You are on page 1of 2

BEŞİKTAŞ İSKELESİ:

Beşiktaş’ta ilk iskele şirket-i


Hayriye tarafından kurulur. Şirketi
Hayriye boğazdaki yolcu nakliyatı
için yurdumuzda kurulan ilk anonim
şirket olma özelliğini taşır.
Öncesinde boğazda taşımacılık
kayıklarla sağlanmaktaydı. 1850’de
kurulan şirketin bünyesindeki
vapurlar ilk kez 1853 yılında
seferlerine başlarlar ve 1944’te
ulaştırma bakanlığına devrolmasıyla
ortadan kalkar. Kurulan ilk iskele
Hayrettinönü denilen mevkiiye
1851 yılında ahşap olarak inşa
edildi.1884 yılında yıkılarak
İskeleler Tamirat Memuru Kirkor Efendi nezaretinde ahşap olarak inşa edildi. 1898 yılında
iskele denize doğru 10 m. Genişletildi. 1900 yılında denize doğru uzatılmasından dolayı
vapurların yanaşmaları sırasında iskele binasının bir hayli sallanmakta olduğu tespit edildi ve
iskelenin her iki tarafına payandalar konarak sallantının önlenmesine çalışıldı. 1908 yılında
iskelenin deniz tarafı dolduruldu. Yine aynı yıl mimar Öjiye’ye rıhtım inşa ettirildi. 1913
yılında bugünkü 2 katlı iskele yine Şirket-i Hayriye tarafından Mimar Ali Talat Bey’e
yaptırıldı. 1919 yılı Şubat ayında bir süredir devam eden Lodos iskelenin yan tarafındaki
betonlara hasar vermiştir. Mimar Nafilyan tarafından verilen raporla hasara uğrayan bölümler
üzerine kuvvetli kalaslar döşenerek yolcuların emniyetli giriş- çıkışları temin edilmiştir. İskele
1987 yılında tarihsel özellikleri korunarak restore edilmiştir.
Yapı İki katlı ve yığmadır. 1941’deki planına göre deniz cephesine dik üç bölümden oluşan
zemin kattaki bekleme salonunda sivri kemerli revaklı bölüm kapatılmış, 1948’de bölmelerin
kaldırılmasıyla salon tek mekana dönüştürülmüştür. İlk yapıldığı yıllardan 1950’lere kadar
düğün salonu olarak kullanılan geniş teraslı üst kat 1979’da kısmen camlı bölmelerle
kapatılmış ve bina bugünkü görünümünü almıştır. Bugün zemin katta turnikeler ve bekleme
salonu, üst katta emekli denizcilik işletmesi çalışanları lokali bulunmaktadır.
Binanın diğer iskele binalarından farklı olarak sokağa bakan tarafında iki yanda ikişer katlı
bina yer almaktadır. İskele binasından sonra yapılan bu binaların giriş cephesine göre solda
bulunan 1961’de denizcilik bankasının Beşiktaş şubesi olarak kullanılmaya başlanmış,
sağdakine ise bir muhallebici ve kahvehane açılmıştır. Günümüzde ise soldakinde memur
odaları, sağdakinde ise gişeler ve memur odaları bulunmaktadır.
1. ulusal mimarlık üslubu’nun uygulayıcılarından olan ve bu bina dışında da iskele binaları
yapmış olan mimar ali Talat beyin bu binası hem genel biçimlenişi açısından hem de
cephelerinde kullanmış olduğu sivri kemerler ve gerek iç gerekse dış bezemeleriyle tümüyle
dönemin mimarlık anlayışını yansıtmaktadır. Zemin katı 1. kata bağlayan merdiven içinde
bulunduğu kule giriş cephesinin sağında estetik kaygılarla tekrar edilmiştir.binanın deniz
cephesinin iki yanındaki kuleler ise özgün binada birer kubbeyle sonlanmaktayken 1970lerin
sonunda yapılan restorasyondan sonra bu kubbeler yıkılmış, kuleler kırma çatıyla örtülmüştür.
İç mekanlarında, tavan kenarlarında alçı mukarnas sıraların, duvarlarda ise kalem işi
bezemelerin bulunduğu binanın dış cephesinde taş kabaralar, pencere kemeri içlerinde ve
bantlar halinde çini panolar yer almaktadır. Binanın giriş cephesinde yer alan sivri kemerin iki
yanındaki çini panolar üzerinde eski rakamlarla binanın yapılış tarihi yazılmıştır.
Yapının etkisi altında olduğu 1. ulusal mimarlık akımı 19. yy sonu 20. yy başında Osmanlı
ve erken cumhuriyet döneminde etkisini gösterir. Osmanlı mimarlığındaki batılılaşma
yöneliminin egemenliğine ve 19. yy mimarlığına damgasını vuran batılı mimarların
yapıtlarına bir tepki üslubu olarak değerlendirilir. Ancak bu olgu 20.yy başlarında Osmanlı
formlarının Türkleşmesi yönünde ivme kazanmıştır. Türk mimarlığının kendine has
özelliklerini mimarlıkta egemen kılmayı savunur. Sivri kemerler, Selçuklu ve klasik Osmanlı
mimarlığında egemen olan geometrik hatlar, bezemelerde geometrik hatlar, kabara, rumi,
palmet gibi öğelerle yapıların içinde ve özellikle dışında çininin yeniden kullanılması. Bu
akımın en önemli takipçileri arasında Mimar Kemaleddin ve Mimar Vedat Tek sayılabilir.

You might also like