You are on page 1of 364

J A M E S T.

C US HI N G

FZKTE
FELSEF
KAVRAMLAR
-------- 2-------FELSEFE VE BLMSEL KURAMLAR
A R A S I N D A K T A R H S E L LK
/

.. Sabanc .
niversitesi

Fizikte Felsefi Kavramlar


2
Felsefe ve Bilimsel Kuramlar Arasndaki
Tarihsel liki

Ja m e s T . C u sh in g

S A B A N C I N V E R S T E S Y A Y IN L A R I

Fizikte Felsefi Kavramlar

2
Felsefe ve Bilimsel Kuramlar Arasndaki Tarihsel liki

James T. Cushing
eviri: B. zgr Sarolu
Pbilosophical Concepts in Physics
The Historical Relation between Philosophy and Scientific Theories
Cambridge University Press, Cambridge, 2000

James T. Cushing, 1998 / Sabanc niversitesi, 2003


Trke yaym haklan, Akal Ajans araclyla alnmtr
Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda,
yayncnn yazl izni olmakszn,
hibir yntemle oaltlamaz.
ISBN (takm): 975-8362-28-3
ISBN (2. cilt): 975-8362-57-7
Birinci Basm: stanbul, Mart 2006 (2000 adet)

Yaym Ynetmeni: Zafer Karaca


Yaym Danman: Tekin Dereli
Yayma Hazrlayan: ilham Budayc
Tasarm-Uygulama: 3 Tasarm
Cilt: Balkan Ciltevi
Basm: zerler Matbaaclk
Sabanc niversitesi
Orhanl, Tuzla 81474 stanbul
yayinlar@sabanciuniv.edu
http://yayinevi.sabanciuniv.edu
www.sabanciuniv.edu

Fizikte Felsefi Kavramlar


2

Felsefe ve Bilimsel Kuramlar Arasndaki


Tarihsel liki

James T. Cushing

eviri: B . zg r Sarolu

Sabanc .
niversitesi

Fizikte Felsefi Kavramlar, bilimdeki ilerlemeleri, olutuklar tarihi ve


dnsel zeminleri gz nnde tutarak ele alyor. Okurlara, daha n
cesinde yalnzca bilimin geleneksel olarak anlatlagelen ykleriyle ve
rilen bak asndan ya da gemie dnp baktklarnda fen derslerin
deki dev ve almalarda edindiklerinden biliyor olabilecekleri, bilim
sel bir atlmn doas zerine derinlemesine dnme frsat veriliyor.
nemli bir ama, dnsel olarak gz nnde tutulanlarn, bilimin asl
uygulamasnda ve bilimsel kuramlarn yapmnda oynadklar temel ve
gz ard edilemez roln okuyucunun zihnine kaznmasdr.
Bilimsel bilgi sk sk, kabul edilegelen kesinlii ve nesnel keif yn
temi yznden, znde dier bilgi eitlerinden farkl olarak grlr.
Biroklar tarafndan anlalan haliyle fizik ve felsefe, birbirlerinden
herhangi iki entelektel disiplinin uzak olabilecekleri kadar ayrk ol
duklar izlenimi verebilir. Bununla birlikte bu kitap, fizik ve felsefenin
birbirleri zerine bugne dek yaptklar ve hl da yapmay srdr
dkleri, geliimleriyle ilgili karlkl etkileri rnekleriyle gsteriyor.
Temel dnsel sorunlar, zgl tarihi balama ve konuyla ilgili bilim
sel etkinliin asl ieriine sk skya bal kalnarak ele almyor.
nce, modern bilimin eski alardaki ve en balardaki tarihi iin
gerekli bir giri sunuluyor; ancak bu srada yirminci yzyl fiziini
nceki yzyllardakinden ayran olaylara, yani grelilie ve zellikle
kuantum mekaniine zel vurgu yaplyor. Okurun temel klasik fizik
zerine az da olsa belli bir bilgi birikimi olduu varsaylyor, ancak
grelilik ya da kuantum mekanii konusunda herhangi bir bilgiye sa
hip olmad kabul ediliyor.
Bu kitap, daha ncesinde fizie giri seviyesinde bir ders alm
olan; fen, mhendislik, felsefe ve sosyal bilimler rencilerine, felse
fenin fizikle olan ilikisine ilgi duyan bilim insanlarna ve bilim fel
sefecilerine zellikle ilgin gelecektir. Ayrca bilim felsefesi konusun
da niversite nc/drdnc snflarda okutulacak bir derste kay
nak kitap olarak da kullanlabilir.

indekiler
evirenin nsz

XIII

nsz

XV

Telif Haklar iin Teekkrler

X IX

Blm V

Mekanik Dnya Gryle


Elektrodinamik Dnya Gr Kar Karya

13. Eter M odelleri

13.1 Optik Eterin Ortaya k

13.2 Esnek Kat Eter

13.3 Elektromanyetik Eter

10

13.4 Thomsonm ve Maxwellin Modelleri

12

13.5 Maxwellin Eteri Destekleyen Savlar

18

13.A Maxwellin Eter ve Bir Uzaklkta Etki zerine


Dnceleri Kar Karya

19

Yararl Kaynaklar

21

14. Maxwell Kuram

23

14.1 Maxwell Denklemleri

23

14.2 Yer Deitirme Akm

26

14.3 Son Klasik Kuram

27

14.4 Michelson-Morley Deneyi

28

14.5 Greliliin ncleri

32

14.A Maxwell Denklemlerinin Matematiksel Biimi

37

Yararl Kaynaklar

40

15. Kaufmann Deneyleri

41

15.1 Elektromanyetik Ktleye ilikin


Birbirine Rakip Kurumlar

42

15.2 Kaufmannn Deneyleri

45

15.3 Planckn Kaufmannn almasn zmlemesi

51

15.4 e/m0m Daha Sonra Yaplan Belirlemeleri

55

15.5 Sonular

58

15.A Baz Teknik Ayrntlar

59

Yararl Kaynaklar

61

Blm VI
Grelilik Kuram
16. zel Greliliin Temelleri ve Zemini

63
65
67

16.1 Albert Einstein

67

16.2 Einsteinn Klasik Fizikle ilgili Kukuculuu

72

16.3 Aksiyomlar

76

16.4 Zamann Genilemesi ve Uzunluun Ksalmas

80

16.5 Lorentz Dnmleri

84

Yararl Kaynaklar

88

17. Einsteinin Aksiyomlarnn Oluturduu


Baka Mantksal Sonular

89

17.1 Greli Doppler Etkisi

89

17.2 Ktle-Enerji zdelii

91

17.3 ikizler Paradoksu

96

17.4 Ezamanllk ve Ayn Anda Var Olma

100

17.A Baz Matematiksel Hesap Ayrntlar

103

Yararl Kaynaklar

104

18. Genel Grelilik ve Genileyen Evren


18.1 Temel ilkeler

105
105

18.2 Deneysel Testler

111

18.3 Klasik Evrenin Kararll

116

18.4 Einstein ve Friedmann Evrenleri

119

18.5 Hubble Yasas

123

18.6 Evrenimizin Modern Bir Modeli

127

18.A Hubble Yasasnn karlmas

130

Yararl Kaynaklar

131

Blm VII
Kuantum Dnyas ve Kuantum Mekaniinin Taml
19. Kuantum Mekaniine Giden Yol

133
135
137

19.1 Tarihsel Arka Plan

137

19.2 Planck Hipotezi

142

19.3 Bohrun Yar Klasik Modeli

145

19.4 Gerek Bulularla Bulgulardan


Akla Uygun Yaplar Kurma Kar Karya

149

19.5 Kuantum Mekaniine Giden iki Yol

151

19.6 Kopenhag Yorumunun Biimlendirilmesi

156

Yararl Kaynaklar

160

20. Kopenhag Kuantum Mekanii

161

20.1 Baz Basit Kuantum Mekaniksel Sistemler

162

20.2 Dalga Fonksiyonunun Yorumlan

166

20.3 Bykle Kk Arasndaki Temel Bir Fark

170

20.4 Belirsizlik Bants

174

20.5 Foton Giriimi - ift Yark

177

Yararl Kaynaklar

182

21. Kuantum Mekanii Tam mdr?

183

21.1 Kuantum Mekaniinin Taml

183

21.2 Einstein ve Bohr Kar Karya

186

21.3 lme Problemi


21.4 Schrdingerin Kedisi Paradoksu

192

21.5 Diracm lmenin Etkisi zerine Dnceleri

195

Yararl Kaynaklar

198

Blm VIII

22.

23.

188

199

Kuantum Mekaniinden Alman Baz Dnsel Dersler

201

EPR Makalesi ve Bell Teoremi

203

22.1

EPR Paradoksu

203

22.2

EPR Makalesinin zmlemesi

207

22.3

Bell Teoremi

210

22.4

Bell Teoreminin karl

213

22.A EPRB ilintilerinin Hesaplan

218

Yararl Kaynaklar

219

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

221

23.1

Bir zet

222

23.2

Kopenhag Yorumu

224

23.3 Mantksal Olarak Olas, Deneysel Olarak


Var Olabilir Bir Seenek

225

23.4

Farkl Bir Yorumun Deeri

228

23.5

Aklamayla Anlay Kar Karya

231

23.6 Kuantum Mekanii Anlamak iin


Yaplan Denemeler

24.

235

23.A Bohmun Kuramnn Baz Matematiksel Ayrtlar

238

Yararl Kaynaklar

240

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

241

24.1

Kesin Olarak Belirlenememe

241

24.2

Gereki iin Bir ikilem

246

24.3 Farkl Bir Tarihsel Senaryo

250

24.4 ten Gelen Aklamalarla


Dtan Gelenler Kar Karya
Yararl Kaynaklar

Blm IX
Geriye Dnk Bir Bak
25. Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

253
256

257
259
261

25.1 Einsteinm Bilim ve


Bilimin Hedefleri zerine Dnceleri

262

25.2 ndirgemeci Bir alma Tasla

265

25.3 Bilimsel Sonu ve Anlam karma Biemleri

270

25.4 Bir Dorulama Paradoksu

275

25.5 Bilimin Paradigm Modeli

278

25.6 Bilimin Semeci Bir Tanmlamas

280

25.7 Bilimi Temel Alan Modern Bir Dnya Gr

283

Yararl Kaynaklar

287

Notlar

290

Genel Referanslar

306

Bibliyografya

308

Yazar Dizini

324

Konu Dizini

327

Dzeltme

336

Nimbilasha, Christine ve Patriciaya

evirenin nsz

Bu kitap, yazarn n sznde de grlecei gibi, fizikteki ba


z nem li kuramlarn ve yasalarn geliimini, bunlarn olgunla
tklar dnemin tarihi ve felsefi iklimini gz nne alarak anlat
yor. Bunu yaparken, dnemin sosyal ortamnn ve an ne
kan dnsel akmlarnn fizie olan etkisini de sunuyor. Kitap
zgn olarak yirmi be konudan oluuyor. A ncak kitab lkemiz
okuyucusuyla bulutururken kitab iki cilde ayrmann daha uy
gun olacan dndk. Kitabn ilk yars, fizikte daha ok on se
kizinci yzyla kadar gelitirilen kuramlar ve bunlarn dnsel
etkilerini ele alrken, ikinci yars, zellikle bu yzylda ne kan
grelilik kuram ve kuantum mekanii gibi ok daha modern ku
ramlar ve bunlarn felsefeyle karlkl etkileimlerini sunuyor.
Kitapta, sk sk dorudan doruya hem fizie hem ,de felsefe
ye nem li oranda etkide bulunmu tarihsel kiiliklerin zgn ya
zlarndan alntlar yaplyor. Bu kiilerin yazdklarn yazldkla
r dilde okurken bile anlam ak kolay olmadndan Trkeye e
virmek de zor oldu. Alntlarn evirisinde mmkn olduunca
zgn m etnin anlam n birebir vermeye ve okurun zgn para
nn sunduu zorluklar hissetm esini salamaya altk. Anla-

lrlk ile m etine sadk kalm ann arasndaki dengeyi tutturduu


muzu umuyoruz.
Kitabn ilk yarsnda olduu gibi, aklanlm asnn yararl ola
can dndmz noktalarn hemen ardndan (.n.) ile be
lirtilen ksa notlar dtk. Az saydaki kimi teknik terimlerin kar
ln, ngilizce asllarmn Trke okunularna karlk gelen
szcklerle belirttik. Aristo, klit gibi bizde iyi bilinen kiilikleri
isimlerinin Trkede yer etmi halleriyle yazarken Einstein gibi
baz isimleri de zgn hallerindeki gibi tuttuk. Kitabn sonunda
ki Genel Referanslarn ve dier kaynaklarn ou daha Trkeye
evrilmemi. Ayrca kitabn ilk yarsnn kendi iinde tutarl olm a
s kaygsyla birinci cildin dnda braklan Yazar Dizini ile Bib
liyografya ksmlarn elinizdeki kitabn en sonunda bulabilirsi
niz. Bunun yan sra ilk ciltte ister istemez gzden kaan nemli
hatalarn dzeltilmi hallerinin bir listesini de burada sunuyoruz.
eviride hata olmamas iin olabildiince titiz davrandk, an
cak yine de, kanlmaz olarak, ortaya kabilecek kimi yanllk
lar olursa, bunlar da kitabn dier basklarnda dzeltmeyi umu
yoruz. Yardmlarndan dolay redaktrm lham i Budaycya ve
mitsizlik anlarnda beni cesaretlendiren aileme zellikle teekkr
ederim.

B. zgr S an olu

nsz
Bu kitap, Ntre Dame niversitesinde, gzel sanatlar, fen ve m
hendislik rencilerine birka yl verdiim, nc/drdnc snf
dzeyinde, bir dnemlik disiplinleraras, semeli bir dersin notlarn
dan yola klarak yazld. Dnsel adan ne kan bir takm se
me noktann, fiziksel yasalarn ve kuramlarn geliimindeki belirli
olaylar balamnda incelenmesini salyor. Bu, bazlar iin rahatsz
edici ancak yine de doyum verici olsa da, fen ve mhendislik bilim
leri altyapsna sahip ou rencinin, aydnlatc olarak niteledii bir
uygulamadr. Aklamann nemli bir amac, dnsel olarak gz
nnde tutulanlarn bilimin asl uygulamasnda oynadklar temel ve
gz ard edilemez roln okuyucunun zihnine kaznmas olsa da, bili
min tarihine ve temel anlamna per se (.n. kendi bana) felsefeden
daha fazla yer ayrlmtr. Bunun nedeni, anlaml ve yararl bilim fel
sefesinin yalnzca yeni anlaylara giden, genellikle dolambal tarih
sel yol balam iinde yaplabileceine inanmamdr. Bunu baka bir
ekilde belirtmenin yolu da, ok az bir bilim felsefesini salam bir ze
mine oturtmak iin ok fazla bilim tarihinin gerektiidir.
nce, modem bilimin eski alardaki ve en balardaki tarihinden
gerekli zemin sunuluyor; ancak yirminci yzyl fiziini nceki yz-

yllardakinden ayran olaylarn, greliliin ve zellikle kuantum me


kaniinin temel anlamna ve bunlarn onlardan hemen nce gelen
nclerine zel vurgu yaplyor. Bu, bilimin, ne tarihinin ne de felse
fesinin sistemli bir aklamas deil; fiziin tarihindeki ve felsefesin
deki olaylarn ya da konularn bireysel, hatta belki de bazlarna g
re fazlasyla kiiye zel bir semesidir. Bilimdeki gelimeler, olutuk
lar tarihi ve dnsel zeminler gz nnde tutularak sunuluyor. Ba
zen yap terimi, kuramlarn gelitirildikleri yollar anlatmak iin
keiften daha uygun dermi gibi grnebilir; dolaysyla, zellik
le de sonlardaki konularda, tarihi, dnsel ve hatta sosyal etmenle
rin bilimsel kuramlarn temel anlamna ve tam olarak biimlerine
olan etkileri sorunu ele almyor. Kuantum mekanii de, bu konu iin
zellikle zengin bir malzeme kayna olarak karmza kyor.
Okurun, klasik fizik konusunda giri dersi dzeyinde bir yllk bir
ders ald ve temel bilgiere sahip olduu varsaylyor. Grelilik ve
kuantum fizii byle okurlar iin hl yeni olacandan, kitab hedef
ald kitleye ulalabilir klmak iin, bu konular iin zemin olutura
cak yeterli bilgi gerektiince salanyor. Kitabn dokuz nemli ksm
nn (ya da blmnn) her birinin banda yer alan alntlar ve konu
larn sonlarna konan ek materyaller, sunumun btnl iin nem
li paralardr ve okunmalar gerekir. (Kitabn en son konusundan son
ra yer alan Notlar ksmnda bir araya getirilen) dipnotlar, literatre ve
rilen atflar ve bazen de ana metin zerine, baz durumlarda matema
tiksel ayrntlar dahil olmak zere aklayc yorumlar ierir. Bu ne
denlerden tr, dipnotlarda salanan bilgileri dikkate almak nem
lidir. Bu notlar iinde BK, Bat Dnyasnn Byk Kitaplar (Robert
M. Hutchins, (editr)) iin bir ksaltmadr. Birka konunun ierisinde,
metnin ana ksmn daha geni bir okur kitlesine uygun klmak iin
matematiksel ayrntlarn ayrld bir ekler blm yer alr. (Kita
bn tamamnda geerli temel bir kural, metinde ileri matematiin zel
likle yer almamasdr.) Okurlar iin zel ilgi konusu olabilecek nokta
lar zerinde daha fazla allmak istenmesi durumunda, yardmc ol

mak amacyla, her konunun sonunda ek kaynaklar verilmitir. Daha


s, kitabn sonuna doru yer alan Genel Referanslar ksmnda, tm ar
ka plan tamamlayc bilgiler iin birok eser kaynak olarak neril
mitir. Bu kitapta atfta bulunulan btn kaynaklar Dizinden nce
yer alan Bibliyografya ksmnda bir arada listelenmitir.
Bu kitap, fizie, tarihe ve felsefeye disiplinleraras bir yaklamn
nemini vurgulasa ve metinde baz birinci kaynaktan materyaller
kullanlsa da, burada bir burada anlatlanlardan dolay sorumlu tu
tulanlayz trnden (bu bir eit reklam yaparken gerekleri sy
lemek olarak dnlmeli) bir aklama yapmalyz. Bilim tarihi ve
felsefesi konusunda hibir ekilde bir uzman deilim ve arlkl
olarak ikincil kaynaklara dayandm. Bilim adam olmak zere
eitim grm biri olarak, fen bilimleri rencilerinin temel bilim
le felsefe arasndaki balantlar zerindeki grlerini geniletmek
le ve bunu yaparken de tandklar haliyle fizik balamnda bu
balantlar irdelemekle ilgileniyorum. Okurun, daha ciddi tarihsel
ve felsefi incelemelerde, daha ayrntl almay srdrecek kadar,
bu soruya derinden ilgi duyacak hale gelmesini umuyorum. Metin
deki malzeme, bir derslikte ders olarak ilenmesi durumunda,
renciler asndan tartmalar ve sonrasnda ek olarak okunacak
lar iin bir temel olarak yararl olur. Fizikilerin folklor bilgisine
ve tarihe ve felsefeye olan arpk bak asna esir dmekten kanamadm yerler mutlaka vardr. Yaz biemi genellikle resmi ol
maktan uzaktr, ayrca gerekli olabilecek tm nitelemelere ya da
aklamalara girmek metni okunamaz hale getirirdi. Gerek tarihi
ler ve bilim felsefecileri, eminim sylediklerimden bazlar nedeniy
le honutsuz olacaklardr. Kanlmaz olarak gzlerine arpacak
olan uygunsuzluklar iin, yalnzca bu sayfalarda, imdiden zr di
leyebilirim ve genel bir okurun her eye karn deerli ve ilgin bir
eyler bulabileceini umarm. Burada, Ntre Dam edaki ve baka
yerlerdeki, bu konulardaki cehaletimi geen yllar sresince olduk
a azaltmama yardm eden meslektalarma ve arkadalarma teek

kr etmeliyim. Bilim felsefesine ve tarihine olan ilgimi, bundan yir


mi yl kadar nce, ilk kez Profesr Ernan McM ullin kvlcmlad ve
bu nedenle ona teekkr ederim - ancak rencisinin yetersizlik
leri nedeniyle herhangi bir ekilde sorumlu tutulamaz. Profesr Er
nan McM ullin ile birlikte, Profesrler Samir K. Bose, Gerald L. Jones, William D. M cGlinn, Stephen M. Fallon ve Robert E. Kennedy, el yazs notlarmn baz ksmlarn okuyacak kadar nazik
davrandlar ve bylece beni baz utan verici durumlardan kurtar
dlar. Geriye kalan kusurlar yalnzca bana aittir.
Metnin baskya girmezden nceki halinin redaksiyonundaki yar
dmlar iin zellikle Bayan Alisa N. Ellingson ve Dr Yuri V. Balashova, her ikisinin de metnin balangtaki taslak halini okurken gs
terdikleri olaanst zen iin ve metin ile kaynaklar azmsanamayacak kadar ok gelitiren son derece yararl nerileri iin gnlden
teekkr borluyum. almalar, Ntre Damedaki Felsefe Blm
ile Bilim Felsefesi ve Tarihi Program tarafndan desteklendi. Metin
deki tm teknik izimlerden Bay Neal Nash sorumludur. Ntre Dame niversitesindeki Fizik Blmne ve Fen Bilimleri Yksekokuluna da - ve zellikle de Blm Bakan Gerald L. Jonesa ve Dekan
Francis J. Castellinoya - yllar boyunca fizikte ve felsefede disiplinleraras dersler verebilme ve genellikle birbirinden tamamen farkl
akademik alanlarn st ste bindii blgede aratrma yapabilme z
grln saladklar iin teekkr ederim. Son olarak, eim Nimbilasha, uzun yllar boyunca bana sabr gsterdi, destek oldu ve be
ni yreklendirdi, ki bunlar olmadan balangc neredeyse iki on yl
ncesine giden bir projeyi tamamlamak mmkn olamazd.

Jam es T. C ushing

Telif Haklar in Teekkrler


Belli bal kaynaklardan birok alnt yaplm materyaliyle, bu
zelliklere sahip bir kitap, telif haklarn u anda ellerinde bulun
duran ya da daha ncesinde bulundurmu olan birok yaynevinin
ve kiinin bu materyallerin kullanlmasna verdikleri izin olmaks
zn mmkn olamazd. Telif haklan yasalarnn drste kullanm
hkm, yaptm birok alntnn yasal olduuna onay verse ve ba
z alntlar da artk genel insanla ait hale gelmi olsa da, her eye
karn kaynak olarak kullandm mateyallerin yaynclarnn t
myle iletiime getim ve bunlarn listesini teekkr etmek amacy
la aada vermek istiyorum. Bu metindeki her alnt, ona elik
eden bir dipnotta yayncsna gre kaynak olarak gsterilmitir ve
telif hakk bulunan materyalleri temel alarak hazrlanm her eklin
byle olduu (-den uyarlanmtr denerek) o ekilden ilk kez sz
edilen yere uygunca konan bir dipnotla belirtilmitir. Btn bu ya
ynclara ve kiilere teekkr borlu olsam da, yalnzca telif hakla
r bulunan mateyallerin drste kullanm hkm kavramnca ta
nnan iznin ok tesine varan yaynlama izinleri iin; Amerikan Fi
zik D em eine, Britannica Ansiklopedisine, Kaliforniya niversi
tesi Yaynlarna, Cambridge niversitesi Yaynlarna, Chicago
niversitesi Yaynlarna, Dover Yaym clka, Bayan Melitta

Mewa, Northwestem niversitesi Yaymlarna, Open Court Ya


ymclk irketine ve Oxford niversitesi Yaynlarna sra d c
mertliklerini zellikle anarak teekkr etmeliyim.
Bu durumda, telif hakk bulunan mateyallerin kullanm iin te
ekkr ettiim btn bu yaynclarn ve kiilerin isimleri aadadr.
Btn referanslar kitabn sonundaki Bibliyografyada yer almaktadr.
Amerikan Fizik Dernei: Bloch (1976); Bohm (1952); Cushing
(1981,

1982);

Einstein

ve dierleri

(1935);

Frank

(1949);

Goldberg ve dierleri (1967).


A m erikan Scientist: Jensen (1987).
Archive fo r History o f E xact Sciences: Klein (1962).
Bantam Doubleday Dell Yaymclk Grubu: Burtt (1927);
Drake (1957); K uds ncili (1966).
C. H. Becksche Verlagsbuchhandlung: Caspar (1937).
Benjamin/Cummings Yaym clk irketi: W atson (1970).
The British Jou rn al fo r the History o f Science: W estfall (1962).
Kaliforniya niversitesi Yaynlar: Galilei (1967); Newton (1934).
Cambridge niversitesi Yaynlar: Archimedes (1897); Bell (1987); Bohr (1934); Descartes (1977a, 1977b); Eddington
(1926); Kepler (1992); Maxwell (1890); M oore (1989);
Schrdinger (1944); Ziman (1978).
Carol Yaym clk irketi: Einstein (1934).
Leopold Cerf: Descartes (1905).
Chicago niversitesi Yaynlar: Blackwell (1977); Cushing
(1994); Duhem (1969); Heilbron (1985); Kuhn (1970); de
Santillana (1955); W estfall (1980a).

C. J. Clay & Sons: Kelvin (1904).


Cornell niversitesi Yaynlar: Cooper (1935).
Crown Yaymclk: Einstein (1954a).
D aedalus: Holton (1968).
Dover Yaymclk: Born (1951); Copernicus (1959); Heath
(1981b); Jevons (1958); Lorentz (1952); Lorentz ve dierlen
(tarihsiz); Maxwell (1954); More (1934); Poincare (1952).
Britannica Ansiklopedisi: Bacon (1952); Copernicus (1952);
Faraday (1952); Harvey (1952); Jefferson (1952); Kepler (1952a,
1952b); Lucretius (1952); Newton (1952); Ptolemy (1952).
Harper-Collins Yaymclk: Boorse ve M otz (1966); Heisenberg
(1958, 1971); M ili (1855).
Harvard niversitesi Yaynlar: Cohen (1971); Cohen ve
Drabkin (1948); Kuhn (1957); M anuel (1968); Quine (1990).
H istorical Studies in the Physical Sciences: Hanle (1979).
Johns Hopkins niversitesi Yaynlar: Koyre (1957).
Humanities Uluslararas Yaynlar: Whittaker (1973).
Profesr M ax Jammer: Jam m er (1989).
The Jou rn al o f Philosophy: Fine (1982b).
Kluwer Akademik Yaymclk: Heilbron (1988); Huygens (1934).
Alfred A. Knopf: Frank (1947); Monod (1971).
Bayan Robert B. Leighton: Leighton (1959).
Literistic Ltd.: Clark (1972).
Longman, Rees, Orme, Brown ve Green: Herschel (1830).

M acm illan Yaymclk irketi: Hertz (1900); Plato (1892);


Thayer (1953).
McGraw-Hill irketleri: W hite (1934).
Bayan M elitta Mew: Popper (1965, 1968).
M ichigan niversitesi Yaynlar: D onne (1959).
M IT Yaynlar: Feynm an (1965).
John Murray Yaymclk: Fahie (1903); Peacock (1855).
The Neve York Review o f B o o k s : vann Woodward (1986).
North-Holland Yaym clk irketi: van der W aerden (1967).
Northwestern niversitesi Yaynlar: Galilei (1946).
W. W. N orton & C o.: Butterfield (1965); Freud (1965).
Ntre Dame niversitesi Yaynlar; Cushing ve McMullin (1989).
O pen Court Yaymclk irketi: M ach (1960); Schilpp (1949).
Oxford niversitesi Yaynlar: Aristo (1942a, 1942b, 1942c);
Dirac (1958); Gell-M ann (1981); Hume (1902).
Penguin Kitaplar BK: Sm ith (1974).
Pergamon Yaynlar: Landau ve Lifshitz (1977).
Felsefe Ktphanesi: Planck (1949); Przibram (1967).
The Philosopbical Magazine-, Bohr (1913).
The Philosophical Review. Quine (1951).
Princeton niversitesi Yaynlar: Duhem (1974);
von N eum ann (1955).
Reports on Progress in Physics: Clauser ve Shim ony (1978).

Routledge, Chapm an ve Hail: Russell (1917).


Bilim Tarihi Yaynlar: Cardwell (1972).
erif Yaymclk irketi: Klein (1964).
Sim on & Schuster: Luria (1973); W hitehead (1967).
Sterling Lord Literistic: Koestler (1959).
W alker Yaymclk irketi: Born (1971).
Profesr Richard S. W estfall: Westfall (1971).
John W iley & Sons: Eisberg (1961); Laplace (1902).

Blm V

Mekanik dnya gryle


elektrodinamik dnya gr kar karya
Bilim, sradan bir gazete okuyucusuna, telgraf ve uaklar, radyoaktivite ve
modern simyann alas mucizeleri gibi, heyecan verici eitli utkular sekisi
olarak gsterilir. Bilimin, hakknda konumak istediim yn bu deildir. Bu
ynden bilim, ancak daha yeni ve daha modern bir eyle deitirilene dek ilgin
olan, sokaktaki adamn ilgisini ekecek pratik adan yararl sonularn neredeyse sradan bir olaymasna - ortaya ktklar sabrla ina edilmi bilgi
sistemlerinden hibir ey gstermeyen, o an iin modern ama birbiriyle balan
tsz paralardan oluur. Bilimle elde edilen ve giderek artan doann kuvvetleri
zerindeki egemenlik, bilimsel aratrmalar tevik etmek iin kukusuz yeterin
ce byk bir nedendir; ancak bu neden o kadar sk ne srlmekte ve deeri o
kadar kolay anlalmaktadr ki, bana gre en az bu neden kadar nemli dier
nedenler gzden karlmaya uygun hale gelmektedirler. Aada, bu dier
nedenlerle ve zellikle de akln dnyaya bak amz biimlendiren bilimsel
alkanlnn znde var olan deerle ilgileneceim.
Telgraf rnei iki bak as arasndaki fark gstermekte ie yarayacaktr.
Bu buluun olas hale gelmesinde gerekli olan ciddi entelektel emein nere
deyse tamam kii tarafndan salanmtr - Faraday, Maxwell ve Hertz. Bu
kii, deney ile kuramn deiimli tabakalarnda aldklar rollerle (.n.;
Faraday deney, Maxwell kuram ve Hertz tekrar deney arlkl almtr.)
elektromanyetizmann modern kuramn ina ettiler ve n elektromanyetik
dalgalarla zdeliini gsterdiler. Kefettikleri sistem, grne gre birbirinden
bamsz olan sonsuz eitlilikteki olgular bir araya getiren ve birletiren; her
cmert ruha sevinten baka bir ey veremeyen, ama gittike artan bir zihin
gc sergileyen ve derin bilgi ieren entelektel ilgi alanlarndan biridir. Keif
lerinin, kullanl bir telgraf sistemi olarak deerlendirilebilmesi iin gerekli olan
ve uygun biimde ayarlanmak zere braklan mekanik ayrntlar, hi kuku yok
ki, hatr saylr derecede ustalk ve beceri gerektiriyordu; ancak bu ayrntlar,
onlara umursamaz bir derin dnce nesnesi olarak, gerek bir ilgi uyandrabi
lecek olan o geni kapsamdan ve o evrensellikten yoksundular.
Bertrand Russell, Bilimin Liberal Bir Eitimdeki Yeri

13
Eter Modelleri

14.
Konuda, (olaan n yalnzca bir rnek olduu) elektro
manyetik bir dalgay kavraymzn, Maxwellin Elektrik ve Manye
tizma zerine Ayrntl Bir nceleme (1873) adl byk eseriyle, elekt
rik (E) ve manyetik (B) alanlarndan oluan ve (c) k hzyla yaylan
bir dalgaya dntn greceiz. Bununla birlikte, su dalgalar,
havadaki .ses dalgalar ve titreyen bir yaydaki dalgalar gibi, doru
dan deneyim sahibi olduumuz dalgalarn ou bir madde ortam
araclyla iletilirler. O halde akla gelecek soru, optik ve dier
elektromanyetik etkileri ileten ortamn doasnn ne olduudur, ilk
bakta, bu etkilerin hava, su ya da kat gibi bir madde ortam
araclyla iletildiklerinde fazla bir sorun olmad izlenimi doabi
lir. Ancak elektromanyetik dalgalar, Gnele Dnya arasnda
olduu gibi, boluk diye adlandrlan bir ortamda iletilirler. Bu
konuda k ve elektromanyetizma hakkndaki belirli baz fikirlerin
tarihini gzden geiriyoruz.

13.1 Optik Eterin Ortaya k


Daha nce grdmz gibi, Descartes tm uzayn plenum oldu
una, her yerin maddeyle dolu olduuna ve dolaysyla boluun var
olamayacana inanyordu. Eter uzayn her yann kaplyordu. Ona
gre etkileimler yalnzca basnla ve arpmalarla, yani bir eit
etmenin ya da maddenin araclndaki somut bir etkiyle oluabilir
di. Descartes ve sonradan Kartezyen (.n.: ngilizcesi Cartesian)
okulu diye anlan takipilerinin dier yeleri, bir uzaklktaki anlk
etkinin anlamsz olduunu dndler. rnein Newtonun
ktleekim yasas (M ve m ktleleri iin F = - GMm/r2) ve

Blm V

Coulombun elektrostatik yasas (Q ve q ykleri iin F = - sabit


Qq/r2) basit bir ekilde iki cisim arasndaki kuvvet yasalarn belirtir
ler, ama bu kuvvetin bir cisimden dierine nasl iletildiini akla
mazlar. Her iki denklemde de, ortamda yaratlan deiikliin yayl
ma hz yer almaz. Bu kuramlarn bir uzaklkta etki kuramlar olarak
anlmalar bu nedenledir. Descartes n parack kuramn destek
liyordu. Bu kuramn gereklerinden biri, n youn bir ortamda
seyreltilmi bir ortamdakine ya da boluktakine gre daha hzl yol
almasyd. te yandan, Pierre de Fermat (1601-1665) n daha
youn bir ortamda daha yava yol almas gerektii sonucuna yol
aan (Ksm 12.1de sz edilen en aza indirgeme ya da varyasyon
ilkeleriyle ilgili) en aza indirgenmi bir aksiyon (eylem) ilkesi ortaya
koydu.
Newtonun bir ada ve rakibi olan Hooke, n (.n.: tpk
ses gibi) bir ortamda bir dizi salmmm yaylmasyla iletilen bir
dalga cephesi olduunu savlayan bir kuram nerdi. Kutuplanma
(.n.: ngilizcesi polarization) etkisi1 bu kuram tarafndan aklanamyordu, bu yzden Newton ve dierleri n dalga zelliine
kar tavr aldlar. Newton, Principiay yazmadan nceki yllarda,
tm uzayn, younluu deien bir eter ile dolu olduuna inan
yordu. Bununla birlikte, Newton bu almann III. Kitapndaki
Genel Scbolium da Keplerin birinci ve nc yasalarnn youn
bir eterin varlyla uyum iinde bulunmadn ne srd. Bu yine
de Newtonun eter fikrinden tamamyla vazgetii anlamna gel
mez. Ksm 8 .4 te Newtonun kendini (1690larn balarnda
Richard Bentleye (1662-1742) yazd bir mektupta) bir boluk
araclyla uzaklkta etki fikrinden zellikle vurgulayarak ayr
tuttuunu ve etkinin bir ortam araclnda dorudan temas yoluy
la iletildiini destekler biimde sz ettiini grdk. Daha sonraki
yllardaysa ktleekim etkilerinden sorumlu ve bir ekilde kendisi
nin Tanrnn ayn anda her yerde bulunabilmesi fikriyle de ilintili
bir tr etkin eterin var olduunu dnd. Newton, bu etkin
aracnn doas hakknda hibir zaman ak olmadysa da, ona
gre uzay asla yalnzca maddenin iinde hareket ettii edilgen bir
boluk deildi.2 Ik, bu eterden ayryd, ama onunla etkileiyordu.
Newton, yalnzca n ne olduu hakknda ktleekimin ne
olduu konusundaki gibi ak deildi. In paracklardan olu
tuu fikri Newton tarafndan ilgili olaslklar arasnda braklanlar
dan yalnzca biri olduu halde, onun Hookeun dalga kuramna
kar
olduu
gerei
biroklan
tarafndan
Newtonun

Eter Modelleri

Descartesmkine benzer bir parack kuramn desteklediinin


gstergesi olarak kabul edilmitir.
Huygens n dalga kuramn destekliyordu. Huygens, birbirleriyle kesien iki k demetinin birbirlerinin iinden her ikisi
zerinde de belirgin bir etki kalmadan gemelerinden tr, n
paracklardan oluamayacam ne srd; nk aksi durumda
bu paracklar birbirleriyle arpr ve kesien k demetlerinde
n salmas olay gerekleirdi. Ik dalgalarnn, younluu
ok az olan ve ok esnek bir ortamda, dzensizlikler (.n.: ngiliz
cesi disturbance) olarak yayldklarn nerdi. Bu ilk dalga kuram
larnda k bir ses dalgasna ok benzer biimde boyuna bir dalga3
gibi dnld. Bununla birlikte Huygensin kuram, biraz da
Newtonun tm arlyla n parack kuramn desteklediine
olan inantan tr, kabul grmedi. Newtonun ktleekim kuram
ylesine baarl olmutu ki, bir uzaklkta etki fikri gizemli ve
tamamen anlalmam olsa da, kabul edilmi bir gerek olmutu.
Eer ktleekimin yaylmas anlk bir olaysa o halde bir etere de
gerek yoktu. Eter yoksa dalga kuram da olamazd ve parack
kuram akla daha yatkn grnyordu. Aslnda on sekizinci yzy
ln sonlarnda George-Louis Lesage (1724-1803), ktleekimin
btn uzayn tm ynlerde yksek hzlarda hareket eden ok
byk saylarda ufack paracklarla dolu olduu kabul edilerek,
parack fikriyle aklanabileceini nermiti. Uzayda yalnz ve
hareket etmeyen tek bir cisim her taraftan eit miktarda parack
tarafndan bombardmana urayacak ve dolaysyla herhangi bir
yne doru net bir itme kuvveti hissetmeyecekti. Bununla birlikte,
birbirine yakn konumda iki cisim, birbirlerini bu bombardman
paracklarnn akmndan birbirlerine bakan taraflarnda kalkan
olarak ksmen koruyacak ve dolaysyla birbirlerine doru ynelmi
net bir itme kuvveti (ya da ekim kuvveti) hissedeceklerdi. Bu
etkinin cisimler arasndaki uzakln karesinin tersiyle deieceini
gstermek (yaraplarnn bykl aralarndaki uzakla gre
kk olan iki kre iin) geometrik olarak olduka kolaydr. Bu
kuramn, aralarnda hareket eden bir gezegenin n yznde arka
yzne oranla daha iddetli arpmalar olaca, dolaysyla yava
layaca ve ekim etkisinin iki cismin (deneyimlerin gsterdii gibi
ktlelerinin yerine) hacimlerinin arpmyla orantl olaca gerek
lerinin de bulunduu birok kusuru vardr.

Blm V

teleskop
ekil 13.1

H areket eden bir dnya nedeniyle yldzdan gelen n sapm as

James Bradley 1728de bir yldzdan gelen n sapmas olayn


kefetti. Bu, temel olarak, bir yldz ekil 13.1de gsterildii gibi
tam olarak tepede yer alrsa, yldz grebilmek iin (hareket etmekte
olan bir dnyadaki) teleskopu deyle kk bir a s yapacak
kadar emek gerektii demektir. Bu, dey ynde den yamur
damlalarnn bir soba borusu yamurda hareket ederken eik tutu
lan boru ierisinden (borunun i eperlerine demeden) gemeleriyle
benzerlik kurularak, n parack kuramn destekler ynde bir
kant olarak kabul edilmiti. te yandan Euler, cisimler ortaya k
yayarlarken fark edilebilir bir ktle kaybetmediklerinden, n
dalga kuramn destekliyordu. Eer ortaya paracklar yaylyorsa,
bunlarn ktlesi k kaynann kendisinden geliyor olmaldr, oysa
k bir ortamdan yollanan bir dalgaysa cisim tarafndan hi ktle
kaybedilmeyecektir. Euler, tm elektrik ve hatta ktleekim olgula
rnn da kaynann n yaylmasndan sorumlu olan eterle ayn
olduu fikrini de ne srd.
Ik dalgalar iin yapc ve ykc giriim kavramlarn ilk kulla
nan Young oldu. Young bunu, durgun bir gln yzeyindeki su
dalgalaryla benzerlik kurarak yapt. Newton su dalgalarndaki ykc
giriim fikrini, Ksm 9.A da grdmz gibi, Tonkin Krfezindeki
Batshawda grlen normal olmayan gelgit dalgalar sorununu
zmekte kulland. Young, ekil 13.2de gsterildii gibi k iki
farkl arayzden yanstldnda grlen Newtonun giriim halkalar
etkisini aklayabilmiti. stteki ve alttaki yzeyden yansyan nlar
iki cam yzey arasnda izlenen yolun farkna bal olarak yapc ya
da ykc bir biimde giriim yapabilirler. (Ksm 9,Ada Youngdan
yaplan son alntya baknz.) Young, Dominique Arago (1786-1853)

Eter Modelleri

ve Augustin-Jean Fresnel (1788-1827) deneysel olarak birbirlerine


doksan derecelik ayla kutuplanan iki k demetinin giriim etkileri
oluturamayacaklarn gsterdiklerinden n enine titreimlerden4
olutuunu ne srd; bylece n yayld yne dik ynde birbirleriyle doksan derecelik a yapan birbirinden bamsz iki tane
kutuplanma yn oluyordu. Eterde cisimlerin balangtaki durumla
rna dnmelerini salayan kuvvetlerin, eterin yanal konum deiikli
iyle orantl olduu kabul edildi. Bu sralarda n dalga kuram
salam bir ekilde kurulmutu. Jean-Bernard Foucault (1819-1868) ve
Armand-Hippolyte Fizeau (1819-1896) 1850de n sudaki hzn
dolaysz bir yolla ltler ve bu hzn n havadaki hzndan daha
az olduunu buldular. Bu, dalga kuram iin nemli bir zaferdi.
yansyan
nlar

13.2 Esnek Kat Eter


Eski Ktada ve ngilterede bytik matematikilerden oluan ku
aklar imdi esnek kat eter kuram zerinde alyordu. ClaudeLouis Navier (1785-1836) esnek bir ortam iin kesin matematiksel
hareket denklemleri gelitirdi. Augustin-Louis Cauchy (1789-1857)
ayn denklemler zerinde alt ve Poisson bu denklemlere bir
zm buldu. Poisson, sktrlabilen (.n.: ngilizcesi compressed)
ve biimi deitirilebilen herhangi bir esnek kat cisim iin hem
enine hem de boyuna dalgalarn var olmas gerektiini gsterdi.
James M acCullagh (1809-1847) 1839da genellikle olageldii
gibi sktrlmaya ve biim inin deitirilmesine kar diren

Blm V

gsterenler yerine, onu oluturan elerin yalnzca dnme hare


ketlerine bal bir potansiyel enerjisi olan yeni bir tr esnek kat
cisim nerdi. Byle bir ortamda yalnzca enine dalgalar iletiliyor
du ve bunlarn yaylma hz da, p ortamn younluu ve p de
esnek ortamn dnmeye kar katln ya da direncini len bir
sabit olmak zere v = y fp /p

ile gsteriliyordu. Matematiksel

denklemlerinin formu M axwellin sonradan elektromanyetik alan


iin nereceklerininkine benziyordu. M acCullagh yalnzca enine
dalgalar iletecek bir esnek ortam problemini matematiksel olarak
tutarl bir biimde zmt. Bununla birlikte, almas krk
yln zerinde bir sre boyunca hibir zaman fazla ciddiye aln
mad; nk cismin yalnzca hacimsel elerinin dnmesine kar
diren gsteren ve sktrlamaz olan bylesine tuhaf bir kat
ortam iin akla yatkn bir mekanik model bulunmuyordu.
Byk Alman matematikisi Riemann, 1853 ylnda sktrlmay
la ilgili zellikleri ktleekim ve elektrostatik etkilerden, dnmeyle
ilgili zellikleri de optik ve manyetik olgulardan sorumlu olan sk
trlmaya ve dnmeye kar diren gsteren bir eter nerdi. Optik ile
elektromanyetizmann birletirilmesi iine balad. Ne yazk ki
Riemann bu kuram asla ciddi olarak srdrmedi. Herhalde eter iin
yalnzca optik olgular ele alan ciddi bir esnek kat model giriimle
rinin en sonuncusu 1867 ylnda Joseph Boussinesq (1842-1929)
tarafndan bulunandr. Onun kuramnda maddesel cisimlerin ister
iinde ister dnda olsun, her yerde ayn olan yalnzca bir tek eter
vard. Maddelerin optik zelliklerinden sorumlu olan, eterin para
cklaryla sradan maddelerinki arasndaki etkileimdi. Bununla
birlikte, optik etkilerden sorumlu olan, ama elektrik ve manyetik
etkilere ilgisiz bu trden kstl kuramlarn modas n elektro
manyetik kuram ak bir biimde ortaya konduktan sonra geti.
imdi bu gelime stnde duralm.

13.3 Elektromanyetik Eter


Faradayn manyetik kuvvet izgilerine ilitirdii fiziksel gerek
likten karak, etkilerinin uzaydaki bir noktadan komusu olan bir
dierine srekli bir ekilde yaylmasn salayan alan kavram geliti.
Faraday, Manyetik Kuvvetin Fiziksel izgileri zerine balkl
denemesinde kuvvet izgisini fiziksel bir varlk gibi ele ald.

10

Eter Modelleri

Daha ncesinde bir vesileyle ubuk bir mknatsla ilgili (mknatsn yaknna
serpitirilen demir tozlarnn kullanlmasyla gz nnde belirginleen) belir
li baz izgiler betimlenmi, tanmlanm ve bunlarn mknatsn ierisinde
ya da darsnda yer alan herhangi bir blgedeki kuvvetin doas, durumu,
yn ve miktarn kesin biimde belirttii nerilmiti. O zaman izgiler so
yut olarak ele alnmlard. imdi, zamannda sylenenlerden ayrlmadan ya
da anlatlanlarn anlamlarna dokunmadan bu tr izgilerin olas ve akla
yatkn fiziksel varl zerine bir incelemeye giriiliyor.5

Ktleekimden, statik elektrikten, elektrik akmlan ve indksiyondan ve manyetik olgulardan gelen deneysel kantlar zetledikten
sonra u sonuca vard:
imdi btn bu gerekler ve daha biroklar, mknatslarn hem ierile
rinde hem de darlarnda fiziksel kuvvet izgilerinin var olduuna iaret
ediyor. Hem dzgn hem de eik izgiler olarak varlar; nk evresin
den yaltlm dzgn bir ubuk mknats ya da daha zel olarak man
yetik ekseni ap boyunca uzanacak biimde dzenli bir ekilde manye
tize edilmi yuvarlak bir elik diski dnrsek, kart kutuplarnn birbirleriyle kendileri dndan eri kuvvet izgileri araclyla ilikili bu
lunduklar aktr; nk hibir dzgn doru, kuzey ve gney kutbu
zellikleri tayan iki noktaya ayn anda deemez. Eri kuvvet izgileri,
dnnce, yalnzca fiziksel kuvvet izgilerinden yaplm olabilirler.6

Faraday bu fiziksel kuvvet izgilerini, etkilerin uzayda iletilmesini


salayan bir mekanizma olarak birbirleri zerine etki uygulamalar
eklinde dnd.
Manyetik kuvvetin bir uzakla arada bulunan paracklarn etkisi aracl
yla, statik elektriin indktif kuvvetlerinin belirli bir uzakla [etkilerini
bir paracktan hemen yaknndaki bir dierine aktarmasyla] aktarlmala
rndaki yolla ilikili bir biimde iletilebilecei bana olanakl ve - dolaysy
la neredeyse - olas grnyor; arada bulunan paralarn imdilik - im
diye dek birok kereler (ok kusurlu bir fikirle de olsa) belirttiim gibi yle ya da byle sra d bir halde bulunduklarn kabul ederek....7

Faraday, bu manyetik etkilerin iletilmesini salayacak olas bir


mekanizma olarak n eterini nerdi, ki bylece n elektro
manyetik kuram iaret edilmi oluyordu.
Bylesi bir etki eterin bir ilevi olabilir; nk eer eter varsa yalnzca nmm tanmas dnda baka kullanm alanlarnn bulunaca da ta
mamen olanaksz deildir.8

11

Blm V

Byle bir alan kuram dncesinde temel mekanizma, uzaklkta


annda etkinin kart olarak sonlu bir hzda srekli bir iletime
dayanr. Faraday, gl bir ekilde andaki matematiksel dn
cenin stnlyle dt aykrln farkndayd.
Bilinen indksiyonun kendisinin tm durumlarda yan yana duran para
cklarn etkisi olduu ve elektriksel bir uzaklkta etkinin (baka bir deyi
le allagelmi indktif etkinin) arada yer alan maddenin etkisi olmaks
zn asla oluamayaca ynnde phelerim olutu.
Epinus, Cavendish, Poisson ve dier pek ok saygdeer insana - ki
bunlarn kuramlarnn hepsinin indksiyonu bir uzaklkta etki ve dzgn
dorulardan olumu olarak ele aldklanna inanyorum - kar duyduum
derin sayg beni ok uzun sreden beri az nce belirttiim dnceden al
koyuyordu; kart gr kantlayacak frsatlar her zaman kolladysam ve
ana noktayla dorudan ilgili grnen trden deneyleri ara sra yaptysam
da... konunun an genellii deneylerimi ancak yakn zamanlarda - ve dere
ce derece - daha da geniletmeye ve dndklerimi yaynlamaya tevik et
ti. u an allagelen indksiyonun tm durumlarda akla yatkn uzaklklar
daki paracklarn ya da cisimlerin etkisiyle olmas yerine, trl kutupluluk
hallerinden oluan yan yana duran paracklarn etkisiyle olduuna inanyo
rum; ve eer bu doruysa, byle bir gerekliin ayrt edilmesi ve kantlan
mas elektrik kuvvetlerin doasnn incelenmesinde daha fazla ilerleyebil
memiz bakmndan ok nemli sonulara yol amaldr.9

13.4 Thomsonn ve Maxwellin Modelleri


Faradaym elektrik ortam kavramna bir derece matematiksel
saygnlk kazandran, sonradan Lord Kelvin olan William Thomson
(1824-1907) oldu. Thomson, 1841 ylnda Cambridgede on yedi
yanda bir birinci snf rencisiyken baz elektrostatik problemle
rindeki kuvvet izgilerinin matematiksel olarak sonsuz byklkte
bir kat iindeki benzer s problemlerindeki s ak izgileriyle
zde olduklarn gsteren bir makale yazd. rnek olarak art ykl
dz bir yzeyin karsna yerletirilmi bir art Q yk iin elektros
tatik alan desenini ekil 13.3te, sl olarak yaltlm bir duvarn
yannda konulandrlm bir s kaynandan kan s ak izgile
rinin desenini de ekil 13.4te gsteriyoruz. Yk s kaynann ve
kuvvet izgileri de s ak izgilerinin roln oynarken, bu problem
ler iin geerli matematiksel denklemler zdetir. Bu kesin benzerli
in nemi, bir uzaklkta etki kavramyla betimlenmi bir kuramla
(elektrostatik) maddesel bir ortam iinde bir paracktan yanndaki
bir dierine aktarm dncesiyle aklanm bir dier kuram (dz

12

Eter Modelleri

gn s ak) arasnda iliki kurmasdr. Faraday, dncelerine


salanan bu destekten dolay mutluydu.
Profesr W. Thomson statik elektrie uygulanm kuvvet izgilerine
benzer bir fikirden ve Fouriernin s iin hareket yasasndan sz eder
ken kuvvet izgilerinin Coulombun kuramyla ayn matematiksel sonu
lar verdiini ve bunlar sonuncusundan daha kolay (eer olanaklysa)
bir zmleme sreciyle kardn sylyor; ve sonrasnda manyetik
bir ortamn kuvvet izgileri iin iletim gc zerine bahsedilebilecek bir
benzerlik iin salam bir temelden sz ediyor.10

Maxwell yllar sonra Thomsonn bu derin kavrayn aadaki


gibi deerlendirdi;
Deeri baka bilim adamlar tarafndan hibir zaman anlalmayan elekt
riksel etkinin srekli bir ortam araclyla tand dncesini - daha
nce Faraday tarafndan bildirilmesine ve kendisi tarafndan aratrmala
rnda yol gsterici fikir olarak kullanlmasna karn - matematiksel bi
limlere ilk kez bu makale getirdi ve matematikiler tarafndan Coulomb tarafndan kurulan ve Poisson tarafndan gelitirilen - elektrik
sel etki yasasyla tutarsz olduu kabul edildi.11

Thomson, George Green (1793-1841) tarafndan kurulan doa


dnrlerinin Cambridge okulunun ilk yelerinden biriydi.
Newtonun ayla Greeninki arasndaki - neredeyse yz yllk srede Cambridge, Eski Ktann koca matematiinden ok geride
kalmt. Greenin almalar Cambridgede yeni bir gelenek balat
t. William Strutt (Lord Rayleigh) (1842-1919), Maxwell, Horace
Lamb (1849-1934), Joseph Thomson (1856-1940), Joseph Larmor
(1857-1942) ve Augustus Love (1863-1940) onu izleyecekti.

ekil 13.3 letken bir dzlem yaknndaki elektrik kuvvet izgileri

13

Blm V

mkemmel sl yaltkan

Z Z Z Z ^ / / ./

ekil 13.4

Z-Z.,/ /

Yaltkan bir dzlem yaknndaki s ak izgileri

Thomson 1846 ylnda, elektrik alanyla gerilim altndaki esnek bir


cismin elerinin konum deiimi arasndaki benzerlii inceledi. E
elektrik alann dengeden ortaya kan bu yer deitirmelerle bir
dnd. On yl sonra, manyetik bir alan bir k dalgasnn kutup
lanma dzleminde dnmeye neden olduundan B manyetik alannn
dnel (.n.: ngilizcesi rotary, bir eksen etrafnda dnen) aklamas
n nerdi. Thomson 1889 ylnda daha nce MacCullagh tarafndan
nerilen, iindeki ortamn yalnzca onu oluturan elerinin dnme
hareketine diren gsterdii, sktrlamayan ve biimi deitirileme
yen eter tipi iin mekanik bir model gelitirdi. Kat eterin, ekil
13.5te gsterildii gibi kelerinde birbirine komu krelerin bulun
duu dzgn bir drt yzl (bir piramit) eklinde dizilmi krelerden
olutuunu dnd. Her kre komularna kat ubuklarla balyd;
yle ki ubuklar kreler zerinde kaymalarn salayan kresel keple
re de sahipti. Bu tr bir dzenleme sktrlmaya kar deimez
kalyordu. Her kat ubuun zerinde, balant salayan bu ubukla
rn ynlendirililerindeki herhangi bir deiiklie kar Newtonun
birinci eylemsizlik yasas uyarnca direnecek, birbirine ters ynde
dnen bir ift dzen teker (.n.-. bir mil etrafnda dnen ve asal
hzdaki deiimleri olabildiince azaltmaya yarayan ar teker) tak
lyd (baknz ekil 13.6). Thomsonn elektromanyetizmann bu
trden bir mekaniksel aklamas iin gsterdii ilk abalar gen
Maxwellin dikkatini ekmiti. Maxwell, ok sonralar nl incele
me' sinin nsznde hem Faradaya hem de Thomsona olan kavram
sal borcunu kaydetmiti.

14

Eter Modelleri

Elektrik zerinde almaya balamadan nce Faradayn Elektrik zerine


Deneysel Aratrmalar adl eserini ilk kez okuyana dek konuyla ilgili hi ma
tematik okumamaya karar vermitim. Faradaym olaylar dnme ekliyle
matematikilerinki arasnda bir fark olmas gerektiinin farkndaydm; nk
ne o ne de dierleri birbirlerinin kulland dilden tatmin olabiliyordu. Bu
uyumsuzluun iki taraftan herhangi birinin yanlmas nedeniyle olmadj
kansna da sahiptim. Buna ilk kez, konu hakknda rendiim ou ey iin
yaynlanm makalelerine olduu kadar, verdii tlere ve yardmlara da
borlu olduum Sir William Thomson tarafndan inandrldm.
Faraday almaya devam ederken, olaylar dnme ynteminin
geleneksel matematiksel simgeler yoluyla aka sergilenmemi olsa da,
aslnda matematiksel olduunu kavradm. Ayn zamanda bu yntemle
rin olaan matematiksel biimlerde ifade edilebileceklerini ve dolaysyla
nitelikli matematikilerinkilerle karlatrlabileceklerini de buldum.
rnek olarak Faraday, aklnn gzyle uzayn tm iinden geen
kuvvet izgileri grrken, matematikiler belli bir uzaklkta eken kuvvet
merkezleri gryorlard: Faraday bir ortam grrken onlar uzaklk dnda
bir ey grmyorlard; Faraday olaylarn oturduklar yeri ortamda sre gi
den gerek etkilerde aryordu, onlarsa bunu elektrik svlar zerine etki et
tirilen bir uzaklktaki etkinin gcnde bulduklarn dnerek honuttular.

ekil 13 .6

B irbirine ters ynde d nen dzen tekerler

15

Blm V

Faradaym fikirleri olduunu dndklerimi matematiksel bir bii


me evirdiimde, iki yntemin sonularnn genellikle birbirleriyle ayn
olduklarn buldum, bylelikle hem ayn olaylarn nasl olduklar ak
lanm hem de her iki yntem tarafndan da ayn etki yasalar ortaya
karlm oluyordu; fakat Faradayn yntemleri. btnden balayp
zmlemelerle paralara ulatklarmza benzerken, olaan matematiksel
yntemler paralardan balayp sentez yoluyla btn oluturma ilkesi
zerine kuruluydular.
Ayrca matematikiler tarafndan kefedilmi en verimli aratrma
yntemlerinin bazlarnn zgn biimlerinde olmak yerine, Faraday ta
rafndan elde edilen fikirler cinsinden ok daha iyi ifade edilebildiklerini
de buldum.12

Maxwell, sonu olarak Thomsonn B manyetik alann eterin


dnme hareketiyle bir dnmesini kabul etti ve dahas E elektrik
alannn da kaynaklar ve eviyeleri olan sktrlamaz bir svnn hz
olduunu grd. Maxwellin 18601 yllarda denklemlerini aklama
ya alt mekanik model tipi ekil 13.7de gsterilmitir.13 Bu
resimde esnek bir eterin iinde elektrik ykleri ve bota duran
(.n.: sanki rlantide alan bir motora balym gibi) tekerler
roln oynayan kk paracklardan olumu tabakalar boydan
boya yaylm halde bulunurlar. Tel iinde akan elektrik akm yakn
komuluundaki eterin dnerek girdap oluturmasna neden olur.
Tel ortak merkezine sahip kapal girdap iplikiklerinden oluan
ilmekler manyetik alan izgileridir. Telin hemen yan bandaki
dnen girdap tabakas eterdeki paracklarn (ekilde saa doru)
harekete gemesine neden olur. Bununla birlikte, eter esnek olmas
nedeniyle bu paracklarn yalnzca kk miktarda yana doru
konum deiikliine izin verir; dolaysyla en bataki bu ok snrl
konum deiikliinden sonra girdaba her zaman demek zorunda
olan ve kaymalarna izin verilmeyen paracklar en bataki girdap
tabakasnn tersi ynde dnerler. Bu bota dnen tekerler dnme
hareketlerini bir sonraki eter tabakasna iletirler ve ilk tabakadakilerle ayn ekilde (ekil 13.7de telin st tarafnda kalanlar iin saat
ynnde, alt tarafnda kalanlar iin de saat ynnn tersinde) d
nen ikinci bir girdap halkalar tabakas olutururlar. Botaki para
cklarn en bataki yana doru hareketi (Maxwell tarafndan ayn
zamanda elektriksel yer deitirme olarak da adlandrlan) elektrik
alanyla ilikilidir. Bu ok ksa srede gelip geen bir etkiydi ve
yalnzca teldeki akm akmaya baladktan sonraki ksa bir an iin vard.
Benzer biimde teldeki akm kesildiinde, eter en bataki denge

16

Eter Modelleri

konumuna geri dnerken, yine ok ksa srede gelip geen


ancak bu kez ters ynde bir elektriksel yer deitirme oluurdu.
i

\ V

\ f

t'

W .

'bota duran'__J^&-'
tekerler
" \\

> V

'
\ : v.V

tf.
'V

/'

*
/'X

yer deitirme
akmnn yn

f * Q *! " t 't - L U t < j p elektrik ykleri


>Y I
elektrik akmn
' i!
tayan tel
girdaplar
manyetik

ekil 1 3 .7

,y

/ \

kuvvet izgileri

M axw ellin elektrom anyetik eter m odeli

Teldeki akm deimeden kald srece baka elektriksel yer dei


tirme olumazd, ama yalnzca girdap iplikiklerinden oluan sabit
bir manyetik alan bulunurdu. Bu Faradayn indksiyon yasasna bir
aklama getiriyordu. Model ayn zamanda birbirine dik bir enine E
ve B alanlar kmesinin deien bir akm tayan bir telden darya
doru nasl yaylacan da aklyordu. Benzer ekilde, elektrostatik
alan da ortamn dengeden uzaklamas sonucu oluan bir gerilim
olarak dnlyordu. Bu elektrik gerilimi, ortam gerilim altnda
kald srece var olacak ve ortamn tekrar denge konumuna dn
mesine izin verildiinde de yok olacakt.
Maxwell, 1861 ylnda Thomsona yazd bir mektupta bu orta
m betimledi.
Manyetik ortamn ok kk paralara ya da hcrelere blndn,
bu blmlerin ya da hcre duvarlarnn tek bir kresel paracklar kat
manndan olutuunu ve bu paracklarn da elektrik olduklarn var
sayyorum. Hcreleri oluturan maddenin hem sktrlmaya hem de bi
iminin bozulmasna kar son derece esnek olduunu kabul ediyorum
ve hcrelerle hcre duvarlar iindeki paracklar arasndaki ilikinin ara
larnda mkemmel dzeyde kaymadan yuvarlanma olacak ve birbirlerine
teet ynde etki edecek biimde olduunu varsayyorum.14

17

Blm V

Sonra Thomsona bylesi bir ortamdaki elektromanyetik yayl


mn mekaniinin ayrntlarn anlatarak devam etti. Bunun daha
kapsaml bir betimlemesi, konunun sonundaki 13.A ksmndaki ilk
parada Maxwell tarafndan verilmektedir.

13.5

Maxweilin Eteri Destekleyen Savlar

Maxwell, Britanrica Ansiklopedisinin dokuzuncu basks iin eter


zerine hazrlanm uzun bir makaleyi, kalc bir mknatsn yak
nnda belirsiz uzunlukta bir zaman sreci iin var olmas gereken
girdap izgilerini ele alarak bitirdi. inde girdabn olumasna izin
verdii bilinen herhangi bir sv, girdabn eninde sonunda s olarak
dalmas gerektiinden, ayn zamanda yapkan (.n.: viskozitesi
yksek, akkanla kar daha direnli) olmak zorundadr, bu ne
denle Maxwellin eterin bir baka tuhaf zellie sahip olduunu
kabul etmesi gerekti. Bununla birlikte, eterin varl konusunda son
derece kararlyd; hatta eterin saf fiziin krall dnda da bir ilevi
olacandan t kapal bir biimde sz etti.
Bugne dek eterin yaps konusunda, enerjileri yava yava ortamn - bili
nen ortamlar iin adna s denilen - o dzensiz alkalanmalarna dalmakszm belirsiz bir sre boyunca varln srdren bylesi bir molekler
girdap sistemini aklayacak herhangi bir kuram icat edilmedi.
Eterin yaps konusunda tutarl bir fikir oluturmak yolunda ne zorluk
larla karlarsak karlaalm, gezegenler ve yldzlar aras uzaym bo ol
mad, aksine hakknda bilgi sahibi olduklarmzn iinde kesinlikle en
byk ve olaslkla da en deimez (.n.: younluu sabit, her yerde ayn)
cisim olan maddesel bir eyle ya da ktleyle dolu olduu hi phe g
trmez.
Bu muazzam homojen (.n.: yaps ve doas deimez) izotropik
(.n.: tm ynlerde zde) maddenin enginliinin, yalnzca birbirinden
uzak cisimler arasndaki fiziksel etkileimin ortam olmaya ve - belki de
- bugne dek hibir ekilde kavrayamadmz baka fiziksel ilevleri ye
rine getirmeye uygun olmakla kalmayp... ayn zamanda u an bizimki
kadar yksek ya da bizimkinden de yksek akl ve yaam ilevleri kulla
nan varlklarn maddesel organizmasn oluturup oluturmad sorusu
fizikle ilgili speklasyonlarn snrn hayli aar.15

Maxwellin dncesine gre, eterin ve Faradayn kuvvet izgileri


nin son derece deerli bir zellii, bunlarn gizemli bir uzaklkta etki
kavramnn ortadan kaldrlmasna izin vermesidir. Maxwell, Londrada
Kraliyet Enstitsnde (Royal Institution) verdii bir konumada, bir

18

Eter Modelleri

uzaklkta etki dncesine kar srekli alan kavram zerine grleri


ni anlatt, izleyen ksmdaki ikinci ve uzun alntda bunun bir paras
verilmektedir. Maxwellin bu ve baka yazlar, onun eteri elektroman
yetik olaylarn yaylm iin gerekten de var olan bir fiziksel ortam
olarak ne kadar ciddiye aldn aka gstermektedir.

13.A MaxwelTin Eter ve Bir Uzaklkta Etki zerine


Dnceleri Kar Karya
Maxwell, eteri betimlerken (ekil 13.7e bir kez daha baknz)
yle yazd:
Bu makalenin ilk ksmnda mknatslar, elektrik akmlar ve manyetik indksiyona yol aabilen maddeler arasndaki kuvvetlerin, manyetik ala
nn - eksenleri alann her noktasnda manyetik kuvvetin ynyle ayn
ynde olan - dnen maddenin saysz girdabyla igal edildii hipoteziy
le nasl aklanabildiim gsterdim.
Bu girdaplarn merkezka kuvveti, en son etkisi yn ve byklk olarak gzlemlediimizinkiyle tpatp ayn olan bir kuvvet kacak ekilde
datlm basnlar oluturur.
ikinci ksmda bu dnme hareketlerinin e zamanl olarak var ola
bilmelerini ve manyetik kuvvet izgilerinin bilinen yasalarna gre da
tlmalarn salayacak mekanizmay betimledim.
Dnen maddenin - hcrelerle karlatrldklarnda ok kk par
acklardan yaplm hcre duvarlaryla birbirlerinden ayrlm - belirli
hcrelerin zn oluturduklarn ve dnme hareketinin bu parackla
rn hareketi - ve onlarn hcrelerdeki maddeye olan teet yndeki etkisi
- sayesinde bir hcreden dierine aktarldn dndm.
Bu teet yndeki etkiyi aklamay denemedim; fakat dnme hareke
tinin her hcrenin d ksmlarndan i ksmlarna aktarlmasn akla
mak iin, hcrelerdeki maddenin kat cisimlerde gzlemlenen biim es
nekliine benzer - ama derece olarak farkl - trde bir esneklie sahip
olduunu varsaymak gerekir. In dalga kuram, enine titreimleri ak
layabilmek iin ileten ve oluturan ortamda bu trden bir esnekliin
bulunduunu kabul etmemizi gerektirir. O halde manyetik-elektrik or
tam da ayn zellie sahip olursa armamamz gerekir.
Hcreler arasndaki blnmeleri oluturan paracklar kurammza gre
elektriin maddesini tekil ederler. Bu paracklarn hareketi elektrik akmn
oluturur; hcrelerin maddesi tarafndan bu paracklara uygulanan teet
yndeki kuvvet elektromotor kuvvettir ve paracklarn birbirleri zerine uy
guladklar basn da elektriin gerilimine ya da potansiyeline karlk gelir.16

Blm V

Maxwell, etere kar bir uzaklkta etki zerine u fikirleri savundu:


Bu akam nnze getireceim yeni bir bulu yok. Sizlerden ok eski bir
baheyi yeniden gzden geirmenizi ve dikkatinizi insanolu dnme
ye balad balayal tekrar tekrar ortaya atlan bir soruya evirmenizi is
temek zorundaym.
Soru kuvvetin nasl iletildiidir. Birbirlerinden belli bir uzaklkta bulunan
iki cismin, birbirlerinin hareketi zerine karlkl etki ettiklerini grrz. Bu
karlkl etki, cisimler arasndaki uzay igal eden nc bir eyin varlna,
bir eit iletiim ortamna m baldr, yoksa cisimler birbirlerine araya her
hangi baka bir ey girmeksizin annda m etki ederler?
Faradayn alageldii bu trden olaylara bak tarz gnmzde o
u aratrmac tarafndan benimsenen tarzdan farkldr; zel amacm si
zin Faradayn bak asyla bakabilmenizi salamak ve O nun ellerinde
elektrik biliminin anahtarna dnen kuvvet izgileri kavramnn bilim
sel deerini sizlere gstermek olacak.
Bir cismin belli bir uzaklktaki bir dierine etki ediini gzlemlerken,
bu etkinin dorudan doruya ve annda olduunu varsaymadan nce,
genellikle iki cisim arasnda herhangi bir maddi balantnn olup olma
dn aratrrz ve eer yaylar ya da ubuklar ya da cisimler arasndaki
gzlemlenen etkiyi aklayabilecek herhangi bir mekanizma bulursak,
etkiyi dorudan doruya, bir uzaklkta etki fikrini kabul ederek aklamak
yerine, bu ara balantlar araclyla anlatmay tercih ederiz.

Birbirlerinden belli bir uzaklkta bulunan cisimler arasndaki kuvvet,


ou durumda aradaki uzay igal eden bir dizi cismin birbirini izleyen
her bir ifti arasndaki bir dizi kuvvetle aklanabilir; etkiyi bir arac kul
lanarak dolayl biimde aklama fikrine kar olanlar, arada yer alan va
stay alglayamadmz durumlarda u an iin kavrayamadmz bir or
tamn varln kabul etmek, bir cismin bulunmad bir yerde kuvvet
uygulayabileceini ileri srmekten daha felsefi deil midir diye sorarlar.
Kuvvetin bu grnmez ortam araclyla iletilmesi, havann zellik
leri hakknda bilgisi bulunmayan bir kiiye uzaklkta bir etkinin herhan
gi bir rnei iin olduu gibi aklanamaz olarak grlr; buna karn bu
durumda btn sreci aklayabiliyoruz ve etkinin ortamn bir parasn
dan bir dier parasna hangi hzla geeceini de belirleyebiliyoruz.

Kuvvet o halde eski snf bir kuvvettir - bir vis a tergo (.n.: Latince,
arkadan etki, eden kuvvet) durumu - arkadan yaplan sert bir itmedir.

Mknatslar ya da akmlar zerine etki eden kuvvetlerle ya da elektri


i ileten devrelerdeki akmlarn indksiyonuyla ilgili her sorunun
Faradaym kuvvet izgilerinin gz nnde tutulmasyla hangi yntemler

20

Eter Modelleri

araclyla zlebileceini betimleyecek zamanm yok. Bu yerde asla


unutulamazlar. Faraday, bu yeni simgecilik araclyla btn elektro
manyetizma kuramn - matematiksel teknik ayrntlardan arnm bir
dille - matematiksel bir kesinlikle ve en basit durumdan en karmak olanna kadar uygulanabilir bir biimde tanmlad. Fakat Faraday burada
durmad. Geometrik kuvvet izgileri kavramndan fiziksel kuvvet izgile
ri kavramna doru devam etti. Manyetik ya da elektrik kuvvetin olu
turma eiliminde olduu hareketin, amaz bir biimde kuvvet izgileri
ni ksaltacak ve birbirlerinden yanlara doru yaylmalarna izin verecek
ekilde olduunu gzlemledi. Bylece ortamda kuvvet izgisi ynnde bir ip iin olduu gibi - bir gerilim ieren ve btn ynlerde kuvvet iz
gileriyle dik a yapan bir basnla birlikte bulunan bir gerginlik hali ol
duunu anlad.
Bu, iplerdeki gerilim ve ubuklardaki basn araclyla uygulanan
bir uzaklkta etki ile ayn trde bir olaya evrilmi tamamen yeni bir uzaklkta etki kavramdr. Vcudumuzdaki kaslar bilinmeyen bir yolla on
lara uygulayabildiimiz o uyarc unsur araclyla uyarldklarnda lifle
ri kendilerini ksaltma ve ayn zamanda da yanlara doru genileme ei
limindedir. Kasta bir gerginlik hali oluur ve kol ya da bacak hareket eder. Kas hareketlerine getirdiimiz bu aklama asla tam deildir. Ger
ginlik halinin uyarlmasnn nedenine bir aklama getirmez, hatta kasla
rn bu gerilimi desteklemelerine izin veren kohezyon (.n.: bir cismin
elerinin bir arada durmasn salayan molekller arasndaki ekim)
kuvvetlerini bile incelemez. Yine de, maddesel bir yap boyunca aralk
sz olarak sren bir tr etkinin yerine yalnzca birbirlerinden uzakta bir
nedeni ve sonucu olduunu bildiimiz bir etkiyi koyduu gerei, bizi
bu aklamay hayvanlarn mekaniiyle ilgili bilgilerimize gerek bir ek
olarak kabul etmemiz konusunda ikna ediyor.
Benzer nedenlerle Faradaym elektromanyetik alandaki gerilim d
ncesini - bu gerilmenin nasl oluturulduunu bilmesek de - bir uzak
lkta etkiyi kuvvetin srekli olarak iletilmesi araclyla aklamasnn
bir yntemi olarak dnebiliriz.17

Yararl Kaynaklar
Sir Edmund Whittakern Eter ve Elektrik Kuramlarnn Tarihi adl
klasik eserinin birinci cildinin IV., V. ve VIII. Konular, matematik
sel eter kuramlarnn Bradleyin andan Maxwellinkine dek olan
evriminin teknik adan ayrntl bir tarihini sunar. Peter Harmann
Enerji, Kuvvet ve Madde adl kitab on dokuzuncu yzyl fiziinin
kavramsal geliiminin ve eterin bunda oynad roln geni bir
zetini sunar. Jed Buchwaldn In D alga Kuramnn Ykselii adl
eseri on dokuzuncu yzyln balarndaki optik kuramn ve deney
lerini ele alr.

21

14
Maxwell Kuram

Hem deneysel nedenler hem de eterin mekanik modelleri,


Maxwellin zerine klasik elektromanyetizma kuramm kurduu te
meli saladlar. Bu konuda nce bu kuramn baz biimsel ynlerini
ele alacaz, sonra da dikkatimizi onun klasik mekaniin ilkeleriyle
elektromanyetik kuramnkiler arasnda derin bir elikiye yol aan
gzlemsel sonularna evireceiz. Bu, sonraki konularda grelilii
ele almz iin gerekli sahneyi de oluturacak.

14.1 Maxwell Denklemleri


Maxwellin byk sentezi ncesinde, elektrik ve manyetizmann
ayr alanlarnn temel yasalar srasyla sabit bir q nokta yknn
oluturduu E elektrik alan iin Coulombun yasas ve i akm ta
yan bir tel tarafndan retilen B manyetik alan iin Biot-Savart yasasyd. (Bu yasalarn matematiksel ifadeleri ve iinde bulunduu
muz ksmda ne srlen savlarn birounu destekleyen matema
tiksel ayrntlar iin Ksm 14.Aya baknz.) Bu yasalarn her birinde
deneysel olarak belirlenmesi gereken birer orant katsays (srasyla,
fex ve k-2 diyelim) bulunur. (Bunlar Nevvtonun ktleekim yasasnda
ki - (8.4) denklemindeki - G sabitine benzer bir rol oynarlar.) Yani,
k ve k7 sabitleri birbirlerinden bamsz olarak ve deiik olay snf
lar (srasyla, elektrostatik ve manyetostatik) araclyla kararlatr
lrlar. Bu sabitlerin k/k2 oran, hemen aka grlecek nedenlerden
tr, c2 ile gsterdiimiz, hzn karesinin boyutlarna sahiptir.
Klasik ktleekimsel etkiler iin Newtonun yasalarnn var olma
s gibi, bir bakma elektromanyetik olaylar iin var olan bu dinamik

23

Blm V

yasalarn ierii, hareketsiz duran ve hareket eden yklerin (akmla


rn), srasyla elektrik ve manyetik alanlar nasl oluturduklarn ni
celiksel ayrntlarla betimlemeleridir. Maxwellin ncelemesi sonra
snda aldklar hal bakmndan elektromanyetizmann yasalar, bu
elektrik ve manyetik alanlarn bo uzayda (iinde herhangi bir yk
ya da akm bulunmayan bir blgede) bir dalga denklemi salamala
rn gerektirdi. Bu, elektrik ve manyetik alanlarn uzayda c hzyla
yaylabilmeleri anlamna gelir. Dolaysyla yaylan E ve B alanlar
Maxwell denklemlerinin zmleridirler. Denklemler, bu E ve B alanlarnn ayn zamanda birbirlerine dik olmalarn da gerektirirler.
ekil 14.1 bu alanlarn birbirlerine gre ynlenilerini ve yaylma
ynn (c) gsterirken, ekil 14.2 bir sins erisi gibi yaylan alanlar
setini gsteriyor.

ekil 14.1

c yaylma ynne ve karlkl olarak birbirlerine de dik olan


E v e B alanlar

Maxwell kuramnn en nemli baarlarndan biri, anlan elekt


romanyetik dalgalarn yaylma hznn saysal olarak nokta ykler
arasndaki (elektrostatik) ekimi (ya da itmeyi) veren Goulom bun
yasasnda (Ksm 14.A da (14.9) denklemine baknz) rol oynayan
(ki) orant katsays ile ona karlk olarak akm tayan iki tel ara
snda etki eden (manyetik) kuvveti belirleyen temel yasada (Ksm

24

Maxwell Kuram

14.A da (14.10) denklemi) ortaya kan (fe2) orant katsaysnn


orannn karekkne eit olduunu ngrmesidir. Temel nokta,
bu sabitlerin her birinin birbirlerinden bamsz, srasyla, elekt
rostatik ve manyetik lmleri temel alan deneyler araclyla
saysal olarak belirlenmi olduu ve Maxwellin almas nce
sinde c k hznn da deneysel olarak llddr. Bu ngr
len hzn deerinin, n boluktaki hzna (c) saysal olarak eit
olduu ortaya kar. Bu tamamen bir rastlant olabilecekken, bu
nu n bir elektromanyetik dalga olduunun belirtisi olarak ele
almak ok daha akla yakn grnr. Maxwell, ncelem esinde unu
gzlemledi:
Elektromanyetik alkalanmalarn (.n.: ortamda elektromanyetizma y
znden oluan deiikliklerin) yaylma hzm belirten ... v nicelii ...

l A & a e?ittir-

In elektromanyetik bir alkalanma olduu kuram zerine, ... deeri


eitli yntemlerle tahmin edilmi bir nicelik olan v [c] k hz olmaldr.
te yandan
[ olan yntemlerle belirlenir] ... [ ki bu yntemler]
k hzn bulmakta kullanlan yntemlerden tamamen bamszdrlar.
Dolaysyla c'nin ve j J / j 0e0 m deerlerinin birbirlerine uymas ya da
uymamas n elektromanyetik kuram iin bir test ilevi grr.1

Dahas, M a x w ellin denklemlerinde ortay a kan bu hz (c), mut


lak bir referans noktasnn tanm lanabilecei umudunu salyor
gibi grnyordu; nk cnin belirli bir sistem e gre llen
hz o lm a s gerekirdi. Eter, k hznn ona gre lldnde c
(3 x 108 m/s) saysal deerini ald referans noktas olarak hiz
met edecekti. Yani, Newtonun ikinci hareket yasas (F = ma)
herhangi bir hz deil, yalnzca ivmeyi ierirken; Maxwell denk
lemleri ((14.13a)(1 4 .13d) denklemleri) aka hz barndrrlar.
Bu nedenle, N ewtonun dinamii tek ve benzersiz bir eylemsiz
ereveyi dierlerinden ayrt edemezken, M axw ellinki bunu
yapabiliyor grnyordu. Bu soruya 16. K onuda zel grelilik
kuramn tartrken geri dneceiz.

25

Blm V

14.2 Yer Deitirme Akm


Bugn bu gerei gz ard etme eiliminde olsak da, gerek bir elektromanyetik eter kavram imdi Maxwellin kendi adyla anlan
denklemleri (Ksm 14.Ada (14.13) denklemleri) gelitirmesinde nem
liydi. Bu son denklemler kmesine ulamasnda byk admlar atma
sn salayan kavraylardan biri, yaylan elektromanyetik dalgalarn o
olmakszn olas olmad yer deitirme akm ((14.13d) denkleminin
sa tarafnda yer alan ju0s 0 dE/dt terimi) diye anlan hipotezdi.
Maxwell yer deitirme akm fikrine nasl ulat? ounlukla
bunu matematiksel bir elikiyi ortadan kaldrmak iin kulland
tamamen mantksal bir savla yapt ne srlr. Maxwellin ken
dinden nce gelenlerden miras ald elektrik ve manyetizma yasala
r, manyetik alan kendisini oluturan akmlar cinsinden veren Am
pere yasasn ((14.18) denklemi) ve ykn korunumunu ifade eden
sreklilik denklemini ((14.13e) denklemi) ieriyordu. Bu denklemler
bir araya getirildiklerinde, yalnzca deimeyen hal durumlarnda yani, elektrik yklerinin younluunun zamana bal olarak dei
medikleri hallerde - tutarl olduklar bulunur. (Bu savn matematik
sel ayrntlar iin Ksm 14.Aya baknz.) Herkes tarafndan kabul
edilen ykye gre, Maxwell bu durumda bu uyumazln Ampere
yasasnn ((14.18) denklemi) manyetik alana yol amaktan sorumlu
yeni bir terimin akma dahil edilmesi yoluyla ((14.13d) denklemini
elde etmek iin) birazck deitirilmesi sonucu ortadan kaldrlabile
ceini ve bylece her eyin tutarl hale getirilebileceini grd.
Bu kukusuz Maxwellin byk buluunun nasl yapldnn
mantksal olarak zorlayc ve ok derli toplu bir yeniden oluturuluudur. Fakat bu, tarihi belgelerde bulduumuz ve onlardan kard
mz anlama uymakta mdr?2 Maxwell dikkatini herhangi bir ma
tematiksel tutarszla odaklamad iin tamamen byle olmad
grlyor. Bununla birlikte Maxwell, maddesel bir ortamn zaman
dan bamsz bir elektrik alan iin (dE/dt * 0) - tpk bir dielektrikte
(.n.: elektrii iletmeyen, yaltkan) olduunu bildiimiz gibi - kutup
lanm hle gelecei konusunda akl yrtt. ekil 14.3 birbirlerine
bal art ve eksi yklerden olumu bir ortama uygulanan bir E elektrik alannn etkisini gsteriyor. Bir molekl bu zorla dayatlan
elektrik alannn etkisi altnda resimde belirtilen dzenlemeye doru
kutuplanr (ya da uzatlr). Bu, sabit bir E elektrik alan iin gelip
geici bir etkidir ve her yk ifti gsterildii gibi ksa srede bir

26

Maxuell Kuram

denge konumuna ular. Bununla birlikte, E alan zamanla deiirse,


yk dzenlemeleri de devaml olarak deiirler. Bu hareket eden
ykler bir akm - yer deitirme akm - olutururlar. Maxwell, ince
lem esinde. bize unlar anlatr:
Bu konum deiikliindeki herhangi bir art, art sresi srasnda ieri
de darya doru bir pozitif elektrik akmna denktir ve konum deiik
liindeki her azalma ters ynde bir akma denktir.
Dielektrik iindeki belirli bir yzeyin kaplad alan boyunca konum
deiikliine urayan btn elektrik miktar, daha nce o alandan geen
indksiyonun yzey integrali diye incelediimiz nicelikle llr....3

------------

O---ekil 14 .3

B ir ortam da olu an elektrik kutuplanm as

Bu, bo olmayan ama eterle dolu (onun ekil 13.7deki eter modelini
ve ona elik eden tartmay hatrlaynz) bir boluktaki elektrik
alan iin bile anlaml olur.
Eter, elektromanyetik kuramn gelitirilmesinde kaydedilen bi
imsel ilerlemelerin birounda ak olarak kullanlmad halde,
fiziksel srelerin altnda yatan kavramsal uyum iin byle bir or
tam gerekli diye grlmt. rnek olarak, alann kendisini olutu
ran gerilimlerin ve girdaplarn birey tarafndan salanmas gereki
yordu. Bugn bunu hatrlamay uygun bulsak da bulmasak da,
Maxwell kendi yer deitirme akmna ve kendi elektromanyetik
dalgalarn yaylmn aklamasna ulat; nk elektromanyetik
eterin gerek bir fiziksel madde olarak var olduu dncesini cid
diye ald.

14.3 Son Klasik Kuram


Maxwell, 1865 ylnda yazd Elektromanyetik Alann Dinamik
Bir Kuram adl makalesinde, yalnzca elektromanyetik alan betim
leyen matematiksel denklemleri sundu ve girdaplar ve bota duran
tekerleri ele almad (ekil 13.7yi bir kere daha anmsayn). Denk
lemlerin doru olduklar bulundu ve o zamandan beri kullanldlar.
Sonu olarak, eter iin nerilen her mekanik model doru olmayan

27

Blm V

bir ngrde bulundu ve en sonunda hepsi bir kenara brakldlar.


Bu, on dokuzuncu yzyln sonuna gelindiinde daha gerekleme
mi olsa da, o zamanlarda bile eterin maddesel olmayan ve kendi
bana da esiz bir ortam olduu aka belli olmutu. Bundan son
ra, bu sekin eter tarafndan oluturulan etkileri ortaya karmak iin
yaplan baarsz - ama devam ettirilen - abalar en sonunda, daha
sonraki konularda greceimiz gibi, zel grelilik kuramna ulal
masn saladlar.
Elektromanyetizma konusundaki bu gelimeler dizisi modern bi
limin birok alannda tipik olarak grlr. nce temel olgular de
neysel olarak gzlemlendi, daha sonra bunlar yneten yasalar kesin
bir biimde ortaya konuldular. Zaman iinde yasalara tm deneysel
gzlemleri bir anlamda zetleyen ve yeni ilikilerin de kolayca kav
ranmasna izin veren zl bir matematiksel biim verildi. Fiziksel
bir model de - ki bu durumda bu eter oldu - yasalar kavramsallatrmakta yardmc olmak ve elektromanyetik olaylar daha temel,
daha az karmak olduuna inanlan bir konu - yani klasik mekanik
- araclyla anlama abasnda kullanlmak iin oluturuldu. Yal
nzca srekli bir biimde art arda gelen yenilgilerden sonra elektro
manyetizmann mekanik modelleri brakld ve elektromanyetik ku
ram fiziin temelde ayr bir dal olarak kabul edildi. imdi elektro
manyetik eter kuram tarafndan daha ncesinde ngrlemeyen bir
sonuca yol aan bir deneyi ele alalm.

14.4 Michelson-Morley Deneyi


M ichelson-Morley deneyi sklkla fizik tarihindeki en nl olumsuzlama deneyi olarak anlr. Deneyin ba tasarmcs, mesleki ya
amnn byk bir ksmn k hznn son derece hassas lmleri
ni yapmaya adam bir Amerikal deneysel fiziki olan Albert
Michelson (1852-1931) idi. Bu abalar ona 1907 ylnda fizik daln
da Nobel dln getirdi ve bylece bu ekilde onurlandrlan ilk
Amerikal bilim adam oldu. Michelson, Prusyada Strelnoda do
duu halde, ailesi Albert daha yalnzca iki yandayken Birleik
Devletlere g etti. Kaliforniyada kk ve kaba bir maden kasa
basnda byd. Michelson on yedi yanda Annapolisteki Ameri
kan Deniz Harp Okuluna girdi. Kaliforniyadaki zorlu ocukluk yl
larnn zerine deniz kuvvetlerinde ald eitim onun yaam bo
yunca ayrt edilen bir zellii olan ok titiz ve kat disiplinli biri ol

28

Maxwell Kuram

masna neden oldu. ounlukla aksi biriydi ve kesinlikle scak bir


insan deildi. 1878 ylnda Harp Okulunda hl bir retim grevlisiyken kendi basit deney gerelerini kullanarak kiisel olarak ilk kez
k hzn belirledi. Michelson, bilimsel kariyerini ciddi olarak de
vam ettirebilmek iin 1881de Deniz Kuvvetlerinden istifa etti ve
1883te Ohio Clevelandda daha yeni kurulmu olan Case Uygula
mal Bilimler Okulunda fizik profesr oldu. Buras, 1887 ylnda
Dnyann eter iindeki hareketini ortaya kartmaya yetecek kadar
hassas bir deney yapmak iin Casede kendisi gibi retim yesi
olan Edward Morley (1838-1923) ile birlikte alt yerdi.
Michelson, 1889dan 1892ye kadar Massachusetts Worcesterdaki
Clark niversitesinde fizik profesr olarak bulundu, ancak orann
rektryle olan ilikisini sevimsiz bulduu iin o zamanlar daha ye
ni kurulmu olan Chicago niversitesinin Fizik Blm iin profe
srlk ve ayn zamanda ilk blm bakanl teklifini kabul etti.
1929da emekli olana dek orada kald.
Bir dnm noktas olan bu deneyin imdi anlatacamz biimde
ele aln, Nevvtoncu kavramlara (zellikle, tm gzlemciler iin var
olan bir evrensel zaman fikri) dayanmaktadr. Eterin, k hznn
c = 3 x 10 m/s olduu hareketsiz referans sistemi olduu ve deney
aracmzn bu ayrcalkl referans sistemi iinde ekil 14.4te belirtil
dii gibi bir v hzyla hareket ettii varsaylr Dnyann (Gne
etrafndaki yrngesindeki) hz yaklak olarak 18 mil/s [29 km/s]
iken k hz 1,86 x 10 mil/s [3,00 x 10 km/s] olduundan v/c
oran epey kktr (v/c ~ 10- . Deneyin temel fikri, bir kere
dnyann hareket ettii doru boyunca bir kez de bu harekete dik
dorultuda (bir t uzakl kadar) bir aynaya yollayp geri yanstmak
ve bu iki gidi dn yolculuu arasndaki zaman farkn lmektir.
Ik kaynandan aynaya olan yolun (ekil 1 4 .5 te gsterildii
gibi) vye paralel olduu durumu ele alarak balayalm ve bir
k dem etinin kaynaktan yanstcya ve oradan geri dnmesi
iin gereken zaman hesaplayalm . Deney dzenei hareket
etm eseydi, bu yolculuk iin toplam sreyi kolayca
l /c

.4

diye elde edeceimize dikkat edin. Aynayla k kayna deney


dzeneinin kolu araclyla birbirlerinden her koulda sa
bit bir ( uzaklnda olacak ekilde hi oynatlmadan tutulurlar.

29

Blm V

ekil 14.4

Dnyamn eter iindeki hareketi

CtB

M'

x
----- W
ct
ekil 14.5

vt

Hareket etmeyen bir eterde, (hz yolan) bir dzenee


paralel ynde giden (c hzndaki) k demeti

Eter referans sisteminden (ki deney dzenei bunun iinden v h


zyla gider) grnd haliyle, (etere gre c hzyla yol alan) k
sinyalinin S) k kaynandan sandaki (M ') aynasna gitmesi iin
geen tDsresi ekil 14.5ten ctD = (( + vtD) olarak elde edilir, bylece
(14.1)

ve geri dn yolculuu iin geen tB sresi de ctB =


lunur, ki bu da

den bu

(14.2)

c+v

olur. Bu nedenle vye paralel ynde toplam gidi dn yolculuu


iin geen sre T\\ = (tD + tB) ya da

Ti =

21

30

(14.3)

Maxu/ell Kuram

olur. (14.1) ve (14.2) denklemlerinde bulunan sonular, hzlarn top


lam iin geerli klasik yasay kullanarak ve k hznn deney dze
neinin koluna gre ilk durumda (c - v) ve kincisinde de (c + v)
olduunun farkna varlarak da hemen elde edilebilir.
M"

.
ekil 14.6

J*

Hareket etmeyen bir eterde, (hz v olan) bir dzenee dik ynde
giden (c hzndaki) k demeti

Bundan sonra deney dzeneinin ekil 14.6da belirtildii gibi


vye dik olarak konduu duruma dnelim. In izleyecei yolu bir
kere daha eterin referans sisteminden grnd haliyle gsterdik.
Burada tD = tB ve Pythagorasm dik genler iin teoremini kullana
rak c2 t =
+ ? tD2) olur, bylece

D2

(14.4)

bulunur. Deneysel dzenlemenin btn ekil 14.7de gsterilmi


tir. (14.3) ve (14.4) denklemlerinden
ayna

kaynaK

gzlemci (giriimler)
ekil 14.7 Michelson-Morley deneyinin idealletirilmi bir biimi

31

Blm V

T,, - r , =

21

(14.5)

kadar bir zaman fark olacan bekleriz. Bu zaman fark deneyde


dorudan doruya llmez, ancak bir giriim etkisi aranr. Dalga
paketlerinin ikisi de farkl yollar boyunca olan bu yolculuklarna
baladklarnda ayn fazda olduklarndan ve k sinyallerinin iki yol
boyunca olan yolculuk sreleri birbirinden farkl olduundan, iki
k demeti tekrar bir araya geldiklerinde ok az da olsa birbirlerin
den farkl fazlarda bulunacaklardr. Bu faz fark bir giriim saaklar
deseni oluturur. Eer bu haldeyken deney dzeneini (ekil 14. T de
iki kolun kesitii noktadan geen ve sayfa dzlemine dik olan bir
eksen etrafnda) dndrmeye balarsak, aradaki yol fark her iki ko
lun da vnin dorultusuyla yapt a 45 olup sfr oluncaya kadar
azalr. Bu halde saaklarn deseni yapc giriim gsterir. Bu yzden,
deney dzenei zgn konumundan 90lik bir a kadar dndrl
dnde (ki bylece paralel ve dik kollar yer deitirmi olurlar) oluan zaman fark (14.5) denklemiyle verilenin iki kat, yani

4e

Cs

A T toplam

ll-(v /c f

~ 41 ( v 2 )
c ^ 2)

21 v2
c c2

(14.6)

olur. Burada paydalardaki ifadeleri (vlc) ok kk olduundan


(y/c)2i terim ler cinsinden aarak yaklak olarak hesapladk.
Bulunacak etki (y/c)nin ikinci kuvveti (yaklak 10-8) gibi gi
der, ki bu nedenle deney ok byk h assaslk isteyen zor bir
deneydir.
Bu sonulara niceliksel ayrntlar asndan biraz daha dikkatli
bakalm. (14.5) denkleminden T||nin Tden daha byk olmas bek
lendiinden, vye paralel giden dalga paketi ekil 14.8de belirtildii
gibi dier rotadan giden dalga paketinin az da olsa arkasnda kala
caktr. Periyodik bir dalga iin, X dalga boyu ve v de frekans iken
Av - ?Jx = c olduunu hatrlarsak, saak kaymalarnn saysn he
saplayabiliriz. Her r sresi (dalgann periyodu) iin bir dalga paketi
dierinin arkasnda kalacandan, giriim deseninde buna karlk
bir tam saak kaymas olacaktr. Desen, bir tam saak kaymas iin
bir yapc giriimden (dalga tepesinden) baka bir yapc giriime

32

Maxwell Kuram

(dalga tepesine) gidecekken, bir yarm saak kaymas iin bir yapc
giriimden
(dalga
tepesinden)
tamamyla
ykc
bir
yatay yndeki

k demeti
ekil 14.8

Giriimle oluturulan bir saak kaymas

11

giriime (dalga ukuruna) geecektir. Deney l = m alnarak yapl


dnda, deney dzenei 90 dndrlrken kayan saaklarn n top
lam saysnn, Michelson tarafndan kullanlan k spektrumunun
gzle grlebilen ksmndaki tipik (diyelim X = 5 ,5 x l0 m) bir dalga
iin yaklak olarak n 0,4 olduunu (14.6) denkleminden grrz.
Bununla birlikte, Michelson-Morley deneyi sfr sonucunu verdi.
Hibir saak kaymas bulunamamt.

~7

14.5 Greliliin ncleri


Dublindeki Trinity Kolejinde bir doa ve deneysel felsefe profe
sr olan George FitzGerald (1851-1901), 1892 ylnda M ichelsonMorley deneyinin olumsuz sonucunun gerektirdiklerinden kurtul
mann bir yolunu buldu. lmede kullanlan deney dzenei eterin
iindeki hareketi ynnde ok az ksalrsa sonucun sfr kmasnn
beklenen bir ey olduunu gsterdi. Bunu nicel olarak grmek iin,
ekil 14.7de gsterilen bir M ichelson-Morley dzeneini ele alalm,
ancak bu kez v dorultusundaki kolun uzunluu t j ve vye dik yn
deki kolun uzunluu da ( x olsun. (14.3) ve (14.4) denklemlerini bu
na uygun bir ekilde deitirirsek ve sonra da deneyle uyum iinde
olmak iin Tjj = Tj_ olmasn istersek,
^| = ( l

V1- iv/ c f

(14.7)

33

Blm V

olduunu buluruz. Yani, eer bir ubuun boyu vye paralel bir
dorultuda durur ya da hareket ederken t ve hareketsizken (ya da
hareket ynne dik bir ekilde durarak yol alrken) ( 0 ise FitzGerald
varsaym
(14.8)
olduunu syler. Bir kez daha bunun (v/c)2y e bal ikinci dereceden
bir etki olduuna dikkat ediniz. Bununla birlikte, ince eterin iinde
hareket eden bir cismin boyunu neden ksaltabileceim anlamak ok
zordu. FitzGerald bu aklamada hl Newtoncu uzay ve zaman
kavramlarna sadk kalmaktayd.
Ksalma hipotezi fizikiler arasnda kabul grd, ama bu yal
nzca M ichelson-M orley deneyinin olumsuz sonularn az nce
iaret ettiimiz tarzda aklad iin olmad. Ayn ksalma etkisi
ne, ondan sonra ama bamsz bir biimde yine 1892 ylnda
Leiden niversitesinde bir matematiksel fizik profesr (ve son
rasnda kendi elektromanyetik nm kuram iin 1902 ylnda
Nobel Fizik dln kazananlardan biri olacak) olan HollandalI
kuramsal fiziki Hendrik Lorentz (1853-1928) de ulat. Lorentz,
dneminin ne kan kuramsal fizikilerinden biriydi ve eter or
tam iinde birbirleriyle etkileen elektronlarn son derece baarl
bir kuramn oluturmutu. Lorentzin kuramnn 1892 ylndaki
zgn hali, M ichelson-M orley deneyinin olumsuz sonucunu
(14.8) denkleminde olduu gibi bir ksalma hipotezi benimsen- N
medii srece aklayamyordu. Lorentz, tamamen matematiksel
bir hile kullanarak eterin iinde hareket eden bir cismin boyu
nun ksalmasn aklayan - ilk kez 1892de ifade edilen ve sonra
snda 1895 ylnda tamamen olgunlatrlan - bir akl yrtme
dizisine ulamt. Hareket eden bir referans sistemi iin yazlan
Maxwell denklemlerini alrken, bu problemin matematiksel
zmlemesinin ve zmnn x, y, z, t fiziksel deikenleri
yerine x\ y', z', t1den oluan yeni bir deikenler kmesi cinsin
den ok daha kolay olduunu buldu. Bu noktada x', y', z', t' ile x,
y, z, t deikenleri arasndaki matematiksel ilikinin tam olarak
ne olduu hakknda endielenmemize ve bunu bilmemize gerek
yok. (Gnmzde Lorentz dnmleri diye bilinen ve modern
biimleri kendisi tarafndan 1904 ylnda yaynlanan bu denklem
ler baka bir balamda 16. Konuda kartlacaklar.) Lorentz

34

Maxwell Kuram

elektrik kuvveti denklemini bu yeni deikenler kmesini (ya da


referans sistemini) kullanarak yazdnda balangtaki sistemde
yazlanla ayn olmadn grd. Lorentz, tm molekler kuvvet
lerin ve etkileimlerin doasnn temel olarak elektromanyetik
olduuna inandndan, molekler kuvvetlerin tpk elektroman
yetik kuvvetler gibi dntklerini (ya da farkl referans sistem le
rine gre onlar gibi grndklerini) kabul ederek ortaya bir m ole
kler kuvvet hipotezi5 srd. Bu hipotezi kullanarak bugn
Lorentz-FitzGerald ksalma (.n.: ngilizcesi contraction, kimi
Trke fizik kitaplarnda bu terim iin bzlme szc de kul
lanlmaktadr) hipotezi olarak anlan (14.8) denklemini karabilmiti. Lorentz, 1895 ylnda yazd ve M ichelson-M orley dene
yini tartt bir makalede, ksalma hipotezinin kan sfr sonu
cunu aklayabileceini iddia ettikten sonra, bu ksalmann akla
yatkn olduunu gstermeyi yle denedi:
ilk bakta artc grnebilen bu hipotezin, hi de uydurma olmad
n - u an bu iddiay kesinlikle ne srebilmemizi salayan elektrik
ve manyetik kuvvetler iin olduu gibi - molekler kuvvetlerin de ete
rin iinde iletildiklerini kabul eder etmez itiraf etmek zorundayz. Eer
bu ekilde iletiliyorlarsa, dnm (.n.: ksalma kastediliyor) iki mo
lekl ya da atom arasndaki etkiyi byk olaslkla ykl paracklar
arasndaki ekimi ya da itmeyi andrr bir tarzda etkileyecektir. Kat bir
cismin biimi ve boyutlar eninde sonunda molekler etkilerin idde
tiyle belirlendiine gre, u halde boyutlarda da bir deiiklik olmas
kanlmazdr.6

Bu kuramn ve dnyann etere gre hareketini lm ek iin


yaplan tm deneysel abalarn sonucuna gre, doa sanki mut
lak hareketsiz olan bir ayrcalkl referans sistem inin kefedil
mesini engellem ek iin komplo kurmu gibi grnyordu. Bu, Fransann nde gelen bilim adamlarnn birou gibi Ecole
Polytechniquete okumu ve sonrasnda Paris niversitesinde
profesr olmu - keskin zekl bir m atematiki, kuramsal fiziki
ve dnr olan Poincare tarafndan fiziin yeni bir ilkesi ko
numuna ykseltildi. Poincare, 1899 ylnda Sorbonneda verdii
bir seminerde dncelerini yle zetledi:
Optik olaylarn yalnzca ilgili maddesel cisimlerin, k saan kay
naklarn ve optik deney dzeneklerinin greli hareketlerine bal ol
duklarnn ok olas olduunu dnyorum ve bu ... kesinlikle do
rudur.7

I
i

'35

Blm V

Poincare, eterin gerekten var olup olmadn sorgulad. Buna,


1904 ylnda St. Louisteki bir Fen ve Edebiyat Kongresinde grelilik
ilkesi adn verdi; bu ilkeye gre eylemsiz gzlemcilerin bireysel mut
lak hzlar deil, yalnzca aralarndaki greli hzlar fark edilebilirdi.
Bu ilkeden yola karak, hem fizik yasalarnn tm eylemsiz gzlem
ciler iin ayn olmas gerektiine hem de hibir hzn k hzn aamayaca sonularna vard. Lorentz, ayn yl iinde bu ilkeyle
tutarl bir elektron kuram oluturdu, ama buna ramen hl bir ete
rin var olduu inancn da korudu. 16. Konuda Einsteinn iinde
bir etere yer olmayan ve en sonunda evrensel olarak kabul edilen
zel grelilii nasl biimlendirdiini sunacaz. Aslna bakarsanz,
Lorentzin Elektron Kuram adl eserinin 1916 yl basksnn aa
daki sonu ksmnda grdmz gibi neredeyse evrensel olarak
kabul edilen demeliyiz:
Burada, Einsteinn bu [grelilik] ilkesinden yola karak yapt son de
rece ilgin uygulamalarn biroundan sz edemiyorum. Elektromanye
tikle ve optik olaylarla ilgili vard sonular ... buraya kadar olan sayfa
larda bulduklarmzla temel olarak uyuuyorlar; aradaki ana fark, bizim
elektromanyetik alann temel denklemlerinden - biraz zorlanarak ve ta
mamen doyurucu olmayan bir ekilde - kardmz sonulan
Einsteinm en batan kolayca aksiyomlar olarak varsaymas. Kukusuz
ki byle yaparak, Michelson, Rayleigh ve Braceinki gibi deneylerin olumsuz sonucunda, birbirine zt etkilerin ans eseri birbirlerini karla
masn deil, tersine genel ve temel bir ilkenin aka ortaya kn
grmemizi salamas nedeniyle onurlandrlabilir.
Evet, kuramn benim sunduum biiminin lehinde de bir eyler ne
srlebilir diye dnyorum. Enerjisi ve titreimleriyle elektromanyetik
alann koltuu olabilecek etere, olaan tm maddelerden ne kadar farkl
olursa olsun (.n.: Tanr tarafndan) belli bir derece fiziksel olarak ger
ekten var olma zellii verilmi diye bakmadan edemiyorum. Bu d
nce izgisinde, bir cismin eterin iinde hareket edip etmediinin asla
fark etmeyeceini en batan varsaymamak, uzaklklar ve zaman aralkla
rn etere gre sabit bir konumda olan cetvellerle ve saatlerle lmek do
al grnyor.
Einsteinn kuramnn - balang noktasnn son derece ilgin ve
gz pek olmas yannda - benimkine gre belirli bir stnl olduu
nu eklememek de hakszlk olur. Ben, hareket eden eksenler iin hare
ketsiz bir sistem iin geerli olan denklemlerle tam olarak ayn biimde
denklemler elde etmeyi baaramazken, Einstein bunun stesinden be
nim ne srdmden biraz farkl bir yeni deikenler sistemi kullana
rak geldi. Ben, onun kulland (.n.: denklemlerle oynarken, rnein bir
deikeni dierleri cinsinden ifade etme gibi) yerine koymalardan yarar
lanmadm; bunun tek nedeni bu formllerin, grelilik kuramnn kendi

36

Maxwell Kuram

sini kullanarak karlmadklar srece olduka karmak olmalar ve bi


raz yapay durmalardr.8

Bir sonraki konuda klasik mekaniinkiyle greliliin dnyaya bak


alar arasnda bir karar almay deneyen bir dizi deneyi tartacaz.

14.A Maxwell Denklemlerinin Matematiksel Biimi


Coulombun yasas, hareketsiz duran bir q ykl parack tara
fndan oluturulan E elektrik alann

(14.9)

ve Biot-Savart yasas da i akm tayan (yn de belli ( uzunluun


daki kk) bir tel tarafndan oluturulan B manyetik alann
(14.10)
r
olarak verir. Burada k ve k2, deneyle belirlenecek iki sabittir, i ve i'
akmlar tayan ve aralarnda d kadar bir uzaklk olan iki uzun ve
birbirine paralel dzgn tel iin, d? uzunluundaki bir tel paras
zerine etki eden dF kuvvetinin bykl
(14.11)

olur. Metinde belirtildii gibi, k/k2 oran (c ile gsterdiimiz) hzn


karesi ile ayn boyuta sahiptir:

(14.12)

Elektromanyetizma yasalar, Maxwellin ncelemesi sonrasnda (mo


dern gsterimle) aldklar biimde (14.12) denklemindeki c hz cin
sinden aadaki ekilde yazlrlar:

37

Blm V

v . E . 4V

| v .a = ^ |

V B =0

(V - B = 0}

V xE = - i ^
c dt

(1413al
(manyetikyak
yoktur)

jvx =- H

(Faradayn

ndksyon
yasas)

d t)

(14.13c)

, ,P
r
i (Maxwellin
_
1 dE
4k .
_
dE
.1
.
.
.
V x B = + ; <VxB = fi0s0 + p0)\ yer deitirme
c il
c
*
1 akirmyla
Ampere yasas)

\
F = q (E + x B )
c

|v-/ + =
l
f
J

(ykn
korunumu)

{F = q (E + v x B )} (Lorentzin
kuwet yasas

(14,13d)

(14.13e)

)10

(14.13f)

ilk drt denklem bo uzayda (ki bu durumda j = p = 0 dr) E ve


B nin her bileeninin dalga denklemini salamasn gerektirir11:

E = 0> .

(14.14)

Yani, f { r , t ) ile Ex, Ey, Ez ya da Bx, By, Bz bileenlerinden herhangi


birini temsil edersek, f ( r , i) aadaki denklemi salar:
1 J '
V2 - f( r ,t ) = 0 .
v
c 2 dt2 y
(

(14.15)

rnek olarak, problemi bir boyutta ele alrsak - ki bylece / yalnz


ca %e ve tye bal olur - (14.15) denklemi u hale gelir:

38

Maxu/ell Kuram

y dx2

c 2 dt2 j

f( x ,t ) = O .

(14.16)

(14.16) denkleminin en genel zmnn, - g v e h herhangi iki


fonksiyon olmak zere (14.17)

f ( x ,t ) = g (x - ct) + h(x + ct)

.12

olduunu gstermek ok kolaydr


Fakat (14.17) denklemi bir c
hzyla (sola ya da saa doru (.n.: g paras saa, h paras da sola
doru)) yaylan sabit ekilli dalgalar gsterir. Dolaysyla, yaylan E
v e B alanlar Maxwell denklemlerinin zmleridirler. Bu arada
(14.13c) ve (14.13d) denklemleri, bu E ve B alanlarnn birbirlerine
dik olmalar artn koar. Bu sonular, Ksm 14.1deki ekil 14.1 ve
ekil 14.2'de gsterilmitir.
Bununla birlikte, zerinde durulmas gereken nemli bir nokta
daha vardr. Maxwellin kendinden nce gelenlerden miras ald
elektrik ve manyetizma yasalar aslnda (14.13a)-(14.13e) denklemle
ri olduu halde, arada nemli bir fark vard. Maxwell, ie (14.13d)
denklemi yerine Ampere yasasyla
VxB= j
c

(14.18)

koyulmak zorunda kalmt. (14.18) denkleminin raksamas (.n.:


ngilizcesi divergence) alndnda kolayca bir sorun olduu gr
lr:
V (V x B )

0 = V ;
c

(14.19)

ya da
V ; = 0

. (14.20)

elde edilir. u halde, bu sonucu sreklilik denklemiyle ((14.13e)


denklemiyle) birletirirsek

Blm V

=O
dt

(14.21)

olduunu buluruz. Bu, Ampere yasasnn yalnzca deimeyen hal


durumlar iin geerli olmasn gerektirir. Ancak sk sk zamana ba
l fiziksel yk dalmlaryla karlalr. Bu, Ksm 14.2de sz edi
len tutarszlktr.

Yararl Kaynaklar
Ivan Tolstoyun Jam es Clark Maxwell adl eseri, modern elektro
manyetik kuramnn kurucusunun iyi bilinen bir biyografisidir.
Dorothy Livingstonun In Efendisi adl kitab, bu byk bilim
adamnn kz tarafndan yazlm ho ve bilgilendirici bir yks
dr. Jed Buchwaldn M axwellden Mikrofizie adl eseri, on doku
zuncu yzyln son eyreindeki elektromanyetik kuramnn bilimsel
bir aratrmasdr. Temel elektromanyetik kuramnn orta zorlukta,
modern ve teknik bir biimde ele aln, John Reitz ve Frederick
Milfordun Elektromanyetik Kuramnn Temelleri adl kitabnda bulu
nabilirken, John David Jacksonn Klasik Elektrodinamik adl eseri bu
konuda standart haline gelmi ileri seviyede bir kaynaktr.

40

15
Kaufmann Deneyleri

Walter Kaufmann (1871-1947) yirminci yzyln ilk yllarnda elektronun ktlesinin hzla olan deiimini belirlemek iin bir dizi
deney yapt. Gnmzde fizik metinleri, bu deneyleri, ou kez zel
grelilik kuramn temel alarak (baknz Ksm 17.2) karlan
(15.1)

formlnn doruluunu gstermeye yaradklar eklinde aktarrlar.


ekil 15.1'deki kesintisiz eri m fm a n P = v/c ye bal grafiini
gstermektedir; ekilde yer alan kk daireler de veri noktalarn
temsil etmektedirler Aslnda Kaufmannn verileri, balangta aada gstereceimiz gibi - zel grelilik kuramna kar kant ola
rak kabul edilmilerdi. imdi, bu karara nasl ulaldnn ve so
nunda da nasl tersine evrildiinin yksn greceiz.
Fizikiler iin, yaklak olarak 1900 yln merkez alan on be yl
lk bir sre boyunca, elektronun ktlesinin bir ksmnn ya da t
mnn olas bir elektromanyetik kkeninin bulunup bulunmad
hayli ilgin bir soruydu. Ayrntl ve niceliksel savlar sunulabilecei
halde, temel dnce, tek cmleyle bir cismin ktlesinin ya onun
ivmelenmeye kar olan direncinin ya da - buna denk bir ekilde cismi hareket ettirebilmek iin gerekli (.n.: fizik balamnda) iin
bir ls olarak dnlebileceidir. Klasik elektrodinamik, ykl
bir cisim iin hza bal olarak ok abuk artan bir elektromanyetik
enerji ngrsnde bulunur. Elektronun yknn ktlesine olan

.1

41

Blm V

e/m orann belirlemek iin yaplan ilk deneyler bile deneysel olarak
saptanan ktlesinin, elektronun v hz k hz c ye yaklarken
keskin bir ekilde arttna iaret ediyordu. Bu durumda, deneysel
olarak gzlemlenen bu ktle deiiminin klasik elektrodinamii te
mel alan bir elektron modeli tarafndan tamamen ya da ksmen ak
lanp aklanamayacan sormak akla yatkn bir soruydu.

elektronlar iin p =
ekil 15.1

y
-

Elektron ktlesinin hza bal deiimi

15.1 Elektromanyetik Ktleye likin


Birbirine Rakip Kurumlar
Fizik tarihinin bu dnemindeki ana karakterler Kaufmann, Max
Abraham (1875-1922), Alfred Bucherer (1863-1927), Lorentz ve
Planckt. Planck ve Lorentz yeterince iyi tannm fizikilerken,
Kaufmann, Abraham ve Bucherer genellikle onlar kadar iyi bilinmez
ler. Kaufmann, Berlin ve Mnih niversitelerinde okudu, doktora de
recesini de 1894te Mnih niversitesinden ald. 1897 ylnda Berlin
niversitesindeki Fizik Enstitsnde bir aratrma grevlisiyken
(1896-1899) katot nlar zerine deneyler yapt Bu nlarn eksi
ykl paracklardan olutuklarn dorulad, ancak bunlara elektron
lar olduklar tansn koyabilecek kadar emin olmadn hissetti Bu

.2

.3

42

Kaufmann Deneyleri

buluu gerekletirme onuru, 1897 ylnda Cambridge niversitesinden Britanyal fiziki J. Thomsonn oldu. Kaufmann daha sonra
srasyla Berlin, Gttingen, Bonn ve Knigsberg niversitelerinde
retim yesi olarak bulundu. Kaufmann, burada ele alacamz deney
lerini (1901-1906) Gttingen ve Bonndayken yapt. Kaufmann bura
dayken (.n.: Gttingendeyken), kendi - yk ekli deimeyen bir
krenin yzeyinde dzgn bir biimde dalm - elektron modelini
1902 ylnda ne srm olan Abrahamn yakn bir alma arkada
oldu. Abraham, Berlinde Planckn doktora rencisi olmutu ve son
rasnda Gttingen, Illinois, Milan ve Aachen niversitelerinde retim
yesi olarak bulunmutu, insanlarn dorudan yzlerine kar takn
d aka eletirel yaps sonucunda, sk sk anlamazlklarla kar
karya kalrd. lrken uzun sre ac ekmiti ve lm ok elim bir
ekilde olmutu. Abrahamn ad, zamannn kuramsal fizikileri ara
snda iyi bilinse de, gnmzde daha ok - ounlukla Abraham ve
Becker tarafndan yazlm nl versiyonuna lisans st fizik renci
leri tarafndan hl bavurulan (.n.: ngilizceye Classical Theory of
Electricity and Magnetism (Klasik Elektrik ve Manyetizma Kuram) is
miyle evrilmi olan) - Tbeorie der Elektrizitt isimli kitabnn defalarca
gzden geirilip dzeltilmi basklarndan birinden haberdar olan fizikilerce tannr.
Elektronun Abrahamnkine rakip bir modeli, Johns Hopkins ve
Cornell niversitelerinde okuduktan sonra, 1895 ylnda Strasbourg
niversitesinde doktora almalarn tamamlam ve sonrasnda
Bonn niversitesinde retim yesi olmu olan Bucherer tarafndan
1904te ne srld. Buchererin modelinde, elektronun biimi eter
iinde hareket ederken bozuluyordu, ancak bu yle bir tarzda olu
yordu ki, bu srada hacmi sabit kalyordu. Kaufmannn deneyleri,
Abrahamm ve Buchererin modelleri arasnda kesin bir karar almak
iin kullanlamyordu.
Lorentz, 1892den itibaren kendi elektron kuramn gelitirdi. Bu
kuram, 1904 ylna gelindiinde ngrleri bakmndan (16. ve 17.
Konularn konusu olan) Einsteinn zel grelilik kuramndan ayrt
edilemez durumdayd. Hareketsiz duran bir elektron iin Lorentzin
modeli, onu dzgn bir kresel yzey yk olarak resmediyordu.
Elektron, eter iinde hareket ettirilmeye balandnda enlemesine
(.n.: hareket ynne dik yndeki) boyutlar etkilenmeden kalyordu
ancak hareket ynndeki boyu ksalyordu ((14.8) denkleminin
Lorentz-FitzGerald ksalmasn hatrlaynz). Bu modelde ktlenin
hza bal deiimi tam olarak (15.1) denklemiyle verilen ekilde

43

Blm V

kar. Planckm Kaufmannn verilerinin indirgeniini dikkatli bir


mantksal zmlemeye maruz brakmas ve verilerin aslnda
Abrahamnkiler yerine Einstein-Lorentzin ngrlerini tercih ettik
lerini gstermesi 1906-1907 yllar srasndadr. Bucherer en sonun
da, 1908e gelindiinde, Kaufmannn almasnn gvenilirliinden
o kadar kukuya dt ki, farkl ve hata pay daha az bir takm l
mler yapt ve bunlardan Einstein-Lorentz kuramnn doru oldu
u sonucuna vard. Bu sralarda kendi elektron modelini oktan bir
kenara brakmt.

ekil 15 .2

H areket eden bir y k tarafndan oluturulan m anyetik alan

Baz teknik ayrntlar bu konunun sonundaki Ksm 15.Ada kaba


hatlaryla verildii halde, burada tm bu modelleri harekete geiren
temel dnceyi yaln bir ekilde ele alalm. Ik hzna oranla kk
bir v hzyla hareket eden bir q yk verildiinde, bu yk tarafndan
oluturulan B manyetik alann hesaplamak iin Biot-Savart yasas
kullanlabilir.4 ekil 15.2de bu durum grlyor.5 Klasik kurama
gre, elektromanyetik alan tarafndan tanan enerji, uzayn her tara
fnda elektrik ve manyetik enerji younluklar cinsinden datlm
(ya da depolanm) olarak resmedilebilir; buna gre rnein birim
hacimdeki manyetik enerji younluu C/man = B 2f i olur. Bu manye
tik enerjiyi tm uzay boyunca toplar (ya da btn uzay zerinde
integre eder (.n.: integralini alr)) ve sonuta elde edilen Wman top
lam manyetik enerjisini elektronu v hzna karmak iin gereken ie
(yani kinetik enerjiye) eitlersek,

e2

m = V 6tc a

(15.2)

buluruz6; burada a elektronun yarapdr. Bu ifade yalnzca kk hz


lar iin (gerekten de v 0 limitinde) geerlidir ve bu koullar altnda
elektronun elektromanyetik ktlesini gsterir, v, c ye gre fark edilebi
lecek seviyeye geldiinde, mnin kendisi hza olduka bal hale gelir.

44

Kaufmann Deneyleri

Abrahamn temel dncesi, tm mekanie elektromanyetik bir


temel salamak fikriydi.7 Bu aslnda, daha ncesinde Maxwell gibi
kuramsal fizikiler arasnda var olan, elektromanyetik olgulara (13.
Konuda grdmz gibi) eterin mekanik modelleri araclyla
mekanik bir temel salama eiliminin tamamyla tersine evrilmesiydi. Abrahamm savlarnn gzellii, ok genel olmalar ve ayrntl
(ve karmak) hesaplamalardan kanmalardr.

15.2 Kaufmannm Deneyleri


Kaufmann, 1901-1906 yllar arasnda elektronun yknn ktle
sine olan orannn deiimini lmek iin tasarlanm bir dizi dene
yin sonularn yaynlad. Klasik elektrodinamiin erevesinden
bakldnda, elektronun e yknn v hzna bal olarak deimesi
ni beklemek iin herhangi bir neden yoktu, oysa az nce elektronun
elektromanyetik ktlesinin hza bal olmas gerektiini grdk. Do
laysyla llen e[m orannda gzlemlenen d m'de bir art
olduu biiminde yorumlanmt.

ekil 15 .3

K au fm an nm gerekte kulland d eney d zeneinin bir tasla

45

Blm V

ekil 15.3n (Kaufmannn kendi yaynlarndan birine dayanan)


plan, deney dzeneinin temel tasarmn gstermektedir. En dtaki
(bir vakum odacna konmu) silindir biimindeki kabn, birbirinden
(ekilde Q ile gsterilen) kuvars (.n.: SO dnya yzeyinde en ok
bulunan mineral) yaltkanlarla ayrlm bir ift dikey kondansatr (.n.:
elektrik devrelerinde statik elektrik yklerini toplayp biriktiren aygt)
plakas vardr. (Bu iletken-yaltkan-iletken eklindeki dzenlemeye
bazen kapasitr ad da verilir.) O noktasndaki (Pierre Curie (18591906) ve Marie Curie (1867-1934) tarafndan temin edilmi) birka
grainlk (.n.: Ingiliz arlk ls 1 grain = 0,0648 gram) radyum klorr, (.n.: RaC zellikte tpta kullanlan bir radyum tuzu) yksek hzda
(3 nlarnn (.n.: yksek enerjili elektronlar) kayna olarak kullanl
yordu. (Daha nceki deneylerde Becquerel (ya da p) nlaryla katot
nlarnn (ya da elektronlarn) ne olduklar bulunmutu.) Plakalar ara
snda (kondansatr zerindeki bir V potansiyel fark araclyla) yatay
ynde bir elektrik alan uygulanyordu. Tm deney dzenei, odacn
i ksmndaki her yerde (E elektrik alanna paralel ynde) sabit ve yatay
bir B manyetik alan olumasn salayan bir yn kalc mknatsla
evrelenmiti. O kaynandan yukar ynde plakalar arasndan gemek
iin uygun hza sahip olan elektronlar, ok kk (0,2 mm) bir D diyaf
ramndan (.n.: fotoraf makinesinde n merceklerden geiini kont
rol eden dzenek) yalnzca manyetik alann bulunduu, havas tama
men boaltlm bir blgeye kyorlard. En sonunda, odacn en s
tnde bulunan yatay konumdaki fotoraf levhasna (.n.: zerine bir
grntnn kaydedilebildii dz ve ince metal ya da cam tabaka) ar
pyorlard ve levha zerindeki noktalarda bir dizi pozlama oluuyordu.
ekil 15.4 bu deney dzeneinin bir plann gstermektedir. Kaufmann,
bir dizi deney yapt halde, hepsi birbirine o kadar benziyordu ki, bu
rada deney dizisinin btnnn tipik bir rneini oluturan karma bir
yk anlatyoruz.8
E alan hi olmasayd, fi alan yalnz bana ekil 15.4te belirti
len x - z dzlemindeki dairesel yrngeyi olutururdu ve elektron
fotoraf levhas zerinde (x2,0, z ) noktasna arpard. E ve B alan

lar birlikte uygulansayd, elektron kondansatr plakalar arasnda


yol ald sre boyunca yatay ynde de bir ivme kazanrd, yle, ki
bu kez fotoraf levhasna b r(x 2,y , z ) noktasnda arpard. Yani,
ekil 15.4te gsterilen asl yrnge aslnda (birbirine dik) iki hare
ketin bir araya gelmesiyle olumutur. Herhangi bir elektronun daha

46

Kaufmann Deneyleri

kayna terk ettii andaki ilk hz yksek (k hz cnin fark edilebi


lecek kadar byk bir kesri) ve plakalar arasndaki blgedeki elektrik
alannn etkisiyle kazand ivme grece kk olduundan,
Kaufmann deney sonularnn zmlemesini kolaylatran elektro
nun v hznn hareketi boyunca aslnda neredeyse sabit kald var
saymn yapmakta haksz deildi. Bu durumda hareketin ekil
15.4teki x - z dzlemi zerine izdm dzgn dairesel hareketti
(ekil 15.5e baknz). Bu, bu dairenin p yarapn elektronun v hz,
e/m oran ve manyetik alann nceden bilinen B bykl cinsin
den ifade edebilmemize izin verir.9 Ayn dzlem zerinde bulunan
nokta (ekil 15.5teki (O, 0, 0 ), (x,, 0, 0)v e(x 2, 0, z ) noktalar) tek
bir ember belirlediklerinden, Kaufmannm deney dzeneinin bili
nen ixl, x2) boyutlarndan ve llen z deerinden elektronun y
rngesinin p yarapn belirleyebildiini grrz. Bu art hz, man
yetik alann bykl ve bulunan erilik yarap arasndaki ku
ramsal iliki, Kaufmannn z = {e/m \A /v) sonucunu elde edebilme
sine izin verdi; burada A deney dzeneini nitelendiren sabittir.10

47

Blm V

kaynak
ekil 15 .6

E alan tarafndan oluturulan dzgn ivm elenen hareket

Benzer biimde, ekil 15.4te belirtilen x -y dzleminde (i) kon


dansatr plakalar arasndaki blmde dzgn ivmelenen hareket11
ve sonrasnda (ii) kondansatr terk ettikten (ve ekil 15.6da

48

Kaufmanr Deneyleri

resmedildii gibi, ekil 15.4te gsterilen diyaframdaki (x,, O, 0) nok


tasndaki delikten getikten) sonra dzgn dorusal hareket yapt
n grrz. Bir kere daha, v hznn yrnge boyunca (yaklak ola
rak) sabit kalmas, y-koordinat iin olan hareket denklemini integre
edebilmemize ve bylece deneysel olarak llebilen ikinci koordinat olan y koordinatn

olarak bulmamza izin

verir; burada A' , deney dzeneini nitelendiren baka bir sabittir.12


Anlatmak istediimiz ey, e/m oran iin llen (y, z ) koordinatla
r cinsinden ifadelere sahip olduumuzdur. Elektronun elektroman
yetik ktlesini aklamaya aday olan kuramlardan herhangi birini bir
y/(fi) fonksiyonu ile nitelendirirsek (Ksm 15.Adaki (15.12) ve
(15.15) denklemlerinde m(v) = m0 y /ifi)'n in eitli biimleri ak ola
rak veriliyor), Kaufmannn verilerini zmlemek iin gereken
denklemleri
/

\
(15.3)

\
(15.4)

eklinde yazabiliriz. Burada (e/m0) , elektron iin ykn ktleye olan orannn dk hzlardaki snr deeridir. (Bu deer, ya verilere
en kk kareler yntemiyle (.n.: istatistikte gzlemlenen veriler
kmesiyle beklenenler arasndaki ilikiyi - tm veri kmesi iin gz
lemlenen deerle ona karlk beklenen deer arasndaki sapmann
karesinin toplamn en aza indirerek - en iyi anlatan eriyi elde et
mekte kullanlan bir yntem) uydurularak ya da bakalarnca yap
lan deiik deneylerden (Ksm 15.1e baknz) elde edilir.)
Bilinmesi gerekenleri sraladktan sonra imdi Kaufmannm de
neylerinin sonularn zetleyelim. Kaufmannn yksek hzl P n
lar (0,787 < ji (13. nota baknz13) < 0,945) iin elde ettii ejm deer
lerinin ilk deneysel sonular 1901 ylnda yazd bir makalede
yaynland. Bu, dikkatli allmas gereken tuhaf bir makaledir.14

49

Blm V

T a b lo 1 5 .1

K a u fm a n n n 1 9 0 2 y ln d a k i v e rileri

0,348
0,461
0,576
0,688

0,0839
0,1175
0,1565
0,198

T a b lo 1 5 .2

0,1350
0,1919
0,2400
0,2890
0,3359
0,3832
0,4305
0,4735
0,5252

v (P )
3,08
2,49
2,13
1,96

0,907
0,847
0,799

K a u fm a n n m 1 9 0 5 y ln d a k i v e rileri

Vbar

P
0,957

!Vden
0,0246
0,0376
0,0502
0,0545
0,0811
0,1001
0,1205
0,1404
0,1666

Abraham

Lorentz

0,0251
0,0377
0,0502
0,0649
0,0811
0,0995
0,1201
0,1408
0,1682

0,0246
0,0375
0,0502
0,0651
0,0813
0,0997
0,1202
0,1405
0,1678

= C y -y k) x l <>4
Abraham

Lorentz

-5
- 1
0
-4
0
+ 6
+ 4
-4
-1 6

0
+ 1
0
-6
-2
+4
+3
- 1
-1 2

Abraham
0,974
0,922
0,867
0,807
. 0,752
0,697
0,649
0,610
0,566

Lorentz
0,924
0,875
0,823
0,765
0,713
0,661
0,616
0,579
0,527

Bununla birlikte, burada bu makaledeki hatal klarn zerinde


durmayacaz ve 1902 ylndaki makalesini ele alacaz. Kaufmann o
yl daha fazla veri yaynlad ve bunlar Abrahamn ktle kuram
cinsinden zmledi. 1901 ylnda yaynlanan makalesindeki for
mllerden birinde cebirsel bir hatay fark etti ve bunu daha sonra
yapt zmlemelerde dzeltti. 1901 ve 1902 yllarndaki iki maka
lede belirtilen sonular arasndaki farkn nemli bir ksmn bu ak
lyordu. Kaufmann, deney dzeneinin boyutlar iin de geometrik
dzeltmeler yapt. Sunumda kolaylk salamas asndan burada,
bundan sonra gelen tartmalarda deneysel olarak gzlemlenen nice
likler iin y ve z gsterimini kullanarak devam ediyoruz. Bu veriler
Tablo 15.1de gsteriliyor.15 Kaufmann, jSy belirlemekte yaplan
kk bir deneysel hatann - fi'nm bire yakn deerleri iin
nn ((15.12) denklemi) ok hzl deimesi nedeniyle - mde
ok byk bir belirsizlie yol aacann farkndayd, ama bu gere
e ramen yine de unu ilan etti:

50

Kaufmann Deneyieri

Becquerel nlarn oluturan elektronlarn ktlesi hza baldr. Bu ba


llk, Abrahamn formlyle kesin olarak gsterilebilir. Dolaysyla elektronun ktlesi tamamyla elektromanyetik bir doaya sahiptir.16

Kaufmann, 1903 ylnda yeni veriler yaynlad ve 1905 ylnda


Abrahamm, Buchererin ve Lorentzin kuramlarndan birinde kesin
bir karar klmaya alt. Bu alma en sonunda 1906 ylnda kan,
her eyi yeniden gzden geirip anlatan uzun bir makalede zetlen
di. Kaufmannn verilerinin baka biimde yorumlanlarna geme
den nce, 1905 ylndaki makalesini ele alyoruz. Bu makalede daha
sonrasnda Planckm ok dikkatle inceleyecei dokuz noktalk bir
veri seti (Tablo 15.2) vard.17 Tm bu veriler yeniydi ve Kaufmannm
daha nceki lmlerinden bamszd. Kaufmann, verilerine getire
bildii en iyi uyumu temel aldn syleyerek, en iyi kuram ayrt
edebildiini ne srd. 1905 ylndaki makalesinin sonunda baz
ok geni etkilere sahip sonular vardr:
Genel sonular net bir ekilde Einstein'kine olduu gibi Lorentzin var
saymnn da doruluuna kar kyorlar. Eer bu sonuca bakarak bu
temel varsaymn rtttidg gz nne alnrsa, elektromanyetik ve
optik de dahil olmak zere, tm fizik bilimini greli hareket ilkesini te
mel alarak kurmaya kalkmann bir baarszlk olarak ele alnmas zo
runludur. u an Abrahamnkiyle Buchererin kuram arasnda bir seim
yapmak olas deil ve byle bir seim ^ ( / ? ) nn deerlerinin byk oranda saysal benzerlii nedeniyle yukarda betimlenen tipte gzlemlerle
ulalabilir grnmyor. Buchererin olas gzlemlerle incelenebilecek
ekilde hareket eden cisimlerin optii iin verdii formln
Lorentzinkiyle ayn sonular verip veremeyecei hl kantlanmaldr.18

15.3 Planckn Kaufmannn almasn zmlemesi


Lorentz, daha 1904 ylnda Kaufmannm kendine ait 1902 yl verileri
ni zmlemesinin gerekten de Lorentzin kendi modeli yerine
Abrahamm modelini kesin bir ekilde destekleyip desteklemediini sor
gulad. Lorentzin yapt, Kaufmannn zmleme yntemini (aslnda
yukardaki (15.3) ve (15.4) denklemlerini) kullanmak, ancak y { fi) fonk
siyonu iin Abrahamnki ((15.12) denklemi) yerine, kendi kuramna kar
lk gelen ((15.15) denklemini) koymakt. Verilerle kuram arasnda, ne
redeyse Kaufmannmki kadar iyi bir uyum buldu. Lorentz, her iki kura
mn da verilerle kabul edilebilir bir uyum iinde olduu sonucuna vard.

51

Blm V

Bununla birlikte, Kaufmannn verilerinin yorumlanm grelili


in yanllanmasnn tersine, akla yatkn bir tarzda bu kuram iin
bir destee eviren Planck oldu. Plancknki kat mantn olduka
kark bir duruma klasik anlamda ok gzel bir uygulamasyd.19
1906 ylndaki nemli bir makalede, sistemin dnda oluturulmu E
ve B alanlar iindeki ykl bir parack iin Newtonun ikinci hare
ket yasasnn uygun ekilde deitirilmesini elde etmek iin aslna
baklrsa (Ksm 17.2de ele alnacak olan tipte) biimin deimezlii
savlarn kulland20 Bu, yasann gnmzde hl kullanlan grelilik
asndan doru biimidir ve Newtonun ikinci yasasnda
(d p /d t = F , burada p = m ( v ) \ momentumdur) kullanlan ktlenin
(15.1) denkleminde verilen formda olmas gerektiini gsterir.
Planck, Lorentzin ve Einsteinn grelilik ilkesi zerindeki al
malarnn byk deerini ve gzelliini ve bunun sonularnn ince
lenmesinin nemini vurgularken, Kaufmannn (1905 ylndaki) de
neylerinin varln da kabul etti.
Emin olmak gerekirse bu soru [grelilik ilkesinin kabul edilebilirlii] W.
Kaufmannm yeni ve nemli lmleri araclyla oktan yantlanm
gibi duruyor; yani, her ne kadar olumsuz ynde olsa da, yle ki her tr
l ek inceleme gereksizmi gibi grnyor. Bu arada ben, - bu deneyle
rin son derece karmak kuramn da gz nne alarak - bu gzlemlerin
ayrntlar daha dikkatli allrsa grelilik ilkesinin bunlarla uzlatrlabileceini hl olas diye dnmek istiyorum.21

Planck, daha sonra 1906 ylnda Kaufmannn sonularnn orta


ya kard soruna geri dnd.22 Planck, beklenen sapmalar
Kaufmannn kullandndan farkl bir zmleme yntemi kullanp
Abrahamin ve Lorentzin kuramlarn teme! alarak hesaplad. O da,
Kaufmannn zamannda yapt gibi, Abrahamm kuramnn
Einstein-Lorentzinkine gre verilerle daha iyi uyum gsterdii so
nucuna varmak zorunda kald. Bununla birlikte, Kaufmann tarafn
dan salanan (yukarda Tablo 15.2deki) deneysel saylar ve
Planckn zmleme yntemi kullanlrsa, m ( v ) nin her iki ekli
iin de veri noktalarndan birinin /? > 1 verdii gereine iaret etti,
ki bu rahatsz edici bir durumdu. Bu, her iki kuram iin de tutarsz
d. (Yeri gelmiken, Kaufmannn kendisi de kendi tablosunda liste
ye geirildii gibi 1903 ylndaki veri noktalarndan biri /? = 1,04
sonucunu verdii iin bir eylerden kukulanm olabilir.)

52

Kaufmann Deneyleri

Planckn zmlemesinin matematiksel ayrntlar epeyce karmak23


olsa da, savlarnn mantn ana hatlaryla vermek kolaydr, Kaufmann
dokuz noktadan oluan bir veri setine (Tablo 15.2) sahipti. Planck, yal
nzca z deerini kullanarak, u = m0 c/p eklinde tanmlad bir u nice
liinin deerini bulabiliyordu.24 Bu u deerinin dorudan doruya veri
lerden ktna ve m(v) nin kesin biimine bal olmadna dikkat edi
niz. Planckn bunu izleyen savlar iin u y u deneysel verilerden elde et
mek iin yalnzca z deerinin gerekmesi, amay deerinin gerekmemesi
temeldi.25 Planck, e/m0 iin Kaufmannm kulland deerin aynsn
kulland.26 Planck, her kuram tarafndan kesin ve ak olarak verilen
m (v) yi temel alarak, p iin kuramsal bir ifade elde edebilmiti. Bunlar
dan ve u iin bulduu ak ifadeden her kuram iin [i deerlerini kard.
Tm bunlar o ana dek y n deneysel deerini kullanmakszn yaplmt.

/? bilindiinden, her kuram iin y n kuramsal deerini ngrebilmiti.

27

Sonular Tablo 15.3te veriliyor. Ayrca, Planckm z ve y iin bulduu


denklemler yle zeldiler ki, (y, z ) kilisinin deneysel deerleri verildi
inde - Abrahamnkiyle Lorentzin kuram arasnda yaplacak seimden
bamsz olarak - /?mn saysal deerini bulmak iin de kullanlabilirler
di. Yukarda sz edilen sorunlu /? = 1,033 deerinin ortaya kmas,
Kaufmannm veri noktalarndan (Tablo 15.2) ilki iindi.
T a b lo 1 5 .3

P la n c k m 1 9 0 6 y ln d a K a u fm a n n n v e rile rin i z m le m e s in in
so n u la r
L orentz

A braham
z

0 ,1 3 5 4

0,3 8 7 1
0 ,5 5 0 2

0 ,0 2 4 7

0 ,9 7 4 7
0 ,9 2 3 8
0 ,8 6 8 9

0 ,1 9 3 0
0 ,2 4 2 3
0 ,2 9 3 0
0 ,3 4 2 3
0 ,3 9 3 0
0 ,4 4 4 6
0 ,4 9 2 6
0 ,5 5 2 2

0 ,6 8 8 3
0 ,8 2 9 0
0 ,9 6 3 4

1,100
1 ,2 3 6
1 ,3 6 0
1,5 1 0

0 ,0 3 7 8
0 ,0 5 0 6
0 ,0 6 5 3
0 ,0 8 2 5
0 ,1 0 2 5
0 ,1 2 4 2
0 ,1 4 5 7
0 ,1 7 4 6

0 ,8 0 9 6
0 ,7 5 4 2

)V
0 ,0 2 6 2
0 ,0 3 9 4
0 ,0 5 2 6
0 ,0 6 8 2

0 ,7 0 1 3

0 ,0 8 5 3
0 ,1 0 5 4

0 ,6 5 2 6
0 ,6 1 2 4
0 ,5 6 8 5

0 ,1 2 8 0
0,1 5 1 1
0 ,1 8 2 3

P
0 ,9 3 2 6
0 ,8 7 6 2
0 ,8 2 3 7
0 ,7 6 9 9
0 ,7 2 0 2
0 ,6 7 2 8
0 ,6 2 8 9
0 ,5 9 2 4
0 ,5 5 2 1

0 ,0 2 7 3
0 ,0 4 1 5
0 ,0 5 5 5
0 ,0 7 1 7
0 ,0 8 9 3
0 ,1 0 9 9
0 ,1 3 2 8
0 ,1 5 6 2
0 ,1 8 7 8

Planck, elbette ki zmlemesinde yardmc olacak baz varsaymlar


bulunduunun farkndayd. 1907 ylnda yaynlad bir makalede bunlar
dan birine odakland. Kaufmannn deney dzeneinde kulland elektrik
alann bykln ne kadar iyi belirleyebildii ve bu bykl deneyini

53

BMmV

her yineleyiinde ne kadar sabit tutabildii konusunda baz sorular vard.


(mek olarak, dzenekte iyi bir vakum oiuturulamaz ya da korunamazsa,
P nlan ortamda az da olsa kalan hava molekllerini iyonize edebilir ve
bu nedenle kondansatr plakalar arasnda kalan blgedeki elektrik alann
bykl azalabilirdi. Kondansatr plakalarndan yk szmas da benzer
bir etkiye yol aabilirdi.) Planck, Kaufmannn verilerinin bu kez, kondan
satr plakalan arasnda kalan blgedeki elektrik alannn byklnn
bilindii ne srlen E deerinin yerine a konarak bir kere daha zm
lenmesini nerdi; burada a her (y, z ) veri ifti iin uyum oluturmakta
belirlenecek serbest bir parametredir.29 Daha nceki zmlemesinde,
a nn deeri (Kaufmann tarafndan verildii gibi) Emaks = 2,013 x 100 V/m
deerinde sabit olarak alnmt. Aynca daha yeni belirlenmi bir e/m0 de
eri de kulland.30 Sonular Tablo 15.4te veriliyor. Her iki kuram iin de
a < maks olduu aktr. a plakalar arasndaki elektrik alann bykln
temsil ettiinden, deeri deney dzeneinin bir zellii ve dolaysyla al
nan tm veriler iin ayn olmaldr. Bu yzden, Lorentz kuram iin ann
deiiminin (% 2) Abraham kuram iin olandan (% 5) daha az olduu ger
ei, Kaufmannn verilerinin Einstein-Lorentzin grelilik kuramn tercih
ettii sonucuna varmamza izin verir. Planckn akl yrtnn ana hat
lar buydu. Yine de bu, her iki halde de kritik bir karardr (% 2 ye kyasla %
5) ve greliliin lehinde hi de yle bozguna uratc bir kant deildir.
Hanekn zmlemesinin nemli sonucu, Kaufmannn deneylerinin artk
grelilik kuramnn kabul edilebilirliinin nnde engel oluturmamasdr.
Tablo 15.4

Planckn 1907 ylnda Kaufmannm verilerini


yeniden zmlemesinin sonular
A braham

Lorentz

fi

fi

0 ,1 3 5 4

0 ,4 2 2 6
0 ,6 0 0 6

0 ,0 2 4 7

18,8 4 0

0 ,0 3 7 8
0 ,0 5 0 6
0 ,0 6 5 3

0 ,9 6 5 5
0 ,9 0 4 5
0 ,8 4 2 4
0 ,7 7 7 9

0 ,9211
0 ,8 5 7 2

0 ,0 8 2 5
0 ,1 0 2 5
0 ,1 2 4 2
0 ,1 4 5 7
0 ,1 7 4 6

0 ,7 1 9 4
0 ,6 6 5 0
0 ,6 1 5 7
0 ,5 7 5 6
0,5 3 2 1

0 ,1 9 3 0
0 ,2 4 2 3
0 ,2 9 3 0
0 ,3 4 2 3
0 ,3 9 3 0
0 ,4 4 4 6
0 ,4 9 2 6
0 ,5 5 2 2

54

0 ,7 5 1 5
0 ,9 0 5 0
1,0 5 2

1,200
1,3 5 0
1,4 8 5
1 ,6 4 9

1 8 ,9 2 0
1 8 ,7 7 0
18,5 2 0
1 8 ,5 8 0
1 8 ,5 6 0
1 8 ,4 3 0
18,2 4 0
1 8 ,0 4 0

a
1 7 ,970

0 ,7 9 9 4
0 ,7 4 1 4
0 ,6 8 9 1

1 7 ,930
1 7 ,810
1 7 ,650
1 7 ,800

0 ,6 4 0 0
0 ,5 9 5 3
0 ,5 5 8 6
0 ,5 1 8 6

1 7 ,8 6 0
1 7 ,8 2 0
1 7 ,710
1 7 ,590

Kaufmann Deneyleri

ekil 15.7

5 / ( mm)

Einstein'in Kaufmannn verilerini aklamas

Einstein, 1907 ylnda yaynlad grelilik zerine her eyi yeni


den gzden geirip anlatan makalede Kaufmannn verileri iin
y nin z ye gre grafiini (baknz ekil 15.7) sundu ve bunu greli
lik iin olanla karlatrd.
Bu grafikte kk emberler
Kaufmannn dokuz veri noktasn temsil ediyorlar. Kesintisiz eri
bu noktalan birletiren dzgn doru paracklarndan olumu gibi
gzkyor. Kk arp iaretleri, Einsteinin z = 1, 2, ..., 5 mm
iken y iin ngrleridir. Einsteinin bu karlatrmay deerlen
dirmesi yleydi:
Bu inceleme zorluu gz nne alndnda zdelik yeterli diye grle
bilir. Bununla birlikte, imdiki sapmalar dzenlidirler ve Kaufmannm
aratrmas asndan hata paynn olduka dndadrlar. Bay
Kaufmannn hesaplamalarnn hatasz olduklar gerei, Bay Planckn
baka bir hesaplama yntemi kullanarak Bay Kaufmannnkilerle tama
myla uyuan sonulara vard gereinden karlabilir.31

Daha sonra Abrahamn ve Buchererin kuramlarnn verilerle da


ha iyi uyutuklar gereini kabul etti, ancak yapsal adan ad hoc
(.n.: baknz Ksm 2.4) olduklar ve doal olmadklar iin doru ol
ma olaslklarnn kk olduu yolundaki grn sundu. Bir baka
deyile, kapsadklar olaylarn erimi bakmndan (btn fiziksel olay
lar ilgilendiren kendi) grelilik kuramna gre daha kstlydlar.

15.4 e/m0 r Daha Sonra Yaplan Belirlemeleri


Planckm Kaufmannn verilerini yeniden zmlemesinin sonra
snda bile sorunun Abrahamn ya da Lorentzin kuram lehinde h
l ak bir biimde kararlatrlamadn grdk. imdi btnl
salamak bakmndan, Kaufmannn deneylerini izleyen yllarda

55

Blm V

e/mQ m belirlenmesinin sonularn gstereceiz. Adolf Bestelmeyer


(1875-1954) 1906 ylnda zerine den X nlar yznden bir me
talden kan ikincil katot nlarn kulland ve nce bir hz seicisi
gibi davranan i ie gemi E ve B alanlarndan geirilen ve sonra da
yalnzca manyetik alanla saptrlan bu elektronlar iin e/m orann
lt.32 Bulduu sonular Tablo 15.5te veriliyor. (Bu ve bundan
sonraki tablolarda tm ejm deerleri kolaylk olmas asndan 107
ile arplmtr.) e/m0 n deeri kuramlarn her biri iin verilerle en
iyi uyumu salamas amacyla ayarlanmt. Bu olduka kk /?
deerleri iin hibir kuramn dierlerine kyasla kesin olarak tercih
edilmedii aktr.
T a b lo 1 5 .5

B e s te lm e y e r in 1 9 0 7 y ln d a

ejm i in

lt d e erle r

A braham

p
0 ,1 9 5

(e/m)
1,697

L orentz

e/m = 1,720

e/mQ = 1,733

1,6 9 4

1,700

0 ,2 4 7

1,678

1,678

1,679

0 ,3 2 2

1,643

1 ,6 4 7

1,640

Bucherer, 1908 ylnda bir radyum florr (.n.: RaF2) kaynan


dan kan p nlarn kulland ve bunlar Bestelmeyerin yaptna
benzer bir biimde i ie gemi elektrik ve manyetik alanlara maruz
brakt.33 Bucherer, bu verileri indirgerken her lm iin e/m dee
rini kard ve bunlar listeledi, fi deiirken e/m0 iin neredeyse sa
bit deerler veren kuram dierlerine tercih edilecekti. Daha sonra
gelen deneyler tarafndan bir kuram bir dierine gre yarglarken
kullanlan lt de bu ltt. Bucherer, makalesinin banda hem
klasik elektron (Abrahamm) kuramnn hem de (Lorentzin) grelili
in baka deneysel baarlar olmasna ramen kendisinin sabit ha
cimli elektron kuramnn ayrlm (.n.: ngilizcesi dispersion,
kompleks bir dalgann frekans ya da dalga boyu gibi belirli bir zel
lie gre bileenlerine ayrlmas) olaylaryla elikili olduunu belirt
ti. Geriye kalan tek ey, Abrahammkiyle Lorentzin kuram arasn
da karar klmakt. Tablo 15.6, e/m0 m Lorentzin kuram iin
Abrahamnkine gre daha sabite yakn olduunu gsteriyor. Yine
de literatrde (.n.: fizik alanndaki bilimsel yaynlarda) Buchererin

56

Kaufmann Deneyleri

vard sonularn geerlilii hakknda deneyindeki belirli baz tek


nik ayrntlar nedeniyle hl bir takm anlamazlklar vard.
T a b lo 1 5 .6

B u c h e r e r in 1 9 0 9 y ln d a

ejm

i in k a rd d e erle r

L orentz

A brah am

fi

e/m 0

e/m 0

0 ,3 1 7 3

1,752

1,726

0 ,3 7 8 7

1,761

1,733

0,42 8 1

1,760

1,723

0 ,5 1 5 4

1,763

1,706

0 ,6 8 7 0

1,7 6 7

1,642

1914 ylnda hangi kuramn sabite en yakn ejm 0 deerleri ver


dii sorusu kesin bir biimde zld.34 Buchererin ynteminin
daha da arndrlm bir biimi 0,39152 < fi < 0,80730 iin 26 nok
talk bir veri seti elde edilmesinde kullanld. Lorentzin kuram
nn Abraham mkine olan stnl ekil 15.8de ok aktr.35
Bu sonular daha sonrasnda bamsz bir biimde 1915 ylnda
doruland.36

e k il 1 5 .8

z e l g re lili in le h in d e k i s o n v e k e s in k a n t

57

Blm V

15.5 Sonular
Olduka ak olan Kaufmannn 1905 ylndaki verilerinin ilk ba
ta zel grelilik kuramna deil, tersine klasik kuramlara destek sa
lamak iin alndklar sonucu dnda, bu olayn incelenmesi bilim
sel bir kuramn geliiminin ve kabul ediliinin birok ilgin zellii
ni de rnekliyor. Kaufmann deneyi, her ne kadar balangta zel
grelilii rtm gibi grnse de, - bilime kat bir yanllamac
bakn bekledii trde davranlmasna yol amak anlamnda - kesin
ve son (can
07 alc) kararn verilmesine neden olan bir deney olarak
grlmedi. C an alc bir deney'in arkasndaki asl fikir, tek bir gz
lemler setinin hibir farkl yoruma izin vermeksizin bir kuram r
tebilmesi ya da birbirine rakip kuramlar arasndan birinde karar klabilmesidir. Bununla birlikte, Kaufmannn deneylerinin gzel bir
ekilde gsterdii gibi, tek bir nemli hipotez (burada
Abrahamnkine kar Lorentzin modeli) dierlerinden tamamyla
ayr bir biimde deil, yalnzca belirli bir arka planla ya da yardmc
varsaymlarla (burada bir kuram ya da Kaufmannn deney dzene
inin modeli) birlikte test edilir.38 Ortaya ngrlerle gzlemler ara
snda (bu durumda olduu gibi) uyumazlk ktnda, bundan test
edilen birincil hipotezin mi yoksa yardmc varsaymlardan birinin
mi sorumlu olduundan emin olunamaz. (Ksm 1.2deki varsaylan
nermeler tartmasn hatrlaynz.) ilgin fiziksel durumlarda ger
ekten de can alc deneylerin var olduu ak deildir. Bu genel so
runa Ksm 24.1de bilimsel bir kuramn deneysel temelleriyle tam
olarak belirlenememesini ele alrken geri dneceiz.
zet olarak bilimin her zaman basit
hipotez > ngr rtme > hipotezin reddedilmesi
planna
gre
ilemediini
syleyebiliriz.
Aslnda
Planck,
Kaufmannn sonularnn farknda olduu halde, greliliin genelli
i ve byk potansiyeli nedeniyle Newtonun ikinci yasasnn
kovaryant formlasyonunu (.n.: burada anlatlmak istenen, yasann
Lorentz dnmleri altnda formunu deitirmeden kalacak ekilde
yazlmas) gelitirdi. Kaufmannn hesaplamalarnn doruluunu
kendisi kontrol ettikten sonra bile grelilii reddetmedi. Einstein,
Kaufmannn verilerini grelilikle uyum iinde diye alrken daha da
ileri gitti. ki klasik modelin doru olmas olasln, bu deneyle da

58

Kaufmann Deneyleri

ha iyi uyutuklarnn kabul edilmesine ramen, yapsal olarak ad


hoc ve uydurma olduklar gerekesiyle ciddiye almad. zel grelilik
kuram, yeni gzlemler e/m oran sorusunu 1914 ylnda kesin olarak
zene dek oktan baka birok baarlar araclyla salam bir
ekilde kurulmutu. Grelilik iin bu tek alanda kesin destein ol
mamas, artk can alc bir deneyde olmas gereken bir yn gibi g
rlmyordu. Bu soru, daha sonra yaplacak lmlerle halledilecek
- ve gerekten de halledilmi - nemsiz bir atma ya da insan
uratran bir ayrnt konumuna inmiti.

15.A Baz Teknik Ayrntlar


Abrahamm elektron ktlesinin deiimini eitli modelleri temel
alarak hesaplamas ynteminin ana noktalar aadakilerdir. Klasik
mekaniin ileri dzeydeki formlasyonlarnda (.n.: anlatlmak iste
nen, matematiksel olarak daha ileri teknikler kullanlarak allma
s), hareket denklemlerinin (aslnda Newtonun ikinci hareket yasa
snn, F = m a) adna Lagrangian denen bir L fonksiyonundan (L =
T - V, burada T incelenen sistemin kinetik enerjisi, V de potansiyel
enerjisidir) elde edildikleri bir formalizm kullanlr. Bizim burada
amaladklarmz iin, elde bir L olduunda sistemin p momentumunun
\
SL cL cL
P >P
r y P
rz
dv dv dv
x
y
z
ya da p, = , j= 1, 2, 3 (ya da x, y, z)

(15.5)

eklinde
elde
edilebileceinin
bilinmesi
yeterlidir;
burada
\ = {vx,v y,v z j paracn hzdr. Bu durumda paracn m ktlesi39
p = mv

(15.6)

olarak belirlenir (gerekten, tanmlanr) ve Newtonun ikinci yasas

dt

=F

(15.7)

59

Blm V

eklini alr. Bylece, elde bir L = Liv) olduunda, m = miv) aka


elde edilebilir.
Abrahamn elektron modeli, elektronu dzgn yk dalmna
sahip a yarapl, biim deitirmez bir kre eklinde varsayar.40 Bu
model iin Lagrangianm

L a =-

\6na

\ +

1-

f i ^

(15.8)

f i .

olduunu gstermir; burada f i = v/c dir (ve L nin sa altndaki A harfi


Abraham gstermek iin kullanlmtr). Bu durumda (15.5) denklemi
8L
e2 1
Pa = t - =
dv 8nac fi

1 + /?2

olmasn gerektirir, f i

Pa

n 1 + fi
1 -/?_

2f i

(15.9)

1 limitinde, bu

(15.10)

> 6%ac2 V mV

ifadesine indirgenir. m0m bu deerinin olmas gerektii gibi (15.2)


denklemiyle uyum iinde olduuna dikkat ediniz. Bu nedenle, p'yi
3
c
p A = m0
4
fi

1+ f i 2
2 fi

f + fi^

(15.11)

1- f i

diye ifade edebiliriz. (15.6) denkleminden

\ + p2\
m.

m.

2fi

=-". + ! ^ 2 + >
bulunur; burada f i
alm yaplmtr.

60

f, . n\

n 1 + fi

= mQy/A(fi)
(15.12)

1 iin f i nn kuvvetleri cinsinden bir seri

Kaufmann Deneyleri

Lorentz elektronu iin (hareketsiz dururken) kresel olan ama


(.n.: belli bir hzla hareket ederken) bir elipsoid (.n.: tm dzlem
sel kesitleri elips ya da daire olan boyutlu cisim) eklinde yassla
an bir elektron vardr. Bu durumda benzer hesaplamalarla
(15.13)
(15.14)

mL = mo{x - f i 2}''2 = m0w M


(15.15)

olduu bulunur. Bu iki kuram birbirlerinden yalnzca ikinci derece


den kuvvetlerde (bir baka deyile 0 1 terimlerinde) ayrlrlar. Bu
nedenle, ikisini birbirinden deneysel olarak ayrt edebilmek iin
yksek hzlar gerekliydi.

Yararl Kaynaklar
Stanley Goldbergin Abrahamn Elektron Kuram: Deneyle Ku
ramn Simbiyozu adl makalesi, elektronun klasik bir modelini olu
turmak iin harcanan bu abalarda karlalan sorunlarn iyi ve
kapsaml bir tartmasn sunar, Kaufmann deneylerinin zmlen
mesinin
teknik
ayrntlar
ve
karlalan
yntembilimsel
(.n.: ngilizcesi methodological) sorunlar zerinde birtakm d
nceler James C ushing in E lektrom anyetik Ktle, Grelilik ve
Kaufmann Deneyleri adl almasnda bulunabilir. Tarihsel arka
planla ilgili birok bilgi ve bol miktarda teknik ayrnt, Arthur Millern her bakmdan eksiksiz ve kapsaml Albert Einsteinn zel G
relilik Kuram adl almasnda verilir.

61

Blm VI

Grelilik kuram
Isnn ve n hareketin farkl ekilleri olduunu ileri sren dinamik kuramn
gzellii ve berrakl, imdiki halde iki bulut tarafndan karartlyor. I. Bulutlarn
ilki n dalga kuramyla var olmaya balam, Fresnel ve Dr. Thomas Young
tarafndan stesinden gelinmiti; Dnya aslnda geiren eter gibi esnek bir
katnn iinde nasl hareket edebilir? sorusunu ieriyordu. II. kincisi ise enerjinin
blnmesine ilikin Maxwell-Boltzman retisidir.
Lord Kelvin (William Thomson), snn ve In Dinamik Kuramnn stndeki
On Dokuzuncu Yzyl Bulutlan

Nevvton, beni bala; ann en yksek dereceden dnce ve yaratclk


gcne sahip bir kii iin hemen hemen olanakl olan tek yolunu buldun. Her
ne kadar yakn deneyimler alanndan daha uzakta yer alan bakalarnca yerleri
nin doldurulmas gerekeceini imdi bilsek de, yarattn kavramlar bugn bile
hl ilikileri daha derinden anlamay hedeflediimizde fizikte dnmze
yol gsteriyor.
Albert Einstein, Otobiyografik Notlar

65

16
zel Greliliin Temelleri ve Zemini

Albert Einstein, halk arasnda grelilik kuramnn mimar ve mo


dern bilimsel dehann somutlam hali olarak bilinir. Bunun yann
da, biraz daha yalca kuaklar arasnda hem byk nsan kayglara
sahip bir kii, hem de kuramsal almalar atom bombasnn teme
lini oluturan bir kimse olarak hatrlanmas da olasdr, ileride kendi
yaam srecinde bile benzersiz bir efsane olacak birisi iin
Einsteinm gemii ve ocukluk yllar yeterince uursuzdu. Aslnda,
yaamnn sonraki yllarnda kendi kendisinin yeteneini deerlen
dirmesi, zel bir yeteneim yok, yalnzca son derece meraklym1
olmutu. Newton gibi, dikkati bir noktada toplama konusunda
srad bir yetenee sahip olduu grnyor. nce insan olarak
Einsteinn yaam yksnn zetiyle balayacaz ve sonrasnda
dikkatimizi grelilik ilkesiyle ilgili savlarna evireceiz.

16.1 Albert Einstein


Einstein, Almanyada Ulm ehrinde hibir yesinin herhangi bir
dahilik zellii gstermedii bir ailede (.n.: 1879da) dodu. Aile,
Albertin doumundan bir yl sonra Mnihe tand. Babas, ou
baarszlkla sonulanan bir dizi kk ticari i yapmt. Gen
Albert, zellikle iyi bir renci deildi, bunun nedeni byk lde
ezbere retime byk vurgu yapan kat Alman okul dzeninden
holanmamasyd. Snftaki tek Yahudi rencinin kendisi olduu
bir Katolik ilkokuluna gitti ve sonrasnda on yandayken M

67

Blm VI

nihteki Luitpold Jimnazyumuna (.n.: ngilizcesi Gymnasium')


girdi. O zamanlar Almanyada jimnazyum (rencilerin ya gruplar
asndan) Amerikan ortaokul ve lisesinin birletirilmi haline denkti. renciler bu okullara genellikle on yandan on sekiz yana
kadar devam ederdi. Einstein, entelektel atmosferi neredeyse ayn
derecede bunaltc bulmutu. Hayat boyunca basknn hibir ei
dinden hi holanmad, ama yine de ayn zamanda doann yasala
rna iten baland. Kiiliindeki benzer bir paradoks kendisini ge
nel olarak insanlk iin duyduu insan kayglarda ve yakn, kiisel
arkadalklarnn olmamasnda aa kard. Bu konu hakknda
kendisini 1930 ylnda aadaki gibi anlatt.
Sosyal adalete ve sosyal sorumlulua olan tutkulu ilgim, her zaman er
keklerle ve kadnlarla dorudan doruya ilikilerde bulunmaktaki belir
gin isteksizliimle tuhaf bir kartlk oluturdu. Ben, tek bir koumluk
bir atm, ifte srlmeye ya da takm almasna gre yaratlmamm.
Hibir zaman tm kalbimle bir lkeye ya da devlete, arkada evreme ya
da kendi aileme bile ait olmadm. Bu balara her zaman belirsiz bir so
ukluk elik etti ve kendi iime ekilme isteim yllar getike artyor.
Bylesi bir yaltm bazen ac oluyor, ancak baka insanlarn anlayn
dan ve duygudalndan uzakta kalm olmaktan dolay zlmyorum.
Bu yzden kesinlikle bir eyler kaybediyorum, anja bakalarnn gele
neklerinden, grlerinden ve nyarglarndan bamsz klnmakla bu
kaybmn bedeli karlanyor ve aklmn huzurunu bu trden oynak te
meller zerine dayamaya hi niyetim yok.2

Bilime kar daha kk yalarda duymaya balad ilgi, okul


yllarnda olmu herhangi bir olay nedeniyle deil, ama zerinde
yaamnn geri kalan ksmnda da etkisi sren iki olay yzndendir.
Bir aknlk... 4 ya da 5 yalarnda bir ocukken babamn bana gsterdii
bir pusulann bana hissettirdii. Bu inenin o kadar kararl bir ekilde dav
ranmas, bilincinde olunmayan kavramlar (dorudan doruya dokunma
ile ilikili sonu) dnyasnda bir yer bulabilecek olan olaylarn doasyla
hi de uyum iinde deildi. Bu deneyimin zerimde derin ve devam eden
bir etki braktn hl hatrlyorum - ya da en azndan hatrlayabildiime
inanyorum. Bunlarn arkasnda gerekten derinlerde sakl bir ey olmaly
d. Daha ocuklukta insann nnde grlenler bu trden tepkilere yol
aarlar; yere den cisimlere, rzgrla ve yamurla ilgili eylere, ne ayla il
gili eylere ya da ayn aa dmedii gereine, ne de yaayan ve yaa
mayan maddeler arasndaki farklarla ilgili eylere arr.
12 yandayken tamamyla farkl bir yapda ikinci bir aknlk yaadm:
Okuldayken bir retim ylnn banda elime geen klitin dzlem geo
metrisiyle ilgili kk bir kitapta. Burada, rnein bir genin farkl yk

68

s;el Greliliin Temelleri ve Zemini

sekliinin bir noktada kesitii gibi - hibir ekilde ak olmamalarna karn


- yine de herhangi bir kukuya yer brakmaz grnen bir kesinlikle kantlanabilen iddialar vard. Bu aklk ve kesinlik zerimde betimlenemez bir etki
brakt. Aksiyomun kantsz olarak kabul edilmek zorunda olunmas beni
rahatsz etmedi. Her durumda geerlilii bana pheli grnmeyen nerme
lere kantlar uydurabiliyorsam bu benim iin tamamen yeterliydi. rnek
olarak bir amcann bana Pythagoras teoremini kutsal geometri kitap eli
me gemeden nce sylediini hatrlyorum. Baya bir aba harcadktan
sonra bu teoremi genlerin benzerliini temel alarak kantlamay baar
mtm; bunu yaparken dik genlerin kenarlar arasndaki ilikilerin tama
myla dar alardan biri tarafndan belirlenmek zorunda olduu bana ok
ak grnmt. Bana yalnzca benzer biimde ak olduu gzkmeyen
bir eyin herhangi bir ekilde kantlanmas gerekirmi gibi geliyordu. Ayrca,
geometrinin urat cisimlerin duyularla alglanan, yani gzle grlebilen
ve dokunulabilen cisimlerden hi de farkl trde olmadklar grnyordu.
nsel (a prkm) sentetik yarglann olanakll hakkndaki iyi bilinen Kant
sorunsaln altnda da bulunmas olas bu ilkel dnce, ak olarak geomet
rik kavramlarn dorudan doruya deneyimlere konu olan cisimlerle (ekil
deitirmeyen ubuk, sonlu aralk, vb.) arasndaki ilikinin bilinsizce var
olduu gereine dayanr.3

Albert on be yana geldiinde ailesi talyaya, Milanoya tand;


babas burada yeni i olanaklarnda ansn denedi. Einstein, bir yl ka
dar Mnihteki jimnazyumda kald, ancak sonra diploma almadan okulu
brakt ve yaklak bir yl kadar seyahat etti. Ayn sralarda Alman vatan
dalndan kt. En sonunda ikincil eitimini (.n..: liseyi) svirede,
Aarauda tamamlad ve sonrasnda Zrihteki svire Federal Politeknik
Okuluna (Almancas Eidgenssische Technische Hochschule ya da
ksaca ETH) girdi. svire sistemindeki daha byk entelektel zgrlk,
Einstein gibi bamsz bir dnce insanna daha ekici gelmiti. niver
site rencisi olarak derslere ok seyrek girer, derslere girmek yerine ar
kada Marcel Grossmanm (1878-1936) ders notlarn kullanr ve zama
nn byk ksmn Hermann von Helmholtzun (1821-1894), Gustav
Kirchhoffun (1824-1887), Ludwig Boltzmannm (1844-1906), Maxwellin
ve Heinrich Hertzin (1857-1894) bilimsel klasiklerini okuyarak geirirdi.
Einsteinn Zrihteki retmenlerinden biri gnnn nde gelen Avru
palI matematikilerinden olan Hermann Minkowski (1864-1909) idi.
Einstein, yaamnn bu dneminde son derece ileri dzeyde matematie
kar olduka ilgisizdi. Matematiin daha soyut alanlannn fiziksel kuramlann daha ileri gtrlmesinde oynad merkezcil roln nemine
inanr hle gelmesi, ok sonralar kendi genel grelilik kuramnn
formlas-yonunu yapt sralardadr. Einstein, niversiteden mezuniyet
diplomasn 1900 ylnda ald, ancak herhangi bir niversitede bir i bu

69

Blm VI

lamad. 1901 ylnda svire vatandalna geti ve sonrasnda


Grossmannm yardmyla svirede, Berndeki hkmete ait patent ofi
sinde patent bavurularn inceleyen bir memur olarak bir i sahibi oldu.
1903 ylnda kendisi de Zrihte renci olmu olan Mileva Maric (18751948) ile evlendi. Einstein, gnnn nde gelen fizikileriyle herhangi bir
iliki iinde bulunmas iin desteklenmese de, en yaratc almalanndan
bazlann Berndeyken yapt. Fikirlerini Italyan bir mhendis olan arka
da Michelangelo Besso (1873-1955) ile tartt. Einstein, 1905 ylnda
molekler boyutlarn belirlenmesi zerine olan doktora tezi aratrmasn
yaynlad ve ayn yl kendisine Zrih niversitesi tarafndan Ph.D. (.n.:
felsefe doktoru) unvan verildi. Ayn yl kendisine ait drt ayr makale
daha (.n.: o zamanlar son derece saygn) Alman dergisi Annalen der
Pbysikte yaynland. In Oluturulmas ve Dntrlmesiyle lgili
Hristik (.n.: bir problemin zmnde ya da aratnlmasmda rehberlik
eden genellikle speklatif formlasyonla ilgili) Bir Bak As zerine
balkl birinci makale, k kuantalarn (.n.: fizikte blnemez en kk
enerji birimine sahip paketik anlamndaki kuantumun oulu) temel
alarak fotoelektrik (.n.: (k gibi) mann maddeyle etkileimi sonucu
oluan eitli elektriksel etkiler) etkisinin anlalmasn salyordu. Hare
keti Deimeyen Bir Svda Asl Duran Kk Paracklann Isnn Mole
kler Kinetik Kuramnn Gerektirdii Hareketi zerine adl almas,
Brown devinimini aklyordu ve atomlarn var olduklarna ilikin tama
men dorudan bir kant salyordu. Hareket Eden Cisimlerin Elektrodi
namii zerine adl makalesi zel grelilik kuramn ieriyordu ve Bir
Cismin Eylemsizlii erdii Enerji Miktarna Bal Mdr? balkl al
mas, 17. Konuda ele alman ktleyle enerjinin zdeliini kantlyordu.
Yeri gelmiken Einsteina 1921 Nobel Fizik dl verilmesinin gereke
sinde -zel grelilik kuramndan deil, fotoelektrik etkisi zerine almalanyla matematiksel fizikteki almalanndan sz edilir. artc bir ba
ka ey ise, Einsteinn zel grelilik kuramn formle ettii sralarda zel
likle Michelson-Morley deneyinin verdii sfr yantndan haberdar olup
olmadnn bile belirsiz olmasdr. Her durumda, bu nokta zerinde ya
kn zamanlarda anlamazlk bulunsa da, grelilie ulamasn salayan
akl yrtme dizisinde deneyin hibir rol oynamad grnyor.4 Bu
nunla birlikte etere gre hareketi kefetmek iin yaplan dier baarsz
denemeler vard ve Einstein bunlardan habersiz deildi.
zel grelilik kuramna dnmeden nce Einsteinm yaam yks
nn bu ksa zetini tamamlayalm. 1905 ylnda yaynlad makaleler
ksa srede ok byk dikkat ekti ve 1909 ylnda Zrih niversitesinde
fizikte ekstraordinarys profesr (doent) olarak atand. Bu iin, politik

70

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

nedenlerden tr nce, eskiden Einsteinla birlikte ETHde renci ola


rak bulunmu olan Friedrick Adlere (1879-1960) nerilmi olduundan
sz etmek de ilgintir. Adler, Einsteinn da bu grev iin dnld
n rendiinde niversite yetkililerine, Einsteinm yeteneklerine sahip
bir kiinin retim yesi olarak alnmas olasyken, bu greve kendisinin
atanmasnn aptalca olaca ynnde bir mektup yazd.5 Birbirini olduk
a hzl izleyen olaylar dizisi iinde Einstein, nce Zrihteki grevinden
(1909da) ayrlp Pragda tam bir profesr olarak almaya (1910) gitti,
sonra (1912de) Zrihte ETHye dnd ve son olarak 1913 ylnda Berlin
niversitesiyle birlikte ayn zamanda Prusya Bilimler Akademisi yesi
olarak Kayzer Wilhelm Enstitsnde almaya balad. Einstein, Ber
lindeyken 1916 ylnda yaynlad genel grelilik kuramn tamamlad.
1933 ylma kadar burada kaldktan sonra ayn yl, (.n.: 1955te) lmne
dek kalaca Princetondaki Deri almalar Enstitsne geti.
Einstein, Birinci Dnya Sava srasnda ve sonrasnda kararl bir ba
rsever (ya da sava kart) oldu ve Yahudilerin bamszlklann ka
zanmasnn arac olarak Siyonizm (.n.: O zamanlar siyonizm bugn
bu sze yklenen olumsuz anlamdan ok farkl ierie sahip bir lkyd.
Einstein politik adan asla tutucu fikirlere sahip birisi olmad.) lksn
de destekledi. Einstein, 1919 ylnda genel grelilik kuramnn deneysel
olarak dorulanmasyla halk arasnda da ok nl biri haline geldi ve bu
saygnln dnya ban ve Siyonizm lklerinin ilerlemesini salamak
iin kullanmaya alt. 1921den 1923e kadar Avrupay, Ingiltereyi,
Amerika Birleik Devletlerini, Uzakdouyu, Filistini (.n.: gnmzde
srailin bulunduu blgeyi) ve 1925te Gney Amerikay gezdi ve bura
larda konferanslar verdi. Almanyada sava sonrasndaki huzursuzluk
ortam srasnda amac Einstein ve dncelerini karalamak olan, yapt
fizii bile Alman kart ve bilimin gerek ilerlemesine zararl olmakla
sulayan bir rgt kuruldu. Bu grubun hevesli yelerinden biri de fotoe
lektrik etkisi zerine yapt deneysel almalarla 1905 yl Nobel Fizik
dln kazanm olan Philipp Lenard (1862-1947) idi. Lenard, Hitlerin hareketini destekliyordu ve Nasyonel Sosyalist Partisinin ilk yele
rinden biriydi. Lenard, daha sonra 1933 ylnda Einsteina saldrd bir
yaz yaynlad. Bu yazda Einstein Almanya zerindeki sinsi Yahudi
nfuzunun bir rnei olarak ne kard; Einsteinm grelilik zerine
olan almalannn yanl nclleri temel ald ve bilim adamlarn hata
ya ynlendirdii sulamalannda bulundu. Lenarda gre bir Yahudi olan
Einstein iyi bir Alman olarak dnlemezdi. Lenard, yine 1935 ylnda
yapt bir al treni konumasnda, Einsteinn Alman bilimi zerine
olan etkisini iddetle yerdi ve iyi olan hibir Almann bir Yahudinin en

71

. Blm VI

telektel bir yanda olamayaca sulamasnda bulundu. Btn bu sz


leri Heil Hitler diyerek bitirdi.6
Einsteinm 1924den 1933e kadar Berlinde geirdii son on yla (ya
da yaklak olarak o kadarlk zaman srecine) giderek artan politik kar
klklar damga vurmutu. Bu zaman sreci ve yaamnn geri kalan
ksm boyunca, ilk biimini 1929 ylnda yaynlad ktleekimin ve
elektromanyetizmann birleik bir alan kuramn formle etmeye alt.
1950de bu kurama verdii son biimin bile kabul edilemez olduu orta
ya kt, bylece Einstein yaamnn son otuz be yln bu baarsz
araya harcam oldu. Einstein, Hitler ynetimi 19301u yllarn bala
rnda niversitelerin retim yeleri kadrolarn yalnzca uygun Alman
retmenlerin bulunmas amacyla - kendisi ya da kars Yahudi olan
hibir retim yesinin bulunmamas anlamnda - temizlemeye bala
dnda, Berlini terk etti ve Princetondaki grevi stlendi. Eski arkada
Planckn ve geride kalan dierlerinin herhangi bir mahcubiyet his
setmelerini ve balarnn derde girmesini nlemek amacyla Prusya Bi
limler Akademisinden de istifa etti. almalar, Berlinde Devlet Opera
Evinin nnde halkn gz nnde yakld. Einstein artk niteliksiz bir
barsever deildi ve 1939 ylnda Bakan Franklin Roosevelte (1882
1945), Almanyann byle bir silah ilk elde eden olmasndan ekindii
iin Amerika Birleik Devletlerinin atom bombasn gelitirmeye bala
mas ynnde harekete geilmesini isteyen bir mektup yazd.

16.2 Einsteinn Klasik Fizikle lgili Kukuculuu


imdi uzay ve zaman kavramlarnn tamamyla yeniden biimlendirilmesine ve Newtoncu dnya grnn batan aa gzden geiril
mesine neden olan Einsteinn zel grelilik kuramna dnelim. Einstein
dnsel olarak, doa tesi nceden varsaylan eyleri kesin olarak ka
bul etmedii, tersine kuramnn elerini gzlemlenmi gerekler zeri
ne dayandrd iin genellikle mantksal pozitivizm (ya da olguculuk) ile
tanlanr. Bununla birlikte, genel kuramlarn yalnzca deneysel gerekle
rin dorudan doruya incelenmesi yoluyla ulalamayacana, bundan
baka insan aklnn zgr yaratclnn da gerekli olduuna, sonrasnda
kuramn doann olaylaryla uyum iinde olup olmadn grmek iin
test edilmesi gerektiine inanyordu. Kendisinin daha sonraki hatralar
na gre, zerinde en byiik etkiyi brakan dnrler Hume, Mach ve
Poincare idi. Arkada Besso dikkatini Machn Mekanik Bilimi (baknz
Ksm 7.5 ve 11.4) adl almasna ektikten sonra, bu eser Einsteinn

72

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

klasik mekaniin temellerini yeniden gzden geirmesini ok byk


oranda etkilemiti. Machn ayartlamaz kukuculuundaki ve bamsz
lndaki bykl grd.7 Hume ve Mach almasnn, kendisine
uzay ve zaman kavramlarn gzden geirmesi iin gerekli eletirel bak
asn gelitirmesinde yardmc olduuna inand. Kendi bilimsel gelii
minde en byk neme sahip en yakn bilimsel nceller Maxwell ve
Lorentz idi. Maxwellin kuram optii ve elektromanyetizmay birletiri
yordu ve Einstein bu almay kendisininkinden daha byk olarak
grd. Lorentz kendi kuramn bir uzaklkta etki zerine deil, ama yal
nzca bo uzayda (ya da eterde) var olan alanlar zerine ve bu alanlar
yaratan ykler zerine dayandrmt, yle ki elektromanyetik alan
madde deil, uzay tayordu. Einstein, bir renciyken bile tm eylem
siz erevelerin klasik mekaniksel adan denkliinin ve Maxwellin
denklemlerinin biiminin deimeden kalmasnn birbiriyle uyum iinde
olmamasnn nemini kavramt. Kendisine k hzyla hareket edilebilse ve dolaysyla bir k dalgasyla birlikte gidilebilse ne grleceini
sordu. Byle bir referans sisteminde elektromanyetik dalga uzayda
donmu gibi grnr ve E ve B alanlar yaylma ynnn enine yn
deki bir dzlemde salnmazlar. Gen Einstein bu referans sistemiyle k
hzndan daha dk hzlarda hareket eden dierleri arasndaki bylesi
bir asimetrinin gereki olmadn hissetti. Einstein, altm yedi yan
dayken bunu aadaki gibi hatrlad:
Daha on alt yandayken oktan [bir paradoksa] arpmtm: Eer bir
k nnn peinden c hzyla (n boluktaki hz) gidersem, byle
bir k nn uzaysal salmmlar hareketsiz duran bir elektromanyetik
alan olarak grmem gerekir. Bununla birlikte, byle hibir eyin ister
deneyimler temelinde ister de Maxwell denklemlerine gre olmad da
grnyor. En bandan beri, byle bir gzlemci asndan hkm ve
rildiinde her eyin D nyaya gre hareketsiz duran bir gzlemci iin
olanlarla ayn yasalara gre olmas gerektii bana sezgisel olarak ak
gzkt. nk dier trl, ilk gzlemci hzl bir dzgn hareket hali iinde bulunduunu nasl bilir ya da bir baka deyile bunu nasl belirle
yebilir?8

Einstein burada, yalnzca uzaysal olan ama zamansal olmayan


deiimi bulunan bu donmu alann Maxwell denklemlerinin (ya
da buna denk bir biimde, bir dalgann uzayda nasl yayldn be
timleyen (14.16) denklemindeki dalga denkleminin) bir zm ol
madna iaret ediyor.9

73

Blm VI

Einstein, 1905 ylndaki grelilik makalesinin banda belirli baz


asimetrilerin neden olduu can skc probleme geri dnd. Burada
Einsteinn mehur ettii Gedarkenexperiment (dnce deneyi) eit
lerinin bir rnei var:
Maxwellin elektrodinamiinin - gnmzde genellikle anlald haliy
le - hareket eden cisimlere uygulandnda, olgularn aslnda varm gibi
grnmeyen asimetrilere yol at bilinmektedir. rnek olarak, bir mk
natsla bir iletkenin birbirleri zerine karlkl etkisini gz nne aln.
Burada gzlemlenen olgu yalnzca mknatsla iletkenin aralarndaki gre
li harekete baldr, oysa geleneksel bak as bu iki cisimden ya biri
nin ya da tekinin hareket halinde olmas durumlar arasnda kesin bir
ayrm gzetir. nk eer mknats hareket eder ve iletken hareketsiz
durursa, mknatsn komuluunda ortaya kesinlikle belirli bir enerjisi
olan ve iletkenin ksmlarnn bulunduu yerlerde bir akm oluturan bir
elektrik alan kar. Oysa eer mknats hareketsiz durur ve iletken hare
ket ederse, mknatsn komuluunda hibir elektrik alan olumaz. Bu
nunla birlikte, iletkenin iinde bir elektromotor kuvvet olduunu bulu
ruz; iletkenin kendi iinde bu elektromotor kuvvet iin karlk gelecek
enerji yoktur, ancak bu elektromotor kuvvet - ele alman her iki durum
daki greli hareketin birbirine zde olduunu varsayarak - bir nceki
durumdaki elektrik kuvvetler tarafndan oluturulanlarla ayn iddette ve
ayn yolu izleyen elektrik akmlarnn olumasna neden olur.
Bu tr rnekler ile birlikte dnyann hafif ortama gre olan herhangi bir
hareketini kefetmek iin yaplan baansz denemeler, hem elektrodinamik
hem de mekanik olgularn mutlak hareketsizlik dncesine kar gelecek hi
bir zellie sahip olmadklan izlenimini verir. Bunun yerine, - daha nce k
k niceliklerin birinci kuvvetine kadar hassasiyet ieren hesaplamalarla gste
rildii gibi - elektrodinamiin ve optiin ayn yasalarnn, mekaniin denklem
lerinin geerli olduu tm referans sistemlerinde geerli olacan akla getirir.
Bu (anlamna bundan sonra Grelilik ilkesi diyeceimiz) varsaym bir aksi
yom konumuna ykselteceiz ve bundan baka bir ncekiyle ok ak bir bi
imde uzlatnlamaz bir aksiyom daha ne sreceiz; yle ki, k bo uzayda
her zaman yayan cismin hareket durumundan bamsz belirli bir c hzy
la yaylr. Bu iki aksiyom, hareket eden cisimlerin elektrodinamiinin Maxwellin hareketsiz cisimler iin olan kuramn temel alan - yaln ve tutarl
bir kuramna ulalabilmesi iin yeterlidir. I geiren bir eterin ne srl
mesinin, burada gelitirilecek olan dnce ne zel zelliklerle donatlm
mutlak hareketsiz bir uzay gereksineceinden ne de iinde elektromanyetik
srelerin yer ald bo uzayn bir noktasna bir hz vektr atayacandan
gereksiz olduu ortaya kacaktr.10

Einsteinn bu makalenin giri ksmnda ele ald etki ekil 16.1 ve


16.2de gsteriliyor. Eer mknats ekil 16.1deki gibi hareket halin
deyse (ki bylece uzayda sabit bir noktadaki B alan zamana bal ola

74

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

rak deiir), bu durumda Faradaym indksiyon yasas uzayda o nok


tada deien manyetik akdan dolay bir elektrik alann meydana
gelmesini gerektirir. Bir baka deyile, Faradayn yasas ((14.13c) denk
lemi) uzayda bir noktadaki deien bir Bir,t) manyetik alannn ayn
noktada bir E elektrik alannn olumasna neden olmasn gerektirir.

e k il 1 6 .1

B ir m k n a ts v e ( .n .: m a n y e tik ) a la n h a re k e ts iz d u ran
b ir m e ta l h a lk a n n i in d e n g e iy o r

e k il 1 6 .2

M e ta l b ir h a lk a d e im e y e n b ir m a n y e tik a la n i in d e
h a re k e t ed iy o r

Bu nedenle, bu deien alann iinde bulunan hareketsiz bir ilet


ken halkann iinde bir akm akar. te yanda, mknats hareket
etmeden durduunda (ki bylece uzayda sabit bir noktadaki B
alan zamana bal olarak deimez) ve halka ekil 16.2de belirti
len ynde hareket ettiinde, uzayn hibir yerinde herhangi bir
elektrik alan meydana gelmez ancak Lorentz kuvveti ((14.13f)
denklemi) nedeniyle halkadaki iletkenlik ykleri harekete geer
ler. Her iki durumda da halkada ayn fiziksel akm akar. Bu, kla
sik elektrodinamiin denklemlerinden (baknz Ksm 16.A) kant
lanabilir. Asl fiziksel olarak gzlemlenebilen etki, yani halkadan
akmn geii yalnzca mknatsla halka arasndaki greli hza
baldr, oysa klasik elektromanyetik aklama, ilke olarak, mk
natsn m yoksa halkann m hareket halinde olduuna bal ola
rak ok farkldr. Her iki aklamada da akmlar, yalnzca her iki
haldeki v byklnn ayn olmas durumunda tpa tp ayndr.

75

Blm VI

Einstein, doru bir kuramn iin iine yalnzca greli hz katlarak


formle edilmesi gerektiini ve bylece yalnzca tek bir akla
mann yukarda ele alnan her iki durumu da aklayabileceini
anlad. E ve B alanlarnn bir eylemsiz ereveden bir dierine
geerken birbirlerine dntklerini, ayrca bunu bu indksiyon
olgularnn her eylemsiz erevede geerli birleik bir betimleme
si var olacak biimde yapacaklarn greceiz.

16.3 Aksiyomlar
iki olayn ezamanl olmasnn anlamnn dikkatli bir zmlemesi,
Einsteinn 1905teki grelilik zerine makalesinin balang noktasyd.
Eer uzayn A noktasnda bir saat varsa, A daki bir gzlemci A nm ya
kn komuluundaki olaylarn zaman deederini saatin kollarnn (.n.:
akrebiyle yelkovannn) bu olaylarla ezamanl konumlarn bularak be
lirleyebilir. Eer uzayn B noktasnda da her bakmdan A da olana ben
zer bir baka saat varsa, B deki bir gzlemci iin B nin yakn komulu
undaki olaylarn zaman deerlerini belirlemek olasdr. Ancak baka
varsaymlar olmakszn A daki bir olayla B deki bir olay zaman asn
dan karlatrmak olas deildir. imdiye kadar yalnzca bir A zaman
ve bir de B zaman tanmladk. Daha A ve B iin ortak bir zaman ta
nmlamadk; ortak bir zaman, n A 'dan fye kadar gitmesi iin gere
ken srenin B 'den A ya kadar gitmesi iin gereken sreye eit olduu
tanm gerei saptanamadka hibir ekilde tanmlanamaz. Bir k n
tA A zamannda A dan B ye doru yola km olsun, sonra bu n tB
B zamannda B den A ynne doru yanstlsn ve sonra da t'A 'A za
mannda tekrar A ya geri dnsn.
Tanmla uyumlu olarak iki saat eer
"

ta = t ~

ise ezamanl hale gelir. Bu ezamanllk tanmnn elikilerden arnm


olduunu ve herhangi sayda nokta iin olas olduunu varsayyoruz.11

Bu, Einsteinm ezamanl olma iin ltnn temelidir ve sonrasn


da (cnin sabit olduunun varsaylmasyla birlikte) allagelen (Ksm
16.5te ele alnacak olan) Lorentz dnmlerine yol aar. Burada k
hz, bir noktadan dierine olan yolculukta ve ayn noktalar arasndaki
dn yolculuunda ayn diye (ya da buna denk olarak, k hznn
n yaylma ynnden bamsz olduu eklinde) tanmlanr. Bununla
birlikte, bu ezamanl olma lt Einsteinn kendisinin kabul ettii bir
eydir ve n tek yndeki hznn llmesi mmkn olmad srece
deneysel olarak kontrol edilemez.12 rnek olarak, grelilik ilkesinin kabul

76

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

edilmesi yerine yalnzca n gidi dn hznn sabit olduu ve deney


sel olarak gsterilmi olan zamann genilemesi (.n.: ngilizcesi time
dilation) etkisi (baknz Ksm 16.4) varsaylrsa, Lorentz dnmleri
deil daha da genel bir dnm seti elde edilir.13 Einsteinnkinden fark
l dier olas kabuller iinde eylemsiz ereveler arasnda mutlak bir e
zamanl olma haline yol aan, ancak zel greliliin allagelmi Lorentz
dnmlerince verilen ngrlerinden hibir gzlemlenebilir farka yol
amayan bir tanesi vardr.14 Bu, dier seimlerin tercih edilen bir referans
sistemine yol atklar gereine karn dorudur. Bu seeneklerin peine
burada dmesek ve bir sonraki ksmda bunun yerine Einsteinn eza
manl olma hali iin yapt kabul ve Lorentz dnmlerini benimsesek de, okurun zel greliliin bu programndaki kabul (ya da gelenek)
esinin farknda olmasn istiyoruz.
Ezamanl olma ile ilgili az nce ele aldmz trde dnceler,
Einsteinn ortaya zel grelilik kuramn kartan iki tane varsaym
da bulunmasna yol at:
1.

2.

Fiziin yasalarnn biimi tm eylemsiz erevelerde ay


ndr. (Bu, fiziin yasalarnn mutlak bir hz lmek iin
kullanlamayacan gerektirir.)
In hz tm eylemsiz gzlemciler iin ayn sabit
deerdedir.

Einsteinm sylediklerinin kelimesi kelimesine ifadesi yledir:


1.

2.

Fiziksel sistemlerin bulunduklar durumlarn deiime uraym betimleyen yasalar, bu durum deiiklikleri dzgn tek
ynl hareket halindeki iki koordinat sisteminden, ister biri
ne ister dierine baklarak lsn, etkilenmez.
Her k n, n ister duraan ister hareket eden bir ci
simden yaylyor olsun duraan koordinat sisteminde belir
lenmi bir c hzyla hareket eder.15

ikinci aksiyom, Michelson-Morley deneyinin sonucunun sfr k


masn onun yanl sorulmu bir soru olduunu tanmlayarak elbette
ki aklar.
Bununla birlikte, bir eylerin ikinci aksiyomun birinci aksiyomla ba
damasn salamak iin klasik mekanii brakmas gerektii de aktr.
Einsteinm ncesinde ikilemin mantksal z, (i) Newtonun hareket ya
salar art (ii) Maxwellin denklemleri art (iii) klasik uzay-zaman kavram
larnn birlikte bir gzlemcinin k ortamna gre hzn belirlemenin ola

77

Blm VI

s olmasn gerektirmeleridir. Bir baka deyile, (i)(iii)ten. en azndan biri


yanl olmaldr. Maxwellin denklemleri tam olarak doruyken, (i) ve
(iii) n v c'ye yaklarken hatal olduklar ortaya kar.
Einsteinn Maxwell denklemlerini Newtonun yasasna tercih etmesi
nedensiz bir seim ya da yalnzca ansl bir tahmin deildi. Elektroman
yetik olgular mekaniksel modeller araclyla aklamaya almak iin
yaplan tm denemelerin baansz olduunun farkndayd. (Elektroman
yetik eterin mekaniksel resimleriyle ilgili 13. Konudaki tartmay hatrla
ynz.) Lorentzin mekanii elektrodinamie indirgemeyi denemesi de yine
ayn neden yzndendi.16 rnein, Michelson-Morley deneyinin (ya da
Einsteinn durumunda belki de dier eter-srklenmesi deneylerinin)
sonucunun sfr kmas, dnyann etere gre hareket etmediini gerektir
di. Bu yzden Einstein, eterin var olduunu varsaymak iin hibir neden
olmad ve mutlak bir hz belirlemek iin hibir aracn bulunmad so
nucuna varabilmiti. Buradan hzlar toplamak iin kullandmz bilinen
duyu yasasnn doru olamayaca kar. Burada ve sonraki konuda bu
nu ve birinci ve ikinci aksiyomlann dier sonularn gelitireceiz.
Asl konumuz dndaki ilgin bir nokta da, Einsteinn - fizik ta
rihindeki belki de szcn tam anlamyla devrimsel nitelikteki tek
makale olan - 1905teki grelilik zerine makalesinin ne zamannn
ada kuramsal ya da deneysel aratrmalarna ne de o gnlerdeki
nde gelen fizikilerle yaplm fikir alverilerine ak bir referans
iermemesidir. Tek teekkr, makalenin son cmlesindedir.
Sonu olarak burada ele alman problem zerinde alrken dostum
ve alma arkadam M. Bessonun vefal yardmlarn aldm ve
kendisine deerli birok nerileri iin borlu olduumu belirtmek is
terim .17

Einstein bir keresinde otuz yana gelene dek asla gerek bir fizik
iyle karlamad yorumunda bulunmutur.
(Ksm 14.5te ele aldmz) Lorentzin elektron kuramyla
E insteinn zel grelilik kuram arasndaki kavramsal yaklam
lardaki dikkate deer bir fark, bize daha sonraki konularda (zel
likle Ksm 2 3 .5 te) geri dneceimiz nemli bir dnsel noktaya
vurgu yapma frsat veriyor. Einstein (termodinamik ya da zel
grelilik gibi) ilke kuramlarndan ve (gazlarn kinetik kuram ya
da Lorentzin eter temelli elektron kuram gibi) yapc kuramlar
dan sz eder. Ona gre ilk gruptakilerin erdemi (bir kez temel
ilkeler kabul edildikten sonra bunlardan karlan sonularn)

78

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

epistemik (.n.: bilgiye, kavramaya dair) gvenlii ve uygulanabi


lirlikteki genelliiyken, ikinci gruptakiler kavramada (ya da anla
mada) aklk salama stnlne sahiptirler. Einstein bu iki
kuram trn aadaki gibi nitelendirmitir:
Fizikte deiik eitlerde kuramlar ayrt edebiliriz. Byk ounluu yapcdrlar.
Balang noktas olarak aldklan grece daha basit bir biimsel taslan malze
melerinden daha karmak olgularn bir resmini yapmaya alrlar... Bir grup
doal oluumu anlamay baardmz sylerken, deimez bir biimde sz
edilen oluumlan karlayan yapc bir kuramn bulunduunu sylemek isteriz.
Bu en nemli kuramlar snfnn yannda ilke kuramlar adn vere
ceim ikinci bir snf daha vardr. Bunlar sentetik deil analitik (.n.:
zmlemedi yntemi kullanr.

Yapc kuramn stnlkleri btnlk, uyarlanabilirlik ve aklktr; ilke


kuramnn stnlkleriyse mantksal kusursuzluk ve temellerin gvenliidir.18

Einsteinn Kaufmann deneylerinin nemini tartrken (Ksm


15.3n sonuna baknz) kendi (geni alanlarda uygulanabilir) kuramna
kar - yalnzca snrl bir olgu snf iin yararl olan - Abrahamn ve
Buchererin modellerine kar ak ve drst bir biimde ynelttii yntembilimsel eletirinin temelini oluturan bu ayrmd.

xt
ekil 16.3 Bir k nnn kaynakla aynann hareketsiz durduu ereveden
grld haliyle gidi dn yolculuu

i in in

izlec
S nin S' tarafndan
grlen hareketi

-_vt'_**_vt'
T
2
ekil 16.4

Bir k nnn hareket eden bir gzlemci tarafndan


grld haliyle gidi dn yolculuu

79

Blm VI

16.4 Zamann Genilemesi ve Uzunluun Ksalmas


Einsteinn bu iki zl varsaymndan geni bir ngr dizisini
skmeye balamak iin, nce basit bir dnce deneyini temel alan
fiziksel bir sava bakalm. Belirli bir erevede uzaydaki sabit bir nok
tadan iki olay arasnda llen zaman z zam an (.n.: ngilizcesi
proper time) aral diye tanmlarz. Bir baka deyile, z zaman iki
olayn ortak hareketsiz erevesinde - bu olaylar bu erevede ayn
yerde meydana gelirlerken - olaylar arasndaki zaman araldr.
imdi bir k sinyalinin ekil 16.3te gsterildii gibi bir L) kay
nandan l uzaklnda bir (M) aynasna ve oradan geriye kaynaa
yollandn dnn. Deney dzenei yle yaplm olsun ki, d
zenein kendisinin bir v hzyla (ekil 16.3te saa doru) dzgn
hareket ettiini varsaysak bile L ve M arasndaki uzaklk hi dei
meden t olarak kalsn. Bu ekilde deney dzeneinin hareketsiz
durduu (5) erevesindeki bir gzlemcinin bak asna sahip olu
ruz. S deki bu gzlemci iin k sinyalinin gidi dn yolculuu
nun toplam sresi olarak ok kolayca At = 21/c buluruz. Bu, S de
geen z zamandr. Bunun yannda, S de gzlemlenen bu oluum, S
S ye gre (bir v hzyla) hareket ettiinden ekil 16.4te gsterildii
gibi grnr. Pythagoras teoreminin ekildeki dik gene uygulan
masndan S deki bir gzlemci tarafndan llen At' gidi dn
yolculuu sresinin S deki At ye19
(16.1)

eklinde bal olduu sonucu karlr. Bu nedenle z zamanlar ge


niler. Bu, hareket eden bir saatin daha yava ilediini sylemeye
denktir.
z uzunluk, (.n.: ngilizcesi proper length) o uzunlua gre ha
reketsiz duran bir gzlemci tarafndan llen uzunluktur.
Bir ubuun hareketsiz durduu (S) erevesindeki uzunluu (burada
A ve B arasndaki uzaklk) 0 olsun, ayrca ekil 16.5te gsterilen
oluumu gz nne alnz. B S nin balang noktasn (orijinini) ge
erken t = th A S nin balang noktasn geerken t = t2 olsun ve

80

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

bu

zamanlar

S de

llsn.

Bu

yzden,

At = (t2 - t i )

bir zaman araldr. S de A v e B arasndaki uzaklk iin (tanm gerei)

A
ekil 16.5

B
Uzunluun ksalmas iin bir dnce deneyi sav

l - v At buluruz. S de buna karlk gelen (Adan B ye olan) uzaklk


0 ve karlk gelen zaman aral da At' = (t'2 - t [ ) olduundan
l 0 = v At' bulunur, burada At' z bir zaman deildir. Sonrasnda
(16.1) denklemini kullanarak

= o j p = t o ^ - ( v / c f

(16.2)

elde ederiz. Ksm 14.5te ((14.8) denklemi), etere gre hareketi bul
mak iin Michelson ve Morley tarafndan yaplan denemenin sonu
cunun sfr kmasndan sonra, FitzGeraldn byle bir sonucun
lmede kullanlan deney dzeneinin eter iindeki hareketinin y
nnde (16.2) denklemindeki ilikiye gre ksalmas kouluyla bekle
nebileceini gsterdiini grmtk. Benzer bir sonu, Lorentzin
elektromanyetik kuvvetler iin kuramndan da kyordu. (16.2)
denkleminin Lorentz-FitzGerald ksalma hipotezi formlyle ayn
olmasna karn, fiziksel nemi ok farkldr. (16.2) denklemi iki er
evedeki llm uzunluklar arasndaki bir ilikidir, bir uzunluun
gerekten de ksalmasyla ilgili bir ifade deildir.20
imdi zamann genilemesi etkisinin dolayszca deneysel olarak
dorulanmasn tartacaz. Kozmik nlar olarak bilinen yksek ener
jili paracklar, dnyaya d uzaydan her ynden gelirler. Bu kozmik
nlar, atmosferin yksek kesimlerindeki nkleer tepkimeler araclyla
H mezon (ya da muon) olarak anlan kararsz paracklarn saanaklar
n olutururlar. Burada amaladklarmz asndan muonlarn ya art ya
da eksi ykl paracklar olduklarn, elektronlara ok benzediklerini
(yalnz
= 207 mc olduundan ktle olarak onlardan ok daha byk

81

Blm VI

olduklarn) ve yar mr olarak bilinen tipik bir sre sonrasnda baka


paracklara bozunduklarn bilmek yeterlidir. Bir baka deyile, bir
masann zerine daha yeni oluturulmu muonlardan hareketsiz duran
byiik bir yn koyabilseydik ve onlar o halde gzlemleyebilseydik,
yaklak l,5xlO~s sonra ortalama olarak yars, her biri
M- - e" + v + v

(16.3)

tepkimesine gre iki ntrinoya (v) - aslnda, bir v ntrinoya ve bir


de v antintrinoya (ama bu ayrm burada bizim iin nemli deil)
- ve bir elektrona (e ) bozunmu olurdu, iinde bulunduumuz
halde enerji ve momentum tayan yksz ve ktlesiz paracklar
olan ntrinolar bo verebiliriz. Yar mrn tanm gerei, ilk bata
1000 muon varsa 1,5x10~6s sonra elde yalnzca 500 muon kalaca,
bir 1,5x10 6 s sonrasnda 250, sonra 125 ve bunun byle gidecei
ortaya kar. Bu yar mr sresi muonun dndaki kuvvetlerden
etkilenmez, bylece bozunan bu paracklar kendi hareketsiz dur
duklar erevelerdeki bozunma oran deimez bir nitelik olan ba
msz saatler gibi davranrlar.

demir

prlt sayac

e k il 1 6 .6

- elektron

Z a m a n g e n i le m e s in i b u lm a k i in y a p la n b ir d e n e y

Deneyin ana fikri, hareket eden bir muonun dnyada hareket etme
den duran bir gzlemci tarafndan grld haliyle yaarm grn
d zaman uzunluunu belirlemektir. Hareket eden muonlar ortalama
olarak l,5xl0~ s den ok daha uzun sre dayanrlarsa, bu durum za
mann genilemesi iin bir belirti saylr. Bu etki, (16.1) denkleminden
de grld gibi, muonlarm v hz yalnzca k hzna yakn olduu
zaman byk olur. Gerekte incelenen muonlarn hzlar 0,9950 c ile
0,9954 c arasndayd. ok yksek hzlardaki radyoaktif paracklar iin
zamann genilemesi etkisinin ilk kez deneysel olarak dorulanmas,

82

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

1941 ylnda Bruno Rossi (1905-1993) tarafndan yapld. Deneyin bu


rada sunduumuz biimi, 1962 ylnda Massachusetts Teknoloji Enstitsnde bir gsteri olarak gerekletirildi.21
ilk veri seti, deniz seviyesinden 6300 ayak [1,92 km] ykseklikteki
bir dan zirvesinde alnd. 5/2 ayak [0,76 m] kalnlndaki bir demir
levha, atmosferden dnyaya yaan muonlarn bazlarn durdurmakta
ve yavalatmakta kullanld. Deneysel dzenleme ekil 16.6daki izim
de belirtilmitir. Bir muonun iine girebilecei demir kalnl miktar
muonun hzna baldr. Yalnzca belirli bir dar aralktaki hzlara (bura
da k hznn yaklak olarak 0,995i) sahip olanlar durdurulur ve prlt
sayacnn iinde hareketsiz hale getirilirler. ok yava hareket edenler
demirin iinde durdurulurlar ve ok hzl hareket edenler hareketsiz
hale getirilemeden sayacn iinden geip giderler. Bir prlt sayacnn
zellii, yksek hza sahip ykl bir parack iine girdiinde ya da
iinden getiinde sayacn tek bir k prlts samasdr. Aslnda, par
ack saya iinde hareket ederken ayr ayr birok lt oluur, ama bu
ltlar birbirlerine o kadar yakn oluurlar ki, tek bir ince prlt olarak
grlrler. Bu k sinyali o kadar clzdr ki, onu grebilmemiz iin
elektronik olarak ykseltilmesi gerekir. Burada bu ykseltme ileminin
ayrntlarnn bizi ilgilendirmesi gerekmez. Bu saya-ykselte sistemi
nin kts, sayaca giren ilk muon tarafndan oluturulan bir parltyla
sonrasnda (16.3) denklemindeki bozunma ilemi srasnda elektron
tarafndan oluturulan ikinci bir prltdan oluur. Sonu olarak, sayata
bir saat iinde ka muonun bozunduunun ve her birinin bozunma
ncesinde sayata ne kadar sre dayandnn kayd elde edilir. rnek
olarak, dam tepesindeki bir saat sren denemelerden birinde, bozunmadan nceki dayanma srelerinin dalmyla birlikte 568 bozunma
olay kaydedilmiti.
imdi aadaki soruyu soruyoruz. Hareket etmeyen muonlarn
dayanma srelerinin dalm verildiinde ve bu dalmn bizim ya
nmzdan 0,995 c hzyla geip giden muonlar iin de geerli olarak
kald varsayldnda, bu rnekteki 568 muondan ka bu gzlemle
rin yapld noktadan 6300 ayak [1,92 km] aadaki deniz seviyesine
ulaabilecek kadar uzun dayanabilir? 0,995 c hzyla giden bir
muonun 6300 ayak [1,92 km] uzunluundaki bir yolu almas iin ge
reken sre miktar (c = 3 ,0 x l0 5 km/s iin) 6 ,4x l0-6 s ya da 4,27 yar
mr kadardr. Asl deneyden elde edilen veriler, yalnzca 27 muonun
deniz seviyesine ulaabilecek ve sonrasnda burada bir prlt sayac
iinde bozunabilecek kadar uzun sre dayanacan gsterir. Bununla

83

Blm VI

birlikte, deney gerekte deniz seviyesinde tekrarlandnda, prlt sa


yacnda saatte 412 muonun bozunduu bulunmutur.
Kendi hareketsiz durduklar erevelerindeki yaam srelerinin
iinden geip gittikleri Dnyann erevesinde olanla ayn olmas
durumunda dayanmas gerekenden ok daha fazla sayda muon da
yandndan, zaman genilemesinin gerekten de meydana geldii
sonucuna varabiliriz. Dahas, bir muonun kendi hareketsiz durduu
erevedeki yar mr l,5xlO s olduundan ve 6300 ayaklk [1,92
km] yolculuk srasnda rnekteki say 568den 412ye dtnden,
muonlarn kendi hareketsiz durduklar erevede geen n yar mr
says (1/2)" = 412/568 = 0,725 olarak verilir, bylece rzin 0,464 ol
duu bulunur. Bu, muonlarn laboratuvardaki 4,27 yar mr sresi
yerine kendi hareketsiz durduklar erevede bir yar mrn yalnzca
0,464nn getii anlamna gelir. (16.1) denkleminden zaman ge
nilemesi faktr iin ivlc) = 0,995 deerinin bu deneyle makul l
ler iinde uyumlu bir deer verdiini grrz. Bu yzden, zaman
genilemesi etkisi iin dorudan doruya deneysel bir destee ger
ekten de sahibiz.

16.5 Lorentz Dnmleri


iki eylemsiz erevedeki olaylarn betimlemesini birletiren genel
dnm kmesini elde etmek iin Ksm 16.3te verilen aksiyomlar ve
(16.1) denkleminde ifade edilen sonucu kullanabiliriz. ekil 16.7 birbir
lerine gre ortak x ve x' eksenleri boyunca bir v hzyla dzgn hareket
eden iki S ve S eylemsiz erevesini gsteriyor. Uygun olmas bak
mndan O ve O balang noktalarnn t = f = 0 annda ayn noktada
olduklarn kabul ediyoruz. Uzayn homojen (tercih edilen bir balang
noktas olmayan) ve izotropik (tercih edilen bir yn olmayan) olduu
varsaymlarm kullanarak dnm denklemlerinin deikenlerde do
rusal olmak zorunda olduklar ve ortak x ve x' eksenleri boyunca hare
ket iin aadaki basit biimi almalar gerektii ne srlebilir.22
x' = a x + b t
y = y

,
z =z
t' = d x + / 1

84

(16.4)

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

e k il 1 6 .7

K resel o la ra k y a y la n b ir k d a lg a s

Burada a(v ), b (v ), d(v) ve/(y) v hzna bal bilinmeyen fonk


siyonlardr. Bunlar belirlemek iin, yalnzca birka zel durumu gz
nne almamz gerekir. Balangta S ve S n ayn olacak ekilde se
tiimizden (t = t' = 0 iken x = x' = 0), S deki S nin O balang nok
tasn (x = 0 noktasn) seyreden bir gzlemci iin S de grld
haliyle Onun konumu x' = - W olur. Bunu (16.4) denklemlerine ko
yunca b = - v f olduunu karrz. Benzer bir biimde, S deki bir gz
lemci S nn O balang noktasn (x = 0 noktasn) seyrederse, bu
nokta iin x = vt olur ki bylece (16.4) denklemleri a = / olmasn
gerektirir. Sonra, n tm eylemsiz erevelerde (tek yndeki) hz c
olacandan (Ksm 16.3te ikinci aksiyom), ekil 16.7deki S ve S er
evelerindeki gzlemciler, ilerleyen dalga cephesinin koordinatlarnn
betimlenmesi iin srasyla x = ct ve x = ct' derler. Bu nedenle (16.4)
denklemlerinden d = - av/c2 olduu kar. Son olarak, S erevesinde
x = y = z = 0 noktasnda bir n tj annda aldn ve sonra t^
annda da kapatldn varsayn, ki bylece At = (t2 - ) z zaman
aral kadar gemi olur. (16.4)teki son denklemden bunlara karlk
gelen
ve t'2 zamanlarn ve bunlarn farkndan da At' hesaplayabi
liriz. Bu sonu, (16.1) denkleminin sonucuna eitlenirse, a (y )nm
deerini elde ederiz. Tm bu sonular bir araya getirildiinde,

Blm VI

Lorentz dnmlerine ulalr, burada


1
V ~ iv/ cf
biiminde tanmldr.
Bu ilikiler, asl olarak, (S) eylemsiz erevesindeki bir olayn
(bununla basite uzay-zaman koordinatlarnn kendilerini kastedi
yoruz) (x, y, z, t) betimlemesini alp bunu ayn olayn bir baka (S)
eylemsiz erevesinde karlk gelen ix', y', z\ t') betimlemesine
uyarlamak iin gerekli kural ya da szl olutururlar. Matema
tiksel ilemler iinde gz nnden karlmamas gereken nemli
mantksal nokta,
(16.5)
denklemlerinin dorudan doruya
Einsteinm iki aksiyomundan (ve onun ezamanl olmak zerine
yapt kabulden) kmalardr. (v /c ) < < 1 iken (ya da en azndan
biimsel olarak c-oo iken), (16.5) denklemleriyle verilen Lorentz
dnmlerinin bu durumda eylemsiz ereveler arasndaki bilinen
Newton dnmlerine indirgendiklerine dikkat ediniz: x = x - vt,
t = t (ki bylece mutlak zaman yeniden elde edilir).

e k il 1 6 .8

H z la rn g re lili e u y g u n b ile im i

Bir sonraki konuda Einsteinm iki aksiyomunun biimsel olarak


gerektirdiklerini tartmamz tamamlayabilmek iin, hzlarn top
lanmas iin gerekli grelilie uyarlanm (.n.: k hzlarna yakn
hzlarda geerli) yasay elde hazr bulundurmalyz. Bunu; biri S de
biri de S de olan iki gzlemciyi ve uzay iinde hareket eden nc
bir P) cismini gz nne alarak dorudan doruya Lorentz dn
mlerinden kolayca elde edebiliriz. ekil 16.8de belirtildii gibi bu
cismin S ye gre hz u ve S ne gre hz da u' olsun. Kolaylk olma

86

zel Greliliin Temelleri ve Zemini

s bakmndan P nin hareketini x -y (ya da x'~ y') dzlemine snrl


yoruz, bylece hzn herhangi bir z bileeni olmaz. Tanm gerei
m''nn x' bileeni tam olarak x 'nn t'ne gre deiim oran (ve ben
zer ekilde nun dier bileenleri iin karlk gelen oranlar) oldu
undan,23
ux - v

ux = -----vu^
c2
(

u y' = -

16 . 6 )

U>

karmak iin (16.5) denklemlerini kullanabiliriz, (v/c) < < 1 iken (ya
da bir kez daha c - co iken), (16.6) denklemlerinin bilinen
Newtoncu biimlerine u'x > (ux - v) ve u'y uy indirgendiklerine
dikkat ediniz.

16.A Einsteinn Dnce Deneyi zerine


Teknik Bir Ayrnt
Faradaym indksiyon yasasn ((14.13c) denklemini) integral ha
linde bir kere daha yazarsak
S (elektromotor kuvvet) =

[E -d J

halka

c t

ffi <M ,
*

(16.7)

yzey

ekil 16.1 ve 16.2de gsterilen dizililerle oluturulan fiziksel akm


larn birbirlerine denk olduunu dorudan doruya grebiliriz, ilk
durumda mknats ve dolaysyla oluturduu B alan hareket eder
ken (ekil 16.1), (16.7) denkleminin sa tarafndaki integral24
lim { [ B ( r - v A t)-B (r )]- dA
At
-> 0 A yizey
^

(16.8)

olur. Bir baka deyile, t annda r -v A t de bulunan B alan t + At


annda r de olur. Benzer bir biimde, ikinci durumda halka bir -v
hzyla hareketsiz bir B alan iinde hareket ederken (ekil 16.2),

87

Blm VI

(16.7) denklemindeki integralin zamana gre deiim oran halka


tarafndan kapatlan hareketli yzey alannn hareketinden dolay
(.n.: S burada yzeyi belirtiyor)

lim

A t > 0 A t

B -d A -

2 ( f+ A t)

|b dA
2 ( t)

lim f[B(r - v At) - B(r)] dA


At -> 0 At J

olarak bulunur, ki bu (16.8) denkleminin sa tarafyla zdetir.

Yararl Kaynaklar
Philipp Frankn Einstein adl eseri, Einsteinm ok uzun sre
dostu ve alma arkada olmu bir kii tarafndan yazlm m
kemmel bir biyografidir. Ronald Clarkm Einstein ounlukla bir
roman tarznda yazlm halkn sevecei trde bir biyografidir,
Jeremy Bernsteinm Einstein Einsteinm fizikte baardklaryla ilgili
belirli kavramsal sorunlar zerinde younlaan ksa ve teknik olma
yan bir almadr. Abraham Paisin Subtle is the Lord (Tanry A n
lamas Gtr) adl kitab, Einsteinm yaam ve grelilik zerine
almalarnn baarl bir kuramsal fiziki tarafndan biyografi tar
znda yazlm son derece ayrntl ve gvenilir bir yksdr. Paul
Schilppin Albert Einstein Einsteinm kendi otobiyografik notlaryla
balar, sonrasnda Einsteinm dnceleri zerine ann kuramsal
fizikte ve matematikte en nde gelen kiilerince yazlm denemeler
derlemesiyle devam eder ve son olarak Einsteinm bu denemelere
verdii yantlarla sona erer. Arthur Millerm Albert Einsteinn zel
Grelilik Kuram Einsteinm grelilii formle ederken yapt d
nce deneylerini anlalabilir teknik ayrntlar eliinde tartr.
Edwin Taylor ve John Wheelerm U zay-Zam an Fizii adl eseri, zel
greliliin canl, okumaya deer ve dnmeye zorlayan temel ama
ayrntl bir sunumudur.

17
Einsteinin Aksiyomlarnn Oluturduu
Baka Mantksal Sonular

Bu Konuda Einsteinm iki aksiyomunun sonucu doru olan de


neysel karmlarn birkan ele alacaz ve bunlarn zel greliliin
deneysel testleriyle ilgilerini kuracaz. Bu yapsal olarak kuku uyandrmayacak kadar kolay ve niceliksel iki szel ifadeden ne kadar
ok sayda deiik niteliksel ngrnn ktna vurgu yaplacak.
Tpk Newtonun klasik mekanik sisteminin ve ktleekim kuram
nn ok saydaki niteliksel baars nedeniyle evrensel kabul grmesi
ve grnte birbirleriyle ilikisiz ok geni alanlara uygulanabilirli
i (11. Konuyu hatrlaynz) gibi, Einsteinm zel grelilik kuram
da, ok ksa srede baardklarnn kaplad geni alan nedeniyle,
egemen kuram haline geldi.

17.1 Greli Doppler Etkisi


Greli hareketin n llen frekans zerine olan etkisini d
nerek balyoruz. Bu, klasik - ya da grelilie uyarlanmam balamda zgn olarak 1842de Christian Doppler (1803-1853) tara
fndan ele alnmt. Grelilie uyarlanm biimi ilk kez Einstein
tarafndan 1905 ylndaki grelilik makalesinde incelenmiti. ekil
17.1de - tm A gzlemcisi tarafndan grld biimde olmak
zere - B gzlemcisi dalga cephesinin yaylmasyla ayn ynde ve
ona paralel olarak hareket etsin. Kendisine gre dalga boyu (ya da
birbirini izleyen dalga cepheleri arasndaki uzaklk) X olan A n n ba
k asna gre, birbirini izleyen iki dalga cephesinin hareket eden
B gzlemcisini gemesi iin gereken t sresi t = U + vt)lc kadardr.1

89

Blm VI

B nin bu iki dalga cephesinin geileri arasnda lt sreyi (fiyi


gemelerinden sonra) t' (bir z zaman) ile gsterin. Tanm gerei
v' frekans tam olarak v' = \/t' dir. t ve t' sreleri birbirlerine za
mann genilemesi denklemiyle ((16.1) denklemi) bal olduklarn
dan, gzlemlenen v' ve v frekanslar arasndaki ilikiyi2

eklinde buluruz. Bu, grelilie uyarlanm Doppler kaymas formldr.


Burada soldaki deikenin sa alt tarafna krmz yazdk, nk bir k
kaynandan uzaldaldnda (gerekten de dalga kataryla ayn ynde
gidildiinde) n daha dk frekanslara doru kayd gzlemlenir (bir
baka deyile, grlebilen k tayfnn krmz ucuna doru kayar).
Bunun yannda, B gzlemcisinin v hzyla dalga cephesinin ya
ylma yn arasndaki a a olduunda (baknz ekil 17.2), (17.1)
denkleminin3
v
1 ---- cos a
,

c_____

(17.2)

olduunu grrz. B gzlemcisinin doruca A ya doru gitmesi duru


munda ((17.2) denkleminde a = 180), Doppler kaymasnn ifadesi

T /

90

ekil 17.1

Grelilie uyarlanm Doppler kaymas etkisinin kkeni

ekil 17.2

Gzlemcinin hareketinin n yaylma yn dorultusunda ol


mad durum

EinsCeinin Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

v.=
mavi

/ f e ^ v
1 -(y/c)

(17.3)

halini alr. Bu, ak nedenlerden tr sk sk maviye kayma


(.n.: ngilizcesiblueshft) olarak anlr.
Klasik olarak zaman genilemesi diye bir ey olmadndan, eter
modeli temel alndnda Doppler kaymas iin beklenen ifade u
dur:

(17.2) ve (17.4) denklemlerinden Doppler kaymas iin grelilie uyarlanm dzeltmenin, tpk Michelson-Morley deneyinde aranan
etki gibi ( v / c f derecesinde olduunu gryoruz. Doppler etkisi iin
grelilie uyarlanm ve uyarlanmam ifadeler arasndaki fark asl
olarak zaman genilemesi yzndendir.4

17.2 KtleEnerji zdelii


imdi, Einsteinn zel greliliin en nl ve nemli formllerin
den birisini elde etmesini salayan savn mantnn nemli noktala
rn zetliyoruz.
1. Einstein zel grelilik kuram iin ne srd iki temel aksi
yomdan (Ksm 16.3) - S erevesindeki bir olayn (x , y, z, t) betim
lemesini ya da nitelendiriliini (burada x ekseni boyunca diye kabul
edilmi) dzgn ve deimeyen (ya da sabit) bir v hzyla hareket
eden S erevesindeki i x , y , z , t) ile balayan (ya da ilkini kinciye
eviren) - Lorentz dnmlerini ((16.5) denklemleri) karmay
baarmt. (16.1) denkleminde verilen zamann genilemesi forml
bu dnmlerin sonucudur.5 Sonrasnda (17.1) ve (17.3) denklem
lerinde verilen Doppler kaymas formlleri bundan elde edilir.
2. Pozitif x ekseni dorultusunda yaylan, dzlemsel-kutuplanm
bir elektromanyetik dalgann (14.1 ve 14.2 ekillerini anmsaynz)
zel durumunu (burada amaladklarmz bakmndan yeterli olacak)

91

Blm VI

gz nne alrsak, Maxwell denklemlerinin Lorentz dnmleri


altnda biimsel olarak deimeden kalmalar koulu E ve B alanla
rnn6

(17.5a)

(17.5b)

gibi dnmelerini gerektirir. (Burada da greli v hzn x eksenine


paralel olarak aldk.) Bir dalga tarafndan taman enerji, salnm gen
liinin karesiyle orantl olduundan, elektromanyetik dalga tarafn
dan tanan birim hacimdeki U enerjisinin (E2+ B 2Yye orantl olmas
artc deildir.7 Bunun, klasik elektromanyetik kuramnda doru
olduu biliniyordu.8 Bu nedenle, S tarafndan grlen U enerji yo
unluu ile S tarafndan grlen U arasndaki iliki kolayca

(17.6)

olur. imdi, birbirini izleyen (aralarndaki uzaklk tanm gerei X


(dalga boyu) kadar olan) iki dalga cephesi ile snrl bir blgeyi ve
(ekil 17.3te belirtildii gibi) yzey alan A olan bir kesiti gz n
ne alrsak, bu blgenin S tarafndan grlen hacmi yalnzca V -X A
olurken, ayn blgenin hacmi S tarafndan V' = X'A olarak grlr.
(A alannn, S v e S erevelerinin birbiriyle ilikisini kuran v greli
hzna dik olarak seilmesi nedeniyle Lorentz-ksalmasndan etki
lenmediine dikkat ediniz.) Bu nedenle, (17.1) denkleminde verilen
( v ve v' - ya da denk bir biimde - A. ve A,' arasndaki ilikiyi ku
ran) Doppler kaymas formlnden V' = ^/(l + (v/c))/( 1 - (v /c )) V ol
duunu buluruz. Bu, bu k atmnn (.n.: ngilizcesi ght pulse)
ierdii (E = UV) enerjinin iki erevedeki deerleri arasnda

(17.7)

92

Einsteinin Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

ilikisi olmasn gerektirir. (Burada E nin elektrik alannn iddetini


deil enerjisini gsterdiinin farknda olunuz.) Benzer bir biimde, S
erevesini x ekseni boyunca (v -> - v alarak) sola doru hareket
ediyor diye dnrsek,

F = y^ + ) ,

ekil 17.3

(17.8)

5'

Bir k dalgasnn ierdii enerjinin farkl eylemsiz erevelerde


hesaplanmas iin gerekli geometri

olduunu buluruz. Einstein, 1905 makalesinde u gzlemi yapar:


Bir k kompleksinin (.n.: birden fazla paradan olumu anlamnda;
anlatmak iin iki serbestlik derecesi gerektiinden byle diyor)
frekansyla enerjisinin gzlemcinin hareketinin haliyle ayn yasaya uy
gun olarak deimesi dikkate deer bir eydir.9

Einsteinn burada szn ettii ey, Planckm bir fotonun ener


jisini veren s = h v ifadesi (Ksm 19.2ye baknz) alnr ve v iin
Doppler kaymas forml ((17.1) ve (17.3) denklemleri) kullanlrsa E
ve E arasndaki yukarda (aslnda klasik) elektrodinamikten karlan
ilikinin hemen elde edilmesidir.
3.
Bir elektromanyetik alan iinde Lorentz kuvvetinin ((14.13f)
denklemi) etkisi altnda hareket eden e ykne sahip bir parack
i in 10
F = = e {E + v x B )
dt

(17.9)

93

Blm VI

elektrodinamiin ve klasik mekaniin birleik yasalarnn biimsel


deimezliini bir kez daha art koarz, bylece' bu yasa S ereve
sinde
^ - = e(E ' + v x B ')
d t'

(17.10)

biimini alr. E',B' ve E, B iftleri arasndaki ilikinin ((17.5) denk


lemleri) Maxwell denklemlerinin Lorentz dnmleri altnda biim
deitirmeden kalmalar nedeniyle daha nceden bilindiinin far
knda olunuz. Bu yzden, (Planckn 1907de iaret ettii gibi; Ksm
15.3 hatrlaynz) p momentumu iin olan (grelilie uyarlanm)
ifadeyi
(17.11)

eklinde deitirmeye ynlendiriliriz. Burada m0 paracn durgun


ktlesidir (paracn kendisinin hareket etmeden durduu ereve
sinde belirlenen ktlesidir).
4.
Sonrasnda i-enerji teoreminden (ayrntlar iin Ksm 17.Aya
baknz) K kinetik enerjisi iin grelilie uyarlanm ifadenin (v = 0
iin K = 0 olduunda)

1 =m0c2( r - 1)

(17.12)

olduu ortaya kar.


5.
Einstein, S erevesinde hareketsiz duran, biri art x yn dieri ise
eksi x yn dorultusunda olmak zere her biri L/2 kadar eneji ieren
iki k atm yayan bir kayna gz nne alarak aadakileri ne srd.11
Eer kaynan iki atm yaylmadan nce ierdii enerji E\ ve k atmlan
yayldktan sonra ierdii enerji de Ea ise, enejinin korunumu
S erevesinde: E{ = E2 + L + L = E2 + L

94

Eirsteinin Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

S erevesinde: E[ = E 2 + -^-L y f l - j +

y M + j = E'2 + L y

olmasn gerektirir. Burada S erevesindeki ilikileri yazarken (17.7)


ve (17.8) denklemlerini kullandk. Bu iki denklemden birini dierin
den karrsak,
( E [ - E ,) = (E'2 - E 2) + L ( y - 1 )
buluruz. Fakat Einstein, E' - E nin yalnzca ayn cismin greli ha
reket halinde olan iki farkl ereveden gzlemlenen enerjisi olduu
nu ve bu nedenle bu enerjinin K kinetik enerjisi olmas gerektiini
syler. Bu yzden
K x = K 2 + L (y - 1)

(17.13)

olduunu grrz, ki bylece

AK=Z.<T- l ) . i ( y
olur; burada en sadaki biim (v j c f 1 olduunda (klasik rejimde)
geerlidir. Einsteinm ulat sonu udur:
Bir cisim L kadar bir enerjiyi ma olarak yayarsa, ktlesi i / c2 kadar azalr.12

Bylece, modern fizikteki en nl formllerden birine ularz:


E = m c2

(17.14)

Einsteinn bu dramatik sonucu elde etmek amacyla kinetik


enerji iin asl grelilie uyarlanm ifadeyi (.n.: (17.12) denklemi
kastediliyor) kullanmadna dikkat ediniz. te yandan, (17.12)
denklemini (17.13) denkleminin iinde kullanrsak,
m,c2(y - 1) = m2c 2(y - 1) + L (y - 1)

95

Blm VI

olduunu buluruz, bylece


m xc 2 = m 2c 2 + L
olur. Bunu
(m, - m 2) = \
c
eklinde tekrar yazarsak, enerjiyle ktle arasndaki zdelii zellikle
ak bir biimde grrz.

szv

Dnya
ekil 17.4

ikizler paradoksunu aklamak iin bir yolculuk

17.3 kizler Paradoksu


zel grelilik kuramnn aksiyomlar ve gerektirdiklerinin birou,
(gnlk hayattaki klasik mekanik temelli genel kanya gre) sezgile
rimize o kadar kar grnrler ki, sk sk kuramn gerekten de doru
ya da kendi iinde tutarl olamayaca ynnde tedirgin edici, nere
deyse derin bir his uyandrrlar. Kuramn elikilere yol atn savla
yan birok giriimde bulunulmutur. Bu giriimlerin tarihsel olarak en
nl olanlarndan ve hl da geni bir kesimin hayal dnyasn esir
alanlarndan biri, ikizler paradoksu olarak anlandr. Bu ksmda
problemi aklayacaz ve zmn tartacaz.13
ikizler paradoksunda ikizlerden biri ekil 17.4te gsterildii gi
bi bir uzay gemisiyle Dnyadan belirli bir uzakla gider, sonra y
nn deitirir ve Dnyaya geri dner. Giden ikize gre Dnya ve
ikizi ters ynde gidip gelmi gibi grnr, iki karde de ayn mik
tarda m yalanmlardr? Her biri, dierinin zamann genilemesi
nedeniyle kendisinden daha az yalandn m iddia edecektir? Yok
sa biri dierinden daha m az yalanacaktr?

96

Einsteinir Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

Ortaya bir paradoks kar; nk ilk bakta ikizlerin her ikisi de


zamann genilemesi formln ((16.1) denklemini)

A f - , At*__

(17.15)

dier ikizin yolculuk sonrasnda kendisinden daha gen olduunu


gstermek iin kullanabilirmi gibi grnr. Bylesi bir savda,
Atz ikizlerden birinin kendi erevesinde (tm bu erevede sabit
bir konumda olmak zere) yaland sre olarak alnr. te yandan,
her ikisi de yolculuk sonrasnda tekinden daha gen olamaz. Kendi
genel kanmz bizi bu sonu hakknda ne kadar rahatsz hissettirir
se hissettirsin, ya birinin ya da tekinin yolculuk hi yaplmam
olsayd olacandan (dierine gre) daha az yal olabilecei mantk
sal olarak olasdr. Paradoksun kayna problemin kolaylkla grle
bilen simetrisinde yatar, ikizlerden birincisi Dnyada kalrken die
rinin roketle gidip dnmesi ya da ikinci ikiz uzay gemisinde hare
ketsiz kalrken Dnyann hzla gidip gelmesi hallerini eit olarak
gz nne alabilir miyiz? Bir eylemsiz ereve bir dieri kadar iyidir.
Paradoksun zm, uzay gemisi dururken, ynn geriye evi
rirken ve sonrasnda D nyaya dnerken ivmelendiinden her iki
erevenin de eylemsiz ereve olmamas gereinde yatar. Bu er
evedeki bir gzlemci bu ivmeyi (rnein, art ve eksi ivmelenme
anlar srasnda bir ekln dey ynden uzaklamasn seyrederek)
ortaya karabilir. Dnya zerinde hareketsiz duran gzlemcinin her
zaman eylemsiz bir erevede kaldn biliyoruz. Bu nedenle,
eer Afz uzay gemisindeki ikiz iin yolculuk sresinde (aslnda, her
biri B ikizi iin gerek zamanlar olmak zere Afz/2 kadar gidite
ve Afz/2 kadar da dnte) geen zaman ise, (17.15) denklemi
ikizlerin yolculuk sonunda birbirleriyle karlatklarnda uzay gemi
sinde olann Dnyada kalana oranla daha az yalanacan syler.
Bir baka deyile, (bir dnce deneyi olarak) B nin yolculukta.izle
dii yol boyunca, her birinde bir dierindekiyle senkronize olmu
bir saat olan ve hepsi de nn erevesinde A ya gre hareketsiz
duran ok sayda gzlemciyi konulandrabilirdik.14 Bu gzlemciler,
B yanlarndan geip giderken saatlerinin ka gsterdiini (hepsi de
A nm erevesine gre) okuyabilir, bunlar kaydedebilir ve (sonra
snda) kaydettiklerini A ya iletebilirdi. Bu ekilde, (17.15) denklemi

97

Blm VI

nin sol tarafndaki Af' llebilirdi. (Ann erevesinden lld


haliyle B nin birbirini izleyen konumlar arasnda geen zaman fark
larnn geen z zamanlar olmadklarnn farknda olunuz.) Bu savn
bir eylemsiz erevede (Annkinde) yaplmas nedeniyle, B geriye
dn noktasnda eylemsiz ereveleri deitiriyor olsa bile (17.15)
denkleminin kullanlmas geerlidir. Bu nedenle, yolculua kan
ikizin dnyada kalan ikizden daha az yaland sonucuna varrz.15
Hibiri daha genlemi deildir. Yalnzca biri dierinden daha az
yalanmtr.
Bunu grmeye denk bir yol da asimetrik yalanmann etkilerini
gstermek iin Lorentz erevesini gz nne almaktr. A gz
lemcisi daha nce olduu gibi Dnyada kalsn, B u zay gemisiyle
uzaktaki yldza gitsin ve - v hzyla yolculuk eden C de B yi tam B
yldza varmak zereyken gesin. Yan yana geldiklerinde C, B nin
saatinde okunan geen zaman sresini (ya) kaydedebilir ve son
rasnda (C iin) yldzdan geriye Dnyadaki A y a dn yolculu
unda geen ek sreyi tutabilir. C tarafndan rapor edilen toplam
geen zaman sresi, iki z zamann toplam ve A iin geen zaman
sresine (Af') (17.15) denklemiyle bal olur.
te yandan, akl yrtmemizde dikkatli olursak bu yolculua her
hangi bir ereveden bakabilmeli ve tutarl sonular elde edebilmeli
yiz. ekil 17.4te gsterildii gibi, A ikizinin Dnyada kalrken B iki
zinin Dnyay bir v hzyla terk ettiini ve Dnyann erevesinden
lld haliyle bir d uzakl kadar yol aldn varsayn. Sonrasn
da B aniden dursun ve yine bir v hzyla Dnyaya geri dnsn. Tm
yolculuk boyunca kalp atlarn telsizle birbirlerine yollasnlar. Ta
mamyla benzer ikizler olduklarndan kalpleri Dnyadayken ayn v
frekansyla atar. Bu noktadan sonra gelen ksmlarda k, ynn
geriye evirme ve duru anlarndaki ivmelerin B nin kalp atlar ze
rine etkilerini ihmal edeceiz. 1913 kadar erken bir zamanda Alman
fizikisi Max von Laue (1879-1960), ivmelenme sresi boyunca saate
(ya da ikize) olacak herhangi bir etkinin ikizlerin asimetrik yalanma
sn aklayamayacan gstermiti, nk ok basit bir ekilde yol
culuun aralksz dzgn hareket olarak srd ksmlar, ivmelenmenin yer ald ynn geriye evirme srecine kyasla istediimiz
kadar uzun tutabiliriz.16 Bu nedenle, ivmelenmeye neredeyse hi za
man harcanmadn varsayarz, bylece B tamam v hzyla olmak
zere, aslnda yolculuun yarsnda Dnyadan yldza, geri kalan
yarsnda da yldzdan Dnyaya doru hareket eder.

Einsteinin Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

A nn erevesinde Dnyadan yldza ve yldzdan Dnyaya yol


culuklarn her biri t = djv kadar srer. B ye gre uzaklk Lorentz k
salmasna urar ve d ^ jl-(v /c )2 imi gibi grnr. Bundan dolay her
yolculuk ona (.n.: B kastediliyor) (kendi erevesinde lld ha
liyle) yalnzca t' = (d/v)^jl - ( v / c ) 2 kadar srm gibi gelir. Toplam
yolculuk A iin 2 d/v kadar srer, bu srada kendi kalbinin v(2 d/v)
kez attn sayar. B iin toplam yolculuk (2d/v)^j\ - (v /c )2 kadar s
rer, bu srede kendi kalbinin v(2d/v)-Jl - (v /c)2 kez attn sayar. Bu
durumda, yolculuk srasnda A A iin, fnin B iin saydndan daha
fazla sayda kalp at saym ve bylece yolculuk sonunda B A 'dan
daha az yalanm olur. (Bu, konunun sonundaki Ksm 17.Ada daha
da ayrntl olarak ele alnyor, burada yolculuun tamam boyunca
her ikizin dierinin kalp at saysn nasl kaydettiini hesaplyoruz.)
Ortada aslnda bir paradoks deil, yalnzca ilk bakta artc gelip
insan arpan bir sonu sz konusudur.
zel grelilik kuramnn ats altnda art ve eksi ivmelenme srele
rinin (yldzn etrafnda geminin ynn geriye evirme srasnda) B
ikizi zerine olan etkisini hesaplayamadmz vurgulamtk. te yan
dan, genel grelilik kuram ierisinde B ikizinin llen sresi zerine
olan etki hesaplanabilir. B, yn geriye evirme srasnda ktleekim
alannn neden olduu dzgn bir g ivmesinin etkisinde kalrsa, bu du
rumda ikizler iin geen AtA ve AtB sreleri ya da yalar birbirlerine17

eklinde bal olur. Bu, (v/c)1

AtA - A t B * ^ [ U t B - ^

(17.16)

1 iin

(17.17)

olmasn gerektirir. Burada t* = 2 v / g yn geriye evirme sresi


dir. t = 0 iin (17.16) denklemi (17.15) denklemine indirgenir. Bu ne
denle, yolculuun (AtB ) sresinin yn geriye evirme (t *) sresine

99

Blm VI

gre byklne bal olarak, B A dan daha gen ya da daha yal


olarak dnebilir. te yandan, yeterince uzun bir (AtB ) yolculuk ve
sabit bir yn geriye evirme (t*) sresi iin, B geriye dnd sra
da her zaman A dan daha gen olur. Von Lauenin daha nce sz
edilen tezinin z budur.
eitli eylemsiz erevelerdeki diferansiyel zaman hzlar sorusu
deneysel testlerin de konusu olmutur. Ekim 1971de, (zaman son
derece byk hassaslkla lebilen) atom saatleri ticari uu yapan
uaklarla (bir kez bat, bir kez de dou ynnde) Dnya etrafnda
uuruldu. Geen sreler, Dnya yzeyinde tutulan dier atom saat
lerinde okunanlarla karlatrld. ngrlen ve gzlemlenen sreler
genel uyum iindeydi

.18

17.4 Ezamanllk ve Ayn Anda Var Olma


ikizler paradoksuna olan byk ilgi, olaslkla onun doal yorumu olarak grnenin sezgilere aykr doasndan kaynaklanmaktadr: Bir ya
lanma srecinin hz kadar temel (ve bize gre, o kadar mutlak) bir ey,
grne gre bir gzlemcinin greli hareket halinin etkisinde kalabilir.
Bu, olgulann belli bir rejimindeki deneyimleri temel alan sezgilerimizin,
ok farkl bir rejimde yer alan olgular kapsamak iin tasarlanm bir ku
ramn ngrleriyle kar karya kaldklannda (bu durumda k hz c ile
karlatrldnda kk v hzlarn temel alan sezgilerimizle, c ile kyas
lanabilir byklkteki hzlar iin tasarlanm zel greliliin ngrleri
arasnda) ortaya kan elikilerin tek rnei deildir. Bu durum bizi, baz
temel kavramlanmz gzden geirmeye zorlayabilir. Burada bunlardan
ikisini ele alacaz: ezamanllk ve ayn anda var olma.
Ezamanllk sorusunu, ayn anda var olm ann anlam
zerine olan tartmaya gememizi salayan bir giri ola
cak zel bir rnek balamnda incelemek reticidir. ekil 17.5te
s1

ekil 17.5

100

s"

Ezam an lln grelilii

Einsteinin Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

gsterilen son derece simetrik durum buradaki amalarmz iin yeterlidir. O, S eylemsizlik erevesinin balang noktas olsun ve
S y e gre srasyla v ve -v hzlarnda hareket eden baka iki S ve S
eylemsiz erevesini daha gz nne getirin. ekilde gsterildii gibi
her biri O dan t 0 uzaklnda konulandrlm iki A ve B istasyonu
bulunsun. Ik sinyalleri (S erevesine gre) t = 0 annda A ve
B den O ya doru yola ksn. Bir baka deyile, birinci olay A ko
numunda t = annda meydana gelir, ki bylece bunu (~0 , ) ek

linde gsterirken

6deki ikinci olay

(0 , 0) olarak gsteririz. Birinci

ve ikinci olaylarn S erevesinde ezamanl olduklar dzenleme


gerei ok aktr, bylece A; = olur. Zaman koordinatlar iin
Lorentz dnmn ((16.5) denklemlerinin sonuncusunu) kullana
rak, S erevesindeki bir gzlemci tarafndan grld haliyle bu
iki olay arasndaki zaman farkn

c )

eklinde buluruz. Bir baka deyile, S erevesindeki bir gzlemci


iin (Adaki) birinci olay (Bdeki) ikinci olaydan sonra meydana ge
lir. S erevesi iin benzer bir hesaplama (yani v > - v iin)

sonucunu verir, bylece bu erevede (Adaki) birinci olay (Bdeki)


ikinci olaydan nce meydana gelir. Bunu daha canl - ama yanl
ynlendirme potansiyeli yksek bir biimde - belirtmenin bir yolu,
S iin gelecein S iin imdi ve S iin gemi (ve nermeyi uygun
biimde deitirerek tam tersi) olduudur.
Yine ekil 17.5i kullanarak, bu kez iin iinde olayn olduu
bir duruma bakalm. S erevesinde bunlar (Bde) birinci olay ( 0 ,
0), Oda ikinci olay (0, t) ve (yine B de olan) nc olay ( i 0 , 2r)
olsun. Bir baka deyile, S erevesinde olaylarn (diyelim, bir k
prlts yaylmasnn) sras, her biri bir r zaman aralyla ayrlmak
zere, nce 1, sonra 2 ve sonra da 3'tr. Srasyla S v e S ereveleri
iin, (yine (16.5) denklemlerinin sonuncusundan)

101

Blm VI

At' = t'3 -t'2 = y\T-

vl(

ve

A t " s t - t , " = y | r-

vl,

buluruz. Bu,
T C

v =

J o /c,
olan bir v hz seersek, bu durumda At' = At" = 0 olaca anlamna
gelir. Bu, ikinci ve nc olaylarn S erevesinde ezamanl olma
sn gerektirir, ayn zamanda birinci ve ikinci olaylar da S ereve
sinde ezamanl olur. imdi ikinci ve nc olaylarn (S da) ayn
anda var olduunu ve birinci ve ikinci olaylarn da (S da) ayn anda
var olduunu syleyecek olursak, bu durumda iimizden birinci ve
nc olaylarn ayn anda var olduklarn sylemek geebilir. Bu,
birinci ve nc olayn iinde ezamanl olduklar bir ereve bu
lunmadndan, gerekten de tuhaf olur. Bu, basit bir ekilde birinci
ve nc olaylarn z kadar bir z zamanla (ikisi de B de meydana
geldiklerinden) birbirlerinden ayrldklar gereinden kar. Var ol
may ve ayn anda var olmay, - olmak ya da olmamak anlamnda belirli bir gzlemciden ya da ereveden bamsz bir biimde mut
lak bir ey olarak dnme eilimi gsteririz. Burada yarattmz
glk, sonu olarak ayn anda var olma ile ezamanll birbirine
eitmi gibi almamz yznden ortaya kt. Ezamanllk, z bir
biimde tanmlanm matematiksel bir koulken, ayn anda var olma
bizim iin dolayl bir biimde ok daha geni yan anlamlarla ykl
dr. Elbette ki, zel grelilik kuramndaki ezamanllk, ltnn
geleneksel yanyla ilgili daha nce yaptmz yorumlar nda,
ezamanllkla ayn anda var olma arasndaki gerilimi bu gelenein
bir sonucu olarak ortaya km olarak da grebiliriz
te yandan, zel greliliin verdii ileti gemile gelecek arasn
da herhangi bir mutlak ayrmn olmad eklinde alnrsa, varolu
un belirlenimci olarak grld blok evren modeli olarak anlan
modele de ulalabilir (ama bu zorunlu deildir
Byle bir bak

.19

).20

102

Einstemin Aksiyomlarnn Oluturduu Baka Mantksal Sonular

as, klasik fiziin Laplace belirlenimciliinden (12. Konuyu ha


trlaynz) znde ok da farkl deilmi gibi grnr. Bylesi bir
ilke olarak belirlenimciliin kuantum mekaniiyle tutarl olup ola
mayacan 23. ve 24. konularda ele alacaz.

17.A Baz Matematiksel Hesap Ayrntlar


Mekanikteki i-enerji teoremi, bir sistem zerine yaplan net (W)
iin tam olarak sistemin kinetik enerjisindeki deiime eit olduunu
belirtir. Bu teoremi, kinetik enerji iin grelilie uyarlanm ifadeyi
((17.12) denklemini)

AK = W- \F d r = J .F vdt = m0 | v d

y
J \ - ( v l c)2 j

-mac

1 Cv

Jl-( v /c )2y

-m0c2( y - )

olarak elde etmek amacyla uygulayabiliriz.


Burada, ikizler paradoksunun zmn, her ikizin yolculuk bo
yunca birbirine bilgi yollamas ve almas yntemiyle daha da ayrntl
bir ekilde srdreceiz. nce kalp atlarnn telsizle yaynlanmas
sonucu her birinin dieri iin ka kalp at sayd sorusunu sorarak
ie koyulalm. Doppler etkisi nedeniyle alman frekansn yollanan fre
kanstan farkl olduunun farknda olmalyz. Eer kaynakla gzlemci
birbirinden uzaklarsa, grnen (alman) frekans asl (yollanan) fre
kanstan daha dk olur; eer birbirlerine yaklarlarsa, grnen (al
nan) frekans daha yksek olur ((17.1) ve (17.3) denklemlerine
baknz).
Yldza
doru
yaplan
yolculuk
srasnda
(d / v)tJ\ - (v / c f A dan C a v i = ( d / v ) ^ l - ( v / c ) 2 kadar bir
sre boyunca krmzya doru kaym bir sinyal alr. Ynn geriye
evirdii andan itibaren, krmzya doru kayma maviye doru kay
maya dnr. Dnyaya doru olan yolculuk srasnda B, kadar bir
sre boyunca maviye doru kaym bir sinyal alr.
ikizlerden A da yldza doru yaplan yolculuk srasnda B den krm
zya doru kaym bir sinyal alr. B ynn geriye evirdii anda A, kr-

S *

k r m z =

103

Blm VI

mzya doru kaym sinyali fazladan d/ c kadar bir sre daha almaya
devam eder, bu fazla sre sinyallerin ona B ondan en uzak noktadayken
ulamas
iin
gereken
sre
kadardr.
Bylece A
toplam
(d/v + d/c) = ( d / v j l + v/c) kadar bir sre boyunca krmzya
^krm z
doru kaym ve geriye kalan mavi = [d/v - d / c ) = (d/v\\ - v / c ) kadar
bir sre boyunca maviye doru kaym bir sinyal alacaktr. Problemdeki
temel asimetri zamandaki bu gecikmedir. A tarafndan sayld haliyle
B nin kalp atlannn toplam says (vklrmz mz, + vmavi /mavi) =

v(2d/v)^[l - (v/c)2 olur. Bu, tam olarak B nin kendisi iin sayd kalp
atlannn says kadardr (Ksm 17.3e baknz). B tarafndans saylan
A nn kalp atlannn toplam says (vkmz
+ vmavi f mvi) = v( d/ v)
kadardr. Bu, tam olarak A nn kendisi iin sayd kalp atlarnn says
kadardr. Bir kere daha, herhangi bir paradoksun olmadn gryoruz.

Yararl Kaynaklar
Bu Konuda ilenen teknik hesaplarla ilgili olarak daha fazla ay
rnt iin Edwin Taylor ve John Wheelern U zay-Zam an Fizii adl
eserine bavurulabilir. Hasok Changin Yanl Anlalm Bir Ba
Kaldn: ikizler Paradoksu Anlamazl ve Herbert Dinglen Bilime
Bak adl makalesi, ikizler paradoksunun tarihinin ve ona verilen
tepkilerin bazlarnn yksn srkleyici bir dille anlatr. Talal
Debs ve Michael Redheadin ikizler Paradoksu ve Ezamanlln
Geleneksel Nitelii adl makalesi bu ok uzun bir sre boyunca
ortalkta dolaan bilmecenin olaanst derecede ak ve ayrntl
bir tartmasn sunar.

104

18
Genel Grelilik ve Genileyen Evren

zel grelilik kuram asl olarak elektromanyetik olgularla ve bunlarn


meydana geldii uzay-zaman arka plan ile uramak iin gelitirildi.
Genel grelilik kuram, Einstein tarafndan ktleekimsel olgularn betim
lemesini vermek iin formle edildi. Einstein, bir cismin ktleekim kt
lesiyle eylemsizlik ktlesinin her zaman birbirlerine tam olarak eit olma
lar gereinden rahatsz oluyordu. Daha nce . Konuda Newton fizi
inde eylemsizlik ktlesi (m^ ile ktleekim ktlesi (mg

)1

GM
F = m-a = m
r

arasnda yaplabilecek kavramsal bir ayrmn bulunduuna iaret


etmitik. Bu ikisinin aslnda deneysel olarak birbirine eit olduu
bulunmu olsa da, bunun niin byle olmas gerektiini sorabiliriz.
Birazdan greceimiz gibi, genel grelilik kuram ktleekim ve ey
lemsizlik ktlelerinin birbirine tam olarak eit olduklar varsaymn
temel alr. Einstein, klasik fizikte bir kaza ya da yalnzca bir rastlant
olarak dnlen bu durumu doann temel bir yasas olarak kabul
etti. Bu, hem kendisinin hem de Poincarenin etere gre herhangi
bir hareketin bulunmasnn olanakszln, eter diye bir eyin olma
d ve fiziksel olarak yalnzca greli hareketlerin anlaml olduklar
anlamnda yorumlarken yaptklarna benziyordu.

18.1 T emel lkeler


Einsteinn ilk kez 1907 ylndaki bir gzden geirme makale
sinde ne kard (ama bu isim altnda sunmad) edeerlik ilkesi

105

Blm VI

ile balyoruz.2 ilke, temel olarak uzay-zamanm kk bir blgesin


de (yerel olarak) dzgn bir ktleekim alannda hareketsiz duran
bir ereveyi, bo uzay iinde dzgn olarak ivmelendirilen bir er
eveden ilevsel olarak ayrt etmenin olas olmadn belirtir. nl
bir dnce deneyi, ekil 18.1de gsterildii gibi, asansrler iinde
ki iki gzlemciyle ilgilidir, (a)da bir gzlemci Dnyann dzgn
ktleekim alan iinde hareketsiz durur.3 Bir top serbest brakld
nda, asansrn zeminine doru a = g ivmesiyle der, burada g
yalnzca yerekimi nedeniyle oluan ivmedir, (b)de asansr bo uzayda konulanmtr, ancak bu kez yukarya doru bir a = g ile
ivmelenmektedir. Burada da bir top serbest braklrsa, topun asan
srn zeminine dt grlecektir. Her iki asansrde de pencere
bulunmazsa, asansrdeki bir gzlemci asansr iindeki nesnelerin
ivmesini lerek (a) durumunu (b)den ayrt edemez.
y // .s y /s
-g

f
(a)
ekil 18.1

i !

t*
(b)
Edeerlik ilkesi

.-k

(a)

ekil 18.2

( b ) l f #

In bir ktleekim alannda dmesi

imdi, Einsteinn yapt gibi asansrn iinde yaplacak hibir


deneyin (a)daki gibi bir dzgn ktleekim alann (b)deki gibi bo
uzayda dzgn bir ivmelenmeden ayrt edemeyeceini varsayarsak,
iki nemli sonuca varabiliriz, ilk olarak, ekil 18.1in (b)'sindeki or
tak bir g ivmesi tm cisimler iin (a) durumundan fiziksel olarak
ayrt edilemezse, bu durumda
ile mg eit olmaldr. Dier trl,
tm cisimler (a) durumundaki asansre gre deil, (b) durumunda-

106

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

kine gre ortak bir g ivmesiyle ivmelenecektir. Bunu ak olarak aa


daki gibi grebiliriz. ekil 18.1de (a) durumundaki hareketin be
timlemesi yalnzca m\a = m^g ya da a= {m slm )g dir. te yanda, (b)
durumundaki tm cisimlerin gzlemlenen ivmesi mutlaka a = g olur. Buradan da ne srld gibi m , = m olduu kar.
kincisi, n bir ktleekim alan iindeki davran iin de a
rtc bir ngr elde edebiliriz. ekil 18.2(a)da asansrn gzlem
erevesi bo uzay ierisinde yukarya doru dzgn olarak ivmelenirken gsteriliyor. Asansrn dnda uzayda hareketsiz olarak du
ran bir gzlemci bir k nn asansrn bir kenarndan teki ke
narna doru yol alrken seyredecek olsayd, dzgn yatay bir
doru boyunca hareket ederken grecekti, ancak ayn srada asans
rn yukar yndeki ivmesi nedeniyle asansrn zemini k nnn
geii srasnda yukar doru hareket edecekti. Asansrn zemininde
ayakta duran bir gzlemci bu nedenle k nn ekil 18.2(a)da
belirtildii gibi derken grecektir. Eer edeerlik ilkesi doruy
sa, bu durumda bir k n da ekil 18.2(b)de gsterildii gibi
dzgn bir ktleekim alan iinden geerken dmeli ya da bklmelidir. Einstein 1907 ylndaki ayn makalede edeerlik ilkesini,
- Gnein ya da bir yldzn yzeyinde olduu gibi - gl bir
ktleekim alanndan kan n ktleekim alannn zayf olduu
uzak bir noktada gzlemlendiinde daha dk bir frekansa (ya da
daha byk bir dalga boyuna) sahip olaca sonucuna varmak iin
n Doppler kaymasn veren formlle birlikte kulland. Bu etkiye
aada tekrar dneceiz.
Einstein, 1911 ylndaki Ktleekimin In Yaylmas zerine
Olan Etkisi stne adl bir makalede, kendi edeerlik ilkesini, bir
k nnn Gnein yzeyi yaknndan geerken hangi miktarda
bkleceinin niceliksel bir ngrsnde bulunmak iin Newtonun
klasik ktleekim kuramyla birletirdi.4 1916 ylnda bir klasik olan
Genel Grelilik Kuramnn Kuruluunu yaynlad. Bu makalede
ktleekim kuramnn yeni batan tam bir formlasyonunu sundu
ve kuramnn Newton tarafndan gelitirilmi ncelinden ayrt edil
mesine yarayacak ngrde bulundu. Burada Einsteinm genel
grelilik kuramn matematiksel formlasyonu epey gelimi ve
karmak olduundan yalnzca genel ifadelerle tartabiliyor olsak
da, kuramn btn - bazlar iin insan ikna etme gcn kendin
de tayan - i yapsndaki matematiksel ve mantksal zarafetin g
zel bir rneidir. Einstein 1914te arkada Bessoya unlar yazd:

107

Blm VI

imdi tam olarak tatmin oldum ve artk tutulmann gzlemlenmesi (.n.-.


aada ekil 18.6yla ilgili tartma burada sz geen tutulmay ak
lamaktadr) baarl olsa da olmasa da, tm sistemin doruluundan
kukulanmyorum.... Olayn anlam ok ak.5

1915in sonunda kuramsal bir fiziki olan Arnold Sommerfelde


(1868-1951) yle yazd:
Genel Grelilik Kuram'n alr almaz doru olduuna ikna olacak
sn. Bu nedenle onu savunmak iin tek kelime sz etmeyeceim.6

Tekrar ekil 18.1e dnersek, edeerlik ikesinin bir baka nemli


gizli anlamn da grebiliriz. Bu eklin (a) ksmnda gsterilen du
rumda asansr tayan kablonun birdenbire koptuunu ve bylece
asansrle iindekilerin aaya doru serbest dmeye baladm
varsayn. Asansrn iinde bir gzlemci tarafndan yaplabilecek
deneyler gz nne alndnda, bu ereve her bakmdan bir ey
lemsiz ereve olarak grnecektir. Edeerlik ilkesi yerel olarak
dzgn bir ivmeyle dzgn bir ktleekim alannn edeer olduu
nu belirttiinden, her zaman iin eylemsiz bir ereve olan serbest
dmekte olan bir ereveye (yerel olarak) gemenin olas olduu
sonucuna varrz. Edeerlik ilkesine gre ktleekim etkileriyle iv
meler nedeniyle oluan etkiler birbirlerinden herhangi bir belirsizli
e meydan vermeksizin ayrlamayaca iin, mutlak eylemsiz bir
ereve bulunamaz.
M achn evrenin eylemsiz erevesinin sabit yldzlarn ktlesine
bavurularak belirlendii ynndeki dncesi ve Riemannn mad
denin uzayn geometrisini ve bunun da karlkl olarak uzayda
meydana gelen fizii etkilediine (baknz Ksm 11.4) olan inanc,
Einsteinn genel grelilik kuramna ulamasn salayan dnme
dizisinde etkili olmutu. Einstein genel grelilik kuramnn zgn
halini matematiksel olarak ortaya koyarken, uzayn zelliklerinin
tamamyla evrendeki madde dalm tarafndan belirlenmesi gerek
tii dncesini ke ta olarak almt. Einsteinn genel grelilii
nin alan denklemlerinin, M achm ilkesinin bu halini iermesi bekle
niyordu.7 Bununla birlikte, 1917de HollandalI bir gkbilimci, ma
tematiki ve evrenbilimci (.n.: ngilizcesi cosmologist) olan
Willem de Sitter (1872-1934), Einstein alan denklemlerinin uza
yn dz olduu ancak genileyen bir zaman ls bulunan - ve
tm bunlarn uzay-zamanda herhangi bir madde yokken olduu bir boluk zmn kefetti. ok sonralar 1949da, bir matema

108

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

tiki olan Kurt Gdel bu alan denklemlerine (ktlesi olan) evrenin


bir btn olarak kefedilebilir (mutlak) bir dnme hareketine ura
d baka bir zm kurdu. Byle bir zm sabit yldzlar ere
vesinin (bir btn olarak evrenin) bu tr bir dnme hareketinin kefedilemeyeceini beklememize yol aacak olan zgn grelilik ilke
siyle pek uyumaz. Hem de Sitter hem de Gdel zmleri M achn
ilkesinin genel greliliin temel bir paras olmadn gsterir.8
Einsteinn genel kuram ktleekim olgusunu geometrinin yn
temlerinin uygulanabilecei bir biime dntrr; nk uzayn
yaps ya da ekli, cisimlerin uzayn iindeki hareketini etkiler ve
uzay da buna karlk iinde bulunan ktleler tarafndan etkilenir.
Maddesel paracklar ve k nlar bu durumda her zaman fiziksel
uzayn yaps iinde iki nokta arasndaki en ksa yolu izlerler. Bu
yollar jeodezikler (.n.: ngilizcesi geodesics, bir yzey zerindeki
iki noktay en ksa yoldan birletiren eri) diye bilinirler. Uzayn bu
eriliini aadaki benzerlik yardmyla aklamaya alalm (bak
nz ekil 18.3). eklin (a) ksmnda olduu gibi, zerinde birbirine
dik dorularn izili olduu dz bir yatay lastik arafmz olduunu
varsayn, m (ihmal edilebilir) ktlesindeki (kk) bir top herhangi
bir srtnme olmakszn bu arafn zerinde yuvarlanabilseydi, bu
durumda - bir kez bir v0 ilk hzyla hareket etmesine yol aldnda
- ekilde kesik izgiyle belirtildii gibi dzgn bir doru boyunca
yuvarlanmay srdrrd. Bunu topun zerine net hibir kuvvet etki
etmediinden eylemsizlie mal ederdik. imdi, eklin (b) ksmndaki
gibi lastik arafn zerine daha byk bir M kresi yerletirin. K
renin arl arafn aaya doru sarkmasna neden olacaktr ve
birbirine dik dorular sistemin eklinin bozulmasna yol aacaktr.9
Bu durumda m topu artk dzgn bir doru boyunca yuvarlanmayacaktr, bunun yerine kesik izgilerle belirtilen yrnge boyunca aa
ya doru ynelecektir.

ekil 18.3

Ktleekime geometrik bir aklama getiren


eri bir uzaydaki jeodezik hareket

109

Blm VI

(& *

-------------------

\
*

(a)
e k il 1 8 .4

(b)

K tle e k im e d z b ir u z a y d a k i k u v v etler a s n d a n e d e e r,
k la s ik b ir a k la m a

imdi bu iki duruma hibir derinlik algmzn olmadn varsa


yarak - ki bu durumda hareket dz bir yzey zerinde meydana
geliyormu gibi grnr - tam olarak yukardan bakalm. Bu halde
grnen iki boyutlu resim ekil 18.4te gsterilen gibi olurdu. Bunu
(a)'daki durumda m zerine bir kuvvet uygulayabilecek baka ktle
lerin bulunmamasyla aklayabilirdik, bylece top dzgn bir do
ruda hareket etmeyi srdrr, (b)deki durumda M ktlesi m zerine
tpk Gnein bir gezegenin dzgn bir doru yerine yrngesini
izleyecek biimde ynn deitirmesi gibi ktleekimsel bir e
kim uygular.
Ktleekim geometrinin yntemlerinin uygulanabilecei bir bi
ime dnnce, Einstein aynsn elektrodinamik iin de yapmaya
abalad, ancak hem ktleekimin hem de elektrodinamiin bu tr
den bir birleik alan kuram, mrnn sonuna kadar - ondan sonra
bakalarna da olduu gibi - ondan kat. Einstein, bu (.n.: bir
valyenin romantik bir nedenle atlaca bir macera gibi olan) ara
trmas iin nedenini bir alma arkadana anlatt.
Baar ansnn ok kk olduunu kabul ediyordu, ancak bunun de
nenmesi gerektiine de inanyordu. Kendisi ok saygm bir isim (.n.: ya
da marka) olmutu; bulunduu konum salamd ve bu nedenle gc ba
arszlk riskini gze almaya yetiyordu. Dnyada onun izlemeye ko
yulduu yolu izleyecek gen birinin gc bu yol nedeniyle kaybedilecek
baarl bir kariyeri gze almaya yetmezdi, bylece Einstein bu mesele
konusunda bir grevi olduunu hissediyordu.10

110

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

x x

t /
I
I/
/

/
/
/
ekil 18.5

Yldz nn Gne tarafndan bklmesi

18.2 Deneysel Testler


imdi genel kuramn ve edeerlik ilkesinin deneysel testlerinden
n ksaca tartyoruz.
1. Ik nlarnn bir ktleekim alan tarafndan bklmesi
E = m c2 forml alnr ve yalnzca klasik kavramlar kullanlarak
dnlrse, (enerji tayan) n bir ktleekim alan iinde bir
m = E/c2 etkin ktlesine sahip olmas beklenebilir. Bu nedenle,
ekil 18.5de belirtildii gibi, diyelim bir X yldzndan km bir
k n, rnein Gne gibi ktlesi byk bir cismin yaknndan
geerken, normalde izleyecei dzgn doru eklindeki yolundan
saptrlmaldr ve sanki X gibi baka bir konumdan geliyormu gibi
grnr. Einstein genel grelilik kuramn tam olarak olgunlatrma
dan nce, 1911deki makalesinde, Gnein oluturmas beklenen
bklme miktarn ngrmek iin bu temelde klasik fikirleri kulland
ve 0,83 (yayn saniyesi) gibi bir deer elde etti.11 Daha sonra uzayn
eriliinden kaynaklanan etkileri uygun bir ekilde katabildiinde,
bunun neredeyse iki kat byklnde bir deer 1,7 ngrd.12
1,7 lik sapmann genel greliliin klasik fizie tamamen yabanc bir
zellii olan uzayn erilii etkisi tarafndan oluturulurken,
0,83 lik sapmann hl Newtonun ktleekim kuram erevesinde
olmak zere n arln temsil ettii sylenebilir. Bu, gkbilimsel adan aramas son derece kk bir etkidir. imdi bu gz
lemlerin nasl yapldn betimleyeceiz.
Olaylar kolaylatrmak bakmndan, Dnyay Gne etrafndaki
yrngesinde alt ay arayla bulunaca iki farkl konumda gz nne
getiriniz. ekil 18.6da belirtildii gibi, birinci konumda sabit bir

111

Blm VI

yldza olan yn, arka planda gkyznn gece ald hale gre be
lirlenir. Daha sonra, ikinci konumda ayn yldzdan kan bir k
n Dnyaya gelii srasnda tam Gnein kenarn syrdnda,
yldza olan yn yine llr. Eer ekilde daha yukardaki kesiksiz
izgiyle belirtildii gibi k n bklrse, bu durumda teleskopa
yldzdan Dnyaya doru dz bir doruyu izlemi olduunda gele
ceinden daha dik bir ayla gelecektir. Yldza olan yn ya da yld
zn konumu, klar Gnein yaknndan gemeyen dier yldzlara
gre (ekilde noktal izgiyle belirtildii gibi) kaym gibi grnecek
tir. Birinci ve ikinci konumlarda fotoraf levhalaryla alnan grntler, oluan kayma iin daha sonra karlatrlabilir. Doal olarak,
normal koullar altnda Gnein parlakl clz yldz n bast
rp gizleyeceinden, ikinci konumdan yldzlarn gzlemlenmesi olanakszdr. ikinci gzlemin Gnein Ay tarafndan tamamen tu
tulmas srasnda yaplmak zorunda olmas bu nedenledir.

grnen konum

ekil 18.6

Yldzlarn konumlarndaki kayma

Einsteinm genel grelilik kuram 1916da yaynland halde,


Dnyann tam bir Gne tutulmasnn yaanaca blgelerine hi
bir bilimsel yolculuk dzenlenmemiti; nk Dnyanm nde ge
len lkeleri I. Dnya Savayla meguldler. Yine de, Ingiltere Kra
liyet Gkbilimcisi (.n.: ngilizcesi Astronomer Royal of England!,
olur da o zamana dek sava biterse d iy e,1919un baharnda meyda
na gelecek Gne tutulmas srasnda gzlemler yapmak amal bi
limsel bir yolculuu planlamakla grevli bir komite atad. Atekes
1918 Kasm aynn balarnda imzaland ve Kraliyet Dernei (Royal
Society) Brezilyann kuzeyindeki Sobrala ve Bat Afrikann kar-

112

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

smda Gine Krfezindeki Principe Adasna birer yolculuk dzenle


di. Dnya yzeyi zerinde Gne tutulmasnn grlebilecei birbi
rinden ok uzakta iki ayr noktaya iki ayr yolculuk dzenlenmesi,
bu iki yerden birinde gzlem yaplmasn olanaksz klabilecek kt
hava koullarna kar bir nlemdi. Her iki yolculua kanlarn da
Londraya dnmesi, fotoraf levhalarnn dikkatle karlatrlmas ve
olas hata kaynaklarnn gz nne alnmas aylar srd. Kraliyet
Dernei ve Kraliyet Gkbilim Dernei 1919 Kasm aynn balarnda
her iki yolculuun arpc ve olumlu sonularn ilan etti.13
Einsteinm gsterdii tepki aknlk deil, byk bir mutluluktu.
1919da Einstein iin alan bir renci olaylar yle anlatt.
Bir keresinde kuramna kar bir sr itiraz ieren bir almay beraber
okumak amacyla Einsteinla birlikteydim... birdenbire kitabn tartl
masn yarda kesti, pencere kenarnda durmakta olan bir telgrafa uzand
ve bunu bana verirken Al, bu belki ilgini eker dedi. Eddingtonun
[1919daki] Gne tutulmas yolculuklarnn lm sonularn ieren bir
telgrafyd. Sonularn onun hesaplaryla ayn olmas nedeniyle mutlulu
umu ifade ederken, O tamamyla sakin bir biimde, Ama kuramn
doru olduunu biliyordum dedi, bunun zerine Ya ngrnz doru
lanmam olsayd? diye sorduumda O zaman sevgili Tanr iin z
lrdm - kuram doru diye yantlad, ((.n.: Szn Almanca asl yledir:) Da knnt mir halt der liebe Gott leid tun, die Theorie stimmt
doch.)14

O
zamandan beri benzer gzlemler defalarca tekrar edilmitir ve
hepsi de genel greliliin ngrsyle temel olarak uyum iinde so
nular vermitir.
2. In ktleekim nedeniyle krmzya kaymas
Daha sonra daha ayrntl olarak greceimiz gibi, kuantum ku
ramna gre bir k nnn (aslnda tek bir fotonun) s enerjisi
e = h v olarak verilir, buradav n frekans ve h da imdilik say
sal deeri gerekmeyen Planck sabitidir. Yine klasik fizik terimleriyle
dnerek ve bir ktleekim alanndaki Newton potansiyel enerjisi
nin V = - GM m/r olduunu hatrlayarak, bir k nnn - n bir
cismin (diyelim Dnyanm ya da Gnein) yzeyinden sonsuza
doru giderken (baknz ekil 18.7) - (kinetik) enerjisindeki deii
mini hesaplayabiliriz. Planckn s = h v denkleminden ve zel gre
liliin E = mc2 ifadesinden fotonun etkin ktlesini (daha nce oldu-

113

Blm VI

u gibi) m ~ h v / c 2 eklinde alabiliriz. Foton tarafndan yaplan ii


ktleekim potansiyel enerjisindeki deiime eitlersek,15

ekil 18.7

Bir yldzdan ya da gezegenden ok uzakta ktleekim nedeniyle


krmzya kayma

ekil 18.8

Dnya yzeyine yakn noktalarda ktleekim nedeniyle


krmzya kayma

Av

GM
rc

(18.1)

elde ederiz, burada Av = v - v' dr. g yerekimi ivmesinin neredey


se sabit olduu Dnya yzeyinin yaknnda bir i ykseklii boyun
ca frekansta oluan kayma (baknz ekil 18.8)
^
V

=4

(18.2)

olur. Bu etki deneysel gzlemlerle dorulanmtr.16


3. Merkrn gnberisinin (perihelyon) ileri gitmesi
Newtonun evrensel ktleekim yasasna ve hareket yasalarna g
re, gezegenler Gne etrafnda elips biimindeki yrngelerde dner

114

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

ler. te yandan Einsteinn denklemleri bu elipslerin kendilerinin


yalpaladklarn (ya da dndklerini) ngrr. Gnberisi - ya da ge
zegenin Gnee en ok yaklat nokta - ekil 18.9da belirtildii
gibi her turda az da olsa ileri gider. Ksm 11.2de grdmz gibi
Merkr gezegeni iin genel grelilik tarafndan ngrlen deer her
yzylda 43 'dr. Bu, dier gezegenlerin etkisi tarafndan oluturulan
ve Newtonun ktleekim yasas tarafndan uygun bir biimde akla
nan tm kk sapmalarn toplamndan daha fazladr.
Gerekte yaplan gzlemler karmaktr; nk Dnyann ere
vesinden yaplmaktadrlar. Dnyadan grnd haliyle Merkrn
yrngesinin gnberisi her yzylda yayn yaklak 5600 si kadar
ilerler.17 Bunun byk ksm (yzylda 5026 si) Dnyann dnme
ekseninin Gnein ve Ayn ktleekimi nedeniyle oluan yal
palamas (ya da sallanmas) tarafndan aklanabilir. Bu yalpalama
nn periyodu yaklak 26 000 yldr. Bu durumda, Merkrn yrn
gesinin gnberisinin yalpalamasnn aklanacak her yzylda
574 lik bir ksm kalr. Newtonun ktleekim kuram temel olarak
alndnda Merkrn yrngesinde Gne Sistemindeki dier ge
zegenler tarafndan oluturulan kk sapmalar hesaplanabilir ve bu

ekil 18.9

Merkrn gnberisinin yalpalamas

her yzylda 531 lik bir miktara karlk gelir. Bu durumda klasik
olarak aklanamam her yzylda 43 lik bir miktar kalr. Bu tam
olarak genel grelilik tarafndan ngrlen miktardr. Dier gezegen
ler iin de buna benzer (rnein Vens iin her yzylda 8,6 lik ve
Dnya iin her yzylda 3,8 lik) ilerlemeler ngrlmtr, ancak
bunlar son derece kktr ve deneysel olarak bulunmalar ok da
ha zordur.
Bu kendi iinde tutarl ve gzel kuram - yani genel grelilik - bu
birka artc olguya aklama getirmekten daha fazlasn yapmad
halde, modern fizikte son derece saygdeer bir konum edinecek

115

Blm VI

ti. Birka on yl boyunca, 1960larn banda nemli ve yeni gkbilimsel veriler elde edilinceye kadar genel grelilik, biroklar tarafn
dan yalnzca gizemli bir tuhaflk olarak grld. O gnden bu yana
uygulama alannn imdi klasiklemi olan bu ngrnn ok
daha tesinde bir erime sahip olduunu rendik. Genel grelilik,
evreni anlamamzda merkezi bir edir. Bunun nemini kavraya
bilmek iin imdi, gnmzde bilinen evrenin modern gkbilimsel
gzlemleri ve evrenbilim kuramlarn temel alan bir betimlemesine
dnyoruz. Bu ksa zette tarihsel olaylarn zaman iinde olu sra
larna her zaman tam anlamyla sadk kalmayacaz.

18.3 Klasik Evrenin Kararll


11.
Konuda grdmz gibi Newton fiziksel uzayn yap olarak
klit uzay olduunu ve sonsuz byklkte olduuna inanyordu.
Ayrca, Ksm 12.2de Newtonun Optiosinin Sorularmn bazlarn
dan sz etmitik, Newton bunlarda evrenin Tanrnm (evreni olutu
ran ksmlarn karlkl ktleekimi altnda kendi zerine kmesini
engelleyecek bir) mdahalesi olmakszn uzun dnemde kararlln
sorguluyordu.18 Newton daha gen yalardayken evrendeki tm
maddenin bu sonsuz uzayn hacminin yalnzca sonlu bir ksmna
datldn ve maddesel evrenin temel olarak durgun olduuna
(zaman iinde ne bydne ne de kldne) inanyordu.19
Evrende yalnzca snrl miktarda bir maddenin bulunmasnn getir
dii sorunlardan biri, kendi bana braklm sonlu nicelikte durgun
maddenin onu oluturan ktlenin karlkl ktleekimi altnda k
mek zorunda olmasdr. Newtonun evrende Tanrnn yeri konu
sunda yazt Ingiliz klasikisi (.n.: klasikler zerinde uzman bil
gin) ve din adam Richard Bentley, yeterince tuhaf bir ekilde - ilk
olarak ktleekimin evrendeki tm cisim iftleri arasnda ilemesi
gereinde ve kincisi de Tanrnn evrenin kmesini engellemek
iin sabit yldzlar kresinde ktleekim yasasn fiilen askya alma
snda - Tanrnm var. olduu ynnde kant bulmutu.20 Newtonun
kendi, Optics'inin 28. Sorusunda aadaki soruyu sordu:
Sabit yldzlarn birbirleri zerine dmelerini ne engelliyor?21

116

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

Newton, Principia nn III. Kitapmn sonundaki Genel Scholiumda


sanki girdii bahiste kaybetme olaslna kar kendini gvenceye
alan biri gibi
Tanr, olur da sabit yldzlar sistemleri ktleekimleri nedeniyle birbirle
rinin zerine der diye, bu sistemleri birbirlerinden usuz bucaksz uzaklklara yerletirmitir22

diye bir ifadede bulunmutu. Newtonun grn sonlu bir mad


desel evrenden sonsuz uzay boyunca dzgn olarak datlm
madde bulunan bir evren resmine doru deitirmesi 1692-3 ylnn
knda Bentleyle olan yazmasnn sonucuydu. te yanda maddi
evren kaba yap olarak fiilen hl durgundu. Newton, ortada bir ka
rarllk sorununun kaldnn farkndayd:
Ve sonsuz uzaydaki tm paracklarn her birinin dierlerine gre m
kemmel bir denge iinde hareket etmeden duracak kadar kesin bir bi
imde yerletiklerini varsaymak o kadar zordur ki... nk bunun son
suz sayda (sonsuz uzaydaki paracklar kadar ok sayda olan) [inenin]
bu noktalar zerinde o kadar doru bir ekilde ilitirilmelerini sala
mak... bunu yapmak kadar zor olduunu tahmin ediyorum.23

Principia nn daha sonraki bir basksnda aadakileri belirterek bu


zorluktan (ancak tamamyla inandrc olamayan bir ekilde) kurtul
maya alt:
Gkte her yere dzensiz bir danklkla yaylm olan sabit yldzlar,
kart ekimleri araclyla karlkl etkilerini yok ederler....24

Newton,
imdi, maddelerin ilk bata tm gk boyunca dzgn bir biimde ya
ylm olduu hipotezinin, - bana gre - aralarn bulacak doa st bir
g olmakszn yaratlta var olan ktleekim hipoteziyle eliki iinde
olduunu ve bu yiizden bir Tanrnm var olduu sonucunun kacan
da eklerim.25

diye belirtirken, evrenimizin gerek kararlln Tanrnn dnyadaki


etkisinin bir kant olarak grd. Leibniz de her yerine maddenin
yerlemi olduu sonsuz bir evrene inanyordu.
Ne yazk ki, iinde yldzlarn dzgn olarak datlm olarak
bulunduu sonsuz bir uzay, on sekizinci yzylda yaam bir

117

Blm VI

Alman gkbilimcisi olan Heinrich Olbersin (1758-1840) adyla an


lan Olbers paradoksu adndaki bir bilmece sunuyordu. Byle bir
uzayda gkyz her yerde, kendi Gneimizin tipik bir rnei ol
duu yldzlarla doluymu gibi grnr. Bu yzden, Dnyay mer
kez olarak kabul eden herhangi bir krenin yzey alan yarapnn
karesiyle arttndan ve bu da uzaktaki yldzlardan gelen n id
detinin tam olarak uzakln bir ters kare kuvvetiyle azalmas sonu
cu karlandndan, gkyz hem gece hem de gndz boyunca
le saatinde Gnein etraf aydnlatmasnda olduu gibi aydnlk
olarak grlmelidir. Bunu ekil 18.10a bavurarak biraz daha ayrn
tl olarak grebiliriz. Bu ekilde belirtildii gibi sonsuz uzaya bir Q
kat as olan bir koniden baktmz varsayn. Bir r uzaklndaki
A yzey alan zerindeki yldzlarn says (tpk btn bir krenin
yzey alannn A krc = 4nr2 olmas gibi A = r 2Q olduundan) r2
ile doru orantldr, bu arada her yldzn nn bu yzey zerin
deki iddeti l/r2 ile azalr. Bu yzden, r uzaklndaki bir yzey
paracndan bize ulaan net k iddeti rden bamszdr. Doal
olarak belirli bir yldz, bak dorultumuzu engelledii zaman,
artk o yldzn arkasnda kalan yldzlardan k alamayz. Bu neden
le, bak dorultumuzdaki (sonlu saydaki) yldzdan sonlu (ve sabit)
miktarda k almamz gerekir. Ancak, gkyz gece olduunda le
saatinde olduu kadar aydnlk deildir. Bylece, sonsuz, durgun,
homojen bir evren ve her zaman aydnlk olmayan bir gkyz, bir
yzyldan fazla bir sre zlmeden kalan bir eliki sundular. Bu,
sonlu bir evren modelinin aranmasn tevik etti.

ekil 18.10 Olbers paradoksunun geometrisi

Byle sonlu ve durgun bir evrenin ktleekimsel kme sresini,


r0 yarapndaki dzgn olarak dalm kresel bir M ktlesini gz
nne alarak tahmin edebiliriz. (Kendisi kecek olan) Bu krenin

118

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

merkezinden r0 uzaklnda balangta hareketsiz duran bir m kt


lesi alr, enerjinin korunumunu kullanr ve elde edilen denklemi
integre edersek, 26
3/2
t

okme

71 ro
V8GM

(18 3)

buluruz. r0 en yaknmzdaki yldz olan, yani Dnyadan 4,3 k


yl uzaklndaki Alpha Centauriye olan uzaklk olarak r0 = Ra ala
lm. Bu durumda, bizim Gneimiz bu kre iindeki tek yldz
olduundan, kolayca tkme = 7,89 x 1014 s = 25 milyon yl olarak
hesaplarz. (Bir k yl, n bir ylda ald yolun uzunluu ka
dardr. (.n.: Ik yl bir uzunluk lsdr.)) Bundan daha kolay
ve dorudan doruya sonu verecek bir yol, Keplerin nc yasa
sn ((5.4) denklemini) kullanmak ve yksek derecede eliptik bir y
rngede olan uzak bir yldz gz nne almaktr. Sonra, byle bir
yldzn r0 = Ra uzaklndaki gnte (aphelyon) noktasndan (son
derece dzlemi bir eliptik yrnge iin-Gnee ok yakn bir nok
tada bulunacak olan) gnberi noktasna hareket etmesi iin geen
sreyi hesaplayabiliriz. Keplerin nc yasasnda Gne etrafn
daki bir yrngede dnen dier cisim olarak Dnyay alrsak, k
me sresi olarak 70 milyon yl tahmininde bulunuruz. Bu nedenle,
kme sresi iin verilen bu iki tahmin ayn byklk seviyesindedrler. Newton, en yakn yldzlara olan uzakln (gnmzde kul
lanlan terminolojiyle) k yl seviyesinde olduunu biliyordu.
Bylece, kme sresini yaklak olarak on be^ milyon yl olarak
tahmin edebilirdi. Doal olarak bu, evrenin (Eski Ahite gre) ka
bul edilen birka bin yllk yana gre dikkate deer bir sorun olu
turmazd.

18.4 Einstein ve Friedmann Evrenleri


Einstein, Ksm 18.1de grdmz gibi, genel grelilik kuramn
eri bir uzay-zaman temel alarak formle etmiti. 11. Konuda on do
kuzuncu yzyln ortalarndan nce akla yatkn tek boyutlu uzayn
(dz, erilii sfr olan) klit uzay olduuna inanldna iaret etmi
tik. Bundan sonra matematikiler baka olaslklar kefettiler. Rus

119

Blm VI

Nicholai Lobachevski (1792-1856) ve Macar Jnos Bolyai (1802-1860)


Riemannm Ksm 11.5te szn ettiimiz pozitif erilie sahip uzay
na ek olarak negatif erilie sahip bir uzay geometrisi buldular. ekil
18.11de her iki eri uzay tipinin iki boyutlu rnekleri gsteriliyor. Bir
jeodezik, verilen bir yzey zerindeki (ya da verilen bir uzaydaki) iki
nokta arasndaki en ksa uzunlua sahip olan eridir. ekil 18.11de her
yzey zerinde kenar olan ekiller (genler) izilmitir. Bu gen
lerin kenarlan A, B ve C noktalan arasndaki jeodeziklerdr. Negatif
erilie sahip olan yzey zerinde byle bir genin i alarnn top
lam 180den az iken pozitif erilie sahip yzey zerinde bunlarn
toplam 180den daha fazladr. Bir dzlem klit uzaynn erilii sfr
dr ve bir genin i alarnn toplam tam olarak 180dir. Ksm
11.5te belirttiimiz gibi bu ann toplamnn 180den hangi mik
tarda farkl olduu yzeyin (ya da uzayn) eriliinin bir lsdr.
Einstein kendi zgn genel grelilik denklemlerinin uzaysal byk
l sonlu bir evren iinde sonlu (ancak sfrdan farkl) bir madde mik
tar olan statik (ya da zamandan bamsz) bir zme izin vermediini
grd. Bu yzden, 1917de denklemlerini o tarihten sonra evrenbilimsel sabit (.n..- kozmolojik sabiti kastediyor, ngilizcesi cosmological
constant) olarak anlan bir terimi de ierecek biimde deitirdi.27
Bu ek terimin etkisi paracklar arasndaki karlkl ktleekime statik dengeyi oluturmaya yetecek bir itici kuvvet eklemekti.
Einstein bu almay yaparken eldeki gkbilimsel veriler, iinde evrenin

negatif erilie sahip


'eyer' eklinde yzey
a + P + y c 180

pozitif erilie sahip


kresel yzey
a + +

r > 180

ekil 18.11 Negatif ve pozitif erilie sahip geometriler

120

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

topyekn bir genilemesinin ya da bzlmesinin bulunmad statik


bir evren ile tutarl grnyordu. Doal olarak, rnein gezegenlerin
Gne etrafnda yaptklar gibi yerel hareketlere izin veriliyordu. Bu,
Einstein evreni olarak bilinir oldu. Hemen evrenbilimsel sabitin fizik
sel olarak akla uygunluu konusunda bir tartma balad. 1922de
Rus matematikisi Alexander Friedmann (1888-1925) Einstein denk
lemlerinin - ister zgn hali ister de evrenbilimsel sabiti ieren hali
alnsn - sabit erilii olan genileyen (ya da bzlen) bir zme
(bir Friedmann evrenine) izin verdiini gsterdi. Olaylarn bu evre
sinde evren negatif (ya da sfr) erilie sahip ve uzaysal bykl
de sonsuz olabilirdi ya da pozitif erilie sahip ve (zamanla artan ya
da azalabilen) sonlu bir toplam hacimde olabilirdi.
1927de - Cambridge niversitesinde renci olarak okumu ve
sonrasnda Massachusetts Teknoloji Enstitsnden doktora derece
sini alm olan - Belikal papaz ve kuramsal gkbilimci Abbe
Georges Lematre (1894-1966) sonlu Einstein evreninin kararsz ol
duunu kantlad. Bu, byle bir uzayn denge halinden ok kk
bir miktarda bile uzaklatrlsa geriye dn olmayan bir biimde
sabit uzaysal erilii olan bo bir evrene doru genileyecei anla
mna geliyordu. Lematre, evrenin kkeni iin zamann ncesinde
bulunan (daha sonra byk patlama kuram olan) bir ate topu ku
ram nerdi. Bu kuramda evren elektromanyetik ma ve maddenin
ok youn bir hali olarak balyordu, tpk bir gazn yapaca gibi
geniler ve scakl azalp sourken, - ktleekimi etkisi altnda gkadalar ve yldzlar evrenin ok erken zamanlarnda evreni doldu
ran ok hafif maddelerin younlamasndan oluuyorlard. Byle bir
Friedmann evreninde - pozitif erilie sahip, kapal, sonlu hacimde,
zaman iinde genileyip bzlen; ya da negatif (ya da sfr) erilie
sahip, ak, sonsuz hacimde, genileyen - iki olas model, kritik deQQ
_27
2
eri yaklak olarak p c ~ 5x10
kg/m olan evrendeki ortalama
madde younluu tarafndan ayrt edilir. Bu kabaca her metrekpte
bir hidrojen atomuna karlk gelir. u an gzlemsel durum hl be
lirsizdir. Evrenin younluu, grlebilen gkadalarn saylmasyla
tahmin edilirse, yOgrnr 0,10 p c olduu29 bulunur. Ancak bir sonra
ki ksmda da greceimiz gibi, p nun baka bir yntem tarafndan
yaplan tahmini p = p c olduunu gsteriyor.
Eninde sonunda genilemesini durduracak ve sonrasnda
ktleekimin etkisi altnda bzlecek olan sonlu bir evrenle, giderek
azalan bir hzda sonsuza dek genileyecek bir sonsuz evren arasndaki

121

Blm VI

farkn maddenin ortalama younluuna bal olmak zorunda olmas,


aadaki (sonucunun genel grelilik kuramnda bile geerli olmay sr
drd gsterilebilen) klasik tez temel alnarak da grlebilecei gibi,
akla uygundur. 8. Konuda belirttiimiz gibi, kresel olarak simetrik bir
ktle kendi dnda sanki tm ktlesi krenin merkezinde toplanm gibi

yldz

e k il 1 8 .1 2 K a h z

ayn ktleekim kuvveti alann oluturur. Ayrca, dzgn bir k


resel ktle kabuunun iindeyken de bu ktle ieride hibir
ktleekim kuvveti oluturamaz. Bu yzden, evrenin merkezi ola
rak almay setiimiz herhangi bir noktadan r kadar uzakta ko
nulanm bir ktle (ya da yldz) gz nne alndnda (baknz
ekil 18.12), bu durumda yldzn ka hzna (kresel ktlenin
ktleekim alanndan kap kurtulmak iin gerekli en dk hz)
sahip olup olmad bu r yarapndaki krenin ktlesine bal
olacaktr.30 Eer evrendeki maddenin ktle younluu p ise, bu
durumda31
87tG
^ka

(18.4)

olur. Bu bize, herhangi bir sabit r uzakl iin ka hznn beklen


dii gibi yalnzca p younluuna bal olduunu anlatr.
Doal olarak, evrenin bu imgesel merkezinden olan r uzaklna
ne tr bir nem ilitirmemiz gerektii ilk bakta ak deildir. Fiili
olarak herhangi bir noktay evrenin merkezi olarak alabileceimiz
ortaya kar. Bu artc sonu (bir sonraki ksmda geri dnecei-

122

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

mz) evrenin genilemesi yasasyla ve - ilk kez Einstein tarafndan


gelimeye ak bir biimde 1931de ne srlen ve 1933te Edward
Milne (1896-1950) tarafndan bu ismin konduu - Evrenbilimsel lke
diye anlan bir hipotezle ilikilidir. Bu ilke - ki bu ilkeye gre evre
nin (byk lekli yapsnda) homojen ve izotropik olduu varsaylr
- evrenin modern evrenbilimde geerli olduu kabul edilen genel bir
ayrt edici zelliidir. Burada homojen evrenin her yerde ayn ol
duu (tercih edilen bir balang noktasnn olmad) anlamna gelir
ve izotropik de tercih edilen bir yn olmadn anlatr. Byle bir
ilke gkbilimsel gzlemlerle tutarldr, nk hem uzayn genileme
si izotropiktir hem de gkkre zerinde gkadalarn dalm bir
hayli dzgn gibi grnr.32 Byle evrenlerde, genileyenin uzayn
kendisi olduunun farknda olmak nemlidir.33 Bir benzerlik kurarak
dz bir lastik araf (ya da belki de daha iyisi bir balonun yzeyini)
uzay simgeliyor diye dnebiliriz. araf gerildiinde (.n.: ya da
balon iirildiinde), bu yzeye (ya da uzaya) gre hareketsiz du
rumdaki noktalar bile zaman getike daha byk uzaklklarla bir
birlerinden ayrlrlar.

18.5 Hubble Yasas


Vesto Slipher (1875-1969) 1912den 1925e dek Dnyaya uzak
gkadalardan gelen n spektrum izgilerini lt ve bunlarn
krmzya doru kaym olduklarn buldu. Her elementin stld
zaman yayd kendine zg bir renk (ya da n frekanslar) k
mesi olduundan, bunu belirlemek olasdr. O zamanlar bu krmz
ya doru kaymann 17. Konuda ele aldmz Doppler etkisinin bir
sonucu olduu varsaylmt. Bu zel spektrum izgilerindeki kayma
daha sonra bu yayan (bu gkadalardaki) yldzlarn (.n.: geni
leyen evrende arka plandaki) uzaklama hzlarnn karlmasnda
kullanlabiliyordu. Varlan artc sonu Slipherm gzlemledii
uzak gkadalarn byk ounluunun bizden geriye doru ekil
dikleriydi. (Hareketlerin geliigzel bir dalm iin krmzya doru
kaymann gzlendii gkada saysnn yaklak olarak maviye doru
kaymann gzlendii gkada saysna eit olmas beklenirdi.) Edwin
Hubble (1889-1953) Harlow Shapleyin (1885-1972) (yaklak 300
k yl uzaklna kadar gvenilir olan) dorudan doruya yldz
paralaks (baknz Ksm 4.4) gzlemlerinin ve (yaklak 80 milyon
k yl uzaklna kadar olan) parlaklk lmlerinin yerini alan

123

Blm VI

tekniklerini daha da gelitirerek, ok uzaklardaki gkadalara olan


uzaklklar bamsz bir biimde belirleyebilmiti. Hubble bu yolla
1929 ylnda tartmalar sonlandrarak, evrendeki tm gkadalarn
Dnyadan olan uzaklklaryla doru orantl
^uzaklama c Dnya ya olan uzaklk
bir uzaklama hzna sahip olduklarn kantladnda, gzlemsel
gkbilimde ok byk bir ilerleme salanmt. imdi buna oun
lukla H ubble yasas denir.
te yandan, Doppler kaymas forml arka planndaki uzaya g
re hareket eden bir yldzn v hzna uygulanr. Yalnzca ok yakn
daki yldzlarn (bu durumda da ya krmzya ya da maviye doru
olabilen) dalga boyundaki kayma yldzlarn uzay iindeki yerel ha
reketi yzndendir. Krmzya doru kaymann byk ksm uzayn
kendisi genilerken dalga katarnn gerilmesi yzndendir. Uzak
lardaki gkadalarn (toplam) uzaklama hz (yldzlarn uzayn iin
deki hareketinden deil) uzayn genilemesinden gelir. Bir baka
deyile, krmzya doru kaymalarn llen uzaklkla orantl oldu
u gzlemsel olarak

A

oc uzaklk

(18.6)

eklinde bulunmutu. Bunun kk v /c deerleri iin Doppler


etkisi ((17.1) denklemi) yznden olduu varsaym altnda (18.5)
denklemi trnde bir yasaya ulalabilir.34 Ancak imdiye kadar
olan tartmamzda, hza kar uzaklk yasasnn ve krmzya
doru kaymaya kar uzaklk yasasnn konumlar ok farkldr:
lki gzlemlerin ve Doppler kaymas formlnn uygulanmasnn
sonucuyken, kincisi dorudan doruya deneysel bir kuraldr.
(Genileyen bir evren modelinin bu iki yasay nasl birletirdiini
Ksm 18.A da gsteriyoruz.) Uzayn genilemesi nedeniyle uzak
lama hznn herhangi bir snrnn (cnin bile) olmadnn
da farknda olunuz. Uzaklama hznn gzlemciden olan uzaklkla
doru orantl olduu byle bir genileyen evrende, ekil 18.13te be
lirtildii gibi,
her gzlemci kendisini evrenin merkezinde
diye dnr. Bu ekilde O daki gzlemci tm maddeleri kendisinden

124

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

I
/

e k il 1 8 .1 3 U z a y n g e n i le m e s i

uzaklayormu gibi grr.35 Bu konunun sonundaki Ksm 18.A da,


(18.5) denkleminde betimlendii haliyle, Hubble yasasnn temeli
hakknda daha fazla ayrnt vereceiz.
Bir nceki ksmda sz ettiimiz klasik benzerlie geri dnersek
(18.4) ve (18.5) denklemlerinin ayn biimde olduklarna dikkat edi
niz. Bu nedenle, eer p yeterince bykse, bu durumda (18.5) denk
lemindeki Hubble hz gereken ka hzndan daha kk olabilir
ve parack sonunda durur, sonrasnda da krenin merkezindeki
noktaya doru geriye der. Ayrca evrene byk bir lekte bakl
dnda herhangi bir anda hem izotropik hem de homojen olduu
grlr. Yalnzca ok uzaklardaki (diyelim yaklak 109 k yl
uzaklndaki) gkadalarda uzaklama hz Hubble yasasnn ((18.5)
denklemi) ngrdnden biraz daha byktr. Ik sonlu bir hzla
yol aldndan, uzaktaki bir gkadaya bakmak (bir baka deyile,
gkaday ok uzun sre nce terk etmi imdi almak) evrenin
gemiteki tarihinde ok geride kalm bir ana bakmaya denktir.
Doal olarak herhangi bir anda yalnzca (sonu olarak) uzaklama
hz U z a k la m a < c olan gkadalardan k alabiliriz. raklama = cye
karlk gelen uzaklk H ubble yarap diye bilinir. Genileme hz
srekli olarak azaldndan Hubble yarap srekli olarak artar. (Bu
nokta zerinde daha fazla aklama iin Ksm 18,Aya baknz.)
Arthur Eddington (1882-1944) 1930da Einsteinn ve Lematren
genileyen bir evren zerine olan almalarnn Hubble yasas iin
doal bir aklama saladn fark etti. Einstein 1930un sonlarnda

125

Blm VI

ve 1931in balarnda Kaliforniya Teknoloji Enstitsn (.n.: ngi


lizcesi California Institute of Technology, ksaca Caltech denir ve
bir niversitedir.) ziyaret ederken oradaki bilim adamlaryla en yeni
gkbilimsel gzlemleri ele ald. (Hubble Pasadenadaki Wilson Da
Gzlemevinde (.n.: ngilizcesi Mount Wilson Observatory, ni
versiteyle gzlemevi birbirine ok yakndr) alyordu.) Einstein
1931de evrenbilimsel sabiti bir kenara brakt ve genileyen bir ev
ren kuramn benimsedi. Sonradan evrenbilimsel sabitin yaamn
daki en byk hata olduunu syledi.
Evrenin geniledii ve uzak gemite gkadalarn (ok uzaklarda
ki gkadalarn (18.5) denkleminden beklenenden daha hzl bir e
kilde uzaklatklar ynndeki gzlemle de kantland gibi) daha
hzl uzaklayor olduklar gerei, gemite evrendeki yldzlarn
birbirlerine daha yakn olduklar ve bundan ok zaman nce her
eyin yksek younlukta bir arada olduu kuramyla doal bir bi
imde uyuuyor. Bir baka deyile, evren byk bir patlam ayla
balad ve o andan beri de - genileme hz evrendeki maddenin
karlkl ktleekimi nedeniyle durmadan azalm olsa da - srekli
olarak geniledi. Byk patlama kuram ve Hubble yasas temel alndnda evrenin yann sekiz ile yirmi milyar yl arasnda (.n.:
Gnmzde bu say 13,7 0,2 milyar yldr.) olduu tahmin edili
yor. Byk patlama kuram kabul edilse bile, evrenin ak m yoksa
kapal m olduu sorusu hl ortada durmaktadr. Gnmzde gr
lebilir evrenin ortalama younluu zerine olan tahminler - hl
kesin bir sonuca ulalamam olsa da - genileyen evrenin ak ve
sonsuz olduunu ve bylece genilemenin asla durmayacan ancak
srekli olarak yavalayacan gstermektedir. te yandan, bu ak
bir evren ngrsyle elien baka kantlar da vardr. Evrenin ge
nilemesinin yavalamasn anlatan ivmenin p / p z oranna bal ol
duu sonucu kar ve veriler p nun byk olaslkla p den biraz da
ha byk olduunu gstermektedir.36 Bu, evrendeki maddenin b
yk bir ksmnn dorudan doruya gremediimiz ama yalnzca
ktleekim etkileimleri araclyla ortaya karabildiimiz karanlk
madde olduu varsaymna yol at. Bu trden karanlk maddenin
byk miktarda topland ynndeki bamsz kantlar, gkadala
rn evrende belirli konumlara doru olan toplam hareketi tarafndan
salanmaktadr.37 Bylece evrenin ak m yoksa kapal konumda m
olduu sorunu gnmzde hl belirsizliini korumaktadr.
Olbers paradoksu (ekil 18.10un kullanld tartmaya baknz)
genileyen evrenle ve n krmzya doru kaymasyla m zle

126

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

cek? Uzaklardaki yldzlarn uzaklamasnn aadaki iki eye kesin


likle yol atnn kabul edilmesiyle, ilk bakta bunun byle olduu
sanlabilir. tik olarak, k Dnyaya ulamak iin her an giderek
daha fazla yol almak zorunda olduundan, Dnyaya birim zaman
iinde statik bir evrende olacandan daha az k varr. kincisi, k
krmzya doru kayar ve bu yzden Ksm 18.2de belirttiimiz gibi
daha az enerjiye sahip olur; nk fotonun enerjisi s = h v dr. Oy
sa aydnlk gkyz savndaki asl kusur, bu savn her zaman var
olan sonsuz bir uzay varsaymasdr, bylece rasgele seilmi uzak
lklardaki yldzlardan kan k bize herhangi bir anda ulaabilir.
Ancak eer evrenin bir balangc varsa (ya da en azndan yldzlar
gemite yalnzca - tipik olarak birka milyar yl diye alnan - sonlu
bir zaman ncesinde olumularsa), bu durumda ok byk uzaklk
larda (bir baka deyile, yeterince uzun zaman nce) gece gnn
karanlk blgelerinin tmn doldurmaya yetecek kadar ok sayda
yldz olmamtr. Yalnzca bu etki evrenimizde gece gnn kesin
likle aydnlk olmak zorunda olduu iddiasn engeller.38 Bylece,
karanlk bir gkyznn bir eliki oluturmas gerekmez. Bir ev
rendeki yldzlarn o evrene zg dalmna, ortalama parlaklna
ve ortalama yana bal olarak o evren gece vakti aydnlk ya da
karanlk olabilir. Bizim kendi gerek evrenimizde genileme etkileri
basite zaten karanlk olan gece gn dier trl olacandan da
ha da karanlk yapmaktadr.

18.6 Evrenimizin Modern Bir Modeli


Evrenimizin bugn onu anladmz halinin - tpk Kopernik ev
reninin Ptolemaios evreninin yerini almas gibi, modern insann
Newton evrenine verdii yantn - ksa bir betimlemesiyle bu tar
tmay sonlandralm. Dnya ve Gne Sistemindeki dier geze
genler, gkyznde kendi halinde bir yldz olan Gne'in etrafn
daki yrngelerinde dnerler. Gne, kendi gkadamzdaki ok bytik saydaki yldzdan yalnzca biridir. Gkadamz disk eklindeki
bir yldzlar yndr. Bu diskin ap yaklak olarak 100 000 k
yldr ve merkezinin yaknnda ekil 18.14teki yandan grnte de
belirtildii gibi bir ikinlik vardr. Gkadann btn diske dik olan
ve merkezi ikinlikten geen bir eksenin etrafnda dner. G
neimiz bu eksenden yaklak olarak 30 000 k yl uzaktadr ve bu
eksenin etrafndaki tam bir turu tamamlamas yaklak olarak 200

127

Blm VI

milyon yl srer. Gkadamzdaki bize en yakn yldzlardan biri yak


lak 4,3 k yl uzaklktaki Alpha Centauridir. Samanyolunda
grdmz yldzlar gkadamzn krepinin (.n.: ngilizcesi
pancake, burada ekil 18.14teki uzun ince ksm anlatlmak isteni
yor.) dzlemi iinde kalan yldzlardr. Gkadamz iinde yaklak
olarak 20 tane gkada barndran Yerel Grup adyla bilinen bir g
kada kmesinin yesidir. Bunlar iinde ktlesi bizimkiyle karlat
rlabilecek kadar byk olan tek gkada bizden yaklak olarak
2 x l0 k yl uzaklktaki Andromeda Bulutsusudur. Evrende arala
rnda 7 ,8 x l0 7 k yl uzaklktaki Virgonun (Baak), 3,9 6 x l0 9 k
yl uzaklktaki Hydra Ilnin (Suyilan) ve bundan daha da tedeki
bakalarnn da bulunduu birok gkada kmesi vardr.39

dnme ekseni

c
Gne
* ------------

100.000 k yl -----------

e k il 1 8 .1 4 G k a d a m z n i in d e k i h e r e y le g e o m e trisi

Arno Penzias (1933- ) ve Robert Wlson (1936- ) 1965te sonra


dan evrensel art alan mas (.n.: ngilizcesi cosmic. background
radiation) diye bilinen eyi kefettiler. Dalga boyu spektrumu, mut
lak scakl T = 2,7 K olan yan kara bir cisminki gibidir, (.n.:
Burada sz edilen evrensel art alan mas ve kara cisim mas
kavramlaryla ilgili daha ayrntl bilgi iin baka kaynaklara bavu
runuz.) Bu almalaryla 1978de Nobel Fizik dln kazandlar.
evresiyle s alverii dengesindeki scak bir cisim bu olaya zg
zel bir spektruma sahip (Ksm 19,1'e baknz) - adna kara cisim
mas denen - elektromanyetik bir ma yayar. Byk patlama ku
ram, gzlemlenen bu kara cisim masn kolayca aklamakla kal
maz, ayrca bunun beklenmesine de yol aar. Evrenin erken evrele
rinde elektromanyetik mann younluu maddenin younluun
dan ok daha fazlayd. Bu, evrenin mann egemen olduu ayd.

128

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

Kara cisim spektrumu bu youn, zamann ncesindeki ate topu


maddeyle mann ok yksek scaklktaki s alverii dengesinin so
nucu olutu. Evren geniledike ve madde egemen hale geldike bu
ma gaz soudu. Gnmzde bu ma 2,7 Klik bir scakla dt
ve evrenimizin daha erken dneminin bir kalntsdr. Bunun yerine
evrenin sonsuz, her yerde homojen olduu ve zaman iinde deime
den kald, bylece maddenin dzgn bir ekilde genilemeyle olutu
rulan uzay doldurmak iin srekli olarak ve annda yaratld bir ba
ka model - duraan hal kuram (.n.: ngilizcesi steady State theory) de nerildi. Duraan hal kuramnda byle bir kara cisim art alan ma
s iin ne bir neden ne de bir gerek vardr. Bu nedenle evrensel art alan
mas annda gl bir ekilde byk patlama kuramnn lehinde ve
duraan hal kuramnn aleyhinde saylr.
1963-1965 arasnda bizden ok byk hzlarda uzaklaan ar
derecede parlak kaynaklar kefedildi. Bu kuasarlarn - bu isimle an
lrlar ve yldzms radyo dalgalar kayna iin bir ksaltmadr
(.n.: ngilizcesi quasar, quasi-stellar radio source isminin ksalt
mas) - ar derecede (bizden 109 - O10 k yl kadar) uzaklarda
olduklar Hubble yasasndan aktr. Yaknlarmzda olandan ok
daha fazla sayda son derece parlak (gkadalardan yzlerce kat daha
parlak) kaynaklarn ok uzaklardaki varl, evrenin bundan ok za
man nce imdi olduu halinden son derece farkl olduunun belir
tisidir. Bu bir kez daha duraan hal kuramyla deil, byk patlama
kuramyla tutarl bir kant olarak kabul edilir.
Son olarak kara delikler olarak bilinen olduka sra d cisimlerin
varlndan sz edelim. Newtonun klasik ktleekim kuramnda
bile Dnyanm (ktlesini deimeden tutarken) yarap 9xl(T3 mye
drlebilseydi, bir cismin ka hz 3 x l0 8 m/s - k hz - olurdu.
Bu durum tamamen genel grelilik kullanlarak incelendiinde bu
yarap iin - yeterince artc bir biimde - ayn saysal deer bu
lunur. Ik bile Dnyanm ktleekim alanndan kaamazd, bylece
Dnyadan evrenin baka herhangi bir ksmna bir iaret yollamak
olanaksz olurdu. Laplace da bundan bir buuk yzyl nce benzer
bir gzlem yapmt:
Dnyayla ayn younlukta ve ap Gnein apndan iki yz elli kez
daha byk olan parlak bir yldz ekiminin bir sonucu olarak yayd
k nlarnn hibirinin bize ulamasna izin vermezdi; bu yzden ev
rendeki en byk parlak cisimlerin bu etki nedeniyle grnemez olmas
olasdr.40

129

Blm VI

Byle kara delikler genel grelilik kuramna gre ktlesi olan bir
cisim ktleekimsel bir kmeye uradnda oluabilir. Bir kara
delie ok fazla yaklaan herhangi bir cisim ya da k kara deliin
iine emilir ve asla kaamaz. Byle bir kara delik grlemez olsa
da ktleekim alan araclyla evresindeki evren zerinde bir etki
uygulamay srdrr. Gkyznde bir yldz iftinin yalnzca bir tek
grlebilir yesi varm gibi grnen Cyngus X-1 (Kuu) diye bir
yldz sistemi vardr. Bu iftin grlemeyen dier ktle sahibi yesi
nin bir kara delik olduuna inanlmaktadr. Bir kara deliin ktlesi
maddeleri kendi iine doru ektike, kuantum mekaniksel etkilerin
bir kara deliin enerji ve paracklar masn gerektirmesi nedeniyle
basite artmay srdrmez. Ima hznn ktle azaldka artt so
nucu kar, bylece yaltlm bir kara delik en sonunda yok olur.41

18.A Hubble Yasasnn karlmas


Krmzya doru kayma ile uzayn genilemesi arasndaki iliki,
koordinat uzakl ile n ald yolla belirlenen uzakln genile
yen bir uzayda ayn olmadn fark ettiimiz zaman ak hale gelir.
Uzayda hareketsiz duran (gkadalar gibi) cisimler iin, (genileyen
bir uzayda - diyelim - iaretlerle (.n.: kilometre talar gibi dzen
li aralklarla sralanm) ya da genileyen uzayn iinde sabitletiril
mi ya da boyanm boyu belli, birbirine zde karelerin yan yana
getirilmesiyle oluturulan desenle llen) r koordinat uzakl sabit
kalr. (Bir k nnn uzayda (aslnda uzayn anlk bir fotoraf e
kilerek dondurulmu halinde) sabit iki nokta arasnda yol almas
iin geen sreyle llen) gerek ya da evrensel i uzakl dei
ir; nk i = R(t) r dir42: (Burada R(t) bu iki uzaklk lmlerini
birbiriyle ilikilendiren bir lek arpandr.) Eer bunun t zama
nna gre trevini alr ve sonra da bir t = t0 an etrafnda seri olarak
aarsak, bir yaklam olarak Hubble yasasnn bilinen biimini43
^

y uzaklam a

i ~ H0

( 1 8 .7 )

elde ederiz. Bu (18.5) denkleminin ta kendisidir. Burada i genile


yen uzayn iinde ya da genileyen uzaya gre hareket eden bir cis
min hz deil, aksine (uzaklaan yldzdan, gkadadan, vs. gzlem
ciye - bize - yollanan) bir k iaretinin yol alma sresince belirle

130

Genel Grelilik ve Genileyen Evren

nen uzaklama hzdr. Ayrca bir dalga boyunun ular arasndaki


iaretleyici uzakln da (lastik arafta) sabit kalmas gerektiini
gereklersek, bu durumda Xq/R(t0) = R(t) olur. R(t) yine t0 etrafnda seri olarak alrsa,44
(18.8)

bulunur. Bu (18.6) denkleminde belirtilen sonutur. Doppler kayma


s iin grelilie uyarlanmam ifade (18.8) denklemiyle birletirilirse, Hubble yasasnn bilinen yuzakIama = H 0 i biimi elde edilir. By
lece, Doppler kaymasnn, evrenin genilemesinin etkilerinin ve
Hubble yasasnn ok uzaklarda olmayan gkadalar iin hep bir arada nasl uygun dtn anlayabiliriz.
e 0 Hubble yarap = c = 0H 0 ilikisiyle tanmlanr. Hubble
kresinin ucu bir bakma gzlemleyebileceimiz eylerin ufkudur.
Genileme hz sabit olsayd (ya da H 0 gerekten de sabit olsayd),
bu Hubble uzaklnn tesindeki herhangi bir yldzdan ya da g
kadadan gelen k asla bize ulaamazd ve biz de onlar hibir za
man gremezdik. te yandan, eer genileme hz azalrsa, artk
bizden k hzndan daha byk hzlarda uzaklamakta olan baz
yldzlar eninde sonunda bize gre k hzndan daha dk hzlar
da hareket edeceklerdir ve onlardan kan k sonunda bize ulaabi
lir. Byle bir evrende Hubble yarap durmadan artar.45

Yararl Kaynaklar
Michael Croweun Modern Evren Kuramlar modern adaki evrenbilimsel kuramlarn okumaya olduka deer bir tarihidir. Edward
Harrisonun Evrenin Maskeleri, nde gelen bir gkbilimci tarafndan
evrenbilimsel kuramlarn oluturulmasna ve bunlarn bize evreni
miz hakknda aslnda ne anlattklar konusunda anlaymz geliti
recek bir zmlemeyken, yine ayn yazarn Newton ve Sonsuz Ev
ren adl makalesi Newtonun klasik evrenin kararllk problemini
zmek iin abalamasn anlatr. Owen Gingerichin Evrenbilim +
V i modern evrenbilim zerine Scientific American dergisinde yayn
lanm bir makaleler kmesinin derlenerek yeniden baslm halidir.

131

Blm VI

Harry Shipmanm K ara Delikler, Kuasarlar ve Evreni modem evrenbilimsel kuramlarn ve bunlar iin gzlemsel temellerin matematik
sel olmayan bir incelemesini sunar. Edward Harrisonun Evrenbilimi
evrenbilim zerine niversitelerde lisans dzeyinde kullanlan hari
ka bir ders kitabdr. Gnmzn nde gelen kuramsal fizikilerin
den biri olan Steven Weinberg, lk D akikada evrenin kkeniyle
ilgili geni kesimlerce kabul edilen modern dnceyi genel bir oku
run kolayca ulaabilecei bir halde anlatr. George Ellis ve Ruth
Williamsn D z ve Eri U zay-Zam anlar uzay-zamanm klit ol
mayan geometrilerinin orta zorluk derecesinde matematikle betim
lemesini ve zmlemesini sunar. Samir Boseun Genel Grelilie
G irii genel grelilik ve evrenbilimsel modeller zerine ileri seviye
de, zl ve ak bir metindir.

132

Blm VII

Kuantum dnyas ve
kuantum mekaniinin taml
O kuramda [kuantum mekaniinde] beni ilke olarak tatmin etmeyen, bana
tm fiziin ayrntl bir plan izlermi gibi grnen amacna, yani (herhangi bir
gzlem ya da dorulama ileminin yaplmasna bakmakszn var olduu varsay
lan) herhangi bir (zel) gerek durumun tamamyla betimlenmesine, kar tavrdr.
Albert Einstein, Eletirilere Yant

Bu, atomik cisimlerin davranyla, olgularn iinde olutuklar koullarn ta


nmlanmas iine yarayan lm aletlerinin etkileimi arasnda kesin bir ayrm
yapmann olanaksz olmasn gerektirir. Aslnda tipik kuantum etkilerinin zelli
i, kendini tam olarak, olgular alt paralara ayrmaya ilikin herhangi bir aba
nn deneysel dzenlemede cisimlerle lm aletleri arasnda ilke olarak kontrol
edilemez yeni etkileim olanaklar ortaya karan bir deiimi gerektirmesi du
rumunda ifade eder. Sonu olarak, farkl deneysel koullar altnda elde edilen
kantlar, tek bir resmin iinde kavranamaz, tersine yalnzca olgularn toplam
nn cisimler hakkmdaki olas bilgiyi tketmesi anlamnda tamamlayc olarak
kabul edilmelidirler.

Gerekten de etkinin kuantumunun varlnn kendisiyle dzenlenmi cisim


le lme arac arasndaki sonlu etkileim - cismin lme aletleri (eer bunlar asl
amalarna hizmet edeceklerse) zerine tepkisini kontrol etmenin olanakszl
nedeniyle - klasik nedensellik dncesinden kesinlikle vazgeilmesi ve fiziksel
gereklik problemine kar tavrmzn yeniden kkl bir biimde gzden gei
rilmesi gereksinimini zorunlu klar. Aslnda, greceimiz gibi [Einstein] tarafn
dan nerilen bir gereklik lt - her ne kadar dikkatlice ve ak bir ekilde
ortaya konmu olursa olsun - temel bir belirsizlik ierir...
Niels Bohr, Einsteinla Atom Fiziinin Epistemolojik Sorunlar zerine Tartma

Deneysel sonular ak bir ekilde dnsel adan rktc sonular ge


rektirir: Ya alan bilim adamlarnn ounun gereki felsefesini tmyle terk
etmeli ya da uzay-zaman kavramn dramatik bir biimde gzden geirip dei
tirmeliyiz.
John Clauser ve Abner Shimony, Bell Teoremi-. Deneysel Testler ve Anlamlan

135

19
Kuantum Mekaniine Giden Yol

Grelilik kuram aslnda klasik fiziin ulat zirvedir. Uzay ve zaman


kavramlarmzn yeniden gzden geirilmesi, hem zel hem de genel g
relilik kuramlar tarafndan gerekli klnd halde, bir nedenin etkisinden
nce gelmesi anlamnda nedensellik dncesi elektrodinamiin, meka
niin ve ktleekimin grelilie uyarlanm formlasyonlarnda bozul
madan kalr. Cisimlerin ve enerjinin yaylma hz zerinde bir st snr
konmutur ve fiziksel nicelikler ounlukla ilevsel olarak tanmlanrlar,
ancak bir kez kendimizi bu kurallara uyarlarsak, fiziksel srelerin betim
lemeleri neredeyse klasik fizikte olduu gibi gider. te yandan kuantum
kuram dnce kalplarmzn ok daha derin bir ekilde dnsel olarak
yeniden gzden geirilmesini gerekli klar. Bir olayla bir bakas arasn
daki nedensel balantnn her zamanki anlamnn varln srdrmesi
bile kuantum mekaniinde sorguya alnr.

19.1 Tarihsel Arka Plan


Kuantum kuramnn ortaya kmasndaki kavramsal zemini oluturan
deneysel ve kuramsal problemlerin ksa ve son derece seilmi bir zetiyle
balyoruz. Dikkatimizi nce kuantum mekaniinin formlasyonunda ara
c olan nemli bir olgu zerine - kara cisim masna - odaklyoruz. Kara
cisim, zerine den tm elektromanyetik may souran bir yzey olarak
tanmlanr. Byle bir cisim, zerine den her trl k soutulup onun
(en azndan evremizdeki tipik scaklklarda) kara grnmesine neden ola
candan, renkli bir ekilde bu isimle adlandrlmtr. Bir kara cisim ortaya
ma da karr.1 Kara cisim mas byk bir kovuun (.n.: ngilizcesi
cavity) sabit bir T scaklna stlmasyla oluturulabilir, bylece bir s
al veri dengesinin kurulmas olas hale gelir ve sonra da bu kovuun

137

Blm VII

kenarndaki kk bir delikten kaan elektromanyetik ma gzlemlenir.


Eer p(A, T) enerji younluu iindeki eitli dalga boyu ( l ) bileenleri
ne zmlenirse, ekil 9.1 'de gsterilen trde deneysel eriler elde edilir.2
Benzer deneysel eriler ilk kez 1899da Otto Lummer (1860-1925) ve Emst
Pringsheim (1859-1917) tarafndan ve 1900de Henrich Rubens (18651922) ve Ferdinand Kurlbaum (1857-1927) tarafndan elde edilmiti.
Klasik fizik, ekil 19.1deki erilerin eklini aklayamyordu. Te
melde klasik olarak bu zorluun kayna, (s al veri dengesine ula
m) bir sistemdeki her zgrlk derecesinin (.n.: ngilizcesi degree of
freedom) sistemin mevcut enerjisini eit olarak paylamak zorunda
olduunu belirten eblm teoremidir, incelemeyi kolaylatrmak
iin kara cisim masn oluturan kovuun boyutunun l olduunu
dnelim.
Duran
dalgalar
(baknz
ekil
19.2) yalnz
ca Xn = 2 tjn (n = 1,2,3,...) ile verilen belirli dalga boylan iin olas
dr.3 Bunlarn her biri mevcut enerjiyi eit olarak paylamas gereken
bir zgrlk derecesidir ve daha da ksa dalga boyu olan sonsuz sayda
dalga bulunabileceinden, neredeyse tm n spektrumun ksa dalga
boylarna karlk gelen u ksmnda bulunmas gerekir. zenli bir kla
sik dnme ortaya Rayleigh-Jeans formln karr;

e k il 1 9 .1

138

(19.1)

p e n e r ji y o u n lu u i in k a ra c is im m a e rileri

Kuantum Mekaniine Giden Yol

ekil 19.2

Bir sicimdeki duran dalgalar

burada k Boltzmann sabitidir. Bu forml ekil 19.1le yalnzca uzun


dalga boylarnda uyumludur. Bu, ksa dalga boylarnda (A > 0)
ekil 19.3te belirtildii gibi (genellikle buna m or tesi ykm (.n.:
ngilizcesi ultraviolet catastrophe) denir) sonsuza gider. (19.1)
denkleminin deneysel verilere uymad aktr. (19.1) denkleminin
kkleri 1900de Lord Rayleighin yazd bir makaleye gider, ancak
bu denklemin sonucu tam anlamyla ilk kez Lord Rayleighin kendi
siyle Sir James Jeans (1877-1946) tarafndan 1905te karlmtr. Bu
yasann baarsz olmas ok ciddi bir durumdu; nk klasik ista
tistiksel mekaniin, doruluu salam bir ekilde kantlanm yasa
larndan birinin, enerjinin eblmnn bir sonucuydu. VI. B~
lmn (Grelilik kuram) bandaki alntlarda Lord Kelvinin
1900de Kraliyet Derneinde (Royal Institution) verdii bir konfe
ransta yapt durum deerlendirmesini grmtk. Maxwell~
Boltzmann enerjinin eblm retisi on dokuzuncu yzyln
sonunda fiziin ufkundaki iki buluttan birini oluturuyordu.4
zellikle kuantum mekaniiyle ilgili dier bir genel olgular snf,
bir element tarafndan ortaya karlan spektrum izgilerinin olutur
duu desendir. Hidrojen gibi bir gaz ya da buhar rneinin iinden
bir elektrik atlamas (.n.: kaynak makinelerinde olduu gibi iki elekt
rot arasnda yksek akmda srekli bir yk boalmasn salayan d
zenek) geirildiinde gaz kendine zel bir renkte k saar. rnein
hidrojenin rengi turuncu, sodyumunki ise sardr. Daha yakndan in
celendiinde yalnzca belirli frekanslardaki n bulunduu grlr.
In frekanslar bir krnm a (.n.: ngilizcesi refraction grating)
araclyla paralarna ayrtrldnda ya da zldnde - ya da
bir prizma araclyla ayrldnda -, spektrum izgilerinin fotorafla
r, ortaya dalga boylar bu spektrumu .karan maddeye ya da elemen
te zg olan bir parlak izgiler kmesi karr. Bu trden kesikli
spektrum tm elementlerin bir zelliidir ve bilinmeyen bir maddenin

139

Blm VII

ne olduunu bulmakta parmak izi ilevi grr. Bu kesikli spektrum


artc olmutu; nk klasik kurama gre ivmelenen ykler ortaya

e k il 1 9 .3

K a ra c is im m a s n n k la sik k u ra m n d a k i m o r te s i y k m

elektromanyetik ma karmalydlar. Maddenin iindeki ykler


rastgele hareket ediyor olsayd, elektromanyetik mann tm fre
kanslarda ortaya karlmasn beklerdik. Bu, srekli bir spektrumun
olumasna neden olurdu. Elementlerin satklar n spektrumundaki kesikli frekanslar bu yklerin belirli kararl yrngeleriyle
ya da kendine zg titreimleriyle ilikilendirildiler. 1885te ayn
zamanda Baselde bir lisede retmen olan isvireli bir matematiki
- Johann Balmer (1825-1898) - deneme yanlma yntemiyle hidro
jenin gzlenen spektrum izgileri setlerinden biriyle uyum iinde
olan bir deneysel forml kefetti. 1890da Lundda Johannes
Rydberg (1854-1919) Balmerin sonucunun bir genellemesini buldu.
Bu izgilerin v frekans iin olan bu forml uygun bir biimde5

r(

.~ ~ \ )
\m
n J

(19.2)

eklinde zetleyebiliriz. Burada R (Rydberg sabiti) evrensel bir sabit


tir, m baklan zel seriyi ayrt eden sabit bir tamsay ve (mden

140

Kuantum Mekaniine Giden Yol

byk olan) r de verilen bir serideki belirli bir izgiyi tanmlayan


baka bir tamsaydr.
Bu kesikli spektrumu aklamak iin yaplan baarsz deneme
lerde Cambridge niversitesindeki Cavendish Laboratuvarnda
alan Kelvin ve J. Thomson, art ykn atomun hacmi ierisinde
dzgn bir ekilde daldn varsayan eitli (Thomson modeli di
ye anlan) klasik atom modelleri kurdular. te yanda, bundan ba
msz ve gerek anlamda bir ilerleme heyecan uyandran daha ba
ka deneysel sonular beklemek zorundayd. Hans Geiger (1882
1945) ve Ernest Marsden (1889-1970) 1909da Ingilteredeki
Manchester niversitesinde ykl bir parack demetinin ince bir
altn yapraktan salmasn inceledi. Bu deney, Manchesterda bir
profesr olan, atom fizii ve ekirdek (nkleer) fiziinin geliiminde
merkezi bir rol oynayan, son derece byk bir yetenee ve kavrama
gcne sahip bir deneysel fiziki olan Ernest Rutherford (1871-1937)
tarafndan nerilmiti. Rutherforddan ekirdek fiziinin Faraday
diye sz edilir. Temel dnce, salan paracklarn oluturduu
desenin atomun yapsn ve iindeki' kuvvetleri yanstmak zorunda
olduuydu. Geiger ve Marsden yaklak 400 atom kalnlnda bir
altn (7 9 A U 197) yapra ve bunu bombardmana tutan mermiler ola
rak da alfa (a) paracklarn (He++) kullanmlard, a paracklarnn
ou herhangi bir sapmaya uramakszn yapran iinden geip
gitmilerdi, a paracklarnn ktlesi ok byk (bir elektronun kt
lesinden yaklak olarak 7500 kat daha byk) olduundan, aslnda
elektronlar tarafndan hibir sapmaya uratlmazlar. Altn ekirdei
nin tamamnn ktlesi bir a paracnn ktlesinden yaklak olarak
50 kat daha byktr. Bu kadar, ktle ve art yk rnein hacmi
boyunca dzgn olarak yaylm olarak resmedildiinden, Thomson
modeli temel alnarak beklenen sonularla tutarlyd. Bu modele g
re, tek tek ktlesi byk cisimlerle deil, aksine altn atomlarnn
ok hafif krntlaryla karlamalar gereklemeliydi. te yanda,
arada srada baz a paracklarnn 9 0 den byk alarla geriye
doru saldklar gzlemlenmiti. Bu davran Thomson modeliyle
tamamen tutarszd ve Rutherforda altn atomunun ktlesinin nemli bir ksmnn art ykyle birlikte aslnda bir noktada youn
latn iaret etti.
Rutherford, Trlerin Kkeninin yazar olan Danvinin torunlarndan
biri olan gen kuramsal fiziki Charles Danvinden (1887-1962) bylesi
ekirdekli (.n.: ktlesi ekirdeinde younlam) bir atom tarafndan
oluturulan salmay tam olarak hesaplamasn istedi. Sonular

141

Blm VII

Rutherfordun beklentilerini dorulad ve deneyle de uyutu. Bu neden


le, fizikiler kendilerini Gne etrafndaki yrngesinde dnen bir ge
zegeninken ok da farkl olmayan bir ekirdekli atom modelini al
mak zorunda buldular. Byle bir dzenleme biimi mekaniksel adan
kararl bir yrnge olutursa da, merkezcil bir ekilde ivmelenen bu tr
bir elektron elektromanyetik enerji maldr. Bu, elektronun ekirdee
doru bir sarmal zerinde dnerek inerken atomun btnnn nere
deyse annda yok olmasna neden olurdu. Yalnzca bu olmakla kal
mazd, bu durumda ortaya kan elektromanyetik mann spektrumu
da kesikli deil aksine srekli olurdu.
iki bilim adamnn - Max Planck ve Niels Bohrun (1885-1962) bu bilmecelerle nasl baa ktklar ve bu srete zerine modern
kuantum kuramnn kurulduu temelleri nasl attklar bilinen bir
ykdr. te yanda, bulularna giden asl tarihi yol, fen bilimleri
zerine olan ders kitaplarnda byk bir sklkla anlatlagelen klasik
bulu yklerinden son derece farkldr. imdi, Planckla Bohrun
nasl yol aldklarn grelim.

19.2 Planck Hipotezi


Planck 1900de kara cisim mas problemine yeni bir yaklamla
bakt. Planck, Gustav Kirchhoff 1859da s al verii dengesine ulam
her taraf kapal bir kovuktaki ma enerjisi dalmnn, kovuun du
varlarnn kendine zg zelliklerinden bamsz olduunu kantlad
ndan ve daha nce bir ift kutuplu salncnn (.n,: ngilizcesi dipole
oscillator, birbirinden kk bir uzaklkla ayrlm iki zt elektrik y
knn belli bir zaman periyodu iinde belirli iki u arasnda (genellikle)
dzenli olarak salnd dzenleme) ortaya kard elektromanyetik
ma problemi tm ayrntlaryla alldndan, kara cisim (ya da ko
vuk) masna neden olan sistem olarak s al veri dengesinde bulu
nan yan bir harmonik salmc derlemesini kullanmaya karar verdi.
Dahas, ilk denemesinde dorudan doruya klasik elektrodinamik yak
lam baarsz olunca, denge konumunda s enerjisi dalm iin bir
ifade elde edebilmek iin termodinamie yneldi. Genellikle kara cisim
mas spektrumuyla uyumlu deneysel bir eri elde etme - ve bunu
ma alann temsil etmek iin kullanlan bir dizi harmonik salncy
kuantumlayarak (.n.: fizikte bir bykln ya da niceliin olas de
erlerini kuantum mekaniinin kurallarna uygun olarak kesikli deerle
re snrlamak) yapma - baars Plancka atfedilir. Planckm

142

Kuantum Mekaniine Giden Yol

kuantumlama meselesi zerine asl konumu hakkndaki tartmalara yol


aan soruyu bir kenara braksak da6, gerek balangta deneysel eriy
le uyum iinde iki-deikenli bir forml ad hoc bir termodinamik tez
araclyla karm olduudur. Imann (sistemdeki kullanlamaz du
rumdaki enerjinin bir ls olan) entropisiyle ilgili klasik ilikileri,
uzun dalga boylarnda (klasik olarak beklenen Rayleigh-Jeans yasasna
zde) gzlemlenen davranla - 1896da Wilhelm Wien (1864-1928)
tarafndan ne srlen - ksa dalga boylarndaki verilerle uyum sala
mak iin spektrumu kesen (baknz ekil 19.3) ad hoc yasa arasnda
olan bitenleri kestirebilmek iin deitirdi. Yapt hesaplamalarn ay
rntlar burada sunmak iin fazlasyla teknik olsa da7, asl olan,
Planckn zgn tezinin temel olarak olgularn bilimsel bir ekilde eri
lere uydurulmasndan olutuudur. Bu iki u arasnda uzlama arayan
zm bulma srecinden ansl bir kestirim diye sz etmitir. te yan
dan, bulduu forml Rubensin Planckn yeni formln Alman Fizik
Demeinin bir toplantsnda sunduu gnn akamnda gsterdii
gibi, tm dalga boylarnda deneysel verilerle tam olarak uyum iindey
di. Bu aamada Planckn elinde verilerle mkemmel bir uyum iinde
olan, ancak doruluunu kuramsal olarak gsterecek hibir ey olma
yan bir forml vard. Durumu kendi szleriyle yle anlatr:
Ima formlnn mutlak bir biimde kesin doruluu gerekten geerli
olarak alnsa da - kald ki bir yasa konumunda aa kmas da yalnz
ca ansl bir nseziyle olas olmutur - biimsel bir nemden daha faz
lasn tamas beklenemezdi. Bu nedenle, ie daha bu yasay kesin bir
biimde ortaya kardm gn kendime onun gerek bir fiziksel anlam
olup olmadn inceleme grevini vermekle baladm. Bu soru beni otomatik olarak entropiyle olaslk arasndaki i ie gemi ilikiyi al
maya - bir baka deyile, ilk kez Boltzman tarafndan balatlan dnce
izgisini izlemeye - gtrd... Yaammdaki birka hafta sren en yoru
cu almadan sonra karanlk kalkt ve uzakta hi umulmadk bir manza
ra grlmeye balad.8

Planck daha sonrasnda s al veri dengesindeki yan


harmonik salnclar problemine geri dnd ve sistemin toplam
enerjisini kesikli miktarlarda bltrd istatistiksel-mekanik tek
nikleri kulland.9 Bu salnclarn yalnzca - (zgn olarak Planck
tarafndan bu isim kullanlmam olsa da) gnmzde kuanta (.n.:
kuantumun oulu) diye adlandrlan - ayrk e miktarlarndaki
enerjiyi alabilmesi ve verebilmesi durumunda uygun ma dalm

143

Blm VII

yasasn elde ettiini buldu. Bu kuantann enerjisi, verilen ya da al


nan mann frekansna
e = hv

(19.3)

eklinde baldr. Burada h gnmzde Planck sabiti olarak bilinen


bir orant sabitidir. Planck enerjinin verilmesinin ve alnmasnn
kuantumlamasm gerekli bulduu halde, enerjinin kuantumlamas
kavramn elektromanyetik mann kendisine de uygulayacak kadar
geniletmekten kand. Bunun iin nedeni, olaanst bir ekilde
baarl olan Maxwell elektrodinamiinin srekli olarak deien mik
tarda enerji tayabilen bir elektromanyetik alan temel alarak ku
rulmu olmasyd. Gnmzde elektromanyetik alan kuantumlayabiliyoruz ve bu alann kuantumlarna foton diyoruz. Olaan
(ya da her zaman rastlanan) koullarda bir k n ok byk say
larda kuantadan oluur ve aslnda bir dalga olgusu gibi davranr.
(19.3) denklemi klasik olarak tamamyla beklenmedik bir eydir.
Planck, her bakmdan ne srd tezin devrimci yapsnn farkn
dayd. Berlinde Grunewald Ormannda bir yry srasnda k
k oluna yle dedi: Bugn Newtonunki kadar nemli bir keifte
bulundum.10 Planck, 10 Aralk 1900de kuramn Alman Fizik Derneinin nnde sundu. Yllar boyunca bu yeni yaklam klasik fi
zik erevesine uydurmaya abalad, ancak en sonunda kuantann
gerekliini kabul etti. Ona gre bu yllar boa harcanmamt; n
k sonunda boa giden bu abalar ona bir etkinin temel kuantumunun asl nemini ve atoma ilikin olgulara yeni bir yaklam getir
menin gereini retmiti.11
(19.3) denklemindeki varsaymn klasik fizik tarafndan kovuk
mas iin oluturulan problemlerden neden uzak durduunu
niteliksel olarak grmek olduka kolaydr. (19.3) denklemi dalga
boyu cinsinden e = he/A halini alr. Bu nedenle, kovukta ierilen
sonlu miktardaki toplam enerji iin etkinletirilebilecek bir en
ksa dalga boyu vardr. Bu ve ekil 19.2de ima edilen en uzun
dalga boyu snrlamasyla metin ierisinde buna elik eden tar
tma bir arada, az sayda kuantann ya ok kk ya da ok b
yk A ile kovuktan kaca anlamna gelir. Alman herhangi bir
T scaklnda her eri belirli bir en olas frekansta ya da dalga
boyunda en st noktaya ular.

144

Kuantum Mekaniine Giden Yol

19.3 B ohrun Yar Klasik Modeli


Niels Bohr da tpk Einsteinm grelilik kuramyla bir tutulmas
gibi, klasik fizikten tamamen ayr bir fizik dal olarak kuantum ku
ramnn kurucusu ve dnsel lideri olarak grlmelidir. Grelilik
neredeyse yalnzca Einsteinm bir kuram ve kuantum kuramndaki
nemli evrim de Bohrun bir eseri iken, Bohr yine de kuramn ge
limesinde yol gsteren bir ruh olarak (.n.: Kzlderililerin klt
ryle bir benzerlik kuruluyor.) yarm yzyl kadar merkezi rol oyna
d. Bohr, 1911de Kopenhag niversitesinden doktora derecesini
aldktan sonra ilk olarak J. Thomsonla almak iin Cavendish
Laboratuvarna gitti, ancak Thomson genel olarak Bohrun dokto
ra tez konusuyla ilgisiz buldu. Bohr 1912de Cambridgeten ayrla
rak daha nce ele aldmz gibi Rutherfordn atom iin kendi e
kirdek modelini gelitirmekte olduu Manchestera gitti. Bohrun
kendi atomik geiler kuramn gelitirmesi Manchesterda geirdii
drt aylk bir sre ierisinde olmutur.
imdi Bohrun hidrojenin kesikli izgi spektrumunun aklamas
na ulamasn salayan zgn savn zetliyoruz.12 Eer
Rutherfordun (ekil 19.4te belirtildii gibi) - e ykl ve m ktlesin
deki elektronun r yarapndaki bir dairesel yrnge zerinde + e
ykndeki bir byk ktleli ekirdek etrafnda dnd, ekirdek
atomunu ele alrsak, bu durumda kararl bir dairesel yrnge iin
koul elektrostatik ekim kuvvetinin gerekli merkezcil kuvveti sa
lamasdr. Bu art enerjinin korunumu, Bohrun elektronun dnme
frekansn enerjisi cinsinden13

v = 1 = j l = V2 ( - e
t

2jtr

(1941

7vz yjm

eklinde ifade etmesine olanak verdi. Klasik elektrodinamik bu tr


ivmelenen bir elektronun, (19.4) denkleminde verilen elektronun
dnme frekansna eit bir frekansla ma yapmasn gerektirir. te
yanda, E klasik olarak herhangi bir (eksi) deeri alabileceinden,
atom tm frekanslarda r, bylece ortaya - deneyle elien bir bi
imde - srekli bir spektrum karr. Bohr, kesikli bir kararl yrn
geler kmesi (bir baka deyile, yalnzca belirli r deerleri) elde ede
bilmek iin, basite elektronun yalnzca izin verilen bu yrngeler
den birindeyken hi k mayacan ve dinamik olarak kararl ka

145

Blm VII

lacam varsayd. Bunun iin klasik hibir aklama yoktu ve o da


herhangi bir aklama sunmad. Ayrca bir elektronun yalnzca izin

V f
rrk

e k il 1 9 .4

B o h r u n a to m m o d eli

verilen bir yrngeden bir dierine srekli olmayan bir gei yapar
ken ma yaptn ya da sourduunu varsayd.14 Bohr, Planckm
bir harmonik salmc tarafndan verilen ya da alman enerjiyi hv nn
katlar biiminde kuantumlamasyla uyum iinde, izin verilen bir
yrngeye doru den balangta hareketsiz duran serbest bir elektronu (bir baka deyile, ekirdekten sonsuz uzaklkta bir elekt
ronu) gz nne ald ve fotonun hv enerjisini son yrngesindeki
elektronun enerjisi cinsinden
n = 1, 2 ,3 ,...

(19.5)

olarak kuantumlad. (19.5) denklemindeki 1/2 katsays ok nemli


dir, ayn zamanda da tuhaftr. Bohr sonu olarak elektronun dnme
frekansnn balangta hareketsiz dururken sfr ve sonrasnda son
yrngesinde (19.4) denklemindeki klasik v deerini aldn ne
srd, bylece elektronun ortalama frekans tam olarak v/2 dir.
Verilen mann frekansn bu niceliin bir tam kat olarak ald.
Bohr v y elemek iin (19.4) ve (19.5) denklemlerini birletirirdi ve
hidrojen atomundaki elektronun izin verilen enerji deerleri olarak
T

2tc me
'n ~ hUZ2
n

n = 1, 2 ,3 ,...

(19.6)

elde etti.
(19.6)
denklemi - (i) balang seviyesinden (f) biti seviyesine yap
lan bir gei iin enerjinin korunumu (Ej - E{ ) = hv biiminde alma-

Kuantum Mekaniine Giden Yol

nn yannda - hidrojenin spektrum izgileri iin Balmer formlnn


((19.2) denklemi) elde edilmesine izin verir.15 Burada, tpk Planckn
kara cisim mas formln elde ederken kulland zgn ad hoc
ynteminde olduu gibi, yeni bir kuram el yordamyla arama srecinin
banda bir hayli fazla miktarda (ancak her zaman kendi iinde tutarl
olmayan) kestirimlerde bulunulduunu gsterebilmek iin Bohrun ders kitaplarnn genellikle Bohrun karmn verdiklerinden farkl bir
yoldaki - zgn dnce yolunu sunduk. Bu, yeni rlar aan ilerle
meler yaplrken olduka sk rastlanan bir durumdur. Byk ounlukla
sonradan yaplan incelemeler daha derli topludur ve ok hoa gitmeyen
ayrntlardan arndrlm olurlar. Aslnda Bohrun durumunda Bohrun
1912-13te (19.5) denklemindeki arpm katsaysnn tam olarak ('A, 1,2,
?) ne olmas gerektii konusunda emin olmad ve Bohrun yalnzca
bir alma arkada ona Balmern formln iaret ettikten sonra gz
lemlerle saysal uyumun ancak bu katsay iin 1/2 kullanldnda olas
olduunu fark ettii ak olarak grnmektedir. Bylece, elektronun
ortalama frekansnn Ola v nn aritmetik ortas olduu yolundaki
neri, olan bitenin doruluunu kantlama abas sonrasnda km bir
dnce olarak grnr. Balmerm formln grr grmez herey
bana ak grnd.16 Bohr ancak, Philosophical Magazine ile olan ya
zmalar kendisi adna Rutherford tarafndan yaplan ve Atomlarn ve
Molekllerin Yaps zerine baln tayan ayn 1913 makalesinin
sonraki ksmlarnda, (19.5) denklemindeki kuantumlama koulunun i
asal momentumu olarak bilinen mvr arpmnn kuantumlamasna
denk olduunu belirtti.
Bu makalede verilen hesaplamalar iin mekaniksel bir temelin bulunup
bulunmad sorusundan sz edilemeyecei ok ak olmakla birlikte,
[(19.5) denklemindeki] hesaplamann sonucunun anlamn bildiimiz
mekanikten dn alnm sembollerin yardmyla ok basit bir ekilde
aklamak olasdr. Elektronun ekirdek etrafndaki asal momentumunu i ile gstererek, ... hesaplamann sonucu u basit koulla ifade edi
lebilir: Duraan hale ulam bir sistemdeki elektronun ekirdek etrafn
daki asal momentumu, ekirdekte bulunan ykten bamsz olan ev
rensel bir deerin tam bir katna \ft = nh/2n\ eittir.17

Bunu, Bohrun nemli varsaymlarn kullanan geleneksel ders kita


b karmlaryla karlatrmak reticidir. Bunlar genellikle, bir ekir
dek etrafnda dairesel bir yrngedeki bir elektron iin unlarn gerek
olduunu kabul ederek ilerler: (i) yalnzca belirli yrngelere izin verilir;

147

Blm VII

(ii) bu yrngelerdeki elektronlar maz; (iii) izin verilen bir yrnge- '
den bir dierine yaplan gei sresince elektronlar ortaya homojen
ma (belli bir frekanstaki ma) saarlar ve (iv) asal momentum
l = mvr = n
2n

n = 1 ,2 ,3 ,...

(19.7)

biiminde kuantumlanr. Balmer forml bundan hemen karlr.18


Tm bunlar ok verimli bir ekilde ilerler, ancak (19.7) denklemini
neyin harekete geirdii hakknda hibir fikir yoktur.
Genellikle yar klasik model olarak adlandrlan Bohr modelinin
zgn biimi, niceliksel olarak yalnzca ntr hidrojen atomu (H), tek
bir elektronu iyonlam helyum (He+), ifte iyonlam lityum
(Li++), vb. gibi tek elektronlu atomlar iin alr. Bohrun alma
snn gl etkisi, kktenci varsaymlar tartlr olarak kalsa da, ok
abuk ve ok geni oldu. Bu olaanst Balmer formln ve
Rydberg sabitinin saysal deerini bilinen temel sabitler cinsinden
elde etme baarlar, genel olarak mkemmel olarak grld ve dik
kati hak etti. (Bu ve sonrasnda atomun yaps ve ma zerine yap
t almalar 1922 ylnda Nobel Fizik dl almasna yol at.)
Bohrun 1913 makalesinin yaynlanmasndan neredeyse hemen son
ra, bu almay genelleme ve arndrma abalarna giriildi. Atomla
r incelemek iin evrilen kurallar kmesinden gnmzde eski ku
antum mekanii diye sz edilir ve bunlar klasik betimlemeden ku
antum olanna gemek iin asl olarak basamak ierirler. Sistemin
olas hareketlerini belirlemek iin klasik mekanik kullanlrd; ger
ekte izin verilen yrngeleri semek iin kuantum koullar konur;
son olarak, elektronun izin verilen (ya da kararl) bir yrngeden bir
dierine geileri srasnda verilen ya da alman kuantann frekansla
rn sabitlemek iin enerjinin korunumu kullanlrd. Mnih niver
sitesinde kuramsal fizik profesr olan Arnold Sommerfeld ok ksa
srede bu tekniin tannm bir uzman haline geldi. Hidrojen ato
munu ekirdein yaknndan geen bir eliptik yrngedeki elektro
nun ktle deiimine izin vererek zel grelilik kuramna gre ele
ald. Bununla, tek banaym gibi grnen spektrum izgilerinin
her birinin daha yakndan incelendiinde birbirine ok yakn konu
lanm farkl izgiler ierdiklerinin bulunmasyla kefedilen baz ince
deneysel ayrntlar aklayabilmiti. te yanda, Bohrun yalnzca
tek elektronlu atomlar iin alan zgn modeli gibi, Sommerfeldin
grelilie uyarlanm hesaplamalar da hepsi iin deil yalnzca be-

148

Kuantum Mekaniine Giden Yol

lirli spektrum izgileri iin doru sonular veriyordu. Bu ince yap


nn asl kkeni grelilie uyarlanm ktle deiiminden olduka
farkl bir eydir. (Gnmzde, elektron spini kavram bu tr bir ince
yapnn aklanmasnda temel bir tatr.)

19.4 Gerek Bulularla Bulgulardan


Akla Uygun Yaplar Kurma Kar Karya
B byk bulularn (Planck yasas ve Bohr modeli) bir kere ya
plm olduktan sonra, tam olarak nasl yapldklarnn neden ger
ekten nemli olduu sorulabilir. Bilim geree ulayorsa, bu ger
ee (herkes tarafndan bilinen dan zirvesine) ulamak iin kulla
nlan asl yolun yasalarn ya da kuramlarn kendileri gz nne alndnda nasl bir nemi olabilir ki? Ortada tarihsel kesinlik sorunu
var tamam, ancak bu yalnzca bilim tarihileri iin nemli olabilir.
24. Konuda kuantum kuramnn ieriinin ta kendisinin asl bulu
srecine ve kurucularndan bazlarnn zel dnsel tutkularna bir
eyler borlu olabileceini greceiz. te yanda, - daha az tart
maya yol aan bir not olarak da - bir bulu srecinin bilinmesi ge
nellikle buluun kendisini daha anlalr klabilir.
Planckn kara cisim mas yasas iin savunduu tez durumun
da, nce baarl bir ekilde deneyle uyumlu bir eri bulmasn hakl
gstermesini salayacak bir tez - herhangi bir tez - uydurmak iin
yaplm ad hoc bir aba, sonra da - neredeyse kendi (klasik olarak
dnmeye yatkn) iradesine kar gelerek - kuantumlama hipotezi
ni kabul etmeye zorlanm bir bilim adam gryoruz. Bu, Planckn
enerji kuantumlamasnn ksa dalga boylarnda kara cisim mas
erisi zerine gerekli snrlamay (bir baka deyile, mor tesi y
kmdan kurtulmay) salayacan tahmin etmesiyle aniden yaplan
bir bulu (bir dehann birden bire parlamas) deildi.
Bohr atomu durumunda verilerle (burada, Balmer forml) uyum elde
edebilmek iin bu trden ad hoc hareketleri ok daha fazla gryoruz.
Bohrun kuantumlayacak bir enerji bulmak iin umutsuz abas (bir ba
ka deyile, (19.5) denklemi), 1913e gelindiinde Planckm enerjiyi
kuantumlamasnn oktan kabul grm ve artk tartlmaz olduunun
farknda olduumuz zaman daha anlalr hale gelir. Genellikle iyi bilim
- altklan bilim alannda iyi olan bilim adamlar gibi - var olmaya
balayan bir kuramsal tasarya henz zlememi bir problemde ilerle

149

Blm VII

me salamak iin gereken ne kadar az sayda yeni ve tartmaya yol aan


e konursa o kadar yeterlidir anlamnda tutucudur. Bohr bu nedenle (o
sralarda kabul edilen kuramda hibir temeli bulunmayacak olan) bir
asal momentumu deil, bir enerjiyi kuantumlamaya abalad. O du
rumda elektromanyetizmann yasalarn (yrngesinde ivmelenen bir
elektronun mamas) oktan askya almt ve bu bile kendi bana yete
rince kktenciydi. Eer ok fazla sayda yeni ilke doru diye kabul edi
lirse, kartlmaya ya da kantlanmaya abalanan sonucun arszca varsayld sulamasyla kar karya kalnabilir. Burada Bohr kendi
kuantumlama koulunu ((19.5) denklemini) kabul edilen bir dnceler
matrisi iine yerletirdi. (Maxwell de Ksm 14.2de grdmz gibi
kendi yer deitirme akmn genel bir elektromanyetik eter erevesi
iinde kabul ettirmeye alrken benzer bir ey yapmt.) Bu nedenle,
Maxwellin, Planckn ve Bohrun durumlarnda nemli bilimsel kuram
larn bulu (ya da belki de daha uygun bir ekilde sylersek, yaratlma)
srecinin deerim daha iyi kavrayabiliriz.
Bu rnek buluta yalnzca saf mantk ve deneysel kanttan
daha fazlas rol oynamt. Benzer biimde, kuramlarn kurulmas ve
kuram seimi konularnda genellikle baka etkenler de ilgili olur. Bu
tr ltlerin rnekleri verimlilik, gzellik ve kolay anlalrlktr.
Bunlar nemli olabilirken, eer baarl, utkulu ya da kabul edilen
kuram cinsinden tanmlanmlar ve sonrasnda bu konuda yaran
bir kurama uygulanmlarsa, ayn zamanda kk drc bir e
kilde nyargl da olabilirler. 23. Konuda bu tr ltleri kuantum
mekaniinin eitli yorumlarna uygulandklarnda ele alyoruz. te
yanda, nce kuantum mekaniinin geliiminde ans eseri olan tarih
sel olaylarn etkisi sorusunu ele alalm. .rnek olarak, kuantum me
kaniinin utkulu (Kopenhag) yorumunun yaratclarnn yetitirilile
ri ve dnsel bak alar nemli etkenler olabilir mi?
Bu i$te gerekli sahneyi oluturmak iin, kart konumlara - dalga
mekaniine kar matris mekanii - nasl ulaldnn ve her gr
iin ne srlen tezlerin bazlarnn ne olduunun kaba bir taslan
izeceiz. Biri (.n.: dalga mekanii) kklerinin izini elektromanyetik
olgularn doasna, dieri (.n.: matris mekanii) kesikli spektrum
izgilerinin allmasna dek srer. Hem bu iki grupta anahtar ko
numundaki oyuncularn genel dnsel bak alarnn tamamyla
farkl olduunu, hem de her grubun ok farkl fiziksel olgu snflary
la baladn greceiz. Bu sreksizlik - sreklilik ikilii, ans eseri
olarak dnsel ballklarda ve allan fiziksel olgulardan kk
lenmi gibi grlebilir.

150

Kuantum Mekaniine Giden Yol

19.5 Kuantum Mekaniine Giden ki Yol19


1920lerin balarnda atomlarla ilgili alanda klasik fizik iin bir
krizin ortaya ktn daha nce grdk. Bu krizin zm fiziksel
dnyaya olan bak amzda temel deiiklikler gerekletirecekti.
Belirlenemezciiik (.n. 12. Konuda incelenenen belirlenimcilik
kavramnn tam tersi) bunda nemli bir rol oynayacakt. Yine de,
belirlenemezciliin doann temel bir zellii olduu olaslnn
yirminci yzyln ilk ksmlarnn da ncesinde ciddi olarak gz nne alnm olduu vurgulanmaya deerdir. On dokuzuncu yzy
ln sonlarna gelindiinde oktan, genellikle klasik fizikle ilikilendirilen anlalmas kolay belirlenimcilie kart olarak doadaki (eya
nn doas gerei ans olasln da ieren) belirlenemezciiik kavra
m iin ezici olmasa da, nemli gemi dnsel rnekler vard. Bu
dnceler, bilim felsefesi zerine yazdklar yeni bir kuantum me
kaniini biimlendirecek olan gen bilim adamlarnn kavramsal
yetitirililerinin bir paras haline gelen Poincareyi etkiledi.20 Ben
zer bir dnce izgisindeki Soren Kierkegaard (1813-1855) nesnel
belirsizliin insan bilinmeyene doru bir srama yapmaya zorlaya
bileceine, bylece verilen kararlarn her zaman srekli bir mantk
zincirini (ilke olarak bile) temel alamayacana inanyordu. Bu d
nsel bak alarndan bazlarnn Bohr zerinde Harald
Hoffdingin (1843-1931) retileri araclyla bir iz brakt iyi bir
ekilde belgelenmitir.21 rnek olarak, Heffdingin inanlarndan
biri yaamdaki kesin sonulara yol aan olaylarn ani sramalar ya
da kesiklikler yoluyla ilerlediiydi; bu dnce Bohrun atom olgula
rna bak asna katlmt.
Bizim iin nemli olan nokta, yalnzca bu trden zel dnsel
tutkularn kuantum mekaniinin yirminci yzyln ilk ksmlarnda
izledii yolu belirledii deil, aksine bu kavramlarn kuantum kura
mnn yaratclarnn ulaabilecekleri bir halde - ve zihinlerinde olduu, kuantum kuramnn son, kabul edilen biiminin seimi
zerinde olaslkla bir etki uyguladdr. Ve doal olarak bu zemi
nin bir ksm da daha sonralar - bilimsel kuramlarda ortaya kan
kavramlarn deneysel olarak belirlenmesinin ya da tanmlanmasnn
temel rol zerine vurgu yapan - mantksal pozitivizm olarak d
zenlenecek olan zd. Bu on dokuzuncu yzyln sonu ve yirminci
yzyln bandaki dnsel fikirlerin kalt, terimlerin tanmlanma
sna ve kuantum kuramnn oluumunda nemli olduu ortaya kan
tartmalarn izledii yolun biimlendirilmesine yardmc oldu.

151

Blm VII

imdi her biri kuantum mekaniinin kendi formlasyonuna yol


aan tamamyla farkl iki tarihsel rotaya dnyoruz. nce matris
mekaniiyle balayalm. Kuantum kuramnn bu yorumuna yol aan
programda yer alan ana oyuncularn (Bohr, Heisenberg, Wolfgang
Pauli (1900-1958), Pascual Jordan (1902-1980) ve Max Born (18821970)) saysnn azl, bunun kapal bir grup olduuna iaret eder.
Bu, hem Pauli hem de Heisenbergin M nihte Sommerfeldin dok
tora rencileri olduunu, her birinin sonrasnda biri dierinin yeri
ni almak zere Gttingende Bornun yardmcln yaptn ve da
ha sonra da Kopenhagda Bohrla birlikte altklarn fark ettiimiz
zaman akla ok daha yatkn hale gelir. Bu iki gen adam 1922'de
Gttingende Bohr tarafndan verilen bir konferanstan ok etkilen
milerdi. Jordan da bu sralarda Gttingende bir renciydi.
Bohrun kendi yetitiriliindeki onu doada en temel seviyede kesin
tili bir yap olduu dncesine - ya da en azndan onu bu dn
ceye ak yapan - ve en sonunda da kartlar arasndaki tamamlay
clk retisine yatkn hale getiren dnsel etkenleri az nce be
lirtmitik. Bu srekli olmayan geiler esi onun 1913teki hidrojen
atomunun (Ksm 19.3) yar klasik modelinin temel bir zelliidir.
Sommerfeldin ekolnde atoma ilikin olgular tartmak iin geerli
dil olduu kesindir. Kesiklikler kuantum mekaniinin bu
formlasyonunda ana meseleydi.22 Her haliyle nedensellik balan
gta bu programn geliimindeki merkezi soru deildi.
Ana oyuncular, byk oranda belirli klasik yaklamlarn baar
szl nedeniyle ilkesel olarak neyin olas olup neyin olamayaca
konusunda deiik dnsel konumlar almlard. Bunlar mantksal
ya da ilke-olarak rtmeler deil, aksine sonradan inak (dogma) ha
line gelmi gl, pratik inanlard. Bu nedenle, Bohrun kendi dokto
ra tez almas metallerin klasik elektron kuramnn baarszlnn
klasik ilkelerin kendilerindeki temel bir yetersizlie balanabileceini
ne sryordu. Pauli, genel grelilik ve ilgili alan kuram genellemele
ri zerine olan almalarnda kendisini (yine bir baarszlk yzn
den) paracklarn tekillikler olduu bir srem alan (.n.: gerel say
larn okluuna sahip bir kme zerinde tanml alan) kuramnn olas
olmadna inandrd. Pauli, nl 1921 tarihli Grelilik Kuram adl
kitabnda oktan deneysel adan - ilke olarak - gzlemlenemez nice
likleri tartmann anlamsz olduu grne sahipti.23 Bu inancn
kendisinde kesinlikle gl bir operasyonalist (ilemselci) (.n.: felse
fede bilimdeki tm kuramsal terimlerin yalnzca izlenmesi gerekli
yordamlar ya da yaplmas gereken ileri araclyla tanmlanmas

152

Kuantum Mekaniine Giden Yol

gerektii ynndeki gre sahip kii) hava vardr. Pauli 1923e ge


lindiinde fizikte kullanlan herhangi bir eyin ilemsel tanmn24 ve
srekli kavramlarn kesikli olanlarla yer deitirmesini istiyordu. Her
ey gz nne alndnda, gzlemler asl olarak belirli bir yerde snr
landrlmlardr ve anlk olarak yaplrlar, lmler de kesikli olurlar;
Pauli bu yapnn Tju tr gzlemleri ve lmleri aklayan her kura
mn temeline tanmas gerektiini hissetti. Bunun nemli kavramsal
yeniden ele almalar gerektireceine inand. Hem Pauli hem de
Heisenberg Bornun orbitalleriyle (.n.: orbital: elektronun bir atom
daki ya da molekldeki olas konumunu ya da yrngesini veren
dalga fonksiyonu) eski kuantum kuramn molekler sistemlere uygu
lama abasndaki programnda yer aldlar ve bu yaklamn tamamy
la baarsz olmas onlar elektron orbitallerinin anlamsz olduuna
inandrd. Bu kktenci bir kavramsal devrime olan gl istek, o sra
larda genel olarak kltrel evrelerde ve Paulinin ve Heisenbergin
kuantum kuram hakkndaki beklentilerinde de yaygnd. (Ksm
3.A daki alntdan Poppern I. Dnya Sava sonrasndaki benzer
gzlemini hatrlaynz: Ortam devrimci sloganlarla ve fikirlerle, yeni
ve genellikle lgn kuramlarla doluydu.).
Kuantum srelerinin ilk derin ve tutarl mekanii Heisenberg ta
rafndan 1925te formle edildi. Heisenberg, 1924-1927 yllar ara
snda Kopenhagda Bohr Ensttsnde geirdii sre iinde, kendi
kuantum mekanii yorumunu oluturmadaki en yaratc almala
rndan bazlarn yapt. 1932de bu almalaryla Nobel Fizik dln ald. Kendi yeni kuramndaki fiziksel niceliklerle birlikte d
nd (sonradan ilemciler adn alan) matematiksel nesneler
ak olarak u tuhaf zellie sahipti: Bunlardan iki tanesini arpnca
elde edilen yant arpmn hangi srada yapldna balyd. Bir
baka deyile, arpma ileminin deime zellii yoktu, bylece
A B = BA .25 Heisenbergin yeni mekanii o zamanlar ou fizikinin
alkn olmad bu matematiksel zellik nedeniyle gizemli olarak
grld ve hemen kabul edilmedi. Ancak, tam ve tutarl bir yeni
mekanik verme ve deneylerle ilgili sorular yantlama umudunu ta
dndan peine dld - ayrca tam o sralarda baka uygulanabi
lir seenekler de yok gibi grnyordu. Heisenbergin 1925 yl ma
kalesindeki bu deime zelliine sahip olmayan niceliklerin, ma
tematikiler tarafndan zaten ok iyi bilinen bir nesneler (matrisler)
snf olduunu fark eden Max Borndu. Heisenbergin kuramnn bu
(srekli olmak yerine) kesikli matematii, doann Kopenhag ekol
nn temel olarak ald srekli olmayan, kesintili (nedensel olma

153

Blm VII

yan) yapsn temsil etmek iin ok uygundu. Neyse ki, kuantum


mekaniinin baz kavramlarn anlamak amacyla bu yeni matematiksel konunun peinden gitmek zorunda deiliz, nk Envin
Schrdinger (1887-1961) Heisenbergin almasndan ksa bir sre
sonra ve ondan tamamen bamsz bir biimde, ok farkl bir bak
asyla yola koyularak kuantum mekaniinin baka, ama sonu ola
rak denk bir formlasyonunu (bu kez srekli matematik cinsinden)
verdi. Schrdingerin kuram bildik kavramlar cinsinden daha kolay
ele alndndan, imdi ynmz ona eviriyoruz (ve 20. Konuda
bu kuram hakknda daha fazla ayrnt veriyoruz).
Kuantum mekaniine giden bu ikinci yol Einsteinm, Louis de
Broglienin (1892-1987) ve Schrdingerin almalarn merkez olarak
ald iin, ie nce Einsteinm dnsel adan ballklarnn kkle
rine bakarak koyulalm. Einsteinn fizikteki temel sorular - grelilik,
kuantum kuramna olan bak as ve ok uzun bir sre boyunca deimeksizin birleik bir alan kuramna olan ball - zerine olan
genel konumu, bir fizikinin nedensel bir uzay-zaman kuramnda
yakalamaya alt d fiziksel dnyann akla uygun yaps iin bir
aray olarak grlebilir. Bir baka deyile, Einstein'm temel bak
as, nesnel bir gereklik cinsinden kavranabilir akla yatkn, neden
sel26 bir dnya gryd. Bu nedensellik kavram temel fiziksel s
relerin srekliliine iaret ediyordu. Doal olarak, bunun gibi genel
tutkularn fiziksel olgularca sunulan bilmecelerle kesiimi belirli bir
kuramla ya da aratrma programyla sonulanyordu.
Einstein, 1909da Planckn kara cisim ma yasasn ve
Planckm enerjinin kuantumlanmas koulunu, bu yasalar tarafndan
kontrol edilen mann ortaya hem dalga hem de parack zellikleri
koyduunu matematiksel olarak gstermekte kulland. 1909da
Salzburgda yaplan bir konferansta aadakileri belirtti:
Bu nedenle, kuramsal fiziin geliimindeki bir sonraki aamann dalga
ve yaylma kuramlar arasnda bir eit kaynama olarak yorumlanabile
cek yeni bir k kuram getirecei grndeyim.27

Geriye dnp bakldnda bunu, (daha sonra ayrntl olarak ele


alnacak olan) dalga-parack ikilii kavramyla (olduka tarihsel
olmayan bir biimde) erken bir flrt olarak grme eilimi gsteririz.
Einstein, 1917de mann kuantum kuram zerine yaynlanan bir
makalede molekllerin d kaynakl bir ma alannn etkisi altnda
ma alp verirken hem momentumun hem de enerjinin korunmas

154

Kuantum Mekaniine Giden Yol

gerektiini gsterdi, bylece bu tr maya ine mas ad verildi.


Arthur Comptonun (1892-1962) elektronlar tarafndan yaplan
mann salmas zerine yapt sonraki deneysel almalar serbest
durumda elektromanyetik kuanta hipotezine destek verdi. Einstein,
1917deki bu ayn makalede ma yayan bir molekln geri ekilme
ynnn ... kuramn u andaki durumuna gre yalnzca ans ile
belirlendiini ve kuramn zayflnn temel oluumun sresini ve
ynn ansa brakmakta olduu ... gereinde ... yattn belirt
ti.28 Einstein burada bunu, daha sonrasnda da olduu gibi, kuramn
bir yetersizlii, gelecekte stesinden gelinecek geici bir baarszlk
olarak ald.
Bu sreklilik ekolndeki dier anahtar kii de Broglieydi.
1923te Einsteinm fotonunun ikili (dalga-parack) doasn anlama
abas ierisinde dalga mekanii kuramn balatt. De Broglie gen
liinde dalga optii ile klasik parack mekanii arasndaki iyi bili
nen biimsel matematiksel benzerlikten etkilenmiti. De Broglie, bu
benzerliin ve Einsteinm k kuantas zerine kendi gemi al
malarnn bazlarnn zerine yap kurarak, kendisiyle birlikte d
nlen dalga tarafndan belirlenen bir yol izleyen bir parack modeli
ne srd. Einsteinla de Broglie arasnda bak alar bakmndan
ok byk bir yaknlk vard. Einstein, 1925te de Broglienin fikirle
rinin yalnzca bir benzerlikten daha fazlasn ierdii grnde
olduunu belirtti.29 Einstein tarafndan yaplan bu duyuru, dikkati
de Broglienin almalarna ekti. Gerekten de, Schrdinger bunu
Kuramm de Broglienin tezi ve Einstein tarafndan aklanan ksa
30
ama son derece uzak grl dncelerle zendirilip ortaya kt.
diyerek anmtr. Schrdinger, Einsteinn gaz kuram- zerine olan
bir makalede fotonlarn eter salnmlarnn enerji seviyeleri olarak
grlebilecei, kovuk masnn en utaki k-kuantum temsiline
karlk gelmesinin gerekmedii ve
Bu, paracklarn dalga zemini zerindeki bir eit dalga tepesi olmak
tan baka bir ey olmadn syleyen, hareket eden paracklarn de
Broglie-Einstein dalga kuramnn ciddiye alnmasndan baka bir anla
ma gelmez.31

sonucuna vard. Schrdinger ayn yl (1926) kendi dalga denklemi


nin akla yatkn olduu ynnde bir savda bulunmak iin
Hamiltonun mekanikle optik arasndaki benzerliini kulland.
Kuantumlama srekli bir dalga fonksiyonu zerine art koulan snr

155

Blm VII

koullar araclyla yerine getiriliyordu. Schrdinger kuantum mekaniinin formlasyonu iin 1933 Nobel Fizik dln (Paul Dirac
(.1902-1984) ile) paylat.
Bu kaba taslak gsterim, bu kk grubun (Einstein, de Broglie ve
Schrdinger) nedensel bir betimlemeye konu olan temel bir fiziksel var
lk olarak srekli bir dalgaya kar (en azndan az nce ele alnan geli
imin balang aamas srasnda) bir ballk paylatn belirtme
amacndadr. Gz nnde canlandrlabilirlik ve kendi iinde tutarllk,
klasik fiziksel kuramlarn kabul edilegelen ayrt edici zellikleri olmu
tu. En azndan belirli, klasik tipte bir dalga ontolojisiyle (.n.: var ol
mann doasyla ilgili metafizik dal) kusursuz olmasa da daha anlala
bilir bir kurama sahip olarak, bir dalga-parack ikilii kavramn temel
alan kavramsal olarak anlalmas g bir ontolojisi olan soyut bir ku
ramsal ereveden daha iyi saylabilirdi.32 Dalga mekanii ekol tara
fndan alnan konum, o zamanlarda kabul edilmi olan klasik fizik kav
ramlarna gre daha doal (kesinlikle de daha tutucu) olanyd (bir
baka deyile, daha az kktenci bir ayrl temsil ediyordu).

19.6 Kopenhag Yorumunun Biimlendirilmesi


Kuantum mekaniinin tutarl bir yorumunun oluturulmas iin ge
rekli enerji, matris mekanii ile dalga mekanii arasndaki arpma
tarafndan saland. Bu anlamazlkta nde gelen baz kahramanlar
kuantum mekaniinin yalnzca tek bir doru yorumunun olabileceini
hissettiinden ortada bir kriz kans vard. Bilim adamlarnn tek bir
yasa ya da kuram olduu inancnda olmalar seyrek olarak grlmese
de, Bohr daha bir ocukken bile doa yasalarnn tekliine ve gereklili
ine inanrd.33 Byle bir inan, kuantum mekaniinin olas tek doru
yorumunu aramay ya da bunu formle etmeye almay hakl gste
rirdi. Heisenbergin kuantum mekaniinin sonluuna olan inanc, Ko
penhag yorumunu (Ksm 20.4te ele alacamz) kendi belirsizlik ban
tlar araclyla biimlendirme ura iin temeldi.34 imdi, Kopenhag
yorumunun Schrdingerin dalga mekaniinin Gttingen-Kopenhag
matris mekanii programna sunduu meydan okumann altnda for
mle ediliinin nasl gerekletiini ve Kopenhag yorumunun egemen
liini (ya da stnln) nasl kabul ettirdiini olduka ksa bir ekil
de zetlemeye alalm.
Bu tarihi gelimelerle ilikili bir etken, dnsel bak alarnda
kuaklar arasndaki izgiler boyunca oluan ayrlkt: Einstein,

156

Kuantum Mekaniine Giden Yol

Schrdinger ve de Broglie gibi kiilerin temelde klasik, daha eski


dnya grne kar, genel olarak Heisenberg, Pauli, Jordan ve
grubun yeni bir yesi olarak Cambridge niversitesinden Dirac da
katlmak zere, daha gen kuak (burada Bohr ve Born ayr olmak
zere) tarafndan var edilen kktenci bir ekilde farkl, sonu olarak
belirlenemezci fiziksel sreler kavram. Heisenberg, Pauli ve Bohr
arasnda ampirist-operasyonalist bir dnsel eilimin yaygnla
masnn izi ksmen Einsteinm 1905teki grelilik makalelerine
(Einsteinn daha sonraki dnceleri gz nne alndnda biraz
alayc bir ekilde) dek srlebilir. Bir yan bir kuramdaki gzlemlenemez varlklardan kanma olan bu operasyonalist yaklam, gen
Alman fizikileri zerinde byk bir izlenim oluturmu ve derin bir
etki uygulam gibi grnmektedir. imdi bu tr etkenlerin Kopen
hag ekolnn Schrdingerin dalga mekaniine verdii tepkinin id
detini anlamamzda nasl yardmc olduunu grelim.
Matris mekanii asl olarak hibir fiziksel yorumu olmayan soyut bir
matematiksel formalizm (.n.: felsefede mantksal ya da matematiksel
ifadelerinin anlam olmayan ancak (fiziksel varlklar olarak kabul edi
len) sembollerinin yararl uygulamalar olan bir biim sergiledii d
nsel kuram) olarak Heisenberg tarafndan ak bir ekilde ortaya ka
rlm ve Kopenhag ekolnn dier yeleri tarafndan gelitirilmiti.
Heisenberg, klasik mekanik gibi baarl bir formalizmin tek bir para
dan olutuuna ya da bir btn olduuna ye tm yapsn ykmakszn
temel bir ekilde deitirilemeyeceine inanyordu. (Bu, Ksm 11.1de
kendisinden sz ettiimiz evrenin Aristocu yapsnn birliiyle baz
bakmlardan benzerlikler tamaktadr.) Bir formalizmin kendi uygun
yorumunu tek bir ekilde belirledii ynndeki dikkate deer dnce
ye de sahipti. Heisenberg, Schrdingerin srekli, nedensel, byk
oranda gz nne getirilebilir fiziksel sreler cinsinden bir yorumla
glendirilmi ak bir ekilde ok farkl olan formalizminin ortaya
kmasndan olduka rahatsz olmutu. Durum, Schrdingerin yine
1926da matris mekanii ile dalga mekanii formalizmlerinin temelde
matematiksel olarak denk olduklarn gstermesiyle Heisenbergin a
sndan bir bakma daha da kt hale geldi. Matris mekaniinin doru
yorumunun mmkn olduunca hzl bir ekilde bulunmas gerekli
olarak kalyordu. Bu, Kopenhagda Bohr, Heisenberg ve Pauli ile nem
li bir giriimdi. Heisenberg ve alma arkadalar iin daha da kts
matris mekanii formalizminin ok fazla baarl uygulamasnn bulunmamasyd. Aslnda, Schrdingerin dalga mekanii kuramsal fizik
ilerin ho bir ekilde geni bir eitlilikte baarl biimde dorulanm

157

Blm VII

hesaplamalar yapmalarna izin vermeden nce matematiksel bir batak


lkta batp yitmi gibi grnyordu.35 ou kuramsal fiziki tarafndan
kullanlan formalizm matris mekanii deil dalga mekaniiydi. Hesap
lama cephesindeki bu sava kaybetme tehlikesi daha baka- sonular
da tehdit ediyordu. Heisenbergn iinde ilerleme konusunda kiisel
hrslar vard ve Almanyada kuramsal fizik alannda birok profesrlk
makam alyordu. Kopenhag ekolnn yeleri, kuramsal fiziin gele
cekte alaca ynn kontrolnn tehlike altnda olduunun bilinli bir
ekilde farkndaydlar. Bu Kopenhag grubu, Kopenhag bak asnn
egemenliini kurmak asndan utku kazanmak iin gerekli yetenee,
rgtlenmeye ve drtye sahipti. Heisenbergin belirsizlik bants
makalesi (20. Konu) bunu baarmak ynnde nemli bir admd. Ra
kiplerinin (Einstein, Schrdinger, de Broglie) her biri kendi bildii yne
giderken onlar uyum iinde altlar. Kopenhagdaki Bohr Enstitsnn (Birleik Devletlerde kuramsal fiziin kurulmasnda egemen
roller oynayanlarn birounu da dahil) oradan geen nde gelen ku
ramsal fizikilerin tm bir kua zerindeki etkisi son derece bykt.
1927deki Solvay Konferansnda nemli bir karlama gerekle
ti. O yl de Broglie, iinde maddenin dalga ve parack doasnn bir
sentezini nerdii bir ift zm ilkesi ne srmt. Bu Beinci
Solvay Konferansnda bu fikirlerin bazlarn adna pilot-dalga ku
ram dedii bir biimde sunmutu. Burada fiziksel bir parack pilot
dalgas tarafndan ynlendiriliyormu gibi resmedilmiti. Bu Toplantdaki tartma srasnda Pauli de Broglienin kuramn belirli bir
rnei temel alarak eletirdi ve pilot-dalga kuramnn Kopenhag yo
rumuyla ayn sonular vermeyeceini ne srd. De Broglie
Paulinin itirazna verilecek uygun bir yantn genel izgilerini anla
dna inanyor olsa da, kendisi sonraki yllarda o zaman yapabile
cei kadar ikna edici bir biimde yant veremediini hissetti.36 Bu
nun yannda ne Einstein ne de Schrdinger de Broglienin dnce
lerine - Einstein kuramn yerel olmayan (ak bir ekilde anlk bir
uzaklkta etki) doasn sevmedii iin ve Schrdinger de (dalgalar
ve paracklar deil) yalnzca dalgalar temel alan bir kuram istedii
iin - olumlu biimde destek olmadlar. (Burada ve sonrasnda ye
rel olmama ile anlk, uzun erimli bir uzaklkta etki etkilerini de
mek istiyoruz. 22. ve 23. konularda mikro alann bu grnr zelli
ine geri dneceiz.) Melez bir dalga mekanii/matris mekanii
formalizmi ile spin kavramn ieren problemler iin sonular ka
ran (1927 Solvay Konferansnda kendileri de konumu olan
Heisenberg ve Born da dahil) kiiler, iddetli bir ekilde belirlene-

158

Kuantum Mekaniine Giden Yol

mezci ya da nedensel olmayan resmi destekliyordu. Bohr, uzun bir


sredir (de Broglienin ilk almalarnn bazlarnn temel ald)
foton kavramna karyd, bylece de Broglienin fikirleri hibir za
man Kopenhag ekolnde hzl bir ekilde yaylmamt. Kopen
hagdaki Enstit ok kapal bir topluluktu ve oraya davet edilenler
saygdeer kuramsal fizikiler olarak tannrlard. De Broglie asla
bu grubun bir yesi olmad. 1930a gelindiinde de Broglie ok
standart bir kuantum mekanii kitab yazdnda, kendisi pilot-dalga
kuram hakkmdaki fikrini deitirdi. 1932de nl matematiki John
von Neumann (1903-1957) gizli deikenlere sahip kuramlarn (bir
baka deyile, deerleri standart kuantum mekanii tarafndan ya
saklanm iyi tanml fiziksel zelliklerin evrimini belirleyecek olan,
o an iin bilinmeyen ya da gizli parametreler ieren deneysel ola
rak yeterli kuramlar) olas olmad ynnde bir ispat teklif etti. Bu,
de Broglienin kendi gemi kuramna kar olan konumunu daha da
pekitirdi. John Bellin (1928-1990) von Neumannm teoreminin
kuantum mekaniindeki gizli deikenler sorusuyla byk oranda
ilgisiz olduunu kesin olarak gstermesi 1960larn bandan nce
deildi. (Bu sorulara 22. ve 23. konularda geri dneceiz.)
Bu meselelerle ilgili olarak, Kopenhag yorumuna tam olarak almma ve hem nedensel olan hem de srekli bir uzay-zamanda res
medilen mikro olgularn bir betimlemesinin ilkesel olarak da olsa
mmkn olmasn yasaklamakta son sz olarak kabul edilme hakk
n tanyann ne olduu sorulabilir.37 Buna verilen bir yant, imdiye
kadar deneyimlerin Kopenhag yorumunun tutarlln gstermesi ve
bu yorumun temel gerekliliine olan inancn, lmlerin sonularn
betimlemek iin klasik kavramlara olan gereksinimin znel epistemolojik ltne ve temel atom olgularnn blnemezliine (ve do
laysyla srekli olmamalarna) dayanmasdr. Bir baka ekilde sy
lersek, basite Bohrun inanc doru olarak kabul edilir, (.n.: Bu
cmledeki anlam dinde peygamberin szne inanp peinden git
me ile bir benzerlik tamaktadr.) Bohrun konumu [fiziksel] ger50
eklik kuantum mekanii neyi betimleyebiliyorsa odur diye zet
lenmitir. Bylesi bir temsilde Kopenhag yorumu kendisini doru
olarak tanmlad ve tarihi yeniden yazarak - ki bylece Einstein, de
Broglie ve Schrdinger byk lde gzden kayboldu - fizik ze
rindeki egemenliini glendirdi, sonuta Kopenhag kuantum me
kaniinin tek anlalabilir yorumu olarak kald.39
imdiye dek Kopenhag terimini kaba bir ekilde Bohrla birlikte
alm fizikiler grubu tarafndan paylalan baz ortak ilkeler ve

159

Blm VII

ballklar kmesinden sz etmek iin kullandk. Bunlarla Einstein,


de Broglie ve Schrdinger arasndaki farkllklara vurgu yapld. te
yanda, Kopenhag ekolnn kendi yeleri arasnda yorumlamann
nemli noktalar zerinde anlaml ayrlklar vard. Bir sonraki konu
da Bohr ve Heisenbergin dalga fonksiyonunun anlam konusunda
yollarn ayrdklarn greceiz. Hem Bohrun konumu hem de
Heisenberg tarafndan kabul edilen daha ar bak as genellikle
kaytszca Kopenhag yorumu olarak tanmlanr. Dahas, ou fiziki
Bornun ve Heisenbergin konumlar arasndaki herhangi bir gerek
ayrlktan habersizmi gibi grnr. Bir sonraki konuda kuantum
mekaniinin bu her zaman kesin olarak tanmlanmam olan Ko
penhag yorumunun bir incelemesi zerinde almaya balayacaz.

Yararl Kaynaklar
Kuantum kuramnn ortaya knn tarihi bir yks iin en iyi
tek bavuru kayna olarak Max Jammerin klasik Kuantum M ekani
inin Kavram sal Geliimi adl eseri hl ba ekmektedir. Jim
Baggottun Kuantum Kuramnn A nlam nm 1. Konusu kuantum
mekaniine giden yolun resmi olmayan bir sunumunu verir. Olivier
Darrigoln c-Saylarndan q-Saylannas\ klasik mekanikten kuan
tum mekaniine geii son derece tarihi ve teknik ayrntlarla akta
ran dikkate deer bir almadr. Michel Bitbol ve Olivier
Darrigoln Errnn Schrdinger'i kuantum mekaniine giden bir yol
zerine olan denemelerin bir derlemesinden oluur. John
Heilbronun Kopenhag Ruhunun ilk Misyonerleri kuantum kuram
zerine Kopenhag retisinin douu ve yaylmas hakknda mthi
bir denemedir. Mara Bellerin Schrdingerden nce Matris Kura
m ve Bohrun Tamamlayclnn Douu: Balam ve Sylei adl
makaleleri Kopenhag programnn nasl olup da egemen hale geldi
inin karmak yksnn birazn okura aklar. James Cushingn
Kuantum Mekanii kuantum mekaniinin anlam zerine standart
bak asna nasl ulatmz ele alr.

160

20
Kopenhag Kuantum Mekanii

Fiziksel bir kuramda, bir sistemi tipik olarak sistemin durumu


cinsinden betimleriz. lgili fiziksel nicelikleri ya da deikenleri
aka belirtir ve sonra da bu deikenlerin zaman iinde nasl
evrildiklerini bulmak iin, gelecekte alacaklar deerleri ngrmek
iin dinamik yasalar kullanrz. rnein klasik parack fiziinde, bir
sistemin durumu sistemdeki tm paracklarn konumlar ve hzlar
(ya da bizim iin buna denk olarak momentumlar) ile (bir baka
deyile her parack iin r(t) ve v(t) ile) belirlenir. Sonra, Newtonun
ikinci yasas F = m a sistemin deikenlerinin zaman iinde
evrilmelerini ya da sistemin durumunu saptar. Elektrodinamik iin
durum deikenleri E elektrik ve B manyetik alanlardr ve Maxwell
denklemleri bunlarn zaman iinde evrilmelerini belirler. Klasik
fizikte (burada grelilik de buna dahildir) dinamik denklemlerinin
ana varlklar olan durum deikenleri (tipik olarak paracklarn
konumlar ve momentumlar), ayn zamanda dorudan doruya da
gzlemlenebilen fiziksel niceliklerdir. Bir baka deyile, durumun
kendisi kuramdaki gzlemlenebilenler cinsinden aka saptanr.
Klasik (grelilik tarafndan deitirilmi haliyle) dnya grnn
temel zellikleri, sistemin iinde bulunulan andaki durumunun ilke
olarak (bir beyzbol topunun yerekimi etkisinde uuundaki gibi)
gelecekteki durumu belirledii ve bu olay olay giden nedensel
yapdan sorumlu etmenin, nedenden sonuca doru k hzndan
daha byk olmayan bir hzda yaylmak zorunda olduudur.
Bu sz edilenlerin tersine, kuantum mekaniksel bir sistemin durumu
(ya da durum vektr ya da y/ dalga fonksiyonu) daha soyut bir
nesnedir ve kendi bana dorudan doruya gzlemlenebilir deildir.

161

Blm VII

Kuantum mekaniinin temel dinamik denklemi olan Schrdinger


denklemi (Newtonun ikinci yasasnn kuantum mekaniindeki ei),
sistemin durum vektrnn zaman iinde evrilmesini belirler, ancak
durum vektr kendi bana sistemin paralarnn konumlar ve
momentumlar iin kesin deerler vermez. Daha dorusu, kuramdaki ana
varlk olan durum vektr ya da y/ dalga fonksiyonu, yalnzca bir
deneyin ya da gzlemin izin verilen eitli (zdeerler ad verilen)
sonularnn olaslklarn he-saplamamza olanak verir. Bir sistemin,
diyelim ki izin verilen eitli son durumlaryla ilgili olas enerjilerini
ngrebilirken,
(genellikle)
bir
deneyde
gerekte
hangisinin
gzlemleneceini ya da oluacan deil, bu izin verilen sonularn
yalnzca olaslklarn ngrebiliriz. Kuantum mekaniinin standart - ya
da Kopenhag diye anlan - yorumunda artk olay olay nedensellik yoktur
ve paracklar uzay-zaman zemininde iyi bir ekilde tanml yrngeler
izlemezler. Kuram genel olarak belirli olaylar deil, olaslklar ngrr.
Bu konuda kuantum sistemlerinin davranlarnn bu tr genel
zelliklerini gstermek iin baz basit rnekleri kullanacaz.
Schrdinger denklemini tm genelliiyle ele almak iin gerekli
geni matematiksel aralar gelitirmeyeceimiz iin, baz basit
kuantum sistemlerini ele almzda bir benzerlikten yararlanacaz.
Duraan durumlardaki (elektronu izin verilen yrngelerden birinde
olan bir hidrojen atomu gibi) sistemleri belirleyen zamandan
bamsz Schrdinger denkleminin, basit bir ekilde klasik fizikteki
tandk zamandan bamsz dalga denklemi olduu bulunur. Bu
nedenle, dalga olgularn temel alan klasik nsezilerimizi baz
paradigma ieren haller iin (.n.: model ya da rnek olarak
kullanlan
sorular
iin)
matematiksel
zmler yazmakta
kullanacaz. Doal olarak, izlenen bu yordamn haklln gsteren
en iyi neden aslnda ilgili Schrdinger denklemini zmekten
(burada yapmadmz bir eyden) gelir. Schrdingerin kendisi nl
denklemine eitli klasik dalga denklemleriyle alarak ve bunlar
uygun bir ekilde deitirerek yneldiinden, bu trden biimsel
benzerliklerin var olmas bir kaza deildir.

20.1 Baz Basit Kuantum Mekaniksel Sistemler


e nce Schrdingerin buluuyla ilikili birka teknik ayrntyla
ilgili temel bilgileri salayarak balayalm. Ksm 19.2de

162

Kopenhag Kuantum Mekanii

grdmz gibi, Planckm kara cisim mas spektrumu zerine


yapt
almalar
en
sonunda
elektromanyetik
mann
kuantumlanmasn
(daha
sonraki
terminolojide
fotonlar)
varsaymasna (postle etmesine) yol at. Planckn fotonun E
enerjisi ile v frekans arasndaki E = hv ilikisini ((19.3) denklemi)
enerjiyi1

momentumu

cinsinden

veren

E = *Jm lc4 + p 2c 2

grelilie uyarlanm ifadeyle birletirirsek, bu durumda m0 = 0


(foton gibi ktlesiz bir parack) iin E = pc olduunu buluruz. E
iin bu iki ifadeden ( Av = c olduundan)
Z=P

(20.1)

sonucuna ularz. imdiye dek yalnzca (20.1) denkleminin k iin


(bir baka deyile, fotonlar iin) geerli olacann beklenmesi
gerektiini biliyoruz. Bununla birlikte, de Broglie 1920lerin
balarnda dalgalarla tm maddeler arasnda en azndan biimsel bir
ikilik bulunduunu postle etti; buna gre her p momentumuyla
((20.1) denklemi araclyla) bir
A dalga boyu birlikte
dnlmelidir. Bu hipotez dorudan doruya deneysel olarak
dorulanmtr, ancak burada buna girmeyeceiz. De Broglie,
maddenin dalga zellikleriyle ilgili bulularndan dolay 1929da
Nobel Fizik dln ald.
Schrdinger 1926da, paracn zerine kuvvetler tarafndan etki
edilse bile, dalgay - ya da aslnda parackla bir arada dnlen
y/(x, y, z, t) dalga fonksiyonunu - ngren bir denklem elde etti.
Denklemi, byk bir problem snf iin niceliksel hesaplamalarn
yaplmasna izin vermesi bakmndan Nevvtonun F = m a ikinci
yasasna ok benzer bir rol oynayacakt. Galileonun dzgn
hareketi inceleyerek Newtondan nce gelmi olmas gibi, de
Broglienin de serbest bir paracn dalga boyu iin bir forml
vererek Schrdingerden nce geldii sylenebilir. Schrdingerin
dalga denklemine ulamak iin kulland kesin savlarla denklemin
kendisi burada sunmak iin matematiksel olarak ok karmaktr.
st ste gelme (.n.: ngilizcesi superposition) ilkesi tpk k
dalgalar iin olduu gibi y/ dalga fonksiyonu iin de geerlidir,
bylece iki dalga arasnda giriim etkileri olasdr. Bu ilkeleri baz
basit fiziksel durumlarla gstereceiz.

163

Blm VII

(Hibir kuvvetin etkisi altnda olmayan) serbest (greliliin


gerekmedii) klasik bir parack, tamamyla (K) kinetik olan ve
herhangi bir pozitif deeri alabilen bir (E) toplam enerjiye sahiptir.
Daha genel olarak, E = (K + V) toplam enerjisi pozitif olan (bir
ekirdein ekiminden kaabilen ve bylece ak, snrsz bir
yrnge boyunca ilerleyebilen bir elektron gibi) klasik bir parack,
E nin herhangi bir pozitif deeri iin izin verilen yrngelere de
sahiptir.
Bu
tr
sistemler
kuantum
mekaniksel
olarak
incelendiinde, ilgili dalga bariyerlerle ya da engellerle karlaabilir,
bylece yansma, geirme ve sourma (ya da krnm) meydana gelir,
ancak Schrdinger denkleminin enerjinin herhangi bir pozitif deeri
iin zmleri vardr. Bylece, klasik ve kuantum mekaniksel
sistemler toplam enerjinin herhangi bir pozitif deerine izin
verilmesi bakmndan niteliksel olarak benzerdir.
te yandan, bir hidrojen atomunun negatif eneji durumlan gibi
snrl sistemler iin ayr bir kuantum mekaniksel zellik ortaya kar:
Yalnzca belirli kesikli enerjilere izin verilir. Klasik olarak bir kutunun
iine kapatlm bir parack herhangi bir enerjiye ve momentuma sahip
olabilir. Kuantum mekaniksel olarak,' dalga boyu snrlar arasna
sabilmelidir ve duran dalgalar oluturmak iin uygun snr koullan
salamaldr. (Bu, dairesel Bohr yrngeleri iin izin verilen dalga
boylarna benzer.) Bir-boyutlu, duvarlan esnek olmayan, dalgalann
duvarlann iine hi giremedii (ekil 20.1de gsterilen) bir kutu iin,
olas en uzun dalga boyu /lmaksjmum/2 = i ve genel olarak da Xn = 2i/n
olur. (ekil 19.2yi ve Ksm 19.1de bununla ilgili tartmay hatrlaynz.)
De Broglienin (20.1) denklemiyle verilen hipotezine gre izin verilen
momentum deerleri

olur. Bu durumda kapatlm parack iin toplam enerjinin2

(20.3)

olduu bulunur. Bu enerji seviyeleri tpk hidrojen atomundakilerde


olduu gibi kuantumlanmtr. Bu izin verilen ya da olas enerji

164

Kopenhag Kuantum Mekanii

deerleri bu sistem iin zdeerlerdir. (20.3) denklemindeki izin


verilen enerji deerleri dalga fonksiyonu zerine koulan snr
koullar (burada duran dalgalarn ekil 20.1de l uzunluundaki
sicim in ularnda boumlara sahip olmas gerei) tarafndan
seilmitir. Kuantumlamann Schrdinger denkleminin kabul
edilebilir zmleri tarafndan salanmas gereken snr koullaryla
gerekletirildii szyle anlatlmak istenen budur.

I
/

ekil 20.1

Bir doru paras ile snrlandrlm bir ktle

ekil 20.2

Bir paracn klasik olarak bir engelle kar karya kalmas

imdi atom fiziinde ok nemli olan bir dier deneyler ya da


gzlemler snfn gz nne alalm. Bir parack - diyelim bir
elektron - klasik olarak bir potansiyel engeli yalnzca ekil 20.2de
gsterildii gibi, balangtaki kinetik enerjisi engelin yksekliini
ayorsa geebilir. Bu tr bir potansiyel engele rnek olarak, ekil
20.3te gsterildii gibi a yarapnda ve Q art yknde, birbirlerine
bir ap dorultusunda kar gelen iki kk delie sahip, ii bo bir
metal kre alm. q art ykne ve m ktlesine sahip bir nokta
parack bu iki delikten geen bir doru boyunca frlatlm olsun,
bu durumda grecei V(x) potansiyeli ekil 20.4te gsterilmitir.
Klasik olarak, balangtaki K =i
0

m2 kinetik

enerjisi engelin en

yksek Vmaksimumpotansiyel enerjisini aarsa, bu durumda parack


krenin iinden geer ve kar taraftan kar. Eer tam tersine
Ko < ^maksimum *se bu durumda parack krenin dnda bir yerde
durdurulacaktr ve sonrasnda da geriye doru itilecektir. Asla
potansiyel engelin iine giremeyecektir. te yandan, byle bir
durum iin Schrdinger denkleminin zm, ekil 20.5te

165

Blm VII

belirtildii gibi dalga fonksiyonunun bir ksmnn engelin iine


girmesine izin verir.3

ekil 20.3

Bir elektron ykl bir kresel kabukla kar karya kalyor


V {x)

ekil 20.4

Elektrostatik bir potansiyel engel

imdi, dalga fonksiyonunun bu davrannn fiziksel nemini


aklamak iin yaplan baz denemeleri ele alacaz.

20.2 Dalga Fonksiyonunun Yorumlan


y/ dalga fonksiyonu iin Schrdinger tarafndan nerilen ilk
yorumlardan biri, \y/f byklnn karesinin paracn madde
younluunu (ya da olas olarak yk younluunu) temsil ettii
eklindeydi. ekil 20.5in alt ksm bu yorumdaki bir zorluu
gsteriyor. Dalga fonksiyonunun bir ksm engelde yansyp bir
ksm da iletildiinden, bir elektron engelde bir ksm yansyp bir
ksm da iletilerek blnmek zorunda kalmaldr. te yanda,
deneysel olarak ya her zaman btn bir elektron ya da hibir ey
alglanr, asla bir elektronun paras alglanmaz.
Borna4 atfedilen ve gnmzde geni olarak kabul gren bir dier
yorum da \y/{x,y,z,t^2 nin bir t annda (x, y,z) konumunda bir

166

Kopenhag Kuantum Mekanii

parack bulma olaslmyi P(x,y,z,t) temsil ettii eklindedir. P(x)


olasl

asla

negatif

olamaz.

Bu

P(x) ,

]^| in

karesi

olarak

tanmlandndan gvence altndadr.5 ekil 20.5te gsterilen durum


cinsinden,
elektronun
ok byk bir olaslkla engelden
yansyacan, ancak yine de engelin iinden gemesi iin sonlu bir
ansn da bulunduunu syleriz. Burada, bir kez daha bir kuramn bir
deneyin ya da gzlemin izin verilen ya da olas sonularn
ngrebilmesinin, ancak daha sonra herhangi bir denemede ya da bir
deneyin
gerekletirilmesi
durumunda
aslnda
gzlemlenecek
bir sonuca yalnzca bir olaslk atayabilmesinin bir rneini gryoruz.
Bunu biraz daha genel bir ekilde anlatmann bir yolu, zde
olarak hazrlanm bir sistemler grubu (bu grubun herhangi bir y/ dalga

klasik olarak

O
O

kuantum
mekaniksel
olarak

-engel

__

J
balangta

ekil 20.5

- engel

sonrasnda

Kuantum mekaniksel olarak bir engelin iinden geilmesi

fonksiyonu ile temsil edildii durum) iin, bu grup iin elde edilecek
llen (ya da izin verilen) deerlerin yalnzca istatistiksel dalmn
ngrebildiimizdir. Burada grubun her yesi iin tek tek belirli bir
lm yolu izlenir. Kuantum mekanii, bu (birbirine zde)
deneylerin uzun sre boyunca gerekletirilmesi durumunda
sonularn dalmnn ngrlmesine izin verir. rnek olarak,
(ekil 20.5in alt yarsnda gsterildii gibi) engele doru bir elektron
frlatyor ve bu ilemi defalarca tekrar ediyor olsak, bu durumda
elektronlarn belli bir kesrinin yansyacan ve geri kalanlarn
geeceini, ancak gz nnde tutulan herhangi bir deneyde
elektronun ya yansyacan ya da engelin iinden geip gideceini
bulurduk. Kuantum mekaniine getirdii bu istatistiksel yorum
Bornun 1954te Nobel Fizik dln almasn salad.
Bu olaslk yorumunu ekil 20.1deki basit rneimizde r = 1
durumu iin uygulayalm, t uzunluundaki sicimin zerinde duran

167

Blm V ll

dalgalarla ilgili benzerlii kullanmaya devam ederek, duran dalgann


(ya da bu durumda dalga fonksiyonunun)

(20.4)

ve olaslk fonksiyonunun da

(20.5)

olarak verilmesi (baknz ekil 20.6) beklenir. Parac l


uzunluundaki doru parasnn zerinde bir yerde bulma olaslnn
toplam bir olmak zorunda olduundan, P (x) erisinin altndaki
toplam alann bir olmas gerekir. Bunun (burada yapmyor olsak da)
(20.4) denklemindeki A nn deerini belirledii gsterilebilir, bylece

(20 . 6 )

ekil 2 0 .6

K apatlm b ir p arack iin taban durumu


o laslk dalm (Pj.bc))

P3U)

ekil 2 0 .7

168

D a h a y k sek seviyeler iin olaslk dalm lar (ftte) ve P3bc))

Kopenhag Kuantum Mekanii

olur. Parac 0 < x < l zerinde, araln ular (x = 0 ve x = )


dnda bir yerde bulmak iin sonlu bir olaslk bulunsa da, paracn
taban durumunda (n = 1) bulunaca en olas yerin x = 1/2 olduuna
dikkat ediniz, n = 2 ve r = 3 durumlarna karlk gelen eriler ekil
20.7de gsteriliyor. Benzer ekilde, hidrojen atomunun Schrdinger
denklemi kullanlarak yaplan kesin bir kuantum mekaniksel incelemesi
ekil 20.8de gsterilen olaslk fonksiyonlarn verir.6 Kuantum
mekaniksel olarak elektronun en olas konumunun, izin verilen
yrngeler iin yar klasik Bohr modeli tarafndan verilen rBohr = n 2a 0
deerine ok yakn olduu ortaya kar, burada a 0 Bohr yarapdr.
Bylece, kuantum mekaniinin olaslk ngrleriyle klasik olarak
beklenen kesin deerler arasnda bir eit iliki olduunu grrz.

10

15

r
ekil 2 0 .8

H id rojen atom u iin olaslk dalm lar:


o klar rn deerlerini gsteriyor

Kuantum mekaniinin Schrdinger formlasyonunun byk


stnlkleri, birok problem iin belirli zmlerin hesaplanmasna
izin vermesi ve y/ dalga fonksiyonunun -y a da tam olarak \//\2 n inkuantum mekaniinin bir yorumunu salamakta nemli bir yardmc

169

Blm VII

olmasdr. Schrdinger kendi kuramyla Heisenberginki arasndaki


biimsel zdelii 1926da kantlayal beri, kuantum mekaniinin bu
iki formlasyonu genellikle basit bir biimde ayn fiziksel kuram
ifade etmenin iki farkl matematiksel yolu olarak almagelmitir.

20.3 Bykle Kk Arasndaki Temel Bir Fark


Kuantum mekaniinin standart yorumunu ortaya karmaya
devam edelim ve dnyaya bakmzda genellikle bu kuramn
zorunlu kld dnlen nemli gzden geirmelerin bazlarn ele
alarak balayalm. Bu i iin bir ara olarak, kuantum mekaniinin
olaslk yorumunu foton ya da elektron nlarnn kendi
kendileriyle giritikleri (giriim yaptklar) bir deneye uygulayalm.
Tartmann merkezine Diracm bilimsel gelimelere temel
oluturmu olan Kuantum Mekaniinin lkeleri adl kitabndan
alntlar koyalm. Bu kitap on yllar boyunca etkili bir metin
olmakla kalmam, ayn zamanda kuantum mekaniinin ilkelerini
kesin ve z bir biimde sunduu genel olarak kabul grmtr.
Daha sonraki konularda bu aklayc kstlamalarn bazlarn
sorgulayacak olduumuzdan, nce (Bohr, Born, Dirac ve Heisenberg
gibi) nemli baz kiilerin kuantum mekaniinin bu standart yorumu
zerine dncelerini sunmak istiyoruz. Bu nedenle, bu ilk ustalarn
notlarndan dorudan doruya yaplan alntlara, bu bilim
adamlarnn iddia ettiimiz - zaman zaman ar - dncelere
gerekten de inandklarn belgelemek iin olduka sk olarak
bavuracaz.
Dirac, kitabna atom fiziinin klasik fizik tarafndan sunulan
resminin doasnda var olan snrlamann bir zmlemesiyle
balar.
T m m a d d i p a r a c k la r u y g u n k o u lla r altn d a o rta y a k o n a b ile c e k d alg a
z e llik le rin e sa h ip tir. B u ra d a k la sik fizi in k n n o k a rp c v e
g en e l b ir rn e i ile - k la sik fizi in y a ln z c a h a re k e t y a sa la rn d a k i b ir
h a ta y la d eil, a m a kavramlarnn
atomik olaylarn bir betimlemesini
salamakta kaldklar yetersizlikle d e - k a rlay o ru z.
M a d d e n in tem el y a p s a k la n m a k iste n d i in d e k la sik fik irlerd en
a y rlm a k g ere i, y a ln z c a d e n e y se l o la ra k k a n tla n a n g ere k le rd e n deil,
ayn

zam anda

genel

felsefi

n e d e n le rd e n

de

g r leb ilir.

M a d d e n in

y a p s n n k la sik b ir a k la m a sn d a , o n u n o k b y k sa y lard ak i k k
b t n

170

o lu tu ra n

p a r a la rd a n

y a p ld v a rsa y lr

ve

bu

p a r a la rn

Kopenhag Kuantum Mekanii

d a v ra n i in y a sa la r p o st le ed ilir, ki b u y a sa la rd a n a sl m ad d e i in
y a sa la r

o rta y a

k a rla b ilir.

B u n u n la

b irlik te-

j t n

o lu tu ru la n

p a r a la rn k a ra rll v e y a p s so ru su h i d o k u n u lm a d a n b ra k ld n d a n
b u , a k la m a y ta m a m la m a z . Bu so ru y u e le a lm a k i in , b t n o lu tu ra n
h e r p a r a n n k e n d isin in d a h a k k p a r a la rd a n y a p lm old u u n u
v a rsa y m a k g erek ir,

ki b u

daha

k k p a r a la r c in s in d e n

d av ran

a k la n r. z le n e n b u y o lu n b ir so n u n u n o lm ad a k tr, b y le c e b u
d o ru ltu d a g id ilerek m a d d e n in tem el y a p s n a a s la u la la m a z . Byk ve

kk y a ln z c a g reli k av ram lar o ld u k la rn d a n , b y k o la n k n


c in s in d e n

a k la m a k

y a rd m c

o lm a z .

Bu

n e d e n le ,

k la sik

fikirleri

b y k l e m u tla k b ir a n la m v e re ce k b i im d e d e itirm e k g erek lid ir.7

Dirac maddenin klasik betimlemesinin kn ele alrken


burada, deneysel gereklerin yeni kavramlar gerektirdiklerini,
bykle kk arasnda temel bir fark olmakszn maddenin yapsn
incelemek iin harcanacak her abann, basit bir ekilde maddenin
btnln oluturan paralar git gide daha kk bir lekte
snrszca oaltaca ynndeki dnsel nokta kadar fazla
vurgulamyor. Bu, akl yrtmede sonutan nedene doru sonsuz
bir gerilemeye yol aar. Maddenin en kk paracklar hakkndaki
sorunun kendisi asla gerekten yantlanamaz. Soru, klasik, her gn
kullandmz kavramlar cinsinden yantlanamaz hale gelir.
Dirac klasik alanla kuantum alan arasndaki snrlar izmekte
mutlak bir lt olarak, bu nesneleri gzlemlemekteki yeteneimizin
snrlln temel alan bir ayrm nerir.
Tam

bu

a a m a d a

b ilim in

y a ln z c a

g z le m le n e b ilir

ey lerle

ilgili

o ld u u n u v e b ir cism i y a ln z c a d a rd a n b ir e tk iy le e tk ile m e sin e izin


v ere rek g z le m le y e b ile c e im iz ! h a trla m a k n e m li h a le g elir. B u n e d e n le ,
b ir g z lem d a v ra n n a m u tla k a g z le m le n e n c ism in b ir e it ra h a tsz
e d ilii

de

ra h a ts z lk

e lik

ed er.

ih m a l

B ir

cism i,

e d ileb ild i i

onu

zam an

g z lem lem em iz e
byk

ve

e lik

ra h a ts z lk

ed en
ih m al

e d ilem ed i i z a m a n d a k k o la ra k ta n m la y a b iliriz . B u ta n m , b y k ve
k n g e n e l a n la m la ry la y a k m b ir u y u m i in d e d ir.8

Dirac bykle kk arasnda doal olarak var olan ayrmn bir


cismin gzlendii srada zerinde oluturulan etkilerle ilgili olduunu
ne sryor. Bir sistemi ancak onunla etkileim iine girersek
gzlemleyebiliriz. Bir gzlemin gzlemlenen sistemi rahatsz
etmesine basit ve dsel bir rnek olarak, iinde bir hamster (.n.:
doal yaam alan Avrasya olan, genellikle evde beslenen ya da
laboratuvarlarda deney hayvan olarak da kullanlan, yanaklarnda
byke kesesi olan, ksa kuyruklu kk bir eit kemirgen) olan

171

Blm VII

mhrlenmi bir kutuyu gz nne getirin. Kutu, temasa geildiinde


annda ldrc olan son derece zehirli bir gazla evrilmi olsun.
Hamsterin l m yoksa diri mi olduunu belirlemek istiyoruz ve
bunu yapabilmemizin tek yolunun da kutuyu ap iine bakmak
olduu verilmi olsun. Kuku yok ki, kutu almazdan nce hayvann
durumu ne olursa olsun, alm bir kutuya baktmz her seferde l
bir hamster bulacaz. Sistemi (burada hamsteri) gzlemleme
davran sistemi belli bir duruma gemeye zorlad.
Dirac, atom leinde bu rahatszln yalnzca pratik olarak
deil, ilke olarak iin doasnda var olan bir snrlama
oluturduunun stne basarak devam eder.
G e n e llik le d ik k atli o la ra k g z le m im iz e e lik e d en ra h a ts z l iste n e n
h e rh a n g i b ir se v iy e y e in d ire b ile ce im iz v a rsa y lr. B u d u ru m d a b y k v e
k k

k av ram lar

ta m a m y la

g relid ir .v e

g z lem

y n te m im iz in

y u m u a k l y la old u u g ib i b e tim le n e n c isim le d e ilg ili olu r. M a d d e n in


tem el y a p s n n

h e rh a n g i b ir k u ram i in

g erek ti in d e old u u

g ib i,

gzlem gcmzn
hassaslnn ve elik eden rahatszln kklnn bir snr - ki bu
snr eyalarn doasnda vardr ve asla gzlemci tarafnda kullanlan
tekniin gelitirilmesiyle ya da becerilerin arttnlmasyla nne geilemez b y k l e

m u tla k

b ir

a n la m

v e rm e k

i in

o ld u u n u v a rsa y m a ly z . G z le m altn d a k i cisim k a n lm a z k stla y c


ra h a ts z l n ih m a l ed ile b ild i i b ir h a ld e ise, b u d u ru m d a cisim m u tlak
a n la m d a b y k t r v e o n a k la sik m ek a n i i u y g u la y a b iliriz . te y a n d a ,
k stla y c ra h a ts z lk ih m a l e d ilem ez ise , b u k ez cisim m u tla k a n la m d a
k k t r ve o n u n la u ra a b ilm e k i in y e n i b ir k u ram a g e re k v a rd r.9

Burada bize gzlemin kesinliinin ya da gcnn doal olarak


var olan bir snrnn bulunduu anlatlyor. Bir sonraki ksmda
bunu nicel olarak Heisenberg belirsizlik ilkesi cinsinden formle
edeceiz.
imdi kuantum mekaniinin yorumundaki en derin sorunlardan
birine - (tek bana her sonu iin belirli, tanmlanabilir bir neden
olmas anlamnda) nedensellik sorununa - geliyoruz. Bu soruya 23.
Konuda (ancak orada ok farkl bir bak asndan) yine dnecek
olsak da, burada okura bu noktada bir kez daha genellikle kuantum
mekaniinin nemli ve gerekli derslerinden biri olarak kabul edileni
yalnzca ortaya koyduumuzu hatrlatrz. Dirac, bu standart akl
yrtme izgisine bir rnek olarak u gzlemlerde bulunur:
B u n d a n n c e y a p la n ta rtm a n n b ir so n u c u d a n e d e n se llik le ilg ili
fik irlerim iz i

172

y e n id e n

g z d en

g e irm e k

z o ru n d a

old u g u m u zd u r.

Kopenhag Kuantum Mekanii

N e d e n s e llik y a ln z c a
g eerlid ir.

B ir

o lu tu rm a k sz m
s o n u la n

siste m

ra h a ts z
e er

e d ilm e d e n b ra k la n
k k se ,

g z le m le y e m e y iz

a ra s n d a

h e rh a n g i

ve
b ir

onu
bu

cid d i
n e d e n le

n e d e n se l

b ir siste m
b ir

i in

ra h a ts z lk

g z lem lerim iz in

b a la n t

b u lm a y

b e k le y e m e y iz . N e d e n s e lli in ra h a ts z e d ilm e y e n siste m le r i in g eerli


old u u

h l

v a rs a y la ca k tr

ve

ra h a ts z

e d ilm e y e n

b ir

siste m i

b e tim le m e k i in k u ru la ca k d en k le m le r b e lirli b ir a n d ak i k o u lla rla d a h a


so n ra k i b ir a n d a k i k o u lla r a ra s n d a n e d e n se l b ir b a la n ty ifad e e d en
d ifera n siy el d e n k le m le r o la ca k la rd r. B u d en k le m le r k la sik m ek a n i in
d e n k le m le riy le

y a k n

b ir

b e n z e rlik

iin d e ,

ancak

g zlem lerin

so n u la ry la y a ln z c a d o la y l b ir b i im d e ilg ili o la ca k la rd r. G z le m le n e n
so n u la rn

h e sa p la n m a sn d a k a n lm a z

b ir b e lirle n e m e z lik b u lu n u r,

k u ram g e n e l o la ra k y a ln z c a b ir g z le m y a p ld z a m a n b e lirli b ir
so n u c u n e ld e ed ilm e si o la s l n n h e s a p la n a b ilm e s in i o la n a k l k la r.10

Bu, klasik belirlenimci neden ve sonu etkisi anlamnda nedensellik


kavramnn deitirilmek zorunda olduu anlamna gelir.
Planck, Fizikte Nedensellik Kavram adl kitabnda benzer bir noktaya
parmak basar.11 Burada bize, y/ dalga fonksiyonu iin iinde
bulunulan andaki deere ait bilginin - Schrdinger denkleminin
dinamikleri araclyla - y/ nin gelecekte bir andaki deerini tek bir
ekilde belirlemesi anlamnda, (y/) dalga fonksiyonunun kendisi iin
nedenselliin ya da matematiksel olarak belirlenimci evrilmenin
srdn anlatr. te yandan, y/ iin olan bu belirlenimcilik,
paracn - diyelim - konumunun ve
momentumunun bir
belirlenimciliine evrilmez. Bir baka deyile, bu konunun banda da
vurguladmz gibi, kuantum mekaniksel bir sistemin durumu (r(t) ve
yit)) klasik durum deikenleri tarafndan deil, y/ tarafndan belirtilir.
Doal olarak glk, (yaklakolarak) dorudan gzlemlerimiz
tarafndan elde edilebilir olanlarn yalnzca klasik durum deikenleri
olmasndadr, y/ yi dorudan doruya gzlemleyenleyiz. Planck,
yr nin

kesin bir

bilgisinin

bu

ir(t)

ve v(t)

gibi)

ulalabilir

gzlemlenebilirler iin (P = \y/f olaslk dalm araclyla) yalnzca


istatistiksel (ya da olaslk) ngrler karttnn zerinde durur. Bu
nedenle, akl yrtme kuantum mekanii, elektron gibi tek bir
paracn - diyelim - konumunun ve hznn evriliinin belirlenimci
bir betimlemesine izin vermez diye devam eder.

Blm VII

20.4 Belirsizlik Bants


Heisenberg de ayn tutum iinde, kuantum mekaniinin
matematiksel yapsnn klasik mekaniinkinden o kadar farkl olmas
nedeniyle, kuantum mekaniini klasik nedensellikle birlikte genel
olarak anlalan uzay ve zaman kavramlar cinsinden yorumlamann
olas olmadn dnd. Heisenberg 1927de (durumu verilen bir
y/ dalga fonksiyonu tarafndan temsil edilen bir paracklar
grubunun yeleri iin konum ve momentum gibi) belirli deiken
iftlerinin - kuantum mekaniinin ngrlerine gre - ikisinin de
(bir baka deyile, birlikte ya da e zamanl olarak) yksek ve
rastgele bir kesinlik derecesinde belirlenip kartlamayaca
ynnde bir matematiksel tez ne srd. Bu, grubun belirli bir
yesi zerinde yaplan tek bir lmn sonucuyla ilgili bir ifade
deil, grup zerinde yaplan bir zde lmler dizisinde elde edilen
istatistikle ilgili bir ifadedir. (Born ya da olaslk yorum zerinde,
kuantum mekaniinin tek tek sonu ngrleri deil, yalnzca - ok
sayda gzlemler iin ortalama deerler gibi - istatistiksel
ngrlerde bulunabildiini hatrlaynz.), Bunun hemen sonrasnda
n ve maddenin dalga-parack ikiliinin, atom ve ekirdek
sistemleri zerindeki gzlemlerimizde ortak belirsizlikler meydana
getirdiini akla yatkn hale getirebilmek iin basit dnce deneyleri
kullanmay denedi. Aada byle bir dnce deneyinin ele
alnn betimliyoruz.
Ama nce bir grup iin bir lm sonular A- (j = 1, 2 ,3 ,...,N )
kmesini ele alalm. Bu |A; j lerin ortalama deerini her zamanki
yolla

(20.7)

biiminde ve {Aj ] karelerinin ortalama deerini de

(20 . 8 )

174

Kopenhag Kuantum Mekanii

olarak tanmlarz. Bu deerlerin yaylnn ya da salmasnn


tipik bir ls
(20.9)
diye tanmlanan standart sapma (.n.: ngilizcesi root mean square
deviation, karelerin ortalamasndaki sapmann karekk) tarafndan
verilir. A;- deerlerinde hibir dalma olmam (bir baka
deyile, A- lerin tm tam olarak ayn deere, diyelim A0 , sahip)
olsayd, bu durumda AA sfr olurdu.
Ksm 19.5te de belirttiimiz gibi, farkl gzlemlenebilirlere
karlk gelen kuantum mekaniksel ilemcilerin deime zelliine
sahip olmalar gerekmez (bir baka deyile, gzlemlerin yapl sras
gerekte gzlemlenen deerlerde farkllklara yol aabilir). Deime
zelliine sahip olmayan12 iki A ve B gzleniri iin, bu deikenlerin
bir dizi lmnde AA ve AB nin e zamanl olarak ne kadar
kk olabilecei konusunda kuantum mekaniinde genel bir
snrlama ya da alt snr vardr. Bu, Heisenberg belirsizlik
bantsdr ve tipik olarak13
A A A B > bh

(2 0 . 10 )

biimini alr; burada b (A ve B ilemcilerinin seimine bal) negatif


olmayan bir sabit ve fi = h /ln dir. Bu, (x) konumu ve (px)
momentumu iin
(20 . 11)

halini alr.
(20.10) ve (20.11) denklemlerindeki belirsizlik
bantlarnn istatistiksel bantlar olduunu bir kere daha
vurguluyoruz. Bu, kendisine gre y/ dalga fonksiyonunun grubun
herhangi tek bir yesini deil, birbirine zde sistemler grubunu
temsil ettii dalga fonksiyonunun Born yorumu ile tutarldr.
Bu noktada (20.11) denkleminin bu deime zelliine sahip
olmayan gzlenirlerin tek balarna e zamanl lmleri zerine
tam olarak ne tr bir snrlama koyduu ak deildir. Heisenberg,

175

Blm VII

1927deki nl belirsizlik makalesinde bu istatistiksel yayllarn


((20.11) denklemindeki Ax ve Ap^in) tek tek lmler seviyesinde
elenemez rahatszlklar tarafndan oluturulduunu ne srd. Bu,
sonu olarak y/ nin gruptaki her bir ye iin ayr ayr dalga
fonksiyonu olduunu varsayar. Byle bir yorum Bornun istatistiksel
yorumundan farkldr ve bu yorumun ok tesine geer.14 y/'yi tek
bir sistemin durumu olarak almaya kalkmak, Ksm 21.4te
Schrdingerin kedisi paradoksunu ele aldmzda gstereceimiz
gibi ciddi sorunlara yol aabilir.
Heisenberginkine benzer savlar fizik ders kitaplarnda tipik
olarak verilir. 5 Bu dnce deneylerinin bir temsilcisini inceleyelim.
ekil 20.9da gsterildii gibi, kk bir parac (diyelim bir
elektronu)
dar bir yarktan geirdiimizi dndmz
varsayalm.16 Paracn y-koordinatndaki belirsizlik bu durum
da Ay = a olur. te yandan, parack kendisine elik eden bir dalga

/I

ekil 20.9

lm zerine oluan ortak konum-momentum belirsizlikleri

zelliine de sahip olduundan, bu dalga krnma urar ve ilk


minimum (tpk bir k dalgasnn bir yarktan geerken optik
krnma uramasnda olduu gibi) sin# = Xja da meydana gelir. Bu,
elektronu belirli bir konumda bulma olasl krnma uram dalga
fonksiyonunun karesiyle orantl olduundan, parack iin olaslk
dalmnn 0 yar-asnn V eklindeki blgeye snrlandrlmas
anlamna gelir. (20.1) denkleminde verilen de Broglie balants
momentumu p = h/A. diye verir. ekil 20.9dan paracn
momentumunun y-bileenindeki belirsizliin - (20.1) denkleminin
yardmyla - Ap y p sin# = p Xja eklinde ifade edilebileceini
grrz, bylece (20.11) denklemiyle tutarl bir ekilde Ap Ay ~ h
olur. Bu ilikide Ap

176

ve Ay lm sreci tarafndan oluturulan

Kopenhag Kuantum Mekanii

belirsizliklerin byklklerini gsterir. Doal olarak bu genel bir


ispat deil, yalnzca kaba bir akl yrtmedir.
< < 1 olduunda, ki burada X bir cismin de Broglie dalga
boyu ve l de cismin iinde bulunduu evrenin tipik bir boyudur,
artk (krnm etkileri ihmal edilebileceinden) klasik yasalarn
blgesindeyizdir ve Newton mekanii geerli olur. Planck sabiti h =
6,67 x 1034 Js dir, bylece gnlk olgularn doas ortaya kuantum
mekaniksel olarak kmaz. te yandan, eer h = 1 Js olmu olsayd,
yaam ok daha farkl olurdu. rnein, ktlesi KT3 kg olan bir cismi
10~2 m lik bir doru parasna snrlandrm olsaydk, izin verilen
minimum enerjisi (20.3) denkleminde n = 1 alnarak bulunabilirdi
ve bu da yaklak v ~ 50 km/slik bir hza karlk gelirdi. Byle
dalgalanmalar gl olgular olurdu ve dnyay alglaymz
dorudan doruya etkilerdi.
Heisenberg belirsizlik bantsnn bir baka biimi de
AE At >
2

(20.12)

enerjinin znrln gzlemin meydana geldii zaman sresine


balar. rnek olarak, eer bir parack yalnzca ok ksa bir sre
yaarsa, bu durumda enerjisi (ya da ktlesi) byk bir kesinlikle
bilinemez.
Heisenbergin belirsizlik ilkesi belirsizlik bantlarnn bu (ve
dier) biimlerinin tmn birden toplu olarak kapsar. Bunlar, bir
lmler dizisinde kendilerini kullanarak belirli gzlenir iftlerini
belirleyebileceimiz doal olarak var olan ve azaltlamaz
kesinsizliin biimsel ifadeleridir.

20.5 Foton Giriimi ift Yark


imdi bir gzlemin mikroskobik sistemler zerindeki etkisini
ayrntl olarak incelemek iin Diracn metnine dnyoruz. Bu
tartmann arac temel olarak ift yarkl giriim deneyidir.
Kuantum mekaniinin fotonlarm giriimi iin salad betimlemeyi ele
alacaz. Giriimi gsteren ak bir deney alalm. Bir eit
giriimlerden geirilen bir k nmz olduunu varsayn, bylece
k n iki bileene ayrm olur ve iki bileen de daha sonra

177

Blm VII

birbirleriyle giriime uratlr. Yalnzca tek bir foton ieren bir gelen n
alabilir ve deney aracndan geerken bu ma ne olacan aratrabiliriz.
Bu bize n dalga ve parack kuramlar arasndaki elikinin
zorluunu en kesin biimiyle sunacaktr.

imdi gelen nn ayrt iki bileenin her birine de ksmen


dalan fotonu betimleyelim. Bu durumda foton - diyebileceimiz gibi iki bileene elik eden iki telenme durumunun st ste gelme
tarafndan belirlenen bir telenme durumundadr... Bir fotonun belirli
bir telenme durumunda olmas iin yalnzca tek bir k n tarafndan
elik ediliyor olmas gerekmez, ancak bir zgn nnn ayrm olduu
bileenler olan iki ya da daha fazla sayda k n tarafndan elik
ediliyor olabilir. Kesin matematiksel kuramda her telenme durumuna
bildik dalga optiinin dalga fonksiyonlarndan biri elik eder, elik eden
dalga fonksiyonu ya tek bir n ya da bir zgn nn ayrm olduu
iki ya da daha fazla sayda n betimleyebilir. Bu nedenle benzer bir
ekilde telenme durumlarnn dalga fonksiyonlaryla st ste gelmesi
alnabilir.17

ekil 20.10 Ayrtrlm bir foton n iin bir giriim deneyi

Burada D iracm akimda olan durum tr, giriim etkilerinin


ekil 2 0 .1 0 da belirtildii gibi nce ayrtrlan ve sonra da tekrar
birletirilen bir foton n tarafndan oluturulduu bir
durumdur.18 Bununla birlikte, - deneylerin de yle olduunu
gsterdii gibi - yarktan her seferinde yalnzca tek bir fotonun
getiinin farknda olmak ok nemlidir. rnek olarak, bir ift
yar aydnlatmak iin ok zayf bir k kayna kullanlabilir ve
sonra da bu tek fotonlarm ekrana ularken alglanmalar iin bir
l oaltc (.n.: ngilizcesi photom ultiplier) tp kullanlabilir.
Gzlemlenen fotonlarm dalm ekranda belirli bir yerde her
seferinde yalnzca tek bir foton alglanmasna karn, aada
daha ayrntl olarak ele aldmz gibi hl optikten beklenen ift
yark iin krnm desenine uyar.

178

Kopenhag Kuantum Mekanii

Dirac yle devam eder:


imdi bileenlerden birindeki enerjiyi belirlediimiz zaman ne olacan
ele alalm. Bu tr bir belirlemenin sonucu ya fotonun btn olmal ya
da hibir ey olmamaldr. Bu nedenle foton durumunu aniden ksmen
bir nda ve ksmen de tekinde olma durumundan tamamyla bir
nda olma durumuna deitirmelidir. Bu ani deiiklik gzlemin
fotonun telenme durumunda mutlaka oluturduu rahatszlk
yzndendir. Fotonun iki ndan hangisinde bulunacan ngrmek
olas deildir. Fotonun iki n zerinde olan daha nceki dalmndan
yalnzca her iki sonucun olasl hesaplanabilir.19

Burada bize bu ayrtrlm nlarn biri zerinde yaplan bir


enerji gzleminin fotonu nlardan (ya da izlenen yollardan) ya
birine ya da tekine zorlad anlatlyor. Kuram, fotonun hangi
nda grneceine yalnzca bir olaslk atayabilir (bir baka
deyile, istatistiksel bir yoruma sahibiz). Bu kuantum mekaniksel bir
sistemin (y/) durumunda gzlem ya da lm sonucu olan ani ve
srekli olmayan deiim, standart yorumun temel ve ok uzun
sredir var olan kavramsal zorluklarnn bir rneidir. Buna lm
problemi ad verilir ve bunu Ksm 21.3te ayrca ele alacaz.
ekran
ift yark

elektronlar

kaynak

ekil 20.11 ift yark iin giriim desenleri '

Diracn yukarda alnt yaplan blmlerde aklnda olan durum


tipine somut bir rnek olarak, ekil 20.11de gsterildii gibi
yapabileceimiz aadaki deneyler dizisini gz nne aldmz
varsayn.20 eklin sol tarafnda gsterilen aklktan bir paracklar
demeti yollayalm. Bu aklktan getikten sonra, ikinci levhadaki ya
1. ya da 2. yarktan geerler. Son olarak, sa tarafta yer alan
ekrann zerinde eitli konumlara ulaan paracklarn (diyelim,
elektronlarn) saysn sayalm ya da bulalm. Klasik parack fiziini

179

Blm VII

temel alarak beklenecei gibi, ekrana ulamay baarabilen


paracklarn neredeyse tm, ortadaki levhada ya 1. ya da 2.
yarn dorudan doruya tam karsna denk gelen noktalara
arpar. Aslnda, 2. yarn stn kaparsak, bu durumda NI diye
iaretlenmi olan kesikli dalm erisini elde ederiz. Benzer bir
biimde, eer 1. yar kaparsak, N 2 yi elde ederiz, ama hem 1.
hem de 2. yark ak olursa,

N[2 yi buluruz. Bunun yannda,

N ;2 nin paracklar iin klasik olarak beklenecei gibi yalnzca N,


ve N 2 erilerinin toplam (N[2 = N t + N 2 ) olduu ortaya kar. Hi
giriim etkisi yoktur.
Bundan sonra deneyimizi tekrar edelim, ancak bu kez paracklar
yerine dalgalar kullanalm, iki yark da ak olduunda, bu durumda
- tpk klasik optikten beklenecei gibi - ift yark iin (biraz sonra
akla
kavuacak
nedenlerden
tr
ekilde
N 12
ile
tanmlanan) In giriim desenini gzlemleriz. 2. yark kapatldnda,
tek bir yark iin (ekilde N j ile tanmlanan eriyle ayn ekilde
olan) 7, krnm desenini ve 1. yark kapatldnda da I2 desenini
elde ederiz. Klasik paracklar iin olan durumun tersine, bu
iddetlerin (yeinliklerin) basit bir ekilde toplanmadna dikkat
ediniz. Daha dorusu, I i2 */, +/2 ki bylece dalga olgularnda tipik
olarak grld gibi giriim etkileri vardr. 7, ve I2 iddetleri basit
herhangi bir biimde /12 yi oluturmak iin toplanmadklar halde,
her yark tarafndan oluturulan dalga dzensizliklerinin genlikleri
st ste gelme ilkesine a i2 = A , + A 2 uyar, burada n ya da dalga
olgusunun iddeti (yeinlii) l n oc|A12|2 olarak verilir. Bu iki deneyi
karlatrdmzda, /, ile N, in - I2 ile N 2 iin de olduu gibi birbirlerine benzediini, ancak /12 (ya da N 12) ile N'n nin ok farkl
olduklarn grrz.
imdi bir sistemin kuantum mekaniksel zelliklerini ortaya
karacak bir durumu ele alalm. Yine ekil 20.11deki dzenlemeyi
gz nne alalm, ancak bu kez yarklardan oluan dzenlemenin
zerine gelen bir elektron n ya da demeti kullanalm. Ekrann
olduu yerde herhangi bir elektronun ekrandaki belli bir yere ulap
ulamadn grmek iin yukar ya da aaya hareket
ettirebileceimiz bir alglayc (detektr) olsun. ift yarktan oluan
deney dzeneinden birbiri ard sra elektronlar yollayalm ve
ekranda eitli konumlara ulaan elektronlarn greli saysn

180

Kopenhag Kuantum Mekanii

sayalm. Deneysel olarak bulunacak olan N n dalm erisinin ift


yark iin olan giriim desenine uyacadr. Ekrandaki her konumda
her zaman ya btn bir elektron ya da hibir ey alglanr ve
dzenekten yollanan her elektron ekranda bir ve yalnzca tek bir
noktada grnr. Elektronlar bu anlamda paracklar gibi davranr.
Ancak, ekranda belirli bir yerde bir elektron alglanmas olasln
belirten eri bir dalga iin giriim desenine uyar. Bu nedenle,
burada elektronun bir dalga nitelii de vardr. Bundan sonra, eer 2.
yark kapatlrsa, bu durumda alglanan elektronlarn dalm N x
(ya da eer 1. yark kapatlmsa N 2 ) halini alr. Bir kez daha, tpk
dalga giriimi durumunda olduu gibi N 12 ^ N 1 + N 2 olduuna
dikkat ediniz. Elektron alglaycs ekil 20.11deki P noktasna
yerletirildiinde, bu durumda her iki yark da akken burada
neredeyse asla bir elektronun bulunmamas, oysa 2. yarn zeri
kapalyken burada birok elektronun alglanmas da tuhaf grnr.
Elektron gerekten bir dalga mdr yoksa bir parack mdr?
Belirli bir elektronun ift yark dzeneinden geerken hangi
yarktan gittiini ortaya karmaya alalm. Aygt (.n.: ekilde X
ile gsterilen noktaya yerletirilen iddeti ayarlanabilen k kayna
kastediliyor) altrlmazdan nce, her iki yark da akken ekil
20.11deki d erisi alglanr. Ik aldnda (.n.: X deki aygt
altrldnda) - ki bylece her elektronu ift yark dzeneinden
geerken grrz - desen ekilde N [2 = N, + N 2 olan c erisine
dner. Bir baka deyile, elektronlar bir kez paracklar gibi
davranmaya zorlandklarnda ve yarklardan kesin olarak ya
birinden ya da tekinden getiklerinde, olaslk erisi paracklar
iin olan halini alr. u halde eer X'dek n iddetini azaltrsak ki bylece ift yark dzeneinden geen elektronlarn bazlarn
karmaya balarz - alglama deseni deimeye balar. In iddeti
sfr olana dek azaltlmaya devam edilince, eri srekli bir biimde
cden ilk hali olan dye doru deiir.21
Belirli bir elektronun ekranda nereye deceini ngrmenin bir
yolu yoktur. Kuantum mekaniksel olarak yalnzca ekranda belirli bir
konumda bir elektronun alglanmas olasln verebiliriz. Bunun
genellikle tek bir elektronun - kayna terk ederken yalnzca
balang koullar verildiinde - yrngesini belirleyecek bir
hareket yasasnn bulunmadn gerektirdii kabul edilir. (Bu
soruna 23. Konuda tekrar geri dneceiz.) Her durumda, elektronun
yarklardan birinden geerken gzlemlenip gzlemlenmedii

181

Blm VII

ekranda ortaya kan giriim desenini etkiler. Bu, kuantum


mekaniinin standart yorumunun atom fiziinde balang
koullarndan olaylarn uzayda belirli bir noktada, gelecekte
alacaklar kesin konumlarnn ngrlebilmesini salayacak
yasalarn olmad biimindeki genel sonucunun bir rneidir.
Mutlak bir ngrebilme gc yoktur.
Bundan sonraki birka konuda fiziksel mikro-dnyaya kuantum
mekaniinin bu standart - ya da Kopenhag - yorumu tarafndan
salanan bak asndan daha tam ve daha anlalabilir bir bak
asna sahip olmann olas olup olamayaca sorusunu ele alacaz.

Yararl Kaynaklar
Jim Baggottun Kuantum Kuramnn Anlam adl kitabnn 2.
Konusu, temel kuantum mekaniinde kullanlan matematiin bir
ksmnn ak olmayan fiziksel anlamlarnn okumaya olduka deer,
orta
zorluk derecesinde
bir aklamasn
sunar.
Sandro,
Petrucciolinin Atomlar, Eretilemeler (Metaforlar) ve Paradokslar adl
kitab Bohrun yeni fizii kavramsal olarak gelitirmesini
zmleyerek yeniden kurar. Richard Feynmann Fiziksel Yasann
Karakteri nin 6. Konusu, kuantum mekaniksel ift yark deneyinin
imdi bir klasik haline gelmi bir tartmasn ierir.

182

21
Kuantum Mekanii Tam mdr?

Bize kuantum mekanii tarafndan ynetilen mikrosistemlerin ak bir biimde tuhaf zellikleri (bir nceki konuda ift yark dene
yini ele almzda olduu gibi) tantldnda, doal olarak acaba
baka bir kuramn bulunmasnn ya da en azndan bize denklemler
le birlikte anlatlacak ve daha anlaml gelecek baka bir yknn
olas olup olamayacan sorgularz. Temel fiziksel srelere klasik
temelli, gnlk genel kanlarmzla daha fazla uyuma sahip bir bak
as ya da bir kuram arayabiliriz. Bu tipik olarak atomik srelerin
dalga denklemiyle salanandan (bir baka deyile, bir nceki konu
daki Kopenhag yorumuyla verilenden) daha ayrntl bir betimleme
sinin var olma olasl sorusu biimini alr. Bu konuda kuantum
mekaniinin Kopenhag yorumunun temel yorumlan problemlerin
den bazlarn ele alacaz. Sonra, bundan sonraki iki konuda kuan
tum mekaniinin bu tr herhangi bir tamamlamas zerine konulan
kat, genel snrlamalara ve kuantum mekaniinin zel bir genile
mesine bakacaz. Ama burada nce, kuantum kuramnda nedensel
liin konumu zerine ortaya kan savamla balyoruz.

21.1 Kuantum Mekaniinin Taml


Heisenberg belirsizlik ilkesi (Ksm 20.4) ve mutlak bir ngrebilme
gcnden yoksunluk kuantum mekaniinin doasnda var olan zellikler
olsa da, fizik iin ilke olarak tamamyla belirlenimci bir yapy korumak
iin giriimlerde bulunulmutu. Klasik olarak bile, makroskopik (byk
lekli) bir gaz rneinde o kadar ok sayda molekl bulunur ki, tm bu

183

Blm VII

molekllerin gelecekte bulunacaklar konumlan Newtonun hareket yasa


larndan ngrmek bir uygulama sorunu olarak mitsizdir. Yine de, te
mel olan yap tamamyla belirlenimci bir yapdr. (12. Konuda klasik
belirlenimci kaos iin buna benzer bir durum grmtk.) Kuantum me
kaniinin standart yorumuna gre, olaylar ok farkldr. lke olarak, bir
elektronun gelecekte izleyecei yrngeyi tam olarak ngrmek iin be
lirlenimci hibir tasar yoktur. Yine de, kuantum mekaniiyle ayn ng
rlerde bulunacak ya da sonular verecek bir eit tamamyla belirle
nimci bir kuramn kurulabilip kurulamayaca sorusu doal olarak ortaya
kar. Paracklarn imdiye dek kefedilmemi (genellikle gizli deiken
ler diye anlan) ve deerleri bu paracklarn gelecekteki davranlarn
belirleyen zellikleri olabilir mi? Gzlemlediimiz belirlenemezlik basit
bir biimde bu tr gizli deikenlerin deerleri iin bilgisizliimizin bir
sonucu olabilir mi? (Byle bir kurama 23. Konuda geri dneceiz.)
Bu soru zerine alan iki farkl dnce ekol genellikle Bohra ve
Einsteina giden kkenleriyle tanmlanrlar. Bohr, kuantum mekaniinin
tarihinin balarnda olgularla gzlemci arasnda tam bir ayrmn olama
yacana olan inancm belirtti. Uluslararas Fizik Kurultay 1927de tal
yada (.n.: Milano yaknlarnda) Como ehrinde, bu ehrin en nl bi
lim adam olan Alessandro Voltanm (1745-1827) lmnden tam yz yl
sonra yapld. Bohr tamamlayclk (.n.: ngilizcesi complementarity)
zerine olan dncelerini tam olarak ilk kez orada sundu ve sonrasnda
kuantum mekaniinin Kopenhag yorumu olarak bilinen fikirleri ak bir
biimde orada ortaya koydu. (Daha sonra konunun iinde terimin anla
mn gsteren daha baka rnekler verecek olsak da, burada tamamlay
clk ile Bohrun fiziksel bir sistemin tam bir betimlemesi iin karlkl
olarak (fiziksel adan e zamanl olarak gereklenemez anlamnda)
darlayan (.n.: ya da ayn anda gzlemlenemeyen) zelliklere (rnek
olarak dalga-parack ya da konum-hz gibi) gerek olduu ynndeki
retisini anlatmak istiyoruz.) Bu yorumda, fiziksel bir srecin uzayzaman betimlemesi kat bir neden-sonu betimlemesini darlar (iine
almaz) ve byle bir betimlemeyi tamamlaycdr.
Bir yanda, alld ekilde anlald haliyle fiziksel bir sistemin durumu
nun tanm tm dsal rahatszlklarn elendiini ne srer. Ancak bu du
rumda, kuantum aksiyomuna gre, herhangi bir gzlem olanaksz olacaktr
ve hepsinden te uzay ve zaman kavramdan hali hazrdaki anlamlarn kay
beder. te taraftan, eer gzlemi olas klmak iin - sisteme ait olmayan baz uygun lm etmenleri ile belirli etkileimlere izin verirsek, sistemin
durumunun anlam belirsizlii iermeyen bir tanm doal olarak artk olas
deildir ve ortada szcn allm anlamnda bir nedensellik sorusu da

184

Kuantum Mekanii Tam mdr?

kalamaz. Bu nedenle, kuantum kuramnn doasnn ta kendisi bizi, - birlik


telikleri klasik kuramlar tanmlayan - uzay-zaman egdm ile nedensel
lik hakkn betimlemenin birbirini tamamlayc ama darlayan - srasyla,
gzlemin ve tanmn dncede mkemmel hale getiriliinin simgesi olan zellikleri olarak ele almaya zorlar.1

Bohr, kuantum aksiyomu ile bir sistem bir dieriyle etkileirken .


neden olunan indirgenemez, elenemez ve kontrol edilemez minimum
(ama mutlaka sfrdan farkl) rahatszl anlatmak istemektedir. VII.
Blmn (Kuantum dnyas ve kuantum mekaniinin taml) ban
daki ikinci alntda Bohrun bunu nasl dile getirdiini grmtk.
Gzlemciyle olgular arasndaki ilikinin temel nemi Bohr tarafndan
daha da ayrmtlandrlmt. Gnmzde bir lmn sonucunun onu
gerekletirmek iin kullanlan aralara bal olmasndan balamsallk
(.n.: ngilizcesi contextuality) diye sz ediyoruz.
Gerekten bir elektronun e zamanl x ve px deerleri nedir? ya da
ekil 20.11de gsterilen trde bir deneysel dzenlemede elektron kay
naktan alglaycya giderken aslnda hangi yarktan geti? gibi sorular
sorduumuzda ortaya zorluklarn ve paradokslarn kt grlr. 20.
Konuda belirttiimiz gibi, bu son soruyu yantlamaya altmzda
deneysel sonular yznden her zaman d krklna urarz. Kuan
tum mekaniinin Kopenhag ekol bize bu tr sorular asla yantlayamayacamz syler. Yine de, verilen ilk tepki, yantn iinde bulundu
umuz anda (ya da belki de sonsuza dek) bu yant bulmaya gcmz
yetmese de var olmak zorunda olduudur, ilke olarak bir elektronun ya
momentumunu ya da konumunu bilebiliriz biimindeki bir demeten
honut olmayz; ya da grne gre gn gibi ortada olan elektron ya
birinci yarktan ya da ikinci yarktan gemek zorundayd nermesi i
levsel olarak anlamszdr. Elektronu ekil 20.11deki kayna terk eder
ken ve sonrasnda sa taraftaki ekrana ularken gzlemleyebiliriz, an
cak bu iki gzlem arasndaki konumunda ya da davrannda onu orada
gzlemlemek iin deneysel dzenlemeyi deitirmedike - ki bu du
rumda deneyin sonucunu da deitirmi oluruz - hibir gereklik belir
leyemeyiz. Bu, Kopenhag yorumunun bize anlattdr. Bu bak asn
aklarken Werner Heisenberg u gzlemlerde bulunur:
Klasik fizikte bilim ... kendimize hibir bavuruda bulunmadan ... dnya
y betimleyebiliriz ... inancndan balad... Baars genel bir dnyann
nesnel bir betimlemesi lksne yol at... Kuantum kuramnn Kopenhag
yorumu hl bu lkye uymakta mdr? Belki de kuantum kuramnn bu
lkye mmkn olabildiince karlk geldii sylenebilir.... Dnyann

185

Blm VII

nesne ve dnyann gen kalan diye ayrlmasndan ve en azndan dnya


nn geri kalan iin betimlememizde klasik kavramlar kullandmz ger
einden balar. Bu ayrm keyfidir ve tarihsel olarak bilimsel yntemimi
zin kesin bir sonucudur; klasik kavramlarn kullanlmas sonu olarak in
sanolunun genel dnme yolunun bir sonucudur.2

Albert Einstein kuantum mekaniini son derece baarl bir geici


kuramdan daha fazla bir ey olarak kabul etmeye istekli deildi;
nk nesnel bir fiziksel gerekliin, herhangi biri tarafndan gzle
nip gzlenmese ya da onunla etkileip etkilemese de, var olduuna
inanyordu. Einstein, 1926 ylnda mr boyunca arkada olmu ve
kuantum mekanii zerine kendisinden ok farkl dncelere sahip
olan Borna yazd bir mektupta, kuantum kuramndaki bu temel
olarak rastlantsal eye kar duygularn yle dile getirdi:
Kuantum mekanii kesinlikle grkemli. Ancak iimden bir ses bana da
ha gerek ey olmadn sylyor. Kuram ok ey sylyor, ancak as
lnda bizi eskisinin gizemine daha fazla yaklatrmyor. Ben, her ne olursa olsun O nun zarla oynamadna eminim.3

21.2 Einstein ve Bohr Kar Karya


Bohr ve Einstein bu sorunla ilgili olarak hem Beinci (1927) hem de
Altnc (1930) Solvay Toplantsnda kar karya geldiler. Einstein bu
toplantlar srasnda kuantum mekaniinin kendi iinde tutarszlklar
ierdiini gstermeye alt. 1927deki toplantnn genel tartma oturu
munun balang ksmnda, ekil 21.1de gsterildii gibi kk bir de
likten geen ve bir ekran zerinde alglanan bir elektronu gz nne ald.
Herhangi bir gzlem yaplmadan nce, kuantum mekaniine gre ekra
nn zerindeki neredeyse her noktada bir elektronun alglanmas iin
sfrdan farkl bir olaslk vardr. te yandan, elektron - diyelim - A nok
tasnda algland zaman, bu durumda elektronu bir baka B noktasnda
bulmann olasl mutlak olarak sfr olacaktr. Einstein, elektronun gz
lemden nce ekrann kayda deer bir ksm zerinde neredeyse her yerde
bulunduu, ancak B de olma olaslnn A da yaplan bir gzlemden
annda etkilendii sylenecek olursa, bu durumda bunun (bir etkinin
birbirlerinden uzamsal olarak ayrlm iki noktann arasnda annda ile
tilmemesi gerektiinden) greliliin genellikle dnlemez olarak ilan
ettii kabul edilen bir uzaklkta etkiye gereksinecei eklinde akl yrtt.
te taraftan, elektronun yarktan geerek ekrandaki A noktasna ilerledii

186

Kuantum Mekanii Tam mdr?

gerek bir yrnge gerekten de varsa ve eer kuantum mekanii bu bil


giyi ortaya karamyorsa, bu durumda kuantum mekaniinin eksik bir
kuram olacan ne srd. Kuantum mekaniinin eksik olduu ynn
deki bu tema, Einsteinn mr boyunca sk sk geri dnd bir konuy
du. Bohrun, Bomun, Diracn, Heisenbergin ve kuantum kuramclar
nn neredeyse tamamnn dncesine gre, Einsteinn tezi iin zn
gzden karyordu, nk onlarn grne gre dalga fonksiyonu
uzay-zaman zemininde yaylan olaan bir dalgaya benzer herhangi bir
eyi temsil etmiyordu. Bohr, Einstein ve dier katlmclar arasndaki tar
tmann ak ierisinde, 20. Konuda incelediimize benzer bir ift yark
l deney dzenlemesi salona getirildi. Bu tamlk sorunu zerine olan tar
tmann btn, her iki taraf da mevzilerini deitirmeden kaldndan
ve kar yndeki gl tezlerle yerinden edilemediinden, aslnda taraflar
arasnda beraberlikle sonulanmt.

ekran

elektron

ekil 21.1

Einsteinn dalga fonksiyonunun krnm iin dnce deneyi

1927deki ayn toplantda Einstein, Heisenbergin belirsizlik bantla


rndan kanlabileceini kantlayacak bir dnce deneyi kurmay da de
nedi. Bununla birlikte, Bohr akl yrtmede bir kusur bulmay baard ve
belirsizlik ilkesinin geerliliini korudu. Ayn trde bir tartma 1930daki
bir sonraki Solvay Toplantsnda kald yerden devam etti. Einstein bu
kez belirsizlik ilikisinin enerji-zaman iin olan biimini ((20.12) denkle
mi) ineyecek zekice bir dnce deneyi hazrlamt. Temel olarak
nerdii, ekil 21.2de gsterildii gibi, dk younlukta elektromanyetik
ma ile doldurulmu bir kutu almak ve bu kutuyu iindeki bir saat tara
fndan altrlacak (.n.: kameralarn objektif kapa gibi) bir kapakla
donatmakt. Saat kapa ok hzl bir biimde At kadar bir srede ap
kapayacak ekilde ayarlanacakt, bylece yalnzca tek bir foton kutudan
dan kaabilecekti. Bu At zaman aral istendii kadar kesin bir ekilde
ayarlanabilecekti. E = mc2 olduundan, mayla dolu kutunun arlnn

187

Blm VII

foton dar kmazdan nce ve sonra kolayca yaplacak ok hassas l


mleri, dar atlan fotonun enejisi olacak olan AE eneji farkn belir
leyecekti. At ve AE nin her biri birbirlerinden bamsz bir ekilde her
hangi bir kesinlik derecesinde belirlenebileceinden, AE ve At nin ayn
andaki deerleri Heisenbergin belirsizlik bantsyla eliki iinde
AE At < h/2 olacak biimde ok kk hale getirilebilirdi. Bohr, bu mey
dan okumaya etkili bir yant arayarak uykusuz bir gece geirdi ve sonun
da da byle bir yant buldu. Ortadaki paradoksun zm Einsteinm
kendi genel grelilik kuramnda yatyordu; bu kurama gre foton kutudan
katnda ktleekim alannda Am = AE / c2 ktlesinin kaybyla oluacak
olan deiiklik, saatin zaman tutma hzn etkiler.4 Bohr, bu etkinin belir
sizlik ilikisini tam olarak eski yerine koyduunu nicel olarak gsterebil
miti. Einstein, o andan sonra kuantum mekaniinin tutarsz olduunu
bir daha ne srmedi, ancak tam olmama sorusuna odakland.

ekil 21.2

Einsteinm belirsizlik ilkesinden kanma denemesi

21.3 lme Problemi


Standart kuantum mekaniinin dalga fonksiyonunun knn
ya da lm probleminin ne olduunu tam olarak belirtebilmek iin,
kuantum kuramnn biimsel yapsnda kullanlan birka terimin
tanmyla balyoruz. Fiziksel gzlenirleri temsil eden A ilemcileri
vardr. Bu ilemcilerin y/j zdurumlan (.n.: ngilizcesi eigenstate),

188

Kuantum Mekanii Tam mdr?

gzlenir izin verilen /L- zdeerlerinden biriyken ele alnan fiziksel


sistemin durumlardr (ya da dalga fonksiyonlardr). Bu A ilemcile
rinin,5 y/j zdurumlarnn ve A;- zdeerlerinin arasnda6

Ay/j=Ajy/j

21 . 1)

ilikisi vardr. imdi bu biimsel mekanizmay bir lm kuantum


mekaniksel olarak betimlemekte kullanacaz.
ekil 21.3te belirtildii gibi, biraz ayrntl bir ekilde gz nne
alacamz zel lm sreci, bir elektronun spinini (diyelim, bir StemGerlach aletinde) lmek iin kullanlan bir B manyetik alann ierir.7
Tipik bir lmde olduu gibi bunda da ana fikir, bir mikrosistemi (bu
rada, elektronu) bir makrosistemle (burada, deney aletiyle) eletirmek
ve deney dzeneini iki sistem etkiletikten sonra makrosistemin du
rumunu inceleyerek mikrosistemin bir deikeninin (burada, bir spin
bileeninin) deeri hakknda bir ey renebilecek ekilde dzenlemek
tir. Genellikle bir deney aletinin ktsndan ya da okumasndan sz
ederiz. Eer lm gvenilir olacaksa, makrosistemin son durumunun
mikrosistemin son durumuyla karlkl olarak gl bir biimde (ideal
olarak %100) ilikili olmasn isteriz. Eer mikrosistem zerindeki l
m mikrosistemin durumunu rahatsz etmemesi anlamnda sadk
olursa da gzel olur. Doal olarak, makrosistemin durumunun etkile
im tarafndan etkilenmesini isteriz. ekil 21.3te olduu gibi, y/ yi
mikrosistemin (burada, elektronun) ve <f>yi de makrosistemin dalga
fonksiyonunu gstermekte kullanyoruz. Birbirleriyle etkilemeyen iki
alt sistem iin, sistemin btnnn toplam dalga fonksiyonu8
(toplam dalga fonksiyonu) = y/</>
B alan
1 (Stern-Gerlach aleti)

r+, r-

(21.2)

yutan- "ca

yukar' 'aa'
(makroskopik alet)

(mikro sistem)
ekil 21.3

lm srecinin bir resmi

189

Blm VII

arpm ile gsterilir. Ele alnan bu durumda, (burada B manyetik


alannn dorultusunda diye aldmz) bir eksen boyunca yukar
spine ve aa spine (.n.: ngilizceleri spin up ve spin down) kar
lk gelen srasyla y/+ ve y/_ diye iki tane bamsz dalga fonksi
yonu vardr.9 Benzer bir biimde, ^ ukan ve ^aal da deney aletinin
srasyla yukar spinin (diyelim, deney aletinde +1 okunmasnn) ya
da aa spinin (-1) belirttii durumlarda olmasna karlk gelen
dalga fonksiyonlarn temsil ederler. ^ ile deney aletinin balang
durumunu anlatmak istiyoruz (bir baka deyile, deney aletinde bir
ey okunmuyor). Balamak iin, etkileimden nce elektronun (B
alan ile tanmlanan, deney aletinin dikey ekseni boyunca) yukar
spine sahip olduunu bildiimizi varsayalm. Bu durumda, (t = 0
annda) mikro ve makrosistemler arasndaki herhangi bir etkileim
den nce btn sistem iin dalga fonksiyonu basit bir biimde
(21.3)

^ (t = 0) = y/+ <j>0

olur. 'F (t) durum vektrnn zamanda evriliini Schrdinger denk


lemi belirler.10 zellikle, elektron deney aletinin manyetik alannn
ierisinden geerken, mikrosistemle makrosistem arasnda bir etkile
im ya da eleme gerekleir. Bu eer iyi bir lm aletiyse, (elekt
ron deney aletinin manyetik alann terk ettikten sonra) 'P(f) srekli
bir biimde son duruma evrilir:
( 0 ........t l > + .

> V a n ( 0

W+

^yukar

(2 1 -4 )

Benzer bir biimde, eer y/_ <j) durumunda balarsak, bu du


rumda asimptotik son durum
t^ +00 >V - A a.

(21.5)

olacaktr. Eer her ey burada bitmi olsayd, ortada bir lm


problemi olmazd, nk mikrosistemi (elektronu) mikrosistemin
durumunu deitirmeksizin sorgulamak iin bir makrosistemi (deney
aletini) baarl bir ekilde kullanm olarak lm srecinin kuan
tum mekaniksel bir betimlemesini vermi olurduk.

190

Kuantum Mekanii Tam mdr?

Bununla birlikte, genellikle mikrosistemin durumunun lmden


nce yukar m yoksa aa m olduunu bilmeyiz (aksi halde bir
lm yapmaya hi gerek olmazd). Daha dorusu, elektronun ba
lang durumu
(21.6)

y/0 = a y/+ + /3 y/_

st ste gelmesiyle temsil edilir, burada \af + 1/?|2 = 1 dir. Deney


aletinin balang durumu hl

olduundan, btn sistemin ba

lang durumu
= 0) = (a y/+ + /3 ^ _)^ 0

(21.7)

olur. Schrdinger denklemi dorusal11 olduundan, (21.4)(21.6)


denklemlerinden mikro ve makrosistemin durumlarnn
% = ( v + + P v )A)

-> ''kan = a V + ^yukar +

PW-

21 . 8 )

biiminde dolak (.n.: ngilizcesi entangled) olduu ortaya kar.


Bu nedenle, elimizde makroskopik deney aleti iin belirli bir durum
kalmaz. Bir baka deyile, (21.8) denklemindeki durum lm aleti
nin yukar ve aa ( + 1 ve -1) durumlarnn bir st ste gelme
sinde olduu bir hali temsil eder. te yandan, her gn karlalan
fiziksel cisimleri asla byle st ste gelmelerde gzlemlemeyiz. Bylece, kuantum mekanii kuram gzlemlerle son derece uyumayan
ngrlerde bulunuyormu ve bu nedenle hi dnlmeden redde
dilmesi gerekiyormu gibi grnr. Ama aslnda yle deildir.
Kuantum mekaniinin standart ya da Kopenhag yorumu, bir gzlem
altna alnm dalga paketinin
|j o lasl ile l//+ ^ ukan
&W+

baa

YA D A

srekli olmayan bir biimde


\0\

(21.9)

O l a s l i l e y / _ 4 al

biiminde indirgenmesini ya da kmesini ister. Bir baka deyile,


kuram (21.8) denklemindeki Schrdinger denklemiyle betimlenen zaman
iinde gelimeye, durum vektr gzlem altna alndnda, (21.8) denk
lemindeki st ste gelmeden (21.9) denkleminin sa tarafndaki gerekte

191

Blm VII

gzlemlenen durumlardan birine ya da tekine kontrol edilemez bir bi


imde indirgenir ya da ker biimindeki ad hoc kural ekler.
Kuantum mekaniindeki lm problemi budur. Burada kulland
mz zel rnee zg deildir, aksine tm kuantum mekaniksel l
m srelerinin bir zelliidir. Bu, bir sonraki ksmda greceimiz
gibi kuantum mekaniinin taml ile ilikilidir. Eer kuantum mekanii
fiziksel bir sistemin tam bir betimlemesini salyorsa, o halde bu indir
geme gerek bir fiziksel sre olarak ciddiye alnmaldr ve fiziksel etki
leimler araclyla aklanmaldr. Bu dnce hatlar dorultusunda
genel ve baarl bir zm imdiye dek bulunamamtr.

21.4 Schrdingerin Kedisi Paradoksu


Schrdinger 1935te kuantum mekaniinin tam olmadn gstermek
iin nl kedi paradoksunu ortaya att. 2 Bu makale Schrdingerin bir
sonraki konuda ayrntl bir ekilde ele alacamz Einstein-PodolskyRosen makalesinin konusu zerinde Einsteinla yapt yazmalarn bir
sonucu olarak ortaya kt. Schrdinger bizden sonrasnda mhrlenen
elik bir kutunun iine konmu balangta canl bir kediyi gz nne
almamz ister. Kutunun iinde kediyle birlikte bir saatteki rasgele bo
zulma olasl tam olarak olan radyoaktif bir element rnei de bulun
sun. Her ey yle dzenlenmi olsun ki, elementin bir atomu bile bozulsa, kutu iindeki bir dzenek iinde hidrosiyanik asit (.n.: hidrojen si
yanr de denen, kimyasal forml HCN olan, son derece ldrc bir
zehir) bulunan ok kk bir ieyi paralasn ve kediyi ldrsn. Tersi
durumda, kedi yaamaya devam etsin. Probleme balandnda, bu birle
ik sistem (kedi + atom) iin dalga fonksiyonu mutlaka canl bir kediye
karlk gelir. te yandan, zaman getike, atomun bozulmas iin sonlu
bir olaslk vardr, bylece kedi lr. Bir saatin sonunda sistemin dalga
fonksiyonunun canl bir kedi iin olan durumla l bir kedi iin olan
durumun eit miktarda bir karm ya da st ste gelmesi olduunu var
sayn. Bu durumda bir makrosistem - kedi -, dalga fonksiyonunun ger
ekliin tam ve nesnel bir betimlemesini vermesi kouluyla, bizim yal
nzca bir gzlem yapma davranmzla ya bir duruma ya da tekine at
lacaktr. Schrdinger bunun akla uygun olduuna inanmad. Einstein,
1939da bu konu hakknda onu yantlarken yle yazd:
Maddenin dalga temsilinin olan bitenlerin tam olmayan bir temsili ol
duuna, bu temsilin pratik adan ne kadar yararl olduu kantlanm

192

Kuantum Mekanii Tam mdr?

olursa olsun, son derece eminim. Bunu gstermenin en gzel yolu, sizin
kediyle olan (kendisine bir patlamayla elik eden bir radyoaktif bozunma) rneinizdir. Belirli bir zamanda y/ -fonksiyonunun baz paralar
kedinin canl olmasna ve dier paralarysa kedinin toza dnmesine
karlk gelir.
Eer y/ -fonksiyonu bir durumun - gzlemlenmesinden ya da gz
lemlenmemesinden bamsz olarak - tam bir betimlemesi olarak yorum
lanmaya allacak olursa, o halde bu, sz edilen zamanda kedinin ne
canl olduu ne de toz haline geldii anlamna gelir. Ancak, bir gzlem
yapldnda bu durumlardan ya biri ya da teki gerekleecektir.
Eer bu yorum reddedilirse, o halde y/ -fonksiyonunun gerek du
rumu ifade etmedii, hatta daha dorusu durum hakkndaki bilgimizin
ieriklerini ifade ettii varsaylmaldr. Bu, gnmzde birok kuramsal
fizikinin byk olaslkla paylamakta olduu Born yorumudur. Ancak
bu durumda formle edilebilen doa yasalarnn var olan bir eyin za
man iindeki deiimine uygulanamamas, ancak bunun yerine akla yat
kn beklentilerimizin ieriklerinin zamana gre deiimine uygulanaca
sz konusu olur.
Her iki bak asna da mantksal olarak itiraz edilemez; ancak bu
iki bak asnn hi birisinin en sonunda dorulanacana inanamyo
rum.13

ekil 21.4

Schrdingerin kedi paradoksu

ekil 21.4 Schrdingerin dnce deneyinin bir tasladr.14 Bu


altrmann ana noktas, bu durumun standart kuantum mekaniksel
betimlemesinin ne olacan gz nnde tutmamzdr. Eer vF(f)
bileik (kedi + atom) sisteminin, (/> kedinin ve y/ de atomun dalga
fonksiyonu olursa,- bu durumda btn sistem iin balangtaki dal
ga fonksiyonu
= ^ ( t = 0) = ^canh ^ atom

(2 1.10 )

193

Blm VII

ile verilir. Bu, Schrdinger denkleminin etkisi altnda zaman iinde


((21.8) denklemini anmsaynz)
( t ) = a ( t ) &anll ^ atom + fi(t) </>m \ffhozunma

(21.11)

dolak durumuna evrilir. Olaslklar hesaplamak iin kullanlan


olaan kuantum mekaniksel kurallara gre, kutuyu atmzda iin
deki kediyi canl olarak bulmamzn olasl15
^ , , ( 0 = | (fU

=H tf ~

(21.12)

iken, kediyi l olarak bulmamzn olasl


^l(0 = K^l nozunmal^O)!2 =

~ 1- e ^ "

(21.13)

kadardr. Burada ^ (t) sistemin biz ona bakmazdan nceki duru


munu - canl bir kediyle l bir kedinin st ste gelmesini - temsil
eder. Biz baktktan sonra, durum vektr (esrarengiz bir biimde?)
ya canl bir kediye ya da l bir kediye indirgenmitir.
u durumda, ok ak bir ekilde, yantn kestiremediimiz ama
etkileyici bir soru kendini gsterir. Dalga fonksiyonu neyi temsil
eder, sistemin bilgisi durumumuzu mu (ki bu halde kuantum meka
nii tam deildir) yoksa sistemin asl fiziksel durumunu mu (ki bu
halde de sistemde biz onu gzlemler gzlemlemez ani bir deiiklik
olmaldr)? Tam olmama seeneinin Bornun istatistiksel yorumuyla
(Ksm 20.2) uyum iinde olduunun farknda olunuz, bylece dalga
fonksiyonunun k yalnzca kedinin durumu hakkndaki bilgi
mizi gzden geirmemize karlk gelir. Kedinin canl ya da l ol
duunun farknda olmamzla kediye fiziksel hibir ey olmaz. O
halde bu istatistiksel betimlemeden daha tam bir betimlemenin olas
olmadn ne srmek fazladan ve mantksal olarak bamsz bir
snrlamadr. te yandan, eer dalga fonksiyonu tek bir kedinin du
rumunu (tamlk seenei - Ksm 20.4te Heisenbergin y/ zerine
olan konumunu hatrlaynz) temsil ederse, bu durumda kedideki
dramatik bir fiziksel deiiklik dalga fonksiyonunun kne elik
eder. Fiziksel durumda yalnzca bir gzlemle oluan ani bir deiik
lik mikro dzeyde fazla dert etmeye deer grnmeyebilse de, kedi
gibi makroskopik sistemler dzeyinde rahatszlk vericidir ve son

194

Kuantum Mekanii Tam mdr?

derece olanaksz grnr. Schrdinger parasn, yalnzca kediyi gz


lemleme davrannn kendisinin aslnda canl ya da l bir kedi
oluturduu (bir baka deyile, kediyi ya ldrd ya da ldrme
dii) nerisine olan igdsel (olumsuz) tepkimize yatryor gibi g
rnyor. Bu nedenle, Schrdinger kuantum mekaniinin tamlnm
karsnda (bir baka deyile, kuantum mekaniinin Kopenhag yo
rumunun karsnda) bir tez (ancak doal olarak, mantksal bir ola
naksz olma kant deil) oluturdu.

21.5 Diracm lmenin Etkisi zerine Dnceleri


imdi Diracm kendi ekil 20.10daki ikiye ayrlm demet deneyi
rneine, foton (ya da elektron) demeti iin gzlemlenen davran
nasl akladn grmek iin geri dnelim.
Enerji lm bileen demetini - rnein, demeti hareket ettirilebilen
bir aynadan yanstmak ve geri dnn gzlemlemek yoluyla - yok
etmeksizin gerekletirilebilir. Fotonu betimlememiz, byle bir enerji l
mnden sonra iki bileen arasndaki giriim etkilerinin oluturulmas
nn olanaksz olduu sonucuna ulamamza izin verir. Fotonun bir ksm
bir demette bir ksm da dierinde olduu srece, iki demet st ste gel
dikleri zaman giriim meydana gelir, ancak bu olaslk, foton yaplan bir
gzlemle demetlerden tamamyla birinde olmaya zorlandnda ortadan
kalkar. Bu durumda dier demet artk fotonun betimlemesinde yer al
maz, bylece foton sonrasnda onun zerinde yaplacak her deneyde
olaan bir biimde tamamyla bir demette bulunuyormu gibi saylr.16

Bir baka deyile, iki yoldan biri boyunca yaplan bylesi bir enerji lm ya da gzlemi sonrasnda giriim artk olas deildir.
Sistem lmden nce iki durumdan (ya da bileenden) birindey
mi gibi grnse de, doa (Dirac tarafndan nerilen imgede) gz
lemlendiinde bir seim yapmaya zorlanmtr. Sistem byle bir
gzlem sonrasnda artk belirli bir bileende olduundan, sonrasn
da dier bileenle herhangi bir giriim yapmas olas deildir. Dalga
fonksiyonunun k gereklemitir. (Bu, ekil 2.0.11deki ift
yark dzenlemesinde bir elektronun ya da fotonun hangi yarktan
getiini - diyelim, elektronu ya da fotonu gzlemlemek iin X deki
aarak - bir kez belirlediimiz zaman meydana gelen giriim
kaybyla ayn trdedir.)

195

Blm VII

Kuantum mekanii n dalga ve parack zellikleri arasnda bir uz


lamay bu hatlar zerinden gerekletirebilmektedir. Temel nokta, foto
nun teleme durumlarndan her birinin dnsel olarak olaan dalga op
tiinin dalga fonksiyonlarndan biriyle bir araya getirilmesidir. Bu d
nsel olarak bir araya getirmenin doas klasik mekaniin temelleri zerinde betimlenemez, tersine bu tamamyla yeni bir eydir. Fotonu ve
onunla birlikte dnlen dalgay, klasik mekanikte paracklarla dalga
larn etkileebildii bir biimde etkileiyor diye betimlemek tamamen
yanl olur. Bu dnsel olarak bir araya getirmenin anlam yalnzca is
tatistiksel olarak aklanabilir: Dalga fonksiyonu bize, fotonun nerede
olduunu bulmak iin bir gzlem yaptmz zaman onun belirli bir yer
de bulunmas olasl hakknda bilgi verir.
Kuantum mekaniinin kefinin ncesi bir zamanda k dalgalaryla
fotonlar arasndaki balantnn istatistiksel bir nitelikte olmas gerektii
fark edildi. Bununla birlikte, o zaman ak bir biimde fark edilmeyen
ise dalga fonksiyonunun belirli bir yerdeki fotonlarn olas saysn deil,
tek bir fotonun o yerde bulunmas olasl hakknda bilgi verdiiydi. Bu
ayrmn nemi aadaki gibi akla kavuturulabilir. ok byk say
da fotondan oluan ve eit k iddetinde iki bileene ayrlm bir k
demetimiz olduunu varsayn. Bir demetin iddetinin iindeki fotonlarn
olas saysyla balantl olduu varsaym altnda, bileenlerin her birin
de toplam foton saysnn yars kadar foton olmaldr. Bu durumda iki
bileen giriime uratlrsa, bileenlerden birindeki bir fotonun dier bi
leendeki bir fotonla giriim yapabilmesini istemeliyiz. Ara sra bu iki
foton birbirlerini yok etmek, baka zamanlarda da drt tane foton olu
turmak zorunda kalrlar. Bu, enerjinin korunumuyla eliecektir. Dalga
fonksiyonunu bir foton iin olaslklarla ilikilendiren yeni kuram, bu
zorluun stesinden her fotonun iki bileenin her birinde de ksmen yer
almasn salayarak gelir. Bu durumda her foton yalnzca kendisiyle giri
im yapar. ki farkl foton arasnda giriim asla meydana gelmez.17

Anlatlmak istenen temel nokta, burada tartlmakta olan olaslk


larn toplu olarak fotonlar iin deil, tek fotonlar (ya da elektronlar)
iin olaslklar olduudur. Dirac bize enerjinin korunumuyla eliki
lerden kanmak iin olaslklarn bu ekilde yorumlanmasnn gerekli
olduunu anlatyor. Bu parack-dalga ikilii ilke olarak evrensel
olsa ve tm sistem eitlerine yaylyor olsa da, ounlukla gnlk
deneyimlerimizde bunun farknda deilizdir, nk ktleyle frekans
arasndaki orant katsays (m = h v / c 2 olduundan) ok kktr:
Yukarda ele alman paracklarn dalgalarla dnsel olarak bir araya ge
tirilmesi yalnzca k iin snrl deildir, tersine modern kurama gre
evrensel olarak uygulanrla sahiptir. Dnsel olarak tm parack e
itleri bu ekilde dalgalarla ve kart ekilde tm dalga hareketleri de

196

Kuantum Mekanii Tam mdr?

paracklarla bir araya getirilir. Bu nedenle tm paracklar giriim etki


leri gsterecek hale getirilebilirler ve tm dalga hareketleri enerjilerine
kuanta biiminde sahiptir. Bu genel olgularn daha ak ekilde grlememesinin nedeni, paracklarn ktlesi ya da enerjisi ile dalgalarn fre
kans arasndaki bir dorusal orant yasas yzndendir; bu yasadaki orant katsays benzer frekanslardaki dalgalar iin bunlarla bir arada d
nlen kuantalar son derece kk, elektron kadar hafif olan parack
lar iin ise bunlarla bir arada dnlen dalga frekans giriimi gster
mesi kolay olmayacak kadar yksek olacak biimdedir.18

Dirac, son olarak y/ dalga fonksiyonundaki st ste gelmelerin


gzlemlenen sistemlerin ara zellikleriyle (diyelim, siyah ve beyaz
dan gri) sonulanan st ste gelmelere deil, tersine temel olas du
rumlardan (buradaki rnekte siyah ya da beyazdan) ya birinin ya da
tekinin meydana gelmesi olasl iin ara deerlerin ortaya kma
sna neden olduklarn vurgular.
Belirli kuvvet yasalarna gre etkileen belirli zelliklerde (ktle, eylem
sizlik momenti, vb.) paracklardan ya da cisimlerden olumu herhangi
bir atomik sistemi ele alalm. Paracklarn ya da cisimlerin kuvvet yasa
laryla tutarl eitli olas hareketleri olacaktr. Bu trl her harekete sis
temin durumu denir.

Bir durum baka iki durumun st ste gelmesi tarafndan oluturul


duunda, iki zgn durumun zelliklerinin belirsiz bir ekilde arasnda
olan zelliklere sahip olacak ve st ste gelme srecinde durumlardan
hangisine daha byk ya da daha kk bir arlk ilitirildiine bal
olarak aa yukar daha fazla yaknlaacaktr. Yeni durum, iki zgn
durumun st ste gelme srecindeki greli arlklar bilindiinde tama
myla bu zgn durumlar tarafndan tanmlanr...

st ste gelmenin klasik olmayan doas, A durumundaki bir sistem


zerinde yapldnda belirli bir sonuca - diyelim a ya - yol amas kesin
ve B durumundaki bir sistem zerinde yapldnda ise farkl bir sonuca diyelim b'ye - yol amas kesin bir gzlem var olacak ekilde A ve B diye
iki durumu gz nne aldmzda aka ortaya kar. Gzlem bu durum
larn st ste gelmesindeki bir durumda olan sistem zerinde yapldnda
sonucu ne olacaktr? Yant, A ve B nin st ste gelme srecindeki greli
arlklarna bal bir olaslk yasasna gre sonucun bazen a ve bazen de
b olacadr. Yant asla a'dan ya da bden farkl olmayacaktr. Bylece st
ste gelmeyle oluturulan durumun ara nitelii kendisini, bir gzlem iin belir

197

Blm VII

li bir sonucun kendisinin zgn durumlara karlk gelen sonularn arasnda


olmas araclyla deil, belirli sonucun zgn durumlara karlk gelen olas
lklarn arasndaki olasl araclyla ifade eder.19

Dirac, buradaki son paragrafta A ve B diye iki durumun st ste


gelmesiyle temsil edilen bir sistemi rnek olarak veriyor. Ksm 21.3
ve Ksm 21.4te bu tr st ste gelmelerin kuantum mekaniinin
formalizminde temsil edildikleri haliyle somut rneklerini verdik.

Yararl Kaynaklar
Bemard dEspagnatn Kuantum Kuram ve Gereklik adl ma
kalesi kuantum dnyasnn sezgilere aykr kimi zelliklerinin teknik
olmayan bir sunuudur. Jim Baggottun Kuantum Kuramnn Anlam
adl kitabnn 3. Konusu resmi olmayan bir dille Kopenhag yoru
munu ve Bohr-Einstein tartmasn ele alr. Edward MacKinnonun
Bilimsel A klam a ve Atom Fizii adl eserinin 8., 9. ve 10. konular
bu nemli noktalar daha derin bir ekilde gzden geirir. Andrew
Whitakerm Einstein, Bohr ve Kuantum kilemi adl kitab, kuantum
mekanii sz konusu olduunda Bohr ile Einstein birbirinden ay
ran nemli kavramsal noktalarn matematiksel olmayan ancak ok
titiz ve insana anlay derinlii katan bir tartmasdr. Max
Jammerin Kuantum Mekaniinin Felsefesi kuantum kuramnn d
nsel adan gerektirdiklerini derinlemesine inceler ve bunlar ta
rihsel balamlarna oturtur.

Blm VIII

Kuantum mekaniinden alnan


b a z dnsel dersler
Sanrm kuantum mekaniini kimsenin anlamadn rahatlkla syleyebilirim.
Richard Feynman, Fiziksel Yasann Karakteri

Kuantum mekanii, hibirimizin gerekten anlamad, ama nasl kullanlacan bil


dii o gizemli, karmak disiplin. Fiziksel gereklii betimlemede u ana dek grebildii
miz kadaryla mkemmel bir biimde alyor, ama sezgilere kar bir disiplin...
Murray Gell-Mann, Gelecek in Sorular

[Kuantum] postlat atomik srelerin nedensel uzay-zaman egdm ba


kmndan bireylerden vazgemeyi gerektiriyor.
Niels Bohr, Atom Kuram ve Doann Betimlemesi

Bununla birlikte olaslk fonksiyonunun kendi bana zamann ak ieri


sinde olaylarn izledikleri yolu temsil etmedii vurgulanmaldr. Olaylar iin bir
eilimi ve onlarla ilgili bilgimizi temsil eder. Olaslk fonksiyonu gereklikle
yalnzca temel bir koul yerine getirildii zaman ilikilendirilebilir; tabii siste
min belirli bir zelliini belirlemek iin yeni bir lm yaplrsa.

En kk paralar bile talarn ya da aalarn - onlar gzlemleyip gzlem


lemediimizden bamsz olarak - var olmalaryla ayn anlamda nesnel olarak
var olan nesnel gerek bir dnya dncesi ... olanakszdr....
Werner Heisenberg, Fizik ve Felsefe

Kuantum kuramnda danda braklmas ve yerlerine baka bireyin konmas gere


ken nedensellik ilkesi ya da daha dorusu belirlenimciliktir.... imdi elimizde nedensellik
yasasnn yeni bir biimi var.... Bu yledir: Eer belirli bir srete balang koullan
belirsizlik bantlarnn izin verdiince kesin bir ekilde belirlenirlerse, o halde daha
sonra oluacak olas tm durumlarn olaslklan kesin yasalar tarafndan ynetilirler.
Max Born, Huzursuz Evren

201

Blm VIII

Bohrun atoma ilikin problemlere yaklam ... gerekten olaanst. Szcn


genel olarak kullanlan anlamyla anlamann olanaksz olduundan tamamyla emin.
Erwin Schrdinger, 10 Ekim 1926'da Whelm Wiene yazlm mektup
Bu nedenle sorun, sk sk varsayld gibi, kuantum mekaniinin yeniden
yorumlanmas sorunu deildir, - basit srelerin istatiksel betimlemesi yerine
baka bir betimlemesinin olas olmas iin kuantum mekaniinin u andaki
sistemi nesnel olarak yanl olmak zorunda olurdu.
John von Neumann, Kuantum Mekaniinin Matematiksel Temellen
Aslnda, ada kuantum mekaniinin temelde istatistiksel niteliinin yal
nzca onun (kuramn) fiziksel sistemlerin tam olmayan bir betimlemesiyle ile
dii gereine yorulabileceinden adm gibi eminim.
Albert Einstein, Eletirilere Yant

[ift yark deneyinin sonularnn] hibir ekilde elektronlarn belirli yollar


izledii dncesiyle bagdatrlamayacag aktr.... Kuantum mekaniinde bir
paracn izledii yol diye bir kavram yoktur.
Lev Landau ve Evgenii Lifshitz, Kuantum Mekanii: Greli Olmayan Kuram
Ancak 1952de olanakszn gerekletirildiini grdm. David Bohma ait makale
lerdeydi. Bohm greli olmayan dalga mekaniine, sayelerinde belirlenimci olmayan
betimlemenin belirlenimci hale dntrlebildii parametrelerin gerekten de nasl
sokulabileceini ak bir ekilde gsterdi. Bana gre daha da nemlisi, geerli yoru
mun znellii - bir gzlemciye yaplan gerekli bavuru - denebiliyordu.
Dahas, temel dnce daha nce de Broglie tarafndan 1927de pilot dalga
betimlemesinde ne srlen dnceydi.
Ancak o halde Bom niin bana bu pilot dalgadan sz etmedi? Bana bu dnce
de neyin yanl olduunu iaret etmi olsayd? Von Neumann bunu niin gz nne
almad? Daha da srad olarak, insanlar 1952den sonra ve yakn tarihlerde 1978e
dek niin olanakszlk kantlan oluturmaya devam ettiler? Pauli, Rosenfeld ve
Heisenberg bile Bohmun yorumuna doa tesi ve ideolojik diye damgalamak d
nda daha ykc eletiriler getiremezken? Pilot dalga betimlemesi ders kitaplarnda
niin grmezden geliniyor? Tek yol olarak deil, egemen olan kendi kendine honut
olma haline bir panzehir olarak retilmesi gerekmez mi? Anlalmazln, znelliin
ve belirlenemezciligin bize deneysel gereklerin zorlamasyla deil, kastl bir kuramsal
seim tarafndan dayatldn gstermek?
John Bell, Kuantum Mekaniinde Konuulabilenler ve Konuulamayanlar

202

22
E P R Makalesi ve Bell Teoremi

17. Konuda ikizler paradoksunu gz nne aldmzda da gr


dmz gibi, zel grelilik ilk defa ne srldnde birok kiide
sezgilere aykr ve belki de tutarsz olduu izlenimi brakmt. Ku
antum mekanii de benzer bir etkiye sahip oldu, ancak bu etki
1920lerin ortalarndaki balangcndan gnmze dek ok daha uzun sre devam etti ve daha byk bir derecede oldu. Einsteinm
hkm sren genel kabul grm dnce olarak kabul ettii kuan
tum kuramna olan bu tepki, yeni bir konuya sk sk elik eden ilk
kafa karklyla snrl deildi, bu kuramn en nemli muhalifi olan Einstein iin bile yaam boyu sren bir bilmece olarak kald.
Burada, Einstein ve iki alma arkadann, kuantum mekaniinin
mantksal olarak tutarsz olmasa da, en azndan tam olmayan bir
kuram olduunu gstermek iin yaptklar nl giriimlerini incele
yeceiz. Bu tam olmama sulamas, tam olarak Schrdingerin kedi
si paradoksu (Ksm 21.4) ile ortaya atlan sulamadr.

22.1 EPR Paradoksu


1935'te (bundan sonra EPR diye sz edeceimiz) Einstein, Boris
Podolsky (1896-1966) ve Nathan Rosen (1909-1995) Fiziksel Ger
ekliin Kuantum Mekaniksel Betimlemesi Tam Saylabilir mi? ba
lnda bir makale yaynladlar. Bir kuramn gereklikte bulunan ko
nu ile ilgili her varla karlk gelen terimler iermesini, o kuramn
tam olmasnn lt olarak aldlar. rnek olarak, Gnein etrafn
da dolanan bir gezegen gibi bir sistemin klasik betimlemesinde, sis

203

Blm VIII

temin eitli paralar iin konumu M, momentumu (p ) ve bunun


gibi eyleri temsil eden simgeler vardr. EPR, eer tam bir kuram bu
deikenlerden ya da niceliklerden birinin deerinin hibir belirsiz
lie yer olmakszn ve ele alman sistemi bozmakszn ngrlmesine
izin veriyorsa, bu durumda bu niceliin doada gerek bir varla
sahip olduunu ve gerekte de ngrlen deere sahip olmak zo
runda olduunu art olarak ne srer. Bu ltleri temel alarak, tez
lerinin mantnn ana hatlarn karrlar.
Tam bir kuramda gerekliin her esine karlk gelen bir e vardr. Fizik
sel bir niceliin gereklii iin yeterli bir koul, sistemi bozmakszn onu ke
sin olarak ngrebilme olanadr. Kuantum mekaniinde deime zellii
ne sahip olmayan ilemcilerle betimlenen iki fiziksel niceliin durumunda,
birinin ne olduu bilgisi dierinin ne olduu bilgisini engeller. Bu durumda
ya (1) kuantum mekaniinde dalga fonksiyonu tarafndan verilen gerekliin
betimlemesi tam deildir ya da (2) bu iki nicelik e zamanl gereklie sahip
olamazlar. Bir sistemle daha nce etkileimde bulunmu baka bir sistem
zerinde yaplan lmleri temel alarak, o sistemle ilgili ngrlerde bu
lunma probleminin gz nne alnmas, eer (1) yanlsa bu durumda (2) de
yanltr sonucuna yol aar. Bu nedenle gerekliin bir dalga fonksiyonu ta
rafndan verilen betimlemesinin tam olmad sonucuna ulalr.1

Kantn mantksal yaps (sonra greceimiz gibi bu, kuantum


mekanii iin bir eliki anlamna geldiinden) basit bir ekilde (1)
ve (2)nin her ikisinin de yanl olamayacadr. EPR daha sonra
(1)in yadsnmasnn (bir baka deyile, kuantum mekaniinin tam
olduunun var saylmas) (2)nin yadsnmasn (bir baka deyile,
belirli nicelik iftlerinin e zamanl olarak fiziksel gereklie sahip
olabileceklerini gerektirir) mutlaka zorunlu kld zel bir kuantum
mekaniksel rnek kurarlar. Az nce de belirttiimiz gibi, (1) ve
(2)nin her ikisi de yanl olamayacandan, (l)in yadsnmasna izin
verilmemelidir. Bundan dolay kuantum mekanii tam deildir.
EPRnin bir uzaklkta etkinin var olmadn varsaydklarn iaret
etmek nemlidir. Uzayn belirli bir blgesindeki bir olayn kendi
sinden ayr baka bir olay annda etkileyemeyecei ynndeki bu
tr bir varsaymdan sk sk yerel olm a varsaym diye sz edilir: Amnda bir uzaklkta etki yoktur. Daha sonra EPR deneyinin yalnla
trlm bir biimini gz nne alacaz.
Bohr, ayn ylda ve ayn dergide EPR makalesiyle ayn bal ta
yan bir makale2 ile buna yant verdi. Belki de EPRnin yaptndan
daha da ak bir ekilde, herhangi bir gerek fiziksel bir uzaklkta
etki (yerel olmama) olasln yadsd. (.n.: ok dosta olmayan)

204

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

yantnn (.n.: szl) saldrs, EPRnin fiziksel gereklik ltlerinin


- gereklik yalnzca kullanlacak deney gerecinin belirtilmesini ge
rektiren bir lm cinsinden tanmlanabildiinden - belirsiz oldu
uydu. Bohr iin, bir gereklik esinin deerinin ne olduu bilgi
sine olan asl geit, o gereklik esinin var oluunun ta kendisi iin
bir lt olarak almyordu. Bu artma erevesinde EPR tezinin daha
ileriye gtrlemeyeceini ne srd. Bununla birlikte, bir niceliin
fiziksel gereklii iin kullanlan lt hl tartmal olduundan,
mesele asla kesin olarak zmlenmi gibi grnmemektedir.
Einstein, kuantum mekaniinin tam olmayan bir kuram olduu
ynndeki dncesini asla deitirmedi. Heisenberg, yllar sonra
Einsteinm kuantum mekaniiyle ilgili dncesini yle zetledi.
Einstein Bornla kuantum mekaniinin Gttingende gelitirilen ve
Cambridgede ve Kopenhagda daha da glendirilen matematiksel
formlasyonunun atomun ierisindeki olgular doru bir biimde betim
ledii konusunda anlayordu. En azndan yerine baka birey getirilene
kadar Schrdingerin dalga fonksiyonunun Born tarafndan biimlendiri
len istatistiksel yorumunun ilevsel bir hipotez olarak kabul edilmesi ge
rektiini itiraf etmeye de raz olabilirdi. Ancak Einstein kuantum meka
niinin bu olgularn tam olmak bir yana kesin bir betimlemesini temsil
ettiini kabul etmek istemiyordu. Dnyann tamamyla nesnel ve znel
alanlara blnebileceine olan inan ve onun nesnel taraf hakknda ke
sin szler sylenebilecei eklindeki hipotez, O nun temel dnsel tav
rnn bir ksmn oluturuyordu. Ancak kuantum mekanii bu savlan
karlayamazd ve bilimin dnp Einsteinn varsaymlarna giden yolu
bir daha bulmas ok olas grnmyor.3

Heisenberg, Einsteinm kendi kavramsal erevesini, iinde ku


antum olgularyla ilgili standart bak asn (bir baka deyile, Ko
penhag yorumunu) da barndracak biimde kkl bir ekilde dei
tirmeye istekli grnmediini - ya da belki de bunu yapmann elin
den gelmediini - syleyerek devam etti.
Einsteinm kendisi Bornla olan yazmalarnda bu konuya sk
sk geri dnd. Einstein, ilk kez Born tarafndan ortaya karlan
istatistiksel aklamann ok kullanl bulunduunu kabul etmekle
birlikte, yine de kuantum mekaniinin bir uzay-zaman zeminindeki
gerek, srekli olaylar temsil etmekteki yetersizliinin ona kar b
yk bir arl olduunu dnyordu. 1947de unlar yazd:
Eninde sonunda binlerinin, iindeki birbirlerine yasalarla bal eylerin
olaslklar deil, ok yakn bir zamana dek yle olmas gerektii kabul

205

Blm VIII

edilegelen gz nnde tutulan gerekler olduu bir kuram bulacandan


tmyle eminim. te yandan bu inanc mantksal nedenlere dayandramyorum, ancak yalnzca kk parmam tank olarak gsterebiliyo
rum, bir baka deyile kendi elimin dnda herhangi bir tr saygy hak
edebilecek hibir yetke sunmuyorum.4

Einstein burada, bir yl sonra Bornla5 yapt bir yazmadakine


benzer bir biimde kabul edilebilir bir fiziksel kuramn en sonunda
belirli genel ideallere uymak zorunda olduuna olan inancn srd
ryor. Onun dncesine gre bunlar arasnda, kendi bana varlk
larn uzayda ve zamanda, uzayn ok uzakta bulunan bir blgesinde
gerek olandan bamsz bir biimde yerel olarak var olmalar gerei
de vard. Bu nedenle, bir noktada aslnda var olan uzakta bir yerde
yaplabilecek olan lmlere bal olmamalyd. Einstein bylece,
EPR makalesinin ortaya kmasndan bir dzineden daha fazla bir
yl sonra bile, uzakta yaplan lmler tarafndan oluturulan her
hangi bir anlk deiimi hl kabul edilemez buluyordu: Fizikle ilgi
li igdm bu konuya kar byk bir fke duyuyor.6
Bir anlamda Einsteinm kuantum mekaniinin bu kadar dik bal
bir muhalifi olmas biraz paradoks oluturan bir durumdur, nk
olaslk dncesini atomik srelerin kuantum kuramnn temel bir
zellii olarak 1917 yl makalesinde ortaya karan ta kendisidir.7
Einstein, kuantum mekaniinin bu kuramn Kopenhag ya da olasl
a dayal yorumunu reddeden tek kurucusu deildi. De Broglie ilk
bata kendi dalga-parack ikiliini aklamak iin belirlenimci bir
kuram kurmaya abalad, ancak 1927 Solvay Toplantsndan sonra
Kopenhag ekolnn bir taraftar haline geldi. Yine de daha sonra
1952de - 23. Konuda ele alacamz gizli deikenler kuramyla
balantl nedenlerden tr - doann en sonunda nedensel bir
betimlemesi olduu inancna geri dnd. Dalga mekaniinin gn
mzdeki modern biiminin kurucusu olan Schrdinger, bir keresin
de Bohra Eer bu lanet kuantum sramasna bal kalnmas zo
runluysa, o zaman daha en bandan beri bu eye bulam olmak
tan dolay pimanm8 dedi.
EPR tezinin altnda, belirlenimci gizli deikenler kuramlar ku
antum mekaniine kar olas ciddi bir seenekmi gibi grnebilirler.
Temel olarak yaplabilecek ey, bir sistemin bir deikenler setinin ya
da o ana dek daha kefedilmemi zelliklerinin var olduunu ve siste
min kesin uzay-zaman davrannn bu gizli deikenlerin deerleri
tarafndan nedensel olarak belirlendiini varsaymaktr. Bu deikenlerin
kesin deerlerini henz bilmediimizden, bir paracn - diyelim -

206

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

konumunun ve momentumunun deerlerinde bir belirsizlik ya da da


lm bulunacaktr. Bu tr gizli deikenlerin yeterince ok sayda olduk
larn varsayarak, kuantum mekanii tarafndan ngrlen sonular
her zaman aklayabilirmiiz gibi grnecektir. Kuantum mekanii de
neylerle uyutuu iin son derece baarl bir kuram olarak grnd
nden, tasarlanan dnce, kuantum mekaniini tm deneysel ng
rlerinde taklit edebilecek tamamyla belirlenimci ve nedensel bir gizli
deikenler kuram oluturmaktr. Bu kadar ok sayda gizli deikenin
ortaya karlmas yerel olmay ve gerekilii srdrebilmek iin denmesi gereken ok yksek bir bedel olarak grnebilir, ancak ilk ba
kta byle yapmakta herhangi mantksal bir tutarszlk varm izlenimi
yoktur. Bu soruna EPRnin akl yrtmesinin kendisini biraz ayrntl
olarak inceledikten sonra geri dneceiz.

22.2 EPR Makalesinin zmlemesi


EPR makalesinin kuantum mekaniinin kuruluunda en nemli
makalelerden biri olduu ortaya km olsa da, kulland matema
tik olduka temeldir ve akl yrtme yolunu izlemesi de greli olarak
kolaydr.9 EPR, tam bir kuramn gerekliin her esine karlk ge
len bir e ieren (bir baka deyile, arada bir eleme ya da kar
latrma vardr) bir kuram olduunu tanmlayarak ie koyulur. Bu
tr bir tamlk iin bir X gerek koulu, eer bir kuram tamsa, o za
man X elde edilmelidir (ya da tamlk => X) anlamna gelir. Buna
kart biimde, X yeter koulu eer X salanyorsa, o zaman kuram
tamdr (X => tamlk) anlamna gelir. Fiziksel bir kuramn taml
iin aldklar gerek koul, fiziksel gerekliin her esine karlk
fiziksel kuramda benzer bir enin olmasdr. Bu nedenle ortaya fi
ziksel gerekliin elerinin ne olduklar sorusu kar. EPR, fiziksel
gerekliin bir esi iin yeter koul olarak aadakini alr:
Eer fiziksel bir niceliin deeri - sistemi herhangi bir ekilde bozmaks
zn - kesin olarak (baka bir deyile, olasl bir olacak ekilde) ngr
lebilirse, o halde fiziksel gereklikte bu fiziksel nicelie karlk gelen bir
e vardr.10

Doal olarak bu ngr kuramsal bir ereve balamndadr.


Eer kuantum mekaniinin standart ya da Kopenhag yorumu
tam ise, o halde y/ sistemin durumunun tam bir nitelemesidir (.n.:

207

Blm VIII

ya da ayrt edici zelliidir). Gzlenirin a (kesin) zdeerine karlk


gelen bir A ilemcisinin y/ zdurumunda bulunan (bir baka deyi
le, A y/ - a y / , (21.1) denklemini hatrlaynz) bir sistem iin, bu tr
bir y/ durumunda bulunan bir sistemin (bu durumda AA = 0 oldu
undan) fiziksel gerekliin bir (a) esine karlk geldii sylenebi
lir. Aslnda, bir sistem A nm bir zdurumunda (A y/ = ay/ ) ancak ve
ancak gzlenirin deeri net bir deere sahipse AA = Q) olabilir. Ku
antum mekaniinde bundan sk sk zdeer-zdurum balants ola
rak sz edilir: bir A gzleniri iin kesin bir deer ancak ve ancak
sistemin y/ durumu n n bir zdurumu ise vardr. u halde eer
gerekliin bir esi varsa, o zaman (EPRnin gerek koul olarak ne
srd gibi) kesin bir deeri vardr. EPRnin tamlk ltne gre
bu deer, kuram tarafndan salanan betimlemede temsil edilmeli
dir. Kuantum mekanii iin bu betimleme, sistemin dalga fonksiyo
nunun tam olarak belirtilmesini gerektirir. Ancak bir gzlenir iin
kesin bir a deeri, dalga fonksiyonunun A ilemcisinin buna karlk
gelen deer iin bir zdurumu olmak zorunda olduunu gerektirir.
Bu nedenle, tamlk ve gereklik kuantum mekaniinin bu gzlenir
iin net bir deer (AA = 0) ngrmesini zorunlu klar. imdiye ka
dar, net bir deeri olan tek bir gzlenir iin hibir problem yoktur.
Bununla birlikte, az nce gerekliin tek bir esi iin verdiimiz
ayn trde bir akl yrtme, deime zelliine sahip olmayan i
lemcilere karlk gelen iki nicelik e zamanl olarak gereklie sahip
olsayd da geerli olurdu. Bu birletirilmi sistem, e zamanl olarak
deime zelliine sahip olmayan iki ilemcinin bir zdurumu olan
bir durumda olmak zorunda olurdu. Bu, deime zelliine sahip
olmayan gzlenirlerin her ikisinin de e zamanl olarak net deerlere
sahip olmasn istemeye zdetir. imdi x ve px gzlenirlerini gz
nne aln. Kuantum mekaniinin hesaplamalarda kullanlan kural
larnn x ve px in deerlerinin {[x, px] = i olduundan (not u e bak
nz)) her ikisinin de herhangi bir durumda hibir ekilde net olama
yacaklarn gerektirdiklerini grdk. (Bu Ksm 20.4teki Heisenberg
belirsizlik bantsnn ieriinin aynsdr.) Bu nedenle, eer kuan
tum mekanii tamsa, o zaman bu tr gzlenirler e zamanl olarak
net deerlere sahip olamazlar. Tm bunlar, kuantum mekaniinin
taml ve deime zelliine sahip olmayan belirli ilemcilere kar
lk gelen gzlenirlerin e zamanl olarak gereklii varsaymlarnn
ikisinin birlikte en azndan bir durumda mantksal bir tutarszla
yol at sonucunu verir. Bylece, mantk kurallar (Ksm 1.2yi

208

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

anmsaynz) uyarnca bu varsaymlardan en azndan bir tanesi yan


l olmaldr.
O halde, zetleyecek olursak, EPR tezi iin anahtar olan aadakilerden en azndan birinin doru olmak zorunda olduu savdr: (i)
kuantum mekanii tam deildir ya da (ii) deime zelliine sahip
olmayan belirli ilemcilere karlk gelen gzlenirler e zamanl ola
rak gereklie sahip olamaz. Az nce bunlarn her ikisinin de e
zamanl olarak yanl olamayaca ynnde akl yrttk. Burada
iine alan (ancak darda brakmayan) mantksal bir ayrm vardr
(bir baka deyile, her ikisi de doru olabilir). Kuantum mekaniinin
taml ve gereklik lt, EPRnin gz nne ald durumda bir
elikiyi gerektirir.
Asl EPR ispat buradan yle ilerler. Kuantum mekaniinde etki
leen bir sistem iin durumlar lm problemini ele almzda gr
dmz gibi ((21.8) ya da (21.9) denklemlerine baknz) dolak
hale gelirler. \un(x ,)} diye bir durumlar kmesi seelim, yle ki
A u n(xl ) = a n un(xl )

22 . 1)

olsun ve iki parann bir araya getirilmesiyle olumu bir sistem iin
W durumunu gz nne alalm, bu sistemin 1 ve 2 diye gsterilen
alt sistemleri birleik sistemin ilk bata hazrlanndan sonra etki
lemesinler. Bu akl yrtmeyi zellikle sk yapmak iin 1 ve 2 alt
sistemlerini, lmler yaplrken birbirlerinden ok uzakta alabiliriz.
W'nin nn deerinin lm srasndaki k ((21.9) denklemi
ni anmsaynz)
co

(X, X2 ) = X Vn (*2 ) Un(1) ~61n > Vk (X2 ) Uk(Xl )

(222)

n=1

olur. B, A ile deime zelliine sahip olmayan bir ilemci olsun (bir
baka deyile, [A,B] ^ 0 , .n.: sra deime zelliinden sz ediyor)
ve {vs(x ,)} kmesi de B nin zdurumlar olsun:
B v s(xl ) = bs vs(x])

(22.3)

Eer A nn yerine B gzlenirinin deerini lmeyi seersek, o


zaman ((21.9) denklemine gre)

209

Blm VIII

V(xi - *2 ) =

^ ta )

(* 1 )

61tm > A (*2 )

(* 1 )

<22.-4)

5= 1

elde ederiz. EPRnin yapt ok nemli yerel olma varsaym, sistemler


bir kez birbirlerinden ayrldnda, artk bir daha birbirlerini (anlk olarak)
- zellikle de birbirlerinden ok uzaktayken - etkileyemeyecekleri varsa
ymdr. Bir baka deyile, EPR kendi gereklik elerinin - gzlem dav
ranndan bamsz olarak (ki bu Bohrun kabul etmeyecei bir eydir) kesin (ya da belirli) deerleri olduunu ve anlk, uzun erimli etkilerin ol
madn varsayar. EPRnin iki paracktan oluan bir sistemin momentumlar ve konumlar iin olan zel rneinde,12 y/k ve <f>r 2. sistem iin
deime zelliine sahip olmayan srasyla p 2 ve x 2 gzlenirlerinin
zdurumlardr. Bylece, (1. sistem zerinde) A = p { i lmeyi setikle
rinde, p 2 nin deerini - bu arada 2. sistemi hibir ekilde bozmakszn kesin olarak ngrebilirler; ya da B = x, lmeyi seebilirler ve o za
man da x 2 nin deerini karabilirler.13 Bu nedenle, (EPR ltne gre)
p2 ve x 2 nin her ikisi de fiziksel gerekliin elerine karlk gelirler ve
bundan dolay birbirlerinden farkl olan y/k ve <f>r dalga fonksiyonlannm
her ikisi de ayn gereklie ait olurlar. Ancak bu, daha nce ele aldmz
elikinin aynsna yol aar.14
Tezlerinin bu ksmnn yaps yle zetlenebilir: Kuantum me
kanii tamdr nermesi (bir baka deyile, ~(i)) deime zelliine
sahip olmayan belirli gzlenirler e zamanl gereklie sahiptir
(~(ii)) nermesini gerektirir (ya da ~(i) => ~(ii)). Ancak, daha nce
de grdmz gibi, ~(i) ve ~(ii) birlikte doru olamazlar. Bu ne
denle, (i) doru olmaldr. Kuantum mekaniinin biimciliinin
(.n.: yapsal elerine ve tekniklerine vurgu yapan estetik zm
leme ynteminin) ta kendisinin kuantum mekaniinin tam olmad
n (doal olarak, bir uzaklkta etkinin olmad varsaylarak) ortaya
koymakta kullanldnn farknda olunuz.

22.3 Bell Teoremi


Kuantum mekaniinin ngrlerinin tmn retebilecek her
hangi bir gizli deikenler kuramnn mmkn olmadn kantla

210

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

maya abalayan matematiksel akl yrtmelerin uzun ve karmak


bir tarihi vardr.15 1965te svirede, Cenova kentindeki Avrupa e
kirdek Fizii Aratrma Merkezinde (CERN) kuramsal fiziki olarak
alan John Bell olaanst bir teorem ispatlad. Bu teoremin ieri
ini yaln ve ideal hale getirilmi bir dnce deneyi araclyla be
lirteceiz. Bu teoremin belirli bir uyarlamasnn karm bir sonraki
ksmda veriliyor. Burada nce bu sonucun anlamn ele alyoruz.

_______________ d_______________

E -
e k il 2 2 .1

- ------[ ]

B ir E in s te in -P o d o ls k y -R o s e n (EPR ) ilin ti d e n e y i

ekil 22.1de belirtildii gibi uzamsal olarak birbirlerinden ayrl


m A ve B konumlarnda iki lmn yapldn varsayn. lm
ler bizim gzlem erevemize gre e zamanl olsunlar. rnek ola
rak, P noktasndaki bir tepkimenin sonucunda oluan iki ayr para
cn A ve B noktalarna ulatklar andaki momentumlar ya da
spinleri alglanabilir. Bellin gsterdii, eer bir nesnel gereklik var
sa (bir baka deyile, bizim gzlemleyip gzlemlememizden bam
sz olarak maddenin bir doruluu varsa: sonular belirli ise)16 ve
eer (deneyin tek bir sonucu iin) A 'da elde edilen sonu B de ne
lleceine karar verilirken yaplan (diyelim ki B deki alglaycnn
zel bir yneliminin seilmesiyle yaplan) seimden bamszsa, o
zaman hibir gizli deikenler kuramnn olas tm durumlarda ku
antum mekanii ile ayn sonular (bir baka deyile, ngrleri)
veremeyecei idi. Bu uzamsal olarak ayrlm noktalarda meydana
gelen iki e zamanl olayn birbirlerinden bamszl hali, daha
nce kendisinden yerel olma varsaym diye sz ettiimiz eydir;
nk sonu olarak bu B de yaplan bir eyin A ve B birbirlerinden
bir d uzaklyla ayrlmken, A daki bir lm anlk olarak etkileyemeyecei anlamna gelmektedir. Daha basit bir ekilde sylemek
gerekirse, hibir belirli, yerel gizli deikenler kuram kuantum me
kaniinin tm ngrleriyle uyum iinde olamaz.
Bundan baka, Bell belirli deneylerin bu iki kuram birbirlerinden
ayrt edebileceini de kantlad. Kendisi ve kendisinden sonra gelen
ve bu konu zerinde alanlar tarafndan nerilen trde deneyler
laboratuvar ortamnda gerekten de yapldnda, sonular yerel giz

211

Blm VIII

li deikenler kuramlarnnkilerle deil kuantum mekaniksel ngr


lerle uyutu.17 Bu nedenle, eer yerel olma varsaymn da iinde
barndran bir nedensellii srdreceksek, fizik iin herhangi bir
gzlemin sonucunun her zaman kesin olarak ngrlebilmesi anla
mnda tamamyla belirlenimci bir temel mmkn grnmez. Bu gizli
deikenler sorununu yeniden gzden geiren yakn zamanda ya
zlm bir makale durumu aadaki gibi zetler.
Kendisine gre dsal gerekliin var olduu ve bu dsal gerekliin birileri tarafndan gzlemlensin ya da gzlemlenmesin belirli niteliklere
sahip olduu varsaylan gerekilik dnsel bir grtr. Bu bak as
modem dncede ylesine kkl bir ekilde yerlemitir ki, ok sayda
bilim adam ve dnr kuantum mekanii iin kendisiyle ak bir e
kilde tutarl olan kavramsal temelleri kurmann bir yolunu bulmaya a
lmtr. Geerli olmas umut edilen bir olaslk, kuantum mekaniini
klasik fiziin genel erevesi iine ekmek amacyla altta yatan bir gizli
deikenler kuramnn istatistiksel aklamalar cinsinden onu (.n.: ku
antum mekaniini) yeniden yorumlamakt. te yandan, yakn zamanda
Bell teoremi bunun yaplamayacan gsterdi. Bell teoremi, yerel olma
denilen ok basit ve doal bir koulu salayan tm gereki kuramlarn
tek bir deneyle kuantum mekaniine kar test edilebileceklerini kantlar.
Bu iki ayr seenek mutlaka birbirinden nemli lde farkl ngrlere
yol aar. Bylece teorem, byk ounluu kuantum mekaniiyle m
kemmel bir biimde uyuan sonular veren, ancak yerel gereki kuram
lar ailesiyle uyumazlk iinde olan eitli deneylere ilham verdi. Sonu
olarak, u an iin ya gerekilik tezinin ya da yerel olma tezinin terk edilmek zorunda olduu akla yatkn bir gven ile ne srlebilir. Her iki
seim de gereklik ve uzay-zaman kavramlarmz son derece kkl bir
ekilde deitirecektir.18

Bylesi bir gereklik ile yerel olma arasnda seim yapmak zo


runda olma ikileminin kesin bir biimde yerel olmama lehinde z
lp zlemeyecei hakknda ok uzun sredir devam eden bir tar
tma vardr.19 Bir sonraki ksmda belirli gerekliin bir trn belirlenimci bir gereklii - gz nne alacaz. Bu snrlamay
koymamzn nedeni, bu durumda kabul edilen koullarn ak bir
biimde tanml olmalar ve ortaya kan ispatn olduka kolay ol
masdr. ok daha genel ispatlar (bir baka deyile, belirlenimcilik
ten daha etkisiz varsaymlarda bulunan ispatlar) olsa da, 23. ve 24.
konularda ele alacamz konular iin burada verdiimiz tezler yeterlidir. Bundan baka, kendi doalarnda olasl ieren (ya da
stokastik) kuramlara doru yaplan gei, yerel olmamadan kan
mak asndan tartmaya ak bir biimde durumu daha da kt

212

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

yapmaktadr.20 O halde gz nnde tutulan btn bu eylerden al


nacak temel bir dersin, Bell eitsizliinin inenmesini aklayacak
her kuramn yerel olmamak zorunda olduu ise mantksz grn
mez.21 Bir tr yerel olmamann dnyann bir zellii olarak ksmen
ortaya kmas, Maxwellin (on dokuzuncu yzyln sonlarna doru)
yerel olmann lehinde verdii savlara (baknz Ksm 13.A) kar so
nu olarak biraz sert bir yant olarak durur.

22.4 Bell Teoreminin karl


EPR tipindeki deneyin burada ele alacamz biimi David Bohm
(1917-1992)22 tarafndan verilmitir - bu nedenle burada yeni EPRB
23
ksaltmasn kullanacaz. ekil 22.2 deneyin kaba bir tasladr.
Kararl olmayan atom gibi bir kaynak, koordinat sisteminin balan
g noktasnda durmaktadr. Atom bozunurken darya, yatay ya da
y-ekseni boyunca giden eit byklkte, ancak birbirlerine zt ynde
momentumlara sahip iki elektron24 yayar. Bu elektronlarn spini
vardr. Kolaylk olmas asndan bu spinlerin momentum vektrle
riyle dik alar yapacak ekilde dzenlendiini kabul ediyoruz. (Bir
baka deyile, spin vektrleri ekil 22.2de alglayclarn bulunduu
dzleme paralel olan dikey bir dzlemde bc-z) yer alrlar.) A ve B
konumundaki alglayclar oraya ulaan elektronlarn spinlerini l
ebilir. Bir elektronun y-eksenine dik sabit bir eksen boyunca olan
spini lldnde, spininin o sabit eksen boyunca her zaman ya
yukar ya da aa doru olacan deneysel bir gerek olarak kabul
edelim. Yukar spine karlk olarak +1 ve aa spine karlk olarak
da -1 deerlerini alacaz.

213

Blm VIII

A daki gzlemci alglaycsn iki ynelimden (, ya da 02 ) biri


ne ayarlayabilirken

6deki gzlemcinin

y/x ve y/2 diye iki seenei

olsun. Deneyin her yineleniinde her gzlemci iin alglaycda oku


nan her seferinde ya +1 ya da - l dir. Sonular iin elde edilen bu
deerleri r ile gstereceiz. Daha ayrntl olmak gerekirse:

rAk(6,y/) = - A da 6 (bir baka deyile, 6X ya da d2 ) ve


fide de y/ (bir baka deyile, y/x ve y/2 ) ayarlar seildiinde,
fcnc elektron ifti iin A alglaycsnda elde edilen sonu
Benzer

bir

gsterim

de

rBk(0,y/)

iin

geerlidir.

Burada

k = l , 2 , . . . , N deneyin belirli bir tekrarn tanmlamaktadr. Toplam


olarak N tane tekrar vardr. Ortalama bir deer ya da beklenen deer
((20.7) denklemini hatrlaynz)

f a i0 V')) = J j ' E % (8. V)

>0

(22.5)

ft=l

biiminde tanmlanr. Bu denklemin en sa taraf, basit bir biimde


A noktasndaki deney sonularnn bu deney iin +1 ve - l lerden
oluan rasgele bir dizgiden olutuunu belirtir. (Benzer bir ifade B
noktas iin de geerlidir.) rA {6,y/)rB {Q,y/) niceliklerinin ortalama
deeri ile ilgileniyoruz. Bu

(rA(8 ,y/) rB(9,y/)) = - L

% (9 ,yr) % (0,y/)

22.6)

k=\

ilintisidir (.n.: korelasyon ya da ngilizce correlation). Aslnda ilin


ti kavram gnlk yaam balamnda olduka bilinen bir eydir. r
nek olarak, eer belirli bir topluluk rneini kimlerin sigara itiini
ya da imediini (rA) ve kimlerin akcier kanseri olup kimlerin ol
madn (rB ) grmek iin incelersek, sigara ienlerle akcier kanseri
olanlar arasnda (kesin, ancak tam olmayan) bir ilinti olduunu bu
luruz. Benzerlii daha da vurgulamak iin, rA 'ya sigara ime iin

+ , sigara imeme iin

-1

deerlerini ve rB ye de akcier kanseri

iin + , akcier kanseri olmama iin

214

-1 deerlerini atayalm.

O hal

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

de, N kiiden oluan bir rnek iin tpk (22.6) denkleminde olduu
gibi (rArB) diye bir ilinti tanmlayabiliriz. Eer sigara ien herkes ak
cier kanseri olsayd ve sigara imeyen hibir kimse de akcier kan
seri olmasayd, o zaman tam bir ilinti (rArB) =
olmu olurdu.

+1

Eer sigara ien hibir kimse akcier kanseri olmasayd ve sigara


imeyen herkes de akcier kanseri olsayd, o zaman da tam bir kar
t ilinti (rArB) = -1 olmu olurdu. Genel olarak bir ilinti -1 ile +1
arasnda yer almaldr. Olduka sk bir biimde gl ilintileri iki
deiken arasndaki yerel nedensel ilikiler cinsinden yorumlarz.
Birbirlerinden uzak olaylar arasndaki birok ortak ilinti yalnzca yerel
nedenler cinsinden anlalabilir. rnek olarak, iki kiinin - diyelim A ve
B - hi paralarnn olmadn, nc bir kiinin bu iki kiiden birinin
pantalonunun cebine bir eyrek dolar koyduunu, dier kiinin cebine
ise hibir ey koymadn ve her iki kiinin de hangisine eyrek dolar
verildiini bilmediini varsayn. Eer A New Yorka ve.B de San Franciscoya giderse, her biri yalnzca eyrek dolarn kendi cebinde olmas an
snn %50 olduunu syleyebilir. imdi nn cebine bakmasna ve ora
da eyrek dolar bulmasna izin verin. Annda kendisinden binlerce mil
uzakta olan B nin cebinde eyrek dolar olmadn bilir. Bununla birlikte,
yalnzca tek bir kiinin eyrek dolara sahip olabilecei ilintisi A v e B bir
likteyken balangta sistemin iinde oluturulduundan, bu durumda
hibir gizemli bir uzaklkta etki olmamtr. u an ele aldmz EPRB
ilintileri hakkndaki nemli nokta, ksa bir sre sonra greceimiz gibi bu
ilintilerin bu tr yerel etkileimler cinsinden aklanamaz olmalardr.
imdi (22.6) denklemiyle gsterilen EPRB rneimize geri dne
cek olursak, o tr bir deneyin gerekte gzlemlenen sonucu (ya da
buna denk bir biimde ilinti iin kuantum mekaniksel ngr) (spini
sfr olan bir durum iin)
( rA(e,y/)rB{0,ys))KM = -co s

(0-

y/)

(22.7)

olur. Burada bu sonucu yalnzca belirtiyoruz ve nasl karldn


gstermiyoruz. u an amaladklarmz asndan, (22.7) denklemi
herhangi zel bir kurama bal kalnmakszn verilerin olgusal bir
betimlemesi olarak alnabilir. Bununla birlikte, Ksm 22,A da bu
ilintinin kuantum mekaniksel olarak nasl hesaplanabileceini belir
tiyoruz. imdi yerel olma ve belirlenimcilik koullarn koyalm. Eer A konumundaki rA (6, y/) sonucu sistemin durumu tarafndan

215

Blm VIII

daha nceden belirlenmezse ve eer B deki gzlemcinin yapt ( t//i


seimi A daki gzlemci tarafndan elde edilen rAt{6,y/) sonucunu
etkileyemezse, o zaman aslnda rA (d, y/) yalnzca 6 ya bal olabi
lir ve bylece rA.(d) diye yazlmaldr. Benzer bir biimde, B nokta
snda elde edilen sonu iin de rB {ys) ' kullanacaz.
Diyelim fenc denemede elde edilen rA, (,) rBk (y/l ) deney sonucu
iin, (Adaki deneyci hl 6X seimini yaparken) B deki deneyci tara
fndan (y/xin yerine) y/2 seiminin yapld bir baka olas deneyi de
tasarlayabiliriz. (Bu denemedeki) deney sonucu bu durumda
rAk f a ) rBk (^ ) olurdu, ki burada (yerel olma ve belirlenimcilik nede

niyle) rA ( ,)in asl deneyde olduu gibi bu (olas) alternatif deneyde


de hl ayn deere sahip olmasn beklerdik. Bununla birlikte,
rB(j((//2) nin deerini (bir baka deyile,
ya da
olup olmadn)

+1

-1

bilmiyoruz. Benzer bir biimde, buna uygun


rAk f a ) rBk (^

2)

rAk {d2) rBk {y/x)

ve

diye sonular olan baka olas deneyleri de (her dene

meyi ayr ayr temel alarak) gz nne alabiliriz. Daha sonra,

k l e . K l v a - k ( e ,) r B> 2)}, W e )rB> ,) } ve M e )rB> 2)} deney sonu


larnn (22.7) denkleminin deneysel ilintisine uyan akla yatkn bir k
mesi (ya da derlemesi) olup olmadn sorabiliriz. Her rAt (0) ve
rBt(//)nin +1 ya da -1 olduunun farkna varnz. u durumda, bu
nedenden tr
pk = % fa ) [% O / ) + % V )\+ % f a ) [% Y) - % W2 )J

(22.8)

tanm kullanldnda, |Pfe|= 2 elde edildiini gzlemleyiniz. Bu


k nm tm deerleri iin geerli olan cebirsel bir zdeliktir. (Bu olas
drt deney iin) R diye bir ilinti fonksiyonunu
R = ta () rB(wt)) + t a (.) rBV'2)) + t a i 2) rB(w)) - t a & ) rs V'2))|

22.6) denkleminde verilen tanmdan bunun

diye tanmlaynz. (

216

(22 9)

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

R=
k=\

22 10

diye yazlabileceini grrz. ( . ) denklemi her yerel, belirlenimci


kuram iin Rnn 2 den kk eit olmak zorunda olduunu belirtir.
Bundan sonra, 0, = y/x = 0 , 02 - ~y/2 - n f (ya da 60) diye see
lim ve (22.7) denklemindeki deneysel (ya da kuantum mekaniksel)
ifadeyi
nin deerini (22.9) denkleminden
R-km =

|1 cos(60) -

cos(60) + cos(

120 )|
(

22 . 11)

= |- 2,5| = 2,5

diye karmak iin kullanalm. Ancak (22.10) ve (22.11) denklemleri bir


arada 2,5 < olmasn gerektirir. Bu, yerel olma ve belirlenimcilik var
saymlarnn ikisinin birlikte (benzerleri bugne dek yaplm olan) bu
deneylerin olas herhangi bir sonu ya da kt dizisiyle uyum iinde
olamayacan gsteren ak bir elikidir. Hangisinden vazgemek is
tersiniz, yerel olma m yoksa belirlenimcilik mi? Bu olaand ispat ilk
kez fiziki Asher Peres (1934- ) tarafndan verilmitir Bu ikilemin do
as gz nnde tutulduunda, Peresin makalesinin Yaplmam De
neylerin Sonular Olmaz baln tamas anlamldr.
( . )
denkleminde belirlenimci herhangi bir yerel kuramla kuantum
mekaniinin (en azndan) bir ngrs arasnda ak bir elikiye sahibiz.
te yandan, okur yerel belirlenimci kuramlarn kuantum mekaniinin hi
bir ngrsn karamad izlenimini edinmemelidir. Bu noktay ak
lamak iin, 0x =y /x = 0 ve 7 = -y/2 = tj) olarak alalm, bylece R <j) nin

.25

2211

26

bir fonksiyonu haline gelsin

.27ekil 22.3,

R(</>) nin $ ye bal grafiini

gstermektedir. Bell snn R = 2 dorusudur. Bell snrnn yalnzca


0 < < 90 aralnda inendiine (maksimum inenmenin de (22.11)
denklemindeki gibi ^ = 6 0 de olduuna), ancak 90 < <f>< 180 aral
nda inenmediine dikkat ediniz. Bu ikinci blgede kuantum mekanii
ile uyum iinde olan yerel belirlenimci modeller kurmak mmkn olabilir.

217'

Blm VIII

/?(+)
Bell snr

90"

180

<t>

ekil 22.3

PRB deneyi iin Bell ilintisi

ekil 22.4

Bir spin lmnde alglaycnn dzenlenii

22.A EPRB lintilerinin Hesaplan


Bu ek ksmda (22.7) denkleminde verilen kuantum mekaniksel ilintinin karlnda gereken teknik ayrntlar salyoruz, iki elekt
ronun sfr spin durumu iin durum vektr
1

V2 VO yJ

v J

'0 '
1
V J

f1!

( 22 . 12)

\0 ) _

olur. Yukar spin ve aa spin iin srasyla durum vektrleri, ekil


22.4n h birim vektr boyunca (ekil 22.2ye de bavurunuz)

218

sn (0/ 2)'

COS1
(0/2)'
& (* ) = sn
(0/2)

4>M =

n = (sin0, 0, c o s ),

n o

(0/ 2 )

COSl

^cos0
-

sin0

sin0 A
- cos0

(22.13)

(22.14)

E P R M akalesi ve B ell Teoremi

<7

n <j)+{0) = <j>+{0)

n a <j>_(6) =-</>_{$)

(22.15)

olarak verilir. Burada n a spin ilemcisinin n birim vektr boyun


ca olan izdmdr. Bu iki durumun gerekten de izdm ilem
cisinin zdurumlar olduu dorudan doruya matrislerin arpm
kullanlarak kantlanabilir. Elektronlarn ekil 22.2nin A ve B nok
talarndaki son durumlar <j>+{9)<j>l(0) biiminde ve ortak olaslklar
da P- ( , M + I ^ ) ^ ) ) | 2 biiminde verilir- Daha sonra dg ru'
dan doruya yaplan bir hesaplama
P ^ ( + + \et ) = p AB(_ _ I e , ) = i sin2^

p ^ (+ _ |e> w ) = p ^ [ _ + \0,y,) =

(22.16a)

(22.16b)

sonularn verir. Son olarak, ilinti fonksiyonu basit bir ekilde


(rA{e,w) rB{9'

= PAB(+ + I
!X+0+PAB{~ ~ I v\~ lX~0
+PAB(+ - 1e,rX+ IX-1)+PAB (- +1e. \- X + 0

2(0- \

(0~v'

= - cos(0 - y/)

(22.17)

olur. Bu metinde (22.7) denkleminde belirtilen sonutur.

Yararl Kaynaklar
Jim Baggottun Kuantum Kuramnn Anlam adl kitabnn 4. Ko
nusu, EPRB deneyinin, Bell teoreminin ve deneysel testlerin gzel
bir ekilde yazlm ve eksiksiz bir zetini verir. James Cushing ve
Eman McMullinin Kuantum Kuramnn Dnsel Sonulan adl ki
tab Bell teoreminin gerektirdiklerinin eitli ynleri zerine bir dizi
deneme ierir. Arthur Finen rk Oyun adl kitab Einsteinn
kuantum kuram zerine olan dncelerinin mkemmel bir zm
lemesidir, ayrca EPR makalesinin tarihsel zeminini ve bu makaleyle
ilgili dnsel sorunlar da ierir. Michael Redheadin Tam Olmama,
Yerel Olmama ve Gerekilik adl eseri kuantum mekaniinin yerel

219

Blm VIII

olmama, Bell teoremi ve gizli deikenler gibi dnsel ynleri ze


rine standart bir teknik bavuru kitab haline gelmitir. Son olarak,
John Bellin baka hibir eserle karlatrlamaz kitab Kuantum
M ekaniinde Sylenebilenler ve Sylenemeyenler Bellin kuantum me
kaniinin temelleri zerine nemli denemelerinin tmn tek bir
yerde toplar - gerekten de kuantum kuramnn alglamas g nok
talar arasnda kavraya ynelik bir yol gsterici arayanlar iin konu
zerindeki uzmanl su gtrmez bir usta tarafndan yazlm mut
laka okunmas gereken bir eserdir.

220

23
Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

Daha nceki konularda kuantum mekaniinin standart, genel olarak kabul gren Kopenhag yorumunu sunduk ve ele aldk; bu yo
ruma gre doada en temel dzeyde indirgenemez ve elenemez bir
belirlenemezcilik vardr. Tarihsel olarak kuantum mekaniinin Ko
penhag yorumunu neyin oluturduunu kesin olarak belirtmenin zor
olduunu grm olsak da, bu yorumun bal olduu ana balk
onu nitelendirir. (1) Genel olarak, bir uzay-zaman zemininde hibir
parack yrngesi var olamaz. (2) Temel fiziksel olgularn hibir
belirlenimci betimlemesi olas deildir. (3) Doann temel fiziksel
olgularnn yasalarnda temel ve elenemez bir belirlenemezcilik ya
da (klasik fizikteki karmak fiziksel olgularn daha ince ayrntlar
hakkndaki bilgisizliimizi yanstan olasla benzemeyen) bir olas
lk vardr. Kuantum mekaniinin Kopenhag yorumunun bu nitelikle
ri hakknda VIII. Blmn (Kuantum mekaniinden alnan baz d
nsel dersler) banda yer alan alntlardan bir fikir elde edilebilir.
Bu bak asna gre, ilke olarak diyelim bir elektronun gelecekte
kesin olarak nasl davranacan ngrmek (bir baka deyile, ko
numunu ve hzn zamann fonksiyonlar olarak vermek) olanaksz
dr. Kopenhag ekolne gre, mikro olgularn (klasik fizikte olduu
gibi) srekli bir uzay-zaman zemini cinsinden nedensel bir betim
lemesi olamaz. Bunun byle olduunu gsteren hibir ispat bulun
masa da, genel olarak kuantum mekaniinin nedensel bir yorumu
nun olanaksz olduuna inanlr.
Bununla birlikte, kuantum mekaniinin mantksal olarak tutarl
nedensel bir yorumu1 - bu yorumu ilk kez Bohm ortaya karmtr
- vardr; bu yoruma gre ift yark deneyindeki elektron gibi bir
mikro varlk, kaynaktan ekrana kadar (ekil 20.11 i anmsaynz)
belirli ve iyi tanmlanm (yarklardan yalnzca birinden geerek) bir

221

Blm VIII

yol izler. Bu aklamaya gre elektron, bir dalga tarafndan elik edi
len bir parack olma anlamnda bir dalga ve bir paracktan oluur.
Pilot ya da klavuz dalga (bu terim zgn olarak 1920lerde farkl bir
balamda ilk kez de Broglie tarafndan kullanlmtr) parack ze
rine bir etki uygular. Dalga her iki yarktan geerken, parack yal
nzca bir tanesinden geer. Bu durumda Heisenberg belirsizlik ba
ntlar, (yarklar ya da bir lm aleti gibi) makroskopik cisimlerle
olan etkileim sreci srasnda mikro sistem zerinde oluturulan
rahatszlk nedeniyle ortaya kar. Kuantum mekaniinin bu yoru
munun tpk her zamanki Kopenhag yorumunda olduu gibi tam
olarak ayn formalizmi (ya da matematiksel denklemler setini) temel
aldnn ve bylece dnyann bu iki yorumu ya da aklamas ara
snda deneysel bir karar almann olanaksz olarak grndnn
farknda olmak nemlidir. Kopenhag yorumunun nasl nedensel yo
rumun aslnda (neredeyse) tamamen dlanmas ile kabul edilir hale
geldii etkileyici bir ykdr, bu yknn bir ksmn 24. Konuda
anlatacaz.2
Bu yorumlarn ana noktas, okurun kuantum mekaniinin genel
olarak kabul edilen Kopenhag yorumundan farkl bir seenek olarak
baka yorumlarnn olas olduunun bilincinde olmasn salamak
tr. Yine de kuantum mekaniinin herhangi bir yorumu zerine (bir
nceki konuda ele alnan) Bell teoremi tarafndan konulan kat snr
lamalar hafife almamalyz. rnek olarak, Bohmun yorumu (bir
anlamda Kopenhag yorumunun da olduu gibi) yerel deildir ve bu
daha nceki klasik dnya grnden kkten bir ekilde ayrlr. Bu
ve bundan sonraki konu, Kopenhag ekol tarafndan bal kalnan
genel dnsel balklarn tmnn aslnda gerekler tarafndan brakn gerektirildiklerini - doruluklarnn kantlanp kantlanmad
sorusuyla ilgili olacaktr.

23.1 Bir zet


Kuantum mekaniine standart ya da Kopenhag bak asn - ki
bu bak as, bu konularda alan tm fizikiler tarafndan nere
deyse evrensel olarak ve bu tr sorunlarla ilgilenen bilim felsefecileri
tarafndan da sk sk kabul edilir - tamamlayclk (diyelim, dalgaparack ikilii), kuantum olgularnn en temel dzeyinde doal ola
rak bulunan belirlenemezcilik ve srekli bir uzay-zaman zemininde
olaydan olaya srayla giden nedensel bir betimlemenin olanakszl

222

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

ile nitelendirdik. Bununla birlikte, bir kuram olarak kuantum meka


nii (fizikte her modern kuramda olduu gibi) iki bileene sahiptir:
bir formalizm ve bir yorum. ok kaba bir ekilde sylenecek olursa,
form alizm ile denklemlerden ve deneysel olarak (temel olarak doru
saylarn elde edilmesi anlamnda) yeterli olduu ortaya kan he
saplama kurallarndan, yorum ile kuramn fiziksel evrenle ilgili ola
rak verdii (denklemlerle bir arada sregiden yk ya da kuramn
bize dnya hakknda gerekte ne anlatt anlamnda) elik eden
betimlemeden sz edilir. (Baarl) bir formalizm kendi yorumunu
tek bir ekilde belirlemediinden, deneysel olarak yeterli tek bir
formalizmle eit derecede iyi uyuan kkl bir biimde birbirinden
farkl iki ayr yorum (ve ontoloji) bulunabilir.
Bir kuramn iki bileeni arasndaki bu ayrm biraz daha aalm.
Bir kuramn formalizm ve yorum olarak bu ekilde iki bileene b
lnmesinin mutlaka tek bir biimde, tam ya da her eyi kapsar bir
tarzda olmas gerekir demek istemiyoruz. Burada amaladklarmz
asndan yalnzca bir formalizm ve bir yorumun birbirleriyle ilikili
olsa da bir kuramn iki ayr paras olduklarnn farknda olunmas
na gereksinim duyuyoruz. Herhangi bir formalizmi o formalizmin
bir yorumuna ularken tm akla yatkn durumlara ve (ister gerek
ister dnce eidinde olsun tm) deneylere uygulamak olas ol
madndan, yorum bir formalizmin (mutlaka) tam olmayan bir ince
lemesini temel alr. Dnya hakkmdaki sezgilerimiz byk oranda
(genellikle kesin olarak) zebildiimiz greli olarak az saydaki (an
cak umut edilir ki tipik olan) durumlar ya da problemleri temel
alr. Bu nedenle, klasik mekaniin (ktlesi m olan) bir gezegenin (M
ktlesindeki) Gne etrafndaki hareketine uygulanmas durumunda,
uygun formalizmi ok kaba bir taslakla Newtonun ikinci yasas (F
= ma) ve Newtonun evrensel ktleekim iin ters kare yasas cin
sinden betimleyebiliriz. ok sayda uygulamay (temel olarak iki
cisim problemini ve bu problemdeki kk sapmalar) temel alarak,
daha sonra dnyann bu yasalar sistemi tarafndan ynetilen doa
snn bir yorumunu gelitiririz. Tarihsel olarak ortaya kan resim ya
da halkbilimsel (.n.: hemen herkes tarafndan fazla sorgulanma
dan, alkanlk halinde kabul edilen) inan, tamamyla belirlenimci
olan, (ilke olarak) ngrlebilir fiziksel bir evrenin resmidir. Bu sez
gi eldeki zmsel aralara fazla diren gstermeden zlebilen
(gnmzde integre edilebilir diye anlan) problemler snfn temel
alr. Bununla birlikte, 12. Konuda grdmz gibi, yaklak olarak
son bir iki onyllk srede ortaya kan modern kaos kuramndan

223

Blm VIII

alnan ders, bu tr integre edilebilir dinamik sistemlerin klasik mekaniksel sistemler iin hi de tipik olmadklardr. imdi tipik bir
mekaniksel sistemin kaotik davran gsterebilmesinin farknda olup
bunu anlyoruz, bylece bu sistemin gelecekte ok uzun dnemdeki
davran hakknda aslnda hibir ngrde bulunma gcmz yok
tur. Klasik mekaniksel sistemlerin doas hakkndaki sezgilerimiz
neredeyse 300 yl kadar bir sreyle ciddi bir ekilde yanlt. Klasik
mekaniin formalizmi (ya da denklemleri) deimedi, ancak (ontolo
jik bir belirlenimcilik hl kabul edilebilse de) klasik mekaniin yo
rumu ou kimse iin kesinlikle deiti. Formalizm ile yorumu ara
sndaki farkn temel bir rnei olarak bunu ele aldktan sonra, imdi
kuantum mekaniinin durumu iin ie koyulalm.

23.2 Kopenhag Yorumu


(Grelilik kurallarna bal olmayan) kuantum mekaniinin for
malizmi zerine ok kapsaml kitaplar yazlmtr ve burada yalnzca
birka basit kural cinsinden genellikle kuantum mekaniksel hesap
lamalar yaplrken kullanlan varsaym trlerinin en ksa biimde
kaba bir taslan izmek niyetindeyiz. Bu varsaymlarn tam, ba
msz ya da olas en genel varsaymlar olduklar ynnde hibir ey
ne srlmyor. Bunlar yalnzca, bir y/ durum vektrnn belirli
bir fiziksel durumu temsil etmekte kullanlabildii srece, biimsel
bir yapnn gsterimi olarak tasarlanyorlar.
i

sistem iin bir (y /) durum ya da dalga fonksiyonu.3

ii y/ durumunun fiziksel sistem iin H Hamiltoniann et


kisi altnda zaman iindeki evriliini veren dinamik bir
denklem (Schrdinger denklemi4).
iii (Hermitik (.n.: ngilizcesi Hermitian)) A ilemcileri ile
a fiziksel gzlenirleri arasnda bir karlkllk.5
iv a rnn bir dizi gzlemi iin ortalama deerleri hesaplamak
iin bir kural.
v (ya ak bir ekilde ya da sonu olarak varsaylan bir) l
m zerine bir izdm varsaym ya da dalga fonksi
yonunun kmesi.7

224

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

Heisenberg belirsizlik ya da belirnememe ilkesi bu formalizmden


kar. Bu, Bohrun tamamlayclk ilkesiyle ilgilidir. Burada amaladk
larmz asndan, tamamlaycln bir rnek olarak kullanlabilecek
zel bir hali ok iyi bilinen dalga-parack ikiliidir, ki bu ikilie gre
fiziksel bir sistem (diyelim, bir elektron ya da bir foton) iinde bulun
duu balama ya da evreye bal olarak ya bir dalga ya da bir para
ck gibi davranr. Kuantum mekaniinin formalizminin (ideal olarak
dnlm) konum-momentum lmlerine, ift yark dzenlemele
rine ve benzerlerine olan uygulamalar, kendi iinde belirli uzayzaman yrngelerinin srdrlemedii, gzlenirlerin sahip olduklar
belirli (spinin tm bileenleri gibi) deerlerin her zaman olas olmad
ve birbirini srayla izleyen olaylar dizisi eklinde giden nedenselli
in braklmak zorunda olduu (ve yerine belki de istatistiksel neden
selliin - her ne ise - konulaca) bir resime ya da yoruma yol aar.
Bundan baka, lm sreci tpk (altta yatan fiziksel bir ontoloji cin
sinden) klasik bir limite geite olduu gibi, doada merkezi ve son
derece pheli bir rol (bir baka deyile, izdm varsaym ya da
dalga fonksiyonunun kmesi) stlenir. Biimciliin belirli EPRB ilinti
tipinde deneylerdeki incelemesi, kuramn ayrlamaz doasn (bir ba
ka deyile, (21.8) denklemindekilere ya da (22.2) ve (22.4) denklemle
rinde yer alan toplamlardakilere benzer trde dolak kuantum du
rumlar) gsterir ve bu da ortaya birbirlerinden uzamsal olarak ayrl
m blgeler arasnda yerel olmayan etkilerin varln gerektiren ilinti
leri karr. Bylece, kuantum mekaniinin Kopenhag yorumunda
fiziksel sreler, en temel dzeyde hem doal bir biimde belirlenemezcidirler hem de yerel olmama zelliine sahiptirler. Klasik fiziin
ontolojisi lmtr.

23.3 Mantksal Olarak Olas, Deneysel Olarak


Var Olabilir Bir Seenek
Kuantum mekaniinin formalizmi bu formalizmin Kopenhag yoru
muyla zde olmadndan ya da onun bu yorumu iermesi gerekme
diinden, ayn formalizmin Kopenhag yorumuna seenek oluturan,
deneysel olarak onunla eit derecede yeterli bir yorumunun ana hatla
rn karalm. Byle bir yorumun varl bir kez kantlandktan sonra,
onun tarihsel kkeni ve yazgs sorusu zerinde duracaz. Belki de
bunu tantmann en ksa yolu, Bohmun nedensel yorumunu ele almak-

225

Blm VIII
8

tr. Matematiksel ayrntlar (bunlar bu konunun sonundaki Ksm


23.Ada bulunabilir) bir kenara koyacak olursak, Bohmun yapt
Schrdinger denklemini almak ve onu matematiksel bir dnm arac
lyla Newtonun F = ma ikinci hareket yasasna benzer zde bir bi
imde yeniden yazmakt, burada F artk hem olaan V klasik potansi
yeli hem de yeni bir U kuantum potansiyeli tarafndan (Ksm
23.Adaki (23.7) ve (23.4) denklemlerine baknz) belirlenmektedir.
Burada amaladklarmz bakmndan bu sonularn bizimle ilgili
ksm, kuantum mekaniinin dinamiinin F = ma diye Newtoncu bir
biime ((23.7) denklemi) koyulabilmesi ve bu dinamie elektronlar gibi
mikroskopik paracklarn uzay-zamanda tutarl bir ekilde tanml y
rngeler izledii nedensel bir yorumun verilebilmesidir. Bununla birlik
te, bu yrngeler kuantum potansiyelinin etkisi nedeniyle paracklarn
(/0,v 0) balang koullarna kar ok duyarldr. (Bohmun zgn
makaleleri 1952de modern kaos kuramnn geliinden ve tutulmasn
dan ok nce yazldklar halde, Bohmun genel yaklam ve gsterdii
kavray derinliinin birka bu gncel etkinlik alannn mjdecisidir ve
kesinlikle bu alanla uyum ierisindedir.) Bohmun nedensel yorumunu
aadaki gibi betimleyelim. y/ dalga fonksiyonu, gz nnde tutul
makta olan mikro sistem (burada m ktlesinde bir parack) zerinde
evrenin etkisini temsil eder. Bu y/ Schrdinger denkleminin bir
zmdr ve ((23.4) denklemi araclyla) U kuantum potansiyelini ve
rir. Bu kuramda y/ nin temel rol budur. Nedensel yorum ve standart
Kopenhag yorumu ayn formalizmi temel alrlar ve aadaki varsa
ymda bulunulursa, yaptklar ngrlerde ayrt edilemezler:
i y/

alan

Schrdinger

denklemini

salar.
ii paracn hz v = (l/m)V5

((23.1)

denklemi)

rehberlik koulu ((23.6)

denklemi) ile snrlandrlmtr.9


iii bir paracn kesin konumu ngrlmez ya da kontrol
edilmez, ancak P(x, t) = \y/{x, t)(2 olaslk younluuna
gre istatistiksel bir dalma (.n.: olaslk kurallarna
uygun biimde, belli bir sonucun bir grup denemede or
taya kmasnda olduu gibi bir dalma) sahiptir.
Bunlar mantksal olarak bamsz varsaymlardr. zellikle y/ nin
kavramsal olarak (i) ve (iii) varsaymlarnda ok farkl roller oynadklarna

226

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

dikkat ediniz. Yukarda formalizmin aklamasna ynelik olarak sundu


umuz notta, (i) ve (iii) (y/ dalga fonksiyonu araclyla bir kuantum
potansiyeli tarafndan etkilenen) bir mikro sistemin kuantum dinamiini
temsil ediyorlar diye alnr. Bunlara ek olarak P olaslk younluunun
niin |^|2 deerine sahip olmas gerektii sorusuna karlk Bohm10, tpk
(klasik) istatistiksel mekanikte rasgele seilmi bir balang dalmnn
rasgele etkileimler araclyla bir denge (Maxwell~Boltzmann) dalm
na srlmesi gibi, balangta P * \y/f olan herhangi bir P younluu
nun rasgele etikileimler araclyla ve kuantum dinamii tarafndan
P = \y/f haline srlebileceini gstermek iin bir dnce ne srd.
Bu nedenle, (iii)n yalnzca kuantum mekaniinin Kopenhag yorumu ile
uyumann olumasn salamak iin yaplm ad hoc bir varsaym ola
rak grlmesi gerekmez. Doal olarak, tamamyla mantksal bir bak
asndan ele alndnda, (iii) basit bir ekilde - aslnda Kopenhag yo
rumu iin yapld gibi - keyfi bir ekilde alnan bir karar uyarnca da
istenebilir. Bohmun kendisi (iii)le ilgili zel olarak unlar syler:
Paracn kesin konumunu ngrmyoruz ya da kontrol etmiyoruz, an
cak uygulamada olaslk younluu
lan istatistiksel bir top
lulua sahibiz. Bununla birlikte, istatistiin kullanm kavramsal yapda
doal olarak bulunmaz, ancak yalnzca paracn kesin balang koul
laryla ilgili bilgisizliimizin bir sonucudur.11

Burada amacmz kuantum mekaniinin bu yorumu ile standart yo


rumunun deneysel olarak birbirlerinden ayrt edilemezlii sorusunu ok
ayrntl olarak ele almak deildir. Bu tr ayrntlar baka yerlerde bulu
nabilir.12 Kkl bir biimde birbirlerinden farkl olan yorumlarn nasl
kuantum mekaniinin standart formalizmini temel alabileceklerini gs
terdik. Heisenberg belirsizlik bantlar gibi standart sonularn tm
nn hl elde edilebilmesine karn, bu nedensel yorumda lm ve
dalga fonksiyonunun kmesi sorunlar diye sorunlarn olmadna
iaret etmek de dikkate deer.13 Bir baka deyile, klasik ve kuantum
dnyalar ya da egemenlik alanlar arasnda hibir ontolojik ayrlk bu
lunmaz.14 Bundan baka, klasik ynetimi kuantum potansiyelinin
((23.4) denklemi) ihmal edilebilir olmas koulu araclyla niteleyebili
riz. Bu y/ dalga fonksiyonunu iin iine soktuundan, dalga fonksiyo
nunun klasik bir egemenlik alan iin salamasnn zorunlu olduu bir
zellik haline gelir (ki bu sk sk belirtilen ancak gerekletirilemez ve

227

Blm VIII

kavramsal olarak iyi tanmlanmam olan f 0 gibi bir mitten ok


daha anlalr ve tutarl bir lttr).
Nedensel kuantum mekanii dzenlemesinin bir baka yn de, bu
yoruma fiziksel temeller salamak iin yaplan eitli denemeler olmu
tur. Bu tasarnn olduka zor olduu ortaya kmtr ve bu abalar
(yukarda ana hatlar verilen) Bohmun yorumunun mantksal altrma
sndan ayrt etmek nemlidir. Burada dier dzenlemeleri ele almak
iin yerimiz yok. u anda, hibiri - standart kuantum mekaniinin ol
duundan daha - tam ve kendi sorunlarndan arnm halde deil.

23.4 Farkl Bir Yorumun Deeri


u anda elimizde kuantum mekaniine gerek bir seenek olutu
ran bir yorum bulunduuna gre, bu altrmann deerinin ne ol
duunu sorabiliriz. Kopenhag yorumu i grdnden ve tutarl
olduundan, bunu yapmann ok bir nemi olmad dnlebilir.
Ancak, bu son sav kabul edilse bile, anlalabilirlik sorunu hl or
tada durur. Bohm, klasik haline gelmi olan 1952 yl makalesinde,
bu durumun kendisi tarafndan nasl deerlendirildiini z ve ince
bir ekilde yle belirtir.
Kuantum kuramnn olaan yorumu kendi iinde tutarldr, ancak de
neysel olarak smanamaz bir varsaym ierir, bir baka deyile, tek bir
sistemin en tam olas belirtilmesi yalnzca gerek lm srelerinin ola
s sonularn belirleyen bir dalga fonksiyonu cinsindendir. Bu varsay
mn doruluunu aratrmann tek yolu, kuantum kuramnn u an iin
gizli olan - ilke olarak tek bir sistemin kesin davrann belirleyen, an
cak uygulamada artk gerekletirilebilen lm eitlerinde ortalama
deeri alman - deikenler cinsinden baka bir yorumunu bulmaya a
lmakla olur. Bu makalede ve bunu izleyen ayr bir makalede kuantum
kuramnn tam da bu trden gizli deikenler cinsinden bir yorumu
neriliyor. Matematiksel kuramn u anki genel biimini koruduu sre
ce, nerilen bu yorumun tm fiziksel sreler iin olaan yorumun ver
dii sonularn tam olarak aynlarn ortaya kard gsteriliyor. Yine
de, nerilen yorum olaan yorumun saladndan daha geni bir kav
ramsal ereve salyor, nk nerilen yorum tm srelerin kuantum
dzeyinde bile kesin ve srekli bir betimlemesini mmkn klyor.15

Aslna baklacak olursa, daha ncesinde ne zaman istatistiksel ku


ramlara bavurduysak, her seferinde sonuta istatistiksel bir topluluun

228

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

bireysel yelerini yneten yasalarn tam da bu trden gizli deikenler


cinsinden dile getirilebileceini bulduk.16 .

Olaan fiziksel yorum [bir baka deyile, ulat en son noktada ve


tamlkta] ... bize bir tuzaa dmek iin gz nnde tutulmas gereken
bir tehlike sunar; bu tuzak kendi kendine kapanan dolambal - ve eer
doru iseler doruluklar ilke olarak kantlanamaz - bir hipotezler zinci
rinden oluur.17

Kopenhag yorumu bize dnyann bu terimin biraz olsun anlaml


bir duyumla anlayabileceimiz bir betimlemesini verir mi? Bu kesin
likle tartmaya ak bir sorudur. Daha neredeyse anlalabilir bir
dnya grne ulamak iin klan bu yolculuk, kuantum forma
lizminin baka bir yorumunu bulmaya almada harekete geiren
bir etkendir. Bu sorunlar bir sonraki konuda daha ayrntl olarak ele
alnyor. Kuantum mekaniinin standart yoruma seenek oluturan
dier yorumlar, basit bir ekilde bir dogmaya uygun bir biimde
davrananlar gibi ekilip atlmak yerine en azndan bilinir hale geti
rilmelidirler.
Bu tutumu gz nne alarak, Ksm 23.1de bilimsel bir kuramn
iki bileeni - formalizmi ve yorumu - arasnda yaptmz basit ay
rma geri dnelim. Hem standart kuantum mekanii hem de
Bohmun yorumu aslnda gzlemlenebilen niceliklerin deerlerini
ngrmek iin tam olarak ayn kurallar setini kullanr. Kuantum
mekaniinin formalizmi o kadar byleyici bir biimde baarl - hi
tartmasz fizik tarihindeki niceliksel olarak en baarl kuram kuan
tum mekaniidir - olmutur ki, balangcndan (yaklak olarak 1930
diyelim) bu yana geen ok saydaki onyllar iinde imdiye dek
uygulanageldii herhangi bir fiziksel olgular seti iin deneysel olarak
tamamyla yeterli olduunu tezimizde basit bir ekilde kabul ederiz.
Fiziksel yorum ile kuramn bize bu olgularn altnda yatan yap
(dnyann mobilyas hakkndaki benzer resimli yk - bir ontoloji)
hakknda anlattklarndan sz edilmektedir. nemli olan nokta,
formalizm deil, tersine yorumdur. Bunlardan kincisiyle (.n.: yo
rumla) ilgili olarak, Kopenhag yorumu iin deil, Bohm iin kav
ramsal bakmdan ilke olarak iyi tanmlanm anlamlar olan (bir par
ack iin bir yrnge gibi) nicelikler vardr. Bunlarn gzlemle ula
labilir olmas gerekmez.

229

Blm VIII

Kuantum mekaniinin standart, Kopenhag yorumu, gz nnde


tutulan fiziksel sistemin lm ya da gzlemi zerine y/ durum
vektrnn srekli olmayan ve doasnda bulunan kontrol edilemez
bir deiimini, sramasn ya da kn gerektirir. Bunun gerek
tirdii bir ey, fiziksel srelerin en temel dzeyinde z ve elenemez
bir belirlenemezliin var olduudur. Eer kuantum mekaniinin Ko
penhag yorumu fiziksel dnyamzn doas hakknda bize bireyler
anlatyor diye alnrsa, o zaman bu yorum indirgenemez bir biimde
belirlenemezcilik zelliine sahip bir ontolojiye sahip olmaldr,
bylece bir mikro sistem iin ilke olarak sahip olunan deerlerin
srekli evriliinden ya da bir uzay-zaman zeminindeki yrnge
hakknda konuamayz.
te taraftan, tam olarak ayn formalizmin Bohm yorumunda
mikro sistemler tamamyla belirlenimci bir ekilde evrilirler. Para
cklar bir uzay-zaman srekliliinde - baz zamanlar son derece
srad olsalar da - belirli yrngeleri izlerler. lm zerine dalga
fonksiyonunun kmesi diye birey olmaz, yalnzca paracn ne
rede olduunu buluruz.18 Heisenberg belirsizlik bantlar kuantum
potansiyelinin etkileri yznden lmlerimizin kesinlii zerinde
snrlamalar haline gelirler. Standart kuantum mekaniinin tm ista
tistiksel ngrlerini yeniden elde ederiz. Bu yorumda, bir mikro
sistem klasik kaotik bir sisteme benzer bir ekilde davranr.
Bohmun kuram belirlenimci olduundan ve standart kuantum
mekaniinin bulunduu ngrlerin tmyle ayn ngrlerde bu
lunduundan, ortaya Bell teoreminden (Ksm 22.3) Bohmun kura
mnn yerel olmamak zorunda olduu kar. Bunun byle olduu
kuantum potansiyelinin etkisi nedeniyle ok aktr: evredeki bir
deiiklik dalga fonksiyonunun uzayda her yerde annda deimesi
ni gerektirir, bu da srasyla kuantum potansiyelini ((23.4) denkle
minin Usu) her yerde ve annda deitirir. lk bakta Bohmun ku
ramnn yerel olmama zellii, zel greliliin ilk iaret (.n.: sinyal)
ilkesiyle bir eliki varm izlenimi verebilir. Ancak bu uzun erimli
ilintilerin (rnek olarak (22.7) denklemine baknz) imleim (.n.:
ngilizcesi signaling) amacyla kullanlamayaca kantlanabildiinden bu byle deildir.19
Bylece, Bohm yorumu zel grelilii mutlak bir biimde evren
sel olarak temel bir kuram olma konumundan indiriyormu ve bu
nun yerine grelilikle uyuan deimezlii yalnzca fiziksel bir ku
ramn gzlemsel ieriinden istiyormu gibi grnebilir. Hem son
ra bu niin o kadar kt ki? Kald ki Einsteinn zel grelilik iin

230

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

aksiyomlarnn (bir baka deyile, fiziin yasalarnn biimsel olarak


deimezlii - mutlak bir hzn alglanmasnn mmkn olmamas ve tm eylemsiz gzlemciler iin k hznn sabitlii) kendileri de
gzlemsel sonular temel alyorlard. Bunu bu aksiyomlarn, kendi
lerinin deney tarafndan gerektirildikleri iin deil, deneylerin sonu
larn aklamak iin yapldklar anlamnda kullanyoruz. Bu ba
lamda Ksm 16.3te Einsteinm ezamanllk iin ltnn zerin
de uzlalm kurallara ballk nitelii hakknda yaptmz yorum
lar anmsaynz. Orada baka - tm eylemsiz ereveler arasnda
mutlak bir ezamanlla izin veren biri gibi - zerinde uzlalm
kurallarn mmkn olduklarn, ancak bunlarn zde deneysel so
nulara yol atklarn grdk. Bu seimi aklda tutmaya deer, n
k her eyiyle grelilikle uyuan deimezlii (kuramn denklemleri
nin dzeyinde) kuantum mekanii ile birletirmek iin kabul edilebi
lir hibir yol olmayabilir.20
Demek ki Bohm asl uzay-zaman yrngeleri hakknda gereki
olmamza izin veriyor, ancak bunun bir bedeli de var. Kuantum me
kaniinin tm yorumlar kendilerine ilitirilmi fiyat etiketlerine sa
hiptirler. Farkl bir balamdan kaynaklanan bir terimler dizgesinde,
bu yorumlarn ya da dnyaya bak alarnn genel bir kavramlar ve
ballklar a ierinde kuramsallatrldklarn ve birinin kendisi
iin en kabul edilebilir alverii dzenlemek zorunda olduunu sy
leyebiliriz.21 Yine de Bohmun 1952 yl makalelerine bakmaktaki
amacmzn, yrngelerin olas olduklarn ve bu nedenle Kopenhag
dogmasnn bir ksmnn (tamlk ve bundan dolay bu tr yrngele
rin olanakszlnn ne srlmesinin) yanl olduunu gstermek
olduunu hatrlayalm. Bu makaleler bunu kesinlikle yaptlar.

23.5 Aklamayla Anlay Kar Karya


imdi kuantum mekaniinin bize en temel dzeyde fiziksel dn
yann ileyiiyle ilgili olarak verdii ulam hakknn tr sorusunu
ele alacaz. Bu, gerekliin klasik ve kuantum grlerinin ksmen
karlatrlmas ile yaplacaktr. Bilimsel kuramlarn iledii d
zeyi gz nnde bulundurun: (i) deneysel olarak yeterlilik (.n.: ya
da uygunluk), (ii) (biimsel) aklama ve (iii) anlay. Bu aama d
zeylerinden biriyle bir sonraki arasnda kesin bir snr izmek her
zaman olas olamasa da bunlar bilimsel bir kuramn ayr amac

231

Blm VIII

dr. Ele alacamz ayrmlar ve ilikiler yalnzca fiziksel bilimlere ki bilimin bu alanndan rnekler seilecektir - uygulanabilir.
Fiziksel olgularn aklamasyla anlal arasndaki farkla ilgi
lendiimizden, nce burada kullandmz halleriyle aklamak ve
anlamak terimleri arasndaki fark ortaya koyalm. Bilimde akla
mann doas, bilim felsefecileri tarafndan ok tartlan bir konu22
dur. Aklamay ve bilimsel anlay bir aklamann ne olduunu
ve bu aklama hakknda neyin bize anlay verdiine karar vermek
amacyla gz nnde tutunuz. Biimsel aklamamz (ya da ksaca
yalnzca aklama) temelde mantksal olarak karlan sonu cin
sinden bir aklamadr ve aslnda tmdengelimsel-nomolojik (.n.:
nomoloji: Bilim felsefesinde genel fiziksel ve mantksal yasalarn
ortaya karl ve incelenmesiyle ilgili alma alan) (ksaca T-N)
ya da kapsayan-yasa modelindeki aklama kavramyla zdetir. (Bu,
bilim felsefesinde kabul edilen bir hipotezden ya da yasadan man
tksal tmdengelim ile karlan bir sonutan elde edilen aklama
iin kullanlan standart bir terimdir.) Kuantum mekaniinde olduu
gibi, aklama iini yapan son gerekler olduka tuhaf ve yabanc
olabilirler. Olduka kesin olarak tanmlanabilir ve nesnel olan bu tr
bir aklama, bize ele alnan yasa altnda snflandrlan ya da kap
sanan olgularn kendi bana anlalm vermez. Bilimsel aklama
larn ou, aslna bakarsanz, yalnzca bu tr biimsel aklamalar
dr ve bize mutlaka biraz olsun bir anlay duygusu salamazlar.
Bir aklamann anlay iin gerekliymi gibi grnen belirli pra
tik ynleri bulunur. Birletiricilik nemli bir edir. Evrensel (.n.:
ya da geni apl) bir aklama, verilmi (.n.: ya da yle) diye kabul
etmek zorunda olduumuz bamsz olgularn saysn azalttndan
anlaya yardm eder. Birletiricilik ve indirgeme (atom fiziinde ve
temel parack kuramnda olduu gibi birka kolay indirgenemez
verilene ya da hipoteze drme) anlay oluturabilen bir akla
mann nemli nitelikleriyken, kendi balarna yeterli deildirler. Bu,
bir sonraki ksmda yle olduunu gstermeye alacamz gibi,
EPRB ilintilerinde olduu gibi tam olarak kuantum etkileriyle zel
likle ak hale gelir. Gemiteki kuramlarda bir anlay duygusu oluturan ortak zelliklerden bazlar nelerdir? Bizim anladmz an
lamda anlay, baz kuramlarn sahibi olduu ve onlar kabul etme
mizle ilgisi olabilen - katksz bir biimde epistemik (.n.: bilgiyi
ieren ya da bilgiyle ilgili; bilisel) olandan teye giden - pratik bir
art zellik olur. Kukusuz ki koullara bal olan bir yan vardr;
nk insan olarak bizim, sayelerinde bir anlay duygusuna sahip

232

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

olabildiimiz belirli koullara baldr. artc olmayan bir biimde


nedensellik ve nedensel mekanizmalar sk sk, ortaya bir anlay
karan aklamalarn temel zellikleridirler. Doal olarak, her zaman
fiziksel olgularn anlaln oluturacak bir aklamay bulabilece
imizin bir garantisi yoktur.
Akl yrtmemiz, aslnda fiziksel olgularn anlalnn resmedilebilir fiziksel mekanizmalar ve sreleri ierdii ynndeki - dene
yimleri ve fiziin tarihini temel alan - sezgiden balar. Bir tarihi ve
bilim felsefecisi olan William Whewell (1794-1866) (ilk kez 1837de
yaynlanan) Tmevanmsal Bilimlerin Tarihi adl kitabnda, bir yasay
la bir neden arasndaki ya da bir kuramn geliimindeki biimsel ve
fiziksel evrelerin arasndaki fark ortaya koyduu zaman, bu tr bir
konumun ana hatlarnn kaba bir taslan verdi. Benzer bir biim
de, Ksm 16.3n sonunda Einsteinm (fiziin yasalarnn biimleri
nin deimezliiyle ilgili genel ilkeleri ve k hznn deimezliini
temel alan zel grelilik gibi) ilke kuramlarn (Lorentzin elektronun
eteri temel alan kuram gibi) yapc kuramlarla karlatrdn gr
dk. ilk snftaki kuramlarn erdemlerini epistemik gvenilirlik (bir
kez deneysel olarak temellendirilmi ilkeler kabul edildiklerinde
tmdengelimle karlan sonularn gvenilirlii) ve uygulanabilirlik
genellii olarak grrken, ikinci snftaki kuramlar sk sk belirli fi
ziksel modeller cinsinden kavrama akl (bizim anlaymz) sal
yordu. Biimsel aklama ile anlay arasndaki fark ok byk bir
oranda budur.
Basit bir rnek olarak, elimize (bir gezegenin yrngesinin dz
lemde bir eri olduunu rendikten, gzlemledikten ya da bize
byle olduu anlatldktan sonra) Keplerin gezegenlerin hareketi
iin ikinci yasasnn (herhangi bir kuramdan kartlnm temel alnmas gerekmeksizin) matematiksel biimiyle verildiini varsayn.23
Bu yasa gezegenin Gneten olan (Gnein yer ald odak nokta
sndan llen) r uzakln gezegenin (9) asal konumu cinsinden
verir. Bu forml gzlemlerden elde edilen verilerin deneysel olarak
yeterli bir betimlemesidir; ancak (bu dzeyde) niin bu zel iliki
biiminin elde edilmesi gerektii hakknda en ufak bir fikrimiz yok
tur. Newtonun ikinci hareket yasas ve Newtonun evrensel
ktleekim yasasnn birlikte bu sonucu verecek ekilde zlebile
ceini kantlamak, yaplmas kolay (ancak tamamyla da nemsiz
olmayan) bir altrmadr. (9. Konuyu anmsaynz.) Bu tr bir tmdengelimsel akl yrtme, kesinlikle biimsel bir aklama salar;
ancak bize hangi fiziksel srecin gezegenin eliptik bir yrnge izle-

233

Blm VIII

meine neden olduu hakknda hibir anlay vermez. Nedensel bir


aklama iin bir deneme (anlk) ktleekimsel bir uzaklkta etki d
ncesini (.n.: Tanrdan) dilemek olabilir, iki yz yldan daha fazla
bir sre boyunca herhangi birinin bu tr bir uzaklkta etkiyi anlad
hi de akla uygun grnmez. Bir bakma Ensteinn genel grelilik
kuram anlalabilir (resmedilebilir) nedensel bir aklamay, ieri
sinde bir ktlenin bir dieri zerindeki fiziksel etkilerini iletmek iin
gravitonlarn (.n.: graviton, ktleekim etkileimlerinin kuantumu
olduu varsaylan, belirsiz uzunlukta mr, sfr elektrik yk ve
sfr durgun ktlesi olan parack) (ya da ktleekimsel dalgalarn)
yayld (kendine zg yaps ekil 18.3 ve 18.4te izlenimci bir
tarzda resmedildii gibi ktlelerin dalm ile belirlenen) erilmi bir
uzay-zaman zemini cinsinden salad. Kesin olmayan bir ekilde
belirtilecek olursa, bu uzay-zaman ierisinde rahatszlklarn (.n.:
rnein sistemde oluan kk sapmalarn) sonlu bir hzla yaylabildii bir zemin gibi davranmas asndan bir eter rol oynar.
imdi zel olarak iyi bilinen EPRB dnce deneyi (ekil 22.2yi
hatrlaynz) tarafndan gsterilen kuantum olgular iin durumu gz
nne alalm. Bu deneyde, uzamsal olarak birbirlerinden ayrlm
blgelerdeki iki gzlemcinin her biri ne gzlemlenecei konusunda
(deney aralarnn ayarlan iin) iki seenekten birini seebilir ve her
ayar iin iki olas sonu (spin yukar ya da spin aa) vardr. Daha
nceden grdmz gibi, Bellin almas hibir belirli, yerel ku
ramn kuantum mekanii tarafndan ngrlen deneysel sonucu a klayamayacan gsterdi.24 Daha sonra yaplan birok zmle
me, Bell tipinde eitsizliklerin elde edilmesi iin tam olarak nelerin
varsaylmas gerektii konusundaki anlaymz keskinletirdi. EPRB
durumu iin Bell eitsizliklerinin gerekte gzlemlenen ilintilerin
(Ksm 22.4teki iki kii-tek eyrek dolar rneinde gz nne ald
mz tipteki) yerel bir bilinen neden aklamas iin birleik da
lmlar zerindeki yeterli ve gerek koullar olduklar ortaya kar.25
Bu eitsizlikler inendiklerinden, bu durumda en azndan bu tek
deneysel dzenleme iin (ve bakalar da vardr), hibir yerel, bili
nen neden aklamas olas deildir. Gzlemlenen sonular iin akla
uygun bir ayrntl aklayc kaynaklar listesi (i) yalnzca ans ya da
rastlant; (ii) birbirilerinden uzamsal olarak ayrlm iki deney istas
yonu arasndaki dorudan doruya nedensel bir balant; (iii) siste
min ve deney aralarnn ortak gemi olaylarnda yerlemi
yerel bir bilinen neden aklamas eklindedir. En sonuncusun
(madde (iii)nin) n Bell eitsizliklerinin inenmesi nedeniyle,

234

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

madde (ii)nin n de (sk sk byle olduu ne srlr) zel greliliin


ilk iaret ilkesi nedeniyle kapaldr ve ilkini (madde (i)yi) de hibir e
kilde aklamas olamayacandan imdilik bir kenara brakyoruz.
u andaki durumda, deneysel yeterlilik, aklama ve anlay ara
snda aklmzdaki ayrmlar ekil 22.2deki EPRB deneyi iin (22.7)
denklemindeki (rA rB{d,y/J^ ilintisinden balanarak grlebilir. Bu
deneyde A ve fnin birbirlerinden uzamsal olarak ayrlm iki deney
istasyonunu ve (6,\f/) alarnn da (ilki A da, kincisi de B de)
spinlerin boylarnca gzlemlendii ynleri belirttiini anmsaynz.
Bu tr bir dizi deneyin verileri ele alndnda, Ptolemaios gn
mzde yayor olsayd (kuantum mekanii ya da baka herhangi bir
kuram kullanmadan) bu veriler iin deneysel hata paylan ierisinde
(22.7) denkleminin tamamyla olgusal bir betimlemesini (Ksm
19.2de Planckn kendi ma yasasn nasl bulduunu grdmzdekine ok benzer bir ekilde) elde edebilirdi. Bu betimleme
phesiz ki deneysel olarak yeterlidir. Aslnda, bu trden verilere
uygun bir eri bulma ilemi, verilerin kendisine zde olmaktan bi
raz daha fazlasdr. Ancak bu aamada, bu sonular iin elimizde ne
bir aklama vardr, ne de bunlarn nasl ortaya ktklarn hakknda
bir anlay sahibiyizdir. Daha sonra, eer biri bize kuantum meka
niinin (belki de Ksm 23.2nin balangcnda betimlendii ekliyle)
formalizmini verirse, o zaman Ksm 22.A da verilen trde bir hesap
lama yaparak (22.16a) ve (22.16b) denklemlerinin sonularm biim
sel olarak aklayabiliriz. Bylece (22.7) denklemindeki birleik da
lmlarn biimsel bir aklamasna sahip oluruz, ancak doada bu
olaylarn (altta yatan fiziksel sreler cinsinden) nasl oluturulduk
lar hakknda hibir anlaya sahip olmayz. Bir baka deyile, for
malizmin anlalabilir bir yorumu eksiktir.

23.6 Kuantum Mekanii Anlamak in


Yaplan Denemeler
Kuantum mekaniinin formalizminde temel fiziksel olgular hak
knda anladmz hissettiimiz bir yky anlatmay bu kadar zor
klan ey nedir? Sorunun en can alc noktas, ortaya (Ksm 21.3)
lm problemini ve (rnein (22.7) denklemindekiler gibi uzun erimli kuantum ilintileri) yerel olmamay karan kuantum durumla
rnn (baknz (21.8), (22.2) ve (22.4) denklemleri) dolakldr (ya

235

Blm VIII

da evrelerinden ayrlamamalardr). Bu dolaklk, herhangi bir yal


tlm fiziksel sistem bir kez gemite baka bir sistemle etkiletiin
de - sistemler artk birbirleriyle etkilemiyorlar olsa bile - bu siste
me artk bamsz niteliklerin verilmesini olanaksz klar. Bu, Ksm
21.3te bir lm sreci iin zel bir rnekle aklanmt, ancak bu
tr bir dolaklk (genellikle elde edilemeyen ok zel koullar dn
da) kuantum sistemlerinin genel bir zelliidir. Standart kuantum
mekaniinin erevesinden baklacak olursa, gnlk olarak kullan
lan cisimlerden aslnda bu trden sahip olunan nitelikleri gsteren
lerinin klasik davrann ve grnn aklamann hibir yolu
yokmu gibi grnyor.26
imdi, bu teknik ve kavramsal zorluklarn stesinden gelmek
amacyla ileri srlen nerilerin bazlarn belirteceiz, bu nerilerin
tm genel bir biimde kuantum mekaniinin - belirlenemezciliin
temel ve elenemez olarak kabul edildii - standart ya da Kopenhag
yorumu ierisinde yer alr. Genellikle kuantum olgularnn anlal
masn oluturmaya ynelik herhangi bir denemede engellendii
varsaylan - daha ak olarak belirtecek olursak, dorudan doruya
nedensel balantlar ve yerel, bilinen neden aklamalar - baz ha
reketler grdk.27 Kuantum mekaniinin (biimsel) aklayc plan
nn biraz anlalmasn salamak ok arzu edilir bir amatr; bu amacn peine ounlukla baarl bilimsel kuramlarmzn bize mikro
egemenlikteki (.n: ngilizcesi microrealm) varlklar iin bile gve
nilir bir bak as verdiine inanan bilimsel gerekiler tarafndan
dlr. Yalnzca biimsel bir aklamann tesine giden fazladan
bireyleri istemek (en azndan daha yakn zaman Bat geleneinde),
insan doasnn bir paras olarak grnr. Kuantum mekaniinin
anlamn aklamak iin birok - ounlukla gereki - deneme ol
mutur. imdi gncel olanlardan bazlarnn olgular anlamamz
salamakta baarl olup olmadklarn grelim.
Bir kuantum sisteminde gzlemlenebilen deikenlerin birou
nun ontolojik olarak bulandrlmasnn (bir paracn, diyelim,
konumunun ve momentumunun ezamanl olarak kesin bir ekilde
gzlemlenebilir deerlerinin bulunmamas) ciddiye alnd bir kuan
tum gereklii savunulabilir. Kuantum parac terimi dalgaparack ikilii gsteren bir cismi geleneksel klasik paracktan
ayrt etmek iin ortaya atlabilir. Kuantum sistemlerinin evrelerin
den ayrlamama zellii bu tr sistemlerin btnsel nitelii
nin(.n,: ngilizcesi holistic: Yaayan maddelerin ya da gerekliin
kendilerini oluturan paralarn toplamndan ok daha byk olan

236

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

organik ya da birletirilmi btnlerden olutuunu belirten kuramla


ilgili) bir belirtisi olarak grlebilir. Bir bakma, yaplm olan kuan
tum formalizminin ei olmayan ynlerinin bazlarn almak ve sonra
da bunlara isimler ve ontolojik konumlar atamaktr. Bu kendi iinde
fiziksel olgularn anlalmas iin herhangi bir anlam oluturmaz.
Eer kuantum gerekliinin kuantum mekanii tarafndan gerektiri
len gereklik olduunu sylersek, herhangi birinin kuantum gerek
liinin dnyann bir resmi olarak tastamam ne olduunu kavramas
na yardm etmi olmayz.
Bazlar yeni bir nedensellik kavramna gereksinimimiz olduunu
ne srer, ama bu yeni kavramn tam olarak ne olduu ak deildir.
Heisenberg bundan ok nce kurammza (ve ontolojimize) yeni bir
fiziksel varlk snfn - potertia - eklememizi nerdi. Bu, uzayzamanm tek bir snrlandrlm blgesinde belirli sonularn nasl
ortaya ktn ya da gerekletiini anlamamza yardmc olma s
z veren bir harekettir. Bu, kuantum mekaniinde kendisinden o
unlukla dalga paketinin indirgenmesi ((21.9) denklemine baknz)
diye sz edilen ve kuantum mekaniinin standart' yorumlanndaki
formalizmi iin en temel problem olan ynnn stesinden gelmek
ii yaplan bir denemedir. Bakalar Schrdinger denkleminin EPRB
ilintilerini de ieren makro ve mikro olgularn btnleik (temel ola
rak dalga ontolojisi) olarak ele alnmasn salayacak bir ekilde de
itirilmesini nerdi. Bununla birlikte, lm probleminin bu biim
sel zm gerek fiziksel olgular dzeyinde EPRB tipindeki ilintile
rin uzamsal olarak birbirlerinden ayrlm sistemlerde nasl olutu
rulduu hakkndaki ayn (fizik) bulmacasyla kar karya brakr.
Bunlarn altnda, cisimlerin kendileri arasnda doalarnda var
olan ilikilere sahip olduu ve bu ilikilerin rasgele istenecek her
byklkteki uzaklklarda srp gittii bir tip ilikisel btnselcilik
yelenebilir, ilikisel btnselciliin sylendiine gre geerli oldu
u mikro egemenlik alanndan bu btnselciliin ak bir ekilde
genel olmad makro egemenlik alanna olan geite kalacak olan
ciddi problem bir kenara konacak olsa bile, ilikisel btnselcilik
olgusunun ne srdkleri bize fiziksel sistemler iin anlayabildii
miz bir kavram salar m?
ok farkl bir hareket tipi de dorudan doruya yerel nedensel
balantlar ve yerel bilinen nedenler kuantum ilintileri iin olanaksz
olduklarndan, bu kuantum ilintilerinin kendilerinin zerlerine daha
baka ve ileride aklamalar kurduumuz ilkel varsaymlarn indir
genemez kaba gerekleri diye alnmalar gerektii ynndeki bak

237

Blm VIII

asn tar. Bu, anlay sorunundan kanr. Kuantum mekaniinin


bir betimlemesi yledir:
Kuantum mekanii ... kara kutu kuramlarnn en karasdr; harika bir
ngrcdr; ancak beceriksiz bir aklaycdr.28

Bu tr bir - bir aklamaya temel olarak - nce kaba gereklerin


yerletirilmesi denemesi, kuantum olgularn anlayamadmz iddia
s ile tutarsz deildir. Bylece, eer hibir eyden saknmakszn
belirlenemezci bir dnya grne inanmak zorundaysak, hl bu
dnya grn anlayamyor olabiliriz.
Bununla birlikte, Bohmun kuram - konumu sahip olunan tek
zellik (ya da tek gzlenir) olarak alarak ve kuantum olgularnn ay
rlamaz yerel olmama zelliini kabul ederek - lm probleminden
uzak durur ve nesnel olarak sahip olduu zellikleriyle gerek bir
dnyann klasik olarak artlandrlm betimlemelerimizin ou ile
hibir kavramsal atlak oluturmayan bir ontolojiye sahiptir. Bu,
kuantum mekniinin belirli, resmedilebilir, geleneksel olmaya daha
yakn (baz belirgin zelliklerinde neredeyse klasik) bir yorumunu
ortaya karr. Bohmun kuram, paracklarn her zaman iin ger
ek, nesnel olarak var olan yrngelere sahip olduu ve bir kuan
tum potansiyeli araclyla etkiletikleri tamamyla belirlenimci bir
kuramdr. Buna karlk denen bedel yerel olmama (dorudan do
ruya, anlk, uzun erimli etkileimler) zelliidir, ancak bu grelilik
ile hibir deneysel eliki oluturmayan olduka tehlikesiz bir eit
tedir. Bu modelin az nce sz etmi olduumuz dier denemelerden
daha fazla bir anlay duygusu oluturduu ne srlebilir.

23.A Bohmun Kuramnn Baz Matematiksel Ayrtlar29


Bohmun yaptklar temel olarak aadaki gibi betimlenebilir.
(Grelilik ile uyum iinde olmayan)

i n ^ - = - y 2y/ + Vy/
dt
2m

(23.1)

Schrdinger denklemiyle balanarak (bu denklem burada verilmi


olarak kabul ediliyor ancak karlmyor), R(x, t) ve S(x, t) diye iki

238

Kuantum Mekaniinin Baka Bir Yorumu

tane gerel fonksiyon y/(x, t) = R exp(i S /h) biiminde tanmlanr. Bu


ayrmn (23.1) denkleminde yerine konmas ve sonuta elde edilen
ifadenin gerel ve sanal ksmlarna ayrlmas ile
dR
dt

= [r V 2S + 2 V R -V S ]
2m L
1

dS_

(VS)2

81

2m

V-

v 2r

2m

(23.2)

(23.3)

olduu ortaya kar. U kuantum potansiyeli


fi2 V 2R
U=
2m R

(23.4)

olarak tanmlanr. (23.2) denklem i? = R 2 = \y/f tanm ile

^ +v.fp ^'l = o
dt

(23.5)

biiminde yeniden yazlabilir. Eer bir v hz alann


v = VS
m

(23.6)

biiminde tanmlarsak, o zaman (23.5) denklemi tam olarak srekli


lik denklemidir. (23.6) denkleminden sk sk Bohmun kuramndaki
rehberlik^ koulu olarak sz edilir.30 Bu, paracklar iin olas y
rngeleri tanmlar. Pyi paracklarn dalm iin olaslk younlu
u olarak yorumlayabiliriz. Momentumun p = m v olarak tanmlan
masyla ve v iin (23.6) denkleminin kullanlmasyla, (23.3) denkle
minin kolaylkla31
^ = - V(V + U)
dt

(23.7)

239

Blm VIII

biiminde yeniden yazlabileceini gsteririz, bylece d p / d t = F


olur, ki burada F , (V + U) potansiyel enerjisinin gradyamdr. Bu
potansiyel enerji imdi bilinen klasik V potansiyel enerjisine ek
olarak U kuantum potansiyel enerjisini de ierir. (23.4) denklemin
deki kuantum potansiyeli son derece klasik olmayan, yerel olmayan
etkileri ortaya karr.

Yararl Kaynaklar
Jim Baggottun Kuantum Kuramnn Anlam adl kitabnn 5. Ko
nusu, kuantum mekaniinin Kopenhag yorumunun u an elimizde
olan seeneklerinin birkann gzel bir tartmasdr. James
Cushingin Kuantum Mekanii adl kitabnn zellikle 2. Konudan
5. K onuya kadar olan ksm, iinde bulunduumuz konuda ilenen
konulardan bazlarnn geni bir tartmasn ierir. David Bohmun
Kuantum Kuramnn Gizli Deikenler Cinsinden nerilen Bir
Yorumu, I ve II adl almalar, sonrasnda Bohm mekanii diye
bilinir olan alma konusunun zgn k yeridir ve kuantum me
kaniinin temelleri hakknda birok keskin dnce barndrr.
David Bohm ve Basil Hileyin Blnmemi Evren adl kitab, kuan
tum kuramnn Bohma gre yorumunun - teknik baz ayrntlaryla
- genel bir sunumudur. Peter Hollandn Hareketin Kuantum Kuram
adl eseri, Bohmun kuram zerine yazlm ileri zorluk derecesinde
ve ok doyurucu bir metindir. Antony Valentininin Klasik, K uan
tum ve Kuantum Alt Fiziin Pilot D alga Kuram zerine adl kitab,
Bohmun kuramnn ve onun daha geniletilmi biimlerinin birok
ynn ileri bir dzeyde, ancak yine de son derece okumaya deer
ve insan dnmeye kkrtan bir biemde ele alr. James Cushing,
Arthur Fine ve Sheldon Goldstein tarafndan yayna hazrlanan
Bohm Mekanii ve Kuantum Kuram adl eser, Bohmun programnn
eitli yzleri zerine denemelere sahiptir.

240

24
Tarihsel Belirsizlikler in Temel Bir Rol

Daha nceki konularda kuantum mekaniinin deneysel olarak baanl


olan formalizminin, birbirleriyle karlkl olarak uyumsuz olan iki genel
ontolojiye de - kendi doas gerei belirlenemezci olan ve genel olarak
kabul edilen Kopenhag yorumu ve Bohmun tamamyla belirlenimci yo
rumu - eit derecede dayandn kantlamaya almtk. Yorumun for
malizm tarafndan bu ekilde kesin olarak belirlenememesi, basit bir e
kilde birbirine edeer iki kuramn grnrde bir olduklar anlamna gel
mez nk bu ontolojilerden birinin terimlerini dierinin terimlerine e
virmenin hibir yolu yoktur. Bu durum baanl bilimsel kuramlardan
dnyann doru bir betimlemesini bulmaya alan bilimsel gerekiye bir
meydan okuma sunuyormu gibi grnebilir. Aynca, bu kuramlar arasn
daki gerek tarihi ekimenin ve Kopenhag yorumunun Bohm yorumuna
tercih edilmesinin, tarihsel adan belirsiz bu tr bir srecin kazanan ku
ramn akla yatkn bir ekilde olaylan yeniden kurgulamasndan ve man
tksal yarglamasndan anlaml bir ekilde farkl olmadn gsterdiini
neriyoruz.1 Baarl saylann ve gerekte olanlardan sonra bilimsel top
lum tarafndan doruluunu kantlamas iin bilim felsefecisinin nne
teklif olarak konann kendisi belirsiz ve tek olmayan bir rndr.

24.1 Kesin Olarak Belirlenememe


Burada adndan Duhem-Quine tezi2 olarak sz edeceimiz bi
limsel kuramlarn kesin olarak belirlenememesi sorununun kkeni,
tipik olarak Pierre Duhemin Fiziksel Kuramn Yaps ve Amac adl
kitabnda (ilk kez yaynland tarih 1906) yer alr. Bu eserde
Duhem, ele alnan bir fiziksel kuramn kabul edilebilir olup olmad
yargsna ulamann temeli olarak ald hakknda olduka aktr.

241

Blm VIII

Fiziksel kuramn tek amac, deneysel yasalarn snflandrmasn ve bir


betimlemesini salamaktr; fiziksel bir kuram yarglamamza ve onu iyi
ya da kt diye anmamza izin veren tek snav, bu kuramn sonularyla
betimlemek ve snflandrmak zorunda olduu deneysel yasalar arasn
daki karlatrmadr.3

Bununla birlikte Duhem, deneysel dzenliliklerin yalnzca baar


l bir ngrsnden ve aklanmasndan teye hipotezler iin - diye
lim, yle olduu dnlen ayrntl bir seenekler kmesi iinden
ya da arasndan ok nemli bir deney ya da kesin bir mantksal nerme araclyla - yeterli temellerin salanmas dzeyine geilme
ye alld zaman, fiziki, hayal edilebilir tm varsaymlar tket
tiinden asla emin olamad iin mutlaka baarsz olmaya mah
kum olduumuzu kantlamaya alt.4 Duhem bize, bir kuramn
deneysel bir sonula eliki iinde olduu gsterildii zaman, rtlenin, hipotezlerin bir araya gelmesinden oluan bir nerme oldu
unu syler. Bir baka deyile, bir ngrde bulunabilmek ya da bir
hesaplamay uygulanabilir klmak iin ana ilgi noktas olan kuram
sal varsayma ek olarak baka varsaymlara ya da yardmc hipotez
lere gerek vardr. rnek olarak, (diyelim, Newtonun ikinci hareket
yasasn snamak iin) temel eik at hareketi hesaplamalar yapar
ken, tipik olarak hava direncinin etkileri ihmal edilir. Bu, baz za
manlar (Ksm 6 .5 in sonunda gsterildii gibi) gzlemlerle uyuma
yan ngrlere yol aabilir. Kaufmann deneyleriyle olan (Ksm
15.5e baknz) karmak durumu da anmsaynz. Farkl bilim adam
lar, bu tr uyumazlklar ortaya ktnda farkl hipotezleri dei
tirmeyi seebilirler. Duheme gre, bunu yaparken hepsi de tm
olgular kurtardklar srece mantksal olarak eit dzeyde hakldr:
[Fizikilerin] izledikleri yntemlerin doruluu yalnzca deney tarafn
dan kantlanabilir ve eer her ikisi de deneylerin gerektirdiklerini kar
lamada baarl olurlarsa, her birinin kendisini baaryla sonulandrd
alma ile honut olarak ilan etmeye mantksal olarak hakk vardr.0

Doal olarak, Duhem bile belirsizlik iinde mitsizce babo olarak brakldmz ne srmez. Aslnda, kuram deiikliine olan
iki ya da daha fazla saydaki yaklamdan hangisinin tercih edilebilir
ya da kabul edilebilir olduuna karar vermekte, olumlu yndeki ak
lmz kullandmz gzlemledi. Daha ok gnmzde kullanlan
teknik bir dille anlatacak olursak, belirli durumlarda kesin olarak
belirlenememe sorununu ortadan kaldrmak iin ak ve mantksal

242

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir R*i

olmayan ltler kullanlr. Bu tr hareketleri yapabildiimiz ve yap


tmz srece, burada bir sorun vardr.
Ancak bu olumlu yndeki akim gerekeleri, kendilerini mantn koydu
u kurallarn yapt gibi ayn dindirilemez sertlikte dayatmazlar. Bun
larda net olmayan ve belirsiz olan bir eyler vardr; kendilerini tm zeki
insanlara ayn anda ayn aklk derecesinde gstermezler.6

Daha sonra bu trden ak olmayan ltlerin konumuna geri dne


ceiz. Bu kesin olarak belirlenememe tartmasnda anahtar konu
munda bir sorundur.
Duhem, uygun bir deer bime birimini en azndan bilimsel bir ku
ram olmak olarak alrken, Williard Quine deneysel nemin biriminin
bilimin btn olduuna inanyordu.7 Her fiziksel kuram fiziksel ger
ekliin kat snr koullaryla karlamak zorundadr, ancak herhangi
tek bir kar deneyimin altnda hangi ifadelerin yeniden deerlen
dirilecei konusunda olduka fazla bir seim serbestisi vardr ,8 Sadu
yunun - ya da kendi terimler dizgesinde konu ile ilgili olmann - oy
nad role gelince, Quine boyun emeyen bir deneyim olaynda yeni
den gzden geirme iin bir ifadeyi bir bakasna - uygulamada - ter
cih etmemizin greli olasln yanstan gevek bir ortaklktan daha
fazla birey9 grmedi. Bu, kendisinin bilimin - sonu olarak - gemi
deneyimlerin nda gelecekteki deneyimleri ngrmek iin bir ara
olarak kavramsal taslann10 resmi ile uyum iindedir. Ona gre, bir
kurama yalnzca mikro varlklar deil, genel olarak fiziksel nesneler de
kavramsal ya da pratik bir elverililik olarak sokulur:
Ancak epistemolojik temeller asndan baklrsa [Homer'in] fiziksel nes
neleri ve tanrlar yalnzca dzey olarak deiirler, yoksa eit olarak de
imezler. Her iki varlk eidi de kavraymza yalnzca kltrel varsa
ymlar olarak girer. Fiziksel nesnelerin miti biroklarndan - deneyimlerin
akna kullanl bir yap kurmak iin bir ara olarak baka mitlerden da
ha etkili olduu kantlandndan - epistemolojik olarak daha stndr.11

Her insana bilimsel bir kalt art sregiden bir duyularla ilgili uyarm
atei (.n.: makineli tfek atei gibi) verilir; ve insana bilimsel kaltn
sregiden duyularyla ilgili iaretlere uydurmak iin uygun rotaya sok
masna rehberlik eden etmenler (.n.: ya da dnceler) - akla yatkn
olduklar zaman - pratiktirler.12

243

Blm VIII

Eer kkl ve evrensel bir kesin olarak belirlenememe iin tezler ne


srlebilirse, o zaman bilimin bize fiziksel dnyann gvenilir bir betim
lemesini hipotez olarak ne srlen mikro varlklar cinsinden verecek bir
kuram seme yetenei iin ciddi bir sorun, tartmal bir biimde var
olacaktr. Bununla birlikte, kesin olarak belirlenememenin (akla yatkn
her kuram iin) evrensel bir iddia olarak geerli olmad gsterilebilse
bile, umulmadk bir biimde en iyi bilimsel kurammz iin geerli oldu
u ortaya kabilir. Bu trden olas tek bana kesin olarak belirlenememe
durumlar, bir giriim olarak bilim iin ok geni,erimli sonular berabe
rinde getirebilir. rnek olarak, eer bilimsel kuramlara (fiziksel bilimlerin
tm alanlarndaki baarl bilimsel kuramlar altta yatan - kuantum me
kanii gibi - tek bir temel kuram cinsinden aklayan) indirgemeci bir
grle baklacak olursa, o zaman bu temel oluturan kuramdaki temel
bir kesin olarak belirlenememe sorunu, o kuram zerine kurulmu olan
tm kuramlar etkileyebilir.
Duhem-Ouine kesin olarak belirlenememe tezinin bilimsel bir
13
gereki iin ortaya kard sorunu zetleyelim. ok z bir ekilde
belirtilecek olursa, eer birbirlerinden kkl bir biimde farkl ve birbirleriyle uyuamaz ontolojileri destekleyen - olas deneysel tm test
lerde uyuan ve bylece gzlemsel olarak birbirlerinden ayrt edile
mez olan - eit derecede deneysel olarak yeterli ve baarl iki bilimsel
kuram varsa, o zaman byle bir durum bilimsel bir gerekiyi, dn
yann - akla uygun uyarlarla konulmu snrlar ierisinde bile - do
ru bir resmini veren, doru bilimsel kuram araynda hayal krkl
na uratabilir. Gz nnde tutulan iki kuram ontolojileri asndan,
greli olarak ufak ynlerden farkl olduklar srece, basit bir ekilde
bunlarn gereksiz farkllklar olarak snflandrlmasna karar verilebi
lir. Son birka konuda ele aldmz durum, dnyadaki temel fiziksel
sreleri kendi iinde doal bir biimde ve indirgenemez bir ekilde
belirlenemezci olarak betimleyen bir kuramla fiziksel evrenin mutlak
bir ekilde belirlenimci bir davrann temel alan bir dier kuram
ierir. Bu, ufak ya da nemsiz bir farkllk olarak grnmez.
Buraya belki de bir iki tane sorumluluu yadsma notu dmek
harcanan abaya deer. Ana konu olarak, bilimsel kuramlarn rtlmesi sorusuyla ilgilenmiyoruz. Kuramlarn rtlp rtlemeyecekleri sorusuna karlk olarak, evet yantn aadaki anlamda
aa karmaya istekli olabiliriz. Akla uygun bir ekilde kantlara
dayal nedenlerle reddedilebilecek birok kuram olduu (ki bunlar
iin kolay ksmdr) kabul edilse bile, geliip varln srdrebile
cek, verimli kuramlarn reddedildii hl baka durumlarn da arta

244

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

kaldm ne sreriz. Konumumuz pratik adan kesin olarak belirlenememenn tm durumlar iin her zaman var olduunu14 ne s
ren kktenci bir konum deil, tersine gerekten de kesin olarak belirlenememenin var olduu baz durumlarn - en azndan bir nemli
rnek iin - bulunduunu syleyen bir konumdur. Bunda ve bun
dan bir nceki konuda ele alnan durum, tam olarak sonuta birbir
lerinden farkl iki kuramn u an iin elde bulunan verilerle yalnzca
badamasyla ilgili deildir; ok daha derinde yatan bir birbirlerin
den ayrt edilemezlii ierir. Ak olmayan ltler temelinde bir
seim yaplabilirken ve yaplrken, bu durumda kar karya kalnan
soru, bu tr ltlerin temelinin ve tarihsel olarak belirsiz etkenlerin
bunlar ortaya karrken oynadklar roln ne olduklar sorusu ol
mak zorundadr. Kesin olarak belirlenememe sorununun zmn,
bilimde gelecekte ortaya kabilecek gelimeler cinsinden bulmaya
alma drtsne kar konulmaldr. Kendi bana byle bir ey,
bir akl yrtmeden ok, bir inancn bildirilmesi olacaktr.
Buradaki temel sorun, - seili sreci nesnel olan ve tutarllk, gzel
lik, yalnlk ya da (daha ncesinde kabul edilen kuramsal yapnn) en
dk derecede kesilerek bozulmas gibi herhangi bir ekilde elenemez
tarzda znel ltler iermeyen - doru bir bilimsel kuramn en azn
dan sonu olarak tekliine olan inantr.15 Ele aldmz her iki kuram
da mantksal olarak tutarl olduundan ve her ikisi de doalar bak
mndan kk drc bir tarzda ad hoc olmadklarndan, tutarllk
ile yalnzca mantksal elikilerin olmamasn anlatmak istemediimizi
zellikle vurguluyoruz. Bilim adamlar tipik olarak baarl bilimsel ku
ramlarn, uygulama bakmndan tekliini daha batan yle diye kabul
ederler. rnek olarak, Einstein birden fazla sayda deneysel olarak ye
terli kuramn kuramsal (ya da mantksal) olarak olabilirliine izin verdi,
ancak hemen sonrasnda herhangi bir zamanda (kulaa olduka nesnel
gelen) olgular dnyasnn tek bir kuram dier tm kuramlardan stn
diye belirlediini bildirerek devam etti.16 Benzer bir ekilde, Heisenberg
1926 ylnda Kopenhagda nelerin olup bittiini geriye dnp bakarak
yeniden kurgulamas srasnda unlar belirtir:
O sralarda bildiimiz haliyle kuantum mekaniinin daha o zaman bile
kendi iinde ortaya kan baz byklklere tek bir fiziksel yorum getir
dii ... - ve bylece bu yorum asndan bakldnda sanki artk nere
deyse hibir zgrlmz kalmam gibi grnd - gereinden ba
lamak istedim. Bunun yerine, doru genel yorumu, ulalmas kolay olan
daha zel yorumdan kat mantk kullanarak karmay denemek zorunda
kalacaktk.17

245

VIII

Burada tam olarak sorguladmz, yalnzca geleneksel olmann tersine,


neredeyse uygulama bakmndan ya da sonu olarak yle olan tekliktir.

24.2 Gereki in Bir kilem


u anda bu durum bilimsel bir gereki iin bir anlamda ikili bir
gzdam gstermektedir. Balang iin neredeyse evrensel olarak ka
bul edilen Kopenhag yorumu geleneksel olarak kuantum mekaniinin
gereki bir yorumuna (Ksm 23.6da da belirttiimiz gibi) ciddi bir
meydan okuma olmutur. Zorluun z, gerektirdiklerinden birisi fizik
sel bir sistemin ilke olarak bile tm (konum, hz, spinin tm bileenleri,
vb. gibi) fiziksel olarak gzlemlenebilir doal niteliklerinin belirli - an
cak bize yalnzca bilinmez olan - deerlere sahip olamayaca olan l
m problemidir. Bir baka deyile, basit bir bilgisizlik yorumu, kuan
tum mekaniinin varsaylan taml ile tutarl deildir. Standart kuan
tum kuramn tek tek mikro varlklarn dzeyinde fiziksel dnyann ger
ek bir betimlemesi olarak ciddiye almak (kald ki eer ortada gerekten
de gerek bir ontoloji varsa) olduka tuhaf bir ontolojiyi kabul etmemizi
gerektirir. lm problemi u an iin ok uzun yllardan (yaklak ola
rak 1930'dan) beri ortalktadr ve herhangi bir baarl, genel olarak ka
bul edilen zme kararl bir ekilde kafa tutmutur. Bu, mikro olgula
rn dzeyinden balayan, Kopenhag kuantum mekaniini tm fiziksel
srelerin temel ve kesin kuram olarak kabul eden ve sonra da gerek
inin nne kuantum kuramnn istekleriyle tutarl olan ve kendi iinde
de tutarl bir ontoloji kurmas iin bir meydan okuma ile kan bir ger
ekilik kart iin, ilevsel olarak bir cephane oluturur.18 Bir baka
deyile, byle bir gereklik kart, akl yrtmesini mikro egemenlik
alannda balatr, bunu gnlk deneyimlerin makro egemenlik blgesi
ne yayarak sonular karr ve btn bunlarn sonucunda ortaya kan
zmsz ve bir paradoks oluturan bilmeceyi gerekinin eiinde
brakp gider. Ancak adil olmak gerekirse, gerekinin makro olgular
(her gn karlalan nesneler, bakteriler, dinozorlar, vb.)19 lkesinde
greli olarak daha rahat hareket ettiine iaret etmek, ama sonrasnda
bu aklayc zenginlikleri aaya mikro olgularn lkesine tamakta
zorluklarla karlatn belirtmek zorundayz.
ilk bakta, kuantum mekaniinin Bohm yorumu gerekiye bir
teselli ve gerekilik kartlnn yanlln kantlamak iin potan
siyel olarak gl bir yntem sunuyormu gibi grnr. Bir mikro
varl, Kopenhag yorumunun yapt gibi (tamamlayclk aracly

246

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

la), bir dalga ya da bir parack olarak betimlemek yerine, bir dalga
ve bir parack olarak betimleyen bu yorum, kendisini kolayca s
rekli bir uzay-zaman arka plannda tamamyla belirlenimci bir e
kilde gelien temel fiziksel srelerin bile gereki bir yorumuna
verir. Son derece yerel olmayan, klasik olmayan baz etkiler bulun
duu halde, bu Kopenhag yorumu iin de dorudur. Bu Bohm yo
rumu, gereki bir konumla uyum iinde ve hatta bu konuma katk
da bulunuyor olsa da, deneysel adan ontolojik olarak badaama
d Kopenhag yorumundan ayrt edilemez. Bylece, gereki, ger
ekilie uygun bir yorumu istemek iin zel tercih ya da nedensiz
bir emir aracl dnda fazla bir temele sahip olamaz. Gerekilik
burada iki misli bir tehlike ierisindedir: Kopenhag yorumu gerek
ilie yardmc olmaz, bu arada tutarl bir gereki yorum salayan
Bohm bir kesin olarak belirlenememe ikilemi sunar ve bylece ger
ekinin arzulanan hedefe ulamasnn nn keser. Bir baka de
yile, eer belirli bir formalizm zerinde karlkl olarak badaa
maz ontolojiler dikilebilirse, o zaman bu gereki iin ortaya gerek
bir problem karabilir. Bir gerekilik yanda, bir kez iten bir
biimde birbirlerinden farkl ontolojiler ne srldnde, forma
lizmi deiik dorular boyunca geniletmek olanakl olacaktr; n
k ayr ontolojiler ayr fiziksel byklkleri ierir diyen bir iddiay
kantlamak ya da onu destekler ynde gl bir ekilde akl yrt
mek zorunda kalrd. Bu olabilir, ancak olmas gerekir mi?
Doal olarak, bu noktada gerekiye hl ak olan grlmesi ko
lay bir hareket vardr. Gereki, deneysel olarak birbirlerinden ayrt
edilemez olan iki kuramn aslnda tanm gerei yalnzca temel olma
yan eylerde farkl olabileceini ne srebilir. Schrdinger, bu ama
ca ok uygun bir biimde dnyann temelde belirlenimci mi yoksa
belirlenemezci mi olduuna, gzlemleri temel alarak karar vermenin
olanaksz olduu inancn belirtti. (Bu, Ksm 12.3'1n sonuna doru
olan tartmay anmsatr.) Hangi betimlemenin kullanld, elveri
lilik tarafndan kabul ettirilen tamamyla uygulamaya dnk bir ko
nudur. Schrdinger, 1929da Prusya Bilimler Akademisine atanmas
onuruna yaplan trende yapt konumada unlar ne srd: [Be
lirlenimcilie kar belirlenemezcilik konusu zerinde] en fazla karar
verilebilen,, bu kavramlardan birinin mi yoksa tekinin mi gzlem
lenen tm gereklerin daha kolay ve daha ak bir incelemesine yol
atdr.20 Bylece, bilimsel gereki dnyann ontolojisindeki be
lirlenemezcilik ile belirlenimcilik arasndaki farklln stn nem
siz bir nokta diye izebilirdi,21 ancak bu dnyann gvenilir ve an

247

Blm VIII

laml olarak tam bir resmi ile ilgilenen biri iin gerekten de tuhaf
olurdu. Bundan baka, olgularn doasnda bulunan belirlenemezci
lik ile mutlak belirlenimcilik arasndaki bu kkl kavramsal farkllk,
bu kuramlardan birinin dilini dierininkine atayacak (bir baka de
yile, temel bir kavram onun deiline atayacak) bir szln bir
dnce olarak tasarlanmasna izin vermez. Bu, sonu olarak bu
ikilemden ka iin kullanlabilecek grlmesi kolay bir yolu kapar.
Deneysel yeterlilik ile mantksal tutarllk birlikte burada sunulan
iki kuram arasnda bir seim yapmak iin yeterli ltleri tek bala
rna salamadklarndan, bu ltlerin verimlilik, gzellik, kendi
iinde tutarllk, doallk gibi ve bunlara benzer etmenleri ierecek
ekilde geniletilmesi dilenebilir. Kesinlikle, bilimsel topluluk (.n.:
bilim dnyas) olduka erken bir aamada o sralarda (yaklak
1927de) halihazrda bulunan rakip yorumlarn - Schrdingerin dal
ga resmi ve (Bohmun yaklak yirmi be yl sonrasnda ne srd
kavramsal adan benzer yorumun bir ncs olan) de Broglienin
pilot dalga modeli - yerine Kopenhag yorumu lehinde kesin bir se
imde bulundu. Aslnda bir kuram seilmiti. Kullanlan asl ltler
nesnel ya da en azndan hibir temel adan tarihsel belirsizliklerin
ya da rastlantlarn kararsz rnleri deildirler anlamnda deimez
olabilirler miydi? Bu kuramlarn her ikisi de, gerekte ortaya kan
yeni deneysel gelimelerle ve uymazlklarla (.n.: ngilizcesi
anomaly) baa kmak iin gerekli i zenginliklere sahip olma an
lamnda bir verimlilik snavna ek olarak, aratrma ve genelleme
iin yeni yollar nermek snavndan da baaryla geer.2 19. Konuda tarihsel kaytlarn, - kabul edilebilir bir kuramn sahip olmak
zorunda olduu nitelikler hakkndaki kimi nemli varsaymlar iin anahtar konumundaki harekete geiren etmenlerin, kuantum meka
niinin Kopenhag yorumunun yaratclarnn zel dnsel tercihle
rini ve ok kolay bir ekilde baka trl de olabilecek olan son dere
ce belirsiz tarihsel koullar temel aldklarn gsterdiklerini belirttik.
rnek olarak, Ksm 19.6mn sonlarna doru, kuantum mekanii
nin iki biimi arasndaki arpmada Kopenhag grubunun kendisini
sonu olarak galip ilan ettiini ve kendi yorumunu olas tek deneysel
olarak yeterli yorum diye tanmladn gsterdik. Bu srete bu gre
aykr yndeki dnceler engellenmiti ve tarih, Kopenhag yorumu
kanlmazm ve bu yoruma inananlar ve bu yorumun stn gelmesi
iin uraanlar dnda kalan iiler kuramn gelimesinde anahtar
hibir rol oynamamlar gibi grnsn diye yeniden yazlmt. Bu
nun meydana gelebilmesinin nedenlerinden biri, etkin olarak alan

248

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

bilim adamlarndan ounun bir kuramn deneysel yeterliliiyle hesap


lamalar yapmadaki baarsna sk sk formalizmle birlikte tanan gere
inden fazla ar yk olarak grlen konulara verdikleri nemden daha
fazla ilgi gstermeleridir. Bilim dnyas ok byk bir oranda dn
sel konular Bohra ve alma arkadalarna brakmaktan honuttu.
Ayrca, zellikle yeni ve byk bir kuramsal atnn geliiminin balan
g aamalarnda, tam olarak yorumun ne olduu ve hesaplamalar
yapmada kullanlan kurallarda (daha ncesinde adna formalizm dedi
imiz) neyin temel olduu genellikle ok ak deildir. Kopenhag yo
rumu net bir biimde belirtilirken, ortalkta bulunan baz dtan gelen
etmenler hakknda bir fikir elde edilebilir:
Pauliy e ait m ektuplar, B o m u n ve B o h ru n etrafnda alan kuan tu m fizik
ilerinin altnd a kaldklar o k b y k p sik o lo jik Z w an a (b a sk , K op en h ag
sa n a tn n kulland b ir b a k a terim) tank lk ederler. B o m u n kend isi alak
g nll b ir kend ine gven duygusuyla d erin b ir kend ind en p h e duygusu
arasnd a salm yordu; B o h r sk sk hastalanyord u; Pauli b ir sin ir krizinin ei
ind e yayord u; b u arada salkl b ir o lan lan hafife alm a tavr tak nan
H eisen b erg h ep sin i kurtarm akta baarl oluyordu. B irbirleriyle o lan y az
m alar um utsuzluk, m utsuzluk v e aresizce bir b o y u n em e y a d a nee,
um ut v e sev in an la tan gl szcklerle doluydu ... B u ro m an tik anlatm lar
... o k k sa b ir sred e b ir tam am layclk d ini olu tu ran [bu insanlarn iinde
bulunduklar] genel zih in sel durum u g sterir....24

Buna ek olarak, Kopenhag okulunun kendi yorumunun egemenliini


kurmasnda hzl davranma basks getiren mesleki ilerleme ve fiziin ge
leceinin belirlenmesi gibi baka kiisel ve sosyolojik etmenler de vard.
Kkleri tarihsel belirsizlikte yatan, ne srlen bu kesin olarak
belirlenememe durumunun bilimsel gereki iin ilgisi neydi? Eer
tarihsel kaytlar son derece belirsiz etmenlerin yeniden dzenlenii
nin akla yatkn bir ekilde kkl bir biimde farkl bir bilimsel ku
ramn ve dnya grnn doru ve fiziksel dnyay tek bana be
timliyor diye kabul edilmesine yol atn gsterirse, o zaman hakl
bir ekilde dnrn bilimsel bir kuram zerinde bir yargya var
mak iin aklc bir biimde olaylarn asln su yzne karmasnn
deeri sorgulanabilir. Dnrler, bilimin akla uygunluunu anla
mann ve bunu kefetmenin bir arac olarak, tipik bir biimde bilim
sel topluluk tarafndan oktan kabul grm baarl bir kuram
zmlerler. Kukusuz ki aklc bir biimde daha ncesinde bilimsel
topluluun dikkatli bir incelemesinden sa salim kurtulmu herhan
gi bir kuram yeniden kurma ve bu nedenle onun yasal olarak ge

249

Blm VIII

erliliini kantlama yeteneine sahiptirler. Ancak i tarihsel belirsiz


lie gelince de, sonu olarak farkl, eit derecede baarl ve geni
kesimlerce kabul edilen bir kuramn doruluunun kantlanmas ve
bu kuramn yeniden kurulmasnda da kendilerini bir o kadar iyi bir
i karrken bulabilirler. yleyse, herhangi bir tutarszln bulun
madnn denetlenmesi dnda uygulamann ne deeri vardr? Bu
olaylarn aslnn su yzne karlnn her biri eit derecede akla
yatkn olabilir, ancak ikisi arasnda bir seim yapmak iin herhangi
bir akla yatkn yntem mutlaka bulunmayabilir.

24.3 Farkl Bir Tarihsel Senaryo26


u an elimizde kuantum mekaniinin - her ikisi de mantksal olarak
kendi iinde tutarl olan ve deneysel olarak birbirlerinden ayrt edilemez
olduklar kantlanm - kavramsal olarak ok farkl iki yorumu olduuna
gre, doal olarak nasl olup da bu kuramlardan birinin dierinin d
lanmas pahasna kabul ediliinin gerekletiini sorabiliriz. Ne mantk
sal ne de deneysel etmenler birinin dierine tercih edilmesi iin yeterli
deildiyse, iin iine girmi olan baka etmenler olmak zorundayd. Bun
larn ne olduklarm ve kabul edilen kuramn ald son biimi nasl etki
lediklerini grmek iin, kuantum kuramnn tarihsel geliimine ve iinden
kt kltrel zemine - ki bu Ksm 19.5 ve 19.6da kaba hatlarn kar
dmz bir ykdr - geri dnmeliyiz. Var olmaya balayan (ilk kez de
Broglienin balatt) nedensel akademik alma taslann 1927 Solvay
Toplantsndan sonra l domu olarak brakldn ve Kopenhag yo
rumunun stnln kurduunu grdk. Geen yllar sresince inan
lar katlaarak, bunun byle olduunun kesin hibir kant var olmad
halde kuantum mekaniinin tutarl ve deneysel olarak yeterli nedensel
bir yorumunun olanaksz olduunu belirten bir dogmaya dnd.
Sorunlar sonu olarak ta 1952ye, Bohm kuantum mekaniinin neden
sel bir yorumu zerine iki makale yaymlayncaya dek orada ylece durdu.
(Bunu 23. Konuda ele almtk.) lk balarda de Broglie, Bohmun (kendi
sinin 1927deki pilot dalga kuramna benzeyen) fikirlerine karyd ve kendi
fikirlerine kar getirilenlere benzer itirazlarda bulundu. Bohm Pauliye
iinde Paulinin nedensel yoruma yapt itirazlarn grnte doru, ama
aslnda yanl olduklarn gsterdii makalenin bir kopyasn yolladnda,
Pauli olduka ilgin bir ekilde asla yant vermedi. Bundan baka,
Paulinin bilimin doas ve bilimin kendi (temel olarak, istatistiksel neden
sellii zorla dayatan evrensel bir sayman olan) Tann anlayyla olan iliki

250

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

si zerine grleri, ona uzay-zamanda resmedilebilir, srekli oluumlanyla ve nedenselliiyle klasik bir dnyaya geri dn gibi bir eyin olas
olduu dncesinin hi de akla yatkn gelmemesine neden oluyordu; ona
gre byle bir ey saduyunun yitirilmesinden daha aada bir eydi ve
karanla geri dnt. Daha nce de grdmz gibi Bohm, kuantum
mekaniinin nedensel - byk oranda klasik (mikro) bir ontolojiye sahip
gereki bir yorum yapma yeteneinde - bir biimini oluturmutu.
Bohmun 19501i yllarn balarnda yapt almalar de Broglieyi daha
nceden sahip oluu dncelere geri dndrd. De Broglieye gre kaza
nlacak ya da kaybedilecek olan ey klasik belirlenimcilik deil, tersine
mikro srelerin ak bir resmi iin kesin bir uzay-zaman betimlemesinin
olmas olaslyd. Bu konuda beklentileri Einsteinmkilere benziyordu. De
Broglie klasik Hamilton-Jacobi kuramnn27 dalgalarla paracklarn birlii
nin - maddenin gereki bir anlay ile tamamyla tutarl bir tarzda - e
kirdek bir kuramn saladn hissediyordu. Temel oluumlar iin bir
model, kuantum potansiyeli kavramyla gz nnde canlandrlabiliyordu.
De Broglienin kuantum biimciliinin gereki bir yorumuna olan bu g
l ball, de Broglienin dnr Emile Meyersonun Essais (.n.; Fran
szca kkenli, Deneyler anlamnda) (1936) adl kitabnn nsznde de
belirttii gibi kendisinin Meyersonun almalanna verdii byk deer ile
tutarlyd. Meyerson, pozitivist nyargy krmaya alyordu ve bilimin
amacnn ontolojik bir ama olduuna inanyordu.
nerdiimiz yk ile ilgili iki tane ek gerek daha vardr. lk olarak,
Bohmun akademik alma tasla grelilie uygun hale gelecek bi
imde genelletirilmitir, bylece yalnzca greli olmayan olgularla s
nrl olduu ve bu nedenle gcnn standart alma taslann geni
deneysel yeterliliine yetmedii ne srlemez.28 kincisi, Bohmun
makalelerinin hemen sonrasnda, yaylma katsays (h/2m ) olan ve srtnmesiz bir Brown hareketi yapmakta olan, kendisi zerine etki ettiri
len kuvvetlere Newtonun ikinci yasasna (F = m a) uygun bir biimde
yant veren tek bir paracn tam olarak Schrdinger denklemine uy
duu gsterilmiti.2 Bu tr bir kuramda rastlantsallk bulunsa bile,
klasik fizikten kkl bir ayrl gereksizdir, bylece sonu olarak kan
kuram klasik bir biimde olaslk kurallarna uyar.
Nedensel bir akademik alma taslanda doal olarak bulunan bu
teknik ve kavramsal zenginliklerin nda, ileri derecede yeniden ku
rulmu ancak tamamyla akla yatkn bir ksmen gereklere aykr (ta
mam yaklak 1925-1927 arasnda geen) tarih parasn aadaki gibi
biimlendirebiliriz. Heisenbergin matris mekanii ve Schrdingerin

251

Blm VIII

dalga mekanii ak bir ekilde ortaya konurlar ve matematiksel olarak


zde olduklar gsterilir. Hakknda (bu konudaki nl almas30 gz
nne alndnda) Einsteinm bir eyler bildii kesin olan Brown hare
keti yapmakta olan klasik bir paracn incelenmesi, daha ncesinde
kefedilmi olan Schrdinger denkleminin klasik olarak anlalmasna
yol aar. Stokastik bir kuram, bu yorumu mikro olgularn gz nnde
canlandrlabilir bir modeli ile aadan destekler ve bylece gereki
bir ontoloji hl varln srdrebilir. Stokastik mekanikle matematik
sel olarak baa kmak zor olduundan, incelemeler doal bir ekilde
matematiksel olarak zde olan dorusal Schrdinger denklemine yne
lir. Bu nedenle, Dirac dnm kuram31 ve bir ilemci formalizmi, ma
tematiin hesaplamalar iin algoritmalar salamas ynnden daha da
gelimesi asndan bir elverililik olarak kullanlabilir.
Bu noktada Einsteinm temel dnsel ballklarn bir zet bii
minde gzden geirmeye deer. Ksm 19.5te Einsteinm fiziksel dnya
grnn aklc ve nedensel bir gr olduunu grmtk. Mikro
varlklarn srekli, nesnel, gzlemciden bamsz bir varla sahip oldu
u gereki bir dnya gr iin gl bir inanca sahipti. Onun iin
dier z iki ballk da olaylarn srayla birbirlerini izledii nedensellik
(aslnda belirlenimcilik) ve yerel olma zelliiydi. Temel fiziksel bir ku
ram adaynn salamak zorunda olduu tane desideratum (.n.: La
tince gerekli ya da son derece istenilir gz ile baklan ey) olduunu
dnyordu. u durumda stokastik mekanik formalizminin bu birbi
rine dolak olma ya da yerel olmama zellii, ok ksa bir sre iinde
kolaylkla ak hale gelirdi. Einstein, bu nitelie sahip her modeli red
dederdi.32 imdi gereklere aykr senaryomuza geri dnelim.
Bell tipinde bir teorem ispatlanr ve yerel olmama zelliinin kuan
tum olgularnda bulunduunun inandrc bir kant olarak kabul edilir.
Kuantum mekaniksel ilintiler iin bir hi iaret gndermeme teoremi33
ispatlanr ve bu Einsteinm kuantum mekaniinin aynlamazlna olan
itirazlarn ortadan kaldrr, Burada nemli olan nokta udur. Eer belli
bir zamanda birbirlerinden uzamsal olarak ayrlm S ve S2 diye iki alt
sistemden oluan bir sistem gz nnde bulundurulursa, bu durumda
Einstein '... S2 sisteminin asl gereklere dayanan durumunun, ilkinden
uzamsal olarak aynlm olan 5 sistemiyle ne yapldndan bamsz
olduu34 kansnda oldu. Einstein, olan bitenin bu olmamas durumun
da bilim yapmann ne anlama geleceinden bile endieliydi. Ancak, bir
hi iaret gndermeme teoremi grelilie pratik ya da gzlemsel dzey
de uyulabileceini ve doada var olan yerel olmama zelliinin tehlikesiz
bir trde olduunu gsterirdi. Bu, olduka akla uygun bir biimde onun

252

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

kuantum mekaniinin formalizminin de Broglie-Bohm yorumunun yerel


olmama zelliine olan itirazlarnn stesinden gelmeye yeterli olabilirdi.
Einstein, de Broglie-Bohm modeli yalnzca yerel olmama zelliine sa
hip ve hl gereki bir yoruma ak iken, stokastik kuramn hem yerel
olmama hem de belirlenemezcilik zelliine sahip olmas yznden de
Broglie-Bohm tipinde bir kurama gei yapabilirdi.
Bir baka deyile, kavramsal ve mantksal olarak 1927 yl dolaylarnda gerekleebilecek olan (.n,: ama gereklemeyen) bu gelime
ler, Einsteinm ve Schrdingerin bir de Broglie-Bohm akademik bi
limsel alma taslann desteklenmesine olan direnilerinin stesin
den gelebilirdi. Daha ncesinde henz 1926da Erwin Madelung
(1881-1972), Bohmun 1952de kullanacaklaryla ayn olan denklemle
re sahipti; ancak yapt yorum Bohmunkinden ok farklyd ve
inandrc deildi. Bohmun yorumu hi kukusuz ki 1927de mm
kn olabilirdi. Bu modeller ve kuramlar, grelilii ve spini de ierecek
ekilde genelletirilebilirdi. Program kapaldr ve almaktadr. Son
olarak, bu nedensel yorum kuantum alanlarna da geniletilebilir.35
Bylece, diyelim ki 1927de eer nedensel yorumun yazgs ok farkl
bir yol izlemi ve Kopenhag yorumunun yerine kabul edilmi olsayd,
geni temelli bir deneysel yeterlilik iin gerekli genellemelerle baa k
mak iin zenginliklere sahip olurdu. Bugn mikro olgular iin ok farkl
bir dnya grne ulam olabilirdik. Eer o zaman birileri deneysel
olarak yalnzca eit derecede yeterli olan - fazladan kendi hi de sezgisel
olmayan ve akllar kartran tm ynleriyle birlikte - Kopenhag yoru
munu sunmu olsayd, kim onlar dinlerdi ki? Burada ele alman teknik
gelimelerin tm aslnda fizik yaznnda var olduklarndan, bu yknn
ne (bu nedensel modellerin kendilerinin doru olduklarn gsteren tek
nokta olarak rakip bir akademik alma taslann baarl sonularnda
bir kkene sahip olmalan anlamnda) ad hoc ne de yalnzca hayal olma
dnn farknda olmak gereklidir. te yandan, dan zirvesine ilk olarak
Kopenhag yorumu ulat ve etkin olarak alan ou bilim adamna gre
onu yerinden etmenin hibir anlam yok gibidir.

24.4 ten Gelen Aklamalarla


Dtan Gelenler Kar Karya
Burada niyetimiz, kuantum mekaniinin standart Kopenhag yoru
munun aleyhinde Bohm tipinde bir yorumuna destek olacak ekilde bir

253

Blm VIII

eyleri kantlamaya almak deildir. Tersine, ilgilendiimiz ey, asl


tarihsel olandan ok farkl bir seimin akla uygun bir ekilde yaplabilip
yaplamayacan grmek oldu. u anki durumda, ne tek balarna i
ten gelen (mantksal tutarllk ya da deneysel yeterlilik gibi) etmenlerin
ne de tek balarna dtan gelen (diyelim, sosyolojik ve psikolojik) et
menlerin, nedensel bir dnya grnn yerine Kopenhag dnya gr
nn geni bir ekilde kabul ediliini aklamak iin yeterli olmadn
grdk. Yalnzca gerekler, kuramn tek bir ekilde kuruluunu ve sei
liini kstlamazken, kendi balarna bir kiinin zel tutkular ya da ter
cihleri de ylece herhangi bir kuram zorla kabul ettiremez.36 Doa sk
sk sk kstlamalar salar, ancak kuram seiminde - burada, bir yorum
ya da dnya gr - hl bir serbestlik kalr. Kuramn kuruluunda ve
seiliinde izlenen asl yol, st ste gelen bir ok etmenle zengin ve
karmak bir yoldur. Bilim, rettiklerinde ya da yasalarnda bile temel
bir tarzda tarihsel ya da belirsiz olarak kalr. Olaylarn belirli ok nem
li hassas anlarda nasl olup da ok farkl yollara sapabilecekleri ve ne
den bunu yapmadklar, bilimin yapt doru seimlerin nedenleri
kadar nemli olabilir. Tarihin baka alanlarnda kanlmazln eksikli
inden zel olarak rahatsz olmayz. Bu nokta, Gneydeki Birliin (ya
da Konfederasyonun) on dokuzuncu yzyln sonundaki Birleik Dev
letler I Savan Kuzeye kaybetmesinin kanlmaz olup olmadn
inceleyen bir kitabn eletirisinde ho bir ekilde anlatlr.
K anlm azlk tarihsel olaylarn y eterin ce zam an n g em esin d en so n ra st
lendikleri doal b ir niteliktir. B ir k ez o lay m eydan a geldiinde ve h e r eyin
d aha so n ra nasl so n u lan aca k on usund aki en dielerin v e p helerin zi
h in lerden silinip gitm esi iin y eterin ce sre getiinde, o lay artk k an l
m azm g ibi grnr. Farkl so n u lar giderek d aha az akla y atkn h ale gelir
v e o k g em ed en gerek te olan lar n eredeyse o lm a k zoru n d a olan lar g ibi g
rnr. N elerin olab ilece in i y a da kan lm az olduu d n len lerin neden
yle olm as d n len ler g ibi so nu land n, b y le so n u lan p so n u lan
m ayacan tartm ak ou kii iin bir zam an k ay b izlenim i brakr.37

Modern tarih zerine alan ve Cambridge niversitesinde profe


sr olan Herbert Butterfield (1900-1979) ayn konu zerinde yazlar
yazmtr, bu genel yaklam tarihin whig (.n.: ngiliz tarihinde 18.
ve 19. yzyllarda Ingiliz Muhafazakar Partisine muhalif partinin des
tekisi anlamnda) yorumu38 diye anmtr. Bu szle gemiin olayla
rn bugnn deerlerine bavurarak - ya da bugnn kk drc
bir ekilde nyargl bak asn kullanarak - inceleme eiliminde olu
umuzu39 anlatmak istemitir; buna rnek olarak, on altnc yzylda

254

Tarihsel Belirsizlikler iin Temel Bir Rol

Katoliklerle yaanan atmalarn ayrntl bir biimde gemii de kap


sayan bir aklamas olarak, bu atmalar kazanan taraf olan Protes
tanlarn torunlarnca ancak aydnlanm on dokuzuncu yzyl
Whiglerinin bak asndan yazlm eylerin bulunabileceini gster
mitir. Kiinin kendisini doru olarak kabul edilen ve kendilerini zihin
lerin derinliklerine kkl bir biimde yerletirmi olan grlerden z
gr brakmas hi de kolay bir i deildir.40
Bu w hig eilim inin kkleri o kadar derinlerdedir ki, ineyle kuyu k azm ak gi
b i o k y av a ilerleyen aratrm alar b ile yky ayrntl b ir ekilde dzelt
m itir, tm bu keiflerin altnd a k on u n u n btnn yen iden deerlen
dirm ekte v e g en i an a hatlarn y enid en d zenlem ekte yava k aly oru z...41

Bu trden arptlm bir tarihin dzelticisi, ilkine kar kan ba


k asndan ilkiyle eit derecede arptlm bir baka yk deil
dir, tersine olaylarn ve nedenlerinin dengeli bir sunumu ve yoru
mudur. Tm ilgin ve gerekten bilgilendirici tarihin kanlmaz ola
rak belli bir bak asndan ve sunulacak gereklerin bir semeden
geirildikten sonra yazlmas nedeniyle, yazarn kendisinde hissettii
ballk duygularnn ak olarak neler olduunu belirtmeyi ve bun
larn gemi olaylarn betimlemesini nasl etkileyebileceklerine dik
kat etmeyi denememiz tm bunlardan sonra daha da gereklidir. Bu
trden bir nesnelliin bir ama olmas gerekirken, bu uygulamada
asla tam anlamyla gerekletirilemez.
Bu, Francis Baconun doann gerekleri zerine, doada aslnda
var olandan daha fazla dzen yklemememiz (bir baka deyile,
gzlemlediklerimizi beklentilerimize ya da zel tutkularmza uymak
iin zorlamamamz) ynndeki uyarsyla znde benzerdir.
in s a n a n la y k o la y ca - k en d in e zg d o a sn d a n - o la y la rd a g erek te
o n la rd a b u ld u u n d a n d a h a b y k b ir d zen d e re ce si v e b irlik v arsay ar;
ve d o ad ak i o u e y sui generis ( .n .: L a tin c e k en d i t r n n te k rn e i
o la n , e s iz a n la m n d a) v e s o n d e re ce sra d o ls a d a, o t rd en h i b ir
e y in b u lu n m a d d o a d a h l b e n z e rlik le r, e le n ik le r v e o la y la r b irb irleriy le ilik ile n d ire n b a la r ica t ed er.

in s a n a n la y , h e rh a n g i b ir n e rm e b ir k ez

(ya g en el k a b u ld e n v e

in a n ta n y a d a sa la d h azd an) o rta y a k o n d u u n d a, geri k alan h e r ey i


ta z e d e ste k v e k a n t ek le m e y e z o rla r v e b u n u n tersi y n d e a k la in a n d rc
g e le n , z e n g in b ir o k rn e k v ar o ls a da, y a b u n la r g z le m le m e z y a da

255

Blm VIII

b u n la r h o r g r r y a d a e n b a ta u la la n so n u la rn y e tk e s in i g zd en
k a rm a k y e rin e b u n la r b ir e it ay rm clk la - id d etli v e zarar v erici b ir
n y a rg ile - a ta r v e red d ed er. T a p m a n b irin d e b a z y e m in le ri sim g e le
y e n y a z tla rn ta v a n d a n , rn e in b ir g em i k a z a sn n te h lik e sin d e n k ur
tu lm u o la n la r g ib i k iile rc e a sld n n g sterild i i v e b ir so ru ile b u d u
ru m d a ta n rla rn g c n n fa rk n a v arp v a ra m a y a ca k o n u su n d a sk t
rla n biri ta ra fn d a n u e k ild e g zel b ir ek ild e y a n tla n r: A m a y e m in le
rin e ra m e n y o k o la n b u k iilerin re sim leri n ered e?42

Bu konuda, kuantum mekaniinin tarihinin - rencilere ya ders


lerde szl olarak ciddi olmayan bir tarzda ya da ders kitaplarnda
konu dnda ek bilgi olarak son derece sk bir biimde verildii genel olarak kabul edilen, sk sk yaygn olarak inanlan, ama asln
da temelsiz olan uyarlamalarndaki belirli bir whiglere zg eili
min yaygnlamasn gsterdik. Buralarda Kopenhag yorumu ka
nlmazm ve deneysel gereklerle mantksal olarak tutarl tek yo
rummu gibi grnecek ekilde gsterilir. imdi okur en azndan
gerek tarihsel kaytlarn bundan daha karmak olduunun farknda
olmaldr.

Yararl Kaynaklar
Kuantum kuramnn balarda izledii yolun ierdii belirsizlikle
rin bazlar stne, Franco Sellerinin - zellikle 1., 2. ve 7. konular
olmak zere - Kuantum Paradokslar ve Fiziksel Gereklik adl kitab
na baknz. James Cushingin Kuantum Mekanii adl kitabnn 10.
ve 11. konular bu konuda kaba bir tasla sunulan gereklere aykr
tarihsel senaryoyu daha ayrntl olarak iler ve gelitirir. Herbert
Butterfieldn Tarihin Whig Yorumu adl eseri, olaylarn gnmz
deki bilgisinin gemi olaylar - zellikle de inceleme altndaki olay
larn gnmzdeki bilgiye nasl ulatmzla ilikisi bulunduunda
- su yzne karma abalarmz zerine olan etkisinin klasik bir
incelemesidir.

Blm IX

Geriye dnk bir bak


M a x w ell k u ra m n e d ir? so ru s u n a y a n t o la ra k a a d a k in d e n d a h a k sa y a
d a d a h a a k b ir y a n t b ilm iy o ru m : - M a x w ell k u ram , M a x w e llin d en k lem ler
siste m id ir.
H e in rich H e rtz , Elektrik D algalan

B e n im d n ce m e g re d oru b ir y o l v ard r v e ... o n u b u lm a y e te n e in e s a


h ib iz . B u g n e d e k e ld e etti im iz d en ey im , d o a n n a k la u y g u n e n b a s it m a te
m a tik se l fik irlerin g e re k le m e si o ld u u n a in a n m a m z h a k l k arr. T a m a m y la
m a te m a tik se l y a p la r a ra cl y la d o al o lg u la rn a n la lm a s i in a n a h ta r grevi
g re n k av ram lar v e b u n la r b irb irle rin e b a la y a n y a sa la r k e fe d e b ile ce im iz e
em inim '. D e n e y im le r u y g u n m a te m a tik se l k av ram lara ia re t e d eb ilirler, a n c a k
b u k a v ra m la r h i k u k u y o k k i, d e n ey im lerd en k a rla m a z la r. D e n e y im , d o al
o la ra k , m a te m a tik se l b ir y a p n n fiz ik sel a d a n y a ra rll n n te k l t o la ra k
kalr. A n c a k y a ra tc ilk e m a tem a tik te y e r alr. B u n e d e n le , b e lli b ir a n la m d a
so y u t d n ce n in - o k e sk i a d a k ile rin h a y a lin i k u rd u klar g ib i - g erek li i
k a v ra y a b ile ce in in d o ru o ld u u n a in a n y o ru m .

A lg la y a n z n e d e n b a m sz b ir d d n y a y a o la n in a n , t m d o al b ilim le
rin tem elid ir. B u n u n la b irlik te , d uyu a lg lar y a ln z c a d o ru d an d o ru ya o lm a
y a n b ir b i im d e b u d d n y a y a y a d a fizik sel g e r e k li e a it b ilg ile r v erd i in
d en , fiz ik sel g e rek li i y a ln z c a k u ram sal y n te m le rle k a v ray ab iliriz. B u n d a n
fizik sel g e re k lik le ilg ili d n ce le rim iz in a sla k e sin o la m a y a ca so n u cu k ar.
M a n tk sa l o la ra k e n k u su rsu z b i im d e a lg la n a n g erek lere k ar ad il o lm a k i in
b u d n ce le ri - b ir b a k a d e y i le , fizi in a k siy o m la rd a n o lu a n a lt y a p s n d e itirm ey e h e r z a m a n h a z r o lm a ly z . A s ln a b a k a rsa n z fizi in g e li im in e
a tla n b ir b a k , o n u n z a m a n n a k ie risin d e o k n e m li s o n u la ra y o l a a n
d e iik lik lere u ra d n g sterir.
A lb e rt E in s te in , Fikirler ve Grler

B u n u n la b irlik te , b ilim a d a m n n e p is te m o lo jik siste m a tik i in o la n u ra


sn [o k ] u z a a ta m a y a g c y etm ez . E p is te m o lo jik k a v ra m sa l z m lem ey i
k ra n d u y g u lar ie risin d e k a b u l ed er; a n c a k k en d isi i in d en e y im le rin g e re k
leri ta ra fn d a n k o y u la n d k o u lla r, e p is te m o lo jik b ir s iste m e b a llk la k en d i
k a v ra m sa l d n y a s n k u rm ak ta k e n d isin i o k fa z la sn rla n d ra ra k b ra k m a s n a
izin verm ezler. B u n e d e n le , siste m li b ir e p iste m o lo u n g z n d e b ir e it v ic
d a n sz frsa t o la ra k g z k m elid ir: D n y a n n alg d a v ra n la rn d a n b a m sz
b ir b e tim le m e sin i b u lm a y a a lt s re ce b ir gereki g ib i; k av ram lara v e k u

259

Blm IX

ra m la ra (d en ey sel o la ra k v erile n le rd e n m a n tk sa l o la ra k k a rla b ile n le r o la ra k


deil) in s a n ru h u n u n z g r b u lu la r o la ra k b a k t s re ce b ir idealist g ib i; k av
ra m la rn v e k u ra m la rn yalnzca d u y u sal d en e y im le r a ra sn d a k i ili k ile rin m a n
tk sa l b ir b e tim le m e sin i sa lad k lar d ereced e d o ru lu u k a n tla n m d iy e gz
n n d e b u lu n d u rd u u s re ce b ir pozitivist g ib i g r n r. M a n tk sa l y a ln lk la
ilg ili b a k a s n a a ra trm a s n n k a n lm a z v e etk ili b ir a ra c g z ile b a k t
s re c e b ir Plaoncu y a d a b ir Pythagoras o la ra k b ile g r n e b ilir.
A lb e rt E in s te in , Eletirilere Yant

25
Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

Bu kitapta imdiye dek, fiziin tarihindeki nemli ilerlemelerin bazlarm inceledik. imdi geriye dnp bakabilir ve fiziin dier doal bilimlerle olan ilikisinin ne olduunu sorabiliriz; buradan bilimin doas ve nasl
iledii hakknda baz dersler karmay deneyebiliriz. rnek olarak, bilimin onu dier eylerden ayran nitelikleri nelerdir ve - eer byle bir ey
varsa - bilimsel bilgiyi dier bilgi eitlerinden farkl klan nedir? Nere
deyse tm bilim adamlar ve bilim felsefecilerinin ounluu tarafndan
desteklenen bilime geleneksel bak, en sonunda ulalan bilimsel bilgiyi mantksal zmlemenin dikkatli incelemesini baanyla getii ve daha
ileri gzlemlerle uyum iinde olduu srece - byk oranda nasl elde
edildiinin ayrntlarndan bamsz olarak geerli diye grmek olmutur.
Bilim felsefesinde ve tarihinde yakn zamanlarda yaplan nemli sayda
alma sonucunda, bu tr bir duru artk sorgulanr olmutur. Kuantum
kuramnn matematiksel olarak ak bir ekilde ortaya konmasn 19. Konuda tarihsel olarak sunuumuzda, bilimin belirli sosyolojik ya da genel
ynlerine deinmitik. Bu konuda bilimin kat bir biimde akla yatkn
tarafn saptama ve bunu bilimin ierisinde iledii daha byk sosyal
balamla uzlatrma giriimleri zerine odaklanacaz. Fizii, zerinde
altmz ilk rnek (.n.: ngilizcesi prototypical) bilim olarak kullana
caz ve Albert Einsteinn gereklik, bir bilgi kuram ve bilimin yntemi
ve hedefleri zerine olan dncelerini de biraz ayrntl bir biimde ele
alacaz, ilk iimiz, fiziin gz nnde tutulacak baz belirleyici zellikle
rinin snrlarn belirlemek olacak.

261

Blm IX

25.1 Einsteinn Bilim ve Bilimin Hedefleri zerine


Dnceleri
Einsteinm bu dnsel konular zerine olan grlerini gz nne
alma nedenlerimiz, - sonradan bir bilim felsefecisine dnen kuramsal bir
fiziki ve daha ncesinde Berlinde Einsteinm bir i arkada ve dostu
olan - Philipp Frank tarafndan olduka gzel bir ekilde zetlenmitir.
A sln a b a k a ca k olursanz, E in ste in m fiziksel kuram lar a d a felsefenin ta
rihinde b y k b ir rol, g erek ten de o k b y k bir rol oynam tr. 20. y zy
ln h ib ir p rofesyon el d n r n d en dier d n rlerce E in stein d an ol
duu kadar b y k b r sklkta aln t y aplm ad ifad esin in tehlik esini salam
tem ellere d ayan arak gze alabiliriz. E in stein , felsefede - m esleki stand artlar
c a l ld nd e - b ir am at rd , a n c a k b ir bilgelik tu tk u n u an lam n a ge
len s zc n tam anlam y la bir d n rd.1

Einstein, 1918de Max Planckn altmnc doum yldnm iin ya


plan zel trende, Berlindeki Fizik Demeinin huzurunda Planckn onu
runa bir konuma yapt. Einstein burada, fiziin amacn ve insanlarn fizik
yapmalannn nedenlerini ok gzel bir biimde belirtti.2 Einsteinm d
ncesine gre, bilim adam - bir ozan ya da dnr gibi - dnyann
yalnlatnlm - ancak betimleme gc bakmndan yeterli - ve aklla an
lalabilir bir resmini yaratmaya urar. Bir fizikinin eserinin ayrt edici
zellii olan, - gz nne alnan problemlerin erimindeki byk azalma
pahasna - matematiin kat kesinliidir. Einsteinm grne gre umut,
bu ekilde biimlendirilen yasalarn fiziksel tm olgular iin evrensel olarak
geerli olaca ve bunlardan ilke olarak (yaam dahil) her doal srecin
aklanabileceidir. Bu yaklamn zerine eildii konuyu kat bir biimde
tm matematiksel aynntlanyla ve eksiksiz bir ekilde inceleyebilecei nis
peten daha kolay durumlarla snrlandrmas, bilim felsefesine de ilgi du
yan modem bir kuramsal fiziki tarafndan da vurgulanmtr.
B ilim in en telek t el ad a n v e u y g u lam alar a sn d a n e n a rtc b aarlar,
o u k ii tarafn d an bilim sel b ilg in in ideal eid i o la ra k k ab u l ed ilen fizik

te olm u tu r. A sln d a fizik, b ilim in zerin e e ilin en k o n u larn n icel z m


lem ey e u y g u n o la ca k ek ild e b ilerek seild i i o k z el b ir eid id ir.3

F iz ik k e n d isin i gerekliin matematiksel zmlemeye uygun olan yn


lerini kefetmeye, gelitirmeye ve bunlar anlatrmaya adam olan bilim dal
d iy e ta n m la r.4

262

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

Kuramsal fiziki, matematiksel olarak kesin bir biimde ele alnabilen


ve ak bir ekilde ortaya konulabilen mkemmelletirilmi modeller ku
rar. Bu tr modeller asla gerekliin tam bir betimlemesini veremez, yle
olsayd her eyi tm matematiksel ayrntsyla ele almak iin son derece
karmak olurlard. Bu tr modelleri kurmadaki ya da tasarlamaktaki asl
sanat, bu modellerin iine gerek sistemin gerekten de temel zellikle
rinden birkan katmaktr, bylece model gereklii hl uygun matema
tiksel zmlemeler sonrasnda fiziksel adan ilgin olabilecek ngr
lerde bulunabilmeye yetecek kadar yanstacaktr. Kuramsal fizikiler tara
fndan oynanan oyunlarla saf matematikiler tarafndan oynananlar
arasndaki nemli farklardan biri, bir fiziksel modelin - kendi iinde tu
tarllk ve matematiksel katlk koullarn karlamasnn yannda - so
nuta fiziksel gereklikle uyum iinde olma deimez snr koulunu da
karlamak zorunda olmasdr. Basit bir model rnei, gazlarn kinetik
kuramnda nokta molekllerden oluan bir ideal gaz rneidir. Bu modeli
yalnzca temel matematik kullanarak olduka eksiksiz bir ekilde ele ala
biliyor ve buradan da gerek gazlarn geni bir basn ve scaklk blgesi
ierisindeki kaba zelliklerini aklayabiliyoruz. Yine de model gerekli
in mkemmel bir yansmas deildir ve rnein ok yksek younluk
larda geerli olmaktan kar. Einstein, fiziksel modellerin ve kuramlarn bunlar gerekliin giderek daha fazla saydaki olgusunu giderek daha az
saydaki yap (.n.: nerme) cinsinden dzenlemeyi baardka - daha da
soyut hale geldiklerini vurgulad.5
Einstein, Planck gibi (baknz Ksm 3.6) bizim onu alglamamz
dan bamsz olarak var olan nesnel bir dnyann gerekliine inan
d.6 Bu, Bohrun gereklik anlayndan (baknz Ksm 21.1)
son derece farklyd. Einstein, yine Planck gibi M achm pozitiviz
minden ve Poincarenin gelenekselcilinden (.n.: ngilizcesi
conventionalism, rnein bir sanat eserindeki gibi yalnlatrlm
ya da soyut biimde betimleme akm) eleri - kendisinin 1933te
Oxford niversitesinde (I. Blm (Bilimsel giriim) iin olan alntla
ra baknz)7 Kuramsal Fiziin Yntemi zerine balyla verdii
Herbert Spencer Konferansndaki nl blmn de gstergesi ol
duu gibi - birletirdi. Burada Einstein kuramsal fiziin sistemini
kaba bir taslak olarak kavramlardan, bu kavramlar birbirleriyle ilikilendiren temel yasalardan ve bu yasalar temel alnarak yaplan
ngrlerden oluur diye resmetti. Sistemin yaps akln bir rny
ken (kendi deyimiyle insan aklnn zgr bulular iken), doann
gzlemlenen olgular, bu kuramsal yapnn kavramlar ve ilikileri
ierisindeki yerlerini bulmaldrlar. Bu tr bir betimlemenin baars,

263

Blm IX

tm bu matematiksel erevenin ie yararll iin en son (.n.: ya


da temel) dorulamadr. Bylece, Einsteinn grne gre (IX. B
lm (Geriye dnk bir,bak) iin Einsteindan yaplan alntlarn ilk
ksmna baknz) yaratc ilkelerin, matematiin ve deneysel kstla
malarn bu birleimi saf dncenin gerekliin tutulacak bir yerini
oluturmasna izin verir.8 Son (ya da temel) olan ancak tam olmayan
gereklie giderek daha fazla yaklaabilen birbirini izleyen bir ku
ramlar dizisini aratrma anlamndaki bu fizik anlay, Planckn
durmakszn varmaya uratmz ancak asla ulaamadmz (bak
nz Ksm 3.6) doa tesi bir gereklik grne benzerdir. Bilimin
amac, duyu deneyimlerimizi dzenlemek ve dnyaya olan bak
mzda bir birlik oluturabilmek iin bunlar mantksal bir sistemin
iine oturtmak ve tm bunlar olas en az saydaki yapy (ya da nermeyi) temel alarak yapmaktr (bir baka deyile, Ksm 12.1de
baka balamlarda grdmz gibi, yalnlk doyurucu bir fiziksel
kuram iin bir lt haline gelir). Einsteina gre bu sre bizi ger
ekliin tam bir anlayna da daha ok yaklatrr.9
Einsteinm bu fikirleri fizii, kendisinden gzlemlerle uyum iinde
olan ngrler karabildiimiz mantksal olarak basit ve kendi iinde
tutarl bir aksiyomlar kmesi cinsinden nitelendirir. Tartmann sre
bilmesi bakmndan, bunu bilimin akla yatkn bir betimlemesi olarak
kabul etsek bile, bu durumda birbirini izleyen bir bilimsel kuramlar
dizisinin gereklie doru bir ilerlemeyi temsil edip etmediini nasl
deerlendirebiliriz?10 Yaln ve ak olarak en azndan salanmas gere
ken bir koul, bir sonra gelen her kuramn giderek daha yaln aksiyom
lar temel alarak kendisinden nce gelenden daha fazla (ya da en azn
dan en az onun kadar) eyi aklamas ya da betimleyebilmesi gerekti
idir.11 te yandan, aksiyomlarn mantksal yalnl iin nicel bir l
t ak bir biimde ortaya koymak kolay deildir. Daha nce grd
mz gibi, yalnln ya da gzelliin yarglanmasnda nemli derecede
znel bir e bulunur. Modem bilim felsefesinin byk bir ksm, bir
birine rakip kuramlar ya da bilimde ilerlemeyi deerlendirmek iin
nesnel ltleri bulup seme ve bunlar dorulama ile ilikilidir. Eer
geerli bir tmevarmsal mantk bulunuyor olsayd, bu pekitirme prob
leminin stesinden gelinmi olurdu, nk o durumda bir sonraki ge
nelleme dzeyine kan her tmevarm bizi mutlaka daha kapsaml ve
daha temel bir kurama ulatrrd. Bu trden mutlak olarak kesin bir
tmevarmsal manta sahip olmadmzn farkna en azndan
Humeun zamanndan beri varlmken, yirminci yzylda belirli bir
veri kmesini temel alan herhangi bir genellemeye ya da yasaya bir

264

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

gvenilirlilik derecesi atamak iin kullanlacak ltler - hatta nicel


ltler - ortaya koymak iin abalarda bulunulmutur. Dierlerinin
arasnda Hans Reichenbach (1891-1953) ve Rudolf Camap adl d
nrler, bir kuramn doruluunun olasl iin ak matematiksel ku
ramlar ortaya koymaya altlar. Bununla birlikte bu formalizmler, ne
karmak bilimsel kuramlar geliimleri srasnda deerlendirmek iin
zerinde allabilir bir temel salarlar, ne de bilim adamlarnn gerek
te kuramlar deerlendirdikleri yollara karlk gelirler.

25.2 ndirgemeci Bir alma Tasla


Einstein Planckm onuruna yapt konumann sonuna doru, fiziin
gerekliin belirli kesimlerinden kazand kusursuzlatrlm bilginin
ilke olarak her doal olgunun bir betimlemesinin temeli olarak kullanla
bilecei ynnde akl yrtt.12 imdi bu tr bir alma taslann ne
kadarnn akla uygun bir biimde yerbilim, kimya ve biyoloji gibi dier
doa bilimleri balamnda gerekletirilebileceini grelim.
Yerbilim, klasik fiziin yasalar cinsinden aklanabilir doa bilimleri
iin bir rnek oluturuyormu gibi grnr. Dnyann kabuunun belir
li balang koullar gz nne alndnda, sistem snma ve souma
tarafndan oluturulan gerilimlerin etkisi altnda temel mekanik yasalar
na gre geliti. Bununla birlikte, sistem o kadar byk ve karmaktr ki,
yalnzca Newtonun yasalarn temel alan bir matematiksel hesaplama
umutsuzdur. Kendisine gre Dnyann yzeyinin Dnyamn kabuun
dan daha derinlerde st mantoya kadar uzanan yaklak alt ana kaya
parasna ayrld modem levha tektonii (.n.: Dnyann kabuunun
yapsal biim deiikliklerine neden olan, bunun sonucu olan ya da bu
nunla ilgili olan) kuram, ilk kez 1912de Alfred Wegener (1880-1930)
tarafndan ortaya atlmt. Bu ana karalarn srklenmesi hipotezi, ok
byk oranda Gney Amerikann dousundaki ky eridiyle Afrikann
batsndaki ky eridinin arasndaki uyumu temel alarak nerilmiti. Da
ha sonrasnda elde edilen yerbilimsel kantlar yeterince nemliydi, by
lece 1960lara gelindiinde ok eskiden bir hipotez olarak gney yanmkrede Gney Amerikay, Afrikay, Hint Yarmadasn, Avustralyay
(.n.: Okyanusya Ktasn) ve Antarktikay (Gney Kutbu Ktasm) ie
ren - Gondwanaland diye bilinen - sper bir anakarann var olduu d
ncesi kabul edilmiti. Bu tr bir varsaym, fizik bu tr bir olguyu sis
temin akl almaz derecede byk karmakl nedeniyle ab initio (.n.:
Latince bandan beri anlamnda) ngremez olsa da, temel fiziksel

265

Blm IX

yasalar - burada ok byk kara paralar zerine yerbilimsel zamann


alar boyunca anakaralann yava yava birbirlerinden ayrlmalarn
oluturmak iin etki eden byk kuvvetler - cinsinden anlalabilir bir
kurama rnektir. Benzer bir duruma kimyada ve biyolojide de rastlyo
ruz. Saysz mikro sistemden (burada, anakaralar oluturan molekller)
oluan makro sistemlerden (anakaralar) hangilerinin, fenomenolojik (.n.:
fenomenoloji: gerekliin insan bilincinde alglandklar ya da anlaldk
lar halleriyle cisimlerden ya da olaylardan olutuu ve insan bilincinden
bamsz hibir ey iermedii noktasna dayanan felsefe ya da aratrma
yntemi) bir modelde incelenmesi uygun varlklar olduunu gstermek
iin belirli bir miktarda deneysel veri gereklidir. Mikroskobik dzeyden
yukar giden ayrntl yolu u an iin - ki ileride tersinin olacana inan
mak da ok g - zebilmek kuram iin son derece karmaktr.
20. Konuda kuantum mekaniinin - Schrdinger denkleminin kulla
nlmasyla - fiziksel sistemlerin en yaln olan tek bir hidrojen atomunun
ayrntl ve nicel bir incelemesini verebildiini grdk. Schrdinger denk
lemini ve Pauli darlama ilkesini temel alan ok karmak saysal hesap
lamalar elementlerdeki elektronlarn kabuk yapsn (.n.: ekirdein ev
resinde belirli enejilere karlk gelen belli yrngelerde Gne Sistemindeki gezegenler gibi bulunmalar) aklar. ift atomdan oluan en
yaln gaz molekl, bir baka deyile hidrojen H gaz zerinde alld
nda, matematiksel problem, modem elektronik bilgisayarlarn kulla
nlmasyla hl gvenilir saysal ngrler elde edilebiliyor olsa da, son
derece karmaktr. Gz nnde bulundurduklarmz su (H O) gibi ok
yaln kimyasal bileiklere genilettiimizde, durum ksa bir sre ierisin
de hesaplamalarda bulunabilme bak asndan mitsiz bir karkla
dnr. Kesin (.n.: yaklak olmayan) kuantum mekaniksel denklemler
yazlabilir, ancak bu denklemler hibir gvenilir nicel biimde zle
mezler. (Doal olarak, zaman getike ok daha karmak sistemlerin
nicel zmleme yntemleri nnde teslim olmas beklenebilir, ancak
bunun ne kadar ileri gidebileceinin hl bir snr olabilir.) En iyi du
rumda, yalnzca nitel ngrler ve eilimler olasdr. Sk sk, tpk yerbi
limdeki anakaralarn srklenmesi modelinde olduu gibi, byk alt sis
temleri temel alan yararl fenomenolojik modeller vardr. Fiziin - kuan
tum mekanii bata - temel yasalarnn ilke olarak kimyann tmne bir
aklama salayabilecei konusunda akla yatkn hibir kuku bulunamayabilir olsa da, bu sav tamamyla teknik ve hesaplamalarla ilgili engeller
nedeniyle sk ve eksiksiz bir snavdan geirilemez. Bu nedenle, kimyann
uygulamal fizie indirgendiinin ne dereceye kadar sylenebilecei tar
tmaya aktr. Kimyada kefedilen yasalann ou, fiziin temel ve do

266

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

ruluu kantlanm yasalarndan karlm olmak yerine dorudan do


ruya deneysel bir temele sahiptir.
Modern biyofizie geldiimizde ise resim daha da bulutludur. Bu
alann yalnzca tek bir ynn ksaca ele alacaz. 1943te, o sralar
da
Dublindeki
ileri
Aratrmalar
Enstitsnde bulunan
Schrdinger, Dublindeki Trinity Collegeda canl bir hcrenin fizik
sel yan zerine bir dizi konferans verdi. Bir yl sonra bu konferans
lar Yaam Nedir? bal altnda bir kitap olarak yaynland ve biyo
lojinin temel mekanizmalarnn yalnzca fiziin ve kimyann yasalar
cinsinden aklanabilip aklanamayaca konusunun aratrlmasn
yreklendirdi. O sralarda biyolojik kopyalamann mekanizmas so
rusu anlalamaz gibi grnyordu, bylece Schrdinger genetik
bilgilerin hangi yolla sakland ve bu bilginin nasl olup da bir ku
aktan bir sonraki kuaa deimeden kald bilmecesi zerine odakland. Bir denge durumundan uzakta olduka byk istatistiksel
ini klardan kanmann iyi bilinen bir yntemi, sistemin son
derece byk saylarda molekllerden yaplm olmasyladr. Diye
lim n tane gaz moleklnden oluan bir birikim iin, dengeden uzakta kayda deer bir ini kn ans ya da olasl l/Vn dzeylerindedir. Bu nedenle, 100 tane moleklden oluan bir sistem iin
olduka byk ini klarn olumas olasl l/Vl00 ya da %10
dzeylerindeyken, n=106 iin bu olaslk 10~3 ya da %0,1 dzeyle
rinde olur. Bu zellik olduka geneldir, bu nedenle eer yksek d
zeyde bir kararllk ya da gvenilirlik istersek, ok byk bir sisteme
gereksinim duyarz. Bununla birlikte Schrdinger, bir hcrenin e
kirdeinde bulunan ve genetik bilgiyi tayan genlerin en fazla bir
ka milyon atomdan oluabilecek kadar kk olduklarn biliyordu.
Klasik olarak beklenen ini klar, genin yapsnn yksek derece
deki kararlln aklamak iin ok bykt. Schrdinger, fiziki
Max Delbrck (1906-1981) tarafndan nerilen bir gen modelini kul
lanarak, hem genin kararllndan hem de genin rasgele oluan mutasyonlarndan ayn mekanizmann - bir baka deyile, kuantum
mekaniinin - sorumlu olduu ynnde akl yrtt. Geni olutu
ran atomlarn kuantum doas nedeniyle bu sistemin olas enerji
seviyeleri srekli deildir. Gen kararlln, sl enerjinin normal s
caklklarda gen yapsn genin molekllerinin izin verilen baka bir
biimine dntrmesi yoluyla deitirmek iin yetersiz olmas ger
einden kazanr. Genin kendisine X nlar ya da y nlar tarafn
dan sunulan enerjiyi bunun araclyla kabul ettii ya da reddettii

267

Blm IX

znde doal olarak var olan kuantum mekaniksel rastlantsallk,


meydana gelen ansa dayal mutasyonlarn bir kaynadr.
Schrdinger nclk eden ayn almada Yaam Nedir? sorusuna
olan yantn verdi:
Y a a m n ayrt ed ici zellii nedir? N e zam an b ir m add e p arasn a ca n l de
nir? H areket etm ek, evresiyle m adde dei tokuun da bu lu n m ak ve bu nu n
g ibi b ir ey ler y a p m ay srdrd v e b t n bu nlar ben zer koullar altn
daki ca n sz b ir m adde p arasn d an y ap m ay a devam etm esin i bekled ii
m izd en o k d ah a uzu n b ir zam an sreci iin srdrd z a m a n .13

lm, bir sistemin evresiyle artk gzlenebilir hibir deiimin


meydana gelmedii bir termodinamik denge iinde bulunduu en
yksek derecede bir entropi durumu olarak tanmlad. Canl bir orga
nizma bu en yksek derecede entropi durumundan ortaya yine enerji
karan son derece dzenli maddeler (yiyecek) biimindeki negatif
entropi tketerek kanr. Bir baka deyile, evresinden yaltlm bir
canl organizmadaki doal sreler entropiyi (ya da dzensizlii) art
trma eilimi gsterdiinden ve bylece sistemin bozulmasna neden
olduundan, Schrdinger canl bir sistemi kendi toplam dzenini ev
resinden negatif entropi (dzen) alarak (kendi net entropisini aada
tutarak) devam ettirebilen bir sistem olarak resmetti. Aada yaamla
entropi arasndaki balantya geri dneceiz.
Delbrckn genin kuantum mekaniksel molekler modeli, gene
tik bilginin kararll iin bir aklama salarken, kendi ierisinde
bu bilginin kopyalanmas iin bir aklama sunmuyordu. Bununla
birlikte, 1945te New Yorktaki Cold Spring Harborta biyofizik ze
rine verdii konferanslar en sonunda genetik ifrenin anlalmasna
yol aan bir alma taslan balatt. Delbrck, bu almaya olan
katklarnn bir sonucu olarak 1969 Nobel Fizyoloji dln pay
lat. Genetik ifrenin esrar en sonunda 1953 ylnda Cavendish
Laboratuvarnda alan James Watson (1928- ) ve Francis Crick
(1916- ) tarafndan zld, bunun iin bu ikisi 1962 Nobel Fizyolo
ji dln paylatlar. Genetik kopyalama kuram zerine olan a
lmalar iin 1965 Nobel Fizyoloji dl'n kazanan Jacques
Monod (1910-1976) Rastlant ve Zorunluluk adl kitabnda, kaltmn
yalnzca organik kimyay ve kuantum mekaniini temel alan fiziksel
kuramn aklad. Canl organizmalarn davranlarnn bu ilk ilke
lerden tmdengelim ile kartlamazlarken, bu ilkeler ile aklanabil
dikleri konusunu vurgulamakta dikkatlidir. Watson, canl organiz
malarn fiziksel temeli hakkndaki grnde ok daha aktr:

268

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

H crelerin b y m e si ve b l n m esi, m olek llerin h crelerin d n d ak i d av


ran la rn k o n tro l ed en k im y a y asalary la a y n y asa la r tem el alr. H creler
y a a y a n d urum a' zg h i b ir atom ierm ezler; b ir k im y a cn n e sin dolu
b ir o k a lm a n n so n u cu n d a b ir g n y ap am ay aca h i b ir m olek l sen tezlem ezler. B y le ce ca n l h crelerin h ib ir zel k im y as y ok tu r. B iy o kim y a c, k im y a sa l y a sa la rn e s iz trlerini in celey en biri d eildir, tersin e h c
relerin ierisin d e b u lu n a n m olek llerin (b iy o lo jik m olek llerin) d av ran la
r h a k k n d a b ir ey ler ren m ek le ilg ilen en b ir k im y acd r.14

Monod, canl organizmalarn ayrt edici zellii - teleonomi (ak bir


biimde hedefe ynelik davran), otonom morfojenesis (biimin ve by
menin isel olarak belirlenmesi) ve remeye ynelik deimezlik (kendi
cinsinin tam olarak kopyalanmas) - iinde, dier ikisinin de kendisi tara
fndan akland oalmaya ynelik deimezliin en temel zellik oldu
u ynnde (baknz Ksm 25.7) akl yrtt. Bu - her zaman daha nce
sz edilen rasgele ini klara ya da mutasyonlara konu olan - oalmaya
ynelik deimezlik, kendi kendini kopyalayan (oalmaya ynelik dei
mezlik) ve RNA (ribonkleik asit) araclyla ifrelenmi genetik bilgiyi
gelimeye (otonom morfojenesise) neden olmak iin hcrenin proteinleri
reten yaplarna aktaran DNAnn (deoksiribonldeik asit) ikili sarmalnda
tanan genetik ifre tarafndan aklanr. Bu olaylarda yer alan moleklle
rin boyutlu yaplan tarafndan betimlenen ve kendi ilerinde hibir yeni
fiziksel ya da kimyasal yasann geerli olmad bu sreler Dnyann
biyokresinde yaygn bir biimde meydana gelirler:
G n m z d e b a k te rile rd e n in s a n a k ad ar ( .n .: t m can llard a) k im y a sa l
m e k a n iz m a n n h e m y a p s n d a h e m d e ile y i in d e tem el o la ra k a y n o l
d u u n u b iliy o ru z .15

Monodun bizim iin boyad tabloda, kkleri kuantum mekani


inde yatan kk sapmalar ya da mutasyonlar rasgeledir (rastlant),
ancak bir kere neden olunduklarnda genetik matrise kilitlenirler ve
kopya edilirler (zorunluluk). evrenin doal seilimine konu edilen
ler, deimez arka plan matrisindeki bu mutasyonlar ya da deiim
lerdir, ki buradan da bir organizmann ya da canl trnn ak bir
biimde geliimi ve hedefe ynelik etkinlii (teleonomi) ortaya kar.
Tm bu sreler termodinamiin yasalaryla kat bir uyum ierisinde
meydana gelirler. zellikle, herhangi bir kapal sistemin toplam
entropisi asla azalmaz, bylece eer canl bir organizma dzenlilii
ni arttrrsa, o zaman evresi dzensizlikte zorunlu olan arta urar.
Bu termodinamik ifadelerin doruluunun kesin, nicel ve deneysel

269

Blm IX

kantlar vardr, bylece Schrdingerin canl bir organizmay negatif


entropinin bir tketicisi olarak gr hakl km olur.
Bu temel bilim daln birbirlerine balayan bir akl yrtme
zincirinin
fizik - kimya - biyoloji (canl organizmalar)
olarak ana hatlarn vermi olduk. Bu uslamlama dorusuna verilen akla
yatknln derecesi, kendi zel dnsel tutkularnza (.n.: tercihlerini
ze) gre deiebilirken, bunun en iyimser destekleyicisi bile bu savn
fiziin daha nceki konularda ele aldmz tipik rneklerindeki kadar sk
ve eksiksiz (.n.: ya da gediksiz) olmadn itiraf etmek zorundadr. Her
halde daha ekingen ya da tutucu olanlar, 1969 Nobel Fizyoloji dln kazananlardan biri olan Salvador Luriann (1912-1991) att bir
sonraki, ak adm atmak iin duraksayacaklardr.
Y a a m ev rild i, g n m zd ek i d u ru m u n a u la t v e g e n e tik m ad d elerin
k im y a sa l ile y i iy le u a n b e lli b ir t r n leh in d e, y a rn b ir b a k a s n n
le h in d e o la c a k o la n , a rta n b ir z in d e lik sa la y a n h e rh a n g i b ir b iy o k im y a
sa l b u lu u n g e li m e s in e y a rd m c o la n d o al k u v v etlerin ta rih se l iley ii
a ra sn d a k i k a rlk l y a ra tc e tk ile im le d a h a d a g e li e ce k , in s a n n b e y n i
v e a k l g ib i m u a z zam a ra la r, b c e k le rin b u n la rla e it d ereced e m u az
z a m o la n so sy a l rg tle n m e sin i o lu tu ra n la r k ad ar m ey d a n o k u y u cu v e
o n la r k a d a r g iz em li b iy o k im y a sa l b u lu lard r. B ir biUm a d a m n n g
z n d e , in s a n n e siz li i b iy o lo jik o lm a y a n b ir ey le rin - ru h y a d a tin se l
z - b iy o lo jik e v rim in ile y ii z e rin e b ir st ste g elm esi o lm a k y e rin e
ta m a m y la b iy o lo jik b ir esiz lik tir. B u s o n d erece k a rm a k o lg u lard an
so ru m lu o la n m e k a n iz m a la rn d o a s h l b iy o lo g u n e lin d e n k a m a k ta
dr, a n c a k o b u n u n h e r z a m a n b y le o lm a y a ca n a e m in d ir.16

Luria burada u an belli bir trn lehinde, yarn bir bakasnn


lehinde olacak olan doal kuvvetlerin tarihsel ileyiinden sz edi
yor. Olaylarn bizi gnmzde iinde olduumuz duruma getiren
evrimsel zincirindeki belirsizliin temel rol, bir paleontolog ve ev
rimsel biyolog olan Stephen Gould (1941- ) tarafndan, yenilerde bu
gezegen zerindeki yaamn evriminin yakn zamanlardaki kaydyla
ilgili anlaymz zerine yazdklarnda17 da vurgulanr.

25.3 Bilimsel Sonu ve Anlam karma Biemleri


Tamamyla indirgemeci bir alma taslann uygulanabilirlii
konusunda endielerimiz olsun olmasn, hl bilimin fizik gibi belir
li bir alanda bize verdii bilginin gvenilirlii hakknda sorular so

270

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

rabiliriz. Baarl bilimsel kuramlarmz nasl oluyor da sonu olarak


karyoruz ya da onlarn doruluunu kantlyoruz? Ksm 3 .5 te
doru ifadelere ulamak iin sonu karmann drt genel modeli
18
nin ya da yntembiliminin ana hatlarn karmtk.
Sezgisel-tmdengelen (ya da aksiyom atik) yntemde kant gerekmeksizin doru ya da sezgisel olarak apak olduu ne srlen bir
takm aksiyomlarla balanr ve doa ve gereklik hakknda geerli
sonulara ulamak iin bunlara kat bir mantksal tmdengelim uy
gulanr. Bu, sk sk Aristo (2. Konu) ve daha sonraki alarda da
Descartes (1. ve 3. konular) ile ilikilendirilen yntemdir. Daha n
ceki konularda eitli kereler grdmz gibi, bu yaklamdaki zor
luk saf sezginin ve kant gerekmeksizin doruluun aslnda tm
karmaklklaryla birlikte doann gerekliklerine karlk gelen ku
ramlar iin gvenilmez birer rehber olduklarnn kantlanm olma
sdr. Belirli gzlemlerle ve verilerle balanan ve sonrasnda genel bir
; yasaya ulamak iin yalnzca bu gereklerin kullanlmasna alld
tmevaran yntem (.n.: Ksm 3 .5 te ii nolu maddenin bal
yanllkla tmdengeler olarak yazlmtr; dorusu tmevaran ola
caktr) iin de benzer eksikliklerin bulunduu aa kmtr. 3. Konuda Humeun bu trden dosdoru bir yol izleyen tmevarm a
lma taslana olan itirazlarnn bazlarn sunmutuk.
Newton (7. Konu) kendisinin tmevarm kullan konusunda olduk
a ak ve emindi. Bununla birlikte, o da sonu olarak yapt bilimde
bunu ak olmayan bir biimde modem bilimde kullanlan nemli ara
lardan biri olduu ortaya kan retrodktif ya da hipotetik-tmdengelimsel
strateji ile birletirdi. Burada bir takm hipotezler kabul edilir ve bunlar
dan tmdengelim ile mantksal sonular kanlr. Doal olarak byle bir
akl yrtme, dnce yaplarnn doruluunu kantlayamaz olsa da,
doru ngrlerin hipotezlerin doruluu iin bir garanti oluturduu
kabul edilir. Akla yatkn bir biimde Gilbert ve Harveyin, Newton gibi
en azndan st kapal bir ekilde bilimsel ilerleme iin nemli bir ara
olarak, hipotetik-tmdengelimsel yntemi kullandklar ne srlebilir.
Byle, kesinlikle bu akl yrtmeyi atomcu ve mekanik bir doa felsefe
sini desteklemek iin uygulad.19 Boyleun etkisinin, Moreun ve
Barrowun felsefesiyle birlikte bilimde neredeyse iki yz yl kadar egemen
olan Newtonun doa felsefesinde bulunduunun aa ktn, daha
nce (11. Konuda) grdk. Bu Newtoncu gelenekten ortaya kan ger
ekliin ok nemli bir esi, atomlarn yaln nicel zelliklere (ktle, ko
num, vb.) sahip olduu ve belirli matematiksel yasalara ve hareket denk
lemlerine uygun olarak nedensel bir biimde etkiletikleri mekaniki bir

271

Blm IX

grt. Bu mekaniki felsefe (12. Konu) Orta alarn organizmac felse


fesinin (2. Konu) yerini ald. Newtoncu fizik uygulamal dnyada o kadar
baarl oldu ki, ortaya - bir anlamda dnr Immanuel Kantm (17241804) da inand gibi - klasik fiziin yasalannn mutlaka ya da a priori
doru olduklann ne sren dnsel bir bak as kard.20 (Doal
olarak, Newtoncu mekaniin ve ktleekim kuramnn sonu olarak
tahttan indirilmesi bu tasarnn fazla iyimser doasn dramatik bir bi
imde aa kard.)
Yanllamaa yntembilim (3. Konu) bir kuramn anlaml tek snav
nn, ngrlerinin doru olmadnn ortaya kabilecei bir biimde
gereklikle belirli karlatrmalara konu olabilme yeteneine ne dere
cede sahip olduunda yattna inanr. Bir kuramn yanll bir kez
gsterildiinde, bir kenara braklr ve daha sonra snamalara konu edi
len bir bakas yerini alr. Bu ekilde bilim bir kuramdan daha fazla
eyi kapsayan bir dier kurama doru ilerler. Bu tr bir lt soyut ola
rak ak ve kesin bir biimde ortaya konmu gibi grnse de, aslnda
bilim, bilim adamlar bir kuram bir kez tek bir deneysel veri setiyle
eliki iine dt zaman bir an nce bir kenara atmadklarndan
kesin bir yanllamaclk temelinde ilemez. (15. Konuyu ve Kaufmann
deneylerini anmsaynz.) Yine de, yanllama lt bilimin (.n.: dok
torluk, vs. gibi bir i olarak) uygulamasnda dierlerini darda brakan
zel bir rol olmasa da nemli bir rol oynar.
Her eye ramen sonu karmann bu genel yntembilimlerinden hibirisi, imdiye dek yasalar ya da kuramlar tek bir biimde
dierlerinden ayrmak ya da kesinlikle doruluklarn kantlamak
iin yeterli bir ara salamamtr. Bilimsel bir kuram bir dierine
tercih etmek iin ek rehberlere gereksinimimiz vardr. Olduka sk
bir biimde bu rehberler estetik ltlerdir. Galileinin bilimin dili
nin matematik olduunu belirten ifadesine birden daha fazla sayda
dikkat ektik. Benzer bir biimde, Kepler bamsz bir ekilde - ge
zegenlerin Gne evresindeki yrngelerinde periyotlarn ve orta
lama yaraplarn birbirleriyle ilikilendiren nc yasasnn (ba
knz 5. Konu) da buna bir rnek olduu gibi - gk cisimlerinin ha
reketinde matematiksel bir uyumun var olduunu fark etti. Ona gre
bu uyum evrenin akla yatkn bir yapsnn ve tasarmnn belirtisiydi
ve doann olgularnn nedenleriydi. Ayn zamanda u lt de
ak biimde ortaya koymutu:
Ayn gerekler hakkmdaki eitli saydaki deiik hipotezler arasnda, dger hipotezlerde birbirleriyle ilikili olmadan kalan - gereklerin niin

272

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

olduklar gibi olduklarn gsteren, bir baka deyile bu gereklerin d


zenli ve akla yatkn matematiksel balantsn (.n.: rneklerle) gsteren
hipotez dorudur.21

Keplere gre gerek dnyada matematiksel bir dzen bulunu


yordu. Bu, Aristoculuun nitel betimlemelerinden ve aklamalarn
dan doay tanmlayan nicel ve kesin matematiksel ilikilerle ifade
edilebilen zelliklere doru nemli bir geie iaret ediyordu. Doa
nn kesin yasalarnn doruluuna ve gvenilirliine olan inancn
zerinde Galilei de srar etmiti. Bu tasarda matematik yeni yasala
rn ve kuramlarn kefedilmesinde bir dier nemli yardmc - ancak
kukusuz ki bunlarn yaplmasnda kendi bana yeterli olmayan bir
ara - haline geldi.
On dokuzuncu yzyln sonuna gelindiinde, klasik fizik kendine
zel (rnein 13. Konunun eteri gibi) zorluklarla kar karya kalyor
du, yle ki bazlar bilime elik eden-mekaniki felsefenin mutlak gerek
liliini sorgulamaya balad. Fenomenolojik bir yntembilim gryle
ayn dncede olan Kirchhoff, fiziin grevinin, doann olgularnn
ister modeller cinsinden olsun isterse insan akima a priori gerekli ya da
kant gerekmeksizin doru gelen ilkeler cinsinden olsun, anlalmasn
deil, tersine tam, kesin ve yaln bir betimlemesini salamak olduuna
nanyordu. Hertz de buna benzer bir gr paylayordu. (Bu konu
zerinde, IX. Blm (Geriye dnk bir bak) iin olan ilk alntya bak
nz.) Mach fiziksel yasalarn yalnzca olgularn uygun zetleri olduklar
biiminde bir dnceyi aklad ve pozitivist bir lt gelitirdi, bu
lte gre, gereklerin bilgisi konuyla ilgili olmayan herhangi bir ku
ramsal kavram olmakszn yalnzca duyu deneyimlerinin pozitif verile
rini temel almaldr. Bu tr bir pozitivist felsefede, her trl olas gz
lemi ya da duyu deneyimini ap geen tm doa tesi kavramlar do
ay betimleyiimizden karlmaldrlar. Mach Newtonun mutlak uza
yn (11. Konu) bu temel zerinde eletirdi.22
Yaklak olarak ayn sralarda Amerika Birleik Devletlerinde, yararc
ln (pragmatizm) kurucusu olan dnr Charles Peirce (1839-1914),
bakalarndan bamsz olarak pozitivist (.n.: gizli ve ak olmayan) an
lamlar - genel kuramsal kavramlann uygulamadaki ya da ilevsel anlamlannn daha da genel doa tesi ilkeler cinsinden tanmlanmalar yerine
gzlemlenen gerekleri temel alacak olmalar anlamnda - ieren bir fel
sefe diye nitelendirilebilecek dncelerini ak ve kesin bir biimde or
taya koydu. Benzer bir tutum ierisinde, mantksal pozitivizmin ya da
mantksal ampirisizmin Viyana evresi olarak da bilinen nemli ekol,

273

Blm IX

1920lerde Viyanada kuruldu. Bu hareket MoritZ Schlick tarafndan ku


rulmutu ve Rudolph Camap, Philipp Frank, Kurt Gdeli, Cari
Hempeli (1905- ) ve Hans Reichenbach da iine almaktayd.23 Grelili
in zel ve genel kuramlar sk sk, Einsteinm kendisi pozitivist dogma
nn byk bir ksmn kabul etmemi olsa da, bu ekoln dnce yaps
n gsteren rnekler olarak hizmet etmilerdir. Sonu olarak ortaya kan
bilimsel yntembilim kuram, bir kuramn mantksal yapsnn - tpk bir
silojizmin (1. Konu) mantksal yapsnn ierdii terimlerin ayrntlarna
bal olmamas gibi - zel olarak zerine eildii konudan bamsz ola
rak zmlenebileceini ve anlaml nermelerin yalnzca, duyu deneyim
lerini temel alanlar olduklarn ve bylece doa tesi kavramlarn savunu
lamaz hale geldiklerini ne srd.
te yandan Fransz matematikisi ve kuramsal fizikisi Poincare
ok farkl bir konum ald. Newtoncu fiziin dnsel konumuna
ynelik olarak Kirchhoff, Hertz ve Mach tarafndan getirilen eletiri
lerden etkilenmi olsa da, fiziin genel yasalarnn yalnzca gzlem
lerin ve verilerin dorudan doruya zetleri olamayacaklarn d
nd, nk hazr duyu alglarndan bu soyut yasalara olan uzaklk
ok byktr. Poincarenin bu konu zerine yazdklar yeterince
etkili olmutu ve adna gelenekselcilik denen akma yol at. Bu, bili
min ilkelerini insan aklnn a priori olarak ne doru ne de yanl olan, ancak bazlar gerekliin deneyimlerini dzenlemekte yararl
olabilen bamsz yaratlar olarak grr. rnek olarak, ister klit
geometrisinin isterse belirli bir klit olmayan geometrinin aksiyom
larnn gerek dnyada doru olmalar gerekmez (11. ve 18. konulara
baknz). Bununla birlikte, bir kere fiziksel bir k nnn dzgn
bir doru (ya da bir jeodezik) boyunca yol ald kabulnn doru
luunu kantladmzda, o zaman bu sistemlerden birisi fiziksel ol
gular ile ilgili hale gelir. Benzer bir biimde Poincare mekanikteki
eylemsizlik yasasn, dzenli ve dzgn dorusal hareketin kuvvet
ten bamsz hareket iin bir lt olmasn ngren (art koan) bir
kabul ya da tanm olarak deerlendirdi. (Ksm 7.5te Poincarenin
klasik mekaniin mantksal yapsn zmlemesini anmsaynz.)
[Mekaniin] ilkelerinin - her ne kadar daha dorudan doruya deneyim
leri temel alsalar da - hl geometrik aksiyomlarn geleneksel niteliini
paylatklarn greceiz.24

Poincare, gerekten de kabuller olan bu hipotezlerle ilgili olarak


unlar yazd;

274

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durmu

Bu tr kabuller, bu alanda hibir engel tanmayan akim snrsz etkinlik


lerinin bir sonucudur... Ancak bu yasalarn bizim bilimimize zorla kabul
ettirilirlerken, ... Doaya zorla kabul ettirilmediklerini ak bir biimde
anlayalm. O halde bu yasalar nedensizce mi seilmilerdir? Hayr, n
k eer yle olmu olsalard, verimli olmazlard. Deneyimlerimiz bize
seme zgrl brakyor, ancak bize izlenecek en uygun yolu (.n.:
glkle de olsa) grmede yardmc olarak rehberlik ediyorlar.25

24. Konuda Fransz bir kuramsal fiziki ve dnr olan


Duhemin de fiziksel kuramlarn hedefinin, olgularn doru kuram
sal yaplar cinsinden bir aklamasn vermek yerine olgularn zet
lenmi bir temsilini sunmak olduuna inandn grdk.
Fiziksel bir kuramn hedefinin, doal bir snflandrmann yerini almak ve
eitli deneysel yasalar arasnda kendisine gre gzmzden kaan gerek
liklerin dzenlendii gerek dzenin bir eit grnts ve yansmas olarak
hizmet eden mantksal bir egdm kurmak olduunu ne srdk.26

Tm bu yntembilimleri, ltleri ve kstlamalar ele aldktan


sonra elimizde kalan, bilimsel giriimi daha ileriye gtrmek iin her
biri deiik koullarda yle ya da byle yararl olan, ancak yalnz
bana hibirinin ya da bir arada kullanldklarnda birkann bili
min yntemini oluturmad aralardan oluan bir alet antasdr.
Bir kere daha bilimsel bilginin yenilenebilirlii, dzeltilebilirlii ak
bir biimde grlr. Bu durumda akla yatkn bir biimde, tatmin
edici bir ekilde dorulanm diyebileceimiz bilimsel bilgiye en azndan nasl ulaabileceimizi sormak akla uygun grnebilir.

25.4 Bir Dorulama Paradoksu


Bununla birlikte, bilimsel bir kuramn kantlarla desteklenmesi iin
akla uygun nitel bir ltn kurulmas bile kolay bir i deildir. u ya da
bu ekilde - sezgilerle, tmevarmla, iyi bir ansla ya da bunlarn ve daha
fazlasnn herhangi bir birleimi ile - fiziksel bir kuram ya da hipotezi
ak ve net bir ekilde ortaya koyduumuzu ve imdi de bunun fiziksel
gereklik tarafndan desteklenip desteklenmediini ortaya karmak iste
diimizi varsayn. Hipotezden tmdengelimle mantksal sonular kar
rz ve bunlar gerekliin verileriyle karlatrrz. Eer bu ngrler de
neyimlerle uyum iinde olmazsa, o zaman hipotezin yanl olduunu
biliriz. Ancak eer ngrler deneyimlerle uyum iinde olurlarsa ne de

275

Blm IX

riz? Eilimimiz, hipotezi terimin kat mantksal anlam ierisinde kant


lamam olsak da, verilerin hipotezi doruladn (hakl gsterdiini,
desteklediini, vb.) ne srmektir. Akla uygun bir ltn aadaki gibi
olduu grlr. Eer veriler ngrlerle uyum iindeyse, hipotezi doru
larlar; eer ngrlerle uyum iinde deillerse, hipotezi dorulamam
olurlar (aslnda bu durumda yanl olduunu kantlarlar) ve eer hipotez
belli bir veri snf hakknda hibir ngrde bulunmazsa, o zaman bu
veriler hipoteze gre tarafszdrlar (ya da hipotezle ilgisizdirler). Bu tr bir
lt temel olarak alndnda, dorulayan kantlarn ok olmas, daha
ncesinde de iaret edildii gibi bu dorulama derecesine yararl ve ger
eki nicel bir l atayamasak bile daha iyidir.
Tm bunlar her ne kadar akla uygun gibi grnyor olsalar da,
ada bir bilim dnr olan Cari Hempel bir hipotezin doru
lanmas iin kullanlan bu tr bir ltn kafa kartrc sonulara
yol atn gsterdi.27 Verdii rnek sk sk aada akland gibi
kuzgunlarla denemeler paradoksu adyla anlr. Elimizde Btn
kuzgunlar siyahtr diyen bir nerme olduunu varsayn. Bu nerme
p => q biimine sahiptir, burada p kuzgunlar ve q da siyah gste
rir. Yukardaki dorulama ltmze gre, eer siyah bir kuzgun
bulursak, bu nermeyi dorulayan bir rnee sahip oluruz; eer si
yah olmayan bir kuzgun bulursak, p hipotezi doru olamaz; ancak
eer siyah olmayan, kuzgun olmayan bir canl (diyelim yeil bir
kurbaa) bulursak, o zaman elimizde tarafsz bir veri paras olur.
te yandan, p => q mantksal olarak ~ q =>~ p ile zdetir: Siyah
olmayan btn eyler kuzgun olmayan eylerdir. Bu ifadelerin her
biri mantksal olarak dierini gerektirir. u halde dorulama lt
mze gre yeil bir kurbaann var olmas, ~ q =>~ p yi - ve bun
dan dolay p=> q y i - dorulayan bir rnektir. Tm bunlarda kat
hibir mantksal paradoks ya da eliki bulunmazken, normal olarak
yeil bir kurbaann var olmasnn btn kuzgunlarn siyah olduu
nu belirten hipotezi doruladn onaylamayacamzdan kesinlikle
sezgilere son derece kar bir ey gibi grnr. Hempelin akl y
rtmesine gre grnte tarafsz olan ok byk miktarda kantn,
dorulama ynnde bir kant haline geldiini grrz.
Tm bunlarn yalnzca dnsel bir tuhaflk paras olmadn
ak hale getirmek iin, bu dnceleri fiziksel bir kuram hakkndaki
bir ifade cinsinden yeniden sunalm. 1. Konuda rnek olarak G
nein evresinde dnen bir gezegen iin Newtonun ktleekim ya
sas geerliyse gezegenin yrngesi bir elipstir nermesini aldk.

276

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

Dier gezegenlerin etkileri yznden kk sapmalarn olduu do-


ru olduundan, buradaki hipotezimizi Gnein evresinde dnen
tek bir gezegenle snrlandryoruz. Bu durumda, eer Gnein ev
resinde dnen bir gezegen grr, onun Newtonun ktleekim yasa
s tarafndan ynetilmesi gerektiini bilir ve dahas yrngesinin
gerekten de bir elips olduunu belirleyebilirsek, o zaman hipotez
olarak varsaydmz nermemizi ( p=> q) dorulayan bir rnee
sahibizdir. Benzer bir biimde, eer Gnein evresinde dnen be
lirli bir gezegenin Newtonun ktleekim yasas tarafndan ynetil
mesi gerektiini bilir, ancak yrngesinin bir elips olmadn bulur
sak, o zaman nermemiz iin dorulayc olmayan (p ve ~ q ) bir
kant parasna sahibiz. u ana dek hibir sorun yok. te yandan,
tpk kuzgunlar paradoksunda olduu gibi, p => q mantksal olarak
~ q =>~ p ile zdetir. Bu nerme, Gnein evresinde eliptik bir
yrnge izlemesi gerekmeyen herhangi bir eyin (rnek olarak, diye
lim baka bakmlardan bo bir evrende bir yerlerde yalnzca oturan
yeil bir kurbaa), Gnein evresinde dnen ve Newtonun
ktleekim yasas tarafndan ynetilen bir gezegen olmamas (yeil
kurbaa bu koullar altnda yine yeterli bir rnektir) gerektiini de
syler. Doal olarak, yeil kurbaalar dnda1birok ey ~ q =>~ p
ve bundan dolay - dorulama ltmz uyarnca - p => q ner
mesini dorulamak iin kullanlabilir. Ancak bu, bilim bilimsel bir
kuram iin destekleyici ynde kant bulmaya abalarken bu tr bir
tarzda ilemediinden tamamyla sama gibi grnr.
Tm bunlardan karlacak ders, gerekte bilimde kullanlan do
rulama ltlerinin grnte son derece akla uygun duran toy lt
kadar yaln olmadklardr. Hempelin paradoksu bilim felsefesinde
tartlan tek dorulama paradoksu deildir28 ve bu sorular zm
leme abas ierisinde imdiye dek birok ey yazlmtr. Gereki
ve genel olarak kabul edilen bir dorulama ltnn bulunmas
problemi hl zmsz olarak durmaktadr. Baz modern bilim fel
sefecileri, tam olarak bilimsel (.n.: doktorluk, vs. gibi bir i olarak)
uygulamann ve ilerlemenin karmak doas nedeniyle, yalnzca
nesnel kantlarn ve bilim kuramlarnn deil, ayn zamanda bilim
adamnn bu kantla, bu kuramlarla ve dier bilim adamlaryla olan
etkileimini de gz nnde bulundurmann gerekli olduunu ne
srmlerdir. Bilgi sosyolojisinin bu ekol, bilimsel bilginin ierii
nin ya da znn ta kendisinde ondan ayrlamaz bir sosyolojik bile-

277

Blm IX

enin bulunduuna inanr.29 (24. Konu bu soruyu kuantum mekani


i balamnda inceledi.)

25.5 Bilimin Paradigma Modeli


Gnmzde bilim felsefesinin abasnn byk bir ksm, bilimin ne
olduunun ve aslnda tarih boyunca nasl ilediinin olduka aslna
uygun bir modelini ya da betimlemesini kurmaya adanmtr. Daha
sonra, daha iyimser bir hedef kurallara dayal (bundan nceki iki k
smda gz nne alnan adaylar gibi) bir ltler kmesi olabilir, ki
bunun sayesinde ncelenmekte olan bilimsel bir kuram bir standarda
gre deerlendirilebilir. ok daha fazla eyi boydan boya kaplayan (ku
rallara dayanan) tasar olas olmasa da, (betimlemenin) daha nceki
tasarsnn yaplabilir olduu ortaya kabilir. Yine de, bilim felsefecile
rinin tm bilimin gerekten de dnyann giderek daha da doru bir
resmine doru ilerlediiyle hemfikir deildir. Bazlarna gre, birbirini
izleyen kuramlar yalnzca giderek daha fazla veriyi, bize bu verilerin
gereklikteki daha temel varlklar cinsinden bir aklamasn vermesi
gerekmeyen uygun bir tasar ierisinde evreler ya da dzenler. Bu ne
denle, bu ve bundan sonraki ksmda bilimin en azndan tanmlayc
olduklar dnlen iki gncel modelini ele alacaz.
Thomas Kuhn (1922-1996) ok etkili olan emasnda, bilim tari
hini greli olarak daha seyrek devrim dnemleri ile blnm nor
mal bilim alarna ayrnda bilimin kamusal ve sosyolojik ynle
rini vurgular. Normal dnemler srasnda bilim adamlarnn ezici bir
ounluu ortak bir paradigmay (ya da bir resmi, kuram, vb.) ka
bul eder, bununla problemler zer, bu paradigmay daha da doru
layan rnekler arar ve rencilerine de bunu alar.
Sanrm problem snf - nemli gerein belirlenmesi, gereklerin
kuramla uyuturulmas ve kuramn ak bir ekilde dile getirilmesi - hem
deneysel hem de kurarisl normal bilimin yaznn olduu gibi tketir.30
G

Doruluuna inanlan, yer etmi ve sayg duyulan bir paradigma


ciddi bir meydan okumaya - Kuhnun deyimiyle uymazlklara (.n.:
ngilizcesi anomaly; normal dzenden ya da kuraldan, vb. olan sap
ma) - kar koymakta tekrar tekrar baarsz olunca ve bu konu zerin
de alan bilim adamlarnn yeterince byk bir kesimi gncel para
digmann ie yaramayacana ikna olunca, bilim bu srada yeni bir pa-

278

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

radigmanm arand bir kargaa ya da devrim dnemine girer. (Kuku


suz kitabn daha nceki konularnda bunun rneklerini grdk.) Bir
kez baarl baka bir paradigma ak ve net bir biimde ortaya kondu
unda, bilim normal alma tarzna geri dner. Bilim adamlar, bir
normal bilim dneminden bir sonrakine gei yapmak iin sanki kendi
toplu iradelerine kar gelmeye zorlanrlar.
Tpk bir fabrikadaki retim hatlarnn ve makinelerin yenilenmesi
gibi, bilimde de yenilenme ve yeniden rgtlenme, onun ortaya k
masn gerektiren frsat iin saklanmas gereken bir savurganlktr.
Bunalmlarn nemi, yenilenme iin bir frsatn ortaya ktnn be
lirtisini salamalardr.31

Kuhnun bilimin ileyiiyle ilgili modelinde, buluun ve dorulu


un kantlanmasnn mant ya da balam - eer en ufak bir dere
cede bu olas ise - birbirlerinden kolayca ayrlamaz.32 Bilimsel bu
lularn yaplmas sreci, ok yakn bir biimde bu ekilde ulalan
yasalarn ve genellemelerin doruluunun kantlanmas sreciyle
balantldr, bylece kuram bilim adamnn ve bilim dnyasnn
bilimin rettikleri zerindeki etkisine hak ettii deeri vermeksizin
soyut bir biimde deerlendirilmeye kalklmamaldr.
Bu paradigma seimi sorunu asla yalnzca mantk ve deney ile zerinde bir
kukuya ya da yanl anlalmaya yer brakmayacak bir biimde zlemez...33

Kuhn, bilimin dnsel ynne ek olarak sosyolojik ve psikolojik


ynlerinin nemini vurgularken yalnz deildir. Yalnzca bir rnek
olarak, modern bilimsel giriimin yapsna ve ileyiine kar ilgi
duyan kuramsal bir fiziki, bilimi aadaki gibi nitelendirmitir:
Bilimin amac, olas en geni alan zerinde akla uygun bir gr zerin
de ortak bir uzladr.34

Bilimsel bilginin doruluu yalnzca mantk ile kantlanamaz ya da ge


erli klnamaz.35

Kuhncu bir bak asndan bakldnda, bilimin herhangi bir mut


lak geree doru ilerledii ne srlemez. Bir uzla oluturmak iin
iletiimde kullanlan dil, kendi bana kesin olan ve herhangi bir belir
sizlik iermeyen matematiktir, ancak tek bana bu iletilen mesajn do

279

Blm IX

ruluunu garanti etmez. Gnmzdeki bilim felsefecilerinden kimileri


bilimin, onun balca bileenlerinden bazlar olarak insan aklnn elin
deki temel dnce kalplarn36 ve kendilerini kullanarak d dnyay
algladmz duyusal-motor aralarn37 gz nnde bulundurulmaks
zn, herhangi bir anlaml tarzda incelenemeyeceini dnr. Tpk
Bohrun kuantum mekaniinin Kopenhag yorumuyla ilgili daha ar
baz metinlerde gzlemcinin ya da her eyi bilenin bir deneyin sonu
cunun (ya da elde edilebilir bilginin) belirlenmesinde temel bir rol oy
namasnda olduu gibi, insan aklnn ve bedeninin ileyii de ilke ola
rak d dnyayla ilgili var olabilen olas bilginin balca saptaycs ola
bilir. Bilgiyi her eyi bilenden ayrmak ve onu bamsz bir biimde
ele almak sonu olarak olanaksz olabilir, ki bylece soyut, nesnel bilgi
ideali bir hayalden te bir ey olmayabilir.
Doal olarak, bunlarla uyumayan farkl grler de vardr. Her
eyi bilen-bilgi sisteminin bu kadar yakn bir biimde birbirine
balanm olmas olas iken, gncel bilim felsefesindeki dier ekol
ler, bilimi gerekte nesnel, akla uygun bir sre olarak kabul eder ve
bu mantksz (ya da belki de yalnzca akla uygun olmayan), fazlamantksal elerin bilimsel giriimin dnda yer alan eyler olduk
larna ve bilimin ve onun ilerleyiinin tartlmasnda en aza indirgenebileceklerine inanrlar. Bu grn nemli bir yanda, daha
ncesinde ele aldmz yntembilimsel yanllama ya da
yanllanabilme lt ile Kari Popperd.38

25.6 Bilimin Semeci Bir Tanmlamas


imdiye dek bu konuda bilimin nemli ayrt edici zelliklerinden
bazlarnn, bilimin hedeflerinin ve (.n.: doktorluk, vs. gibi bir i
olarak) uygulamasnn ksa bir zetini verdik ve dnrlerin kendi
leri araclyla bilimi anlamaya altklar modellerden birkan
rneklerle gsterdik. Buradan bir kuramn deerlendirilii iin ortaya
belirli hibir yntembilim ya da lt kmesi kmad, nk zel
olan ve gerekli her eyi kapsayan bir kme varm gibi grnme
mektedir. Yine de bilimsel giriimin nitelendirilii iin akla yatkn
bir zet verebiliyoruz.
Bilim, ok saydaki fiziksel olguyu birka temel, yaln soruya ya da
probleme indirgemeye ve sonra da bu temel gerekleri aklayabilecek
kuramlar kurmaya alr. Fizikte bir aklama, bir olgular kmesini bir
kuram ya da yasa cinsinden aklayabilmekten oluur, iyi bir kuram

280

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

kendi ierisinde tutarl (mantksal elikilerden bamsz) olmaldr,


doru olan (fiziksel gereklikle uyum iinde olan) sonular ya da ng
rler oluturmaldr ve yapsnda ve onu oluturan yaplarda bir yalnl
a sahip olmaldr. Hipotetik-tmdengelimsel yntem (yanllanabilirlik
araclyla) kuramlarn deerlendiriliinde temel bir neme sahiptir.
Modeller ve benzerlikler (tmevarm araclyla) yararl hipotezlerin
doru olarak kestiriliine yardm etmekte byk bir rol oynarlar. Bilim
sel ilerleme ve bilginin bymesi, giderek daha da az sayda varsaym
lar cinsinden daha da fazla sayda olgular aklayabilen gittike daha
genel (daha soyut ve daha yaln) olan kuramlarn elde edilmesinden
oluur. Yine de, kuramlar ve bilimsel bilgi nitelik olarak geici olmay
srdrrler, tarihsel ve sosyolojik etmenler tarafndan etkilenirler ve her
zaman yeniden gzden geirililere konu olurlar. Kuramlarmz gerek
liin insan akl tarafndan yaratlm uygun kavramlar ve kabuller (ge
lenekler) cinsinden bir betimlemesini verirler.
Bilim kuramlarnn gemiteki denemelerinin eitli anahtar konu
mundaki ayrt edici zelliklerini, bilimsel giriimin uygulamada nasl
iliyor grndnn birleik bir betimlemesinin iine katabiliriz. Ge
nel kavramsal bir matris olarak, bilimin (.n.: doktorluk, vs. gibi bir i
olarak) uygulan, yntemleri ve hedefleri diye ayr dzeyden olu
an - bir baka deyile hiyerarik - bir taslan neriyoruz.39 Burada
en alt dzeye, bir dier deyile uygulan dzeyine, btn sreci bili
min hedeflerine doru ynlendirmek amacyla bilimin kabul edilen
yntemleri tarafndan rehberlik edilir ya da bilgi verilir. Gerekleri, ya
salar ve kuramlaryla bilimin uygulan teriminin ierisine, deneysel
almalar ve yasalarn ve kuramlarn kurulmasn kapsayan bilimsel
etkinliklerin akl almaz derecede bytik gvdesini katyoruz. Biroklar
iin bu, tam olarak neredeyse bilimin btn olarak grnebilir. Bu
dzeydeki (klasik mekaniin yerini greliliin ya da kuantum mekani
inin almas gibi) deiiklikler yeterince tandktr ve - eer gerekten
de byleleri varsa - ok az sayda kii bu dzeyde mutlak bir kararll
n bulunduunu tez olarak ne srer. Bir sonraki dzey ya da tabaka,
kendileri araclyla kuramlarn ve yaplarn deerlendirildii yntembilim ya da kurallar dzeyidir. rnek olarak, hipotetik-tmdengelimsel
yntem, tmevarm, genel olarak kabul edilen aklama biimleri ve
sonu karma kurallar burada bulunurlar. Biimsel mantksal yap ve
akla uygunluun - nelerin iyi nedenler olarak sayld gibi - genel
ilkeleri de burada yer alrlar. Bu dzey uygulan dzeyiyle karlatrl
dnda daha kararldr, ancak deitirilemez deildir. En st dzeyde
ya da en ieride yer alan tabakada bilimin - gemite bir zamanlarda

281

Blm IX

gerekliin olmas gibi - hedefleri ya da amalan vardr. Bu kitabn


bandan sonuna dek bu dzeyin hepsinde de oluan deiikliklerin
rnekleriyle karlatk. (Yntemler ve amalar dzeylerindeki deiiklik
ve gelime rnekleri - bu kitapta ele alnan dier rnekler arasnda Ksm 3.6da da gsterildii gibi Platon ve Aristodan balayp Popper
ve Quinee dek uzanan zaman dorusu tarafndan salanr.)
Bilimin bu modeli ya da temsili iin temel olan, bu dzeylerin ya da
bileenlerin hibirisinin ne ilke olarak ne de gerekte deiime kar ba
k olduudur.40 Bu l karlkl olarak birbirleriyle elemitir ve
evrilmektedir. Bilimin uygulannn darda kalan katmanlar daha hzl
deiime konu olurlar, ancak bu deiimler daha ieride yer alan z de
etkilerler. Bu birbirleriyle elemi uygulan-yntemler-hedefler a,
gerek dnyadan gelen kstlamalarn (deneyler gibi) basks altnda ve
bunlarn yan sra d (sosyolojik) etmenler iin zaman iinde evrilir.
lmzn birbirleriyle elemi birleenlerinin bu evriminde, bilimin uy
gulan tipik olarak bu evrimin umursamaz ve en son belirleyicisidir. Bir
dier deyile, yntembilimdeki ve hedeflerdeki yeni bulularn (yenilikle
rin) kkleri sk sk sonu olarak baarl bilimsel uygulamalarda bulunur.
Bu, (bilime zg) hibir yntembilimsel ilkenin daha nceden
buyurulamayaca anlamna gelir. Bu ilkeler bilimde, bilim yaplrken
kefedilmeli ya da o srada farklarna varlmaldrlar. Dahas, tarihsel ka
ytlar bu gemi (ya da gncel) bilimsel uygulamalardan soyutlama al
trmasnn, bilimin deimeyen (ya da sonrasnda sonsuza dek belirlen
mi) tam bir nitelendiriliine yol amadn gsterirler. Tersine, bilimin
uygulannn, yntemlerinin ve hedeflerinin herhangi bir tarihsel varln
da olduu gibi ans eseri olduklar grnr.41
Tm bilimin ayrt edici zellii ya da z olan tek bir akla uy
gunluk olmayabilir (ve olmas da kesinlikle gerekmez). Bununla bir
likte, yalnzca bizim bilim kadar, doas gerei karmak bir etkinli
in, derli toplu, zl bir betimlemesini veremiyor oluumuz, bu
evrilmekte olan uygulan-yntemler-hedefler ann yararl bilgiler
oluturmak iin yeterli derecede tutarl ve dzenli ilikilere sahip
olmad anlamna gelmez. Daha nceki konularda sunduumuz
fizik tarihinin bu ynlerine doru atlan stnkr bir bak bile,
adma bilim denilen bu kusursuz olmayan aracn son derece byk
gcne ve verimliliine inandrc bir tanklk salar.
Belki de kitab bu notla bitirmek ok daha aklc ve bilgece olur
du. Bunun yerine, bundan sonra gelen son ksmda, dnyann mo
dern bilimi temel alan baat bir grne bir rnek vereceiz. Bunu
yapmann problem oluturan yan, burada zmsz olarak brak

282

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

lan eitli nemli sorunlar bir araya getirerek ortaya karmamzdr.


te yandan, bu tr bir hareketin erdemi, modem bilimin bizi tar
tmaya ak bir biimde iinde brakt ve bilimin onun iin bir
zm salamakta gcnn yetmez olabilecei kararszlk zerinde
dnp tanmay okura brakmas olabilir.

25.7 Bilimi Temel Alan Modern Bir Dnya Gr


ou kimsenin modern bilimle birlikte dnd bir dnya
resmini sunabilmek iin, nce dnya gr terimiyle tam olarak ne
anlatlmak istendiini gz nne alarak balayalm. Sigmund Freud,
Psikoanaliz zerine Yeni Balang Dersleri adl eserinde bir
Weltanscbauung (bir baka deyile, (.n.: Almanca) bir dnya gr
) sorusunu ve bunun bilimle olan ilikisini ele alr.
Korkarm ki Weltanschauung Almanca'ya zg bir kavramdr ve yabanc
dillere evrilmesi kolayca baz zorluklara neden olabilir. Eer size bu szc
n bir tanmn vermeye kalkarsam, bu tanmn size beceriksizce ve kaba
gelecei kesindir. Bu durumda benim grme gre bir Weltarschauung,
var oluumuzla ilgili tm sorunlar baka hibir eyi umursamayan bir hipo
tezi temel alarak tek bir biimde zen entelektel bir yapdr, bu yzden de
yantlanmam hibir soru brakmaz ve ilgimizi eken her ey onun iinde
kendi deimez yerini bulur. Bu tr bir Weltanschauuna sahip olmann in
sanolunun ideal dileklerinin arasnda yer ald kolayca anlalacaktr. Buna
inanarak, insan kendini yaamda gvende hissedebilir, ne iin abalamak
gerektiini ve kendi duygularna ve ilgi duyduklarna (.n.: karlarna) kar
en uygun biimde nasl davranacan bilebilir.

Ancak bilimin Weltanschauunu imdiden dikkate deer bir biimde ta


nmmzdan ayrlr. Onun da evrenin aklamasnn tek bir biimde olduunu
varsayd dorudur; ancak o bunu yalnzca tam olarak gerekletirilmesi gele
cee havale edilmi bir alma tasla (program) olarak byle yapar. Bunun
dnda olumsuz zellikleriyle, u an iinde nelerin bilinebilir olduu konu
sundaki snrllyla ve kendisine yabanc olan belirli eleri kesin bir biimde
reddetmesiyle gze arpar. Evrenin bilgisi iin dikkatli bir biimde gzden ge
irilmi gzlemlerin zerinde entelektel bir almadan - bir baka deyile
aratrma olarak adlandrdmzdan - baka hibir kaynan ve bunun yann
da (.n.: Tanr tarafndan gizli eylerin seilmi insanlara gsterilmesi anla
mnda) birdenbire aa vurulmalardan, sezgilerden ya da doa st yollarla
yaplan bululardan kanlan hibir bilginin olmadn ne srer. Bu grn

283

Blm IX

genel olarak onaylanma durumuna ok yaklam hale gelmesi, geen son bir
ka yicyl sresince gereklemi gibi grnyor.42

Freudun, bilimin bize bu terimin klasik anlam iinde her eyi iine
alan ve tam bir dnya gr vermediine iaret ettiine dikkat ediniz.
Diyelim, Aristocu evrenin tamamyla kaynatrlm dokusuna kadar geri
gitmeyeceiz. Bunun iin ana neden, btn bilimsel giriimler iin temel
olann Jacques Monodun nesnellik postulat adn verdii eye olan
inantr. Bununla anlatmak istedii doann nesnel (herhangi bir kesin
nedene ya da amaca bal olmayan belirli yasalara uyan) olduu, izdmsel (bizim tarafmzdan ya da baka bir akl tarafndan daha ncesin
de tasarland gibi bir plana uygun bir biimde ya da belirli bir hedefe
doru evrilen) olmad ve bilgiye giden tek geerli yolun doann nesnel
bir karlan olduudur.43 Bu postlata sk skya bal kalmak (ki bu
nun kendisi de bir inan davrandr) mantksal olarak belirli sorular iin
belirli bir aklamay varsayan daha baka birok inancn sorgulanmakszn kabul edilmesinin nne geer. Monod, olgular kesin nedenler ya da
(rnein Aristonun yapt gibi) teleonomik bir ilke cinsinden yorumla
maya alarak doa hakknda doru bilgi kazanariayacamz ne s
rer. Sorunun en nemli noktas, boydan boya her eyi kaplayan dine
dayal ya da dnsel bir kavramsal matrise a priori bir ballkla - 10.
Konuda Galileinin yarglanmasnda rnek olarak gsterildii gibi - bu
na ezamanl bir biimde ak entelektel sorgulamaya olan bir ballk
arasnda bir gerilimin bulunmasdr. Bu ikisinin birbirleriyle badaabilir
olduu umut edilebilir; ancak bu umudun kendisi de bir akl yrtme
deil, bir inan davrandr.44
imdi dikkatimizi Monodun Rastlant ve Zorunluluk adl modern
eserinde bulunan bilimsel bir dnya grnn ksa bir betimleme
sine eviriyoruz. nce Monodun kulland tane terimi tanmla
yarak balyoruz.
nesnellik postlat - doru bilginin olgularn kesin nedenler ya da bir ama - cinsinden yorumlanmasyla elde edilebile
ceinin sistemli bir biimde yadsnmas. Bir baka deyile,
nesnel bilgi u an iin geerlidir ve metafizik ya da din yoluyla
deil, yalnzca bilim yoluyla elde edilebilir.
vitalist kuram lar - canl varlklarla cansz dnya arasnda kkl
bir ayrm gerektiren kuramlar.
animist kuramlar - batan sona btn evrende olduu gibi, canl
eylerin dnyas ierisinde de olan biten olaylarn izledikleri

284

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin D urumu

yoldan sorumlu evrensel bir teleonomi ilkesini (bir baka deyi


le, tm varlklara bir ama ya da bir tasar balandm ve bu
nedenle de bir son iin davrandklarn) varsayan kuramlar.
Monodun betimlemesinde vitalist kuramlar (ya da dnsel sistem
ler), canl varlklara hkmeden farkl bir kuvvet ya da yasalar - cansz
eyler iin olanlardan daha yukarda ve stn olan yasalar - kmesini
varsayan (postle eden) kuramlardr. Modem bilimdeki ilerlemelerin
nda, bu tr sistemleri bir kenara atar ve dikkatini ok daha yaygn olan
- canllarn dnyasna zg hibir zel yasay postle etmezken, btn
etkinliklere ve gelimelere bir hedefe ya da sona doru yol gsteren,
amaca ynelik bir kuvvet ya da bir ilkenin var olduunu varsayan animist sistemlere evirir. Monodun ama cinsinden bir aklama iin ve
geleneksel dine dayal ve dnsel sistemlerdeki ahlak deerleri iin bir
temel salyor diye ald, bu hedefe ynelik olma durumu ya da
teleonomik ilkedir. Bu konuda daha ncesinde grdmz gibi, canl
organizmalardaki ak bir biimde hedefe ynelik olma durumunu ak-,
lay, rastlant sonucu oluan deiikliklerin biyolojik sistemlerin dei
meyen bir ekilde kopyalanmasnn iinde kilitlenip kalmas ve evreye
dayal seimden kurtulanlarn kopya edilmeye devam etmesi, bunun so
nucu olarak ortaya am aca ynelik bir gelime ya da zorunluluk (byme)
anlamnn kmasdr. Tek rehber olarak nesnel bilgiye sahip olan bilim,
bir deerler sistemi ya da yantn doru (Monoda gre bilimsel) bilgiyi
temel alarak kurmak yerine bu sistemi ya da yant varsaydndan, bili
min bu animist gelenei yadsmak zorunda olduunu da dnr. G
nmzde bizim iin temel bir eliki aadaki gibidir. Monod, animist
kuramlar tarafndan salanan her eyi iine alan aklamalar iin (evrimin
bir sonucu olarak) biyolojik ya da genetik bir gereksinime sahip olduu
muza inanr. Bilimin bilgisi, mutlak balang ilkeleri tarafndan garanti
edilmek ya da bunlar temel almak yerine, her zaman u an iin geerli
olduundan, bilim bu aklamalar veremez. (Freudun yukarda
Weltanschauung'u ele aln anmsaynz.) Bizim iin ikilem, bilimin
(.n.: doktorluk, vs. gibi bir i olarak) uygulann yeni rnler ve tekno
lojiler retmekteki baars nedeniyle (aklmzda) kabul ediimiz, ancak
animist gelenein reddediliinin daha derin dnsel anlamlarn (.n.:
gerektirdii sonular) (yreimizde) kabul etmeyiimizdir. Bununla bir
likte, bir kez bu uygulan kabul edildiinde, bilimin temel varsaym
(nesnellik postlat) aslnda yalnzca tek bir doruluk kaynann var ol
duu ynnde bir dnce evrimi oluturur. Monod, geleneksel dine
dayal ve dnsel sistemleri bilimin bu zne kar mutlaka dmanca

285

Blm IX

diye grr. Bu, gnmzde birok kimse iin bilime kar bir sevginefret ilikisi yaratmtr. Kendimizi kendi seimlerimizi yapmaktaki ve
var olu iin bir ama yaratmaktaki son (temel) sorumluluumuz ieri
sinde yaltlm hissederiz.4^ Monodun kulland anlamda angst (.n.:
eski Almanca kkenli, genellikle bunalmn elik ettii endie ya da kor
ku duygusu) Bertrand Russell tarafndan IV. Blm (Bir bak as) iin
yaplan alntlarda ifade edilene olduka benzerdir.
Burada bir gerginlik var: Psikolojik ya da tinsel gereksinimlerimizle
eliki iinde olan bir eyi maddi - hatta belki de entelektel - bir yarar
(bilimin ve teknolojinin meyveleri) olarak gryoruz. Bir toplum, sonu
olarak birini bir dierine tercih edemeyerek kendisini bu ikisi arasnda
kstrlm hissedebilir. Buna rnek olarak, olduka yakn tarihte bilim
den ve teknolojiden uzaklama abasnda bulunulan iki olaydan sz
edeceiz. Mahatma Gandhi (1869-1948) Hintlilerin Britanyal dokuma
tezgahlarnda retilenleri kullanmak yerine, kendi kumalarn kendile
rinin elde dokumalarnda srar etti, nk bir kltrn uygulamada
kendisine rakip ve kkl bir biimde farkl bir kltrden (Batdan) yal
nzca tek bir baskn zellii ya da rn (burada, teknolojiyi) alp hl
(materyalizm gibi) baka, istenmeyen yanlar tarafndan istila edilmek
ten kanamayacann farkna vard. Bilim ve teknoloji, onlar kabul
eden her kltr zerinde kendi kanlmaz, daha geni etkilerine sahip
tirler. Benzer bir biimde, I. Dnya Savanda uranlan ezici yenilgi
nin sonrasnda Almanyada Weimar Cumhuriyeti srasnda, (yetersizlii
biroklan tarafndan Almanyann yenilgiye uramasnn nedeni olarak
grlen) bilime kar bir tepki ve akl diilik akmnda (irrasyonalizmde)
bir ykseli vard. Matematik ve bilim retimi azaltlmt ve bunlar
geleneksel kltrel eitime yaplan vurguya (gnmzde ABDde ol
duu gibi?) dn ile yer deitirmiti. Bu, byk oranda bilimi temel
ald dnlen bir topluma kar gl bir ekilde hissedilen d k
rkl duygusundan sonulanmaktayd.
Ve her eye ramen, Weimar Almanyasnda, Gandhinin Hindis
tannda ve gnmzde Bat dnyasnda, bilim ve teknoloji ilerleme iin
kendi ak bir biimde kar konulamaz momentumunu oluturuyor. Bu
tr bir ilerlemenin insanolu iin mutlaka iyi etkilere sahip olduu hi
bir ekilde ak deildir. (rnein, modem yaamn zaten telal olan
aknn bilgisayarlarn ok yaygn bir biimde kullanlmasnn neden
olduu ivmelenmesiyle daha m huzurlu olduk?) Yine de, bir birey, bir
irket ya da bir ulus, olur da durgun suya doru srklenirsem diye bu
akma kaplmamay (koturmacaya katlmamay) kesinlikle gze alamaz.
Bu, teknolojik belirlenimciliin herhangi bir trn destekleyen bir ifade

286

Bilimin Hedefleri ve Bilgisinin Durumu

olmas amacyla sylenmemitir, tersine - gnmzde Batda teknolojiyi


temel alan toplumlar gz nne alndnda orada ve dnyann geri ka
lan ksmnn ounda daha da fazla - hissedilen psikolojik ve sosyal
basknn bir yansmasn anlatmak istemektedir, ilke olarak baka seim
lerde bulunamamamz iin kesinlikle hibir neden yoktur. Bununla bir
likte, giderek daha da fazla miktarda maddi yararn ve eyann elde edi
lebilir duruma gelmesinin ekiciliine toplu olarak kar koyup koyama
yacamz daha grlecektir. Zorluklardan biri, teknolojik ilerlemelerin net kazan ya da kayp iin - uzun dnemdeki etkilerinin ounlukla,
bunlarn zerimizdeki sonulan artk neredeyse geriye dndrlemez
hale gelmeden nce ngrlemez olmalardr.
Fiziksel bilimi temel alan bu dnya grn felsefeyle bilim arasndaki u ana dek grlen uzun etkileim zincirinin - ki bu zincir
eski alara dek uzamaktadr - bir baka rnei olarak sunuyoruz.
Monodun taslann zincirin sonunu temsil ettiini beklemek iin
ok az neden vardr.46

Yararl Kaynaklar
Edwin Burttm iyi bilinen Modern Fiziksel Bilimin Doa tesi Te
melleri adl kitab, modern fiziin stnde kurulu olduu geni d
nsel destekler zerine, bir bilgi temeli oluturmak asndan - bi
raz eskice olsa da - gzel bir eserdir. Joseph Kockelmansn Bilim
Felsefesi adl kitabndaki aklamalar ve seilmi okuma paralar, on
altnc yzyln sonlarndan (Kant ile) yirminci yzyln balarna
(Whitehead ve Bridgman ile) dek olan tarihsel zemini salar. Albert
Einsteinm Aratrmann ilkeleri ve Fizik ve Gereklik adl dene
meleri, bilimin doas ve hedefleri hakknda - baz zamanlar nere
deyse iirsel bir dille - ok gzel bir biimde yazlm, dnsel a
dan duyarl ifadelerdir.47 Arthur Finem rk Oyun adl kitabnn
6. Konusu olan Einsteinm Gerekilii adl yazs, Einsteinn
fiziksel kuramlarmzn temsil ettikleri dnyayla olan ilikisi zerine
olan grlerinin dikkatli ve kavraya ynelik bir tartmasn verir.
Janet Kouranynin Bilimsel Bilgi adl eseri, gnmz bilim felsefe
sindeki temel sorunlar zerine yazlm baz denemelerin ok yararl
bir derlemesidir. Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps adl
kitab, on yllar boyunca bilim felsefesindeki en etkili tek kitap ola
rak kalmtr ve bu alanda modern bilimsel almalarn ounun
yzn evirdii sosyolojik ynelimin biraz anlalmas iin okun

287

Blm IX

mas gerekli bir kaynaktr. Dolaysz bir ekilde Kari Poppern


yanllama yntembiliminden gelen ve bilimin akla uygunluunu bu
gelenee bal kalarak vurgulamay deneyen bir yntembilim, Imre
Laka tosun bilimsel aratrma programlarnn yntembilimidir (.n.:
ngilizce balndan dolay ksaca MSRP diye anlr); bu yntembi
lim Imre Lakatosun Yanllama ve Bilimsel Aratrma Programlar
nn Yntembilimi, Bilim Tarihi ve Bilim Tarihinin Akla Yatkn Bir
Biimde Yeniden Kurulular adl denemelerinde ve Bilimsel Ara
trma Programlarnn Yntembilimi adl kitabndaki, Imre Lakatos ve
Alan Musgravein Eletiriler ve Bilginin Bymesi adl eserindeki,
Colin Howsonun Fiziksel Bilimlerde Yntem ve Deerlendirme adl
kitabndaki ve Gerard Radnitzky ile Gunnar Anderssonun Bilimde
lerleme ve A kla Uygunluk adl eserindeki yararl denemelerde ve du
rum incelemelerinde ustalkla ne karlmtr. Lary Laudanm B i
lim ve Deerler adl kitab bilim felsefesindeki hem Kuhncu hem de
Popper-Lakatos ekollerini eletirir ve kendisine ait (Ksm 25.6da
ana hatlarn izdiimiz) bilimsel uygulamann daha kk hcreler
ana blnm modelini sunar. Erwin Schrdingerin Yaam Ne
dir? adl eseri, yaam yalnzca fizik yasalarn temel alarak akla
mak iin eski ve etkili bir giriimdir. Jacques Monodun (.n.: biraz
kk drc anlamda) Franszlara zg bir canllkla yazlm
Rastlant ve Zorunluluk adl kitab, yaamn tamamyla fiziksel bir
aklamasn akla uygun - ve ayn zamanda da derin bir cokuyla
dolu - bir biimde savunur. Hibir temel tasarm olmayan bir evre
ni ne sren Danvinciliin modern bir savunmas iin Richard
Dawkinsin K r Saati adl eserine baknz. Christian De Duveun
Yaamsal Toz adl kitab, yaamn doann temel fiziksel yasalarnn
gerekli ve kanlmaz bir sonucu olduunu gl bir biimde ne
srer, ancak yine de tuhaf bir biimde Monodun evren zerine so
uk ve tanrtanmaz grnden uzak durur. Son olarak, Gerald
Holtonun Einstein, Tarih ve Dier Tutkular adl eseri bilim ve bili
min yirminci yzyln sonlarndaki dnyayla olan ilikisi zerine
baz makalelerin bir derlemesidir.

Notlar
Genel Refesanslar
Dizin

Notlar
BBS, BK ve M alnt ksaltmalar kitabn Genel Referanslar
ksmnda aklanmtr.

V. B LM
Russell 1917, 3 3 -4 .

11

W hittakerda (1973, I. Cilt, 241-2)


alnt olarak verilmektedir.

13

Maxwell 1954, viii~ix.


Cardwell 1972, 176-82. Bizim ekil
13.7miz Cardwelde (1972, 177) ekil
3 3 ten uyarlanmtr.

13. KO NU

2
3

Bu, gnmzde gne gzlklerinin


biroklarnda kullanlanlarda olduu gibi
belirli filtrelerle oluturulan bir eit
perdeleme etkisidir. Kutuplanma
kavram, az sonra enine dalgalarn
doasn ele aldmz zaman daha ak
hale gelecektir.
M cMullin 1978a, 4.5 ve 4.6 ksmlar.
Boyuna bir dalga, iletim ortamnn
dalgann kendisinin yayld ynde
kk (genellikle salnm hareketi
eklinde) konum deiikliklerine urad
bir dalgadr.

14

W hittakerda (1973, I. Cilt, 250) alnt


olarak verilmektedir.

15
16
17

Maxwell 1890, II. Cilt, 775.

Faraday 1952, M anyetik Kuvvetin


Fiziksel izgileri zerine,' 816. (BK
45, 816) (M, 506)

Burada yaptmz su yzne karm


Bork'a (1963) ve Bromberge (1967)
dayanmaktadr. Buchwald (1985, 20, 23,
29). Maxweirin kendi anlaynda elektrik
yk ve akmn elektrik alan tarafndan
retildiini ne srer, oysa gnmzde
bunlara bakmzda elektrik alan elektrik
yk ve akm tarafndan retilir.

6 Faraday 1952, M anyetik Kuvvetin


Fiziksel izgileri zerine,' 818.
(BK 45, 818) (M, 510)
Faraday 1952, par. 1729, 530. (BK 45, 530)

10

Faraday 1952, par. 3302, 831. (BK 45, 831)

Faraday 1952, par. 3075, 759. (BK 45, 759)


Faraday 1952, par. 1164 ve 1165, 441.
(BK 4 5 , 441)

290

Maxwell 1954, II. Cilt. Madde 786,


4 3 5 -6 . Burada {)ve ^lQ az nce geen
tartmadaki srasyla h ve
sabitleriyle ilikilidirler. Buradaki
eitli sabitler arasndaki kesin
ilikiler Jackson'da (1975, 813-17)
bulunabilir. Ksm 14.A 'yad a
baknz. Tarihsel olarak, elektrik ve
manyetizmada kullanlan birka farkl
birim kmesi vard ve bu da
gsterimlerdeki deiimleri aklar.

dalgann kendisinin yayld yne dik


bir dzlemde kk {genellikle salnm
hareketi eklinde) konum
deiikliklerine urad bir dalgadr.

7
8
9

Maxwell 1890, II. Cilt, 331, 312, 313,


320-1.

14. KONU

4 Enine bir dalga, iletim ortamnn

Maxwell 1890, I. Cilt, 489-90.

3
4

Maxwell 1954,1. Cilt. Madde 111. 166.


erisinden geen bir cismin hareketi
yznden onunla birlikte ksmen ya

Notlar

da btnyle srklenen bir eterde


olduu gibi dier olaslklarn uzun ve
ilgi ekici bir tarihi vardr. te
yandan, bunlarn tm deneylerle
eliki oluturan ngrlere yol at.
M ichelson-M orley deneyinin
zamannda, hi hareketsiz bir eter
geriye kalan tek olaslk olarak
grnyordu.

5
6
7

13

nemli olan nokta, herhangi bir A vektr


alan iin dnlnn (ngilizcesi curl')
raksamasnn (ngilizcesi divergence)
her zaman sfra zde olmasdr:
v

d 1A ,
d x id x ]

Lorentz 1952, 229-30.


{ } ile gsterilen parantezler
ierisinde elektrik ve m anyetizm a
yasalarn ayr ayr 1/4^

= 9x

ekil 15.1, Boorse ve M otzun (1966,


511) ekil 34-2.'sinden uyarlanmtr.
2 Miller 1981, 48.
3 Miller 1981, 107.
A (14.10) denkleminden tr

B = (q/(4nc ))x(vxr/r3) Olur, bylece


(ekil 15-.2'deki geometri cinsinden)

109

B = eusinO/^jtcr2 ), r > a bulunur.

elektrostatik sabitini ve

pL^jAr =

10-7

m anyetostatik

sabitini ak bir ekilde gsterecek


bir biim de de listeliyoruz, burada
]/ / io E o = 9 x id 6 m2/s2 = ( 3 x l( f n y s ) ~

dir.

(Burada, M KSA birim lerini


kullanyoruz; baknz Jackson (1975.
817).) Qve pQ gsterim leri tam
olarak M axw ellde (1954) bulunan
gsterim ler deildir, am a bunun
dnda burada yaplan
zdelem eler dorudur,
Lorentz on dokuzuncu yzylda
Maxwellden daha sonra
yaadndan, Lorentzin kuvvet
yasasn Maxwell denklemleriyle
birlikte listelemek aslnda tarihsel
olmaz. Bununla birlikte, bu
denklemin ierdikleri Maxwell
tarafndan biliniyordu.
(14.13c) denklemi,
V x (v

/4) ~ v(v A) V 2 A vektr

zdelii ve (14.13b) denklemi, (14.14)


denklemine yol aar.

12

d x ,d x ,

15. KONU

Lorentz (tarihi belirsiz), 5 -6 .


W hittaker'da (1973, II. Cilt, 30) alnt
olarak verilmektedir.

11

d'-A k
:'k cb cjfa j

Zahar 1976, zellikle 221-30.

10

.( v x , ) . A ( ( v * 4 ) = ^ ( % | ^ )

Bu, r = X - ct ve s = x + ct diye
tanmlanarak ve sonrasnda da (14.16)
denklemini d2flrds = 0 a

3
6

7
8

zgn makalelerle karlatrma


yapmay kolaylatrmak bakmndan
bu konuda tm elektrodinamik
ifadeleri Heaviside-Lorentz
birimlerinde yazyoruz. Bu birimlerin
M KSA sistemiyle karlatrmas iin
Jackson 'a (1975, 818) baknz.
Bu ekil ve bu konuda bundan sonra
gelen ekiller Cushing'den (1981)
uyarlanmtr.
Bu konuda ele alnan hesaplamalarn
ve dier konularn ayrntlarnn
yannda tam bir referans seti de
Cushingde (1981) bulunabilir.
Goldberg 1 970-1, 7-25, zellikle 15;
Miller 1981, 1. Konu.
Bir kez daha bu deneylerin zel
ayrntlar iin M illera (1981, 226-35,
335-52) ve Cushnge (1981)
bavurulmaldr.
Lorentz kuvveti ((14.13f) denklemi)
p yarapndaki bir em ber
zerindeki hareket iin gerekli
merkezcil kuvveti mv2/p = e(v/c)B diy e
salar, bylece p = (mcu)/(di) olur.

10 Bu bir nceki nottaki son denklemin


ve zcc\/p gereinin (baknz Cushing
(1981, (3.11) ve (3.27) denklemleri))

dntrerek kolayca grlebilir.


Dorudan doruya yaplan bir (ksmi)

ardndan gelir, z ile p arasnda ters

integre etme f ( r , s ) = g ( r ) + h (s )

dzeneinin boyutlaryla
kyaslandnda byktr (ve bu da
srasyla v hznn byk deerinin bir
sonucudur). Bu durumda ekil
15.5teki (0, 0, 0) orijini cinsinden

olduunu gsterir. Benzer bir


tartma, (14.15) denklemindeki zgn
boyutlu problem iin de geerlidir.

orant elde edilir nk p deney

291

Notlar

elektron iin dairesel yrngenin


denklemi (x - { x j 2 ) f + (z -Pf = p 2 IurBu, b: 2 , z ) noktas iin (ayn
derecede bir yaklaklk iin)
(x1-(xl/ 2 f = 2zP 'ya iner. Burada ve
sonrasnda elektronun m ktlesinin
yalnzca v hzna bal olduunu fark
ediniz, bylece v sabit kald srece
yrnge boyunca - mnin v'ye olan
zel ball her ne olursa olsun m(v) sabit olarak kalr. .

11

Elektrik alannn E bykl


cinsinden burada hareket denklemi
olarak elimizde ry/it 2 = (e/m)E vardr.

dy/dt = xdy/dx = vdy/dx ilikisinin


kullanlmas bir nceki notta verilen
dinamik denklemin integre
edilebilm esini ve (baknz ekil 15.6)
kondansatr plakalar arasndaki
blgede y = (eE)fomv2)x {x -x t) ve son
olarak fotoraf levhalar arasndaki
konumda da y = (eE)/^,,2)*,(*., - * ,)
elde edilebilm esini salar. Bu sonucu
kartrken ynin x'e gre
fonksiyonunun X] < x < x 2 ''n dz

13

bir doruyu betimlediini aklda


tutm ak nemlidir.
Burada p = vj c olduunun farknda
olunuz. (Buradaki fi y p n

14
15

16
17

18
19

20

292

ifadesindekiyle kartrmaynz.)
Bir kez daha ayrntlar iin Cushinge
(1981) baknz.
Bu tablo ve bu konudaki dier tablolar
Kaufmannn yaynlanm tablolarnn
ksaltlm biimleridir. Daha aynntl
tablolar iin Cushing'e (1981) baknz.
Burada Bucherer'i atlyoruz.
Kaufmann 1902, 56. (Kendi evirim .U
Kaufm ann'n0TabIo 15.2'de ilk
kutucuktaki sayy (1 /2) arpanyla ve
son iki kutucuktaki saylarn her birini
de (1/4) arpanyla arptn not
etm ek nemlidir.
Kaufmann 1905, 956. (Kendi evirim.)
Planckm yeniden deerlendiriinin
mantksal ve dnsel adan
gerektirdii sonular Zahar (1978)
tarafndan dikkatli ve k bir biim de
ele alnmtr.
Planck 1906a. N ew ton'un ikinci
yasasnn uygun bir ekilde

deitirilmi biim i burada


=

diye verilir.

Planck 1906a, 136. (Kendi evirim.)


Planck 1906b.
Bu ayrntlar iin Cushinge (1981)
baknz.
Cushinge (1981, (4.36) denklemine ve
bu denkleme ulalm asna yol aan
tartmaya) baknz.
Yukarda 10. N otta ve ona elik eden
metinde grdmz gibi z tek
bana p erilik yarapn
belirlediinden ve bu da sonrasnda
(yukarda 9. N otta gsterildii gibi)

p = m(v)u y e y l atndan, bunu


anlamak zor deildir.
Bu, elektromanyetik birimler
cinsinden ejm0 =1,878x10 1 emujg idiBunun aka grlebilir olduunu
demek istemiyoruz, ancak (15.4)
denkleminden byle olduu akla
yatkndr. Planckm zmlemesinin
ayrntlar iin Cushing'e (1981, 11435, zellikle (4.34) ve (4.35)
denklemlerine) baknz.
(15.3) ve (15.4) denklemleri bile,
z/y ce p olm asn gerektirdiklerinden
bunun byle olduunu olduka ak
hale getirirler.
Planck 1907. Burada a ,
v /cm cinsindendir.
e/m0 = 1,72 x 107 emujg idi.
Einstein 1907, 439. (Kendi evirim.)
Bestelmeyer 1907.
Bucherer 1909.
Neumann 1914.
ekil 15.8 N eum annn (1914) ekil
18ine dayanmaktadr.
Guye ve Lavanchy 1915.
ok daha yakn zamanlarda benzer
eyler olmutur. rnein Feynm ann
P nn bozulmas iin kuram
dramatik bir durumdur; kuram ilk kez
ne srldnde en azndan tane
deneyle uyum iinde deildi, ancak
bunlarn tmnn daha sonrasnda
dora olmadklar kantlanmt.
Feynm ann ve G ell-M anna (1958)
baknz.
Verilerin anlam nn ya da neminin
(verilerin zmlenmesinde
kullanlan) kuramsal bir zemine olan

Notlar

39

40

bu ballndan bazen gzlemlerin


kuramla doluluu diye sz edilir.
Hem boylam asna hem de enlem esine
ktlelerin kullanlmas nedeniyle
ortaya kan karkln btn
tartmasn burada atlyoruz.
Ayrntlar iin Cushinge (1981)
baknz.
Burada yalnzca Abraham n ve
Lorentz'in modellerini ele alyoruz,
ancak Buchererinkini ie
kartrmyoruz, nk bu sonuncusu
daha ok uzun zaman ncesinden
ciddi ekim eden elenmiti.

14
15
16
17

mutlak bir ezam anllk sz


konusudur.
rnein Tangherlini'ye (1961) ya da
Mansouri ve.Sexla (1977a, 1977b,
1977c) baknz.
Einstein 1905a, 895. Buradaki alnt
Einsteindan (tarihi belirsiz a, 41)
alnmtr.
Zahar 1989, 28.
Einstein 1905a, 921. Buradaki alnt
Einstein'dan (tarihi belirsiz a, 65)
alnmtr.
Einstein 1954d, 228.

18
19 {c*'/2 Y = t2 + (vAt'/2 Y

eitliinden

(baknz ekil 16.4)

At' = (2 f/c)lJ\ ~(vjcf = A t j- ( v f c f

VI. BLM
Kelvin 1901, 1-2.
Einstein 1949a, 31, 33.

16. KO NU

1
2
3
4
5
6
7
8
9

10
11
12
13

Clark'ta (1972, 32) alnt olarak


verilmektedir.
Frank 1947, 49-50.
Einstein 1949a, 9, 11.
Einstein 1982.
Frank 1947, 75.
Frank 1947, 232.
Einstein 1949a, 21.
Einstein 1949a, 53.
Bir baka deyile, eger yalnzca x in
fonksiyonu olan, ama ayn zamanda
rn in fonksiyonu olmayan rasgele
seilm i bir/te) alnr ve (14.16)
denkleminde yerine konulursa, (/(x),
x e de bal olmad srece) bir
eliki oluur.
Einstein 1905a, 8 9 1 -2 . Buradaki alnt
Einstein'dan (tarihi belirsiz a, 37-38)
alnmtr.
Einstein 1905a, 8 9 3 -4 . Buradaki alnt
Einsteindan (tarihi belirsiz a, 39-40)
alnmtr.
Selleri (1994) bu soruyu yakn
zamanda yeniden ne karmtr.
Selleri'ye (1994) baknz. zellikle,
olas bir set aada (16.5)
denkleminde verilen Lorentz
dnmleriyle neredeyse zdetir,
ancak son denklem t = y~h ile
deitirilmitir; bylece imdi btn
eylemsizlik ereveleri arasnda

20

21
22
23

ederiz.
Bu arada, hzla hareket eden bir
cism in grsel grnnn ksalm
olduu deil dndrlm olduu
ortaya kar (Weisskopf 1960).
Frisch ve Smith 1963,
Fock 1959, 12-14.
Bir baka deyile,

u'x = dx'/dt' = (dx'/dt)/(dt/dt') ve


Uy = dy'/dt' = (dy'/dt)/(dt/dt')- (16.5)

24

denklemlerinin trevlerinin dorudan


doruya alnm as sonrasnda (16.6)
denklemlerine yol aar.
Burada B M ubuk mknats tarafndan
(mknatsn kendi durgun
erevesinde) retilen statik manyetik
alandr.

17. KO N U

1 Xv = c olduundan,
/ = (1- (v/c)y olduu ortaya kar.
2 (16.1) denkleminden

olur. Bununla ve bir nceki N o tun


sonucu ile (17.1) denklemi hemen
elde edilir.
D aha nceki akl yrtmedeki tek
deiiklik, birbirini izleyen iki dalga
cephesinin hareket eden B
gzlem cisini gem esi iin gereken (A
tarafndan belirlenen) t sresinin
imdi t = (A + v(cos 0)t)/c olmasdr.

Doal olarak, (17.4) denklemi klasik


olarak A kaynann ortama (etere)
gre hareketsiz olarak kald durum
iin kartlr. Eer hem A kayna

293

Notlar

hem de B alcs (her biri etere gre


llrken) hareket ederse, o zaman
Doppler kaymas iin - v, A nn B 'ye
gre hz olmak zere (y/c)'nin birinci
kuvvetine kadar - olan klasik ifade
birinci kuvvete kadar grelilikle '
uyuan ifade ile uyum iinde olur,
te yandan bu, bir kez (y/c)2 gibi
daha yksek kuvvetler tutulduunda
artk doru olmaz.
Ksm 16.4'te zamann genilemesi
etkisine bir dnce-deneyi tezi
araclyla ulatk, ancak (16.1) .
denklemini dorudan doruya (16.5)
denklemlerinin sonuncusundan da
elde edebilirdik.
Burada bu sonucu hibir ekilde
karmaya alm adan yalnzca
belirtiyoruz. (Ayrntlar iin Einsteina
(tarihi belirsiz a, 51-4) ya da
Jack so n a (1975, (11.149) ve (7.11)
denklemlerine) baknz.) Yine de, bir
kez daha nem li olan nokta (17.5)
denklemlerinin sonularnn Maxwell
denklemlerinin biimlerinin
deimeden kalm asnn - bir baka
deyile, greliliin iki aksiyomundan
birinin - istenm esini izlemeleridir.
]ackson 'a (1975, 22>6 baknz.
Kolaylk olmas bakmndan burada
gz nne aldmz dzlem dalga
dzenlemesi iin |E I = I B I olan
(Gauss birimleri gibi) birimleri
kullanyoruz.
Einstein 1905a, 914. Buradaki alnt
Einstein'dan (tarihi belirsiz a, 58)
alnmtr.
New tonun ikinci yasasnn daha ok
bilinen F - m a hali yalnzca m ktlesi
v hz ile deimedii zaman
geerlidir.
p momentumu p = m\ ve a ivmesi de

a - dv/dt diye tanmlandndan, bu


durumda F - m a ve F=dpldt
denklemleri zdetir. Bununla
birlikte, greliliin geerli olduu
durumda olduu gibi m =m (v )
olduunda, o zaman doru olan
F -d p /d l biimidir. (17.9) denkleminde
vxB iki vektrn vektr arpmdr,
burada (vxB)x - v}jBz- B yv,'d ir ve bu
vektrn y ve z bileenleri, srasyla
ix, y, z)'nin periyodik
permtasyonlar alnarak bulunur.

294

11
13
13
14

15

16
17

18
19

20

Einstein 1905b, 6 4 0 -1 . Verilen


referans Einsteinadr (tarihi belirsiz ,
b, 70-1).
Einstein 1905b, 641. Buradaki alnt
Einsteindan (tarihi belirsiz b, 71)
alnmtr.
Chang 1933. Bu problemin zellikle
anlalr bir aklam as iin D ebs ve
Redheade (1996) baknz.
zel greliliin ortak bir eylemsizlik
erevesinde saatlerin ezamanl hale
getirilmesine izin verdiini
anmsaynz. (Einstein'n bu konu
zerindeki kabullerine gre)
yaplm asna izin vermedii, farkl
eylemsizlik ereveleri arasnda
mutlak bir ezamanlln
kurulmasdr.
ikizler paradoksu zerine ok farkl
(kk bir aznlka benimsenen) bir
gr iin Sach sa (1971) ve ald
konuma kar daha sonrasnda verilen
gl (olumsuz) yantn (.n.: sayca)
stnlne baknz.
M iller 1981, 261-2.
Fock 1959, 212-14. Aslnda Fockun
ifadesini (onun (62.16) denklemini)
(17.16) denklemini - (17.15)
denklemimizle kolayca
karlatrlabilmesi asndan - elde
edebilmek iin yeniden yazdk.
F o ckun akl yrtmesi (y/c)2
kuvvetini ierecek kadar verilmitir ve
bu nedenle yalnzca (17.17) denklemi
kesin olarak geerlidir.
Hafele (1972); Hafele ve Keating
(1972).
K sm 1 6 .3 'te de iaret ettiim iz
gib i, ey lem sizlik ereveleri
arasnd a m utlak bir ezam anlla
sah ip o lacak ekilde dzenlem e
yapm ak tam am yla tutarldr.
Bu konu zerinde farkl grler iin,
rnein Maxwelle (1985) ve Stein'a
(1991) baknz.

18. KONU

Doal olarak, kesin olarak konuacak


olursak, bu denklemin sa tarafndaki
M nin sa alt kesinde de bir g
harfi bulunmaldr, ancak burada
konuyla ilgili noktay vurgulamak iin
tartmay m zerinde odaklyoruz.

Notlar

Einstein 1907. Pais (1982, 9. Konu),


Ensteinn zdelik ilkesini buluunu
anlatr ve bu 1907 makalesinin
ierdiklerini ele alr.
3 Einstein ve Infeld 1938, 214-22.
4 Einsteinn bu (Einstein 1911)
makalesi ve bu konuda szn
ettiimiz E insteinn genel grelilik
zerine olan dier nemli
makalelerinden bazlar, Lorentz et
a l .'de (tarihi belirsiz) bulunabilir.
5 Clark'ta (1972, 222) alnt olarak
verilmektedir.
6 Clark'ta (1972, 252) alnt olarak
verilmektedir.
7 Hon 1996.
8 Harrison 1981, 183. Bu de Sitter
(1917) zm sfr olmayan bir
evrenbilimsel (kozmolojik) sabit
(aada Ksm 18.4'e baknz) iindir.
9 Doal olarak, bu benzerliin
kusurlarndan birisi daha byk olan
topun (ekli bozulmam olan arafn
dzlemine dik ynde, aaya doru
etki eden) arln, araf zerindeki
hareketin etkisini geometrik terimlerle
'aklam ak' am acyla kullanmasdr.
Yine de, bu benzerlik grsel olarak
yardmc olabilir.
10 Clark'ta (1972, 493-4) alnt olarak
verilmektedir; W hitrowa (1973, xii)
da baknz.
11 Einstein 1911, 908. Bu referans
Einstein (tarihi belirsiz c, 108)'e
karlk gelmektedir.
13 Einstein 1916, 822. Bu referans
Einstein (tarihi belirsiz d, 163)e
karlk gelmektedir. Bu sonucun
modern bir karm iin Fo ck'a (1959,
200- 2) baknz.
13 Bu lmlerin ve sonularn
duyurulduu toplantnn dramatik bir
yks Eddington'da (1920, 114-16)
ve W hiteheadde (1967, 10-11)
bulunabilir.
14 H olton'da (1968, 653) ve Bernstein'da
(1976, 144) alnt olarak verilmektedir.
* Bir baka deyile,

18
15
20
31
32
33
24
35
36

[ i - ; r f s - (c ;M / r)= -(G -M n / r 0 ) ] '

27
28
39
30

31

16
17

d r /il

zebiliriz ve (18.3) denklemine


ulamak iin kan sonucu ro'dan 0a
dek integre ederiz.
Einstein 1917b.
Shipman 1976, 268-78; Gott et al.
1977, 86; Bose 1980, 9 1 -2 ; Harrison
1981, 298.
Shipm an 1976, 268-78; Gott et a l
1977, 90; Bose 1980, 92.
Model evrenimizdeki btn
maddenin, m ktlesinin (diyelim, bir
yldz) tesindekiler de dahil
genilediinin farknda olunuz.
Bu r yarapndaki krenin
ierisindeki ktle tam olarak
p younluu kere bu krenin hacmi
olduundan ve ka hz da ^2GM/r

32
33
34

diye verildiinden, (18.4) denklemini


hemen elde ederiz. Ka hz,
paracn toplam enerjisinin (kinetik
enerjisi ile ktleekimsel potansiyel
enerjisinin toplam) sfr olmas
koulu ile tanmlanr, bylece
(ktleekimsel potansiyel enerjinin de
sfr olduu) sonsuzda anca hareketsiz
hale gelir.
Gott et al. 1977, 83; Harrison 1981, 89-92.
Harrison 1981, 10. Konu.
Kk (y/c) deerleri iin (17.1)
denkleminden
i - ( u/c) buluruz.
(18.6) denkleminde A0 n uzakta
bir gkadadan (uzun zaman nce)
yayld zamanki ve X da burada

hAv = - M = AV = (C,M /rj(/c 2 ' ] '

Bu, frekanstaki nem siz deiiklik


kk olduundan yalnzca yaklak
deerdir.
Pound ve Rebka 1960.
Clem ence 1947.

Newton 1952, III. Kitap, 28. ve 31.


Sorular, 529 ve 542. (BK 34, 529, 542)
Harrison 1986.
Koyre 1957, 187-8.
Newton 1952, III. Kitap, I. Blm, 28.
Soru, 529. (BK 34, 529)
Newton 1934, III. Kitap, Genel
Scholium, 544. (BK 34, 370)
Thayer 1953, 50-1.
Newton 1934, III. Kitap, XIV.
nerme, II. Sonu, 422. (BK 34, 287)
Thayer 1953, 57.
Enerjinin korunumundan

33

D nya'da alnd zamanki dalga


boyudur. (Bu kabul genellikle
evrenbilim kitaplarnda kullanlandan
farkldr.)
Bunun niin akla uygun olduunu
grmek iin yine klasik bir benzerini
kullanabiliriz. Belirli bir O

295

Notlar

gzlem cisine gre gkyzndeki


btn cisim lerin O dan bir v hzyla O 'dan cism e olan r (vektrel)
uzaklna orantl (v =ar) bir hzla uzaklatm varsayn. imdi bu
ekilde uzaklaan A v e B diye iki
cism i gz nne alnz, yle ki vA- a r A
ve vg- a r B olsun. Bu durumda A 'n n
B 'ye gre hz tam olarak
v ab = v a - V b

30
37
38

39

40
41
42

d r = g ^ d ^ 'd *:1'

43

c~dt2 - K2()dr2 sc2dt2- il2

olan Robertson-W alker metrii diye


anlan metrikten karlr. (Aslnda
bu, yalnzca zel bir durum iin
Robertson-W alker metriidir, ancak
burada aklamay amaladklarmz
iin i grecektir. D aha fazla ayrnt
iin B osea (1980, 79-87) baknz.) Bu
denklemde t evrenin genilemesiyle
birlikte giden belirli bir erevedeki
uzay-zam an iin kozmik bir zamandr
(Bose 1980, 81; Harrison 1981, 216).
Ik nlar iin jeodezikler d s - 0 ile
tanmlanrlar.
Bir baka deyile,
f. = Rr = (r/ r)( - Ht
ve sonrasnda
olur, burada

M o = ('o )M 'o )dlr-

44

In jeodezikleri iin ds =

olduundan, [ t - t 0) ^ ( / c elde ederiz.


Bu, bir nceki notta verilen alm ve

296

VII. BLM

= a (r A ~ r B ) = a r /la

olur. Ancak bu akl yrtme


seeceim iz her O balang noktas
hakknda yaplabilir.
Bose 1980, 92.
Waldrop 1991.
Bu noktalarn bir tartmas iin ve
allm parlak gkyz paradoksunu
bozan dier etmenler iin Harrison'a
(1981, 255-9) baknz.
Shipm an 1976, 132. Bu ve zellikle de
daha uzaktaki cisim lere olan
uzaklklar yalnzca yaklak
uzaklklardr ve ayn gkada iin farkl
referanslarda birbirinden iki ya da
kat kadar farkl saylar bulunur.
Eddingtonda (1926, 6) alnt olarak
verilmektedir.
Bose 1980, 77; Harrison 1981, 361.
Bu, hom ojen, izotropik bir evreni
betim leyen ve
-

A/A = R(t0)/R(t) ilikisi sonrasnda


(18.8) denklemine yol aar.
45 Genileyen bir evrendeki eitli ufuk
tiplerinin dikkatli bir tartmas iin
Harrisona (1981, 19. Konu) baknz.

Einstein 1949b, 667.


Bohr 1949, 210, 232-3.
Clauser ve Shim ony 1978, 1881.

19.

KONU

Doal olarak, salan bu ma


enerjisinin frekansnn sourulan
mannkiyle ayn olmas gerekmez.
Bylece, eer scaklk ekil 19.1deki
erinin tepe noktas grlebilir
blgenin ok altnda olabilecek
ekilde olsayd ve grlebilir
blgeden k bir kara cisim zerine
tutulmu olsayd, bu durumda bu
kara cisim gerekten de kara
grnrd.
2 ekil 19.1im iz Leightonun (1959, 61)
ekil 2-1inden uyarlanmtr. Bu ekil
(ekil 19.3 gibi) burada kara cisim
m as erilerinin nitel davrann
gstermek am acnda olduundan,
p ve X nn birimleri ak olarak

gsterilmemitir.
Bir baka deyile, yarm dalga
boylarnn (li/l) bir tamsay kat (n) ,

uzunluuna uygun gelmek

zorundadr.
4 Jmmer 1989, 11.
D v frekans ve A dalga boyu arasnda

Xv = c ilikisi vardr, burada c k

6
7

hzdr.
Kuhn 1978.
Ayrntlar iin Jam m era (1989, 7-18)
ve K lein'a (1962) baknz. Planck'm
zgn makalelerinin konuyla en ok
ilgili olanlarndan bazlar ngilizce'ye
evrilmi olarak ter Haar'da (1967)
bulunabilir. Planck'n alm alarnn
ok farkl - ve biraz tartmaya ak bir yorumu iin Kuhna (1978)
baknz. Aslnda, Planck'n uzun
dalga boylarndaki kovuk mas iin
deneysel verilerden haberi olsa da o

Notlar

srada R ayleigh-Jeans formlnden


habersiz olduu grnyor.
Kleinda (1962, 468) alnt olarak
verilmektedir.
Klein (1962) ve Kuhn (1978),
Planckn ileri srldne gre
Boltzm ann'n istatistiksel mekanikteki
yntem ini izledii gz nnde
bulundurulduunda, Planckn sayma
yordam nn rasgelelii zerinde (ve
kendi iindeki tutarll zerinde bile)
ok farkl grtedirler.
Clarkta (1972, 95) alnt olarak
verilmektedir.
Planck 1949, 45.
Bunun ayrntl bir tarihsel durum
incelemesi Heilbron ve Kuhn'da
(1969) bulunabilir,
Dairesel bir yrngenin kararll
mt2/r = e2/r2 olm asn gerektirir,

18
19

20
21
22
23
24

25

bylece tr = i m v2 = ^ e2lr l ur ve bu
2

A x B = - B x A # B x A olduundan A

'

nedenle = ^ + (/ = _ i e 2^ dir. Bu
daha sonrasnda dorudan doruya
(19.4) denkleminde belirtilen sonuca
yol aar. (19.4) denkleminin (aslnda
Bohr tarafndan gz nne alman
durum olan) eliptik yrngeler iin de
geerli olarak kaldna dikkat ediniz,
ki bu sonu her ikisi de klasik
mekanikteki standart sonular olan
(baknz Goldstein (1950, 79-80)) Kepler'in nc yasasndan kan r = 2TOJ3/2m 1/2/e ve a = - e 2/(2E)
bantsndan elde edilir.
Bohr 1913, 7.
Bohrun (19.6) denkleminden (19.2)
denklemiyle verilen Balmer formlne
giderken izledii asl yol, kendisinin
(19.5) denklemiyle verilen
kuantumlama koulu - ki bu koul,
(spektrum izgilerinin gzlemlenen
desenini aklam ak iin gerektii gibi)
frekans (v/2)olan tek bir kuantum
yerine her birinin frekans (/2) olan n
kuantay temsil ediyordu - ile
oluturduu tutarszlk nedeniyle
bundan daha dolaylyd. H eilbron ve
K uhna (1969, 269-77) baknz.
Jam m er'da (1989, 77) alnt olarak
verilmektedir.
Bohr 1913, 15. Bohr, ayn makalenin
daha sonraki ksmlarnda (sayfa 2 4 25) yrngesel asal momentumu

kuantumlamak' iin genel kuraln en


sonunda verdi.
Yukarda 13. N otun balarnda
verilen ilikilere baknz.
Kuantum m ekaniinin bu iki
yorumunun kefedililerinin daha tam
bir yks iin Jam m era (1989, 5.
Konu) ve Cushinge (1994, 6. Konu)
baknz.
Jammer 1989, Ksm 4.2.
Faye 1991.
Beller 1983a, 155 ve sonras.
Pauli 1981, zellikle 4, 206.
Burada - metinde daha ncesinde de
olduu gibi - ilemsel tanm lar sz
ile bir niceliin, araclklaryla
llebildii ya da belirlenebildii asl
ilemler ya da yordamlar cinsinden
tanmlarn anlatm ak istiyoruz.
Bu tr deime zelliinin
bulunmamas iin bilinen bir rnek,

26

27
28
29

ve B diye iki vektrn vektr


arpm ile salanr. Sonucun iki
ilemin hangi srayla yapldna bal
olmas durumuna (gnlk olgular
dnyasndan) yaln bir rnek olarak,
nce ii dolu bir tabancann tetiini
ektiiniz ve sonrasnda da silah
banza dayadnz durumu gz
nne alp, btn bunlar tam
tersinden yaptnz durumla
karlatrnz.
Doal olarak, Einstein iin nedensel
yerel olarak nedensel anlamna
geliyordu. Bir baka deyile, Einstein
yerel olma zelliine fiziin temel bir
ilkesi olarak kesinlikle balyd,
bylece anlk bir uzaklkta etkiyi
onaylamyordu.
Klein 1964, 5.
Einstein 1917a, 128. Buradaki alnt
van der W aerden'den (1967, 76)
alnmtr.
Jam m er'da (1989, 258) alnt olarak
verilmektedir. De Broglienin nemli
olduuna inand bir benzerlik
aadaki gibidir. Klasik optie
egemen olan dalga denklemi, uygun
bir limitte geometrik optie yol aan
bir biim de yazlabilir. Optikle ilgili
denklemlerin bu limit alndktan
sonraki biim i, matematiksel olarak
parack mekaniindeki denklemlere
(Ham ilton-Jacobi biimine) (bir baka
deyile, N ew ton'un ikinci hareket

Notlar

30
31
32
33
34
35
36

37
38
39

yasasna) benzerdir. Geom etrik optik


(ya da n optii) dalga optiinin bir
limit alndktan sonraki durumu
olarak ortaya kt iin, de Broglie
ve - daha sonra - Schrdinger klasik
parack mekaniinin aradklar dalga
mekaniinin bir limit alndktan
sonraki durumu olarak ortaya
kacan umut ettiler. Optikle
parack mekanii arasndaki
benzerlik ve bunun dalga
mekaniinin biimlendirilmesinde
oynad rol iin G oldsteine (1950,
Ksm 9-8) ve Cushing'e (1994, 106 ve
orada sz edilen referanslara) baknz.
Klein 1964, 4.
Klein 1964, 43.
Hendy 1984, 7.
Bohr 1985, xix.
Beller 1985, zellikle 340,
Beller 1983b; Cassidy 1992, 11. Konu.
Cushing 1994, 118-23. D e Broglie'nin
burada ve Cushing'de (1994)
dolaysyla anlatlan bilinen
kuramdan yeterince ok fark eden
daha nceki pilot dalga kuramnn bir
deerlendirmesi iin V alentiniye
(1997) baknz.
H eilbron 1988, 203-4.
Heilbron 1988, 211. Burada alnt
olarak verilen sz N athan Rosen
tarafndan sylenmiti.
Heilbron 1988, 219.

3
4
1

7
8
9
10
11
12

[A, B\ s A B - BA 'dr. Eer A v e B


sra deime zelliine sahipseler, o
zaman [A, b ] = 0 olur; deilseler

[ ,B ] *

oo diye almak ok daha

298

0 'dr.

rnein, kuantum

mekaniinde p x , _ j i l e m c i s i ile
temsil edilir, bylece j(x), x'in
herhangi bir trevlenebilir fonksiyonu
iken [jc.pj]/" = i/ olur. Hem &p iw
hem de

uygundur. Bu kabulle, izin verilen,


snrl durum enerjileri pozitif olur.

deikenlere olduu gibi t zamanna


da bal olsa da, gsterimi
kolaylatrmak iin sk sk zaman
bamlln sakl tutarz. Kolaylk
olmas bakmndan (x,y,z ) uzamsal
deikenlerinin tm kmesini temsil
etm ek iin de sk sk yalnzca x i
kullanrz.
ekil 2 0 .8 imiz Eisberg'in (1961, 306)
ekil 10-2sinden uyarlanmtr.
D irac 1958, 3.
Dirac 1958, 3.
Dirac 1958, 3 -4 .
D irac 1958, 4.
Planck 1949, 135-8.
A v e B diye iki ilem ci eer AB = BA
eitliini salyorsa sra deime
zelliine sahipler denir. Bu zellii bu
operatrlerin [a , b \ komtatr
cinsinden tanmlayabiliriz, burada

20. KO NU
Bu, E mtfP+K ile (17.11) ve (17.12)
denklemlerinden kar.
imdiye kadar verdiimiz rneklerde,
bilinen potansiyel enerjinin uzaysal
sonsuzda sfr olmak zorunda olduu
kabuln benimsemitik. Bu,
potansiyel enerjiyi kendi setiimiz
herhangi bir referans noktasnda sfr
olarak tanmlayabildiimizden fiziksel
olarak gereki durumlarda her zaman
olasdr. Bununla birlikte, imdi ele
almakta olduumuz sonsuz
byklkte duvarlar arasndaki bir
potansiyel kuyu iin kutunun
ierisinde V = 0 diye ve duvarlarda da

ekil 2 0 .5 imiz Goldberg et a l.'n


(1967, 184) ekil 5 nden
uyarlanmtr.
Born 1926, 863.
P ve // genel olarak uzamsal

13

in sfr olduu hibir

olas durumun (ya da derlemenin)


olmad, (burada yalnzca
belirttiimiz ancak kantlamadmz)
anlalmas kolay bir matematiksel
sonutur. Bu, (20.11) denklemi iin
matematiksel bir temel oluturur.
Eer
E\= C (burada C n in kendisi
de genel olarak bir ilemcidir) ise, o
zaman (20. 10) denkleminin
matematiksel adan kesin ifadesi
a a a b > |{c)|/2 dir. M etinde (20.10)

denklemindeki b'nin (bir <// kuantum


durumu iin) hi sfr olup
olamayaca, C n in biim ine baldr.
C, [x ,p ,]= i de olduu gibi yalnzca
bir say olduunda (aslnda, birim
ilem cinin sabit bir kat olduunda), o
zaman b asla sfr olamaz ((20. 11 )
denklemine baknz).

Notlar

14

15
16

17
18

19
20

21

Kuantum mekaniinin Kopenhag


ekolnn eitli yelerince yaplan
farkl yorumlarnn bir tartmas iin
Cushinge (1994, 27-32) baknz.
rnek olarak, Leighton'a (1959, 86- 8)
ya da Esberge (1961, 156-9) baknz.
Aslnda Heisenberg (1927),
belirsizlik makalesinde imdi artk
nl olan bir sper m ikroskop
dnce deneyi kulland, ancak akl
yrtmesinin genel doas burada
kullandmzla ayndr. (Wheeler ve
Zurek'e (1983, 6 2 -8 4 , zellikle 64)
baknz.)
D irac 1958, 7-8.
ekil 20.10 son derece ematiktir ve
bir nn ayrld, iki farkl yol
boyunca yolland ve sonrasnda (bir
ekran ya da alglayc zerinde)
belirli bir noktada tekrar bir araya
getirildii herhangi bir dzenlemeyi
temsil etmek amacndadr. ekil
20. 11 de kabaca resmedilende olduu
gibi bir ift-yark dzenlemesi, bu
dncenin genel bir uygulamasdr.
D irac 1958, 8.
Bu tip dnce deneyi Feynman'da
(1965, 127-48) da ele alnr. ekil
2 0 .I l imiz Feynm ann (1965, 136)
ekil 3 0 undan uyarlanmtr.
Bu ift yark deneyinin modern ve
artlm bir biim i yakn zamanda
yaplmtr ve bir kez daha tek foton
giriim etkisini gstermitir
(Godzinskiye (1991) baknz).

s Bu arpm biim i, birbrleriyle


etkileimde bulunm ayan (1 ve
gsterilen) iki sistem iin olan
Schrdinger denklemindeki
(i d r/dt

2
3
4
3

jam m er'da (1989, 366) alnt olarak


verilmektedir.
Heisenberg 1958, 5 5 -6 .
Born 1971, 91.
Hughes 1990.
Fiziksel gzlenirleri temsil eden bu
ilemciler zerindeki her zamanki
kstlama Hermitik ( A = A+ )
olmalardr;, bylece zdeerleri
gerel nicelikler olur.
(21 . 1 ) denklemine bir rnek olarak,
A = - i d/dx diferansiyel ilemcisini,
y/=ej'"' zdurumunu ve Xp
zdegerini gz nne alnz.
ekil 2 1 .3 mz Cushingin (1994, 35)
ekil 3 .1 'inden uyarlanmtr.

= H ' f ) h Hamilton

fonksiyonunun, deime zelliine


sahip olan iki terimin toplam
{H = H\+H2) olmas gereinden
kar. Burada - sk sk rneklerde de
olduu gibi - Planck sabitinin h = 1
deerine sahip olduu birimleri
setik.

Elektronun spininin bykl h /2


olarak llr. Eer uygun birimler
seersek, bunu 1 deerine
drebiliriz. Bu spinin herhangi bir
ynde llen deerinin her zaman ya
+ 1 (yukar) ya da -1 (aa) olmas,
doann (kuantum mekaniinin
formalizminin iine katlm) bir
gereidir. Bunlar, bu spin iin izin
verilen tek zdeerlerdir, bylece
yalnzca iki tane zdurum bulunur:
X = +1 e karlk gelen
ve

x_ = - 'e karlk gelen

10

11

i d r/dt = n denkleminin genel


zm

21. KONU
!

2 ile

) olarak verilir.

Bu genel zmn kantnn


anlalmas (bu zmn dorudan
doruya trevinin alnm as ve
Schrdinger denkleminde yerine
konmas ile) kolaydr ve kuantum
mekanii zerindeki neredeyse her
standart kitapta bulunabilir. Bununla
birlikte, burada amaladklarmz
bakmndan gereksindiimiz tek ey
byle bir zmn var olmasdr. Bu
zmn fonksiyonlar, matrisler ve
stun vektrleri cinsinden ak bir
biimde temsil edilmesine
gereksinimimiz yoktur.
Bir baka deyile,
U {iF + 0 y m j + l l 0

=\dWldt+\dldt =i c ^ + ^ / a e

12

olur. Bu, iki zmn toplamnn


kendisinin de bir zm olduu
anlam na gelir. Genel olarak, eer
tm (f)ve y/ve iin A(#+ y/)=A(j>+A\{/
ise, A ilem cisine dorusal (lineer)
ilemci ad verilir.
Schrdinger 1935. Kedi paradoksunun
zgn ifadesi iin sayfa 812ye (ya da

299

Notlar

13
14
15

W heeler ve Zurek'e (1983, 157))


baknz.
Przibram 1967, 3 5 -6 .
ekil 2 1 .4 mz Cushingin (1994, 38)
ekil 3 .2 sinden uyarlanmtr.
(2 1 . 12 ) denklem indeki
gsterim i, u durum vektrnn v
durum vektr zerine izdm n
belirtir. Bu, a n un v tarafndan
kapsanan b ileen in i verir. Bu, l x
ynndeki birim vektr, r konum
vektr ve x de r'n in x ynndeki
bileen i iken, f .; = .* skaler (nokta

4
5
6
7
8
9

10
11

- i d/d ilem cisi ile temsil edildii ve

[x, />,]/ = i/ olduu anmsamrsa


kolayca grlebilir. Hem px 'in hem
de Ax 'in sfr olduu hibir olas

bozunm a yasa sn a uyduunu basit


b ir ekilde varsayyoruz ya da
bunun byle olduunu h i
dnm eden kabul ediyoruz,

durumun olmadn hatrlaynz,


bylece hem px hem de x ezamanl

burada r 0 asln da rnein yar


0 ,6 9 3 r 0 olarak tanm lanr.) Ksm
1 6 .4 te p - m ezonunun

16
17
18
19

12
13

bozulm asyla ilgili tartm aya


baknz.
D irac 1958, 8 -9 .
D irac 1958, 9.
D irac 1958, 9 -1 0 .
D irac 1958, 11, 13.

22. KO N U

1
2
3

300

Einstein et al. 1935, 777.


Bohr 1935.
Born 1971, ix-x.

olarak kesin deerlere sahip


olamazlar. 20. Konu'nun 12. ve 13.
notlarna da baknz.
Einstein et al. 'daki (1935) (9)(18)
denklemlerine de baknz.
Bunu zl bir matematiksel biim de
aadaki gibi grebiliriz. 1* ., ^ . ] = ^ ..
olduu gereini kullannz, P = p + p 2
ve X -X -X 2 diye iki ilemci
tanmlaynz ve sonra da dorudan
doruya hesaplam a yaparak
[X, P\ = 0 olduunu gsteriniz. Bu

VIII. BLM
Feynman 1965, 129.
Gell-M ann 1981, 169-70.
Bohr 1934, 53.
Heisenberg 1958, 46, 129.
Born 1951, 155, 163-4.
M oore 1989, 228.
von Neumann 1955, 325.
Einstein 1949b, 666.
Landau ve Lifshitz 1977, 2.
Bell 1987, 160.

Bu, kuantum mekaniinde p x 'in

bylece /te), x 'in herhangi bir


trevlenebilir fonksiyonu iken

ya da i) arpm na benzer. Burada,


ekird eksel bozunm a srecinin bu
trden kendi kend ine gelien
p aralan m alar iin olan her
zam anki stel N ( !) = N 0ex p (- / r )

m rdr. (T eknik olarak, yar m r

Born 1971, 158.


Born 1971, 164-5. >
Born 1971, 164.
Einstein 1917a.
Jam m er'da (1989, 344) alnt olarak
verilmektedir.
Okur, bu ksmda yaplan
zmlemeye gemeden nce
makalenin kendisini (Einstein et al.
1935) okumay yararl bulabilir.
Einstein et al. 1935, 777.

14

nedenle, hem X hem de P ezamanl


olarak llebilir ya da ngrlebilir.
Bylece (birbirleriyle deime
zelliine sahip olan) p ve X2y, p2 ve
x'i ngrebilm ek iin lebiliriz,
bylelikle birbirleriyle deime
zelliine sahip olmayan gzlenirlerin
(p ve x\ ifti ya da p 2 ve x ifti)
deerlerinin bilgisini elde edebiliriz.
Eer kuantum mekanii tam diye
kabul edilir ve bu nedenle sistemin
durumunun aslnda ne llecei
konusunda uzakta yaplan seim
tarafndan (istenildii kadar ksa bir
zaman sreci ierisinde) deitirildii
seenei ciddiye alnrsa, o zaman
EPR nin akl yrtnn kuantum
mekaniinin tamlgnn bu kuramn
yerel olmama zelliine sahip olmas
gerektiini gsterdiinin farknda
olunuz.

Notlar

15
16
17

18
19

20

2
22
23
24

25
26

Bunun bir tartmas iin Cushing'e


(1994, 8. Konu) baknz.
Belirlenimci bir dnya bu tr bir
durum iin bir rnek olutururdu.
Asl deneysel durum, bu yaln
demecin yle bir sonu karlmasna
yol aabileceinden daha karmaktr.
Sz konusu sorunlarn ayrntl bir
tartmas iin Clauser ve Shim onye
(1978) baknz.
Clauser ve Shim ony 1978, 1883.
Stapp (1989; 1990) yerel olmama
zelliinin Bell eitsizliinin
inenm esi sonucu zorunlu klndn
ne srer. Clifton et al. (1990) ve
Dicksori (1993) Stappn kantnn
geersiz olduu ynnde akl
yrtrler. Maudlin (1994, 121; 1996,
zellikle 2 8 5-6) Bell eitsizliinin
gzlemlenen inenilerini aklayan
herhangi bir fiziksel olarak yeterli
kuramn, yerel olmama zelliine
sahip olmas gerektii ynnde akl
yrtr. Bunlar, bu soru zerindeki
makalelerin yalnzca bir rneini
tem sil ederler - daha fazlas iin,
burada sz geen bu alm alarn
ierdii referanslara baknz.
Maudlin 1994, 135-40. rnein,
eitli olaylarn olum a olaslklarn
temel diye ve bir yerel olarak gizli
deikenler kmesi tarafndan
belirleniyor diye alm ak da kuantum
mekaniinin ngrleri ile elikilere
yol aar.
Maudlin (1994, 121; 1996, zellikle 2 856).
Bohm 1951, 61 4 -2 3 .
ekil 22.2'm iz Cushing ve
M cM ullinin (1989, 4) ekil 3 nden
uyarlanmtr.
Bu tartmada elektronlarn
kullanlm asnn hibir zel yan
yoktur. Aslnda, gerekte yaplan
deneylerin ounda fotonlar
kullanlr.
Peres 1978.
Bir baka deyile, bu ikilem dier
istasyonda her ne ayar seti seilm i
olursa olsun istasyonlarn birinde
belirli (ve sabit) bir sonucun
olduunun (en azndan aka
sylenmeden) varsaylmas ile
oluturulmutur.

27

i?{ a l (^ = |l + 2cos^-co5('2^jj

1 + costf) cos^
ekil 2 2 .3 te verilen grafii tm
0<fS<2^ aralna geniletmek iin,
j^ 'n i n

0 ve

180 etrafnda simetrik

olduu gereini kullanabiliriz:

Rfa)=R(-<t)=R(2 * - * ) .
23.

KO NU

3
4

Bu ksmn daha sonra gelen blmlerinde


bir kuramn hangi balamda formalizm
ve yorum diye blmlere ayrldn ve
bunlar arasndaki ilikiyi gsterirken,
burada yalnzca Bohm yorumundan sz
etmek yerine Bohm kuramndan sz
etmeliyiz. Bir_baka deyile, formalizmler
hem Kopenhag hem de Bohm iin ayn
olabilse de, yorumlan ve bu nedenle
kuramlan da farkldr. Bununla birlikte,
Bohm yorumundan ve Kopenhag
yorumundan sz etmek bilimsel yazn
dnyasnda o kadar ok kullanlr
olmutur ki, biz de basite bu standart
uygulamay izliyoruz.
Bu ve bundan sonraki konuda ortaya
konan sorunlar iin ayrntl
referanslar ve bu sorunlarn daha
ayrntl tartmas Cushing'de (1994,
zellikle 5-7. ve 11. Konular)
verilmektedir. Chicago niversitesi
Yaymevine daha ncesinde
yaynlanan m etinlerin zerinde bu
konuda kullanlmak amacyla
deiiklikler yaplmasna izin verdii
iin teekkr ederim.
D aha dorusu, y (bir ^ "H ilb ert
uzaynda) fiziksel sistemin durumunu
temsil eden bir vektrdr.
D aha ncesinde de belirttiimiz gibi,
bu ifigp/gt = Hiff 'dr, burada Hamilton
fonksiyonu - K sistem in kinetik
enerjisi ve V de potansiyel enerjisi
olm ak zere - H K + V dir.

Bu a fiziksel gzlenirleri yalnzca a,


zdegerlerine sahip olabilirler, burada

Ay/j = ajif/j 'dr.


6 Bu, A nn beklenen deeri olarak - bir
baka deyile, {^|a|(i/} diye - verilir.

Bu, tpk (21.9) denkleminde olduu


gibi y = 'Laky/k - ^ dir.

301

Notlar

Bolm 1952.

9 Burada V , bileenleri Vj-d ld x i olan

10

11
13
13
14

gradyan (.n.: ngilizcesi gradient)


ilemcisidir, bylece rnek olarak
(ii) 'de vx= (1m) 8SI8x olur, burada
S=S (3c,y,z,t)dir.
Bohm 1953. Bu soru zerinde daha
yeni baz almalarn bir tartmas
iin Cushing'e (1994, 9. Konu)
baknz.
Bohm 1952, 171.
Bohm 1952; Bohm et al. 1987. Bohm
ve H iley'e (1993), H olland'a (1993) ve
Cushing'e (1994) de baknz.
Bohm 'un lm yks iin
Cushing'e (1994, 4. Konu) baknz.
Bazen. Ehrenfestin teoreminin
N ew tonun ikinci hareket
yasasnn
= F(r)) kuantum
m ekaniinden ve Schrdinger
denkleminden yeniden elde
edilm esine izin verdii ne srlr. .
Bununla birlikte, bu teorem yalnzca

m[d2(r(t))/dt)=(F{r)) olduunu
belirtir, burada

= (y, |^|^ dir.

Genel olarak

doru deildir. Bylece,

15
16
17
18

19

20
21
22
23

302

olduu
nin

beklenen (ya da ortalama') deerinin


zaman iinde evrilii iin bile klasik
hareket denklemini yeniden elde
edemeyiz.
Bohm 1952,
166.
Bohm 1952,
168.
Bohm 1952.
169.
Bohm kuramnda, tm lmler
sonu olarak konumun lmleridir.
rnein, deney aralarnda okunan
deerler sonunda bir lm aletindeki
inenin konumu gibi bir eylere
der.
Shim ony 1984. Bohm 'un kuramnda
grelilik sorusunun yeri zerine
Cushinge (1994, zellikle Ksm
10.4.2) de baknz.
Maudlin 1994, 220.
Fine 1986a, 87.
Bu konu zerinde ayrntl referanslar
Cushing'de (1991) bulunabilir.
Bu, kukusuz Keplerin ikinci yasas
tarafndan zetlenen deneysel
verilerin son derece yeniden
kurulmu' bir biimidir. Bununla
birlikte, bunun vurgulamak
istediimiz nokta .iin yeterince drst

bir yalnlatrm a olduuna


inanyoruz.
2A Bell eitsizliini test etmek iin
deneyler yaplmtr ve bu gerek
deneylerin ayrntl bir zmlemesi
olduka karmak olsa da, ezici bir
biim de alnan ortak karar deneysel
sonularn Bell eitsizliini
inedikleridir. Bu deneylerden en
nemli olanlarndan birinin ayrntlar
iin Aspect et al.'a (1982) baknz.
25 Fine 1982a.
26 (K openhag ve Bohm yorum larnn
dnda) b iim sel olarak son derece
gelim i birka - burada ele
alm ayacam z ok sayda d ny a,
tutarl tarihler, eevresizlik (.n.-.
b irbiriyle eevreli olm am a hali),
kipsel ve kendiliinden oluan
.k gibileri - denem e daha
vardr. Bu ksm daki am acm z
herhangi bir yorum un yan t verm ek
zorunda olduu anahtar
konum undaki kavram sal sorulardan
b azlarm gsterm ektir. Biraz n ce
sz edilen tm bu dier taslaklar,
bu ksm da ortaya koyduum uz
zorluklar tartlr bir biim de
tatm in edici bir ekild e zm ekte
b aarsz olurlar. Bu denem elerin
bazlarnn tartm as iin A lb ert'a
(1992) ve B ag g otta (1992, 5. Konu)
baknz.
27 Genellikle varsaylan diyoruz nk bu
tr tartmalarda tipik olarak kabul
edilen arka plan varsaymlarndan biri,
zel grelilik kuramnn uzaysal olarak
birbirlerinden ayrlm olaylar arasndaki
anlk balantlar mutlaka dladdr.
Bu kuantum yerel olmama zellii
sorusunun aydnlatc ve dikkatli bir
zmlemesi iin Maudline (1994)
baknz.
28 Fine 1982b, 740. Burada kullanlan
ngrm ek bizim aklam akmza ve
bu aklam ak da bizim 'anlam a'm za
benzerdir.
29 Bohm 'un kuramnn teknik
ayrntlarnn gzel birer zeti Drr et
al. 'da (1996) ve V alentini'de (1996)
verilmektedir.
30 Bu hz, allm kuantum mekanikse!
/_>= |v/!2 olaslk younluu ve

j ( i hJlnffffVi}/* -y/*Vy/) akm

Notlar

younluu cinsinden tam olarak


v = y/p dir.
Bu tanm yapm ak iin gereken
kurallara uygun ilemler

16
17
18
19
20
21

4vs.^s)+I(v.s)=^pf+|
art (23.3) denkleminin
kullanlmasdr.

24. KONU

Okur, bu konuda aklanan baz


grlerin kitapta imdiye dek
bulunanlarn oundan daha
kuramsal ya da daha tartmaya ak
olduklarnn farknda olmaldr. Bu
konunun byk bir ksm, Cushingde
(1994, zellikle 8 -1 1 . konular)
bulunabilecek kapsaml bir durum
incelem esinin bir zetidir. Chicago
niversitesi Yaynevi'ne daha
ncesinde yaynlanan metinlerin
zerinde bu konuda kullanlmak
amacyla deiiklikler yaplmasna
izin verdii iin teekkr ederim.
2 Aslnda Dulem in, Quine'in ve kesin
olarak belirlenememe tezlerinin
arasnda yaplm as gereken ayrmlar
vardr (rnek olarak Hardinge (1976)
baknz). Bununla birlikte, biz'burada
basit bir ekilde D uhem -Q uine tezi
ifadesini ve kesin olarak
belirlenem em e terimini kaytszca
kullanyoruz. Yuri Balashova bu
nokta zerinde beni sktrd iin
teekkr ederim.
3 Duhem 1974, 180.
; Duhem 1974, 190.
5 Duhem 1974. 217.
6 Duhem 1974. 217.
7 Quine 1951, 39.
8 Quine 1951, 39-40.
0 Quine 1951, 40.
10 Quine 1951, 41.
11 Q uine 1951, 41.
12 Quine 1951. 43.
13 Ben-M cnahem 1990.
1J Laudan ve Leplin (1991) bu trden bir
kktenci ve evrensel
bclirlenemezcilie kar akl
yrtrler.
Ben-Menahem 1990, 267.

22
23
24
25
26
27

28

29

30
31

Einstein 1954e, 226.


Heisenberg 1971, 76.
van Frassen 1980.
M cM ullin 1984.
Hanle 1979, 268.
Harmke Kamminga beni Russell'n
(1917, IX. Konu, zellikle 199-208) da
belirlenim cilik ile belirlenemezcilik
arasndaki epistem olojik (ve deneysel)
ayrt edilemezliin lehinde akl
yrtt ve bu ayrt edilemezlii
kullanarak Laplace belirlenimciliin
sam a olduunu ne srd
konusunda nazike bilgilendirdi. Ona
bu ilgin ve konuyla ilgili referans
iin teekkr ederim.
Bu sorunun ayrntl bir tarihsel
incelemesi iin Cushing'e (1994,
zellikle 11. Konu) baknz.
Heilbron 1988, 219.
Heilbron 1985, 391.
Beller 1983b; Cassidy 1992, 12. ve 13.
Konular.
Selleri 1990; Cushing 1994.
Hamilton-Jacobi kuram yalnzca
Newtonun ikinci hareket yasasnn
farkl ve daha genel bir biimidir. Klasik
mekaniin dinamik denklemleri
Hamilton-Jacobi biiminde ifade
edildiklerinde, Bohm'un kuantum
mekanii iin elde ettii denklemlerle
gze arpan bir benzerlik tarlar. De
Broglie de bu benzerliin farkndayd.
Ayrntlar iin 19. Konu'daki 29. N ota
ve ayrca Cushing'e (1994, 5. Konu, 2.
Ek) baknz.
Bu (grelilie uygun davranan
paracklar iin ve kuantum alanlar
iin olan) kuramlar kovayant
olmadklar (bir baka deyile, tm
eylemsizlik erevelerinde ayn biime
sahip olmadklar) halde, gzlemler
iin bulunduklar ngrler standart
grelilikle badaan kuantum
mekaniinin ve kuantum alan
kuramnn ngrleriyle zdetir.
(Cushinge (1994, Ksm 10.4)
baknz.)
N elso 1966; 1967. N elsonun
stokastik mekanii ile standart
kuantum mekanii arasndaki iliki
zerine Cushing'e (1994. 159-62)
baknz.
Einstein 1950c; 1908; 1926.
Bu, kuantum mekaniinin
denklemlerinin farkl tabanlarda ya da

303

Notlar

32

33

34
35
36
37
38

39
40

41
42

gsterimlerde (ki bunlardan biri


Heisenbergin matris mekanii ve
dieri de Schrdinger'in dalga
mekaniidir) ifade edilmesine izin
veren matematiksel kurallara uygun
bir tekniktir.
Einstein'm belirli fiziksel olmayan
yerel olmama zellikleri nedeniyle
reddettii kendi 1927 tarihli gizli
deikenler kuram iin Cushinge
(1994, Ksm 8.3 ve oradaki
referanslar) baknz.
Bu, kuantum durumlarnn birbirlerine
dolanmas zelliinden sz etmektedir;
bu zellik (22.6a) ve (22.16b)
denklemlerindekiler gibi uzun erimli
ilintilerden sorumlu iken, bu kunatum
mekaniksel ilintiler araclyla bilgi
gnderilmesinde kullanlamaz. Cushinge
(1994,10. Konu, 2. Ek) baknz.
Einstein 1949a, 85.
Bohm 1952; Bohm et al. 1987.
Cushing 1990b, 10. Konu.
van Woodward 1986, 3.
Butterfield 1965. Yuri Balashova
Butterfieldn konumunun bu
konudaki tartmayla olan ilgisine
dikkatimi ektii iin teekkr ederim.
Butterfield 1965, 11.
Hi kukusuz okur, bu kitapta benim
tam da bu trden bir tuzaa
dmn saysz rneini
bulmutur.
Butterfield 1965, 5.
Bacon 1952, 45. ve 46. zdeyiler.
(BK 30, 110)

IX. BLM
Hertz 1900, 21.
Einstein 1934, 3 6 -7 , 60 (1954b, 274;
1954c, 266).
Einstein 1949b, 684.

25. KO N U

1
2
3
4
5

Frank 1949, 350.


Einstein 1954e, zellikle 22 5 -6 .
Ziman 1978, 9.
Zim an 1978, 28.
Einstein 1954f, 282.
6 Born 1971, 170.
7 Einstein 1954b, zellikle 272, 274.
8 Einstein 1954b, 274.

304

9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23

24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38

Einstein 1954g, zellikle 322; 1954e,


zellikle 226.
Burada bilim felsefesinin tanmlayc
yanlarna kar standart oluturan
yanlarndan sz ediyoruz.
Bu bile fizik tarihinde her zaman
grlen bir durum deildir.
Einstein 1954e, zellikle 225-6.
Schrdinger 1944, 74.
W atson 1970, 68.
M onod 1971, 102.
Luria 1973, 7.
Gould 1989.
M cM ullin 1978b, zellikle 232-3.
Laudan 1981, 9, 25, 34-44.
Friedman 1992, 143,
171.
Burtt 1927, 54.
Frank 1947, 36-44.
Kesin olarak konum ak gerekirse,
Hempel ve Reichenbach 1920lerde
V iyanadaki zgn grubun yesi
deildiler, ancak o sralarda Berlin'de
ayn kkten gelen bir grubun
yesiydiler. Bununla birlikte,
1920'lerin sonlarna gelindiinde
kesinlikle bu hareketin bir
parasydlar.
Poincare 1952, xxvi.
Poincare 1952, xxiii.
Duhem 1974, 31.
Hempel 1945.
Goodman 1946; 1965, 72-83.
Bloor 1976; Pickering 1984.
Kuhn 1970, 34.
Kuhn 1970, 76.
Kuhn 1970, 8 -9 .
Kuhn 1970, 94.
Zim an 1978, 3.
Ziman 1978, 99.
Holton 1973.
W eimer 1975.
P op per'm izinden gidenlerden b irisi
olan Im re Lakatos, zellikle b asit
b ir yan llam ac m odelde olduu
gibi tek balarn a b ilim sel
kuram larn yerine bilim sel
aratrm a program nn (ki bu
asln da yan llam a ile
biim len d irilm i, b irb irin i izleyen
ve birbirleriy le ilgili kuram lar
dizisidir) bilim d e doru
deerlendirm e birim i olarak
nem ini vurgulam tr. L ak ato sun
bilim sel aratrm a program larnn
yn tem b ilim i (MSRP)

Notlar

40

41
43

zerine olan alm alarnn kapsaml


tartmalar iin How sona (1976) ve
Lakatos'a (1978) baknz.
Burada verdiimiz taslan byk bir
ksm, Larry Laudann daha kk
hcreler ana blnm ya da l
bilim modelinin (Laudan 1984, zellikle
3. Konu; Cushing 1990b, 10. Konu,
.zellikle 287-8) zerine aklayc bir
yazdr.
Dilersek, bu tr deiimlerden
bilimsel (.n.: doktorluk, vs. gibi bir
i olarak) uygulama ve akl yrtme
zerindeki, daha ncesinde
(tmdengelen akl yrtmenin
allm kurallar gibi) gnlk
yaamdaki tezlere yerletirilen
normal, ortak akln isteklerinde var
olan kstlamalar darda tutabiliriz.
Bu tr zellik ler deim ez olarak
aln m o lsa la r da, k esin lik le
b ilim in y n tem in e zg d eildirler
ve bu n ed en le b ilim in tekil bir
ayrt ed ici zellii olarak
ku llan lam azlar (Cushing 1990a).
Fine 1986b.
Freud 1965, 158-9.

43

44

40

47

Monod 1971, 21. Monod burada


'nesnel' szc ile, - bilim adam
asndan - sezdirilenlerin ya da
gerektirilenlerin evrenin ileyiinin
belirli bir toplam amac ya da
hedefine gre ne olm ak zorunda
olduklar' ynnde daha ncesinde
hibir balla sahip olunmamasn
anlatmak istiyor.
Doann nesnel olarak
incelenm esinin zorunluluunun alt,
bir Nobel Fizik dl sahibi olan
Richard Feynm an (1965, 147-8)
tarafndan da izilmitir.
Bu grler, Monod (1971,169-72)
tarafndan gl bir ekilde ifade
edilmilerdir.
Yaamn ortaya knn rastlantya
kar zorunluluk yanlar zerine
M onodun yaptndan ok farkl bir
ekilde arlk veren bir gr iin De
Duveve (1995) baknz.
T elif haklaryla ilgili zorluklar
olm asayd, E in stein tarafndan
yazlm bu nem li denem elerin
birer kopyas bu kitapta yer
alacakt.

305

Genel Referanslar
Genel olarak geri planla ilgili bilgi ve tarih zerine balca kay
nak kitaplar iin, kolayca elde edilebilir referanslardan birkan
burada anyoruz.
Yeni Britannica Ansiklopedisi, 15. Bask (Britannica Ansiklopedisi, Chicago,
1977). Mikropedia, dnrler ve bilim adamlar zerine biyografik mal
zemeler iin eriilmesi kolay bir kaynaktr.
Robert M. Hutchins (editr), Bat Dnyasnn Byk Kitaplar (Britannica Ansik
lopedisi, Chicago, 1952). Bu (ngilizce) elli drt ciltlik eserde, Bat gele
neindeki en byk dnrlerin birounun en nemli almalar bu
lunabilir. Bu kitapta, olas her seferde verilen dorudan alntlarn kayna
olarak bu eseri kullandk. Notlar ksmnda bu kaynak, ilgili cilt ve say
fa saylar hemen ardndan belirtilmek zere, BK olarak ksaltlmtr.
Charles C. Gillispie (editr), Bilimsel Biyografi Szl, 14 cilt, (Charles Scribners Sons, New York, 1970-6). Bu kaynak, bilim tarihindeki byk-kk hemen hemen herkes zerine ayrntl ve gvenilir biyografik malze
me salyor ve her birinin bilime katklarn zetliyor. Notlar ksmnda bu
kaynak, ilgili cilt ve sayfa saylar hemen ardndan belirtilmek zere, BBS
olarak ksaltlmtr.
Morris R. Cohen ve I. E. Drabkin (editrler), Yunan Biliminde Kaynak Bir Kitap
(Harvard niversitesi Yaynlar, Cambridge, MA, 1948). Matematik, gk
bilim ve fizikle ilgili ksmlar, eski Yunanllarn bu konular zerine olan
almalar iin yararl bir referans salar.
William F. Magie, Fizikte Kaynak Bir Kitap (Harvard niversitesi Yaynlar,
Cambridge, MA, 1963). Bu, yaklak olarak 1600den 1900 ylna kadar
yaam olan bilimsel adan nemli birok kiinin ok ksa biyografik
yksn olduu gibi, bu kiilerin almalarndan alntlar da ierir. Bu
nemli zaman aral iin zgn tarihi malzemelere ulam arttrmak
amacyla, balca kaynaklar ayrntl olarak belirtmenin yannda, olas
her yerde bu esere de referans verdik. Bunlar, ilgili sayfa saylar hemen
ardndan belirtilmek zere, parantez ierisinde M ile listelenmilerdir.

306

Genel Referanslar
Konularda alntlandktan halleriyle metinler, ara sra asllarmdan yap
lan evirilerdeki deiimlerden tr Magieye danldnda bulunan
lardan bir para da olsa farkl olacaktr.
Paul Edwards (editr), Felsefe Ansiklopedisi, 8 cilt, (Macmillan Yaymclk irke
ti, New York, 1967). Burada, gnmzn uzmanlar tarafndan yazlm
denemelerde antik alardan modern aa dek yaam nemli dnr
ler zerine biyografik bilgiler ve bu kiilerin konumlar iin zet grler
bulunabilir.
Anton Pannekoek, Gkbilim Tarihi (Dover Yaymclk, New York, 1989). Bu ki
tap, antik alardan modem aa dek gkbilimdeki gelimeler iin iyi bir
zet verir.
Shmuel Sambursky, Socrates ncesi Dnrlerden Kuantum Fizikilerine Dein
Fiziksel Dnce (Pica Basmevi, New York, 1975). Bu kitap, eitli tarihi
dnemler zerine tantc denemelerle felsefi yazlardan alntlar ierir.
Sir Edmund Whittaker, Eter ve Elektrik Kuramlarnn Tarihi, 2 cilt, (Humanities
Basmevi, New York, 1973). Bu, elektrik ve manyetizmann, atom fizii
nin ve ekirdek fiziinin, ktleekimin ve kuantum mekaniinin eski a
lardan 1925 ylna dek tarihinin konuya egemen ve titiz bir sunumudur.
Whittaker ne kan bir kuramsal fizikiydi ve eitli tarihi gelimeler
nemli teknik ayrntlaryla ele alnmtr.
Heny A. Boorse ve Lloyd Motz (editrler), Atomun Dnyas, 2 cilt, (Basic Books, New York, 1966). Bu iki harika referans cildinin temel ilgi merkezi
atomik, nkleer ve kuantum kuramnn ierii ve tarihidir. Bu kitaplarda,
yaklak olarak 1600 ylndan gnmze dek yaam birok bilim ada
m zerine biyografik denemeler, almalarnn betimlemeleri, zm
lemeleri ve yazlarndan (tm ngilizce) alntlar vardr.

Bibliyografya

A d am s, C . ve T an n ery, P. (editrler)
(1905), D escartesn Eserleri (Fra. zgn
eser 'O euvres de Descartes'), (Leopold
eri, Paris).
A dler, C . G , ve C ou lter, B. L. (1978),
G alilei ve P isa K ulesi D en ey i, Am erican

Jou rn al o f Physics 46, 1 9 9 -2 0 1 .


A lb ert, D . Z. (1992), Kuantum M ekanii ve

Deneyim (Harvard n iversitesi


Y ayn lar, C am bridge, M A).
A rim et (1987), K um H esaps (aada
H ea th d e (1897), sayfa: 2 2 1 -3 2 ).
A risto (1942a), Birinci zm lem eler
(aada R o ss, I. Cilt).
A risto (1942b), F izik (aada R o ss, II.
Cilt).
A risto (1942c), G kler zerine (aada
R oss, II. Cilt).
A risto (1942d), N ikom akb osa Etik (aada
R o ss, V . Cilt).
A rm itage, A. (1938), K op em ik: M odem

G kbilim in Kurucusu (G eorge A ilen &


U n w in , Londra).
A sp ect, A ., D alibard, J. ve Roger, G.
(1982), Z am an la D eien

Becker, R. A. (1954), Kuramsal Mekanie Giri


(McGraw-Hill irketleri, New York).
Beer, A . (editr) (1968), G kbilim de

M anzaralar, 10 C ilt (Pergam on


Y ayn lar, N ew York).
Bell, }. S. (1987), Kuantum M ekaniinde

Sylenebilenler ve Sylenemeyenler
(Cam bridge n iversitesi Y aynlar,
Cam bridge).
Beller, M . (1983a), Kuantum Fiziinin

Yorumlarnn B alangc, 1925-1927.


Y ayn lan m am D o k to ra tezi, M aryland
n iversitesi.
Beller, M . (1983b), Sch rd in g erden n ce
M atris K uram , Isis 74, 4 6 9 -9 1 .
B eller, M . (1985), Pascu al Jo rd a n n
H eisen b erg in K esin O larak
B elirlenem em e ilkesin i Buluu zerine
O la n Etkisi, Arcbive fo r History o f Exact

Sciences 33, 3 3 7 -4 9 .
Beller, M . (1992), B o h run
T a m am laycln n D ouu : Balam ve
Sy leiler, Studies in History an d

Pbilosopby o f Science 23, 1 4 7 -8 0 .


B en -M en ah em , Y. (1990), zd e

z m ley iciler K u llanlarak Bell

B etim lem eler, British Jou rn al fo r tbe

E itsizlik lerin in D en ey sel T esti, Physical

Pbilosopby o f Science 41, 2 6 1 -7 9 .

Review Letters 49, 1 8 0 4 -7 .


B aco n , F. (1952), Yeni Organon
(H u tch in s'te I. K itap), 30. C ilt.
Baggott, J. E. (1992), Kuantum Kuram nn

A n lam (O xford n iversitesi Yaynlar,


O xfo rd ).
Ball, R. S. (1921), Zam an ve Gelgit, A y n

A k (M acm illan Y aym clk irketi,


N ew York).
B aron e, M . ve Selleri, F . (editrler) (1994),

Temel Fiziin Snrlan (Plenum


Y aym clk, N ew York).

B ern stein , J. (1976), Einstein (Penguin


K itaplar, N ew York).
Bestelm ey er, A. (1907), Sp ezifisch e
Ladung und G esch w in digkeit d er durch
R ntgen strah len erzeugten
K ath o d en strah len , A nnalen der Pbysik

22, 4 2 9 -4 7 .
Biagioli, M . (1993), Saray A dam Galilei:

M utlakiyet Kltrnde Bilim in


Uygulamas (C h icago n iversitesi
Y aynlar, C h icago).
B itb o l, M . ve D arrigol, O . (editrler)
(1992), E ntin Schrdinger: Felsefe ve

308

Bibliyografya
Kuartum M ekaniinin Douu (E ditions
Frontiers, G if-sur-Y vette C ed ex,
F ra n sa ).
B lackw ell, R. J. (1977), C h ristian
H u ygen sin arpan Cisimlerin

Hareketi, Isis 68, 5 7 4 -9 7 .


Blake, R. M ., D u ca sse, C . J. ve M add en,
E . H. (editrler) (1960), Bilimsel

Yntemin Kuramlar-. On D okuzuncu


Yzyla D ek R nesans (W ashington
n iversitesi Y aynlar, Seattle, W A).
B lo ch , F. (1976), H eisen b erg ve K uantum
M ek aniin in ilk G nleri, Pbysics Today

29 (12), 2 3 -2 7 .
Bloor, D . (1976), Bilgi ve Sosyal Sz Sanatlar
(Routledge & Kegan Paul, Londra).
B o h m , D . (1951), K uantum Kuram
(Prentice-H all, Englew ood Cliffs, N J).
B o h m , D . (1952), K uantum K u ram nn
G iz li D eiken ler C in sin d en n erilen
Bir Yorum u, I ve II, Physical Review 85,
1 6 6 -9 3 .
B o h m , D . (1953), K uantum K u ram nn
N ed en sel Y orum und a O laslk
Younluunun |0|2'e Y aklatn n
K an t, Physical Review 89, 4 5 8 -6 6 .
B o h m , D . ve H iley, B. J. (1993),

Blnm em i Evren : Kuantum Kuram nn


O ntolojik B ir Yorumu (Routledge,
L on d ra).
B o h m , D ., H iley, B. J. ve K aloyerou,
P. N . (1987), K uantum K uram iin
O n to lo jik B ir T em el, Pbysics Reports

144, 3 2 1 -7 5 .
B ohr, N . (1913), A tom larn ve

(1983, 1 4 5 -5 1 ) yen id en baslm tr).


Bohr, N . (1949), E in stein la A tom ik Fiziin
Ep istem olojik Sorunlar zerine
T artm a (Schilppte, sayfa: 199-241).
Bo h r, N . (1985), Btn Eserleri, 6 C ilt
(N orth-H olland Y ay m clk irketi,
A m sterd am ).
Bo o rse, H. A. ve M otz, L. (editrler)
(1966), Atom un D nyas, I. ve II. C iltler
(B asic B o o k s, N ew York).
Bork, A. M . (1963), M axw ell, Srlm e
A km ve Sim etri, Am erican Jou rn al of

Pbysics 31, 8 5 4 -9 .
Bo rn, M . (1926), Z u r Q u an ten m ech an ik
der Stossvorgn ge, Zeitschrift f r Physik
3 7 , 8 6 3 -7 . (ngilizce evirisi W h eeler ve
Z u rek te (1983, 5 2 -5 ), T rk e b al
arp m alarn K uantum M ekanii
z erin e).
Born, M . (1951), H uzursuz Evren (D over
Y aym clk, N ew York).
Born, M . (1971), B orn-Einstein M ektuplar
(W alker ve O rtaklar, N ew York).
B o se, S. K. (1980), Genel Grelilie Giri
(W iley E astern Lim itet, Y en i D elhi).
Brackenridge, ]. B. (1995), Nevfton'un

D inam iinin A nahtar (Kaliforniya


n iversitesi Y aynlar, Berkeley, CA).
Briggs, K. (1987), K aotik D in am ikte K olay
D en eyler, A m erican Jou rn al o f Pbysics

55, 1 0 8 3 -9 .
Brody, B. A. (editr) (1970), Bilim

Felsefesinde O ku n acak Metinler (PrenticeH all, Englew ood C liffs, N J).


Brom berg, J. (1967), M axw ellin Srlm e

M olek llerin Y ap s zerine,

A km ve K endi Ik Kuram , Arcbive fo r

P bilosophical M agazine 26, 1 -2 5 .

History o f Exact Sciences 4, 2 1 8 -3 4 .

B ohr, N . (1934), A tom ik Kuram ve

D oann Betimlemesi (Cam bridge


. n iversitesi Y aynlar, C am bridge).
Bohr, N . (1935), Fiziksel G erekliin
Kuantum M ek aniksel Betim lem esi Tam
D iy e D n leb ilir mi?, Physical Revietr

48, 6 9 6 -7 02. (W heeler ve Z u rek te

Bu cherer, A. H. (1909), D ie exp erim en telle


B esttig un g d es R elativittsprinzips,

A nnalen der Physik 28, 5 1 3 -3 6 .


Buchw ald, J. Z . (1985), M axw ellden

M ikrofizie (C h icago niversitesi


Yaynlar, C hicago).
Buchw ald, ]. Z . (1989), n D alga

309

Bibliyografya
Kuram nn Ykselii (C hicago

H. P. S ta p p n so yad n ku llanarak bir

n iversitesi Y aynlar, C h icag o).

s zc k oyunu oyn an m .)

Bu rtt, E . A. (1927), M odem F iziksel ilimin

D oa tesi Temellen (H arcourt B race &


C o ., N ew Y o rk ).
Butterfield, H. (1965), Tarihin Wbig Yorumu
(W. W . N orton & C o., N ew York).
C ardw ell, D . S. L. (1972), Batnn

Teknolojisindeki D nm N oktalan (Bilim


T arih i Y aym clk, N ew York).
C aspar, M . (editr) (1937), Johannes Keplers

C o h en , I. B. (1970), Isaac N ew to n
(G illisp iede X . C ilt, sayfa: 4 2 101).
C o h en , 1. B. (1971), N evton'un

Principia sna G iri (Harvard


n iversitesi Y aynlar, C am bridge, M A ).
C o h en , I. B. (1980), N ew to n un
K tleekim i K efi, Scientific Am erican

244 (3), 1 6 6 -7 9 .
C o h en , M . R. ve D rab k in , I. E. (1948),

Gesammelte Werke (C. H. B e ck sch e

Yunan B ilim inde K ayn ak B ir K itap

V erlagsbuchhandlung, M nih).

(M cG raw -H ill irketleri, N ew York).

C asp er, B . M . (1977), G a lilei ve


A risto n un D : T a rih sel Bir
A d aletsizlik D urum u M u?, Am erican

Jou rn al o f Physics 45, 3 2 5 -3 0 .


C assid y, D . C . (1992), Belirsizlik: W emer

H eisenbergin Yaam ve Bilim i (W. H.


F reem an ve O rtak lan , N ew York).
C h an g , H . (1993), Y a n l A n lalm Bir
B a K ald n : ikizler Paradoksu
A n lam azl ve H erb ert D in g lem
B ilim e Bak , Studies in History an d

Philosophy o f Science 24, 7 4 1 -9 0 .


C lagett, M . (1959), Orta ada M ekanik

B ilim i (W iscon sin niversitesi


Y ayn lar, M ad iso n , W I).
C lark, R, W . (1972), Einstein: Yaam ve

a (Avon K itap lk, N ew York).


C lauser, ]. F . ve Sh im o n y, A . (1978), B ell
T eo re m i:D e n ey sel T estle r ve A n lam lan ,

Reports on Progress in Physics 4 1 ,


1 8 8 1 -9 2 7 .
C lem en ce, G . M . (1947), G ezegen lerin
H areketlerinde G reliliin E tkisi,

Reviews o f Modern Physics 19, 3 6 1 -4 .


C lifton , R. K., Butterfield , ]. N . ve
R edhead, M . L. G . (1990), Lokal

C o o p er, L. (1935), Aristo, G alilei ve Pisa

Kulesi (Cornell n iv ersitesi Y aynlar,


Ith aca, N Y).
K opem ik, N . (1952), Gkteki Krelerin

Dnleri zerine (H utchinste 16. Cilt).


K opern ik, N . (1959), R o se n de

Com m entariolus.
Crowe, M . ]. (1990), Antik alardan Kopemik

D em m ine Kadar Dnya Kuramlar (Dover


Yaymclk, N ew York).
Crow e, M . J. (1994), Modern Evren

K uram lar: H erschelden H u b blea (D over


Y aym clk , N ew York).
C rutch field, J. P ., Farm er, J. D ., Packard,
N . H. ve Shaw , R. S. (1983), K aos,

Scientific Am erican 255 (6), 4 6 -5 7 .


C u sh in g, ]. T . (1975), Fiziksel Bilim ciler

in Uygulamal A n alitik M atem atik


(John W iley ve O ullar, N ew York).
Cushing, J. T. (1981), Elektrom anyetik Ktle,
Grelilik ve Kaufm ann Deneyleri,

American Journal o f Physics 49, 1133-49.


C u sh in g, ]. T . (1982), N ew to n u n

P rincipiasn da K e p ler'in Y asalar ve


E v ren sel K tleekim , Am erican Jou rn al

o f Physics 50, 6 1 7 -2 8 .

O lm ay an Etkiler ve O la s D n yalar -

Cushing, J. T . (1990a), Bilimsel Yntem bilim

Y an l Y n e A tlan B ir Stapp, British

lgin Bir Biim de Zam andan Bam sz

Jou rn al fo r the Philosophy o f Science 41,

Mdr?, British Journal fo r the Philosophy of

5 - 5 8 . (.n . B alkta Ing. adm

Science 41, 177-94.

an lam nd aki s te p yerin e eletirdikleri

310

C u sh in g, J. T . (1990b), Modern Fizikte

Bibliyografya
Kuram n Kurulm as ve Seimi: S Matrisi
(Cam bridge n iversitesi Y aynlar,
C arabrid ge).
C u sh in g , J. T . (1991), K u antum K uram ve
A klay c Sylev: A n lay tin O yu nun
So n u M u?, Pbilosophy o f Science 58,
3 3 7 -5 8 .
C u shin g, J. T. (1994), Kuantum Mekanii-,

A slan Y aym clk , S an ta Fe, N M ).


D esca rtes, R. (1905), Principia Philosophiae
(Adam s ve T a n n e ry de V III. Cilt).
D esca rte s, R. (1977a), A kln Yn in

K u rallar (H aldane ve R o ssta).


D esca rtes, R. (1977b), Felsefenin lkeleri
(H aldane ve R o ssta).
D iacu , F. ve H olm es, P. (1996),

Tarihsel B elirsizlik ve K openhag

G kyzndeki Karlam alar: Kaosun ve

Egemenlii (C h icago n iversitesi

Kararlln Kkenleri (Princeton

Y aynlar, C h icag o).


C u shin g, J. T ., F in e, A. ve G o ld stein , S.

niversitesi Yaynlar, Princeton, N J).


D ick so n , M . (1993), G ereklere A ykr

(editrler) (1996), Bohm M ekanii ve

Ballklar O lm akszn S ta p p in

Kuantum K uram : B ir Deerlendirme

T eo rem i: H ereye R am en N iin

(Kluwer A kad em ik Y aym clk,

B aarsz O luyor?, Studies in History an d

D ordrecht).

Pbilosophy o f Science 24, 7 9 1 -8 1 4 .

C u shin g, J. T . ve M cM u llin , E . (editrler)

D ijk sterh u is, E. J. (1986), Dnyann

(1989), Kuantum Kuram nn D nsel

Betimlem esinin M akineletirilii

Sonulan: B ell Teoremi zerine

(P rinceton n iversitesi Yaynlar,

Dnceler (N tre D a m e n iv ersitesi

P rinceton, N J).

Yaynlar, N tre D am e, IN ).
D arrigol, O . (1992), c-Saylanndan q-

S aylan n a (K aliforniya n iversitesi


Y aynlar, Berkeley, CA).
Danvin, G. H. (1898), Gelgit Dalgalan ve

Gne Sistemindeki Ayn Trden Olaylar


(Houghton, Mifflin & Co., Boston).
D a sto n , L. (1988), K lasik O laslk ve

A ydnlanm a (P rin ceton n iversitesi


Y aynlar, P rin ceto n , N J).
D aw kins, R. (1986), K r Saati (W. W .
N o rto n & C o ., N ew York).
D eb s, T . A . ve R ed head , M . L. G . (1996),

D irac, P. A. M . (1958), Kuantum

M ekaniinin ilkeleri (O xford n iversitesi


Y aynlar, O xford).
D o b b s, B. J. T . (1975), Newton'un

Simyasnn Temelleri (Cam bridge


n iversitesi Y aynlar, Cam bridge).
D o n n e, J. (1959), Gelien F rsatlar stne

D knlk (M ichigan n iversitesi


Y aynlar, A n n A rb or, MI).
D rake, S. (editr) (1957), G alileinin

Keifleri ve n an lan (A nchor K itaplk,


G ard en C ity, N Y).
D rake, S. (1967), G alilei: Bir Biyografik

kizler P arad ok su ve Ezam an ll n

T a sla k (M cM u llin 'd e (1967a), sayfa:

G elen eksel N iteli i, Am erican fou rn al o f

5 2 -6 6 ).

Physics 64, 3 8 4 -9 2 .
D e D ve, C . (1995), Yaam sal Toz (B asic
B ook s, N ew York).
Defant-, A. (1958), Gel ve Git: Topran,

H avann ve Suyun Gelgit D algalan


(M ichgan n iv ersitesi Y ayn lar, A n n
A rbor, M I).
D en sm ore, D . (1995), N ev/tonun
P rin cip ia s: Temel A kl Yrtme (Yeil

D resd en , M . (1992), K aos: Y en i Bir


B ilim sel M odel - y a da H alkla ilikiler
Y olu yla Bilim ?, I. ve II. B l m ler, The

Physics Teacher 30 (1), 1 0 -1 4 , (2), 7 4 -8 0 .


D ugas, R. (1988), M ekanik Tarihi (D over
Y aym clk , N ew York).
D u h em , P. (1969), O lgular K urtarm ak
(C h icago n iversitesi Yaynlar,
C h ica g o ).

311

Bibliyografya
D u h em , P. (1974), Fiziksel Kuram n Hedefi

E in ste in , A. (1905b ), st die T rgh eit eines'

ve Yaps (A theneum , N ew York).

K rpers von sein em En ergiegehalt

D rr, D ., G o ld stein , S. ve Z ang hi, N .

abhngig?, A nnalen der Pbysik 17,

(1996), K uantum M ek aniin in T em eli

6 3 9 -4 1 . (ngilizceye evrilm i olarak

O larak Boh m M ek a n i i (C ushing et-

E in ste in da (tarihi b elirsiz b)

a l .d e, sayfa: 2 1 -4 4 ).

bulunm aktadr.)

Earm an, J. (editr), (1983),

E in stein , A. (1905c), D ie von

Bilimsel Kuramlarn Snanmas (M innesota

m oleku larkin etischen T h eo rie der

niversitesi Yaynlan, M inneapolis, MN).

W rm e geforderte Bew egung von in

E arm an, J. (1986), Belirlenim cilik zerine

ru hend en Fl ssigkeiten suspen dierten

B ir lk O kum a K itab (D. Reidel

T eilch en , A nnalen der Pbysik 17,

Y aym clk irk eti, D o rdrecht).

5 4 9 -6 0 . (ngilizceye evrilm i olarak

Earm an, J. ve N o rto n , J. (editrler) (1997),

B ilim in Evreni: A ratrm alar zerine

E in ste in da (1926) bulunm aktadr.)


E in ste in , A. (1907), b e r das

D enem eler (Pittsburgh n iversitesi

R elativittsprinzip und die aus

Y aynlar, Pittsburgh).

d em selb en gezogen en Folgerungen,

E d d in gton , A. S. (1920), Uzay, Z am an ve

fab rb u cb der Radioaktivitt und

Ktleekim (C am bridge n iversitesi

Elektronik 4, 4 1 1 -6 2 .

Y ayn lar, C am bridge).


Edw ards, P. (editr) Felsefe A nsiklopedisi,

E in ste in , A . (1908), E lem en tare T h e o rie

C ilt (M acm illan Y aym clk irketi, N ew


York).
Einstein, A. (tarihi belirsiz a), H areket Eden
Cisim lerin Elektrodinam ii zerine
(Lorentz et al.' de, sayfa: 3 7-65).
Einstein, A. (tarihi belirsiz b), Bir Cism in

der B ro w n schen Bew egung, Zeitscbrift

f r Elektrocbemie 14, 2 3 5 -9 . (ngilizce


evirisi B o o rse ve M o tz da (1966, '
5 8 7 -9 6 ), T rk e b al Brow nian
H areketin B a sit Bir K u ram ').
E in ste in , A. (1911), b e r den E in flu ss der
Schw erkraft auf die A u sb reitu ng des

Eylem sizlii ierdii Enerjiye Bal M dr?

L ich tes, A nnalen der Pbysik 35, 8 9 8 -9 0 8 .

(Lorentz et al.' de, sayfa: 6 7-71).

(ngilizceye evrilm i olarak E in ste in da

E in stein , A. (tarihi belirsiz c),


K tleek im in I n Y aylm asn a O lan

(tarihi b elirsiz c) bulunm aktadr.)


E in stein , A. (1916), D ie G run dlage der

E tk isi z erin e (Lorentz et a l.d e , sayfa:

allgem ein en R elativittstheorie, A nnalen

9 7 -1 0 8 ).

der Pbysik 49, 7 6 9 -8 2 2 . (ngilizceye

. E in ste in , A. (tarihi b elirsiz d), G en el


G relilik K u ram nn T em eli (Lorentz et

a l .de, sayfa: 1 0 9 -6 4 ).
Einstein, A. (tarihi belirsiz e), 'Genel Grelilik

evrilm i olarak E in ste in 'd a (tarihi


belirsiz d) bulunm aktadr.)
Einstein, A. (1917a), Z ur Q uantentheorie
der Strahlung, Physikaliscbe Zeitscbrift 18,

Kuramnda Evrenbilimsel Hususlar

121 - 8.

(Lorentz et al.de, sayfa: 174-88).

W aerden'de (1967, 6 3 -7 7 ) ve ter H aarda

E in ste in , A . (1905a), Z u r Elektrodyn am ik


bew egter K rper, A nnalen der Pbysik 17,
8 9 1 -9 2 1 . (ngilizceye evrilm i olarak
E in ste in 'd a (tarihi belirsiz a)

(ngilizce evirisi van der

(1967, 1 67-83), T rke bal Im ann


Kuantum Kuram zerine).
Einstein, A. (1917b), K osm ologische
Betrachtungen zur allgem einen

bulunm aktadr.) M ille ra (1981,

Relativittstheorie, Sitzungsbericbte der

3 9 2 -4 1 5 ) da baknz.

Preussiscben Akadem ie der Wissenschaften

312

Bibliyografya
1917, Blm I, 14 2 -5 2 . (ngilizceye
evrilm i olarak E insteinda (tarihi belirsiz
e) bulunmaktadr.)
E in ste in , A. (1926), B ro m la r H areketin

K uram zerine A ratrm alar (M ethuen


& C o ., Londra).
E in stein , A . (1934), D nyaya B ak
(Covici Fried e Y aym clk, N ew York).
E in ste in , A. (1949a), O to biy o grafik
N o tlar (S ch ilp p te, sayfa: 1 -9 5 ).
E in ste in , A. (1949b), Bu Yardm c C iltte

Ellis, G . F . R. ve W lliam s, R. M . (1988),

D z ve Eri U zay-Zam anlar (Clarendon


Y aym clk, O xford).
d Esp agn at, B. (1979), K uantum Kuram
ve G ereklik, Scientijic Am erican 2 41 (5),

158-81.
Fahie, ]. ]. (1903), Galilei, Yaam ve Eserleri
(John M urray Yaym clk, Londra).
Faraday, M . (1952), Elektrikte Deneysel

Aratrm alar (H u tch in ste), 45 . C ilt.


Faye, J. (1991), N iels Bohr: M iras ve Kalt

Bu lu n an D en em eler zerine G r ler

(Kluwer A kad em ik Y aym clk,

(S ch ilp p 'te, sayfa: 6 6 3 -8 8 ).

D o rdrecht).

E in ste in , A . (1954a), Fikirler ve Grler


(Crown Y aym clk, N ew York).
E in ste in , A . (1954b), K uram sal Fiziin
Y ntem i zerin e' (E in stein d a (1954a),
sayfa: 2 7 0 -6 ).
E in stein , A. (1954c), M axw ellin Fiziksel
G erek lik D n cesin in Evrim i
zerind eki E tk isi (E in stein 'd a (1973a),
sayfa: 2 6 6 -7 0 ).
E in stein , A . (1954d), G relilik Kuram
N ed ir? (E in stein 'd a (1954a), sayfa:
2 2 7 -3 2 ).
Einstein, A. (1954e), Aratrmann lkeleri
(Einstein'da (1954a), sayfa: 224-7).
E in ste in , A . (1954f), Fizikte U zay, E ter ve

Fein b erg, G . (1965), C isim lerin D n y a y a


Y akn ken D leri, Am erican Jou rn al o f

Pbysics 33, 5 0 1 -2 .
Feynman, R. (1965), Fiziksel Yasann Karakteri
(MIT Yaynlan, Cambridge, MA).
Feyn m an , R. P. ve G ell-M an n , M . (1958),
Ferm i E tk ileim in in Kuram , Pbysical

Revievf 109, 1 9 3 -8 .
Field , J. V . (1988), K ep lerin Geometrik

Kozm olojisi (C h icago n iversitesi


Y aynlar, C h icag o).
F in e, A . (1982a), G izli D eikenler,
B irleik O la slk ve B ell E itsizlikleri,

Pbysical Revievp Letters 48, 2 9 1 -5 .


Fin e, A. (1982b), B irb irin e D olan m a

A lan P ro b lem i (E in stein da (1954a),

zelliin in elik ileri: D o lan m

sayfa: 2 7 6 -8 5 ).

ista tisti in a rtc D urum u The Jou rn al

E in stein , A. (1954g), Fizik ve G erek lik


(E in stein 'd a (1954a), sayfa: 2 9 0 -3 2 3 ).
Einstein, A. (1982), Grelilik Kuramn Nasl
Yarattm?, Pbysics Today 35 (8), 4 5 -7 .
Einstein, A. ve Infeld, L. (1938), Fiziin Evrimi
(Simon ve Schuster, New York).
E in stein , A ., P od olsky, B . ve R o sen , N .
(1935), Fiziksel G erekliin K uantum
M ek aniksel B etim lem esi T a m O larak

ofP hilosophy 79, 7 3 3 -4 7 .


F in e, A. (1986a), rk Oyun: Einstein,

Gerekilik ve Kuantum Kuram (C hicago


n iversitesi Y ayn lar, C hicago).
Fin e, A. (1986b), D oal O lm ayan
T utum lar: B ilim e G erek i ve
Y ararllk (Enstrm entalist) Ballklar,

Mind 95, 1 4 9 -7 9 .
F in o cch ia ro , M . A. (1989), G alilei Olay

D n leb ilir M ?, Physicat Revievp 47,

(K aliforniya n iversitesi Y aynlar,

7 7 7 -8 0 . (W heeler ve Z u rekte (1983,

B erkeley, CA).

1 3 8 -4 1 ) yen id en b aslm tr).


Eisberg, R. M . (1961), Modem Fiziin Temelleri
(John Wiley ve Oullan, New York).

F o ck , V . (1950), Uzay Z am an ve

Ktleekim Kuram (Pergam on Yaynlar,


N ew York).

313

Bibliyografya
Ford, J. (1983), Bir Yaz Tura At N e Kadar
Rastlantsaldr?, Physics Today 36 (4), 4 0-7.
Frank, P. (1947), Einsteir: Yaam ve Dnemi
(Alfred A, Knopf, N ew York).
Fran k , P. (1949), E in ste in n Bilim
F elsefesi, Reviews o f M odem Physics 21,
3 4 9 -5 5 .
Frank, P. (1957), Bilim Felsefesi (PrenticeH all, Englew ood C liffs, N J).
Fran k lin , A . (1976), O rta ada

Eylem sizlik lkesi (C olorado A sso ciated


n iv ersitesi Y a y n la n , Boulder, C O ).

G in gerich , O . (editr) (1977), Evrenbilim +

1 (W. H. F reem an ve O rtak lan , San


F ra n sisc o ).
G leick , ]. (1987), K aos: Yeni B ir Bilim in

Yapl (Viking Y aym clk, N ew York).


G o d zin ski, Z. (1991), In G iriim inin
So n D ere ce D k iddetlerdeki
A ratrm as, Physics Letters A 153,
2 9 1 -8 .
G o ld b erg, A ., S ch ey , H . M . v e Schw artz,
J. L. (1967), Bir Boyutlu Kuantum
M ek aniksel iletim ve Y an sm a

Freud, S. (1965), P sikoan aliz zerine Yeni

O lgu larn n B ilgisayarla O luturulm u

B alan g Dersleri (W. W . N o rto n &

Film i, Am erican Jou rn al o f Physics 35,

C o ., N ew York).
Friedm an , M . (1992), K an t ve Kesin

B ilim ler (Harvard n iv ersitesi Y ay n lan ,


C am bridge, M A ).
Frisch, D . H. ve Sm ith, J. H. (1963),
Grelilikle Uyuan Zam an Genilemesinin
_-M ezonlar Kullanlarak llmesi,

American Journal o f Physics 31, 342-55.


G alilei, G . (1946), ki Yeni B ilim zerine

1 7 7 -8 6 .
G old berg, S. (1 9 7 0 -1 ), A b rah am 'n
E lek tro n K uram : D en ey le K uram n
Sim b iyozu , Archive fo r History o f E xact

Sciences 7, 7 -2 5 .
G o ld reich , P. (1972), G elg it D algalar ve
D n y a -A y Sistem i, Scientific Am erican
2 2 6 (4), 4 3 -5 2 .
G o ld stein , H. (1950), K lasik M ekanik

Syleiler (Northvvestern n iversitesi

(A ddison-W esIey Y aym clk irketi,

Y ayn lar, E v a n sto n , IL).

R eading, M A).

G alilei, G . (1967), B alca ki Dnya

Sistemi zerine Sylei - Ptolem aios S


K opernik (K aliforniya n iversitesi
Y ayn lar, Berkeley, CA).
G ardn er, M . R. (1983), N ew ton n cesi
G k b ilim in d e G erek lik ve Yararllk

Goodman, N . (1946), Dorulama zerine Bir


Soru, Journal o f Philosophy 43, 383-5.
G o o d m an , N . (1965), Gerek, Kurgu ve

ngr 2. B ask (B obb s-M errill irketi,


Ind ianap olis, IN ).
G o tt, ]. R ., G u nn , ]. E ., Sch ram m , D . N .

(E nstr m entalizm ) (E arm an d a, sayfa:

v e T in sley , B . M . (1977), Evren

2 0 1 -6 5 ).

So n su z a D ek G en iley ecek M i?

G ell-M an n , M . (1981), G ele ce k iin


So ru lar (M ulvey'de, sayfa: 1 6 9 -8 6 ).
' Gershenson, D . E. ve Greenberg, D . A.
(editrler) (1964), Doal Dnr, 3. Cilt
(Blaisdell Yaymclk irketi, New York).
G illisp ie, C . G . (1960), N esnelliin Ucu
(P rinceton n iversitesi Yaynlar,
P rin ceto n , N J).
G illisp ie, C . G . (1 9 7 0 -6 ), Bilim sel Biyografi

(G in gerich te, sayfa: 8 2 -9 3 ). (zgn


o larak Scientific Am erican 234 (3) (1976),
6 2 - 7 9 da km tr.)
G ould, S. J. (1989), H arika H ayat: Burgess

Yum uak Kayas ve Tarihin D oas (W.


W . N o rto n & C o ., N ew York).
G reen , A. W . (1966), Sir Francis Bacon
(Tw ayne Y aym clk, N ew York).
G u ck en h eim er, ]. ve H olm es, P. (1983),

Szl, 14 C ilt (C harles S crib n erin

D orusal O lm ayan Salm m lar, D inam ik

O u llar, N ew York).

Sistemler ve Vektr A lanlarnn

314

Bibliyografya
D allan m alar (Springer-V erlag,
N ew York).
G u ye, C .-E . ve L av an ch y, C . (1915),
V erificatio n exp erim en tale de la form le
de L o re n tz -E in ste in p ar les rayons
cath o d iq u es de grand vitesse, Com ptes

Rendus 161, 5 2 -5 .
H ackin g, I. (1975), O lasln O rtaya k

Ayrntl B ir nceleme (Cam bridge


n iv ersitesi Y aynlar, Cam bridge).
H eath , T . L. (editr) (1897), Arim etin

Eserleri (Cam bridge n iversitesi


Yaynlar, Cam bridge).
H eath , T . L. (1981a), S am oslu Aristarchus
(D over Y aym clk, N ew York).
H eath , T . L. (1981b ), Yunan M atematiinin

(Cam bridge n iversitesi Y aynlar,

Tarihi, I. ve II. C iltler (D over

L o n d ra).

Y aym clk, N ew York).

H afele, J. C . (1972), D n y an n evresind e

H eilb ro n , J. L. (1985), Jag d ish M eh ra ve

Y ap lan Y olcu lu klard aki G relilikle

H elm ut R ech en b erg in Kuantum

U yu an Z am an, A m erican Jou rn al o f

M ekaniinin Tarihsel G eliim i K itab n n

Physics 40, 8 1 -5 .
Hafele, ]. C. ve Keating, R. E. (1972),
D nyann evresinde Yolculuk Eden
Atom ik Saatler, Science 177, 166-70.
H aldane, E . S. ve R o ss, G . R. T.

E letirisi, Isis 76, 3 8 8 -9 3 .


H eilb ro n , J. L. (1988), K openh ag
R uhunun tik M isy on erleri (U llm annM arg alitte, sayfa: 2 0 1 -3 3 ).
H eilbron , J. L. ve K u hn , T. S. (1969),

(editrler) (1977), D escartesin Dnsel

B o h r A tom u nu n B alan g c, Historical

Eserleri, I. C ilt (C am bridge n iversitesi

Studies in the Pbysical Sciences 1

Y ay n lan , C am bridge).
Hanle, P. A . (1979), H eisenbergden n ce
Kesin Olarak Beiirlenemem e: Franz E m e r

(Pennsylvania n iversitesi Y aynlar,


P hiladelp hia), sayfa: 2 1 1 -9 0 .
H eisenberg, W . (1927), b e r den

ve Erwin Schrdinger Olay, Historical

a n sch a u lich en In h alt der

Studies in the Pbysical Sciences 10, 2 2 5 -6 9 .

q u a n te n th e o retisch en K in em atik und

H arding, S. G . (editr) (1976), K u ram lar

M ech a n ik , Zeitschrift f r Physik 43,

rtlebilirler M>. (D. Reidel

1 7 2 -9 8 . (ngilizce evirisi W h eeler ve

Y aym clk irketi, D ordrecht).

Z u re k te (1983, 6 2 -8 4 ), T rk e b al

H arm an, P. M . (1982), Enerji, Kuvvet ve

M adde: On D okuzuncu Yzyl Fiziinin


K avram sal Geliim i (Cam bridge
n iv ersitesi Y ayn lar, N ew York).
H arrison, E . R. (1981), Evrenbilim, Evrenin

Bilim i (C am bridge n iversitesi


Y aynlar, Cam bridge).
H arrison, E. R. (1985), Evrenin M askeleri

K uantum K in em atiin in ve
M ek an iin in F iziksel ierii').
H eisenberg, W . (1958), F izik ve Felsefe
(H arper & Row , N ew York).
H eisenberg, W . (1971), F izik ve tesi
(H arper & Row, N ew York).
H em pel, C . G . (1945), D oru lam a
M an t n d a ncelem eler, M ind 54, 1 -2 6

(M acm illan Y aym clk irketi,

ve 9 7 -1 2 1 . (H em p eld e (1965) de

N ew York).

yen id en b aslm tr.)

H arrison, E . R . (1986), N ew ton ve So n su z


Evren, Physics Today 39 (2), 2 4 -3 2 .
H arvey, W . (1952), John R uilan'a ikin ci B ir

Yazl Sylev (H u tch in ste, 2 8 . Cilt).


H eath , T . L. (editr) (1896), Pergeli

A pollonyus: K on ik Kesitler zerine

H em pel, C . G . (1965), Bilimsel

A klam ann Ynleri (The Free


Y aym clk, N ew York).
H endry, J, (1984), Kuantum M ekaniinin

Yaratl ve B obr-P au li Syleisi (D .


R eidel Y aym clk irketi, D ordrecht).

315

Bibliyografya
H erivel, J. (1965), Newton'un P rin cip ia nn

A rka Plan (O xford n iversitesi


Y ay n la n , O xford).
H ersch el, J. F. (1830), D oa Felsefesinin

ncelemesi zerine Yazl B ir n Sylev


(Longm an, R ees, O rm e, Brow n &
G reen , Londra).
Hertz, H. (1900), Elektrik D algalan
(M acm illan Yaym clk irketi, Londra).
H olland , P. R. (1993), H areketin Kuantum

Kuram (C am bridge n iversitesi


Y aynlar, Cam bridge).
H olton , G . (1968), M ach , E in ste in ve
G erekliin A ran , D aedalus 97 (2),
6 3 6 -7 3 .
H olto n , G . (1973), Bilim sel Dncenin

Tem atik Kkenleri (Harvard n iversitesi


Y ayn lar, C am bridge, M A).
H o lto n , G . (1978), Bilim sel H ayal G c :

Durum ncelemeleri (Cam bridge


n iversitesi Yaynlar, C am bridge).
H olton , G . (1996), Einstein, Tarih ve Dier

Tutkular (A ddison-W esley Y ay m clk


irk eti, R eading, M A).
H on , G . (1996), G d el, E in stein , M a ch :
F iziksel K uram n T a m lg
(Sch im an o v ich et a l.de).
Hovvard, D . (1997), M aya P eesin in
A rd n dan Bir Bak : E in stein ,
Sch o p en h a u er ve F iziksel Sistem lerin

D nyasnn Byk K itaplar (B rittannica


A n siklop ed isi, C h icag o).
H uygens, C. (1920), Christiaan Huygens'in

Tm Eserleri (Fra. zgn eser O uvres


Com pletes de Christiaan Huygens'), 14.
C ilt (M artinus N ijh o ff, Hague).
H u ygens, C . (1934), Christiaan Huygensin

Tm Eserleri (Fra. zgn eser O uvres


Com pletes de Christiaan Huygens'), 18.
C ilt (M artinus N ijh off, Hague).
H u ygen s, C. (1952), Ik zerine Ayrntl

B ir ncelem e (H u tch in ste 34. Cilt).


Ja c k so n , J. D . (1975), K lasik

Elektrodinam ik , 2. B ask (John W iley ve


O u llar, N ew York).
la k , S. L. (1966), Fiziin lgisi (C hicago
n iversitesi Yaynlar, C h icago).
Jam m er, M . (1957), Kuvvet Kavram lar
(Harvard n iv ersitesi Y aynlar,
C am bridge, M A ).
Jam m er, M . (1961), Ktle Kavram lar
(Harvard n iversitesi Yaynlar,
C am b rid g e, M A).
Jam m er, M . (1969), Uzay Kavram lar, 2.
Bask (Harvard n iversitesi Y aynlar,
C am bridge, M A).
Jam m er, M . (1974), Kuantum M ekaniinin

Felsefesi (Jo hn W iley ve O ullar,


N ew York).
Jam m er, M . (1989), Kuantum M ekaniinin

Bireyselletirilm esi iin B ir Zem in

Kavram sal G eliim i, 2. B ask (T om ash

O larak U zay K avram nn T arih sel A rka

Y aym clk irketi, N ew York).

P lan ' (Earm an ve N o rto n da).


Howson, C. (editr) (1976), Fiziksel Bilimlerde

Yntem ve Deerlendirme (Cambridge


niversitesi Yaynlar, Cambridge).
H u ghes, R. J. (1990), E n erjin in T a rtlm a s
zerin e B o h r-E in s te in A rasndaki
T artm a ve zd elik ilkesi, American

Jou rn al o f Pbysics 58, 8 2 6 -8 .

Jefferso n , T. (1952), B am szlk Bildirisi


(H u tch in ste 43. Cilt).
Je n se n , R . V . (1987), K lasik K aos,

Am erican Scientist 75 (2), 1 6 8 -8 1 .


K uds ncili (1966), (D oubled ay S C o .,
G ard en C ity, N Y).
Jevons, W, S. (1958), Bilimin lkeleri: Mantk

ve Bilimsel Yntem zerine Bir nceleme

H um e, D . (1902), nsan Anlayyla lgili

(Dover Yaymclk, New York).

B ir Soruturm a (O xford n iversitesi

Jow ett, B . (editr) (1892), P la ton u n

Y aynlar, Oxford).
H u tch in s, R. M . (editr) (1952), Bat

316

Syleileri, I.- V . C iltler (M acm illan


Y ay m clk irketi, N ew York).

Bibliyografya
K am efuchi, S ., Ezaw a, H ., M urayam a, Y.,
N am iki, M ., N om ura, S., O hnuki, Y ., ve
Yojim a, T. (editrler) (1984), Yeni

Teknolojinin I Altnda Kuantum


M ekaniinin Temelleri zerine

G reen b erg de, sayfa: 1 -4 9 ).


K o ckelm an s, J. J. (editr) (1968), Bilim

Felsefesi (T he Free Y aym clk,


N ew York).
K oestler, A . (1959), Uyurgezerler

Uluslararas Sempozyumun Tutanaklar

(M acm illan Y ay m clk irketi,

(Japonya Fizik D em ei, Tokyo).

N ew York).

Kaufm ann, W . (1902), D ie


elektrom agnetische M asse des Elektrons,

Physikalische Zeitschrift 4, 5 4 -7 .
Kaufm ann, W . (1905), b er die
K on stitu tio n des E lektrons,

Sitzungsberichte der Kniglicb


Preussischen A kadem ie der Wissenschaften
45, 949-56.
Kellert, S. H. (1993), Kaostan Sonra (Chicago
niversitesi Yaynlar, Chicago).
Kelvin, Lord (1901), Isnn ve In
D inam ik Kuram nn stndeki O n
D okuzuncu Yzyl Bulutlar, Philospobical

M agazine 2, 1 -4 0 . (Kelvinde (1904)


yeniden baslm tr.)
K elvin, Lord (1904), M olekler D inam ik ve

In D alga Kuram zerine Baltim ore


Konferanslar (C. J . C lay & O ullar,
Londra)
K epler, J. (1937), Astronom la N ova (Yeni

G kbilim ) (C asp arda, 3. Cilt).


Kepler, J. (1952a), Kopem ik'in Gkbiliminin

Ksa zeti (H utchinste, 16. Cilt).


Kepler, J. (1952b ), Dnyann Armonileri
(H u tch in ste, 16. Cilt).
Kepler, J. (1992), Yeni G kbilim
(Cam bridge n iversitesi Yaynlar,
C am brid g e).
K eyn es, J. M . (1963), 'N ew ton , th e M a n
(in sa n N ew to n ) lEssays in

K ou rany, J. A. (editr) (1987), Bilimsel

Bilgi (W adsw orth Y aym clk irketi,


B elm o n t, CA).
K oyre, A . (1957), K apal D nyadan Sonsuz

Evrene (John s H o p k in s niversitesi


Yaynlar, Baltim ore, M D ).
K uhn, T . S. (1957), Kopernik Devrimi
(Harvard n iv ersitesi Yaynlar,
C am bridge, M A).
K uhn, T. S. (1970), Bilim sel Devrimlerin

Yaps, 2. B a sk (C h icago n iversitesi


Y aynlar, C hicago).
K uhn, T . S. (1978), K ara Cisim Kuram ve

Kuantum Sreksizlii: 1894-1912


(C larendon Y aym clk, O xford).
K untz, P. G . (editr) (1968), Dzen

Kavram lar (W ash in gton niversitesi


Y aynlar, Seattle, W A).
L ak atos, I. (1970), Y anllam a ve Bilim sel
A ratrm a Program larnn Y ntem bilim i'
(L akatos ve M u sg rav ede, sayfa:
9 1 -1 9 6 ).
Lak atos, I. (1976), B ilim T arih i ve Bilim
T a rih in in A kla Y atkn B ir B iim d e
Y en id en K urulular' (H ow sonda,
sayfa: 1 -3 9 ).
Lak atos, I. (1978), Bilim sel Aratrm a

Program larnn Yntembilimi (Cam bridge


n iversitesi Y aynlar, Cam bridge).
Lak ato s, I. ve M usgrave, A. (editrler)

Biograpby de, (W. W . N o rto n & C o .,

(1970), Eletiriler ve Bilginin Bymesi

N ew York) sayfa: 3 1 0 -2 3 ).

(Cam bridge n iv ersitesi Yaynlar,

Klein, M . J. (1962), M ax Planck ve Kuantum


Mekaniinin Balangc, Arcbive for History

o f Exact Sciences 1, 4 59-79.


K lein , M . J. (1964), E in ste in ve
D a lg a -P a ra ck ik ili i (G ersh en so n ve

L o n d ra).
Lakatos, I. ve Zahar, E. (1978), K opernik'in
Aratrm a Program N iin
P tolem aios'unkinin Yerini Ald?'
(Lakatosta (1978), sayfa: 168-92).

317

Bibliyografya
Landau , L. D . ve L ifshitz, E. M . (1977),

K uantum M ekanii: Grelilie


U yarlanm am Kuram , 3. Bask
(Pergam on Y ayn lar, O xford).
L ap lace, P. S. (1886), Theorie Analytique

des Probabilites (Laplace'n Tm


Eserlerinde, V II, C ilt (Fra, zg n eser
Ouevres-Completes d e Laplace'))
(G authier-V illars, P aris).
L ap lace, P. S, (1902), O laslklar zerine

D nsel B ir D enem e (John W iley ve


O u llar, N ew York).
L au dan, L. (1981), Bilim ve H ipotez (D.
R eidel Y aym clk irketi, D o rdrecht).
Lau dan, L. (1984), B ilim ve Deerler
(K aliforniya n iversitesi Y aynlar,
Berkeley, CA).
Laudan, L. ve Leplin, J. (1991), D eneysel
zdelik ve Kesin Olarak Belirlenememe,

The Journal o f Philosophy 88 (9), 44 9 -7 2 .


Leighton, R. B. (1959), M odem Fiziin lkeleri
(McGraw-Hill irketleri, N ew York).
L ep lin , J. (editr) (1984), Bilimsel

Luria, S. E. (1973), Yaam - Bitmemi

D eney (C harles S c rib n e rin O ullar,


N ew York).
M a ch , E. (1960), M ekanik Bilim i, 6. Bask
(O p en C o u rt Y ay m clk irketi, La
Salle, IL).
M a cK in n o n , E. M . (1982), Bilimsel

A klam a ve A tom ik F izik (C hicago


n iversitesi Y aynlar, C h icago).
M agie, W . F. (1963), F izikte B ir K aynak

K itap (Harvard n iv ersitesi Yaynlar,


C am bridge, M A ).
M an so u ri, R. ve S e x l, R. U . (1977a), zel
G reliliin Bir T e st Kuram : I.
E zam an llk ve Saatlerin Senkronize
O lm as, G eneral Relativity an d

G ravitation 8, 4 9 7 -5 1 3 .
M an so u ri, R. ve S exl, R. U . (1977b), zel
G reliliin Bir T e st Kuram : II. B irin ci
D zeydeki T estler, G eneral Relativity

an d Gravitation 8, 5 1 5 -2 4 .
M an so u ri, R. ve Se x l, R. U . (1977c), zel
G reliliin Bir T e st K uram : III. ikin ci

G erekilik (K aliforniya n iversitesi

D zeydeki T estler, G eneral Relativity

Y ayn lar, Berkeley, CA).

an d Gravitation 8, 8 0 9 -1 4 .

Livingston, D. M . (1973), In Efendisi: Albert

A. Michelsonun Biyografisi (Charles


Scribnerin Oullan, New York).
Lon gair, M . (1984), Fizikte Kuram sal

K avram lar (C am bridge niversitesi


Y aynlar, Cam bridge).
L oren tz, H. A. (tarihi b elirsiz),
M ich e lso n un G iriim D en ey i (Lorentz

et a l.'d e, sayfa: 3 -7 ).
L o ren tz, H. A. (1952), Elektron Kuram
(D over Y aym clk, N ew York).
L o ren tz, H . A ., E in ste in , A ., M inkow ski,
H. ve W eyl, H. (tarihi belirsiz), Grelilik

lkesi (D over Y aym clk, N ew York).


L ov ejoy , A. O . (1936), Varoluun Byk

Zinciri (Harvard n iversitesi Yaynlar,


C am bridge, M A ).
Lu cretiu s (1952), eylerin D oas zerine
(H u tch in s'te, 12. Cilt).

318

M an uel, F. E . (1968), Isaac Newton'un B ir

Portresi (Harvard n iversitesi Yaynlar,


C am bridge, M A).
M aud lin, T . (1994), Kuantum L okal

O lm am a zellii ve G relilik (Basil


Blackw ell Y aym clk, O xford).
M aud lin , T . (1996), K u antum D n yasn d a
U z a y -Z a m a n (C u sh in g et a/.de, sayfa:
2 8 5 -3 0 7 ).
M axw ell, J. C . (1890), Jam es Clerk

M axw ellin Bilim sel M akaleleri


(C am brid ge n iv ersitesi Y aynlar,
C am bridge).
M axwell, J. C. (1954), Elektrik ve Manyetizma

zerine Ayrntl B ir nceleme (Dover


Yaymclk, New York).
M axw ell, N . (1985), O laslk lk ile zel
G relilik B adam az M ?, Philosophy o f

Science 52, 2 3 -4 3 .

Bibliyografya
M cC au ley , J. L. (1993), Kaos, D in am ik ve

F rakta ar (C am bridge n iversitesi


Y aynlar, C am bridge).
M cM ullin, E. (editr) (1967a), Galilei, Bilim

A dam (Basic Books, N ew York).


M cM ullin, E. (1967b), Giri: Galilei, Bilim
Adam (M cM ullin'de (1967a), sayfa: 3-51).
McMullin, E. (1968), Platon ve Aristoda
Kozmik Dzen (Kuntz'da, sayfa: 63-76).
M cM u llin , E. (1978a), N ew tonun M adde ve

N elson , E. (1967), Brownian Hareketin

D inam ik Kuramlar (Princeton


niversitesi Yaynlar, Princeton, N J).
N eu gebau er, O . (1968), K op ern ikin
G ezegen lerle ilgili K uram zerine'
(B eerde, sayfa: 8 9 -1 0 3 ).
N eu gebau er, O . (1969), A ntik alardaki

Kesin Bilim ler (D over Yaym clk,


N ew Y o rk ).
N eu m an n , G . (1914), D ie trge M asse

E tkinlik zerine Dnceleri (N tre

sch n ell bew egter E lek tro n en , A nnalen

D am e n iversitesi Y aynlar, N tre

der Pbysik 45, 5 2 9 -7 9 .

D am e, IN ).
M cM u llin , E . (1978b), Bilim F e lsefesi ve

N ew ton , I. (1934), D oa Felsefesinin

M atem atiksel lkeleri ve Dnyann D zeni

B u nu n A kla U ygun O larak Y en id en

(K aliforniya n iv ersitesi Y aynlar,

O luturulm as' (Radnitzky ve

Berkeley, CA).

A n d ersso n 'd a, sayfa: 2 2 1 -5 2 ).


M cM ullin, E. (1984), Bilim sel G erekilik
iin Bir D ava (Leplinde, sayfa: 8 -4 0 ).
M elch io r, P. (1966), D nya Gelgitleri
(Pergam on Y aynlar, O xford).
M ey erson , E. (1930), zdelik ve Gereklik
(G eorge A ilen & U nw in, Londra).
M ili, ]. S. (1855), M antn Sistemi (Harper
& Kardeleri, N ew York).
M iller, A. I. (1981), Albert Einstein'n zel

Grelilik Kuram-, Ortaya k (1905) ve


Bataki Yorumu (1905-11) (AddisonW esley Yaym clk irketi, Reading, MA).
M on o d , J. (1971), Rastlant ve Zorunluluk
(Alfred A. K nopf, N ew York).
M oore, W . (1989), Scbrdinger : Yaam ve

N ew ton , I. (1952), Optics (H u tch in ste,


34. Cilt).
P ais, A. (1982), Tann'y A nlam as Gtr
(Clarendon Y aym clk, O xford).
Park, D . (1988), Nasl ve Niin (Princeton
niversitesi Yaynlar, Princeton, NJ).
Pauli, W . (1981), G relilik Kuram (D over
. Y aym clk , N ew York).
P eaco ck , G . (editr) (1855), Rahmetli

Tbom as Youngm eitli Eserleri, I. C ilt


(John M urray Y aym clk, Londra).
Pederson , O . (1993), tik Z am anlarda F izik

ve G kbilim , gzd en geirilm i b ask


(C am bridge n iversitesi Yaynlar,
Cam bridge).
Peres, A . (1978), Y aplm am D en eylerin

D nce (C am bridge n iversitesi

So n u lar O lm az, Am erican Jou rn al o f

Y aynlar, C am bridge).

Pbysics 46, 7 4 5 -7 .

More, L. T. (1934), Isaac Nemton, Bir Biyografi


(Charles Scribner'in Oullan, New York).
M o u lton , F. R. (1914), G k Cisim lerinin

M ekaniine G iri (M acm illan Y aym clk


irketi, N ew York).
Mulvey, J. H. (editr) (1981), Maddenin Doas
(Oxford niversitesi Yaynlan, Oxford).
N elson, E. (1966), Schrdinger Denklem inin

Petruccioli, S. (1993), Atomlar, Eretilemeler

(Metaforlar) ve Paradokslar (Cambridge


niversitesi Yaynlan, Cambridge).
Pickering, A. (1984), Kuarklan Kurm ak :

Parack Fiziinin Sosyolojik Bir Tarihi


(Chicago niversitesi Yaynlar, Chicago).
Planck, M (1906a), D as Prinzip der
Relativitt und die G rundgleichungen der

Newton M ekaniinden kartl, Pbysical

M echanik, Verbandlungen der Deutschen

Reviem 150, 1079-85.

Pbysikalischen Gesellscbaft 8, 136 -4 1 .

319

Bibliyografya
Planck, M (1906b), D ie Kaufmannschen
Messungen der Ablenkbarkeit der _-Strahlen
in ihrer Bedeutung fr die Dynamik der
Elektronen, Verbandiunger der Deutschm

Pkysikaliscbm Gesellscbaft 8, 418-32.


P lan ck, M (1907), N a ch tra g zu der
B esp rech u n g der K au fm an nsch en
A b len ku n gsm essu n gen , Verbandiunger

der Deutschen Pbysikalischen Gesellscbaft


9, 3 0 1 -5 .
P lan ck, M (1949), Bilim sel-O tobiyografi ve

D ier M akaleler (Felsefe K t phanesi,


N ew Y ork).
P laton (1892), Tim aeus (Jow ett'te III. C ilt,
sayfa: 4 3 7 -5 1 5 ).
P oin care, H. (1952), Bilim ve H ipotez
(D over Y aym clk, N ew York).
P op per, K. R. (1965), Bilim sel Buluun

M ant (Harper & Row, N ew York).


Popper, K. R. (1968), Varsaym lar ve

rtm eler (H arper & Row, N ew York).


Pound, R. V . ve R ebka, G . A. (1960),

Sistemlerin K aotik D inam ii (John W iley


v e O u llan , N ew York).
R ed head , M . L. G . (1987), Tam O lm am a,

L okal O lm am a ve Gerekilik (Clarendon


Y aym clk, O xford).
Reitz, J. R. ve Milford, F. J. (1967),Elektromanyetik

Kuramn Temelleri, 2. Bask (Addison-Wesley


Yaymclk irketi, New York).
R o h rlich , F. ve H ardin, L. (1983),
K an tlan m K uram lar, Philosophy o f

Science 50, 6 0 3 -1 7 .
R o nan , C. A. (1974), G alilei (G. P.
P u tn am 'm O ullar, N ew York).
R o se, V . (1886), Aristotelis Fragm enta (B.
G . T eu b n er, Leipzig).
R osen , E . (editr) (1959), K opern ikin

Ayrntl ncelemesi (D over Y aym clk,


N ew York).
R osenfeld , L. (1965), N ew ton ve
K tleekim Y asas, Arcbive fo r History o f

E xact Sciences 2, 3 6 5 -8 6 .
R o ss, W . D . (editr) (1942), renciler in

F o to n larm G rn rd eki Arl,

O xford Aristo'su, I .- V l. C iltler Oxford

Pbysical Review Letters 4, 3 3 7 -4 1 .

n iversitesi Y aynlar, N ew York).

Prigogine, I. ve Sten gers, I. (1984),

K aostan kan D zen (Bantam Books,


N ew York).
P rzibram , K. (editr) (1967), D alga

R ussell, B. (1917), Mistiklik ve M antk, 2.


B ask (G eorge A ilen & U nw in, Londra).
Sa ch s, M . (1971), Saat P aradoksunun Bir
zm , Physics Today 24 (9), 2 3 -9 .

M ekanii zerine K sa M akaleler (Felsefe

(Saat P arad oksun d a Y antlar -

K t p han esi, N ew Y o rk ).

ou nlu un G r , Physics Today 25

P tolem aios (1952), Alm agest (H u tch in ste,


16. Cilt).
Q u in e, W . V . (1951), A m pirisizm in iki
D o gm as, Tbe Pbilospobical Revieve 60,
2 0 -4 3 .
Q u in e, W . V . (1990), Gerein Peinde
(Harvard n iversitesi Y aynlar,
C am bridge, M A ).
Q u irino, C . (1963), Filipinlerin H aritacl
(N. Israel, A m sterdam ).
Radnitzky, G . ve Andersson, G . (editrler)

(1) (1972), 9 -1 5 , 4 7 -5 1 .)
Sambursky, S. (1975), Socratesin

ncesindekikrden Kuantum Fizikilerine Dek


Fiziksel Dnce (Pica Yaymclk, New York).
de Santillana, G . (1955), Galilei'nin Suu
(Chicago niversitesi Yaynlar, Chicago).
Schilpp , P. A. (editr) (1949), Albert

Einstein: Dnr-Bilim A dam ; Yaayan


Dnrlerin Ktphanesi, 16. Cilt (Open
Court Yaym clk irketi, La Salle, IL).
Schim anovich, W ., Buldt, B, Khler, E. ve

(1978), Bilimde ilerleme ve Akla Uygunluk

W eibel, P. (editrler) (1996), Wahrbeitund

(D. Reidel Yaymclk irketi, Dordrecht).

Bevveisbarkeit. Leben und Werk Kurt Gdels

R asban d , S. N . (1990), D orusal O lm ayan

320

(H lder-Pichler-Tem psky, Viyana).

Bibliyografya
Sch rd in ger, E . (1935), D ie G egenw artige

Stap p , H. A. (1990), L okal O lm ayan

Situ atio n in der Q u an ten m ech an k , Die

Etkiler ve O la s D n y alar zerine

Naturv/issenschaften 23, 8 0 7 -1 2 , 8 2 3 -8 ,

Yorum lar, British fo u m a l fo r the

8 4 4 -9 . . (ngilizce evirisi W h eeler ve


Z u re k 'te (1983, 1 5 2 -6 7 ), T rk e bal
K uantum M ek aniin d e u A ndaki
D u ru m .)
Sch rd in ger, E. (1944), Yaam Nedir?
(C am bridge n iv ersitesi Y ayn lan ,
C am brid g e).
Sch u ster, H. G . (1988), Belirlenimci Kaos,
2. gzd en g eirilm i bask (VCH , N ew
York).
Segre, M . (1980), G a lile in in Fiziin de
D en ey in R ol, Archive fo r History o f

E xact Sciences 23, 2 2 7 -5 2 .


Segre, M . (1989), G alilei, V iviani ve Pisa
K u lesi, Studies in History an d Philosophy

o f Science 20, 4 3 5 -5 1 .
Selleri, F . (1990), Kuantum Paradokslar ve

Fiziksel G ereklik (Kluwer A kad em ik


Y aym clk, D ordrecht).
Selleri, F . (1994), zel G relilie zd e

P hiloiopby o f Science 41, 5 9 -7 2 .


S tein , H. (1991), G relilik Kuram ve
G elece in A kl zerine, Philosophy

o f Science 58, 1 4 7 -6 7 .
Stew art, I. (1989), T ann Z ar A tar M?
(Basil Blackw ell Y aym clk, O xfo rd ).
T an g h erlin i, F . R. (1961), G en el G relilik
K u ram na G iri, Supplemento del N uovo

im ento 20,

1 - 86.

T aylo r, E . F . ve W h eeler, J. A. (1966),

U zay-zam an Fizii (W. H. Freem an ve


O rtak lan , Sa n F ran sisco ).
ter H aar, D . (1967), Eski Kuantum

Mekanii (Pergam on Y aynlar, Londra).


Thayer, H. S. (editr) (1953), Nevrton'un Doa

Felsefesi (Hafner Yaymclk, New York).


Thom pson, J. M . T. ve Stevvart, H. B. (1986),

Dorusal Olmayan Dinamik ve Kaos (John


W iley ve Oullan, New York).
T o lsto y , I. (1982), Jam es Clerk Maxvtell

K u ram lar (B arone ve S elleride, sayfa:

(C h icago n iv ersitesi Y aynlar,

1 8 1 -9 2 ).

C h icag o).

Sh im o n y , A. (1984), K ontrol E d ileb ilir ve


K on trol E d ilem ez Lo k al O lm am a

Truesdell, C. (1960-2), Akl ann


R asyonel M ekaniini Yeniden

z elli i (K am efuchi et al.' de, 'sayfa:

Kefetm eye Y nelik Bir Program, Archive

2 2 5 -3 0 ).

fo r History o f Exact Sciences 1, 3 -3 6 .

S h ip m an , H. L. (1976), K ara Delikler,

K u azarlar ve Evren (H oughton M ifflin


irk eti, B o sto n , M A).
Sm ith , A. J. (edir) (1974), John D onne,

U Ilm ann-M argalit, E . (editr) (1988), Derin

D ncedeki Bilim (I>. Reidel Y aym clk


irketi, D ord recht).
V alen tin i, A . (1996), 'A lan larn ,

Tm ngilizce iirleri (Ailen Lane,

K tleek im in ve E v ren b ilim in Pilot

L on d ra).

D alg a K u ram (C u sh in g et at.'de, sayfa:

de Sitter, W . (1917), E in ste in m


K tleekm K uram ve Bu K uram n

4 5 -6 6 ).
V alen tin i, A . (1997), Klasik, Kuantum ve

G k b ilim sel So n u lar zerine, Montbly

Kuantum Alt Fiziin Pilot D alga

N otices o f the Royal Astronom ical Society

Kuram zerine (Springer-V erlag,

78, 3 -2 8 .
Stap p , H. A. (1989), K u antum Lokal
O lm am a zellii ve D o an n

B e rlin ).
van der W aerden , B . L. (editr) (1967),

Kuantum M ekaniinin K ayn aklan

B e tim lem esi (C u sh in g ve M cM u llin de,

(N orth-H olland Y ay m clk irketi,

sayfa: 1 5 4 -7 4 ).

A m sterd am ).

321

Bibliyografya
van Fraassen , B. C . (1980),

Bilim selG rnt (O xford niversitesi


Y ay n lan , O xford).
van W oodw ard, C . (1986), Rzgar G ib i

Bu lu lar Yapt H arika Y llar ve


Bu nlarn (Kt) Y an Etkileri: M ite K ar
E l Y azm alar, Isis 71, 1 0 9 -2 1 .
W estfall, R. S. (1980b), Never at Rest. Isaac

G eti, The N ew York Revievt o f B ooks, 33

Newton 'un B ir Biyografisi (Cam bridge

(12), 3 -6 .

n iversitesi Y aynlar, C am bridge). (Bu

V ogt, E. (1996), K ep lerin Y asalarn n

k itab n balyla ilgili olarak 7.

K olay k artl, Am erican Jou rn al o f

K o n u nun so n u n d a Y ararl K aynaklar

Physics 64, 3 9 2 -6 .

ksm nd aki n o ta baknz.)

von N eu m an n , J. (1955), Kuantum

W estfall, R. S. (1989), G alilei'nin

M ekaniinin M atem atiksel Temelleri

Yarglanm as zerine D enemeler (N tre

(P rinceton n iversitesi Yaynlar,

D a m e n iversitesi Y aynlar, N tre

Prin ceton , N J).


W aldrop, M . M . (1991), E v ren b ilim ciler
Bolu klar D old urm aya B alyor, Science

251, 3 0 -1 .
W atk in s, J. (1978), B ilim sel Bilgiye
P op perci Y a k la m (Radnitzky ve
A n d ersso n da, sayfa: 2 3 -4 3 ).
W atson , J. D . (1970), Genlerin M olekler

Biyolojisi, 2. B a sk (W. A. B en jam in ,


N ew York).
W eim er, W . (1975), S o n u k arm an n ve
B eklen tin in P sik o lo jisi: Baz n
D n celer, M innesota Studies in the

Philosopby o f Science, VI. C ilt

D am e, IN ).
W h eeler, ]. A . ve Zurek, W , H . (editrler)
(1983), Kuantum Kuram ve lm
(Princeton n iversitesi Y aynlar,
P rin ceto n , N J).
W h itaker, A. (1995), Einstein, B ohr ve

K uantum kilemi (Cam bridge

'

n iversitesi Y aynlar, Cam bridge).


W h ite, H. E . (1934), A tom ik Spektrum a

Giri (M cG raw -H ill irketleri, New


York).
W h iteh ead , A. N . (1967), Bilim ve M odem

D nya (The F ree Y aym clk , N ew


York).

(M in nesota n iv ersitesi Y aynlar,

W h itesid e, D . T. (1964), N ew to n un

M in n eap o lis, M N ), sayfa: 4 3 0 -8 6 .

G ezegen lerin H areketi zerine

W ein b erg , S. (1977), lk D akika (Basic


B ook s, N ew York).
W ein stock , R. (1982), Yzyllardr Sren
B ir M itin Paralara A yrlm as:
N ew to n un Principias ve Ters-K are

balan gtak i D n celeri: T aze Bir


B a k , Britisb Jou rn al fo r the Philosopby o f

Science 2, 1 1 7 -3 7 .
W h itesid e, D . T . (editr) (1 9 6 7 -7 6 ), Isaac

Newton'un M atematiksel M akaleleri,

Y rngeler, Am erican Jou rn al o f Physics

I .V II. C iltler (Cam bridge n iversitesi

50, 6 1 0 -1 7 .

Y ayn lar, C am bridge).

W eissk op f, V . F . (1960), H zla H areket


E d en B ir C ism in G rsel G rn,

Physics Today 13 (9), 2 4 -7 .


W estfall, R. S. (1962), N evrtonu n D o ga
F e lsefesin in T em elleri, British Jou rn al fo r

the Pbilosopby o f Science 1, 1 7 1 -8 2 .


W estfall, R. S. (1971), Nevttonun Fiziinde

Kuvvet (A m erican Elsevier, N ew York).


W estfall, R. S. (1980a), N ew to n un

322

W hitrow , G . (editr) (1973), Einstein: nsan

. O larak Einstein ve B aardklar (D over


Y aym clk, N ew York).
W h ittaker, E . (1973), Eter ve Elektrik

K uram larnn Tarihi, I. ve II. C iltler


(H um anities U lu slararas Yaynlar,
N ew York).
W ylie, F. E. (1979), Gelgit D alg alan ve

Ay'n ekim i (Stephen G reen e

Bibliyografya
Y aym clk, B rattleb o ro , VT),
Y oung, T . (1845), D oa Felsefesi zerine

B ir D izi Konferans, I, C ilt (T aylor &


W alton , Londra).
Z ahar, E . (1976), N iin E in ste in m
Program L o ren tz ink inin Y erini A ld?
(H ow son'da, sayfa: 2 1 1 -7 5 ).
Z ahar, E . (1978), o k n em li
D en eyler: Bir D urum in cele m e si

(Radnitzky ve A n d ersson 'd a, sayfa:


7 1 -9 7 ).
Z ahar, E . (1989), Einstein'n Devrimi:

Kendi Kendine renme Ynteminde B ir


nceleme ( p e n C ou rt Y ay m clk irketi,
L a Salle, IL).
Z im an , J. (1978), Gvenilir Bilgi
(Cam bridge n iv ersitesi Y aynlar,,
C am b rid g e).

Yazar Dizini

Bu dizin, yalnzca yazarlara gre listelenm i atf referanslarn


iermektedir. M etinde ortaya kan gerek isimler ya da aslnda
ayn ekilde N otlar ksmnda ele alnanlar, bundan sonra gelen
konu dizininde bulunmaktadr.

B o rn , M ., 152, 205

D ira c, P. A. M ., 156, 170

A dler, C . G

B o se, S. K 132, 295

D o b b s , B. J. T .,

71

A n d ersson , G ., 2 8 8

B rackenridge, J. B .,

D u h em , P ., 241

A risto, 157, 2 7 1 , 2 8 2

B rom berg, J., 290

D rr, D ., 3 02

A rm itage, A .,

B u cherer, A. H ., 42

D e D ve, C 288, 305

A sp ect, A ., 302

Buchvvald, J. Z . 2 1 , 2 9 0
B u rtt, E . A ., 2 8 7 , 3 0 4
Butterfield , H ., 254

E
E d d in gton , A . S ., 125

B aco n , F ., 255

E in ste in , A ., 36 , 43 , 44,

Baggott, J 160, 182, 193,

51 -5 5 , 58 , 61, 65, 67-113,

2 19

Cardw ell, D . S ., 2 9 0

1 1 5 ,1 1 9 ,1 2 1 ,1 2 3 ,

Ball, R. S .,

C assid y, D . C ., 2 9 8 , 303

1 2 5 ,1 2 6 ,1 3 5 ,1 4 5 ,1 5 4 -1 6 0 ,

Beck er, R. A ., 43

C h an g , H ., 104

B ell, J. S . , '159, 2 0 2 , 2 1 0

Clark, R. W . ,

88

184, 1 8 7 ,1 9 2 ,1 9 8 , 202-206,
2 1 1 ,2 1 9 , 2 3 0 -2 3 4 ,2 4 5 ,

B eller, M ., 160

C lauser, J. F ., 135

2 5 2 ,2 5 3 ,2 5 9 -2 6 5 , 287, 292-

B en -M en ah em , Y ., 303

C lem en ce, G . M ., 295

2 9 8 , 300, 303-305

C lifton , R. K ., 301

E isb erg, R. M ., 298

B ern stein , J.,

88,

295

B estelm ey er, A ., 5 6

Crow e, M . J., 131

E llis, G . F . R ., 132

B iagioli, M .,

C u shin g, J. T ., 61, 160,

Y en i B ritan n ica

B itb o l, M ., 160

219

A nsiklop ed isi, 18
d E sp agn at, B ., 198

B lackw eli, R. ].,


B lake, R. M .,

B loo r, D ., 304

D arrigol, O ., 160

Bo h m , D 2 0 2 , 2 1 3 , 221

D aw kin s, R ., 2 8 8

B oh r, N 135, 142, 145

D e b s, T . A ., 104, 294

Faye, J., 2 9 7

B o o rse, H. A ., 291

D esca rtes, R ., 5, 271

Feyn m an , R. , 182, 201

B ork, A . M ., 290

D ick so n , M ., 301

Fin e, A ., 2 1 9 , 287, 302

32,4

Faraday, M 3, 10, 15, 38, 75

Yazar Dizini
F o ck , V ., 293
Frank, P .,

88,

26 2 , 2 7 4

Freud, S ., 283

M axw ell, J. C ., 3, 5, 10,12-

J
Ja c k so n , J. D ., 40, 290,

73, 7 4 ,7 7 ,7 8 , 9 2 ,9 4 , 139,

291, 294

Friedm an , M . , 119,

121

Frisch , D . H ., 293

27, 3 4 , 37-40, 45, 65, 69,

Jam m er, M ., 160, 198,

144, 150, 161,


2 1 3 ,2 2 7 ,2 5 9 ,2 9 0 , 294

2 9 6 ,2 9 7 , 299, 300

M cC au ley , J. L.,
M cM u llin , E ., 2 1 9 , 290,

G alilei, G ., 27 2 , 284

K au fm ann, W ., 41 -4 7 , 49-

G ell-M an n , M ,, 2 0 1 , 292

5 5 , 5 8 , 79, 2 4 2 , 27 2 , 292

G in gerich , O ., 131

K eating, R. E ,, 2 9 4

G od zin ski, Z ., 299

K epler, J., 6 ,1 4 , 119, 23 3 ,

G oldberg, S ., 61

2 7 2 , 2 7 3 , 2 9 7 , 302

G old stein , S ., 2 4 0

K lein, M . J 2 9 6 -2 9 8

2 8 8 , 304, 305

G oo d m an , N ., 304

K o ckelm an s, J.

M oore, W ., 3 0 0 .

G o tt, ]. R 295.

K opern ik, N ., 127

M ore, L. T 271

G ou ld , S. J

K ourany, J. A ., 2 8 7

M o tz, L ., 291

Koyre, A ., 295

M usgrave, A ., 2 88

2 7 0 , 304

G u ye, C .-E ., 292

30 1 , 303, 304
M ey erson , E ., 251
M ilford, F . J 40
M iller, A , I 61 ,

88,

291

M inkow ski, H ., 69
M o n od , J 2 6 8 , 269, 284-

287

K uhn, T. S ., 27 8 , 2 7 9 , 287,

28 8 , 2 9 6 ,2 9 7 , 304

H afele, J. C ., 294

N
N elso n , E ,, 3 03

H an le, P. A ., 303

H arding, S. G ,, 303

Lak ato s, I., 28 8 , 3 0 4 ,3 0 5

23-25, 29 , 3 4 ,5 2 , 58 , 59,

H arm an, P. M .,21

Landau , L. D ., 2 0 2 , 3 0 0

65 , 67, 72, 77, 78,

H arrison, E. R ., 131

L ap lace, P .-S ., 103, 129,

8 9 ,1 0 5 , 107, 111,

N ew ton , I., 5 -9 , 13, 14,

86,

87,

Harvey, W ., 271

303

1 1 3 -119,127, 129, 131, 144;

H eilbron , J. L .,1 6 0 ,2 9 7

Lau dan, L ., 2 8 8 , 30 3 -3 0 5

161-164, 177, 184, 223,

H eisenberg, W .,1 5 2 , 170,

Lav an ch y, C ., 292

2 2 6 , 2 3 3 ,2 5 1 , 265, 2 7 1-277,

174, 185, 20 1 , 20 5 , 2 2 7

Leighto n , R. B ., 29 6 , 299

2 9 2 , 295, 297, 302, 303

H em pel, C. G ., 2 7 4 , 2 7 7

Lep lin , ]., 3 0 3

H endry, J.,2 9 8

Lifshitz, E. M ., 2 0 2 , 3 0 0

H ertz, H 3, 69, 2 5 9 , 273

Loren tz, H. A ., 34-38, 42-

H iley, B. J., 240

4 4 , 50 -5 8 , 6 1 , 73, 75-79,

H olland, P. R ., 34

81, 8 4 ,8 6 , 91 -9 4 , 98-101,

H olton , G 288

2 3 3 , 2 91-295

H on , G 2 9 5

Luria, S. E 2 7 0 , 304

H ow son, C ., 2 8 8 , 305

P
P ais, A .,

88,

295

Pauli, W ., 152,153,157, 158,


202, 249, 250, 266, 297
Peres, A ., 217, 301
P etruccioli, S ., 182
Pickering, A ., 304,

H ughes, R. J., 299

Planck, M ., 42-44, 51-55, 58,

H um e, D ., 72, 73, 26 4 , 271

M ach , E ., 72 , 73, 10 8 ,1 0 9 ,

72, 93,94, 113,142-147, 149,

H uygens, C ., 7

2 6 3 ,2 7 3 ,2 7 4

150, 154, 163, 173, 177, 235,

M a cK in n o n , E . M ., 198

262-265, 292, 296-299 .

M an souri, R ., 293,

Platon, 282

Infeld, L 295

M aud lin, T ., 3 0 1 , 302

Pod olsky, B 192, 203, 211

325

Yazar Dizini
Poin care, H ., 3 5 ,3 6 , 72,

195, 2 0 2 , 2 0 4 -2 0 6 , 22 4 -2 2 6 ,

van W oodw ard, C ., 304

105, 151, 2 6 3 ,2 7 4 , 304

23 7 , 23 8 , 2 4 7 -2 5 3 , 26 6 -2 7 0 ,

V ogt, E .,

Popper, K ., 153, 2 8 0 , 2 8 2 ,

2 8 8 , 29 8 , 29 9 , 302, 304

2 8 8 , 304

Selleri, F 2 5 6 , 2 9 3 , 303

Pound, R. V ,, 295

S ex l, R. U 293

P rzibram , K ., 300

Sh im o n y , A ., 135, 2 9 6 ,

P tolem aio s, C ., 127, 2 3 5

3 0 1 , 302
Sh ip m an , H . L ., 132, 29 5 ,
296

Q
Q u in e, W . V 2 4 1 , 2 4 3 ,
2 4 4 , 2 8 2 , 304

Sm ith , A . J 293,
Stapp, H , P 301
Stein , H 294

W
W aIdrop, M . M ., 2 96
W atk in s, ],,
W atson , J. D ., 268, 304
W eim er, W ., 304
W ein b erg , S ,, 132
W eissk op f, V . F ., 2 93
W estfall, R. S.,
W eyl, H

Radnitzky, G ., 288
R eb ka, G . A ., 2 9 5
R edhead, M . L. G 104,
2 1 9 , 2 94

T a n g h erlin i, F . R ., 293
T aylo r, E . F ., 88, 104
ter H aar, D ,, 2 9 6
T h a y er, H. S 2 9 5

R eitz, J. R ., 40

T h o m p so n , ], M ,, 13, 43,

R osen , N 192, 2 0 3 , 2 1 1 ,

141, 145

2 98

T h o m so n , W . (Lord

R osen feld , L ., 202

K elvin), 12, 13, 15, 65

R u ssell, B 3, 2 8 6 , 29 0 ,

T o lsto y , I., 40

303

S a c h s, M ., 294

88

88,

104,

W h itaker, A ., 198
W hitehead, A. N 282, 295
W h itesid e, D . T .,
W hitrow , G ., 295
W h ittaker, E ., 21 , 2 9 0 , 291
W illiam s, R , M ., 132

Y
Young, T .,

S
Sch ilp p , P. A .,

W h eeler, J. A .,
2 9 9 , 300

8,

65

V alen tin i, A ., 2 4 0 , 2 9 8 ,

302

Z ahar, E ., 291-2 9 3

van der W aerden, B. L .,

Z ang hi, N .,

Sch rd in ger, E ., 154-156,

297

Z im an , ]., 304

169, 170, 173, 176, 190-

van Fra a ssen , B. C .,

Zurek, W . H 299, 300

Konu Dizini

b elirsizlik b a n ts,; B o h m un kuram nda,

a priori, bu tr akl y rtm en in rnekleri,

2 3 0 ve E in ste in , 233
belirsizlik ilkesi. 156 B kz belirsizlik bants

69 , 272, 284
A brah am , M ., ; elek tron m odeli, 4 3 , 60
aklam aya kar an lalm a, 2 3 3 ; ve
E P R B, 2 3 4 ; ve kuantum m ekanii, 236

b elirsizlik, ; ve Kierkegaard, 151, 156.

B k z belirsizlik b an ts
B ell teorem i, 2 1 0 ; ve B o h m un kuram

asal m om entum , 149 B kz B o h r

21 3 , ; ve d en ey213, .B kz EPR

ad h o c, bu tr anlatm larn rn ekleri, 55,

parad oksu ; gizli deikenler

59 , 143, 147, 192, 2 2 7

Bell, J . , ; B o h m yorum u zerine, 212. B kz


B ell teorem i

A dler, F .,7 1
alan kuram , 12; birleik, 7 2 ,1 1 0 ;,

Bentley, R ., 6, 116
B e sso , M .,70

B kz M axw ell
alfa p arac sa lm ,141

Bestelm eyer, A .,56

A m pere y a sa s,26, 38

b ilim : hedefleri, 2 6 1 ; -d e k i i etm enlere

an akaralarn kaym as,

266

A ndrom eda B u lutsusu, 128


an im ist kuram , 2 8 4
a n lay (anlam a).2 3 6 , B kz aklam aya kar
an lalm a
A rago, D .,8
A risto, ; ilk ilkeler zerine, 2 6 8 , 271
ayrlabilirlik. 2 3 6 , B k z ayrlam am a zellii
ayrlam am a zellii, 2 3 6 .B kz dalga
fon ksiyo n u ; d o lak

kar d etm enler, 282. B kz M on od ;


bilim sel y n tem
bilim d e i ve d etm en ler kar karya.
2 5 4 , 282 B kz bilim
bilim in hedefleri. 281, B kz b ilim
b ilim in n esn ellii: - n e olan in an , 284;
-n in so rg u lan m as,285
bilim in paradigm a m odeli, 2 7 8 ; norm al
b ilim , 27 8 ; devrim ci b ilim , 284
bilimin l ( dzeyden oluan) modeli, 281
bilim sel aratrm a program , 154, 288

bilim sel bilgi, 2 6 1 , 281 . B kz b ilim in

B aco n , F ., b ilim zerine, 255


B alash ov, Y ., 303
Balm er, J., ; form l, 140
Barrow , I . ,271
belirlen em ezcilik , ; kuantum m ekaniinde,
151,

22 1 . B kz n ed ensellik;

b e lirle n im cilik , 2 2 4 , 2 4 7 ; ve B ell

n esn ellii; b ilim sel yn tem


b ilim sel g e rek ilik .212, 236, B kz
gerekilik
b ilim sel y n tem , ; -d e so n u karm a
tarzlar, 2 7 4 . B k z D u h em ; E in stein ;
M a ch ; M o n o d ; Plan ck; P opper
B io t-S a v a rt y a sa s, 23 , 3 7

teo rem i, 2 1 0 ; B o h m u n ku ram n d a,

b ir arada var olu. 100, B kz ezam an llk

2 0 2 ; de B ro g lie n in k u ram n d a, 2 0 6 ;

b ir uzaklkta etki: elek trostatikte,

6;

K o p e n h a g yo ru m u n d a, 1 7 3 ,. B k z

k tleekim de 5, B kz Faraday; yerel

n ed e n se llik

o lm am a zellii; T h o m so n , W .

327

Konu Dizini
birbirin e d olaklk zellii. 191, B kz dalga
fonksiyonu

Bu tterfield , H .,2 5 4
by k p atlam a kuram . B kz geniley en

b lo k evren. B kz ezam an llk, 102

evren

12 1 ,

126

B o h m yorum u, ; ve klasik lim it, 2 2 5 ;

c,

K op en h ag yorum uyla d eneysel


zdelii, 2 2 5 ; dalga fon ksiyo n u n u n bu
yorum daki an la m ,2 2 6 ; ve l m , 2 2 8 ;
, yerel olm am a zellii, 2 3 0 ; kuantum
p o tan siyeli, 22 6 , 23 9 ; v e kuantum

C arnap, R .,2 6 5 , 274


C au ch y, A .-L ..9
C om p to n , A ., 155
C o u lo m b y a sas, 5, 3 7

olasl , 229; ve gerekilik , 23 1 , 251;


ve grelilik, 2 3 0 ; b elirsiz lik ilikisin in
bu yorum daki konum u, 22 7 . B k z de
Broglie; kaos; belirlen im cilik; tarihsel
b elirsizlik; l m pro b lem i; olaslk sal
m ekanik; yrnge
Boh m , D ., ; alternatif bir yorum un deeri
zerine, 221 ; E P R parad oksu nu n Boh m
b iim i, 2 1 3 . B kz B o h m yorum u
Boh r, N ., ; gzlem in balam zerine,
185; ve K o p en h ag yorum u, 156, 159 ;

C rick, F ., 268
Curie, M .46
Curie, P ., 46
C yngu s X - l , 130
ekird ek a to m .145, B k z B o h r; R utherford;
T h o m p so n , ].
ift zm . B kz de B ro g lie l5 8
ift y ark deneyi, 177, 187
r tm e, 5 8 , 2 7 2 . B kz y an llam a; Popper

ve H effdin g, 151; ve l m , 184 ; ve

pozitivizm /ilem selcilik, 151; asal

dalga denklem i. 38, 162, B kz M axw ell;

m om entum un k u an tu m lan m as,147, ;


kuantum aksiyom u , 185; ve gereklik,

Sch rd in ger
dalga fo n ksiyon u: zerine Boh m , 226;
B o h m un kuram nda, 226; zerine Born,

185,; yar k lasik m odel, 145,.J3fcz


B o h r-E in ste in kar karya gelileri;

166; -n u n k , 194, 195; tanm ,

n ed en sellik; tam am layclk;

161; d o lak, 2 3 9 ; rnei, 168; zerine


H eisenberg, 174; zerine P lanck, 173;

d a lg a -p a ra ck ikilii
B o h r-E in ste in kar karya gelileri, 186

Sch rdin ger, 166 . B kz tam lk; kuantum

B oltzm an n , L ., 69; sab iti, 139 .B kz

m ekanii; st ste gelm e; lm

eb l m teorem i

p roblem i

Boly ai, J . ,120


Born, M ., 152 ; ve K o p en h ag yorum u, 2 4 9 ;
v e d alga fon ksiyo n u n u n an lam , 166;
o la slk yorum u, 166 .B kz n ed en sellik
boluk, 5 ; Aristo fiziinde, 5; erken dnem
elektrom anyetik kuramnda, 18, 24, 2 7 ;
Kaufm ann deneylerinde, 46; bir plenum a
kar,5 ; genel grelilikte - zm,
B o u ssin e sq , J.,1 0
By le, R .,271
Bradley, J .,8

ve olaslk , 166, 173 ; zerine

110

dalga fon ksiyo n u n u n k ., 188, 194,

B kz l m pro b lem i; dalga fonksiyonu


dalga m ek a n i i.155, B kz kuantum
m ekanii
dalga: b o ylam asn a, 7; duran

138, ;

en ine, 9. B kz eter; elektrom an yetik


dalga; giriim ; dalga fon ksiyon u;
d a lg a -p a ra ck ikilii
d a lg a -p a ra ck ikilem i, 163. B kz
tam am layclk

Brow n h arek eti, 70, 251

D anvin, C . G ., 141

B u cherer, A ., 42; elek tron m odeli, 43

de Broglie, L ., 154; ift zm , 158 ;

328

Konu Dizini
dalgalarla m adde arasnd aki ikilik, 163;

duyu deneyim i, 2 7 3 ; zerine M ach , 2 73

p ilot dalga kuram , 158; ilikisi, 176; ve

dnya gr. B kz W eltanschauung283

Solvay T o p la n ts, 1 5 8 .B kz Boh m

D n y a m erkezli m odel, 118

yorum u; tarihsel belirsizlik


de B ro g lie-B o h m program , 2 2 2 .B kz
B oh m yorum u; de Broglie
de Ferm at, P .,

e/m n in b elirlen ii, 42. B k z K au fm ann

d eneyleri

de Sitter, W ., 108 . B kz genel grelilik


kuram

E d d in gton , A ., 113, 125


E h ren fest teorem i, 302

deim e zellii. 20 8 , B kz ilem ci


deim em e zellii. 153 B kz ilem ci
D elb r ck , M ., 2 6 7
deney (bilim deki rol), ; zerine E in stein ,
263. B kz bilim sel yn tem
deneysel yeterlilik. 23 5 , 248, 2 53 , B kz
aklam aya kar an lalm a
D escartes, R.: k zerine,

6; ve

plenum , 5

devrim ci b ilim .27 8 , B kz b ilim in paradigm a


m odeli
D irac, P ., ; ve K o p en h ag yorum u, 176;
bye kar k k zerine, 170; l m
zerine, 195; st ste gelm eler
ze rin e,178, 180, 2 0 1 ; dnm kuram ,
2 5 2 . B k z n ed en sellik
doru (gerek) (bilim in bir. am ac olarak), ;
zerine E in ste in , 2 8 4 ; zerine Kuhn,
278, 279

E instein, A ., 67; eter zerine, 74, 78; ve de


Broglie, 155; Brown hareketi, 252;
evrenbilim sel (kozmolojik) sabit,

120;

evrenbilim sel ilke, 123; D oppler kaym as,

89; balardaki d nce deneyleri, 74;


gizli deikenler kuram , 159; ve H u bble
y a sa s,125; ve Kaufm ann deneyleri, 55;
Lorentz dnm leri, 76; k tle-enerji
zdelii, 91 ; lm zerine, 205; ve
yerel olm am a zellii, 204; fizik zerine,
73, 79, 262; ve pozitivizm , 72; - n zel
grelilik iin aksiyom lar, 77; kuanta,
154; ve kuantum m ekanii, 186, 204; ve
Schrdinger, 155; bilim ve hedefleri
zerine, 262; ezam anllk zerine, 76;
klasik fizik hakknda kukuculuk, 72;
kesin olarak belirlenem em e zerine, 187 ;

dorulam a paradoksu, 2 7 7

birleik alan kuram, 72 . B kz

dorulam a parad oksu , 2 7 7

B o h r-E in stein kar karya gelileri;

D o p p ler kaym as, 90 ; m aviye kaym a, 91;

nedensellik; E in stein -L oren tz kuram;

krm zya kaym a, 103, 113 ; grelilie

EPR paradoksu; genileyen evren;

uyum lu, 90. B kz H u bb le y a sa s

tarihsel belirsizlik; Kaufm ann deneyleri;

D op p ler, C ., 89
D u h em , P ., 241 . B kz D u h e m -Q u in e tezi
D u h e m -Q u in e tezi, 2 4 1 . B kz kesin olarak
b elirlen em em e
duraan h al kuram , 129
duran dalgalar, 138, 139
durum v ek t r .161, 190, 2 1 8 , B kz dalga
fonksiyonu
durum , 167, . B kz tam lk; dalga
fonksiyonu
durum un indirgem esi. 188, 194 B kz dalga
fon ksiyon u n u n k ; l m problem i

M ich elso n -M o rley deneyi; genel grelilik


kuram; zel grelilik kuram
E in ste in -L o re n tz kuram , 44
E in ste in -P o d o lsk y -R o se n p arad oksu .205,

B kz E P R paradoksu
elektrod inam ik d nya gr ne kar
m ekan ik dnya gr, 3
elek tro m an yetik dalga, 24 ; en erjisi, 44;

E ve B alanlaryla ilikisi, 92.


B kz M axw ell
elek trom an yetik kuram ,

10

; ve kuanta,

144. B kz M axw ell

329

Konu Dizini
elek tron : bulu nu u, 4 2 ; elektrom an yetik

formalizme kar yorum, 157, 222;

B kz kuram

k tlesi, 44
en yksek/en d k olm a ilkesi, 2 6 9 , 284;

foton: ve Bohr, 146, ; ve de Broglie, 155,


163; ve tam am layclk, 184, 222; zerine

B kz teleonom i
en yksek/en d k olm a ilkesi,

D irac, 170, 200; ve Einstein, 155; ve


grelilik, 95 ; ve Schrdinger, 163

en erjin in k u an tu m lan m as.144, 146,

B kz kuantum m ekanii

F o u cau lt, J.-B ., 9


Frank, P ., 2 6 2

en tro p i, 143, 2 6 8
ep istem o lojik, 135, 159, 2 4 3 , 2 5 9 , .

F resn el, A .-J., 9, 65

B kz o n to lo ji

Freud, S ., 283
Fried m an n, A ., 119, 121 . B kz genel

E P R paradoksu, 2 0 5 ; E P R 'n in akl


yrtnn z m lem esi, 2 0 7 ; -n u n

g relilik kuram

B oh m biim i (E PR B), 2 1 3 ; B o h ru n -n a
y an t, 2 04 . B kz Bell teorem i; kedi

parad oksu ; tam lk; aklam aya kar

G alilei, G ., 272 ; m atem atik zerine,

an lalm a

G a n d h i, M ., 286

E P R B .2 1 3 B kz E P R paradoksu

G eiger, H 141

esk i kuantum kuram , 153,

genel g relilik kuram 69, 99, 105, 188

eb l m teorem i, 138

genel grelilik kuram, ; kara delik 130, ;

ezam an llk, 14 ; m utlak, 77; ve b lo k


evren,

102;

ve b ir arada var olu,

102 ;

- n kabu llere b all, 77. B kz E in ste in


eter: m utlak bir koord inat sistem i olarak,
10,

25 , ; m odelleri, 5; B kz A risto;

Einstein zm, 119; zdelik ilkesi, 106;


~nn deneysel testleri, 111 ; Friedm ann
zm ,

120; ve

ktleekim in

geometrizasyonu, 109; G del zm,


109; ve M ach ilkesi, 108; de Sitter

D e sc a rte s; E in ste in ; Lo ren tz; M axw ell;

zm, 108; ve G ne tutulmas

M ich e lso n -M o rle y deneyi; N ew ton;

yolculuklar,

Poincar; T h o m so n , W.

118. B kz genileyen evren; uzay;

evren m odelleri. 102, 118, 121, 123, 124,

112 ; uzayn

-n d ak i yaps,

uzay-zam an

127, B k z geniley en evren; G n e

gen etik kod, 2 6 7

m erkezli m odel; genel grelilik kuram ;

genileyen evren: kozm ik art alan m as;

k lasik evrenin kararll;


ev ren bilim sel (kozm olojik) ilke, 123
ey lem sizlik erev esi,

101

; ve zel

grelilik, 101; ve ikizler paradoksu, 96

128; kritik younluk,

121

; -d e kara

madde, 126; -d e ufuk, 131 ; balangtaki


byk patlam a,

12 1 ,

126; bir m odel

olarak, .118 . B kz H u bble yasas; O lbers


paradoksu; krm zya kayma

g erek uzunluk, 80

Faraday, M ., eter zerine dncelerine kar


bir uzaklkta etki,

11;

indksiyon yasas,

11; kuvvet iz g ile ri.ll . B kz Maxwell


F eyn m an , R ., ; kuantum m ekanii
zerine,

201

g erek zam an, 80


gerekilik kartl, 2 46
gerekilik : n esn el b ir gerekliin var
oluu, 2 1 2 , 2 4 6 ; bilim sel, 2 3 6 , 241.

B kz kesin olarak belirlen em em e

FitzG erald , G 33, 43, 81

gereklik esi, 21 0 . B kz E P R paradoksu

Fizeau , A .'H ., 9

G ilb ert, W ., 271

330

Konu Dizini
giriim : n - i ,

8;

H um e, D ., .72, 271 B k z tm evarm

dalga

fon ksiyon larn n - i , 32, 33 ;


gizli deikenler, 159, 184, 2 0 6 ; zerine

H uygens, C ., 7; k zerine,
Hydra II, 128

Bell, 212 ; zerine Boh m , 2 2 8 ; zerine


E in ste in , 2 0 6 ; zerine vo n N eu m an n ,

I, i

159 . B kz yerel olm a zellii; yerel

n arl,

o lm am a zellii

n b klm esi. B kz k

G ou ld , S ., 2 7 0

111

k: bklm esi,

G d el, K., 109

111;

8,

111

p arack ve dalga

kuram lar, 154; - hz (c), 25 . B kz

g relilik ilkesi, 74. B kz E in stein


grelilik kuram . 77, B kz g relilik ilkesi;
zel ve genel g relilik kuram lar
gzlem . 188, 191, B k z l m ; l m
p roblem i

foton; genel g relilik kuram


ikilik. B kz d a lg a -p a r a c k ik iiig il6 3
ikizler paradoksu, 9 6 ; ve genel grelilik, 96
ilinti-, ; EPRB deneyi iin -nin hesaplan, 214
ilk ilkeler, 2 6 8 . B kz h ip otez

gzlenir. 20 8 , B kz ilem ci

ilke kuram . 78 B kz y ap c kuram

G reen , G ., 13

im leim .2 3 0 , B k z h i iaret gnderm em e

G rossm an n , M ., 69

teorem i

g nberi, ; M erk r' n -sin d e k i kaym a, 114

ind irgem ecilik: tan m , 232; ve b iy o lo ji,

G n e: ve n b klm esi, 111

23 2 , 244; ve kim ya, 232, 244; ve


yerb ilim , 23 2 , 24 4; ve fizik, 232, 244

ilem ci: sra deim e zelliin e sah ip


olm ayan , 153; ve fiziksel gzlenirler,

H a m ilto n -Ja c o b i kuram , 251

188. B k z dalga fonksiyonu

175,

H arvey, W ., 271
H eisenberg, W ., 152 ; Kopenhag yorum u,

ilem selcilik, 152. B kz m antksal


pozitivizm ; uygulayclk

156; formalizm ve yorum zerine, 157;


m atris m ekanii, 152, 157, ; ve dalga

izotropik, 18, 123

fonksiyonunun anlam , 160; ve


pozitivizm/ilemselcilik, 151; potentia,

237; kuantum m ekaniinde olaslk

Je a n s,

zerine, 201. B kz nedensellik; belirsizlik

jeo d ezik, 109, 120, 27 4

139, 140

bants

Jo rd an , P 152

H elm holtz, H. von, 69

H em pel, C ., 2 7 4
H ertz, H ., 3 , 69, 2 5 9

kabu l (bilim deki). 72, B kz P oin care

h i iaret gn d erm em e teorem i, 252

k a hz,

hipotetik-tm dengelim sel yn tem , 271, 281

Kam m inga, H ., 303

hip otez, 5 8 . B kz ilk ilkeler

K an t, I 6 9 , 272

H offding, H 151

kao s, 184 ; ve B o h m un kuram , 2 26

H om er, 243

kapsayan ya sa m o d eli.232, B kz

h o m o jen , 18, 84, 118, 125, 148


H ooke, R .,

6;

k zerine,

H u bb le, E ., 123, -y a s a s , 123 ;


-y a r a p , 125

122

t m d en gelen-nom olojik m odel


kara cisim m as, 128; ve gen iley en
evren, 129; ve kuantum kuram , 137,
143 B kz E in ste in ; Plan ck

331

Konu Dizini
kara delik. B k z genel g relilik kuram 129

kuasar, 129

kara m adde, 126

K u hn , T 2 7 8

Kaufmann, W ., 41; elektromanyetik ktle

kuram (yasa), 156, 223. B k z form alizm e

zerine, 44; deneyleri, ;41,


Einstein-Lorentz kuram zerine, 51; -'d a n
yntembilim sel dersler, 58. B kz Planck

kar yorum
kuram la doluluk, 153
K urlbaum , F ., 138

kedi paradoksu. B kz S c h r d in g e rl9 2

ku tup lanm a,

K epler, ]., 119, v.e n edenler, 2 7 2 ; ve

kuvvet iz g ileri.10, 11, B kz Faraday

m atem atiksel uyum , 272

krm zya kaym a; D o p p ler, 2 4 ; ve uzayn

paradoksu
k k sapm alar: ; ve M erkr, 114
ktle, 5; ey lem sizlik ve k tleekim

gen ilem esi, 124 ; k tleekim sel, 113


Kierkegaard, S ., 151

9, 14, 2 7

kuzgunlar parad oksu .2 7 7 B k z dorulam a

kesin olarak belirlen em em e, 2 3 6 . B kz


b ilim sel gerekilik

6,

k tlelerin in karlatrlm as, 105,


k tle-e n e rji zd eli i.91, B kz zel grelilik

K irch h off, G ., 69, 142, 2 7 3

kuram

klasik evrenin kararll, 116


K o p en h ag yorum u, ; ve klasik lim it, 165;
-n a gid en yol, 151, 156, . B kz Bohm ;
Boh r; B orn; D ira c; H eisenberg; tarihsel
belirsizlik; belirlen em ezcilik ; l m ;
l m problem i; Pauli; yrnge
kozm ik art alan m as. 128 B kz kara cisim

L
Lak ato s, I., 2 8 8
Lam b, H ., 13
Landau , L ., 202
L a p la ce, P .-S ., 103, 129
L arm or, ]., 13

m as
ku anta, 70, 143, . B kz foton

Lau dan, L ., 288

ku antum ak siy o m u .185, B k z Bohr

Lau e, m. von, 98

kuantum kuram . 137, 145, 185, 228,

B kz B oh r; tam am layclk; Planck;


kuantum m ekanii
kuantum mekanii; m atris m ekaniine kar
dalga mekanii, 152, ; -n e giden yollar,
. 137, 151; enerjinin kuantum lanm asm n

L eibn iz, G ., ve so n su z b ir evren, 117


Lem atre, G ., 121, 125
Lenard, P., 71
Lesage, G .-L ., 7
levha tekton ii kuram , 2 65
Lifshitz, E ., 202

yaln bir rnei, 156. B kz Bohm yorumu;

L o b ach ev sk i, N ., 120

Bohr; B om ; de Broglie; tamlk; Kopenhag

Lord K elv in.12, 65, 139, B kz T h o m so n , W.

yorum u; D irac; ift yark deneyi; Einstein;

Lord Rayleigh. 13, 36, 139, B kz Strutt

EPR paradoksu; Heisenberg;

Lorentz dnm, 84; hzlar toplam yasas,

belirlenemezcilik; Pauli; Schrdinger;

Loren tz, H ., 34 ; ve eter, 35 ; E in ste in n

86

spin; yrnge; belirsizlik bants;

g relilik kuram zerine, 36 ; kuvvet

anlay; dalga fonksiyonu

y a sa s, 38 ; ve K au fm an n d eneyleri, 51;

kuantum m ekan iin in altern atif yorum u.


221 B k z Boh m yorum u
kuantum m ekan iin in yo ru m lan. 156, 170,
183,

20 7 , 221, 2 2 4 , B kz Boh m yorum u;

K op en h ag yorum u
kuantum potansiyeli. 226, B kz Bohm yorumu

332

elek tro n m odeli, 4 3 ; m olek ler kuvvet


h ip otezi, 35; elek tron kuram , 36 , 43
L o ren tz -F itz G era ld ksalm a h ip otezi, 34
Love, A ., 13
Lum m er, O ., 138
Luria, S ., 270

Konu Dizini

;D ira c n, 172, H eisen b erg in - zerine

M acC u llagh , ]., 9

grleri, 185 ; ve E in ste in , 154; ve

M a ch ilkesi. 108 B kz M ach

aklam a, 23 3 , 2 36; ve kuantum

M ach , E ., ; m utlak uzay zerine, 108, 273;

m ekanii, 137, 152 ; ve grelilik, 154,

k lasik m ekan ik zerine, 72, 2 7 8 ; ve

2 3 4 ; istatistiksel, 173, 2 25 .B kz Bell

E in stein , 72, 108; ve pozitivizm , 2 6 3 ;

teorem i; B o h m yorum u; neden;

ilkesi, 108; b ilim zerine, 274


M adelu ng, E ., 253
m antksal pozitivizm , 2 7 3 . Bfez yararllk;
ilem selcilik

belirlen im cilik; b elirlen em ezcilik


n esn ellik aksiyom u , 284, . B k z b ilim in
n esn ellii
N ew ton, I., ; eter zerine,

6,

29 ; hareket

M aric, M ., 70,

yasalar, 14, 2 5 , 59 , 116; k zerine,

M arsd en , E ., 141

Sorular (O ptics), 116; A kl Yrtme

matris, m ekanii. 150, 156, B kz kuantum

Kurallar, 2 7 1 ; ve ev ren in kararll

m ekanii
m aviye kaym a, 91
Maxwell, ]., ; bir uzaklkta etki zerine, 18,
19

; eter zerine, 18 ; srlme akm, 26;

6;

zerine, 116, 117


n orm al b ilim .2 7 8 B kz b ilim in paradigm a
m odeli
ntrin o, 82

denklemleri, 26; kuvvet izgileri zerine,


16; eter modelleri, 16; k hz, 25;
M axw e ll-B o ltz m a n n yasas, 6 5 ; B kz
eb l m teorem i
m ekan iki felsefe, 2 7 2

O,
o la slk (kuantum ). 167, B kz
belirlen em ezcilik ; dalga fonksiyonu
o laslk sa! m ekanik, 169

M erkr, ; g nb erisind eki kaym a, 114

O lb ers, H ., ; parad oksu , 118, 126

M ey erson , E ., 251

o n to lo ji, 156, 2 2 3 , 2 4 4 , . B kz ep istem olojik

M ich elso n , A ., 28

organizm a, 18, 2 6 8

M ich e lso n -M o rle y deneyi, 2 8 ; ve

O rta a, 272

E in ste in , 77

klit o lm a y a n .132, B k z uzay

M iln e, E ., 123

klit uzay. 116, 120, B k z uzay

M inkow ski, H ., 69

l m p roblem i, ; B o h m un kuram nda,

m om entum , 5 2 , 5 9 , 94, 161, 174, 176, 2 3 9


M onod, J., , yaam n temeli zerine, 269;

2 2 8 . B k z l m
l m : zerine Bo h m , 228; zerine B oh r,

bilime kar geleneksel deerler zerine,

184,

284

H eisenberg, 201 ; zerine Pauli, 249

m or tesi ykm , 139


M ore, H 271
M orley, E ., 2 8 , 2 9
m uon , 81

2 0 4 ; zerin e D irac, 195; zerine

n gr , 58, 2 8 1 ; zerine E in stein , 113 .

B kz yan llam a
zdeer, 162, 189, 208. B kz operatr;
dalga fonksiyonu
zdelik ilkesi. 91, B kz genel grelilik kuram

zdurum , 188, 20 8 . B kz ilem ci; dalga

N avier, C .-L ., 9
ned en: ortak - , ; ve so n u , 161, 173 ; son

.B kz n ed en sellik; teleonom i
ned ensellik: B o rn u n, 2 0 1 ;B o h run, 135

fonksiyonu
zel g relilik kuram , ; - iin aksiyom lar,
77; -n m n c leri, ; ve Loren tz
kuram na zdelik, 4 3 ; k tle-e n e rji

333

Konu Dizini
zdelii, 9 1 ;v e kuantum m ekaniiyle
gerilim , 204; B kz B o h m yorum u;

Q
Q u in e, W ., 241 . B kz D u h e m -Q u in e tezi;

D o p p ler kaym as; E in stein ; K au fm an n

kesin olarak belirlen em em e

d eneyleri; uzunluk ksalm as; Lorentz;


Loren tz dnm ; zam ann
gen ilem esi; ikizler paradoksu
zel g relilik . 8 9 , B k z zel g relilik
kuram

R
R a y leig h -Jea n s y a sas, 138
rehb erlik koulu, 226, 2 3 9 , . B kz Bohm
yorum u
R eich e n b a ch , H ., 265, 270

R iem ann , B ., 10, 120

Pauli, W ., ; ve B o h m un kuram , 2 0 2 ; ve

R oosev elt, F ., 72

K o p en h a g yorum u, 158 ; l m

R osen , N ., 203

zerin el53; ve pozitivizm /ilem selcilik,

R osen feld , L ., 202

152; ve Solvay T o p la n ts, 158

R o ssi, B ., 83

Peirce, C ., 273

R u b en s, H ., 138

P enzias, A ., 128

Rutherford, E ., ; atom m odeli, 141

Peres, A ., 2 1 7

R ydberg, J., ; sab iti, 140; form l, 140

prlt say a c, 83
p ilot dalga kuram . 158, 2 5 0 B kz B o h m ; de
Broglie

S
Sam an yolu, 128

P lanck, M ., ; - m K au fm ann d eneylerin i


z m lem esi, 44, 5 1 ; kara cisim m as
form l, 163 ; n ed en sellik zerine, 173;

Sch lick , M 274


Sch rdin ger, E ., 154; kedi paradoksu, 176,
192; belirlen im cilie kar

sab iti, 113, 144, 177; y a sas, 144;

b elirlen em ezcilik zerine, 2 4 7 ;

bilim in doas zerine, 143; N ew to n un

denklem i, 162, 2 3 8 ; ve yaam n

ik in ci y a sa sn n grelilie u yarlanm

aklam as, 263; dalga fon ksiyon un u n

biim i, 94

yorum u, 169; d alga m ekanii, 157 . B kz

plen um , 5

tarihsel belirsizlik; kuantum m ekanii

Pod olsky, B 192, 203

sezgi, 100, 2 0 3 , 2 2 3 , 2 3 3 , 271

Poincare, H .: eter zerine, 35; - nin

Sh apley, H ., 123

kavram sal etkisi, 274; bilim deki kabuller

Slip h er, V ., 123

zerine, 274 ; Einstein stndeki etkisi,

So lvay T o p la n ts, 158, 186, 206, 2 50

73 ; klasik m ekaniin m antksal yaps

Som m erfeld, A ., 108, 148

zerine, 274; grelilik ilkesi, 36


P oisson , S .-D ., 9, 12
Popper,, K: y an llam a zerine, 28 8 ; ve
bilim in akla yatkn l,

son u . B kz neden 172


Sorular. 116, B kz N ew ton (O ptics)

282;

sosyal evre

zerine, 282

poten tia.23 7, B kz H eisen b erg


pozitivizm . 72, 151, 2 6 3 , 27 3 , B kz
m antksal pozitivizm

spektrum , 33, 123, 128, 138


spin; ve B o h m kuram , 190; ve EP R B
deneyi, 21 3 ; kuantum m ekaniinde, 215
S tap p , H . P 301
S te rn -G e rla c h aleti, 189
Strutt, W . (Lord Rayleigh), 13

P ringsheim , E ., 138

srekli olm am a zellii, 159

pu sula yn leri. B kz G n e

srlm e akm .26 B kz M axw ell

334

Konu Dizini

W
tam olm am a. 188, 194, 2 0 3 B kz tam lk

W atson , J., 2 6 8

tam am layclk, 184, 2 2 2 , 2 2 5 . B kz

W egen er, A ., 2 6 5

W eltanschauung (dnya gr), ; ve

d a lg a -p a ra ck ikilii

bilim , 283

tam lk, 194, 2 0 7

W hew ell, W ., 2 3 3

tarihin whig yorum u, 2 5 4


tarihsel belirsizlik: ve Boh m yorum un a

W ien, W ., 143, 202


W ilso n , R ., 126

kar K op en h ag yorum u, 241 ; ve


K o p en h ag yorum u, 241

teleonom i, 2 6 9 , 2 8 4 . B kz n eden; en
yksek/en dk olm a ilkesi
teleskop,

y an llam a, 2 8 0 . B kz Popper; rtm e

8, 112

y a p c kuram , 78, 233

T h o m so n , J., ; atom m odeli, 141

yar klasik m odel. 145, B kz B oh r

Thom son, W. (Lord Kelvin), ; eter zerine, 65

yar m r, 82

tutarllk (bir kuram iin ), 156, 2 4 5

y a sa ., 77, 149, 156, 2 3 3 B kz kuram

t m d en gelen-no m o lo jik m odel, 232

yaam (biyokim ya olarak), 2 6 7

u,

y e rel o lm a z e lli i, 158, 2 0 4 , 2 2 5 ; ve

Y erel G rup, 128

B e ll te o rem i, 21 1 ; z e rin e E in s te in ,

uygulayclk, 151 . B kz m antksal

1 5 8 ; v e E P R p a rad o k su , 2 1 0 .

pozitivizm ; ilem selcilik

B k z B e ll teorem i,-yerel o lm a m a

uzay: m utlak, ; - m erilii, 109, 111;

z elli i

klit, 116, 119; klit o lm ayan , 132.

B kz gen iley en evren; plenum ; genel

y erel olm am a zellii: ve B ell teorem i,


2 1 2 ; ve B o h m ku ram , 2 3 0 ; zerine

grelilik kuram ; u z a y -z a m a n

B o h r, 2 0 4 ; zerin e E in ste in , 2 5 2 ; ve

uzay-zam an: kuantum m ekaniinde arka


plandaki oyun alan olarak, 205, 212, 247

E P R , 2 0 4 . B kz y erel olm a zellii;

; klasik fizikte, 72; genel grelilikte, 105 ;

a yrlm am a zellii

zel grelilikte, 77 . B kz uzay; zam an

y ld z sapm as,

uzunluk ksalm as, .34, 80, 81 B kz


L o ren tz-F itz G era ld ksalm a hip otezi
st ste gelm e, 163, 178, 180, 191,

y ld z p aralak sm n l m , 123

. B kz

y ld z sapm as,

111
112

yorum (bilim sel b ir ku ram n ).223, B kz


form alizm e kar yorum

l m p roblem i

Y oung, T .,

yrnge: kuantum m ekaniinde, 145

V
varyasyon ilk esi. 6, B kz en yksek/en
dk olm a ilkesi
verim lilik, 150, 248
V irgo (Baak), 128
vitalist kuram , 284

z
zam an: kozm ik, 80. B kz zam ann
genilem esi
zam an n genilem esi, 80; -n in d eneysel
o larak kan tlan, 81

V iyan a O ku lu (Ekol), 273


V olta, A ., 184
v on N eu m an n , J., 159

[x m ezon. 81 B kz m uon

335

1. Cilt iin D zeltm eler

Kitabn ilk cildinde gze arpan nemli hatalarn dzeltilmi halleri aadakiler gibi olacaktr:

1) K sm

3 .5 te (sayfa 53)

ii ile gsterilen m ad d en in b a l tm dengelen _ deil,

"tmevaran" olacaktr.
2) Sayfa 1 0 5 te (5.4) d enk lem in in dorusu

EL
2

(5.4)

olacaktr.
3) K sm 5 .A n n (sayfa 106) 7. satrnd aki eitli in dorusu
eM erkr =

2056

olacaktr.
4) K sm 7 .3 te sayfa 1 4 8 'in 9. satrnd a V III. K sm ... diye b a lay an c m len in iin deki
r0 ve v0 terim leri vektrel byklklerdir, b u n ed en le a sln d a - srasyla - r 0 ve
uo olm aldrlar. 7. K o n u da hz an latan v" vektr b azen tu tarsz b ir b iim d e v di
y e yazlm tr.
5) Say fa 1 8 4 te (9.6) d enk lem in in dorusu
2

(9.6)
olacaktr.

6)

11. K o n u n u n tam am n da K o p ern ik y a n llk la K o p en rik olarak yazlm tr.

7) Sayfa 2 7 1 d e (12.3) d enklem indeki /, x", h em en ardndan gelen satrd aki x(t)" teri
m i ve son rasnd aki eitli in sol tarafndaki x" ile sayfa 2 7 2 'd e 2. satrd aki / terim le
rin in h ep si vektrel byklklerdir, bu n ed en le asln d a bu nicelikler, vektrleri tem sil
ed en

8)

ve

ek lin d e kaln h arflerle yazlm aldrlar.

Sayfa 2 7 5 'in b a n d a ii ile g sterilen m add enin b a


ii a >

1 => x = 0

olm aldr.
9) D izin (Sayfa 295) 61 C y g n i m add esind e sayfa yeri b elirtilm em itir; dorusu 61
C ygni, 7 4 o lacaktr.

izikte Felsefi Kavramlar,

bilim deki

ilerlemeleri,

olutuklar tarihsel ve dnsel ortamlar gz


nnde tutarak ele alyor. Bilim sel bilgi, zam an

iinde kabul edilegelen kesinlii ve nesnel keif yntem i

yznden, znde dier bilgi eitlerinden farkl olarak


alglanr. Biroklar tarafndan anlalan haliyle fizik ve
felsefe, herhangi iki entelektel d isip lin in birbirlerinden
uzak olabilecei kadar ayr durduklar izlenim ini verir.
Bununla birlikte kitapta, fizik ve felsefenin bugne dek
gsterdikleri ve hl da srdrdkleri, geliim leriyle ilgili
karlkl etkiler rnekleriyle aklanyor. Tem el dnsel
sorunlar, tarihsel balamda ve konuyla ilgili bilim sel
etkinliin asl ieriine sadk kalnarak ele alnyor.
Kitabn nemli am alarndan biri de dnsel olarak gz
nnde tutulanlarn,

b ilim in asl uygulam asnda ve

bilim sel kuram larn yapm nda oynadklar esas roln


okuyucunun zihnine kaznm as.

You might also like