You are on page 1of 223

Jean Baudrillard

Simlakrlar ve Simlasyon
Jean Baudrillard
Simlakrlar ve Simlasyon
eviri: Ouz Adanr
JEAN BAUDRILLARD (1929-2007)
Fransz dnr ve sosyolog. Medya zerine yapt almalarla btn dnyada n
kazanmtr. Simlasyon kuramyla gnmz siyas ve ideolojik akmlarna radikal
eletiriler yneltmitir. Baudrillard'a gre artk gerek dnya ile imgeleri arasnda
ayrm yapma becerisine sahip deiliz. Bugn, reklmlar 'ey'lerden ok imgeler
satyor bize. Chanel, Calvin Klein veya GAP gibi markalarn temsil ettii nitelik veya
deerden ok etiketlerini veya gstergesini satn alyoruz. Baudrillard'n en nl
aklamas, Krfez Sava'nn gerekten yaanmad ile ilgiliydi. Ortadou'nun
ekrandaki temsili dman iblisletirmek iin kullanld, grntleme aralaryla
gdml fzeler frlatld ve hedefler vuruldu. CNN izleyicileri sava daha
gerekleirken bir 'medya olay' olarak rahat ve geni koltuklarnda cipsi yiyerek
izledi. Savan yeri ve blgesi herhangi bir snr iermiyordu. Bu sava yaylarak
Bat'da televizyon ekranlarna tanmt. Fze bombardman ile imge
bombardman arasnda bir ayrmn yaplamayaca noktaya dek stelik
Baudrillard byle bir dnyada eletiri gcn tamamen yitirmi olduumuzu ne
srer.
zgn Metin
Simulacres et Simulation

Copyright 1982 Les ditions Galile

Trke evirinin yaym haklar Dou Bat Yaynlar'na aittir.
Franszca'dan eviren
Ouz Adanr
Yayna Hazrlayan
Takn Tak
Kapak Tasarm
3tasarm/ www.3tasarim.com
Bask
Cantekin Matbaaclk
1. Basm: Dokuz Eyll Yaynlar, Haziran 1998
2. Basm: Dou Bat Yaynlar, Nisan 2003
6. Basm: Ekim 2011
Dou Bat Yaynlar
Yksel Cad. 36/4 Kzlay/Ankara
Tel: 0 312 425 68 64 425 68 65
e-mail: dogubati@dogubati.com
www.dogubati.com
Sertifika No: 15036
ISBN: 978-975-8717-01-4
Dou Bat Yaynlar-3 Sosyoloji-2
NDEKLER
nsz.............................................................................................9
Gerein Yerini Alan Simlakrlar..................................................13
Retro Bir Senaryo Olarak Tarih.................................................71
Holocauste....................................................................................79
China Syndrom.............................................................................83
Apocalypse Now (Kyamet) ...........................................................90
Beaubourg'un Brakt zlenim/Etki.............................................94
in in Kaynama/Patlama ve Caydrma
Hipermarket ve Hipermal ...........................................................111
letiim Aralarnda in in
Kaynayan/Patlayan Anlam..........................................................117
Reklamn Mutlakiyeti Reklamn Hilii.......................................128
Clone Story.................................................................................139
Hologramlar ...............................................................................150
Crash..........................................................................................156
Simlasyon ve Bilimkurgu ..........................................................168
Hayvanlar ...................................................................................177
territoire et metamorphoses
Yaam Alan ve Biimsel Dnme Uramalar
Kalnt ........................................................................................194
Sarmallaan Ceset ......................................................................202
Deerin Son Tangosu..............................................................209
Nihilizm zerine ........................................................................213
Dizin ..........................................................................................221








SMLAKR: Bir gereklik olarak alglanmak isteyen grnm.

SMLE ETMEK: Gerek olmayan bir eyi gerekmi gibi
sunmak, gstermeye almak.

SMLASYON: Bir ara, bir makine, bir sistem, bir olguya
zg ileyi biiminin incelenme, gsterilme ya da aklanma
amacyla bir maket ya da bir bilgisayar program araclyla ya-
pay bir ekilde yeniden retilmesi.

ATILF (http.atilf.atilf.fr) ve Petit Robert Szl



































NSZ











nsan Bilimleri alannda XX. yzylda ortaya atlm en nemli
kuramlardan biri kukusuz Jean Baudrillardn Simlasyon
Kuramdr. lk ortaya kt andan bugne yaklak yirmi-
yirmi be yl gibi bir sre gemi olmasna karn Trkiyede bu
kuram henz yeterince anlalmamtr. Yapsalcln bana
gelenlerin Simlasyon Kuramnn bana gelmemesini dile-
rim.
Bu kuramn bilinli ya da bilinsiz bir ekilde ortaya koydu-
u nemli gereklerden biri: Modern toplumlarla dnyann
geri kalan lkeleri (zellikle de Trkiye gibi lkeler) arasndaki
tarihsel sre farklldr.
Gnmz Trkiyesinde yerli yersiz bir ekilde post-mo-
dern olarak nitelendirilen metinlerle, post-modern olmayan
metinlerin Trkeye kazandrlma giriimleri giderek gle-
mektedir. rnein Mehmet Ali Klbay gibi tarihiler bunu
Trkenin gelimemiliine ya da toplumsal-kltrel gerilik
gibi nedenlere balamaktadrlar. Oysa bu dncenin gerei
yansttn syleyebilmek pek kolay deildir. nk Modern
toplumlar gnmzde ulam olduklar aamada tkanp kal-
m durumdadrlar. Bu aamada retilen metinlerse bildik ko-
nular giderek daha karmak (kompleks, sofistike denilebile-
cek) bir hle getirerek akla(yama)mann tesine geememek-
tedirler. Bu durumda gelimesini (nemli yanllar yaparak
nsz


10
geciktirse bile yine de) greceli bir hzla srdren Trkiye
gibi bir lkenin artk tarihsel ve toplumsal adan kesinlikle bir
duraklama dnemine girmi bulunan Modern toplumlara ya-
banclamas kendinden kaabilmenin olanaksz olduu bir
sretir.
nc, drdnc, vb. dnyalar iin bu bir tarih frsattr.
deolojik ve kltrel adan Baudrillardn deyimiyle sonu gelen
her kltr ya da uygarlk gibi o da evrenselleerek ortadan kay-
bolmak durumundadr. Dnya bu durumu iyi deerlendirirse,
Modern toplumlarn elinden dnyaya dnya konusunda sylev
ekme ayrcalna bir son vererek, durumu tersine evirebilir
ve bu konuda en azndan (imdilik) bu birinciler kadar sz
hakk olduunu gsterebilir (tabi Modern toplum kkenli d-
ncenin byleyiciliinden kendini kurtarabilir daha dorusu
hazra konma alkanlndan vazgeebilirse!).
te yandan nasl olur da Simlasyon Kuram gibi bir ku-
ram reten bir dnr, bu kuramdan nasl yararlanlmas ge-
rektii konusunda herhangi bir fikre sahip olmaz? Bu soruyu
yantlayabilmek pek kolay deildir. Kanmca Baudrillard iinde
yaad a ve ait olduu tarihsel, toplumsal, kltrel, politik
ve ekonomik srece zg yaplanmalar en doru ve salkl
(en nesnel) ekilde alglayarak, en doru zmlemeleri ret-
mi dnrlerden biridir. Ancak bu durum onun tm insanlk
tarihiyle, tm dnya toplumlarn ayn dzey ve younlukta
kavrayabilmi ve aklayabilmi olduunu gstermez. Bu nok-
tada biz nl dnrn iinde bulunduu durumla Lumire
kardelerin sinematograf icat ettikleri gnler arasnda bir ben-
zerlik bulunduunu dnyoruz. yle ki: Sinematograf icat
eden mucit kardeler bu icadn ne ie yarayabilecei ya da ara-
dan elli ya da yz yl kadar bir sre getikten sonra bu aracn
nasl bir toplumsal, kltrel, ekonomik ve politik anlam, ierik
ve ileve sahip olabilecei konusunda en ufak bir fikre sahip
deillerdi. Hi kukusuz o gnlerde bu ara konusunda tahmin
yrtenler olmu ancak hi kimse gnmzde sinemann dn-
Simlakrlar ve Simlasyon


11
ya toplumu asndan sahip olduu yer ve nemi ngreme-
mitir. Bu doaldr nk insanln gnmzde ulaabilecei
durumu yetmi seksen yl ncesinin verileriyle tahmin edebil-
mek pek kolay bir i olmasa gerek. Ayrca doru tahmin yr-
tenler olduunu varsaysak bile bu insanlarn o gn iin inanl-
mas g olan bu tahminleri, iinde yaadklar toplumlara ka-
bul ettirebileceklerine inanabilmek olanakszdr.
Gnmzde Jean Baudrillardn iinde bulunduu durum,
yzyl bandaki vatandalarnn durumuna benzemektedir.
Doal olarak yeni bir kuram retmi olduunun bilincinde olan
dnr, bakalarnn bu kuramdan nasl yararlanabilecei ko-
nusunda herhangi bir ey sylememektedir. Byle bir kuram
retmi olan bir insandan daha fazlasn beklemek ona haksz-
lk yapmak anlamna gelecektir. Bu kuramla ne yapacana
okuyucu karar verecektir. in dorusu da budur!
Peki, Baudrillard gnmzde nereye oturtmak gerekiyor?
Bu sorunun yantn, Mike Ganele, Monique Arnaudnun (Ba-
udrillard Live) kendisiyle yapm olduklar syleide buluyoruz.
Soru: Pek ok insan sizin post-modernizmin en byk ra-
hiplerinden biri olduunuzu dnyor. Siz ne diyorsunuz?
Yant: Bu rahiplik referansnn yersiz olduunu dnyo-
rum. Sylenebilecek ilk ey, bir insann byk bir rahipten sz
etmeden nce post-modernizmin ya da post-modernin ne an-
lama geldiini sormas gerektiidir. Bu kavrama benim kadar
uzak biri olamaz. Post-modernizm bir deyimdir, insanlarn kul-
land hibir ey ifade etmeyen bir deyim. Hatt o bir kavram
bile deildir, hibir ey deildir (s. 2l).
Yant bu kadar kesin ve ak olmasna karn, dnyann bir-
ok lkesinde Baudrillard post-modern bir dnr olarak da-
yatlmaya allmaktadr. Bunun nedenleri konusunda daha
nce aklama yapmtk.
Simlakrlar ve Simlasyonda dnr, 1972 ylndan itiba-
ren stnde almaya balad ve 1976 ylnda Simgesel Dei
Toku ve lmle birlikte artk somut bir aklamaya sahip olan
nsz


12
simlasyon kuramn derinletirerek simlakrlarn tarihsel geli-
iminden sz etmekte ve daha sonra gncel simlasyon ve si-
mlakr rnekleri sunmaktadr.
Baudrillarda gre hl bysn btnyle yitirmemi bir
sanat olan sinema, simlasyon evrenine yakan ykler sunar-
ken, televizyon ve reklam bu simlasyon evrenine ait asal ara-
lardr. rnein Coppolann Kyameti simlasyon evreninde
bir sava simlakrndan baka bir eye benzemeyen Vietnam
Savann beyaz perdedeki simle edilmi karldr. Buna
karn Holocauste adl dizi film simlasyon evreninde Yahudi
Katliamn anmsatmaktan ok unutturmaya ynelik bir giri-
imdir. Medyann gncel konumunun aklamasn yapt
Kitle letiim Aralarnda in in Kaynayan Anlam balkl
yazdaysa iletiim aralarnn iletiim deil iletiimsizlik, bir
baka deyile yalnzca iletim arac olabileceklerini nk (rne-
in haber dzeyinde) olayla izleyici arasndaki mesafeyi orta-
dan kaldrarak bir anndalk ya da dorudan katlm izlenimi
brakan bu aralarn aslnda hibir ey iletmediklerini (Modern
toplumlar balamnda) dile getirdikten sonra gnlk yaam
yanstmak yerine, gnlk yaam yeniden reten medya olma-
dan olay kmadn (yani medya varsa olay var) sylemek-
tedir. nk gereklik, kitle ve simlasyon dzeyinde yeniden
retilebilen bir eydir.
Reklam, Hologram, Klon, Crash, Bilimkurgu, Hayvanlar,
niversite, vb. toplumla ilgili pek ok konuda simlasyon ve
simlakr rnekleri sunan bu metin, simlasyon kuramnn an-
lalmasn salayan temel talardan biridir.
Okuyucuya bir kez daha, klasik terminolojilerin ok dnda
yer alan ve ahsen byk bir keyif alarak okuduum bu metin-
leri ancak sabrl bir okuma sreciyle zmseyebileceini anm-
satmak istiyorum.

Ouz Adanr
zmir, Mays 2005
GEREN YERN ALAN SMLAKRLAR


Hakikati gizleyen ey simlakr deildir.
nk hakikat, hakikat olmadn sy-
lemektedir. Simlakr hakikatin kendisi-
dir.

Ekleziyast










nsann aklna gelebilecek en gzel simlasyon alegorisi oldu-
unu dndmz bu Borges masalnda: mparatorluun
hizmetindeki haritaclarn izdikleri harita sonunda imparator-
luun topraklarna birebir eit boyutlara sahip bir belgeye d-
nmektedir. Ancak kmeye balayan imparatorlukla birlikte
lime lime olmu bu harita paralaryla lde karlaan insanlar
vardr. Sonuta bu harap olmu soyut metafizik gzelliin,
imparatorluun anna yakan bir grnme sahip olduu ve
eskidike gereiyle birbirine kartrlan sahtesi gibi mpara-
torluun da bir le gibi rdke zne yani topraa dn-
t grlmektedir. Bu gncelliini yitirmi masal ikinci ba-
samak (ordre) simlakrlarn gizli ekiciliine sahiptir.
1

Gnmzdeki soyutlama biimlerinin haritaclk, sret -
karma, aynadan yansma ya da kavramla bir ilikisi kalmam-

1
Bkz. J. Baudrillard, Simgesel Dei Toku ve lm, Simlakrlar
Dzeni blm, (Paris, Gallimard, 1975).
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


14
tr. Simlasyon kavramnn harita zerindeki bir toprak para-
s, bir tz ya da referans sistemiyle hibir ilikisi yoktur. Bir
kken ya da bir gereklikten yoksun gerein modeller aracl-
yla tretilmesine hipergerek yani simlasyon denilmektedir.
Bir baka deyile harita ncesinde ya da sonrasnda bir toprak
paras yoktur. Bundan byle nce harita, sonra topraktan
gerein yerini alan simlakrlardan sz etmek gerekecektir.
Borgesin masaln gnmze uyarlayacak olursak, artk harita
zerinde lime lime olmu toprak paralaryla karlaldn
sylemek gerekecektir. Bundan byle sada solda karlaaca-
mz harabe ve ykntlar haritaya deil geree, lde karm-
za kan kalntlarsa mparatorlua deil bize, le dnm
bir geree ait olacaklardr.
Tersine evirdiinizde bile artk bu masaldan yararlanabil-
mek imknszdr. Olsa olsa mparatorluk alegorisinden yarar-
lanabilirsiniz o kadar. nk gerekle gerein simle edilmi
modellerini st ste bindirmeye abalayan ada simlatrler
de benzer bir dayatmac yaklam sergilemektedirler. Ancak bu
kez ortada ne harita vardr ne de toprak nk soyutlamay
ilgin ve ekici klan haritayla toprak arasndaki o kesin ayrm
artk yoktur. Oysa bu ayrm haritaya bir iirsellik, topraaysa
bir ekicilik kazandryordu. Sihirli bir kavramla ekici bir ger-
ek ite bu ayrmn iine gizlenmiti. Haritayla toprak arasn-
daki bu ideal beraberlii nce gklere kartp ycelten sonra
da yerin dibine batran haritaclarn bu lgn projesinde yeni-
den canlandrc bir zellie sahip olan (gnmzde speklatif
ve sylevsel zelliklerini yitirerek nkleer ve genetik bir ileme
dnm) dgc de simlasyonla birlikte artk tarihe ka-
rmtr. Burada ortadan kalkan eyin ad metafiziktir. Bundan
byle bir varlkla eitli grnmleri; gerekle gerek kavram-
na zg bir ayna/yansma (metafizik) olmayacaktr. Bundan
byle gerekle gerek kavram arasnda dsel bir beraberlik de
olmayacaktr. nk genetik minyatrletirme denilen ey,
simlasyon evrenine zg bir boyuttur. Gnmzde gerek
Jean Baudrillard


15
artk minyatrletirilmi hcreler, matrisler, bellekler ve komut
modelleri tarafndan retilmektedir. Bu sayede gerein sonsuz
sayda yeniden retimi mmkn olmaktadr. Bundan byle
rasyonel bir geree ihtiyacmz olmayacaktr zira gerek
ideal ya da negatif srelerle baa kabilecek (boy lebile-
cek) bir durumda deildir. Artk ilemsel bir gerek vardr.
Aslnda gerek bu deildir nk onu sarp sarmalayan bir
dsellikten yoksundur. Bu atmosferden yoksun bir hiperu-
zamda kombinatuvar modellere benzeyen, sentetik bir ekilde
retilmi gerek, dier adyla hipergerektir.
Gerek ya da hakikate zg perspektifle bir ilikimizin kal-
madn gsteren bu farkl bir uzama gei olayyla birlikte,
tm gnderen sistemlerinin tasfiye edildii bir simlasyon a-
na girilmitir. Daha kts gsterge sistemleri bu gnderen
sistemlerini yapay solunumla yaatarak, tm kombinatuvar he-
saplar ve ikili kartlklarla tm edeerlik sistemlerinin iine
yarayabilecek anlamdan daha da esnek (ductile) hle gelmekte-
dirler. Burada bir taklit, sret ya da parodiden deil asl yerine
gstergeleri konulmu bir gerek, bir baka deyile her trl
gerek sre yerine ilemsel ikizini koyan bir caydrma olayn-
dan sz ediyoruz. Gerein tm gstergelerine sahip, gerein
tm aamalarna ksa devre yaptran kusursuz, programlanabi-
len, gstergeleri kanserli hcreler gibi oaltarak drt bir yana
savuran bir makineden. Gerek bir daha asla geri dnmeyecek-
tir. Bir lm daha dorusu lmenin imknszlat bir lr
lmez dirilme sistemine zg model byle bir hayat ileve
sahiptir. Bundan byle her trl dsel ve gerek ayrmndan
yoksun, yalnzca ayn yrnge evresinde dolanan modellere
dayal ve farkllk simlasyonu retiminden ibaret bir hiperger-
ekten sz edebiliriz.



Gerein Yerini Alan Simlakrlar


16
Kutsal Gnderenden Yoksun mgeler
Gizlemek (dissimuler), sahip olunan eye sahip deilmi gibi
yapmak; simle etmek ise sahip olunmayan eye sahipmi gibi
yapmaktr. Birincisi bir varla (u anda burada bulunmayan)
dieri ise bir yoklua (u anda burada bulunmamaya) gnder-
mektedir. Ancak bu olay sanldndan daha da karmak bir
eydir. nk simle etmek -m gibi yapmak deildir.
Hastaym gibi yapan kii yataa uzanp bizi hasta olduuna
inandrmaya alr. Bir hastal simle eden kii ise kendinde
bu hastala ait semptomlar grlen kiidir (Littr). yleyse
m gibi yapmak (feindre) ya da gizlemek (dissimuler) ger-
eklik ilkesine bir zarar veremez, yani bunlarla gereklik ara-
snda her zaman ak seik, gizlenmeye allan bir fark vardr.
Oysa simlasyon bu gerekle sahte ve gerekle dsel
arasndaki fark yok etmeye almaktadr. Simle eden kii
gerekten hasta mdr, deil midir? nk bu insan gerek
semptomlar retmektedir. Simle eden kiiye ne hastasn ne de
deilsin denebilmektedir. Bu kiiyi nesnel bir ekilde hasta ya
da salam olarak deerlendirebilmek mmkn deildir. Hakiki
bir hastalk olup olmad anlalamayan bu ey, psikolojiyle
tbbn elini kolunu balamaktadr. nk btn semptomlar
retilebiliyorsa ve bir hastala ait semptom doal bir olgu
olma zelliini yitirmise o zaman her hastaln simle edilebi-
leceini hatt edilmekte olduunu dnebiliriz. Ama o zaman
da tbbn bir anlam kalmamaktadr nk tp yalnzca nesnel
nedenlerini belirleyebilecei gerek hastalklarla ilgilenmek-
tedir. Psikosomatik rahatszlklarsa hastalk ilkesinin kysnda
kesindeki kuytu alanlarda pek de inandrc olmayan gelime-
ler sergilemektedir. Organik bir semptomu bilinaltna havale
eden psikanalizde ise semptom aslndan daha hakiki grl-
mek durumundadr. Hem simlasyon neden bilinaltnn giri-
ine taklp kalsn ki? Bilinalt faaliyeti de klasik tbb semp-
Jean Baudrillard


17
tomlar gibi retilemez mi? Dler birer semptom olarak
kabul edilmiyor mu?
Oysa yabanclatrma yorumuna dayanan bir hekimlik her
zihinsel rahatszlk biiminin, simlatrn bilmedii bir semp-
tomlar dzenine sahip olduunun ve hekimin bu dzende g-
rlecek bir aksamann farkna varmamasnn mmkn olmad-
n ileri srmektedir. Bu (1865 ylndan miras kalan) dn-
cenin amac, ne pahasna olursa olsun hakikat ilkesinin varl-
n koruyabilmek ve simlasyonun yol at sorunlar engelle-
yebilmektir. nk bu sorgulama hakikat, gnderen ve nesnel
nedenin ortadan kalkmasna yol amaktadr. Hekimler hastalk
ya da saln tesinde ya da berisinde dolanan bu verileri,
baka bir deyile hastann hastal konusunda (hastal yeni-
den reten sylev) sylediklerini doru ya da yanl olarak
deerlendirme konusunda aciz kalmaktadrlar. Simle edilen
yleyse maskesini indirmenin mmkn olmad nk kiinin
yalan sylediini
2
kantlayabilmenin imknsz olduu bir bilin-
alt sylevinin bu ekilde tekrarlanmas karsnda psikanalizin
yapabilecei bir ey yoktur.
rnein ordunun eli kolu simlatrler karsnda balan-
maktadr. Geleneksellemi uygulamalara dayanan ordu, bu-
gne kadar belli kantlardan yola karak onlarn maskelerini
drr ve cezalandrrd. Oysa gnmz ordusu, bir simla-
tr de tpk gerek bir ecinsel, bir kalp hastas ya da bir deli
gibi re ayrabilmektedir. Askerlik psikolojisi denilen ey
bile kartezyen belirtiler karsnda gerilemekte ve gerek mi
yoksa sahte mi, retilmi bir semptom mu yoksa gerek bir
semptom mu ayrmn yaparken tereddde dmektedir. Deli-
yi bu kadar iyi taklit edebilen biri herhlde gerekten delidir
dncesine snmaktadr. Ordu pek de haksz deildir nk

2
Bu sylev, transfer srasnda bile zlememektedir. Birbirine kar-
an bu iki sylev yznden psikanaliz, sonu gelmeyen bir tedavi yn-
temine dnmektedir.
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


18
bu bak as dorultusunda btn delilerin birer simlatr
olduklar ve deli ile simlatr arasndaki bu fark ayrt edeme-
meninse akla gelebilecek en pis ykc eylem biimi olduu sy-
lenebilir. Klasik mantk, simlasyona kar tm kategorileriyle
silahlanmaya almaktadr. Oysa gnmzde, simlasyon bu
mant oktan ap geerek hakikat ilkesinin yerini almtr.
Simlasyonun bilinli olarak setii tpla ordu dnda bir de
din olaynn bulunduunu syleyebiliriz. Din konusunda bir
tanrsal g simlakrna gnderme yaplmaktadr. Simlakrla-
rn mabetlere sokulmasn yasakladm nk doaya hayat
veren tanrsal g yeniden canlandrlamaz. Bu doru deildir
nk bu tanrsal g yeniden canlandrlabilmektedir. rne-
in bu g ikona ya da simlakrlar eklinde oaltldnda
neler olup bitmektedir? rnein imgelere dayal grsel bir teo-
lojiye dntrldnde hl ilh bir gcn zelliklerine
sahip olabilmekte midir? Belki de kendi ihtiam ve ekiciliini
devreye sokarak bu ilh gcn ortadan kalkmasna neden
olmaktadrlar? konlar araclyla tezghlanan bu oyun saye-
sinde sonuta grntler alglanabilen ve anlalabilen bir Tanr
Dncesinin yerini alabilmektedirler. Bin yldr sregelen ve
ikonoklastlar (=kutsal imgeleri yok eden insanlara verilen ad.
Kutsal imgelere tapnmaya kar olan Bizans mparatorlarnn
yanda olan insanlar) hep korkutmu olan bu mcadele henz
sona ermemitir.
3
konoklastlarn, simlakrlarn sahip olduu
bu mutlak-gten korkmalarna neden olan ey, ikonalarn
Tanr dncesini insanlarn bilincinden silip atabileceklerini
sezmenin yansra, sonu itibariyle bu korkun hakikatin Tan-
rnn asla var olmad, yalnzca simlakrlar araclyla var
olabildii hatt kendi simlakrlarndan baka bir ey olmad
dncesine gndereceinin farkna varm olmalardr. Zaten
ikonoklastlar da bu yzden imgelerden nefret ediyor ve onlar
yok etmeye alyorlard. Simlakrlarn, Platoncu bir Tanr

3
Bkz. M. Perniole, Icnes, Visions, Simulacres, s. 39
Jean Baudrillard


19
dncesini gizlemek ya da maskelemekten baka bir ey yap-
mayacana inansalard onlar yok etmeye kalkmazlard. n-
san deiken bir hakikat dncesine her zaman boyun emi-
tir. Bu o kadar nemli bir ey deildir. Oysa bu metafizik
umutsuzluun kkeninde yatan ey imgelerin her eyi aka
da vurmalarnn yansra sonu olarak bir modelden yola k-
larak retilen sradan grntler deil, zgn ve byleyici bir
gce sahip imgeler olmalardr. Bu tanrsal gnderenler siste-
minin ne pahasna olursa olsun yok olmaktan kurtarlmas
gerekiyordu.
Oysa bu grntlerde Tanrnn dolayl yansmalarn yaka-
layarak, onlar kutsayan ikonolatrlarn tersine ikonalar aala-
yan ve yadsyan ikonoklastlarn bu imgelere hak ettikleri deeri
verdikleri grlmektedir. Buna karn ikonolatrlar ok modern
ve maceraperest insanlardr. nk imgelerle oynanan bu Tan-
r yaratma oyunu srasnda Onun zaten l bir varlk olduu-
nu ve resimler araclyla gerekletirilen bu yeniden canlan-
drmann gerekte hibir eyi temsil etmediini; bunun yalnzca
bir oyun olduunu ve bu byk oyunun neminin de buradan
kaynaklandn (ayn zamanda imgelerin maskesini drme-
nin tehlikeli bir ey olduunu nk imge ya da maskenin geri-
sinde hibir eyin bulunmadn) anlamlardr.
Politikalarn Tanrnn gcl anlamda ortadan kaybolma-
syla vicdanlarn dnyev ve grkemli bir ekilde gdmlenmesi
(Tanrnn bir iktidar gsterisi aracna dntrlerek yok edil-
mesi) zerine oturtan Cizvitler de zaten byle yapacaklardr.
Belli bir gten yoksun ve gstergelerden soyutlanm bir stra-
tejiye yataklk etmekten baka bir ie yaramayan aknlk
(=Tanr) burada sona ermektedir. Barok imgelerin gerisinde
ya da perdenin arkasndaki ipler artk politikann eline gemi-
tir.
Sonu olarak imgeler her zaman lmcl bir gce sahip ol-
mulardr. Tpk bir model olarak benimsedikleri Tanrnn
ilh kimliini yok etmeye alan Bizans ikonalar gibi. ld-
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


20
rc bir gce sahip imgenin karsna, gerein grnen ve
alglanabilen yanlarn sunan yeniden canlandrmann diyalek-
tik gcyle klmaktadr. Bat, bu yeniden canlandrma olay-
nn nemine ya da gstergenin derin bir anlama sahip olabile-
ceine, bir gstergenin, bir anlamn yerini alabileceine ve bir
eylerin bu tabi ki Tanrdr bu dei tokuun gerekleme-
sini saladna btn kalbi ve iyi niyetiyle inanmaktadr. Tanr
bile simle edildikten, Tanrya olan inan, gstergelerine in-
dirgenebildikten sonra gerisini varn siz dnn! te o zaman
btn sistem yer ekiminin etkisinden kurtulmu bir ktle,
devasa bir simlakra dnmektedir. Bu gerek d bir ey
deil bir simlakrdr, gnderenden yoksun ve nerede balayp
nerede bittii bilinmeyen, hibir eyin durduramad bir kapal
devre iinde, gerein deil yalnzca kendi kendinin yerine
geebilen bir ey.
Yeniden canlandrmann kart olan simlasyon ite budur.
Yeniden canlandrma: Gsterge ve gereklik arasnda bir ede-
erlik ilkesi (bu edeerlik topik bir ey bile olsa temel bir
aksiyomdur) bulunduunu kabul etmektedir. Oysa simlasyon,
eitlik ilkesi topyasna tamamen ters bir ey olup, gstergeyi
kesinlikle bir deer olarak yadsmakta ve her trl gnderenin
ters yz edilmesi ve ldrlmesi olarak grmektedir. Simlas-
yonu sahte bir yeniden canlandrma biimi olarak yorumlaya-
rak onu emmeye alan yeniden canlandrmaya karlk; sim-
lasyon bir simlakra dntrd yeniden canlandrma dze-
ninin tamamn sarp sarmalamaktadr.
mgeye zg eitli aamalar/basamaklar yle sralanabilir:
derin bir gerekliin yansmas olarak imge
derin bir gereklii deitiren ve gizleyen imge
derin bir gerekliin yokluunu gizleyen imge
gerekliin hibir eidiyle ilikisi olmayan, kendi kendi-
nin saf simlakr olan imge
Jean Baudrillard


21
Birinci durumda imge olumlu bir nitelie sahiptir nk imge
burada bir tr yin grevi yapmaktadr. kinci durumda imge
olumsuz bir nitelie sahiptir. Kt by trnden bir eydir.
nc durumda imge bir grnmn yerini almaya yani bir
byleme arac olmaya almaktadr. Drdnc durumdaysa
imge artk grnt dzenine deil simlasyon dzenine ait bir
eydir.
Bir eyleri gizleyen gstergeler aamasndan gsterilecek bir
ey kalmadn gizleyen gstergeler aamasna gei bir d-
nm noktasdr. nk birinciler ideolojilere zg bir hakikat
ve sr teolojisine gnderirken; ikinciler bir simlasyon ve sim-
lakrlar ana girilmi olduunu, artk ortada ne kendi kullar-
na sahip kabilecek bir Tanr, ne de gerekle sahte ve gerekle
yapay bir ynteme bavurularak diriltilmi gerein birbirin-
den ayrlmasn salayacak bir Kyamet Gn olasl bulun-
madn sylemektedirler. nk her ey zaten lm ve Kya-
met Gn beklenmeden diriltilerek yaama dndrlmtr.
Nostalji denilen ey, gerek, gerekliini yitirdii gn asl
anlamna kavumutur. nk dnyann oluum srecini anla-
tan efsane ve gereklie ait gstergelerin saysnda inanlmaz
bir art olmutur. Aslna benzeyen ikinci bir hakikat, nesnellik
ve doru saysnda ar bir art vardr. Nesne ve tzden arn-
drlm bir ortamda hakikat, yaanan olay ve figratifte saysal
bir art vardr. Madd retim lgnlna kout hatt ondan
daha ileri bir lgnlk dzeyine ulaan gerek ve gnderen sis-
temleri retilmektedir. lgi alanmza giren simlasyon aamas
bu trden bir eydir. Her yerde bir caydrma stratejisiyle rt-
en gerek, neogerek ve hipergerei kapsayan bir stratejiyle
karlayoruz.




Gerein Yerini Alan Simlakrlar


22
yimser Bir Dirili yks ya da Ramses
Filipinler hkmeti, 1971 ylnda smrgeci, turist ve etnolog-
larn ulaamayacaklar bir blgede yaayan bir avu Tasaday-
lnn ilkel yaamlarna dnmesini salayan yasal dzenlemeyi
yapt gn, etnoloji de paradoksal bir ekilde kendi lm fer-
mann imzalar gibi olmutur. Sekiz yz yl aan bir sreden
bu yana dier insanlarla kesinlikle herhangi bir iliki kurmadan
vahi ormann derinliklerinde yaam olan bu insanlar sonun-
da antropologlarn elinden kaamayarak kefedilmilerdi. Ne
var ki Tasadayllar kefeden antropologlar bu insanlarn ken-
dileriyle iliki kurar kurmaz, kapatlm olduklar mezarlardan
ak havaya kartlr kartlmaz toz hline gelen mumyalar
rnei, yok olup gittiklerini grnce ormandaki yaamlarna
dnmelerini istemek zorunda kalacaklard.
yleyse etnolojinin yaayabilmesi iin nesnesinin lmesi ge-
rekmektedir. Kefedilen nesne lerek, hem intikam almakta
hem de kendini zmeye alan bilime meydan okumaktadr.
Btn bilimler de zaten kendi varlklarn, kavradklarn
sandklar nesnelerinin zaman iinde eriyip gitmesi gibi bir
paradoks zerine oturtmaya mahkum edilmemiler midir? l
nesne, gznn yana hi bakmadan bilimi ters yz etmekte
ve o ilk balang noktasna geri gndermektedir. Tpk arkas-
na bakmas yasaklanm olan Orfeusun dayanamayarak ban
dndrmesi sonucunda sevgili kars Eridikyann cehenneme
geri gnderilmesi gibi.
Byle bir paradoks iine dmek istemeyen etnologlar ise
Tasadayllar bir gvenlik emberi iine alarak, aslnda kendi-
lerini kurtarmaya almlardr. nk o andan itibaren Tasa-
dayllara dokunmak yasaklanmtr. Kefedilmi bir maden
yatann iletmeye almadan kapatlmas gibi insanlar da or-
manlarna kapatlmlardr. Burada nesne kazanm, bilim kay-
betmitir. Bilimin elinden kard nesne, bu kez bekretini
koruyabilmitir. Burada bir fedakrlktan (bilim asla fedakrlk
Jean Baudrillard


23
yapmaz, o her zaman iin ldrc bir zellie sahiptir) ok
kendi gereklik ilkesini korumaya alan bilimin yapt bir
fedakrlk simlasyonundan sz edilebilir. Dondurularak buz-
lua yerletirilen Tasadayllar etnoloji iin kusursuz bir bahane,
sonsuza dek kendisinden yararlanlabilecek bir tr gvencedir.
Bu noktada Jaulin, Castaneda, Clastres gibi insanlarla ortaya
kan usuz bucaksz bir anti-etnoloji olayyla karlalmakta-
dr. nk normal bir gelime srecini yaayan bir bilim gide-
rek nesnesinden uzaklamak ve sonunda ondan vazgemek
durumundadr. Bu durumda bilimsel zerklik fantastik bir eye
dnmekte ve o saf, anlamsz biimine kavumaktadr.
Camdan, saydam bir sandukaya benzeyen vahi orman adl
ghettolarna geri gnderilen yerliler, bu yzden etnoloji disip-
lini ncesinde yaayan yerlilere zg bir simlasyon modeline
dnmektedirler. Bylelikle kendi amalarn ap geen etno-
loji, tamamen kendisi tarafndan yeniden yaratlm/retilmi
yerlilere ait ham gereklik iindeki yerini alabilecektir, yani
Vahiler, Vahiliklerini bile etnolojiye borlu olacaklardr! Ne
byk marifet! Kendini vahileri yok etmeye adam grnen
bir bilim iin ne byk zafer!
te yandan bu dondurulan, sterilize edilerek ldresiye de-
nebilecek kat nlemlerle koruma altna alnan ve babas ldk-
ten sonra doan ocua benzeyen vahilerin bir gnderen sis-
temleri simlakrna, biliminse saf bir simlasyona dnm
olduu sylenebilir. Benzer bir olayla Fransann Creusot bl-
gesinde karlalmtr. Tarihin belli bir dneminde ortaya
karak bu dneme tanklk eden ii mahalleleri, faaliyet hlin-
deki sanayi kurulular, erkei, kadn ve ocuuyla btn bir
kltr canl canl bir tr ak hava mzesine dntrlm
gibidir. Bu insanlarn davranlar, konuma biimleri ve al-
kanlklar belgesel bir film ekiminde olduu gibi canl canl
fosilletirilmitir. Snrl bir alan zerine ina edilmesi gereken
mze ortadan kalkm ve her yer mzeye dntrlerek ya-
amn bir paras hline getirilmitir. Keza etnoloji de snrl bir
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


24
nesnel bilim dal olmak yerine nesnesini zgr brakp, canl
olan her eyi kapsayarak simlakrlara zg, her yerde hazr ve
nazr, grnmez bir drdnc boyuta dnmektedir. Artk
hepimiz birer Tasadayl, bir baka deyile o ilk grnmlerine
ancak etnolojinin tezghndan getikten sonra kavuan evren-
sel bir etnolojik gerekliin varln nihyet ifa eden Yerlilere
benziyoruz.
Hepimiz canl canl anlamn yitirmi farkllklar ve bu anla-
mn yitirmi farkllklarn diriltilmesi ad altnda etnoloji ya da
yldz giderek parlayan bir etnolojinin saf biimi olan anti-
etnoloji tarafndan zmlenmi bulunuyoruz. yleyse etnolo-
jinin, Vahilerin yaad ya da adna nc Dnya denilen
bir yerlerde aranmas ok byk bir saflktr zira etnoloji her
yerdedir. Metropollerde, Beyazlarn yaad yerlerde, tepeden
trnaa incelenip zmlendikten sonra geree benzetilerek
yapay bir ekilde diriltilmi bir simlasyon, hakikatin halsinas-
yona dntrld, geree antaj yaplan, nce ldrlen
ve sonra da geri getirebilmek iin isteri dzeyine ulaan simge-
sel biimin her trn kapsayan bir gemi (tarihsel) aratr-
masnn yapld bir dnyadadr. Vahilerin eli mahkm oldu-
u iin bu cinayetin ilk kurbanlar onlar oldular, ancak bu ci-
nayet gnmzde tm Batl toplumlar da iine alan bir boyuta
ulamtr.
Sonu olarak etnoloji, bize verebilecei tek ve son derste
kendine bir son verilmesini salayacak (oysa Vahiler ondan
ok nce bunun farkna varmlard) lmn intikam deni-
len srr ifa etmektedir.
Bilimsel nesnenin kilit altna alnarak bir yerlere tklmas
deliler ve llerin bir yerlere tklmasyla edeer bir anlama
sahiptir. Elden ele dolaan bir delilik aynas (dncesi, ak-
lamas), bulac bir hastalk gibi tm toplumu nasl bir daha
iyiletirilemeyecek hle getirdiyse, keza bilim de kendisi iin bir
kar ayna grevi yapan bu bulac bir hastal andran nesne-
yi ldren mikrobu kaparak, lmekten baka bir seenee sa-
Jean Baudrillard


25
hip olmadn kantlamaktadr. Grne gre bilim nesnesine
egemen gibidir. Oysa nesne znenin farkna varamad bilin-
siz bir tersine evirme srecinden yararlanarak, kendisini an-
lamsz ve bir sonuca gtrmeyen bir sorgulamaya tbi tutan
bilime arzulad anlamsz ve bir sonuca gtrmeyen yantlar
sunarak, gizliden gizliye onu ele geirmektedir.
Toplum bu delilik aynasn krdnda (tmarhneler kapat-
lp delilere konuma zgrl tanndnda vs.) ya da bilim
sahip olduu nesnellik aynasn krar gibi yaparak (nesnesine
teslim olan Castaneda vb.), farkllklara boyun ediinde
deien bir ey yoktur. nk ieri kapatlma biiminin yerini
saylamayacak kadar ok ve her yanmz saran biimlerden
oluan bir dzenleme almtr. Sahip olduu klasik kurumsal
grnm ypranp, yok olan etnolojinin; dnyaya (kurmaca)
bir farkllk martavalyla (kurmaca) bir Vahilik martavaln
yaymaya alan bir antietnoloji sayesinde hayatta kalmaya
alt grlmektedir. Etnoloji bu ii, antietnolojinin de yar-
dmyla yeniden eski vahilik dzeyine ulatrd yani farkllk
ve lmn mahvetmi olduu bizim dnyamz gizleme ama-
cyla yapmtr.
Benzer nedenler yznden, orijinalini koruma bahanesiyle
Lascaux maarasnn ziyareti yasaklanm ancak be metre
teye ayn maarann tpatp benzeri in edilerek ziyarete
almtr (ziyaretiler nce gerek maaraya dikiz deliinden
bir gz attktan sonra kopyasnn tamamn ziyaret edebilmek-
tedirler). Orijinal maaray insanlarn belleinden silip atmann
bir yarar salayacan sanmyorum nk gereiyle kopyas
arasnda hibir fark yoktur. Bir kopya her ikisini de yapayla-
trmaya yetmitir. Keza getiimiz gnlerde bilim ve teknik,
uzun zamandan beri bir mze kesinde rmeye terk edilmi
II. Ramsesin mumyasn tm olanaklarn zorlayarak kurtar-
maya almaktadr. Her nedense Bat, simgesel dzenin drt
bin yldan beri gzlerden ve ktan korumay baard bir eseri
korumaktan aciz olduu gibi bir telaa kaplmtr. Oysa Ram-
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


26
ses bizim iin bir anlam ifade etmemektedir. Paha biilemeyen
eyse onun mumyasdr nk mumya kltrel birikimin bir
anlama sahip olduunu gsteren kesin bir kanttr. Gemii
gn na karp depolayamad takdirde u bizim izgisel
ve bir birik(im)tirme anlay zerine oturan kltrmz k-
me tehlikesiyle kar karya kalacaktr. te bu yzden Fira-
vunlar mezarlarndan, mumyalarysa iine kapatlm olduklar
o sessiz dnyadan ekip karma gereksinimi duyulmutur. te
bu yzden onlar unutulmaktan kurtarmaya ve asker alandaki
baar ve ereflerinin kutland bir trene ihtiya duyulmutur.
Bu yaplrken de mumyalar bilime ve kurtuklara yem edilmi-
lerdir. Oysa binlerce yldan bu yana onlarn bozulmadan kal-
masn salayan ey srlaryd. O eski dzende rmeyi engel-
leme gc, lme stn gelmek demekti. Sahip olduumuz
bilimsel dzeyse mumyalar onarmann tesine geememekte-
dir. Bir baka deyile grnmesi gereken bir dzeni onarmak-
tan baka bir ey yapamyoruz. Oysa mumyalama ilemi gizli
bir boyutu lmszletirilmek istenen efsanev bir almayd.
Gemiimiz grntye dklmeli ve sreklilik tayan bir
grnrle sahip olmaldr. Balang noktasn grebildii-
miz bir efsane gnn birinde bizim de sonumuzun geleceini
anlamamza ve rahatlamamza neden olmaktadr. nk biz
asla sonumuzun geleceine inanmadk. te bu yzden Orly
havaalannda Ramsesin mumyas iin tarih bir karlama tre-
ni dzenledik. nk Ramses byk bir asker ve despottu.
Kukusuz yleydi. Bu treni dzenlememizin nedeni kendisiyle
hibir ilikisi olmayan kltrmzn baka bir dzene ait l
gc kendine ml edebilme isteidir. En byk arzusu budur
nk onu kendi gemiine ait bir eymi gibi mezarndan -
kartm ve yok etmitir.
sann retisinden bhaber Amerikal yerliler karsnda
aknlktan kk dillerini yutan Rnesans dnemi Hristiyan-
lar gibi, biz de Ramsesin mumyas karsnda adeta bylen-
dik. Kolonizasyonun balang yllarnda ncilin dayatt ev-
Jean Baudrillard


27
rensel yasalardan bir anlna kurtulma olasl karsnda in-
sanlar aknlk ve hayretten ne yapacaklarn bilemeyecek hle
gelmilerdi. Bu durumda iki seenekten birini onaylamalar
gerekiyordu: Ya sa yasalarnn evrensel yasalar olmadklarn
kabul etmek ya da bu yasalarn her yerde geerli olmadn
gsteren Kzlderilileri yok etmek. Genel olarak Kzlderililer
Hristiyanlatrlmlar ya da yalnzca kefedilmilerdir ki, her
iki durumda da Kzlderililer asndan bunun anlam yava bir
lmdr.
Ramsesi yok edebilmek iin onu gn na kartp, bir
mzeye yerletirmek yeterli olmutur. Mumyalar kemirip yok
eden ey o kk kurtuklar deil, simgesel dzeni yer dei-
tirmeye zorlayan, hibir konuda yetkin olmayan ve kendinden
nce var olmu kltrleri rmeye ve lme mahkm etmek-
ten baka bir ey bilmeyen, onlar nce ldrp sonra bilimsel
yntemler araclyla diriltmeye alan bize zg bir tarih,
bilim ve mze anlaydr. Tm bu srlara kar yaplan bir sal-
dr, srdan yoksun bir uygarln saldrsdr. Bu, stne otur-
duu temellerden nefret eden bir uygarlktr.
Nesnesini elinden karrm numaras yaparak o saf bii-
mini korumaya alan etnoloji gibi, mzelik olmaktan kurtar-
ma giriimi de yapaylk halkasna bir halka daha eklemekten
baka bir anlama sahip deildir. Byk paralar harcanarak
Cloyters of New Yorktan alnarak, alnd yere gnderilecek
olan Saint-Michel de Cuxa manastrnn avlusunu evreleyen
st kapal, kolonlu geit bunun en gzel kantdr. Herkes de
bu geri dnme olayn alklamtr [Bu olay Champs-Elyses
caddesindeki kaldrmlar aralardan kurtarma amacyla yap-
lan, yeniden ele geirme denemesine benzemektedir]. Bu stun
balklar Amerikaya herhangi bir nedene dayanarak gnderil-
medii iin Cloyters of New York tm kltrleri (deerin kapi-
talist anlamda merkezletirme mantna uygun bir ekilde) bir
araya getiren yapay bir mozaiktir. Bu stun balklarnn geri
gnderilmesiyse daha da yapay bir olaydr, baka bir deyile
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


28
simlakrn bir tur attktan sonra gereklikle st ste ak-
masdr.
New Yorkta kimseyi kandrmayan stun balklar, bu si-
mlasyon ortamnda kalsalard daha iyi olurdu. nk geri
gnderme eylemi bir kurnazlktan baka bir ey deildir. Sanki
hibir ey olmam gibi yapmak ve yaptlar eski yerlerine ula-
tndaysa sevin lklar atmak!
Yine Amerikallar, Kzlderili saysn bu ktann kefinden
nceki Amerikann sahip olduu dzeye getirdikleri iin ken-
dileriyle vnmektedirler. Her eyin zerine bir kalem ekilmi
olduunu, her eye yeniden balandn sylemektedirler.
Hatt daha da ileri giderek biz daha iyisini yaptk ve balang-
taki rakamn stne ktk demektedirler. Bu da szm ona
uygarln stnln gsteren bir kant saylrm. Evet, uy-
garlk Kzlderili saysn Kzlderililerin kendi kendilerine re-
tebilecekleri Kzlderili saysnn ok stne karmay becer-
mitir. (Bu olayn kkeninde haince bir dnce vardr. nk
ar retim buradaki Kzlderililerin baka bir yntemle yok
edilmesi anlamna gelmektedir. Zira Kzlderili kltr de dier
kabile kltrleri gibi snrl sayda insann varln zorunlu
klmakta ve shide olduu gibi gereinden ok insann gelii-
gzel bir ekilde dnyaya getirilmesine tepki gsterilmektedir.
Sonuta Kzlderili nfusundaki art simgesel bir cinayete
dnmektedir.)
Grld gibi her yerde tuhaf denilebilecek bir ekilde ori-
jinaline benzeyen bir evrende yayoruz. eyler harl harl kendi
ikizlerini retmeye alyorlar. Ancak geleneklerin iddia ettii
gibi bunun anlam eylerin ortadan kalkaca trnden bir
sonu deildir nk eyler artk lmsz klnmlardr. Tpk
funeral homesun (cenaze ileriyle ilgilenen irketler) ly
gmlmeden nce, makyajla, modelin yaarkenki grnmn-
den daha doal ve mtebessim hle getirmeleri gibi.

Jean Baudrillard


29

Dsel ve Hipergerek

Disneyland btn simlakr dzenlerinin i ie gemi olduu
kusursuz bir modeldir. Disneyland her eyden nce: Korsanlar,
Gelecein Dnyas vb. eylerden oluan bir illzyon ve fantazm
oyunudur. Bu dsel evren kendine den grevi baaryla ye-
rine getirmektedir. Aslnda kalabalklar buraya eken ey eli-
kileri ve gzellikleriyle gerek Amerikann minyatrletirilmi
toplumsal bir mikrokozmosuna benziyor olmas ve alnan ko-
lektif (din denilebilecek trden) keyiftir. Aracnz otoparka
braktktan sonra ierde kuyrua giriyor ve sonunda darya
yapayalnz ve kendi hlinize terk edilmi bir vaziyette kyor-
sunuz. Bu dsel evrendeki tek olaanst ey, ierdeki kala-
balktan yaylan scaklk ve sevecenliin yansra insana pek ok
deiik duygu yaatan bol miktardaki oyun ve oyuncan varl-
dr. Bir konsantrasyon kampna benzeyen otoparkla ierdeki
kalabalk arasnda tam bir tezatlk vardr. Baka bir deyile
ierdeki bin bir eit oyuncak, insanlar bir nehir misali oradan
oraya srklerken, dar kan insan yalnzla (oyuncana),
arabasna doru ilerlemek zorunda kalmaktadr. Olaanst
bir rastlant sonucu (bu trden rastlantlar kukusuz bu evrene
zg bir ekiciliin bir rndr) bu zamann dondurulmu
olduu ocuksu evren, bugn kendisi de dondurulmu bulunan
bir adam tarafndan tasarlanarak hayata geirilmitir. Ad Walt
Disney olan bu adam 180 derecelik bir s altnda dnyaya
yeniden dnecei gn beklemektedir.
Disneylandn her kesinde nesnel bir Amerika modeliyle
karlaabilmek mmkndr. Bu grnt kalabalk ve bireyle-
rin morfolojik yapsna kadar giden bir benzerlik gstermekte-
dir. Burada Amerikann sahip olduu tm deerler minyatr-
letirilmekte ve izgi filmler araclyla oaltlarak, kendile-
rinden gemektedir. Tpk ii doldurularak ss eyasna dn-
trlen l vahi hayvanlar gibi. Buradan yola karak (L. Mar-
tinin, Utopiques, jeux despacesda ok gzel bir ekilde ak-
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


30
lad gibi) ideolojik bir Disneyland zmlemesi, digest of
American way of lifela (Amerikan yaam biiminin zetlenmi
hlinin) vlen Amerikan deerleri, idealletirilmi ztlklarla
dolu bir gerekliin bu mekna uydurulmu hlinin eletirisini
yapabiliriz. Btn bunlar kesinlikle dorudur, ancak btn
bunlarn gizledii baka eyler vardr. Bu ideolojik tezgh
nc basamak bir simlasyon olaynn gizlenmesini sala-
maktadr. Disneyland gerek lkenin, gerek Amerikann
bir Disneylanda benzediini gizlemeye yaramaktadr. Bu du-
rum sradan gndelik yaantsnn bir hapishaneyi andrmad-
n gizlemeye alan toplumsal bir yapnn hapishaneler in
etmesine benzemektedir. Disneyland evreleyen Los Angeles
ve Amerika, geree deil hipergeree ve simlasyona aittir.
Burada sorun yanltc bir yeniden canlandrlm gereklikten
(ideoloji) ok, gerein geree benzemediini gizleyebilmek
ve gereklik ilkesinin devamn salayabilmektir.
Disneylanddaki dsellik ne gerektir ne de sahte. Buras
geree zg dsellii, gerei simetrik bir ekilde yeniden
retebilmek amacyla tasarlanm bir caydrma (ikna) makine-
sidir. Bu ocuksu dsellie zg seflet ve yozlamln ne-
deni de zaten budur. Bu evrene ocuksu bir grnm verilmek
istenmesinin nedeni, yetikinlere zg gerek ve baka bir
evren bulunduu dncesini onaylatma arzusudur. Disney-
land bir ocuksuluun gerek anlamda her yere hkim olduu-
nu gizleyebilmek iin, yetikinlerin de buraya gelerek ocuk-
lamalarna olanak tanmak ve gerekte ocuk olmadklarna
inandrma amacyla kurulmu bir evrendir.
Zaten Los Angelesta Disneylanda benzeyen Enchanted
Village, Magic Mountain, Marine World vb. baka yerler var-
dr. Bu trden oyun ve elence merkezleri Los Angeles epe-
evre sarm durumdadrlar. Bu trden merkezler aslnda Los
Angelesn, gerein enerjisinden yararlanan gerek d, dur
durak tanmayan bir hareketlilik (ara, insan devinimi, vb.)
sisteminden baka bir ey olmadn gsteren ve bunun kentin
Jean Baudrillard


31
sahip olabilecei tek sr olduunu belgeleyen kantlardr. Mu-
azzam bir alana yaylm olan bu kent, aslnda bir uzam ve bir
boyuttan yoksundur. Elektrik ve atom santralleri ya da sinema
stdyolar gibi bu kent de artk kurmaca bir yk (film senar-
yosu) ve sonu gelmeyen bir kaydrmaca (travelling) hareketine
benzemektedir. ocuksu glgelerle tahrif edilmi fantazmlar-
dan oluan bir sempatik sinir sistemi gibi Los Angelesn da
pabucu dama atlm eski dsellie ihtiyac olduunu syle-
mek yanl olmayacaktr.
Baka yerlerde (hatt burada) pleri ileyerek yararl hle
getiren fabrikalar gibi, Disneyland da dsele o eski grn-
mn iade etmeye alan bir mekndan baka bir ey deildir.
Bugn dnyann her yerinde herkes pleri yeniden yararl bir
hle getirmeye almaktadr. Bu anlamda ocuklarla insanlara
zg dler ve fantazmlarla onlara ait masals, efsanev, d-
gleri bir kalnt ya da pe dnmektedirler. Hipergerek
bir uygarl zehirleyen ilk nemli pislik (dk) Disneylanddr.
Bu elence merkezi zihinsel dzeyde bir yeniden salna ka-
vuturma (yeniden kazanma) grevini yerine getiren bir pro-
totiptir. Zaten Kaliforniyada yerden mantar bitercesine ortaya
kan tm cinsel, ruhsal, somatik (rcyclage) yeniden kazanm
enstitleri de benzer bir amala kurulmutur. Sokaklarda bir-
birlerinin yzne bakamayan bu insanlar iin yz yze bakma
enstitleri kurulmu; birbirine dokunamayan insanlarsa birbi-
rine dokunma (contactothrapie) tedavisi grmeye balam;
yrmeyi unutanlar iinse jogging kefedilmitir, vb. Yaam-
la ilgili her eye rnein yitirilmi yetenekler, yitirilmi vcutlar,
yitirilmi toplumsallk ya da eski tadn yitirmi yiyecekler ko-
nusunda, hemen her alanda her eye eski ilevi yeniden kazan-
drlmaya allmaktadr. Alk ve oru tutma natural food,
healthfood, yoga vb. isimler altnda yeniden kefedilmektedir.
Burada Marshall Sahlinsin dnceleri ikinci dereceden bir
gereklie dnmektedir. nk Sahlinse gre aln kke-
ninde doa koullar deil Pazar ekonomisi vardr. Gereksiz
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


32
ayrntlarla arapsana dndrlm bu muhteem pazar eko-
nomisinde sonu itibariyle alk bir alk-gstergesi, alk-
simlakrna dnmtr. Bu ise az gelimi bir lke insann
simle eden bir davran biimidir (buna herkesin benimsemi
olduu Marksist az gelimi insan modelini de ekleyebilirsiniz).
nsan dlamayan bir kltrn kazand zafere, evre sal
ve temizliinin yansra enerji ve sermaye krizini de kattktan
sonra, buna bir de ie dnklk halkasn eklediinizde bu i
tamamdr. Byle bir sistemin daha nce hi karlamam
olduu zihinsel bir felket, zihinsel kabuuna ekilme ve iin
iin kaynama felketiyle karlama olasl vardr. Bu felketin
en belirgin gstergeleri belki de u acayip ikoluk, lks, Tanr
ve para arasndaki inanlmaz koalisyondur. nanlmaz dzey-
deki lks bir yaant iinde karlalan inanlmaz ztlklarla,
akla gelebilecek en tuhaf dnce ve davranlarn bir arada
bulunmas.

Politik frklk

Disneylandn tasarlanma biimiyle Watergate skandalnn ta-
sarlanma biimi arasnda hibir fark yoktur (bu dsel oyun da
ilki gibi nceden belirlenmi yapay snrlarn tesinde herhangi
bir gerekliin bulunmadn gizlemeye almaktadr) Bu
skandal, olgular ve if edili biimleri arasnda hibir fark bu-
lunmadn gizlemeye almaktadr (CIA grevlileriyle Was-
hington Post gazetecileri ayn yntemlere bavurmaktadrlar.)
Politik skandal sonu olarak bir yandan ahlk ve politik bir
ilkeyi eski salna kavuturmaya alrken, dier yandan da
dgcn harekete geirerek yitip gitmekte olan gereklik
ilkesine o ilk grnmn yeniden kazandrma gayreti iinde-
dir.
Byle bir skandaln if edilmesi yasalara sayg duyulduu-
nu gstermektedir. Belki de Watergatein baarabildii tek ey
herkesi Watergatein bir skandal olduuna inandrmaktr. Bu
Jean Baudrillard


33
anlamda Watergatein ok gl bir zehirleme yntemi olduu
sylenebilir. nk bu skandal sayesinde dnyaya bir doz poli-
tik ahlk yeniden rngalanmaktadr. Bu noktada Bourdieu
nn u saptamasna katlmamak mmkn deil: G ilikileri-
nin znde yatan ey, g ilikilerine benzememeye alarak
gcnn tamamn bu gizlilikten almaktr. Bu aklamaya
dayanarak ahlksz ve vicdansz bir kapitalin ancak ahlk bir
topyann ardna gizlenerek var olabilecei dnlebilir. Bu
adan kamusal ahlk diriltmeye alan herkesin (if ya da
infial duyma yoluyla, vb.) aslnda kapitalist dzen iin alt
sylenebilir. Zaten Washington Post gazetecileri de byle yap-
mlardr.
Zira byle bir saptama, olsa olsa ideolojinin forml olabi-
lir. Zaten Bourdieu olayn ideolojik yann ortaya koyduunda
aslnda g ilikilerini kapitalist egemenlie zg bir hakikat
olarak kabul ettirmeye almakta ve bunun da bir skandal
olduunu sylemektedir. yleyse Bourdieu de Washington
Post gazetecileri gibi determinist ve ahlk bir konuma sahip-
tir. Bu adan deerlendirildiinde aslnda yaplan ey, dzenin
ahlk adan temizlenip paklanmas ve ovulup parlatlarak
yeniden devreye sokulmasndan baka bir ey deildir. nsanla-
rn ahlk ve politik vicdan anlaylarna gre anlamsz ve dina-
mik biimlere benzeyen g ilikilerinin tesine geildiindeyse
karmza toplumsal dzene zg simgesel iddetin gerek bir
iddete dnt bir hakikat dzeni kmaktadr.
Kapital de zaten rasyonel bir varlk olarak kabul edilmek ve
rasyonellik adna yarglanmaktan baka bir ey istememektedir.
Ahlkl bir varlk olarak kabul edilmek ve ahlk adna yarglan-
mak istemektedir. nk ikisi arasnda hibir fark yoktur.
Bunu farkl bir ekilde yorumlayabilmek mmkn. rnein
eskiden bir skandal gizlenmeye allrd; gnmzdeyse tam
tersine bunun bir skandal olmad gizlenmeye allmaktadr.
Watergate bir skandal deildir. Kesinlikle deildir nk
herkes onun bir skandal olmadn gizlemeye almaktadr.
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


34
Btn bunlar aslnda kapitalin yeniden o ilk balangtaki (bu
kez sahneye konulmu) bir grnp, bir kaybolan anlalmas
g zalimliinin temelini oluturan ahlkszla benzedike,
giderek karanlk bir grnm arz eden ahlk anlaynn, artan
bir panik duygusuyla gizlenmesinden baka bir ey deildir.
Aydnlanma kuramndan komnizme kadar giden ve ahlkla
ekonomi arasnda bir edeerlik sisteminin bulunmas gerekti-
ine inanan sol dnce aksiyomuna gre asl skandal budur.
Kapitalin byle bir szleme yapm olabileceinden dem vu-
rulmaktadr. Oysa aydnlanm dnce kapitale kurallar
empoze ederek onu denetim altna almaya almtr. Bugn
devrimci dncenin yerini alm olan eletirel dnceyse
kapitali, oyunu kuralna gre oynamamakla sulamaktadr. Bu
iktidar hakszlklar zerine kurulmutur. Bu bir snf adaletidir.
ktidar bizi smryor gibi eyler sylemektedir, sanki kapital
ynettii toplumla bir szleme yapmm gibi. Bu edeerlik
aynasysa kapitalin karsna sol dnce tarafndan konulmak-
tadr. Byle davranarak kapitalin bu tuzan iine deceini,
bu toplumsal uydurmacasna kanacan ve tm topluma kar
ykmllklerini yerine getireceini umut etmektedir. nk
kapitalizm bunlar yapt zaman devrim yapmaya gerek kal-
mayacaktr. Kapital bu edeerlik formln yaama geirdii
takdirde sorun kendiliinden zlm olacaktr.
Kapital, egemenlii altndaki toplumla hibir zaman byle
bir szleme imzalamamtr. Kapital, toplumsal ilikiler adl
bycln rndr nk kapital topluma kar bir mey-
dan okuma biimidir. Ona kendi yntemleriyle yant vermek
gerekmektedir. Kapitali, ahlk ya da ekonomik rasyonellikten
yola klarak bir skandal olarak sunamazsnz. Kapital kendi-
sine simgesel kurallara gre meydan okunmas gereken bir
meydan okumadr.


Jean Baudrillard


35
Sarmal Bir Olumsuzluk Biimi ya da Mbiys eridi
Watergate, sistem muhaliflerine kurulan bir tuzak, iktidar g-
lendirebilmek amacyla gerekletirilen bir skandal simlasyo-
nudur. Filmde bu tuza kuran kiiliin ad Deep Throattr.
Nixondan kurtulabilmek iin sol eilimli gazetecileri perde ar-
kasndan gdmleyen bir Cumhuriyet partili. Neden olmasn?
Bu hari tm dier varsaymlar geerlidir. nk aslnda sol
kendiliinden ve ok doal bir ekilde san grevlerini yerine
getirmektedir. Burada iyi niyetli bir yanllktan sz etmek saf-
lktr nk sa da kendiliinden solun grevlerini yerine ge-
tirmektedir. Sonu olarak bu olay tm gdmleme varsaymla-
rnn her zaman iin tersine evrilebileceini gsteren bir frl-
dak oyununa benzemektedir. nk gdmleme: Olumluyla
olumsuzun karlkl olarak birbirlerini retmenin yansra ak-
tifle pasif kavramlarnn dland, rastlantsal bir nedensellik-
tir. Politik gereklik ilkesini kurtarmann tek yolu, bu ortalkta
babo bir ekilde dolanan nedenselliin nedensiz bir ekilde
durdurulmasndan gemektedir. Politik bir geree benzerlik
(ve doal olarak nesnel zmleme, mcadele, vs.) ancak
ncllerle sonularn nceden belirlenebildii szlemesel,
snrlar belirlenmi bir alan derinliinin yzey dzeyinde sim-
le edilmesiyle ayakta durabilmektedir. izgisel bir sreklilikle
diyalektik bir kutuplamadan yoksun braklm bir sistemde
herhangi bir olay ya da eylemin nasl ortaya ktn izleyecek
olursanz, simlasyonun sapttrd bir ortamda her trl de-
terminasyonun eriyip buharlatn; her eylemin herkesin iine
yaradktan sonra akla gelebilecek tm anlamlara brnerek
ortadan kaybolduunu grrsnz.
rnein talyadaki bombal saldrlar kimin iidir? Ar sol
gruplarn m? Ar sa provokasyonun mu, yoksa tm ar
ulara mensup terristlere kar bir tepki oluturabilmek ama-
cyla iktidardaki merkez saclarn ii mi? Belki de gvenlik
glerinden vazgeilemeyeceini gstermek isteyen bir polis
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


36
senaryosudur! Btn bunlarda bir gereklik pay vardr. Ortada
bir kant olup olmamas ya da olgularn nesnellii lgnca yo-
rumlar yaplmasn engelleyememektedir. Bunun nedeni sim-
lasyon mantnn her eyi egemenlii altna alm olmasdr.
Bu mantn bir olgular ve nedenler mantyla hibir ilikisi
yoktur. nk simlasyonun en belirgin zellii en nemsiz
olgular bile kapsayan gerein yerini alm modellerden olu-
masdr. nce modeller vardr. Bir bomba gibi yrngeye yer-
letirilen bu modeller olayn gerek ekim merkezini olutur-
maktadrlar. Bu yzden olgularn kendilerine zg bir rotalar
yoktur. Modeller araclyla olgulara ulalmaktadr. Tek bir
olgunun tm modellere ait olabilmesi mmkndr. Bu nce-
den belirlenmilik, bu daha domadan nce ad koyma ilemi,
bu ksa devre yaptrma eylemi, modelle olgunun birbirlerine
kartrlmas (olguyla model arasnda anlamsal bir fark yoktur.
Negatif bir elektrik akm da yoktur. in iin kaynayan zt
kutuplar) vardr. Modelle olgunun birbirlerine kartrlmas
her defasnda elikili olanlar da dahil olmak zere bin bir trl
yorumun yaplmasna neden olmaktadr. Genelletirilmi bir
sreten yola klarak modeller gibi, dei toku edilebildikleri
lde bir gereklie kavuabilen olgularla ilgili bu yorumlarn
hepsi geerlidir.
Sosyalist partiye saldran komnistler, sanki soldaki birlii
zellikle bozmak istiyor gibidirler. Bu direniin daha radikal bir
politika gdlmesine yol aabileceini iddia etmektedirler. As-
lnda iktidara gemek gibi bir niyetleri yoktur. Genelde sol,
zelde de Sol birlik iinde zayflam bulunan kendi konumlar
asndan elverisiz saylabilecek bu tarih koullarda iktidardan
kamaya ya da vazgemeye altklarn sylemek daha m
doru olur? Berlinguer: talyada komnistlerin iktidara gel-
mesinden korkmayn! dedii zaman bu szler ayn zamanda:

Komnistlerden korkmayn nk iktidara geldiklerinde
kapitalist dzende hibir deiiklik yapmayacaklardr.
Jean Baudrillard


37
Komnistlerin iktidar ele geirmesinden korkmayn
nk onlar hibir zaman iktidara gelemeyecekler (bunun
nedeni iktidara gemek istememeleridir) zaten gelseler bi-
le bu ii ancak vekleten yapabileceklerdir.
Aslnda ortada gerek anlamda iktidar diye bir ey kal-
madndan birilerinin iktidara gelmesi ya da yeniden gel-
mesinin bir sakncas yoktur.
Ya da ben Berlinguer olarak, talyadaki komnistlerin
iktidar ele geirmelerinden korkmuyorum! Bu ak ve se-
ik bir dnceye benzemekle birlikte sanld kadar net
deildir.
nk sylemek istediinin tam tersi bir anlama da gele-
bilir (bunun iin psikanalitik bir yoruma gerek yoktur),
Komnistlerin iktidar ele geirmelerinden korkabilir ve bu
dncenin kendince geerli nedenleri olabilir.

Btn bu sylenenler doru olabilir. Bunun nedeni yalnzca
tm politik sylevler gibi karmak olmas deil ayn zamanda
iktidarn da sylevi gibi belli bir konuma
4
sahip olma olanaksz-
ldr. Bu mantk yalnzca u ya da bu partiye zg bir mantk
deildir. steseler de istemeseler de tm bu sylevler bu mant-
n egemenlii altndadrlar.
Bu karmak durumun iinden nasl klacaktr? Gordiyum
dm iin bir kl darbesi yeterli olmutu. Mobiys eridini
ikiye bldnzde yzeylerini tersine evirmenin olanaksz
olduu (burada varsaymlarn tersine evrilebilirlii sona erme-
mektedir) ikinci bir sarmalla karlarsnz. Burada hibir ey
zlmedii gibi tam tersine her ey daha da karmaklamak-
tadr. Bu cehennem azabnn kkeninde anlam kavranmas g

4
Burada yalnzca sylenenlere ne anlam verilmesi gerektiinden kay-
naklanan bir umutsuzluk deil ayn zamanda bir anlam doalama-
sndan, sama bir anlam ya da ayn anda ortaya karak karlkl ola-
rak birbirlerini yok eden birok anlamdan sz edilebilir.
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


38
bir kurnazlk ve eytanlkla deiiklie uratan simlasyon var-
dr. Frankonun armaan ettii Burgoslu mahkmlar sayesinde
yklp, kmekten kurtulan Bat demokrasisinin tehlikeye d-
m, ayakta durmakta zorlanan hmanizmas; nedense span-
yol kitlelerin bu yakksz yabanc mdahale yznden, Franko
ynetimiyle yekvcut olup kar kmasna yol amtr. Tez-
ghlanan olaylar tuhaf ve enfes denilebilecek bir ekilde tezgh-
layanlarn aleyhine dndnde sizce hakikat nerede aranmal-
dr?
Sistemle, sisteme ters den alternatifi dbkey bir aynann
iki ucunda yekvcut olmu gibidirler. Bundan byle sadan
sola tersine evrilebilen, san solu bir mknats gibi kendine
doru ektii, ksrdnglemi bir politikann yoldan km,
eik perspektifi iine girmi bulunuyoruz. Bu eim, komtas-
yonun ktlk meleine benzemektedir nk sistem, sonsuz
grnen kapitalin bir anlamda balang noktasyla buluma-
syla sonsuzluk-tesi bir sisteme dnmtr. Arzu ve libidi-
nal uzam konusunda da benzer eyler sylenebilir. Arzuyla
deer, arzuyla kapital arasnda bir birleme yok mudur? Ar-
zuyla yasa arasndaki birleme, yasann zevkten drt ke ol-
mu biimi (zaten arzunun srekli olarak gndemde bulunma-
snn nedeni de budur). Lyotarda gre, zaten yalnzca kapita-
lizm orgazm olabilmektedir. Oysa sra ona gelinceye kadar
hepimizin, kapitalizmin iinde, zevkten drt ke bir vaziyette
yaamakta olduumuzu sylemesi gerekirdi. Deleuzen sun-
duu arzu kavram insan aptallatracak kadar ok anlama
sahiptir. Deleuze anlalmaz bir ekilde arzuyu tersine evire-
rek arzu kendiliinden devrimci ve hi farknda olmadan ne
istediini bilen, bask altna alnmak ya da paranoyak ve faist
sistemlerin egemenlii altna girmek isteyen bir eydir demek-
tedir. Kurnazca bir eimle kendisine yn deitirtilen arzu
devrimi de bylelikle tarih devrimle ayn karmaa iine itilmi
olmaktadr.
Jean Baudrillard


39
Gnderen sistemlerinin tamam ksrdngsel, Mbiys e-
ridini andran bir biime sahip sylevlerini, bilinli olarak bir-
birlerine kartrmaktadrlar. Bundan birka yl ncesine kadar
cinselliklei birbirlerine kran krana kart iki terimken, bu-
gn cinsellik talebiyle, i talebi ayn srecin birer paras hline
gelmilerdir. Eskiden tarih zerine ekilen sylevlerdeki idde-
tin kkeninde doaya kar koyma arzusu, arzunun kkenin-
deyse iktidara kar koyma istei vard. Bugn ikisi de hem
gsterenlerini hem de ieriklerini (=senaryolarn) dei to-
ku etmi gibidirler.
Can ekimekte olan bir lkeye skandal, fantazm ve simle
edilmi lmle (bunu olumsuzluk ve bunalm ynteminin kulla-
nld bir tr hormon tedavisi olarak nitelendirebiliriz) yeniden
hayat vermeye alan Watergate trnden bir olay ya da ben-
zeri caydrma yntemlerini sayp dkerek tm ilemsel olum-
suzluk biimlerini gzden geirmek olduka uzun bir zaman
alabilir. Btn bunlar arasndaki ortak payda gerein dsel,
hakikatin skandal, yasann yasak ineme, almann i, siste-
min bunalm ve kapitalin de kendini devrim araclyla kant-
lama giriimidir. Tpk (Tasadayllar konusunda olduu gibi)
etnolojinin kendisini ancak nesnesinden kopma kouluyla ka-
ntlamas gibi. Bu arada:
Tiyatronun kendini antitiyatro,
Sanatn antisanat,
Pedagojinin antipedagoji,
Psikiyatrinin de antipsikiyatri araclyla kantlama giriim-
lerinden sz etmeyi gereksiz buluyoruz, vb.
Saf ve temiz bir grnme sahip olmak isteyen her ey kar-
tna dnmektedir. Tm iktidarlar ve kurumlar kendi kendi-
lerinden ancak kendilerini yadsyabildikleri lde sz edebil-
mektedirler. Bir lm simlasyonuna bavurarak, gerek l-
mn elinden kaabileceklerini sanmaktadrlar. Kendi lmn
sahneye koyan (oynayan) bir iktidar az da olsa bir yaama (var
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


40
olan) ve yasal bir kurum olabilme hakkna sahip olabileceini
dnmektedir. rnein, Amerika Birleik Devletleri bakanla-
r konusunda olduu gibi. Kennedy cinayeti gerek anlamda
bir politik boyuta sahipti. Oysa Johnson, Nixon ve Ford yalnz-
ca hayal, simle edilmi suikastlere hedef olabildiler. nk
onlar birer iktidar kuklas olduklarn gizleyebilmek iin bu tr-
den yapay tehditlerin yarataca auradan (cazibe, ekicilik)
yararlanmak istediler. Eskiden krallar lmek zorundaydlar
(tanrlar da). Zaten onlar gl klan ey de buydu. Gnm-
zn krallarysa aalk bir lme numarasna yatmaktadrlar.
Bunu yapmalarnn nedeni iktidarn avantajlarn elden kar-
mama isteidir. nk iktidar onlarn elinden zaten oktan
kayp gitmitir.
Kendi lm sayesinde yeniden yaama dnebileceini d-
nmek. Varln bunalm, olumsuzluk ve iktidar-kart bir
aynayla srdrebileceine inanmak. Bunlar bildik (dj-vu) ve
lp gitmi (dj-mort) her trl iktidarla ksrdnglemi bir
sorumsuzluk ve asal bir biime dnm yokluklarna bir son
vermek isteyen her trl kurumun bavurabilecei trden -
zm bahaneleridir.

Gerein Stratejisi

Mutlak bir gereklikten sz edebilmek ne kadar gse, illzyo-
nun sahnelenmesinden sz etmek de o kadar g bir eydir.
llzyondan sz edebilmek imknszdr nk ortada gerek
diye bir ey kalmamtr. Burada bir parodiye dnen politi-
kayla hipersimlasyon ya da kar saldrya geen simlasyon-
dan sz ediyoruz.
rnein bir bask arac olan polisin, simle edilmi bir soy-
guna gerek bir soygundan ok daha iddetli bir tepki gsterip
gstermeyeceini kim garanti edebilir? nk gerek bir soy-
gunun dzeni bozmaktan baka bir amac yokken, dieri yani
simlakr, bizzat gereklik ilkesinin kendisine saldrmaktadr.
Jean Baudrillard


41
Yasalara kar gelmek ya da iddete bavurmak pek nemli bir
ey deildir nk onlar yalnzca gerein bllme biimiyle
ilgilenmektedirler. Oysa simlasyon ok daha tehlikeli bir ey-
dir nk hep nesnenin tesine gemeye ve dzenle yasann
aslnda simlasyondan baka bir ey olamayacaklarn anlat-
maya almaktadr.
Byle bir tehlikeyi gze almaya deer mi? nsan nasl olur
da bir su ilemi gibi yapp, stelik bunu kantlamaya kalkar?
Byk bir maazada bir eyler alyormu gibi yapn. Maaza-
nn gzclerini bunun simle edilmi bir hrszlk olduuna
nasl inandracaksnz? Gerek hrszlkla, simle edilen hrsz-
lk arasnda hibir nesnel fark yoktur. Gerek bir hrszlk
srasnda ne yaplyorsa, simle edilen bir hrszlk olaynda da
ayn eyler yaplmakta; ayn gstergelere bavurulmaktadr.
Kurulu dzen asndan bunlarn gerek gstergelerden hibir
fark yoktur.
Sahte bir soygun dzenleyin. Silahlarnzn hibiri gerek
olmasn. Yasal adan sulanmamak iin bulabileceiniz en
nemli kiiyi rehin aln. Fidye isteyin ve olayn herkes tarafn-
dan duyulabilmesi iin elinizden geleni yapn. Elinizden geldi-
ince hakikate yaklan ve kusursuz denebilecek bir simlakr
araclyla dzenin gerek tepkisini ln. Byle bir eyi baa-
rabilmeniz mmkn deildir. Yapay gstergeler kanlmaz
ekilde gerek elemanlarla i ie geeceinden polisin biri size
ate edecek; bir banka mterisi kalp krizi sonucu lecek ve
istediiniz palavra fidye size denecektir. zetle kendinizi hi
istemediiniz hlde, ilevlerinden biri her trl simlasyon
giriimini annda yutarak, geree indirgemek olan bir gere-
in iinde bulmanz iten deildir. Zaten kurulu dzen de bu-
dur. Kurumlarla adaletin devreye girmesinden nce olaya biz-
zat kurulu dzen mdahale etmektedir.
Simlasyon srecinin yaltlmasn imknszlatran ey, or-
talkta gerekten baka bir ey gremeyen; gerekten baka bir
ey dnemeyen bir dzenin varldr. nk bu dzen yal-
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


42
nzca gerein bulunduu bir ortamda var olabilmektedir. Bir
su simlasyonu ortaya kartld zaman eylem ya daha hafif
bir ekilde cezalandrlacak (nk byle bir suun cezas
olamaz) ya da kamu dzenini bozmakla sulanacaktr. Bu asla
bir su simlasyonu olarak kabul edilmeyecektir. nk ger-
ekte simlasyonun edeerlisi olan bir ey yoktur. nk
simlasyon dzeyinde bask (polis) diye bir ey yoktur. ktidar
kendisine meydan okuyan bir simlasyona karlk vermekten
cizdir. Bir erdem simlasyonunu nasl cezalandrabilirsiniz ki?
Oysa bir erdem simlasyonu da en az bir su simlasyonu
kadar ciddi bir olaydr. Parodi, boyun emeyle, yasak ineme
arasndaki farkn dourduu yasay devre d brakmaktadr.
Kurulu dzenin buna kar yapabilecei hibir ey yoktur. Zira
yasalar ikinci basamak simlakrlar arasnda yer almaktadrlar.
Simlasyon ise her trl toplumsal olguyla, her trl iktidarn
stne oturtulduu hakikiyle sahte, edeerliklerle rasyonel
ayrmlarnn tesine gemi durumdadr. Gerein bulunmad
yerde dzene saldracaksnz.
te bu yzden simlasyon her zaman iin geree saldr-
maktan yanadr. Kukunun olduu yerde en emin yol budur
(zaten ordu da simlatrlere bu yzden deli muamelesi yap-
maktadr). Bu giderek iinden klmaz bir duruma dnmek-
tedir nk simlasyon yaltlmas giderek gleen hatt im-
knszlaan bir olguya dnmektedir. Bunu baarmasn sa-
layan ey ise bizi evreleyen gerein tepkisizliidir. Bunun
tersi de dorudur (ve bu tersine evrilebilirlik hem iktidarn
gszl, hem de simlasyon dzeneinin bir paras hline
gelmitir). nk bundan byle gerein retilii srecini yal-
tabilmek imknszlat gibi gerei kantlayabilmek de imkn-
szlaabilmektedir.
te bu yzden btn soygunlar, uak karmalar, vs. bir tr
soygun simlasyonuyla uak karma simlasyonuna benze-
mektedir. nk bu olaylar bir anlamda her gn, medyay yn-
lendirerek, bulmaca dzeninin bir parasna dnmekte ve
Jean Baudrillard


43
daha nceden hazrlanarak sahneye konulan ve sonular daha
balangcndan itibaren bilinen eylere benzemektedirler. Ger-
ek sonularyla kimsenin ilgilenmedii olaylar yalnzca bir
yinelenmeye mahkum edilmi bir gstergeler btnne dn-
mek zorundadr. Ancak bu durum onlarn etkinliini btnyle
safd edememektedir. Tam tersine bir amatan yoksun hiper-
gerek ve birbirlerini dourup, birbirlerine neden tekil etmek-
ten baka bir ie yaramayan olaylar (tpk tarih grevler, buna-
lmlar, vb. gibi)
5
bir anlamda bir dzen tarafndan denetlenebil-
meleri imknsz eylere dnmektedirler. nk dzen yal-
nzca gerek ve rasyonel nedenlerle, sonular zerinde etkili
olabilmektedir. Oysa kesintisiz bir simlasyonun yineleme g-
cyle yerekimi yasalarna uymayan bu tuhaf nebula karsnda
gerein yapabilecei bir ey yoktur.
Bu trden bir baarszla kar iktidarn bavurabilecei
tek silah, tek strateji her tarafa yeniden gerek ve gnderen
sistemleri yerletirerek, bizi toplumsal gerekliin varlyla
ekonominin ciddiyeti ve retimin amalar bulunduuna inan-
drabilmektir. Bunu baarabilmek iin bunalm syleviyle birlik-
te (neden olmasn?) arzu sylevine de bavurmaktadr. Arzu-
larnzn gerekletiini dnn! sz iktidarn retebilecei
en son slogandr, zira gnderen sistemlerinden yoksun bir
dnyada gereklik ilkesiyle, arzu ilkesinin birbirine kartrl-
mas bulac bir hastalk gibi her yan saran hipergereklikten
daha az korkutucudur.

5
Enerji bunalm ve ekoloji sorunlar, bir felket filmi gibi sahneye
konulmaktadrlar. kisi de hem stil hem de maliyet asndan u anda
Hollywooda ok para kazandran filmlere benzemektedirler. Bu film-
leri nesnel bir felket fantazmyla karlatrmann bir anlam yok-
tur. Asl nemli olan, tam tersine, toplumsaln gncel dile getirili
biiminin bir felket filmi senaryosuna uygun olduu gereidir (Bkz.
M. Makarius, La Stratgie de la Catastrophe, s. II).
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


44
Hipergereklik ve simlasyon, insan her trl ilke ve ama-
tan caydrabildii gibi, bu caydrma yeteneini uzun sre ken-
disinden yararlanm olan iktidara kar da kullanabilmektedir.
Zaten bugne kadar kapital her trl gnderen sistemiyle, in-
sancl amalarn yok oluuna katkda bulunmu ve bu frsattan
ilk nce o yararlanmtr. Bu ekilde davranarak doruyla yan-
l, iyiyle kt arasndaki ayrmlar ortadan kaldrmtr. stelik
btn bunlar iktidarn temel ta hline getirdii radikal bir
dei toku ve edeerlik yasas oluturabilmek iin yapmtr.
lk kez kapital soyutlayc, caydrc, balar kopartc ve toprak
btnln bozmaya ynelik bir rol stlenmitir. Gereklikle
gereklik ilkesini birbirine kartran kapital ayn zamanda bu
gereklii, her trl kullanm deeri, gerek edeerlik ilkesi,
retim ve zenginlii ortadan kaldrarak yok etmitir. Uruna
mcadele edilen eylerin sahip olduklar gerek dlk ve g-
dmlemenin gc sayesinde gya bir gerekliin ortadan nasl
kaldrlm olduunu grdk. Kapitali yok etmek isteyen mant-
n bugn ondan bir fark yoktur. Son iktidar krnts da, ya-
ratm olduu bu felket sarmaln (spiralini), kalan son ger-
eklik yla yok etmeye alrken, aslnda, bu felketin gs-
terge saysn arttrmak ve simlasyon oyununu hzlandrmak-
tan baka bir ey yapamamaktadr.
Gerein rettii tarih tehditlere kar iktidar her zaman
bir caydrma ve simlasyon oyununa bavurmutur. Bu ii ke-
sintisiz bir ekilde rettii geree edeer gstergeler aracl-
yla (tabi bu arada btn kartlklar da darmadan ederek)
yapmtr. Gnmzde simlasyon tarafndan tehdit edilen
(gstergeler oyunu iinde yok olup giden) iktidar: Hem ger-
ek, hem de bunalm reterek yapay toplumsal, ekonomik ve
politik mcadele biimleri sunmaktadr. Oysa at alan sk-
dar oktan gemitir.
amzdaki temel hastaln ad: Gerein retimi ve yeni-
den retimi denilen eydir. Ekonomi politiin altn yllarna
zg dier retim eitlerinin: Deer retimi, mal retimi,
Jean Baudrillard


45
vb.nin ne zamandr bir anlam kalmamtr. Uzun yllardan bu
yana toplumun hi durmadan retip, yeniden can vermeye
alt ey, ite o elinden karm olduu gerektir. te bu
yzden madd retimin bizzat kendisi gnmzde hipergerek
bir eye dnmtr. Bugn madd retim geleneksel retimin
tm zelliklerine sahip olmakla birlikte, onun ok daha byk,
devasa boyutlara ulatrlm yansmasndan baka bir ey de-
ildir (keza hipergereki sanatlarn tm derinlik ve enerjisiy-
le, tm anlam ve ekiciliini bir yeniden canlandrma sreci
iinde yitirmi olan geree akl almaz bir ekilde benzettikleri
gerek ite byle bir gerektir. Bylelikle simlasyonun rettii
hipergerek, gerein her yerde artc biimde ona benzeme-
sine neden olmaktadr).
ktidar ise uzun yllardr kendine benzeyen gstergeler ret-
mekten baka bir ey yapamamaktadr. Byle baknca doal
olarak ortaya bir baka iktidar grnts kmaktadr. Bunun
ad: Kolektif iktidar gstergeleri talebidir. Ortadan kaybolan
iktidarn evresinde kutsal denebilecek bir birlik olumutur.
Az ya da ok herkes bu politik kn yaratt terre ortak
olmaktadr. Sonu olarak iktidar oyunu yerini, iktidar eletir-
me saplantsna brakm gibidir. Ortadan kaybolmaya balayan
iktidarla birlikte bu kez de ortaya iktidar lecek mi saplants
kmtr. Ortadan tamamyla kalkt gn ise mantksal olarak
bir iktidar halsinasyonu srecine girmi olacaz. Bu saplan-
tyla hemen her yerde karlalmaktadr. Herkes bir yandan bu
saplantdan kurtulmaya alrken (kimse iktidara sahip olmak
niyetinde deildir, herkes iktidar bir bakasna kakalama eili-
mindedir), bir yandan da iktidar zleminin yol at bir rperti
hissetmektedir. Bu iktidarsz toplumlara zg bir zlemdir ve
bu zlem bir zamanlar faizmin ortaya kmasna neden olmu-
tur. Faizm ise, yitirmi olduu iktidarn yasn tutan ve ondan
bir trl kopmak istemeyen bir toplumun sahip olduu abart-
l miktardaki gnderen (referans) sistemidir.
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


46
Tkenmeye balayan bir politika dnyasyla birlikte Cum-
hurbakanlar, (Clastres) ilkel toplumlarda bir iktidar kuklasn-
dan baka bir ey olmayan kabile eflerine benzemektedirler.
Kennedy iktidarndan sonra gelen tm bakanlar, sanki onu
kendileri ldrm gibi, bu cinayetin hesabn verme durumuy-
la kar karya kalmlardr. Bu hesap verme hem hayal, hem
de olgular dzeyinde geerlidir. Bir kusura dnen bu cinayet
arkadan gelen bakanlar arasnda bir tr su ortaklnn olu-
masna neden olmutur. Sonu olarak bu cinayetin bedelini
simle edilmi suikastlerle demeye almlardr. nk by-
le bir cinayet ancak simle edilebilirdi. Bakan Johnsonla
Fordun hedef olduklar bu baarsz suikastlerin nceden plan-
lanm suikastler olduu ya da en azndan birer saldr simlas-
yonu olduklarn dnebiliriz.
Kennedyler en azndan bir eyleri: Politika ve politik tz
temsil etmekteydiler. Zaten bu yzden gerekten ldrldler.
Oysa ondan sonra gelen bakanlar politika ve politik tzn bir
karikatrne ya da bo bir film eridine benzemektedirler.
Johnson, Ford ve Nixonun suratlar her nedense bir maymunu
andrmaktadr. Bunun nedeni belki de bir iktidar maymunun-
dan baka bir ey olamamalardr.
Hibir zaman iin geerli bir lt olmay becerememi olan
lm, bu durumda olduka anlaml bir konuma sahip olmakta-
dr. Efsanev bir isme sahip olan James Dean, Marilyn Monroe
ve Kennedy gibi insanlar gerekten lmek zorundaydlar (bu-
nun nedeni romantizm deildir. Bunun nedeni temel bir ilke
olan tersine evirme ve dei toku olaydr). Oysa bu dnem
oktan sona ermitir zira iinde yaadmz dnemin ad artk
simlasyon yoluyla cinayetler, genelletirilmi simlasyon este-
tiiyle, szde-cinayetler dnemidir. lmn yeniden alegorik
bir anlama sahip olmas iktidar cezalandrmaktan baka bir ey
deildir. nk bu ekilde cezalandrlmayan bir iktidar ne bir
tze, ne de kendine ait bir gereklie sahip olabilmektedir.
Jean Baudrillard


47
Bu nceden tezghlanm bakan suikastleri Batl toplum-
lardaki muhalefet, sol ve eletirel sylev gibi olumsuzluklarn
da konumunu simgelemektedir. ktidar bu muhalefet simlas-
yonundan yararlanarak kendi yokluu, kendi sorumsuzluu ve
kendi gc konusundaki kukular bertaraf etmeye almakta-
dr. Zaten bu iktidar da para, dil ve kuramlar gibi dalgalanma-
ya braklmtr. Yalnzca eletiri ve olumsuzlama, bir hayalete
dnm iktidarn gerekliini gndemde tutabilmektedir.
Gnn birinde eletiri ve olumsuzlama tkenirse, iktidarn
buna kar alabilecei tek nlem onlara yapay bir ekilde yeni-
den can vermek ve bir halsinasyona dntrmektir.
te bu yzden spanyadaki lm cezalar Batl liberal de-
mokrasiler asndan, lmekte olan demokratik deerler siste-
mini bir tr tevik anlamna gelmektedir. Bu tazelenen kann
kendilerini daha ne kadar idare edebileceini sanyorlar? Tm
iktidarlar kanlmaz bir k sreci iine girmi bulunuyor-
lar. Devrimci glerse bu k srecini ne yazk ki hzland-
ramadklar gibi ou kez tam tersini yapyorlar. Sistem sk sk
bu gc kendine kar kullanarak her trl tz ve amac yok
etmeye almaktadr. Byle bir srele ba edebilmek iin sis-
teme kar koymaya kalkmak anlamsz bir giriimdir. Onu bu
ekilde yok edebilmek mmkn deildir. nk sistemi ld-
rebilecek bir ey varsa o da sistemin lmnn engellenmesi-
dir. Sistem de zaten bizden bunu istemektedir: lmesini engel-
lememizi ve olumsuz anlamda onu yeniden diriltmemizi arzu-
lamaktadr. Burada devrimci praxisle diyalektik sona ermek-
tedir. Her nedense Nixon, ruhsal dengesini yitirmi sradan biri
tarafndan ldrlmeye layk bulunmamtr [bakanlarn ger-
ekten ruhsal dengesi bozuk kiilerce ldrlmesi tarih asn-
dan hibir eyi deitirmemektedir. Burada solun, sa tarafn-
dan tezghlanan komploya kar ayaklanmas gereksiz ve an-
lamszdr. ktidar lme mahkm edeceini nceden haber
vermek gibi eyler ilkel toplumlardan bu yana srp gelmitir.
Bu trden olaylarn kkeninde ya eytanlar ya da deliler ve
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


48
nevrozlular vardr. Ne var ki bu insanlarn toplumsal ilevi ba-
kanlara saldranlarnki kadar nemlidir]. Ancak Watergate
bakan yine de ritele uygun bir ekilde lme mahkm etmi-
tir. Sonu olarak Watergate de iktidar gncel bir ekilde l-
drme oyunundan/tezghndan baka bir ey deildir. Bu a-
dan Amerikan bakanlk kurumu Avrupallarnkinden ok
daha ilgintir nk ilkel iktidarlarla vahi ritellerin tm id-
det ve dengesizliine sahiptir. Oysa gnmzde bakanlarn
yasal adan mahkm edilmeleri artk cinayetten saylmyor.
nk mahkmiyet anayasaya uygun bir eylemdir. Sonu ola-
rak Nixon tm iktidarlarn gerekletirmeyi dledii eyi yani
yeterince ciddiye alnmak, hayat bir tehlikeye dnmek ve
sonunda iktidardan drlerek, skartaya atlmay becermitir.
Oysa Ford byle bir ansa sahip olamamtr. lm bir iktidar
simlakr olarak tm iktidar gstergelerini, kendine kar d-
zenlenen bir cinayet araclyla tersine evirmekten baka bir
ey yapmamtr. Onu ileden karan ey de zaten bu lme
kar iktidarszlktan kaynaklanan bir erbetlenmiliktir.
Kraln kutsal ve resm bir trenle ldrlmesini isteyen pri-
mitif ritellerin tersine (kendini kurban etme szn vereme-
yen biri ne kral ne de ef olabilmektedir), modern politikann
hayl gc Devlet bakannn lmn elden geldiince gecik-
tirmek ve gizlemekten teye geememektedir. Bu saplant dev-
rimlerle karizmatik liderler dneminde daha bir younlamtr.
Hitler, Franko ve Maonun yasal miraslar olmadn-
dan(!), iktidar srdrebilecek yeni liderler de bulunmadn-
dan, bu liderler kendilerine ramen sonsuza dek yaamak zo-
rundadrlar. Popler mitler onlarn lmesini engellemektedir.
Firavunlar dneminde de benzer eyler oluyordu. Birbirlerinin
ardna sralanan tm Firavun hikyelerinde kahramanlarn ad
istisnasz bir ekilde nedense hep Firavundur.
Bugn de sanki Maoyla Franko pek ok kez lm ve yer-
lerini her seferinde sosieleri (ikiz denilebilecek benzerleri)
alm ve yeniden yaama dnm gibidirler. Politik adan bir-
Jean Baudrillard


49
birlerine benzedikleri srece, devlet bakanlarnn u ya da bu
kii olmas hi nemli deildir. nk ok uzun bir zamandan
beri devlet bakanlar (hangisi olursa olsun) kendi simlakrla-
rndan baka bir eye benzemiyorlar. Zaten onlarn iktidarda
kalmalarn salayan ey de budur. nk hi kimse bu yaa-
yan/gerek insann grlerini paylamayaca gibi, onun pe-
inden de gitmeyecektir. Asl lider lm olduundan sadkat
gsterisi benzerine yaplmaktadr. Bu mit, kraln trensel bir
ekilde ldrlme zorunluluu karsnda uranlan hayl k-
rklnn srp gitmesinden baka bir ey deildir.
Gnmzde de farkl bir durumda bulunduumuz sylene-
mez. Ayn tkeni srecini yaayan toplumlardan hibiri bug-
ne kadar gerek, iktidar ya da toplumsaln kendisini teki dn-
yaya yollayamamtr. Biz bu gerek iktidar ve toplumsal yapay
bir ekilde gelitirip glendirerek onlardan kurtulmaya al-
yoruz. Bu iin sonu kukusuz sosyalizme kacaktr. Bu bek-
lenmedik yn deiiklii ve tarihle hibir ilikisi bulunmayan
ironi sonucunda, Tanrnn lmyle ortaya kan dinler gibi,
toplumsaln lmyle ortaya kan bir sosyalizmden sz edile-
cektir. Bu akla havsalaya smayacak dzeyde bir tersine e-
virme olaydr. Bu bir erdemsizlik rnei, dolambal yoldan
iktidara gelmektir. Tpk ortalkta bir iktidar bulunmadn
gizlemeye alan iktidar rneinde olduu gibi. Bu sonsuza
kadar srp gidecek bir simlasyon rneidir. nk bir yap,
bir strateji ve g ilikileriyle, uruna mcadele edilecek bir
nedenden oluan hakiki iktidarn tersine, bu simlatif iktidar,
varln toplumsal talebe borludur. yleyse simlatif iktidar,
bir arz ve talep nesnesidir yoksa iddet ve lmn egemen
olduu bir ey deil. Politik niteliini yitirmi bir iktidarsa,
kitlesel retim ve tketim dzenine ait sradan bir mala d-
nmtr. ktidar atei tamamyla snm, geriye yalnzca
salkl bir evren d kalmtr.
alma konusunda da benzer eyler sylenebilir. retim
cokusuyla retim zerine kurulan iddet oyunlar artk sona
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


50
ermitir. Gnmzde herkes retmektedir. Oysa bu arada a-
lma kavramnn hi fark ettirilmeden baka bir eye dnt-
rlm olduu grlmektedir. alma da (Marxn ideal an-
lamda aklad ancak bugnknden ok farkl olan) bir ge-
reksinim, bir bo zamanlar deerlendirme gibi toplumsal bir
talep nesnesine dntrlmtr, yani yaamn genel gidi-
atn belirleyen temel bir kurum olmaktan kmtr. alma
srecinin anlamn yitirmesine kout olarak, alma da top-
lumsal bir talebe dnmtr.
6
alma da iktidarn getii
aamalardan gemitir. alma senaryosu (nceden belirlen-
mi bir sre) ise aslnda alma ve retme olaylarnn gerek-
ten de sona ermi olduklarn gizlemeye almaktadr. Grev
senaryosunun gerekte grevin sona ermi olduunu gizlemesi
gibi. nk grev bundan byle ii brakma deil, alma haya-
tnn bir ritele dnm, yarm yamalak bir alternatifidir.
Grev balad anda fabrika ynetimine el koyan personel (g-
cl dzeyde) bir yandan grevde olduunu sylerken, dier
yandan da normal retimi srdrmektedir.
Bu bir bilimkurgu yks deildir. Sz konusu olan ey a-
lma srecine uydurulan klftr. stelik bu klfn ad grevdir.

6
alma ya da i alannda yaplan yatrmlardaki arta karn tke-
tim alanndaki harcamalarda bir d grlmektedir. Otomobilin
kullanm deeri ve prestij denilen ey sona ermitir. Hz ve alma
nesnesini kar karya getiren ak sylevi de sona ermitir. Bundan
byle bu sylevin yerini tketim nesnesi stnde younlaan bir sylev
almtr. Otomobilin zellikleriyle uyumlu hle getirilen bir sylev
(daha az benzin tketin, gvenliinizi dnn, hz artk eski moda
bir kavramdr, vb.) zorlayc, dolaysz ve etkin bir ynlendirme biimi
olmaya almaktadr. Baka bir deyile kutuplara yer deitirilerek
oyun srdrlmek istenmektedir. alma bir gereksinime, arabaysa
bir alma rnne dnmek zorunda kalmaktadr. Tm aralar
arasnda hibir fark bulunmadn gsteren en gzel kant budur.
Politikann anlamn ve nemini yitirmesiyle birlikte seme hakk
dzeninden seme ykmll dzenine geilmi olunmaktadr.
Jean Baudrillard


51
Bir retim bunalmna dntrlen grev, modas gemi ara
gerele yaplan bir dk retim srecine benzemektedir. Oysa
byle bir durumda ne grev ne de almadan sz edilebilir. Ya-
plmas gereken ey ikisinden ayn anda sz etmektir. Sonu
olarak ortaya bambaka bir ad olan: alma sihirbazl, gz
aldatmacas (bir melodram dememek iin), bir retim scno-
drame, bombo bir toplumsal sahnesinde oynanan kolektif
bir dramaturji kmaktadr.
Burada alma ideolojisinin isi bile yoktur (nesnel s-
mr sreciyle gerek alma srecini gizlemeye alan ey
geleneksel etiktir) yalnzca bir alma senaryosu vardr. Tpk
bir iktidar ideolojisi deil de, bir iktidar senaryosundan sz edi-
lebilecei gibi. deoloji, gstergelerin gerekliin stne yktk-
lar bir sululuk duygusundan baka bir ey deilken; simlas-
yon gereklie ksa devre yaptrlarak, gstergeler araclyla
yeniden yaratlan eydir. deolojik zmlemenin amac nesnel
sreci yeniden oluturmakken; hakikati bir simlakr eklinde
sunmaya kalkmak sahtekrlktan baka bir ey deildir.
te bu yzden iktidar, ideolojik sylevlerle ideoloji stne
ekilen sylevlerin hepsiyle ayn gr ve dnceleri payla-
maktadr. nk bunlar hakikatle ilgili sylevler olup hepsi
olumludur. zellikle de devrimci olanlar simlasyonun ldr-
c darbelerine kar son derece etkilidirler.

Panoptiin Sonu

Amerikan televizyonu (TV-vrit) gnlk yaam ideolojisiyle
gereklie ait sradanlk ve zgnl hl bir referans olarak
almaktadr. rnein 1971 ylndaki Loud ailesi deneyinde ol-
duu gibi. Yedi ay aralksz bir ekilde srdrlen ekim sonu-
cunda 300 saatlik bir film elde edilmitir. stelik bu filmin ne
senaryosu ne de scripti vardr. Bir ailenin yaad dramlar, ke-
yifli anlar hibir atlama ve srama olmadan, kesintisiz bir e-
kilde el dememi bir hikye gibi sunulmutur. Ksaca bu
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


52
brt (ham, ilenmemi) bir tarih belgedir. Televizyonun, in-
sanolunun aya ayak basmasn gstermesi kadar nemli bir
belge, stelik gnlk yaantmzla ilgili bir belge. Olayn kt
olan yan, bu filmin ekimi bitirildikten sonra ailenin darmada-
n olmasdr. Loud ailesi boanm vs. Bu durum bizi iinden
klmaz bir tartma ortamna srklemektedir. Bu paralan-
mann nedeni televizyon mudur? Peki televizyon olmasayd, bu
aile yaantsn srdrebilecek miydi?
Loud ailesini sanki TV kameras evin iinde deilmi gibi
ektik yaklamysa daha da tuhaftr. Ynetmen: Aile sanki biz
orada deilmiiz gibi davrand ve yaad diyerek kendi kendi-
ne bbrlenmektedir. Bu sama ve paradoksal bir formldr
nk ne doru ne de yanltr. Sadece topik bir formldr.
Sanki biz orada deilmiiz gibi szyle sanki siz oradaym-
snz gibi sz ayn anlama gelmektedir. Zaten yirmi milyon
seyirciyi batan kartan ey de ite bu paradoks, bu topyadr.
Bu program izleyen seyircilerse, gerekte rntgencilik yapa-
rak alacaklar zevkten fazlasn almlardr. Sz konusu olan
ey, gnlk hakikatin bir paras olan bir sr ya da ahlkszlk
deildir. Sz konusu olan ey gerek ya da hipergerek esteti-
in sunduu bir tr rpertidir. Hem iine hile katlm hem de
insan dehete drecek bir gerekliin yaratt rperti. nsa-
n hem yabanclatran hem de ok yakndan izleyerek bak-
mz anormalletiren, ar saydamln sonucu olan bir rperti.
Gsterge ibresi normal anlam izgisi altna dt anlarda
anlam bolluunun, arlnn getirdii bir haz. ekimler an-
lamsz olana ar anlam yklemektedirler. Bugne kadar ger-
ee hi bu kadar ok yaklalmamt (sanki o evin iindey-
miiz gibi). Gerei hipergeree dntren mikroskopik
simlasyonun sunduu haz budur. Pornografik filmlerdeki
grntler de aa yukar bu konuma sahiptirler. Pornonun
byleyicilii metafizik olmaktan ok cinseldir.
Zaten iin bandan itibaren byle bir ailenin seimi hiper-
gerek bir olaydr. deal, tipik bir Amerikan ailesi. Kaliforniya
Jean Baudrillard


53
da yaayan, garaj, be ocuu olan, toplumda iyi bir yere
sahip, meslek adan olduka iyi para kazanan, dekoratif bir ev
kadnna (housewife) ve uppermiddle standing (orta snfn st
katmanlarndaki yaam kolaylklarna) sahip bir aile. Bu anlam-
da Loud ailesini lme mahkm eden ey ite bu kusursuzluk-
tur. American way of lifen ideal kahraman olan bu aile,
Antika kurban trenlerinde yapld gibi mediumun (ara-
cn ya da televizyonun) klar altnda yceltilmek ve ldrl-
mek zere seilmitir. Modern fatum (modern yazg) ite bu-
dur. Kokumu, rm site toplumlar artk Tanrlarn gaza-
bna uramamaktadr. nk bir kamera objektifi, tpk bir
laserin yapt gibi yaanan gereklii ldrebilmek iin onu
paralarna ayrmaktadr. Ynetmen: Loud ailesi televizyon
ekrannda grnmeyi kabul ederek kendini lme mahkm
etmi bir ailedir diyecektir. yleyse sz konusu olan ey ger-
ekten bir kurban trenidir. Yirmi milyon Amerikal seyirciye
sunulmu bir kurban treni. Kitle toplumunu anlatan (litur-
gique) dramatik zelliklere sahip bir tren.
TV-Hakikat. ok anlamll, anlam karmaasn anlatacak
daha gzel bir terim bulunamazd. Sz konusu olan ey, bu
ailenin hakikati midir yoksa televizyonunki mi? Gerekte
Loudlarn hakikati, televizyonun hakikatidir. Hakikat televiz-
yonun kendisidir. Bu hakikat dnce, ayna, perspektif kural-
lar, panoptik sistemle baka zg bir hakikat deildir. Bu ha-
kikat aratran, soruturan anketle; yoklayp, paralarna ayran
lasern; delikli bir film eridine dnm yaamsal kalplarla
davranlarmz belirleyen genetik kodun yansra duygusal
evrenimizi de rgtleyen hcrelere zg geici bir hakikattir.
TV adl medium araclyla Loud ailesinin kar karya kal-
m olduu hakikat, ite byle bir hakikattir. Bir anlamda bu
bir ldrme eylemidir. Burada hl hakikat denen bir eyden
sz edebilmek mmkn mdr?
Bu panoptik sistemin sonu olur. Televizyon hakikati grebi-
len yegne gz deildir. deal denetim dzeni de effafln zo-
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


54
runlu klm olduu deildir. nk effaflk nesnel bir uzamla
(Rnesans devri uzam gibi), gl bir despotik bak zorunlu
klmaktadr. Bu da bir hapsetme ve gzaltna alma sistemidir.
Panoptiin odak noktas krlese bile her zaman d grn
zerine kurulan ve bakanla baklan arasndaki kartlk stnde
oynayan ok kurnazca bir gz altna alma biimi.
Loud ailesi baka gereklerin de farkna varmamz sala-
mtr: Artk siz televizyona deil, televizyon sizin nasl yaad-
nza bakyor ya da siz Panie Gerek Yoku deil; Panie
Gerek Yok sizi izliyor. Panoptik gzetleme sisteminden (g-
zetlemek, cezalandrmak), aktifle pasifin yok edildii bir cay-
drma sistemine geilmitir. Bundan byle model ya da baka
boyun eme zorunluluu ortadan kalkmtr. nk bundan
byle: Model sizsiniz!, ounluk sizsiniz!. Modelle gere-
in birbirine kart istatistik ilemlerdeki gibi gerekle me-
diumun birbirine kart (Loud ailesi rneine baknz) hi-
pergerek bir toplumsal da byle bir eydir. Artk ikna etme
deil (propaganda, ideoloji, reklam, vb.), caydrma stne otu-
ran toplumsal, yani bizim ilikilerimizin ulam olduu son
aama budur: Haber sizsiniz, toplumsal sizsiniz, olay sizsiniz,
bu sizin sorununuz, sz sizin, vs. Bu tersine evirme yzn-
den model, iktidar, bak ve mediuma zg srecin herhangi
bir nn belirleyebilmek imknszlamaktadr nk bunu yap-
tnz anda zaten kar tarafa gemi oluyorsunuz. Bu noktada
artk ne bir zne, ne bir odak noktas, ne merkez, ne de evre-
nin snrlarndan sz edebilmek mmkndr. nk burada
yalnzca bir daireyi andran bir eimden baka bir ey yoktur.
Burada iddet ya da gzetleme yoktur; yalnzca haber vardr.
Gizli bir iddet, zincirleme tepki, iin iin kaynama-patlama ve
gerei andran bir eylerin iinde devinmeye devam ettikleri
uzam simlakrlar vardr. Perspektif ve panoptik kuram gz-
mzn nnde yok olup gitmektedir. Bu, iktidarn nesnel
z konusundaki tm klasik zmlemelerle dayanma iinde
olan ahlk bir varsaymd. yleyse bu bir gsteriye benzeyen
Jean Baudrillard


55
her eyin de sonu demektir. rnein Loud ailesi konusunda
televizyon bir gsteri arac deildir. Bundan byle situation-
nistelerin szn ettikleri bir gsteri toplumu olmaktan kt-
mz gibi, gsteri toplumunun zorunlu kld zgn bir ya-
banclama ve bask tipine de sahip deiliz. Bundan byle me-
diumu da o eski biimiyle alglayamayz. Mediumla mesajn
(Mc Luhan)
7
birbirine kartrlmas yeni an ilk nemli ve

7
Mediumla/mesaj karmaas alcyla gnderici karmaasnn bir
sonucudur. nk alc/gnderici ikilisi her trl ikili (ya da kutup-
lam) yapya bir son vermitir. Oysa dilin sylevsel zelliini olutu-
ran ikili yapyla anlamn nceden belirlenmi eklemlenme biimi bizi
Jacobsonun nl ilevler izelgesine gndermektedir. Bu balamda
sylev, szcn gerek anlamnda oradan oraya dolanan bir ey-
dir, bir baka deyile sylev bir noktadan yola kp bir baka noktaya
ulamak yerine bundan byle hangisinin nerede olduunun belli ol-
mad gnderici ve alc konumlar arasnda herhangi bir ayrm yap-
madan belli bir ksrdngsel dzeni izleyerek ortaya kan eydir.
yleyse bu durumda iktidara zg ya da gnderici bir sreten sz
edebilmek olanakszdr. Srekli olarak el deitiren iktidarn kkenle-
rini ortaya karabilmek giderek glemektedir. Klasik tanmn yiti-
ren iktidar, egemenle baml konumlarnn srekli tersine dndrl-
d bir eye benzemitir. Durmadan el deitiren bir iktidar, bilgi ve
sylev, srelerin ve kutuplarn yerlerinin belirlenmesini olanakszla-
trmaktadr. rnein psikanalitik yorumlamada yorumlaycnn sahip
olduu iktidarn kkeninde yorumlad kii vardr. Bu durum her
eyin deimesine neden olmaktadr nk iktidarn geleneksel sahip-
lerine bu gc nereden alyorsunuz sorusunu sormamza yol amak-
tadr. Seni kim dk yapt? Seni kim kral yapt? Kim yapt? Yant
ancak Tanr olabilir. nk sorulan sorulara yant vermeyen tek var-
lk Tanrdr. Oysa seni kim psikanalist yapt sorusuna hekim, sen
(yani hasta) yantn verebilir! Bu durumda ters bir simlasyonla -
zmlenenden zmleyene, pasiften aktife geilmekte ve sonu
olarak kutuplarn srekli olarak nasl yer deitirdikleri ve dolaysyla
iktidarn bu ksrdng iinde kusursuz bir gdmleme nesnesine
dnerek aslnda, nasl yok olup gittii grlmektedir. Bundan byle
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


56
byk formldr. Szcn yazl anlamnda artk medium
diye bir ey yoktur. nk medium gerein iine yaylm
ve dalm olduundan alglanmas imknszlamtr. stelik
gerei en ufak bir ekilde etkileyememektedir.
Sonu olarak szn ettiimiz ey dur durak tanmayan,
kronik bir hastalk gibi gerein iine yerleerek onu deitir-
meye alan bir mediumdur. Burada mediumun, szge-
ten geirerek sunduu haber ya da bir lazer nn bolukta
oluturduu boyutlu bir reklam imgesi gibi bir hayalete d-
nm bir gerekten sz ediyoruz. Tpk yaamn iinde z-
lerek eriyen televizyon ya da televizyonun iinde zlerek
eriyen yaam gibi. Yaamla televizyon birbirlerinden ayrlmas
imknsz bir solsyona benzemektedirler. Loudlar gibi biz de
yalnzca medya ve modellerin antajna, iddetine, basksna ve

iktidar ynlendirici ve bakn egemen olduu bir dzene deil, do-
kunma ve yer deitirmenin egemen olduu bir dzene aittir. Bunun
yansra Devlet/aile arasndaki ksrdnglemi ilikinin toplumsal ve
kiisel imgelerin metastatik dzenlemesi ve baboluu sayesinde
nasl srdrldne bir bakmak gerekir (J. Donzelot La police des
Familles). Bundan byle u nl: Nereden aryorsunuz? Nere-
den biliyorsunuz?, Gcnz nereden alyorsunuz? sorularn,
nnda verilecek bir Sizden sz ediyorum, bu gce sizin sayenizde
kavutum! yantn almadan sorabilmek olanakszlamtr. Burada
im edilmeye allan ey konuan sizsiniz, yleyse bilen ve iktidarn
sahibi olan da sizsinizdir. Bu muazzam bir amaz, dolayl bir konu-
maya benzeyen bir antajdr. Konutuu varsaylan ancak kendisin-
den bir yant alnamayan ve kendi hakknda sorulan sorulara bile hep
yant sizsiniz ya da yant zaten sorunun iinde, vb. yantlarn veren
kesinlikle caydrlm bir zneye benzemektedir. Bu ele geirildii
sanlan szn ok karmak yollardan boazlanmasdr. Konuma
zgrl ad altnda zorla yaptrlan itiraflar. zneye getirilen kendi
sorularna kendi yant verme zorunluluu. Yantn sorudan nce gel-
me (yani sorunun nne ya da yerine gemesi) nceliine sahip ol-
mas (zaten yorumlamann tm iddeti de burada gizlidir. Tabi
szn bilinli ya da bilinsiz zerk bir ekilde kullanm da).
Jean Baudrillard


57
saldrsna deil ayn zamanda televizyona zg o hissedilir
grnmeyen iddet, gizliden gizliye ele geiriliyor ve elektrik
enerjisi akmna mruz braklyoruz.
Bu tersine evirme simlakr ya da kutuplara yer deitirt-
me olay, her trl gdmleyici sylevin srrn oluturan u
dhice bir kaak dvtr. Sonu olarak iktidar sahnesinin
ortadan kalkt gnmzde buna iktidarn srr deniyor. Btn
sylevlerin yklendikleri ve zamanmzn en belirgin zelliini
oluturan u fantastik sessiz ounluk olaynn kkeninde de
ayn ey vardr. Btn bunlar demokrasi simlakr denilen ey-
le birlikte ortaya kmlardr. Bir baka deyile iktidarn Tan-
rdan alnp halka verilmesiyle balamtr. Gcn bir yerler-
den (Tanr, ulus, vb.) alan iktidar yerine bir yeniden canlan-
drma biimine dnm iktidarla balamtr. Bu Kopernikin
savunduklarnn tam tersini ne sren; iktidar ve bilginin artk
akn denilebilecek bir gne ya da k kaynana sahip olma-
dn savunan bir devrim gibidir. Her eyin ba artk halktr.
Her ey halka aittir. Evrensel gdmleme simlakr ya da halk
oylamas senaryolarndan gncel kamuoyu aratrma numara-
larna kadar giden bu mthi yenilenme hareketi yava yava
yerli yerine oturmaktadr.
Bu sylevin zorunlu kld olumsuzluklar gz ard etme-
mek gerekiyor nk burada sz konusu olan ey ne bir hasta-
lk ne de bulac bir mikroptur. Medyay, gerei hipergeree
dntren genetik bir koda benzetmek yanl bir ey olmaya-
cak. Tpk mikromolekler kodun, anlam, bir yeniden canlan-
drma ortamndan skp alarak, programlanm bir sinyalizas-
yon ortamna yerletirmesi gibi.
Burada sz konusu olan ey, o bildik geleneksel nedensellik
ynteminin kendisidir. Bu yntem bir perspektif sunan, deter-
minist, aktif, eletirel ve analitik bir yntemdir. Zaten bu
yntem o yzden birtakm sonular sunabilmekte; bir aktifle
bir pasife; zneyle nesneye sahip olabilmektedir. te bu an-
lamda televizyon bizi izlemekte, bizi kendimize yabanclatr-
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


58
makta, gdmlemekte ve bilgilendirmektedir... Btn bunlar
olup biterken biz de analitik medya dncesiyle aktif ve etkin
bir d etken; kendini gerek ve anlamla snrlandrmay semi
perspektif ( boyutlu) bir haber dncesinin varln sr-
drmesine katkda bulunmaktayz.
Oysa televizyonu bir nedenle sonu, bir zneyle nesne ara-
sna minimal bir mesafe koyan, o eski iki kutuplu nkleer ka-
slma ve klme emasna uygun bir ekilde zt kutuplar yok
edebilen bir gce sahip DNA yntemi gibi grmek gerekiyor.
Genetik kodlama srasnda ortadan kaybolan ey de bu
farktr. Belirleyebilme gcnden yoksunlamay, molekller
aras bir rastlantdan ok iliki yokluunda aramak gerekir.
DNA ekirdeinden bilgilendirdii-oluturduu tze kadar
giden molekler komut sreci iinde artk bir sonu, bir enerji,
bir determinasyon ya da bir mesaj aamas yoktur. Komut,
sinyal, (impulsion) itepi, mesaj, vs. Btn bunlar olan biteni
anlamamza yardmc olmaktadrlar. Ancak bu konuyu, hak-
knda hibir ey bilmediimiz bu boyutu kayt, vektr ve kod
zme terimlerinden yararlanarak analojik bir ekilde akla-
maya alanlar vardr. Oysa bu bir boyut bile deildir ya da
ona drdnc boyut demek gerekecektir (zaten Einsteinc
grecelik terimleriyle konumak gerekirse bu drdnc boyut
da farkl kutuplardan oluan zaman ve mekn boyutunun yu-
tulmasyla aklanmaktadr). Sonu olarak btn bu sre
olumsuz bir ekilde alglanabilir. Bundan byle bir kutbun di-
erinden ayrlmasn salayabilecek hibir ey yoktur. ki kutup
sanki akl almaz bir ekilde birbirine gemitir. Sanki o gele-
neksel iki kutuptan biri, dieri tarafndan emilmi gibidir. Bu
bir implosiondur (iin iin kaynama, patlama diyebileceimiz
bir ekilde bir kutbun, dieri iinde erimesi olay). Yldz hl
parlayan nedensellik, determinasyon ve ayrmlama yntemleri-
nin pozitif ve negatif elektrik enerjileriyle birlikte yutulmalar.
Bu bir anlam implosionudur. Simlasyon da zaten tam bu nok-
tada devreye girmektedir.
Jean Baudrillard


59
ki kutupluluun sona ermi olduu tm alanlarda; rnein
politika, biyoloji, psikoloji, medya, vb. alanlarda simlasyon ev-
resine geilmitir. yleyse bu evre salt bir gdmleme evresidir
ancak bu bir edilginlik evresi deildir nk aktifle pasif ara-
snda bir fark kalmamtr. te DNA bu rastlantsal indirge-
meyi canl bir tz gibi sunmaktadr. Loud ailesi rneinde tele-
vizyon denilen arata bu belirsizlik had safhaya ulamaktadr.
nk Loudlarn televizyon karsndaki konumlar canl t-
zn, kendi molekler kodu karsndaki tznden daha aktif ya
da daha pasif deildir. Genetik kod ya da televizyon olaynda,
en yaln elemanlarna indirgendiinde bile, kendisi ya da ger-
eklii zlemeyen bir (neblz) bilmece vardr.

Yrngesel ve Nkleer
Nkleer, simlasyonun ulaabilecei en st aamadr. Oysa ya-
amn klcal damarlarna kadar iten ie szm caydrc bir sis-
tem, korkutabilmek iin o muazzam gcn bir gsteri nesne-
sine dntrmek zorundadr. Askya alnan nkleer tehlike,
dnyann her yerinde srp giden nedensiz iddet olaylarnn
yansra, bize sunulan seeneklerden oluan rastlantsal dze-
nekle medyann merkezindeki caydrma dzenini kilitlemekten
baka bir ie yaramamtr. Davranlarmzn en nemsizi bile
ntralize edilerek, anlamsz ve birbirinden farksz (edeerli)
gstergeler tarafndan belirlenmektedir. Tpk strateji oyunla-
rn dzenleyen anlamsz gstergeler gibi. Oysa gerekler
baka trldr ve buradaki bilinmeyen, nkleer silahlarn ta-
mamna hipergerek bir grnm kazandran simlasyonun bir
deikeninden baka bir ey deildir. stelik bu simlakr, b-
tn dnyay egemenlii altna alp, tm olaylar anlamszlat-
rarak, anlam ksa sreli geici senaryolara, yaamysa bir
hayatta kalma mcadelesine hatt sradan bir iddia, bir meydan
okumaya dntrmektedir. Bu karl lmle denmeye
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


60
demeyecek kadar anlamsz bahis, ortaya bile konulamadan
devale olmu bir senede benzemektedir.
nsann yaantsn paralize eden eyin ad atom bombas
atma tehdidi deildir. Yaammz kanser eden eyin ad caydr-
madr. stelik bu caydrma oyunun kkeninde bulunan ey
gerek bir nkleer sava olaslnn ortadan kalkm olmas bile
deildir. nk bir gstergeler sisteminde gerein gerek-
leme ihtimali nceden yok edilmi durumdadr. Herkes nk-
leer bir sava ihtimaline inanyormu gibi yapmaktadr. Asker-
lerin byle bir olasla inanmalar anlalmas kolay bir davra-
ntr nk onlar bunu byk bir ciddiyet iinde ve strateji
konusundaki tm bilgilerini ortaya dkerek yapmaktadrlar.
Oysa ortada bu dzeyde herhangi bir iddia ya da meydan oku-
ma yoktur. Zaten durumun zgnl de toptan yok oluun
ihtimal d olmasndan kaynaklanmaktadr.
Caydrmann amac bir sava ihtimalini devre d brakmak-
tr. Bu yaylmak, daha da bymek isteyen sistemlere zg ar-
kaik bir iddettir. Caydrma: Metastaz ya da gerileme zelliine
sahip sistemlerde karlalan, iin iin kaynayan-patlayan nt-
ralize olmu bir iddettir. Bu sistemde caydrmann ne znesi,
ne rakibi ne de stratejisi vardr. Caydrma, evrensel boyuttaki
proje ve arzular yok etme zelliine sahip bir yapdr. Truvada
nasl bir sava olmadysa, gnmzde de bir nkleer sava
olmayacaktr. Atom silahlarnn giderek karmaklaan yapsyla
birlikte nkleer bir toza dnme ihtimalimiz de giderek bir
bahaneye dnmektedir nk bu giderek karmaklatrma
ii, nceden saptanm tm hedefleri imdiden ap gemi
olduundan artk olmasyla olmamas arasnda bir fark kalma-
yan bir semptoma dnmtr. Nkleer savala hibir ilgisi
olmayan caydrc zellie sahip evrensel bir denetleme, kilitle-
me ve gvenlik sisteminin yerli yerine oturtulmasndaki (dn-
yay havaya uurma fikri, belki bir anlna o da souk sava
yllarnda henz nkleer dzenle, geleneksel savan birbirine
kartrld bir srada sz konusu olmu olabilir) ama tm
Jean Baudrillard


61
gerek olaylarn yansra, daha genelinde, sistem iinde bir olay
niteliine sahip olabilecek ve onun dengesini bozabilecek her
eyi kapsayabilmektedir. Terr dengesi aslnda bu dengenin yol
am olduu bir terrden ibarettir.
Caydrma bir strateji deildir. Tpk speklatif para yrn-
gesine zg ak sreciyle dnyadaki tm para alm satmn
denetleyen uluslararas sermayeler gibi, caydrma da, nkleer
silahlara sahip barol oyuncular arasnda dei toku edilmek-
te ve el deitirmektedir. Bylelikle uluslararas para piyasala-
rnda gerek bir retim referansndan yoksun speklatif ser-
maye dolanm gibi nkleer bir yrngede dnp duran gerek
bir yok etme referansndan yoksun yok edici nitelikteki para,
yeryzndeki tm potansiyel atma ve iddetin denetlenebil-
mesini salamaktadr.
Gezegen boyutlarndaki bu tezgh, dnyamzn bana ok
byk bir nesnel tehdit ad altnda rlmeye allan bu o-
rap ya da dier adyla Demoklesin klc sonu olarak, bugne
kadar hi var olamam maksimal bir denetleme sisteminin
kurulmasna neden olmutur. nk byle bir denetleme sis-
teminin asl amac, bu gvenlik hipermodeli araclyla btn
dnyay bir uyduya dntrebilmektir.
Ayn dnce, bar amal olduklar sylenen nkleer sant-
raller iin de geerlidir. Bartan yana olmann sivil ya da asker
olmayla bir ilikisi yoktur. Tersine evrilmesi imknsz denet-
leme tertibatlarnn bulunduu; gvenliin en nemli eye d-
nt; gvenlik normunun (sava da dhil olmak zere) eski
yasalarla tm iddet olaylarnn yerini alm olduu, her yerde
gelien ve yaygnlaan bir caydrma sistemiyle karlamaktadr.
Bu caydrma sisteminin evresinde giderek genileyen eyin
ln adysa; tarih, toplum ve politikadr. Muazzam bir gerile-
me tm kartlklar, tm hedefler ve atmalarn kaslp kalma-
sna neden olmaktadr. Onlar durduran, ntralize eden ya da
donduran ey ite bu evrensel tehdittir. Bundan byle hibir
bakaldr olay, hibir hikye kendi doal mecrasn (mantksal
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


62
silsilesini) izleyerek geliemeyecektir. Bundan byle strateji
diye bir ey olmayacak, sava tehdidi (saldr) askerlerin elinde
bir ocuk oyuncana dnecektir. Artk politik hedefler l-
mtr, geriye yalnzca nceden belirlenmi atma ve hedef
simlakrlar kalmtr.
nsanln uzay macerasyla, nkleer glerin trman
benzer ilevlere sahiptir. Bu durum 1960l yllarda Kennedy ile
Kruevin kolayca bir araya gelerek bar iinde yaama ve
gelime dncesini benimsemelerini salamtr. yleyse
uzay aratrmalarnda ulalan son hedef, son aama nedir so-
rusunu sorabiliriz. Ayn fethi ne anlama gelmektedir, uzaya
uydular yollamann amac nedir? Btn bunlarn amac evren-
sel bir yerekimi modeli oluturmaktr. Baka ne olabilir ki?
Btn bunlarn amac bir uydulama modeli, hibir eyin rast-
lantsal olmad, programlanm bir mikro-evren hline geti-
rilmi uzay kapslnn kusursuz bir ekirdek grevi yapmas
deil midir? Yalnzca rota, enerji, hesap, fizyoloji, psikoloji ve
evreden oluan, hibir eyin rastlantsal olamayaca, normla-
rn her eyi egemenlikleri altna alm olduklar bir evren. Ya-
sadan yoksun ancak ayrntlara zg ilemsel ikinliin yasa
yerine getii bir evren. Her trl anlam tehdidinden arndrl-
m, yerekiminin etkisinden kurtulmu ve mikroplarn yok
edilmi olduu (sterilize) bir evren. Zaten insan byleyen ey
de ite bu kusursuzluktur. nk insanlar byleyen ey Aya
ayak basmak ya da bir adamn uzayda yrmesi deildir (byle
bir ey olsa olsa daha nce grlen dlerin gereklemesi
anlamna gelecektir). Hayr, insanlar hayrete dren ey tek-
nik programlamayla maniplasyonun dzeyidir. Programlan-
m bir servene zg ak dzeninin ikinleen byleyicilii-
dir. nsann olaslklara hkimiyeti ve kusursuz bir norm dzeni
karsndaki bylenmedir. Bu korku ve itepiden yoksun bir
lme benzeyen modelin yaratt kaygdr. Kar gelmeden
kaynaklanan bir cazibeye sahip dzen hl ahlksz bir dsel
retim peinde koarken; norm bylemekte, artmakta ve
Jean Baudrillard


63
dondurma ilemiyle her trl dsele kar kmaktadr. Artk
kusursuz bir program konusunda aka bile yaplamamaktadr.
Program izlemek bile byleyici bir olaya dnmektedir. Bu
kusursuz bir dnyann rndr.
Bu programlanm kusursuzluk, bu maksimal gvenlik ve
caydrclk modeli toplumsala da srayarak onu da ynlendir-
meye balamtr. Nkleer tehlikenin gerek sonular toplum-
saln iindedir, yoksa baka bir yerde deil. Teknik kusursuz-
luk, toplumsal kusursuzlua modellik yapmaktadr. Bundan
byle toplumsal yaamda da hibir ey rastlantya braklama-
yacaktr. Zaten yzyllar nce balam ve gnmzde hzlan-
drlm bir evresini yaayan ve devrimci bir zellie sahip ol-
duu sanlan toplumsallama bu anlama gelmektedir. Ne var
ki, bu toplumsallama tam aksi ynde ilerleyen, iin iin kayna-
yan/patlayan ve tersine evrilmeyen bir srecin iine girmitir.
Bu sre iinde her trl rastlant, kaza, snrlandrma, ama
ve kartln iinde genelleerek normlara boyun emi haber-
iletiim mekanizmalarnn sinyalletirilmi saydamlna mah-
km bir toplumsaln karmak yaps ya da yapsal bozuklukla
yz yze gelinmektedir. Gerekte uzay ve nkleer alana ait
modellere zg bir ama yoktur. Onlarn amac ne Ay ke-
fetmek ne de asker ve stratejik bir stnlktr. Onlar yalnzca
ve yalnzca birer simlasyon modelidir, o kadar. Evrensel bir
denetleme sistemine ait ynlendirme modelleridir (nk bu
senaryonun barol oyuncular da zgr deildir zira herkes
uydulam bir durumdadr).
8

Sakn grnme aldanmayn: nk uydulatrma olaynda
uydulaan, gerekte uydulat sanlan deildir. Bir uzay arac-
nn belirlenmi yrngesine bakldnda asl uydulaann dn-
ya olduu sylenebilir. Merkezka, hipergerek ve anlamsz bir

8
Paradoks yani bombalar tertemiz nesnelerdir. Sahip olduklar tek
kirletici zellik patlamadklar zaman evreye satklar bir gvenlik
ve denetleme sistemidir.
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


64
eye dntrlen srecin ad dnyaya zg gereklik ilkesidir.
Aslnda bir denetleme sistemi olan bu sre: Bar iinde birlik-
te yaama gibi yrngesel bir sre grnmn aldnda,
yeryzndeki tm mikro-sistemler zerkliklerini yitirerek birer
uyduya dnmlerdir. Tm olaylarla enerjiler bu merkezka
(eksantrik) yerekimi denilen ey tarafndan emilmektedir. Her
ey sanki tek bir denetleme mikro-modeline (yrngelemi
uydu) indirgenmeye allmaktadr. Tpk biyoloji evreninde
her eyin genetik kodun molekler mikro-modeline indirgen-
meye allmas gibi. Ayn anda trmana geen nkleer ve
genetik gibi iki temel caydrma kodu, her trl anlam ilkesini
emerek, gerein evreye yaylmasn imknszlatrmaktadr.
1975 ylnn Temmuz aynda yaanan iki olay bu olguyu ke-
sin bir ekilde dorulamtr. Bu olaylarn birincisi Amerikan ve
Sovyet sper uydularnn uzaydaki bulumasdr. Bar iinde
birlikte yaamann en u noktas; dieriyse inlilerin zaman
iinde ideogramlardan oluan alfabelerini terk ederek Latin
alfabesine geii benimsemi olmalardr. Bu sonuncu olay
soyut ve bir model zelliine sahip bir gstergeler sisteminin
yrngeleme sistemine girmeyi kabul etmesi anlamna gelir
ki, bu yrnge stil ve yazmla ilgili daha nceleri zgn bir
ekilde var olmu tm biimleri kendiliinden yutacak demek-
tir. Burada uydulaan ey bir dildir. Bu, in usul bir bar
iinde birlikte yaama formldr. ki uydunun gkyznde
bulutuu anda, yeryznde de bu olay gereklemitir. ki
Byn yrngeleen uuuyla, yeryznde kalan tm dier-
lerinin ntralize olup, homojenlemeleri.
Yrngeleme srecinin getirdii caydrcla karn, her
nedense nkleer kod ya da molekler kod yeryzndeki olay
says, haberin yerkre zerinde oluturduu bitiik dzen ve
hz nedeniyle giderek artmaktadr. Ancak bu olaylar ayn sre
iinde, aklanmas olanaksz bir ekilde, anlamlarn yitirmek-
tedirler. Onlar zirveye trmanm olan bir simlasyonun (dup-
lex) ayn anda farkl merkezlerden yaymlanan bir sonucundan
Jean Baudrillard


65
baka bir ey deildirler. Bunun en gzel rneiyse Vietnam
Savadr. nk bu sava olabilecek en devrimci ve tarih
bir amaca kout denilebilecek bir caydrma srecinin yerli yeri-
ne oturtulmu olduu bir anda ortaya kmtr. Vietnam Sava-
nn anlam nedir? Bu sava hem zamanmzn en nemli
tarih olay hem de tarihi gmen bir olaya benzemektedir.
Bylesine acmasz, uzun ve vahi bir sava nasl olur da bir
hokkabaz numarasna benzer ekilde, birdenbire, aniden duru-
verir?
Amerika neden bozguna uramtr? (bu ABD tarihinin en
byk bozgunudur). Bu bozgunun Amerikann i yaants
stnde hi mi etkisi olmamtr? Bu sava gerekten de
ABDnin yeryz boyutlarndaki stratejisinin baarszl anla-
mna gelmi olsayd Amerikan politik sistemiyle lkedeki i
dengeyi de zorunlu olarak allak bullak etmesi gerekirdi. Oysa
byle bir ey olmamtr.
yleyse baka eyler oldu. Bu sava, birlikte bar iinde ya-
ama dncesine en zor anlarndan birini yaatmaktan baka
bir ie yaramamtr. Bu sava inin, bu bar iinde birlikte
yaama srecinin iine alnmasn salamtr. Uzun yllar bo-
yunca inin bu savaa somut bir ekilde mdahale etmemesi
salanmtr. Bu arada in de dnya boyutlarndaki bir modus
vivendinin ne olduunu anlamtr. Bu arada evrensel bir dev-
rim stratejisinden; glerle, imparatorluklarn paylald bir
srece geilmitir. Bundan byle radikal bir alternatiften, bir
temele oturtulmu mnavebeli bir politik sisteme geilmitir
(Pekin-Washington ilikilerinin normalletirilmesi). Zaten Vi-
etnam Savann asl amac da budur. Bu anlamda ABD, Viet-
nam terk etmitir ama sava da kazanmtr.
Hedefe ulald an, sava kendiliinden sona ermitir.
te bu yzden bu kadar kolay bir bozgun ve kle karla-
lmtr. Ayn eyleri Vietnam iin de syleyebilmek mmkn.
nk (komnist Vietnamllar da) salkl bir politika ve disip-
linli bir iktidarn var olmasn engelleyen tm unsurlar ortadan
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


66
kaldrmadka sava devam ettirmilerdir. Sava silahl direni
gruplarndan, dzenli Kuzey ordusuna devredildiinde sona
erdirilmitir. nk ulalmak istenen hedefe varlmtr. y-
leyse bu tarafta da hedef politik bir deiikliin salanmasyd.
Amerikallar asndan bu ii baaran Vietnamllara yardm
etmemek iin ortada bir neden kalmamt. Bata bir komnist
iktidarn bulunmas o kadar da nemli deildir nk ortaya en
azndan kendisine gvenebilecek bir dzen kmtr. stelik
bu dzen kapitalizm ncesi arkaik ve vahi toplumsal yap-
lanmalarn ortadan kaldrlmasnda kapitalizmden daha etkin
olmutu.
Cezayir Sava srasnda da benzer bir senaryoya bavurul-
mutu. Bu sava ve bundan sonraki her savan ikinci bir yz
olacaktr nk silahl iddetin gerisinde, rakipler aras ld-
rc bir ztlama vardr. stelik bu ztlama bir hayat memat
sorununa dnm gibidir (aksi takdirde insanlar bu trden
olaylar yznden lme gnderebilmek imknszlaacakt). Bu
lmne mcadele ve dnya boyutlarndaki amansz bir kar
srtmesi simlakrnn gerisinde, iki rakibin temelde ad sy-
lenmeyen ve hi sylenmemi bir eylere kar ok sk bir da-
yanma iinde olduklar sylenebilir. Bu iki rakibin su ortak-
l sayesinde, savan nesnel sonular tribal, cemaat tipi, pre-
kapitalist yaplarla, tm dei toku, dil ve simgesel rgtlenme
biimlerinin ortadan kaldrlmas eklinde olmaktadr. Bu sava-
n nesnesi (ya da asl amac), ite btn bu yok edilenlerdir.
Sava gerekte muazzam bir lm gsterisine dntrlm
bir tertibat olarak, toplumsaln terrist bir yntemle rasyonalize
edilme srecinde bir ara olmutur. Tutulan yol ister kom-
nizm, isterse kapitalizm olsun toplumsaln stne oturduu
iktidar ite bu trden bir cinayet ilemi olacaktr. Komnizmle
kapitalizm arasnda katksz bir su ortakl vardr. Bir baka
deyile bu iki rakip kendi egemenlik alanlar iinde, toplumsal
ilikiler dzeyinde, birbirine benzeyen bir boyun eme biimi
oluturabilmek iin (bunu gerekletirebilmek iin her iki taraf
Jean Baudrillard


67
muazzam zverilerde bulunmay kabul etmilerdir) bir ibl-
m yapmlardr.
rnein, Kuzey Vietnamllar, Amerikallarn ekilme senar-
yosu konusunda, kendilerine verilen tleri dinlemek zorunda
kalmlardr. nk bu senaryonun doal olarak onlar rezil
etmemesi gerekiyordu.
Bu senaryo yle zetlenebilir. nce Hanoy ok iddetli bir
ekilde bombalanmalyd. Bir simlakrdan baka bir ey olma-
yan bu ar bombardman atei karsnda Vietnamllar, oyun
kural gerei, uzlamaya yanamak zorunda kalacaklard.
Nixon ise Amerikan halkna askerlerini geri ektii numarasn
yutturacakt. Her ey nceden inceden inceye planlanmt.
Geriye son rtularn geree benzemesini salamaktan baka
yapacak bir ey kalmyordu.
Sava ahlkyla yce sava deerlerinden sz edenler fazla
zlmesinler: nk sava bir simlakra benzedii zaman bile
insana yeterince ac ektirebilmekte ve sonu olarak bu savan
gazileri de dierleriyle ayn dzeyde bir deere sahip olabil-
mektedirler. Bu adan hedefe ulama konusunda bir sorun
yoktur, tpk toprak snrlarnn belirlenmesi ve disipline dayal
bir toplumsalln gerekletirilmesi konusunda bir sorunla
karlalmamas gibi. stnde durmaya demeyecek bir ey
varsa o da rakipler arasndaki rekabete dayanan zt amalar ve
savan ideolojik ciddiyeti denilen eydir. Sz edilmeye de-
meyecek bir ey varsa o da zafer ya da bozgunun gerekliidir.
nk sava, grnmlerinin ok tesinde zaferler kazanmay
baarabilen bir sretir.
Zaten gnmzde bizi egemenlii altna alm olan bar
iinde birlikte yaama (ya da caydrma) sreci, gerekte savala
barn tesinde bir eydir. Caydrma her zaman iin sava ve
barla edeerli bir eydir. Orwell: Sava bar demektir
diyordu. Burada iki farkl kutbun birbiri iinde eriyip gidiine
ya da birbirlerine taze kan tamaya alma giriimlerine tank
olmaktayz. Kartlklarn zamansal akmas hem bir parodi
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


68
hem de her trl diyalektiin sonudur. Bu yzden bir savan
gerekliinin farkna bile varmadan yanndan geip gidebilmek
mmkn olmaktadr. Bir baka deyile bu sava gerekte sona
ermi olduu tarihten ok nce sona ermiti. Savaa daha sa-
valrken bir son verilmiti. Belki de byle bir sava hi bala-
mamt. Buna benzer baka olaylarn da (petrol krizi, vs.) ya-
pay bir evre olmann dnda, tarih bir aratrma giriimini
engelleyebilme amacyla uydurulan kriz, felket ve tarihe zg
senaryolar, (ersatz) uyduruk ve kurmaca olaylar hibir zaman
iin ortaya kmam, hi var olmamtr. Amalarn doruluu
ve gerekliiyle olgulara zg nesnellik illzyonunu srdrebil-
mek iin resm haber senaryosuyla medyann tamam emre
hazr bir ekilde beklemektedirler. te bu yzden tm olaylar
tersine evirmek zorundayz. Aksi takdirde (talyada iktidar-
daki komnistler gibi, Gulag Takmadalarnda yaayanlarla
Sovyetler Birliinden kaanlarn farkna i iten getikten son-
ra varrz. Tpk bu olaylarla ayn zaman dilimi iinde ortaya
kan ve can ekimekte olan bir etnolojinin, i iten getikten
sonra farkllklarn yitirmi Vahilerin farkna varmas gibi)
btn bu olaylarn ayrdna, farkna varlmas gereken anda
deil ok sonra varabiliriz. Olaylarn anlamlarn ortaya ktk-
lar anda yitirmi olduklarnn farkna ok ge varlmaktadr.
Bu olaylar gstergelerin yapay ve anlk prltlar sayesinde bir
havai fiek gibi bir grnp, bir kaybolmaktadrlar. Btn bu
olaylarn art arda sralanmasnda hibir mantk bulunmad
gibi, akl almaz boyuttaki bir edeerlik ilkesine boyun edikle-
ri ve kendi sonularyla kesinlikle ilgilenmedikleri grlmekte-
dir [oysa bu olaylarn neden olduklar bir sonu bile yoktur. Bu
olaylar mthi bir (saf) grnt olmann tesine geememek-
tedirler.] Gncel olaylar (ya da haberler) adl film insanda
bir kitsch, bir retro ya da bir porno izlenimi uyandrmaktadr.
Herkes bunun byle olduunu bilmekle birlikte kimse bu ger-
ei kabul etmeye yanamamaktadr. Simlasyonun gereklii
tahamml edilmesi imknsz bir gerekliktir. Artaudnun Vah-
Jean Baudrillard


69
etin Tiyatrosundan bile daha acmaszdr. Vahet Tiyatro-
su, yaama en azndan dramatik bir biim verme denemesiydi.
Tek bir damla bile kan dkmeden, tm nemli dncelerin
yok edilmesini salayan bir sistemde, insan srkleyip gtre-
cek ideal bir iddet, yaam biimi ve vcuda sahip olma aba-
syd. Oysa bizim iimiz bitmitir. Bizim iin gerek bir vahet
dramaturjisi retme ya da gerek bir iddete bavurma ans
sfrdr. Yaammza egemen olan ey simlasyondur. Bizim
iin geriye retro ya da tm yitirmi olduumuz gnderen sis-
temlerine parodik, fantomatik bir ekilde yeniden hayat ver-
mekten (diriltmekten) baka yapacak bir i kalmamtr. ev-
remizde ne olup bitiyorsa hepsi caydrcln souk altnda
olup bitmektedir. yleyse Artaud da ya da vahete zg refe-
rans sistemi de herkes ve her ey gibi bir revivala yeniden
gndeme getirilme hakkna sahiptir.
te bu yzden nkleer tehlikenin giderek bymesi, nk-
leer bir felket ya da bir kazaya neden olmas iin yeterli deil-
dir. Gen olarak nitelenebilecek gler Amerikallarn Hiro-
imada yaptklar gibi (nk yalnzca Amerikallar bu bomba-
nn kullanm deeri hakkna sahip oldular. Bundan byle
atom bombasna sahip olacak gler) atom bombasna sahip
olduklar iin bu bombay kullanabileceklerini dneceklerdir.
Atom severler kulbne girme (ii dnyas iin sendikalama
gibi bir eydir bu), ok ksa bir sre iinde her trl iddete
dayal mdahaleden vazgeilmesini salamaktadr. Sorumlu-
luk, denetleme, sansr ve kendi kendini caydrma olay her
zaman iin sahip olunan g ve silahlardan daha hzl bir tem-
poda gelimektedir. Zaten toplumsal dzenin srr da burada
yatmaktadr. rnein btn bir lkeyi tek bir manivelay dn-
drerek ktrm etme olaslna sahip olan elektrik teknisyen-
lerini, byle bir silah kullanmaktan alkoyan ey sorumluluk-
tur. Total ve devrimci bir grev efsanesi de bu olanaklar salan-
d anda ortadan kaybolmaktadr. Toplumsala byle olanaklar
Gerein Yerini Alan Simlakrlar


70
tannd iin bu trden sonularla karlalmaktadr. Zaten
caydrma sreci de byle bir eydir.
te bu yzden gnn birinde nkleer glerin kolaylkla
atom bombas ve atom silahlar ihra edebileceklerini dne-
biliriz. Tehdit yoluyla denetim yerini bomba ya da bombaya
sahip olma gibi ok daha etkili bir pasifikasyon stratejisine
brakacaktr. Kendi atom silahlarna sahip olacaklarn dnen
kk glerin gerekte satn alacaklar ey bir caydrma
virsdr. Onlar kendilerini caydracak bir virs satn alm
olacaklardr. Bu trden lkelere sattmz santraller iin de
ayn eyi syleyebiliriz. Onlara her trl patlama riskiyle, her
trl tarih iddete yol aabilecek ntron bombasndan istedik-
leri kadar satabiliriz. Nkleer tehlike bu anlamda her yerde
hzlandrlm birbiri iine yaylma srecini balatm ancak bu
arada evresindeki her eyi dondurarak, her trl canl enerjiyi
de yutmutur.
Nkleer, hem var olan tm enerji eitlerinin en nemlisi;
hem de btn enerji denetim sistemlerinin maksimum dzeye
kartlmas demektir. Denetleme ve kilitleme dzeni, gcl/sa-
nal dzeydeki zgrletirme hareketleriyle ayn gelime hzna
sahiptir. Modern anlamda devrimlerin gereklemesini engelle-
yen ey de bu mantktr. Enerjileri donduran ey sahip oldukla-
r ate gcdr. Enerjileri caydran ey bizzat kendileridir.
Sahip olduu ntralize olmu, ie yaramaz, anlalmaz, patla-
mas imknsz glerin bizzat kendi stnde muazzam bir bk-
knlk ve kesine ekilme duygusu yaratt sistemde, bunlarn
gerisinde hangi ama, g, strateji ya da znenin yatt belli
deildir. Belki de btn bunlarn gerisinde, bir felket sreci
iinde yok olup gidecek btn bu enerjilerin iednk bir ekil-
de patlama olasl vardr. Szcn yazl anlamnda ya da
bir baka deyile btn srecin tersine evrilerek minimal bir
nokta, tm enerjilerin tersine evrilerek minimal bir dzeye
indirgenmesi vardr.
RETRO BR SENARYO OLARAK TARH















iddetin belirleyici olduu tarihsel ve gncel bir dnemde (bu
iki dnya savayla souk sava arasnda kalan sre olsun),
dsel bir ierik olarak deerlendirilen mit, sinemada belirleyici
bir rol oynamtr. Bu dnem, nemli despotik ve efsanev diri-
lilerin altn adr. Tarihsel iddetin de etkisiyle gerein
dna itilen mit sinemaya snmak durumunda kalmtr.
Gnmzdeyse bu kez tarih ayn senaryo dorultusunda si-
nemay belirlemektedir. Tarihsel ama, adna dnya boyutla-
rnda bar iinde birlikte yaama denen ve sesi soluu kma-
yan gndelik yaama zg u tekdzelik, muazzam bir ntrali-
zasyon sreci tarafndan yaantmzn dna itilmitir. nemini
ve anlamn yitirmi tarihinden bir anda ya da yava yava ko-
parak, gnahlarndan arndrlabilen bir toplum, mitleri yeniden
yaama dndrme srecine benzer bir sre araclyla ekran-
lar zerindeki yapay diriltiliini kutlamaktadr.
Tarih yitirmi olduumuz bir gnderenler sistemidir, yani
tarih artk bize zg bir mittir. Zaten ekran zerindeki mitler-
den nbeti devralmasnn nedeni de budur. Politikann niver-
siteye girii gibi bir dnce bizi nasl keyiflendirdiyse, sine-
Retro Bir Senaryo Olarak Tarih


72
ma araclyla bir tarih bilincine sahip olma gibi bir dnce-
den alnacak keyif de bir illzyondan baka bir ey olmayacak-
tr. Ayn yanl anlama ve kandrmaca bu konu iin de geerli-
dir. Tarihi terk eden politika niversiteye girmitir. Bu tzn
yitirmi ve kendisine yasal bir yzeysel uygulama alan sunul-
mu retro bir politikadr. Bu politika cinsellik ya da meslek ii
eitim (ya da bir zamanlarn sosyal sigortas) gibi ldkten
sonra liberalletirilen bir politikadr.
Bu tarih dnemde yaanan en nemli olay, en byk trav-
ma, o ok gl referans sistemlerinin can ekimeye balam
olmalarnn yansra gerek ve rasyonelin bir simlasyon a-
nn baladn haber vermeleridir. Oysa pek ok kuak ve zel-
likle de sonuncusu olumlu ya da olumsuz bir devrim dnce-
sinin pei sra, tarihin arkasndan srklenip gitmitir. Gn-
mzde tarihin, ardnda gnderenlerinden arndrlm, akm-
lardan etkilenebilen, duyarsz bir (nebula) ktle brakarak e-
kip gitmi olduu gibi bir izlenime sahibiz. Gemi bir tarihe
ait hayallerin biriktirildii, ideolojiler ve retro modalarn tepe-
leme yld yer ite bu boluktur. nsanlar artk btn bunla-
ra pek inanp, umut balamamakla birlikte en azndan faist de
olsa tarih ve iddet diye bir eyin var olduu ve bir lm kalm
mcadelesinin yaand o eski gnleri diriltmeye almakta-
drlar. inde yaanlan bu bolukla tarih ve politika adl bu
kanser ve deer kaybndan kaabilmek iin her yol mubahtr.
Tm ieriklerin karmakark bir ekilde dile getirilerek, tm
gemi tarihin geliigzel bir ekilde diriltilmesi bu rahatszlkla
doru orantl bir eydir. Seici ideolojik dnce yerini dur
durak bilmeyen bir nostalji, yani sava, faizm, devrimci mca-
dele ya da belle poqueun aaal gnlerini biriktirme/ye-
niden retme eylemine brakmtr. Tm farkllklar ortadan
kaldrldndan artk hibir ayrm yaplmakszn her ey ayn
yapmack ve skc coku gsterisiyle ayn retro ekicilik iinde
birbirine kartrlmaktadr. Anlamn yitirmi olsa bile bize ok
yakn bir tarih gemiin ayrcal vardr (faizm, sava, sava
Jean Baudrillard


73
sonras gibi konular ileyen saysz film bize daha tahrik edici,
daha youn, daha ba dndrc ve daha bildik kokular sun-
maktadr). Bu durumu (belki bu da retro bir varsaymdr) Fre-
udu fetiizm kuramyla aklayabiliriz. Bu travma (gnderen
sistemlerinin yitirilmesi) ocuktaki cinsel ayrmn kefedilmesi-
ne benzemektedir (en az bu keif kadar ciddi, nemli ve tersine
evrilmesi olanaksz bir eydir). Bir baka deyile bir nesnenin
fetiletirilmesi dayanmas zor (insana ac veren) bir kefin
(=cinsiyet ayrm) gizlenmesini amalamaktadr. Zaten Freud
da, bu, herhangi bir nesnel deil, ou kez ocukta travma
yaratan keiften hemen nce farkna varlm en son nesnedir
demektedir. yleyse fetiletirilen tarih zellikle bizim gn-
dermelerden yoksun amzdan hemen nce yaanm olan
dnemi kapsayacaktr. Bylelikle retro denilen dnemde fa-
izmle tarihe neden ncelik tannd ortaya kmaktadr. Bu-
nun politik bir akma ya da benzerlikle ilikisi yoktur. Faiz-
mi anlatan filmlerden yola karak bunlarn faizmin yeniden
canlanmasna neden olacana inanmak safa bir dncedir.
Artk faist bir dnemde yaamadmz, daha da kt bir ba-
ka dnemde yaadmz iin, vaheti retro szgecinden geiri-
lerek, estetize edilen faizm yeniden ekici bir grnme sahip
olabilmektedir.
1


1
Bugne kadar hibir yorumlamann (ne egemen snflarn politik
gdmlemesi zerine oturtulmu Marksist yorum, ne Reichn cinsel-
lii bask altna alan kitleler yorumu ne de Deleuzec despotik para-
noya yorumu) tam olarak aklamay baaramad faizmin, ortaya
k biimi ve sahip olduu kolektif enerjinin srr yle aklanabilir.
Batda deer ve kolektif deerlerin ekiciliklerini yitirmeye, yaamn
ada bir rasyonellik ve tek boyutlu bir grnme kavuturulduu,
toplumsal ve bireysel yaamn btnyle ilemselletirilmi olduu bir
srada faizm, mitik ve politik gnderen sistemlerinin irrasyonel
boyutlara ulatrlmas, kolektif deerin (kan, rk, halk, vs.) lgnca
abartlmas, lmn ya da politik bir lm estetiinin yeniden en-
jekte edilmesi anlamna gelmektedir. Bir kez daha bu deer felketiyle
Retro Bir Senaryo Olarak Tarih


74
Tarih ancak ldkten sonra sinemaya byle grkemli bir gi-
ri yapabilmitir (tarih teriminin de bana ayn ey gelmi ve
ldkten sonra fosillemi tarih bir an, bir ant, bir kongre,
bir figr olarak yeniden ortaya kmtr). Tarihin sinema ara-
clyla yeniden rngalanmaya allmasnn bilinlenmeyle
deil, yitirilmi bir gnderenler sistemine duyulan zlemle ili-
kisi vardr.
Bu sinemann tarihe hi nem vermedii, gncel bir sre,
bir dirili deil bir direni biimi olarak gsterilmedii anlam-
na gelemez. Gerek yaamda da sinemadakine benzeyen bir
tarih olmutur, ancak bugn bu tarih ortadan kaybolmutur.
Sinemann bize gsterdii (bizden alnm) tarihin tarihsel
gerekle olan ilikisi, resim alannda klasik gereki grnt-
lerle neo-figrasyon arasndaki ilikiden youn deildir. Neo-
figrasyon bir yandan benzerlikten yardm dilenirken, bir yan-
dan da yeniden canlandrlan nesnelerin artk namevcut olduk-
larn, yani hipergerek bir eye dnm olduklarn gsteren
kesin bir kanttr. Bu resimlerdeki nesneler hiperbenzerlikten
kaynaklanan bir parlakla (tpk gncel sinemadaki tarihin
parlakl gibi) sahiptirler ki, bu da onlarn aslnda hibir eyi
yeniden canlandramayan, geree benzeyen bombo grnt-
ler olduklar anlamna gelmektedir. Bu bir lm kalm sorunu-
dur, yani bu nesneler ne canldr ne de l. Zaten bu yzden
ni bir gerek kaybna urayacak olursak gerein tpks, ku-

bu ntralize edilmi ve pasifletirilmi yaam biiminden kurtulabil-
mek iin her yol mbahtr. Faizm btn bunlara kar bir direnme,
ok derinden gelen, irrasyonel, eytan bir direnme biimidir. Eer
byle olmasayd yani faizmden daha da kt saylabilecek bir eylere
kar bir direni anlamna gelmeseydi, bylesine kitlesel bir enerjiyi
peinden srkleyemezdi. Faizme zg iddet ve terrn kkeninde
Batda ok derinlere kadar inmi bulunan gerekle rasyonelin birbiri-
ne kartrlmasndan kaynaklanan bir baka terr vardr ve faizm bu
terre verilen bir yanttr.
Jean Baudrillard


75
sursuz, kaybedilmi bir ikizi olarak onun yerini alabilecektir.
Chinatown, Akbabann Gn, Barry Lyndon, 1900, Baka-
nn Adamlar, vb. dhil olmak zere btn bu tarih filmlerdeki
kusursuzluk insan endielendirmektedir. Bu yaptlar izlerken
insann gerek filmlerden ok kusursuz benzerler, kombinatu-
var (ya da McLuhanc anlamda mozaik) bir kltrn getirdii
olaanst kurgulama olanaklar, muazzam foto, kino ya da
sentetik tarih grntlerle kar karya olduuna inanas gel-
mektedir. Bir konuda anlaalm. Sz konusu olan ey bu film-
lerin nitelikleri deildir. Sorun bu filmler karsndaki duyarsz-
lmzdr. rnein Last Picture Show. Bu filmi izlediim sra-
da dalgnlkla onun 50li yllara ait zgn bir prodksiyon ol-
duunu dnmtm. Kk bir Amerikan kentine zg at-
mosferi ve grenekleri anlatan, vs. gzel bir film olduunu
dnmtm. imde kk bir kuku uyanmt nk bu
film gereinden de iyi, ayn konuyu ileyen benzerlerinden
daha gzel ve derli toplu bir filmdi. O dnemin dier filmlerin-
de grlen duygusal, ahlk ve psikolojik izlerden eser yoktu.
Onun 1970li yllara ait bir film olduunu rendiim zaman
aknlktan neredeyse kk dilimi yutacaktm. 1950li yllara
ait filmlerin hipergereki bir yeniden sunumu cilalanm, te-
mizlenmi, kusursuz bir retro film. u sralarda sessiz film
yaplacandan dem vuruluyor. Kukusuz bu filmler de asl
retilmi olduklar dnemden ok daha gzel bir ekilde yap-
lacaklardr. Belli bir dneme ait filmler yeni biimleriyle yeni-
den gndeme getirilmeye allmaktadr. Oysa bu iki film tipi
arasndaki fark, gerek insanla ona benzeyen otomat ara-
sndaki fark gibidir. Bir baka deyile bu filmler kusursuz, ola-
anst artefactlar sinemay sinema yapan halsinasyon ve
d gcnden baka eksikleri olmayan dahice simlakrlardr.
Grdmz filmlerin byk bir ounluu (en iyileri) bu tr-
den filmlerdir. Bu trn en gzel rnei Barry Lyndondur.
Ondan daha iyisi yaplmam, yaplmayacaktr. nk bu bir
yeniden canlandrma deil, bir simlasyondur. Bu filmdeki tm
Retro Bir Senaryo Olarak Tarih


76
zehirli nlar temizlenmi, gerekli ve yeterince malzeme kusur-
suz bir ekilde yerli yerine oturtulmutur. Hibir hata yoktur.
Gerei sylemek gerekirse bu filmden estetikle ilikisiz
cool, souk, ilemsel, denklemsel ve gdmlenmi bir keyif
alnmaktadr. Viscontinin (Leopar, Senso, vb. filmlerini dn-
dmzde, ki bu filmler kimi alardan Barry Lyndonu andr-
maktadrlar) filmleriyle karlatrdmzda yalnzca aradaki
stil farkn deil ayn zamanda sinematografik yaklam farkn
da grebilirsiniz. Viscontide anlam, tarih, ekici bir dil, bo
anlar, tutkulu bir oyunculuk vardr. Bu tutku hem filmlerin
tarihsel ieriklerinden hem de sahneye konulma biiminden
yansmaktadr. Kubrickte bunlarn hibiri yoktur. O, filmini
bir satran tahtas gibi grmekte ve tarihi ilemsel bir senaryo-
ya dntrmektedir. Doal olarak bu yaklam biimi bizi, o
eski anlam oyunu ve anlama meydan okuma kartlna yani,
ayrnt zenginliine nem veren usla, geometrik us kartlna
gtrmemektedir. inde yaadmz anlamdan yoksun filmler
anda artk bunlar eitli boyutlarda, kocaman karmak sen-
tetik grnt sistemleridir.
Sanki Leonenin westernlerinde de buna benzeyen bir eyler
var? Bilemiyorum. Btn gelimeler bu yndedir. rnein
Chinatown lazer tekniiyle yeniden tasarmlanm bir polisiye
roman gibidir. Aslnda bu bir kusursuzluk sorunu deildir n-
k teknik kusursuzluk da anlamn bir paras olabilir. Bu du-
rumda retro ya da hipergereki bir teknikten sz edilemeye-
ceinden insanda bir sanat olduu izlenimini brakacaktr. Bu-
rada teknik kusursuzluk modele borlu olunmakta, gnderene
zg taktik deerlerden biri gibi alglanmaktadr. Anlama ait
gerek bir szdiziminin (syntaxe) bulunmad bir yerde, bt-
ne zg taktik deerlerden bakasyla karlaamyoruz. rne-
in, akla gelebilecek her eyi yapan CIA adl mitolojik makine,
her ii yapan bir stara benzeyen Robert Redford, hikyeyle
ilgili zorunlu bir referansa benzeyen toplumsal ilikiler ve si-
Jean Baudrillard


77
nemann zorunlu kld st dzeyde bir teknik sihirbazlk bu
filmde hayranlk uyandracak bir uyum iindedir.
Sinema en fantastik ya da mitik olandan gereki ve hiper-
gereki olana doru giden bir geliim izgisi izlemitir.
Sunduu gncel rnlere baklacak olursa sinemann teknik
adan giderek mutlak geree yaklat, gerei tm sradan-
l, hakikati tm plakl ve can skclyla verdii hatt tek-
niin salad kendine gven duygusuyla gerein kendisi, he-
men u anda burada olann ta kendisi, anlamsz bir ey, inanl-
maz bir lgnlk modeline dnt grlmektedir. Keza
fonksiyonalizme zg nesne, ilevi ve kullanm deeri arasn-
daki en uyumlu akmann dizayn araclyla saland
iddiasnn da pek akl banda bir giriim olmad grlmekte-
dir. Bugne kadar gstergeler konusunda hibir kltr, byle-
sine naif, paranoyak, priten ve terrist bir bak asna sahip
olmamtr.
Gerek her zaman iin terristtir.
Bu gerekle yzde yz rtme/akma arzusu sinemann
ayn zamanda kendi kendisiyle de rtmesine neden olmakta-
dr. Bu elikili bir durum deildir, hatt bunun hipergerein
tanm olduu sylenebilir. Sinema canl ve arpc bir betimle-
me, bir ayna ilevi gren bir eydir. Kendi kendini taklit edebil-
mekte, kendi kendinden kopya ekebilmekte, kendi klasiklerini
yeniden ekebilmekte, zgn mitlerini yeniden gndeme geti-
rebilmekte, zgn sessiz filmlerden daha da kusursuz olan ses-
siz filmler yapabilmektedir. Btn bunlar mantkldr. Yitirilmi
nesne (yani biz) nasl anlamn yitirmekte olan bir gnderen sis-
temi tarafndan bylenmise(k), sinema da yitirilmi bir nesne
olarak kendi kendisi tarafndan bylenmitir. Eskiden sinema
ve (kendine zg tekniin lgnca kullanm da dhil olmak
zere romanesk, mitik, gerek dn kapsayan) dsel arasnda
canl, diyalektik, dopdolu ve dramatik bir iliki vard. Bugn
sinema ve gerek arasndaki iliki bunun tam tersi saylabilecek
negatif bir ilikidir nk hem gerek hem de sinema zgn-
Retro Bir Senaryo Olarak Tarih


78
lklerini yitirmilerdir. Birbirlerine doru asla birbirlerine ka-
vuamayacaklar bir dzlemde ilerleyen iki souk medyann,
mutlak bir gerek iinde yok olmaya alan sinemayla uzun bir
sreden bu yana sinematografik (ya da televizel) hipergerek-
lik tarafndan emilmi bir gerein, cinsellikten arndrlm
nianll, cool bir su ortakl ve iletiimden yoksun birlik-
telii.
Tarih, belki de bilinaltyla birlikte son byk gl mitti.
Bu mit olaylarla nedenler arasnda nesnel bir mantksal s-
reklilikle syleve zg bir anlatm sreklilii olabilecei olasl-
n dolayl bir ekilde gndeme getirmektedir. Tarihle roman
ayn yalardadr. Giderek yitirdiimiz ey, ite bu bir olay ya da
ykye ait mitik enerjiyle masals zelliktir. Giderek baarl ve
ikna edici bir mantn ardnda yatan tarihe sadk kalma ya da
kusursuz bir grnt elde etme saplants (baka bir filmdeyse
bulak ykamakta olan Jeanne Hilmannn gndelik yaamna
ait, gerek zaman dilimi iinde kaydedilmi, kusursuz grnt-
ler vardr. Gemiin gerekliine, gemi ya da gnmzden
bir sahneye bu olumsuz anlamdaki sadakat; gemi ya da g-
nmze ait mutlak bir simlakrn kusursuz bir yeniden sunu-
mu tm deerlerin yerini almtr. Bizler bu srecin su ortak-
lar olup, bu durumu tersine evirmenin bir olana yoktur.
nk sinema, tarihin ortadan kaybolmasna ve egemenlii bir
arivin eline geirmesine bizzat katkda bulunmutur. Fotoraf
ve sinema, yararlandklar mitlerden vazgeme pahasna, tari-
hin adalatrlma srecine grsel ve nesnel bir biim ka-
zandrarak byk lde katkda bulunmulardr.
Bugn sinema tasfiye edilmesine katkda bulunduu tarihin
yeniden yaama dndrlebilmesi iin tm teknik olanaklarn
onun hizmetine sunabilir. Ancak ilerinde yok olup gidecei
hayaletlerden baka bir ey retemez.
HOLOCAUSTE















Bir katliam unutmak da katliam trnden bir eydir. nk
bir katliam unutmak insann bir bellei olduunu, bir tarihle
bir toplumun varln, vb. unutmak demektir. Bu unutma olay
en az katliam olaynn kendisi kadar nemlidir, ancak bu arada,
bizim bu katliam olay ve hakikatine tank olabilme ansmz
sfrdr. Bu unutma olay ok tehlikeli bir eydir. Unutma olay
yapay bir bellekle engellenebilir (gnmzde etrafmz sarm
olan bu yapay bellekler insan belleinin yerini alarak, doal bel-
lei unutturmaya almaktadrlar). rnein Yahudi katliam-
nn yeniden sahneye konulmas eklinde yapay bir bellek rete-
bilirsiniz. Oysa bu konuda gerekten bir eyleri yerinden oy-
natmak ve derinlemesine etkileyebilmek iin ok ama ok ge
kalnmtr. stelik bu i souk bir iletiim arac olarak nitelen-
direbilecek ve dnyaya unutma, caydrclk ve yok etme duy-
gusu yayan ve bunu esir kamplarndakinden ok daha sistemli
bir ekilde yapabilen televizyon adl ara tarafndan gerekleti-
rilmektedir. Televizyon her trl tarihsel olaya son verebilen
gerek zmdr. Televizyonda Yahudiler gaz odalar ya da
frnlardan geirilerek deil ses ve imge eritlerinden geirilerek
Holocauste


80
yok edilmektedir. Bylelikle unutma, yani yok etme sonunda
estetik bir boyuta da sahip olabilmekte ve sonunda kitlesel bir
dzeye ulaarak gemie ait grntler iinde eriyip yok ol-
maktadr.
Tarihsel ve toplumsal adan bugne kadar aza alnama-
yan, sylenmesi ayp olduu iin gizlenen, bir tr sululuk duy-
gusu eklinde srp gitmekte olan ey artk herkes tarafndan
bilinmektedir. Herkes bu yok etme olay (film) karsnda tit-
remi ve alayp zrlamtr. Bu da olayn (katliamn) bir da-
ha asla yinelenmeyeceini gsteren en gvenilir kanttr. Az bir
masraf ve birka damla gzyayla kotarlan(!) byle bir olayn
tam da yinelenmeyecei dnld bir srada, bu katliam
kamuoyuna sunduunu iln eden televizyon adl gnah kart-
ma arac tarafndan yeniden yaatlmakta ve retilmektedir.
Bellekler ve tarih nasl yok edilmeye alldysa, televizyon da
onlar ayn ekilde unutturmaya, yok etmeye ve katletmeye
almaktadr. Katliam olay tersine evrilmekte, iin iin kay-
natlmakta, hibir yank brakmadan emilmesi salanmakta ve
Auschwitz adl karadeliin yerini televizyon adl karadelik al-
maktadr. Bize, televizyonun bu diziyle Auschwitz zerindeki
ipotei kaldrarak bu konuda herkesi bilinlendirdii palavras
sklmaktadr. Oysa bizzat filmin kendisi katliamn baka bir
kla, bu kez bir yok etme kamp deil bir caydrma arac
(medium) klna sokularak srdrlmesinden baka bir ey
deildir.
Hi kimsenin anlamak istemedii bir ey varsa o da Holo-
causte adl bu dizinin her eyden nce (ve zellikle) televizyon
dizisi hline getirilmi bir olay daha dorusu televizel bir nes-
ne olduu (bu unutulmamas gereken temel bir McLuhan ku-
raldr) gereidir. Bir baka deyile soumu (kllenmi) bir
tarihsel olay yeniden stma denemesidir. Bu olay trajik, ancak
geen zaman nedeniyle scakln yitirmi, souk bir olaydr.
Bu daha sonra baka biimlerin iine yerleen (buna souk
sava, vs. de dhildir) souk, soutucu zellie sahip, caydrc
Jean Baudrillard


81
ve yok edici sistemlere ait ve souk kitleleri de kapsayan (bu
katliam srasnda ldkleri iin bu olayla daha da yakndan
ilgilenen, muhtemelen onu ynlendiren en kzgn kitle, bu ie
lmne inanm ve kendi lmlerinden de emin olan Yahudi-
lerdir) ilk nemli olaydr. Bu soumu olay televizyon adl
souk iletiim aracyla yeniden stlarak, bu grntler kar-
snda caydrc zellie sahip gerek bir rperti hissedecek ve
heyecan duymadan izleyecek, kendileri de souk olan kitlelere
sunulacaktr. Sonu olarak gerek katliam bir tr iyi niyetli bir
felket estetiiyle unutulmaya mahkm edilecektir.
Bu tarihsel olay yeniden gndeme getirebilmek amacyla
politik ve pedagojik bir tezgh kurulmu ve doal olarak olay
bu kez bir televizyon gsterisi olmann tesine gememitir)
olaya bir anlam yklenmeye, dizinin ocuklar ve bakalarnn
dgc zerinde neden olabilecei sonular trnden bir
korku duygusu yaratlmaya allmtr. Tm pedagog ve sos-
yal danmanlar sanki bu yapay yeniden canlandrma bir tr
bulac hastalk tehlikesi arz ediyormu gibi onu hafifletmeye
(szmeye) almlardr! Oysa asl tehlike tam tersi bir ey
olan souktan, soua giditedir. Souk sistemlere zg top-
lumsal tepkisizlik ve zellikle de televizyondadr. Dolaysyla bu
souk katliam canavarndan yola karak herkesin harekete
gemesi ve yeniden toplumsal; scak bir toplumsal retmesi;
scak tartmalarn olmas yleyse iletiimin gerekletirilmesi
gerekiyordu. Oysa ortada stnde konumaya, tartlmaya
deer bir olay, bir tarih ya da bir sz yoktur. Zaten asl sorun
da budur. yleyse ama her ne pahasna olursa olsun bunlarn
retilmesidir. Sonuta televizyon yayn stne l topra
serpilmi bir toplumsal yeniden harekete geirebilmek iin
olup bitmi (l) bir olayn yapay scaklndan yararlanmakta-
dr. Bu olayn etkisinin feed-back yntemiyle srdrlebilmesi
iinse ek bir aratan yararlanlmakta, anketlerle yaynn kitlesel
etkisi ve mesajn kolektif sonular belirlenmeye allmaktadr.
Oysa bu anketlerin yapabildikleri bir ey varsa o da televizyon
Holocauste


82
adl aracn baarlarndan sz edilmesini salamaktr. Bunun
iin, bu iki eyin srekli olarak birbirine kartrlmas gerek-
mektedir.
Buradan yola kp souk televizyon nn insann dg-
cn (buna ocuklarn dgc de dhildir) neden etkileyeme-
dii sorusunu sorabiliriz. Bunun nedeni televizyonun dselle
olan ilikilerinin kopmasdr nk televizyondan yansyan g-
rnt bir imge bile deildir. Televizyon imgesiyle hl youn
bir dselliin rn olma zelliini koruyan (ancak televizyon
tarafndan zehirlendii iin giderek bu zelliini yitiren) sine-
ma imgesini karlatrabiliriz. nk sinema imgelerden olu-
maktadr. nk sinema yalnzca beyaz bir perde ve grsel bir
biim deil ayn zamanda bir mittir. nk hl bir ikiz, bir
fantazm, ayna, d olabilme vs. zelliine sahiptir. Televiz-
yon imgesindeyse bunlarn hibiri yoktur. Televizyon imgesi
insan yerine mhlayp, mknatslayabilen bir zellie sahip de-
ildir. Hibir ey im edememektedir. Belki televizyon ekran
diye bir ey yoktur. Bir baka deyile televizyon minyatrletiri-
lerek beynimizin iine yerletirilmi, tm nronlara bir transis-
tor ilevi ykleyen ve dmesine basar basmaz manyetik bir
ses/grnt band gibi (bir bant yoksa bir imge deil) gzleri-
nizin nnden akp geen sizin ekran, televizyonun da sizi
izleyen gzlere dnt bir terminaldir.










CHINA SYNDROM















Her eyin televizyon ve haber dzeyinde olup bittii bir dnya-
da yayoruz. rnein Yahudi katliamnn Holocauste adl tele-
vizyon dizisi yznden anlamn yitirmesi gibi, Televizyon adl
souk iletiim arac bu ii o kllenmi katletme dzeninin yeri-
ni alarak becermitir. Byle bir film araclyla toplumun ba-
na gelen ktlkten tamamen arndrlaca sanlyordu. Keza
China Syndrom adl film, televizyon haberciliinin, gerekleme
olasl ok az olan, insann neredeyse yalnzca d dzeyinde
gerekleeceine inanabilecei nkleer bir tehlikeden daha
nemli bir ey olduunu gstermektedir.
Film bu olguyu bir anlamda farknda olmadan dile getir-
mektedir. nk televizyon ekibinin olay yerindeki varl rast-
lantsal deildir. Tam tersine olaylar televizyon ekibi nkleer
santralin iine girdikten sonra balamaktadr. nk televizyon
gnlk yaantnn bir modeli, olup bitecekleri nceden haber
veren, gerek dnya ile olan balantmz, bize dnya grnt-
leri sunarak koparan (telefission) bir eydir. Rene Thoma
inanmak gerekirse genelde televizyon ve televizyon habercilii
btn bir sistemi kesinlikle niteliksel deiime uratabilecek
China Syndrom


84
eyler olup, birer biimsel ve topolojik felkete benzemektedir-
ler. Bir baka deyile Televizyon ve nkleer tehlike benzer ey-
lerdir, yani scak ve negantropik, enerji ve haber kavramlar-
nn gerisinde her ikisinin de souk sistemlere zg caydrc bir
gce sahip olduklar sylenebilir. Televizyon da zincirleme
giden bir nkleer sretir, ancak ondaki patlamann iin iin
kaynama eklinde olduu sylenebilir nk olaylarn sahip
olduklar anlam ve enerjinin ateini drerek, onlar ntralize
etmektedir. Keza nkleer tehlike olaynda da szde bir patlama
riski olaslyla scak bir felket ya da evrenselletirilmeye al-
lan bir caydrma sistemi gizlenmeye allmaktadr.
Filmin sonunda basn ve televizyonun toplu olarak ikinci
kez nkleer santrale dalmalar bir drama yol aarak, teknik
mdrn zel Tim tarafndan ldrlmesiyle sonulanmakta-
dr. Bir baka deyile gereklemeyecei bilinen bir nkleer
felket yerine dramatik bir lm olay konulmaktadr.
mgeler araclyla hemen nkleer santral ve televizyon ara-
sndaki benzerliin farkna varlabilmekte, nkleer santralin
kontrol ve uzaktan kumanda odasyla bir televizyon stdyosu
arasnda neredeyse hibir fark bulunmad grlmektedir.
Nkleer santrallerin komut konsollar neredeyse televizyon
stdyosundaki kayt ve yayn konsollarnn aynsdr. Olaylar bu
iki kutup arasnda cereyan etmektedir. nc yani reaktrn
kalbi diyebileceimiz ve yknn temelini oluturan kutup
konusundaysa seyirciye bir ey gsterilmemektedir. nk
gerein kendisi gibi o da gizlenmekte ve grnmez bir hle
getirilmektedir. Aslnda film asndan reaktrn pek bir nemi
yoktur. Filmde nkleer tehlike olasl ortaya kt srada g-
rntler seyircinin dgcn etkileme asndan zayf kalmak-
tadr. Dram yalnzca gsterildii ekran zerinde bir inandrc-
la sahip olabilmektedir yoksa dgcnde deil.
Jean Baudrillard


85
Harrisburg,
1
Watergate ve Network adl film bir araya
geldiinde ortaya China Syndrom kmaktadr. Bu lemenin
iinden kabilmek imknszdr nk hangisinin dierinin
sonucu ya da semptomu olduu belli deildir. Watergatein yol
at ideolojik argman, nkleer patlama tehlikesinin (Harris-
burgun bir sonucu) yaratt bir semptom mudur, yoksa en-
formatik modelin (Networkun bir sonucu) rettii bir semp-
tom mudur? Gerek (Harrisburg), dselin (Network ve China
Syndrom) yaratt bir semptomdan baka bir ey deil midir?
Yoksa tersi mi dorudur? Bunlar birbirlerinden ayrabilmek
olanakszdr, zaten bu bir ideal simlasyon takm yldzdr.
yleyse China Syndrom muhteem bir balktr nk semp-
tomlarn tersine evrilebilme olasl ve ayn sre iinde bir-
birlerine yaklamalar bizim sendrom dediimiz eyi olutur-
maktadr. Adnn China Syndrom olmasysa ona kafa kartrc
ya da in ikencesi trnden iirsel ve zihinsel bir lezzet kat-
maktadr.
China Syndrom ve Harrisburg arasnda akl almaz bir ben-
zerlik vardr. Rastlantnn bu kadar da biraz fazla olmuyor
mu? Simlakrla, gerek arasnda sihirli bir bant kurmaya
gerek kalmadan China Syndromun gerek Harrisburg kaza-
sndan haberdar olduunu anlyoruz. Ancak bununla nedensel
mantk arasnda bir iliki yoktur. Bunun gerei modellere ve
simlakrlara balayan gizil benzerlik ve bilinli yknmeyle
ilikisi vardr. Filmde Televizyon kanal araclyla farkna var-
lan nkleer santraldeki kazayla Harrisburgdeki nkleer kaza-
nn filme dntrlerek gecikmeli bir ekilde seyirciye aktarl-
mas arasndakine benzer bir iliki vardr. Dnn ki, bir film
gerek olayn ortaya kmasndan ok nce ayn olayn gerek-
leme srecini bize adm adm izletmek gibi tuhaf bir ey yap-
maktadr. nk gerek olay simlakrnn gsterdii her eye,

1
Filmin gsterime girmesinden birka gn sonra Three Miles Is-
landda bulunan nkleer santralde bu tr bir olay yaanmtr.
China Syndrom


86
buna caydrclk asndan ok nemli olan felketin gerek-
lemeyip seyirciyi merakta brakmas da dhil olmak zere,
tpatp benzemitir. Gerek, filmdeki simlakrna benzemeyi
becermi ve bir felket simlasyonu retmitir.
Bu olaydan yola kp, mantmz tersine evirerek China
Syndromu gerek olay ve Harrisburgu da onun simlakr ola-
rak kabul etme arasnda byk bir keyifle atlabilecek bir adm-
lk mesafe vardr. nk ayn mantk dorultusunda filmde
nkleer tehlike, televizyonun yaratt bir gereklik olarak orta-
ya kmakta ve gerekteyse Harrisburg olay China Syndrom
adl filmin bir sonucuna benzemektedir.
Ancak bu film, zgn bir Harrisburg olaynn ortaya kma-
sn salayan bir prototip de deildir. Biri gerek, dieri onun
simlakr deildir nk ortada yalnzca simlakrlar vardr ve
Harrisburg bir anlamda ikinci dereceden bir simlakrdr. Bir
yerlerde zincirleme bir tepki olumutur ve belki de bu yzden
lm tehlikesiyle kar karya kalabiliriz. Ancak bu zincirleme
tepki, asla nkleer kkenli olmayp simlakrlar dzeni ve sim-
lasyon evrenine ait bir zincirleme tepki yani geree ait tm
enerjinin muazzam bir gsteriye benzeyen nkleer bir patlama
eklinde deil de gizli ve srekli bir iin iin kaynama eklinde
yutulmas, gnmzde korkutma amal tm patlama biimle-
rinden ok daha lmcldr.
Patlama hep bir vaat, bir umut olmutur. rnein Har-
risburgde herkes filmdeki gibi nkleer patlamann gerekle-
ecei n beklemekte ve patlasa da biz de u ne id belirsiz
panik duygusuyla caydrma amal nkleer patlama dnce-
sinden kurtulsak diyecek hle gelmektedir. u reaktrn kal-
bi gerek yok etme gcn gstererek, bize gerekten yok
edici bir enerjiye sahip olduunu kantlayarak bu felket gste-
risine tank olmamz salasa diyecek hle gelmektedir. Aslnda
herkes nkleer bir felket gsterisine tank olamayacan bil-
mektedir. nk nkleer enerji bir gsteriye dnemez (Hi-
roima artk gemite kalmtr). Zaten nkleer bir felket gs-
Jean Baudrillard


87
terisi de bu yzden gerekleememektedir. Daha nceki enerji
biimlerine benzeseydi kukusuz bir gsteriye dnmesine
itiraz edilmeyecekti. Ortaya kan bu ikinci kyamet olaslysa
kurtarc bekleyen libidomuzun temel gdas hline gelmitir.
Byle bir kyamet olayyla bir daha asla karlamayacaz.
nk bundan byle hep ie ynelik, iin iin kaynama/patla-
malar olacaktr, yoksa asla da dnk patlamalar deil. Bun-
dan byle enerjinin asla bir gsteriye, destans bir biime d-
nmesine [da dnk bir patlamann romantizmiyle ekicili-
ine, ki bunlar ayn zamanda devrimin zellikleridir] tank
olmayacaz. Olsa olsa simlakrlarn souk enerjisiyle souk
haber sistemlerinin iine homeopatik dozlarda (azar azar) ka-
rtrlmasna tank olabileceiz.
Yalnzca var olmalar bile bir olay kmas iin yeterli olan
iletiim aralar Tanrdan baka ne isteyebilirler ki? Bu du-
rumdan herkes ikyeti olmakla birlikte gizliden gizliye bu
olaslk tarafndan bylenmi gibidir. Bu bir simlakr mant-
dr. Bundan byle ilh bir yazgdan ok gerein yerini alm
modellerden sz edilebilir. Ancak bu sonuncular da bir yazg
kadar acmaszdr. Zaten olaylar da bu yzden anlamlarn
yitirmilerdir. Bir baka deyile olaylar anlamsz eyler deildir-
ler sadece yerlerine gemi olan modelleriyle akmak zorunda
olan srelere dnmlerdir. Keza China Syndromda anlat-
lan yk, Fransz Elektrik Kurumu (EDF) gazetecilere Fessen-
heimdeki santral gezdirdii srada yinelenseydi mthi bir ey
olurdu. Kameramann o byl merceinin ya da iletiim ara-
larnn o an orada bulunmalarndan kaynaklanacak bir kaza!
Ne yazk ki hibir ey olmad. Hayr oldu! nk simlakrlarn
mant ylesine gldr ki, bu ziyaretten bir hafta sonra sen-
dikalar nkleer santrallerde atlaklar bulmaya baladlar. Bir
buluma ya da benzer zincirleme tepkiler mucizesi!
Filmin asl konusu, Jane Fonda kiiliinin neden olduu
Watergate trnden bir olay ya da televizyonun nkleer sant-
rallerde gizlenmeye allan gnahlar aa karmas trn-
China Syndrom


88
den bir ey deildir. Tam tersine asl konu, televizyonun nk-
leer fizikte grlen zincirleme reaksiyonlar ve bunlara ait y-
rngenin bir ikizine dnmesidir. Zaten filmin sonunda (tam
bu noktada filmin kendisi ortaya atm olduu argmana kar
acmaszlamaktadr). Jane Fonda canl yaynda gerekleri top-
luma aklad srada (maksimum dzeye kartlmaya al-
lan Watergate trnden bir etki), bu grntlerin ardndan ek-
ran zerinde niden beliren sradan bir reklam grnts Fon-
dann grntsn ekran yzeyinden silip atmaktadr. Net-
work etkisi, Watergate etkisinden ok daha gl olduundan
Harrisburg etkisinin iine yaylp dalarak gelimektedir. Bir
baka deyile nkleer bir tehlikenin yaratt etkiden ok, nk-
leer bir felket simlasyonunun iine yaylarak gelimektedir.
Simlasyon her zaman gerekten daha etkilidir. Nkleer bir
felket simlasyonu bu evrensel ve bildik caydrma giriiminin
gizli stratejik nedenidir. Amac halklar salt bir gvenlik ideolo-
jisi ve disiplini dorultusunda ynlendirebilmek, onlar atlak
ve kaak metafiziine uygun hle getirmektir. Bunun iin at-
lan bir kurmacaya dntrlmesi gerekmektedir. nk
gerek bir felket eylerde gecikmeye neden olabilir. Da d-
nk tipte bir patlamaya benzeyeceinden (stelik bu felket
olaylarn aknda hibir deiiklie neden olmayacaktr. rne-
in Hiroima olay insanlar evrensel bu caydrma srecini ya-
amaktan alkoyabildi ya da geciktirebildi mi?) bu ters ynde
(yani gelimeye kar, gelimenin tersi saylabilecek) bir kaza
olacaktr.
Filmde gerek bir patlamann gsterilmesi ok kt bir ge-
reke olabilirdi. Bu durumda film sradan bir felket filmine
dnebilirdi. nk bu trden nemsiz filmlerde nemli olan
tek ey felket olaydr. Oysa China Syndrom etkileyiciliini
felket olgusunu filtre edebilmesine, olay nnda nkleer tehli-
keyi orada hazr bulunan televizyon kameralar araclyla
damtarak vermesine borludur. Bize (bir kez daha farknda
olmadan) sylemeye alt bir ey varsa o da nkleer felke-
Jean Baudrillard


89
tin gereklememi olduu, gereklemek gibi bir niyetinin ol-
maddr. Zaten gerekte de nkleer felketin gereklememe-
si gerekmektedir. Tpk souk sava yllarnda atom silahlarnn
kullanlmamas gerektii gibi. nk insanlar korkutma poli-
tikas, bu sonsuza dek srp gidecek her an bir nkleer patla-
ma olabilir olasl zerine kurulmutur. Atom bombasyla
nkleer santraller, caydrma amal bir kanser hastal gibi her
yan sarmlardr. Felketin gcn aptalca bir ekilde gster-
mek yerine dur durak bilmeyen haber alar iine homeopatik,
molekler dozlarda rngalamak ok daha akllca bir eydir.
Gerek bulatrma yntemi, yani zihinsel bir felket stratejisine
uygun bir yapsal bozuklua neden olan budur, yoksa biyolojik
ya da radyoaktif yntem deil.
ok dikkatli bir ekilde izleyecek olursak filmin bize Water-
gatetekinin tam tersi denebilecek bir eyler sylemeye alt-
n grebiliriz. nk gnmzdeki temel strateji sonsuza
dek srdrlmeye allacak bir felket simlasyonu arac-
lyla zihinsel bir terr yaratma ve caydrma dncesi zerine
kuruluysa, bu senaryoyu gizleyebilmenin tek yolu bir felket
yaratmak, gerek bir felket retmek ya da yeniden retmektir.
Zaman zaman doa da byle yapmaktadr. Zaman zaman Tan-
r bu trden doal felketler yaratarak insanlar iinde bulun-
duklar bu terr dzeninden geici olarak kurtarmaktadr.
ie yaadmz terrizm de zaten byle yapmakta ve bu gizli
gvenlik saldrsna kar gerek, elle tutulabilen somut bir id-
dete bavurmaktadr. Terrizmin ne yapmaya altn zaten
bu yzden anlayamyoruz.

APOCALYPSE NOW (KIYAMET)















Coppolann Kyameti yap biimiyle, Amerikan ordusunun
savama biimi arasnda bir fark yoktur. Zaten film bu olguyu
ok gzel bir ekilde kantlamaktadr. nk Coppola, filmini
Amerikan ordusununkine benzer bir haddini bilmezlik, teknik
rahatlk ve inanlmas g benzer bir saflkla yapm... ve so-
nuta da benzer bir baar elde etmitir! Bir kafa bulma, tekno-
lojik ve psikedelik bir hayl kurma biimi olarak sava. Bir zel
efektler silsilesi olarak sava. Vietnam Sava ykl bir film
hline gelmeden ok nce filme ekilmi ya da bir filme dn-
trlm olan bir savatr. Bu sava teknolojik testler arasnda
grltye gitmitir. Zaten Amerikallar iin sava demek, nce
teknolojik deneme yapmak yani silahlarn, yntemlerini ve
glerini test edebilecekleri devasa bir alan demektir.
Zaten Coppola da sinemann mdahale gcn yani inanl-
maz madd koullara sahip, haddini aan bir zel efekt makine-
sine dnm bir sanatn olanaklarn test etmekten baka bir
ey yapmamaktadr. Bu anlamda, baka aralardan yararlanl-
m olmasna karn Coppolann filmi, yarm kalm bir sava
olan Vietnam Savann bir uzants, bir tr bitirilmi, en st
Jean Baudrillard


91
dzeyde yceltilmi hlidir. Sava bir filme, filmse bir savaa
dnm, yani teknik bu iki olay ayn potada buluturmutur.
Westmoreland, gerekte nasl savatysa, Coppola da tpk
yle savamtr. Doal olarak Gney Vietnam cehennemini
yeniden canlandrabilmek iin Napalm bombalarnn atld
Filipin ormanlar ve kylerinin oluturduklar o mthi ironik
grntleri saymazsak! Bu film olan biten her eyin tpatp
aynsn yeniden yapmtr. rnein ekim srasnda da o insaf-
sz Msr tanrs Molochun ald keyfin bir benzeri yaanm-
tr. Milyarlar harcanr, yani o kadar ara gere ve malzeme yok
edilir, o kadar olay yaanrken de kutsal bir keyif alnmtr. Bu
film bir olanaklar ve olaylar enliidir. Dnya apnda tarih bir
olay olarak tasarlanan bu film arpc bir paranoyann rn-
dr. Yaratcnn usunda Vietnam Sava budur, bir baka deyi-
le ona gre byle bir sava olmamtr. nann ki adna Vietnam
Sava denilen bir ey hibir zaman gereklememitir. Bu sa-
va yalnzca bir d, yani Napalm bombalaryla tropik ormanlar
sayesinde baroklaan bir dtr. Asla politik bir ierie sahip
olmam ya da zaferi amalamam (psikotropik) bir ilcn
neden olduu bir d, ama ayn zamanda sava srasnda bu
sava grntlerini eken bir gcn says belirsiz bir kurban
verme gsterisi. Coppola Vietnam Savana adad bu sper
filmle bir kitle gsterisine dnm olan bu savaa da bir son
verecektir.
Filmde savaa kar herhangi bilinli bir tavr alma, her-
hangi bir eletiri, gerek savala gsterisi arasna konmaya al-
lan herhangi bir mesafe (yabanclatrma) yoktur. Bir baka
deyile filme vahi bir nitelik kazandran ey, savan yol at
ahlk psikolojisi tarafndan kirletilmemi olmasdr. Coppola,
kimseden ekinmeden helikopter pilotunun bana bir hafif s-
vari alay apkasn geirebilmekte ve Wagner mzii eliinde
ona bir Vietnam kyn bombalatabilmektedir. Bunlar yaban-
clamay hedefleyen eletirel gstergeler deildir. Film, bunlar-
la dolup tamaktadr. Bunlar yalnzca birer zel efekttir. Cop-
Apocalypse Now (Kyamet)


92
polann filmi de ayn tarih megalomanyak dnce tarafndan
gdmlenmitir. Filmin ekili biimi Amerikan ordusunun sa-
vama tarzna benzemektedir. Filmde de ayn anlamsz kudur-
ganlk ve abartl bir kukla oyununu andran sava grntle-
riyle karlalmaktadr. Btn bu korkun grntleri bizim
suratmza arparak, insann kendi kendisine byle bir vahet
nasl olabilir sorusunu sormasna neden olmaktadr (savan
vahetinden deil, bu filmin grntlerinden sz ediyoruz)! Bu
soruya verilebilecek bir yant ya da getirilebilecek bir deerlen-
dirme yoktur. Wagneri dinlerken nasl keyif alyorsak, bu kor-
kun eyi izlerken de benzer bir keyif alabilmek mmkn. An-
cak bu esnada anlamsz, drst ve bir deer yargs nitelii
tamayan ve bu filmle Vietnam Savann ayn kumatan bi-
ilmi olduklarn, hibir eyin onlar birbirlerinden ayramaya-
can ve bu filmin de savan bir paras olduunu dile getiren
bir fikir araya sktrlmtr. Grne gre Amerikallar ger-
ek sava kaybetmi olsalar bile bu Amerikan filmi kendi sava-
n kazanmtr. Apocalypse Now dnya apnda bir zaferdir.
Sinemann gc sna ve asker aralarn gcne eit, hatt
onlardan daha byktr. Sinemann gc Pentagonla, hk-
metlerin gcne eit, hatt onlardan daha byktr.
Zaten film de bu andan itibaren ilginlemeye balamakta
yani bizi birka yl ncesine gtrerek (hatt birka yl ncesi-
ne bile gtrd sylenemez nk zaten filmin kendisi bu
sonulanamayan savan bir evresidir), politik terimlerle ko-
numak gerekirse, bir savata neyin mantksz neyin yok edici
olduunu gstermektedir. nk Amerikallarla Vietnamllar
daha sava srasnda uzlamlar ve atmalar biter bitmez de
Amerikallar Vietnamllara ekonomik yardmda bulunmular-
dr. Amerikallar tropik ormanlarla kentleri hangi manta uya-
rak yok ettiler, ekonomik yardm hangi manta uyarak yapt-
larsa filmi de ayn manta uyarak ekmilerdir. Eer bu iki
olgu yani iyilikle ktlk, ahlk ve ideoloji arasnda herhangi
bir fark bulunmadn, bunlarn ne iyi ne de kt olduklarn,
Jean Baudrillard


93
buna karlk ykp yok etme ve retim srelerinin birbirlerinin
yerini alabileceini; bomba yadrmadan film eridine kadar
uzanan tm teknolojilerin organik metabolizmasyla eylerde
ikin bir devrimcilik potansiyeli bulunduunu anlamadmz
srece ne sava anlayabiliriz ne de filmi.
BEAUBOURGUN BIRAKTII ZLENM/ETK
in in Kaynama/Patlama ve Caydrma















Beaubourgu etkileyici bir mekn, bir makine ya da bir ey ola-
rak m adlandrmak gerekiyor bilemiyorum. Ik ve gsterge-
lerle donatlm, eitli a ve devrelerden oluan bu iskelet bir
bilmeceye benzemektedir. simsiz, yani yzeysel bir deiiklie
uratlan [animasyon, z (erk) ynetim, enformasyon, medya]
tersine evrilmesi olanaksz ve dipten dibe iin iin kayna-
yan/patlayan toplumsal ilikiler adl bir yapy zorla isimlendir-
meye almak. Kitlesel simlasyon oyunlarndan oluan bir
anta benzeyen Merkez, her trl kltrel enerjiyi emerek yok
eden bir l yakma frn gibidir. Bu olay biraz 2001 adl film-
de, tm ierikleri somutlatrabilen, emebilen ve yok edebilen
siyah antsal kayaya benzemektedir.
Beaubourgu epeevre saran mahalle bir cil vazifesi gr-
mektedir (yaplarn duvarlar temizlenip, boyanmakta, gsteri-
li ve salkl tasarmlar yaplmaktadr). zellikle zihinsel a-
dan, merkez, evresinde boluk yaratmaya alan bir makine
gibidir. Bu adan nkleer santrallere benzedii sylenebilir
nk bu santrallerin yaratabilecekleri gerek tehlikeler gven-
Jean Baudrillard


95
sizlik, evre kirlilii ya da patlama olasl deil evrelerinde
oluturulan maksimal gvenlik sistemi, yani tm evreyi kapsa-
yan bir denetim ve caydrma oyunu, bir baka deyile tm ev-
renin teknik, ekolojik, ekonomik ve jeopolitik bir cillama sre-
cinden geirilmesidir. Nkleer tehlike o kadar da nemli deil-
dir nk nkleer bir santral tm toplumsala yaylabilecek ve
kesinlikle bir caydrma modeli olarak nitelendirilebilecek (tm
dnyay bar iinde birlikte yaama ve nkleer sava tehlikesi
simlasyonu ad altnda ynlendiren de ayn olgudur) mutlak
bir gvenlik modeli olarak gelitirilmi bir ana kalp (model)
gibidir.
Merkez de bu modele uygun bir ekilde alarak, kltrel
sznt ve politik caydrma grevini yerine getirmektedir.
Bununla birlikte Merkezdeki dengeli bir akkan madde do-
lanmndan sz edebilmek mmkn deildir. Havalandrma,
soutma, elektrik a gibi geleneksel akmlarda hibir sorun
yoktur. Buna karn ziyareti ak iyi dzenlenmemitir. Plas-
tik saydam borularn iinde yryen merdivenler arkaik bir
zmdr. Bana kalrsa ziyaretiler, rnein, girite emilmeli
ve bir yerlere doru frlatlmalyd, en azndan bylesi, bu iske-
leti oluturan akkanlarn barok ileyiine uygun bir zm
olurdu. Yaptlar, nesneleri, kitaplar tayan malzemeyle, gya
ok ilevli i mekn oluturan malzemelerin hibiri yerinden
bile kprdamamaktadr. Merkezin iinde ilerledike devinim
giderek azalmaktadr. Bu durum yolcular uzay dizaynl ft-
rist bir merkezden uydulara, vb. doru gnderen ama so-
nunda basbaya yolcu uaklarna bindiimiz Roissy havaala-
nndaki durumunun tam tersidir. Uyumsuzluk her ikisinin
ortak zelliidir (Ya u bir baka akkan olan parann Beau-
bourgdaki dolanma, emilme ve salma biimi konusunda ne
sylenebilir?).
Bu merkezde alan personelin davranlarnda da benzer
bir elikiyle karlalmaktadr. Bu ok ilevli (polyvalent)
uzamda grevlilerin kendilerine ait bir alma alanlar yoktur.
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


96
Ayakta durup, srekli olarak hareket eden bu insanlar rahat,
esnek, gsterili bir davran biimi sergilerlerken, dolaysyla
modern bir meknla uyum iinde bulunduklarn kantla-
maya almaktadrlar. Oysa bir keye bile benzemeyen ke-
lerine oturduklar zaman bu keden evreye yapay bir yalnz-
lk duygusu, kendi dnyasna kapanm insan izlenimi yaymak-
tadrlar. Bu insanlarn tm enerjilerini bireysel bir savunma iin
tketmeye mahkm eden gzel bir caydrma taktiidir. Her
nedense bu elikiyle yani devingen, deiken, rahat (cool) ve
modern bir d grnme sahip (i mekn eski burumu de-
erler zerine oturtulmutur) ey dediimiz Beaubourgda
karlayoruz.
Bir grlebilirlik, saydamlk, ok ilevlilik, consensus ve
iliki kurma ideolojisine eklemlenen ve stelik bir de gvenlik
antaj yaptrmyla kar karya bulunan bu caydrma merkezi,
gnmzde sanal bir toplumsal sylevin btn zelliklerine
sahiptir. Gerek tm toplumsal ilikileri temsil eden bir alan,
gerekse kltr ileyii asndan Beaubourg, ileri srd he-
deflerle tamamen eliki iinde olan dhice bir modern anttr.
Byle bir ant yapma fikrinin devrimci dnce sahiplerinin
deil de her trl eletirel dnce yeteneinden yoksun yani
hakikate daha yakn olan mevcut dzenin mantn savunanla-
rn aklna gelmi olmas rahatlatc bir dncedir. nk an-
cak bu sonuncular denetlemekten ciz olduklar, kazand
baarnn srrn aklayamayacaklar eylerin gncel konumla-
rn elikilerine kadar kusursuz bir ekilde yanstabilecek Bea-
ubourg gibi bir makine yaplmas konusunda inat edebilirlerdi.
Doal olarak Beaubourgun sunduu kltrel ieriklerin ta-
mam addr nk bu mimar biime uyabilecek en uygun
ierik olsa olsa isel bir boluk olabilirdi. Bu meknn insann
zerinde brakt genel bir izlenim varsa o da derin bir koma
durumudur. Bu arada bir animasyon izlenimi brakmaya al-
an eylerin aslnda bir reanimasyona benzediini ve byle
olmasnn daha uygun olacan nk kltrn zaten oktan
Jean Baudrillard


97
lm olduunu syleyebilmek mmkn. Beaubourgun ayp-
lansa bile hayranlk uyandracak bir ekilde dile getirdii klt-
rn lm zafer lklaryla kutlanabilir ve erefine bir zaman-
lar fallik bitkinlik simgesi olan Eyfel Kulesinin gncel edeer-
lisi bir ant ya da anti-ant dikilebilirdi. in iin kaynayan, hi-
pergerek ve toplumdan btnyle kopmu bir kltrn ans-
na dikilecek bir ant. Oysa gnmzde transistorlu devrelere
dntrlen bu kltre muazzam bir ksa devre yaptracak
olay sabrszlkla beklenmektedir.
Beaubourg yani kendi arl altnda ezilen bir kltr fig-
r, tpk direnli dzgn bir geometrik yzeye niden sapla-
np/sabitlenen otomobil tekerlekleri gibi Sezar usul bir basn
altndadr. u d yzeylerin/kaportalarn arpmasyla ger-
ekleen ideal bir kazann elinden sa kurtulan yerine; arala-
rn mekanik ve metalik i yapsna bal ok kk meknsal
boyutlara indirgenmi llere uygun demir boru, levye, ka-
porta, metal ve insan eti paralarnn karmakark bir gr-
nm sunduklar binlerce kbik demir parasndan oluan isel
bir kazaya uram Sezarn arabalar gibi. Beaubourgun sun-
maya alt kltr paralanm, bklp kesilerek, presleme
yntemiyle en yaln ve kk elemanlarna indirgenmi bir
kltrdr. Beaubourg l, donmu bir metabolizma olup etrafa
k hzmeleri yayan mekanik bir bilimkurgu yaratna ben-
zemektedir.
Oysa burada kltrn tamamn, zaten ezici bir grntye
sahip Beaubourg adl iskelet iinde paralamak ve ezmek yeri-
ne Sezarn yaptlaryla Dubuffet ve kar-kltr sergilenmek-
tedir ki, bunlarn tersine evrilen simlasyonu, lm bir klt-
re ait gnderen sistemi grevi yapmaktadr. Gstergelerin bu
yararsz ilemselliini simgeleyen bir ant kabir olabilecek Bea-
ubourg adl bu iskeletin iinde Tinguelynin abuk bozulan ve
kendi kendilerini yok eden makineleri, kltrn sonsuzluu
bal altnda tekrar tekrar sergilenmektedir. Bylelikle her
ey, ayn devinim iinde ntralize edilmekte, yani Tinguelynin
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


98
sergiledii eylerin ii (ileri doldurularak dekoratif nesnelere
dntrlen gerek l hayvanlar gibi) mze zellii tayan
bu kurum tarafndan doldurulurken, Beaubourg da grev edin-
diini syledii o szde sanatsal ieriklerine indirgenmi ol-
maktadr.
Neyse ki btn bu kltrel deerler simlakr binann d
1

mimar grnmne bakar bakmaz sfrlanmaktadr. nk
borularla rlm bu hassas (bilinli) d cephe grnts, ev-
rensel bir fuar ya da sergi binasn andrmaktadr. Bu grnt-
syle her trl geleneksel zihniyet veya antsallk anlayn de-
itirebilecek bir gce sahip olan bu bina, iinde yaadmz
an bundan byle asla sreye baml olmayacan; sahip
olabileceimiz tek zaman anlaynn, hzlandrlm bir yine-
lenme ve yeniden-yinelenme, devre ve transit akkanlar eklin-
de olabileceini aka haykrmaktadr. Bizim kltrmz hid-
rokarbrler, rafine etme, filtreden geirme, kltrel moleklle-
rin paralanmas ve bu paralarn yeniden sentetik bir rn
hline getirilmelerinden ibarettir. Mze-Beaubourg, bu olguyu
gizlemeye alrken iskelet-Beaubourg bunu yzmze haykr-
maktadr. Zaten iskeletin gerekten bu kadar gzel ve i me-
knlarn da gerekten bu kadar baarsz olmasnn nedeni bu-
dur. Kltrel retim ideolojisi denilen ey her trl kltrn
antitezidir; tpk grsel ve ok ilevli mekn antitezi olmas gibi,
zira kltr sr, ayartma, reti, gelimi bir ritelle kstl bir
simgesel dei toku alandr. Hibir ey bunu deitiremez.
Kitlelerin ve Beaubourgun houna gitse de gitmese de bu by-
ledir.
yleyse Beaubourgun iine neler konulmalyd sorusuna:
Hibir ey yant verilebilir. nk bu boluk anlam ve este-
tik duygusu zerine oturtulmu her trl kltrn ortadan

1
Beaubourgun kltrel bir ileve sahip olmasn engelleyen baka
eyler vardr. rnein keyif alabilmek iin saa sola saldran bir ziya-
reti kitlesi gibi (bu konuya ileride deineceiz).
Jean Baudrillard


99
kayboluunu simgelemekten baka bir ie yaramayacaktr. Bu
bile olduka romantik ve i paralayc bir dncedir. Oysa bu
boluk bir anti-kltr bayapt olabilirdi.
Belki de kendi ekseni etrafnda dnp duran ve srekli ya-
np snen klarn, mekn izgisel bir ekilde tarayp bld
bir ortamda ziyareti kalabal asal bir devingen unsur olabi-
lirdi(?)
Aslnda Beaubourg bir simlakrlar dzeninin ancak kendin-
den nceki dzenin desteiyle ayakta durabildiini gstermek-
tedir. Burada akkanlardan oluan bir iskeletle d yzey ba-
lantlar bize ierik olarak derin bir geleneksel kltr sunmak-
tadr. Ortaya ilk kan simlakrlar (yani anlam) dzeni, ken-
dinden sonra gelen ve hem gsteren/gsterilen hem de ie-
ren/ierik ayrmndan haberdar olmayan bir dzene bo bir tz
sunmaktadr.
yleyse Beaubourgun iine neler konulmalyd? sorusu
sama bir sorudur. Bu sorunun bir yant yoktur. nk bu,
isellik ve dsallk ayrmndan yoksun bir sistemdir. Mbiys
eridine benzeyen hakikatimiz byle bir eydir. fade ettii her
ieriin tersi saylabilecek bir anlama sahip olan ve dolaysyla
ieren tarafndan balangta yok edilen bu (gerekletirilmesi
kukusuz olanaksz) topyann doruluu Beaubourg tara-
fndan onaylanmaktadr.
Oysa Beaubourgun iine ill bir ey konulmas gerekiyorsa
bu bir lbirent, sonsuz sayda kombinezon sunabilen bir ktp-
hane olabilir ya da bir oyun veya piyango ekilii araclyla
insanlara yeni birer yazg datm yeri, zetle Borgese zg bir
evren hline getirilebilir ya da iine embersel bir grnm su-
nan Harabeler yerletirilebilirdi. Borgesin yksnde anfitiyat-
roda oturan kalabalk renci grubu arasndan giderek daha az
sayda insann birbirlerinin dlerinde yaamay srdrd
(hayr d rn bir Disneyland deil, uygulamal bir kurmaca
laboratuarndan sz ediyoruz) bir yer. eitli yeniden canlan-
drma srelerinin, yani difraksiyon, iin iin kaynama/patla-
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


100
ma, boyut kltme, geliigzel zincirleme art arda gelmeler ya
da geliigzel bir ekilde ortala dalmalarn denendii bir
yer. San Franciscodaki Exploratorium ya da Philip Dickin
romanlarnda olduu gibi. Ksaca bir simlasyon ve byleme
kltr, yoksa sanld gibi bir retim ve anlam kltr deil.
Sefil bir antikltr kapsamna girmeyecek tek neri bu olabilir-
di. Byle bir ey mmkn mdr? Bu lkede deil! Oysa bu
kltrle her yerde ve hibir yerde karlamyorsunuz. Bundan
byle tek gerek kltrel uygulama, u bizim kitlelere, yani bize
ait (ikisi arasnda artk bir fark yoktur) ve anlamdan yoksun
gstergelerin rastlantsal ve iinden klmas olanaksz bir e-
kilde gdmlenmesi zerine oturan bir uygulamadr.
Bir baka adan deerlendirildii zaman bile Beaubourgun
iereni ve ierii arasnda bir uyumsuzluk yoktur. Bu dnce
ancak resm kltrel projeye nem verildiinde bir doruluk
payna sahip olabilmektedir. Oysa yaplmaya allan ey bu-
nun tam tersidir. nk Beaubourg anlam zerine oturan u
nl geleneksel kltre, binann d yzeyini oluturan akkan
ve borularn trdei saylabilecek (nc grup) simlakrlara
ait rastlantsal bir gstergeler dzeni grnm kazandrmak
iin harcanan muazzam abadan baka bir ey deildir. Zaten
kitlelerin buraya davet edilmelerinin nedeni de kendilerini bu
yeni semiyrjik dzene altrabilmektir. Tabi bu i kendilerine
bir anlam ve bilgece kltr kazandrma gibi ters bir bahaneye
dayanlarak yaplmaktadr.
yleyse Beaubourg, aslnda bir kltrel caydrclk antdr
aksiyomundan yola kmak gerekmektedir. Kltrn insan bir
ey olduu dncesini savunmaktan baka bir ie yaramayan
o ok eski senaryoyla kitleler aslnda lm bir kltrn yasn
tutmak gibi keyifli bir olaya katlmaya davet edilmektedirler.
Onlar da bu davete koa koa icap etmektedirler. Beau-
bourgun yol at en ironik ey budur. Bir baka deyile kitle-
lerin Beaubourga komalarnn nedeni yzlerce yldr kendile-
rini yoran, bktran bu kltr karsnda salya aktmak deil,
Jean Baudrillard


101
her zaman nefret etmi olduklar bir kltrn yasn tutma fr-
satn kitle hlinde ilk kez ellerine geirmi olmalardr.
Beaubourgun kltrel adan kitleleri kandrmay amala-
d gibi bir dnce tamamen yanltr. Kitleler sonunda kl-
trn ulat en st aama olan kar-kltr de dhil olmak
zere kltrn ldn, parampara, yani gerekten tasfiye
olduunu gsteren bu ilemsel fahielie tank olup, keyif ala-
bilmek iin koa koa Beaubourga gitmektedirler. Kitleler
Beaubourga, dayanlmaz bir cazibeye sahip felket blgelerin-
den birine koar gibi komaktadrlar. Daha da gzeli bu kala-
balklar Beaubourg iin bir felket, yani son anlamna gelmek-
tedir. Saylar, kalabalklar hlinde dolamalar, bylenmilik-
leri, her eyi grme ve elleme arzular her binay ykabilecek
trden nesnel bir lmcl davrana tekabl etmektedir. Yo-
unluklar yalnzca binay tehlikeye atmakla kalmayp, olaya
katlma ve ilgilenme biimleriyle de bu animasyon kltrnn
sunduu ierikleri yok edebilecek kapasitededir. Bu grh
davrannn kltrel amala bir ilikisi yoktur. Baarl ve abar-
tl olduu lde beklenen ilikinin tam tersine yol amaktadr.
nk potansiyel bir felket alanna benzeyen bu yap iinde
dolaan kitleler bir felkete yol aabilecek temel unsurdur, yani
kitle kltrne ancak kitle bir son verebilmektedir.
Bo bir alanda dolaan kitle bir akma dnrken, ayn za-
manda opaquelk ve tepkisizliiyle de bu ok ilevli alan
dmdz etmektedir. Katlmaya, simle etmeye, modellerle oy-
namaya davet edilen bu kitle, kendisinden istenilenden fazlasn
yaparak, sunulan nesnelerle o kadar ok oynayp, olaylara yle
youn bir ekilde katlmaktadr ki, hem kltrel giriim hem de
binann altyapsn tehlikeye sokmaktadr. Bylelikle kltr si-
mlasyonuna bir tr parodi, bir hipersimlasyonla karlk
veren ve aslnda kltrn sermayesi olmas gereken kitleler,
Beaubourg denilen utan abidesinin temsil ettii bir kltr
yok etme aracna dnmektedirler.
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


102
Bu kltrel caydrcln baarsn kutlamak gerekir. Tm
antisanatlar, solcular ve kltr eletirmenlerinin gc devasa
bir kara delie benzeyen Beaubourgun sahip olduu caydrma
gcnn zerresi bile deildir. Bu gerekten de devrimci bir ey-
lemdir nk bu istem d, lgnca ve denetlenmesi olanaksz
bir giriimdir. Oysa kltr yok etmek isteyen her anlaml giri-
imin onu diriltmekten baka bir ie yaramad grlmektedir.
Beaubourgun sahip olduu tek ierik ziyareti kitlenin biz-
zat kendisidir. Merkez, bu kitlelere bir karanlk oda, bir enerji
dntrcs gibi davranmakta ya da bir rafinerinin petrol
rnlerini ya da ham madde akn input-output terimleriyle
aklamas gibi kitleleri input-output terimleriyle aklamakta-
dr.
eriin burada kltr, orada haber ya da mal olmasnn
bir nemi yoktur iletiim srecine zg bir dayanak olduu
hi bu kadar ak ve seik bir ekilde ortaya konulmamtr.
Aracn (medium) ilevi kitleler oluturup, trde bir insan ve
zihniyet ak retmektir. Banliylerde oturan ve alma (i)
merkezleri tarafndan her gn belli saatlerde emilen ve geri
pskrtlen, belli istasyonlarda ara deitirmek zorunda kalan
kitleler gibi Beaubourgda da devasa boyutlara ulaan bir gel-
git vardr. Bu da bir tr itir. Test ve anketlerle, ynlendirici
sorgulama almalar yani ziyaretiler buraya kendi kendileri-
ne sorduklar sorularn nesne-karlklarn semeye (bulmaya)
ya da burada sergilenen nesnelerin kendilerine ynelttii g-
dmlenmi ve ilevsel sorularn yant olmaya gelmektedirler.
yleyse bu bir i ve disiplin dzeninden ok, dayatt koullar
bir hogr kandrmacasna benzeyen, programlanm bir di-
siplin dzenidir. Geleneksel kapitalist kurumlarn ok tesinde
bir yerlerde bulunan hipermarket gibi bir kltr hipermarketi
olan Beaubourg gelecekte karlalabilecek her trl denetim
altna alnm toplumsallama biimine imdiden modellik
yapmakta, yani beden ve toplumsal yaamn (i, elence, med-
ya, kltr) dank ilevlerini bir araya getirip, tm kart ak-
Jean Baudrillard


103
kanlar entegre devre terimlerine dntrmektedir. Toplumsal
yaamn ilemsel simlasyonuna ait bir zaman-mekn.
Bunun iin tketiciler kitlesiyle rnler kitlesi arasnda bir
edeerlik ya da benzerlik olmas gerekmektedir. Hipermarket-
te olduu gibi Beaubourgda da bu iki kitlenin birbiriyle kar-
lamas ve birbirine karmas gerekmektedir, zaten onlar ge-
leneksel kltr yerlerinden (ant mzeler, galeriler, ktphane-
ler, kltr evleri, vs.) ok ayr eyler hline getiren de bu zel-
likleridir. Mal bir hipermala, kltr de bir hiperkltre d-
ntren tehlikeli kitle tam da bu noktada ortaya kmaktadr,
bir baka deyile belirli gereksinimler ya da farkl dei toku
biimlerine deil bir eit tamamyla iaretlerden oluan evren
ya da bir kapal devrenin bir ucundan dierine durmakszn
gidip gelen bir itki, yani sonu gelmeyen bir seim yapma, oku-
ma, gnderen, marka, dekodaj etkileimi. Hipermarketlerdeki
tketim nesneleri gibi buradaki kltrel nesnelerin amac da
sizi entegre olmu bir kitle, transistorize olmu bir akm ya da
mknatslanm bir molekl konumunda tutabilmektir. Btn
bunlar, yani maln hipergerek bir ey olduunu bize hiper-
market retmitir. Beaubourg da bize kltrn hipergerek
bir ey olduunu retmektedir.
Geleneksel mzeyle birlikte btn kltrler birbirlerine ge-
mi, gruplam, blnm ve kltr hipergerek bir eye d-
ntren her eyi estetize etme sreci balamtr. Mze, en
azndan, bir bellee benzerken; Beaubourgda kltr bir bellek-
ten ok bir depo, ilevsel bir yeniden datm merkezine benze-
mektedir. Bu olgu, yani uygar dnyada adm banda kar-
mza kan nesne stoklar, insan stoklar bir baka deyile kuy-
ruklar, beklemeler, trafik skklklar, (konsantrasyon) youn-
lamalar, kamplar, bu birinciyi tamamlayan daha genel bir ol-
guya yol amaktadr. Kitle retimi de zaten budur. Bu kitle-
sel retim ya da kitlelere hizmet amacyla yaplan retim deil,
kitle retimiyle ilikili bir eydir. Her trl toplumsallama
biiminin son rn olan kitle bir anda toplumsalla son ver-
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


104
mitir. Oysa bize toplumsaln kendisi olarak yutturulmaya al-
lan kitle, tam tersine toplumsaln iin iin kaynayp, ortadan
kaybolduu yerdir. Kitle toplumsaln iin iin kaynad ve dur
durak tanmayan bir simlasyon sreci tarafndan yutulduu,
giderek youn bir grnm arzeden eydir.
Bu da ibkey bir ayna rneine gtrmektedir. Bu akla-
maya gre, kendilerini bu aynada gren kitleler giderek kitle-
sellemek isteyeceklerdir. Bu tipik bir marketing yntemi,
yani saydamlk ideolojisinin her ynyle bir anlama kavutuu
yerdir. Belki de akla gelebilecek en kk ideal kltr modeli-
nin sahneye konulmasyla kltrn ve uzants saylabilecek
kitlenin hzla yaygnlap geliebilecei dnlmektedir. Ayn
srele zincirleme tepkinin grld nkleer operasyon ya da
spekler by operasyonunda karlamaktayz.
Bylelikle mal dzeyinde hipermarket neyse kltrel dzey-
de de Beaubourg ilk kez o anlama sahip olmutur. Bir baka
deyile kusursuz bir ksr dng operatr ya da aklnza gelebi-
lecek her eyi temsil edebilen bir ey (mal, kltr, kalabalk,
basnl hava).
Eer nesne stoklama ii, insan stoklanmasna yol ayorsa
nesne stounun yol at gizli iddetin insanlarda bunun tersi
saylabilecek bir iddet trne yol at sylenebilir.
Aklnza gelebilecek her trl stok iddet ykldr. Her in-
san kitlesi de zgn bir iddetle ykldr. Kitlenin ekim gc
ve neden olduu tepkisizliin giderek younlamasndan kay-
naklanan bir iddet. Bir atalet oda olan kitle ayn zamanda
yepyeni, aklanmas olanaksz ve da dnk iddetten farkl
bir iddet biiminin de merkezidir.
Tehlikeli kitle. in iin kaynayan kitle. Ziyareti says
30.000i at takdirde Beaubourgun iskeleti yamulabilir.
Yapnn bir mknats gibi ektii kitle yapnn kendisini yok
edebilecek bir deikene dnmektedir. Binay tasarlayanlar
bunu bilinli olarak yapm olabilirler mi (nerede o gnler)?
Eer binay ve kltr ayn anda yok etme ans tanyacak e-
Jean Baudrillard


105
kilde programladlarsa, o zaman, Beaubourg bu yzyln en
pervasz nesnesi ve en baarl happeningidir.
Beaubourgu yamultun! Bu yeni devrimci bir gndem mad-
desi olabilir. Onu yakmaya almak ya da varln tartmak
anlamsz bir eydir. Onu ziyaret edin yeter! Beaubourgun ba-
arsnn nedeni artk bir sr deildir. nsanlar merkez binay
ykmak iin ziyaret etmektedirler. evresine bir felket kokusu
yayan, hassas bir mimariye sahip bu byk binay yamultabil-
mek iin, akn akn ziyarete gitmektedirler. Kukusuz o cayd-
rc komuta itaat etmekte, yani kendilerine tketilmek ve yok
edilmek zere sunulan bir kltrle yamultabilecekleri bir bina
verildiinde syleneni yapmaktadrlar. Ama ayn zamanda s-
rarla, ancak bunun farknda olmadan, bu yok olua tank ol-
mak istemektedirler. Binay yok edebilmek iin, Merkeze akn
akn komak kitlenin gerekletirebilecei tek eylem biimidir.
Kitle kltrne ait byk bir binaya yani Beaubourgun kltr
kazandrma adl meydan okuyan tavrna, kitle sanki bir mer-
miye/bombaya dnerek meydan okumakta, ona arl yani
en anlamsz, en aptalca, en az kltrel saylabilecek yanyla
karlk vermektedir. Sterilize edilmi bir kltr kitlesel d-
zeyde renmeleri istendiinde, kitle, bu meydan okumaya, bir
sre sonra vahi bir gdmleme biimine dnen, ykc bir
akn akn saldrma eylemiyle karlk vermektedir. Zihinsel bir
caydrma giriimine dorudan bir fiziksel caydrma eylemiyle
karlk vermektedir. Bu da onun meydan okuma biimidir.
Kitlenin kurnazl oyunu kuralna gre oynamasndan kaynak-
lanmaktadr ama o bununla yetinmeyip iine kapatld sim-
lasyon srecine, amalarn aan ve yok edici bir hipersimlas-
yon ilevi gren en akrak bir toplumsal srele karlk ver-
mektedir.
2


2
Bu tehlikeli ve Beaubourgun ne anlama geldiini kesinlikle anlam
bulunan bir kitleye oranla, Vincennes niversitesi rencilerinin al
gecesi yaptklar gsteri olduka komik kalyordu.
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


106
nsanlar her eyi alp gtrmek, yamalamak, yemek, yut-
mak ve gdmlemek istemektedirler. Onlar grme, deifre
etme ve renme olayyla pek ilgilenmemektedirler. Kitlesel
olan tek duygu gdmleme duygusudur. Organizatrler (sa-
natlar ve aydnlar) bu denetlenmesi olanaksz isteksizlikten
korkmaktadrlar nk onlar kltrn seyirlik bir olay olmak-
tan ok retici bir ey olduuna inanmaktadrlar. Anlalmaz
bir kltre kar verilebilecek, bir mabedin kaplarn krarak
tecavz etmeye benzeyen, bu zgn ve vahi yant, yani bu
etkin, yok edici bylenme olayn gz ard etmektedirler.
Alnn ertesi gn kalabalk tarafndan demonte edilerek,
karlacak bir Beaubourg, bu kltrel demokrasi ve saydamlk
adl sama meydan okuma dncesine kar verilebilecek en
gzel yant olabilirdi. Herkes bu fetiletirilmi kltrden birer
feti-somun gtrebilirdi.
nsanlar buraya dokunmak amacyla gelmektedirler. Bak-
lar dokunur gibidir. Bu baklar elle dokunma arzusunun bir
parasdr. Buras dokunma zerine oturtulmu bir evrendir,
yoksa grsellik ya da sylev ekme zerine deil. nsanlar g-
nmzde artk gdmlemek/var olmak, datmak/datlmak,
dolamak/dolatrlmak gibi dorudan yeniden canlandrma,
mesafe ya da dnce dzenine ait olmayan bir srecin iine
sokulmulardr. Bu bir panie kaplma olayna, panie kaplm
bir dnyaya benzemektedir.
Hibir grnr nedeni olmayan yava ekim bir panik... T-
kanp kalm bir topluma zg isel bir iddet yani iin iin
kaynama/patlama.
Beaubourgu artk yakamazsnz nk bu olasla kar
her trl nlem alnmtr. Yangn, patlama ve ykma bu trden
bir ant yok edebilecek alternatifler arasnda deildir. (Quater-
naire) Drdnc zamana ait sibernetik ve kombinatuvar bir
dnyay yok etmenin yolu, iin iin kaynamadan gemektedir.
Ykc eylem ve iddet araclyla ortadan kaldrma bir re-
tim biimine uygun dmektedir. ebeke, a, kombinatuvar ve
Jean Baudrillard


107
k akmlarndan oluan bir evreneyse tersine evirme ve iin
iin kaynayp/erime uygun dmektedir.
Kurumlar, devlet, iktidar, vs. iin de ayn ey geerlidir. B-
tn bunlarn elikiler araclyla ortadan kalkacan dle-
mek bir d olarak kalmaya mahkmdur. nk artk giderek
karmaklaan kurumlar, feed-back, ok gelikin denetim dev-
releri nedeniyle kendiliklerinden iin iin kaynamaya balam-
lardr. ktidar da iin iin kaynamaktadr. ktidar gnmzde
bu ekilde ortadan kaybolmaktadr.
Ayn ey kent iin de geerlidir. Yangnlar, savalar, veba,
devrimler, marjinalleen sululuk, felketler, yani antikent so-
runsalyla, kente zg isel ve dsal olumsuzluklarda gerek
bir yok olu biimine kyasla arkaik bir eyler vardr.
Bir yeralt kenti senaryosu bile (yaplarn in usul gml-
me biimi) naif bir senaryodur. Halen kentler genel bir retim
ya da bir yeniden canlandrma emasyla ilintili bir yeniden
retim emas dorultusunda yinelenmemektedirler (kinci
Dnya Savandan sonra kentler bu emaya uygun bir ekilde
restore edilmiledir). Kentleri diriltebilmek artk bir rya. e-
rik dzeyinde de bu byle (kentler artk zaman iinde birikmi
sibernetik bellek araclyla genetik koda benzer bir ekilde
kendini durmadan yineleyebilmektedir). Borgesin btn o
coraf alan kaplayan ve onun ikizi saylabilecek harita topya-
s sona ermitir. Bugn simlakr retimi ikiz ya da dplikasyon
yoluyla deil genetik minyatrletirme sayesinde gerekleti-
rilmektedir. Burada da yeniden canlandrma ve iin iin kay-
nama sona ermitir nk bundan byle kentler de hi kimseye
ait olmayan ve hibir eyi unutmayan bir bellek tarafndan en
kk boyutlara indirgenmektedir. Tersine dndrlmesi ola-
naksz, ikin, giderek younlaan, potansiyel olarak tkanm ve
zgrletirici bir patlamaya asla tank olmayacak bir dzen
simlasyonu.
Bir zamanlar kltrmz bir zgrletirme gcne (rasyo-
nel) sahipti. Bu kltr ister kapital, ister retici glerin zgr-
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


108
letirilmesi, ister akl ve deer alanlarnn tersine evrilmesi ola-
naksz uzantlar, isterse evrensele kadar giden bir uzay fetih ve
kolonizasyonuna (isterse gelecee ynelik toplumsal ve top-
lumsal enerji biimlerini ngren devrime) ait olsun emada bir
deiiklik yoktur. Bu yava yava ya da ni ataklarla yaylp,
genilemeye alan bir sistem ve zgrletirilen bir enerji ze-
rine kurulmu bir ema ya da her eyi egemenlii altna alma
zerine oturtulmu bir dselliktir.
Bu kltre elik eden iddetse ortaya ok daha geni, byk
bir dnya, yani retim dnyasnn kmasna neden olmutur.
Bu tr bir iddet diyalektik, enerjetik, katartik bir iddettir. Bu
toplumsala yn veren ve sonunda toplumsal alann btnyle
tkanmasna yol aan bir iddettir. Bu belirlenmi, analitik ve
zgrletirici bir iddettir.
Gnmzde ortaya, geleneksel da dnk iddet emasna
uymad iin, henz zmlemeyi beceremediimiz bambaka
bir iddet tr kmtr. Bu, bir sistemin genilemesi sonucun-
da deil, fizikteki takmyldz sistemlerine benzeyen bir siste-
min bzlmesi ve tkanmas sonucunda oluan iin iin kay-
nama/patlama cinsinden bir iddettir. Toplumsaln akl almaz
boyutlarda younlamasyla, ar derecede dzenli bir sistem,
ar yklenmi bir (bilgi, enformasyon, iktidar) ayla, tm kl-
cal boluklara kadar egemen olabilen, abartl boyutlara varm
bir denetim sonucunda ortaya kan bir iddet.
Bizim bu iddeti anlayamaymzn nedeni dgcmzn
yaylmac sistemler mant dorultusunda ynlendirilmi ol-
masdr. Bu mantk belirsizliin srp gitmesine yol amakta ve
iddette bu emaya uygun bir ekilde retilmektedir. nk
klasik belirleyicilik ve nedensellik modellerinden nbeti devra-
lan bu rastlantsal modeller bildik yaylmac sistemlerden her
ynde (ister yldz isterse toprak altna kk salma biiminde
olsun) ve her ekilde genileyen retici ve yaylmac sistemlere
geii simgelemektedirler. Enerjileri zgrletirmek, younluk-
lar yaygnlatrmak, arzuya molekler bir biim vermekten
Jean Baudrillard


109
yana olan btn felsefe akmlar ayn ynde yani klcal boluk-
lara kadar tkanma ve sonsuzlua ynelik bir alama dorul-
tusunda ilerlemektedirler. Molerle molekler arasndaki fark
bir modlasyon farkndan ibarettir. Belki de bu, yaylmac sis-
temlere zg temel enerjetik sre iinde yer alan, en son mo-
dlasyondur.
Bin yl sren bir enerjiyi zgrletirme ve salverme evresi
ve bir tr maksimal dzeye ulam bir parldama, k sama
srecinden sonra (Bataillen kayp ve kazan kavramlaryla, o
muhteem antropolojisini zerine oturtmu olduu tkenmek
bilmeyen bir parltya sahip gne mitini, bu bak as dorul-
tusunda yeniden gzden geiriniz. nk bu bizim k saabi-
len ve devrimci zellie sahip felsefemize ait son miti genel
bir ekonomi dncesine ait son havai fiektir. Ancak bunun
bizim iin bir anlam kalmamtr) bir iin iin kaynama, top-
lumsaln tersine evrili evresine geiyorsak o zaman baka.
Tkanma noktasna gelmi bir toplumun devasa boyutlara ula-
an tersine evrilme sreci. Yldz sistemleri n yayma gle-
rini yitirdikten sonra da varlklarn srdrrler; yani nce ya-
va bir iin iin patlama srecine boyun eerler, daha sonra da
giderek hzlanp, mthi bir sratle klrler ve bir kara delik
grnmn alncaya kadar evrelerindeki tm enerjileri yuta-
rak dtan ie doru eilip, kvrlan sistemlere dnp, bizim
bildiimiz anlamda tkenmek bilmeyen bir yansma ve sonsuz
bir potansiyel enerji kayna olarak bildiimiz dnyay ilerine
ekerek yok ederler.
Belki de byk metropoller (eer bu varsaymn bir anlam
varsa kukusuz yle olmas gerekiyor) bu anlamda iin iin
patlayan merkezlere dnmlerdir. Kapital ve devrim gibi iki
kavramn ada olan ve altn an kapatarak bugn anlam-
n yitiren toplumsaln emildii ve yutulduu merkezler. Politi-
kay sarp sarmalayan bir tepkisizlik ortamnda niden ya da
yava yava dtan ie doru kvrlan bir toplumsal (Bu tersine
evrilmi bir enerji midir?). Dilin yaptn yapmamak yani iin
Beaubourgun Brakt zlenim/Etki


110
iin kaynamay olumsuz, tepkisiz, geriletici bir sre olarak
dayatp bunun tersi olan gelime, devrim gibi kavramlar y-
celtmemek gerekir. in iin kaynama/patlama sonularn n
grebilmenin olanaksz olduu bir sretir. lk iin iin patla-
ma olay, kukusuz 1968 Mays, bir baka deyile devrimci
terimlerle yaplan yorumlamann tam tersine, toplumsal tkan-
maya kar gsterilen ilk iddetli tepki; bir bzlme ve bizzat
olaya katlanlarn, toplumu daha st bir konuma gtrmeyi
amalayan ideolojisiyle elien toplumsaln egemenliine kar,
bir meydan okumadr. Hlen bu ryann etkisi altnda bulun-
duumuz sylenebilir. Zaten 1968 olaylarnn byk bir bl-
m bu devrimci dinamikle ilgili olup, devrimci bir iddettir.
Ancak ayn anda ortaya belli bir konuda niden dtan ie do-
ru kvrlan bir toplumsal ve bunun sonucunda da niden iin
iin kaynamaya balayan bir iktidar kmtr. Ksa srede orta-
ya kan bu iin iin kaynama o gn bu gndr devam etmek-
tedir. Toplumsaln, kurumlarn ve iktidarn bu iin iin kayna-
mas derinden derine srp gitmektedir. 1968 Mays enerjisi-
ni nerden ald belli olmayan devrimci bir dinamiin rn
deildir. Tam tersine devrimin, hatt devrim fikrinin kendisi
bile iin iin kaynamakta/patlamaktadr ve bu iin iin patla-
mann yol aaca sonular devriminkinden ok daha nemli-
dir.
Kukusuz 1968 Maysndan bu yana ve 1968 Mays saye-
sinde toplumsal giderek byyen bir le benzemektedir (ka-
tlma, ynetim, genelletirilmi zerk ynetim, vs.) Ancak top-
lumsal ayn zamanda 1968dekine oranla pek ok konuda ken-
dinden tamamen kopmu ve btnyle tersine evrilmi du-
rumdadr. Tarihsel akln anlayabilecei trden bir hafif deprem
geirmitir.
HPERMARKET VE HPERMAL















Otuz kilometrelik bir alan iinde karnza kan ok iaretleri
sizi, u byk seip alma merkezleri olan hipermarketler, yani
birok bakmdan yeni bir toplumsallk biiminin gelimekte
olduu u hiperalanlara doru ynlendirmektedir. Bir hiper-
marketin nasl btn bir yerleim blgesi nfusunun merkezi
hline geldiine, alma ve alveri saatleriyle yol gzerghlar
ve eitli gnlk alkanlklar nasl ynlendirdiine bir bakalm.
Bu hipermarketler, i merkezleri tarafndan belli saatlerde ps-
krtlen banliy yolcularnn tren, metro, otobs aktarma is-
tasyonlarnda neden olduklar devasa gelgit olayna benzer bir
hareket yaratmaktadrlar.
Burada karmza kesinlikle bir baka tr alma, toplumsal
bir kltr yaratma, karlatrma ve inceleme yapmayla toplum-
sal bir yasa ve yarglamaya dayal biim kmaktadr. nk
insanlar buraya kendi kendilerine sorabilecekleri her trl so-
runun nesnelemi-yantlarn bulmaya ve aralarndan bir seim
yapmaya gelmektedirler. Daha dorusu nesnelerce oluturulan
ilevsel ve ynlendirilmi bir sorunun karl olmaya gelmek-
tedirler. Nesneler burada bir mal olma zelliklerini yitirerek,
Hipermarket ve Hipermal


112
tadklar anlam ve mesajn zlp, onaylanmas gereken
trden gstergelerle oktan semeli bir teste benzemektedirler.
Bize sorular sorup, yant vermeye zorlamaktadrlar. stelik
yantlar sorunun iindedir. Medya mesajlar da benzer bir e-
kilde i grmekte ve bunlar da insan ne bilgilendirmekte ne de
insanla iletiim kurmaktadr. Medyann mesajlar bir referan-
dum, sonu gelmeyen testler, ksrdnglemi yantlar, zetle
kodun geerliinin snanmasndan baka bir ey deildir.
Baklarmz etkileyebilecek bir rlyef, bir perspektif, bir
ufuk noktasndan yoksun olan hipermarket; dzenlenme biimi
nedeniyle art arda gelen ve edeerli gstergelere benzeyen
reklam panolar ve rnlerden oluan total bir ekrana benze-
mektedir. Bu hipermarketlerde yalnzca n sahne dzenleme-
siyle uraan, yani boalan raflar dzenleme iinden sorumlu
insanlar vardr. Bunlar tketicilerin at delikleri tkamakla
grevlidirler. Bu derinlikten yoksunlua bir de self-service
olayn ekleyin, yani her yeri birbirine benzeyen, alcyla satc-
nn kar karya gelmeyip, insanlarla eylerin bir araya getiril-
dii dolaysz bir gdmlenme meknn. Peki kim kimi gdm-
lyor?
Bu simlasyon evreninde bask bile ancak bir gstergeye
dnt lde onunla btnleebilmektedir. Bu ikna etme
evreninde caydrc bir gce dnen bask, dierlerinden fark-
sz bir gstergedir. Hrszl nlemek amacyla konulan tele-
vizyon kameralar bu simlakrlardan oluan dekorun bir para-
s gibidir. nk kusursuz bir gvenlik sistemi maazann
maliyetinden daha byk bir yatrm yapmay gerektirecektir.
Byle bir gvenlik sistemi maaza asndan verimli bir yatrm
olmayacaktr. yleyse var olan gvenlik dzeni basky ant-
ran, yani bask simlasyonuna benzeyen bir eydir. Bu gster-
gelemi basknn dier gstergelerle bir arada bulunmasnda
hibir saknca yoktur. Hatt bu gstergenin tam tersi bir anla-
ma sahip ve sizi rahatlatarak sakin sakin alveri yapmaya
davet eden devasa panolar bile. Aslnda bu panolar da sizi o
Jean Baudrillard


113
polis grevi yapan kameralar kadar iyi ya da kt bir ekilde
gzetlemekte ve izlemektedirler. Televizyon kameras size ba-
karken, siz de kalabaln arasnda kendi kendinizi izliyorsu-
nuz. Tketim adl etkinliin bir paras olmamz salayan sr-
sz bir ayna gibi. Bu dnyay kendi iine kapatan bir ikiye bl-
me ve ikizini retme oyunu.
Hipermarketler kendilerini besleyen ve bir buluma merkezi
hline getiren otoyollardan, otomobillerle rtl bir alana ben-
zeyen parkinglerden, bilgisayar terminalinden, (daha geri plan-
da benzer halkalardan oluan) btn etkinlikleri yanstan ilev-
sel bir ekrana benzeyen kentten ayr bir ekilde ele alnamaz.
Hipermarket byk bir montaj fabrikas gibidir. Aradaki tek
fark mantken art arda gelen safhalardan olumak zorunda
olan alma dzeni yerine, buradaki grevlilerin (ya da hasta-
larn) ortalkta alk alk dolanarak alma zincirinin bir bl-
mnden dierine geliigzel bir ekilde gidip gelmeleridir. Yine
alma dzeninden farkl olarak insanlar buraya istedikleri
zaman gelmekte, semekte ve satn almaktadrlar. Ancak bura-
da da yine de yasaklarn bir hogr, kolaylk salama ve hi-
pergereklik cils ardna gizlendii programlanm bir disiplin
dzeni ve montaj bandyla karlalmaktadr. Kapitalin gele-
neksel kurumlar ve fabrikann tesinde bir yerlerde bulunan
hipermarket, gelecekte karmza kacak her trl toplumsal
denetim biimi, yani toplumsal yaam ve birlikteliin dank
ilevlerini (i, bo zamanlar deerlendirme, beslenme, salk,
ulam, medya, kltr) tek bir homojen at (zaman/mekn)
altnda buluturma modelidir. Tm kart akmlarn kapal dev-
re terimiyle yeniden yorumlanmasndan baka bir ey deildir.
Toplumsal yaamla bir yerleim ve trafik dzenine ait ilemsel
bir simlasyonun gerekletirildii zaman-mekn.
Gelecei nceden haber veren bir model olarak hipermarket
(zellikle de ABDde) yerleim blgelerinin dalmn belirle-
mektedir. Oysa geleneksel arlar kentin tam merkezine yer-
letirilerek kentliyle kylnn bulumasn salard. Hipermar-
Hipermarket ve Hipermal


114
ket krsal kesimle kentin ortadan kalkarak yerini kyle-kent
aras bir yere (agglomeration) brakan yeni bir yaam biiminin
davurumudur [tketime edeer, onun mikromodeli, tama-
myla iaretlerden oluan ilevsel bir kent d banliy tipi
alveri yeri (zoning)]. Dahas hipermarket tketim merkezi
olmann tesinde bir anlama sahiptir. Burada sergilenen nesne-
ler zgn bir gereklikten yoksundur, bir baka deyile nemli
olan onlarn gelecee zg toplumsal iliki modelini andran
seriler, daireler ve seyirlik eyler eklinde dzenlenmi olmala-
rdr.
Bir biim olarak hipermarket modernliin nasl sona ere-
ceini anlamamza yardmc olmaktadr. Byk kentler yaklak
yzyllk (1850-1950) bir sre iinde modern (ou u ya da
bu ekilde bu bal tayordu) byk maazalarn douuna
tank olmulardr. Ancak ulamla birlikte ortaya kan bu asal
modernleme sreci kentsel yapy allak bullak etmemi ve
kentler, kent olarak kalmlardr. Oysa yeni kentler, hipermar-
ket ya da shopping centerlarn uydularna dnmlerdir. Bu
uydulara programlanm bir tama dzeniyle ulalmaktadr.
Bunlar kentten ok bir banliyye benzemektedirler. Ortaya
sibernetik zellie sahip yeni bir yaplama biimi kmtr (bir
baka deyile yaama ve yerleim alanyla ulam alan asn-
dan genetik kodunkine benzeyen molekler komut senaryola-
rnn ayns). Bu yaplama nkleer ve uydu zellikleri tayan
bir biime sahiptir. Hipermarket bir ekirdek gibidir. Modern
bir kent bile onu emememektedir. evresinde oluturduu
yrngeye banliyler oturtmakta, kimi zaman da niversite
hatta fabrika gibi yeni yerleim alanlar iin, bir gref vazifesi
grmektedir. Bu XIX. yzyla ait ya da merkez bir yaps olma-
yan ve kent yrngesini bozmadan banliyye yerleen fabrikaya
deil, elektronik kumanda dzenine sahip otomatik montaj
fabrikasna bir baka deyile meknsal zorunluluktan tamamen
arndrlm bir alma dzeni ve bir ileve sahip fabrika tan-
mna uyan fabrikaya benzemektedir. Bu fabrikada da hiper-
Jean Baudrillard


115
market ya da yeni niversitede olduu gibi zerkleen (ticaret,
i, bilgi, bo zamanlar deerlendirme) ve yer deitiren (ki bu
olay, kentin modern yaylma biimini belirlemektedir) ilev-
lerden ok ilevlerin birbirleriyle olan balantlarn kopartan
bir model, belirsiz ilevlerle karlalmaktadr. Kent dna ta-
nm hipergerek bir model, bir kentle hibir ilikisi kalmam
sentetik bir yerleim blgesi ekirdeine benzeyen bu fabrika,
kentin, kendi kendisiyle olan tm balantlarn kopartmtr.
zgn bir toplumsal senteze benzeyen, belli bir alana ve niteli-
e sahip kent, hatt modern kentin bile lm anlamna gelen
bu fabrikalar kente zg negatif uydulardr.
Bu yerleme biimiyle, eitli ilevlerin rasyonelletirilmesi
arasnda bir iliki olduu dnlebilir. Oysa belli bir ilev ko-
nusunda hiperuzmanlalarak anahtar teslimi dzeyine gelin-
mise, bu fabrikann zgn amacn yitirerek bambaka bir eye
yani ok ilevli bir ekirdek, oul bir input-output dzenine
sahip kara kutulardan oluan bir btn, yapsal bir bozulma
ve deformasyon merkezine dnm olduunu gsterir. Bu
fabrikalarla bu niversiteler artk birer fabrika ya da niversite
deildirler. Zaten hipermarketlerin de bir pazar yeriyle artk
uzak-yakn hibir ilikisi kalmamtr. Bu yeni ve tuhaf mekn-
larn en kusursuz rnei, kukusuz yaam alann ntralize
edebilen bir caydrma gcne sahip olan nkleer santraldir. Bu
meknlarn grnr ilevlerinin gerisinde gizlenen asl ilevleri
caydrmadr. levlerini yitiren ilevsel ekirdekler hipergerek-
lemektedir. Artk birer simlasyon kutbuna dnm bulu-
nan bu yeni nesnelerin evresinde eski garlar, fabrikalar ya da
geleneksel ulam sistemleri yani modernlie zg eylerden
ok bir hipergereklik, gemi ve gelecekten yoksunlatrlm
ilevsel ayn andalk, her eyi etkileyebilme arzusu vardr. Do-
al olarak ayn zamanda yeni bunalm ya da felket biimleri de
vardr. rnein Mays 1968 Sorbonneda deil Nanterrede
balamtr, bir baka deyile Fransada ilk kez bir bilim yuvas-
nn kendi duvarlar dna kartlarak hiperilevsel hle geti-
Hipermarket ve Hipermal


116
rilmesinin, yani programlanm neo-fonksiyonel bir dzen
iinde bilgiye ilevini ve amacn yitirtmenin, meknsal ve an-
lamsal zarar vermeyle eanlaml bir ey olduu grlmtr.
Bu noktada sahip olduu gnderenler sistemini yitirerek y-
rngeye oturtulmu bir uydu modeline (bilim, kltr) kar
ortaya yeni ve zgn bir iddetin kt grlmtr.
LETM ARALARINDA N N
KAYNAYAN/PATLAYAN ANLAM















Her geen gn daha ok haber ve bilgiye karn giderek daha
az anlamn retildii bir evrende yayoruz. Bu bak asndan
yola karak varsaymdan sz edebiliriz:
Birinci varsayma gre haber, anlam (negantropik unsur-
dur) retmekte ancak tm alanlarda karlalan genel bir an-
lam kaybn engelleyememektedir. letiim aralar araclyla
istediimiz kadar mesaj ve ierii yeniden topluma pompalad-
mz varsaysak bile anlamn yok olu srecinin hz, anlamn
pompalanma srecinin hzndan daha yksektir. Bu durumda
var olan iletiim aralar yetersiz kalacaklarndan devreye ek
iletiim aralarnn sokulmas gerekmektedir. Bunun adysa
zgr konuma ya da bireysel yayn hcreleri eklinde sonsuz
sayda oaltlabilen iletiim aralar hatt anti-iletiim arala-
r (korsan radyolar, vb.) ideolojisidir.
kinci varsayma gre haberin anlamla hibir ilikisi yok-
tur. yleyse, haber bir baka dzen ya da gruba aittir. Haber,
anlamla anlam dolanm ya da dolam dzeni dnda kalan
letiim Aralarnda in in Kaynayan/Patlayan Anlam


118
ilemsel bir modeldir. Bu Shannon varsaymna gre iletiim
evreninde retilen haber saf bir aratr. Teknolojik zellie
sahip bu aralarn ierdii herhangi bir anlam yoktur. yleyse
iletiim aralar tarafndan retilen haberlerin anlamlar baka
alanlara zg deer yarglar tarafndan belirlenemez. Bu tr-
den bir anlam genetik kod tarafndan retilen koda benzemek-
tedir, bir baka deyile aktarlan haberden ne anlyorsanz an-
lam odur. Haberin sahip olduu anlam byle bir eydir. Oysa
bizim bildiimiz anlam baka bir eydir. Anlam, Monodun
Rastlant ve Zorunluluk balkl metninde aklad gibi sonra-
dan ortaya kan bir eydir. Bu adan haber enflasyonuyla
anlam deflasyonu arasnda hibir anlaml ilikinin bulunmad
sylenebilir.
nc varsayma gre, haber, anlam dorudan yok ya
da ntralize eden bir ey olduu lde haber enflasyonuyla
anlam deflasyonu arasnda, olduka belirgin ve zorunlu bir ili-
ki vardr. Anlam yitiminin dorudan iletiim aralar yani anla-
m yok edip, ikna edici bir haber biime sokan kitle iletiim
aralarnn mdahaleleriyle bir ilikisi vardr.
En ilgin varsaym bu sonuncusudur, ancak u anda kabul
gren dncelerin tam tersini savunmaktadr. Nereye baksa-
nz toplumsallamann iletiim aralarnn gnderdii mesajlar-
la ilgilenme dzeyiyle doru orantl bir ekilde lldn
grrsnz. letiim aralar ve gnderdikleri mesajlarla ilgi-
lenmeyenler gcl ya da gerek dzeyde toplumsallamam
insanlar olarak kabul edilmektedir. Haber her yerde hzl bir
anlam dolanmn salamakla ykmldr. Bu durum ekono-
mik adan Kapitalin hzl bir ekilde el deitirme zorunluluu
sonucunda retilen art deer olayna benzetilebilir. Haber,
iletiim yaratan bir ey gibi sunulmaktadr. Boa retilen haber
oran muazzam boyutlara ulasa bile, genel bir consensusa
dayanlarak bu haddinden ok anlamn toplumsaln klcal da-
marlarna kadar datlmas istenmekte ve bu yzden boa re-
tilen haber kadar anlam retimi konusunda da kimsenin sesini
Jean Baudrillard


119
karmad grlmektedir. Tpk kendinden kaynaklanan bo-
zukluklara ve irrasyonel yanlarna ramen madd retimin daha
ok zenginlik ve toplumsal uyum retmesini isteyen bir con-
sensus gibi. Hepimiz bu efsanenin su ortaklaryz. Bizim
modernliimizin banda da madd retim vardr sonunda da!
Zaten madd retim olmasayd bizim toplumsal rgtlenmemiz
inandrc olmazd. Oysa sahip olduumuz toplumsal rgtlen-
me dzeni yine madd retim yznden kmektedir. Haberin
anlam rettiini sandmz srada aslnda tersi olmaktadr.
Haber kendi rettii ierikleri yok etmektedir. letiimi ve
toplumsal yok etmektedir. Bunun iki nedeni vardr.
1. letiim kurmak yerine sahneledii iletiim oyunu iinde
kaynayp gitmektedir. Anlam retmek yerine sahneye koyduu
anlam retimi oyunu iinde kaynayp gitmektedir. Bu devasa
simlasyon srecini biz ok yakndan tanyoruz. Ynlendirici
olmayan karlkl konumalar (interview), konuma hakk
tanmalar, izleyici telefonlar, her trl katlma biiminden
yararlanma, konumayanlara antaj yapma, yani Bu sizin so-
rununuz, haber demek siz demektir, vb. Drt bir yanmz bu
trden bir hayal ierik, homeopatik (dozda) bir a ya da uya-
nkken grlen d trnden bir iletiim, bir haber ayla sa-
rlmtr. Seyretme arzusunun sahneye konulduu ksr dng-
sel bir dzenleme, bir tr iletiim antitiyatrosu, sonu olarak
geleneksel kurumun olumsuz anlamda salna kavuturula-
rak, yeniden devreye sokulmas yani kapal devre bir olumsuz-
luk sreci. Bu haber simlakrn ayakta tutabilmek iin muaz-
zam bir enerji harcanmaktadr. Bunun amac bizi radikal bir
anlam yokluu gereiyle kar karya getirecek ni bir sim-
lasyondan kurtulma olayn engelleyebilmektir.
Burada iletiimin ortadan kaybolmasnn m simlakrn bu
boyutlara varmasna neden olduu ya da caydrc amalara sa-
hip simlakrlarn m ilk nce ortaya karak (gerein yerini
alarak geree bir son veren model) her trl iletiimin olasl-
n ortadan kaldrm olduu gibi bir soru sormak gereksizdir.
letiim Aralarnda in in Kaynayan/Patlayan Anlam


120
Burada hangi terimin ncelikli olduu sorusu yersizdir nk
ncelikli bir terim yoktur. Bu, ksrdnglemi bir simlasyon
sreci, yani hipergerek bir sretir. Anlam ve iletiim hiper-
gereklemitir. Geree bir son veren ey gerekten daha da
gerek gibi grnendir.
Birer kapal devreye benzeyen iletiim ve toplumsal bir yem
ilevine sahiptirler. stelik bu yem bir mitin gcne sahiptir.
Sistemin kendi gerekliini kantlayabilmesi iin gstergelerin
(haberin) srekli olarak yinelenmesi gerekmektedir. Olmayan
varln imgeler yani gstergelere dnerek yineleten sistem
bu sayede bir gereklik katsaysna sahip olabilmektedir. Habe-
re inanlmasnn ve iman edilmesinin nedeni de zaten budur.
Oysa bu inan biiminin arkaik toplumlardaki mitlere inan-
ma biimi kadar karmak bir ey olduu sylenebilir. nk
insanlar hem inanrlar hem inanmazlar. Bu konuda kendi ken-
dilerini sorgulamay gereksiz bulurlar. Yalan sylediklerini
biliyorum, ama herhlde o kadar da deil. Sistemin bizi iine
kapatm olduu bu anlam ve iletiim simlasyonuna kitlenin
tamam, yani her birimiz bir tr ters bir simlasyonla karlk
veriyoruz. Sistemin caydrclna kar souk bir tavr alyor
ya da daha da karmak bir inan biimiyle karlk veriyoruz.
Mit diye bir eyin varl, insanlarn mite inandklarn gster-
mez. Eletirel dncenin bizi bu tuzaa drmeye almas-
nn nedeni, kitlelerin aptal ve naif olduu gibi bir nyarg saye-
sinde ayakta duruyor olmasdr.
2. letiimin bu anormal boyutlara ulaan grnts, ileti-
im aralar ve haber bombardmannn toplumsal yapy boz-
malarn engelleyememektedir.
Haber, anlamla toplumsal ard arkas kesilmeyen bir tr
nebulay andran yeniliklerle deil, bunun tam tersi saylabile-
cek mutlak bir antropiye
1
mahkum ederek yapmaktadr.

1
Burada haberi yalnzca iletiimin toplumsal boyutu iinde ele alyo-
ruz. Oysa bu varsaym sibernetik haber kuramna uyarlamak ok
Jean Baudrillard


121
yleyse iletiim aralar toplumsallamay salamaya yne-
lik aralar deil, toplumsaln kitleler iinde iin iin kaynama-
sn/erimesini salayan aralardr. Zaten bu mikroskopik gs-
terge dzeyindeki anlam erimesinin makroskopik dzeydeki
uzantsndan baka bir ey deildir. Bu olay gncelliini henz
tm boyutlaryla yitirmemi olan McLuhann medium is mes-
sage formlnden yola karak zmleyebilirsiniz.
Burada anlam, anlama ait ieriklerin tmnn egemen bir
iletiim arac tarafndan yutulmas demektir. Olay kmasn
salayabilen tek ey iletiim aracdr. eriklerin tutucu ya da
ykc olmas arasnda bir fark yoktur. Bu durum her trl anti-
medya, korsan radyoculuk gibi olaylar iin de ciddi bir sorun-
dur. Ancak McLuhann bile iinden kamad daha ciddi so-
runlar vardr, zira tm ieriklerin ntralizasyonunun tesinde,

ilgin sonular dourabilir. nk oradaki temel varsaymda da haber
negantropinin, yani antropiye direnme, gereinden ok anlam ve
rgtlenmenin eanlamls olarak kabul edilmektedir. Oysa bunun
tam tersi olan bir varsaymn yani: HABER (Information) = ANTRO-
Pnin ileri srlmesi daha uygun olacaktr. rnein bir sistem ya da
olay konusunda haber ya da bilgi sahibi olmak zaten bir anlamda bu
sistemi ntralize etmek ve sistemde antropi anlamna gelmektedir (bu
rnei genelde tm bilimsel alanlara, zellikle de insan bilimleriyle
sosyal bilimlere doru geniletebiliriz). Yanstlm bir haber ya da
yaymlanm bir olay zaten bu haber ya da bu olayn aptan, deerden
dm hlidir. letiim aralarnn 1968 Maysna mdahale etme,
yani araya girme (yorumlama) biimlerini bu bak as dorultusun-
da zmlemekten kanmaynz. renci hareketinin yaygnla-
(trl)mas genel bir grev eylemine yol am ancak bu (televizel) olay
aslnda harekete zg yaylma ve buluma biimini ntralize eden bir
kara kutuya dnmtr. Eylemlerin haber araclyla evrenselleti-
rilmeye allmasndan kuku duymak gerekir. Dnyann drt bir
yanna gnderilen mesajlar araclyla oluturulmaya allan bu hem
elektronik hem de dnyev dayanma kampanyalarndan kukulan-
malyz. Farkllklar evrenselletirmeye alan strateji bir antropik
sistem stratejisidir.
letiim Aralarnda in in Kaynayan/Patlayan Anlam


122
iletiim arac kendi gcnden bir biim olarak yararlanarak
gerei dntrebilir. Tm ierikler iptal edilseler bile bir
biim olarak iletiim aracnn kendisi devrimci ya da ykc bir
kullanm deerine sahip olabilir, kim bilir? Zaten McLuhann
formln gidebilecei en u noktaya kadar gtrdnzde
ulaacanz nokta budur. Oysa yalnzca mesajn iletiim arac
iinde eriyip gitmesinden deil, ayn devinim iinde iletiim
aracnn gerein iinde eriyip gitmesiyle iletiim arac ve ger-
ein de (iletiim aracyla iletiim tanmnn birbirine karmas
gibi) bir tr hipergerek bir nebula iinde eriyip gitmesinden
sz etmek gerekir.
Tipik modern biimlerden biri olan iletiim aralar da dhil
olmak zere tm modern biimlerin geleneksel konumlar
bugn tartmal bir hle gelmitir. McLuhann simlasyon
ana ait emektar forml Medium is message (mesaj iletiim
aracnn kendisidir) yayc gerekte alcdr tm kutuplar bir-
birlerine kararak ksr dngsel bir grnme brnmler-
dir. Panoptik ve perspektif uzam sona ermitir. Btn bunlarla
modernliimizin hem ba hem de sonunda karlalmaktadr,
bir baka deyile tm ierik ve mesajlar iletiim arac tarafndan
buharlatrlp yok edildiinde geriye kalm tek ey gibi gr-
nen bu forml gidebilecei en u noktaya kadar gtrd-
mzde, iletiim aracnn bizzat kendisi de buharlap yok olmak
durumuyla kar karya kalmaktadr. Aslnda iletiim aracna
bir inandrclk katarak, ona farkl, belirgin bir iletiim arac
konumu kazandran ey mesajdr. Mesajdan yoksun bir iletiim
arac bizim tm nemli gncel deer ve yarglama sistemleri-
miz gibi tanm belirsiz bir eye dnecektir. Etkisini nnda
hissettiren tek bir model mesaj, iletiim arac ve gerei ayn
anda retmektedir.
Sonu olarak medium is message yalnzca mesajn deil, ay-
n zamanda iletiim aracnn da sonu demektir. Szcn yazl
anlamnda artk iletiim arac diye bir ey yoktur. zellikle
elektronik kitle iletiim aralarndan sz ediyorum. Bir baka
Jean Baudrillard


123
deyile bir gereklikle bir dieri, gerein bir konumuyla baka
bir konumu arasnda araclk yapan bir sre yoktur. Ne ierik
ne de biim dzeyinde. in iin kaynama denilen ey budur.
Kutuplarn birbirleri tarafndan emilmeleri, iletiim arac ve
gerek gibi belirgin kartlklarn yok edilmesi de dhil olmak
zere farkl anlamlar reten kutuplara sahip sistemlerde kutup-
larn birbirlerine ksa devre yaptrmalar yleyse iki kutup ya
da bir kutupla dieri arasnda araclk yapma ya da diyalektik
bir mdahalede bulunabilme olanakszl. letiim aralarnn
etkisi denilen ey ksr dngsel bir grnm arz etmektedir.
Szcn yazl anlamnda anlam bir kutuptan dierine tek
ynl bir ekilde srdrebilmek olanakszdr. Bu tehlikeli, an-
cak zgn durumu gidebilecei en u noktaya kadar gtr-
mem gerekiyor nk bundan baka seeneim yok. erie
dayal bir devrim dlenmesi aynen biime dayal bir devrim
dlenmesi kadar anlamszdr. nk iletiim arac ve gerek
iinden kmann olanaksz olduu tek bir nebulaya dnm-
lerdir.
Bu ierik erimesi, anlam emilmesi, iletiim aracnn giderek
anlamszlamas, iletiim diyalektiinin tamamnn modele z-
g ksr dnglemi bir biim iinde tamamyla eriyip gitmesi,
toplumsaln kitleler iinde iin iin kaynayarak bir felket duy-
gusuna yol amas, insann umutsuzlua kaplmasna neden
olabilir. Oysa bu saptama habere bak biimimizi temelinden
belirleyen idealizme oranla dorudur nk hepimiz kudurmu
bir anlam ve iletiim idealizminin, yani anlama dayal idealist
bir iletiimin peinden gittiimizden doal olarak lmmz de
bu perspektif dorultusunda anlamn elinden olacaktr.
Oysa felket (lm) teriminin byle bir felketimsi son
ve yok olu anlamn kazanmas ancak sistemin bize dayatmaya
alt retim ve izgisel bir kapitalizm anlayyla mmkn-
dr. Etimolojik anlamda felket szc bizi ortadan kaldrl-
mas olanaksz haberin snrlar, anlamn snrlar denilen
bir erilik, aa doru sarmal bir ekilde inen yineleme dze-
letiim Aralarnda in in Kaynayan/Patlayan Anlam


124
nine gtrmektedir. Bunun tesinde bizim iin bir anlam ifade
eden hibir ey yoktur. Anlam antajna bo verdiimiz anda
felket gncel dgcmzn rettii nihilist ve lm gibi bir
anlama sahip olma ayrcaln yitirmektedir.
Anlamn tesine getiinizde karnza anlamn ntralize
edilmesi ve erimesiyle elde edilen bir ekicilik kyor. Toplum-
sal adl snrn tesine getiinizdeyse karnza toplumsaln
ntralize edilmesi ve erimesiyle oluan kitleler kyor.
Gnmzde sorun, bu karlkl meydan okuma oyununu
iyi deerlendirmekten ibarettir. Anlama meydan okuyan sessiz
kitleler (bu kesinlikle pasif bir direni biimi deildir) iletiim
aralarnn sunduklar anlamla, aralarn ekiciliine meydan
okumaktadr. Bu bak as dorultusunda deerlendirildikleri
zaman anlam diriltmeye ynelik tm marjinal ve alternatif a-
balar nemsiz giriimlere benzemektedirler.
Doal olarak kitlelerle kitle iletiim aralar arasndaki bu
iinden klmas olanaksz karmaa bir paradoksa benzemek-
tedir. Anlam ntralize eden iletiim aralarnn biimden yok-
sun (haberden yoksun) bir kitle retmelerinden sz etmek
daha doru olacaktr, yoksa iletiim aralarnn rettikleri tm
mesajlar yantsz brakp, emerek ya da mesajlar kendince d-
ntrerek iletiim aralarna kar baaryla direnen kitleler-
den sz etmek mi? Eskiden letiim Aralar in Atta ken-
dilerine yant verilemedii ve tersine evrilemedikleri iin ku-
rumlam bir model olarak iletiim aralarn mahkum etmi-
tim. Ya bugn ne yapyorum? Bugn bu yantszlk biimini bir
iktidar stratejisi rn gibi deil, kitlelerin iktidara kar yrt-
tkleri bir tr kar-strateji gibi gsteriyorum. O hlde?
O hlde, kitle iletiim aralar ya kendilerinden kitleleri g-
dmleyebilme amacyla yararlanan iktidarn yannda ya da an-
lam yok eden, anlama iddetle saldran ve bylenmek isteyen
kitlelerin yannda(?) Kitleleri byleyen ey iletiim aralar
mdr, yoksa kitleler mi iletiim aralarn bir gsteri arac ol-
maya zorlamaktadrlar? Mogadiscio Stammheim olaynda ileti-
Jean Baudrillard


125
im aralar bir yandan politik nedenlerle terrizm ve korku
smrs yaplmasn ahlk adan mahkm ettirmeye alr-
larken dier yandan da aklanmas olanaksz bir manta da-
yanarak, terrist eylemin sahip olduu o hayvan ekiciliini
sunarak, insanlar bylemeye almlar ve bu yzden de
birer terriste benzemilerdir. Bu zm olanaksz bir ahlk
sorundur (bkz. Umberto Eco: Terrizmden sz etmemek ya da
iletiim aralarnn yararl bir kullanmndan sz edebilmek
mmkn mdr?) letiim aralarnn yararl kullanm diye bir
ey olamaz. letiim aralar anlamla yanlgy birlikte srtlayp
gtrmekte ve bunlar diledikleri ekilde kullanmaktadrlar. Bu
srecin denetlenebilmesi mmkn deildir nk bunlar sis-
teme zg isel simlasyonla sistemi yok edici simlasyonu ke-
sinlikle Mbiys eridi tr, ksrdnglemi bir mantkla yan-
stmakta ya da iletmektedirler. Byle olmasnda hibir saknca
yoktur. Bunun bir alternatifi ya da mantksal bir zm yok-
tur. Tek alternatif mantksal adan bu olay gidebilecei en u
noktaya kadar gtrmek ve felket trnden bir zm ner-
mektir.
Burada bir dzeltme yapmamz gerekiyor. Bu sisteme oran-
la bizler bir double bind konumunda (popler bir deyimle
aklamak gerekirse bu konum aa tkrsen sakal yukar
tkrsen byk konumudur .n.) bulunuyoruz. Tpk ocukla-
rn byklerin evreninde karlatklar trden zorunluluklar
gibi. ocuklar bir yanda zerk, sorumlu, zgr ve bilinli var-
lklar olmak zorundayken te yandan boyun emek, tepki gs-
termemek, itaat etmek ve kurallara uymak zorundadrlar. o-
cuk, btn bu alanlarda mcadele etmek durumundadr. r-
nein, uymak zorunda kald elikili bir mecburiyete ikili bir
stratejiyle kar koymaktadr. Kendisinden bir nesne olmas
istendiinde buna her trl itaat etmeme, kar koyma, zgr-
lk arzusu ksaca bir zne tavryla kar koymakta; bir zne
olmas istendiindeyse bu kez ayn inat ve kararllkla bir nesne
direnii gstermektedir. Bir baka deyile bir ncekinin tam
letiim Aralarnda in in Kaynayan/Patlayan Anlam


126
tersi denebilecek bir ekilde davranmakta, yani ocuksula-
makta, ar uyumlu olmakta, kendisine her syleneni yapmak-
ta ve edilginleip, aptallamaktadr. Nesnel olarak her iki stra-
teji de ayn deere sahiptir. Gnmzde direnen-zne tek ta-
rafl bir deerlendirmeye tbi tutulmakta ve olumlu olarak nite-
lendirilmektedir. Tpk politikada yalnzca zgrleme, haklar-
na sahip, davurma uygulamalarnn politik bir zneye benze-
yebilmek iin geerli ve ykc eyler olarak kabul edilmesi gibi.
Oysa byle bir deerlendirmenin bizim aalayc yabancla-
ma ve edilginlik terimleriyle zdeletirdiimiz nesneye zg
tm uygulamalarla zne konumu ve anlamdan vazgeme (tpk
kitlesel uygulamalar gibi) uygulamalar gibi ok daha st d-
zeyde yer alan kart zmden bhaber olduu grlmektedir.
zgrletirmeye ynelik uygulamalar sistemin yalnzca bir
yzn, yani bize srekli olarak saf bir nesne olmamz ihtar
eden yzn gsterirken bizden bir zne olmamz, zgrle-
memizi, ne pahasna olursa olsun konumamz, oy vermemizi,
katlmamz ve oyunu oynamamz isteyen dier yzn gizle-
mektedir. Bu antaj ve ihtar da en az dieri kadar ciddidir.
Hatt gnmzde ok daha ciddi boyutlara ulam olduu
sylenebilir. Varln bask ve cezalandrmayla kantlamaya
alan bir sistemde stratejik direniin ad zgrlk isteyen
zne olabilir. Oysa byle bir olay, sistemin bir nceki evresini
kapsamaktadr. Byle bir durumla karlasak bile stratejik
adan ayn zmlere bavurmak gereksizdir. nk gn-
mzde sistem kendini herkese maksimum sz hakk tanyarak,
maksimum dzeyde anlam retiminden yana bir tavr koyarak
kantlamaya almaktadr. yleyse direni stratejisinin ad
anlam retimi ve konumay reddetmek (ya da bir tr yadsma
ve reddetme biimi olarak deerlendirilebilecek sisteme ait me-
kanizmalara hiperuyumlanma simlasyonu) olabilir. Kitle de
zaten byle yapmakta, sistemin mantn tamamyla benimse-
yerek bu mant kendisine kar direnmek amacyla kullanp,
bir tr ayna grevi yaparak, sistemin gnderdii anlam hibir
Jean Baudrillard


127
ekilde etkilenmeden kendisine geri gndermektedir. Bugn bu
stratejinin belirleyici olmasnn nedeni (doal olarak hl bir
stratejiden sz edebilmek mmknse) sistemin bu aamaya
gelmi olmasdr.
Gdlecek stratejide yanlmak ok ciddi bir eydir. Yalnz-
ca zgrlk ve zgrletirici eylemlerle bir tarih znesine bal
kalan, grup ve konuma hakknn bilincine varlmas hatt z-
nelerle kitlelerin bilinaltlarnn bilincine varlmasn isteyen
tm gdmleyici hareketler, sistemin gstermi olduu ynde
ilerlediklerinin farknda bile deildirler. nk gnmzde sis-
tem kesinlikle eski zindeliine sahip anlam ve sz retimi iste-
mektedir.
REKLAMIN MUTLAKYET
REKLAMIN HL















Gnmzde tm sanal/gcl davurum yntemleri reklamc-
lk tarafndan emilerek yutulmutur. Bir derinlikten yoksun,
anlk ve nnda unutulma zelliine sahip olan reklamlar, tm
zgn kltrel biimlerle tm zgn dil yetilerini yutmaktadr-
lar. Buna yzeysel bir biimin zaferi, tm anlamlandrma bi-
imleri arasndaki en kk ortak payda, anlamn sfr derecesi,
antropinin tm olas sz (mecazlar) oyunlarna kar kazand
zafer de diyebilirsiniz. Reklamda gstergenin enerjisi en alt
seviyeye inmektedir. Bu bir eklemlenme deil grnme zelli-
ine sahip, bir gemi ve gelecekten baka bir eye dnme
olasl bulunmayan bir biimdir. nk reklam kendinden
nceki biimleri egemenlii altnda tutmaktadr. Tm gncel
eylem biimleri reklama benzemeye almakta ve pek ou da
bu biimin iinde yok olup gitmektedirler. Yalnzca marka olay
zerine oturtulan ya da byle adlandrlan bir reklamclk anla-
y iinde deil [bizzat reklam yapma biiminin kendisi (rek-
lam tm yntemleri hafifletip hzlandrarak birbirlerine kar-
Jean Baudrillard


129
trmaktadr), basit, ilemsel, az buuk ayartc ve uzlatrmac
bir biim zerine oturmaktadr]. Daha genelinde reklam, tm
tuhaf ieriklerin birbirlerine dntkleri anda, birbirleri iinde
yok olabildikleri bir biimdir. Oysa dopdolu olarak nitelendi-
rilebilecek nermelerden oluan ve birbirlerine eklemlenebilen
anlamlar (ya da bir stil) birbirlerine dntrlemezler, tpk
birbirlerine dntrlmesi mmkn olmayan oyun kurallar
gibi.
Propaganda aamalarn izleyerek olduka uzun saylabile-
cek bir sre sonunda propagandann nasl her eyi birbirine
dntrebilen yani her eyi yzeyselletirebilen, her eyi reklam
malzemesi hline getirebilen, mutlak bir kombinezonlar dze-
nine dnm olduunu (yleyse profesyonel reklamn bu
olayn yalnzca bir aamas olduunu anmsatmakta yarar var)
zebiliriz.
Reklam ve propaganda Ekim Devrimi ve 1929 Ekonomik
Bunalmyla birlikte nem kazanmlardr. Her ikisi de kitlesel
fikir ya da mal retimi kkenli olup balangta iki ayr eyken
zaman iinde birbirine meyletmi olan iki kitlesel dil yetisidir-
ler. Propaganda nce politikaclarla politik partilerin toplum
nazarnda o na kadar oluturmu olduklar imajdan yarar-
lanarak bavurduklar bir temel hedeflerini, kendilerini ve
pratiklerini pazarlama ve satma yntemi olmutur. Rekabete,
yani mal ve markaya yaslanm bir toplumdaysa ileride tek ve
hakiki bir byk itici g modeline dnecek reklama benze-
meye balamtr. Politika ve ekonomi arasndaki bu ama bir-
lii bize, bizim toplumumuza zg bir durumdur nk ayn
dil yetisi hem ekonomi hem de politikay belirleyerek aralarnda
hibir fark kalmam olduunu, bu toplumun szcn gerek
anlamnda artk ekonomi politiin egemenlii altna girmi
olduunu gstermektedir. Bir baka deyile zgn bir sre
(toplumsal elikinin tarihsel aklamas) olarak, sadece yzey-
sel younlamalardan oluan d misali, elikiden yoksun bir
dil tarafndan yutulmu, zlm ve eritilmitir.
Reklamn Mutlakiyeti Reklamn Hilii


130
Politikann dilinden sonra toplumsaln dili de bu dinamik dil
yetisinin byleyiciliine kapldnda, yani sahip olduu top-
lumsallk imajn dayatabilmek iin bir referanduma gitmeye
ya da kendi reklamn yapmaya baladnda bir sonraki aa-
maya geilmitir. Tarihsel bir belirleme gcne sahip bir top-
lumsal, sonunda her yolu deneyerek kendi reklamn yapan
kolektif bir giriime dnmtr. Bunu anlamak iin her
reklamn hangi toplumsal art deerin retilmesine katkda
bulunduuna bakmak yeterlidir (Werben, Werben). Duvar
afilerinde, spikerin insan batan karan scak ses tonlarnda,
ses eridinin tiz ve bas sesleriyle, gzlerinizin nnden akp ge-
en eitli renk tonlarna sahip imge eridinde bir toplumsalla-
ma ars vardr. Her yerde toplumsallamadan sz edilmekte-
dir. Sonu olarak mutlak bir reklam dzeni mutlak bir toplum-
sallamaya yol amtr. Bir baka deyile toplumsal, tamamyla
zlp erimi ve basitletirilmi bir toplumsallama talebi ve
duvar afilerinden yansyan km bir toplumsal yansmasn-
dan ibaret bir eye dnmtr. Duvar afilerinde hayalete
dnm bir toplumsallk vardr. Bizler bir senaryoya indir-
genmi toplumsaln hayat kaym okuyucularna benziyoruz.
Sonu olarak reklam, tm dier dil yetileri aleyhine saylabi-
lecek bir gelime temposuyla giderek ntr, birbirinin ayn, du-
yarlktan yoksun, Yves Stourdzenin dedii gibi bizi epeevre
kuatan (bylelikle ok tartmal bir ey olan inan ve etkin-
lik sorunu da bir anda ortadan kaybolmaktadr. nk reklam
dnmeye iten gsterilenler yerine eskiden birbirlerinden fark
olan gstergeleri ayn dzeye indirgeyerek, onlar byle olmas
gerektiine inandrmaktadr) szdizimsel-kart (asyntaxique)
bir nebulay andran bir retorie dnmtr. Bylelikle rekla-
mn sahip olduu gcn gncel snrlar ve ortadan kaybolu
koullarn anlamamz kolaylamaktadr. nk gnmzde
nemini ve anlamn yitirmi olan reklam geleneksel bir al-
kanla dnmekte ve bir anda yirmi yl nce sahip olduu
toplumsal ahlk ve dramatrjinin dna itilmektedir.
Jean Baudrillard


131
Bunun nedeni insanlarn artk reklama inanmamalar ya da
onu sradan gnlk yaamn bir paras gibi grmeye alm
olmalar deildir. Reklam bir zamanlar tm dil yetilerini yaln-
latrabilen byleyici bir eyken, reklamn bu yalnlatrma g-
c gnmzde daha basit ve ilemsel dil yetilerine sahip enfor-
matik tarafndan elinden alnmtr. Bir ses, bir imge-band, bir
grnt modeli sunan ve dier byk iletiim aralaryla atba
giden reklamn ektii sylevler arasnda oluturduu kombi-
natuvar dalm modeli, etrafmz epeevre saran ve hl bir
retorik zelliine sahip sloganlar, gstergeler, iaretler ve ses-
ler; yzyln sonuna yaklamakta olduumuz u gnlerde sim-
le etme ilev ve zelliklerini yitirerek bu ii u manyetik erit ve
elektronik sreklilie devretmilerdir. En yaln biimleriyle rek-
lamda karlatmz dsel ve bir gsteri zelliine sahip s-
reler sibernetik dil yetileri, microprocessus ve dijital teknoloji
araclyla ok daha yaln (buna mutlak yalnlk da denebilir)
biimlere indirgenmilerdir. Zaten reklam fersah fersah geride
brakm olan bu sistemler, gnmzde, reklamn byleyicili-
inden yararlanmaya kalkmaktadrlar. Reklamn egemenlii-
ne bir son verebilecek, hatt bir son vermi olan ey terimin
enformatik anlamndaki bilgidir (enformasyon). Bu olay insan
hem korkutmakta hem de heyecanlandrmaktadr. Reklam
tutkusu gnlk yaantmza girmi olan bilgisayarlarla birlik-
te minyatrletirilmi bir enformatie doru kaymtr.
K. Ph. Dickin bir tr meme ba olarak adlandrlabilecek
(papoulas) bu dnm bize ok nceden haber vermitir.
Bu, vcuda yerletirildikten sonra kendisinden kurtulmann
ok g olduu bir tr yayc vantuz, elektronik parazit, tran-
sistorlu, reklam yayn yapan bir (implant ya da) greftir. Bu
meme ba aslnda tam anlamyla olumam bir ara biim-
dir. Vcuda yerletirilen bir tr protezdir ancak beyine durma-
dan reklam mesajlar gndermektedir. yleyse bu melez, ancak
reklama zg koullandrmayla karlatrldnda nefis bir
Reklamn Mutlakiyeti Reklamn Hilii


132
ara kademeye benzeyen, bireyleri otomatik bir pilota balar
gibi enformatik ve psikotik alara balama tasladr.
Gnmzdeki reklamn en ilgin yan zgn bir biim ya da
bir iletiim arac olarak younluunu yitirmesi ve ortadan kay-
bolmasdr. Reklamclk artk bir iletiim ya da haber-bilgi ver-
me arac deildir (acaba hi olmu mudur?). Acaba reklam u
kendi varlklarn kantlayabilmek iin her an referanduma gi-
den ar gelimi sistemlere zg bir lgnlk hastalna yaka-
lanarak bir reklam parodisine mi dnmtr? Bir zamanlar
sna bir mal nasl ayn zamanda kendi kendinin reklam arac
olduysa (zaten o zamanlar baka reklam yapma biimi ya da
tr yoktu), gnmzde de reklam bunun tam tersini yaparak
ticar bir mala dnmtr. Reklam m, yoksa ticar bir mal
m? kisi birbirine karm durumdadr (kendini gln bir
duruma sokmasna neden olan erotizm ise, aslnda yalnzca
kendi kendine gnderme yapan bir sisteme ait auto-erotique
endeksten baka bir ey deildir. Burada kadn vcudunun
yabanclamas gibi bir eyden sz etmek samalktr).
Kendi kendinin mesajna dnen bir iletiim arac olarak
(bunun anlam bundan byle reklam denilen eyin var olmu
olmaktan baka bir amac olmayacadr ki, bu durumda rek-
lama inanma ya da inanmama gibi bir sorundan sz ede-
bilmek de mmkn deildir) reklam, toplumsalla tam bir uyum
iindedir nk bu aamada tarih zorunluluk denilen ey saf
ve yaln bir toplumsallk talebi tarafndan emilip yutulmutur.
Bu noktada toplumsaldan bir irket, bir hizmet kurumu, bir
yaam ya da bir hayatta kalabilme biimi gibi i grmesi isten-
mektedir. Nasl doann korunmasndan sz ediliyorsa gn-
mzde toplumsaln da kurtarlmas gereken bir eye dnt
sylenebilir nk toplumsal bizim yuvamzdr. Oysa bir za-
manlar toplumsal devrim demekti. Bu dnce artk rafa kald-
rlmaldr nk toplumsal artk bu illzyon gcn yitirmi ve
arz-talep dzeninin bir paras hline gelmitir. Tpk alma-
nn kapitalin karsnda yer alan bir g olma niteliini yitirerek
Jean Baudrillard


133
sradan bir i sahibi olmaya indirgenmi olmas yani bir mal
olarak alglanmaya balanmas (muhtemelen de zor bulunan bir
mal) ve dierleri gibi sradan bir hizmete dnm olmas
gibi. yleyse bundan byle tpk toplumsal gibi almann, bir
i sahibi olmann salad cokunun da reklam yaplabilecek-
tir. Gnmzde reklam bu toplumsal biimlendirmeye, bin bir
kla sokarak vmeye, eksiklii her geen gn daha derinden
hissedilen bir toplumsal inatla ve kkrtc bir ekilde anmsat-
maya alma biimidir.
Metrodaki folklorik danslar, gvenlik konusunda sonu gel-
mek bilmeyen kampanyalar, eskiden yalnzca elenceyle ilgili
afilerde grlen glmsemenin yarn ie balyorum gibi
afilerde grlmeye balanmas ve iiyle iverenler arasndaki
uyumazlklara bakan mahkeme yelerinin seiminde yararla-
nlan: Kimse benim yerime oy veremez tr, bu neye benze-
dii belli olmayan bir zgrlkten sz eden ve toplumsal yad-
sd zaman bile toplumsal bir zellik tayan muhteem bir
sahtekrlk rn bir slogandr. Eer reklam uzun bir sredir
bkp usanmadan olayn ekonomik yann da ieren: Satn al-
yorum, tketiyorum, keyif alyorum trnden bir ltimatomu
srekli olarak dile getirip yineledikten sonra, bugn, akla gele-
bilecek her ynteme bavurarak: Oyumu veriyorum, katlyo-
rum, ben buradaym, bu benim sorunum trnden szckleri
usanmadan yineliyorsa bu bir rastlant olamaz. Reklam, kamu-
sal alana ait her eye kar duyarsz kalndn gsteren, para-
doksal bir aalama aynasdr.
Bir panik olaynn tersini dnn yani denetlenmesi ola-
naksz, panie yol aan zincirleme kitlesel tepki iinde eriyip
gidecek bir toplumsal. Ancak toplumsal ayn zamanda ters bir
tepki, yani zincirleme bir kitlesel tepkisizlik iinde de eriyip
gidebilir. Bu tkanm toplumsal, kendi varln srdrebilecek
hle getirilmi, enformatize edilmi ve bir otomatik pilota ba-
lanm (kiisel) mikro-evrenin iinde eriyerek gidebilir. Bunun
ilk rnei reklam, yani bir teleks eridine benzeyen ard arkas
Reklamn Mutlakiyeti Reklamn Hilii


134
kesilmeyen, dzenlenmi gstergelerden oluan erittir. Herkes
kendi tepkisizliinin iine gmlmtr. Bu, tkanm evrende
yaandn haber veren bir biimdir. Duyarsz ve tkanm bir
evren. Duyarszlatrlm ve patlama aamasna gelmi bir ev-
ren. te byle bir evrende Paul Virilionun yok oluun estetii
dedii ey btn aklyla ortaya kmaktadr. te byle bir
evrende fraktal nesneler, fraktal biimler ve hibir eyden etki-
lenmeyen tkankln yaratm olduu fay (knt) blgele-
riyle, kendi kusurlarn tmyle sergileyen (saydam) bir toplu-
mun kitlesel bir ekilde yadsnd, bastrlm duygularn da-
vurulduu bir aknlk sreciyle karlalmaktadr. Reklam
gstergeleri gibi biz de saysal adan oaldka gcmz
yitiriyor ve tepkisizlik denilen eyin elinden kurtulabilmek an-
lamszlayor, inanlmaz ekilde oalarak, n gemesine
bazen izin verip bazen vermiyor; bir eylerin yrngesine girip,
bir eyler tarafndan ynlendiriliyor, bir eylerin uydusu oluyor
ve kendi kendimizi arivliyoruz. Btn eritler, yani ses ve imge
bantlar gibi yaama zg alma, elence, ulam bantlar, vs.
de birbirlerine karp tek bir reklam band hline gelmektedir-
ler. Her yerde karnza bu ya da drt bant kyor ve siz de
bunlarn akma noktas zerinde bulunuyorsunuz. Bu yzey-
sel bir tkanmlk ve byleyiciliktir.
Ne var ki byleyicilik etkisini srdryor. Kusursuz bir
reklam kenti olan Las Vegas (yani lgncasna reklam yllar
olan 1950li yllardan kalan ve bugn hl o retro zelliklere
sahip Las Vegas) grdnzde bunun ne demek olduunu
anlyorsunuz. nk gnmzde farkl kentlerin ortaya kma-
sna neden olacak enformatik programlama mant reklam
gizlice mahkm etmitir. Gn batmnda Las Vegasa l tara-
fndan baktmzda reklam klarnn prl prl aydnlatt bir
kent grrsnz. Gn doarken le geri dndnzde rek-
lamn duvarlar ssleyen ya da enlendiren bir ey deil duvar-
larn grlmesini engelleyen, sokaklar, bina yzeylerini, tm
mimariyi yok eden, her trl dayanak ve derinlii ortadan kal-
Jean Baudrillard


135
dran bir ey olduunu grrsnz. Zaten her eyin reklam
denilen yzey tarafndan emilmesi, anlamszlatrlmas (burada
grlen gstergelerin ne olduklar nemli deildir) insan ar-
tc bir hipergerekliin iine sokarak rahatlatmakta ve ayartma
adl kar konulmayan bu bo biimi hibir eyle dei toku
etmeyecek hle gelmemizi salamaktadr.

Dil yetisi kendi ikizi tarafndan srklenip gtrlrken,
ayn anda en iyiyle en kty yan yana getirebilen tken-
mi bir aklclkla buluturarak: Herkes inanmak zorun-
dadr gibi bir formle indirgemektedir. Kitle iletiim
aralaryla bize masaj yapanlarn verdikleri mesaj budur.
J. L. Bouttes,
Le Destructeur dIntensites.

yleyse reklam da haber gibi anlaml younlamalara son vere-
rek, tepkisizlii hzlandrmaktadr. Tm anlam ve samalk
oyunlarnn bkknlk veren yinelenme srecine bakn. Ayn
eyle iletiimin tm dzenek ve yntemlerinde de karlaabilir-
siniz (iliki kurma ilevi yani Beni duyuyor musunuz? Beni
izliyor musunuz? Konusana ya! gibi. Gnderge ilevi hatt
poetik ilev, antrma, ironi, sz oyunlar, bilinalt bile buna
dhildir. Bunlar tpk porno filmlerde kimseyi kandramayan
yorgunluk emareleriyle bezeli bir mstehcenlik anlaynn sah-
neye koyduu cinsel ilikiye benzer bir ekilde sahneye konul-
maktadr. te bu yzden bundan byle reklam bir dil gibi
zmlemek anlamsz bir giriimdir nk artk baka eyler
vardr, yani bu dil (keza grnt) dublrn ne dilbilim ne de
gstergebilim zebilir. nk onlarn asl derdi tm ilevleri
komik derecede abartlan dil yetisinin bu durumundan hi etki-
lenmeden, anlamn nasl ortaya ktn belirleyebilmek, bir
baka deyile glnlemi (samalam), gln olduklar ve
tm nemlerini yitirerek kolektif bir gsteri nesnesine dn-
tkleri iin tketilen gstergelerden oluan muazzam bir alan
aratrmasdr. Tpk beyaz perde zerinde devasa boyutlara
Reklamn Mutlakiyeti Reklamn Hilii


136
varan kurmaca, gln, baroklam bir cinsel ilikinin kolektif
bir gsteri nesnesine dntrlerek tketildii porno filmler
gibi. Orgazm hlindeki heykellerde din ierii yok eden barok
sanat, sahtenin gln bir zafer kazanmasn salamtr.
Ya reklamcln altn anda ne yaplmtr? Sorun bir
nesnenin bir imge tarafndan yceltilmesi miydi, yoksa muaz-
zam reklam harcamalaryla satn alma ve tketimin yceltilmesi
mi? Kapitalin ynlendirilmesinde reklamn rol nedir? Oysa
yaplan aklamalarda reklamn ekonomik ve toplumsal boyutu
her zaman iin atlanm ve bu soru yantsz kalmtr. Reklam
her zaman boyun emeden fazlasn yapm ve ekonomi poli-
tikle ticar eyay yanstan bir ayna ilevine sahip olmutur.
Parampara olsa da yzeysel gelimesini srdren bir dnyada,
bir ara grkemli bir dselliin temsilciliini yapmtr. Ticar
mal gnmzde doyuma ulat (tkand) iin artk yeni bir
ey retmeyen bu dnyaya deil, kendi stne kapanm bir
dnyaya aittir. Bu yzden bir anda o grkemli dselliini yi-
tirmi ve bir anlamda ayna evresinden, yas tutma evresine
gemitir.
Artk bir ticar eya sahnesi yoktur. Yalnzca anlamsz ve
mstehcen biimlere sahip ticar eya vardr. Reklam da zaten
bu tkanm ve bo biimi grntlemekten baka bir ey yap-
mamaktadr.
te bu yzden reklama zg bir alan yoktur. Reklam bii-
miyle grntlerinin bir anlam kalmamtr. rnein Forum
des Halles muazzam bir reklam alandr. Bir tr reklam pro-
pagandasnn yapld alan. Bu reklamlardan geilmeyen alan-
da aslnda hi kimsenin, hibir firmann reklam yoktur. Buras
gerek anlamda bir ticaret merkezi ya da mimar btnsellie
sahip bir alan deildir. Tpk Beaubourgun bir kltr merkezi
olmamas gibi. Bu tuhaf nesneler, bu super gadgetler bizim
antsal bir grnm kazanan toplumsallmzn reklamn yap-
maktan baka bir ey yapmamaktadrlar. Forum des Halles
gibi bir yer reklamn (publicit) ne hle geldiini, kamusal ala-
Jean Baudrillard


137
nn (domaine public) neye dnm olduunu ok iyi bir
ekilde gstermektedir.
Ticar eya tpk haberlerin kendilerini arivlere, arivlerin
beton snaklara, fzelerin ise atomik silolara gmd gibi
gmmektedir.
Bundan byle mutlu ve ortalkta ak sak bir ekilde dola-
nan bir ticar eya olmayacaktr. Ticar eya artk gneten ka-
an, glgesini yitirmi bir adama benzemektedir. Keza bu a-
dan Forum des Hallesin bir cenaze levzmats dkknna
benzediini syleyebiliriz. Iksz, siyah bir gnein nlar
karsnda saydamlaan, topraa gmlm bir ticar eyann
ssl psl lks tabutuna benzeyen bir ey. Bir ticar eya san-
dukas.
Forum des Hallesdeki her ey lm anmsatmaktadr.
u siyah, beyaz ve somon renkli mermerler gibi. Buras siyah,
gsterili ve mat betondan yaplm bir mcevher kutusu gibi-
dir. Yer altna ina edilmi ta bir mekndr. Suyla ilgili hibir
ey yoktur. rnein Parly 2deki gibi gz yanlsamasna neden
olan ve sudan bir perdeye benzeyen sv bir gadget bile yok-
tur. Yalnzca sahneye konulmu kibirli bir yas tutma biimi
vardr. Buradaki tek elenceli ey, insann yrrken, dikey bir
konumda bulunan beton karolar stne den ve gz yanlma-
sna neden olan glgesidir. Bu kendine ramen canl duvar
devasa boyutlara sahip gzel bir gri tuvale benzemekte ve bir
gz yanlsamasna neden olmaktadr. Bu duvar ayn zamanda
Forumda oluturulan haute couture ve konfeksiyon sekt-
rne ait aile mezarlyla tam bir tezat oluturmaktadr. Duvar
stne den bu glge gzeldir nk glgenin olmad bir
yer altnda glgesini yitirmi bir dnyay anmsatmaktadr.
Bu kutsal meknn kamuya almasndan sonra insann dile-
yebilecei tek ey, Lascaux maaralarnda olduu gibi evre
kirliliinin Forumu bir daha temizlenemeyecek bir ekilde pis-
letmemesi iin (RERtren/metrodan kan kitlesel dalgalar
dnecek olursak) blgenin nnda trafie kapanmas ve tm
Reklamn Mutlakiyeti Reklamn Hilii


138
alann bir kefen beziyle kaplanarak, ticar eyay ulaabilecei
en st aamaya kardktan sonra imdi de mezara gmen bir
uygarln el dememi kant olarak saklanmasdr. Buras
Tautavelden, Marxa oradan Einstein ve nihyet Dorothee
Bise kadar giden uzun sreci anlatan bir fresk gibidir... Bir
paralanmay tasvir eden bu freski neden koruma altna alma-
yalm ki? Gelecein yeralt aratrmaclar, glgesinden kurtu-
labilmek iin Forumla birlikte yeraltna kaan, ayartcl ve
kandrc imgelerini de (sanki onlar bilinli olarak teki dnya-
ya yollamak ister gibi) kendisiyle birlikte yer altna gmm bir
kltr bulacaklardr.
CLONE STORY















Vcut tarihinin bandan sonuna kendisiyle en ok karlalan
ey protez olup, bunu vcudun ikizi olarak adlandrabiliriz.
Oysa ikiz bir protez deil, ruh ya da glge gibi dsel bir g-
rntdr. Aynadan yansyan ikiz saplants znenin peini b-
rakmamaktadr nk aynadaki grnt onun iin hem kendi
benzeri hem de kendisiyle hibir ilikisi bulunmayan bir eydir.
Bu yzden kendi lsne benzettii, bir grnp bir kaybolan
bu aksini aynada grdke ondan eytan grm gibi korkup,
kamaktadr. Bu her zaman byle deildir nk znenin ikizi
somutlap grnr hle geldiinde, bu, lmn soluu ense-
sinde anlamna gelebilmektedir.
kizin dsel gc ve zenginlii, yani zneyi kendine yakn-
latran ve kendinden uzaklatran (heimlich/unheimlich) zel-
liklerin kkeninde ikizi somutlatrma olanakszl ve dolay-
syla bir hayal rn olarak kalmay srdrmesi vardr. Yaam
boyunca herkes kendine kusursuz bir ekilde benzeyen bir ikiz
dlemi ya da dlyor olabilir. Ancak bunun bir dten baka
bir ey olma ans yoktur nk bu d geree dntrme-
ye kalktmz anda onun ldn grrsnz. (lkel) ayart-
Clone Story


140
ma sahnesi konusunda da ayn ey sylenebilir. nk bu
sahne asla gereklemedii, yalnzca anmsanabildii, bir hayal
rn olarak kalabildii lde etkilidir. Yaadmz dnem
bu hayali de dier hayaller gibi gerekletirmeye, onu et ve ke-
mikten olumu bir canlya dntrmeye almakta ve anla-
lmas olanaksz sama bir tavrla ikiz oyunu yerine sonsuza
kadar Deimeyecek l Dierini koymaya almaktadr. Bir
baka deyile hayal Beni, gerek Ben yerine koyarak sanki
gerek Ben lm gibi yapmak istemektedir.
Klonlar ve klonlama. Sonsuza dek srp gidebilecek bir
klonlama yntemiyle bireyselletirilmi bir organizmann her
hcresi bu varln tpatp aynsnn dnyaya getirilmesini sa-
layabilecek bir ana kalp eklinde tasavvur edilebilir. Birka ay
nce ABDde bir ocuun bir sardunya iei gibi yetitirilerek
dnyaya getirildii syleniyordu. Bu klonlatrma yoluyla dn-
yaya getirilen ilk klon ocuktur (yani ilk kez bitkisel bir oal-
ma yntemine bavurularak dnyaya bir insan getirilmitir). Bu
babasnn verdii tek bir tohumla btnyle babasnn ay-
ns, kusursuz bir ikizi, yeniden domu birebir benzeri
1
olan
ilk ocuktur.
lmle balants olan bir cinsel retim yerine sonsuza dek
srp gidebilecek bir birebir ikizini yaratma d. kiye b-
lnen hcre d. Dierinden (yani kar cinsten) vazgeilerek
(oysa yine de bir kadn rahminin dllendii bir kadn yumurta-
snn varl zorunludur. Nereden bakarsanz bakn anonim ve
ksa mrl bir dayanaktr bu. Onun yerine dii bir protezden
de yararlanlabilir) tpksnn aynsnn dnyaya getirilmesini
salayan en saf akrabalk biimi. Genetik yntemle karmak
varlklar olan insanlar tek hcrelilere benzetmeye alan bir
tek hcreliler topyas.

1
Bkz. D. Rorvik, A son image: la copie dun homme, Paris, Grasset,
1978.
Jean Baudrillard


141
Bir cinsellie sahip olan varlklar, bir cinsellik ncesi retim
biimine yani geriye doru gitmeye zorlayan ey bir lm ite-
pisi deilse nedir? Zaten cinsellikle ilikisi olmayan bu rnek-
semeli reme ve oalma biimi bizim hayal gcmzn derin-
lerinde bir yerlerde gizlenmi olan bir lm ya da lm itepisi
anlamna gelmiyor mu? Bu reme biimi cinsellii yadsyan ve
yok etmeye alan bir eydir nk cinsellik yaamsal srekli-
lik demektir, bir baka deyile tehlikeli ve lmcl bir yeniden
retim biimi. Bu arada bir cinsellie sahip bu varlklar metafi-
zie benzer bir yoldan her trl bakalama biimi, yani Ayny
bakalatrabilecek her trl yaklam yadsyarak, ayn kimlii
sonsuza dek srdrme ve doumla ilgili tm aamalardan arn-
drlm saydam bir genetik yazlma doru iten bir lm ite-
pisi.
lm itepisini bir kenara brakalm. Sz konusu olan ey
bir kendi kendini dourma fantazm mdr? Hayr, nk bu
olay her zaman biri erkek biri dii olan bir ana ve bir baba fig-
rn zorunlu klmaktadr. zne onlar devre d brakarak
yerlerine gemeyi dleyebilir ancak bu ii remenin simgesel
yapsn yadsmadan yapmak, kendi kendinin ocuu olmay
kabul etmek durumundadr. Oysa bu yine de birinin ocuu
olmak anlamna gelecektir. Halbuki klonlatrma Analk ve
Babaln yansra genlerinin birbirine karmasn, farkllklar-
nn karmaklamasn, zellikle de iki kiinin varln zorunlu
klan reme eylemini radikal bir ekilde ortadan kaldrmakta-
dr. Bir klon retmek isteyen kii kendi kendini dourmamak-
ta, kendine ait tm bltlerin yardmyla bir srgn gibi geli-
mektedir. Gerekten de Oidipus zellii tayan her trl cin-
sellie nnda oalma ve rnekseme yoluyla reme, yani in-
sana zg olmayan bir cinsellikle son veren bitkisel bir dallan-
ma ve budaklanmann eitlilii konusunda tartlabilir. Bura-
da sz konusu olan ey, artk kendi kendini dourmak deildir
nk Ana ve Baba kuku uyandran bir zne zgrl yara-
rna deil kod olarak adlandrlabilecek bir kalp yararna orta-
Clone Story


142
dan kaybolmaktadr. Artk bir ana ve bir babaya deil bir kalba
ihtiyacmz olacaktr. Genetik kod adl bu ana kalp bundan
byle cinsellik konusunda her trl kukuya son veren ilemsel
bir yntemle dnyaya sonsuz sayda ocuk getirebilecektir.
Bundan byle bir zne olmayacaktr nk bir kimlik (kopyas)
tekrar sz konusu olacandan zne (Ben ve teki olarak)
blnmesi diye bir ey de olmayacaktr. Ayna evresi klonla-
mada znenin ideal alter egosundaki narsistik ve bellek d
(immemoriale) dsel projeksiyon yznden bir imge aracl-
yla gereklemek durumundadr, yani znenin aynada kendi-
ne yabanclamasndan sonra her aynaya baknda kendini
tanmasn salayan ya da aynaya her baknda kendi lsn
grdn sanmasna neden olan ayartc ve lmcl bir imge.
Oysa klonlama olaynda bunlarn hibiri yoktur. Burada ne
medyum vardr ne de imge. Seri/sna retim rn nesnelerin
hibiri dierinin tpatp ayns deildir. Bu nesnelerden birine
baktnzda dierini grm olmaz ya da unutmazsnz. Bu
nesneler birbirlerine eklenerek oalabildiklerinden cinsellie
dayal remeyle nesnelerin lml olduklarndan bhaberdirler.
stnde durulan ey ikizlik deildir nk kizlerde iki kii
olmann salad bir zgnlk, daha ilk andan itibaren bir
deil ki kii olmaktan kaynaklanan zel ve kutsal bir byleme
gc vardr. Oysa klonlamada aynnn yinelenmesi yani:
1+1+1+1+1, vs.den baka bir ey yoktur.
Ne ocuk ne ikiz ne de narsistik bir yansmaya benzeyebilen
klon genetik yoldan nesneletirilen bir ikiz, baka bir deyile
her trl bakalama ve hayal gcn ortadan kaldran bir
eydir. retici bir teknolojinin lgnlk boyutlarna ulaan y-
celtilmesi.
Bir bltn reyebilmek iin hayal bir aracya ihtiyac yok-
tur. Tpk paralanm bir solucann her bir parasndan yeni
bir solucann reyebilmesi, tpk bir Amerikal genel mdrn
her hcresinin yeni bir genel mdr retebilme yeteneine sa-
hip olmas gibi. Tpk hologramn her bir parasnn hologra-
Jean Baudrillard


143
mn tamamn yeniden retebilen bir kalba dnebilmesi gibi.
Her bir hologram paras tamamlanmada biraz sknt ekse
bile btnn sahip olduu bilgilerin yzde yzne sahiptir.
Btnsellik olayna ite bu ekilde bir son verilmitir. Eer
btne ait zellikler her bir parada bulunabiliyorsa o zaman
btn, anlamn yitirmektedir. Bu ayn zamanda birbirlerine
eklenebilen trden bir hcre blnmesi dzenine sahip olmama
gibi bir srra sahip vcut ya da adna vcut denilen tuhaf eyin
sonu demektir (bu bir paradokstur nk klonlatrma sonsuza
dek bir cinsellie sahip varlklar retecektir, zira klonlar mode-
lin ayns olmak zorundadrlar). Bu durumda cinsellik yararsz
bir ileve dnmektedir. Zaten cinsellik diye bir ilev yoktur.
Cinsellik bir vcudu vcut yapan eydir. Vcut kendine ait tm
paralarla, bu paralarn ilevlerinin tesine geen bir eydir.
Cinsiyet (ya da lm, bu durumda ikisi arasnda bir fark yok-
tur) bir vcut konusunda sahip olunabilecek bilgilerin tm
demektir. Peki bu bilgilerin bir araya getirildii yer neresidir?
Genetik formldr. Zaten genetik forml de bu yzden cinsel-
lik ve lmden bamsz, zerk bir reme biimi bulmaya al-
acaktr.
Daha imdiden biyo-fizyo-anatomik bilim organlar ve ilev-
lerine blnerek, vcudun analitik ayrma srecini balatm-
tr. Mikromolekler genetik ise dorudan genetik kodla ba-
lantl ve btn bu hayallerin domasna neden olan ok daha
stte yer alan (nkleer) ekirdek, komut hcresi dzeyindeki
soyutlama ve simlasyonun mantksal bir sonucundan baka
bir ey deildir.
levsel ve mekanist bir bak asndan her organ ksm ve
farkl bir protezdir, bir baka deyile bunun ad geleneksel
simlasyondur. Sibernetik ve enformatik bir bak asndan
ise, bu vcuda ait her hcre onun embriyon cinsinden bir
protezine dnmektedir. Her hcrede kaytl olan genetik for-
ml tm vcutlara ait gerek birer modern proteze dnmek-
tedir. Genelde kabul grd ekliyle eer protez bozuk bir
Clone Story


144
organn yerine geen yapay bir organ ya da bir vcudun yerine
getirmesi gereken grevi yerine getiren arasallam bir uzan-
tysa, o zaman, vcutla ilgili tm bilgilere sahip olan ve bu v-
cudun kendi kendini kendisi araclyla sonsuza dek srdrp
gtrmesini salayabilecek olan DNA formlnn en kusursuz
protez olduu sylenebilir DNA forml tarafndan bakld-
nda bu vcut kendine ait says belirsiz serilerden oluan
protezlerden ibaret bir eydir.
Her trl mekanik protezden hem ok daha karmak hem
de ok daha yapay bir sibernetik protez. nk genetik kod
doal deildir, yani zerk bir btne ait her soyut para bu
btnn yerini (etimolojik anlam pro-thesistir) alarak dei-
mesine yol aabilecek yapay bir protezdir. Bir canlya ait btn
verilerin iinde younlat yani bu canlyla ilgili tm bilgile-
rin iine kapatlm olduu (genetik simlasyondaki inanlmaz
iddetin kaynanda da bu vardr) ileri srlen genetik kodun
bundan byle yeniden retilmek yerine yalnzca yinelenme yn-
temiyle elde edilerek ayn komutlara boyun eecek birbirlerinin
tpatp ayns olacak varlklar retmeye yarayacak yapay bir ey,
ilemsel bir protez, soyut bir kalba benzeyecei sylenebilir.

Bir sperm, bir yumurtayla karlatnda sahip olabilece-
im genetik servet artk bir daha deimemek zere sabit-
lenmi demektir. Bu servet beni ortaya karan ve alma-
m salayan tm biyo-kimyasal srelerin bir zetinden
olumaktadr. Bu zetin birer yazl kopyasn bugn beni
oluturan on milyarlarca hcrenin her birinde bulabilirsi-
niz. Bu hcrelerin her biri benim nasl ben olabileceimi
aklayabilecek bilgiye sahiptir. Daha benim karacierim
ya da kanma ait bir hcre olmadan nce, o bana ait bir
hcreydi. Kuramsal olarak bu hcrelerden biriyle benim
aynm saylabilecek ikinci bir varlk yaratabilmek mm-
kndr.
Profesr A. Jacquard
Jean Baudrillard


145
yleyse tarihsel adan klonlatrma, vcudun bir modele d-
ntrlmesinin, soyut ve genetik bir formle indirgenen bire-
yin seri hlinde oalmaya mahkm ediliinin son aamasdr.
Burada Walter Benjaminin teknik yeniden oaltlabilirlik d-
neminde sanat yapt konusunda sylemi olduklarn yinele-
mek gerekecektir. Seri hlinde retilen yaptn yitirdii ey,
sahip olduu aura, yani u anda burada olma gibi tuhaf nite-
likle, sahip olduu estetik (zaten ritel biimini nceden estetik
nitelik iinde yitirmi olmaktadr) biimdir ve Benjamine gre
bu kendinden kalmas olanaksz yeniden retilmeye mahku-
miyet, onu politik bir biime dntrecektir. Orijinal yitiril-
mitir. Asl yalnzca nostaljik ve retrospektif bir tarih tarafn-
dan yeniden oluturulabilir. Benjaminin de varln sinema,
fotoraf ve ada kitle iletiim aralarnda saptam olduu bu
biimin en gelimi ve modern rnekleri artk ayn anda snrsz
sayda oaltlabilme zelliine sahip, orijinale gerek bile duy-
mayan srelerdir.
Bu olayla yalnzca kitle iletiim aralarndaki mesajlar dze-
yinde deil, bireyler dzeyindeki klonlatrmada da karla-
yoruz. Aslnda yalnzca bir mesaj, bir bilgi ve mesaj deposu,
enformatik bir tz olarak tasarland gn vcudun bana da
benzer bir ey gelmitir. nk bu durumda Benjaminin sna
nesneler ve kitle iletiim imgeleri konusunda yararlanm oldu-
u terminolojiden seri hlinde yeniden retilen vcutlar konu-
sunda yararlanmamz engelleyebilecek bir ey gremiyorum.
retimin yerini yeniden retim, tm olas vcutlarn yerini ise
genetik bir model almaktadr. Bu tersine evirme ii teknoloji-
nin ortaya kmasyla mmkn olmutur. Teknolojik gelimeyi
gidebilecei en u noktaya kadar gtrerek onu sanayi ana
ait total bir medyum olarak betimleyen, aralarnda hibir fark
bulunmayan, birbirinin tpatp ayns olan nesne ve imge reten
devasa bir protez. Benjamin o sralarda gnmzde birbirinin
ayn olan varlklar retme (hibir zaman iin orijinale geri d-
n sz konusu olmama) aamasna kadar gidebilecek bir tek-
Clone Story


146
nolojik gelimeyi ngrememiti. Sanayi dneminin protezleri
dsal, yani exotechniquestir. Oysa bizim bildiklerimiz dal
budak salan cinsten iselletirilmi: esotechniques protezler-
dir. Bundan byle yumuak teknolojilerle balantl bir genetik
ve zihinsel software ana girmi bulunuyoruz.
Sanayilemenin altn andaki mekanik protezler vcut
zerinde oynayarak grnmn deitirebilmekteydiler. D
gcmzn ters bir mantkla metabolize ettii dsal protezler-
le birlikte bu teknolojik metabolizma vcut imgesinin bir par-
as hline gelmitir. Oysa simlasyon evreninde ulam bu-
lunduumuz bu geriye dn olmayan nokta (dead line) yani
vcudun en kuytu noktalarna, anonim ve mikro-molekler
merkeze kadar szarak, iselleen dolaysyla kendinden sonraki
tm simgesel devreleri yakarak kendini vcuda zg bir mo-
del olarak dayatan protez, btn vcutlarn bu modelin kusur-
suz bir kopyas hline gelmesine ve bylelikle vcut, vcut tari-
hi ve aamalarnn da sona ermesine neden olmaktadr.
Bu durumda insan kendine ait temel formln kanserli bir
metastazna dnmektedir. Zaten X adl bir kiiden klonlatr-
ma yoluyla tretilecek bireyler de (bir kanser hastalnda ayn
hcrenin oalmas gibi) kanserli bir metastaza benzemeyecek-
ler mi? Genetik kodu ortaya karan dnceyle, btn bir
insan minimal bir formle indirgeyerek, tpksnn aynsn
yeniden retmek zorunda brakan kanser patolojisi, yani en
yaln eleman belirleyen kod arasnda ok yakn bir iliki vardr.
Kanser, btnn organik yasalarna aldrmayan temel bir hc-
renin sonsuz sayda oalmas demektir. Klonlatrma olaynda
da ayn ey vardr, Aynnn kopyasnn kartlmasn ve ayn
kalpla sonsuz sayda varlk retilmesinin nnde herhangi bir
engel yoktur. Bu olaya eskiden cinsel reme kar kyordu,
oysa bugn kimliin genetik kalbn kartabilmek ve bireyler-
deki rastlantsal ekicilie zg farkllatrma aamalarnn t-
mn ortadan kaldrabilmek mmkndr.
Jean Baudrillard


147
Eer tm hcreler ncelikle ayn genetik forml iermek
zere tasarlandysalar, bu durumda onlar temel formln kan-
serli bir (yalnzca bireyler birbirlerinin ayns olmakla kalmaya-
cak, bir bireyin tm hcreleri hepsinde ayn olacaktr) uzant-
sndan baka bir ey olarak nitelendirmek mmkn mdr?
Sna nesnelerle balayan metastaz, hcresel rgtlenmeyle so-
nulanmaktadr. Kanserin, kapitalist dneme ait bir hastalk
olup olmad sorusuysa anlamszdr. ada patolojiyi ynlen-
diren bir hastalk olarak kanser, kodun iltihaplam bir biimi
olup, ayn gstergelerle ayn hcrelerin dur durak bilmeden
yinelenmesi anlamna gelmektedir.
Vcut adl sahne tersine dndrlmesi olanaksz bir tekno-
lojik gelime sonucunda deimek zorunda kalmtr. rne-
in doal evreden yapay bir ekilde yararlanma anlamna ge-
len gnete yanma, yani gnei vcuda ait bir protez gibi
grme eyleminden (burada simle edilen ey doal evredir,
oysa vcudun gereklii denilen bir ey olmas da gerekmiyor
mu?) meknda iyot yla (yine eski bir mekanik teknik) ya
da hap ve hormonlarla bronzlama (kimyasal ve az yoluyla
alnan protez) ve nihyet genetik formle mdahaleyle bronz-
lamaya (kukusuz en ileri aama budur ancak bu yine de bir
protezdir aradaki tek fark vcuda kesinlikle entegre edilmi
olmas ve deri adl yzey ya da bedensel girinti kntlar yoluy-
la alnmamasdr) uygun vcut eitleri vardr. Biimsel dn-
me urayan ey genel emadr. Bozuk ya da eksik bir organ
onarmaya yarayan geleneksel protez, vcudun genel yapsnda
herhangi bir deiiklie neden olmamaktadr. Organ nakilleri
de ayn trden eylerdir. Peki ya psikotroplar ve uyuturucu
maddeler araclyla gerekletirilen zihinsel vcut retimi
konusunda neler sylenebilir? Deien tek ey vcut adl sah-
nedir. Psikotrop vcut, yeniden canlandrma, ayna ve sylev
perspektifine zg uzama gerek duymadan isel denilebile-
cek ekilde biimlendirilmi bir vcuttur. Sessiz, zihinde olu-
turulan ve bu hliyle bile molekler (yoksa spekler deil) bir
Clone Story


148
vcut. Dorudan metabolize edilerek, eylem ya da gz gibi bir
aracya gerek duymayan ikin, bakalamas olanaksz; sahne
ve aknlktan yoksun, beyinsel, isalgsal akmlarn isel pat-
lamaya benzeyen metabolizmalara mahkm edilmi olduu,
duyarsz nk alglamay deil isel terminallerle (zaten bu
yzden vcut hileip, anlamn yitirmi bir duyarllk iine
hapsedilebilir. Bunun iin kendisini evreleyen dnyay dei-
tirmeden hassas noktalaryla olan balantsn kesmek yeterli-
dir) balantl bir vcut. Daha imdiden homojenlemi, do-
kunsal anlamda kendini yenileyebilen bir doku ve zihinsel es-
neklie sahip, her eit psikotropizme ak, nkleer ve genetik
gdmlemeyi andran, bir baka deyile vcut imgesinin ta-
mamyla yok olduu, ne kendisi ne de dierleri tarafndan ye-
niden canlandrlmasnn olanakl olduu, genetik bir formle
dntrme ya da biyo-kimyasal bir devinimle ekirdei aln-
m ve anlamszlatrlm vcutlar, yani geriye dn olma-
yan, kendisi de klcal damarlara kadar etkin olabilen bir mole-
kler teknolojinin gklere kartlmas.

NOT: Kanserli yaylmay, genetik kodun komutlarna sessiz bir
kar gelme biimi olarak da yorumlayabiliriz. Kanser, canl
varlklarn nkleer enformatik alglanma mantna hem uyan
hem de akl almaz boyutlara ulam bu mantn yadsnmas
demektedir. nk gidiat total bir zlme, total bir enfor-
masyondan yoksun braklmaya dorudur. Richard Pinbas,
Fictions (Gizemli Bir Hastalk Konusunda Sinoptik Not-
lar) adl almasnda bunu organik balant kopukluu konu-
sunda gelitirilen devrimci bir patoloji olarak adlandracaktr.
Buna enformasyonel sistemlerde negantropiye direnen orga-
nizmalarn antropik lgnlklar da denilebilir (Yaplandrlm
toplumsal formasyonlar asndan kitleler de ayn konjonktre
boyun emektedir, bir bakma kitleleler de her trl organik
toplumsal yaplanmann dnda kalan kanserli metastazlardr).
Jean Baudrillard


149
Klonlatrmada da ayn karmaayla karlalmaktadr nk
klonlatrma ynlendirici bir varsaym yani kodla genetik en-
formasyonun kazand bir zafere benzemekle birlikte ayn za-
manda bu uyumu bozan eksantrik bir bozgundur. Zaten gr-
ne gre (ancak bunu ilerideki bir tarihe brakabiliriz) klon-
lam ikiz bile dnyaya gelmesini salayan orijinalin tpatp
ayns olamayacaktr. Bu klonlam ikiz ancak genetik ko-
dun kendisini deitirdii lde deiebilecektir. Birbirine
geen binlerce veri iermesi nedeniyle ikiz yine de farkl bir
varlk olacaktr. Evet babasnn mavi gzlerine sahip olabilir,
ancak bu yeni bir olay deildir. Ve klonlatrma deneyi en azn-
dan enformasyon ve koda egemen olunduu zaman bile bir
sreci denetleyebilmenin olanaksz olduunu herkesin kesin bir
ekilde grmesini salayacaktr.
HOLOGRAMLAR















Kendi aksini suda izleyen Narsisten bu yana, gereklii tm
canllyla hemen o an yakalayabilme hayali bugnlere kadar
srp gelmitir. Gerei dondurabilmek (kaydedebilmek) ama-
cyla yakalamak. Vadesi dolan ikizini askya almak. Tanr kendi
yaratt kullarn zerine nasl eiliyorsa siz de hologramnzn
zerine o ekilde eilebiliyorsunuz. nk yalnzca Tanr du-
varlarn ve insanlarn iinden geebilme ve onlarn karsnda
bir ruh gibi durabilme gcne sahiptir. Oysa biz kendi iimiz-
den geerek, kendi kendimizin karsna bir ruh gibi dikilmek
istiyoruz. Karnzdaki uzam iinde holografik ikiziniz muhte-
melen devinir ve konuurken siz de byle bir mucize gerekle-
tirmi olacaksnz. Bir d olma zelliini yitirecei iin bu olay
kukusuz ekiciliini de yitirmi olacaktr.
Televizyon stdyosu insanlar holografik kiiliklere dn-
trmektedir. Tpk gerek bir elin (irrel) gerek d bir holog-
ramn iinden hibir direnile karlamadan gemesi gibi, tele-
vizyon stdyosunda oturan insan da projektr klar sayesin-
de, uzamda, somut ve saydam bir kiilie dnerek (rnein
milyonlarca televizyon izleyicisinin) ktlenin iinden hibir
Jean Baudrillard


151
direnile karlamadan geiyormu izlenimini brakmaktadr.
Bu arada hologramn iine daldrlan elin de gerek d bir
eye dnt unutulmamaldr.
n taraftan yanstldnda holografik halsinasyon kusur-
suz olduu kadar byleyicidir de. Sanki onunla sizin aranza
giren bir ey yok gibidir (hologramn insanda brakt etki
fotografik ya da sinematografik etkiden ok farkl deildir). Bu
gz yanlmasnda da karmza kan bir zellik olmakla birlikte
resimdekinden farkldr nk burada perspektif bak sanki
tersine evrilmi yani seyirci olarak siz ka noktasnn kendi-
sine dnm gibi oluyorsunuz... Tren vagonu ya da satran
rneinde olduu gibi rlyefin gze batmas gerekmektedir.
Bununla birlikte hangi tip nesne ya da biimlerin holojenik
olacaklarn kefetmek gerekmektedir nk sinemann tiyat-
royu, fotorafn resme ait ierikleri yeniden retmesi gibi ho-
logram da boyutlu bir sinema olmaktan baka bir misyona
sahip olamaz.
Klonlarn hikyesinde olduu gibi hologram da bkp usan-
madan bir ikizin aurasna sahip olma hayali peinde komak-
tadr. Oysa benzerlik bir dtr ve en alt dzeyde kalsa bile bir
illzyon ve dselliin varln srdrebilmesi iin yle kalmak
zorundadr. Asla gerekten yana olmayn. Asla dnya ve zne-
ye tpatp benzeyen ikizlerinden yana olmayn. nk o zaman
hem ikili (karlkl) iliki ortadan kaybolur hem de her trl
ayartma sona erer. Oysa hologramla birlikte, tpk klon konu-
sunda olduu gibi, zne hakkndaki tm bilgiler somut bir pro-
jeksiyon ve saydamlatrmayla iletildiinden illzyon, sahne ve
srra son veren ters bir bylenme ve arzudan sz edilebilir.
Kendi aksini grme hayalinden (ayna, fotoraf) sonra imdi
sra kendi aksi etrafnda dolanmaya ve zellikle de bir hayalete
dntrlen kendi aksimiz ya da vcudumuzun iinden ge-
meye gelmitir. Holografik zellikler tayan herhangi bir nesne
ncelikle medyumlarn vcudundan kt sylenen uucu
madde (ectoplasme) rnei vcudunuzdan karak yaylan bir
Hologramlar


152
k gibidir. Oysa bunun bir anlamda estetiin sonu ve medyu-
mun zaferi olduu sylenebilir, tpk sofistike edile edile (gide-
rek daha karmak bir hle getirile getirile) mziin ekicilik ve
kavramsal boyutuna son veren streofonik ses dzeni gibi.
Hologramda, antrmalardan yararlanan grnmler kura-
lna uygun bir yapya sahip gz yanlsamasnn ayartc zeks
yoktur. Hologram bir eyin ikizini retebilen byleyici bir ey
olmak istemektedir. Macha gre evren ikizi olmas yani ayna-
dan yansmas olanaksz bir eyse, bu durumda hologramn bizi
bir baka sanal evrende yaatt sylenebilir. yleyse bu evre-
nin ad nedir?
Her zaman dlerimizi sslemi olan hologram (oysa bunlar
uyduruk kaydrk eylerdi) bizi duygulandrmakta, ktan klo-
na benzeyen ikizimiz yani vekleten bizim admza doamad
iin, bizi bu sreci yaamaktan alkoyarak, kendi vcudumu-
zun iinden geip, arkasndan kmak gibi rktc bir duygu
yaatmaktadr.
Kusursuz bir imge olan hologram dselliin sonu demek-
tir. Daha dorusu hologram bir imge bile deildir. Gerek
medyum younlatrlm, rafine edilmi, grnmez ya da yan-
stc zellik tamayan ancak soyut bir simlasyon na ben-
zeyen lazerdir. Lazer/bak. Sizi bir tmrden kurtarr gibi
ikizinizden kurtaran kl ameliyat. imizde (Vcudumuz,
bilinaltmz?) saklanan ve srr zlememi gizemli biim ola-
rak, srr zlmedii srece dgcmz beslemi olan bu
ikiz lazerle vcuttan syrlp alnmakta, sentetize edilerek iin-
den yryp geebileceimiz bir ekle sokulmaktadr. Bu tarih
bir andr nk zihinsel bir simlakr dzeni ve evredeki zel
efektler sayesinde bir masal dnyasnda yaamaya mahkm
edilen bizim gibi insanlar iin bir tr yazg anlamna gelen ra-
hatln en u biiminin bir paras hline gelmitir. Toplum-
sal ya da toplumsal adl hayalet bile k hzmeleriyle tasarlanp
oluturulan, havas alnm kolektif bir mutluluk hayaleti, bir
zel efekte dnmtr.
Jean Baudrillard


153
Simlakr boyutlu olup, geree iki boyutlu simlakrdan
daha ok benzer. boyutlu simlakr geree daha yakn ol-
duunu iddia etmektedir. Oysa gizli hakikat yani her eyin
srrn gizleyen boyut olarak sunduu drdnc boyut bir anda
somutlaarak zerimizde tuhaf bir izlenim brakmaktadr. Si-
mlakr giderek kusursuz bir grnm kazandka (bu nesneler
kadar sanat yaptlar ya da toplumsal ve psikolojik iliki mo-
delleri iin de geerlidir) karmza (simlasyonun ktlk me-
leinden daha da kt olan ve iimize yerleen inanszln
ktlk melei olarak nitelendirilebilecek) her eyin yeniden
canlandrma, ikiz ve benzerliin elinden kaabildii bir durum
kmaktadr. Ksaca gerek diye bir ey yoktur ve nc boyut
denilen ey iki boyutlu dnyann; drdnc boyut ise boyut-
lu bir evrenin yaratt dsel bir eydir... Art arda eklenen bu
boyutlar sayesinde gerek retiminde de bir art grlmekte-
dir. Ancak bu durum bir kar hareketin de trmana gemesi-
ne neden olmutur, bir baka deyile gerekten ayartc ve do-
ru olan tek ey bir boyut eksiiyle oynayabilendir.
Kim ne derse desin bu gerek ve gereki halsinasyon re-
timi adl kouturmacnn bir sonu yoktur nk bir nesne bir
baka nesnenin tpatp aynsysa bu o nesnenin kusursuz bir
benzeri olduu anlamna deil ondan daha da kusursuz bir ey
olduu anlamna gelir. Kesinlik gibi birebir benzerlik de yok-
tur. Kesin zaten ar kesin anlamna gelmektedir. Kesin olan
tek ey gerein kendisi olduu iddias tamadan gerein
ayns olabilendir. Bu birbirine doru giden iki bilardo topun-
dan birincinin dierine, ikinciden daha nce arpacan syle-
yen paradoksal formle benzemektedir ya da biri, dieri kendi-
ne arpmadan nce ona arpmaktadr. Bu manta gre za-
mansal dzende bir ezamanllk olasl yoktur. Ayn ekilde
grntler dzeninde de bir e zamanllk yoktur. Birbirinin
tpatp ayns olabilen hibir ey yoktur ve holografik yeniden
retim tpk her sentetik gerek ya da gerei diriltmeye alan
gelip geici istek gibi (bu olay bilimsel deneyler iin de geerli-
Hologramlar


154
dir) gerein kendisi olmaktan vazgeerek hipergerek olmay
yelemektedir. yleyse hologram hibir zaman yeniden reti-
len bir ey (hakikat) deerine sahip olmam hep bir simlas-
yon olarak kalmtr. Hayr, bu doru deildir nk hologram
alp geilmi bir hakikat simlasyonu bir baka deyile haki-
kat tesi bir hakikat simlasyonudur. Peki, hakikatin yani ya-
lanc olann tesine deil de hakikatten daha hakiki grnen
hakikatin tesine geildiinde neler olmaktadr? Kukusuz akl
d olaylar ve hakikat dzeni asndan hakikatin yadsnmasn-
dan daha ykc olabilecek trden saldrlarla karlalmaktadr.
Potansiyel gerekle potansiyel hakikat tuhaf ve ldrc bir
gce sahiptirler. Belki de bu yzden pek ok vahi kltr ikiz-
leri nce tanrlatrp sonra da kurban ediyordu nk hiper-
benzerlik orijinalin lm, yani anlamszlk demektir. Her trl
snflandrma ya da anlamlandrma biimiyle her trl anlam
modeli mantksal olarak X ssne ykseltilerek yok edilebilir.
Gidebilecei en u noktaya kadar gtrldnde bu mantk
tpk bir insann kendi nfus kdn yutarak anlamn yitir-
mesi gibi herhangi bir hakikatin kendi hakikat ltn yuta-
rak anlamszlamasna yol amaktadr. rnein yeryz ya da
evrenin arln greceli bir kesinlikle hesaplayabilirsiniz,
ancak bu yapld an anlamn yitiren trden bir ilem olacak-
tr. nk bu ilem gnderme yapabilecei bir gereklik ya da
zerinde yansyabilecei bir aynadan yoksun olacaktr. Bu hi-
pergerek ikizinin iinde tm boyutlaryla yer alan gerek ya da
genetik ikizinin (klon) sahip olduu tm bilgilere sahip olan
gerek bireyin annda dsel bilimler kapsamna girmesi t-
rnden bir kusursuzluk rneidir. Bir btn olarak ele alnd-
nda evren yeniden canlandrlmas, aynada yansyan grnt-
syle bir btn oluturabilmesi ve kendine anlam verilebilmesi
olanaksz bir eydir. Evrene bir anlam vermeye, anlamsal bir
boyut kazandrmaya kalkmak en az evrenin arln hesapla-
mak kadar sama bir eydir. Anlam, hakikat ve gerek ancak
yerel olabilir ve kstl bir alanda ortaya kabilir. Bunlar ksm
Jean Baudrillard


155
nesnelerdir. Ksm ayna ve edeerlilik oyunlardr. Her trl
ikizleme, her trl genelletirme, her trl snrlar zorlama ve
her trl holografik gelime (evrenin abartlm bir grnts-
n yaratma hevesi) bu ksm nesnelerin sama bir grnme
brnmelerine neden olmaktadr.
Bu bak as dorultusunda fen bilimlerinin bile tehlikeli
bir ekilde dsel bilimlere doru kaydklar grlmektedir.
nk onlarda eylerin kendi kendilerine benzediklerinden sz
eden naif ve inat bir anlamann yansra dnyay en kk
ayrntlarna kadar bozarak yeniden yapmak gibi nesnel bir
heves ya da holograma benzeyen bir eyler vardr. Gerek ya
da gerek nesnenin kesinlikle kendinin ikizi, tpksnn ayns
olmas, aynaya bakan bir insann yz kendine ne kadar benzi-
yorsa gerein de kendine o kadar benzemesi gerektii d-
nlmektedir. Gerein tek tanm bu gcl benzerlikle snrl
olandr. Oysa holografik olan da dhil olmak zere bu tanm
zerine oturan btn giriimler baarszla mahkmdurlar
nk kendi glgesinin, grnmeyen grntsnn iinde yitip
giden nesneyi ve srrn gz ard etmektedirler. nk bu
glge sayesinde gerek kendi kendinin ikizi olmaktan kurtul-
maktadr. Bu evrende szcn gerek anlamnda kendi glge-
sinden kurtulan (kendi kendini ap geen) gerek, saydamla-
arak gzden kaybolmaktadr.
CRASH















Klasik (hatt sibernetik) bir perspektiften bakldnda teknolo-
ji, vcudun bir uzantsdr. levsel adan insan organizmas-
nn daha karmak hle getirilmi bir biimi olan teknoloji do-
aya kafa tutmaya ve ona stnlk taslayp egemenlii altna
almaya almaktadr. Marxtan McLuhana makineler ve dil
yetisi ayn pragmatist bak as dorultusunda, insan vcudu-
nun organik bir paras olmakla ykml ideal doal (mekanik
anlamda) araclar/aralar, uzantlar ve medya-medyatrler ola-
rak deerlendirilmilerdir. Bu rasyonel bak as dorultu-
sunda vcut bir aratr.
Oysa Crashn
1
o barok ve sanki bir kyametten sz eden
versiyonunda teknik, tam tersine, vcudun anatomik yapsn
ldrc darbeler vurarak paralayan/bozan bir eydir. Teknik
artk ilevsel bir aratan ok, lmn bir uzants gibidir. Aa-
layc bir anlatmla (kurmacayla deil) rnein, organlar
kopan ve paralanan bir vcut, benliini yitiren zne misali
(nedense psikanaliz hl bunun zerine oturmay srdrmek-

1
J. G. Ballard, Crash, Calman-Levy, 1974.
Jean Baudrillard


157
tedir), simgesel yaralar almakta ve insann rzna geecek
kadar iddet ykl, devrimci bir bak asyla vahi bir ameli-
yat andran teknoloji birbirine kartnda yara ve cinsel
haz; ard arkas kesilmeyen i ve d organ kesimleri, hacamat
ilemleriyle beden zerine alan koca deliklerin zel bir versi-
yonu hline gelmektedir. alma dzenine zg mekanikle-
mi klelikse bunun yumuatlm bir karikatr gibidir. Or-
ganlarn yitirmi, artk onlar araclyla haz alamayan, bt-
nyle teknik izlere maruz kalma, paralanma ve yaralanma
srecine boyun een, bir gnderen sisteminden yoksun ve s-
nrsz cinselliin yklenmi olduu parlak bir vcut.

l ve parampara olmu bedenine ait her organ, yz-
nn eitli grnmleri, tenindeki her ben izi ve cesedin
duruu, vcudu parampara eden teknolojik bir ilemle
biimsel dnme uratlyordu... Aralarn birbirleriyle
arpmasn izleyen herkes, o tannmaz hle gelen cinsel
organla, o insafsz otomobil teknolojisinin (bilimle) birbi-
rine gemi olduu, bu paralanm kadn cesedi grn-
tlerini unutamayacaklard. Herkes kendi arabas iinde
oturup nl yldzn yaralarn kendi hayl gcyle rt-
meye alp, bir yandan aracn kullanmak iin kalplam
bir davran biimini benimserken dier yandan yumuak,
smks maddeleriyle sertleen organn okayacakt.
Herkes dudaklarn o kanl yara dayayp (...), gz kapak-
larn iaret parmann yrtlm kirilerine bastrarak, er-
keklik organn, diilik organnn ftk gibi imi eperle-
rine srtecekti. Hasretle beklenen nl yldzla hayranlar-
nn bulumas sonunda bir araba kazas sayesinde gerek-
leecekti (s. 215).

Tekniin kavranmas ancak otomobil kazalarnn yardm yani
ara ve bizim bedenimize kar bir iddet olayna dntn-
de mmkn olmaktadr. Oysa ikisi arasnda bir fark yoktur
nk her trl ok, arpma, arpma ve kazayla ilgili meta-
Crash


158
lrjik bilgiyle vcut semiyrjisinde karlaabilmek mmkn-
dr. Bu anatomik ya da fizyolojik bir ey olmaktan ok vcut
zerinde oluan bir tr yeni cinsel organlar olarak nitelendiri-
lebilecek ezikler, yara bere izleri, sakatlanmalar ve yaralanma-
lar semiyrjisidir. retim dzeninde tamamlayc, btnleyici
bir ileve sahip bir i gc olarak kabul edilen vcuda, sakat-
lanma dzeninde anagram (evrik sz eklinde dalmyla)
ilevi gren bir vcutla kar klmaktadr. Bundan byle (ero-
gene) cinsel istek uyandran blge yoktur nk anlk bir
dearj hizmeti vermesi iin her organ bir delie dntrl-
mektedir. Oysa vcudun tamam sanki (ilkel toplumlardaki
reti amal ikencelerde olduu gibi. Oysa bizde byle bir ey
yoktur) bilinli bir ekilde kendine ait gstergelerin her biriyle
dei toku edilebilecek bir gstergeye dnmek ister gibidir.
Vcut ve teknik birbirleri araclyla lgnca gsterge yaymak-
tadrlar. Bu bir tensel soyutlama ve tasarmlamadr.
Btn bunlarn gerisinde bir duygusallk, bir psikoloji, duy-
gusal bir kabarma ya da bir arzu, bir libido ya da lm itepisi
trnden bir ey yoktur. lm, vcuda kar giriilen bu nle-
nemez iddet aklamasnn iinde doal bir yere sahiptir, an-
cak bu asla sadiste veya mazoiste bilinli ve sapk bir iddet
ya da anlam ve cinsel ilikiyi (neye oranla?) arptmaya ynelik
bir iddet deildir. Bask altnda tutulan bir bilinalt (etkileme-
ler ya da zihinsel yeniden canlandrmalar) yoktur ya da varsa
psikanalitik modele gre kendisine zorla anlam yklenmi ikin-
cil bir okumaya uygun bir bilinalt vardr. Vcutla teknik ara-
sndaki bu karmda ikin bir samalk ve vahilik vardr n-
k bu karm birinin nnda dierine dnmesi eklinde ger-
eklemekte ve ortaya daha nce hi grlmemi trden bir
cinselliin kmasna neden olmaktadr. Ayn vcuda ait anlam-
sz gstergelerin yazya dklmesiyle ortaya kan bir tr po-
tansiyel aknlk biimi. New York metrosundaki graffitilerde
rastlanan trden bir simgesel izme, yaralama ve iz brakma
riteli.
Jean Baudrillard


159
Bir baka ortak nokta da, Crashta yalnzca sistem d rast-
lantsal gstergelerle karlalmasdr. Burada otomobil kazas,
bildiimiz trafik kazalar gibi insann klcal damarlarna kadar
giden bir onarm ilemi deildir. Bu bo zamanlarn deerlen-
dirmek isteyen yeni snflar iin lm itkisi adl kalntnn ona-
rlmas trnden bir eydir. Araba artk evcilletirilmi duraan
bir evrenin (evin) uzants deildir nk bundan byle zel ve
evcil bir evren yoktur, olsa olsa kesintisiz bir trafik dzenine ait
figrlerden sz edilebilir. Asal ve tersine evrilmesi olanaksz
bir ey olan lmn anormalliini sradan bir eye indirgeyen
Kazayla artk her yerde karlayoruz. Kaza, marjinal deil,
dzenin tam merkezinde yer alan bir eydir. Kaza, bundan
byle o grkemli rasyonel evrene zg bir istisna deil, bir
Kuraldr. Kural yok etmi bir eydir. Kaza, genel sistem muha-
sebesi iinde kendi kaderine terk edilen bir lanetli pay bile
deildir. Her ey tersine dnmtr. Sama bir ey olan Kaza,
yaam biimlendiren bir eye, yaamn cinsel organna dn-
mtr. Sonu olarak otomobil ya da otomobile zg o manye-
tik alan kazaya neden olan tm tnel, otoyol, elik kpr, yol
deitirme yoncalar ve evrensel bir prototip olan mobil yol
barnaklarn egemenlii altna alarak tkenmez bir kaza meta-
foruna dnmektedir.
Kazann egemen olduu bir evrende psikolojik rahatszlk-
tan, yleyse sapklktan da sz edilemez. lm gibi kaza da
nevrotik bir basklama, kalnt ya da yasak ineme dzenine
ait olamaz. Kaza lmden yola klarak oluturulan yeni bir
yaam stratejisi dzenlemesi (girite yeni bir sapklk mantn-
dan sz eden yazara ramen Crash ahlk bir bak asndan
yola karak sapk bir metin okur gibi okumamak gerekiyor),
sapk saylamayacak bir orgazm olma biimidir. Bundan byle
lm, yaralanmalar, sakatlanmalar idi edilmenin tam tersi
saylabilecek metaforlardr. Aslnda tersi bile deildirler. Sapk-
a olduu sylenebilecek tek ey fetiist metafor, feti, dil yetisi
ya da model araclyla ayartmadr. Bu metinde lm, cinsel
Crash


160
organlar, hatt vcut bile bir fantazm, bir metafor, bir tmce
eklinde alglanamamaktadrlar La Colonie Penitentiairein
Makinesinde, metinsel bir dayanak ilevi gren yara bere iin-
deki vcuttan farkldrlar. Keza Deleuzee gre Kafkann ma-
kinesi bile bunun yannda priten, baskc bir anlam retim
makinesine benzemektedir nk Crashtaki teknoloji k
saan, ayartc, mat ya da masum bir teknolojidir. Ayartcdr
nk anlamszdr. Paralanm, perian insan vcutlarndan
baka bir ey yanstamayan yaln bir aynadr. Vaughann v-
cudu bzlm krom paralar, burumu amurluklar ve
spermlerin slatt bir sa aksam gibidir. Birbirine gemi, bir-
birleri tarafndan ayartlm, iinden klmas olanaksz bir
vcut ve teknoloji.

Vaughann yanat benzin istasyonunda yanp snen
neon kl tabela, korkun yaralar, n panonun ezdii ye-
tikin bir kz ocuunun memeleri, ksmen paralanm
memeler... n panodaki elik bir araba markas amblemi
tarafndan kesilip, paralanm memeler; direksiyon mili-
nin (arpma srasnda) ve n camn neden olduu cinsel
organ yaralaryla bezenmi bu fotoraflarn zerine ll
renkli krmz bir k dyordu... Paralanm erkeklik
organlar, ezilmi yumurtalklar, kesilmi diilik organ fo-
toraflar bu souk k altnda gzlerimin nnden akp
geiyorlard. Bu belgelerin byk bir ounluu yaralan-
maya neden olan mekanik ya da dekoratif paralarn yakn
ekim, bytlm grntleriyle tamamlanmaktayd. a-
tal batrlm gibi grnen bir erkeklik organn gsteren
fotorafn hemen yan banda bir el freninin grntsyle
karlalmaktayd. Yakn ekim zedelenmi bir diilik or-
gannn hemen stnde, retici firma ambleminin grl-
d yakn ekim bir direksiyon gbeiyle karlalyor-
du. Bu yrtlm cinsel organlarla aralarn kasa aksam ya
da npanoya ait paralarn bulumas ortaya etkileyici l
Jean Baudrillard


161
birimleri, yeni bir ac ve arzu dolanmyla ilgili maddi bi-
rimler kmasna neden oluyordu (s. 155).

Tpk bir vcut dncesinden yoksun vahilerin vcutlar ze-
rinde yaralar aarak bu dnceye bir iddet eylemiyle kar
kmalar gibi, vcut zerinde oluturulan her izik, her iz ve
her yara suni bir tersine evirme ilemine benzemektedir. Yal-
nzca simgesel dzeyde yaral bir vcut (kendisi ve dierleri
iin) var olabilir. Cinsel arzu, vcutlarn sahip olduklar
gstergeleri dei toku edebilme ve birbirine geirme/kartr-
ma olasl demektir. Oysa cinsel organlarla cinsel eylemleri
kendilerine atfetme alkanlna sahip olduumuz birka doal
delik, tm yaralar ve kazalarn neden olduu tm yapay delik-
ler (neden yapay olsunlar ki?), i ve d olarak ayrmlanma
zelliklerini yitirmi yarklardan oluan kimi topografik uzam-
lar gibi, ters yz edilmi bir vcut karsnda anlamlarn tama-
men yitirmektedir. Bizim dndmz ekliyle cinsel iliki
bir vcudun; doal yollardan ok yapay, bir simlakr, bir kaza
araclyla iinde yer alabilecei tm simgesel ve kutsal uygu-
lamalarn ayrntl ve uzmanlam bir tanmndan baka bir ey
deildir. Cinsel iliki nceden belirlenmi blgeler zerinde
arzu olarak adlandrlan itkisel younluun azalmasndan ba-
ka bir ey deildir. Cinsel iliki bir tr, vcudun tamamn kap-
sayacak bir ekilde anagramlatrlan simgesel yara eitlerin-
den olumaktadr. yleyse bunun ad cinsel ilikiden baka bir
eydir nk cinsel iliki denilen ey ayrcalkl bir gsterenin
bellee geirilmesi ve birka sradan izden baka bir ey deil-
dir. Bu, vcudun dei toku edebilecei tm gstergelerle
zerinde oluturabilecei yara says yannda solda sfr kalr.
Vahiler dvme, ikence ve reti yoluyla btn vcuttan bu
amaca uygun bir ekilde yararlanabiliyorlard. Onlarda cinsellik
simgesel dei toku dzenine ait ok nemli ve ok itibarl
saylamayacak sradan bir metafordu. Oysa biz (orgazm olma
da dhil olmak zere) onu organik ve ilevsel bir ey olarak
Crash


162
dayatarak, zaman iinde gereki ve saplantsal gnderene
dntrdk.

Saatte 40 km gibi bir hza ulatmzda Vaughan, par-
maklarn kzn deliinden ekti ve kalalarndan tutup, e-
virerek erkeklik organn iine soktu. elik kpr zerinde
ilerlemekte olan aracn farlar nmz l l aydnla-
tyordu. Aynada Vaughanla sevimekte olan kz grebili-
yordum. Arkamzdan gelen aralarn farlar, onlarn yap-
k vcutlarn Lincolnun siyah bagaj kapayla ierideki
eitli krom aksam zerine yanstyordu. Kzn memesi
diklemiti. Sol gsnn grnts klln zerinde
oynayp duruyordu. Vaughann blk prk kala g-
rntleriyle, kzn gbei n camn parlak erevesi ze-
rinde tuhaf bir anatomik figr oluturuyordu. Vaughan k-
z kucana oturttu ve erkeklik organn yeniden soktu.
Cinsel ilikinin hz, saat ve devir gstergelerinin kl ca-
mndaki yansmalarn izleyebiliyordum... Araba 80 kmlik
bir hzla elik kprye trmanrken, Vaughann memele-
rinden tutarak vcudunu arkaya doru bkt kzn be-
deni arkadan gelen aralarn farlar tarafndan aydnlatl-
yordu. Kzn diklemi gsleri hzlanmakta olan aracn
cam ve krom kafesi iinde prl prl parlyordu. Vaug-
hann kzn kalalarn iddetle ileri geri oynatma dzeni
yol kenarna her yz metrede bir dikilmi lambalarn fla
gibi yanp snen klaryla akmaktayd... Erkeklik or-
gan kzn diilik organna girerken eliyle kzn kn iki
yana doru amakla megul olduu srada, aracn iini
dolduran sar kta kzn ans grnyordu (s. 164).

Buradaki erotik terimler birer teknik terimden baka bir ey
deildirler. rnein (cul, queue, con, vb.) k, sap, fer yoktur.
Ans, rectum, vulva, verge (kam), coit (iftleme) vardr. Bu-
rada argo yoktur, bir baka deyile cinsel iddetle ili dl
olunmamaktadr. Yalnzca ilevsel bir dil vardr nk bir bi-
imle dieri arasnda yani krom paralaryla mukoza arasnda
Jean Baudrillard


163
bir uyum vardr. lm ve cinsel iliki arasnda da ayn iliki
vardr nk ikisi birlikte orgazm olma eylemine eklemlenen
bir tr sper-tasarm iine oturtulmulardr. Zaten burada sz
konusu olan ey, orgazm olmaktan ok en basit ve saf biimiyle
bir dearj olma eylemidir. Kitabn bandan sonuna kadar kar-
mza kan iftlemeyle spermin sahip olduklar duygusal
deer, arka plandaki yaralarn sahip olduu iddet ya da meta-
forik deerden daha ok deildir. Bunlar birer imza gibidir.
Son sahnede X paralanm ara kalntlarn spermiyle damga-
lamaktadr.
Sapka olsun ya da olmasn, orgazm olma eylemi okuyucu-
ya her zaman teknik bir ara/let, mekanik bir yap, gerek
nesneler ve ou kez de fantazmlar araclyla iletilmitir. Ara-
ya her zaman gdmleyici sahneler ya da nesneler konulmas
gerekmektedir. Buradaki zevk almann ad orgazm olmadr bir
baka deyile teknik aracn yaratt iddetle ayn dalga uzunlu-
u buluan/birleen ve yalnzca teknikle trdeletirilebilen
otomobil adl nesne.

nanlmaz bir trafik tkanklnn tam ortasndaydk. Oto-
yolla Western Avenuey birbirine balayan yol ve yukar
doru kan elik kpr arasnda kalan btn yollar ara-
lar tarafndan tkanmt. Londrann batsna doru uza-
np giden kenar mahallelerin ardndan batmakta olan g-
nein nlar aralarn n camlarndan belli belirsiz bir e-
kilde yansyorlard. Alacakaranla doru ilerleyen akam
saatinde stop lambalar, sellozlu maddelerle dolu muaz-
zam bir ovann ortasndaki ate klar gibi yanyorlard.
Aracn ak olan penceresinden kolunu karm olan Va-
ughan parmaklarn sabrszlkla kap zerinde tkrdat-
maktayd. Samzdaki iki katl yksek otobs, insanda
yzlerden oluan bir falez (yalyar) izlenimi brakyordu.
Camlarn gerisinden bize bakan yolcular mezarlklarda st
ste istiflenen lleri andryorlard. Bizi daha hogrl
bir yldz evresinde yrngeye oturtmaya yetecek olan
Crash


164
XX. yzyla ait o inanlmaz enerjinin tamam sanki bu ev-
rensel grnmde bir deiiklik olmamas iin harcan-
yordu (s. 173).
Kaza evrede, Western Avenue ve elik kpr kulvarlar
boyunca uzanp giden muazzam bir trafik tkanklna yol
amt. Bu kaskat bir grnme sahip kasrgann tam
merkezinde kendimi ok huzurlu hissediyordum. Bu u-
suz bucaksz araba kuyruklarnn zerimde yaratm oldu-
u saplantlar sanki bir anda uup gitmiti (s. 178).

Oysa Crashta teknolojiyle cinselliin birbirlerine karmalar-
nn (bu birleme bir lm dncesine yol amaktadr, yoksa
bir yas tutma dncesine deil) dnda yer almakla birlikte bu
karmn ayrlmaz bir paras olarak kabul edilebilecek bir
baka boyut, fotoraf ve sinema boyutu vardr. Kaza ve sonu
gelmeyen bir ara trafiine doymu parlak asfalt yzey bir de-
rinlie sahip olmamakla birlikte yine de Vaughann kameras-
na ait objektif tarafndan grntlenmekte yani yinelemektedir.
Vaughan kaza fotoraflarn tank-kant belgeler gibi stokla-
maktadr. Tezghlamaya alt bu ok nemli olayn genel
provas (tek bana aracnda lyle yldzn Elizabeth Tay-
lorla arparak lmesi ayn anda gereklemektedir. Oysa bu
arpma aylar ncesinden tekrar tekrar simle edilerek kusur-
suz bir hle getirilmitir) bir film ekimi srasnda yaplmtr.
Bu hipergereki kopukluk olmadan bu evren hibir eye ben-
zemeyecektir. Teknoloji, cinsellik ve lmn birbiriyle kayna-
trlmasn salayan bir ey varsa o da suretini karma ya da
ikinci dereceden bir grsel sergilemedir. Aslnda fotoraf bura-
da ne bir ara ne de yeniden canlandrma dzenine ait bir ey-
dir. Burada sz konusu olan ey, ne imgenin daha da soyut
hle getirilmesi, ne de tamamyla kontrolden kmasdr. Fo-
tografik film eridi (tpk otolar ve evlerdeki transistorlu radyo
mzii gibi) hipergerek, metalik ve bir yek vcut grnm
sunan ara trafii ve trafik aklar tarafndan oluturulan ev-
Jean Baudrillard


165
rensel eridin bir parasdr. Fotoraf, teknik ya da vcudun
tesine gemeyi becerebilmi bir ara deildir. Olayn tasarla-
n nyla, yeniden retili hatt gerek retili nnn ak-
t bir evrende btn her ey ayn anda olup bitmektedir. Bu-
rada zamansal bir derinlik yoktur. Ne gemi ne de gelecek
vardr. Aslnda kamerann objektifi (gz) zamana kout bir
ekilde derinlik, duygu, uzam ve dil yetisinin yerini almaktadr.
Kamera bizi bir baka boyuta tamaz, yalnzca iinde yaad-
mz evrenin bir srr olmadn gsterir.

Havada yaratlan basn dalgasyla enesi kalkan manken
iyice geriye doru kayklmt. Elleri bir kamikaze gibi ara-
cn komut kollarna balanm, srt ise lm aletleriyle
doldurulmutu. Onun kadar soukkanl dier drt man-
kenden oluan aile, kardaki arabann iinde onun gelme-
sini bekliyorlard. Yzlerine irek (ayn gruba ait oldukla-
rn belirten) gstergeler izilmiti.
Kulaklarmzda niden bir krba krts nlar gibi oldu.
Bir baka deyile lm kablolar raylarn yanndaki otlarn
iinde dne dne srklenerek kaydlar. Metalik bir patla-
mayla birlikte bir motosiklet aracn n tarafna arpt. Her
iki ara seyircilerin ta kesmi baklar arasnda ilk srala-
ra doru srklendiler. Motorla srcs n kaportann
stnden uarak, n cama arptktan sonra paralanarak
kara bir ktleye dnm olan tavanda dans etmeye ba-
ladlar. Arabann iskeleti geriye doru metre kayarak
raylarn stnde durdu. n kaporta, n cam ve tavan k-
mt. erdeki aile fertleri alt alta st steydiler. Kadnn
srtnda patlayarak paralanan n camn prltl krntlar
paralanm vcudunu kaplamt... Mankenin yz ve
omuzlarndan kartlan parlak ve sivri cam paralar ara-
bann evresinde gm renkli kardan bir rt ya da i ka-
rartc bir konfeti ynna benziyordu. Helene, sanki zi-
hinsel engelli bir ocua yardm eder gibi elimden tuttu ve
Crash


166
Ampex sistemde her eyi yeniden grebiliriz. Kazay ya-
va ekim gsterecekler dedi (s. 145).

Crashta her ey hiperilevseldir nk ara trafiiyle kaza, tek-
nikle lm, cinsel ilikiyle simlasyon senkron tek bir makine
gibidirler. Bu, maln hipermala dnt hipermaaza bir
baka deyile hipermal ve evresini saran ara trafiinin dur
durak bilmeyen grntlerinden oluan evrenin tpksdr. Oy-
sa Crashtaki ilevselci tavr kendi rasyonelliini yok etmektedir
nk ilevsizlik denilen eyden bhaberdir. Bu, paradoksallk
snrlarn ykarak, amaya gidebilecek kadar radikal bir ilev-
selciliktir. Bir anda belirginliini yitiren bu ilevselciliin, ilgi
ekici bir eye dnt grlmektedir. Bu ne iyi ne de kt,
yalnzca ok ilevli bir eydir. Hedefe bir anda kestirmeden
ulamak isteyen lm ya da moda gibi. Bir tartma konusu
hline geldiinde bile o eski ilevselciliin byle bir ey yapabil-
mesi sz konusu deildir, bir baka deyile bunun hi de kes-
tirme saylamayacak, uzun bir yolun gtrmedii yere gtren,
daha da iyisi dsel bilimler yntemiyle bir Littre (Szlk) tak-
lidi yaparak, hibir yere kmayan ancak dierlerinden daha
ksa bir yol olduunu syleyebiliriz.
Zaten Crash, hl u normal dnyaya ait itici glerin ge-
leceini dlemeye alan ve o eski ilev/ilevsizlik iftinin
etrafnda dnp duran tm dier bilimkurgu yklerinden
ayran zellik de budur. Kurmaca da ayn oyun kuralna gre
gereklii ap gemekte ya da tersi olmaktadr. Crashtaysa ne
dgc vardr ne de gereklik nk hipergereklik her ikisi-
ne de bir son vermektedir. Bundan byle tehlikeli bir gerileme-
den de sz edilemeyecektir. Bu simlasyon ve lm araclyla
deien ve bir bakasnn yerine geen; arzudan yoksun iddet
ykl bir cinsellikle ntralize edilmi vahi ve rzna geilmi
bedenlerle dolu izlenimi brakan; metalik ve koyu renklerden
oluan ii bo hiperteknik dnya iyi midir yoksa kt m?
Bunu asla renemeyeceiz. Bu dnya yalnzca byleyicidir
Jean Baudrillard


167
ve byleyicilik bir deer yargs deildir. Crashn gerekle-
tirdii mucize budur. Hl eski ilevsel dnyaya ait bu eletirel
yarglama ve ahlk bakla hibir yerde karlalmamaktadr.
Crash (burada da yazarn girite bas bas bararak bizi srekli
olarak teknolojik evrenin dna kmaya zorlayan bu vahi
dnyaya kar koyucu ilev demesine karn) hipereletirel bir
yapttr. Pek az kitap ya da film her trl ereklilik ya da eletirel
olumsuzluun ortadan kayboluunu bu kadar sradan ve id-
detli bir ekilde sergilemektedir. Nashville, Otomatik Portakal
bu trden filmlerdir.
Borgesten sonra ve bir baka dzlemde, Crash bundan by-
le kendisinden kaamayacamz simlasyon evrenine ait ilk
byk romandr. Bu asembolik evrenin kitle iletiimselletiril-
mi tz bir tr ters yz etmeyle (neon klar, beton, araba,
erotik mekanik) sanki ilkel bir reti dzenine zg byk bir
g tarafndan belirlenmi gibidir.

Sirenlerin uultusu arasnda son ambulans da uzaklat.
nsanlar kendi aralarna dndler. Blue-jeanli gen kz
yanmzdan geip gitti. Onunla birlikte ilerleyen ve elini
kzn omuzuna atm olan olan parmaklarn kzn meme
ularna srterek sa gsn okamaya balad. Birlikte
st kartmalarla bezeli, sarya boyanm, bagaj olan bir
spor arabaya bindiler. Havada ar bir cinsellik kokusu
vard. Tandk olalm ya da olmayalm hepimiz toplu hlde,
bir cinsel iliki bayramna gidilmesini buyuran bir yin t-
reninden sonra mabedi terk eden kongre yelerine benzi-
yorduk. Az nce tank olduumuz kanl eucharistieye
zg gizemi yeniden yaayabilmek iin, gecenin bir vak-
tinde, hi tanmadmz partnerlerimizle yola koyulmu-
tuk (s. 179).

SMLASYON VE BLMKURGU















Simlakrlar gruba ayrlr:
Uyumlu, iyimser ve Tanrnn yaratt ideal doann tp-
ksn/ikizini oluturmay amalayan imgeleme, taklit ve kopya-
lama stne kurulmu doalc, doal simlakrlar,
Tm retim dzenini kapsayan enerji ve g stne ku-
rulmu, makinelerle somutlaan, retici zellie sahip, retken
simlakrlar. Evrensel boyutlara insana inanmay hedefleyen,
srekli bir yaylma eiliminde olan ve nerede balayp nerede
bittii belli olmayan bir enerjiyi zgrletirme (arzu, greceli
topyalarla simlakrlar grubuna aittir) peinde koan sim-
lakrlar,
Information=bilgi, model ve sibernetik oyunlardan olu-
an, total bir ilemsellik, hipergereklik ve mutlak bir denetimi
hedefleyen simlasyon simlakrlar.
Birinci grupta, topya reten bir dsellikle karlayoruz.
kincide bilimkurgu reten bir dsellik. Gnmzde ncye
zg bir dsellikten sz edebilmek mmkn mdr? Bu so-
ruya olsa olsa o eski gnlere zg gzelim bilimkurgusal d-
selliin lm ve yerini baka eylerin almaya balam olduu
Jean Baudrillard


169
trnden bir yant verilebilir. Bu dnce hem roman hem de
kuram kapsamaktadr. Ayn belirsizlik ve anlamszln belirle-
dii alnyazs zgn birer tr olarak bilimkurgu ve kurama bir
nokta koymutur.
Aralarnda belli bir mesafe yoksa ne gerekten sz edilebilir
ne de dselden. Gerekle dsel arasndaki bu mesafe mode-
lin karna kemirilmeye, yok edilmeye balandnda neler ol-
maktadr? Oysa bir simlasyon grubundan (dzeninden) die-
rine geite de genel eilim, bu mesafenin emilerek, yerini ideal
ya da uydurma bir dsel evren retimine brakmasndan yana-
dr:
topyada en st dzeye ulaan bu mesafe ortaya kesinlik-
le farkl bir evrenle bir aknlk kmasna yol amaktadr. A-
knln ok derinlere hatt bilinaltna kadar nfuz edebildii
romantik d bunun bireysel bir biimidir. Zaten bu evrende
gerek ve dsel dnya arasndaki mesafe en st dzeyde olup,
topya adasnn karsndaki ktann ad gerektir.
Bilimkurguda bu mesafe byk lde ksalmaktadr.
nk bilimkurgu nitelik asndan, ou kez, gerek retim
dnyasndan nitelik asndan farkl olmamakla birlikte bu dn-
yann gereksiz bir ekilde abartlm projeksiyonundan (bir
perde zerinde yanstlmasndan) baka bir ey deildir. Meka-
nik ya da enerjetik uzantlarla hzlar ya da glerin n ssne
ykseltildii bu emalar ve senaryolar aslnda ayn mekanik ve
metalrjik, vb. dnya tarafndan retilmektedirler. Bu dnyada
insann yerini robotlar almaktadr. Sanayileme ncesine ait
snrlar belli bir evrenin karsna/yerine, ideal bir alternatif
evren olan topya konuluyordu, bir baka deyile snr tanma-
yan potansiyel bir retim evrenine kendi olanaklarn ekleyen
bilimkurgu bu snr tanmazln boyutlarn daha da genileti-
yordu.
Model patlamasnn yaanmaya baland bir dnemde
bu mesafe neredeyse sfrlanmtr. Modeller aknlaamadklar
ya da yanstc olamadklarndan gerein karsna dsel bir
Simlasyon ve Bilimkurgu


170
evrenle kamazlar. nk ortaya kacak gerein yerini onlar
aldklarndan, kurgulanm bir gerek dncesinin varlna
kesinlikle tahamml edememektedirler. kinletikleri iin hi-
bir dsel aknlk biimine yaam hakk tanmamaktadrlar.
Yalnzca sibernetik anlamda bir simlasyon evreninin yaama-
sna bir baka deyile bu modelleri (senaryolar, simle edilmi
durumlara allmasn salama, vs.) keyfinize gre gdmleye-
bileceiniz bir evrenin var olmasna msaade etmektedirler.
Oysa bu durumda gerein gdmlenmesi ve gerein retilme-
si arasnda bir fark kalmayacandan kurmacaya da (dgc-
ne) gerek kalmayacaktr.
Gerekliin kurmacay ap geebildii gnlerde, bunun,
dselliin varln kantlayan en nemli gsterge olduu sy-
lenebilirdi. Oysa modelin bir kopyasndan baka bir ey olma-
yan bir gerein, modeli ap geebilmesi mmkn deildir.
Gereklik ilkesinin egemen olduu bir dnyada gerek,
dsel adl bir bahaneye sahipti. Simlasyon ilkesinin belirle-
dii gnmz dnyasndaysa gerek, modelin kopyasndan
baka bir ey olamamaktadr. Paradoksal bir ekilde gerek
bizim iin hakiki bir topyaya dnmtr oysa bu topyann
gerekleme olasl sfrdr nk bu topya yitirdiimiz ger-
ei bir daha ancak ryamzda grebileceimizi syleyen tr-
den bir eydir.
Sibernetik ve hipergerek bir aa zg bir bilimkurgu belki
de yalnzca tarihe ml olmu dnyalar yapay bir ekilde
diriltildiinde sona erecektir. Gemie ait olaylar, kiilikleri,
anlamlarn yitirmi, modas gemi ve de orijinal srelerinden
arndrlm ideolojileri en kk ayrntsna kadar yine gemi-
te yaanm olan hakikatin bir tr sanr (serap) gibi (in vitro)
tpatp benzerini yeniden oluturmaya kalkmasnn bundan
baka bir anlam olabilir mi? Ph. Dick Simulacres (Sim-
lakrlar) balkl yaptnn Kuzey-Gney savan anlatan bl-
mnde aynen byle yapmtr. Bu boyutlu devasa holog-
ramda, kurmaca, gelecei yanstmaya alan bir ayna grevi
Jean Baudrillard


171
grmek yerine, gemii tm ayrntlaryla, umarsz bir ekilde,
bir tr halsinasyona dntrmenin peinde komaktadr.
Bir baka evren dleyebilmemiz imknsz nk aknlk-
tan yoksun bir dnyada yayoruz. Klasik anlamdaki bilimkur-
gu, yaylmac bir politikann egemen olduu bir dnyaya aitti.
XIX. ve XX. yzyllarn kolonizasyon ve keifleriyle su ortakl-
yapan, meknsal aratrmay n planda tutan ykler iinde
kendine bir yer edinmi gibiydi. Oysa burada nedenle sonu
arasnda hibir iliki yoktur. nk gnmzde yeryznn
yzeyi sanal/gcl anlamda kodlanp bir haritaya dntrl-
m, hatt gereksiz ayrntlara kadar belirlenmi ve tketilmi
olduundan bizde dnyann bir eylerin iine hapsedildii izle-
nimini brakmaktadr. nk evrensel Pazar, mallar kadar d-
sellii de yok eden deerler, gstergeler ve modellerden olu-
maktadr. Bilimkurgunun (teknik, zihinsel ve kozmik) aratr-
malar yapan evreni ilevini ite bu yzden tamamen yitirme-
mitir. Bu iki olay gemi yzyllara zg o muazzam patlama
ve yaylma srelerinin yerini alan genel bir iin iin kaynama
(implosion) srecinin n ve arka yz gibidir. Bir sistem gide-
bilecei en u noktaya kadar giderek, doyuma ulat, yani
tkenmeye balad zaman bir tersine evirme olayyla karla-
lmaktadr. Bu arada dselin bana bir eylerin gelmesi ka-
nlmazdr.
Bugne kadar hep belli bir dsellik rezervine sahip olduk
oysa bu dsellik rezervine bir anlam kazandran eyle gerek-
lik katsays arasnda belli bir orant vardr. Bu dnce coraf
ve meknsal keifler iin de geerlidir. Dselliin ulap, iin-
de dolanabilecei bkir bir alan kalmad ve harita tm coraf
alanlar belirlediinde, gereklik ilkesi de ortadan kaybolmakta-
dr. Dnya yzeyini bir gnderen olmaktan kartan uzayn fet-
hi bu anlamda geriye dn olanaksz bir noktann da haber-
cisidir. Gerekliin snrlar sonsuzlua ekilince, bu, snrlar
belli bir evrende i uyum anlamna gelen gereklik ilkesinin
kanama yapmasna neden olur. Dnyann kefinden sonra ger-
Simlasyon ve Bilimkurgu


172
ekleen uzayn kefi, insanla kendi gerekliini yitirtme ya
da bir simlasyonun hipergereklii iine itmeyle edeerli bir
eydir. Aya gnderilen son uzay aracnn iine yerletirilen ve
bylelikle kendisine bir uzay katsaysnn yklenmi olduu
sylenebilecek iki oda, bir mutfak bunun en gzel kantdr.
Dnyaya ait, iinde oturulan sradan bir mekna kozmik bir
deer katlarak, uzayda yceltilmesine tank olunmaktadr.
Uzaysal aknlkta uydulaan gerek. Bu, metafizie, hayallere
ve bilimkurguya bir son vermek demektir. Yeni an ad hi-
pergereklik adr.
Bu noktadan itibaren bir eylerin deimesi gerekmektedir.
nk bilimkurguyu cazip hle getiren bir evren yaratmak, bu
evreni dntrmek ya da ona akl almaz boyutlar kazandr-
mak, abartmak artk olanakszdr. Bundan byle gerekten yola
karak gerek olmayan, gerek verilerden yola karak dsel
bir eyler retebilmek mmkn deildir. Bu srecin tersine
dnm olduunu ve bu yeni srete eskisinin yerine gerekli-
ini yitirmi yeni durumlarla kendilerine gerein, sradanln,
yaanmln renkleri yklenmeye ve bu arada yaantmzdan
kp gitmi olan gerei kurmacayla yeniden yaratacak olan
simlasyon modellerinin konulacan syleyebiliriz. Bize kimi
zaman insan rktebilen ayrntlara kadar gidilerek yeniden
oluturulmu/retilmi ok baarl bir gerek, gndelik olaylar
ve yaanmlk sanrs sunulmaktadr. Tpk koruma altna al-
narak yeniden remeleri salanmaya allan hayvanlara ait bir
doal park ya da bir doal botanik bahesi gibi. Btn bun-
lar bizde, neredeyse gereinin zerine gelip yapan ve arala-
rnda bir fark bulunduunu saptayabilmenin imknsz olduu
bir ikiz izlenimi brakmaktadr. Oysa bunlarn hepsi bir tzden
yoksun, gerekliklerini oktan yitirerek, hipergereklemi ey-
lerdir.
Bu anlamda sahip olduu kefetme ekiciliinin kendisine
katm olduu o saf ve zgrlk saan roman olma zelliini
yitiren bilimkurgu, buna karn, bizim gncel evren anlaym-
Jean Baudrillard


173
za uygun bir ekilde adna gerek dnya dediimiz, u evren-
sel simlasyon paralarna yeniden can vermeye, onlar gncel-
letirmeye ve yeniden gndelik yaamn bir paras hline getir-
meye alarak iin iin denebilecek bir ekilde geliecektir.
Bu tersine dndrme ya da bu tersine dndrlm duru-
mun aklamasn bundan byle hangi yaptlar yapacaktr? G-
rne gre K. Philip Dickin ykleri, tabiri caizse, bu yeni
uzam iinde kendilerine yeni bir ekim merkezi bulmaya al-
yorlar denebilir. Oysa byle bir aklama geerliini yitirmitir
nk bu yeni evren yerekimine kardr (antigravitation-
nel), eer hl bir yerekiminden sz etmek gerekiyorsa bu
yklerin gerek ve dsel adl deliklerin evresinde dnp
durduklar sylenebilir. Bu yklerde ne alternatif bir kozmos,
kozmik bir egzotizm ya da folklordan sz edilmektedir, ne de
galaksiler aras kahramanlk yklerinden. Bu yklere ait tm
veriler mutlak bir simlasyon evrenine aittir. nk hibir
eyin nereye ait olduu belli deildir. Her ey ikindir. Gemi
ya da gelecek yoktur. yklerle ilgili tm veriler (coordonn-
es) bolukta braklm (zihinsel, zamansal, meknsal ve gs-
terge anlamnda demek istiyoruz) gibidirler. Bu, mevcut bir
gerek evrene paralel olarak yaratlm, birincinin tpatp bir
benzeri ya da var olabilmesi mmkn olacak trden bir evren
deildir. Byle bir evren hem olabilir hem de olamaz. Bu hem
gerek hem de gerek d bir evrendir. Hipergerein ta kendi-
si yani bir simlasyon evrenidir, ksaca bambaka bir evren.
Bunun bir simlasyon evreni olmasn salayan ey Dickin
simlakrlardan bilinli bir ekilde sz etmi olmas deildir
(bilimkurgu bunu her zaman yapmtr, ancak bunu her zaman
iin asl dnyann ikizini (double) reterek yapay veya dsel
bir ekilde benzeterek yapmtr. Bu yklerde artk bir ikiz
yoktur. Dorudan doruya gereinden, kendisini yanstabile-
cek bir ayna, bir yanstma arac ya da topyadan yoksun bir
ikizden sz edilmektedir. Simlasyon evrenine zg saydamlk
soluktur/bulanktr, dsal bir grnmden yoksun olduu iin
Simlasyon ve Bilimkurgu


174
de alp geilebilmesi olanakszdr. Bir anlamda bu evrende
aynann iine yerleerek dnyay oradan izleyebilmek yani bir
ayna grevini yerine getirebilmek bile mmkn deildir zira bu
ancak aknln altn anda yaplabilen bir eydi.
Bu konuda Ballardn geliim izgisi belki daha inandrc
bir rnek oluturacaktr. Yazm olduu ar fantazmagorik,
bir d andran, ilk artc ve iirsel yklerinden biri olan ve
artk bir bilimkurgu yks olarak nitelendirilemeyecek ancak
gnmzde (IGH ya da Beton Adas balkl yklerine oranla)
kukusuz bir bilimkurgu modeli/rnei olarak gsterilebilecek
Crasha bir gz atalm. Bizim dnyamz anlatan Crash adl bu
ykde yeni olarak nitelendirilebilecek hibir ey yoktur. Bu
ykde anlatlan trafik ve kaza, teknik ve lm, cinsellik ve fo-
toraf makinesi objektifi, vb. her ey hiperilevseldir. Sanki her
eyin senkronik bir ekilde alt, simle edilmi byk bir
makineden sz edilmektedir. Bir baka deyile bize zg, bizi
evreleyen bolukta, birbiriyle i ie gemi hiperilevsel mo-
dellerin hzlandrlmasndan sz edilir gibidir. Crash o eski
(mekanik ve mekanist) ilev/ilevsizlik ifti evresinde dnp
duran btn dier bilimkurgu yaptlarndan ayran ey, bildi-
imiz (normal) dnyay ayn ana konular ve amalar dorul-
tusunda gelecek adl bir zaman dilimi iinde yanstabilmesidir.
Az nce aklam olduumuz kurallar erevesinde kurmaca,
gereklii ap geebilmektedir (ya da tersi olmaktadr ki, bu
ok daha ilgin bir eydir). Oysa Crashta ne kurmaca vardr,
ne de bir gereklik. nk hipergereklik denilen ey her ikisi-
ne de ayn anda son vermektedir. Gnmze zg bize ait
ada bilimkurgu rnekleri olarak Jack Barron ya da Sonsuz-
luk, Herkes Zanzibarann kimi blmleri verilebilir.
Aslnda bu anlamda bir bilimkurgudan sz edilemez nk
bu tr bir bilimkurguyla her yerde karlalmaktadr. Modelle-
rin ak dzeni iinde, bilimkurgu dediimiz ey, u anda bu-
rada, yan bamzdadr. evremizi saran u simlasyon adl
kantlanmas imknsz hakikatin iindedir. Bu ilemsel dnya-
Jean Baudrillard


175
nn tepkisizlii sayesinde onu doal ve ilenmemi hliyle gre-
bilmek mmkndr. Bat Almanyada bulunan ancak hibir ey
retmedii hlde isiz insanlara geleneksel alma srecine ait
iler verip altran ve tm faaliyetleri fabrikalar aras karlkl
sipari, rekabet, yazma, muhasebe ilemlerinden ibaret olan
ve hep birlikte muazzam bir ebeke oluturan u simlakr-fab-
rikalar adl gereklik hangi bilimkurgu yazarnn aklna gele-
bilir? Zaten gnmzde byle bir gereklikle kimse ilgilen-
memektedir. Anlamsz bir ekilde bou bouna alp, reten
bu fabrikalarn rettikleri maddeler gnlk yaamda hibir ie
yaramamaktadr. stelik bu hayalet fabrikalardan biri gnn
birinde gerekten ifls etmi ve alanlar ikinci bir kez isiz
brakmtr. Simlasyon budur. Bunlar yalancktan fabrikalar
deil, gerek ya da hipergerek fabrikalardr. Sonu olarak
bunlar ciddi olarak tanmlanabilecek fabrikalara ait gerek
retimin de hipergereklik evreni dorultusunda yorumlanma-
sna neden olmaktadrlar. Burada insan hayretler iinde bra-
kan ey, gerek/yalanc fabrika kartl deil, tam tersine ikisi
arasndaki farkszlktr. Oysa bu farkszlk gerek fabrikalarda-
ki retimin de bu simlakr iyerlerininkinden farkl bir ama-
ca sahip olmadklar dncesini artrmaktadr. retim adl
yknn bu blmne gerek bir bilimkurgusal nitelik ka-
zandran ey, ite bu hipergerek dzeydeki benzerliktir.
Gnmzde karmak bir grnm sunan bilimkurgu dn-
yasnda, iinden klmas en g olan ey (hl byk lde)
ikinci grupta yer alan retici/yanstc (=dsel bir dnya yara-
tan) bir dsellikle nc grup simlasyon olay iinde yer
alan dsellik arasndaki ayrmn kalkm olmas, yani belirsiz-
liktir. rnein ikinci gruba zg tipik bir rnek olan mekanik
robotlarla aslnda nc gruba ait olan sibernetik, bilgisayarl
makineler arasnda kesin bir ayrm yapabiliyoruz. Ancak bir
dzey, dierinin iine karp onu kirleterek, safln bozabilir.
rnein nc gruba ait bilgisayar, sper mekanik bir ara,
sper bir robot ve ayn zamanda ikinci grup simlakrlara zg
Simlasyon ve Bilimkurgu


176
bir retkenlie sahip sper gl bir makine gibi i grebilir,
bir simlasyon srecinden ok, belli ama ve hedeflere sahip
bir evrenin reflekslerine sahip olabilirler (buna 2001deki bilgi-
sayarn deer karmaas ve bakaldrmasyla, Herkes Zanzi-
baradaki almanazar da dhildir.)
Birinci gruba ait (opratique) gdmleyici bir zellie sahip
(teatral bir konuma, teatral ve fantastik bir dzenee sahip u
teknik adl byk opera) olanla, ikinci gruba ait (opratoire)
gdmleyebilme zelliine (sanayilemi, retici, g ve enerji
reten bir konuma) sahip olan nc gruba (oprationnel)
gdmlenebilene (metatekniin sibernetik, rastlantsal ve de-
iken konumuna) ait tm veriler bilimkurgu dzeyinde birbir-
leriyle i ie geebilirler. nc gruptan bakasnnsa bizim
ilgi alanmza girmediini syleyebiliriz.
HAYVANLAR
territoire et mtamorphoses
Yaam Alan ve Biimsel Dnme Uramalar













Engizisyon celltlarnn sorunu neydi? Onlar Ktln, Kt-
lk lkesinin itiraf edilmesini istiyorlard. Sululara kazara su
ilemi olduklarn, ilh dzenin bir paras olan Ktlk ilke-
sine istemeden uymu olduklarn syletmek gerekiyordu. By-
lelikle itiraf olay insan rahatlatan bir nedenselliin srdrl-
mesini salarken; te yandan ikence, yani ktln ikence
yoluyla yok edilmesi bir neden olarak ktlk retiminin (bu
ne sadiste ne de balatc trden bir ikencedir) ba tc
edilmesine neden oluyordu. Aksi takdirde imandan en kk
sapma bile Tanrnn yaratt her eyden kuku duyulmasna
neden olabilirdi. Laboratuarlarda ya da fzelerde hayvanlardan
bilim adna yine bylesine vahi bir ekilde yararlanr, onlar
kt emellerimize alet edip elektrotlar ve ameliyat baklaryla
tehdit ederken kendilerine zorla itiraf ettirmeye altmz ey
nedir?
Bilimin hayvanlardan bekledii bir ey varsa, o da, hibir za-
man varlndan emin olamad ve gizliden gizliye umudunu
kesmeye balad bir nesnellik ilkesi itirafdr. Hayvanlara hay-
Hayvanlar


178
van olmadklarn, akla ters den radikal tuhaf ve anlalmaz
yanlar iermesine ramen hayvanlk, vahilik diye bir eyin bu-
lunmadn itiraf ettirmek. Buna karn en hayvan, en tuhaf ve
anormal davranlarn bile bilim tarafndan fizyolojik mekaniz-
malar, beyinsel balantlar eklinde zlebildiini gstermek-
tedir. Hayvanlarda hayvansal olanla o hayvan belirsizlik ilkesi-
nin yok edilmesi gerekmektedir.
yleyse deney, bir amacn arac olmaktan ok gncel bir
meydan okuma ve gnahtan arndrma ikencesidir. Akla uy-
gun bir ortam oluturamayan bilimsel deney, eskiden inancn
topluluk nnde barta arta itiraf ettirmeye alan iken-
ceciler gibi hayvanlara bilimsel denek olduklarn itiraf ettirme-
ye almaktadr. Hastalk, lgnlk, hayvanlk gibi grnr
nedenlerin, gerekte ak bir nedensellik anlay asndan
geici bir atlak oluturduklarn itiraf ettirmek. Eskiden ilh
akl nasl kendini kantlama deneyleri yaptysa, bugn de bilim
srekli benzer deneyleri her yerde tekrarlamaktadr. Bu anlam-
da hepimiz, zerlerinde srekli testler yaplan ve son aamada
her biri akl (rasyonel) yoluyla aklanabilecek refleks davran-
lar gsteren birer deney hayvan saylrz. Sessizlikleri nedeniy-
le bizim iin zlmesi olanaksz vahi bir dzeni temsil eden
hayvanlarn dnyasnn bilinmezliine bir son verilerek, reflekse
dayal bir hayvanlk anlay gelitirilmeye allmaktadr.
yleyse liberal yok etme dzeninde hayvanlara ncelik ta-
nnmaktadr! Hayvanlar modern yntemlerle inceleme yollar-
nn hepsi, hayvanclkta deneyden sna zorlamaya giden deney-
ler aslnda insanlar gdmlemenin ara kesitleri gibidir.

Lyonda yaplan bir kongrede Avrupal veterinerler sna
boyutlarda hayvan yetitiren iletmelerdeki psiik rahat-
szlklar ve hastalklarn giderek artndan endie duy-
maktadrlar.

Science et Avenir, Temmuz 1973.
Jean Baudrillard


179
Tavanlarda hastalkl bir huzursuzluk hli grlmekte, kendi
pislikleriyle beslenmeye balamakta ve ksrlamaktadrlar. Tav-
an, sylentiye gre doutan rahatsz ve uyumsuz bir hay-
vandr. Enfeksiyonlara ve parazitlere kar ar duyarldr. An-
tikorlara kar diren kazandklarndan diiler ksrlamaktadr.
lm oranlar neredeyse doal denebilecek bir art gster-
mektedir.
Tavuklardaysa histeri tm grubu etkilemekte ve kolektif
psiik tansiyon tehlikeli boyutlara ulaabilmektedir. Bu du-
rumda btn tavuklar, kmesin drt yanna doru uuup
barmaya balamaktadrlar. Kriz sona erince genel bir bezgin-
lik, bir terr ortamyla karlalmakta ve hayvanlar bir kede
suskun, fel olmu gibi durmaktadrlar. En ufak bir olay krizin
yinelenmesine neden olmakta ve bu durum bazen haftalarca
srebilmektedir. Tavuklara yattrc illar verilmeye all-
mtr...
Domuzlardaysa etoburlama olayyla karlalmaktadr.
Hayvanlar birbirlerini srmaktadr. Danalar ise kimi zaman
evrelerindeki her eyi lnceye dek yalamaktadrlar.
Sna yntemlerle yetitirilen hayvanlarn psiik adan ac
ektikleri dorudur... Bu yzden bir zoo-psikiyatri zorunlu
hle gelmektedir... Huzursuz bir psiik yap normal gelime
asndan engel tekil etmektedir.
Lo alanlar, krmz k, eitli oyuncaklar ve yattrclarn
hibiri iyi gelmemektedir. Tavuklarda bir yeme hiyerarisi, yani
bir pick order vardr. Bu ar kalabalk yaama koullarnda
sona kalanlar hemen hi beslenememektedirler. Bu pick ordera
son verilerek, yem verme demokratik bir datm yntemiyle
zlmeye allm, ancak giriim tam bir baarszlkla so-
nulanmtr. nk bu simgesel dzenin bozulmas hayvanla-
rn yaantsnda bir karmaa ve kronik dengesizlie yol am-
tr. Gzel bir samalk rnei. Daha nce tribal toplumlarda
benzer bir iyi niyetli demokratik giriimin hangi felketlere yol
atn biliyoruz.
Hayvanlar


180
Psikolojik rahatszlklar hayvanlarda fizyolojik hastalklara
yol amaktadr! Olaanst bir bulu! Farelerde, domuzlarda,
tavuklarda kanser, mide lseri ve kalp damar phtlamasna
bal enfarktsler grlmektedir! Aratrmann yazar sonu
olarak hayvanlar iin daha byk alanlar yaratlmasn tek olas
zm olarak gstermektedir. Biraz daha geni alanlar yarat-
lrsa hlen gzlenen pek ok rahatszlk ortadan kalkacaktr.
En azndan hayvanlar bu kadar sefil, perian olmayacaklar-
dr. Sonu olarak aratrmacmz bu kongreden honuttur:
Sna yntemlerle retilen hayvanlarn kaderiyle ilgili gncel
aratrmalar, grlecei gibi bir kez daha iyi bilinen bir ahlk ve
doal olarak bir kar anlayyla bulumaktadr. Doayla
istediiniz gibi oynayamazsnz. Hayvanlardaki rahatszlklarn
boyutlar iletmenin verimlilii asndan zarar veren bir dzeye
ulam bulunduundan, bu verim dkl iletme sahipleri-
nin hayvanlara daha normal yaam koullar salamasna yol
aabilecektir. Salkl bir retim iin bundan byle hayvanla-
rn zihinsel salyla da ilgilenmek gerekecektir. Ayn ara-
trmac hayvanlarn yeniden salkl bir psikolojik yapya kavu-
abilmeleri iin tpk insanlar gibi onlarn da tatile gnderilebi-
leceini ngrmektedir.
nsaniyet, normallik ve yaam standardnn bir verim-
lilik olay olduu bundan daha gzel ve iyi bir ekilde ifade
edilemezdi. Art deer hastalna yakalanm olan bu hayvan-
larla; sna konsantrasyon, bilimsel bir ekilde rgtlenen a-
lma dzeni ve zincir (bant) usulyle alan fabrikalar arasn-
daki paralellik olduka aydnlatcdr. Burada da kapitalist i-
letmeciler insanbilimler ve fabrika arasndaki psiko-sosyolo-
jik boyutu kefedip, iin nitelii ve grevlerin anlamland-
rlmas gibi yenilikler ve bululara bavurarak smr biimini
neredeyse insann gzlerini yaartacak bir ekilde gzden ge-
irmek zorunda kalmlardr. Bu yntemlere zm olmayan
bir lm olayyla karlk veren hayvanlar, insanlarnkinden ok
daha parlak bir rnek sunmaktadrlar.
Jean Baudrillard


181
lmn sna rgtlenme biimine kar hayvanlar, ancak
intihar ederek meydan okuyabilmektedirler. Betimlenen btn
anormallikler intiharla ilikilidir. Bu direniler sna anlayn
(verimin dmesi) baarszl anlamna geldii gibi, zellikle
de uzmanlarn yrttkleri mant sarsmaktadr. Refleks ve
makinelemi hayvan davranlar mantyla rasyonel manta
gre bu anormal davranlar aklanamamaktadr. Bu yzden
iletmelerin niha amac olan lm konusunda herhangi bir
deiiklie yol amayan liberal ve insancl bir bakm dzenine
mahkm edilmi hayvanlar psikolojik, irrasyonel ve bozuk bir
psikolojik yapyla dllendirilmektedirler.
Bylelikle kendileri iin hazrlanan lm dzenine uyumla-
namayan hayvanlarn daha nce kefedilmeyen psiik yaplar-
nn incelenmesi de yeni bir bilimsel inceleme alan hline gele-
cektir. Tpk tutuklular hcrelere tkmak olanakszlat za-
man tutuklu psikolojisi, sosyolojisi ve cinselliinin yeniden
kefedilmesi gibi! Tutuklunun zgrlk, cinsellik ve normal-
lie gereksinim duyduu ve hapishane yaamna ancak bu e-
kilde tahamml edebildii kefedilmitir.
1

Tpk sna yntemle retilen hayvanlarn normlara uygun
bir ekilde lebilmek iin belli yaam koullarna sahip olmas
gerektii gibi. Burada hibir eliki yoktur. retim zorunlulu-
unun gereklerini yerine getirebilmek iin ii, sorumluluk
almak ve zerk ynetimi bilmek durumundadr. Uyumlanabil-

1
rnein Teksastaki bir hapishanede tutuklu bulunan drt yz kadn
ve erkek, dnyann en yumuak cezaevi ynetimine sahiptir. Getii-
miz haziran aynda bu hapishanede bir ocuk domu ve son iki ylda
yalnzca kii kamtr. Kadn ve erkek tutuklular le yemeklerini
birlikte yemekte ve grup psikolojisi seanslarnda bir araya gelmekte-
dirler. Her tutuklu kendi odasna ait tek anahtarn sahibidir. Kimi
tutuklular bo odalarda bir araya gelebilmektedirler. Bugn itibariyle
otuz be tutuklu bu hapishaneden kam, ancak byk ounluu
kendiliinden geri dnmtr.
Hayvanlar


182
mek iin her insann psiik bir yapya ihtiyac vardr. Bilinli ya
da bilinsiz bir psiik yapnn baka bir varolu nedeni olamaz.
Altn a srp giden bu psiik yap tm alanlarda rasyonel
toplumsallatrmann olanaksz olduu bir dnemle akacak-
tr. nsan mucizev bir yntemle rasyonel davranlara sahip
bir varla indirgeyebilmek mmkn olsayd, bugn ne insan
bilimleri ne de psikanaliz diye bir ey olurdu. Karmak yaps
snrsz bir ekilde uzatlp, geniletilebilecek psikoloji adl di-
siplinin ortaya kmasnn kkeninde (iileri) ldrnceye
kadar smrebilme, (tutuklular) ldrnceye kadar kapal
tutabilme, (hayvanlar) ldrnceye kadar imanlatma olanak-
szl vardr. amaz bir edeerlikler yasasna gre:
u kadar kalorisi olan enerji ve zaman iin=u kadar
igc
u sua=u kadar ceza
u kadar gdaya=optimal arlk ve sna lm.
Bu tehlikeli gelime engellendiindeyse ortaya psikolojik yap,
nevroz, psiko-sosyal, vb. eyler kmakta ve bu lgnca denk-
lemlere bir son vermek yerine zerinde uzlama salanm
edeerlikler ilkesi srdrlmektedir.
Yk hayvan olup insanlar iin altlar. Deney hayvan
olup bilimin sorularn yantlamaya zorlandlar. Tketim hay-
van olup sna ete dntler. Psikolojik rahatszlklar fizyolo-
jik hastalklara yol am hayvanlar olarak bugn bu psikoloji
terminolojisini bilmek ve kendi psikolojik yaplar ve bilinaltla-
rndaki ktlkleri aklamak durumundalar. Onlarn bana
btn bu ileri aanlar bizleriz. Bizim yazglarmzla hayvanla-
rnki hep ayndr. Bu olay nsann, ayrcalkl bir varlk olarak
Hayvandan nce geldiini kabul ettirmeye alan nsan Akln
bozguna uratan ac bir rvantr.
Hayvanlarn insanlk d bir konuma geileri akl ve insan
sevgisinin (humanisme) gelimesiyle birlikte olmutur.
Jean Baudrillard


183
Bu, rkla paralel giden bir mantktr. Nesnel bir hayvan-
lk dzeninden ancak nsann ortaya kmasndan bu yana sz
edilebilir. Gemiten gnmze insanla hayvann karlkl
konumlarn belirleyen soy aacn oluturabilmek ok gtr
ancak ikisi arasndaki uurum, bir baka deyile uzay boluu
ve laboratuvar adl cehennemlerde hayvanlar, sorulan sorulara,
bizim yerimize yant vermeye zorlayan ya da Afrikadaki re-
zervler ve hayvanat baheleri adl cehennemlerde canl birer
rnek olarak muhafaza edip, arivledikten sonra yok eden an-
layn gerisinde rk denilebilecek bir duygusallk yatmaktadr
(Brigitte Bardot ve bebek fok balklar gibi). Bu, kleliin orta-
dan kaldrlmasndan sonra ortaya kan gerek rklk gibi,
hayvanlarn evcilletirilmesinden sonra ortaya kan bir uu-
rumdur.
Eskiden hayvanlar, ilh ve kutsal varlklar olarak kabul edi-
liyorlard. lkellerde insan egemenlii diye bir ey yoktur.
Hayvanlarn dzeni uzun bir sre insanlar iin bir referans
dzeni olmutur. Kurban edilmeye deer ilk varlklar bir Tanr
olarak grlen hayvanlard. nsan, hayvandan sonra kurban
edilmeye deer ikinci varlk olabilmitir. nsanlar, hayvanlarn
bir devam olarak gsterilmektedir. rnein Bororolar kendile-
rinin (araras) hayvan ruhlar tayan varlklar olduklarna
inanmaktadrlar. Bunun mantk-tesi ya da Lvi-Straussun
hayvan grnmne brndrm olduu zihinsel snflama
dzeniyle bir ilikisi yoktur (hayvanlarn konutuklar bir dilin
varl ve bunun onlarn tanrsal zelliklerinin bir paras olarak
kabul edilmesi bile mthi bir dncedir. Bu, Bororolarla,
Araraslarn dzenli bir yinelenmenin (cycle) bir paras ol-
duklarn ve bu yinelenme dzeninin bizim oluturduumuz
her tr snflandrma ve ayrmlayc kartl dladn gs-
termektedir. Yapsal kartlk eytan bir eydir nk insan
olan hayvanlardan ayrarak onu bir alt snfa drdkten
sonra hayvanla insan farkl kimliklere blerek kar karya
getirmektedir. Yinelenme dzeniyse simgesel bir eydir nk
Hayvanlar


184
konumlarn tersine evrilmesini salamaktadr. Bu anlamda
Bororolar hayvan ruhuna sahip varlklardr, tpk Kanakl
yerlilerin lleri iin, hayvan grnmne brnerek canllar
arasnda dolanyorlar demeleri gibi (Acaba Deleuzen hayvan-
lamak dedii byle bir ey midir? Birer Pembe Panter olun
demesinin nedeni bu mu?).
Ne olursa olsun bize kadar ulaan tm mitolojiler hayvanla-
rn ilh ve kutsal bir soya sahip olduklarn gstermektedir.
Avlanma srasndaki ldrme eyleminin bile, deneysel bir par-
alanmann tersine, simgesel bir iliki olduu sylenebilir. Sna
hayvan retimine karlk evcilletirme simgesel bir iliki bii-
midir. Bunu anlamak iin hayvanlarn kylerdeki konumlarna
bakmak yeterlidir. te yandan hayvanlarn da katld bir ak-
rabalk sistemi olan ve bir toprak paras, bir klann varln
zorunlu hle getiren evcilletirmenin konumuyla evde baklan
hayvann konumunu (rezervlerle sna hayvan yetitiriciliinin
dnda kalabilen tek hayvan tr budur) birbirine kartrma-
mak gerekir. leri sahiplerinin sevgisiyle doldurulmu
kpek, kedi, kular ve hamsterler gibi ev hayvanlarndan sz
ediyoruz. Hayvanlarn kutsal kurbanlktan, ambians mzii
bulunan kpek mezarlklarna; kutsal meydan okumadan, eko-
lojik duygusalla izlemi olduklar yol, zaman iinde sradan
bir varla dnen insann sradan konumu konusunda yete-
rince bilgi vermektedir. Bu olay bir kez daha hayvanlarla insan-
lar arasnda ngrlmemi bir karlkllk ilikisi bulunduunu
gstermektedir.
Hayvanlar aaladmz gsteren en belirgin iaret kendi-
lerine kar beslediimiz duygulardr. Onlar ne kadar seviyor-
sak, o kadar aalyoruz demektir. Hayvanlar sorumsuz ve in-
sanlk d bir yaama mahkm edilip aalandklar oranda,
insan sevgisi ve efkatiyle dllendirilmektedirler. Tpk ma-
sumluk ve ocuklua mahkm edilerek sevgi ve efkat gsteri-
len ocuklar gibi. Duygusallk, hayvanln en alt boyutlara
indirgenmi biimidir. Bu rk olarak nitelenebilecek trden
Jean Baudrillard


185
bir acma duygusudur ve biz hayvanlara bile bu trden bir duy-
gusallk yklemeye alyoruz.
Eskiden hayvan kurban eden insanlar, onlar birer hayvan
olarak grmezlerdi. Hatt bizim tiksintiyle karladmz hay-
vanlar biimsel olarak mahkm eden ve cezalandran u Orta-
a bile onlara bizden daha yakndr. Ortaada hayvanlar
sulamak onlar onurlandrmak anlamna geliyordu. Gn-
mzdeyse onlar adam yerine koymayarak, hi muamelesi ya-
pyor ve bu dnceden yola karak kendileriyle insanca
ilikiler kurmaya kalkyoruz! Artk onlar kurban etmiyor ve
cezalandrmadmz gibi, bununla gurur duyuyoruz. Oysa bu-
nun nedeni onlar evcilletirmi olmamzdr. Daha da kts
onlar insana zg bir adalet anlayndan ok, toplumsal iyilik-
severlik ve efkat hatt cezalandrma ve lmden ok, kasaplk
et olarak yok etmeye ve deney hayvan olarak ldrmeye lyk
grdmz bir dnyaya ait varlklar hline getiriyoruz.
Gnmzde kendilerine kar gdlen iddetin tamamen
ortadan kalkmasyla hayvanlar inanlmas g bir durumla kar
karyadrlar. Kurban etme, yani hayvanlarla ili dl olma-
nn (Bataille) yaratt iddetin yerini hayvanlarla mesafeli ol-
mann yaratm olduu duygusal ya da deneysel iddet almtr.
Korkunluk kavram anlam deiikliine uramtr. Bir te-
rr ve bylenme nesnesi olan hayvan korkunluk anlam dei-
ikliine uramtr, ancak bu asla olumsuz bir korkunluk
deildir, zira her zaman iin karmak bir anlama sahip olmu-
tur. rnein kurban treni, mitoloji ve hayvan figr kakmal
nesneler de bir dei toku ve metafor nesnesi olmutur. Tm
tehdit ve biimsel dnme urama (metamorfoz) eitlerinin
ssledii ve yaayan insan kltrnn iine gizlice yaylarak bir
tr dost olma biimini andran bu korkunluu biz, gsteri
zellii tayan bir korkunlukla dei toku ettik. Bu, orma-
nndan ekilip alnarak, bir mzikhol yldzna dntrlen
King-Konga zg bir korkunluk trdr. Burada kltrel
senaryo bir anda tersine dnmektedir. Eskiden kltrel hayvan
Hayvanlar


186
vahi hayvan, yani canavar yok ederdi. Her yere yaylan kan-
lardan bitkiler, insanlar ve kltr fkrrd. Bugn artk, King-
Kong sanayilemi metropolleri ykmaya ve bizi her trl ger-
ek vahetten kurtarmaya gelmektedir. Vahetle yapm olduu
anlamay (filmde bu olay kadnn ilkel bir ekilde hayvana
sunulmas eklinde ortaya kmaktadr) bozmu olan l bir
kltr yok etmek iin gelmektedir. Filmin byleyiciliinin
kkeninde bu anlamn tersine evrilme olay yani insanlk d-
na ait olann, insann hesabna geirilmesi ve tm insanln
avlanan hayvana dnmesinin yansra kadnla hayvann kar-
lkl olarak birbirlerini ayartmalar bir baka deyile bir dzenin
dierini ya da insan ve hayvan dzenlerin birbirlerini mthi
bir ekilde ayartmalar vardr. Kong, bugne kadar insanlarla
hayvanlar arasnda hi yaama geirilmeden hep simgesel ve bir
ritel eklinde var olmu tabu saylabilecek bir su ortakln,
ayartma yoluyla bir dzenin dierine dnebilirlik olasln
yeniden ortaya kartt iin lmtr.
Hayvanlarn izledii yol, temelde delilik, ocukluk, cinsellik
ya da zenciliin izlemi olduu yoldan pek farkl deildir. D-
lama, iine kapanma ve ayrmclk mant sonucunda, ortaya
kendinden kalmas olanaksz bir ters yz etme karak iddeti
de ters yz etmi ve tm toplumu (tabi ki dlanmann merke-
zinde yer alan radikal sorgulamadan kurtulduktan sonra) deli-
lik, ocukluk ve aa rklar aksiyomuna indirgemitir. Bunun
uygarlama sreciyle gz kamatrc bir paralellii vardr. l-
ler ve baka pek ou gibi hayvanlar da bu sonu gelmez yok
etme yntemiyle kendi bnyesine katma yani trleri nce yok
edip sonra da onlara sz hakk tanyarak, kendi yok olu ne-
denlerini kendilerine itiraf ettirme srecinden gemilerdir.
Hayvanlara tannan bu sz hakk delilere, ocuklara ve cinselli-
e (Foucault) tannan sz hakk gibi bir eydir. Bu olay hay-
vanlar ylesine aknla uratmtr ki, insanlarla olan bala-
rn koparttklar gnden bu yana kuku uyandrc bir suskun-
luk evresine girmi olduklar sylenebilir.
Jean Baudrillard


187
Delilik denilen meydan okuma biimine tarihsel adan bir
bilinalt varsaymyla karlk verilmitir. Snrlarn samalk
boyutlarna kadar genileten ve bundan byle samaln yara-
taca terre hak ettii yeri verecek olan bir anlam sistemi,
bilinalt, delilik (ve daha genelinde her anormal ve tuhaf olu-
umun) psiik, itepi, bask altnda tutma vb. terimlerle man-
tksal bir sylev ekmeye almaktadr. Deliler bizi bir bilinal-
t varsaymn kabul etmeye zorladlar, biz de karlnda onlar
bu bilinalt adl tuzaa drdk. nk ilk aamada Bilinal-
t, Akla kar gelerek ona bir son vermeye kalkm ve deliliin
hl potansiyel dzeydeki akl yok edebilme gcne sahip olsa
bile, sonradan kendisini klasik akla oranla evrensel bir akl
iine hapsedecek delilie kar kacaktr.
Eskiden deliler dilsizdi. Oysa bugn herkes onlar dinle-
mektedir nk gnmzde, eskiden sama ve zlmesi ola-
naksz grnen deli mesajlarn zebilen bir yntem bulun-
mutur. Artk ocuklar da konumaktadr. ocuklar, artk b-
yklerin evreni dnda kalan anlalmas olanaksz tuhaf yara-
tklar deildirler. Anlam reten ocuklarn bir anlam olmaldr.
Konumalarnn nedeni onlara bir konuma zgrlnn
tannm olmas deil, byklerin kafay altrarak bu sessizli-
in bir tehdide dnmesini engelleyecek bir kurnazlk dn-
m olmalardr. lkellere bile sz hakk tannmaktadr. Konu-
malar istenmekte ve syledikleri dinlenmektedir. Onlar artk
bir hayvan gibi grlmemektedir. Zaten Lvi-Straussda ilkelle-
rin zihinsel yaplarnn bizimkilerin ayns olduunu sylemedi
mi? Psikanaliz de onlar dip kompleksi ve libidoyla bulutur-
mad m? Bize ait kodlarn tmne uyduklarna gre bir sorun
yok demektir. Eskiden sessizlie mahkm etmi olduumuz
insanlar bugn konumaya mahkm ediyoruz. Doal olarak
farkl eyler sylyoruz nk gndemi belirleyen madde:
Farkllktr. Tpk eskiden Akl birliinin gndemi belirlemi
olmas gibi. Bunda aracak bir ey yok nk dzende bir
Hayvanlar


188
deiiklik yok. Akln emperyalizminden sonra imdi de farkll-
n neo-emperyalizmi.
nemli olan hibir eyin bu anlam imparatorluuyla anlam
blm dzeninin elinden kamamasdr. Doal olarak b-
tn bu olup bitenlere ramen ne deliler, ne ller, ne ocuklar
ve ne de vahiler bizimle konumaktadrlar. Zaten bizim de
onlar hakknda pek fazla bir ey bildiimiz sylenemez. Ancak
dzen asndan nemli olan Akln rezil olmaktan kurtulmas
ve herkesin konumasnn salanm olmasdr.
Hayvanlar konumazlar. Giderek daha ok konuulan, insa-
nn itiraflara ve konumaya zorland bir evrende yalnzca on-
lar sessiz kalmakta ve bu yzden hakikat dnyasndan giderek
uzaklamaktadrlar. Oysa bizi hayvanlara yaknlatran ey bu-
dur. Bir evre sorunu hlini alm olan hayatta kalma sorunlar
nemli deildir. Asl sorun her zamanki gibi sessizlikleridir.
Konumaktan baka bir ey yaplmayan, gstergeler ve sylevin
hegemonyas altndaki bir dnyada hayvanlarn sessizlii bizim
anlam dzenimizi giderek tehdit etmektedir.
Doal olarak onlar konuturabilmek amacyla, hibiri ma-
sum saylmayacak pek ok yntem bulunmutur. Masallarda
hayvanlar, insanlara zg ahlk sylevler ekmilerdir. Tote-
mizm kuramnda yapsal syleve tahamml etmek zorunda kal-
mlardr. Laboratuarlarda her gn bize (anatomik, fizyolojik
ve genetik) nesnel sylevler ekmektedirler. Erdemlerle g-
nahlar konusunda bir metafor grevi yaptktan sonra ekolojik
ve enerjetik bir model, biyonikteyse mekanik bir model grevi-
ni yerine getirmiler, bilinalt iin fantazmatik bir repertuar
oluturmular ve son olarak da Deleuzen hayvanlama
rneinde arzunun yaamsal bir alandan tamamyla mahrum
brakld modele dnmlerdir (belli bir yaama alann
temsil eden hayvanlar yaamsal bir alandan mahrum brakma
modeli olarak sunmak paradoksal bir dncedir). Btn bu
metafor, kobay, model, alegori karmaas iinde hayvanlarn
(besleyici bir kullanm deerine sahip olduklarn unutma-
Jean Baudrillard


189
dan) ektii sylev olduka aktr. Hibir yerde gerek anlam-
da konumamakta, yalnzca kendilerinden beklenen yantlar
vermektedirler. Bylelikle insanlar o ksr dnglemi kodla-
ryla ba baa brakarak, sessiz sedasz bir ekilde bizi zm-
lemektedirler.
Bir dlama eyleminden sonra, her zaman, kendinden kal-
mas olanaksz bir tersine evirme olayyla karlalmaktadr.
Delilerde akl bulunmadn sylemek, er ya da ge bu akln
kkten darmadan edilmesine yol amaktadr (bir anlamda
deliler almaktadr. Hayvanlar bilinalt, bask altnda tutma
ve dil yetisiyle kartrlan simgesellikten yoksun brakmak, bu-
gn, ruhsal yaantmz belirleyen ve hayvanlarla aramzda bir
fark olduunu syleyen delilik ve bilinalt gibi kavramlarn ge-
erliliinin tartlmasna neden olaca gibi, er ya da ge bir
gn, bu kavramlardan kurtulmamz salayacaktr. Eskiden n-
san ayrcalkl klan ey bilin tekelini elinde tutmasyken, bu-
gn ayrcalkl klan ey bilinalt tekelini elinde tutuyor olma-
sdr.
Hayvanlarda bilinalt olmadn herkes bilir. Kukusuz on-
lar da d grmektedirler, ancak bu biyo-elektrik trden bir
varsaymdr. nk d simgesel dzene tayabilen yegne
ara olan dil yetisine sahip deillerdir. Kendi fantazmlarmz
hayvanlarn dlerine tayabilir, onlarn dleri konusunda e-
itli dnceler uydurabilir ve bu oyunu bizimle paylatklarn
dnebiliriz. nk bylesi iimize daha ok gelir. Gerekte
hayvanlar bilin ya da bilinalt dzeniyle aklayamayz. Bu-
rada sz edilen ey, onlarn bu yoldan aklanmas deil, tam
tersine bu bilinalt varsaymnn hangi adan sorgulanmasna
yol atklar ve bizi hangi deiik varsaym retimine doru
ittikleridir. Onlarn sessizliinin anlam ya da anlamszl bu-
dur.
Bizi bir bilinalt varsaymna srkleyen delilerin sessizlii
bu trden bir sessizlikti. Bizi baka bir varsayma iten hayvan-
larn sessizlii de bu trden bir eydir. Onlar anlamyoruz ve
Hayvanlar


190
anlayamayacaz, oysa onlarla bir ekilde anlaabildiimiz sy-
lenebilir. Eer onlarla birlikte yaayacaksak bu ii hi olmazsa
genel bir ekoloji gstergesinin ardna snarak, ekonomi poli-
tikten kap kurtulmu insan glgeleriyle hayvan hayaletleri ve
doal unsurlarn birlikte yaayacaklar Platonun maarasnn
geniletilmi bir biimine benzeyen dnya adl oyukta yapma-
yalm. Hayvanlarla yapm olduumuz gl mutabakat yok ol-
maya yz tuttuu bir srada, grne gre, bunun tam tersi
saylabilecek metamorfoz ve yaam alan adl gstergelerle dile
getirilmektedir
Hayvanlar bir trn sonsuza dek srp gitmesini salayabi-
len en amaz varlklarken, onlar birer biimsel dnme u-
rama modeline dntrdk. Akla gelebilecek her trl olas
biimsel deiim modellerine. Kimilerine gre hayvanlardan
daha babo ve gebe varlklar yoktur. Oysa onlarn temel
yasas yaam alanlardr.
2
Ancak bu yaam alan kavram konu-

2
Hayvanlarn baboluu bir masaldan ibarettir. Bugn bilinalt ve
arzunun baboluk ya da gerlik gstergeleriyle yeniden canlandrl-
mas da bu trden bir eydir. Hayvanlar asla babo yaratklar olma-
mlardr. Modern toplumun zorunlu kld yaam koullarnn aksi-
ne ortal zgrletirmeyle ilgili masallar kaplamtr. Doa ve hay-
vanlar vahi yaratklar olarak sunulmakta, gereksinimlerin karlan-
mas, bugn arzularn gerekletirmeye dnmektedir. Zira mo-
dern Rousseauculuk belirsizleen bir i-tepi, babolam bir arzu
ve sonsuz evrendeki gmenlie benzemektedir. retilmekten baka
bir ey istemeyen kodlama, babo gler masalnn ayns.
Oysa zgr, bkir, snrlar ve bir yaama mekn olma zelliine
sahip olmayan, herkesin iinde istedii gibi dolanabildii bir doa
egemen dzenin dgcnden baka hibir yerde yoktur. Ekonomik
ve kapitalist dzene zg benzer bir yaama alanndan yoksun brakl-
ma (doa, arzu, hayvanslk, bir yere bal olmama) vahi yaam yan-
stan ideal bir emadr. Bu durumda zgrl yaratan ve ona bir
derinlik kazandran eyin kapitalizm olduunu kabul etmek gereke-
cektir. yleyse deerin (kentsel, sna, baskc vb.) toplumsal dzenle-
Jean Baudrillard


191
sundaki tm yanl anlamalardan kurtulmak gerekmektedir.
Burada sorun bir zne ya da bir grubun kendine zg yaam
alanyla kurmu olduu iliki deildir. Bu birey, klan ya da
trn organik zel mlkiyet hakk trnden bir ey deildir.
Bu ekolojik boyutlara sahip bir psikoloji ve sosyoloji fantazm-
dr. Btn bu gereksinimler
3
sistemini zetleyen evreci bir
alan ya da bir tr hayat fonksiyon deildir.

mesiyle karsna kartlan dsel vahilik arasnda karlkl bant
vardr. nk biri, dieri rnek gsterilerek, dieriyse beriki rnek
gsterilerek bir yaama alanndan yoksun braklmlardr. Zaten
gncel kuramlarda uygarlk soyut bir grnm kazandka arzu-
nun da buna kout olarak, iinde yaadmz gerek ve dsellii
belirleyen koda, merkez yapdan uzaklaan daha zgr ancak ben-
zer bir anlama sahip olduu grlmektedir. Doa, zgrlk, arzu, vs.
kapitalin tersi saylabilecek bir d anlamna gelmedikleri gibi, bu kl-
trn gerekletirdii aama ya da ykmlar konusunda yol gsterici
bir konuma sahip olmaktadrlar nk sistemin greceli bir hle ge-
tirdii yaama alanndan yoksun brakmay onlar mutlak bir zorunlu-
lua dntrmektedirler. zgrlk istei sistemden daha hzl bir
ekilde ayn ynde gitme arzusundan baka bir ey deildir.
Hayvanlar ya da vahiler doaya bizimkine benzer bir anlam ykle-
memektedirler nk onlar iin doa snrlandrlm, belirlenmi ve
herkesin bir dierininkine girmesinin kesinlikle yasak olduu yaam
alanlarndan ibarettir.
3
Henri Laborit de yaama alann igd ya da zel mlkiyet terimle-
riyle yorumlamay reddetmektedir. Hipotalamus ya da baka bir
yerde yaama alan kavramyla ilikili sinir kanallar ya da hcre grubu
bulunduuna dair kesin bir bilgi yoktur... Beyinde bir yaama alan
merkezi olmad sylenebilir... zel bir igdye bavurmann bir
yarar yoktur. Bunun yaplmasnn nedeni kltrel davranlara ka-
dar geniletilen gereksinimlerin belli bir ileve kavuturulmasn sala-
yabilmektir. nk bugn bu terminoloji ekonomi, psikoloji ve sosyo-
lojide, vs. ortaklaa bir ekilde kullanlmaktadr. Bylelikle yaama
alan hayat neme sahip, iinde mutlu olunan bir mekna dnmek-
tedir... Bu kapal alan, yani bu yaama alan organizmayla srekli
Hayvanlar


192
Yaama alan terimi bize zg bir zgrlk ve sahiplenme
duygusunu ieren bir mekn da deildir. ster kltrel, ister-
se davranla ilgili olsun bir igd, bir gereksinim ya da bir
yapyla ilikisi olmayan yaama alan u ya da bu ekilde bilin-
altna kar kmaktadr. Bilinalt snrlanamayan, yer altna
gmlm, bask altnda tutulan bir yapdr. Yaama alanysa
ak ve snrldr. Bilinalt znenin fantazmlar ve bask altnda
tutmann srekli yinelendikleri bir alandr. Yaama alanysa s-
nrl bir akrabalk ve dei toku alandr. zneden ve istisna-
dan yoksun bir hayvanlar ve bitkiler, bir mal ve zenginlik, akra-
balk ve tr, kadnlar ve ritel zerine kurulu bir dzen. Bu
zneden yoksun dzende her ey dei toku edilebilmektedir.
Bu mutlak bir ykmllk alandr. Burada istisnasz her eye
karlk verilebilmekte, ancak hi kimse lmemektedir nk
her ey bir baka biime brnmektedir. Burada ne zne, ne
lm, ne bilinalt ne de bask altnda tutma vardr nk art
arda sralanan biimleri hibir ey durduramamaktadr.
Hayvanlarn bilinalt yoktur nk bir yaama alanlar var-
dr. nsanlar kendi yaama alanlarn yitirdikleri gn ortaya bi-
linalt denilen ey kmtr. Yaama alanlaryla birlikte insan-
lar biimsel dnme urama olanan da yitirmilerdir. Bi-
linalt bu kayp nedeniyle srekli ve umutsuz bir ekilde yas
tutan bireysel yapdr. Hayvanlar da bu zlemi temsil eden var-
lklar. Artk hayvanlar bize izgisel ve biriktirmeye dayal bir

iliki iinde olan bir mekndr. Bu yaama alan iinde hayvan kendi
varln koruyabilmek iin termodinamik bilgi alveri mekanizmas-
n harekete geirmektedir... nsanlarn giderek bamsz bir konu-
ma kavumalaryla birlikte modern byk kentlerin belirgin zellii
olan su ortakl sayesinde bu bireysel yaama alannda mthi bir
daralma olmutur.... Meknsal, ilevsel ve homeostatik bir kavram.
Sanki bir insan, bir grup ya da bir hayvann var olabilmesi yalnzca
iine kapand alann dengeli bir yapya sahip olmasyla i ve d bilgi
alverilerindeki homeostaza balym gibi.
Jean Baudrillard


193
akln brakt izlerle bilin ve bilinaltnn brakt izlerin te-
sinde yer alan vahi, simgesel, snrl bir alan zerinde kesinti-
siz tekrar ve tersine evirmelerden oluan bir dnyada yaam-
yor muyuz sorusunu sormaktadrlar. Bizim kltrmz ve
belki de btn kltrlerin oluturduklar enerji biriktirimi ve
zgrletirimi zerine oturtulmu bulunan ideal emann te-
sinde yer alan da dnk bir patlamadan ok bir iin iin kay-
nama; enerji yerine bir biimsel dnme urama; zgrlk-
ten ok ritel meydan okuma hayalleri grmyor muyuz? Oysa
hayvanlar soru sormuyorlar susmay yeliyorlar.
KALINTI















Her eyi alp gtrseniz geride hibir ey kalmaz dncesi yan-
ltr.
Kalntnn ya hep ya hi denklemiyle hesaplanmas yani ge-
riye kalandan kartlmasysa hepten yanltr.
Evet, kalnt diye bir ey vardr ancak tek bana bir gerek-
lie sahip olamaz. nk kalnt bir blmlenme, bir snrlan-
drma ve bir eleme ileminin sonucudur... Baka? Bir kartma
ilemiyle aklanan kalnt ancak bu ekilde bir gereklie sahip
olabilmektedir... Daha baka?
in tuhaf yan kartlardan oluan bir ikilide kart terim
yoktur. rnein sa/sol, ayns/dieri, ounluk/aznlk, deli/
normal, vb. eylerden sz edebilirsiniz ama kalnt konusunda
ne syleyebilirsiniz ki? izginin (/) teki tarafna ne koyabilir-
siniz? Btn ve kalnt, ilveler ve kalanlar, ileme dhil olan-
lar ve olmayanlar (kalanlar). Bunlar ayrmlayc zellii olan
kartlklar deildir.
Oysa izginin te yannda kalnt kart bir ey vardr hatt
bu ey bir yapya sahip grnmekle birlikte bir yapdan yoksun,
tuhaf bir asimetrik zellik gsteren, ayrcalkl ve belirgin bir
Jean Baudrillard


195
terimdir. Bu belirleyici terimin bir ad yoktur. Bu anonim, den-
gesiz ve tanmlanamayan bir terimdir. Bu pozitif bir terimdir,
ancak bu pozitif gerekliin gerisinde yine negatif bir terim
vardr. Olsa olsa onu, her eyden geriye kalan ey (kalnt)
olarak tanmlayabiliriz.
Kalnt terimi belirgin, ak ve seik ikili bir kartlk dzeni
yerine, tersine evrilebilen ve dnerli bir yapyla asla hangisinin
dierinin kalnts olduu anlalmayan ters yz edilebilir ikin
bir dzene aittir. Baka bir dzende bu tersine evirme ya da i
ie geirme olayn gerekletirebilmek mmkn deildir. Eril
diinin diisi, normal delinin delisi ve sa da solun solu deil-
dir, vs. Sorulmas gereken soruyu belki de yalnzca bir ayna
sorabilir bir baka deyile gerek mi grntnn, yoksa grn-
t m gerein bir yansmasdr? Bu anlamda kalnty bir ay-
naya benzetebilir ya da buna kalntnn aynas diyebiliriz. Her
iki durumda da sonu olarak yapsal bir ayrm izgisinin (/),
anlam blen izginin belirsizletiini ve anlamn (yaznsal an-
lamda: bir noktadan dierine, terimlerin karlkl konumlaryla
belirlenmi bir izgiyi izleyerek gidebilme olasl) ortadan
kalktn grrsnz. Artk terimlerin karlkl konumlar diye
bir ey yoktur. Gerek, yerini gerekten daha gerek olan bir
imgeye brakarak ortadan kaybolurken kalnt, tam tersine,
kendisi iin belirlenen yerde buharlap, uarak kalnts olduu
eyin iinden tersine dndrlm bir anlamla yeniden ortaya
kmaktadr, vs.
Ayn ey toplumsal iin de geerlidir. Toplumsaln kalnts-
nn, toplumsallaamayann kalnts olup olmadn ya da biz-
zat toplumsaln kendisinin bir kalnt, muazzam bir p y-
nndan baka bir ey olup olmadn kim syleyebilecektir...
Daha baka? Btnyle ortadan kalkm, hatt bir addan yok-
sun bir srete bile toplumsal bir kalnt olmaktan kurtulamaz.
Belki de kalnt tm gerei kapsayabilecek boyuta ulamtr?
Bir sistem her eyi emerek, yuttuunda ve her ey birbirine
Kalnt


196
eklenip ortada birbirine eklenecek hibir ey kalmad zaman
bir kalntya dnmekte ve yle kalmaktadr.
Le Monde gazetesinin Toplum bal altnda yaymlad
yazlara dikkat edecek olursanz paradoksal bir ekilde g-
menler, sulular, kadnlar, vs. trnden eylerle karlarsnz.
Btn bunlar toplumsallatrlamayan unsurlardr. Patolojik
zellikler tayan hastalar gibi bunlarn da toplumsal zellik-
ler gsteren hastalar olduklar sylenebilir. Bunlar, toplumsa-
ln her eyi kapsamasyla birlikte yaltmaya alt grupuk-
lar, emilmesi gereken keseciklerdir. Toplumsaln ulaabildii
niha noktada artk olarak nitelendirilen bu gruplar toplum-
saln hukuk yaps iine ekilerek, geniletilmi bir toplumsallk
anlay iinde kendilerine bir yer aramak ve bulmak zorunda
kalmaktadrlar. Zaten toplumsal adl makine de bu artklar
sayesinde kendinden sz ettirebilmekte ve bylelikle yeni bir
enerji kaynana sahip olabilmektedir. Her ey toplumsal tara-
fndan emilerek toplumsallatrldnda neler olmaktadr? Bu
aamaya gelindiinde toplumsal adl makine durmakta ve top-
lumsal dinamik denilen ey tersine dnmekte ve toplumsal sis-
temin tamam bu yntem sayesinde bir arta dntrlebil-
mektedir. Gelitike bnyesinde bulunan ya da evresini saran
tm kalntlardan arnan toplumsal sonunda bir kalntya d-
nmektedir. Kalntlarn oluturduu bir kategoriyi Toplum
olarak nitelendiren bir toplumsaln aslnda kendinin bir kalnt
olarak nitelendirilmi olduu sylenebilir.
Kalntyla kalnt olmayan ayrabilme olanakszl ayrmla-
yc sistemlere zg bir lm ve simlasyon evresinin temel
zelliidir. Bu evrende her ey bir kalntya dnmektedir.
Bunun tersine kalnty kalnt olmayandan ayran zorunlu yap-
sal ayrm izgisinin ortadan kaybolmasyla her terim dierinin
kalntsna dnebildii gibi, gcl/sanal dzeyde, bir kaln-
tyla karlamann olanaksz olduu bir tersine evrilebilirlik
evresine girilmi olduu grlmektedir. ki nermeden her
birinin ayn anda ayn gereklik deerine sahip olduklarn ve
Jean Baudrillard


197
birbirlerini dlamadklarn syleyebiliriz. Bu nermelerin her
ikisi de tersine evrilebilme zelliine sahiptir.
Kart terimlerin varl kadar tuhaf saylabilecek bir baka
nokta da, kalntnn glnldr. Bu temayla ilgili tm tar-
tmalar hep ayn dil oyunlaryla sonulanmakta, benzer bir
karmaaya yol amakta ve cinsellik ya da lm konusundaki
tartmalar kadar mstehcen olmaktadr. Glmeye yol aan bir
karmakln sonucunda ortaya iki nemli tema: lm ve Cin-
sellik kmaktadr. Kalntysa insan gldren nc, belki de
gerekten var olan tek temadr nk dier ikisi, kendilerini,
birer tersine evrilebilirlik modeli olarak sunmaktadrlar. nsan
neden gler? eylerin tersine evrilmesi bizi gldrr. Tersine
evrilebilen en nl biimler lm ve cinselliktir. Erille dii ve
yaamla lmn her an iin tersine evrilebilme olasl cinsel-
likle lm konusunun bir glme nedenine dnmesini sala-
maktadr. Kart terimlerin varlndan bhaber bir srete tek
bana yaayan ve kendi glgesiyle,
1
kendi hayali peinden ko-

1
Glgesini Yitiren Adam, Peter Schlemihle yaplan gnderme rast-
lantsal deildir. nk glge de (Pragl rencide olduu gibi)
aynadan yansyan imge gibi kusursuz bir kalnt rneidir. Tm ar-
kaik dnem by dzeni boyunca glge, insann dklen salar,
dks ya da trnak paralar gibi vcudun da att (drd)
kalntlardan biridir. Bilindii gibi btn bunlar ayn zamanda ruhun,
nefesin, Varln, zn metaforlar insana derinlemesine bir anlam
kazandran eylerdir. Aynadan yansmayan ya da bir glgeye sahip
olmayan bir vcut saydam bir eye, bir hie yani bir kalntya dn-
mektedir. Kalnt mstehcendir nk ne tersine evrilebilmekte ne de
kendi kendisiyle dei toku edilebilmektedir. Mstehcen ve komiktir
tpk insan glmekten ldren diiyle erkek, yaamla lm arasndaki
benzerlik gibi.
Bir kez glgesinden syrlan vcut saydam bir tze dnmektedir.
Vcut gerekliini yitirmekte ve bu gerekliin tamamna, glgeleen
vcut sahip olmaktadr (Pragl rencide de byle olmaktadr, ay-
nayla birlikte paralanan grnt kahramann lmesine neden olmak-
Kalnt


198
an Peter Schlemihl gibi kalnt da kendini kartndan ayracak
ayrm izgisinin (/) peinde komaktadr. Kalnt mstehcendir
nk tersine evrilerek, kendi kendisiyle dei toku edilebil-
mektedir. Tpk diiyle-erkek, yaamla-lm arasndaki fark-
szlk gibi mstehcen ve komik kalnt da insann katla katla
glmesine neden olmaktadr.
Kalnt bugn gl ve gzde bir terimdir. nk gnmz
dnyasnn baka bir ekilde alglanmasna yol amaktadr. Ay-
rmlayc bir kartlk stne oturan ve zayf teriminin bir kaln-
t ilevine sahip olduu o mantk artk sona ermitir. Bugn her
ey tersine dnmtr. Psikanaliz kalntlarla ilgili (lapsus, d-
ler, vs.) ilk kuramlatrma giriimidir. Bugn retime bal bir
ekonomi politikle deil, bir yeniden retim, yeniden kazanma-
ya (ekoloji ve evre kirlilii), kalntya bal bir ekonomi poli-
tikle ynetiliyoruz. Bugn normallik, anlamsz bir kalnts say-
lan delilik zerinden deerlendirilmektedir. zerinde konu-
ulmayan kadn sorunlar, deli, marjinal, sanatta dk ve kaln-
t, vb. tm alanlarda kalnt, istisnasz ayrcalkl bir yere sahip-
tir. Oysa btn bunlar bir tr tersine evrilmi bir yap, bask
altna alnm olann yzeye kmas, kalntnn bir ar anlam-
llk ya da anlam fazlas eklinde geriye dnmesi (fazlalk, bi-
imsel olarak kalntdan farkl bir ey deildir ve Batailledaki

tadr. Fantastik masallarda bu klasik bir emadr. Hans Christian
Andersenin Glgesine de bakabilirsiniz). Bylelikle vcut kendi
kendinin kalnts, kendi kendinin bir sonucundan baka bir ey ol-
mamaktadr. Yalnzca geree ait bir dzen vcudun ayrcalkl bir
gnderene dnmesini salayabilir. Oysa simgesel dzende hangisi-
nin (gerek vcudun mu yoksa glgesinin mi) bir ncelie sahip
olduunu syleyebilmek mmkn deildir. Glgenin vcuda galip
geldii tersine evirme, asln urad deer kayb ve anlamszln
darbeleri altnda yok oluuyla anlamn geriye kalan artklar karsnda
urad sonu gelmeyen bozgun (Bu ister trnak kalnts, isterse k-
k a (J. Lacan) nesnesi olsun) bu hikyelerdeki korkutucu tuhaflk,
gzellik ve ekiciliin temel unsurudur.
Jean Baudrillard


199
fazlaln yok edili biimi, hesabn kitabn bilme ve sknts-
n ekme zerine kurulmu bir ekonomi politikteki kalntlarn
emili biiminden farkl deildir. Farkl olan felsefeleridir) yani
kalntlam bir anlam zerine oturtulan meydan okuma ek-
linde de alglanabilir. izginin (/) teki tarafna gizlenen ener-
jilerden yararlanan tm zgrletirme biimlerinin srr bun-
dan ibarettir.
Oysa bizim kar karya bulunduumuz durum ok daha
orijinaldir nk yalnzca basit bir tersine evirme ve kalntla-
rn pazarlanmas deil, her trl yap ve kartl yerinden oy-
natarak ortada bir kalnt bile brakmayan ve bunun sonucunda
da her yeri kaplayan kalntnn, o ikiye blc izgiden (/) ya-
rarlanp kendi kendini yok ettii bir evrende yayoruz.
Her eyi alp gtrrseniz geride hibir ey kalmaz demek
yerine, eyleri srekli olarak tersine evirdiinizde ve artk top-
lama karma yapmann bir anlam kalmadnda geride hibir
ey kalmaz demek daha doru olacaktr.
Doum olay, daha sonra simgesel dzeydeki bir retiyle
yinelenmedii (kltrel dou) takdirde bir kalntya dn-
mektedir.
Bir yas ya da kolektif yas leniyle noktalanmayan lm bir
kalntya dnmektedir.
Mbadele dzeni tarafndan emilip yok edilemeyen doa bir
kalntya dnmektedir.
Bir cinsel iliki retiminden baka bir anlama sahip olama-
yan bir cinsellik kalntya dnmektedir.
Toplumsal likiler retmekten teye geemeyen bir top-
lumsal kalntdan baka bir ey deildir.
Gerein tamam kalntlamtr ve kalntlaan her ey bir
hayal olmann tesine geemeyecei iin sonsuza dek yinelene-
cek hayallere dnmektedir.
Her trl birikim bir kalntdan baka bir ey deildir. Bu
anlamda kalnt birikimi bir ittifak dzeninin sona ererek yerini
snrsz bir biriktirmeyle bitip tkenmek bilmeyen hesap kitap,
Kalnt


200
retim, enerji ve deerin sonsuza doru uzanan izgisellikleri-
ne brakmas demektir. Snrl bir zaman dilimi iinde yaayabi-
lenin gerek olma ans vardr, oysa bir sonsuzluk boyutuna
sahip olan bir sre iinde sonsuzluk izgisinin altnda yer alan
her ey (bu zaman stoklama biimi de her stoklama biimi gibi
bir ibirliinin sona ermi olduunu gstermektedir) bir kaln-
tya dnmektedir.
Kalnt bir birikimin sonucudur. Bask altnda tutmaysa bu-
na tamamyla ters ve simetrik bir yerdedir. Duygu depomuzla
bask altnda tutulan duygularn zihinsel dzeyde canlandrl-
masn salayan stok yeni ittifak alanmz oluturmaktadr.
Her eyin bask altnda tutulduu bir yerde aslnda hibir
ey bask altnda deildir. Stoklarn kendi kendine dalarak,
hayal stoklarnn eriyip gidecei o salt bask altna alma nokta-
sna ok yaklatk. Stoklama, enerji ve geriye kalan her eyle
ilgili dgcmzn kkeninde bask altnda tutma vardr.
Bask altnda tutma tehlikeli bir tkanma noktasna ulaarak,
(tersine evrilip) belirginliini yitirdiinde enerjilerin zgrle-
tirilmesine, tketilmesine, ekonomik bir ekilde kullanlarak
retilmesine gerek kalmayacaktr nk enerji kavram kendi-
liinden buharlaarak yok olacaktr.
Bugn kalnt, geriye kalan enerjiler, kalntlarn muhafaza
edilmesi ve yeniden ilenmesi insanln temel sorunu hline
getirilmitir. Enerji sorunu bu ekilde zlemez. zgrletiri-
len ya da tketilen her yeni enerji biimi yeni bir artk brakmak
durumundadr. Her arzu ya da cinsel enerji, yeni bir bask alt-
na alma biimi yaratacaktr. Bunda aracak bir ey yoktur
nk enerji kavram ancak onu stoklayan, zgrletiren, bask
altna alan ve reten sre, bir baka deyile, kalnt ve ikiziy-
le birlikte alglanabilmektedir.
Enerji kavramn yok edebilmek iin enerji tketimini akl
almaz boyutlara ulatrmak gerekmektedir. Enerji kavramn
yok edebilmek iin zerindeki basky en st dzeye kartmak
gerekmektedir. En son enerji katresi, en son ekolog tarafndan
Jean Baudrillard


201
tketildikten; en son vahi yerli, en son etnolog tarafndan -
zmlendikten; en son eya geriye kalan en son alma gc
tarafndan retildikten; en son fantazm en son psikanalist tara-
fndan zmlendikten ve her ey geriye kalacak en son ener-
ji tarafndan zgrletirilip tketildikten sonra, ite o zaman,
her eyin bu muazzam enerji ve retim sarmalyla bask altna
alma ve bilinalt sarmal sayesinde antropik ve felketi andran
bir denklem iinde yer alabilecei ve btn bunlarn kalntya
zg metafizik bir oyun olduu ve bu oyunun kendini gr-
nmler eklinde sunaca grlecektir.
SARMALLAAN CESET















Toplumsal adan bir pazar ve i olma ilevini yitiren, kltrel
bir tz ya da bilimsel bir amatan yoksun kalan niversite k-
mtr.
Ortada gerek anlamda bir iktidar yoktur nk o da k-
mtr. Bu yzden yeni bir 1968 Maysnn gerekleebilmesi
olanakszdr yani bilginin (niversitedeki sol aydn kesimi
.n.) iktidar yeniden sorgulamak gibi bir niyeti yoktur. niver-
site ve iktidar arasndaki arpc kartln ya da bilgiyle iktidar
arasndaki su ortaklnn su yzne kmas da ayn anlama
gelmektedir. Bu olgu politik olmaktan ok simgesel saylabile-
cek bir yntemle tm toplumsal ve kurumsal yapya bir anda
bulatrlmtr. Neden Sosyologlar Var? balkl metinde de bu
durum, yani bilginin iine dt amazlar, bilememenin
yaratt korkunun (bir baka deyile bilgi dzeninde bir deer
birikimi salayamama olanakszl ve samal) nasl iktidar
ortadan kaldrmaya ynelik bir silha dnt konusu sor-
gulanmaktadr. ktidarn bana da, bilginin bana gelenler
gelecek ve benzeri bir rktc senaryoya uygun olarak ikti-
dar, iktidarn elinden karacaktr. Bunlar 1968 Maysnn
Jean Baudrillard


203
sonulardr. Bugn bilgiden sonra ktidar da cehennem olup
gitmi ve ele geirilmesi olanaksz bir eye dnmtr. kti-
dar artk iktidar elinden karmtr. Bundan byle bilimsel
ierik ve siyas yaplanmadan yoksun bir niversite bolukta
umaya mahkmdur ya da onun kendine bir yn verebilmekten
ciz, yapay bir hayatta kalma mcadelesi veren tiyatro ve kla-
lar gibi bir makine simlakrn yneten arkaik bir feodal dze-
ne dnm olduu sylenebilir. niversitenin beklenmedik
bir saldrya geme olasl sfrdr. Bugn yalnzca olayn pa-
rodi, simlakr tarafn n plana kararak can ekimekte olan
bilgi ve iktidar oyunlarnn rmesini hzlandran dncenin
bir anlam vardr.
Bunun tam tersini yapan grev eylemleriyse, olas bir niver-
site idealiyle herkesin (nerede olduu bilinmeyen, artk bir an-
lam kalmam) bir kltre sahip olabilecei ryasn srdr-
meye almaktadr. Grev, eletirel adan niversitenin alma
dzeni iine yerleerek, ona bir alternatif ya da saaltc bir
yntem olmaya almaktadr. nk grevciler hl bilimsel bir
demokrasi ve tzn var olduunu dnmektedirler. Zaten bu-
gn her yerde sol, bu rol oynamaya almaktadr. rm,
dalm, yasalln ve bilincini yitirmi ve ileyi dzenine ken-
diliinden son vermi bulunan bir dzende sol, toplumsal
ahlk, mantksal bir zorunluluk ve kendine zg bir adalet fik-
rini yeniden devreye sokmaya almaktadr. Umutsuzca yeni-
den iktidar retme ve yeniden iktidar salglama mcadelesine
girimi bulunan sol, aslnda iktidar istedii ve iktidara inand-
iin de, sistemin kendisine son vermi olduu noktada ikti-
dar diriltmeye almaktadr. Solun tm aksiyom ve kurumla-
rna teker teker bir son veren sistem; tarihsel ve devrimci
amalarn teker teker hayata geirmekle meguldr. Keye
skm olan solun ise, gnn birinde ben de yararlanabilirim
umuduyla zel mlkiyetten kk iletmeye, ordudan ulusal
gce, priten ahlktan kk burjuva kltrne, adaletten ni-
versiteye giden tm kapitalist arklar diriltmekten baka bir
Sarmallaan Ceset


204
ans yoktur. Sistemin, vahice olduu doru ancak o tersine
evrilebilmesi olanaksz bir devinim iinde yok etmi olduu
her eye sahip kmaya almaktadr.
te bu yzden politik zmlemelerde kullanlan btn te-
rimlerin paradoksal ancak zorunlu denebilecek bir ekilde ter-
sine evrilmi olduu grlmektedir.
ktidar (ya da onun yerini alm olan ey) artk niversiteye
inanmamaktadr. Sonu olarak bu kurumu belli bir ya grubu-
na ait insan bakm ve gzaltnda bulundurduu bir yer olarak
grmektedir. Aralarnda bir seim yapmaya kalkmasnn bir
anlam yoktur nk iktidar sekinlerini baka yerlerden se-
mekte ya da baka ekilde arayp bulmaktadr. Diplomalar artk
bir ie yaramadndan, datmay reddetmesinin bir anlam
yoktur. Bu yzden sistem artk herkese bir diploma vermeye
hazrdr. yleyse bu kkrtc politikann amac enerjileri, ok-
tan lm ve rmekte olan gnderen sistemleriyle szde
amalar zerinde (seim, i, diploma) younlatrmak deilse
nedir?
ryen bir niversite uzun mddet evresine zarar verebi-
lir (rme simgesel bir mekanizmadr, yoksa politik deil.
Simgesel olduu iin de bizim amzdan ykc bir anlama
sahiptir). Bunu anlayabilmek iin ie rme olayndan bala-
mak gerekir yoksa diriltmeyi dlemenin bir anlam yoktur. Bu
rme olayn iddet ykl bir sre, alayc, meydan okuyan
iddet ykl bir lme dntrp, simlasyonla oaltarak,
niversitenin lmn btn topluma bir rme modeli rite-
li olarak sunmak gerekmektedir. Uzun zamandr sistemle ibir-
liindeki bu rml, artk ykc bir eylem alan, saldrgan
bir tersine evirme olay olma zelliini yitirmi olan grevin
umutsuz bir mcadeleyle olsa olsa yavalatabildii, geciktire-
bildii bu lm, artk ortal krp geirerek tm toplumsal
yapya bulatrlacak bir duyarszlk modeli olarak sunmak ge-
rekmektedir.
Jean Baudrillard


205
1968 Mays bunu baarmtr. niversiteyle kltrn yok
edilme srecinin henz gnmzdeki boyutlara ulamad bir
srada, renciler, mobilyalar kurtarmaktan ok (yitirilmi ob-
jeyi idealletirme yntemiyle yeniden diriltmeye almak), ikti-
dara niversite denilen kurumu derhal yok etmek gibi bir iddi-
ayla karlk vererek, sistemden daha hzl davranp, niversite-
yi terk etmiler ve ona meydan okuyarak, bu bilim kurumunun
bat yani tek bir meknda bir araya gelmeyi reddetme denile-
bilecek bilinli lm olayna karlk vermeye zorlamlardr. Bu
bir niversite bunalm deildir nk bunalm bir meydan
okuma deildir. Tam tersine sistemin oynad oyun niversi-
teyi lme mahkm emektedir. ktidarn yantlayamad soru
da budur ya da bu soruyu ancak kerek yantlayabilecei sy-
lenebilir (iktidar belki bir anlna lmtr ve biz bu lm
izleme ansna iyi ki sahip olduk).
10 Maysta kurulan barikatlar bir alan yani u eski dkkn,
Quartier Latini koruma ve mdafaa etmeyi amalayan barikat-
lara benziyorlard. Bu doru deildir nk bu grnmn
gerisinde yatan gerein ad l bir niversiteyle l bir klt-
rn iktidara meydan okuyarak muhtemelen kendi lmlerini
tasdik ettirmeleridir. Sistemin uzun vadede ngrd: Kltr
ve bilimin tasfiye ilemini onlar nnda bir kendini kurban etme
eylemi, yani kendi kendilerini tasfiye etme eylemine dntr-
mledir. Barikatlarn amac Sorbonneu kurtarmak deildi.
rencilerin kar tarafa salladklar ey, niversitenin cese-
diydi, tpk Wattsl ve Detroitli zencilerin kendi atee verdikleri
mahallelerinin kalntlarn kar tarafa sallamalar gibi.
Bugn artk kar tarafa sallanabilecek bir ey kalmam-
tr. Artk bilim ve kltrden geriye kalan harabeler bile yeraltn-
dadr, yani ller gmlmtr. Bundan eminiz nk Nanter-
rede yedi yl boyunca bu olayn yasn tuttuk. 1968 Mays
lmtr. Yalnzca bir yas tutma fantazm olarak ara sra tek-
rarlanabilir. Bu fantazm simgesel yani politika tesi bir iddet
olup, bilimsel-olmayan yere seren trden bir ilemdir. ktidara
Sarmallaan Ceset


206
ryerek kar kan biliminki kadar iddetli olacaktr. Bu
mthi enerjiyle sarmaln ayn halkasnda deil bir st halka-
snda yani iktidar-olmayanla ryen iktidarn eyle tokutu-
rulduu srada karlalmaktadr. Neyle tokuturulduu sra-
da? te btn sorun budur. Bu belki de zm olmayan bir
sorundur. ktidar yitirilmektedir, hatt yitirilmitir. evremizde
iktidar kuklalarndan baka bir ey yoktur ancak mekanikle-
mi bir dzen yanlsamas toplumu hl ynlendirmektedir.
Bunun gerisinde denetim ya da artk hi deimeyecek bir ko-
dun yol at, giderek byyen, anlalmas olanaksz sessiz bir
terr, her birimizi minicik birer terminale dntrmektedir.
Artk iktidara saldrmak anlamsz bir eydir. ktidar temsil
etme, vekleten devretmeyle ilgili tm renci hareketlerinin
(daha geni bir planda toplumun tamamn kapsayan bu hare-
ketlerin), umutsuzluun yol at suya sabuna dokunmayan
ie yaramaz olaylarn n plana ktklar sylenebilir. Anlal-
maz bir Mbiys eridi numarasyla iktidar kendine kart bir
eye dnm ve onunla birlikte politikann mantksal evreni
de yerini simlasyon adl sonsuz bir evrene brakarak eriyip
gitmitir. Bu simlasyon evreninde kimse kimseyi temsil etme-
dii gibi, kimse temsil edici bir zellie de sahip deildir. Bu
evrende st ste ylarak, biriken her eyin ayn hzla dalp
gittii grlmektedir. Bu evrende iktidar kurtarp, ynlendire-
bilecek hayal bir iktidar ekseni bile yoktur. Tarihle eletirinin
sonsuza dek srp gideceini sandklar, o dz izgiye alk
sekizgen zihinsel koordinatlarmzn alglayamad bir ktlk
erisi izdii iin anlayp zmekten aciz kaldmz bu evren
bize kar iddetle direnmektedir. Zaten mcadele edilmesi
gereken yer de burasdr. Tabi bunun hl bir anlam kaldysa!
Bizler birer simlantz, birer simlakrz (bu klasik grnm
anlamna gelen bir ey deildir). Toplumsaln yuttuu ibkey
aynalarla bir k kaynandan yoksun yanstclar, kkensiz,
mesafe kavramndan bhaber bir gce benziyoruz. Mcadele de
zaten bu taktik simlakr evreninde gerekletirilmek duru-
Jean Baudrillard


207
mundadr. Bu umutsuzca bir mcadeledir nk meydan
okuma ve bylenme olaylarnda umut genellikle nemsiz bir
yere sahiptir. Politika da dhil olmak zere tm deer eksenle-
riyle tm dava ve ahlk kuramlarnn tasfiye edilmesinin yarat-
t bu bylenme srecinden vazgememek gerekiyor. Zirveye
yerlemi bir kapitalin can ekimesiyle ilgili bu gsteri, sitas-
yonistlerin betimledikleri eya gsterisinden ok daha ilgin-
tir. Asl gcmz bu gsteri olayndan alyoruz. Bundan byle
kapitalizme kar, devrimciler gibi, politik adan belirsiz ya da
g ilikilerine dayal bir mcadeleyi srdrmeyeceiz. nk
bir eksenden yoksun ve bir evren zellii bile tamayan bu
evrende biz bir meydan okuma ve ayartma ilikisi iine girmi
bulunuyoruz. yice ldrm bir kapitalizm hi utanmadan kr,
art-deer, retimin amalar ve iktidarn temelleri gibi eyleri
tasfiye ederek, kendi yaratt srecin son aamasnda; ilkel
ritellere zg o yok etme eylemindekini andran derin bir
ahlkszlk ve de ayartclkla bize meydan okumaktadr. Bu tr
bir meydan okumaya daha byk bir meydan okumayla kar-
lk vermek gerekir. Kapital de deer gibi sorumsuz, tersine
evrilmesi, kendinden kalmas olanaksz bir eydir. Tek ba-
na kendi paralan/dalyla ilgili inanlmaz bir gsteri su-
nabilmektedir. Kapitalin klasik temelleri adl lde deer hl
geer akadr. Tpk uzun bir sre nce kutsalln yitiren bir
dnyada din ya da niversite adl lde geerliini srdren
hayalete dnm bir bilim gibi. Bu ln gebelerine dn-
p dnmemekse bizim sorunumuzdur, ancak bu ii meka-
nik bir deer yanlsamasndan kurtularak baarmak zorun-
dayz. Kapital daha dorusu kapitalin lmyle birlikte biz de
babo dolaan hayvan ve simlantlar yani inandrc bir gr-
nme sahip canl hayaletler olarak tuhaf ve rktc bir sim-
lakr ve l izlenimi brakan bir dnyada yaamaya baladk.
lleen kentlerle kum kapl ller arasnda bir fark yoktur.
Gstergelerden oluan vahi bir ormanla ormanlarn vahilii
arasnda bir fark yoktur. Simlakrlarn rktcl doann-
Sarmallaan Ceset


208
kine edeerdir. almann almay, deerin deeri gmd-
, can ekien bir sistemden geriye tyler rpertici bir ayart-
clktan baka bir ey kalmamtr. Bataillen dedii gibi geriye
bkir, rkek, gz alabildiine uzanp giden ve yalnzca rzgrn
kmldatarak, yarenlik edebildii bir kum l kalmtr.
Politik dzende bunlarn ne kadaryla karlalmaktadr?
ok azyla.
Oysa can ekimekte olan bir kapitalizme kar mcadele
etmeliyiz. Kendi can ekime srecini bile kendi sahneleyebilen
bu kapitalist oyunun bizi etkilemesine izin vermemeli ve bu
oyunda can ekien tarafn asl biz olduunu anlamalyz. Kapi-
tale kendi lmn kendi belirleme ansn tanmak ona dev-
rimin tm ayrcalklarn tanmak demektir. Deer simlakryla
kapital ve iktidar adl hayaletin belirledii bir dnyada; deer
ve ticar mal yasasna boyun emi bir dnyadakinden ok
daha gsz ve donanmsz olduumuz sylenebilir nk
kendi lmn kendisi hazrlayan sistem bu sorumluluu eli-
mizden alarak, yaammz adayabileceimiz bir amac da eli-
mizden alm olmaktadr. Sistemin bu son kurnazl, yani her
trl olumsuzluu emip yok ederek, kendi lm simlakryla
bizi ayakta tutmaya alma numaras ancak daha st dzeyde
bir kurnazlkla alp geilebilir. Bu bir meydan okuma m yok-
sa dsel bir bilim eklinde mi olmaldr? Sistemin bizi iine
kapatm olduu simlasyon stratejisi ve lm adl bu amaz-
dan ancak simlakrlara ait dsel bir bilim (pataphysique des
simulacres) sayesinde kurtulabiliriz.

DEERN SON TANGOSU

Her ey darmadnksa oraya dzen-
sizlik hkimdir.
eyler, olmalar gereken yerde deiller-
se orada dzen vardr.
Brecht









niversite yneticileri gerek bilgiyle gerek almann kar-
l saylamayacak bir diploma verilmesi dncesi karsnda
panie kaplmlardr. Bu paniin kkeninde politik bir ykc-
lktan ok ieriklerinden kurtularak tek bana ilevsel bir biim
eklinde yoluna devam edecei dnlen deer vardr. Bu
arada niversiter deerler de (diplomalar, vs.) bolukta umay
srdren kapitaller ya da euro-dolarlar gibi oalarak bolukta
salnmay srdrecekler ancak bu ii neredeyse herhangi bir
gnderen ve deerden yoksun bir ekilde yapacaklardr. Bunun
bir nemi yoktur nk onlarn bu babo ekilde dolanmalar
bile toplumsal bir deer ufku yaratma konusunda yeterli ol-
maktadr. Bu arada giderek geliecek bir hayl deer saplant-
sysa gnderenler sistemini (kullanm deeri, deiim deeri ve
ierdii niversiter i gcn) yitirecektir. Bu ei benzeri
olmayan bir deer terrdr.
Grne gre bu yeni bir durumdur. Bu yenilik niversite-
ye hl gerek bir alma srecinin egemen olduunu sanan ve
deneyimlerini, nevrozlarn ve yaamlarn ayn kuruma adayan
insanlar iin geerlidir. niversitedeki retenler/retim ele-
Deerin Son Tangosu


210
manlaryla, renciler arasndaki gsterge (bilgi, kltr) de-
i tokuu bir sredir, zerine ac bir duyarszlk astar geiril-
mi gizli bir anlama (gstergelerin duyarszl beraberinde
toplumsal ve insancl ilikilerde bir zlmeye yol amtr), bir
psikodramla astarlanm simlakra (yani yitirilmi bir alma
ve bilgi dei tokuu yerine utan verici bir scaklk duygusu,
dipal bir dei toku ya da pedagojik bir ensest iliki konulma-
s talebi almtr) benzemeye balamtr. Bu adan niversite
umutsuzlukla anlamn yitirmi bir deer konusunda, eitim
vermeye alan bir yer olmay srdrmektedir. Bu tuhaf al-
ma srecini yaayanlar son birka yldr alma ve bilimsel
bilgi olarak kabul edilmeyen retimin yol at gerek bir
umutsuzluk olayna tank olmaktadrlar. nk gnmzde
okumay, renmeyi, rekabet etmeyi hl dleyen genlerin
bu ie kendilerini veremedikleri grlmektedir. Mnzev bir
kltrel zihniyet madd ve manev anlamda toptan yok olup
gitmitir. Bu yzden grevin
1
de bir anlam kalmamtr.

1
Gncel grev de giderek gncel alma srecine benzemeye bala-
mtr. Bugnk grevlerde eski alma srecine benzeyen bir belirsiz-
lik, bir anlamszlk, amatan yoksunluk, kararlla kar benzer bir
alerji, ksrdnglemi bir sre, enerji konusunda benzer bir yas
tutma biimi ve bitmek bilmeyen bir ksr dnglemeyle karlal-
maktadr. Kurum-kart olmayla kurumdan yana olma arasnda bir
fark kalmamtr. Salgn giderek bymekte ve nlem alabilmek gide-
rek olanakszlamaktadr. Bundan sonra sra baka eye gelecektir.
Hayr, gelmeyecektir nk bu tkanmay bir balang noktas olarak
kabul ederek kararszl tersine evirebilmek ve amatan yoksunluu
bir saldr arac hline getirebilmek mmkndr. Bu boucu ve ld-
rc durumdan, niversiteye zg bu zihinsel itahszlktan her ne
pahasna olursa olsun kurtulmak gerekiyor. Oysa renciler derin bir
koma evresine girmi bulunan bir kuruma yeniden enerji pompalama-
ya alyorlar ki, bunun adna olsa olsa zorla hayatta tutma denebilir.
Bir tr umutsuzluk tedavisi anlamna gelen bu yntem bireylere uygu-
lanabildii gibi kurumlara da uygulanabilmektedir. stelik bu her
Jean Baudrillard


211
Zaten biz de bu ekilde tuzaa drldk yani 1968 May-
sndan sonra herkese diploma datarak kendi kendimizi tuza-
a drm olduk. Bu eylemin neresi ykcdr, sorarm size?
Bu kesinlikle ykc bir eylem deildir. Bizler geliip, saf bir
grnm alm deer yani bir alma karl olmayan diplo-
malarn ncleriydik. Sistem bundan baka ne isteyebilirdi ki?
Sistem, anlamlarn yitirerek ilemselleen deerlerden honut-
tu ve biz tam tersini yaptmz sanarak bu yolu ona gsterdik.
rencilerin almadan diploma alma olay karsndaki
aresizlikleri en az retim elemanlarnnkine eit, tamamlayc
bir duygudur. Bu, o geleneksel anlamsz bir diploma sahibi
olma ya da olmamann neden olduu korkudan ok daha gizli
ve aldatc bir duygudur. Bir diploma sahibi olma garantisi,
bilim ve seim yapma konusundaki tm aamalarn ieriklerini
yitirmelerine neden olduundan, tahamml edilmesi olduka
g bir duygudur. Zaten bu yzden diploma olay karmak bir
hle getirilip, szde bir ykmllk yani bir alma simlakr
karlnda verilen bir diploma simlakrna dntrlmekte-
dir. Bunun bir tr saldr ya da kin duyma biimi olduu syle-
nebilir (retim eleman not vermeye zorlanmakta ya da oto-
matik bir not datc hline getirilmektedir) nk en azndan
bu sayede gerek bir ilikiye benzeyen bir ilikiden sz ede-
bilmek mmkn olabilirdi. Nerede o gnler? rencilerle -
retim elemanlar arasndaki yakn ilikiler bile, bir zamanlar
onlar bilimsel ya da politik bir amacn evresinde buluturan
ya da kar karya getiren bir su ortakl ya da iddet nostal-
jisi ya da o ilikileri anmsatan bir iliki biiminden baka bir
ey deildir.
Amansz bir deer yasas, Kapitalist yasa ekip gittiin-
de her yan nasl bir hzn, bir panik duygusu kaplayacaktr?
Zaten bu yzden faist ve otoriter yasalarn yaayaca gzel

yerde lme kar koyma beceriksizlii eklinde alglanmaktadr.
Oysa Nietszche: Dene bir tekme de sen vur! diyordu.
Deerin Son Tangosu


212
gnler henz sona ermemitir nk bunlar varlklarn srd-
rebilmek iin iddeti yeniden yaama dndrmektedirler. Bu
iddete maruz kalmakla uygulamak arasnda bir fark yoktur.
Ritel, alma, bilim, kan, iktidar, politika kkenli bir iddet
olumludur! G ilikileri, atmalar, smr ve bask konu-
sunda her ey ak seik ve berraktr! Btn bunlarn eksiklii-
ni duyuyor ve zlyoruz. Bugn niversitede byle bir oyunun
oynandn syleyebilirsiniz (oysa tm politik dzenin ayn
ekilde ilediini unutmamak gerekiyor). rnein zgr bir
sylev eken retim eleman kendi kendini ynetme ve dier
modern samalklar sayesinde bu iktidar oyununu srdrmek-
tedir. Herkes ne yaptnn farkndadr. Sadece derin bir d
krklyla yitirilmi roller, statler ve sorumluluklarn pei sra
gelen o inanlmaz demagojinin yaratt felketten kaabilmek
iin profesrn, bu ar-sol tarafndan yaratlm yasal bir alan
iinde olsa bile, yeniden bir bilim ve iktidar mankeni hline
dnmesini salamak gerekmektedir. Aksi takdirde kimse bu
duruma tahamml edemeyecektir. Zaten bu uzlama sayesinde
yani yapay bir oyunculuk sergileyen retim elemanyla su
ortakl yapan renci sayesinde, eylerin, byle bir hayal
pedagojik senaryo dorultusunda srp gittii hatt belki de
sonsuza dek srp gidebilecei grlmektedir. Zira deerle
alma lml olabilirler ama deer ve alma simlakrlar
lmszdr. Simlasyon evreni gerek-tesi, sonsuzluk-tesi,
yani hibir gereklik giriiminin kendisine bir son vermeyecei
bir evrendir. Doal olarak bu evrenin tamamyla kerek yok
olmas gibi lgnca bir umut dnda.

Mays 1977



NHLZM ZERNE















Bugn nihilizm XIX. yzyl sonunda sahip olduu o Wagnerci
ve Spenglerci isli ve karanlk anlama sahip deildir. Nihilizmin
artk Tanrnn lmyle birlikte ortaya kan o metafizik radi-
kallik ya da bir k Weltanschauunguyla bir ilikisi kalma-
mtr. Gnmzde olsa olsa saydamlam bir nihilizmden sz
edebiliriz ve bu nihilizm bir anlamda kendinden nce var olmu
tarihsel biimlerden ok daha acmasz ve radikaldir. Bunun
nedeni u saydamlk ve bir bolukta yzer gibi olma hlinin
hem sistem, hem de onu zmlediini iddia eden tm kuram-
larn ayrlmaz bir parasna dnm olmasdr. Tanrnn
lmn aka ifade etme cesaretini gsterebilmi tek insan
Nietzschedir! Sonsuzlukla cesede dnen bir Sonsuzluun
karsna dikilebilen byk nihilist. Oysa hipergerekliin ege-
menlii altna girmi, materyalist ya da idealist (Tanr lmedi,
hipergerek bir eye dnt) bir gereklik simlakryla sim-
lasyonun her eyi aklad, belirledii, her eyin simle edildi-
i saydam ve hipergerek bir dnyada, kendi kullarna sahip
kabilecek kuramsal ya da eletirel bir Tanr yoktur.
Nihilizm zerine


214
Dnyayla birlikte hepimiz canl canl lnetlenmi bir sim-
lasyon hatt lnetlenmiten bile beter bir duyarsz caydrma
evreni iine dtk. Nihilizm ise ykm yerine aklamas kolay
olmayan bir simlasyon ve caydrma yntemiyle bir gereklie
kavumutur. Tarihsel adan bakldnda aktif, iddet ykl
bir hayal olan nihilizm, bir mit ve bir oyun sahnesi olma aama-
sndan bir saydamlk daha dorusu yalanc bir saydamlk aa-
masna gemitir. yleyse kuramsal adan, nihilizmden geriye
kalm bir eyler var mdr? Bundan byle hilikle lmn bir
meydan okuma, bir ama olarak sunulabilecei yeni bir oyun
sahnesinden sz edilebilir mi?
Eski nihilizm aklamalarna oranla bugn kukusuz yeni ve
iinden klmas olanaksz bir konumda bulunuyoruz.
rnein Romantizm ilk nemli nihilist k olarak deer-
lendirilebilir nk Aydnlanma Devriminin gerekletirdii
grnmler dzeninin ykld tarihlere denk gelmektedir.
Srrealizm, Dadaizm, absrd anlay ve politik nihilizm ise
anlam dzeninin ykld tarihlere denk gelen ikinci nemli
nihilist ktr.
Birincisi estetik (dandy grnml) bir biime sahip olan
bir nihilizmken, ikincisi tarihsel ve metafizik (terrizm) yani
politik bir biimdir.
Biz bu iki biimle ya ksmen ilikiliyiz ya da hibir ilikimiz
yok. Saydam bir nihilizm estetik ve politik bir biime sahip ola-
mayaca gibi Kyamet konusundaki son clz kvlcm ya da
ayrntlar grnmler veya anlamn yok edilme sreciyle iliki-
lendirememektedir. Artk bir kyametten sz edilemez. Kyamet
izlenimi brakmaya alan tek ey politik bir anlama sahip ol-
mayan rastlantsal terrizmdir. Byle bir terrizmin ortaya
kmasn ve ortadan kaybolmasn salayabilecek tek bir yn-
tem vardr: letiim aralar. Oysa iletiim aralar o stnde
toplumsal konularn yer ald bir sahne zelliine sahip deil-
dir. letiim aralar bir bant, bir pist, delikli bir eritten baka
bir ey deillerse, biz de onlarn seyircileri yani alclar olama-
Jean Baudrillard


215
yz. Kyamet gerekletiinden, gnmzde, ntr eyler ve
biimlerle duyarszlk gerein yerini almtr. Bundan byle bir
romantizmden, ntr olann estetiinden sz edip edilemeyecei
konusunu size brakyorum. nk ben byle bir ey olabilece-
ine inanmyorum. Gnmzde bizi devre d brakmaya al-
an bir sistemle bombo ve anlamsz biimlere duyulan bir hay-
ranlk duygusuyla ba baa kalm bir durumdayz. Oysa hay-
ranlk (grnmlerle ok sk bir iliki iinde bulunan ayartma
ve diyalektik akl yrtmeyle sk iliki iinde olan anlamn ter-
sine) kusursuz bir nihilist tutkudur. Yok olu biimine uygun
bir tutku. Her trl yok olu biimi, hatt kendi yok olu bii-
mimize bile hayranlk duyuyoruz. Kendimize ramen iinde
yaamak zorunda kaldmz bir saydamlk anda melankolik
ve bylenmi insanlar gibi davranyoruz.
Ben nihilistim.
Grnmleri (ve grnmlerin sahip olduu ayartcln),
anlamn (yeniden canlandrma, tarih, eletiri, vs.) lehine yok
eden muazzam sreci XIX. yzyln en nemli olay olarak
kabul ediyor, varln onaylyor ve sorumluluunu alyorum.
XIX. yzyl ya da modernlemenin gerekletirdii asl devrim
grnmlerle dnyann byleyiciliine kesin bir ekilde son
verip, onu hi dnmeden yorumlamas ve tarihin saldrgan
ellerine terk etmi olmasdr.
XX. yzyl ya da post-modernleme tarafndan gerekletiri-
len ve bir nceki yzylda grnmlerin yok edilmesine ede-
er muazzam anlam kym srecini ikinci bir devrim olarak
kabul ediyor, varln onaylyor, sorumluluunu zerime alyor
ve zmlyorum. Anlamla saldran, anlamla ldrrler.
Diyalektik ve eletiri alanlar artk bombotur. Artk byle
alanlar yoktur. Bundan byle bir anlam terapisi ya da anlam
destekli bir terapi yoktur nk bundan byle terapi genel du-
yarszlk srecinin bir parasdr.
zmleme sahnesiyse belirsiz, rastlantsal bir eye dn-
mtr. Kuramlar bolukta yzmektedirler [aslnda nihilizm
Nihilizm zerine


216
diye bir eyin var olabilmesi olanakszdr nk tm umutsuz-
luuna karn o hl belirginliini yitirmemi bir kuramdr. Bir
Kyamet d retebilmekte, bir felket
1
Weltanschauungunun
belirleyiciliine sahip olabilmektedir].
Belki de zmleme o muazzam anlam dondurma srecinin
en nemli parasdr. Anlam dondurma ve bir (Quaternaire)
buzullatrma ana sokma konusunda yaplan ibirliine
oranla, zmlemelerdeki anlam bolluu ve anlam rekabetinin
ikinci dereceden sorunlar olduklar grlmektedir. Hangi yn-
temden yararlanrsa yararlansnlar kesin olan bir ey varsa, o
da, zmlemelerin sonu itibariyle anlamn dondurulmas ve
simlakrlarla duyarsz biimlerin gerein yerini almasna yar-
dmc olduklarnn anlalmas gerektiidir. Bylece anlamszlk
lnn boyutlar giderek bymektedir.
Fokur fokur anlam kaynatan iletiim aralar. Fokur fokur
toplumsal kaynatan kitleler. Sistemin hzlanmasyla orantl bir
ekilde sonsuza dek byyebilecei dnlen bir kitle. Enerji
kmaz. Duyarszlk noktas.
Tkanma noktasna gelmi bir dnyann mahkum olduu
tepkisizlik adl yazg. Tepkisizlik olaylarnn hzla artmakta ol-
duu sylenebilir. Durdurulmu ya da dondurulmu biimlerde
bir art grld ve gelimenin hastalkl (kanserdeki metas-
taz anlamnda) bir bymenin iine hapsedilmi olduu syle-
nebilir. Amalarnn tesine gemi hastalkl, anormal bir ge-
lime biiminin srr byle bir eydir. Bu bizim gelitirdiimiz
bir amalar yok etme yntemidir. yleyse ayn dorultuda

1
Yalnzca kendi kkleriyle ilgili dler reten ve kendi sonlar hak-
knda hibir fikre sahip olmayan kltrler vardr. Hem kendi kkleri
hem de sonlarn sabit fikir hline getirmi olan baka kltrler var-
dr.... Bunlarn dnda kalan iki olaslk vardr... Yalnzca kendi sonla-
ryla (bizim nihilist kltrmz gibi) ilgili dnce retenlerle; kken-
leri ve (yaklaan belirsiz) sonlar konusunda hibir fikre sahip olma-
yan kltrler.
Jean Baudrillard


217
daha uzaa, ok daha uzaklara gitmek yani simlasyon, hiper-
simlasyon ve anormal gelime araclyla anlam yok etme-
miz, kendi lmmzyse hiperamalarla yadsmamz gereki-
yor. Paskalya adalarndaki abideler ve yenge cinsi kabuklu
deniz hayvanlar rneinde olduu gibi. Bu ayn zamanda kan-
sere zg bir mstehcen sr deil midir? Anormal gelimenin
normal gelimeden ald intikamla hzn tepkisizlikten ald
intikam.
Hzlandrma yntemiyle kitleler de bu muazzam tepkisizlik
srecinin iine alnmlardr. Her trl anlam artyla anlam
fazlasn yok eden ve yutan kitleler anormal bir gelime sreci
iindedirler. Korkun boyutlara varan bir amallk olayna ksa
devre yaptran bir elektrik devresi gibidirler.
Bu tepkisizlik aamasyla onun evresinde olup bitenler, g-
nmzde insan byleyen ve kendisine ekebilen tek eydir
(yleyse diyalektiin gizli ekicilii sona ermitir). Bu tepkisiz-
lik aamasna bir ayrcalk tanyarak, sistemlerin tersine evril-
mezliini (tersine evrilebileceklerini gsterebilmek amacyla)
en u noktaya kadar gtren zmlemeler yapmak nihilist
olmaksa o zaman ben bir nihilistim.
Bir retim yntemine saplanp kalmak yerine, bir ortadan
kaybolma yntemine saplanp kalmak nihilist olmaksa, o za-
man ben bir nihilistim. Ortadan kaybolma, aphanisis, iin iin
erime, Furie des Verschwindens ve politika tesi (gerek, an-
lam, sahne, tarih, toplumsal ve birey tarafndan) birer ortadan
kaybolma biimi olarak bilinli olarak seilmi alanlardr. Ger-
ei sylemek gerekirse buna nihilizm denilemez. nk orta-
dan kaybolma ya da u her eyin duyarlktan yoksun, geliig-
zel ve anlamsz inkr edili biiminde, nihilizme zg bir du-
yarlk, dokunakl ve coku dolu szler yoktur. Nihilizmin hl
gl grnmesini salayan ey u efsanev enerjisiyle bu efsa-
nev radikallik ve yadsma biiminin yansra, eylerin ortaya
k biimlerini ngrp, dramatize etme yeteneidir. Hayl
krklna zg o nostaljik ve ayartc ses tonunun byleyicili-
Nihilizm zerine


218
i bile artk hayal krklna zg bir ey olmaktan kmtr.
Buna ksaca ortadan kaybolma denilmektedir.
Nostaljik bir diyalektik altrmasna kout olarak bu orta-
dan kaybolma biiminin kesinletiini gsteren izlerle daha
nce Adorno ve Benjaminde karlamtk. nk ortada
varl hissedilen bir diyalektik zlemi dolanmaktadr ve en
kurnaz diyalektik kukusuz bu bir anda zlemini ekmemizi
salayandr. Daha derinlere inildiinde Benjamin ve Adornoda
bir baka ses tonu yani sistemden kaynaklanan melankolik bir
ses tonuyla karlalmaktadr. Her trl diyalektiin tesinde
yer alan bu melankoli tedavisi olanaksz bir eydir. Etrafmz
ironik bir ekilde epeevre kuatm olan bu saydam biimler
sayesinde, bu sistem melankolisi gnmzde giderek basknla-
an bir grnt sunmaktadr. Sistem melankolisi bizim iin
giderek hayat bir tutkuya dnmektedir.
Bu, geen yzyl sonuna zg kara sevda ya da insan sarp
sarmalayan cinsten smscak bir melankoli duygusu deildir.
Bunun tutkulu bir hn duygusuyla her eyi yok ederek ortal
normalletirebileceini sanan nihilizmle de bir ilikisi yoktur.
Hayr, melankoli ilevsel sistemlere, gncel simlasyon, prog-
ramlama ve enformasyon sistemlerine zg temel bir niteliktir.
lemsel sistemlerde melankoli, anlamn yok edilmesini ya da
ortadan kaybolmasn salayan yntemlerin znde bulunan
bir niteliktir. Bu anlamda hepimizin melankolik olduu syle-
nebilir.
Tkenmi sistemlerde melankoli, ni bir duyarszlama ve
sessizlik biimidir. yiyle kt, doruyla yanl arasndaki den-
geyi koruyabilme ya da buna benzer deerleri birbirleriyle kar-
latrma hatt daha genelinde bir gler dengesiyle toplumsal
meydan okuma ve amalardan umut kesildiinde geriye kalan
eydir. nk sistem her yerde ve her zaman ok gldr,
yani stn ve egemen bir konumdadr.
Bu sistem hegemonyasna, arzuya zg kurnazlklarn y-
celtilmesi, gnlk yaantnn devrimci mikrolojisi yaplarak,
Jean Baudrillard


219
molekler (kiisel) dzeyde akntya kaplp, gitme olay ycel-
tilerek ya da mutfa yerlere gklere koyamamak gibi eylerle
kar klabilir. Btn bunlar kesinlikle baarszla uratlma-
s gereken bir sistemi ak bir ekilde baarszla uratabile-
cek trden zmler deillerdir.
Sistemi baarszla uratabilen tek ey terrizmdir.
ekilen bir sylevin ironik bir glmsemeyle sfrlanmas,
klenin yadsnmay yadsyan o bir anlk tavryla efendisinin g-
cn sfrlayp keyfini karmas gibi, terrizm de her eyi ter-
sine evirdii srada, alttakinin brakt izleri silerek onu sfr-
landrmaktadr.
Bir sistem, egemenliini ne lde dayatyorsa, insanlarn
dgc de onun kar karya kald baarszlklardan o l-
de etkilenmektedir. Sisteme kar en ufak bir meydan okuma
sanki zincirleme bir k izlenimi brakmaktadr. Bu duyarll-
n yitirmi ve nihilist politika sahnesinde, gnmzde, yalnz-
ca bu baka bir eyle karlatrlmas olanaksz olan tersine
evirme olay insanlar harekete geirebilmektedir. Dgcn
harekete geirebilen tek ey terrizmdir.
Egemenliini kabul ettirmi sistemlerde nihilist olma, bu
iddet ykl ve alayc izgiyi sistemin kaldrabilecei en u
noktaya kadar gtrerek, sistemi, bu meydan okuma eylemine,
lme eylemiyle yant vermeye zorlamak anlamna geliyorsa o
zaman, tpk bu ii silaha sarlarak yapan bakalar gibi, ben de
kuramsal dzeyde bir terrist ve nihilist olduumu syleyebili-
rim. Bugn bavurabileceimiz tek silah hakikat deil, kuram-
sal bir iddettir.
Oysa bu da bir topyadr. Gerek bir radikallikten sz ede-
bilmek mmkn olsayd o zaman nihilist olmak ie yarayabilir-
di lm, buna terristin lmn de katabilirsiniz, hl bir
anlama sahip olsayd o zaman terrist olmak bir ie yarayabi-
lirdi.
eyler bu noktada iinden klmaz bir hl almaktadrlar.
nk bu etkili radikal nihilizme, sistem, ntralize edici bir ni-
Nihilizm zerine


220
hilizmle karlk vermektedir. Sistem de nihilisttir nk kendi-
sini yadsyanlar da dahil olmak zere herkesi bir umursamazlk
ve aldrmazlk srecine sokabilmektedir. Bu sistemde lmn
yokluu btn boyutlaryla hissedilmektedir. Bolonya Gar,
Mnih Oktoberfestdeki lm olaylarna kar herkes duyarsz
kalmt. Zaten terrizmin de sistemle kendine ramen su
ortakl yapt nokta burasdr. Bu politik anlamda bir su
ortakl deildir. nsanlarn olaylara kar duyarszlama sre-
cini hzlandrarak sistemle su ortakl yapmaktadr. Bundan
byle gerek fantazmatik gerekse politik bir lm olaynn yeni-
den canlandrlabilecei, sahneye konulabilecei trensel ya da
iddet ykl bir sahneden sz edebilmek olanakszdr. Bunu
sisteme zg o teki nihilizm ya da terrizmin zaferi olarak
kabul edebilirsiniz.
Olaylara bir gereklik gc kazandrabilecek bir sahne ya
da minimal bir illzyon olayndan sz edebilmek olanakszdr.
ili, Biafra, boat people, Bolonya ya da Polonya kimin umu-
rundadr? Btn bunlar bir televizyon ekran zerinde yok
olup giden grntlerden baka bir ey deildirler. Sonu ver-
meyen olaylar (ve sonu vermeyen kuramlar) anda yayo-
ruz.
Anlam kurtarabilmek mmkn deildir. Byle olmas ku-
kusuz daha salkldr nk anlam da lml bir eydir. Oysa
Aydnlanma ann egemenliini srdrebilmesi iin o ksa
egemenlik sreci boyunca ortadan kaldrmay ama edindii
grnmler bu anlam ya da anlamszlk nihilizmine kar ba-
klk kazanm gibidirler.
Ayartma da zaten tam bu noktada devreye girmektedir.

DZN





A
Antietnoloji, 25
Artaud, Antonin, 68, 69
Ayartma, 98, 135, 140, 151,
159, 186, 207, 215, 220
B
Ballard, J. G., 174
Bardot, Brigitte, 183
Barok, 19
Bataille, Georges, 109, 185,
198, 208
Beaubourg, 94, 95, 96, 97, 98,
99, 100, 101, 102, 103,
104, 105, 106, 136
Bourdieu, Pierre, 33
Bolonya, 220
Borges, Georges L., 13, 14, 99,
107, 167
Bororolar, 183
C
Castaneda, Carlos, 23, 25
Cezayir Sava, 66















Champs-Elyses, 27
Cizvitler, 19
Clastres, Pierre, 23, 46
Cloyters of New York, 27
Coppola, Francis F., 12, 90, 91
Creusot, 23
D
Dean, James, 46
Deleuze, Gilles, 38, 73, 160,
184, 188
Disneyland, 29, 30, 31, 32, 99
Diyalektik, 215
Dorothee Bis, 138
Dubuffet, 97
E
Eco, Umberto, 125
Einstein, Albert, 138
Enchanted Village, 30
Eridikya, 22
Etnoloji, 25
Dizin


222
F
Fantazm, 29, 31, 39, 82, 141,
160, 163, 189, 191, 192,
201, 205
Fantazmagorik, 174
Fantazmatik, 188, 220
Fonda, Jane, 87, 88
Ford, Gerald, 40, 46, 48
Forum des Halles, 136, 137
Foucault, Michel, 186
Franko, Francisco, 38, 48
Freud, Sigmund, 73
G
Gordiyum, 37
Gsterge, 20, 52
H
Hanoy, 67
Hipergerek, 14, 15, 29, 31,
45, 52, 54, 59, 74, 97, 103,
115, 120, 122, 154, 164,
170, 172, 175, 213 i, 45,
74, 76, 164 lik, 43, 44, 78,
113, 115, 135, 166, 168,
172, 174, 175, 213
Hipersimlasyon, 40, 101, 105,
217
Hiroima, 69, 86, 88
Hitler, Adolf, 48
Hollywood, 43
Holografik, 150, 151, 153, 155
Hologram, 12, 143, 150, 151,
152, 154, 170

deogram, 64
kona, 18, 19
konoklast, 18, 19
llzyon, 29, 40, 68, 72, 132,
151, 220
mge, 18, 19, 20, 21, 56, 79,
82, 120, 131, 138, 142,
145, 146, 148, 152, 164,
168, 195
shi, 28
J
Jaulin, Robert, 23
Johnson, Lyndon B., 40, 46
K
Kafka, Franz, 160
Kennedy, John F., 40, 46, 62
Kzlderililer, 27, 28
Kopernik, Mikolaj, 57
Kubrick, Stanley, 76
L
La Colonie Penitentiaire, 160
Laborit, Henri, 191
Lascaux, 25, 137
Leone, Sergio, 76
Lvi-Strauss, Claude, 183, 187
Los Angeles, 30
M
Magic Mountain, 30
Marine World, 30
Marx, Karl, 50, 138, 156
Simlakrlar ve Simlasyon


223
McLuhan, Marshall, 80, 121,
122, 156
Modus vivendi, 65
Mogadiscio Stammheim, 124
Monod, Jacques, 118
Monroe, Marilyn 46
Mbiys, 35, 39, 99, 125, 206
N
Nixon, Richard, 35, 40, 46, 47,
67
O
Orfeus, 22
Orly, 26
Orwell, George, 67
Otomatik Portakal, 167
P
Pinbas, Richard, 148
Praxis, 47
Psikanaliz, 16, 17, 156, 187,
198
Q
Quartier Latin, 205
R
Ramses, 22, 25, 26, 27
Redford, Robert, 76
Rnesans, 26, 54
S
Sahlins, Marshall, 31
Saint-Michel de Cuxa, 27
Schlemihl, Peter, 197, 198
Sezar, Jl, 97
Simgesel, 11, 13, 24, 25, 27,
28, 33, 34, 66, 98, 141,
146, 157, 158, 161, 179,
183, 184, 186, 189, 193,
202, 204, 205
Simlatr, 14, 17, 18, 42
Stourdze, Yves, 130
T
Tasadayllar, 22, 39
Taylor, Elizabeth, 164
Thom, Rne, 83
Tinguely, 97
Totemizm, 188
V
Vietnam Sava, 12, 65, 90, 91,
92
Virilio, Paul, 134
Visconti, Luchino, 76
W
Wagner, Richard, 91, 92
Washington Post, 33
Weltanschauung, 213, 216
Werben, 130

You might also like