You are on page 1of 14

Satn al: http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?

sid=N8TH0ONRKY8GLHC05RPX Arthur Schopenhauer Ya am Bilgeli i zerine Aforizmalar Apforismet zur Lebensmisheit Kabalc Yaynevi, istanbul 1998 ISBN 975-7942-67-9 Birinci Basm: Kabalc Yaynevi, 1998 Bask: Yaylack Matbaas KABALCI YAYINEV Himaye-i Etfal Sok. 8-B Cagaloglu 34410 STANBUL Tel: (0212) 520 85 86 Faks: (0212) 513 63 05

ARTHUR SCHOPENHAUER

YA AM B LGEL ZERiNE AFORIZMALAR


eviren: Mustafa Tzel

NDEK LER
Giri , 7 BiRiNCi BLM Temel Blmlendirme, 9 K NC BLM Bir Kimsenin Ne Oldu u zerine, 18 NC BLM Bir Kimsenin Neye Sahip Oldu u zerine, 46 DRDNC BLM Bir Kimsenin Neyi Temsil Etti i zerine, 55 BE NC BLM tler ve zdeyi ler, 119
A. Genel Olanlar, 120 B. Kendimize Ynelik Davran mz, 130 C. Ba kalarna Ynelik Davran mz, 168 D. Dnyann Ak na ve Yazgya ili kin Tavrmz, 196

ALTINCI BLM Ya am a larnn Farkll zerine, 208

ALTINCI BLM

Ya am a larnn Farkll zerine


Voltaire son derece gzel bir anlatmla yle demi ti: Ya nn ruhuna sahip olmayan Ya nn tm skntlarn ya ar. Bu yzden bu mutluluk retisi incelememizin sonunda, ya ad mz yllarn bizde yaratt de i ikliklere bir bak atmak uygun olacaktr. Tm ya ammz boyunca sadece imdiki zamann farknda oluruz, asla daha fazlasnn de il. imdiki zamann zelli i ise, ba langta nmzde uzun bir gelecek, ama sonlara do ru ise ardmzda uzun bir gemi grmemizdir; bundan dolay, huyumuz, ama bununla birlikte karakterimiz de il, bildik baz de i iklikler geirir, bylelikle her defasnda imdiki zamann bir ba ka rengi ortaya kar. Ba yaptmn ikinci cildinde, 31. blmn 394. sayfasnda (3. bask, s. 449 vd.), ocuklu umuzda neden istekli de il de daha ok merakl davrand mz ele alm tm. Ya ammzn ilk eyre inin mutluluk iinde gei i tam da bu nedene dayanr, bu yzden bu dnem daha sonra yitik bir cennet gibi ardmzda kalr. ocuklu umuzda ok az ili kimiz ve az sayda gereksinmemiz vardr, yani istencimiz az heyecanlanr: bu yzden varl mzn byk blm bilgi edinmekle u 208 ra r. - Anlak da, henz olgunla mam bile olsa, daha yedi ya nda tam bykl ne ula an beyin gibi erkenden geli ir ve srekli henz yeni olan varl n tm dnyasnda durmakszn gda arar, bu dnyada her ey, ama her ey yeni olmann cazibesiyle parldamaktadr. ocukluk yllarmzn srekli bir iir sanat olu unun nedeni budur. nk, tm sanatlarda oldu u gibi iir sanatnn z de, platonik idenin, yani esas olann ve bu yzden her sanatta ortak olann, her bireyde kavranmasna dayanr; bylelikle her ey kendi trnn temsilcisi olarak grlr, bir olay bin olay iin temsil edicidir. ocukluk yllarmzn sahnelerinde, yalnzca o anki bireysel nesnelerle ya da olaylarla ve stelik sadece o anki istemimizi lgilendirdi i lde ilgiliy-mi iz gibi grnyorsa da, aslnda durum de i iktir. nk ya am tm nemlili i iinde, henz kar mzda yle yeni, yle tazedir ve izlenimlerinin yinelenmesi yoluyla yle krelrnemi biimde durmaktadr ki, ocuka abalarmzn ortasnda, srekli sesiz ve ak bir niyetimiz olmadan, tek tek sahnelerde ve olaylarda ya amn zn, ya amn biimlerinin ve serimleni lerinin temel tiplerini kavramakla me gulzdr. Spinoza'nn dile getirdi i gibi, tm eylere ve ki ilere sonsuzluk bak asyla bakarz. Ya mz ne denli kkse, her birey bizim iin o denli daha ok kendi trn temsil eder. Bu durum her yl giderek daha azalr: eylerin genlikte ve ya llkta bizde braktklar izlenimler arasndaki byk farkn nedeni budur. Bu yzden ocuklu un ve ilk genli in deneyimleri ve tan klklar sonraki tm bilgi ve deneyimlerimizin trleri ve alt trleri olurlar, adeta birer kategori olu tururlar ve biz daha sonraki tm bilgi ve deneyimlerimizi, bunu srekli ak bir bilinle yapmasak da bu kategorilerin altna yerle tiririz. Bylece dnya gr mzn sabit temeli ve onun yzeyselli i ya da derinli i, daha ocukluk yllarmzda olu ur: daha sonra 209 bu gr ayrntl olarak i lenir ve tamamlanr; ancak znde de i mez. ocukluk yllarna zg olan bu ar nesnel ve iirsel bak as sonucunda, isten henz tam enerjisiyle ortaya kmad iin, birer ocuk olarak, istemeye ynelik de il daha ok bilmeye ynelik davranrz. Kimi ocuklarn yzndeki, Raphael'in zellikle istine apeli'ndeki Madonna'da mutlu

bir biimde kulland ciddi, seyreden bak n nedeni budur. Tam da bu yzden, ocukluk yllar yle mutludur ki, srekli zlemle anlrlar. imdi, biz byle bir ciddiyetle, kendimizi eylerin ilk somut anla lmasna verirken, te yandan e ilim bize kavramlar kazandrmaya al r. Ne var ki, kavramlar asl nemli olan sunmazlar: bu daha ok, tm bilgilerimizin temeli ve sahici ieri i olarak dnyann somut kavran nda yatar. Ama bunu da ancak kendimiz kazanabiliriz, bize herhangi bir biimde retilemez. Bu yzden ahlaki ve entelektel de erimiz bize d ardan gelmez, tersine kendi zmzn derinliklerinden kaynaklanr ve Pestalozzi'nin e ilim yntemlerinden hibiri dou tan bir aptal d nen bir insan olarak e itemez: asla! O aptal do mu tur ve aptal lecektir. - ilk somut d dnyann betimlenen derin kavran , ocuklu umuzun ortamlarnn ve deneyimlerinin bellekte neden byle sa lam bir yer edindiklerini de aklamaktadr. nk kendimizi onlara blnmeden vermi izdir, bu srada dikkatimizi da tmam ve kar mzdaki eylere kendi trlerinin biricik r-nekleriymi gibi, onlardan ba kas yokmu gibi bakm zdr. Daha sonra nesnelerin bilinen oklu u cesaretimizi ve sabrmz azaltr. -Burada, ba yaptmn yukarda anlan cildinin 372. sayfasnda (3. bask, s. 423 vd.) gsterdi im eye, yani tm eylerin nesne! varolu unun, yani onlarn salt ba kalarnn grd varolu unun, kesinlikle sevindirici, buna kar lk znel varolu unun ise istemede yer ald iin 210 ac ve kederle donanm oldu una yeniden dnersek, konunun ksa bir anlatm olarak: tm eylerin grlmeleri harika, ama olu lar korkuntur, diyebiliriz. Bunun sonucunda, ocuklu umuzda eyleri, isteme, yani varlk yanlaryla de il, daha ok grme, yani temsil yanlaryla biliriz. Bu da, eylerin sevindirici yan oldu u iin, ama henz znel ve korkun yanlarn bilmedi imiz iin; gen zihin, gere in ve sanatn kendisine gsterdi i tm varlklar, ayn lde mutlu varlklar olarak grr: onlar grmenin ne gzel oldu unu ve onlar olmann daha da gzel olaca n d nr. Buna gre dnya nnde bir cennet gibi durmaktadr: hepimizin iinde do du umuz Arkadya'dr buras. Daha sonra, bundan, gerek ya ama duyulan susuzluk, bizi dnyann hengmesine srkleyen eylem arzusu ve tutkusu do ar. Bu hengme iinde eylerin teki ynn, yani varl n, yani istemenin ynn reniriz; bu yn her admda i aretlenir. Sonra yava yava byk hayal krkl yakla r, onun ortaya kmasndan sonra yanlsamalar dneminin geride kald sylenir; yine de bu dnem daha ok ilerler, daha kusursuzla r. Bunun sonucunda, ocuklukta ya amn uzaktan grlen bir sahne dekoruna benzedi i, ya llkta ise bu dekora ok yakndan bakld sylenebilir. ocukluktaki mutlulu a katkda bulunan bir ey daha vardr, ilkbaharn ba larnda nasl ki tm yapraklar ayn renkte ve hemen hemen ayn biimdeyseler; biz de ilk ocukluk yllarmzda birbirimize benzeriz, bu yzden e siz bir uyum iindeyizdir. Ama ergenlikle birlikte farklla ma ba lar ve bir emberin yaraplarnn arasndaki aklk gibi giderek daha da byr. Ya amn ikinci yarsndan ok daha avantajl olan birinci yansn, yani genlik yllarn bulandran, hatta mutsuz klan, ya amda mutlu olmak gerekti i kesin varsaymyla mutluluk pe inde ko maktr. 211 Umutlarn srekli hayal krkl yla sonulanmasnn ve bunun sonucunda ho nutsuzlu un ortaya kmasnn nedeni budur. D lenen, belirsiz bir mutlulu un hayali imgeleri, gzmzn nnden keyfi biimlerde geerler ve biz bo yere onlarn ilk grntsn ararz. Bu yzden genlik yllarmzda konumumuzdan ve evremizden, her nasl olursalar olsunlar,

o un ho nut de ilizdir; nk, ancak imdi, btnyle ba ka eyler bekledikten sonra tanmaya ba lad mz insan ya amnn her yerdeki bo lu unu ve sefilli ini kendi evremize atfederiz. - Dnyadan alnacak ok ey bulundu u kuruntusunun kk zamannda bir retimle genlik yllarnda kaznm olsayd ok ey kazanlrd. Ama bunun tam tersi gerekle ir, ya am gereklik yoluyla tanmadan nce edebiyat yoluyla tanrz. Hayal gcnn betimledi i sahneler genli imizin afa nda, gzmzn nnde parldarlar ve imdi bunlarn gerekle ti ini grme -gkku a n yakalama-arzsuyla yanp tutu uruz. Yeniyetme gen, ya amnn ilgin bir roman gibi gemesini bekler. Bylece, yukarda szn etti im ikinci cildin 374. sayfasnda (3. bask, s. 428) betimlemi oldu um hayal krkl ortaya kar. nk bu imgelere ekicilik kazandran tan da salt imgeler olmalar ve gerek olmamalardr ve bu yzden onlara bakarken ar bilginin dinginli i ve yetingenli i iindeyizdir. Gerekle tirilmek dernek tam bir istemeyle doldurulmak demektir, bu steme de kanlmaz bir biimde aclara yol aar. ilgili okur, sz edilen cildin 427. sayfasna da (3. bask, s. 488) bakabilir. Buna gre ya amn ilk yarsnn karakteri mutlulu a ynelik doyurulmam bir zlem, ikinci yarsnn karakteri ise mutsuzluk endi esidir. nk bu ikinci yarda az ya da ok belirgin bir biimde, tm mutluluklarn hayalet gibi olduklar, buna kar lk aclarn gerek olduklar bilgisi de gelmi tir. Bu yzden imdi, en azndan daha 212 akll karakterler, hazdan ok salt acszl a ve rahatsz edilmedikleri bir duruma ula maya abalayacaklardr.' - Genlik yllarmda kapm alnd nda ho uma giderdi: nk, i te geldi, derdim. Ama daha sonraki yllarda, ayn durum kar sndaki duygum, daha ok korkuyla akrabayd: eyvah geliyor, diye d nrdm. - insanlarn dnyas asndan, sekin ve yetenekli bireyler in oldu u kadar aslnda tam olarak byle olmayan ama, stnlklerinin derecesine gre az ya da ok yalnz ya ayanlar iin de birbirine kar t iki duygu vardr: genlikte sk sk insanlarn dnyas tarafndan terk edildi i duygusuna kaplnn sonraki yllarda ise bu, kurtulmu olma duygusuna dn r. Birinci ho olmayan duygu bu dnyay tanmamaya, ikinci ho duygu da bu dnyayla tan m olmaya dayanr. - Bunun sonucunda ya amn ikinci yars, bir mzik tmcesinin ikinci yars gibi birincisinden daha az abalama, ama daha ok dinginlik ierir; insann genli inde, mutluluk ve hazla kar la mann harika, ama bunlara ula mann zor oldu u d nlr, ya llkta ise, dnyadan alnacak bir ey olmad bilinir ve bu yzden katlanlabilir bir bugn ya and na sevinilir ve hatta kk eylerden zevk alnr. - Olgun adamn ya am deneyimiyle ula t ve bu yzden dnyay yeniyetmeden ve delikanldan ba ka bir gzle grd ey ncelikle nyargszhktr. ncelikle, eyleri btnyle basit bir biimde grr ve olduklar gibi kabul eder; oysa delikanlnn ve yeniyetmenin kendi yaratt hayallerden, geleneksel nyarglardan ve tuhaf d lemlerden olu an bir sanr, gerek dnyay rter ya da arptr. nk, deneyimin yapaca ilk i , bizi kafamzdaki, genlikte yerle mi hayallerden ve yanl kavramlardan kurtarmaktr. Genlik yllarn bunlardan korumak ise, salt olumsuz olsa Ya llkta, mutsuzluklardan korunmak, genlikte ise onlara katlanmak daha iyi becerilir. 213 bile, yine de en iyi bir e itim olurdu; ama bunu gerekle tirmek ok zordur. Bu amala, ocu un gr ufkunu ba langta olabildi ince dar tutmak, bunun iinde ona salt net ve do ru kavramlar vermek ve ancak bu ufkun iinde yer alan her eyi do ru renmesinden sonra bunu geride karanlk bir eyin, yarm ya da yanh anla lmam bir eyin kalmamasna dikkat ederek yava yava geni letmek gerekirdi. Bunun sonucunda ocu un eyler ve insan

ili kileri hakkndaki kavramlar, hl ok snrl ve ok basit olacak, ama buna kar lk net ve do ru olacaklar ve do rulanmalar de il srekli geni letilmeleri gerekecektir; ve bu byle, ilk genlik ya larna dek srecektir. Bu yntem zellikle ocu un roman okumasna izin verilmemesini, onlarn yerine uygun biyografilerin, rne in Franklin'inkinin vb konulmasn gerektirir. Genli imizde, ya ammz iin nem ta yan ve byk sonular do uracak olaylarn ve ki ilerin kar mza davul zurnayla kacaklarn sanrz: ama ya ll mzda geri dnp bakt mz zaman, bunlarn hepsinin de sessizce, arka kapdan ve adeta dikkati ekmeden ieri szlm olduklarn grrz. Ayrca, buraya kadar incelenen adan, ya am nak i lenmi bir kuma a benzetebiliriz; herkes, ya amnn ilk yarsnda bu kuma n n yzn, ama ikinci yarsnda ise arka yzn grr: arka yz o denli gzel de ildir ama reticidir; nk ipliklerin ba lantlarn grmemize izin verir. Zihinsel stnlk, hatta en byk olan bile, konu ma srasndaki a rl n ancak krknc ya tan sonra belli edecektir. nk bu stnlk, yllarn olgunlu u ve deneyimin meyvesi kar snda belki kat kat a r basabilir, ama onlarn yerine asla geemez: en sradan insann bile, gen ya taki byk zihnin gleri kar snda belirli bir s214 tnl vardr. Burada salt ki isel glerden sz ediyorum, yaptlardan de il. Herhangi bir bakmdan stnl bulunan, insanl n do ann hazin bir biimde sundu u altda be ine dahil olmayan her insann, krk ya ndan sonra belirli bir insansevmezlik ruh halinden kurtulmas zor olacaktr. nk, do allkla, tekilerle kendili inden dostluk kurmu ve yava yava hayal krkl na u ram tr, onlarn hem kafa ynnden hem de yrek ynnden, hatta o un iki ynden de, kendisinin gerisinde kaldklarn ve kendisiyle uzla madklarn grm tr; bu yzden onlarla ili ki kurmaktan kanmay tercih eder; genel olarak da herkes kendi isel de erinin lsne gre yalnzlktan, yani kendi kendisiyle olmaktan ho lanr ya da nefret eder. Kant da, Yarg Gcnn Ele tirisi adl kitabnda, birinci blmn (29. paragrafna ili kin genel de inmenin sonlarna do ru, bu tr bir insansevmezli i ele alr. Gen bir insann, insanlarn u ra lar ve abalar iinde kendi yolunu olduka erkenden bulabilmesi, hatta burada evindeymi gibi davranmas ve bu i lere sanki nceden hazrlanm gibi girebilmesi, entelektel ve ahlaki adan kt bir belirtidir. Buna kar lk, byle bir ili ki iinde yabanc, a kn, beceriksiz ve yanl davranmak soylu bir do aya i arettir. Genli imizin ne elili i ve ya ama yreklili i, bir bakma yoku yukar kmamza ve lm grmememize dayanr; lm da n teki yannn ete inde yer almaktadr. Ama zirveyi a t mzda, o ana dek yalnzca hakknda duyduklarmzdan bildi imiz lm, ayn zamanda ya ama enerjisi d meye, ya ama yreklili i de azalmaya ba lad ndan, gerekten grrz; bu yzden imdi bulank bir ciddiyet, genlikteki a r yreklili i bastrr ve insann yznde de iz brakr. 215 Gen oldu umuz srece, bize ne sylenirse sylensin, ya amn sonsuz oldu unu sanr ve bu yzden zaman arur ederiz. Ya landka zamanmz! daha ekonomik kullanrz. nk gen ya larda ya anan her gn, att her admla yksek mahkemeye yakla an bir sulunun-kine benzer bir duygu uyandrr. Genli in gzyle bakld nda, ya am sonsuz uzunluktaki bir gelecektir; ya llk gzyle ise olduka ksa bir gemi tir; ba langta ya am bir opera drbnyle bakyormu gibi sonlara

do ru ise bir bytele bakyormu gibi grrz. Ya amn ne denli ksa oldu unu renmek iin ya lanm olmak, yani uzun yllar ya am olmak gerekir. - insan ne denli ya lanrsa insani olaylar, tmden ve teker teker, o denli kk grnrler: genli imizde sabit ve kararl bir biimde nmzde duran ya am, imdi gnbirlik olaylarn hzl bir ak oldu unu gsterir: btnn hili i ne kar. Genli imizde zaman bile daha yava atar admlarn; bu yzden ya ammzn ilk eyre i sadece en mutlu olan de il ayn zamanda en uzun olandr da, bylelikle geride de daha ok an brakr ve herkesin, sras geldi inde, sonraki iki eyrekten ok bu dnemden anlatacak eyi olacaktr. Hatta, yln ilkbaharndaki gibi ya amn ilkbaharnda da, gnler nce skc bir uzunlukta olacaklardr. Sonbaharlarda ise ksalrlar, ama daha ne eli ve daha dura an geerler. Peki ama neden ya llkta, geride braklan ya am bu denli ksa grnr? nk ans ksa olan ya ama ksa gzyle baklr. Ya amn ansndan, nemsiz olan her ey ve ho olmayanlarn o u unutulmu , bu yzden geriye ok az ey kalm tr. nk, nasl ki zihnimiz genel olarak ok yetersizse belle imiz de yledir: renilen zerinde al trma yaplmaz, gemi olaylar zerinde d nlmezse ikisi de yava yava unutulmu lu un uurumuna d erler. Ama nemsiz ey216 lerin ve o un ho olmayan eylerin de zerinde d nmeyiz; oysa onlar bellekte tutmak iin bunu yapmak gereklidir. Ama nemsiz olan giderek daha da o alr: nk ba langta nemli grnen birok ey sk sk ve o un sonsuz sayda yeniden kar mza ktka yava yava nemsizle ir; bu yzden ilk yllarmz son yllarmzdan daha iyi anmsarz. Ne denli uzun ya arsak o denli az sayda olay gzmze nemli ya da zerinde yeniden d necek denli nemli grnr, oysa olaylar ancak bylelikle belle imizde yer edinebilirlerdi: bu yzden olup bittikten sonra hemen unutulurlar. Bylece zaman giderek daha az iz brakarak lerler. - Ayrca, ho olmayan olaylar zerinde d nmeyi sevmeyiz, gururumuzun incindi i olaylar zerinde d nmeyi ise hi sevmeyiz, oysa o un byle bir durum sz konusudur; nk kendi suumuz olmadan ekti imiz aclarn says ok azdr. Bu yzden, ho olmayan ok ey de unutulur. Anlarmz ksaltan ve malzemesinin uzunlu una oranla giderek daha da ksaltan iki kayp bunlardr. Gemi yllarmz, ya antlaryla ve eylemleriyle, geminin uzakla t kyda, giderek klen, tannmaz ve birbirinden ayrt edilemez hale gelen nesneler gibidirler. stelik bellek ve d lem ara sra, ya ammzn ok nceden gemi br sahnesini sanki dn olmu gibi yle canl bir biimde gzmzn nne getirirler ki, bu sahne bize ok yaknla r. Bunun nedeni, imdi ile o zaman arasnda geen zamann da ayn biimde gzmzn nne getirilmesinin olanakszl dr; zamana bir grnt iinde bakamayz ve ayrca zaman iindeki olaylarn byk o unlu u unutulmu tur, ve onlardan salt soyut bir bilgi, bir grn de il yaln bir kavram kalm tr. Bu yzden, oktandr unutulmu olan, tek tek, bize ok yakn, sanki dn olmu gibi grnr, ama aradaki zaman gzden yiter ve tm ya am kavranlmaz bir ksalkta grnr. Hatta zaman zaman, ya llkta ge217 ride brakt mz uzun gemi , ve bylelikle ka ya nda oldu umuz, o anda bize adeta bir masal gibi gelir; bunun asi nedeni ncelikle hl hep ayn zaman, mevcut imdiki zaman gryor olmamzdr. Bunun gibi, isel olaylar da sonunda bizim varl mza de il, grn nn zaman iinde yer almasna ve imdiki zamann nesne ile zne arasndaki temas noktas olmasna dayanrlar. - Peki genlikte, henz nmzde duran ya am neden byle uzun olarak grrz? nk ya am doldurdu umuz ve gerekle tirilmeleri u runa Metu alem'in gen

ya ta ld snrsz umutlar iin yer amamz gerekir; sonra ya amn lt olarak, geride brakt mz az sayda yl alrz, yeni olan her ey nemli grnd nden ve bu yzden hep yeniden gzden geirildi inden, yani bellekte sk sk yinelendiklerinden ve bellekte iz braktklarndan bu yllarn anlan hep zengin ve dolaysyla uzundur. Kimi zaman uzak bir yeri zledi imizi sanrz, oysa aslnda yalnzca o srada daha gen ve daha taze oldu umuz iin orada geirdi imiz zaman zlemekteyizdir. Bylece zaman, mekn maskesi altnda bizi yanltr. Oraya yolculuk etti imizde, yanlsamann farkna varrz. ileri bir ya a ula mak iin, olmazsa olmaz ko ulu olu turan kusursuz bir bnyenin yan sra, iki lambann yanmasyla aklanabilecek iki yol vardr: birisi uzun sre yanar, nk az miktarda gazya ve ok kk bir fitille yanar; di eri ise ok kaln bir fitille ve ok gazya yla yanar: gazya ya am enerjisidir, fitil bunun her tr ve biimde tketilmesidir. Ya am enerjisi asndan, otuzaltnc ya mza dek, faiz geliriyle ya ayanlara benzeriz: bugn harcad mz yarn yine yerine konur. Ama ya tan itibaren, sermayesini yemeye ba layan bir rantiyeye benzeriz. Ba langta durum pek fark edilmez: harcanann byk bir bol218 m yeniden kendili inden geri gelir, kk bir ak ise dikkate alnmaz. Ama bu ak yava yava byr, gzle grlr hale gelir, her gn giderek artar: gitgide alr, ki i bugn dnden daha yoksuldur, umudu ve huzuru kalmam tr. Bylece, cisimlerin d erken daha da hzlanmalar gibi alma giderek hzlanr - ta k geride bir ey kalma-yncaya kadar. Burada kar la trlan ya am enerjisinin ve mal varl nn birlikte eriyip gitmeleri gerekten trajik bir durumdur: bu yzden ya llkla birlikte mlk sevgisi de artar. - Buna kar lk ya am enerjisi asndan, ba larda, re it oluncaya dek ve bundan biraz sonrasnda da faizlerinden sermayenin zerine biraz ekleyenlere benzeriz: harcanan geri geldi i gibi sermaye de artar. Yine kimi zaman, drst bir vasinin zeni sayesinde, ayn zamanda parasal i lerde de durum ayndr. Ah mutlu genlik! Ah hznl ya llk! - Bununla birlikte, genlik enerjisi korunmaldr. Aristoteles, (PoHt. L. c. 5) olimpiyat ampiyonlarnn ancak iki ya da kez erkek ocuk olarak, bundan sonra da yeti kin bir erkek olduklar zaman kazandklarna dikkat ekiyor; n al trma gerektiren gen ya taki al malarda gler yle tketilir ki, daha sonra erkeklik a nda artk kalmazlar. Bu kas gc iin geerli oldu u gibi tm entelektel ba arlarda dile gelen sinir gc asndan da geerlidir: bu yzden sera e itiminin meyveleri harika ocuklar, bydklerinde a knl a yol aarlar, daha sonra ise ok sradan kafalar olurlar. ok erken ya ta eski dillerin renilmesine ynelik aba bile birok aydn kafann daha sonra felce u ramasnn ve yarg gcn yitirmesinin sulusu olabilir. Hemen hemen her insann karakterinin zellikle bir ya a uygun grnd n belirtmi tik: bylece insan bu ya ta daha yararl davranr. Kimi insanlar sevecen delikanllardr ve sonra bundan eser kalmaz; kimileri gl, eylemci adamlardr, ya llk bunlarn tm de219 erlerini alar; kimileri de daha yumu ak, yani daha deneyimli ve daha serinkanl olduklar iin ya llk dnemlerinde en yararldrlar: Franszlarda o un durum byledir. Bunun nedeni, karakterin kendisinde genli e, erkekli e ya da ya ll a ili kin bir eylerin bulunmas, bylelikle o anki ya n karakterle uyu mas ya da onu dengeleyici etkide bulunmas olsa gerektir. Nasl ki bir gemide yol alnrken ileri gidildi i ancak geriye bakld nda ve kydaki nesnelerin kld grlnce anla lyorsa; nsan ya nn ve ya lanmasnn farkna, giderek daha st ya lardaki ki ilerin kendisine gen grnmelerinden varabilir.

insann grd , yapt ve ya ad her eyin ya landka zihinde nasl ve neden daha az iz brakt yukarda irdelenmi ti. Bu anlamda yalnzca genlikte tam bir bilinlilik, ya llkta ise yalnzca yarm bi-linlilik iinde ya and ne srlebilir. Ya landka daha az bilinle ya anr. Olaylar, bin kez grlm olan bir sanat yaptnn hibir etkide bulunmamas gibi hibir etkide bulunmadan geip giderler: insan yapmas gerekeni yapar ve sonra da onu yapp yapmad n bilmez. Yani ya am giderek daha bilinsizle tike ve tam bir bilinsizli e do ru hzla yakla tka zamann ak da daha hzlanacaktr. ocuklukta tm nesnelerin ve olaylarn yeni olu u bilince her eyi getirir: bu yzden gn sonsuz uzunluktadr. Ayn ey ba mza yolculukta da gelir: bu yzden yolculukta geirdi imiz bir ay, evde geirdi imiz drt aydan daha uzun grnr gzmze. eylerin yeni olu u, her iki durumda da, daha uzun grnen zamann o un her ikisinde de gerekten "uzun olmas"n, yani ya llkta ya da evde oldu undan daha skc olmasn engellemez. Ama yava yava , uzun sre ayn alglamalara al ld nda zihin yle trplenir, her ey zihin zerinden giderek daha etkisiz bir biimde akar ki bylelikle gnler giderek da220 ha nemsizle irler ve bylelikle daha da ksalrlar: erkek ocu un saatleri, ya ll n gnlerinden daha uzundur. Buna gre ya ammzn zaman, a a do ru yuvarlanan bir kreninki gibi hzlandrlm bir devinimdir; ve nasl ki dnen bir yuvarlak levhadaki her nokta merkezden uzakl lsnde daha hzl dnyorsa, herkes in de zaman, ya amnn ba lang noktasndan uzakla t lde, giderek daha hzl akar. Buna uygun olarak, ruh halimizin do rudan do ruya de erlendirilmesinde, bir yln uzunlu unun bu yln ya mza blnmesi sonucunda ortaya kan sayyla ters orantl oldu u kabul edilebilir: rne in yl ya mzn be te biri kadar tutuyorsa, bize, onun sal ellide birini olu turdu u zamankinden on kat daha uzun grnr. Zamann hzndaki bu farkll n her ya taki ya ammzn her biimi zerinde belirleyici bir etkisi vardr. ncelikle ocukluk yllarnn, yakla k onbe yl kapsyor olsa bile, ya amn en uzun ve bu yzden hakknda en zengin anlarn bulundu u sresi olmasna etki eder; sonra bu yllarda can skntsna ya llk yllarnn tersi bir oranda maruz kalmamza etki eder: ocuklar, ister oyunla ister al mayla olsun srekli oyalanmak isterler; yapacak bir eyleri olmad nda hemen dayanlmaz bir can skntsna kaplrlar. Genler de can skntsna ok maruz kalrlar ve doldurmadklar saatlere zntyle bakarlar. Erkeklik a nda can sknts giderek daha da azalr: ya llar iin zaman hep ksadr ve gnler birer ok gibi geip giderler. Ya lanm s rlardan de il insanlardan sz etti im anla lyor. Zamann ak nn bu hzlan yla birlikte sonraki yllarda o un can sknts da ortadan kalkar, te yandan ac veren tutkular da sner; sa lk yerinde oldu u srece, bir btn olarak ya amn yk ya llkta gerekten genlikte oldu undan daha azdr: bu yzden ileri ya larn zayfl nn ve sorunlarnn ba lad yllardan nceki yulara "en iyi yllar" deni221 lir. Huzurumuz asndan gerekten de yle olmaldrlar: buna kar lk, her eyin etki brakt ve her eyin canl bir biimde bilince girdi i genlik yllarnn zihin iin verimli bir zaman, zihnin iekler aan ilkbahar olma avantaj vardr. nk derin hakikatler nceden hesaplanamazlar, ancak grlebilirler, yani onlara ili kin ilk bilgiler dolaysz bilgilerdir ve o anki etki sonucunda ortaya km lardr: buna gre ancak o anki etki gl, canl ve derin ise ortaya kabilir. Bu adan, her ey genlik yllarnn de erlendirilmesine ba ldr. Sonraki yularda daha ok tekiler zerinde, yani dnya zerinde etkili olabiliriz, nk kendimizi tamamlam ve kapatm zdr ve artk etkilere ak de ilizdir: dnya bizim zerimizde daha az etkide bulunur. Bu yzden sonraki yllar etkinlik ve ba ar yllaryken, genlik yllar ilk

kavray ve bilgi yllardr. Genlikte bakma, ya llkta d nme egemendir: bu yzden genlik iir sanatnn, ya llk daha ok felsefenin zamandr. Pratik olarak da insan, genlikte kendisini sadece bakt eyin ve onun brakt etkinin, ya llkta ise yalnzca d nmenin belirlemesine izin verir. Bunun bir nedeni, ya llkta grlecek olaylarla yeterince sayda kar la lm olmas ve bunlarn tam anlamlarn, kapsamlarn ve itibarlarn vermek ve ayn zamanda grmenin etkisini, al kanlk yoluyla lmlla trmak amacyla kavramlarn altna yerle tirilmi olmalardr. Buna kar lk genlikte, zellikle de canl ve hayal gc geni kafalarda, grlr olann ve bylelikle eylerin d yzeylerinin etkisi yle a r basar ki, genler dnyay bir resim gibi grrler; bu yzden esas olarak eylerin biimleni leriyle ve isel durumlarnn ne oldu uyla ilgilenmekten ok nasl davrandkla-nyla ilgilenirler. Genlerin ki isel kibirlili i ve sslenme d knl bile bunu gsterir. Zihinsel glerin byk enerjisi ve en yksek gerilimi hi ku ku222 sz genlikte, en ge otuzbe inci ya a kadar gerekle ir: o ya tan sonra, ok yava da olsa azalr. Yine de sonraki yllarda, ya llkta bile, bunun zihinsel telafisi eksik de ildir. Deneyim ve bilgililik aslnda ancak imdi zenginle mi lerdir: insann, eyleri tm ynleriyle incelemeye ve d nmeye zaman ve frsat olmu tur, her eyi her eyle bir araya getirmi ve temas noktalarn ve ba lant unsurlarn bulmu tur; bylelikle ancak imdi onlar tam ba lamlar iinde anlar. Her ey aydnlanm tr. Bu yzden insan, genlik yllarndan beri bildi i eyi bile daha ayrntl olarak bilir; nk her kavram in daha ok kant vardr elinin altnda. Genlikte bilindi ine inanlan ey, ya llkta gerekten bilinir; ayrca ya llkta daha ok ve tm ynleriyle d nlm ve bylelikle aslnda btnyle birbiriyle ba lantl bilgilere sahip olunur; genlikte ise bilgimiz srekli bo luklar ieren ve blk prk bir bilgidir. Ancak ya lanan birisi ya am hakknda tam ve uygun bir tasarma sahip olur, ya am btnl ve do al ak iinde, ama zellikle tekiler gibi salt giri ynnden de il ayn zamanda k ynnden de grr, bylelikle zellikle ya amn hili ini btnyle tanr; oysa tekiler srekli, ya amn asl ynnn henz gelmedi i kuruntusuna kaplm lardr. Buna kar lk, genlikte daha ok yarat vardr; bu yzden bilinen az ey, aslnda olduklarndan daha ok eye dn trlr: ama ya llkta daha ok yarg, nfuz etme ve titizlik vardr, insan kendine zg bilgilerin, kendi zgn temel gr lerinin, yani sekin bir kafann dnyaya hediye edece i eyin temel malzemesini daha genli inde toplam tr: ama ancak ileri ya larnda, bu malzemenin ustas olur. Buna uygun olarak, byk yazarlarn ba yaptlarn o unlukla ellinci ya lar dolaynda yazm olduklarn grrz. Yine de, bilgi a acnn kkleri genliktedir; meyveleri ise ancak tepedeki dallar ta r. Ama nasl ki, kendisini nceki 223 a lardan daha bilge sanan her tarihsel dnem ncekilerden daha za-vallysa, insanlarn ya larnda da durum ayndr: ikisi de yanlmaktadrlar. Zihinsel glerimizin ve bilgimizin de gn be gn artt bedensel geli me yllarnda, bugn dn kk grmeye al r. Bu al kanlk kok salar ve zihinsel glerin azalmaya ba lamasndan sonra bugnn dne daha ok saygyla bakmas gereken gnlerde de srer; bu yzden genlik yllarmzn hem ba arlarn hem de yarglarn o un kmseriz. Genel olarak, insann karakteri ya da yre i gibi zihninin ve kafasnn da, temel zellikleri asndan do u tan gelmi olmasna kar n asla onlar gibi de i tirilemez olmad n, stelik kimi de i iklikler geirdi ini, hatta bu de i ikliklerin dzenli olarak ortaya kt n belirtmek gerekir: bu de i iklikler bir bakma zihnin fiziksel bir temelinin olmasna, bir bakma da empirik bir malzemesinin bulunmasna dayanrlar. Bu yzden zihnin gc yava yava doruk

noktasna ula r ve sonra yava yava embesilli e kadar d er. Ama burada, tm bu gleri al tran ve etkinlik iinde tutan malzeme, yani d ncenin ve bilmenin ieri i deneyim, bilgiler, al trma ve bylelikle kavray n kusursuzlu u, her eyi yok eden kesin zayfl n ortaya k na dek srekli artan bir byklktr. Bunlar, insanlarda, bir yandan kesinlikle de i mez ve te yandan dzenli bir biimde de i en olmak zere ikili ve birbirine zt bir biimde vardr; de i en biimleri e itli ya lardaki grnmlerinin ve geerliliklerinin farkll n aklar. Bir ba ka anlamda, ya ammzn ilk krk yl bize metni sunar, sonraki otuz yl bu metnin yorumunu, hakiki anlamn ve ba lamn verir, bu metnin ahlakn ve tm inceliklerini de ancak hakkyla anlamamz sa lar. 224 Ya ammzn sonuna do ru ise, bir maskeli balonun sonlarnda maskelerin artk karld ana benzer bir durum ortaya kar. imdi artk, ya ammz boyunca ili kimiz olan ki ilerin gerek yzlerini grrz. nk karakterler gn yzne km , eylemler meyvelerini vermi , ba arlar hak ettikleri de eri bulmu ve tm yanltc grntler da lm tr. Elbette tm bunlar iin zaman gerekmi tir. - Ama asl tuhaf olan, nsann kendi kendisini, kendi hedeflerini ve amalarn bile, zellikle de dnyaya ve ba kalarna kar ili kisini esas olarak ancak ya amnn sonuna do ru tanmas ve anlamasdr. Geri bu srada, her zaman olmasa bile o u zaman, insan daha nce zannetti inden daha a a da bir yeri uygun grr kendisine; oysa, dnyann alakl hakknda yeterince d nemedi i ve bu yzden kendi hedefini dnyadan daha yksekte tuttu u iin bazen daha da yksek bir yer ayrm tr. Bu arada nasl bir yerde oldu unu renir. Genlik ya amn mutlu dnemi, ya llk ise hazin dnemi olarak adlandrlr. Tutkular mutluluk verseydiler bu do ru olabilirdi. Genlik tutkular tarafndan oraya buraya ekilir, ok az ne eyle ve fazlasyla eziyetle. So uk ya ll rahat brakrlar ve hemen ya llk da hemen i dnyaya ynelik bir ehreye brnr: nk bilgi zgr-le ir ve a r basar. mdi, bilgi kendinde acsz oldu undan bilinte ne ok bilgi hkmederse de o denli mutlu olur. Tutkularn mutluluk veremeyeceklerini ve bu yzden, kimi hazlardan yoksun olan ya ll n yaknlacak bir durum olmad n kavramak iin tm nazlarn negatif, acnn ise pozitif oldu u d nmek yeter. nk her trl haz ' yalnzca bir gereksinimin doyurulmasdr: ya llkla, her trl gereksinim de ortadan kalkt iin, insann yemekten sonra daha fazla yiyememesi ya da uykusunu aldktan sonra uyank kalmas yznden yaknmamas gibi bundan da yaknmamak gerekir. Platon (Devlet'in 225 giri inde) ya llk dnemini, o zamana dek aralksz rahatszlk veren cinsel drtden sonunda kurtulundu undan tr mutlu bir dnem olarak gstererek ok do ru bir de erlendirme yapyor. Hatta, srekli d kn oldu u cinsel dnnn ya da eytann etkisi altnda kald srece, bu drtnn retti i ok e itli ve sonsuz heveslerin ve bu heveslerden kaynaklanan heyecanlarn insanda srekli yumu ak bir lgnl srdrdkleri bile sylenebilir; bu yzden insan ancak bu drtnn snmesinden sonra btnyle akll olacaktr. Ama, genel olarak ve tm bireysel ko ullar ve durumlar bir yana braklrsa, belirli bir melankoli ve hznn genli e, belirli bir ne eliligin ise ya ll a zg oldu u kesindir: bunun nedeni genli in henz kendisine kolay kolay bir saat bile rahat vermeyen ve ayn zamanda insann ba na gelen ya onu tehdit eden hemen hemen her trl belann do rudan ya da dolaysz sahibi olan sz konusu eytann emrinde, hatta angarya hizmetinde olmasndan ba ka bir ey de ildir: ama ya llk, uzun sredir ta d bir zincirden kurtulmu olmann ve imdi zgrce

devinebilmenin ne esi iindedir. - te yandan, cinsel drtnn snmesinden sonra ya amn, asl ekirde inin tkenip, yalnzca kabu unun kald , insanlar tarafndan, ba lanan, ama sonra, ayn kostmlerle otomatlar tarafndan sona erdiriten bir komediye benzedi i de sylenebilir. Nasl olursa olsun, genlik grlt patrt, ya llk ise dinginlik dnemidir; ya ll n iki ynden de huzurlu olu u buradan bile karlabilir. ocuk ellerini merakla ileriye, renkli ve ok biimli grd her eye do ru uzatr: nk bunlar, duyular henz ok taze ve gen oldu u iin onu ekerler; ayn durum, daha byk bir enerjiyle genlikte de grlr. Gen insan da rengrenk dnya ve onun ok e itli biimleri tarafndan ekilir: hayal gc hemen bunlar dnyann 220 verebilece inden daha fazlasna dn trr. Bu yzden, gen insan belirsiz olana kar heves ve zlem iindedir: bunlar onun huzurunu bozar; oysa ki, huzursuz mutluluk olmaz. Buna kar lk ya llkta her ey duraklam tr; nk br yandan kan daha serinlemi ve duyularn uyarlabilirli i azalm ; te yandan da deneyim, insani eylerin de eri ve nazlarn ieri i hakknda aydnlatm , bylelikle daha nce eylerin zgr ve ar grntsn rten ve tahrif eden yanlsamalar, hayaller ve nyarglardan yava yava kurtulmu tur: bylece imdi insan her eyi daha do ru ve daha ak bir biimde tanr ve her eyi oldu u gibi kabul eder; ayn zamanda, tm dnyevi eylerin hili ini az ya da ok kavram tr. Hemen hemen her ya lya, en sradan yetenekleri olana bile belirli bir bilgelik grn veren, onu genlerden ayran tam da bu kavray tr. Ama esas olarak tm. bunlar, zihinsel huzuru getirmi lerdir: bu da mutlulu un byk bir unsurudur; hatta mutlulu un ko ulu ve asl nemli yandr. Buna gre, bir gen, dnyadan alnacak eylerin harika oldu unu, sadece nereden alnaca nn bilinmesi gerekti ini d nrken; ya l biri, Koheleth'in her ey de ersiz sznn iyzn kavram tr ve altnla kapl olsalar bile tm fndklarn iinin bo oldu unu bilir. insan, Horatius'un hibir eye a rmama d ncesine, yani tm eylerin de ersizli ine ve dnyann tm harikalarnn ilerinin bo lu una dolayszca, samimi bir biimde ve iyice inanmaya, ancak ileri ya larda varabilir: hayaletler ortadan yitmi tir, insan artk bedensel ve zihinsel aclardan kurtulmu sa, herhangi bir yerde, ister sarayda olsun ister kulbede, esas olarak kendisinin de her yerde tatt mutluluktan daha byk, daha zel bir mutlulu un bulundu u kuruntusuna kaplmaz. Dnyann ltlerine gre byk ve kk, sekin ve sradan onun iin artk farkl de ildir. Bu durum ya lya zel bir i hu227 zum verir, bu i huzuruyla dnyann hokkabazlklarn glmseyerek kk grr. Btnyle hayal krkl na u ram tr ve insan ya amnn ne kadar sslenip pslense de ok gemeden tm bu panayr pa-rltlan arasndan tm yoksullu unu gsterece ini; ne kadar boyanp gzelle tirilse de her yerde esas olarak ayn oldu unu; gerek de eri, ne hazlarn ne de atafatn varl nda de il, ancak aclarn yoklu undan sonra tahmin edilebilecek bir varolu oldu unu (Horatius, epist. L. I, 12, V. 1-4) bilir. leri ya larn temel karakter zelli i, hayal krkl na u ram lktr: o zamana dek ya am ekici ve etkin klan yanlsamalar ortadan kalkm tr; dnyann tm gzelliklerinin zellikle de atafatn, parltnn ve ycelik grntsnn hili i ve bo lu u renilmi tir; arzulanan eylerin ve zlenilen hazlarn o unun ardnda ok az ey bulundu u grlm tr ve bylelikle yava yava tm varolu umuzun byk yoksullu u ve bo lu u kavranlm tr, insan Koheleth'in ilk dizesini ancak yetmi ya nda anlar. Ama, ya lya belirli bir ask sratllk grnts veren de budur.

Bilindi i gibi, ya ll n yazgsnn hastalk ve can sknts oldu u sylenir. Hastalk asla ya ll n ba lca zelli i de ildir, me er ki nceden olmasn, nk ya arttka sa lk da hastalk da artar. Can skntsna gelince, yukarda, ya ll n buna genlikten daha az maruz kald n gsterdim: can sknts, kolaylkla grlebilecek nedenlerden tr ya ll n kar mza yine de kard yalnzl n kesinlikle zorunlu bir e likisi de ildir; tersine can sknts yalnzca, duyusal ve toplumsal bazlardan ba kasn tanmam , zihinlerini zenginle tirmemi ve glerini geli tirmemi olanlar iindir. Geri ileri ya larda zihinsel gler de azalr; ama bu glerin ok oldu u ki ide, can skntsyla ba a kabilmek iin yeteri kadar da kalacaktr. Bundan sonra, yukarda gsterildi i gibi deneyim, bilgi, al trma ve 228 zerinde d nme sayesinde do ru kavray giderek artar, yarg kes-kinle ir ve ba lam netle ir; her olayda, btnn az ya da ok kapsayc bir grntsne ula lr: bundan sonra da, biriken bilgilerin her defasnda yeni kombinasyonlar ve yeri geldike zenginle tirilmeleri sayesinde insann asl i dnyasndaki kendi kendini yeti tirmesi her parada ilerlemesini srdrr, zihni al trr, tatmin eder ve dllendirir. Tm bunlar sayesinde, sz geen azalma belirli bir lde telafi edilir. Ayrca, sylenildi i gibi ya llkta zaman daha abuk akar; bu da can skntsna kar etkilidir. E er insann geimini sa lamas iin gerekmiyorlarsa, bedensel glerin azalmasnn zarar azdr. Ya llkta yoksulluk byk bir mutsuzluktur. Yoksulluk uzakla trlm ve sa lk kalm sa, ya llk ya amn ok rahat katlanlabilir bir blm olabilir. Ya ll n temel gereksinimleri rahat ve gven iinde olmaktr: bu yzden ya llkta para, daha nce oldu undan daha ok sevilir; nk eksilen glerin yedeklerini sa lar, insan, Vens tarafndan terk edildi inde, skntsn Bakkhos'un yannda da tmaya al acaktr. Grme, yolculuk etme ve renme gereksinimlerinin yerine retme ve konu ma gereksinimi gemi tir. Ama ya l insann okuma, mzik dinleme, oyun izleme sevgisini ve genel olarak d sal eylere kar belirli bir duyarll korumu olmas bir anstr; bunlar kimilerinde ok ileri ya lara dek srebilirler. Bir kimsenin "kendinde neye sahip oldu u," ona, hibir dneminde, ya ll nda oldu undan daha ok iyilik getirmez. Zaten hep kt olanlarn o u ise, elbette ya llklarnda da giderek bir otomata benzerler: hep ayn eyi d nr, syler ve yaparlar ve hibir d etki bu durumda bir de i iklik yaratmaz ya da onlarda yeni eyler uyandrmaz. Bu trden bir ya llk elbette sadece ya amn art dr. Do a, ileri ya larda kinci ocuklu un ortaya kmasn, ender durumlarda kan nc 229 di lerle simgelemek istiyor gibidir. Tm glerin ya arttka daha da azalyor olmas, elbette ok hazindir: yine de zorunlu ve hatta iyilik vericidir; yoksa lm, ona hazrlanana ok zor gelirdi. Bu yzden, byle ok ileri bir ya a ula mann en byk kazanc tenazidir, yani son derece kolay, hibir hastal n neden olmad , hibir kaslmann e lik etmedi i ve hibir ey duyulmayan lmdr; ba yaptmn ikinci cildinde, 41. blmn 470. sayfasnda (3. Bask, s. 534) bunun bir betimlemesi yer alyor. Vedalar'n Upani adlar'nda (Cilt II, s. 53), ya amn do al sresi yz yl olarak verilmektedir. Bunun do ru oldu una inanyorum; nk doksannc ya larn a m olanlarn, tenaziye ula tklarn, yani hibir hastalk olmadan, felce u ramadan, kaslmadan, hrldamadan, hatta kimi zaman benzi bile sararmadan, o un oturarak ve stelik yemekten sonra ldklerini, hatta buna lmek bile denmez, ya amaya son verdiklerini fark ettim. Bu ya lardan nceki yllarda salt hastalk yznden, yani zamanndan nce lnyor. -'

Euthanasie eski Yunancada "kolay lm" anlamna gelir. Schopenhauer bu szc , ya llk sonucu, eceliyle lmek anlamnda kullanyor. -.n. 2 [Varyant:] Eski Ahit'te (Mezmurlar, 90, 10) insann ya am sresi 70 yl, uzun srerse 80 yl olarak veriliyor ve Herodot'da (l, 32 ve 11, 22) ayn eyi sylyor. Ama bu say yanl tr ve sadece gndelik deneyimin kaba ve yzeysel bir kavran nn sonucudur. nk, do al ya am sresi 70-80 yl olsayd, 70 ile 80 ya lan arasndaki insanlarn ya llktan lmeleri gerekirdi. Oysa ki durum kesinlikle byle de ildir, onlar da, daha genler gibi, hastalklar yznden lrler; ama hastalk esas olarak bir anormalliktir; yani do al bir son de ildir, insanlar ancak 90 ile 100 ya lan arasnda, kural olarak ya llktan, yani hastalanmadan, lm d e inde yatmadan, kaslmadan, hrldamadan, kimi zaman sararp solmadan lrler ve buna tenazi denir. Bu yzden bu konuda, do al ya am sresini 100 yl olarak veren Upani adlar hakldr. 230 insan ya amnn aslnda ne uzun ne de ksa oldu u sylenebilir;1 nk esas olarak tm teki zaman uzunluklarn insan ya amna gre leriz. Genlik ile ya llk arasndaki temel fark, genli in her zaman ya am, ya ll n ise lm grmesidir; yani genli in ksa bir gemi e ve uzun bir gelece e sahip olmas, ya llkta ise bunun tan tersinin sz konusu olmasdr. Elbette insan ya land nda nnde yalnzca lm vardr: ama insan gen ise nnde ya am vardr; ve bunlardan hangisinin daha endi e verici oldu u ve bir btn olarak ya amn, geride kalmas, nmzde olmasndan daha iyi bir ey olup olmad tart lr: Koheleth yle diyor (7,2): "lm gn, do um gnnden daha iyidir." ok uzun bir ya am arzulamak, yine de bir yrekliliktir. nk bir ispanyol atasz der ki: ok ya ayan, ok da kt ey ya ar. Geri, astrolojinin istedi i gibi, tek tek insanlarn ya amlar gezegenlerde nceden belirlenmi de ildir; ama genel olarak insan ya am belirlenmi tir, nk insann her ya na srasyla bir gezegen denk d er ve buna gre ya amna yava yava tm gezegenler hkmetmi olur. Onuncu ya ta Merkr hkm srer, insan bu gezegen gibi dar bir yrnge iinde hzl ve hafif devinir: kk eyler onun dzenini bozabilir; ama kurnazlk ve gzel konu ma tanrsnn hkm aknda, kolaylkla ve ok ey renir. - Yirminci ya ta Vens'n hkmdarl ba lar: a k ve kadnlar erke i tmyle ele geirir. Otuzlu ya larnda Mars hkm srer: insan iddetli, gl, korkusuz, sava ve inatdr. - Krkl ya larda drt kk gezegen hkm srer: buna
1

nk insan ne kadar uzun ya asa da, blnmez imdiki zamandan daha fazlasn alglamaz; ama bellek her gn unutma yoluyla, byyerek kazand ndan daha fazlasn yitirir. 231 gre insann ya am geni ler, tutumlu davranr, yani Ceres'in [Roma tarm tanras, -.n.] sayesinde yararl olann hizmetindedir; Vesta [sunak ve ocak ate i tanras, -.n.] sayesinde kendi oca m kurmu tur; Pallas [Athena, -.n.) sayesinde, renmesi gerekeni renmi tir ve evinin hanm, kars da juno [Roma dnemi kadnlar, d n ve evlilik tanras, -.n.] olarak hkm srer. Ama ellili ya larda Jpiter hkm srmektedir, insan imdiden ok eyi atlatm tr ve mevcut ku aklardan stn oldu unu duyumsar. Henz gc kuvveti tam yerindedir, ama deneyini ve bilgi asndan da zengindir: (bireyselli i ve konumu lsnde) kendisim evreleyen her ey zerinde sz sahibidir. Buna gre artk emir almaz, tersine emir verir. Kendi etkinlik evresi iinde imdi ynetici ve hkmdar olarak en uygun ki idir. Elli ya ndaki adam bylece Jpiter'le en st noktaya ula r. -Ama bunu, altm l yllarda Satrn ve onunla birlikte kur unun a rl , yava l ve sertli i izler:

Ya llarn o u llere benzerler, Kur un gibi a r, sert, hantal ve solukturlar. Rom. ve Jul. p. 2, s. 5 Son olarak Urans gelir: o zaman, sylenildi i gibi, gklere klr. Neptn' (ne yazk ki d ncesizlik yznden ona bu ad verilmi tir) gerek ad olan Eros'la anamayaca m iin burada hesaba kata-mam. Yoksa, sonun nasl ba langla birle ti ini, yani Eros'un lmle 232 gizli bir ba lant iinde oldu unu, bu ba lant yznden Msrllarn Orfeus'unun [yeralt, ller dnyas tanrs, -.n.] ya da Amenthes'inin (Plutarkhos'a gre, de hide et Os. c. 29) alan ve veren, yani salt alan de il, ayn zamanda veren oldu unu ve lmn, ya amn byk havuzu oldu unu gstermek isterdim, i te bu yzden, bu yzden, her ey Orkus'dan gelir ve imdi ya am sahibi olan her ey orada zaten bulunmu tur: bunu olanakl klan hokkabazlk hilesini kavrayabilseydik her ey anla lrd. 233

You might also like