You are on page 1of 11

PARMENDES

VE
VARLK MESELES
Prof. Dr. CAv1T SUNAR
.Yunan'da fiziki filozoflarn veya Milet okulunun ortaya att (Olu)
meselesi, daha sonra, birbirine tamamiyle ters, iki metafizik ~istemin doma-
sna sebep olmutur. Bu sistemlerden biri (Varlk ve Skfn) u kabul, dolay-
siyle, (Olu veAk)1 yalanlayan Elea Sistemi; dieri de (Olu ve Ak) kabul,
dolaysiyle, (Varlk ve Skfn)u yalanlayan 10nia Sistemidir.
Elea sistemine gre varlk her eydir; deiiklik, grnten baka bir
ey deildir. Yani, alemde liikim tek bir prensip vardr; btn alem tek, de-
imez, sabit bir vcuttur.
Bu grte olanlardan Xenophanes, Parmenides, )feliseos, Zenon ve Gor-
gias gibi adlar sayabilirsek te bu sistemin gerek mmessili Parmenides'tir.
Parmenidec'in tezini, iireneisi Zenon, lojik kantlarla gelitirip tamamla-
maa alm; Empekokles'in rencisi olan nl Sofist Gorgias isevarl da
ortadan kaldrmtr.
Parmenides (Elca, M. . 540--470), hocas Xenophanes'in Allah'a izafe
ettii hareketsizlik ve deimezlikle Allah'n her eyoluunu, bu monist sis-
temin hareket noktas yaparak grn, bir vehim (doksa) dir, olu yoktur,
ancak, ezeli ve edebi varlk vardr diye direniyor vebu yolda da "Tabiat Hak-
knda" adl bir iir yazyor. Bir ok fragmanlar Simplicus tarafndan korun-
mu olan veYunanllarda tam anlamiyle metafizik dncenin ilk deyimi de-
nebilecek olan bu iirin "Gerek"e ayrd ilk blmnde o, okluk, deiIlle ve
snrlama fikirlerinin akl iin ~:cliikolduu ispata; ikinci blmnde de s-
rekli deime ve ak iinde bulunan grn aleminin, yani tabiatn ne oldu-
unu aklamaa alyor.
Parmenides, iirinin birinci blmndeki fragmanlarnda varlk fikrin-
den hareket eder. Ona gre, varlk hakknda dnlmesi mmkn olan iki
18
CAvT Sl:NAR
aratrma yolu va:dr: birisi, varlk vardr ve onun var olmamasna vevar olu-
undan kesilmeiine imkan yoktur eklindeki dnce yoludur ki bu yakin yo-
ludur, zira, ger(;el~euygundur; dieri de, varlk yoktur ve zorunlu olarak var
olmayan vardr eklindeki dnce yoludur ki bu ok dar bir yoldur ve ondan
hi bir ey renilnnez. Zira, zeka ilevar olmayan kavranlamaz veszledeyim-
lenemez ve nkii, o, bizim kavraynzn dndadr. Gerekte, dnlm
olmak ve olmak ayn eydir.
Dnlmii ve deyimlenmi olann var olmas zorunludur. nk, onun
var olmas mmkiindr. Fakat var olmayann, hi olann var olmas mmkn
deildir.
u halde, varlk vardr; o, yaradlmakszn var olduu gibi yok olamaz
da. Zira, yaln~; Htamdr, harcketsizdir, sonsuzdur. Ona, olmu veya olacak
denemez. O, imiii var olandr, birdenbire var olandr ve srekli olan varlk-
tr. O, domamtr da. nk, var olann yok olduunu ne dnmek ne sy-
lemek mmkndr. O, (Hi)ten gelseydi, onun daha ge veya daha erken mey-
dana kma hangi gereke sebebiyet verebilirdi? Gerekte, varlk ne do-
mutur, ne balamtr. Byleee, var olann mutlak surette var olmas, veeer
byle deilse, a,l, var olmamas gerekir. Var olmayandan var olann doabile-
ceine bizi hi hir ey kandranaz. Hakikatte, dou ve lm yok, yalnz, var-
lk vardr. Varlk, ya vardr ya yoktur. Burada, yokluk yolunu brakmamz
gerekir. nk I),dnlemeyen ve adlandrlamayan bir yoldur. Dolaysiyle
dieryol, yani "a~'lk yolu, geree uygundur. Demek ki varlk, negemite var
olmutur ne de gelecekte var olabilir. Eer, gemite var olduysa, aslnda yok
demektir; eer, gelecekte var olacaksa, yine, ayn ekilde dnmek gerekir.
Varlk, ay zamanda, paralanamaz da. nk, o, kendisinin ayn olan
bir btndr, b-iryerde fazla vebir yerde eksik olamaz; zira, bu, onun, dayan-
elma aykrdr. Her ey, batan haa varlkla doludur; hu sebeple de o, ta-
mamiyle kendi kendinin devamdr. Oyzden ki, varlkla varlk arasnda kesin-
ti yoktur; o, h:nmez bir htndr.
Daha da o, Ialangsz ve sonsuz gayet kuvvetli balarn etkisi altnda
hareketsizdir; ('na dou ve lm izafe etmek gereklikten uzaklanaktr. O,
kendi kendinin ay olarak hemen oyerde vekendi z (Zatl) ile bulunmakta-
dr; bu suretle (leayn yerde hareketsiz olarak kalr. Kudretli zorunluluk, onu,
her taraftan ku:atan evre balariyle skca yerinde tutmaktadr. yleise, var-
ln oalp gitmesi mmkn deildir; nk, onun hi hir eye ihtiyac yok-
tur. Eer, oalp gitmi olsayh, otaktirde, her eye ihtiyac olurdu.
PARIIIF.NiOES YE VARLK MESELESi 19
Dnce ilekendini dnceye konu yapan eyayndrlar. Dnlecek bir
mevcut olmakszn dnmek mmkn deildir; nk, mevcudun dnda
nebir ey vardr nedebir eyolabilir. ubakmdan ki (Kader) onu tek bir b.
tn halinde vehareketsiz olarak balamtr. Dolaysiyle dou, iilm, varlk ve
yokluk, yer deitirme vebozulma, hep, faniler tarafndan taklm, parlak, fa-
kat, bo adlardr
Varlk, merkezden evreye doru her ynde dengeli enbersel bir spher'in
(kre) kitlesi gibi, her taraftan tamdr; zira, her yerde ayndr; urada daha ek.
sik, burada daha fazla bulunamaz; hi bir ekilde bozulamaz venakzedilemez.
nk, varln kendisinde her ynde eit olduu nokta, varln evresine
doru eit surette uzanr. Baka bir deyile, her hangi bir yerde balang veya
son yoktur.
Parmenides'in iirinin ilk blmnde aka grlen ey, onun, varln
var olduunu spata alt; aka grlmeyen ey de bu spatta tefsire el-
verili baz noktalarn hulunduudur. Mesela, bu meveut olan eyin neolduu
ak ve seik deildir. Bununla beraber, varln, cisim ve madde anlamnda
olduu anlalmaktadr. Varlk, mekana yaylm olarak telilkki edilmitir;
nk, enbersel ekil, ona ciddi olarak atanmtr. Lstelik, Aristo, Parmeni-
des'in duyu organlariyle duyulan bir gerekten baka bir eyeinanmadna
iaret etmitir. i
Parmenides, hi bir yerde, var olmak hakknda tek hir kelime sylemez.
Varlk vardr iddias, muhakkak, alem bir (Plenum)Z dur vednyann neiin-
denedednda bo mekiln gibi bir ey mevcut deildir anlamna gelir; bun-
dan dahareket gibi bir eyin var olamayaca sonucu kar. te, Parmenides'.
in, pheden uzak olarak, aka belirttii debudur. O, (Bir) olana bir dei-
metemayl verecek ve dnyann aklanmasn da bu ekilde mmkn kla-
cak yerde, tamamen tersine, deimeyi bir hayal grp bir tarafa atar vekesin
olarak gsterir ki eer, (Bir), ciddi olarak dnlrse, O'nun yalnz, dei-
mezlii ve bakalamazI tasdik edilmek vedier btn eyleri yalanlanmak
zorunda kalmro Bubakmdan, Parmenides, kendinden nceki grlerin eli-
melerle dolu olduuna iaret etmektedir. Esasen, onun iirindeki en kuvvetli
taraf ve en byk yenilik te bu muhakeme metodudur. O, nce, megul ola-
ca btn kanaatlarn ortak tahmininin ne olabileceini kendi kendine sorar
ve bunun mevcut olmayan eyin meveudiyeti olduunu bulur. Bundan sonra-
1 John Bmet, Early Greek Philosophy; p. 174--178, fr. 8, New York, 1952.
2 Bu kelime, Lihinee, bir eyledolu anlamnadr. Aynea bk. John Bmet, ayn,eser; p. 179
20
CAvT SLNAR
ki soru da bunun dnlebilir olup olmadn hilmektir. Bu sorularn cevab
da byle bir eyin diinlemez olduudur. nk, eer her hangi bir ekilde
dnlebiliyorfa dncenin her hangi bir eye ait olmas gerekir. u halde,
yok olan ey yoktu. Ancak, dnlebilen ey vardr!; nk, dnceye konu
olahileeek bir '~y mevcut olmasa dnce ne mevcut 0lamaz.
2
Parmenide~, Immetodu en sert bir ekilde uygular, yani dnlmesi im-
kansz bilinen hir ,:eyi ddmz iddia etmekten bizi alkoyar. Gerekte
de biz, anlayabi Idiimiz eyden baka bir eyi kabullennemek kara~n alr-
sak, duyularmum akl ile dorudan doruya bir elime haline gireriz;
oduyularmz ki bi:;;ideimeye veyok olmaa mahkm bir dnya ilc yz yze
getirirler.
Parmenides'in. teorisi mad,li monizrin hir sonucu oldu ve onun mthi
diyalektii kend inden nceki paradoksal grleri yendi. Onun sr~rla zerinde
durduu varlk, yaratlmaksz vardr ve yok edilemezdir. Varlk, yokluk
(Adem) tan knw. olamaz. zira, yokluk olan hi hir ey mevcut olamaz. Var-
lk, her hangi hiT eyden de km olamaz, nk, her hangi hir ey iin kendi
i
kendinden baka 'nunkaca bir mahal yoktur. Var olan ey, kendi yannda,
baka bir eyin doabilecei ho bir mekana sahib olamaz. Zira, bo mekan,
hi bir ey deildir. Bir (Hilik) dnlemez, ohalde, mevcut olamaz. Var olan
ey, hi bir zamar, varla gelmemitir ve bir eyin gelecekte varla gelecei
de dnlemez. Varlk, imdi vardr ve birdenbire vardr.
Eflat.un, Parnenides'in bo mekan yalanlada iaretle yle diyor:
"Onca btn e~,kr (Bir) dir ve (Bir), iinde hareket edecek bir mekana sahib
olmad iin ke~di kendine hareketsiz bir halde kalr"3. Aristo da bu konuda
yle demektedi-:: "Parmenides. (Rir) in elbette hareketsiz olduu tezini srarla
ortaya att; n\, duyu organlarna hitab eden bir gerekten baka her hangi
bir gerein val'l:~n, henz, hi~. kimse tasarlanamt."4
Ksaca, var olan ey vardr. Daha fazla veya daha az olamaz. Bir ycrde
nekadarsa haka yerde deokadardr vealem, srekli, blnmez bir "Plenum"-
dur. Bundan da OllUnhareketsiz olmas gerektii sonucu kar .. Eer, hareket
etseydi ho bir Illfkan iinde hareket ~tmesi gerekirdi; ho mekan da yoktur.
O, her taraftan va olan ey ilc, gerek olan ey ile evrilmitir. Ayn sebeple.
1 Juhn Duru.t, ayn e,er; p. 17:1. fr. 4, 5.
2 John BururL ayn eser; p. 176, fr. R.
:i Juhn Burur!, ayn eser; p. IR! ve oradaki bihliyografya.
4 Juhn Durul't, "yn eser; p. ISI ve oradaki bibliyografya.
I'ARMENiDES VE VARLK MESELESi 21
onun tmel, btn olmas gerekir ve onun te,inde ve "tnde hi bir ey ola-
ma?. O, kendi kendine tam ve mkemmeldir. Byle olunca da mevcut nlmayan
bo bir mekan iinde alabildiine yaylmak ihtiyacn da hi\' duymaz. V(~yine
buradan, onun enberscl olduu sonueu da kar. nk, o, btn ynlerinde
ayn ekilde gerektir; bu art gerekletiren tck ekil de cnber,cldir. Eer o,
hu ekilden baka bir ekle girseydi bir ynde clier bir yndekinden fazla olur-
du.
Baka bir deyile, Parmcnides'e gre varlk tmel, enher"cL hareketsiz,
deimez ve blnmez maddi bir "Plcnum" dur ve bu da '''Tanr'' dr. Onun
,tnde de hi bir ey yoktur. okluk, hareket, bo mekan ve zaman birer
grntr, hayaldir. ilk kozmolojistlerin aradklar ilk cevher, Parmenides'-
te "Kendi bana ey (bizatihi ey)" olmutur. Sonradan, Erpedokles'te (elt~-
manlar); Anaxagoras'ta (homoeomerics); Leukippos ve Demokrito,'ta (atom-
lar) diye adlandrlacak olan ey, Parrnenides'in "Varlk" ndan baka bir ey
deildir ve btn (Matthialisme) onun realite grn(~ dayanmaktadr de-
nebilir. te, Parmenides'in iirinin geree ait olan birinci blmnn bize
bildirdikleri ve onlar hakkndaki baz dnceler, topluca, hundan ibarettir.
Yukardaki aklamalarmzdan anlalaca velile felsefe tarihinin ilk
mantks saylan Parmenides'e gre varlk vardr, yokluk yoktur; ve ,,;ar ola-
n dnmek, elimesi? dnmek; yok olan dnmek ise elimeye d-
mektir.
Parmenides, zellikle, Herakleito,'u, byle, elimeye derek dnen bir
dnr olarak gsterir. Zira, deimeyi bir prensip olarak diinmek, bir eyin,
nce, belirli bir ey, sonra da baka bir eyolduunu kabul dmek demektir
ki bu bir elimedir. Bir ey, hem var hem yok olamaz. Dei~rnc, elimesi? dii-
nleme?, dolaysiyle, deime yoktur; yle i,e hareket te yoktur, \'okluk ta
yoktur. u halde, var olan durucudur, deimez ve daima kendi kendinin ay-
nidir.
Fakat, duyularm verdii alglara gre de deime, Iareket ve okluk var-
dr. Bu bakmdan ona gre -Herakleito,'a gre olduu gihi- gerek ve grn
alemi diye iki alem vardr. Yaln?, Parmeide,'e gre -II(~rakleito,'un tamamiy-
le tersine- ancak deimeyen iHem gerektir, deicn iHeIIl, griiii alemi ise
gerek deildir.
Yine, Doxagraphe'larn Parmenides'in iirinin ikinci blmn tekil eden
okluk alemi gr hakknda bildirdiklerine grc, onca, akl baknndan b-
1 John Rurnct, ay eser; p. 181-182.
22 CAvT SU'lAR
lnmez bir birlik olan kain:t, duyular iin iki elemana ayrlr: biri, ~cak yahut
k, ate, dieri de souk yahut gece, karanlk. Bunlardan birincisi aktiftir,
olumludur, gerektir, vcuttur. kincisi pa~iftir, olumsuzdur, vcut deildir.
Kaintn grddd olu ve dou, haraket yahut k veya atein ~ouaveya
geceye, karar.la galebesiclir. Btn ekillerin babas k, anas da gecedir,
karanlktr. Scak ve souk yahut aydnlk ve karanlktan ibaret olan bu iki
prensip, Eros (muhabbet meyli) arac ile, in~an da dahil, her yerde belirli oran-
larda kark halde bulunurlar. K ainat, scak yuvarlak (kre)larla souk yuvar-
laklarn srayla birbirlerini pcledikleri bir yuvarlaklar serisinden ibarettir.
Parmenides hakknda Aetios'un bildirdiine gre onca, birbiri iine girmi ve
birbirini kuatm olan bu yuvalaklardan biri latif diri de kesif elemandan
teekkl eder. BUHlarn arasnda da k ve karanlktan meydana gelmi, ka-
rk, dier yuvarlaldar vardr. Ht bunlar da, bir duvar gibi, kat bir yuvar-
lak kuatr ki bu kl bir yuvarlak ile yanyanadr. Btn bu yuvarlaklarn
ortasndaki yuvarlak ta kat olup bir k yuvarla ile evrilmitir. Bu kark
yuvarlaklarn o-rtnsnda bulunan halka, hayat, hareket ve hilkatn biricik
kayna; alemi d7.enli bir surette evirip eviren uluhiyet veTanrln merkezi;
adalet, zorunlulu!; ve akn a-'lasdr.
1
Parmenides hakknda s(iz.mz hitirmeden nce, burada u noktaya da
nemle iaret edel imki Parmcnides'in temsil ettii (Elea) felsefe sistemi ile,
bunun tamame'. brt olan vc Herakleitos tarafndan temsil edilen (onia)
felsefe sisteminin, zellikle (Sonlu ve Sonsuz-Mtennabi ve l\amtenahi)
kavramlar zernle durmakla, Yunan panteizminde nemli bir adm olduk-
larnda da ple yoktur.
onia okulu, (izeIlikle, ~onl olan zerinde, daha ak bir deyile, (Mm-
kn Vcut) zerinde durmu, dolaysiyle, taiat veondaki olaylarla megul 01-
mu ve sonsuz olan, daha ak bir dyile, (Mutlak vcud veya Vacib Vcud)u
ikinci planda, dohysiyle ele almtr. Bu.na karlk, Elea okulu ise, zellikle,
sonsuz olan, yan i(Vikib Vcud) zerinde durmu ve~onlu olan, tabiat ve
olaylarn, ikinc'i planda, dolaysiyle ele almtr.
Elea okuluna gre, yukarci a da akladmz gibi, gerekten var olan,
ezeli veebedi olan ',onsuz varlkt:!r, vcut, ancak, ona ha~tr, daha dorusu, v-
cut, ondan baka deildir. Bu vc~dun mahiyeti de, zellikle, skun (hareket-
~izlik)dur.
onia okululU. gre gerekten var olan ise durmadan deien ve gelien,
dolaysiyle, sonlu (.lan varlkLr. Byle bir vcudun mahiyeti de, zellikle, ha-
iJohn Burnct, "yn eser; p. 185-192 ve oradaki Iilliyografyalar.
J'AR)IEl'DES VE YARLIK ~fESELES 23
rekettir. Hareket ve gelime de bize somut varl verir. Bun'n tersi, bo laf.
tan ibarettir.
onia okulunun temsilcisi Herkleitos, geri, bu grnler aleminin ge.
risinde, btn kilinata yaylm olan vekainattaki btn deimelerin kayna
bulanan canh bir elemandan, (Ate)ten sz eder ve atein, ayn zamanda, tikel
akllarn da kayna olduunu belirtir, fakat, buna ramen, onia okulunun
hakim fikri hareket, yani deime fikridir. Asl varlk bu deien varlktr,
baka bir deyile, deimenin kendisidir. Yani, Hinatta her ey deiicidir. De.
imeyen tek bir ey varsa o da bu deimeye ait kanundan baka deildir.
Herakleitos, bu kanunu yle deyimlemitir: "Bir nehirde iki defa ykamla.
maz".
Ksaca, onia'llarn esas varl, batan baa hareketli olan bir ate der.
yas; Elea'llarn esas varl ise batan baa hareketsiz olan bir buz dcryas
gibidir.!
iParmenides iinayrca, zelliklebk:
Edward Zeller, Oudine. of the History of Greek Philosophy, p. 65-68, ]'icw York, 1955.
Vergilius Ferm (Edit.), Histoy of Philosophieal Systems, p, 75-76, owa, 1958.
Alfred Weber, (Tiirke ev.) Halil Vehbi Eralp, Felsefe Tarihi s. 14-15, Istanbul,
1949.
Alfred Fouillee, (Trke ev.) Baha Tefik ve Ahmed :'Jelil, Tarih-i Felsefe, eilt, I,
s. 122-127, stanbuL.
Von Aster, (Trke ev.) Maeit Gkberk, Felsefe Tarihi Dersleri, . 38-43. stanbul,
1943.
T. V. Smith, From Thales to Plato, p. 15-17, 180-189, Chicago, 1956.
W. H. Audeen, Greek Reader, d. 77-80, New York, 1950.
W.R. Agard; The Greek Mind; 34-35, 191, New York, 1957.
Clifford Barrett, Philosophy, p. 172-173, New York, 1936.
S. E. F'rost, Basic Teaebin!;s of the Great Philosophers, p.5, New York, 1956.
W. K. C. Guthrie, The Greeks and Theri Gods, p.342, Boston, 1956.
Eugene Freeman and David Appel, The Wisdom and Ideas of Plato,p. 97-103,
New York, 1956.
B. Jowett, The Works of Plato, vol. 4, p. 312-328,339-:H9, :'iew York.
Jean Vollquin; Les Penseurs GreesAvant Socrate, p. 81-83, ve oradaki bibliyografya,
Paris, 19,9.
Paul Janet ve Gabriel SeaiIles, (Trke ev.) Ahmed Hamdi Elmahh, Metalib ve
Mezahib, s. 93, 125, 157, stanbul, 1341.
Abbe Barbe, (Trke ev.) Bohor srael, Tarih-i Felsefe, s. 56-57, stanbul, 1331.
Abdurrahman Bedewi, Rabi'ul-Fikr al-Yunani, s. 163-165, Kahire, 1943.
Eflatun, (Trke ev.) Mebmet Karasan, Sofist, stanbul, 1943.
Eflatun, (Trke ev.) Macit Gkberk, Theaitetos, .Ankara, 1945.
Walther Kranz, (Trke ev.) Suad Y. Baydur, .Antik Felsefe, s. 99-103, 105-116,
stanbul.
Paul Edwards (Edit), The Eneyelopedia of Philosophy, vol. 6, p. 46-51, !'iewYork,
1967.
24
C.\vT SlJ:"AR
Efliitun, ileride, Elea ~j,temi ilc bUJl.untamamen tersi olan onia sistemi.
lll,uyuturmaa ,;alacak ,'e bur'.dan (la maddeyi inkar ve lneeyi ilah-
latran kendi si 't"mini \'kara.;:ktr.
Zenon (Ele)
(M. . 490-430)
Zenon, hocaH, Parmenioles'in tezini savunur ve onu lojik kantlarla geli-
tirip tamamlamap;a alr. Bu kar:tlarn hedefi, varhn birlii ve hareketsiz.
liin spatdr. B sebeple, Zeno'., Fisag~'culardan gelen sonsuz kk
l
ve
sonsuz blnebillJ( kavranlar: tarlklar glkleri aklamaa alr.
Ona gre, sonsuz hiilnme, (.'okhk, dei~iklik, hareket gibi kavramlar, ancak,
mekan ve zaman kavramlanna dayanlarak aklanabilirler ki bu mekan ve
7.aman kavramlar da, 7.aten, (apo)'ie)leri ihtiva edrler. Mekan vezaman, birbir-
lerinden ayrlamayan paralardan bireik olduundan, sonsu7. blnme, eli.
meyi gizleyen bir kavramdr. V(~yine, okluk ta mekanda bir dalma oldu-
undan mekanJa ilgilidir.
Hareket ve degime kavranlar da ayn durumu gsterirler. Zira, hare-
ket, mekanda bir y,~r deitirmedir ve deime de,ancak, zamanda dnle-
bilir. u halde, madem ki meka ve 7.aman kavramlar zlemez baz glk-
leri gsteriyor, bu iki. kavrama dayanlarak aklanmak isteen kavramlarda
da, zorunlu olar,k, elimeler hulunaeaktr. elimeyi gizleyen bir kavram
ise, sadece, bir g5rn olabilir, bir gerek olamaz.
Zenon'un kam lar, sonsuz biilnme ile oklua ve deiiklik ilc harekete
bal olmak 7.re ikiye ayrlr. Bu kantlar ksaca unlardr:
A- Sonsuz bliinme ve okla kar olan kant: varln sonsuz olarak
blnebildiini hc.imsediimiz taktirde iki imkanla karlar7.:
a- Sonsuz olarak blnebilc paralar ya mekanda bir yer kapl~mazlar
veya ne kadar kiik olsalar damekanda yer kaplarar. imdi:
-Eer, mekiinda yer kaplamyorlarsa, bunlarn ne kadar bir araya
getirilse, yine d' hir eyelde fdilemez.
2- Eer, me.kanda yer kapl:rorlarsa, arlk ve kalnlklarndan ne kadar
vermi olurlarsa ,hnlar, b'mla:, sonsuz byklkte hir ey meydana getire-
ceklerdir.
Somuz kL kavram ilc. ;cri, modern matemaikle baz hesap ilemleri yapma imka-
III !"alann ise de "t kavranu ieruii felsefi giiJiikler henz kaldrlanumt r.
!'AR~lE:-;DES VE VARLK MESELES 25
Sonu udur: bir cisimi, sonsuz olara blnebilir paralardan mcydana
gelmi saydmzda, bu cisim, mekanda yer kaplana bakmndan ya sfr veya
sonsuz byklkte olacaktr ki her iki durumda da eli~iklie dlmektedir!.
Zenon, dolaysiyle, mekan hakknda da yle demektedir: eer, mekan
varsa o, her hangi bir eyin iinde olacaktr; o ey de her hangi bir eyin iinde
olacaktr ve her hangi bir eyin iinde olan mekanda olacaktr. Bu taktirde
de mekan mekan iinde olacaktr ki sonu bakmndan mekan yoktur.
z
B- Deiiklik ve harekete kar olan kantlar da drltiir:
1- Bu kantta, bir yerden bir yere hareket eden devip.gen (mteharrik)
in, sona varmadan nce ortaya varmak, oortann da ortasna varmak zorunda
olmas muhakemesinde, hareketin imkanszl ileri srlmektcdir
2- Bu kantta, kouda Kaplumbaaya bir avans verildii taklirde naml
koucu Aehilles'in Kaplurbaaya hi bir zaman yetiemeyeceini mantkan
spat ile mekan ve zamann sonsuz surette blnebileeei iddiasnn gizledii
elimelere iaret edilmek istenmitir. nk, Achilles'in Kaplumbaaya ye-
tiebilmesi iin, ncedcn Kaplumbaaya avans olarak verilen zaman amas
gerekir. Achilles, bu zaman amak iin koarken Kaplumbaa da durmayp
yeni bir mesafe amaktadr. Kaplumbaann geride brakt bu yeni mesafeyi
amas iin Aehilles'in yeniden hir zamana ihtiyac vardr. Fakat, Achilles,
bu mesafeyi aarken Kaplumbaa yine ilerlemektedir. u halde, Achilles,
Kaplumbaay hi bir zaman geemeyecektir. Gerekte ise Achilles, Kaplum-
baay elbette gececektir, fakat, bu, lojikman bir elime olacaktr.
3- Bu kantta, hareket cdcn ok, hareketsizliktedir. nk, uan ok, her
an mekann belirli bir noktasnda bulunmakta vedier noktalarnda bulunma-
maktadr; dolaysiyle, hareketsizlik halindedir. Belirli bir anda hareketsizlik
halinde bulunan uan ok, dier anlarda da hareketsizlik halindedir demektir.
4- Bu kanttaki iddia da udur: zamann yars kendisinin iki katna eit-
tir. Burada yanl tasm undan ibarettir: dnlyor ki eit byklk eit
bir hzla hem devingenin boyunca hem skunette olan eyin boyunca eit za-
manda hareket etmektedir; te, bu doru deildir.
iJoh Burnel. ay eser; p. :H5-317, C r . 1..3. Ayrca lk. .Jea VOll'luil, ay e,er; p. 86-87.
2John Bmet, ay eser; p. 317.
26
'~AvT SlJNAR
imdi (a), (b), (c) objdcrinden bireik silsile ele alalm ve bunlardan
(a) ve (c) nin kart istikametlerile hareket ettiklerini, (b) nin dehareketsizlik
halinde bulundui~uru kabul edelim. Bu takdirde (a) sil~;lesi (b) ve yine (c) sil-
silesiyle mnasehete getirildiin.de ona izafe edilecek hz baka baka olacak.
tr. Ve, (b) silsilesi cleil de (a) v: (c) silsileleri hareketsizlik halinde kabul cdi-
lirse silsilelerin hareket oran tekrar dimi olacaktr.
Bundan kan sonu ta. hareketin rlatif olup, ancak, mutlak'a oranlanan
eyc gre anlam kazanddr. Mutlak bir hareketten de sz edilemeyeeeine
gre hareket kavram da eliik bir kavram olmaktadri.
Parmenides:in de Zenon'un da biricik gayesi elimesiz, ak ve kesin
kavramlar elde (:un,:ktir. Ancak, Elt~aokulunun hatas udur: "Var olan var-
dr, yok olan yoktur" demekle o, deime, hareket, okluk gibi kavramlar
yalanlam ve biltn realiteyi tck ve soyut bir nermeye sktrmtr vegr-
nn nasl meydEna geldiini a,klamamtr. te, bu sebepledir ki bundan
sonraki filozoflar, tekrar,I abia' incclemee ynelmilerdir.
Gargias (Sicily)
(Ne . 483--375)
nl Sofist Gorgias, yalnz, hareket ve mekan yalanlamakla kalmam.
(Varlk) da ortadan kaldrntr. Onun bu konudaki grlerini "Tabiat veya
Var Olmayan Hakknda" adl e~,erindeki u szlcriyle zetleyebiliriz: "Varlk
yoktur; olsayd hile biz onu bilerneyecektik; bilseydik bile bakalarna bildire-
meyecektik".
2
1 John Bume!. 'yn e.er; p. :H8-:l20. Zenon iin ayrca, zelliklebk: Edward Zeller, ayn
eser; p. 68-69.
Von Aster, (Trb;e ev.) Macit Gkberk, ayn eser; s. 43-48.
Alfred Weber, (Tiirke ev.) Hali) Vehbi Era!p, ayn escr; s. 16-17.
W"lther Kram:, (rrkc e~.) Suad Y. Haydur, ayn eser; s. 103 104,116-121.
Alfred Fouill." .. (Trke ev.) Baha Tevfik veAhmet "'ebi' ayn eser; s. 127-132
Abbe Barbe, (Trke ev.) Bolor srae!, ayn eser; . 57-58.
Paul Edward, (Edit), ayn eser; vol, 8, p. 369-378.
W. Widelband, (.;cv.) Herl",rt Enc,t (ushman, History of Andcnl Plilosophy,.p. 66.71,
))over. 1956.
T. V. Smith, "yn eser; p. 7-2J.
l'dward Kaan"r and James :'I'ewnan, Matlcmaties and the magin"tion, p. 37, 39, 57-58,
:'I'ew York, 1956.
Jean VollquiIl. ayn eser; p. 88-.29.
2 T. V. Smitl, ayn eser, p. 66.
PAR!\1E'\"DES YE YARtK MESELESi
27
Gorgias, "Varlk yoktur" tezini yle savunur: eer bir ey gerekten var
olsayd bu ey, ya meydana gelmemi, snrsz olan, ezeli, ebedi bir eyolacakt
yahut da snrl, meydana gelmi olan bir eyolacakt. Eer, ikinci ekli kabul
edersek, bu taktirde, varlk, memadiyen kendisinden baka bir ey olacakr.
Bu da bizi, Elea'llarn gsterdikleri iinden klmaz glklere gtrecektir.
Zira, bu suretle, ayn bir eyin hemvar hemyok olduunu k?bullenmek gerekir.
Eer, birinci ekli, yani var olann vahdetli, snr.;z, meydana gelmemi
bir eyolduunu kabullenirsek bu takdirde de byle bir mevcudun btn mc-
kan ve zaman doldurmas gerekecektir. Mekan ve zaman dolduran bir ey
ise, tpk mekan ve zamann kendileri gibi, blnebilen bir eyolur, artk vah-
detli olmaktan kar, paralardan bileik olur. Bundan tr de yine clikiye
dm oluruz.
Gorgias, "Bir ey var olsayd da biz onu bilemezdik" ezini de yle sa-
vunur: zira, biz alemi iki ara ilc, yani ya alglanmzla ya da aklmzIa biliriz.
Duyulanmza dayanan alglanmz bizi tmel bir geree gtrmez. Akln faa-
liyeti olan dnceye gelince, her eyi dnmek mmkndr. Mesela, ben hi
mevcut olmayan bir insan ekli dnebilirim. Yani, dnce, dnlen eyin
doru olup olmadn anlamak iin bize kesin bir l vermez. u halde, ne
alglanmz ne de dncemiz bizi geerli bir geree ulalrabilir.
Gorgias, "Bilseydik bile bakalarna bildiremeyecektik" tezini de yle
savunur: zira, bildirme kelimelerle "lur. Fakat, kelimelerden bakalarnn da
benim anladm anlamlar anladklarn needen bileyim ?",i
1- Von Aster, (Trke ev.) Mac;t Gkbcrk, ayn cscr; s. 80-83. Gorgias iin zellikle
ayrca bk:
Alferd Wcber, (Trkc ev.) Halil Vehbi Eralp, ayni eser: s. 17.
Alfrcd Fouillee, (Trke ev.) Baha Tcvfik veAhmcd Kebi), ayn escr; 142-H4.
Abbe Brbe, (Trkc ev.) Bohor tsrael, ayn eser; s. 63-64.
Paul Janet vc Gabriel Seailles, (Trke ev.) Ahmed Hamdi Elmahh, ayn eser, s. 4.5.
Paul Edwards (Edi.), ayn cser; vol. 3, p. 374-375.
Efl"tun, (Trke ev.) Hcyan Erben, Gorgias, Ankara, 1946.

You might also like