You are on page 1of 12

METAFZN KONUSU: ARSTOTELES V E BN SN

Majid FAKHR
eviren : Yard. Do. Dr. mer Mahir ALPER"
ZET
Bu makalenin amac, Antika ve O r t a a ' d a felsefenin esasn tekil eden metafiziin m h i y e
ti ve konusuyla i l g i l i olarak Aristoteles ve bn S n ' n n (. 1037) grlerini m u k y e s e etmek ve byle
ce bn Sn'nn bu meselede farkl ve basmsz bir izgi takip ettiini ortaya koymaktr. Bunu yaparken
mellif, sadece bn S n ' n n dncelerini ele almakla yetinmemekle; ayn zamanda ona zemin hazrla
d dnlen Kind {. 866) ve Frb (. 950) gibi nl seleflerinin konuyla i l g i l i yaklam tarzlary
la, ona etki eden Neoplatonik ve slm etkilen dc incelemektedir. Ayrca makalede bn Bcce (. 1138),
bn Rd (. 1198) ve bn M e y m n ' u n (o. 1204) problemle ilgili dncelerine de atflar yaplarak bel
li noktalarda karlatrmalarda bulunulmaktadr.

SUMMARY
T H E S U B J E C T - M A T T E R O F M E T A P H Y S I C S : A R I S T O T L E A N D B N SN ( A V I C E N N A )
The aim o f (his paper is to make an analytical approach to the subject matter of metaphysics by
comparing between Aristotle's view of subject matter of metaphysics and Ibn Sina's conception. I n the
paper an effort is made to show Ibn Sina's point of departure from Aristotle. In addition to that some
eminent philosophers who influenced Ibn Sina n the matter are mentioned; and the significance of the
ir opinion is discussed.

* * *
I
x

bn Sn'nn (. 1037), e-if adl eserinin lhiyyt ksmnn giriinde


ortaya koyduu ilgin metodolojik sorunlardan biri, metafiziin (ayn zamanda
o bunu "ilm-i lh", "ilk felsefe", "mutlakhikmet" ve literal olarak "fizikten son
ra gelen" (m ba'de't-taba') olarak da adlandrmtr) konusudur. Byle bir so
run, onun Mslman selefleri, zellikle de el-Frb (. 950) tarafndan Aristo*

Bu evirinin asl, "The Subject-Matter of Metaphysics: Aristoilc and Ibn Sina (Avicenna)" balyla Isla
mic Theology and Philosophy (ed. Micheal E. Marmura, New York 1984, s. 137-147, notlar, 299-300) ie
risinde yer almakladr.
** stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi slam Felsefesi Anabilim Dal retim yesi.
1 bn Sn, c-if: ei-lhiyyt, edisyon danman . Medkr (Kahire 1960). Bundan sonra lhiyyt olarak
ksaltlacaktr

196
cu izgiden kkl bir biimde ayrlmakszn ele alnmtr. Bylece es-Siyset'l-Medeniyye adl eserinde el-Frb hikmeti, "en yce olann, en stn bilme
tarz ile elde edilen bilgisi " olarak tanmlamaktadr. Ya da, baka bir yerde or
taya koyduu gibi, hikmeti, "kendileriyle dier tm eyann vcda geldii uzak
sebeplerin bilgisi" diye tarif etmektedir ki, bu bilgi "...onlarn (sebeplerin) mev
cut olduunu kesin olarak bilmeyi, ne olduklarn ve nasl olduklarn renme
yi kapsayan ve bir okluk tasalar da belli bir dzen ierisinde onlarn, kendile
rinin nedeni kadar kendilerinin aasnda yer alan yakn sebeplerin de nedeni
olan tek bir varla kadar kt gereini ihtiva etmekte"dir .
2

Bu ifadelerde el-Frb dier ilimlerle ilikisi ierisinde hikmetin stnl


ne ve onun ana konusunun uzak sebepler olduuna dikkat ekmektedir. Hik
metin stnl onun sebepleri konu edinmesiyle yakndan irtibatldr. Zira Frb'ye gre bu sepepler, mutlak olarak esiz, bakasna muhta olmayan, tm
dier varlklardan her bakmdan farkl, gerek ve mkemmel bir varlkta son
bulmaktadm Ortaa slm dnyasnda muhtemelen Anselm'in ontolojik arg
mannn diline en yakn olan bir ifadesinde el-Frb bu varlk hakknda unlar
sylemektedir: "Hi kimse [O'nunki gibi] bir mkemmellii idrak edemez, nerde kald k i , O'nun varln idrak edebilsin; O'ndan daha tam bir varlk, O'nun
gerekliinden daha yce bir gereklik ya da O'nun birliinden daha tam bir bir
lik sz konusu edilemez" . Bununla birlikte el-Frb, Aristo'nun nl eserinin
gerek ieriine mutabk olarak metafiziin l taksimini kabul etmektedir.
4

1. el-Frb'nin belirttiine gre birinci ksm, "varolmalar bakrmndan


mevcudat ve onlarda varolan eyleri" , yani esasen Aristo'nun Metafizik 4'nde
(10026a 30) ifade ettii gibi cevherler ve onlarn zsel niteliklerini ele almakta
dr.
5

2. kinci ksm, doruluklarn tesis etmek ve onlarla ilgili kukular ber


taraf etmek amacyla muayyen ilimlerde kullanlan "burhn kantlamann" ilk
ilkelerini ele almaktadr. Bu blm de Aristo tarafndan Metafizik 4'te, zellikle
de 1005b, 5-7'de ele alnmtr.
3. nc ksm, gayr-i cismn varlklar ile ok sayda ve eitli kemal
dereceleri olsa da onlarn, "kendisinden daha mkemmel bir varln olmasnn
2 el-Frb, es-Siysetii''l-Medettiyve,
ed. F. M . Neccr (Beyrut 1964), 45. Kr. Aristotle, Metaphsics 12.
1074b 25vd.
3 el-Frb, Fsl Munteza'a, ed. F. M . Neccr (Beyrut 1971), (Bundan sonra sadece Fusl olarak geecek
tir) 25 vd. Kr. D. M . Dnlop, The Aphorisms of the Statesman (Cambridge 1961), 43.
4 Fusl, 52; kr. Dunlop, 44; el-Frb, hsu'l-Ulm
(Gonzales Palencia, Al-Farabi Cata'hgo de las
Ciencias iinde (Madrid 1952), 89 (Arapa metin ve bundan sonra sadece ata'logo olarak geecektir).
5 A, g, e. 87 (Arapa metin).
t

197
mmkn olmad mkemmel bir varlk"ta nihayete erdii gereini incelemek
tedir . Metafizik 12'de ise Aristo, 47 gayr-i cisman (ya da mafrk) akl, Hare
ket Etmeyen Hareket Ettirici'nin (Unmoved Mover) nezaretinde feleklerin ilk
hareket ettiricilerini ele almaktadr. Fakat el-Frb'nin yukarda aktarlan ifade
lerinin ontolojik ierii kesinlikle Aristo'nun dncesine yabancdr .
6

Kk farkllklar dnda, metafiziin alanyla ilgili tasavvurlarnda Aris


to ile Frb arasmdaki uyumun bu noktaya kadar hemen hemen tam olduu g
rlmektedir. Bununla birlikte el-Frb eserlerinde, yukarda zikredilen bu
konuya bir ksm Neoplatonik konular da ilave etmitir. Bunlar, hem cisman
hem de gayr-i cisman btn varlklarn Bir'den meydana gelmesini, onlarn
kendi iindeki hiyerarilerini, adaletsizliin, dzensizliin ya da eksikliin on
larda hasl olmasnn imkanszln ihtiva etmektedir. En azndan ksmen bun
larn, Aristo'ya ait olduuna kesin bir biimde inanlan Pseudo-Theology'den
(EsulucialKitbu'r-Rubbiyye,
ev.) alndnda kuku yoktur .
8

II
leride konulan ele aldka netleeceini umduum baz nedenler dolay
syla bn Sn'nn bamsz bir izgi takip ettii grlmektedir. Zira o, metafizi
in konusunu neredeyse sadece varla ve onun niteliklerine hasretmektedir.
Kaydetmek gerekir ki bu, hemen hemen el-Frb'nin ortaya koyduu blm
den birinci blme tekabl etmektedir. bn Sn lhiyyfVd meselelere, metafi
ziin konusuyla {mevztT) gayesi (matlb) arasnda temel bir ayrm yaparak ba
lar. Buna gre bu bilimin ncelikli konusu varolmalar bakmndan varlklar (elmevcd), "daha ziyade hassaten Tanr'run varldr k i , O'nun varl bu bilim
ierisinde 'msellem' (postulat) olmaktan ziyade 'aratrma' konusudur". Bura
da bn Sn'nn temel tezi herhangi bir bilimin konusunun, o konunun doas ve
nitelikleri aratmlmazdan nce, bir postulat olarak verili olmas gerektii husu
sudur. Oysa "Tanr'nn varlnn bir postulat olarak bu bilimde (yani metafizik)
kabul edilmesi mmkn deildir, aksine O'nun varl bu bilimde aratrlan bir
konudur" .
9

Bu kesin ontolojik terimler iinde metafiziin ncelikli konusunu tanm


ladktan sonra bn Sn, "varlk"la ilgili anahtar kavramlar ve onunla ilikili
6 A. g. e., 89 (Arapa me(in).
7 Bununla birlikte Jaeger, Fe Philosophia'nm 16. Fragmentinde "ontolojik argmann kkleri'ni bulmakta
dr. Gerekte St. Thomas'n Drdnc Yol'na karlk gelen bu "varln tedricliitden" elde edilen ar
gmann, genel olarak Sl. Thomas'n kar kt ontolojik argmandan olduka farkl olduuna inanl
maktadr. Kr. Jaeger. Aristotle, (Oxford 1948), 158.
8 Bk. el-Frb, el-Cetn beyne re'yeyt" l-hakmeyn, ed. A. Nadir (Beyrut I960), 101,105, Kr. M . Fahr, " A I Farabi and the Reconciliation of Plato and Aristotle", Journal of the History of Ideas 26 (1965).
9 lhiyyt 1:6. Kr. Avicenna, La metaphysique du Shifa 1-4, ev. George Anawati (Paris 1978), 87.

198
terimi (ey, zorunlu ve bir) analize geer. Bu kavramlar sezgisel bir tarzda anla
lr; zira onlar baka herhangi bir basit kavrama indirgemek mrnkn deildir.
Onlarn hibiri, ksr bir dngye dmeksizin bir sylemde ortaya konulamaz
la!'. Hatta mezkur kavramlar arasnda araclk yapan "ma'dm" ve "mmkin"
kavramlar bile, ancak varla referansla kavranabilir .
10

Varl daha sonraki bir yerde kantlanan Zorunlu Varlk'a ksa bir deim
den sonra bn Sn, grlecei zere, Aristo ve onun izleyicilerinin metafiziin
ayrlmaz bir paras olarak dndkleri "burhn kantlamann ilk prensiple
r i n e ok ksa temas eder . Gerekte bn Sn bu konuyu btnyle e-if'mn
bir zeti olan en-Nect'na buakacak kadar ileri gider. Dahas o, e-if'nn
Mantk blmn oluturan ve Aristo'nun Posterior /a/yf/cs'ine karlk gelen
"Burhan Kitb"nda aka unu belirtir: "lk Felsefe'nin konusu varln ve
br'in zat niteliklerinin dnlmesidir"; te yandan bu felsefenin ilk ilkeleri ya
da postulatlar "Burhn Kitb"nda ortaya konulan "yakin ve burhn ncller
den alnmas" gerekir .
11

12

bn Sn'ya gre varlklarn iki temel blm cevher ve arazdr. Bu,


"araz" bir konunun tabi paras olarak tanmlayan Aristo'dan nemli bir ayrl
ma noktasdr. Zira bn Sn'ya gre arazn, mesela, hareketteki hz ve izgide
ki doruluk gibi bir baka arazn da tabi paras olmas mmkndr. bn Si
na'nn, Mu'tezil bilgin Dirar b. Amr (. VIII. yzyln sonu) gibi baz kelamclarla bu ikinci noktada uzlat grlmektedir . Bununla birlikte onun, arazla
rn baka arazlarda bulunabileceini kabul etmeyen Aristo'yla uzlaan kelamclan ounluu ile -el-Bakilln (. 1013) rneinde olduu gibi- uyumad
grlmektedir. Daha sonra eserinde cevher, be blm olarak verilir: cisim, cis
min cz'leri (madde ya da o maddenin formu gibi), cisimle iliki kurabilen gayr
i maddi (mufrik) varlklar (nefs gibi) ve son olarak cisimle byle bir iliki ku
ramayan gayr-i madd varlklar (akl gibi) .
13

14

III
Bununla birlikte Aristo'dan kkl kopu esasen lhiyyfm sebepleri ele
alan ikinci blmnde ortaya kmaktadr. Burada bn Sn, "tabiat" ve "meta10
11

12
13
14

tliyyt, 36; Anawali, 109.


Metafizik 1, 981b 25 vd.'mda "hikmet"i ya da "lk Fclsefe"yi formel tanmnda Aristo, onun konusunu
"varlklarn ilk ilkeeri ve sebepleri"ne hasreder. Metafizik 6, 1026a 15 vd.'nda ise metafiziin konusunu
"mstakil olarak varolan ve hareket etmeyen varlklara hasreder. Metafizik 6, 1026a 30'da da onun
konusunu "hem mahiyeti hem de nitelikleri itibariyle varlk olarak varhk". eki inde belirtir.
bn Sn, el-Burhan inin Kitabi'-if', cd. A. R. Bcdew (Kahire 1952), 109.
el-Bakilln, Kitbut-Temhci, cd. R. J. McCarthy (Beyrut 1957), 17 vd. Krs. bn Haldun, Mukaddime
(Beyrut ts.), 645; el-E'ar, Maklt'I-slmiyym,
ed. H . Ritter (stanbul 1930), 305, 343.
llhiyyt, I ; 00 vd. Kr. Anawati, 133; Aistotle, Mctaphysics, 5. 8.

199
fiziki" filozoflar arasndaki temel farkn onlarn sebep (illet) terimini kullanma
larnda yattn dnmektedir: birinciler "sebep" terimiyle, zellikle de "etkin
sebep'le hareketin ilkesini kastetmektedirler; oysa ikinciler bununla varln i l
kesini (ya da kaynan), hassaten Tanr'y kastetmektedirler . Bylece Tanr'nm varlnn ve O'nun doasnm aratrlmas btnyle fiziin (tabiyyt)
alan dnda kalmaktadr. Bu tez Aristo'nun Physics 8'deki uslne dorudan
bir kartlk iindedir. Burada evrenin lk Hareket Ettiricisi (Muharrik-i Evvel)
olaraktan Tanr'nn varl detayl bir biimde ortaya konulur. (Gerekte Physics
8, Aristo'nun almalar iinde bulunan kozmolojik argmann en eski ifadesi
ni havidir) . "Hareketli (mteharrik) varlk ile onda bulunan ve esasen ona ait
olan hareketsiz varln kayna ve sebebi" olarak tabiatn tanmndan hareket
etmek suretiyle Aristo evrenin hareket etmeyen, ezel ve cz'leri olmayan bir lk
Hareket Ettirici'sinin varln kantlamaya almaktadr. Bununla birlikte hare
keti analizinde Aristo, olu ve bozuluun hareketin bir formu olduunu srarla
reddetmitir' . Dolaysyla da bundan, ilk etapta evrenin ortaya karlmas ya da
varedilmesinin (tcd) Tanr'ya atfnn mmkn olamayaca, fakat sadece Aris
to tarafndan geerli kabul edilen hareket eidinin birisi balamnda evrenin
hareketinin Tam'ya atfedilebilecei sonucuna varmak kanlmazdr . Buna
ilaveten o, hareketin (ya da deiimin) fiziksel dnyann temel karakteristii ol
duunda srar etmitir k i , bu tezi bn Sn sorgulam ve buna alternatif olarak
"huds" ve "imkn" (fiziksel dnyann temel karekterstii olarak) nermitir .
15

16

17

19

20

Tabiyyt ve metafiziin birbirine paralel alanlarn kavrama hususunda


Aristo ve bn Sn arasndaki en temel fark, hareket ve imkn arasndaki bu an
titezde grlebilmektedir. bn Rd (. 1198) bu fark grm ve tahmin edile
cei zere Aristo'yu savunmaya gemitir. bn Rd tabi ve treyen varlklarn
incelenmesi olarak Tabiyyt'm, mantksal olarak onlarn tremesinin iki niha
sebebini, yani ilk madde (prime matter) ve lk Hareket Ettirici'yi kefetmeye g
trdn iddia etmitir. Bu her iki sebep de gayr-i madd olup varlklar, her
hangi bir bilimde ortaya konulmas mmkn olmayan ncllere dayal olarak

15 lhiyyl, 2: 357.
16 zellikle Physics V I I I , 5 ve 6'ya bk. Bununla birlikle Metaphysics, X I I , 1071a 1-20'de Aristo, cevherin
ezeSiline dayal baka bir argman ortaya koymaktadr; ve son diyalogunda, yani De Phlosophia'da a
lmalarnda yer alan teolojik argmann tek ve niyonurfu vermektedir. Bk. W. D. Ross, Selected Frag
ments (Oxford 1967), 85 vd.
17 Physics, 2. 192b 20
18 A. g. e., 5, 226a. 10 vd.; Metaphysics, 11. 1068a 9 vd.
19 Yani, nitelik kategorisindeki hareket (deiim), nicelikteki art ve eksili veya yer deitirme. Kr.
Physics, 5, 226a 25 vd. Esasen Aristo, lk Hareket Ettirici'nn evrenin uzaydaki hareketinin sebebi olduu
ve bu hareketin de sadece ilk, daim ve ezel-ebed bir hareket olduu tarzndaki iddiasnda kategoriktir;
kr. Physics, 8. 206a 27vd.
20 lhiyyl,

1: 39; kr. Anawafi, op. cit.

200
Tabiyytta kantlanl-. Esasen hareketin niha sebebinin (ki o, hareket ve madd
likten uzaktr) varlna sadece metafizikte rasgele ve yalnzca hatrlatma (tezkr) tarznda temas edilmektedir '.
2

IV
Bylece bn Rd, Aristo'ya ait bir evren anlayn tasdik etmitir k i , bu
anlaya gre evrenin hareketi, ezel olarak, hem hareketsiz hem de gayr-i mad
d olan bir lk Hareket Ettirici tarafndan balatlmtr. Kukusuz o, bu anlay
bn Sn eletirisi srasnda tasdik etmitir. Bununla birlikte bn Sina'ya Aris
to'dan ayrlma hususunda ksmen daha nceki slm filozoflar takaddm et
mektedir. yleki bu slm filozoflar bir anlamda bn Snc bak asna nc
lk etmilerdir. slm dnyasndaki erken dnem felsefe akmlar gzden gei
rildiinde, sadece ezel bir lk Hareket Ettirici olma anlamndaki bir yaratc ta
savvuru nedeniyle Aristocu Tam kavramna kar bir reaksiyonun balatld
grlr. Bu reaksiyon, Kur'n'n yaratma kavramnn felsef olarak yorumlan
masna kar kaygl olan filozoflar arasnda grlmektedir. Bu filozoflardan elKind (. 866), rasyonel bir hkm temellendirme (merulatrma) konusunda
kendisi hakknda yeterli bilgiye sahip bulunduumuz byk bir melliftir. Man
tk ve kozmoloji sahasnda Aristo'dan bir hayli etkilenmi olmasna ramen o,
lk Sebep'e ya da Tanr'ya atfedilmesi gereken kozmik aktivite trnn evrenin
hareketini balatmaya tahsis edilemeyeceini pekala bilmektedir. lk Felsefe
zerine adl rislesinin banda fiziin hareket eden eylerin bilimi, metafiziin
ise, hareketsiz varlklarn bilimi olduunu ifade ettikten soma o, bu ayrmn tam
olmad kanaatindedir. Zira "hareketin sebebi baka bir hareket olmad gibi,
hareketlinin sebebi de baka bir hareketli deildir "
22

Bu ifade, Aristo'nun evrenin gayr-i mteharrik sebebi olarak lk Hareket


Ettirici fikriyle ilk bakta uyuur grnse de, el-Kind farkl olarak bu sebebi
hareketten ziyade birlik anlamnda tanmlar. Ona gre bu birlik, tm mevcuda
tn meydana gelmesinin (tehevv) niha sebebidir. Zira "ancak birlik vasf tayan
eylerin varl sz konusudur; onlarn birlikleri varlklaryla zdetir; nk
hereyin varln srdrmesi birliine baldr" .
23

21 Bk. bn Rd, Tehs M Ba'dc't-TabTa',ed. Osman Emn (Kahire 1958), 4; Tefsr M


Ba'de't-Taba.a.
M . Bouyges (Beyrut 1948), 3: 142 vd., 1435, 1588. bn Rd'n konumunun Valentin Rose gibi 12. K i tap'n btnnn ya da Simplicius ve Jaeger gibi sadece 8. blmn fizik ve astronomiye ait olduuna na
nan antik ve modern bilginlerle uyum ierisinde olduu grlmektedir. Kr. Jaeger, Arisiotie (ngilizce
cv.), (Oxford 1948), 346 vd.
22 el-Kind, ResiliVl-Kind el-Felsefiyye, ed. Eb Ride (Kahire 1950), 1: 111. Kr. The Metaphysics of aiKindi ev. Alfred L. Ivry (Albany 1974), 65.
23 el-Kind, 1: 162; kr. Ivry. 114.

201
Varln ilkesi (ya da sebebi) olarak grlen bu birlik, temel zellik ola
rak Aristotelyan deildir. Parmenides\& 'bir' ve 'ok' paradoksuyla ilgilenmesi
ne ramen Plato, daha sonraki yaamnda fikirlerin "dou"unu tekin, ift zeri
ne yklenilmesine balam ak tadr. Plotinus Altnc Ennead'da bu akl yrtme
hattn takip etmitir ki, burada birlik, varln ve iyiliin ilk ilkesi olmaktadr .
Psedo-Theology'yo. bir erh (fessere), "Tanr'nn Birlii " hakknda da bir risle yazd bilinen el-Kind, ak bir biimde birliin varlkla ilikisi konusunda
zihnini megul etmitir. Bununla birlikte yaratmay yorumlamasnda o, birlikte
durmam; aksine, yoktan (leyse) yaratma (te'yis) olarak tanmlad fiil kavra
myla onu birletirmitir. Byle bir fiil sadece Tanr'nn, "hakk, mkemmel ve
lk Sebep" olann ayrcaldr. Tm dier ikincil sebepler mecaz olarak onunla
(yaratma/fiil) adlandlrlar. Tam sz konusu olduunda hakik fiil, tutku ve infi
alden btnyle bamsz olan ibda' ya da te'sr ile eanlaml olmaktadr .
24

25

20

el~Kind, imkn kavram zerinde durmam grnse de (en azndan bize


ulaan eserlerinde), Tanr'nn varlyla ilgili temel argmann sonluluk ve huds kavramlarna dayandrmtr. Hareketin, zamansal akn ve evrenin "beden"inin sonsuz olamayacam esasen Aristocu bir tarzda temellendirdikten son
ra o, bu "beden"in zaman iinde yaratlm {muhdes) olmas gerektiini ve bina
enaleyh, onu zamanda yaratan bir Yaratc'ya (muhdis) sahip olduunu, zira bu
iki terimin birbiriyle irtibatl bulunduunu tartmaya balar . Bu irtibatta bn
Sn ile el-Kind arasndaki temel fark udur: bn Sn muhdesi iki anlamda ele
almaktadr: bizatihi muhdes (yani, baka bir sebebin msebbebi olan) ve zaman
asmdan muhdes (yani, zamansal bir balangc bulunan). bn Sn'ya gre
ikinci anlam, bir btn olarak evrene uymamaktadr; zira, mmkn varln ya
da ezel srecin temeli olarak madde balangszdr (ezel), dolaysyla da evren
sadece birinci anlamda muhdes olabilir. Oysa el-Kind tam tersine Bir'in, evre
ni balangc olarak ve yoktan (ex nihilo) yarattn, zira her adan sonlu olan
bu evrenin zamansal bir balangc bulunmas gerektiini ve dolaysyla da o yok
iken onu vareden bir sebebin olmas gerektiini savunmaktadr .
27

28

Bununla birlikte hareketin, varetme ve yaratma (cd ve ibda') ile olan


ilikisi noktasnda el-Frb'nin konumu hakknda ne sylenebilir? Bu konuyla
24
25

26
27
28

Bk. M . E. Marmura-J. M . Ri.st, "al-Kindi's Discussion of Divine Existence and Oneness", Mediaeval Stu
dies 25 (1963): 35 vd. K. Plato. Philebus, 15AB, 26C; Platinus, Eimeads, 6. 9, I .
bn'n-Nedm, el-Fibrist (Kahire ts.), 366. Kind'nin dncesi zerine Arapa De Causis yoluyla gerek
leen Proclean etki hakknda bk. J. Jolivet, "Al-Kindi et la Thologie Piatoncienne", lslamka 4 (1979): 55
vd.
el-Kind, Resil, 1: 8 2 v d .
A, .e.,2Ql.
Bk. lliyyt, 2: 266 vd. ; en-Necl, 223. Muhdes terimi aikar olarak mphemdir. Bu terim, HDS fiil k
knden tremi olup "meydana gelmek, olmak" anlamndadr ve bn Sn'y takiben felsefi Arapa'da
hem "sebepli" (msebbep) hem de sonradan (zamanda) olmu anlamnda fcllandmaktadr. Kr. A. M .
Goichon, La distinction de l'essence et de l'existence d'aprs ibn Sina (Aviceme) (Paris 1938), n 35.
R

202
ilgili olarak u andaki bilgimiz nispeten yetersizdir. Muhtemelen o, bn Bcce (.
1138), bn Rd ve bn Meymn (. 1204) tarafndan zikredilen kayp eseri "De
ien Varlklar zerine"de bu meseleyle ilgilenmitir. unu belli bir kesinlik
le rahata ifade edebiliriz k i , sudurcu (emanationist) gr, Bir'in varl ile
O'ndan sudur eden dier varlklar arasnda zorunlu bir ba gerekli grmtr.
Zira Bir'in varl "kendisi iindir" ve O'nun bir sebebi olmad gibi, harici bir
gayesi de yoktur; dolaysyla, Frb'nin yazd gibi, "bu varlktan (Bir'in var
lndan) sudr ifeyz) yoluyla varlk, dier eylere gemektedir ve kendi kendi
sinin varlk sebebi olan bu varlk (Bir'in varl) dier varlklarn varlklarm
Kendisi'nden ald bir varla zdetir" . Ksacas, daha nceleri Platonic-Plotinian gelenekte birlikle zdeletirilen Bir'in z kendi varlnn ve ondan su
dr eden tm varlklarn kaynadr; dolaysyla da bizzat bir olan ve birlik yo
luyla hem mevcut olan hem de dier varlklara varlklarn veren bu Varlk'ta her
hangi bir okluun bulunmas mmkn deildir.
29

30

V
Buraya kadar metafiziin konusuyla ilgili Aristocu bak, bn Sina'nn
nasl bir yaklam iinde olduunu ve onun nl seleflerinin, yani el-Kind ve elFrb'nin onun (bn Sn'nn) Aristo'dan ayrlma noktalarna zemin hazrlam
grnen yaklam tarzlarn ele aldk. Bu ayrlma noktalarnm ileri almlarn,
bir dizi Aristocu olmayan temalarn yer ald, daha kesin sylemek gerekirse
Neoplatonik ya da slm bir dizi temann yer ald lhiyyt'm son ksmlarma
bakldnda ok daha somut terimler ierisinde grmek mmkndr. IX. K i tap'm V I . Blm' inyeti ve ktln "ilah rde"ye dahil olma tarzn ele
almakta ve bunu yeniden dirilmenin tartld V I I . Blm takip etmektedir. l
hiyyt'm son Kitab'mn (X. Kitap) ilk iki blmnde ilhm, rya, dua, semav
ceza, nbvvet ve nbvvetin ispat konular yer almaktadr. Bunu, ibdetler ile
nikh ve onu yneten kurallar da dahil sosyo-politik ve ailev akitlerin tartld
blm (III. Blm) izlemektedir. IV. Blm halfe ya da imm konu edin
mekte, onu "siysete, muamelta ve ahlka yaplan iretler"in yer ald blm
(V. Blm) izlemektedir*.

29

30
*

Bk. bn Bcce, Paraphrase of Aristotle's Physics, ed. M . Fahr (Beyrut 1973), 134, 144-145; bn Rd,
Tefsr M Ba'de't-Taba, 3, 1498 ve muhtelif yerler; Meymonides, Guide of the Perplexed, ev. S. Pines
(Chicago 1963), 222.
el-Frb, el-Mednet'I-FzIa,
ed. A. Nadir (Beyrut 1959), s. 39.
yle grnyor ki mellif burada blmlerin konusunu kartrmtr, Zira ihiyyt'n H. Blm'
ibadetler ve onlann dnya ve ahiretteki yararlarna, IV. Blm' nikh ve onu yneten kurallar dahil
sosyo-politik ve ailev akitlere, V. Blm' ise, halfe, mm ve onlara itaat ile, siyset, muamelt ve ahl
ka iarete ayrlmta (ev.).

203
Bununla birlikte bizim esas ilgili olduumuz konu Ilhiyyt'm bu son b
lmlerinin bilfiil ieriinden ziyade, bn Sn'nn bu konulan kendi metafizii
ne niin dahil ettii ve ne lde bu konularda seleflerine bal olduudur. yi
bilinmektedir ki Aristo, kendi Metafizik*m XIII. ve XIV. Kitap'larla (Arap ve
Yunan kaynaklarda Mu ve N u ) bitirmektedir [en azndan Rhodesli Andronicus'a (yetime a m. . 40) kadar geriye giden elimizdeki metne gre] ve o bu
rada Platonik idealizmi, zellikle de Speusippus tarafndan gelitirilen matema
tiksel form iinde olann eletiriye yeniden balamaktadr. O, Araplarn Metafizik'in son kitab olarak bildii X I I . Kitap'nda tamamen Hareket Etmeyen Hare
ket Ettirici'yi ele almaktadr .
31

32

nayet konusu ve ktln "lh irade"ye dahil olu tarz, el-Frb ve


bn Sina'nn Pseudo-Theology'den kard sudur teorisinin mantk bir mtem
mimi gibi grnmektedir. Bu alma zerine yapt erhin elimize ulaan frag
manlarnda bn Sn'nn ktlkle ilgili analizi tamamen Plotincidir. Buna gre
aksi bir ekilde Bir'den balayan mkemmel bir sudra nfuz eden ktlk
tipi -ahlk, tabi ve kozmik- ok eitli eksiklik ve yetersizlik biimleri olup sa
dece maddenin kt etkisine bal olarak meydana gelebilir. Bu durumda, bildi
imiz zere, evrenin form ve maddeden oluumunu dndmzde onun ek
siklikten, dolaysyla da ktlkten uzak olmas mantken imkanszdr .
33

Bununla birlikte bn Sn aadaki u kaytlar da mahfuz tutmaktadr:


1. Ktlk trlerden ziyade fertleri etkilemektedir ve dolaysyla btnle
ilikisinde arzdir.
2. Ktln mevcudiyeti Bir'den sudr eden evrenin dzeni ve dengesi
iin zorunludur. Zira bayalk olmakszn stnlk olmayacaktr; ac olmaks
zn acdan kurtulup rahatlama, kt davran olmakszn da erdem sz konusu
edilemeyecektir.
3. Geni lekte ktlk mevcut olsa da, "ounlukla" mevcut deildir.
Dnyay bir btn olarak dndmzde, gerek ac, gerekse zulm veya g
nahkarlk formunda karmza kan kusur ve eksikliklerin baskn (hkim) olma
dm grrz. Bununla birlikte bir ksm yksek bilimlerden habersiz olmak ya
da yce mkemmellie eriememek gibi noksanlklara tekabl eden ktlkler
"ounlukta"dr. Fakat noksanlklarla ilgili bu ktlkler Bir'den sudr eden "ilk
mkemmellikler" i etkilememektedir; ve her halkrda bunlar zorunlu deil, ak
sine fazlalktr .
34

31 bn'n-Necm, el-Fihrisl, 336. Kr. el-Kfl, Tarih'i-Hkema (Leipzig 1903), 41 vd,


32 yle grnyor ki Araplar, Metafizik'm ondftrt Kifap'ndan onbirini bilmekleydiler; bn Rd'iin byk
erhine dayanmak suretiyle de XL Kitap'n tamamen atland sylenebilir.
33 lhiyyt, 2: 42!; kr. en-Necl, 28.
34 A. g. e., 322. Kr. erh Kitabi Esuhtjya, Abdurrahman Bedev, Aristu inde'I-Arab iinde (Kahire 1947).

204
bn Sn'mn selefi el-Frb, Semeler'inde ktlk kavram zerinde
durmaktadr. Neoplatonik etkiler yanstsa da onun meseleyi ele al tarz aka
Plotinus'un mehur varl sadece iyilikle, yokluu da sadece ktlkle zde
letirmesi fikrine ilikin olarak eletireldir. el-Frb'ye gre ne bu gr ne de
iyilii hazla ktl ise ac ve eza ile zdeletiren daha yaygn gr makbul
dr. Zira evrende gerek iyiliin ls esasen adalet ve hakkaniyete uygun ol
madr. Bylece bizzat varlk "sadece hakkaniyete (isti'hal) denk dtnde iyi;
yokluk ise bu durumun eksiklii durumunda ktdr; ve ayn ey haz ve ac iin
de dorudur" . O halde bu orijinal gr el-Frb'nin kendi sudr teorisiyle ir
tibatldr. el-Frb, ya mutluluun antitezi olan acya ya da mantken ona gt
ren eylemlere karlk gelen irad ktln dikkate alnmamas durumunda k
tln tabi dnyada mevcut olmadnn grleceini iddia etmektedir. Zira
bu dnya, mutlak iyi olan lk Sebep'ten sudr etmektedir; bu Sebep'ten sudr
eden her ey veya ondan sdr olan herhangi bir eyden sudr eden her ey "bel
li bir dzene ve adalet ya da hakkaniyete" uygun olmaldr . O halde Ploti
nus'un ima ettii gibi eya, varolduu iin iyi deil; En Yce yi'den iyilikleri
nin kkeni olan adalet ve hakkaniyet dzenine uygun olarak sdr olduklar iin
iyidir. Heraclitean renkler tayan bu adalet ve hakkaniyet dzeni madde ya da
surete bal olabilir; ve ounlukla en kk blm ya da eit miktarda ohnas
mmkndr. Fakat bu tr durumlarn tmnde, onunla uyuan herey tam ola
rak iyi olacaktr .
35

36

37

VI
Bu durumda inyetin ve ktln lhiyyfa. dahil edilmesi Plotinci te
mellere dayal olarak aklanabilirse, har ve ibdet konular tamamen bu emmn dnda kalr. bn Sn'mn bunlar metafizik erevenin iine dahil etmesinin
ana nedeni, yle grnyor ki, onlarn "akl ve burhn kant ile bilinebilen ey
lerin" kategorisine ait olmas gerei ile alakaldr. Bununla birlikte o, ilk etapta
iki tip hari birbirinden ayrmaktadr: ruh ve beden. Beden har, "peygamberi
miz, efendimiz Muhammed tarafndan bizlere bildirilmi olan eriaf'te zikre
dilmi iken ruh har, felsef sylemin bir konusudur. Fakat, "metafiziki filozof
l a r n aratrd mutluluk eidi, beden iyilikten farkldr ve "Gerek lk'e ya
knl" ve O'nunla ittisali kapsamaktadr. Bu noktada nefs, ona uygun bir m
kemmellie erimi olacaktr, fakat "ierisinde btnn (kll) formunun, rasyo38

35
36
37

38

Fusi, 61; kr. Durlop, Aphorisms, 60.


Ftsl, 8! vd.; kr. Dunlop, Aphorisms, 60.
Heraclitus'taki metron (metro) ve logosa yaplan referans, aka Fragmanlar'daki (94, 28, 102) adalet,
c//i:ei!ezdeetirlmtir. Kr. W. K. C. Guthrie, A History of Greek Philosophy (Cambridge 1962), 1:472
vd.
lhiyyt, 2: 423.

205
nel dzenin ve o btnden (kll) sdr olan iyinin resmedildii (onun kendisine
ait) bir akledilir dnya olarak" .
39

Nbvvet meselesine gelince, -ki bn Sn dier eitli eserlerinde bu ko


nuyu ele almtr- llhiyyCta, bu meselenin metafizie dahil edilmesinin bir l
de temellendirilmesinin yapld mstakil bir Neoplatonik yaklaun yer al
maktadr. "Nefs'i, bilfiil akln mkemmellik dzeyine erimi" mmtaz bir ah
siyet olan peygamber, yce deerlere sahip ve "nbvvete yatkn" bulunmakta
dr. Bu nefs, Tanr'nm kelamm iitmeye, "ruhan suretlere brndklerinde" (teteebbehu) O'nun meleklerini grmeye ve vahiyde ona aktanlan sesleri duyma
ya muktedirdir .
40

Peygamberin btn bu yapabildikleri naturalistik terimlerle izah edilmek


tedir. Bununla birlikte bn Sn'ya gre Peygamber, buna ilaveten, kanun vazet
me gibi bir takm ileri de yapabilmelidir. nsanlarn yaamn srdrmesi ve
salkl bir bireysel ve toplumsal hayatn tesisi noktasnda yardmlama ve bir
liktelik esastr. nsanlar, kurulu ilke ve kurallara uygun olarak kendilerini dze
ne sokacak bir kanun koyucuya ihtiya duyarlar; tpk eriatta varolan ibadetle
rin toplumsal ve ekonomik meselelerde insann refahna yol aan olduka dn
yevi ilikileri dzene sokmas gibi .
41

Normal olarak fkhn blmn oluturan esas meselelere ilikin olmak


tan ziyade tali bir kategoriye ait olan bu sonu blmlerinde bn Sn tarafndan
baz kanunlar zikredilmise de, yle grnyor k i o burada, esasen bu kanunla
rn kendisine dayand genel prensipleri karmay amalamaktadr. bn Sn
manev mutluluun, sosyal refahn ya da zorunluluun prensiplerini ortaya koy
mada akla dayand lde bunlarn, en geni anlamyla en genel prensiplerin
aratrlmas olarak alglanan metafiziin alanna girebilecei sylenebilir.
Daha sonra bn Sn, ayn lde Aristotelyan olmayan konulara, yani
devlet bakan {halfe) ya da mm ve ibdetler konusuna deinmektedir k i , bu
konular, mamet kurumunu nbvvetin esas olarak gren i kelamclarn aksi
ne pekok Snn kelamcnn kelmla ilgili risalelerine bile dahil etme noktasn
da isteksiz kald meselelerdir. Bu durum ve bn Sn'mn mnTn seimine
muhalif olarak onun "atanma"s ynndeki tercihi, gl bir biimde ortaya koy
maktadr k i , olduka kritik olan bu meselelerle ilgili olarak onun siyas eilimi
iler ynndedir .
42

39 A. g. e., 2; 425; kr. en-Necal, 293. Aynca bk. M . Fakhry, "The Contemplative Ideal in Islamic Philosophy:
Aristotle and Avicenna", Journal of the History of Philosophy 14 (1975): 137-45.
40 en-Necdf, 299.
41 ilShiyyat, 2:441-42.
42 A.g.e., 2: 442.

206
bn Sn'y bu tr etik ilkelerin analizine sevkeden siys ve din ykm
llklerle ilgili tartma, kiisel davran alkanlklarn dzenleyen adalette kk
bulmaktadr. Onun etikle ilgili dncelerinin yansmas bir hayli kstldr ve bi
ze etikle ilgili olarak "Etik zerine" adl kk rislesinde elde ettiimizden da
ha azmi vermektedir. Onun nefsin glerini ve onlara karlk gelen deerleri
analizi, X I . yzyl boyunca hemen hemen tm slm etiini belirleyen Neoplatonik ve Me unsurlar yanstmaktadr . Etik ve siys teorinin balca tema
s, teorik ve pratik hikmetin tek bir kiide biraraya gelmesi durumunda, zellik
le "nebev nitelikler"in toplanmas halinde, byle bir kiinin "neredeyse innRb olacan ve neredeyse Tanr'dan soma ona ibadetin mer olacan" (ve
kde en tahille ibdetuhu) ortaya koyar. Bylece o, tam olarak yeryznn h
kmdar (sultn) ve Tanr'mn oradaki halfesi olur . Byle bir tez, Nasiriddin
et-Ts (. 1274) ve Celleddn ed-Devvn (. 1501) gibi dnrlerin k i de da
hil daha sonraki i felsef eserlerde geni bir destek bulmutur.
43

44

Sonu olarak bn Sn'nn, byk eseri e-if*da. metafizii, varlk ve


onun temel niteliklerinin aratrlmasna hasrettii grlmektedir. Bylece o, f i
ilen, Aristo'nun IV. Kitap'ta ele ald burhnn ilk ilkeleri diye adlandrlan ko
nunun incelenmesini darda tutmu ve bu konunun manta ait olduunu iddia
etmitir.
Ilhiyyt'm ikinci cildinde konu edinilen Neoplatonik malzeme, bn S
n'nn Aristo'nun orijinal eseri olarak dnd ve gnmze ulamayan bir
eserinde erhini yapt Pseudo-Theology'ye kadar geri gtrlebilir. Bununla
birlikte Ilhiyyt'm sonu blmlerinde pr slm konularn ele alnmas, sade
ce, "eyann ilk prensibi ve sebepleri"nin incelenmesi olarak metafiziin konu
sunun olduka geni bir ekilde tasavvur edilmesi temelinde aklanabilir . Bu,
hakl olarak, Aristo'dan gelen birok bilim arasndan bu zorlu bilimin
(metafizik) en kapsaml tanm olarak grlebilir.
45

43

Bk. M . Fakhr, "The Platonism of Miskawayh and Its Implications for His Ethics", Studia islamica 42
(1975): 39-57,
44 ilhiyyt, 2: 452.
45 Metaphysics, 1. 1981a25 ve Nicomanchean Ethics, 6. 1141a 17.

You might also like