You are on page 1of 53

Dinde kame Prensibi

Durmu HOCAOLU*

Sleyman Demirel niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi**., ISSN 1300-9435., Yl: 2007, Say: 13, ss.249-298 (Derginin yayn yl: 2007, yayn yl sras: 2005)
* Yrd. Do. Dr., Marmara niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Fizik Blm retim yesi ** Hakemli Dergi

Durmu Hocaolu, SD Fen-Ed. Fak. Sosyal Bilimler Dergisi Makale Sra No: 2

Bibliyografya Knyesi: Hocaolu, Durmu., Dinde kame Prensibi., Sleyman Demirel niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi., ISSN 1300-9435., Yl: 2007, Say: 13, ss.249-298 (Derginin yayn yl: 2007, yayn yl sras: 2005)

statistik Bilgiler (Dipnotlar dhil): Sayfa: 50; Kelime: 15.320; Krk.: Boluksuz: 101.570; Boluklu: 117.060

FEN - EDEBYAT FAKLTES SOSYAL BLMLER DERGS ISSN: 13009435


Kurucusu ve Sahibi/Founder and Owner Prof. Dr. Bayram KODAMAN Editr/Editor Abdurrahman UZUNASLAN Yayn Kurulu/Editorial Board Bayram KODAMAN Metin ZKUL Ramazan GLENDAM Hasan BAHAR mer EKERC Christian WALLNER Behset KARACA Osman G. ZGDENL Durmu HOCAOLU Mustafa V. DURMU Kadir KASALAK Timuin KODAMAN Danma Kurulu/Advisory Board Nurullah ETN (Ankara) Bayram KODAMAN (S. Demirel) Hasan NAL (Bilkent) Mustafa SEN (Bakent) Hakan KIRIMLI (Bilkent) Zekeriya KURUN (Marmara) Osman G. ZGDENL (Marmara) Adnan MAN (Afyon Kocatepe) Fahrettin TIZLAK (S. Demirel) Kemal GDE (S. Demirel) Christian WALLNER (Klagenfurt) Osman HORATA (Hacettepe) Nevzat ARTU (S. Demirel) Mehmet ELK (Celal Bayar) Beture MEMMEDOVA (S. Demirel) Bayram REKL (Seluk) M. Said POLAT (Marmara) Azmi SSL (Ankara) Murat Arslan (Akdeniz) Abdullah SAYDAM (Erciyes) Dizgi ve Teknik Hazrlk/Typesetting and Technical Arrangement Kansu EKC Redaksiyon/Redaction Hakan KARAGZ Kansu EKC

Yazlarn her trl sorumluluu yazarlarna aittir. Dergimize gnderilen yazlar yaymlansn veya yaymlanmasn iade edilmez. Yaz sahiplerine telif creti denmez. SD Fen-Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi hakemli bir dergidir. SD Fen-Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi MLA International Bibliography isimli uluslararas indeks tarafndan taranmaktadr.

The Editorial Board claims no responsibility for the opinions expressed in the published manuscripts. Published or not, manuscripts are not returned to the author(s). Authors are not paid. SDU Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences is a refereed publication. SDU Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences is indexed by MLA International Bibliography.

Adres/ Address: Sleyman Demirel niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi 32260 Isparta / TRKIYE Tel: (246) 211 41 29 and (246) 211 41 90 Fax: (246) 237 11 06 E-mail: sdusosbil@fef.sdu.edu.tr

Kapak/ Cover: Efes Celcius Ktphanesi/Library of Ephesus Celcius Kapak Tasarm/ Cover Design: Hilmi ERGL Ece Reklm-ISPARTA/TRKYE

SD Matbaas Isparta 2007

SD Fen-Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi 2005, Say:13, ss..249-298.

Dinde kame Prensibi


Durmu HOCAOLU Giri: Din ve lgili kavramlara Dir Bir Prolog Din denince, hemen herkese u veya bu ekilde, bilinen bir kavram ve olgudan sz edildii bir gereklik olmasna mukabil, konunun teknik detayna inildiinde, gerekte, bilhassa bz konularda popler dzeydekinin aksine, pek az eyin kesin bir ekilde bilindii, en salam sanlan bilgilerin bile byk bir ksmnn mulk olduu grlmektedir. Bu durum, bilhassa, bir olgu olarak bilinen dinin tanm ve bu kelime ve ilgili kavramlarn luav anlamlar ve etimolojik kkenleri bahis mevz olunca daha da briz bir hl almaktadr. Din kelimesinin muhtelif kltrlerdeki etimolojileri arasnda bz farkllklar gze arpmaktadr .Mesel, Hinduizmin din inan sistemini ifde eden dharma kelimesinin, Sankrite bir arada tutmak anlamna gelen dhriden tretilmi olmakla, belirli bir toplumu veya topluluu, bir dayanma ba - din asabiye - yaratarak belirli bir inan etrfnda tutmak, birletirmek anlamnda kullanlm olduu anlalmaktadr. Taoizmin merkez kavram olan tao yol mnsna gelmektedir ki, bu, insann tkip etmesi gereken ahlk yol olduu gibi, ayn zamanda, Gk (Gk Tanr) tarafndan (da) tkip edilen eylemin, veya, insann tkip etmesi iin Gk tarafndan vaz edilen nizmn metodu anlamna da gelmekte olup, ayn zamanda metafizik bir prensiptir de. Hindu tikadndaki din ve inan sistemlerini ifade eden sanatana dharma kavram ezel ve ebed kanun anlamnda olup, kez, Budizmdeki dhamma kavram da, yine ayn kkten gelmektedir. Bat dillerinde din
Yrd. Do. Dr., Marmara niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Fizik Blm retim yesi.
Burada ok zet olarak temas edilecek olan din ve ilgili kavramlarn etimolojileri, biraz daha etraflca bir ekilde, mstakil bir makalede kaleme alnacaktr.

250

Dinde kame Prensibi

karl olarak kullanlmakta olan religion kelimesi ise Latince religiodan gelmekte olup onun da kkeni, ierona gre, okuma, konuma veya dnmeyi (gibi ilemleri) tekrar tekrar gzden geirmek anlamndaki relegereden, Lactantiusa gre ise, balamak, birbirine balamak, raptetmek, irtibatlandrmak anlamndaki religareden tretilmitir. Dilimize Arapadan intikal etmi bulunan din kelimesinin Arapadaki etimolojisi hakknda da benzer bir ihtilf bulunmakta olduu gibi kelimenin anlam spektumu, religiona gre daha genitir. Muhtelif uzmanlar, din kelimesi iin, rm-brn dilinden Arapaya gemi olan ve hkm mnasna gelen kelime, hlis Arapa olup, rf ve det mnasna gelen kelime, ve, konvansiyonel olarak kabl edilen ekliyle din mnsn ifde eden ve Farsa vstas ile daen kknden gelen kelime olmak zere ayr mene ileri srmektedirler. Bu kelimenin iret ettii anlamlara gelince, rf ve det, cez, mkfat; itaat, muhsebe, hkm, mn, yin, hl, tabiat, i, yol, iret, hkm, karar, emir, millet, slm, siret, hl, hesap, mlk, kaz, tedbir, taat, ibadet, erat, takv, saltanat ve idre, dam yaan yamur, inkyad, hastalk, galebe, kahr, istil v.b., belli ballar olarak karmza kmaktadr. Dinin en merkez kavram olan Tanr da kez, kken olarak yine farkllklar arzetmektedir. ngilizcedeki God ve Almancadaki Got, Sanskritede yalvarmak, takds etmek, ululamak anlamndaki hub veya emudan; Franszcadaki Dieu, Latincede ayn anlama gelen Deustan gelmekte olup Latinceye de Sanskritede, gl, kudretli anlamna gelen daiwadan intikal etmitir. Allah kelimesine gelince; bir gre gre, kulluk etmek mnasndaki elehe-yelehu veya hayret ve aknlk iinde kalmak, gnlden balanp snmak anlamndaki eliheyelehu ve velihe-yevlehu kknden gelen ilh kelimesinden tremi olup, dier bir gre gre, gizlenmek, duyu idrakinin fevkinde olmak anlamndaki lhe-yelhu kknden ve zayf olan nc bir gre gre de, Chiliye Araplarnn putlarndan olan el-Lt veya Armice elh kelimelerinden tremitir. incede Gk ve ayn zamanda Tanr anlamndaki tien kelimesi de erken dnemde Trkedeki, tengri-tengereden intikal etmitir. Trkedeki Tanr kelimesi Trkenin kknden gelmekte olup, byk, ulu, muhteem anlamndadr; efendim, lordum mnsndaki tengrikem unvanndan da anlalabilecei gibi, genel olarak ycelii ifde etmektedir. Bu cmleden olmak zere Tengri kelimesi, hem fizik bir varlk olarak Gk ve hem de Tanry ifde etmektedir ve kelimenin teknik bir din terim olarak yerlemesi, Kitbelerde zikredilen ze kk tengri asra yagz yer klndukta... (stte gk tengri altta yaz yer yaratldnda) ibresinden de grlebilecei gibi, VIII. asrda en azndan elit Trkler arasnda -, artk burada gk tengrinin fizik gk

Durmu HOCAOLU

251

olduu anlalmakta olduundan, gk tengriyi, yni Fizik Gk de Yer (Arz) gibi yaratan, daha saf, mteal bir Tanr inancna doru bir ilerlemeden sz edilebilecei ikrdr. ngilizcede mn anlamndaki creed kelimesi Anglo-Saksonca credadan ve oraya da Latince gvenmek, itimat etmek anlamndaki credodan gelmekte olup, Arapadaki mn kelimesi de kez ayn anlamdaki men kknden gelmekte olup, sarslmaz ekilde doruluuna gvenilen bilgi demek olmaktadr. ngilizcede peygamber anlamndaki prophet, haber veren demek olup Latince prophetadan gelmektedir ve Latinceye de Yunanca nceden konumak anlamndaki pro (nce) ve phetai (konumak) kelimelerinin terkbinden oluan prophetesden gemitir; dilimize Farsadan intikal etmi olan peygamber de yine, haber anlamndaki peyamdan tretilmi olup peyamber, haber veren demektir. Arapada ise resl olan bu kelime gndermek mnsndaki resele-yersilu kknden tretilmi olup, gnderilen, eli anlamndadr. Btn bu farkl kkenlere karlk dikkat eken en nemli husus, hemen btn kltrlerde Dinin, yerine gre, yce, insan aan stn bir varla, insanlar birbirine balayan bir baa, evrensel bir prensibe veya prensipler btnne atfta bulunduu, bilhassa kendilerinde ok korkulan karanlk ilhlar sz konusu olduunda - her zaman mspet olmasa da yceliklere, ulvliklere iret eden bir mn ifde etmekte olmasdr diyebiliriz. Bir Kavram Olarak Din Dinin herkese mutbk kalnacak tam ve drtba mmr bir trifinin yaplmas, sanldndan daha zordur; Gordon Marshall, Dini genel bir sosyolojik erevede, ksaca, kutsal fikrine dayal olan ve mminleri bir sosyo-dinsel topluluk iinde birletiren bir inanlar, semboller ve pratikler (rnein, riteller) kmesidir. Kutsal, dindyla tam bir kartlk iindedir; nk kutsalda huu duygusu hakimdir. Sosyologlar dini, bir tanr ya da tanrlara olan inanla deil, kutsala gnderme yaparak tanmlamlardr ve buna neden olarak, bylesi bir tanmn toplumsal karlatrma yapmay olanakl kldna iaret ederler, rnein, Budizmin baz versiyonlarnda Tanr inanc yoktur. Din, bireysel ve arasal olduu iin byyle de kartlk iindedir eklinde 1 tanmlamaktadr . Tabiatyla byle bir tanmn tantmak istedii eyi tam olarak ihta edebildiini syleyemeyiz; bu tanmlama mudillii, muhtemelen, Dinin kolay-kolay muayyen bir standart ereveye sdrlamayacak kadar umll olmasyla alkadar olsa gerektir. Katolik
Gordon Marshall, Sosyoloji Szl, (ev. Osman Aknhay, Derya Kmrc), Ankara 1999, s.156.
1

252

Dinde kame Prensibi


2

Ansiklopedisinin din maddesini kaleme alan J. Goetz de, dinin, tam tatminkr ve umll bir trifinin zor olduunu belirterek, Problemin, dinin muhtelif noktai nazarlardan ele alnarak veya eitli balklar altnda tetkik edilerek ett edilebileceini sylemekte (p.56a) ve makalesinin devmnda, Empirik Din (p.56b), ve Tarih Din (57a) tanmn yapmakta; sonra, Din ve By, Dinlerin Muhtevs, Atitdler (Tavazzlar), Din yinlerle fde, Ferd ve Cemiyet le lgisi Bakmndan Din, Rhiplik , Profetizm Mneviyat ve Nect altbalklarna tahss ettii Fenomenolojik Yaklama gemektedir (p.57b-64a). Konuyu Din Felsefesi balamnda deerlendiren Mehmet S. Aydn, dinin mhiyetine temas ederken, Felsefenin tarif edilmesinde karmza kan glkler, dinin ne olduunu ak seik olarak dile getirmenin glklerine nazaran ok daha azdr. Bir deil birok din vardr ve eitli dinlere mensup insanlarn benimseyebilecekleri, eski bir ifade ile efradn cami, ayarn mni bir tarif vermek mmkn deildir. Din kelimesi bir Budist ile bir Yahudinin zihninde ayn arm yapmaz. Hatta nemli ortak zelliklere sahip olan bir Mslman ve Hristiyann dinden anladklar, nemli lde birbirinden farkl olabilir. Sezarn hakkn daha iin banda iken Sezara veren bir Hristiyan iin sann getirdikleri, hayatn kk bir blmne inhisar ettii halele, bir Mslman iin slmn getirdikleri, hayat, hibir yann darda tutmamak kaydyla kuatmaktadr. 3 demektedir ki bu da yine ayn kapya ktmz gstermektedir: Dinin, aada temas edeceimiz gibi, Aksekinin Mutlak Din olarak isimlendirdii en umm mnasyla, efrdn cmi, ayrn mni bir trifini vermek hemen-hemen mmknszdr. Nitekim, Dinlerin eitlilii konusunda halihazrda sylenenler ciddiye alnrsa, dinlerin tek bir aacn dallar olduunu dnemeyiz diyen Thomas A. Idinopulos da, ayn ekilde, dinin net bir trifinin gl hakknda 4 unlar sylemektedir:
Dinlerin eitlilii konusunda halihazrda sylenenler ciddiye alnrsa, dinlerin tek bir aacn dallar olduunu dnemeyiz. Bu nedenle dinin tek tanm imkansz grnmektedir. Dini, doast, kutsal ve profan kelimelerinin ayrm ve niha ilgi kavramlarna gre tanmlama abalar, din ifadenin grnlerini aklayabilir, ancak onlar bizzat dinin anlamn vermek iin hemen
2

J. Goetz, Religion, The New Catholic Encyclopedia, c.12, Washington 2003, s.56Mehmet S. Aydn, Din Felsefesi, Ankara 1992, s.4-5.

64.
3 4

Thomas A. Idinopulos, Din Nedir?, (ev. Temel Yeilyurt), Harran niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, S.5, 1999, s.151-166.

Durmu HOCAOLU
hemen (hardly) yeterli deillerdir. Budizm kolaylkla referanslarn doastne uyduramaz. Kutsal/profan ayrm da ou zaman bu ikisinin karm olan din duygunun karmaklna uygun dmez. Nihi ilgi ifadesi, zor bela dinin genel bir tanm olabilecek byle bir belirsizlikten dert yanmaktadr.

253

Akseki de, Filhakika dinler tarihini tetkik edenlerden bazlarnn noktai nazarlarna gre din, ilm bir surette tarif edilmesi mkl bir mevzudur. Diyorlar ki: din, bir ok ekillerde tarif edilmi olmakla beraber, bunun hakk bir tarifini yapmak, hayat tarif etmek kadar 5 kendi gtr ve hatt pek de mmkn deildir. dedikten sonra 6 mtalaasn yle serdetmektedir:
Bu fikir, bir bakmdan doru olmakla beraber, dier cihetten de doru deildir. Eer dinden mutlak din mefhumunu kasd edersek o zaman bunu tarif etmek hakkaten kolay olmaz. nk mutlak din, milletlerin vicdani itimalerini iar eden mebdii klliyeye amildir. Tarihi edyn erbabnn tarifinde ittifak edemeyip durduklar da (dini mutlak) tr. Bu ise, hak olabilecei gibi btl da olur. Bu mebd gerek hak, gerek btl her ne ise haddi zatinde o milletin hayatnn ciheti vahdeti, vicdan kllisi, dini odur. Her millet byle bir vicdan ile, byle bir din ile kaimdir. Bundan dolaydr ki gemi veya elyevm yaayan muhtelif milletlere ve cemaatlere aid ve bunlarn vicdan itimalerini iar eden btn dinleri ve din fikirlerini amil olmak zere tam bir tarif yapabilmek pek mkldr. Fakat, bizim burada tarif ettiimiz ve anlatmaya altmz din, mutlak din olmayp Hak din dir; vahyi ilh olan ekli mtekmilidir. nk bundan bakasna esasen hakki mnsile Din demek doru ve yerinde bile deildir. Aada grlecei vehile Hak din diyebilmek iin her eyden evvel onun bir hitabi ilh ve bir tesisi rabbani olmas arttr. Bundan dolaydr ki dinin en muvafk tarifi yukarda bizim yazdmz ekilde olduu kanaatindeyiz. slm noktai nazarna ve dini, vahyi ilh olmak zere mtekmil ekl ile mtala eden, slm mtefekkirlerinin telkkilerine uygun olan da budur. Bu tarifle dinin mahiyeti de anlatlm oluyor. nk dinin mahiyetine aid olan eylerin hepsine tarifte iaret olunmutur.

A. Hamdi Akseki, slm; Ftr, Tabi ve Umum Bir Dindir, c.1, S.15, stanbul 1943, s.4.
6

A. Hamdi Akseki, a.g.e., s.5-9.

254

Dinde kame Prensibi

Grld gibi, Akseki, muayyen bir din gerek slmiyet, Hristiyanlk, Msevlik gibi semav, gerekse de baka herhangi trden bir din ile Mutlak Din olarak isimlendirdii, en umm mnda dini birbirinden ayrmakta, muayyen bir dinin trifinin nispeten kolay olmasna mukabil, Mutlak Dinin bir tek ve belirleyici trifinin yaplmasnn byk bir mkilt arzettiini ileri srenlere katlmaktadr. Bu szlerinden sonra, slm referanstan yola kan Akseki, Hak Din olarak trif ettii salam ve shhatli bir dinin ne olduunu ve olmas gerektiini, din kelimesinin manai marufunu, yni teknik mnsn, zevilukul hsni ihtiyarlariyle bizzat hayrlara sevkeden bir vaz 7 8 ilhdir eklinde tanmlayan Hamdi Yazr gibi , yle dercetmektedir:
1 Din, bir vaz ilhdir, Peygamberlerin Allah tarafndan vahy- ilham ile, tebli eyledikleri bir kanundur, bir yoldur diyoruz. u halde bu kanunun bir vz vardr. ... 2 Din; akl sahihlerini kendi hsni ihtiyarlar ile bizatihi hayra sevk eder ... 3 Din, peygamberlerin vahyi ilhye mstenid tebligatdr. ... 4 Dnin hedefi saadeti beeriyyedir. ... 5 Din, insana kendi mahiyetini, yaradlndaki gayeyi, halika ve mahlkna kar mkellef bulunduu vazifeleri bildirir... ... 6 Dinin ahkm esasiyesi tr: tikad, Amel, Ahlk.

Din denince hemen Onunla ilikilendirilen temel kavramlardan ikisi de, bir kavram ifti oluturan Tabiatst ve Metafiziktir; nitekim, Din ve Tabiatst konularna temas eden Emile Durkheim, Dini olan her eyin, ayrt edici zellii olarak kabul edilenlerden biri, tabiatst dncesidir. Bununla, anlama kapasitemizi aan eya dzeni kastedilir; tabiatst gizemin, bilinemezin, ya da anlalamaz olann dnyasdr. O zaman din, bilimin ve genel olarak ak dncenin snrlar dnda kalan her ey hakknda bir tr speklasyondan ibaret bir ey demektir. Spencere gre, dogmalar bakmndan birbirleriyle taban tabana zt
7 8

Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, stanbul 1971, c.1, s.81-83. A. Hamdi Akseki, a.g.e., s.9-25.

Durmu HOCAOLU

255

olan dinler, ierdii ve kuatt her eyi ile birlikte dnyann, bir aklama ihtiyac duyan bir sr olduu hususunda zmnen anlarlar; o, dinleri esas olarak, zihni aan her yerde hazr ve nazr olan bir eyin varlna inanmaktan ibaret olduunu kabul eder. Ayn ekilde Max Mler de, btn dinleri, tasavvur edilemez olan tasavvur etmeye ve ifade edilemez olan ifade etmeye ynelik bir aba, sonsuza doru bir 9 arzu olarak grr demektedir . Ancak, metafiziksiz ve tabiatstsz de bir din tessi pekl mmkn olabilmektedir; teknik bir felsef terim olarak ilk defa rlandal John Toland tarafndan kullanlm olmasna ramen, Ondan ok ncede mevcut olan ve mesel, Enkizisyon tarafndan, ilhad ve zndklk olarak tavsf edlerek diri-diri yaklmak sretiyle lme mahkm edilen Gairdano Brunonun da felsefesi olup, Tanr ile lemi bir ve ayn, Onu lemin yegne cevheri sayan Panteizm (Pantheisme) gibi. Alfred Weberin, 10 Brunonun bu panteist felsefesini zetleyen u satrlar dikkat ekicidir:
Eer kinat namtenahi ise, kanlmas imknsz olan istidlal udur: iki namtenahi olamaz; imdi lemin varl inkr edilemez; u halde Allah ve kinat bir ve ayn varlktr. Mlhidlik itirazndan kurtulmak iin Bruno kinatla lemi biribirinden ayryor: Allah, namtenahi Varlk veya Kinat, lemin prensibi, ezel ve ebed sebebi, natura naturansdr; lem, onun neticelerinin yahut hadiselerin heyeti mecmuas, natura naturatadr. Ona gre, Allahla lemi bir saymak mlhidlik olur, nk lem ferd varlklarn mecmuundan baka bir ey deildir ve bir mecmu ancak zihn bir varlktr; fakat Allah kinatla bir saymak, onu inkr etmek deil, bilkis ykseltmektir; en yksek Varlk fikrini, onu baka varlklarn yannda bir varlk, yani mtenahi bir varlk sayanlarn, iinde tuttuklar snrlarn ok tesine kadar geniletmektir. Hem de Bruno, kendi doktrini ile ateizmi biribirinden ayrmak iin Philotheos adn alr grnyor. Beyhude ve hkimlerini aldatamiyacak olan zahmet. Filhakika, Brunonun Allah, lemin ne yaratan, ne hatt ilk muharriki deil, fakat ruhudur; o mteal ve bir anlk (momentane) sebep deil, fakat Spinozann syleyecei gibi bat (immanente), yani, eyann i ve daim sebebi, onlar meydana getiren, nizama koyan, ieriden darya doru idare eden, hem madd hem sur prensiptir: onlarn ezel ve ebed cevheridir. Brunonun kindi ve lem, yaratan tabiat (nature naturante) ve yaratlan tabiat (natture nature) kelimelerile biribirinden ayrd ey, hakikatte, bazen realist bakmdan (orta
9

Emile Durheim, Dini Hayatn lkel Biimleri, (ev. Fuat Aydn), stanbul 2005, s.43 [bold vurgular tarafmdan yaplmtr D.H]
10

Alfred Weber, Felsefe Tarihi, (ev. H. Vehbi Eralp), stanbul 1938, s.185-186.

256

Dinde kame Prensibi


a slbu), bazen nominalist bakmdan nazar itibara alnan bir ve ayn eydir. htiva eden, kuatan, her eyi meydana getiren kinatn ne balangc ne sonu yoktur; lem (yani, onun ihtiva ettii, kuatt, meydana getirdii varlklar)in balangc ve sonu vardr. Yaratan ve hr yaratma fikri yerine, tabiat ve zarur meydana getirme fikri geiyor. Hrriyet ve zaruret ayn manaya gelirler; olmak, yapabilmek, istemek, Allahta blnmez bir ve ayn fiilden baka bir ey deildir.

Panteizm, Tanrnn lemden ayr ve mstakil bir ahsiyeti olmadn ileri srmekle, Tanrnn leme mdhale etmediini, onunla herhangi bir ilintisi olmadn ileri sren Deizmden ziyde, Tanry lemin dnda addeden ve bylece mtel (akn, transandantal), sf bir Bir Tanr kabl eden Teizme murzdr ve bylece de metafizik ile fizik Panteizmde birlemi olmaktadr. Panteizm, Tanry lemde veya fikirde mndemi (ikin, immanent) addetmekle, Monizmin ve mmanentizmin bir eidi olarak da kabl edilmektedir.

Yukarda solda, zndklk olarak tavsf edilen panteist felsefesi yznden insan yakmaya tutkulu olan Engizisyon tarafndan Romada Saint-Pierre meydannda 17 ubat 1600de diri-diri yaktrlan talyan filozof Giordano Brunonun (15481600), XIX. asrda, ayn meydan-da, ayn yerde, kendisini yakma kararnn alnd Saint-Pierre kilise-sinin karsna dikilen heykeli ve sada, Panteizmi isim olarak tescl ettiren John Toland (1670-1722)

Kukusuz, Dinin en temel ve en merkez kavram Tanrdr; 11 Durkheimn ifdesiyle:

11

Emile Durheim, a.g.e., s.48-49.

Durmu HOCAOLU
Bir ok insann kendisiyle dini tanmlamaya alt bir dier kavram ise, tanrdr. M. Revilleye gre, Din, insan zihnini, dnyann ve kendisinin hakimi kabul ettii, bal bulunduunu hissetmekten zevk ald gizemli bir ruha balayan bir his sayesinde insan hayatnn belirlenmesidir. Eer tanr kelimesi, muayyen ve dar anlamnda alnacak olursa, bu tanm gerekten dini olan bir ok olguyu darda brakaca, bir gerektir. Bir ok farkl halkn dini muhayyilesinin tabiatta mevcut olduunu kabul ettii, l ruhlar ve her tr ve dereceden esprit, her zaman ayinlerin ve zaman zaman da dzenli kltlere konu olmulardr. Ancak kesin olarak sylendiinde, bunlar tanr deildir. Tarifin bunlar da ierebilecek ekilde yaplabilmesi iin, tanr kelimesinin yerine, daha kapsayc bir terim olan manevi varlklar terimini koymak gerekir. Tylorun yapt ite budur. Diyor ki, daha dk dzeydeki rklarn dinlerini incelerken, ilk yaplacak olan ey, insanlarn din ile neyi kastettiklerini tanmlamak ve onu aklamaktr. Eer bu rklardan birisi, terimin yce bir varla inanma anlamna geldiinde srar ediyorsa,.bir ok kabile, dini dnyann dnda braklm olacaktr. Bu dar anlamdaki tanmn dini, hususi gelimeleriyle kartrmak ve onlardan ibaret saymak gibi bir kusuru vardr... Dinin asgari bir tanm olarak manevi varlklara inan olarak tanmlamak en iyi ey gibi grnmektedir. Manevi varlklar ifadesinin, sradan insan aan kuvvetlere sahip bilinli varlklar anlamn ifade ediyor olarak anlatlmas gerekir. Bu, hakl olarak tanrlar kadar l ruhlarn, perileri ve cinleri de ierir. Bu tanmn ierdii hususi din anlaynn farkna varmak nemlidir. Bu trden varlklarla bizim sahip olabileceimiz yegana iliki, onlarn sahip olduklar sylenen tabiat tarafndan belirlenir. Bunlar bilinli varlklardr ve onlar ancak, uurlar zerinde etki ettiimiz ekilde etkileyebiliriz. Yani, psikolojik vastalar kullanarak, onlar ikna etmeye veya szlerle (dua vs. ile), takdimelerle ya da kurbanlarla harekete geirmeye alrz. O zaman dinin konusu, dinin gayesi bu hususi varlklarla bizim ilikimizi dzenlemek olduundan ancak dualar, kurbanlar, kefaret ayinleri vs. var olduu zaman bir dinin varlndan sz edilebilir. Bylece, dini din olandan ayrmak iin ok basit bir ltmz oldu. Frazer de baka bir ok etnografn yapt gibi, bu lt sistematik bir ekilde uygular. Ancak, dini terbiyemizi kendilerine borlu olduumuz zihni alkanlklar dikkate alndnda bu tanm ak gibi grnebilse de, din alanna ait olan fakat bu tanmn uygulanamad bir ok olgu vardr. Her eyden nce, tanr ve ruh dncesinin olmad ya da yalnzca ikincil, nemsiz bir rol oynad byk dinler vardr. Budizm ite byle bir dindir. ...

257

258

Dinde kame Prensibi


..../Bu prensiplerin (Budizmin prensiplerinin D.H.) hi birinde, uluhiyet sz konusu deildir....

Dinsel inanlar ve rgtlerdeki eitlilik ylesine genitir ki, bilim adamlar dinin genel kabul grm bir tanmna ulamakta byk glk ekmektedirler. Batda, insanlarn byk ounluu dini Hristiyanlkla zdeletirmektedir - bu dnyada ahlka uygun davranlarda bulunmamz buyuran ve ldkten sonra bize yeniden hayat vereceini vaat eden ulu bir varla olan inantr bu. Ne var ki, dini bir btn olarak, bu ekilde elbette tanmlayamayz. Bu inanlar ve Hristiyanln baka birok yn, dnyadaki dinlerin ounda yoktur. diyen Anthony Giddens, dinin tanmnn tam mutman klc bir ekilde yapamamann skntsn, hemen bu paragraf mtekiben, din ne deildir? sorusu ile amaya alarak bu selb denemeyi de drt ana balkta cem etmektedir; ne var ki, aadaki kendi satrlarndan da grlecei gibi bundan da tam 12 bir sonu alamamaktadr:
Din konusunda kltr temelinde dnmenin douraca glklerin stesinden gelmenin belki de en iyi yolu, dinin ne olmadn genel olarak ortaya koymak olacak. Birincisi, din Tektanrclkla (tek tanrya inan) zdeletirilmemelidir. Dinlerin ounda birok ilah vardr. Hristiyanln baz versiyonlarnda bile kutsal nitelikli figrler sz konusudur: Tanr, sa, Meryem, Kutsal Ruh, melekler ve azizler. Kimi dinlerde ise hi tanr yoktur. kincisi; din, inananlarn davranlarn kontrol eden ahlki buyruklarla - Musann Tanrdan ald sylenen emirler gibi zdeletirilmemelidir. Tanrlarn bizim bu dnyada nasl davrandmzla ilgilenmeleri, pek ok dine yabanc gelen bir dncedir. Szgelimi Eski Yunanda tanrlar insanlarn ne yaptklaryla pek az ilgiliydiler. ncs; din, zorunlu olarak, dnyann bugnk haline nasl geldiini aklamak durumunda deildir. Hristiyanlkta Adem ile Havva sylemi, insann kkenini aklar; birok dinde insann kkenine ilikin bunun gibi sylenler vardr, ama birounda da bu tr sylenlere rastlanmaz. Drdncs; din, doast ile, duyular dnyasnn tesinde olan bir dnyaya inan zdeletirilemez. rnekse, Konfysn getirdii din, yeryzndeki doal uyumu kabul eder, ama onun ardnda yatan hakikatleri bulmayla ilgilenmez.

Anthony Giddens, Sosyoloji, (Yay. Haz. Hseyin zel, Cemal Gzel), Ankara 2000, s.463-464.

12

Durmu HOCAOLU

259

Evet; Aksekinin en umm kontekste din anlamnda kulland Mutlak Din olarak anlalan ekliyle, iinde teknik mnda bir tanr idesi, ulhiyet ile bir alkas bulunmayan dinler de vardr. Durkheim bunlara rnek olarak Budizmi, Giddens Konfyanizmi veriyor. Konfyanizm iin doru olan bu misl, Budizm sz konusu olunca, ya bzlarnca ok ihtiyatla karlanmakta veya bzlarnca da reddedilmektedir; mesel, Bonet-Maury Ondan kesin bir dille bir din 13 olarak sz ederken , Gnay Tmer de TDVAdaki Budizm 14 maddesinde ayn tutumu srdrmekte ve fakat Abdurrahman Kk ile birlikte kaleme alm olduklar Dinler Tarihinde, daha ihtiyatl 15 davranmaktadrlar Ancak, buradaki tanrszlk tam bir ateizm deil de konvansyionel anlamda bir tanr idesinin bulunmazl olarak anlald takdirde, Budizm gibi bir Hindistan dini olan Caynizmde bu hususta daha tam bir mutbakattan sz edilebilmektedir. Mesel A. Gupta, saf beer meneli olarak tarif ettii Caynizmde yaratan, yok eden, koruyan, insanlar kurtulua erdiren, inyet shibi, eytanla atan bir tanr 16 idesinin bulunmadn belirtirken Tmer ve Kk ise ayn konuda, Caynizmin, ateist bir din olarak gsterildiini, (ancak), bu ateizmin tanrnn varln, ruhun ebedliini, kurbann faydasn, kurtuluun imknn inkr etmek anlamnda olmadn; kurucu Mahavirann, Budda gibi, tanr fikri zerinde durmam olsa bile, baz Caynist mezheplerde tanr inancnn varolduunun anlalmakta olduunu, tapnaklarnda tanr heykelleri bulunduunu, fakat M.S. XV. yzylda kurulan Sthanakavasi mezhebi, ilk Caynizmin tanr tanmaz bir karaktere sahip olduunu savunmaya, tapnaklardaki heykelleri, resimleri 17 reddetmeye baladn sylemektedirler . Ne var ki, ileriki sayfalarda biraz daha zerine dikkatle eileceimiz gibi, hibir metafizik ve tabiatst kabl etmeyen, Tanr fikrine asla yer vermeyen, hatt tammen ve mfrit bir ekilde karsnda olan birok
Bkz. G. Bonet-Maury, Buddhism, New Schaff-Herzog Encyclopedia of Religious Knowledge, c..2, Michigan 1954, s.292. ...Budizme felsef-teolojik bir hareket, mezhep veya tarikat olarak bakanlar varsa da onda bu belirtilen hususlar destekleyen zellikler bulunmakla birlikte kurucusu, kutsal metinleri, inan esaslar, cemaati, mbedleri ve dier zellikleriyle bu sistem daha ok bir din olarak nitelendirilmektedir. Nitekim hzla yaylmas onun bir din olmasnn sonucudur. [Gnay Tmer, Budizm, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, c.6, s.352]; Baz dinler tarihileri Budizm iin var saydklar ateizme paralel olarak bu dinde dua ve ibadetin de bulunmadn savunmulardr. Ancak Budistlerin dinlerine sk skya bal olduklar inkr edilemez. [Gnay Tmer., a.g.m., s.357].
15 16 17 14 13

Bkz. Gnay Tmer; Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, Ankara 1993, s.129. Bkz. Asha Gupta, Jainism, Encyclopedia of India, c.2, s.323. Gnay Tmer; Abdurrahman Kk, a.g.e., Ankara 1993, s.97-98.

260

Dinde kame Prensibi

dnce ve inan sistemleri daha vardr ki, bunlar dahi, en azndan bir ekilde yine din tasnifine girmektedirler: Rijit, fanatik bir materyalizm mesel Marksist Materyalizm - gibi. Dinde kame Prensibi Hakknda Burada, Dinde kame Prensibi terimini, herhangi bir din ortadan kalkt veya kaldrld vakit onu ortadan kaldrann, kaldrlan dinin yerine ikame olduunu ifde etmek zere kullanmaktayz. Bunun sebebi, dinin mutlak ve total olmasdr; imdi, din mutlak ve total olmakla, bir eyin varln iptal edenin (mbtil), varl iptal edilenden (mbtel) daha aa olmas bahse mevz edilemeyeceine binen, onu ifn, iptal veya ilga edenin de en az onun kadar mutlak ve total olmas cap edecektir. Beri yandan, din, yukarda ksaca temas ettiimiz gibi, her ne kadar mutlak mnsyla tam olarak trif edilememekte ise de, bir olgu olarak beer bir ihtiyatr. nsan, inanan bir varlktr diyen Mengolu, nanma olmadan bizim yapp etmelerimiz durur; varlmz tehlikeye girer./... Geri inanma bir deerdir. Fakat inanma yaln bir deer deildir; tersine, deer gruplaryla rlm bir deerler rgsdr./.. ...inanmann kendisi, bir yksek deerler rgsdr. Bir deerler rgs olan inanma, insann her yapp-etmesinin dayanadr. nanma eksik olursa, hayat sarslr. Eer Fr. Schiller inanmann eksik olduu yerde her ey sallantda kalr dedi ise, o bu szleriyle bir deerler rgs olan inanmann hayattaki nemli yerini belirtmek istemitir. diye devam 18 etmekte inanmann haytliini, Hakikatte herhangi bir eye inanmayan bir insan yoktur. nanlan bu ey, ok deiik olabilir; fakat o hibir zaman eksik deildir. nk hibir eye inanmayan bir insan yaayamaz. Gerekten her trl inantan yoksun olan bir insann yaamasna olanak yoktur. Bu, yalnz, tekler iin geerli deildir, ayn zamanda sosyal birlikler, uluslar iin de geerlidir. ifdeleriyle 19 vurgulamakta , imdiye kadar betimlenen fenomenlerin, inanmann, d faktrlere bal olan inanma, immanent inanma ve refleksiyona dayanmayan inanma olmak zere formunu meydana kardn sylemekte ve Refleksiyonlu, ynetilen inanma, insanst, doast olan bir eye inanmaktr. nsanst, doast olan bu ey, insan iin bir dayanak oluyor. te bu inanma, bizim din adn verdiimiz inanmadr. 20 ifdeleriyle de , dinin inanma kategorisi iindeki yerini tespit etmektedir. nsan inanan bir varlktr ve bu Onun hayvandan radikal olarak noktalardan biri ve belki de birincisidir ve bu inanma eitlilii ierisinde
18 19 20

Takiyettin Mengolu, nsan Felsefesi, stanbul 1988, s.196-197. Takiyettin Mengolu, a.g.e., s.199-200. Takiyettin Mengolu, a.g.e., s.201.

Durmu HOCAOLU

261

dinin nevi ahsna mnhasr bir yeri vardr: Din, insann kendisini aan bir eye inanmasdr. Bu inanmann iinde her zaman sevgi olmayabilir, nemli olan, insann kendisini aan bir eyin veya eyler btnn - varlnn kabldr. te, ikame prensibi burada ortaya kmaktadr: nsan, kendisini aan bir eysiz olamamaktadr ve bunun iin de, bir dini ortadan kaldrdnda, gerekte, dini, yni mutlak mnda dini deil, sdece belirli bir dini ortadan kaldrmakta, ama onun yerine mutlaka ve muhakkak, ad din olsun ya da olmasn, din fonksiyonu f edecek bir baka eyi ikame ettirmektedir. Evet; mkerreren: nsan gerekten de bir inanan varlktr; inanmadn syledii zamanda bile inand bir ey vardr ve bu da inanszln bir negatif inan hline dnmesi demektir; tpk felsefeyi reddedenlerin ounun yapt eyin, negatif felsefe olarak anlabilecek bir tr felsefe olmas gibi. Tpk, Bochenskinin, Felsefe yalnzca uzman kiiyi ilgilendiren bir i deildir; nk yle ilgi ekici grnr ki, felsefe yapmayan ola ki hibir insan yoktur. Ya da en azndan, her insann yaamnda filozoflat bir an vardr dedikten sonra herkesin yapt bu felsefenin ki bunu herkesin felsefesi veya naif felsefe olarak da isimlendirebiliriz (D.H.) - oklukla da ocuksu, safdil ve teknik adan kt ve/ya yanl olduunu ekleyerek paragrafn Ama burada yan bir konudur bu. nemli olan hepimizin felsefe yapt ve galiba yapmamz da gerektiidir diye devam edip, felsefe yapma zerine eilerek, Daha Aristoteles, felsefeye kar olanlara u eletiride bulunuyordu: Felsefe ya yaplr - diyordu - ya yaplmaz; ama felsefe yaplmazsa, bu da ancak bir felsefe adna olur. Yani, felsefe yaplmayacaksa bile, yaplr. Bu bugn de doru. Felsefe diye bireyin olmadn sylemek iin tam bir felsef sav dile getiren szde felsefe 21 dmanlarnn grnden daha elenceli bir ey yoktur. eklinde doru bir hkme varmas gibi, dini kkten reddedenlerin ounun yapt da, aslnda, reddettiinin yerine bir tr din ikame etmek olmaktadr. mdi btn bu ikame ilemlerinde, mukm klnan eyin ne olduu deildir biztih nemli olan; nemli olan o eyin mutlaklatrlmasdr ve zten mutlaklatrma yoksa dinletirme de yoktur: Marksizm rneinde olduu gibi bu bir felsefe sistemi olabilir, yhut Anarizm rneinde olduu gibi bizzat insann kendisi, veya, nsanlk Dini rneinde olduu nsanlk, vey Panteizm rneinde olduu gibi tabiat, vey Siyantizm rneinde olduu gibi, bilim ve hepsinin birden en umm ad, aslnda, Tanrlatrmadr (Telih, Deification). Bir felsefe,

J. M. Bochenski, Felsefece Dnmenin Yollar, (ev. Kurtulu Diner), Ankara 1996; kinci Basm, Ankara 1998, s.22-24.

21

262

Dinde kame Prensibi

insan, insanlk, tabiat, yhut bilim; btn bunlar mutlaklatrldnda, din veya din gibi bir ey oluverirler. Mesel, gnmzde bilimin tm sorunlara zm getirecei inancnn yaygnlnn arlndan bahseden Reichenbach, bilimin gnmzde, daha nceleri dinin karlad sosyal bir ilevle, kiilere ve topluma kesin gvenlik salama ileviyle, ykl hale gelmi olduunu sylemekte ve Denebilir ki, bilime beslenen inan, Tanrya olan inancn yerini almtr, bugn demekte ve mtekip satrlarda unlar dile 22 getirmektedir:
Kantn dncelerini oluturduu Aydnlk a dini bir yana itmedi, ama onu bir tr akl inancna dntrd; Tanry, her eyi bilen, nk akln yasalarn iten bir sezgi ile kavrayan, bir matematiki bilgin haline getirdi. yle ki, matematiki bilim adamlar, her syledii mutlak doru saylan birer kk tanr kimlii kazanmlard, deta. Bilimi yanlmaz kabul eden bir felsefede, teolojinin tm sakncalarn (banazln, dnce zerinde kurduu denetimi, ve salad aldatc gvenlii) yeniden canlanm bulmak hi de olanaksz deildir.

Karl Jaspers, felsefe yapmak, artlar ne olursa olsun, i bamszl kazanmak iin savamak demektir diyerek, felsefenin nart olarak bamszl vaz ettiini ve bunun gerekli olduunu vurgu ile belirttikten sonra, ancak, mutlak bamszlk talebinde veya iddiasnda bulunmann yksek derecede risk tadna dikkat ekmektedir. Nitekim, O, bu cmlesinin hemen akabinde, bamszlk nedir? diye sorduktan sonra, son antik adan beri bamsz insan olarak, bir filozof tasavvurunun yaadn ve pek ok bakmdan bu tasavvurun bir ideal insan tipi olarak kabl grdn, ancak, beri yandan, bu filozof tasavvurunun, hayranln olduu kadar, itimatszln da konusu hline geldiini, zra, bamszlna dkn olan bu tipin bamszl mutlak bamszla dntrmeye mtemyil olduunu syleyerek u hkme 23 varmaktadr:
....Bu, szm ona, mutlak hrriyet, dardan, kazanlmas istenen dnya, ieriden, ihtiraslar tarafndan, baka bir bamlla dndrlr. Son antiklerin gittii yoldan mmkn deil bu. Ksmen muazzam ahsiyetlere ramen, son antik filozoflar, hrriyeti kazanmak iin verdikleri savata, kaskat figrler ve arka plnsz maskeler meydana getirdiler.
22

Hans Reichenbach, Bilimsel Felsefenin Douu, (ev. Cemal Yldrm), stanbul 1981, s.38.
23

Karl Jaspers, Felsefeye Giri, (ev. Mehmet Akaln), stanbul 1981, s.117-118.

Durmu HOCAOLU
Gryoruz: Bamszlk, kendini mutlak kabul ederse, tersine dnr.

263

Evet: nsan bamszl mutlaklatrld takdirde, amacnn dna kar ve o artk kendisini mutlak klmakla bir nevi din olmu olur; hem de merkezde kendisinin tanr olduu bir nevi din. u hlde: Bir inan ve dncenin, bu kelimeyi bir sfat olarak kabl etse de etmese de, hatt tam karsnda olsa da en azndan umm mnda - din snfna dhil edilebilmesi iin niin Tanrya, metafizie, tabiat stne, cennete, cehenneme, meleklere, peygamberlere, vahye ve ilhir... inanlabilmesi art olmayabiliyor acaba? imdi bir nebze buna temas edelim Bir Olgu Olarak Din ve ptal Edilemezlii Gustave Le Bon nsan, yalnz bir ilaha inandndan dolay dindar deildir, ruhunun btn glerini, iradesinin btn itaatlerini, tutuculuunun atelerini, bir davann yahut duygu ve fiillerine rehber 24 olmu bir kimsenin hizmetine vakfettii vakit, dindardr demektedir . Belki ilk nazarda tuhaf gelebilir ama, fikrimce Le Bon zmnen unu demek istemektedir. Din yle bir insan var-olu formu, yle bir eydir ki, ortadan kaldrlamaz, kaldrld nda yerinde bir vakum oluur ki 25 buna Eskia fiziinin tbiriyle horror vacui (rktc boluk) da

24 25

Gustave le Bon, Kitleler Psikolojsi, (Yay. Haz. Yunus Ender), stanbul 1997, s.66.

Horror Vacui, yokluk ile eanlaml olduu iin boluk kabl etmeyen Aristo fiziine bal kalan Ortaa Bat fiziindeki ad olup talyan fiziki Torricellinin (16081647) yapt mehur deneyle de nlemitir (alttaki resim). talyan fiziki Torricellinin (1608-1647) horror vacui iin yapt mehur deney (P. Gasparis Schottinin gravr Technica Curiosa, Nrnberg 1664). Resim iin kaynak: Niels Marquardt (Institute for Accelerator Physics and Synchrotron Radiation, University of Dortmund, 44221 Dortmund, Germany), Introduction to the Principles of Vacuum Physics, p.2 URL: [http://www.chem.elte.hu/foundations/altkem/vakuumtechnika/CERN01.pdf] (24.03.2008).

264

Dinde kame Prensibi

diyebiliriz ve bu vakum derhl bir baka ey tarafndan doldurulur; Onun yapt her ne ise aynsn veya yerine bir ekilde ikame edilebilir bir benzerini yapan bir baka ey, yni din yerine ikame olmakla din gibi alglanan, dinin yerine konmakla da bir baka veya bir baka tr din adna velev ki din densin veya denmesin - olan, dinleen, dinleen bir baka ey. te bu ikame ameliyesi, bir amaya tekabl ederse o da zamanla, hatt gerek anlamda, din dahi olabilir: Bir din adam deil, hatt daha ziyde bir agnostik olan ve ahs bir tanrya inananlar gibi gnah kabl etmekle berber keffreti ve Tanrya yakarmay reddeden, Gkyzne kar gnah ileyenin yalvarp yakarmalarn hi kimse dinlemez aforizmasyla tannan inli filozof Konfysn - stad Kong mnasna gelen ince adyla Koung-tseu (M.. 551-479) felsefesinin Onun lmnden sonra dpedz din hlini 26 almas ve hatt in mparatorluunun resm dini olmas gibi:
Onun dncelerini, rencileri Drt Kitap (Si-u) adl bir eserde toplamlardr ki, Konumalar, Byk retim, Orta Yoldan lerleme, Meng-Tse balklarna blnmtr. Bunlardan nc blm, filozofun torunu tarafndan yazlm sanlmaktadr. Konfysn yazd sanlan eserleri, M.. 221 tarihinde yaam olan mparator i-Huangti yaktrmtr. Bunun nedeni, bu hkmdarn ynetim tarzn Konfysn eletirmi olmasdr. Onun kiiliine deer vererek mezar banda trenler yaptran Birinci Han mparatorudur (M.. 174). Filozofun adna ilk tapnak da K-fuda yapld; fakat mildn 555. ylnda yaayan bir in imparatoru, onun adna trl in lkelerinde tapnaklar yaplmasn emretti ve 1906da bir imparator fermanyla Konfysn gk ve yeryznn en yksek tanrlarna eit olduu iln edildi. Fakat son in ihtilli, onun gelenekiliinden holanmam ve kendisini in halkna unutturmak iin gereken her

26

Cemil Sena, Konfuyus, Filozoflar Ansiklopedisi, c.3, stanbul 1976, s.138.

Durmu HOCAOLU
eye ba vurdurmutur. Zaten felsefesine kar da birka yz yldan beri inde trl dnce akmlar vard; bir yandan da Yeni Konfysclk ad altnda, onu eitli yorumlamalarla yaatmak isteyenler vard.

265

Bir filozof olduu hlde muakkiplerince bir din kurucusuna dntrlen stad Kong
27

Le Bon, yukarda aktardmz cmlesinden az sonra ,Kitlelerin kanaatleri, krkrne itaat, korkun hogrmezlik, din duygulara bal iddetli propaganda ihtiyacn tar. Bu bakmdan denebilir ki, onlarn btn inanlar bir dini ekle sahiptir./.. dedikten sonra Kitleler iin 28 bir ilah olmak veya hi bir ey olmamak arttr eklindeki bir hkme varmakta ve bir paragraf sonrasnda, Kitlelere bir din lzmdr szn tekrar etmek acaba bir gevezelik midir? diye sormakta ve hemen akabinde u cevab vermektedir: Siyasi, dini ve sosyal inanlar daima mnakaadan uzak tutulmak artyla bir dini ekil alarak onlarn ruhunda yerleir. Bundan sonra, dinsizliin ve hatt nihilizmin dahi nasl olup da bir tr din hline dnebildiine dikkat ekerek Eer tanr tanmazlk inancn onlara (kitlelere D.H.) kabul ettirmek mmkn olsayd, bu duygu dahi en iddetli hogrmezlik ateine sahip olur ve dtan grnen ekilleriyle ksa zamanda bir tarikat durumuna gelirdi

27 28

Gustave le Bon, a.g.e., s.67. Gustave le Bon, a.g.e.,s.68.

266

Dinde kame Prensibi

diyen Le Bon, buna rnek olarak Dostoyevskinin hikye ettii bir 29 nihilistin mcersn takdm eder:
Gnn birinde akln klaryla aydnlanan bu nihilist, kk kilisesinin mihrabn ssleyen ilah ve azizlerin resimlerini krd ve mumlar sndrd, biraz sonra da o resimlerin yerine baz tanr tanmaz filozoflarn resimlerini koydu, mumlar tekrar yakt. Dini inanlarn konusu deimiti, fakat dini duygularn da deitii sylenebilir mi?

El-hak; elbette hayr! Bylelikle, dinsizliin bizzat kendisi bir din oluvermektedir: Negatif Din. Nitekim, ateistlerin ateizme olan sk ballklar ile gerek bir dine inananlarn inanlarna balkllar arasnda prensipler seviyesinde pek de yle bir fark yoktur: Gerek bir ateist sofu bir negatif dindardr; nk ateizm, haddi ztnda tanr-tanmazl, bir din gibi total bir hle getirmeden tanr-tanmaz olamaz. Bu konuda hayli mebzul miktarda rneklerden, sdece, Ludwig Bchnerin, maddenin zelliklerini 30 sralarken Ona izfe ettii mistik niteliklere ve Engelsin Tabiatn Diyalektii isimli eserinde, insann ortaya kn anlatrken, onu yaratan tabiat tasvr ediine dikkat etmek dahi kifyet edecektir. Filhakka, Engels, kendisinden baka bir gereklik kabl etmedii, tek ve biricik varlk alan ve tmyle madde ve madd olan bu-dnyann heybet ve azametini ve insann bu varlk alanndaki yerini anlatrken 31 unlar sylemektedir:
inde maddenin hareket ettii ey sonsuz bir evrim, yrngesini ancak dnyasal ylmzn uygun bir l olamayaca zaman dnemleri iinde tamamlayan bir evrim, iinde en yksek gelime zamannn, organik yaam zamannn ve daha nemlisi doann ve kendi kendilerinin bilincine ermi varlklarnn zamannn, yaam ile zbilincinin geerli olduu uzayn snrll kadar dar bir evrimdir; ister gne ya da bulutsu buhar olsun, ister bir hayvan ya da hayvan cinsi olsun, ister kimyasal birleme ya da ayrma olsun, eit lde geici olan ve iinde hi bir eyin sonsuz olmad, ama sonsuz olarak deitii, sonsuz olarak hareket eden, hareketini ve deiimini yasalara gre yapan maddenin sonlu biimdeki varln ieren bir evrimdir. Ama bu evrim, zaman ve
29 30

Gustave le Bon, a.g.e., s.69.

Ludwig Bchner, Madde ve Kuvvet, (ev. Baha Tevfik, Ahmed Nebil), stanbul, tarihsiz (1910?), bilhassa 2, 3, 4, 5, 6. bab.
31

Friedrich Engels, Doann Diyalektii, (ev. A. Gelen), Ankara 1977, s.57-58.

Durmu HOCAOLU
uzay iinde ne kadar sk ve ne kadar amanszca tamamlanrsa tamamlansn; ka milyonlarca gne ve dnya doup kaybolursa kaybolsun; yalnz bir gne sisteminde ve yalnz bir gezegende organik yaam koullar ortaya kncaya dek ne kadar zaman geerse gesin; aralarndan dnebilen beyne sahip hayvanlarn gelimesine, ve ksa bir zaman iin yaam koullarnn ortaya kp sonra gene acmaszca ortadan kaldrlmasna dek ne kadar ok organik varlklar meydana gelip ve daha sonra gene yok olursa olsun maddenin btn dnmleri iinde, sonsuza dek ayn kalaca, hi bir niteliinin hi bir zaman kaybedilemeyecei ve bu yzden ayn zamanda da ayn sarslmaz zorunlulukla yeryznn en yce yarat dnen akl yokedecegi ve bir baka yerde, bir baka zaman onu yeniden retecei konusunda kukumuz yoktur. mdi: Engelse gre: 1. inde maddenin hareket ettii ey, yni ibu dnya sonsuz bir evrimdir; hem zamanda yni ezel ve ebed hem de meknda; 2. Sonsuz evrimden murat, lmsz-yitimsiz olmas, hibireyinin zyi olmamas, yok olmamas ve yokedilemez olmas demektir; 3. Bylece ibu fizik-dnya (physis), teknik dil ile ifde edilecek olursa, kendi kendine yeterli bir varlk alandr; yni var-olmas ve varln devam ettirmesi iin kendisinden baka, kendisini aan [tabiat-st (super natural) ve mtel (transandantal)] bir varla ihtiyc yoktur; 4. nsan ise, Onun bu sonsuz evrimi esnsnda dnya denen bir gezegende yaratt, sonra yokedecei ve sonra tekrar baka bir yerde yeniden yarataca bir varlktr.

267

Bu ekilde bir tabiat tasvrinin, ulhiyetin sfatlarndan olan birlik (vahdniyet), kendi varl iin kendisine yeter olmak (kendi-kendine yeterlilik, kym binefsih) ile nasl da bire-bir rtmekte olduu ve Marksist Materyalizmde nasl da latent bir tabiat ilhlatrmas (natural deification) bulunduu ve nitekim, prolog faslnda, Dinin, yce, insan aan stn bir varla, insanlar birbirine balayan bir baa, evrensel bir prensibe veya prensipler btnne atfta bulunduunu ve Trkedeki Tanr kelimesinin etimolojisine temas ederken de, luav olarak byk, ulu, muhteem anlamnda olduunu ve teknik bir terim olarak ise, slm ncesi dnemde, hem fizik bir varlk olan Gk ve hem de Tanry ifde etmekte olduunu htrda tutarak, buna, Kgarl Mahmudun, Tengri kelimesinin analizini yaparken, Tengri, yce Tanr (Allah azze ve celle) mnsna gelir. Kfirler (henz Mslman olmam Trkler - D.H.) ge Tengri derler; yine bu adamlar byk bir

268

Dinde kame Prensibi


32

da, ulu bir aa gibi gzlerine ulu grnen her eye Tengri derler... dediini de ilve edecek olursak, Engelsin metafizikletirdii Fizik Varlkn (Res Extensa), kadm Trklerin Kk-Tengrisinden pek de farkl olmad sonucuna varmak mkilt arzetmeyecektir.

Materyalizmi mistik bir seviyeye ykselten Friedrich Karl Christian Ludwig Bchner (29 Mart 1824, Darmstadt 1 Mays 1899, Darmstadt) ve baeseri Madde ve Kuvvetin (Kraft und Stoffg) Trke tercmesinin kapa

Akln Mutlaklatrlmas ve Akl Dini Bir dinin yerine ikame edilen bir baka ey onu aarsa yerleir ve ancak ve yalnz da o ekilde yerleir; deilse, belki bir mddet zorla ayakta tutulduktan sonra bir ekilde kaybolur gider. Bunun tarihteki birok misllerinden birisi mehur ve mruf Akl Dini tecrbesidir. Akl Dini (La Rligion de La Raison), Fransz htillinin kanl herc mer dneminde Convention tarafndan tatbkata konan ve dorudan doruya dinin kendisini hedef alan Hristiyanlktan karma (Dchrtianisation; Hristiyanszlatrma) harekt srasnda ihdas edilmitir. htill, Aydnlanmann deist-ateist fikirlerinden beslenmekte idi, ayrca prensip olarak Hristiyanl ve Kiliseyi, Aristokrasinin tabi mttefiki ve Halkn (Peuple) ve dolaysyla da Halk Hkimiyetinin (Rpublique) aleyhtar ve dmn olarak telkki etmekteydi ve bu sebeplerden dolay da Din konusunda aka ok negatif bir tavr vard; bu, - bizde yanl bilinen adyla Din-Devlet Ayrm deil de - KiliseDevlet Ayrmnn (Speration de lglise et de ltat) da tesine geen,
Abdlkadir nan, Tarihte ve Bugn amanizm, Materyaller ve Aratrmalar, TTK., Ankara 1986, s.28.
32

Durmu HOCAOLU

269

Dinden arndrlm bir cemiyet projesini de ngrmekte idi. Ne var ki htillin zimamdarlarnn ok iyi bildii bir ey vard ki o da, kaldrlacak geleneksel ve rgtl din yni Hristiyanlk ve Kilise yerine Onun bir mudili konmalyd: Bir din veya din gibi birey; ite amak ile kastettiim budur. Vka Aulardn ifdesiyle Balangta Convention mevcut olan rejimi, yani ruhbann sivil tekilat rejimini, muhafaza etmek teebbsnde bulundu. Bu, Din ve Devletin 33 ayrlmas fikrinin o devir adamlarnda bulunmad demek deildir . Evet; deildir, daha fazlas da vardr, ama henz ilk yllarda vakit erkendir, yle ki, hatt, sadece Katolik Kilisesinin deil Gallikan Kilisesinin dahi, her trl tehditten masn olduu konusunda temnatlar 34 verilmitir . Fakat bir mddet sonra artk gcnn yeteceine kail olan Convention harekete gemekte gecikmedi; bir-iki yoklamadan sonra, start 35 verildi: lk hedef olarak papazlar seildi , bunun arkasndan ise, bizzat Kiliseye ve hatt dorudan-doruya Dinin kendisine alenen ve ok kaba bir ekilde cephe alnmaya teebbs edildi: Artk Dinden karma resmen balamt. Birok yerde insanlar kitleler hlinde Hristiyanlktan kyor, veya buna icbr ediliyor, rhipler maskara ediliyor, kiliseler, halar, en edd hiddetlerin, aalamalarn hedefi hline getiriliyordu. imdi sra Hristiyanln almasna gelmiti; bu maksatla Akl Dini, Mantk Dini, Hakkat Dini, Vatan Dini, Hrriyet, Eitlik ve Cumhuriyet 36 37 Dini veya daha sonra Robespierrein cd olan Yksek Varlk Dini gibi muhtelif adlarla anlan bir yeni din ihdas edildi. A. Mathieznin 38 ifdesiyle:
... yava-yava, bir nevi mill bir din; hl resm dinle biribirine karan merasim ve yinlerini ondan iktibas eden bir vatan dini tekevvn ediyordu./ .../ Halkn ibadetten ve mezhepten vazgeebileceini sanmyorlard., fakat dnyorlard ki, htill bizzat bir dindir ve onu merasimletirerek eski mistik dinin stne karmak mmkndr.

A. Aulard, Fransa nkilabnn Siyas Tarihi; Demokrasinin ve Cumhuriyetin Kaynaklar ve Gelimesi, (ev. Nazm Poroy), TTK., c.2, Ankara 1987, s.649.
34 35 36 37 38

33

A. Aulard, a.g.e., s.649-650. A. Aulard, a.g.e., s.653-654. A. Aulard, a.g.e., s.653-657. A. Aulard, a.g.e., s.676.

Albert Mathiez, Fransz htilli, Kralln Devrilmesi, 1787-1792, c.1, (ev. kr Kaya), stanbul 1940, s.194.

270

Dinde kame Prensibi

Bir lgnlk ve soytarlk eklinde uygulanan bu hareketlerle birlikte, Akl Mbedleri (Temples de La Raison) alm, birok kilise kapatlp, tahrip edilirken, birou da yeni dinin mbedi haline getirilmi, hatt mehur Notre Dame, ba mbed yaplm ve orada resm yinler bile icr olunmutur. Fakat yine de din alamyordu; nk ikame tutmamt. Sonra Convention tavrn yumuatmak zorunda kald ve en nihyet Napolon dneminde Proje rafa kaldrld; vka Din eski statsn kazanamad, nk yine Aulardn ifadesiyle, Laik Devlet, veyahut o zamann tabirine gre Mstakil Devlet prensibi tammen ortadan kaldrlmamt, ama lgnlk bitmiti. Fransa Dini sonra ksmen at; ama baka ekilde: Yaygnlaan ve kitlev bir nitelik kazanan ve kaskat bir -izme dnen ve dier Bat lkelerinde uygulanan Kilise-Devlet ilikilerine gre hayli farkl olan 39 Laiklik ki btn dnyada asl patenti ve en radikal tatbkat Fransaya has olmakla Fransz Tekillii olarak da bilinir -, yni Laisizm, Regis 40 Debrayn tbiriyle, Tanrnn elinden iktidar alan g , Trkede kullanlan ekliyle Laikilik, giderek bir anlamda metafizik bir vasfa brnmtr ve bu da daha birok Laisizm tanmlamasnda olduu gibi, dikkat edilecek olursa Tanrnn elinden iktidar alan g tanmlamasnda mndemitir: Tanrnn elinden iktidr alan g, her kim ve/veya her ne ise, baka trl Onun elinden bir ey zorla koparlp alnamayacana gre, mutlaka Tanr gibi bir ey ve hatt daha fazlas olmaldr; ite bunun ad Negatif Dindir. Negatif Din, Robespierre gibi bir despotun ki btn dnya tarihinde ad resmen Terr Hkmeti (1793) olan tek hkmeti kuran kiidir bile zor ile baaramadn baararak Hristiyanlktan karma (Dchrtianisation; Hristiyanszlatrma) harektn ksmen de olsa hedefine ulatran Laisizm, yaklak olarak yzde ellisi - veya biraz daha fazlas dinsiz olan bir Fransa in edebilmitir ve tabiatyla dikkat edilmesi gerekir ki, bu baar sdece Fransa ile de snrl kalmam, btn Avrupaya hemen-hemen ayn nispette yaylm olup, hatt bzlarnda Fransadan bile daha yksek seviyede bir dinden kopu ortaya kmtr. Nitekim, aadaki haritadan da ve cetvelden de grlebilecei gibi, messes bir din olarak Hristiyanlk, Avrupadan ekilmektedir ki bu, artk literatrde

Bu farkllk hakknda bkz. Michel Troper, French Secularism or Lacit, Cardozo Law Review, S. 21, 2000, s.1267-1284. Bkz. Regis Debray, Cumhuriyeti misiniz Demokrat m?, Le Nouvel Observateur, 30 Kasm-6 Aralk 1989, (ev. Ahmet Arslan), Zaman, 1 Kasm 1998, s.15.
40

39

Durmu HOCAOLU Hristiyanlk Sonras Avrupa (Post-Christian 41 zikredilmeye balanan ak bir gerekliktir . Europe)

271 olarak

Harita ve tablonun asl kayna, Avrupa Komisyonuna bal Eurobarometer isimli aratrma kuruluunun u raporudur: Eurobarometer, Special Eurobarometer: Social Values, Science and Technology; 2005 January - February 2005, s.7-11: Religious and Spiritual Beliefs.,URL:[http://ec.europa.eu/public_opinion/archives/ebs/ebs_225_report_ en.pdf] (20.04.200);buradan alnan deerler, Wikipedia tarafndan haritalatrlmtr; bkz. Demographics of atheism, URL: [http://en.wikipedia.org/wiki/Demographics_of_atheis m] (20.04.2008); URL: [http://en.wikipedia.org/wiki/Religion_in_Europe] (20.04.2008), Bu konuda daha mufassal bir editoryal akademik alma iin bkz. Michael Martin (Ed.), The Cambridge Companion to Atheism,Cambridge University Press, 2007, First published 2007, United States of America, bilhassa nmerik deerler iin bkz: Chp: 3, s. 47-65, Phil Zuckerman, Atheism Contemporary Numbers and Patterns.

41

272

Dinde kame Prensibi Bir ruha veya hayat kuvvetine inanan 2% 3% 7% 8% 16% 12% 15% 16% 22% 25% 26% 21% 34% 36% 39% 25% 28% 31% 29% 41% 40% 48% 40%

lke Trkiye Malta Gney Kbrs Romanya Yunanistan Portekiz Polonya talya rlandaa Hrvatistan Slovakya spanya Avusturya Litvanya svie Almanya Lksemburg Macaristan Belika Finlandiya Bulgaristan zlanda Birleik Krallk

Allaha inanan 95% 95% 90% 90% 81% 81% 80% 74% 73% 67% 61% 59% 54% 49% 48% 47% 44% 44% 43% 41% 40% 38% 38%

Hibirine inanmayan 1% 1% 2% 1% 3% 6% 1% 6% 4% 7% 11% 18% 8% 12% 9% 25% 22% 19% 27% 16% 13% 11% 20%

Durmu HOCAOLU Letonya Slovenya Fransa Hollanda Norve Danimarka sve ek Cumhuriyeti Estonya 37% 37% 34% 34% 32% 31% 23% 19% 16% 49% 46% 27% 37% 47% 49% 53% 50% 54% 10% 16% 33% 27% 17% 19% 23% 30% 26%

273

Halyoake Seklerizmi veya Modern Ateizm yhut Seklerizm Dini Bir messes dini iptal etmek isterken onun yerine kaim olmann en sekin numnelerinden birisi de, Din ile Devletin daha sahh deyimiyle, Kilise ile Devletin - ayrmasnn en radikal versiyonlarndan, S. D. Colletin verdii adla Modern Ateizm olarak da anlan Halyoake Seklerizmidir. u nda Avrupada din ile devlet arasndaki mnsebetlerin en optimal zm ekli olarak tatbkatta bulunan Seklerizmden farkl olarak, Charles Southwell, Thomas Cooper, Thomas Paterson, William Chilton, Charles Watts, G. W. Foote ve bilhassa mruf tanrtanmazlardan Charles Bradlaughn katklaryla nevi ahsna mnhasr bir seklerizm ve seklerleme tezi ortaya atan George Jacob Holyoakeun (1819-1906) seklerizmi, bir dnce akm, bir hayat tarz (modus vivendi) olarak, dinden arndrlm bir dnyev hayat tarz tesis edilmesi; dinin, dnyev olan her trl aksiyon ile balantsnn koparlarak ve btn sosyal fonksiyonlarnn ve meyyide glerinin ifna edilerek pasifize edilmesi ve tamamen ferd ve zt bir hale getirilerek hayat ile fonksiyonel bir rabtas kalmam bir riteller ve inanlar kompleksine dntlmesinin bir ifdesi olarak tanmlanabilir ki, bu, byk lde, tanr-tanmazln yeni bir tr tanr-tanrla 42 dnmesidir . Nitekim, yukarda ismini zikretiimiz, Halyoaken seklerizmini Modern Ateizm olarak adlandran Collet, ateizm taraftarlarn, Tabi
Bkz. Eric S. Waterhouse, Secularism, Encyclopedia Of Religion And Ethics, c. 11, s.347.
42

274

Dinde kame Prensibi

Ateistler ve Teorik Ateistler olarak ikiye ayrmakta; daha ziyde pasif olarak nitelendirdii tabi ateistler zerinde durmadan sz teorik ateistlere getirerek, onlarn da farkl snflardan olutuunu, ayrc vasflarnn din insiyklarnn tabi olarak abuk olduunu, henz imdiye kadar, kendi anlaylarnn, kilidini aacaklar bir mbed tesis etmemi olduklarn syledikten sonra, bu son snfa George Jacob Halyoakeun phesizce dhil edilebileceini belirtmekte ve Onun mmtaz farkll olmak zere - gereke olarak da unu ileri 43 srmektedir:
(nk), Onun kendine mahsus inanc ve ibdeti vard: Kendi doktrin ve disiplininin teorileri.

Din ile tam bir kopukluu ngren Radikal Seklerizmin, veya Ateist Seklerizmin, dier adyla Modern Ateizmin en byk ismi George Jacob Holyoake (1819-1906) ve ba eseri: The History of the Last Trial by Jury for Atheism in England., London: James Watson, 3, Queenss Head Passage., 1850

Sophia Dobson Collet, George Jacob Holyoake and Modern Atheism, London 1855, Chapter III: The Doctrine of Atheism, s.31. Halyoakeun kendi inanc (man) ve ibdeti ile bir tr din()letirdii seklerizmi, bilhassa Onun u eserinde [The History of the Last Trial by Jury for Atheism in England, London 1850] ve J. Buchanann u eserinde de grlebilmektedir: James Buchanan, Modern Atheism, Under The Forms of Pantheism, Materialism, Secularism, Development and Natural Laws, Boston 1857, s.361-423: Chapter IX: George Jacob Halyoake., Theory of Secularism.

43

Durmu HOCAOLU

275

Halyoake phesiz bu vdide tek rnek deil; E. Goldmann ifrat derecesinde tazm ve tebcl ederek merkeze ald insan zerine messes olarak in etmeye alt Ateizm Felsefesi de bir negatif din 44 numnesidir . Dini amak isterken, ya bilinli olarak Onun yerine bir baka dini, veya din olmayan bir baka eyi bilinsiz de olsa din()letirmek sretiyle ikame etmek, netceten ayn kapya kmaktadr: Din, bir itim olgu olarak yok edilemiyor; yok edildii sanld hllerde dahi, aslnda, kendisini yok eden eyin iine hull ediyor ve yine bir sosyal kod olarak yaamakln srdryor. Dini amak isterken, bilinli olarak Onun yerine bir baka din veya dinsiletirilmi bir baka ey ikame etmenin en sekin rnei ise hi phesiz, Comteun nsanlk Dini (La Rligion de LHumanit) projesidir. nsanln Mutlaklatrlmas ve nsanlk Dini Bilindii zere, yalnzca be duyu (havass- hamse) ile alglanabilene tibar eden ve tecrbe edilemeyen hibir eyi, kurmu olduu felsefesine dhil etmeyen Comte, bu sebeple, Metafiziki btn btne kaldrp frlatm, her trl din inan da kkten reddetmitir. Ona gre Din, nsanlkn Onun felsefesinde nsanlk (LHumanit) kelimesi dim majiskl yazlr - bir bakma ocukluk a saylabilecek ilk geliim safhasnda yaad bir sosyolojik tecrbe olup, bilhare terkedilmitir; edilmelidir de. Aydnlanmadan gelen nsanln kesintisiz ilerlemesi (progress, terakk) fikri Onun anda Tekml (Evolution, Evrim) idesini ok glendirmi olup, George Louis Leclerc Buffon (17071788), Jean-Baptiste Lamarck (1744-1829), Charles Robert Darwin (18091882) ve sonra da daha kapsaml bir evrimci olan Herbert Spencere (1820-1903) nclk ederken, ayn asrn ilk yarsnda da Comte bu ideye farkl bir vehe vermi; Hl Kanunu olarak adlandrd kanunu ile, nsanlkn tekmln, Teolojik Devre, Metafizik Devre ve en nihyet kendi devresi olan Pozitif Devre olmak zere ana safhaya taksm etmi ve din inan da tekml ve terakknin en alt, en iptid safhasna, onu da kendi iinde ksma bld Teolojik Devreye mnhasr klmtr. Comtea gre, din dediimiz ey haddi ztnda, tabiat, varlk ve oluu aklamak konusunda kemltta noksanlktan neet eden ii bitmi bir aklama modeli olup, artk yeryznde mladn doldurmu bir fosildir. Lkin, bundan sonra, son alarnda, kiliseye girdiinde btn ikonlar, tasvirleri, halar krp attktan sonra iinde hissettii boluun arln izle edebilmek iin tanr-tanmaz filozoflarn resimlerini,
44

Bkz. Emma Goldman, The Philosophy of Atheism, Mother Earth Journal, 1916.

276

Dinde kame Prensibi

attklarnn yerine asan nihilist gibi o da kazyp att dinin yerine, dinletirdii yeni bir sistem in etmitir; ancak, hi olmazsa bahse konu nihilistten yine de belli bir lde daha drst davranm ve in ettii bu sistemin adn da dpedz din koymutur: nsanlk Dini (La Rligion de LHumanit). Comte sdece bu kadaryla da iktif etmemi, meseleye gereinden fazla ciddiyet atfederek bir de lmihl yazm, dininin btn teferruatn tek-tek zah etmi, Katoliklii model ald bir kilise tekltlanmas hazrlam, nsanlk (Le Grand tre; Byk Varlk), Gk (Le Grand Milieu; Byk evre) ve Dnyadan (Le Grand Ftiche; Byk Feti) mrekkep bir teslis kurgulam, Ba lhe olarak 45 metresi Clotilde de Vauxnun htrasna hrmeten Kadn semi , kendisini Ba Rhip (Peygamber) ln etmitir. Kendisini Rhip kimlii ile temsil ettii ve bir kadn ile diyaloglar eklinde kaleme alnm Pozitivizm lmihlinde, kendisine, klli doktrininde, her trl tabiat st inan reddettii halde, din sfatn 46 vermekte niin srar ettiini soran Kadna Dinin essen ok umm bir mefhum olduunu anlatan Rhip (yni, Comte), metafiziksiz ve Tanr inanc olmadan da bir din olabileceini ispat edebilmek iin, din her ferd varl, dier btn ferdiyetleri ittifaka sevk etmek zere, tanzim 47 etmekten ibarettir diye cevap vermektedir ki, bu dahi Dinin imh edilebilir deil, ancak belki alabilir olduunun Comteun azndan tesclidir. Filhakka, lmihalde, Pozitivizmin temeli olan ve kendi ifdesiyle daima tekerrr eden ve hi tekzibe uramyan tecrbeyi biricik referans alan Comteun bizim imanmzn daima bir tek belli bal mevzuu olmutur: karsnda umumi vaziyetimizi tyin edebilmek iin beeri hayata hkim olan klli nizam idrak etmek diyerek balad uzun tirad da aka gstermektedir ki, insanolu, bir yerden sonra din ile karlamakta, ve birekilde, ister alen , ister zmn, kendisine o kre 48 iinde bir yer edinmeye almaktadr:
...bizim imanmzn daima bir tek belli bal mevzuu olmutur: karsnda umumi vaziyetimizi tyin edebilmek iin beeri hayata hkim olan klli nizam idrak etmek. Bizden mstakil olan bu nizam, ister farazi illetleri kendisine izafe edilmi olsun, ister hakiki kanunlar tetkik edilsin, daha iyi tesiri altnda kalmak ve bunu daha ok deitirmek gayesiyle, daima tespit etmek arzusu
Auguste Comte, Pozitivizm lmihali, (ev. Peyami Erman), Mill Eitim Basmevi, stanbul 1968, s.98.
46 47 48 45

Auguste Comte, a.g.e., s.3. Auguste Comte, a.g.e., s.4.

Auguste Comte, a.g.e., s.14-16 [bold karakterler tarafmdan, vurgu maksadyla tercihedilmitir; italikler metne ittir.

Durmu HOCAOLU
mevcut olmutur. Herhangi din meslek, ister istemez, nazari ve amel dncelerimizin devaml mevzuu olan dnya ve insann herhangi bir izahna istinat eder. Pozitif iman dorudan doruya dahil olduu kadar haric ve tetkik edilebilen muhtelif hdiselerin fiil kanunlarn, yani bu hdiselerin birbirlerine nazaran dierlerini evvelden grmemizi temin eden teselsl ve benzerlik mnasebetlerini aa vurur. Herhangi vakalarn ilk olsun, gai olsun, hakiki mnada illetleri zerinde her nevi aratrmay esastan eriilemez ve vhi olmak itibariyle, bertaraf eder. Nazari grlerinde daima nasla gre aklamalarda bulunur, asla niine gre deil. Lkin, faaliyetimizi sevk vastalarn gsterdii zaman bilkis daima gayenin gz nnde bulundurulmasn tervi eder; zira bu takdirde fiil netice muhakkak mdrike sahibi bir irade mahsuldr. Mamafih illetlerin aratrlmas, dorudan doruya beyhude olmakla beraber, bilhassa izah edeceim vecihle, uzun bir mukaddeme icap ettiren kanunlarn bilinmesini hazrlamak ve bunun yerine gemek zere, evvel elzem olduu nispette kanlmaz bir vaziyet gstermitir. Bulunamayan niin aranrken, nihayet tetkiki dorudan doruya vazedilemiyen nasl kefediliyordu. Hakikaten takbih edilecek nokta mnevverlerce hl revata olan kanunlar bilinirken illetlere nfuz hususunda aka srardr. Zira hareketimiz her zaman ancak bu sonuncularyla alkal olduuna gre, berikileri aratrmak lzumsuz olduu kadar da mevhum kalmaktadr. Klli dinin esasl nass, her neviden vakalarm tbi bulunduu deimez bir nizamn tesbit edilmi mevcudiyetinden ibaret kalmaktadr. Bu. nizam ayn zamanda objektif ve sbjektiftir: baka tbirle tetkik mevzuu objet ey ile tetkik eden sujet nefisi ihata etmektedir. Filvaki, fizik kanunlar mantki kanunlar icap ettirir. Aksi de byledir. Eer mdrikemiz kendiliinden hibir nizama tbi olmasa idi, haric ahengi hibir zaman takdir edemezdi. Dnya insandan daha basit ve daha kudretli olduundan bunun nizamll dierinin nizamszl ile hi telif kabul etmezdi. u halde her pozitif kanun bu eyle nefis arasndaki mzaaf ahenge istinat eder. Byle bir nizam ancak tespit edilebilir, hibir zaman izah edilemez. Bilkis o, her mnferit hdiseyi umumi kanunlara sokmaktan ve bu suretle bunu hakiki ilmin yegne mmeyyiz gayesi olan sistemli bir evvelden gre mevzu haline koymaktan ibaret her nevi mantki izahn yegne mmkn menba yerine geer. Nitekim, her neviden esasl hdiselerin kendilerine izafe edildii itibari kuvvetler revata kaldka, klli nizam uzun mddet iyi bilinememitir. Lkin daima tekerrr eden ve hi tekzibe uramayan tecrbe nihayet muhalif kanaatlere ramen basit hdiseler iin bunu kabul ettirdi. Ve buradan da derece derece daha mudillere kadar temil edildi. Ancak bizim zamanmzda bu mul, zek ve itimailiin en yksek hdiselerini de, bugn

277

278

Dinde kame Prensibi


birok mnevverlerin inkrna ramen, daima deimez kanunlara tbi gibi gstermek suretiyle, sonuncu sahasn da iine almtr. Pozitivizm uzun sren ilm emeklememizi nihayete erdirerek beer zeksnn iptidai rejimine son veren bu nihai kefin dorudan doruya neticesi olmutur.

Comte daha sonra, icat ettii dini sdece felsef bir fikir olmaktan karp pratie dkmek maksadyla, peygamber mukallitliine soyunmu, ilerinde Mustafa Reid Paann da bulunduu bz devlet adamlarna mektuplar gndererek onlar hak dine dvet etmi; dinini lkelerinde kabl ettirmeleri hlinde, memleketlerinin nnde hcet kaplarnn alacan, hzla terakk edeceklerini ileri srmtr. Comte, Mustafa Reid Paaya gnderdii 7 Homeros 65 (4 ubat 49 1853) tarihli mektubunda , Trkiyedeki yenilik hareketlerini takdirle ydettikten sonra, uzun asrlardan bu yana ark ve Garbn, bugne dek hibir biimde ona erimi olmakszn, ayn evkle evrensel dini yni kendi dinini (D.H.) aradn; artk iki byk tektanrc din olan Katoliklik ile slmn ayn dinde bulumas vaktinin geldiini, Ortaadan bu yana gzide dimalarn teolojik zgrlemesinin, farkl biimler alarak da olsa, Garpta olduu kadar arkta da zorunlu olarak ayn admlar attn, iki tektanrcln pozitivizme mahsus evrensellikle uzlamazlk arz eden iddialarnn ortak beyhudeliinin aa ktn, fakat, inancnn daha yaln ve ynetiminin daha pratik oluu gerei gereklie daima daha bir eilimli oluundan dolay Katolikliin dehasna gre slmn dehasnn, pozitivizmin niha hkmranlna daha az kart olduunu syledikten sonra, Esiz Muhammedin, dogmalar itibariyle zde olan Romann ve Bizansn iki dininin derin kartln gzlemlemek suretiyle, iki beeri iktidarn normal ayrlna zg dnsel ve ahlk stnlkleri gerei gibi grp teslim ettiini, ama yetkin bir biimde sosyal olan dehasnn, bu mkemmelliin teolojik ilkeye tekabl eden medeniyetten daha ileri bir medeniyeti gerektirdiini yni, kendisinden sonra daha mtekmil bir dinin gelmesinin gerekliliini (D.H.) de takdir ettiini ilve ederek, her ne kadar pozitif dinin, gerektirdii hazrlklarn btn uyarnca sadece Garpta ortaya kabilmise de, slmn, ark, onun niha kabulne en iyi surette hazrlam olarak kabul etmek lzm geldiini, yni, pozitivizm dinin yerlemesi iin en msit ortamn doduu Garp deil, zihniyet, zgrleme, teolojik arkaplan gibi altyap unsurlar sebebiyle slm-ark olduunu sylemekte ve mektubunu yle hitma erdirmektedir:

Auguste Comte, slmiyet ve Pozitivizm, (Yay. Haz. Christian Cherfls), (ev. zkan Gzel), stanbul 2008, s.23-27.

49

Durmu HOCAOLU
.../Ben, Mslman dehasna ilikin bylesi bir tarihsel deerlendirmeyi izleyerek, ilk aknlk giderildikten sonra ve belli bal kayglarn umulmadk bir biimde kendiliinden zm salandnda, bu dehann halihazr tiplerinin pozitif dini kabul edeceinden kuku duymuyorum. Hibir metafizik gei [evresi] sz konusu olmakszn, slmdan pozitivizme dorudan intikal etmek suretiyle [Mslmanlar], kendilerini byk peygamberlerine ait hayranlk verici amalarn takipileri olarak hissedeceklerdir; nsanlk klt Muhammedin evrensel yceltiliini kesin bir biimde sistemine dahil etmektedir. .../slmn asli ruhu uyarnca siyasal merkezileme, yalnzca kanaatlerin ve adetlerin yekpareliini temine ve teyide eilimli olduundan, bu ruh, yaknda Tanrnn yerine nsanl ikame etmek suretiyle bu amaca daha iyi ulaldn teslim edecektir.

279

Comteun, Tanrnn yerine nsanl ikame etmek essna mstenid nsanlk Dini, sonu olarak, J. S. Mill gibi dier pozitivist filozoflarn da 50 gayretine ramen genel bir kabl grmedi; ama yine de bir aydnlar zmresinin bir tr gayri resm dini olmaya da muvaffak oldu. imdi de nsanlk yerine nsan ilhlatran bir baka felsefeye geelim. nsann Mutlaklatrlmas ve Anarizm Comteun projesi, Tanrnn yerine nsanl ikame etmek essna mstenid idi; Anarizmin projesi ise, Tanrnn yerine nsan ikame etmek essna msteniddir. nsan ve hrriyetini yceltmek, tazim ve tebcl etek hussunda hibir felsefe belki de Anarizm kadar ileri gitmemitir; ancak bu, gerekten, bir ileri gitmedir, ilerleme deil, yni haddini ama: Jaspersin bahsetmi olduu kendini mutlaklatrma, Anarizmde limitlerine varmtr ve tabi, limite yaklanca, da Tanr ile hesaplamak zorunda kalm ve Onu klliyen saf d etmeden limite varamayacan farkedince sdece Tanry reddetmekle iktif etmemi, Ona sava amtr ki bu savan nih hedefi, Tanrnn makamna nsann oturtulmasdr. Filhakka, tarihte insanlarn tanrlatrld ok 51 grlmtr: Eski Yuna ve Romada tanrlatrma kurumsallamt; kez Msrda firavunlar yaayan ilh idi ve eln, Hristiyanlkta snn Tanrnn zbez olu ve Tanr oluuna inanmak, mnn temeldir; ancak, Anarizm, her bir ferdi tanrlatrmaktadr.
Bkz: Linda C. Raeder, Mills Religion of Humanity: Consequences and Implications, Humanitas, S.14, 2001, s.4-34; URL: [http: //www.nhumanities.org/raeder 14-2.pdf] (21.04.2008). Bkz. E. R. Bevan, Deification (Greek and Roman), Encyclopaedia Of Religion and Ethics, c.4, s.525-533.
51 50

280

Dinde kame Prensibi

mdi bu bir savatr ve bu savan en byk valyesi de hi phesiz, Bakunindir. H. Arvon, Bakunin tm anaristlerin belki de en tanr tanmaz olandr. Kendini Tanrnn kiisel dman iln etmitir. Bakuninci Balamann birinci maddesi, tanr tanmaz inancn aklamasdr. Fakat bu tanr tanmazln kaba ve karc bir zdekilik (materyalizm) olduunu sanmak yanltr. nsann gelimesi zerindeki atkl anlayna bal kalan Bakunin, dinin insan hayvanlktan karmak iin gerekli olduunu yadsmamaktadr. Fakat nasl ki hayvanca bir klelikten kmas gerektiyse, insann tanrsal klelikten kurtulmas da gereklidir. Bakunin Tanry, insanolunun yeteneklerini kendi eline geirerek onlardan yoksun brakt ve yalnz kendi yararna 52 olarak insan zgrlnden ettii iin tanmamaktadr. demektedir. Gerekten de yle: imdi bundan sonra, btn dinlerin zlim, Tanrnn hibir ekilde pozitif olmadn syleyen Bakunini yorumsuz 53 dinleyelim:
Eer Tanr varsa, insan kledir; insan zgr olabilirse ve olmak zorundaysa, o zaman Tanr yoktur. Bu emberden klabileceini iddia eden her kim varsa, ona meydan okuyorum; o zaman, herkes safn sesin. Dinlerin insan ne derece ve ne lde aalayp yozlatrdn belirtmeye gerek var m? Dinler, insann akln, insann kurtuluunun temel aracn dumura uratr ve onu, kleliin en temel koulu olan aptalla mahkm eder; onursuz kld insan emeini kleliin iareti ve kayna haline getirir. Dengeyi hep muzaffer hilekrlardan, kutsal bamlln ayrcalkl nesnelerinden yana bozarak, adalet fikri ve duygusunu ldrr. Yalnzca yaltaklananlar ve aadan alanlar korumas altna alarak, insan gururunu ve saygnln yerle bir eder. nsan yreini kutsal zalimlikle doldurarak, insan kardeliine ilikin her duyguyu dondurur. Btn dinler zalimdir; hepsi kan zerine kurulmutur; nk tmnn dayand fikir, kurban fikri, yani, kutsaln intikam duygusunu tatmin iin insanln srekli boazlanmasdr. Bu kanl giz iinde, insan hep kurbandr; yine bir insan olan ama Takdiri ilahi tarafndan ayrcalkl klnan Papaz ise kutsal cellat roln stlenir. Bu durum, tm dinlerin rahiplerinin, en iyi, en insancl, en nazik olanlarnn bile, kalplerinde, hayalhanelerinde, yreklerinde deilse de (bunlarn insan kalbindeki korkun etkisini biliriz), en azndan kalplerinin dibinde, niin zalim ve kan dkc bir eyler tadklarn aklar.
52 53

Henri Arvon, Anarizm, (ev. Semih Tiryakiolu), stanbul 1979, s.64. Mihail Bakunin, Tanr ve Devlet, (ev. Sinan Ergn), stanbul 2000, s.28.

Durmu HOCAOLU

281

Devletin ve Kamu Yararnn Mutlaklatrmas ve Bir Devlet Dini Olarak Sivil Din Sivil din, belirli siys ve sosyal dzenlemelere kutsal bir sylem atfederek bunlarn tibarlarn arttrmak, kalcln ve istikrarn, ortak kamu menfaatinin yceltilmesini ve pekitirilmesini salamak sretiyle devletin bekasn temin etmek maksadna mtufen icat edilmi, 54 sun/sentetik bir inan ve riteller toplam olarak tanmlanabilir . Bu hliyle o, bir milletin tammnn paylaabilecei ve esas olarak briz bir sekler karakter tayan; semboller, mitler, tarih htralar, merasimler, kutlamalar, kutsallatrlm mill meknlar ve deerler manzumesinden oluan dnyal ve dnyev bir din; hakik mnda bir dinin ilgi alanyla hi temas kurmayan bir devlet dini olmaktadr. Sivil Din, bu maksatla, toplumda yerleik kurumsal din motiflere ve argmanlara da gndermede bulunabilir ve bylece cemiyetin byk ksm iin salam ve kutsal bir ortak payda sunarak, umull bir kutsal kubbe altnda bir mnev birlik salamak gayesindedir. Byle bir uygulama aslnda, tarihte ok geriye kadar gtrlebilir ve hemen btn pagan kavim dinlerinin bir tr sivil din olduu sylenebilir. nk hibirisi btn insanlarn tanrs deildi ve sz gelimi Msrllarn tanrlar mnhasran Msr lkesini ve Msrllar, Yunanllarn tanrlar mnhasran Yunanllar ve Yunan lkesini, Romallarn tanrlar da mnhasran Romallar ve Romay sever ve korurken, Trklerin tanrlar da kez mnhasran Trkleri ve Trk illerini sever ve korurdu; nitekim, mesel, Roma V. asrda Barbar aknlar karsnda kerken, hl atalarnn dininde kalm olan pagan Romallar, bu felketin, Romann ata tanrlarn terkederek Hristiyanl kabl etmesi sonucunda, kendi mill tanrlarnn kendilerini terketmesi olarak yorumluyorlard. Ve yn dikkattir, bu terim, ilk olarak Rousseau tarafndan tedvle srldnde de, yine, farkl bir kontekstte de olsa, Hristiyanlkla ilikilendirilmitir. Rousseau, 1762de yazd Toplumsal Szlemede, Sivil Dine Dir 55 balkl zel bir blm aarak , kadm alarda, tanrlarn etki alanlarnn mill snrlar dna tamadn, bir milletin tanrsnn, dierleri zerinde hibir hakka sahip olmadn; paganlarn tanrlarnn kskan olmayp btn dnyay talep etmediklerini, dnya egemenliini aralarnda paylatn ve bunun da tolerans dourduunu, ancak, snn gelmesiyle bu vazyetin deitiini, nk Onun yeryznde bir din krall kurduunu ve bylelikle, bunun, din sistemini politik sistemden
Ksa ve zl bir ansiklopedik bilgi iin bkz. George Marshall, Sivil Din, Sosyoloji Szl, (ev. O. Ahnkay, D. Kmrc), Ankara 1999, s.661-662. Jean-Jacques Rousseau, Du Contrat Social ou Principes du Droit Politique, Amsterdam 1762, Livre: IV, Chapitre VIII (s.296-322): De La Rligion Civile
55 54

282

Dinde kame Prensibi

ayrarak devleti tek g olmaktan kardn ve Hristiyan milletleri durmadan altst eden i blnmelere yol atn; beri yandan, Hristiyanlarn iptid grnrde uysal olduklarn, ama, gerekte bamszlklarn kazanp egemen olma ve gszken boyun eer gibi grndkleri gc kurnazca ellerine geirmek frsatn kolladn ve nitekim, gc ellerine geirince her eyin renginin deitiini, o alakgnll Hristiyanlarn az deitirdiini ve ok gemeden szde br Dnya Krallnn gzle grlen bir ban ynetiminde, bu 56 dnyada en amansz bir zorbalk oluverdiini syledikten sonra , Muhammedin pek salam grlerinin Hristiyanlarn aksine iki ballk yaratmadn, politik sistemini iyi temellere oturttuunu ve kurduu hkmetin kendinden sonraki halifeler zamannda biimini srdrd srece tam bir birlik iinde kaldn ve onun iin de iyi bir hkmet olduunu ekleyerek, sz, tekrar Hristiyanla getirerek, bylece ortaya * kan iki bal iktidar merciinin arasnda kalan Hristiyan devletlerinde politik birliin paralandn ve btn Hristiyan dnrler arasnda yalnz Hobbesun, her eyi politik birlie gtrmenin gerekli olduunu belirttiini, nk, politik birlik olmadan ne devletin ve ne de hkmetin iyice kurulabildiini grdn; ama, Hobbesun, kendi sisteminin, Hristiyanln ar basan havasyla badaamadn zra, rhibin yni Ruhbanlar (Klerikaller) snfnn - karnn her zaman devletinkinden 57 daha gl olduunu belirterek , Hristiyanln problem kardn, gerek Hristiyanlarn kuraca bir toplumun artk bir insan topluluu olamayacan, nk, Hristiyanln tmyle rhn bir din olup, br dnya ileriyle uratn ve bu sebeple de, Hristiyann yurdunun bu

Jean Jacques Rousseau, Toplum Szlemesi, (ev. Vedat Gnyol), stanbul 1974, s.148-150. * Rousseanun burada bahsettii ey, Papalkn Sezarn otoritesini kazanmasnden kinye Kazyeryopapizm[2] olarak anlan dnemden tibren, Katolisizmdeki Unam Sanctam (ki Kl)[1] Doktrini olup, buna gre, Kilise, yni Papalar, ellerinde, birisi Dnyev Otoriteyi (Regnum Terrana) ve dieri de Uhrev Otoriteyi (Sacer Dotium) temsl eden iki kl tutarlar; ikincisiyle ruhlara hkmederken, birincisiyle de dnyaya hkmederler; bu sretle, dnyev otoritenin de meryet kayna olan Kilisenin bu politik felsefesi, Bat siyset tarihinde Klerikaller-Emperyaller atmasnn kaynan oluturmu, bu atma, seklerlik-laiklik akmlarn da dourmutur. [1]Unam Sanctam iin bkz. J. P. Kirsch, Unam Sanctam, The Catholic Encyclopedia, c.15, Copyright 1912 by Robert Appleton Company., Online Edition Copyright 1999 by Kevin Knight, Nihil Obstat, October 1, 1912. Remy Lafort, S.T.D., Censor, Imprimatur. +John Cardinal Farley, Archbishop of New York, URL: [http://www.newadvent.org/cathen/15126a.htm] (30.04.2002); [2] Kazyeryopapizm iin bkz. F. Sieffert, New Schaff-Herzog Encyclopedia of Religious Knowledge, c.2, s.335.
57

56

Jean Jacques Rousseau, Toplum Szlemesi, s.150-151.

Durmu HOCAOLU

283

dnyada olmadn ve ayrca, insanlara klelik ve zorbalk rhu 58 aladn syler:


Hristiyanlk tmyle ruhani bir dindir, br dnya ileriyle urar; Hristiyann yurdu bu dnyada deildir, devini yapar geri, ama gsterdii zenin baarsna ya da baarszlna hi mi hi bakmadan yapar onu. Elverir ki, kendi kendini knayacak hibir eyi olmasn, bu dnyada her ey yolunda gidiyormu ya da gitmiyormu umurunda deildir. Devlet gelime halindeyse, halkn mutluluundan yararlanmaya pek cesaret edemez; yurdunun anyla vnmekten korkar; devlet yok olmaya yz tutarsa, kullarnn tepesine inen Tanr eline rahmet okur. .... Hristiyanlk klelik ve ballk tleri verir sadece. Bu dinin havas zorbala o kadar elverilidir ki, zorbalk her zaman yararlanr ondan. Gerek Hristiyanlar kle olmak iin yaratlmlardr; bunu bilir ve zlmezler; bu ksa yaamn onlarca pek az nemi vardr ... Pagan imparatorlar zamannda, Hristiyan askerler yiit kiilerdi; btn Hristiyan yazarlar byle olduklarn yazyorlar. nanyorum onlara: Pagan askerlere kar bir onur yarmasyd bu. mparatorlar Hristiyan olur olmaz, bu yarma ortadan kalkverdi; ve ha kartal kovunca, Romallara zg o gzpeklik de yitip gitti.

mdi yukarda, Rousseaunun, Hristiyanlk ile bir balant kurduundan sz etmitik; filhakka, Hristiyanlara arasnda yaygnlam bulunan kozpolitanizmin Romann inkrznda oynam olduu mhim 59 rol yle anlalyor ki, Rousseau tarafndan genelletirilmek sretiyle, belirli bir topluma deil btn insanla hitap eden evrensel bir dinin vatanseverlik iin bir tehdit olarak alglanmasna yol am bulunuyor. Artk, anlalmtr: Hristiyanlkla olmuyor; nk Hristiyanlk herkese it ve dolaysyla da hibir yere it deil, mminlerinden talep
58 59

Jean Jacques Rousseau, a.g.e., s.154-156.

Ebensteinn ifdesiyle, Geleneksel putperest st snf Romal bak asna gre, te dnyaya yneli, tevazu, barseverlik, devlet ilerini kk grme ve sayg duyulan mill mukaddesattan nefret gibi Hristiyan nitelikleri Romann gcn srekli olarak baltalamaktayd. Hereyden te, Hristiyanlarn, Romaya sadakati sadakatlerin ilki olarak grmeyi reddetmeleri; bir yabanc dini ailenin, toplumun ve devletin stnde grmeyi aralksz srdrmeleri, Roma ya kar bir sadakatsizliin su st beyan olarak belirmi olmal. [William Ebenstein, Siyasi Felsefenin Byk Dnrleri, (ev. smet zel), stanbul 1996, s.69-70].

284

Dinde kame Prensibi

ettii sadkat ise, herhangi bir cins, rk, renk, herhangi bir muayyen memleket ve devlet ayrt etmeksiniz, Baba ve Oul Tanrya ve Kutsal Ruha mn eden herkese ve Kilisenin otoritesini kabl eden her yere. Tabiatyla byle bir inantan, belirli bir topra dnyann dier topraklarna gre birinci dereceden imtiyazl ve ncelikli addeden vatanseverlik diye bir ey istihra edilemez. yleyse ne yapmal? Rousseaunun bulduu en optimal zm tarz, yurttalara, yurttalk bilinci ve grev ak verecek, belirli bir yurda, belirli bir devlet ve topluma sadkat ban nceleyecek olan bir yeni dinin tesis edilmesidir: Sivil Din, yni Toplum Dini. ...her yurttan, kendine grevini sevdirtecek bir dini olmas devlet iin ok nemlidir der Rousseau ve devam eder: ...ama, bu dinin dogmalar devletle yelerini, bu dinden olduunu aka syleyen kimsenin ahlak ve bakalarna kar yerine getirmek zorunda olduu devler bakmndan ilgilendirir ancak. Ayrca, herkes cannn istedii gr benimsemekte zgrdr; egemen varln bunu bilip renmeye hakk yoktur: nk, br dnyada hibir yetkisi olmad iin, uyruklarn orada bekleyen ey onu ilgilendirmez, elverir 60 ki, bu dnyada iyi birer yurtta olsunlar. Hemen devmnda, kamu yarar maksadyla kurulacana binen, peygamberi olmayan bu dinin kurucusunun egemen gten bakas olmayacan belirten filozof, bunlarn din dogmalar gibi deil, insanlar uzlatrc duygular olduunu, bu duygular olmadka, ne iyi bir yurtta ve ne de sdk bir uyruk olunabileceini ilve etmekte, akabinde ise, bunlara ramen, egemen varln kimseyi bunlara inanmaya zorlayamayacan, ancak, inanmayanlar - dinsiz diye deil, toplum hayatna elverisiz diye; yasalar ve doruluu iten sevmeye ve gereinde devi urunda hayatn hie saymaya yetersiz bir adam diye - devlet snrlar dna srebileceini, nk, bu dogmalar herkesin nnde kabul edip, bunlara inanmyormu gibi davranan ama gerekte inanmayan kimsenin yasalara kar yalan sylemi olmakla sularnn en byn ilemi olduunu, ve, bunun iin de lmle cezalandrlmas gerektiini eklemeyi dahi ihml etmemektedir. Ortada yeni bir sz konusu olunca elbet de onun da nasslar veya Hristiyan geleneinin terimiyle, dogmalar da olacaktr. Ancak, teki dnya ile ilgilenmeyen Sivil Dinin dogmalar tabiatyla daha basit ve sde ve bhusus bu dnyaya mteallik olmak durumundadr: Olumlular, her eye gc yeten, akll, iyiliksever, her eyi nceden gren, yardmsever bir Tanrnn varl; dorularn mutluluu, ktlerin ceza grmesi, toplum szlemesinin ve yasalarn kutsall olan bu dogmalar kmesinde sdece bir adet olumsuz dogma bulunmaktadr:
60

Jean Jacques Rousseau, a.g.e., s.156-157.

Durmu HOCAOLU
61

285

Hogrszlk . Rousseauya gre, toplumsal hogrszlkle dinsel hogrszlk birbirinden ayrlamaz; nk insan cehennemlik sayd kimselerle bar halinde yaayamaz; onlar sevmek, onlar cezalandran Tanrdan nefret etmek demektir; bunlar ya kesin olarak imana getirmek ya da tedirgin etmek isteyecektir. Bu sebeple de, bu hogrszln kabul edildii yerde toplumsal bir etki olmamas dnlemez ve tabiatyla, etki olunca da, egemen varlk, artk, dnya ilerinde bile egemen varlk deildir, artk egemen varlk, neyin doru neyin yanl, kimin dost kimin dman olduunu belirleyen ruhbanlardr. Bu ise asla kabl edilemez. Bylece dnyev talepleri olan kurumsal dine kar alenen cephe alan Rousseau, salt ulusal bir din olmad ve olamayaca iin, baka dinleri hogren kimsenin, btn dinleri hogrmesi gerektiini, anacak, dogmalarnda yurttalk grevlerine aykr bir ey bulunmamas gerektiini; aksi takdirde, kilise devlet, kral da papa olmad srece kilise dnda kurtulu yoktur diyen kimsenin, devletten kovulacan, nk byle bir dogmann, ancak bir din ynetiminde iyi olabileceini vurgulamaktadr. Sivil Din kavram, tpk Comteun nsanlk Dini gibi, ne Rousseaunun yaad dnemde, ne de daha sonralar, dnya apnda bir takdirle karlanmad; ancak, Fransz htillinin kargaa anda ve bilhassa Robespierrein Terr Hkmeti dneminde giriilen Akl Dini denemesinin, Rousseaunun tasarlarna paralel bir sivil din tecrbesi olduu muhakkaktr; fakat Sivil Dinin bu terim kamuda aka kullanlmamakla berber- gnmzde en iyi uyguland phesiz Amerika Birleik Devletleridir. Kurumsal dzenlemeler, tarih kutlamalar ve mitlere bir tr din nitelik atfedilen Amerika Birleik Devletlerinde, vatan ve millet ile din arasnda bir ba kurulmakta, bu kavramlar bir anlamda dinletirilmektedir. Sz gelimi, zgr topraklar mottosu ve bu zgrlkler lkesine gelen youn g dalgalar - bilhassa Yahudi g srail kavminin Msrdan k (Exodus, Hurc) ve mukaddes topraklar Arz- Mevud motifiyle, Sava (Civil War; 18601865) ise, kanla yeniden doum ve gnahlarn keffretinin denmesiyle ilintilendirilmekte ve Amerikallarn Yeni Seilmi Halk (Kavm-i Necb) olduu fikri ilenmektedir. Bilhassa 1839da gen bir gazeteci olan OSullivann Amerikann Kaderi (Destiny of America) balkl makalesinde, ...bizim mill doumumuz, yeni bir tarihin balangc, denenmemi bir siys sistemin teekkl ve tekml olup bu da bizi Tarihten ayrp sdece stikble balar; ve imdiye kadar, insann tabi haklarnn ahlk/mnev, siys ve mill hayatta (istihsl edilen) yekn terakksine nazaran, kendimizden emn bir ekilde unu penen kabl

61

Jean Jacques Rousseau, a.g.e., s.157.

286

Dinde kame Prensibi


62

edebiliriz: lkemizin kaderi stikblin byk milleti olmaktr. ifdeleriyle kristalize olan bu fikir ve buna bilhassa yirminci asrla birlikte eklenen Kurtarc Millet (Redeemer Nation) ideas, Amerikan sivil dininin en nemli rknlerinden gibi durmaktadr. Amerikan sivil dininin Mayflower Szlemesi, Bamszlk Bildirisi, A.B.D. Anayasas, Haklar Beyannamesi, Gettysburg Sylevi, ve Ballk Yemini gibi kutsal kabul ettii yazlar, George Washingtonn ordularnn Valley Forgeda ektikleri straptan, Amiral Jeremiah Dentonun Hanoide gsterdii zorlu kahramanlk anlarna kadar uzanan, byk mcadele hikyeleri; 4 Temmuz, Gaziler Gn, Anma Gn, kran Gn, ve Martin Luther Kingi Anma Gn gibi zel merasim ve anma etkinlikleri; Lincoln Ant, Mill Gezi Alan (National Mall), Capitol, Beyaz Saray, Arlington Mill Mezarl, Sava Muhrebe Alanlar gibi mbedleri ve mukaddes meknlar; ayrca, en nemlisi mill bayra olmak zere, kutsal objeleri, D Sava Gazileri, Amerikan Lejyonu, Amerikan htillinin Kz Evltlar ve izcilik gibi kurumlar, bata asker kahramanlar ile bakanlar olmak zere, nemli aktrleri vardr. Amerikan sivil dininin belirgin izlerine, sylevlerde, kamusal belgelerde ve yurtsever arklarda sk sk rastlanan ve ncilden alnt olan imgelerde, Tanrya ve Takdir-i lahiye yaplan atflarda rastlanr. Tm paralarnn zerinde yazl olan Tanrya nanyoruz (In God We Trust) veczesinde Tanrnn adnn 63 gemesi de bunun bir rneidir . Bu konuda en etkili makaleyi kaleme alan Robert Bellah, Amerikan sivil dininin oluumunu ok gerilere, Rousseaunun ada Benjamin Frankline kadar geriye gtrmekte ve Onun 1859 tarihli otobiyografisinde anlatt, eitim anda edindii, dnyay yaratan ve yneten bir Tanrya duyduu inantan, ruhlarmzn lmszlnden, lnce btn ameller iin hesap verileceinden phe duymadndan bahsettikten sonra, lkesinde bulunan btn dinlere ayn sevgiyi ve 64 tolerans duyduunu belirten ifdelerini bir rnek olarak vermekte; bu devlet dininin bu ifdeyi ben kullanyorum (D.H.) birok bakmdan Hristiyanlktan devirilme olmakla berber, tam olarak Hristiyanlk ile
John L. OSullivan, The Great Nation of Futurity, The United States Democratic Review, S.6, Issue 23, Nov. 1839, s.426. Wilfred M. McClay, Bir Ulusun Ruhu, URL: [http://turkish.turkey.usembassy.go v/uploads/images/78AQYtuxghnoS0r5d56eiw/McClay.pdf], s.6 (Orijinal Metin: Public Interest, lkbahar 2004). Robert N. Civil Religion in America, Journal of the American Academy of Arts and Sciences, The issue entitled, Religion in America, Winter 1967, S. 96, No. 1, s. 121, URL: [http://www.robertbellah.com/articles_5.htm] (29.04.2008), Section: The Idea of Civil Religion. Bellahn naklettii, Frankline it bu ifdeler iin bkz. H. Hastings Weld, Benjanin Franklin: His Autobiography With a Narrative of His Public Life and Services, New York 1859, s.128.
64 63 62

Durmu HOCAOLU

287

zde de olmadn, mesel ne Jeffersonn, ne Adamsin ve ne de Washingtonn sy iret etmediklerini, bu dinin tanrsnn sdece niteryan olmaktan ziyde, dzen, kanun ve hukuk olduunu ve nect ve sevgiye fazla atf yapmadn; kez, bir dereceye kadar deist olmakla birlikte gzetleyici bir tanrya da fazla vurgu yapmadn; aktif olarak tarih ile ilgili ve balantl olduunu ve bir analoji olarak da Amerikann Yeni srail olarak alglandn sylemektedir. Ne var ki, Amerikan Sivil Dini, bir devlet ideolojisi olmann tesine geip, bu lkedeki kurumsal dinleri aarak onlarn yerine ikame olamam, toplumca yaygn olarak gerek bir din gibi kable yn addedilmemitir. Bunu, Amerikada Allaha inananlarn orann dalmn gsteren aadaki haritadan da mhade etmek mmkndr: Avrupann aksine, Amerikada, ne dinsizlik ve ne de sivil din, gerek 65 kurumsal dini yerine ikame olabilmi deildir .

Felsef Bir Sistemin Mutlaklatrmas ve Bir Negatif Din Olarak Marksizm Din, bir inan formu olarak, iptal ve imh edilemiyor; edildii sanlan yerde, onu iptal ve imh edenin klna giriyor, farkl bir muhtev ile de olsa varln idme ettiriyor; adet bedenden bedene dolaan, tensh eden ruh gibi. Yni, Din, dokuz da deil doksan dokuz canl. Acaba
Bkz Demographics of atheism, Demographics_of_atheism] (20.04.2008).
65

URL:

[http://en.wikipedia.org/wiki/

288

Dinde kame Prensibi

neden? Sebebi hayli basit ve bir o kadar da salam: nk ftr ve tabidir ve ftr ve tabi olduu iin de ortadan kalktnda veya kaldrldnda, hsl olan boluk kendisini yeniden retir. Ve yine nk Aristodan beri bilinen en kapsaml bir prensiptir ki, varlk, boluu kabl etmez; boluk yni hilik akl almaz ve gerek d bir eydir ve bu sebeple de bir var-olandan boalan yer derhl bir bakas tarafndan doldurulur. Din-mn tanmaz nihiliste, kiliseye gittiinde btn mukaddest krp dktkten sonra, yerlerine, tanrtanmaz filozoflarn resimlerini asarak, onlar, iptal ettii mukaddesat mevkiine ref ettiren de bu siktir, Fransz htillinin terrist ihtillcilerine Akl Dinini, veya, Auguste Comtea, metafiziksiz ve tanrsz nsanlk Dinini tesis ettiren de. Din, ancak alabilir; alabiliyorsa tabi: Ya bir baka din ile ya da ad din olmayan ama dinletirilen bir baka ey ile. Auguste Comtedan ve Onun nsanlk Dininden birka cmleyle de olsa, bahsettik. Birka cmlecik de Marksizme tahsis ediverelim. Bilindii zere, Marksizm, her trl metafiziin ve dinin tam karsnda (ateist) olmaktan da te, aka dmndr (anti-teist). Nitekim, Karl Heinrich Marks, Hukuk Felsefesinin Eletirisinin 66 giriinde, Dine kar eletirinin temeli yledir der ve devam eder:
nsan yapan din deil, dini yapan insandr. Geri, din, henz kendi kendini bulmam olan ya da kendini yeniden yitirmi insann kendi hakkndaki duygusu ve kendi hakkndaki bilincidir. Ama insan, dnyann dnda bir yerlere ekilmi soyut bir varlk deildir, insan, insann dnyasdr, devlettir, toplumdur. Bu devlet, bu toplum, dnyann tersine evrilmi bilinci olan dini yaratrlar, nk onlarn kendileri tersine evrilmi bir dnyadr. Din bu dnyann genel teorisi, onun ansiklopedik zeti, halkn dzeyine indirgenmi mant, manev son point dhonneur (onura dokunan ey), cokunluu, ahlak bakmdan onaylanmas, gsterili btnleyicisi, evrensel avunmas ve haklldr. Din, insann hayal gereklemesidir, nk insann esas gerei yoktur. O halde dine kar mcadele etmek, dolayl olarak, dinin manev kokusu olan dnyaya kar mcadele etmektir. Dinsel sknt bir yandan gerek skntnn ifadesi, bir yandan da gerek skntya kar protestodur. Din, akln iinden atld toplumsal koullarn ruhu olduu gibi, ezilmi yaratn i ekiidir, ta yrekli bir dnyann ruhudur da.

Karl Marx; Friedrich Engels, Din zerine, (ev. Kaya Gven), Ankara 1976; [Tercmeye esas metin: Karl Marx ve Friedrich Engelsin din konusundaki yazlarndan derlenen Sur la Religion (Editions Sociales, Paris 1968)], s.37-38.

66

Durmu HOCAOLU

289

Bundan hemen sonraki kelimelik u cmle, Marksizmin din bahsindeki en mehur mottosudur: Din halkn afyonudur. Ama mesele bu kadar basit deil; sdece u son cmlecik bile, Marksizmin de Dini reddederken bir tr din in ettiini ispata muktedirdir: O da insanlara bir afyon zerkediyor ve bir cennet vad ediyor; hem de ldkten sonra, te-Dnyada deil, berhayat iken, bu Dnyada. Filhakka, Bertrand Russell, Augustinusun Civitate Dei (Tanr Devleti) teorisinden bahsederken, aslnda Onun da, Marksn da ayn Yahudi kkten beslendiini syleyerek Marksizmin nasl bir din 67 formata ship bulunduunu yle zetlemektedir: Yehova: Diyalektik maddecilik Mesih: Marks Sekin: Proletarya Kilise: Komnist Partisi sann Dnyaya Yeniden Gelii: Devrim Cehennem: Kapitalistlerin cezalandrlmas Refah ve Mutluluk a: Komnist lkeler topluluu Soldaki terimler, sadakilerin duygusal ieriini verir ve bu duygusal ierik Hristiyan ya da Yahudi terbiyesiyle yetimi olanlara yabanc deildir. Marksn eschatolojisini gvenilir yapan odur. Ayn szlk, Naziler iin de dzenlenebilirdi. Fakat Nazilerin grleri daha ok Ahd-i Atike dayanr ve Markslardan daha az Hristiyandr. Russell yapm olduu bu mukayesede hi de haksz deil; Marksizm hi phesiz kesinlikle dinsizliktir ve dmanl onun rknlerinden 68 birisini tekl eder. Kuusinen bunu u ekilde aklar:
Marksist felsef materyalizm, tabiatn yaratlmam, ezel ve ebed, sonsuz (zaman ve mekn olarak sonsuz D.H.) olduunu ispat etmek sretiyle ateizme salam bir temel salar.

Leninin dedii gibi, Marksizmin felsef temeli... tamamen ateist ve dine kar tavrdaki diyalektik maddeciliktir./..../ Din halk uyutmak iin
Bertrand Russell, Bat Felsefesi Tarihi (lka/Ortaa/Yenia)., Bat Felsefesi Tarihi (lka/Ortaa/Yenia), (ev. Muammer Sencer), stanbul 1983, s.353.
68 67

Kuusinen, Diyalektik Materyalizm, (ev. Cem Karakaya), stanbul 1975, s.145.

290

Dinde kame Prensibi

kullanlan afyondur. Marxn bu sz din konusundaki Marksist grn 69 Marksizmin maddecilik, yni tanrtanmazlk temel tadr. olduunu vurgu ile belirten Lenin, din ile savamann kesinkes art olduunu; ancak bu savan, asl olarak, dini yaratan sosyal artlarn ortadan kaldrlmasyla kazanlabileceini sylerken, ayn zamanda dinin kkeni, de yine klasik Marksist emaya uygun olarak iktisd faaliyetlere 70 balar:
Marksizm maddeciliktir. Byle olduu iin de, konusunda en azndan onsekizinci yzyl Ansiklopedistlerinin maddecilii ya da Feuerbachm maddecilii orannda kesin bir kartl vardr. Bu hi kuku gtrmez. Ne var ki, Marx ve Engelsin diyalektik maddecilii, Ansiklopedistlerin ve Feuerbachn maddeciliini aar, nk maddeci felsefeyi tarih alannda, toplum bilimleri alannda da uygular. Dinle savamalyz bu, her trl maddeciliin ve doal olarak Marksizmin ABCsidir. Ancak Marksizm, ABCde donmu kalm maddecilik deildir. Marksizm daha ileri giderek yle der: Dinle nasl savaacamz bilmeliyiz, bunu yapabilmek iin de inancn ve dinin kkenini kitlelere maddeci bir biimde aklamalyz. Dinle sava, soyut ideolojik tler erevesinde kalamaz, bu tr snrl tlere indirgenmemelidir. Dinle sava, dinin toplumsal kkenini ortadan kaldrmay amalayan snf hareketinin somut uygulamasyla balanmaldr. Din etkisini neden en ok geri kalm ehir proletaryas, yar proletarya ve kyl kitlesi zerinde gstermektedir? Burjuva ilerici aydnlar, radikaller ve burjuva maddecileri bu soruya cahil olduklar iin diye cevap verirler. O zamanda kahrolsun din, yaasn dinsizlik! Ateist grleri yaymak balca grevimizdir! diye haykrmaya balarlar. Marksistler ise bunun doru olmadn, aldatc bir gr olduunu, dar grl burjuvalarn fikri olduunu sylerler. Bu gr dinin kkenini yeterince aklamaz, aklar da, maddeci biimde deil, lkc biimde aklar. Modern kapitalist lkelerde bu kkler genellikle toplumsaldr. Bugn dinin en derine uzanan kolu, emeki kitlelerin toplumsal eziklii ve her gn her saat emekilere en dayanlmaz aclar, sava, deprem vb. doal afetlerden ok daha beter kahrlar ektiren kapitalizmin karanlk gleri karsndaki aresizliidir. Tanrlar korku yaratt. Sermayenin kr halk kitleleri tarafndan nceden sezilemedii iin kr gcnn korkusu yani proletaryann ve ufak esnafn yaamnn her admnda anszn, beklenmedik ve rastlantsal bir yknt, yok olma, yoksulluk,

69 70

V. . Lenin, Din zerine, (ev. Sekin Clzolu), Ankara 1975, s.26-27. V. . Lenin, a.g.e., s.30-31.

Durmu HOCAOLU
fahielik, alktan lmek gibi tehlikeler yaratan gcn korkusu, modern dinin kkenidir.

291

Btn Marksistler gibi, Dini Bilinlenmenin zel bir tr ve bu bilinlenmeden kan toplumsal bilin biimi olarak tarif eden Manfred Buhr ve Alfred Kosing, bu bilin biiminin, nesnel gerei yanlsamal ve dsel bir ekilde dile getirdiini; znn, doann ve toplumun insan bilincinde hayalci, ters, yanlsamal yanssndan ibaret olan anlaylarn, cokularn ve ibadetlerin toplam olmak olduunu sylemekte, dinsel anlayta, doa ve toplum fenomenlerinin, doa-st olaylar ve gler grnmne brndn, bu glerle dorudan doruya duygusal bir iliki iinde bulunan insanlarn, dua etme, kurban verme, kutsallatrma veya ayin yapma gibi yanlsamalarn ie kart birtakm ibadet biimleriyle bu gleri etkilemeye altn ve ilkel toplumlardaki sihirbazlk, byclk, totemcilik gibi biimlerden balayp, ok-tanrc kavim ve kabile dinlerinden tutun da, tektanrcln Hristiyanlk, Mslmanlk ve Budizm gibi gelimi biimlerine kadar btn dinlerin, yukarda belirtilen bu temel eyle (anlaylar, cokular ve ibadetler) kendilerini belli ettiini eklemektedirler; ancak buraya kadarnda henz Marksizmin mmeyyiz vasf grnmekte deildir. Yazarlar, ileriki satrlarnda, asl Marksist aklamaya geerek mekkel (rgtl) dinin, snfl toplumun domasyla, halk kitleleri iin, bamlln ve aresizliin yeni bir biimi olarak ortaya ktn, bata Hristiyanlk olmak zere, btn tektanrc dnya dinlerinin, insanlarn byk ounluunun kk bir aznlk tarafndan ezilip smrld, uzlamaz elikiler tayan snfl toplumun rn olduunu ileri srmekte, gnmzde de kapitalist toplum dzeninin, dinin varl iin en nemli temel olduunu eklemekte ve demek ki diyerek, din, smrnn ve basknn yaratt onursuz bir dnyann genel teorisidir sonucuna varmakta ve bu sonucu Marksa atfen dnyann ahlaksal ynden mbarekletirilmesi, cokuyla tamamlanmas, onun genel tesellisi ve hakl gsterilme gerekesidir aforizmasyla pekitirmekte ve son hkm 71 vermektedirler: Din yabanclam bir bilin biimidir. Dinin gerek kaynan, gcn ve mhiyetini kavrayamadan verilen bu hkmler dorultusunda, gereken artlar saland takdirde, dinin klliyen ortadan kaldrlacana inanmak da normal ve tabi oluyor; dini, her din, insanlarn gnlk varoluunu egemenlik altnda bulunduran d glerin, onlarn kafalarndaki fantastik yansmalarndan, dnyasal glerin, iinde dnya-st gler biimine brndkleri bir yansmadan

Manfred Buhr, Alfred Kosing, Marks-Leninci Felsefe Szl, (ev. Veysel Atayman), Birinci Bask: Nisan 1976, kinci Bask: Kasm 1978, s.71-73.

71

292

Dinde kame Prensibi


72

baka bir ey deildir. diye ar derecede tanmlayan Engelsin 73 gibi:

dedii

... toplum tm retim aralar zerine elkonmas planl bir biimde kullanlmas aracyla, kendini ve btn yelerini imdilik kendileri tarafndan retilmi ama karlarna ezici bir g olarak dikilen bu retim aralarnn onlar egemenlii atnda tuttuu klelikten kurtard zaman; yani insan yalnzca nerir kt ama dzenleyici de olduu zaman, - ite ancak o zaman dinde yansyan son yabanc g ortadan kalkacak ve bylece artk yanstacak hibir ey bulunmamas yaln nedeniyle, dinsel yansnn kendisi de ortadan kalkacaktr.

Evet; Marksizm, bir felsef sistem, bir eylem plan ve bir dnya in projesi olarak, dinsizlii ve din kartln kesinkes bir art mesbesinde tazammun eder; ancak, bu Gustave Le Bonu htrlayalm - , Onun bir tr din hlini almasna mni olmamtr. Dinin her trlsn dman ln eden Marx, R. B. Downsn tbiriyle, Peygamber olup kvermitir nitekim Proletaryann Peygamberi - ve ba-eseri Kapital ise Kitb- Mukaddes. Downs, Marksist sistemin ksa bir kritiini yapt eserinde, insanlara kelimenin tam mnsyla bir yeryz cenneti vad eden bu ihtillci 74 felsefe hakknda unlar sylemektedir:
Proletarya devleti ele geirince kendi snfnn diktatrln kurar. Mamafih, Marxn kehanetine gre bu safha btn snflarn ortadan kaldrlmas ve hr ve eit bir cemiyetin kurulmas yolunda bir gei dneminden ibarettir. Diktatrlk devresinin ne kadar srmesi gerektii hakknda bir ey belirtilmiyor - Rusyann otuz sekiz yldan beri banda bulunan ve hibir yumuama iareti gstermeyen demir peneli otoriter rejimi dnlrse, bu nokta olduka nemlidir. Gerekte Marx bahsettii snfsz cemiyetin mahiyeti hakknda son derece mphem ifadeler kullanmtr. Devlet eiticilik ve organizatrlk grevini yaptktan sonra hkmet bertaraf edilecektir. Ne zorlama ne kavga olacak, bar ve bolluktan herkes nasibini alacaktr. Cemiyetin asl gayesi ferdin tam ve hr bir ekilde kendini gelitirmesi, temel prensibi de herkesten kabiliyetine gre, herkese ihtiyacna gre olacaktr.

72 73 74

Friedrich Engels, Anti-Dhring, (ev. Kenan Somer), Ankara 1977, s.492. Friedrich Engels, a.g.e., s.494.

Robert B. Downs, Dnyay Deitiren Kitaplar, (ev. Erol Gngr), stanbul 1980, Proleryann Peygamberi: Karl Marx (1818-1883): Sermaye, s.1158-159.

Durmu HOCAOLU
Bu gzel hayal ile ondan nceki kanl, insafsz snf kavgas arasndaki tutarszlk ve ak tezat pek ok tenkitiler tarafndan ele alnmtr. Ne olursa olsun, Hallettin yazd gibi: Marxn snfsz cemiyeti Kralie Viktorya devri dindarlarnn cenneti kadar donuk ve renksizdir. Bir defa dnya ihtilli geri plna dtkten sonra artk Marksizmin kuru kemiklerinde insanlarn ihtiraslarn kamlayacak veya onlar yeni tahammller, yeni gayretler iin harekete getirecek bir ey bulmak zor olur. Yine de, Marksizm milyonlarca inanm komnist iin tam bir din gcne sahip bulunuyor. Diyalektik materyalizm btn br inan sistemlerinin yerine geecek bir iman hizmeti grmektedir. Marxn sylediine gre, mesel Hristiyanlk gibi eski dinler insann hayat pasif bir ekilde kabul etmesini retiyor, dnyadan el-etek ekmeyi, boyun emeyi, horlanmay yceltiyor. Bylece dinler halkn afyonu oluyor, proletaryann kendi kaderini grmesini engelliyor ve ihtille giden yola byk engeller koyuyor.

293

Ve yine Marksizm de dman olduu Dinden ve tabiatyla de Hristiyanlk ve Yahdilikten pekok unsuru alarak felsefesine katmtr. Filhakka Marksizmin tarih ems, Hristiyanln derin izlerini tar. Nitekim, Onun da, dem ile Havvnn cenneti gibi bir cenneti vardr: lkel Komnal Toplum. Sonra bu cennet hayt bozulur: lk Gnah (Kadm Gnah, Original Sin) gibi bir gnah ile. dem ile Havvy Cennetten kovduran yasak aacn meyvesine kar duyduklar hrstr; Marksn cennetini bozduran da insanln iinde tomurcuklanan hrstr: Mlkiyet Hrs! Nasl ki Hristiyanln cennetinde dem, Havvnn yni Kadnn - ivsyla yoldan kma, Marksn cenneti de yine Kadn yznden bozulmutur. nk, mlkiyet ile ile balar ve ile ise kadnn ortak mlk olmaktan kp bir erkee it olmasnn eseridir. Yni Marksn dininde de Kadn, lk Gnahn ve dolaysyla da aynen Hristiyn Teolojideki gibi nsann Dnn ve Tarihin Balangcnn da msebbibidir. Marksist felsefedeki Hristiyn formlar sdece bu kadar deil elbette: Nasl ki Tarih, Cennetten tard ve nsann D ile balamsa, bir ile sreci ile devam eder ve hep, o, ilk hle, Cennete geri dnmeye alarak ilerler: lkel Komnal Toplumdan sonra gelen Kleci Toplum, Feodal Toplum, Kapitalist Toplum, Sosyalist Toplum v.s. eklindeki tarih safhat, aslnda bir keffret, bir arnma, Tanrnn, Arzdaki eytan Devletine (Civitate Diabolis) kar at savataki kademelerdir ve hedef de yine Augustinn kodifiye ettii gibi, bir Tarih Kader (Fatum Historicum) eklinde ilerler ve en nihyetinde Arzda tekrar cennetin tesisi ile noktalanr. Buras Tarihin Sonu olup, varlan ise, Hristiyanlkta Tanr Devletidir (Civitate Dei), Marksta ise devletsiz, snfsz, mlkiyetsiz Dnya Toplumu.

294

Dinde kame Prensibi

Bu kadar da deil: Marks kendi dnyasnda bir peygamberdir ve peygamberler de msumdur; hatdan mnezzeh yni; tabiatyla Marks dahi yle olmal. yle de nitekim: Peygambern (profetik) bir duruu vardr, vahy alm bir peygamber hatt Tanr Olu - gibi konuur; nk Kinatn temel kanunu, mevcdtn bil noksan kffesinin tbi olduu, kanunlarn kanunu olan Diyalektik Materyalizmin kifi O olduu gibi, insanln btn mcersn, gemiini ve geleceini dahi hi amadan bilen de Odur. Hristiyanln Cennetten kovulma ve nsann D diskuruna gre, ylan klndaki blis, dorudan, daha mu-kavim grd demi deil, daha zayf olan Havvy ifsda ynelir; sonras kolaydr nasl olsa: demin kkrtlarak yoldan karlmas Havvya tevd edilmitir; yni, Cennetin bozulmas ve in-sanln bitmeyen ilesinin balamas, esas olarak, Kadnn suu olmaktadr. Marksizmin dininde de vazyet byle hikye edilir ve fatura yine Kadna kesilir: Hristiyan kltrnde Ylan ile edeer addedilen, blisin Arzdaki temsilcisi saylan Kadna. Dahas da var: Marksn irtihlinden sonra Onun fikirlerini tatbkata koymak zere harekete geen kirdlerinin kurmu olduu teklatlar da bir tr kilisedir; hele Onun en byk tilmzi olan Viladimir lyi Leninin bnii olduu Komnist Partisi. Nasl ki Kilise ve Papa Ultramontanizm prensibi mcibince - yanlmaz ise, Parti ve Reis dahi yledir; Parti her eyi bilir ve en iyisini bilir ve dahi Partinin bandaki kii de, tek bana Parti demektir. Marksizmin din ile olan mnsebeti ok gergin ve ok mtenkz olduu kadar ok da trajik bir baarszlk ile noktalanmtr. ok gergin; nk ksaca da olsa grm olduk ki ak ve seik bir din dmanln manifeste ederek yola kmtr; ayrca ok da mtenkz, nk kendisi dini reddederken muhtev olarak kaldrp att dinin formunu adet neredeyse aynen muhfaza ederek iini baka bir muhtev ile doldurmak

Durmu HOCAOLU
75

295

sretiyle bir tr din, felsef bir mn zerine messes , K. G. Riegelin tbiriyle Faizm ve Nasyonal Sosyalizm gibi - politik bir 76 77 din , veya G. Northn tbiriyle bir devrim dini olup kvermitir. Filhakka, Ludwig von Mises, 1957de kaleme ald Teori ve Tarihinde, Marxismin amzn en popler metafizik sistem olduunu 78 yle ifde etmektedir .
Karl Marx ve Friedrich Engelsin rettikleri Diyalektik Materyalizm, amzn en popler metafizik doktrinidir. Bugn Sovyet mparatorluunun ve mparatorluk dndaki btn Marksizm okullarnn resm felsefesi olan bu doktrin, kendilerini Marksist olarak grmeyen ve hatt anti-Marksist ve anti-komnist olarak niteleyen mellif ve partiler zerinde ynlendirici bir etkiye shiptir. amzda, materyalizm ve determinizm konularna referans verdikle-rinde zihinlerinde oluan doktrin budur. Nitekim, en sevdiim gazel Anti Dhringidir Engelsin airim bir yl yaan yamur kadar iir yazdm Fakat asl aheserime balamak iin Hafz Kapital olmay bekliyorum.

diyen Nzmn, Engelsin Anti-Dhringini en sevdii gazel olarak nitelerken hissettii youn metafizik duyguyu, sra Proletaryann Peygamberi Karl Marxn Kapitaline yni bu dinin Kitb- Mukaddesine - gelince, Hfz- Kapital olmak istiyorum msr ile
Bkz. H. B. Acton, The Illusion of the Epoch: Marxism-Leninism as a Philosophical Creed, (1955), Indianapolis 2007. Klaus-Georg Riegel, Marxism-Leninism as a Political Religion, Totalitarian Movements and Political Religions, S.6, 2005, s.97-126. Gary North, Marxs Religion of Revolution, Institute for Christian Economics, Tyler, Texas, Copyright @1989 by Gary North, Originally published in 1968, Printed in the United States of America. Ludwig von Mises, Theory and History: An Interpretation of Social and Economic Evolution, Edited by Bettina Bien Greaves, Originally published by Yale University Press, 1957, Editorial Additions 2005 Liberty Fund, Inc., Liberty Fund, Inc., Indianapolis, Indiana, USA, s.69 (Chapter 7: Dialectic Materialism).
78 77 76 75

296

Dinde kame Prensibi

zirveye trmandrmas da bunu gstermiyor mu? Yoksa, Kapitali ezberlemeyi bekliyorum gibi bir ey demek varken niin Kapital hfz olmay bekliyorum desin ki?

Dinsiz bir din, popler bir metafizik sistem olan Marksizmin en byk mtehidleriden Vladimir lyi Lenin (1870-1924)

mdi; bundan nce grdk ki, Lenin, Dini, stdnn izini srerek, halkn afyonu olarak trif etmektedir; daha da fazlas var gayet tabi: Bakalar hesabna almaktan, yerine getirilemeyen isteklerden ve yalnz braklmlktan ylm halk kitleleri zerine her yerde byk arlkla yklenen ruhsal bask biimlerinden biri dindir./.../ Din, sermaye klelerinin insancl dlerini, insana daha yaraan bir yaam 79 isteklerini iinde boduklar bir eit ruhsal ikidir; ..halkn zerine 80 81 insanln zerindeki boyunduruktur; indirilen koyu sistir; 82 Tanrlar korku yaratmtr v.s... Hsl, kt bir ey olduu
79 80 81 82

Lenin, Din zerine, s.10. Lenin, a.g.e., s.13. Lenin, a.g.e., s.14. Lenin, a.g.e., s.31.

Durmu HOCAOLU

297

anlalmtr. Bu durumda, halk iin kendisini adayan bir halk valyesinin de bu ktle kar savamas gerekmez mi? Elbette. yledir de nitekim: Lenin, kendilerinin din konusundaki tutumunu, 83 tanrya kar alm devrimci sava olarak tavsf eder . Ltfen dikkat: Dine kar olmaktan da daha byk bir iddiadr bu: Tanrya kar alm sava tpk bir baka (eski) komnist (yeni liberal?) olan R. Debrayn, Laikliki Tanrnn elinden iktidr almak olarak trif etmesi gibi. Evet, sava: ....Marksizm maddeciliktir. Byle olduu iin de.... /Dinle savamalyz - bu, her trl maddeciliin ve doal olarak 84 Marksizmin ABCsidir . Ama nasl olmal bu sava? Cevab bir nceki cmlesinin hemen akabinde yle gelir:
Ancak Marksizm, ABCde donmu kalm maddecilik deildir. Marksizm daha ileri giderek yle der: Dinle nasl savaacamz bilmeliyiz.../ Dinle sava, dinin toplumsal kkenini ortadan kaldrmay amalayan snf hareketinin somut uygulamasyla balanmaldr.

Bu nasl olmal? te bu noktada Leninin taktisyen tarafn mhade etmekteyiz: htillin ilk safhalarnda hibir srette aka din dmanlklarn n plana karmamak, hibir srette ateizmlerini vurgulamamak ve ateizmi parti programlarna almamak arttr; nk bu safhada, asl mhim olan, btn proletaryann aydnlanmam, yni dine inananlar dhil - mstakbel cenneti in etmek zere ayn safta birlik oluturmalardr. Bunun iindir ki, Bizim amzdan ezilen snfn, bu dnyada bir cennet yaratmak adna gerek devrimci mcadelede birlemesi, teki dnya cenneti konusunda proletaryann gr birliine gelmesinden daha nemlidir. te bu nedenle Programmzda ateist olduumuzu belirtmiyoruz ve byle davranmak zorundayz. te bu nedenle, eski nyarglarn henz srdren proleterlerin partimize 85 katlmalarn engellemiyoruz ve engellememek zorundayz demi ve gerekten de byle yapmtr. Siz buna oportnizm ya da ikiyzllk diyebilirsiniz, o bunu taktik olarak grr; George Orwellin Hayvanlar iftliinde dendii gibi: Taktik yoldalar; taktik.

83 84 85

Lenin, a.g.e., s.29. Lenin, a.g.e., s.30. Lenin, a.g.e., s.14-15.

298

Dinde kame Prensibi

You might also like