VIII. 459-468. 453 Bkz. ebBulykl., Trk, III. 1, 182-183; bn Ebi Htim, Kitbu'l-cerh, II. 2, 145148; ez-Zehebi, Tezkire, I. 237-239; bn Hacer, Tehzlb, V. 373-379.

97

nnde bulundurmak gerekir. Ne var ki, biraz nce de i aret etti imiz gibi, her sahabinin Hazreti Peygamberden i itip grd sz ve fiiller birbirinden farkl idi. Bunlarn aras nda, Hazreti Peygamber hayatta kald mddete onun yanndan ayrlmayanlar, bir ba ka ifade ile, onunla sohbeti uzun olanlar bulunduu gibi, yannda az kalanlar, yahut sohbeti k sa srenler de vard . Bu, tabii olarak Hazreti Peygambere ait sz ve fiillerden, bir sahabinin bildiini dier bir sahabinin bilememesi neticesini do urmutu. Nitekim daha nce rakamlar vererek de a kladmz gibi, binin zerinde hadis rivayet ettikleri iin muk irn denilen yedi sahabi aras nda bile hadis say s bakmndan olduka byk farklar vard r. En ok hadis rivayet eden Eb Hurayra'n n 3800 n stnde hadisi var iken, ondan sonra gelen 'Abdullah bn cOmer'in 2600 ksr hadisi rivayet edilmitir. Bunun gibi, Enes bn Mlik'in 2286, Ummul-mu'ninin. qie'nin 2210, bn cAbbs'n 1969, Cbir bn `Abdillah'n da 1540 hadisi vardr. Muksirndan en az hadisi olan kimse ise, 1170 hadisle Eb Sa(id el-ljudri'dir. Bu rakamlar gsteriyor ki, baz sahabenin i ittiklerimi dier bazlar iitmemi lerdir. Bu ise tabii olarak u neticeyi do urmutur: Bir sahabi hangi lkeye gedip yerle mise, o lkede yaln z o sahabi tarafndan bilinen ve rivayet edilen hadisler tan nm , fakat o lkeye u ramayan sahabilerin hadisleri orada mehul kalm tr. te hadis tarihinde zaman zaman rastlanan "cIrk ehlinin hadisi", yahut " am ehlinin hadisi", veya "Msr ehlinin hadisi" tabirlerinin dellet etti i mana budur. E er bir hadis, m'a yerlemi bir sahabi tarafndan rivayet edilmi , fakat o hadisi ba ka lkelerdeki dier sahabiler rivayet etmemi lerse, yaln z m ahalisince maruf olan bu hadis iin " m ehlinin hadisi" demek kadar tabii bir ey olmamak gerekir. Deiik hadislerin de iik lkelerde yay lmas, te rii grevin ifasnda farkl neticeler do urmutur. Bilindii gibi sahabe devrinde te riin balca kayna vard : Kur'n Kerim, Sunnet veya hadis, sahabe ictihad . Burada unu hemen belirtmek gerekir ki, ictihad, Hazreti Peygamber taraf ndan sahabeye yklenmi en mhim grevlerden birisi idi. Mu`z bn Cebel'i Yemen'e gnderdi i zaman ona, ne ile hkm verece ini sormu , Pilu'z da "Allah'n Kitab ile, onda bulamazsam Raslu'llahm Sunneti ile, onda da bulamazsam ictihadmla" demiti. Hazreti Peygamber onun bu cevab ndan memnun olmu ve gsne vurarak "Allah' n elisinin elisini, Allah' n elisini honud edecek ekilde muvaffak k lan Allah'a hamdolsun" diyerek bu memnuniyetini ifade etmiti 454. Bu bakmdan ictihad, e itli hdiselerin zuhurunda, onlarn hani iin her sahabinin bavurmas gereken te rii grevlerden birisi sayllyord ur.
454 bn cAbdi'l-Berr, C5imic beytni'l-cln, II. 56.

98

Her ne kadar Eba Bekr ve `mer ibr u'l- jattab' n hilfetlerinde, yani sahabenin henz Medine d ndaki lkelere fazlas yle yaylmadklar devirlerde ortaya kan mkillerin halli, ok defa ayn ehirde ya ayan sahabilerin grlerine bavurmak suretiyle hallediliyor ve mesele ile ilgili hkm bir e it sahabe icma' olarak ortaya kyor idiyse de, fetihlerin geni lemesi ve sahabenin da lmasyle, onlara bavurmak ve herbirinin grn almak imkan ortadan kalkm t Medine'de bulunan halifenin, hakk nda nass bulunmayan bir hdise zuhur ettike, Kafe'de, Basra'da, am veya Msr'daki sahabe ileri gelenlerini toplamas ve onlarn hadise ile ilgili gr lerini almas kolay de ildi. Bu sebeple te ri salahiyetine sahip olan sahabiler, te ri grevlerini ya ferden, yahutta daha ok sahabenin bulundu u yerlerde cemaat halinde yapmak zorunda kald lar. Bu suretle, mslman lkelerin her birinden, orada bulunan sahabi says nisbetinde, hakknda nass bulunmayan mese lelerle veya nasslar n tefsir ve izah' ile ilgili fetvalar sad r olma a balad. Bunun neticesi olarak da, sahabe aras nda sadr olan bu ahkam ile ilgili bir ok ihtilaf zuhur etti. Bu ihtilaflar n muhtelif sebepleri vard : a. Kur'an ve Sunnet alikam na ait nasslar n ou, murad edilen manaya dellet ynnden kat' de il zanni idi. Nasn bir manaya gelme ihtimali olduu gibi, bir ba ka manaya gelme ihtimali de vard . Bunun sebebi, ok defa bir nassda lugat ynnden m terek yaz lta iki veya daha fazla manya gelen lafzlarn bulunmas idi. Bazan tahsis ihtimali olan, fakat amm ifade eden, hazan takyid ihtimali olan, fakat mutlak ifade eden bir laf z bulunuyordu. Her kanun yaz ' sahabi, bunlar kendi nazarnda makbul olan karineler yardmyle ve kendi asndan deerlendiriyor, veya manaland nyordu. Sahabenin bir nass anlaylarndaki farkllk dolaysyle eliz'i meselelerde aralar nda zuhur eden ihtilaf pek oktur. b. Sahabenin ya ad evreler birbirinden farkli oldu u gibi, tezie konu olan mesalih ve ihtiyalar da de iikti. Mesela Medine'de <Abdullah bn <Omer'in karlat bir hadise, am'da Mu<aviye'nin, yahut Kfe'de <Abdullah ibn Mes'ad'un karsna kmyordu. evrelerin e itli ynlerden farkl olmas dolaysyle mesalihn ve ahkam te riine gtren millerin takdiri hususunda da gr ayrhklar oluyordu4". c. Nihayet konumuz ynnden nemli olan nc sebep, hadislerin sahabe devrinde tedvin edilerek m tereken mracaat temin edecek ekilde mslmanlar arasnda ne redilmi olmamasdr. Bunun neticesi olarak mesela M sr'daki bir sahabi, karla t bir hdisenin hallinde Hazreti Peygamber455 cAbdu'l-Vahhab Hallf sIttm te rii tarihi (trkesi: T. Koyi it, ilahiyat Fakltesi yaynlarndan), s. 29.
,

99

den i ittii bir hadis nassna istinaden hkm vazedebilirken, (Irak'taki bir sahabi, o hadisi bilmedi i iin, ayn hadiseyi kendi ictihad yle halletmek zorunda kalyor ve bu suretle, iki ayr lkede ayn hadise iin birbirinden farkl hkmler ortaya km oluyordu. Bu nc hal, her ne kadar ahkam hadislerine taalluk etse bile, muhakkak olan ve sahabe tarafndan da idrak edilen husus u idi ki, Hazreti Peyrin hadisleri sahabilerin e itli lkelere da lmalaryle da lm ve bir btn olarak herkes tarafndan istenildi i anda kaynak olarak kullanlma in kanndan mahrum kalmtr. Keza sahabe tarafndan iyice bilinen dier bir husus da, lkesinde maruf ve me hur olmayan pek ok ilmin di er lkelerde maruf ve mehur olmasdr. Bir ba ka ifadeyle her sahabinin, di er lkelerde ya ayan arkadalarnn Hazreti Peygamberden duyup rendikleri, fakat kendisinin bilmedii eyleri bulunduklar yerlerde rettiklerini bilmesidir. te bu durum, sahabe aras nda nce kk apta da olsa, bir hareketin ba lamasna yol amtr. Bu hareket, bir lkede ya ayan bir sahabinin, bilmed i yahut Hazreti Peygamberden i itmedii bir hadisi, onu bilen ve fakat ba ka lkede ya ayan bir ba ka sahabiden renmek iin onun yan na seyahat etmek (rhlet) eklinde ortaya kmtr. Aslnda dine taalluk eden bir eyi renmek maksad yle gnlerce ve hatta haftalarca sren seyahatlar n ba langcn Hazreti Peygamberin hayatta bulundu u devre kadar indirmek mmkindir Medlne'ye bir hayli uzak yerlerde oturan kabile mensuplar nn tek balarna veya heyetler halinde s k s k Hazreti Peygambere gelerek din hakk nda sualler sorduklar , ondan nasihat dinleyip tavsiyesini ald klar bilinen hususlardandr. Hatta bu, o kadar mehur olmutur ki, Enes Ilmi Malik bir hadisinin banda "Rasalu'llah (s. a. s.) a sual sormaktan nehyolunmu tuk. Bundan dolay l ahalisinden ak ll bir kimsenin gelmesi ve bizler dinlerken Hazreti Peygambere sual sormas ho umuza giderdi" demek suretiyle 456 bir eyler renmek maksad yle Hazreti Peygamberin yan na gelmek iin uzun seyahatlar n gze alnd n ve bunun sk sk tekerrr etti ini ak bir ekilde ortaya koymu tur. Yeni bir dinin vazolunduu srada, bu dine intisab edenlerin onun gere ini yapmak iin bir ok eyleri renmek zorunda kalacaklar n ve bunun iin de en sa lam yolun o dini vazedene ba vurmak oldu unu tabii karlamak icabeder. Hatta Hazreti Peygamberin vefat ndan sonra bile dini en iyi bildiklerine phe olmayan onun en yakn arkada larna dan mak maksad yle bu seyahatlar n devam etmi olaca da tabiidir. Filhakika, ister dine taaluk eden bir eyi renmek iin olsun, ister Hazreti Peygamberin bir hadisini i itmek iin olsun, er-rltle fi talebi'l456 Muslim,

ahiti, I. 41.

100

ltadi adyle hret kazanan bu seyahatlar, sahabe aras nda olduu gibi daha
sonraki tabakalarda giderek artm ve hadis toplaman n bata gelen artlarndan biri olmu tur. Bir sahabinin bilmedi i veya Hazreti Peygamberden duymad bir hadisi renmek, yahut bildi i halde sonradan tereddde d t bir ka kelimesini yeniden iiterek ondan emin olmak iin her trl yolculuk me akkatm gze alarak uzak bir lkede ya ayan bir ba ka sahabinin yanna gitti ini gsteren enteresan haberler vard r. cAt) bn Ebi Rabb.'tan nakledildi ine gre, MedIne'de bulunan Ebii Eyyiib el-En ri, Hazreti Peygamberden i ittii bir hadisi Mr'da bulunan ( Ukbe bn (Arnir'e sormak iin hayvan na binip yola kmtr; zira bu hadisi Hazreti Peygamberden i iten kendisiyle (Ulbe'dan baka kimse kalmamtr. Elif'. Eyyb Mr'a geldii zaman, o s rada Mr emin olan Mesleme bn Matled'in evine u ram ve kendisini Ukbe'nn evine gtrecek bir rehber alarak cl4be'ya gelmi tir. Ona "her kim dnyada bir m'minin aybm rterse, Allah da k yamet gn onun aybm rter" hadisini sormu ve "bu hadisi Hazreti Peygamberden i iten senden ve benden ba ka kimse kalmad" demitin. (Ukbe'nn, hadisi Hazreti Peygamberden i ittii ekilde tekrarlamas zerine yine hayvan na binerek Medine'ye geri dnm. tr 457. yle anla lyor ki Eb Eyyli, bu hadisten baz eyleri unuttu u korkusuna kaplm , onu hfzasnda tazelemek iin, Hazreti Peygamberden i itmi kendisinden sonra tek ki i kalan ( UlFlie bn mir'i arama a koyulmutur. Bunun iin Medine'den Mr'a, bir komu evine gider gibi, yola km , cUkbe dan hadisi dinledikten sonra tekrar memleketine dnm tr. El-Bulrl tarafndan da bb ba l olarak zikredilen bir ba ka haberden rendiimize gre, Cbir bn `Abdillah, sahabi cAbdillah bn Uneys'in Hazreti Peygamberden rivayet etti i bir hadisi bizzat onun a zndan i itmek iin bir ay sren bir yolculu a kmtr 4". O srada iim.'da bulunan `Abdullah bn Uneys'in yanna gelen Cabir, ona: "Hazreti Peygamberden i itmediim bir hadisi rivayet etti ini rendim. Onu i itmeden ikimizden birinin lmesinden korktum ve sana geldim" diyerek hadisi ondan dinlemi ve Medine'ye dnm tr 459. Tek bir hadis iin dahi olsa sahabe aras nda grlen bu trl seyahatlar, tbi(iin neslinin yeti mesinden sonra phesiz daha ok artm tr ve ha457 El-151kim Eb cAbdillah, Macrifet y ti'l clm, I. 94. 458 Bkz. cli,[4, L 27. 459 bn cAbdi'l-Berr, beyini'l (tln, I. 93.
-

s. 7; bn cAbdi'l-Berr, Cdmic be-

101

disle me gul olan bir ok tabi% ilk kaynak olan ve muhtelif lkelere da lm bulunan sahabileri teker teker ziyaret ederek onlar n Hazreti Peygamberden i itip rivayet ettikleri hadiseleri toplama a balamlardr. Sacid bnu'lMuseyyib'in "gerektii zaman bir tek hadis iin gnlerce yrd n" sylemesi 46, Mesrk bnul-Eeddn "bir harf iin de olsa yolculuk etti ini" belirtmesi 46', hadislerin toplanmas iin sarfedilen gayret ve titizli i gsteren delillerdendir. Bu seyahatlar n yalnz ilim ve din iin yap lm olmas da, bundaki samimiyetin bir baka delilini te kil eder. `Abdullah bn Mescd'un "Allah'n Kitabn benden daha iyi bilen bir kimsenin bulunduunu rensem ona giderdim" 462 sz ile `ta mir e -Sacbi'nin "bir kimse hikmetle ilgili bir kelime iitmek iin Sm'n bir ucundan Yemen'in br ucuna kadar sefere km olsa, onun bu seferi zyi olmu saylmaz" sz 463 bu konudaki niyet ve samimiyeti aka gsterir. bn Mce tarafndan nakledilen bir hadisin rvisi Kesir bn Kays, yle anlatmaktad r: "Dma k mescidinde Ebu'd-Derd'm yan nda oturuyordum. Bir adam geldi ve: Y Eba'd-Derd ) ! Senin rivayet etti ini iittiim bir hadis iin Raslu'llah (s. a. s.) n ehri Medine'den geliyorum, dedi. Ebu'd-Derd. ona: Ticaret yahut ba ka bir i iin gelmedin mi? diye sordu. Adam hayr, deyince Ebu'd-Derd? ona u cevab verdi: Hazreti Peygamberin yle dediini iittim: Her kim ilim elde etmek iin bir yola slk ederse, Allah da ona cennet yolunu kolayla trr. Melekler ilim pe inde giden kimseden ho nud olarak kanadlarn eerler. Gktekiler ve yerdekiler, hatt denizdeki bal klar bile onun iin ma firet dilerler limin bide stnl , ayn sir yldzlara stnl gibidir. :klimler peygamberlerin vrisleridir. Ne var ki Peygamberler ne dinar ne de dirhem b zakrlar; onlar n braktklar yalnz ilimdir; onu alan da byk bir ho nudlukla ahr" 464. Hazreti Peygamberden rivayet edilen bu e it hadislerle de teyid ve tevik edilen seyahatlar, bir taraftan hadisin daha geni lkelere yaylmasn salad gibi, dier taraftan bir hadis metninin de iik rivayet ekillerinin de ortaya kmasna vesile olmutur; nk bir hadisi, hazan ya ad ehirde kendi eyhinden i ittii bir hadisi, bir ba ka yerde ve bir ba ka eyhten daha deiik bir ekilde iitmi olabiliyordu. Bu ise, bir taraftan hadisiler aras nda hadisle ilgili mzakere kap sn aarken, bir taraftan da "fulan kimse hadisi bu ekilde rivayet etti; fulan kimse de u ekil..." ifadesinin tabii bir neticesi olarak isnad fikrinin yerle ip gelimesinde baca millerden birisi olmu tur.
460 Ayn eser, I. 94. 461 Ayn yer. 462 EI-Ijatibu'l-BadAdi, el-Kifye, s. 402. 463 bn cAbdil-Berr, Cami cbeyni'l-`11m, I. 95. 464 Bkz. Sunen, I. 97-98.

102

Ilerde daha geni bir ekilde zerinde durma imkan n bulacamz bu konu ile sahabe devrine son verirken, u hususu bir defa daha belirtmekte fayda vard r ki, vahyin balangc ile Islam'n iki dayanandan birisi olduu anlalan hadis, Hazreti Peygamberin en yak n arkada ve yard mclar olan sahabe tarafndan tam bir titizlikle korunmu , bazan hafza ve hazan da yaz yardmyle mteakip nesle nakledilmi tir. Ne var ki sahabeden sonra yine de hayrla yadedilmesi gereken ve Kur'an ve hadis ba ta olmak zere Islami ilimler sahasnda alimleri saylamyacak kadar ok olan bu nesil, belki de Hazreti Peygamberi grmemenin ve onun devrine bir ku ak da olsa uzak bulunmann bir neticesi olarak, aralar na fesad unsurlar n szmasma ve tevhid kelimesinin geni apta zedelenmesine engel ola namtr. Bu zedelenmenin en byk tesiri ise, hadis zerinde grlm tr. Bunu mteakip babislerimizde inceleme e al aca z.

E. HADISTE VAZc HAREKETLERI 1. Mevzii< (uydurma) hadisin tarifi Ba ta Islam dinine kasdedenler olmak zere, mensub olduklar siyasi frka ve hizibleri, fkhi mezhebleri, kabilelerini, cinsiyetlerini, dillerini, peinden gittikleri imam veya hkmdarlar medhetmek, halife ve emirlerin nezdinde yksek mertebeler kazanmak, cami ve mescidlerde va`zettilderi cemaatin tevecchne JIil olmak, halk n dini emir ve nehiyelere kar rabetini art rmak maksad yle din d manlarnn, yalanclarn ve calillerinuydurduklar , sonra da bu uydurulan eylere, derecelerini ykseltmek iin tan nm hadis ravilerinden dzdkleri isnadlar ekleyerek hadismi gibi Hazreti Peygambere iftira ile isnd ettikleri szlere mevzin` (uydurma) hadis ad verilmitir465. Hazreti Peygamber "her kim benim zerime kasden yalan sylerse, cehennemdeki yerine haz rlansn" 466 demi olmakla beraber, esefle belirtmek gerekir ki, Islam' n ok erken bir devrinde, e itli sebeplerle pek ok hadis uydurulmu ve Hazreti Peygamberin ismine izafeten sahib hadiseler meyannda rivayet edilmi tir. Hadis vaz' nn eitli sebepleri vard r. Bu sebepler zerinde durmadan nce, tarihi kesinlikle tesbit edilemese bile, hadis yaznn balangcna, yahut mevzii` hadislerin zuhur etme e ba lad devre ksaca i aret etmek faydal olacaktr.
465 Talat Koyiit, Hadis usul s. 132. 466 Hadisilerin ittifakla mtevatir olarak kabul ettikleri bu hadis btn hadis kitaplarmda nakledilmitir. Varyantlarndan birisi iin mesela', bkz. Muslim, agb, IV. 2298.
,

103

2. Hadis vaz`mm balangc Hadis, slam toplum hayat ndaki yerini ve de erini incelerken de bebelirttiimiz gibi, hem Kur'a/un tefsiri, hem de te riin Kur'ndan sonraki ilk kayna olmas bakmndan, Hazreti Peygamberin hayat nda gerek deerini bulmu ve sahabe aras nda aranan, mzakere edilen ve byk bir titizlikle korunan mukaddes bir emanet olmu tur. Gerek bu olunca, hadis vaz'nn balang devrini ara trrken, ilk akla gelen sualin, hadisin de er kazand bu ilk devirle ilgili olmas ve "yaz' hareketinin Hazreti Peygamberin hayatnda grlp grlemiyece i" istifhammn belirmesi tabii bir netice olarak ortaya kabilir. Ancak unu hemen belirtmek gerekir ki, byle bir istifhamn hadis tarihi bakmndan hi bir mesnedi ve hi bir de eri yoktur. Bu hkm teyid bab nda ileri srlebilecek basit, basit oldu u kadar da mnaka a gtrmez ilk delil, hadis tarihi ile ilgili kaynaklarda, Hazreti Peygamber hayatta iken hadis vaz' na teebbs edildi ini, yahut bir ki i dahi olsa, onun bu derece efi bir fiile cret etti ini gsterecek tek bir habere rastlanmamaktadr. Eer byle bir hareket olsayd , daha sonraki devirlerde bu i e te ebbs edip de hadisiler tarafndan en ar dille te hir edilenler gibi, bu hareketin fiili veya failleri de, ya bizzat Hazreti Peygamber, yahutta onun ashab tarafndan ayn tarzda te hir edilir ve Inetlenir, bununla ilgili haberler de bize kadar intikal ederdi. Nitekim ilk as r ierisinde hadislerin hususi bir kitapta toplanmayp, yalmz haf zaya itimad edilmesinden, ayn zamanda vahyin ba langc ndan vefata kadar geen 23 sene iinde Hazreti Peygamberin sylediklerine ve yapt klarna hasretmenin glnden dolay baz kimselerin hadis yaz ( ve Hazreti Peygambere nisbet etmeyi mubah sayd klarn ileri sren Fecru'l-i-slm mellifi Ahmed Emin 467, yaz( iinin Hazreti Peygamberin hayat nda zuhur etti ini ve bu sebeple onun "her kim benim zerime kasden yalan sylerse, cehennemdeki yerine haz rlansm" hadisini sylemek zorunda kaldn iddia etmi , fakat bu iddiasn teyid edecek m ahhas bir delil ortaya koymaktan fciz kalmtr. Oysa ki dncesi, vazc hareketinin Peygamber devrinde balad grne mtemayil olan bir mellifin, bu kadar ciddi bir konuda dncesini teyid edecek bir iki misal gstermesi ve hadis vaz< eden bir iki isim zikretmesi gerekirdi. Maamafih onun byle bir delil ileri srmekten aciz kalmas ve iddiasn sadece Hazreti Peygamberin ne naksatla syledii sibakndan aka anla lan mezkr hadisin vliraduna dayand rmas , kaynaklarda hadis vaz' nn Hazreti Peygamber devrinde ba ladn gsteren tek bir haberin bulunmad na dair yukarda i aret etti imiz grmz teyid eder.

467 Bkz. ad geen eser. s. 210-211.

104

Hadis vazenun Hazreti Peygamber devrinde ba lam olamayaca n!' dier bir delili, aksine varid olacak iddiamn ak l ve mantktan uzak olu udur. nk Peygamber devrinde slm'n inti ar, ona kar duyulan byk bir inan ierisinde cereyan etmi , mslmanlar stn bir imanla onun etrafnda topland klar iin din, sratle yay lmtr. Byle bir imamn, sahibini Hazreti Peygambere yalan isnad etme e gtrebilece ini kabul etmek mmkin de ildir. Tarih, sahabenin adaletine hi bir phe ve tereddde mahal brakmayacak ekilde ehadet etmi tir. Her hangi bir sahabinin hadis uydurup onu Hazreti Peygambere isnad etmiyece i kesin olmakla beraber, Peygamber devrinde ya am , sreta mslman olmu , fakat ilerinde inans zliklarm gizlemi "mn afk" denilen baz kimselerin hadis vaz`ma te ebbs gidebilecekleri dnlebilirse de, sahabe tarafndan ok iyi tamnan bu gibi kimselerin hadis naklinde hi bir deerleri bulunmad n da hatrdan uzak tutmamak gerekir. Daha nce bir vesile ile de temas etti imiz gibi, Kur'n Kerimden zaman zaman nzil olan ayetler, bunlarn ilerinde gizledikleri nifak almetlerini a a karm ve onlarn her hangi efi bir flde bulunmalar na frsat vermemi tir. Bu bakmdan, Kur'n Kerimin de a ka belirttii gibi "mnafklar, kalplerinde bulunan ktlkleri haber veren ayetlerin nazil olmas ndan iddetle ekiniyorlard" 468. Hazreti Peygemberin vefat ndan sonra devlet idaresini eline alan iki halife Eb Bekr e -ddilF ve <Omer Ilnu'l-klab'n hadis rivayetinde gsterdikleri sert tedbirler sebebiyle 469, onlarn devrinde de hadis vazcna te ebbs edilmedii muhakkaktr. Esasen kaynaklarda bunun aksini gsterecek her hangi bir i arete rastlamak mmkn de ildir. O halde hadis vaz( ne zaman balamtr?

468 Tvbe sresi. 65. 469 Eb Bekr, Hazreti Peygamberin cedde (byk anne)ye sds (1 /6) miras verdi ini

rivayet eden el-Mu ire ibn uche'den haberi iin hid talebetni ve ancak, Muhammed bn
Mesleme'nin ehadetinden sonra hadisi kabul etmi tir. Bkz. s. 26; el-Hakim, Marrifet cuhimi71-,hadis, s. 15; e-Zehebi, Te5kire, I. 3 . Keza `mer /bnu'l-liattb da "birimiz, defa izin istedikte cevap verilmezse geri dnsn" hadisini rivayet eden Ebii Msr'dan bu hadis iin ahid talebinde bulunmu ve MA. Sacid ehadet etmesinden sonra hadisi kabul etmi tir. Bkz. Muslim, alll, III. 1694 . Eb Bekr, sk sk mslmanlara yalandan sakmmalarm syler ve "yalan, insan fcra, fcr ise atee gtrr" derdi (ez-Zehebi, Tegcire, L 3). Mu lviye ise, Dmak'ta minberden halka hitap etmi ve "hadis rivayetinden saknnz ve rivayet ederseniz, yaln z cOmer devrinde bilinen hadisleri ahnz; nk o, Allah iin halka korku veren bir kimse idi" demi tir (ex-Zehebi, Te5kire, I. 7).

105

Biz, yine kaynaklardan edindi imiz intiba ile, Hazreti Peygamber ve onun halifeleri devrinde hadis vaz`ma te ebbs edilmedii grne sahip olmamza ramen, bu i in yine de ok erken bir devirde ba ladn sylemek zorundayz. nk slam alemi, yarm asrlk bir devri henz tamamlamadan byk bir bdireye srklenmi ve bu bdirede nc halife 'Osman bn `Affan ehid edilmitir Onun ehadetiyle Islam'n binas sarslm , inan ve iman duvarlar nda tamiri gayri kaabil atlaklar meydana gelmi tir. `Osman'n katlinden sonra mslmanlar 'Ali bn EM. Talib'e bey'at etmi olmakla beraber, vukubulan yeni hdisler, anla mazlklar bir kat daha art rmtr. nk bir taraftan 'Ali'ye bey'at edilirken, di er taraftan `Osman' n lmnden mes'ul olduu gerekesiyle yine 'All'den onun "dem"i talebedilmi tir. Bu olaylar, mslman saflarnda byk blnmelere sebep olmu , bir taraftan Hicaz ve <Irakhlarn takviye ettikleri 'AH karargah te ekkl ederken, di er taraftan am ve Msr halknn destekledii Mu<aviye karargah dierinin karsnda ona cephe almtr. Bu blnme, mslmanlar aras nda iddetli arp malara sebep olmu , i tahkimle bir neticeye ula m olmakla beraber, yeni yeni siyasi frkalarm zuhur etmesine yol am tr. Bu frkalarm zuhuru ise, bir takm itikadi mezhebleri pe lerinden srklemi tir. Ez-ZeheM, mslmanlar aras ndaki bu blnmeyi bahis konusu ederek yle der: "Sahabe, dierlerine nisbetle aralar nda en az fitne olan kimselerdi. Nbvvetten itibaren geen her as rda, bir evvelkine nisbetle daha fazla ihtilaf ve tefrika zuhur ediyordu. Bu sebeple, 'Osman' n hilfetinde zhir bir bid'at vukubulmamt. Fakat onun katledilmesi zerine, birbirine kar iki bid'at zuhur etti. Biri (All'yi tekfir eden havaric, dieri de, onun imametini, smetini yahut nbvvetii veya ulablyyetini iddia eden relfqa bid'ati idi. Sahabe asrnn sonlarna do ru, bnu'z-Zubeyr ve (Abdu'l-Melik'in imaretieri s rasnda murci>e ve haderiyye bid'atlar vukubuldu. Tabican asrnn balarnda, Emevi hilfetinin sonlarna do ru cehmiyye ve mu ebbihe mumessile bid'atlar zuhur etti. Sahabe devrinde bunlar n hi biri olmamt" 4". Ez-Zehebi tarafndan zetlenen bu ihtilflarm zuhurunda ve geli ip bymesinde, slam'n Arap Yarmadas'', ap arkta ve garpte ok geni lkelere yaylmasnn tesiri byk olmu tur. nk bu lkelerde mslmanlar, de iik din ve mezheblerde bir ok de iik milletlerle kar lamlar ve onlarn byk derecede tesiri alt nda kalmlardr. Kur'm Kerimde, yahudiler, nasraniler, sabi'iler, medisiler ve m rikler olarak isimleri geen"' bu deiik din mensuplarndan bir o u, islam' kabul etmi olmakla beraber zihinlerinden ilk dinlerinin baz inan kalntlarm atamamlar ve islam'
470 Bkz. el-Munteka min 471 Bkz. Hacc s lresi, 17.
ci's-sunne, s. 386.

106

bu inanlarn tesiri alt nda anlamak zorunda kalm lardr. Bunlardan bir ksm ise, e itli sebeplerle islam' zoraki kabul etmiler, fakat hkmranl klarna son veren bu dine kar ilerindeki devaml kin hissinden kendilerini syramamlar, frsat bulduka onu inan ve itikad ynnden y kma gayretlerine girimilerdir. Nitekim Halife (Osman bn `Affan' n ldrlmesiyle balayan ihtilaflar n knda aslen yahudi olan (Abdullah bn Sebe'in byk rol oynad tarihi bir gerektir. Et-Taberrnin kaydetti ine gre bn Sebe', ada' ehlinden olup, anas siyah bir kle idi. `Osman zaman nda mslman olmu, mslmanlar aras na girerek onlar sapklatrmaa almtr. I e nce, Hicaz'dan ba layan bn Sebe', oradan Ba ra'ya, sonra da am'a gelerek faaliyetine devam etmi tir. Ancak buralarda emellerini tam manas yle gerekle tiremeyip Mu(aviye tarafndan am'dan karhnca Msr'a gelmi tir. Burada, (Isa'mn bir gn yeryzne tekrar dnece inin iddia edildii, halbuki Muhammed'in son peygamber oldu u ve 'Isa'ya nisbetle onun yer yzne dnme e daha ok hakk bulunduu; her peygamberin bir vasisi olduu, Muhammed'in vasisinin de (Ali'den bakasnn olamayaca gibi fikirleri yaymaa balam lir 472. bn Sebe', slam itikaduu ykmak iin ona tamamiyle zt fikirler yaymaa alrken, siyasi havay da bulandrmay ihmal etmemi ve esasen byle bir hava ierisinde kendi fikirlerinin daha kolay yay labilece ine byk bir imanla balanmtr. Ona gre, madem ki 'Ali Peygamberin vasisidir; o halde Peygamberden sonra imamet, hilafet veya devlet reisli i herkesten ziyade (Ali'nin hakkdr; (Osman bu hakk ondan gaspetmi tir. Binaanaleyh mslmanlarn hemen harekete geip bu hakk sahibine iade etmeleri gerekir Byle bir hareket el-emru ve'n-nehyu <ani'l-munker hkmnn de bir gere idir 4" . bn Sebe', fikirlerini yayabilmek iin siyasi havadan byk bir maharetle istifade etmi tir. Baz mehur sahabilerin Kfe, Basra ve M sr gibi vilayetlerden azledilerek onlar n yerine halifenin yaknlarnn getirilmesi, bn Sebe' iin ka rlmaz bir frsat olmutur. Zaten insan, tabiat itibariyle bu e it azil ve tayinleri ho karlamaz; ierisini nereden geldi ini pek anlayamad bir honutsuzluun kapladun hisseder. nsanlk tarihi, bu tarz idarenin yaratt e itli hadiselerle doludur. `Osman bn `Affan'n yaknlarnn ibana getirilmesi de byle bir ho nutsuzluk yaratm olabilir. Fakat bu honutsuzluun, halifenin ldrlmesine varacak, mslmanlar n, sarsnts asrlar boyu devam ederek byk hadislerle tefrikaya d melerine sebep ola472 Et-Taberi, Tiirk, III. 378. 473 Ayn yer.

107

cak dereceye gelebilece ini kabul etmek gerekten gtr. Nitekim (Osman bn (Affan da, muarzlannn bu konudaki iddialarn reddetmek iin "ben, Rasalu'llah (s.a.s.) n, kendi kabilesinden ve kendi cinsinden vazifelendirdii kimselerden bakasna vazife vermedim" demi tir 474 EMi Bekr ve (Omer ibnu'l-tiatfab da ayn yolu tutmulardr. Ebu Bekr, am'n fethinde Yezid bn Ebi Sufyan' oraya vali olarak tayin etmi , `mer ise, onu yine ayn yerde bir mddet tutmu , sonra onun karde i Mucaviye bn Ebi Sufyan' grevlendirmitir. Bu tayinler, Emevi sllesinin devlet i lerinde vazife almalarnn bir mahzuru bulunmadn gsterir. Akrabalar n tayin edilmesi i ine gelince, bunda da her hangi bir garabet olmamas gerekir. E er 'Osman'n ldrlmesindeki sebep bu olsayd , ondan sonra hilafet makam na geen `Ali bn Ebi Talib'in ayn siyaseti takip etmemesi, yani kendi akrabalar na devlet ilerinde vazife vermemesi gerekirdi. Fakat gryoruz ki <Ali de, baba ve ana tarafndan olan akrabalar m idari i lerde kullanm , hatta bu konuda `Osman'dan da ileri gitmi tir. Mesela amcas ocuklar <Abdullah bn `Abbas ile (Ubeydullah bn `Abbas'', If.usem bn `Abbas ve Sumame bn `Abbas'', kz karde i Ummu Haanin olu Ca`de'yi muhtelif vazifelere tayin etmi ve daha garibi - iilerin ileri srdklerine gre - imamet ve hilafet messesesini, oullar Hasan ve Huseyn'e miras olarak b rakm tr475. Fakat uras muhakkaktr ki, bn Sebe', bunun gibi siyasi ve idari hdiseleri byk bir ustai kla istismar etmesini bilmi ve 'Osman bn (Affan'n ldrlmesiyle neticelenen ayaklanmann knda hissesine den byk rol oynamtr.
.

`Osman bn (Affan'n ldrlmesi, mslmanlar aras nda byk bir endie uyandrm tr. bn Ebi Talib'e bey'at edilmekle beraber bu endie canlln muhafaza etmi ve `Ali'den bir devlet reisi olarak katillerin cezaland rlmas istenmi tir. Ancak Kfe'yi devletin merkezi yapan ve oraya yerleen `Ali, bu istek karsnda eitli sebeplerden dolay hareketsiz kalnca, bata Hazreti Peygamberin zevcesi gi e olmak zere, Talha, Zubeyr ve dier vilayetlerden gelen baz sahabiler, katillerin cezaland rlmasm sa lamak iin Mekke'de bir toplant yapmlar, Bara halknn da yardmlarn salamak maksad yle oraya hareket etme e karar vermi lerdir. Bundan sonraki hadisler sratle geli mitir. <Ali bn Ebi Tlib, Bara civarnda Hazreti (Aie ile bir anlama zemini hazrlar gibi olmu sa da, neticede, kendi taraftarlanyle `.gie taraftarlar arasnda tarihin me hur Cemel harbinin kmasn nleyememitir (H. 36). Bu harpte gi e, 'falba ve Zubeyr gibi iki byk yard mcsn ehid vererek geri dnmek zorunda kalm tr. Ancak i , bununla sonra ermemi tir. O zamana kadar 'Ali'ye bey'at etmemi olan am valisi Mu(aviye,
474 Eg-Zehebi, 475 Ayn eser, s. 382. min MinlC ci's-sunne, s. 383.

108

`Osman'n katilleri cezaland rlmad ka bey'at etmiyece ini aklam ve ( Ali'ye kar cephe almakta srar etmi tir. Bu srar ise, (Ali ile Mu'aviye kuvvetlerinin ffin mevkiinde kar karya gelmelerine yol am tr (H. 37). Tahkim hadisesiyle neticelenen ffin harbi de, bilindi i gibi, (Ali'nin hilafet makamndan hal'i ve Mucaviye'nin nasb ile sonulanm ; fakat daha mhimmi, Kur'm Kerim yerine insanlar hakem olarak kabul etti inden dolay `All'yi iddetle sulayan kendi taraftarlar ndan byk bir gurubun (Ali'den ayrlmalarna ve l cviiric ad altnda hilafet makam n daima me gul eden korkun bir kuvvet olarak tarih sahnesine kmalarna yol amtr 476 . Ijavaric frkas bu suretle ortaya karken, Mucaviye'nin hilafetini tan mayan ve (Ali'ye sadk kalan i'a frkas, 'Ali'nin bir hrici tarafndan ldrlmesinden sonra (H. 40) da o lu Hasan'a bey'at etmi , hatta Hasan' n bir mddet sonra hilafetten vazgeip btn i leri Mucaviye'ye devretmesi bile, onlarn 'Irak'a hkim bir kuvvet olarak hayatiyetlerini devam ettirmelerine engel olmamtr. te, ksaca zetleme e altmz bu siyasi ihtilflar ve bu ihtilaflar n neticesi olarak ortaya kan i'a ve havaric frkalar, hadis vaz' nn balamasnda ba lca mil olmulardr; nk her frka, kendi siyasi gr lerinin doruluuna halk inandrabilmek iin bu grleri teyid edecek dini nasslara iddetle ihtiya duymulardr. Ne var ki bu nasslar Kur'n iinde ve sahib hadisler aras nda bulamadklar zaman, yeni hadisler imal etmekten ba ka kar yol grememilerd.:r. Ancak unu hemen belirtmek gerekir ki, hariciler hadis vaz'nda i'iler kadar ileri gitmemi lerdir; nk itikadlar nca murtekibu'l-kebire (byk gnah sahibi) kfirdir; yalan sylemek kebiredendir; binanaleyh yalanc kfir saylr 477. Bu itikad n onlar hadis uydurmaktan alkoyacana hi phe yoktur. Filhakika hricilerin hadis uydurduklar n gsteren a k bir delil bulunmad gibi, lehlerinde vaki olan ehadetler de onlar bu konuda temize kartmaktad r. Mesela bn Teymiye, ica ile havari arasnda bir mukayese yapar ve yle der: "Cerh ve ta'dil kitaplar n gzden geirenler, en fazla yalan uyduranlar n iiler olduklarn aka grrler. Hariciler ise, dinden uzakla m olmalarna ramen, halk aras nda en sadk kimselerdir ve hatta l adislerinin en sahih hadisler oldu u bile sylenir" 475. Yine bn Teymiye'nin bir rafziye kar ileri srd itirazda yle dediini grrz: "Biz biliyoruz ki havaric sizden daha erdir; bununla beraber on476 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Talt Koyiit, Hadisilerle keldncliar arasn-

daki miinakaalar, s. 31,35 vd.


477 Ayn eser, s. 38-39. 478 E5-Zehebi, el-Muntekii min s. 22.

109

lara yalanclk isnad etme e dilimiz varmaz. Onlar tecrbe ettik ve do ruyu arayan kimseler olduklarn grdk" 479. icaya gelince, slam tarihinde ilk defa ortaya kan byk siyasi bir frka olmas dolaysiyle, yalnz <Ali taraftarlarn deil, ayn zamanda o devre kadar sratle geni leyen slam hkimiyetinden korku ve deh ete dm yabanc unsurlar da bnyesinde toplam bulunuyordu. Bunlar slam aleyhine teksif ettikleri emellerini, zulme u ram olan 'Ali ve evlad, veya ehl-i beyt adna tahakkuk ettirmek yolunu tutmu lard. <Ali taraftarl yahut sevgisi, bu emellerin gerekle tirilmesi iin elveri li bir perde olmu tu. `Ali bn Ebi Talib'in, devletin merkezini Hicaz'dan Kiife'ye nakletmesi, `Irak'n bir i'a merkezi haline gelmesini sa lam, ayn zamanda, slam inan ve itikadnn, 'Irak'ta hakim eski Frs inan ve itikad yle kar arak yeni bir ica akaidinin domasna yol amtr. Frsler, verasetle intikal eden hhmdarlk idaresine alktlar; islmiyetin getirdi i hr seim sistemini bilmiyorlard . Bu alkanln, `Irak'a hakim olan ica zerindeki en byk tesiri, Peygamberden sonra imamet ve hilfetin `Ali'ye gemesi gr zerinde teselli etti. Keza frslere gre hkmdar mukaddes bir varhkt ; bu gr , ita arasnda (Ali ve evladlar hakknda ortaya kt. Nitekim icaya gre imama itaat vacibtir; nk bu Allah'a itaat demektir 480. Keza icann baz kollarnda grlen ve 'Ali'nin nbvvet ve hatta ulahiyyetini orataya koyan inanlar da ayn tesirin neticelerinden ba ka bir ey de ildir 4". Bu eit slam d inanlarla ortaya kan ve `Irak'a hakim olan icann, slam devleti ierisinde varln koruyabilmesi iin, inan ve itikad slami gstermek istemesi tabiidir. Bu ise, inanlarmn Kur'an Kerime ve Hazreti Peygamberin hadislerine uygunlu unu isbat etmekle mmkin olur. E er Kur'n ierisinde grlerine uygun bir hkm bulabilirlerse, bu, onlar iin elbette byk bir kazan olmak icabeder. Fakat byle bir hkm yoksa, onu hadisler aras nda aramak laz mdr. Yine de bulunamazsa, yeni bir Kur'an ayeti icad etmek mmkin olmad na gre, bunu hadis zerinde denemekten baka kar yol yoktur. Nitekim ita, slam d grlerini teyid edebilmek iin, ne Kur'an]. Kerimde ve ne de Hazreti Peygamberin hadisleri aras nda bir nass bulabilmi , fakat zaman zaman uydurup halk aras nda yaydklar uydurma hadislerle gr lerini takviye etme e almlardr. icann hadis vaz<ndaki nderlii, mehur imamlardan bn Hadid tarafndan da ak bir dille itiraf edilmi ve yle denilmitir: "Bil ki,
479 Ayn eser, s. 480. 480 Ahmed Emin, Fecru'ns/Cun, s. 271. 481 El Ba dMi, el-Fark beyne'l-firak, s. 18, 152.
-

110

fez'il ile ilgili yalan hadislerin asla ica cihetinden gelmi tir. Onlar hadis vaz`na sevkeden mil, has mlarnn dmanl idi... Ne zaman ki Bekriyye i`ann bu faaliyetini grd, onlar da kendi imamlar hakknda icann hadislerine mukabil ba ka hadisler vazettiler" 482. ica, hadis vaz (m bir meslek haline getirdikten sonra, merkez ittihaz ettikleri (Irak'n, uydurma hadislerin be ii haline gelmi olaca n tahmin etmek g de ildir. Nitekim medineliler, bu sebepten rakllarn rivayet ettikleri hadisleri ihtiyatla kar lamlar, daha do rusu onlardan "tevakki" etmilerdir 483 . Yine bu sebepten, me hur imam Malik bn Enes, 'Irak ehlinin hadislerini ehl-i kitab n hadisleri ayar nda grm , "onlar tasdik de etmeyiniz tekzib de" diyerek bu lkede rivayet edilen hadislerden korunmak gerektiini hatrlatmtr 484. Ayn mamn nazar nda 'Irak bir "daru'z-?arb" idi; para basar gibi burada hadis imal ediliyor ve piyasaya srlyordu. bn Enes bunu ifade etmek iin " rakl lar gece basarlar, gndz harcarlar" demi tir 4". i'a tarafndan vazedilen hadislerin byk bir k sm , 'Ali'nin menak bi ile ilgili oldu u gibi, bazlar da Mu'aviye ve Emevi sllesini, (Ali'ye tekaddm eden di er halifeyi ve baz sahabileri zemmetmek gayesini gdyordu. Fakat her eyden nce zerinde durduklar husus, Hazreti Peygamberin kendisinden sonra hilafeti `Ali bn Ebi Talib'e vasiyyet etti ini isbat edebilmekti. Bu konuda pek ok hadis uydurmu lard r. Misal olmak zere bunlardan baz larn zikretmekte fayda vard r. "Selman'dan rivayet edilmi tir: Hazreti Peygambere vasisinin kim oldu unu sordum. Buyurdu ki: Vasim, s rda m, ehlim iinde halifem ve kendimden sonra b rakt m en hayrl insan (Ali "Eba Burayde babas ndan rivayet etmi tir: Her nebinin bir vasisi vard r. Benim vasim ve varisim de `Ali'dir" 487 . HazretiPeygamber devrinde bir "Enes bn Malik'ten rivayet yldz kaymt . Allah'n elisi buyurdu ki: u yldza bak n; kimin evine d erse, o, benden sonraki halifedir. Bakt k: Yld z `Ali bn Ebi Talib'in evine dt...' 4"
482 Bkz. erbu Nehei'l-belta, III, 26-27. 483 Ez-Zehebi, el-Muntek'd min Minh ki's-Sunne, s. 88. 484 Ayn yer. 485 Ayn yer. 486 Es-Suyti, fi'l-al.truki'l-nevg lca, I. 358. 487 Ayn eser, I. 359. 488 Ayn eser, I. 357.

111

<Ali bn Ebi Talib'in hilafet ve imametini, uydurduklar hadislerle ishat etme e alan iciler, onun faziletine dair de bir ok hadis uydurmu lardr. Misal olarak bunlardan da bir ka hadis zikredebiliriz: " bn Mes<iid'tan rivayet edilmi tir: <Ali'ye bakmak ibadettir" 489. "bn `Abbas'tan rivayet edilmi tir: Ben ilmM ehriyim; <Ali de bu ehrin kapsdr ilim isteyen kapya gelsin" 4". "`Ali bn Ebi Talib'ten rivayet edilmitir: Sen ve ican cennettedir" 4". "Ebii Sacid rivayet edilmitir. Kyamet gn gelince Allah bana ve <Ali'ye diyecektir ki: Sizi sevenleri cennete, size d man olanlar da cehenneme s okun" 492 iciler, 'Ali bn Ebi Talib hakknda uydurmu olduklar bu eit hadislerle onun de erini yceltmek ve dolaysyle hilafet ve imamet meselesinde ona di er halifelerden nce mutlak bir hak tan mak ve bunu isbat etmek gayesini gtmlerdir. bn Teymiye'nin de dedi i gibi, aslnda, <Ali'nin faziletleri saylamayacak kadar oktur; fakat ica bunlarla iktifa etmemi , onun iin akla hayale gelmedik faziletler dzm ler ve bunlar Hazreti Peygambere syleterek en byk crm i lemilerdir 493 . Bu bakmdan i<ileri hadis tarihinde ilk vaz< (uydurma) kap sn aan bir mezheb olarak kabul etmemek ve yukarda zikri geen Nehcu'l-beliia arihi bn Ebi'l-Hadid'e hak vermemek mmkin de ildir. Ne var ki - ica, bu kapy amakla beraber, yaz' i i yalnz onlara mnhas r kalmam , dier mezhepler de kendi gr ve inanlarn ayn yoldan yaymaa balamlardr. Bu faaliyet tabiatiyle uzun mddet devam etmitir. Ancak slam dininin en mhim kayna olan hadislerin byk bir tehlike ile kar karya geldiini daha ba langta farkeden hadisiler, hadis vaz<ma kar ilk ve en mhim tedbir olarak, hadis aldklar rvilerin kimliklerini, hal ve me reblerini aratrmaa ve onlara, rivayet ettikleri hadisleri kimlerden ald klarn sormaa baslamslardr. Ayn zamanda s hhatini tesbit ettikleri hadisleri, daha sistemli bir ekilde byk hacimli kitaplarda toplamak suretiyle, onlarn daha emin bir ekilde muhafaza edilmelerini sa lamlardr. Bu faaliyet neticesinde, bir taraftan hadisin rivayet ve tahamml kaidelerini, ravilerin artlarn cerh ve ta`dilin hkmlerini tesbit eden yeni bir ilim te ekkl etme e balarken, dier taraftan her mslman n gvenle bavurabilece i sahih hadis kitaplar telifine hz verilmitir. Hicretin ikinci asr, bu faaliyetlerin yo unluk kazand bir asr olarak grlr.
489 Ayn eser, I. 343. 490 Ayn eser, I. 329. 491 Ayn eser, I. 379. 492 Ayn eser, I. 381. 493 Eg Zeheli, el-Munteka man MinVci's-sunne, s. 480.
-

112

II. BLM

HADIS LMNN TEEKKL VE BUNU HAZIRLAYAN SEBEPLER


(II. Hicri Asr) A. TOPLUM HAYATINA GENEL BAKI 1. Siyasi durum Seimle i bana gelmi ilk drt halifenin devri, emevilerin babadan oula intikal eden halifelik idaresiyle sona erince, slam devleti, yeni bir idari sistemle kar karya gelmi bulunuyordu. Ancak halifeye istibdad ruhunu telkin eden bu veraset sistemi, e itli unsurlarn idareye kar giritikleri iddetli mcadele neticesinde el de itirerek emevilerden abbasilere geti. Bu neticeyi sa layan unsurlar n banda, daha nce temas etti imiz i'a ve havaric frkalarnn Emevi idaresine kar besledikleri iddetli husumet geliyordu. Sica, imamet ve hilfette ehl-i beytin ve dolay siyle `Ali ve evladunn emevilerce gasbedilmi haklarn mdafa ediyor ve her ne ekilde olursa olsun bu hakk ele geirme e alyordu. Hariciler ise, bugnn ifadesiyle cumhuriyeti idiler ve halifenin, hi bir kabile ve slle gzetmeksizin, mslmanlar aras ndan layk olan birisinin seilmek suretiyle ibana getirilmesi gerektiini ileri sryorlard . i(a ve havaricin hilafet meselesinden dolay emevilere kar giritikleri bu mcadeleye Emevi idaresinin takip etti i koyu rklk siyasetinden bezmi olan kabilelerin, slm'a girmi Frs, Rum vs. unsurlar n dmanl da inzimam edince, Emevi idaresi, bir asr bile dolduramadan hayat sahnesinden silindi (132 /750). Emevi devletinin yklmasndan sonra, es-Saffah unvan yle tannan Ebu'l<Abbas `Abdullah bn Muhammed bn `Ali bn <Abdillah bn (Abdi'l-Muttalib (132-136) ile, ileride Arap devleti olmaktan ziyade bir imparartorluk haline gelecek olan cAbbasi devletinin temelleri at lm oluyordu. Ancak es-Saf113

fah'n hilafet makam ndaki mr uzun srmedi. 136 senesinde vefat etmesiyle, daha nce veliand tayin etti i karde i Ebu Cdfer el-Man r (136-158) a

bey'at edildi 494. Ebu Cdfer, iddet, ciddiyet, uyan klk ve rayyenin masalihine ihtimam bakmndan Abbasi halifelerinin en by saylm , devletin temellerini sa lam ve kuvvetli esaslar zerine oturtmas dolaysiyle, onun ilk kurucusu olarak kabul edilmi tir. Ebu Cdfer el-Man fir devrinin mhim ve devlet iin tehlikeli olabilecek siyasi olaylar arasnda, ileriden beri hilfette hak iddialar n srdrmekte olan <Ali o ullarndan ve Halifenin amcas olan <Abdullah bn <A11 495 ile, devletin kuruluunda faal rol oynayan Ebii Muslim el-tIorasani 496 nin bertaraf edilmeleri yer al r. Di er bir olay, es-Saffah tarafndan ikinci veliand olarak tayin edilen ` sa bn Masann hal' ve Halife el-Man ar'un o lu el-Mehdi iin bey'at almmas dr 497. Daha sonraki halifeler devrinde de bu trl hadiseler tekerrr edecek ve Abbasi hanednna biraz da kanl bir zellik kazand racakt r. Ebu Cdfer'in vafat ndan sonra yerine geen o lu el-Mehdi (158-169) zamannda slahat hareketlerine devam edildi. Kendisine ve devlete kar kan ve birisi de emevilerden 'Abdullah bn Mervan ynnden gelen baz ayaklanmalar, el-Mehdi taraf ndan kolay bastrld . 'Abdullah nce hapsedildi, sonra. Halifenin affna ve ihsanna mazhar oldu. Bu devrede affa u rayan ve ihsana garkedilenlerin bir k sm da, el-Manar tarafndan hapsedilen alevilerdi498. El-Mehdi, halka ve bilhassa mazlumlara karg ne kadar merhametli ve eli ak idiyse, slam akaidine ters d en, haram mubah klan ve toplum adLibiyle alay eden z ndklk ve ilhad hareketlerine kar da o kadar sert, iddetli ve amans zd . El-Mehdrnin lmnden sonra o lu el-Hadi (169-170), z ndklarla ve haricilerle ayn iddetle mcadele etti. Bir sene kadar devam eden halifeli i srasnda, el-Huseyn bn 'Ali idaresinde Mekke ve Medine'de ayaklanan aleviler, Mekke'ye alt mil mesafedeki Fah mevkiinde Abbasi ordusu taraf ndan bastrldlar. El-Huseyn ve ehl-i beytinden bir ok kimse bu mevkide ldrld499. El-Hadi, babas tarafndan ikinci veliandlie tayin olunan karde i er-Re id'i hal ve kendi o lu Cdfer'i nasbetme e almsa da, ksa zamanda lm dolaysiyle muvaffak olamam ve hilafet makam na Harun er-Re id gemi tir.
494 Et-Tabert, Tarih, VI. 121. 495 Ayn eser, VI. 145. 496 Ayn eser, VI. 127. 497 Ayn eser, VI. 271. 498 Ayn eser, VI. 353. 499 Ayn eser, VI. 410.

114

Er-Re id devri (170-193), imparatorlu un en parlak devri saylr. Bununla beraber, Afrika'da tiorsn ve Suriye'de meydana gelen ayaklanmalar eksik olmamtr. Afrika'da, berber" ayaklanmas nce Herseme bn Acyun50, sonra brhlm Ibnu'l-Alebs' tarafndan bastrlm, Suriye'de adnnilerle yemeniler aras ndaki ihtilflar harbe dn nce Halifenin mdahalesiyle halledilmi, Ijorslinda ise, vli 'Ali bn cis'nn sebep oldu u honudsuzluk, onun azli ile bertaraf edilmi tir"2. Er-Re id'ten sonra yerine o lu el-Emin gemi tir. El-Emin devri (193 198) e itli hdisler ve devletin temellerini sarsan fitnelerle dolu olarak grlr. nce, Suriye'de Mu<viye'nin torunlar ndan es-Sufyini lakab yle maruf bn (Abdillah bn RAU bn Yezid ( bn Mucaviye) ayaklanm, m vlisini tardederek oray ele geirmitir503. Hatt btn Suriye'yi elde etmesi i ten bile de ilken yemenilerle muzariler aras nda kan ihtilf buna mani olmutur. Bu srada el-Emin ile karde i el-Me'mn arasnda ba layan iddetli mcadele ise, devleti byk lde sarsmtr. Bu mcadele el-Emin'in, babas tarafndan veliand olarak tayin edilen el-Me'mn'u hal etmesiyle ba larru504 ve neticede halife el-EmIn'in ba kesilerek ldrlm tr50S. El-Emin'den sonra halife olan el-Me'mrn (198-218), hilfette hak iddiasyle her frsatta ayaklanan alevilere kar cedlerinin siyasetii de itirerek ie ba lam , nce, Abbas' almeti olan siyah terkedip alevi almeti ye ili alm, sonra da imamlardan er-R z ile shriyet kurup onu velihad yapmtr"6. Ne var ki Halifenin bu davran , onun Merv'de bulundu u bir srada Ba dd'taki abbasileri harekete geirme e ve el-Me'miin'un hilfetten hal'm ileri srp brhim bnu'l-Mehdi'ye bey'at etmelerine sebep olmu turs7. El-Me'mlin Badd'a gelinceye kadar iki sene halife olarak kalan ibrhim 58, el-Me'mn'un Ba dd'a gelmesinden sonra hilfetten azledilmi s; bir mddet gizli kalmsa da sonradan yakalanm , fakat Halifenin affna mazhar olmu tur".

500 Ayn eser, VI. 461. 501 Ayn eser, VI. 472. 502 Ayn eser, VI. 512. 503 Ayn eser, VII. 25. 504 Ayn eser, VI. 563. 505 Ayn eser, VII. 76. 506 Ayn eser, VII. 139; bn Keir, el-Bidiiye, X. 247, 275. 507 Ayn eser, VII. 140. 508 Ayn eser, VII. 154. 509 Ayn eser, VII. 151. 510 Ayn eser, VII. 175.

115

Halife el-Me'mn devrinin en mhim olay, Halifenin mutezile akaidini benimsemesi ve bu akaidin en belirli zelli ini tayan l cllcu'l-Kur'an inanc n halka ve bilhassa aralar nda Ahmed bn Hanbel gibi muhaddis ve fakihlerin bulunduu ulemaya kabul ettirme e almasdr. Milme tabir edilen ve nc asrda hadis tarihiyle ilgili babislerirnizde ayr ca incelenecek olan bu hadiseler, el-Me'man'dan sonra yerine geen karde i el-Mucta m (218-227) ve onun olu el-Vaik (227-232) devirlerinde iddetini art rarak devam etmi ve bir ok hadisi, halkul-Kur'an inanc na kar geldikleri iin byk i kencelere maruz b rakhnlardr. Burada una da i aret edelim ki, el-Va ik'm lm ile Abbasi devletinin altn devri sona ermi bulunmaktadr. Ksa notlar halinde zetleme e altmz lk abbasiler devri, siyaset bakmndan slam tarihinin en muhte em, en istikrarl ve en uzun sren bir blmn te kil etmekle beraber, bir imparatorluk iinde grlmesi mmkin olan ve fakat bu imparatorlu un kaderinde mhim rol oynayan, hatta onun paralanmas na kadar yol aan baz faktrleri de bnyesinde ta dna phe yoktur. Bu faktrlerden ikisi ve en mhimleri, hemen btn halifeler devrinde grlen alevi ayaklanmas ve devletin bir Arap devleti olmas na ramen, idari ve askeri te kilatta mevaliden olan ve ekseriyetini frsler te kil eden yabanc unsurlara araplardan ok itimad edilmesi ve yer verilmesidir. Abbasi devletinin, Emevi devletinin knts zerinde kuruldu u malumdur. Emevilerin `Ali taraftarlar veya aleviler nezdindeki hkm de me hurdur ve bu hkm, ilk Emevi halifesi Mdaviye'nin hilafeti 'Ali'nin elinden ald zaman verilmi tir. Binanaleyh emeviler, aleviler nazar nda gasbtrlar ve her ne bahas na olursa olsun, gasbedilen bu eyi onlarn elinden almak lazmdr. Aleviler, Emevi idaresi sresince bu gayenin tahakkukuku iin altlar, hem ldrdler hem ldler. Alevilerle amca ocuklar olan abbasiler de ortaya ktklar zaman bu gaye adna konutular: Hilafeti ve imameti gas blarn elinden almak ve as l sahiplerine yani Mulammed'e iade etmek. Bu gayeyi gerekle tirmek iin, ie, iciliin merkezi olan Kafe ve tlorasan halk n davetle baladlar. nk buralarda ya ayan frslerin islam'a girdikten sonra rf ve adetlerine sk benzerli i dolaysiyle i9 gr benimsediklerini, yahut daha do rusu, kendi, rf, adet ve inanlanyle bu gr bizzat onlar n meydana getirdiklerini ve onu her frsatta mdafa ederek gasbedilen hakk n Muhammed ailesine veya `Ali oullarna iadesi iin mcadele ettiklerini biliyorlar; al-I Muhammed adna yaplacak bir davete ilk ko acak olanlarn yine frsler olacana inanyorlard. Frsler ise, bu davete icabette kendileri iin iki byk fayda bulunduunu mlahaza ediyorlar ve her ne babas na olursa olsun, bunlar elden ka-

116

rmak istemiyorlard . Bu iki faydadan birisi, emevilerin koyu milliyetilik politikas dolaysiyle Araptan gayri milletlere hayat hakk tanmayan zlim idaresinden kurtulmak, di eri ise, abbasilere yazd m etmek suretiyle islm' n ellerinden ald nffiz ve sultay bir nebze de olsa yeniden ele geirmek ve devlet idaresinde szleri dinlenen kimseler olarak hayatiyetlerini muhafaza etmekti. Ve filhakika, Hors'nl Ebl Muslim'in ve adamlarnn btk yardmyle Emev devleti yklp yerine Abbasi devleti kuruldu u zaman, frsler, emellerini byk lde gerekle tirmi oldular. Halifeler, frsleri kendileri iin muhafz setiler; saraylar nda vezirlik tarifatlk ve ktiplik gibi mevkiler ihdas ettiler ve bu mevkileri frslere verdiler. Bu suretle devlet nizam , frslerin idaresinde eski Sasani devleti nizam nn bir kopyas haline geldi. Abbasi devletinin kurulu u ile frsler kendi emellerini gereke tirmi olmakla beraber, (Ali oullar, bidayette Muhammed ad na yaplan davetin kendilerini aldatmak iin ba vurulmu bir oyun oldu unu anlamakta gecikmediler; nk hilfet kendi haklar olduu halde yine elden km ve bakalarnn mal olmutu. te bu sebeple mcadelelerine yine devam etmee ba ladlar; fakat bu sefer daha zay f ve daha kuvvetten d m olarak... Netice itibariyle, ilk abbasi devri, mevali olarak Islm'a girmi olan frslerin siyasi alanda hakimiyet kazand klar, nftiz ve sultalar n araplar zerine hakim kldklar, buna karlk, kendi adlarna mcadeleye giri ilen ve Arap olan `Ali o ullarmn durumunda bir de iikliin olmad ve mcadelelerinden yine ma lub ktklar bir devil- olarak grlr. 2. lhad hareketleri a. Zndklar Abbsiler, takip ettikleri siyaset dolaysiyle e itli din ve inanlara ship milletlerin, islm'a girmi olsalar bile, islm d davranlarn srdrmelerine ve bu davran larn hem din, hem devlet iin byk tehlike te kil etmesine tam bir ba anyle engel olamamslard r. Bilhassa frslere tan dklar geni imtiyazlar, bata ordu olmak zere devletin bir ok kurulu larnda verdikleri yksek mevkiler, islm'a z t den inanlarn geni apta ve sratle yaylmasnda balca mil olmu tur. Zaten kuvvet kazan p geni lkelerde yaylmaa balad ilk devirlerden itibaren d manlarnn kin ve gayzlarn zerine eken ve intikam arzular n her geen gn biraz daha ate lendiren Islam, bata zndklar olmak zere bir ok rnlhdin taarruzuna maruz kalm ve bu taarruz bilhassa abbasiler devrinde btn a khlyle su yzne kmtr. 117

Zndk tabiri umumiyetle, zhiren mslman olan, fakat iinde kfr gizleyen kimseye tlak olunmutur. Zndklar, daha ziyade mecsi dinine mensub olan, yahut Mani ve Senevi akaidini benimseyen, iki ilaha ibadet eden kimselerdir. Abbasi devrinde itikadi bozuklu un yaygnla mas ve dinsizliin aa vurulmas dolaysiyle ulhiyyeti inkar eden herkese z ndk ad verilmitir.
,

El-Gazali "Kfr"iin bir hukm-i er'i olduunu ve nass veya k yasla bilinebilece ii aklarken, yahudi ve hristiyanlar hakk nda nass vrid olduunu, brahman, senevi ve dehrilerin bitarikil evl bunlara iltihak edece ini belirtmek suretiyle z ndklar seneviye ve dehriye cmlesinden olarak zikretmimi, bir baka yerde ise, "kainatm tedbirli, alim ve muktedir bir yarat cs bulunduunu inkar eden, onun eskiden beri kendili inden bylece mevcut olduunu, hayvann nutfeden, nutfenin de hayvandan meydana geldi ini, eskiden beri byle oldu unu ve ilelebed de byle olaca m ileri sren" dehrilerden bahsederken de "i te zndklar bunlardr" demek suretiyle 5i 2, dehriye ve zandakay, yahut zndk ve dehriyi mradif iki isim olarak kullanm tr. Zndklarm slam tarihinde zuhuru, Emevi idaresinin sonlarna rastlar. Halife el-Velid ibn. Yeild bn (Abdi'l-Melik'in mrebbii (Abdu'-Samed bn ( Abdi'l-Acla'nu zndk olduu sylenir5". Keza son Em.evi halifesi Mervan bn Muhammed (127-132) in mrebbii Caccl. Ibn Dirhem, bnu'n-Nedim'in ifadesine gre bir z ndk idi514. Halifeye Mervan el-Cacdi lakab nn verilmesine sebep olan Ca (c1.5", mslmanlar aras nda cebr, tatil ve halku'l-Kur'an akidelerini yayrnakla da hret kazanmtm 6. Nitekim bu faaliyetlerini Halife Hiam bn tAbdi'l-Melik zamannda (105-125) daha ok art rd iin, Haliferlin 'Irak'taki valisi Ijalid bn (Abdillah el-Ka ri tarafndan bir Kurban Bayram sabah hutbeyi mteakib bo azlanarak ldrlmiitr5 ". Abbasiler devrinde z ndklarn faaliyeti daha ok yayg nlam ve bilhassa Kfe, bu faaliyetlerin merkezi haline gelmi tir. (Irak' n Zerdt, Mani ve Mezdek dinlerine mensub frslerin ya adklar bir belde oldu u ve bilhassa Marrnin, mensuplar na 1 /10 (u r) zekat , gece ve gndz drt namaz ve duay farz kld dnliirse5", zndklarn bu blgede inti ar etmelerinin sebebi kolayca anla lr.
511 El-Gaz'ai, Faysalu't-tefrika beyne'l-slam ve'z-zandaha, s. 134-135. s. 143-144. 512 Bkz. el-Munh zu 513 El-Isfahni, el-A r VI. 132. nf, 514 Bkz. el-Fhrist, s. 486. 515 Ayn yer; el-R.sni, Tdritu'l-Cehmiyye, s. 27. 516 bn Teyndye, Risitletu'l-furk in (Meendatu'r-resnl I. 137). IV. 205. s. 486. Ibnfl-Eir, 517 ilnu'n-Nedttn, 518 F-ehristni, el-Milel ve'n-nihal, I. 248.

118

izhar eden baz kebnu'n-Nedim, zndkl ilerinde gizleyip lam ehlinin ve z ndklkla itham edilen baz "mlk ve ruesamn" isimlerini verir ki, bunlar, z ndkhn nerelere kadar s zdn gstermek bakmndan ayam dikkattr. Ibnu'n-Nedin 'in belirtti ine gre, Abbasi devletinin me hur vezirleri Bermekiler ve el-Mehdi'nin ktibi Muhammed bn cUbeydillah zndk idiler ve hatta bu mezheb mensablarm n yazlarnda okunduuna gre Halife el-Me'mn bile onlardand ". Zndklarla ilk defa mcadele eden halife el-Mehdi (158-169) olmu tur. Bunun iin nce bir divan kurmu ve bana cOmer el-Kelvazryi getirmi tir520 541bU'Z'Zalldlla" unvan verilen bu zat n vazifesi, zndklar takip etmek ve onlarn faaliyetlerine son vermekti. Hicri 168 de ad geen " ababu' z-zanad ka" vefat etmi ve onun yerine Muhammed bn `Isa tayin olunmu tur. Yine ayn sene iinde el-Mehdi Ba dad zndklarn kmilen ldrm . "

El-Mehdrnin lmnden sonra yerine geen o lu Masa el-Hadi (168 170) babasnn vasiyyetine uyarak z ndklara kar ayn iddetle mcadele etmitir. Et-Taberrnin anlatt na gre el-Mehdi, bir gn kendisine getirilen bir z nda tvbe etmesini sylemi , fakat onun tvbeden ekilmesi zerine boynunu vurarak as lmasn' emretmi , sonra da o lu el-Hadrye yle demi lir: "Ey o ul, i bana geldiin zaman bu Mani ehline dikkat et. Bunlar halk dnyada zhd, ahret iin amel ve ktlklerden sak nma gibi zahiren gzel olan eylere davet ederler. Sonra eti, temiz suya dokunmay ve hastalikl devenin ldrlmesini haram k lmaya varrlar. Daha sonra da, birisi nur, dieri zulmet olan iki eye ibadet edilmesini isterler. Bundan sonra, karde ler, kzlar aras nda evlenmeyi, bevl ile ykanmay, yoldaki ocuklar zulmetin dalletinden kurtar p, nurun hidayetine sevketmek iin almay mubah sa519 Bkz. el- Fihrist, s. 487. 520 Et-Taberi, Tiirlh, VI. 390. Hicri 167 senesi olaylar iinde, et-Taberi, el-Mehdrnin zndklara kar amansz bir mcadeleye giri tiini ve onlar her tarafta takip etti ini kaydeder (VI. 389). Me hur ir Ber bn Burd'un de bu s rada Halife tarafndan krbalanarak ldrldne phe yoktur. Zira Be r'a atfetdilen bir iirde "arzn karanlk, atein ise parlak olduu ve ate in ate olduu gnden beri kendisine ibadet edildi i" aklanm ve air bu yzden zndklkla itham edilmitir (Bkz. bn Hallikn, Vafeyiit, I. 247). Her ne kadar bn Ber'm kitaplarnn tetkik edildiine ve zndklma dellet eden bir ey bulunmadna dair zayf bir haber nakleder ve et-Taberrye isnaden (bkz. Pirik, VI. 401) Ber'n, Halffenin veziri Yagsfib bn Dvd'u hicvetmesi dolay syle ldrld n kaydederse de, rlerinde umumiyetle kadn ve gilman sevgisini terennm etmesi, sefihane bir hayat srmesi, aslen frisi bir kle olmas ve nihayet Rfzadan Knliyye frkasna mensub bulunmas (bkz. el-Baddi, el-Fark beyne'l-firak, s. 35; keza bkz. slam Ansiklopedisi: Be ar), onun zndk olabileceini gsteren bir ka delildir. 521 Et-Taberi, Tdrih VI. 391.
,

119

yarlar. Bu i iin klc syr ve eriki olmayan Allah'a, bunlar tenkil etmekle yakla ,,522. El-Hadi, babas nn bu vasiyyeti zerine bir ok z ndk ldrm , hilfetinin onuncu ay da getikten sonra yle demitir: "Allah'a yemin ederim ki, e er ya arsam bu frkay kmilen ldrece im; yle ki, bunlardan krpan tek bir gz b rakmyacam'"23 . Zndklara kar mezkr halifeler ne derece iddetli davranrlarsa davransnlar, bunlar tamamiyle ortadan kald ramamlardr. Hrn er-Re id'den sonra ve bilhassa el-Mucta m devrinde Mni dinine mensub me hur kumandan el-cAfin'in glgesinde, bunlarn, faaliyetlerini daha ok art rm olacaklarna phe yoktur.

b. Rtvendiyye
Abbasi devletinin kurulu unda byk faaliyet gsteren Hornl Elif] Muslim'in Ebn Cafer el-Man r tarafndan ldrlmesinden sonra ortaya kan en mhim ilhad hareketlerinden biri de Rvendiyye hareketidir. Bu hareket, Eb Muslim'in intikamm almak iin Halifeye kar yneltilmi siyasi bir ayaklanma gibi grlrse de 524, ayaklananlarn, slam d baz dini gr ve inanlar tamalar ve bunlarn diliini yapmalar, hareketin, intikam arzusunun kam lad basit bir siyasi olay olmad n gsterir. Nitekim Eb Muslim'in, Halife el-Man ilr'un huzuruna giripte orada ldrld srada salona gelen ve Eb Muslim'i ldrlm gren (sa bn 'Ali'nin, Halifeye tevcih etti i "onu ldrdn m? Ya askerlerini ne yapacaks n? Zira onlar onu Rab ittihaz etmilerdi" sz, bu konuda byk bir gere i ortaya koymaktadr525. Ebu'l-Hasan el-E cari'nin a kladna gre, rf4a 526 dan olan Keysniyyes" frkas nn bir kolu Elif' Ha im bn Muhammed bni'l-Hanefiyye522 Ayn eser, VI. 433-434. 523 Ayn yer. 524 Bkz. Eb Hanife ed-Dineveri, el-Alburem v/, s. 384. Burada, Eb Ca<fer'in 142 senesinde Ba ra'ya geldii bir srada, RNendiyye'nin Eb Muslim'in intikamm almak maksaayaklandklar haberini ald ve bunlar bastrmak iin Wzim bn Huzeyme'yi grevlendirdii dyle kaydedilir. 525 Ayn eser, s. 382. 526 Rfza, Eb Bekr ve cOmer'in imametini reddeden iilere verilmi bir isimdir. Bunlara gre Hazreti Peygamber, <Ali bn Ebi Tlib'i kendisinden sonra halife olarak tayin ve bunu onun ismiyle izhar ve iln etmitir. Fakat sahabe, Hazreti Peygamberin bu vasiyyetine uymam ve dallete dmlerdir. Halbuki imamet, yalnz nassla ve verasetle olur. Bu konuda bkz. Ebu'lHasan el-E <ari, Makr lit, I. 15. 527 Keysaniyye, <Ali bn Ebi Tlib'in klesi Keysn'a izafe edilen ica kollarndan biridir. Sylendiine gre Keys'n, <Ali'nin o lu Muhammed bnul-lanefiyye'ye talebelik etmi ve imametlik iin onun diliini yapmtr. Bkz. E- elristni, el-Milel ve'n-ni4al, I. 147.

120

den sonra imametin Muhammed bn (Ali bn cAbdillah bn cAbbas'a getiini ileri srmtr; nk Eb Ha im am'dan ayrlrken bunu vasiyyet etmitir. Muhammed bn olu Ibrahim'e, brahim de ilk Abbasi halifesi Ebu'l-cAbbas es-Saffal'a vasiyyet etmi ve bu suretle hilafet vasiyyet yolu ile Eb Cdfer el-Man fma'a kadar gelmi tir. Ancak bu gr e sahip olan Keysaniyye kolundan baz lar sonradan bu gr terketmiler; Hazreti Peygamberin im.ameti 'Abbas bn (Abdi'l-Muttalib'e onun da o lu cAbdullah'a vasyyet ettiklerini ve bylece hilafetin ayn yolla Ebl. Cacfe el-Man r'a kadar geldiini ileri srmlerdir. te bu gr e sahip olanlar, Ravendiye denilen frkay te kil ederler. Bu frka, Eb Muslim'in ldrlmesi iinde ihtilafa d m, Rizamiyye denilen bir gurup EMIL* Muslim'in ldrldn kabul ederken"' Muslimiyye ad verilen dier bir gurup, onun lmedi ini iddia etmitir". El-Ecari tarafndan verilen bu bilgi, Eb Muslim'in ldrld srada halifeye yneltilen "ya askerlerini ne yapacaks n? Onlar Eb Muslim'i Rab ittihaz etmi lerdi" sznn manas m ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Filhakika et-Taberi'nin a klad gibi, Ravendiyye, Eb gr ne sahip olan horasanl lardr. Bunlar ruhlar n tenasuhuna inan rlar. Iddialarna gre kendilerine yiyecelderini ve ieceklerini veren rablar Eb Cdfer el-Manr'dur. Halife, Kfe civar ndaki Haimiye'ye geldii sralarda, bunlar, Halifenin sarayn sarmlar ve "bu bizim rabb m zn saraydr" diyerek onu tavaf etme e balamlardr. Bunlar ortadan kaldrmadka din ve devletin byk bir tehlike iinde kalaca n bilen Halife, Ravendiyyenin ileri gelenlerinden 200 kiiyi hapsettirmi tir. Ne var ki geride kalanlar, arkada larnn hapsedilmesinden galeyana gelerek hapishaneye hcum etmi ler ve onlar kurtarmlardr. Onlarla dvmekten baka are olmad n gren Halife, saray ndan yaya olarak km ve 600 kiiyi bulan ravendilerin zerine yrm tr. Burada ldrlmek tehlikesiyle kar karya gelmi , ancak, abbasilere kar dvm Emevi kumandanlar ndan Macn. bn Wide'nin yard myle bu badireden kurtulabilmitir". Ravendiyye, yukar da da i aret etti imiz gibi, Eb Muslim'in adamlar idiler ve eski Frs devletini ihya etme gayesi pe inde kotuklar iin, onlar hilafetin bata gelen siyasi d manlarndan biri saymak mmkindir Di er
528 El-Ecarl, Malceilt t, I. 19. E-ehristnt'ye gre Rizmiyye, Rizm adl bir ahsa izafe edilmitir. Eb Muslim zamannda Ijorsn'da zuhur eden bu firka, Ebu. Muslim'in imametini ve hublliyeden olmas dolaysyla de ilh ruhunun Eb Muslina'e hulul etti ini ileri srmtr. Bkz. El-Milel ve'n-niltal, I. 154. 529 El-E'arl, Maliltt, I. 19-20. 530 Daha geni bilgi iin bkz. et-Tabert, Ttril , VI. 147 vd. (141 inci sene olaylar ).

121

taraftan, sahip olduklar dini inanlar dolaysiyle ve mec'si, yahut onun kollarndan olan Zerd t, Mani veya Mezdek akaidini ta dklar iin zndklar zmresine mensub bulunuyorlard . Bu sebeple Halife el-Man r onlarla iddetli mcadeleye giri mi ve pek ok Ravendi ldrmtr. Ancak onun bu mcadelesinde kesin bir ba ar elde ettiini sylemek mmkin deildir. Nitekim Ravendiyye hareketinin benzerleri daha sonraki devirlerde Mulg nnac Babek gibi isimlerin alt nda yeniden ortaya kmlardr.

e. MuIsannaciyye
llorasan'da zuhur eden (Ata. (veya Hakim) el-Mukannd, Merv'li olup Rizaniyyeye mensub idi ve ruhlar n tenasuhuna inamrd ; sonralar ilh olduunu iddia etmi tirs". Kendisine tbi olan taraftarlar na yle demiti: Allah, Adem sretine brnm ve meleklerine ona secde etmelerini emretmitir. Iblis mstesna btn melekler ona secde etmi lerdir. Sonra peygamberlerin, `Ali ve evladlaniun, daha sonra da Eb Muslim el-H, orasanrn n sretlerine brnn tr. Eb Muslim'in lmnden sonra ise ulhiyet kendisine intikal etmitir. Mukannacn bu iddialarna inanan bir ok kimse ona ibadet etme e balam ve onun ad na dverek bir ok mslman ldrntr 532. Mulsanna<, ksa boylu a ve ok irkin suratl bir adamd . irkinliini rtmek iin yzne altundan yap lm bir maske takard . Adamlarna da kendisinin muhtelif sretlere intikal etti ini ve asl yzn grme e muktedir olamyacaklarn, her kim onu grrse nurundan helk olaca n sylerdi"3. Mukannac, taraftarlar na Islam'n haram kld her eyi mubah klm , namaz, oruc gibi ibadetleri kald rm , haram kelimesinin kullan lmas n da yas aklam tr" 4
.

Et-Taberi'nin a kladna gre" 5, Hicri 161 senesinde, 1Jorasan'da kuvvetli bir tehlike olarak ortaya kan MulFanna'a kar Halife el-Mehdi, Mu<az bn Muslim, 13-kba bn Muslim, Cebra'll bn Yalya ve Klesi Ley'in de katld bir ordu hazrlam, daha sonra Saci'd bn cAnr el-Hararyi grevlendirerek, Mukanna (n snd Ke'deki muhkem kaleyi muhasara ettirmitir. Etraf hendeklerle ku atlm olan kale, mslmanlar uzun zaman megul etmi ve ancak 169 senesinde, kurtulu midi kalmadn gren
531 Bkz. el-Fark s. 155. 532 Ayn yer ve Un Hallikn, Vafeyt, II. 426. 533 El-BaclAdt, el-Fark beyne'l-fira4, s. 156. 534 Ayn eser, s. 155. 535 Bkz. Tttrlit VI. 367.

122

Mukannacm, karlarm ve kendisini zehirleyip ldrmeleri zerine d mtr. Mslmanlar kaleye girdikten sonra ieride bulunan btn taraftarlar ldrmler, Mulpmacn, ban da keserek Halife el-Mehdi'ye gndermi lerdir 536 . Ancak Mulanna` taraftarlar mn kk tam mans yle kurutulamam , eitli ekil ve isimlerle tarih sahnesinde zaman zaman. grnm lerdir.

d. Hurramiyye
El-Ba cldrnin verdi i bilgiye gre 537 , ljurramiyye iki guruba ayr lr Birincisi, islm'dan nce, Sasaniler devrinde ortaya kan ve Mezdekiyye gibi haram eyleri mubah sayan, mal ve kad nlarda ortaklk iddiasnda bulunan ve hkmdar Adil Enu irvan devrine kadar fitnesi devam eden urramiyye; dieri ise islm'da, Azarbeycan civar nda zuhur eden ve Bbek elljurrami'ye mensub olan Ilurramiyyedir ki, Rvendiyye ve Mukannacyye hareketlerinin bir devam olarak Abbasi halifeleri el-Me'mn ve el-Mucta m' bir hayli me gul etmitir. Ed-Dineveri, Bbek'in el-Me'miln devrinin sonlar na doru harekete getiini, nesebi ve mezhebi hakk nda de iik grler ileri srld n kaydettikten sonra "bizim iin sbit olan udur ki, Bbek, Eb Muslim'in kz Ftma'nn torunlarndandr ve ljurramiyyeden olan Ftmiler, Hazreti Peygamberin kz Ptma'ya de il, bu kadna mntesibtirler"der 539. Ancak Ibnu'n-Nedim'in verdii haber bundan farkldr ve ona gre Bbek'in babas Medyinli bir ya tccar olup Azarbeycan' n Billbaz kynde yerle mi ve Bbek'in anas olan kr bir kadnla evlenmitir539. Bbek, on yana kadar, cretle st anneli i yapan anasnn yannda kalm , sonra da evden ayrlarak obanlk yapmaa balamtr. On sekiz yalarnda anasnn yanna dnd bir srada klurramilerin reisi Cvidnla tan m , Cvidn'n onda grd kabiliyet dolaysiyle anasndan istemesinden sonra da, Cvidnia birlikte gitmitir. te Bbek'in hayat bundan sonra ok abuk de imitir. nce Cvidan' n karsyle ak oyunlarna balam, Crvidan'n bir mddet sonra lmesi zerine de, onun ruhunun Bbek'e geti ini ileri sren karsnn
536 Ayn eser, VI. 374; Ibn Hallikn, Vafeyt, II. 426. El-Baddi, Mukanndm kendisini kalede bulunan bir frnda yaktn, bu sebeple ne cssesinin, ne de kllerfiM bulunabildiini kaydeder. Yine bu sebepledir ki ashab , onun semaya ykseldi ini iddia etmilerdir. Mukannda bal kimselerin, halen ya adklar yerlerde bir mescidleri bulundu unu, fakat namaz klmadkla= syleyen el-Ba ddt, l ve domuz etini helal sayd klaruu, birbirlerinin kardar ndan faylandklarnu, mslmanlardan nefret ettiklerini ve bunlardan birisini yakalad klar zaman ldrp cesedini gizlediklerini zikretder. Bkz. el-Fark beyne'l-firah, s. 156. 537 Ayn eser, s. 160. 538 El-Albt ru'Hv/, s. 402. 539 Bkz. el- Fihrist, s. 494.

123

yalanlaryle Hurremilerin reisi olmu , ayn zamanda Cvidn' n karsyle evlenmitir54. Bbek'in nderli i altnda ksa bir zamanda kuvvetlenen ljurramiler, civardaki mslman halka sald rmaa, mallarn gasba, kadn ocuk gzetmeksizin nlerine kan !drmee ba lamlardr. Halife el-Me'mn'un onlar tenkil etmek maksad yle Ermenistan ve Azarbeycan'a gnderdi i kumandan ve vlilerin ba arszlklar541 , ljurramilerir cretlerini daha ok art rm , akla gelmeyen cinayetler i lemi lerdir. El-Makdisi, i in bidayetinden itibaren bu cinayetleri yle anlatr: "Bbek, adamlarma k l ve hanerler verip kylerine ve evlerine dnmelerini ve gece yar sn beklemelerini emrederdi. Bu vakit gelince evlerinden karlar uzakta olsun, yak nda olsun, kesilmedik ve ldrlmedik erkek, kadn, ocuk brakmazlard . Bu suretle belde halk , Hurremilerin eliyle ldrlm oluyordu. Bu emri kimin verdi ini ve ne sebeple verdiini bilmiyorlard. Halkn iine byk bir korku ve deh et dmt. Uzak yerde bulunanlara Bbek'in emri henz ula m oluyordu ki, hi vakit kaybetmeden, byk, kk mslim, =mi, hangi smftan olursa olsun rastladklarn ldryorlard. Kendilerine btn yol kesenler, itler, u ursuzlar ve sapk inanllar da kat lm olduu iin, yalnz svarilerin says 20 bini bulmutu. Bir ok ehir ve kasabalara sahip olmu lard. Sultann bir ok ordusunu hezimete u ratm , bir oklarn da ldrmlerdi"542. El-Muctam devrinde Azarbeycn. Bbek'in eline gemi , Badd halknn iini de byk bir endi e kaplamt . Nihayet Halife, el-Afin kumandasnda kuvvetli bir orduyu, hergn klliyath miktarda para, erzak ve techizatla takviye etmek suretiyle Bbek'in bulundu u dalk blgede bir seneye yak n bir zaman tutma a muvaffak olmu tur. Bbek, hezimetin mukadder oldu unu anlaynca, kendisi iin muhkem bir kale durumunda olan Bezz ehrine ekilmi, ancak orada da s ktrhnca kyafet de itirip Ermenistan'a kamaa te ebbs etmitir. Yolda Sehl bn Sunbt adl bir ermeni tarafndan tehis, sonra da el-Afin'e teslim edilen Bbek, bir bayram havas iinde Halife el-Muctam'n bulunduu Samarr'ya getirilmi , nce el ve ayaklar , sonra da ba kesilmek suretiyle ldrlm tr543.
,540 Ayn eser, s. 495-496. Keza bkz. et-Taberi, Tarih, VII. 141. Burada, 202 senesi olaylar cmlesinden olarak Bbek el-Ilurremt'lin harekete geerek envidn' n rhunun kendisine hulul ettii iddisyle fesad karmaa balad kaydedilir 541 Mesela IL 205 senesinde (Isii bn Muhammed bn Ebt Iilid, Bbek muharebesi iin Ermeniyye ve Azerbeycan'a tayin olunmu tur (et-Tabert, VII. 159). H. 209 da nce Zurays ad yle maruf adaka bn (Alt, sonra Ahmed bnul-Cuneyd, daha sonra da brahim bnu'l-Ley (ayn eser, VII. 174), H. 214 de de (Abdullah bn Thir ve (Ali bn Higun (ayn eser, VII. 189) tayin olunmulardr. 542 El-Bed' ve't-tarih, VI. 116. 543 El-Mescrdi, Murcu'g-geheb, IV. 55-58; el-Makdist, el-Bed' ve,t-ttlrilj, VI. 117-118

124

Abbasi devri tarihinde mhim rol oynayan tiurramilerin gaye ve inanlarna burada ksaca temas etmek, konumuz bak mndan faydal olacakt r; nk bu gayenin gerekle tirilmesine parelel olarak yrtlen din propagandalarnn, Islam fikir hayatnda hatr saylr tesirler icra eyledi ine phe yoktur. Islam, Sasani hkmdarl na son vermi ve frsleri kendi bnyesinde zahiren eritmi olmakla beraber, onlarn rf ve adetlerini, Zerd t, Mezdek ve Mani gibi mecasili in e itli grnleri altnda ilerine sinmi din ve inanlarn kalplerinden tamamen skp atamam t . Bu sebeple frsler, her frsatta eski hkmranhk devri zlemlerini a a vuruyorlar ve hatt bu hkmranl mslmanlarn elinden alp necasilii hakim 'olmak istiyorlard . Daha nce zikretti imiz Ravendi ve Mukanna` gibi Hurremi hareketi de, ayn gayenin gerekle tirilmesine ynelmi hareketlerdi. Nitekim el-Makdisi bu gr teyiden yle der: "Hurramiler, hkmranl Araplardan Acemlere geirmek iin altlar. Chiller iin bu gr ssleyip kuvvetlendirdiler ve halk bu gr e davet ettiler. Bunun neticesi tatil ve ilhad ortaya kt'" 44. Akidelerinin ba nda tenasuh geliyordu. Nitekim Cavidan' n lm zerine adamlar , karsnn evinde toplanmlar ve Cavidan'n ruhunun Babek'e getii inanc iinde ve yeni kesilmi bir sr derisi zerinde arab iip "ey Babek'in ruhu! Cavidan' n ruhuna iman etti imiz gibi sana da iman ettik" diyerek Babek'e bey'at etmi lerdir"5. El-Makdisi'nin akladna gre Hurramiyye, muhtelif frka ve s nflardan ibarettir; bununla beraber "ric`a" gr nde ittifak ederler ve ismin ve cismin de itiini sylerler (bir ba ka ifade ile tenasuha inan rlar). Iddialarna gre btn Peygamberler, eriatlar ve dinleri ayr olsa bile, bir tek ruh ile gelmi lerdir. Vahiy hi bir zaman kesilmez. Her din sahibi, sevab mid ettii ve kabtan korktuu mddete do ru yoldad r; mezheblerine zarar vermedike onun tahkir ve tezyifine raz olmazlar. Eb tazim, onu ldren Ebil Cacfer el-Man r'a lanet ederler. Firz, en ok du ettikleri kimsedir; nk Fiili Muslim'in kz Fatma'nn oludur. Ahkm iin mracaat ettikleri imamlar , "Feridegan" ad m verdikleri aralar nda dolaan Peygamberleri vard r. arab ve iki kadar hi bir eyi mubarek saymazlar. Dinlerinin asl "nur" ve "zulmet" inanc dr. Kadnlar ve nefse lezzet veren her eyi mubah sayarlar 546.
544 El-Bed' v. 134.

545 Ibrdn-n-Nedim, el-Fihrist, s. 496. 546 El-Bed' ve't-t&lh, IV. 30-31.

125 '

3. tikadi mezhebler a. Cebriyye islam'dan nce muhtelif din sliklerini fazlas yle me gul eden ve byk mnakaalara sebep olan cebr ve kader meselesi, bu konu ile ilgili olarak Kur'an]. Kerinade gelen ayetler ve Hazreti Peygamberden rivayet edilen hadislerle, insano luna, idrak edebilece i kadar dar bir ereve iinde a klanm olmakla beraber, mslmanlar aras ndaki siyasi ihtilaflarn artt ve akaide intikal etti i sralarda yeniden su yzne km ve yeniden iddetli mnaka alarn kayna olmu tur. Cebr ve kader meselesinde meydana gelen mnaka alar, birbirine zd iki gurubun ortaya kmasna sebep olmu tur. Bunlardan birincisi, kaderin isbatnda ifrata varan ve kuldan fiili nefiyle Allah'a izafe edenlerdir. Bunlara gre insan "hi bir eyi yapmaa kadir de ildir; istitaatla tavsif olunamaz; fiillerinde mecburdur; nk hi bir kudreti, iradesi ve ihtiyar yoktur. Allah sair cemadattaki harekat yaratt gibi insann eralini de yaratr. Ancak bu fiillerin insana nisbeti mecazidir. Cemadatta oldu u gibi, nasl a a meyve verdi, su akt, gne dodu veya batt , hava bulutland ve yad, yer sarsld veya yeerdi denirse, insan n fiilleri de byledir. Btn fiiller cebri oldu u gibi sevab ve kab da cebridir" 547. Kaynaklardan renildiine gre, bu gr leri mslmanlar aras nda ilk defa yayma a ba layan ahs Cacd bn Dirhem adndaki bir kledir 548. Bu ahs Benli Hakim'in mevalisinden olup am'da ikamet ediyors 49 ve cebr akidesini burada yayma a alyordu. Ne var ki grlerinin halk ifsad edici olduu anla hnca am'dan tardedilmi tir 4". Son Emevi Halifesi Marvan bn Muhammed'in mrebbii olan ve ona Mervan lakabn da kazand ran Cacel bn Dirhemss , cebr akidesi yannda, sfatlarn nefyi (tactil) ve halku'l-Kur'an akidelerinin de claili ini yapmakla tarmmtr'52. bn Teymiye'nin verdii bilgiye gre, Cacd bn Dirhem, I-Jalku'l-Kur'an akidesini Eban bn Senan'dan almtr; Eban, Lebid bn Atam'n yeeni Talat'tan, o da Lebld'ten renmi tir. Lebid ise, Hazreti Peygamber sihir
547 Es- ehrist6nt, el-Milel ve'n-nihttl, I. 85. (Mecnfcatu'r-ressil), I. 137; Risttletu'l-ljamaviyye 548 bn Teymiye, (ayn mecmua), I. 425. 549 El-R.lisunt, Ttrihu'/-Cehmiyye, s. 27. 550 Ayn yer. 551 Ayn yer ve bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 486; Ibnu'l-Estr, el-KtImil, IV. 332. 552 bn Teymiye, Risdletu'l-Fur4iin, I. 137.
.

126

yapan byliciidrs". Buna benzer bir haber de, ibnu'l-EsIr taraf ndan yle nakledilmitir: "Halku'l-Kur'an akidesini mslmanlar aras nda ilk defa ne reden Yahudi Lebid bn A(am'dr. Bu ahs daha nce Tevrat' n mahluk olduunu sylyordu. Ayn akideyi, Lebid'ten kz kardeinin olu Talt alm ve Kur'nn mahluk olduuna dair bir de kitap telif etmi tir. Islam'da bu ii ilk defa yapan ahstr"554. Yukarda da i aret etti imiz gibi, faaliyetine am'da ba layan, fakat oradan tardedilen. Ca (d bn Dirhem Kiife'ye gelmi ve ayn faaliyete devam etmitir. Bu arada Cehm bn Safiran (. 128) ile kar lam ve grlerini ona da alamtr. Ne var ki, burada da farkedilen Cdd, Halife Hi am'n emri ile cIrak Valisi Halid bn (Abdillah el-Kasri tarafndan ldrlmtr555. Cebriyye, baz taraftarlar bulunmakla beraber bunun z ddr olan ve kaderin reddi ile insan iradesinin hrriyetini isbat eden kaderiyye kadar hret kazannamtr. Maamafih Ca`d bn Dirhem'in yayd dier iki akide yani sfatlarn nefyi ile 4alku'l-Kur'an akideleri, Cehm bn Safvan'n aracl ile, ayn sralarda tarih sahnesine kacak olan mutezileye intikal edecek ve bu mezhebin kelmi grleri arasnda kuvvetle mdafaas yaplacaktr. Ayn zamanda mutezile, bu gr lerden dolay cehmiyye adyla de hret kazanacakt r.

b. Kaderiyye
Cebr ve kader meselesinde meydana gelen mnaka alarda cebriyyenin
grne zd olan ve insann fiil ve hareketlerinde hr bir iradeye ship bulun-

duunu isbat etme e alan mezhebin mdafikrine kaderiyye ad verilmitir. Bunlar di ederinin aksine kaderi reddederler ve insan n, kendi flinin tam bir irade ile yarat cs olduunu ileri sreder. El-Makrizi'nin a kladna gre "Islam'da kader meselesini ilk defa ortaya atan alus, Macbed bn Halid El-Hasan meclisine devam edenlerdendi. Basra'da bu gr yayma a balad zaman ( Anr bn cUbeyd de ona intisab etmi , bunu gren Basra halk da onun pe inden gitmitir. Macbed el-Cuheni, kader gr n Eb Ynus Sinseveyh adh bir svariden al ntr""6.
553 El-Ahltletu'l-Hamaviyye, I. 425. Felak ve Nds srelerinin bu sihir zerine nazil oldu u bilinmektedir. Bu konu ile ilgili olarak mesela bkz. Tefsfru'l-Celiileyn, II. 277. 554 El-Kimil fi't-tdrItt, V. 294. 555 Ibnu'n-Nedim, el- Fihrist, s. 486; Ibnu'l-Esir, el-Klmil, IV. 255, 332. 556 El-krttt, IV. 181.

127

Muslim'de yer alan bir hadisin rivayetinde de yle denilmektedir: "Yahya ibn. Yac ner anlatr Basra'da kader (in nefyi) hakk nda konu an kimselerin ilki Ma`bed el-Cuheni idi..." 5" Kaderin nefyi ile ilgili bu gr yaymak iin giritii faaliyet, halk arasnda byk bir nifakn kmasna yol amak zere iken, Ma'bed, Halife <Abdul-Melik bn Mervn'n emri ile ldrlmtr (H. 80). Ancak Ma<bed'in ldrlmesi hi bir fayda salamam, onun kaderle ilgili grleri am'da Gayln ed-D mak tarafndan yaylmaa balanmtr. bn Kuteybe'nin Kpti olarak tan tt Gayran558, bu faaliyetinde o derece ileri gitmi tir ki, Halife `Omar bn `Abdi'l-(Aziz (99-101) tarafndan yakalanp ldrlmek zere iken, ancak, gr nden tvbe etti ini aklamak suretiyle lmden kutlulabilmitir559. Bununla beraber Gayln, Halifenin lmnden sonra, bu tvbeden rc, ve kaderin nefyi ile ilgili gr lerini yine yaymaa devam etmitir. Fakat kaderiyyeye kar sert davranmakla tan nan Halife Him bn. `Abdi'l-Melik (105-125), Gayln' mam el-Evz<Vnin huzuru ile imtihana tabi tutmu ve bu imtihan neticesinde el ve ayaklar m keserek bir ple atm tr. Gayliin'n burada da etrafna toplananlara kaderle ilgili baz eyler sylemesi zerine, nce dilinin, sonra da ba nn kesilmesini emretmi tir56. Bir baka habere gre Gayln, ldrldkten sonra D mak kapsna aslm ve halka te hir edilmitir56i. Kaderiyyenin iki byk mmessili Ma<bed el-Cuheni ve Gaylgn ed-Dmakl, Emevi halifeleri tarafndan ldrlm olmakla beraber, fikirleri, onlar takiben zuhur eden mutezile imamlar tarafndan benimsenmi ve felsefi bir sistem iinde kuvvetle mdafa edilmi tir Bu sebepledir ki, slam tarihinde kaderiyye denildi i zaman daima mutezile anla lmtr.

c. Murci'e
nc Halife `Osman bn <Affn'n, idaresinden ho nud olmadn ileri sren bir gurup tarafndan ldrldn, `Ali bn EM. Tlib'e bey'at edilmi olmakla beraber, ba ta Ummul-mu'minin `di e oldu u halde baz sahabilerin, `Osman' n katillerinin cezaland rlmasn temin iin harekete getiklerini, ancak bir ba ar elde edilememesi sonucu, `di e taraftarlanyle `Ali taraftarlar aras nda tarihin me hur Cemel sava nn ktm, bunu, (A.ie'yi desteklemek maksad yla ortaya kan Mucaviye ile ffin sava nn '
557 Hadis ve devam iin bkz. ahih, I. 36-38. 558 Bkz. s. 212. 559 EbEndeliist, el-IIedu'l-ferld, II. 379. 560 Ayn yer. s. 212. 561 bn R.uteybe,

128

takip etti ini, birinci asrn siyasi olaylar aras nda zikretmi ; bu savalarn neticesinde iki byk frkann, ica ve Havaricin, ortaya ktn anlatm tk. mamet ve hilafet meselesinin sebep oldu u bu ihtilflar, bidayette, siyasi bir mahiyet arzediyor idiyse de, f rkalarn ham dini nasslara dayanarak grlerini teyid etme e almalar, itikadi konulara taalluk eden baz meselelerinde de yeni ihtilflara yol am tr. Bu ihtilaflar n en mhimmi iman ve kfr meselesiyle ilgili olandr. ffin sava n n hakem usl ile neticelenmesinden sonra, (Ali Kuvvetleri aras nda 12 bin ki iye varan bir gurubun, neticeden memnun olm yarak ayrldn ve bunlarn Iiavaric denilen frkay meydana getirdiklerini biliyoruz. Haricilere gre Ebil Bekr ve (Omer ibru'l-ljattab' n hilfetleriyle ( Osman bn (Affn' n hilfetinin ilk yar s sahihtir; fakat ikinci yar snda ldrlmesine sebep olan byk hatalar i lemitir. <Ali bn Ebi Talib de, kendisine bey'at edildi i zaman hilafeti hak yolla elde etmi ti; fakat Mdaviye'nin teklif etti i hakem usln kabulnden ve hakk olan hilafeti Mutaviye'ye tesliminden dolay byk hataya d mtr. Mucaviye ise hakk olmayan bir eyi gasbettiinden dolay ayn derecede hatal dr. Btn bu hatalar, elde mevcut Kur'n hkmlerine gre amel edilmemesinden ileri gelmi tir. Halbuki Allah Tarala Kur'an' Kerimde yle buyurmu tur: "Allah'n indirdikleriyle hkmetmeyenler, i te onlar kafirdirler'" 62 Byk hata i leyenler byk gnah shipleridir. Bunlar hatalar ndan veya gnahlar ndan tvbe etmedikleri ve hak yola girmedikleri mddete, bu ayeti kerime gere ince kafir saylrlar ve kanlar helaldir563 . te, hriciler bu gr ten hareketle, gnahlar ndan tvbe etmeden len `Osman bn tvbe etmekten imtina eden <Ali bn Ebi Talib'i, Mu(aviye'yi ve her birinin taraftarlar n tekfir etme e balamlard". Bu hareket, mslmanlar aras nda itikadi konularda yeni ihtilflara yol aan byk mnaka alara sebep olmu tur. Bu mnaka alarn zn, murtekibu'l-kebi're (byk gnah sahibi), m'min midir, yoksa kafir midir? meselesi te kil ediyordu. te, iman ve kfr meselesinde ortaya kan bu ihtilaflarn younluk kazanma a ba lad birinci asrn ikinci yarsnda mslmanlardan bir gurup, mcadele eden iki gurubun da hakl taraflar olduunu, ancak onlar n tekfir ettikleri insanlar n Allah'n varln ve birliini tasdik etmi olmalar itibariyle kfre nisbet edilemiyeceklerini, fakat haklar nda kesin bir hkm vermenin de mmkn olmad cihetle bu hkm ahret gnnde Alla'a
562 MC 'ide sresi, 44. 563 El-Bad&II, el-Fark, s. 50-51; e- ehristfnt, el-Milel, I. 120-121.

129

terketmek gerekti ini ileri srerek564 Murci'e adyle hret kazanan mezhebi meydana getirmi lerdir. Bunlar n mcadeleci guruplar hakknda ileri srdkleri bu gr ten anla ldna gre, murtekibul-kebire, yani byk gnah shibi insan, tekfir edilemese bile hakk nda hkm vermek de mmkin de ildir; o halde bu hkm tehir etmek ve Allah'a b rakmak en do ru yoldur. Birbirini tekfir eden muhaliflerin durumlar n tekir manas na gelen "irca"a nisbetle bu gr e sahip olanlara murci'e denilmi tir5 ". man ve kfrle ilgili hkmn Allah'a terki gr , tabii olarak, bu iki kavramn manas zerinde murci'nin ship oldu u inan ve kanaat n bir neticesi olarak ortaya kmtr: man ve kfr nedir ? Mu'min ve kfir kime denir? Murci'enin ileri srd ne gre iman, Allah' ve Peygamberlerini bilmekten ibarettir. Her kim ALLAH'tan ba ka ILH olmadn ve MUHAMMED'in O'nun RASUL' olduunu bilirse, o kimse m'mindir. Murcienin imanla ilgili bu tarifi, bir bak ma onun tandidi manas ndadr ve ayn zamanda hem havaricin hem de icann iman hakkndaki grlerine reddiye mahiyetindedir; nk haricilere gre iman, Allah' ve Peygamberlerini bilmek, tarzlar eda etmek ve kebirden sak nmaktr. Her kim Allah' ve Peygamberlerini bilir, fakat farzlar terk ve kebirden bir ey irtikab ederse, bu kimse, hariciler nazar nda kafir, murci'e nazar nda ise m'mindir. Sitaya gre ise, imam bilmek ve ona itaat etmek de imamn bir cz'dr 566. leri srlen bu gr lerden de anla lmaktadr ki, murci'enin temel akidesi imana taalluk etmekte ve bir kimse islam'a ba l kald , iki ehadeti, yani Allah'tan ba ka ilah olmad n ve Muhammed'in O'nun Bas-M olduunu ikrar etti i mddete, farzlar ifa etmese ve byk gnah shibi olsa bile, kfre nisbet edilemiyece idir. Murci'e bu akide ile, baz hususlarda ehli sunnete yakla m olsa bile, "iman eksilmez ve artmaz" gr ile Kur'a= emretti i ve dinin temeli olarak vas flandrd ameli tarzlar kmseme e yol at gibi, "imanla birlikte ma's yet zarar vermez" gr ile de, Kur'n n iddetle nehyetti i fiillere ayn derecede kap arab.mtr567. d. Mutezile Biraz nce zerinde durdu umuz iman-kfr meselesi ile ilgili mnaka. alarm, birinci Hicri asr n sonlarnda ve ikinci Hicri asr n ba larnda daha
564 Bkz. Ahmed Emin, Fecru'l isliim, s. 279. 565 Ayn yer. 566 Murci'e hakknda daha geni bilgi iin bkz. E- ehrisUnl, el-Milel, I. 139-146; elBagc1, el Fark, s. 122-125; el-E <art, Makltt, I. 126 vd. 567 E- ehristnl, el-Milel, I. 139.
-

130

ok younluk kazand anlalmaktad r. Zira 80 senesinde dnyaya gelen Vsil b (Ata'nn, 110 senesinde vefat eden el-Hasan meclisinden ayrlmasna ve Basra'da ayr bir ilim halkas te kil etmesine, murtekibu'lkebire zerinde kan mnaka alar sebep olmu tur. Vasfi, bu mnaka ada el-Hasan el-Ba rrye muhalefet ederek murtekibu'l-kebire iin menzile beyne menzileteyn formln ileri srm ve byk gnah sahibinin ne m'nrin ne de kafir oldu unu, fakat iki menzile aras ndaki bir yerde bulundu unu sylemi tir"g. Val bn 'kW= murtekibu'l-kebire hakk nda ileri srd bu forml, meerred bir gr veya hocas el-Hasan el-Ba ri'ye allade bir muhalefet olarak kalmam , tatbik sahas nda di er grlerle birlikte neticesi de grlmtr. Hariciler, (Osman bn (Affan'', (Ali ile mcadeleye giri en Ummulmu'minin `di e ve taraftarlar n , tahkimi kabul eden `Alryi ve hilafeti onun elinden haks z yere alan Mdaviye ve adamlar n gnahlarndan dolay tekfir ederken, murci'iler, imanla birlikte byk gnah n zarar vermiyece ini ileri srerek gerek hkm Allah'a b rakrken, Va l bn (Ata', mezkr formle dayanarak, kar lkl harbeden iki frkadan birinin hatal olduunu, fakat bu hatann hangi tarafta oldu unu kesinlikle tesbit etmek imkannn bulunmadn, her iki tarafn da hatal olmas ihtimali bulundu undan bunlara mu'nin de kafir de denilemiyece ini, dolaysiyle her iki tarafn da ehadetlerinin batl saylaca n ileri srm tr 569. te, Basra Cmiinde Va il bn `Ata tarafndan ortaya at lan bu gr , etrafnda toplanan ve bir ilim halkas te kil ederek Mutezile adyle anlan mezhebin temel ta olmutur57. Zaman ilerledike ve yeni mutezili imamlar yeti tike mezhebin akidesinde de gelimeler olmu ve nihayet be asl ile bu gelime son safhasna gelmitir. Mutezilenin, zerine bina k lnd bu be asl srasyle yledir: `adi, menzile beyne menzileteyn, emx bil mdrfif nehy canil munker. TevItid, mutezilenin birinci asl dr. Bu as l, Allah Tdalnn her trl sfattan tenzihi maksad yle ortaya konmu tur. Mutezileye gre Allah Ta(ala e yadan hi bir eye benzemez. Cisim de ildir; unsur de ildir; cz, cevher, araz de ildir; fakat O, cismin, araz n, unsurun, cz ve cevherin hal kdr. Havastan hi biri O'nu dnya ve ab rette idrak edemez. Zaman ve mekan ile
568 El-BacMiii, el-Fark, s. 70. 569 Ayn eser, s. 72. 570 Mutezilenin ba langcyle ilgili mehur olan tarih, genellikle Va' l Bin cAWnn elklasanu'l-Ba ri meclisinden itizaline dayanr. bn R.utcybe, V l yerine onun yakn arkada `Anar bn (Ubeyd'i verir. Bkz. KMibu'/-macCirif, s. 212.

131

mahsur de ildir. Haddi ve nihayeti yoktur. Kadimdir; O'ndan ba ka he ey muhdestir" 1 . Mutezilenin ikinci asl cadrdir. Buna gre, Allah Tacala fesad sevmez; insanlara zulmetmez. Onlara daima iyi ve gzel olan yolu gsterir. Kullar n fiillerini yaratmaz; fakat insan, kendisine emr ve nehyolunan eyleri, Allah' n verdii kudretle yapar. O, murad etti i eyi emr, kerib grd eyden de nehyeder. Kullanm takatlar ve kudretleri d nda hi bir ey teklif etmez. Mezheb akaidinde tevhidden sonra en mhim yeri i gal eden bu as l ile mutezile, insan iradesinin hiirriyetini ileri Srerek kaderi kmilen reddetmi ve kaderiyye ad yle de hret kazanm tr. n asl vacid3dir. Allah Tdala murtekibu'l-kebireyi, tvbeden ba ka hi bir yolla affetmez. O, vdd ve vdidinde sa lktr; hi bir suretle vacd ve vdidinden dnmez. Drdnc as l, menzile beyne menzileteyndir. Daha nce de i aret etti imiz gibi, murtekibu'l-kebire (byk gnah sahibi), mu'min de de ildir, kfir de; fakat iman ile kfr aras ndaki bir mertebededir ve bu kimseye fsik denir. Be inci asl, emr bil macruf nehy 'ana munker olup, her mslmana, kudreti nisbetinde mdrafu emr ve munkerden nehyetmek vacibtir. K lcla da olsa kafir ve fas kla dvmenin, sair cihaddan fark yoktur. Ksaca i aret etti imiz bu be asl, mutezile kelarum te kil ettii gibi, bu asllardan her hangi birini reddeden kimse de mutezili olmak vasf n kaybeder 572 . Mutezile, zuhurundan itibaren z ndklarla ve sair din mensuplar yle mnazara ve mcadeleyi gaye edinmi lerdir. Telif ettikleri kitaplar n byk bir ksmn bunlara ve mecasilerin e itli frklarna reddiye olarak tahsis etmilerdir. lk imamlarndan saylan Va l bn (Ata', kar sndan rivayet edilen bir haberden renildiine gre, gece namaza ba lad zaman, nnde daima bir kalem ve ka t bulundurur, namazda okudu u ayetler aras nda muhaliflerine kar delil olarak ileri srebilece i bir ayet gelirse, hemen onu kaydedercli573. Mani dinine mensup olanlara kar telif etti i bir reddiye, bin meseleyi ihtiva ediyordu 574 . Arkada (Anr bn (Ubeyd'in ifadesine gre, havaric, zandaka, dehriye ve murci'e kelanum Va l'clan daha iyi bilen bir kimse yoktur"5.
t, 571 Daha geni bilgi iin bkz. Ebul-Hasan el-E 'ari, Makait I. 148. 572 El-Dayy5t, Kitr bu'l-inti r, s. 126. 573 iblu'l-Murtaz'a, Tabalditu'l-muctezile, s. 32. 574 Ayn eser, s. 35. 575 Ayn eser, s. 29-30.

132

Mutezile imamlar n muhaliflerine kar baarl k lan mil, hi phesiz, eski Yunan felsefesiyle me gul olmalar dr. ,Zira, M. IV. asrda sryaniler eliyle ba layan terceme faaliyeti, daha sonraki devirlerde arapaya pek ok felsefi eser kazand rmtrs". Mutezile imamlar , bu eserlerden geni apta istifade etmi ler ve has mlarna kar akli delilleri ba aryle kullanmlardr. Ancak una hemen i aret etmek laz mdr ki, bidayette felsefe, slam akaidini mdafa etmek iin bir ara olarak kullan lm olmakla beraber, zaman ilerledike ara olmaktan km ve gaye haline gelmi ; bu suretle mutezile felsefeyi lizatihi renme e ve onda derinle mee balamlardr. Bunun neticesi, bir taraftan slam akaidini ve onun mdafaas n bir tarafa iterken, di er taraftan, Yunan feylosoflar n nbvvete yak n bir kudsiyetle bytm ler ve szlerinin do rulu una kat'yetle inanmlard r. Kelmlarn Yunan felsefesi esaslar na gre tesbit ederek, dini nasslar bu esaslarn altnda aklamaa almlard r. Bu sebepledir ki, felsefelerine ayk r den bir ok Kur'an ayeti, tevilleriyle man de itirmi , bir ok sahih hdis ise, yalan olduu gerekesiyle reddedilmi tir. Ru'yetin, yani Allah Tacaln n ahrette m'minler tarafndan grlmesinin nefyi, insan iradesinin hr olu u inancyle kaderin reddi ve Kur'n Kerimin mahltsk olduu iddias bu felsefenin hem kaderiyye hem cehmiyye adlar yle de tannan mutezileye kazand rd akaid ierisinde yer alan gr lerdendir. Ileride, bu konular zerinde daha geni bir ekilde durma imkann bulacamz iin, biz burada, mutezile tarihine ksaca temas etmeyi faydal buluyoruz. Daha nce de a klad= gibi, kaynaklar, umumiyetle, mutezilenin Va l bn (At' ile ba ladn zikrederler. Bu ba lang, Emevi idaresinin sonuna yaklald bir devirdir. Bununla beraber, Halife (Abdu'l-Melik bn Mervan (65--86) n, kaderiyyenin ilk mmesillerinden olan Ma (bed el-Cuheni (. 80) yi577, Hi am bn (Abdi'l-Melik (. 105-125) in de halku'l-Kur'an inanc n yayma gayretine d en Ca`d bn Dirhem'i ldrtmeleris", ayn grleri benimseyen ve mdafa eden mutezile iin korku verici birer rnek te kil eder. Ancak mutezile, bu rneklerden ibret almas n bilmi ; grlerini daha rahat bir ekilde yayabilmek iin mmkin oldu u kadar halifelere yana may ve onlarn tevecchn kazanmay yegane kar yol olarak grm lerdir. Halife Yezid bnu'l- Velid (H. 126) bir kaderi ve bir mutezili oldu u iin", Mervan bn Muhammed (127-132) ise, halku'l-Kur'n inanc n yaydndan Hi am bn `Abdi'l-Melik tarafndan ldrld n biraz nce kaydetti576 De Boer, s. 25. 577 E1-Malg121, el-Ijtat, IV. 181. 578 Ibnu'l-Egr, el-Kamil, IV. 332; bnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 486. 579 Et-Tabert, V. 596; el-Mesci-idi, Muraeu'z-zeheb, II. 190.

133

imiz Ca`d bn Dirhem'in yeti tirmesi olduu iin" mutezile, bu iki halifenin himayesinde geli ip bymesine devam etmi tir. Abbasiler devrinde, baz duraklamalar istisna edilirse, mezheb daha ok gelime imkan bulmutur. Ebii Cacfer el-Man r (136-158), mutezile imamlarndan (Anar bn ( Ubeyd'in yakn dostu oldu u iin mutezile, bu halifeden byk yard m grm , ancak z ndklara kar sert davranan ve onlar temizlemek iin byk gayret sarfeden Ebu Ca (fer'in o lu el-Mehdi (158-169) ve onu takip eden el-Hadi (169-170) devirlerinde sinmek zorunda kalm sa da, Haran er-Re id (170-193) in hilfetinde daha rahat nefes alm tr. Bu devirde kaderiyyeden olduklar bilinen baz kimselere devlet i lerinde mhim vazifeler bile verilmi tir. Mesela Dmak kadlna getirilen Yahya. bn Hamza el-Hazrami (. 183) bunlardan birisidirs 81 . Harn er-Re id'ten sonra yerine geen o lu el-Emin (193-198) zaman nda mutezile bir daha sinmek zorunda kalm tr. nk el-Emin, z ndklara ve bilhassa cehmiyyeye karg ok sert davranan bir halife idi. Mutezilenin en parlak y ldz el-Emin'in ldrlmesinden sonra yerine geen karde i el-Me'man (198-218) devrinde do mutur. Daha nce de i aret ettiimiz gibi el-Me'man, alevilere kar da yaknlk duyan, Abbasi almeti siyah rengi terkederek Alevi almeti ye ili alan ve Ali er-R za'y veliand ilan eden bir halife idi. Mutezili fikirlere ve felsefeye karg byk bir dknl vard. Bu dknlk, onu, mutezile mezhebini devletin resmi mezhebi olarak kabul ve ilan etmesini sa lad . Halk da mezheb umdelerini kabule zorlayan el-Me'mn, bilhassa halkul-Kur'an inancnda at kampanya ile hret kazand. Bu kampanyada hadisilerin ve fukahan n ileri gelenlerini Kur'am ikrara ve halk da bu inanca davet etme e zorlad . Karde i el-Mdta m (218-227) ve onun o lu el-Vasik (227-232) devirlerinde de devam eden bu zorlama, mutezileye hi bir fayda sa lamad . nk hi bir hadisi ve hi bir fakih, tatbik edilen i kencelere ra men bu inanc itiraf etmemi ti. Bunun aksine, mutezileye kar halk aras nda iddetli bir tepki ba gstermi , nihayet el-Mutevekkil'in hilafete gemesiyle mutezilenin sultas da sona ermitir. Halife, nce Kur'an zerinde cidal ve mnaka alar kat'i surette yasaklam582, bunu, el-Vask tarafndan muhtelif lkelerde hapsedilen mslmanlarn serbest braklmalar takip etmitir. 234 senesinde muhaddisler ve
580 Ibnu'n-Nedim, el-Firhtist, s. 486; bnu'l-E tr, el-Kamil, IV. 332. Cdd, Merv bn Muhammed'in miirebbii idi ve ona kaderin nefyi ile halku'l-Kur'an inanlar n telkin etmi ti. Bu sebeple ona Mervn lakab verilmitir. 581 Bkz. eg-Zehebt, Mizatnu'l-ictidatl, IV. 369. 582 Ilmu'l-E tr, el-Kamil, V. 291; el-Yackfbi, III. 209.

134

fukaha hediyyelerle taltif edilmi ler, cami ve mescidlerde ilim halkalar te kil edip hadis rivayet etmeleri istenmi tir583. 237 senesinde ise mutezileye kar aka harp iln edilmi , daha nceleri muhtelif vazifelere getirilen mutezililer, bu vazifelerden azl ve baz lar hapsedilmilerdir584. Fakat mutezile iin en byk darbe, el-Cubbn'nin dizi dibinde yeti mi ve byk bir mutezile imam olarak hret kazanm olan Ebu'l-Hasan el-E cad (260-330) nin, bu mezhebten ayr larak ehli sunnete intisab olmutur. Bundan sonra i'llerin hakim olduklar yerlerde bir mddet daha hayatiyetlerini devam ettirme e alan mutezililer, zamanla silinip yok olmu lardr.

B. HADIS VAZeINDA GELI MELER VE SEBEPLERI 1. Siyasi ihtilflar Birinci Hicri asr n ilk yarsnda, Halife `Osmn bn <Affn'n ldrlmesinden sonra mslmanlar aras nda ortaya kan siyasi ihtilflar ve bu ihtilflarn yol at blnraeler zerinde durmu , hadis vaz`nun da ilk defa ra tarafndan balatldn, baz kaynak haberlere dayanarak a klama a al mtk. i'iler, istisnas z, hilfetin 'Ali ve o ullarnn hakk oldu u halde, bu hakkn emeviler tarafndan gasbedildi i grne ship bulunduklar iin, birinci asrn ikinci yarsnda hadis vaz' genellikle bu gr.n teyid ve takviyesi iin iletilmi , daha nce zikretti imiz baz rneklerinde de grld gibi, vazedilen hdislerle <Ali bn Ebi Tlib'in ve ehli beytin faziletleri dile getirilmi , hilfetin `Ali ve evldnn hakk olduunu isbat edebilmek iin, <Ali'nin, Hazreti Peygamberin vrisi oldu unu aklayan szler yaylmtr. Daha nce zikretti imiz rneklere ilveten, burada da konu ile ilgili bir ka uydurma hadis verebiliriz: "(Abbd bn `Abdi'- amed'in Enes 'bn Mlik'ten rivayet etti ine gre, Hazreti Peygamber yle demitir: Melekler, bana ve 'Ali bn Ebi Tlib'e yetmi sene boyunca duda bulunmu lardr. Ld ilhe illa'llah ehadeti, arzdan semaya ancak benden ve `Ali'den ykselir". Bu sz Enes bn Mlik'ten rivayet etti ini syleyen tAbbd bn cAbdi'amed, hadisfier aras nda zayf ve munkeru'l-hadis olarak tan nm bir kimsedir. Enes bn Mlik'ten o u mevzf olan bir nsha rivayet etmi tir.
583 Ibnu'l-Cevzi, Mentlstbu'l-mam Ahmed bn lianbel, s. 357-358. 584 Et-Tabert, VII. 367-368; el-YaclAbI, III. 213.

135

Bunlara ilveten, bn <Adrnin akladna gre (Abb l, gulat- radan olup, rivayet etti i hadislerin hemen hepsi 'Ali'nin faziletleri hakk ndadr5". "Habbe bn Cuveyn (. 76), 'Ali bn Tlib'ten rivayet etmi tir: Bu mmetten bir kimsenin Allah'a ibadet etmesinden be veya yedi sene nce, ben Ras llullah (s.a.s.) la birlikte O'na ibadet etmi tim". bnu'l-Cevzi'nin a kladna gre bu hadis de mevzdur ve klabbe gulat- icadand r. Hadisin mevz oldu una Hatice, Yezid ve Eb Bekr'in islm'a giri lerinin mukaddem olu u dellet eders". "Min, bn Mes`fid'tan rivayet etmi tir: Cin tifesinin Hazreti Peygamberi ziyaret etti i gece onun yannda idim. lmn kendisine haber verildiini syledi. Halife tayin et, dedim. Cevap vermedi. Bir saat sonra ayn sz tekrarlad . Yine halife tayin et, dedim. Kimi deyince, 'Ali bn Ebi Tlib'i diye cevap verdim. Bunun zerine Hazreti Peygamber yle buyurdu: Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, ona itaat ettikleri zaman hepsi de cennete girer".
,

ibnu'l-Cevzrnin a kladna gre, hadis mevzdur ve rvisi Min, <Abdurrahman !bn <Aven klesi olup gulat- itadandr"7. Bunun gibi daha yzlerce hdis ra tarafndan uydurulup Hazreti Peygamberin ad altnda ne redilmi tir, Ancak, birinci asr n ikinci yarsnda yaygnlamaya ba layan hadis vaz` , yalnz 'Ali ve evldlarmn faziletlerine ve hilfetteki haklar na mnhasr kalmam , hilfeti onlarn elinden gasbettikleri ileri srlen emevileri ktlemeyi ve lnetlemeyi hedef tutan yeni tr hdisler de imal edilme e balanmtr. Bu cmleden olarak, 'Abdullah bn 1VIes<fd'tan, Eb Sacid el-ljudri.'den ve mursel olarak el-Hasan el-Ba riden muhtelif isnadlarla u hadis rivayet edilmi tir: "Mu<viye'yi benim bu minberimde hutbe okurken grd nz vakit onu ldrn'"". Ayn hadisin Eb Sdid el-ljudri'den gelen bir rivayetinde, mezkr hadisi tekrarlayan bir ahsa Ebii. Sacid u cevab vermi tir: "Senin i ittiin hadisi biz de i ittik; fakat <Omer devrinde k l sallamay, emir bulunmadka, kerih grrdk. Bu hususta `mer ibnu'l-tlattb'a yazd lar; fakat cevab gelmeden lm haberi geldi'"89
585 Bu uydurma hadis ve (Abbd'la ilgili olarak hadisiler taraf ndan ileri srlen grler hakknda bkz. el-Muvzi`it (Medine 1386/1966), I. 340-341; eg-Zehebi, Mtztinu'l-ictidCtl, II. 369. 586 Bkz. el-MeuziicCt I. 342. 587 Ayn eser, I. 346; keza Min hakk nda bkz. ez-Zehebt, Mizn, IV. 237. 588 Ibnu'l-Cevzt, II. 24. 589 Ayn eser, II. 25.

136

El-Hakem bn `Umeyr'den rivayet edilen bir ba ka hadise gre, Hazreti Peygamber, Eb Bekr, `mer, `Osman ve `Ali'nin hilfetlerinden ho nud olarak hepsinin kendi yolu zerinde olduklar n ve Allah'n onlarn amellerini greceini sylemi, Mucaviye hakknda ise "sen kty ve irkini, iyi ve gzel ittihaz ettin; yle ki, kkler bununla byr, bykler bununla ihtiyarlar, Ecelin yak n, zulmn azindir" demi tir59. Eb Bereze'den rivayet edilmi tir: Hazreti Peygamberin yan nda bulunuyorduk. Darda bir ark sesi duyuldu. Bu nedir, gidip bak n dedi. ktm, baktm. Mucaviye ve `Anar bnu'l-q ark sylyorlard. Dndm ve Hazreti Peygembere haber verdim. Bunun zerine yle buyurdu: Allahm, her ikisine de fitne ver; Allalum, her ikisini de ate te brak"" . Emeviler, dmanlar tarafndan uydurulup Hazreti Peygambere isnad edilen bu trl hadislerle zemmedilirken, onlar n taraftarlar da bo durmanular, Mu'aviye'yi korumaa ve uydurduklar hadislerle onun kadr u kymetini artrmaa ve faziletlerini dile getirme e ahmlardr. Mesela, dmanlar tarafndan rivayet edilen "Mucaviye'yi benim bu minberimde hutbe okurken grd nz vakit ldrn" sz, Mucaviye taraftarlar arasnda "Mdaviye'yi benim bu minberimde hutbe okurken grd nz vakit kabul edin" eklinde rivayet edilmitir592. Dier baz taraftarlar ise, d manlar tarafndan "onu ldrn" manas nda gelen hadisin sahih olmas ihtimali karsnda, ismi geen Mucaviye'nin, Halife bn Ebi Sufyan de il, Mucaviye bnu't-Tabt oldu unu isbatlama gayretine d mlerdir593.
590 Ayn eser, II. 28. 591 Ayn yer. ibnu'l-Cevzi, hadisin sahih olmad n belirttikten sonra, isnadmda bulunan Yezid bn Ebi yahh dolaysyle telkine maruz kalan rvilerden biri oldu unu sylemi, Yahya bn Macin'in, Ibnu'l-Mubrrek'in ve bn `Adrin bu rvi hakkndaki cerhle ilgili grlerini nakletmitir. Bununla beraber es-Suyti, telkinin hadis vaz'uu gerektirmiyeceini ileri srerek Eb Yacl'nin Musned'inden ve llid olarak et-Tabarnt'nin Kebtr'inden hadisin bir ba ka varyantuu nakl etmi tir. Bu hadiste, ark syleyen ahslarn Emevi halifesi Muckiviye ve cAmr Ibnu'l-cAs deil, Mucviye bn Rfic ve cAmr !bn Ruraca !bn Tbt olduklar belirtilmektedir. Es-Say--tl, bu hadisi naklettikten sonra yle denitir: Bu rivayet m kili izale etmitir. Birinci rivayette tek bir lafzda vehim yk! olmu tur. Bu lafz da Ibnu'l-c.A'tr; dorusu bn Ruftica olmak gerekir. Mucviye ise, mnaf klardan biri olan Mucviye bn Rficdir. Bkz. el-Le'41i'l-ma nr ca, I. 427-428. Es-Soy:4min bu aklamas doru olsa bile, birinci rivayet, hadisin Emevi d manlar tarafndan nasl tahrif edilerek aleyhlerine kullan ldm gsterme e yeterildir. 'Am !bn Rufaca' un cAmr Ibnu'l-cAs ekilinde tahrif edilmesi halinde, Muctyiye'nin, Emevi halifesi Mucviye bn Ebu Sufyn'dan bakasna dellet etmiyece i ve ilk anda onun hatrlanaca aka anlalmaktadr. 592 Ibnui-Cevzt, II. 27; nk "onu ldrn" mansma gelen faktulhu ibaresindeki t harfinin b ile yazlmas halinde (falibulithu), "onu kabul edin" mans ortaya kar. 593 Ayn yer.

137

Mu<aviye'nin faziletleri hakknda da pek ok hadis uydurulmu tur. Bunlardan bir ka yledir: "Enes bn Malik'ten rivayet edildi ine gre, Hazreti Peygamber an.lar sylemitir: Cibril (a.s.) bana alt ndan bir kalemle indi ve dedi ki: (Aliyyu'l-Acla sana selam ediyor ve diyor ki: Habibim, sana, 1V1u (aviye bn Ebi Sufyan'a verilmek zere (Ar'mn stnden bir kalem gnderdim; b lliiu ona ulatr ve bu kalemle kyetu'l-Kursi'yi yazmas n, harekelemesini ve noktalamasn emret; zira ben, onun yaz ld saatten kyamet gnne kadar Ayetu'l Kursryi okuyanlar n adedi kadar Mu(aviye'ye sevab yazd m. Bunun zerine Hazreti Peygamber, yamnda bulunanlara Mucaviye'yi bana kim getirecek? dedi. Ebl Bekr kalkt ve biraz sonra onu elinden tutup getirdi. Selamlatlar. Hazreti Peygamber Mu'aviye'ye: Ey Eb l cAbdirrahman, bana yakla , dedi. Mucaviye yakla t. Hazreti Peygamber kalemi ona verdi ve yle dedi: Ey Mucaviye, bu, Rabb mn A.yetu'l KursPyi yazman iin `Ar 'nn stnden sana hediye etti i kalemdir. Kendi hattmla yazacaks n, harekeleyip noktalayacaks n ve bana arzedeceksin. Sana bu kalemi verdi inden dolay Allah'a hamd ve kr ederim'" 94.
-

Muhtelif isnadlarla rivayet edilen bir ba ka hadiste, Hazreti Peygamberin yle dedii ileri srlmtr: "Allah ndinde gvenilir olan ki i vardr: Cibril, ben ve Mu'aviye" 95. Bir ba ka hadiste de yle denilmitir: "Mdaviye'nin vahiy ktibi olarak kullanlmasnda Rabbmla istiarede bulundum. Kullan, nk o emindir, dedi"596. Hazreti Peygambere isnad edilen u hadiste de Mu(aviye emin bir insan olarak tan tlmtr "Allah, vahyini gkte Cibril'e, yerde de Muhammed (s.a.s.) e ve Mucaviye bn EM Sufyan'a emanet etmi tir' 597. Eb Hurayra vas tasyle gelen bir baka hadiste ise, Mu<lviye'nin, cennette yer alaca u ekilde ifade edilmi tir: "Rastlu'llah (s.a.s.), Mucaviye'ye bir ok verdi ve: Bunu, cennette bana iade edersin, dedi. 598. Si<a ve emeviler aras nda siyasi ihtilaflar n yol at bu hadis uydurma yarna, ikinci asrn ba larnda, abbasiler ad na giriilen davetten sonra yeni bir slle daha kat lm oluyordu. Bunlar da di erleri gibi, kuracaklar yeni devletin, Hazreti Peygamberin teb irine mazhar olmas hususunda byk bir
594 Ayn eser, II. 15-16. 595 Ayn eser, II. 17. 596 Ayn yer. 597 Ayn yer. 598 Ayn yer.

138

itina gsteriyorlar ve bunun iin, tabii olarak, ona, abbasller hakk nda sylemedi i szleri isnad ediyorlard . Mesel bu hadislerden birisinde, icann `Ali adna uydurduklar hadisin mukabili olarak yle deniliyordu: "Hazreti Peygamberin yan nda bulunuyorduk ki (AbbEs bn cAbdi'l-Muttalib kageldi. Hazreti Peygamber onu grnce: Bu, cAbbr s bn benim hem babam, hem amcam, hem de vasim ve vrisimdir, dedi'" 99. Bir baka hadiste, 'Abbs'n cennetteki yerine i aret olunmu ve yle denilmitir: "Allah brahim (a.s.)i Ijalil ittihaz etti i gibi beni de Ijalil ittihaz etti. Kyamet gn cennette benim ve ibrhim'in evi kar lkl olacak, (Abbs da aram zda, iki Halil arasnda, emin bulunacakt r"<". Bir hadiste de, 'Abbs o ullarmn hkmranl ve siyah giyin,meleri tebir edilmektedir. 'Ali bn Ebi Tilb'ten rivayet edilen bu hadise gre, Hazreti Peygamber yle demitir: "Bir gn Cibril (a.s.) zerinde siyah bir cbbe ve siyah bir sark ile indi. Ona bu ekil ne ? Daha nce byle geldi ini hi grmemitim, dedim Bu, amcan 'Abb's o ullarndan gelecek hkmdrlar n kyafeti, dedi. Onlar doru yolda olacaklar mi? diye sordum. Cibril, evet cevabn verdi. Bunun zerine Hazreti Peygzmber u duda bulundu: Allahm, 'Abbas ve o ullanna nerede ve ne ekilde olurlarsa olsunlar ma firet eyle. Cibril (a.s.) devam etti ve yle dedi: mmetin zerine yle bir zaman gelecek ki, slm, bu siyah ile aziz olacak. Ona sordum: Riyasetleri kimlerden gelecek ? Cibril u cevab verdi: 'Abbs o ullarmdan, Ona tekrar sordum: Ya teb'alar ? Buna da yle dedi: Ijorsn ehlinden '9601 . bn 'Abbgs'a isnad edilen bir hadiste Hazreti Peygamber, 'AH bn Ebi Tlib'in de bulundu u bir srada, cAbbs'a yle demitir: "Mlk (hkmdarlk), oullarnda olacaktr. Sonra 'Ali'ye dnm ve ona da yle hitap etmitir: Senin o ullarndan hi biri buna ship olam yacaktr ,,602. Bizzat 'Abbs'a isnad edilen bir hadiste Hazreti Peygamber, 'Abbsi halifelerinin saysn ve bir kanun isimlerini zikretmi tir: "Ite bu ('Abbs), Kurey'in en cmerdi ve en byk h nisi, krk halifenin babas dr. Es-Seffh, el-Manr ve el-Mehdi onun o ullarndandr. Ey amca, Allah bu ii benimle balatt, senin oullarndan birisiyle de sona erdireeektir" 63. Abbasiler adna bu trl hadisler uydurulurken, onlar n dmanlarnn da bo durmayacaklarn ve aleyhlerine bir tak m hadisler dzp etrafa ya599 Ayn eser, II. 31. 600 Ayn eser, II. 32. 601 Ayn eser, II. 33. 602 Ayn eser, II. 35. 603 Ayn eser, II. 37.

139

yacaklarm tahmin etmek g de ildir. Nitekim bunlardan birisi Sevban'a isnad ile rivayet edilmi tir. Hazreti Peygamber Abbasi d manlarnn azlar ile yle demitir: "'Abbas o ullarnn ktlk edip siyah elbise giydirdikleri mmetime yazk. Allah da onlara ate ten elbise giydirsin. Onlarn helki, unun ehli beytinden olan bir adam yznden olacakt r. Hazreti Peygamber bunu sylerken Ummu Habibe'yi i aret ediyordu" 604. te, mslmanlar aras nda hilafet ve iktidar meselesinde siyasi ihtilaflarn sebep oldu u hadis vaz' bu ekilde geli ip byrken, birinci asr n sonlarnda ortaya kmaa balayan itikadi mezhebler, fkh mezhebleri ve bunlara paralel olarak faaliyetini daha ok art ran zndklik ve ilhad hareketleri de, hadis vaz' nn yaygnlamasnda ayr birer mil olmutur. Biz bunlar ayr ayr incelemee girimeden nce, hadis vaz' nn emevilere taalluk eden ksmyle ilgili olarak, mehur mste rklardan Ignaz Goldziher'in ileri srd bir gr e ksaca temas etmek istiyoruz. Ignaz Goldziher. Islami ara trmalaryle hret kazanm , bu konuda bir ok eser yazm ve 1921 senesinde vefat etmi Yahudi asll bir Macardr. Muhammedanische Studien adl iki cildlik kitabnn ikinci cildini hadise tahsis etmi65 olan msterk, baz sahih hadislerin mevcudiyetini kabul eder grnrse de, ekseriyetinin, dinin geli mee balad daha sonraki devirlere ait olduunu, yani uydurulduunu ileri srer. Bu bak mdan hadisler, Goldziher'e gre, dinin inki afn salayan uydurulmu szlerden ibarettir 66. Goldziher, hadislerle ilgili bu gr n teyid etmek maksad yle, i'iler tarafndan emeviler aleyhine i letilen hadis vaz' n, emevi idaresine muhalif din adam ilahiyatllarn bir marifeti olarak gstermekle yetinmemi , bizzat emevi halifelerini de, muhaliflerini susturmak ve kendi gr lerinin desteklenmesini sa lamak maksad yle taraftarlar n hadis uydurmaa te vilde itham etmi tir67. Goldziher'in, bu iddiasn isbat etmek iin ileri srd delil udur: Mu.. caviye, Ma'ire bn ucbe'yi Kfe'ye vali olarak tayin etti i zaman ona u emri vermitir: "cAN'yi, etm ve zemmetmekten, `Osman'a rahmet ve ma firet dilemekten, (Ali ashabn ayplamaktan, onlardan uzakla maktan ve onlara kulak asma maktan, `Osman taraftarlar n medhetmekten, onlara yakla maktan ve onlar dinlemekten ekinme" .
604 Ayn eser, II. 39. 605 Bu cild, Leon Bercher tarafndan Etudes sur la tradition Islamique adyle franccaya terceme edilmi ve 1952 senesinde Paris'te ne redilmitir. 606 Leon Bercher, ad geen eser, 6. 607 Ad geen eser, s. 43.

140

Goldziher'in delil olarak ele ald bu szler et-Taberi tarafndan zikredilmitir608. Ne var ki bu me hur mste r k, mezkr szleri e t-Taberrden naklederken onlarda tahrifat yapmaktan ekinmemi ve onlara "'Ali taraftarlar ndan uzak dur; onlar hadis kaynaklar olarak dinleme (yani onlardan hadis alma); 'Osman taraftarlar na yaknlk gster; onlar hadis kaynaklar olarak dinle (yani onlardan hadis al)" manas vermitir609 . Yukarda et-Taberi'den nakletti imiz haber, her ne kadar 'Ali'ye etrnetmek hususunda Mu`aviye'nin bir emrini gstermekte ise de, bu emirde `Ali ve taraftarlar ndan hadis almamak hususunda hi bir i aretin mevcut olmad aka anlalmaktad r. Bununla beraber msterk, zihninde tasarlad bir oyunu sahneye koyabilmek iin byle bir tahxifi zaruri grm , sonra da bu tahrif zerine u mtalaay ileri srmtr: "Burada, 'Ali aleyhindeki hadislerin tasni ve ne rini tevik, onun lehindeki hadisleri de bertaraf etme e matuf resmi bir emir vard r. Emeviler ve onlar n siyasi taraftarlar kasdl yalanlarn mukaddes bir hava iinde ne retmekten endi e duyarak kimseler de illerdi. Mesele, bu yalanlar', isimleri hcn a maruz kalmayacak dindar kimseler vas tasyle yaymaktan ibaret kahyordu. Bu i i yapacak kimseler de her devirde bulunuyordu"". Goldziher tarafndan ileri srlen bu mtalaa ile sahnelenmek istenen oyunun henz sona ermedi i anlalmaktad r. Zira bu szlerde, emeviler tarafndan uydurulan hadislerin, isimleri hciima maruz kalmayacak dindar kimseler vastasyle yaylmaa ihtiya bulundu u aklandna gre, Goldziher'in bu dindar kimselerin kimler oldu unu da aklamas gerekmektedir. Filhakika mste rk, byle bir isim bulmakta da glk ekmemi ve mehur hadis imamlarndan bn ihab ez-Zuhri (. 124) yi, emevilerin yalan hadis yaymak hususundaki maline hizmet eden bir kimse olarak takdim etmek cr'etini gstermi tir. Goldziher, bu husustaki delilini de i`a tarihilerinden el-Yackabi'den nakletti i bir haberden almtr. El-Ya`kbPnin a kladna gre, Hicaz'da 'Abdullah bnu'z-Zubeyr, Emevi idaresine kar ayaklanp bu blgeyi ele geirince, am'da bulunan Halife `Abdu'l-Melik bn Mervan (65-86), Safiye halkn hace iin. Hicaz'a gitmekten menetmi ve Kuds'te R.ubbetu' - alira'y in a ederek, halkn orada haccetmelerini istemi tir. Bunu isterken de, ez-Zuhri taraf ndan rivayet edilen "binekler, yaln z mescide do ru koturulur: Mescid-i Haram, benim mescidim ve bir de Beytu'l-Makdis mescidi" hadisine i aretle "ite bn
608 Bkz. Trg, IV. 188. 609 Leon Bercher, ad geen eser, s. 43. 610 Ayn yer.

141

ihab ez-ZuhrT Hazreti Peygamberden size bu hadisi rivayet ediyor" demi tirs . GOldziher, yalnz i`a tarihisi el-Yackabi tarafndan verilen bu haberi ele alarak, hi bir tenkide tbi tutmadan, haberde zikri geen hadisin, Halife cAbdu'l-Melik'in emriyle ez-Zuhri taraf ndan uydurulduunu ileri srm tr; nk Goldziher'e gre Kuds'te de hacc farizasm n ifa edilebilece ine halk inandrmak iin Halifenin byle bir hadise ihtiyac vardr. Her ne kadar bu hikayeyi anlatan el-Ydkabi, hadisin ez-Zului tarafndan uyduruldu una dair her hangi bir sz sylememi ise de, Goldziher, byle bir iftiray da ortaya atmaktan ekinmemi ve bu suretle, hadisler hakk ndaki grn, kendi kafasnda imal ettii bir yalanlar zincirine ba lamak zorunda kalmtr. Aslnda, islam'daki ibadetin ve ibadet yerlerinin kudsiyyeti zerinde biraz durmak lzumunu hissetseydi, veya kafas nda slam aleyhine oyunlar dzmek yerine biraz tarafs z bir ilim adam hviyetine sahip bulunsayd, zhd, takva ve ibadetle hret kazanm olan Halife cAbdu'l-Melik 612in Kdbe'den baka bir yeri hacc mahalli olarak ilan etmiyece ini bilir, bir Emevi Halifesi hakknda bu e it haberlere yer veren el-Ya`kabi'ye de bir i`a tarihisi olmas dolaysiyle tam bir gvenle balanmazd. Dier taraftan Goldziher, mescidle ilgili olarak ez-Zuhri taraf ndan rivayet edilen hadisi tetkik etmek lzamunu da hissetmemi , yahutta onun Hazreti Peygamberden de i ik isnadlarla rivayet edildi ini613 bilmezlikten gelmitir. Aslnda Hazreti Peygamber bu hadisiyle mescidin kudsiyyetine iaretle oralarda yap lacak ibadetlerin di er mescidlerde yap lacak ibadetlerden stn olduunu belirtmek istemi , fakat Ka`be d nda dier iki mescidde de hacc farizasm n ifa edilebilece ini kasdetmemitir. Nitekim bir ba ka hadisinde de yle buyurmu tur: "Benim u mescidimde klnan bir namaz, Mescid-i Haram mstesna, di er mecsidlerde khnan bin namazdan hayrldr" 614. Bu hadisin ifade etti i mana ile, ez-Zuhri tarafndan rivayet edilen
611 Goldziher'in nakletti i bu haber iin bkz. ad geen eser, s. 44; haberin yer ald asl kaynak olarak bkz. el-Yackubt, III. 7. 612 Halife cAbdul-Melik'in, Allah' n emir ve yasaklar karsndaki titizliini gsteren bir sz iin bkz. Hasan brahim Hasan, Trque/- slam, I. 323. 'Abdul-Melik, bir gn halka yle hitabetnitr: "Ey nas! Allah bir takm hadler ve farzlar koymu tur. Eer gnah izlemekte devam eder ve onu art rrsanz, biz de sizinle kl banda biraraya gelecek kadar bunun cezas n artmz". 613 El-Buhrui, ahiti, II. 56; burada hadisi Hazreti Peygamberden Ebu. Hurayra rivayet etmitir. II. 58; burada bir ba ka hadisin sonuna ekli olarak Eb Said el Ijudd tarafndan rivayet edilmitir. II. 219-220; burada yine Eki Said rivayeti yer ahmtr. II. 249 250; burada da Eb Said'den gelen bir rivayet nakledilmi tir. Muslim, Sahili, II. 975-976 da Eb Said, II. 1014-1015 de Eb Hurayra'mn rivayetleri yer alm tr. 614 El-Buhrt, ahiti, II. 57.
-

142

"binekler yalnz mescide do ru ko turulur..." hadisinin ifade etti i mana arasnda hi bir fark yoktur ve bunlar n hacc farizasmn ifas ile uzaktan yakndan hi bir ilgisi bulunmamaktad r615. Netice itibariyle Goldziher, siyasi ihtilaflar n yol at hadis vaz`mn, Emevi halifelerinin te vikiyle baladn baz haberleri tahrif ederek isbat etme e almsa da, bunun gerekle bir ilgisi bulunmad aikardr. Daha nceki bahislerimizde de a kladmz gibi nasl ar derecedeki `Ali taraftarlar hadis vaz'n balatmlarsa ve 'Ali ile evradm n yaz' i inde her hangi bir tahrik ve te vikleri olmamsa, emeviler ve abbasiler ad na giriilen yaz' hareketinde de, halifelerin her hangi bir rolleri olmam tr. Keza gerek hadisileri ve bilhassa ez-Zuhri gibi hadis imamlarm bu ie kartrmak da, bir iftiradan ve Islam' n mhim bir temelini ykmak arzusundan ba ka bir mant a gelmez. y

2. itikadi ihtilaflar
Birinci asrda ica eliyle balayan yaz' hareketi, bu asr n sonunda ve ikinci asrm balarnda belirme e balayan itikadi ihtilaflarla ve bu ihtilaflar n neticesinde ortaya kan akaid mezhebleriyle sratini art rm; bidayette siyasi mahiyet ta yan mevzi' (uydurmd) hadislere, birinci asr n sonlarndan itibaren e itli mezheplerin akaide mteallk grlerini aksettiren hadisler de eklenme e ba lamtr. Siyasi mezheblerde oldu u gibi, itikadi mezheblerde de as l kaynak dini nasslar oldu u iin, bu mezhebler, hayatiyetlerini ancak bu e it nasslara sahip olduklar takdirde devam ettirebilmi ler, aksi halde bir varlk gstermeden yokolup gitmi lerdir. Ancak urasn da hatrdan uzak tutmamak gerekir ki, bu e it mezheblerin o u, itikadi konularda kan gr ayrlklarnn bir neticesi olarak ne et etmitir. Oysa ki islam dini, bilhassa itikadi konularda, her meseleyi, hi bir phe ve tereddde mahal brakmayacak ekilde ikmal etmi ve bu konularda mnaka a yolunu kapal tutmutur. Bununla beraber, yine de ihtilaflar n k ve bir takm mezheblerin do uu, gstermektedir ki, e itli mezheb taraftarlar , mdafasm yaptklar konularda, Islam d grlerin tesirinden kurtulamam lar ve Islam akaidini bu gr lerin altnda aklamak zorunda kalnulardr. Fakat bu a klamalar, ne derece islami bir boya ile ileri sii iilm olursa olsunlar, altndaki aykrlk, taraftarlar n gznden kamam , bu aykrli izale etmek, yahut hi olmazsa mmkn oldu u nisbette hafifletmek iin yeni nasslar aramak zorunda kalm lardr. Aslnda yeni nass tabirini kullanmak, Hazreti Peygamberin hayatta kald mddet iinde nasslar varid ol,

615 Goldziher ve gr leri hakknda daha geni bilgi iin bkz. Talat Koyiit, I. Goldziher'in hadisle ilgili gr lerinin tahlil ve tenkidi, (ilahiyat Fakltesi Dergisi 1967) cilt XV. 43-55.

143

mu ve ikmal edilmi bir din iin garib kar lanmak icabeder; fakat bu, Kuran hakknda dorudur; nk nasslar belirli sre iinde vahiy yolu ile vrid olmu , kusursuz tesbit ve mslmanlar n her an miiracaat edebilecekleri bir mushaf olarak ellerine teslim edilmi tir. Bu bakmdan hicretin ikinci asr nda Kur'ndan yeni bir nass bulma keyfiyeti elbetteki bahis konusu edilemez. Fakat hadisler iin durum ayn deildir. Hazreti Peygamberin hayat nda, Kur'an yetleri gibi, muntazam tesbit edilmedikleri iin, belirli hacimde bir necrmas yoktur. Daha nceki bahislerimizde de a kladmz gibi, sahabilerin ksa zamanda geni leyen slam lkelerine da lmalar ile hadisler de dalm ; bu ise, bir lkede bilinen bir hadisin di er lkelerde bilinmemesi gibi bir netice do urmutur. te bu durum, mevzil hadislerin yaylmas n kolaylatran millerin ba nda yer alm tr; nk bir lkede ortaya at lan hadise benzer bir sz, di er lkelerde rivayet edilen hadisler cmlesinden biri ve dolaysiyle yeni bir nass olarak mslmanlar aras nda kabul grm tr. itikadi mezheplerin bu e it nasslara ihtiyac , mdafasn yaptklar grlerin islam'a aykrh nisbetinde artm ve artan bu ihtiyalar kar snda grlerini teyid edecek yeni hadisler vazetme e ynelmi lerdir. Mesela, birinci asrn ikinci yarsnda ortaya ktn belirttiimiz murci'e, murtekibu'l kebEre hakknda "te'hir" veya "irea" hkmn verirken, imanla ilgili olarak ship olduklar gr teyid edebilmek iin, hadis uydurmak zorunda kalmlar ve Hazreti Peygamberden sad r olmu bir nass gibi bu hadisleri halk arasnda yayma a almlardr. Daha nce de i aret etti imiz gibi, murci'eye gre iman, Allah'a ve Peygamberini bilmek (marifet) ten ibarettir; amel olmasa veya kebairden bir ey irtikb edilse bile, bu, im.ana zarar vermez; bu bakmdan imanda artma veya eskilme bahis konusu de ildir. Murci'e, iman hakknda ileri srdkleri bu gr Hazreti Peygamberin a zndan teyid, yahut onun hadis nass na dayandn isbat edebilmek iin, muhtelif hadisler vazetmi lerdir.
-

Bu cmleden olarak, Eb Sdid el-ljudri'ye varan bir isnadla ileri srdklerine gre, Hazreti Peygamber yle demitir: "Her kim imann artp eksildiini iddia ederse, (bilsin ki), artmas nifak, eksilmesi ise kfrdr. Byle kimseler, e er tvbe ederlerse (ne ala); aksi halde boyunlar n klla vurunuz. Bunlar Rahman (olan Allah' n) dmanlardr. Allah'n dinini paralamlar, kfre intisab etmi ler, Allah'a muhas m olmulardr. Allah, yeryzn bunlardan temizlesin. Haberiniz olsun ki, bunlar n namazlar da, oruclar da, zektut ve hacclar da makbul de ildir. Haberiniz olsun ki, bunlar n dini de yoktur. Rasalullah (s.a.s.) onlardan uzakt r; onlar da Rasulullahtan". Bu haberi nakleden bnu'l-Cevzi "hadis uydurmad r ve onu rivayet eden Muhammed ibnu'l-Kas m e t-TalkanPnin mevza'at ndandr" dedikten sonra,

144

Eb (Abdillah'tan u szleri nakletmi tir: "Muhammed ibru'lK.s m et-Talknif murci'e reislerindendi ve mezhebleri ad na hadis vazederdi,,616 . mam Eb Hanife'nin ashab ndan, re'y ve ilim shibi olmakla beraber hadis zabt ynnden iddetle tenkid edilen Eb Mutic el-Hakem bn cAbdillah Hammd bn Seleme - Ebu'l-Muhezzim - Eb Hurayra tarikyle u haberi nakletmi tir: "Sekif heyeti Hazreti Peygambere gelip imanm art p eksilmesi hakknda bir sual sormu , Hazreti Peygamber de onlara, hayr (yani ne artar ne de eksilir); artmas da eksilmesi de kfrdr, demi tir" 618 Eb Htim bn Hbbn'n ifadesine gre, hadisin ravisi Eb Mutic el-Hakem bn cAbdillah, Sunene dman, murci'e reislerinden "kezzb" (yalanc ) bir kimsedir619. Ayn hadisi, cOsmn bn cAbdillah, Eb Mutrden alarak Hammad bn Seleme'den rivayet etmi tir. Bu `Osmn, gvenilir kimselerden mevzil hadis rivayet eden bir kimse idi 62.
.

Ez-Zehebl, Ahmed bn (Abdillah bn Hlid el-Cuveybrrnin tercemesinden bahsederken u bilgiyi verir: bn tAdi'nin akladna gre el-Cuveybri, Kerrnnyye reislerinden Muhammed bn Kerrm'n istei zerine hadis vazeder, bn Kerrm da kitaplar nda bu hadisleri naklederdi. Bu hadislerden birisi, Eb Hanife hakk nda idi ve Enes bn Mlik'e varan bir isnadla yle deniliyordu: "Ummetim iinden Eb Hanife denilen bir kimse kacak ve Allah, onun eliyle sunnetimi tecdid edecek". bn Hbbn, el-Cuveybrryi "deccl", en-Nes 3.1 ve ed-Drakutni de "kezzb" isimleriyle tavsif etmi ler; el-lJkim ise, onun hakk nda unlar sylemi tir: Bu kezzab, habis, amellerin faziletleri hakknda da bir ok hadis uydurmu tur. El-Hasan (el-Ba ri)nn Eb Hurayra'dan hadis i itip iitmedii el-Cuveybziri'nin nnde zikredildii zaman, bu ahs, hemen Hazreti Peygambere varan bir isnadla u sz nakletmi tir: "El-Hasan, Ebn Hurayra'dan te hakknda ksaca bilgi verdi imiz bu el-CuveybrPnin Muhammed bn Kerrm iin uydurdu u hadislerden birisi de murerenin imanla ilgili grlerini destekler mahiyettedir ve bu mevzil hadiste, Hazreti Peygamberin azndan yle denilmitir. " man kavildir; amel onun errdr; artmaz ve
616 Ibnu'l-Cevzt, el-Mevz 7<ii, I. 133. Keza bkz. es-Suyftt, el-Le'iltli'l-ma nii`a, I. 40; Muhammed Ibrdl-RAsm e-'1alk'nt (et-Tykffi t) hakknda bkz. ez.-Zehebt, Miztnu'/-ictidV, IV. 11. 617 Bkz. ez-Zehebl, illizCnu'l-ictidid, I. 574. 618 Ibnu'l-Cevzi, el-Mevzlicat, I. 130-131; es-Suyi41, el-Le7lil-manr ca, I. 38. 619 Kz-Zehebi, MIiln, I. 574; III. 42; bnu'l-Cevzt, I, 131. 620 Ayn yer. 621 El-Cuveybfirt hakknda bkz. eg-Zehebt, Miziin, I. 106-108.

145

eksilmez" 622. Eer Kerrmiyyenin de iman ikrardan ibaret grd ve irtidad olmadka bu ikrarn ilelebed iman olarak kalaca gr gznnde bulundurulursa 6", yukarda ad geen el-Cuveybrrnin bn Kerrm iin uydurduu hadislerin hikmetini anlamakta glk ekilmez. Baz murci'enin "sirk ile birlikte amelin fayda vermedi i gibi, iman ile birlikte ma'syetin de zarar vermiyece i grnn bile624, Hazreti Peygambere isnad edilen bir hadisle teyid edilme e alld grlr. <Omer b'a varan bir isnadla Hazreti Peygamberin yle dedii ileri srlm tr: " irk ile birlikte hi bir ey fayda vermedi i gibi, imanla birlikte hi bir ey zarar vermez" 625. Oysa ki, bu hadisin isnad nda bulunan Munzir bn Ziyd et-T'i, "kezzb" (yalanc ) olarak tavsif olunmu tur626. Murci'e imanla ilgili gr lerini. nce uydurup sonra Hazreti Peygambere isnad ettikleri bu tr szlerle teyid etme e alrken, murci'enin karsnda yer alan di er bir gurup da, onlar n iman hakkndaki grlerini iirtmek ve halk, imann asl olarak ileri srdkleri gr lere inand rmak iin baka hadisler uydurmu lardr. <Ammr bn Mutarrf'n Muez bn Cebel'e varan bir isnadla rivayet etti i bu e it hadislerden birisine gre Hazreti Peygamber yle demitir: "iman artar ve eksilir" 627. Halbuki bu hadisi rivayet eden (Amn r'n, munkeru'l-hadis ve zayf olduu, yalan syledii, sika (gvenilir) olan kimselerden munker hadis rivayet etti i ve hadis ald sylenerek, muhtelif hadisiler tarafndan cerhedildii grlmektedir628. Ahmed bn Muhammed bn bn Humeyd'den Eb Hurayra'ya ulaan bir isnadla rivayet etti i bir baka hadisin meli de, murci'enin iman hakkndaki grn, daha do rusu onlarn dayandklar hadisleri nakzeder mahiyettedir. Bu hadiste yle denilmi tir: " man, kavl ve ameldir; artar ve eksilir. Her kim bunun aksini ileri srerse o bid'at shibir" 629. ibnu'l-Cevzinin ifadesine gre bu hadis de mevzu<dur ve iki feti vard r. Birisi Ahmed
622 Ibnu'l-Cevzt, I. 133; es-Suytt, el-Le'r li'l-maniica, I. 39; ez-Zehebt, Mizrin I. 107. 623 Kerrmiyye'nin imanla ilgili gr hakknda bkz. el-Baddt, el-Fark s. 136. 624 Bkz. el-E cart, Makr t, I. 141. l( 625 Ilmu'l-Cevzt, I. 136; es-Suyti, el-Le'li'/-ma n`a, I. 43. Es-Suyti, Ebii Nucaym'in ljt/ye'sinden hadisin bir ba ka tarihin verir. Ancak Ebii Nucaym, bu tarikta yer alan rvi Yahyr /bnu'l-Yemn'n, rivayetinde tek kaldm ileri srmtr. 626 Bkz. ez-Zehebi, Mlzn, IV. 181. 627 ibmi-Cevzt, I. 129-130; es-Suytl, el-Le'Clil-maniea, I. 36. 628 Bu ahs hakknda daha geni bilgi iin bkz. ez-Zehebt, Illtztin, III. 169. 629 Ibnul-Cevzt, I. 130; es-Suyti, I. 36-37.

146

bn Muhammed bn Harb olup, bn 'Adi ve bn Hbbar onun yalanc olduunu ve hadis vazetti ini sylemi lerdir. kinci afet ise, bn Humeyd olup, Eb l. Zurca, bn Vare ve di erleri onu yalanc lkla itham etrni lerlir63. Murci'eye kar ileri srlen dier bir hadis, sahabi Vasile ibnu'l-Eskd n klesi Ma(rilf bn (Abdillah el-I-Jayy4 tarafndan Vasile'den rivayet edilmitir. Bu hadise gre Hazreti Peygamberin yle dedi i ileri srlr: " man kavl ve ameldir; artar ve eksilir" 63i. bn `Adi, hadisin mevzft munker ve afetinin. de Macraf bn cAbdillah olduunu, onun tarafndan rivayet edilen hadislerden hi birinin mutabi' bulunmadn sylemitir632. Ez-Zehebi ise, Macraf bn (Abdillah'tan gelen mevzficat n as l beliyyesinin `mer bn Haf cihetinden geldi ini zira bu ahsn, Macriif adna pek ok hadis vazetti ini ileri srmtr633 . Yine ez-Zehebrye gre Macrurun rivayet etti i hadis says azdr ve o u da, efendisi Vasile'nin hayat hikayesiyle ilgilidir 634. Maamafih Marf bn (Abdillah'tan rivayet edilen u hadis de dikkati ekicidir: "Bir murci'i, yahut bir kaderi lp de defnedilse, gn sonra kabirleri aldnda kble cihetinden dnm olduklar grlr" 635.
,

Bu hadiste iman hakk ndaki grlerinden dolay murci'eye ve ayn derecede, kaderi reddeden kaderiyyeye kar sert bir tepkinin Hazreti Peygamberin a zndan dile getirilmek istendi i aka grlmektedir. Murei'eyi zemmeden buna benzer ba ka hadisler de uydurulmu tur. bn (Abbas'a varan ve iinde Ahmed bn brahim bn Milsa ile, Suleyman bn Ebi Kerime'nin de bulundu u bir isnadla rivayet edilen u hadiste, Hazreti Peygamberin yle dedii ileri srlm tr: "Her mmetin yahudileri vardr. Benim mmetimin yahudileri de murei'edir" 636 . Muhammed bn bn cAbbas'a varan bir isnadla rivayet etti i bir baka hadiste, yine murci'e Hazreti Peygamberin a zyle zemmedilmi 630 bnu'l-Cevzt, I. 130. Ahmed bn Muhammed bn Harb hakknda daha geni bilgi iin bkz. ez-Zehebi, Mfziin, I. 134. 631 ibru'l-Cev t, I. 130; es-Suyiiti, 1. 37; ez-Zehebt, 1{1./z- n, IV. 144. Es-Surti ve et Zehebt rivayetlerinde hadis, "iman kavl ve ameldir; artar ve eksilir. zerinize Sunnet veibtir; ona bal kaln" eklinde yer almtr 632 bnu'l-Cevzt, I. 130. 633 Bkz. III. 190. 634 Ayn eser, IV. 145. 635 Ayn yer. 636 bml-Cevzt, I. 276; es-Syi, I. 262. Keza ayn hadis ve rvisi Suleymlin bn Ebt Kerime hakknda bkz. ez-Zehebt, Mtz n, II. 221; dier rvisi Ahmed bn brahim bn Msa hakknda bkz. M/ilin, I. 80.

147

tir: "Rasalullah (s.a.s.) a murci'e hakk nda soruldu u zaman u cevab verdi: Allah murci'eye lanet etsin. Bunlar yle bir kavimdir ki amelsiz iman zerinde konuurlar; salt, zekt ve hacc farz saymazlar; bunlar yap lrsa iyidir, yaplmazsa bir ey lazm gelmez, derler" 637. Hazreti Peygambere isnad edilen di er bir hadiste de, murci'e ile birlikte dier frkann daha zemmedilmi olmas dikkat ekicidir; zira btn bu frkalar, Hazreti Peygamberin vefat ndan ok daha sonralar tarih sahnesine kmlard r. Muhammed bn 'Isa tarafndan Ela Said el-tludri'ye varan bir isnadla rivayet edilen bu hadiste yle denilmektedir: "Allah, drt frkaya yetmi nebiy diliyle lanet etmi tir. Bunlar kimdir, y Rasffiallah? diye sorduk, yle cevap verdi: Kaderiyye, Cehmiyye, Murci'e ve Raf za. Hazreti Peygamber, sonra da bu frkalar yle tarif etmi tir: Kaderiyye, hayr n Allah'tan, errin de iblisten oldu unu sylerler. Biliniz ki, hayr da en. de Allah'tandr. Kim bunun aksini sylerse, Allah' n lneti zerine olsun. Cehmiyye, Kur'nn mahlk olduunu syleyenlerdir. Biliniz ki, Kur'an gayri mahRktur. Her kim bundan ba ka bir ey sylerse Allah' n laneti zerine olsun. Murci'e, amel olmaks zn imann kavl olduunu syleyenlerdir. Ravafz ise, Eba Bekr ve `Oner'e etmedenlerdir. Haberiniz olsun ki, her kim onlara bu zederse, Allah' n lneti zerine olsun" 638 . itikadi mezheblerin zuhurundan sonra giderek artan hadis vaz' , elbette yalnz murci'eye veya muhaliflerine mnhas r kalmam tr. Kaderiyye ve cehmiyye gibi mezhebler de uydurduklar hadislerle kendi mezheblerinin dailiini, yahut propagandas n yaparlarken, slam' bunlara kar koruma gayretine giri en baz cahil mslmanlar da, yine ayn yola, yani hadis vazna bavurarak bu mezhebleri reddetmeyi byk bir fazilet saym lardr. Ileride temas etmek imkan n bulaca m z halku'l-Kur'an meselesi, hadsilerle kelamclar aras nda iddetli mnaka alara sebep olmu , Abbasi halifesi el-Me'mn'un mutezile mezhebini devletin resmi mezhebi olarak kabul ve iln ndan sonra, hadis imamlar , hallu'l-Kur'an inanc n ikrara zorlannu , ikrar etmeyenler ise hapsedilmi ve iddetli i kencelere maruz braklmlard r.
637 ibnu'l-Cevzi., I. 276-277; es-Suyti, II. 262. Keza Mezkur hadis ve rvisi Muhammed bn Sacld el-Ezrak hakknda bkz. ez-Zehebt, Miziin, III. 565. Bu ahs, bn `Adi tarafndan "hadis vazeden bir kezzab" olarak tavsif edilmi tir 638 bnu'l-Cevz , I. 275-276; es-Suyti, I. 262. ib au'l-Cevzi, hadisin phesiz mevzi"' ve mechtl rvisi Muhammed bn ' sii ile eyhi Muhammed bn Ahmed bn Manr olduklarn sylemitir. Keza bu rvilerle ilgili olarak ez-Zehebrnin sz hakk nda bkz. III. 464.

148

Aslnda isln , halku'l-Kur'n inanc diye bir inan getirmemi tir. itikadi mezheblerin zuhuruna kadar mslmanlar, bizzat Kur'nda da s k sk tekrar edildi i gibi, Kur'nn Keltmu'llah (Allah Kelm) olduuna inanm lar, bunun dnda, onun mahlk veya gayri mahlk oldu u gryle zihinlerini me gul etmemi lerdir. Fakat cehmiyye ve mutezile gibi mezheblerin zuhuru ile, Allah'n Kur'n Kerimde bahis konusu edilen s fatlarnn ve bu arada Kelm s fatnn nefyi, Kelamu'llah olan Kur'nn mahlk olduu inancn dourmu ve bu inan, ad geen mezhebler tarafndan slami bir akide gibi mdafa edilmi ve halka da zorla kabul ettirilme e allmtr. Ancak burada unu hemen belirtmek gerekir ki, halku'l-Kur'n inanc nn mucidi ve mdafii olan cehmiyye veya mutezile ynnden bu inanc n teyidine yard m edecek mevz hadislerin gelmemi olmas garib karlanmamak gerekir; nk bu mezhebler, sahih olan hadisleri bile delil olarak kabul etmemi ler, onlar klliyyen reddetmi lerdir. Hadisi kabul etmeyen kimselerin, gr lerini teyid etmek iin hadis uydurma a te ebbs etmeyecekleri - kesin olmasa bile - tabii olmak icabeder. Bu sebepledir ki, mevz't kitaplarmda Kur'n n mahlk olduunu ifade eden hadislere pek rastlanmaz. Bununla beraber cehmiyye ve mutezilenin, Kur' nn mahlk olduu grn slmi bir akide olarak ortaya atmas , mslmanlar aras nda iddetli bir tepki ile kar lanm , bir taraftan bu mezhebler sert bir dille ktlenirken dier taraftan gr leri e itli ynlerden rtlme e allmtr. Bu arada baz gayretke ler de talku'l-Kur'n inanc n, uydurup Hazreti Peygambere isnad ettikleri hadislerle reddetme yolunu tutmu lardr. Aslnda gerek hadisiler de cehmiyye ve mutezilenin kar snda yer almlardr; fakat hadis vaz' n, bu mezheblerin ika edecekleri zarardan ok daha tehlikeli grdkleri iin, kendi grlerini destekler mahiyette de olsa, uydurulmu hadisleri tesbit ve uyduranlar en iddetli dille tenkid etmekte tereddt gstermemi lerdir. Bu konuda da baz rnekler verebiliriz: Muhammed bn cAbd bn mir es-Sem.e4andPnin, Cbir bn cAbdillah'a varan bir isnadla rivayet etti i hadise gre, Hazreti Peygamberin yle dedii ileri srlmtr: "Her kim Kur'n n mahlk olduunu sylerse kfir olur" 639 Hadisin rvisi Muhammed 'bn `Abd, ez-Zehebi'nin ifadesine gre, hadis vazcyle tannm bir kimsedir. Keza ed-Drakutni de, onun yalan syledi ini ve hadis uydurdu unu sylemi tir64. Muhammed bn Yaby bn Razin tarikyle Enes bn Mlik'ten rivayet edilen bir ba ka hadiste yle denilmitir. "Gklerde ve gkle yer aras nda
639 ibnu'l-Cevz1, I. 107. 640 Tercemesi ve mezkr hadisle ilgili olarak Cacfer knda bkz. ez-Zehebl, Miziin, III. 633-634.

Ibnu'l-IjaceEe'm bir hikayesi hak-

149

-Allah ve Kur'an mstesna- her ey mahlktur. Kur'n O'nun kelm dr; her ey onunla balam ve O'na dnecektir. mmetimden baz kimseler kp Kur'a= mahlk oldu unu syleyeceklerdir. Her kim bunu sylerse Allah'a kfretmi olur. Byle syleyen kimseyi kar snn hemen bo amas lazmdr; nk m'min olan bir kad nn kfir bir erke in taht nikalunda bulunmas caiz de ildir; me er ki kadn, ayn sz kocasndan evvel sylememi olsun" 641. Hadisin rvisi olan Muhammed bn Yahya bn Razin, onu uydurmakla itham edilmi tir. bn Hbban, bu ahs hakknda "hadis vazeden bir deccal" tabirini kullan mtr642. Ahmed bn Muhammed bn Harb'in Eb Hurayra'ya varan bir isnadla rivayet etti i dier bir hadiste de yle denilmitir: "Kur'an Allah' n kelmdr. Halik da de ildir, mahliik da. Kim bundan baka bir ey sylerse, o kafirdir"643 mann artp eksilmesiyle ilgili hadisi uydurmakla hret kazanan Ahmed bn Muhammed bn Harb 644, bu hadisin de vazcdr. bn cAdi'nin ifadesine gre, teammden yalan syleyen ve hadis vazeden bir kimsedir 645. Keza bn Hbban da onun hakknda "hadis vazeden bir kezzab idi" demi tir 646 .

Zikrettiimiz bu misaller, Kur'a= mahlilk olduunu ileri sren cehmiyye ve mutezileye kar gsterilen iddetli tepkinin en ak rne ini te kil ederler. Ne var ki bu tepkiyi gsterenler, Hazreti Peygambere kas dh olarak yalan isnad etmekle islam'a ok daha byk ktlk yapt klarnn anlayald iinde kalm lardr. Bu suretle, bir taraftan, ortaya kan yeni yeni itikadi mezheblerin gr lerini aksettiren, di er taraftan, bu gr lere karg kan fakat gere i aksettirdi i ileri srlen slam akaidine ait bir ok uydurma hadis, mslmanlar aras nda yaylm ve her ferd, inan ynnden sahip olduu gr, ister istemez, bu hadisler aras nda kolayca bulabildi i bir delil ile mdafaa etme e almtr.

3. slam dmanl
Siyasi ve itikadi ihtilaflar n sebep olduu hadis yaz'', ikinci as rda byk bir sratle geli irken, baz evrelerde slan'a kar beslenen kin ve nefret duygular da, onu ykmaa matuf bir takm sinsi faaliyetlerin giderek yo un641 Ibnu'l-Cevzt, I. 107. 642 E-Zehebi M-Izi- IV. 63. in, 643 Ibnu'l-Cevzi, I. 107-108 644 630 No.lu dipnota bakm . 645 Bkz. ez-Zehebt, Mizten, I. 134. 646 ibnu'l-Cevzi, I. 108.

150

latrlmasna sebep olmutur. Bu faaliyetlerde yine hadis yaz (' birinci planda yer alyordu. Daha Hazreti Peygamber hayatta iken btn 'Arap Yar madas slam Devletinin hudutlar iine girmiti. Halifeleri devrinde ise, bu devletin hudutlar, bir taraftan (Ir ak ve Suriye'yi de iine alarak M sr ve Simali Afrika'ya, dier taraftan Iran ve Ermenistan dahil Hindistan'a kadar uzanm t. Islam'n bu yaylmas, phesiz, bir ok imparatorluklar n, krallklarn veya prensliklerin yklmas pahas na olmu ; yayld lkelerde, msamahas , adaleti ve getirdi i rahat hayat artlaryle, halk, dalgalar halinde kendisine cezbetmi olsa bile, iktidarlarna son verdi i kudretli kiilerin ve onlarn yardmclarnn kalplerinde kin ve intikam ate lerinin alevlenmesine engel olamamtr. Ancak bu intikam n, gn getike kuvvetlenen slam ordusuna kar silhh bir mcadele vererek al nmasn imkansz gren bu yabanc unsurlar, kinlerini ilerinde gizleyerek islam'a girdiler ve onu iten y kmak iin her frsattan istifade etme gayretine d tler. Daha nceki bahislerimizde zerinde durdu umuz undtk ve mllud denilen bu trl kimseler, islam'a olan inanszlklarn, kin ve nefretlerini ilerinde gizleyerek bazan zhd ve takva, bazan 'Ali ve evlad hayranl, bazan da felsefe-hikmet rtsne brnmler, fakat her eyden nce Islam akaidini ifsad etmeyi ve mslmanlarn kalplerinde bu akaide kar phe ve tereddtler uyand rmay balca gaye edinmi lerdir. Bu maksatla, akla hayale gelmeyen ve Hazreti Peygamberin a zndan kmasna imkn olmayan binlerce sz uydurup yaym lardr647. Bunlarn ileri gelenlerinden saylan (Abdul- Kerim bn Ebi'l- (Avea', Basra emiri Muhammed bn Suleyman tarafndan ldrlrken u itirafta bulunmutur: "Vallahi hakknzda drt bin hadis vazettim ve bunlarla helal haram, harama helal k ldm. Oruclu gnnzde size oruc bozdurup, iftar gnnzde oruc tutturdun'"". Halife el-Mehdrni huzuruna gtrlen bir ba ka zndk da, drt yz hadis uydurdu unu, halen bu hadislerin halk dilinde dolatn itiraf etmekten ekinmemi tir6 ". Zndklarn hadis yaz (' ynnden islam'a yapt klar ktlk, dierleri yannda ok daha byk ve tehlikeli olmu tur. Ne var ki gerek halifelerin bunlara kar aldklar sert tedbirler, bu meyanda ele geirdiklerini ldrmeleri ve gerekse hadisilerin bunlar taraf ndan vazedilen hadisleri tesbit edip tesirsiz hale getirmeleri, slam akaidini z ndklarn errinden koruyan bahea miller olmutur.
647 El-tlatib el-Baddi, s. 431; es-Suyfrti, Tedrbu'r-rlvt, s. 186. 648 bnu'l-Cevzr el-MevOciit, I. 37; es-Suyi-41, el-Le'r ca, II. 468 ve Teddbu'rli'l-manr r( s. 186. I, 649 Ibnu'l- Cevzi, I. 37-38; el- 1-ja-gb el- Ba dtdi, el-Kiftye, e. 431; es-Suyg, el-Le'Cli'l- maniica, II. 468.

151

Tabakat kitaplarnda zndk ve mlhd olarak tavsif edilen baz isimlere temasla, bunlardan gelen rivayetlere bir ka rnek vermek, z ndklarn ne tr uydurma hadislerle slam inanc n kartrmaa altklarn gstermek bakmndan faydal olacaktr. bn Iibban'n zndk olarak isimlendirdi i Eyylb bn (Abdi's-Selam, Ebr Bekre tarikyle bn Mestad'tan u haberi nakletmi tir: "Allah gazab ettii zaman <Ar zerinde ier irile ir; yle ki, kendisini ta yan eye a r geir,,sso Medayin'de islalpyye denilen bir cemaatin reisi oldu u bildirilen shak bn Muhammed en-Nata% el-Ahmer de, 'Ali'nin Allah oldu una inanan ve onun hakknda hadis uyduran bir z ndk idi. Hazreti Peygamberin fil suretinde bir eytanla karlamasn, ona lanet etmesini, 'Ali'nin eytan ldrmek iin zerine at lmasn ve eytanla aralar nda geen muhavereyi, bu arada Hazreti Peygamberi kk d ren szleri <Ali'nin a zndan nakletmesi, byle bir zndn kolaylkla yapabilece i efi bir iftirad r. Bu ahs hakknda yeteri kadar bilgi veren ez-Zehebi, cerh imamlar nn, zucafa ile ilgili kitaplarnda ona yer vermediklerini bildirmi ve "bunu iyi yaptlar; nk bu ahs bir zndktr" demi tir65 . Yahya bn Mende tarafndan "mlhd kezzb" olarak tavsif edilen _Ahmed bn Manfir Ebu's-Sdadat da "Rabb n nnde, sureti, ru'yeti ve keyfiyeti isbat eden kimselerin isimlerini ihtiva eden bir lvha bulundu unu" uydurmakla itham edilmi bir zndktr652. Zndkl dolaysiyle Eb Ca<fer el-Man ar tarafndan as larak ldrlen Muhammed bn Sdid, kendisinden hadis rivayet eden baz kimselerce, gizlenmek veya tedlis edilmek suretiyle, ismi e itli ekillerde verilmi bir "kezzab" idi. snadlarda bazan Muhammed bn Hassan, bazan Muhammed bn Ebi Sehl, Muhammed bnu't-Taberi, Muhammed Mevl Beni Ha im, Muhammed el-Urduni, Muhammed e -Sami gibi deiik isimlerde zikredilmitir. Ahmet bn Hanbel, onun amden hadis vazetti ini ve Ebl Cdfer tarafndan zndk olarak as ldn sylemitir. te bu ahsn rivayet etti i bir hadise gre Hazreti Peygamber, koyun kesip derisini yzme e alan bir
650 Zmelk Eyytib bn cAbdi's-Sel a m ve bu haberi hakknda bkz. ez-Zehebi, Miziin, I. 290. Ez-Zehebt, bn Ilbbfn'm ifadesine istinaden Eyyb'tan bu haberi nakleden Hammd bn Seleme'yi Hazreti Peygamberin "ki inin her iittiini nakletmesi, hataya d mesi iin yeterlidir" hadisi dolay syle ayblam grnrse de, Hammad'tan bu haberle ilgili olarak bir isnad gelmedi ini syleyerek, bn H bbn'n bu konuda fazla sert davrand n ileri srmtr. 651 Zmdk shak bn Muhammed hakknda daha geni bilgi iin bkz. ez-Zeheld Mfz ln, I. 196-198. 652 Bkz. aym eser, I. 159.

152

kimseye, bu i in nasl yap ldn gstermek iin, elini hayvan n derisi ile eti aras na sokmu ve deriyi yzm tr. Bu arada eline ve elbisesine kan ve baz et paralar bulam olduu halde bunlar ykamadan halk ile namaz Unustr. Yalancl ve hadis vazcndaki faaliyeti btn hadisiler taraf ndan takip ve teslim edilen Muhammed bn Sa(Id, en-NesTnin ifadesine gre bu sahada en ok hret kazananlardan birisi olmu tur. En-Nes'i, bu konu ile ilgili olarak yle der: "Hadis vaz<1 ile marf olan kezziibiin (yalanc lar), Medine'de bn Ebi Yahya, Ba dd'ta el-Vkdi, Horasn'da Muktil bn Suleymn ve am'da da Muhammed bn Sdid'tir" 6" Muhammed bn Succ tarafndan uydurulan bir hadiste "Allah' n nce bir at yaratt , sonra bu at koturduu, ko an atn terinden de kendi nefsini yaratt " ileri srlmtr654. Zndklar, bu ve benzeri hadislerle slm'a ayb isnad etme e ve bu suretle m'rblerin kalbine phe sokmaa almlardr. Oysa ki islm'n bu konudaki hkm o kadar a k ve kesin olmutur ki, bnu'l-Cevzi'nin de dedi i gibi, isnad en gvenilir kimselerden te ekkl etmi olsa bile, "ma(kle usle munak z" her hadisi "mevzil" olarak de erlendirmekte tereddt gsterilmemi tir655 . 4. Irk, belde ve mezheb taassubu Daha nceki bahislerimizde de temas etti imiz gibi, islm' n araplar arasnda zuhur etmesi ve ilk anda yine onlar aras nda yaylmas dolaysiyle gerek devlet i leri ve gerekse ilmi faaliyet, bidayette yaln z Araplara mn hasr kalm ve yalnz onlar tarafndan tedvir edilmi tir. Fetihlerin ba lad ve giderek geni ledii sralarda Hazreti Peygamber, fethedilen yerlere yine Arap olan ashabndan ilmine gvendi i kimseleri muallim olarak gndermi ve onlar vas tas yle halkn Kur'n ve Sunnet ahkamm renmesini sa lamtr. Hazreti Peygamberin vefat ndan sonraki devirlerde, baz sahabilerin muallim olarak gnderilmeleri i i yine devam etti; fakat fetihlerin ok daha genilemi olmas dolaysiyla ilim renme i i, artk Araplara inhisar eden bir i olmaktan km , Arap olmayan mslmanlara da intikal etmi ti.
,

Eskiden beri bedevi olarak hayat sren ve kuru iklim artlaryle mcadele etmekten te gemeyen araplar, sanat ve mede iyetten yoksun umm!
653 Bu ahs hakknda daha geni bilgi iin bkz. ayn eser, Ili. 561-563 ve Ibnul-Cevzi, el-Mevziiciit, I. 47, 48. 654 Ibnu'l-Cevzi, I. 105. 655 Ibnu'l-Cevzrnin bu gr hakknda bkz. el-IVIevzitcrt, I. 106.

153

bir kavim olarak tavsif edilmi ler, Islam'n zuhurundan sonra ise, Kur'n ve Sunnetle ilgili bilgilerini g slerinde muhafaza etme e ahmlardr; nk tedvin ve tasnif gibi, ilimlerin muhafazas nda ve geli mesinde ilk mhim rol oynayan vas talar, ummilikten ziyade sanat ve medeniyetin ba ta gelen unsurlar ndand. Bu sebeple ilimlerin tedvin ve tasnifi devrine girilmesi, Islam'n Arap olmayan kavimler aras nda yaylmasndan sonra srat kazanmtr. Tabi<in ve etbd devirlerinde Sacid bnu'l-Museyyib (. 94), cAlkame (. 62), urayh (. 78) ve Ibrahim en-Nabdi (. 96) gibi hret kazanm halis Arap ilim adamlar yetimi olmakla beraber, bunlar n yannda isimleri zikredilen ve fakat Arap olmayan ilim adamlar nn da bulundu u ve bunlarn ekseriyeti te kil ettikleri grlr. Dikkati eken di er bir husus da, bu ilim adamlarnn umumiyetle mevaliden olmalar dr.Mesela Mekke ulemasndan Mueahid bn Cebr (. 104), Bena Mahziim'un mevlas idi ve bn Abbas'tan rivayet etti i tefsirle hret kazanmt . `Ikrime (. 109) de bn `Abbas'n mevlas idi ve onun ilmine sahip olmu tu. 'Ata' bn Ebi Rabah (. 114) Ben Fihr'in, Ebu'z-Zubeyr Muhammed bn Tedrus (. 126) Hakim bn khzam' n mevlalar idiler. Kufe ulemas ndan Sdid bn Cubeyr (. 95) Beni]. Valibe'nin, Basra ulemasndan el-Hasan bn Yesar (. 110) Zeyd bn Sabit'in, Muhammed ibn. Sizin (. 110) anas Safiyye Ebn Bekr e -Sddik'm mevalisindendi. Bunlarn yannda, Salim bn (Abdillah bn (Omer tbni'l-ljattab (. 106), el-Kas m bn Muhammed ihn. Ebi Bekr e -Sd" (. 107), 'Ali ibriu'l-1.1useyn bn (AH bn EM. Talib (Zeynu'l`,:kbidIn) (. 99) gibi babas Arap anas yabanc olanlar da vard. bn Ebi Leyla anlat r: Koyu bir Arap milliyetisi olan (Isa bn Masa, bir gn bana yle sordu: Basra fakihi kimdir? El-Hasan bn Ebi'l-Hasan. Sonra kim? Muhammed bn Sirin. Nedir bunlar? Mekke fakiki kin ? (Ata' ibn Eb Rabal , Mucahid, Sacid bn Cubeyr, Suleyman bn Yesar. Bunlar nedir? Mevali. Mevaliden..

154

Medine fukahas kimlerdir ? Zeyd bn Eslem, Muhammed ibnu'l-Munkedir, Nfic, bn Ebi Necik. Bunlar nedir? Mevali. Rengi de iti ve tekrar sordu: Kub ehlinin en fakiki kimdir? Rab1(atu'r-Re'y ve bn Ebi'z-Zind. Bunlar nedir? Mevaliden. Yz kart ve sordu: Yemen fakiki kimdir? Tvns, o lu ve bn Munebbih. Bunlar kim? Mevali. Boyun damarlar i ti, aya a kalkarak sorma a devam etti: Ijorsn fakiki kimdir? cAtg' bn CAbdillah el-Ijorsni. Bu cAt' ne ? Mevl. Yz daha ok kart, siyahlat ; o kadar ki korktum. Sordu: Sm fakiki kim? Bu Mekkl ne? Mevl. Yorgun ve bitkin bir halde nefes alma a balad : Kiife fakiki kim? Eer korkmasayd m el-Hakem bn ( Uteybe ve cAmmr bn Ebi Suleymn diyecektim. Fakat i in ktye varaca n dnerek brhim en-Nakdi ve e-Sacbi dedim. O yine sordu: Bunlar ne? Arap. Bunu i itince "Allahu Ekber" dedi ve skiin buldu 656. Zikrettiimiz bu misal, islm'n Arap olmayan milletler aras ndaki yaylmasndan sonra ilmi hayata ve ilim adamlar na k tutacak bir mahiyet arzeder. Yukarda ismi geen zevat n, Arap olmasalar bile, ilim ve faziletleriyle islm'a yapt klar hizmetin bykl, elbetteki her trl phenin stndedix. Fakat bu misal, bize unu da gstermektedir ki, islm bayra altnda toplanm Arap ve Arap olmayan milletlerin muhtelif meslek ve mezheblerdeki tabakalar arasnda rk ve cinsiyet ynnden, zaman zaman, id656 bn cAbd Rabbih, el-Ilcdu'l-ferld, III. 415-416.

155

detli mnakaalara varan fikir ayril klarmn kma ihtimali fazlasyle mevcuttur ve nitekim bu ihtilafn kt da grlmtr. Ancak, ne e it fikir olursa olsun, dini nasslarla teyid edildi i zaman de er kazanabilece i filmle= hakim olduu bir devirde, rk ve cinsiyet stnl ile ilgili mnaka alarda da bu e it nasslara ihtiya has l olaca n hatrdan uzak tutmamak gerekir. te bu ihtiya, zerinde durdu umuz sair konularda oldu u gibi, hem Arap kabileleri aras ndaki riyaset ve tefahuru, hem de Araplarla di er rklara mensup milletler aras ndaki stnlk yarn hedef tutan yeni tr hadislerin vaz`ma yol am tr. Bir taraftan Araplar, bu e it hadislerle, kendilerinin dier milletere stnllderini isbat etme e alrlarken, dier taraftan, Arap olmayanlar da, bazan dil, bazan da ehir ve kasabalar yle Araplara stnlklerini, yine kendi vazettikleri hadislerle ortaya koyma gayretine girimilerdir.
.

Araplarn faziletini en bariz bir ekilde ortaya koyan u hadis, mevzuat kitaplarnda konu ile ilgili olarak yer alan tipik bir rnek te kil eder: cAll'der gelen ve isnadnda (Anbese bn cAbdi'r-Rahman ad nda bir rvisi bulunan bu hadiste yle denilmitir: " nsanlarn hayrhs Araplard r. Araplarm hayrhs Kurey , Kurey 'in hayrhs da Ben Haim'dir. Acem (Arap olmayan)in hayrls Fris, siyahilerin hayrhs N-C.113e, renklerin hay rls sar, maln hayrls saray, boyalar n hayrls ise knadr"657. Yalya bn Yezid'in bn `Abbas'a varan bir isnadla rivayet etti i bir ba ka hadiste de yle denilmi tir: " sebepten dolay Araplar seviniz: Ben bir Arabm; Kur'n arapad r; ve cennet ehlinin kelann da arapad r"6". Siyahi (zenci) lerle ilgili olarak ileri srlen bir hadiste, onlarla dostluk kurulmas tavsiye edilmi ve "nk aralar nda cennet ehlinin efendilerinden kii vardr: Lukman en-Neca i ve Bilal" denilmi 659, bir baka hadiste ise, "siyahilerde hay r olmad , bunlarn a iken hrszlk yaptklar, karnlar doyduu zaman da zina i ledikleri" ileri srlm tr66. Baz ehirlerin faziletleri, di er bazlarnn da zemmi hakk nda uydurulan hadislerin de, bu rk taassubunun birer tezahr oldu una phe yoktur.
657 bn <Arrk, Tenzlhu' - eri(ati'l-merfca, II. 36. Hadisin rvisi <Anbese hakk nda elBub "terekfhu" (onu terkettiler) ve "zfllibu'l-hadis" (katibi bo ) demi ; Ebf I:Paint ise, hadis vazettiini sylemi tir. Bkz. Ez-Zehebt, Miziin, III. 301. 658 Es-Suyiiti, el-Le7117-manca, I. 442. ibnfl-Cevzt, hadisi <Ati'dan mursel olarak nak'etmitir. Bkz. el-MevzrcC II. 41. EVIJkaylt hadis hakknda "munkerdir; ash yoktur" demi tir. t, Ez-Zehebt ise, hadisin rvisi YallyEt bn Yezid'in musahhaf oldu unu ve aslnda Yaly. bn Bureyd olmas gerektiini sylemitir. Bkz. Miuin, IV. 365, 415. 659 Es-Suyti, el-Le'itli'l-manitca, I. 448; bn (Arrk, Tenzilu'- ertica, II. 33. 660 Es-Suyfti, ayn eser, I. 444; bn <Arrfk, ayn eser, IL 31.

156

Eb Hurayra'dan merf0 olarak rivayet edilen bir hadiste, dnyadaki drt ehir cennet, drt ehir de cehennem ehri olarak ilan edilmi tir: "Dnyadaki drt ehir cennet ehirlerindendir. Bunlar: Mekke, Medine, Bey tu'l-Makdis (Kuds) ve D mak'tr. Dnyadaki drt ehir de cehennem ehirleridir. Bunlar da: El-Kustantlmyye ( stanbul), et-Taberiyye, yanan Antalya ve Sadadr. Tatl sularn ve ya mur getiren rzgar n kayna , Beytul-Makdis kayasnr altdr" 661.
( Abdul-Melik bn (Antere'nin, babas ve ceddi vastasyle (Ali'den rivayet etti i bir hadiste de yle denilmitir: "Cennet kap larndan dnyada alm drt kap vardr. Bunlardan birincisi skenderiyye'dir. Sonra (Askaln ve Kazvin gelir; fakat Cudde'nin bunlara stnl , Beytu'l-Haram'm dier evlere stnl gibidir"662.

cAskalan, skenderiyye ve Kazvin'in beraberce medhini tazammun eden hadisler yannda, her biri iin ayr ayr uydurulmu hadisler de vard r. Mesela Kazvin hakknda Enes bn Malik'ten geldii ileri srlen bir hadiste yle denilmitir: "Sizin iin ufuklar a lacak ve Kazvin denilen bir ehir fethedilecektir. Bu ehirde krk gn veya krk gece kalan kimseye, zerinde ye il zmrt, onun da zerinde krmz yakuttan kubbe bulunan bir stun verilir. Bu kubbenin altundan yap lm 70 bin kap kanad vardr. Her kanatta lifr-i <Ayn'dan bir zevce vard r"663. Bunlarn yannda, Nuaybin'in, cAntakya'nn, Bara'mn ve Horasan'da bir ok yerin faziletleri hakk nda daha pek ok misal zikretmek mmkndr.
661 bnu'l-Cevzi, el-Mevirct t, II. 51; es-Suyti, el-Le'eli'l-nasnica, I. 458-459; bn cAr rak, Tenzthu' - eria, II. 48. Iladisi ez-Zuhri'den rivayet eden el-Velid bn Muhammed el-Muvakkari (. 181), hadis imamlar arasnda genellikle zay f bir ravi olarak tannm, Yalya !bn Mdin ise, onu yalanclkla itham etmitir. Bkz. ez-Zehebi, Illizr IV. 346. bn `Adi hadisin munn, ker olduunu sylemi ve ez-Zuhri'den yalnz el-Muvalskarl tarafndan rivayet edildi ini ileri srm ise de, bn `Asakir, Muhammed bn Muslim et-Ta'ifrnin ona mtabeat etti ini sylemitin. Bkz. es-Suyti, ad geen eser, I. 459. Hadiste zikri geen Sada' ehrinin Yemen Sancii'l de il, Rum diyarndaki Sada' oldu u ileri srlmtr. Antakya el-Muhterika denilen ehir ise, el(Abbas ibnu'l-Velid bn <Abdi'l-Melik tarafndan yaklan Antakya'dr. Bkz. ayn yer. 662 bnu'l-Cevzi, Il. 52; es-Suyilti, I. 460. Radisin rvisi cAbdu'l-Melik bn Ilarn, zayf, kezzb, deceal ve hadis vazeden bir kimse olarak tavsif ohnunu tur. Bu ahs ve rivayeti hakknda daha geni bilgi iin bkz. ez-Zehebt, Mizi- n, III. 666. t 663 Ibnu'l-Cevzi, II. 55; es-Suyti, I. 463. liadisin Davd bnu'l-Mulabber tarafmdan vazedildii aklanmtr. Bu ahs hakknda bkz. ez-Zehebt, MIzn, II. 20. Hadisin bn Maee tarafndan da Sunen'inde nakledildi ini syleyen bnu'l-Cevzi, asil garabetin, ilmine ra men bn Maee'nin bu hadisi kabul etmesinde bulundu unu ve baz kimselerin "e er bu hadis sahih olmasayd byle bir alim onu zikretmezdi" diyerek muktezas nca amel ettiklerini, halbuki bunun, lke ve vatan taassubundan meydana geldi ini ileri srntr. Hadisin bn Mace rivayeti iin bkz. es-Sunen, II. 179.

157

Bunlar aras nda bilhassa Ba dad'n ve Msr'n zemmiyle ilgili uydurma hadislerin de yer alm olmas dikkat ekicidir. Fakat bu ehirler, ister medhedilmi olsun, ister zemmedilmi olsun, bunlara dellet eden hadislerin hepsinin de rk ve lke taassubu neticesinde uydurulduklar na phe yoktur. Ancak yaz sebepleri kolayl kla izah edilemiyen bir gurup hadis vard r ki, bunlar haftann gnleriyle ilgili olup, Kur'an' Kerimdeki baz ayetlerin tefisiri iin israiliyyatta alnm olmalar muhtemeldir.

Ebn Hurayra'ya varan ve zay f ve mehul ravilerden mte ekkil bir isnadla ileri srlen bir hadiste yle denilmi tir: "Cumartesi gn hile ve desise gndr; nk Kurey , bu gnde hile yapmak istemi ve Allah Tacala da onlar hakknda "kafirler sana hile yapmak isterler" 664 yetini Pazar gn bina yapmak ve a a dikmek gndr; nk cennet, bu gnde nebatlanm ve bu gnde a alandrlmtr. Pazartesi gn, sefer ve ticaret gndr. Sal gn kan gndr; nk Adem o lu, karde ini bu gnde ldrmtr. ar amba gn u ursuzluk gndr; nk Allah, `Ad kavmi zerine frtnay bu gnde gndermi tir. Firavun bu gn do mu , ila olduunu bu gn iddia etmi ve Allah onu bu gn hela etmi tir. Perembe gn sultamn huzuruna girme ve ihtiyalar grme gndr; nk brahim (a.s.) in Ms r hkmdarnn yanna girdii, kansm ona geri verdi i ve ihtiyalar n grd gndr. Cuma gn de, kz isteme ve nikh gndr; nk Peygamberler, Cuma gnnn bereketi dolay siyle bu gnde evlenirler" 665 .
kinci asrda ortaya kan baz fkh mezheblerinin yahut mezheb imamlarnn medih veya zem mini istihdaf eden hadis va z` n da, cahil mezheb taraftarlarnn ar derecedeki taassubuna ba lamak mmkndr. Aslnda bu imamlar, biribirlerini saym , biribirlerinin grlerine sayg gstermi ve hatt biribirlerinden ilim alm olsalar bile, onlarn baz taraftarlar , cehaletin kazandrd taassupla kar snda olduklar imam ktlemeyi veya ba l bulunduklar mezheb imamn medhetmeyi mezheblerine hizmet telakki etmiler ve bu hizmeti ifa ederken Hazreti Peygambere yalan isnad etmenin ar vebalini de yklenmi olduklarn idrak edememi lerdir. Mesela Eb Hurayra'dan rivayet edilen bir hadiste Hanefi mezhebinin imam Eb Hanife medhedilmi ve yle denilmitir: "mmetim iinden ismi en-Nucman, knyesi Eb Hanife olan bir adam kacak; bu, mmetimin olaeakt r"666.
664 Enfl sresi, 30. 665 bnu'l-Cevzi, II. 71-72; es-Suyti, I. 481. 666 Bu hadisi zikreden ihnu'l-Cevz (II. 48), el-tlatIb'in u szn de naldetmitir: "Hateferrd etmi tir. El-IRkin'den bana nakledildi ine gre, dis nevzclur ve rivayetiyle ika olan kimselerden pek ok menakir vazetmi tir. En a r derecede Eb `Abdillah olan da Ebil Hanife ile ilgili olan hadistir".

158

Ebl Hanife ile ilgili olan bu hadis, Horasan taraflar nda bu ekilde yaylm , (Irak'ta ise, ona bir de u sz eklenmi tir: "mmetim iinden Muhammed bn Idris (e -Safici) denilen bir adam daha kacak; bunun fitnesi, mmetime iblisten daha zararl olacak"667. Eb Hanife hakknda Enes bn Malik'e varan de iik bir isnadla u hadis de uydurulmutur: "Benden sonra, ismi en-Ndman bn Sabit olan ve Ebu Hanife diye knyelenen bir adam gelecek; bu, Allah' n dinini ve sunnetimi ihya edecek" 668. Bu hadis de di eri gibi batl ve mevzdur snadnda bulunan rvilerden Muhammed bn Yezid, metrk 669, Suleyman bn Kays ve Ebu'l-Mdalla bnul-Muhacir, mechuldr; Eban ise, yalanc lkla itham edilmitir". 5. Hikyeeiler ve va' zler Hulef-i Raidin devrinin sonlarna do ru ortaya kan ve "ku a" (hikaye anlatanlar) denilen baz kimseler, cami ve mescidlerde oturmay ve evrelerinde halka te kil eden cemaata vacz ve nasihatta bulunmay adet haline getirmilerdi. Ancak bunlarn bir ksmn, vacz ve nasihattan ziyade, halkn nazarnda kazanacaklar yksek mertebe ve hret ilgilendiziyor ve v dzlann, kendilerini bu gayeye ula tracak bir ekilde hazrlyorlard . Bunlar, hrete giden yolun, halkn dini hislerini galeyana getirmek suretiyle tutulabilece ini bildikleri iin, onlar coturacak ekilde vdzediyorlar, bazan da hazin konu malarla onlar uzun uzun a latyorlard . Halk zerinde en ok tesir eden vdzlar, cennet ve cehennem tasvirleriyle, buralarm sonsuz nimetlerini veya azablar n ihtiva eden konu malard. Her ne kadar Kur'n Kerimde ve Hazreti Peygamberden rivayet edilen sal ih hadislerde, cennet ve cehennem hakknda bir mslmana yetecek kadar bilgi verilmi ise de, bu vaczler, bunlarla iktifa etmiyorlar, halk daha ok midle ne elendirmek, yahut onlara daha ok hzn ve korku verip a alatmak iin daha bol ve deiik malzemeye ihtiya duyuyorlad . Bu ihtiyac gidermek iin hadis, inandrc olmak ynnden de e siz bir hazine te kil ediyordu. Ancak mevcut olan sahih hadisler i lenmi ve halk tarafndan art k renilmi olduu iin, tesirlerini de yitirmi lerdi. Bu sebeple vaSzler, yeni hadisler uydurmay , mesleklerinde ba arl olmann balca aresi olarak grdler; zaten vazc kaps geni lde alm ve bir ok kimse, gayelerini gerekle tirmek iin
667 Ayn yer. 668 Ayni yer. 669 Bkz. ez-Zehebt, Mizn, III. 459-Muhammed bn Ahmed bn Yeztd es-Sulemt. 670 bnu'-Cevzt, II. 49.

159

bu kap dan girme e balamt . Vacaler iin de ayn ynde ad m atmay engelleyecek Allah ve Peygamber korkusundan ba ka hi bir engel yoktu; esasen onlarn kaiplerine byle bir korku da yerle mi deildi6". te cami ve mescidlere musallat olan bu "ku a" eliyle ve srf hret hrs iin pek ok hadis uydurulmu ve Hazreti Peygamberin ad altnda halk aras nda yaylmtr
( Ali bn Ebi Talib'e varan bir isnadla ortaya at lm byle bir hadisi, bu rada misal olarak zikredebiliriz. Bu hadiste yle denilmitir: "Cennette yle bir aa vard r ki, stnden elbiseler, alt ndan da alaca bir at kar. E eri altundan, gemi inci ve yakuttan olan bu at, kanatl olup, ne i er ne de hacet grr. Allah'n evliyas onun kanatlar zerine otururlar ve diledikleri yere uarlar. Onlardan daha a ada olanlar: Bize insaf ediniz. Ya Rab, onlar , bu mertebeye getiren ey nedir ki? derler. Allah Ta<ala da yle buyurur: Siz iftar ederken onlar oruc tutuyor, geceleri siz uyurken onlar namaz k lyor, siz cimrilik ederken onlar infak ediyor, siz korkarken onlar d mana kar cihada kyorlard"672.

ibnu'l-Cevzi'nin nakletti i bir haberden rendiimize gre, Ahmed bn Hanbel ve Yahya bn Macin, bir gn er-Ru afe mescidinde namaz kldklar bir srada, bir kassas kar ve konu maa balar: "Bize Ahmed bn Hanbel ve Yahya bn Maciin rivayet etti; onlara `Abdu'r-Razzak, Macmer'den, Macmer, Katade'den, Katade Enes'ten, Enes de Rasitlullah (s.a.s.) tan yle buyurduunu nakletmitir: Her kim LA LAHE LLA'LLAH derse, Allah, bu szn her kelimesi iin bir ku yaratr. Bu kuun gagas altundan, tyleri ise mercandand r..." Kassasn bu rivayeti 20 varak bulur. Ahmed bn Hanbel bunlar iitince Yahya bn Ma5in'e bakar; Yahya da Ahmed bn Hanbere bakar ve sonra yle der: Sen ona byle bir ey rivayet ettin mi? Arkada u cevab verir: Vallahi bu szleri ilk defa u anda i ittim. Kassas hikayesini
671 Hazreti Peygamberden mutevatir olarak rivayet edilen hadis malf mdur: "Her kim kasdh olarak benim zerime yalan sylerse, cehennemdeki yerine hazulans n". Bu hadisin, hadis uyduranlar iin Allah ve Peygamber korkusunu telkin eden ilk ihtar olarak gznnde bulundurulmas gerekirdi. Ancak bu korkunun, Allah'a ve Peygamber'e iman ile birlikte kalbe yerle ebilece i dnlrse, imandan yoksun kalplerde hi bir ihtarn korku hasl etmiyecei de ikrdr. 672 bru'l-Cevzi, III. 255. bnu'l-Cevzt bu hadisi naklettikten sonra yle demitir: "Bu hadis, Hazreti Peygamber zerine vazolun nu bir hadistir. feti vard r: Birincisi irsalidir; bnu'l-Huseyn, Ali bn Ebt Tlib'in devrine yeti memitir (ve bu sebeple hadisi ondan alm olamaz). kincisi, Muhammed lbn Mervn es-Suddi'dir ki hakk nda kezzb, metfkulhadt denilmitir. ncs ise, bundan daha a ktr ve o da Sacd lbn Tarif olup bu hadisin vaz` ile itham olunmutur. Zira bu ahs, bn Ijbbn'n aklada gre, ihtiya annda hemen hadis uyduran bir kimse idi".

160

bitirdikten sonra kendisine verilen hediyeleri al r ve geride kalanlar almak iin oturur, bekleme e balar. Yahya. bn Macin eliyle i aret ederek adam yanna arr. Kassas, hediye alaca umudiyle ko arak yanlar na gelir. Yahya sorar: Bu hadisi sana kim rivayet etti? Kassas: Ahmed bn Hanbel ve Yahya bn Ma<in. Yahya: Yahya bn Macin benim; bu da Ahmed bn Hanbel. Biz, Hazreti Peygamberden gelen byle bir hadis i itmedik. Eer mutlaka yalan sylemek laz m geliyorsa, bu bizim d mzda kalsn. Kassas: Sen Yahya bn' Ma% misin? Yahya: Evet. Kassas: Yahya bn Ma(in'in bir ahmak olduunu iitmemi tim; u anda bu da gerekle ti. Yahya: Benim ahmak olduumu nasl anlad n? Kassas: Sanki sizden baka dnyada Yahya bn Ma<in ve Ahmed bn Hanbel yok mu? Ben tam on yedi tane Ahmed bn Hanbel ve Yahya bn Ma(Idden hadis yazdm!.. Ahmed bn Hanbel eliyle yzn kapat r ve arkada na, brak unu gitsin, der. Kassas, onlarla alay eder bir ekilde yanlarndan uzakla r"673. Baz kussas, hadis uydurduklar halde, dier bazlar da, iitik1eri bir hikaye veya mevzil hadise bir isnad dzp onu halka rivayet etmi lerdir. ibnu'lCevzi'nin Ebu Hatim'den naklen zikretti i bir haber, bunun gzel bir rneini te kil eder. Eb Hatim yle anlatr: "Rakka ve Harran aras nda Erivan denilen bir ehre girdim ve camide namaz k ldnn. Namaz bittikten sonra nmzdeki bir gen kalkt ve haddeend Ebu Halife (Eb Halife bize rivayet etti) diyerek Hazreti Peygambere varan bir. isnadla "her kim bir mslman n ihtiyacn giderirse, Allah da ona yle yapar" eklinde bir hadis anlatma a balad . Szn bitirdii zaman ona: "Ebfi Halife'yi grdn mil?" diye sordum, Kassas: "Hayr" dedi. "Onu grmedi in halde ondan nas l rivayet edersin'?" dediim zaman da u cevab verdi: "Bizimle mnaka a etmek, mrv vetin azlna dellet eder. Ben yalmz bu isnadi bilirim. Bir hadis i ittiim zaman da ona bu isnad eklerim" 674 . Devaml konutuklar iin hitabet sanat nda ileri seviyeye ula m olan kussas, konumalarn siisledikleri ve Hazreti Peyga nbere isnad ettikleri acaib hikilyelerle halk cezbetme e ve kendilerine inandrma a muvaffak olduklar iin, onlarn eliyle pek ok uydurma hadis yaylmtr. Bu sebepkdir ki Ibnu'l-Cevzi, hadise en byk belan n, Hazreti Peygamber yalan isnad etmekte bir gnah ve bill tan grmeyen bu kussas eihetinden geldi ini sylemi tir6".

673 Ilnu'l-Cevz , I. 46. 674 Ayn

eser, I. 47.

675 Ayn eser, I. 44.

161

6. Terib ve terhib Daha nce de a kladmz gibi, siyasi ve itikadi ihtilaflar n mslmanlar arasnda sebep oldu u husumet, gn getike iddetini artrm ve blnmeler daha da o almtr. Bu durum, phesiz, Islam' n tesisine alt birlik inancna aykr idi ve bundan hem din zarar gryor, hem de mslmanlar, btn kin ve gayzlarn Islm'a kar yneltmi olan i ve d dmanlar kar snda son derece za'fa d yorlard . Samimi mslmanlarn bu durumdan endi eye dmemeleri elbetteki mmkn de ildi. Bu endi e, tabii olarak onlar bozulmu olan birliin yeniden tesisi iin gayret sarfetme e ve bir takm tedbirler alma a yneltti. Bu tedbirlerin ba nda, slam dininin ibadet ve itikad gibi e itli konulardaki gr nn, Hazreti Peygamber devrindeki saf ekliyle halka retilmesi prersibi geliyordu. Bu retimin temel kayna da elbette Kur'n ve Hadislerdi. Mslmanlar n bu iki kayna en iyi bir ekilde bilmeleri ve onlar vas tasyle gelen emir ve nehiyleri en kusursuz biimde tatbik etmeleri, k sacas Allah'a ve Peygamberine iman noktasnda birle meleri, ilk devirde grlen vandetin yeniden tesisini sa layacakt ; bunda hi kimsenin phesi yoktu. Ashnda bu d nce, Islam' n zne muvafktr ve ilk devirden itibaren btn mslmanlar zerinde hakim bulunmaktad r. Bu sebeple, bilhassa Islam'n emir ve nehiylerine uymak hususunda, gerek Kur'n Kerimde yer alan ayetler ve gerekse Hazreti Peygamberden sahih olarak gelen hadisler zerinde titizlikle durulmu , va'z ve nasihatlarda bunlar mslmanlara s k sk tekrarlanarak, onlar n em.irlere uymalar , nehiylerden salunmalar salanmaa allmtr Ihtilaflarn veya husumetlerin geni blnmelere yol at ikinci Hicri asrda, baz mslmanlar, btn zhd ve takvalar na ramen, cehaletin penesine d mekten kendilerini kurtaramam lar; halk, Islam'n emirlerine sndrmak, nehiylerinden sakndrmak iin, Kur'an ve sahih hadisler ierisinde yer alan hkmlerle iktifa etmiyerek yeni hadisler va zetmi lerdir. Bu davrann zmrunda, Hazreti Peygambere yalan isnad etmek d nda, slam dinini noksan ve kusurlu grmek gibi a r bir ithamn da yer aldnu, farkedememilerdir. Zira bu kimseler, hadis -yaz (' ile unu demek istemilerdir: "Islam dini noksand r ve tamamlanma a muhtat r; biz bu hadislerle onu tamamlama a altk"676. Mslmanlar hayra yneltmek ve errden uzaklat rmak gayesiyle hadis uyduran bu gibi kimseler, ba ta ibadetler olmak zere slam dini ierisin676 Bkz. es-Suyti, el-Le'r li'l-maefca, II. 469.

162

de yer alan her e it konuya girmi ler ve o konuyle ilgili bir ok hadis uydurmulardr. Mesela bu konulardan birisi, Kur'n Kerimin sre sre faziletleriyle ilgilidir. Bu cmleden olarak Ubeyy bn Kdb'tan yle bir hadis rivayet edilmitir: "Raslullah. (s.a.s.) ld sene Kur'an' bana iki defa okudu ve Cibril (a.s.) in, kendisine, bana okumas iin emretti ini syliyerek onun selamn nakletti. Ben de Hazreti Peygambere, Kur'n n sevab hakknda Allahin kendisine rettii bilgilerden bana da tahsis edilen bir ey bulunup bulunmadn sordum. Raslullah (s.a.s.) yle buyurdu: Evet, ey Ubeyy; bir mslman Fatiha sresini okudu u zaman, ona, sanki Kur'n n te birini okumu gibi sevab yaz hr. Her kim Bakara sresini okursa, kad n ve erkek btn m'ninlere tasaddukta bulunmu gibi ecir kazanr. Her kim (Imrn' okursa, o kimseye, srenin her bir ayeti iin cehennem kprsr den gei emam verilir. Her kim Nisa sresini okursa, ona, miras b rakm kimselere tasaddukta bulunmu gibi ecir verilir. Her kim Ma'ide sresini okursa, onun iin on hasenat yaz hr, on seyyiat silinir; ayn zamanda, yer yznde ya amakta olan btn Yahudi ve Hristiyanlarm say snca on derece ykseltilir. Her kim Edam sresini okursa, yetmi bin melek ona du eder... Bu ekilde Kur'n n sonuna kadar btn srelerin sevab zikredilmi tir" 677. Bu hadisi Mevz'dt nda nakleden bnu'l-Cevzi, onun hakknda u bilgiyi vermi tir: "Eb shak es-Sdlebi, Tefstrinde hadisi blm ve her ksm , ilgili olduu srenin ba nda zikretmi tir. El-Valudi de ona tbi olarak ayn i i yapmtr. Onlar n bu hadisi nakletnelerine hayret etmem; nk hadis ashab ndan de illerdir. Fakat asl hayret etti im ey, Eb Bekr bn Ebi Davud'un, hadisin muhal oldu unu bildii halde, Kur'n n faziletleriyle ilgili olarak tasnif etti i kitab nda onu blerek nakletmesidir. Fakat daha kts ekser hadisiler ynnden gelmektedir; nk bunlar n adeti, bat l da olsa, hadislerini tervic etmeleridir. Bu, onlar ynnden gelen byk bir ktlktr; zira Hazreti Peygamberden sahih olarak u hadis varid olmutur: "Bir kimse benden bir hadis rivayet eder ve o hadisin yalan oldu unu da bilirse, o kimse yalanc lard an biri olur"678 . "Kur'an srelerinin faziletleriyle ilgili olan bu hadisin uydurma oldubn 1-.11buna phe yoktur. snadnda bulunan Mahled bn ban'n akladna gre munkerul-hadis olan bir kimsedir ve sika (gvenilir) olan kimselerin hadislerine benzemeyen menakir rivayetiyle teferrd etmi t ir, , 679.
677 bnu'l-Cevzi, I. 239-240. 678 Bu hadis iin bkz. Muslim, aitii , I. 9 (mukaddime). 679 ibnu'l-Cevzi, I. 239-240. Ad geen rvi hakknda daha geni bilgi iin bkz. -Zehebt, Miziin, IV. 83. Burada -Zehebi, mezkr hadisi bahis konusu ederek "e er bu hadis Mahled'in bir iftiras deilse onu kimin vazetti ini bilmiyorum" demitir.

163

"Hadisin bizzat kendi metni de uydurma oldu una dellet eder; zira btn sreler, istisnas z, kendilerine sevab ynnden uygun olan bir ekilde ve Hazreti Peygambere yak mayan bir zafiyetle zikredilmi tir...Srelerin faziletleri hakk ndaki hadisi Meysere bn (Abd Rabbih de rivayet etmi tir. Bu ah s hadis vazetmekle tannm bir ki i olup, bizzat kendisi de bunu itiraf etmi tir. 'Abdurrahman bn Mehdi ona: " u sreyi okuyan kimseye u sevab verilir, hadisini nereden getirdin?" dedi i zaman Meysere: "Halk n Kur'n kraat na rabetini art rmak iin ben vazettim" cevab n vermi tir686. Hayrl olan eye halkn rabetini art rmak iin hadis uyduruldu u gibi, kt olan eyden onlar uzaklatrmak ve korkutraak iin de e itli konularda bir ok hadis uydurulmu tur. Mesel insana sarho luk veren alkoll ikiler, gerek Kur'n Kerimde yer alan yetlerle ve gerekse Hazreti Peygamberden rivayet edilen sahih hadislerle haram k lnmtr. Bununla beraber bu a k ve kesin nehiylerle iktifa etmeyen baz kimseler, mslmanlar ikiden uzakla trmak iin ba ka hadisler vazetmek ihtiyac m duymulardr. Bu cmleden olarak, `Abdullah bn cAmr'a varan bir isnadla u hadis rivayet "Her kim hamr ( arab) ierse, bu mi desinde iken onun yedi vakit namaz kabul olunmaz; ve bu halde lrse, kfir olarak l_ r. Eer akln farzlardan uzaklatrrsa, krk gnlk namaz kabul olunmaz ve bu halde iken lrse, kfir olarak lr" 6". `Abdullah bn cOmer'e de u hadis isnad edilmi tir: " arab ienlerle birarada oturmaynnz; hastalar n ziyaret etmeyiniz; cenazelerinde haz r bulunmayuuz; zira arab ien, kyamet gn, yz kararm , dili gsne sarkm , salyalar akar ve grenler'i tiksindirir bir ekilde dirilir" 682. Ba clcl'n ileri gelen zhidlerinden Ahmed bn Muhammed Gulm jaM ((O. 275), ilim sahibi bir kimse olarak da tan m/list'. ld zaman Ba dd sokaklar kalabalktan tkanm ; tabutu Ba ra'ya ta nm ve mezar zerine bir de kubbe yaptrlint683 . Bununla beraber hadis ulemas , onun durumunu
680 ibnu'l-Cevzi, I. 40, 240-241. Meysere ile ilgili haberler hakk nda daha geni bilgi iin bkz. ez-Zehebt, MIziin, IV. 230-232. Mucemmirden de yle bir haber nakledilmi tir: "Ubeyy bn Ka9tan rivayet edilen Kur'an srelerinin faziletleriyle ilgili hadisi bir eyh bana rivayet etti. Ona bu eyhin kim oldu unu sordum. Medayin'de, halen hayatta olan bir adam, dedi. Medayin'e gidip o adam buldum ve hadisi rivayet edeni sordum. Vasit'da bir eyh, dedi. Vasit'a gittim, onu da buldum. O, Basra'da, Basra'daki de Ba dad'da yaayan bir eyi i tarif etti. Bu eyhe hadisi kimin rivayet ettiini sorduum zaman u cevab verdi: Hi kimse. Fakat gryoruz ki halk Kur'n'dan uzakla yor; onlar Kur'n'a yneltmek iin bu hadisi biz vazettik". il nu'l-Cevzi, I. 241. 681 bnu'l-Cevzt, III. 41. 682 Ayn eser, III. 42. 683 Ez-Zehebt, Miztn, I. 141.

164

aldamaktan ekinraemi ve ondan hadis al nmayacan kesinlikle belirtmilerdir. te zhd ve ihniyle tan nm olan bu ahs, kendisine, rivayet ettii hadislerin mahiyetini soran Eb l (Abdillab en-Nihvendi'ye "halk n kalbini dzeltmek iin uydurduklar n" syleyebilimi tir6". Onun, uydurduunu itiraf etti i hadiderden birisi Eb Sacid el-Ijudri'ye isnad edilmi tir; bu hadiste yle denilir: "Her kim bir o lan ehvetle perse, Allah o kimseye lanet eder; ehvetle musafaha ederse namaz kabul olunmaz; ehvetle kucaklarsa kyamet gn ate ten bir lurbala dvlr. E er onunla fsk ilerse, Allah onu cehenneme gokar" 686 . Abid ve zhid oldu u halde hadis vazeden kimseler, di erlerine nisbetle daha ok tehlikeli olmu lardr; nk bunlar, ya aylar itibariyle halk zerinde emniyet telkin etmiler ve szlerine gvenilen 'kimseler olarak tamnmlardr. Bu sebeple hi kimse, byle kimseler taraf ndan rivayet edilen bir hadisin mevz olabilece i ihtimalini dnmemi, belki de onu, gvenilir bir kimsenin en sahih hadisi olarak kabul etmek durumunda kalm tr. Maamafih hadis imamlar byle kimseleri de tenkid szgecinden geirmeyi ve hadis rivayetindeki durumlar n tesbit etmeyi ihmal etmemi lerdir. Me hur imamlardan Yahya bn Sacid el-Ka tfn' n bu konuda syledi i u sz, ok dikkata ayandr: "Hi kimsede, hayr ve zhde nisbet edilenlerde grdiirnden daha ok yalan grmedim" 686. Ikinci asrn bandan itibaren btn sratiyle geli mee balayan hadis vaz`mn eitli sebeplerini baz rnelderiyle birlikte, bir ka madde ierisinde aklamaa altk. Bu sebepler yan nda, daha nce zikrettiklerimiz kadar yaygn olmamakla beraber, yine de baz rnekleri grlen ba ka sebepler de vardr. Mesela halife veya erairlere yakla mak ve onlardan hediye veya cizeler elde etmek, yahut ani kzgnlk hallerinde, bir kimseyi zemmetmek ve gerilmi sinirleri sakinle tirmek iin hadis vazedildi i grlmtr. Mesel Halife el-Mehdi'nin Muktil bn Suleymn hakknda syle i u sz dikkat ekicidir: "Muktil'in bana ne syledi ini gryor musun? E er dilersen `Abbas hakknda senin iin hadis vazedeyim, diyor. Ona, benim buna ihtiyacm olmadn syledim" 687. Muktil'in (Abbas hakknda hadis uydurmak iin ehMehdl.'ye yapt bu teklifin, halifeye yakla mak ve onun gzne girmek gayesine matuf olduuna phe yoktur6 88 .
,

684 Ayni yer ve ibnu'l-Cevzi, I. 40. 685 bnu'l-Cevzi, III. 113; ez-Zehebt, Mizn, I. 142. 686 Ibnu'l-Cevzt, I. 41. 687 EsSuyiiti, Tedribu'r-riid, s. 187; Ahmed M. akir, s. 94. 688 H. 150 senesinde vefat eden Muktil bn Suleymn tefsir sahasnda hret kazanm bir kimse idi. Bu sebeple e- fig, halkn tefsirde Muktil'e muhta oldu unu sylemitir. Bununla beraber bu ahs, hadis sahas nda yalanehkla itham edilmi ve hakknda kezzilb" denilraitir. Daha geni bilgi iin bkz. ez-Zehebt, Miztn, IV. 173-175.

165

Yine Halife el-Mehdi ile ilgili bir ba ka hikaye, Gyas bn. brahim enNatacii adndaki bir ravinin, ayn gaye ile Halifenin huzurunda nas l hadis uydurma a te ebbs ettiini gsterir. Anlat ldna gre, Halife el-Mehdi, gvercin beslemekten ve onlar bir takm msabakalara sokmaktan ho lanan bir kimsedir; fakat slam dini ynnden byle bir tutkunun baz mesuliyetler getirece i endiesini de iinden atamamaktad r. te bu endienin Halifeyi daima rahats z ettiini her nas lsa farkeden Gyas bn brahim, onun huzurunda ve gvercinlerle me gul olduu bir s rada isnadiyle u hadisi rivayet etmi tir: "Msabakalar, yalnz peneli, trnakl veya kanatl hayvanlarla yap lr". Asl nda bu hadis, "msabakalar, yalnz peneli veya t rnakl hayvanlarla yap lr" ekliyle sahih olan bir hadistir" 9 ; yani, gvercin gibi kanath hayvanlarn da msabakalar iin yeti tirilebilece ine dellet edecek "yahut kanath" ibaresini ihtiva etmemektedir. Fakat G yas bn Ibrahim, Halifenin gzne girmek ve muhtemelen hediye almak iin -"yahut kanad" ibaresini uydurup sahih bir hadisin sonuna eklemekten ekinmemi tir. Nitekim Halife el-Mehdi de, onun bu akgzlln farketmekte gecikmemi ve Gya'a "gryorum ki kafan, Hazreti Peygambere yalan isnad eden bir kezzCbn kafas" diyerek onu kovalam ve bir hadisin tabxifine sebep olan gvercilerini de kestirmi tir69.
,

Ani kzgnlk hallerinde, buna sebep olan eyleri ktlemek ve skna kavumak iin hadis uydurarlarn da bulunmas, hadis vaz<mn ilgi ekici ayr bir tarafn gsterir. Okulunda retmeni tarafndan dvld iin a layarak eve gelen ve babas na hocasn ikayette bulunan bir ocu un hikayesi, bunun gzel bir rne ini te kil eder. ocuk, babas Sacd bn Tarife hocas tarafndan dvldn syleyince, gazaba gelen Sacd "vallahi, onlar rezil ederim" demi ve hemen orac kta bn (Abbas'a varan bir isnadla u hadisi uydurmutur: "ocuklar mzn hocalar, sizin en er olanlar nzdr"691 . Hicretin ikinci asrnda, yukardan beri rnekleriyle birlikte e itli sebeplerini zikretti imiz hadis vazc, Islam'n ikinci te rici kayna olan Sunnet iin, ortaya kabilecek tehlikelerin en by olmutur. Bununla beraber, gerek hadisiler, hadis vazc nn daha balangcndan itibaren bu tenlikeyi
689 Bkz. Eb 135vld, IL 28; et-Tirnizi, IV. 205; en-Nesn, VI. 226-227; bn M5ce, II. 205-206. 690 bnu'l-Cevzi, I. 42; es-Suyti, el-Le'itli'l-manr ca, II. 470; Tedribu'r-riid, s. 187; Ahmed M. akir, s. 94. GlyEs bn brahim en-Nalacrnin kezz5b ve hadis vazeden bir kimse olduunu syleyen hadis imandarmn grleri hakknda bkz. ez-Zehebi, Miztn, III. 337. 691 Ibnfl-Cevzi, I. 42; es-Suyr4i, el-LeYli'l-manii`a, II. 470. Sacd bn Taririn yalanc ve diledii anda hadis uyduran bir kimse oldu u hakknda daha geni bilgi iin bkz. ez-Zehebi, Mizn, II. 122-124.

166

farkederek cerh ve ta`dil ilmini geli tirmekte gecikmemi ler ve ortaya koyduklar baz kaideler ve sert tedbirler sayesinde onu bertaraf etmesini bilmilerdir. C. CERH VE TA9AL HAREKETININ DO U U 1. Cerh ve ta'dile yol aan miller

a. Hadis vazc
Daha nce de i aret etti imiz gibi, Hazreti Peygamber devrinde ve onun vefatndan sonra sahabiler, hadis rivayetinde birbirlerinden phe etmiyorlar, ufak tefek baz itirazlar mstesna, biribirlerinin rivayet ettikleri hadisleri yalanlam yorlard. Keza tbi'findan olan hadisiler de, sahabeden i ittikleri hadislerin kabulnde tereddt gstermiyorlar, daha do rusu, Hazreti Peygambere ve onun Sunnetine olan inanlar dolaysiyle, hadisin her trl yalandan, tahrif ve tashiften slim bir ekilde nakledildiin.e samimi bir kalple inanyorlard. Fakat bu inan uzun mddet devam etmedi. Halife (Osmn bn (Affn' n ldrlmesiyle balayan ve birbirini takip eden olaylar, mslmanlarn huzur ve sknunu bozdu u gibi, hadisle me gul olan kimselerin biraz nce i aret etti imiz samimi inanlar n da y kmakta gecikmedi; nk kendi aralarnda alp verdikleri hadisler aras na, hi kimsenin bilmedi i bir takm szler S1Z1111 , hadis ad altnda, halk arasnda dolamaa ba lamt . Hadisin ve dolaysiyle islm'n byk bir tehlike ile kar karya geldiini anlamakta gecikmeyen sahabe ve tbi'f nun ileri gelenleri, hadis naklinde ve kabulnde ihtiyat elden brakmamak ve ok titiz davranarak rvileri ve isnadlar bilinen hadisleri almak gerekti ine inanmlar ve bu Manem gere i olarak hadis rivayet eden kimseleri byk bir titizlikle ara trmaa balamlardr. Rvilerle ilgili bu ara trmann kk sahabiler devrinde, yani 'Ali ile Mucviye aras nda cereyan eden ve bir tak m frkalarm zuhuruna sebep olan mcadeleleri ve bu frkalarm kn gren ve daha bir mddet ya ayan sahabe zamannda baladma phe yoktur; nk nevz hadislerin zuhuru ile ilgili bahislerimizde de a klamaa altmz gibi, hadis "fitne" tabir edilen bu dahili kar klklardan sonra ba lamtr. Binaanaleyh hadis rvileriyle ilgili ilk ara trmalarn hadiste yaz( hareketinin zuhuru ile ba lam olmas da tabiidir Elimizde bu hususu teyid eden muhtelif haberler vard r ve bu haberlerin biri, ayn zamanda, hadiste isnad tatbikat nn balangcyle de ilgilidir. Muslim'in, alat'in mukaddimesinde nakletti i bu haberden rendiimize gre, bn Sirin (33-110 H) "nceden isnad hakknda sormuyorlard ; fakat fitne vaki olunca rvilerinizin isimlerini bize syleyin, deme e ba lad lar. Bu suretle, sunnet ehlinden olanlara bak hr ve on167

larn hadisleri alnr, bid'at ehlinden olanlara bak lr ve onlarn hadisleri de alnmaz oldu" demi tir692. bn Sirin'in bu sz, rvilerle ilgili ara trmalarn, mslmanlar aras nda ortaya kan fitne ile baladn ak bir ekilde gstermektedir693. Bir baka haber yine Muslim tarafndan nakledilmitir. Bu habere gre, Bueyr el-<Adevi", bn (Abhs'a gelir ve "Hazreti Peygamber yle dedi; Hazreti Peygamber byle dedi" diyerek hadis nakletme e balar. Fakat bn cAbbs' n kendisini dinlemediini grnce, ona "ne oldu ki, benim hadislerin.e kulak asmyorsun?" der. bn cAbls da ona u cevab verir: "Biz, hadise yalan kar madan nce birisi "Hazreti Peygamber yle buyurdu" dedii zaman, gzlerimiz ona dikilir, kulaklarmz onun szlerine e ilirdi; fakat insanlar binin ve uysal deveye bindikleri (yani iyi olsun kt olsun her yola girdikleri) zaman, art k tandmz eylerden bakasn almaz olduk"694. Hicri 68 senesinde vefat etmi olan bn cAbbs'n, "fitne" ile birlikte yalan hadislerin de ortaya kmaa balamas zerine her sylenen hadisi kabul etmediklerini ak bir ekilde belirtmesi, hadis ve rvileri zerinde yrtlen cerh ve ta<dil faaliyetinin hadis vaz` yle birlikte baladn gsterir. Gayet tabiidir ki, bu faaliyet neticesinde, her ne kadar daha sonraki devirlerde ortaya kan tabakat ve mevzuat kitaplar ilk anda vcut bulmam olsa bile, hadis rivayet eden kimseler gz hapsine al narak hal ve gidi atlar takip edilme e ve yalan syleyip sylemiyecekleri tesbit olunma a balanm tr. Yukarda ismini verdiimiz ve hicretin 33 senesinde do duunu belirttiimiz Muhammed bn Sirin'in "bu ilim dindir; binaanaleyh dininizi kimden ald nza dikkat ediniz" sz 695, byle bir tesbit faaliyetinin lzumuna i aret ettii kadar, bu faaliyetin bn Sirin devrinde ba lam olduunu da zmnen gstermektedir.
692 Bkz. I. 15. 693 The Origins of Muhammadan Juris prudence adl eserin mellifi Joseph Schacht, Muhammed bn Strin'den nakledilen bu haberi ele alarak zikri geen "fitne"nin, Emevi idaresinin sonlarna doru halife Veld bn Yezid'in ldiirlmesiyle (H. 126) baladn ileri srer ve Muhammed bn Sirin'in vefat tarihinin H. 110 oldu una iaretle, ondan rivayet edilen bu haberin sahili olarak ona isnad edilemiyecegini iddia eder (ad geen eser, s. 36-37). Mellif, her nedense, bn Strin'in vefatmdan 16 sene sonra vukua gelen bir &ikili kar kl dnm, fakat onun orta yalarnda cereyan eden dhili harbi hesaba katmam tr. bn Shlfin hid olduu ve rahatlkla hakknda haber verebilece i fitneleri terkedip, onun vefatmdan sonra cereyan eden Mdisleri dnmek, yahut bn Slrin'in szlerini bu hchselerle ilgili gsterip, sonra da onun gere e uygun olmadn ileri srmek, hadiste tenkid faaliyetinin bu kadar erken ba layabileceini kabul edememenin bir neticesi olsa gerektir. Ve filhakika mellif, muntazam bir isnd tatbikinin, ikinci asr' balangcndan daha eski olabilece ini kabul etmemektedir (ad geen eser. s. 37) 694 Muslim, al tl, I. 13. 695 Ayn eser, I. 14.

168

b. Be eri zafiyetler
Cerh ve ta<dil faaliyetinin ba lamasnda, daha nce zerinde durdu umuz siyasi ve itikadi ihtilflarla birlikte ortaya kan ve bu ihtilaflar besleyen hadis yaz'', ilk ve en mhim mil olarak grlrse de, onun tek ve yegane mil olmad da aikardr. Daha nceki bahislerimizde de grd mz gibi, hadis, Hazreti, Peygamber devrinden itibaren dini bir kaynak olarak de er kazanm ve mslmanlar tarafndan byk bir titizlikle muhafaza edileme e balanmtr. Ancak bu titizlik ne derece byk olursa olsun, ftrat icab hata yapmaktan ulusun olmayan insann elinde bir hadisin, zaman zaman, baz deiikliklere uramayaca n iddia etmek de olduka gtr. Maamafih, byle bir gr ileri stirlrken, her hadisin mutlak surette de itii ve Hazreti Peygamberin azndan kt zamanki mana ve mahiyetini kaybetti i eklinde bir man anlalmamak gerekir Bizim belirtmek istediimiz husus, her insann, eline ald ii, kudreti ve ihtisas nisbetinde becerebilmesi yan nda, becerebilece i ii ele almas keyfiyetidir. Filhakika Islam' n ilk devri insanlar arasnda hadisi ve hadisili i gzunde bulundurursak, Hazreti Peygamberin binlerce ashab iinden696 ok az bir ksmnn hadisle me gul olduunu grrz697. Bu husus, bize u gere i isbat eder ki, ilk devirde hadisle me gul olanlar, bu ii meslek veya ihtisas sahas yapanlar ve kaabiliyetlerini bu saha iin geli tirenlerdir. Yaznn henz inkiaf etmedii ve hadisin hafizan n muhafazasma terkedildii bir devirde iin gln anlamak kolaydr ve buna yalnz kudretli ve kaabliyetli kimselerin meyletmi olmalar tabiidir. Byle bir durumda ise, yap lan ite hataya dme ihtimali ok daha azdr. Sahabeyi takip eden tabi'an devrinde durum byle de ildir. Bir taraftan siyasi ve itikadi frka taraftarlar , yahut baz mezheb dileri kendi karlar iin hadis uydururlarken, di er taraftan hadise ve hadis rivayetine ehil ol696 bnu's-all'm Eb. Zurca er-Rzi'den naklen a kladna gre, Hazreti Peygamberle birlikte Tebrik gazvesine i tirak eden sahabilerin say s 70 bin civarmdadr. Veda liaccmda 40 bin sahabi hazr bulunmutur. Hazreti Peygamber vefat etti i zaman, onu gren ve i iten Medine ve Mekke ahalisinden ve sair Araptan olan sahabi say s 114 bindir. <Uhimu'l-hadis, s. 267-268. 697 Hazreti Peygamberden ok hadis rivayet etmekle hret kazanan ve "muk iriin" denilen sahabilerin says, Ahmed bn Xianbere gre sadece alt dr ve bunlar Ebii Hurayra, bn cOmer, qie, Cbir bn cAbdillah, bn `Abbas ve Enes bn Mlik'tir. Bunlar arasmda hadisi en ok olan sahabi ise, Ebfi. Hurayra'dr. Bu sahabilerin tercemei halleri incelenecek olursa, bunlar n dier sahabiere nazaran Hazreti Peygamberle en ok temas bulunan ve vakitlerinin o unu onun yannda geiren sahabiler olduklar grlr. linu's- aMl s. 266.
.

169

mayan kimseler bu sahaya el atmlar, niyetlerinde samimi olsalar bile, gaf!etleri ve ehliyetsizlikleri dolaysiyle, keridilerine sahib olarak gelen hadislerde yapt klar talxif ve tashifierle onlar bozmulardr. Ellil olmayanlarn hadis sahasna kolayca s zdklarn ve orada tahribkar bir rol oynad klarn ortaya koymas bakmndan el-Evzacrnin u sz dikkata ayandr: "Bu ilim byk bir erefe sahipti. Ricalin h fznda iken azdan alnr ve mzakere edilirdi Fakat ne zaman ki kitaba girdi, nuru kayboldu, ehil olmayanlarn eline dt"698. Bu szlerde byk bir hakikat paynn bulunduuna phe yoktur. Filhakika, hadisin muhafazas nn kitaba tevdi edilmesinden nceki devirlerde, bu i hafza ile yrtlm ve onun hafzada canl olarak kalmas n salamak iin mzakere kap s daima ak tutulmutur. Bu suretle, hataya d ld noktalarda, bu hatan n tashihi de mzakere s rasnda mmkin olabilmi tir. Ancak, hadisle me gul olmak, bu me guliyeti meslek haline getirerek binlerce hadisi isnadlar yle birlikte hfzetmek ve mzakere esnas nda her isnad ait olduu metne, veya her metni ait olduu isnada balamak, kudretli bir hafza ve yksek bir kaabiliyet i i olmas dolaysiyle, her insann kolayca nfz edebilece i bir saha olmam ve yalnz ehil olanlarn elinde kalm tr. Hadis kitabetinin yaygnlat ve hafzann ikinci plana d t devirlerde ise, bu glk ortadan kalm ve ehil olmayan bir ok kimse, hafzaya dayanmaks zn yazp rivayet ettikleri hadislerle bu ilmin erefinden nasiblerini almak istemi lerdir. Ne var ki, ehliyetsizliin neticesi olarak e itli kusurlarn, rivayet ettikleri hadislere intikalini nleyemedikleri gibi, kendilerini hadis tenkidilerinin sert ve sert oldu u kadar da ac dillerine dmekten kurtaramamlardr. Daha sonralar tedvin edilme e balayan usl kitaplar gzden geirilecek olursa, bu gibi kismelerin ba hca iki ynden tenkide tabi tutulduldar grlecektir. Birincisi, hadis rivayet eden kimsenin adaleti; ikincisi de, zabt , yani hadis tahamml ve rivayetindeki dirayetidir. Adalatten maksat, ravinin takva ve mrvvet sahibi olmas n salayan bir melekedir ki, tamamiyle onun diyanetine taalluk eder. Adil kimse, i lerinde istikameti tam olan, fsk ve fcrdan uzak bulunan kimsedir 699. Adalet ynnden zayf olan rvilerde umumiyet itibariyle be hal grlr ve bu haller, onlarn rivayet ettikleri hadislerden iddetle saknmay gerektirir. Adil olmayan bir ravide grlen bu hallerden birincisi, Hazreti Peygamberin hadisinde yalan sylemek, yahut hadis uydurmakt r ki, hadis vazc
698 El-ljatib el-Baadi, Takyklu'l-c lm, s. 58. 699 ibn Hacer, Hadis stilahlar hakk nda Nulbetu'l-fiker erhi (terceme: Talt Koyi it),
s. 34, 57.

170

ile ilgili bahislerimizde Ininun eitli sebepleri zerinde durulmu tur. kinci rvinin hadis uydurraasa bile, uydurulmu hadisleri rivayet etmesi ve toplum ierisinde yalan syleyen bir kimse olarak tan nmasdr. Bu hal, rvinin Hazreti Peygamberin hadislerinde de yalan syleyebilecek bir kimse olarak itham edilmesine ve dolaysiyle rivayet etti i hadislerden saklmasna sebep olur. nc hal, rvinin, islm' n iddetle haram kld baz ar gnahlar' irtikb eden kimselerden olmas dr ki, bu gibi kimselere fs k denilmitir. Fsk, fskndan dolay hadis imamlar tarafndan cerhedilmi ve rivayeti makbul saylmamtr. Drdnc hal, rvinin bid'at sahibi olmas ve ok defa bideatuu destekler mahiyette hadisler rivayet etmekle hret kazanmasdr. Bidcat, lugat ynnden bir eye balamak, onu ihdas ve in a eylernek mansma gelir. Ist lahta ise, dinin ikmalinden sonra ihdas olunan ve dine izafe edilen inan ve amellerdir. Hadis imamlar , bid'at ehlinden olanlar, bid'atlar dolaysiyle tenkide tabi tutmu lar ve rivayetlerini kabul etmemilerdir700. Rvinin cerh veya tenkid edilmesine sebep olan be inci hal de, onun mechul olmas, yani adalet ve zabt ynnden durumunun bilinmemesidir. Bir rvi, umumiyet itibariyle, ya ok az hadis rivayet etti i iin hadisikr aras nda hret kazanmaz; yahutta isnad iinde, hadisiler aras nda maruf olmayan bir isim, knye, lakab veya s fatla zikredilir. Her iki halde de hakknda cerh veya tacclil vaki olmad cihetle mechul kalan byle bir rvinin hadisi, bir ihtiyat tedbiri olarak kabul edilmezm. Zikrettiimiz bu be hal, rvinin adaletine veya diyanetine taaluk eder; ayn zamanda cerh ve tacdil faaliyetinin zuhuruna yol aan millerden say lr. Fakat yukarda da i aret etti imiz gibi rviler adalet ynnden olduu kadar zabt veya dirayet ynnden de tenkide tabi tutulmu lardr. nk zabt zayf olan bir rVide, yine bir evvelkinde oldu u gibi, umumiyetle be hal grlr. Ya hatas oktur, ya gfildir; yahutta vehm zere rivayet eder. Vehim, ok defa, rvinin, muttas l olan bir hadisi munkat olarak, yahut bunun aksine, munkat veya mursel olan bir hadisi muttas l olarak rivayet etmesine yol aar. Bazan da rvi, yine vehmi dolay siyle bir hadisi di er bir
700 Bidat, hazan iyi, gzel ve faydal olduu gibi, hazan da kt ve zararl olur. Bu itibarla bidcat, dini ynden iki ksma ayrlm, birincisine 'bidcrt- hasene", ikincisine de "bidat- seyyie" denilmitir Ancak hadis stlahnda bid'at bahis konusu oldu u zaman, daima kt ve zararl olan, yani islm'a ayk r den inan ve itikadlar kasdedihni tir. Mesel ica, havaric, kaderiyye, cehmiyye, mutezile ve benzeri mezheblere mensilp olup bu mezheblerin gr lerini mdafaa edenlere "mubtedica" veya "bidcat ehli" denilmi tir. Hadis imamlar, umumiyetle bidat ehlinden olanlarn rivayetlerini kabul etmemi lerdir. Bununla beraber baz lar, mezhebinin diliini yapmayan ve szne gvenilir olan baz mbtedi'amn rivayetlerini kabule taraftard rlar. 701 Rvilerin adalete taalluk eden bu be halden dolay tenkid edilmeleriyle ilgili daha geni bilgi iin bkz. bn Hacer, Hadis stlahlart hakknda Nubbetu'l-fiker erhi,s. 57 vd.

171

hadise idhal eder. Ravinin, hadisin isnad na veya metnine idrac etti i baz isim veya szlerle, gvenilir ravilerin rivayetlerine muhalefet etmesi de ayr bir cerh amili saylr. Bazan muhalefet, ya rvi isimlerinin de imesiyle, yani baba isminin o ul, oul isminin de baba yerine gemesiyle, hazan da hadis metnindeki ibarelerin takdim ve tehiriyle vukubulur. Bir dier cerh sebebi de, raviye, ya ya hli dolaysiyle, ya gzlerinin grmemesiyle, yahutta daima mracaat etti i kitaplarnn yanmas veya zayi olmas dolaysyle arz olan sui hfzdr702. te, yukardan beri zikretti imiz bu haller, umumiyetle insanlar n maruz bulunduklar zafiyetlerdendir. Baz sahalarda bunlar, bir insan iin byk bir kusur saylmasa bile, dinin temelini te kil eden hadis bahis konusu olduu zaman, bu zayifetlerin msamaha ile kar lanmas dnlemez. nk her hadis, dini bir hkmn kayna olabilecek bir de ere sahiptir. Bir hadiste, yukarda zikretti imiz zafiyetlerden her hangi birisinin sebep olaca bir deiiklik, o hadisten, farkl bir hkmn istihrac na yol aar, bu ise, dinin geni apta zedelenmesi neticesini do urur. te bu sebepler dolaysyledir ki, siyasi frkalarn zuhuru ile ba layan vazo hareketi, hadis imamlar iin ilk mhim uyar olmu , bir taraftan hadis uyduranlar tesbit edilma e allrken, dier taraftan, rivayet sahas na atlan ve deiik derecelerde ehliyet noksanlklar' gsteren raviler ara trlmaa ve bu ravilerin hadislerde sebep olduklar kusurlar aklanma a balannutr. Ravilerin hadis rivayetine tesir eden zay f halleri incelenirken, rivayeti kabuk sayan olan kimselerin tesbiti ve bu kimselerde gze arpan m terek hallerin tayini de tabii olmak gerekir; nk bir ravide aran lan artn bulunmamas , ok defa, o artn yerini tutan zayf bir halin bulunmasna yol aar. Diyanet ynnden, iman vasfna sahip olmayan bir kimsede gze arpacak ilk hal, elbetteki imans zlk halidir. Keza dirayet ynnden iyi bir hafzaya sahip olmayan kimsenin hali de sui h fzdr. Hicretin ikinci asr nda yaam ve nc asrn hemen banda vefat etmi olan me hur imam e - afig (. 204), hadisi kabul edilen raviyi u szlerle tavsif etmitir: "Hadis rivayet eden ravi dininde sika hadisinde s dk ile maruf; rivayet ettii eyi bilir (akl), hadisin mal:asll bozacak lafza vak f (alim), hadisi iittii ekildeki harfleriyle rivayet eder, mana zere rivayet etmez (mana zere rivayet eder ve manay bozacak lafz da anlayamazsa belal haram veya haram helal yapabilir), lufz ndan veya kitab ndan rivayet ederse hafz, bir hadisin rivayetinde dier hafizlarla birle irse rivayet etti i hadis dierlerinin
,

702 Daha geni bilgi iin bk. ayn yer.

172

hadisine uyar, mlki oldu u eyhlerden i itmedii ve siktn Hazreti Peygamberden rivayet ettikleri hadislere muhalif hadisi rivayet etmez ve nihayet, hadisi Hazreti Peygambere kadar muttas l olur ise, byle bir rvinin hadisi kabul edilir""3. E - fi(I'den nakledilen ve bir rvinin ta'dili iin zaruri grlen bu haller, aslnda, bizim yukar da bahis konusu etti imiz cerhe sebep te kil eden hallerin mukabili olan hallerdir. Bu bak mdan, e - fi<rnin ileri srd bu artlar da iki gurupta toplamak mrnkindir. Birincisi, bizim de yukar da i aret ettiimiz rvinin diyanetine taalluk eden adalettir ki, e - fiYi bu hali "dininde sika" ibaresiyle ifade et ni tir704. kincisi ise, rvinin zabt olup, e - ficrnin ileri srd artlarn hepsi bu hal ierisinde mndemitir. Buna gre, hadis nakleden bir rvi, cerhte oldu u gibi, hem adalet hem de zabt ynnden ta'dil edilir ve sahih vasfn hiz hadisin ba hca dayana saylr.
,

2. Cerh ve ta'dil hareketinin neticeleri Bir taraftan hadis vaz' nn, dier taraftar insanolunun yaratl dolaysiyle daima maruz kalabilece i eitli zafiyetlerin ortaya kard cerh ve ta'dil, asl nda, tek bir gayenin gerekle tirilmesine yneltilmi sistemli bir faaliyetten ibarettir. Bu tek gaye, Hazreti Peygamberin a zndan km olan gerek szleri tesbit etmek ve bunlar zayf ve sahte olanlar ndan ayrmaktr. Ancak byle bir tesbit ve ayrm iine giriirken, nceden tayin edilmi baz llere veya prensiplere iddetle iktiya bulundu unu dllnemek mmkin de ildir. Ve filhakika bu ihtiya, ilk anda, sahih hadisin vasf zerinde kendisini hissettirmi ve nakledilen hadislerden hangilerine sahih vasf= tlak edilece i, tesbiti gerekli en mhim hususlardan birisi olmu tur. nk ortada pek ok hadis dola maktadr ve bu hadislerin bir ksm gvenilir kimseler tarafndan nakledilirken, di er bir ksm , daha nce i aret ettiimiz be eri zafi3retlerle malid olan veya kendi karlar ii yalan sylemekten ekinmeyen ve hatta syledikleri yalan Hazreti Peygambere isnad edebilen kimseler tarafndan nakledilmektedir. Nakledilen s hhat ynnden e itli
s. 23, 24. 703 E-gicrnin mezknr szleri iin bkz. el-Hatib el-Ba ddi, 704 slm vasf, umuniyetle adaletin tafsili olarak zikredilir. phesiz hadis nakleden bir rvi bu dine taalluk eden neselelerle ilgili haberleri nakletti i iin, bu nakillerin mes'liyctini de yklenmektedir. Bu sebeple onun mslman olmas kadar tabii bir ey tasavvur edilemez. Aksi halde, islm'n ikinci kaynan tekil eden hadislerin, mslman olmayan ahslar t arafndan ifsad edilneyecegi hi bir eyle temin edilemez. Bundan dolay, hadis rvilerinin mslman olmalar tabii grlm ve ak bir art olarak belirtilmeklzumu hissedilmeroi tir. Bununla beraber adalet vasf ierisinde mslman olan rvinin fsk ve fdrdan uzak, itikad ve ibadetiyle gerek Islam vasflarma sahip bulunmas kasderlilmitir

173

evsaftaki bu hadislerin en do rusunu bulup karmak, ancak, tayin edilmesi gerekli olan bu ller sayesinde mmkin olur. O halde bu llerin ba nda sahib denilen hadisin evsaf gelir. Bir hadiste hangi s fatlar biraraya gelirse o hadis sahih olur ? Bu sual, ister istemez, kar mza sahili denilen hadisin tarifini karmaktad r. Sahihin tarifi, ok daha sonraki devirlerde tedvin edilmee balanan stlah kitaplarnda grlm olsa bile, onun, cerh ve tadil faaliyetinin daha sistemli bir ekilde yrtlme e balad birinci hicri asrn sonlarndan itibaren hadisiler aras nda formle edilmi olabilece ini dnmek herhalde hatal olmaz. Zira yukarda da i aret etti imiz gibi, ravilerin cerh ve tacdili ile, sahih hadisin di erlerinden ay rt edilmesi gaye edinilmi ise, bu gayenin, sahihin ne oldu unu bilmeden gerekle tirilmesi mmkin grlemez. O halde sahih hadis nedir ve nas l olmaldr? Cerh ve tacdil hareketinin do usunda balca rol oynayan iki milden birincisi, yani hadis -yaz (' bir tarafa b rakhrsa - asl nda uydurulmu szleri hadis ad altnda zikretmemek laz mdr - dier mil olan be eri zafiyetlerin, umumiyetle iki gurupta topland n ve bunlarn, ravinin adaletine ve zabtna taalluk etti ini bir nceki bahsimizde aklamtk. Eer bir hadis, ray-ilerden birinin veya birka mn adalet ve zabt ndaki zafiyetten dolay shhat vasfn kaybediyorsa, bu takdirde sahih hadisin iki vasf, veya iki art belirlenmi olmaktadr. Bu iki, vasf, rvilerin adil ve zab t olmalardr. Buna gre sahibi, ravileri Mil ve zab t olan hadis olarak tarif etmek mmkindir. Ancak bu tarif henz tam bir tarif de ildir ve daha sonra da zerinde duraca mz gibi, isnadn birinci asrn ikinci yarsnda kullanlmaa baland gznnde bulundurulur ve hadisilerin ikinci as rda kesiksiz bir isnad aratrmalar tabi grlrse, isnaddaki ittisalin de sahihin tarifinde yer almas gereken nc art olduunu kabul etmek gerekir. Bu art da alarak sahihin tarifini yapmak gerekirse, rvileri Mil ve zab t, isnad muttasl olan hadistir, diyebiliriz. Filhakika bu tarifi, muhtemelen sahibi ilk defa formle eden el-Ila-tabi (. 388)nin sznde grmek mn kindir. Ebu Davud'un Sunen'ine yazd Me(t limu's-Sunen adl erhinin mukaddimesinde "sahil, senedi muttas l, ta`dil edilmi hadistir" demi tir705. Daha sonraki usal kitaplarmda "sahih hadis, ravileri adil ve zab t, senedi muttas l; az olmayan ve lleti bulunmayan hadis" olarak tarif edilmi ve sahihin saz ve lletten salim olmas art koullmu ise de706, bu iki artn, el-tlatta. bi tarafndan yaplan tarifin manas iinde yer ald ve bu manay vuzuha kavuturmak iin daha sonraki tarife ilave edildi i ileri srlmtr 707. Nitekim el-cIraki (. 806) yukarda zikretti imiz el-liattabl'nin tarifine "rvinin zabt n, hadisin az ve lletten selmetini art ko mad" iin itirazda bulunmu ve "phe yoktur ki
705 Bkz. I. 6.

174

zabt arttr; nk hadisinde hatas ok olan ve a r dereceye varan kimse terke mstehak olur" demi se de, es-Suyilti, mdafa ederek tarifinde bu artlarn yer aldn, zira "ravileri tacdil edilmi " ibaresini kullandn ve bu ibare ile "ravileri adil" demek aras nda fark bulundu unu ileri srmtr70S. Filhakika bir rvinin adil oldu unu sylemekle, ta'dil edildiini sylemek aras nda belirli bir fark vard r. 'Adil diyanet ynnden gvenilir bir kimseye dellet ederse de, zabt ynnden mutlak surette kusursuzlu unu gstermez; fakat I-ayinin ta`dil edildi i sylendii zaman, hem adalet ve hem de zabt ynnden kusursuzlu u belirtilmi olur. Bu aklama gznnde bulundurulursa, el-HattabFnin tarifini, kusursuz formle edilmi bir tarif olarak kabul etmek mmkindir. Sahih hadisin tesbiti iin, hadislerin gerek rical ynnden ve gerekse isnadlarndaki ittisal ynnden tetkike tabi tutulmas , hadisilerin karsna yeni meseleler karmtr. nk bu tetkik neticesinde grlm tr ki, her ravi, gerek adalet ve gerekse zabt ynnden zay f saylmyacak bir derecede bulunursa bile, bir ba ka ravi, dierinden ok daha stn bir derecede olabilmektedir. Zayf saylmayan, fakat adalet ve zabt ynnden birbirinden farkl olan bir ok ravinin hadisleri de sahih olmakla beraber, bunlar n shhat dereedeni aras nda da belirli bir fark n bulunmas tabiidir; nk kuvvet ynnden s hhat gerektiren adalet ve zabt derecelerinin farkl oluu, zorunlu olarak, birbirinden farkl sahil" derecelerinin ortaya kmasna yol aar. te bu sebepledir ki, hadisiler aras nda, adalet ve zabt ynnden en stn derecede bulunan ravilerin hadisleri, en sahih hadisler olarak kabul edilmi tir Daha sonralar tedvin edilme e balayan usl kitaplarnda grdmz sahih liztihi ve sahih ligayrihi, et-Tirmizi (. 279) nin ilk defa formle etme e alt hasen hadisin709 liztihi ve ligayrihi e itleri, sahihin birbirinden farkl derecelerine verilmi isimlerden baka bir ey deildir. Bu, ayn zamanda cerh ve tacdil hareketinin sahih hadislerin s nflandrlmasnda ula t ilk mhim neticedir. Bazal' bir rvi, ne kadar gvenilir olursa olsun, yapt bir hata dolaysyle hadisini di er ravilerin rivayetine muhalif bir ekilde rivayet edebilir ve bu rivayetinde tek kalabilir; yani o hadisi, o ekliyle ondan ba ka hi kimse rivayet etmez. Bu takdirde o ravinin hadisine sahih vasf n tlak etmek elbette mmkin de ildir. E-Safi% (. 204) nin clz adn verdii bu hadis e idinde olduu gibi, dier e itli kusurlar sebebiyle zayf rivayet gurubu iinde yer
706 Meseld bkz. 707 Bkz. es Suyti, 708 Ayni yer. 709 Bkz.
-

s. 10. s. 23.

(el-CCtmitin sonunda). V. 758.

175

alan hadisleri, benzer rivayet guruplar iinde toplamak ve bunlar birbirinden ayrdedebilmek iin her birine ayr bir isim vermek, hadislerin ve hadis rvilerinin tetkik ve tesbiti, yahut, bir ba ka ifade ile cerh ve ta'dili neticesinde mmkin olmutur. Ileride de bahis konusu edece imiz isnadn, birinci asrn sonlar ndan itibaren s k bir ekilde sorulma a baland gznnde buhndurulursa, hadislerin, ikinci as rda, rvileri aras ndaki ittisal ynnden de tetkike tbi tutulmu olaca n garib karlamamak gerekir. Ashnda bu as r, sahabeyi gren ve onlardan hadis i iten tabi'lln ile tab'ilna yeti en ve onlardan hadis alan etba'lar ve nihayet bunlar takip edenlerin asr dr. Bir tabi'inin bazan hadisini irsal ederek, yani as l iittii sahabiyf atlayarak do rudan do ruya Hazreti Peygamberden rivayeti grld gibi, etba'larndan birinin de bazan eyhi olan tabi'iyi, yahut tabn ile birlikte sahabiyi atlay p hadis rivayet ettii grlen hususlardand r. Hadislerin tetkiki s rasnda, isnadlarnda grlen bu e it ink ta veya ittisal bozuklu u, hadisilerin gznden kam yacak kadar bariz olan rivayet kusurlarmdand r ve bu kusurlar ihtiva eden hadislerin zayf hadis gurubu iine sokulmas nda herhangi bir tereddt gsterilmedi i gibi, benzer kusurlarla lletli olanlar n bir isim altnda toplamak da ihmal edilmemitir. Nitekim isnadnda sahabisi atlanm rivayetlerin mursel, sahabeden sonraki tabakalarda bir veya bir ka ravinin atlan nasma gre municat` veya muczal isimleri altnda toplandn, usl kitaplar nda kolaylkla grmek mmkindir. Ite, sahili ve zayf hadis eitleriyle ilgili olarak aklamaa altm z bu bir ka misal gstermektedir ki, ikinci asr n balarndan itibaren sistemli bir ekle giren cerh ve tacdil hareketi, bir taraftan hadislerin ve hadis ravilerinin sbhat ve gvenilir olmalar ynnden snufland rlmasn salarken, dier taraftan, tedvini biraz daha geikmi olsa bile, bu harketin temel prensip ve kaidelerini, tabir ve stlahlarn iinde toplayan, bunlar inceleyen ve mnakaasm yapan mu talaldl-hadis veya uflu'l-hadis Bininin douunu hazrlamtr. 3. Hadiste isnad tatbiki Hadis vaz`ma kar cerh ve tacclil hareketiyle birlikte ba ladma phe bulunmayan isnad, islarn'a hs olan ve rvi isimlerini zikretmek suretiyle haberin ilk kayna na kadar inmek imkann veren bir rivayet sistemidir. Isnadm balangc ile ilgili olarak bize olduka ak ve kesin bir tarih veren Muhammed bn Sirin'in szlerini burada tekrar zikret nekte fayda vard r. Hicretin 110 senesinde vefat eden bu tan nm tabi(i imamdan, hadis ravi

176

lerinin sorulup, gvenilir olanlarndan hadis alndn belirten u szler nakledilmitir: " lk zamanlar isnad sormuyorlard ; ne zaman ki fitne zuhur etti; bize kendilerinden rivayet etti iniz kimselerin isimlerini syleyin, deme e ba ladlar. Bu suretle ehl-i sunnetten olanlara bak yorlar ve hadislerini al yorlar; ehl-i bidattan olanlara bak yorlar, onlarn hadislerini de terkediyorlard"710. bn SirIn'in bu szn k sa bir cmle ile zetlemek gerekirse diyebiliriz ki, "isnad, fitne zuhur ettikten sonra kullan lmaa balamtr". Muhammed bn Sirin, 110 senesinde vefat etti ine ve fitneden sonra ba layan isnad tatbikine hid olduuna gre, yukar da verilen haberde bn bahis konusu etti i "ilk zamanlar" sznden, fitneden nceki devri anlamak g de ildir. Ancak bn Sirin, szn ettii fitneyi aklamam , onun hangi fitne olduunu belirtmemi tir: E er slam tarihinde onun grd, yahut bilgi sahibi olduu tek bir fitne km olsayd, her halde bir m kil kalmaz ve kasdettii fitneyi anlamak g olmazd . Halbuki nc Halife (Oman bn (Affan'n ldrlmesini takip eden olaylar - ki bunlardan biri <A11 bn Ebi Talib ile Hz. gie arasnda km ve Cemel vakas adyle hret kazanmtr. Dieri ise, yine 'Ali bn Ebi Talib ile Mdaviye aras nda patlak vermi ve (Ali taraftarlar nn blnmesine sebep olmu tur - mslmanlar aras nda fitne adyle anld gibi, Emevi Halifesi (Abdul-Melik bn Mervan (65-68) n hilafetinden iki sene nce klicaz'da Emevi idaresine kar ayaklanan ve hilafetini ilan eden (Abdullah Ibnu'z-Zubeyr (63-73) hadisesi ile 81 senesinde Basra'da patlak veren ibnu'l-E 'as hdisesi de birer fitne olarak isimlendirilmi tir. Nitekim bn Ke ir, 81 inci sene olaylarndan bahsederken bu son hildiseyi "fitnetu ibni'l-E cas" (Ibnu'l-E eas fitneyi) bal altnda vermitirnl. Muhammed bn Sirin'in, yukarda zikretti imiz bu fitneden birini kasdettiine phe yoktur; fakat as l kasdedilen fitnenin tesbitinde, hadis sahasndaki tesir ve neticeleri ok daha byk olan n gznnde bulundurmak da elbette zorunludur. Kanaat mzca (Abdullah bnu'z-Zubeyr inan ve ibnu'l-Egas fitneleri, tamamiyle siyasi olan ve neticeleri mslmanlar n ve akaidi zerinde her hangi bir tesir icra etmeyen baz anlamazlk ve mcadelelerden ibarettir. Hakim olan kuvvet di erini imha etmi ve hadise bylece kapanp gitmitir. Bu hadiselerin hadis rivayeti zerinde byk tesirleri olabileceini iddia etmek gtr. Oysa ki 'Osman bn `Affan'n ldrlmesini takip eden senelerde ve bilhassa (Ali bn Ebi Talib ile Mdaviye arasndaki Sffin harbinden sonraki durum byle olmam tr. Hilfetin cAli'den
710 Bu haberin rivayetleri iin bkz. Muslim, ,54/4 (mukaddime), I. 15; bn Ebt IjAtirn, el-Cerb ve't tacd11, I. 1, 28; Ahmed bn Ijanbel, Kitibu'l-cilet, v. 114b; el-Uatib el-Ba dfdt, els. 122. 711 Bkz. el-Bidtye ve'n-nihrye, IX. 35.
-

177

Mu<viye'ye intikali, bilhassa `Ali taraftarlar arasnda byk infial uyandrm , `Ali'nin davran n tasvib etmeyenler, ondan yz evirerek havaric denilen frkay te kil etmi lerdir. Havaricin te ekkl ve Ali ile geride kalan taraftarlar na cephe almas, cAli taraftarlar arasndaki birlii daha ok kuvvetlendirmi ve bildiimiz gibi ica frkasna daha canl ve hareketli bir hayat kazandrmtr. Ite bundan sonrad r ki ica, inan ve akaidiyle kendine hs bir mezhep olarak ve hilfetin yaln z Ali ve evldmn hakk olduunu ileri srerek mcadelesini siixdrme e balamtr. Daha nceki bahislerimizde de akladmz gibi ayn gaye u runda hadis vazc n da mubah saymaktan ekinmemi ve slm tarihinde bu i in ncs olmutur. O halde ffin savan takiben birbirini tekfir eden iki byk frkann zuhurunu ve hilfet gayesiyle hadis vaz' nn balatlmasm slm tarihinde km en byk fitne olarak isimlendirmek, her halde hatal bir davran olmaz. Kanaatim zca Muhammed bn Sirin'in bahis konusu etti i fitne de budur. Nitekim ayn sznde, fitnenin zuhurundan sonra hadis rivayetinde isnad sorulma a ba landn belirtmi ve "ehl-i sunnetten olanlara bak yorlar onlarn hadislerini alyorlar; ehl-i bid'attan olanlara bak yorlar, onlarn hadislerini de terkediyorlard" demitir. Onun bu sznde belirtti i bidcat ehlinin, ba ta ica olmak zere, mezhebleri ad na hadis vazeden ve o s ralarda tarih sahnesine kma a balayan murei'e vs. gibi itikadi mezhebler oldu una phe yoktur; zira btn bu mezheblerin, ileri srdkleri islam d grler sebebiyle hadisiler tarafndan bidat ehli ad ile anldklar malmdur. Esasen isnad n, hadis vaz`ma kar Hazreti Peygamberin gerek szlerini korumak maksad yle bir akslamel (redd-i fili) olarak ortaya kt veya kmas gerektii dnlrse, bu kn ica gibi hadis vazeden mezheblerle ok yak ndan ilgili olduunu kabul etmek gerekir. Muhammed bn Sirin'in isnad tatbikiyle ilgili szlerini teyid eden bir baka haber de, tannm hadis imamlarndan bn Sihb ez-Zuhri hakk nda gelir. Ez-Zuhri, hieretin 50 nci senesinde Medine'de do mu , kk yata, henz bir ocuk iken 80 gece iinde Kur'n Kerimi hfzetmi , sonra da 'Abdullah tbn Saclebe bn Sucayr'dan neseb ilmini renmitir. Daha sonra Medine fakihlerinden Sa9d bnu'l-Museyyib'in fkh derslerini takip etmi tir. Sekiz sene boyunca Sacidle mcaleset eden ez-Zuhri, "Fukah-i Seb`a" ad yle hret kazanan di er imamlardan da fkh ve hadis aln7' 2, daha sonra am'a seyahat etmi tir. Emevi halifeleri nezdinde byk itibar kazand gibi,
712 Fukal-i Seb<a. (yedi fakth), Biez ulemas na gre: Sacid Ihnu'l-Museyyib (O. 105), tbn Muhammed bn Ebi Bekr es-51ddik (O. 107), <Urva bnu'z-Zubeyr (0. 94), Hririce bn Zeyd bn Sfibit (O. 99), Elni Seleme 'bn <Abdirrahman tim `Avf (O. 94), <Ubeydullah 'bn <Abdillah bn <Utbe bn Mes<fid (O. 98) ve Suleymn bn Yesr (O. 107) d r.

178

cOmer bn (Abdi'l- (Aziz'in emriyle hadisleri ilk tedvin eden bir kimse olarak da tannmtr. b l Sihab ez-Zuhri, hicretin 124 nc senesinde vefat etmi t h.713 .

te Muhammed bn Sirin ile ayn devirde ya am olan bu me hur hadis imam , Malik bn Enes'in a kladna gre, hadis rivayetinde isnad ilk kullanan kimsedir74. Burada imu hemen belirtmek gerekir ki, isnad n ilk defa ez-Zuhri taraf ndan kullanldnn sylermi olmas, her halde onun bu konuda gsterdi i iddetli titizlikten kinaye olsa gerekir; yoksa evveliyetin ona atfedilmesinden, ez-Zuhri'ye kadar isnad n Araplar aras nda bilinmedi i manasn karmamak laz mdr. Zira ez-ZuhrI'den nce sahabe de, hadisi biribirlerinden ald klar veya Hazreti Peygamberden i ittikleri zaman onu kimden aldklarn belirtiyorlard . Fakat o zamanlar aralar nda yalan cri olmad iin bu konuda fazla titizlik gstermiyorlard . Nitekim Bueyr eltAdevl, bn (Abbs'a gelipte kile Raslu'llah (s.a.s.) diye hadis rivayet etme e balay nca, bn `Abbas onu dinlememi ti de Bu eyr, ne oluyor ki, ben sana Rasidu'llalitan hadis sylyorum da sen dinlemiyorsun? deyince bn `Abbas ona u cevab vermiti: "Bizler bir kere (yalanc ln zuhur etmesinden nce) bir kimseyi, Raslullah buyurdu ki, derken duyduk mu gzlerimizi sratle ona evirir ve kulaklar mz ona verir dinlerdik. nsanlar sacb (h rn) ve zeki' (uysal) deveye bindikleri (yani medh ve zemm edilen her mesle e yneldikleri) zaman art k tandmz eylerden ba kasn almaz olduk" 7". Ez-ZuhrPnin isnad tatbiki zerinde gsterdi i titizlii, isnad ihmal eden kimseleri ikaz etmesinden anlamak mmkindir: Medine'de shak bn cAbdillah, ez-ZuhrPnin meclisinde oturmu "Rastilullah (s.a.s.) buyurdu ki" diyerek hadis rivayet etme e ba lamt . Ez-Zuhri onu hemen durdurmu ve "sana ne oluyor ? Allah seni katletsin, y bn Ebi Ferve! Allah'a kar bu cr'etin nedir? Hadisini isnad et! Bize ipi ve halkas olmayan hadisleri rivayet ediyorsun" diyerek azarlam tr 716 . Ez-Zuhri'nin, bu e it ihtar ve ikazlar , isnad zikretmeden hadis nakleden herkese yneltti i anlalmaktad r. El-Velid bn Muhammed ayn konuda yle der: "Ez-Zuhri ile birlikte Eb Hazim'e uram tk. Hazreti Peygamber yle buyurdu, diyerek hadis nakletme e balaynca, ez-Zuhri ona yle dedi: Ne o, ipi ve halkas olmayan hadisler gryorum?" 7.
713 Ez-Zuhri'nin tereemesi hakk nda daha geni bilgi iin bkz. Talt Koyi it, bn iheb ez-Zuhrt (D5hiyat Fakltesi Dergisi. Cilt: XXI, s. 51-74) 714 bn Ebi ve't-tddtl, IV. 1, 74. 715 Muslim, abil (mukaddime), I. 13. 716 El-Hakim Eb `Abdillah, Mdrifet cutmi'l-hadis, s. 6; Eb Ndaym, ljtlye, III. 365. 717 Eb Ndaym, fidye, III. 365; bn Keir, el-Bidiiye, IX. 345.

179

Ez-Zuhrrnin isnada verdi i ehemmiyeti gsteren haberlerin en dikkat ekici olan , isnad m hadisileri aras nda yayn as ve onun ciddi bir ekilde hadis rivayetinde kullanlmasn salam olmasyle ilgili olan haberdir. El-Velld bn Muslim'in nakletti ine gre " m halk, Rasflullah yle buyurdu, diyerek hadis rivayet ederdi. Ez-Zuhri onlara: Ya . ehle'- m! Ne oluyor ki hadislerinizi ipsiz ve halkas z gryorum? diye hitap ettikten sonra herkes isnad kullanma a balad"718. Bu haber, n'da muntazam bir isnad tatbikinin, ez-Zuhri'nin ikaz ve ihtarlar neticesinde ba ladn gsterme e yeterlidir. Bununla beraber, ayn haberden kartabilece imiz bizce ok daha nemli bir netice, Medine'den m'a mteaddit defalar gidip gelen ez-Zuhrinin, Medine'de isnad ihmal eden baz ahslar ikaz etmesine ra men, dier tarafta, btn m halkna ayn ikaz yneltmi olmasdr. Bu husus a ka gstermektedir ki, islm' n beii ve hadisin kayna olan, ayn zamanda Dru's-Sunne ad yle anlan Medine'de isnad umumiyetle bilindi i halde, bu merkezden bir hayli uzak olan am'da bilinmemektedir; yahut hi olmazsa Medine'deki kadar yayg n de ildir; fakat ez-Zuhri, ikazlar ile m ehli arasnda da isnad kullanlmas n salamtr7'9. Hadiste muntazam bir isnad tatbikinin mevzii hadislerin zuhurundan sonra baladn, Muhammed bn Sirin'in bu konudaki szn de gznnde bulundurarak yukar da aklamtk. Ez-Zuhrrnin isnad zerinde bu kadar titizlik gstermesine sebep olan milin de, yine hadis vazc olduuna phe yoktur. Ez-ZuhrI de di er hadis imamlar gibi hadis vazcnn slam iin arzetti i byk tehlikenin farknda ve buna kar tedbirler almann gerekli olduuna inanmaktadr. Nitekim bu tehlikeye kar hadisleri yazl olarak toplamay bir tedbir aresi olarak grm ve "eer ark tarafndan bilmediimiz ve kabul etmedi imiz bir takm hadisler gelmemi olsayd , ne bir hadis yazard m, ne de yaz lmasna izin verirdim" demi tir720.

718 E-Zehebt, rdrilju'l-slam, V. 148. 719 Burada bir hususu hat rlatmakta fayda vardr: Arapada, hazan, umuma deltet eden ibareler kllanld halde, bunlarla husus kasdedilir ve e er bu mana anlalmazsa yanl neticelere varil'''. Bu bakmdan ez-Zuhrt'nin yr elde'- m (ey m halk) sznden btn tr halkn anlamamak lz mdr. E er bu mana anla hrsa, ez-Zuhrrnin, am halk arasnda isnad kullanlmasm salamasnn gl ileri srlerek konuyla ilgili haber zerine pheye dlebilir. Halbuki mezkr haberde zikredilen ehlu'- m veya m halk 'ndan maksat, sadece mda hadisle megul olan ve hadis rivayet eden kimselerdir Bunlar n sayca ok olmadklarn tahmin etmek g de ildir. Medtne'den gelmi , halifeler nezdinde ilmiyle byk itibar kazanm ez-Zulul gibi bir hadis imanunn, Dma1F meseidinin bir kesinde, m hadisilerinin te kil ettii bir halkada, onlara isnadn ehemmiyetini anlatmas ve bu suretle hadis rivayetinde isnad kullanlmasn salam olmas her halde g bir i olmasa gerektir. 720 El-Hatib el-Badrult, s. 107-108.

180

Ez-Zuhrrnin sznde "bilinmeyen ve kabul edilmeyen hadislerin geldii ark taraf" olarak ifade edilen yerin <Ir4 oldu u kolayca anlalmaktadr. nk cIral, 'Ali bn Ebi beycat edilmesinden ve Kafe'nin hilafet merkezi olarak seilmesinden sonra icamn toplu olarak ya ad balca lke haline gelmi , `Ali ve evlad adna giri ilen mcadelede yalan ve dolan n karargah olmutur. Hadis vaz<mn ilk defa i`a eliyle balatld dnlrse, ( Irak'n, mevzil hadislerin tevziinde oynad rol tahmin etmek g de ildir. Nitekim mam Malik bu lkeyi sahte para bas lan bir darbhane (daru'z-zarb) ye benzetmi ve hadis vazcm kasederek " iciler burada geceleri basar gndzleri harcarlar" demi tirm. mam Malik'in bir nevi hadis imalathanesi olarak tavsif etti i 'Irak, ez-Zuhri'nin mezkar sznde, bilinmeyen ve kabul edilmeyen bir takm hadislerin retildi i " ark taraf" olarak ifade edilmi tir. Filhakika, ez-Zuhrrnin rakhlara yneltti i bir baka sznde bu husus ak bir ekilde grlmektedir. Macmer bn Raid'in "iittim" diyerek naklettii bu habere gre ez-Zuhri Irakl lara yle hitap etmi tir: "Ya ehle'l( Irak (ey (Irak halk)! Hadis bizden bir kar olarak kyor; fakat sizde bir kulaca ula yor"722. Bu szden, Medine'de rivayet edilen bir hadisin, varnca nasl tayir ve tebdil edilerek icann gr ve inanlarn destekler bir ekle sokulduunu kolayca anlamak mmkindir. te, hadis vaz`nn slam dini iin arzettii byk tehlikeyi hissedenlerden biri olan ez-Zubri, bu tehlikeyi nlemenin ba hca aresi olarak, bir taraftan Halife cOmer bn cAbdi'l-cAzIz (99-101) in hadislerin tedvini ile emrine uyarak, bidayette hadis kitabetine muhalif olmas na ramen, onlar yazl olarak toplama a balam , dier taraftan hadis rivayet edenlerin devaml bir ekilde kontrol edilmelerini sa lamak maksad yle rivayetlezinde isnad zikrini zaruri grm ve her gitti i yerde, isnad zikretmeyen veya hadis ald kimselerin isimlerini rivayetten nce a klamayan kimseleri ikaz ederek isnad kullanma a zorlamtr. Bilhassa Ilicaz'dan bir hayli uzak olan am hadisilerinin onun bu ikazlar neticesinde isnad kullanma a baladklar gznnde bulundurulursa, hadisin kayna ve ayn zamanda ez-ZuhrI, nin kendi ilkesi olan Hicaz'da da onun muntazam bir ekilde kullanldn kabul etmek gerekir. Btn bunlar, Muhammed bn SirIn'in fitneden sonra isnad tatbikinin ba ladn belirten mezkiir szlerini kesinlikle teyid eder ve her hangi bir tereddde mahal b rakmaz.

D. HADISIN TER DE ERI ZERINDE MNAKAALAR 1. Haber eitleri


Baz eyler vardr ki bunlar, yalnz Allah'n insana bahsettii akl sayesinde bilinir. Mesela bir, ikinin yarsdr; drt, iki tane ikinin biraraya gel721 Ez-Zehebt, el-Muntekti man Minhci's-Sunne, s. 88. 722 Eg-Zehebt, V. 143.

181

mesinden hasl olur. Yahut, ortada yarat lm bir ey varsa, mutlaka onun bir de yarat cs vardr; yarat c olmadan yarat lm bir eyin olmas mmkin. deildir. Bunlar, akln insana kazand rd bilgilerdendir. Di er baz eyler ise, duyu (his) organlar vastasyle bilinir. Mesela insamn syledi i bir sz, yahut yapt bir hareketi bilmek bu yolla olur. Sylenen szn bilinmesi, onu kulakla i itme e, yap lan bir fiilin bilinmesi ise, onu gzle grme e ba ldr. Bazan da sylenen bir sz i itmeyen, yahut yap lan bir fiili grmeyen kimse, onlar iiten veya gren kimsenin haberi sayesinde bilebilir. te bu gibi hallerde sylenen sz veya yap lan fiili haber veren her ahsn sznde sad k olmamas dolaysiyle, haberin de do ru veya yalan olmas ihtimali vardr. Haberin doruluu, ya onu haber verenlerin oklu u dolaysyle yakinen bilinir; yahutta di er baz karineler yard m ile onun do ruluu zerinde zanna dayanan bir kanaat has l olur. Hazreti Peygamberin hadisleri de onun sz ve fiillerinden ibaret oldu una gre, bunlar n bilinip renilmesi de ancak haber yolu ile mmkin olur, ve bu bilgi, biraz nce i aret olundu u gibi, onlar haber verenlerin durumuna gre ya kesindir, yahutta kesinlikten ziyade zannidir. te, daha sonraki as rlarda tedvin edilme e balayan usal kitaplarnda Hazreti Peygamberin sz ve fiilleriyle ilgili haberler, vazedilmi baz kaidelerin yard m ile bu ynden de erlendirilmi ve ortaya kan haber eitleri verilerek bunlar n tarifleri yap lmtr Haberlerin bize geli i itibariyle do ruluklar hakknda kesin kanaata varlanlarla, doru olup olmadklar baz karineler yard m ile tesbit olunanlar, usal kitaplarnda iki gurupta mtalaa edilmi, birincisine mutevatir ikincisine ise ahad haberler denilmi tir. Hakknda haber verilen sz veya fiili bizzat i itip gren ve sonra da onu iitme veya grme imkan n bulamayan kimselere haber verenlerin say bakmndan ok olmas halinde bu haber mutevatir olur. E er haberin mteakip nesillerde a zdan aza nakli bahis konusu olursa, yine mezkar okluk mutevatirin art olarak hali kahr; aksi halde, yani oklu un sayca azalmas halinde, haber mutevatir olmaktan kar. Mutevatirin art olan bu okluun sayca belirlenmesi hususunda usal mellifleri her hangi bir zorlama a gitmemi lerdir. Bununla beraber mezkar okluu yine de tarif ve tavsif ederek, onun, kasden veya gayri kasdi olarak bir yalan zerinde ittifak edemeyecek bir okluk olmas gerektiini ileri srmlerdir723. Bu artlar muhtevi olarak gelen mutevatir haber, onu i itenler iin lm-i yakin ifade eder. Bir ba ka deyi le o haberin do ruluu hakknda kesin ve reddi mmkin olmayan bir inan veya kanaat has l olur724.
723 Mesel3 bkz. Hadis stlahlar hakk nda Nuhbetu'l-fiker erhi, e. 22-23. 724 Ayn yer.

182

Mutevatir haber, biztihi kesinlik ifade etmesi dolay siyle hadis ilminin aratrma konusu iine alnmamtr; nk ara trmadan maksat, badisin sahih olann sakim veya zayf olanndan ayrmakt r. Sahih olan tesbit edildikten sonra onunla amel edilir. Halbuki mutevatir haber geli i itibariyle sahihtir; shhati kesindil.; ara trmaya tbi tutulmaks zn onunla amel edilmesi gerekir. Mute-vatir olmayan ikinci gurup haberlere gelince, bunlara hd denildiini yukarda zikretmi tik. Usid kitaplarnda hd haberler geli yollarna gre, gurupta mtala edilmi lerdir. Bu haberler ya bir ki i vastasyle gelmitir ki bunlara garib veya ferd ad verilmitir. Yahut iki ki i vastasyle gelmitir ve ( aziz denilmitir. Yahutta veya n stnde bir kalabal k vastas yle gelmitir; bunlara da me hr ad verilmi tir. Ancak bu sonuncuda bahis konusu edilen n stndeki kalabal k, haberi mutevatir yapan kalabalk deildir.

Add kelimesi, lugat ynnden vlnd veya ahad (bir kii) in ouludur. Bu manda haber-i vethi,d'e "bir kiinin haberi" demek gerekir. Ancak biraz nce de aklad= gibi, hadisle ilgili usl kitaplar nda l aberu'l-viiind veya ahbCtru'l-hd terkibi, stlhi bir man kazanm ve genellikle mutevatirin
dnda kalan (me hilr, aziz ve garib gibi) haberlere tahsis edilen bir tabir olmutur. Hadis ihninin konusu, sahih olduu kadar zayf olma ihtimali de bulunan hd haberlerdir. Bu bakmdan hadis ulemas , mutevatir haberlerin aksine, hddan olan her haberi, gerek rvileri ynnden ve gerekse senedinin ittisali ynnden tetkike tbi tutmular ve sahihini zayf ve sakim olamndan ayrmay gaye edinmilerdir. Daha nce i aret etti imiz ve tarifini verdiimiz sahi& hadisle, hasen ve zay f hadisler, hdn shhat ynnden yaplm ayr blmne dellet eder. Usul kitaplarnda mutevatir haberin ilm-i yak n ifade' ettii, islm ulemasnn ittifaka yakn bir kanaati olarak belirtildi i halde, haber-i vlud hakknda de iik grler ileri srlmtr: Bazlarna gre haber-i vh d zan, bazlarna gre de ilim ifade eder. Onun zan ifade etmesi, rvisinde yanlma ihtimalinin bulunmas dolaysiyledir. bn Hazm'e gre bu grte olanlar, hanefiler, ficiler; mlikilerin o unluu, mutezile ve havarictir725. Maamafih hd haberler zerindeki bu trl miinaka alarm, tamamiyle stlaha mnhasr kald, mutezile ve havaric d ndaki mezheblerin hi birinin, hd yolla sbit olan sunnetin dinde huccet olarak kullan lmasn hi bir zaman reddetmedi i ve hatt onunla amel etmenin vcilbu zerinde birle tii grlmektedir.
725 Bkz. el-Ilklm, I. 119.

183

Bizim, yukardan beri haberler ve onlar n ksmlar hakknda zet olarak verme e altmz bilgi, drdnc as rdan itibaren tedvin edilme e balayan usl kitaplarna istinad etmektedir Halbuki zerinde durdu umuz ikinci asrda, haberlerin taksimiyle ilgili stlahlann yukarda aklad= ekliyle yerle mi olduunu gsteren her hangi bir kayda rastlanmaz. Her ne kadar ikinci as rda ya am ve nc asr n banda vefat etmi olan e afici (. 204), haber-i vah d tabirini kullanm ve bu haberin, baz artlarn tahakkuku ile huccet olduu grn iddetle savunmu ise de, onun anlad haber-i vahd, daha sonrakilerin anlad m.anada 'aziz ve mehr denilen e itlerini de iine alan haber de il, fakat yalnz bir ki inin yine bir kiiden rivayet etti i haberdir. E - afici buna haber-i I iia da demi tir. Ni tekim er-Risle adl mehur eserinde, en az ndan huccet olabilecek haberin tarifini yapmas n isteyen kimseye bu haberi yle tarif etmi tir: "Hazreti Peygambere, yahut ondan sonraki bir ahsa mntehi olana kadar bir ki inin bir kiiden rivayet etti i haberdir" 72. Ancak e -afi<i'ye gre, byle bir haberle huccet, baz artlarn biraraya gelmesiyle kaim olur. Bu artlar yle sralanmtr: Haberi rivayet eden kimsenin, dininde ika, sznde dk ile mar, ne rivayet etti ini iyi bilip anlar (411), lafz ynnden hadisin manasm bozacak eylere vakf, hadisi iittii ekilde harfiyyen rivayet eder, mana zere nakletmez,-nk man zere nakleder ve raanay bozacak eyleri de bilmezse helli harama evirebilece ini anlamaz; fakat hadisi harfiyyen rivayet ederse byle bir endi eye mahal kalmaz, e er hfzndan rivayet ederse hafz, kitabmdan rivayet ederse onu iyi bellemi , bir hadisin rivayetinde bakalaryle birlemise hadisinin onlarn hadisine muvafk, mlak olduu kimseden iitmedii eyi rivayet etmek suretiyle mudellis olmaktan ve sikatn Hazreti Peygamberden rivayet ettikleri eye muhalif olarak hadis rivayet etmekten beri olmas lazmdr. te bu artlar, kendisinden hadis rivayet ettii kimsede de bulunmald r ve bu hal mevsl olarak Hazreti Peygambere veya onun dnundaki kimseye var ncaya kadar devam etmelidir. Byle olunca haber-i vahd huccettir" 727. E- afici tarafndan ileri srlen bu artlar, bizim daha nce zerinde durduumuz ve tarifini verdi imiz sahih hadisin artlandr; btn hadis Minderi bu artlar zerinde ittifak etmi ler ve bu artlar ihtiva eden hadisin sahih olduunu ileri srmlerdir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardr: E -5W% bu artlarla, bir taraftan sahih hadisi vasfederken, dier taraftan, haber-i vahldin huccet olmas n salayan vas flar sralanutr ve onun nazarnda haber-i vahd, daha sonralar kelimenin kazand, mehur,
726 Bkz. s. 369. 727 Ayn eser, s. 370-371.

184

aziz ve garib e itlerini iine alan stlah manas deil, dellet etti i lugat manasdr; yani onun, Hazreti Peygambere mevsl olarak mntehi olana kadar yalnz bir ki inin bir kiiden rivayet etti i haberdir. E-SaficVnin haber-i vah dle kasdetti i bu manay grn isbat etmek iin ileri srd delillerinde de a ka grmek mmkindir. Haber-i vah din tesbitinde kendisinden bir haber, yahut bir dellet, yabutta bir im nass zikretmesini isteyen kimseye, e -Safi% u delilleri ileri srm tr: 1) "Hazreti Peygamber buyurmu tur ki: Benim szm dinleyip ezberleyen ve olduu gibi bakasna duyuran kimse (cabd)nin yzn Allah a artsn. Bazan fluh hmili fakih olmayana, bazan da kendisinden daha fakih olana nakleder. ey vard r ki, mslmann kalbi hi bir zaman onlara kapal kalmaz: i lediini srf Allah iin ihlsla yapmak, mslmanlara nasihat etmek ve mslman cemaat ndan ayrlmamak; zira dualar onlar arkalarndan epe evre ku atmtr". Bu hadisinde Hazreti Peygamber, sznn dinlenip ezberlenmesini ve olduu gibi bir ba kasna duyurulmas n emrettii zaman, bu emrin muhatab olan kii ((abd), tek bir ki idir. Bu, Hazreti Peygamberin, ancak, sznn kendisine duyurulan ki i iin huccet olabilecek bir kimseye duyurmay emretti ine dellet eder 728. 2) Bir adam, oruclu oldu u halde karsn per; fakat sonradan bu hareketinden byk bir endi eye derek karsn mesele hakknda sormas iin Hazreti Petgamberin evine gnderir. Kad n Ummul-mu'minin Umm Seleme'nin yanna girer ve hadiseyi ona anlat r. Umm Seleme, Hazreti Peygamberin de oruclu iken pt n haber verir. Kad n evine dner ve kocas na Umm Seleme'nin szn nakleder. Ne ver ki adam, biz Peygamber gibi de iliz; Allah diledii eyi Peygamberine helal klar, diyerek meseleyi bytr. Kadn tekrar Umm Seleme'ye gider. Bu sefer yan nda Hazreti Peygamberi de bulur. Rasalu'llah (s.a.s.) meseleyi renince Umm Seleme'ye "benim de ayn eyi yaptm bildirmedin mi?" der. Umm Seleme "bildirdim; fakat kocas, biz Allah'n Rasl gibi deiliz, diyerek meseleyi bytm" cevabn verince, Hazreti Peygamber sinirlenir ve "Allah'a yemin ederim ki, ben sizin en ok mtteki olan mz ve Allah'n hududunu en iyi bileninizim" buyurur. E-Safi% bu habere istinaden der ki: Hazreti Peygamberin Umm Selemeye "bu ii benim de yaptnu haber vermedin mi?" sznde, Umm Selemenin kendisinden naklettii haberin, kabul caiz olan haberlerden oldu una
728 Ayn eser, s. 401-403.

185

dellet vardr; nk Hazreti Peygamber, Umm Seleme'ye kendisinden haber vermesini emretti i zaman, ancak, onun haberinde, haber verdi i kimse iin huccet olan eyi emretmi tir729. Bir ba ka ifade ile, Hazreti Peygamber, kendisinden naklen Umm Seleme'nin verece i haberin i iten kimse iin huccet oldu unu bilerek zevcesine "benim de ayn eyi yaptm o kadna haber v ermedin mi?" demi tir. Bu, Hazreti Peygamber nazar nda s dk ehlinden olan zevcesinin, yani tek bir ki inin haberidir. 3) bn (Omer'den rivayet olundu una gre Kuba'da sabah namaz klmrken bir haberci gelir ve Hazreti Peygambere Kur'an (dan bir ayet) inzal olunduunu ve kbleye dnlmesinin emredildi ini haber verir. nceden ynleri am ciheti (Kuds) ne dnkt; haberden sonra Ka<be'ye dnm lerdir. Kuka'hlar Ansarn nde gelenlerinden olup fkh ehli idiler. Kendileri iin bir huccet bulunmadka Allah'n farz kld kbleyi terketmezlerdi. Hazreti Peygamberle kar lamadlar. Kblenin tahvili hakknda Allah'n inzal ettii ayeti i itmediler. Haber-i mme ile de il, fakat Allah'n Kitab ve Peygamberinin sunneti ile ve bizzat ondan i iterek daha nce bir kbleye ynelmi lerdi Halbuki imdi, haber-i valudle, yani kendilerince s dk ehlinden olan bir kiinin kblenin tahvili hakk nda Hazreti Peygamberden getirdii haberle, zerlerine farz olan k bleden bir ba ka kbleye dnyorlard ve bunu da, s dk ehlinden olan bir kimsenin haberiyle huccetin sbit oldu unu bilerek yapyorlard. Eer kblenin tahvili hakknda Hazreti Peygamberden gelen haber-i vabidi kabul etmeleri farz de il de caiz eylerden olsayd -aslnda farzdr- Hazreti Peygamber onlara yle derdi: Siz bir kbleye ynelmitiniz. Benden bizzat i itnedike, yahut mmenin, yahutta bir ki iden fazla kimselerin benden getirecekleri haberle sizin iin huccet kaim olmad ka bu kbleyi terketmemeniz gerekirdi 73. 4) Enes bn Malik anlatr: "Eb Tlha, Ebii. <Ubeyde bnul-Cerrab. ve Ubeyy bn Ka<b'a hurma arab datrdm. Bir gn bir habefrci geldi ve arabn haram klndn syledi. Bunun zerine Ebu Y Enes! Kalk ve u arap kabin kr, dedi. Kalktm ve bir tala kab krdm". Bu haberde ismi geen sahabilerin ilim ve mevkilerinin stnl n, Hazreti Peygamberle sohbetlerinin derecesini hi kimse inkr etmez. arab helaldi ve iiyorlard . Fakat bir haberci geldi ve onun haram k lndun haber verdi. arap kaplar nn sahibi olan Ebii Talia onlarn hemen krlm.asn emretti. Ne o, ne ilerinden bir di eri ve ne de hepsi: "Biz arabn helal ol729 Ayn eser, s. 405 - 406.

730 Ayn eser, s. 406 - 408.

186

duunu biliyoruz. Hele Allah'n Rasln grelim; yahutta haber-i mme (mutevatir haber) bize gelsin, (sonra arab terkederiz)" demediler. Onlar helal olan bir eyi dkmenin israf oldu unu bildikleri iin bunu yapmazlard ; israf deillerdi. Yaptklar eyi Hazreti Peygambere haber vermeyi ihmal etmedikleri gibi, haber-i valud kabul edilir bir ey olmasayd, Hazreti Peygamber de onun kabulnden onlar nehyetmekten geri kalmazd 73 . 5) Hazreti Peygamber Mucaz bn Cebel'i Yemen'e gndermi ve kendisine itaat edenlerin etmeyenlerle sava masm, Allah'n zerlerine farz k ld eyleri onlara retmesini, vacib olan sadakay onlardan almas n emretmiti. Hazreti Peygamberin Mu (az bn Cebel'i semesi, yemenlilerin onu tanmalar, mevkiine ve doruluuna gvenmeleri dolars yle idim. Byle bir kimsenin haberi onu i itenler iin huccet olmasa idi, Hazreti Peygamber Mucaz ile birlikte haberleri huccet olabilecek bir kalabal Yemen'e gndermekten geri kalmazd. 6) cOmer bnu'l-ljattab cenin hakk nda Hazreti Peygamberden her hangi bir haber bulunup bulunmad n aratrrken, Hamd bn Malik iburnNbia km ve ona u haberi nakletmi tir: Bir gn iki kar mdan biri hamile olan dierine sopa ile vurdu ve karnmdaki ceninin l olarak do masna sebep oldu. Bu hadise zerine Allah' n Ilasfil gurra ile; yani vurann tekine bir kle veya cariye vermesi ile hkmetti. cOmer bnu'l-tlattab bu haberi duyunca yle demitir: E er bunu i itmemi olsaydm baka bir hkm -dier bir rivayete gre, nerede ise kendi re'yimizle hkm-verecektikm. 7) cOmer ibnu'l-ljattab yle diyordu: "Diyet akl bali olan kadn iindir. Kadn kocas nn diyetinden hi bir eye varis olmaz". Fakat e-Zallrk bn Sufyn kp da Hazreti Peygamberin, kendisine "E yem e-Zbabl'nin diyetinden karsu varis klmasn yazdm" haber verince, (Omer ibnu'ltlattab kendi grnden rc etmi tir734. E Safi% bu son iki habere ilitilqu'l-tadis adl eserinde de temas etmi ve yle demi tir: "Bu haberler, haber-i valudin, onu haber verenin s dkna gvenildii zaman kabul edilmesi gerekti ine delalet ederler. E er byle bir haberi her hangi bir hal dolars yle reddetmek icabetseydi, her eyden nce ( Omer ibnu'l-Igattab bunu yapar ve mesela ez-Zahlrk'e "sen Necid ehlinden birisin" ve Hamel bn MMik'e de "sen Tihme ehlinden birisin. Her ikiniz de . Hazreti Peygamberi grmediniz; yahut onunla sohbetiniz ok az. Ben ve
731 Ayn eser, s. 409-410. 732 Ayn eser, s. 416. 733 Ayn eser, s. 427 734 Ayn eser. s. 426

187

muhacirn ile ansardan bir ok kimse onunla beraberlik. Ondan nakletti iniz bu haberler nas l bizim mehulmz kald da siz rendiniz? Her ikiniz de rivayet etti iniz haberde teksiniz. Onlar sizlerden ba ka rivayet eden olmad. Yanlmanz veya unutmanz mmkindir" diyebilirdi. Fakat bunlar sylememi ve kadnn kocasnn diyetine vris klmmas ile dk cenin hakknda kendi gr n terkederek rivayet edilen bu haberlere tabi olmu tur. ( Omer'in d k cenin hakkndaki gr, e er cenin canl derse diyeti yz deve, idi; l derse hi bir ey lazm gelmez, diyordu. Allah, elisi dili ile dilede i eye mahlakat n ibadet ve ittibanu zaruri k lar. Hi kimse, Hazreti Peygamberden gelen bir haber iin kendi gr ne dayanarak niin ve nas l suallerini s ralama a ve szne gvendi i kimsenin haberini -bu haber yaln z bir kii tarafndan rivayet edilmi olsa bile- reddetme e mezn de ildir"735. E-Saficrnin, haber-i vah din huccet olarak tesbitinde ileri srd delilleri daha da o altmak mmkindir. Bu delillerin hepsi, onun, haber-i vahdi tek bir ki inin haberi olarak anlad n gsterir. Nitekim bu husus, kblenin tahvili ile ilgili haber hakk nda e -Saficruin "e er haber-i vahdle huccet sabit olmasa idi, Hazreti Peygamber onlara yle derdi: Siz bir kbleye ynelmitiniz. Benden bizzat i itmedike, yahut mmenin, yahutta bir ki iden fazla kimselerin getirecekleri haberle sizin iin huccet kaim olmad ka bu kbleyi terketmemeniz gerekirdi" melindeki szlerinde a ka grlmektedir. E-Safi% bu szde, haber-i valud yannda haber-i amme dedi i mutevatir haberle, bir ki iden fazla kimselerin naklettikleri haberi de zikretmi ve bir kiinin haberiyle huccetin sbit oldu u, bunun iin haber-i ammenin veya bir kiiden fazla kimselerin haberinin art olmad grn savunmutur. E-Safi(rnin haber-i vahd hakkndaki bu gr, birbirinden ok az faslalarla vefat etmi olan dier mezheb imanlarmn da grleridir; yani hepsi de haber-i valudi huccet olarak kabul etmi ler ve mezheblerinin tesisinde bu haberleri kullanm lardr. Ancak yukarda da iaret etti imiz gibi, haber-i vahdle huccet, rvinin adalet ve zabt gibi baz artlarn vcldu ile sabit olur. Bu konuda, elbette ki, her imanun kendine hs baz artlar vardr ve bu artlar biraraya gelmedike haberin kabul mmkin olmaz. Bu bakmdan bir imamn kabul etti i haber, dier bir imam tarafndan kabul edilmemi ise, bu, hi phesiz arta mteall k ihtilflar yzndendir. kinci hicri as rda haber-i valudle ilgili genel kanaat bu olunca, haberlerin mutevatir, me hur, aziz ve garib olarak e itli ksmlarda mtalaa edilmelerinin, bunlardan hangilerinin lm-i yakin veya zan ifade ettikleri, yahut
735 Bkz. a. 429 (1 No. lu dipnot). (Kitabui-Umnfun VII. cildinde), VII. 20-21; keza bkz.

188

hangilerinin yaln z amell hangilerinin de hem ameli hem itikadi sahalarda huccet olma a slih bulunduklar hususunda daha sonraki devirlerde iddetini artran mnaka alarn bir neticesi oldu una kolayca hkmedilebilir. Filhakika sonralar ortaya kan ve haber-i ahad n itikadi konularda huccet olarak kabul edilemiyece i grne meyleden baz kanaatlara ra men, habir azab , munker nekir, havz, efaat, muvahhdlerin bir mddet sonra cehennem ate inden kurtar lmalar ve ru'yetu'llah gibi itikadi konular, ehl-i sunnet mezheblerinin iman edilmesi gereken akaid konular iinde yer alm tr ki, bu konular n hepsi de hd yolla gelmi hadislerden alnmtr. 2. Hadislerin deeri zerinde mnakaalar mamet ve hilfet meselesinin mslmanlar aras nda sebep olduu anlamazlk, olduka erken bir devirden itibaren silahl atmaya dnm , bu atma ise, daha nce de a klad mz gibi, kendi grlerinde hakl olduklarn iddia eden ve bu gr lerini dini nasslarla teyid etme e al an birbirine dman frkalarn domasna yol amtr. Dini nassa dayanma ihtiyac, bazan kendisini o kadar iddetle hissettirmi tir ki, bu frkalar, nass bulamadklar zaman onlar dzmek veya uydurmak zorunde kalm lar ve ok iyi bildiimiz gibi, mevz hadisler byle bir faaliyetin neticesi olarak birden bire ortaya km ve ksa zaman iinde say lar bir hayli kabarm tr. Hadisin Islam dinindeki yeri ve de eri malmdur. Kur'n Kerimden sonra te riir ikinci kayna oluu, kitabmzn bataraflarnda da i aret ettiimiz gibi, muhtelif Kur'n yetleriyle kat' yyet kazanmtr. Onun bu deerini isbat etmek iin ba ka delillere elbette ihtiya yoktur. Nitekim ikinci asrdan itibaren ortaya kmaa balayan fkh mezheblerinin te ekklnde hadislerin oynad rol de bunun bir baka delilidir. Fakat mevz hadiskrin zuhurundan ve geni apta yay lmasndan istihrac edebilece imiz bir de er hkm daha vardr ki, biz bunu, garib kar lanmamas gereken bir espri iinde belirtmek istiyoruz. Bu da hadisin de erine paralel olarak hadis vazcnun gelimi olmasyle ilgilidir. Gerekten, bir ey ne kadar de erli ise, ona sahip olma arzusu da o kadar iddetli olur. E er bu kaideyi, imamet ve hilafet kavgalarnn ortaya kard frkalarn dini bir nass olarak hadise duyduklar ihtiya ynnden ele alacak olursak, diyebiliriz ki, e er hadis mslmanlar aras nda bu derece kesin bir de er ifade etmemi olsayd, ne bu frkalar hadis vaz(ma nukabil Islam'n kebireden saydk ' yalancl yldenmek lzmunu . hissederlerdi; ne de onlar n dmdakiler kendi gayeleri iin ayn gabaveti ilerlerdi. Oysa ki onlar, hadis vazcn yegane kurtar c bir are olarak grm ler ve her eye ra men bu i i gerelde tirmilerdir. Bu da, hadisin phe gtrmez stnl n gsteren bir delildir. Maamafih vazettikleri hadisler, 189

gerekte, onlara bir kurtulu yolu salayamanusa, bu elbette, Allah' n dorulara yard m ve as l hadisilerin onlarn oyunlarn bozmalar sayesinde olmutur. Hadisin ksaca i aret etti imiz bu stn de eri mslmanlar aras nda yaygn bir ekilde kabul edilmi olmakla beraber, ikinci as rda hadise kar yeni bir cereyan n balatld anlalmaktadr. Bu cereyan ksmen veya tamamen, hadisin slam te riindeki asliyyetini inkr esas na dayanm ; bu suretle hadis, yalanc larn uydurduklar szlerle onu ifsad etme e alanlarn yannda, bir de inkarc larm tasallutuna maruz kalm tr. Hadisi ksmen veya tamamen inkr edenleri, bize, e - afi`i haber vermek-, tedir. Hadisin yilmaz mdafilerinden biri olan bu byk imam, el-Umm adl eserinde taifeden bahsetmi ve bunlarla yapt mnaka alar zetlemitir736 . E - afi(rnin verdi i bilgiye gre, bu taifeden biri, Kur'n n hadise muhta olmad ve esasen hadis ravilerinin, hata, unutkanl k ve yalandan slim bulunmad klar cihetle, hadisin slam teriinin asllarndan biri olamayaca grn ileri srerek onu tamamen inkr etmi tir. Di er bir taife, hadisin Kur'na zid bir hkm getiremiyece ini ve ancak onu beyan edebilece ini ve dolaysiyle Kur'anda as llar bulunan ve beyan mahiyetinde vrid olan hadislerin alnabilece ini ileri srerek onlar ksmen reddetmi tir. nc taife ise, rvileri adalet ve zabt ynnden ne derece gvenilir olurlarsa olsunlar, hd yolla gelen hadislere itimad edilmeyece ini, bu sebeple yalnz mutevatir olan hadislerin alnabilece ini iddia ve dolaysiyle hadislerin tamamna yakn bir ksmn inkr etmitir. E - afi`i, hadisleri tamamen reddeden tifeden bahsederken yle der: "Ashabnn mezhebine gre ilim ehline mensup birisi bana dedi ki: Sen bir Arabsn. Kur'an senin mensup oldu un milletin dili ile nazil oldu. Sen Kur'an iyi bilirsin. Bu kitapta Allah' n inzal ettii farzlar vard r. Birisi bunlardan phe etse, yahut Kur'nda iltibasa d se, onu hemen tvbeye davet edersin; tvbe etmese ldrrsn. Allah Ta'ala Kur'an hakk nda "onu her eyi beyan iin indirdik" buyurur. Allah'n farz kld bir ey hakknda, senin, yahut bir bakasnn, bir defa bu farz ammd r; bir baka defa da hast r, yahut bir defa o eydeki emir farzd r, bir baka defa da dellettir, demeniz nasl caiz olur? Aralar nda byle ayrmlar yaptn pek ok ey vardr Elinde bir, iki, yahut, hadis var; birisinden rivayet ediyorsun; o bir ba kasndan, o da bir bakasndan; bylece isnad Hazreti Peygambere kadar ula yor Bununla beraber sen ve senin mezhebinde olanlar, kar la tmz, hatta s dk ve hafza ynnden ba kalarnn stnde tuttu unuz kimselerden hi birini, yine de
736 Bkz. VII. 250.

190

galattan, unutkanl ktan ve hatadan tebriye etmiyorsunuz. Ve hatta gryorum ki, bir ok kimseler hakk nda, fulan u hadiste, fulan da bu hadiste hata etti, diyorsunuz. Birisi, kendisiyle helal veya haram kldnz lm-i hassa (haber-i vahd) dan bir hadis hakk nda "Hazreti Peygamber bunu sylemedi; siz yahut onu size rivayet eden hataya d tnz; veya siz yahut onu size rivayet eden yalan sylediniz" dese, onu tvbeye davet etmiyorsunuz; ona "bu syledi in ne kadar kt bir sz" demekten te bir ey de sylemiyorsunuz. Hi Kur'n ahkam ile, durumlarn akladnz byle bir kimsenin haberi aras nda tefrik yapmamak caiz olur mu? Siz byle kimselerin haberlerini Allah' n kitab yerine koyuyor, onlarla verip, onlarla menediyorsunuz...' ,73 7
.

Grld gibi, e -Safi`i'ye hadisin de eri hakknda bu szleri syleyen ahs, Kur'ndan ba ka bir ey kabul etmemekte ve rvileri, yalandan, hatadan ve nisyandan beri olmayan hadisin Kur'n mertebesine ykseltilmesine ve onunla Kur'an yetlerinin tahsis, takyid veya tafsil yolu ile beyan edilmesine kar koymaktadr. Oysa ki e -Safi% yukar da bir ksmn naklettiimiz bu mnakaada, muhatabna verdii cevapta, Allah Ta'aln n, Hazreti Peygamberin emrine tbi olmay zerimize farz k ldn ve "Rasfl'iin size getirdiini aln, nehyettii eyden de sabrm" buyurduunu belirtmi , Hazreti Peygamberin devrine yeti meyen ve onu grmeyen kimselerin, onun emrine tbi olmak hususundaki farz ed edebilmelerinin de ancak haber yolu ile mmkin olabilece ini sylemi tir738. Keza e -Safiq'nin a kladna gre, namaz, zekat ve hacc gibi mcmel olarak zikredilen farzlar n, hadisin beyan olmakszn anlalp ed edilmesi de mmkin de ildir739. E -Sfi(T, hadisleri tamamen reddeden mezhebe \ mensup bir ahsla yapt bu mnaka a srasnda, hakknda Kur'an nass bulunan eylerle ilgili hadislerin kabul edilebilec ini, fakat bunun dndaki haberlerin kabul edilmemesi gerekti ini ileri sren taifeyi de zikreder 74 ve bunlar n da, hakknda Kur'an nass bulumadka hi kimse zerine her hangi bir farz n terettb etmiyeceine dair birinci taifenin sahip oldu u gre yakn grler ileri srdklerini aklar. E -Saficrye gre bu gr de, nsih ve mensilhun, hs ve ammn bilinmesine imkan vermez 741 . E -Saficrnin haber-i hassa dedi i haber-i vahdi reddeden nc taife hakknda verdi i bilgi de yledir: "Bir taife de, haberleri tesbit etmenin
737 Ayni eser, VII. 250. 738 Ayn eser, VII. 251. 739 Ayn eser, VII. 252. 740 Ayn yer. 741 Ayn yer.

191

mmet iin lzumlu olduu hususunda bize muvafakat etti. Benim, sunneti reddedenlere kar huccet olarak kulland klarn, onlar da sunnetin huccet olduunu isbat iin yeterli gryorlar ve buna muhalefet edenleri iddetle sktryorlar. Onlardan bir gurup toplu olarak ve mnferid halde benimle konutular. Onlarn mnferiden ve toplu olarak benimle ne konu tuklarn ve benim onlara ne cevap verdi ini nakletmek iin aynen bellemi deilim. Onlarn delillerini rtme e gayret ettim. Syledi im baz eyleri ve kimlere syledi imi, onlar ilzam edece ini bilerek zikrediyorum. Allah'tan beni korumasn ve muvaffak klmasn dilerim. Onlarn syledikleri eylerden bir ksm yledir: Hakim olsun mfti olsun, ancak ihata ettikleri cihetle hkmedip fetva verebilirler. hata, zhirde ve bt nda hak olan ve Allah indinde kendisiyle ehadet olunan ilimdir. Bu ise, Kitapla, zerinde ic na hasl olan sunnetle ve insanlar n hakknda birle ip ayrla dmemeleriyle hasl olur. Bu takdirde hkm daima birdir. te byle oldu u zaman onlar kabul etmemiz lazm gelir. Mesela le namaz drt rik'attr; nk zerinde niza yoktur; hi bir mslman ona kar gelmemi tir. Hi kimsenin ondan phe etmesi ~kin de ildir..." 742 . Grld gibi bu taife de, hadislerin mhim bir k smn reddederken, kabul edilebilecek hadis cinsini tavsif etmi ve bunun, mslmanlarn topluca zerinde ittifak ettikleri, phe ve tereddde mahal olmaktan uzak haber cinsinden olmas gerekti ini ileri srmlerdir. Onlarn bu grnden anla ldma gre, bir veya bir ka ki i tarafndan rivayet edilen hadis ki daha sonralar usideler bunlara ahad ad n vermilerdir; rvileri ne derece adil ve zabt olurlarsa olsunlar, hataya d mekten ve nisyan illetine maruz kalmaktan masiin bulunmad klar cihetle kabule ayan de ildir. Buna mukabil mslmanlarn kabulnde ittifak ettikleri hadisler ise mme taraf ndan yine ittifakla nakledildikleri iin bunlar zerinde hi kimsenin phe ve tereddd olamaz. Bu taifenin hadislerle ilgili bu gr ksaca zetlenmek gerekirse, diyebiliriz ki, hd yolla gelen hadisler kabule ayan de ildir ve dinde huccet olarak kullanlamaz. Kabule sayan olan hadisler ise, yaln z mmenin rivayeti olan ve mutevatir denilen hadislerdir. E -Safici, bu taifenin iddialer n, bahis konusu ettii mnakaa srasnda ksaca cevaplandrmtr. Fakat bunlara kar onun asl cevab er-Riside adli mehur eserinde yer almtr. Bu cevaplar, hadisi ksmen veya tamamen inkr etmekte muannid olmayan her akl- selim shibini ikna edecek mahiyettedir. E-Safi% hadisi ksmen veya tamamen reddeden bu frkay, yahut mnakaa etti i frka mensuplar m zikretmemi , onlarn kimler olduunu
742 Ayn eser, VII. 254-255.

192

mellifi eyh elaklamamtr. Bununla beraber Ttrll u-t-te rl` kluzari, hadisleri klliyyen reddeden taifeyi bahis konusu ederek u gr ileri srmtr: "E - fi% bu gr e sahip olan kimsenin ahsiyyetini aklamam tr; tarih hakknda da bize a klayc hi bir bilgi vermemi tir. Ancak mtekp bahiste hebr-i hssay reddeden kimselerle yapt mnaka a srasnda, hadisleri klliyyen reddeden mezheb sahibinin Ba ra'ya mensup olduunu tasril etmitir. Bu sralarda Ba ra, kelmi ilimlerin hareket merkezi idi ve mutezile mezhebi burada ne 'et etmi , ileri gelenleri ve yazarlar burada yeti mi ti. Bunlar hadis ehline kar husumetleriyle de marf idiler. Her halde hadisleri reddeden gr sahipleri bunlardan olacakt . Bu zan, bende, Ebu Muhammed Abdullah bn Muslim bn Kuteybe (. 276) nin Te'vilu multelifi'l-hadis adl kitabn grdkten sonra daha da kuvvetlendi. bn Kuteybe, bu kitab n ba tarafnda "Allah seni taatlyle s yanetiyle muhafaza ve hak yolda rahmetiyle muvaffak edip kendi ehlinden k lsn. Bana kelm ehlinin hadis ehline kfrettiklerini, onlar imtihana ektiklerini ve kitaplarnda bol bol onlar zemmederek yalane hkla ve mtenakz hdis rivayet etmekle sulad klarn yazyorsun" dedikten sonra, en-Naiim ve elChi gibi mutezilenin ileri gelen kelmedarm n hadis ehline nas l hcm ettiklerini anlatm str"743 . El-Huzarrnin, hadisleri klliyyen reddeden bu taifenin kimler oldu u hakkndaki tahmininde bir hakikat paynn bulunduuna phe yoktur. Zira mutezilenin btn ileri gelen imamlar haber-i hd kabul etmedikleri gibi, mutevatir haberlerin de bazan yalan oldu unu ileri srerek onlar n delil olarak alnamayaca n iddia eden mutezili imamlar vard r. Bunu anlamak iin mutezileden sz eden baz kaynaklara gz atmak yeterlidir. 3. Mutezile ve hadis a. V liyye f rkas lk mutezile imamlarndan Vl bn `At7ya nisbetle onun gr nde olanlarn te kil ettii frkaya V liyye denilmitir. Mslmanlar aras nda zuhur eden siyasi mcadelenin, tesiri akaid zerinde de grlen fikir ayr lklarna sebep olduunu ve bunun neticesinde bir takm itikadi mezhablerin ortaya ktn daha nceki bahislerimizde incelemitik. Mutezilenin do usundan bahsederken de, `Osmn bn cAffn'n ldrlmesinden ve `Ali ile Mucviye aras nda kan sava tan sonra mslmanlar aras nda younlaan iman-kfr mnaka alarna temas etmi ve bu sra743 El - Ijuzarrnin bu gr leri iin bkz. TCrfl u't-teriS

s. 185-86.

193

larda el-Hasan el-Ba ri (. 110) nin talebesinden biri olan Va l bn <Ata' (. 131) nn, murtekibul-kebire (byk gnah sahibinin m'min de kfir olmad, fakat menzile beyne menzileteynde (iman ile kfr aras nda) bulunduu grn ortaya atarak kocas ndan itizal ettiini ve bu itizalin, ileride mutezile adyle amlacak olan byk bir itikadi mezhebin do umu olduunu aklanutk. El-Hasan el-Ba rI, Ba ra'nn ileri gelen imamlarmdand ve Bara cmiinde bir krss ve etraf nda bir de ilim halkas bulunuyordu. Va l bn 'Ata' ise, bu halkay te kil eden ve el-Hasan el-Ba rI'den ilim alan talebeden birisi idi. Bu bakmdan mutezilenin doum yeri Basra oluyordu; doum tarihi ise, birinci asrn sonlar ile ikinci asrn balarna rasthyordu. El-Hasan el-Bari'ye kar davramyle yeni do an mezhebe bir de ad bulmu olan Val bn 'Ata', kocas ndan ve dier mslmanlardan de iik baz grlerle ayrlmtr. Eb Manr el-BadadI (. 429), Va liyye frkasndan bahsederken, harieilerden Ezarika'mn, ufriyye'nin, Necedat ve bazyye'lin murtekibu'l-kebire hakk ndaki grlerini zikretmi , bu arada tbin ile eksen ummetin grne de i aret ettikten sonra, Va l bn `Ata'nn btn bu grlerden farkh bir gr le ortaya ktn ileri srerek onun hakknda u bilgiyi vermitir: "Sonra Va l nc bir bidcatla seleften ayr ld. O, kendi asrnda btn mslmanlarn, <Ali ve ashab , Tlha, Zubeyr, gi e ve dier Cemel ashab hakknda muhtelif gr lere sahip olduklarn gryordu: Hariciler, Talha, Zubeyr, gi e ve taraftarlar nn Cemel vak'as nda 'Ali ile dviitlderi iin kfir olduklarn, 'Ali'nin ise, bu vak'ada ve Mucaviye ile S ffin'de dvp tahkime bavuruneaya kadar hakh, fakat tahkimden sonra onun da kafir olduunu iddia etmi lerdi. Ehl-i sunnet ise u gre shipti: `Ali onlarla dv mekte hakl idi; onlar ise asil idiler ve `Ali ile dv mekte hataya d tler. Fakat hataya d meleri ehadetlerini iskat edecek kfr de de ildir, fsk da. . Bu grle ehl-i sunnet, her tarafa mensup iki adil ki inin ehadetini makbul sayyordu. Val bn <Ata' ise gerek hricilerin ve gerekse ehl-i sunnetin grne muhalefetle, iki frkadan birinin fas k olduunu, ancak bunlardan hangisine fsik denilece ini bilmediini ileri srmtr. Buna gre ya <Ali ile Hasan, IJuseyn, bn (Abbas, <Ammar bn Yasir, Eb Eyyilb el-An ari gibi dier bir ok taraftarlar , yahutta Talha, Zubeyr, gi e ve Cemel'deki dier taraftarlar fasiktr. Bu itibarla Va l, "iki taraftan birer ki i, mesela `Ali ve Talha, yahut <Ali ve Zubeyr en basit eyde ehadette bulunsalar, ikisinden birinin fask olduunu bildiim iin ehadederini kabul etmem; fakat bu iki kii yalnz bir tarafa mensup olursa o zaman kabul ederim" diyordu"744.
744 Bkz. el-Fark beyne'l-firak, s. 71 72.
-

194

Grld gibi, mutezilenin ilk imandar ndan saylan Val bn <Ata, bu gr ile, ilk hadis kaynaklar olan ve Hazreti Peygamberden pek ok hadis rivayet ettikleri bilinen ummul-minin (Ai e, <Ali bn Ebi Talib ve bn `Abbas gibi sahabenin ileri gelenlerini, kesinlikle bilmedi ini sylese bile, fjsik olmakla itham ediyor ve ehadetlerini bat l sayyordu. Hadis rivayetinin, ehadetin bir e idi olduu gznnde bulundurulursa, Va l'n, Cemel yakasna ad kar sn bir ok sahabenin rivayetlerini reddetmi olduu kolayca anla lr. b. cAmriyye f rkas Val bn <Ata.'nn yakn arkada olan ve onunla birlikte mutezile mezhebinin kurucularndan saylan 'Am" bn `Ubeyd'e mensup olanlara <Amriyye denilmi tir. El-Ba dad'nin akladma gre <An r bn <Ubeyd, "kaderin reddi bidat nda, menzile beyne menzileteyn dalletinde ve Cemel yakasnda iki tarafa mensup birer ahsn ehadetlerinin reddi gr nde Vasl'a itirak etmi tir. Hatta bu son gr te Va Pdan da ileri giderek Cemel'de biribiriyle dv en iki tarafn her ikisinin de fsik olduklar n iddia etmitir. Bu suretle Va l yalnz iki tarafa mensup iki ki inin ehadetlerini reddetmi ken, <Amr bn ( Ubeyd, ister yaln z bir tarafa mensup olsun, ister her iki tarafa mensup olsun, ehadetlerini merdad saymt r; nk ona gre her iki taraf da fsiktir. Vasfi ve (Amr'den sonra gelen mutezile imamlar bu meselede birbirlerinden ayr lmlardr. En-Naiiam, Mucammer ve el-Calni, Va l'n grne tbi olmular, Hav eb ve Ha im el-Evkas ise, ba larn necat bulduunu, etba'n ise helk olduunu ileri srmlerdir" 745 Grld gibi 'Atm bn `Ubeyd de Va l bn `Ata' gibi, hatt ondan daha ar bir ekilde baz ileri gelen sahabileri fsk ile itham etmi , onlarn ehadetlerini iskat etmek suretiyle rivayet ettikleri hadislerin makbul olmadn aka ileri srm tr. Zaten mutezile imam olmas dolaysiyle kaderiyyeden saylan 'Artr bn ( Ubeyd, kader inanc n iddetle red ve bu konuda Hazreti Peygamberden rivayet edilmi sahih hadisleri de ayn iddette inkar eden bir kimse olarak da tan nmtr. El-tlatib el-Ba dadPnin akladna gre <Anr bn <Ubeyd, bata <Abdullah bn Mes<ld ve Enes bn Malik gibi tannm kimselerin de bulundu u on sahabinin Hazreti Peygamberden rivayet ettikleri "bir kimse anas nn karnnda 40 gn kaldktan sonra kan p hts haline gelir; sonra et ve kemik te ekkl eder. Bundan sonra Allah ana rahmine bir melek gnderir; bu mele e u drt emir verilmitir: Doacak olan insan n rzk ; eceli; asi veya muti olaca n tesbit etmek. Allah'a
745 Ayn eser, s. 72-73.

195

kasem ederim ki, iinizden biri veya bir kimse, cehennem ehlinin amelini i ler; yle ki cehenneme girmesine bir kulahk mesafe kal r; fakat kitap (kader) ne geer ve o kimse cennet ehline yara r bir i ileyerek cennete girer. Bir bakas cennet ehlinin i ini iler; cennete girmesine bir iki kulal k mesafe kalr; fakat kitap ne geer ve o kimse cehennem ehline yara r bir i ileyerek cehenne re girer"746 hadisini iittii zaman yle demitir: "E er bu hadisi (onun ravilerinden olan) el-A (me sylerken i itseydim ona yalanc olduunu sylerdim. Zeyd bn Vehb sylerken i itseydim cevap vermezdim. (Abdullah bn Mes(fid sylerken i itseydim kabul etmezdim. Peygamber sylerken i itseydim reddederdim. Allah byle syleseydi O'na da derdim ki: Sen bu esas zere bizden misak almadm 747. Bu haber, bir kaderiyye imam,' olan (Amr bn `Ubeyd'in, kaderi isbat eden ve Hazreti Peygamberden bir ok sahabi taraf ndan rivayct edilen748 na aykr dt iin hangi yollarla reddeti ini ak sahibrd,nc bir ekilde gstermektedir.

c. Huzeliyye f rkas
Ebu'l-Huzey1 Muhammed bnu'l-Huzey1 el- (Allf (. 227 veya 235) a nisbetle onun gr nde olan mutezileye Huzeliyye ad verilmitir. Mutezile Val bn (Ata' ve (Anar ibn. `Ubeyd ile tarih sahnesine km olmakla beraber, sistemli bir mezheb olma hviyetini Ebu'l-Huzey1 sayesinde kazanm tr. slm'a aykr bir ok gr leri yznden iddetli hcumlara maruz kald gibi, tekfir de edilmi tir. Hatt onu tekfir edenler aras nda kendi mezhebine mensup olan imamlar bile vard r. El-BaeldPnir bildirdiine gre 749, elMurdar adyle maruf me hur mutezile imam , Ebu'l-Huzeyl'in fezayih ve kendine has dalletleri sebebiyle tekfiri hakk nda byk bir kitap telif etmitir. Keza me hur mutezili el-Cubba'I'nin de Ebu'l-HuzeyPe reddiye mahiyetinde ve onu tekfir eden bir kitab vardr. Ebl Maniir el-Ba dadl, Ebu'l-Huzeyl'in alt nc fezayih olarak bize u bilgiyi vermi tir: Ebu'l-Huzeyl'e gre Peygamberler ve di erleri hakknda, artk havastan uzak kalm eylerin ahbar yolu ile bilinmesi, aralar nda cennet ehlinden bir veya daha fazla kimselerin bulunmas art ile en az yirmi ki i ile mmkin olur. Aralar nda cennet ehlinden birisi bulunmad ka, yalan zerinde birle meleri mmkin olmayan tavatr say sna bali olsalar bile, kafir
746 Iladis iin bkz. el-Buhrt, ahiti, VII. 210; Muslim, ahiti, IV. 2038. 747 EI-Iiatib'in bu haberi iin bkz. r irflu Bagdiid, XII. 172. 748 bn Hacer, FetI3,u'/-bari, XI. 384. 749 Bkz. el-Fark beyne'l-firalf, s. 73.

196

fasik olanlarn haberiyle huccet kaim olmaz. Drt ki inin altndakilerin haberi hi bir hkm ifade etmez. Drdn stnde ve yirmiye kadar olan ki ilerin haberiyle filmin vukuu muhtemeldir; fakat bazan da bu ilim vukubulmaz. Bununla beraber haberi yirmi ki i rivayet eder, aralar nda da cennet dilinden birisi bulunursa, bu haber mutlak surette ilim ifade eder. El-Badadi, Ebu'l-Huzeyl'in haberler hakk ndaki bu grn naklettikten sonra, u aklamay yapmak lzumunu hissetmi tir: Ebu'l-Huzeyl'in, aralarnda cennet ehlinden birisinin bulundu u yirmi kiinin haberinin huccet olaca yolundaki iddias , er'i ahkmla ilgili haberleri faydas z hale getirmek gayesini gder; nk o, aralar nda bulunmas n art ko tuu cennet dilinden birisi ile, itizal, kader, ve Allah' n makdrat m yok etmek hususunda kendi bidatna mensup olan kimseyi kasdetmektedir. nk bu gr te olmayan kimse, onun itikadnca, m'min olmad gibi cennet ehlinden de de ildir. Ebu'l-Huzeyrden nce hi kimse byle bir bidat , yani yirmi ki inin rivayeti artn ileri srmemi tir75. Grld gibi Ebu'l-Huzeyl, Hazreti Peygamberden dine mteall k bir hadisin huccet olarak kullandabilmesi iin, onun en az yirmi ki i tarafndan rivayet edilmesini ve bu yirmi ki i aras nda bir veya daha fazla mutezili gr l kimsenin bulunmasn art ko mutur. Bu art ihtiva etmeyen bir hadis, onun nazarnda makbul de ildir. E er el-Bubari, Muslim ve di er tannm hadis imamlarnun, mezheblerinin da'ili ini yapan bid'at ehlinden ve dolay syle mutazile gr nde olanlardan hadis nakletmedikleri gznnde bulundurulursa, bugn elimize bulunan btn hadis kitaplar nn ihtiva ettikleri hadisleri Ebu'l-Huzeyl'in artna uymad iin bir kalemde izip atmak gerekmektedir. nk bu hadisleri rivayet edenler aras nda, Ebu'l-Huzeyre gre cennet ehlinden olan tek bir mutezili yoktur.
d. Na iiiimiyye frkast

Ebu'l-Huzeyl'in kz karde inin olu olan ve en-NaZiam ad yle tannan Eb shak Ilin Seyyar (. 231), kendi gr ne bal olan mutezililerle NaZZamiyye frkasn meydana getirmi tir. Basra'da ya ayan en-Naiiam, daha ocukluundan itibaren seneviyye ve semeniyye dinlerine mensup baz kimselerle temas etmi , daha sonralar felsefe ile me gul olarak bu sahada kendine has baz grler ileri srmtr751 . Devaml olarak zndklarla temas , Islam'n aslna ve fer'ine mteall k bir ok meselede tahrib edici bir gr benimsemesine vesile olmu tur. Mesela Kur'n Kerimin i'cazn reddetmi ,
750 Ayn eser, s. 77. 751 Ayn eser, s. 79.

197

uslp ve tertibindeki gzelli in bir mucize olmad n, insanlarn da onun gibisini ve hatt ondan daha gzelini telif edebileceklerini ileri srm tr752. mmetin her as rda re'y ve istidll ynnden hataya d ebilece ini iddia eden en-NaiZm, k yas ve icma'a te riin asllar olarak da reddetmi tir. Daha mhimmi, mutevatir haber nak lcilerinin, say itibariyle ne kadar ok olurlarsa olsunlar, her birinin de iik gaye ve maksatlar bulunduu iin, yalan zerinde ittifak etmelerinin mmkin oldu unu ileri srerek bu e it haberlerin de kesinlik ifade edemiyece i iddiasnda bulunmu tur753 . En-NaiZm' n sahabe ve hadisiler hakk ndaki irkin szleri, kendisi gibi bir mutezile imam olan el-Cbli tarafndan da nakledilmitir. Ebu Maus& el-Ba ddrnin, Kitdbu'i-Ma (drif'inden nakletti ine gre enNazzm, hadis ashab n ve Eb Hurayra'dan rivayetlerini ay planntr; nk ona gre Eb Hurayra insanlar n en yalanc sdr754. En-Naiim, (Omer ibnu'l- jattb'a da dil uzatm ve onun hem 1:ludeybiyye'de, hem de Hazreti Peygamberin vefat sras nda pheye dtn, Ftma'r dvp ona miras vermedi ini, hacc mut (asun nehyetti ini, mevalilerin Arap kad nlanyle evlenmelerini haram kldn, teravih namazm bir bid'at olarak ihdas ettiini ileri srm , dier baz tasarruflar ndan dolay onu ktlemi tir. Keza ( Osmn bn (Affn'a baz azil ve tayinleri, (Abdullah bn Mes(iid'a kader ve inikkul-kamer hadislerini rivayeti dolay siyle ta'netmi , re'y ve ictihadlarndan dolay ktlemedi i hi bir sahabi brakmam tr755 . Grld gibi en-NaZim, bir taraftan mutevatir ve dolarsiyle hd haberleri reddedip ba ta sahabe olmak zere bu haberlerin rvilerini ktleyerek, dier taraftan k yas ve icmac reddederek slm te riinin btn kaynaklarn kurutma yolunu tutmu , Kur'n Kerime de dil uzatmak suretiyle dini temelinden ykmak istemitir. Hicretin ikinci asrmda ya ayan ve ya ylarnu nc asrm ba larnda da devam ettiren baz mutezile imamlarmn, Hazreti Peygamberin hadisleri ve hadis ashab hakkndaki kanaatlar n rendikten sonra, e - fi'l ile haberlerin de eri zerinde mnaka a eden frka mensuplarnn kimler oldu unu tahmin etmekte ve bu tahmini kuvvetli bir kanaat olarak a klayan el-ljuzarrye hak vermekte her halde glk ekilmeyecektir. Mutezile, bir taraftan felsefi inanlar , dier taraftan hadis ve hadisiler hakk ndaki menfi kanaat752 Ayn eser, s. 87. 753 Ayn yer. 754 Ayn eser, s. 89. 755 Ayn yer.

198

laryle slam tarihinde byk bir fitnenin ilk ate leyicileri olmulardr. nc asrn balarnda, halkul-Kur'n inanc ile ilgili olarak at klar kampanyada, zamann hadis ve fkh imamlarn, bu inancn kabulne zorlam lar, akln kabul edemiyece i ikenceleri, bu inanc kabul etmeyen imamlara reva grmlerdir.

E. HAD SLERN TEDVN VE TASN F 1. Tedvin ne demektir? Tedvin, lugatta cemetmek, toplamak mans na gelir. Yaz l sahifeleri biraraya getirerek iki kapak aras nda bir kitap yapmak, bu manda tedvinin tam karldr 756. Sahifelerin, kitab vcuda getiren, yahut ba ka bir ifade ile, tedvini yapan kimse tarafndan yazlm olmas art de ildir. Bununla beraber, kendi yazd sahifelerle bir kitap vcuda getirebilece i gibi, ba kalar tarafndan yaz lm sahifeleri de biraraya getirebilir, yani tedvin edebilir. Hazreti Peygamberin hayat nda baz sahabilerin onun hadislerini yazarak " akife" ad verilen kk apta kitaplar vcuda getirdiklerini grm tk. (Abdullah ibn (Am" "cichlsa" adn verdi i hadis sahifesi, yahut Hemnm bn Munebbih'in Eb Hurayra'dan yazd ve "Sal4a" adn verdii bir baka sahife, bunlarn aras nda en ok hret kazananlar idi. Ancak biz, kitab mzn batarafnda bu sahifelerden ve onlar n yazlndan bahsederken "tedvin" tabirini kullanmam , daha ok, yazma i ine dellet etmek zere "kitbet" lafz n tekrarlamtk. Filhakika konu ile ilgili kaynaklarda, "kitbet" ile "tedvin" in, hatt daha sonra bahis konusu edeceimiz "tanirin, ayr ayr zamanlarda hadis toplama i ine dellet etmek zere birbirinden farkl manlarda kullanlm olduklar grlr. Kitabet, Hazreti Peygamber ve sahabe devrindeki hadis yazma i ine dellet etmektedir. Tedvin, toplamak mans na geldiine gre, Hazreti Peygamber ve sahabe devrinde byle bir faaliyetin mevcut oldu unu gsterecek hi bir delile sahip deiliz. Sadece, baz sahabiler, Hazreti Peygamberden bizzat i ittikleri hadisleri yazm lar, fakat bu sahabilerden hi biri, kendi i ittii hadisler yannda, dier sahabi arkada larnn iittikleri hadisleri de toplay p yazmay dnmemi , yahut dnm olsa bile byle bir i e teebbs etmemi tir. Nitekim en me hur sahife shibi (Abdullah bn cAmr, "Sdka" adn verdii sahifesine bakmak isteyen Muchid'e "bu, benim Raslu'llah (s.a.s.) tan i ittiim e- abffe e-Se dlsc'dr ve benimle Rastlu'llah (s.a.s.) arasnda bu hadisleri
756 Kelimenin inansi iin bkz. nn Manir, Tiicu'l-carits, IX. 204.

199

bana nakleden hi kimse yoktur" derken 757, sahifeyi, Hazreti Peygamberden yalnz kendisinin i ittii hadislerden meydana getirdi ini ak bir ekilde belirtmitir. Keza Hemmam bn Munebbih'in sahifesi de, yalnz Eb Hurayra'nn Hazreti Peygamberden nakletti i hadislerden mte ekkildir. Bu da gsteriyor ki, sahabe devrinde toplama faaliyeti yok, fakat baz sahabilerin, yazabildikleri nisbette, Hazreti Peygamberden i ittikleri hadisleri yazma faaliyetleri vard r ve hadis tarihinde bu faaliyete kitbetu'l-badis denilmitir. Tedvin, muhtelif sahabiler tarafndan yazlm olan sahifeleri birarada toplayarak bir kitap meydana getirmek man:asma gelebilece i gibi, yine muhtelif sahabilerin rivayet etmi olduklar hadisleri yazp bir kitapta toplamak ma/tasma da gelir. Buna gre tedvinin kitabete nazaran ok daha geni ve sistemli bir toplama faaliyetinden ibaret oldu u ve bu faaliyetin hadis tarihinde kitabetten sonra ba lad anlalmaktadr. Tasnif kelimesi ise, dierlerinden daha farkl bir manaya sahiptir. E er hadisleri tedvin eden kimse (mudevvin), kitab n meydana getirirken, onlar konularna gre snuflandrr ve mesela saltla ilgili olanlar m bir blmde, zekatla ilgili olanlarn' ayr bir blmde zikrederse, "mu annaf" denilen bir eser vcuda getirmi olur ki, onun yapm olduu bu i , hadisleri konularna gre "ta nlf" etmekten ibarettir. Hadis tarihinde tasnif de tedvinden sonra balamtr. Grld gibi, kitabet olsun, tedvin veya tasnif olsun, her de, bir bakma hadis toplayp yazmak man:asma gelse bile, gerek zaman bak mndan ve gerekse sistem ve iiml bakmndan birbirinden ayr lmakta ve de iik toplama ve tertip faaliyetlerine dellet etmektedir. 2. Hadis tedvininin ba langc Hazreti Peygamber ve ashab devrinde baz sahabilerin hadis yazd klarn ve bir takm sahifeler vcuda getirdiklerini biliyoruz. Ancak yukar da aklad= manada sistemli bir toplama faaliyetinin, sahabe devrinden sonra, yani birinci asrn sonlaryle ikinci asrn balarnda balad anlalmaktadr. uras muhakkaktr ki, byle konuda rakkamla tesbit edilmi kesin bir tarih ileri srmek elbette mmkin de ildir. Bununla beraber, tedvinin balangc ile ilgili olarak gelen baz haberler, konuya k tutacak bir mahiyettedir. Bu haberlerin bir k sm, hadis rivayetinde isnad tatbikinden bahsederken ismi zerinde durdu umuz bn ilab ez-Zuhri ile ilgilidir. Ez-Zuhri (50-124) bu haberlerde "hadisleri ilk tedvin eden kimse" olarak grlr. Bu konuda Malik bn Enes'in u sz bilhassa ok hret kazanmtr: "Evvela
757 bn Sacd, Tabalcit, VII. 2, 189; ez-Zehebl, nriltd/-slam, III. 38.

200

men devvenel-hadIse bn Sihabin" (hadisi ilk tedvin eden kimse bn Sillabtr) 758. Malik'in bu szn teyid eden bir ba ka haber de, ez-Zuhri'nin bizzat kendisinden nakledilir. Ez-Zuhri yle demektedir: "Bu ilmi benim tedvinimden nce hi kimse tedvin etmemi tir"7". bn Sihab ez-ZuhrPnin hadis toplamak ve toplad hadisleri yazmak hususunda byk gayret sarfetti ini gsteren e itli haberler gelir. Bu haberlerden birisinde, onun takbu'l-(lm yolundaki refiki Salih bn Keysan yle demektedir: "Ben ve ez-Zuhri, talebu'l- (dm iin biraraya geldik ve suneni yazalm dedik. Hazreti Peygamberden gelenleri yazd k. Sonra ez-Zuhri, sahabeden gelenleri de yazal m; onlar da sunnettendir, dedi. Ben, de ildir, dedim. O yazd , ben yazmadm; o muvaffak oldu, ben kaybettim" 760. Ebu'zZinad <Abdullah bn Zekvan'dan da, aa yukar ayn manaya gelen u haber nakledilmitir: "Biz helal ve haramla ilgili haberleri yazard k. bn Sihab ez-Zuhri ise i ittii her eyi yazyordu. Ona ihtiya oldu u zaman anlad m ki ez-Zuhri halkn en alimidir"761 . Yine Ebu'z-Zinad'dan gelen bir ba ka rivayette onun yle dedii grlr: "Ez-Zuhri ile birlikte ulemay dolardk. Yannda baz lvha ve sahifeler bulundurur, i ittii her eyi onlara yazard "762. Ez-Zehebi, Ebu'z-Zinad' n bu haberini naklettikten sonra u aklamay yapmak lzumunu hisset nitir: "Ez-Zuhri, yaz ya ihtiya duymayacak kadar hafz idi. Her halde o yaz yor, yazdklarn h fzediyor, sonra da onlar imha ediyordu"763. Ez-Zehebi tarafndan ileri srlen bu gr n, ez-Zuhri'nin hadis kitabetini ho karlamadna dellet eden baz haberlere mstenid oldu u anlalmaktadr. Filhakika daha ilk devirde, Hazreti Peygamberin mslmanlar hadis yazmaktan menettikten sonra, buna tekrar izin vermi olmasna ramen, mslmanlardan baz larnn kitabeti hala herih grmekte devam ettikleri bilinen hususlardand r764. Bu kerahetin, i ittikleri hadisleri sahifelere yazp da hafzlarma yerle tirmeyen kimselere kar duyulan bir ho nutsuzluktan ileri geldi ine phe yoktur. nk hadis, slam dininin temelidir ve onu Hazreti Peygamberin a zndan kt ekilde muhafaza edebilmek iin son derece dikkat ve ihtimam gstermek Mz mchr. Bu dikkat ve ihtimam ne
758 Bu haber iin bkz. Ebh Nu<aym, Ifilye, III. 363; bn <Abdi'l-Berr, Cdmic I. 76; bn Ketr, el-Bicirtye ve'n-nilubre, IX. 345; el-Kettni, er-Risfile el-Mustatrafa, s. 4. 759 El-Kettni, erRisetle el-Mustatrafa, s. 4. V. 145; bn Hacer, Tehzf760 Ebh Ndaym, Ifilye, III. 360; ez-Zehebi, bu't-tehz1b, IX. 448. 761 bn Hacer, Tehzil, IX. 448. 762 Ez-Zehebt, Trll u'l-slam, V. 137; Tezkiretu'l-Ifflffiii, I. 109. 763 Bkz. TrIltu'l-slam, V. 137. 764 Kertthetu't-tttbi(n et-takyide bahg altnda, hadis yazmay ho grmeyen baz tbiciler s. 45-48. hakkndaki haberler iin bkz. el-Bagddi,

201

derece byk olursa olsun, hazan insan n, ftrat icab hata yapmaktan slim olmad da bir gerektir. te bu sebepledir ki, ilk devirlerde hadisini yazan fakat iyi bellemeyen kimseler, i in kolay tarafna yneldikleri ve hadise gere i gibi ihtimam gstermedikleri iin ho karlanmamlardr. Bu honutsuziuk ise, tabii olarak, kolayla vasta olan kitabete de ynelmi ve bir ok hadisi, hadis hfzn bir gelenek haline getirebilmek gayreti ile kitabeti herih grme e devam etmi lerdir. Hatt bunlar aras nda, kitabeti herih grmelerine ra men, hafzalar iin yine de ondan faydalanmak yolunu tutanlar vard r. Bazlar , i ittikleri hadisleri daha kolay h fzedebilmek iin yazmlar, sonla imha etmilerdir765. Bazlar, yazdklarn imha ettikleri iin sonradan pi manlk duymular766 ; baz lar, 61/trlerinin bir ksmnda veya btn mr boyunca hi yazmadklar iin ndim olmular767; bazlar da, ya miirlerinin sonunda yazdklar btn kitaplar yakmlar, yahutta lmlerinden sonra yak lmasn vasyyet etmi lerdir768. Btn bunlar, hadisi, bu i e ehil olmayanlarn tasallutundan korumak iin ba vurulan bir takm tedbirlerden ibaretti. Bu itibarla, yukar da bahis konusu etti imiz bn ihab ez-Zuhri'nin hadis kitabetiyle ilgili olarak birbirine z t haberler grlrse, bunu, haberlerin mevsaiyyetini hedef alan bir phe ile izah etme e al mak, bizi yanl neticelere sevkeder. Filhakika ez-Zuhri hakk nda bu e it mtenakz haberler gelmitir. Mesela yukarda da zikretti imiz abl bn Keysan ile Ebu'z-Zinad' n haberlerinden, ez-Zuhri'nin, i ittii her eyi yazdn reniyoruz. Bunlara ilaveten bir ba ka haberde, ez-ZuhrPnin kar snn, onun kitaplarndan ikayet ettiini ve ona "bunlar, zerime getirece in e ten daha ekilmez" dediini gryoruz 769. Buna kar lk dier baz haberler, ez-Zuhrrnin kitap shibi olmadna dellet ederler. Kurra bn uveyl'in akladna gre, ezZuhrPnin elinde kavminin nesebi ile ilgili kitaptan ba ka yazl hi bir ey yoktur770. Baka bir haberde ise, Yanus bn Yezid, ez-Zuhri'ye kitaplar n karmas n istemi , ez-Zuhri de onu elinden tutup odas na gtrm ve cariyesinden kitaplar n getirmesini istemi tir. Ez-Zuhri iir yazd baz sahifeler kararak "bende bunlardan ba ka bir ey yok" demi tir771 . Malik bn Enes'e gre de, ne Sacid bnu'l-Museyyib'in, ne el-Kas m'n, ne (Urva'nm ve ne de ez-Zuhrrnin ldkleri zaman hi bir kitablar yoktur772.
765 Bu konuda gelen haberler iin bkz. ayn eser, s. 58-60. 766 Ayn yer. 767 Ayn yer. 768 Ayn eser, s. 61-63. 769 bn Vafeyatii'l-acyiin, III. 317; ibnu'l-cInnl.d, ezerCau'z-zeheb, I. 162. 770 Ez-Zehebl, V. 143; Tezkiretu'l-Ituffiii, I. 111. 771 Ez-Zehebt, Tr rIhu'l-slam, V. 145. 772 Ez-Zehebl, Tezkiretu'l4uffii, I. 111.

202

Her halde zt grnl bu haberler dolaysyle olacakt r ki ez-Zehebi, yukarda zikretti imiz ,aklamay yapm ve "ez-Zuhri, yazya ihtiya duymayacak kadar hafz idi. Her halde o yaz yor, yazdklar n hfzediyor, sonra da onlar imha ediyordu" demi tir. Fakat bu hususta gelen haberlerin mahiyeti ne olursa olsun, i in gerek olan yn udur ki, ez-Zuhri, talebul. clme balad kk yandan itibaren Hazreti Peygamberden ve ashab ndan gelen haberleri yazm , yazdklarn da lufzetmeyi ihmal etmemi tir. Nitekim bu geni aptaki faaliyeti dolaysyle hadisiler aras nda ilk mdevvin olarak tannmtr. Ez-ZuhrPnin tedvin faaliyetine, Emevi halifesi cOmer bn (Abdi'l-cAzlz (99-101) resmi bir hviyet kazand rmtr. slam lkesinin geni lemesi, hadis bilenlerin bu lkenin birbirinden uzak muhtelif ehir ve kasabalarma da'Olmas, daha kts, ica, ral za havaric gibi siyasi, murci'e kaderiyye mutezile gibi iktidi mezheblerin zuhuru ile mslmanlar n eitli frka ve hiziblere blnmesi, nihayet bunlara paralel olarak hadiste vazo (uydurma) hareketinin ba lamas, ta'at ynnden Kur'anla e it derecede kymeti haiz olan hadis (sunnet) in karsna, e ine rastlanmaz bir tehlike olarak dikilmi , bu tehlikenin bertaraf edilmemesi halinde hadislerin tamamen yokolaca , sPandn gelece ini dnen her mslman taraf ndan kolayca idrak edilir hale gelmitir. te bu durumda hadisiler, cerh ve ta'dil faaliyetini ba latarak, hadis rivayet edenleri gzalt nda tutma a ve sk bir tenkid szgecinden geirdikten sonra gvenilir olanlar olmayanlardan ayrmaa, her birinin rivayet ettii hadisleri shhat veya zafiyet ynnden derecelendirme e ynelmilerdir. Hadisiler bu faaliyeti srdrrken, fkh, ilmi ve takvas yannda ok hadis rivayetiyle de tannan ve imam olarak kabul edilen Halife tOmer 'bn (Abdi'l-c.A.z1z 773de, sahih hadislerin ancak bir kitapta toplanmas halinde korunabilece i inanc iinde, Medine'de amili olan Eb Bekr bn Muhammed bn cAmr bn I1azn774e u emri gndermi tir: "Hazreti Peygamberin hadis'erini, sunnetlerini, cAmra Bint <Abdirralman'n rivayet etti i hadisleri ara tr ve yaz; zira ben, filmin kaybolmas ndan ve ulemann lp gitmelerinden korkuyorum" 775. Her ne kadar mezkfir haberin baz rivayetlerinden, bu emrin yalnz Medine vlisi Eb Bekr bn klazm'e yaz ld zannna varlrsa da, dier baz
773 Tercemesi hakknda bkz. bn Hacer, Tehzibu't-tehzib, VII. 475-478. 774 Tercemesi hakknda bkz. ayn eser, XII. 38-40. 775 Bu haber iin bkz. bn Sa`d, Tabdst, II. 2, 134; el-Buhri, Sahili, I. 33; el-Buhrt, mezkr haberi bb ba hmdan sonra talik etmi , bn Hacer de erhinde (Fetbu'l-biirt, I. 140), Sunen, I. 126; el-Hatib bunun, tedvinin ba langcna dellet ettiini sylemi tir. el-Baddt, Takyidu'l-ctlm, s. 105-106; el-Herevi, Zemmu'l-keltm, I. 70.

203

rivayetlerden Halifenin, ayn emri, idaresi altnda bulunan dier valilere ve hadisle me gul olan baz ulemaya da gnderdi i anlalmaktadr. Nitekim el-Hatib'in bir rivayetinde, Halifenin, bu emri "Medine ehline" (ila eh]i'lMedine)776, es-Suytrnin Eb Ndaym'den naklen verdi i haberde de "her tarafa" (ilal-afak) yazd "' belirtilmitir. Esasen Halifenin, tedvin i ini ciddi surette gerekle tirmee niyet etti i dnlecek olursa, tedvinle ilgili emrini, yalnz Eb Bekr bn Hazm'e de il, fakat bu ii yapmaa ehil olanlarn bulunduu her tarafa gndermi olmas akla daha yak n gelmektedir. Nitekim bu emri alanlarndan birisi de, yukar da ismini ilk mudevvin olarak zikrettiimiz bn Sihab ez-Zuhri idi. Kendisinden nakledilen bir haberden rendiimize gre ez-Zuhri yle demektedir: "`mer bn cAldi'l-cAziz bize sunenin toplanmasn emretti. Ona defter defter yazd k. O da idaresi alt nda bulunan her yere bu defterlerden birer nsha gnderdi" 778 . `mer bn cAbdi'l-cAziz'in tedvinle ilgili emrini ilk gerekle tiren ve toplad hadisleri Halifeye gnderen kimse yine ez-Zuhri olmu tur. Zira ayn emri alan Eb Bekr bn Hazm, ii nihayete erdirip yazd kitaplar gnderemeden Halife vefat etmi , toplad hadisler de kendi elinde kalm tr779. Malik bn Enes'in, sonradan, "bu kitaplar n ne olduunu Eb Bekr bn klazm'in olu (Abdullah'a sordum; kayboldu unu syledi" demesi dem, konu ile olarak zikretti imiz dier haberlerin do ruluunu teyid eder. Mezldr haberler, tedvin faaliyetinin ez-Zuhri ile ba ladn ve Halife cOmer bn (Abdi'l-cAziz'in bu husustaki emri ile resmen te vik ve takip edildiini gstermektedir. Ancak burada dikkat edilmesi ve yanl anlalmamas gereken bir husussa i aret etmekte fayda vard r: Her ne kadar ez-Zuhri ilk mudevvin olarak kabul edilmi ise de, bu, onun muasular arasnda ondan baka hadis toplayan kimselerin bulunmad manasnda anla lmamaldr. Hadis kitabetinin daha Hazreti Peygamber hayatta iken ba lad ve giderek yaygnlat gznnde bulundurulursa, ez-Zuhri'den daha ya l tabran arasnda, kitabeti kerih gren baz kimseler bulunsa bile, muhtelif sahabilerden iittikleri hadisleri yazan kimselerin de bulundu u inkar edilemez. Onlarn bu faaliyetini de hadis tedvini iinde mtalaa etmemek iin hi bir sebep yoktur. Bununla beraber ez-Zuhrrnin ilk mudevvin olarak tan nmas , bu sahadaki faaliyetinin ok daha geni ve semereli olmas sebebiyledir. Mdmer bn Raid'in "biz, ez-Zuhri'den pek ok hadis rendiimizi zannederdik; fa776 Bkz. Talcyrdu'l-clm, s. 106. 777 Bkz. (mukaddime), s. 6. 778 bn cAbdi'l-Berr, Ctunic beyani'l-<lm, I. 76. 779 Bkz. es-Suya-tl, Tendru'l-b,avilik, I. 6; el-Kettant, er-Ristdetu'/-musta!rafa, s. 4. 780 Bkz. bn Hacer, Telt5ibu't-tehglb, XII. 39.

204

kat Halife el-Velid bn Yezid ldrlp de (126) hazinelerinden Mervar ailesi iin ez-Zuhri'den yaz lan filmin kitaplar halinde hayvan s rtnda ta ndn grnce, ondan rendiklerimizin ne kadar az oldu unu anladk" szm, ez-Zuhrl'nin bu sahadaki faaliyetinin bykl ne dellet etti i gibi, o devirde ez-Zuhri'den ba ka her hangi bir hadisi hakk nda da sylenmemitir. 3. Hadislerin tasnifi
Birinci hicri asrn sonu ile ikinci hicri asrn ba, hadis tedvininin ba langc olarak kabul edilmekle beraber, as l hadis eserlerinin ortaya k, ikinci asrn ilk yarsndan sonraki devreye rastlar. Ez-Zuhri'nin tedvin faaliyetiyle ilgili olarak Salih bn Keysan'dan naklen yukar da zikretti imiz haber hatrlanacak olursa, ez-Zuhri'nin Hazreti Peygamberden gelen sunen yan nda, sunnetten oldu u gr ile sahabeden gelen haberleri de toplay p yazd grlecektir. Hatta Ebu'z-Zinad'm ayn manda syledii "biz, helal ve haramla ilgili haberleri yazard k. b il ab ez-Zuhri ise i ittii her eyi yazyordu" sz, ez-Zuhrrnin, Hazreti Peygamberin hadislerinden ba ka dier bir ok sz ve haberleri de toplad n gstermektedir. te bu durum, ez-Zuhri ile balayan tedvin faaliyetinin ilk devredeki genel grn nn bir yann tekil eder. Bu grn n dier yan ise, t pk Hazreti Peygamberin hayatta bulunduu sralarda baz sahabilerin ondan i ittikleri baz szleri, birbiri arkasna yazd klar gibi, tedvin devrinin ba langcnda da, toplanan haberlerin ayn ekilde ve basit bir s ra ile yazlm olmasdr. Bu tarzda meydana getirilen bir kitab n, aranlan bir hadisi iinde bulmak ynnden ne kadar g ve kullansz olduu kolayca anlalr. te bu glk, tedvin devrinin ba langcndan ok ksa bir zaman sonra hadisiler taraf ndan da farkedilmi ; gerek mmkin olduu kadar Hazreti Peygamberin hadislerini toplayan kitaplar meydana getirmek ve gerekse bu kitaplar n daha kolay bir ekilde kullanlmalarn salamak iin, hadislerin geli i gzel sralanmas yerine konular na gre tertib ve tasnif olunmas cihetine gidilmitir. Bu suretle meydana getirilen kitaplarda her hadis konusu ile ilgili blmde yer al yor ve mesela saltla ilgili olann salt, yahut zekatla ilgili olan n da zeka-t blmnde arayp bulmak kolayla trlm oluyordu. "Muannaf" denilen bu e it eserler yannda, hadisleri sahabi ravilerinin isimleri alt nda biraraya getiren bir ba ka tasnif ekli daha vard ve bu kitaplara da "musned" ad verilmiti. Ancak musned eserlerin k, musannaf denilen di er eserlerden ok k sa bir zaman sonraya rastlar.

781 Ebil INdaym, Ijlye, III. 361; bn Ke ir, Tc- rihu'l-islC t m, V. 141.

ve'n-niltitye, IX. 344; e-Zehebt,

205

Mustalabul-hadise dair ilk tedvin edilen eserin niiellifi olan er-Flamahurmuzi (. 360), ilk musann flar hakknda bize u bilgiyi vermitir: "Bildiime gre hadisleri ilk defa tasnif edip bblara ay ran kimse, Ba ra'da erRebi< bn Subeyl (. 160), Sacid bn Ebi <Arbe (. 156), Yemen'de <Abd diye adlandrlan ljalid bn Cemil ve Ma`mer bn Raid (. 153), Mekke'de bn Cureye (. 150), sonra Kfife'de Sufyan es- evri (. 161) Bara'da Hammad bn Seleme (. 167) ve yine Mekke'de Sufyan bn cUyeyne (. 198), am'da elVelid bn Muslim (. 195), Rey'de Cerir bn `Abdil-Hamid (. 182), Horasan. ve Merv'de <Abdullah ibnul-Mubarek (O. 181), Vas t'da Hu eym bn Beir (. 193) ve bu as rda Kfife'de bn Ebi Wide (. 193), bn Fuzayl (. 196) ve daha sonralar Yemen'de 'Abdurrazzak bn Hemman (. 211) ve Eb lurra Misa bn Tark olmutur"782. bn Hacer de, hadislerin Hazreti Peygamber, ashab ve kibar- tabi<in devrinde tedvin edilmedi ine temasla yle demitir: "... Bu devirde hadisler iki sebepten dolay camilerde mudevven ve muretteb de ildi. Birincisi, Muslim'in abil'inde de sabit oldu u gibi, Kur'n Kerimle karma korkusundan dolay sahabenin tedvinden menedilmeleri; ikincisi ise, hafizalarnun viis'ati ve zihinlerinin akch idi. ou yaz bilmiyordu. Fakat tabi'n devrinin sonlarna do ru ulemann muhtelif ehirlere da lmas, havaric, ravafiz ve kader mnkirleri gibi bid'at ehlinin ortaya kmas zerine, asarn tedvini ve bblara gre tasnifi ba lad. Bu i e ilk defa giri enlerin banda er-Rebi< bn ubeyh, Sacid bn Ebi <Arbe ve dierleri vard . Bunlar, nc tabaka gelinceye kadar her hain ayr ayr tasnif ediyorlard mam Malik el-Muvatft) adn verdii kitabn tamil' etti. Bu kitapta Hicaz ehlinin hadisini toplam , sahabenin szlerini, tabitan ve daha sonrakilerin fetvalarm da mezcederek onu telif etmi ti..."783. Gerek er-Ramahurmuzi ve gerekse bn Hacer tarafndan tasnifin ba langc ile ilgili olarak verilen bu, bilgi, u husususu aka gstermektedir ki, hadislerin konularna gre tasnif edilip bblara ayrlmas ii, ez-Zuhri ile ba layan tedvin faaliyetinin hemen akabinde vukubulmu tur ve tedvin ile tasnif arasnda uzun bir zaman a m yoktur. Yukarda isimleri zikredilen ilk musarnflarm vefat tarihlerine dikkat edilecek olursa, bunlardan byk bir ksmnn 124 senesinde vefat etmi olan ilk mudevvin ez-Zuhri devrine yeti mi olduklar kolayca anla lr. Bu bakmdan tedvin ve tasnif faaliyetinin, hadis tarihinde birbiri arkas ndan ba ladn sylemek mmkndr. Ancak, yukardaki aklamalardan da anla ld gibi, her ikisi de ayn deil, fakat
782 Bkz. 783 bn Hacer,

beyne'r-rttvi,

s. 611-613.

s. 4-5.

206

ayr ayr faaliyetlerden ibarettir. Bu itibarla tedvin ile tasnifi birbirinden ay rmak ve her ikisinin ba lang tarihlerini birbiriyle kar trmamak lzmdr. Bununla beraber, mesel musterk I. Goldziher, ikisi aras ndaki fark idrak edememi ve her ikisinin ba langc hakknda verilen ayr ayr tarihler aras nda bir tenakuz bulundu unu iddia ederek tedvinin ba lang tarihini ok daha sonralara gtrme e ahmtr784. Goldziher'in tarihi gereklere ayk r den bu iddiasn bahis konusu eden Fuat Sezgin yle der: "Hadislerin ubife adl bir takm yazl vesikalara dayandn gstermek hususunda selefi Sprenger'in mesaisini devam ettiren Goldziher, aksine islmi kaynaklar tarafndan gsterilen ilk tedvin a n takriben bir as r kadar ge balatmak ve bu devri Zuhri'den ilk musned hadis kitaplar nn meydana geldii nc asr balarna kadar indirmek istiyor. Bu tedvin i inin balangcna, kitabnda ay rm olduu ks m ehemmiyetli bir yer i gal eder (Muh. Stud. 208-211). Hadislerin tedvin devrini de itirmek veya bir as r kadar tekir etmek iin, takip etti i yol olduka etrefildir ve tezadlar bizzat kitab nda mevcuttur. Nedense bir defa tasavvur etmi olduu neticeye varmak iin baz garib izahlar vardr. Bunun mnaka asna girimeden evvel kaydedeilim ki, Goldziher'in tezad olarak tasavvur etti i ve dolayslyle ortadan kald rmaa aht iki ayr mene vardr. Bunlardan biri hadislerin tedvini, di eri ise, hadislerin tasnifidir. Islami kaynaklar n bu ikisi iin ileri srm olduklar tarif briz ekilde birbirinden ayr dr. Birincisi iin evvelu men devvene'14adis, ikincisi iin evvelu men sannefe'l-kutub tabirini kullanrlar. Birincisiyle hadislerin kitaplarda toplanmasn, ikincisiyle mudevven hadislerin rmayyen bblara gre tasnifini kasdederler. te kaynaklar n bu iki mebde iin mevzu bahsetti i tarih ayrdr ve phesiz ki tedvin tasniften evveldir. Nas lsa Goldziher bu farka dikkat etmemi , yani tedvin le tasnif devrini birbirinden arrmam ve dolars yle islami kaynaklarn bu ikisi iin farkl olarak gsterdi i iki tarih aras nda bir tezad n mevcut olduunu farzetmi , birini ortadan kaldrmaa al arak, tedvine ait haberleri ve kaynaklar n zayf addederek bu neticeye ula mtr..." 785 . 4. lk hadis eserleri Hadis stlahlarna dair ilk eseri telif etmekle hret kazanan er-RmahurmuzPnin, ilk musanmflardan verdi i baz isimleri yukarda zikretmi tik. kinci asrda kitap tasnif edenlerin hepsi, phesiz ki, bu isimlerden ibaret deildir. Bununla beraber bu isimler, o unun eserleri zaman mza kadar
784 Bkz. Etudes sur la tradition Islamique, s. 265-267. 785 Fuat Sezgin'in bu tenkidi iin bkz. Buhari'nin kaynaklar Hakk nda Aratrmalar, s. 11-12.

207

intikal etmemi olsa bile, tasnif faaliyetinin, islm' n ok erken bir devrinde baladn gstermek bakmndan byk ehemmiyeti haizdir. Konumuzun arlim hadis tarihi te kil ettiine gre, ikinci as rda ortaya kan hadis eserlerine ve melliflerine i aret etmek elbette ki faydal olacaktr. kinci asrda telif ve tasnif edilen hadis eserlerini ba lca be gurupta toplamak mmkindir: a) Siyer ve ma azi kitaplar ; b) Sunen kitaplar ; c) Cmi'ler; d) Musannaflar; e) Belirli bir konuya tahsis edilmi kitaplar. a. Siyer ve ma azi kitaplar islm'n balangcndan itibaren mslmanlarn, Hazreti Peygamberin hadisine byk ilgi duyduklar , onlar sahifeler veya byk hacimde kitaplar halinde yaz p topladklar mahmdur. Bu hadisler aras nda onun ibdt, muamelt ve ukubta ait szleri bulundu u gibi, ahlkma, emailine, Mekke ve Medine hayat na ve gazvelerine ait haberler de yer al yordu. Tedvin devri balad zaman, baz mellifler, Hazreti Peygamberin dinle ilgili hadislerini toplarken, baz lar da, Mekke ve Medine'deki ya ay, Peygamberlikten nce ve sonraki ahsi hayat, fiil ve davranlar, ahlk, ksacas sireti ve gazveleri ile ilgili haberleri de toplamay ihmal etmediler. Bu haberler, mslmanlarn alk olduklar hadis grnmnde nakledildi i iin, daima onlar nakledenlerin isimlerini ihtiva eden birer isnad zincirine ba lanm ve mevskyetleri de, umumiyetle, bu isnadlarda yer alan nak lcilerin gvenilir olup olmamalar ile tesbit edilmi tir Hazreti Peygamberin siret ve ma azisine tahsis ve hadis usl ilminin kaidelerine uygun bir ekilde tasnif edilen bu kitaplar, daha sonraki devirlerde ortaya kacak olan byk hacimdeki tarihi eserlerin ilk denemeleri saylabilir Nitekim bu eserlerde de rivayet usl terkedilmemi ve her tarihi haber, hadislerde grld gibi, bir isnad zincirine ba l olarak nakledilmitir Bu bakmdan islm'da tarih bilimi, hadis ilminin iinden kan ve onun tenkid ve tevsik metodlarmdan yararlanarak geli en bir bran olarak grlr. Siyer ve maazi ile ilgili ilk kitaplar, birinci asrm sonlar na doru tasnif edilmee balamtr. Kaynaklardan rendiimize gre, ilk Madzi tasnif edenler, Medine'nin tan nm lim ve fakihlerinden `URVA BNU'Z-ZUBEYR ibni'l-cAvvm el-Esedi (O. 94) 7B6, Eb 'A= 'krk bn erhil E -A<BI (O.
786 Tercemesi iin bkz. bn Sa`d, Tahalit, V. 132; bn Kuteybe, el-Macdrif, s. Tarih, IV. 1, 31-32; Eb Nucaym, kfilye, II. 176-183; bn I3allikn, Vafeyt, II. 418-421; hebt, Tezkiretu'l buffdi, I. 62-63; bn Hacer, Teh5lbu't-teltzlb, VII. 180-185.
-

ez-Ze-

208

103)787, Eb Bekr Muhammed bn Muslim bn cUbeydillah bn cAbdillah bn Sihb EZ-ZUHRI (. 124) 788 , MeS7k. BN (UKBE bn Ebi cAyy-4 el-Esedi (. 141)789. ELI (Abdillah Muhammed BN SHAK bn Ye4r (. 150) 799, MA(MER BN RA U) Ebn (Urva el-Ezdi (. 153)791 , EB1D- MAc ER Naclh bn (Abdirrahman es-Sindi (. 170) 792, <ABDU'L-MEL K bn Muhammed BN EBI BEKR bn `Anr BN HAZM (. 176)79', EL-MUcTEM R bn Suleymn et-Teymi (. 187) 794, Eb Eyyfib YAHYA BN SAcD bn Ebn el-Umevi el-Kafi (. 194) 795, Ebu'l-cAbbs EL-VELID BN MUSLIM ElUmevi ed-Dmaski (. 195)796dir. kinci as rda Hazreti Peygamberin siretine tahsis edilmi ilk kitabn ise, yukarda Mat zrsine i aret etti imiz bn SiMb ez-Zuhri (. 124) tarafndan
787 Tercemesi ii bkz. bn Sa`d, Tabalctit, VI. 171-178; bn Kuteybe, el-Mactrif s. 198 199; el-Hatib el-Ba ddt, Ttriltu Bagdld, XII. 227-233; Eb Nucaym, Htlye, IV. 310-338; bn Vafeyiit, II. 227-229; ez-Zehebt, Tezkire, I. 79-88; bn Hacer, Tehzlb, V. 65-69. 788 bn Sacd, TabaVt, II. 2,135-136; el-Bubrl, Tiril , I. 1, 221; bn Kuteybe, s. 208; Eb Nu'aym, Ikiye, III. 360-381; bn Ketr, el-Bidtlye ve'n-nilliiye, IX. 340-348; bn Hallikn, Vafeyt, III. 317-319; ez-Zehebt, Tjrilju'l-isiCtm, V. 136-152; Tezkire, I. 108-113; bn Hacer, Tehzib, IX. 445-451. 789 Tercemesi iin bkz. bn Ebt Wtim, Takdimetu'l-cerh, s. 22; en-Nevevt, Tehzibul-esmd', II. 118; ez-Zehebt, Tezkire, I. 148; bn Hacer, Tehzib, X. 360-363; el-Kettnt er-Risle tatrafa, s. 82; Fuat Sezgin, GAS, 286-287. 790 Tercemesi iin bkz. bn Saccl, Tabaktit, VII. 2, 67; bn Kuteybe, s. 215; ibnu'r-Nedim, el-Fihrist, s. 142; el-Hatib el-Ba ddt, Tdrihu Baddd, I. 214-234; bn Vafeyiit, III. 405-406; eg-Zehebt, Tezkire, I. 172-174; Miziinu'l-ictid 11, III. 468-475; bn Hacer Tehzlb, IX. 38-46; el-Kettni, el-Mustwafa, s. 80; Fuat Sezgin, GAS, I. 288-290. 791 Bkz. Ibn. Sacd, TabOciit, V. 397; el-Bubri, Tdrih, IV. 1, 378-379; bn Kuteybe, elMacirif, s. 221; bn Ebi Htim, Kittbu'l-cer4 ve't-tactril, IV. 1, 255-257; en-Nevevi, II. 107; ez-Zehebt., Tezkire, I. 190-191; Mizttn, IV. 154; bn Hacer, Tehzib, X. 243-246; Fuat Sezgin, Hadis Musannafattnn Mebdei ve Macmer bn R(t id'in Trkiyat Mecmuas 12/1955, s. 215-234; GAS, I. 290-291. 792 Bkz. bn Kuteybe, el-MarCtrif, s. 220; ibnu'r-Nedim, s. 142; el-Hatib elBaddt, Trthu Balttd, XIII. 457-462; bn Hacer, Tehzib, X. 419-422; Fuat Sezgin, GAS zib, I. 291-292. 793 Bkz. bnu'n-Nedim,
,

s. 329-330.

794 Bkz. el-Bubri, Tdrih IV. 2, 49; bn Ebi Hatim, Kitbu'l-cerh, IV. 1, 402-403; egZehebt, Tezkire, I. 266-267; Mizttn, IV. 142; bn Hacer, Tehzib, X. 227-228. 795 bn Kuteybe, el-Macr rif, s. 224; el-Hatib el-Ba ddi, Tclrib,u Badd, XIII 132-134; eg-Zehebt, Tezkire, I. 325-326; bn Hacer, Tehzib, XI. 213-214. 796 Maaziyi Vekicden daha iyi bildi i ve yetmie yakn musannafat olduu sylenir. Tercemesi iin bkz. el-Bubrt, Tr>, IV. 2, 152-153; bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 332; eg.-Zehebt, Tezkire, I. 302-304; Mizr, IV. 347-348; bn Hacer, Tehzib, XI. 151-155; bnu'l-chn ld, ezerir I. 344; Fuat Sezgin, GAS, I. 293. t,

209

zi, telif edildi i sylenir797. Keza Ibnu'n-Nedim'in i aret etti ine gre, MaC sahibi bn shak (. 150)in da bir Kitc- bu's-Slre'si vardr7". b. Sunen kitaplar Fkh bablarna gre tasnif edilmi ahkam hadislerini mhutevi kitaplara Sunen ad verilmi tir. Bu kitaplarda yer alan hadisler, Hazreti Peygamberin sz, fiil ve takrirlerinden ibaret olan ve merf say lan haberlerdir. Bu bakmdan sunenlerde mevkff ve makta olan, yani sahabe ve tabi'anun kendilerine ait bulunan sz veya fiillerine rastlanmaz. Ahkam hadisleri, umumiyetle, insanlarn Allah'a kar olan kulluk grevleriyle, kendi aralar nda biribirlerine kar olan insanlk grevlerini ve biribirleriyle mnasebetlerini dzenleyen hkmleri muhtevi nasslard r. Bu bakmdan, bir sunen kitab nda yer alan hadisleri, ibadat, mumelat ve ukabta ait olmalar itibariyle gurupta toplamak mmkindir. Buna gre, bir sunenin muhtevas incelenecek olursa, umumiyetle, u konulardaki hadislerin tasnife tabi tutulduklar grlr: Taharet, alat, zekat, hacc, avm, nikah, talak, cihad, va iyyet, feraiz, harac, cenaze, yemin ve nezir, buyfic, akziye, e ribe, at'me, tb, libas, fiten, melahm, hudrd, diyat sunne, edeb. Bu konular n her biri "kitab" ba l altnda zikredilir (Kitabu't-tahare, Kitabu' - alat, Kitabu'z-zekat gibi) ve her kitab, konusunun geni liine gre muhtelif sayda "bab"lara ayr lr. kinci asrn balarnda tedvin ve tasnif faaliyetinin ba lamas ile ortaya kan ilk hadis eserleri "Sunen" denilen bu e it koleksiyonlar olmu tur. Bu as rda Sunen tasnif eden hadisiler unlardr: MEKHL bn Ebi Muslim ES-Sk M1 (. 112) 799, Ebu'l-Velid (Eb Iialid) (Abdu'l-Melik bn `Abdi'l-(Aziz BN CUREYC (. 150) 2, SAcID BN EBI 'ARBE Mihran el-(Adevi el-Ba ri (. 156)" 1 , Ebu'l-Haris Muhammed
797 Bkz. el-Ketfant, el-Mustatrafa, s. 79. 798 Bkz. el- Fihrist, s. 142. 799 Bkz. bn Sactl, Tabakta, VII. 2, 160-161; el-BubAri, Tarih, IV. 2, 21; bnu'n-Nedim, el- Fihrist, s. 332; Ely Nu'aym, klaye, V. 177; 193; ez-Zehebi, Tezkire, I. 107-108; Mizcin, IV. 177-178; bn Hacer, Tehzib, X. 289-293; Fuat Sezgin, GAS, I. 404. 800 Bkz. bn SaM, Tabakta, V. 361-362; el-Buhri, Ttiritt, III. 1, 422-423; bn Ebi klitim, KitCbu'/-cerl, II. 2, 356-358; bnu'n-Nedim, el- Fihrist, s. 330; el-Hatib el-Ba clacH, Tarih u Badttd, X. 400-407; bn Hallikn, Vafeyett, II. 338; ez-Zehebi, Tezkire, I. 169-171; Mktn, II. 659; bn Hacer, Tehzib, VI. 402-406. Fuat Sezgin, GAS, I. 91. 801 Bkz. bn. Sa`cl, Tabakta, VII. 2, 33; el-Buthrt, Tarih, II. 1, 462; bnu'n-Nedim, eln, Fihrist, s. 331; ez-Zehebi, Tezkire, I. 177-178; MIil II. 151-153; bn Hacer, Tehzib, IV. 63-66; Fuat Sezgin, GAS, I. 91.

210

bn 'Abdirralman bni'l-Muire BN EBI Z'B el-Kura i (. 159) 802, BRA.HIM BN TAHMA.N bn dbe el-Horasanl (. 163) 803, Eba Seleme HAMM/ID BN SELEME bn Dinar (. 167) 84, cABDULLAH BNU'L-MUB "AREK bn Yazl et-Temimi (. 181) 805, Ebn Said Yalya bn Zekeriyya BN EBI Z 1' DE el-Vadici el-Kafi (. 183) 806, Ebl Mucaviye HU EYM BN BE IR ibn. Kasm el-Sulemi (O. 183) 807, Ebu'l'Abbas El-VELID BN MUSLIM el-Umevi ed-D ma ki (. 195) 808, Ebl cAbdirralman MUHAMMED BN FUZAYL bn Gazvan ez-Zabbi (. 195)89.
c
.

kinci asrda tasnif edilen baz hadis kitaplarna da Cr mic ad verilmi tir. Cmicler de Sunenler gibi ibdt, mumelt ve ukabta ait bblara gre tasnif edilmi hadisleri ihtiva ederler; ancak Camilerin ihtiva ettikleri hadisler, sadece bu konularla ilgili hadislerden ibaret de ildir. Bunlara ilaveten, Camigerde, ok daha de iik konulardaki hadislere de yer verilmi tir. Mesela Cami`lerde bulunan Kur'mn faziletleri, tefsiri, yarat ln balangc, gemi peygamberler, menak b, Hazreti Peygamberin sireti ve ma azisi, halifeleri ve ashabnn faziletleri, iman, tevhid ve bunun gibi di er baz konulara ait ha802 Bkz. bn Kuteybe, el-Macttrif, s. 213; bn Ebi ILatim, Kitatu'l-cerh, III. 2, 313-314; el-Mesci-1dt, Muriteu' z- zeheb, III. 333; Ilnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 329; bn Ilalliktn, Vafeyilt, III. 323; ez-Zehebt, Tezkire, I. 191-193; Mizitrt, III. 620; bn Hacer, Tehzib, IX. 303-307. 803 Bkz. el-BubW, Tarih, I. 1, 294; bn EM Wtim, Kitau'l-Cerb, I. 1, 107-108; Ibnu'nNedim, el-Fihrist, s. 338; el-Hatib Tet-rffitt Ba deid, VI. 105-111; ez-Zehebl, Tezkire, I. 213; MizCn, I. 38; bn Hacer, TehzUt, I. 129-131; Fuat Sezgin, GAS, L 92-93. 804 Bkz. el-Bubrt, Tarih, II. 1, 21-22; bn Kuteybe, s. 220; tim EM KitFtbt'l-cerh, I. 2, 140-142; Ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 331; ez-Zehebt, Tezkire, I. 202-203; Miliin, I. 590-595; Eb Nucaym, Ijlye, VI. 249-257; bn Hacer, Tehzib, III. 11-16; el-Kett'ant, el-Mustatrafa, s. 31. 805 Bkz. el-BulArt, Titrib, III. 1, 212; bn Ruteybe, s. 223; bn Ebi Talsdimetu'l-cerb, s. 262-281: EM' Nucaym, i/ye, VIII. 162-190; el-Hatib el-Ba dk11, Tdribu Badr- l, X. 152-169; bn HallikSu, Vafeyt, II. 237-239; ez-Zehebt, Tezkire, I. 274-282; el-Mest cin% Muri- eu'z-zeheb, III. 350; ibnu'b<Inel, ezerat, I. 295 ;Un Hacer, Tehzib, V. 382-387; t Fuat Sezgin, GAS, I. 95. 806 Bkz. Tarih, IV. 2, 273-274; bn EM 1;l tim, Kiffibu'l-eerh, IV. 2, 144-145; ez-Zehebt, Tezkire, I. 267-268; Miziin, IV. 374; bn Hacer; Tehzib, XI. 208-210. 807 Bkz. T arih, IV. 2, 242; bn Kuteybe, el-Mac(trif, s. 221; bn Ebi Ilaina, Kiteibu'l-eerb, IV. 2, 115-116; ebtlagb ebBa elftd1, TttrIbrt Batliid, XIV. 85-94; ez-Zehebi, Tezkire, I. 248-249; Miziin, IV. 306-308; bn Hacer, Tehzib, XI. 59-63; Fat Sezgin, GAS, I. 38. 808 Bkz. 796 No. lu dipnot. 809 bn Saccl, Tabakat, VI. 389; e-But rt, Tiir11), I. 1, 207-208; 'bn Kuteybe, el-Mact rif, s. 222; bn Ebi Htim, Kitribu'l-cerl,t, IV. 1, 75; Ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 330; ez-Zehebt, Tezkire, I. 315; IV. 9-10; bn Hacer, Tehzib, IX. 405-406; Fuat Sezgin, GAS, I. 96.

211

dislere Sunenlerde rastlanmaz. Bu bak mdan Cmieler, ismin de deIalet etti i gibi, akla gelebilecek her konudaki m kilin halli iin ba vurulabilecek en mufassal hadis koleksiyonlar saylr. kinci asrda Gimic ad verilen bu tip eserlerin ilk musann f MA(MER bn RYIS D el-Ezdi (. 153)mdir. ki yazma nshas zamanmza kadar intikal eden' ve (Abdurrazzk bn Hemmiim'n Muannaf adl eserinin sonunda ne redilen bu kitap hadis tarihi ynnden byk bir ehemmiyeti haizdir 812. El-Ciimicu'l-Keldr ve el-CC micu' -Sair adl iki eseriyle Eb cAbdillah SUFYik N bn Mesrk es-SEVRI el-KMI (. 161) 813, REBIc BN HABIB el-B l (. 170) 814 , 'ABDULLAH BN VEHB bn Muslim el-Fihri el-Kura i (0.197r ve SUFYN BN `UYEYNE bn Meymn (. 198) 816, yine bu asrda Cmic tasnif eden hadisilerdir. d. Musannaflar kinci asrda ortaya kan ve Musannaf denilen baz hadis kitaplar vardr ki, bunlar, Sunen denilen hadis kitaplar ndan ayr bir zellik ta mazlar. Muhtemelen bu eserlerde de fkh ahkm na muteallk hadisler tasnife tbi tutulduklar iin, yaplan ie dellet etmek zere, mu annaf tabiri kullanlm 810 Bkz. 791 No.lu dipnot. 811 Bkz. Fuat Sezgin, Hadis Musannafattnin mebdei ve Ma`mer bn Rit itrin Ciititi`i, Trkiyat Mecmuas 12 /1955, s. 215-234. 812 Ayn makale. 813 Bkz. Ibn Saccl, Tabakta, VI. 257-260; el-Buhrt, Trih, II. 2, 93-94; bnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 328-329; Ibn Ebi litim, Takdimetu'l-cerk, s. 55-126; Kitdbu'l-terk, II. 1, 222-227; el-Hatib el-Bagddi, Tdriku Bakitd, IX. 151-174; Eb Ndaym,Hlye, VI.356-393; VII. 3-144; 'bn Hallikn, Vafeyiit, II. 127-128; ez-Zehebi, Tezkire, I. 203-207; MrzFin, II. 169; bn Hacer, Tehzib, IV. 111-115; Fuat Sezgin, GAS, I. 518-519. 814 Bkz. el-Buhrt, Tdrik, II. 1, 277; bn Ebi ljtim, Kitdbu'l-cerk, I. 2, 457; bn Tehzib, III. 241; Fuat Sezgin, GAS, I. 93. 815 Ctni'inin bir ksm papirsler zerinde bulunmu olup, halen Dru'l-Kutub el-M ryye'de bulunmaktadr ve 1942 senesinde Dawid-Weil tarafndan ne redilmitir. 1,..1ymet'le ilgili blmn dinlerken zerine gelen bir bayg nlk, 'Abdullah Ibn Vehb'in lm sebebi olarak zikredilir. Tercemesi hakk nda bkz. bn Sacd, Tabakta, VII. 2, 518; el-Buhrt, Tdritt, III. 1, 218; bn Ebi Iltim, Kittbu'/-cerl, II. 2, 189-190; bn Hallikn, Vafeyta, II. 240-242; ez-Zehebi, Tezkire, I. 304-306; Miziin, II. 521-523; bn Hacer, Tehzib, VI. 71-74; Fuat Sezgin, GAS, I. 466. 816 Bkz. el-Buhrl, II. 2, 95; bn Iuteybe, el-Macttrif, s. 221; bn Ebi ljtim, Takdimetu'l-cerk, s. 32-54; Kitiibu'l-cerk, II. 1, 225-227; Ibnu'n-.Nedim, el-Fihrist, s. 330; Eb Ndaym, If lye, VII. 270-318; el-ljatib el-Bagddi, Tttril u Baditd, IX. 174-184; bn Hallikn, Vafey,:t, II. 129-130; ez-Zehebt, Tezkire, I. 262-265; MIzifin, II. 170-171; bn Hacer, Tehz ib, IV. 117-122; Fuat Sezgin, GAS, I. 96.

212

tr. Bununla beraber una da i aret edebiliriz ki, Mu annaf`lar, Cami` denilen eserler gibi her konudaki hadisleri ihtiva etmeseler bile, Sunen'lerden farkl olarak, Gini(lerde yer alan konulardan baz laryle ilgili hadislere de yer vermilerdir. Bu bakmdan Muannaf'lar, ihtiva ettikleri konular ynnden, Sunen'ler ile Ciimiler arasnda mtalaa etmek mmkindir. kinci asrda Mu annaf denilen eserleriyle hret kazanm imamlar, HAMMAD BN SELEME bn Din a r (. 167) 817 ve VERI' BNU'L-CERRA11 bn Muleyl (Melih) er-Ru's1 (. 197) 818 dir. Ancak ibnu'n-Nedim, Fihrist'inde (s. 331) her iki Mu annaf' da KitCtbu's-Sunen ad altnda zikretmitir ki, bu, bizim Sunen'ler ile Musannaf 'lar aras nda byk bir fark bulunmadna dair biraz nce i aret etti imiz gr do rular. e. Belirli bir konuya tahsis edilmi kitaplar kinci asrda telif edilen hadis kitaplar ndan bir ksmnn da, CCani(lere vcut veren e itli konulardan birine tahsis edildikleri grlr. Sunen olsun Cami` olsun nusannaf eserlerde bu konular, umumiyetle "kitab" ad altnda zikredildikleri iin, belirli bir konuya tahsis edilmi mstekl eserlere de umumiyetle "kiUib" ad verilmitir. SUFYAN bn Mesrls. tim Said ES-SEVR/ el-Kafi (. 161) 89nin FerCt'iz ve Kittbu't-Tefslr'i; Ebu'- alt ZA' DE BN KUDAME es-Selp.f I el-Kafi (. 161)"nin Kit " cibu'l- Mendlab, KitCtbu'z-Zuhd ve Kitcibu't-Tefsir'i; BRAHIM BN TAHMAN bn u`be el-HorAs"ni (. 163) 821in KitCtbu'l-Me nktb, KitCibu'l-ciydeyn ve Kitilbu't-tTefslr'i; (ABDULLAH BNU'L-MUBAREK bn et-Temlmi (. 181) 822 nin Kittbu'z-Zuhd ve'rEbii MuRak rik, KitCtbu'l- Birr ve' -Stla, Kikibu't-Tefsir, (U'viye HU EYM BN BE IR bn Kasm es-Suleml (0. 183) 82' nin KitCtbu't817. Bkz. 804 Nolu dipnot. 818 Bkz. bn Sacd, Tabolsiu, VI. 394; el-Bublri, Tarih, IV. 2, 179; bn Isuteybe, el-Matrif, s. 221; bn Ebi Hetim Takdimetu'l-cerit, s. 219-232; ibnu'n-Nedim, el- Fihrist, s. 331; Ebii Nuayn, Iit/ye, VIII. 368-380; el-Hatib el-Bagdrdt, Trlhu Badd, XIII. 496-512; el-Zehebt, Tezkire, I. 306-309; Mlz 7n, IV. 335-336; bn Hacer, Tehzib, XI. 123-131; Fuat Sezgin, GAS, I. 96-97. 819 Bkz. 813 No.lu dipnot. 820 Bkz. bn Sa`d, Taba/st, VI. 263; el-Bubftrt, Tarih, II. 1, 395; bn Ebi Wtim, Kitbu'l-cerk, I. 2, 613; ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 330; ez-Zehebi, Tezkire, I. 215-216; bn Hacer, Tehzib, III. 306-307. 821 Bkz. 803 No.lu dipnot. 822 Bkz. 805 No.lu dipnot. 923 Bkz. 807 Noju dipnot.
,

213

Tefsir'i; Eb Bir SM:A(IL BN ( ULEYYE el-Esedi (. 193) 824nin KitiibutTandre, Kitbu' -SalC Kitdbu'l-Menrisik ve Kitdbu't-Tefs'ir'i, Ebil. Muhamt, med SHAK BN YfTSUF bn MirdAs el-Kura i EL-EZRAK (. sik ve Kitbu'l-1( rr t' ; MUHAM'C 195) 825 n Kitc- bu' -Salcit, Kitabu'l-Menr MED BN FUZAYL bn Gazvn bn Cerir e-?abbi (. 195) 826 nin Kitcibu'dDu'd, Kitdbu'z-Zuhd, Kitc - bu' -StyC m ve Kitr bu't-tefslr'i; VEK ' BNU'l bu'z-Zuhd ve KittbdtCERRJUJ bn Muleyh er-Ru'asi (. 197) 827 nin Kitr Tefsir'i. Burada, musannaf hadis eserlerinden olmakla beraber, Sunen veya Cdmi`lerden farkl olarak de i ik bir isimle zikredilen ve ikinci asr n ortalarnda hadis tarihine girmi bulunan bir kitap ve onun musann f zerinde ayrca durmak istiyoruz. Bu kitap el-Muvattc- ' adyle hret kazanm tr ve musan kL nf da, kitab kadar brete ula m olan byk imam M K BN ENES (. 179) tir. Malik Ibn Enes ve el-Muvattrft Kendi ad altnda kurulmu olan fkh mezhebi Mlikiyye'nin me hur imam, ayn zamanda, Hazreti Peygamberle birlikte bir ok gazvelere i tirak etmi olan sahabi Eb qmir'in torunu Mlik bn Enes bn Mlik bn Ebi mir el-Abahi, 93 senesinde Medine'de dnyaya gelmi ve uzun mddet yanndan ayr lmad (Abdurrahman bn Hrmz bata olmak zere Medinenin dier limlerinden ilim alm tr. Hadis iittii mehur imamlar aras nda bn (Omer'in klesi Nfi`, Muhammed bnu'l-Munkedir, Ebu'z-Zubeyr, bn Sihb ez-Zuhri, (.Amir bn (Abdillah, (Abdullah bn Dinar bulunur. Kendisinden riveyet eden imamlardan baz lar ise, kendi eyhlerinden olan Yahy bn Sdid el-Ansri, ez-Zuhri, bn Cureyc, Yezid bn (Abdullah, el-Evzei, Sufyn es-Sevri, Sufyn bn ( Uyeyne, ube, (Abdullah ibnu'l-Mubrek, e -S a fici, bn `Uleyye, Ebu Hanife'nin talebelerinden Muhammed e -Seybni .. ve daha bir ok kimsedir. Mlik bn Enes, hadis ilminde, rvi tenkidinde (cerh ve ta(dil), Kitap ve Sunnetten hkm istihracnda byk hret kazanm ve onun bu sahalardaki stnl , akranlar ve asr nn ileri gelen imamlar tarafndan da
t 824 Bkz. el-BuAri, Tt- rih, I. 1, 342; bn. Kuteybe, el-Macrif, s. 221; bnu'n-Nedtm, elFihrist, s. 331; bn Ebi Htim, Kitiibu'l-cerh, I. 1, 153-155; ez-Zehebt, Mtzn, I. 216-220; bn Hacer, Tehzib, I. 275-279. bu'l-cerh, I. 1, 238; ibnu'n-Nedim, Tiirth, I. 1, 406; bn Ebi Htim, Kitr 825 Bkz. -Zehebt, Tezkire, I. 330; bn Hacer, Tehb, I. 257-258. el-Fihrist, s. 333; 826 Bkz. 809 No.lu dipnot. 827 Bkz. 818 No.lu dipnot.

214

teslim edilmi tir. Hazreti Peygambere kar olan sevisi ve hurmeti, Sunnete ve dolaysiyle hadise olan byk ba hlnn bal ca amili olarak grlr. leri ya na ve vcuta ok zay f olmas na ra men, Medine'de her hangi bir hayvana binmez "burada Allah' n Rasl medfn bulunurken binmem" derdi. Hadis rivayetine ba lamadan nce de abdest al r, yatann bana vakar ve heybetle oturur, sonra rivayet ederdi. Bu suretle Hazreti Peygamberin hadisini yceltmi olurdu. Hadis ald kimseler zerinde de titizlikle durur; onlar n gvenilir (sika), zhd ve takva shibi olmalar yannda hadis ehlinden olmalarn da art ko ard . Malik bn Enes, 147 senesi civarnda bir mihnete maruz kalm ve Halife el-Man iir'un valisi tarafndan krbala dvlm tiix. Bu hadisenin sebebi hakknda e itli grler ileri srlr. Baz larna gre Malik, Halifenin kaza teklifini reddetti i iin bu muameleye maruz kalm tr; nk bu teklifi reddetmekle Abbasi hkmdarlarma, i lerinde yardm etmekten kamm oluyordu. Dier baz larna gre de Malik, Medine'de Halifeye kar ayaklanm olan Muhammed en-Nefsu'z-Zekiyye lehinde fetva vermi olduu iin dovlmtr. Dier bazlar ise, Halifenin ikrah ile talakn sahih olmadna dair gelen hadisi rivayetten menetmesine ra men, Malik'in mezkr hadisi rivayet etmesini mihnetin sebebi olarak ileri srm lerdir; nk Halifeye kar ayaklananlar, bey'at n ikrah ile vukubuldu unu ileri sryorlar ve bunu, ikrah ile talakn sahih olmadn belirten hadise k yasla, hilfetin de sahih olmayaca n iddia ediyorlard . Maamafih, bir hacc mevsiminde Hicaz'a gelen Halife Eb Ca (fer el-Man r, vukubulan hadiseden haberi bulunmad n beyan ederek Malik'ten zr dilemi ve hatta baz haberlerden anla ddma gre, Hazreti Peygamberin hadislerini biraraya getiren bir de kitap telif etmesini istemi tir. Malik, Halifeden gelen bu istek zerine el-Muvatt(' adn verdi i mehur kitabn tasnif etmi tir. bn Hacer, el-I'Vluvattcr n tasnifine tekaddm eden devri de tavsif ederek yle der: "Hazreti Peygamberin asari, ashab ve kibar- tabicin devrinde iki sebepten dolay camilerde mdevven ve mretteb de ildi. Birincisi, Muslim'in alil'inde de sbit oldu u gibi, Kur'n Kerimle kar ma korkusundan dolay sahabenin tedvinden menedilmeleri; ikincisi ise, haf zalarmn geni lii ve zihinlerinin ak cl idi. o u yaz bilmiyordu. Fakat tabi'n devrinin sonlarna doru ulemann muhtelif ehirlere da lmas, havaric, rafza ve kader mnkirleri gibi bidat ehlinin ortaya kmas zerine, asar n tedvini ve bblara gre tertibi ba lad . Bu ie ilk defa giri enlerin ba nda er-Rebic nn Subeyh, Sacid bn Ebi cArbe ve di erleri vard. Bunlar, nc tabaka gelinceye kadar her hain ayr ayr tasnif ediyorlard . mam Malik el-Muvagcr adn verdi i kitabn tasnif etti. Bu kitapta, Hicaz ehlinin hadisini toplam , 215

sahabenin szlerini tbi'an ve daha sonrakilern fetvalarn da mezcederek onu telif etmiti"828 Hazreti Peygamberin hadisleri yan nda sahabenin sz ve fetvalar na da yer verilerek telif edilen bu kitab , mam Mlik, eyhlerine arzetmi , onlarn muvafakatlarm bildirmelerinden sonra da ona el Muvattir adn vermitir829. mam el-Evz`rnin, kitab Mlik'e krk gnde okuyup arzetmesi zerine onun, "benim krk senede telif etti imi siz benden krk gnde aldnz" demesi83, kitabn telifinde gsterilen gayret ve titizli e dellet eder.
-

Yukarda da i aret etti imiz gibi Mlik, Muvagg ile ilk musannflardan oldu u gibi, rivayet olunan hadislerin kabulnde ihtiyat elden brakmayan ve onlar metin ve isnad ynnden iddetle tenkid eden imamlarn da banda gelir. Bu bakmdan, kesinlikle bilinmese bile, hadis ilminin cerh ve ta'dile ait kaidelerinden mhim bir k smnn Mlik bn Enes tarafndan ortaya konuldu u ileri srlebilir. mam Mlik'in, hadislerin kabulnde gsterdi i bu ihtiyat ve hadis rvileri hakknda giritii iddetli cerh dolaysiyle Muvatt<r, en sahih hadis kitaplar aras nda yer alm tr. Nitekim e - fi`i, "yer yznde ilim ynnden Malik'in kitab ndan daha sahih bir kitab n bulunduunu bilmiyorum" derken bu gere i ifade etmi tir". Her ne kadar gerek bnu'- all ve gerekse bn Ke ir, e- ffi'nin, el-Buhri ve Muslim'in, abi/'lerini telif etmeden nce bu sz sylediini, zira el Muvattci'm tasnif edildi i devirde bn Cureye, bn iskk, Eb Kurra Ms bn Trk, cAbdurrazzk bn Hemmm ve daha bir ok kimsenin musannaflar bulunduunu ve el Muvagcrn bunlardan daha sahih ve faydal olduunu sylemi lerse de 832, baz imamlarn, el MuvattC' ab,li n telifinden sonra da en sahih kitap kabul eden gr leri yine n' baki kalmtr
-

Netice olarak, el Muvattcrn shhat ynnden derecesi hakknda ortaya kan grleri guruplandrmak gerekirse, denebilir ki, Mlik'in, rvilerin cerh ve tatdilindeki iddeti, hadisleri kabulndeki ihtiyat ve titizli i dolaysiyle el MuvattCt, el-Buhrl ve Muslim'in atii'lerinden nce gelir.
-

Bazlarna gre iki Sahili ayarnda veya mertebesindedir. Dier baz larna gre ise, iki aiii'in altndadr ve bu gr , ekseri hadisilerin grdr. Nitekim es-Suyti, konu ile ilgili olarak Ibm. Hacer'den
828 Hedyu's-stri, I. 4. 829 Es Suyfti, Tenv[ru'l 6avttlik, s. 7. 830 Ayn yer. 831 Ibnu's- alal, c I/fmu'/-hadis, s. 14; bn Ke ir, ljtiC ru 832 Ayn yer.
-

s. 31.

216

u gr nakletmitir: "Malik'in kitab ,kendi nazarmda ve mursel munkat c ve bunun gibi baz zayf hadislerle ihticac etmenin gerekli oldu u hususunda kendisine tbi olanlarn nazarnda sahihtir. Fakat el-Butiari'nin kitab ndaki munkat< hadislerle Muvag'daki munkat <ler arasnda fark vard r. IVIuvattii'daki nunkat< hadislerin o unu, Malik eyhlerinden bu ekilde iitmi tir ve onun nazarnda bunlar birer huccettir Halbuki el-But ari, kendi kitabndakileri, eer bir ba ka yerde mevsill olarak zikretmi se, bunlar n isnadlar n, hafifletmek maksad yle kasden hazfetmi tir; yahut artma uygun de ilse, kitabn mevzuu dna karmak maksadyle isnadlarn terketmi , fakat hadisleri de, ya isti had, isti'nas, yahutta baz Kur'an ayetleri iin tefsir kasdyle nakletmitir. Bu bakmdan el-Bularrnin munka (ta<lik)lar , Muvattii' n hilafna, onu, mcerred sahih kitap olmaktan karmamtr" 833 . Maamafih, Ilin Hacer'in bu grne karlk, u hususu da gznnde bulundurraakta fayda vard r: MuvagCt'da yer alan drt hadis mstesna, di er mursel ve munkat ` olanlarn hepsinin de ba ka yollarla rivayet edildikleri ve bu bakmdan Muvatta" hadislerinin de sahih hadisler aras nda yer aldklar sylenmi ; hatt bn <Abdi'l-Berr tarafndan, Muvattii'm mursel ve munkat< hadislerinin mevsl rivayetlerini gsteren bir kitap bile telif edilmi tir834. MuvaO'da yer alan hadislerin say s hakknda e itli grler ileri srlmtr. Bu konudaki ihtilafn Malik'ten rivayet edilen Muvager nshalar= okluundan ve her bir nshan n birbirinden farkl oluundan ileri geldiine phe yoktur; zira baz larnda bulunan fazlahklar di er baz larnda mevcut de ildir. Es-Suyatrnin Ebn Bekr el-Ebhuri'den naklen verdi i rakkamlara gre, Hazreti Peygamber ile sahabe ve tabicandan gelen kar n hepsi 1720 dir. Bunlarn musned olanlar 600, mursel olanlar da 222 dir. 613 mevkalf, 285 de makt, yani tabi'i szleri vard r838 . Malik'in, bu hadislerin naklinde takip etti i yol, umumiyetle, konunun banda, Hazreti Peygamberden gelen hadisleri, sonra da sahabe ve tabrfmdan varid olan asari vermek olmu tur. Sahabe ve tabi'ndan tercih etti i kimselerin hemen hepsi medineli olanlard r; nk Malik Medine dna kmamtr. Bazan hadisin akabinde, Medine'de zerinde ittifak olunan bir re'yi, veya ameli, batan da her hangi bir kelime ile ilgili tefsiri, veya bir cmlenin izahm vermitir.

Muvatg, muhtevas itibariyle hem bir hadis kitab , hem de bir fkh ve kanun kitabdr 836 .
833 EsSuyiiti, Tedribu'r-riivt, s. 41. 834 Es-Suyffi, s. 8. 835 Ayn yer. 836 Malik bn Enes'in tercemesi hakknda bkz. el-BubArt, Tarih, IV. 1, 310; bn luteybe, . s. 218; bn Ebu Wtirn, Takdimetu'l-cerh, s. 11-32; Kitbu'l-cerk, IV. 1, 204-206; bnu'n-Nedim, s. 294-295; Ebl Ndaym, ,Ijlye, VI. 316-355; bn Hallik , Vafeyttt, III. 284-287; bn Kegr, el-Bidiiye, X. 174-175; ez-Zehebt, Tezkire, I. 207-213; bn Hacer, TehzIb, X. 5-9; el-Mes-ciidt, Murcu'z-zeheb, III. 350.

217

III. BLM TASNFN ALTIN A I: KUTUB- STTE DEVRI (III. Hicri Asr) 1. Tasnife hz veren miller a. Kadn ilmi nin dou u Birinci hicri as rda, mslmanlar aras nda ortaya kan siyasi ihtilflarm giderek itikada dn t ve slami inan zerinde, yahut hi olmazsa, ilk mslmanlarn akaidini te kil eden bir tak m meselelerde cidal ve mnakaalara sebep oldu u, nceki bahislerimizde yeterince a klanm ; bu cidal ve mnkaka alarn ise, zamanla, mrci'e, mutezile, kaderiyye, cebriyye gibi e itli akaid mezheblerinin do masna yol at gsterilerek bunlar hakknda lzumlu bilgi verilmiti. te bu akaid mezheplerinin do uuna sebep olan cidal ve mnaka alar, ayn zamanda, "Kelm" ad verilen yeni bir ilmin de balca kayna olmutur. Filhakika daha sonraki devirlerde, baz mellifler tarafndan verilen "Kelm" ile ilgili tarifler, bu gr mz kesinlikle teyid eder. Mesel el-Frbi (. 339) ye gre "Kelm sanat , eriat koyucusunun tasrih etti i baz mandut amel ve itikadlar n mdafaas nda ve onlara muhalif e itli sylentilerin temizlenip at lmasnda, insann ship olduu kudrettir. Bu, amel ve ittikadlara gre ikiye ayr lr. Ancak kelm sanat , "fkh"tan ayrdr; zira "fkh", eriat koyucusunun aka ortaya koydu u amel ve akideleri alr; onlar asl kabul eder ve sonra bu as llardan, gerekli olan dier amel ve itikadlar istinbat eder. Buna gre mutekellim (kelmc ), "fakih"in istinbattan nce as l olarak kulland delillerin mdafiidir" 837. El-nraliPrin bu tarifinden aka anlalyor ki, "Kelm"n asl, ister Allah Ta'ala olsun, ister O'nun Rasl olsun, ric (eriat koyucusu) taraf ndan vazolunan dini asllarm mdafaas ndan ibarettir. El-GazlI (. 505) de, kelm hakknda u gr ileri srmtr: "Ehl-i sunnet akidesini, ehl-i bid<at n te viinden muhafaza etmek kelmin gayesi837 Bkz. bt'd-cuim, s. 107-108.

218

dir. Allah, kullarma Raslnn dilinde, din ve dnyalarm n selmeti bakmndan hak olan bir akide vermi tir. Sonra da eytan, niibtediann kalbine, sunnete muhalif eyler ilka etmi tir. Onlar, eytann bu telkinleriyle hak olan akideyi tevi etmek zere iken, Allah, mutekellimn taifesini vcuda getirip davalarn sunnetin zaferi iin, ehl-i bid'at n telbisatm karp atacak nretteb bir kelm ile harekete geirmi tir. Bunun neticesinde de Kelm ilmi ve ehli ortaya kntr" 838. El-Gazli'nin bu gr de, kelmm, slm akaidinin mdafaas n ve ona aykr den sapk grlere kar korunmasn gaye edinen bir ilim olarak ortaya kmas ynnden, el-Frbi"nin tarifiyle uyu ur. "Kelm ilmi, delil irad ve phenin izalesiyle akaid-i diniyyenin isbatdr" derken el- tel (. 756) 839, diniyyeyi yakinen has l olan delil,. lerle bilmektedir. Mevzuu bu akaidin isbat dr" derken de et-Teftzni. 792) 840, gerek el-FrbI'den ve gerekse el-Gazlrden farkl bir ey sylemi deillerdir. Kelm, slm akaidinin isbatn ve onun yabanc fikirlere kar korunmasn gaye edinen bir ilim oldu una gre, bu ilmin temelinde, cidal ve mnakaadan oluan bir tan yattn anlamamak mmkin de ildir. Bu bakmdan, konunun ba nda da i aret etti imiz gibi, mslmanlar aras nda siyasi ihtilflardan sonra ba layan akaide mteall k mnaka alar, Kelm ilminin do uunu hazrlayan balca miller olmu tu. Ancak, urasou da gzden uzak tutmamak gerekir ki, akaidle ilgili sistemli mnakaalar, ilk defa ortaya k hakknda daha nce yeterli bilgi verdiimiz mutezile mezhebi taraf ndan balatlm ; bu mezhebin bilhassa kadim Yunan felsefesi ile me guliyeti ve akl, nakle dayanan dini nasslara takdimi, kendine has mutezile kelmm n domasna vesile oldu u gibi, ileride, mutezile de dahil olmak zere "bidat ehli" aras nda say lan dier mezheb kelmelarma kar mcadeleye giri ecek olan ehl-i sunnet kelnumn do masna da nclk etmi tir. Bu bakmdan Kelm ilminin douunu, mutezilenin douu ile bir mtalaa etmekte her hangi bir mahzur yoktur. Bununla beraber, mutezile ile birlikte bid'at ehlinden say lan dier mezhebler kelmm n, Kelm ilminden sarhp sarlanuyaca konusu, mteahhrn arasnda mnakaa konusu edilmitir; nk bunlara gre "kelm n konusu, Muhammed'in dinine mteallk akaidin isbatdr. Bu da akideye konu te kil eden meselenin teslimiyetle kabul edilip sonra akla istinad eden brhan ile takviyesidir.
838 El-Munlp.z minez-zalel, s. 132 vd. 839 Bkz. Aiudfd-Din erh ,u'l-Mevlf. f, I. 14-15. 840 erbu'l-Malciiul, I. 5.

219

Kelmda ercn akl ile teyidi ve akidenin Kitap ve Sunnette varid olan meselelerden olmas arttr. Bu iki saman birisinin bulunmamas halinde, kelm asla kelm olmaz" 84. Bidat ehlinin kelnunda ise, Islam eriatna uymayan, hatt ona aykr den bir ok mesele akaid ierisinde mtalaa edilmi ve onlarn akl yolu ile iSbat ve mdafaas yaplmaa allmtr. Bu ise, tabii olarak, sunnete ba l mslmanlar aras nda tepki ile kar lanmtr. Nitekim yukarda kelmla ilgili szlerini nakletti imiz el-Gazli ve el-Ici"de bu hususu aka mahede etmek mmkindir. El-Gazali, "kelm ilminin gayesi, ehl-i sunnet akidesini, ehl-i bid (atn tevi inden muhafaza etmektedir... Onlar, eytamn telkinleriyle hak olan akideyi te vi etmek zere iken, Allah mtekellimn tifesini vcda getirip davalar n sunnetin zaferi iin ehl-i bidcat n telbistam karp atacak mretteb bir kelm ile harekete geirmi tir" derken, kelmn konusunun Kitap ve Sunnete dayanan akaid oldu una iaret etmi ; ehl-i bidcat kelm m kelmdan saymadm da, mtekellimn taifesinin sunnetin zaferi iin yarat ldn sylemekte aklamtr. El-Id ise, Kela n ilmini, "delil irad ve phenin izalesiyle akaid-i diniyyenin isbat dr" sz ile tarif ederken, mezkr akaidin slam dininden alnmas gerekti i grnde tbi olmu , fakat tarifine ekledi i "hasm her ne kadar bizim nazarmzda hatal da olsa, onu yine kelm ulemas ndan addederiz" sz ile 842, bidcat ehlinin kelm grnde el-Gazli'den ayrlmtr. Maamafih ehl-i bicicat kelm hakknda ortaya kan mnaka alarn mahiyeti ne olursa olsun, iin gerek olan yn, yukarda da i aret etti imiz gibi, kelmn mutezeile ile birlikte tarih sahnesine km olmas dr. Mutezilenin ehl-i sunnete muhalif kald bir ok akaid meselesinden bilhassa iki tanesi, usl-i dinde ok byk ehemmiyeti haizdir. Bunlardan birincisi insann fiilen (efclu'l-Sbd) ile ilgilidir. Mutezileye gre fiillerin gerek hlik (yaratcs), Allah de il, insandr. Bu sebepledir ki insan, sevab ve kaba mstahak olur. Mutezile, bu gr ile kaderi red, Hazreti Peygamberden rivayet edilen kaderle ilgili hadisleri inkr ve ba ta sahabe olmak zere bu hadislerin rvilerini yalanc lkla itham etmi tir. Halbuki ehl-i sunnete gre insann fllerini Allah yaratr. Bu yaratmada insan n kesb ve ihtiyarnn hi bir rol yoktur. Her ey Allah'n takdiri ierisinde cereyan eder. Hazreti Peygamberden bu konuda rivayet edilen ve muteber kitaplarda yer alan hadisler sahihtir; bu hadisleri geldi i ekliyle kabul etmek lz mdr Mutezilenin ehl-i sunnete muhalif kald ikinci konu, Allah Ta'lnn sfatlar ile ilgilidir. Mutezileye gre Allah, sem ( (iitme), ba ar (grme), ilim, hayat, kudret ve kelm gibi zt ile kaim sfatlardan mnezzehtir; nk bu
841 Takprzade, Mevz<r tu'l-culm, I. 594. 842 . erbu'/-Metrdpf. I. 15.

220

sfatlar isbat edildi i takdirde kadimin teaddd gerekir. Ehl-i sunnet ise, bu sfatlarn, Allah Taclnn ztnn ne ayn ne de gar'', fakat zt ile kaim, kadim olduu grndedir. Mutezilenin sfatlarla ilgili bu ta'til gr , fer'i bir meselede ciddi sonular veren yeni bir ih.tilf konusu ortaya karmt r. Bu konu, Allah Ta'almn kelmndan ibaret olan Kur'n Kerimle ilgilidir: Kur'an, Allah' n kelm olduuna gre, kadim midir yoksa hdis ve mahlk mudur ? Mutezile, Allah' n zt ile kaim, sfatlarn ve dolaysyle kelm sfatn reddetti i iin, O'nun kelm olan Kur'a= da muhdes ve mahlk oldu unu, ihtiya nnda harflerin ve seslerin yine mahlk oln bir cisim zerinde yarat ldn, Peygamberin de bu sesleri i ittiini ileri srmtr. Ehl-i sunnet ise, Allah' n zt ile kaim kadim sfatlarm isbat etti i iin, kelmnn da kadim oldu unu ve dolaysyle Kur'n Kerimin mahlk olamayaca n kabul etmi tir. Ancak, ehl-i sunnet veya ilk devirlerde onlar n temsilcileri olan hadisiler, sfatlar hakknda veya Kur'n Kerim hakknda, yukarda zikretti imiz gr benimsemi tir, derken, onlarn, Hazreti Peygamberden ve onun ashabndan gerek haber olarak ve gerekse genel inan olarak, kendilerine ula an bilgi dnda her hangi bir gr veya kanaata sahip olmadklarn da belirtmek isteriz. slam akaidi ile ilgili olarak bildikleri ve inand klar her ey, sadece Hazreti Peygamberden ashab vastasyle gelen haberlerin ve Kur'n Kerim ayetlerinin rettiklerinden ibarettir. Kur'an:L Kerim, Allah' n sfatlarmdan bahisle onlar isbat ediyordu. Keza Hazreti Peygamberden nakledilen sahih haberler de Kur'n Kerimi teyid ediyordu. Kader meselesinde de durum ayn idi. Hazreti Peygamber e itli szleriyle, insann iyi veya kt davranlarna gre zerine tereddb edecek sevab ve kab gsterirken kaderi reddetmiyor, aksine isbat ediyor ve ona inanmay islm'n artlar iinde zikre diyordu. Kur'm Kerimin, Allah'n kelm olmas dnda, mahlk veya gayr-i mahlk olduu hakknda Hazreti Peygamberden tek bir sz nakledilmemi , mslmanlar aras nda da bu konuda msbet veya menfi hi bir inan teekkl etmemi ti. O halde mesele bir akide meselesi de ildi. Mutezilenin zuhuru ve Yunan felsefesi ile me gul olmaa balamas, daha slm dinini bu felsefenin altnda izah etme e kalkmas, o zamana kadar hakim olan slm akaidini ters yz etti. nanlmas gereken hususular saf d edilirken, yeni inanlar ihdas edildi. Hadisaer de bu inanlar benimsesinler diye tehdit edildiler, i kenceye tbi tutuldular. Kur'n Kerime ve Hazreti Peygamberden naklettikleri haberlere dayanan inanlar n terketsinler diye de haberleri yalanland ; kendileri yalanc hkla itham edildi. Bunlara dair elimizde pek ok rnekler vard r.

221

U. Hadisilerin itham edilmeleri


Mutezilenin, bata sahabe olmak zere hadisle me gul olan ve onu srf dinin bir kayna olduu iin nakleden hadisileri, hi bir kayda tabi olmadan itham etmeleri, prensiplerine ve felsefe ile terbiye ettikleri ak llarna aykr den hadislerin yalan oldu unu iddia edebilemek iin ba vurulmu bir are olarak grlr. Nitekim bu husus, Ahmed Emin tarafndan da tesbit edilmi ve yle denilrai tir: "Bu mezhebin mutezilenin akla tan m olduu tam hakimiyetten ne et eden bir yan da, prensiplerini vazedip onlara gerek bir imanla ba land ktan sonra, bu prensiplere ayk r den yetleri tevil, liadisleri ise inkar etmeleri ve bunlar byk bir cr'et ve sarahatla yapmalardr. Bu sebeple onlar n hadis kar sndaki mevkileri, ok defa, onun s hhatinden phe, bazan da inkar edenlerin mevkiidir. nk onlar, ak l zerinde hadisin de il, hadis zerinde akln hkmn kabul ederler'"". Mutezilenin hadisler kar sndaki bu tutumunu, me hur mutezile imamlarmdan el-Cabli' n, kendisi gibi bir mutezile imam,' olan en-Naiiam hakk ndaki u szleri de teyid eder: "E er en-NaZiam'n akl, hadisle rivayet olunan hakikati kabul etmezse, hadisi garip bir iddetle inkr eder. Mesela kedilerin medhi, kpeklerin de zemmi hakk nda ve birincisini ikincisine tafdil eden bir ok hadis nakledilmi tir. Islam'da kedi sevilir; art temizdir. Kpek ise mekrhtur; art da ,pistir. Bununla beraber en-Naiiam, akl na dayan r; hadisilere hitap ederek yle der: Kediyi kpe e tercih edip Peygamberden kpe in ldrlmesi, kedilerin ise baklp terbiye edilmesiyle ilgili hadisler rivayet ettiniz. Bununla beraber kedinin btn faydas fareleri yemesinden ibaret. Halbuki o, sesi ve gzelli i iin beslediiniz kularmz da yer. Evinizdeki zararlar ndan dolay affnza mazhar olsa bile, kom unuzun evindeki zararlar ndan dolay onu affedemezsiniz. Bunlara ilaveten kedi, akrep, y lan, eitli pis bcek ve ha aratla bir ok zehirli eyleri yedi i halde, siz kalkp kedinin art temiz, kpe inki ise pis diyorsunuz. Kpe in faydalar saylamayacak kadar ok oldu u halde, bununla yetinmeyip sylediklerinizi Peygamberinize izafe ediyorsunuz 844. El-Ckni'n bu szlerinden a ka anla lyor ki, en-NaZiam' n akl, kedi ile kpe i sadece menfeat ynnden mukayese ettikten ve kpe in kediye nisbetle daha ok faydal olduu kanaatma vard ktan sonra, Hazreti Peygamberden nakledilen ve sahih olduklarnda phe bulunmayan kadislerin845 eriat
843 ?ulta'l-slam, III. 85. 844 Ayn eser, III. 116-117. 845 Mesela kpekelerin a z sokup yalayarak kirlettikleri kaplar n yedi defa ykanmasyle ilgili emirler iin bkz. el-Bubart, ahiti, I. 51; Muslim, .54/4, I. 234-235. Ayn hadisler drt Sunen tarafndan da nakledilmitir. Kpeklerin ldrlmesi, sonra da av ve oban kpeklerine msade edilmesi hakkndaki hadisler iin bkz. ahiti, IV. 99; Muslim, ahiti, III. 1200 1204. Kedi art mn necis olmadn ifade eden hadisler iin bkz. Eb Davhd, Sunen, I. 18; Sunen, I. 153-155; en-Nesa'I, Sunen, I. 55; bn MEce, Sunen, I. 149-150.

222

ynnden sebeb-i vradundaki hikmetini ara trmak lzumunu hissetmeden reddetmi , sonra da hadisilere hitaben "sylediklerinizi Peygamberinize izafe ediyorsunuz" diyerek onlar yalanchkla itham etmi tir. Bugn bile sokaklarda ba bo dolaan kedilerden ok kpeklerin toplan p ldrld dnlrse, asrlarca nce Hazreti Peygamberin kpekler hakk nda syledii szleri, mutezile imami en-NaZiam' n hangi Ali, muhakeme ile reddetti ini aratrmak, her halde lzumsuz bir i olmasa gerektir. Mutezile kelmclarnn, prensiplerine aykr den hadisleri reddetmek iin rvileri ktlemelerini ve yalanc hkla itham etmelerini, asl nda, daha nce de akladmz gibi, Cemel vak'as na karm baz sahabileri nas l fsik olmakla itham ettiklerini grdkten sonra, a r bir cr'et saymamak gerekir. Hatta me hur bir mutezile imam olan Sumame bnul-Esras'n Cuma gn namaza giden mslmanlar iaret ederek "bak u kzlere, bak u eeklere" demesi, sonra da Hazreti Peygamberi kasdederek "bu Arab halk ne hale sokut" diye ilave etmesi yamnda 846, hadisilerin yalanc hkla itham edilmeleri ok daha hafif kalmaktad r. Btn bunlar, mutezilenin, sahih olduunu bilseler bile, Hazreti Peygamberden gelen bir hadise tbi olmayacak kadar dini kayddan uzak, buna mukabil kendi umdelerine s k skya ba l bir mezheb oldu unu gsterir. bn Kuteybe, mutezilenin hadisileri itham etmeleriyle ilgili olarak baz szlerini nakleder. Bu nakle gre mutezile der ki: "Hadisilerin garib olan hallerinden biri de, Yahya bn Macin, Ibnu'l-Medini ve benzeri i namlarn cerhine 'uyarak yalanc olduunu kabul ettikleri bir eyhten maraf olan hadisleri yazmamalar dr. Halbuki yine bunlar, hi bir sahabinin muvafakat etmedii, cOmer, (Osman ve ( 'ie'lin yalanc olarak ilan ettikleri Ebu Huray" ra'nn hadislerini rivayet ederler ve delil olarak kullan lar. Keza <Omer ve ( A'ie'nin yalanc olduunu syledikleri ve hakknda "biz, Rabb mzn Kitabn ve Peygamberimizin sunnetini bir kad nn sz iin terketmeyiz" dedikleri Fatn a Bint ays' n sz ile hkmederler. Gaylan, `An r bn (Ubeyd, Ma<bed el-Cuheni ve 'Arar bn Fa'id gibi baz kimseleri kadere nisbet ederler ve onlardan hadis almazlar; fakat yine kaderiyyeden olan Katade, bn Ebi ( Arbe, bn Ebi Necih, Muhammed bnu'l-Munkedir ve bn Ebi Zi'b gibilerden hadis rivayet ederler. 'Ali ile `Osman' msavi addeden, yahut `Alryi (Osman'dan stn gren bir eyhi cerhederler; fakat el-Muttar'n sanca n tayan Ebu't-Tufey1 (A mir 'bn Vasile'den ve Gabir el-Cdfi'den hadis al rlar. Halbuki her ikisi de rica akidesine inanan kimselerdendir. Btn bunlara ilaveten hadisiler, rivayet ettikleri eylerde halkn en cahilleri, taleb ettikleri ey846 bn luteybe, Te'vau s. 60.

223

terden en az haz alanlar dr lmin ekli, hadisin ismiyle kanaat etmi lerdir. Fulan kimse rivayet yollar n iyi bilir, hadis rvisidir, derler de, yazd n iyi bilir veya bildii ile mildir, demeyi terketmi lerdir. Bunlardan elli sene boyunca kendisine hayvan s rtnda gelinip hadis al nan birine, bir kuyuya d en fareden sual sorulsa, kuyunun temiz oldu unu syler. Bir ba kasna Allah Taclnn "rihun fih rr" sz hakknda sorulsa, iddetli so uk mansma gelen " rr" kelimesini, ok defa geceleri sesi duyulan bir ha ereye atfeder. Bir ba kas "seWatin" ve "selo (ine"den rivayet eder; fakat bunlar n ube ve Sufyn oldu unu anlam a z" 8 47
.

Mutezile kelme lar, bn Kuteybe'den naklen zikretti imiz bu szlerinden de anla ld gibi, aralar nda hi bir ayrm yapmaks zn btn hadisileri ktlemi ler, sonra da bu ktledikleri kimseler taraf ndan rivayet olunan hadislerin dinde delil olarak kullandannyaca n ileri srp daha nceki bahislerimizde de a kland gibi, onlar ksmen veya tamamen reddetmi lerdir. Aslnda bir hadisinin ktlenmesi, daha do rusu, hadis ilmindeki kendine has tabiri ile zay f ve kusurlu taraflar nn ortaya konulmak suretiyle cerh edilmesi, garib karlanmamas gereken bir husustur. Hadisilerin bizzat kendileri de bu konu zerinde titizlikle durmu lar ve kendi meslekta larn hi ekinmeden cerhetmi lerdir. Bu faaliyetin bir neticesi olarak meydana getirilen rical kitaplar ve bilhassa bu kitaplar n zu'afya tahsis olunanlar , bunun en ak delillerinden birini te kil eder. Ancak, hadisilerin kendi meslekta larn' cerhetmeleriyle mutezile kelmcdarm n hadisileri ktlemeleri arasnda gaye ve maksad ynnden belirli bir fark vard r ve bu fark, amel ve itikadn meydana getirdi i slam eriatnn temelini te kil eden sunnetin zne mteall k bir anlaytan ileri gelir. Hadisiler, daha nce de a klad= gibi, sabih olan sunneti tesbit etmek, zay f ve uydurma olanndan ayrmak gayesiyle rvileri cerhini zaruri grm ve bununla ilgili usl ve kaideleri gelitirme gayretine giri mi iken, mutezile kelnclar, me gul olmaa ba ladklar felsefenin altnda, slm akaidine ba ka bir yn verme arzusuna kap lm ; bu arzunun gerekle tirilmesi i inde sunnet veya hadisin lzumsuzluunu ve hatt onun kendi prensiplerine ok defa ayk r dtn grerek onu bertaraf etme arelerine ba vurmulardr. Nitekim bu areler de, bazan haber-i hd n ve hatt mutevatirin delil olma keyfiyetini reddetmek, hazan da, btn hadisileri ktlemek ve yalanc lkla itham etmek eklinde t ezahr etmi tir.
847 Bu iki isim, noktasz yazld zaman "yedi" ve "yetmi " mandlarnda "seb`a" ve "sebcii" eklinde de okunabilir. Ayn eser, s. 10.

224

Hazreti Peygmaberden, Allah Ta'aln n sfatlarn isbat eden saysz hadis nakledilmi olmasna ve bu hadislerin Kur'an' Kerimde yer alan s fat ayetlerini teyid ve tafsil edici bir mahiyeti bulunmas na ramen, mutezile kelamcdar, ayn arelere ba vurarak bu hadisleri reddetmi , Kur'an ayetlerini ise, kendi felsefi gr leri dorultusunda tevil etme cihetine gitmi lerdir. Keza kaderle ilgili olarak ve kaderi isbat eden bir ok hadis ayn ekilde reddedilmi , kaderin nefyi bab nda Hazreti Peygamberden tek bir hadis nakledilmemi olmasna ramen, mutezile kelme lar, felsefi gr lerine uygun olarak kaderi inkar etmekte tereddt gstermemi lerdir 848. Allah Ta'alnn ahrette m'minler tarafndan grlece i, muhtelif hadislerde ak bir dille ifade edilmi , buna karlk grlmesinin imkansz oldu una dellet eden tek bir hadis varid olmam iken, mutezile kelamc lar, ,prensiplerine aykr olduu iin, ru'yet hadislerini red, Kur'n ayetler -ini de garib bir biimde tevil etmi ler ve ru'yetin imkans z olduunu ileri srm lerdir849 . Buna benzer daha pek ok rneklerinin gsterilmesi mmkin olan mutezili faaliyetlerin en dikkat ekici olan , halku'l-Kur'an inanc nda takip ettikleri yoldur. Daha nce de i aret etti imiz gibi, Kuran]. Kerimin rnahla veya gayri mahlnk oldu unu gsteren hi bir dini nass ve mslmanlar arasnda bu konuda yerle mi her hangi bir inan mevcild de ilken, mutezile kelamclar, halku'l-Kur'n bir akide konusu yapm lar ve mslmanlar bu ak deyi ikrar etme e zorlanulardr. Bu hadise, muhatab n hadisiler olmas ynnden hadis tarihinde ve slam fikir hayat nda nemli bir yer i gal eder.

c. ljallcu'l-Kur'an inanc ve milu et


1-lalku'l-Kur'an inanc , Allah Tacaln n sfatlarnn ve bilhassa kelm sfatnn nefyi neticesinde ortaya km bir grtr. Daha nce de i aret ettiimiz gibi, gerek Kur'n Kerimde ve gerekse Hazreti Peygamberin hadislerinde zikredilen s fatlar, mslmanlar aras nda, tantldklar ekiliyle kabul edilmi , onlarn, Allah'n zat ile kaim kadim sfatlar oldu una inanlmtr. Bunun tesinde hi kimse, cidal ve mnaka aya varacak bir gr e sahip olmamtr Ancak, mutezile mezhebi in zuhurundan sonra sfatlar meselesi, Kur'n ve hadisin izdi i ereve dnda mnaka a edilen bir konu haline gelmi , bu iki kaynak tarafndan aklanmad iin, insann bilmesine imkan olmayan bir tak m meseleler, sanki kabul edilmesi gereken birer akide imi gibi, mslmanlara telkin edilme e balanmtr. Kelm sfatnn nefyi neticesinde ortaya kan halku'l-Kur'n inanc bunlardan birini te kil eder.
848 Daha geni bilgi iin bkz. Talt Koyiit, Hadisilerle keleime lar arasndaki mnakakaalar. 849 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Talt Koyi it, Kur'an ve Hadiste ru'yet meselesi.

225

Kur'an]. Kerimin bir ok yetlerinde, Allah Tacln n konuma sfatna i aret edildi i, baz peygamberlerle arada hi bir vas ta olmadan do rudan doruya konutuu, onlara hitap etti i, ak ve tereddde yer vermeyecek bir uslb iinde grlr. Bu bakmdan Allah Tacl "Mutekellim" dir ve O'nun bu sfat, zt ile birlikte ezelden beri mevcuttur; bir ba ka ifade ile kadimdir. Kur'n Kerim de O'nun kelmndan baka bir ey deildir. Mutezile kelmclar, bu grn aksine, Allah Ta'ln n dier sfatlar gibi kelm s fatn da reddetmi , ancak kelnu ihtiya n nda bir cisim zerinde yartt n, dolaysyle Kur'nn da yarat lm olduunu ileri srmlerdir. Aslnda s fatlarm tactili ve Kur'amn mahlk oldu u gr slam trihinde ilk defa Cacd bn Dirhem tarafndan ortaya at lmtr. kinci asrn balarnda, son Emevi halifesi Mervn bn Muhammed (1227-132) in mrebii olan Cacd, muhtemelen m hristiyanlar ndan ald bu g, mslmanlar arasnda yaymaa balaynca, ni'dan tardedilmitir. Bundan sonra Kiife'ye gelmi ve orada karlat Cehm bn afvn (. 128) a da ayn gr telkin etmitir. Ne var ki halkn akidesini ifsad eden faaliyetleriyle dikkat eken Ca'd bn Dirhem, Halife Hi n bn <Abdi'l-Melik (105-125) in emriyle grk vlisi ljlid bn (Abdillah el-Kazi tarafndan bir Kurban bayram sabah boynu vurularak ldrlm tr85. Ca'd bn Dirhem'in ldrlm olmas, akidesinin yaylmasn nlememi tir. Zira Kfe'deki talebesi Cehm !bn afvn onun faaliyetini devam ettirmi ve sfatlarn tatili grnde mutezile kelmc larmn hocas olmutur. Nitekim mutezile, bu gr Cehem'den ald iin, hadisiler aras nda "cehmiyye" adyle de hret kazanmtr. Ancak unu da unutmamak gerekir ki, Abbasi halifelerinin z ndklara kar takndklar sert tavr ve onlar ldrmek iin her yerde takip etmeleri, tactil akidesinin serbeste yay lmasna engel oluyordu: bn Kesir'in bir haberinden rendi imize gre, Halife Hrn er-Re id (170-193), kendi eliyle bir dam ldrm ve yanna gelenlere yle hitap etmitir: "Onu Kur'mn nahlk olduunu syledi i iin ldrdihr ve bu suretle Allah'a daha ok yak n olmak ietedim"85 . Abbasi halifelerinin slm d inanlara kar bu sert davranlar , ancak Halife el-Me'mn (198-218) devrine kadar devam etmi , el-Me'mn'un hiiffet makam na gemesinden sonra da mutezilenin en parlak y ldz domu tur. El-Me'mn, felsefi ilimlere byk meyli olan, tesis etti i "Dru'l-klikme" de Bilin diyarndan getirtti i kadim Yunan felsefesine ait kitaplar terceme ettirip mutezilenin istifadesine sunan 852, sk sk tertip etti i ilmi mnazara850 bn Keir, el-BidC4ye, X. 19. 851 Ayn yer. 852 El-MalFrizi, el-Iltat, IV. 183.

226

larda mutezile imamlar na a r derecede yak nlk gsteren bir halife idi. Bu imamlardan bilhassa Sumame Ibnul-E ras, Ebu'l-Huzey1 el- (Allaf ve Bi r bn Gyas'n Halife zerindeki tesirleri pek byk olmu tur 853 . Nitekim Halife ile mutezile imamlar arasndaki bu yaknl n neticesinde, el-Me'mn, lalkul-Kur'an inanc n devletin resmi akidesi olarak ilan etmekten ekinmemi ; 218 senesinde Bizans seferine kt bir srada, Ba elad'taki nibi shak bn Ibrahim'e ilk mektubunu yazarak, Kur'n n mahlk oldu u gr nde hadisilerin ikrar ve itiraflar n almasn emretmitir. Bunu takip eden ikinci mektubunda, hadisilerden yedi ki inin seilip kendisine gnderilmesini istemi , bunlarn ikrarlar n bizzat alaca n bildirmitir. Naib, tannt m imamlardan Yahya bn Ma`in (. 233) ba ta olmak zere, Tabald mellifi bn Sa`d (. 230), Ahmed bn brahim ed-Devraki (. 246), Zuheyr bn Harb (. 234) ve di er ki iyi Halifenin karargahna gndermi tir. 13a dadta iken naibin huzurunda lalku'l-Kur'am ikrar etmeyen bu hadisiler, Halifenin karargah nda ve lm tehdidi kar snda ikrar etmek zorunda kalm lar ve Badad'z geri gnderilmi lerdir. Halifenin nc ve drdnc mektuplar , baka hadisilerin ikrara davet edilmeleri, ikrar etmeyenlerin ikrarlar nn sa lanmas iin Halifenin karargahna gnderilmeleri ile ilgili emirleri ihtiva ediyordu. Nib bu emirler gereince aralar nda Ahmed bn Hanbel'in de bulunduu bir ok hadisiyi toplam ve bunlara Halifenin mektuplar n okuyarak halku'l-Kur'an ikrar etmelerini istemi tir. Tehdit kar snda bir oklar ikrar etmi , Ahmed bn Hanbel ve Muhammed bn Nal ikrar etmedikleri iin zincire vurularak Tarss'a doru yola karlmlardr. Onlar yolda ikn Halifenin lm haberi gelmi , bu arada me akkate dayanamaya Muhammed bn Nal da vefat etti i iin, Ahmed bn Hanbel tek ba na Ba dad'a geri getirilmi tir. Halife el-Me'man'un lm, hadisiler ynnden hi bir rahatl k sa lamann , aksine ok daha ac gnlerin gelmesine sebep olmu tur. nk yerine geen karde i el-Mdta m (218-227), el-Me'mfin'un vasiyetine uyarak balku'l Kur'an inanc nn telkini iindeki faaliyetini devam ettirmi tir. Her eyden nce, Ba dad'n byk imam Ahmed bn Hanbel'in ikrar nda byk fayda mlhaza eden yeni Halife, nce onu 14 ay gibi uzun bir sre hapis tuttuktan sonra saray na getirtmi ve ikrarn alma a alnutr. Ancak Ahmed bn Hanberin a zndan Kur'n n Kelmu'llah oldu unu beyan eden sz dnda hi bir cevap alamam , bayhncaya ve vcdunda yaralar a lncaya kadar k rbalanmas da ikrar n sa lamad iin nihayet onu evine iade etmi tir.
853 E1-Bad3c11, el-Fark beyne'l-firak, s. 104; bn Keeir, el-Bidr ye, X. 275, 279.

227

Halife el-Mdta m'n Ahmed bn Hanbel'i serbest b rakmasnda, iine dt byk bir korkunun rol oynad na phe yoktur. Zira sarayda i kencenin devam etti i sralarda, Badd halknn Ahmed bn Hanbel'in shhatinden endi eye derek saray etrafnda toplanmas ve byk hdiselerin kmas ihtimali, Halifeyi korkutmu ; nce yaralar n tedavi ettirerek bedence shhatte oldu unu halka gsterip isbatlam , sonra da ailesine teslim etmitir. Halifenin iine dt bu korku, halku'l-Kur'k inancndan imtinana ve hatta vlilerine de bu i ten el ekmelezi iin emir vermesine bile sebep olmutur. Bu bakmdan, Ahmed bn 11anbel'in serbest b rakld 219 senesinden itibaren bu mesele bir mddet unutulmu tur. Ne var ki yerine geen el-Vsk (227-232), mutezile imamlarnn te vik ve telkinleriyle bu i i yeniden balatmtr. Musned adl hadis eserlerinin ilk melliflerinden say lan Nu'aym bn klam.m'd, halku'l-Rur'n ikrar etmedi i iin. Samarr'da hapsedilmi , 228 senesinde hapiste iken vefat etmi tir854. mam e -WicVnin talebesi Ebz Yachrb el-Buveyti de ayn sebepten hapsedilmi ve 231 senesinde vefat edinceye kadar hapis kalm tr 855 . E - afiTnin ashab ndan olan erRebI` bn Suleymn, el-BuveyWyi bir hayvan zerinde, ayak bile inden ve boynumdan bir ucunda 40 rtl (bir r tl 12 okkadr) a rlnda tba bulunan bir zincire vurulmu olarak grdn ve onun yle dediini anlatr: "Allah, mahlakat kun. (ol) kelm ile yaratmtr. E er "kun" mahltik olursa, mahlku bir mahlk yaratm demektir. Allah'a kasem ederim ki, ben bu demirlerin altnda lece im; ta ki benden sonra gelenler, bu u urda demirler alt nda lenlerin de bulunduunu bilsinler" 856. Halife el-Vsik tarafndan ldrlen hadisilerden birisi de Ahmed bn Nasr el-ljuzci idi. Onun ad , halku'l-Kur'nn sebep olduu mihnete son vermek iin Halife ile onun te vikisi baz mutezile eyhlerine kar hazrlanmas dnlen bir tertibe de kar mt. Ancak bu tertip ba arya ulamadan Halife tarafndan haber alnm ve Ahmed bn Nar yakalanarak halku'llur'n ikrara davet edilmi tir. Ehl-i sunnet akidesine iddetli ball ile tannan Ahmed, bu davete icabet etm.eyince, boynu bir ipe ba lanarak gerdirilmi , sonra da bizzat Halifenin bir k l darbesi ile ba gvdesinden ayrlmtr. Bu ba , nce arki Ba dd'ta, sonra da Garbi Ba dd'ta halka te hir edilmi tir. Te hir esnasnda ban bir kula na aslm olan ve el-Yas k tarafndan yazlan bir k4tta u ibareler bulunuyordu: "Bu bag, Allah' n
854 Es-Zehebt, Tezkire, I. 418. 855 bn tiallikan, VafeyCit, V. 62. 856 Ibnu'l-Cevzt, Meniikzbu'l- ndm Ahmed, s. 398.

228

Emiru'l-mu'minin eliyle katletti i kfir, mrik, dal' Ahmed bn Na r'n badr. Kur'n n mahlklyeti ve te bihin nefyi hakknda deliller getirilerek tvbe etmesi ve hakka dnmesi istenmi , fakat inad yznden buna yana mamtr. Onun cehenneme girmesini ve elim alubetine kavu masn kolayla tran Allah'a hamdolsun. Emirul-mu'minin bu mesele hakk nda ona sorduu halde, o te bihi ikrar etmi ve kfr ile konu mutur. Bu sebeple onun kann ve lnetlenmesini helal k lmtr"857. El-Vasik'n, Ahmed bn Nasr' ldrdkten sonra yapt iten nedamet duyduu ve hatt kendisini buna te vik eden mutezile eyhlerinden bn Ebi Du'ad' azalad sylenir858. Gerek olan udur ki, mutezile imandan ile yukarda adlar verilen baz Abbasi halifeleri tarafndan halku'l-Kur'an yznden hadisilerin ba na alan mihnet, arzu ettikleri netice ynnden ba arya ulamam ; Halife el-Vasik tuttu u yoldan ndim olsa da olmasa da, kendisinden sonra yerine geen el-Mutevekkil (232-247), hilfetinin ikinci senesinden itibaren bu devri tamamen kapam tr. nce, Kur'n hakk ndaki cidal ve mnaka alar yasaklam , sonra da lalku'l-Kur'n inanc n izhann kesinlikle menetmi tir859. Ayn zamanda, Mu (ab ez-Zubeyri, shak bn Ebi brahim bn `Abdillah el-Herevi, (Abdullah bn Ebi eybe ve karde i (Osman bn Ebi eybe gibi baz hadisileri toplayarak onlara hediyeler da tm , cami ve mescidlerde yeniden hadis rivayet etmelerini emretmi tir860. Bu bakmdan, el-Mutevekkil devri sunnetin bidcata kar kesin zafer kazand bir devir olarak bilinir. Bundan sonra mutezilenin y ldz artk snme e ba lam , baz halife ve hkmdarlar zoraki gayretleriyle zaman zaman parlad grlm olsa bile, bu parlaklk onu ksa bir zaman sonra tamamiyle yok olmaktan kurtaramam tr. d. Genel deerlendirme kinci asrn ilk yar s ortalar nda zuhur eden ve giderek geli tikten sonra, nc asr n yine ilk yarsnda tamamiyle kuvvetten d en mutezile ile, onun eliyle ortaya kan Kelm ilmi hakknda zet halinde verme e altmz bilgi, bize u gere i gstermitir ki, mezheb, kurulu gayesi itibariyle hadisi ve hadisileri hedef olarak sememi olsa bile, mdafaa etme e alt prensipler ynnden, hadis ve hadisilerle ters d m ; bunun neticesinde, iki taraf aras nda ithamlara varan sert tart malar km , hatta mezhep men857

E-Tabert, VII. 326-330; es-Subkt, Telbakdtu' - fictyye, I. 215; el-Yagplbi II. 589;

el-Kamil, VII. 15. 858 El-Ba elcli, el-Fark, s. 104. 859 Es-Subld, TabaW tu'- r ictyye, I. 215. f 860 ilnu'l:Cevzi, Mendk lm'1-1-mdm Akmed,

s. 357.

229

suplarnn Halife el-Me'miin vas tasyle sultay ele geirmelerinden sonra, kar tarafn tehdit ve i kencelerle imha edilmesi cihetine bile gidilmi tir. Mutezile imamlar, iyi veya kt davran larn, akli ve felsefi gr lerini halka telkin edebilmek gayesiyle plnlarken, hadisilerin de sunnete dayal inanlarn yaymak iin gayret gstermi olmalarn tabii karlamak gerekir. Aslnda hadisilerin dini konularda sahip olduklar inan, mutezileden farkl olarak, Kur'n ve hadiste bulduklar nasslarm ifade ettikleri manadir; nk nass n shhati onlar iin sabit olduktan sonra, o nass mutlak surette inan Nasl eder. Bu bakmdan hadisiler iin yap lmas gereken ilk i , her biri bir amel veya bir inanc gerektiren hadis metinlerinin rivayeti ve daha kolay istifade edilmesi iin kitaplarda biraraya getirilmesidir. Halbuki mutezileye gre durum farkl dr. Onlar iin nass n shhati, manasmn prensiplerine uygun olarak gelmesi halinde de er ifade eder. Aksi halde nass n shhatini ve dolaysiyle nass inkar etmekte tereddt gstermezler. te, ikinci asrda hadisilerle mutezile kelme lan arasnda ortaya kan ve nc asr n banda en iddetli eklini alan bu gr ayrl, hadisilerin, Hazreti Peygamberin sunnetine dayal amel ve itikad , kelamclann eski Yunan felsefesi ile terbiye edip geli tirdikleri akli muhakemelerinden ve onun tahripkar tesirlerinden korumak iin yo un bir tedvin ve tasnif faaliyetine girimelerine vesile olmutur. Bu suretle meydana getirilen kitaplarda, s hhatleri tesbit edilmi , gerek mutezilenin ve gerekse di er mezheplerin gr lerini rtecek hadislerin biraraya getirilmesine bilhassa dikkat edilmi tir. Nitekim bu asrda telif edilen ve s hhati ile n salan abttu'/-Buttari'deki iman, tevhid, kader, Kitap ve Sunnete sar lma, haber-i al:M gibi blmler ve bu blmler iinde yer alan hadisler, kitab n, kesinlikle slam dinini mutezile ve benzeri mezheblerin tasallutundan korumak maksad yle hazrlandm isbat eder. Buna benzer blmleri Muslim'in alf4'inde de grmek mmkindir.

Kutub-i Sitte musaflar arasnda bulunan bn Mace'nin bu konuda takip etti i yol ok daha ak ve kesindir. Sunen adl eserine, sunnete tbi olmann gerekli olduunu gsteren hadisleri - biraraya getirmekle ba lam , bunu srasyle, hadisin ehemmiyeti, hadiste kasden yalan sylemenin ktl, Hulafa-i Ra idinin sunnetine ittiba, bidat ve cidalden, keyfi rey ve kryastan sak nma, iman, kader, ashab n faziletleri, havaric, cehmiyye (mutezile)nin inkar etti i hususlar, iyi ve kt olan sunnet (yol) i takip edenler, sunneti ihya edenler ve dier bblar takip etmi tir. bn Mace, bu bblarda zikrettii hadislerle, mutezile ve benzeri mezheblere Hazreti Peygamberin azndan cevap vermek ve onlar n slam d grlerini rt nek gayesi gtmtr.
230

Kutub-i Sitte'nin zuhuru dolaysiyle hicretin nc asr n, hadis tasnifinin altn a olarak tavsif ederken, bu as rda tasnife hz veren millerin banda, mutezile ve benzeri mezheblerin zuhurun.u, Kelm ilminin do uunu ve kelmellarla hadisiler aras nda ortaya kan mcadeleyi zikretmi bulunuyoruz. Ancak unu hatrdan uzak tutmamak gerekir ki, tasnife h z veren miller sadece bunlardan ibaret de ildir. Daha nce e itli vesilelerle zerinde durduumuz hadis yaz(' da, tedvin ve tasnife h z veren millerin ba nda hatrlanmas gereken hususlardan biridir. nk sahih hadislerin belirli kitaplarda toplanmas halinde, bu kitaplar d nda kalan hadislere itibarn azalaca tabiidir. Her ne kadar hi bir hadis toplaycs, kitabnda btn sahih hadisleri toplamay gaye edinmemi ise de, hi olmazsa toplad hadisler arasna mevzi"' olanlarn kartrmamaa dikkat sarfetti i iin, viiciida gelen kitaplara gven iinde mracaat etmek imkan hasl olmutur. Bu bakmdan hicretin nc asr , sahh hadis kitaplarnn viicild bulduu, mtea k-b asrlara bu konuda artk yaplmas gerekli fazlaca bir i in braklmad bir devir olarak grlr. Hadis hafz byk imamlarn ounluu bu asrda yaam ; hadislerin isnadlar na, isnadlarn illetlerine, ricalin cerh ve tadil ynnden mertebelerine vakf me hur stadlar yine bu as rda yetimi ve sahih hadis mecmualar bu asrda onlarn eliyle vcd bulmutur. Bu asr takip eden devirlerde her ne kadar baz mstakil hadis eserlerinin telif edildii grlrse de, asl telif faaliyeti, nc as rda ortaya km olan eserlerdeki hadislerin bir kitap iinde cem'ine, yahut isnadlarm n hazfedilmek suretiyle ihtisarna, yahutta mustedrek veya mustahreclerinin yap lmasna hasredilmitir. Keza mteak b asrlarda telif edilen rical tarihi ile ilgili eserlerin bilgi ynnden kayna , nc asr mellifleri olduu gibi, ricalin cerh ve tadili hakknda ileri srlen gr lerin asl sahipleri de, yine bu as r imamlardr. te, nc asrn hadis ilmi ynnden bu stn zellikleri dolay siyledir ki onu altn a olarak vasflandrmay uygun grdk.
2. Hadis eserleri ve mellifleri Birinci asrn sonlarna doru nce tedvin daha sonra tasnif faaliyetinin balamas zerine telif edilen ve ikinci as r boyunca telifi devam eden hadis eserlerini, siyex ve ma azi, sunan, cami`, musannaf ve belirli konulara tahsis edilenler olmak zere be guruba ayrarak zikretmi tik. nc as rda ise bu faaliyet daha ok sratlenmi ve vildula getirilen eserlerle bu as r, hadis tarihinin en parlak devri olmu tur. Bir taraftan yukar da zikrettiimiz be gurupla ilgili yeni ve daha gvenilir eserler tasnif edilirken, di er taraftan, bu guruplar d nda yeni tasnif ekilleri ortaya km ve hadis ilminin eitli konularnda ve bilhassa usle mtealhk kitaplar telif edilme e balamtr. El-Buliari, Muslim, en-Nesal, Ebn Da'vcl, et-Tirmizi ve bn Mace gibi imam-

231

lar Cami` ve Sunenlerini bu as rda tasnif ederek Kutub-i Sitte adyle maruf olan ve Kur'an' Kerimden sonra Islam' en mhim kayna saylan alt sahih kitaba viicild vermi lerdir. Biz, daha nce yapt m z gibi, burada da, hadis eserlerine, tasnif ekillerine gre guruplara ay rarak mellifleriyle birlikte i aret edece iz. Bu kitaplarn ou zamammza kadar intikal etmemi olsa bile, zikredece imiz isimler, mslmanlarn hadise ne derece ehemmiyet verdiklerini gsterme e yetecektir. Burada bir hususa daha i aret etmekte fayda vard r: Muhtelif ekillerde tasnif edilmi hadis eserlerini, nceki blmde yapt mz gibi, melliflerinin vefat tarihlerine gre bir s raya koyarak zikretme e ahacaz. Bir as xlk zaman, Hicri 100 senenin ba lang ve bitimine gre aldmz iin, nc asrn ilk senelerinde vefat etmi olan bir musannf, nc as r musannflar arasnda yer almtr. Oysa ki bu musanmf, mrnn en uzun zaman m ikinci asrda geirmi tir; belki kitabn da yine ikinci as rda tasnif etmi tir. Bu bakmdan onu ikinci as r musannflar arasnda zikretmek elbette ki daha do ru olurdu. Ancak byle yapld takdirde, asrlar aras nda belirli bir hudud tesbit etmek imkan kalmaz, iki asr arasnda ya am olan bir musanmfn asrm belirtmek gle mi olurdu. Biz, sadece as rlar arasnda bir hudud tesbit etmek maksad yle, kusurlu da olsa, di er yolu tercih ettik. Her musann fn vefat tarihi verildi ine gre, onun ya ad asr tayin etmek elbette g olmayacakt r. a. Siyer ve ma aziler slam tarihinin ilk ve temel kayna n tekil eden ve birinci asrn ikinci yarsndan itibaren telifine ba lanan siyer ve maaziler, nc as rda da ehemmiyetini muhafaza etmi tir. Bu asrn balarnda vefat eden Eb lah Muhammed bn (Omer EL-VAKIDI (. 207) 861 , am, Msr, (Irak ve Afrika gibi e itli lkelerin fethi ile ilgili olarak telif etti i eserler yan nda, Kikibu'l-Maaza ve Kitiibu's-Sire adh eserleriyle de hret kazanm ve bu sahann byk stadlarmdan biri saylmtr. Muhammed bn shah'n Maihtisar ederek, yeni ilavelerle ona ayr bir deer kazand ran Eb Muhammed cAbdu'l-Melik BN H AM 'bn Eyyb el-HmyerI (. 218) 862 Slret bn HiStm denilen eseriyle hret kazanmtr. Bugn bu eser, kendi ise, sahasnda ba vurulan en mhim kaynaklardan biri saylr.
861 Bkz. bn Said, Tabthitt, VII. 2. 77; bn Kuteybe, el-Macgtrif, s. 226; bnu'n-Nedim, el- Fihrist, s. 150-151; el-Mesciidi, Murcts' z-zeheb, IV. 33; ibnu'l-cIncl, Sezerga, II. 18; el-Batib el-Baddt, TitrIhu Baditd, III. 3-21; bn Hallikn, Vafeygtt, III. 470-473; bn Hacer, Tehzib, IX. 363-368; bn Keir, el-Bidaye, X. 261; el-Kettnt, el-Mustatrafa, s. 81-82; Fuat Sezgin, GAS, I. 294-297. 862 bn Ballik'an, Vafeygtt II. 349-350; Ibnu'l-cImFd, Sezerga, II. 45.

232

Eb Ahmed (Elin MUHAMMED BN c.L=V Z bn Ahmed elKurai (. 233) 868 nin Kittbu'l-Maiizrsi de nc as rda telif edilen eserler aras nda yer alr.

b. Musnedler
nc asrda ortaya kan ve hadisleri, di er hadis eserlerinden farkl bir ekilde tasnife tbi tutan kitaplar, Musnedlerdir. Sunen, musannaf ve cami' ad verilen eserlerde hadislerin konular na gre tasnif edildi ini, her mstakl konuya "kitab" denildi ini ve "kitab"n da, konunun geni liine gre muhtelif sayda "bb"lara ayrldn nceki blmde zikretmitik. lk defa nc as rda ortaya kan ve Musned denilen hadis eserlerinde ise, biraz nce de i aret etti imiz gibi, farkl bir tasnif yolu takip edilmi tir. Bu eserlerde, hadislerin konular nazara dikkata al nmam , fakat, kitaba al nmas dnlen hadisler, ya onlar rivayet eden sabah'', yahutta sahabiden sonraki ravilerden birinin ismi alt nda biraraya getirilmi tir. Bu suretle, mesela, Eba. Hurayra'n n Hazreti Peygamberden rivayet etti i hadisler, konular ne olursa olsun, Ebu Hurayra ismi alt nda, bn (Abbas'n rivayet etti i hadisler de, keza bn <Abbas'n ismi altnda biraraya getirilerek, bir kitap iinde muhtelif sahabilerin hadislerinden mte ekkil bir mecmua telif edilmitir. Musned kelimesinin lugat ynnden "isnad edilmi" manasna geldii gznnde bulundurulursa, musned eserlerde, Hazreti Peygamberden rivayet edilen hadislerin isnad edildikleri sahabi ravilerine dellet etmek zere bu e it eserlere "Musned" denildi i kolayca anlalr.
,

Musnedlerin, bazan, hadislerin sahabi rvilerinden sonraki rical isimlerine gre de tertip edildikleri grlr. Mesela Elif" Hanife taraf ndan rivayet edilen hadisler, Elin Hanife'nin ismi alt nda, yahut e - afici tarafndan rivayet edilen hadisler de e -aficrnin ismi altnda biraraya getirilirse, bir Musned telif edilmi olur. Nitekim daha sonraki devirlerde Ebn Hanife'nin rivayet etmi olduu hadisler bir kitap iinde toplanm ve bir Musnedu Ebi Hanife meydana getirilmi tir. Musnedlerin ilk defa nc as rda telif edilme e balandna yukarda iaret etmi tik. Kaynaklardan rendiimize gre, bu evveliyet, baz hadisiler tarafndan Elle DAVeD Suleyman bn Davfid ibnil-Carad ET-TAYAL SI (. 203, 204) 864 ye nisbet edilmi ve ilk defa Musned tasnif eden kim 863 Bkz. el-Bul Art, 77tril , I. 1, 207; 'bn Ebi Wtim, Kitibu'l-cerk, IV. 1, 52; ez-Zehebt, MIziin III. 589; bn Keztr, el-Biditye, I. 312; bn Hacer, Tehdb, IX. 241-242; bnu'l-chn'ad, .Sezertt, II. 78; el-Kettrnl, el-Mustalrafa, e. 82; Fuat Sezgin, GAS, I. 301. 864 Bkz. bn Saccl, TabakC VII. 2, 51; el-Buhkri, Tarih, II. 2, 11; bn Ebt Htim, Kit& t, bu'/-corlj, II. 1, 111-113; el-ljatib el-Bakdrdi, Trilu Baekid, IX. 24-29 ez-Zehebt, Tezkire, I. 351-352; MIztn, III. 203-204; bn Hacer, Tehzib, IV. 182-186; el-Ketfant, el-Musta!rafa, s. 46; Fuat Sezgin, GAS, I. 97-98.

233

senin o olduu ileri srlmtr. Ancak klci: ijalife'ye gre, bugn Musnedu't-Tayrdist adyle hret kazanan bu eser, gerekten Eb Dviid et-Tay lisi tarafndan tasnif edilmi olsa idi, onun, dier musned musannflarna tekaddm dolaysiyle, Musned'i de ilk tasnif edilen musned olurdu. Oysa bu Musned, Ynus bn 1Iabib'in Eb Dvd'tan rivayet etti i hadisleri bir kitapta toplayan baz horasanl hfzlar tarafndan meydana getirilmi tir. Bu bak mdan, kitaptaki hadisler, Eb Dvd'un rivayet etti i hadisler olsa bile, kitab n telif tarihi daha sonraki devirlere aittir. Nitekim Eb Dvi-1d tarafndan rivayet edilmi daha pek ok hadis vard r ki, bunlar, Musned'de yer almamtr865 . Eb Dvd'dan sonra daha pek ok kimse Musned tasnif etmi tir: Eb cAbdillah Muhammed bn Ysuf bn Vkd bn (Omn ez-Zabbi. EL-F RYABI (. 212) 86 ; ESED BN MSA bn ibrhim el-Umevi (. 212) 867 ; Eb Muhammed cUBEYDULLAH BN MSA. EL-<ABS el-Kff (. 213) 868 ; EREJ SI-3LW brldm bn ES SeRNT el-Muttavi4 (. 213) 869 ; Eb Bekr `Abdullah bnu'z-Zubeyr bn `Is EL-HUMEYDI el-Esedi (. 219) 870 ; Eb `Ali EL-I-JUSEYN BN DAVf.ID el-Ma li "SUNEYD" (. 226)871 ; Ebulliasan MUSEDDED bn Muserhed el-Esedi el-Basri (. 228) 87'; Eb (Abdillah NU'AYM BN 1:IAMMiD bn Mu'viye EL IMZA(' el Mervezi (. 228) 873
-

865 Bkz. Kefu' i-iunttn, II. 1679. 866 ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 333; ez-Zehebt, Tezkire, I. 376; Mizttn, IV. 71-72; bn Hacer, Tehzib, IX. 535-537; ibnu'l-clincl, Sezerta, II. 28; el-Kettffilt, el-Mustatrafa, s. 51; Fuat Sezgin, GAS, I. 40. 867 Bkz. el-ButArt, Ttudh, I. 2,50; bn Ebi Htim, Kitiibu'l-eerk, I. 1, 338; ez-Zehebt, Tezkire, I. 402; Miztin, I. 207; bn Hacer, Tehzib, I. 260; el-Kettnt, el-Mustakafa, s. 47; Fuat Sezgin, GAS, I. 354-355. 868 Bkz. bn Satd, Tabakiit, VI, 279; bn Rnteybe, el-Mddrif, s. 226; bn Ebi Wtbn, Kittbu'l-cerk, II. 2, 334-335; ez-Zehebt, Tezkire, I. 353-354; Mizttn, III. 16; bn Hacer, Tehzib, VII. 50-53; ibnu'l-cImgid, Sezerta, II. 29; el-Kentini, el-Mustatrafa, s. 47. 869 bn EM Hftim, Kittbu'l cedt, T. 1, 141-142; ez-Zehebi, Tezkire, I. 414-415; el-Kettkit, el-Mustatrafa, s. 213. 870 Bkz. bn Saccl, Tabakta, V. 368; el-Buhart, Ttudt, III. 1, 96-97; bn I.uteybe, el-Mas. 229; ez-Zehebt, Tezkire I. 413-414; bn Hacer, Tehz1b, V. 215-216; bnul-chnEd, Sezerta, II. 45-46; el-Kettiint, el-Mustatrafa, s. 50; Fuat Sezgin, GAS, I. 103-104. 871 Bkz. bn EM Wtim, Kit,bu'1-cer1.1, II. 1, 326; ez-Zehebt, Tezkire, I. 459-460; MIztin, I. 534;11. 236; bn Hacer, Tehzib, IV. 244-245; bnu'-'Imk1, Sezerta, II. 59. 872 Bkz. el-Buhrt, Tdrilt IV. 2. 72-73; bn Kuteybe, el-Macdrif, s. 229; bn Ebi Kitttbu'l-cerk, IV. 1, 438; bn Ebi Yat-M, Tabakttu'l-ljanttbile, I. 341-345; ez-Zehebt, Tezkire, I. 421-422; bn Hacer, Tehzib, X. 107-109; Ibnu'l- (Int(td, ezerta, II. 66; el-KetUnt, el-Mustatrafa, s. 47. 873 Bkz. bn Sa ci, Tabaljt, VII. 2, 205-206; el-BubArt, Tttri-h, IV. 2. 100; bn Ebi IJ'atim, Kittbu'l-cerk, IV. 1, 463-464; el-Hatib el-Bagditdt, Ttrkpu Baekt-d, XIII. 306-314; ez-Zehebt, Tezkire, I. 418-420; Mtzttn, IV. 267-270; bn Hacer, Tehzib, X. 458-463; bnu'l-chn, Sezerta, II. 67; el-KetUnt, el-Mustakafa, s. 47; Fuat Sezgin, GAS, I. 104-105.
-

234

Eb Zekeriyy' YAHYA BN cABD LHAMID EL-HIMMAS el-K0fi (. 228)874 ; Eb Cdfer 'ABDULLAH IBN MUHAMMED bn cAbdillah el-BuhrI EL-MUSNED (O. 229)875 ; Ebu'l-Hasan `AL BNU'L-CAcD bn ( Ubeyd el-Haimi el-Cevheri (. 230) 876 ; EB -G HAYSEME Zuheyr bn Harb ibn edd en-Nes'a'l (. 234) 877; EB13- BEKR BN EBI EYBE `Abdullah bn Muhammed bn brahim bn `Osm a n el-cAbsI el-KMI (. 235) 878 ; Ebl. el-Mervezi (. 238) 879 ; Yackfib SHAK bn Mahled BN RAILYE Ebul-Hasan `OSMAN BN EBI EYBE el-KUI (. 239) 880 ; Eb `Abdillah AHMED bn Muhammed IBN HANBEL bn Hilal bn Esed ez-Zuhll e - eybnI (. 241) 881 ; Ebu'l-Hasan MUHAMMED BN ESLEM bn Salim bn
Wtim, Kittibu'l874 bn Sa`d, Tabak n, VI. 287; el-Bubgrt, Ttlrlh, IV. 2, 291; 'bn cerb, IV. 2, 168-170; ez-Zehebt, Tezkire, I. 423; Mizttn, IV. 392-393; bn Hacer, Tehzlb, X.I. 243-249; ibnu'l-cImgd, Sezer n, II. 67; el-Kettnt, el-Mustatrafa, s. 47. 875 Bkz. bn Ebt Htim, Kitdbu'kerk, II. 2. 162; ez-Zehebt, Tezkire, I. 492-493; bn Hacer, TehzIb, VI. 9-10; bnu'l-cImdd, ezerta, II. 67; el-Kettiini, el-Mustatrafa, s. 47-48. 876 Bkz. bn Sacit, Tabakin, VII. 2, 80; el-Buhdrt Tarih, III. 2, 266; bn Kuteybe, elMacttrif, s. 229; bn Ebi Hatim, Kitttbu'l-cerb, III. 1, 178; el-Rabb el-BagtIddi, Tttrfl,tu Ba dttd, XI. 360-366; ez-Zehebt, Tezkire, I. 399-400; .1111zdn, III. 116-117; !bn Hacer, Tehdb, VII. 289 293; ibnu'l-cImrtd, Sezercit, II. 68; el-Kettfnt, el-Mustatrafa, z. 68; Fuat Sezgin, GAS, I. 105. 877 Bkz. el-BubW, Tarih, II. 1, 429; ibn Ebi I5tim, Kitiibu'l-cerb, I. 2, 591; ibnu'nNedim, el-Fihrist, s. 335; el-Hatib el-Bagd5dt, TttrIbu Ba dttd, VIII. 482-484; ez-Zehebt, Tezkire, I. 437; bn Hacer, Tehzib, III. 342-344; ibnu'l 'Imdd, Sezerin, II. 80; el-Kett5nt, el-Mustatrafa , s. 47; Fuat Sezgin, GAS, I. 107. 878 Bkz. bn Sacci, Tabakiit, VI. 288; bn Ebi 115tim, Kittbu'/-cerk, II. 2, 160; ibnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 334; el-tlagb el-Ba ddcbt, Trlhu Badttd, X. 66-71; ez-Zehebt, Tezkire, I. 432-433; Mizan, II. 490; bn Hacer, Tehzib, VI. 2-4; ibnu'l-cIm5d, ezeriit, II. 8.); bn Kesti, el-Biditye, X. 315; Tanribirdt, en-Nucilm, II. 282; el-Kettdnt, el-Mustatrafa, s. 31, 34, 50; Fuat Sezgin, GAS, I. 108-109. 879 Bkz. Ttrib, I. 1, 379-380; bn Ebt Wtim, Kitttbu'l-cerb, I. 1, 209-210; ibru'n-Nedtrn, el-Fihrist, s. 335; Eb Nucaym, 1111ye, IX. 234-238; el-tlatib, TttrIbu Ba dttd, VI. 345-355; bn Ebi yacld, Tabakinu'l-klaniibile, I. 109; !bn Hallikn, Vafeydt, I. 179-180; ez-Zehebt, Tezkire, I. 433-435; Mizdn, I. 182-183; bn Hacer, Tehzi,b, I. 216-219; Ibnu'l-cImad, Sezerin. II. 89; el-Kettdnt, el-Mustatrafa, s. 49; Fuat Sezgin, GAS, I. 109-110. 880 bn Sacd, Tabakta, VI. 288; bn Ebi Htim, Knbu'l-cerb, III. 1, 166-167; ilnu'nNedim, el-Fihrist, s. 334; el-Hatib el-Ba dddi, TrlItu Ba ekid, XI. 283-288; ez-Zehebt, Tezkire, I. 444; MIziin, III. 35-39; bn Hacer, Tehzib, VII. 149-151 ilnu'l-`Indd, Sezerin, II. 92; bn Kestr, el-Bidttye X. 318; el-Kettant, el-Mustatrafa, s. 50-97. 881 Bkz. el-Bub5rt, Tarih, I. 2, 5; bn Ebi Htim, Takdimetu'l-cerb, s. 292-313; Kitrbu'lcer4, I. 1, 68-70; Eb Ndaym, Ifilye, IX. 161-233; el-Hatib el-Ba dddi, T frqu Balttd, IV. 412-423; bn Hallikn, Vafeyin, I. 47-49; bn Ebi Yaqd, Tabakinu'l-liantbile, I. 4-20; Ebu'lFerec tbnu'l-Cevzi, Mencik bu'l- mam Ahmed (Msr 1349); ez-Zehebt, Tezkire, I. 431-432; Tiirllu'l-slam, I. 58-131 (Ahmed M. akir'in Musned neri mukaddimesi); bn Hacer, Tehzib I. 72-76; es-Subkt, Tabakatu'- dfic yye, I. 199-221; bn Kestr, el-Bidtiye, X. 325-343; Tanribirdi, en-Nucin, II. 304-306; Ibnu'l-cIm5d, ezeriit, II. 96-98; Eb Zehre, Ahmed bn Hanbel (Kahire 1949); el-Kettiim, el-Mustatrafa, s. H, 24, 34, 46, 60, 90, 111; Fuat Sezgin, GAS, I. 502509.

235

Yezid el-Kindi ET-TU S/ (. 242) 882 ;. Ebfi (Abdillah Muhammed bn Yahyfi BN EB <OMER el-(Adeni ED-DARAVERD/(15.243) 883 ;EbfiCa`ferAHMED BN MUNI (bn `Abdirrahman el-Ba avi el-Badfidi (. 244) 884 ; Ebfi stfik BRAHIM BN SATI EL-CEVHERI et-Taberi el-Ba dfidi (. 244, 247, 249)886 ; Ebu <Abdullah AHMED BN IBRAHIM bn Kesir ED-DEVRAKI el-`Abdi el-BadfidI (I:). 246) 886 ; Ebu Muhammed (ABD BN HAMID bn Nar (. 249) 887 ; Ebl <Abdullah Muhammed bn Hi fim bn Sebib bn Ebi Ijire ES-SED S/ el-Ba ri el-Mri (. 251) 888 ; Ebfi Yackfib SHAK BN MAN R bn Behrfim EL-KEVSEC el-Mervezi (. 251) 889 ; san <Ali ibnul-Hasan ez-ZuhlI EL-EFTAS en-NeysfibfirI (. 251 den sonra) 899; Ebfi Yfisuf YA<KS BN BRAHIM IblKegr ED-DEVRAKI (0.252) 891 ; Ebfi yackfib IS HAK BN BEHLL Ibn ljassfin ET-TENCIJI el-En firl (0.252) 892 ; Ebn (Abdillah Muhammed bn smfitil bn ibrfihim bni'l-Muire EL-BU882 Bkz. bn Ebi Ilitim, Kitiibu'/-cerh, III. 2, 201; ez-Zehebt, Tezkire, I. 532-534 ibnu'lIngul, .ezert, II. 100-101; el-KetUnt, el-Mustalrafa, s. 48. 883 Bkz. eg-Zehebt, Tezkire, I. 501; bn Hacer, Tehzib, IX. 588-520; bnu'l-cImrid, Sezerjr, II. 104; el-Ket~, el-Mustatrafa, s. 50; Fuat Sezgin, GAS, I. 110-111. 884 Bkz. el-Bul314, Tiirlt, I. 2, 7; bn Ebi Htim, Kngbu'l-cer4, I. 1, 77-78; el-Hatib Tr[lu Barlnl, V. 160-161; ez-Zehebt, Tezkire, I. 481-482; bn Hacer, Tehzib, I. 84-85; bnu'l-chnEtd, ezeriit. II. 105; el-KetUnt, el-Mustalrafa, s. 49. 885 Bkz. bn Ebt Htim, Kniibu'l-cerb, I. 1, 104; el-Hatib el-Ba cMdi, Tttritu Badiid, VI. 93-95; Ilmi EM YacM, Taba4tnu'l-ljantebile, I. 94; ez-ZeheM, Tezkire, I. S15-516; 311u:in, I. 35-36; bn Hacer, Tehzib, I. 123-125; bnu'l-clin'ad Sezerin, II. 113; el-Kettrut, el-Mustatrafa, s. 48. 886 Bkz. el-Butrt, Tarih, I. 2, 7; Un Ebt Htim, Kn i,bu'l-cer4, I. 1, 39; el-Hatib Trflu Baldl, IV. 6-7; ez-Zehebt, Tezkire, I. 505; bn Hacer, Tehzib, I. 10-11; ihnulcImEd, Sezerin, II. 110; Fuat Sezgin, GAS, I. 112. 887 Bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. S34; bn Hacer, Tehzib, VI. 435-457; bnu'l-cImlid, Sezerin, II. 120; el-Ketttint, el-Mustatrafa, s. 50; Fuat Sezgin, GAS, I. 113. 888 Bkz. bn Ebi Htim, K.bu'l-cerb, IV. 1, 117; bn Hacer, Tehzib, IX. 496; el-Ketta'ni, el-Mu,stagafa, s. 53. 889 Bkz. bn EM HAtini, Kitbu'l-cerk, I. 1, 234; bn EM Ya%, Tabak&u'l-ljanCtbile, I. 113-115; el-Hatib Trku Badini, VI. 362-364; ez-Zehebt, Tezkire, I. 524-525; bn Hacer, Tehzib, I. 249-250; el-Kettant, el-Must*afa, s. 51; Fuat Sezgin, GAS, I. 509. 890 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 529; Miz'dn, III. 121; bnu'l-cImd, Sezerin, II. 126, elKettan, el-Mustwafa, s. 48. Tini4u 891 Bkz. bn EM Htim, Kniibu'l-cerlt, IV. 2, 202; el-Hatib XIV. 277-280; ez-Zehebt, Tezkire, I. 505-507; bn Hacer, Tehzib, XI. 381-382; bnu'l-chnkl, Sezerrn, II. 126. Traitfru Baltnl, 892 Bkz. bn EM Hatim, Kitiibu'l-cerk I. 1, 214-215; el-Hatib VI. 366-369; ez-Zehebt, Tezkire, I. 518-519; ibnu'l-chntid, Sezerin, II. 126; el-Kettkint, el-Mustnrafa, s. 48.

236

HRi el-Cdfi (. 256) 893 ; Eb (Abdillal MUIJAMMED bn tAbdillah BN


SENCER el-Cureni (. 258) 894 ; Eb Mesed AHMED BNU'L-FURkT bn

Halid e -Zabbi er-Rzi (. 258) 895 ; Eb Cdfer AUMED BN S N3IN bn


Esed bn Ijbbn el-Vsrti (. 259) 896 ; Ebu'l-Huseyn MUSLIM ibnul-1-.1aeee el-Kueyr en-Neysbri (. 261) 897 ; Eb. Ysuf YA( KtIB BN EYBE ibni's-alt bn cUsfr es-Sedsi (. 262) 898 ; EB -J ZURcA cUbeydullah bn cAbdi'l-Kerim bn Yezid ER-RA Z' (. 264 899); Eb Bekr AkIMED BN MANSR bn Seyyr ER-RAMADI (. 265) 9; Eb Ysir `AMMAI BN et-Ta lebi (. 267) 9'; Eb Cdfer AUMED bn Mehdi BN RUSTEM el-Isbahni (. 272) 902 ; EB UMEYYE Muhammed bn brahim bn Muslim el-ljuzci ET-TARSISI(.273) 93 ; Eb(Abdirrahman BAKIY BN MAHLED bn Yezid el-Kurtubi (. 276) 94 ; Eb <Amr Ahmed bn ljzim BN EBI ( UZRE el-Cdri el-K -idi (. 276)95 ; Eb `Abdillah MUIJAMMED BNU'LIJUSEYN el-Kfi (. 277) 906 ; Eb Said `Osman bn Sdicl bn tjlid es-Sieistni ED-DAR MI (. 280)97 ; Eb Muhammed el-ljris bn Muhammed
893 Tercemesi ileride verilecektir. 894 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 578-579; bnu'l-(Imad, Sezerl, II. 138. 895 Bkz. bn Ebt Halim Kitalm7-cerk I. 1, 67; el-tlatib el-Ba dadi, Tdrihu Badd, IV. 343-344; ez-Zehebt, Tezkire, I. 544-545; bn Hacer, Tehzib, I. 66-67; ibnu'l-cImgd, ezerdt, II. 138; el-Ketrant, el-Mustatrafa, s. 48, 65; Fuat Sezgin, GAS, I. 135. 896 Bkz. bn Ebt Hatim, Kitbu'l-cerh, I. 1, 53; ez-Zehebt, Tezkire, I. 521; bn Hacer, Tehzib, I. 34-35; bnu'l-(Imad, Sezert, II. 137; el-Kettgnf, el-Mustatrafa, s. 51. 897 Tercemesi ileride verilecektir. 898 Bkz. el-Bagcladt, Trll,u Badd, XIV. 281-283; ez-Zehebi, Tezkire, I. 577 578; bn el-Bidaye, XI. 35; Tandbirdt, en-Nucdz, III. 37; bnu'l-cImgcl, Sezert, II. 146; Fuat Sezgin, GAS, I. 144. 899 Bkz. bn Ebt Htim, Tandimetu'l-eerb, s. 328-349; el-Hatib el-Bagdadt, Tarihu Ba dd X. 326-337; , ibn Ebi Yaga, Tabah&u'l-Ijanbile, I. 199-203; bn Hacer, Tehzib, VII. 30-34; Fuat Sezgin, GAS, I. 145. 900 Bkz. bn Ebi Ijatim, Kitgbu'/-cerb, I. 1, 78; ez-Zehebt, Tezkire, I. 564-565; Mizn, I. 158; bn Vacer, Tehzib, I. 83-84; el-Kettant, el-Mustatrafa, s. 49. 901 Bkz. Kittbu'l-cerh, III. 1, 395; ez-Zehebi, Tezkire, I. 561-562. el-Kettant, el-Mustaprafa, s. 49. 902 Bkz. bn Ebt Hatim, Kitglt'l-cert, I. 1, 79; el-Kettani, el-Mustatrafa, s. 51. 903 Bkz. bn Ebt Hatim, Kibibu'l-eerb, III. 2, 187; ez-Zehebt, Tezkire, I. 581; Mizdn, III. 447; bn Hacer, Tehz1b, IX. 15-16; el-Kettant, el-Mustatrafa, s. 52. 904 Bkz. bn Ebt Yacia, Tabahttu'l-ljanbile, I. 120; ez-Zehebt, Tezkire, I. 629-631; bn Keir, el-Bidye, XI. 56-57; bnu'l-cImad, ezerta, II. 169; el-Kettant, el-Mustatrafa, s. 56; Fuat Sezgin, GAS, L 152. 905 Bkz. bn Ebt Ijatim, Kitbu'l-cerh, I. 1, 48; ez-Zehebt, Tezkire, I. 594-595; bn Keir. el-Bitkiye, XI. 56; ibnu'l-<Imad, Sezerfit, II. 168-169; el-Kettant, el-Mustatrafa, s. 51; Fuat Sezgin, GAS, I. 149. 906 Bkz. el-Kettan , el-Mustatrafa, s. 52. 907 Bkz. bn Ebt Htim, Kitgbu'/-cerl., III. 1, 153; bn Yagg, rabaktdu'/-1/anabi/e, L 221; ez-Zehebi, Tezkire, I. 621-622; bn Kefr, el-Bicklye, XI. 69; ibnu'l-cImgd, Sezert, II. 176; Fuat Sezgin, GAS, I. 600-601.

237

BN EBI US;kME lAhir, ET-TEMIMI el-Ba eUdi (. 282) 98 ; SM7k1L BN SH-- K. el-MA (. 282) 99 ; Ebu'l-Hasan `AL BN (ABD 'L-(AZIZ bni'lA MerzulAn bn Sbfir EL-BAGAVI (. 287) 9"; Eb (Ali el-Huseyn bn Muhammed bn ZiyM el- (Abdi en-Neys5lfri EL-RABILINI (. 289) 911 ; Eb s114 BRMIIM BN SHAK. ET-TESI (. 290 dan nce)9 12 ; Eb <Abdirrahman TEMIM BN MUHAMMED bn Mu%viye et-Tf si (. 290 dan sonra) 913 ; Ebn Yahy a. `ABDURRAHMiiN BN MUHAMMED . (. 291) 9"; Eb Bekr Ahmed bn (Anr bn EL-BEZZ,kR el-Ba ri (. 292) 915 ; Ebn Bekr AHMED BN `AL bn Sdid EL-MERVEZI (. 292)9" Eb `Abdillah MUHAMMED BN NA R el-Mervezi e -55.fici (. 294) 917 ; Eb islk BR:kHIM BN MA`KIL EN-NESEFI (. 295) 918 ; Eb Cdfer Muhammed bn `Abdillah bn Suleynn el-Hazrami el-Kffi MUTAYYEN (. 297) 919. nc asrda telif ettikleri Musnedleriyle hret kazanm bu hadisiler aras nda, ismi zerinde durulma a de er pek ok imam vard r. Ancak biz, Musned'i zamammza kadar intikal eden ve hadis tarihinde mstesna bir yeri bulunan Ahmed bn Hanbel zerinde durmakla iktifa edece iz
908 Bkz. el-Hatib el-Bagcnlt, Tttribu Bacliid, VIII. 218-219; ez,-Zelieb, Tezkire I. 619 620; Mizrn, I. 442-443; bn Keir, el-Bidilye, XI. 72; ilnu'l-chnUd, Sezerin, II. 178; Fuat Sezgin, GAS, I. 160. 909 Bkz. bn Ebt Htim Kittibu'l-cerh, I. 1, 158; e-Zehebt, Tezkire, I. 625-626; el-Kettrnt, el-Mustatrafa, s. 51. 910 Bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 622-623; Mkiin, III. 143; ilin Hacer, Tehzib, VII. 362 363; 'bn Ke ir, el-Bidttye, XI. 82; Tanribirdi, en-Naci- m, III. 121; el-KetUni, el-Mustatrafa, k s. 49; Fuat Sezgin, GAS, I. 161. 911 Bkz. Ez-Zehebt, Tezkire, I. 680-682; bn Hacer, Tehzib, II. 368-369; el-Kett it, elMustatrafa, s. 52. 912 Bkz. el-Kettk'nt, el-Mustatrafa, s. 52. 913 Bkz. ayn eser, s. 49. ez-Zehebt, Tezkire, I. 675-676. 914 Bkz. Ayni eser, s. 53. 915 Bkz. el-Hatib el-BagdAdi, Trihu Balncl, IV. 334-335; ez-Zehebi, Tezkire, I. 653-654; Mzdn,- I. 124-125; ibnu'l-cIn d, Sezenn, II. 209; el-KetfUni, el-Mustatrafa, s. 51; Fuat Sezgin GAS, I. 162. 916 Bkz. eg-Zehebt, Tezkire, I. 663-664; bn Hacer, Tehzib, I. 62; Ihnii-qm.d, egertt, II. 209; el-Kettnt, el-Mustatrafa, s. 52-53; Fuat Sezgin, GAS, I. 162. 917 Bkz. el-Hatib el-BagcUdt, T&Ittu BadCtd, III. 315-318; ez-Zehebi, Tezkire, I. 650 653; bn Hacer, Tehzib, IX. 489-490; es-Subkt, Tabak(ttu'-.5(tfi` tyye, II. 20-26; Ilin Ke ir, el-Biddye, XI. 102-103; ilnul-qnkl, ezertt, II. 216-217; Tanribirdi, en-Nuennt, III. 161;
,

el-Kettt, el-Mustatrafa, s. 51; Fuat Sezgin, GAS, I. 494. 918 Bkz. ez-Zeliebi, Tezkire, I. 686-687; el-Kettfint, el-Mustatrafa, s. 53. 919 Bkz. bn. Ebt Wtim, Kithu'l-cerh, III. 2. 298; bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 337-338; ez-Zehebt, Tezkire, I. 662-663; Miziin, III. 607; bnu'l-(Iind, Sezerin, II. 226; el-Kettiin1, elMustatrafa, s. 48; Fuat Sezgin, GAS, I. 163.

238

Ahmed bn Hanbel ve Musned'i


Byk hafz, fakih, kendi ad altnda kurulmu olan fkh mezhebinin imam , muhaddis Elya (Abdillah Ahmed bn Muhammed bn Hanbel bn Esed ez-Zuhti e - eybani el-Mervezi el-Ba dadi, 164 sebesinde Ba dad'da domutur920. Henz kk ya nda iken Eba Hanife'nin talebesi Eba Ynsuf'un fkhla ilgili derslerin devam etmi ise de, bu fkhn daha ziyade re'ye mstenid olmas dolaysyle Ahmed bn Hanbel'i cezbetmemi ve bir mddet sonra Eba Yusuf'un derslerini terketmi , ondan yazd re'yle ilgili kitaplara da bir daha iltifat etmemi tir921 . Ahmed bn Hanbel, Eba Yasuftan ayr ldktan sonra, hadis imamlar ndan Hueym bn Be ir el-Vasti (. 183) ile kar lam ve onun vefat na kadar drt sene mddetle ondan hadis dinlemi , muhtemelen Sunen'inin baz blmlerini de yazmtr. 186 senesine kadar Ba dad'tan ayrlmayan Ahmed bn Hanbel, bu seneden sonra Kafe, Basra, Hicaz ve Yemen'e seyahat etmi ve oralarda bulunan alimlerden hadis almtr. Bu arada drt defa da hacc farizas n ifa etmi tir. Hacc iin yapt seferlerin ilkinde mam e - afi`i ile karla m ve ondan Rurey ensab ile baz hadislerini yaznu tr922. Ahmed bn Hanbel, 40 ya na kadar hadis renmek ve ilmini art rmak iin alm , seyahat etmi , fakat bu mddet zarfnda hadis rivayet etmekten, yahut ders vermekten iddetle kanmtr. Hazreti Peygambere sevgisi ve onun sunnetine ball, onu bu ekilde hareket etme e sevketmitir; nk rnek ald byk insann peygamberli i de bu yata balamt. Ahmed bn Hanbel, 40 yandan sonra hadis rivayet etme e ve ders verme e balad zaman, ilminin en yksek mertebesine .erimi , hadisle meselelere vukufu, eyhleri ve akranlar arasnda byk bir hrete kavu mu bulunuyordu. eyhi <Abdurrazzak bn Hernmam (. 211), onu di er eyhlerle mukayese ederek yle der: "Bize en kudretli hafz e - azkiini geldi; hadis ricalini en iyi bilen Yahya bn Man geldi; fakat bunlar n hepsini birden kendi ahsnda cemeden Ahmed bn Hanbel gibi bir imam daha gelm.edi"923.
920 Bkz. Ibnu'l-Cevzi, Mengilc bu'l-imirtm Ahmed, s. 13 vd. Ahmed 'bn IlanbePin tereemesini veren kaynaklarn listesi iin bkz. 881 No. lu dipnot. 921 Eg-Zehebi, (Musned'in Ahmed M. akir nerinde yer almtr I. 58 131). 922 Ilmi Keir, el-Bidgiye, X. 326. 923 Ibnu'l-Ceyzi, Ahmed, s. 69.

239

Ahmed bn Janbel'in fkh sahasndaki bilgisinin byk bir ksm , sahabeden gelen kavil ve fetvalara dayan r. Bunlar Kitap ve Sunnetten sonra dinin en mhim kayna n te kil ederler. nk sahabiler, Hazreti Peygamberle birlikte ya am , onun sz, fiil ve takrirlerine tam manas yle vakf olmu kimselerdir. Kavilleri ve fetvalar , Kur'nn nasslarna, yahut Hazreti Peygamberin ictihadlar na bakalarnnkinden daha yakn ve gere e daha uygundur. Bu sebeple, sahabeden gelen her eser, Hazreti Peygamberin hadisi mertebesinde olmasa bile, hadisten sonra ba vurulmas gereken en kuvvetli delildir. te Ahmed bn Hanbel bu gre bal kalarak, mecbur olmad ka fetva vermemi , veya kendi re'yi ile hkm istinbat ve istihrac nda bulunmamtr. Kklnde Ebu Yusuf'un derslerini terketmesine ve re'y f khna iltifat etmemesine sebep olan ba lca mil de, her halde bu gr olacakt r. Yeti tii evre onu bu ekilde hazrlamtr. Ahmed bn Hanbel'in hadis ve sunnet sevgisi, Kuteybe bn Sacid (. 240) in u szlerinde en a k ifadesini bulmutur: "Ahmed'i seven bir kimse grdn vakit, bil ki o, sunneti seven bir kimsedir" 924. Onun bu hadis ve sunnet sevgisi, Halife el-Me'mn, mutezilenin direktifleri alt nda balatt halku'lKur'anla ilgili mihnet olaylar nda da sars lmam ve Ahmed bn 1.1anbel, 14 ay hapis yatmas na ve baylncaya kadar krbalanmasna ramen, sunnete aykr bulduu halku'l-Kur'n inanc n ikrar etmemi tir. Ahmed bn Hanbel, 241 senesinde yine Ba dad'ta vefat etmi tir. Ahmed bn 13anbel, telif etti i Musned adli eseriyle de byk hret kazanmtr. Bir mslmann dini konularda ihtiya duydu u her meselenin zmnde ba vurabilece i hadisleri ihtiva etmesi bak mndan byk ehemmiyeti haiz olan bu kitap, btn hadis imamlarnn takdirini kazanm ve hadiste daima ba vurulan bir kaynak olmutur. Musned de, Ahmed bn klanbel'in ya ad asrda telif edilen di er Musnedler gibi sahabi isimlerine gre tertip edilmi ve her hadis konusu nazar dikkata alnmaksz n, onu Hazreti Peygamberden rivayet eden sahabinin ismi alt nda zikredilmek suretiyle birer sahabi musnedi meydana getirilmi tir. Eb Bekr e -Sddik'm musnediyle balayan eserde, nce Ebu Bekr taraf ndan rivayet edilen hadisler biraraya getirilmi , bunu sras yle Hulefa-i Ra idinin ve dier sahabilerin musnedleri takip etmi tir. Ahmed bn kianbel, Musnedini, 700 binin zerinde toplad hadisler arasndan setikleriyle meydana getirmi tir. Musnedde mevcut hadislerin kesin bir saym yaplmam olmakla beraber, mkerrerlerle birlikte 40 bine, mker924 Eg-Zehebt, (Musned'ten).

240

rerler hari 30 bine yak n hadis bulundu u sylenir925 . Bununla beraber kitabn, btn sahih hadisleri iine ald elbette ki ileri srlemez. Nitekim bn Kesir de bu hususa i aret ederek, pek ok hadisin Musnedin d nda kaldn, hatta ileri srld ne gre, ablcinda hadisleri bulunan 200 kadar sahabinin Musnedde yer almad n sylemi tir926. Musned, Ahmed bn 11anbel'in hayat nda iki o lu Salih ve (Abdullah ile, karde inin o lu Hanbel tarafndan Ahmed'ten i itilmi ve rivayet edilmi tir. Bu bakmdan Musned'i bu kii dnda Ahmed bn HanbeFden i iten olmamtr927. Ne var ki bugnk IVIusned nshas, (Abdullah bn Ahmed'in babas ndan rivayet etti i nsha olmakla beraber, bu nshaya, `Abdullah' n bakalarndan iittii hadislerle nshay (Abdullah'tan rivayet eden Eb l Bekr el-Kati(rnin baz hadisleri de ilave edilmi ; bu ilaveler fazla bir yekn tutmasa bile, bizzat Ahmed bn HanbePin telifi olan Musned'e baz glgeler dilrmtr. Musned'de yer alan hadislerin s hhat derecesi hakk nda de iik gr ler ileri srlmtr. Bazlar na gre, Musned'de bulunan hadisler huccettir. Bu grte olanlarn istinad ettikleri en mhim delil, Hanbel bn. shak'm, amcas Ahmed bn Hanberden nakletti i szlerdir. Hanbel yle der: "Amcam, beni, oullar Salih ve (Abdullah' toplad . Musned'i bize okudu. Bu sebeble bizden ba ka onu tam olarak amcamdan i iten yoktur. Sonra bize dedi ki: Bu kitab ben, topladm 750 bin hadis iinden titizlikle telif ettim. Mslmanlar Hazreti Peygamberin bir hadisinde ihtilafa d tkleri zaman buna mracaat etsinler. Bu kitapta bulduklar her hadis bir huccettir" 928. Eba Masa el-Medini de bu gre uygun olarak yle der: "Bu kitap hadisiler iin byk bir asl, gvenilir bir kaynakt r. itilmi pek ok hadis aras ndan seilip telif edilmi ve onu, mutemed bir imam, ihtilaf halinde mracaat edilen bir kaynak klmtr"929. Musned'in hadisleri hakk nda ileri srlen di er bir gr , aralarnda zay f ve hatta mevza (uydurma) olanlar n da bulunduunu gstermektedir. Bu gr n temsilcilerinden olan el-graki, yukar da ismi geen Ebu Masa el-Medini'ye ve onun Ahmed bn Hanbel'den nakletti i "hadis e er Musned925 Elf Miis el-Medi/d, liaii'iu'/-Musned (Ahmed M. akir tarafndan Musned mukaddimesinde nakledilmitir) I. 23; keza bkz. es-Suya -tl, Teddbu'r-rtivi, s. 101. 926 Bkz. D tisCtruculitmi'l-hadis maca erhhi s. 33-34; es-Suyti, s. 101. 927 Ibnfl-Cezer , el-Muscadu'l-Ahmed fi hatmi Musnedil- mam Ahmed, (Ahmed M. akir tarafndan Musned ne rinde nakledilmitir, I. 29). 928 Ebf Ms5 el-Medbl, Ifattisu'l-Musned (Musned, I. 21). 929 Ayn yer.

241

de yoksa huccet de ildir" szne itirazda bulunarak yle der: "Bu sz a k de ildir. E er bununla, Musned'de bulunan her hadisin huccet oldu u, bulunmayanlarn da huccet olmad kasdedilmi ise, Sabiluin'da yer alan baz hadislere Musned'de rastlanmamaktad r. Zayf hadislerin mevcudiyeti ise muhakkaktr. Hatt mevz hadisler bile vard r ve ben bunlar bir czde toplam bulunuyorum. Ahmed bn Hanbel'in olu 'Abdullah tarafndan Musned'e ilave edilmi hadisler arasnda zayf ve mevz olanlar da vard r"9". Maanafih bn Hacer, el-ctrakrnin bir czde toplad n syledii Musned'in nevz hadislerini - bunlar n says sadece dokuzdur - ele alm , bunlara ibnu'l-Cevzi'nin Mevzdt' nda zikrettii dier baz Musned hadislerini de ilave ederek, her birinin as llar bulunduunu gsterme e ve mevza olduklar iddiasm rtme e alitrutr931 . Nitekim es-Sup- 1'nin de nakletti i gibi bn 4 Hacer, Musned'in hadisleri hakknda yle demitir: "Musned'de veya drt hadis mstesna ash bulunmayan hi bir hadis yoktur. Bu veya drt hadis ise, ya zeri izilmesi emredildi i halde unutulan, yahutta izildikten sonra zerinden tekrar yaz lan hadislerden ibarettir" 932 . Netice itibariyle Ahmed bn Hanbel'in Musned'i, mslmanlar arasnda byk itibar grm bir hadis mecmuasdr. Ierisinde yer alan bir ka pheli hadis, mevcut hadislerin oklu una nisbetle mecmuann btnne glge drecek mahiyette de ildir ve bunlar da Ahmed bn Hanbel'in rivayetinden olmayp olu <Abdullah ve ondan rivayet eden el-Ka trrnin ilave ettikleri hadisler aras ndadr. Ahmed bn Hanbel'in Kitbu'l-c lel ve macrifeti'r-ricll'ini gzden geirenler, onun, `lel ve rica' hakknda geni bilgisii ve hadislerin seiminde gsterdi i byk titizli i kolayca tesbit edebilirler. Byle bir bilgi ve titizli in semeresi olan Musned'in kymeti de elbette o derece yksek olmak gerekir.

c. Sunenler
Fkh bablarma gre tasnif edilmi alkam hadislerini ihtiva eden ve Sunen denilen kitaplarn ikinci asrn balarndan itibaren telif edilme e balandn daha nce zikretmi tik. Bu eit kitaplarn tasnifi nc as rda da devam etmi ve bu asrn ikinci yarsnda, hadis tarihinin en me hur Sunen'leri ortaya kmtr. Alt sahih hadis kitab (Kutub-i Sitte)n n drdn te kil eden Sunenler ve mellifleri hakknda ayrca bilgi vermeden nce, nc asrda tasnif edilen Sunen'lerin musann f isimlerine i aretle iktifa edece iz.
930 Es-Suyfti, TedrIbu'r-riivt, s. 100. 931 bn Hacer'in bu eseri el-Iavlu'l-musedded fi'g-.gebbicani'l-Musned ad ile hret kazanmtr. 932 Es-Suyti, Tedribu'r-rtivf, s. 101.

242

`ABDU'L-VAHHAS bn `Ata' EL-HAFKF (. 204) 933 ; Eb Catter Muhammed ibnu's-Sabb5.13 ED-DCLASI el-Ba dkli el-Bezz5x (elBezzz) (. 227) 934; Eb cOsm5.11 SAc D BN MANSR bn ube el-Mervezi (. 227) 9"; Eb cAmr SEHL BN EB SEHL ZENCELE erRzi el-Hayyt el-Ester (. 240) 936; Eb Muhammed el-Hasan bn `Ali elHalM1 EL-HULVA.NI (. 242) 937; Eb Muhammed 'Abdullah bn cAbdirrahman bn Behram bn cAbdi's- amed et-Temimi ED-DAR MI es-SemerkandI (. 255) 93%; Ebn Bekr Ahmed bn Muhammed bn Miii' etel-BadMi EL-E REM (. 261)939; Eb `Abdillah Muhammed bn Yezid BN RALE el-lazvinI (. 273) 940; EB-J D.WC D Suleymn ibnul-Egas bn shak el-Ezdi es-Sicist1 (. 275) 941 ; Eb '14 Muhammed bn `sa bn bn shak bn Seyre es-Sulemi ET-T RMZ (. 279)942 ; Eb shak smcil el-CehzUmI EL-EZD (. 282)94'; Eb Muslim br a him bn cAbdillah bn Muslim bn 11W= el-Basri EL-KECC (0. 292)9"; Eb Muhammed Yusuf bn Yackfib bn HammM bn Zeyd bn Dirhem EL-EZDI (. 297) 945 ;
933 bn Said, Tabalg7t, VII. 2. 76; bn EM Wtim, Kitiibul-cerb, III. 1, 72; Ibnu'n-Nedim, el- Fihrist, s. 333; eg-Zehebt, Miran, II. 681; bn Hacer, Tehzlb, VI. 450-453. 934 Bkz. eg-Zehebt, Tezkire, I. 441-443; Miztn, III. 584; el-Kettant, el-Mustwafa, s. 27. 935 Bkz. el-Bul/art, Tiirlb, II. 1 516; bn EM ljatim, Kitabu'i-cerb, II. 1, 68; eg-Zehebt, Tezkire, I, 416-417; Mlzn II. 159; bn Hacer, Tehzlb, IV. 89-90; bn Kesir, el-Bidtlye, I. 299; el-Kettnt, el-Mustatrafa, s. 27; Fuat Sezgin, GAS, I. 104.
,

936 Bkz. bn EM Ij'atim, KittIbu'l-cerh, II. 1, 198; eg-Zehebt, Tezkire, I. 452; bn Hacer, Tehzlb, IV. 251-252; el-Ketrant, el-Mustatrafa, s. 28. 937 Bkz. bn Ebt ljatim, Kitbu'l-cerb, I. 2, 21; el-Hatlb el-Badadt, Tttrku Ba diid, VII. 365-366; eg-Zehebt, Tezkire, I. 522-523; bn Hacer, Tehg/l, II. 302-303; il u'l-cimad, Sezer-at, II. 100; el-Kettant, el-Mustalrafa, s. 27-28. 938 Bkz. bn EM Ij'atim, KittIbu'l-cerb, II. 2, 99; el-Ijatib el-Ba dgdt, Triht Baddd, X. 29-32; eg-Zehebt, Tezkire, I. 534-536; bn Hacer, Tehzlb, V. 294-29b; Tanribirdt, en-Nuctim, zib, III. 22-23; Ibnu'l-cImiid, Sezertit, II. 130; es-Suyiiti, s. 101-102; el-Kettant, el-Mustcarafa, s. 25; Fuat Sezgin, GAS, I. 114-115. 939 Bkz. bnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 334-335; el-Hatib el-Ba drdt, TarIbu Ba dttd, V. 110-112; bn Ebt Yacla, TabaktItu'l-Ijanttbile, I. 66-74; eg-ZeheM, Tezkire, I. 570-572; bn Hacer, Tehzlb, I. 78-79; bn Kestr, ed-Bidaye, XI. 108; lnu'l-cIm'ad, ezereit, IL 141-142; elKettrnt, el-Mustatrafa, s. 60, 111. Fuat Sezgin, GAS, I. 509-510. 940 Tercemesi ileride ayr ca verilecektir. 941 Tercemesi ileride ayrca verilecektir. 942 Tercemesi ileride ayrca verilecektir. 943 Bkz. 909 No.lu dipnot. 944 Bkz. Ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 338; el-Hatib el-Ba cradt, TitrIO Ba ddd, VI. 120 124; eg-Zehebt, Tezkire, I. 620-621; ibnu'l-qm ad, ezeriit, II. 210; el-Kettrnt, el-Mustazrafa, s. 27; Fuat Sezgin, GAS, I. 162. 945 Bkz. ezertit, II. 227; el-Kettant, el-Mustcarafa, s. 28.

243

Ebl (Abdirrahman Ahmed bn Sdayb rsni EN-NESA.'i (. 303)946.

bn Sinn bn Bahr el-tio-

Yukarda da i aret etti imiz gibi, bu isimler aras nda bn Mce, Eb Dvd, et-Tirmizi ve en-Nes'i, en ok hret kazanan kimseler olmu tur. Bu drt hadis imam nn Sunen'leri de, ihtiva ettikleri hadisler ynnden, dier Sunen'lere nisbetle daha sahih addedilmi ve Kutub-i Sitte ierisinde Sunen-i Erbaca adyle tannmtr. Bu drt Sunen'i kendi aralar nda da de recelendirmeye tabi tutan hadisiler, en-Nes'inin Sunen'inin, di erlerinden daha sahih olduunu ve onu, s rasyle, Eb Dvnd, et-Tirmizi ve bn Mce'nin Sunedlerinin takip etti ini sylemilerdir. Burada ad geen imamlarm tercemeleri ve Sunen'leri hakknda zet bilgi vermeyi faydal buluyoruz.

i. En-NesCt'i ve Sunen'i
Ebl 'Abdirralman Ahmed bn Sdayb bn `Ali bn Bahr bn Sinn bn Dinr en-Nes'i, 215 senesinde Horsn' n Nis' kasabas nda do mutur947. Onbe yanda iken Kuteybe bn Sdid el-Belkrye seyahat etmi , ondrt ay yannda kalarak ondan hadis i itmitir. Bundan sonra btn 1.-Jorsn', Suriye ve Msr' dola arak oralarda bulunan hadisilerden hadis toplamtr. Onun hadis ald kimseler aras nda islk bn Rhlye, ishk bn Habib, Ebn Dvld Suleymn bnu'l-E(a., ishk bn Manfr el-Kevsec, Kuteybe bn islk bn Ms, brahim bn Sdid, brahim bn Ydklb, `Ali bn Hucr ve daha pek ok kimse vard r. En-Nes'i hadis ilminde ve bilhassa rvilerin cerh ve tddilinde, za nannn bavurulan ve gr alnan imamlarndan biri olmu tur. Et-Tc es-Subkinin, babas imam es-Subki'den ve hafz ez-Zehebi'den nakletti ine gre, enNesa'i, altilt sahibi Muslim ibnu'l-Haccc'tan daha hfzdr ve Sunen'i de aluln'dan sonra zayf hadisi en az bulunan bir kitapt r. Hatt baz lar , slm'da onun musannaf gibi bir kitabn vazolunmad n ve onun dier musannaflarn en stn oldu unu ileri srmlerdir. bnu's-Subki, bn Mende, Ebu<AH en-Neysbri, el-Rabb el-Ba ddi ve ed-Drakutni'ye gre, enNesTnin Sunen'inde bulunan btn hadisler sahihtir. En-Nes'i es-Sunenu'l-KubrCt'y tasnif etti i zaman baz prensler ona bu kitapta bulunan btn hadislerin sahili olup olmad n sormular, o da
946 Tercemesi a ada verilecektir. 947 Horsn'n mslmanlar tarafndan fethi s rasnda, bu kasabann erkekleri, mslman ordusunun geldi ini haber alnca kasabay terkedip gitmi ler ve geride yalnz kadnlar braknulardr. Mslmanlar, kasabada kad nlar (nis') dan ba ka kimsenin bulunmadn anlaynca, bunlar ldrlmez, diyerek kasabay terketmilerdir. Bundan sonradr ki buras "kadnlar" manknda Nis' ile isindendirilrnitir.

244

baz hadislerin mall oldu unu, bu sebeple hepsinin sahih sarlam yacam sylemitir. Kendisinden zay f hadislerin ayklanmas istenince, bu kitab ihtisar etmi ve el-Muctebn- adn verdii ikinci Sunen'i meydana getirmi tir. te, dierlerine nisbetle daha kk hacimde olan bu muhtasar, hadisiler arasnda s hhati ile hret kazanm , ayn zamanda, Kutub-i Sitte arasnda Sabfltin'dan sonraki mertebeyi alm tr. Bu bakmdan, bir hadisin en-Nesn tarafndan rivayet edildi i sylendi i zaman, bu hadisin, el-Mucteb'da yer ald anla lr. Sunen'in Eb Dvld ve et-Tirmiz'nin Sunen'lerine tekaddm etmesi, en-NesTnin, hadislerin tetkik ve seiminde ok daha titiz, bu hususta ortaya koyduu artlarn ok daha sert olmas sebebiyledir. Nitekim el-Hakim enNeysbri ve el-ljatib el-Ba ddi, en-Nes'inin rical ile ilgili olarak ortaya koyduu artlarn, Muslim'in artlarndan da iddetli oldu unu ileri srm lerdir. Sylendi ine gre, en-NesTnin art, terki zerinde ittifak edilmemi kimselerin, irsal ve inlutadan slim, muttas l isnadla sahih olan hadislerini nakletmektir. Bununla beraber Eb Dvfid ve et-Tirmizrnin hadis ald pek ok kimseden, en-Nes'l hadis nakletmedi i gibi, alttildn'n baz ricalinden de hadis almaktan ekinmi tir. Bu sebepledir ki en-NesTnin, el-Buhri ve ve Muslim'in artlarndan ok daha iddetli artlar bulunduu ileri srlnaiitr9 48
.

En-Nes al' hayatnn mhim bir ksmn Msr'da geirmi ve eserlerini orada tasnif etmi tir. lmnden bir sene nce M u'dan ayrlp am'a geldii zaman, baz kimseler, ona Mucviye'nin stnl ne dellet eden hadisler rivayet etmesini istemi lerdir. En-Nes'i bunlara "Mu`viye'nin stn olduunu ve baz faziletleri bulundu unu bilmiyorum" cevab m verince zerine yrm ler ve husyelerine vurduklan tekmelerle onu mescidden d ar atmlardr. Bu hdiseden sonra Filistin'in Remle kasabas na gelen en-Nesn, ok gemeden, 303 senesinde vefat etmi tir949.

ii. Eb Diiviid ve Sunen'i


Eb Dvf d Suleymn ibnu'l-E cas ibn shak el-Ezdi es-Sicistni, 202 senesinde Sicistn'da do mu , kk yandan itibaren hadis toplamak iin seyahata karak, Horasan, `Irk, Suriye, M sr ve I-Jicz hadisilerinden hadis yazmtr. Bu hadisiler aras nda el-Buhri, Muslim'in eyhlerindeu
948 Ilt ziyetu's-Sindi al( Sunen en-Nesdt (mukaddime), I. 3. 949 En-Nes'aTnin tercemesi iin bkz. bn Hallikn Vafeydt, I. 59-60; ez-Zehebi, Tezkire, I. 698-701; bn. Hacer, Tehzi,b, I. 36-39; es-Subki, Tabakt tu'-Silfice, Il. 83-84; bn Keir el-Biddye, XI. 123-124; ibnu'l- (Im'ad, Segert, II. 239; Fuat Sezgin, GAS, I. 167-169.

245

Ahmed bn Hanbel, cOsmn bn EM eybe, Kuteybe bn Sacid, Muslim bn ibrlilm, Suleymn bn Harb, Ebu'l-Velid et-Taylisl, 'Abdullah bn Mesleme el-Ka`nabi, Musedded, Yaby bn Main ve daha pek ok kimse vard r. Eb Dvfl, gerek muas rlan ve gerekse daha sonrakiler taraf ndan pek ok nedhedilmi tir. Mils bn Wariin'a gre o, dnyada hadis iin, h rette ise cennet iin yarat lmtr. Eb Bekr es-S4ni ve brhim el-Harbi de "nasl demir, Dvld (aleyhisselm) iin yumu atlm ise, hadis de Eb Dvi-1d iin .ayn ekilde kolayla trdmtr" demi lerdir. Rivayet olundu una gre Sehl bn cAbdillah et-Tusteri, Eb Dvild'u ziyaret etmi ve Hazreti Peygamberin pek ok sahih hadisini rivayet etti i iin, Eb Dvild'un dilinden pmtiir. Eb Dvfd, kendisinden rivayet olunan bir haberden renildi ine gre 500 bin hadis yazm , bunlardan yaln z ahkmla ilgili olmak zere 4800 hadis seerek me hur Sunen'ini meydana getirmi tir. Bu bakmdan kitab , fkh bblarn ve bu bblarla ilgili hadisleri en mkemmel bir ekilde cemeden bir eser say lr. Onun tannm rihlerinden biri olan Eb Suleymn tbr, erhinin mukaddimesinde yle der: "Din ilminde Eb Dvd'un Sunen'i gibi erefi byk bir kitap tasnif edilmemi tir. Halk arasnda byk kabul grm , tabakalarnn ve mezheblerinin farkbl na ra men ulem ve fukah arasnda hakem, '11.4, M sr, Ma rib ve di er lkelerin bir ok ehirlerinde hadis musann flarna rnek olmu tur. Her ne kadar Horsn ehli aras nda el-Buhri ve Muslim'in Sattily'leri itibar grm ve sahih tasnifinde onlar n art gznnde tutulup rnek almm slarsa da, Eb Dvd'un Sunen'i, daha ok fkh ahkmn ihtiva etmesi ynnden di erlerinden stn addedilmi tir". Yine el-Hattbi, ibnu'l- (Arabi'nin "bir kimsenin elinde ilim olarak Allah'n Kitab ve bir de Eb Dvild'un Sunen'i bulunsa, o kimse ba ka hi bir eye muhtac olmaz" szne i aretle yle der: " phesiz bu byledir. Allah Ta(l dinle ilgili her eyi Kitab nda zikretmi , ancak bunlardan baz sm n beyann Peygamberine b rakmt r. Bu bak mdan Hazreti Peygamberin Sunneti, Kur'n n beyandr. Eb Dvd, Sunnet ve fkh ahkm ile ilgili hadisleri toplamak suretiyle kendinden ncekilerin ve sonrakilerin yapmadklar bir i i yapm , Kur'n ve kendi Sunen'inden ba ka bir eye ihtiya brakmamtr". Eb Dvd Sunen'de nakletti i 4800 hadisi s hhat ynnden guruha ay rmt r: Sahih olanlar, sahih grnenler ve sahihe yak n olanlar. Bu-. nunla beraber ona gre yaln z drt hadis bile bir insana dini iin kfi gelir. Bu hadisler unlardr: "Ameller niyetlere gre de erlendirilir". "Malyniyi terketmek lri inin slmnn gzelliindendir". "M'min, kendisi iin r za gs,

246

terdiine karde i iin de rza gstermedike tam m'min olamaz". "Helal aktr; haram da a ktr; bunlarn aras nda mte abilat vard r".

Ebn Davld kitabnda, sahih olan, sahihe benzeyen ve sahihe yak n olan
hadisleri nakletmi tir. Bununla beraber, nakletti i hadisler aras nda zayf olanlar bulunduu zaman, bunlarn zayf olduklarn aklamay da ihmal etmemitir. Ebu Davild'un zapflna i aret etmedi i hadisler ise, onun nazarndan salih olan hadislerdir ve bunlar n da bazs bazsndan daha sahihtir. Buna gre, kitab nda yer alan byle bir hadis, e er Sahi tiin'dan birisinde nakledilmemi ve sahih ve hasen hadisleri birbirinden ay rt edebilen bir imam tarafndan da sahih veya zay f olduu belirtilmemi ise bu takdirde o hadis, Ebu Davud nazar nda "hasen" olan bir hadistir; bunun d ndakiler ise sahih olanlardr. Ebu Davild'un zayf oldu una i aret etti i halde, yine de kitab nda nakletti i hadisler, o bbda sahih veya hasen hadis bulamad durumlarda nakletmek zorunda kald hadislerdir; zira ona gre zay f hadis, re'yden daha kuvvetlidir. EMIL Davfid Sunen dnda daha pek ok kitap tasnif etmi tir. Hayat nn son senlerini, sonradan yerle mi olduu Basra'da geirmi ve 275 senesinde vefat etmi tir9".

iii.

Et-Tirmi5I ve Sunen'i

Ebn ( Isa Muhammed bn cisa bn Sevre es-Sulemi et-Tirmiii, 209 senesinde Tirmiz'de do mutur. Her hadis imam gibi o da kk ya ndan itibaren hadis toplama a balam , bu maksatla yapt seyhatlarda pek ok hadisi ile kar damtr. mam el-Buharl'ye tilmiz oldu u gibi, Ruteybe bn Sacid, shak bn Msa, Muhammed bn. Gaylan, Sacid bn `Abdirrahman, Muhammed bn Be ar, 'Ali bn Huer, Ahmed bn Munic, Muhammed bnu'lMusenna, Sufyan bn Vekic ve daha bir ok kimseden hadis almtr. Bir ok eyhin de er verdikleri tilmizleri iin yapt klar gibi, el-Bulyari de, et-Tirmizi'den bir hadis nakletmek suretiyle onun hafza, ilim ve takvadaki stnlne ehadet etmitir.
Hadis imamlarnun et-Tirmizi hakknda sylenmi pek ok sitayikar szleri vard r. `Abdurrahman bn Muhammed el- drisPnin ifadesine gre et-Tirmizi, "hadis ilminde kendisine iktida olunan imamlardan biridir. 01Tttriltu 950 Bkz. bn Ebt Htim Kititbu'l-cerk, II. 1, 101-102; el-ljatib Barlidd, IX. 55-59; bn Ebi Ya98, Tabalsiitu7-1JanCzbi/e, I. 159-162; bn Halfikn, Vafeyia, II. 138-140; ez-Zehebi, Tezkire, I. 591-593; bn. Hacer, Tehzib, IV. 169-173; es-Subkt, Tabahiitu'- ifictyye, II. 48; bn Kegr, el-Bidiiye, XI. 54-56; ibnu'bUrab.d, Sezeritt, II. 167; Fuat Sezgin, GAS, I. 149-152.
,

247

mi s, Tarih ve cIlel kitaplarm tasnif etmi , hafzas rnek gsterilen bir imamd. Kendisinden rivayet olundu una gre, bir eyhe ait iki cz hadis yazm , fakat bu hadisleri eyhten i itmemiti. Bir gn Mekke yolunda bu eyhle karlar. ki tzn yannda olduunu dnerek hadisleri i itmek iin ondan izin ister. eyh kabul edince, bine inden iki cz karr; fakat bu s rada eyh de hadisleri okuma a balamtr. Ne var ki et-Tirmizi, eline ald czlerin bo olduunu grr ve as l yazl czleri yanna almam olduunu anlar. eyh, hafizas ndan hadisleri okuma i ini bitirince, et-Tirmizrye sonra da elindeki czlere bakar ve bo olduklarn grr. Bunun zerine et-Tirmizrye "benden utanm yor musun?" diyerek onu azarlar. Et-Tirmizi durumu ona anlat r ve hadislerini ezbere bildi ini ve dilerse kendisine tekrar edebilece ini syler. Ancak eyh, buraya gelmeden nce haz rlanm olabileceini syliyerek kabul etmez. Et-Tir nizi., eyhten baka hadisler kurmas n ister; o da hafizas ndan krk hadis okur. Et-Tirmizi de bunlar tek bir harf de iikli yapmadan aynen tekrar eder. eyh onun bu hafza kudreti kar snda i hayretini gizleyemez ve senin gibisini grmedim, der".
Et-TirmizTnin fikh bablarma gre tasnif etti i Sunen kitab, deiik konulardaki bablar da ihtiva ettii iin el-Ccimi<u'- Salg adyle de hret kazanmtr. inde yer alan hadisler, sahih, hasen ve zay f olmak zere gurupta toplanr. Her hadisi zikrettikten sonra, o hadisin hangi guruptan olduunu "bu hadis sahiht r" veya "bu hadis hasendir" gibi szlerle belirtir. Keza zayf olduuna iaret ettii hadislerin zayfl k sebeplerini a klamay da ihmal etmez. Et-Tirmizi'yi di er musannflardan ayran bir zellii de, baz hadislerin derecesine i aret ederken, sahih, hasen ve garib kelimlerini eitli ekillerde birle tirerek, hi kimsenin kullanmad baz tabirlere yer vermesidir. Mesela bir hadisin shhat derecesini belirtmek iin "bu hadis hasen sabihtir", "bu hadis hasen garibtir "bu hadis sahih garibtir", "bu hadis hasen sahih garibtir" tabirlerini s k sk kullanmtr. Et-Tirmizi, kitab nda, "hasen"le kasdetti i manay aklam ve "bu kitapta hasen olarak zikretti imiz hadisle, bize gre isnad hasen olan kasdettik. azz olmayan, isnad nda pheli ahslar bulunmayan ve ayn mealde sair ynlerden de rivayet edilen her hadis bize gre hasendir" demi olmakla beraber, "hasen"in " aldh"le veya "garrb" le ayr ayr yahut mtereken te kil ettii birleik tabirler hakknda hi bir aklama yapmam , bu tabirlerle, hadisin shhat ynnden hangi derecelerine i aret etmek istedi ini belirtmemitir. Bu sebepten muahhar imamlar, ilk defa et-Tirmizi taraf ndan kullanlan bu tabirlerin dellet ettikleri dereceleri tesbit etme e almlar ve birbirinden farkl grler ileri srm lerdir.

248

Et-Tirmizrnin kitab, en-Nesa'i ve Eba Davad'un kitaplar na nisbetle nc derecede yer alm tr. Hadis ilminin usale mteallk baz meselelerinde bu kitap bir asil kabul edilse ve sonunda bir de "Kitabu'l- (1111" adn ta yan bir blm bulunsa bile, et-Tirmizi'nin, en-Nasari ve Ebii Davad tarafndan zayf addedilen baz ravilerden hadis nakletmesi, derecesini di er iki kitabn altna drmtr. Bununla beraber onu Kutub-i Sitte'nin n- c srasnda zikredenler de vard r. Mesela Haci Halife, Ke fu'i-Zunan'unda yle der: "Kutub-i Sitte'nin ncsdr. Mellifine nisbetle hret kazanm ve Ciimicu't-Tirmizi, denilmitir Ona Sunen de denir; fakat birinci isim daha mehurdur". mam Eb. sma(11 (Abdullah bn Muhammed el-An ari ise, et-Tirmizrnin kitab m, el-Buhar-I ve Muslim'in kitaplarna tercih eder. Zira ona gre, el-BuharT ve Muslim'in kitaplar ndan yalnz alimler istifade eder; et-Tirmizrnin kitab ise halkn her ferdi iin faydal dr. Et-Tirmizi, 279 senesinde do duu yer olan Tirmiz'de vefa t

iiii. bn Miice ve Sunen'i


Eba (Abdillah Muhammed bn Yezid bn (Abdillah bn Mace 219 senesinde dnyaya gelmi , hadis yazmak iin Rey, Basra, Knfe, Ba dad, am, Msr ve Hicaz'a seyahat etmi tir. Hadis ald kimseler aras nda Eba Bekr bn Ebi eybe, el-Ley bn Sa`d, brahim bnu'l-Munzir, 'Abdullah bn Mu(aviye, Hi am bn (Ammar ve bunlarn tabakasndan daha bir ok kimse vardr. bn Mace, hafza ve itkan bakmndan hadis imamlarnn senasna mazhar olmu , kendisinin silFa (gvenilir) ve huccet oldu u zerinde ittifak edilmitir. Eba Ya% el-tialflrye gre, hadis sahas nda alim, Trih ve Sunen gibi eserlerin musann f, (Irak, Msr ve Suriye'ye seyahat etmi bir kimsedir. bn Kegir ise, tasnif etti i Sunen'in, bu sahadaki ihnine, ameline, ihtisas na, usill ve fradaki sunnete ba hlna dellet etti ini syler. bn Mace, fkh bablarma gre tasnif etti i Sunen kitab ile hret kazanmtr. Ancak bu kitap, alt nc asrn bana kadar Kutub-i Sitte arasnda yer almamt ; daha dorusu, br zaman zarfnda, hadisfier nazar nda asil olan be hadis kitab bulunuyordu. Bunlar el-Butari ve Muslim'in a/fit'leri ile en-Nesa7I, Eba Davad ve et-Tirraizi'nin Sunen'leriydi. Ebu'l-Fazl bn Tahir el-Mallisi (. 507) nin bu be kitab (Uiil-i hamse) a tahsis etti i Atrf'a bn Mace'nin Sunen'ini de eklemesinden ve "Alt mamn artlar" (urutu'l-e'
951 Bkz. bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 339; bn Hallikn, Vafey(t, III. 407; ez-Zehebt, Tezkire, I. 633-635; Miztn, II. 678; bn Bacer, Tehzlb, IX. 387-389; bn Kegtr, el-Bidtlye, XI. 66-67; Ibnu'l-chnrd, Sezertt, II. 174-175; Fuat Sezgin, GAS, I. 154-159;.

249

immeti's-sitte) adl kitabn telif etmesinden sonra, bn Mace'nin Sunen'i de muteber kitaplar arasnda zikredilme e balamtr. Bununla beraber onun, yalanclk ve hadis hrszl ile itham olunmu baz rvilerden gelen hadislere de kitabnda yer vermi olmas, baz hadislerin Sunen'in altnc kitap olarak kabul edilmesine muhalif kalmalar na sebep olmutur. Bu hadisilerden bir ksm , daha az zayf ravileri ve daha zz ve munker hadisleri bulunan ed-Darinienin Sunen'ini altnc kitap olmaa layk grrken, dier bazlar, Malik bn Enes'in el-Muvatpr adl kitabn bn Mace'nin Sunen'i yerine teklif etmi lerdir. Maamafih Sunen, sayca fazla olmayan zayf ve hatta mevzi'''. saylan baz hadislerine ra men, bilhassa fkh hallar ynnden byk faydas dolaysiyle, altnc kitap olarak kabul grm ve hret kazanmtr. Ez-Zehebi'ye gre Sunen, 32 kitap ve 1500 bbdan mte ekkil olup, btn hblarda, muhtelif saylarda taksim edilmi 4000 hadis vardr. bn Mace, 273 senesinde vefat et nistir9". d. Muannaflar kinci asrda Mu annaf ad altnda ortaya kan kitaplara iaret etmi v e bunlarn Sunen'lere nisbetle byk bir farkl lk arzetmediklerini ik. nc asrda da, ok sayda olmasa bile, bu ismi tayan kitaplar tasnif edilmi tir. Bunlar, Eb Bekr (ABDURRAZZAK bn Hemman bn Nafi' el-Iimyeri (. 211) 953. EBU'R-REBIc Suleyman bn Davud el-Ezdi EZZEHR:t4 i el-cAteki (. 234) 954, EB BEKR BN EBI EYBE 'Abdullah S bn Muhammed bn brahim bn (Osman el-cAbsi el-Kfl. (. 235) 955, Eb `Abdirrahman BAKIY BN MAIILED bn Yezid el-Kurtubi (. 276) 956nin Muannaf'lar d r. e. Unniger Fkh konular yannda di er konular da iine alan CCni`ler, nc asrda da tasnif edilmi ; bilhassa el-Buhari ve Muslim'in Ctunigeri ile bu asr, hadis tarihinin alt n a olmutur.
952 Bkz. bn Hallikan Vafeyt, III. 407-408; ez-Zehebi, Tezkire, I. 636-637; !bn Hacer, Tehzib, IX. 530-532; bn Kesti., el-Bithiye, XI. 52; Tanribirdi, en-Nucfn, III. 70; bnu'l-qmrid, ezeritt, II. 164; Fuat Sezgin, GAS, I. 147-148. s. 226; bn Ebi Wtirn, Ki953 Bkz. bn Sacd, Tabakta, V. 399; bn Rmteybe, t&bu'l-cerk, III. 1, 38-39; lnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 332; bn Hallikan, Vafeyiit, II. 385; egZehebt, Tezkire, I. 364; Mizah, II. 609-614; ibnu'l-cIn&I, ezerca, II. 27; bn Hacer, Tehzib, VI. 310-315; bn Keir, el-Bidtiye, X. 265; el-Kettkil, el-Mustatrafa, s. 31; Fuat Sezgin, GAS, I. 99. Ttrk, II. 2, 12; bn Ebt Htim, Kiteibu'l-cerh, II. 1, 113; ez-Zehebt, 954 Bkz. Tezkire, I. 468-469; !bn Hacer, Tehzib, IV. 190-191; el-Kettrini, el-Must qrafa, s. 31. 955 Bkz. 878 No.lu dipnot. 956 Bkz. 904 No.lu dipnot.
,

250

Eb Bekr (ABDURRAZZAK bn Hemn m bn Nafi` el-Hmyeri (. 211)957nin, Eb <Abdillah Muhammed bn ism<11 bn Muire EL-BUHA Ri el-Cdfi (O. 256) 958 nin, Ebu'l-Huseyn MUSLIM ibnu'l-Haccc el-Ku eyri en-NeysbrI (. 261) 959 nin Cclni<leri bu asrda tasnif edilmi eserlerdir. Burada, Kutub-i Sitte'ye veild veren elSuhri ve Muslim ile bunlar n Ceim,i,`leri zerinde de k saca durmay faydal buluyoruz.

i. El-Bularl ve el-CC nti(u'-Saltilt'i


Hadis tarihinde ismi ve tasnifi ile hret kazanan Eb <Abdillah Muhammed bn sm<11 bn ibrhlm el-Buhri el-Cdfi, 194 senesinde Buhr'da dnyaya gelmi , henz on ya larnda iken hadise merak sararak lkesinde bulunan muhaddislerden hadis dinleme e ve dinlediklerini hfzetme e balamtr. Daha onbir ya nda iken beldesinin hadisilerinden ed-Dlili'lin, halka, Sufyiin can Ebi'z-Zubeyr can breilant diyerek hadis naklettii bir srada, Ebu'z-Zubeyr'in ibrhlri'den hadis i itmediini sylemi ve onun hatasm tesbit edmi tir. Zira ibrhim'den hadis rivayet eden kimse, Ebu'z-Zubeyr de il, Zubeyr bn <Adiy idi. Ed-DhilI, onbir ya ndaki bu ocuun ikaz zerine, haklsn, diyerek kitab n tashih etmek zorunda kalmtr. El-Buhrl onalt yanda iken 'Abdullah ibnu'l-Mubrek 37"C Veki< bnu'l-Cerrh' n kitaplarn ezberlemi , sonra annesi ve karde i ile birlikte hace iin yola kmtr. On sekiz yana geldii zaman, sahabe ve tbi'ismun kaza ve kavillerini toplayf tasnif etmi , yine ayn sralarda, Hazreti Peygamberin kabri banda ve ay nn aydnlatt gecelerde Tiirlft'ini yazmtr. El-BuhrI, hadis toplamak iin bir ok lke dola mtr. Sriye, Msr, Cezire, Basra, Kfe, Hicz, u rad ve bazlarnda uzun zaman kald ilim merkezlerindendir. nce kendi lkesinde, sonra da gezdi i yerlerde pek ok kimseden hadis almtr. Bunlar aras nda, Mekki bn br5him 'Ahd'n bn (Osmn el-Mervezl, <Ubeydullah bn Ms el-<AbsI, Ebn (.7k. ra e eybnl, Muhammed bn <Abdillah el-AnsrI, Muhammed bn Yfisuf Eb Ndaym bn Dukeyn, Eb Gassn en-Nehdi, Suleymn bn Harb ve daha bir ok hadisi vard r ki, el-BuhrI, bunlarn hadislerini el-Cdni<u'-abil.'inde nakletmi tir. Kendisinden rivayet olundu una gre, binin stnde eyhten hadis yazm tr ve yaz pta isnadn bilmedi i tek bir hadis yoktur.
957 Bkz. 953 No.lu dipnot. 958 Tercemesi ileride verilecektir. 959 Tercemesi ileride verilecektir.

251

Ola an st bir hafzaya ship olan el-Buhar , hadis toplama a ba lad kk ya ndan itibaren i ittii btn hadisleri isnadlar yle birlikte hfzediyordu. 1.1a id bn ismacil anlat r: Ebl `Abdillah Muhammed bn smacil bizimle birlikte Basra eyhlerini dolard . O sralarda henz ocuk denecek bir yata bulunuyordu. Ancak o, hadis i ittiimiz eyhlerden iittii hadisleri yazmazd ve biz ona yazmamasmn sebebini sorar durard k. Aradan on alt gn gemiti ki, bize: Artk ok oldunuz; siz yazd klarnz getirip gsterin bakalm, dedi. Ona yazdklarmz okuduk. O bize on be bin fazlasyle hepsini hafzasndan tekrarlayverdi. O zaman anlad k ki o, hi kimsenin nne geemeyece i bir insandr. El-Buharryi imtihan etmek ve onun haf za kudretini lmek maksad yle Ba dad muhaddis ve fukahas nn tertip etti i bir meclisin hikayesi de ok hret kazanmtr. El-ljatib el-Ba clad'nin de nakletti i gibi, Ba dad muhaddisleri, el-Bukar 'nin Ba dad'a geldi ini haber ahnca, yz hadis seerler ve bunlarn metin ve isnadlar m deitirerek bir metnin isnad n dier bir bir metne, bu metnin isnad n da bir ba ka metne eklerler ve bu suretle metin ve isnadlar maklab yz hadis meydana getirirler. Sonra bu hadisleri onar onar on kiiye datrlar ve bir mecliste el-BularIye bunlar sormalarn tenbih ederler. Meclis toplanr; on ki iden birisi, elinde bulunan on hadi i birer birer elBuhari'ye sormaa balar. El-Buhar', her hadisin sorulmas ndan sonra daima "bilmiyorum" cevab n verir. On hadis tamamland ktan sonra, mecliste haz r bulunan muhaddislerden baz lar birbirlerine bakarak el-Bulari'nin aciz, kusurlu ve anlaynn ku olduuna hkmederler. Bundan sonra ikinci ahs elindeki on hadisi sorar; el-Buhar bunlar hakknda da ayn ekilde "bilmiyorum" cevab n verir. Bylece on ki i tarafndan yz maktab hadisin sorulmas tamam olur. El-Buhar soru iinin bittiini anlaynca, ilk soran ahsa dner ve "senin birinci hadisin yle, ikinci hadisin yle; nc drdnc ve onuncu hadisin de yle olacak" diyerek, her metni ait oldu u isnada, her isnad da ait oldu u metne ba lar. Sonra ikinci ahsn on hadisini ve srasyle dier ahslarn hadislerini dzeltir. Bylece Ba dad muhaddislerinin nnde hadis bilgisini ve hafza kudretini isbat eder. El-Buhar', gerek akranlar nn ve gerekse eyhlerinin hudutsuz senalarma mazhar olmu tur. Ahmed bn 11anbel, llorasan' n, onun gibi birisini yetitirmedi ini sylemi ; 'Ali bnu'l-Medin de "el-Buhar , kendisi gibi birisini grmemi tir" demi tir. Ahmet bn Hamdiin ise, mam Muslim'in elBuharrye gelip aln ndan ptn, sonra da ona yle dediini ileri srmtr: "B rak da ayaklar n peyim, ey stadlar n stad, muhaddislerin efendisi, hadis Pletlerinin tabibi". Bundan sonra Muslim bir hadis hakk nda sual sormu , cevab n aldktan sonra da ona yle demi tir: "Sana, yalnz hased edenler d man olur; ehadet ederim ki, dnyada senin bir e in daha yoktur". 252

El-Buhari, fkh sahasnda ve sunen ve srdan hkm istanbatmda mctehid imamlardandi. Bu konuda, "ne olursa olsun, ihtiya has l olupta Kitap ve Sunnette ash bulunmayacak bir ey bilmiyorum" derdi. Esasen teceme (hah ba d ) lerinde bunu kolayca tesbit etmek mmkindir. El-Buhari, zuhd ve takva sahibi, dnya mahna k ymet vermeyen, emir ve sultanlarn heves ve arzular na cevap vermeyecek kadar ilim haysiyetine dkn bir kimse idi. Her halde bu stn yarat lnn bir neticesi olacakt r ki, hayatnn ileri devrelerinde, baz znt verici hadislerle kar la m ve bir hayli sarslmtr Rivayet olundu una gre, el-BuharI Nisabr'a dndkten sonra, onun hretini bilen halk, etrafn sarm ve derslerini, yahut ilim meclislerini devaml olarak takip etme e balamtr. Halkn ona tevecch, Nisabiir'un ileri gelen imamlar ndan Muhammed bn Yahya ez-ZuhlPnin unutulmasna ve dolaysiyle hased damarlar nn kabarmasna yol amtr. te bundan sonrad r ki el-BuharPnin, Kur'n lafz mn mahluk olduu gr ne sahip bulundu u iddias ortaya atlr ve Muhammed bn Yahya, halk el-Buharrnin meclislerine devam etmekten meneder. Bu hadiseden sonra Nisabar'da daha fazla kalamayaca n anlayan el-Buhari, do um yeri olan Buhara'ya gelir. Buhara'da ise, oran n valisi Emir tialid bn Ahmed ezZuhli, baz adamlaryle ona haber gnderir ve Ctmic, T T ril ve dier kitaplarn alp saraya gelmesini, onlar kendisinden iitmek istediini bildirir. El-Buhari ise valiye u cevab gnderir: "Ben, ilmi halkn kapsna gtrp zelil etmem. E er senin bu ilimden bir eye ihtiyacn varsa mescidimde, yahut evimde hazr bulun. Bu da ho una gitmezse, beni krsde ders vermekten menedersin; nk sultan sensin. Ancak bu, k yamet gn Allah kat nda benim iin bir mazeret olur. Oysa ki ben, Hazreti Peygamberin "her kim bir ilimden sorulur, o da ,,onu gizlerse, kyamet gn ate ten bir gem vurulur" b.adisi gere ince ilmi gizleyemem". te bu hdise, el-Buhari ile valinin aras nn almasna sebep olur ve vali, baz adamlarnn da yardm ile, el-Butari hakknda NIsabiir'da ileri srlen halku'l-Kur'anla ilgili ithamlar yeniden ortaya atarak onun ehirden karlmasn emreder. El-Buharl, Semerkand' n bir kasabas olan Hartenk'e gelir ve orada oturan baz akrabalarnn yanna iner. Fakat burada ancak bir ay kadar kal r; 256 senesinin Ramazan bayram gecesi hastalanarak vefat eder. El-BuharI, tedvin ve tasnifin alt n a diyebilece imiz bir devri idrak etmi olmas dolaysiyle, hadis ilimindeki geni bilgisinin, metin ve isnadlardaki lletlere, ricalin cerh ve tadil ynnden de iik hallerine derin vukufunun ve nihayet sahih hadisi sakim olan ndan ayrmak hususunda gsterdi i son derece titiz davran nn sayesinde, mkemmel bir hadis eseri tasnif etmeyi 253

baarm ve bu eser, slm dnyasnda, Kur'n Kerimden sonra dinin and kayna olmak vasfn kazanmtr. Kendisinden nakledilen haberlerden anla ldna gre el-Celmicu'-al ftt'i, toplam olduu 600 bin hadis iinden titizlikle seip ay rd sabih hadislerden meydana getirmi tir. Yine kendisi, 100 bin sahib, 200 bin de lletli veya zayf hadisi hfzetti ini sylemektedir. El-Cvimi (u'-aftitete nakletti i hadis say s ise, mutallak, mutbi` hid ve mevkiif olanlar d nda, mkerrerlerle birlikte 7397 dir. Mdallak, mutbic hid ve mevkiif olanlar da dhil edilirse, bu say, 9000 i bulmaktadr. Bu rakkam, toplam olduu 600 bin, veya hfzettii 100 bin hadise nisbetle ok cz' bir miktara dellet eder. Bu, bize u gere i ak bir ekilde gstermektedir ki, el-Bubri, baz larnn iddias hilfma, btn sahib hadisleri kitab nda toplamay gaye edinmemi tir ve buna da lzum grmemitir. Nitekim bu husus, bizzat kendisi taraf ndan da ifade edilmi ve "bu kitabma yalnz sahib olan hadisleri ald m ve uzamas ndan korktu um iin de bir miktar sahibi kitab n dnda braktm" demi tir. El-Bubri, sahib hadisleri toplayarak onlar fkh bblarma gre tasnif eden ilk hadisilerden saylr. Nitekim daha sonralar telif edilen usill kitaplarnda evvelu men ellefe fi' -al4i'l-mucerred huve'l-Buheri (mucerred sahih konusunda ilk kitap telif eden kimse el-Bubrl"dir) ba h altnda bu konuya ayr bir yer verilmesi buna dellet eder. Filvki, biraz nce de i aret etti imiz gibi, el-Bubl, tedvin ve tasnifin alt n an idrak etmi bir melliftir ve onun devrine gelinceye kadar bir ok hadis kitab nn tedvin ve tasnif edildii bilinmektedir. Bu musannafat , musanmflarnn isimleriyle birlikte ilk devir1 den itibaren zikrettik. Fakat unu unutmamak gerekir ki, el-Bu/V. d devrine kadar ~Ida getirilen eserler, sahili hadisleri oldu u kadar, hasen ve zayf hadisleri, yahut mevkilf ve maktu haberleri de ihtiva ettikleri iin, bunlara mcerred sahib konusunda telif edilmi kitaplar olarak bakmak mmkin olmuyordu. Her arzu eden kimse hadislerin esrar na vakf olmadka, bu eserlerden gerekti i ekilde istifade edemiyor, daha do rusu, sahil olan hadisleri dierlerinden ayrdedebilecek bir imkn bulam yordu. Yahutta eriate mteallk her hangi bir konuda ihtiyac olan sahil hadisleri birarada gremiyordu. Bu eserler, geli i gzel sralanm hadislerin ezberlenmesini kolayla trmaktan, veya rivayet esnas nda mracaat edebilmekten ba ka bir i e yaramyordu Halbuki isln 'm izdii yoldan inhiraf etmi eitli firkalarm sat fesad tohumlar nn sratle filiz verme e balad, bidatn alabildiine yayld bir devirde, sahib hadislerden kolayca istifade edilmesini sa layacak, 254

onlarn mulrzara kar birer delil ve buccet olarak kullanlmas na imkan verecek mevzularna gre tertip ve tanzim edilmi sahih kitaplara ihtiya vard. te bu ihtiya, byk imam muhaddis el-Butjrryi harekete geirdi. snadlar sahil, metinleri her trl lletten salim binlerce hadis aras ndan seip ayrdklarn, fkh, siyer, tefsir vs. konular alt nda tertip ve tanzim ederek el-Ccimi`u' -Sabib'ini meydana getirdi. Yaln z bu esere mrnn onalt senesini ayrmt. Gelen rivayetlerden rendiimize gre, eserin tasnifinde el-ButarPnin eyhi hadis imam shak Ibn Ralgiye'nin de rol olmu tur. Bir gn el-Bubari'ye "Hazreti Peygamberin sahih sunnetini muhtasaran cemeden bir kitap telif etmesi" tavsiyesinde bulunmu , o da bu kitab telif etmi tir. El-Butxi, kitab na ald hadislerin seiminde tesbit etti i artlar aklamamtr. Bununla beraber, kitaba verdii el-Ciimicu' -Sallibu'l-Musnedu'lMultaar min (s.a.s.) ve Eyyntih ad, artlarnn neler olduu hakknda fikir verebilecek bir manaya sahiptir. nce kitab na elGind adm vermi tir. Buna gre el-Bubri, hadislerini belli bir s nf veya babtan sememi , aksine feza'il, gemi ve gelecekle ilgili hdisler, 5,cUb, reWik gibi ok e itli konulardan semi tir. Bilindi i gibi, yalnz fkh konularna ait hadisleri ihtiva eden kitaplara Sunen ad verildii halde, ok daha deiik konulardaki hadisleri muhtevi kitaplara Cmi ( denilmitir. Bu bakmdan, el-Butarrnin, kitabna verdii Cmic ismi, hadislerin seiminde takip etti i usille uygundur. Cami` ismini takip eden ahiti sz, el-Butarrnin, kikitabna yalnz sahil olan hadisleri ald na dellet eder. Nitekim daha nce de zikrettiimiz gibi, bizzat kendisi "yaln z sahib hadisleri aldn, kitab uzatmamak iin de bir miktar sahihi teketti ini" aklamtr. Kitabn isminde yer alan Musned sz, el-BuharPnin, yaln z isnad muttasl olan hadisleri kitab na aldm gsterir. Bunun dndaki hadisler ekil itibariyle ister mursel olsun, ister nrunkat veya muallak olsun, kitapta as l olarak zikredilmemilerdir. simde yer alan Multaar tabiri ise, daha nce de iaret etti imiz gibi, btn sahih hadisleri kitapta toplamak gayesinin gdlmedi ine let eder. Bu bakmdan hi kimse, el-Butarrnin kitabnda bulunmayan bir hadisin, mcerred bulunmayndan dolay sahil olmadn iddia edemez. Grld gibi, el-CCmica' -Sabfilu'l-Musnedul-Mul taar ad, el-Butarrnin bu ad altnda tasnif etti i kitabn mahiyetini ve gayesini ortaya koyabilecek bir akla sahiptir.

El-Cdmicu' -Saltib'te hadisleri nakledilen ravilerin seiminde gsterilen titizlik de ayrca zikre de er. Bu rviler, el-Buhri nazarnda adalet ve zabt artlarn haiz olan, yani sika denilen kimselerdir. Bu evsaftaki ravilerin biribirleriyle olan ittisallerine ve biribirlerinden hadis i ittiklerine ak bir ekil255

de dellet eden semi`tu, haddeent ve ahbereni tabirleriyle rivayet edilmi ha disler, kitapta birinci dereceyi i gal ederler. Keza 'an ve Ict le gibi ibarelerle nakledilen hadisler dahi, rvilerin hadis ald klar eyhlerine likalar el-Buhri tarafndan tesbit edildikten sonra ayn derecede zikredilmi tir. Fakat likalar pheli olan veya mdellis olduklar bilinen kimselerden hadis nakletmek zarureti has l olmusa -bu gibi hadislerin saylar ok az olsa bilebunlar, ancak mutbi ve hid olarak nakledilmi tir. El-Buhri, kitab n e itli bblara ayrm ve her baba, o bb iinde yer alan hadislerin konular na uygun den bir isim vermitir. Terceme ad verilen ve "bb unvan" mansma gelen bu ba lklarda, bazan Kur'n Kerimden bir yet zikredilmi , bazan da, el-Buhrrnin bb konusu ile ilgili gr lerini aksettiren ifadeler yer alm tr. Fkhi deeri olan bu ifadeler dolay siyledir ki .flshu'l-Bulri fi teriicimih (el-Buhrrnin fkh tercemelerindedir) denilnitir. El-Buhrrnin tercemelerinde grlen bir hususiyeti de, tercemeleri takip eden hadislerin, her bbta de iik sayda bulunmas ve hatta baz bblarda tek bir hadisin dahi zikredilmemesi, yahut yaln z taliklara yer verilmi olmasdr. Baz bblar ise unvans z braklmtr. El-Buhrrnin baz bblarda hi bir ey zikretmemesi e itli tefsirlere yol amtr. Bazlar , onun bunu kasden yapt n ve bununla o bbta artna uygun hadis bulamad n belirtmek istedi ini ileri srmlerdir. Bu sebepledir ki baz Sahib nshalarnda, hi hadisi zikredil:neyen bir bbm, bb zikredilmeyen hadise eklendi i grlmtr. Bunun sebebini aklayan Ebu'l-Velid el-Bci, Eb sh4 el-Mustemlrden u haberi nakletmitir: "ElBuhrrnin kitab n kendi aslndan istinsah ettik; bu asl, Muhammed bn Yusuf el-Firabri'de bulunuyordu. O zaman grdk ki, kitapta tama rdnamam , beyaz braklm yerler, kendisinden sonra hi bir eyi tesbit edilmemi tercerder, tercemesi zikredilmemi hadisler vard . Biz bunlarn hepsini birletirerek yazd k" (El-Cez'irl, Tevciltu'n'naiar, s. 89). Ebu'l-Verld el-Bcr, bu haberin do ruluuna, kitabn muhtelif nshalarmn dellet etti ini syliyerek yle der: "Filb.akika Eb. sh4 el-Mustemirnin, Eb Muhammed es-Serahsrnin ve Eb Zeyd el-Mervezi'nin rivayetleri, takdim ve tehir ynnden birbirinden farkhd r; halbuki bunlarn hepsi de tek bir asldan istinsah etmilerdir. Bundan anla lyor ki, mstensihlerden her biri, bu gibi yerlerdeki meseleleri kendi anlaylarna gre uygun grdkleri yerlere izafe etmiler ve bu suretle aralar nda grlen takdim ve tehir farklar , veya aralarnda hi hadis bulunmayan muttas l terceme ekilleri ortaya kmtr. Bununla beraber, el-Ccimitu' - alti,Yte bu gibi yerlerin ok az oldu u da bir gerektir" (ayn yer). 256

Bu aklamadan anlaldna gre, el-BuharI, e itli ekillerde zikretmi olduu hah tercemelerinde, o bba ve kendi artlarna uygun hadis bulmusa, o hadisi kitab iin stlah olarak tesbit etti i laddeenc1 ve benzeri tabirlerle veya bu tabirlerin yerini tutabilecek artlar haiz (ancane ve benzeri ibarelerle o hah ierisinde zikretmi tir. E er kendi artlarna uygun hadis bulamam , bununla beraber, huccet olarak kullan labilecek evsafa ship bir hadis ele geirmi ise, art na uygun hadislerin zikrinde kulland usl deitirerek, bu gibi hadisleri daha ba ka ekillerde nakletmi tir. Mesela talik ettii hadislerin ou bunlardand r. Gerek kendi artna ve gerekse ba kalarnn artna uygun hi bir sahih bulamam sa, o zaman halk aras nda hret kazanm ve kyas olmak zere kullan lan bir hadisi, ya lafzen veya manen alm ve onu bb tercemesi olarak nakletmi tir; sonra da bu haberin manasna ehadet edecek bir ayet veya onu teyid edecek bir hadis zikretmi tir (ayn eser, s. 90). Ancak bu zikredilenler, el-Ciimicu's-Saltil'in telif ve tasnifinde el-Buharrnin takip etti i metodla ilgili tahminlerden te gememektedir. El-Buhari, kendi metodunu tasrih etmedi i iin bu konuda ileri srlen gr lere tahmin diyoruz. Bununla beraber akla yak n olan gr lere olabilir nazar ile bakmann en do ru yol olduuna phe yoktur96.

ii. Muslim ve el-Ctmicu'Sabtill'i


Telif etti i byk hadis eseriyle Kutub-i Sitte'nin viicad bulmasnda en mhim hisseye sahip olanlardan birisi de Ebu'l-kluseyn Muslim bnul-klaccac el-Ku eyri en-Neysabri'dir. Muslim, 204 senesinde Nisabr'da dnyaya gelmi, 218 senesinden itibaren, yani henz 14 ya nda iken, hadis toplama a ve bu maksatla 'Irak, IJicaz, Safiye ve M r gibi e itli lkeleri dolamaa balamtr. En fazla hadis ald eyhleri arasnda Yalya bn Yahya et-Temimi, el-Ka<nelii, Ahmed bn Ynus el-Yerbin, smail bn Ebi Uveys, Sa(id bn Manfr, (Al= bn Selam, Ahmed bn I.Ianbel ve daha bir ok kimse zikredilebilir. Kendisinden ise, et-Tirmizi (bir hadis), Ibrahim bn Ebi Tlib, bn Iluzeyme, es-Serrac, Eb (Avane, Eb Hamid ibnu' -Sarki, Eb Hamid Ahmed bn Iiamdan el-A`me i, brahim bn Muhammed bn Sufyan, `Abdurrahman bn Ebi 1Jatim ve di er bir ok kisme rivayet etmi tir.

960 El-BuIffirrnin tercemesi iin bkz. bn Ebi W tim, Kitibu'l-cerk, III. 2, 191; ibnu'nNedtin el-Fihrist, s. 335-336; el-Ijapb el-Bagellidt, Trihu Baldd, II. 4-34; bn Ebi Ya%, Tabakt tu'l-Ijantbile, I. 271-279; bn Flallik5n, Vafeyttt, III. 329-331; e.4-Zehebi, Tezkire, I. 555-557; 'bn Hacer, Tehzib, IX. 47-55; es-Subkt, TabakCtu'- cific yye, II. 2-19; Ibnu'l-graiid, egrilt, II. 134-136; Fuat Sezgin, GAS, I. 115-134.

257

Ebiz Zurca ve Kb-ii Hatim'in sahih bilgisinde kendi devirlerinde ya am


btn eyhlerden stn grdkleri Muslim bnu'l-Haccac, mam el-Buhariye ba ll ile de tannmtr. Bir rivayetten rendiimize gre, el-Butrrnin ahnndan perek ona : "B rak da ayaklarn peyim, ey stadlar n stad, muhaddislerin efendisi, hadis lletlerinin tabibi! Sana yaln z hased edenler d man olur. ehadet ederim ki, dnyada senin bir e in yoktur" demi tir. Muslim'in el-Buhari'ye olan bu ba lh, Nisabfir'da cereyan eden baz hadiseler kar snda onu mdafaa etmesinde de a ka grlr. El-BuharPnin tercemesinden bahsederken de belirtti imiz gibi, bu byk imam, Nisabilr'a yerle tikten sonra, halkn onun etrafnda toplanmas , baz imamlarn, bu arada bilhassa Muhammed bn Yahya ez-Zuhlrnin hased damarlar nn kabarmasna sebep olmu , bundan sonra da el-Buharl, Kur'an lafz nn mahlk olduu grne sahip bulunmakla itham edilerek halk n kendisiyle temas yasaklanmt. Buna ra men Muslim, el-Buharryi mdafaa etmi , onun Nisabrr'dan ayrlmasndan sonra bile, onunla irtibat n kesmemi , ziyaretlerini devam ettirmitir. Muhammed bn Yahya'ya, Muslim'in de el-Buharrnin mezhebine mensup olduunun, hatt bu yzden Hicaz ve `Irak'ta azarland nn, onun yine de bu grten rc etmedi inin sylenmesi zerine, Muhammed bn Yahya', akdetti i bir hadis meclisinin sonunda "her kim bu gr e ship ise, ona bizim meclisimizde yer yoktur" demi ; Muslim de ridasn bann zerine atarak meclisi terketmi ve Muhammed bn Yalya'dan yazd her eyi bir hamalm srtna vurarak onun evine gndermi tir. Bu suretle el-Buharl. gibi Muslim'in de Muhammed bn Yahya ile olan irtibat' kesilmi ve bir daha ondan hadis rivayet etmemi tir. Muslim, arkasnda, hadis konusunda tasnif edilmi bir ok eser brakarak 261 senesinde Nisabur'da vefat etmi tir. Onun brakt eserler aras nda zerinde durulmas ve ksa da olsa hakk nda aydnlatc bilgi verilmesi gereken eser, hi phesiz, el-Buharrnin el-Cmicu' -SNl'inden sonraki ilk mertebeyi i gal eden ve Kutub-i Sitte'yi tamamlayan el-Ciimicu' -Sahib adl musannaftr. Muslim bu eserinde, mkerrerler d nda 3000 den fazla hadisi biraraya getirmi ve her hadisin, konusu ile ilgili oldu u baba yerle tirilmesine ayr bir itina gstermi tir. Ayrca, her hadisin de iik ve kendi nazarnda sahih olan isnadlarna ve bu de iik isnadlarla gelen metin farklar na yapt iaretlerle rivayetini de erlendirmi ve bunlara verdi i tertip gzelli iyle kitabn kolay ve rahat kullan lmasn salamtr. Muslim, ,94/1."'inde ayn hadisin tekrar ndan iddetle kanmtr. Bununla beraber, baz sebepler dolaysyle tekrar nda fayda mlahaza etmi se, o hadisi tekrar vermekten ekinmemi tir. Nitekim kendisi, kitab n mukaddimesinde buna i aret etmi ve Hazreti Peygamberden senediyle gelen hadisleri 258

tekrarsz olarak vermeyi gaye edindi ini belirttikten sonra yle demitir: "Ancak kendisinde fazla mana bulunan hadisin tekrar ndan msta ni kalmamayan bir yerin gelmesi, yahutta orada bulunan bir llet dolaysyle baka bir isnadn yannda vaki olan bir isnad olmas halinde bu tekrar zaruridir; nk hadiste kendisine ihtiya duyulan fazla bir mana, tam bir hadis hkmndedir. Bundan dolay, kendisinde vasfetti imiz ziyadelik mevcud olan hadisin tekrar edilmesi, yahut mmkin ise, ksa olduu iin bu mana= hadisin tamam ndan ayrt edilmesi gerekir. Fakat hazan onu btnnden ay rmak g olur. Bu zorluk mevcud oldu u zaman hadisi kendi heyeti ile tekrar etmek daha sabr n yoldur. Amma bizden, kendisine bir ihtiya yok iken btn ile tekrarmda zaruret grmediimiz hadisi in allah tekrar na yana mayaca z" (ahiti muIsaddimesi, I. 4-5). Muslim, hazreti Peygamberden senedle gelen hadisleri, keza bu hadislerin rvilerir k sma ayrm ve kitab n telif ederken bu k sm daima gznnde bulundurmu tur. Onun bu taksimine gre, birinci k smnda, her trl ayb ve kusurdan salim, en temiz ve en mkemmel hadis yer al r. Keza birinci ksmda yer alan rviler de, bu e it hadislerin rvileri olup, hepsi de istikamet ebli, naklettikleri eyleri iyi bilen ve salam bir ekilde muhafaza eden, rivayetleri aras nda iddetli ihtilaf ve ihtilat bulunmayan kimselerdir. Muslim, kitabn hangi blm veya bab nda olursa olsun, nce bu derecedeki hadisleri nakletmi tir. Muslim'in taksiminde ikinci ksm tekil eden hadisler, birinci ks mdaki hadislerin sendelerinde yer alan ravilerin derecesinde olmayan, h fz ve itkan ile vasflandrlmam kimselerin rivayet ettikleri hadislerdir. Ancak bu e it hadislerin rvileri, her ne kadar birinci k sm ravilerinin derecesine eri memi olsalar bile, do ruluk, drstlk, ilim al veri i, bunlar da ~Ur. Ksacas ikinci ksm rvileri, lfz ve itkan ynnden mutavass t olan kimselerdir. te Muslim, kitabnda, nce birinci ksmda bulunan hadislere yer vermi , sonra bu ikinci ksm hadisleri almtr. nc ksm hadisleri ise, hadis ehli nazar nda, yahut hadisilerin o u nazarnda thmetli olan, hadislerinin o u munker ve yanl bulunan, yahut yalan syleyen ve hadis uyduran kimselerin rivayet ettikleri hadislerdir. Muslim bu gibi kimslerin hadislerine kitabnda yer vermemi tir. (ayn yer). El-BuharI ve Muslim'in el-Cd ni<u'-allibleri baz hadisiler tarafndan mukayese konusu yaplm , hangisini daha stn oldu u tesbit edilme e allmit r. Bu konuyu ele alan bn Hacer yle der: " slam ulemas nn ou altilru'l-Bu)arrnin s hhat ynnden nde oldu unu aka ifade etmi lerdir. Fakat bunun aksi olan bir gr hi kimseden nakledilmemi tir. Eb

259

en-Neysiibarrden rivayet edilen, yeryznde Muslina'in kitab nda!' daha sahih bir kitap yoktur, sz ile baz Marib imamlarmn Muslim'in kitabn elBuhrrnin kitab ndan stn sayan gr leri, sadece, Muslim'in uslabu ile, yaz ve tertibindeki gzelli e raci hususlar dolay slyledir... Zira el-Buharrnin kitabnda shhatin istinad etti i sfatlar, Muslim'in kitab nda istinad edilen sfatlardan daha mkemmel ve daha iddetlidir; el-Buharrnin shhat iin ortaya koydu u artlar, daha kuvvetli ve daha ser ttir." "El-Buharrnin ittisal ynnden stnl , ravinin hadis ald kimse ile millakatnn bir defa da olsa sabit olmas n art ko mas dolaysyledir. Halbuki Muslim, sadece muasaratla, yani rvi ile eyhinin ayn asrda ya am olmalarlyle iktifa etmi tir."

"Sahib-i Buha.rrinin adalet ve zabt ynnden stnl ne gelince, Muslim'in ricali aras nda cerh edilenlerin say s, el-Buharrnin ricalinden cerh edilenlerin saysna nisbetle daha oktur. Buna ilaveten el-Buhari, bu cerh edilenlerin hadislerinden fazla say da nakletmemi tir. Bunlarn o u, Muslimin hilafina, kendilerinden ald ve hadislerine kar alkanlk kazand kendi eyhlerindendir."
Buharrnin zz ve lletten salim olmas ynnden stnlne gelince, el-Buharrde tenkide u rayan hadis says, Muslim'in tenkide u rayan hadis saysndan daha azd r. Buna ilaveten ulem, ilim ynnden el-Buharinin Muslim'den daha stn ve hadis sanat ynnden daha bilgili oldu unda ittifak etmi lerdir. Muslim onun tilmizi olup dizi dibinde yetimi , ondan istifade etmi , onun eserlerine tbi olmu tur. Bu sebepledir ki, ed-Daralp tni, eer el-Buhari olmasayd , hadis ilminde Muslim ortaya kmaz ve bu mertebeye ula mazd, demitir" (Nulbett'l-fiker erhi, s. 37-38). te, yukarda zikredilen bu sebepler dolaysyle el-Buhrrnin el-Cmi`u' ahih'i, bata Muslim olmak zere di er btn hadis imamlarmn tasnif etmi olduklar kitaplara tercih edilmi ve daha nce de i aret etti imiz gibi, Kur'an Kerimden sonra, slam dininin en mhim kayna saylm tr96'.

f. Cz'ler
Cz, tek bir sahabinin veya daha sonrakilerden bir hadisinin hadislerini toplayan kitaplard r. Bazan, belirli bir konuya tahsis edilmi hadisleri ihtiva eden mecmualara da cz denilmi tir. Cz'ler daha ziyade nc as rdan iti961 Bkz. Ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 336; el-Hatib el-BagdMi, T7r[hu BadM, XIII. 100-104; bn Eb# YacM, Tabalcrtu'l-ljanbne, I. 337; bn I allikn, Vafeyiit, IV. 280-282; egZehebt, Tezkire, I. 588-590; bn Hacer, Tehgtb, X. 126-128; Tanribirdi, en-Nteam, III. 33; ezeriit, II. 144-145; Fuat Sezgin, GAS, I. 136-143.

260

baren ortaya kmaa balam ve binlerce cz telif edilmi tir. Ez-Zehebrnin nakletti ine gre, Nisbilr'un tan nm muhaddislerinden Inifz Ebn 14zim cOmer bn Ahmed el-(Abdevi (. 417) "kendi elimle, her bir eyhten bin cz olmak zere on eyhten 10 bin cz yazdm" demitir962ki, bu szden, tahmin edilemeyecek kadar ok say da cz telif edildi ini anlamak mmkindir Biz binada nc asra ait baz cz shiplerinin isimlerine i aret etmekle yetineceiz. EB A IM EN-NEBIL eg-Zahlk bn Mahled e - eybnI (. 212) 963 ; . Eb <Abdillah MUHAMMED BN <ABDILLAH BNI'L-MUSENNA. elAnrT (. 215) 964 ; EKT MUSH R `Abdu'l-A(l bn Mushir el-Gassni (. 218) 965 ; Ebil 'Ali EL-HASAN BN <AREFE bn Yezid el--`Abdi el-Ba dkri (. 257)966; Ebl AHMED IBNU'L-FURAT bn tllid e?-Zabbl. erRzi (. 258) 967; Ebn `Abdillah MUHAMMED BN YAHYA bn <Abdillah ES-ZUHLI (. 258) 968 ; EM Ca<fer MUHAMMED BN <A.SIM ES-SEKAFT el-IfalnI (. 262) 969 ; Eb Bekr Ahmed BN EBI 1JAYSEME Zuheyr bn Harb en-Nes'i el-Ba ddi (. 279) 97'; Ebl Ishk ism<I1 bn ishk bn ibn. Hammk1 EL-CAHZAMI el-Ezdi (. 282) 971 ; Ebu'l-Hasan 'ALI BN `ABD 'L-`AZIZ ibni'l-Merzubn bn Sbr EL-BEGAVI (. 287) 972;
962 Tegkiretu'/-4affii, II. 1072-1073. 963 Bkz. Trtrih, II. 2, 337; bn Ebt Htim, Kitiibu'l-certt, II. 1, 463; eg-Zehebt, Tezkire, I. 366-367; A/izi n, II. 325; bn Hacer, Tehzib, IV. 450-453 el-KetUnt, el-Mustatrafa, s. 65; ibnu'l-cIni, Sezerilt, II. 28. 964 bn Sacd, Tabakrtt, VII, 2, 48-49; el-BuhErt, T(trii, I. 1, 132; bn Ebt Kitiibu'bcerk III. 2, 305; el-Hatib el-Bagdtidi, Tarihu Badad, V. 408-412; ez-Zehebt, Tezkire, I. 371; 11Tiztt t, III. 600-601; bn Hacer, Tehzib, IX. 274-276; bnu'l-cImEd, ezedit, II. 35; el-Kett(nt, el-Must ttrafa, s. 65; Fuat Sezgin, GAS, I. 100. 965 bn Said, Tabalciit, VII. 2, 174; el-tlatib el-BagcMdt, niribtz Bad(td, XI. 72-75; ezZehebt, Tezkire, I. 381; bn Hacer, Tehzib, VI. 98-101; Fuat Sezgin, GAS, I. 100-101. 966 Bkz. bn Ebt H8tim, Kit,lbu'l-cerh, I. 2, 31-32; ebtlagb el-BagdAdt, TlrIlut VII. 394-396; ez-Zehebi., Tezkire, I. 502; bn Hacer, Tehzib, II. 293-294; ibnu'l-qmkl, ezerdt, II. 136; bn Kesir, ebBidiiye, XI. 29; el-Kettrint el-Mustatrafa, s. 65; Fuat Sezgin, GAS, I. 134. 967 Bkz. 895 No.lu dipnot. 968 Bkz. ebtlatib T(trihu Badciel, III. 415-418; bn Ebt YacIrt, Tabakt tu'l1.1anCtbile, I. 327; ez-Zehebi, Tezkire, I. 530-532; tim Hacer, Tehzib, IX. 511-516; Ibnul-qm".d egerlt, III. 138; el-Kettnt, el-Mustatrafa, s. 82; Fuat Sezgin, GAS, I. 134. 969 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 517; bn Hacer, Tehzib, IX. 240-241; Fuat Sezgin, GAS, I. 144. 970 Bkz. bn Ebt Wtim, Kittbu'brerl, I, 1, 52; ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 335; el-Ijatib T(trihu Badad, IV. 163; bn Ebi Yagk, TabakCau'l-gantbile, I. 44; ez Zehebt, Tezkire, I. 596; bn Ketr el-Bichiye, XI. 66; Tanribirdt, en-Nucitm, III. 83; ibnul cImM, ezeriit, II. 174; Fuat Sezgin, GAS, I. 319-320. 971 Bkz. 909 No.lu dipnot. 972 Bkz. 910 No.lu dipnot.
, -

261

Ebu'l-cAbbs Ahmed bn bn Muslim EL-EBBIR (. 290) 973 ; EM'. Muslim ibrhim bn (Abdillah bn Muslim bn Mcz el-Ba ri EL-KECCI (. 292) 974; Eb Bekr Muhammed bn Mihrn en-Neysbri EL- SM k`ILI (. 295)975; Ebu'l-(Abbs AHMED bn Muhammed bn Mesrk ET-TSI elBaeldi (. 299) 976. g. Belirli konulara tahsis edilmi kitaplar adh eserlerin de iik konularndan birine tahsis edilmi kitaplarn ikinci as rda telif edilme e balandn zikretrui ve bunlarn isimlerini mellifleri ile birlikte vermi tik. Bu e it telif faaliyeti nc as rda da devam etmi ve giderek artm tr. Melliflerinin vefat tarihlerine gre, bu as rda telif edilen kitaplar yle sralayabiliriz: bn Hemmn (. 211) 977n Kitc- bu'- aliit'a; El3fT t c7k IM EN-NEBIL e -Zallk bn Mahled e - eybni (. 212) 978nin Kitiibu's-Sunne'si; Eb Ndaym EL-FAZL BN DUKEYN (. 219)979in Kitiibu' aliit ve KitCtbu'l-Meniisik'i; TWEM BN YAS el-cAskalnl (. 220) 980nin Kitt- bu erCtbi'l-Acmc- ri; Eb cAbdillah NU (AYM BN HAMM7.D el-ljuzci t t (. 228)9"nin Fiten'i; Ebn Ilayseme ZUHEYR BN HARB (. 234) 982 Kitr bu'l-cilm'i; Ebu'l-Hasan (ALI bn (Abdillah bn Cdfer EL-MEDINI in (. 234) 983 nin Kitbu'l-Eribe'si; Eb Bekr BN EBI EYBE (. 235) 984 nin
( ABDURRAZZA"K

973 Bkz. Trtrilju Barltd, IV. 306-307; Tezkire, I. 639-640; Sezert, II. 265. 974 Bkz. 944 No.lu dipnot. 975 Bkz. ez-Zehebl, Tezkire, I. 682-683; bnu'l-clm'ad, ezer lt, II. 221. 976 Bkz. el- jattb el-Bagd'adt, Ttril u BarItd, V. 100-103. 977 Bkz. 953 No.lu dipnot. 978 Bkz. 963 No.lu dipnot. 979 Bkz. bn Sacd, Tabalpit, VI, 279-280; el-Bub..ri, Terlh, IV. 1, 118; bn R.uteybe el-Mact rif, s. 229; bn Ebi Htim, Kitr bu'l-cerh, III. 2, 61-62; bnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 331; el-Hatib el-Bagel'adt, Tdrilu Baldd, XII. 346-357; ez-Zehebi, Tezkire, I. 372-373; Miz lt, III. 350-351; bn Hacer, Tehzib, VIII. 270-276; el-Ketrani, el-Mustalrafa, s. 35; Fuat Sezgin, GAS, I. 101. 980 Bkz. el-Bubrzt, Ttrlh, I. 2, 39; bn Ebi Htim, Kitiibu'l-cerh, I. 1, 268; el-tlatib elBadd#, Tdrihu Badr VII. 27-30; ez-Zeheb1, Tezkire, I. 409; bn Hacer, Tehzib, I. 196; d, Fuat Sezgin, GAS, I. 102. 981 Bkz. 873 No.lu dipnot. 982 Bkz. 877 No.lu dipnot. 983 Bkz. bn Said, Tabalcrt, VII. 2, 58; el-Bulfari, Trffi, III. 2, 284; bn Ebi 121Atim, Tandimetu7-cerb, s. 319-320; Kitiibu'/-cerh, III. 1, 193-194; ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 336; Tartihu BadM, s. 71-72; el-tlatib en-Neysa'biiri, Macrifet XI. 458-473; eg-Zehebt, Tezkire, L 428-429; Mzdn, III. 138-141; es-Subk, rabakritu'- tfic yye, I. 366-368; Tanribirdi, en-Nuciim, II. 277; bn Hacer, Tehzib, VII. 349-357; bnu'l-chnjd. Segerdt, II. 81; Fuat Sezgin, GAS, I. 108. 984 Bkz. 878 No.lu dipnot.

262

Kitdbu'l-Edeb ve Kitdbu't-Tefslr'i; AUMED BN Muhammed BN HANBEL (. 241) 985in Kitdbu's-Sunne, Kiteibu't-Tefsir, KitC bu'z-Zuhd, Kitab -171- FercV4, KitCbu'l-Mencisik, Kitdbu(1- mCn, Kittbu'l-Eribe, Kitc-ibu Tacati'r-Rasl, Kitrbu'r-Redd'ale'l-Cehmiyye'si; Eb cAbdillah Muhammed bn Yahy5. BN Ebi EL-cADENI ED-DARAVERDI (. 243) 986nin Kitcrbu'l-lnC ; IIANNA D BN SERY bn Mus'ab n' (. 243)987nin Kitdbu'z-Zuhd'u; Eb (Abdillah el-Uuseyn BNU'L-IJASAN BN HARB el-Mervezi (. 246) 988nin Kitcibu'l-Birr ve' -la's ; Ebu'l-Ferec cABDURRAIIMAN BN (MER EL-ISBA1171.NT "RUSTE" (. 246, 250) 989nin KitC bu'l- mcin' ; Eb Ahmed HUMEYD BN MAHLED BN ZENCEVEYH el-Ezdi (. 251) 99nin Kitclbu'l-Adabi'n-Nebeviyye ve Kitclbu't-Tergib ve't-Terhlb'i; Eb (Abdillah Muhammed bn ism . .'11 EL-BUTASI el-Cucfi (. 256) 991nin Kitclbu Ref c 'l-Yedeyn -akit, Kitdbu'l- Eribe, li'l-(1bc-id' ;Eb'l Kitdbu'l-Edebi'l-Mufred, KitCbu 1,1" alta Ef`C , `Ali EL-UASAN BN cAREFE bn Yezid el-`Abdi el-Ba dMi (. 257) 992nin Ebu'l-Uuseyn MUSLIM bnu'1-Uae4e el-Kuseyri (. 261) 993nin KitCbu'l-ntila cUbeydullah bn (Abdil-Kerim bn Yezid EB J ZUWA ER-RAZ (. 264) 994nin Kitbu'z-Zuhd'u; EB C `AL " UANBEL bn ish4 BN UANBEL es- eybni (. 273) 995nin Kiffibu's-Sunne'si; EKI BEKR Ahmed bn Muhammed bn Hani et-Tn EL-ESREM (. 273) 996in Kitdbu's-Sunne'si; EB DA.VeD Suleym.'n Ibnu'l-Egas bu es-Sicist1 (. 275) 997nin Kitdbu'z-Zuhd, Kitc - bu'lKader, KitC Acicimi'n Nubuvve ve Kitdbu's-Sunne'si; EBIJ HATM Muhammed bn dris bni'l985 Bkz. 881 No.lu dipnot. 986 Bkz. 883 No.lu dipnot. 987 Bkz. Trrh, IV. 2, 248; ez-Zehebt, Tezkire, I. 507-508; bn Hacer, Tehzib, XI. 70-71; bnu'l-cIm.d, ezert, II. 104; Fuat Sezgin, GAS, I. 111. 988 Bkz. bn Ebi Htim, Kitbu'l-cerit, I. 2, 49; Ibnu'l-qmkl, ezert t, III. 111. 989 Bkz. bn Ebt Iltim, Kitbu'l-cerk II. 2, 263; ez-Zeliebt, Mizn, II. 579; bn Hacer, Tehzib, VI. 234-235; el-Kettrni, el-Mustatrafa, s. 34. Tc-iri/en Badd, 990 Bkz. bn Eb# I-Dtim, Kithu'/-cerb, I. 2, 223; el-Hatib VII. 160-162; ez-Zehebi, Tezkire, I. 550-551; bn Hacer, Tehzib, III. 48-49; ibnu'l-qu ad, ezert, II. 124; Fuat Sezgin, GAS, I. 113. 991 Bkz. 960 No.lu dipnot. 992 Bkz. 966 No.lu dipnot. 993 Bkz. 961 No.lu dipnot. 994 Bkz. 899 No.lu dipnot. 995 Bkz. bn Ebi Ij&tim, Kitetbu'l.cer4, I. 2, 320; el-Hatib el-BagdZdi, Tril u Baeld, VIII. 286-287; bn Eb# Ya<1 a, Tabakittu'l-Ranbile, I. 143-145; -Zehebt, Tezkire, I. 600-601; Tanribirdt, en-Nuetn, III. 70; bnul.-(Inad, ezert, II. 163-164; Fuat Sezgin, GAS, I. 510. 996 Bkz. 939 No.lu dipnot. 997 Bkz. 950 No.lu dipnot.

263

Munzir ER-RAZ (. 277) 998nin Kitdbu'z-Zuhd'u; Ebn </s Muhammed bn `Is. ET-T RMZI (. 279) 999nin Bekr 'Abdullah bn Muhammed bn (Ubeyd Ibn Sufyn bn R.ays BN EBPD-DUNYA (. 281) 1Mnin Kitdbu'n-Niyye, Kitdbu't-Teheccud, Kitdbu'l-cIydeyn, KiKitcibu'l-41cis ve Kitcibu'l-Evliyd's ; Ebn ishk BRAH M bn shk. ELIJARBi el-Ba ddi (. 285)MInin Kitdbu Secediitti'l-Kur'n ve Kitdbu ttibii<T71-Emvt' ; Ebli (Abirrahman. (ABDULLAH BN AHMED bn Mihammed BN HANBEL e - eybnl (. 290)' 02nin Kitclbu's-Sunne'si; Ebii Bekr Ahmed bn 'Anar bn (Abdil-Hlik el-Ba ri EL-BEZZAR (. 292) 1003n Kitdbu'-aldt cale'n-Nebiyy'i; EBe BEKR Ahmed bn (Ali. bn Sdicl EL-MERVEZI (. 292)m 4nin Kitdbu'l-Cum`a ve Fazlihd ve Kitdbu'lVard ; Ebii. Ca(fer Muhammed bn 'OSMAN BN EBI EYBE el-tAbsi (. 297)95nin Kitdbun fihi Zikr Halk Adem... ve Kitdbu'l- cAr ve md verede Ebli (Abdillah Muhammed Ibn EL-MERVEZ (. 294)M6nin Kitdbu'-akit, Kitdbu K yCtmi'l-Leyl, Kitdbu'l-Vitr, Kitdbu'l-Varg ve Kitdbu Ktymi Ramazdn' . h. Mustahrecler nc asrn ikinci yarsndan sonra, bilhassa el-BuhrI ve Muslim'in altil'lerinin hadis tarihinde hret kazanma a balamas zerine, baz musannflar, mesailerini bu iki kitaba gre dzenleme e ve onlar asl kabul ederek onlarn erevesi iinde yeni eserler tasnif etme e balamlardr. Bu eit eserlerin ilk ortaya kanlar! Mustahreclerdir. stihrc, bir hadis imamnn, kitabnda belirli bir isnadla nakletti i hadisin bir ba ka isnadm arayp bulmak ve hadisi o isnadla Mustahrec ad verilen kitapta nakletmektir. Bu
Tr rilu Ba998 Bkz. Ibn Ebt Wtim, Taii.dimetu'/-cerlt, s. 349-372; el-Hatib (tad, II. 73-77; bn Ebt Yacki, Tabalsdtu'l-ljandbile, I. 284; ez-Zehebt, Tezkire, I. 567-569; bn Hacer, Tehzlb, IX. 31-34; Ibnu'l-cImgd, Sezerdt, II, 171; Fuat Sezgin, GAS, I. 153.

999 Bkz. 951 No.lu dipnot. 1000 Bkz el-Hatib el-Ba dadt, Tdrihu BadC X. 89-91. d, 1001 Bkz. ey-Zehebt, Tezkire, I. 584; Ilmu'l-cImcid, ezerdt, II. 190. 1002 Bkz. bn Ebt Wtim, Kitdbu'l-cerh, II. 2, 7; el-Hattb el-Ba dgidt, Tdrihu Badd, IX. 375-376; bn Ebt Ya9A, Tabakltu'l-gandbile, I. 180-188; ez-Zehebt, Tezkire, I. 665-666; bn Hacer, Tehzlb, V. 141-143; bn Kestr, el-Biddye, XI. 96-97; ibnu'l-cImild, Sezerdt, II. 203204; Fuat Sezgin, GAS, I. 511. 1003 Bkz. 915 Nolu dipnot. 1004 Bkz. 916 Nolu dipnot. 1005 Bkz Ibnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 334; -Zehebt, Tezkire, I. 661-662; Mizdn, 642-643; Ibnu'l-chnrid, ezerdt, II. 226; Fuat Sezgin, GAS, I. 164. 1006 Bkz. 917 No.lu dipnot.

264

ikinci isnad, phesiz, o hadisi Mustahrec sahibine ula tran isnaddr. Bu suretle mustahric, abib sahibi ile, onun eyhinde, yahut daha stndeki bir eyhte hatt bazan sahabide birle ir. Eer hadis mustahrice ual mamsa, yahut ula m olsa bile isnad zayf ise, mustahric, ya o hadisi terkeder, yahutta Sahili sahibinin isnad ile nakleder. Mutahrecler umumiyetle drdnc as rdan itibaren o alma a balam tr. Bununla beraber ez-Zehebi'nin belirtti ine gre"", Eb Bekr Muhammed bn Muhammed bn Reca' el- sfera'ini (. 286)""nin ve Ebu'l-Fail Ahmed bn Seleme en-Neysaburi el-Bezzaz (. 286)"" n Muslim'in alfill'i zerine yaplm birer Mustalreeleri vardr.

t. Hadis ilminin eitli konularna tahsis edilmi kitaplar


Daha nce de muhtelif vesilelerle i aret etti imiz gibi, hadis ilminin veya usillnn btn konularn iine alan mstakil kitaplar, ancak drdnc asrn ilk yarsndan itibaren telif edilme e balanmtr. Ancak bu gecikmeyi, hadis ilmi ile ilgili stlahlarn, kaide veya tariflerin, daha nceki as rlarda hadisiler arasnda maruf ve mstamel olmad , yahut bunlar n yerle ip kklemedii manasnda anlamamak gerekir. Asl nda bunlar ok daha nceleri hadisiler arasnda biliniyor ve kullanlyordu. Bununla beraber ilk devirlerde, hadisileri daha ok hadis metinlerinin toplanmas ve konularna veya ravilerine gre tasnifi me gul ettii iin uslle ilgili telif al malarna vakit ayramyorlard . Belki birincisi, onlar iin daha tatl ve hayrl geliyordu. Ancak bu, onlarn uslle hi megul olmadklar manasna gelmez. E er baka trl olsayd, en sahih eserlerinin onlarn devirinde telif edilmemi olmas gerekirdi. Hadis ilminin eitli 1141 ve kaidelerinin, ikinci ve nc as r hadisileri arasnda bilindiini gsteren deliller, bizzat kendilerinden nakledilen ve daha sonraki usul kitaplarmda yer alan haberlerdir. El-Buhari ve Muslim'in yalnz hadis metinlerine tahsis ettikleri Sabiblerinde bile taha mmul ve rivayet kaidelerine, yahut hadis ricaline ait yer verdikleri gr leri, bunun bir baka delilini te kil eder. Hatta el-Buhari ve Muslim'den nce gelmi mam Muhammed bn dris e -Safici (. 204)""nin er-Risttle adl eseri, belki fkh usiilnden ziyade hadis usiil ile ilgili bir kitapt r. Keza, yine e-Saficrnin Kitetbu'l-Umm'u iinde yer alan e itli hadis meseleleri ile ilgili gr leri hadis ilmi ierisinde mtalaa edilmesi ve bilhassa Kitiibu gereken konulardand r.
1007 Bkz. Tezkire, I. 637, 686. 1008 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 686; Ibnul-cImild, ezerW, II. 193-194. 1009 Bkz. bn Ebt 1-Utirn, Kitlbu'l-cerl>, L 1, 54; e1-1j41b, Tiirku Badad, IV. 186-187; ez-Zehebt, Tezkire, I. 637; Ibnu'l-In"d, exerta, II. 192.

265

Ayn konuya tahsis edilmi Eb Muhammed 'Abdullah bn Muslim BN KUTEYBE ed-DineverI (. 276)""nin Te'vilu Muljtelifi'l-ljadi , halen bu konuda telif edilmi en mhim kitap olarak bilinir. Hadis ilminin konularndan bir dieri, garibu'l-bLidl'tir. Bu konuda ilk kitap tasnif edenler, En-Nazr bn umey1 (. 203, 204) 112ve Eb 'Ubeyde Mu'ammer imul-Muenn (. 210)" 3 dir. Bu bakmdan garibu'l-hadig konusunda ilk kitabn Kitbu Garibi'l-ljacli ve'l-A r ad altnda Eb `Ubeyd EL-1ASIM BN SELLAM el-Ba ddi (. 224) 114 tarafndan telif edildii sylenir ismini biraz nce zikretti imiz bn Rnteybe ed-Dineveri, Eb (Ubeyd'in bu kitabna Zeylu yazm ; Eb shk BRAHIM bn ish4 EL-HARBI el-Ba ddi (. 285) 1015 de ayn konuda Kitbu Garibi'l-ljacli, 'ini telif etmi tir. Hadis ilmi ierisinde yer alan bir ba ka konu nsih ve mensh hadisler konusudur. Bu konuda AHMED bn Muhammed BN HANBEL e - eybnI (. 241) 116nin, Eb Bekr EL-ESREM (. 261) 117in (Kititbu Nsit,d1-1.1ave'l-Menslt) ve EBe DAVUD Suleymn ibnul-E <a es-Sicistni (. 275) 19"nin birer telifi vard r. Dier bir konu, cilelu'l-hadi konusudur. nc asr, en mhim Kitdbu'VIlerlerin telif edildii bir devir olarak grlr. Bu konuda kitap telif edenler 'Ali Ibnu'l-Medini (. 234) 11, Ahmed bn Hanbel (. 241) 12, el-BuhrI (. 256) 121, Eb Bekr el-Euem (O. 261) 122, Muslim ibnu'l-Hacce (. 261) 123, ve et-Tirmiii (. 279) 124dir.
1010 Bkz bn Ebi Wtim, Kitbu'l-cerk, III. 2, 201-204; bnu'n-Nedtm, el- Fihrist s. 308-310; Eb Nucaym, Ifilye, IX. 63-161; el-Hatib el-Bag~t, Triku, Badd, II. 56-73; bn Hallik'an, Vefeyr t,111.305-310; bn EM Ya`l Tabalfiitu'l-liatuthlle, I. 280-284; ez-Zehebt, Tezkire, I. 361-363; bn klaeer, Tehzib, IX. 25-31; es-Subki, Tabakiitu'- fi`tyye, L 172-175; Ibm Ketr, el-Bidye, X. 251-254; /bnu'l-cImrd, Sezert, II. 9-11; Tanztbirdi, en-Nucm, II. 176-177 Fuat Sezgin GAS, I. 484-490. 1011 Bkz. el-Uagb, Tr 4u Badd, X. 170-171; Ibnu'l-cImad, Sezert, II. 169, 1012 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 314-315; bn Hacer, Tehzib, X. 437-438; Ibnu'l-cIm'ad, Sezert, II. 7-8. 1013 Bkz. bn Hacer, Tehzib, X. 246-248; Ibnu'l-cInagd, Sezert, II. 24-25. 1014 Bkz. bn Sacd, Tabakt, VII. 2, 93; !bn Ebi Htim, Kitbu'l-cerh, III. 2, 111; Ibnu'nNedtm, el-Fihrist, s. 112; el-114110 el-Bagd&it, Ttergu Badd, XII. 403-416; ez-Zehebt, Tezkire, I. 417; bn Hacer, Tehzib, VIII. 315-318; Ibnul-chnrd, ezert, II. 54-55; bn Keztr, el-Biddye, X. 291-292; el-KetUnt, el-Mustatrafa, s. 115. 1015 Bkz. 1001 No.lu dipnot. 1016 Bkz. 881 No.lu dipnot. 1017 Bkz. 939 No.lu dipnot. 1018 Bkz. 950 No.lu dipnot. 1019 Bkz. 983 No.lu dipnot. 1020 Bkz. 881 No.lu dipnot. 1021 Bkz. 960 No.lu dipnot. 1022 Bkz. 939 No.lu dipnot. 1023 Bkz. 961 No.lu dipnot. 1024 Bkz. 951 No.lu dipnot.

266

nc asrda, bata sababe olmak zere hadis rivayet eden ricale tahsis edilmi tarih, tabakat, isim ve knye kitaplar yle cerh ve tddil kitaplar da telif edilmi tir. 'Ali ibnu'l-Mediini (. 234)nin, Eb Bekr Ahmed bn <Abdillah bn (Abdirrahman EL-BERIO (. 270) 125nin ve Eb Muhammed <Abdullah bn Muhammed Ibn el-Mervezi `ABDAN (. 293) 126m Kitdbu Mtcrifeti' akribe'si; Eb <Abdullah Muhammed BN SA93 bn Mersi` el-Basri (Ktibu'l-Vlpdi) (. 230) 122nin, Ebn Zekeriyy YAHYA. BN M.A`IN bn `Avn el-Murri el-Baddi (0. 233) 128nin, Ebu'l-Hasan <OSMAS bn Muhammed BN EBI EYBE (. 239) 129nin, Eb HALIFE BN HAYY>iT e-eybni (. 240) 33nin, Ebn `Abdillah Muhammed bn ism41 ELBUHAR/ (. 256)"nin, MAI-Hasan AHMED BN `ABDLLAH bn lih EL-(ICLI (. 261) 132nin, Ebu'l-Faz1 (ABDULLAH BN MUHAMMED 'bn Htim el-H inl (43.271) 1 33nin, klanbel bn ishk (1273) 134ln, Ebn Bekr Ahmed BN EBI HAYSEME Zuheyr bn Harb en-Nesl. (0.279) 135 bn 'Aln en-Nari ed-Dmaki (. 280) 1036ni,EBZUWA<bdurahmn n TiirlItu'r Riclgeri; sahabe, tbi'n ve kendi devrine kadar ya am n olan ricali toplayan ve "el-Vlsdrnin ktibi" unvan ile tannan Eb (Abdi1-

1025 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 570; ibnul-cIm'ad, Sezert II. 158. 1026 Bkz. ez-Zehebt, Tezkire, I. 687-688. 1027 bn Sa<d, Tabakdt, VII. 2, 99; bn Ebi Htim, Kitiibu'l-cerh, III, 2, 262; ilinu'n-Nedini, s. 151; el-Uatib el-BagdZin, Trittu Badd, V. 321-322; /bn Hallikn, Vafeyz, III. 473; ez-Zehebt, Tezkire, I. 425; Mizrt, III. 560; bn Hacer, Tehzib, IX. 182-183; Sezert, II. 69; Tanribirdt, en-Nucrtm, II. 258; Fuat Sezgin, GAS, I. 300-301. 1028 Bkz. bn Sa`d, rabalAt, VII. 2, 91-92; el-Buhrirt, Ttirr4, IV. 2, 307; !bn EM Witim, Takdimetu'l-cerh, s. 314-319; Kitbu'l-cerh, IV. 2, 192; ibnu'n-Nedim, el-Fihrist, s. 336; eli:14lb el-Bagoltidt, Trik,u Baddd, XIV. 177-187; bn iallikn, Vafeyt, V. 190-193; ez-Zehebt, Tezkire, I. 429-431; Mi:zrt, IV. 410; bn Hacer, Tehzib, XI. 280-288; Ibnu'l-qinkl, Sezert, II. 79-80; Fuat Sezgin, GAS, I. 106-107. 1029 Bkz. 880 No.lu dipnot. 1030 Bkz. el-Bulffirt, Tiirqz, II. 1, 191; bn Ebt Htim, Kitribu'l-cerh, I. 2, 378; bnu'nNedint, el-Fihrist, s. 338; bn Hallikn, Vafeyt, II. 14-15; ez-Zehebt, Tezkire, I. 436-447; Miziin, I. 665; bn Hacer, Tehzib, III. 160-161; bnu'l-cIm'ad, ezerl, IL 94; el-Kett(tni, el-Mustafrafa, s. 97, 104; Fuat Sezgin GAS, I. 110. 1031 Bkz. 960 No.lu dipnot. 1032 Bkz. el-Hatib Trittu Badtd, IV. 214-215; ez-Zehebt, Tezkire, I. 560561; bnu'l-(Inad, Sezen- t, II. 141. i 1033 Bkz. ez-Zehebi, Tezkire, I. 579; Ibnu'l-cImtid, ezerrit, II. 161. 1034 Bkz. 995 No.lu dipnot. 1035 Bkz. 970 No.lu dipnot. 1036 Bkz. bn EM Yagg, Tabakltu'l ljanitbile, I. 205-206; 1bn Hacer, Tehzib, VI. 236: ezerlt, IL 177; Fuat Sezgin, GAS, I. 302.
-

267

lah Muhammed BN SAcD bn el-Haimi (. 230) 37nin ef-Tabakttu'lKubrirs ; Ebii`Amr IJALIFE BN IJAYYAT bn Halife e -Seybiini (.240)"" nin ve Ebul-Uuseyn MUSLIM ibnu'l-Uaccc el-lu eyri (. 261)" 39 nin Kitc- bu'f-Tabal ettlan; ERO RAT M Muhahammed ibni'l-Mun zir ER-RAZ (. 275)""nin Tabaketu't-Tbicin'i; baz ehirlerin tarihine tahsis edilmi olmakla beraber, o ehirde yaam veya o ehre uram hadis ricalinin tercemelerini toplayan kitaplardan EBU'L-VEL D Ahmed bn Muhammed ibni'l-Velid EL-EZRAKI (. 223) 1041nin Tiiril u Mekke'si; Eb 'Ahdillah EZ-ZUBEYR BN BEKKAR bn `Abdillah el-Rura I (. 256)""ve Eb Zeyd <OMER BN EBBE bn (AbIde en-Numeyri (. 264)""nin Eb `Abdillah Muhammed bn Yezid BN MACE (. 273)"44nin Tdrilu Kazdn'i; `AL BNU'L-MEDINI (. 234)""nin, A HMED BN UANBEL (. 241) 10"in, EL-BUIJART (. 256)""ve MUSLIM (. 261)""in Kittbu'l-Kunci'lan; Eb (Abdillah MUUAMMED bn <Abdillah BN (ABDIRRAWM EL-BERIO (O. 249) 1"nin ve EL-BUUARI (. 256)nin Kikibu';-Zdafei'lar ; EKT SHAK brahim bn 18114 . es-Sa`di ELCtiZECA" N/ (O. 259)""nin ve EBU'L-I-JASAN Ahmed bn cAbdillah ELcICL (. 261)"5'nin Kitbu'l-Cerb ve't-Tddirleri, nc asrda ricale ve onlarn terceme ve tarihlerine tahsis edilmi balca eserlerdir.
1037 Bkz. 1027 No.lu dipnot. 1038 Bkz. 1030 No.lu dipnot. 1039 Bkz. 961 No.lu dipnot. 1040 Bkz. 998 No.lu dipnot. 1041 Bkz. bn Sacd, Tabalscit, V. 367; el-Butigri, Tritt, I. 2, 4. bn EM IMina, Kittbu'lcerl,t, I. 1, 70; bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 168; bn Hacer, Tehgib, I. 79; el-Kett<nt, el-Mustatrafa, s. 100. 1042 Bkz. bn EM IRtim, Kitiibu'l-cerh, I. 2, 285; bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 166-168; bn IJallikn, Vafey tit, II. 68-69; ez-Zehebt, Tezkire, 528; Mtizn II. 66; bn Hacer, Tehdi, III. 312; bn Ketr, el-Biditye, XI. 24; ibnu'lcInnid, Sezertit, II. 133-134; Tanribirdt, en-Nuertm, III. 24-25; el-Kettnt, el-Mustatrafa, s. 100; Fuat Sezgin, GAS, I. 317. 1043 Bkz. bnu'n-Nedtm, el-Fihrist, s. 169-170; el-tlatib el-Ba dt, Tt7ribu Ba lCd, XI. 208-210; bn HalliUn. Vafeyitt, III. 114; eg-Zehebi, Tezkire, I. 516-517; bn Hacer, Tehzib, VII. 460-461; bnu'l-(Intrd, epr tit, III. 46; Fuat Sezgin, GAS, I. 345-346. 1044 Bkz. 952 No.lu dipnot. 1045 Bkz. 983 No.lu dipnot. 1046 Bkz. 881 No.lu dipnot. 1047 Bkz. 960 No.lu dipnot. 1048 Bkz. 961 No.lu dipnot. 1049 Bkz. bn EM kratim, Kitcibu'l-cerb, III. 2, 301; ez-Zehebt, Tezkire, I. 569-570; bn Hacer, Tehztib, IX. 263; bnu'l-cImgd, ezeriit, II. 120; el-Ketta'nt, el-Mustatrafa, s. 108. 1050 Bkz. es-Zehebt, TezItire, I. 549; bn Hacer, Tekztb, I. 181-183; bn Keir, el-Biddye, XI. 31; Ibnu'l-cIingd, e.5ertit, II. 139; el-KetUnt, el-Mustatrafa, s.110; Fuat Sezgin, GAS, I. 135. 1051 Bkz. 1032 No.lu dipnot.

268

BBLYORAFYA
Ahmed Emin, Fecru'/-slam (Kahire 1374 /1955) Ahmed Emin, Zulta'/- slam (Kahire 1357 /1938). bu'l-clel ve macrifeti'r-rierd (Ankara 1963, ilhiyat Ahmed bn Hanbel, Kitr Fakltesi Yay nlarndan, cild I.). Ahmed ibn. 1.1anbel, el-Musned (Msr 1375 /1956, Ahmed M. akir nesri ve Msr 1313 bas ks). Ahmed Muhammed akir, erlu iltiCcri cUlfcmi'l-Imdi (Msr) flmid Seyfu'd-Din Ebu'1-11asan `Ali bn Muhammed, el-ligedm fi u tidi'lalkdm (Msr 1332 /1914). `Ayni Mahmd bn Ahmed bn Ms, cUmdetu'l-Igrl (st. 1308). Baddl Eb Mansr `Abdul-Khir bn Tahir, el-Fark beyne'l-firals (Msr 1367 Belzuri Ebu'l-tAbbs Ahmed bn Yahya b Cbir, Futltu'l-bulddn (Msr 1350 /1932). Buhri Eb `Abdillah Muhammed bn smail, el-CcImitu's-Sahib ( st. 1315) Buhri Eb (Abdillah Muhammed bn smail, et-Trl4u'l-Kebir (I3aydarbd 1360). Cez'iri Tahir bn Ahmed, Tevelhu'n-nazar ila u idi'l-eser (Msr 1328 /1910) Drimi Eb Muhammed 'Abdullah bn (Abdirrahman, es-Sunen (Dmask 1349) (kahire 1377 /1957). De Boer, Tr u'l-felsefe ril , Eb Cacfer en-Nahhs Ahmed bn Muhammed, en-Ncisid ve'l-mensith (Msr 1323) Eb Davud Suleymn ibnu'l-Escas es-Sicistk i, es-Sunen (Msr 1371 /1952) Eb Hanife ed-Dineveri Ahmed bn Davud, el-Al bciru't-tvill, (Kahire 1960) kin (yazma, st. Ayasofya ve'l-meerr Eb Wtim bn 11bbn 496) Ebn Nucaym el-Isbahkl Ahmed bn (Abdillah, Ifilyetu'l-evliya' (Msr 1352 / 1933) Ebii Tbeyd el-Kas m bn Sellm, Kitbu'l-envtd (Kahire 1353) Egari Ebu'l-klasan, Malsedcitu'l-isidmiyyln (st. 1929) 269

Farabi, lt.gru-tu/gm (Msr 1949) Fuat Sezgin, Buharinin kaynaklar hakk nda aratrmalar (st. 1956) Fuat Sezgin, GAS - Geschichte des Arabischen Schrifttums (Leiden 1967) Goldziher, Muh. Stud, franszcas : Leon Bercher, Etudes sur la tradition Islamique (Paris 1952) Gazali Eb Hamid Muhammed bn Muhammed, Fayalu't-tefrika beyne'lsldm ve'z-zandalca (1381 /1961) Gazali Eb Hamid, el-Munk zu (Msr 1962) Haci Halife, Ke fu'i-iundn (st. 1941-1943) Hakim Eb (Abdillah en-Neysabri, Mdrifet culdmi'l-badi (Kahire 1937) Hakim Eb (Abdillah en-Neysabri, el-Mustedrek (Haydarabad 1335) tlallaf 'Abdul-Vahhab, Islam terii tarihi (Ankara 1970, trkesi: Talat Koyiit, Ilahiyat Fakltesi Yay nlarndan) ilds-siysiyye (Kahire 1376/1956) Hamidullah Muhammed, Mecmdatu'i-ve C Hamidullah Muhammed, Hemmdu bn Munebbih'in Sahifesi (Ankara 1976, trkesi: Talat Koyi it, Ilahiyat Fakltesi Yay nlarndan) Hasan brahim Hasan, Tdrilu'l- slam (Msr 1953) tlatib Badadi, el-Kifdye fi (lmi'r-rivdye (thydarabad 1357) Hatib Badadi, Talcylducl- lm(D mal 1949) Ijatib Ba dadi, Tdril u Baldd (Msr 1349 /1931) tlattabi Eb Suleyman Hamd bn Muhammed, Macdlimu's-Sunen (Haleb 1352 /1933) tlayyat Ebu'l-Huseyn `Abdurralim bn Muhammed, Kitdbu'l- ntidr (Kahire 1344 /1925) Herevi Eb smail (Abdullah bn Muhammed, Zemmu'l-keldm (yazma, Ilahiyat Fakltesi Ktb.) t-Ilgar' Muhammed, Tdrilu't-teric el- sldni, (Kahire 1358 /1939) bn cAbdil-Berr Eb `Orner Ysuf en-Nemeri, Cami ( beydni'l-c lm (Msr) bn <Adi Eb Ahmed (Abdullah bnu'l-Curcan, el-Kamil f p (afd'ir-rictl (yazma, st. Ahmed III.) bn <Abdi Rabbih Eb cOmer Ahmed bn Muhammed, el-(//cdu'/-ferid (Kahire 1372/1952) bn 'Anak Ebu'l-Hasan 'Ali bn Muhammed, Tenzihu' - erl'ati'l-merfd`a <ani'l-al ddii'-en1.(ati'l-mev4ca (Msr, et--tab`atu'l-la) Ibnu'l-Ceyzi Ebu'l-Ferec (Abdurrahman, el-MevWdt (Medine 1386 /1966) bnu'l-Cevzi Ebu'l-ferec, Mendlcbu'l-mam Ahmed bn klarbel (Msr) bn erlu Nehci'l-belda (Beyrut 1374 /1954) bn Ebi Hatim Eb Muhammed 'Abdurrahman er-Razi, Taldimetu'l-cerl. ve't-tacdil) (Haydarabad 1371 /1952) (Taldimetu'l-marifet (iayclarabad 1371 /1952) bn Ebi Hatim er-Razi, Kitdbu'l-cerl 270

bn Ebi Hatim er-Razi, ( Ilelu'l-hadi (Kahire 1343) bn Ebi Yacla Ebu'l-Huseyn Muhammed, Tabaktu'l-I,Ianbile (Kahire 1371 /1952) el-Kamil fi't-t-tarih (Msr 1357) Ebu'l-Hasan ibnu'l-Esir Ebu'l-Hasan, Usdu'l-gbe (1280) bn Hacer el-cAskalani Ebu'1-Fa4 ihabu'd-Din Ahmed, Fethu'l-bri bi erht Sahilt'l- mam el-Bultri, (Msr 1319) bn Hacer el-(Askalani, Hedyu's-srl mukaddimet Fetht'l-brl, (Msr 1347) bn Hacer el-cAskalani, Nuhbetu'l-fiker erhi (trkesi: Talat Koyi it, Ilahiyat Fakltesi Yaynlarndan, Ankara 1971) bn Hacer el-Ibe fi temyizi' -ahbe (Msr 1325/1907) bn Hacer Tel zibu't-tehzib (Flaydarabad 1925) bn Haldun (Abdurrahman bn Muhammed, Mukaddime (Msr 1284) bn Hallikan Ebu'l- (Abbas emsu'd-Din, Vafeytu'l-acyn ve enbtru ebn'i'zzamn (Kahire 1367/1948) ibnu-(1mAel Ebu'l-Felah qbdu'l-Hayy, Sezertu' zeheb al bru men zeheb (Kahire 1350) bn Ke ir Ebu'l-Fida"Imadu'd-Din, Ihtiru cUlmi'l-hadis ve erhuhu (Msr) ibn. Ke ir Ebu'l-Fida', el-Bitkiye ve'n-nihye fi't-tarih (Msr) t bn Kuteybe ed-Dineveri Ebu Muhammed 'Abdullah bn Muslim, el-Mt(c- rif (Msr) bn Kuteybe ed-Dineveri, el-Imme ve's-siyse (Msr 1356/1957) bn Kuteybe ed-Dineverl, Te'vllu (Msr 1326) bn Mac:e Muhammed bn Yezid el-KazvIni, es-Sunen (Msr 1349) ibnu'1-Murta4 Ahmed bn Yahya, Tabalcittu'l-Mdtezile (Beyrut 1380/1961) ibnu'n-Nedim, el- Fihrist (Kahire) bn Sa`d, Kitbu't-Tabaltti'l-kebir (Leiden 1904-1940) (Haleb 1386 / ibnu's-Salah Eb 'Anar (Oman e - ehruziihri", 1966) bn Teymiyye Ebu'l- (Abbas Talpyyu'd-Din, el-(Akidetu'l-ljamaviyye (Mecmacatu'r-resa'ili'l-kubra, M sr 1323) Tel 'Abdurrahman ibn. Ahmed, el-Mevlc f ve erhuh ( st. 1292) Kasml Cemlu'd-Din, Kavdtdu't-tandi, (Dmak 1949) Ksnil Cemalu'd-Din, Trilu'l-Cehmiyye ve'l-Muctezile (Msr 1331) Kastallard irdu's-srtri li erh Sahatt'l-Bul rl (Kahire) Kettani Muhammed, er-Risletu'l-Mustatrafa (Beyrut 1332) Koyi it Talat, Hadisilerle keleimalar arastndaki mnaka alar (Ilahiyat Fakltesi Yaynlarndan, Ankara 1969) Koyi it Talat, I. Goldziher'in hadisle ilgili bazt grlerinin tahlil ve tenkidi, (Ilahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1967, c. XVII) 271

Koyiit Talat, Hadis usill, (Ilahiyat Fakltesi Yaynlarndan, Ankara 1975) Koyiit Talat, bn ihb ez-Zuhri (Ilahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1976) Makdisi Eb Nasr Mutahhar bn Tahir, el-Bed' ve't-tarih (Paris 1899-1919) Makrizi Talpyyu'd-Din Ahmed, Kitbu'l-Ijtat ve'l-r (Msr 1324) Malik bn Enes, el-Muvatt' (Kahire 1370 /1951, M. Fuad 'Abdul-Baki ne ri) Mesfdi `Ali ibnu'l-I-Juseyn. Man:ku' (Msr 1346) Muslim ibnu'l-11accac el-Kuseyri, el-aimicu'- ahiti (Msr 1373 /1955) Mustafa Sadk er-Rafici, cczu'l-Kur'an (Kahire 1375/1956) Nevevi Muhyiddin, Teluibu'l-esm r ve'l-lugt (Msr) Oki M. Tayyib, Baz hadis meseleleri zerinde tetkikler (st. 1959) Oki M. Tayyib, iskimiyette ilk nfus say m (Ilahiyat Fakltesi Dergisi 1958 1959, s. 11-20) Ramahurmuzi Eb Muhammed el-Hasan bn cAbdirrahman, el-Muhaddiu'lfl (Beyrut 1391/1971) Schacht Joseph, The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford 1950) Suyti IJusnu'l-muh4ara (Msr 1321) Suyati Celalu'd-Din, el-ithn fi culmi'l-Kur'an (Kahire 1368) Suyti Celalu'd-Din, fi'l-aht clii'l-mevzfca (Msr 1352) SuytT Tedribu'r-rvi fi erh Tahribi'n-Nevevi (Msr 1379) Suyti Tefsiru'l-Celleyn (Kahire) Suyti Ceralu'd-Din, Tenviru'l-havlik erhu MuvattC'l- mam Malik (Kahire) (Bulak 1321) an.% Eb (Abdillah Muhammed bn dris, afi% Ebn (Abdillah Muhammed bn dris, er-Risle (Msr 1358 /1940) ehristani Ebu'l-Feth Muhammed bn <Abdi'l-Kerim, el-Milel ve'n-nihal (Kahire 1381 /1961) Taberi Eb Cacfer Muhammed bn Cerir, Trlhu'l-umem ve'l-muliik (Kahire 1358) TanrIbirdi, en-Nucmu' ihire (Kahire 1348/1929) Takprzade Ahmed Efendi, Mevziiciitu'/- (u/Cm (st.) TeftazanT, erbul-Maldid ( st. 1305) Tirnizi Ebn crsa Muhammed bn (Isa, es-Sunen (Msr 1356/1937) Tirmizi Eb Isa Muhammed bn Isa, Kitbu'l-c lel (es-Sunen'in sonunda) Ya(kbi Ahmed bn Ebi Ya<kfib, Tarih (Necef 1358) (tidl (Msr 1325) Zehebi Eb cAbdillah emsu'd-Din, Zehebi. Eb cAbdillah, Trlhu'l-slam (Kahire 1368) Zehebi Eb (Abdillah, Tezkiretu'l-huffi (Ijaydaxabad 1375 /1955) Zehebi Eb `Abdillah, el-Muntelt min Minhci's-Sunne (Kahire 1374) Zubeyr Sddiki, Hadis Eedebiyar Tarihi (trkesi: Yusuf Ziya Kavak , st. 1966)

272

INDEKS
1. Yer, ahs ve Tabirler

A
(AlAdile 78, 91 ( AlMd bn `Abdi's-amed 135, 136 ( AbbAs 165 (AblAs bn (Abdil-Muttalib 121, 139, 140

el-(Abba's Ibnu'l-VelId bn (Abdi'l-Melik 157 <Abd bn Hamid bn Nar el-KissI 236 `Abdn bn `Osmn el-Mervezi 251 `Abdul-Kerim bn Ebil-cAve ' 151 `Abdullah bn (Abbs (Keza bkz. bn (AblAs) 62, 63, 64, 65, 66, 77, 78, 79, 82, 85, 91, 92, 94, 95, 97, 98, 108, 112, 121, 139, 147, 154, 156, 168, 169, 179, 194, 195, 233 `Abdullah bn `Abclirrahman ibnil-Faz1 bn Behr am et-Tenlni ed-Dkirimi 243 `Abdullah bn Ahmed bn ljanbel 241, 264 (Abdullah bn (All. 114 <Abdullah bn (Arar (bni'l-(As) 22, 31, 44, 45, 46, 47, 48, 57, 78, 86, 96, 97, 164, 199 <Abdullah bn Busr 87 `Abdullah bn Dinrr 214 <Abdullah (bn Ebi Bekr bn Muhammed bn (Anr bn 1.1azm) 35, 204 <Abdullah bn Ebi Evfr 86 <Abdullah bn Ebi Neeil 63, 64 (Abdullah bn Ebi Rebica 91 (Abdullah Bul Ebi eybe 229 (Abdullah bn 15avMe 87 <Abdullah bn 1:Mzin el-Eslemi 87 `Abdullah bn Lehica 48, 97 <Abdullah bn Mesleme el-Ka<nabI 246

`Abdullah bn Mescrul (keza bkz. bn Mes%d) 22, 24, 78, 79, 81, 83, 86, 92, 93, 97, 99, 102, 112, 136, 152, 195, 196, 198 `Abdullah bn Mucrviye 249 `Abdullah bn Muaffel el-MuzenI 86 (Abdullah bn Muhammed bn (Abdillah el-Musnedl 235 <Abdullah bn Muhammed bn kIrstim elHrsimi 267 (Abdullah bn Muhammed bn (Isr el-Mervezi 267 (Abdullah bn Muhammed bn <Ubeyd bn Ebi'd-Dury. 264 <Abdullah bn (Omer 22, 38, 39, 40, 56, 60, 66, 67, 77, 78, 79, 85, 90, 97, 98, 99, 164, 169, 186, 214 `Abdullah bn Sa`d bn Ebi Serh 29, 85, 86 `Abdullah bn Sacid bnil-qs 18 `Abdullah bn a<lebe 74 `Abdullah bn a<lebe bn Sdayr 178 (Abdullah bn ffilb (Ebii lih) 39, 65, 66 <Abdullah bn Sebe' 107, 108 <Abdullah bn Suleymn et-Tavil 97 (Abdullah bn Tfflir 124 (Abdullah bn Uneys 19, 101 (Abdullah bnu'l-Urris bn Cez' 86 `Abdullah bnu'l-Muliirek 137, 206, 211, 213, 214, 251 <Abdullah bnu'l-Musennr 38 (Abdullah Ibnu's-Srl'ib el-Malg lml 91 <Abdullah bnu's-bbir 86 `Abdullah bnu'z-Zubeyr 49, 78, 85, 106, 141, 177

273

<Abdullah 'bn Vehb 212 <Abdullah bn Yezid el-Ilatmi 86 bn cAntere 157 `Abdu'l-Melik bn Ba'rfn 157 `Abdul-Melik bn Mervan 63, 106, 114, 128, 133, 141, 142, 177 `Abdu'l-Melik bn Muhammed bn Ebi Bekr bn 'Anr bn Bazm 209 `Abdu'l-VahMb bn CktW el-Baffff 243 cAbdu'l-Vahln. Ija115,f 15, 99 `Abdurrahman bn cAmr en-Na ri 267 `Abdurrahman bn `Avf 72, 136 <Abdurrahman bn Mehdi 164 <Abdurrahman bn Ebi Ilatim 257 `Abdurrahman bn Burmuz 214 `Abdurrahman bn Muhammed el-idrisi 247 `Abdurrahman bn Muhammed 238 `Abdurrahman bn cOmer el-isbah5ni "Ruste" 263 <Abdurrahman bn Semura 86, 94 `Abdurrahman bn urayh el-CMiki 97 `Abdurrazzk bn Hem~ 61, 62, 160, 206, 212, 216, 239, 250, 251, 262 `Abdu'-Samed bn cAbdi'l-A% 118 Adem 122 Adem 'bn iy as el-cAskalLni 262 Adil Enuirvan 123 cAdiy bn <Amire el-Kindi 87 cAdiy bn Htim et-T5<1 86 Afrika 85, 88, 115 el-Afin 120, 124 Albri 10 Ahmed Emin 92, 104, 110, 130, 222 Ahmed bn `Abdillah bn cAbdirrahman el-Berki 267 Ahmed bn `Abdullah bn tlilid el-CuveyM.ri 145, 146 Ahmed bn `Abdillah bn Slih el-cIeli elKiifi 267 Ahmed bn bn Muslim el-Ebbiir 262 Ahmed bn bn Sacid el-Mervezi 238 Ahmed bn cAnir bn Vibdi'l-Walik el-Bezzr 238, 264 Ahmed bn Ebi klayeme Zuheyr bn Harb 267 Ahmed 'bn Hamdn 252 Ahmed bn Hanbel 18, 23, 24, 31, 34, 37, 43, 45, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55,

56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 64, 65, 67, 69, 74, 77, 78, 116, 152, 160, 161, 169, 177, 227, 228, 235, 238, 239, 240, 241, 242, 246, 252, 257, 263, 266, 268 Ahmed bn Hzim bn Ebi `Uzre el-Gfri 237 Ahmed bn brhim bn Keir ed-Devraki 227, 236 Ahmed bn brhim bn Mrs. 147 Ahmed bn Manr Ebu's-Sac ad'at 152 Ahmed bn Maniir bn Seyyr er-Bar/ ki' 237 Ahmed bn Mehdi bn Rustem el- sbaMni 237 Ahmed bn Muhammed Gul5m Halil 164 et-T'i elAhmed bn Muhammed bn Baclikli el-E rem 243 Ahmed bn Muhammed bn Harb 146, 147, 150 Ahmed bn Muhammed bn Mesriik et-Tfsi 262 Ahmed tim Munic bn cAbdirrahman el-Ba avi 236, 247 Ahmed bn Nar el-Buz.'i 228, 229 Ahmed bn Salih 63 Ahmed bn Seleme en-Neys'abiiri el-Bezz z 265 Ahmed bn Sinn bn Esed bn BbbFn elVsti 237 Ahmed bn Yunus el-Yerbilci 257 Ahmed Muhammed nir 69, 72, 75, 76, 78, 94, 165, 166, 235, 239, 241 Ahmed ibnu'l-Cuneyd 124 Ahmed ilnu'l-Fur at bn Halide ez-Zabbi er-Rzi 237, 261 qie (Ummu'l-Mu'minin) 19, 29, 43, 56, 77, 79, 82, 90, 92, 98, 108, 128, 131, 169, 177, 194, 195, 223 c'iz bn `Arar el-Muzeni 86 `Akabe 33, 73 el-cAW bnu'l-Hazrami 29 er-Rz 115, 134 bn `Abdillah bn `.Abb a s 62, 63 bn `Abdillah bn Hlid bn Yezid bn Muciviye 115 bn cAbdi'l-cAziz bui'l-MerzuMn bn SWr el-Ba avi 238, 261 `Ali bn Ebi Talib 22, 29, 43, 51, 52, 53, 54, 62, 64, 65, 72, 82, 83, 86, 88, 90, 92, 94,

274

105, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 116, 117, 120, 128, 129, 131, 135, 136, 137, 139, 140, 141, 143, 151, 152, 157, 160, 167, 177, 178, 181, 193, 194, 195, 223 `Ali bn Hiam 124 bn Hucr 244, 247 `Ali bn 'Isa 115 Ibnu'l-Cdd bn cUbeyd el-Cevheri 235 `Ali Ibnu'l-Hasan ez-Zuhli el-Eftas 236 `Ali ibnul-Huseyn 160 `Ali bnu'l-ljuseyn bn 'Ali bn Ebi Talip 154 `Ali ibnul-Medini 50, 55, 233, 252, 262, 266, 267, 268 Al-i 'mran sresi 13, 14, 163 `Alkame 154 `Alkame bn Rays 93 el-Acne (Suleyman bn Mihran) 51, 64, 196 el-Amidi 25 qmir bn 'AbdiRah 214 qmir bn erahil e -dbi (keza bkz. e -5db 93, 102, 208 `Arn bn Abtab 86 `Artr Tbn 'Anbese 87 ( Anr bn Fa'id 232 `Arar bn Hazm 34, 35, 36, 37, 39, 40, 41 `Anar bn Herim 35 `Anar bn Rufaca bn Tabt 137 `Anar bn Selam 257 `Ama bn dayb (bn Muhammed bn `Ahdillah bn `Anar ibni'l-q ) 46, 47, 48 `Arar Iblu'l-q 44, 84, 86, 87, 96, 137 `Amr bn cUbeyd 83, 127, 131, 132, 134, 195, 196, 223 `Anr bn Zurare 28 `Ammar bn Ebi Suleyman 155 `Ammar bn Mutarrf 146 `Ammar bn Reca' et-Ta lebi 237 `Ammar bn Yasir 82, 86, 194 `Atma Bint 'Abdirrahman 35, 203 `Anriyye 195 `Anbese bn 'Abdirralman 156 Antakya 157 Antalya 157 Acraf sresi 13 `Arefe 75 `Askalan 157

`Aere-i Mube ere 72 `Ata' 156 `Ata' (Hakim) el-Mukannd 122 `Ata' bn 'Abdullah el-Horasan' 155 `Ata' bn Dinar 63 `Ata' bn Ebi Rabal 92, 101, 154 `Attab bn Esid 91 `Avf bn Malik el-Ecdi 87 Ayetu'l-Kursi 138 `Ayni 61, 74 `Ayya (bn Ebi Rabia el-Mailzfmi) 91 Azerbeycan 85, 123, 124 `Azudu'd-Din el-Tel 219, 220

B
Babek 122 Babek el-Hurrami 123, 124, 125 Babil 92 Babilon 88 Badad 115, 153, 158, 164, 227, 228, 239, 240, 249, 252 el-13adadi 82, 83, 119, 122, 123, 129, 130, 131, 146, 194, 196, 197, 198, 227, 229 Bahreyn 38 Bakara sresi 22, 163 Balpy bn Mahled bn Yezid el-Rartubi 76, 237, 250 Bara 86, 88, 91, 92, 93, 94, 97, 99, 107, 108, 120, 127, 128, 131, 151, 154, 157, 164, 193, 197, 206, 239, 249, 251, 252 Bedir 28, 34, 69, 72, 73 Bekriyye 111 el-Belazuri 20, 27, 28, 29 Ben Fihr 154 Ben Hakim 126 Ben Haim. 156 Ben Ley 30 Ben Mabziim 154 Ben Valibe 154 el-Bera' bn (.1"zib 68, 86 Berlin 59, 62 Bermek' 119 Be ir bn Nuheyk 58, 59 Bear bn Burd 119 el-Beyhaki 36, 38 Beytu'l-Haram 157 Beytu'l-Makclis 141, 157 Bezz 124

275

Bid`at 171 Bidcat ehli 171 hasene 171 Bidcat-z seyyie 171 BilsI 19, 73, 156 Bill bn Rabrll 87 Bilffiribaz 123 Bir bn cAbdi'l-Melik 27, 28 Bir bn Gy 227 Buhr 251, 253 el-BuhrirI Eb `Abdillah Muhammed bn smdil bn brhim ibni'l-Muire elCucfl 9, 11, 14, 17, 18, 19, 21, 23, 24, 30, 31, 35, 38, 42, 44, 47, 49, 50, 51, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 65, 66, 67, 69, 74, 76, 77, 81, 83, 90, 94, 95, 97, 101, 142, 156, 196, 197, 203, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 216, 217, 222, 230, 231, 233, 234, 235, 236, 243, 245, 246, 247, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268 Burayde bn kluayb el-Esleml 87 Busr bn Ebi ErUt 87 Bueyr el-cAdevI 168, 179

el-CezdirI 10, 11, 256 Cezire 87, 251 el-Cubbdi 135, 196 Cudde 157 Cuheym bnu' -alt 29

in 85

D
ed-D'abili 251 ed-Drakulni. 149, 244, 260 ed-l:Mrinal 23, 35, 68, 203, 250 lE ru'l-Hiere 89 IMru'n-Nedve 73 IMru's-Sunne 180 D'avfld (a.s.) 246 Dvnd ibnu'l-Muhabber 157 Dawid-Weil 212 De Boer 133 Deybil 89 Dimak 24, 36, 84, 87, 96, 102, 105, 128, 134, 157, 180 Duhaym 65

E
eabir el-Cdfl 223 CCbir bn `Abdillah 19, 22, 48, 49, 50, 51, 77, 98, 101, 149, 169 Cibir bn Semura 86 el-Cdd Ebn (Omn 49 Cacd bn Dirhem 118, 126, 127, 133, 134, 226 Cdde (bn Ummi Hani) 108 Cdfer bn klace5.e 149 Cacfer bn Sacd bn Semura ( bn Cundeb) 55 e1-Chz 83, 195, 198, 222 Crmicu cAmr 88 el-C:du'l-`Atik 88 avidAn 123, 124, 125 Cebrg'll ibn Yahy. 122 Cehm bn Safv5u 127, 226 Cemel 82, 83, 108, 128, 177, 194, 195, 223 Cendel 27 Cerlr bn `Abdi'l-XIamld 206 Cerir bn cAbdillah el-Beceli 86 Ebiin 159 EbEin bn Sacid Ibni'l-q 29 Eb a bn Sem%n 126 Eb cAbdillah el-Biiraki 158 Eb <Abdullah en-Nihvencli 165 Eb cAbdillah bn Mende 36 Ebn `Abdirrahman el-ljubulll 45 Eb en-Neysbiiri. 244, 259 Ebu'l-q1iye Rufey` bn Mihr'an 94 Eb `Amin 214 Eb `Am en-Nebil ez-ZahlAk bn Mahled e- eylAni 261, 262 Eb `Asm e-eybni: 251 Ebn `Aviine 50, 257 Ebn Basra el-Gif&ri 86 Eb Bekr <Abdullah bnu'z-Zubeyr bn cls'a el-lIumeydi 234 Eb Bekr Ahmed bn Sacid el-I.urag elMervezi 264 Eb Bekr Ahmed bn Muhammed bn Hni el-E rem 263

276

Eb Bekre 86, 152 Ebn Bekr el-Bezz.r 51 Eb Bekr el-Ebhuri 217 Eb Bekr el-Erem 266 Eb Bekr el-Rati.% 241, 242 Ebn Bekr es-Sa gni 246 Eb Bekr e-ddilF 15, 18, 24, 25, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 51, 71, 72, 73, 83, 84, 90, 99, 105, 108, 120, 129, 136, 137, 138, 154, 240 Eb Bekr bn Ebi 1.Myfd 163 Eb Bekr bn EM eybe .Abdullah bn Muhammed 235, 249, 250, 262 Eb Bekr bn Muhammed bn bn Hazm 35, 203, 204 Eb Bekr tim `Ubeydillah bn `Abdillah bn c Omer 40 Eb Bereze el-Eslemi 86, 87, 137 Ebn Bir 49, 50, 51 Eb Birayde 111 Eb Burde bn Ebi Ms 94 Eb C ad 28 Eb Cdfer el-Maus& 114, 120, 121, 122, 125, 134, 139, 152 Eb Cdfer en-Nahh as 65 Ebn Cuheyfe Vehb bn `Abdillah 74 Eb EMyfd (Suley~ ibnu'l-E ca bn shEk el-Ezdi es-Sicistni) 13, 17, 22, 23, 30, 31, 36, 38, 39, 51, 55, 116, 174, 231, 232, 243, 244, 245, 246, 247, 249, 263, 266 Eb 135.viid et-Tayalisi 78, 233, 234 Ebu'd-Derda' 24, 87, 95, 96, 97, 102 Eb Eyyb 19, 82, 85, 101, 194 Ebull-Faz1 bn Tahir el-Makdisi 249 Eb Gassk en-Nehdi 251 Eb Halife 161 Eb 11(mid bnu'-arki 257 Ebn H5mid Ahmed bn Hamd an el-A`mei 257 Eb Hanife en-Ndnffil bn 8bit 71, 93, 145, 158, 159, 214, 233, 239 Eb Hanife ed-Dineveri 94, 120, 123 Ebull-Hasan Ahmed bn `Abdillah 268 Ebu'-Hasan el-E cari 120, 121, 130, 132, 135, 146 Eb Haim tim Muhammed ibnill-lianefiyye 120, 121

Eb H5tim bn klbb'an 23, 24, 36, 43, 46, 53, 64, 65, 66, 67, 145, 147, 150, 152, 156, 161, 163, 258 Eb Halim Muhammed bn Idris er-Rizi 263, 267, 268 Ebu'l-Hayr Mersed bn `Abdillah 97 Eb Hayeme Zuheyr bn Harb en-Nesn 235 Eb Hazim 179 Eb 11fzim cOmer bn Ahmed el-"Abdeyi 261 Eb Hurayra 10, 11, 22, 23, 24, 26, 30, 31, 44, 56, 57, 58, 59, 60 Ebn luzeyfe bn cUbe bn Rebica 29 Ebu'-Huzey1 Muhammed ibnull-Huzey1 el-cAlW 196, 197, 227 bn `Abdillah) Eb dris el-Havini 96 Eb sh ak el-Mustemli 256 Eb sl4 b him bn slak es-Sddi elCfzec i 268 el-MutEbn slAk ibrnim avici 234 Eb slAls e-Sdlebi 163 Eb shk es-Sebici. 53, 54 'Abdullah bn Muhammed elEb Anlri 249 Eb Kabil 45 Eb la.tde bn RiVi 86 Eb lays bn `Abdi Mer f 27 Eb Ilfle 47 Eb lurra Ms bn Trk 206 Eb Mahzilre 91 Eb Malik el-Ecari 87 Eb Mder es-Sindi 209 a Eb Mescad el-An - ri 24, 86 Ebu'l-MucalM. ibnu'l-MulAcir 159 Eb Muhammed es-Serahsi 256 Ebu'l-Muhezzim 145 Ebn Mfs5. el-Egari 43, 86, 94, 97, 105 Ebn Mfsfi. el-Medini 241 Eb Mushir 'Abdu'1-A c15. bn Mushir el-Gassffill 261 - Eb Muslim el-Hor as ani 114, 117, 120, 121, 122, 123, 125 Eb Mutic el-Hakem bncAbdillah el-Belki 145 Ebu'-Muiaffer es-Sem'ani 69 Eb Nazra 31

277

Eb Ndaym 90, 91, 92, 94, 96, 146, 179, 201, 204, 205, 208, 209, 210, 212; 213, 235, 266 Eb Nucaym el-Fail bn Dukeyn 251 Eb Rabia el-Mahzmi 91 Eb Rrific 62, 67 Eb Rsid el-Bubrni 45 Ebu'r-Rebic Suleymn bn Dvd el-Ezdi ezZehrni el-cAtekl 250 Eb Sacd el-tlayr 86 Eb SaCid el-ljudri 22, 26, 31, 43, 77, 90, 98, 105, 112, 136, 142, 144, 148, 165 Eb Slilt 50 Eb Seleme bn cAbdi'l-Esed el-Mabznal 29 Eb Seleme bn (Abdirralunan bn cAvf 178 Eb Sufyrn bn Harb bn Umeyye 29 Eb Sufyiin Talha bn Nfic 49, 50, 51 Eb Suleymrin el-Drni 96 Eb ril 30 Ebu's-acs' Crbir bn Zeyd 94 Eb Talim 186 Ebu't-Tufey1 cmir bn Vsile 74, 223 Eb `Ubeyd el-Ksun bn Sellm 34, 35, 39, 40, 266 Eb `Ubeyde buu'l-Cerrrb. 29, 84, 87, 88, 186 Eb `Ubeyde Mdammer bnu'l-Musenn 266 Ebu'l-Velid Ahmed bn Muhammed Ibni'l Velld el-Ezraki 268 Ebu'l-Velid el-Bel 256 Ebu'l-Velid et-Taylisi 246 Eb Umme el-Bhill 68 Eb Umeyye Muhammed bn Ibrhim bn Muslim et-Tarssi 237 Eb Ydkilb el-Buveyti 228 Eb Ydirt 52, 137 Ebn Yacl el-ljallii 249 Ebul-Yemn 36 Eb Ynus Sinseveyh 127 Eb Yfisuf 239 Eb Zehre 235 Eb Zerr 24 Eb Zeyd el-Ensri 86 Eb- Zeyd el-Mervezi 256 Ebu'z-Zinrtd `Abdullah bn Zekvn 201, 202, 205 Ebu'z-Zubeyr Muhammed bn Tedrus 49, 154, 214, 251 Eb Zurca er-Rzi cUbeydullah bn c.Abdi'l-

Kerim 36, 47, 48, 75, 147, 169, 237, 258, 263 Ekeydir bn `Abdil-Melik 27 el-Endelusi 128 Enes bn Mlik 22, 38, 40, 60, 69, 77. 86, 94, 97, 98, 111, 135, 137, 138, 145, 149, 157, 159, 160, 169, 186, 195 E/1%m sresi 163 Enbr 27 Eafl sresi 80, 158 el-Emin 115, 134 Erivn 161 Ermenistan 124, 151 Esed bn Msrt el-Umevi 234 el-Esved bn Yezid 93 Es'as bn Kaya 71, 86 Esyem ez-Zibrbl 187 Eyyb 38 Eyyb bn `Abdi' s-Selm 152 Eyyb es-Sehtiynl 47 el-Evzri 32, 96, 128, 170, 214, 216 Ezrrika 194

F
Fal} 114 el-Frrbi 218, 219 Frtma 123, 125, 198 Ftuna Bint Kays 223 el-Fazl bn `Abbs bn `Abdi'l-Muttalib 87 Felak sresi 127 Ferisclegrn 125 Feth sresi 73, 79, 80 Feyzullah Ef. Ktphanesi 60 Filistin 84, 96, 245 el-Firyrbi Ely. cAbdillah Muhammed bn Ysuf 234 Fuat Sezgin 60, 207, 209, 210, 111, 212, 213, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 266, 267, 268 Furkn sresi 21 Fuzle bn cUbeyd 87 Fuzayl. Dm Basan bn CAnr 57

G
Gaylrn ed-Dunaski 128, 223 Gaylrn bn Seleme es-Sakafl 28

278

el-Gazll 118, 218, 219, 220 Giy bn brahim en-Nala<1 166

H
ljabbb Ibnu'l-Erett 86 Habbe bn Cuveyn 136 Haber 10 Habeistan 34, 73, 93 Hacc sresi 106 Haci Halife 234, 249 Hadis 9 114, 119, 120, 134 Hafa 29 el-Hakem bn el-Gifki 87 el-Hakem bn Ebil-`A 91 el-Hakem bn Ms 36, 37 el-Hakem bn Tmeyr 137 el-Hakem bn cUteyhe 155 Hakim bn IjizEun 154 en-Neysbri 34, 35, 38, 39, 72, 74, 86, 87, 91, 93, 101, 105, 145, 158, 179, 245, 262 trulid bn `Abdillah el-Kar1 118, 127, 226 1jlid bn Ahmed ez-Zuhli 253 Halid bn Cemil 206 Hlid bn Esid 91 Wlid bn Sacid 29 1jlid bnu'l-Velid 87, 88 Halid bn Ziyd 66 Halife bn Hayyt e -eybni 267, ljamel bn Malik en-Nbia 25, 187 Ijammd bn Seleme 38, 145, 152, 206, 211, 213 Hanbel bn shak (bn Ijanbel e-eybni) 241, 263, 267 Hannd bn Seriy bn Mucab ed-Drimi 263 Ijriee bn Ijuzfe 86 1jrice bn Zeyd Han ahit 178 el-Hri bn Him 87, 91 el-Wri bn Kays 93 el-ljri bn Muhammed bn EM Usme etTemimi el-Baddi 238 el-Hriu'l-A<ver (el-Ilemdni) 52, 53, 54 Hrizm 85 1jarrn 161 Hartenk 253 Hriin el-Re id 114, 115, 120, 134, 226 Hasan 49

Hasan ibr<Amr 57 el-Hasan bn `Ali el-ljalllil el-Ijulvni 243 Hasan ( bn `Ali bn EM Tlib) 108, 109, 194 el-Hasan bn (Arefe bn Yezid el-`Abdi elBadad 261, 263 el-Hasan bn Eb'l-Hasan 154 el-Hasan bn Yesr 154 Hasan brahim Hasan 84, 85, 88, 142 el-Hasanul-Ba ri 55, 94, 127, 131, 136, 145, 193 IPid bn smail 252 Haim el-<Avka 83, 195 Wiimiye 121 Ijar sresi 14, 80 el-Baddi 11, 26, 29, 30, 31, 32, 34, 39, 42, 47, 48, 49, 57, 58, 68, 69, 93, 94, 102, 105, 151, 158, 170, 173, 177, 180, 195, 196, 201, 203, 204, 209, 210, 211, 212, 213, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 244, 245, 247, 252, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268 1j4lb nn `Amr 29 Hatice 136 el-Ijattbi 72, 174, 175, 246 Haveb 83, 195 ljayber 73 Hayve bn urayh et-Tueibi, 97 el-Hayyt 132 1jzim bn Huzyeme 120 Hemmm 'bn Munebbih 59, 60, 61, 199, 200 Hendek 34, 40, 74 el-Herevi 31, 51, 203 Hereme bn Acyun 115 ljlez 106, 107, 110, 141, 177, 181, 206, 215, 239, 244, 245, 249, 251, 257, 258 Hikmet 13 1jd bn (Amr el-Heeeri 53, 54 Ifire 27, 88, 92 Hindistan 89 Hirakl 34 Him el-Kelbi 28 Hiam bn `Abdi'l-Melik 118, 127, 128, 133, 226 Him bn `Amir 86 Him bn `Amman 249 Him bn Hakim 21 Him bn <Urva 48 1jorsn 87, 115, 116, 122, 139, 153, 155, 157, 159, 206, 244, 246, 252

279

Hubeyb bn Mesleme 87 Ilubeyb (bn Suleyman bn Semura bn Cundeb) 54, 55 Iludeybiye 34, 72, 73, 74, 80, 83 Humeyd bn Mahled bn Zenceveyh 263 Ijmnu 84, 96 ljurramiyye 123, 124, 125 Huseyn (bn 'AH bn Ebi rabb) 108, 114; 194 el-Huseyn bn "Suneyd" 234 el-Huseyn bn Muhammed bn Ziya d el-`Abdi el-labbnI 238 el-Huseyn Ibrufl-Hasan bn Harb el-Mervezi 263 Hueym bn Beir 206, 211, 213, 239 Huni 28 Iluveyb bn `Abdi'l-clizza 29 Huvyz 28 Ijuzca 30 el-IjuzarI 193, 198 Huzeliyye 196 Iluzeyfe bn Esid el-G&ri 86 Huzeyfe Ibnu'l-Yeman 74, 86, 88

c1bazy-ye 194 Ignaz Goldziher 140, 141, 142, 143, 203 cIkrime 63, 65, 154 cIkrime bn Ebi Cehl 91 ( Ikrime bn Ijalid 40 ( Imr.n bn Ijuayn 81, 86 `Ir ah 23, 42, 88, 92, 98, 100, 109, 110, 111, 118, 127, 151, 159, 181, 226, 244, 245, 246, 249, 257, 258 el-cIrahi 174, 241, 242 el-cIrbaz bn Slriye 87 (a.$) 107 bn 'Ali 120 cisa bn Muhammed 'bn Ebi Ijalid 124 ` sa bn Mlis'a 154 cIyaz bn Ganem 87

1
bn `Abbas (`Abdullah) 19, 22, 24, 28, 32, 42, bn `Abdi'l-Berr 19, 25, 42, 57, 98, 101, 102, 201, 204, 217 bn (Abd 11abbih 155

bn `Adi 24, 37, 38, 51, 58, 66, 68, 136, 137, 147, 148, 150, 157 bn cArr ak 156, 157 bn `Asakir 157 bn `Ayr 53, 55 bn Curayc (cAbdu'l-Melik bn `Abdi'l-cAziz) 35, 64, 206, 210, 214, 216 bn EM Du'ad 229 bn Ebi Ferve 179 bn Ebi Leyla 154 bn Ebi Hatim 34, 36, 37, 48, 49, 52, 53, 54, 63, 64, 90, 92, 94, 96, 97, 177, 179, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 217, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 247, 250, 257, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, bn Ebil-ljadId 110, 112 Ibm EM Neclh 155, 223 bn Ebi Yacla 234, 235, 236, 237, 243, 247, 257, 260, 261, 263, 264, 266, 267 bn Ebi Za'ide 206, 211 bn Ebi Zi'b 211, 223 bn Ebi'z-Zinad 155 bn Fuzayl 206 bn Hacer 10, 24, 32, 35, 36, 37, 40, 44, 47, 48, 50, 51, 53, 54, 55, 57, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 70, 71, 90, 91, 93, 94, 95, 96, 97, 170, 171, 201, 203, 204, 206, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 216, 217, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 242, 243, 245, 247, 249, 250, 257, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 266, 267, 268 bn Haldun 28 bn Hallikan 90, 92, 93, 96, 119, 122, 123, 202, 208, 209, 210, 211, 212, 217, 228, 232, 235, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 266, 267, 268 bn Hata! 70 bn Ijayeme 72 bn Hazm 183 bn Hiam Ebli Muhammed 'Abdul-Melik 232 bn Humeyd 146, 147 bn ljuzeyme 72, 257 bn shak 209, 210, 216, 232 bn Keir 62, 69, 72, 82, 93, 94, 96, 115, 177, 179, 201, 205, 209, 216, 217, 226, 227, 232, 233, 235, 237, 238, 239, 241, 243, 245, 247, 249, 250, 261, 264, 266, 268 bn Ruteybe 27, 83, 128, 131, 193, 208, 209,

280

211, 212, 213, 214, 217, 223, 224, 232, 234, 235, 250, 262, 266 tim Mce Eb `Abdillah Muhammed tbn Yezid bn `Abdillah el-Kazvini 17, 23, 39, 55, 74, 102, 157, 166, 222, 230, 231, 243, 244, 249, 250, 268 bn Mani& 199 bn Mesfd 9, 18 Ibn Munebbih 155 Ibn Sacd 28, 32, 35, 42, 44, 48, 52, 53, 55, 58, 59, 62, 63, 67, 90, 96, 200, 203, 208, 209, 210, 212, 213, 227, 232, 233, 234, 235, 243, 250, 261, 262, 266, 267, 268 Ibn ilaftb e -Zrh.' 90, 141, 142, 143, 157, 178, 179, 180, 181, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 209, 210, 214 bn Teymiye 109, 112, 118, 126 Ibnu'l-(Arabi 246 Ibnu'l-Cevzi 76, 135, 136, 137, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 153, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 228, 235, 239 bnu'l-Cezerl 241 tbnu'l-Eir 18, 24, 44, 54, 91, 93, 94, 95, 96, 126, 127, 133, 134, 229 imu'l-Eca 177 Ilnu'l-qmrid 96, 202, 209, 211, 232, 233, 234, 236, 237, 238, 243, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268 Ibnu'l-Murta . 132 Ibnu Urami Mektm 70 lmu.'n-Nedim 28, 52, 118, 119, 123, 126, 127, 133, 134, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 217, 232, 234, 235, 238, 243, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 264, 266, 267, 268 Ibnu' -Salh 69, 72, 75, 78, 169, 175, 216 Ilin Vre 147 brahim 251 brahim (a s ) 139 Ibrhlii . el-Harbi. 246 brahim en-Nabaci 93, 154, 155 brahim bn (Abdillah el-Herevl 229 Ibrhhu bn (Abdillah Don Muslim bn Mfciz el-Bari el-Keed 243, 262 brahim bn Ebi Talib 257 brhlm. bn shak el-Harfi el-Ba dridi 264, 266

brahim bn shak et-Tsi 238 Ibrhlm bn Mackl Ibui'l-Hacee en-Nesefi 238 ibrhlm (bn Muhammed bn `Ali) 121 Ibrhhu tbn Muhammed bn Sufyiin 257 brahim bn Sacd el-Cevheri et-Taberl el-Ba &Idi 236 ibrhlm !bn Sachl 244 Ibrhim Ibn Tahmin el-Iforrisfni 211, 213 Ibrhlm /bnul-A leb 115 ibrhim Ibriu'l-Ley 124 brahim tbnu'l-Mehdi 115 ibrhlm Ibnu'l-Munzir 249 brahim bn Yackfib 244 hitb tbn 'Aziz 19 Incil 79 Iran 34, 84, 151 el-Isfahibil 118 Isirlswye 152 shak Ibn `Abdillah 179 shak bn Behll bn Hassfn et-Tenhi elEniiri 236 ishls bn Ebi Isrg'll 229 shak bn Habil 244 shak tbn Ibrhim 227 1414 tbn Muhammed en-Nahaci el-Ahmer 152 , ishls tbn Mahl ed tbn Rhye 235, 244 Ishls tbn Maniir tim Behram el-Kevser elMervezi 236 shak bn Ms 244, 247 Ishls bn Rhflye 255 ishls bn Ysuf el-Ezrak 214 skenderiyye 157 bn `Anar bn Kays Ibn Sactl. Ibn de 67 bn Ebi Uveys 257 isnril bn cUleyye 214 Ibn shak bn IsmEn1 el-Cehami elEzdi 238, 243, 261 ism91 Sib 60 spanya 60, 85 stanbul 45, 85, 157 Joseph Schacht 168

K
Kacb bn cIygi 87 Ka.93 bn Murra 87

281

Kabia bn Zu'eyb 96 Kiihire 34 Kmil Huseyn 64 Kmiliyye 119 el-Kdnebi 257 Karaia bn Kdb 23, 42 el-Ksun 202 Kstm bn Ebi Bezze 64, 65 Ksun bn Muhammed bn Ebi Bekr 35, 90, 178 el-Ksimi 10, 11, 118, 126 el-Kastallibl 74 Katde bn Ditme 48, 49, 94, 160 Kayrevn 89 Kayrevn Cmici 89 Kays bn Hubeyre 87 gyrtz 39 Kazvin 157 Kehf sresi 9 Kelemn 28 Kerime Bint Mikdd 29 Kerrmiyye 145, 146 Keir bn Kays 102 Ke 122 Kemir 89 el-Kettnl 201, 204, 209, 210, 211, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 250, 261, 262, 263, 266, 267, 268 Keysn 120 Keystmiyye 120, 121 Klm 85 Kirmn 85 Kisr 32, 34 Kitrbetu'l-hadis 200 Kub 73, 87, 155 Kub bn Eyem 87 Kubbetu' -Sahra 141 Kuds 141, 142, 157, 186 Kfe 72, 86, 88, 90, 92, 93, 97, 99, 107, 108, 110, 116, 121, 127, 140, 141, 154, 155, 181, 206, 226, 239, 249, 251 Kurayb bn Ebi Muslim 63 I rey 20, 29, 34, 156 Kurist 28 Kurra bn ys el-Muzeni 86 Kurra bn Meysere 71 Kurra bn Suveyl 202 Kuem bnu'l-cAbbs 87, 108

Kustantintyye 45, 85, 157 Kuteybe bn Sdid el-Belki 244, 246, 247

L
Lebid bn Ac am 126, 127 Le'on Bercher 140, 141 Ley (mevl Cebr'il bn Yally) 122 el-Ley bn Saccl 39, 40, 65, 97, 249 Lubnn 84 Lukmn el-Hakim 156

M
Mdbed bn Hlid el-Cuheni 127, 128, 133, 223 Mahled bn cAbdi'l-Vlnd 163 Mahmiye bn Cez' 86 M'ide sresi 12, 129, 163 el-Makdisi 124, 125 bn Mukarrin 86 Mackd bn Yesr 86, 94 el-Makrizi 127, 133, 226 Makt` 10 Mlik bn Enes 39, 40, 78, 111, 179, 181, 200, 201, 202, 204, 206, 214, 215, 216, 217, 250 Mdmer bn Rid 36, 60, 61, 160, 181, 204, 206, 212 Maria bn Wide 121 Mni 118, 119, 120, 122, 125, 132 el-Manr Eb Cdfer 215 Mdrf bn cAbdillah el-Hayyt 147 Mvertiunnehr 85 Med'in 88, 92, 123, 152, 164 Medine 17, 18, 19, 24, 29, 30, 33, 34, 35, 59, 73, 74, 75, 76, 80, 85, 87, 89, 90, 92, 93, 97, 99, 100, 101, 102, 114, 136, 153, 155, 157, 178, 179, 180, 181, 203, 204, 208, 214, 215, 217 Medyen 28 el-Mehdi 114, 119, 122, 123, 134, 139, 151, 165, 166 Mekhl e-Smi 155, 210 Mekhl bn Ebi Muslim 96 Mekke 17, 19, 27, 30, 34, 50, 72, 73, 74, 75, 76, 85, 87, 89, 91, 92, 93, 95, 96, 97, 108, 114, 154, 157, 206, 208, 248 Mekki bn brhlm el-Belki 251

282

el-Me'mn 115, 116, 119, 123, 124, 134; 226, 227, 230, 240 Merv 87, 115, 122, 206 Mervn el-Ca`cli 118, 126, 134 Mervn bn Muhammed 37, 118, 126, 133, 134, 226 Mescid-i ljarm 141, 142 Mescid-i Nebevi 87, 90 Mesleme bn Mahled 101 Mesrk bml-Ecdac 68, 93, 102 el-Mes`iidi 124, 133, 211, 217, 232 Mevkf 10 Meysere bn `Abd Rabbih 164 Mezdek 118, 122, 125 Mezdekiyye 123 Msr 19, 65, 84, 86, 87, 88, 96, 97, 98, 99, 101, 106, 107, 151, 158, 244, 245, 246, 249, 251, 257 Mihcen bnul-Edra` 86 el-Mikolm bn MacdI Kerib 87 Mihne 116 Min 13.. Mucammer 83, 195 Mu'aviye (bn Ebi Sufyn) 24, 27, 29, 43, 82, 85, 87, 88, 92, 96, 99, 105, 106, 107, 108, 109, 111, 115, 116, 128, 129, 136, 137, 138, 140, 141, 167, 177, 178, 193, 245 Mucviye bn Ijayede 86 Mu(11viye bn ljudeyc 86 Mucviye bn Ilgi' 137 Mucviye bn .9E11 65, 66 Mucilviye bnft-Tbft 137 Murz bn Cebel 87, 91, 95, 96, 97, 98, 146, 187 Mu`z bn Muslim 122 Mubtedica 171 Muedele sresi 17 Muchid (bn Cebr) 44, 63, 64, 65, 91, 154, 199 Muclid (bn Mestd) 86 Mucitsic bn Mes`d 86 Mdemmil 164 Muire 52 el-Muire bn Sucbe 25, 86, 105, 140 Muhaddis 10 Muhadram 70 Muhammed (s.a.s.) 33, 79, 80, 107, 116, 117, 130 219 Muhammed Fu'd 'Abdul-134i 64

Muhammed ljamidullah 33, 34, 59, 74 Muhammed bn 'AM bn qmir es-Semerkand' 149 Muhammed bn `Abdillah el-AnsrI 251 Muhammed bn `Abdillah bn `Abdirralim elBerki 268 Muhammed bn 'Abdillah bn `Amx bni'1 `A 46, 47 Muhammed bn `Abdillah bni'l-Musenn elAnsri 261 Muhammed bn `Abdillah bn Sencer el-Curcrli 237 Muhammed bn `Abdillah bn Suleymn el1jazrami Mmayyen 238 Muhammed Ibm `Abdirralman 35 Muhammed bn 91bdirrahman bn Gnae 67 Muhammed bn Ahmed bn Mansr 148 Muhammed bn Ahmed tim Yezid es-Sulemi 159 Muhammed bn q'ig 233 Muhammed bn (Ali bn `Abdillah bn 'AhUs 121 Muhammed bn qsm es-Sekafi el- sfahrni 261 Muhammed bn Bekkfir 36 Muhammed bn Bessr 247 Muhammed bn Ebi Sehl 152 Muhammed bn Eslem e..-Tsi 235 Muhammed bn Fuzayl 211, 214 Muhammed bn Ceylan 247 Muhammed bnu'l-kIanefiyye 120 Muhammed bn ljassn 152 Muhammed bn Rism 35 Muhammed bn Hism bn Sebib es-SedfisI 236 Muhammed ibnu'l-ljuseyn el-Kfi 237 Muhammed bn brhlm (bn Ijubeyh bn Suleymn bn Semura) 55 Muhammed bn (is 119, 148 Muhammed ibnu'l-Ksm 89 Muhammed ibnu'l-Ksm ejralk ll 144, 145 Muhammed bn Kentim 145, 146 Muhammed bn Mervn es-Suddi 160 Muhammed bnul-Mervez1 264 Muhammed bn Mesleme 25, 105 Muhammed bn Mihrr en-Neysbild el-ismcill 262

283

Muhammed bn Muhammed bn Recr'el- sfer'ini 265 Muhammed bnu'l-Munkedir 155, 214, 223 Muhammed bnu'l-Musenn 247 Muhammed bn Muslim et-Tr'ifi 157 Muhammed bn Nasr el-Mervezi es- fi<1. 238 Muhammed bn Nrt 227 Muhammed bn `Osman bn Ebi eybe 264 Muhammed bnu'r-Rabic el-Cizi 86 Muhammed bnu's- abbll ed-Dlrbi er-ItzI 243 Muhammed bn Saccl bn Menic el-Basri (Ktibu'l-Vkdi) 267 Muhammed bn Sdid 147, 148, 152, 153 Muhammed bn Sdid el-Kelbi 27 Muhammed bn Sirin 51, 52, 54, 55, 94, 154, 168, 176, 177, 178, 179, 180, 181 Muhammed bn Suleymn 151 Muhammed bn uc'd 153 Muhammed bnft-Taberi 152 Muhammed bn (Ubeydillah 119 Muhammed bn Yahya bn Ebi `mer eled-Darriverdi 236, 263 Muhammed bn Yahy bn Hazin 149, 150 Muhammed bn Ythy ez-Zuhli 253, 258, 261 Muhammed bn Yezid 159 Muhammed bn Yusuf el-Firybi 251, 256 Muhammed Mevl5 Beni Haim 152 Muhammed en-Nefsu'z-Zekiyye 215 Muhammed es-Sami 152 Muhammed es- eybni 214 Muhammed el-Urduni 152 Mukannd 122, 123, 124 Mukannacyye 122, 123 Muktil bn Suleymn 153, 165 Mukavks 32 el-Mulullr 77 n el-Muksirrn 76, 98, 169 Munzir bn Ziyrd et-T'l 146 el-Murdar 196 Mursel 47 Ms 'bn Ilriin 246 Ms bn smail 38 Ms bn `Ukbe 209 Ms bn Tark Ebr Kurra 216 Muscab ez-Zubeyri 229 Musedded bn Muserhed el-Esedi el-Basri 234, 246

el-Musenn bn Sablh 48, 51 Muslim bnu'l-klacec el-Kuseyri en-Neysbrl Ebu'l-kluseyn 9, 14, 15, 23, 24, 25, 26, 42, 60, 61, 74, 77, 81, 83, 95, 100, 103, 105, 128, 142, 163, 167, 168, 177, 179, 196, 197, 206, 215, 216, 222, 230, 231, 237, 244, 245, 246, 249, 250, 251, 252, 257, 258, 259, 260, 263, 264, 265, 266, 268 Muslim bn ilhim 246 Muslimiyye 121 Mustafa Stlik er-Rrfici 52 Mutarrf bn `Abdillah 94 el-Mdtasn 116, 120, 123, 124, 134, 227, 228 el-Mdtemir bn Suleymrn 209 el-Mutevekkil 134, 229 Muzar 28

N
Nabati 28 Nafi` 39, 40, 66, 67, 90, 155, 214 Nahl sresi 12 Nas sresi 127 en-Nazr bn umeyl 266 Nazi. ibn Enes bn Malik 58 en-Naiim Eb shak bn Seyyr 83, 195, 197, 198, 222, 223 Naii amiyye 197 Neesi 32, 34, 146 Necedt 194 Necid 187 Necm sresi 15 Necian 40 en-Nes'i Ahmed bn Sdayb bn 'Ali bn Sinan el-Horsni 35, 37, 52, 153, 166, 222, 231, 244, 245, 248, 249 en-Nevevi 34, 48, 56, 209 Nisa' sresi 14, 21, 163 Nisa' kasabas 244 Nisbr 87, 253, 257, 258, 261 Ndaym bn Ebi Hind 55 N-dayn bn lammd el-Huzci 228, 234, 262 en-Ndmn bn Bueyr 86 en-Ndmn bn Mukarrin 86 Nusaybin 157

0
`mer bn `Abdi'l-`Aziz 35, 39, 128, 179, 181, 203, 204

284

`Omer bn klaf 147 `mer ibnu'l-klIri 97 `Omer ibnu'l-lja(tab 15, 21, 23, 24, 25, 29, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 62, 72, 73, 79, 83, 88, 90, 92, 93, 95, 99, 105, 108, 120, 129, 136, 137, 146, 187, 188, 198, 223 'Omer bn ebbe bn (Abide en-Numeyri 268 `mer el-Kelvazi 119 `Osman bn `Abdillah 145 `Oman bn 'Affan 29, 35, 43, 72, 81, 106, 107, 108,109,128,129, 131, 135,137, 140,141, 167, 177, 193, 198, 223 `Oman bn Ebi eybe 229, 235, 246 `Oman bn Muhammed bn Ebi eybe elKffI 267 `Oman bn Said 36 `O na'ar bn Said bn Halid es-Sicistani edDarimi 237 `Oman bn Talba 91

P
Paris 140

R.
Rab!` atu'r-Re'y 155 Rafic bn Hadic 31, 34 er-Rafici 75 Rafza 120 Rakka 161 Ramahurmuz 84 er-Ramahurmuzi 206, 207 Ravendiyye 120, 121, 122, 123, 125 Rebi( bn Habib 212 er-Rebic bn ubeyh 206, 215 er-Rebic bn Suleyman 228 Reca' bn tlayve 96 Remle 245 Rey' 206, 249 er-Rlftle fi !alebi'l-hadis 100 Rzvan 72, 73, 80 Rizamiyye 122 Rmiyye 45

Sacd bn `Ubacle 67, 87 Sadaka bn 'Ali 124 es-Saffah Ebu'l- cAbbas 'Abdullah bn Muhambn `Abdillah bn `Abdi'lmed bn Muttalib 113, 114, 121, 139 afiyye 154 afvan bn Umeyye 91 Sa'gai 28 alabu'z-Zanadika 119 es-Sa'ib bn Yezid 74 Said bn `Abdi'l-cAziz 37 Said bn `Abdirrahman 247 Sdid bn 'Anar el-Itara i 122 Sacid bn Cubeyr 63, 65, 93, 154 Sdid bn Ebi `Arrbe 206, 210, 223 Said bn Manr 257 Sacit' bn Manfr bn ube el-Mervezi elBekit 243 Sdid bnu'l-Museyyib 69, 90, 102, 154, 178, 202 Said bn Sacd bn cUbade 67 Said bn Zeyd 24, 72 acid bn Zeyd bn (Anar bn Nufeyl 86 ahl Cezre 36 lih (bn Ahmed bn Itanbel) 241 lih bn Keysan 201, 202, 205 Salim tbn <Abdillah bn `Omer Ihnil-114(ab 38, 39, 90 Salim bn `Abdillah el-Muharibi 96 Salim bn Ebil-Cdd 50 Samarra 124, 228 Sada' 107, 157 Sehl bn cAbdillah et-Tusteri 246 Sehl bn Ebi Sehl Zencele er-Raz' el-ljayyat el-Eter 243 Sehl tbn Huneyd 86 Sehl bn Sacd es-Saculi 60 Sehl bn Sunbat 124 ekife 83, 145 Selma 62 Selman el-Farisi 86, 88, 111 Semerkand 87, 253 Semura bn Cundeb 54, 55, 56 Senevi 118 es-Serrac 257 Seyhan 87, 140 ffin 82, 109, 128, 194 Sicistan 85, 245

s
Sabit 49 Sabit bn Zeyd 86 Sacd bn Ebi Vakka 72, 86, 88 Sacel bn Tarif 160, 166

285

Sprenger 207 es-Subki 229, 235, 238, 244, 245, 247, 257, 262, 266 uffe 18 ufriyye 194 Sufyn 251 Sufyn bn `Avf 85 Sufyn tbn Umeyye 27 Sufyn bn cUyeyne 50, 206, 212, 214 Sufyn bn Vekic 247 Sufyn e -Sevri 72, 206, 212, 213, 214 Suheyl bn `Ama 29 Suleymn bn Dvd 36, 37, 41 Suleymn tbn Dvd ed-Dmaki 36 Suleymn tim Dvd el-kiavlni 36 Suleymn tbn Dvild el-Yemmi 36 Suleymn bn Ebi Kerime 147 Suleymn tim Erkam 36, 37, 41 Suleymn bn 1.1arb 246, 251 Suleymn bn Kays el-Ye kuri 49, 50, 51, 159 Suleymn bn Semura 54, 55 Suleymn bn Yesr 154, 178 Summe bn `Abbs 108 Summe tbn cAbdillah ( bn Enes bn M5lik) 38 umme bnu'l-Eras 83, 223, 227 Sunnet 10, 13, 14, 15 Suriye 28, 115, 151, 244, 245, 249, 251, 257 Ss 84 es-Suyg 22, 34, 42, 62, 63, 65, 69, 70, 75, 77, 78, 86, 87, 97, 137, 145, 146, 147, 148, 151, 156, 157, 162, 165, 166, 175, 204, 216, 217, 241, 242, 243

dayb (bn Muhammed tim `Abdillah bn cAmr bni'l-ck) 46, 47 ube bnu'l-ljacee 50, 53, 214 urahbil bn Dasene 84, 87 urayh 154 urayh ibnu'l-ljri 93

T
et-Taberni 137 et-Taberi 66, 84, 87, 107, 114, 119, 121, 122, 124, 133, 130, 141, 229 et-Taberiyye 157 et-Tc es-Subki 244 T'if 27 Talt Koyiit 15, 71, 75, 99, 103, 109, 143, 170, 179, 225
Talebu'l - ctint 201

Talha 29, 72, 82, 108, 194 Tliit 126, 127 Tanribirdi 93, 235, 237, 238, 243, 250, 260, 261, 262, 263, 266, 267, 268 Tr k 85 Tarsiis 227 Takprzade 220 Tvris (bn Keysn) 46, 92, 155 Tayy 27 M. Tayyib Oki 75 Tebrik 15, 75, 84, 169 et-Teftzni 219 Temim bn Muhammed bu Mu`viye et-Tsi 238 Tevrat 79, 96, 127 Tihrtme 187 Tirmiz 249 et-Tirmizi Eb cis Muhammed bn `Is tim Seyre es-Sulemi 17, 39, 58, 59, 60, 67, 166, 175, 222, 231, 243, 244, 245, 247, 248, 249, 257 264, 266 Toledo (Tuleytula) 60 Tvbe sresi 17, 21, 80 Tnus 89 Tuster 84 Trkiye 60

e - dbi 49, 52, 53, 54, 155 e-fici 13, 25, 71, 75, 159, 165, 172, 173, 175, 184, 185, 187, 188, 190, 191, 192, 193, 198, 214, 216, 228, 233, 239, 265 m 19, 28, 59, 62, 84, 85, 87, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 101, 102, 106, 107, 108, 121, 126, 127, 128, 141, 153, 155, 178, 180, 186, 206, 226, 245, 249 e-zkni 239 eddd bn Evs 87 e- ehristni 83, 118, 120, 126, 130 eybe bn `Omn 91 dayb 36

U
`Ubde ibuu'-nmit 87, 95, 96, 97 `Ubeyde bn 'Anar es-Selmni 93

286

ibnul-Cerr5h 72 `Ubeydullah bn cAbb5s 108 `Ubeydullah bn cAbdillah bn (Utbe bn Mesci-1d 178 `Ubeydullah bn Cahs 70 `Ubeydullah bn Miis5 el-cAbsI el-K5fi 234, 251 `Ubeydullah bn `Uthe bn Medild 90 Ubeyy bn Kacb 22, 29, 62, 163, 164, 186 Uhud 34, 72, 74, 81 el-cUlsayli 156 `Uhbe bn 'Arar el-Cuheni 86, 101 `Uhbe ibnu'l-ljris 19, 91 `Uhbe bn Muslim 122 `Uhbe bn MB` 88, 89 Umeyye Camii 88 Umm 'jubile 140 Umm Mini' 108 Umm Seleme 29, 185 Umm Suleym 19 Urdun 84, 97 `Urva bn Muzarris 86, 90, 178, 202, 208 `Utbe "bn `Abdi's-Sulemi. 87 `Utbe bn Gazv5/1 86 Usme 84

clibeyde

Y
e1-limm5nI 235 Yahy5 bn Yahy5 bn Bureyd 156 Yahy5 bn Ebi Keslr 23 Yahy5 bn Hamza 36, 37 Yahy5 bn Hamza el-Hazrami 134 Yahy5 bn Mdiir 37, 38, 47, 52, 137, 157, 160, 161, 223, 227, 239, 246, 267 Yahy5 tim Mende 152 Yahy5 bn `Osman bn 5lih el-MsrI 70 Yahy5 bn Sdid 53, 55, 64 Yahy5 bn Sdid el-Ans5rI 214 Yahy5 bn Said e1-Katt5n 64, 165 Yahy5 bn Sdid bn Eb5n el-Umevi 209 Yahy5 bn Yahy5 et-Temimi 257 Yahy5 bn Yacmer 128 Yahy5 bnul-Yemiin 146 Yaby5. bn Yezid 156 el-Yagsfibi 134, 135, 141, 142, 229 Yachfib bn 135v5d 119 bn ibrhIm bn Kesir ed-Devraki 236 Yaasb bn eybe bnu'-alt es-SedfisI 237 Yemen 34, 33, 40, 95, 102, 155, 157, 187, 206, 239 Yesrib 33, 34 Yezid 136 Yezid bn `Abdillah 214 Yezid bn Ebi I1ubeyb 97 Yezid bn Ebl Sufy5/1 29, 84, 95, 108 . Yezid bn Ebi Z;y 5d 137 Yezid ibnu'l-Velld 133 Yunus 37 Yunus bn Habib 234 Yunus bn Yezid 202 Yfisuf bn Yachilb bn klamm5d bn Zeyd el-Ezdi 243 Yusuf Ziya Kavak 76

V5bisa 'bn Macbed el-Esedi 87 el-V5indi. 163 el-V5huti Ebu cAbdillah Muhammed bn cOmer 29, 66, 70, 153, 232 e1-V5sils 116, 134, 228, 229 V-411 bn 'AV"' 82, 83, 131, 132, 133, 193, 194, 195, 196 V5sdiyye 193 Vsile ibnu'l-Eshac 68, 87, 147 V5sit 164, 206 Velsic ibnul-Cerr51,1 48, 50, 72, 209, 213, 214, 251 el-Velid bn cAbdi'l-Melik 88, 89 el-Velid "bn Muhammed 179 el-Velid 'bn Muhammed el-MuvalsharI 157 el-Velid bn Muslim 180, 206, 209, 211 el-Velid bn `Ukbe 87 el-Velid bn Yezid ( bn `Abdi'l-Melik) 118, 168, 205 V/et-1de 46, 47

ez-Zahhiik bn Kays 87 ez-ahlags bn Sufyrn 187 n'ide bn Kucl5me 213 es-Zellebi 23, 24, 32, 37, 38, 41, 42, 43, 44, 45, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 57, 58, 61, 63, 65, 66, 68, 90, 91, 92, 93, 94, 96, 97, 105, 106, 108, 109, 111, 112, 134, 136, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 152, 156,

287

157, 159, 163, 164, 165, 166, 180, Ziylid ibnul-I-Jri 86 181, 200, 201, 202, 203, 205, 208, 209, ez-Zubeyr 72, 82, 108, 194 210, 211, 212, 213, 214, 217, 228, 232, Zubeyr bn `Adiy 251 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 243, ez-Zubeyr bn Bekkr bn `Abdillah el-Kura244, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 261, I 268 262, 263, 265, 266, 267, 268 Zubeyr ddik.1 76, 78 Zerdu t 118, 122, 125 Zuh. sresi 9 Zeyd bn Erkam 24 Zuheyr bn Harb Ebii ljays,eme 227, 262 Zeyd bn Eslem 155 ez-Zuhri (Keza bkz. bn ihb) 35, 36, 37, 39, Zeyd bn bit 27, 29, 79, 90, 154 Zumer sresi 17 Zeyd bn Vehb 196 ez-Zurkni 39

288

2. KITAPLAR

A
(el-isfaMnI) 118 el-Akb(iru't-p vr (Ebil Hanife ed-Dlneveri) 94, l 120, 123 Ahmed bn ganbel (EM!. Zehre) 235 Airf (el-Makdisi) 249

B
el-Bifisu'l-ha i (Ahmed M. SEddr) 69, 72, 75, 76, 77, 78, 94, 165, 166 el-Bed' ve't-tarih (el-Makdisi) 124, 125 el-Bicklye ve'n-nilbre (bn Kesir) 62, 93, 94, 96, 115, 177, 179, 201, 205, 209, 217, 226, 227, 232, 233, 235, 237, 238, 239, 243, 245, 247, 249, 250, 261, 264, 266, 268 Buhari'nin kaynaklar hakk nda ara trmalar (Fuat Sezgin) 207

Ct mic (Rebic bn Habib) 212 C7mic (Sufyin 'bn cUyeyne) 212 el-Cilmicu'l-kebir (Sufy&n es-Sevri) 212 e -Sevil) 212 el-Crniu)s- agir (Sufy el-Ctni cu'-ahih (et-TirmizI) 248, 249 Cuz' (Ahmed bnu'l-Fura) 261 Cuz' (Ahmed et-Tusi) 262 Cuz' (cAII bn `Abdi'l-cAziz el-Bagavi) 261 Cuz' (el-Cahzami) 261 Cuz' (el-EblAr) 262 Cuz' (EVI. `t1sim eb-Nebil) 261 Cuz' (Ebii Mushir) 261 Cuz' (Hasan bn `Arefe) 261 Cuz' ( bn Ebi tlayseme) 261 Cuz' (el- sm5cilI) 262 Cuz' (el-Keeei) 262 Cuz' (Muhammed bn `Abdillah ibrdl-Musenn) 261 Cuz' (Muhammed bn cism es-Selsaft) 261 Cuz' (Muhammed bn Valry5 e3-ZublI) 261

Ciii` (`Abdullah bn Vehb) 212 Cdmic (`Abbdurrazzrds bn Ilemm5m) 251 u-al tik (el-Buh5s1) 9, 11, 14, 17, 18, 19, 21, 23, 24, 30, 31, 35, 38, 42, 44, 50, 51, 55, 57, 60, 65, 69, 74, 76, 77, 81, 95, 101, 142, 196, 203, 216, 222, 230, 246, 249, 250, 251, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 264, 265 beyki'l-clm (bn `Abdil-Berr) 19, 25, 42, 57, 98, 101, 102, 201, 204 Cami` (Mdmer bn 11.5.id) 60, 212 el-CCunicus-ahil (Muslim) 9, 14, 15, 23, 24, 25, 26, 42, 74, 77, 81, 95, 100, 103, 105, 128, 142, 163, 167, 168, 177, 179, 196, 206, 215, 216, 222, 230, 244, 246, 249, 250, 257, 258, 259, 264, 265

D
ed-Durru'l-mensiir (es-Suyfrti) 34 Durru's-sehabe 17 men dekale Msra mine's-a!dibe (es-Suyati) 87

E
Etudes sur la tralition Islamique (L6on Bercher) 140, 207

F
el-Fark beyne'l-firalp (el-Bagadi), 82 83, 119, 122, 123, 129, 130, 131, 146, 194, 196, 227, 229 Fayalu't-tefrika beyne'l- sl(tm ve'z-zandaka (elGazidi) 118

289

Fecru'l-slm (Ahmed Emin) 92, 104, 110, 130 Fethu'l-brl (bn Hacer) 57, 65, 203 el-Fihrist (Ibmin-Nedlm) 28, 52, 118, 119, 123, 126, 127, 133, 134, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 232, 234, 235, 238, 243, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 264, 266, 267, 268 (el-Belazuri) 20, 28, 29

G
GAS = Geschichte des Arabischen Schrifttums (Fuat Sezgin) 209, 210, 211, 212, 213, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 266, 267, 268 Goldviher'in hadisle ilgili grlerinin tahlil ve tenkidi (Talat Koyi it) 143

(bn 'Abdi Rabbih) 128, 155 (bn Ebi Hatim) 34, 36 radu's-sarf (el-Kastallani) 74 el-Iabe (bn Hacer) 24, 32, 40, 44, 54, 62, 67, 91, 93, 95, 96 slam Ansiklopedisi 28, 119 Islam te rii tarihi (`Abdu'l-Vahhab Hallaf) 15, 99 slamiyette ilk nfus say m (M. Tayyib Okk) 75 ur' an (es-Surat 22, 62, 63 el- t han f

K
fi uccfdi'r-rical (bn 'Adi) 24, 37, 38, 51, 58, 66, 68, el-Kamil fi't-tarih (bnu'l-Esir) 126, 127, 133, 134, 229 Iavacdu't-taldis (el-Kas mi) 10, el-Kaolu'l-musedded cani'l-Musned (bn Hacer) 242 Keblr (et-Tabarani) 137 Ke fu'i-ittnn (Haci Halife) 234, el-Kifye (el-klatib el-Ba dadi) 39, 47, 48, 49, 50, 58, 69, 102, 105, 151, 173, 177 Kitabu ackimi'n-Nubuvve (Ela Davad) 263 Kitabu'l-adabi'n-Nebeviyye (Humeyd bn Mahled bn Zenceveyh) 263 Kitabu'l-<Ar ve m verede fih (Muhammed bn `O s m a n bn Ebi eybe) 264 Kitbu'l-birr ve'-la (`Abdullah ibnu'l-Mubarek) 213 Kitabu'l-birr ve'-la ( bnu'l-Hasan bn Harb) 263 Kitbu'l-cerh ve't-tddll (Ebil shak el-Cfzecani) 268 (Ebu'l-Hasan Kitabu'l-cerh 268 Kitalu'l-cerl ve't-tacdil (bn Ebi Hatim) 47, 49, 50, 52, 55, 63, 90, 92, 94, 96, 97, 177, 179, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 217, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 247, 250, 257, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268 Kitabu'l-cihad (`Abdullah ibnul-Mubarek) 213 Kitabu'l-Cum`a ve fazl ha (Eba Bekr el-Mervezi) 264 Kitabu'd-dda (Muhammed bn Fuzayl) 214 Tbeyd) 34, 35, 39, 40 Kitabu'l-enval

H
Hadis edebiyat tarihi (M, Zubeyr uldili) 76, 78 Hadis usul (Talat Koyiit) 103 Hadis musannafatnn mebdei ve Macmer bn Raid'in Camii (Fuat Sezgin) 209, 212 Hadisilerle kelamclar arasndaki mnakaalar (Talat Koyiit) 109, 225 Hariu'l-Musned (Ebia Masa el-Medi/il) 241 Haiye cala Sunen en-Nesa'i (es-Sindi) 245 Hedyu's-sri (bn Hacer) 206, 216 Hemmam bn Munebbih'in Sakfesi (M. Hamidullah) 75 Ililyetu'l-evliya' (EM.' Ndaym) 90, 91, 92, 94, 96, 146, 179, 201, 205, 208, 209, 210, 212, 213, 217, 235, 266 (el-Makrizi) 127, 133, 226 fusnu'l-muhaara fi ahbari Mra ve'l-Kahire (es-Suyati) 87

t
bn ihb ez-Zuhri (Talat Koyiit) 179 ccazu'l-Kur'an ve'l-belgatu'n-Nebeviyye (Mu%afa Sadk er-Rafici) 52 el- lkan (e1-.2imidi) 25 el-hkm ( bn Hazm) 183 l ,i'n't-cutam (el-Farabi) 218 " (e - afici) 187, 188, 265 htiaru cUlami'l-hadi (bn Kegr) 82, 216,

290

Kitiibu'l-edebi'l- nufred (el-Buhrl) 263 (bn Ebl eybe) 263 Kitbu'l-e ribe (Ahmed bn Hanbel) 263 Kittbu'l-eribe (`Ali ilinu'l-Medlid) 262 Kiffibu'l-e ribe (el-Bulj'arl) 263 (Ibn Ebi'd-Duny) 264 Kiffibu'l-ferg iz (Ahmed bn hanbel) 263 (Sufyn es- evri) 213 Kittbun ft1h zikru halk Adem (Muhammed bn `Osmlin bn EbI eybe) 264 ' (Nucaym bn hammkl) 262 Kitbu garlbi'l-hadis (Ebli Tbeyd elRSm bn SellAm) 266 (EbucUbeyde Mucammer Ilinu'l-Muenn) 266 Kiteibu (br ahim el-Harb!) 266 Kitdbu gar,i'l-hadis (en-Nazr bn uney1) 266 Kittbu Halk (el-BuhrrI) 263 (el-Hasan bn cArefe) 263 Kit6bu'l-hibe (el-BuAri) 263 Kitbu'i-c/e/ (Ahmed bn hanbel) 23, 24, 43, 49, 55, 58, 63, 177, 242, 266 (`Ali ibnu'l-Medini) 266 -(el-Btttri) 266 (Ebli Bekr el-E rem) 266 KiWlu'l-clel (Muslim) 266 (et-Tirmisi) 175, 248, 249, 266 Kiti- u'r/m (Zuheyr bn harb) 262 d KitCbu'l-cydeyn (bn Ebi'd-Duny) 264 (brhim ibn Tahmn) 213 (bn Ebi'd-Duny) 264 Kittibu'l-ind (`Abdurrahmn bn (Omer el-isn bahrni "Ruste") 263 Kiabu'l-in7n (Ahmed bn Hanbel) 263 Kitabu'l-imn (ed-Darver ll) 263 Kittbu'l-imln (bn EbI eybe) 263 KitCbu'l-intifr `bi-culdi's-sibd (Muslim) 263 Kittdou'l-intiitr (el-hayyft) 232 Kitdbu ittibd'l-emvitt (brahim el-Harb!) 264 (Ebli D(viid) 263 Kitlbu'l-kunit (Ahmed bn Hanbel) 268 Kitlibu'l-kunC (`Ali ibnu'l-Medini) 268 Kitbu'l-kunt (el-Buti.'rl) 268 Kitlibu'l-kunii (Muslim) 268 (el-ButAri) 263 Kit ibu'l-krir (IslAk bn Ylisuf el-Ezrak) 214 Kitdbu kxydmi'l-deyl (el Mervezi) 264
-

Kitdbu k ymi Ramaz6n (el-Mervezi) 264 Kittibu'l-mactrif (bn Iuteybe) 128, 131, 208, 209, 211, 212, 213, 214, 217, 232, 234, 235, 250, 262 Kitbu nzacrifeti'-aVbe (`Abdullah bn Muhammed el-Mervezi) 267 Kitdbu macrifeti' -abrbe (Ahmed bn `Abdullah el-Berki) 267 ibnu'l-Medld) Kitdbu macrifeti' -altabe 267 Kitabu'l-men0pb (brhim Ibn Tahmn) 213 bn rucliime) 213 Kittibu'l-mentilc b Kitetbu'l-mendsik (Ahmed bn hanbel) 263 Kitiibu'l-nenr sik (el-Fazl bn Dukeyn) 262 Kittbu'l-menfsik (ish4 bn Ylisuf el-Ezrak) 214 (isndil bn Tleyye) 214 Kittbu nt sil'l-hadis ve'l-mensl (Ahmed bn hanbel) 266 KitCibu nsil'l-hadis yel-menet-4 (Ebii Bekr elErem) 266 ve'l-mensf h (Ebli DAvlid) Kitdbu 266 Kitr bu'n-niyye (bn Ebrd-Dunyli) 264 Kititbu'r-redd cale'l-Cembiyye (Ahmed bn hanbel) 263 t Kitbu rerel-yedeyn fi' -alC (el-Buhrul) 263 (`Abdurrazz4 bn Ilemmm) 262 bn Dukeyn) 262 Kitbu' -altit Kittb's-sakit (slffik bn Ylisuf el-Ezrak) 214 t Kiffbu'-alC (smEc11 bn Tleyye) 214 (el-Mervezi) 264 cale'nNebiyy (el-Bezzrr) 264 Kitdbu secediiti'l-Kur't n (br.him el-harbI) 264 (Adem bn iys) 262 KitCbu Kittbu'-yiim (Muhammed 'bn Fuz'le) 214 Kittibu's-sunne (`Abdullah bn Ahmed bn hanbel) 264 Kit6bu's-sunne (Ahmed bn Ilanbel) 263 Kittibu's-sunne (Mili `Asm en-Nebil) 262 Kitt- bu's-sunne (Ebli Bekr el-E rem) 263 Kitdbu's-sunne (Ebli D'nvld) 263 Kittlnes-sunne (Hanbel bn shlik) 263 Kit6bu'7emtril (et-TirmizI) 264 Kitdbu C`cti'r-Rasf (Ahmed bn Hanbel) 263 l Kittibu'Habakiit (halife !bn hayyit) 268 Kitfbu't-tabaltt (Muslim) 268

291

Kitabu't-tahcire (Ismacil bn cUleyye) 214 Kittbt't-t&lb ve'l-mecrhin (Eb ljatim bn Ilibbiin) 23, 24, 43, 46 Kitiibu't-tefsir (`Abdullah ibnul-Muliarek) 213 Kitidt't-tefslr (Ahmed bn Hanbel) 263 Kidtbdt-tefslr (Hueym bn Beir) 213 Kittbu't-tefilr (bn Ebi eybe) 263 Kittbu't-tefsir (brahim bn Tahman) 213 Kittbet-tefsir ( smcil bn cUleyye) 214 Kittbu't-tefsk (Muhammed bn Fuzayl) 214 Kitdbu't-tefsir (Sufyan e -Seyri) 213 Kitiibu't-tefsb. (Vekic Ibnu'l-Cerrah) 214 Kitbu't tefsir (Zl'ide bn Kuclame) 213 Kit ibu't teheccud (bn Ebi'd-Dunya) 264 Kit(tb et-ter ib ve't-terhib (Humeyd bn Malled bn Zenceveyh) 263 (`Ali bn Ebi Talha) 65 Kitdbu'l-umm (e-Safi%) 188, 190, 265 Kitr bu'l-varif (Eb Bekr el-Mervezi) 264 Kitiibu'l-var (el-Mervezi) 264 Kitttbu'l-vitr (el-Mervezi) 264 Kittbu'ziucafr (el-Bubari) 268 Kitiibu'z-zucafr (Muhammed bn cAbdirraIlim el-Berki) 268 Kitgbu'z-zubd ve'r-ra lctt'ib (Abdullah bnu'lMubarek) 213 Kitiibu'z-zuhd (Ahmed Ilin Hanbel) 263 Kiteibu'z-zuhd (Eb Davad.) 263 Kitau'z-zuhd (Eb I;Utim er-Razi) Kitr bu'z-zuhd (Eb Zurca Kitdbu'z-zuhd (Hannad bn Seriy) Kittbu'z-zuhd (Muhammed bn Fuzayl) 214 Kitiibu'z-zuhd (Vekic Ihnu'l-Cerrah) 214 Kitbu'z-zuhd (Zride bn Kudame) Kur'an ve hadiste ru'yet meselesi (Talat Koyiit) 225

L
fi'l-abttdIi'l-mevzit'a (esSuyati) 111, 137, 145, 146, 151, 156, 157, 162, 166

M
Maciilimu's-Sunen (el-Hattabi) 174 el-Mati- V (el-Calni) 83, 198 0 Maazi (`Abdu'l-Melik bn Muhammed bn Ebi Bekr bn Hazin) 209

Maal. (Eb Mder) 209 Madzi (bn shak) 209, 232 Maazi (Mdmer bn Riiid) 209 Mald (Muhammed bn q'iz) 233 Maitzl, (Masa bn Ukbe) 63, 209 Madzi (Mdtemir bn Suleyman) 209 Madzi (e-5db 208 Madzi. (cUrva ibnu'z-Zubeyr) 208 Martzl (el-Vakdi) 232 Madzi (el-Velid bn Muslim)'209 Mt (Yalya bn Sdid bn Eban el-Umevi) zi 209 Ma Caf (ez-Zuhri) 209 Malst lt t (Ebu'l-Hasan el-Egari) 120, 121, 130, 132, 146 Macrifet `ulfmi'l-badls (el-Hakim en-Neysabilrl) 74, 86, 87, 91, 101, 105, 179, 262 el-Mascadu'l-Abmed fi hatmi Ahmed (ibnu'l-Cezeri) 241 (Muhammed Mecmfcatu'l-vettibt's-siyiisiyye Hamdidullah) 33, 34 Mentbtbu'l-Imlm Ahmed bn Hanbel (Ibnu'lCevzi) 135, 228, 235, 239 (bnu'l-Ceyzi) 136, 145, 151, 153, 156, 157, 162, 242 Mevzi`iitu'/-culiim (Takrpzade) 220 el-Milel (e- ehristani) 83, 118, 120, 121, 126, 130 (ez-Zehebi) 37, 38, 52, 53, 54, 58, 65, 66, 91, 134, 136, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 152, 156, 157, 159, 163, 164, 165, 166, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 249, 250, 261, 262, 263, 264, 267, 268 Mdcem garibi'l-Kur'an (M. Fu'ad. Baki) 64 el-MuctebCt (en-Nesri) 245 el-Multaddiu'l-ft beyne'r-rbl ve'l-rtt` (erstl litimahurmuzi) 206 Muhammedanische Studien (I. Goldziher) 140, 207 Mukaddime (bn ljaldiin) 28 el-Munlpzu mitte'5-ablil (el-Gazali) 118, 219 el-Muntekd min Minhdci's-Sunne (ez-Zehebi) 106, 108, 109, 111, 112, 181 Murcu'z-zeheb (el-Mesciidi) 124, 133, 211, 217, 232 Muannaf (cAbdurrazz5k bn Hemmam) 212, 250

292

Musannaf (Baki), bn Malled) 250 Muannaf (Eb Bekr bn Ebi eybe) 250 Muannaf (Ebu'r-Rebic ez-Zehrni) 250 Muannaf (lammd Un. Seleme) 213 Muannaf (Veki` ibnu'I-Cerrh) 213 Musned (`Abd bn Hamid) 236 Musned ((Abdullah bn Muhammed el-Musnedi) 235 Musned ((Abdurrahman bn Muhammed) 238 Musned (Ahmed bn el-Mervezi) 238 Musned (Ahmed bnul-Furit) 237 , Musned (Ahmed bn lanbel) 18, 31, 34, 45, 48, 50, 51, 52, 53, 56, 57, 61, 62, 67, 74, 77, 78, Musned (Ahmed bn brhlm ed-Devraki) 236 Musned (Ahmed bn Mansr er-RamdI) 237 Musned (Ahmed bn Munl() 236 Musned (Ahmed bn Rustem) 237 Musned (Ahmed bn Sinn) 237 Musned ((Ali el-Baavi) 238 Musned (Ali bnul-Cdcl) 235 Musned (`Am~ bn Recr') 237 Musned (Baky bn Mahled) 237 Musned (el-Bezzr) 238 Musned (el-Bubri) 236 Musned (ed-Drfini) 237 Musned (Ebii Bekr bn Ebi eybe) 235 Musned (Ebu Dvd et-Taylisi) 78, 233, 234 Musned (Ebr Hanife) 233 Musned (Ebri Rayeme Zuheyr bn Harb) 235 Musned (Ebii slk es-Siirini) 234 Musned (Ehr Umeyye et-Tarssi) 237 Musned (Eb. Ya%) 137 Musned (Ebil Zur`a. er-ltzi) 237 Musned (el-Eftas) 236 Musned (Esed bn Ms) 234 Musned (el-Firynd.) 234 Musned (el-lumeydi) 234 Musned (el-11useyn bn Dviid "Suneyd") 234 Musned (bn Ebi <Ouer. ed-Darverdi.) 236 Musned (bn Ebi Usme et-Temimi) 238 Musned (bn EM. clizre) 237 Musned (brhlm bn shk et-Tsi) 238 Musned (ibrhlm bn Mdlsl en-Nesefi) 238 Musned (ibrhlm bn Sac(' el-Cevheri) 236 Musned (sh..15 b n Behll et-Tenhi) 236 Musned (skk bn Manr el-Kevsec) 236 Musned (stk bn Rhye) 235

Musned ( smdil bn islk) 238 Musned (el-Kabbni.) 238 Musned (Muhammed bn Eslem et-Tsi) 235 Musned (Muhammed bnu'l-Huseyn) 237 Musned (Muhammed bn Nar) 238 Musned (Muhammed tim Sencer) 237 Musned (Musedded bn Muserhed) 234 Musned (Muslim) 237 Musned (Mutayyen) 236 Musned (Ndaym bn 1:lammild) 228, 234 Musned (cOsmn bn Ebi eybe) 235 Musned (es-Sedsl) 236 Musned (Temim bn Muhammed) 238 Musned (tUbeydullah bn Ms) 234 Musned (Yabyti. bn (Abdi'l-Hamid el-Hun~I) 235 Musned (Ya(kiib bn ibrhim ed-Devraki) 236 Musned (Ydkilb bn eybe) 237 Mustahrec cebi altu Muslim (Ahmed 'bn ji Seleme en-Neysbri el-Bezzz) 265 Mustahreccalii thlhi Muslim (Muhammed bn Muhammed bn Rec'el-isferii'Inl) 265 Mustedrek (el-lkim en-NeysbrI) 34, 35, 38, 39 Muvafft (Mlik bn Enes) 39, 78, 206, 214, 215, 216, 217, 250

N
en-Na-silj ve'l-mensilly (Ebu Cdfer en-Nalbs) 65 en-Nuciimu'i- iahire (Tanribirdl) 93' 235, 237, 238, 243, 250, 260, 261, 262, 263, 266, 267, 268 Nthbetu'l-fiker erhi (bn Hacer) 10, 32, 71, 72, 170, 171, 182, 260 O The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Joseph Schacht) 168

R
er-Risttle (e-Uil) 13, 25, 184, 188, 265 Riseiletu'l-furOn (bn Teymiye) 118, 126 Risttletu'l-ljamaviyye (bn Teymiye) 126, 127 er-Ristiletu'l-Musta;rafa (el-Kettfni) 201, 204, 209, 210, 211, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 250, 261, 262, 263, 266, 267, 268

293

S Sabife (`Abdullah bn 'Arar tbni'l-c ig) 44, 45, 46, 47 Sal* (`Abdullah bn 'Diner) 66, 67 Sabife (`Ali bn Ebi Talim) 64, 65 Sakfe ((Ali bn Ebi T5lib) 51, 52, 53, 54 SaWe (C5bir bn 'Abdullah) 48, 49, 50, 51 ahVe (Eb Hurayra) 56 SabTe (Hemm5m bn Munebbih) 59, 60, 61, 62 Sabife (bn 6Abb5s) 62, 63 alffe (Sa'd bn Ub5de) 67 SalTe (Senura bn Cundeb) 54, 55 Salge Cultica (`Abdullah bn cAnn) 44, 48, 60, 96, 199 SallTe ahika (Hemnaffin bn Munebbib) 59, 60, 199 ahihu Muslim bi-Serb 'n-Nevevl 56 Sfret (bn Hig5m) 232 Suret (bn st5k) 210 Siret (bn ih5b ez-Zuhri) 209 Suret (el-V5kdi) 232 Sunen (`Abdullah ibnu'l-Mub5rek) 211 Sunen (`Abdul-Vahh5b el-Haff5f) 243 Sunen (el-Beyhalsi) 38 Sunen (ed-D5rimi) 35, 68, 203, 243, 250 Sunen (ed-Dfil5M) 243 Sunen (E135 D5vfid) 13, 17, 22, 23, 30, 31, 38, 39, 51, 55, 174, 222, 245, 246, 247, 249 Sunen (el-Egrem)243 Sunen (el-Ezdi) 243 Sunen (Hamm5d. bn Seleme) 211 Sunen (e1-1July5nD 243 Sunen (Hueym bn Beir) 211 Sunen Cureye) 210 Sunen (bn 1VI5ce) 17, 23, 39, 55, 74, 102, 157, 222, 230, 243, 249, 250 Sunen (bn Ebi Z'ide) 211 Sunen (bn Ebi Zi'b) 211 Sunen (ibrhim bn Tahm5n) 211 Sunen (el-Kecci) 243 Sunen (Mekhl e- 5m1) 210 Sunen (Muhammed bn Fuayl) 211 Sunen (en-Nes5'i) 35, 37, 222, 244, 245, 249 Sunen (Sdid bn Ebi cArbe) 210 Sunen (Sdid bn Mang5r) 243 Sunen (Sehl bn Ebi Sehl Zencele) 243

Sunen (et-Tirmizt) 17, 39, 67, 222, 243, 245, 247, 248, 249 bn Muslim) 211 Sunen (en-Nes5'D 244 es-Sunen

Serbu'l-Makfd (et-Teft5z5ni) 219 Serbu'l-Mevii k f (el-tel) 219, 220 Serhu'l-Muvag T' (ez-Zurlsrni) 39 erhu Nehci'l-bela (bn Ebi'l-Hadid) 111, 112 Sezer ltu'z-zeheb (bnu'l-qm5d) 96, 202, 209, 211, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268 Suriitu'l-e'immeti's-siue (el-Malsdisi) 249

T
(bn Ebi Ydla) 234, 235, 236, 237, 243, 247, 257, 260, 261, 263, 264, 266, 267 et-Tabakiitu'l-kubrii (bn Sacd) 28, 32, 35, 42, 44, 48, 52, 55, 58, 59, 62, 63, 67, 90, 96, 200, 203, 208, 209, 210, 212, 213, 227, 232, 233, 234, 235, 243, 250, 261, 262, 266, 267, 268 Tabalsttu'l-Muctezile (ibnu'l-Murtaz5) 132 rabalcltu'-Siifictyye (es-Subld) 229, 235, 238, 245, 247, 257, 262, 266 Taba4iitu't-tC bicn (Ebfi H5tim er-R5z1) 268 Tteu'/-cars (bn Manir) 199 Talclimetu'l-terk (bn Ebi Ii5tim) 48, 50, 53, 64, 96, 209, 212, 213, 217, 235, 237, 262, 264, 267 Tahyftu'/-c/m (el-Hatib el-Bad5c1I) 11, 26, 30, 31, 32, 42, 57, 58, 170, 180, 201, 203, 204 Tdril> (et-Taberi) 84, 87, 107, 114, 119, 121, 122, 124, 141 Trk (et-Tirmizi) 248 Trihu Baclt d (el-fiatib el-Ba d5t1I) 34, 53, 68, 93, 94, 196, 209, 210, 211, 212, 213, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 247, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268 Ttrlh ,u'l-Cehmiyye (el-K5stml) 118, 126 (De Boer) 133 7Wrilju'l-felsefe Trtribu'l-iskim (Hasan brahim Hasan) 84, 85,

294

Tarilju41-1.s/cim (ez-Zehebi) 32, 44, 45, 47, 48,


49, 50, 51, 52, 53, 58, 61, 63, 66, 68, 90, 97, 180, 181, 200, 201, 202, 205, 209, 235,239, 240 Trr,ku Kazan (bn Mace) 249, 268 et-TfIrriku'l-keblr (el-Buhfui) 47, 49, 50, 54, 55, 56, 59, 66, 67, 90, 94, 97, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 217, 233, 234, 235, 236; 243, 250, 251, 253, 261, 262, 263, 267, 268 (cOmer bn ebbe) 268 Tdriku'l-Medine (ez-Zubeyr bn Bekkar) 268 Tilri.ku Mekke (Ebul-Velid el-Ezraki) 268 Tdriku'r-ricgd (`Abdullah bn Muhammed elHaimi) 267 Trl.ku'r-rieCd (Ahmed ibn cAbdi'llah el-ci eli) 267 (el-Bubari) 267 Tt r'iku'r-ricgd (Eba Zurca) 267 (Halife bn Bayyat) 267 (Hanbel bn shak) 267 Triku'r-riedl (bn Ebi Haygeme) 267 Taril>dr-rici/ (bn Sacd) 267 Trlhu'r-rictil (cOgman bn Ebi eybe) 267 Triku'r-ricia (Yahya bn Macin) 267 (el-ljuzarD 193 Tedribu'r-rtvi (es-Suyati) 69, 70, 71, 75, 77, 78, 151, 165, 166, 175, 217, 241, 242 Tefsir (Eba shak eg-Saclebi) 163 Tefsir (et-Taberi) 66 (es-Suyati ve el-Mahalli) 9, 127 Teh ziku'l-esnur (en-Nevevi) 34, 48, 209 Tehzibu't-teh fb (bn Hacer) 32, 35, 36, 47, 48, 49, 50, 51, 53, 54, 55, 61, 63, 66, 67, 90, 91, 93, 94, 96, 9^4, 201, 203, 204, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 217, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 245,

247, 249, 250, 257, 260, 261, 262, 263, 264, 266, 267, 268 Tel fuhami'l-iitar 76 Tendru'l-kav llik erhu Muva!ir 1-mam Millik (es-Suya-tl) 42, 204, 216, 243, Tenzilu'- ericati'l-merf`a (bn cArrak) 156, 157 TeveIhu'n-nazar (el-Caza'iri) 10, 11, 256 Te'vilu muktelifi'l-hadis (bn luteybe) 27, 83, 193, 223, 266 Tekiretu'l-kuffCd (ez-ZehebI) 23, 24, 41, 42, 43, 47, 48, 51, 57, 66, 90, 91, 92, 93, 94, 96, 97, 105, 201, 202, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 217, 228, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 243, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 261, 262 263, 264, 265, 266, 267, 268 U `Uli mu'l-hadis (ibnu'-alah) 69, 72, 75, 78, 169, 175, 216 `Umdetu'l-kr (el-`Ayni) 61, 74 ri (ibnu'l-Esir) 18, 24, 44, 54, 91, 93, 94, 95, 96

Vafeytu'i-gyan (bn Hallikan) 90, 92, 93


96, 119, 122, 123, 202, 208, 209, 210, 211, 212, 217, 228, 232, 235, 245, 247, 249, 250, 257, 260, 266, 267, 268

Z
Zemmu'l-kel lm (el-Herevl) 31, 32, 51, 203 (Ahmed Emin) 222 (tim luteybe) 266 Zeylu kitiibi

295

You might also like