You are on page 1of 322

MILAN KUNDERA

Varolmann Dayanlmaz Hafiflii

The Unbearable Ligltness of Being


1983 Milan Kundera
Onk Ajans Ltd.
lletiim Yaynlar 49 ada D nya Edebiyat 7
ISBN-13: 978-975-470-012-1
1986 iletiim Yaynclk A.

1.-21. BASKI 1986-2000, lstanbul


22. BASKl 2001, lstanbul
23. BASK! 2002, lstanbul
24. BASKI 2002, lstanbul
25. BASKI 2002, lsanbul
26. BASKI 2003, lstanbul
27. BASK! 2003, lstanbul
28. BASK! 2004, lstanbul
29 . BASKI 2004, stanbul
30. BASKI 2005, stanbul
31. BASKI 2005, lstanbul
32. BASKI 2007, lstanbul
KAPAK mit Kvan
DiZGi Gkhan Korkmaz
UYGULAMA Hsn Abbas
DZELTi Ahmet Abbas - Serap Yeen
MONTAJ ahin Eyilmez
BASK/ ve CIU Sena Ofset

lletiim Yaynlan
Binbirdirek Meydan Sokak iletiim Han No. 7 Caalolu 34122 lstanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

MILAN KUNDERA

Varolmann
Dayanlmaz
Hafiflii
The Unbearable Lightness of Being
EVlREN Fatih

ez

zgven

NSZ

1950 sonrasnn Dou Avrupa romann ilkin "sosyalist gereki"


eserlerden tanmtk. Formllere gre yazlan btn edebiyatlar gi
bi, belirli bir klieleme, standartlama, bir "ortalamalk" vard bu ro
manlarda. Anti-Nazi direni, yeni toplumsal dzenin kuruluu vb.
ortak deer yarglar, ortak yaklam, ortak slupla anlatlyordu. Bu
"gereki"liin, szkonusu lkelerdeki "gerek"lie pek uymad da
seziliyordu.
Daha sonralar, Sovyetler Birlii de dahil olmak zere, eitli "Do
u Bloku" lkeler inin "sosyalist" olmayan edebiyatlaryla da karla
tk, tantk. Bazlar, Bulgakof gibi, sosyalist olmadklar gibi "gereki"

de deildi. Bazlar, lvan Denisovi ve Kanser Kouu nun Soijenit


'

sin'i gibi, sosyalist deil, ama bir tr anti-sosyalist natralist"ti. Biro


u, zellikle balangta, kendi lkelerinde -epey zorlukla da olsa
yaymlamlard kitaplarn. Bu kitaplarn ok popler olduunu, ka
pldn ve kalmadn, daha sonraki basklara da pek hzl geil
mediini reniyorduk.
ilk grdmz "sosyalist gereki" romanlara gre, bunlar do
rusu daha ilgin gibiydiler. tekilerde sezdiimiz o gdml ve ger
ek d gerekilik" bunlarda yoktu. En azndan muhalif'tiler ve
5

gzel sanatlarda muhalefet her zaman daha kkl bir estetie im


kan hazrlar. Gelgelelim, bu romanlar da bir tuhaft sanki. ounda,
teknik dzeyde bir yenilik yoktu; veya olan yenilik, birok stn
eserde grdklerimizin olduka silik ve yavan tekrarlaryd. z an
lalmadan, sindirilmeden yaplm teknik kaprisler! ieriklerine bakl
dnda, birounun, kart olduklar formll edebiyat kadar ema
tik olduklar da grnyordu. phesiz, sosyolojik anlamda onlar
dan daha ilgintiler. Ama ne estetik ne de biraz derin bir ierik d
zeyinde onlar ayorlard. Uygulanan sosyalizm ve bunun bireysel
dzeydeki sonularn eletirmekti ortak paydalar. i dkyor ve
rahatlyorlard sanki. k noktalar, genel ve ortalama, dolaysyla
soyut bir "insan"d. Sosyalist gerekiler gibi, muhalifler in ou da
sanatsal olarak "ortalamal" yenemediler.
Son yllarn tannm ek romancs Milan Kundera, bir iki kategori
den de farkl grnyor. Temalarn, konularn oradan sese de, bir
"Dou Avrupa romancsna benzemiyor bir kere. Dou Avrupa so
runlarn, bir "dnya romancs olarak ele alyor. Hayatn grnr y
zeyine dikkati bir hayli keskin, duyusal dokusuna duyarl da ok
gelimi, ama bunlarn tesinde bir bilgelik dzeyinden baktna,
grdne, anladna okuru inandrabiliyor. Sanat her zaman so
mut bir yaant dilimini anlatr, ama o somutlukla iie, bir soyut bil
ge kaps aralar insana ("bilgi" deil, "bilgelik"). ou Dou Avrupa
romancsnda bulunmayan bu der inlik, Kundera'da var.
ekoslovakya'nn kltrel birikimi bu bakmdan belki Kundera'ya
yardmc olmutur. Dou ve Bat bloklarnn arasnda, ikisini de ok
iyi bilen, ikisinden de olamayan bir yazar. zellikle bu romanda

kitsch stne yazd sayfalarda gryoruz bu kavray geniliini.

Kltrler, kltrler iinde olumu duygusallk grenekleri, ayn za


manda ikiyzllk grenekleri, bunlarn Dou ve Batdaki asimetrik
oluum biimleri Kundera'nn en fazla hakim olduu yaantlar ara
snda.

Varolmann Dayamlmaz Hafiflii ni okurken, bu kitapta yazarn


'

sesi"ni (bu, Kundera'nn kendisi olmayabilir) tandm yazarlar ara6

snda en ok John Berger'in sesine benzettim. Bu benzetmenin bir


nedeni, iki yazarn da genelde tikel arasnda bir ilintiyi kefetme a
balaryd belki. Yer yer bir denemeciyi andran bir tavrla, hayatn bir
noktas stne dnceye dalmalar (ama dnrkenki "dil"leri, ya
antnn scakln hep koruyarak) ve ardndan anlatlanlara dnerek
o dnceyi daha somut bir olayn iinde izlemeleri. Gr nte
ok eski bir yntemi, romanda anlatlanlar anlamlandran "yazarn
sesi" tekniini (yeni romanda genellikle terk edilmi bir teknik) can
landryorlar. Ama daha dikkatli baknca, klasik romanda belki yalnz
Tolstoy'un baard tarzda bir kimlik veriyorlar anlatcnn sesi"ne.
Bu ses, bir bakma, olaylarn iinde yerald, elle tutulmayan ama
varl zorunlu atmosfer gibi oluyor.

ikinci benzer nokta, Varolmann Dayanlmaz Hafiflii'nde ve Ber

ger'in G. adn verdii romannda kullandklar, adalatrlm "Don


Juan temas. Ancak, bu evrensel temay ikisi de ok farkl biimler
de iliyorlar. G.'de on dokuzuncu yzyln byk, sarsc tarihi olay
lar arasnda duyusal kaderini izleyen gencin yaantsnda bir b
yklk, bir "grandeur var. Brokratik Dou Avrupa sosyalizminin
bezgin atmosferi iinde yaayan teki Don Juan ise, mitolojide sine
in, Hera'nn kskanarak bir inek haline getirdii lo'y u durmadan
nnde srmesini andrr bir ekilde, bir kara yazg gibi kouyor ka
dnlarna.
Kundera bu an nemli bir yazar olmaya aday. Daha dorusu,
imdiden nemli, ama kalc olmaya da aday. ok iyi bildiimiz bir
dnyann zgl yaantsn, bildiimiz evrensel yazarlarn yeteneiy
le bize aktarabildii iin.

MURAT BELGE

ubat 1986, stanbul

1
AGIRLIK
VE H A FFLK

1
Edebi Dn dncesinde gizemli bir yan vardr ve Ni
etzsche teki dnrleri sk sk artmtr bu dnce
siyle; dnn bir kere, her ey tpk ilk yaand biimiyle
yineleniyor ve yinelenmenin kendisi de sonsuza kadar ko
uluyla yineleniyor! Ne anlama gelir bu lgn mitos?
Olumsuz adan bakldnda, Edebi Dn mitosu bir
daha geri dnmemecesine kaybolup giden, yinelenmeyecek
olan yaamn bir glgeye benzediini, arlktan yoksun,
daha batan l olduunu ve ister korkun, ister gzel, is
ler yce, korkunluunun, yceliinin ve gzelliinin hi
bir anlam tamadn nerir. Byle bir yaamn on dr
dnc yzylda iki Afrika kabilesi arasnda gemi bir sava
kadar nemi vardr ancak. Yz b in zenci korkun aclar
iinde lp gitmi de olsa bu sava, dnyann kaderinde en
ufak bir deiiklie yolamamtr.
Peki, on drdnc yzylda iki Afrika kabilesi arasnda
geen sava, Ebedi Dn'e gre tekrar tekrar yinelendiin
de deiiklie urayacak mdr acaba?
11

Evet; bir yumru gibi iip kalan som bir ktle olacak; bo
unal onarlmaz olup kacaktr.
Fransz Devrimi sonsuza kadar yinelenece k olsayd ,
Fransz tarihileri giderek daha az gurur duyacaklard Ro
bespierre'le. Ama bir daha asla geri gelmeyecek bir eyi ko
nu edindikleri iindir ki, devrimin kanl yllar yalnzca
szck, kuram ve tartma olup kt, tyden daha hafif bir
ey oldu , hi kimseyi korkutmuyor artk. Tarihte yalnzca
bir kere karmza kan Robespierre'le , Fransz kelleleri
uura uura sonsuza kadar dnp dnp yeniden karm
za kan Robespierre arasnda dalar kadar fark vardr.
Ebedi Dn dncesinin bize eyay olduundan farkl
gsteren bir bak as saladnda anlaalm o halde; do
asndaki geiciliin getirdii hafifletici koul olmakszn
belirir eya. Bu hafifletici koul bir yargya varmaktan al
koyar bizi. yle deil mi; mr uzun olmayan, geip git
mekte olan bir ey konusunda nasl yargya varabiliriz ki?
zlp yokolmann gnbatmnda her ey, hatta giyotin
bile bir gemie zlem perdesine brnr.
Daha geenlerde, son derece inanlmaz bir duyum annda
yakaladm kendimL Bitler hakknda bir kitab kartrrken,
portrelerinden bazs birden iime dokundu; ocukluumu
hatrlatt bana. ocukluum sava srasna rastlar; ailemden
birok kii toplama kamplarnda yokolup gitti ; ama yaa
mmn kaybolmu, bir daha hi geri gelmeyecek bir dnemi
ile karlatmldnda onlarn lmnn sz m olur?
Benim Hitler'le bu uzlamam, temelde geriye dnmenin
varolmamas zerine kurulmu bir dnyann derin mi de
rin ahlaki arpklnn kantdr. nk byle bir dnyada
her ey daha batan balanr ve bu da demektir ki ms
tehzi bir srula her eye izin verilir.

12

Yaam larmzn her saniyesi sonsuz kere yineleniyorsa,


lsa'nn armha ivili olduu gibi biz de sonsuzlua ivilen
miiz demektir. Bu, insan dehete drecek bir olaslk.
Sonsuza Kadar Yinelenme dnyasnda her attmz adma
dayanlmaz bir sorumluluun arl gelir ker. ite Ni
etzsche, Sonsuza Kadar Yinelenme dncesine bunun iin
yklerin en ar demitir

(das schwerste Gewicht).

Sonsuza Kadar Yinelenme yklerin en arysa, bizim ya


amlarmz bu arln karsnda gz kamatrc bir hafif
lik iinde belirmektedir.
Peki, arlk gerekten nefret edilesi, hafiflik de gz ka
matrc mdr?
Yklerin en an ezer bizi, onun altnda keriz, bizi yere
yaptrr bu arlk. te yandan her ada yazlm ak iir
lerinde, kadn erkein bedeninin arl altnda ezilmeyi
zler. O halde yklerin en ar ayn zamanda yaamn sa
lad en iddetli doyumun da imgesidir. Yk ne kadar ar
olursa, yaamlarmz o denli yaklar yeryzne, daha ger
ek, daha iten olur.
li tersten ele alrsak, bir ykten mutlak biimde yoksun
olmak insanolunu havadan daha hafif klar; gklere doru
kanat aar insan, bu dnyadan ve dnyasal varlndan ay
rlr, yalnzca yar yarya gerek olur, devinimleri nemsiz
letii lde zgrleir.
Hangisini semeli o halde? Arl m, hafiflii mi?
Parmenides ayn soruyu lsa'dan nce altnc yzylda at
mt ortaya. Dnyay ifter ifter kartlklara blnm
gryordu: Aydnlk/karanlk, incelik/kabalk, scak/so
uk, varlk/yokluk. Kartlklardan her birinin bir yarsn
da olumsuz olarak nitelendiriyordu. Bu olumlu ve olum
suz kutuplatrmasn ocuka denecek kadar basit bulabi13

liriz. Yalnz bir sorun var: Hangisi olumlu, arlk m, ha


fiflik mi?
Parmenides u karl veriyordu: Hafiflik olumludur,
arlk olumsuz.
Doru bilmi miydi, bilememi miydi? l burda. Bir tek
undan emin olabiliriz; hafiflik/arlk kartl btn kar
tlklarn en gizemlisi, en ift anlamlsdr.

3
Tomas yllardr kafam kurcalar durur. Ne var ki, ilk kez bu
dncelerin nda apak grdm onu. Oturduu apart
man kaunn penceresinde durmu, ne yapacan bilmeden
avlunun kar tarafndaki duvara bakarken grdm.
hafta nce kk bir ekoslovak kasabasnda tan
mt Tereza'yla. Bir saati bile bulmamt birlikte geirdik
leri vakit. Kz onu tren istasyonuna kadar geirmi ve trene
bininceye kadar beklemiti. On gn sonra Tomas' ziyarete
geldi. Geldii gn sevitiler. Kz o gece atelenerek yataa
dt ve Tomas'n apartman katnda bir hafla nezle yatt.
ylesine kagelen bu yabancya anlalmaz bir sevgi duy
maya balamt Tomas; bir ocuktu sanki kz, zeri katran
lanm sazdan bir sepete konulup nehir aa yollanmu, To
mas onu nehrin kys olan kendi yatanda bulsun alsn diye.
Yeniden iyileinceye kadar bir hafta Tomas'n evinde kal
d Tereza, sonra Prag'dan yz yirmi be mil kadar uzaktaki
doduu kasabaya geri dnd. te demin szn ettiim ,
Tomas'n yaamnn anahtar olarak grdm a n tam o s
raya rastlar; pencerede durmu avlunun kar tarafndaki
duvara bakyor, dnyordu.
Temelli Prag'a arsa myd onu? Sorumluluktan korku
yordu. arsa gelecekti gerekten de; gelecek ve tm yaa
mn sunacakt Tomas'a.
14

Yoksa ona yaknlamaktan kanmal myd? O zaman bir


tara kasabas otelinin lokantasndaki garson kz olarak ka
lr, Tornas da onu bir daha hi gremezdi.
Gelmesini istiyor muydu, istemiyor muydu?
Bir cevap arayarak avlunun kar tarafndaki duvara bakt.
Onun kendi yatann zerinde yatn getirdi gzlerinin
nne; yaamna girmi baka hi kimseye benzemiyordu.
Ne sevgiliydi ne de e. st katranlanp nehir kys olan
kendi yatana gnderilmi saz sepetten kard bir o
cuktu o. Uyudu. Yanbanda diz kt Tomas. Hararetli so
luu sklat, hafif bir inilti kard kz. Erkek yzn onun
yzne bastrd ve yattrc szckler fsldad kzn uyku
suna doru. Bir sre sonra kzn soluk alp veriinin norma
le dndn hissetti. Kz uykusunda yzn kaldrd, er
keinkine yaklatrd. Kzn hararetinin nazl kokusu geldi
Tomas'n burnuna, iine ekli kokuyu, onun bedeninin giz
li sakl nesi varsa tka basa iine doldurmak ister gibiydi.
te o an birdenbire yllardr birlikteymiler de kz lyormu
gibi geldi Tomas'a. Birden, onun ardndan kendisinin de
ok yaamayacan apak grd. Yanna uzanacak, onunla
lmek isteyecekti. Yzn bann yanna, yasta gmd,
uzun bir sure kaldrmad.
te imdi pencerede durmu o an hatrlamaya alyor
du yeniden. ite geldim, karndaym diyen ak deilse
neydi?
Peki ak myd o duygu? Onun yanbanda lmek iste
mesi abartl bir duyguydu apak; bu daha ikinci grme
leriydi! Yo ksa ta iindeki sevme yeteneksizliinin farkna
varp da ak taklidi yaparak kendini aldatma gerei duyan
bir adamn histerisi miydi sadece? Bilinalt ylesine kor
kakt ki, bu kk gldr iin seip seecei en iyi e ya
amna girme konusunda hibir ans o lmayan u zavall
garson kz olmutu!
15

Avlunun kar tarafndaki kirli duvara bakarken bu duy


gunun ak m histeri mi olduunu bilmediini anlad.
Byle bir durumda doru drst bir erkek olsa nasl dav
ranmas gerektiini bilirdi. Oysa kendisi duraksyor, byle
likle yaamnn en gzel anlarn (yatan banda diz
kp onun ardndan ok yaamayacan dnmesi) an
lamszlatryordu. Sklmt.
Ne istediini bilememenin aslnda son derece doal oldu
unu anlayncaya kadar kzd kendine.
Sadece bir tek hayat yaadmz iin bu hayat ncekilerle
karlatramaz ya da kusurlarmz gelecekteki hayatlar
mzda gideremeyiz; bu nedenle de ne istediimizi bilemeyiz.
Tereza'yla olmak m daha iyiydi, yalnz olmak m?
Karlatrma frsau olmad iin hangi kararn daha iyi
olduunu snamann bir yolu yok. Olaylar nasl geliirse
yle yayoruz, nceden uyarlmakszn, roln ezberleme
den sahneye kan bir riyatro oyuncusu gibi. Yaam ncesi
ilk prova yaamn ta kendisiyse, ne deeri olabilir yaama
nn? Yaamn hep bir taslak gibi olmas da bundandr ite.
Yok, "taslak" da tam anlatamyor dernek istediimi, nk
taslak bir eyin ana izgileriyle belirmesi demektir, bir res
min az ok ortaya kmasdr, yaammz dediimiz taslaksa
hibir eyin tasla deildir, bir resmin resme dnmeye
cek ana izgileridir.

"Einmal ist keinmal" diyor Tomas kendi kendine. Sadece


bir kere olan ey, diyor Alman zdeyii, hi olmam saylr.
Yaanacak bir tek hayatmz varsa eer, onu hi yaamam
da olabiliriz, fark etmez.

4
Fakat sonra bir gn hastanede, iki ameliyat arasnda bir
hemire telefona ard onu. Ahizeden Tereza'nn sesinin
16

geldigini duydu. Gardan aramt. ok sevindi Tomas. Ak


silie bakn ki, o akam bir ii vard, Tereza'y ancak e rtesi
gn buyur edebilirdi evine. Telefonu kapatt an, kza ne
den dosdoru eve gitmesini sylemedim diye kendi kendi
ne ok hayfland. Yapmas gerekenleri iptal etmeye yetecek
kadar zaman yok muydu sanki! Tereza'nn bulumalarna
kadar geecek otuz alt saat boyunca Prag'da ne yapacan
gznn nne getirmeye alt. Arabasna atlayp sokak
sokak onu aramay bile yle bir aklndan geirdi.
Ertesi akam geldi Tereza. Omzunda bir anta sallanyor
du, ncekinden ok daha zarifti. Koltuunun altna kaln
bir kitap sktrmt.

Anna Karenina'di kitap. Keyfi yerin

deydi , hatta biraz fazla konuuyordu denebilir. Tomas' y


le geerken uradna inandrmaya alt, denk dmt
de; Prag'da yapacak bir ii vard, belki de (bu konuyu pek
amad) i arayacakt.
Daha sonra yatakta yanyana, sevime sonras yorgun ya
tarken, nerede kaldn sordu ona Tomas. Gece olmutu,
kz arabayla kald yere gtrmeyi nerdi. Kz ne diyece
ini bilemedi, armt, otel aramas gerektiini syledi,
bavulunu garda brakmt.
Daha iki gn nce, onu Prag'a arrsa kendisine tm
yaamn sunacandan korkmutu Tomas. Bavulunun gar
da olduunu syleyince, o bavulun iinde kzn btn ya
amnn oldugunu anlad. Kz ona yaamn sunaca an ge
linceye kadar garda brakmt bavulu yalnzca.
Evin nnde duran arabaya binip gara gittiler. Orada ba
vulu ald Tomas (byk ve son derece agrd bavul), kzla
birlikte eve gtrd.
On be gn, kza bir kartpostal gnderip nasl olduunu
sormaya bile cesaret edemeyecek kadar kararsz kaldktan
sonra nasl olmu da byle anszn karar vermiti?
Kendisi de aknd. llkelerine aykr davranmt. On yl
17

nce, karsmdan boandnda, bakalarnn evlilik kutla


malar gibi o da boanmasn kutlamt. Bildii kadaryla
bir kadnla ayn evin iinde, birlikte yaayabilecek yarad
lta deildi, ancak bekarken tam anlamyla kendi kendisi
olabiliyordu. Yaamn hibir kamn gelip de elinde bavu
luyla iine yerleemeyecei biimde kurmaya almt.
Dairesinde tek bir yatak olmas bundand. Yatak yeterince
geniti geri ama Tomas yatt kadnlara yannda biri var
ken uyuyamadn syler, onlar geceyarsn gee araba
syla evlerine gtrrd. Onu ilk ziyaretinde Tereza'yla yat
maktan alkoyan da nezle deildi. tik gece geni koltuun
da uyumu, haftann geri kalan gnlerinde de her gece ara
bayla hastaneye gitmiti. Oradaki brosunda alr kapanr
bir karyolas vard.
Oysa bu defa kzn yannda uyudu. Ertesi sabah uyandn
da, hala uyumakta olan Tereza'nn elini tuttugunu grd. B
tn gece elele mi yatmlard yoksa? inanlacak gibi deildi.
Kz uykusunda derin derin soluk alr ve Tomas'n elini
tutarken (smsk; elini kzn elinden kurtaramad) o son
derece byk bavul da yatam kenarnda duruyordu.
Onu uyandrmaktan korktuu iin elini elinden ekip
kurtarmaktan kand ve daha iyi grebilmek iin yavaa
ondan yana dnd.
Tereza'nn zeri katranlanm sazdan bir sepete konulup ,
nehir aa yollanan bir ocuk olduunu bir kere daha ge
irdi aklndan. linde bir ocuk barndran sepeti dalgal bir
nehirde babo brakamazd , deil mi? Firavunun kz, k
k Musa'y tayan sepeti dalgalardan ekip almam olsay
d, ne Ahdi Atik ne de iinde yaadmz uygarlk olmaya
cakt! Antik aa ait birok efsane, braklm bir ocuun
kurtarlmasyla balamaz m? Polybus kk Oedipus'u ka
natlarnn altna almam olsayd, Sofokles en gzel traged
yasn yazamayacakt!
18

Temas daha o zamanlar eretilemelerin tehlikeli olduu


nu bilmiyordu. Eretilemelerle oyun olmaz. Tek bir ereti
leme ak dourabilir.

5
Karsyla ancak iki yl evli kalm ve bir oullar olmutu.
Boanma davas sonulandnda, yarg ocuu anneye
vermi, Tomas' da nafaka olarak maann te birini de
meye zorunlu tutmutu. Ona ayrca ocuu iki haftada bir
grme hakkn da tanmt.
Oysa ne zaman Tomas'n ocuu grme zaman gelse o
lann annesi Tomas' engelleyecek bir zr bulup karyor
du. ok gemeden pahal armaanlar getirmenin ileri ol
duka kolaylatracan, olann sevgisini kazanmak iin
anneye rvet vermesinin beklendiini fark e tti. Yiite
ama bouna bir abayla, ocuun kafasna annesininkilerle
taban tabana zt kendi dncelerini sokmaya alt bir
gelecek dledi. Bunun dncesi bile yormaya yetti To
mas'. Bir pazar, anne gene nceden kararlatrlm bir g
rmeyi iptal ettiinde, Temas hemen o an olunu bir daha
hi grmemeye karar verdi.
Yeterli nlemleri almay unuttuu bir tek geceyle bal
olduu bu ocua neden teki ocuklardan daha derin duy
gular besleyecekti ki? Nafakay demeye zen gsterecekti;
yeter ki babahk duygulan adna olu iin sava vermesini
istemesinlerdi !
Yanda bulamadn sylemeye gerek yok. Kendi anababa
s olduka lanetlediler onu: Temas oluyla ilgilenmeyi redde
diyorsa, onlar da kendi oullaryla ilgilenmeyeceklerdi bun
dan sonra. Gelinleriyle iyi iliki iinde olduklarn gstermek
iin ellerinden geleni yapuklan gibi, kendi rnek davranla
rn ve hakldan yana kmalarn da iyice reklam ettiler.
19

Bylece, neredeyse gz ap kapayncaya kadar karsn,


olunu, anasn ve babasn bandan atmay baarmt To
mas. Onlardan kalan tek ey kadnlara duyduu korkuydu.
Tomas onlar arzuluyor ama onlardan korkuyordu da. Kor
ku ve arzu arasnda bir orta yol bulmak gereini h issede
rek, "erotik dostluk" dedii bir ey gelitirdi. Yatt kadn
lara u aklamada bulunurdu; her iki taraf da mutlu ede
cek tek iliki, duygusalla yer vermeyen ve sevgililerden ne
birinin ne de tekinin birbirlerinin yaam ve zgrl
zerinde hak ne srmedikleri iliki biimidir.
Erotik dostluun ak saldrganlna dnmemesini sa
lama almak zere, srekli ilikiler kurduu sevgililerinin
her biriyle uzun aralarla grrd. Bu yntemin kusursuz
olduuna inanmt, arkadalar arasnda da anlatp evreye
yaymaya alt: "nemli olan ''ler kuraln izlemek. Bir
kadn ya arka arkaya kere grr sonra hi grmezsin ya
da ilikini yllar boyu srdrrsn, ama her randevunun
arasnda en az hafta brakmaya dikkat edersin."
""ler kural sayesinde Tomas birok kadnla ksa ili
kilere girerken , baz kadnlarla olan ilikilerini de bozma
may baarmt . Her zaman anlayla karlanmyo rdu.
Onu en iyi anlayan kadn Sabina'yd. Ressamd Sabina.
"Seni sevmemin nedeni ," derdi Sabina ona, "hilsch'in tam
kart olman.

Kitsch diyarnda bir canavar gzyle bakar

lard sana."
Tereza'ya Prag'da bir i bulmas gerektiinde bavurduu
kii Sabina o ldu. Erotik dostluun yazl mam kurallar
uyarnca, Sabina elinden gelen her eyi yapmaya sz verdi
ve gerekten de ok gemeden Tereza'ya haftalk resimli bir
derginin karanlk odasnda i buldu. Tereza'nn yeni ii zel
nitelikler gerektirmiyordu ama, gene de toplumsal olarak
garsonluktan basn mensupluuna ykselmesini salad.
Sabina, Tereza'y gtrp de dergideki herkesle bizzat tan20

trdnda. Tomas, Sabina'dan daha iyi bir sevgili-arkadaa


sahip olamayacan iyice anlad.

6
Erotik dostluun yazlmam koullar, Tomas'n ak adna
ne varsa yaamndan uzak tutmasn buyuruyordu. Anla
mann bu maddesine kar geldii an, hayatndaki teki ka
dnlarn konumu alalacak, bakaldrmaya hazr duruma
geleceklerdi.
Bu nedenle Tereza'yla ar bavuluna bir oda tuttu Tomas.
Gznn nnde olsun istiyordu; ona kol kanat germek,
varlndan muLluluk duymak istiyordu, ama yaam biimi
ni deitirme gereini duymuyordu. Tereza'nn kendi evin
de kald duyulup da dillere dsn istemiyordu; geceyi
birlikte geirmek ak suunun kantyd.
tekilerle btn bir gece kalmamt hi. Onlarn evinde
iseler i ok kolayd: can istedii zaman kp gidebilirdi.
Tomas'n evinde iseler durum ktleiyordu; geceyans on
lar arabayla eve brakmak zorunda olduunu, nk kolay
uyku uyuyamadn, hele yaknnda baka birisi oldu mu
gzn bile krpamadn aklamak zorunda kalyordu.
Bu, geree tam ters dmemekle birlikte onlara tm gere
i sylemeye hibir zaman cesaret edememiti, sevitikten
sonra kendiyle hahaa kalmak nne geemedii bir ge
reksinimdi Tomas iin; gecenin bir saatinde uyanp yannda
yabanc bir insan bedeni bulmak houna gitmiyordu, sa
bahlar yataktan kalkarken bir engelle karlamaktan nef
ret ediyordu; ne banyoda dilerini fralad baka biri ta
rafndan duyulsun istiyordu, ne de iki kii babaa kahvalt
etme dncesini ekici buluyordu.
Uyanp da Tereza'nn, elini sk sk tuuuunu grdn
de ite bunun iin o kadar armt. ylece uzanm ona
21

bakarken, ne olup b ittiini tam olarak anlayamyordu. Ama


geride braktklar saatleri aklndan geirirken, onlardan o
ana dek tanmadg bir mutluluk dn sezmeye balad.

O gnden sonra her ikisi de birlikte uyumak iin can atar


olmaya baladlar. Hatta diyebilirim ki sevimelerinin hede
fi zevkten ok , sevimenin ardndan gelecek olan uykuydu.
zellikle kz e tkilenmiti durumdan. Geceyi ne zaman kira
odasnda geirecek olsa (bu ok gemeden sadece Tomas'n
kaamaklarnn kant olup kmt) uyumakta zorluk e
kiyordu; Tomas'n kollarnda ise, ne kadar gergin olursa ol
sun hemen uyuyuveriyordu. Tomas onun hakknda o an
aklna geliveren masallar uydurup kzn kulana fsldar ya
da aklna estii gibi konuur, biteviye yineledii yattrc
ya da elik eden sisli hayallere dnrd. Kzn uykusu
zerinde mutlak bir denetim kurmutu; istedii an uykuya
dalmasn salayabiliyordu.
Birlikte uyurlarken, ilk geceki gibi yapyordu ona kz ,
bileini, parman ya da ayak bi leini sk sk kavryordu.
Tomas kz uyandrmadan kprdamak istediinde hileye
bavurmak zorundayd. Parman (bileini ya da ayak bi
leini) kzn penesinden kurtardktan sonra -kz uyku
sunda bile Tomas' ko llad iin bundan raha tsz o l up
uyanr gibi oluyordu- eline bir eya sktrarak (drlm
bir pijama st, bir terlik, bir kitap) sakinletiriyor, Tereza
szkonusu eyay Tomas'n bedeninin bir parasym gibi
sk sk kavryordu.
Bir keresinde tam kz pplayp uyutmutu ki -oysa he
nz grecei ryalarn eiindeydi kz, bu nedenle de ne
sylerse duyuyordu- "Hoakal, ben gidiyorum ," dedi. "Ne
zaman? " diye sordu kz uykusunda. " kyorum . Uzaa,"
diye cevaplad Tomas olanca ciddiyetiyle. "O zaman ben de
seninle geliyorum ," dedi kz, hemen yatakta dorularak.
"Hayr, gelemezsin. Dnmemecesine gidiyorum," dedi To 22

mas ve koridora ku. Kz kalkt, arkasndan geldi, gzleri


ni ksm bakyordu. Ksa geceliin altnda plakt. Yz
bombo ve ifadesiz ama hareketleri hzl ve kararlyd. To
mas dairenin koridorundan geip apartmann koridoruna
(btn apartman sakinlerinin paylat koridora) kt, ka
py kzn suratna kapad. Tereza deli gibi at kapy, ar
dndan geldi. Ryasnda Tomas'n kendisini gerekten bra
kp gitmeye niyetlendiini sanmt, engel olmas gereki
yordu. Tomas merdivenlerden inip ilk sahanla geldi, ora
da kz bekledi. Kz aaya, Tomas'n yanna indi, elinden
tutarak yataa geri getirdi.
u sonuca vard Tomas: Bir kadnla sevimek ve bir ka
dnla uyumak iki ayr tutkudur, sadece farkl deil ayn za
manda da zt tutkular. Ak iftleme arzusunda (sonsuz sa
yda kadna kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz ken
dini, uykuyu paylama arzusunda duyurur (tek bir kadnla
snrl olan bir arzu).

7
Gecenin bir yarsnda, Tereza uykusunda inlemeye balad.
Tomas uyandrd onu, ama kz Tomas'n suratn grnce,
sesinde nefretle, "Git yanmdan! ekil git yanmdan ! " dedi.
Daha sonra, Tomas'a grd ryay anlatt: ikisi byk bir
odadaymlar, Sabina da varm. Odann ortasnda bir yatak
duruyormu. Tiyatro sahnesi gibiymi yatak. Tomas, Tere
za'ya, kendisi Sabina ile seviirken kede ayakta durmasn
buyurmu. Bunu grmek Tereza'ya dayanlmaz bir ac ver
mi. Kalbindeki acy etin acsyla hafifletebilecei umuduy
la, trnaklarnn altna ineler batrm. Ellerini gerekten
yaralymlar gibi yumruk yapp, "yle acd ki," dedi.
Tomas onu gsne bastrd ve kz sonunda (uzun sre
sessizce titredikten sonra) kollarnda uyuyakald.
23

Ertesi gn ryay dnrken, bir ey geldi Tomas'm ak


lna. Yaz masasnn ekmecesini ap Sabina'nm ona yazd
bir tomar mektubu kard. ok gemeden u blm
buldu: "Seninle atlyemde sevimek istiyorum. epeevre
bakalar tarafndan sarlm bir sahne gibi olacak. Seyirci
lerin bize yaklamasna izin verilmeyecek ama bizden gz
lerini ayramayacaklar. ..
Mektubun zerinde tarih vard iin kts. Olduka ksa
bir sre nce, Tereza, Tomas'm evine yerletikten epey son
ra yazlm bir mektuptu.
"

"Demek ki mektuplarm kartrdn."


Kz hi yalanlamaya kalkmad. "Sokaa at beni o za
man ! "
Ne var ki Tomas sokaa atmad onu. Tereza'y Sabina'nm
atlyesinde duvara yaslanm, trnaklarmn altna ineler
batrrke getirebiliyordu gznn nne. Kzn pamaklar
n ellerinin arasna ald, okad, sanki zerlerinde hala kan
damlalar varm gibi dudaklarna gtrp pt.
Fakat o andan sonra her ey ona kar gelimeye balad
sanki. Gn gemiyordu ki, Tereza Tomas'n gizli yaamna
ilikin bir ey renmesin.
nce hepsini yalanlad. Sonra, kantlar grmezlikten ge
linemeyecek kadar aikar olmaya balaynca, ok kadnh
yaama biiminin Tereza'ya olan akma kesinlikle ters d
mediini ne srd. Tutarszd; nce onu aldattn yalan
lad, sonra da davranlarn hakl gstermeye aht.
Bir keresinde, telefonda bir kadnla randevulatktan son
ra vedalarken, yandaki odadan dilerin birbirine arpp
takrdamasna benzer garip bir ses duydu.
Tereza beklenmedik bir srada eve gelmi, Tomas da bu
nun farkna varmamt. Elindeki ila iesinden boazna
bireyler boaltyor, bu arada da eli ylesine titriyordu ki i
e Tereza'nn dilerine vurup takrdyordu.
24

Onu boulmaktan kurtarmak iin srtna bir yumruk in


dirdi Tomas. ie dt, halnn zerine kediotundan ya
plma ilacn damlalar srad. Olanca gcyle kar koydu
Tereza. Temas onu on be dakika kadar, deli gmlei giydi
rir gibi arkadan tutmak zorunda kald. Ancak ondan sonra
sakinleti.
Mutlak bir eitsizlie dayal, bu yzden de savunulacak
hibir yan olmayan bir durumdayd Temas, bunu da bili
yordu.
Bir akam, Tereza, Sabina'yla olan mektuplamasn ke
fetmeden nce, Tereza'nn yeni iini kutlamak zere dost
larla bir bara gitmilerdi. Dergide, karanlk oda teknisyenli
inden kadrolu fotorafla ykseltmilerdi Tereza'y. Te
mas dans etmeyi oldum olas pek beceremedii iin, gen i
arkadalarndan biri onun yerini almt. Tereza'yla ikisi
dans pistinde nefis bir ift oluturuyorlard ve Tomas kzn
her zamankinden de gzel olduunu dnd. Tereza'nn,
dans einin iradesini nceden kestirmek ve ona uymakta
gsterdii saygy ve saniye amayan kesinlii aknlk
iinde seyretti. Dans gsterisi Tomas'a kzn ballnn,
onun her istediini yerine gelirmekteki tutku dolu isteklili
inin ille de kii olarak kendisine bal olmadnn sergi
lenmesi gibi geldi.
Tomas'la tanmam olsa, karsna kan herhangi bir
erkein arsna karlk vermeye hazrd sanki. Tereza'yla
kendi gen meslektan gznn nnde ak bir ift ola
rak canlandrmak hi de g deildi. Btn bunlar zihnin
de kurmann kolayl incitti. Tomas'. Tereza'nn bedenini
herhangi bir erkein bedeniyle sarma dola grmek pekala
da mmknd, bu dnce iyice keyfini kard. Ancak ge
cenin ge saatlerinde, eve dndklerinde, itiraf etti Tere
za'ya onu kskandn.
Varsaymlardan bakaca bir dayana olmayan bu sama
25

kskanlk, Tereza' nn balln i likilerinin nkoulu


olarak grdn kantlyordu. O halde, Tereza'nn kendi
son derece gerek sevgililerini kskanmasna ne diyecei
olabilirdi?

8
Gndzleri, Tomas'n sylediklerine inanmaya ve eskisi gi
bi neeli olmaya alyordu. (Pek fazla baar elde ettii
sylenemezdi.) Ama gndzleri bu yolla gem vurduu ks
kanl ryalarnda ok byk bir iddetle patlak veriyor,
Tereza'nn grd her rya erkein ancak onu uyandra
rak susturabilecei bir yakar lnda son buluyordu.
izlekler, eitlemeler ya da televizyon dizileri gibi dnp
dnp geliyordu ryalar. rnein, ryasnda tekrar tekrar
yzne atlayp, penelerini etine geiren kediler gryor
du. Yorum aramamzagerek yok: ek argosunda "kedi" g
zel kadn demektir. Te reza kendisini kadnlarn, btn ka
dnlarn tehdidi altnda gryordu. Btn kadnlar To
mas'n sevgilisi olabilirlerdi, hepsinden korkuyordu.
Bir baka rya dizisinde lme yollanyordu. Bir keresin
de, gece karanlnda dehet dolu bir lk atp da Tomas
tarafndan uyandrldnda, ryasn ona da anlatmtt. "B
yk bir kapal havuzdaydm. Yirmi kii kadardk. Hep ka
dn. rlplaktk, havuzun evresinde yrmeye zorlan
mtk. Tavandan bir sepet sarkyordu, sepetin iinde, ayak
ta bir adam duruyordu. Adam yzn gizleyen geni kenarl
bir apka giymiti, ama sen olduunu anladm ben. Bize
buyruklar verip duruyordun. Baryordun bize. Yrrken
ark da sylemek zorundaydk, ark sylemek ve diz bk
me hareketleri yapmak. imizden biri hareketi yanl yapar
sa, sen elindeki tabancayla onu vuruyordun, vurulann cese
di havuza yuvarlanyordu. Bu herkesi gldryor, daha yk26

sek sesle ark syleniyordu. Sen gzlerini hi zerimizden


ayrmyordun ve yanl yaptmz an ate ediyordun. Havuz
cesetle dolmutu. Su yzeyinin hemen altnda yzyordu
cesetler. Bir sonraki diz bkme hareketini yapacak gcm
kalmadn ve senin beni vuracan biliyordum!"
nc rya dizisinde lyd.
Mobilya tayan kamyonlar byklnde bir cenaze
arabasnda uzanm yatyordu, drt bir yannda l kadn
lar vard. O kadar oktular ki, kamyonun kaps kapanma
d, bazlarnn ayaklar sarkt darya.
"Ama ben l deilim!" diye haykrd Tereza. "Hala his
sedebiliyorum!"
"Biz de," diye gld cesetler.
Hepsinin dileri rk, yumurtalklar hastalkl, yzleri
krk olduu iin Tereza'ya gnn birinde dilerinin r
yeceini, yumurtalklarnn hastalanacan, yznn kr
acan, bunun son derece doal olduunu syleyen , sy
lerken de son derece keyif duyan canl kadn kahkahalary
la gldler. Ayn kahkahayla glerek, ona l olduunu ve
bunu hi den etmemesini sylediler!
Anszn ieme gerei duydu Tereza. "Grdnz m," diye
haykrd. "iim geldi. l olmadma kesin kant! "
Fakat berikiler gene glmekle yetindiler. "lnsann iinin
gelmesi son derece doal!" dediler. "Daha uzun sre byle
gereksinimler duyacaksn. Kolu kesildii halde kolunun
hala yerinde olduunu sanan biri gibi. iimizde iin dam
las kalmam olsa da hep i etmek isteyip dururuz."
Tereza yatakta Tomas'a daha ok sokuldu. "Hele benimle
nasl konutular, bir bilsen! Eski dostlar gibi, sanki beni
teden beri tanrlarm gibi. Sonsuza kadar onlarla birlikte
kalmak dncesi tiksindirdi beni."

27

9
Latince kkenli btn dillerde merhamet, efkat anlamna
gelen compassion, "ile" anlamna gelen n ekle (com-) "ac
ekmek" anlamna gelen kkn (ge dnem Latincesinde
passio) birlemesinden tretilir. Baka dillerde ise -eke,
Lehe, Almanca ve svee, rnein- ayn szck yukarda
kinin edeerlisi bir n ekle onun ardna getirilmi, "duy
gu" anlamna gelen bir szcn birlemesiyle oluturulur.
(ekede soucit; lehede wspol-czucie; Almancada mit-ge
fhl; lsveede medkansla.)
Latince kkenli dillerde compassion u anlama gelir: Ba
kalar ac ekerken insan hibir ey olmuyormu gibi durup
seyredemez ya da yreklerimiz ac ekenlerin yanndadr.
Aa yukar ayn szck anlamn tayan pity (acma)
-Franszcada pitie; ltalyancada pieta; vb.-, ac ekenin acs
na adeta ltfedermies1ne eildiimizi ima eder. "bir kadna
acmak" bizim ondan daha iyi bir durumda olduumuz,
onun dzeyine indiimiz, gnl indirdiimiz anlamna gelir.
"Compassion" szcnn genellikle kuku uyandrmas
da bu yzdendir ite; akla uzaktan yakndan ilgisi olma
yan, ikinci snf, deersiz kabul edilen bir duyguyu anlat
maya yarar bu szck. Birisine merhamet duyarak sevmek
gerekten sevmek deildir.
"Compassion" szcn "ac ekmek" kknden deil
de "duygu" kknden treten dillerde szck aa yukar
ayn anlama gelir ama, kt ya da deersiz bir duyguyu an
latt kolay kolay sylenemez. Szcn etimolojisinin
gizli gc bu szc baka trl bir a boar ve ona da
ha geni bir anlam kazandrr; merhamet (bu dillerde ortak
laa-duygu) duymak sadece bakasnn bana gelen talih
sizliklere katlanabilmek deil, her trl duygu younluu
nu -sevin, kayg, mutluluk, ac- onunla paylaabilmek an28

lamna gelir. Bu eit merhamel (soucit, wspolczucie, mitge


fhl, medhansla anlamnda) duygusal dgcnn ulaabi
lecei en u noktaya, duygu ve heyecanlar arasndaki tele
pati sanatna iaret eder bylelikle. Duygular hiyerarisinde
benzersiz bir tektir demek ki.
Tomas'a urnaklarnn altna ine batrma ryasn anlat
makla, farknda olmadan onun krssn kartrdn da
aklamt Tereza. Tereza herhangi baka bir kadn olsayd,
Tomas bir daha onun suratna bile bakmazd. Bunun bilin
cinde olan Tereza, "Hadi kap dar et beni!" demiti. O ise
onu dar atmak yerine elini avucuna alm, parmak ular
n pmt. nk o anda ayn acy, sanki Tereza'nn par
maklarnn sinirleri doruca kendi beynine gidiyormuas
na kendi trnaklarnn etinde duymutu.
Merhamet (ortaklaa-duygu) denen iblise armaandan
yararlanmakta yaya kalan herhangi bir kii, Tereza'y, yapt
ndan tr acmaszca knayacaktr. nk kiinin zel
yaam kutsaldr ve ilerinde zel mektuplar barndran
ekmeceler almamaldr. Ama yazgs (ya da urad be
la) merhamet olduu iin, ak ekmecenin nnde diz
km, Sabina'nm mektubundan gzlerini ayramayan
kendisiymi gibi geldi Tomas'a. Tereza'y anlad ve sadece
ona kzamamakla kalmad, sevgisi daha da artu.

10
Tereza'nn el kol hareketleri keskinleti, dzensizleti. To
mas'n kendisini aldattn reneli iki yl olmu, her ey
giderek daha da yozlamt. k yolu yoktu.
Erotik dostluklarndan vazgemek gerekten elinden gel
miyor muydu? Gelmiyordu. Onu ykm olurdu teki Lrl
s. Baka kadnlara duyduu istei denetleyebilecek gc
yoktu. Ayrca bunun neden gerekli olduunu da anlanyor29

du. Kaamaklarnn Tereza iin ne kadar nemsiz bir tehdit


unsuru olduunu kimse Tomas'm kendisinden daha iyi bi
lemezdi. O halde neden vazgesindi? Maa gitmekten vaz
gemek ne kadar samaysa bu da o kadar samayd.
Ama hala zevk alyor muydu? Daha, baka bir kadma git
mek zere yola karken o kadn tatsz buluyor, kendi ken
dine onunla bir daha grmeyeceine sz veriyordu. Hep
Tereza imgesi vard gzlerinin nnde, bunu silmenin tek
yolu ise zaman geirmeden kafay bulmakt. Tereza'yla ta
ntndan beri , iki olmadan teki kadnlarla seviemez
o lmutu! O;sa alkol kokan nefesi Tereza iin onun baka
kadnlarla yattnn kantyd.
Bir kmazdayd; daha onlarla bulumak zere evden ay
rlrken baka kadnlar tatsz buluyor, ama onlarsz bir gn
geirmeye grsn, telefona sarlyor, onlarla bulumak iin
can atyordu.
Yannda en rahat ettii kadm hala Sabina'yd. Onun sr
saklayan bir kadn olduunu, bulumalarn ak etmeyece
ini biliyordu. Sabina'nn atlyesi onu gemiten, gemite
ki huzur dolu bekarlk gnlerinden bir an gibi karlyordu
daima.
Ne kadar ok deitiinin kendisi de farknda deildi bel
ki: Tereza uyumam onu bekliyordur diye eve ge gelmek
ten korkar olmutu oktandr. Sonra bir gn, Sabina sevi
me srasnda Tomas'n saatine baktn ve sevimeyi ara
buk sonuca erdirmeye altn grd.
Daha sonra, hala plak, atlyenin iinde tembel tembel
dolarken Sabina, zerinde yars bitmi bir tablo duran re
sim sehpasnn nnde durdu ve Tomas giyinirken yan yan
szd onu.
Tomas tamamen giyimliydi, yalnz bir tek orabn bula
mamt, odada evresine baknd, sonra drt ayak zerinde
masann altn arad.
30

"Yaptm btn resimlerin ortak konusuna dnyor


sun sanki," dedi kadn. "lki dnyann karlamas. lkili bir
amlama. nanlacak ey degil; sefih Tomas'n izgilerinden
darya taan romantik bir ak yz. Ya da tersi; hep Tere
za'sn dnen Tristan'dan darya yansyan, bir sefihin
gzel, ihanete uram dnyas."
Tomas doruldu, Sabina'nn sylediklerini pek kulak vermeden dinliyordu.
"Ne aryorsun?" diye sordu kadn.
"orap."
Sabina onunla birlikte oday batan aa arad. Tomas
masann altna bakmak zere gene drt ayak zerine kt.
"orabn hibir yerde gremiyorum," dedi Sabina. "o
rapsz geldin herhalde."
"Nasl orapsz gelmi olabilirim?" diye bard Tomas,
saatine bakarak. "leriye girdiimde tek ayamda orap ol
duunu mu sylemek istiyorsun?"
"Olmayacak ey deil. Son gnlerde ok dalgnsn. Hep
bir yerlere yetimek zere kouturuyorsun, hep saatine ba
kyorsun. orabnn tekini giymeyi unutmana hi amam
dorusu."
Ayakkabsn plak ayana geirmek zereydi ki, "Da
nda hava souk," dedi Sabina. "Sana kendi oraplarmdan
birini vereyim."
Tomas'a uzun, beyaz, son moda, geni delikli bir file o
rap uzatt.
Seviirlerken saatine bakt iin Sabina'nn ondan al-
<ln ok iyi biliyordu Tomas. orabn bir yerlere sakla
mt. Gerekten de darda hava souktu ve Sabina'nn
nerisini kabul etmekten baka aresi yoktu. Bir ayanda
ksa konlu erkek orab, tekisinde bileine kadar kvrl
m geni delikli file kadn orabyla eve dnd Tomas.
Eli kolu balanmt; sevgililerinin gznde Tereza'ya
31

duyduu akn karas srlmt alnna; Tereza'nn gzn


deyse sevgilileriyle yapt kaamaklarn lekesi.

11
Tereza'nn ektii aclar dindirmek iin onunla evlendi,
(kzn uzun zamandr uramad kira odasndan vazgee
bilirlerdi artk) ve ona bir kpek yavrusu armaan etti.
Tomas'n bir meslektann Sen Bernhard cinsi kpei
vard, onun yavrusuydu bu. Babas bir komunun Alman
oba n kpeiydi. Kk enikleri kimse istememi, To
mas'n arkada da henz yavrular ldrmeye kyama
mt.
Tomas enikleri gzden geirirken, seecei eniin dn
dakilerin ister istemez lme yollanacan biliyordu. Ken
dini, lme mahkm drt tutuklunun nnde durmu,
elinde sadece bir tanesini kurtarma yetkisi olan bir devlet
bakan gibi hissediyordu. Sonunda seimini yapt: Gvdesi
Alman oban kpeini andran, kafas tpk Sen Bernhard
anneninki gibi olan bir dii. Kpei ald eve, Tereza'ya ge
tirdi. Kz kpei yerden alp gsne bastrd. Enik hemen
bluzuna iedi.
Sonra kpee bir isim aradlar. Temas ismin, kpein Te
reza'nn kpei olduunu aka anlatacak bir isim olmas
n istiyordu; derken, kzn Prag'a ilk kp geliinde koltu
unun altna sktrd kitap geldi aklna. Enie Tolstoy is
mini vermeyi nerdi.
"Tolstoy olmaz," dedi Tereza. "Bu bir kz. Anna Karenin'e
ne dersin?"
"Anna Karenin olmaz," dedi Temas. "Bu kadar komik bir
surat dnya yznde hibir kadnda yoktur. Daha ok Ka
renin'i andryor. Evet, Anna'nn kocas. Onu hep byle g
zmn nne getirmiimdir."
32

"Peki ama onu Karenin diye armak cinselliini etkile

mez mi?"
"Srekli olarak erkek i smiy l e arlan bir dii kpein
sevici eilimler gelitirmesi son derece de mmkn," dedi
Tomas.
Gariptir, Tomas'n dedikleri gerekleti. Dii kpekler ge
nellikle sahibe lerinden ok sahiplerine sevgi gst eri r ler
ama, Karenin bu kuraln dna karak Tereza'ya ak olma
ya karar verdi. Tomas bunun iin gnl borcu duyuyordu
kpee. Eniin ban okayp, "Aferin Karenin. Ben de seni
bunun iin istemitim. Onunla yalnz baa kamadma
gre, bana sen yardm etmelisin," derdi ara sra.
Oysa Karenin'in yardmyla da olsa Tereza'y mutlu ede
medi Tomas. Bu baarszhgn yllar sonra, lkesinin Rus
tanklar tarafndan igal edilmesinin aa yukar onuncu
gnnde fark etti. 1968 ylnn Austos ayyd ve Tomas ls
vire'deki bir hastaneden her gn telefonlar alyordu. Ora
nn yneticisi, Tomas'la uluslararas bir konferansta tanp
dostluk kuran bir hekim, Tomas iin kayglanyor ve ona s
rarla bir i nerisinde bulunuyordu.

1
Tomas lsvire'deki doktorun nerisini hi dnmeden geri
evirdiyse, bunu Tereza iin yapmt. Onun gitmek isteme
yeceini sanyordu igalin ilk haftas sresince neredeyse
mutluluu andran bir kendinden geme iindeydi Tereza.
Elinde fotoraf mak inesiyle sokak sokak dolatktan sonra,
makinedeki filmleri yabanc gazetecil ere veriyor, gazeteciler
bu filmler iin birbirlerine giriyorlard. Bir keresinde ok
fazla ileri gidip de, tabancasn bir grup insana evirmi bir
Rus subaynn fotora[n yakndan ekince tutukland ve
geceyi Rus karargahnda geirdi. Orada kuruna dizmekle
.

33

gzn korkuttular ama, salverildii an elinde makinesi


gene sokaklardayd.
lte bunun iin, igalin onuncu gnnde Tereza, "lsvi
re'ye gitmek istemeyiinin nedeni nedir?" diye sorunca a
rd Tomas.
"Neden isteyeyim ki?"
"Burada hayatn karartabilirler senin."
"Herkesin hayatn karartabilirler," diye karlk verdi To
mas yle bir elini sallayarak. "Peki, sen? Sen yurtdnda
yaayabilir misin?"
"Neden olmasn?"
"Sokaklara kp bu lke iin cann ortaya koydun.
kp gitmekten sz ederken nasl byle kaytsz konuabili
yorsun? "
"Artk Dubek geri geldiine gre, iler deiti ," dedi Te
reza.
Doruydu: Genel heyecan dalgas ilk bir haftay geme
di. Milletvekilleri Rus ordusu tarafndan birer sulu gibi
alnp gtrldler. Nerede olduklarn kimse bilmiyordu,
yaamlarndan kayg duyuluyordu. Ruslara duyulan nefret
halk alkol gibi sarho etmiti. sarho yaanan bir nefret
karnavalyd. ek kentleri, alayl laflar, d rtlkler, iirler
ve herkesin cahiller sirki diye suratlarna gld Brej
nev'le askerlerinin karikatrleriyle dolu, elle boyanm
afilerle donatlmt. Ama hibir karnaval sonsuza dek s
rp gitmez. Bu arada, Ruslar, ek milletvekillerini Mosko
va'da bir uzlama anlamas imzalamaya zorlamlard.
Dubek yannda milletvekilleriyle Prag'a dndnde rad
yodan bir konuma yapt. Alt gn sren alkonulmadan
sonra ylesine perian olmutu ki, zorlukla konuabiliyor
du; kekeledi, sk sk soluu tkanm gibi oldu; iki cmle
arasnda uzun sre duralyor, bu duralamalar neredeyse
otuz saniyeyi buluyordu.
34

Uzlama lkeyi olabileceklerin en ktsnden korudu:


Zamannda herkesi dehete drm olan lm cezalarn
dan ve kitleler halinde Sibirya'ya srlmekten ... Ama bir
ey gn gibi ortadayd: lke zorbaya boyun emek zorunda
kalacakt; ilelebet kekeleyecek, dili dolaacak, Dubek gibi
soluu tkanacakt. Karnaval bitmiti. Gndelik, alelade s
trap balamt.
Tereza btn bunlar anlatmt Tomas'a, Tomas da bili
yordu sylediklerinin doru olduunu. Ama btn bunla
rn altnda daha baka, daha derin bir gerein, Tereza'nn
Prag'dan ayrlmak isteyiinin asl nedeninin gizli olduunu
da biliyordu; Tereza hi bu kadar mutlu olmamu bundan
nce.
Prag sokaklarnda gezerek Rus askerlerinin fotoraflarn
ektii, tehlikeyle yzyze olduu gnler yaamnn en mut
lu gnleriydi. Televizyon dizileri gibi uzayp giden ryalar
nn kesintiye urad, birka mutlu gece geirdii sayl gn
lerdi bunlar. Ruslar tanklarnda dengeyi getirmilerdi ona ve
artk karnaval bittii iin geceleri korkuyla bekliyor, onlar
dan kamak, kurtulmak istiyordu. Baz koullarda kendini
gl ve doyumlu hissedebileceini biliyordu artk. Dnyaya
almak ve bu koullan baka yerlerde aramak istiyordu.
"Sabina'nn da lsvire'ye snm olmas rahatsz etmiyor
mu seni?" diye sordu Tomas.
" Cenevre, Zrih deil ki," dedi Tereza. "Orada Prag'da ol
duundan ok daha az sorun yaratacak."
inde yaad yeri terk etmek isteyen kii mutsuz kii
dir. lte bunun iin, Tomas bir sulu cezasn nasl kabul
ederse yle kabul etti Tereza'nn arzusunu ve gnn birinde
o, Tereza ve Karenin kendilerini lsvire'nin en byk ken
tinde buldular.

35

13
Tomas oturduklar bo apartman dairesine bir yatak saun
ald (bata mobilya alacak paralan yoktu henz) ve yeni bir
yaama balayan krknda bir adamn gz dnmlyle
iine sarld.
Birok kere Cenevre'ye telefon etti. Bir rastlant sonucu
Sabina, Rus igalinden bir hafta sonra orada bir sergi am
t ve minik lkesine kar oluan sevgi dalgas iinde, Ce
nevre'nin sanatlara kol kanat geren takm btn resimle
rini satn almlard.
"Ruslar saolsun, artk zengin bir kadnm," demiti tele
fonda glerek. Tomas' gelip yeni atlyesini grmeye ar
m ve Prag'daki, bildii atlyesinden pek de farkl olmad
konusunda gvence vermiti.
Gidip onu grmekten ok honut kalacakt. Tomas, ama
Tereza'ya yokluunu hakl gsterecek bir zr bulmaktan
acizdi. Bu yzden Sabina, Zrih'e geldi. Bir otelde kald. To
mas iten sonra grmeye gitti onu. nce aadan, dan
madan telefonla arad, sonra yukar kt. Sabina kapy a
tnda, Tomas onu zerinde bir don ve sutyenden baka
bir ey olmakszn, o gzel, uzun bacaklar zerinde durur
buldu karsnda. Bir de siyah melon apka. Hi sesini
karmadan , kprdamadan, olduu yerde durmu Tomas'a
bakyordu. Tomas da ayn biimde davrand. Anszn bu
sahnenin kendisine ne kadar dokunduunu anlad. Melon
apkay Sabina'nn bandan ekti ald ve yatan kenarn
daki komodinin zerine koydu. Sonra tek bir sz bile etme
den sevitiler.
Oturduu apartman dairesine gitmek zere (eve bu arada
masa, iskemleler, kanepe ve hal gelmiti) otelden karken,
byk bir mutlulukla, evini srtnda tayan bir smkl
bcek gibi yaama biimini de yannda tayp getirdiini
36

geirdi aklndan. Tereza ile Sabina, yaamnn iki kutbuydu;


ayr ve uyumaz, ama eit derecede ekici.
Ama Tomas'n yaamn her zamanki gibi srdrmeye
yarayacak sistemi bedeninin bir paras gibi yannda ta
mas gerei Tereza'nm rya grmeye devam e ttii anlam
na geliyordu.
Zrih'e geleli daha alt ya da yedi ay olmutu ki Tomas
eve ge geldii bir gece masann zerinde onun Prag'a dn
dn bildiren bir mektup buldu. Zrih'ten yurtdnda
yaayacak gc bulamad iin ayrlyordu. Tomas'n mo
ralini dzeltmenin kendisine dtn biliyordu ama, ie
neresinden balamal onu bilmiyordu. Yurtdna gitmekle
deieceini sanma aptalln gstermiti. lgal srasnda
grp geirdiklerinden sonra gzel kz olmay bir yana b
rakp, byyeceini , olgunlap gleneceini sanmt
ama, kendisini ok fazla bytmt kendi gznde. To
mas'a yk, ayak ba oluyordu, artk olmayacakt. ok ge
olmadan gerekli sonulara varmt. Bir de Karenin'i yann
da gtrd iin zr diliyordu.
Tomas uyku hap ald ama, sabaha kadar gzn krpma
d. Allahtan cumartesiydi de evde kalabildi o gn. Y z el
linci kere gzden geirdi durumu; lkesiyle darsn ay
ran snrlar oktandr ak deildi. Yetkililer Tereza'nn lke
dna kmasna kesinlikle izin vermezlerdi. Tereza'nn k
t yolun dn yoktu.

14
Elinden hibir ey gelmeyeceini anladnda bir balyoz in
miti sanki kafasna, ama bu durum bir yandan da, garip
biimde huzur vericiydi. Hi kimse onu bir karar almaya
zorlamyordu. Avlunun kar tarafndaki evlerin duvarlar
na dalp giderek Tereza'yla yaasam m, yaamasam m diye
37

kara kara dnme gerei duymuyordu. Tereza karar ken


disi vermiti.
le yemeini bir lokantada yedi. Altst olmutu ama
yemeini yerken, balangta duyduu sknt hafifleyip g
cn kaybetti, ok gemeden geriye bir tek melankoli kal
d. Tereza'yla birlikte geirdikleri yllara dnp baktnda
ilikilerinin varabilecei en iyi sonucun bu olduunu hisse
diyordu. Bu hikayeyi birisi uydurmu olsa, byle bitirirdi
mutlaka.
Tereza gnn birinde, arlmadan kagelmiti. Sonra
gene bir gn ayn biimde kp gitmiti. Ar bir bavulla
gelmiti. Ar bir bavulla gitmiti.
Hesab deyip lokantadan kt, sokak sokak yrmeye
balad, iindeki melankoli gitgide gzelleiyordu. Yaam
nn yedi yln Tereza'yla geirmiti ve imdi geriye bakt
nda o yllarn yaandklar zamankinden ok daha gzel
olduunu gryordu.
Tereza'ya olan ak gzeldi ama yorucuydu da; srekli
olarak ondan bir eyleri saklamak, hileye bavurmak, rt
bas etmek, ona rol yapmak, gereinde cezalandrmak, gere
inde yattrmak, kendi duygular hakknda hesap vermek,
kskanl, ektii aclar ve ryalar karsnda savunmaya
gemek, kendini sulu hissetmek, mazeretler bulup zrler
dilemek zorunda kalmt. Artk yorucu olan ne varsa kay
bulup gitmi, sadece gzellik kalmt geriye.
Cumartesi geldiinde ilk olarak Zrih'te yle rahat rahat
bir gezintiye kt, zgrlnn badndrc havasn
iine ekti. Her kebanda yeni servenler gizliydi. Gele
cek yeniden bir bilinmezlikti. Bekarlk yaamna, bir za
manlar kendi yazgs olduuna inand, olduu gibi olma
sna imkan tanyan tek yaama geri dnyordu.
Yedi yl Tereza'nm klesi olarak yaamt, att tek bir
adm bile onun gznden kamadan. Bileklerine demir gl38

leler balasa bu kadar olurdu ancak. Birdenbire ok daha


hafifledi admlar. Ayaklar yerden kesildi, ykseldi. Parme
nides'in byl alanna girmiti; varolmann o gzelim ha
fifliini tadyordu.
(Cenevre'deki Sabina'ya telefon etmek mi geldi iinden?
Zrih'te geirdii birka ay iinde tant kadnlardan biri
ni aramak m? Hayr, hem de hi. Belki de bu kadnlardan
herhangi birinin Tereza'nn ansn dayanlmaz lde i
kanrtc klacan sezmiti.)

15
Bu garip melankolik bylenme hali pazar akamna kadar
srd. Tereza zorla giriyordu dncelerinin arasna. To
mas onu orada oturmu veda mektubunu yazarken gz
nn nne getiriyordu; ellerinin titrediini hissediyordu;
bir eliyle o ar bavuluna yaptn, tekiyle de Karenin'in
tasmasndan ektiini apak gryordu; anahtarn
Prag'daki dairelerinin kilidinde dndrdn, kapy
aarken bir soluk gibi yzn yalayan mutlak terk edilmi
liin acsn ektiini grebiliyordu.
Melankoli dolu bir iki gzel gn boyunca, merhamet duy
gusu (duygu telepatisi denen o bela) tatildeydi. Bir haftalk
etin almadan sonra pazartesi vardiyas iin g toplamak
isteyen bir madencinin deliksiz pazar uykusuna yatmt.
Bakt hastalarn yerine karsnda Tereza'y gryordu
Tomas. Kendi kendine, onu dnme! diye hatrlatmaya a
lyordu. Onu dnme! Onu dnme! Merhamet, seve
cenlik, o ortak yaanan duygu hasta etti beni, diyordu kendi
kendine. Gittii iyi oldu, onu hi grmeyeceim bir daha,
oysa kurtulmam gereken Tereza deil o hastalk, Tereza bana
alayana kadar bak olduumu sandm sevecenlik.
Cumartesi ve pazar gnleri, varolmann tatl hafifliinin
39

gelecein derinliklerinden ykselip yanna vard duygusu


iindeydi. Pazartesi, benzerini bundan nce hi tanmad
bir arlkla arpld. Rus tanklarnn tonlarca elii bunun
yannda hi kalrd. nk sevecenlikten daha ar bir ey
yoktur dnyada. Kiinin kendi acs bile, bakasyla, baka
s iin hissettii, imgelemle younlaan ve yzlerce yanky
la uzadka uzayan bir ac kadar agr ekmez.
Sevecenlie boyun ememek konusunda uyard durdu
kendi kendini, sevecenlik ise ba nne eik ve grnrde
sulu bir vicdanla dinledi onu. Haddini bilmezlik ettiini
biliyordu sevecenlik, ama sessiz sedasz kararlln sr
drd ve Tereza'nn gidiinin beinci gnnde Tomas al
t hastanenin yneticisine (Rus igalinin ertesinde onu
her gn Prag'dan arayan adam) bir an nce geri dnmesi
gerektiini bildirdi. Utanyordu. Davrannn adama so
rumsuzca, balanmaz geleceini biliyordu. Ona derdini
dkmeyi, Tereza hikayesini anlatmay, Tereza'nn yazp ma
sann zerine brakt mektuptan sz etmeyi istiyordu.
Ama sonunda hibirini yapmad. svireli doktorun bak
asndan Tereza'nn yapt ancak histerik ve tutarsz bir
davran olarak grlebilirdi. Tomas da hi kimsenin Tereza
hakknda kt dnmesine frsat vermek istemiyordu.
Doruyu sylemek gerekirse hastanenin yneticisi aln
mt.
Tomas omuzlarn silkti ve "Es muss sein. Es muss sein, "
dedi.
Bir antrmayd bu. Beethoven'in son drtlsnn son
muvman aadaki iki motif zerine kuruludur:
Allegro

Creve

,. n

14 ' J r J -

Olmal m?
40

Olmal!

J J J
Olmal!

Szcklerin anlamn iyice amak iin, Beethoven bu


muvman, genel olarak "zor karar" diye evrilen "Der schw
er gefasste Enstschluss" szck dizisiyle balatr.
Beethoven'e yaplan bu antrma gerekte Tomas'n Tere
za'ya doru att ilk admd, nk ona Beethoven'in kuar
tetleriyle sonatlarnn plaklarn aldran Tereza'yd.
Beethoven antrmas Tomas'n dndnden de iyi
oturmutu yerine, nk lsvireli doktor byk bir mzik
ayd. Dingin bir glmsemeyle, Beethoven'deki motifin
ezgisini mrldanarak sordu: "Muss es sein ?"
'']a, es muss sein !" dedi Tomas bir kere daha.

16
Parmedines'in tersine, Beethoven arl olumlu bir ey
olarak gryordu anlalan. Almancadaki schwer szc
hem "zor" hem de "ar" anlamna geldiine gre, Beetho
ven'in "zor karar" "ar" ya da "arlkl karar" olarak da
yorumlanabilir. Bu arlkl karar yazgnn sesiyle zdetir
("Es muss sein!"); gereklilik, arlk ve deer birbirinden ay
rlmaz biimde rlm kavramdr; sadece gereklilik
ardr ve sadece ar olan ey deerlidir.
Beethoven'in mziinin vard sonu budur ve bunun k
keninin Beethoven'in kendisinden ok Beethoven yorumcu
larndan kaynaklandn sylemek mmknse de (hatta ke
sinlikle sylenebilirse de), hepimiz az ok paylarz bu d
nceyi, insann byklnn, yazgsn Atlas'n dnyay
srtnda tad gibi tamasndan kaynaklandna inanrz.
Beethoven'in kahraman metafizik arlklarn haltercisidir.
Tomas, lsvire snrna yaklamt. Somurtuk, sa ba
dalm bir Beethoven'in yrenin i tfaiye mzkasn bizzat
yneterek bir gmenlie veda konseri veriini getiriyorum
gzmn nne, bir "Es mss sein" maryla.
41

Derken ek snrn geti Tomas ve sra sra Rus tankla


ryla karland. Arabasn durdurup yann saat gemelerini
beklemek zorunda kald. Zrhl kuvvetlerin kara niforma
sna brnm rktc bir asker, drt yol aznda dur
mu, sanki lkenin btn yollar kendisine, sadece kendisi
ne aitmi gibi trafii ynlendiriyordu.
"Es muss sein! " diye tekrarlad Tomas kendi kendine ama
sonra bir kuku dt iine. art myd gerekten?
Evet, Zrih'te kalp Tereza'nn Prag'da yalnz bana yaad
n gznn nne getirmek dayanlmaz bir eydi onun iin.
Peki, sevecenliin ikencesi daha ne kadar srecekti? B
tn yaam boyunca? Bir yl m? Bir ay m? Yoksa sadece bir
hafta m?
Nasl bilebilirdi ki? Nasl lp tartabilirdi ki?
Her okullu olan, deiik bilimsel hipotezleri snamak
zere fizik laboratuvarnda deneyler yapabilir. Ama insan,
yaanacak hayat yalnizca bir tane olduu iin, tutkusunun
(sevecenliinin) peine dsn m dmesin mi, bunu s
nayacak deneyler yapamaz.
Apartman dairesinin kapsn aklnda bu dncelerle a
t ite. Karenin zerine atlayp yzn yalayarak eve dn
kolaylatrd. Tereza'nn kollarna atlma arzusu (Zrih'te
arabasna binerken hala iinde duyduu bu arzu) tmyle
yokolup gitmiti. Tomas kendini onunla yzyze, karl bir
ovann ortasnda ayakta durur getirdi gzlerinin nne, iki
si de souktan Lir tir titriyorlard.

17
igalin ta bandan beri, Rus askeri uaklan her gece Prag
zerinde umu durmulard. Bu grltye oktandr alk
olmayan Tomas bir trl uyuyamyordu.
Yatakta, uyuklayan Tereza'nn yannda bir o yana bir bu
42

yana dnp dururken, onun nemsiz bir konuma srasn


da syledii bir eyi hatrlad. Tomas'n arkada Z.'den sz
ederlerken yle demiti Tereza: "Sana rastlamasaydm, hi
kuku yok ona ak olurdum. n
O zaman bile bu szler Tomas'a garip bir melankoli duy
gusu vermiti; Tereza'nn, arkada Z.'yi deil de kendisini
sevmi olmasnn sadece ans eseri olduunu imdi iyice
anlyordu. Tomas'a duyduu, birlemeyle sonulanan akn
dnda, olaslklar dzleminde, teki erkeklere ynelik
sonsuz sayda birlemeye dnmemi ak vard.
Hepimiz yaammzn en byk aknn hafif, arlksz
bir ey olabileceini, onsuz yaammzn hibir zaman eski
si gibi olmayacan varsayarz; en kasvetli, en korkutucu
suratyla bizzat Beethoven'in o byk akmza bir "Es muss
sein! " ektii duygusuna kaplrz.
Tomas, Tereza'mn, arkada Z. hakknda sylediini tek
rar tekrar dnm ve u sonuca varmt: Yaamnn b
yk ak "Es mus sein! " (yle olmal) snfna deil, daha
ok "Es hnnte auch ander sein! " (Pekala baka trl de ola
bilir) snfna giriyordu.
Rastlant bu ya, yedi yl nce Tereza'nn yaad kentin
hastanesinde etin bir nrolojik vaka grlmt. Prag'da
Tomas'n alt hastanedeki bacerrah konsltasyona a
rmlard ama rastlant bu ya, Tomas'n alt hastane
deki bacerrah siyatik arlar ekiyordu. Kprdayamad
iin yerine Tomas' gnderdi, taradaki hastaneye. Kasabada
birka otel vard ama rastlant bu ya, Tomas'a Tereza'nn a
lt otelde oda ayrdlar. Rastlant bu ya, treni kalkmadan
nce otelin lokantasnda oyalanacak kadar bo zaman bul
du Tomas. Rastlant bu ya, o gn servis sras Tereza'dayd
ve gene rastlant bu ya, Tomas'n masasna Tereza bakyor
du. Sanki kendisinin pek niyeti yoktu da, Tomas' Tereza'ya
doru iten bu alt rastlantsal olay olmutu.
43

Prag'a Tereza iin dnmt. Dayana bylesine rastlan


tsal bir ak iken, kiinin yazgsn bylesine ynlendirebi
len bir karar; yedi yl nce bacerrahn siyatik arlar tut
mam olsa bugn varlndan sz edilemeyecek bir ak. Ve
ite o kadn , mutlak rastlantsalln cisimlemi biimi
olan o kii, yeniden yanma uzanm uyuyor, derin derin so
luk alyordu.
Gecenin ge bir saatiydi. li skld, darald zamanlar
da sk sk olduu gibi midesi gene azna geldi.
Tereza'nn soluk alp verii bir ya da iki kere hafif horultu
lara dnt. Sevecenlik duymad Tomas. Btn hissettii
midesindeki basn ve geri dnm olmann aresizlii idi.

44

11
RUH
VE BEDE N

1
Roman kiilerinin bir zamanlar gerekten yaam oldukla
rna okuyucuyu inandrmaya almak yazar asndan an
lamsz bir abadr. Ana rahminden kmamtr roman kii
leri; u ya da bu szcn itici gcnden ya da temel bir
durumdan domulardr. Tomas "Einnal isl keinnal " deyi
inden domutu. Tereza ise karm gurultusundan dodu.
Tomas'n evine ilk gidiinde, karn guruldamaya balad
Tereza'nn. Bunda alacak bir yan da yoktu stelik; sabah
kahvaltsndan beri, trene binmeden nce alelacele yedii
sandviten baka bir ey girmemiti midesine. Akln t
myle kendisini bekleyen etin yolculua vermiti; yemek
yemeyi unutmutu. Oysa bedeni gzard ettiimizde, onun
kurban olmamz daha da kolaylar. Tomas'n nnde dur
mu, midesinin ektii sylevi dinlerken bandan aa
kaynar sular boald. Alamak geldi iinden. Allahtan ilk
on saniyeden sonra Tomas kollarn onun beline dolad da.
kamndan kan sesleri unutturdu.
47

Demek ki Tereza, bedenle ruh denen o uzlamaz ikilii, in


sanolunun o en temel yaantsn hoyrata gzler nne
seren bir durumdan domutu.
ok uzun zaman nce, insanolu gsndeki dzenli
vurularn sesini aknlk iinde dinler, ne olduklarn akl
na bile getiremezdi. Kendisini beden gibi yabanc, tandk
olmaktan uzak bir nesneyle zdeletirmek gelmezdi elin
den. Beden bir kafesti ve bu kafesin iinde bakan, dinleyen,
korkan, dnen ve hayretlere den bir ey vard; bu bir
ey, beden karldktan sonra geriye kalan, ruh idi.
Gnmzde, beden tandk olmaktan uzak bir ey deil
hi kukusuz; gsmzdeki vuruun kalp olduunu, bur
nun akcierlere oksijen gtrmek zere bedenden dar
frlayan bir hortum az olduunu biliyoruz. Yz, bedenin
tm ileyilerini kaydeden bir alet tablosundan baka bir
ey deil; sindirim, grme, duyma, terleme, dnme.
lnsanoglu bedenin her bir parasna bir ad vermeyi
rendi reneli, beden giderek daha az dert oldu bana. Ru
hun eylem halindeki gri beyin hcrelerinden baka bir ey
olmadn da rendi. Eskinin ruh ve beden ikilii bilimsel
terimlere brndrld, imdi ank buna yalnzca modas
gemi bir nyarg diyerek glp geiyoruz.
Ama ak insana midesinin gmultusunu dinletecek oldu
nuz mu bir kere, ruhla bedenin birlii, bilim ann o lirik
yanlsamas hemen o an siliniverr.

3
Tereza kendisini bedeni araclyla grmeye alrd. Gen
kzlndan beri sk sk aynann karsna gemesi bu yz
dendi . stelik annesi onu ayna karsnda yakalar diye
48

korktuundan, aynaya att her kaamak bakta gizli bir


gnah rengi de vard.
Kendini beenmesi deildi onu aynaya eken ey; kendi
"ben"ini grmekten duyduu aknlkt. Bedendeki ileyi
leri kaydeden alet tablosuna baktn unuturdu; yznn
izgil erind en ruhunun szp ktn grdn sanrd.
Burnun ak c ie rl ere oksijen gtren bir hortum az nd an
baka bir ey olmadn unuturdu; kendi doasnn gerek
bir d avurum u olarak grrd onu.
Uzun uzun kendisini seyrettiinde, bazen yznde anne
sinin izgilerini grp keyfinin kat olurdu. Bunun ze
rine aynadaki izdmne gzlerini daha da inatla dikip
bakard; annesinin izgilerini kovacak, yalnzca kendisine
ait olanlar alkoyabilecekti sanki bylece. Bunu b aard
zamanlar hep bir esrime iinde olurdu; ruhu, bi r geminin
karnndan kp saldrya geen tayfalar gi bi bedeninin y
zeyine sevin, mutluluk trkleri sylerdi.

4
Annesine ekmili. Sadece d grn olarak da deil ste
lik. Bazen, tpk bilardo masasndaki topun izledii izginin
oyuncunun kol hareketinin uzantsndan baka bir ey ol
mamas gibi , Tereza'nn tm yaam da annesinin yaam
nn uzanusndan baka bir ey deilmi gibi geliyor bana.
Nerede ve ne zaman balad, sonralar Tereza'nn yaam
olup kan bu hareket?
Belki de Tereza'nn P ragl bir iadam olan bykbabas
nn, kznn, yani Tereza'nm annesinin gzelliini cmle
alemin duyaca biimde vmeye balad noktada. Kz da
ha ya da drt yandayken, Rafael1o'nun Madonna'snn
tpkssn sen, derdi ona baba. Tereza'nn drt yandaki an
nesi hi unutmad bu nu. Yeniyetmel ii nde okuldaki sra49

snda otururken, retmenleri dinlemezdi; hangi tablolara


benzediini dnrd.
Derken evlenme a geldi. Dokuz isteklisi vard. Hepsi
ember oluturacak biimde diz ktler evresinde. Bir
prenses gibi bu emberin ortasnda durdu ve hangisini se
eceini bilemedi kz; biri en yakklyd , teki en nkte
dand, ncs en zengindi, drdncs en atletikti, be
incisi en iyi bir ailedendi, altncs iir okuyordu, yedinci
sinin gezip grmedii yer kalmamu, sekizincisi keman a
lyordu, dokuzuncusu erkein hasyd. Ama hepsi de aym
biimde diz kmlerdi , hepsinin de dizleri ayn biimde
nasr tutmutu.
Sonunda dokuzuncusunu semesinin nedeni onun en er
kek olmas deil, sadece seviirlerken kulana "Dikkatli,
ok dikkatli ol" diye fsldamasna ragmen erkein zellikle
dikkatsiz davranmas, kzn da krtaj yapmaya yanaacak
bir hekim bulamayp evlenmek zorunda kalmas idi. lte
Tereza byle dnyaya gelmiti. lkenin drt bir yanndan
ok sayda akraba, beiin zerine eilip bebeke konu
mak zere biraraya geldiler. Tereza'nn annesi bebeke ko
numad . Hibir ey sylemedi. Her biri dokuzuncudan da
ha iyiymi gibi gelen teki sekiz isteklisini dnd.
Kz gibi, Tereza'nn annesi de sk sk aynaya bakard. Bir
gn gzlerinin evresinde krklklar kefetti ve evliliinin
anlamsz olduuna karar verdi. Tam bu sralarda sicilinde
birok dolandrclk olay bulunan, stne stlk iki de
baarsz evlilik yapm, pek yle erkek olmayan bir adamla
tant. Artk o dizleri nasr tutmu isteklilerinden nefret
ediyordu. Bu defa diz ken kii olmak iin yamp tutuu
yordu. Yeni dolandmc dostunun nnde diz kt ve ko
casyla Tereza'nn balarnn aresine bakmalarn syledi.
Erkeklerin en erkei olan koca, erkeklerin en sngs
d oldu. ylesine dt ki sngs, artk hibir eyin
50

anlam kalmad onun iin. Aklndan geirdiklerini aka


syledi, nn ardn dnmeden syledii szler kar
snda irkilen komnist polisi tarafndan tutukland, yarg
land ve uzun bir hapis cezasna arptrld. lurduu
apartman dairesine kilit vurdular, Tereza'y da annesinin ya
nna yolladlar.
Erkeklerin bu en sngs d demir parmaklklar ar
kasnda ksa bir sre yaadktan sonra ld. Tereza ile an
nesi de annenin dolandrcsyla birlikte dalarn yaknnda
kk bir kasabaya g ettiler. Dolandrc bir broda, anne
de bir dkMnda alyordu. Bundan baka, Tereza'nn an
nesi ocuk daha dourdu. Sonra yeniden aynaya bakt
ve yalandn , irkinletiini fark etti.

5
Her eyini kaybettiini anladnda bir gnah keisi arama
ya giriti. Kim olsa olurdu; erkek adam olan ama sevilme
yen, kulana fsldad uyarya aldr etmeyen ilk kocas;
hi de yle e rkek adam olmayan ama ok sevilen, onu
Prag'dan alp gtren, sonra da nne gelen kadn elden
geirerek srekli bir kskanlk iinde yaatan ikinci kocas.
Ne ki her ikisine de yetmemiti gc. Kendisine ait, kaa
cak durumda olmayan tek kii, btn gnah keilerinin ce
remesini ekebilecek tek rehine Tereza'yd.
Gerekten de, annesinin kaderini belirleyen belli bal
sulu Tereza deil miydi? Erkeklerin en erkeinin tohu
muyla kadnlarn en gzelinin yumurtasnn anlamsz bu
lumas olan Tereza? lte, o de kalka koulan uzun mesa
fe yarnda, annesinin yaam Tereza ad verilen bu dnm
noktasnda balamt.
Tereza'nn annesi kzna, anne olmann her eyden vaz
gemek demek olduunu hatrlatmaktan bir gn bile geri
51

durmad. ocuu yznden her eyini kaybetmi bir kad


nn deneyiminden destek ald iin szlerinde bir gerek
kokusu da vard. Tereza onun sylediklerini dinler ve anne
olmann yaamdaki en byk deer, anneliin ise byk
bir zveri olduuna inan getirirdi. Eer anne, "zveri"nin
cisimlemi haliyse, o zaman kz ocuk da onarlmas
mmkn olmayan "kabahat"ti demek ki.

6
Elbette Tereza, annesinin, babasnn kulana, "Dikkat et"
diye fsldad gecenin hikayesini bilmiyordu. Sulu vicda
n "ilk gnah" kadar belirsiz, bulankt. Ama vicdanndan
kurtulmak iin elinden geleni yapt. On be yanda onu
okuldan ekti ald annesi; Tereza garsonluk yapmaya bala
d, eline ne geerse annesine veriyordu. Annesinin sevgisini
kazanmak iin her eyi yapmaya hazrd. Evi ekti evirdi,
kardelerine bakt, btn pazarn ev temizlemeye harcad,
amar ykad. Yazk oluyordu, nk snfnn en parlak
rencisiydi. Daha ykseklerdeydi gz, ama yaad k
k kasabada ulaabilecei daha yksek bir ey yoktu. Ne
zaman amar ykasa, banyo kvetinin yanbanda bir ki
tap olurdu. Sayfalar evirirken, amarn suyu damlard
zerlerine.
Evde, utanmak diye bir ey yoktu. Annesi evin iinde a
marlaryla gezer, bazen sutyen giymez, bazen de, scak yaz
gnlerinde rlplak dolard. vey babas plak dola
mazd, ama Tereza ykanrken hep banyoya girerdi. Bir ke
resinde ieriden kilitlemiti de annesi kprmt. "Sen
kendini ne sanyorsun , bana baksana? Isracak da gzelli
inden para m kopacak sanyorsun?"
(Bu olay, annenin kzna duyduu nefretin kocasna duy
duu kukuya galebe aldn aka gsteriyor. Kznn
52

kabahati bitimsizdi ve kocasnn sadakatsizliklerini de ieri


yordu. Tereza'nn bana buyruk olma ve haklarna diretme
arzusu -kendini banyoya kilitleme hakk gibi- Tereza'nn
annesinin gznde kocasnn Tereza'ya sulanmas olasl
ndan daha sakncalyd.)
Bir keresinde annesi, kn evin iinde k yanarken rl
plak dolamaya karar vermiti. Tereza sokan karsnda
oturanlar grmesin diye hemen perdeleri kapamaya kotu.
Arkasnda annesinin kahkahasn duydu. Ertesi gn birka
dostunu armt annesi; bir komu, iyerinde arkada bir
kadn, yrenin kadn retmenlerinden biri, dzenli aralar
la bulumay alkanlk edinmi bir iki kadn daha. Tere
za'yla bunlardan birinin on alt yandaki olu toplantnn
bir yerinde merhaba demek zere ieriye girdiler; Tereza'mn
annesi onlarn varln frsat bilerek Tereza'nn nasl anne
sinin namusunu korumaya kalktn anlatt. Gld, teki
kadnlar da onunla birlikte gldler. "Tereza insan bedeni
nin iediini ve osurduunu bir trl kabullenemiyor," dedi
annesi. Tereza kpkrmz oldu, ama annesi susmad. "Ne
varm ki bunda?" dedi ve kendi sorusuna cevap olarak g
rltyle osurdu. Kadnlar yeniden hep bir azdan gldler.

7
Tereza'nn annesi grltyle smkryor, herkesin iinde
cinsel yaamndan sz ediyor, takma dilerini gstermekten
zevk alyordu. Dilerini eliyle gevetmekte alacak derece
de ustalamt; az kulaklarna vararak glmsedii bir s
rada stteki takma dilerini aluakilerin zerine yle bir d
ryordu ki, yzne rkn bir ifade geliyordu.
Davranlarnn tm gsterili, yekpare bir jestti sanki;
bununla genlii, gzellii silkip atyordu zerinden. epe
evre diz ken dokuz isteklisi olduu gnlerde, plakh53

nn zerine titrer, titizlikle gzetirdi onu. Bedeninin deeri


ni, ona yaratrd lekesizlikle ifade etmeye alrd sanki.
imdiyse sadece o el dememilii kaybetmekle kalmam,
kendisini ona balayan balar da hrsla koparmt; yeni ta
knd utanma nedir bilmezlii, yaamn gsterili biim
de ortadan ikiye blmekle, genliin ve gzelliin abartl
m, deersiz eyler olduunu haykrmakta kullanyordu.
Tereza, annesinin, taze bir dilber olduu gnleri silkip at
mak, ok gerilerde brakmak iin kulland bu jestin bir
uzants gibi gelir bana.
(Tereza'nn hareketleri tedirginse, elini kolunu oynatn
da zahmetsizce ulalan bir zarafetin eksiklii varsa, buna
da amamal; annesinin gsterili, hoyrat ve zn ykma
ya ynelik jesti silinmez bir iz brakmt zerinde.)

8
Tereza'nn annesi hak istiyordu. Yaamndaki sulunun ce
zalandrldn grmeliydi. Kznn kendisiyle birlikte
utanma nedir bilmezlik dnyasnda kalmasnda bunun iin
diretiyordu; bu dnyada genlikle gzelliin bir anlanr
yoktu; birbirinin tpatp ei, ruhlar grnmez olmu be
denlerle dolu usuz bucaksz bir toplama kampndan baka
bir ey deildi yaadmz dnya.
Tereza'nn gizli gnahn, aynaya att kaamak baklar
ya da uzun uzun dalp gitmeleri daha iyi deerlendirebiliriz
imdi. Annesine kar alm bir savat bu. teki beden
lerden farkl bir beden olmaya, suratnn yzeyinde ruhu
nun tayfalarnn aadan yukarya doru balauklar sald
rnn yansdn grmeye duyulan zlemdi. Kolay i deil
di bu; ruhu -kederli, rkek, gze grnmemek iin elinden
geleni yapan ruhu- barsaklarnn ta derinliklerinde bir
yere gizlenmiti, kendini gstermekten utanyordu.
54

Tomas'la ilk karlat gn de yleydi. Otelin lokanta


sndaki sarholarn arasndan kendine yol amaya alr
ken, bedeni tepsinin zerindeki biralarn arlndan k
m, ruhu karnyla kr barsann oralarda bir yere sin
mili. Derken Tomas ona seslendi. Onn armas ok
nemliydi Tereza iin, nk bu ar ne anasn ne de her
gn ayn ak sak laflar eden sarholar tanmayan birin
den geliyordu. Dardan biri olmas onu tekilerin zerin
de bir yere karyordu.
Onu tekilerin zerine karan bir ey daha vard; masa
snda ak bir kitap duruyordu. O lokantada masasnda ki
tap okuyan tek kii olmamt bundan nce. Tereza'nn g
znde, kitaplar gizli bir kardelik bann iaretleriydi. Ken
disini evreleyen kaba saba dnyaya kar tek bir silah var
d nk; belediye kitaplndan ald kitaplar, her eyden
nce de romanlar. Fielding'den Thomas Mann'a kadar s
ryle roman okumutu. Romanlar, Tereza'ya yetersiz buldu
u yaamndan dsel bir ka imkan vermiyorlard sade
ce; elle tutulup gzle grlen nesneler olarak da anlam ta
yorlard ; sokakta, koltuunun altnda kitapla yrmek
mthi houna gidiyordu. Geen yzylda zarif bir baston,
k beyler iin ne anlam ve nem tayorsa, Tereza iin de
kitap ayn eydi. Onu bakalarndan farkl klyordu.
(Kitab k beylerin zarif bastonuyla karlatrmak tam
yerinde bir benzetme olmad. k bir beyin elindeki baston
onu farkl klmaktan teye gidiyordu; onu acl klyor,
son modaya uyduruyordu. Kitap ise Tereza'y farkl klyor
du, ama modas gemi de yapyordu. Elbette, bakalarna
ne kadar eski moda geldiini gremeyecek kadar genti.
Transistrl radyolar kulaklarna yaptrm yanndan ge
ip giden delikanllar yle budala geliyordu ki Tereza'ya.
Onlarn acl olduklar aklna bile gelmiyordu.)
lte demek ki kendisine seslenen adam ayn zamanda
55

hem bir yabancyd, hem de gizli bir kardelik bayla ba


lyd Tereza'ya. Onu iyicil bir sesle aryordu: Tereza ru
hunun, kendini yabancya gstermek zere damarlaryla
gzeneklerinden geerek yzeye doru fkrdn hissetti.

9
Zrih'ten Prag'a dndkten sonra Tereza'yla tanmasnn
alt tane akla hayale smayacak rastlantnn sonucu oldu
unu dndke huzursuz olmaya balamt Tomas.
Ama asln ararsanz, bir olay kendisini hazrlayan rast
lantlarn says orannda nemli, anlaml ve dikkate deer
deil midir?
Rastlantlarn, sadece rastlantlarn syleyecek bir sz
vardr bize. Gereklilikten doan, olmasn beklediimiz,
gnbegn yinelenen her ey dilsizdir. Sadece rastlant bir
eyler syler bize. Onun diyeceklerini ingenelerin kahve
fal bakmas gibi karineyle karrz.
Tomas'n otelin lokantasnda Tereza'nn karsna kver
mesi rastlantnn en katksz biimiydi. Orada oturmu,
nndeki ak kitaba dalm gitm i ken birden gzlerini
kaldrm, glmsemi ve "Bir konyak ltfen," demiti.
O srada radyoda mzik alyordu. Tezgahn arkasna kon
yak doldurmaya giderken Tereza radyonun sesini at. al
nan Beethoven'di, tand. Pragl bir yayl sazlar drtls kent
lerine uradndan bu yana tanyordu Beethoven'in mzii
ni. Tereza (onun "daha yce bir eylere" zlem duyduunu
biliyoruz) konsere gitmiti. Konser salonu bombotu nere
deyse. Dinleyici olarak Tereza dnda bir tek eczacyla kars
vard. Sahnedeki mzisyen drtls karlarnda bir dinleyici
lsnden baka bir ey bulamamlard geri, ama konseri
iptal etmeme iyi yrekliliini gstererek Beethoven'in son
kuartetinden oluan zel bir konser vermilerdi.
56

Sonra eczac, mzisyenleri akam yemeine davet etmi,


Tereza'y da armt. O gnden sonra, Beethoven te ya
kadaki dnyann, zlemini duyduu dnyann imgesi ol
mutu kz iin. Elinde Tomas'n konyayla tezgah dnp
karken rastlantnn bildi risini zmeye alyordu; tam
yakkl bulduu bir yabancnn konyak sipariini yerine
getirirken, ayn anda Beethoven'in mziini duymas nasl
mmkn olabiliyordu?
Gereklilik byl zmler tanmaz -bunlar rastlantnn
iidi. Bir ak unutulmaz olacaksa eer, kk rastlantlar
Assissili Francis'in omuzlarna konan minik kular gibi he
men o an kanat rpa rpa gkten aa doru szlmelidir.

10
Konyan parasn demek iin onu tekrar ard Tomas.
Kitabn (gizli kardelik bann iareti) kapatt; Tereza ona
ne okuduunu sormay1 dnd.
"Oda hesabna geirebilir misiniz?" diye sordu Tomas.
"Evet," dedi kz. "Ka numarada kalyorsunuz? "
Tomas, zerine krmz bir alt says izilmi tahta parasna bal anahtarn gsterdi.
"Garip ey," dedi kz. "Alt. "
"Nesi garip bunun?" diye sordu Tomas.
Kz birdenbire annesiyle babas ayrlmadan nce Prag'da
oturduklar evin numarasnn da alt olduunu hatrlamt.
Ama cevab baka oldu (aklndan geirdii fesathklara yo
rabiliriz bunu): "Siz alt numaral odada kalyorsunuz, be
nim vardiyam da altda bitiyor."
"Eh, benim trenim de yedide kalkyor," dedi yabanc.
Kz buna ne diyeceini bilemediinden, Tomas'a imzala
mas iin faturay uzatt, sonra da alp resepsiyona gtrd.
li bittiinde, masasnda deildi yabanc. Tereza'nn dolayl
57

mesajn anlam myd? Lokamadan karken son derece


heyecanlyd kz.
Otelin karsnda kk, yer yer kellemi bir park vard.
Kk, pis kasabalarn tek bir parklar vardr, hepsi de son
derece periandr ya, bu da yleydi ite. Ama Tereza iin
her zaman bir gzellik adas olmutu bu park; b iraz imen,
drt tane kavak aac , oturulacak sralar, bir salkm st,
birka bek ve an iei vard parkta.
Lokantann giriini apak gzler nne seren sar bir s
rann zerinde oturuyordu erkek. Daha dn Tereza'nn ku
canda kitabyla oturduu srann ta kendisiydi bu ! Tereza
o an anlad (minik rastlant kular omuzlarna konmaya
balamlard); bu yabanc onun yazgsyd. Erkek Tereza'ya
seslendi, gelip yanna oturmasn syledi. (Ruhunun tayfa
lar bedeninin gvertesine frlayp ktlar bir anda.) Ardn
dan onu tren istasyonuna kadar geirdi. Ona ayrlrken kar
tn verdi Tomas. "Eer bir gn yolun Prag'a derse...
"

11
Tereza'ya evini yuvasn brakp yazgsn deitirme cesare
tini salayan, erkein son anda eline sktrd karttan ok
btn o rastlantlarn (kitap, Beethoven, alt says, parktaki
sar sra) arsyd. Belki akn harekete geiren ve Tere
za'ya mrnn sonuna kadar tkenmeyen bir enerji kayna
salayan da bu birka rastlantdan -olduka alakgnl
l rastlantlar laf aramzda, hatta tekdze rastlantlar, o
renksiz ruhsuz kasabadan da baka ne beklenir ki zaten
bakas olmamtr.
Gndelik hayatmz bir rastlantlar saana altnda yaa
nr ya da daha kesin konumak gerekirse kiilerle olaylarn
kazara biraraya gelmesiyle rlr. lki olay hi beklenmedik
bir biimde ayn anda meydana gelir, kesiir: Tomas otelin
58

lokantasnda radyoda Beethoven alarken boy gsterir. By


lesi kesimelerin byk bir ounluunu fark etmeyiz bile.
Tomas'n oturduu yerde oturan yrenin kasab olsa, Tereza
radyoda Beethoven alndn hi fark etmeyecekti. (Beet
hoven'le kasabn biraraya gelmesi de ilgin bir kesime ola
cakt ya, o da baka.) Ama, filizlenmekte olan ak, gzellik
duyusunu tututurdu, o mzii bir daha hi unutmad Te
reza. N e zaman duyduysa yreinde bir kprt oldu. O an
da evresinde olup biten her ey mzikle halelendi, onun
gzelliine brnd.
Tereza'nn Tomas' ilk grmeye gidiinde koltuunun ah
na sktrd romann balannda, Anna ile Vronski garip
koullarda tanrlar; gardadrlar, adamn biri tren altnda
kalp ezilmitir. Romann sonunda, Anna kendini trenin al
tna a tar. Bu simetrik dzenlemeye -ayn motif romann
hem banda hem de sonunda karmza kar-, pek bir
"roman kokuyor" diyebilirsiniz, size katlmaya da hazrm
ama "roman kokuyor" derken "kurgusal", "uydurma", "ya
amda olmayan ey" gibi kavramlardan uzak durmanz ko
uluyla. nk insan yaam da upk byle bir dzen uya'
rnca kurulmutur.
Bir mzik parasnn dzenlenii gibi. Birey, gzellik du
yusunun nderlii altnda, rastlantsal bir olay (Beetho
ven'in mzii, tren altnda ezilerek lmek) bir motife d
ntrr, giderek bu motif bireyin yaamnn rgsnde
deimez bir yer kazanr. Yaamna son vermek iin baka
bir yol seebilirdi Anna. Ama akn douuna unutulmaz
biimde kenetlenen lm ve gar motifi, umarszlk saati ge
lip attnda tm karanlk gzelliiyle kkmu onu. Ken
disi farkna varmasa da, birey en skntl anlarnda bile g
zelliin yasalar uyannca rer yaamn.
O halde gizemli kesimelerin (Anna, Vronski, gar ve l
mn ya da Beethoven, Tomas, Tereza ve konyan biraraya
59

gelmeleri gibi) bysne kapld iin roman knamamal;


asl, gndelik yaamndaki bu tr kesimeleri gremedii
iin insanolunu knamal. nk bylelikle yaamn g
zelliin bir boyutundan yoksun brakmaktadr insanolu.
Gklerden aa doru szlp omuzlarna konan kk
rastlant kularnn kkrtmasyla bir haftalk izin ald ve an
nesine tek bir sz bile sylemeden Prag trenine bindi Tereza.
Yolculuk srasnda, aynaya gz atmak ve yaamnn bu en
nemli gnnde bedeninin gvertesini terk etmemesi iin
ruhuna yalvarmak zere sk sk tuvalete tand. Gene tuvale
te tand bir sra, kendini yle bir dikkatle yokladnda
birden d koptu; boaznda bir batma vard. Yaamnn bu
en nemli gnnde hastalanp yataa m decekti yoksa?
Ama geriye dn yoktu. stasyondan telefonla geldiini
bildirdi Tomas'a ve erkek evin kapsn at an karn kor
kun biimde guruldamaya balad. Yerin dibine gemiti.
Sanki annesini karnnda tayormu da, annesi Tomas'la
karlamasn berbat etmek iin korkun kahkahalar at
yormu gibi geldi Tereza'ya.
tlk bir iki saniye iinde, kard kaba sesler yznden
erkein kendisini kap dar edeceinden korktu ama Te
mas hemen kucaklad onu. Karnndan kan grltleri
duymazlktan geldii iin gnl borcu duyuyordu erkee,
ateli pcklerle karlk verdi, gzleri dolmutu. Daha
dakikas dolmadan sevimeye balamlard. Seviirlerken
lklar atyordu Tereza. O srada atei kt. Nezle onu ya
laa serdi. Akcierlerine oksijen salayan hortumun ucu
dopdolu ve kpkrmzyd.
Prag'a ikinci gidiinde, yanna ar bir bavul ald. Her e
yi bu bavulun iindeydi; kk kente bir daha hi dnme
yecekti, kesin kararlyd. Tomas ertesi gece evine gelebilece
ini sylemiti. O gece ucuz bir otelde yall Tereza. Sabah
olunca, ar bavulunu tren istasyonuna tad, orada ema60

nete brakt ve btn gn koltugunun altnda Arma Karenin


ile Prag sokaklarn arnlad. Kapnn zilini alp da Tomas
kapy atktan sonra bile brakmad kitab. Tomas'n dn
yasna giri biletiydi kitap. Elinde o acnas biletten baka
bir ey olmadn anlad birden , neredeyse gzyalarna
boulacakt. Aglamasna engel olabilmek zere yksek ses
le, abuk abuk konumaya balad, bir kahkaha att. He
men tekrar kollarna ald onu Tomas ve sevitiler. Gz gz
grmeyecek kadar yogun ve iinde sadece kendi glgn
duyabildii bir sise dalmt Tereza.

1R
l ekme deildi, inilti de deildi; tam bir glkt. yle tiz
lklar atyordu ki, Tomas, kulagnn dibindeki sesin kulak
zarn patlatacandan korkLUu iin yzn te yana dn
dm1ek zorunda kalyordu. Bu lk duyumsallgn davu
rumu deildi. Duyumsallk, duyularn tmden harekete ge
irilmesini anlamna gelir; kii, einin kardg her sesi ya
kalayabilmek iin kendini zorlar, dikkat kesilir. Tereza'nm
lg ise duyular sakatlamay, her trl grme ve duymay
engellemeyi amalyordu. Baran ey gerekte btn kart
lklar, ruh ve beden ikiliini, hatta belki zaman silip orta
dan kaldrmaya alan ocuksu idealizmiydi aknn.
Gzleri kapal myd? Hayr, ama belli bir noktaya bakm
yorlard. Tereza, gzlerini tavann boluguna dikmi duru
yordu. Zaman zaman ban deli gibi bir o yana bir bu yana
savuruyordu.
lk dindiginde, erkegin yanbanda, onun eline yap
arak uykuya dald Tereza. Btn bir gece boyunca elini er
kein elinden ekmedi.
Daha sekiz yandayken bile iki elini birletirerek uykuya
dalar ve kendisini sevdii erkein, hayatnn erkeinin elini
61

tuttuuna inandrma oyunu oynard Tereza. ite, uykusun


da Tomas'n eline byle inatla yapmasnn nedeni de anla
lyor demek ki: ocukluundan beri buna talim ediyordu
da ondan.

13
Sarholara bira, sbyanlara don yetitirmek zorunda brak
lan -daha yksek bir eylerin, peinde komasna izin verile
cek yerde- gen bir kzn daarcnda epey dirim gc bi
rikmi demektir; kitaplarnn banda esneyen niversite
rencilerinin akllarnn kesinden bile geiremeyecekleri bir
dirim gc. Tereza onlardan ok daha fazla kitap okumutu,
yaam hakknda onlardan ok daha fazlasn biliyordu, ama
hi farkna varamad bunun. niversite mezunu ile kendi
kendini yetitirmi kii arasndaki fark, bilgi dzeyinden ok
dirim gc ve kendine gven dzeyinin yksekliinde orta
ya kar. Tereza'mn kendini Prag'daki yeni yaamna atveri
indeki pervaszlk hem delice hem de tehlikeliydi. Gnn
birinde, birinin kp da, "Sen ne yapyorsun burada? Ait ol
duun yere dn! " demesini bekler gibiydi adeca. Btn yaa
ma cokusu bir pamuk ipliine balyd: Tomas'n sesine.
Zamannda, rkek ruhunu barsaklarnn orada sakland
yerden ekip kmaya zorlayan da Tomas'n sesiydi ya.
Tereza bir karanlk odada i bulmutu, ama bu yetmiyordu
ona. Fotoraf ekmek istiyordu, fotoraf banyosu yapmak
deil. Tomas'n arkada Sabina ona nl fotoraflar konu
alan drt monografi dn vermi, sonra onu bir kafeye
davet ederek, kitaplar nne ap fotoraflar ilgin klan
eylerin neler olduunu tek tek aklamt. Tereza hi sesini
karmadan youn bir dikkatle dinlemiti; rencilerinin y
znde byle bir dikkat grmek pek az profesre nasip olur.
Sabina sayesinde ksa zamanda fotorafla resim arasn da62

ki balar anlad ve Prag'da alan ne kadar yeni sergi varsa


Tomas' da yanna katp zorla gitmeyi baard. ok geme
den alt haftalk dergide kendi ektii fotoraflar basar
oldu ve karanlk odadan kp profesyonel fotoraflar ara
sna girdi.

O gnn akam Tomas'la birlikte, meslekte ilerleyiini


kutlamak zere birka arkada bir bara gittiler. Herkes dans
ediyordu. Tomas suratn ast, oturdu. Eve dndklerinde,
Tereza'nn da stelemesi sonucu, kzn kendi i arkadala
nndan biriyle dans etmesini kskandn itiraf eui.
" Demek gerekten kskandn, yle mi?" diye on kere,
belki de daha fazla yineledi kz. nanamyordu, sanki biri
ona Nobel dllerinden birini aldn sylemiti !
Sonra kolunu erkein beline do lad ve odann drt bir
yannda dans etmeye balad. Yapt dans barda herkese
caka satt dans admlarndan farklyd. Daha ok bir ky
polkasna benziyordu; lgnca tepinerek ayaklarn havaya
frlatyor, bedeninin tist ksmyla odann drt bir yannda
zplyor, Tomas' da yannda srklyordu.
Ne yazk ki ok gemeden kendisi kskanla kalkacak
ve Tomas onun kskanln bir Nobel dl olarak deil
bir yk olarak grecekti -lmnden pek ksa bir sre n
cesine kadar snndan atamayaca bir yk. . .

14
Tereza kalabalk bir grup kadnla rlplak havuzun evre
sinde yrrken, Tomas yukandan, havuzun kemerli tava
nndan aaya sarktlm bir sepetin iinde ayakta duru
yor, onlara baryor, ark sylemelerini, diz krma hare
ketleri yapmalarn buyuruyordu. Kadnlardan biri hatal
bir diz krma harekeli yapsa, onu o an vuracakt.
Gene u ryaya dnelim. Ryadaki dehet Tomas'n ilk
63

skt tabanca kurunuyla balam deildi; rya en ban


dan dehet vericiydi. Bir grup plak kadnla uygun adm
yrmek Tereza iin yaln bir dehet imgesiydi. Ailesiyle
birlikte otururken, annesi banyonun kapsn kilitlemeyi
yasaklamt ona. Bu yasaklamayla unu demek istiyordu:
Senin bedenin de btn teki bedenlerden farksz; utanma
ya hakkn yok; seninkiyle birrnek m ilyonlarca kopyada
varolan bir eyi sakL mak iin bir neden yok. Annesinin
dnyasnda btn bedenler aynyd ve tek sra halinde uy
gun adm yryp duruyorlard. ocukluundan beri, Te
reza plakl toplama kamp birrnekliinin gstergesi,
acnn, utancn gstergesi olarak grmt.
Ryann en banda dehet uyandran bir ey daha vard;
btn kadnlar ark sylemek zorundayd. Bu kadnlar sa
dece bedenleri birrnek, deersizlikte birbirine e, tn tn
ten ruhsuz birer mekanizma olmakla kalmyordu -kadnlar
bu yzden bayram ediyorlard stelik de! Onlarnki ruhsuz
larn needen yoksun dayanmasyd. Kadnlar, birbirinin
ei olmak zere ruh denen safray -o glnesi kuruntuyu, o
biriciklik yanlsamasn- atm olmaktan honuttular. Tereza
da onlarla birlikte ark sylyordu ama iinden bayram et
miyordu. arkya katlmazsa kadnlarn kendisini ldrecek
lerinden korktuu iin ark sylyordu.
Peki ama Tomas'm onlara ate edip, kadn cesetlerini bir
biri ardna tepetaklak havuza yollamasnn anlam neydi?
Birmekliklerinden, farkllktan yoksun olularndan de
licesine sevin duyan kadnlar aslnda, aynlklarn mutlak
latracak olay, yaklamakta olan felaketlerini kutluyorlar
d. Demek ki Tomas'n skt kurunlar o illetli yryle
rinin sevin dolu doruk noktasyd sadece. Tabancann her
patlaynda, en kahkahalara bouluyorlar ve havuzun di
bine doru inen her cesette daha da yksek sesle arkya
devam ediyorlard.
64

Peki ama ate eden neden Tomas't? Ve neden tekilerle


birlikte Tereza'y da vurmaya bu kadar kararlyd?
Tereza'y kadnlarn yanma yollayan oydu da ondan. R
yann Tomas'a iletmesi gereken, Tereza'nn ona kendi azn
dan anlatamad buydu ite. Tereza, annesinin dnyasn
dan , bt n bedenlerin eit olduu bir dnyadan kamak
zere ona snmt. Kendi bedenini benzersiz, yeri doldu
rulamaz klmak iin gelmiti ona. Ama Tomas da onunla
teki kadnlar arasnda bir eitlik iareti izmiti; hepsini ay
n pyor, ayn okuyor, Tereza'nn bedeniyle teki bedenler
arasnda hi ama hi fark gzetmiyordu. Onu geriye, kama
ya alt dnyaya, teki plak kadnlarla birlikte rlp
lak uygun adm yrmeye yollamt Tomas.

15
ryay dizi halinde artlarda grrd: llk rya zvanadan
km kediler ryasyd ve yaam boyu ektiklerine gn
dermede bulunuyordu; ikincisi, kendi infaznn grnmle
riydi ve bunlar saysz biimde gerekleiyordu; ncs,

lmden sonraki yaamyd, burada ac, strap ve utan,


sonsuza kadar sren bir aamaya dnyorlard artk.
Bu ryalar yoruma gerek gstermiyord u . Tomas'a y
nelttikleri sulama ylesine akt ki, erkein tek tepkisi
ban nne eip hi sesini karmadan kzn elini oka
mak oluyordu.
Ryalar olduka ayrntl ama ayn zamanda ok da g
zeldiler. Freud rya kuramnda bu noktay gzden karm
anlalan. Rya grmek sadece bir iletiim (ya da ifreli ile
tiim diyelim isterseniz) edimi deildir; ayn zamanda este
tik bir etkinlik, bir imgelem oyunu , kendi bana deeri
olan bir oyundur. Ryalarmz bize d kurmann -olma
yan eylerin ryasn grmenin- insanln en kkl gerek65

sinimleri arasnda olduunu kantlar. Tehlike buradadr i


te. Ryalar gzel olmasa, arabuk unutulurlard. Oysa Te
reza tekrar tekrar ryalarna dnyor, zihninde onlar gz
den geiriyor, e fsanelere dntryord u . To mas, Tere
za'nn ryalarnn eziyet dolu gzelliinden yaylan by
nn tutsa olarak yayordu sanki.
Bir keresinde bir arap mahzeninde karlkl otururlar
ken "Sevgili Tereza, tatl Tereza, seni benim elimden alan
nedir? " dedi ona. "Sanki gerekten bu dnyadan ekip git
mek istermi gibi her gece lm ryalar gryorsun . . .

"

Gndzd; akl ve g, ikisi de yerli yerindeydi. Cevap ve


rirken Tereza'nn kadehinden aa yavaa bir damla krmz
arap szld. " Elimden hibir ey gelmiyor Tomas. Evet,
anlyorum . Biliyorum , beni seviyorsun. Baka kadnlarla olan
kaamaklarn yle bytlecek eyler deil, biliyorum . . .

"

Gzlerinde akla baku Tomas'a, ama gelecek geceden rya


larndan korkuyordu. Yaam o rtadan ikiye blnmt.
Hem gece hem gndz onu ele geirmek zere yanyorlard.

16
Gz "daha ykseklerde bir yerde" olan herkes gnn bi
rinde gznn kararabileceini hesaba katmald r. N edir
gz kararmas? Dme korkusu mu? Peki ama gzetleme
kulesinin sapasalam urabzanlar da olsa bu korkuya kap
lrz; neden? Yok, gz kararmas dme korkusundan farkl
bir ey. Bizi aran , bizi kkrtan, alumzdaki boluun se
sidir gz kararmas; dme arzusudur, bu arzunun karsn
da dehete kaplr, kendimizi korumaya alrz.
Havuzun evresinde uygun adm yryen plak kadn
lar, Tereza'nn da l olduuna yrekten sevinen cenaze
arabasndaki kadnlar -bunlar Tereza'ya korku veren "aa
dakiler"di; kamt bunlarn yanndan ama garip, gizemli
66

bir biimde o nu gene yanlarna aryorlard. Onun gz


kararmas onlard; ona yazgsndan ve ruhundan vazgeme
si iin tatl (neredeyse sevin dolu) bir arda bulundukla
rn duyuyordu. Kendisini aran ruh yoksunlarmm az
birlii. stelik zayf anlarnda, bu arya kulak verip anne
sinin yanna dnmeye hazrd. Ruhunun tayfalarm bedeni
nin gvertesinden srp atmaya hazrd; annesinin arka
dalarnn arasnda bir yere inmeye, onlardan biri osurduu
zaman kahkahalarla glmeye hazrd; havuzun evresinde
onlarla birlikte rlplak yryp ark sylemeye hazrd.

17
Doru, Tereza evden ayr ld gne kadar srdrmt an
nesiyle kavgasn, ama onu sevmekten hibir zaman vaz
gemediini de unutmayalm. Annesi sevgi dolu bir sesle
istese, onun iin yapmayaca ey yoktu. Kendinde evden
ayrlma gcn bulmasnn tek nedeni o sesi hi duymam
olmasyd.
Tereza'nn annesi, saldrganlnn kz zerinde artk bir
etkisi kalmadm anlaynca huysuz mektuplar yazmaya
balad ; kocasndan, patronundan , salndan, ocuklar
dan yaknyor, Te reza'dan baka kimsesinin kalmadn
sylyordu. Tereza sonunda, aradan yirmi yl getikten
sonra, annesinin sevgisinin sesini duyduunu sand ve geri
dnmek geldi iinden. stelik kendisini ylesine zayf his
sediyordu, Tomas'n kaamaklarndan o kadar sersemlemi
ti ki, bu duygusu giderek glendi. Tomas'n yaptklar g
sz kalmasna yol ayor, bu da o nne geilmez dme
arzusuna, gz kararmasna gtryordu onu.
Bir gn annesi telefon eui, kanser olduunu, birka aylk
mr kaldn syledi. Bu haber Tereza'nn Tonas'n kaa
maklar karsndaki umarszln isyana dntrd. Anne67

sine ihanet ettiini syleyerek sulad kendi kendini , hem de


kendisini sevmeyen bir adam iin . . . Annesinin ona eziyet et
mek amacyla yapt her eyi unutmaya razyd. Annesini an
layacak konumdayd artk; ayn durumdaydlar; annesi vey
babasn tpk Tereza'nn Tomas' sevdii gibi seviyordu , vey
babas da, tpk Tomas'n kaamaklanyla kendi hayatn zehir
ettii gibi, sadakatsizlikleriyle annesine ikence ektiriyordu.
Annesinin kt olmasnn nedeni onca ac ekmi olmasyd.
Te reza, Tomas'a annesinin hasta olduunu, bir hafta izin
alp onu grmeye gideceini syledi. Sesi hn doluydu.
Onu geriye, annesine aran gerek nedenin gz karar
mas olduunu sezen Tomas yolculua kar kt. Kasaba
nn hastanesine telefon at. Kanser olaylar tm lkede son
derece titiz biimde izlenip kaytlara geiriliyordu, onun
iin Tereza'nm annesinin bu illete yakaland yolunda bir
kayt bulunmadn, hana kadnn bir yl akn bir sredir
doktora bile grnmediini renmesi zor olmad.
Tereza, Tomas'n szn dinledi ve annesini grmeye git
medi. Bu karardan birka saat sonra sokakta dt, dizini
yaralad. Yrrken topallamaya balad, neredeyse her gn
der oldu; yolundaki eyalara arpyor ya da en azndan,
elinden bir eyler dryordu.
Kar konulmaz bir dme arzusunun penesindeydi. S
rekli bir gz kararmas iinde yayordu.
" Kaldrn beni," demek is ter durmadan den b ir kii.
Tomas onu sabrla kaldrd durdu.

18
"Seninle atlyemde sevimek istiyorum. epeevre seyirci
lerle sanlm bir sahne gibi olacak. Seyircilerin yakna gel
mesine izin verilmeyecek, ama gzlerini de bizden ayrama
yacaklar. . .
68

"

Zamanla bu imge bataki acmaszln biraz olsun kay


betti ve Tereza'y heyecanlandrmaya balad. Seviirlerken
Tomas'n kulagna bu sahnenin ayrnulanm fsldar oldu.
Derken aklna bir fikir geldi; Tomas'n sadakatsizliklerin
deki lanetlenme duygusundan kurtulmann bir yolu bulu
nabilirdi belki; Tomas'n tek yapmas gereken onu da yann
da gtrmesiydi, sevgililerine giderken onu da yanna kat
masyd ! Belki o zaman bedeni btn tekiler arasnda ilk
ve tek beden olurdu gene. Bedeni Tomas'm dello tan,
yardmcs, "teki ben"i olabilirdi.
"Onlar senin iin soyar, ykar, sana getiririm ... " diye fsl
dyordu birbirlerine sk sk sarlrlarken. lkisinin birbirle
rine karp, birbirlerinde eriyip bir hnsa olmalarn zl
yordu. O zaman teki kadnlarn bedenleri onlarn elinde
oyuncak olacakt.

19
Ah, onun ok kadnl yaamnn "teki ben"i olsa! Tomas
anlamay reddediyordu ama Tereza, bu fikri aklndan bir
trl silip atamyordu, bu yzden Sabina'yla olan dostluu
nu gelitirmeye alt. Sabina'nn bir dizi fo torafn ek
meyi nermekle balad ie.
Sabina, Tereza'y atlyesine ard; ite en sonunda o ge
ni oda ve tam ortasndaki grkemli eya gzlerinin nn
deydi; byk, drt ke, sahne benzeri yatak.
"Senin buraya daha nce gelmemi olduunu dndk
e ok utanyorum," dedi Sabina ona duvara dayal resimle
ri gsterirken. Hatta, ina halindeki bir elik fabrikasn
gsteren eski tuvallerinden birini ekti kard. Okuldayken
yapmt bunu; btn rencilerden en kat gerekiliin
istendii dnemde ... (Gereki olmayan sanaun sosyaliz
min kklerini kuruttuu syleniyordu.) O zamann ii ina69

da bindirme ruhu iinde, retmenlerinden de kat olmaya


alm ve fra darbelerini gizleyerek, renkli fotoraf ok
andran bir slupta almt.
"Bu, zerine kazayla krmz boya damlattm bir resim.
nce mthi keyfim kat, ama sonradan houma gitmeye
balad. Damlayan boya bir yark gibi duruyordu; inaat
alanm eski psk bir fon bezine dntrmt, zerine
inaat alan resmi yaplm bir fon bezine. Yarkla oynama
ya, iini doldurmaya baladm, arkada grnenin ne olabi
leceini merak ediyordum. lte ilk resim dizime bylece
baladm. "Sahnenin Ard" dedim bu diziye. Tabii, bu dizi
deki resimleri kimseye gsteremiyordum. Akademi'den ko
vulurdum yoksa. Yzeyde, hep en ince noktasna kadar res
medilmi gereki bir dnya vard ama altta, fon bezinin
oluturduu yark tuvalin ardndan farkl bir ey, gizemli ya
da soyut bir ey pus ya yatmt."
Bir an sustuktan sonra ekledi: "Yzeyde anlalabilir bir
yalan; altnda, akln alamayaca bir gerek."
Tereza, pek az profesrn rencisinin yznde grebile
cei byk bir dikkatle dinledi ve Sabina'nn yapt ya da
yapmakta olduu btn resimlerin gerekten de ayn d
nceyi konu edindiklerini, hepsinin de deyim yerindeyse
stste bindirilmi fotoraf grntleri olduunu kavrama
ya balad. Bir manzara resminde resmin iinden parlayp
kan eski moda bir masa lambas. Elmalardan, cevizlerden
ve kk bir ylba amndan oluturulmu bir natrmort
ta tuval bezini yrtarak aradan kan bir el.
Sabina'ya kar byk bir hayranlk dalgasyla doldu ii,
stelik de Sabina ona arkadaa davrand iin korkudan,
kukudan arnm bir hayranlkt bu, arabuk dostlua d
nverdi.
Fotoraf ekmeye geldiini neredeyse unutuyordu. Sabi
na ona hatrlatmak zorunda kald. Tereza sonunda resimler70

den gzn ayrd ayrmasna ama, gz bir kere daha oda


nn ortasna kondurulmu sahne gibi yataa iliti.

RO
Yatan baucunda kk bir masa duruyordu, masann
zerinde ise berberlerin zerlerine peruka yerletirdikleri
eitten bir manken kafas. Sabina'mn perukalnda peru
ka deil bir melon apka boy gsterirdi daha ok. "Byk
babamn apkasyd," dedi glmseyerek.
Tereza'nn yalnzca beyazperdede grd eitten - si
yah, sert, yuvarlak bir apkayd, arlo'nun giydii eitten
bir apka. Sabina'nn glmsemesine karlk verdi, apkay
kaldrd eline ald, bir sre inceledikten sonra: "Bununla fo
torafn ekmemi ister misin?" dedi.
Sabina bu dnce karsnda epeyce uzun bir sre gl
d. Tereza melon apkay yerine brakt, makinesini ald ve
fotoraf ekmeye balad.
Bir saat kadar fotoraf ektikten sonra, birden " plak fo
torafn ekmeme ne dersin?" dedi.
" plak fotoraf m?" diye gld Sabina.
"Evet," dedi Tereza, nerisini daha da stne basa basa
yineleyerek; "plak fotoraf."
"Bak, buna bir iki ister," dedi Sabina ve bir ie arap at.
Tereza elinin ayann kesildiini hissetti; anszn dili tu
tulmutu. Bu arada Sabina elinde ikisi odada bir aa bir

yukar dolayor, hanl hanl kk bir kentin valisi olan b


ykbabasn anlatyordu; Sabina onu hi tanmamt; on
dan geriye sadece bu melon apkayla zerine kk kentin
ileri gelenlerinin dolutuu platformu gsteren bir

fotoraf

kalmt; bunlardan biri bykbabayd; orada, o ykseke


yerde ne ileri olduu belli deildi; belki bir trende grev
liydiler, bir zamanlar kendisi de resmi trenlerde melon
71

apka giymi bir arkadalarna, baka bir ileri gelene dikil


mi bir ant ayorlard.
Sabina melon apkayla b ykbabas hakknda konutu,
konutu, konutu; sonunda nc barda da boalttn
da, "Hemen dnyo rum," deyip banyoya svt.
Bornozuna sarnm olarak kt banyodan. Tereza foto
raf makinesini kaldrd, gzne dayad. Sabina bir anda at
bornozu.

R1
Fotoraf makinesi Tereza iin Tomas'n sevgilisini gzleme
ye yarayan mekanik bir gz, hem de kendi yzn ondan
gizleyecek bir pee grevi gryordu.
Sabina'nn stndekini tmyle karabilmesi iin epey
bir zaman gerekti. linde bulunduu durum beklediinden
biraz daha etin kmt. Birka dakika poz verdikten son
ra Sabina, Tereza'nn yanna gitti ve "imdi sra bende, ben
senin fotorafn ekeceim. Soyun ! " dedi.
Sabina "soyun ! " komutunu Tomas'tan o kadar ok duy
mutu ki, artk belleine kaznmu bu komut. imdi ise
Tomas'n metresi Tomas'n kansna ayn kommu veriyordu.
lki kadn o byl szckle balanmlard birbirlerine. To
mas'n kadnlarla girilii masum sohbetleri birdenbire ero
tik olaya dntrmekte kulland yntem buydu ite. Ok
amak, gzel szler sylemek, yalvarmak yerine, hi bek
lenmedik bir anda, yumuak ama kararl, otoriter bir tavrla
komut veriverirdi, stelik de uzaktan; byle anlarda kar
sndaki kadna hi dokunmazd. Bunu Tereza'da da sk sk
kullanrd ve ok yumuak bir sesle de sylese, fsldasa da,
komut komuttu, boyun emek Tereza'y tahrik etmekten
hi geri kalmazd. Szc o anda yeniden duymak boyun
emek arzusunu daha da glendirdi; bir yabancnn istedi72

ini yerine getirmek zel bir delilikti, komut erkekten deil


kadndan geldii iin u durumda daha da badndrcy
d stelik.
Sabina fotoraf makinesini Tereza'nn elinden ald, Tereza
da soyundu. Orada, Sabina'nn nnde plak ve silahsz
durdu. Szcn tam anlamyla

silahsz;

yzn rtmek ve

bir silah gibi Sabina'ya yneltmekte kulland aratan yok


sundu . . . Tmyle Tomas'n metresinin elindeydi artk. Bu
gzel boyun ei Tereza'y esritti. Sabina'nn karsnda p
lak durduu an hi sona ermesin istedi.
Sabina da durumun garip ekiciliini hissetti galiba, a
nn karsnn a l lmadk bir uysallk iinde karsnda
tir tir titreyiinin ekiciliini. . . Ama iki, kere deklan
re bastktan sonra, neredeyse bu byl ekicilikten rk
m de onu bozmak istermiesine, yksek sesle glmeye
balad.
Tereza da ona katld ve iki kadn giyindiler.

Rus devletinin bundan nceki btn sular son derece


temkinli bir glgenin koruyuculuu altnda ilenmiti. Bir
milyon Litvanyalnn yurtlarndan srlmeleri, yz binlerce
Polonyalnn katledilmesi, Krm Tatarlannn ortadan kald
rlmalar belleklerimizde hala, ama ortada fotorafl belge
yok; bu yzden er ya da ge bunlar da yalan, uydurma sra
sna girecek. Oysa, dnyann drt bir yanndaki arivlerde
hem fo toraflan hem de filmleri sakl duran 1 968 ekoslo
vakya igali byle deil.
ek fotoraflaryla filmcileri, yaplmas mmkn olan
tek eyi en iyi biimde yapabilecek kiilerin kendileri ol
duunun fazlasyla bilincindeydiler; iddetin yzn ilerki
gnler iin saptamak ve saklamak . . . Tereza stste yedi
73

gn sokaklar arnlad, Rus askerleriyle subaylarnn su


st saylabilecek durumlarda fotoraflarn ekti. Ruslar
ne tepki gstereceklerini bilemiyorlard. Ate aan ya da
ta atan olursa ne yapacaklar hakknda kesin emir alm
lard, ama zerlerine objektif evrildiinde ne yapacaklar
sylenmemiti.
Rulolarca fotoraf ekti ve ektiklerinin yars banyo et
meden yabanc gazetecilere verdi (snrlar hala akt ve l
keden geen gazeteciler her trl belgeye drt elle sarlyor
lard ) . Fotoraflarnn ou 13at basnnda yaymland .
Tanklarn, gzda veren yumruklarn, yklm evleri n ,
zerleri kan lekeli krmz-mavi-beyaz e k bayraklaryla
rtlm cesetlerin, motosikletleriyle tanklarn evresinde
son hzla dnen ve uzun sopalarla ek bayraklar sallayan
delikanllarn, gzleri nnde sokaktan geenleri rastgele
perek kadna a zavall Rus askerlerini ileden kartan
.

inanlmaz ksalkta mini etekler giymi gen kzlarn resimleriydi bunlar. Dediim gibi, Rus igali bir tragedya deildi
yalnzca; garip (ve artk aklanmas mmkn olmayan) bir
esrimeyle, cokuyla dolu bir nefret karnavahyd.

R3
lsvire'ye giderken elli kadar basl fotoraf gtrd yann
da; kendi elleriyle olanca beceri ve zenle bast fo toraf
lard bunlar. Bunlar tiraj yksek bir resimli dergiye ver
mek istedi. Derginin yaz ileri mdr onu ok iyi karla
d (btn ekler hala balarna gelen felaketin halesini ta
yordu ve iyi yrekli svirelilere dokunuyordu bu durum ) .
Tereza'ya yer gsterdi, fotoraflan gzden geirdi, vd v e
olaylardan b u yana belli b i r sre getii iin fotoraflarn
hi baslma ans olmadn ("yoksa gzel olmadklarndan
deil, tam tersine ! " ) syledi.
74

"Ama Prag'da olup bi tenler son bulmad henz ! " diye


kar kt Tereza ve ona kt Almancasyla lke igal altn
da olsa bile, her ey onlara kar gelise bile, u anda fabri
kalarda ii kurullarnn olutuunu, rencilerin Ruslarn
l keyi terk etmesini isteyerek greve gittiklerini ve tm l
kenin aklndan geenleri bara bara sylemekte olduu
nu aklamaya alt. "te iin inanlmaz olan yan bu ! y
leyken burada kimsenin umurunda deil artk! "
Tam o srada enerj ik bir kadn odaya dalp konumay ya
rda kesince rahat bir soluk ald yaz ileri mdr. Kadn
ona bir dosya uzatarak "lte plaklar plaj yazs" dedi.

Yaz ileri mdr tank fotoraflar eken bir ekin plaj


daki plaklarn fotoraflarn yersiz bir sululuk olarak g
receinden kayglanacak kadar dnceli bir adamd . Dos
yay masann en uzak kesine koydu ve hemen kadna d
nerek, " ek meslektanzla tanmak ister miydiniz? Nefis
fo toraflar getirmi bize" dedi.
Kadn Tereza'nn elini skt ve bakmak zere fotoraflar
n ald. "Siz de bu arada benimkilere bakn" dedi.
Tereza uzanp dosya)'l ald, fotoraflar kard.
Yaz ileri mdr neredeyse zr dilercesine, "Tabii si
zinkilerden tmyle farkl" dedi Tereza'ya.
"Hi degil," dedi Tereza. "lkisi de ayn ! "
N e yaz ileri mdr n e d e fo toraf anlayabildiler ne
dernek istediini, hatta ben bile onun plaklar plaj n Rus
igaliyle e tutarken hangi dnceyle hareket ettiini ak
lamakta zorl u k ekiyorum. Resimlere bakarken, ember
oluturacak biimde durmu drt kiilik bir aileyi gsteren
fotorafta duralad Tereza; ocuklarnn zerine eilen, dev
gibi memeleri kei ya da inek memesi gibi aalara sarkm
plak bir anne; resmin kar yannda tpk kadn gibi eil
mi, erkeklik organyla taaklar minyatr bir inek memesi
ni andran bir koca.
75

"Hounuza gitmedi degil mi? " diye so rdu yaz ileri m


dr.

"1yi fotograflar."
"Konu irkiltti onu, " dedi kadn. "plaklar plajna adm
nz atmadgnz yznzden anlalyor."
"Atmadm," dedi Tereza.
Yaz ileri mdr glmsedi. "Gryorsunuz, nereli ol
duunuzu kestirmek hi de zor deil. Komnist lkeler son
derece pritendir."
" plak insan bedeninde kt bir yan yok ki," dedi kadn
ana bir sevecenlikle. " ok normal. Normal olan her ey de
gzeldir. "
Evde rlplak gezinip duran annesinin grnts yld
rm hzyla geti Tereza'mn zihninden. Komular annesini
plak grmesin diye koup perdeleri kaparken arkasnda
patlayan kahkaha hala kulaklarndayd.

!24
Fotoraflar eken kadn Tereza'y derginin kafeteryasna
bir fincan kahve imeye ard. "u senin resimlerin, ok
ilgin eyler dorusu. Kadn bedeni konusunda ne mthi
bir sezgin olduunu grmemek elde deil. Demek istedii
mi anlamsndr. Kkrtc pozlardaki kzlar hani ! "
"Rus tanklarnn nnde yoldan geenleri penler mi?"
"Evet. Birinci snr bir moda fotorafs olurdun sen, bi
liyor musun? nce bir manken bulman gerek kendine, se
nin gibi nne kacak frsat kollayan biri. Sonra ektiin
fotoraflardan bir dosya hazrlar, fotoraf ajanslarna gste
rirsi n. lsim yapman biraz zaman alr tabii, ama sana hemen
urackta bir iyilik yapabilirim; seni bahecilik kemizin
yaz ileri sorumlusuna tantrabilirim. Kaktst, gld,
bu gibi eylerin fotoraflar mutlaka gerekiyordur."
76

" o k teekkr ederim," dedi Tereza itenlikle; karsnda


o turan kadnn son derece iyi niyetli olduu aku nk.
Ama sonra "Neden kakts fotoraf ekeyim ki?" dedi
kendi kendine. Prag'da yaadklarnm aynsn Zrih'te de
yaamak iin hibir istek duymuyordu; i ve kariyer kavga
lar, baslan her fotoraf iin sava vermek. . . Gz yksek
lerde olmusa kendini beenmiliginden deildi bu. Tek is
tedii annesinin dnyasndan kamakt. Evet, her eyi tm
aklyla gryordu; fotoraf ekme konusunda ne kadar
istekli ve hevesli olursa olsun, duyduu heyecan kolaylkla
baka bir konuya da yneltebilirdi pekala. Fotoraf ekmek
"daha ykseklere" ulamann ve Tomas'n yanban<la ya
amann bir yoluydu sadece, o kadar.
"Kocam doktor. Beni geindirebiliyor. Fotoraf ekmem
gerekmez," dedi.
Fotoraf kadn, "Btn bu gzel ileri kardktan son
ra nasl vazgeersin aklm almyor," dedi.
Evet, igal fotoraOar apayr bir hikayeydi. Onlar Tomas
iin ekmemiti. Tutkuydu ona onlar ektiren. Ama foto
raflk tutkusu dei l. Nefret dolu bir tutkuyla ekmiti o fo
toraflar. Bu durum bir daha hi tekrarlanmayacakt . Ve
tutkuyla ektii fotoraflar da hi kimse istemiyordu, n
k modas gemiti bunlarn. Yalnzca kaktslere srekli ilgi
vard. Ama kaktsler de onu ilgilendirmiyordu.
" ok naziksin gerekten ama evde oturmay yelerim. l
istemiyorum," dedi.
Kadn, "Ama evde oturmak doyuracak m seni?" dedi.
"Kakts fotoraflar ekmekten daha ok," dedi Tereza.
Kadn, "Kakts fotoraflar bile eksen

1lendi

yaamn

ynle ndi riyorsun demektir. Sadece kocan iin yaarsan,


kendine ait bir yaamn olmaz," dedi.
Birden tepesi att Tereza'nn: "Benim yaamm kocamdr,
kaktsler deil," dedi.
77

Fotoraf kadn ayn fkeyle karlad bu fkeli cevab:


"Mutlu olduun dncesindesin demek ki, yle mi?"
"Tabii mutluyum ! " dedi Tereza, hala kzgnd.
"Bunu syleyebilecek tek kadn eidi vardr, onlar da ol
duka . . . " dedi kadn ve sznn gerisini getirmedi.
Tereza onun yerine cevap verdi: " . . . kstl kadnlardr.
Demek istediin bu, deil mi?"
Kadn kendini denetleyerek; "Kstl deil. Zaman nn ka
dn olmayan kadnlar," dedi.
"Haklsn," dedi Tereza uslu uslu. "Kocam da benim iin
ayn eyi sylyor. "

RS
te yandan Tomas'n hastanede kalp gnlerce akam eve
dnmedii oluyor, Tereza evde tek bana o turuyordu. Hi
deilse Karenin vard da onu uzun yrylere karyor
du! Tekrar eve dndnde, Almanca ve Franszca gramer
kitaplarna gmlyordu . Ama hznleniyor, dikkatini ver
mekte zorluk ekiyordu. Dubek'in Moskova'dan dnnde radyoda .yapt konuma geliyordu hep aklna. Ne sy
lediini tmyle unutmasna karn, titreyen sesi hala ku
laklarndayd. Yabanc askerlerin onu, bamsz bir devletin
bakann kendi lkesinde nasl tutukladklarn, drt gn
Ukrayna dalarnda bir yerde gzaltnda tuttuklarn, lm
cezasna arpnrlacam sylediklerini -on sene nce Ma
car Devlet Bakan lmre Nagy'i ldrdkleri gibi-, sonra tu
tup Moskova'ya gtrdklerini, ykanp tra olmasn, elbi
selerini dei tirip bir kravat takmasn buyurduklar n ,
l m cezas n n yerine ge tiril meyeceini bil dirdi kleri n i ,
kendini bir kere daha devlet bakan saymas gereklii yo
lunda direktif verdiklerin i , Brejnev'le karlkl masaya
o turtup, harekete gemeye zorladklarn dnd.
78

Ezilmi, utan iindeki ulusuna seslenmek zere ezik, za


vall bir adam olarak dnmt. O kadar u tan iindeydi
ki, konuamyordu bile. Tereza cmlelerinin arasndaki o
uzun sessizlikleri hibir zaman unutamayacakt. O kadar
m yorgundu? Hasta myd? Onu ilala m uyuturmular
d? Yoksa sadece umarszlktan m yd? Dubek'ten geriye
hibir ey kalmasa bi le, en azndan o korkun, uzun sessiz
l i kler, soluksuz kalr gibi olduu, kulaklarn radyoya yap
trnu tm bir ulusun nnde boulurcasna soluk almaya
alt anlar, hi deilse o sessiz l ik anlar kalacakt. Bu
sessizlik anlan lkelerinin bana gelen felaketi tmyle
ieriyordu.
igalin yedinci gnyd. Konumay gz ap kapaynca
ya kadar bir direni organna dnen gazetelerden birinin
yaz ileri brosunda dinlemiti Tereza. Oradaki herkes o
an nefret etmiti Dubek'ten; uzlat iin sulamlard
onu; onun ezilmil iiyle ezilmilerdi; gszlnden go
cunmulard.
Zrih'te o gnleri dnrken, adamcaza tepki duymu
yordu artk. " Gsz" sz nicedir bir yarg gibi gelmiyor
du kulaa. Dubek gibi atletik bir bedeni de olsa, kendisin
den stn bir gle karlaan her kii gszdr. O zaman
dayanlmaz ve tiksin gelen o gszlk, Tereza'yla Tomas'
l keden kp gitmeye zorlayan o gszlk, ite o gsz
lk anszn ekici geldi Tereza'ya. Yerinin gszlerin yan ,
gsz lerin lkesi o lduunu v e onlara gsz oldu klar
iin , cmlelerin ortasnda soluklan Hkand iin ballk
gstermesi gerektiini anlad.
Tpk gz kararmas gibi , onlarn gszlkleri de onu
kendine ekiyordu. ekiyordu nk kendisini de gsz
hissediyordu. Gene kskanlk duymaya, gene el leri titre
meye balad. Tomas bunlar fark etliinde, her zaman yap
tn yapt: Tereza'nn ellerini ellerine ald ve sk sk tuta79

rak yattrmaya alt onu. E llerini hrsla Tomas'n elle


rinden ekti Tereza.
"Ne o ldu, ne var?" diye sordu erkek.
"Hi."
" Ne yapaym istiyorsun senin iin?"
"Yalanmam istyorum. On yl daha yal olman. Yirmi
yl daha! "
Demek istedii uydu: Gsz olman istiyorum. Benim
kadar gsz.

R6
Karenin, lsvire'ye tanmaktan pek honut deildi. Kare
nin deiiklikten nefret ederdi. Kpek zama n , dz izgi
zerinde gsterebilecek bir ey deildir; bir olaydan tekine
ilerleyip durmaz. Bir saatin, gece gndz ayn yolu izleye
rek, kadrann evresinde dnp duran akrepl e yelkovan
gibi -bunlar da balarn alp deli gibi komaya hi istekli
deildirler- bir ember izer. Prag'dayken, Tomas'la Tereza
yeni bir iskemle satn aldklarnda ya da bir saksnn yerini
deitirdiklerinde, Karenin honutsuzlukla seyrederdi olup
b i tenleri. Onun zaman duyusunu zedelerdi bu o lay. To
mas'la Tereza'nn kadrann zerindeki saylarn ye rini de
itirerek saatin akrebiyle yelkovann artmaya almala
r

gibi bir eydi bu.


Buna karn, Karenin, Zrih'teki apartman dairesine eski

dzenini, eski alkanlklarn ksa srede yerletirmeyi be


cerdi. P rag'da olduu gibi, yataklarnn zerine srayarak
onlar yeni gne karlyor, Tereza'ya sabah alveriinde ar
kadalk ediyor, bunun dndaki teki gezintilerin hibi
rinden geri kalmamay da baaryordu.
Yaamlarnn zaman gstergesiydi Karenin. Umarsz anla
rnda, Tereza kendi kendine srf onun yznden dayanmak
80

zorunda o l duunu, onun kendinden ha tta b e l ki Dub


ek'ten, terk ettikleri yurtlarndan bile gsz olduunu
haurlatyordu.
Bir gn , alveriten eve dndklerinde telefon alyordu.
Tereza ahizeyi kaldrd, "Kimsiniz?" diye sordu.
Tel efondaki Almanca konuan bir kadn sesiydi, Tomas'
aryordu. Ses aceleciydi ve Tereza bu seste hafif bir alayclk
sezdi. Tomas'm evde olmadn ve ne zaman geleceini bil
mediini sylediinde, telefonun br ucundaki kadn gl
meye balad ve allahasmarladk demeden kapatt.
Tereza bu olayn zel bir anlam tamadnn farkn
dayd. Hastanedeki hemirelerden biri, bir hasta, bir sek
reter, herkes olabilirdi arayan. Ama gene de keyfi kam
t, dikkatini hibir eye veremiyordu. O zaman evdeyken
sahip o lduu gcn son krntsn da kaybettiini anlad;
u son derece nemsiz olay bile gslemekten tmyle
yoksundu.
Yabanc bir lkede olmak, altnda insann ailesinin, arka
dalarnn, meslektalarnn yaad, syleyeceklerini ora
da ocukluundan beri konutuu bir dilde kolayca syle
yebilecei lkenin salad a olmakszn, yerden ok yk
sekte bir telin zerinde yrmek demekti. Prag'dayken To
mas'a sadece duygusal ynden bamlyd ; buradaysa her
konuda . . . Tomas onu terk ederse korkusuyla m yaamak
zorunda kalacakt?
Kendi kendine unlar syledi: Tanmalar zaten batan

bir yanlla dayalyd. Koltuunun ailmdaki Anna Kcreni

na sahte kimlikten baka bir ey deildi; Tomas'a kendisi

hakknda yanl bir fikir vermiti. Aklarna ramen, birbir


lerinin yaamn cehenneme evirmilerdi. Birbirlerini sev
meleri, suun onlarda, davranlarnda ya da duygularnda
tutarszla dmeleri nde olmadnn kantyd sadece; o
glyd, kendisi gsz. Bir cmlenin o rtasnda o tuz sa81

niye susan Dubek gibiydi Tereza; kekeleyen, soluu tka


nan, konumayan yurdu gibiydi.
Ama gller gszleri incitemeyecek kadar gsz
olunca, gszler ekip gidecek kadar gl olmak zorun
daydlar.
Ve kendi kendine btn bunlar syledikten sonra, yz
n Karenin'in tyl bama gmd: "Kusura bakma, Kare
nin. Anlalan bir tanma daha bekliyor seni," dedi.

R7
Tren kompartmann bir kesine bzlm, ezik, bann
zerinde ar bavulu , Karen in'i bacaklarna bastrm otu
rurken , aklna annesiyle yaad sralarda alt otelin
lokantasndaki a geliyordu durmadan. A kna vur
mak iin eline geen hibir frsat karmaz, herkesin nnde ona ne zaman pes edip de kendisiyle yataa gireceini
sormaktan bkp yorulmazd. Aklna gelen kiinin o a ol
mas garipti. Her zaman, nefret ettii her eyin en belli bal
rnei olmutu. imdiyse Tereza'nn dnebildii tek ey,
onun karsna geip, "Benimle yatmak istediini sylerdin
hep. Evet, imdi karndaym ite," demekti.
Kendisini Tomas'a dnmekten alkoyacak bir ey yapma
y zlyordu. Yaamnn geride kalan yedi yln acmaszca
ykmay, yoketmeyi zlyordu. Bu gz kararnasyd. Esri
ten, nne geilmez bir dme arzusu.
G z kararmasna gszlerin esrimesi de d iyebiliriz.
Gszln farkna varan bir kiinin gszlne kar
kmak yerine ona boyun emeye karar vermesi. . . Gsz
lkten sarhotur, daha gszlemek ister, kentin en byk
meydannda herkesin gz nnde yere yuvarlanmak, daha
da alalmak, aann aas olmak ister.
Kendi kendini Prag dna yerlemeye, fotoraflk mes82

leini brakmaya kandrmaya alt. Bir zamanlar Tomas'n


sesine kaplp terk ettii kk kasabaya geri dnecekti.
Ama Prag'a vardnda, eitli ufak tefek sorunlar
zmlemek iin zaman gerektiini grd ve yolculuunu er
telemeye balad.
Dndnn beinci gn, Tomas anszn kp geldi.
Karenin yle bir sevinle stne srayp, sevgi gsterileri
yapmaya balad ki, Tereza ile Tomas'n birbirlerine herhan
gi bir sevgi gsterisinde bulunmalar iin bir sre bekleme
leri gerekti.
Karla kapl bir ovada durmu souktan titriyorlard san
ki, yle geldi ikisine de.
Sonra, bundan nce hi pmemi iki sevgili gibi ikisi
de ayn anda hareket etti.
"Her ey yolunda gitti mi?" diye sordu Tomas.
"Evet," diye cevaplad Tereza.
"Dergiye gittin mi?"
"Telefonla aradm. "
"Ne o ldu peki?"
"Daha bir ey yok. Bugne kadar bekledim . "
"Neyi ?"
Karlk vermedi Tereza. Onu beklediini syleyemezdi
Tomas'a.

RB
imdi bildiimiz bir noktaya geri dnyoruz. Tomas son
derece mutsuzdu ve karn aryordu. Gece ok ge saatlere
kadar uyuyamad.
Hemen ardndan Tereza uyand. (Rus uaklar Prag ze
rinde drt dnyorlard, onlarn grltlerinden uyumak
imkanszd.) tik dncesi Tomas'n kendisi iin geri dn
d oldu; Tereza iin yazgsn deitirmiti. Tereza'dan
83

sorumlu olan Tomas deildi artk; imdi Tereza, Tomas'tan


sorumluydu.
Bu sorumluluun, toparlayabilecei gten ok daha faz
lasn gerektirir gibi olduunu hissetti Tereza.
Ama sonra birden dn Tomas kapda grndnde, ki
lise anlarnn saat alty aldn hatrlad. llk karlatk
lar gn, Tereza'nn vardiyas saat altda bitmiti. Tomas'n
orada san renkli park srasnda oturuu geldi gzlerinin
nne, an kulesinin saat alty aldn duydu.
Hayr, bo inan deil; Tereza'y iine dt skntdan
ekip karan ve yeniden yaama gc alayan gzellik
duygusuydu. Kk rastlant kular bir kere daha kon
mutu omuzlarna. Gzlerinde yalar vard; Tomas'n yan
banda soluk alp verdiini duymak onu anlatlamayacak
kadar mutlu etti.

84

111
YA NLI
A N LAILAN
SZ C KLE R

1
Cenevre irili ufakl emelerin, bir zamanlar bando-mzka
lardan yaylan mzikle yanklanm parklarn kentidir. ni
versite binas aalar arasnda gizlenmitir. Franz leden
sonra dersini yeni bitirmiti. Binadan karken elektrikli
bahe fskiyeleri imenlere su fkrtyordu; Franz'm keyfi
yerindeydi. Sevgilisini grmeye gidiyordu. Birka sokak
tede o turuyordu sevgilisi.
Sk sk urard ona, ama sadece dost olarak, hibir zaman
sevimek iin deil. Onunla Cenevre'deki atlyesinde sevie
cek olsa, ayn gn iinde bir kadndan tekine, karsndan
metresine gitmesi sonra da geriye, kansna dnmesi gereke
cekti; Cenevre'da kan koca Fransz usul, ayn yata payla
tklar iin de, birka saatte bir kadnn yatandan tekinin
kine gitmi olacakt. Ki bu da, hem metresiyle kansn hem
de sonuta kendisini zp skacakt, ona yle geliyordu.
Birka ay nce ak olduu bu kadna duyduu sevgi
Franz iin ylesine deerliydi ki, ona yaamnda bamsz
bir mekan, snrlar belirlemi bir el dememilik alan ya87

ratnaya almt. Sk sk yabanc niversitelerde konfe


rans vermeye arlrd eskiden beri; imdilerde, gelen b
tn nerileri kabul ediyordu. Ama bunlar, yeni icad olan
gezginlik hevesini karlamaya yetmedii iin, kansna son
gnlerde sk sk ortadan yokoluunu hakl gstermek zere
yeni kongreler, sempozyumlar yaratr olmutu. Zamann
kendisininkine kolaylkla uydurabilen sevgilisi gerek ya da
hayali, btn bu konferans arlarnda ona elik ediyordu.
yle ki ksa zamanda Franz ona birok Avrupa kentini ve
bir de Amerikan kentini tantmt.
"On gn sonra Palermo'ya gitmeye ne dersin?" diye sor
du Franz.
" Cenevre'yi yelerim," diye cevaplad kadn. Resim seh
pasnn nnde ayakta durmu, yapmakta olduu resmi in
celiyordu.
"Palermo'yu grmeden yaanr m hi?" diye sordu Franz
ii sululua dkmeye alarak.
"Palermo'yu grdm ben," dedi beriki.
"Grdn ha? " diye sordu erkek bir para kskanlkla.
"Bir zamanlar bir arkadam bana oradan kart yollamt.
Tuvaletin zerine yaptrdm. Dikkatini ekmedi mi?"
Bunlar syledikten sonra ona bir hikaye anlatt. "Bir za
manlar, yzyln balarnda bir air yaarm. O kadar ya
lym ki, o nu katibi karrm gezmeye. 'stad ! ' demi
katibi bir gn, 'Havada ne var bak n ! Kentin zerinden
uan ilk ua k ! ' 'Bende resmi var onun,' demi air katibi
ne, gzlerini yerden kaldrmadan . lte, bende de Paler
mo'nun resmi var. Oradaki o te llerle arabalar da baka
kentlerdekilerin ayns. Benim atlyemde ise hep yeni, de
iik resimler var. "
Franz zgnd. Ak yaamlarn yabanc lkelere yaptk
lar gezilerle badatrmaya ylesine almt ki, "Hadi Pa
lermo'ya gidelim ! " demesi anlam ak bir erotik mesajd,
88

kadnn "Cenevre'yi yelerim"inin ise ancak tek anlam ola


bilirdi; sevgilisi artk onu arzulamyordu.
Onunlayken nasl bu kadar azalyordu kendine olan g
veni? Kadn kayglanmasn gerektirecek en ufak bir davra
nta bulunmamt ki ! Hana, tanmalarndan ksa s re
sonra sevime konusunda ilk adm atan o olmutu. Yak
kl erkekti Franz; bilim adaml kariyerinin doruunday
d; mesleki toplant ve kolokyumlarda sergiledii kibir ve
inatlkla meslektalannm bile gzn korkutmutu. Peki
yleyse neden sevgilisinin kendisini brakp gideceinden
kayg duyuyordu gnbegn?
nerebileceim tek aklama u: Franz iin ak kamusal
yaamn bir uzants deil, antiteziydi. Kendini einin mer
hametine brakmay zlemek demekti. Bir sava tutsag gibi
teslim olan kii ayn zamanda silahlarn da brakmak zo
rundadr. Gelebilecek darbeye kar daha batan savunma
sz olduu iinde darbenin ne zaman geleceini merak edip
durmaktan kendini alamaz. Franz iin ak srekli bir darbe
bekleyii idi diyorsam, ite bundan.
Franz kendi derdiyle babaayken, sevgilisi frasn bra
kp teki odaya geti. Bir ie arapla geri dnd. Tek sz
sylemeden au ve iki bardak doldurdu.
Franz birden rahatlad, biraz gln buldu kendini. " Ce
nevre'yi yelerim," sevimeyi reddettii anlamna gelmiyor
du; tam tersine, kadn sevimelerini yabanc kentlerle snr
lamaktan yorulmutu, bu anlama geliyordu.
Sevgilisi bardan havaya kaldrd ve bir dikite boaltt.
Franz birden ayn eyi yapt. Palermo'ya gitmeyi reddediin
aslnda ak ars olmasna ok sevinmiti elbene, ama biraz
da krgnd; sevgilisi, Franz'n ilikilerine getirdii el deme
milik alann inemeye kararl grnyordu; aklarn baya
glktan kurtarmak ve evlilie, eve ayrd dnyadan kesinlik
le koparmak konusundaki duyarl abalarn anlayamamt.
89

Ressam sevgilisiyle Cenevre'de sevime yasa aslnda


baka bir kadnla evlendii iin kendi kendine uygulad
bir cezayd. Bunu bir eit su ya da hata olarak gryordu.
Evliliinde srdrd seks yaam yokla var aras bir ey
de olsa Franz ve kars hala ayn yatakta uyuyorlar, gece ya
rs birbirlerinin derin derin soluk allaryla uyanyor, bir
birlerinin bedenlerinden kan kokular soluyorlard.
Doru, tek bana yatmay yelerdi, ama evlilik yata ha
la evlilik bann simgesidir ve simgeler de, bildiimiz gibi
dokunulmazdr.
Bu yatakta karsnn yanna her uzannda, sevgilisinin
onun yatakta karsnn yanma uzann gznn nne ge
tirdiini dnr ve sevgilisini her dndnde de ken
dinden utanrd. Karsyla paylat yata sevgilisiyle se
vitii yataktan mekan iinde mmkn olduunca uzak
tutmak istemesinin nedeni buydu ite.
Ressam sevgilisi kendine bir bardak arap daha doldurdu,
son damlasna kadar iti, sonra konumamay srdrerek
ve sanki Franz'n varlnn hi farknda deilmiesine, ga
rip bir kaytszlkla yavaa bluzunu kard. Bir tiyatro
rencisi gibi davranyordu; snf, odada yalnz olduuna ve
kendisini kimsenin grmediine inandrmak zere bir do
alama devi stlenmiti sanki.
zerinde etei ve sutyeni kalmt bir tek, anszn durdu
u yerden Franz'a gzlerini dikti uzun uzun bakt (odada
yalnz bana olmadn ancak imdi fark etmi gibiydi).
Bu bak artt Franz'; anlayamad b u bak. Bt n
aklar oyunun kurallarn farknda olmadan kendilerince
belirlerler, snrlar zorlamak daha batan yasaklanmtr.
Franz'a dikilen bu bak ikisinin saptad kurallarn dna
kyordu; genellikle sevimelerinden nce gelen baklar
da, el kol hareketleriyle hibir ortak yan tamyordu. N e
kkrtcyd ne de oynamaya ar, sadece soran b i r bak90

Ne are ki Franz'm bu bakn ne sorduu konusunda en

u.

ufak bir fikri yoktu.


Derken eteini de syrp kard ve Franz' elinden tuta
rak duvara dayal byk aynaya doru gtrd kadn. Er
kein elini brakmadan, o dalgn, soran bakla aynaya bak
nce kendini sonra da Franz' szd.

t,

Aynann yaknnda zerinde kara bir melon apkayla bir


perukahk duruyordu. Kadn eildi, apkay ald ve bama
koydu. Aynadaki grnt annda bambaka bir eye dn
t birden, zerinde i amarlaryla duran bir kadn oldu;
gri takm elbiseli, kravatl bir erkein elinden tutan, bana
mthi ilgisiz bir melon apka oturtmu, gzel, uzak, kayt
sz bir kadn.
Sevgilisini ne kadar az anladn grnce bir defa daha
glmsemek zorunda kald Franz. Elbiselerini kardnda
bunu sevimeye an olsun diye deil, daha ok garip, k
k bir yaramazlk, iki kiilik bir

happening* olsun diye yap

yordu. Franz anlay, onay dolu bir glmsemeyle bakt ona.


Sevgilisinin de ayn biimde karlk vermesini bekledi,
ama beriki bunu yapmad. Erkein elini brakmadan gzle
rini aynaya, nce kendine sonra ona dikti, bakt.

Happening olacak zaman gemi,

gitmiti. Franz bu yara

mazln (kendi iinde irin olduunu itiraf etmekten mut


luluk duyuyordu) ok uzadn hissetmeye balad. Bu ne
denle, melon apkann kenarlarndan iki elinin parmak u
laryla tuttu, Sabina'nn bandan kaldrd, yerine, perukal
n zerine koydu. Yaramaz bir ocuun Bakire Meryem
tablosuna izdii by siler gibiydi.
Daha birka saniye kprdamadan aynada kendine bakt
kadn. Ardndan Franz onu sevecen plerle sarp sarma
lad ve bir kere daha kendisiyle on gne kadar Palermo'ya

(*)

Happening: Belli bir olay bir kereliine "sahneleyerek" yaratlan sanat yapt.
91

gelmesini istedi. Bu defa hibir eyi sorgulamadan evet dedi


kadn , erkek de kt gitti.
Keyfi yeniden drt drtlkt. Yaam boyunca can skn
tsnn bakenti olarak lanetledii Cenevre imdi gzel, se
rven dolu grnyordu gzne. Darda, sokakta dnd,
atlyenin geni pencerelerine bakt bir kere daha. Baharn
son gnleriydi, hava iyice scakt. Btn pencerelerde izgili
tenteler vard. Franz parka kadar yrd. Parkn en ucun
da, Ortodoks kilisesinin altn kubbeleri, sanki biraz sonra
yklacakm da grnmez bir g tarafndan kurtarlp ha
vaya dikilmi iki yaldzl top gibi havaya ykseliyordu. Her
ey gzeldi. Sonra kyya doru yrd ve oturduu yere,
gln kuzey kysna giden dolmu motoruna bindi.

Sabina artk kendi kendiyleydi. zerinde hala i amarlar


olduu halde yeniden aynaya gitti. Melon apkay bir kere
daha bana koydu ve uzun uzun kendini seyretti. Bir tek
yitik ann peinde koarak harcad yllarn saysna at.
Bir zamanlar, yllar nce, atlyesine geldii bir sra, me
lon apka Tomas'n houna gitmiti. apkay bana koy
mu, tpk Cenevre'deki atlyede olduu gibi duvara daya
l byk aynada kendini seyre tmiti. Bir on dokuzuncu
yzyl valisi olarak neye benzeyebileceini grmek iste
miti. Sabina soyunmaya balaynca, apkay onun bana
oturtmutu. Orada, aynann nnde durmu (Sabina so
yunurken hep aynann nnde dururlard) , kendilerini
seyretmilerdi. zerinde i amarlan kalncaya kadar so
yunmutu Sabina, ama apka hala bandayd . Sonra bir
denbire aynada grdkleri eyden ikisi de uyarldklarn
fark etmiti Sabina.
Onlar ylesine uyaran ne olabilirdi? Az nce, bandaki
92

apka akadan baka bir ey degildi, ona yle gelmiti. Kah


kahann bir adm tesi gerekten de uyarlma myd?
Evet . O zaman aynada birdenbire bakt klarnda, Sabi
na'nn ilk birka saniye iinde grdg sadece gln bir
durumdu. Ama gln unsur anszn uyarlmann tllerine
brnmt; melon apka bir akay imlemiyordu artk;
iddeti imliyordu; Sabina'ya, onun kadnlk onuruna yne
lik bir iddeti. plak bacaklar n, edep yerlerinin genini
gsteren ince klotu grd Sabina. l amarlar diiligini
yok sayyor, ayaklar altna alyor, gl nleti riyordu . To
mas'n yanbanda, tepeden trnaga giyimli olarak durmas
aynada grdkleri eyin znde hi de masum bir eglence
olmadgn gsteriyordu (istedigi eglence olsa, o da soyu
nur, bir melon apka geirirdi bana) ; grdkleri ey haka
rete uratlmlk, alaltlmlku. Ama Sabina, buna isyan
etmek yerine, olanca gururuyla, sanki herkesin gz nn
de rzna geilmesine kendi iradesiyle boyun eiyormu gi
bi, Tomas' ekti yere devirdi. Melon apka masann altna
yuvarlanm t, aynann nndeki ki l i min zerinde yuvar
lanmaya baladlar.
Biz melon apkaya dnelim gene de:
Bir, unutulmu bir bykbabay , kk bir Bohe mya
kentinin on dokuzuncu yzyldaki valilerinden birini belli
belirsiz hatrlatan eya.
lki , Sabina'n n babasndan kalan an. Cenazeden sonra, er
kek kardei ana-baban n tm mlkne el koymu, Sabina ise
haklar iin didimeyi kklk sayp reddederek, alayl bir
sesle miras olarak bir tek melon apkay aldn bildirmiti.
, Tomas'la giritikleri ak oyunlar iin aksesuar.
Dn, bilinle besleyip gelitirdii kendi zgnlnn
gstergesi. lke dna g e t tiinde yanna pek fazla bir
ey alamamll; bu yer kaplayan , ie yaramaz eyay almak
baka daha ie yarar eyalardan vazgemek demekti.
93

Be, artk lke dnda olduuna gre, apka duygusal de


eri olan bir nesneydi. Zrih'te Tomas' grmeye gittiinde,
apkay da yanna almt. Tomas otel odasnn kapsn a
tnda apka Sabina'nn bandayd. Ama bu arada hesaba
katmad bir ey olmutu; apka artk k ya da kkrtc
bir eya olmaktan km, geen zamana dikilmi bir ant
olmutu. lkisine de dokunmutu bu. Hi sevimedikleri gi
bi sevitiler. l gcklayc oyunlann ne yeri ne de zamany
d. nk bu bulumalar, her defasnda yeni, kk g
nahlar uydurmak frsat bulduklar erotik randevularnn
devam deildi; b u buluma, gemi zaman n kk bir
gzden geirilmesi, ortak gemilerine adanan bir ilah i ,
uzaklara kararak gzden kaybolan, duygusallktan uzak
bir hikayenin duygusal zetiydi.
Melon apka, Sabina'nn yaam olan mzik parasnda
bir motifti. Tekrar dnp geliyor, her defasnda deiik bir
anlam kazanyor ve btn bu anlamlar yatandan akan bir
rmak gibi apkann iinden akp gidiyordu. Heraklitos'un
("ayn suda iki kere ykanlmaz") rmak yata da diyebili
rim buna; melon apka, Sabina'nn iinden her defasnda
baka bir rman, baka bir

anlambilimsel rman

akp git

tiini grd bir yatakt; bununla birlikte btn nceki


anlamlar da (bir yank, bir yanklar resmi geidi gibi) yeni
anlamla birlikte yanklanacakt. Her yeni yaant yanklana
cak, her defasnda armoniyi zenginletirecekti. Sabina ile
Tomas'n Zrih'teki otelde melon apka karsnda bylesi
ne duygulanmalarnn ve neredeyse gzyalar iinde sevi
melerinin nedeni, onun o kara varlyla sadece ak oyunla
rnn ayns deil, ayn zamanda Sabina'nn uaksz, otomo
bilsiz bir ada yaam olan babasyla bykbabasndan
kalma bir an-eya da olmasyd.
Belki imdi Sabina ile Franz' birbirlerinden ayran uu
rumu daha iyi anlayabilecek durumdayz; erkek kadnn ya94

amnn h ikayesini byk bir merakla dinliyor, ayn derece


de istekli grnyordu ama, karlkl sarf etlikleri szck
lerin anlamn apak anlasalar da, aralarnda akp giden r
man anlambilimsel fsltsn duymay baaramyorlard.
l te b u nedenle, Sabina Franz'n nnde melon apkay

bana laktnda Franz, sanki biri ona b ilmed ii bir dilde


seslenmi gibi rahatsz oluyordu. Ne ak sak ne de duy

gusal bir hareke tti bu, sadece anlalmazd. Franz' rahatsz


eden de anlamnn olmayyd ite.
lnsan henz epeyce gense ve yaam denen mzik paras
hala al notalarndaysa, yaamn urasn burasn deiti

rip yeniden yazabilir, karsndakiyle motif deitokuu ya


pabilir (Tomas'la Sabina'nn melon apka motifiyle yaptkla
r gibi); ama Franz ile Sabina gibi daha gen yata karlaan

iki insann mzik parala r az ok tamamlanmtr ve her


motif, her eya, her szck her biri iin farkl anlam tar.
Sabina ile Franz'n btn konumalarn kada geirebil

sem, aralarndaki yanl anlalan eylerin uzun bir dizinini


ortaya karabilirdim. Bunun yerine gelin ksa bir szlkle
yetinelim.

3
Kk "Yanl Anlalan Szckler" Szl
KADIN
Kadn olmak Sabina'nn semedii bir yazgyd. Semedii
miz bir eye kendi erdemimiz ya da baarszlmz gzyle
bakamayz. Sabina semedii yazgsna kar en doru tavr
almak gerekliine inanrd. Kadn olarak domaya isyan et
mek ona gre bundan gurur duymak kadar aptalca bir eydi.
llk birlikte olduklar srada bir kere, Franz ona garip bi
imde stne basarak, "Sabina, sen bir kadnsn," demiti.
95

Sabina onun bu apak gerei neden Amerika'y kefeden


Kristof Kolomb c iddiyetiyle vurguladm a nlayamad .
Franz'n bylesine allmadk biimde vurgulad "kadn"
szcnn onun gznde iki cinsten birini gstermedii
ni ok sonra anlad; bu szck bir

degerin ifadesiydi. Her

kadn hak etmezdi 1wdn olarak nitelendirilmeyi.


Peki ama Sabina, Franz'n gznde bir

lwdn idi ise, kar

s Marie-Claude neydi? Yirmi yl kadar nce, M arie-Cla


ude'la tanmalarndan bi rka ay sonra, Marie-Claude
Franz kendisini terk ederse canna kymakla korkutmutu
onun gzn. Franz bu gzdandan bylenmiti sanki.
Marie-Claude'dan pek fazla holanmyordu, ama onun ken
disine duyduu ak akln bandan almt. Byle byk
bir aka layk olmadn, Marie-Claude'a byk bir boynu
eiklik borcu olduunu dnyordu.
ylesine edi ki boynunu, sonunda onunla evleneli. Ma
rie-Claude intihar tehdidinin yansra gelen duygu youn
luuna bir daha hi ulaamad , ama Franz y reinde o duy
gu younluunun ansn, onu hibir zaman incilmemesi
ve ondaki " kadn"a her zaman sayg gstermesi gerektii
dncesiyle birlikte canl tultu.
1lgin bir klf u ydurmayd bu. " Marie-C laude'a sayg
duyma" ama "ondaki 'kadn'a sayg duy. "
Ama Marie-Claude kendisi kadn olduuna gre, onun
iinde gizlenen, Franz'm her zaman sayg duymas gereken
teki kadn kimdi peki? Platoncu bir kadn ideas m acaba?
Hayr, Franz'n annesi. Annesindeki " kadn "a sayg duy
duunu sylemek aklnn ucundan bile gemezdi Franz'n.
Annesine tapard; onun iinde gizlenen bir kadna filan de
il. Annesi ve Platoncu kadnlk ideas tek ve ayn eydi.
Franz on iki yandayken babas tarafndan terk edilen
annesi birden tek bana kald. Olan ciddi bir eylerin
olup bittiini seziyordu, ama annesi o bunalma dmesin
96

diye zc olay yumuak, anlamsz szlerle geitirdi. Ba


basnn evi terk ettii gn, Franz'la annesi birlikte kente in
diler ve evden karlarken Franz annesinin bir ayana ba
ka pabu giymi olduunu fark etti. Ne yapacan ar
mt; yapt yanllga dikkatini ekmek istiyor, ama bir
yandan da annesini incitmekten korkuyordu. lte bu yz
den, kentte birlikte yrdkleri sre boyunca gzlerini an
nesinin ayaklarndan ayramad . Ac ekmenin ne demek
olduunu ucundan kenarndan ilk sezii byle oldu.
BACLILIK VE HANET
Ta ocukluundan cenazesine elik ettii gne kadar sevdi
annesini; anlarnda da seviyordu onu. Balln erdemle
rin en ycesi olduguna karar vermesi de bunun sonucunda
oldu; ballk, aksi halde tuzla buz olup saniyenin binde bi
ri uzunlugunda izlenimlere blnecek yaamlara bir btn
lk veriyordu.
Franz, Sabina'ya sk sk annesinden sz ediyordu, bunu
yaparkan aa vurulmam, bilinalt bir amala davran
yordu belki de: Sabina'y ballk konusundaki yetenegiyle
batan karmay, kazanmay umuyordu.
Bilmedii ey Sabina'nn ballktan ok ihanete batan
ktyd. "Baghlk" szc Sabina'ya, pazarlarn gnba
tmmda orman ve vazolarda gl resimleriyle tuval stne
tuval doldurmakla geiren, tara banaz babasn hatrlat
yordu. Onun sayesinde daha ocukken resme balad. On
drt yandayken yat b ir olana ak oldu . Babas yle
korktu ki, onu bir yl yalnz bana evden dar brakmad.
Bir gn Sabina'ya baz Picasso reprodksiyonlar gsterip
bunlarla alay etti. On drt yandaki mekteplisini seveme
yecekse kbizmi severdi Sabina da. Okulu bitirdikten sonra
Prag'a gitti. Ban dndren bir duygu artk sonuna baba
evine de ihanet edebileceini sylyordu.
97

lhanet. Kk yatan balayarak babamz; retmenimiz


bize ihanetin dnlebilecek en alaka su olduunu
syleyip dururlar. Peki ama nedir ihanet? hanet setleri yk
mak demektir. ihanet, setleri ykmak ve bilinmeyene doru
ban alp gitmek demektir. Sabina bilinmeyene doru ba
n alp gitmekten daha harika bir ey dnemiyordu.
Gzel Sanatlar Akademisi rencisi olmasna ramen, Pi
casso gibi resim yapmasna izin verilmiyordu. Dnem sa
natta sosyalist gerekilie izin verildii dnemdi ve okul
komnist devlet adamlarnn portrelerini retip duruyordu.
Babasna ihanet etmeye duyduu zlemi tmyle doyura
mamu; komnizm de babadan baka bir ey deildi n
k, babas kadar sk ve kstl bir baba, ona ak da (tutu
culuun hkm srd dnemlerdi), Picasso'yu da yasak
layan bir baba. Sabi na sonuta ikinci snf bir aktrle evlen
diyse, aktrn eksantrik olma konusunda bir n olduu,
her iki babaya da yaranamad iin yapt bunu.
Derken annesi ld. Cenazeden sonra, Prag'a dnd
nn ertesi gn, babasnn zntden canna kydn bil
diren bir telgraf ald Sabina.
Birden vicdan szlad; babasnn gllerle dolu vazo re
imleri yapm olmas, Picasso'dan nefret etmesi gerekten
o kadar korkun muydu? On drt yandaki kznn karn
bumunda eve dnmesinden ekinmesi bu kadar yaknla
cak bir ey miydi? Kars olmadan yaamay srdrememesi
gerekten o kadar glnesi miydi?
O zaman gene ihanet zlemi duydu; kendi ihanetine iha
net etmek. Kocasna (artk ona eksantrik deil, sorunlu bir
sarho gzyle bakyordu) , onu terk ettiini bildirdi.
Ama uruna A.'ya ihanet ettiimiz B.'ye de ihanet etmek
ille de A.'y honut etmek anhmna gelmez. Dul bir kadn
ressamn yaam bir zamanlar ihanet ettii ana-babasnn
yaamyla en ufak bir ortak yn tamyordu. llk ihanet
98

onanlmazdr. Baka ihanetlerden oluan bir zinciri harekete


geirir ve bunlardan her biri bizi ilk ihanetimizden uzakla
ra, daha uzaklara gtrr.
MZK
Franz iin mzik, esrime anlamndaki D ionizyak gzellie
en ok yakan sanatt. Kimse bir romanla ya da resimle
sarho o lmaz, oysa Beethoven'in Dokuzunc u S en foni
si'nden, Bartok'un lki Piyano ve Vurmal Sazlar lin So
nat'ndan ya da Beatles'n Beyaz Albm'nden sarho olma
mak elde midir? Franz "klasik" ve "pop" mzik arasnda
fark gzetmezdi. Bu fark modas gemi ve ikiyzl bulur
du. Rock mziini de Mozart kadar severdi.
Mzik onun iin zgrletirici bir gt; onu yalnzlk
tan, iednklkten, ktphanelerin tozundan kurtaryor
du; bedeninin kapsn ayor ve ruhunun darya, dnya
ya adm atp dost edinmesini salyordu. Dans etmeyi sevi
yordu ve Sabina'nn bu tutkusunu paylamamasna hayfla
nyordu.
Bir gn birlikte lokantada o turuyorlard. Yemek yerler
ken yaknlarndaki hoparlrden sonuna kadar alm gm
br gmbr bir mzik yaylyordu evreye.
"Bir ksr dng," dedi Sabina. "Mzik gitgide daha yk
sek almdg iin insanlar sar oluyor. Ama insanlar sar
olduu iin mziin daha da yksek alnmas gerekiyor."
"Mzik sevmez misin?" diye sordu Franz.
"Hayr," dedi Sabina, sonra u szleri ekledi; "ama gene
de farkl bir zaman diliminde ... " Mziin karlarla kapl u

suz bucaksz bir sessizlik vadisinde aan bir gl gibi olduu


John Sebastian Bach zamann geiriyordu aklndan.
ocukluunun ilk yllarndan beri, mzik maskesi altn
da gezinen grlt peini brakmamt. Gzel Sanatlar
Akademisi'nde okuduu yllarda, rencilerden yaz tatille99

rinin tmn genlik kamplarnda geirmeleri istenirdi.


Ortak mekanlarda yaar ve hep birlikte bir elik fabrikas
inaatnda alrlard. lnaat alanndaki hoparlrden saba
hn beinden akamn dokuzuna kadar grl grl bir m
zik yaylrd evreye. Alamak gelirdi Sabina'nn iinden,
ama mzik neeliydi ve hibir yere, ne tuvaletlere ne de
araflarn altna saklanabilirdi; her ey, her yer hoparlrle
rin ses alan iindeydi. Mzik, Sabina'nn zerine salnver
mi bir kpek srsyd sanki.
O zamanlar, bylesi bir mzik barbarlnn ancak kom
nist dnyada hkm srebileceini dnmt. lke d
na knca, mziin grltye dntrlmesinin gezege
nimize zg bir sre olduunu kefetti; insanlk bununla
tarihin mutlak irkinlik evresine giriyordu. Gelecekteki
mutlak irkinlik, kendisini ilk olarak her yerde birden va
rolan iitsel bir irkinlik olarak hissettirmiti: Otomobiller,
motosikletler, elektronik gitarlar, matkaplar, hoparlrler,
canavar ddkleri. Her yerde birden varolan grsel irkin
lik de ok gemeden bunu izleyecekti.
Yemekten sonra, yukar odalarna ktlar ve sevitiler.
Franz uykuya dalarken dnceleri berrakln kaybetme
ye, bulanmaya balad. Yemekteki grltl mzii hatrla
d ve kendi kendine, "Grltnn iyi bir yan var. Szck
leri bouyor," dedi. Ve birdenbire, btn yaam boyunca
konumaktan, yazmaktan, konferans vermekten, cmleler
kurmaktan, dnmekten baka bir ey yapmadn fark
etti; yle ki, sonuta btn szckler kesinliini kaybetmi,
anlamlar silinmi, ierikleri yitmi, erpe, samana, toza,
kuma dnmlerdi; beyninde drt dnerek, beynini cr
naklayarak, uykusuzluu, illeti olmulard. lte o anda, bel
li belirsiz ama btn gcyle zledii ey, usuz bucaksz
bir mzik, mutlak bir ses, ho, mutlu, her eyi sarp sarma
layan, her eyin stesinden gelen, pencereleri zangrdatan,
1 00

acy, bounal, szcklerin kendini beenmiliini bir


daha geri dnmemecesine silip gtren tekdze bir tekrar
oldu. Mzik cmlenin olumsuzlanmasyd, mzik szc
n kartyd! Sabina'yla bir kere daha uzun uzun kucak
lamay, baka tek bir cmle, tek bir szck bile syleme
meyi, orgazmn mziin okun, cmbl gmbrtsne
katllrmay diledi. Ve bu gnendirici, dsel grlt patrt
ona bir ninni gibi geldi, uykuya dald.
AYDINLIK VE KARANLIK
Sabina iin yaamak grmek demekti. Grmek ise iki iz
giyle snrlanmtr: Gzleri kamatran gl k ve zifiri
karanlk. Belki de Sabina'nn her trl arl tatsz bulma
snn altnda yatan neden buydu. An ular, ardnda yaa
mn sona erdii snrlar demektir ve sanatta da politikada
rla, arla duyulan tutku, lme duyulan rtk bir z
lemdir aslnda.
Franz iin "k" szcg yumuack gn nda uzanp
giden bir doa grnmn getirmiyordu akla; k kayna
nn kendisini getiriyordu; gnei, bir ampul, bir projek
tr. Franz'n armlar tandk eretilemelerdi; adaletin
gnei, akln drt bir yana yaylan alevi ve benzerleri.
Karanlk da k kadar kendine ekiyordu onu. Gn
mzde sevimeden nce sndrmenin glnecek bir
davran olduunu biliyor ve bu nedenle da yatan bau
cundaki kk lambay hep yank brakyordu. Oysa Sabi
na'nn iine girdii an gzlerini kapyordu. Tm bedenini
kaplayan zevk, karanl gerektiriyordu, o karanlk an, ku
sursuz, dncesiz, grntszd; o karanlk sonsuz, snr
szd; o karanlk her birimizin iinde tadg sonsuzdu.
(Evet, istediin sonsuzluksa, kapatver gzlerini! )
Ve zevkin bedeninin gzeneklerine kadar szdn hisset
tii an, Franz zlyor, daglyor, kendi karanlgnn son101

suzluuna karyor, kendisi sonsuz oluyordu. Ama insan


kendi iindeki karanlkta bydke, d izgileri klr,
kaybolur. Gzleri kapal adam, adam enkazdr. Derken Sa
bina, Franz'n grnn gitgide daha sevimsiz bulmaya
balad ve ona bakmaktan kanmak zere o da gzlerini
kapad. Ama onun iin, karanlk sonsuzluk demek deildi;
onun iin, grd eyle uyumamak, grd eyin olum
suzlanmas, grmeyi reddetmekti.

4
Bir keresinde teki gmenlerin dzenledii bir toplantya
gtrdler Sabina'y, o da sesini karmad, gitti. Her za
manki gibi , Ruslara kar silaha sarlp sarlmama konusun
da ene yartrp duruyorlard. Gmenliin verdii gven
le, hepsi savama yanls olduklarn bildirdiler doal ola
rak. Sabina: "Peki o halde neden geri dnp savamyorsu
nuz?" dedi.
Yanl bir ey sylemiti. Krlam salar sonradan dal
galandrlm bir adam uzun iaret parman ona dikti.
"Syleyecek laf deil bu. Olanlardan hepiniz sorumlusu
nuz. Komnist ynetime nasl kar ktnz? Tek yaptnz
resim yapmak oldu ...
Komnist lkelerde hi sonu gelmeyen, belli bal top
"

lumsal etkinlik, halk deerlendirmeye tabi klmak, hep de


netim altnda tutmakt. Bir ressam sergi mi aacak, bir fut
bolcu milli takma m girecek, bitmek tkenmek bilmeyen
tavsiye mektuplar, raporlar (kapcdan, meslektalardan,
yrenin parti kuruluundan, gereken sendikadan) toplanr,
birbirine eklenir, llr biilir ve zel grevliler tarafndan
zeti karlrd. Bu raporlarn sanatlk yeteneiyle, topa
iyi vurma becerisiyle ya da deniz havasnn hangi hastalk
lara iyi geldiiyle en ufak bir ilgisi yoktu; bunlar yalnzca
102

bir tek eyle ilgiliydi; "yurttan politik profili" ile (baka


bir deyile, yurtta ne dediiyle, ne dndyle, nasl
davrandyla, mitinglerde ya da 1 Mays trenlerinde dav
ramlanyla). Her ey (gndelik hayat, ite ykselme, tatil
ler) bu deerlendirme srecinin sonularna bal olduu
iin, herkes (ister milli takmda futbol oynamak, ister sergi
amak, isterse de tatilini deniz kenarnda geirmek istiyor
olsun) olumlu bir deerlendirmeyi hak edecek biimde
davranmaldr.
Kr sal adamn konumasn dinlerken bunlar geti Sa
bina'nn aklndan. Hemehrilerinin iyi futbolcu ya da res
sam olup olmadklar umurunda bile deildi bu adamn
(gmen toplantsndaki eklerden hibiri Sabina'nn yap
t resimlerle ilgilenmiyordu) , tek nem verdii komniz
me etkin mi yoksa sadece edilgin olarak m, gerekten ve
yrekten mi yoksa sadece grn kurtarmak iin mi, ta
bandan beri mi yoksa ancak lkeyi terk ettikten sonra m
kar ktklaryd.
Sabina ressam olduu iin ayrntlar bulup karan bir g
z vard. Prag'da birbirlerini "deerlendirmeye" pek baylan
kiilerin d grn zelliklerini belleine iyice yerletirmi
ti. Bunlarn hepsinin iaret parmaklan orta parmaklarndan
biraz daha uzun olur ve bu parma kiminle konuuyorlarsa
o kiiye dikerlerdi. Hatta 1 968 ncesi on drt yl boyunca l
keyi yneten Cumhurbakan Novotny de sanda berber
elinden kma aym krlam dalgalan pek severdi ve Orta
Avrupa sakinleri iinde en uzun iaret parma da onunkiydi.
Sekin gmen bay, resimlerini bir kere bile grmedii
ressamn azndan komnist Cumhurbakan Novotny'ye
benzediini duyunca nce kpkrmz, sonra bembeyaz,
sonra gene kpkrmz, sonra gene bembeyaz kesildi; b ir
eyler sylemeye alt, syleyemedi ve sustu. Sabina kal
kp gidene kadar hi kimse azm aamad.
1 03

Olay mutsuz etmiti onu; sokaa knca eklerle ilikiyi


koparmamaya almann anlam ne diye sordu kendi ken
dine. Kendisini onlara balayan neydi? l kesinin gr
nmleri mi? Her birine anayurtlarnn ad sylendiinde
akllarna ne geldii sorulsa, verecekleri cevaplar o kadar
farkl olurdu ki birlik diye bir ey szkonusu bile olamazd.
Kltr m yoksa? Peki kltr neydi ki? Mzik mi? Dvo
rak ve ]anacek mi? Evet. Peki ya bir ek mzikten holan
myorsa? O zaman eklik ruhu yokoluveriyordu.
Byk adamlar m yoksa? jan Hus mu? O odadakilerden
teki bile onun yazdklarnn bir satrn okumu deillerdi.
Onlarn tek bildii alevlerdi, jan Hus diree balanm ya
klrken ykselen alevlerin, kllerin grkemiydi; demek ki
onlar iin ek olmann z bir avu klden baka bir ey
deildi. Onlan birbirlerine balayan tek ey yenilgileri ve
birbirlerine yneltikleri sulamalard.
Hzl hzl yryordu. Gmenlerle tm balarn kopar
m olmaktan ok kendi dncelerinden rahatszd. Hak
szlk ettiini biliyordu. Baka ekler, iaret parma uzun
adamdan olduka farkl insanlar da vard canm. Kk sy
levini izleyen skntl sessizlik hepsinin ona kar olduklar
anlamna gelmiyordu elbette. Evet, byk olaslkla g
menlikte boyun emek zorunda kaldklar anlayszlk, an
szn gelen nefret karsnda akna dnmlerdi. Peki o za
man neden zlmyordu onlar adna? Onlar olduklar gibi,
hzn verici, terk edilmi mahluklar olarak grmyordu?
Neden olduunu biz biliyoruz. Babasna ihanet ettikten
sonra yaam, her biri gnah ve zafer kadar ekici olan ba
ka ihanetlerle dolu upuzun bir yol gibi serilmiti nne.
Saf birlii etmeyecekti ! Saf birlii etmeyi reddediyordu
-hep ayn insanlar, hep ayn sylevler! Kendi adaletsizli
inden bu kadar rahatsz olmas da bu yzdendi. Ama k
t bir duygu deildi bu; tam tersine. Sabina'ya daha demin
104

bir zafer kazanm da grnmeyen biri onu alklyormu


gibi geldi.
Sonra birdenbire esrime yerini sknuya braku. Yol bir yer
de bitecekti! Er ya da ge ihanetlerine son vermek zorunday
d! Er ya da ge kendi kendine engel olmak zorundayd!
Akamd, hzl admlarla yryerek gar boylu boyunca
geiyordu. Amsterdam Lreni gardayd. Vagonunu buldu.
Yardmsever bir bekinin ardsra giderek kompartmann
da buldu, kapy at ve Franz'n kuetlerden birinin zerin
de oturduunu grd. Sabina kollarn erkein boynuna
dolad ve onu pcklere bodu.
Ona kadnlarn en bayas gibi, "Beni brakma, bana sk
sarl, oyuncan yap beni, klen yap, gl ol ! " demek iin
kar konulmaz bir arzu duydu. Ama bunlar syleyemeye
cei szlerdi.
Erkein kollarndan kurtulduunda syleyebildii Lek
ey, "Seninle birlikte olmaktan ne kadar mutluyum b ile
mezsin," oldu. Kendini ele vermekten kanan kiilii en
ok bu kadarn davurmasna izin veriyordu.

Kk "Yanl Anlalan Szckler" Szl (devam)


RESMl GETLER
ltalya ya da Fransa'dakilerin ii kolay. Ana-babalan onlar
kiliseye gitmeye zorladnda, paniye (komnist, Trokist,
Maoist vb.) katlarak karyorlar hnlarn. Oysa Sabina
nce babas tarafndan kiliseye gnderilmi, sonra gene
onun tarafndan Komnist Genlik Birlii'nin toplantlarna
katlmaya zorlanmt. Adam, kz evde oturur da bu top
lantlara katlmazsa bana geleceklerden korkuyordu.
Sabina zorunlu 1 Mays resmi geitlerinde yrrken hi os

bir zaman tekilere adm uyduramaz, arkasndaki srada


yryen kz ona barr, mahsustan ayana basard. Sra
ark sylemeye geldiinde, arklarn szlerini hep unutur,
sadece azn ap kapard. Oysa teki kzlar bunu grr, i
kayet ederlerdi. Genliinden beri resmi geitlerden nefret
ederdi Sabina.
Franz renimini Paris'te yapmt ve olaanst yete
nekli olduu iin akademik kariyeri daha yirmi yanday
ken salama alnm durumdayd. Daha yirmi yanda, ya
amn niversitedeki brosu, bir iki ktphane ve bir iki
konferans salonunun snrlan iinde geireceini biliyordu.
Byle bir yaam dndke boulur gibi oluyordu. Kii
nin kendini evden sokaa atmas gibi o da yaamndan atla
yp kmak istiyordu.
lte bylece Paris'te oturduu srece, her trl gsteriye
katld. Bir ey kutlamak, bir ey istemek, bir eye kar k
mak ne kadar iyi geliyordu insana; darda, sokaklarda,
bakalaryla birlikte o lmak! Saint-Germain Bulvar'ndan
aa ya da Place de la Republique'den Bastille'e doru sra
sra dizilen gstericiler bylerdi onu. Yryen, baran
kalabal Avrupa'nm ve onun tarihinin imgesi olarak g
rrd. Avrupa , Byk Yry't. Devrimden devrime,
kavgadan kavgaya yry, hi durmadan ileri.
Baka trl syleyeyim : Franz kitapl yaamnn gerek
olmad duygusu iindeydi. Gerek yaamn onunla omuz
o muza yryenlerin dokunuunu, onlarn haykrlarn
zlyordu. Gerek olmadn sand eylerin (brosunun
ya da ktphanenin sszlnda yapt almann) aslnda
gerek yaam olduunu sand resmi geitlerinse tiyatro
dan, danstan , karnavaldan -baka bir deyile, ryadan
baka bir ey olmadklar bir gn bile aklna gelmedi.
renimini srdrrken yurtta kalyordu Sabina. 1 Ma
ys sabah btn renciler resmi geite katlmak zere er1 06

kenden boy gstermek zorundaydlar. renci grevlileri


eksik bulunmadndan emin olmak zere tm binay tepe
den trnaa ararlard. Sabina helada saklanrd. Bina ancak
tmyle boaldnda odasna dnerdi. Grlmemi bir
sessizlik sarm olurdu evreyi. Duyulan tek ses dman bir
dnyann denizinin grlts imi gibi gelirdi Sabina'ya.
l ke dna ktktan bir ya da iki yl sonra, lkesinin
Ruslar tarafndan igalinin yldnmnde Paris'te bulunu
yordu. Bir protesto yry dzenlenmiti, . Sabina da ka
tlmak zorunda hissetti kendini. Havaya kalkm yumrukla
ryla gen Franszlar Sovyet emperyalizmini lanetleyen slo
ganlar haykryorlard. Sloganlardan holand, ama akn
lkla onlarla birlikte haykramadn grd. Birka dakika
dan fazla dayanamad gsteriye.
Fransz arkadalarna bundan sz ettiinde, kulaklarna
inanamadlar: uYani lkende gale kar savamak istemedi
ini mi sylyorsun?" Onlara, komnizmin, faizmin, b
tn igallerin, btn istilalarn ardnda ok daha temel, yay
gn bir ktln yattn ve bu ktln havaya kalkm
yumruklar ve dillerinde bir azdan haykrlan birrnek he
celerle uygun adm yryen insanlardan oluan bir resmi
geitte en somut grnmne kavutuunu anlatabilmek
isterdi. Ama onlara bunu hibir zaman anlatamayacan bi
liyordu. Kzarp bozararak konuyu deitirdi.
NEW YORK'UN GZELLlGt
Franz ve Sabina, zaman olur New York sokaklarnda saatler
ce dolarlard. Soluk kesen grnmlerle evrelenmi, d
ne dne ykselen bir da yolundan kyorlarm gibi, gr
nm her admda deiirdi; kaldrmn ortasnda diz km
dua eden gen bir adam, bir iki adm tede bir aaca dayan
m duran gzel bir zenci kadn; kardan karya geerken
grnmez bir orkestray yneten siyah takm elbiseli bir
1 07

adam; fskiyeli bir eme ve onun kenarna oturmu le


yemeklerini yiyen bir grup inaat iisi; irkin -o kadar ir
kin ki, sonuta gzel- krmz n yzeyli binalar, bunlann
zerinde inen ya da kan demir merdivenler; hemen yann
da caml, dev bir gkdelen, onun yannda bir tane daha, bu
nun da tepesinde ufak kuleleri, galerileri, yaldzl stunla
ryla Arap tarznda kk bir elence merkezi.
Sabina'ya kendi resimlerini hatrlatrd bunlar. Onlarda
da birbirleriyle ilgisiz eyler yanyana gelirdi; gaz lambas
nn zerine yansulm elik fabrikas inaat; boyal cam
dan fanusu tuzla buz olup, binlerce kk paraya bln
m, ssz bir sazlktan ge doru ykselen eski tip bir
abajur.
Franz dedi ki: "Avrupal anlamyla gzellikte hep nce
den dnlp tanlm, tasarlanm bir yan vardr. Her
zaman estetik bir hedefimiz ve uzun vadeli bir planmz ol
du. Batl bireye yllarca uraarak bir gotik katedral ya da
Rnesans dnemi piazza'larn ina etme imkann veren
buydu ite. New York'un gzellii tmyle farkl bir temel
zerine kurulu. Amal deil. lnsan tasanmndan bamsz
olarak, dikitlerle dolu bir maara gibi frlayp kvermi.
Kendi balarna irkin biimler rastlant eseri olarak, iin
iinde hibir amallk olmakszn, yle inanlmaz ortam
larda kyorlar ki karmza, birden harikulade bir iirle l
l parlayveriyorlar."
Sabina dedi ki: "Amalanmam gzellik. Evet. Baka bir
biimde dile getirmek gerekirse 'yanllk sonucu gzellik'
diyebilirdik. Gzellik dnyadan btn btne kaybolma
dan nce, yanllk sonucu bir sre daha varolacak. 'Yanl
lk sonucu gzellik' - gzellik tarihinin son evresi."
Bunlar syledikten sonra olgunluk dneminin ilk resmi
ni, zerine yanllkla krmz boya damladnda ortaya
kan tabloyu hatrlad Sabina . . . Evet, resimleri "yanllk so1 08

nucu gzellik" ilkesine dayalyd ve New York da ressaml


n gizli ama gerek anayurduydu.
Franz dedi ki: "Belki de New York'un amalanmam g
zellii insan tasarmnn ar lde disiplinli ve ll bi
ili gzelliinden ok daha zengin ve ok daha eitli. Ama
bizim Avrupal gzellii deil bu. Yabanc bir dnya."
Sonunda bir konuda olsun anlamamlar myd?
Hayr. Arada bir fark var. Sabina New York'un gzelliin
deki yabanc geyi ok ekici ama rkn bulunuyordu;
ona Avrupa'y zletiyordu bu gzellik.
SABlNA'.NIN LKES
Sabina, Franz'n Amerika'dan holanmamasn anlyordu.
Avrupa'nn ta kendisiydi o; annesi Viyanal, babas Fransz,
kendisi lsvireli.
Franz, Sabina'nn lkesine byk hayranlk duyuyordu.
Sabina ne zaman ona kendisi ya da lkesindeki dostlar
hakknda bir eyler anlatsa, Franz "hapishane", " kovutur
ma", "dman tanklar", "iltica'', "bildiri", "yasak kitaplar",
"yasak sergiler" gibi szckler duyuyor ve kskanlkla es
kiye zlem karm tuhaf bir duyguya kaplyordu.
Sabina'ya itirafta bulundu bir gn: "Bir keresinde felsefe
cinin biri eserimdeki her eyin kantlanmas mmkn ol
mayan akl yrtmelerden ibaret olduunu sylemi ve ba
na 'Yalanc Sokrat' diye ad takmt. ok zlm, gocun
mu, korkun fkeli bir cevap vermitim. Dn bir kere,
yaammdaki en byk atma bu glnesi olay! Yaam
mn eriip eriebilecei byk gsteri imkan! Sen ve ben
ayr boyutlarda yayoruz. Sen benim yaamma Lilliputla
rn lkesine ayak basan Gliver gibi girdin ! "
Sabina kar kt. " atma"nn, " gsteri"in, "traged
ya"nn, bunlarn hibirinin be para etmediini ne srd;
bunlarda isel deer tayan, sayg ya da hayranla deecek
1 09

hibir ey yoktu. Asl gpta edilecek olan Franz'n eseri ve


onun kendini eserine adayacak i huzurunu ve dinginlii
bulabilmesiydi.
Franz hayr anlamnda sallad ban: "Bir toplum zengin
se, bireylerin elleriyle almalara gerek yoktur; kendilerini
zihin ve ruh etkinliklerine adayabilirler. Gitgide daha ok
niversite, gitgide daha ok renci olacak bizim toplu
muzda. renciler derece almak istiyorlarsa, tez konular
bulmalar gerekecek. Dnya yzndeki her ey hakknda
tez yazlabildiine gre, tez konulan da sonsuz sayda de
mektir! Szcklerle dolu bir sr sayfa; mezarlklardan da
ha yasl yerler olan arivlerde stste birikiyor. Yasl, nk
oralar kimse ziyarete gitmiyor, hatta Azizler Yortusu'nda
bile. Kltr ar retimden, szck ndan, nicelik l
gnlndan yokolup gitmekte. Senin eski lkendeki bir tek
yasaklanm kitabn bile bizim niversitelerimizde ine
nen milyarlarca szckten daha deerli olmas da bu yz
den ite."
Franz'n devrimlere olan dknln bu syledikleri
nin nda anlamak mmkn. nce Kba yanls, sonra
in yanls oldu, sonra da b lkelerin ynetimleri acma
szlklaryla onu tiksindirmeye baladnda, derin derin i
geirerek her eyden elini eteini ekti, ne arl ne de ya
amda karl olan bir laf kalabalna snd. Cenevre'de
(orada gsteri falan yoktur) oturan bir profesr oldu ve
kendini yadsma krizi iinde (kadnsz, gsterisiz, yr
ysz bir yalnzlk iinde) her biri byk vg derleyen
yedi bilimsel eser yazd. Sonra bir gn Sabina kt kars
na. Gkten inmiti adeta. O, devrimci dlerin oktan s
np gittiini, ama Franz'n devrimde en houna giden eyin
hala sregeldii bir lkedendi; her eyin byk yaanmas;
risk, gzpeklik ve lm tehlikesi dolu bir yaam. Sabina,
Franz'n insan abasnn grkemliliine olan inancn yine110

ledi. lkesinin ach dramn onun kiiliine yanstarak onu


daha da gzel buldu Franz.
Gelin grn ki, Sabina bu drama sevgi duymuyordu.
"Hapishane", "bask", "yasak kitaplar", "igal", "tank" sz
ckleri en ufak lkselletirmeye yer brakmamacasna ir
kindiler. Onda lkesine ilikin tatl, zlemli bir an uyand
ran tek szck "mezarlk"t.
MEZARLIK
Bohemya'da mezarlklar bahe gibidir. Mezarlar imle ve
renk renk ieklerle kapldr. Alakgnll mezartalan ye
illiin ierisinde kaybolurlar. Gne batUnda mezarlk
mini mini mumlarla l ldr. ller bir ocuk balosunda
dans ediyorlar sanki . Evet, ocuk balosunda, nk ller
ocuklar kadar masumdur. Yaam ne kadar acmasz olursa
olsun, mezarlkta hep huzur vardr. Sava srasnda, Hit
ler'in zamannda, Stalin'in zamannda, tm igaller srp
giderken bile. Sabina iine bir sknt ktn hissettiin
de arabaya atlar, Prag' iyice gerilerde brakr, o kadar ok
sevdii ky mezarlklarndan birinde gezintiye kard. Mavi
tepelerden bir fon nnde, ninni kadar gzeldi mezarlklar.
Franz iin mezarlk irkin bir ta ve kemik ynyd.

6
"Hi kimse araba kullandramaz bana. Kazalardan dm
patlar! ldrmese bile yaam boyu iz brakr kazalar!" Hey
keltra bunlar syledikten sonra tahtadan bir heykel yon
tarken doramasna ramak kald parmam farknda olma
dan sk sk tuttu. Parman kurtulmu olmas mucizeydi.
"Ne demek istiyorsun?" dedi Marie-Claude bugulu bir
sesle. Formunun zirvesindeydi. "Bir keresinde ciddi bir ka
za geirdim ben; o kazay hibir eye deimem, inann. s

telik hastanede yattm gnlerdeki kadar elendiimi de


hi hatrlamyoru m ! Gzm krpamadm, onun iin de
sabah akam okudum durdum."
Hepsi aknlk iinde ona baktlar. Baylyordu buna Ma
rie-Claude. Franz tiksinti (szkonusu kazadan sonra kars
nn ar bir depresyon geirdiini ve hi durmadan yaknd
n biliyordu) ve hayranlk (bandan geen her eyi d
ntrmek konusunda becerisi gerek bir dirimin gsterge
siydi) karm bir tepki duydu.
"Kitaplan gndz kitaplar-gece kitaplan diye ikiye ayr
maya orada baladm," diye szn srdrd kars. "Ger
ekten de, gndz okunsun diye yazlm kitaplar vardr,
bir de sadece geceleri okunabilecek olanlar. "
imdi herkes aknlk ve hayranlk iinde ona bakyor
du; daha dorusu hala parmam tutan ve kazay dne
rek yzn buruturan heykeltra dnda herkes.
Marie-Claude heykeltraa dnd ve sordu: "Stendhal'i
hangi kategoriye sokarsn?"
Heykeltra soruyu duymamt, skntl skntl omuzla
rn silkti. Onun yaknnda duran bir sanat eletirmeni
Stendhal'i gndz okumas saydn syledi.
Marie-Claude ban sallad, buulu sesiyle, "Hayr, hayr,
yanlyorsun! Yanlyorsun ! Stendhal gece yazardr," dedi.
Franz, kagelmesi an meselesi olan Sabina'y bekledii iin
gndz sanat-gece sanat tartmasna pek katlamyordu. Bu
kokteyl parti arsn kabul edip etmemesi konusunu gn
lerce tartmlard Sabina'yla. Marie-Claude partiyi galerisin
de sergi am btn ressam ve heyketralar onuruna dzen
lemiti. Sabina, Franz'la tantndan beri onun karsndan
uzak duruyordu. Ama ilikilerinin renilmesinden korktuk
lar iin Sabina'nn partiye gelmesinin daha doal olaca, do
laysyla daha az kuku uyandraca sonucuna varmlard.
Giri salonuna doru belli etmemeye al arak baklar
112

frlatrken, on sekiz yandaki kz Marie-Anne'in odann


teki ucunda sylev ektiini duydu Franz. Karsnn ev
resini saranlarn grubundan izin isteyerek kznn evresini
saran gruba dogru yneldi. Kimileri iskemlelere oturmu
lar, kimileri ayakta duruyorlard, ama Marie-Anne yere bag
da kurmutu. Franz, ok gemeden Marie-Claude'un da
odann kendi yanndaki halnn zerine oturacagma yemin
edebilirdi. Konuklarnz varken yerde oturmak o zamanlar
sadelik, kural tanmazlk, liberallik, konukseverlik gster
gesi, ok Parisli bir davrant. Marie-Claude'un nerde olur
sa olsun yere oturma tutkusu o dereceydi ki, Franz onun
sigaralarn satn aldg dkkanda da yere kp o turmasn
dan korkar olmutu.
"u anda ne zerinde alyorsun, Alain? " diye sordu
Marie-Anne ayaklarnn dibinde oturdugu adama.
Alain, galerinin sahibesinin kzna drst bir cevap vere
cek kadar saf ve itendi. Ona, fotorafla yaglboya karm
o lan yeni yaklamn aklamaya giritiyse de daha
cmle sylememiti ki, Marie-Anne slkla bir para alma
ya balad. Ressam agr agr, btn dikkatini anlaug konu
ya vererek konuuyordu, onun iin slg duymad.
"Neden slk aldn syler misin bana?" diye fsldad
Franz.
" nsanlarn politikadan sz etmelerini sevmiyorum da
ondan," diye cevap verdi kz yksek sesle.
Gerekten de, ayn emberi oluturan erkeklerden ikisi
yaknda Fransa'da yaplacak olan seimleri tartyorlard.
Konumalar ynetmeyi kendi grevi sayan Marie-Anne,
adamlara bir talyan toplulugunun gelecek hafta Cenev
re'de sahneleyecekleri Rossini operasna gidip gitmeyecek
lerini sordu. Btn bunlar olup biterken ressam Alain, yeni
resim yaklamnn ayrntlarna inmeye balamt . Franz
kz adna utanyordu. Onu bozmak iin ne zaman operaya
113

gitse kznn can skntsndan yanp yakldn bildirdi


evredekilere.
" ok ktsn," dedi Marie-Anne oturduu yerden baba
snn karnna yumruk atmaya alarak. "Baroldeki tenor o
kadar yakkl ki. O kadar yakkl ki, onu iki kere gr
dm, ak oldum."
Franz kznn annesine ne kadar benzediini dnmek
ten kendini alamyordu bir trl. Neden kendisine benze
miyordu? Ama yapabilecei bir ey yoktu. Benzemiyordu
ite, Marie-Claude'un u ya da bu ressama, arkcya, yaza
ra, politikacya hatta bir keresinde bir bisiklet yarsna
ak olduunu uluorta sylediini ka kare duymutu aca
ba? Tabii, kokteyl parti konumasyd btn bunlar ama,
arasra kansnn ayn eyi yirmi yl nce kendisi iin de u
rada burada sylediini, stelik buna bir de intihar tehdidi
ni eklediini de hatrlatmadan edemiyordu.
Tam o anda Sabina girdi odaya. Marie-Claude onu kar
lamak zere kapya yneldi. Marie-Anne, Rossini konusu
nu tutturmu giderken, Franz dikkatini iki kadnn konu
malar zerine younlatrd. Bir iki merhabalamadan son
ra Marie-Claude, Sabina'mn boynundaki seramik kolyeyi
tutup kaldrarak son derece yksek sesle, "Nedir bu? Ne
irkin! " dedi.
Bu szckler Franz' derinden etkiledi. Kavga karmak
amacyla sylenmemilerdi; hemen arkadan gelen buulu
kahkaha, Marie-Claude'un kolyeyi beenmemekle birlikte
Sabina'nn dostluunu kaybetmek niyetinde o lmadn
aka ortaya koyuyordu. Gene de, ok sk sylemedii sz
lerdi bunlar.
"Kendim yaptm," dedi Sabina.
" Gerekten ok irkin bir kolye ama! " diye tekrarlad
Marie-Claude bara bara. "Takmamalsm! "
Franz karsnn kolyenin irkin olup olmamasyla i lgi114

lenmediini biliyordu. Bir nesne o irkin diyorsa irkin,


gzel diyorsa gzel olurdu. Dostlarnn taktklar kolyeler
a p riori gzel olurdu. Onlar irkin bile bulsa, bunu hibir
zaman sylemezdi, nk iltifat nicedir ikinci benlii olup
kmt.
yleyse neden Sabina'nn kendi yapu kolyenin irkin
olduuna karar vermiti?
Franz anszn apak grd bunun cevabn: Marie-Cla
ude, Sabina'nm kolyesinin irkin olduunu uluorta syle
yebiliyordu, nk bunu syleme hakkn buluyordu ken
dinde.
Ya da daha ak sylemek gerekirse: Marie-Claude, Sabi
na'nn kolyesinin irkin olduunu, ona kolyesinin irkin
olduunu syleme hakkn kendinde bulduunu aka be
lirtmek iin sylyordu.
Sabina'nn bir yl nceki sergisi pek baar kazanmamt,
bu yzden Marie-Claude, Sabina'nn dostluuna yle ok
nem vermiyordu. Sabina'nn ise Marie-Claude'un dostlu
una nem vermek iin her trl nedeni vard. Gene de
davranlaryla hi belli etmiyordu bunu.
Evet, aka gryordu Franz: Marie-Claude gerek g
dengesinin ikisi arasnda olduunu Sabina'ya (ve tekile
re) aka gstermek iin eline geen bu frsat deerlen
dirmiti.

Kk "Yanl Anlalan Szckler" Szl (son)


AMST ERDAM'DAKl ESKl KlLlSE
Sokan bir yannda sra sra evler dizilidir ve zemin katla
rn geni vitrinlerinin ardnda btn orospularn kk
odalar vardr; zerlerinde sutyenleri ve klotlaryla kadi11s

femsi yastklarla doldurulmu koltuklarna o turur, cama


iyice yaklarlar. Kocaman, can sklan kediler gibidirler.
Sokan teki yannda on drdnc yzyldan kalma dev
bir gotik katedral vardr.
Orospularn dnyasyla Tanr'nn dnyas arasnda iki
krall birbirinden ayran bir rmak gibi, keskin bir sidik
kokusu yaylr gider.
Eski kilisenin iinde gotik sluptan gnmze kalanlar
yalnzca yksek, plar, beyaz duvarlar, stunlar, kemerli
mimari ve pencerelerdir. Ne duvarlarda bir tek resim de de
urda hurda bir heykel vardr. Kilise bir j imnastik salonu gi
bi bombotur. Yalnzca tam ortasnda, ufak bir rahip krs
snn evresinde geni bir ember oluturacak biimde s
ra sra iskemleler dizilmitir. skemlelerin arkasnda tahta
localar, kentin zenginleri iin bitiik dzen sralar vardr.
skemlelerle sralar, duvarlarn biimi ya da stunlarn ko
numu hi mi hi gznne alnmadan yerletirilmi gibidir;
sanki gotik mimariye ynelik bir kaytszlk ya da horlama
dile getirmek istenmitir bylece. Yzyllar nce Kalvinizme
inananlar, katedrali, tek ilevi iman edenlerin dualarn ya
murdan ve kardan korumak olan bir hangara evirmilerdir.
Franz bylenirdi bu hangar karsnda: Tarihin Byk
Yry bu dev alandan geip gitmiti!
Sabina, komnist darbenin hemen ardndan Bohemya'da
ki btn atolarn nasl milliletirilip el sanat okullar, hu
zurevleri ve hana inek ahrlar haline sokulduunu hatrla
d. lnek ah rlarndan birini gezip grmt: Demir halkala
r tutturmak iin svayla kapl duvarlara kancalar gml
mt, bu kancalara bagl inekler hlyal baklarla pence
relerden darya, artk tavuklarla dolup taan ato bahesi
ne bakyorlard.
"Beni byleyen burann boluu," dedi Franz. "nsanlar
mihraplar, heykeller, resimler, iskemleler, hallar, kitaplar
116

biriktiriyorlar, derken sevin dolu bir ferahlama an geliyor,


biriktirdiklerinin hepsini dnk yemein artklar gibi at
veriyorlar. Bu katedrali sprp tertemiz eden Herkl s
prgesini getirebiliyor musun gznn nne?"
"Yoksullar ayakta duruyormu, ama zenginler sralarda
oturuyorlarm," dedi Sabina sralar gstererek. "Ama ban
kerleri dilencilere balayan bir ey varm; gzellie duyu
lan nefret! "
"Gzellik nedir ki?" dedi Franz ve ksa sre nce karsnn
stelemesi sonucu onunla birlikte bir sergi alna katl
geldi gznn nne. Sylevlerle szcklerin o sonsuz ken
dini beenmilii, sanatn, kltrn kendini beenmilikleri!
Sabina, hoparlrlerden dur durak bilmeksizin yaylan ne
eli marlarla ruhu zenginlenerek genlik kampnda alt
srada, bir pazar gn dn bir motosiklet bulmu, so
luu dalarda almt. Hi tanmad k k, rak bir kyde
durdu, motosikleti kilise binasna dayad, ieri girdi. Ayin
yaplmaktayd kilisede o srada. Devlet dine bask uygulu
yordu, onun iin biroklar kilisenin kapsnn nnden bi
le gemeye korkuyorlard. Sralarda oturanlar sadece yal
erkeklerle kadnlard, nk onlar ynetimden korkmuyor
lard. Onlarn tek korktuklar lmd.
Rahip szckleri ahenkli bir sesle sylyor, cemaat de
hep bir azdan tekrarlyordu. Bir duann cemaatle birlikte
sylenen nakarat blmleriydi bunlar. Gzlerini manzara
dan ayramayan bir gezgin ya da yaama bir trl veda ede
meyen bir adam gibi, ayn szckler dnp dnp geliyor
lard. Sabina en arka sralardan birine o turmu, gzlerini
szcklerin mziini duymak iin kapyor, sonra altn ren
gi iri yldzlarla sslenmi masmavi kemerli tavana bakmak
iin ayordu. Kendisinden gemiti.
Kyn kilisesinde hi beklemedii anda karsnda bul
duu ey Tanr deildi; gzellikti. ok iyi biliyordu ki ne
117

kilise ne de duann szckleri kendi balarna, kendilikle


rinden gzeldiler; gnlerini ark ad verilen grlt patrt
arasnda geirdii inaat alanna oranla gzeldiler. Ayin ona
ihanete uram bir dnyann beklenmedik, gizemli alm
gibi geldii iin gzeldi.
O gnden beri gzelliin ihanete uram bir dnya ol
duunu biliyordu. Onunla karlamann tek yolu, gzellii
kovuturanlarn gznden kam ke bucaklara bakmak
t. Gzellik, 1 Mays yrylerinin sahne gerisinde gizle
nirdi. Onu bulmak istiyorsak, dekorlar ykmak gerekirdi.
"llk defa bir kilise karsnda bylenmi gibi oldum, "
dedi Franz.
Onu bylesine coturan ne Protestanlkt ne de koyu ile
cilik; baka bir eydi, son derece kiisel bir ey, Sabina'yla
tartmaya cesaret edemedii bir ey. Bir Herkl sprgesi
alp Marie-Claude'un btn sergi allarn, Marie-Anne'in
btn arkclarn, btn konferanslar ve sempozyumlar,
btn yararsz konumalar ve bouna szckleri sprp
atmasn, yaamndan sprp karmasn syleyen bir ses
duyduunu sanmt. Amsterdan'daki eski kilisenin bo,
byk mekan beklenmedik ve gizemli bir alm sonucu
kendi zgrlnn imgesi gibi grnmt gzne.
G
Sevitikleri saysz o tellerden birinin yatanda Franz'n
kollarm okarken, Sabina; "u kaslarn yok mu! Akl al
maz eyler! " dedi.
Franz onun vgsnden haz duydu. Yataktan kt, kal
alarnn zerine kt ve mee aacndan ar bir sandal
yeyi ayandan kavrayarak yavaca havaya kaldrd. "Hi
korkma," dedi. "Seni her eyden korurum. Eskiden judo
ampiyonuydum . "
Elinde tuttuu ar sandalyeyi ta bann zerine kadar
118

kaldrdnda, "Bu kadar gl olduunu bilmek ne iyi,"


dedi Sabina.
Ama iinden, Franz gl olabilir oysa onun gc dar
ya ynelik dedi; i birlikte yaad insanlara, sevdiklerine
geldi mi Franz zayf. Franz'n zayflna iyi yreklilik deni
liyor. Franz, Sabina'ya hibir zaman buyurmazd. Tomas'n
yapt gibi aynay yere yatrp zerinde rlplak bir aa
bir yukar yrme komutu vermezdi. Duyusal yam eksik
olduundan deil; yalnzca buyuracak gc yok. Ancak
iddetle tamamlanan kimi eyler vardr yaamda. Bedensel
sevgi iddetsiz dnlemez.
Sabina, Franz'n bann zerinde tuttuu sandalyeyle oda
da boydan boya gezinip durmasn seyretti; sahne ona abart
l ve gln grnd, iini garip bir hznle doldurdu.
Franz sandalyeyi yere, Sabina'nn tam karsna koydu ve
stne oturdu. "Gl olmak houma gidiyor elbette," de
di. "Ama bu kaslarn Cenevre'de ne yarar var bana? Ss gi
bi bunlar, tavus ty gibi. Yaamm boyunca hi kimseyle
dvmedim."
Sabina kendi melankolik hayallerine dalm gitmiti;
kendisine buyruklar yadran bir erkek olsayd yaamnda,
ne olurdu acaba? Efendisi olmak isteyen bir erkek? Ona ne
kadar katlanabilirdi Sabina? Be dakika bile katlanamazd !
Bundan da u kyordu k i hibir erkek onun arad erkek
deildi. lster gl olsun ister zayf.
"Gcn neden hi benim zerimde kullanmyorsun?"
dedi.
"Sevgi insann gcnden vazgemesi demektir de on
dan," dedi Franz yumuak bir sesle.
Sabina iki eyin farkna vard: Bir, Franz'm szleri soylu
ve doruydu; iki, bu szler onu Sabina'nn ak yaamndan
kap dar ediyordu.
119

GEREK YAAMAK
Kafka'nn gncelerinin ya da mektuplarnn bir yerinde
saptad bir forml bu. Franz nerede olduunu tam hatr
lamyordu. Ama bir trl aklndan kmyordu bu iki sz
ck. "Gerek yaamak" ne demekti? li olumsuz yanndan
alrsak kolay; yalan sylememek, gizlenmek ve olduundan
baka trl grnmek demekti. Oysa Sabina'ya rastlad
gnden beri yalanlar iinde yayordu Franz. Karsna Ams
terdam'dan sz ediyordu; Sabina'yla Cenevre sokaklarnda
yrmeye korkuyordu. stelik yalan sylemekten, gizlen
mekten de holanyordu; onun iin o kadar yeni eylerdi ki
bunlar. Btn cesaretini toplayp okulu kran, retmenin
gzdesi renci kadar heyecanlyd.
Sabina iin gerek yaamak, ne kendi kendimize ne de
bakalarna yalan sylememek, ancak insanlardan uzak
olunduunda mmknd; yapumz ilere bakasnn g
z dedii an; ister istemez o gze ho grnmeye alrz
ve yaptmz hibir ey drste olmaz. Bizi seyreden biri
lerinin olmas, bizi seyredenleri bir tr aklmzdan kara
mamak, yalanlar iinde yaamak demektir. Sabina, kiilerin
kendilerine ve dostlarna ilikin btn srlar eleverdikleri
edebiyat trn aalk bulurdu. Gizliliini kaybeden her
eyini kaybetmi demektir, diye dnrd Sabina. Hele
bundan kendi iradesiyle vazgeen kii canavard. Sabina'nn
yaad ak gizli tutmaktan en ufak bir ac duymamas da
bundand ite. Tam tersine, ancak byle davranarak gerek
yaayabilirdi o.
te yandan Franz, yaamnn zel ve kamusal olarak iki
ye blnmesinin btn yalanlarn kayna olduuna emin
di; kii zel yaamnda baka bir eydi, bakalaryla birlik
teyken bambaka bir ey. Franz iin, gerek yaamak, zel
ile kamusal arasndaki engelleri ykmak demekti. Andre Bre
ton'un iini herkesin grebilecei ve sr namna bir ey ba1 20

nndrmayan camdan bir evde yaamann arzulanrl ze


rine sylediklerini dilinden drmezdi Franz.
Karsnn Sabina'ya, "Bu kolye irkin ! " dediini duydu
unda, bir dakika daha yalan srdremeyeceini, Sabina'y
savunmaya koacan biliyordu. Bunu yapmadysa arala
rndaki gizli aka ihanet etmemek iindi.
Kokteyl partinin ertesi gn, hafta sonunu geirmek ze
re Sabina ile birli kte Roma'ya gitmeleri sz konusuydu.
Franz, "Bu kolye ok irkin! " cmlesini bir trl unutam
yordu; bu cmle Marie-Claude'u bambaka bir gzle gr
mesine yol at. Karsnn saldrganl -incinmek bilmez,
grlLc ve dirim gcyle dopdoluydu- yirmi yllk ev
lilikleri sresince sabrla tad. iyilik yknden kurtarm
t onu. Amsterdam'daki eski kilisenin o son derece geni i
mekann getirdi aklna ve o boluun esinlendirdii garip,
anlalmaz rpertiyi bir kere daha iinde duydu.
Ksa yolculuklarda yanna ald bavulunu hazrlarken
Marie-Claude odaya dald, partideki konuklar hakknda ge
vezelik eLmeye koyuldu; kimilerinin grlerini iddeLle
benimsiyor, kimilerininkiyle de alay ediyordu.
Franz ona uzun uzun bakt, sonra "Roma'da konferans
falan yok," dedi.
Marie-Claude anlamad. " Peki neden gidiyorsun o za
man?"
"Dokuz aydr bir sevgilim var," dedi Franz. "Onunla Ce
nevre'de bulumak istemiyorum. Bu kadar ok yolculuk et
memin nedeni bu. Senin de bilmenin zaman geldi diye d
ndm."
llk bir iki szckten sonra cesaretini kaybetti. Marie-Cla
ude'un yzndeki umarszl, szlerinin uyandrmasn
bekledii umarszl grmemek iin ban te yana evirdi.
Ksa bir sessizlikten sonra, Marie-Claude'un "Evet, bil
menin zaman gelmiti, " dediini duydu.
1 21

Marie-Claude'un sesi o kadar sakindi ki Franz ban e


virip ona bakt. Hi de allak bullak olmua benzemiyordu
Marie-Claude; hatta bir gn nce partide o en buulu sesiy
le "Bu kolye ok irkin ! " diyen kadnn ta kendisiydi.
Szlerini srdrd kars: "Beni dokuz aydr aldattn
syleyecek cesareti bulduuna gre, onun kim olduunu da
syleyebilecek misin bakalm?"
Franz kendi kendine Marie-Claude'u incitmeye hakk ol
madn, ondaki "kadn"a sayg duymas gerektiini syle
yip durmutu. Ama nereye gitmiti ondaki "kadn"? Baka
bir deyile, zihninde karsyla badattrd anne imgesine
ne olmutu? Yasl ve yaral anac.bir ayana baka, teki
ayana baka pabu giymi anac Marie-Claude'dan k
m gitmiti - ya da belki hayr, zaten hi Marie-Claude'un
iinde olmamt ki. Bir nefret aknts iinde dank etti bu
Franz'n kafasna.
"Senden saklamam iin bir neden yok," dedi.
Karsn sadakatsizliiyle yaralamay baaramadysa, onu
kimle aldattn syleyerek yaralamay baaracandan
emindi. Gznn iine bakarak Sabina'nn adn syledi.
Bundan ksa bir sre sonra havaalannda Sabina'yla bu
lutu. Uak ykselirken, gitgide daha hafiflediini hissedi
yordu. "Sonunda" dedi kendi kendine; dokuz aydan sonra
ilk olarak "gerek" yayordu.

8
Franz birlikte paylatklar gizliliin kapsn zorla aralam
gibi geliyordu Sabina'ya. Sanki Marie-Claude'un, Marie-An
ne'in, ressam Alain'in, parman sk sk tutan heykeltra
n -Cenevre'de tand herkesin- kafasnn iindekileri
grebiliyordu. imdi artk ister istemez kendisini u kadar
ck ilgilendirmeyen bir kadna rakip olacakt. Franz, Marie1 22

Claude'dan boanmak isteyecek, Franz'n geni evlilik yata


ndaki Marie-Claude'un yerini kendisi alacakt. Herkes
olup bitenleri az ya da ok bir uzaklktan seyredecek ve Sa
bina herkesin nnde rol yapmak zorunda kalacakt; Sabi
na olmak yerine, Sabina rol oynamak, bu rol en iyi nasl
oynayabileceine karar vermek zorunda kalacakt. Ak
azdan aza dolamaya balad an, arlk kazanacak, bir
yk olacakt. Sabina bunun dncesinden bile irkiliyo:du.
Yemei Roma'da bir lokantada yediler. Sabina arabn
ierken hi konumad.
"Kzmadn deil mi?" diye sordu Franz.
Kzmadn syleyerek gvence verdi ona Sabina. Akl
hala karmakarkt, mutlu mu mutsuz mu olsun henz bir
karar verememiti. Amsterdam ekspresinin yatakl vago
nunda karlatklar gn, Franz'n nnde diz kp beni
tut, beni sk sk tut, hi brakma demek istedii gn ha
trlad. hanetlerden kurulu o tehlikeli yolun sonuna gel
meyi ne kadar ok istemiti. Her eye bir son vermek, dur
demek istemiti.
Bu zlemi younlatrmaya, yardmna armaya, ona
yaslanmaya ne kadar alrsa alsn, honutsuzluk duy
gusu giderek artyordu sadece.
Roma sokaklarnda yryerek otellerine geri dndler.
evrelerini saran ltalyanlar bar arlarla, el kol hare
ketleriyle mthi bir amata yaptklarndan, Franz'la Sabina
kendi sessizliklerini duymadan sessizce yryebiliyorlard.
Sabina uzun uzun ykand banyoda; Franz battaniyenin
altnda onu bekledi. Her zaman olduu gibi kk lamba
yanyordu.
Sabina banyodan ktnda lambay sndrd. tk defa
yapyordu bunu. Franz yeterince dikkatli deilmi demek
ki. Farkna varmad, nk k onun iin bir anlam tam
yordu. Bildiimiz gibi, seviirken gzlerini kapyordu.
1 23

Asln isterseniz, Sabina'y lambay sndrmeye iten ey


onun kapal gzleriydi. O inik gzkapaklarna bir an bile da
yanamayacakt artk. Gzler ruhun penceresidir, derler ya. O
zaman, kapal gzleriyle zerinde gidip gelen Franz'n bede
ni, ruhsuz bir bedendi demek ki. Henz gzleri almam,
meme aranan yeni domu bir hayvan gibi. Kaslar gelimi
Franz, cinsel birleme annda memelerine yapm dev bir
hayvan yavrusuna benziyordu. Gerekten de, sanki meme
emiyormu gibi Sabina'nn meme ucunu azna almt ! Bel
den aasnn yetikin bir erkek, belden yukarsnn ise me
me emen bir bebek olmas, irenlie varan bir eydi. Hayr,
Franz'n bedeninin kendi bedeni zerinde umarszca gidip
gelmesini bir daha hi grmeyecekti, ona bir daha hi meme
vermeyecekti eniine meme veren bir dii kpek gibi, bugn
sondu, son, geri dn yoktu artk bu iin!
Elbette, byk hakszlk etliini biliyordu, Franz yaam
na giren en kusursuz erkekti -akllyd, resimlerini anlyor
du, yakkl ve iyi yrekliydi- ama zerinde dndke
bu akl yerle bir etmek, yufka yrekliliini kirletmek, onun
o gsz gcnn rzna gemek istiyordu.
O gece, bunun son sevimeleri olduunun bilinciyle daha
da kendinden geerek, her zamankinden daha akl bandan
gitmi bir biimde seviti Sabina. Seviirken uzaklarda, ok
uzaklardayd. Kendisini uzaklarda aran ihanetin altn bo
rusunu bir kere daha duydu ve direnemeyeceini anlad.
nnde geni bir zgrlk yolunun aldn sezdi ve bu
yolun usuz bucakszl ban dndrd. Franz'la hi sevi
medii biimde, lgn, snr tanmaz bir sevimeyle seviti.
Onun zerinde hareketsiz yatarken hkryordu Franz;
anladndan emindi; Sabina yemek boyunca hi konuma
m, karar hakknda tek bir laf etmemiti, ama ite cevab
buydu. Sevincini, tutkusunu, onayn, onunla sonsuza ka
dar yaama arzusunu aka gstermiti.
1 24

Franz kendini grkemli bir bolua doru doludizgin at


koturan bir binici gibi hissediyordu, karsndan, kzndan,
her trl aile dzeninden arnm bir boluk, Herkl s
prgesiyle sprlp tertemiz edilmi bir boluk, akyla
dolduraca grkemli bir boluk.
Her biri tekinin zerine binmi, altndakini bir at gibi
koturuyordu; ikisi de kendi arzularnn derinliklerine do
ru, kendilerini zgrletiren ihanetlerle esrimi halde, du
ludizgin koturuyorlard. Franz, Sabina'nn zerine binmi
gidiyordu, kansna ihanet etmiti. Sabina, Franz'n zerine
binmi gidiyordu, Franz'a ihanet etmiti.

9
Yirmi yl sreyle annesini -zavall, korumasna muhta za
yf bir yarauk- grmt karsnda. Bu imge iinde ok de
rine kk salmt, gnde skp atamyordu. Eve dner
ken, vicdan Franz' rahatsz etmeye balad; kendisi ekip
gittikten sonra Marie-Claude'un yklm olmasndan, onu
byk bir gnl yaras alm bulacandan korkuyordu. Bir
hrsz gibi sessizce kapy at ve kendi odasna gitti. Bir an
durdu, dinledi: Evet, evdeydi Marie-Claude. Bir an durak
sadktan sonra onunla her zamanki gibi merhabalamak
zere karsnn odasna gitti.
"Ne ! " diye bard kadn, yalancktan arm gibi yapa
rak kalarn havaya kaldrd. "Sen? Burada, ha? "
"Baka nereye gidebilirim ki? " demek istedi Franz (ger
ek bir aknlkla) , ama bir ey demedi.
"u ii aka konualm m, ne dersin? Hi zaman geir
meden onun evine tanmanda hibir saknca yok bence."
Roma'ya gitmek zere evden ayrld gn, Franz ne ya
pacana kesin olarak karar vermemiti. Eve dneceini,
Marie-Claude'u gereinden fazla incitmemek iin her eyi
125

dosta bir hava iinde konuacaklarn dnmt. Onun


kendisini kln bile kprdatmadan, souk bir sesle kap d
ar edebilecei aklna bile gelmemiti.
Bu, ileri kolaylatryordu geri ama gene de bozum ol
mutu. Btn yaam boyunca onu incitmekten korkmu,
kendi isteiyle insan sersem eden tek elilik skdzenine
uymutu, imdiyse aradan yirmi yl getikten sonra, her e
yin bouna olduunu, bir yanl anlama yznden dzine
lerle kadndan vazgetiini reniyordu anszn!
O gn leden sonra dersini verdi ve oradan dosdoru
Sabina'ya gitti. Geceyi onda geirip geiremeyeceini sor
may dnyordu. Zili ald ama kimse cevap vermedi.
Gidip sokan karsndaki kafeye oturdu, gzlerini inatla
Sabina'nn oturduu eve dikti.
Akam oldu, ne yapacan bilmiyordu. Tm yaam bo
yunca yatan tek Sabina'yla paylamt. Eve, Marie-Cla
ude'un yanna gitse nerede yatacakt acaba? Yan odadaki di
vann zerine bir yatak yapabilirdi elbette. Ama bu eksant
rik davran olmaktan teye gider miydi? Kt niyet iareti
gibi grnmez miydi? Ne olursa olsun, onunla dost kalmak
istiyordu canm! Gene de, karsyla ayn yataa girmek sz
konusu olamazd. Onun kendisine alayc bir sesle neden
Sabina'nn yatan yelemediini soruunu duyabiliyordu.
Bir otelde oda tuttu.
Ertesi gn, sabah, le ve akam Sabina'nn zilini ald
durdu.
Daha ertesi gn kapcya bavurdu. Kapcnn bu konuda
bilgisi yoktu, ev sahibiyle grmesini syledi. Franz ev sa
hibine telefon etti ve iki gn nce Sabina'nn kacan ha
ber verdiini rendi.
Bunu izleyen birka gn boyunca, onu hala yerinde bul
may umut ederek dzenli aralarla eve urad. Sonunda ka
py ak bulduu bir gn, tulumlar giymi adamn mo126

bilyalar ve tablo lar darya park edilmi bir kamyona


yklemekte olduklarn grd.
Mobilyalar nereye gtrdklerini sordu onlara.
Adamlar adresi aklamamak iin kesin emir aldklarn
sylediler.
Bu gizli adresi renmek zere karp birka frank ver
mek zereydi ki, birden bunu yapacak gc kalmadn
hissetti. Acs iyice krmt belini. Hibir ey anlamyordu,
ne olup bittii konusunda en ufak bir fikri yoktu; tek bildi
i Sabina'yla tantndan beri byle bir eyler olmasn
beklediiydi. Olacak olmalyd. Franz direnmeye almad.
Kentin eski mahallelerinden birinde kk bir apartman
kat buldu kendisine. Karsyla kznn evde olmayacaklar
n bildii bir sra, elbiselerini ve kitaplarnn en nemlileri
ni almak zere eski evine gitti. Marie-Claude'un yokluunu
hissedecei hibir eyi almamaya dikkat etti.
Bir gn, bir kafenin camnn gerisinde grd onu. lki kadn
arkadayla birlikte oturuyordu. Durmadan az burun oynat
maya olan an dknlnden dolay zaten krklklarla
izgi izgi olmu yz gene kpr kprd. Kadnlar yaklam
onun sylediklerini dinliyor, durmadan kahkahalar atyorlar
d. Franz onlara kendisinden sz ettii duygusunu bir trl
stnden atamad. Franz'n onunla yaamaya karar verdii
gn Sabina'nn Cenevre'den ekip gittiini biliyordu kuku
suz. Ne komik bir hikaye, deil mi ! Kansnn arkadalarnn
alay konusu olmasna uncack amad Franz.
Gnn her saatinde Saint-Pierre Kilisesi'nin anlan du
yulan yeni dairesine dndnde, maazadan yeni yaz ma
sasnn gelmi olduunu grd. Marie-Claude'la arkadala
nn o an unuttu. Hatta bir an Sabina'y bile unuttu. Yaz
masasnn bana oturdu. Bu masay kendi eliyle setiine
memnundu. Yirmi yl boyunca kendi semedii eyalar ara
snda yaamt. Her eyi Marie-Claude semiti. lte imdi
127

kk bir ocuk olmaktan kmt; yaamnda ilk olarak


kendi banayd. Ertesi gn bir ktphane yapurmak zere
marangozla grt. Ktphanesinin planlarn izip evi
nin neresine yerletireceini dnerek gnler geirdi.
Sonra yle bir an geldi ki, byk bir aknlkla ok da
mutsuz olmadn fark etti. Sabina'nn varl sandndan
ok daha az nemliydi. nemli olan, onun kendi yaamn
da brakt altn ayak iziydi, hi kimsenin silemeyecei si
hirli ayak izi. Yaamnn ufkundan kaybolup gitmeden nce
Franz'n eline o Herkl sprgesini tututuruvermiti Sabi
na; Franz da bunu eline alp yaamnda horgrd her ne
varsa sprp atmt. Anszn gelen bir mutluluk, bir ta
mamlanmlk duygusu, zgrlkten ve yeni bir yaamdan
kaynaklanan bir sevin - Sabina'nn ona brakt armaan
lar bunlard ite.
Aslnda her zaman gerek olmayan gerek olana yele
miti. Nasl kendini rencilerle dolu bir anfide deil de
gsteri yrylerinde iyi hissediyorsa (ki demin de syle
diim gibi bunlar tmyle oyundu, ryayd) , "grnmez
tanra" Sabina ile de, birlikte btn dnyay gezdii ve
hep kaybetmekten korktuu Sabina ile olduundan ok da
ha mutluydu. Sabina ona kendi bana yaayan bir adamn
beklenmedik zgrln sunmakla tepesine bir ekicilik
halesi kondurmutu. Kadnlara mthi ekici gelmeye ba
lad ve rencilerden biri ona ak oldu.
lte bylece inanlmayacak kadar ksa bir sre iinde ya
amnn arka plan tmyle deiti. Ksa bir sre ncesine
kadar orta snfn yksek gelir grubundan birinin oturabile
cei bir apartman katnda ua, kars ve kzyla birlikte
oturuyordu; imdiyse kentin eski mahallelerinden birinde,
her gece renci sevgilisi ile birlikte olduu kck bir
dairede. Sevgilisine, onu o otelden bu otele gezdirerek elik
etmek zorunda deildi artk; onunla kendi dairesinde, ba1 28

ucu masasnda kendi kitaplar ve kl tablas duran kendi


yatanda seviebilirdi.
ddiasz bir kzd, fazla gsterili de deildi ama Franz'a,
Franz'n ok yakn bir gemite Sabina'ya duyduu hayran
lk gibi bir hayranlk duyuyordu. Franz bundan holanma
mazlk etmedi. Sabina'y gzlkl bir renciye deimeyi
iin iin bir aptan dme saydysa bile, doutan iyi bir in
san olduundan km sevmeyi, ona yaknlk duymay becerdi
ve ona hibir yere aktarmak frsatn bulamad bir baba
sevgisi sundu. (yle ya, Marie-Anne her zaman iin kzn
dan ok Marie-Claude'un bir kopyas gibi davranmu.)
Gnn birinde karsn grmeye gitti. Ona yeniden ev
lenmek istediini syledi.
Marie-Claude ban sallad.
"Ama boanmamz senin iin ne fark eder ki! Btn mal
mlk sende kalsn. "
"Mal mlk nemli deil benim iin," dedi kadn.
"Peki, nedir nemli olan?"
"Ak," dedi kars glmseyerek.
"Ak m?" dedi Franz aknlkla.
"Ak bir meydan savadr," dedi Marie-Claude, glmse
meyi srdrerek. "Ve ben sava srdrmek niyetindeyim.
Sonuna kadar."
"Ak bir meydan sava ha?" dedi Franz. "Eh, yleyse be
nim savamaya niyetim yok", dedi ve kp gitti.

10
Cenevre'de drt yl oturduktan sonra Sabina, Paris'e yerleti,
ama orada da melankoliden kurtulamad. Ona ne olduunu
soracak olsalar, kendisi de cevap vermekte glk ekerdi.
Yaammzdaki sarsc durumlar dile getirmek istedii
mizde, arlk belirten eretilemelere bavurmak eilimin1 29

deyizdir. Bir eyin bizim iin byk bir yk olduunu sy


leriz. Ya tarz bu yk ya da beceremez, okkann altna gi
deriz, bu ykle didiir, kazanr ya da kaybederiz. Ya Sabina
- sahi ne olmutu ona? Hi. iinden terk etmek geldii iin
bir erkei terk etmiti. Erkek onun peinden mi gelmiti?
Ondan intikam almaya m almt? Hayr. Sabina'nn dra
m arln deil hafifliin dramyd. Onun payna den
yk deil, varolmann dayanlmaz hafifliiydi.
O zamana kadar ihanetleri heyecan ve neeyle doldur
mutu iini. nk yeni ihanet servenlerinin yolunu a
ordu nnde. Peki, ya btn bu yollarn bir sonu varsa? ln
san ana-babasna, kocasna, lkesine, akna ihanet edebi
lirdi ama ana-baba, koca, lke ve ak elden gidince - ihanet
edilecek ne kalyordu geriye?
Sabina evresinde bir boluk hissediyordu. Ya bu boluk,
btn ihanetlerinin varaca yerse?
Doal olarak bunun farkna varmamt imdiye kadar.
Nasl varabilirdi ki? Peine dtmz hedefler hep bir
para sislerle rtldr. Evlilii zleyen gen kz bilmedii
bir eyi zler. n peinde koan gencin n denen ey hak
knda en ufak bir bilgisi yoktur. Attmz her adma anla
mn veren ey o adm hakknda hibir ey bilmememiz
gereidir. Sabina ihanet etmeye duyduu istein ardnda
yatan hedefin farknda deildi. Varolmann dayanlmaz ha
fiflii - hedef bu muydu? Cenevre'dan ayrlmas onu bu he
defe iyice yaklatrmt.
Paris'e yerletikten yl sonra Prag'dan bir mektup ald.
Mektup Tomas'n olundand. Nasl olmusa olmu, Sabi
na'nn kim olduunu renmi, adresini bir yerlerden bul
mu, "babasnn en yakn dostu"na yazmaya karar vermiti.
Ona Tomas'la Tereza'nm lmlerini haber veriyordu. Son
iki- yllarn bir kyde geirmilerdi, Tomas oradaki dev
let if Lliinde ofrlk yapyordu. Zaman zaman arabayla
130

komu kasabaya inip geceyi ucuz bir o telde geirdikleri


oluyordu. Yol inili klyd, bindikleri kamyonet bir yere
arpm ve dik bir yokutan aa yuvarlanmt. Cesetleri
tannmaz haldeydi. Polis kazadan sonra frenlerin son dere
ce anm olduunu saptamt.
Haberin etkisinden bir trl kurtulamyordu Sabina.
Gemiiyle arasndaki son ba da kopmutu.
Eski alkanl uyarnca, bir mezarlk gezintisi yaparak
sakinlemeye karar verdi. En yakn Montparnasse Mezarl
'yd. Her bir mezarn baucunda kk evler, m inyatr
apeller duruyordu bu mezarlkta. Sabina, ller baulan
na saray taklitleri kondurulmasndan neden holansnlar
ki, diye dnd. Mezarlk, kend ini beenmiliin taa d
nm haliydi. lnce akllanacaklarna, mezarlk sakin
leri yaadklar zamankinden daha da ahmaklamlard.
Antlar ne kadar nemli kiiler o lduklarn belirtmek iin
dikilmiti. Burada gml olanlar babalar, kardeler, oul
lar ya da nineler deil, yalnzca kamusal nemi olan kiiler;
unvanlar, dereceleri, nianlar olan kiilerdi; uradaki pos
tac bile setii meslekle, toplumsal yeriyle -saygnlyla
gsteri yapyor, vnyordu.
Bir mezarlk sras boyunca yrrken, bir gmme treni
iin toplanan kiileri fark etti. Cenaze yneticisinin eli ko
lu iek doluydu, cenazeye katlan herkese bu ieklerden
veriyordu. Sabina'ya da bir tane uzatt. Sabina cenazecilere
katld. Bir sr antn yanndan do lap geerek henz
zerine nezarta konmam mezarn yanna vardlar. Sa
bina ukurun zerine eildi. ukur son derece derindi .
iei iine att. Zarif taklalar atarak szld, indi, tabu
tun zerine kondu iek. Bohemya'da mezarlar bu kadar
derin deildi. Paris'te yaplar nasl daha yksekse, mezar
lar da daha derindi. Gz mezarn yan banda duran taa
iliti. Tyleri rperdi ve aceleyle eve dnd.
1 31

Btn gn o ta dnd. Onu neden bu kadar rkt


mt o ta?
Cevab kendisi verdi: Mezarlarn st tala rtldn
de, ller bir daha dan kamazlar artk.
Ama ller zaten dar kamazlar ki! Ha toprakla rtl
mler, ha tala, ne fark eder?
Fark u: Mezann zeri tala rtlmse bu, lm kii
nin bir daha dnp gelmesini istemiyoruz anlamna gelir. O
ar mezarta lye: "Olduun yerde kal ! " der.
Bunun zerine babasnn mezarn dnd Sabina. Me
zarn zeri toprakla rtlyd, topraktan iekler, hafife
mezarn zerine doru eilen bir akaa kyordu. Kkler
le iekler babasnn lsne mezardan ka yolu salyor
lard. Babasnn zeri tala rtlm olsa, ldkten sonra
onunla hi konuamayacak, aalarda kendisini balayan
sesini hi duyamayacakt Sabina.
Tomas'la Tereza'nn gmldkleri mezarlk nasl bir yerdi
acaba?
Gene onlar dnmeye koyuldu. Zaman zaman arabayla
komu kasabaya gidip, geceyi ucuz bir otelde geiriyorlard.
Mektubun buras dikkatini ekmiti. Mutluydular demek ki.
Tomas' yapt tablolardan biri olarak gznn nne getirdi
bir kere daha; nde Don juan, naif bir ressamn elinden k
ma geni bir sahne dekoru ve dekordaki bir atlan ardndan
grnen ey, Tristan. Tristan olarak lmt, Don juan olarak
deil. Sabina'nin ana-babas ayn hafta lmlerdi. Tomas ile
Tereza ayn saniye. Birden mthi zledi Franz' Sabina.
Ona mezarlk gezintilerinden sz ettiinde, Franz tiksintiy
le rpermi, mezarlklarn kemik ve ta ynlar olduklann
sylemiti. Aralarnda hemen o an bir anlaamama uurumu
almt. Montparnasse Mezarl'n gezdii gne kadar
Franz'n demek istediini anlayamad Sabina. Ona kar bu
kadar sabrsz davrand iin pimand. Belki de daha uzun
132

sre birlikte olsalar, kullandklar szckleri anlamaya balar


lard Sabina'yla Franz. Szck daarlar yava yava, rkek
rkek, utanga aklar gibi birbirine yaklar, birinin mzii
tekinin mziiyle kaynamaya balard. Ama artk ok geti.
Evet, ok geti ve Sabina Paris'ten ayrlacan, yeniden
oradan oraya gezeceini biliyordu; nk burada lecek ol
sa stne bir ta rteceklerdi ve hibir yeri kendine yuva
bellemeyen bir kadn iin btn alp ban gitmelerin so
nuna geldiini dnmek dayanlmazd.

11
Franz'n btn dostlar Marie-Claude'u tanyorlard; koca
man gzlkle kz da tanyorlard. Ama hibiri Sabina'y bil
miyordu. Franz, karsnn, dostlarna Sabina'dan sz ettii
ni sanmakla yanlmt. Sabina gzel bir kadnd, Marie
Claude herkesin onlar birbiriyle karlatrp durmalarn
istemiyordu.
Franz ilikisinin anlalmasndan korktuu iin, Sabi
na'dan ne bir resim, ne bir desen, ne de onun bir fotorafn
istemiti. Sonula, Sabina yaamndan tek bir iz bile brak
madan kp gitmiti. Yaamnn en harikulade yln onun
la birlikte geirdiini gsterecek elle tutulur en ufak bir ka
nt paras bile yoktu.
Ona sadk kalma isteini daha da glendiriyordu bu yal
nzca. Bazen apartman dairesinde birlikte otururlarken, kz
gzlerini okuduu kitaptan kaldrr, ona soran bir bak fr
latr; "Ne dnyorsun?" diye sorard.
Koltuunda oturmu, gzlerini tavana dikmi bakarken
akla uygun bir cevap bulurdu Franz, ama aslnda Sabina'y
dnyordu.
Bilimsel bir dergide ne zaman makalesi kacak olsa, bu
n u ilk okuyup onunla tartan kz olurdu. Ama Franz'm tek
1 33

dnd Sabina'nn makale konusunda neler syleyecei


idi. Her yapun Sabina iin, Sabina'nn yaplmasn isteye
cei biimde yapyordu.
Son derece masum bir aldatma biimiydi bu ve gzlkl
renci sevgilisine en ufak bir ktlk etmeyecek olan
Franz'n da ok iine geliyordu. Sabina kltn aktan ok
din olarak besliyor, pekitiriyordu.
Hatta, o dinin teolojisine bakacak olursanz, kz ona yol
layan da Sabina'yd. Dnyevi akyla dnyevi olmayan ak
arasnda eksiksiz bir uyum vard demek ki. stelik, eer
dnyevi olmayan ak (teolojik nedenlerle) yksek dozda
anlalmazlk ve kavranamazlk ierecekse (sadece yanl
anlalan szckler szln ve uzanp giden ters anlama
lar dizinini hatrlamamz yeter) , dnyevi ak gerek bir
karlkl birbirini anlama zerine kuruluydu.
renci sevgili Sabina'dan ok daha genti ve yaamnn
mzikal rgs ancak kaba izgileriyle belli o lmutu he
nz; Franz'n kendisine salad her ezgi parasna drt el
le sarlyordu. Franz'n Byk Mar' onun da imanyd ar
tk. imdi mzik onun iin yeni bir Dionizyak esrimeydi.
Sk sk birlikte dans etmeye gidiyorlard. "Gerek yayor
lard" ve yaptklar hibir ey gizli deildi. Dostlar, meslek
talar, rencileri ve tanmadklar kiilerle birlikte olmaya
zen gsteriyorlar, onlarla o turmay, imeyi, sohbet etmeyi
seviyorlard. Sk sk Alp Dalar'na geziye kyo rlardl .
Franz eilir, kz srtna atlayp kar, Franz ocukluunda
annesinin rettii uzun Almanca iiri bara bara syler
ken krlarda koarlard . Kz neeyle kahkahalar atar,
Franz'n boynuna yaprken bir yandan da onun bacaklar
na, omuzlarna, cierlerinin gcne hayran olurdu.
Tek anlam veremedii ey onun Rus imparatorluunun
igali altndaki lkelere besledii garip sempatiydi. galin
yldnmnde, Cenevre'deki bir ek grubunun dzenle1 34

dii anma toplantsna katldlar. Oda hemen hemen bo


tu . Konumacnn yapay dalgal krlam salar vard.
Dinlemeye gelmi birka hevesliyi bile skan uzun bir ko
numa yapu. Franszcay doru ama olduka aksanl ko
nuuyordu. Zaman zaman bir noktay vurgulamak iin
dinleyenleri tehdit edercesine, iaret parman havaya
kaldryordu.
Gzlkl kz esnemesini zor tutarken Franz onun yann
da mutluluktan kendinden gemi glmsyordu. Franz
kr sal iaret parmayla hayranlk uyandran zarif adama
baktka onu gitgide daha ok bir haberci, kendisiyle tapn
d tanra arasnda bir arac gibi gryordu. Gzlerini, on
be Avrupa ve bir tane de Amerikan otelinde, Sabina'nn
zerindeyken kapad gibi kapad.

1 35

iV
RUH
VE BEDEN

1
Tereza eve dndnde, saat sabahn bir buuunu bul
mutu. Banyoya gitti, pijamalarn giydi ve Tomas'n yanna
uzand. Tomas uyuyordu. Tereza onun yzne eildi, per
ken salarndan tuhaf bir koku geldiini fark etti. Bir daha,
bir daha koklad. Ancak aadan yukarya, kpek gibi kok
ladktan sonra anlad bu kokunun ne olduunu; bir kad
nn cinsel organlarnn kokusu.
Altda alar saat ald. Karenin iin byk an gelmiti. O,
onlardan ok daha erken uyanyordu, ama onlar rahatsz
etmeyi gze alamyordu. Sabrszlkla alar saatin zilini bek
liyordu nk bu ona onlarn yataklarna srama hakk ve
riyordu. zerlerinde koup oynuyor, burnuyla, azyla on
lar drtklyordu. Bir sre sonra bunun nne gemeye
altlar, onu yataktan aa ittiler ama o , onlardan daha
inat kt ve sonuta kendi haklarn korudu. Tereza son
zamanlarda gne Karenin tarafndan karlanmaktan son
derece holandn fark etmiti. Uyanmak Karenin iin ka
tksz bir zevkti; dnyaya geri dndn her kefediin1 39

de toy, yaln bir aknlk gsteriyordu; bu ona gerekten


keyif veriyordu. Tereza ise byk bir isteksizlikle, gzlerini
kapal tutarak, gn uzaklatrmak istercesine uyanyordu.
lte u anda Karenin holde durmu, tasmasyla kay
nn asl olduu apkala d ikmiti gzlerini. Ban tas
madan geiriverdi ve birlikte alverie ktlar. St, tere
ya, ekmek ve bir de her zamanki gibi Karenin'in sabah
reini alacaklard . Daha sonra, aznda rei Tere
za'nn yansra tin tin yrrken ban gururla bir o yana
bir bu yana eviriyordu, sokaktan geenlerin ilgisinden
pek honuttu.
Eve dner dnmez, aznda reiyle yatak odasnn ei
ine uzanp yatar, Tomas'n kendisini fark etmesini bekler,
srne srne onun yanna gider, hrlayp havlar, sanki To
mas reini onun azndan ekip almak istiyormu gibi
yapard. Her gn ayn ey olurdu. Evin iinde be dakika
kadar kovalamaca oynamadan Karenin masann altna girip
reini gvdeye indirmezdi.
Oysa bu defa bou bouna bekledi bu sabah trenini. To
mas'n nndeki masann zerinde ufak bir transistrl
radyo vard ve btn dikkatini radyoya vermiti.

ek gmenleriyle ilgili bir programd radyodaki; gmen


topluluuna szmay baarp sonra Prag'a anl anl bir d
n yapan bir ek casusunun son dinleme yntemleriyle
kaydettii zel konumalardan derlenmi bir montaj . line
igal ynetimi aleyhine sylenmi bir iki sert szck serpi
Lirilmi sradan gevezeliklerdi bunlar, ama ko numalarn
urasnda burasnda bir gmenin tekine "geri zekal" ya
da "kat" dedii duyuluyordu. Yayn bu nemsiz sz
ckler zerine kuruluydu. Bunlar, gmenlerin Sovyetler
140

hakknda syledikleri kt szlerden de te (lkede kimse


bunlara armyor, gcenmiyordu zaten) birbirlerine haka
ret ettiklerinin ve kfrl szckleri uluorta kullandklar
nn kant olarak sunuluyordu. insanlar gn boyu kfrl
konuur dururlar, ama radyoyu ap da tannm birinin,
sayg duyduklar birinin her cmlede "siktir" dediini duy
dular m, nedense kendilerini ihanete uram hissederler.
"Bu i Prohazka ile balad," dedi Tomas.
Bir kz kadar gl ve canl, krk yalarnda bir roman
c olan Jan Prohazka, iilerini daha 1968'den nce bara
ara eletirmeye balamt. Daha sonra Prag baharnn,
Rus igaliyle son bulan o badndrc komnist zgr
leme dneminin en sevilen kiilerinden biri oldu. igalden
hemen sonra basn ona kar bir amur atma kampanyas
balattysa da ne kadar amur atlrsa atlsn, halk onu daha
ok sevdi. Sonra (kesin tarih vermek gerekirse l 970'te) ek
radyosu, Prohazka'yla bir profesr arkada arasnda bu ta
rihten iki yl nce (yani 1 968 baharnda) geen bir dizi zel
konumay yaymlad. Her ikisi de profesrn dairesinin
dinlenmekte olduunu ve her admlarnn izlendiini uzun
sre fark etmemilerdi. Prohazka arkadalarn abartl, ar
konumalarla elendirmeyi severdi. Arlklar, abartlar
haftalk radyo dizisi olmutu imdi. Programn yapmcs ve
ynetmeni durumundaki gizli polis, Prohazka'nn dostlar
n -rnein Dubek- alaya ald blmleri vurgulamaya
zen gsteriyordu. insanlar daha azlarn atlar m dost
larna kara almaya pek merakldrlar, ama ok sevdikleri
Prohazka onlar lesiye nefret ettikleri gizli polisten daha
byk bir oka uratmt.
Tomas radyoyu kapad ve "Her lkenin gizli polisi var.
Ama bantlarn radyoda yaymlayan bir gizli polis -bu sade
ce Prag'da olur ite, kesinlik le benzeri grlmemi bir
olay ! " dedi.
141

"Bir benzerini biliyorum," dedi Tereza. "On dn yan


dayken gizli bir gnlk tutuyordum. Birinin bulup okuma
sndan son derece korktuum iin, tavanarasnda saklar
dm. Annem kokusunu ald. Bir gn, akam yemeinde,
herkes orbasnn zerine eilmiken, gnl cebinden
kard ve 'Hey millet, dinleyin bakn!' dedi. Her cmlenin
sonunda kahkahalara bouluyordu. Hepsi o kadar ok gl
dler ki, bir lokma yemek yiyemediler."

3
Tomas kendi bana kahvalu edebilmek iin Tereza'nn ya
taktan ge kalkmasna alrd her zaman. Tereza buna hi
bir zaman boyun emezdi. Tomas yediden drde, Tereza
drtten geceyarsna kadar alyorlard. Tomas'la kahvalt
edemedi mi, iki ift laf edecekleri bir tek pazar gnleri kal
yordu geriye. Tereza'nn Tomas kahvaltya kalktnda kal
kp sonra gene yataa girmesi bundand ite.
O sabah yeniden yatp uyumaktan korkuyordu, nk sa
at onda Zofin Adas'ndaki saunada olacakt. Biroklarnn
zendii bi r ey olmasna ramen, sauna ancak pek az kiiye
hizmet verebiliyordu ve ieriye girmenin tek yolu torpildi.
Neyse ki, giedeki kz 1968'den sonra niversiteden uzak
latrlan bir profesrn kars, profesr de Tomas'n eski
hastalarndan birinin dostuydu. Tonas hastasna syledi,
hastas profesre syledi, profesr karsna syledi ve Teresa
haftada bir kere saunaya girmek iin bir bilete kavutu.
Oraya yryerek giui Tereza. Birbirlerinin nefret dolu ku
caklarna itilen, birbirlerinin ayaklarna basan, birbirlerinin
palto dmelerini koparp, bara ara hakaretler eden in
sanlarla tklm tklm dolu tramvaylardan tiksiniyordu.
Yamur iseliyordu. nsanlar acele ace le yrrken, bir
yandan da emsiyelerini ayorlard, yle ki ksa zamanda
1 42

sokak da kalabal klat. emsiyelerin kemerli tepeleri birbi


rine arpmaya balad. Erkekler nazikti. Tereza'nn yann
dan geerken emsiyelerini iyice yukar kaldryor, yol veri
yorlard. Ama kadnlar pes etmemeye kararlydlar; her biri
dosdoru ileriye bakyor, karsndaki kadnn kendisinden
daha aa olduunu kabul edip kenara ekilmesini bekli
yordu. emsiyelerin karlamas bir g snavyd. nceleri
yol veriyordu Teresa, ama nezaketinin karlk grmediini
anlaynca, o da teki kadnlar gibi emsiyesine yapp, b
tn gcyle kardan gelen emsiyelere bindirmeye balad.
Hi kimsenin azndan "zr dilerim" laf kmyordu. o
unlukla hi kimse bir ey sylemiyordu zaten ya, Tere
za'nn kulana bir ya da iki kere "iko ine k ! " ya da "Sik
tir ! " sz alnd.
emsiyelerle silahlanm bu kadnlarn yals da vard
genci de ama genler daha yenilmez birer cengaverdi. Te
reza igal gnlerini, uzun direklerde bayrak tayan mini
etekli kzlar hatrlad. Onlarnki cinsel bir l; yllar bo
yu kadnszlga zorlanan Rus askerleri bir bilim kurgu ya
zarnn kafasndan kma bir gezegene dtklerini san
mlard herhalde - horgrlerini, benzerleri Rusya'da be
ya da alt yzyldr grlmemi, uzun gzel bacaklarnda
gezdiren a kllara durgu nluk verecek kadnlarla dolu bir
gezegen . . .
B u kadnlarn tanklarn nnde birok resmini ekmiti.
Ne hayrand onlara ! . . Ve ite imdi ayn kadnlar inadna,
domuzuna gelip arpyorlard ona. Bayrak yerine emsiye
vard ellerinde, ama bunu da ayn gururla tayorlard. Yol
larndan ekilmeyi reddeden emsiyeyle yabanc bir orduya
kar savar gibi savamaya hazrdlar.

1 43

4
Yrye yrye eski kent meydanna kt - Tyn Kilisesi'nin
sivri, rkn kuleleri, gotik ve barok evlerin arpk drtgen
leri. On drdnc yzyldan kalma ve bir zamanlar alann
btn bir kenarn kaplayan eski belediye binas yirmi yedi
yldr harapt. Varova, Dresden, Berlin, Kln , Budapete
-son savata hepsi korkun yaralar almlard. Ama bu kent
lerde oturanlar kentlerini yeniden yapm, tarihi: mahalleleri
en ince ayrntsna kadar onarmlard. teki kentlere oranla
Prag kentinde oturanlar bir aalk duygusu iindeydiler.
Eski belediye binas savata yklan tek ant binayd; hibir
Polonyal ya da Alman, onlar sava srasnda kendilerinden
daha

az

skntya katlanmakla sulamasn diye onu harap b

rakmaya karar vermilerdi. Savan ktlklerini sonsuza ka


dar hatrlatacak olan bu grkemli harabenin nne, Kom
nist Parti'nin Prag halkn dn oldugu gibi yarn da srler
halinde getirip seyretmeye zorlayaca u ya da bu gsteride
kullanlmak zere, metal borulardan bir tribn kurulmutu.
Eski belediye birasnn kalntlarna bakarken birdenbire
annesini hatrlad Tereza; irsan, harabelerini, irkinliini
sergilemeye, zavalllyla gsteri yapmaya, kesik kolunun
yumrusuf!.u ap, btn dnyay buna bakmaya zorlayan o
sapknca gereksinim ! Son gnlerde her ey annesini hatrla
tr olmutu ona. On yl nce brakp kat annesinin dn
yas geri geliyor, onu drt bir yandan kuatyordu sanki. Sa
bah Tomas'a annesinin, gizli gizli tuttuu gnl yemekte,
herkesin kaba kahkahalar arasnda okuyuunu da bu yz
den anlatmt ite. Bir ie arap eliinde srdrlen zel
bir konuma radyoda yaymlanabiliyorsa, dnya bir toplama
kampna dnyor demek deil de nedir bu?
Neredeyse ocukluundan bu yana, Tereza ailesiyle sr
drd yaam anlatmak iin kullanrd bu deyimi. Topla1 44

ma kamp, insanlarn sk tk, gece gndz srekli bir


arada yaadklar bir dnyadr. Acmaszlk ve iddet yalnz
ca ikincil (ve hi de vazgeilmez olmayan) niteliklerdir.
Toplama kamp, kiinin zel yaamnn tamamen ortadan
kalkmasdr. zel yaamnn koruyuculuuna snarak bir
ie arap iin arkadayla sohbet etmesine izin verilmeyen
Prohazka, toplama kampnda yayordu. (Kendisi farknda
deildi - onun lmcl yanl da buydu ! ) Annesiyle birlik
te o tururken Tereza toplama kampnda yayordu. Daha o
cukluundan beri, Tereza toplama kampnn ok kural d
ya da irkiltici deil, son derece temel bir ey olduunu bili
yordu; iine doduumuz ve ancak byk abalar harcaya
rak kaabileceimiz verili bir olgu.

5
katl sauna sralarnda kadnlar o kadar skk oturu
yorlard ki, birbirlerine dememeleri mmkn deildi. Te
reza'nn hemen yannda otuz yalarnda, son derece gzel
yzl bir kadn ter dkp duruyordu. Aa doru sarkan
inanlmaz byklkte memeleri vard, en ufak bir hareketle
titriyorlard. Kadn ayaa kalknca, Tereza onun knn da
koskocaman iki torbaya benzediini, gzel yzyle hibir
ilgisi olmadn grd.
Belki de kadn Tereza'nn ocukluundan beri yapt gi
bi, sk sk aynann karsna geip bedenini seyrediyor, be
deninden ierisini, ruhunu grmeye alyordu. Hi kuku
yok ki o da, bedenini ruhunu sergileyen bir afi gibi kullan
ma yolunda gnendirici bir umut beslemi olmalyd. Oysa
bu bedende, drt uval tayan bu askda yansyan ruh bir
ucube olabilirdi ancak.
Tereza kalkt, gidip duun altnda ykand. Sonra ak ha
vaya kt. Hala yamur iseliyordu. Vlatava Irmag'nn he1 45

men zerindeki esintili bir kara parasnda, birka metre


karelik tahta kaplamann ardnda kentin gzlerinden giz
lenmi dururken, aaya bakt ve orada demin aklndan
geirdii kadnn ban grd. Byk bir hzla akan rma
n yzeyinde inip kyordu ba.
Kadn yukarya, ona doru bakp glmsedi. Narin bir
burnu, iri, kahverengi gzleri ve ocuksu bir yz vard.
Kadn merdivenden karken ince yz izgileri deiti,
titreyen, saa ve sola minicik souk su damlalar sratan
bir ift torbaya dnt.

6
Giyinmek zere ieri girdi Tereza ve boy aynasnn nnde
durdu.
Hayr, kendi bedeninde ucubeye benzer bir yan yoktu.
Omuzlarndan aaya doru torbalar sarkmyordu; hatta
memeleri olduka ufakt. Annesi memeleri bu kadar ufak ol
duu iin alay edip dururdu, Tomas'la karlancaya kadar
memelerinden utanmt. Gene de, memelerinin ufaklna
alm olsa da, meme ularnn evresindeki ok geni, ok
koyu renkli halkalardan hala mthi utanyordu. Bedenini
kendisi tasanmlayabilseydi, hi dikkati ekmeyen meme u
lar seerdi kendine; memenin eiminden dar tamayan,
daha da nemlisi derinin rengine karp grnmez olan me
me ular. Kendi meme ulan yoksullar iin pornografik re
simler izen primitif bir ressamn elinden kma byk, kp
kzl hedef yuvarlaklar gibi grnyordu gzne.
Kendini seyrederken, burnu her gn bir milimetre uzasa
ok gemeden neye benzeyeceini geirdi aklndan. Yz
ne kadar zamanda baka birinin yzne benzemeye balar
d acaba?
Ya bedeninin uras buras bymeye ya da klmeye
1 46

balasa ve Tereza artk Tereza'ya benzemekten ksa, hala


kendisi, Tereza olur muydu acaba?
Elbette. Tereza btnyle Tereza'lktan ksa bile, iinde
ki ruh ayn kalr ve bedeninin bana gelenleri aknlkla
seyrederdi.
O halde Tereza ile bedeni arasndaki iliki neydi? Bedeni
nin Tereza adyla anlmaya hakk var myd? Eer yoksa ad
neyi imliyordu? Sadece cisimlememi, elle tutulmaz bir e
yi mi?
(Bunlar ocukluundan bu yana Tereza'nn akln ura
tran sorulardr. Aslnda, gerekten ciddi olan sorular bir
ocuun bile dile getirebilecei sorulardr. Yalnzca en o
cuksu sorular gerekten ciddi olan sorulardr. Cevaplan ol
mayan sorulardr bunlar. Cevab olmayan soru alamaya
cak bir engeldir. Baka bir deyile insani olaslklarn snr
larn belirleyen, insan varoluunun snrlarn saptayan ce
vab olmayan sorulardr.)
Tereza aynann karsnda bylenmi gibi durmu, sanki
kendisine yabanc ama sadece ona, Tereza'ya emanet edil
mi bir eymi gibi bedenine bakyordu. Tiksindi bedenin
den. Bu beden Tomas'n yaamndaki tek beden olma g
cnden yoksundu. Tereza'y hayalkrklna uratm, al
datmt. O gece sabaha kadar, Tomas'n salarna sinen,
baka kadnn aparasnn kokusunu solumak zorunda
kalmt!
Anszn bir uaa yol verir gibi bedenine yol vermek gel
di iinden. Tomas'la yalnzca bir ruh olarak yaamak ve be
denini salvermek; bedeni, teki kadn ve erkek bedenleri
ne yapyorlarsa onu yapsn diye. . . Eer bedeni, Tomas'n
yaamndaki tek beden olamam, yaamnn en byk sa
van kaybetmise, ban alp gitse ne fark ederdi ki!

147

7
Eve dnp mutfakta zorla ayakst bir eyler yedi. Saat
buukta, Karenin'in boynuna kayn geirdi, alt ote
lin bulunduu kentin d mahallelerine doru yrmeye
(gene yryordu ! ) koyuldu. Onu dergideki iinden attkla
rnda Tereza bir otelin barnda i bulmutu. Zrih'ten dn
dkten birka ay sonra olmutu bu; Rus tanklarnn foto
raflarn ekmekle geirdii o bir haftay balamyorlard
sonu olarak. Bu ii, dostlar, Ruslar tarafndan ilerinden
atldktan sonra o otele snm bakalar araclyla bul
mutu; muhasebe brosunda eski bir teoloji profesr, re
sepsiyonda bir bykeli (yabanc bir televizyonda igali
knamt) duruyordu.
Tereza gene bacaklar iin kayglanyordu. Kk kentin
lokantasnda garson olarak alt sralarda kendisinden
yal kadn garsonlarn varislerini, yrmekle, komakla,
elinde ar yklerle gezmekle geen bir yaamn sonucu
olan meslek hastaln grdke dehete derdi. Gene de
yeni ii daha az yorucuydu; geri her vardiyaya ar bira ve
madensuyu kasalarn srkleyerek balyordu ama geri ka
lam barda oturmak, mterilere ikilerini vermek, barn
ucundaki kk lavaboda bardaklar ykamaktan ileri git
miyordu. stelik btn bunlar yaparken de Karenin uslu
uslu ayaklarnn dibinde oturuyordu.
Hesaplar karp kasay otel mdrne teslim ettiinde
saat geceyarsn oktan gemiti. Ardndan gece nbetine
kalan bykeliye iyi geceler dilemeye gitti. Resepsiyonun
arkasndaki kap kk bir odaya alyor, adam burada dar
bir somyann zerinde arada bir kestiriyordu. Duvarn yata
n zerine gelen ksm fotoraflarla doluydu. Objektife ba
karak glmseyen kendisi ve bakalar, elini skanlar, ayn
masada onunla birlikte oturanlar ya da birtakm katlar
148

i mzalayanlar. Bakede, bykeliyle yanyana , j o hn F.


Kennedy'nin glmseyen yz duruyordu.
Tereza o gece odaya girdiinde, onu Kennedy'le deil n
ceden hi grmedii altm yalarnda bir adamla konuur
ken buldu. Tereza odaya girer girmez adam sustu.
" ekinme," dedi bykeli. "Tereza dostumuzdur. Onun
nnde rahata konuabilirsin. " Sonra Tereza'ya dnd:
"Olu bugn be yl yedi," dedi.
Tereza'ya anlatldna gre, adamn olu ve birka arka
da Rus ordusunun zel yelerine ait bir binann nnde
gzclk etmilerdi. eri girip kan btn eklerin Ruslar
iin alan ajanlar olduklar su gtrmeyecei iin, o ve ar
kadalar bunlarn pelerine taklmlar, arabalarnn plaka
numaralarn saptamlar ve topladklar bilgiyi gizli yayn
yapan Dubek yanls radyo ve televizyon istasyonlarna
vermiler, onlar da halk uyarmlard. Bu arada olan ve ar
kadalar, ibirlikilerden birine de iyi bir sopa ekmilerdi.
Olann babas , "Bu fotoraf tek kantt. Bunu gsterdik
leri ana kadar btn sulamalar yalanlad," dedi.
Czdanndan bir gazete kesii kard. " 1968 sonbaha
rnda Times'da yaymland."
Bir adamn boazna yapm skan gen bir ocuun res
miydi bu, geride olay seyreden kalabalk bir grup insan
vard. "ibirliki Cezasn Buluyor" deniliyordu st balkta.
Tereza derin bir soluk ald. Hayr, kendi ektiklerinden
biri deildi.
Gecenin o saatinde Prag sokaklarnda yannda Karenin'le
eve dnerken, tank fotoraflar ektii gnleri dnd. Ne
ocukluk! lkeleri iin yaamlarn tehlikeye attklarn sa
nrken aslnda Rus polisine hizmet ediyorlard demek ki.
Saat bir buukta vard eve. Tomas uyuyordu. Sandan
baka bir kadnn aparasnn kokusu ykseliyordu.
1 49

8
Nedir oynama? Karmzdakini cinsel yaknlamann mm
kn olduunu sanmaya gtren, ama ayn zamanda bu ola
sl kesinlik haline getirmekten alkoyan bir davran bii
mi olduunu syleyebiliriz oynamann. Baka bir deyile
oynamak, gvencesi olmayan bir cinsel birleme vaadidir.
Tereza barn arkasnda dururken iki verdii erkekler
onunla oynamaya alrlard. Gnl okayc szlerin so
nu gelmeyen gelgitinden , ift anlaml szlerden, ak sak
hikayelerden, nerilerden, glmsemelerden, baklardan
fkeye kapld olur muydu? Kesinlikle hayr. Tereza'da
bedenini (koca, usuz bucaksz dnyaya srmek istedii o
kendisine yabanc bedeni) aknuya brakvermeye duyulan
dayanlmaz bir istek vard.
Tomas onu ak ile sevimenin farkl eyler ol duuna
inandrmaya alrd. Anlamay reddederdi. u anda, drt
bir yan kendilerine kar en ufak bir ey hissetmedii er
keklerle evriliydi. Onlarla sevimek nasl bir eydi acaba?
Sadece oynama denilen o gvencesi olmayan vaat biimin
de de olsa, denemeye can atyordu Tereza.
Yanl anlalmasn: Tereza, Tomas'tan almak istemi
yordu; iine girip kaybolduu dolambatan bir yolunu bu
lup darya kmak istiyordu. Biliyordu, Tomas'a yk ol
mutu, her eyi ok ciddiye alyor, her eyi bir tragedyaya
eviriyor, tensel akn hafifliini ve sevimli sradanln
kavrayamyordu. Hafiflii renebilmeyi ne kadar isterdi!
Onu kendi zamanna aykr bir kii yapan bu kabuktan e
kip karacak biri olmasn yle ok istiyordu ki.
Oynamak nasl baz kadnlar iin ikinci bir benlik, sra
dan, mtin bir eyse Tereza iin de kim olduunu, yetenek
lerinin ne olduunu saptamaya ynelik nemli bir aratr
ma alan olup kmt. Gelgelelim, oynamay nemli ve
1 50

ciddi klmakla, hafifliini yoketmi, zorlama, zahmetl i,


abartl bir ey haline getirmiti. Vaat ile gvensizlik arasn
daki dengeyi bozmutu (gerei gibi salandnda, bu den
ge oynamadaki ustaln gstergesidir); ok ateli vaatlerde
bulunuyor, ama kendi asndan vaatlerin gvencesi olma
dn aka belirtmiyordu. "Gelin, ben hazrm," diyor
mu izlenimi uyandrmann baka bir yoluydu bu. Ama er
kekler kendilerine vaat edildiini sandklar eyi istedikle
rinde, gl bir direnmeyle karlayorlard. Bulabildikleri
tek aklama da onun kt, hileci bir kadn olduuydu.

9
Bir gn, on alt yalarnda bir olan bar taburelerinden biri
ne tnedi ve genel konumann aknda bir resimdeki yan
l izgi, ne ileriye gtrebilecek ne de silinebilecek bir iz
gi gibi s rtveren, kkrtc bir laf etti:
"Sende de ne bacaklar var ama ! "
Tereza "Tezgahn arkasn grecek kadar keskin demek ki
gzlerin! " cevabn yaptrd.
"Seni sokakta gzme kestirdim," karln verdi olan,
ama bu arada Tereza dnm, baka bir mteriyle ilgileni
yordu. li bitince olan bir konyak syledi. Tereza hayr an
lamnda ban sallad.
"Ama on sekiz yandaym," diye itiraz etti olan.
"Kimliini grebilir miyim?" dedi Tereza.
"Gremezsin," cevabn verdi olan.
"O zaman gazoz imeye ne dersin? " dedi Tereza.
Olan, tek bir sz sylemeden, bar taburesinden kalkt,
kt gitti. Yarm saat sonra geri geldi, abartl el kol hareketle
riyle barda yerini ald. Soluunda genie bir alan kaplayacak
oranda alkol vard. "Ver bakalm u gazozu," diye buyurdu.
"Aa, sen sarhosun ! " dedi Tereza.
1 51

Olan, Tereza'nn arkasndaki duvarda asl duran bir ta


belaya dikti parman: 18 Yandan Kklere Alkoll e
cek Satlmas Kesinlikle Yasaktr. "Senin bana alkoll iki
satman yasak," dedi, kolunu tabeladan Tereza'ya doru sa
vurarak, "ama benim sarho olmam yasak deil."
"Nerede bu kadar sarho oldun?" diye sordu Tereza.
Olan glerek, "Kar kaldrmdaki barda," dedi ve yeni
den gazoz istedi.
"Peki, neden orada kalmadn yleyse? "
" nk sana bir kere bakmak istedim," dedi olan . "Seni
seviyorum."
Bunu sylerken yzn garip bir biimde buruturdu, y
le ki Tereza onun alay m ettiini, kendisine yaklamaya m
altn, yoksa aka m yaptn anlamakta zorluk ekti.
Ya da son derece sarhotu da ne dediini bilmiyor muydu?
Gazozu olann nne koydu ve teki mterilerle ilgi
lenmeye gitti. "Seni seviyorum ! " cmlesinden sonra olan
dilini yutmutu sanki. Bardan sessizce boaltt, paray
tezgahn zerine brakt ve Tereza daha ban kaldrp da
bakmaya frsat bulamadan svt.
O ktktan hemen sonra, nc votkasn imekte olan
ksa boylu, plak kafal bir adam: "Ya kklere alkol sat
mann yasaya aykr olduunu bilmen gerekir," dedi.
"Ben ona alkol vermedim ki ! tii gazozdu. "
"line n e kattn grdm ben ! "
" N e diyorsun sen Allahakna?"
"Bana bir votka daha ver," dedi kel adam ve ekledi. "Ka
zamandr gzm zerindeydi."
"O halde neden gzel bir kadn grdnde dua edip de
eneni kapamyorsun?" Tam o srada bara girip bu sahneye
tank olan uzun boylu bir adam lafa karmt.
"Sen bu ie karm a! " diye bagrd kel adam. "Sana dert
mi?"
1 52

"Peki sorabilir miyim, sana neden dert oluyor?" diye kar


lk verdi uzun boylu adam.
Tereza kel adama votkasn verdi. Adam votkay bir diki
te iti, parasn verdi ve kt gitti.
"Teekkr ederim," dedi Tereza uzun boylu adama.
"Demez," dedi uzun boylu adam ve o da yoluna gitti.

10
Birka gn sonra tekrar barda boy gsterdi. Tereza onu
grnce bir dostunu grm gibi glmsedi. "Tekrar te
ekkrler. O kel adam hep geliyor. Son derece sevimsiz
biri."
"Unut onu."
"Benimle ne alp veremedii var? "
"Zavall, ufak b ir sarho. Unut onu."
"Madem yle diyorsun."
Uzun boylu adam gzlerinin iine bakt. "Sz m?"
"Sz veriyorum."
Adam "Senin bana sz verdiini duymak ok houma gi
diyor," dedi, gzlerinin iine bakmay srdrerek.
Oynama balamt; olaslk kuram erevesinde, geri
lim erevesinde de kalsa, karsndakini cinsel yaknlama
nn olas olduunu sanmaya gtren o davran biimi...
"Senin gibi gzel bir kzm Prag'm en irkin kesiminde ne
ii var?"
"Ya senin?" diye karlad Tereza. "Sen Prag'n en irkin
kesiminde ne aryorsun? "
Adam ona bu yaknlarda o turduunu syledi. Mhendis
ti, geen gn iten dnerken buraya uramas srf bir rast
lantyd.

1 53

11
Tereza, Tomas'a baktnda, gzleri gzlerine deil, iki
santim yukarsna, baka kadnlarn aparalarmn kokusu
nu yayan salarna gidiyordu.
"Ank dayanamyorum , Tomas. Yaknmamalym, biliyo
rum. Benim iin Prag'a dndnden bu yana, kskanmay
yasak ettim kendime, kskanlk etmek istemiyorum. Btn
bunlar gsleyebilecek kadar gl deilim anlalan.
Yardm et bana, ltfen."
Kolunu Tereza'nn koluna dolad Tomas ve onu yllar n
ce birlikte sk sk yry yaptklar parka gtrd. Parkta
krmz, mavi ve san sralar vard. Oturdular.
"Seni anlyorum. Ne istediini bi liyorum," dedi To mas.
"Her eyi yoluna koydum. Tek yapman gereken Petrin Te
pesi'ne kmak."
"Petrin Tepesi mi?" Birden bir kayg dalgas kabard iin
de. "Neden Petrin Tepesi?"
"Oraya knca grrsn."
Gitme dncesi Tereza'nn son derece keyfini karmt.
Birden bedeni o kadar gszleti ki, oturduu park sra
sndan kaldramad kendini. Ama anayasaya gre Tomas'a
itaatsizlik etmesi mmkn deildi. Kendini ayaa kalkmaya
zorlad.
Arkasna bakt. Tomas hala park srasnda oturmu, ken
disine neredeyse sevinle glmsyordu. Elini sallayarak
yoluna devam etmesini iaret etti Tereza'ya.

1
Prag'n ortalk yerinden ykselip kan o yeil kmbetin,
Petrin Tepesi'nin eteine vardnda Tereza evrede hi
kimse olmadn grd, ard. Bu garipti, nk baka
1 54

zamanlarda Prag'n yans buralarda geziniyor olurdu. Daha


da kaygland. Ama tepe o kadar sessiz ve sessizlik o kadar
dinlendiriciydi ki, kendisi, kendini btnyle onun kuca
na braku Tereza. Yukarya karken, defalarca durup arka
sna bakt; aada kuleler, kprler grd; azizler yumruk
larn sallyor, tatan gzlerini bulutlara kaldryorlard.
Dnyann en gzel kentiydi grd.
Sonunda tepeye vard. Dondurma ve hatralk eya satan
tezgahtarlarn gerisinde (hepsi de szlemi gibi kapaly
d) urasna burasna aalar serpitirilmi geni bir ayr
lk alan uzanyordu. Bu ayrlk alanda adamlar vard. Alt
taneydiler. Deiik sopalar ellerinde tutarak, yeni bir vu
rua hazrlanrken bir yandan da sahay gzden geiren
golf oyuncular gibi ar ar yryor ya da ayakta duru
yorlard.
Neden sonra onlarn yanna vard Tereza. Alt adamdan
kendi oynad rol oynamak zere orada bulunuyor
lard, kararszdlar, her trl soruyu sormak iin eneleri
ni tutuyorlar, evreye soran gzlerle bakmakla yetiniyor
lard.
br nn suratndan yapmack, ltfedercesine bir
iyilik akyordu. Bunlardan birinin elinde bir tfek vard. Te
reza'y grr grmez elini sallad ve glmseyerek, "Evet,
buras," dedi.
Tereza cevap o larak ban sallad ama gene de son derece
kayglyd.
Adam, "Yanllk olmasn diye soruyorum, bu sizin sei
miniz deil mi? " diye ekledi.
"Hayr, hayr, kesinlikle benim seimim deildi ! " demek
kolayd ama, Tomas' dkrklna uratmaya hakk yok
tu. Eve dnmek iin ne gibi bir zr, bir bahane bulabilir
di ki? lte bu yzden, "Evet, elbette benim seimimdi,"
dedi.
155

Tfekli adam szn srdrd: "Neden renmek istedi


imi aklayaym. Bunu sadece, bize gelenlerin kendi arzu
laryla lme hazr olduklarndan emin olduumuz zaman
yapyoruz. Biz hizmet olarak gryoruz da."
Tereza'ya bir kere daha, yle sorgulayan bir bakla bakt
ki, Tereza yeniden, "Hayr, hayr, meraklanmayn. Benim
seimimdi," demek zorunda kald.
"llk siz gitmek ister miydiniz?" diye sordu adam.
lnfaz mmkn olduu kadar geciktirmek istedii iin,
"Hayr, ltfen, hayr. Eer mmknse, en son ben gide
yim," dedi Tereza.
"Nasl isterseniz," dedi adam ve tekilerin yanna gitti. Yar
dmclarndan hibiri silahl deildi; tek grevleri lecek kii
lerin yannda bulunmakt. Onlar kollarndan tutuyor, ay
rn kar tarafna gtryorlard. ayrlk alan epey geniti
aslnda, gz alabildiine uzanp gidiyordu. Vurulacak kiiler
kendi aalarn semekte zgrdler. Her aacn yannda
duruyor, dikkatle gzden geiriyor, bir trl karar veremi
yorlard. tki kii nar aalarn setiler sonuta, ncs
hi durmadan yryordu, anlalan hibir aa kendi lm
ne layk deildi. Kolundan tutan yardmc itip kakmadan, sa
brla yol gsteriyordu; sonunda adam daha ileri gidecek cesa
reti kaybetti ve drt bir yana dal salm bir mee seti.
Ardndan yardmc, adamlarn nn de gzlerini balad.
Bylece gzleri balanm, yzleri ge evrilmi
adam usuz bucaksz ayrlkta snlar aaca dayal ola
rak durdular, beklediler.
Tfekli adam nian ald ve ate etti. Kularn tnden
baka bir ey duyulmad; tfee susturucu taklmt. na
ra dayanan adamn yere devrilmesinden baka bir ey de
grlmedi.
Tfekli adam olduu yerde baka bir yne dnd ve te
ki adamlardan biri sessizce yere yld. Birka saniye ge1 56

meden (tfekli adam gene sadece olduu yerde dnmt)


nc adam da ayra yld.

13
Yardmclardan biri Tereza'ya doru geldi; koyu mavi renkte
bir kurdele tutuyordu elinde.
Tereza adamn gzlerini balamaya geldiini anlad. "Ha
yr," dedi ban sallayarak, "Ben grmek istiyorum."
Ama gzlerini balatmak istememesinin gerek nedeni
bu deildi. ldam mangasn gzleriyle alt eden o gzpek
kiilerden biri deildi Tereza. Sadece lm geciktirmek is
tiyordu. Gzleri baland m, lmn bekleme odasna gir
mi olacakt ki oradan da dn yoktu.
Adam onu itip kakmad; sadece kolundan tuttu. ayrlk
alanda yryorlard, Tereza bir trl aa seemiyordu.
Ona acele etmesini syleyen yoktu, ama kendisini bekleyen
sondan kurtulu olmadn biliyordu. lleride, ieklenmi
bir kestane aac grerek onun yanna gitti, nnde durdu.
Srtn aacn gvdesine yaslad, ban kaldrp yukarya
bakt . Gnete neeyle kaprdaan yapraklar grd; ok
uzaklardan gelen hafif, tatl keman sesleri. gibi, kentin g
rltlerini duydu.
Adam tfeini dorulttu.
Tereza cesaretinin yavaa yitip gittiini hissetti. Gsz
l umarszla dnd, ama elinden bir ey gelmiyordu.
"Benim seimim deildi," dedi.
Adam o an indirdi tfei. Yumuak bir sesle, "Sizin sei
miniz deilse, yapamayz. Hakkmz yok buna," dedi.
ok sevecen bir sesle, sanki onun seimi deilse vurama
yacaklar iin zr diler gibi syledi bunlar. Adamn seve
cenlii Tereza'nn yreini paralad, yzn aacn gvdesi
ne dnd ve gzyalarna bouldu.
1 57

14
Tm bedeni gzyalaryla sarslyordu; aaca aa deil de,
ok eskiden yitirdii babas, hi tanmad bir bykbaba,
byk-bykbaba, byk-byk-bykbaba, zamann de
rinliklerinden bir yerden kagelip prtkl bir aa gvde
si klna girerek yzn ona sunan sa, sakal aarm bir
yal adamm gibi sarlmt.
Sonra ban te yana evirdi. adam ok uzaklardayd
lar artk, yeilliin iinden yryen golf oyuncusu gibiy
diler. Hatta tfeklisi, tfeini golf sopas gibi tutuyordu.
Petrin Tepesi'nin patikalarn izleyerek aaya inerken,
Tereza kendini vuracak olan ama vurmayan adam dn
mekten bir trl kendini alamyordu. Ah, nasl da istiyordu
onu ! Birisinin yardm gerekiyordu sonu olarak! Tomas
yardma yanamyordu. Tomas lme yolluyordu onu. Ba
kas yardm etmemeliydi o zaman !
Kente yaklatka tfekli adam daha ok arzulamaya, To
mas'tan daha ok korkmaya balad. Tereza'nn szn tut
mamasn hibir zaman balamayacakt Tomas. Korkakl
n, ihanetini hi balamayacakt. O turduklar sokaa
gelmiti, bir iki dakika sonra Tomas' greceini biliyordu.
Onu grmekten o kadar korkuyordu ki, midesine sanclar
girdi, kusacan sand.

15
Mhendis onu kendi evine ekmeye alyordu. Tereza ilk
iki ary geri evirdi, ama ncy kabul etti.
Her zamanki gibi mmfakta ayakst bir eyler yedikten
sonra, yola koyuldu. Saat ikiden biraz nceydi.
Adamn oturduu apartmana yaklarken, bacaklarnn
kendiliklerinden yavaladn hissetti Tereza.
1 58

Ama sonra, aslnda onu adamn yanna yollayann Tomas


olduu geldi aklna. Ona sk sk akla cinselliin ayn eyler
olmadn syleyen o deil miydi? Eh ite , sadece onun
szlerini snyor, onlar olumluyordu. Tomas'n "Anlyorum
seni. Ne istediini b iliyorum. Her eyi yoluna koydum.
Oraya yukarya knca greceksin," szleri kulaklarnda
nlyordu adeta.
Evet, Tomas'n buyruklarna uymaktan baka bir ey yap
myordu.
ok kalmayacakt; bir fincan kahve imeye yetecek ka
dar; sadakatsizliin snrlarnda gezinmek nasl bir duyguy
mu onu anlayncaya kadar. . . Bedenini snra varncaya ka
dar ittirecek, orada bir an, yaklmak zere diree balanm
gibi duracak, sonra, mhendis kollarm dolamaya kalkt
nda, tpk Petrin Tepesi'ndeki silahl adama syledii gibi,
"Benim seimim deildi," diyecekti.
Bunun zerine adam tfeinin namlusunu indirecek ve
yumuak bir sesle, "Senin seimin deilse, yapamam. Hak
km yok," diyecekti.
Tereza da yzn aacn gvdesine evirecek ve gzya
larna boulacakt.

16
Apartman yzyl banda Prag'n bir ii mahallesinde ina
edilmiti. Badanas kirli bir antreye girdi, demir trabzanl,
mermer basamaklar anm bir kat merdiven kt ve sola
dnd. lkinci kapyd, ne ad vard, ne zil. Kapy vurdu.
Adam kapy at.
Btn daire bir odadan ibaretti; bir perde, odann ilk
be metrelik blmn geri kalanndan ayryor ve bylece
derme atma bir antre oluuyordu. Bir masa, tek gzl ocak
ve buzdolab vard. Perdenin gerisine getiinde bir duvar1 59

na boylu boyunca kitaplar dizilmi, tekine de bir divanla


koltuk dayandrlm uzun, dar bir odann ucunda drtke
bir pencere grd.
"Buras ok sade bir yer," dedi mhendis. "Umarm i ka
rartc bulmazsn."
Tereza, "Hayr, hi bulmam , " dedi ki tap raflaryla dolu
duvara bakarak. Adamn alma masas yoktu, ama yzler
ce kitab vard. Kitaplar grmek Tereza'nn houna gitti ve
iini bir veba gibi kemiren gerginlik biraz olsun dindi. o
cukluundan beri, kitaplar gizli bir kardelik bann ia
retleri olarak grmt. Byle bir ktphanesi olan adam
ona zarar vermezdi herhalde.
Adam ona ne imek istediini sordu. arap?
Hayr, hayr, arap istemiyordu. tile bir ey imesi gereki
yorsa, kahve.
Adam perdenin arkasnda gzden kaybolunca Tereza ki
tap raflarnn yann gitti. Kitaplardan biri hemen dikkatini
ekti. Sofokles'in Oedipus'unun evirisiydi bu. Bunu burada
bulmak ne garipti. Yllar nce, Tomas ona bu kitaptan bir
tane armaan etmiti; Tereza kitab okuyup bitirdikten son
ra bile Tomas kitab ve ve bitirememiti. Sonra kalkm
kitap hakkndaki grlerini yazp bir gazeteye yollam,
bu yaz da yaamlarn allak bullak etmiti. Ama u srada
kitap cildinin srtna bakmak bile saki nletiriyordu sanki
Tereza'y. Tut ki Tomas ona mahsustan bir mesaj brakmt;
Tereza'nn burada bulunmasnn kendi marifeti olduu yo
lunda bir mesaj . Kitab raftan ald, at . Uzun boylu m
hendis odaya dndnde, bu kitabn o nda ne aradn,
okuyup okumadm, kitap hakknda ne dndn so
racakt. Konumay yabancnn dairesinin tehlikeli toprak
larndan Tomas'n dncelerinin tamdk dnyasna ek
mekte bavuraca hile buydu.
Sonra erkein elini omzunda hissetti. Erkek kitab Tere1 60

za'nn elinden ald, tek bir sz bile sylemeden rafa geri


koydu ve onu divana doru gtrd.
Petrin'de cezay yerine getirecek olan adama syledii
szleri hatrlad yine ve yksek sesle: "Ama benim seimim
deildi ki ! " dedi .
B u szlerin durumu annda deitirecek mucizeli bir for
ml olduunu sanyordu ama o odada szc l<ler sihirli
glerini yitiriyordu. Hatta bu szler erkein kararn pe
kitirdi gibi geliyor bana, erkek, Tereza'y sk sk gsne
bastrd ve elini gsne koydu.
Gariptir, erkein eliyle dokunmas Tereza'nn gerginlii
nin geri kalann da sildi gtrd. nk mhendisin eli
bedenine ynelik bir iaretli, Tereza kendinin (ruhunun)
hi mi hi szkonusu olmadn, sadece bedeninin, bede
ninin istendiini anlad. Kendisine ihanet eden ve darya,
teki bedenlerin yanna srgne yollad bedeninin . . .

17
Erkek bluzunun ilk dmesini zd ve Tereza'ya devam et
mesini iaret etti. Tereza uymad buna. Bedenini darya, d
dnyaya srgne yollamt, ona ilikin herhangi bir sorum
luluk stlenmeyi reddediyordu. Erkee ne kar koydu ne
de yardm etti; bylelikle, ruhu olup biteni onaylamadn
ama yan tutmamaya da karar verdiini bildirmi oluyordu.
Erkek onu soyarken neredeyse hi kprdamad. Onu p
tnde, Tereza'nn dudaklar bu pe karlk veremedi.
Ama anszn aparasnn nemlendiini hissetti ve korktu.
Duyduu heyecan, kendi iradesi dnda heyecanland
iin daha da bykt. Baka bir deyile, rtk biimde de
olsa, ruhu olup bitenleri onaylyordu. Ama Tereza heyecan
duygusunun srmesi iin, ruhunun onaynn da sessiz kal
mas gerektiini biliyordu. Yksek sesle "evet" dedii an,
161

ruhu bu sevime sahnesinde etkin bir rol ald an, heyecan


da snecekti. nk ruhu bu kadar heyecanlandran ey,
bedenin onun iradesine kar gelmesiydi; beden ihanet edi
yor ve ruh sadece seyretmekle yetiniyordu.
Sonra klotunu kard. Tmyle plakt. Ruhunun Te
reza'nn bedenini bir yabancn n kollarnda grmesi akl al
maz eydi; tut ki Mars gezegenini ok yakndan gryordu,
yle bi r ey. lnanlmazln nda, ruh ilk defa olarak be
deni baya bir ey olmann tesinde grd; ilk defa olarak
bedene bylenmiesine bakt; bedenin benzersiz, ei ben
zeri bulunmayan, srf kendine zg btn nitelikleri n
plana kt birdenbire. Bedenlerin en sradan deildi (ruh
ona o gzle bakmt imdiye kadar) ; son derece olaanst
bir bedendi. Ruh, bedenin zerindeki doum lekesinden,
edep yeri geninin hemen zerindeki kahverengi bir leke
den ayramyordu gzlerini bir trl. Bu lekeye kendi mh
r ,

bedenin zerine vurduu kutsal bir mhr gzyle ba

kyordu. Yabancnn erkeklik organ bu kutsal mhre sayg


szlk edecek derecede yaknlamt imdi.
Tereza mhendisin yzne bakarken, bedenini , zerinde
ruhunun ii duran bedenini tanmad, tanmak da isteme
dii birinin kollarnda zevke terk edemeyeceini anlad. Es
rik bir nefretle dolmutu. Yabancnn suratna tkrmek
iin tkrk biriktirdi aznda.
Erkek de onu eit derecede merakl baklarla izliyordu
ve fkesini fark edince, Tereza'nn bedeni zerindeki gidi
gelilerinin hzn artrd. Tereza, orgazmn giderek yaklat
n hissedebiliyordu; kar koymak iin "Hayr, hayr, ha
yr ! " diye haykrd. Fakat kar konulan, zora koulan, bo
alma frsatndan yoksun braklan haz, bedeninde daha da
uzun sre oyaland, damarlarndan morfin gibi akt, geti.
Tereza erkein kollarnda debelendi, yumruklarn havada
sallad ve suratna tkrd.
1 62

18
Modern helalarda klozetler yerden yukar doru beyaz nil
ferler gibi ykselir. Beden ne kadar deersiz olduunu
unutsun, insan sifondaki su barsaklarndan kan artklar
silip gtrdkten sonra bu artklarn balarna gelenleri bil
mezlikten gelsin diye mimar elinden geleni yapar. Lam
borular yapkan kollaryla evlerimizin ta iine dalsa da,
zenle gzlerimizden gizlenir bunlar ve bizler banyolarm
zn, yatak odalarmzn, dans salonlarmzn ve parlamento
larmzn altnda yatan bu grnmez bok Venedik'lerinden
habersiz memnun, mesut yaarz.
Prag dndaki bu eski ii dairesinin banyosu daha az
ikiyzlyd; yer gri karolarla kaplyd ve buradan kp yu
karya doru ykselen klozet geni, bodur, acnas bir eydi.
Beyaz bir nilfere benzemiyordu; ne ise ona benziyordu; bir
lam borusunun geniletilmi ucu. stelik tah tadan bir
oturacak yeri bile olmad iin Tereza souk emaye kenar
na tnemek zorundayd.
Orada tuvaletin kenarnda o turuyordu ite; anszn kapl
d barsaklarn boaltma arzusundan baka bir ey de
ildi. Ve barsaklarn boalll rken sonsuz bir keder ve yal
nzlk duygusuna kapld Tereza. Hibir ey lam borusu
nun geniletilmi ucuna tnemi kendi plak bedeninden
daha zavall olamazd.
Ruhu seyirlik merakn, ktclln ve gururunu yi
tirmiti; yeniden bedenin derinliklerine, en uzak barsaa
ekilmi, sinmi, kendisini darya aracak birini bekli
yordu.

19
Doruldu, kalkt klozeuen, sifonu ekti ve antreye kt .
Ruhu bedeninde, plak, rselenmi bedeninde tir tir titri1 63

yordu. Knn deliinde silinmek iin kulland kadn


dokunuunu duyuyordu hala.
lte o an unutulmayacak bir ey oldu, anszn ieriye
onun yanna gitmeyi, onun sesini , onun szcklerini duy
may istedi. Erkek ona yumuack, kaln sesiyle bir eyler
sylerse, ruhu cesaretlenecek, bedeninin yzeyine doru
ykselip kacak ve Tereza gzyalarna boulacakt. Rya
snda kestane aacnn kaln gvdesine dolad gibi, erke
in gvdesine dolayacakt kollarn.
Orada antrede dururken, onun nnde alamamak iin
tuttu kendini. Alamasn tutamamasnn ok kt sonu
lar douracan biliyordu. Ona ak olacakt.
Tam o srada erkein sesi onu ierki odadan ard. Sesi,
tek bana (mhendisin uzun boyundan soyutlanm ola
rak) duyduunda, artt bu ses Tereza'y ; tiz, ince bir sesti.
Bunca zaman nasl da dikkat etmemiti?
Onu batan kmaktan kurtaran kulaa ho gelmeyen bu
sesin verdii aknlk olmutu belki de. leri girdi, elbise
lerini yerden kaldrd, zerine geirdi ve kt.

RO
Alveriini yapm, eve dnyordu. Karenin'in aznda re
i vard her zamanki gibi. Souk bir sabaht; belli belirsiz k
ra vard. Kiraclarn bina aralarndaki bo alanlarda kk
iek ve sebze baheleri kurduklar bir yerleme merkezinin
nnden geiyorlard ki, Karenin birden durdu, gzlerini bir
eye dikti. Tereza onun bakt yere bakt, ama olaand bir
ey gremedi. Karenin tasmasn ekitirdi, Tereza da onun
ardndan gitti. plak bir tarhn buz tutmu erp zerin
de uzanm yatan kargann iri gagasyla kara kafasn ancak o
zaman grd. Gvdesi grnmeyen kafa usulca inip kalk
yor, gagadan arasra hrlu, yasl bir gaklama kyordu.
1 64

Karenin o kadar heyecanlanmt ki reini yere dr


d. Tereza, kargay incitmesin diye onu bir aaca balad.
Ardndan meldi ve kuu diri diri gmdkten sonra ayak
la dzeltilmi topra kazmaya alt. Bunu yapmak kolay
deildi, bir trna krld. Kan akmaya balad.
Birden bir ta dt yaknna. Dnd, bir duvarn arka
sndan olup b itenleri dikizleyen dokuz-on yalarnda iki
olan grd. Ayaga kalkt. Olanlar nce onun ayaa kalk
tn, sonra da aaca bal kpei grnce katlar.
Tereza tekrar yere meldi, erp trnaklaryla kazma
ya koyuldu. Sonunda kargay mezarndan ekip karmay
baard. Ama karga sakatt, ne yryebiliyor ne de uabili
yordu. Onu boynundaki krmz earba sarp sarmalad ve
sol eline alp gsne bastrd. Sa eliyle Karenin'i aatan
zd. Onu sakinletirmek ve peisra gelmesini salamak
iin epey aba sarf etti.
Elleri dolu oldugu iin anahtarm karamad, kapnn zi
lini ald . Tomas at kapy. Tereza ona tasmann kayn
verdi , "Sakn brakma ! " diyerek kargay banyoya gtrd.
Kvetin altna gelen yere koydu. Karga biraz kanat rpt,
ama daha ok hareket edemedi. Youn sar bir sv akyordu
azndan. Yerdeki karolarn souundan korunsun diye ona
eski bez paralarndan dek yapt. Ara ara ku sakat kana
dn umutsuzca bir rpyor ve gagasn sitem edercesine
havaya kaldryordu.

R1
Bylenmi gibi kvetin kenarna oturmu, gzlerini l
mekte olan kargadan ayramyordu. Onun yalnzlnda ve
kimsesizliinde kendi yazgsnn yansmasn gryor, ken
di kendine defalarca dnyada Tomas'tan baka kimsem yok
diye tekrarlyordu.
1 65

Mhendisle geirdii serven o na rastgele cinselliin


akla hibir ilikisi olmadn retmi miydi? Bu tr cin
selliin hafif, arlksz olduunu? imdi daha sakinlemi
miydi?
Kesinlikle hayr.
Durmadan u sahne geliyordu gznn nne: Tuvalet
ten kmt, bedeni, plak ve rselenmi bedeni antrede
ayakta duruyordu. Ruhu tir tir titriyordu, dehet iindeydi,
barsaklarnn derinliklerine bir yerlere gmlmt. Eer
o anda ierki odadaki erkek ruhuna seslenmi olsayd, gz
yalarna boulur, onun kollarna atlrd.
Antrede ayakta duran, Tomas'n sevgililerinden biri, ier
deki adam da Tomas olsa nasl olurdu acaba diye dnd.
Tek bir sz sylemesi yeterdi erkein, bir tek sz, kz kolla
rn adama dolar, alamaya balard.
Tereza akn dou annda neler olup biLLiini bilirdi; ka
dn, rkm, dehete dm ruhunu aran o sese direne
mez; erkek ise ruhu kendi sesine karlk veren kadna kar
koyamaz. Tomas kendini akn ayartclna kar savunam
yordu, Tereza ise her saat, her an onun adna korkuyordu.
Elinde ne gibi silahlar vard? Ballndan baka hibir
ey. stelik bunu ona ta banda, daha ilk gn, sanki vere
cek baka bir eyi olmadn bilirmi gibi sunmutu. Ak
lar garip bir biimde asimetrik bir yapyd; btn arlm
tek stuna vermi dev bir yap gibi, Tereza'nm ballnn
mutlak kesinliine dayanyordu.
ok gemeden karga kanatlarn rpmaktan vazgeti; bir
tek knk, inenmi, tannmaz hale gelmi baca seyiriyor
du, o kadar. Tereza onun yanndan ayrlamyordu bir trl.
Sanki lmekte olan bir kz kardein ban bekler gibiydi.
Neyse ki sonunda mutfaa gidip bir lokma bir ey yedi.
Dndnde karga lmt.
1 66

Ak oluunun ilk ylnda, Tereza cinsel birleme srasnda


alard. Daha nce de sylediim gibi lk atmak duyular
krletirmeye, sarlatrmaya yaryordu. Zamanla lklar
azald ama ruhu akla kamamt, gz baka ey grm
yordu. Sonunda, mhendisle iin iinde ak olmadan sevi
tiinde gzleri ald.
Saunaya bir dahaki gidiinde, yeniden aynann nnde
durdu ve kendine bakarken mhendisin apartmannda ge
en sevime sahnesini bir kere daha geirdi aklndan. Sevi
tii adam deildi hatrlad. Hatta, boyu bosu nasld dese
ler onu bile anlatamazd. plakken neye benzediine bile
dikkat etmemi olabilirdi. Hatrlad kendi bedeniydi (u
anda uyarlm bir biimde aynada seyrettii de oydu); edep
yerinin geni, tam onun zerine gelen yerdeki yuvarlak
leke. O ana kadar beden zerindeki lekelerin en sradan
olarak grd bu leke bir saplant olmutu imdi. Olma
yacak ey, onu yabanc bir erkeklik organnn iyice yaknn
da grmeyi, tekrar tekrar grmeyi arzuluyordu.
Burada unu yeniden vurgulamalym: Baka erkein cin
sel organ deildi Tereza'nn grmek istedii. O kendi cinsel
organn yabanc bir erkeklik organnn yaknnda grmek
istiyordu. Sevitii adamn bedenini arzulamyordu. Kendi
bedenini yeni kefettii, btn bedenlerden daha tandk ve
yabanc olan, onlarla karlatrlamayacak kadar heyecan
verici olan kendi bedenini arzuluyordu.
Aldn duun damlacklaryla donanm bedenine bakar
ken , mhendisin bara uradn dnd. Ah, ne kadar is
tiyordu onun gelmesini, kendisini tekrar evine armasn.
Ah, nasl, nasl istiyordu bunu !
Tereza her gn, mhendisin yeniden ortaya kmasndan
ve ona hayr diye memekten korkuyordu. Oysa gnler ge1 67

tike onun gelmesinden duyduu korku giderek gelmeme


sinden duyduu umarszla dnt.
Bir ay gemiti, mhendis hala grnrlerde yoktu. Tere
za anlayamyordu bir trl. rselenen arzusu gitgide azald
ve aklndan bir trl kmayan bir soru biimini ald: Ne

den gelmekte kusur etmiti?


Bir gn mterilere bakarken, on sekiz yandan kk
ocua iki satt gerekesiyle hr karan kel kafal adam
karsnda buldu. Adam bara ara ak sak bir fkra an
latyordu. Tereza'nn bir zamanlar bira servisi yapt kk
kentteki sarholardan sk sk duyduu bir fkrayd bu. Bir
kere daha annesinin dnyasnn stne stne geldii duy
gusuna kapld Tereza. Kel kafal adamn szn serte kesti.
"Senden emir almyorum ," diye karlk verdi adam ho
rozlanarak. "Burada, barda almana gz yumduumuz
iin tali hine kret!"

"Biz mi? Biz dediin de kimmi? "


"Biz. O kadar," dedi adam; bardan uzatp bir votka da
ha istedi. "Hakaretlerini kendine sakla, anlald m? Ha,
aklma gelmiken soraym," diye de ekledi parmayla Tere
za'nn boynundaki bi-r dizi ucuz inciyi gstererek: "Bunlar
nereden buldun? Kocam satn ald diyemezsin. Cam temiz
leyicisi kcan ! Byle armaanlara verecek para ne gezer on
da. Mterilerin, deil mi? Karlnda onlara ne veriyor
sun acaba?"
" eneni hemen kapamazsan fena olacak! " dedi Tereza s
lkl bir sesle.
"Orospuluk yapmann su olduunu b iliyorsun ," dedi
adam szn srdrerek; bir yandan da kolyeyi tutmaya
alyordu.
Birden Karenin havaya zplad, n ayaklarn barn zeri
ne dayayarak hrlamaya balad.
1 68

R3
"Adam gizli polisten," dedi bykeli.
"Neden bu kadar ftursuz yleyse? Gizlisi sakls olma
yan gizli polis ne ie yarar ki?"
Bykeli yoga kursunda rendii biimde, ayaklarn
altna toplayarak karyolann zerine yerleti . Duvardaki
ereveli resimden ona bakp glmseyen Kennedy, syle
dii szlere daha bir kutsallk katyordu sanki.
Babacan bir sesle, "Gizli polis eitli ilere yarar kzm,"
diye balad szne. "Birincisi klasik ilevi: unun bunun
sylediine kulak kabartr, stlerine bildirirler.
lkinci ilevleri sindirmektir. Bizi avularnn iine alm
gibi davranrlar; korkmamz isterler. Senin kel kafalnn is
tedii buydu ite.
nc ilevleri insan iki arada bir derede brakacak du
rumlar yaratmaktr. Bizi devleti ykmaya almakla sula
dklar gnler ok geride kald. Bu bakalarnn gznde
deerimizi artrmaktan baka ie yaramaz. Ank cebimize
esrar sktryorlar gizlice ya da on iki yanda kzlarn rz
na getiimizi iddia ediyorlar. Onlara arka kacak bir kz
her zaman bulunur."
Hemen mhendis geldi Tereza'nn aklna. Neden bir daha
gelmemiti?
"lnsanlan tuzaa drmek istemeleri," diye devam etti
bykeli, "onlar ibirliine zorlayp, bakalarna tuzak
kurmak iindir. yle ki, ok gemeden tm ulus muhbir
ebekesi olup kar. "
Tereza, mhendisin polis tarafndan yollanm olabilecei
dncesine takmt kafasn. Hem sonra, iip iip de ona
seni seviyorum diyen o sersem olan da kimin nesiydi? Po
lisin kel kafal casusu onun yznden Tereza'ya satam,
mhendis de Tereza'y savunmaya kalkmt. Demek ki
1 69

de onu yumuatp batan karmak amacyla, nceden ha


zrlanm bir senaryoda rol almlard !
Nasl anlayamamt bunu Tereza? Apartman dairesi ne
tuhafu , mhendis orada oturuyor olamazd ! k giyimli bir
mhendis neden yle sefil bir yerde otursundu ki? Mhen
dis miydi acaba? Diyelim ki mhendisti, nasl oluyor da saat
ikide kabiliyordu iten? Hem ayrca, Sofokles okuyan ka
mhendis vard dnyada? Hayr, o ktphane bir mhen
disin ktphanesi deildi ! Daha ok, hapse atlan yoksul
bir aydnn devlet tarafndan ele geirilmi evini andryor
du oras. Tereza on yandayken babas hapse atlm, devlet
evlerine ve babasnn btn kitaplarna el koymutu. Evi
hangi amalar iin kullanmlard kim b ilir.
Mhendisin neden bir daha geri gelmediini imdi ok
iyi anlyordu; grevi sona ermiti. Ne grevi? Sarho ajan
dikkatsizlik edip azndan karmam myd: "Orospuluk
etmenin su olduunu unutma . " lte imdi kendine m
hendis ss veren o adam Tereza'nn onunla yattna ve
karlnda para istediine tanklk edecekti! Tereza barda
sarho olanlar hakknda muhbirlik yapmaya raz gelmezse
olay byk bir rezalet haline getireceklerdi.
"Kayglanma," diye avuttu onu bykeli. "Anlattn hi
kaye hi de tehlikeli gelmiyor bana."
Tereza, "Deil galiba," dedi gergin bir sesle, Karenin'le
birlikte Prag gecesine doru karlarken.

R4
nsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak iin gelecee ka
arlar; zamann yoluna dsel bir izgi eker, bu izginin
tesinde o anki dert ve skmlannn sona ereceini sanr
lar. Oysa Tereza kendi geleceinde byle bir izgi gremi
yordu. Sadece geriye bakmak ona avuntu veriyordu. ite
1 70

gene pazar gnyd. Arabaya bindiler ve Prag'n iyice d


na ktlar.
Tonas direksiyonda, Tereza da onun yanndayd. Karenin
arka koltukta oturuyor, arasra onlarn kulaklarm yalamak
zere ne eiliyordu. lki saal sonra, all yl nce birka gn
kaldklar, kaplcasyla nl kk ken le vardlar. Geceyi
burada geirmek istiyorlard.
Arabay meydana park edip indiler. H ibir ey deime
m iti. Kaldklar otel tam kar larndayd. Lelin nnde
ayn yal hlamur aalar ykseliyordu. Sola doru eski
bir ahap oluk uzanyor, oluun azndan dklen kaynak,
ifal suyunu mermer bir kurnaya boaluyordu. Ellerinde
ayn tip cam bardaklarla birtakm insanlar bu suya doru
eilmilerdi.
Tomas baklarn yeniden otele evirdi, asl nda bir eyin
deimi olduunu fark elti. Ad eskiden "Grand" olan otel
imdi "Baykal" olmutu. Binann kesindeki sokak tabela
sna bakt: Moskova Meydan. Derken bildik sokaklardan
geerek bir yry yaptlar (Karenin'in kayn zm
lerdi, hem yryor hem de koup oynuyordu) ve sokak ad
larn okudular: Stalingrad Soka, Leningrad Soka, Ros
Lov Soka, Novosibirsk Soka, Kiev Soka, Odessa Soka
, aykovski Sanatoryumu, Tolstoy Sanatoryumu , Rimski
Korsakov Sanatoryumu vard; bir Suvorov Leli, bir Gorki
Sinemas, bir Kafe Pukin grdler. Btn adlar Rus coraf
yasndan, Rus tarihinden alnmt.
Tereza birden igalin ilk gnlerini hatrlad. Btn kent
ve kasabalarda halk sokak tabelalarn alaa etmiti; sokak
Labelalarnn hepsi orLadan kaybolmutu: lke bir gecede
adsz kalmt. Rus birlikleri yedi gn boyunca nerede ol
duklarn bilmeden tarada drt dnmlerdi. Subaylar i
gal etmek zere gazete brolarnn, televizyon ve radyo is
tasyonlarnn yerlerini aryorlar, bulamyorlard. Ne zaman
1 71

adres sorsalar, cevap ya bir omuz silkmesi oluyor ya da yan


l ad ve adres veriliyordu.
Adsz sanszln lke iin ne kadar tehlikeli olduu an
cak imdi anlalyordu. Sokaklar ve binalar zgn adlarna
kavuamayacaklard artk. Bu adsz sanszlk sonucunda,
bir ek kaplcas anszn hayali, bir minyatr Rusya'ya d
nvermi, Tereza'nn orada bulmay umduu gemie de
devlete el konulmutu. Burada geceyi geirmeleri mm
kn deildi, hayr.

R5
Hi konumadan arabay park ettikleri yere doru yola ko
yuldular. Tereza her eyin, herkesin nasl da deiik klk
lara brnerek ortalarda gezindiini dnyordu. Eski
bir ek kasabas batan aa Rus adlarna brnmt.
galin resimlerini eken ekler bi lmeden gizli polise yar
dm etmilerdi. Onu lmeye gnderen adam kendi yz
nn zerine Tomas'n yznn maskesini geirmiti. Ca
sus, mhendis rolne girmi, mhendis Petrin Tepesi'nde
ki adam rol oynamaya kalkmt. O turduu dairede bul
duu kitap onu batan karmak zere oraya konmu bir
iaretti.
O evde elinde tuttuu kitap aklna gelince anszn imek
gibi bir uzgr akt, yanaklar alev alev yanmaya ba
lad. Olaylar hangi srayla gelimiti? Mhendis kahve geti
receini sylemiti. Tereza kitap raflarna doru ilerlemi,
Sofokles'in Oedipus'unu ekip almt. Sonra mhendis geri
dnmt. Ama kahve falan getirmemiti!
Tekrar tekrar bu odaya dnp geliyordu: Kahve yapmak
iin gittiinde ne kadar sre iin odadan kmt mhen
dis? Kukusuz en az bir dakika kalmt darda. Belki iki,
hatta . O kk antrede o kadar zaman ne yapmt aca1 72

ba? Yoksa tuvalete mi gitmiti? Kapnn kapanmasn ya da


sifonun ekilmesini hatrna getirmeye alt Tereza. Hayr,
su sesi duymadndan emindi; yoksa haurlard. Kapnn
kapanmadndan da hemen hemen emindi. O kk ant
rede ne iler kantrmt peki adam?
Her ey son derece akt. Amalar onu LUzaa dr
mekse mhendisin tanklndan ok daha fazlasna gerek
sinimleri olacaku. Kar klamayacak kantlar gerekecekti.
Kuku uyandracak kadar uzun sren yokluu srasnda
mhendis antreye film makinesi yerletirmi olabilirdi. Ya
da daha akla yakn, fotoraf makineli birini ieriye alm
olabilir, o da perdenin arkasndan onlarn filmini ekmi
o labilirdi.
Daha bir iki hafta nce, zel yaam denen eyin varol
madl bir coplama kampnda yaadn anlayamad iin
Prohazka'y alay konusu etmiti. Peki ya kendisi? Anasnn
evinin ats altndan kar kmaz, olanca safdilliliiyle
zel yaamnn mutlak sahibi oluverdiini sanmt. Ama
hayr, ana evinin ats tm dnyay kaplyordu ve Tere
za'y hi rahat brakmayacakt. Tereza anasndan hi kaa
mayacakt.
Meydana kan kenarlar bahelerle ssl basamaklardan
inerlerken, "Neyin var?" diye sordu Tomas.
Tereza daha cevap vermeye frsat bulamadan biri yksek
sesle Tomas' selamlad.

R6
Elli yalarnda kr kr yzl bir adamd bu, bir zamanlar
Tomas'n ameliyat ettii, ylda bir kere kaplcaya tedaviye
yollanan bir toprak iisi. Adam Tomas'la Tereza'y bir bar
dak arap imeye ard. Kpeklerin umumi yerlere girme
si yasak olduu iin, Tereza, Karenin'i arabaya geri gtrd,
1 73

bu arada erkekler de yaknlardaki kafede masa ayarladlar.


Tereza iini bitirip de yanlarna geldiinde adam, "Sakin bir
yaam srdryoruz. lki yl nce beni kolektif iftligin ba
kanlna bile setiler," dedi.
"Kutlarm," dedi Tomas.
"Siz de bilirsiniz ya. Herkes kente tanmaya can atyor.
Kodamanlar yerinde kalmak isteyen birini buldular m ok
memnun oluyorlar. ten atamazlar bizi kolay kolay."
"Sizin yerinizde olmak isterdik," dedi Tereza.
"Skntdan patlardnz bayan. Yapacak hibir ey yok
oralarda. Hibir ey."
Tereza toprak iisinin kr kr yzne bakt. Onu ok
sevecen, iyilik dolu buldu. Ka zamandr ilk defa birini iyilik
dolu bulmutu: Bir tara yaam grnts canland gzleri
nin nnde; an kulesiyle, ayrlaryla, korularyla bir ky,
sabann atg kark boyunca hoplaya zplaya giden bir tav
an, yeil apkal bir avc. Hi kyde yaamamt. Gznn
nnde canlandrd ne varsa duyduklarndan edinmeydi.
Ya da okuduklarndan. Ya da bilinalt, uzak atalarndan ken
disine miras kalanlardan. Ama ky, ninesinin annesinin aile

albmndeki dagueneotype fotoraf kadar berrak ve ak se


ik bir biimde yaamay srdryordu Tereza'nn iinde.
"Hala arn szn var m?" diye sordu Tomas.
ifti ensesini, omuriliin beyne baland noktay gs
terdi eliyle. "Buras aryor ara sra," dedi.
Tomas, yerinden kalkmadan o noktay ovuturdu ve eski
hastasn ksa bir muayeneden geirdi. "Artk ila yazma
yetkim yok," dedi ii bittikten sonra, "ama sana bakan dok
tora benimle konutuunu ve u ilac kullanman nerdii
mi syle." Czdanndaki b loknottan bir para kagt kopard
ve byk harflerle bir ila ad yazd.

174

R7
Prag'a dnmek zere yola ktlar.
Yol boyunca, Tereza plak bedenini mhendisinkiyle sar
ma dola gsteren fotoraf dnd durdu. Kendi kendi
ne, byle bir fotoraf varolsa bile Tomas'n bundan h i ha
beri olmayacan syleyerek avunmaya alt. Onlar iin
tek deeri vardr byle bir fotorafn, o da antaj . Tomas'a
gnderildii an hibir deeri kalmayacakt.
Peki, ya polis bir noktada Tereza'nn hibir ilerine yara
mayacana karar verecek olursa? O zaman fotoraf ellerin
de sadece bir oyuncak olur, zarfa koyup Tomas'a yollamala
rna hi kimse engel olamazd. Hani srf elence olsun diye.
Byle bir fotoraf Tomas'n eline geerse ne olurdu? To
mas onu kap dar m ederdi? Belki etmezdi. Etmezdi her
halde. Ama aklarnn o krlgan yaps unufak olur, ker
giderdi. nk o yap bir tek stuna Tereza'nn sadakatine
dayanyordu, kald ki aklar da imparato rluklar gibidir;
zerine dayandrldklar dnceler unufak olduunda,
onlar da silinir gider.
stelik imdi bir grnt belirmiti gzlerinin nnde;
saban karnn iinden hoplaya zplaya ilerleyen tavan,
yeil apkal avc, korularn zerinde ykselen ky kilisesi
nin an kulesi.
Tomas'a Prag'dan ayrlmalar gerektiini anlatmak istiyor
du. Karga lar canl canl topraa gmen ocuklar, polis
ajanlarn, emsiyelerle silahlanm gen kadnlar braka
lm ardmzda! Kye yerlemeleri gerektiini sylemek isti
yordu ona. Tek kurtulular buydu.
Tereza, Tomas'a dnd. Tomas yerinden kprdamad bi le.
Gzlerini nndeki yola dikmiti. Aralarndaki sessizlik i
tini amay baaramadn grnce, konuma cesaretini t
myle kaybetti Tereza. Petrin Tepesi'nden yoku aa iner1 75

kenki gibi bir duygu kaplad iini. Midesi kasld, kusacag


n sand. Tomas'tan korkuyordu. Tereza iin fazla glyd
Tomas; Tereza fazla gszd. Ona anlayamadg komutlar
veriyordu; Tereza bunlar yerine getirmeye alyordu ama
nasl baaracagn bilmiyordu.
Petrin Tepesi'ne geri dnmek, tfekli adamdan gzlerini
baglamasn ve kestane agacnn gvdesine yaslanmasna
iin vermesini dilemek geldi iinden. lmek istiyordu.

8
Uyandgnda evde yalnz olduunu grd.
Dar kt, kyya doru yrd. Vlatava'y grmek isti
yordu. lrmagn kysnda durup, suya uzun uzun, dikkatle
bakt, nk sularn gznn nnden akp gidiini seyret
mek dinlendirici ve onandrcyd. Irmak bir adan teki
ne akp gidiyor, kylarda insan hayatlar yaanyordu. He
men ertesi gn unutulmak zere yaanp bitiyor. ama r
mak akp gidiyordu.
Korkuluga dayanarak gzlerini suya dikti. Prag'n d ma
hallelerindeydi, Vlatava lrma kalenin ve kiliselerin grke
mini oktan ardnda brakarak kentin ortasndan akp ge
miti; temsil sonrasnda bir aktris gibi yorgun ve dnce
liydi; imdi iki yanndaki amurlu kylarn arasndan, ken
dileri fabrikalara ve terk edilmi oyun alanlarna snr izen
duvarlar ve tahta perdelerle snrlanm olarak akmaya de
vam ediyordu.
Dalm, suya bakyordu ki -su burada daha hznl, da
ha koyu renkli geliyordu insana- birden rman ortasnda
garip bir nesne iliti gzne -evet , bir park srasyd bu. De
mir ayakl tahta bir park sras, Prag'n parklarnda bunlar
dan geilmezdi. Vlatava lrma'ndan aag doru szlerek
kentten uzaklatklarn anlad. Bir sr park sras, ok,
1 76

ok, daha bir sr sra, suyun ormanlardan tayp getirdii


sonbahar yapraklar gibi szlerek yanndan geen park s
ralar - krmz, sar, mavi.
Tereza dnd, yoldan geenlere bunun anlam ne diye
sormak istercesine arkasna bakt. Neden suyun zerinde s

zlerek uzaklap gidiyor park sralan ? Ama herkes geip


gitti yanndan; umurlarnda bile deildi, lml kentlerinin
orta yerinden alar boyu geip giden bir rmak varm,
yokmu, aldr bile etmiyorlard.
Yeniden aaya, suya bakt. Byk bir keder kaplamt
iini. Grd eyin bir veda olduunu anlad.
Park sralarnn ou gzden kaybolduktan sonra, geride
kalm bir iki sra daha grnd; bir sar daha, bir tane de
mavi, en sonuncusu.

1 77

v
AGIRLIK
VE H AF FL K

1
Tereza, Tomas' beklenmedik bir zamanda Prag'da ziyarete
geldiinde Tomas, Birinci Blm'de sylediim gibi, onunla
hemen o gn , daha dorusu o saat seviti, ama ardndan Te
reza birdenbire atelendi . Tereza yatakta yatar, Tomas onun
baucunda ayakta beklerken Tomas birden nne geeme
dii bir duyguya kapld; Tereza sazdan sepete konulup, ne
hir aa braklarak kendisine yollanm bir ocuktu.
Terk edilmi ocuk imgesi giderek Tomas'n ok sevdii
bir ey oldu ve Tomas sk sk iinde bu imgenin yerald
eski efsaneler zerine dnmeye balad. Sofokles'in Oedi
pus'unun evirisine el atarken de aklnda bu vard anlalan.
Oedipus hikayesi herkese bilinir; ocukken terk edilen
Oedipus, Kral Polybus'a gtrlr ve onun tarafndan by
tlr. Delikanl Oedipus, bir gn bir da yolunda at sren bir
soyluya rastlar. Aralarnda kavga kar ve Oedipus soyluyu
ldrr. Sonra Kralie jocata'nn kocas ve Tebai kentinin
kral olur. Oysa dalarda ldrd adamn babas, yatana
girdii kadnn ise anas olduundan haberi yoktur. Bir arada
1 81

kader, halkna veba hastaln musallat eder ve bu salgn


hastalk nedeniyle onlara byk aclar ektirir. Oedipus hal
knn ektii aclann nedeninin kendisi olduunu anlaynca,
gzlerini kr eder ve o kr haliyle Tebai'den kar gider.

Orta Avrupa'daki komnist ynetimlerin sadece mcrimlerin


eseri olduunu dnenler temel bir gerei gzard ediyor
lar demektir; su zerine kurulu bu ynetimler mcrimler
deil , cennete giden tek yolu bulduklarn sanan cokulu
yandalar tarafndan kurulmutur. Bu yolu ylesine yiite
savundular ki bunlar, sryle insan ldrmek zorunda kald
lar. Sonralan ortada cennet filan olmad anlald, demek ki
cokulu yandalar birer katilden baka bir ey deildiler.
Derken herkes komnistlere barmaya balad: lkemizin
bana gelenlerden (yoksullam, oraklamt lke), onun
zgrln kaybetmesinden (Ruslann eline dmt) , ada
let nnde ilenen sulardan sizler sommlusunuz!
Sulananlar cevap verdiler: Bilemedik! Aldatldk! Bizler
gereklen inananlardk! Yreklerimizin derinliklerinde biz
ler masumuz !
Sonunda tartma gelip tek soruya dayand: Gerekten bi
lememiler miydi, yoksa yleymi gibi mi yapyorlard yal
nzca?
Tomas tartmay yakndan (on milyon ekle birlikte) iz
liyordu; yaanan acmaszca olaylardan habersiz olmayan
komnistler vard mutlaka (devrim sonras Rusya'snda i
lenen ve hala ilenmekte olan korkun sulardan habersiz
olamazlard) ama o, komnistlerin ounluunun gerek
ten bunlardan habersiz olduu grndeydi.
Ama, diyordu kendi kendine, haberli ya da hebersiz ol
malar deil asl sorun ; asl sorun, insann habersiz olduu
1 82

iin masum saylp saylamayaca. Tahta km bir budala


srf budala olduu iin btn sorumluluklardan arnm m
demekti?

Diyelim ki, l 950'li yllarn banda masum bir adamn

idamn isteyen ek savcs, Rus gizli polisi ve kendi lke


sinin ynetimi tarafndan oyuna getirilmi olsun . Ama u
anda hepimiz sulamalarn sama olduunu, idam edilen
kiinin masum olduunu bildiimize gre, nasl olur da
bu savc kalkp yumruunu gsne vurarak, "Benim vic
danm temiz ! Bilmiyordum ! Ben inananlardandm ! " diye
rek kalbinin temizliini ne srebilir? Bu "Bilmiyordum !
Ben inananlardandm ! " szlerinin t a kendisi deil midir
onarlmas imkansz suunun temelinde yatan?
Tomas, Oedipus hikayesini bu balamda gryordu ite;
Oedipus anasnn yatana girdiini bilmiyordu, ama olup
bitenlerin farkna varnca, kendini susuz saymad. "Bilme
yerek" neden olduu felaketleri grmeye dayanamad iin
gzlerini kr etti ve o kr haliyle Tebai'den kt gitti.
Tomas, komnistlerin kalbimiz temiz diye bararak kendi
lerini savunduklarn duyduka kendi kendine, "Sizin 'bilme
meniz' sonucu bu lke zgrln kaybeui, daha da yzyl
larca kazanamayacak belki, hala kalkm kendinizi sulu bul
madnz nasl syleyebiliyorsunuz?" diyordu. Yaptklarnz
grmeye nasl dayanabiliyorsunuz? Nasl oluyor da dehete
kaplmyorsunuz? Grecek gznz yok mu? Gznz ol
sayd, gznz kr eder, Tebai'den kar giderdiniz!
Benzetme o kadar houna gitmiti ki, dostlaryla sohbet
ederken sk sk buna bavuruyordu; giderek, szleri ok
gzel ifade edilmi, k bir forml haline geldi.
Dnemin btn entelektelleri gibi , o da ek Yazarlar
Sendikas'nn yaymladg yz bin Lirajl haftalk bir ga
zeteyi okuyordu. Ynetim ierisinde nemli lde zerk
lik kazanm bir gazeteydi bu ve baka gazetelere yasak
1 83

olan konularla urayordu. Sonuta, komnist ynetimin


ilk yllannn alnnda kara bir leke olarak duran, siyasi dava
lar sonucu ilenmi adli cinayetlerin sulusunun kimler ol
duu sorusunu ortaya atan da yazarlar gazetesi oldu.
Yazarlarn gazetesi bile sadece ayn soruyu tekrarlamakla
yetiniyordu: Biliyorlar myd? Tomas bu soruyu bayat bul
duu iin gn n birinde oturdu, Oedipus hakkndaki d
ncelerini yazp haftalk gazeteye gnderdi. Bir ay sonra
bir cevap ald; gazete idarehanesine arlyordu. Tomas'
karlayan editr ksa ama son derece kesin konutu. To
mas'a cmlelerden birindeki szdiz imini deitirmesini
nerdi sadece. ok gemeden yaz gazetede boy gsterdi
-sondan bir nceki sayfada, Okur Mektuplar kesinde.
Tomas yazya hi sevinmemiti. Szdizimini deitirmek
zere gazete idarehanesine kadar armlar, ama sonra ona
sormadan metni yle bir ksaltmlard ki, yaz ele ald ana
gre indirgenmiti (bu da yazy ok ematik ve saldrgan
klyordu). Tomas yazsndan holan myordu aruk.
Btn bunlar 1968 ilkbaharnda oluyordu. Aleksandcr
Dubek, kendilerini sulu bulan ve bu sular konusunda
bir eyler yapmaya hazr olan komnistlerle birlikte yneti
mi elinde bulunduruyordu. Oysa teki komnistler, nasl
masum olduklarn haykrp duranlar, gz dnm ulusun
kendilerini adalet nne karmasndan korkuyorlard. Rus
bykelisine her gn durumdan yakmyorlar, pauru ka
rp destek almaya alyorlard. Tomas'n mektubu yaym
landnda lklar attlar: Bakn iler ne raddeye geldi!
Kalkm, bize ak ak gzlerinizi kr edin diyorlar!
lki ya da ay sonra Ruslar, gubemia'larnda konuma
zgrlne izin verilemeyeceine karar verdiler ve bir ge
ce ordularyla Tomas'n lkesine girdiler.

1 84

3
Tomas, Zrih'ten Prag'a geri dndnde, alt hastane
deki iine brakt yerden yeniden balad. Derken bir gn
bahekim onu odasma ard.
"Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki," dedi, "ne yazar ne
gazeteci ne de vatann kurtarcssn. Sen bir doktor ve bi
lim adamsn. Seni kaybetmek beni ok zer ve seni elimde
tutmak iin de her eyi yaparm. Ama u Oedipus makalesi
ni geri alacaksn. Bu ok nemli mi senin iin? "
"Asln isterseniz," dedi Tomas, metnin te birini nasl
katlettiklerini dnerek, "hi mi hi nemli deil ! "
"Kaybedecein eyin ne olduunu biliyorsun," dedi ba
hekim.
Biliyordu, hem de ok iyi. Birbirini dengeleyen iki ey
vard: Onuru (tkrdn yalamay reddetmekten ileri
gi tmeyen onuru) ve yaamnn anlam dedii ey (tp ve
aratrma alanndaki almalar).
Bahekim szn srdrd: "Gemite sylenip yazlm
eyleri kamuoyu nnde geri almakta ortaaa yakr bir
yan var. Zaten, sylediin eyi 'geri almak' da ne demek? ln
san, bir zamanlar sahip olduu bir dncenin artk geerli
olmadn kesinlikle ne srlebilir? Modem ada bir d
nce 1tlebilir evet, ama geri alnamaz. Bir dnceyi ge

ri almak imkansz olduuna, sadece dilsel, biimsel bir b

yclk olduuna gre, istediklerini yapmanda bir saknca


yok bence. Terrle ynetilen bir toplumda, hibir ifade cid
diye alnamaz. Hepsi gdml, zorlamadr ve bunlar gr
mezlikten gelmek her drst kiinin grevidir. Son olarak da
unu syleyeyim ki, senin burada bizimle kalman hem be
nim hem de hastalarnn karlar asndan gereklidir."
"Eminim haklsnz," dedi Tomas, yznde ok skntl
bir ifade vard.
1 85

"Ama?" Bahekim onun aklndan geenleri kestirmeye


alyordu.
"Korkarm yzm kzarr."
"Yzn m kzarr? Meslektalarna bu kadar ok deer
verdiin iin mi hakknda ne dndklerini nemsiyor
sun?"
"Hayr, onlar o kadar ok byLmyorum gzmde" de
di Tomas.
"Ha, ayrca," d iye ekledi bahekim, "kamuoyu nnde
aklama yapman gerekmeyecek. Bana bu konuda gvence
verdiler. Brokrat bunlar. Tek istedikleri dosyalarnda yne
time kar hibir dmanln olmadn bildiren bir kat
bulunmas. Biri kalkp da neden bu adam hastanede al
tnyorsunuz diye saldrrsa hazrlkl olacaklar. Sylediin
her eyin seninle onlar arasnda kalacana ilikin sz ver
diler bana. Tek szcn bile yaymlamaya niyetleri yok."
"Dnmek iin bir hafta sre verin bana," dedi Tomas
ve mesele orada kapand.

4
Tomas hasLanedeki en iyi cerrah saylyordu. Sylentilere
baklrsa, emeklilik ya yaklaan bacerrah yaknda ondan
kendi yerine gemesini isteyecekli. Bu sylenti, yetkililerin
ondan zeletirisini ieren bir yazl belge istedikleri sy
lentisine eklenince, onun bu istee evet diyeceinden ku
ku duyan kalmamt.
Onu ilk irkilten ey bu oldu, hibir zaman insanlara say
gnlndan kuku duyma frsau vermedii halde, erdemin
den ok namussuzluuna oynamaya hazrd herkes.
rkiltici bulduu ikinci ey ona yaktrdklar konuma
gsterdikleri Lepkilerdi. Bunlar iki ana blmde inceleye
biliriz:
1 86

llk tr tepki, kendileri (kendileri ya da yaknlar) syledik


leri bir eyleri geri alm, kamuoyu nnde igal ynetimi ile
uzlam ya da uzlamaya hazr (istemeden elbette; hi kimse
yapmak istemezdi byle bir eyi) kiilerden geliyordu.
Bu kiiler garip bir glmsemeyle bakmaya balamlard
ona, eskiden hi grmedii bir glmsemeyle; gizli, ibir
liki bir onaylamann koyun koyun srtyd bu. Kazara
bir kerhanede karlaan iki adamn glmseyiiydi; ikisi
de hafife utanmlardr, ama bu duygularnn karlkl ol
duuna da seviniyorlardr bir yandan, aralarnda kardelie
benzer bir ba kurulur.
Onlarn glmsemeleri daha da keyifliydi, nk Tomas
yaam boyunca bir gn bile tutucu olmamt. Bu yzden,
bacerrahn nerisini kabul ettiinin varsaylmas korkakl
n yava yava ama emin admlarla genel davran biimi
olmaya baladnn ve yaknda kt gzle grlmekten
kacann kantyd. Bu insanlarla hi dostluk e tmemiti,
bacerrahn ricasna uyup da yazl aklama yaparsa, onu
partilere davet edeceklerini, onlarla dostluk kurmak zorun
da kalacan fark etti ve bu ii ok tatsz buldu.
kinci tr tepki, kendileri (kendileri ya da yaknlar) ko
vuturmaya uram, igal gleriyle uzlamay reddetmi
ya da kendilerinden byle bir ey istenmemi de olsa (bu
ilere ciddi olarak karm olamayacak kadar gen oldukla
r iin) uzlamaya girmeyeceklerinden (yazl aklama im
zalamaya yani) son derece emin olan kiilerden geliyordu.
Bu ikincilerden biri, Doktor S., yetenekli gen bir hekim,
bir gn "Ee, ne haber, istediklerini yazdn hazr ettin mi ba
kalm? " diye sordu Tomas"a.
"Neden sz ediyorsun sen Allahakna?" diye karlk
verdi Tomas.
"Szlerini geri aldn gsterir belgeden, elbette," dedi
adam. Sesinde kt niyet yoktu. Hatta glmsyordu bile.
1 87

O sk glmsemeler ormanndan bir tane daha; kendini be


enmi ahlaki stnlk duygusunun glmseyii.
"Sylesene, ne bil iyorsun sen o belge hakknda? " dedi
Tomas. "Okudun mu ki? "
"Hayr," dedi S.
"O halde hala ne konuup duruyorsun?"
Kendini beenmilii, glmsemeyi gene de elden brak
mayan S., cevap verdi: "Bak, bu ilerin nasl oldugunu hepi
miz biliyoruz. Aklaman bacerraha ya da bir bakana ya da
byle birine yazdn bir mektuba yediriyorsun , o da sana
bunun kimsenin kulana gitmeyeceine, yazan zor durum
da brakmayacana ilikin sz veriyor. Byle, deil mi? "
Tomas omuzlarn silkti. S. szlerine devam etti .
"Ama aklama dosyalanp emin bir yere kaldrldktan
sonra bile aklamay yazan, yazdnn her an kamu nne
kanlabilecegini biliyor. lte, o andan sonra da hi azn
amyor, en ufak eletiride, en ufak protestoda bulunmu
yor. Eer sesini ykseltmeye kalkrsa, o an aklama bas
na veriliyor, temiz adn lkenin bir ucundan tekine kirle
tiyor. Uzun szn ksas, sevimli bir yntem. ok daha k
tlerine kalkabilirlerdi. "
"Evet, ok sevimli bir yntemmi," dedi Tomas, "ama sy
ler misin btn bunlara evet dediimi kim syledi sana? "
S. omuzlarn silkti, ama yznden glmseme silinmedi .
O an birdenbire garip bir gerei fark etti Tomas; herkes
glmsyordu ona, herkes szleri ni geri alan aklamay
yazmasn istiyordu; bylesi herkesi mutlu edecekti ! llk tr
tepkiyi gsterenler mutlu olacaklard, nk bu korkakl
a dn vererek onlarn eylemlerinin olaan grnmesini
salayacak, bylece onlara yitirdikleri onurlarn geri vere
cekti. lkinci tr tepkiyi gsterenler, onurlarn hibir za
man elden karmamalar gereken bir ayrcalk gibi gren
ler, korkaklara kar gizli bir sevgi besliyorlard, nk on1 88

lar olmad m cesaretleri sudan, tekdze bir angarya olup


kacakt.
Tomas glmsemelere katlanamyordu. Her yerde bir g
lmseme grdn sanyordu, hatta sokaktaki yabancla
rn yzlerinde bile. Uykular kamaya balad. Olabilir miy
di? Bu insanlara gerekten bu kadar ok mu deer veriyor
du? Hayr. Onlar hakknda syleyecek iyi bir sz yoktu ve
baklarnn onu bu kadar rahatsz etmesine izin verdii
iin de kendi kendine kzyordu. Son derece mantkszd
bu. lnsanlara bu kadar az saygs olan bir kii nasl olur da
onlarn kendisi hakknda ne dndklerine bu kadar ok
nem verirdi?
Belki de insanlara olan kkl gvensizlii (onlarn kendi
kaderi konusunda karar verebilme ve onu yarglama hakla
rna besledii kuku) meslek seiminde de ro l oynam,
kendisini kamuoyunun gzlerinden gizleyen bir meslek se
miti. Diyelim ki politikac olmay seen biri, kamuoyunu
kendi isteiyle yarg konumuna getirir, bu arada da onun
kendine arka kaca konusunda ocuka bir gven besler.
Bir doktor ise (politikac ya da aktrn tersine) sadece
hastalan ve en yakn meslektalar tarafndan yarglanr, ya
ni kapal kaplar ardnda, erkek erkee. Onu yarglayanlarn
baklaryla karlatnda buna hemen kendi baklaryla
karlk vererek, ya hareketlerini akla kavuturur ya da
kendini savunur. Tomas, yaamnda ilk defa olarak zerine
dikilmi gzlerin okluundan hepsini gremeyecek du
rumdayd. Bu baklara ne kendi bakyla ne de kendi sz
ckleriyle cevap verebilirdi. Herkesin elinde oyuncak ol
mutu. Hastane iinde ve dnda onun hakknda konuu
luyordu (ihanet edenlerin, inkar edenlerin, ibirlii edenle
rin kimler o lduuna i likin en son haberlerin tedirgin
Prag'dan uursuz, ilkel bir telgraf sistemi hzyla geip gitti
i gnlerdi) ; byle olduunu bi lmesine ramen elinden
1 89

hibir ey gelmiyordu . Bu durumu ne kadar katlanlmaz


buldugunu, korkudan nasl panikledigini grnce arm
t. Ona gsterdikleri ilgi birbirini dirsekleyerek ilerlemeye
alan bir insan kalabal ya da karabasanlarda zerimiz
deki elbiseleri yrtp para para eden insanlarn saldrlar
kadar rktcyd.
Bacerraha gitti ve tek bir satr bile yazmayacan syledi.
Bacerrah her zamankinden daha hararetle skt Tomas'n
elini ve bu karar beklediini syledi.
"Aklama yazmadan da hastanede kalmamn bir yolu
bulunamaz m acaba? " dedi Tomas; meslektalarndan To
mas iten atlrsa istifa edeceklerine dair bir gzda gelme
sinin yeterli olabileceini ima etmek istemiti.
Ama istifa edeceklerini syleyip gzda vermek meslek
talarnn akllarnn kesinden b ile gemiyordu ve ok
gemeden (bacerrah eskisinden daha hararetli skt elini
-yle ki eli morard , morluk gnlerce gemedi) hastaneden
ayrlmak zorunda kald.

5
nce Prag'n elli mil kadar dnda bir tara kliniinde al
maya balad. Her gn trenle gidip geliyor, eve yorgun argn
dnyordu. Bir yl sonra Prag'n biraz dndaki bir klinikte,
daha elverili bir i buldu, ama hekim olarak ok daha aa
bir konuma dmt. Orada artk cerrahlk yapamyordu,
pratisyen hekim olmutu. Bekleme odas azna kadar do
luydu. Her hasta iin ancak be dakika ayrabiliyordu; her
birine ne kadar aspirin almalar gerektiini sylyor, hasta
izin katlarn imzalyor ve uzmanlara gnderiyordu. Ken
disini hekimden ok sosyal hizmet grevlisi gibi gryordu.
Bir gn, vizite saatlerinin bitiminde elli yalarnda, iri ya
nl kalbna kyafetine ok uygun den bir adam Tomas'
190

arad. Kendini ileri Bakanl 'nn yetkilisi olarak tantt


ve Tomas' sokan karsnda bir iki imeye davet etti.
Bir ie arap syledi adam. "Eve arabayla dnmem ge
rek," dedi Tomas ikram geri evirmek iin. "lkili olduu
mu grrlerse ofr ehliyetimi elimden alrlar." ileri Ba
kanl'ndan gelen adam glmsedi. "Eer bir ey olursa
u nu gsterin yeter. " Bunu syleyerek Tomas'a zerinde ad
(gerek ad olmad ok akt) ve Bakanln telefon nu
maras yazl olan bir kart uzatt.
Ardndan uzun bir sylev ekmeye giriti; Tomas'a ok
hayrand, Bakanlkta herkes byle saygn bir cerrahn ke
bucak bir klinikte aspirin datmasna ok z lyordu .
Aka sylemese de, polisin uzman kiilerin yerlerinden
ekip alnmas gibi kesin tavrlar konusunda gr birlii
iinde olmadn hissettirdi Tomas'a
Ne zamandr kendisini ven birileri olmad iin tombul
grevlinin sylediklerini dikkatle dinledi Tomas; meslek
yaam hakkndaki her eyi nasl ayrntl olarak ve harfi
harfine bildiine ard. lltifat karsnda nasl da savunma
szd! Bakanlk grevlisinin sylediklerini ciddiye almaktan
baka bir ey gelmedi Tomas'n elinden.
Ama sadece guru runun o kanmasndan deil. Daha
nemlisi, deneyimsizdi Tomas. Tatl szler syleyen, sayg
l, nazik biriyle karlkl oturdunuz mu, onun syledii

hibir eyin doru olmadn , h ibir eyin iten olmadn


kendi kendinize hatrlatmanz d nyann en zor ii dir.
inanszl korumak ve srdrmek (hi tavsatmadan, sis
temli bir biimde, en ufak bir duraksamaya kaplmadan)
olaanst bir aba ve doru drst neitim gerektirir
-baka bir deyile, polis tarafndan sk sk sorgulanm ol
may. Tomas bu neitimden yoksundu.
Bakanlktan gelen adam szlerine devam etti: " Zrih'te
ok iyi bir durumdayken buraya dnmenizi byk bir min191

nettarlkla karlyoruz. Soylu bir davranu. Yerinizin buras


olduunu anladnz." Tomas' azarlarm gibi yle balad
szlerini: "Ama yeriniz ayn zamanda da ameliyat masas ! "
"Size tamamen katlyorum," dedi Tomas.
Ksa bir sessizlik oldu, sonra Bakanlktan gelen adam yasl
bir sesle: "O halde, syler misiniz bana doktor, komnistle
rin gzlerini oymalar gerektiine gerekten inanyor musu
nuz? Saysz hastaya saln armaan etmi olan siz?"
"Bu kadar da aptallk ama ! " dedi Tomas savunmaya ge
erek, "Yazdm eyi neden okumuyorsunuz?"
"Okudum," dedi !ileri Bakanl'ndan gelen adam, sesi
nin son derece zntl kmasna alyordu.
"Eh, peki ben komnistler gzlerini mi oysunlar dedim o
yazda?"
"Herkes yle anlad ama," dedi Bakanlktan gelen adam;
sesi gitgide daha da hznleniordu.
"Yaznn tmn, ilk bata yazdm haliyle okusaydnz,
byle anlamlar karmazdnz. Gazete biraz kesilmi olarak
yaymlad."
"Ne dediniz?" diye sordu Bakanlktan gelen adam. Birden
kulak kesilmiti. "Sizin yazdnz olduu gibi yaymlama
dlar m yani?"
"Kestiler."
" ok mu?"
"te bir kadarn."
Bakanln adam gerekten arm gibiydi. "Bu yaptk
lar ok yakksz bir ey ama."
Tomas omuzlarn silkti.
"Kar kmalydnz ! Yaptklarn hemen dzeltmelerini
istemeliydiniz ! "
" Dnecek zamanm olmad , hemen ardndan Ruslar
geldi. Onlar gelince dnecek baka eyler girdi araya."
"Ama siz, hekim olarak, insanlar grme hakkndan yok1 92

sun etmek isteyen biri gibi tannmak istemezsiniz herhalde,


deil mi?"
"Anlamaya aln ltfen beni, tamam m? Arka sayfalara
gmlm bir okur mektubuydu. Kimsenin gzne ilime
di bile. Rus elilii grevlilerinin dnda hi kimsenin - on
larn da arad bu zaten. "
"yle sylemeyin! yle dnemezsiniz ! B e n kendim
yaznz okuyan ve sizin byle bir yazy nasl yazdnza
aran birok kiiyle konutum. imdi siz bana yaznn
yazdnz biimiyle kmadn syleyince, her ey aydn
land. Onlar m zorlad sizi bu ie?"
"Yazy yazmaya m? Hayr, ben kendim yazp verdim."
"Oradakilerle tanklnz var m?"
"Hangi oradakilerle? "
"Yaznz basanlarla."
"Hayr."
"Onlarla hi konumadnz m sylemek istiyorsunuz?"
"Bir kere benimle kiisel olarak grmek istediler. "
"Neden?"
"Yaz hakknda."
"Sizinle konuan kimdi peki?"
"Yaz ilerinden biri."
"Ad neydi? "
O ana kadar sorguya ekilmekte olduunu fark etmemiti
Tomas. Birdenbire azndan kan her bir szcn birilerini
tehlikeye atabileceini anlad. Szkonusu kiinin adn elbet
te ok iyi bilmesine karn, yalan syledi: "Emin deilim."
Aldmz terbiyenin gizli polisle ibirlii halinde olmas
trajikomik bir gerektir. Yalan sylemeyi beceremeyiz. Ana
larmzla babalarmzn her an kafamza kakp durduklar
"Doruyu syl e ! " buyruu yle bir kendiliinden iler ki,
bir soruturma srasnda gizli polise bile yalan sylemekten
1 93

utanrz. Onlarla tartmak ya da hakaret etmek (ki bu hi


bir anlam tamaz) yzlerine baka baka yalan sylemekten
(tek yaplacak ey budur) ok daha kolay gelir bize.
Bakanlktan gelen adam onu itensizl ikle suladnda,
Tomas neredeyse sulu hissetti kendini; yalannda direnmek
iin ahlaki bir engeli amas gerekti: "Tantt galiba," dedi,
"ama ad aklmda hi yer etmedii iin hemen unuttum. "
"Grn nasld?"
Tomas'la ilgilenen yaz ileri sorumlusu ksa boylu, ak
kumral sal, asker tral bir adamd. Tomas bunun tam
tersi zellikler semeye alt: " Uzun boyluydu," dedi,
"uzun siyah sa vard."
"Hah," dedi Bakanln adam, "enesi de koskocamand ! "
"Evet, yleydi ," dedi Tomas.
"Yrrken kamburunu karyordu biraz."
"Evet, doru," dedi Tomas yeniden; Bakanln adamnn
gerekten varolan birine parmak bastn anlamt. Tomas
sadece zavall bir yaz ileri grevlisini ele vermekle kalma
mt, daha da nemlisi, verdii bilgiler sahteydi.
"Peki sizinle ne hakknda grmek istedi? Ne hakknda
konutunuz? "
"Szdizimiyle ilgili bir eydi . "
Tomas'n szleri, cevab savsaklamann gln ve anlam
sz bir yolu gibi geliyordu kulaa elbette. Bakanln adam
Tomas'n gerei sylemeyi reddetmesi karsnda bir kere
daha kprd: "nce bana yaznzn te birini kestiklerini
sylyorsunuz , sonra da kalkm; szdiziminden konutuk
diyorsunuz ! Mantkl m bu imdi?"
Bu defa Tomas cevap vermekte glk ekmedi, nk
tmyle doruyu sylyordu. "Mantkl olmayabilir ama
yleydi ! " Gld. "Bir tek cmlenin szdizimini deitir
mek iin iznimi isted iler, sonra da yazdmn te birini
kesip attlar."
1 94

Bakanln adam byle byk bir ahlakszl akl alm


yormu gibi ban sal lad. "Yaptklar akl alr ey deil
dorusu ! "
arabn bilirirken yle balad szlerini: "Oyuna geldi
niz doktor, kullanldnz. Bunun cezasn sizin ve hastalar
nz n ekmesi yazk. Olumlu niteliklerinizin farkndayz ,
hem d e ok. Elimizden geleni yapacaz."
Tomas'a elini uzatt ve kibarca tokalat. Her ikisi de ken
di arabalarna doru yrdler.

6
Bakanln adamyla konutuktan sonra Tomas derin bir
bunalma dt. Nasl olmu da kendini konumadaki soh
bet tonuna kaptrabilmiti? Adamdan uzak durmay becere
memi bile olsa (hazrlksz yakalan mt, yasann kendisi
ne verdii ya da vermedii haklar konusunda hibir bilgisi
yoktu) sanki eski dostmular gibi arap ime nerisini geri
evirebilirdi! Ya onlar bir gren olmusa, adam tanyan bi
ri ! Tomas'n polisle ib irlii yapt sonucuna varrd doal
olarak! Hele yazsnn kesildiini neden sylemiti adama
sanki? Bu bilgiyi de katmann ne gerei vard? Yaptklarn
dan hi honut deildi.
iki hafta sonra Bakanln adam onu bir kere daha arad.
Gene darda bir iki imeye ard, ama bu defa Tomas
brosunda kalmalarn rica etti.
"ok iyi anlyorum, doktor," dedi adam glmseyerek.
Tomas' artmt bu szler. Adam bunlar, hasmna bir
nceki eli yanl oynadn hissettiren bir satran oyuncu
su tavryla sylemiti.
Karlkl oturuyorlard, Tonas kendi masasndayd. On
dakika kadar, o sralar her yeri kmp geiren grip salgnndan
sz ettikten sonra adam unlar syledi: "Durumunuzu eni1 95

ne boyuna dndk. Olay bir Lek bizi ilgilendirseydi , me


sele yoktu. Ama kamuoyunu da gz nnde bulundurmak
zorundayz. steyerek ya da istemeyerek, yaznzla anti-ko
mnist histeriyi krklediniz. Bu yaz dolaysyla mahkeme
nne karlmanz bile nerildi, bakn size syleyeyim . Ka
muoyunu iddete kkrtmak yasa karsnda sutur."
ileri Bakanl'ndan gelen adam szlerine ara vererek
Tomas'n gzlerinin iine bakt. Tomas omuzlarn silkti .
Adam ayn yattrc, gven verici sesle srdrd szlerini:
"neriyi oy okluuyla geri evirdik. Olaydaki sorumlulu
unuz ne olursa olsun, toplum sizin yeteneklerinizi sonuna
kadar kullanmanzdan yarar umar. Hastanedeki bacerrah
sizden byk vgyle sz ediyor. Hastalarmzdan aldmz
raporlar da var elimizde. Hi kimse bir doktorun politika
dan anlamasn beklemiyor. Kapldnz bir kere. Artk bu ii
zmlemenin zaman geldi de geiyor. te bunun iin bi
raraya gelip size rnek bir itirafname hazrladk. Tek yapa
canz ey bunun basnn eline gemesini salamak, zama
nnda yaymlanmasn biz salayacaz." Tomas'a bir kat
paras uzatt.
To mas bu katta yazl olanlar okudu ve eli ayana do
lat. t ki yl nce bacerrahn imzalatmak istedii eyden
ok daha beterdi bu. Oedipus yazsnn geri alnmasyla
bitm iyordu i bu kez. Sovyetler Birlii'ne sevgi, Komnist
Part'ye ballk gibi laflar geiyo rdu iinde; lkeyi i sava
a srklemek isteyen aydn kesim lanetleniyordu; hepsin
den de kts yazarlarn kard haftalk gazetenin yaz
ileri sorumlularn kamuoyuna i hbar ediyordu (zellikle
de uzun boylu, kamburunu kartarak yryen edi t r;
Tomas onunla hi tanmamt ama adn biliyordu ve re
simlerini grmt) . Bu adamlarn yazsn bilerek arptt
ve bir kar devrim arsna dntrerek kendi ama
lar dorultusunda kul landklar syleniyordu; kend ileri
1 96

byle bir yaz yazmayacak kadar korkak olduklar iin hi


bir eyden haberi olmayan bir doktorun arkasna gizlen
milerdi.
Bakanlktan gelen adam Tomas'n gzlerindeki panii
grd. Eildi ve masann altndan dosta dizini svazlad.
"Unutmayn doktor, yalnzca bir rnek bu ! Yeniden d
nn, eer deitirmek istediiniz bir ey varsa, eminim ki
ortak bir anlama noktas bulunur. Sizin i tirafnameniz bu,
deil mi ya?"
Tomas kad sanki elinde bir saniye daha tutmaya kor
kuyormu, zerinde parmak izleri olduu anlalacakm
gibi gizli polise geri uzatt.
Ama kad alacak yerde, Bakanlktan gelen adam ar
ma taklidi yaparak iki yana at kollarn (Papa'nn balko
nundan kalabalklar selamlamak iin yapt hareketin ay
ms). "Bak imdi, neden byle yapyorsunuz, doktor? Sizde
kalsn. Evde sakin bir kafayla yeniden bir dnn."
Tomas ban sallad ve ileriye doru uzatt elinde kat
la durdu, bekledi. Sonunda, Bakanln adam Papa'nnkini
andran el hareketinden vazgeip kad geri almak zorun
da kald.
Tomas ona kesin bir dille hibir kat imzalamayacam
ya da yazmayacan sylemek zereydi ki, son anda ses to
nunu deitirdi, yumuak bir sesle: "Okuma yazmas olma
yan bir insan deilim, yle deil mi? Kendim yazmadm
bir eyi neden imzalayaym o halde?"
" Madem yle, peki doktor. Senin dediin gibi olsun.
Kendin yaz, birlikte stnden geelim. Okuduun yazy
rnek alabilirsin kendine."
Tomas gizli polise neden hemen orackta kaytsz artsz
hayr cevab vermedi?
Byk olaslkla aklndan unlar gemiti: Byle bir i tiraf
nameyi genel anlamda ulusun cesaretini krmak iin kul1 97

lanmalar (Rus stratejisi olduu ok akt bunun) bir yana,


kendi olaynda polisin somut bir amac olabilirdi; Tomas'n
yazsn yaymlayan haftalk gazetenin yaz ileri sorumlula
rna kar alacak bir dava iin kant topluyor olabilirlerdi.
Eer durum byleyse, basnn bu kiilere kar balataca
amur atma kampanyas ve durumalarda Tomas'n itirafna
mesini kullanmak isteyeceklerdi. llkeleri uyarnca hemen o
an hayr dese, onay olsun ya da olmasn, polisin o hazrla
nan rnei alp imzasn zerine koyarak yaymlama tehli
kesi vard. Hibir gazete Tomas'n yalanlamasn yaymla
maya cesaret edemezdi. Tomas'n bu belgeyi yazmadna
ya da imzalamadna dnyada inanmazlard . nsanlar in
san kardelerinin ahlaki ikenceler altnda kvrandn gr
mekten zevk alyorlard ki, aklamasn din leyerek bu zev
ki bozmaya kimse yanaamazd
Polise metni kendi yazaca umudunu vererek, biraz za
man kazand. Hemen ertesi gn klinikten istifa etli; kendi
isteiyle toplumsal hiyerarinin en alt basamana indikten
sonra (o sralar baka alanlarda binlerce entelektel oktan
ayn inie gemilerd i) , polisin elinde hibir koz kalmaya
can ve onlar iin ilgin olmaktan kacan sanyordu
(haklyd) . Hiyerarinin en alt basamana indikten sonra,
kendi adn tayan itirafname yaymlayamazlard artk; ne
deni ok basitti, byle bir itirafnameye hi kimse inanmaz
d. Kamuoyu nnde yaplan utan verici aklamalar im
zalayanlarn ykseliiyle badatrlrd zihi nlerde, d
yle deil.
Gelgelelim, Tomas'n lkesinde hekimler devlet memu
rudurlar ve devlet onlar isterse azleder istemezse azlet
mez. Tomas'n istifasn tartt grevli onu adyla, sanyla
tanyordu, bu nedenle de Tomas' grevde kalmaya ikna et
meye alt. Tomas o an birden doru seimi yaptndan
kukuya dt, ama artk ad konmam bir ballk and1 98

na gre hareket etmek zorunda hissediyordu kendini, ka


rarndan dnmedi. Cam siliciliine balamas da byle ol
du ite.

7
Birka yl nce Zrih'ten ayrlp Prag'a dnerken, Tomas
usulca yle demiti kendi kendine: "Es nnss sein! " Bunu
sylerken Tereza'ya olan akn dnyordu. Oysa snr
geer gemez bu ii gerekten yapmas gerekip gerekmedi
inden kuku duymaya balad. Daha sonra, Tereza'nn ya
nnda uzanm yatarken, kendisini ona balayann yedi yl
nce meydana gelen bir dizi g ln rastlant olduunu
(bacerrahn siyatii daha ilk aamalarndayd) ve ayn rast
lantlar zircirinin onu geriye, iinden kamas imkansz bir
kafese sokacan getirdi aklna.
Yaamnda hibir "Es nuss sein! ", her eyin zerinde olan
bir gereklilik olmad anlamna m geliyor yani bu? Bana
kalrsa vard. Ama ak deildi, meslekti bu. Rastlant ya da
birtakm hesaplar sonucu deil, iinden gelen derin bir is
tek sonucu hekimlii semiti.
nsanlar kategorilere ayrmann mmkn olduu lde,
en amaz kstas onlar hayat boyu srp giden u ya da bu
etkinlie ynelten ok derinlere kk salm arzulardr. Her
bir Fransz farkldr. Ama dnya zerindeki btn aktrler
birbirlerine benzerler - ister Paris'te, ister Prag'da, ister uzak
bir rnra tiyatrosunda. Bir aktr, daha ilk ocukluk yllarn
dan balayarak anonim bir seyirci grubuna kendini seyret
tirmey kabul etmi biridir. Yetenekle ilgisi olmayan, yete
nekten daha derinlere uzanan bu n kabul olmakszn hi
kimse aktr olamaz. Benzer biimde, bir hekim de btn
sonularyla uraarak geirmeyi kabullenmi biridir. Bu te
mel kabul (yetenek ya da beceri deil) onun daha tp re1 99

niminin ilk ylnda cesetlerin kesilip biildii odaya girmesi


ni ve daha u kadar yl ayn eyde direnmesini salar.
Cerrahlk tp mesleinin temel buyruklarn en u snra
kadar gtrr ve orada, insani olan tanrsal olanla akr.
Kafasna sopayla iddetli biimde vurulan biri yere ylr,
soluk alp verii durur. Gnn birinde soluk alp verii
hepten duracaktr zaten. Cinayet, Tanr'nn sonuta kendi
eliyle yapaca eyi sadece biraz hzlandrr, o kadar. Tanr,
cinayeti hesaba katmtr diye dnebiliriz; ama cerrahl
hesaba katmamtr. Kendisinin yaratp insan gznn g
remeyecei biimde sarp sarmalayarak deriden klfna yer
letirdii mekanizmaya kimsenin elini sokamayacan san
mtr. Tomas neterini anesteziyle bayltlm bir adamn
derisi zerinde ilk kez tuttuunda, sonra deriyi kararl bir
hareketle izip kestiinde ve sonunda tam yerinden ustaca
bir neter vuruuyla kesip atnda (sanki deri bir kuma
parasym -ya da bir palto, bir eteklik, bir perdeymi- gi
bi) ksa ama youn bi.- Tanr'ya kar gelme duygusu yaa
mt. Ama bir yandan iinin ekici bulduu yan da buydu
ite! line, ok derinlere kk salm onun "Es muss sein!"y
d bu ve oraya kk salmas da rastlant sonucu, efin siyati
i sonucu, dsal bir ey sonucu olmamt.
Peki yleyse, bu kadar kendisinin bir paras olan bir eyi
alr da nasl byle arabuk, btn gcyle frlatr atar,
bylesine hafife alrd?
Polisin amalarna alet olmamak iin diyecekti kendisine
sorsanz. Ama ok ak sylemek gerekirse, kuramsal ola
rak mmkn olsa bile (byle birka olay olmutu gerek
ten de) polisin sahte bir itirafnameyi imzasn zerine ko
yup kamuoyuna aklamas olacak ey deildi.
Tamam kabul, insan gerekleme olasl ok uzak olan
tehlikelerden korkma hakkna da sahiptir. Kabul, kendine
ve kendi beceriksizliine kzmt Tomas ve polisle daha
200

fazla ilikiye girmekten, bunun getirdii aresizlik duygu


sunu yaamaktan kanmak istemiti. Ve yine kabul, klinik
te yapt tekdze aspirin datma iiyle kafasndaki hekim
lik kavram arasnda hibir iliki kalmad iin mesleini
zaten oktan kaybetmiti. Ama gene de, bu karara varmakta
gsterdii acelecilik bana olduka garip geliyor. Acaba ba
ka bir eyi, aklla aklayamad ok daha derinde yatan
bir eyi mi gizliyordu bu karar?

8
Tereza araclyla Beehoven'i tanyp sevmiti geri ama,
Tomas mzik konusunda ok fazla bir ey bilmiyordu;
onun Beethoven'in nl "Muss es sein? Es muss sein ! " moti
finin ardnda yatan gerek olay bildiinden kukuluyum.
Olay yle: Dembscher diye birinin Beethoven'e elli florin
borcu vardr. Srekli olarak para sknts iinde yaayan
besteci Dembscher'e kendisine olan borcunu hatrlattnda
adam yasl bir i ekiiyle: "Muss es sein" (art m?) der. Be
ethoven grltl bir kahkaha atarak "Es muss sein!" (art ! )
diye cevap verir v e b u szcklerle onlara elik eden ezgiyi
bir yere not eder. Bu gereki motif zerine drt ses iin bir

kanon yazar; ses "Es muss sein, es muss sein, ja, ja, ja, ja! "
diye sylerken drdnc ses "Heraus mit dem Beutel! " (
kar keseyi ! ) diyerek araya girer.
Bir yl sonra, ayn motif Beethoven'in opus 135 son kuar
tetinin drdnc muvmannn temelini oluturacaktr. Be
ethoven, Dembscher'in kesesini unutal ok olmutur. "Es

muss sein!" cmlesi ok daha ciddi bir tn tamaktadr ar


tk; dorudan doruya "yazg "nn azndan kmaktadr
imdi bu szler. Kant'n anadilinde, gereince vurgulanarak
sylendiinde "gnaydn" szc bile metafizik bir sav k
lna brnebilir. Almanca ar szcklerle dolu bir dildir.
201

"Es muss sein! " aka olmaktan kmtr; "der schwer gefass
te Enschiuss" (zor ya da ar karar) olmutur.
Demek ki Beethoven muzip bir esini ciddi bir kuartete, bir
akay metafizik bir geree dntrmt. Hafif'in arla
mas ya da Parmenides'in szckleriyle sylersek olumlunun
olumsuza, artnn eksiye evrilmesidir bu. Ama ne gariptir ki
bu dnm pek de artamaz bizi. Oysa Beethoven, kuarte
tinin ciddiyetini Dembscher'in kesesiyle ilgili drt sesli aka
c bir

hanona dntrseydi , asl o zaman arr, sersemler

dik. te yandan yle yapsa, Pannenides ruhuna ters dme


mi olur, ar hafifletmi, yani olumsuzu olumluya, eksiyi
artya dntrm olurdu. nce (bitmemi bir taslak ola
rak) o byk metafizik gerek , sonra (bitmi bir bayapt ha
linde) akalarn en hafifi, en sradan ! Ama Pam1enides'in
dnd gibi dnmeyi unuttuk oktandr.
Bana yle geliyor ki, Tomas uzun zamandr atk kal ,
saldrgan , arbal

"Es muss sei11!" arsndan gizli gizli ra

hatsz oluyor ve Parmenides ruhunu izleyerek ar hafife


dntmeye ynelik derin bir istek barndryordu iin
de. Hayatnn bir noktasnda ilk karsyla olundan tmy
le koptuunu, ana-babas onunla btn ilikilerini kestikle
rinde derin bir soluk alarak rahatladn unutmayn. Btn
bunlarn temelinde, kendi kendini Tomas'n ar grevi, To
mas'n

"Es muss sein! " olarak duyuran eyi geri evirmeye

ynelik aceleci ve pek de aklc saylamayacak bir adm at


ma isteinden baka ne yatabilir?
Tabii beriki toplumsal geriliklerin ona ykledii dsal bir

"Es mss sein! " . Hekimlie duyduu sevginin "Es m uss se


in ! " iseldi. Daha da ktyd bu. lsel buyruklar ok daha
gldr ve bu yzden de bakaldrmaya daha ok kkrtr
insanlar.
Cerrahlk yapmak eyann yzeyini yrtp aarak iinde
ne gizli olduuna bakmak demektir. Belki de Tomas' cer202

rah olmaya gtren, "Es muss sein ! "m te yannda gizlene


nin ne olduunu renme arzusuydu; baka bir deyile, ki
i, bir zamanlar kendisine grev belledii eyleri reddetti
inde hayattan geriye kalan eyi.
Prag'n btn vitrin camlaryla sergi vitrinlerinin temizli
inden sorumlu olan iyi huylu kadncazn yanna kt
ve olanca somut ve kanlmaz gereklii iinde kararnn
sonucuyla yzyze geldii gn, ok geirdi Tomas. Yeni ii
nin ilk birka gn penesinden kurtulamad bir ok.
Ama yeni yaamnn artc garipliinden kurtulduunda
(bir haftasn ald bu) birdenbire yalnzca upuzun bir tatile
km olduunu anlad .
lte kalkm umurunda b ile olmayan ileri yapyor, b ir
yandan da bu durumun keyfini karyordu. Artk insanlar
(hep acd insanlar) isel bir "Es muss sein!"n zorlamas
na uymadan bir i stlendiklerinde mutlu eden, sonra da
evlerine dndklerinde bu ii akllarndan silip atmaya g
tren eyin ne olduunu anlyordu. O mutluluk verici ka
ytszl ilk defa duyuyordu iinde. Ameliyat masasnda bir
eyler ters gitmise, o gece zntl olur, gzne uyku gir
mezdi. Kadnlar bile ekmezdi can. Mesleinin "Es muss
sein! " bir vampir gibi emmi durmutu kann.
imdiyse elinde fra ve srkla Praf sokaklarm arnlyor,
kendini on ya gen hissediyordu. Btn tezgahtar kzlar
onu "doktor" diye aryor (Prag'n fslt telgraf her za
mankinden de iyi iliyordu), souk algnlklar, srt arlar,
dzensiz adet grmeleri hakknda dn soruyorlard.
Onun cam suyla slatp frasn srn ucuna taktktan
sonra cam ykamaya girimesini seyrederken neredeyse
utanyorlard. Dkkanda mterilerini yalnz brakp ka
bilseler, sr elinden kaptklar gibi cam onun yerine sile
ceklerine kuku yoktu.
Temas ounlukla byk maazalar tarafndan arl203

yordu, ama patronu onu zel mterilere de gnderiyordu.


lnsanlar, ek aydnlarnn kitle halinde kovuturmaya u
ramalarna hala bir dayanma sarholuu iinde tepki gs
teriyorlard; onun iin de eski hastalar, Tomas'n a kalma
mak iin cam sildiini duyduklarnda telefon edip ad vere
rek onu istetiyorlard. Sonra onu bir ie ampanya ya da
erik raksyla karlyor, sipari fiine on cam sildiini
yazp imzalyor, sonra da bir yandan salna ierek iki sa
at ene alyorlard. Tomas bir sonraki ev ya da dkkana
keyfi gcr yollanyordu. Rus grevlilerinin aileleri lkenin
drt bir yanna yerleir, radyolardan iinden kovulan radyo
cularn yerini alan polis memurlarnn okuduklar uursuz
haberler yanklanrken, Tomas bir elentiden tekine giden
biri gibi, Prag sokaklarnda bir bardak araptan tekine sr
tp duruyordu. Tomas'n ahane tatiliydi bu.
Bekarlk gnlerine geri dnmt. Tereza birdenbire k
mt hayatndan. Onu sadece gece ge saatte bardaki iin
den dndnde, uyku sersemi gryordu; sabahlar ise
uyku sersemi olmak sras Tereza'ya geliyor, Tomas iine ye
timek iin acele ediyordu. Her i gn kendine ait on alt
saati vard, bekle nmedik bir zgrlk. Ve zgrlk To
mas'n ilk genliinden bu yana "kadn" demekti.

9
Arkadalar imdiye kadar ka kadnla yattn sorduklarn
da, soruyu geitirmeye alr, eer ok sktrrlarsa "Eh,
aa yukar iki yz," diye cevap verirdi. Aralarnda kskan
olanlar onu abartmakla sularlard. "Bu o kadar da ok de
il," derdi kendini savunmak zere. "Yirmi be yldr ili d
lym kadnlarla, iki yz yirmi bee bln, ylda sekiz kadn
falan kar. Bu da o kadar ok saylmaz, yle deil mi?"
Ama Tereza'yla ayn evi paylamak, stiline bir tutukluk ge204

tirmiti. Bu durumun beraberinde getirdii organizasyon zor


luklarndan dolay, erotik etkinliklerini dar bir zaman para
sna (ameliyat odasyla ev aras) sdrmak zorunda kalmt;
bu da, ok yogun bir biimde kullanlmasna karn (dal
bir iftinin kk toprann her b ir karn sonuna kadar
srmesi gibi ) , durduk yerde kendisine armagan ediliveren u
on alt saatle karlatrldnda solda sfr saylrd. (On alt
saat diyorum, nk pencere silmekle geirdii sekiz saat ye
ni tezgahtar kzlar, ev kadnlar ve kadn memurlarla dolu
yor, bunlardan her biri de erotik iliki potansiyeli tayordu.)
Onlarda ne aryordu Tomas? Onu onlara eken neydi?
Sevimek ayn eyin sonsuz tekrarndan baka bir ey deil
midir sonu olarak?
Hayr, hi deil. Dleme smayacak bir kk para
her zaman her sevimede vardr. Bir kadn giyinik olarak
grdnde, elbette plak olarak neye benzeyeceini aa
yukar dleyebiliyordu (hekimlik deneyimi aklk deneyi
mini tamamlyordu burada) , ama dncenin yaklakl
ile gerein kesinlii arasnda dlenemez olann yaratt
kk bir boluk vard ve onun bir trl peini brakmayan
da bu boluktu. Hem sonra, dlenemeyenin aray plak
ln ortaya sertlikleriyle snrl deildir; daha da tesi var
dr: Soyunurken nasl davranacak? Erkek onunla seviirken
neler syleyecek? lnil tileri nasl kacak? Orgazm annda
yz nasl bir biim alacak?
"Ben"de zgn ve benzersiz olan ey, bir kiide dlene
meyen ne varsa onun iine gizlenir. Dleyebildiklerimiz
herkesin bakalar gibi yapt eyler, insanlarn ortak yan
lardr ancak. Bireysel "ben" alelade olandan farkl olan, ya
ni nceden tahmin edilip kestirilemeyen, peesini , rts
n syrp amak, fethetmek gereken eydir.
Hekimlik almalarnn son on yln srf insan beyni
zerinde younlatran Tomas, "ben"ini ele geirmekten
205

daha zor bir ey olmadn biliyordu. Hitler'le Einstein ya


da Brej nev'le Soljenitzin arasndaki benzerlikler ayrlklar
dan fazladr. Saylarla sylersek, dokuz yz doksan dokuz
bin dokuz yz doksan dokuz o rannda benzerlie karn
milyonda bir benzemezlik vardr.
Tomas'da o milyonda biri bulup karmak ve ele geir
mek arzusu bir saplant halindeydi; bu mi lyonda biri sap
lantsnn ekirdei olarak gryordu. Saplants kadnlar
deildi; onlarn her birindeki o dleme smayan parayd;
baka bir deyile bir kadn hemcinslerine benzemez yapan
o milyonda birin kendisiydi.
(te belki burada da cerrahlk tutkusu ile kadnlara olan
tutkusu birleiyordu. Sevgilileriyle birlikte olduunda bile,
o hayal neteri elinden brakamyordu bir trl. Onlarn
iinde, ta derinde yatan bir eye sahip olmak istedii iin,
onlar yarp amak gereini duyuyordu.)
Elbette, bu milyonda bir benzemezlii neden baka yer
de deil de cinsellikte aradn sorabiliriz. Ayn eyi, diye
lim ki, bir kadnn yry biiminde, mutfakla ilgili kap
rislerinde ya da sanatsal zevkinde neden bulamyordu?
Kukusuz, o milyonda bir benzemezlik insan varlnn
her alannda vardr, ama cinselliin dndaki btn alanlar
da gznndedir, bu nedenle de birinin bulup karmasna,
netere gerek duymaz. Kadnn biri peyniri yemein sonunda
yemekten holanr, bir bakas karnbahardan nefret eder ve
bylelikle her biri kendi zgnln ortaya koymu olur.
Ama gene de, kendi konu dln, alakaszhm sergileyen
bir zgnlktr ve kendisine pek aldrmamamz, kendisin
den deerli bir eyler beklemememiz konusunda uyarr bizi.
Yalnzca cinsellikte deerli ve az bulunur olur o milyon
da bir benzemezlik, nk uluorta grlemeyecei iin,
fethedi lmesi, ele geirilmesi gerekir. Daha elli yl ncesine
kadar, bu ele geirme biimi epey zaman (haftalar, hatta ay206

lar!) alr ve ele geirilen nesnenin deeri ele geirmeye har


canan zamanla oranl olurdu. Ele geirmeye harcanan za
mann ok daha ksaltld gnmzde bile, cinsellik bir
kadnn "ben"inin gizini iinde tutan bir kasa olmay sr
dryor sanki.
Demek ki Tomas' kadnlarn pei sra srkleyen, zevke
duyulan istek (zevk fazladan gelen bir ey, iin cabasyd)
deil , dnyay sahiplenme (uzanm yatan dnyann bede
nini neteriyle yarp amak) isteiyd i.

10
ok sayda kadnn peinde koan erkekleri rahatlkla iki
kategoriye ayrabiliriz. Bazlar btn kadnlarda kendi z
nel ve deimez kadn dlerinin gereklemesini beklerler.
tekiler ise nesnel kadn dnyasnn sonsuz eitliliini ele
geirme isteiyle davranrlar.
Birincilerin saplants "lirik"tir; kadnlarda aradklar ey
kendileri, kendi idealleridir ve bir ideal tanmsal olarak hi
bir zaman bulunamayacak bir ey olduuna gre, tekrar
tekrar hayal krklna urarlar. Onlar kadndan kadna
srkleyen ey, kararszlklarna bir tr romantik zr sa
lar, yle ki birok duygusal kadn onlarn bu gemi azya al
m apknlklarnda dokunakl bir yan bulur.
lkincilerin saplants "epi1l ''tir ve kadnlar bunda en ufak
bir dokunakl yan grmezler; erkek, kadnlara znel bir
ideal yanstmaz ve onun iin her ey ilgin olduundan,
hibir ey hayal kmklna uratamaz. Bu hayal krklna
ugrayamama zelliinde rezilce bir yan vardr. Epik apk
n n saplantsnda kefaret yannn (hayal krkl yoluyla
denen kefaret) eksik olmas insanlarn gzne batar.
Lirik apkn hep ayn tip kadnn peinden kotuu iin,
bir sevgiliyi tekinden ayrann ne olduunu grmeyiz bile.
207

Dostlar srekli olarak onun sevgililerini birbiriyle kart


rp ayn adla ararak yanl anlamalara neden olurlar.
Bilginin peinde olan epik apknlklar ise (elbette, To
mas onlarn safnda yeralyordu) arabuk bktklar all
m kadn gzelliinden yz evirirler ve kanlmaz olarak
birer garabet koleksiyoncusu olup karlar. Bunun farkn
dadrlar ve biraz da utanrlar bu durumdan; yle ki dostla
rn zor durumda brakmamak iin, sevgilileriyle insan ii
ne kmaktan kanrlar.
Tornas'n cam silicilii ikinci ylna girmek zereydi ki
onu yeni bir mteriye yolladlar. Kadnn garip grn
hemen dikkatini ekti Tomas'n. Garip ama ayn zamanda
da ll, ok gze batmamaya alan, ho bir sradanln

snrlar iinde kalan (Tomas'n garabetlere duyduu ekim,


Fellini'nin ucubelere duyduu ekimle hibir ortak yan ta
myordu) bir grn vard; ok uzun boylu, Tomas'tan da
epeyce uzun boyluydu ve gzel denemeyecek kadar all
mam (gzel diyecek olsa hemen kar kard a rkadalar ! )

bir yzde zarif ve upuzun bir burun tayordu, ama gene de


bu yzn (en azndan Tomas'n gznde) ekici olmad
sylenemezdi Pantolon ve beyaz bir bluz giymiti ve zrafa,
.

leylek ve hassas delikanl karm garip bir yaratkt.


Tomas'a alaycl n zeki prltlarndan hi de yoksun ol
mayan uzun, dikkatli, soran gzlerini dikip bakt . " Girin
ieri, doktor," dedi.
Kadn Tomas'n kim oldugunu biliyordu anlalan. Tomas
bozuntuya vermedi ve sordu: "Nerede su bulabilirim? "
Banyo kapsn at kadn. To mas bir lavabo , kvet ve
klozet grd; banyo, lavabo ve klozetin her birinin nne
kk pembe kilimler serilmiti.
Zrafayla leylege benzeyen kadn glmsediinde, gzle
ri krt ve syledii her ey alayla, gizli mesajlarla dolup

tamaya balad sanki.


208

"Banyo emrinizde," dedi kadn. "Gnlnzn ektiini


yapabilirsiniz burada."
"Ykanabilir miyim?" diye sordu Tomas.
"Ykanmaktan holanr msnz?" diye sordu kadn.
To mas kovasn scak suyla doldurup o turma odasna
geti. "Nereden balamam isterdiniz?"
"Size kalm," dedi kadn omuzlarn silkerek.
"teki odalarn pencerelerini de grebilir miyim ?"
" evreye bir gz atmak istiyorsunuz, yle mi? Glmseyiiyle, cam silme iine kendisini u kadarck ilgilendirme
yen bir kapris gzyle baktn belli etmek ister gibiydi.
Tomas yan odaya geti. Bir byk pencere, birbirine yak
latrlm iki yatak ve duvarda gurup vakti kaynaalann
gsteren bir tablo vard bu odada.
Geri geldiinde masann zerinde alm bir ie arap
ve iki bardak durduunu grd. "u byk ie girimeden
nce, g toplamak iin bir eyler imeye ne dersiniz? "
"Evet b i r iki kadeh b i r ey iebilirim aslnda," dedi To
mas ve masann bana oturdu.
"Herkesin nasl yaadn grmek ilgin olmal," dedi
kadn.
"Eh, fena deil," dedi Tomas.
"Evde tek balarna sizin yolunuzu gzleyen btn o ev
kadnlan . . . "
"Bykannelerle kaynanalar demek istiyorsunuz her
halde . "
"Asl iinizi zlemiyor musunuz hi?"
"Sylesenize, asl iimin ne olduunu nereden biliyorsu
nuz?"
"Patronunuz sizinle vnmeye baylyor," dedi leylek
kadn.
"Hala m?" dedi Tomas aknlkla.
"Telefonda cam silecek birini istediimde, sizi isteyip iste209

mediimi sordu. Haslanedeki iinden kovulan nl bir cer


rah olduunuzu syledi. Eh, bu da benim ilgimi ekti tabii."
" ok ince bir merak duygunuz var," dedi Tomas.
"O kadar belli mi?"
"Evet, gzlerinizi kullannzdan anlalyor. "
"Nasl kullanyormuum gzlerimi?"
"Ksyorsunuz. Sonra, sorduunuz sorular...

"

"Yani bana cevap vermekten holanmadnz m syle


mek istiyorsunuz?"
Kadn sayesinde, konumalar bandan beri bir oynama
gibi geliiyordu. Syledii hibir eyin dardaki dnyayla
bir ilgisi yoktu; her ey ieriye, kendilerine doru evril
miti. stelik sylediklerinin hepsi ylesine ak seik bir
biimde kendisi ve Tomas'la ilgiliydi ki, sz dokunmayla
tamamlamaktan daha kolay bir ey olamazd. Bylece, To
mas kadna kslan gzlerinden sz ederken o gzleri oka
d, kadn da ayn eyi yapt. Anlk bir tepki deildi bu; san
ki zellikle, bilerek "benim yaptm yap" tr bir oyun
kurnyordu kadn. Olduklar yerde yzyze oturup, elleriyle
birbirlerinin bedenlerini okadlar bylece.
Tomas kasn avulayncaya kadar hi direnmedi kadn.
Tomas onun ne kadar ciddi olduunu kestiremiyordu. B
tn bunlar olup biterken epey zaman gemiti. On dakika
sonra bir sonraki mteride olmas gerektii iin kalkt, git
mesi gerektiini syledi kadna.
Kadnn yz kpk rmzyd. "Fii imzalamam gerek,"
dedi.
"Ama hibir i yapmadm ki ," diyerek kar kt Tomas.
"Su bende." Ardndan yumuak, masum bir sesle, ar
ar: "Anlalan sizi bir kere daha isteyeceim, gelip benim
yzmden yarm braktnz ii bitireceksiniz," dedi
Tomas imzalayaca fii vermeyi reddedince, en tatl se
siyle, sanki ondan bir iyilik yapmasn istercesine, "Ver onu
210

bana. Ltfen, olmaz m?" dedi kadn. Sonra tekrar gzlerini


kst ve ekledi, "Hem ben vermiyorum ki parasn, kocam
veriyor. Bu para da sana denmiyor zaten, devlete deniyor.
Bu alveriin ikimizle de ilgisi yok."

11
Zrafayla leylee benzeyen kadnn garip asimetrisi To
mas'm be11eini gdklamaya devam etti; oynamayla salla
patiliin karm; alayl bir glmsemeyle sslenmi son
derece gerek bir cinsel arzu; apartman dairesinin baya
tutuculuu ve sahibesinin zgnl. Seviirlerken neye
benzeyecekti acaba? Ne kadar uratysa da gznn n
ne getiremedi. Gnlerce bundan baka bir ey dnmedi.
Onun ikinci arsna uyduunda, arapla iki bardan
gene masann zerinde durmakta olduunu grd. Bu kez
her ey tkr tkr iledi. ok gemeden yatak odasnda (g
nein kayn orman zerinde batmakta olduu yatak oda
snda) ayakta durmu pyorlard. Ama Tomas kadna
her zamanki "Soyu n ! " komutunu verdiinde, kadn sadece
boyun ememekle kalmad, " Hayr, nce sen ! " diyerek bir
kar komut da verdi.
Byle bir karla alkn olmad iin biraz afallad To
mas. Kadn pan tolonunun nn amaya giriti. Birka
kere daha "Soyu n ! " komutu verdikten sonra (baarszl
gln bir hal alyordu artk) uzlamak zorunda kald.
Bundan nceki geliinde kadnn koyduu kurallar ("be
nim yaptm yap ! ") uyarnca nce kadn Tomas'n panto
lonunu, sonra Tomas kadnn eteini, kadn Tomas'n gm
leini, erkek kadnn bluzunu kartt, sonunda her ikisi
de rlplak kaldlar. Tomas elini kadnn nemli cinsel or
gannn zerine yerletirdi, sonra parmaklarn kadn bede
ninde en ok sevdii yer olan anse doru kaydrd . Bu ka211

dmnki allmadk b iimde kkt, kalnbarsan ucu


hafif bir knt yaparak ele geliyordu. Hekimlerin sfinkter

kas olarak adlandrdklar o bzglerin en gzelini, onun


o gl, salkl yuvarlan parmaklaryla okarken, bir
den kadnn parmaklarn kendi bedeninin ayn noktasnda
hissetti.
Demin de belirttiim gibi, yaklak iki yz kadnla (buna
bir de cam silicilii yapt gnlerde elden geirdii bir sr
kadn ekleyin) yatm olsa da kendisinden daha uzun boy
lu, ona gzlerini ksarak bakan ve kn parmaklayan br
kadnla ilk defa karlayordu ite. aknln gizlemek
zere, kadn zorla yatan zerine att.
yle bir aceleyle yapmt ki bunu, kadn bo bulundu.
Upuzun boyuyla srst yatan zerine derken, Tomas
kadnn yzndeki krmz lekelerin arasnda, yitirdii den
genin neden olduu korkulu ifadeyi grd. Ank kadnn
zerinde ayakta duruyordu. Onu dizlerinin altndan tuta
rak kavrad, hafife iki yana alm bacaklarn havaya kal
drd. Havada ak duran bu bacaklar, u anda zerine do
rultulmu bir silah karsnda teslim olan bir askerin hava
ya kalkm kollarna benziyordu.
Beceriksizlie karm arzu, arzuya karm beceriksizlik
-bu ikisi mthi heyecanlandrd Tomas'. Uzun sre seviti
kadnla. Bir yandan da srekli olarak krmz lekelerle dolu
yznde o korku dolu ifadeyi aryordu; o ayana elme ta
kld iin den kadn yzn; saniyeler nce beynine cin
sel heyecan mesajn yollayan o benzersiz ifadeyi.
Sevimenin ardndan banyoya ykanmaya gitti. Kadn ar
kasndan geldi, sabunun nerede olduunu, sngerin nere
de olduunu, scak suyun hangi musluktan akt hakkn
da uzun, gereksiz aklamalarda bulundu. Bu kadar basit
konularda byle uzun aklamalara girimesine ard To
mas. Sonunda kadna her eyi iyice anladn sylemek
212

zorunda kald, eliyle iaret ederek kendisini yalnz brak


masn istedi.
"Kalp seyredemez miyim? " diye yalvard kadn.
Sonunda kadn dar karmay baard Tomas. Ykanr
ve kvete ierken (ek doktorlar arasnda ok yaygn olan
bir alkanlk) , kadnn banyonun nnde bir aag bir yu
kar gezinip durdugu, ieri girmek zere frsat kolladg
duygusuna kapld. Suyu kapatp da apartman dairesi bir
den sessizletiginde, buna gzetlendigi duygusu da eklendi.
Banyo kapsnn bir yerinde bir gzetleme deligi bulundu
guna ve o gzel gzlerin kslarak kendisini o delikten g
zetlediklerine neredeyse emindi.
Evden ktgnda keyfi gcrd; kadnn zn belleginde
dondurup saklamaya, o z kadnn benzersizligini (o mil
yonda bir benzemezlii) tanmlamaya yarayacak bir kim
yasal forml haline getirmeye alt. Sonu verili bir
forml oldu:

1) Beceriksizlige karan arzu.

2) Dengesini yitirmi, dmekte o lan birinin korkulu


yz.

3) zerine dorultulmu bir silah karsnda teslim olan


bir askerin havaya kalkm kollar.
Bunlar yeniden gzden geirirken, dnyann bir paras
n daha elde etmi, hayali neterini eline alp evrenin son
suz kanaviesinden bir para daha kesip karm olmann
sevincini duydu iinde.

1R
Aag yukar ayn sralarda yle bir olay geti bandan:
Eski bir dostunun her gn geceyarsna kadar kullanmas
iin kendisine braktg odada gen bir kadnla buluuyor
du. Bir ya da iki ay sonra, kadn ona ilk bulumalarndan
213

birini hatrlatt, darda gk grler, imekler akarken


pencerenin altna serdikleri bir kilimin zerinde sevimi
lerdi; frtna sresince sevimilerdi; unutulmaz bir gzel
likteydi her ey!
Tomas ard. Evet, onunla kilimin zerinde sevitiklerini
hatrlyordu (arkada Tomas'n hi rahat bulmad darack
bir sedirin zerinde yatyordu) , ama frtnay tmyle unut
mutu ! Ne garip. Birlikte geirdikleri saatlerin hepsini hatr
lyordu, nasl sevitiklerini (kadn Tomas'n arkadan girmesi
ne izin vermemiti) bile ok yakndan izlemi, unutmamt;
iine girdii srada kadnn syledii eylerin birounu da
hatrlyordu (Tomas'tan kalalarn okamasn, tam o srada
yzne bakmasn isterdi) ; kombinezonun kesimini bile ha
trlyordu; ama frtnadan hibir iz kalmamt aklnda.
Her erotik yaantdan geriye, cinsel batan karn dar ve
dik yokuundan baka bir ey kalmyordu belleinde; ilk
szl saldr, ilk dokunma, kadna syledii ilk ak sak
sz, sonra kadnn ona ayn eyi yapmas, kadna kabul etti
rebildii ve ettiremedii ufak tefek sapknlklar. Geriye kalan
her eyi (neredeyse mzmz bir inatla) silip atyordu belle
inden. Olay cinsel hcum balamadan nceyse eer, u ya
da bu kadn ilk olarak nerede grdn bile unutuyordu.
Gen kadn frtnadan sz etmeyi srdrrken hlyal
hlyal glmsyor, bu arada Tomas da aknlk ve utanca
benzer bir duyguyla ona bakyordu; kadn gzel bir ey ya
am, kendisi ise ayn eyi onunla birlikte yaamakta yaya
kalmt. Belleklerinin o geceki frtnaya olan fark l tepkile
ri "ak"la "ak olmayan" arasna kesin bir snr izgisi ek
miti.
"Ak ol mayan" derken Tomas'n gen kadna kar alayc
bir tavr takndn, gnmzn moda terimiyle sylersek,
ona bir "seks objesi" gibi baktn ima etmek istiyor dei
lim; tam tersine, Tomas ondan ok holanyor, kiiliine ve
21 4

aklna deer veriyordu; yardma ihtiyac olduu an yardm


na komaya hazrd. Ona kar utanlacak biimde davranan
kendisi deildi; belleiydi, nk kendisi farknda olmadan
sevitii kadn ak alanndan karp dar atan belleiydi.
Beyinde, yle anlalyor ki, iirsel belle1z diyebileceimiz
ve bizi byleyen, bize dokunakl gelen, hayallarmz g
zelletiren, her eyi kaybeden zel bir alan var. Tereza'yla
karlatndan bu yana, hibir kadnn Tomas'n beyninin
bu alannda en ufak bir iz bile brakmaya hakk yoktu.
Tereza, Tomas'n iirsel belleini bir zorba gibi elinde tu
tuyor ve baka kadnlara ilikin her trl izi yokediyordu.
Hakszlkt bu, nk frtna srasnda kilimin zerinde se
vitii gen kadn en az Tereza kadar hak ediyo rdu iiri.
"Kapa gzlerini! Kalalarm sk! Beni sk sk tut ! " diye
haykryordu; Tomas'n seviirken gzlerini ak tutup hi
bir ey karmamaya alarak zerine dikmesine, bedenini
hi kendi bedenine dedirmeden, hafife kamburlatrarak
zerinde durmasna dayanamyordu. Tomas'n kendisini in
celemesini istemiyordu. Onu yalnzca kapal gzlerle iine
girilebilecek o byl akntya doru ekmek istiyordu. El
leriyle ayaklarn yere dayayp durmak istemeyiinin nedeni
de buydu; bu pozisyonda bedenleri birbirine hi demedii
gibi Tomas onu ta yukardan incelemek frsatn da bulu
yordu. Bu uzaklktan nefret ediyordu kz. Onun bedenine
karp erimek istiyordu. Erkein gznn iine baka baka
"Orgazm olmadm" demesi de bundand ite; oysa kilimin
her yan slanmt. "Duyusal zevk peinde deilim," derdi
kz, "Benim aradm mutluluk. Ve iinde mutluluk olma
yan zevk de zevk deildi ... " Baka bir deyile, Tomas'm iir
sel belleinin kaplarn yumrukluyordu. Ama kaplar kapa
lyd. Tomas'n iirsel belleinde yer yoktu. Ona yalnzca ki
limin zerinde yer vard.
Tomas'n Tereza serveni tam teki kadnlarla olan ser21 5

venlerinin bittii noktada balamt. Onu batan kantan


batan kana srkleyen isel zorunluluun teki yzn
de yeralyordu bu serven. Tereza'da hibir eyi aa kar
mak arzusu duymamt. Tereza ona apak gelmiti. Daha,
uzanm yatan dnyay yarp amakta kulland hayal
neteri eline almaya frsat bulamadan sevimiti Tereza'yla.
Daha, seviirlerken neye benzeyecek acaba diye merak et
meye frsat bulamadan ak olmutu ona.
Aklarnn hikayesi ancak bunun ardndan balamt: Te
reza hastalanp yataa dm, Tomas da onu tekiler gibi
tutup eve gnderememiti. Yatanda uyurken baucunda
diz km, onu birilerinin sazdan bir sepete koyup nehir
aa, kendisine yolladn geirmiti aklndan. nceden
de syledim, eretilemeler tehlikelidir. Ak bir eretilemey
le balar. Yani bu u demektir ki, ak bir kadnn, dilindeki
ilk szckle iirsel belleimize girmesiyle balar.

13
Son gnlerde Tomas'm belleine bir baka biimde daha
girmiti Tereza. Bir sabah her zamanki gibi elinde st ie
siyle eve dndnde, Tereza'y kapnn eiinde krmz
bir earba sard bir kargay gsne bastrrken bulmutu.
ingenelerin bebelerini tuttuklar gibi. Hi unutmayacakt
bu grnty. Kargann kocaman yasl gagasyla Tereza'nn
yz yanyana.
Tereza kargay yar yarya yere gmlm bulmutu, hani
Kazaklarn tutsaklarn yere gmdkleri gibi. "ocuklar
yapm," dedi ve bunu sylerken sadece bir olguyu bildir
mekten teye gitti; bu szleJe insanlardan genel olarak du
yulan tiksinti vard. Tomas'a onun ksa sre nce syledii
bir eyi hatrlatt bu szler: "Benden ocuk istemediin iin
sana gnl borcu duymaya balyorum yava yava."
21 6

Derken Tomas'n iinde ona musallat olan b ir adamdan


yaknmaya balad. Adam, boynundaki ucuz inci kolyeye
yapm, bunu ancak iinin yansra orospuluk yaparak sa
tn alabileceini sylemiti, ok sarslmt Tereza. Gerein
den ok, diye dnd Tomas. Son iki ylda onu ne kadar
grdn dnnce birden zld: Ellerini ellerine
alp titremelerini nlemek iin ne kadar az frsat olmutu.

az

Ertesi sabah ie giderken akl Tereza'dayd. Cam silicileri


ni ie yollayan kadn, zel bir mterinin srarla onu istedi
ini syledi. Tomas' hi amad bu haber; karsna gene bir
kadn kacandan korkuyordu. Tereza'dan baka bir ey
dnmedii iin hi mi hi serven havasnda deildi.
Kap aldnda bir oh ekti. Uzun boylu, hafife kambu
ru kk bir adam duruyordu karsnda. Adamn kocaman
bir enesi vard ve sanki Tomas onu bir yerden tanyordu.
"Girin ieriye," dedi adam . Glmseyerek Tomas' buyur
etti.
eride bir de gen adam vard. Yz kpkrmzyd. To
mas'a bakyor ve glmsemeye alyordu.
"Sizleri tantrmama gerek yok herhalde," dedi adam.
"Hayr, yok," dedi Tomas ve glmsemesine karlk ver
meden gen adama elini uzatt. Gen adam oluydu.
iri eneli adam ancak o zaman tantt kendini.
"Sizi bir yerden gzm sryor zaten! " dedi Tomas. "El
bette! imdi anladm kim olduunuzu. Adnz syleyince."
Kk bir konferans masasma benzeyen masann bana
oturdular. Tomas karsndaki iki adamn da kendi iradesi
dnda yaratt varlklar olduunu dnyordu. Daha
gen olann ilk karsndan peydahlamak zorunda kalmt,
tekisinin yz izgileriyse polis tarafndan sorguya ekilir
ken biim kazanmt.
Aklndan bu dnceleri silip atmak iin sordu: "Peki
hangi pencereden balamam istiyorsunuz?"
21 7

Her iki adam da kahkahalarla gldler.


Olup bitenin pencerelerle bir ilgisi olmad ortadayd .
Pencere silmeye arlmamt; o n u bir tuzaa ekmilerdi.
Oluyla bundan nce hi yzyze konumamu. Onunla
ilk defa el skyorlard. Olunu yalnzca uzaktan grd
kadaryla tanyordu ve daha yakndan tanmaya da hi ni
yeti yoklu. Ona kalrsa, olu hakknda ne kadar az ey b i
lirse o kadar iyiydi ve bu duygunun olu tarafndan da pay
laldn umuyordu.
Editr, Tomas'n karsna gelen duvarda asl duran er
evelenmi byk bir resmi parmayla gstererek "Gzel
afi, deil mi?" dedi.
Tomas o zaman evresine baknd. Duvarlarda ilgin re
simler, ounlukla fotoraf ve afiler aslyd. Editrn gs
terdii resim , gazetenin Ruslar tarafndan 1 9 69'da kapatl
masndan nceki son saylarndan birinden alnmayd. 1 9 1 8
Rus i sava sralarndan kalma nl b i r seferberlik afiinin
taklidiydi bu; dimdik durmu bir asker, kasketinde kzl yl
dz, gzlerinde son derece sert bir ifadeyle iaret parman
afii seyredene dikmi, ona bakyordu. Ruslarn koyduu
zgn altyaz uydu: "Vatanda, Kzl Ordu'ya katldn m?"
Duvardaki afite Rusa altyaz eke bir altyazyla deitiril
miti: "Vatanda, lki Bin Kelime'yi imzaladn m?"
Nefis bir aka! "lki Bin Kelime" 1 968 Prag Bahar'nn ilk
grkemli bildirisiydi. Komnist ynetimin radikal biimde
demokratikletirilmesini talep ediyordu. nce belli sayda ay
dn tarafndan imzalanm, sonra bakalar kp imzalamak
istediklerini sylemiler, sonunda saylamayacak kadar ok
imza toplanmt. Kzl Ordu lkelerine girip de bir dizi poli
tik temizlik harekatna giritiinde, her vatandaa sorulan so
rulardan biri "lki Bin Kelime'yi imzaladn m?" oluyordu. im
zaladn aka syleyen herkes hemen iinden atlyordu.
"Gzel bir afi," dedi Tomas. " ok iyi hatrlyorum."
218

"lnallah Kzl Ordu bize kulak kabartmyordur," dedi


editr glmseyerek.
Sonra glmsemeden srdrd szn; "aka bir yana,
burada ben oturmuyorum. Buras bir arkadan. Polisin bizi
dinleyip dinlemediini kesin olarak bilemiyoruz; sadece bir
olaslk bu. Sizi kendi yerime arsaydm, polis bizi kesin
likle dinliyor olurdu."
Ardndan gene akac bir tona brnd sesi. "Ama grd
m kadaryla, saklayacak bir eyimiz yok. Hem sonra d
nn gelecein ek tarihilerine ne byk bir hizmet et
mi oluyoruz. Polis arivlerinde ek aydnlarnn komple
hayatlar dosyalanm durumda ! Edebiyat tarihilerinin,
szgelimi bir Voltaire'in, Balzac'n ya da Tolstoy'un cinsel
hayatlarn ayrntl olarak yeniden kurmak iin ne abalar
harcadklarn bil iyor musunuz? ek yazarlaryla ilgili byle
sorunlar olmayacak. Her ey banda alnm olacak. En ufak
i ekie kadar."
Sonra duvardaki hayali mikrofonlara doru dnerek, st
ma grmemi bir sesle, "Beyler, bu gibi durumlarda adet ol
duu zere , bu vesileyle iinizde baarlar diler ve size ken

di adma ve gelecein larihileri adna teekkr etmeyi bor

bilirim," diye seslendi.


birden keyifii kahkahalar attktan sonra editr, gaze
tenin nasl yasaklandm, afii izen sanatnn u anda ne
ler yapmakta olduunu, teki ek ressam, dnr ve ya
zarlarn bana neler geldiini anlatt. Rus igalinden sonra
ilerinden atlm, cam silicisi, otopark bekisi, gece beki
si, kamu binalarnda atei ya da en iyi durumda -genellik
le torpille- taksi ofr olmulard.
Editrn anlattklar yeterince ilgin olmakla birlikte, To
mas tm dikkatini veremiyordu. Akl olundayd. Geen iki
ay iinde ona bir iki defa sokakta rastladn haurlyordu.
Anlalan bu karlamalar rastlant deildi. Onu kovutur219

maya urayan editrn yannda bulaca aklnn ucundan


bile gememiti gerekten de. Tomas'n ilk kars banaz bir
komnistti ve Tomas hi dnmeden olunun karsnn et
kisi altnda olacan varsaymt. Olu hakknda hibir ey
bilmiyordu. Elbette suskunluu bir yana brakp annesiyle
ne tr bir ilikisi olduunu sorabilirdi ona, ama nc bir
kiinin yannda ayp olur diye korkuyordu.
Sonunda editr sadede geldi. Gitgide daha ok sayda ki
inin, kendi grlerini savunmaktan baka bir su ileme
dikleri halde, hapse yollandklarn syledi ve u szlerle
sonulandrd konumasn: "lte biz de bir eyler yapmaya
karar verdik."
"Nedir yapmak istediiniz? " diye sordu Tomas.
Bu noktada olu ald sz. Olunun konutuunu ilk de
fa duyuyordu Tomas. Kekelediini fark edince ard.
"Aldmz bilgilere gre," dedi , "politik tutuklulara ok
acmaszca davranlyor. Birounun durumu kt. Biz de
bir dileke yazp en nemli ek aydnlarna imzalatmaya
karar verdik, hala arl olanlara yani."
Hayr, tam kekeleme de deil; daha ok, konumasnn ak
n yavalatan, istese de istemese de azndan kan her sz
c vurgulayp ne karmasna neden olan bir tutukluk.
Bunun farkndayd olu, bu yzden de doal solgunluuna
az ok kavumu olan yanaklar yeniden kpknnz kesildi.
"Kendi alanmda belli adaylar saptamak iin ardnz
beni buraya, yle mi? " diye sordu Tomas.
"Hayr," dedi editr glerek. "dnz istemiyoruz.
mzanz istiyoruz ! "
lte yeniden gururu okanmt ! Yeniden cerrah olarak
unutulmad duygusu kaplamt iini! tiraz etmeye kal
kt; ama yalnzca alakgnlllk gerei: "Durun bir da
kika. Srf kma tekmeyi bastlar diye nereden nl bir he
kim oluyormuum ! "
220

"Gazetemize yazdn yazy unutmadk," dedi editr To


mas'a glmseyerek.
"Evet," diye atld Tomas'n olu babasnn gznden ka
abilecek bir evkle.
"Politik tutuklularnza nasl yarar dokunacakm imza
mn anlamyorum. Ynetim tarafndan kara listeye alnma
m kiilere, en azndan egemen glere sz geecek kii
lere imzalatsanz daha iyi olmaz m?"
Editr glmsedi. "Olur elbette."
Tomas'n olu da glmsedi; ok eyin farknda olan biri
nin glmsemesiydi bu. "Olmasna olur da onlar dnyada
imzalamazlar. "
"Bu demek deildir ki onlarn da yakasna yapmyo
ruz," diye srdrd szn editr; "onlarn kzarp bozarp
zor durumlarda kalmalarna hi aldracak deiliz." Gld.
"ne srdkleri zrleri bir duysanz. Akl almaz eyler! "
Tomas'n olu da bu szlere katldn belli edercesine
gld.
Editr, "Tabii hepsi bizimle tamamen ayn dncede ol
duklarn sylemekle balyorlar ie," diye srdrd sz
n. "Yalnzca yaklam farkl olmalym, yle diyorlar. Da
ha temkinli, daha akl banda, daha dikkatli bir eyler. . .
mzalamaktan korkuyorlar, b i r yandan d a imzalamazlarsa
gzmzde be paralk deerleri kalmayacan dnerek
kayglanyorlar. "
Tomas'n oluyla editr yeniden bir azdan gldler.
Ardndan editr Tomas'a, zerinde cumhurbakann ol
duka sayg l bir dille btn politik tutuklulara af karma
ya aran bir metin bulunan kad uzatt.
Tomas hzla geirdi bu dnceyi kafasndan. Politik tu
tuklulara af, yle mi? Ynetim tarafndan zor durumda b
raklm (ve bylece kendileri potansiyel politik tutuklu
durumundaki) insanlar cumhurbakanndan rica ettiler di221

ye af karlr myd hi? Byle bir dileke tek bir ie yarar


d; eer politik tutuklular iin bir af kmas szkonusuysa
bu giriimi baltalamak!
Bunlar dnrken olu araya girdi. "nemli olan bu
lkede hala bir avu cesur insan oldugunu gstermek. Bir
de kimin nerede durduunu gstermek. Sap samandan
ayrmak."
Doru, doru diye dnd Tomas, ama bunun politik
tutuklularla ne ilgisi vard? Ya af arsnda bulunur insan
ya da sap samandan ayrr. lkisi ayn ey deildi.
"Kararszsnz, yle deil mi?" diye sordu editr.
Evet. Kararszd. Ama bunu sylemeye korkuyordu . Du
varda bir resim vard, parman gzda verircesine ona
doru uzatm, "Kzl Ordu'ya katlmakta kararsz m s
nz?" ya da "lki Bin Kelime'yi hala imzalamadn m?" ya da
"Sen de mi lki Bin Kelime'yi hala imzalamadn? " ya da
"Yani af dilekesini imzalamayacan m sylemek istiyor
sun ? " diyen bir asker. Asker ne derse desin hepsi b irer
gzdayd.
Editr, politik tutuklular iin af karlmas gerektii g
rne katldklar halde, af kart binlerce neden ileri s
renler hakknda ne dndn anlatmay yeni bitirmiti.
Onun grne gre, bu nedenler sadece zrd ve bu
zrler de korkaklklarn perdelemeye yaryordu. Ne diye
bilirdi ki Tomas?
Sonunda bir kahkaha atarak sessizlii bozdu ve duvarda
ki afii gstererek "u asker tepemde durmu, imzalayacak
msn imzalamayacak msn diye sorarken, aklm bama
toplayamyorum," dedi.
birden kahkahalarla gldler buna.
"Tamam," dedi Tomas kahkahalar sona erdikten sonra.
"Dneceim. Birka gn sonra yeniden biraraya gelebilir
miyiz?"
222

"stediiniz zaman," dedi editr, "ama ne yazk ki dileke


bekleyemez. Yarn cumhurbakanna vermeyi dnyoruz."
"Yarn m?" Tomas o an birden iriyar, iman polisin
kendisine iri eneli, uzun boylu editr ele veren itirafna
meyi uzatm hatrlad. Herkes ondan kendi yazmad ka
tlar imzalamasn istiyordu.
" Zaten dnlecek bir ey de yok," dedi olu. Szck
ler saldrgan ama olann onlar syleyi biimi yalvarr gi
biydi neredeyse. O an birbirlerinin gznn iine bakar
larken, Tomas olann di kkatini bir noktada toplamak ze
re st dudann sol kenarn hafife havaya kaldrdgn
fark elli . Tratan sonra aynaya bakarken kendi yznde
grdg bir ifa deydi bu. Ayn eyi bakasnn yznde
grmek onu irkiltti.
ocuklarnn ocukluklarn onlarla birlikte yaayan ana
babalar, bu tip benzerliklere alrlar; onlara nemsiz gelir
bu ya da belki durup dnrlerse elenceli bulurlar. Oysa
Tomas ogluyla hayatnda ilk defa konuuyordu! Kendi ar
pk azyla kar karya oturmaya alk deildi !
Bir kolun uzun kesilip baka birine dikildiini dnn.
Sonra da o insann karnza oturup o kolu suratnza do
ru sallayarak konutuunu dnn. Kola hortlak grm
gibi bakacaksnzdr. Sizin kendi, sevgili kolunuz bile olsa,
o kolun size dokunmas olaslndan dehete dersiniz !
"Sen kovuturmaya urayanlarn tarafnda deil misin?"
diye ekledi olu ve Tomas birdenbire u oynadklar sahne
de szkonusu olann politik tutuklulara karlacak af ol
madn anlad; szkonusu olan kendi oluyla ilikisiydi.
mzalarsa kaderleri birleecek ve Tomas yle ya da byle
onunla dost olmak zorunda kalacaku; eer imzalayamazsa
ilikileri eskiden olduu gibi yeniden sfr olacakt, ama bu
kez kendisi istedii iin deil, korkakl yznden babas
n sulayacak olan olu istedii iin.
223

Mat olmaktan baka kar yol kalmad iin pes eden bir
satran oyuncusunun konumundayd. Dilekeyi imzalasa
da imzalamasa da fark etmiyordu. Ne kendi hayatnda ne
de politik tutuklularn hayatnda bir ey deiecekti.
"Verin unu," dedi ve uzatlan kad ald.

14
Editr, Tomas'n kararn dllendirmek istercesine, "Oedi
pus hakknda yazdnz ok iyi bir yazyd," dedi.
Olu ona dolmakalem uzatrken, "Baz dnceler bom
ba etkisi yapar," diye ekledi.
Editrn szleri houna gitmiti, ama olunun benzet
mesi zorlama ve yersiz geldi. "Ne yazk ki, tek zayiat ben
oldum," dedi. "O dnceler sayesinde hastalarm ameli
yat edemiyorum bugn."
Szleri neredeyse souk, dmancayd.
Tomas'n sesindeki terslii yumuatmak zere, zr dile
yen bir sesle sze kart editr: "Ama yaznzn ka kiiye
yardm dokundu, dnsenize. "
ocukluundan beri , Tomas "insanlara yardm" szlerini
sadece tek, bir tek eyle badatrmt: tp. Bir makale in
sanlara nasl yardm edebilirdi ki? Tm hayatn Oedipus'a
ilikin ufack bir dnceye, hatta daha da azna ynetimin
suratna haykrd bir tek ilkel "hayr"a indirgemeye ala
rak ne yaptklarn, kendisine neyi yutturmaya altklarn
sanyorlard bu ikisi?
"Dokundu ya da dokunmad," dedi (farknda deildi bel
ki ama, sesi hala buz gibiydi) , "ama cerrah olarak bir iki ki
inin hayatn kurtardm biliyorum. "
Bir sessizlik daha oldu. Tomas'n olu bozdu sessizlii.
"Dnceler de hayat kurtarabilir. "
Olann yznde kendi azn seyrederken, insann ken224

di dudaklarnn seyirdiini grmesi ne kadar tuhaf, diye


dnd Tomas.
"Yazdn eyin en iyi yam neydi biliyor musun?" diye s
zne devam etti olan; Tomas onun konumak iin ne byk
aba harcadn grebiliyordu. "Uzlamay reddetmen. Ke
sinkes, bu iyidir, u ktdr diyebilmen; bu artk kaybetme
ye baladmz bir zellik. Kendini sulu hissetmek ne de
mektir, bunu unuttuk ka zamandr. Komnistler Stalin tara
fndan aldauldklar bahanesine snyorlar. Katiller analar
tarafndan sevilmedikleri bahanesine. Ve birden sen ortaya
kp 'zr mzr yok," diyorsun. Kimse, ruh ve vicdan ola
rak Oedipus'tan daha masum olamazd. Ama gene de yapt
m

anlaynca kalkt kendi kendini cezalandrd Oedipus."


Tomas gzlerini zorla o lunun azndan ekti, b tn

dikkatini editre vermeye alt. Sinirlenmiti, iinden on


larla tartmak geliyordu. "Ama bunlarn hepsi bir yanl
anlama, o kadar! lyi ile kt arasndaki snr korkun dere
cede bulank. stelik ben kimseyi cezalandrmak amacnda

da deildim. Ne yaptklarn bilmeyen insanlar cezalandr

mak b<.rbarca bir ey. Oedipus efsanesi gzel bir e fsane,


ama onu byle ele almak. .. " Daha syleyecekti ama birden
apartman dairesinin dinleniyor olabileceini dnd. Sz
lerinin gelecek yzyllarn tarihileri tarafndan tekrarlan
mas gibi bir hrs peinde deildi. Sadece polis tarafndan
tekrarlanmasndan korkuyordu. Onlarn istedii de bu de
il miydi zaten? Makalesini yalanlamas? Bu frsat onlara
kendi azyla vermek dncesi hi houna gitmiyo rdu.
stelik, u lkede herkesin her sylediinin her an radyo
dan yaymlanabileceini de biliyordu. Dilini tuttu.
"Dncenizi deitirmenize yol aan nedir, merak edi
yorum," dedi editr.
"Benim merak ettiim asl o makaleyi neden yazdm,"
dedi Tomas ve o an hatrlad; Tereza sazdan bir sepete ko225

nup nehir aa yollanan bir ocuk gibi gelmi yanamt


yatann kenarna. Evet, kitab bu yzden almt eline, al
m ve Romulus, Musa ve Oedipus hikayelerine bir kere da
ha geri dnmt. lte Tereza imdi gene Tomas'la birlik
teydi. Tomas, krmz beze sarl kargay gsne bastrr
ken gznn nne getirirdi onu. Grnts huzur verdi
Tomas'a. Tereza'nn yaadn, onunla ayn kentte olduu
nu ve baka hibir eyin nemi olmadn sylemek ister
gibiydi bu grnt.
Bu defa, editr bozdu sessizlii . "Anlyorum. Ben de ho
lanmam cezalandrma dncesinden. Ama," diye ekledi,
glmseyerek "kimseyi cezalandrmak deil amacmz; ce
zann sona ermesini istiyoruz biz."
"Biliyorum," dedi Tomas. Birka saniye iinde byk ola
slkla soylu, ama mutlaka, kesinlikle yararsz (nk poli
tik tutuklulara hibir yarar dokunmayacakt) ve kendisine
hi de ho gelmeyen (nk u iki kiinin zorlad koul
lar altnda olacakt) bir ey yapacakt.
"lmzalamak grevin," diye ekledi olu, neredeyse yalva
rrcasna.
Grev mi? Olu grevini mi hatrlatyordu ona? Tomas'a
sylenebilecek en kt szd bu ! Tereza'nn grnts,
kucanda kargay tutuu bir kere daha belirdi gzlerinin
nnde. Sonra onun daha geen gn bir gizli polis tarafn
dan sktrld aklna geldi. Tereza'nn elleri de titremeye
balamt yeniden. Yalanmt. Tomas iin bir tek o nem
liydi artk. Tereza; alt rastlantdan doan bacerrahm siya
tiinden tomurcuk verip aan, Tomas'n btn "Es muss se

in "larnm ters yz olan Tereza - Tomas'm tek zerine tit


redii ey oydu artk.
imzalayp imzalamamay bile dnmek nedendi? Btn
kararlarnn tek bir lt vard: Tereza'ya zarar dokunacak
bir ey yapmamak. Tomas politik tutuklular kurtaramazd
226

ama Tereza'y mutlu edebilirdi. Bunu bile tam olarak baara


mazd ya. Ama dilekeyi imzalarsa Tereza'nn gizli polis ta
rafndan daha sk ziyaret edileceinden emin olabilirdi.
"Yar yarya topraa gmlm bir kargay kurtarmak,
cumhurbakanna d il e keler gndermekten ok daha
nemli," dedi.
Sylediklerinin anlalmaz olduunu biliyor, ama bylesi
daha da houna gidiyordu. Ani, beklenmedik bir sarholua
kaplmt. Karsna artk onu ve olunu grmek istemedi
ini olanca ciddiyetiyle sylerken kapld gzkara sar
holuun aynsyd bu. Hekimlik kariyerinin sonu demek
olan mektubu postaya atarken kapld gzkara sarho
luktu. Yapt doru muydu, deil miydi bilmiyordu, ama
iinden geleni yaptna emindi.
"zr dilerim," dedi, "imzalamayacam."

15
Gnler sonra gazetede dileke haberini okudu.
Dilekenin politik tutuklularn salverilmesi iin "nazik bir
biimde kaleme alnm bir rica" olduundan hi sz edilmi
yordu tabii. Hibir gazete ksa metinden tek bir cmle bile
almamt. Onun yerine uzun uzun, az ok gzda veren bir
slupla, dilekenin sosyalizme kar balatlmas istenen yeni
bir kampanyann temellerini atmay amalayan devlet kart
bir bildiri olduu anlatlyordu. Bunun yansra imzaclarn
bir listesini de vermiler, her bir adn yanbana da Tomas'n
tylerini diken diken eden aslsz sulamalar eklemilerdi.
alacak bir ey deildi elbette. Komnist Parti tarafn
dan dzenlenmeyen her trl kamu giriiminin (miting, di
leke, sokak gsterisi) dorudan doruya yasad sayld
ve katlanlar tehlikeye soktuu herkese biliniyordu. Ama
Tomas srf bu yzden, dilekeyi imzalamadna piman ol221

mutur, belki de. Neden imzalamamt sanki? Onu byle


bir karan vermeye gtrenin ne olduunu doru drst ha
trlamyordu bile.
Ve ite imdi onu gene romann banda bana grnd
gibi gryorum; pencereden darya, avlunun te yannda
ki duvarlara bakarken.
Bu grntden dodu Tomas. nceden de sylemitim,
roman kiileri insanlar gibi kadndan domazlar; yazarn
henz hi kimse tarafndan kefedilmediini ya da hakkn
da nemli bir ey sylenmediini dnd temel bir in
sani olasl bir fndk kabuunun iine sdran bir du
rum, cmle ya da eretilemeden doarlar.
Ama bir yazarn ancak kendini anlatabilecei de doru
deil midir?
Elinden hibir ey gelmeksizin, ne yapacan bilemeden
bir avlunun kar tarafndaki duvara dal p gitmek; bir ak
annda karnndaki inat gurul tuya kulak vermek; ihanet
etmek, ama ihanetin gz kamatrc yolunu terk edecek
gc kendinde bulamamak; Byk Yry'te kalabalklar
la birlikte yumruunu havaya kaldrmak; gizlenmi mikro
fonlar nnde espri gsterisi yapmak - bu durumlarn hep
sini tandm , hepsini yaadm, ama bunlarn hibirinden
benim kiiliim, benim zgemiirn domad. Romanlarm
daki kiiler kendime ilikin gereklememi olabilirlikler
dir. Onlardar eit derecede honut olmam ve dehete d
mem de bu yzden. Her biri benim ancak kenarnda dola
tm bir snr amtr. Bana en ekici gelen ey bu alm
snrdr (tesinde kendi "ben"imin sona erdii snr) . n
k romann sorgulad sr o snrn tesinde balar. Roman
yazarn itiraflar deildir; bir tuzak haline gelmi dnyamz
da yaanan insan yaamrnn aratrlmasdr. Bu kadar ye
ter. Biz gene Tomas'a dnelim.
Oturduu katta yalnz banayd, avlunun kar yakasn228

daki binann kirli duvarlarna bakyordu. Uzun boylu, ha


fife kamburunu kararak yryen adam ve arkadalarn
zlyordu. Oysa onlar tanmyordu, kendi dost evresi bile
deillerdi. Sanki bir tren istasyonunda gzel bir kadna
rastlam da daha ona bir ey syleyemeden kadn stanbul
ya da Lizbon'a giden bir yatakl vagona girip kaybolmu gi
bi geliyordu Tomas'a.
Sonra yeniden, nasl davransa iyi olurdu diye dnmeye
alt. Duygularn alanna giren her eyi bir yana koymak
iin elinden geleni yapsa da (editre duyduu hayranl,
olunun neden olduu kzgnln) ona verdikleri metni
imzalayp imzalamamak konusunda gene de kararszd.
Bakalar susturulurken kiinin sesini ykseltmesi doru
bir davran deil miydi? Evet, doru bir davrant.
te yandan, gazeteler dilekeye neden bu kadar geni yer
ayryorlard? Dnlecek olursa, basn (tmyle devletin
denetiminde olan basn) bu konuda hi ses karmayabilir,
hi kimsenin de haberi olmazd. Dileke hakknda bu kadar
yazp izdiklerine gre demek ki dileke yneticilerin ekme
ine ya sryordu ! Gkten dm bir armaand, yeni bir
kovuturma dalgas iin kusursuz bir balang ve klf!
O halde ne yapsa doru olurdu? imzalasa m imzalama
sa m?
Soruyu sormann baka bir yolu da u; bararak sonu a
buklatrmak m daha iyidir, yoksa susmak ve bylelikle
daha yava bir lmle lmek mi?
Bu sorularn cevab var mdr?
Sonra gene o bildiimiz dnce geti kafasndan: nsan
hayat ancak bir defa yaanr ve kararlarmzn hangilerinin
doru hangilerinin yanl olduunu kestiremememizin ne
deni, verili bir durumda ancak bir tek karar verebilecek ol
mamzdr; ikinci , nc ya da drdnc bir yaammz
yok ki eitli kararlarmz birbirleriyle karlatralm.
229

Bu adan tarih insan yaamlarna benzer. eklerin sade


ce bir tek tarihi vardr. Bir gn Tomas'm yaam gibi, o da
hi yinelenmemecesine sona erecektir.
1 6 1 8 tarihinde ek prenslikleri btn cesaretlerini topla
yp Viyana'da hkm srmekte olan imparatora duyduklar
hncn belirtisi olmak zere imparatorun yksek dzeyde
iki grevlisini Prag atosu'ndaki bir pencereden aa att
lar. Bakaldrlar Otuz Yl Savalar'na, bunlar da ek ulu
sunun toptan yok edilmesine yol at. ekler cesaret gste
recek yerde temkinli mi davransalard? Cevab basit gibi ge
lebilir; deildir.
yz yirmi yl sonra, 1 938'deki Mnih Konferans'nn
ardndan dnya eklerin lkesini Hitler'e kurban etmeye
karar verdi. ekler kendilerinin sekiz kat bir gce kar
ayaklanmaya m kalkmlard? 1 6 1 8'in aksine temkinli

davranmay setiler. Koullu da o lsa boyun emeleri 11.

Dnya Sava'na yol at, bu da lkelerinin bamszlnn


on yllar hatta belki de yzyllar boyunca elden gitmesiyle
sonuland. Temkinli davranacak yerde cesaret mi gsterse
lerdi? Ne yapsalard?
ekoslovak tarihi yinelenebilseydi, elbette her defasnda iki
olaslktan birini snamak ve sonular karlatrmak isterdik.
Byle bir deney olmakszn, bu konuda ileri srlecek btn
dnceler birer varsaym olmaktan teye gitmeyecektir.

Einmal ist keinmal. Bir kere olan ey hi olmam demek


tir. Ne eklerin tarihi ne de Avrupa'nn tarihi bir kere daha
yinelenecek. eklerin ve Avrupa'nn tarihi, insanln talih
siz deneyimsizliinin kaleminden kma bir ift karalama
dr. Tarih insan yaamlar kadar hafifLir; dayanlmaz derece
de hafif, bir ty kadar, yukar doru szlp havaya karan
toz, yarn varolmayacak herhangi bir ey kadar hafif.
Bir kere daha ve bu defa aka benzer bir zlemle, uzun
boylu, hafife kamburunu kararak yryen editr dn230

d Tomas. O adam tarih sanki bir karalama deil de tamam


lanm bir resimmi gibi davranyordu. Sanki yapt her ey
sonsuz kere yinelenecekmi, sonsuza kadar dnp geri gide
cekmi gibi eylemlerinden en ufak bir kuku duymakszn
davranyordu. Hakl o lduuna kesinkes inanmt ve bu
onun iin dar grllk deil erdem belirtisiydi. Evet, o
adam Tomas'nkinden farkl bir tarihin iinde yayordu; ka
ralama olmayan (ya da olduunu fark etmeyen) bir tarihin. . .

16
Gnler sonra, buraya yukardaki blme ek olsun diye ald
m baka bir dnce geldi Tomas'm aklna; uzayn derin
liklerinde bir yerde bir gezegen vard, insanlar burada yeni
den doacaklard. Dnyada yaadklar yaamn ve biriktir
dikleri btn deneyimin tmyle bilincinde olacaklard.
Belki de hepimizin ilk iki yaammzn tm deneyimleriyle
nc bir kere doacamz bir baka gezegen daha vard.
Belki de insanln bir derece (bir yaam) daha olgun do
aca baka, daha baka gezegenler de vard.
Tomas'n ebedi dn eitlemesiydi bu.
Elbette, biz dnyadakiler (bir numaral gezegen, dene
yimsizlik gezegeni) teki gezegenlerde insanolunun ba
na neler gelebileceini ancak belli belirsiz hayaller biimin
de oluturabiliriz kafamzda. Daha m bilge olacaktr? Ol
gunlama insanolunun gcnn snrlar iinde midir? Yi
neleme yoluyla elde edebilir mi olgunlamay?
Yalnzca byle bir topyann bak asndan, iyimserlik
ve ktmserlik kavramlarn tam hakkn vererek kullan
mak mmkn olabilir: lyimser, be numaral gezegende in
sanlk tarihinin daha az kanl olacan dnen adamdr.
Ktmser, tersini dnendir.
231

17
jules Verne'in nl romanlarndan, Tomas'n da ocuklu
unda ok severek okuduu 1ki Sene Mektep Tatili adl bir
roman vardr. Gerekten de bir tatil en ok iki yl srebilir.
Tomas cam siliciliinin nc ylna girmiti.
Son bir iki hafta iinde, yar aka yar ciddi bedensel ola
rak yorulduunu (gnde bir, bazen de i ki erotik "balan
t"s oluyordu) ve kadnlara olan dknln kaybetme
mekle birlikte gcn ar derecede zorladn fark etmi
ti. (unu da ekleyeyim, zorlanan cinsel gc deil fiziki g
cyd; derdi erkeklik organyla deil, nefesiyle idi - bir ya
nyla gln olan bir durum.)
Bir gn, leden sonraya sktrd randevularndan bi
rine yetimekte zorluk ekti. Ender olarak yararland izin
gnlerinden birini kullanmak durumunda kalacak gibi g
rnyordu. Ne yapacan armt. Ad nemli deil, bir
gen hanm on kere telefonla aramt. Bedeni, Yugoslav
ya'nn ndist kumsallarnda, dne dne kzaran ileri ha
trlatacak kadar dzgn biimde yanm gen, ekici bir ti
yatro rencisiydi bu,
O gnk son iinden son bir telefon daha ettikten sonra
imza filerini teslim etmek zere saat drtte broya dner
ken, Prag'n gbeinde kim olduunu karamad bir ka
dn tarafndan yol ortasnda durduruldu. "Nerelere kaybol
dun sen? Asrlar oldu grmeyeli ! "
Tomas onun kim olduunu karmak iin iyice zorlad
beynini. Hastalarndan biri miydi? Yakn bir dostuymu gi
bi davranyordu. Kadn tanmadn belli etmeyecek bir
biimde cevap vermeye alt. Onu nasl arkadann evine
ekebileceini dnyordu ki (anahtar cebindeydi) ko
numa arasnda geen bir szden kim o lduunu karver
di ; btn gn arayp bulmaya alt, gnete kusursuz
232

biimde esmerlemi , yeni parlamaya balayan tiyatro


oyuncusu kzd bu !
Bu olay hem elendirdi hem de dehete drd Tomas';
bedence olduu kadar zihince de yorgun olduunun kan
tyd. lki yllk tatil srgit uzatlamazd.

18
Ameliyat masasndan tatile ayrlmak Te reza'dan da tatile
ayrlmak demekti. Alt gn birbirlerini grmedikten sonra,
en sonunda pazar gnleri arzuyla dolup taarak bi rlikte
oluyorlard; ama Tomas'n Zrih'ten geri geldii akam ol
duu gibi yabanclk ekiyorlard, pp birbirlerine do
kunmalar iin uzun zaman gemesi gerekiyordu. Tereza
gemite olduu gibi lk atmyor, orgazm annda onun
yzndeki ifadeye baktnda Tomas'a ac ekiyormu ya
da o srada ok uzaklardaym gibi geliyordu. Sadece gece
leyin, uyku srasnda sevecendi birlemeleri. Tereza, To
mas'n elini tutarken, onlar ayran uurumu (gn nn
uurumunu) unutuyordu. Oysa geceler, Tomas'a onu ko
rumak ve onunla ilgilenmek iin ne zaman ne de frsat ve
riyordu. Sabahlar Tereza'ya bakmak yrek paralaycyd ve
Tomas onun iin korkuyordu: Tereza zgn ve hasta gr
nyordu.
Bir pazar gn, arabayla Prag dnda gezintiye kmak
istedi Tereza. Btn sokaklarnn adlar Rus adlaryla dei
tirilmi bir kaplca kasabasna gittiler ve orada Tomas'n es
ki bir hastasyla karlatlar. Bu karlama akln bandan
ald Tomas'n. Birdenbire karsna onunla hekim olarak
konuan birisi kmt; eski gnlerinin aradaki kopuu bir
letiren bir kpr grevi grdklerini, hasta bakmann ve
hastalarnn baklarn, (grmezlikten gelirmi gibi yapt
ama aslnda kendisine byk zevk veren, u anda ok zle233

dii o baklar) zerinde hissetmenin ho yeknesakln


yedeinde tayarak geri geldiklerini hissetti.
Arabayla eve dnerlerken Tomas, Zrih'ten Prag'a dn
mekle ne byk bir yanl yaptn dnd. Tereza'ya
bakmamak iin gzlerini srekli olarak yola dikmeye al
t. Ona ok fkeleniyordu. Yanbandaki varl her zaman
kinden daha dayanlmaz lde rastlantsal geliyordu im
di. Burada yanbanda ne aryordu? Sepete koyup nehir
aa yollayan kimdi onu? Ky olarak neden kendi yata
seilmiti? stelik neden o da, baka bir kadn dei l ?
Yol boyunca ikisi de azlarn ap tek sz sylemediler.
Eve vardklarnda, akam yemeini hi konumadan ye
diler.
Sessizlik aralarnda bir strap gibi uzanmt. Her geen
dakika daha da arlayordu. Sessizl ikten kaabilmek iin
hemen yattlar. Geceyars Tomas, Tereza'y uyandrd. Tere
za alyordu.
"Gmlmm," diye anlatt, "ka zamandr gmlm
m. Sen her hafta beni grmeye geliyormusun . Mezarn
kapsna her vurduunda dar kyordum. Gzlerim toz
toprak doluydu.
Sen 'Nasl grebiliyorsun byle?' diyormusun, gzlerim
deki toz topra silmeye alyormusun.
Ben de 'Zaten gremiyorum ki. Gz yerlerimde delik var'
diyormuum.
Sonra bir gn sen uzun bir yolculua kmsn , ben
senin baka bir kadnla birli kte olduunu biliyormuum.
Haftalar geiyor, sen gzkmyorsun. Seni kaybetmek
ten korktuum iin uyku uyumaktan da vazgeiyorum.
Sonunda mezarn kapsn uklattn, ama uykusuz gece
lerle geen bir ay beni yle yormu ki mezardan kacak
halim kalmam. Sonunda zar z o r urap k Lmda,
sen hayal krklna uram gibiydin. lyi grnmedii234

mi syledin. Ben de km yanaklarmla, sinirli hare


ketlerimle senin gzne ne kadar kt grndm
hissedebiliyordum.
'zr dilerim' dedim. 'Sen gittin gideli gzm krpma
dm.'
Sen, 'Grdn m?' diye bardn sahte neeyle dolu bir
sesle. 'Senin iyi b ir tatile ihtiyacn var. Bir aylk tatile!'
Sanki ben senin aklndan geenleri bil miyormuum gibi !
Bir aylk tatil senin beni bir ay grmek istememen dernekti,
baka bir kadn var demekti. Sonra sen gittin ve ben sr
nerek mezarma girdim. ok iyi biliyordum ki, bir ay daha
geceler boyunca seni beklemekle geecek ve sen geldiinde
ben daha da irkin grneceim, sen de daha ok hayal k
rklna urayacaksn."
Tomas bundan daha tyler rpertici bir ey duymamu .
Tereza'y kollarnn arasnda sk sk tutup, bedeninin tir tir
titrediini hissederken, kendi akna kar koyamayacan
dnd.
Gezegen patlayan bombalarla sarslsn, lke her gn yeni
ordularla yamalansn, btn komular gtrlp kuruna
dizilsin - aka syleyemiyordu ama bunlarn hepsini ok
daha kolaylkla kabul edebilirdi. Oysa Tereza'nn ryasnda
gizli olan ac katlanamayaca bir eydi.
Tereza'nn anlatt ryaya yeniden girmeyi denedi To
mas. Kendi kendisini Tereza'nn yzn okar ve dikkatle,
zenle

-o

fark etmemeliydi- gz deliklerini dolduran toz

topra temizlerken getirdi gznn nne. Sonra onun o


inanlmz lde tyler rpertici 'Zaten gremiyorum ki,
gz yerlerimde delikler var' cmlesini syleyiini duydu.
Kalbi zntden duracak gibi oldu; kalp krizinin eiin
deydi sanki.
Tereza yeniden uykuya dalmt; o uyuyamyordu. Tere
za'nn lmn getirdi gzlerinin nne. lm, korkun
235

karabasanlar gryordu; ama l olduu iin Tomas onu


bu karabasanlardan uyandramyordu. Evet, lm buydu;
Tereza uykuda, korkun karabasanlar gryor ve Tomas
onu uyandramyor.

19
Rus ordusunun Tomas'n lkesini igal etmesini izleyen be
yl iinde Prag'da nemli deiiklikler olmutu. Tomas'n
sokakta karlatklar deiik insanlard. Dostlarnn yars
lke dna km, kalan yarnn yars da lmt. nk
uras tarihilerin kaydetmedii bir gerek ki, Rus igalini
izleyen yllar bir cenazeler dnemiydi; lm oran hzla
ykseliyordu. Romanc jan Prohazka olaynda olduu gibi
her an izlenip tedirgin edilerek lme gnderilen kiilerden
(olduka ender bir durum elbette) sz etmiyorum sadece.
zel konumalarnn gnbegn radyoda yaymlanmasn
dan iki hafta sonra hastaneye yatt Prohazka. Bedeninde o
zamana kadar byk olaslkla uyuyaduran kanser birden
bire gl gibi at. Polisin gzleri nnde ameliyat edildi; za
ten gidici olduunu renen polis ilgisini kaybetti ve ro
mancy karsnn kollar arasnda lmeye brakt. Ama do
rudan doruya kovuturmaya uramadan lenler de vard;
btn lkeyi kaplayan aresizlik, bedene varncaya kadar
tm ruha szyor, sonra da bedeni mahvediyordu. Kimileri
de yeni ynetimin kendilerini lkenin yeni nderleriyle
yanyana getirerek onur balama hevesinden nasl kaa
caklarn bilemiyorlard. air Frantisek H rubin de byle l
d ite - partinin sevgisinden kaarken. H rubin'in, gzne
grnmemek iin elinden geleni yapt Kltr Bakan, onu
ancak cenaze treninde yakalayabildi ve airin mezar ba
nda onun Sovyetler Birlii'ne olan sevgisini dile getiren
bir konuma yapt. Belki de airi mezarndan kaldracak ka236

dar yalan olan szlerinden yarar umuyordu, kim bilir. Ama


dnya yle irkindi ki, kimsecikler kalkmad mezarndan.
Bir gn, Tomas niversiteden ve Bilimler Akademisi'nden
atlan nl bir biyologun cenazesinde bulunmak zere kre
matoryuma gitmiti. Yetkililer, cenaze treninin bir gsteri
ye dnceinden korktuklar iin lm ilannda tren sa
atinin bildirilmesini yasaklamlard. Cenaze sahiplerinin
kendileri bile son ana kadar cesedin sabah saat alt buukta
yaklacan bilmiyorlard.
Krematoryuma girdiinde, Tomas ne olup bittiini anla
yamad; salon fil m stdyosu gibi klandrlmt. akn
lkla evresine bakarken ayr yere film kameralarnn
yerletirilmi olduunu grd. Hayr, televizyon deil; po
listi. Kimlerin katldn saptamak zere cenazeyi filme al
yorlard. len bilim adamnn eski bir meslekta cenaze
konumasn yapacak kadar yrekli kt. Film yldz ola
ca nereden aklna gelebilirdi ki.
Tren bitip de herkes lenin ailesine basal dilediin
de Tomas salonun bir kesinde toplanm bir grup insann
iinde uzun boylu, hafife kamburunu kararak yryen
editr seti. Onu grmek Tomas'a hibir eyden korkusu
olmayan ve derin bir dostluk bayla birbirlerine balanm
grnen bu insanlar ne kadar zlediini hatrlatt. Edit
rn bulunduu yne doru dudaklarnda bir glmseme ve
merhaba ile ilerlerken, editr onu grnce, " Dikkat! Daha
fazla yaklamayn ! " dedi.
Bu szleri sylemesi garipti. Tomas onun szlerini iten,
dosta bir uyan olarak m ("Dikkat, filme alnyoruz; bi
zimle konuursan soruturma iin yeniden alr gtrrler
seni ! " ) , yoksa alay olarak m ("Dilekeyi imzalayacak kadar
yrekli deilsen, bari tutarl ol da bize 'eski dost' numaras
ekme") yorumlayacan bilemedi. Mesaj ne anlama gelir
se ge lsin, mesaj dikkate ald ve uzaklat Tomas. Sanki,
237

tren istasyonundaki o gzel kadn sadece yatakl vagona


girmekle kalmam, ayn zamanda, Tomas tam ona ne kadar
hayran olduunu syleyecei srada, parman Tomas'n
dudaklarna koyarak konumasn yasaklamt.

RO
O akamst, bandan bir baka ilgin olay daha geti. B
yk bir ayakkabc dkkannn vitrinini ykayp silerken
hemen yannda gen bir adam durdu, vitrine yaklap fiyat
lar incelemeye balad.
"Fiyatlar artt," dedi Tomas gzn camdan aa doru
szlen dereciklerden ayrmadan. Adam dnd ona bakt.
Tomas'n hastaneden arkada, S. adn taktm adamd bu;
Tomas'n zeletiri belgesini yazdn sand iin ona bu
run kvran adamn ta kendisi. Tomas onu grdne se
vinmiti (ocuksu bir sevinle, beklenmedik olaylara se
vindiimiz gibi) ama eski meslektann gzlerinde grd
(S. kendisini toparlamadan nce) hi de sevinli bir a
knlk deildi.
"Naslsn?" diye sordu S.
Tomas daha cevap vermeye frsat bulamadan, S.'nin bu
soruyu sorduu iin utandn fark etti. Mesleini srd
ren bir hekimin pencere cam silen bir hekime nasl oldu
unu sormas dpedz glnt.
Tomas havay yumuatmak iin elinden geldiince canl
bir sesle "yiyim, ok iyiyim ! " dedi ama, hemen o an ne ka
dar urarsa urasn (gerekte, o kadar ok urat iin)
"iyiyim" deyiinde ac bir alay gizlendiini sezdi. Ardndan
hemen, "Hastanede ne var ne yok?" diye ekledi.
"Hi," dedi S. "Her zamanki gibi."
Onun cevab da, mmkn olduunca normal sylenme
ye allmasna karn, tamamyla yersizdi ve ikisi de bunu
238

biliyorlard. Birinden biri cam silerken iler nasl "her za


manki gibi" olabilirdi?
"ef nasl?" diye sordu Tomas.
"Sen onunla grmyor musun yani?" diye sordu S.
"Hayr," dedi Tomas.
Doru sylyordu. Hastaneyi terk ettii gnden bu yana
bacerrah bir kere bile grmemiti. Birlikte ne kadar da
iyi almlard oysa; birbirlerini dost olarak grmeye ba
ladklar bile sylenebilirdi. Bu yzden nasl sylenirse
sylensin, bu "hayr"da hznl bir tn vard ve Tomas
bacerrah konusunu at iin S.'nin kendisine kzdn
sezdi: 'Tpk bacerrah gibi S. de bir kere bile olsun To
mas'a urayp hamn ya da bir eksik olup olmadn sor
mamu.
lki eski meslekta arasndaki her trl konuma imkan
ortadan kalkmt. Bundan ikisi de, zellikle Tomas, pi
manlk duysalar da durum buydu. Eski meslek arkadalar
nn kendisini unutmalarna kzmyordu. Bunu yannda du
ran gen adama aka anlatabilseydi keke. Aslnda, "U ta
nlacak bir ey yok! Seni grdme sevindim ! " demek is
tiyordu. Ama bu szleri sylemeye korkuyordu, nk o
ana kadar sylemeye alt her ey yanl kmt azn
dan, bu iten szler de meslekta tarafndan alayl szler
olarak alnabilirdi.
"Kusura bakma," dedi S . uzun bir sessizlikten sonra,
"Gerekten ok acelem var. " Elini uzatt. "Sana bir telefon
akarm."
Korkaklk ettiini sandklan srada ona burun kvran ar
kadalarnn hepsi he r dakika glmseyip durmulard To
mas'a. imdiyse artk onu aalayamayacaklarn, ona sayg
gstermeye zorunlu olduklarn anladklarndan bucak bu
cak kamaya alyorlard.
Aslna bakarsanz eski hastalan da ampanyayla agrla239

mak yle dursun, artk evlerine bile armyorlard To


mas'. Deklase aydnn konumunda ayrcalkl bir yan yoktu
oktandr; yerleik, kalc ve yzleilmesi ho olmayan bir
ey olmu kmt.

R1
Eve gitti, yatt ve her zamankinden daha erken uykuya dal
d. Bir saat sonra mide arlaryla uyand. Ne zaman buna
lp sklsa ortaya kan bir rahatszlkt bu. lla dolabn at
ve bir kfr savurdu; bombotu, dolab dolu tutmak tama
men aklndan kmt. Acy irade gcyle denetlemeye a
lt, aslnda olduka baarl da oldu, ama yeniden uyuya
myordu. Tereza saat bir buukta eve dndnde onunla
ene almak geldi Tomas'n iinden. Ona cenazeden, edit
rn onunla konumaktan kanmasndan ve S.'yle karla
masndan sz etli.
"Prag son gnlerde ne kadar irkinleti," dedi Tereza.
"Biliyorum," dedi Tomas.
Tereza bir an sustu, sonra uysal bir sesle, "En iyisi bura
dan ayrlmak," dedi.
"Sana katlyorum," dedi Tomas, "ama gidilecek yer yok
ki . "
Pijamalarn giymi yatan zerinde oturuyordu. Tereza
geldi, yanma oturdu ve onu yandan kollaryla sard.
"Taraya ne dersin?" dedi.
"Orada tek bamza olurduk. O editre ya da eski arka
dalarna rastlamazdm. Oradaki insanlar farkl. Sonra do
aya geri dnm olurduk. Doa hep, her zaman olduu
gibi."
O anda bir ac daha sapland Tomas'n kamna. Kendini
yal hissetti, zledii eyin her eyden ok huzur ve sessiz
lik olduu duygusuna kapld.
240

"Belki de haklsn," dedi glkle. Ac, soluk almasn


zorlatryordu.
"Kk bir evim iz, kk bir bahemiz olurdu. Kare
nin'in koup oynamasna yetecek byklkte bir bahe."
"Evet," dedi Tomas.
Taraya tanrlarsa yaamlarnn neye benzeyeceini g
znn nne getirmeye alyordu. Her hafta baka bir ka
dn bulmakta zorluk ekecekti. Erotik servenlerinin sonu
demekti bu.
"Bir tek u var, tarada benimle sklacaksn," dedi Tere
za. Onun aklndan geenleri okumutu sanki.
Ar daha da arm. Tomas konuamyordu. Kadn peinde
komasnn da bir eit "Es muss sei n ! " -onu kskvrak tut
sak eden bir zorunluluk- olduu geldi aklna. Tatil istiyor
du. Ama mutlak bir tatil, btn zorunlul uklardan, btn

"Es muss seinl "lardan uzak bir tatil. nsan hastanedeki ame
liyat masasn brakp tatile (srekli bir tatile) kabiliyorsa
eer, neden dnya denen ameliyat masasn eline hayali
neterini alp zerinde kadnlarn milyonda bir benzemez
liklerini sakladklar kilitli kutuyu kesip bimeye alt
masay brakp tatile kamasn?
"Miden azd gene ! " diye bard Tereza. Bir eylerin yolunda gitmediini yeni fark etmiti.
Tomas evet anlamnda sallad ban.
"lneni yaptn m?"
Tomas hayr anlamnda ban sallad. "1la kutusunu ye
deklemeye unutmuum."
Tereza, onun dikkatsizliine kzmt, ama gene de acdan
boncuk boncuk ter damlalaryla dolan alnn okad.
"imdi biraz daha iyiyim."
"Yat," dedi Tereza, sonra stne bir battaniye rtt. Ban
yoya gitti, bir dakika gemeden dnp yanna, yataa girdi.
Ban yastktan kaldrmadan Tereza'ya dnd ve bir an
241

soluu kesilecek gibi oldu; Tereza'nn gzleri dayanlmaz


bir acyla yanyordu.
"Sylesene Tereza ne var? Son gnlerde senin iinde bir
eyler olup bitiyor. Hissedebiliyorum. Biliyorum."
"Hayr. " Ban sallad. "Hibir ey yok. "
"Yalan sylemenin bir anlam yok ki."
"Gene ayn eyler," dedi Tereza.
"Ayn eyler," derken kendi kskanln ve Tomas'n sa
dakatsizliklerini anlatmak istiyordu.
Ama Tomas iin ucunu brakmamaya kararlyd. "Hayr,
Te reza. Bu defaki farkl bir ey. Hi bu kadar kt olma
mtn."
"Peki o zaman anlatacam," dedi Tereza. "Git, salarn
yka."
Tomas anlamad.
Aklarken Tereza'nn ses tonu yasl, hnsz, neredeyse
sevecendi. "Aylardr san ar bir koku sayor. Kadn cin
sel organ gibi kokuyor. Sana sylemek istemedim ama ge
celerce sevgililerinin aparalarnm kokusunu solumak zo
runda kaldm."
Tereza szlerini bitirdii an , Tomas'n midesi yeniden
acmaya balad. N e syleyeceini bilemiyordu. N asl her
yann ova ova keselemiti oysa ! Bedeni, elleri, yz, her
yeri - kokularndan en ufak bir iz kalmasn diye. Hatta on
larn kokulu sabunlarndan bile uzak durmu, yannda hep
kendi keskin kokulu sabununu tamt. Ama san unut
mutu! Hi aklna gelmemiti !
Sonra, bacaklarn ayrp yznn zerine oturan, kendi
sini yzyle, bann tepesiyle sevip okamasn isteyen ka
dn hatrlad. Ondan nefret ediyordu imdi. Ne aptalca bu
lulard bunlar! Yalanlamann hibir ie yaramayacan an
lad. Tek yapabi lecei ey sersem gibi glerek banyoya yol
lanmakt.
242

Ama Tereza yeniden alnn okad ve, "Burada kal, yatakta.


Ykanp temizlenmeye kalkma imdi. Artk altm," dedi.
Midesi ldryordu Tomas', tek istedii huzur ve sessiz
likti. "u benim hastama yazacam, hani kaplcalarda gr
dmze. Kynn bal olduu kaza hangisiydi, biliyor
musun?"
"Hayr"
Tomas konumakta son derece zorluk ekiyordu. Tek
syleyebildii, "Korular... inili kl tepeler. .." oldu.
"Tamam yle yapacaz. Buradan ekip gideceiz. Ama
konumak yok artk. . . " Bir yandan da Tomas'm alnn oka
may srdryordu Tereza. Tek bir sz sylemeden orada
ylece yanyana yattlar. Yava yava ar azalmaya balad.
ok gemeden ikisi de uykuya dalmlard.

Gecenin ortasnda uyand ve aknlkla uykusunda artlarda


erotik ryalar grdn fark etti. Apak hatrlad tek
rya sonuncusuydu: Dev gibi plak bir kadn, Tomas'n en
az be kat, bir havuzun suyu zerine srtst uzanm, su
yzeyinde szlyordu. Kasklarndan gbek deliine ka
dar btn karn sk kllarla kaplyd. Tomas ona havuzun
kenarndan bakarken son derece heyecanland.
Bedeni mide arlaryla halsiz dmken nasl heyecanla
nabilmiti? Hele uyankken grse midesini bulandracak bir
kadn grnts karsnda nasl heyecan duyabiliyordu?
yle dnd: Kafa denen mekanizmada karlkl d
nen iki dili ark var. Birinde, grntler; tekinde bedenin
tepkileri. plak kadn grntsn tayan dili, kendisine
denk gelen ereksiyon-emir dilisine giriyor. Ama u ya da
bu nedenle dililerin hareketinde bir karklk olur da he
yecan dilisi umakta olan krlang grntsn tayan
243

diliye girerse, o zaman erkeklik organ umakta olan bir


krlang grd m kalkyor.
Dahas, Tomas'n insan uykusu zerinde uzmanlam bir
meslektann yapt aratrmaya gre, erkeklerin cinsel
organlar grdkleri rya ne olursa olsun kalkyordu. De
mek ki, cinsel organn kalkmasyla plak kadnlar arasn
daki balant Yaratan'n insan kafasndaki mekanizmay a
ltrmasnn binlerce yolundan sadece biriydi.
Ya akn btn bunlarla ortak yan nedir? Hi. Kafasnda
ki dililerden biri attnda Tomas krlang grnce uyarl
yorsa, bu dililerden hibirinin Tereza'ya besledii ak ze
rinde etkisi olamaz.
Cinsel heyecan, Yaratan'n kendi elencesi iin kulland
bir mekanizma ise, ak yalnzca bize ait olan ve Yaratan'dan
kamamz mmkn klan eydi r. Ak bizim zgrl
mzdr. Ak "Es muss sei n ! "n tesinde yatar.

Tam yle de deil ama. Ak, Yaratan'n kendi elencesi


iin kulland kurmal oyuncaktan farkl bir ey de olsa,
ona iliiktir bir yanyla. Ona, korunmasz bir plak kadnn
dev bir saatin sarkacna bal olmas gibi baldr.
Tomas yle dnd: Ak sekse ilitirmek Yaratan'n
aklna gelip gelebilecek en garip fikirlerden biridir.
Ayn zamanda unu da dnd: Ak seks denen budala
lktan kurtarmann yollarndan biri kafamzdaki mekanizma
y krlang grdk m uyarlacak biimde kurmak olabilir.
Ve kafasnda bu tatl dnceyle uyuklamaya balad.
Ama tam uykunun eiinde, karmakark kavramlarn yi
tik lkesinde anszn btn bilmecelerin zmn, btn
gizlerin anahtarn, yeni bir topya, bir cennet bulduuna
emin oldu; erkeklerin krlang grnce uyanldklann ve
Tomas'n Tereza'y seksin saldrgan budalal olmakszn
sevebilecei bir dnya.
Sonra uykuya dald.
244

R3
Yan plak bir sr kadn kendisine sarlmak istiyorlard,
ama o yorgundu ve onlardan kurtulmak iin yan odaya a
lan kapy at. Orada, tam karsna gelen yerde, bir diva
nn zerinde yanlamasna yatm gen bir kadn grd. O
da yar plakt: zerinde sadece klotu vard. Dirsei ze
rinde dorularak, geleceini bildiini anlatan bir glmse
meyle bakt ona.
Yanma gitti kadnn. Onu en sonunda bulmu olmaktan
ve orada onunla birlikte o lmaktan dolay anlatlmaz bir
mutlulukla doluydu ii. Yanna oturdu, kadna bir ey sy
ledi, o da ona karlk verdi. Dinginlik yayyordu kadn ev
reye. Eliyle yava, yumuak hareketler yapyordu. Btn
yaam boyunca onun hareketlerinin dinginliini zlemi
durmutu. Diil dinginlik yanna bile uramayan bir ey ol
mutu yaam boyunca.
Ama ite tam o srada rya geriye, gereklie doru kay
maya balad. Kendini yine ne uyur ne de uyank olduu
muz o yitik lkede buldu. Gen kadnn gzlerinin nn
den kaybolup gitmesini grme dncesi onu dehete d
rd ve kendi kendine "Tanrm onu kaybedersem nasl
zleceim ! " dedi. Deli gibi kim olduunu , onunla nerede
tantn, birlikte ne yaadklarn hatrlamaya alt. Ka
dn kendisini bu kadar iyi tanyorsa o onu nasl unutabilir
di? Sabah ilk i telefon etmeye sz verdi kendi kendine.
Ama sz verir vermez tutamayacan fark etti ! Adn bil
miyordu. Bu kadar iyi tand birinin adn nasl unutabi
lirdi? Bu srada neredeyse tmyle uyanmt, gzleri akt
ve kendi kendine "Ben neredeyim?" diye soruyordu. Evet,
Prag'daym, ama o kadn, o da burada m oturuyor? Onunla
baka bir yerde tanmadm m? svireli olabilir miydi? Ka
dn tanmadna, ne Pragl ne de lsvireli olduuna, rya245

sndan baka hibir yerde varolmadna akl yatncaya ka


dar epey bir zaman geti.
O kadar altst olmutu ki, yatan iinde dimdik oturdu.
Tereza yanbanda derin derin soluk alyordu. Dnd,
ryasndaki kadn tand kadnlardan hibirine benzemi
yordu. Hepsinden ok daha yakndan tand duygusunu
uyandran kadn, hi tanmad bir kadn kmt sonuta.
Ama gene de hep zledii kadnd o. Eer kiiye zel bir
cenneti olacak olsa, o cennette bu kadnn dizi dibinde ya
ard . Ryasndaki kadn 'ilknn "Es muss seinl "yd.
Platon'un len'indeki nl efsane aklna geldi anszn:
Tanr onlar ortadan ikiye ayrncaya kadar btn insanlar
hermafroditti , o zamandan beri bu yarlar birbirlerini araya
rak dnyann drt bir bucanda gezinip duruyorlar. Ak
kaybettiimiz yary zleyiimizdi ite.
Diyelim ki gerekten yledir; dnyann herhangi bir ye
rinde her birimizin bedeninin teki yarsn oluturan bir

e vardr. Tomas'n teki yars ryasn grd gen ka

dnd. Ne are ki, insan teki yansn kendisi bulamaz. Bu


nun yerine, saz sepette bir Tereza gnderilir ona. Peki gene
de, daha sonra kendisi iin kararlatrlm olan kiiyle,
teki yarsyla karlarsa ne olur? Hangisini yelemelidir?
Saz sepetten kan kadn m yoksa Platon'un efsanesinde
ki kadn m?
Ryadaki kadnla ideal bir dnyada yaarken gznn
nne getirmeye alt kendini. ldeal evlerinin nnden
geip gittiini gryor Tereza'nn. Tereza yalnz ve gzle
rinde sonsuz hznl bir ifadeyle durup ieriye ona bak
yor. Onun baklarna dayanamyor Tomas. Yeniden, onun
acsn kendi yreinde duyuyor. Yeniden, sevecenlie ye
nik dyor ve Tereza'nn ruhunun ta derinliklerine kadar
bauyor. Pencereden atlayp dar kyor, ama Tereza To
mas' hep kzdrp sinirlend i ren o ani , sert hareketlerle
246

kendini nerede mutlu hissediyorsa orada kalmasn syl


yor ac ac. Tomas onun seiren ellerini tutuyor ve sakin
letirmek iin kendi ellerinin arasna bastryor. Ve zaman
zaman mutluluunu yaad evi brakp gideceini, zaman
zaman cennetini ve ryasndaki kadn terk edeceini Tere
za'yla, alt gln rastlantdan doan kadnla kap gitmek

iin aknn "Es muss sei n ! "na ihanet edeceini biliyor o

anda Tomas.
Btn bunlar aklndan geerken yatakta dimdik o turu
yor, yanna uzanm yatan ve uykusunda elini tutan kadna
bakyordu. Ona kar an latlmaz bir ak duydu. O sra Tere
za'nm uykusu ok hafif olmal ki gzlerini at ve soran ba
klarla Tomas'a bakt.
"Neye bakyorsun? " diye sordu Tereza.
Onu uyandrmak yerine pplayp uyutmas gerektiini
biliyordu Tomas, bu yzden zihninde yeni bir rya imgesi
uyandracak bir cevap bulmaya alt.
"Yldzlara bakyorum," dedi.
"Yldzlara bakyorum deme bana. Yalan. Yere bakyorsun."
"Uaktayz da onden. Yldzlar altmzda."
"Ah, uakta demek," dedi Tereza, Tomas'n elini daha da
sk sk tuuu ve yeniden uykuya dald. Tomas, Tereza'mn
yldzlarn ta yukarlarnda yol alan bir uan yuvarlak
penceresinden darya baktn biliyordu imdi.

247

v
BYK
YRY

1
Stalin'in oglu Yakov'un nasl ldn ancak 1980 ylnda

Sunday Times gazetesinde o kuyabildik. II. Dnya Sava s


rasnda Almanlara tULsak den Yakov, bir grup lngiliz su
bayyla birlikte bir kampa konulmutu. Ayn kenefi payla
yorlard. Stalin'in olu, kenefi le gibi brakp kma al
kanlgndayd. lngiliz subaylar, dnyann en gl adam
nn olunun boku da olsa, keneflerinin boka bulanmasna
ierliyorlard. Yakov'un dikkatine sundular konuyu. Yakov
alnd. Tekrar tekrar dikkatini ekip kenefi temizlemesini
saglamaya altlar. fkelendi, tartma kard, kavga etti.
Sonunda kamp komutanyla bir grme istedi. Komutann
arac olmasn istiyordu. Ama kibirli Alman, bok konusu
konumay reddetti. Stalin'in olu iine dt yz kzar
tc duruma dayanamad. En korkun Rusa kfrler hay
krarak kamp evreleyen elektrikli dikenli tellere att ken
dini. Hedefi vurmutu. lngilizlerin kenefini ank bir daha
hi boka bulamayacak olan bedeni tele aklm kalmt.

251

Stalin'in olunun ii zordu. Eldeki btn kantlar babasnn


olan peydahlad kadn ldrdn gsteriyor. Oul
Stalin, hem Tanr'nn Olu (babasna Tanr gibi tapld iin)
hem de O'nun dlad idi. insanlar ondan ift yanl korku
yorlard; onlara hem gazab (ne de olsa Stalin'in oluydu)
hem de ltfu ile (babas, dlad olunu cezalandrmak iin
onun arkadalarn cezalandrabilirdi) zarar verebilirdi.
tilmilik ve ayrcalk, mutluluk ve strap - kimse kart
larn nasl kolaylkla birbirlerine dnebileceklerini, insan
varoluunun bir kutbundan tekine gemek iin ksack bir
admn yatacan Yakov'dan daha somut anlayamamtr.
Derken, tam savan banda Almanlara tutsak dt ve
ona zaten her zaman tiksin gelmi anlalmaz, burnu b
yk bir ulusun yeleri olan teki tutsaklar, onu pis olmakla
suladlar. Omuzlarnda en yce bir dram tayan (dm
bir melek ve Tanr'nn Olu olarak) kendisi, yce bir ey
iin (Tanr ve melekler katnda bir ey) deil de bok yzn
den mi yarglanacakt? Dramlarn en ycesi ile en ala bu
denli ba dndrecek kadar birbirine yakn myd?
Ba dndrecek kadar birbirine yakn ha? Yaklaklk, ya
knlk ba dnmesine yol aar m ki?
Aabilir. Kuzey Kutbu, Gney Kutbu'na deecek kadar
yaklarsa, yeryz kaybolur ve insanolu kendini ban
dndren bir bolukta bulur, der.
Eer itilmilik ve ayrcalk ayn kapya kyorsa, eer yce
ile deersiz arasnda bir fark yoksa, eer Tanr'nn Olu bok
yznden yarglanyorsa, insan varolu boyutlarn kaybeder
ve dayanlmaz lde hafifler. Stalin'in olu kendini elektrik
li tele attnda, tel rg acnas biimde havaya dikilmi,
bolukta sallanan bir terazi kefesi gibiydi; onu havaya kald
ran ise boyutlarn kaybeden bir dnyann sonsuz hafiflii. . .
252

Stalin'in olu bok yoluna can vermiti. Ama bok yoluna


lmek sama bir lm deildir. lkelerinin snrlarn do
uya doru geniletmek iin canlarn gzden karan Al
manlar, lkelerinin gcn batya doru yaymak iin len
Ruslar - evet, onlar budalaca bir ey uruna ldler ve
lmlerinin ne bir anlam ne de bir genelgeerlii var. Sa
va denen eyin genel budalal iinde, Stalin'in olunun
lm tek metafizik lm olarak beliriyor.

3
Kklmde, ocuklar iin yeniden yazlm ve Gustave
Dore'un gravrleriyle sslenmi Ahd-i Atik'i okurken, Tan
r'y bir bulutun zerinde oturur grmtm. Gz, burnu
ve uzun sakal olan yal bir adamd Tanr ve kendi kendi
me, eer O'nun az varsa, yemek de yemesi gerektiini d
nmtm. Ve eer yemek yiyorsa, barsaklar da var de
mektir. Ama, ok dindar bir aileden gelmememe ramen bu
dnce her zaman dm kopartrd. Tanrsal bir barsa
n dncesi bile kfr gibi gelirdi bana.
Kendiliimden, herhangi bir teolojik eitimden geme
den, ocuk aklma Tanr'yla bokun uzlamazln kavram
ve H ristiyan antropoloJisinin temel tezini, yani insann
Tanr'nn suretinde yaratldn sorgulamaya vardrmtm
ii. Ya/ya da: Ya insan Tanr'nn suretinde yaratlmt -ve
Tanr'nn barsaklar vard !- ya da Tanr'nn barsaklar
yoktu ve insan O'na benzemiyordu.
Eski gnostikler benim be yanda hissettiklerimi hisset
milerdi. lkinci yzylda gnostiklerin byk stad Valenti
nus, insan lanetlemeye kadar gtrebilecek bu ikilemi
"lsa'nn yiyip itiini ama dklamadn" syleyerek z
mt.
Bok, ktlkten daha zor, daha uratrc bir teolojik so253

rundur. Tanr insana zgrlk verdiine gre, gerekirse, in


sann iledii sularn sorumlusunun O olmadn kabul
edebiliriz. Oysa bokun sorumluluu tmyle O'nun, insa
nn Yaratcs'nndr.

4
Drdnc yzylda Aziz Jerome, Adem'le Havva'nn Cen
net'te cinsel ilikide bulunduklar grn tmyle red
detti. te yandan , dokuzuncu yzylda yaayan byk din
bilimci Johannes Scotus Erigena, bu gr kabul etti. s
telik de o Adem'in erkeklik organnn, sahibinin istedii bi
imde ve zamanda kol ya da bacak gibi kaldrlabileceine
de inanyordu. Bu fanteziyi, iktidarsz kalma saplants iin
de yaayan bir adamn sk sk grd bir rya olarak bir
kenara atamayz. Erigena'nn dncesinin anlam farkldr.
Eer erkeklik organn basit bir buyrukla kaldrmak mm
kn olsayd, o zaman cinsel heyecann yeri olmazd dnya
da. Erkeklik organ uyarldmz iin deil, biz ona kalk
masn buyurduumuz iin kalkard. Byk dinbilimcinin
Cennet'le uyumaz bulduu ey cinsel birleme ve yedein
de gelen haz deildi; onun Cennet'le uyumaz bulduu,
uyarlma sonucu gelen heyecand. Unutmayn: Cennet'te
haz vard, ama heyecan yoktu.
Erigena'nn ne srd dnce bokun teolojik adan
hakl karlmasnn (baka bir deyile, bir teodise'nin * )
anahtardr. l nsana Cennet'te kalma izni verildii srece,
insan ya (Valentinus'un lsa's gibi) hi dklamayacak ya
da (daha akla yakn olan) boka iren bir ey gzyle
bakmayacakt. Tanr ancak insan Cennet'ten kovduktan
sonradr ki ona irenmeyi retti. lnsan kendini utandran
{*) Teodise: Tann'nn yapnklann anlalr ve meru klma yntemi.
254

eyi gizlemeye balad. Peeyi sy rdnda gzleri yce bir


kla krelmiti oktandr. Bylece, irenmeyle tanmas
nn hemen ardndan heyecanla tant. Bok olmadan (sz
cn hem gerek hem de eretileme anlamyla) bildii
miz anlamda, kalbi arptran, duyular krel ten cinsel ak
olamazd.
Bu romann nc Blm'nde banda melon apka,
yannda batan aa giyimli Tomas'la yar plak ayakta du
ran Sabina'nn hikayesini anlatmtm. O zaman sylemeyi
unuttuum bir ey var. Kendi kendini alaltmann heyeca
nyla uyarlm olarak aynada kendine bakarken, Sabina,
Tomas'n onu banda melon apkayla tuvalete oturttuunu
ve barsaklarn boaltmasn seyrettiini dledi. Anszn
kalbi arpmaya balad ve tam baylmann eiindeyken

To

mas' kilimin zerine ykt , ayn anda orgazm oluyormu


gibi lk att.

5
Dnyann Tanr tarafndan yaratldna inananlarla kendi
kendine varla kavutuunu dnenler arasndaki tart
ma, aklmzn ya da deneyimlerimizin ok tesindeki feno
menler alanna girmektedir. ok daha gerek olan, varl in
sana armaan edildii biimiyle (nasl ya da kimin tarafndan
olursa olsun) kukuyla karlayanlarla onu olduu gibi, hi
kar kmadan kabul edenleri birbirinden ayran izgidir.
lster dini olsun ister politik, btn Avrupal inanlarn
ardnda, bize dnyann eksiksiz yaratldn, insan varolu
unun iyi oldugunu, bu nedenle de oalmamz gerektiini
syleyen Yaradl Kitab'mn birinci blm yatar. Bu temel
imana

varolula hesin uzlama adn verelim.

Son zamanlara kadar bok lafnn basnda b .. olarak ge


mesinin ahlaki kayglarla hibir ilgisi yoktur. Bokun ahlak255

szlk olduunu ne sremeyiz herhalde, deil mi? Boka


kar kma metafizik bir kar ktr. Her gn yaptmz
dklama ii yaradln kabul edilmezliinin gnbegn ka
ntlanmas demektir. Ya/ya da: Ya bok kabul edilebilir bir
eydir (bu durumda banyonun kapsn kilitlemeyelim) ya
da kabul edilemeyecek bir biimde yaratlmz demektir.
Bundan da u kyor demek ki; "varolula

kesin olarak

uzlama"nn nerdii estetik lk, bokun reddedildii her


kesin bok yokmu gibi davrand bir dnyadr. Bu estetik
lknn ad kistch'Lir.

Kistch, o duygusal on dokuzuncu yzyln ortasnda do


mu Almanca bir szcktr, oradan da Bat dillerine ge
mitir. Ne var ki ok sk kullanlmaktan zgn metafizik
anlamn kaybetmitir szck;

kistch, szcn hem gerek


hem de eretileme anlamnda, bokun kesin reddidir, kistch

insan varoluunda temelden kabul edilemez olan her eyi


kapsam dna atar.

6
Sabina'nn iten ie komnizme isyan ediinde etik olmak
tan ok estetik bir nitelik vard. Onu tiksindiren komnist
dnyann irkinliinden (inek ahrlarna dntrlm
ato ykntlarndan) ok, bu dnyann taknmaya alu
gzellik maskesiydi - baka bir deyile, komnist

kistch'i.

Komnist kistch'inin en iyi rnei 1 Mays denen trendi.


insanlarn hala heyecan duyabild ikleri ya da heyecan
duyarm gibi yapabildikleri gnlerdeki 1 Mays resmi ge
itlerini grmt Sabina. Kadnlarn hepsi krmz, beyaz
ve mavi bluzlar giyerler ve balkonlardan ya da pencereler
den onlar seyredenler, yrylerin o luturduu be
keli yldz, kalp ya da harf gibi eitli biimleri seebilir
lerdi. Her gruba elik ederek uygun adm gitmelerini sag256

layan kk bando mzkalar vard. Bir grup zerinden ge


ilen platforma yaklarken, en bezgin suratlar b ile, sanki
gerektiince sevin dolu ya da daha kesin sylemek gere
kirse, gerektiince

uzlama iinde olduklarn gstermek

ister gibi azlar kulaklarna vararak glmserlerdi. Sade


ce komnizmle olan politik uzlamalarnn davurumu
deildi bu; hayr, onlarnki varolmann kendisiyle uzla
makt. 1 Mays treni esinini, varolula kesin uzlama de
nen o derin kuyudan ekip karyordu. Resmi geidin ya
zlmayan, sylenmeyen slogan "Yaasn komnizm ! " de
il , "yaasn hayat ! " t. Komnist politikann gc ve kur
nazl bu slogan kendine mal edebilmesinde yatyordu.
nk komnizmin savlarna metelik vermeyen insanlar
komnist resmi geide eken bu budalaca totoloji ("Yaa
sn yaam ! ") idi.

7
On yl sonra (bu srada Sabina Amerika'ya yerlemiti) ar
kadalarnn arkada, Amerikal bir senatr Sabina'y dev
boyutlardaki arabasna bindirmiti . Arabann arka koltu
unda senatrn drt ocuu zp zp zplyorlard. Senatr,
arabay iinde yapay buz pisti bulunan bir stadyumun
nnde durdurdu. ocuklar arabadan dar frlad lar ve
stadyumu evreleyen geni ayrlk alanda komaya bala
dlar. Direksiyonun arkasnda oturup hlyal gzlerle, zp
layp duran drt kk bedene bakan senatr, Sabina'ya,
"Bir bak unlara hele," d("di. Sonra koluyla bir daire, stad
yumu, ayrlk alan ve ocuklar da iine alan bir daire i
zerek "lte ben mutluluk diye buna derim," diye ekledi.
Szlerinin ardnda ocuklarn kouunu, imenlerin ye
eriini gmenin de tesinde bir sevin gizliydi; imenle
rin bitm edii, ocuklarn koumad -senatr bundan
257

ok emindi- komnist bir lkeden gelen gmenin acsna


ynelik derin bir anlay vard bu szlerde.
O anda senatr Prag'n bir meydannda bir krsnn
zerinde geldi Sabina'nn gzlerinin nne. Yzndeki g
lmseme, komnist devlet adamlarnn krslerinin tepele
rinden, ta aalara resmi geitte birrnek glmseyen yurt
talarna yolladklar glmsemenin aynsyd.

8
Senatr ocuklarn mutlu olduklarn nereden biliyordu?
Ruhlarnn iini mi gryordu? Gzden kaybolduklar an
bi r olup drdncy dvmeye balarsa ne olacakt peki?
Senatrn savn dorulayan tek ey vard : Duygular .
Yrek konutuunda, akl kar koymay yakksz bulur.
Kitsd1'in egemen olduu yerde, kalbin diktatrl hkm
srer.
Kitsch'in insanda uyandrd duygu kitlelerin paylaabi
lecei trden olmaldr. O halde,

ldtscl allmam bir du

rumdan yola kamaz; kiilerin belleklerine kazm olduk


lar temel imgelerden tremek zorundadr; hayrsz kz ev
lat, ihmal edilmi baba, ayrlarda kouan ocuklar, ihane
te uram vatan, ilk ak.

Kitsch iki damla gzyann artlarda yuvarlanvermesine


neden olur. tk damla yle der: ocuklarn ayrda kou
tuunu grmek ne gzel ey!
lkinci damla ise unu syler: ocuklarn ayrlarda ko
utuklarn grp btn insanlkla birlikte duygulanmak
ne kadar da gzel !

Kitsch'i hitsch yapan ikinci damladr.


nsanlarn yeryzndeki kardelii ancak
zerinde kurulabilir.
258

hitsch temeli

9
Ve bunu en iyi bilen de politikaclardr. Akta bir fotoraf
makinesi mi grdler, hemen en yakn ocuun yanna ko
ar, havaya kaldrr, yanandan perler.

Kitsch btn poli

tikaclarn, btn politik partilerin ve hareketlerin estetik


lksdr.
eitli politik eilimlerin yanyana varolduklar ya da bir
birine rakip etkilerin birbirlerini ortadan kaldrd ya da s
nrlandrd toplumlarda yaayanlarmzn

kitsch ikence

sinden az ok kurtarabilirler kendini; birey bireyliini ko


ruyabilir; sanat benzersiz eserler yaratabilir. Ama gc tek
bir politik hareket eline geirdiinde, kendimizi totaliter
kisch'in ortasnda buluruz.
"Totali ter" derken kicsch'e zarar verecek her eyin tm
den kouluyla srp atlmasn kastediyorum; her trl bi
reylik gsterisi (nk topluluktan sapma, o srtkan kar
deliin suratna frlat lm bir tkrktr) ; her kuku
(nk

kitsch alan iinde herkes son derece ciddiye aln

maldr); ayrca ailesini terk eden anne ya da erkekleri ka


dnlara ye tutan adam da; nk byle yapmakla o kutsal
buyruu ("Bereket sa ve oal") sorgulam olmaktad rlar.
Bu adan baktmzda Gulag Takmadalar'n, totaliter
kiLsd'in kendi sprntlerinden kurtulmak iin kulland
bir lam ukuru olarak grebiliriz.

10
ll. D nya Sava'nn hemen ardndan gelen dnem Stalinci

terrn en korkun gnlerine rastlar. Tereza'nn babasnn


sudan bir nedenle tutukland ve on yandaki Tereza'nn
ailesiyle oturduu apartman katndan defedildii dnemdir
bu. Ayn zamanda yirmi yandaki Sabina'nn Gzel Sanat259

lar Akademisi'nde resim grenimi grd dnem. Orada,


Marksizm hocas yle bir sosyalist sanat kuram gelitirir:
Sovyet toplumu yle ilerlemitir ki, temel eliki artk iyi ve
kt arasnda deil, iyi ile daha iyi arasndadr. Bylece bok
(temelden kabul edilemez olan her ey yani) yalnzca "te
ki tarafta" (Amerika'da rnein) varolabilir ve yalmzca ora
dan, dardan, yabanc bir ey olarak (bir casus olarak r
nein) "iyi ve daha iyi"nin dnyasna szabilir.
Gerekten de tarihin o en acmasz gnlerinde btn ko
mn ist lkelerin sinemalarn istila eden Sovyet filmleri
akl almaz bir masumiyet ve erdemlie bulanmt. lki Rus
arasnda yaanabilecek en byk eliki, ak anlamazl
olabilirdi: Olan kzn kendisini artk sevmediini sanrd;
kz olann kendisini artk sevmediini sanrd. Ama son
sahnede birbirlerinin kollarna atlrlar, mutluluk gzyalar
yanaklarnda aaya doru szlrd.
Bu filmlerin yakn zamanlardaki allagelmi yorumu u:
Komnizmin gerei ok daha ktym, fakat bunlar ko
mnist idealleri gsteriyorlarm.
Sabina hep bu yoruma isyan etmiti. Ne zaman Sovyet

kitsch'i dnyasnn geree dntn grse, srtndan


aa bir rperme inerdi. Her trl tutuklanmalar ve et
kuyruklaryla geen bir komnist ynetimde yaamay bu
na kat kat ye tutard. Gerek komnist dnyada hayat he
nz yaanabilir durumdayd. Komnist idealinin gereklie
kavuturulduu dnyada, o srtkan budalalarn dnyasn
da ise syleyecek hibir eyi olamaz, haftasna kalmadan
dehetten lr giderdi.
Sovyet kitsch'inin Sabina'da uyandrd duygu , Tere
za'nn bir grup plak kadnla havuzun evresinde uygun
adm yrtld, havuzun yzeyinde cesetler szlrken
neeli arklar sylemeye zorland ryay grrken duy
duu dehete dikkat ekecek kadar benziyor bence. Tereza
260

kadnlann hibirine bir tek soru, bir tek szck syleyemi


yor, duyuramyordu ryasnda; duyursa da alaca cevap
sylenen arknn o anki drtl olurdu ancak. Onlara
gizlice gz bile krpamazd; kadnlar elleriyle iaret ederek
onu hemen havuzun zerindeki sepette oturan adama gs
terirler, adam da onu vururdu.
Tereza'nn ryas

llitsch'in ilevini gzler nne seriyor;

hitsch lm perdelemek iin kullanlan bir paravandr.


11
Totoliter

kitsch'in kapsad alanda btn cevaplar nceden

verilmitir ve bu her trl soruyu imkansz klar. Demek


ki, totaliter

1litsch'in gerekten karsnda olan kii sorular

soran kiidir. Soru, dekor bezini yrtp bize sahnenin arka


snda gizli olan gsteren bir bak gibidir. Hatta, Sabina
tablolarnn anlamn da byle aklamt Tereza'ya; yzey
de anlalabilir bir yalan; altnda yalann iinden kendini
belli eden aklanmaz, anlatlmaz bir gerek.
Ama totaliter rejim dediimiz eye kar savaanlar da s
rekli kendilerini sorgulayarak pheler iinde i gremez
ler. Onlar da, kalabalklara bir eyleri anlatmak, ortak gz
yalar dktrmek iin kesinliklere ve basit gereklere ge
rek duyarlar.
Bir keresinde Sabina, Almanya'daki bir politik rgt tara
fndan dzenlenen bir sergi amt. Serginin katalogunu
eline aldnda i l k grd ey zerine dikenli tel resmi
bindirilmi kendi fotoraf oldu. eride ise bir azizin ya da
din ehidinin yaam gibi kaleme alnm biyografisini bul
du; ac ekmi, hakszla kar savam, yaralar kanayan
anavatann terk etmeye zorlanm, ama hala kavgasn sr
dryormu. "Resimleri mutluluk yolunda birer kavgadr, "
deniliyordu son cmlede.
261

Kar kt Sabina, ama anlamadlar.


Komnizm modern sanata bask uygulamyor mu demek
istiyorsunuz?
"Benim dmanm

hitsch, komnizm dei l ! " diye cevap

lad Sabina fkeyle.


O gnden sonra, biyografisine uydurma bilgiler ekleme
ye balad. Amerika'ya vardnda ek olduunu bile gizle
meyi baarmt. Yaamnn bakalar larafndan

litsch kl

na sokulmasn nlemek iin giritii umarsz abayd bu.

1R
Sabina zerine yar yarya tamamlanm bir resim yerleti
rilmi resim sehpasnn nnde ayakla duruyordu; arkasn
daki koltukta oturan yal adam, vurduu her fra darbesi
ni gzleriyle izliyordu.
Sonunda, adam "Evet gitme zaman geldi," dedi kolunda
ki saate bakarak.
Sabina paleti elinden brakt, ykanmak zere banyoya
gitti. Yal adam koltuundan kalkt, bir masaya dayal du
ran bastonuna uzand. Atlyenin kaps dorudan baheye
alyordu. Hava kararyordu. Elli adm tede ince tahtalar
dan ina edilmi beyaz bir ev vard . Zemin katn klar ya
nyordu. lmekte olan gne kar l l parlayan iki pen
cerenin grnts Sabina'nn iini burktu.
Btn yaam boyunca

kitsch'i dman bellemiti. Ama

gerekte onu hep yannda layp durmam myd? Onun

kitsch'i de huzur, sessizlik, uyum dolu, canl bir anneyle


bilge bir babann kanatlar altnda bir yuvayd. Anne-baba
snn lmnden sonra biim kazanan bir grntyd bu.
Yaam ryalarn bu en tatlsna ne kadar az benzerse , bu
grntnn bysne kar o kadar duyarl oluyordu; duy
gusal filmlerdeki hayrsz kzlar ihmal edilmi babalarna
262

sarlr, ayn anda mutlu ailenin yaadklar evin pencereleri


lmekte olan gne kar parldarken az m alamt.
Yal adamla New York'ta tanmt. Adam zendindi, resim
seviyordu. Yal karsyla birlikte tarada bir evde oturuyordu.
Evde kar karya ama gene yal adamn arazisi zerinde es
ki ahr vard. Onu Sabina iin bir atlyeye dntrmt;
oturur, gnlerce Sabina'nn her fra darbesini izlerdi.
imdi birlikte yemek yiyorlard. Yal kadn Sabina'ya
"kzm" diyordu, ama grnrdeki btn ipular kiiye
tam tersini dndrebilirdi; yani Sabina'nn anne olduu

nu, iki ocuununsa ona bayldklarn, ona taptklarn, a


znn iine baktklarn. . .
yleyse, kendisi, yalln eiinde, ocukluunda ken
disinden koparlp alnan anne-babasn m bulmutu? Yok
sa, sonunda hi dourmad ocuklarna m kavumutu?
Bunun bir yanlsama olduunun elbette farkndayd. Ya
l iftle geirdii gnler sadece ksa bir gei dnemiydi.
Yal adamn ciddi bir hastal vard ve kars, tek bana
kaldnda gidip Kanada'daki oullarnn yannda o turacak
t. Sabina'nm ihanetlerden rl yolu baka bir yerde uza
np gidecek, parl parl parlayan iki pencere , pencerelerin
ardnda yaayan mutlu aile ile ilgili sersemce, yavan bir ar
k, varlnn ta derinlerinden bir yerden karak arasra va
rolmann dayanlmaz hafifliine szacakt.
ark iine do kunsa bile Sabina duygularn ciddiye al
myordu; arknn gzel bir yalan olduunu ok iyi biliyor
du nk. Kitscl'in yalan olduu ortaya kt an,

kitsch,

kitsch-olmayan balamna girer, bylelikle otorite gcn


kaybeder ve herhangi bir insan zaaf kadar dokunakl olur
sa dece. nk hibirimiz ki tsch'ten tamamen saknacak
kad ar insanst deiliz. Ne kadar aalk bulursak bula
lm,

kitsch insanlk durumunun vazgeilmez bir parasdr.


263

13

Kitsch'in kkeninde varolula kaytsz artsz uzlama yatar.


Ama varo luun temeli nedir? Tanr m? nsanlk m?
Kavga m? Ak m? Kadn m? Erkek mi?
Grler deitiine gre, eitli

kitsch'ler vardr: Katolik,

Protestan, Yahudi, komnist, faist, demokratik, feminist,


Avrupal, Amerikal, ulusal , uluslararas.
Fransz Devrimi'nden bu yana, Avrupa'nm bir yars sol ,
bir yans d a sa olarak nitelendirildi. Oysa birini ya d a te
kini ortaya koyduu kuramsal ilkeler asndan tanmla
mak hemen hemen imkansz. alacak ey de deil; poli
tik hareketler akli tutumlardan ok, u ya da bu

politik

kitsch'i oluturan d, imge y a d a szckler zerinde yk


selirler.
Franz' ylesine sarho eden Byk Yry d de b
tn zamanlarn ve eilimlerin solcularn bi raraya getiren
bir politik kitsch'tir. Byk Yry kardelik, eitlik, ada
let, mutluluk yolunda gz kamatrc bir yrytr; sr
dke srer Byk Yry, engeller de vardr elbette, y
ry Byk Yry olacaksa engelsiz olmaz.
Proletarya diktatrl m, demokrasi mi? Tketim top
lumunun reddi mi, retimi artrma istekleri mi? Giyotin
mi, lm cezasna hayr m? Fark e tmez. Bir solcuyu solcu
yapan, u ya da bu kuram deil, herhangi bir kuram Byk
Yry denen

kitsch'e yedirebilme yeteneidir.

14
Franz'n

kitsch hayran olmad ok ak. Byk Yry

d onun yaamnda az ok Sabina'nn yaamndaki parl


parl parlayan iki pencereyle ilgili yavan arknn yerini tu
tuyordu. Franz hangi partiye oy verdi? Korkarm oy filan
264

vermedi; seim gnn dalarda yry yaparak geirdi.


Elbette Byk Yry dn artk dokunakl bulmuyor
demek deil bu. Yzyllarn iinden yryp duran okun
bir kalabaln paras olduumuzu dlemek her zaman
ho bir eydir; Franz da bu d hibir zaman tam olarak
unutmu deildi.
Bir gn, arkadalar Paris'ten telefon ettiler. Kamboya'ya
bir yry hazrlyorlard, katlmasn istediler.
Kamboya ksa sre nce Amerikan bombardmanna u
ram, bir i sava geirmi, derken yerel komnistler k
k lkenin bete birini ortadan kaldran bir kym nbeti
ne kaplmlar ve son olarak da lke artk Rusya'nn kle
sinden baka bir ey olmayan Vietnam tarafndan igal edil
miti. Kamboya alktan krlyordu, insanlar ila yoklu
undan lp gidiyorlard. Uluslararas bir tp rgt lkeye
girmek iin tekrar tekrar izin istemi ama Vietnamllar tara
fndan geri evrilmiti. Dnce uydu: nemli Batl ay
dnlardan oluan bir grup Kamboya snrna yryecekler
ve dnyann gzleri nnde gerekleti rilen bu byk gs
teri sonucunda igal altndaki lke, doktorlar ieri almaya
zorlanacakt.
Franz'la konuan, Paris sokaklarnda birlikte yrylere
katld bir arkadayd . Franz nce ary sevinle kar
lad, ama sonra gz odann teki ucunda bir koltukta otu
ran renci sevgilisine takld. Gzlklerinin koskocaman,
yuvarlak camlarnn altndan bym gzlerini kaldrm
ona bakyordu kz. Franz, bu gzlerin ona gitmemesi iin
yalvard sansna kapld. Ve zr dileyerek katlamayaca
n syledi.
Telefonu kapar kapamaz piman oldu. Evet, etten kemik
ten sevgilisinin istediini yapmt, ama hayalindeki sevgili
yi unutmutu. Kamboya Sabina'nn lkesiyle ayn ey de
il miydi? Komusunun komnist ordusu tarafndan igal
265

edilmi bir lke ! Rusya'nn yumruu altnda ezilen bir l


ke ! Hemen o an, Franz yar yarya unuttuu arkadann ,
kendisiyle Sabi;a'nn istei zerine balant kurduu duy
gusuna kapld.
Gksel varlklar her eyi bilir, her eyi grrler. Yrye
katlrlar; Sabina kendinden gemi bir dummda gklerden
onu seyrecekli; Franz'n kendisine bal kaldm anlayacakt.
"Yrye katlrsam o k zlr msn?" diye sordu
gzlkl kza; kz ondan ayr geirdii her gn bir kayp
sayyor, ama gene de ona hibir konuda hayr diyemiyordu.
Birka gn sonra yirmi doktor, elli kadar aydn (profesr
ler, diplomatlar, arkclar, oyuncular ve valiler) ve ayrca
drt yz gazeteci ve fotorafyla birlikte Paris'ten kalkan
byk jetin iindeydi.

15
Uak Bangkok'a indi. Drt yz yetmi doktor, aydn ve ga
zeteci, uluslararas bir otelin byk balo salonuna yolland
lar; burada baka doktorlar, oyuncular, arkclar ve dilbi
lim profesrleri, not defterleri, kayt aralar, fotoraf ve vi
deo makineleri tayan yzlerce baka gazeteciyle birlikte
toplanm onlar bekliyorlard. Podyumda, uzun bir masa
nn karsnda oturan yirmi kadar Amerikal toplantya ba
kanlk ediyorlard.
Franz' la birlikte balo salonuna giren Fransz aydnlar
aa landklarn, hakarete uradklarn hissettiler. Kam
boya'ya yry kendi dnceleriydi ve ite Amerikallar,
her zamanki gibi hi utanp arlanmadan yalmzca olay elle
rine almakla kalmam, ayn zamanda da bir Danimarkal
nn ya da Franszn kendilerini anlayp anlamayacan hi
dnmeksizin lngilizce konuarak yapmlard bu ii. Da
nimarkallar bir zamanlar kendi balarna bir ulus olutur266

duklarn oktan unuttuklan iin, seslerini ykseltmeyi be


ceren tek Avrupallar olarak Franszlar kalmt geriye. llke
lerine o kadar deger veriyorlard ki, lngilizce protesto etme
yi reddederek, podyumdaki Amerikallara ana dillerinde
dert anlatmaya kalktlar. Tek bir sz anlamayan Amerika
llar dosta, uzlamac glmsemelerle karlk verdiler. So
nunda Franszlar itirazlarn ngilizce ortaya koymaktan
baka kar yol bulamadlar: "Burada Franszlar varken bu
toplant neden Ingilizce yaplyor?"
Bylesine garip bir soruya amakla birlikte Amerikallar
gene de glmsemekten vazgemeyerek uzlamay kabul
ettiler: Toplanu iki dilde yaplacaku. Ama top lantya kald
yerden devam etmeden nce uygun bir evirmen bulmak
gerekiyordu. Ardndan, her cmle hem ngilizce hem Fran
szca sylenmeye baland, bu da tartmalar iki kat uzatt;
daha dorusu iki katndan da fazla, nk btn Franszlar
biraz lngilizce bildikleri iin evirmenin szn kesip d
zeltiyorlar, syledii sz zerinde tarliyorlard.
nl bir Amerikal kadn oyuncu konumak zere ayaga
kalktnda toplant doruk no ktasna ulat. Onun yzn
den, salona daha da ok fotoraf ve kameraman doldu ve
azndan kann her hecesi deklanr t-nlaryla kar
lanmaya balad. Kadn oyuncu, ac eken ocuklardan, ko
mnist d iktatrln barbarlndan, insan n gven l i k
hakkndan, son zamanlarda uygar toplumun geleneksel de
erlerine ynelen tehditlerden, bireyin vazgeilmez zgr
lnden ve Kamboya'daki olaylardan derin znt du
yan Bakan Carter'dan sz etti. Son szlerini sylediinde
gzyalar iindeydi.
Derken kzl bykl gen bir Fransz doktor ayaa frlad
ve "Buraya len insanlar iyiletirmeye geldik, Bakan Car
ter'a sayg sunmaya dei l ! Bu ii bir Amerikan propaganda
sirkine drdrmeyelim! Burada komnizmi protesto etmek
267

zere bulunmuyoruz ! Yaam kurtarmak iin geldik ! " diye


haykrd.
Hemen baka F ra nszlar da ona katldlar. evirmen
korktu ve sylenenleri evirmeye cesaret edemedi. Bylece
podyumdaki yirmi kadar Amerikal gene iyi niyet dolu g
lmsemelerle, evetlercesine balarn sallayarak Franszlar
seyrettiler. Hatta ilerinden biri, Avrupal larn ortak oku
anlarnda yumruklarn kaldrdklarn bildigi iin yumru
unu kaldrd.

16
Nasl oluyor da soku entelekteller (bykl doktor soku
entelektelin alasyd) , komnizm her zaman solun alan
saylagelmiken komnist bir lkenin karlarna kar d
zenlenen bir yrye katlabiliyorlar?
Sovyetler Birlii denen lkenin cinayetleri dayanlmaya
cak birer rezalet boyutuna ulatnda, bir solcunun nn
de iki seenek belirdi; ya eski yaamna tkrp artk yr
meyecek ya da (az ok koyunluk ederek) Sovyetler Birli
i'ni, yeni bir deerlendirmeyle, Byk Yry' engelle
yenler snfna sokacak ve yrmeye devam edecekti.
Solcuyu solcu yapann Byk Yry kitsch'i olduunu
sylemi miydim?

Kilsch zdelii

bir politik stratej iden de

il, imgelerden, egretilemelerden ve sz daarndan ileri ge


lir. Demek ki alkanlktan vazgeip komnist bir lkenin
karlarna kar yrye kmak mmkn. Mmkn ol
mayan bir szcn yerine bakasn koymak. Vietnam or
dusuna yumrukla gzda vermek mmkn. "Kahrolsun
komniz m ! " diye barmak ise olacak ey deil. "Kahrol
sun komnizm! " Byk Yry'n dmanlarna ait bir
slogandr ve hi kimse yz kzarmadan kendi ki tsd 'ine
ihanet edemez.
268

Bu konuyu amamn tek nedeni Fransz doktorla, son de


rece ben-merkezci olduu iin kendini kskanlk ya da ka
dn dmanlnn kurban sanan Amerikal kadn oyuncu
arasndaki anlamazl aydnlatmak. Aslnda, Fransz dok
tor son derece yerinde bir duyarllk gsterisinde bulun
mutu; "Bakan Caner", "geleneksel deerlerimiz" , "kom
nizmin barbarlklar", bunlarn hepsi

Amerihan

Jzitsch'inin

szck daarna dahildir ve Byk Yry kitsch'iyle hi


bir ilgisi yoktur.

17
Ertesi sabah, hepsi owbslere bindiler, Tayland'dan geerek
Kamboya snrna vardlar. Geceleyin kk bir kyde ko
nakladlar. Kazklar zerinde duran evlerin birounu kira
lamlard. (Dzenli aralarla taan rmak, kylleri yerden
yukarda yaamak zorunda brakyor, domuzlarysa evlerin
diplerinde toplayorlard.) Franz drt profesrle birlikte
ayn oday paylat. Uzaklarda domuzlar viyaklyor, yamba
nda nl bir matematiki horluyordu.
Sabahleyin yeniden otobslere bindiler. Snra bir mil ka
la btn ara trafii yasaklanmt. Snra ancak dar; iki ta
raf nbetilerle dolu bir yoldan ulalabiliyordu. Otobsler
durdu. Fransz temsilciler otobslerden aa boalnca ge
ne Amerikallarn kendilerine fark attklarn, yryn
nc kolunu oluturduklarn grdler. Byk an gelmiti.
evirmen arld ve uzun bir kavga balad. Sonunda her
kes unda anlat: Yryn ban bir Amerikal, bir
Fransz ve bir de Kamboyal evirmen ekecekti; sonra
doktorlar, sonra da geri kalanlar. Amerikal kadn oyuncu
srann sonuna dmt.
Yol dar ve iki taraf mayn tarlalaryla kaplyd. Sk sk bir

engel daha -dikenli telle epeevre sarlm iki imento

269

bloku- kyor, ancak tek sra halinde gemek mmkn


oluyordu.
Franz'n on 1e adm kadar nnde, imdiye kadar bar
yanls ve sava kart dokuz yz o tuz ark yazm bulu
nan nl Alman airi ve pop arkcs yryordu. Kocaman
kara sakaln daha da onaya karan ve kendisini grubun
teki yelerinden ayran uzun ubua bal beyaz bir bay
rak tayordu.
Fotoraflar ve kameramanlar yry grubu boyunca
bir aa bir yukar kouturuyor, aletlerini trtlar, vmrt
larla iletiyor, en ne koup duruyor, bi raz geri ekiliyor,
dizst kyor, sonra kalkp daha da ne doru kouyor
lard. Ara sra nl bir kiinin adn bararak sylyorlar, o
kii bir an iin sesin geldii yne ban evirdiinde dek
lanre basverecek kadar zaman buluyorlard.

18
Bir eyler olacak gibiydi. Herkes yavalayp arkaya doru
bakyordu.
Sona den Amerikal kadn oyuncu bunun utancna daya
namayarak harekete gemeye karar vermi, yryn n
ne doru komaya balamt. Sanki bir sre tekilerle birlik
te sallanarak gcn harcamam bir be kilometre koucusu
birden frlam, rakiplerini bir bir gemeye koyulmutu.
E rkekler, nl koucunun zafer kousunu bozmamak
iin mahcup glmsemelerle yana ekildiler, ama kadnlar,
"Geriye, srana dn ! " diye bardlar.
Kadn oyuncu bana msn demeden komay srdrd,
arkasndan be fotoraf ve iki kameramandan oluan bir
ekip geliyordu.
Anszn bir Fransz kadn, bir dilbilim profesr, oyun
cuyu bileinden kavrad ve (korkun bir lngilizceyle) un270

lan syledi: " lmcl hasta Kamboyallar iyiletirmeye


giden doktorlar yararna gsteri yry bu, film yldzlar
iin reklam kampanyas dei l ! "
Kadn oyuncunun bilei dilbilim profesrnn penesine
hapsolmutu, ne yapsa kurtaramazd . "Allahn belas, ne
yaptn sanyorsun sen?" dedi kadn oyuncu (kusursuz
bir lngilizceyle) . "Bunun gibi yz tane yrye kauldm
ben ! Yldzlar olmadan bir yere varamazsnz! Bu bizim ii
miz! Ahlaki grevimiz ! "

"Merde"*

dedi dilbilim profesr (kusursuz bir Fransz

cayla) .
Amerikal kadn oyuncu anlad ve gzyalarna bouldu.
Bir fotoraf, "Aman bozmayn ltfen ! " diye bararak
onun nnde diz kt. Gzyalar yanaklarnda yuvarla
nrken kadn oyuncu fotoraflarn objektifine uzun uzun
bakt.

19
Sonunda, dilbilim profesr Amerikal kadn oyuncunun
bileini b raktnda, kara sakall ve beyaz bayrakl Alman
pop arkcs onu adyla ard.
Amerikal oyuncu onu tanmyordu, ama bu kadar haka
retten sonra ilgiye her zamankinden daha ok akt; Alman
arkcnn yanna kotu. arkc bayrak snn sol eline ge
irdi ve sa kolunu Amerikal oyuncunun omzuna dolad.
Hemen o an yeni fotoraflar ve kameraman lar sard
evrelerini. Her ikisinin yzn ve ayrca ok uzun o lan
bayrak srn ayn kareye sdrmakta zorluk eken nl
bir Amerikal fotoraf, bir iki adm geriye gideyim derken
bir pirin tarlasna girdi. Rastlantya bakn ki mayna bast.

{*) Merde: Bok.


271

Bir patlama oldu ve parampara olan bedeni havada uar


ken Avrupal aydnlar bir kan duu aldlar.
arkc ve oyuncu ylesine dehet iindeydiler ki, yerle
rinden kprdayamadlar. Gzlerini kaldrp bayraa bakt
lar. Kanla lekelenmiti bayrak. Yeniden dehete dtler.
Sonra rkeke yeniden yukarya, bayraa evirdiler bakla
rn ve dudaklarnda belli belirsiz bir glmseme belirdi.
Garip bir gururla, nceden hi tanmadklar bir gururla
doluydular; tadklar bayrak kanla kutsanmt. Yrye
yeniden katldlar.

RO
Snr kk bir rmak oluturuyordu, ama iki metre yksek
liinde, Taylandl nianclar kommak iin zerine boylu bo
yunca kum torbalar dizilmi uzun bir duvar rma gzler
den gizliyordu. Duvarda yalnz bir tek noktada, rman iki
yakasn birbirine balayan kprnn bulunduu yerde delik
vard. Vietnaml askerler kprnn br tarafnda bekliyor
lard, ama son derece iyi gizlendikleri iin onlar da grnm
yorlard. Gene de, biri kprye admn att an, gze grn
mez Vietnamllarn ate aacaklar gn gibi ortadayd.
Yrye katlanlar duvarn yanna gittiler ve parmak u
larnda ykseldiler. Franz iki kum torbasnn aras ndaki
aklktan bakarak n eler olup b i ttiini a nlamaya alt.
Hibir ey gremedi. Derken o yere daha ok hakk olduu
nu dnen bir fotoraf bir dirsek atp onu kenara itti.
Franz arkasna bakt. Yedi fotoraf tek bana duran bir
aacn muhteem bir tac andran dallar zerine iri karga
lar gibi tnemi, gzlerini kar yakaya dikmilerdi.
O srada yryn ban eken evirmen kadn byk
bir megafonu dudaklarna gtrerek Kmer dilinde teki ta
rafa bard: "Bu kiiler doktordur; Kamboya snrndan
272

ieriye gemek iin izin istiyorlar, ubbi yardmda buluna


caklar; hibir politik ard dnceleri yok, tek dnceleri
insanlarn yaamn kurtarmak. "
Kar taraftan gelen cevap aruc bir sessizlik oldu. yle
mutlak bir sessizlikti ki bu, herkesin birden c esareti krld.
Sadece fotoraf makineleri, sessizlikte egzotik bir bcein
tne benzer sesler kararak urdamay srdrdler.
Franz birden Byk Yryc;'n sona ermek zere oldu
u duygusuna kapld. Avrupa sessizlik snrlaryla evriliy
di ve Byk Yry'n yapld yer gezegenin ortasndaki
kk bir platformdan baka b'.r yer deildi. Bir zamanlar
evkle, itie kaka platforma yanaan kalabalklar oktan
ekmi gitmiti ve Byk Yry yalnzlk iinde, seyirci
siz yaplyordu. Evet, dedi Franz kendi kendine, Byk Y
ry dnyann kaytszlna karn srp gidiyor, ama gi
derek daha sinirleri ypratc, badndrc oluyor; dn
Vietnam'n Amerikallar tarafndan igaline kar, bugn Vi
etnamllarn Kamboya'y igaline kar; dn lsrail iin, bu
gn Filistinliler iin; dn Kba iin, yarn Kba'ya kar ve hep Amerika'ya kar; zaman zaman kymlara kar, za
man zaman baka kymlara arka kmak zere; Avrupa hep
ileriye dogru yryor, yryor, hibir olay karmasn, her
birine yetisin diye, admlan hzlandka hzlanyor, yle ki
sonunda Byk Yry koan, drtnala koan bir insan
srs olacak ve platform da gnn birinde tek bir nokta
olup kana kadar klecek, klecek.

R1
evirmen bir kere daha megafona bararak meydan oku
du. Ve cevap gene snrsz ve sonsuz derecede kaytsz bir
sessizlik oldu.
Franz drt bir yanna baknd. Irman te yanndaki ses273

sizlik bir tokat gibi arpmt hepsinin suratlarna. Beyaz


bayrakl arkcyla Amerikal kadn oyuncu bile sarslm
lar, ne yapacaklarn bilmiyorlard.
Birden akp snen bir igr annda Franz ne kadar gl
nesi olduklarn grd, ama bu dnce onu tekilerden ko
parmak ya da ironiye bomak yerine, idam mahkmlarna
duyduumuz trden sonsuz b i r sevgiyle doldurdu iini .
Evet, Byk Yry sona eriyordu, ama Franz'n ona ihanet
etmesi iin bir neden miydi bu? Kendi yaam da sona ermi
yor muydu birlikte? Yrekli doktorlara snra kadar elik
eden bu i nsanlarn tehirciliiyle alay etmek ona m kalmt?
Gsteri yapmayp da ne yapsnlard? Seenekleri mi vard?
Franz haklyd. Politik tutuklularn balanmas iin dilek
e hazrlayan Pragh editr aklma getirmeden edemiyorum.
Dilekesinin tutuklulara bir yarar salamayacan ok iyi bi
liyordu. Gerek amac tutuklular zgrlklerine kavutur
mak deildi; hala korkmayan insanlarn varolduunu gster
mek istiyordu. Onunki de rol yapmakt. Ama baka seenei
yoktu. Rol yapmakla eyleme gemek arasnda deildi seimi.
Seimi rol yapmakla hi eyleme geememek arasndayd. n
sanlarn rol yapmaya

fonetlendikle1i

dunmlar vardr. Suskun

bir gle (rman kar kysndaki suskun gle, duvardaki


suskun mikrofonlara dnen polisle) giriilen kavga bir or
duya saldran tiyatro kumpanyalarnn kavgasdr.
Franz, Sorbonne'lu arkadann yumruunu kaldrp te
taraftaki sessizlie gzda vermesini seyretti.

!1!1
evirmen nc kere megafona bararak meydan okudu.
Ald cevabn yine sessizlik olmas Franz'm bunalusn
fkeye evird i . urada, Tay land' Kanboya'ya balayan
kprnn birka adm tesi nde durmu, iinde kprye
274

komak, gklere insann kann donduran kfrler yadr


mak ve makineli atei takrtlar arasnda lmek iin daya
nlmaz bir istek duyuyordu.
Franz'n anszn duyduu bu istek bize bir ey hatrlat
yor; evet, Stalin'in olunu; o da, insan varoluunun kutup
larnn birbirlerine deecek kadar yaknlamalann, yce ile
sefil, melek ile sinek, Tanr ile bok arasnda bir fark kalma
dn grmeye dayanamaynca dikenli teller zerinde,
elektrie kaplarak lmeye komutu.
Franz, Byk Yruy'n grkeminin yrylerinin
gln kendini beenmiliklerine eit olduuna, Avrupa ta
rihinin anl grultsnn sonsuz sessizlikte kaybolup git
tiine, artk tarih ile sessizlik arasnda hibir fark kalmad
na inanmak istemiyordu. Teraziye kendi yaamn koy
mak geldi iinden, Byk Yry'n boktan daha ar
ektiini kantlamak istiyordu.
Ama insanolu byle bir eyi kantlayamaz. Terazinin bir
kefesinde bok duruyordu; tekisinde, Stalin'in olu yatyor
du btn arlyla. Ve terazi kprdamyordu.
Kendini vurdurtmak yerine, Franz sadece ban ne e
mekle yetindi ve tekilerle birlikte, tek sra halinde otobs
lere geri dnd.

23
Hepimizin, baklarn zerimize dikecek birilerine gereksi
nimimiz var. Hangi tr baklar altnda yaamak istediimi
ze gre drt kategoriye ayrlabiliriz.
tk kategori saysz anonim gz, baka bir deyile, kamu
oyunun gzlerini zlyor. Alman arkcnn, Amerikal kadn
oyuncunun, hatta uzun boylu, byk eneli, hafife kambu
runu kararak yryen editrn durumunda bile bu byle.
Editr okurlarna almt, gnn birinde Ruslar gazetesini
275

yasaklaynca sudan km bala dnd. O tanmad gzle


rin yerini hibir ey tutamazd. Boulacan sand. Sonra bir
gn srekli olarak izlendiini, konumalarnn dinlendiini
ve sokakta gizlice fotorafnn ekildiini fark eni. Birden
anonim gzler buldu zerinde; oh, yeniden nefes alabiliyor
du artk ! Duvardaki mikrofona teatral sylevler ekmeye
balad. Kaybettii okuyucu kitlesini poliste bulmutu.
lkinci kategori bir sr tandk gz tarafndan seyredil
mek iin dirimsel bir gereksinim duyan insanlarn olutur
duu kategoridir. Bunlar kokteyl partilerle yemeklerin yo
rulmaz ev sahipleridir. Seyircilerini kaybettiklerinde yaam
odalarnda klarn snd duygusuna kaplan birinci ka
tegoridekilerden daha mutludurlar. (Ki bu, birinci kategori
dekilerin bana er ge gelir.) lkinci kategoridekiler gerek. sindikleri gzleri her zaman bir yerlerden bulup karrlar.
Marie-Claude ve kz ikinci kategoridendirler.
Bir de nc kategori var; srekli sevdikleri insann gz
nnde o lmak isteyenlerin oluturduu kategori. Onlarn
durumu birinci kategoridekilerin durumu kadar tehlikelidir.
Bir gn sevdiklerinin gzleri kapanacak ve oda kararacaktr.
Ve son olarak da drdnc ve en ender grlen kategori,
varolmayan kiilerin dsel gzlerinde yaayanlarn olutur
duu kategori var. Bunlar dlerdir. Franz, rnein. Sadece
Sabina iin Kamboya snrna kadar gitti. Otobs Tayland
yollarnda sarsla sarsla i lerlerken Franz, Sabina'nn kendisi
ne dikilmi dalgn baklarn zerinde hissediyordu.
Tomas'n olu da ayn kategoridendir. Ona Siman diye
lim. (Babasnnki gibi lncil'den alnma bir ad tadna se
vinecektir. ) Onun zledii gzler Tomas'nkiler. Dileke
kampanyasna karu iin niversiteden atld. kt kz
bir ky papaznn yeeniydi. Onunla evlendi, ortaklamac
bir iftlikte traktr srcs, hi aksatmadan kiliseye giden
bir Katolik ve baba oldu . Tomas'n da kyde yaadn 276

renince, iini bir sevin kaplad; kader yaamlarn simetrik


klmt ! Bu ona Tomas'a mektup yazma cesaretini verdi.
Ondan cevap istemiyordu. Babasndan yalnzca gzlerini
yaamna dikmesini istiyordu.

R4
Franz ve Simon bu romann dleri. Franz'm tersine, Si
mon annesini hibir zaman sevmedi. ocukluundan beri
babasn arad. Babasnn kendi doumundan ncesine rast
layan bir hakszln kurban olduunu, bunun da kendisi
ne yapt hakszl aklayabileceini dnd hep. Baba
sna hibir zaman kzmad, nk onu srekli ktleyen
annesiyle saf birlii etmek istemiyordu.
On sekiz yana, liseyi bitirinceye kadar annesiyle birlikte
oturdu; sonra Prag'a niversiteye gitti. O srada Tomas cam
siliyordu. Simon babasyla kazara karlaabilmek iin ou
kere saatlerce frsat kollad. Ama Tomas hibir zaman du
rup onunla konumad.
-.. Kocaman eneli eski editrle ibirlii etmesinin tek nede
ni, editrn kaderinin Tomas'a babasnnkini hatrlatmasy
d. Editr, Tomas'n adn bile duymamt. Oedipus yazs
oktan unutulmutu. Ona yazdan sz eden ve Tomas'tan
dileke iin imza istemesini syleyen Si mon'du . Editr
"olur" dediyse, bunu srf olana iyilik olsun diye yapt,
nk onu seviyordu.
Babasyla tant gn dndke, kapld sahne kor
kusundan utan duyuyordu Simon. Babas onu sevmi ola
mazd. Oysa kendisi babasn sevdi. Syledii her bir sz
hatrlyordu ve zaman getike syledii her eyin ne kadar
dogru olduunu anlad. Onu en ok etkileyen de "Ne yap
t klann bilmeyen insanlar cezaland rmak barbarlktr"
cmlesiydi. Kz arkadann amcas eline bir ncil tututur277

duunda, zellikle lsa'nm u szleri dikkatini ekti: "Bala


onlar, nk ne yaptklarm bilmiyorlar. " Babasnn inan
sz olduunu biliyordu, ama iki cmle arasndaki benzerlik
te gizli bir iaret grd; babas setii yolu onaylyordu.
Tarada geen aa yukar nc ylnda Tomas'tan ge
lip kendisini ziyaret etmesini isteyen bir mektup ald. Bu
lumalar dosta oldu. Siman sakindi ve hi kekelemedi.
Birbirlerini ok iyi anlamadklarn fark etmedi bile byk
olaslkla. Drt ay kadar sonra, Tomas'la kansnn bir kam
yon altnda ezildiklerini bildiren telgraf ald .
Gene o sralarda, bir zamanlar babasnn sevgilisi olmu,
Fransa'da yaayan bir kadnn varln rendi. Adresini
buldu. Yaamm izleyen dsel bir gze iddetle gereksinim
duyduu iin, ona uzun uzun m ektuplar yazacakt.

RS
Sabina zavall kyl mektup arkadandan yaamnn sonuna
kadar mektup almaya devam etti. Yurduna olan ilgisi giderek
daha ok azald iin ounu okumadan bir kenara atu.
Yal adam ld ve Sabina, Kaliforniya'ya tand. Dodu
u lkeden daha uzaa, daha batya.
Resimlerini satmakta zorluk ekmiyor ve Amerika'y se
viyordu. Ama sadece yzeyde . Yzeyin altndaki her ey
ona yabancyd. Derinde, aada, ne bykbaba vard ne
de amca. Kendini bir mezara kapayp Amerikan toprana
gmlmekten korkuyordu.
Derken bir gn cesedinin yaklmasn ve kllerinin rz
gara savrulmasn isteyen bir vasiyetname hazrlad. Tere
za'yla Tomas arlk burcunda lmlerdi. Sabina hafiflik
burcunda lmek istiyordu. Havadan daha hafif olacakt .
Parmenides'in diyecei gibi, eksi artya evrilecekti.

278

R6
Otobs Bangkok'taki otelin nnde durdu. Artk hi kimse
nin iinden toplant yapmak gelmiyordu. insanlar gruplar
halinde evreyi gezmek zere daldlar; bazlar tapnakla
ra, bazlar kerhanelere yolland. Franz'n Sorbonne'dan ar
kada geceyi birlikte geirmelerini nerdi, ama Franz yal
nz kalmay yeledi.
Kendini sokaklara vurduunda hava hemen hemen ka
rarmt. Hep Sabina'y dnp duruyor, onun gzlerini
zerinde hissediyordu. Onun o dalgn bakn ne zaman
zerinde bulsa, kendinden kukuya dyordu: Sabina'nn
ne dndn hibir zaman tam anlamyla bilememiti.
imdi onu rahatsz da ediyordu bunu dnmek. Onunla
alay ediyor o lmasnd? Yaraltl Sabina dinini aptalca m
buluyordu? Artk bymesi ve kendisini tmyle ona ken
di eliyle yollad gen sevgilisine adamas gerektiini sy
lemek istiyor olabilir miydi?
Kocaman yuvarlak gzlkl yz gznn nne geti
rince, birden renci sevgilisiyle ne kadar mutlu olduunu
anlad. Birden Kamboya giriimi ona anlamsz, gln g
rnd. Neden gelmiti? Ancak imdi anlamt nedenini.
Gerek yaamnn, tek ve gerek yaamnn ne Sabina ne de
yryler, sadece ve sadece gzlkl kz o lduunu kuku
ya yer brakmamacasna kefetmek zere gelmiti. Gerein
dten te, ok daha te bir ey olduunu bulup karmak
iin gelmiti!
O s rada yar karanln i inden bir glge belirdi ve ona
anlamad bir dilde bir eyler syledi. Yoluna kan adama
akn, ama anlayl bir bakla bakt. Adam eildi, glm
sedi ve acele acele aznn iinde bir eyler geveledi. Ne
sylemeye alyordu ? Onu bir yere aryor gibiydi.
Adam Franz'n elini tuttu ve onu bir yere doru srklene279

ye balad. Franz birinin yardmna gereksinim duyduuna


karar verdi. Belki de bunca yolu ap buralara gelmesinin
anlam vard gerekten de. Birisinin yardmna arlmyor
muydu?
Birden birincinin yannda iki adam daha belirdi ve bun
lardan biri ondan lngilizce olarak parasn istedi.
O anda gzlkl kz Franz'n dncelerinden silindi git

ti, Sabina gzlerini dikti zerine; yce yazgsyla dsel Sa

bina; Franz'a kendini ufack hissettiren Sabina. imekler


akan gzleri, fkeli ve honutsuz baklaryla Franz' delip
geiyordu. Gene mi oyuna gelmiti? Biri budalaca iyiliini
gene mi smrmt?
Yenine yapan adamdan ekli kurtard kolunu. Sabi
na'nm her zaman gcne hayran kald geldi aklna. teki
adamlardan birinin ona kar kaldrmak zere olduu kola
skca yapt ve kusursuz bir judo hamlesiyle adam srtn
dan geriye frlatt.
te imdi kendinden honuttu, Sabina'nn gzleri hala
zerindeydi. Sabina bir daha Franz'n utanlacak bir duru
ma dtn grmeyecekti ! Bir daha hi geri ekildiini
grmeyecekti ! Franz yumuak ve duygusal olmay brak
mt artk !
B u adamlardan tadn kara kara nefret ediyordu nere
deyse. Franz'la, Franz'n saflyla alay ettiklerini sanmlard
ha! Omuzlarn hafife ksm, gzleri teki iki adam arasnda
gidip gelerek ayakta duruyordu. Birden, bana ar bir ey in
di ve o an ikiye bkld. Bir yere gtrlmekte olduunu ha
yal meyal seziyordu. Sonra bolua frlatld ve dmeye ba
ladn hissetti. iddetli bir atrt, sonra bilincini kaybetti.
Cenevre'de bir hastanede at gzlerini. Marie-Claude ya
tann zerine eilmiti. Ona burada olmaya hakk olmad
n ,sylemek istedi Franz. Hemen gzlkl kz armala
rn istiyordu. Btn dnceler onunla birlikteydi. Yannso

da ondan bakasn grmeye katlanamayacan haykrmak


istedi. Ama konuamadn dehet iinde fark etti. Gzleri
ni kaldrp sonsuz bir nefretle bakt Marie-Claude'a, kap
kurtulmak istedi. Ama bedenini kprdatamyordu. Ban,
belki onu? Hayr, ban bile oynatamyordu. Onu grme
mek iin gzlerini kapad.

R7
Sonunda, lmnde karsnn olmutu Franz. Eskiden ol
mad kadar ona aitti artk. Marie-Claude gereken her eyi
ayarlad; cenazeyi dzenledi, lm haberlerini yollad, e
lenkleri satn ald ve siyah bir giysi yaptrd - bir gelinlik,
aslnda. Evet, bir kocann cenazesi karsnn gerek d
ndr! Yaam boyu sren didinip uramalarnn zirvesi !
Btn ektiklerinin dl !
Rahip bunu o k iyi anlad. Cenaze vaaz b irok snava
gs gererek, ebediyete gen kii iin bir huzur kayna
olan einin sevgisi zerineydi; son gnlerinde Franz da bu
kaynaa dnmt zaten. Marie-Claude'un mezarn ban
da konumasn istedii Franz'n meslekta da ncelikle
ebediyete genin yrekli einden sz etti.
Arkada bir yerde, bir arkadana yaslanm duruyordu
koca gzlkl kz. Ald onca hapla, bastrlan hkrkla
rn birlemesi sonucunda, daha tren sona ermeden bir ka
slma nbeti geldi zerine. Midesini tutarak ne doru dev
rildi, arkada onu mezarlktan gtrmek zorunda kald.

RB
Ortaklamac iftiin yneticisinden telgraf alr almaz, mo
tosikletine atlad. Geldiinde cenazeyi kaldracak kadar za
man vard. Mezartann zerinde babasnn adnn altna
281

setii yaz yleydi: TANRININ CENNETlNl YERYZN


DE 1STED1 .
Babasnn bunu b u szcklerle sylemeyeceini biliyor
du , ama bu szcklerin babasnn dndklerini dile ge
tirdiinden emindi. Tanrnn krall adalet demektir. To
mas adaletin egemen olaca bir dnya zlemiti. Babasnn
yaam n kendi szckleriyle dile geti rmeye hakk yok
muydu Simon'un? Vard elbette: Btn varisler ta dnyann
kurulduundan beri sahip olmamlar mdr bu hakka?
Franz'n mezarnn zerindeki ta ssleyen yaz NlCE
DOLAMALARDAN SONRA DND idi. Dini anlamda
yorumlanabilir bu szler: Dolamalar dnyadaki varoluu
muz, dn ise Tanr'nm kucana dnmzdr. Ama
iin asln bilenler bunun son derece din d bi r anlam da
olduunu biliyorlard. Gerekten de Marie-Claude'un a
zndan bundan baka laf kmyordu: Franz, sevgili, tatl
Franz ! Orta ya bunalmn atlatamad ite ! Ya onu ama
dren o acnas kzcaz! Gzel bile deildi. (Arkasna s
nd o kocaman gzlkleri grdnz m? ) Ellisine mer
diven dayadlar m kz gen olsun da ne olursa olsun. (He
pimiz bilmez miyiz ! ) Bir tek kars bilir nasl ac ektiini!
Katksz bir ahlak acsyd ektii ! nk aslnda, znde
Franz iyi yrekli , ahlakl bir adamd. Asya'daki -ad her
neyse- o yere yapt o lgn, umarsz yolculuu baka na
sl aklayabilirsin? lm bulmaya gitti oraya. Evet, Ma
rie-Claude bunun gerek olduuna yzde yz inanmt:
Franz bile isteyerek lm semiti. Son gnlerinde, lm
deindeyken , artk yalan sylemesine gerek kalmad s
rada bir tek Marie-Claude'u istemiti yannda! Konuam
yordu ama nasl da teekkr etmiti ona baklaryla ! Gz
lerini ona dikmi, b::.lanmas iin yalvarmt. O da ba
lamt Franz'.
282

R9
Kamboya'nn len halkndan ne kald geriye?
Asyal bir ocugu kucana alm bir Amerikal kadn
oyuncu fotoraf.
Tomas'tan ne kald geriye?
TAN RININ CENN ETlNl YERYZNDE lSTEDl diyen
bir mezar yazs.
Beethoven'den ne kald?
Bir ka at, o lmayacak bir sa yelesi ve "Es muss sein ! "
diyen kasvetli bir ses.
Franz'dan ne kald geriye?
UZUN DOLAMALARDAN SONRA DND diyen bir
mezar yazs.
Byle uzar gider bu liste. Unutu l u p gi tmeden nce
hitsch'e dntrecekler hepimizi. Varolma ve unutulu
arasndaki durak kitsch'tir.

283

Vll
KARENN'N
G L MSEY

1
Pencere sk elma aalarnn arpk gvdeleriyle dolu bir
yamaca bakyordu. Yamacn zerindeki grnm korularla
kesiliyor, tepelerin oluturduu eri de telere doru uzan
yordu. Akama doru, beyaz bir ay solgun ge doru se
irttiinde, Tereza gidip eikte dururdu. Henz kararmam
gkyznde asl duran yuvarlak, sabah sndrmeyi unut
tuklar bir lamba, gn boyu l odasnda yanm bir lamba
gibi grnrd gze.
Yamacn zerinde yetien elma aalarndan bir tanesi bi
le nasl kk sald yerden ayrlamazsa, Tereza'yla Tomas da
kyden ayrlamazlard. Kente gen bir iftiden kck
bir kulbeyle bahe satn alabilmek iin arabalarn, televiz
yonlarn ve radyolarn satmlard.
Kyde yaamak onlara ak olan tek ka yoluydu, n
k; yalnzca kyde srekli bir insan azl ve yaanacak yer
okluu vard. Gidip tarlalarda ya da korularda yaamaya
gnll olanlarn politik gemilerini aratrmaya kalkm
yordu kimse; hi kimse kskanmyordu onlar.
287

Tereza kentten, kendisine sarkntlk eden sarho bar ge


diklilerinden, Tomas'n salarna aparalannn kokusunu
brakan adsz sansz kadnlardan kurtulduu iin mutluy
du. Polis pelerini brakmt, mhendisle aralarnda geen
olay Petrin Tepesi'ndeki sahneyle ylesine karmt ki, Te
reza hangisinin rya hangisinin gerek o lduunu bilemi
yordu artk. (Mhendis gerekten de gizli polisten miydi?
Belki yleydi, belki de deil. Garsoniyer kullanan, yattklar
kadnn yzne bir daha bakmayan adamlar ender grlen
eyler deildi.)
Neyse, Tereza mutluydu ve en sonunda hedefine ulam
sayyordu kendini; Tomas'la birlikte, yalnzdlar. Yalnz m?
Daha ak konuaym: "Yalnz" yaamak btn eski dost ve
tandklaryla ba koparmak, yaamlarn bir kurdele gibi
ikiye blmek demekti; neyse ki birlikte altklar kylle
rin yannda ok rahattlar, bazen onlara gidip geldikleri bile
oluyordu.
Sokaklarna Rus adlan verilmi kaplca kentinde yerel or
taklamac iftliin bakanyla karlatklar o gn, Tereza
kk okuduu kitaplarda ya da atalarndan aklnda kalan
larda olan bir ky yaam resmi oluturmutu zihninde. Bu
uyumlu bir dnyayd; herkes, ortak ilgileri ve rutini o lan
byk bir aile halinde birarada yayordu: Pazarlar kilise,
erkeklerin kadnlardan uzaklap kendi balarna kalabile
cekleri bir meyhane ve burada bir salonda cumartesileri a
lan bir bando mzka eliinde dans eden kyller.
Oysa komnist ynetimde ky yaam alar boyu sre
gelen modeli izlemiyordu artk. Kilise komu kydeydi ve
hi kimse gitmiyordu; meyhane bro odalarna dntrl
mt, erkeklerin gidip iki iecekleri, genlerin dans ede
cekleri bir yer yoktu. D ini bayram kutlamak yasakt ve
bunlarn yerini tutan din d bayramlara da kimsenin aldr
d yoktu. En yakn sinema on be mil tede bir kentteydi.
288

yle bir grlt, bar ar ya da tatl sohbetlerle dolu


bir gnn sonunda herkes drt duvar arasna kapanr, ev
relerine soguk bir esinti gibi zevksizlik fleyen ada mo
bilyalarn arasnda cafcafl televizyon ekranna gzlerini di
kip bakarlard. Akam yemeinden nce iki ift laf etmek
zere uramann dnda birb irlerine gidip gelmezlerdi.
Hepsi kente tanmay dlerdi. Ky, yaamlarna en ufak
bir ilginlik bile katamyordu.
Devletin tarada gcn kaybetmesi belki de hi kimse
nin orada yerlemek istemeyiindendi. Toprana sahip ol
mayan ve artk sadece topra ileyen ii durumundaki
ifti ne yreye ne de iine balanr; kaybedecek, korkacak
bir eyi yoktur. Bu tepkisizlik sonucunda, krsal kesim bir
nebzeden epey fazla bir zgrlk ve bana buyrukluk ka
zanmt. Ortaklamac iftliin bakan dardan getiril
m iyordu ( kentteki b tn yksek dzey deki yneticiler
byle atanyordu) ; kc ;ller tarafndan kend i aralarndan
seiliyordu.
Herkes ekip gitmek istedii iin , Tereza'yla Tomas ora
da ayrcalkl bir durumdaydlar; is teyerek gelmile rd i .
teki kyller ellerine geen her frsat evredeki kent ve
kasabalar gezi p grmek iin kullanrken, Tereza ve Tomas
olduklar yerde kalmaktan honuttular, bu da kylleri,
kyllerin b irbirlerini tandklarndan daha iyi tanmalar
na yaryordu.
Ortaklamac iftliin bakanyla yakn dostluk kurmu
lard. Kars, ocuklar ve kpek gibi eittii bir domuzu
vard. Domuzun ad Mefisto'ydu ve kyn gururu, tek e
lencesiydi. Sahibi ard m koard, her zaman temiz ve
pembeydi; uzun keli ayakkablar giymi geni kalal bir
kadn gibi iki aya zerine kalkar, ortalkta gezinirdi.
Karenin, M e fisto'yu ilk g rdnde ok sinirlenmi,
uzun bir sre koklaya koklaya evresinde dolanmt. Ama
289

ok gemeden, onunla kyn kpeklerine ye tutacak ka


dar dost olmutu. Gerekten de, kyn kpeklerine u ka
darck saygs yoktu; hepsi de kpek kulbeleri ne zincirlen
mi budalaca, gzle grnr bir nedeni olmayan havlama
larn bir an bile kesmeyen hayranlard. Karenin bakasna
benzememenin, kendi trnn teki olmann deerini do
ru anlarnu, domuzla kurdugu dostlua ok nem verdii
ni hi duraksamadan syleyebilirim.
Bakan eski cerraha yardmc olmaktan tr mutluydu,
ama daha fazlasn yapamad iin de zlyordu.
Tomas iftlik ilerini tarlalara tayan ve tarm aletlerini
getirip gtren kamyonun srcln yapyordu.
O rtaklamac iftliin krk danalk kk bir al, bir de
drt ineklik geni bir al vard. Tereza hayvanlara bak
makla ve onlar gnde iki kere otlatmakla grevliydi. Ya
knlardaki, ulam daha kolay ayrlarn otu er ya da ge
biileceinden, Tereza srsn o tlatmak iin evredeki
tepelere gtrmek zorundayd; yava yava, giderek daha
darya alm, sonunda evredeki btn ayrlk alan
dolamt. Kk kentte geen gen kzlnda olduu gi
bi elinden kitap dmyordu, o gnk ayrna vard an
ap o kuyordu kitabn.
Yannda hep Karenin oluyordu. ok bana buyruk olup da
srden ayrlmaya kalkan danalara havlamay renmiti;
bunu byk bir cakayla yapyordu. nn iinde en mutlu
lan oydu. alarsaatlik grevi hibir zaman burada olduu ka
dar sayg grmemiti. Ky, zamann rastgele kullanlaca yer
deildi: Tereza'yla Tomas'n yaadklar zaman Karenin'in za
mannn dzenliiine giderek daha ok yaklamt.
Bir gn le yemeinden sonra (arada ikisinin de bo bir
saatleri oluyordu) kulbe nin arkasndaki yamata Kare
nin'le birlikte gezmeye kt lar.
"Kouunu beenmiyorum," dedi Tereza.
290

Karenin'in arka ayaklarndan biri topallyordu. Tomas


eildi ve dikkalle yoklad hayvann ayan. Dize yakn yer
de eline kk bir sertlik geldi.
Ertesi gn , onu kamyonun n kolwuna oturuu ve gn
delik seferlerini yaparken yrenin veterinerinin oturduu
komu kye glrd. Bir hafta sonra, bir kere daha gitti ve
terinere. Eve Karenin'in kanser olduu haberiyle dnd.
gn sonra, yannda veteriner o lduu halde Tomas
kendisi ameliyat etti hayvan. Tomas eve gelirdiinde Kare
nin henz narkozun etkisinden kurtulmamt. Yataklannn
yanndaki kilimin zerinde gzleri ak olarak yatt, alar
gibi sesler kard durdu. Kalas tra edilmiti, bak izi ve
diki yerleri acnacak biimde gzler nndeydi.
Sonunda ayaa kalkmaya alt. Kalkamad.
Tereza onun bir daha hi yryemeyeceini dnnce
dehete kapld.
"Kayglanma," dedi Tomas. "Hala narkozun etkisi altnda."
Tereza onu yerden kaldrmaya alnca, Karenin srr gi
bi yapt. llk defa Tereza'y srmaya kalkyordu.
"Kim o lduunu bilmiyor," dedi Tomas. "Seni tanmyor."
Kaldrp yataa koydular, o da onlar gibi hemen uykuya
dald.
O sabah saat te, birden onlar uyandrd. Karenin, kuy
ruunu sallyor, zerlerine trmanyo r, onlara sokuluyo r,
srnyor, sanki bir trl doyamyordu.
Onlar ilk defa olarak uyandryordu stelik de! zerleri
ne sramadan nce her zaman birinden birisini uyanmas
n beklerdi.
Ama ite geceyars ayldnda tutamamt kendini. Ge
riye doru ne yollar katettiini kim bilebilir? Hangi hort
laklarla savaln? Artk evde sevdikleriyle birlikte oldu
una gre, bu byk sevinci, dn ve yeniden dou se
vincini paylamak istiyordu.
291

Yaradl Kitab'nn en banda bize Tanr'nm insanolunu


balklar, kular ve tm yaratklar zerinde egemenlik kur
sun diye yaratt sylenir. Yaradl Kitab'n yazan insand
elbette, at deil. Tann'nn insana hayvanlar zerinde ege
menlik kurma iznini verip vermedii pek belli deil. Daha
akla yakn olan, insann inekle at zerinde kurduu ege
menlii kutsasn diye Tann')'l yaratm olmas. Evet, bir ge
yii ya da inei ldrme hakk insanolunun zerinde g
r birliine vard tek ey, en kanl savalar srasnda bile.
Bu hakk verili sayrnamzn nedeni hiyerarinin e n tepe
sinde olmamz. Ama hele oyuna nc kii girsin -kendi
sine Tanr tarafndan, "btn teki yldzlardaki yaratklar
zerinde egemenlik kuracaksn" denen, baka gezegenden
bi r yaratk- Yaradl Kitab'n elde bir saymamz o an im
kanszlar. Bir Marslnn arabasna koulan ya da Samanyo
lu sakinleri tarafndan ite kzartlan bir insanoglu belki
tabandaki dana pirzolasn hatrlar da, inekten (ok ge
olarak ! ) zr diler.
Danalaryla birlikle, onlar nde o arkada yrrlerken, Te
reza hep disipline bavurmak zorunda kalyordu, nk
inek yavrular ok oyuncudurlar, tarlalara kamay ok se
verler. Karenin ona arkadalk ediyordu. lki yldr her gn ,
Tereza'yla otlaa gidiyordu Karen in. Danalara gz atrma
maya, o nlara havlamaya, otorite gstermeye baylyordu.
(Tanrs ona inekler zerinde egemenlik kurma iznini ver
miti, bundan ok gurur duyuyordu. ) Oysa bugn, yr
mekte byk zorluk ekiyor, baca zerinde hoplaya
hoplaya ilerliyordu; drdncsnn zerinde yara vard ve
yara iliyordu. Tereza sk sk eilip, onun srtn okuyordu.
Ameliyattan iki hafta sonra, kanserin yaylmaya balad
kesinlemiti. Karenin daha da, daha da ktleyecekti.
292

Yollarnn zerinde, ayanda lastik izmelerle acele acele


inek alna giden bir komu kadnla karlatlar. Kadn
duralad ve " Kpein nesi var? Topallyor," d iye sordu.
"Kanserli," dedi Tereza, "Umut yok," dedi ve boazna tka
nan yumru onu daha fazla konumaktan alkoydu. Kadn,
Tereza'nn gzndeki yalan fark etti; neredeyse sinirlen
miti: "Aman Tanrm! Bir kpek iin hngr hngr ala
yacak deilsin herhalde ! " Ktlk olsun diye sylemiyor

du; iyi kadnd, sadece Tereza'y avutmak istiyordu. Tereza

anlad, her bir tavan kendisinin Karen in'i sevdii kadar


sevseler, kyllerin hibir hayvan ldremeyeceklerini ve
hayvanlaryla birlikte alktan leceklerini anlayabilecek
kadar uzun sredir kyde yayordu. Gene de kadnn sz
leri ona hi de dosta gelmedi. "Anlyorum," dedi hi kar
kmadan. Ama abucak arkasn dnd, kendi yoluna git
ti. Kpeine duyduu sevgi onu insanlardan koparyor, ya
ltyor duygusu iindeydi. Hznl bir glmsemeyle, bu
sevgiyi bir gnl serveninden daha byk bir dikkatle
saklamas gerektiini dnd. Birinin kpek sevmesi d
ncesi insanlar fkelendirir. Oysa komu kadn Tereza'nn

Tomas' aldattn bilse, Tereza'nn srtna gi zl i bir dayan


mann iareti olarak akacktan bir aplak indirirdi.
Ne olursa olsun; Tereza yoluna devam etti ve danalarn
birbirine srtnmesini seyrederken onlarn ne kadar sevim

li hayvanlar olduklarn geirdi aklndan. Bu sakin, iten

pazarlksz ve bazen ocuklar kadar oyuncu hayvanlar, on


drt yandaym gibi yapan iko elliliklere benziyorlard.
ineklerin birbirleriyle oynamasn seyretmekten daha doku
nakl bir ey olamaz. Tereza onlarn bu oynamalarndan
zevk alyor ve insann inek zerindeki asalaklnn, bar
sak kurdunun insan zerindeki asalaklndan daha fazla
olduunu dnyordu (kyde geirdii iki yl boyunca
tekrar tekrar aklna gelen bir dnceydi bu) ; slk gibi
293

emdik bitirdik ikembelerini. lnsand varlklar, "inek asa


la insan" diye tanmlyorlard herhalde zooloji kitaplarn
da insan.
Bizler bu tamn aka olarak alp, hogrl bir kahka
hayla bir yana brakabiliriz. Ama Tereza ciddiye aldna
gre, demek ki kendini sallantl konumda gryordu; d
nceleri tehlikeliydi, onu teki insanlardan uzaklatryor
du. Yaradl Kitab, Tanr'rnn insanlara hayvanlar zerin
de egemenlik verdiini sylyor, ama bunu O'nun hayvan
lar insanlara emanet ettii biimde de yorumlayabiliriz pe
kala. nsan gezegenin efendisi deil, sadece yneticisiydi ve
sonuta yal nzca gezegenin yne liminden sorumluydu.
Descartes nemli bir adm att; insan "maitre et proprietaire

de

la nature" (doann efendisi ve sahibi) yapt. Hi kuku

suz bu admla hayvanlarn ruhu olduunu kesinkes redde


denin o olmas arasnda da derin bir ba var. nsan efendi
ve sahiptir, diyor, Descartes, hayvansa sadece bir otomat,
hareket eden bir makine, bir machina animata. Hayvan ya
kndnda, bu yaknma deildir; sadece kt alan bir
makinenin hrldamasdr. Bir vagon tekerlei gcrdadn
da, vagon ac ekiyor anlamna gelmez bu; sadece tekerle
in yalanmas gerekmektedir. Demek ki, labo ratuvarda
canl canl kesilen bir kpee zlmek iin neden yoktur.
Danalar otlarken, Tereza bir aa kknn zerine otur
mu, yanbandaki Karenin de ban onun kucana yatr
mt. On yl kadar nce gazetede rastlad iki satrlk ha
beri hatrlad birdenbire; Rusya'da bir kentte btn kpek
ler resmi izin olmakszn, tek bir tane kalmamacasna vu
rulmulard. lkesinin i ri yar komusunun yaln dehetini
ilk olarak Tereza'nn kafasna dank e ttiren bu gsterisiz ve
grnrde nemsiz kk yaz olmutu.
Bu kk yaz gelecekte olacaklarn habercisiydi. Rus i
galini izleyen ilk yllar henz terr ynetimi olarak nitelen294

dirilemezdi. Hemen hemen hi kimse igal ynetimiyle uz


lama iinde olmadndan, Ruslar birka kurald kiiyi
bulup karmak ve onlara i le kaka g vermek zorundayd
lar: Ama bu kiileri nereden bulacaklard? Komnizme ve
Rusya'ya duyulan inan tmyle lmt. Byle olunca da
kendilerini yaamdan alacakl sanan, beyinlerinde bir inti
kam tayan kiileri bulup kardlar. Derken bunlarn sal
drganlklarn odaklamak, gelitirmek ve canl tutmak, ze
rinde altrma yapabilecekleri geici bir hedef bulmak so
runuyla kar karya kaldlar. Setikleri hedef hayvanlard.
Birdenbire gazetelerde yaz dizileri ya da rnein kent s
nrlar iindeki btn gvercinlerin yokedilmesini isteyen
rgtlenmi okur mektuplar grlmeye baland. Ve g
vercinler yokedildi. Ama asl nefret kpeklere ynelikti. ln
sanlar igal felaketini hala atlatabilmi deillerdi, ama rad
yo, televizyon ve basn bir kpektir tutturmu gidiyorlard;
nasl sokaklarmz ve parklarmz kirletiyo rlar, ocuklar
mzn salna kastediyorlar, bir ie yaramadklar halde yi
ne de beslenmemeleri gerekiyor vb. vb. yle cinneti and
ran bir ngard ki kan, Tereza gz dnm kalabaln
Karenin'e bir zarar vermesinden korktu. Ancak bir yl sonra
biriken kin (o zamana kadar talim olsun diye hayvanlara
yneltilmiti), gerek hedefini buldu: insanlar. nsanlar i
lerinden alnmaya, tutuklanmaya, yarglanmaya baladlar.
Hayvanlar sonunda rahat nefes alabildiler.
Tereza, Karenin'in hi kprdamakszn kucanda yatan
ban okayadururken, aklndan una benzer bir eyler ge
ti: lnsann insan kardeine iyi davranmasnda yle ok er
demli bir yan yok. teki kyllere iyi davranmas gereki
yordu, yoksa orada yaayamazd. Hatta Tomas'a bile iyi dav
ranmak zorundayd, nk ona gereksiniyordu. Bakalaryla
olan ilikilerimizin kata kann duygularmzn -sevgi, an
tipati, iyilikseverlik ya da ktclk- sonucu, kata ka295

nmsa bireyler arasndaki srekli g oyunu tarafndan belir


lenmi oldugunu hibir zaman kesinlikle saptayamayz.
Gerek insan iyilii, ancak karsndaki gsz bir yara
uksa btn safl ile, zgrce onaya kabilir. nsan soyu
nun gerek ahlaki snav, temel snav (iyice derinlere g
mlm, gzlerden uzak snav) onun, merhametine bra
klnlara davran nda gizlidir: Hayvanlara. Ve ite bu a
dan insan soyu temel bir yenilgi yaamur, o kadar temel
bir yenilgi ki, btn teki yenilgiler kaynan bundan al
maktadr.
Danalardan biri Tereza'yla dostluk kurmutu. Durur, b
yk, kahverengi gzlerini Tereza'ya diker bakard. Tereza
onu tanrd. Marketa adn takmt ona. Btn danalara ad
takmak isterdi, ama yapam yordu. ok dana vard. ok es
kiden deil, krk yl kadar nce, kydeki btn ineklerin ad
varm. (Ve eer ad olmak ruhu olmann bir gstergesiyse,
hepsinin de ruhlar varm diyeceim, Descartes'a inal.)
Ama sonra kyler byk birer ortaklamac fabrikaya d
ntrlnce inekler btn yaamlarn alda kendilerine
ayrlan birka metrekarelik bir alanda geirmeye balam
lard. O gnden sonra, adlar olmam, sadece birer

animata olmu kmlar. Dnya Descartes'

machina

hakl karmt.

Tereza yeniden yeniden gelip duruyor gzlerimin nne.


Onu aa kknn zerine o turmu Karenin'in ban ok
ar ve insan soyunun yenilgileri zerine kafa yorarken g
ryorum. Bir de u sahne geliyor insann gznn nne:
Turin'deki o telinden kan Nietzsche. Bir arabacnn aun
krbaladn gren Nietzsche atn yanna gidiyor, kollarn
hayvann boynuna doluyor ve gzyalarna bouluyor.
Bu 1 899'da oldu; o srada Nietzsche de insanlarn dnya
sndan elini eteini ekmiti. Baka bir deyile , tam akl
hastalnn patlak verdii sralar. Ama tam da bu nedenle,
yapt harekette derin anlamlar buluyorum ben; Nietzsche
296

allan Descartes adna zr diliyordu. Delilii (yani insan


lktan son ve kesin kopuu) at iin gzyalarna bouldugu
an balad.
lte benim sevdiim Nietzsche bu, tpk Tereza'y da ba
n kucana yatrm lmcl hasta kpekle birlikte seviim
gibi. Onlar yanyana gryorum: lkisi de "doann efendisi
ve sahibi" insan soyunun uygun adm ileri doru yrd
yoldan kendi istekleriyle sapyorlar.

3
Karenin iki kk rekle bir ar dourdu. aknlkla ken
di dourduklarna bakt. Kk rekler son derece sakin
diler, ama ar afyon yutmu gibi sersem sersem sendeledik
ten sonra havaland, utu gini.
En azndan Tereza'nn ryasnda byle oldu bu. Tornas
uyanr uyanmaz Teraza ryasn ona da anlatt ve ikisi de
bu ryada belli avuntu buldular. Rya Karenin'in hastal
n gebelie, dourmann dramatikliini de glnesi ve do
kunakl bir eye -iki kk rekle bir arya- dntr
yordu.
Tereza yeniden akl d umutlarn penesine dt. Ya
taktan kalkt ve giyindi. Burada da gn st, ekmek ve rek
almak iin dkkana gitmekle balyordu. Ama o gn Kare
nin'i sabah yry iin yanna agrdnda, ancak kafas
n kaldrabildi Karenin. Kendisinin onlar zorla altrd
bir trene katlmay ilk olarak reddediyordu.
Tereza onsuz kt. "Nerede Karenin ? " diye sordu tezga
hn arkasndaki kadn; her zamanki gibi Karenin'in reini
ayrmt. Tereza rei antasnda gtrd eve. Eikte
kard, Karenin'e uzaktan gsterdi . Gelip alsn istiyordu.
Ama Karenin hi kprdamadan oldugu yerde yatt.
Tomas, Tereza'nn ne kadar mutsuz olduunu gryordu.
297

rei azna alp Karenin' in nnde drt ayak zerine


kt. Sonra yava yava ona doru srnerek ilerledi.
Karenin, onu gzlerinde belli bir ilgi yla seyretti, ama
yerinden kalkamad. Tomas yzn Karenin'in burnunun
hizasna getirdi. Kpek, bedenini hi kprdatmadan To
mas'n azndaki rein ucunu kendi azna ald. Tomas
kpek rein geri kalann da yiyebilsin diye dilerini gev
etti.
Gene drt ayak zerinde biraz geriledi Tomas, srtn ka
bartt ve sanki rek iin kavga etmek istiyormu gi bi hav
lamaya balad. Ksa bir sre sonra, kpek kesik kesik hav
lamalarla karlk verdi buna. Sonunda! Umduklar ey ol
mutu ite: Karenin'in can oyun istiyor! Karenin yaama
direncini kaybetmedi!
Bu kesik kesik havlamalar Karenin'in glmsemesiydi,
Tomas'la Tereza bunun olab ildiince srmesini istiyorlard.
Bylece Tomas gene emekleye emekleye onun yanna gitti
ve rein Karenin'in agzndan dar kan ucunu kapt.
Yzleri o kadar birbirine yaknd ki Tomas kpein soluu
nun kokusunu alyor, Karenin'in burnundaki kllardan g
dklandm hissediyordu. Kpek bir kere daha havlad ve
az seirdi; u anda ikisinin de aznda yarm rek vard.
Derken Karenin eski bir taktik hatas yapt; sahibinin azn
daki yarm alabilmek umuduyla kendi azndakini yere b
rakt, her zamanki gibi Tomas'n kpek olmadn, elleri
kollan olduunu unutmutu. Tomas kendi yarmn azn
dan b rakmadan, teki yarm eliyle yerden ald.
"Tornas " diye bard Tereza. "reini almayacaksn
elinden herhalde! "
Tomas iki yarm da yere, Karenin'in nne koydu; Kare
nin bir tanesini hemen o an yuttu, ikinci yarm ise uzun
sre, mahsustan yemedi, ikisine kar kazand zaferi st
ne basa basa gstermek istiyordu.
298

Orada ayakta durup onu seyrederlerken , bir kere daha,


gld srece de lme mahkm olmasna karn bir ya
ama nedeni olacam geirdiler akllarndan.
Ertesi gn durumu gerekten de daha iyi gibiydi. le
yemei yediler. Gnn, normal olarak onu yrye kar
dklar saatiydi. Karenin'in adeti bir ona bir tekine sabrsz
lk iinde koup durmakt. Oysa o gn, Tereza kayla tas
may eline alnca sadece donuk baklarla karlat. Neeli
grnmeye (Karenin iin ve Karenin'e), onu biraz canlan
drmaya altlar, yle ki Karenin, uzun bir bekleyiten
sonra onlara acd, baca zerinde sendeleyerek yanlar
na geldi, Tereza'nn tasmay boynuna geirmesine izin verdi.
"Fotoraf makinesinden nefret ettiini biliyorum," dedi
Tomas, "ama bugn al yanna, olur mu?"
Tereza gidip dolab at, oktan bir kenara aulm, oktan
unutu lmu fo toraf makinesini aramaya balad. " Gnn
birinde elimizde fotoraflar olduuna sevineceiz," diye
srdrd szn Tomas. "Karenin yaammzn nemli bir
paras oldu."
Tereza ylan sokmu gibi, "Oldu da ne demek?" diye sor
du. Fotoraf makinesi nnde, dolabn zemininde duru
yordu, ama Tereza eilip almad. "Almayacam yanma.
Ben Karenin'i kaybetmenin dncesini bile aklma getir
mek istemiyorum. Sen kalkm ondan gemi zamanda sz
ediyorsun ."
"zr dilerim," dedi Tomas.
"Zarar yok," dedi Tereza, yumuamt. " Kendimi onu
hep gemi zamanda dnrken yakalyorum. Aklmdan
silip atmak zorunda kalyorum. Fotoraf makinesini de bu
nun iin almayacam ite . "
H i konumadan yrdler. Sessizlik, Karenin'i gemi
zaman kipinde dnmemenin tek yoluydu. kisinin de
gzleri hep onun zerindeydi; srekli onunlaydlar, glm299

semesini bekliyorlard. Ama glmsemedi; aya zerin


de topallayarak onlarn yansra yrd sadece.
"Bunu srf bizim iin yapyor," dedi Tereza. "Yrye
kmak istemedi. Srf biz mutlu olalm diye yapyor. "
Syledii zc bir eydi ama, bunun farkna varmyor
lard, mutluydular. zntlerine ramen deil, onun saye
sindeydi mutluluklar. Elele tutumulard, her ikisinin de
gzlerinin nnde ayn imge vard: Yaamlarnn on ylnn
yerini tutan topallarnakta olan bir kpek.
Biraz daha yrdler. Derken hi beklenmedik bir ey ol
du; Karenin durdu ve dnd. Geri dnmek zomnda kaldlar.
Belki o gn, belki de ertesi gn Tomas bir mektup okur
ken ieri girdi Tereza. Kapnn aldn duyunca To mas
mektubu teki katlarn arasna sokuverdi, ama Tereza bu
nu grd. Ayrca Tereza odadan karken Tomas'n mektu
bu cebine sokuturduunu da grd. Ama zarf dikkatle in
celedi. Adres tandk bir el yazsyla yazlmamt, ama ok
dzgn bir el yazs olduu iin Tereza bunun bir kadn ya
zs olduu sonucuna vard.
Tomas eve dndnde ona hi bozu ntuya vermeden
postann gelip gelmediini sordu.
"Hayr," dedi Tomas. Tereza'mn, ii oktandr alk olma
d iin daha da kt bindiren bir umarszlkla doldu. Hayr,
kyde gizli bir sevgilisi olduunu sanmyordu. Bu olacak ey
deildi. Bota kalan her dakikasn nasl geirdiini biliyordu.
Prag'daki bir kadnla ilikiyi srdryordu herhalde; kadn
Tomas'n sana aparasnm kokusunu brakamasa bile, de
mek ki o hala kadn dnyordu. Tereza, Tomas'm kendisi
ni o kadn iin brakacan sanmyordu, ama kyde geen
iki yln mutluluu imdi yalanlarla kirlenmi gibiydi.
Eskiden sk sk aklndan geirdii bir dnceyi yeniden
geirdi aklndan; yuvas Karenin'in yanyd, Tomas'n deil.
O ldnde kim kuracakt gnlerin saatini?
300

Zihninde gelecei, Karenin'siz bir gelecee taman Tereza


terk edilmi hissetti kendini.
Karenin bir kede yatm, alar gibi sesler karyordu.
Tereza baheye kt. lki elma aac arasndaki toprak par
asna bakt ve Karenin'i oraya gmmeyi dnd. Topu
uyla topraa bast, drt ke bir iz kard orada. Kare
nin'in mezar buras olacakt.
"Ne yapyorsun?" diye sordu Tomas; birka saat nce
mektup okurken Tereza nasl onun stne gelmise o da
Tereza'nn stne gelmiti.
Tereza cevap vermedi. Aylardan beridir ilk defa, onun el
lerinin titrediini grd Tomas. Ellerini tuttu. Tereza elleri
ni ekti.
"Karenin'e mezar m bu?"
Tereza cevap vermedi.
Sessizlii Tomas' zyordu. Patlad. "nce ben onu ge
mi zaman kipinde dnyorum diye bana kzyorsun, ya
sen ne yapyorsun? Kalkm, cenaze hazrlklarna bala
msn bile ! "
Tereza o na arkasn dnd.
Tomas odasna gitti, arkasndan kapy arparak kapatt.
Tereza eve girdi, kapy at. "Hep kendini dneceine,
biraz da o nu dnsen iyi olur," dedi. "Sen uyandnncaya
kadar uyuyordu. imdi yeniden alamaya balayacak."
Hakszlk ettiini biliyordu (kpek uykuda deildi); ka
dnlarn en bayas gibi, karsndakine ac ektirmek iste
yen ve bunu nasl baaracaklarn da ok iyi bilen kadnlar
gibi davrandnn farkndayd.
Tomas parmak ularna basarak Karenin'in yatt odaya
girdi, ama Tereza onu Karenin'le yalnz brakmad. lkisi de bi
rer yanndan kpein zerine eildiler. Ama bu yaptklarnda
en ufak bir barma giriimi sezilmiyordu. Tam tersine. kisi
de yalnzd. Tereza kendi kpeiyle. Tomas kendi kpeiyle.
301

Sylemesi ac ama bylece ayrlm olarak, ikisi de tek


balarna son nefesine kadar Karenin'in baucunda kald lar.
"ldil" szc neden bu kadar nemliydi Tereza iin?
Ahd-i Atik mitolojisiyle yetitirildiimiz iin, "idil"in tpk
Cennet'in ans gibi bizde kalan bir ey olduunu syleyebili
riz. Cennet'teki yaam bilinmeyene doru giden dz bir izgi

yi izlemek gibi bir ey deildi; bir serven deildi. Tand


mz, bildiimiz nesneler arasnda bir emberin iinde dnp
dururdu. Tekdzelii mutluluk retirdi, sknt deil.
nsanlar tarada, doann ortasnda, evcil hayvanlarla ev
rili olarak, dzenli biimde birbirini izleyen mevsimlerin ku
canda yaadklar srece bu cenneti andran 'idil'in ufack
bir parasn koruyorlard hi olmazsa. Ortaklamac iftliin
bakanyla o kaplca kentinde karlatnda Tereza bu yz
den ok ekici bulduu bir tara resmi (hi yaamad ya da
girip grmedii bir tarann resmi) canlandrmt kafasnda.
Onun geriye, ardna, Cennet'e bakma biimiydi bu.
Kuyuya doru eilen Adem , grd eyin kendisi oldu
unu henz fark etmemitir. Adem, gen kzken aynann
nnde durup bedeninden ruhunu grmeye alan Tere
za'y da anlamazd. Adem, Karenin gibiydi. Tereza, Kare
nin'i aynaya baktrmay bir oyun klna sokmaya alm
t, ama beriki kendi imgesini hibir zaman tanmam, ona
bo bo, akl almaz bir kaytszlkla bakmt.
Adem'le Karenin'i karlatrmak, beni Cennet'te insann
henz insan olmadn dnmeye gtryor. Ya da daha
kesin konumak gerekirse, insan henz insan olma yollar
na dmemiti. imdiyse zamann boluu iinden dz bir
izgi izleyerek uan, nicenin ko .ulmularyz hepimiz. Ama
gene de derinlerde bir yerde, incecik bir iplik, bizi o uzak
larda kalan , sisler iindeki Cennet'e balyor; orada Adem
bir kuyuya doru eiliyor ve Narsissus'un tersine, kuyuda
beliren soluk san lekenin kendisi olduundan kukulanm302

yor bile. Cennet'e duyulan zlem insann insan olmamaya


duyduu zlemdir.
Tereza ocukluunda ne zaman annesinin kana bulanm
adet bezlerine rastlasa tiksinti duyar ve bunlar saklayacak
utanp arlanmas olmad iin annesinden nefret ederdi. Ama
Karenin de diiydi eninde sonunda ve adet gryordu. Alt
ayda bir, on be gn sryordu adet dnemi. Evi kirletmesin
diye, Tereza onun bacaklarnn arasna emici bir pamuk par
as yerletirir, zerine eski bir klot geirir, bunu uzun bir
kurdeleyle gzelce gvdesine balard. Her adet dnemi, iki
hafta boyunca bu donanma baktka gler dururdu.
Neden bir kpein grd adet onu elendiriyor, nee
lendiriyordu da kendininki midesini bulandryordu? Ceva
b basit geliyor bana; kpekler hi Cennet'ten kovulmadlar.
Karenin ruh ve beden ikilii konusunda hibir ey bilmi
yordu, bu yzden de tiksinti kavram yoktu. Tereza bu yz
den onunla bu kadar zgr ve rahat hissediyordu kendini.
(Bir hayvan machina animata, inei st retimine yarayan
bir O lomat haline getirmek de bunun iin o kadar tehlikeli
dir. Byle yapmakla, insan kendini Cennet'e balayan iplii
koparr ve artk zaman boluu iinde kt uuta tutu
nacak ya da avuntu bulacak hibir ey kalmaz elinde.)
Bu karman orman dnceler Tereza'nn bir trl silip
atamad, dini adan kfr saylacak bir dnceyi dour
du: Onu Karenin'e balayan sevgi, Tomas'la arasndakinden
daha iyi bir sevgiydi. Daha iyi; daha byk deil. Tereza ne
Tomas'a ne de kendine su bulmak istiyordu; Karenin'le
birbirlerini daha oh sevdiklerini ne srecek deildi. Sade
ce ona yle geliyordu ki, insan iftinin domas gznne
alndnda, erkekle kadnn ak , a pdori olarak kpekle
insan arasnda varolabilecek (en azndan en iyi rneklerde)
sevgiden aa bir eydi. Bu, insan tarihinin byk olaslk
la Yaratc tarafndan tasarlanmayan bir garipliiydi.
303

Tmyle benliksiz bir akt bu; Tereza, Karenin'den bir


ey islemiyordu; onu sevdi diye karlnda, kendisini sev
mesini bile beklemiyordu. stelik hibir zaman kendi ken
dine; insan ifllerine yaam zehir eden sorular da sorma
mt: Beni seviyor mu? Benden daha ok sevdii bir baka
s var m? Benim sevdiimden daha ok seviyor mu beni?
Ak lmek, snamak, denemek ve kunarmak iin aka y
nelttiimiz btn bu sorular belki de her eyin yansra ak
ksaltmaya da yaryor. Belki de sevemememizin nedeni ok
sevmek istememiz, yani karmzdaki kiiden hibir istekte
bulunmakszn, ondan onunla birlikte olmaktan baka bir
ey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir ey
(ak) talep etmemizdir.
Bir ey daha var; Tereza, Karenin'i olduu gibi kabul et
miti; onu kendi imgesinde yeniden yaratmaya alma
mt ; daha iin bandan onun kpek yaamyla uzlam,
onu bu yaamda yoksun etmeye almam, kendine zg
gizli kapakl ilerini kskanmamt. Onu eittiyse, bu onu
dntrmek iin (kocann karsn ya da karnn kocasn
yeni batan yaratma almas gibi) deil, ona birlikte yaa
malarna ve anlamalarna yarayacak temel dili retmek
iindi.
Sonra u da var: Hi kimse onu Karenin'i sevmeye zorla
mamt; kpek sevmek insann kendi isteiyle olur. (Tere
za yeniden annesini hatrlad ve aralarnda olup bitenlerden
pimanlk duydu. Annesi kydeki adsz sansz kadnlardan
biri olsayd, onun o sereserpe bayaln sevimli bile bula
bilirdi. Ah, annesi bir yabanc olsayd keke ! ocukluun
dan beri, Tereza annesinin kendi yz izgilerini ele geir
mesinden, kendi "ben"ini zaptetmesinden ok utanmt.
Daha da kts; "Ana-baban seveceksin! " diyen o yzyl
lar ncesinden kalma buyruktu; bu buyruk onu anasnn
giritii kuatma ile uzlamaya, saldrganl a sevgi adn
304

vermeye zorluyordu! Tereza'nn onunla bozumu olmas


anasnn suu deildi. Tereza onunla annesi olduu iin de
il, anne olduu iin bozumutu.)
Ama hepsinden de nemlisi; hi kimse hi kimseye idil
armaan edemez; sadece bir hayvan yapabilir bunu, nk
bir tek hayvanlar kovulmamt Cennet'ten. Kpekle insan
arasndaki sevgi idilsidir. atma nedir bilmez, tyler r
pertici sahneler tanmaz; gelime bilmez. Karenin, Tereza
ile Tomas' yinelemeye dayal bir yaamla kuauyordu ve
onlardan da ayn eyi bekliyordu.
Karenin kpek deil de insan olsayd, Tereza'ya oktan,
"Buraya bak, her gn u rei azmda tutmaktan bktm,
iime fenalk geldi. Deiik bir ey gelmiyor mu aklna? "
demiti bile. te insanolunun btn bahtszl burada ya
tyor. lnsan zaman bir dng izlemiyor; onun yerine dm
dz bir izgide ileriye doru gidiyor. lnsan bu yzden mut
lu olamyor; mutluluk yinelenmeye duyulan zlemdir.
Evet, mutluluk yinelenmeye duyulan zlemdir, dedi Te
reza kendi kendine.
Ortaklamac iftliin bakan Mefisto'sunu iten sonra
yrye kardnda bazen Tereza'ya rastlyor ve her ke
resinde Tereza'ya unlar sylyordu: "Neden bu kadar ge
girdi yaamma, Tereza? ikimiz apknla kabilirdik, o
ve ben! Bu iki kk domuza hangi kad n hayr diyebilir
ki? " Bu noktada domuz kendisine retildii gibi homur
danr, hrldard. nceden ne syleyeceini bilse de Tereza
her keresinde glerdi adamn sylediklerine. aka yinelene
yinelene ekiciliinden bir ey kaybetmemiti. Tam tersi
ne. ldilsi bir o rtamda, mizah bile yineleniin tatl yasasna
boyun eer.

305

4
Kpeklerin insanlara stn yanlar pek fazla deildir, ama
bunlardan biri son derece nemlidir: Onlara tenazi * ya
sak deildir; hayvanlarn ac ekmeden lmeye haklar var
dr. Karenin aya zerinde yryor ve giderek daha
ok zamann bir kede yatmakla geiriyordu. Ve alar gi
bi sesler kararak. Kan-koca ona byle gereksiz yere ac
ektirmeye haklar olmadnda gr birl iine vardlar.
Ama ilke olarak gr birliine varsalar da, Karenin'in ek
tii acnn gerekten gereksiz hale gelecei zaman , yaa
mnn yaanmaya deer olmaktan kaca an saptamak
acsyla yzyzeydiler.
Keke Tomas hekim olmasayd. O zaman bir nc kii
nin arkasna gizlenebileceklerdi. Veterinere gidip ondan hay
van bir ineyle uyutmasn istemek ellerinden gelebilecekti.
lmn roln stlenmek korkutucu eydir. Tomas i
neyi kendisi yapmamakta diretiyordu: Veteriner getirtip
yaptrtacakt. Ama sonra Karenin'e insanlara yasak olan bir
ayrcalk salayabileceini dnd: lm ona sevdikleri
nin klnda gelecekti.
Karenin btn gece alar gibi sesler karmt gene. To
mas sabah hayvann bacan yoklad ve Tereza'ya "Artk
beklemenin bir anlam yok," dedi.
Bir iki dakika sonra ikisi de ie gitmek zorundaydlar. Te
reza ieriye Karenin'i grmeye gitti. O ana kadar kesinde
hi tepki gstermeden (Tomas bacan ellediinde bile)
yatmt Karenin, ama kapnn aldn duyup da Tere
za'nn ieri girdiini grnce, ban kaldrd, ona bakt.
Bu baka dayanamad Tereza; neredeyse rk tyordu
onu . Karen in, Tomas'a yle bakmyordu, bir tek ona, Tere(*) ena::i: insann yaamna son
306

verme

hakk.

za'ya bakyordu. Ama hi bugnk kadar yotm olmamt


bu bak. aresiz , hatta yasl bile deildi; hayr, korkun,
katlanlmaz bir gven bakyd. Bu bakta bir an nce ce
vap isteyen bir soru vard. Btn yaam boyunca Karenin
Tereza'dan cevap beklemiti ve imdi de ona (her zaman
kinden daha byk bir sabrszlkla aynca) gerei hala on
dan renmeye hazr olduunu bildiriyordu. (Tereza'dan
gelen her ey gerekti. "Otur ! " ya da "Yat! " gibi emirler bile
verse, Karenin bunlar kendiyle zdeletirecei, yaamna
anlam verecek gerekler olarak kabul ediyordu.)
O korkun gven bak uzun srmedi; Karenin ok ge
meden ban gene patilerinin zerine yatrd. Tereza, baka
hi kimsenin ona bir daha byle bakmayacan biliyordu.
Ona hi ekerleme vermezlerdi, ama son zamanlarda Te
reza Karenin'e birka para i kolata almt. ikolatalar
yaldzl kattan kard, para para krd ve bir ember
oluturacak biimde Karenin'in evresine dizdi. Sonra da,
evde tek bana geirecei uzun saatler boyunca hibir eksi
i kalmasn diye bir tas su getirip yanna koydu. Demin Te
reza'ya bakmak ok yormutu Karenin'i. ikolatayla evrili
olduu halde, kafasn kaldrp bakmad.
Tereza yere onun yanna oturdu, onu kucaklad. Yavaa
zahmetli bir hareketle ban evirdi, Tereza'y koklad, bir
iki yalad Karenin. Yalama srerken Tereza bunu sonsuza
kadar unutmamak ister gibi gzlerini kapad. Sonra yalasn
diye teki yanan evirdi.
Artk kp danalarla ilgilenmek zorundayd. le yeme
inden ncesine kadar dnmedi. Tomas henz eve gelme
miti. Karenin hala yerde ikolatayla evrili olarak yatyor
du ve Tereza'nn geldiini duyduunda ban bile kaldr
mad. Hasta baca imi, ur baka bir yere sramt. De
risinin altndan ak krmz birtakm damlacklarn (kan
gibi deil) olutuunu fark etti Tereza.
307

Gene yere onun yanna yatt. Bir kolunu boylu boyunca


gvdesine uzatt ve gzlerini kapatt. Derken birinin kapya
gm gm vurduunu duydu. "Doktor! Doktor! Domuz gel
di! Domuzla sahibi ! " Tereza'nn kimseyle konuacak hali
yoktu, ne kprdad ne de gzlerini at. "Doktor! Doktor!
Domuzlar geldi ! " Ardndan sessizlik.
Tomas ancak yann saat sonra dnd. Dosdoru mutfaa
gitti ve tek bir sz sylemeden ineyi hazrlad. Odaya gitti
inde Tereza ayaktayd, Karenin de kalkmaya alyordu. To
mas' grr grmez, halsiz halsiz kuyruk sallamaya balad.
"Bak," dedi Tereza, "hala glmsyor."
Bunu yalvarrcasna, kk bir erteleme ister gibi syle
miti, ama fazla stelemedi.
Yavaa bir rt yayd kanepenin zerine. Minik meneke
desenli beyaz bir rtyd bu. Her eyi nceden zenle ha
zrlam, dnm, Karenin'in lmn gnler ncesinden
dlemiti. (Ah, sevdiklerimizin lmn onlar lmeden
ok nce, basbaya dlememiz nasl da korkuntur ! )
Kanepen in zerine srayacak gc yoktu artk Kare
nin'in. Onu birlikte kucaklayp kaldrdlar. Tereza yan yatr
d, Tomas saglam bacaklarndan birini yoklad . Az ok ele
gelir bir damar aryordu. Sonra krk makasla kesti.
Tomas kanepenin yanna meldi, Karenin'in ban ken
di bana yaklatrd.
Tomas, ineyi ieri sokmakta zorluk ektii iin baca
skmasn syledi Tereza'ya, Tereza syleneni yapt, ama y
zn Karenin'in bandan ayrmad . Karenin'le tatl tatl ko
numay srdrd, Karenin de yalnzca o nu dnyordu.
Korkmuyordu. Tereza'nn yzn iki kere daha yalad. Te
reza fsldamay kesmed i. "Ko rkma, korkma oran acmaya
cak, sincaplar, tavanlar greceksin ryanda, o rada inekler
olacak, Mefisco da orada olacak, korkma. . . "
Tomas ineyi damara soktu ve inenin silindirini itti. Ka308

reni n'in baca seirdi; solugu birka saniyeliine hzland,


sonra kesildi. Tereza kanepenin yannda, yerde, oturduu
yerde kalakald, yzn Karenin'in bana gmd.
Artk ikisi de ie dnmek zorundaydlar; kpei kanepe
nin zerinde, minik m enekeli beyaz rtnn zerinde
uzanm braktlar.
Akama doru dndler. Tomas baheye kt. Tereza'nn
iki elma aac arasnda topuguyla iaretledii drtgeni bul
du. Sonra kazmaya balad. Tam Tereza'mn istedii gibi ya
pyordu. Her eyin tam Tereza'nn arzu ettii gibi olmasn
istiyordu.
Tereza evde Karenin'le kald. Onu diri diri gmmekten
korkuyordu. Kulan azna dayad ve ok zayf bir soluma
sesi duydugunu sand. Bir iki adm geri ekildi. Sanki kpe
in gs hafife inip kalkyordu.
(Hayr; duyduu kendi soluuydu ve bu soluk bedenini
hafife hareket ettirdii iin kpein hareket ettiini san
yordu.)
antasnda bir ayna buldu ve bunu kpein azna tuttu.
Ayna o kadar lekelenmiti ki , zerinde damlalar grdn
sand, soluun neden olduu damlalar.
"Tomas! Yayor ! " diye bard , Tomas amurlu izmele
riyle baheden ieriye girmiti.
Tomas kpein zerine eildi, sonra hayr anlamnda ba
n sallad.
Kpein zerine uzauldg rtnn birer ucundan tuttu
lar. Tereza alt ucundan, Tomas st ucundan. Sonra kaldrp
baheye tadlar.
rt slakt. iiyle girdi yaammza, imdi de iiyle
kyor, diye dnd Tereza ve elindeki slakla, Karenin'in
son selamna sevindi.
Onu elma aalannn yanna gtrp yere braktlar. Te
reza ukurun zerine eildi, rty Karenin'i tmyle rte309

cek biimde dzeltti. Biraz sonra zerine atacaklar, Kare


nin'in plak bedenine yaacak topra dnmek dayanlr
gibi deildi.
Eve girdi ve Karenin'in tasmas, kay ve sabahtan beri
yerde dokunulmadan duran bir avu ikolatayla geri dn
d. Bunlarn hepsini onun arkasndan ukura att.
ukurun yannda yeni kazlm topraklardan bir tepecik
duruyordu. Tomas krei ald eline.
te tam o srada ryasn hatrlad Tereza: Karenin'in iki
rekle bir ar douruunu. Birden bu szckler bir mezar
yazt gibi geldi ona. Burada, elma aalarnn arasnda du
ran bir ant dledi, zerinde Burada Karenin yatyor. lki

relle bir ar dourdu yazacakt.


Baheye alacakaranlk inmiti; gndzle akam arasnda
ki saat. Gkte solgun bir ay vard, l odasnda ak tutul
mu bir lamba.
izmeleri amurlanm, bu amur kurumutu bile. Kaz
mayla bahe belini alp btn bahe aletlerinin -trmklar,
bahe kovalar, hortumlar- dizili durduu kk girintiye
koydular.

5
Genellikle kitaplarn okuduu masann bana gemi otu
ruyordu Tomas. Byle zamanlarda Tereza arkadan yaklar,
eilip yanan onun yanana bastrrd. O gn birden ir
kildi. Tomas kitap okumuyordu; nnde bir mektup vard
ve mektup daktiloyla yazlm be satrdan ileri gitmemekle
birlikte, Tomas nicedir mektuba dalm gzkyordu.
Teraza, "O ne?" dedi ii anszn acyla dolarak.
Tomas ban bile evirmeden tuttu, Tereza'ya uzatt mek
tubu. Mektupta o gn komu kasabann havaalannda bu
lunmas gerektii yazlyd.
310

Tomas neden sonra Tereza'ya dnp baktnda, Tereza


onun gzlerinde kendinin yeni kefettii deheti okudu.
"Ben de seninle geleceim," dedi.
Tomas ban sallad. "Grmek istedi kleri benim. "
"Hayr, seninle geliyorum," diye yineledi Tereza.

Tomas'n kamyonuna bindiler. Az sonra havaalanmdayd


lar. Her yanda sis vard. Alann zerindeki uaklar belli be
lirsiz J izgileriyle seebiliyorlard ancak. Hepsini bir bir
gezdiler, ama hepsinin kaplar kapalyd. Girilmez. Sonun
da nnde uak merdiveni duran ak bir kap buldular.
Basamaklar ktlar ve kapda bir arlama grevlisi tarafn
dan karlandlar. Kk bir uakt -otuz kiinin ancak s
abilecei bir uak- iinde hi kimse yoktu. Koltuklarn
arasndaki geitten aaya yrdler birbirlerine tutuna
rak, evrelerine pek bakmyorlard. Birbirine bitiik iki kol
tua oturdular, Tereza ban Tomas'n omzuna dayad. llk
dehet dalgas gemi, yerini hzn almt.
Dehet bir oktur, mutlak bir krlemenin zaman. Deh
ette en ufak gzellik yoktur. Btn grebildiimiz bizi
bekleyen bir olayn gelip geici dr. te yandan hzn
olacaklar bildiimizi varsayan bir tavrdr. Tomas'la Tereza
kendilerini nelerin beklediini biliyorlard. Dehetin
bylelikle kaybetti sertliini ve dnya, kendisini gerekten
gzelletiren yumuak, mavimsi bir kla ykand.
Mektubu okurken Tereza, Tomas'a sevgi filan duymam
t; sadece onu bir an olsun brakamayacan anlamt ar
tk; dehet duygusu teki btn heyecan ve sezgileri silip
gtrd. u anda ona yaslanm otururken (uak frtna bu
lutlarnn arasndan szlerek gidiyordu) , korkusu azald
ve aknn, snr, had tanmayan aknn bilincine vard.
Sonunda yere indi uak. Ayaa kalktlar, grevlinin at
kapya gittiler. Hala birbirlerinin beline sarlm olarak, mer
divenlerin tepesinde, en yukanda durdular. Ta aada, bala31 1

n kukuletal, ellerinde tfek olan birtakm adamlar grdler.


Durmann anlam yoktu, kaamazlard nk. Ar ar indi
ler, ayaklar havaalannn zeminine bastnda adamlardan
biri tfeini kaldrd ve onlara nian ald. Silah sesi duyulma
d ama Tereza, Tomas'n -bir saniye nce kolunu beline dola
m kendisine yaslanan Tomas'n- yere devrildiini grd.
Onu kendi bedenine bastrmay denedi, ama ayakta tuta
mad. Tomas beton zemine dt. zerine eildi, kendini
onun zerine atmak, onu bedeniyle rtmek istiyordu, tam
o srada garip bir ey iliti gzne: Tomas gzlerinin nn
de hzla ekiyor, bzlyor, ufalyordu. yle armt ki
dondu, hi kprdamadan olduu yerde kalakald. Tomas'n
bedeni ekip bzldke daha az Tomas'a benziyordu; so
nunda havaalannn zerinde kprdayan, koan, oraya bu
raya seirten minicik, kk bir eye dnt.
Tomac;' vuran adam maskesini syrd, Tereza'ya tatl tatl
glmsedi. Sonra adamlar savuturup bir yere snmak is
tercesine umarszca oraya buraya koan kk eyin peine
dt. Kovalamaca bir sre devam etti, derken birden adam
yere, bir eyin zerine doru atld. Kovalamaca bitmiti.
Adam ayaa kalkt ve elinde o eyle Tereza'ya geri geldi.
Elindeki ey korkudan tir Lir titriyordu. Bir tavand bu.
Adam tavan Tereza'ya uzatt. O an Tereza'nn korkusu ve
hzn azald, kollarnda bir hayvan tuttuu iin, hayvan
kendisinin olduu iin mutluydu. Sevin gzyalanna bo
uldu. Gzleri gzyalarndan grmez olana kadar alad,
alad . Hedefine, ulamak ve hi ayrlmamak istedii yere
neredeyse vard duygusuyla tavan eve gtrd.
Prag sokaklarnda gezerken, evini, kk kzken anne
babasyla oturduu evi bulmakta zorluk ekmedi. Ama an
nesiyle babas yoklard. nceden hi grmedii halde baba
snn dedesi ve byk-bykbabas olduunu bildii iki ih
tiyar karladlar onu. !kisinin de yzleri aa kabuklar gi312

bi izgi izgi ve buruuktu, Tereza onlarla oturacan d


nnce mutlu oldu. Ama u anda, hayvanyla yalnz kal
mak istiyordu. Be yandayken, annesiyle babas kendine
ait bir yaama mekan olmasna karar verdiklerinde kendi
sine verilen oday hemen buldu.
Odada bir yatak, bir masa ve bir iskemle vard. Masann
zerinde dnn bekleyerek hi snmeden yanp duran
bir lamba duruyordu, lambann zerine de iki yana alm
kanatlarnn zerinde iki byk gz olan bir kelebek tne
miti. Tereza hedefine ulatn anlad. Yataa uzand ve
tavan gsne bastrd.

6
Genellikle kitap okuduu masann bana gelmi oturuyor
du Tomas. "Zaman zaman sana szn etmediim mektup
lar alyorum," dedi Tereza'ya. "Olumdan geliyor bu mek
tuplar. Onun ve benim yaamlarmz tmyle birbirinden
ayr tutmaya altm ama, bak kader nasl cn alyor
benden. Birka yl nce niversiteden atld, imdi bir ky
de traktr srcs. Yaamlarmz ayr olabilir ama, ayn
ynde ilerliyor, kout izgiler gibi."
Tereza, "Neden bana bu mektuplardan h i sz etmedin?"
diye sordu byk bir ferahlama duygusuyla.
"Bilmem. Pek ho bir ey deil de ondan herhalde."
"Sk yazyor mu?"
"Ara sra ! "
"Ne hakknda?"
"Kendisi."
"llgin mi peki? "
"Evet, i lgin. Annesi ateli bir komnistti, hatrlarsn.
Eh, ite epey oluyor onunla ilikiyi kesti. Sonra bizimkilere
benzer sonnlan olan insanlarla dost oldu ve onlarla poli313

tik etkinliklere kart. imdi bazlar hapiste. Ama onlarla


da kesti ilikiyi. Mektuplarnda onlara ebedi devrimciler
diyor."
"Ynetimle uzlat m demek istiyorsun?"
"Hayr, hayr, kesinlikle deil. Tann'ya inanyor ve anah
tarn o olduu dncesinde. Hepimizin gndelik yaam
larmz dinin buyruklarna gre srdrmemizi, ynetime
aldr etmememizi, o nu tmyle grmezlikten gelmemizi
savunuyor. Tanr'ya inanyorsak o nun iddiasna gre, her
hangi bir durumu alp, kendi davranlarmz araclyla
bunu "Tanr'nm yeryzndeki krall"na dntrebilir
miiz. Bu toplumda, devlet denetiminden kaabilen tek g
nll birlikteliin kilise olduunu yazp duruyor bana. Ki
liseye neden girdi merak ediyorum, ynetir.le kar kma
sna imkan verdii iin mi, yoksa gerekten Tanr'ya inan
d iin mi?"
"Neden kendisine sormuyorsun?"
"nananlara hayrandm eskiden," diye szn srdrd
Tomas. "Onlarn bana kapal olan kimi eyleri garip, akn bir
biimde kavradklarn sanrdm. Falclar gibi de diyebilirsin.
Ama olumun bandan geenler iman denen eyin aslnda
ok basit olduunu gsterdi bana. aresizdi, Katolikler onu
saflarna aldlar, daha ne olduunu anlamadan iman sahibi
oluverdi. Olay ynlendiren gnl borcuydu byk olaslkla.
nsann ald kararlar son derece basit oluyor."
"Mektuplarn hi cevaplamadm m?"
"Hi adres yazmyor," dedi Tomas. "Damgann zerinde
posta blgesinin neresi olduu yazl geri. Orann ortakla
mac iftliine bir mektup yazp yollayabilirdim."
Tereza, Tomas'tan kukulanm olmaktan utan duyuyor
du, bu yzden de iindeki sululuk duygusunu onun olu
na ynelik iyilik dalgasyla balatmaya alt. "O halde
neden yazp armyorsun , gelsin biraz bizimle kalsn."
314

"Bana benzer," dedi Tomas. "Konutuu zaman st duda


tpk benimki gibi bklyor. Kendi dudaklarmdan Tan
r'nm krall teranesini dinlemek - bana ok garip geliyor
dorusu ! "
Tereza kahkahalarla glmeye balad.
Tomas da onunla birlikte gld.
"Bu kadar ocuk olma, Tomas ! " dedi Tereza. "Alt taraf
eski bir hikaye karnla senin bandan geenler. Oluna ne
bundan? Onun ne i lgisi var olup bitenle? Genliinde
zevksizlik ettiysen ocuun ne kabahati var?"
"Dorusunu istersen, onunla karlamaktan sahneye
kacakmasma korkuyorum. Harekete gemememin asl
nedeni bu. Beni bu kadar inat yapan, onunla grtrme
yen nedir bilmiyorum. Bazen neden olduunu bilmeden bir
karar verirsin de bu karar tersini yapmaya endiin iin
srer gider. Her geen yl daha zorlar deitirmek."
" ar onu," dedi Tereza.
O gn leden sonra, inek allarndan dnerken yoldan
gelen sesler duydu. Daha yaklanca, Tomas'n kamyonunu
grd. Tomas aracn zerine eilmi lastik deitirirken,
birka kii evresini alm onu seyrediyor, iini bitirmesini
bekliyorlard.
Tereza gzlerini ondan ayrmad; yal duruyordu Tomas.
Sa krlamt ve koordinasyon eksiklii de srcle
dm bir cerrahn deil , nicedir gen olmayan bir ada
mn koordinasyon eksikliiydi.
Ortaklamac iftliin bakanyla daha yenilerde yaptkla
r

konuma geldi Tereza'nn aklna. Bakan, ona Tomas'm

kamyonunun berbat durumda olduunu sylemiti. Bunu


ikayet deil aka olarak sylemiti ama, Tereza bu duru
mun bakan ayglandrdn anlamt. "Tomas insanlarn
iini arabalarn iinden daha iyi tanyor," demiti adam g
lerek. Sonra da Tomas'n o yre dahilinde de olsa, hekimli31 5

ini srdrebilmesi iin yetkililerle birka kere grt


n anlatmt. Polisin byle eye hibir zaman izin verme
yeceini sylemilerdi ona.
Tereza, kamyon u n yanndaki adamlar onu grmesinler
diye bir aa gvdesinin arkasna sakland. Orada durmu
Tomas' gzetlerken, iinden bir kendini sulama dalgas
geldi geti. Onun Prag'dan Zrih'e dnmesinin sorumlusu
kendisiydi, Prag'dan aynlmasnn da; imdi de kalkm bu
rada bile rahat b rakmyor. Karenin lmek zereyken gizli
kukularyla ona ikence ektiriyordu.
Gizli gizli onu hep kendisini yeterince sevmemekle sula
mt. Kendi ak her zaman kusur bulunamayacak bir eydi
de, Tomas'nki sadece yukardan bakan bir katlanmayd.
imdi hakszlk ettiini gryordu: Tomas' gerekten
byk bir akla sevse, diini skar onunla darda kalrd!
Tomas orada mutl uydu. Yeni bir yaam uzanyordu nn
de! O ise kalkm terk etmiti onu! Doru, o srada yce
gnlllk ettiine , o na zgrln verdiine inandr
mt kendi kendini. Ama yce gnlll yalnzca bir
zr deil miydi? Eve, ona geri dneceini ok iyi biliyor
du btn bunlar olup biterken ! Cahil kylleri sazlklara
ekip orada boulmaya brakan su perileri gibi onu hep
aaya, daha da aaya ekmi durmutu! Onu kye ta
nmaya kandrmak iin mide arlar ektii bir geceden
yararlanmt! Nasl da kurnaz, hesap olabiliyordu! Onu,
onun kendisine besledii ak tekrar tekrar snamak ister
cesine arkasndan gelmeye armt ! Israrla, arm
durmutu ve ite bak, imdi karsnda yorgun ve salar
aarm, eli bir daha hibir zaman neter tutmayacak bir
Tomas duruyordu.
Artk hibir yere kmayan bir yoldaydlar. Buradan nere
ye gidebilirlerdi? Yurtdna kmalarna hi izin verilmeye
cekti . Prag'a dnmenin hibir yolu ka\mamll; hi kimse
316

onlara i vermezdi. Baka bir kye tanmak iin bile ne


denleri kalmamt.
Hey Tanrm, bunca yolu srf Tereza, Tomas'n kendisini
sevdiine inansn diye mi tepmek zorunda kalmlard?
Tomas sonunda lastii yerine takmay baard. D ireksi
yonun arkasna geti, adamlar arkaya atladlar ve motor
kkredi.
Tereza eve dnp kendisine bir banyo hazrlad. Scak su
yun iinde uzanm yalarken, kendi kendine bir yaam boyu
srp giden zayflklarn hep Tomas'a kar kullandn tek
rarlad durdu. Hepimiz gc suluyla, zayfl masum kur
banla zdeletirmeye yatknzdr. Ama imdi, Tereza kendi
durumunda bunun Lam tersi olduunu gryordu! Ryalar
bile, sanki her ynden ok gl olan bu adamn tek zayfl
n kefetrniesine, Tomas'a Tereza'nn ektii aclan sergi
leyip duruyor, bylece onu geri ekilmeye zorluyordu. Zayf
l saldrgand ve bu zayflk Tomas'a gcn kaybettirip
kollarna snan cavana dntrnceye kadar ona boyun
edirmi durmutu. O rya bir trl kmyordu aklndan.
Banyodan kt, zerine gzel bir eyler giymeye gitti.
Onun houna giLmek, onu mutlu etmek iin ok gzel g
rnmek istiyordu.
Tam son dmeyi de iliklemiti ki, Tomas yannda ortak
lamac iftliin bakan ve teni allmadk solgunlukta
gen bir iftlik iisiyle ieri dald.
"abuk! " diye bard Tomas. "Sert bir iki ! "
Tereza dar frlad, elinde bir ie slivovitz'le geri dnd.

Bir likr bardana bundan biraz koydu, gen adam ikiyi


bir dikite bitirdi.
Sonra olup biteni anlattlar. Adamn omzu km, acyla
haykrmaya balamt. Hi kimse ne yaplmas gerektiini
bilmedii iin Tomas' armlar, o da tek bir hareketle
omzu yuvasna yerletirmiti.
31 7

Bir bardak slivovitz daha yuvarladktan sonra adam To


mas'a, "Karn bugn mthi gzel grnyor," dedi.
"Salak," dedi bakan. "Tereza her zaman gzeldir."
"Biliyorum her zaman gzel olduunu," dedi gen adam,
"ama bugn ok da gzel giyinmi. Bu elbiseyle hi grme
mitim seni. Bir yere mi gidiyorsun?"
"Hayr. Tomas iin giydim."
"Seni ansl namussuz! " dedi bakan, glerek. "Bizim ha
nmn aklna bile gelmez benim iin giyinip sslenmek."
"Neden kam yerine domuzunla gezip tozduun imdi
anlalyor," dedi gen adam ve o da glmeye balad.
"Sahi yahu , Mefisto nas l ? " diye sordu Tomas. " On u
epeydir grmedim. E n az . " dnd biraz, " e n a z b i r sa
attir. "
"Beni zlemitir herhalde," dedi bakan.
"Seni bu elbiseyle grnce iimden dans etmek geldi,"
dedi gen adam Tereza'ya. Tomas'a dnp sordu: "Onunla
dans etmeme izin verir misin?"
"Haydi hep birlikte gidip dans edelim," dedi Tereza.
Gen adam, "Sen de gelir misin?" diye sordu Tomas'a.
..

"Nereye gitmeyi dnyorsunuz ki?" diye sordu Tomas.


Gen adam yakn bir kasabann adn verdi, oradaki otelin barnda dans pisti vard.
"Sen de gel," dedi gen adam ortaklamac iftliin ba
kanna buyurgan bir sesle. Bu arada nc slivovitz'ini yu
varlam bulunduu iin de ekledi. "Mefisto seni ok zle
yecekse onu da alalm. O zaman elaleme gsteri yapmak
iin iki kk domuzumuz olur. Kadnlar bu ikisini bir
grdler mi yalvar yakar olurlar artk."
"Mefisto'dan utanmayacaksanz, geldim gitti." Hep birlik
te Tomas'n kamyonetine bindiler - Tomas direksiyona ge
ti, Tereza yanna oturdu, iki adam da ellerinde yars boal
m slivovitz iesiyle arkaya getiler. Bakan, Mefisto'yu da
318

may unuttuklarn, ancak ky arkalarnda braktklarnda


fark etti. Tomas'tan dnmesini istedi bararak.
"Bover," dedi gen adam. "Tek kk domuz da grr
iimizi." Bakan bu szler zerine gevedi.
Hava kararyordu. Yol keskin virajlar izerek trmanmaya
balad.
Kasabaya vardklarnda, doruca otele gittiler. Tereza ve
Tomas buraya ilk defa geliyorlard. Merdivenlerden aa,
bodrum katna indiler, burada bir bar, bir dans pisti ve bir
ka masa vard. Altm yalarnda bir adam piyano, ayn ya
larda bir kadn viyolonsel alyorlard. aldklar eyler krk
yl ncesinin gzde arklaryd. Pistte be alt ift vard.
"Bana gre bir ey yok hurda," dedi gen adam durumu
gzden geirdikten sonra ve hemen Tereza'y dansa kaldrd.
Onaklamac iftlik bakan Tomas'la bo bir masaya otu
rup bir ie arap syledi.
"lemem," dedi Tomas. "Araba kullanyorum."
"Enayilik etme," dedi br. "Gece burada kalyoruz. "
lki oda ayrtmak iin resepsiyona doru ilerledi.
Tereza yannda gen adamla dans pistinden dndnde,
bu kez bakan onu dansa kaldrd. Son olarak Tomas da
onunla bir kere dans etti.
"Tomas," dedi Tereza dans pistindelerken, "yaamn boyu
bana gelen her kt ey benim kusurum. Kendini burada
bulman da benim kusurum, bundan daha kts olamazd
herhalde."
"Kts m? Ne diyorsun sen yahu? "
"Zrih'te kalm olsaydk, hala bir cerrahtn."
"Sen de fo toraf."
" ok anlamsz bir karlatrma," dedi Tereza. "lin senin
iin her ey demekti; benimse ne yaptm umurumda de
il, her eyi yapabilirim , en ufak bir kaybm yok; sen her
eyi kaybeuin."
319

"Burada mutluyum, fark etmedin mi Tereza?" dedi Tomas.


"Cerrahlk senin misyonundu," dedi Tereza.
" Misyon dediin sersemce bir ey Tereza. Misyonum
yok benim. Kimsenin yok. zgr olduunu, btn mis
yonlardan arnm olduunu fark etmen o kadar byk bir
ferahlama ki . "
Onun bu a k szl, dosdoru konumasna inanmamak
elde deildi. Tereza ayn gnn erken saatlerinde tank ol
duu sahneyi, Tomas'n kamyoneti onarn, o srada ne
kadar yal durduunu hatrlad . Hedefine varmt; hep
yalansn istemiti. ocuklugundaki odada yzne bastr
d tavan yeniden aklna geldi.
Tavan olmak ne demektir? Btn gcn kaybetmek
demektir. nsan artk karsndakinden gsz demektir.
Piyanoyla viyolonselin ezgisine uyarak dans ettiler, Tere
za ban Tomas'n omzuna dayad. Tpk, uakta frtna bu
lutlarnn arasnda birlikte uarlarken yapt gibi. O an ya
ad ayn garip mutluluu ve ayn garip hzn yayordu
imdi. Hzn, son duraktayz demekti. Mutluluk, birlikte
yiz, demekti. Hzn biimdi, mutluluk ierik. Mutluluk
hznn uzamn dolduruyordu.
Masalarna dndler. Tereza o rtaklamac iftlik baka
nyla iki kere, gen adamla da bir kere daha dans etti. !kin
cisi o kadar sarhotu ki, Tereza'yla birlikte piste yuvarland.
Sonra hepsi yukarya ktlar ve ayr ayr odalarna ekil
diler.
Tomas anahtar kilitte dndrd ve tavandaki yakt.
Tereza yanyana bititirilmi, iki yatak grd, birinin yamba
nda bir komodin ve lamba vard. Tavandaki n yans
masyla birlikte rken iri bir pervane lambann karpuzun
dan kt, odada fr dnmeye balad . Piyanoyla viyolonse
lin ezgisi belli belirsiz ulayordu yukarya.
320

AGDA DUNYA
EDEl!IYATI
7

You might also like