You are on page 1of 694

isarmal

YAYINEV I

c10 - eskikitaplarim.com

SARMAL YAYINEV
Babali Cad. Pak Han No: 16/4 Caalolu-stanbul
Tel: (0212) 522 45 78 - 512 70 20
Fax: (0212) 522 45 78

Birinci Bask

: Ekim 1996

Kesim Ajans stanbul.


Trke Yayn Hakk Sarmal Yaynevi

Kapak
Bask-Cilt

: inci Batuk
: Kayhan Matbaas

ERIC HOBSBAWM

Ksa 20. Yzyl


1914-1991
Arlklar a
Trkesi: Yavuz Alogan

indekiler
nsz ve Teekkr............................................................................... 7
Ku Bak Yirminci Yzyl............................................................... 13
Ksm I
Felaket a
1- Topyekun Sava a.................................................................... 33
2- Dnya Devrimi...............................................................................71
3- Ekonomik Uuruma Doru......................................................... 105
4- Liberalizmin k....................................................................132
5- Ortak Dmana Kar................................................................... 169
6- Sanatlar, 1914-1945.....................................................................210
7- mparatorluklarn Sonu................................................................234
K:c;m II
Altn a
8- Souk Sava................................................................................. 263
9- Altm Yllar 299
10- Toplumsal Devrim: 1945-1990 ................................................. 334
11- Kltrel Devrim......................................................................... 372
12- nc Dnya...........................................................................399
13- Reel Sosyalizm............................:......................................... 430
Ksm III
Toprak Kaymas
14- Kriz On Yllar...........................................................................465
15- nc Dnya ve Devrim..........................................................498
16- Sosyalizmin Sonu..................................................................... 528
17- Avangard Kalplar 1950'den Sonra Sanat...................................571
18- Bycler ve raklar- Doal Bilimler....... ............................. 596
19- Yeni Binyla Doru................................................................... 637
Kaynaka.

667

nsz ve Teekkr

Yirminci yzyln tarihini hi kimse bir baka dnemin tarihini yaz


d gibi yazamaz, nk hi kimse, yaad dnemi, sadece dardan,
ikinci -ya da nc- elden, o dnemin kaynaklarndan ya da daha son
raki tarihilerin eserlerinden bildii bir dnemi yazabildii (ya da yaz
mas gerektii) gibi yazamaz. Benim hayatm bu kitapta ele alman d
nemin byk bir blmyle akyor. Bu dnemin ilk genlik amdan
gnmze kadar geen byk bir blmnde yaanan toplumsal olaylarn
bilincindeydim, yani bir bilimciden ok bir ada olarak bu dnem hak
knda grler ve nyarglar biriktirdim. Tarihi olarak tadm pro
fesyonel apkann altnda, 1914'ten sonraki dnem zerinde almaktan
kanmamn bir nedeni budur. Gene de baka sfatlarla bu dnem zerine
yazmaktan kendimi alkoyamadm. Meslek hayatnda denildii gibi,
"benim dnemim," ondokuzuncu yzyldr. Artk 1914'ten Sovyet ann
sonuna kadar yaanan Ksa Yirminci Yzyl' bir tarihsel perspektif iinde
ele almann mmkn olduunu dnyorum, ancak ona, ok sayda yir
minci yzyl tarihisinin biriktirdii ariv kaynaklarndan kk bir ser
pintiyi bir yana brakrsak, bilimsel literatr bilgisi olmakszn ula
yorum.
Sz gelimi klasik antikite ya da Bizans mparatorluu tarihisinin bu
uzun dnemler srasnda ve daha sonra yazlanlar bilmesi gibi, tek bir ki
inin, imdiki yzyln tarih yaznn tek bir byk dilde bile bilmesi, ku
kusuz, btnyle imknszdr. Bununla birlikte benim bilgim, ada
tarih alanndaki kapsaml tarihsel bilgi standartlan bakmndan bile ge
liigzel ve paraldr. En ok yapabildiim, zellikle zahmetli ve tar
tmal sorunlar literatrn -sz gelimi, Souk Sava'm ve 1930'larm ta
rihini- gzden geirmektir. Bu kitapta ifade edilen grlerin aratrc

uzmanln nda makul olmas, beni yeterince tatmin ediyor. Aksi


halde kukusuz baaramazdm. Bu kitapta tartmal grlerin yan sra
cehaletimi sergilediim bir ok sorun da vardr mutlaka.
Bu kitap, bu nedenlerden tr, garip biimde eitsiz temellere da
yanyor. New School for Social Research mezunlarna yirminci yzyl ta
rihi zerine verilen derslerin gerektirdii okumayla tamamlanan ve yl
larca sren kapsaml ve ok ynl okumaya ek olarak, sosyal
antropologlarn "katlmc gzlemci" ya da sadece dikkatli gezgin de
dikleri ya da atalarmn pek ok lkede kibbitzer diyebilecekleri trden
biri olarak, Ksa Yirminci Yzyl'n birikmi bilgisine, anlarna ve fi
kirlerine sahibim. Bu trden deneyimlerin tarihsel deeri, byk tarihsel
olaylarn iinde yer almaya ya da tarih yapanlar veya nemli devlet
adamlarn tanmaya ya da onlarla grm olmaya bal deildir. Aslna
baklrsa, arada bir gazeteci olarak u ya da bu lkeye, daha ok Latin
Amerika'ya yaptm aratrma gezilerinin kazandrd deneyim devlet
bakanlaryla ya da karar alan kiilerle yaplan grmelerin ou kez ve
rimli olmadn ortaya koydu. nk bu trden insanlar halka hitap ede
cek ekilde konuuyorlard. Gerekten aydnlatc olan insanlar serbeste
konuabilen ya da byle konumak isteyen kiilerdir. Bunlarn byk
olaylarn sorumluluunu hibir ekilde tamamalar tercih edilir. Bununla
birlikte, ister istemez ksm ve yanltc da olsa, insanlar ve yreleri ta
nmak bana ok yardmc oldu. Bu yzyln nc eyreinde meydana
gelen toplumsal dnmn hfcn ve leini grmenin en iyi yolu ayn
kenti -Valencia ya da Palermo- otuz yllk bir aradan sonra grmektir.
ok nce yaplan bir grme srasnda sylenen ve saklanan bir eyin
ans, ok ak olmayan nedenlerle, gelecekte kullanlabilir. Tarihi bu
yzyla bir anlam kazandrabiliyorsa, bu genellikle gzlem yapma ve an
latlanlar dinleme sayesindedir. Bu yolla renebildiklerimi okurlara ak
tarmay umuyorum.
Bu kitap ayn zamanda ve ister istemez, meslektalardan,
rencilerden ve bu konuda alrken yakasna yaptm dier kiilerden
edindiim bilgilere dayanyor. Bu borluluk baz durumlarda sis
tematiktir. Bilimleri konu alan blm, iki arkadamn, sadece bir kristalograf deil ayn zamanda bir ansiklopedist olan Alan Mackay FRS ile
John Maddox'un incelemesine sunuldu. ktisadi kalknma hakknda yaz

dklarmn bir ksm New School'dan meslektam, Massachusetts Tek


noloji Enstits'nden Lance Taylor tarafndan okundu. Bu konuda yaz
dklarmn ou Helsinki'deki Birlemi Milletler niversitesi Ekonomik
Kalknma Aratrmalar Dnya Enstits'nde (UNUAVIDER) eitli
makro-ekonomik sorunlarn ele alnd konferanslar srasnda ortaya ko
nulan tezleri, yaplan tartmalar ve bu arada kulama gelenleri temel
alyor. Bu konferanslar srasnda niversite, Dr. Lal Jayawerdana'mn y
netiminde byk bir uluslararas aratrma ve tartma merkezine d
ntrld. Genellikle yaz aylarn geirdiim, McDonnell Douglas'm mi
safir retim yesi olarak bulunduu bu takdire ayan kurum, son
yllarn yaayan SSCB'ye yaknl ve entelektel ilgisi nedeniyle benim
iin ok deerli oldu. Dantm kiilerin tavsiyelerine her zaman uy
madm. Aksi durumda yaplan hatalar tamamen bana aittir. Aka
demisyenlerin birbirinin beyninden yararlanmak iin biraraya gelerek za
manlarnn byk ksmm harcadklar konferans ve kollokyumlardan ok
yararlandm. Resmi ve resmi olmayan ortamlarda grlerinden ve tav
siyelerinden yararlandm btn meslektalarma ya da kendilerine ders
verme ansna sahip olduum New School'daki uluslararas renci gru
bundan edindiim btn bilgiler iin burada isim vererek teekkr etmek
mmkn grnmyor. Bununla birlikte, Trk devrimi, nc Dnya'da
g ve toplumsal hareketlilik konularnda yazdklar tezlerden ok ey
rendiim Ferdan Ergut ve Alex Julca'ya zellikle teekkr etmem ge
rektiini dnyorum. Ayrca APRA ve 1932 Trujillo Ayaklanmas ze
rine rencim Margarita Giesecke'in doktora tezine ok ey borluyum.
imdiki zamana yirminci yzyl tarihisi olarak yaklaan kii iki tip
kaynaa giderek baml hale geliyor: gnlk ya da sreli basn ile ulusal
hkmetlerin ya da uluslararas kurumlarn kardklar sreli raporlar,
ekonomi ya da baka konularda yaplan aratrmalar, istatistik derlemeleri
ye dier yaynlar. Londra Guardian, Financial Times ve New York Times
gibi gazetelere ok ey borluyum. Birlemi Milletler'in ve ona bal e
itli kurulularn ve Dnya Bankas'nn deerli yaynlarna olan borcum
kaynakada grlmektedir. Birlemi Milletler'in atas olan Milletler Cemiyeti'ni de unutmamak gerekir. Uygulamada neredeyse tam bir ba
arszla uramasna ramen bu kuruluun, nc bir alma olan 1945
Sanayileme ve Dnya Ticareti ile en yksek noktaya ulaan ekonomik
aratrma ve analizlerine kran borluyuz. Bu trden kaynaklar ol
9

masayd bu yzyln ekonomik, toplumsal ve kltrel deiikliklerinin ta


rihi yazlamazd.
Yazarn aka kiisel olan yarglar dnda, okurlarn, bu kitapta yaz
dklarmn ouna gven duymalar gerekir. Byle bir kitab geni bir re
feranslar aygt ya da kaynak iaretleriyle ar yklemek yersiz olur. Re
feranslarm, alntlarn yapld, istatistiklerin ya da teki niceliksel
verilerin -bazen farkl kaynaklar farkl saylar verir- alnd kaynaklarla
ve bazen de okurlarn, allmam, yabanc ya da beklenmedik bu
labilecekleri ifadelerin dayand kaynaklarn belirtilmesiyle ve yazarn
tartmal grlerinin biraz destek gerektirebilecei baz noktalarla s
nrlamaya altm. Bu referanslar metinde parantez iine alnmtr. Kay
naklarn tamam kitabn sonunda bulunmaktadr. Bu kaynaka metin iin
de deinilen ya da alnt yaplan btn kaynaklarn tam listesinden daha
fazlasn kapsamaktadr. Bu, daha ileri dzeyde okuma iin sistematik bir
rehber deildir. leri dzeyde okuma iin ksa bir gsterge ayr olarak ba
slmtr. Referanslar, olduu kadanyla, metni sadece genileten ya da s
nrlayan dipnotlardan tamamen ayrdr.
Bununla birlikte, birkan temel aldm ya da zellikle borlu ol
duum baz almalar belirtmek uygun olur. Bu almalar yazanlarn
deerlendirilmediklerini dnmelerini istemem. Genelde iki arkadan
almasna ok ey borluyum: ekonomi tarihisi ve yorulmaz bir ni
celiksel veri toplaycs Paul Bairoch ve kendisine Ksa Yirminci Yzyl
kavramn borlu olduum Macar Bilimler Akademisi eski bakan Ivan
Berend. P. Calvocoressi (World Politics Since 1945) kinci Dnya Sava'ndan bu yana genel siyasal dnya tarihi konusunda salam ve bazen anlalabilir nedenlerden tr- sert bir rehber oldu. kinci Dnya Sava
konusunda Alan Milvvard'm muhteem eseri War, Economy and Society
1939-45'e. ok ey borluyum. 1945 sonras ekonomi iin Herman Van
der Wee'nin Prosperity and Upheaval: The World Economy 1945-1980 ve
ayrca Philip Armstrong, Andrew Glyn ve John Harrison'n Capitalism
Since 1945 balkl almalarndan yararlandm. Martin Walker'n The
Cold War'u souk eletirmenlerin gsterdiklerinden daha byk bir ilgiyi
hak ediyor. kinci Dnya Sava'ndan bu yana Sol'un tarihi konusunda ne
zaket gstererek henz tamamlanmam kapsaml perspektif almasn
okumama izin veren Queen Mary ve Londra niversitesi Westfield Col-

10

lege'den Dr. Donald Sassoon'a ok ey borluyum. SSCB tarihi ko


nusunda zellikle Moshe Lewin, Alec Nove, R. M. Davies ve Sheila Fitzpatrick'e; in konusunda, Benjamin Schvvartz ve Stuart Schram'a; slam
dnyas konusunda Ira Lapidus ve Nikki Keddieye zellikle borluyum.
Sanatlar konusundaki grlerimi daha ok John Willet'in Weimar kl
tr almalarna (ve yapt konumalara) ve Francis Haskell'e bor
luyum. Altnc blmde Lynn Garafola'nn Diaghilev'ine olan borcum
aka grlmektedir.
Bu kitab hazrlamama fiilen yardmc olanlara zellikle teekkr edi
yorum. Bunlar, ncelikle aratrma asistanlarm, Londra'da Joanna Bedford ve New York'ta Lise Grande'dir. zellikle, olaanst bir kiilii
olan Ms Grande'ye ok ey borlu olduumu belirtmek isterim. O ol
masayd bilgilerimdeki muazzam boluklar muhtemelen dolduramaz ve
tamamn hatrlayamadm olgu ve referanslar dorulayamazdm. Tas
laklar temize eken Ruth Syers'e ve bu kitabn hitap ettii modern dn
yaya genel bir ilgi duyan ve akademik olmayan bir okurun bak asyla
blmleri okuyan Marlene Hobsbawm'a ok ey borluyum.
Grlerimi ve yorumlarm formllendirmeye altm kon
feranslar dinleyen New School rencilerine de teekkr ediyorum. Bu
kitap onlara adanmtr.
Eric Hobsbawm
Londra-New York, 1993-94

11

Ku Bak Yirminci Yzyl

On ki Kiinin Yirminci Yzyla Bak


Isaiah Berlin (felsefeci, Britanya): "Yirminci yzyln byk bir b
lmn yaadm. unu da eklemeliyim ki, kiisel zorluklar ekmeden ya
adm. Onu sadece Bat tarihinin en dehet verici yzyl olarak ha
trlyorum. "
Julio Caro Baroja (antropolog, spanya): "Kiinin kendi hayat de
neyimi -sakin ve byk maceralar olmakszn geen, ocukluk, genlik ve
yallk- ile yirminci yzyln olgular...insanln yaad dehet verici
olaylar arasnda bariz bir eliki vardr."
Primo Levi (yazar, talya): "Kamplarda yaayan bizler gerek ta
nklar deiliz Bu rahatsz edici dnceyi, zamanla, ben de dahil hayatta
kalanlarn yazdklarn okuyarak, kendi yazdklarm yllar sonra yeniden
okuduumda, benimsedim. Bizler, yani hayatta kalanlar, sadece kk
deil, ayn zamanda kurald bir aznlz. Bizler, yalan, beceri ya da
ans sayesinde asla dibe vurmam olanlarz. Gorgon'un* yzn g
renler geri dnmediler ya da dndklerinde tek bir sz sylemediler."
Rene Dumont (agronomist, ekolojist, Fransa): "Bu yzyl sadece bir
katliamlar ve savalar yzyl olarak gryorum."
Rita Levi Montalcini (Nobel bilim dl sahibi, talya): "Her eye
ramen bu yzylda daha iyiye ulamak iin... basnn ykselii, yz
yllarca sren baskdan sonra kadnlarn ortaya k (gibi) devrimler ol
mutur. "

*) Gorgon Mitolojide yzne bakann ta kesildii, ylan sal kadndan


biri.-.N.
13

William Golding (Nobel Edebiyat dl sahibi, Britanya): "Bu yz


yln insanlk tarihinin en iddetli yzyl olduunu dnmekten kendimi
alamyorum."
Ernst Gombrich (sanat tarihisi, Britanya): "Yirminci yzyln ba
lca karakteristii dnya nfusundaki mthi arttr. Bu bir felakettir. Ne
yapacamz bilemiyoruz."
Yehudi Menuhin (mzisyen, Britanya): "Yirminci yzyl zetlemek
gerekirse, insanln o zamana kadar idrak ettii en byk umutlar can
landrdn ve btn hayalleri ve idealleri yktn syleyebiliriz."
evero Ochoa (Nobel Bilim dl sahibi, spanya): "En temel olgu
bilimdeki ilerlemedir. Bu ilerleme gerekten olaanst olmutur... Yz
ylmz karakterize eden ey budur."
Raymond Firth (antropolog, Britanya): "Teknoloji alannda yirminci
yzyln en anlaml gelimeleri arasndan, elektronikteki gelimeyi; fi
kirler bakmndan, grece aklc ve bilimsel bir dnya grnden aklc
olmayan ve daha az bilimsel bir gre doru yaanan deiimi, se
iyoruz"
Leo Valiati (tarihi, talya): "Yzylmz, adalet ve eitlik fikirlerinin
kazand zaferin daima ksa mrl olduunu, ama zgrl korumay
baarrsak, her eye her zaman yeniden balayabileceimizi de ka
ntlyor... En umutsuz durumlarda bile umutsuzlua yer yoktur."
Franco Venturi (tarihi, talya): "Tarihiler bu soruyu yantlayamazlar. Bence yirminci yzyl anlama abas asla sona er
meyecektir. "
(Agosti ve Borgese, 1992, s. 42, 210, 154, 76, 4, 8, 204, 2, 62, 80,
140, 160.)

14

I
28 Haziran 1992'de Fransa Devlet Bakan Mitterand, nceden haber
verilmeden ve beklenmedik biimde, yl bandan beri yaklak 150 000
kiinin hayatna mal olan bir Balkan savann merkezi olan Saraybosna'da anszn ortaya kt. Bosna krizinin ne kadar ciddi olduunu
dnya kamuoyuna gstermeyi amalyordu. Aslnda, sekin, yal ve
zayf yapl bir devlet adamnn hafif silahlar ve topu atei altndaki var
l ok dikkat ekici oldu ve hayranlk uyandrd. Ne var ki, M. Mitterand'n ziyaretinin bir yn ok nemli olduu halde gzden kat: Zi
yaretin tarihi. Fransa devlet Bakan Saraybosna'ya gitmek iin neden o
gn semiti? Bu seimin nedeni, 28 Haziran'n, Avusturya-Macaristan
veliaht Aridk Franz Ferdinand'n 1914'te Saraybosna'da, birka hafta
iinde Birinci Dnya Sava'nn patlamasna yol aan katlinin yldnm
olmasyd. Tarih, yer ve siyasal hata ile yanl hesabn yol at tarihsel
bir felaket arasndaki balant, Mitterand'la yat olan eitim grm her
Avrupal iin arpcyd. Bosna krizinin gelecekteki sonular bylesine
sembolik bir tarih semekten daha iyi nasl sembolize edilebilirdi? Ancak
birka profesyonel tarihi ve yal dnda pek az kii buradaki imay ya
kalad. Tarihsel bellek artk canl deildi.
Gemiin ya da daha ok kiinin ada deneyimini nceki kuaklarn
deneyimine balayan toplumsal mekanizmalarn yok olmas ge yirminci
yzyln en karakteristik ve rktc fenomenlerinden biridir. Yzyln
sonunda ou gen erkek ve kadn, iinde yaadklar zamann gemiiyle
her trl organik ilikiden yoksun bir tr srekli imdiki zaman iinde ye
titi. Bu durum, yaptklar i tekilerin unuttuunu hatrlatmak olan ta
rihileri, ikinci bin yln sonunda, nceki dnemden daha nemli hale ge
tirir. Ancak tam da bu nedenle tarihiler, sadece olaylar kayda geiren,
hatrlatan ve veri toplayan kiiler olmann, her ne kadar bu tarihilerin zo
runlu ilevleriyse de, tesine gemelidirler. 1989'da dnyadaki btn h
kmetler ve zellikle btn dileri bakanlar iki dnya savandan sonra
yaplan ve grne baklrsa ounun unuttuu bar grmeleri ko
nusunda verilen bir seminerden yararlanacaklard.
Ne var ki bu kitabn amac, konusu olan dnemin, yani 1914'ten
199l'e kadar Ksa Yirminci Yzyl'm yksn anlatmak deildir. Bu15

nunla birlikte zeki bir Amerikal renci "kinci Dnya Sava" sznn
bir "Birinci Dnya Sava"nn olduu anlamna gelip gelmediini so
rabilir ve bu soruya muhatap olan kii, bu yzyln temel olgularna dair
bir bilginin bile kesin olamayacan fark edememi olabilir. Amacm
olaylarn neden o ekilde gelitiini ve nasl bir araya geldiini anlamak
ve aklamaktr. Ksa Yirminci Yzyl'n tamamn ya da byk bir b
lmn yaam, benimle yat biri iin bu ayn zamanda bir oto
biyografik abadr. Kendi anlarmzdan sz ediyoruz, abartyoruz (ve d
zeltiyoruz). Belirli bir zaman ve meknda yaayan erkekler ve kadnlar
olarak, yzyln dramalarnda rol alan -ne kadar nemsiz olursa olsun- ak
trler olarak, en azndan, bu yzyln tarihine katlan ve ona dair grleri
nemli grdmz olaylar tarafndan biimlendirilen insanlar olarak ko
nuuyoruz. Bizler bu yzyln parasyz. Bu yzyl da bizim paramz.
Bir baka aa ait olan okurlar, rnein bu kitap yazlrken niversiteye
giren renci, bunu unutmamaldr. Bu renci iin Vietnam Sava bile
tarih ncesidir.
Benim kuamdan ve daha nceki tarihiler iin gemi yok edi
lemez. Bunun nedeni sadece caddeleri ve meydanlar hl tannm ki
ilerin ismiyle ve olaylarla anan (sava ncesi Prag'da Wilson stasyonu,
Paris'te Stalingrad Metrosu), bar antlamalarn imzaland yerle z
deleyen (Versailles Antlamas) ve sava antlarnn gemi gnleri ha
trlatt bir kuaa mensup oluumuz deil, kamusal olaylarn ha
yatlarmz oluturan dokunun bir paras olmasdr. Bunlar sadece zel
hayatlarmza kendi damgalarn vurmakla kalmadlar, zel ya da kamusal
hayatlarmz biimlendirdiler. Bu kitabn yazan iin 30 Ocak 1933 sa
dece Hitler'in Almanya'nn anslyesi olduu, aksi halde tamamen nem
siz olacak bir tarih deildir. Berlin'de bir k gn leden sonra, o srada
on be yanda olan yazar ve kz kardei, Wimersdorftaki okullarndan
Halensee'deki evlerine giderlerken gazete balklarn grdler. O ba
lklar hl bir rya gibi grebiliyorum.
Ancak yaad zamann paras olarak gemie sahip olan tek kii
yal tarihi deildir. Yer krenin dev alanlarnda belirli bir yan ze
rindeki herkes, kiisel gemiine ve yaam yksne baklmakszn, ayn
temel deneyimlerden gemitir. Bunlar hepimize bir lde ayn bi
imlerde damgasn vurmutur. 1980'lerin sonunda paralanan dnya

16

1917 Rus Devrimi'nin etkisiyle biimlenen dnya idi. rnein, modern


endstriyel ekonomiyi birbirine zt iki kutba, "kapitalizm" ve "sosyalizm"e gre dnmeye altmz iin, btn bunlardan et
kileniyorduk. Bunlar birbirini karlkl olarak dlayan, birinin SSCB mo
deline gre rgtlendii ekonomilerle, teki ise geri kalanlarla zdelenen
alternatiflerdi. Bunun, ancak belirli bir tarihsel balamn paras olarak
anlalabilecek keyfi ve bir lde yapay bir yap olduu artk anlalm
olmal. Ama gene de, yazmakta olduum u anda bile, gemie dnk ola
rak baka snflandrma ilkeleri tasarlamak kolay deildir. Bu ilkeler,
ABD, Japonya, sve, Brezilya, Federal Almanya Cumhuriyeti ve Gney
Kore'yi bir arada tasnif etmekten ve Sovyet blgesindeki 1980'lerden
sonra ken devlet ekonomilerini ve sistemleri kmedikleri apak or
tada olan Dou ve Gneydou Asya'daki sistemlerle ayn kompartmana
koymaktan daha gereki olabilirdi.
Bu kez Ekim Devrimi'nin sonunu yaayan dnya, kurumlan ve var
saymlar kinci Dnya Sava'ndan galip kanlarca biimlendirilen dn
yadr. Kaybeden taraftakiler ya da onlarla birlikte olanlar sadece susmakla
ve susturulmakla kalmadlar, tarihe ve entelektel hayata, yi'nin
Kt'nn karsnda yer ald moral dnya dramasmda oynadklar "d
man" rolyle getiler. (Bu, ayn lde ya da uzunlukta olmamakla bir
likte yzyln ikinci yansnda yaanan Souk Sava' kaybedenlerin de ba
na gelebilir. ) Bu, bir din savalan yzylnda yaamann cezalarndan
biridir. Bu savalarn balca karakteristiklerinden biri hogrszlktr.
deoloji d tutumlarndan gelen oulculuun reklamn yapanlar bile,
dnyann rakip sekler dinlerle srekli birarada yaamaya yetecek kadar
byk olduunu dnmediler. Bu yzyl dolduran dinsel ve ideolojik a
tmalar, balca grevi yarglamak deil, pek az kavrayabileceimiz eyi
bile anlamak olan tarihinin yolundaki barikatlardr. Gene de anlma yo
lunda duran ey, sadece bizim tutkulu kanaatlerimiz deil, onlar bi
imlendiren tarihsel deneyimdir. Birincisinin stesinden gelmek kolaydr,
nk bilinen ama hatal olan o Franszca deyite, tout comprendre c'st
tout pardonner (her eyi anlamak her eyi balamaktr), gereklik yok
tur. Alman tarihinde Nazi dnemini anlamak ve onu tarihsel balamna
yerletirmek, jenosidi balamak deildir. Her halde, bu olaanst yz
yl yaayan hi kimse yargdan kanamayacaktr. Ulalmas g olan
anlay budur.
17

II
Ksa Yirminci Yzyl', yani-Birinci Dnya Sava'nn patlamasndan
SSCB'nin kne kadar geen yllar, geriye baktmzda sona erdiini
grebildiimiz tutarl bir tarihsel dnemi, nasl anlamlandracaz? Ar
kasndan ne geleceini, ve nc bin yln nasl olacam, Ksa Yirminci
Yzyl'n onu biimlendireceinden emin olabilsek bile, bilmiyoruz. Ne
var ki, 1980'lerin sonu ile 1990'larm banda dnya tarihinde bir an
sona erdii ve yeni bir an balad konusunda ciddi bir kuku du
yulamaz. Bu yzyl tarihilerinin temel bilgisi budur, nk gemie dair
anlaylarnn nda gelecek hakknda tahminlerde bulunmalarna ra
men, yarn sonucunu nceden haber vermek onlarn ii deildir. Onlar
ancak at yarlarnn kazanlabileceine ya da kaybedileceine dair bilgi
verebilir ya da zmleme yapabilirler. Her halde, son otuz ya da krk yl
iinde, khin olarak tadklar mesleki nitelikler ne olursa olsun, tah
minde bulunanlarn kaytlan ylesine gsterili bir biimde yanl k
mtr ki, sadece hkmetler ve ekonomik aratrma enstitleri onlara g
venmi ya da gveniyor gibi yapmtr. Bu durum ikinci Dnya
Sava'ndan sonra daha da ktye gitmitir.
Bu kitapta Ksa Yirminci Yzyln yaps kanatl bir resim ya da bir
tr tarihsel sandvi gibi grnyor. 1914'ten ikinci Dnya Sava'nn er
tesine kadar yaanan bir Felaket an yirmi be yia da otuz yl sren bir
olaanst ekonomik byme ve toplumsal dnm izledi. Bu dnm
insan toplumunu muhtemelen kyaslanabilir ksalkta herhangi bir baka
dnemden daha derin bir biimde deitirdi. Geriye bakldnda bu
dnem bir tr Altn a olarak grlebilir. Bu dnemin 1970'lerin ba
nda sona erdii neredeyse dolaysz biimde grld. Yzyln son b
lm yeni bir dalma, belirsizlik ve kriz, Afrika, eski SSCB ve Av
rupa'nn nceki sosyalist blmleri gibi dnyann geni blgeleri iin bir
felaket a oldu. 1980'lerden 1990'lara geilirken yzyln gemii ve ge
lecei zerine dnenlerin ruh hali giderek bir fin-de-siecle (bir dnemin
bitii -n.) kasvetine brnd. Geni bir gr alan salayan 1990'lardan
bakldnda Ksa Yirminci Yzyl, bir krizden dierine giden yolda ksa
bir Altn a'dan, bilinmeyen ve sorunsal ama kanlmaz biimde fe
laketli olmayan bir gelecee geti. Ne var ki, tarihilerin metafizik d
nce retenlere hatrlatmak isteyecekleri gibi, gene de bir gelecek vardr.
18

Tarih hakknda yegne tamamlanm kesin genelleme, insan soyu var ol


duu srece tarihin devam edeceidir.
Bu kitabn argman buna gre dzenlendi. Kitap, ondokuzuncu yzyl
(bat) uygarlnn kn belirleyen Birinci Dnya Sava ile balyor.
Bu uygarlkekonomisinde kapitalist; yasal ve anayasal yapsnda liberal;
karakteristik zellikler tayan hegemonik snfnn imgesi bakmndan
burjuva; bilim, bilgi ve eitimdeki gelime, maddi ve manevi ilerleme ba
kmndan gurur verici; bilim, sanat, siyaset ve endstride yaanan devrimlerin doum yeri, ekonomisi dnyann byk ksmna nfuz eden, as
kerleri dnyann byk ksmn fetheden ve boyun ediren, nfusu nc
bir insan soyu oluturacak kadar artan (Avrupal gmenlerin ve onlarn
atalarnn geni ve byyen akn dahil), balca devletleri bir dnya si
yasal sistemi oluturan* Avrupa'nn merkeziliine derinden inanm idi.
Birinci Dnya Sava'nm patlamasndan kincisinin ertesine kadar
geen on yllar, bu toplumun Felaket a oldu. Toplum krk yl kadar bir
beldan dierine sendeleyerek ilerledi. Zeki tutucularn bile bu toplumun
yaayp yaamayaca konusunda bahse girdikleri zamanlar oldu. Dnya
toplumu iki kresel isyan ve devrim dalgasnn izledii iki dnya sa
vayla sarsld. Bu isyan ve devrim dalgalar, burjuva kapitalist topluma
tarihsel olarak mukadder bir alternatif olduunu iddia eden, Birinci Dnya
Sava'ndan sonra dnya yzeyinin altda birinden ve kinci Dnya Sava'ndan sonra dnya nfusunun te birinden fazlasn kaplayan bir sis
temi iktidara getirdi. mparatorluk a srasnda ve ncesinde ina edilen
dev smrge imparatorluklar sarsld ve unufak oldu. Byk Britanya'nn
Kraliesi Victoria ldnde ylesine kat ve zgvenli olan modern em
peryalizmin btn tarihi, tek bir insann -sz gelimi Winston Churchill'in
(1874-1965)-mrne sacak kadar ksa srd.
Dahas da var: beklenmedik derinlikte bir dnya ekonomik krizi en
gl kapitalist ekonomileri bile dize getirdi ve ondokuzuncu yzyl li
beral kapitalizminin dikkat ekici bir kazanm olan tek bir evrensel dnya

*) Bu uygarln ykseliini ciltlik uzun ondokuzuncu yzyl (1780'lerden


1914'e) tarihinde betimlemeye ve aklamaya ve sona eri nedenlerini analiz et
meye altm. Bumetin bu ciltde (The Age o f Revolution, 1789- 1848, The Age
o f Capital, 1848-1875 ve The Age o f Empire, 1785-1914) yeri geldike gn
dermede bulunuyor.
19

ekonomisini yaratma giriiminin ters teptii grld. Sava ve devrim ya


amayan ABD bile kn eiine geldi. Ekonomi yalpalarken, 1917 ile
1924 arasnda liberal demokrasi kurumlan Avrupa'nn bir ksm ile Kuzey
Amerika ve Gneydou Asya blgeleri dnda neredeyse tamamen or
tadan kalkt ve faizm ile onun uydusu olan otoriter hareketler
ve res
jimler, ilerlemeye balad.
Demokrasiyi ancak bu meydan okumaya kar kendilerini savunan li
beral kapitalizm ile komnizmin geici ve garip ittifak kurtard. Hitler'in
Almanyasma kar zafer esas olarak Kzl Ordu tarafndan kazanld ve
ancak onun tarafndan kazanlabilirdi. Faizme kar bu kapitalist ko
mnist ittifak dnemi -esas olarak 1930'lar ve 1940'lar- pek ok bakmdan
yirminci yzyl tarihinin dayanak noktasn ve onun belirleyici momentini
oluturur. Bu ittifak pek ok bakmdan, yzyln byk ksmnda -ksa antifaizm dnemi dnda- uzlamaz bir antagonizm durumunda olan ka
pitalizm ile komnizmin ilikilerinde tarihsel bir paradoks andr. Sovyetler Birlii'nin Hitler karsnda kazand zafer, Birinci Dnya Sava
srasnda arlk ekonomisinin performans ile kinci Dnya Sava s
rasnda Sovyet ekonomisinin performans arasnda yaplacak k
yaslamann (Gatrell/Harrison, 1993) kantlad gibi, Ekim Devrimi'nin
yerletirdii rejimin kazanmyd. Bu zafer kazanlmasayd, gnmzn
Bat dnyas, liberal parlamenter temalar zerine bir eitlemeler setinden
ok, otoriter ve faist temalar zerine bir eitlemeler setinden (ABD d
nda) ibaret olacakt. Bu garip yzyln ironilerinden biri, kapitalizmi k
resel dzeyde ykmay hedefleyen Ekim Devriminin en kalc sonulannm kendi zddn hem savata hem de barta, kinci Dnya
Sava'ndan sonra ona kendisini reformdan geirmesi iin gerekli drty
ve kaygy salayarak, ekonomik planlamay popler hale getirerek ve
baz reform prosedrleri kazandrarak, kurtarm olmasyd.
Gene de, liberal kapitalizmin, kriz, faizm ve savan l meydan
okumas karsnda -ve tek bana- hayatta kaldnda bile, kinci Dnya
Sava'ndan bir sper g olarak kan SSCB'nin evresinde toparlanabilen devrimin kresel ilerleyiiyle yz yze geldii grlyordu.
Ve gene, geriye doru baktmzda grebileceimiz gibi, kapitalizme
kar kresel sosyalist meydan okumann gc kartnn zayflndan ge
liyordu. Ondokuzuncu yzyl burjuva toplumu Felaket anda kmeseydi ne Ekim Devrimi olurdu ne de SSCB. Eski arlk m
20

paratorluu'nun harap olmu krsal Avrasya blgesinde doalama yo


luyla sosyalizm ad altnda gelitirilen ekonomik sistemin kapitalist eko
nomiye gereki bir kresel alternatif oluturaca dnlemezdi ve d
nlmedi de. SSCB'yi o hale getiren 1930'larn Byk Krizi oldu. Bu
arada faizmin meydan okumas da SSCB'yi Hitler'in yenilgisinin zorunlu
aracna, bylelikle iki sper gten birine dntrd. Bu iki gcn kar
karya gelmesi, SSCB'nin siyasal yapsn pek ok bakmdan istikrarl
hale getirirken -imdi grebildiimiz gibi- Ksa Yirminci Yzyl'm ikinci
yansn belirledi ve dehet uyandrd. SSCB, yzyln ortasnda bir on be
yl kadar kendisini, nc bir insan soyunu ve ksa sre iin kapitalist
ekonomik bymeyi geride brakacakm gibi grnen bir ekonomiyi
oluturan bir "sosyalist kamp"n banda bulmayabilirdi.
kinci Dnya Sava'ndan sonra kapitalizmin, 1947-73 yllarnn bek
lenmedik ve belki de normal d Altn a'na kendisi dahil herkesi a
rtarak nasl ve neden girdii sorusu, yirminci yzyl tarihilerinin yz
yze geldii belki de balca sorudur. Bu sorunun yant zerinde henz bir
anlamaya varlm deildir; ben de kapsaml bir yant verme iddiasnda
deilim. Daha ikna edici bir zmleme iin muhtemelen yirminci yz
yln ikinci yarsnn btn "uzun dalga"s perspektif iinde grlene kadar
beklemek gerekecek. imdi Altn a'a bir btn olarak bakabiliyor olsak
da, dnyann o zamandan beri iinden gemekte olduu Kriz onyllan hu
kitap yazlrken henz tamamlanmamtr. Ne var ki, byk bir gvenle
deerlendirilebilecek olan, sonuta ortaya kan ekonomik, toplumsal ve
kltrel dnmn, kaytl tarihte bilinen en byk, en hzl ve en temel
dnmn, olaanst lei ve yaratt etkidir. Bunun eitli ynleri bu
kitabn ikinci ksmnda tartlyor. nc bin ylda yirminci yzyl ta
rihileri, bu yzyln tarih zerindeki balca etkisinin muhtemelen bu a
rtc dnem tarafndan ve bu dnem iinde gerekletirildiini g
recekler. Bu dnemin btn yerkrede insan hayatnda meydana getirdii
deiiklikler, geri evrilemeyecek kadar derin oldu. stelik bu de
iiklikler hl devam ediyor. Sovyet mparatorluu'nun knde "ta
rihin sonu"nu aratran gazeteciler ve felsef deneme yazarlar yanldlar.
Yzyln nc eyreinin, insanlk tarihinin ta devrinde tarmn ica
dyla balayan yedinci ya da sekizinci binyllarnn sonunu belirlediini,
nk insan soyunun besin maddesi reterek ve sr halinde hayvan bes
leyerek yaad uzun dneme son verdiini sylemek, daha uygun olur.
21

Bununla kyaslandnda "kapitalizm" ile "sosyalizm"in, bunlardan bi


rini ya da dierini temsil ettiini iddia eden ABD ya da SSCB gibi dev
letlerin ve hkmetlerin mdahalesiyle ya da byle bir mdahale ol
makszn kar karya gelilerinin tarihi, muhtemelen daha snrl bir
tarihsel nem tayacaktr -uzun dnemde, onaltnc ve onyedinci yzyln
din ve Hal savalarna kyasla. Ksa Yirminci Yzyl'n herhangi bir d
nemini yaam olanlar iin bunlar ok nemli grnr. Ayn ey bu kitap
iin de geerlidir, nk ge yirminci yzyl okurlar iin bir yirminci yz
yl yazan tarafndan yazlmtr. Toplumsal devrimler, Souk Sava, "ger
ekte var olan sosyalizm"in yaps, snrlan, ldrc kusurlan ve k
uzun uzadya tartlmtr. Bununla birlikte, Ekim Devrimi'nden esinlenen
rejimlerin, geri tarm lkelerinin modernlemesinde gl bir hzlandmc
olarak byk ve kalc bir etki yarattn hatrlamak nemlidir. Olduu ka
daryla bu alanda salanan balca kazanmlar kapitalist Altn a'la akt.
Atalanmzn dnyasn gmmek iin gelitirilen rakip stratejilerin ne kadar
etkili olduunu ya da ne kadar bilinli savunulduunu burada ele almaya
gerek yok. Greceimiz gibi, Sovyet sosyalizminin knn nda akl
almaz bir durum gibi grnse de ve her ne kadar bir ngiliz babakan bir
Amerikan bakanyla konuurken, SSCB'ni o srada hl "suyun stnde
duran ekonomisi(yle) ... maddi servet yarnda kapitalist toplumu ksa s
rede geride brakacak" bir devlet olarak grebildiyse de (Home, 1989, s.
303), iki sistem, erken 1960'lara kadar en azndan eit olarak yantlar. Bu
nunla birlikte, unu da belitmek gerekir ki, 1980'lerde sosyalist Bulgaristan
ile sosyalist olmayan Ekvator, 1939'un Bulgaristan' ya da Ekvator'una k
yasla daha ok ortak zellie sahipti.
Sovyet sosyalizminin k ve bu kn hl tam olarak hesaplanamayan, ama esas olarak olumsuz sonular Altm a izleyen Kriz
Onyllan'nn en dramatik olay oldu. Ancak bu yllar, ayn zamanda, ev
rensel ya da kresel kriz on yllan oldu. Kriz dnyann eitli kesimlerini
farkl biimlerde ve derecelerde, ancak siyasal, toplumsal ve ekonomik
oluumlarna bakmakszn hepsini etkiledi, nk Altn a tarihte ilk
kez, daha ok devlet snrlannn tesine geen ("geisel olarak") ve do
laysyla devlet ideolojisinin snrlarn da aan, tek, giderek btnlemi
ve evrensel bir dnya ekonomisi yaratmt. Sonu olarak btn re
jimlerin ve sistemlerin kuramlarna dair kabul edilmi fikirler zayflad.
1970'lerin sorunlar balangta dnya ekonomisinin Byk leri At
22

lm'nda sadece umut verici, geici bir duraklama olarak grld ve btn
ekonomik ve siyasal tip ve modellerdeki lkeler geici zmler aradlar.
Bunun uzun vadeli bir glkler a olduu giderek aa kt. Ka
pitalist lkeler, snrsz serbest piyasann sekler teologlarn izleyerek bu
glklere radikal zmler bulmaya altlar. Bu teologlar, Altn a'da
olduu gibi, dnya ekonomisine gayet iyi hizmet eden ama artk baarsz
olduu grlen siyasetleri reddettiler. Bu Laissez-faire arlar di
erlerinden daha baarl olmadlar. 1980'lerde ve erken 1990'larda ka
pitalist dnya kendisini bir kez daha sava aras yllarn yk altnda sen
delerken buldu. Altn a'n sona erdii grlyordu: kitlesel isizlik,
iddetli evrimsel krizler, evsiz dilencilerle lks iinde yaayanlarn daha
nce grlmemi biimde kar karya gelmeleri, snrl devlet gelirleri
ile snrsz devlet harcamalar arasndaki kartlk. Artk takati kesilen ve
her trl olumsuz etkiye ak ekonomileriyle sosyalist lkeler ge
mileriyle bir kez daha ya da bu kez daha radikal bir kopua doru ve bil
diimiz gibi, ke doru srklendiler. Bu k, Ksa Yirminci Yzyl'n sonunu gsteren bir iaret olarak saptanabilir, tpk Birinci Dnya
Sava'nn Ksa Yirminci Yzyl'n balangcn gsteren bir iaret olarak
saptanabilmesi gibi. Benim tarihim bu noktada sona eriyor.
Kitap -erken 1990'larda tamamlanan her kitabn olmas gerektii gibibir belirsizlik manzarasyla sona eriyor. Dnyann bir kesiminin kmesi
geri kalannn hastaln aa kard. 1980'lerden 1990lara geilirken
dnya krizinin sadece ekonomik anlamda deil, siyasal anlamda da eit
derecede genel bir kriz olduu anlald. Istria ile Vladivostok arasndaki
komnist rejimlerin kmesi, sadece muazzam bir siyasal belirsizlik, is
tikrarszlk, kaos ve i sava mntkas yaratmakla kalmad, ayn zamanda
uluslararas ilikileri yaklak krk yldr istikrarl durumda tutan ulus
lararas sistemi tahrip etti. Ayn zamanda, esas olarak bu istikrara dayanan
i siyasal sistemlerin gvenilmezliini aa kard. Sorunlu eko
nomilerin yaratt gerilimler kinci Dnya Sava'ndan beri gelimi ka
pitalist lkelerde gayet iyi ileyen, parlamenter ya da bakanlkla y
netilen siyasal liberal demokrasi sistemlerini zayflatt. Bunlar nc
Dnya'da ileyen her trl siyasal sistemi de zayflatt. En eski ve en is
tikrarl olanlar da dahil temel siyasal birimler, yani blgesel, egemen ve
bamsz "ulus-devletler" kendilerini ulusst ve ulustesi gler ile ay
rlk blgelerin ve etnik gruplarn ulusalt gleri tarafndan paralanm
23

durumda buldular. Bunlarn bazlar -tarihin bir ironisi olarak- kendileri


iin zaman gemi hayali minyatr egemen devletler stats talep ettiler.
Siyasetin gelecei belirsizdi; ancak Ksa Yirminci Yzyl'm sonunda ya
ad kriz apak ortadayd.
Dnya ekonomisi ve dnya siyasetinin yaad belirsizliklerden daha
aikr olan, insan hayatnda 1950'den sonraki altst olular yanstan ve bu
Kriz Onyllan iinde artc biimde yaygnlaan toplumsal ve moral kriz
idi. Bu kriz, erken onsekizinci yzylda Modernler'in Ancientler'e kar
verdikleri mehur sava kazanmalarndan beri modern toplumun temel al
d inanlarn ve varsaymlarn - liberal kapitalizmin ve komnizmin pay
lat ve bunlar reddeden faizme kar ksa sreli ama kararl ittifaklarn
mmkn klan aklc ve hmanist varsaymlarn - kriziydi. Tutucu bir
Alman gzlemci, Michael Strmer 1993'te hakl olarak hem Dou'da hem
de Bat'da inanlarn tartma konusu olduunu gzlemledi:
Dou ile Bat arasnda garip bir paralellik vardr. Dou'da dev
let doktrini insanln kendi kaderinin efendisi olduunu savundu.
Ancak bizler de ayn slogann bu kadar resmi ve an olmayan bir
versiyonuna inandk: nsanlk kendi kaderinin efendisi olma yo
lundayd. Her eye gc yetme iddias Dou'da tamamen ortadan
kalkm, sadece greli olarak chez nous (bize gre) anlay kal
mtr. Ancak her iki tarafn abas da boa kmtr. (Bergedorftan, 98, s. 95)
Yegne iddias, bilim ve teknoloji temelinde gerekleen maddi iler
lemenin muazzam zaferlerinden insanl yararlandrmak olan bir a, ka
muoyunun oluturduu muazzam yaplarn ve Bat'da dnr olduunu
iddia eden kiilerin bunlan reddetmesiyle paradoksal biimde sona erdi.
Ne var ki moral kriz, sadece modern uygarln varsaymlanndan bi
rinin deil, ayn zamanda modem toplumun endstri ve kapitalizm ncesi
bir gemiterf miras ald ve imdi grebildiimiz kadaryla onu ilevli
klm olan insan ilikilerinin tarihsel yaplarndan birinin kriziydi. Bu sa
dece rgtl toplumlarm bir biiminin deil btn biimlerinin kriziydi.
Aksi halde tehis edilmeyen bir "sivil toplum", bir "cemaat" iin yaplan
garip arlar, kayp ve srklenen kuaklarn sesiydi. Bunlar, bu trden
szcklerin geleneksel anlamlarn kaybederek yavan szler haline gel
dii bir ada iitildi. Grup kimliini tanmlamann, grubun iinde ol
24

mayan yabanclar tanmlamann dnda baka bir yolu yoktu.


air T.S. Eliot iin "Bu, dnyann bir patlamayla deil bir inlemeyle
sona eriidir." Ksa Yirminci Yzyl her ikisiyle sona erdi.
III
1990'lann dnyas 1914'n dnyas ile nasl kyasland? Ksa Yzyl'da ta
rihin daha nceki dnemlerine kyasla insanlarn kararyla daha ok insann l
drld ya da lmesine izin verildii gereine ramen, bu dnya, be ya da
al milyar insan, Birinci Dnya Sava patlad sradaki insan saysnn belki
de katin banndnyor. Yaknlarda yaplan bir deerlendirmeye gre yz
yln "mega lmleri" 187 milyondur (Brzezinski, 1993). Bu say 1990'da
btn dnya nfusunun onda birinden daha fazlasna eittir. 1990'larda in
sanlarn ou, 1980'lerde ve 1990'larda Afrika'da, Latin Amerika'da ve eski
SSCB'de yaanan felaketler nedeniyle inanlmas zor olsa da, ana babalarndan
daha uzun boylu ve daha kiloluydu, daha iyi besleniyor, daha uzun sre ya
yordu. Dnya, mal ve hizmet retme kapasitesi ve bunlara sonsuz eitlilik
kazandrma bakmndan gemile kyaslanamayacak kadar daha zengindi.
Dnya tarihinde grlenlerden defalarca daha byk bir kresel nfusu mu
hafaza etmek aksi halde baarlamazd. 1980'lere kadar ou insan ana ba
balarndan daha iyi yaadlar ve ileri ekonomilerde insanlar daha da iyi ya
amay umuyor ya da bunun mmkn olduunu hayal ediyorlard. Yzyln
ortalarnda birka on yl bu muazzam servetin hi olmazsa bir ksmn bir ada
let lsyle zengin lkelerin alan halklarna datmann yollan bulunmu
gibiydi, ama yzyln sonunda eitsizlik bir kez daha stnlk kazand. Daha
ok yoksullukta eitliin bir lde hkm srd eski "sosyalist" lkelerde
de muazzam bir eitsizlik grld. nsanlk 1914'ten ok daha iyi eitim gr
mt. Aslnda, tarihte belki de ilk kez insanlann ou, en azndan resmi is
tatistiklerde okur yazar olarak betimlenebiliyordu. Bununla birlikte, resmi ola
rak okur yazar kabul edilenlerin ou kez "ilevsel cehalet"e kadar derece
derece deien asgari yeterlilii ile hl elit dzeylerden beklenen okuma ve
yazmaya tam hkimiyet arasndaki muazzam ve muhtemelen genileyen uu
rum nedeniyle, bu kazanmn anlam, yzyln sonunda, 1914'teki kadar ak
deildir.
Dnya, doa bilimlerinin 1914'te ngrlebilen, ancak daha sonra
25

nc olmaya balayan zaferleri temelinde, devrimci ve srekli ilerleyen


bir teknolojiyle dolduruldu. Bunlarn pratikteki, belki de en dramatik so
nucu, ulatrma ve iletiim alannda yaanan, zaman ve mesafe sorununu
fiilen ortadan kaldran devrim idi. Bu, 1914'teki imparatorluklarn edi
nebildiklerinden ok daha fazla bilgi ve elenceyi gn gn ve saat saat
her ev halkna iletebilen bir dnya idi. nsanlar birka tua basarak ok
yanuslar ve ktalar tesi konuabildiler ve kentin krsal kesim zerindeki
kltrel avantajlar, en pratik amalar bakmndan, ortadan kalkt.
O halde bu yzyl neden bu esiz ve olaanst ilerlemenin sevinciyle
deil de huzursuz bir ruh haliyle sona erdi? Bu blmn epigraflannda g
rld gibi, neden bunca dnen beyin gemie honutsuzlukla ve ge
lecee gvensizlikle bakyor? Bunun nedeni sadece 1920'lerde bir sre iin
az ok kesintiye urayan savalarn kapsam, skl ve uzunluu deil, bu
yzyln ayn zamanda, insanln, tarihin en byk ktlklarndan sis
tematik jenoside kadar grlmemi lde byk felaketlere urad, hi
kukusuz bugne kadar bildiimiz en kanl yzyl olmasyd. Neredeyse ke
sintisiz bir maddi, entelektel ve moral ilerleme, yani uygarlam yaam
koullarnda iyileme dnemi olarak grlen ve fiilen de yle olan "uzun
ondokuzuncu yzyl"n aksine, 1914'ten beri , o srada gelimi lkelerde
ve orta snf evrelerde normal kabul edilen ve daha geri blgeler ile n
fusun daha az aydnlanm tabakalarna da yaylacana gvenle inanlan
standartlardan dikkat ekici bir geriye dn olmutur.
Bu yzyl bizlere, insanlarn en vahi ve teorik olarak en katlanlmaz
koullar altnda bile yaamay renebildiklerini gsterdii ve gstermeye
devam ettii iin, ondokuzuncu yzylda yaayan atalarmzn barbarlk
standartlan diyecekleri eye ne yazk ki hzlanarak dnn kapsamn
kavramak kolay deildir. htiyar devrimci Frederick Engels'in, savan sa
va olmayanlara deil savalara kar aldn savunan eski bir asker
olarak, Westminster Hall'da bir rlanda Cumhuriyeti bombasnn pat
lamas karsnda nasl dehete kapldn unutuyoruz. arlk Rusyas'ndaki dnya kamuoyunu (hakl olarak) yaralayan ve milyonlarca Rus
Yahudisini 1881 ile 1914 yllar arasnda Atlantik'in tesine sren pogromlarn modern katliam standartlan karsnda kk, neredeyse nem
siz olduunu unutuyoruz. Bu lmler, milyonlar yle dursun, yzlerle
bile deil, sadece dzinelerle hesaplanyordu. Bir uluslararas sz

26

lemenin bir zamanlar, savataki dmanlklarn, "nceden dnlp ka


rarlatrlm bir sava deklarasyonu ya da artl sava ilann ieren bir l
timatom biiminde erken ve ak bir uyar yaplmakszn balatlmamas"n art kotuunu unutuyoruz. Bylesine ak ya da kapal bir
sava ilanyla balayan ya da savaan devletler arasnda mzakere edilen
resmi bir bar antlamasyla biten son sava ne zamand? Yirminci yzyl
boyunca savalar giderek devletlerin ekonomilerine ve altyaplarna, sivil
nfuslarna kar almtr. Birinci Dnya Sava'ndan bu yana savata
verilen sivil kayplarn says ABD dnda btn savaan lkelerin askeri
kayplarndan ok daha byk olmutur. 1914'te savalar konusunda u te
minatn verildiini kamz hatrlar:
Ders kitaplar bize, uygar savan mmkn olduu kadar d
mann silahl kuvvetlerinin gsz dmesiyle snrl tutulmasn
syler; aksi halde sava taraflardan biri tamamen yok edilene kadar
srer. "Bu uygulama, hakl nedenlerle... Avrupa uluslar iin bir
gelenek halini almtr." (Encyclopedia Britannica, XI.bs., 1911,
sanat: Sava.)
kencenin ve hatt cinayetin modem devletlerde kamu gvenlii ope
rasyonlarnn normal bir paras olarak yeniden canlann gzard et
miyoruz, ancak bunun, 1780'Ierde bir Bat lkesinde ilk kez ikencenin res
men yasaklanmasyla 1914'e kadar yaanan uzun yasal gelime andan
nasl dramatik bir geri dn olduunu galiba pek deerlendirmiyoruz.
Ve gene, Ksa Yirminci Yzyl'n sonunda dnya ayn dnemin ba
langcndaki dnya ile tarihsel bir "daha ok" ve "daha az" muhasebesine
gre kyaslanamaz. Bu, en azndan bakmdan niteliksel olarak farkl bir
dnya idi.
Birincisi, bu dnya artk Avrupa merkezli deildi. Bu dnya, yzyln
banda hl gcn, servetin, akln ve "Bat uygarl"nn tartmasz mer
kezi olan Avrupa'nn zayflamasna ve dne yol amt. AvrupalIlar
ve onlarn torunlar, belki bir nc insanlktan olsa olsa altncla
den, kendi nfuslarn glkle yeniden reten, yoksul blgelerden
gelen gn basksyla kuatlan ve pek ok durumda -ABD gibi
(1990lara kadar) baz parlak istisnalarla- bu ge kar barikat kuran l
kelerde yaayan, giderek klen bir aznla indirgendiler. Avrupa'nn
27

nderlik ettii endstriler baka yerlere gediyordu. Bir zamanlar ok


yanuslarn tesinden Avrupa'ya bakan lkeler yzlerini baka yerlere e
viriyorlard. Avustralya, Yeni Zelanda, hatt iki okyanuslu ABD, tam ola
rak ne anlama gelirse gelsin, gelecei Pasifik'te gryorlard.
1914'n hepsi Avrupal olan "byk gleri," arlk Rusyas'nn mi
rass SSCB gibi ortadan kalkt ya da belki bir istisna oluturan Almanya
dnda, blgesel ya da taral statsne indirgendi. Tarihsel uluslara ve
devletlere duyulan eski sadakatlerin yerine tek bir ulusst "Avrupa Top
luluu" yaratma ve buna uygun bir Avrupa kimlii duygusu tretme a
bas, bu gerilemenin derinliini kantlad.
Siyasal tarihileri bir yana brakrsak, bu deiimin byk bir anlam
var myd? Belki de yoktu, nk dnyann ekonomik, entelektel ve kl
trel oluumunda sadece kk deiiklikleri yanstyordu. ABD, 1914'te
bile, Ksa Yirminci Yzyl srasnda yer kreyi fetheden balca sa
nayilemi ekonomi, kitle retimi ve kitle kltrnn balca ncs, mo
deli ve itici gc olmutu. Ve ABD pek ok zelliklerine ramen Av
rupa'nn denizar uzantsyd ve kendisini "bat uygarl" bal altnda
eski ktayla bir tutuyordu. Gelecekten beklentisi ne olursa olsun ABD,
"Amerikan Yzyl", onun ykseli ve zafer a sz konusu olduunda,
1990'lardan geriye doru bakyordu. Ondokuzuncu yzyln sanayilemi
lkeler topluluu, halklarnn en yksek hayat standartlarndan ya
rarlanmalarnn yan sra, yeryznn en byk servet, ekonomik ve bi
limsel teknolojik g birikimine ak farkla sahip olmaya devam etti.
Yzyln sonunda bu topluluk, hl sanayisizlii telafi ediyor, kendi re
timini teki lkelere aktaryordu. Eski bir Avrupa merkezli ya da "Batl"
dnyann tam olarak geriledii izlenimi bu lde yzeyseldir.
kinci dnm daha nemliydi. 1914 ile erken 1990'lar arasnda yer
yz, 1914'te olmad ve olamayaca kadar tek bir operasyonel birim
haline gelmitir. Aslnda yeryz artk pek ok bakmdan ama en ok
ekonomik ilerde balca operasyonel birimdir ve blgesel devletlerin si
yasetlerince tanmlanan "ulusal ekonomiler" gibi daha eski birimler, ulustesi faaliyetlerin engeli haline gelmilerdir. "Kresel ky"n 1960'larda icat edilen bir deyim (Macluhan 1962)- inasnda 1990'larda
varlan aama yirmibirinci yzyln gzlemcilerine ok ileri bir aama
gibi gelmeyecektir, ancak bu aama, imdiki halde sadece belirli eko
28

nomik ve teknik faaliyetleri ve bilimin operasyonlarn deil, esas olarak


iletiim ve ulamn hayal edilemeyecek biimde hzlanmasyla, zel ha
yatn nemli ynlerini dntrmtr. Yirminci yzyl sonunun belki de
en arpc karakteristii, hzlanan kreselleme sreci ile gerek kamu ku
ramlarnn gerekse kolektif insan davrannn bu gelimeyle ba
damazl arasndaki gerilimdir. zel insan davrannn, uydu te
levizyonu, E-mail, Seychelle Adalar'nda tatil ve okyanus tesi gidip
gelmeye uyum salama konusunda daha az zorluk ekmesi olduka ga
riptir.
nc ve baz bakmlardan en altst edici dnm, eski toplumsal
insan ilikileri modellerinin dalmas ve bununla birlikte kuaklar ara
sndaki, yani gemile imdiki zaman arasndaki balantlarn ken
diliinden kopmasdr. Bu gelime zellikle kapitalizmin Batl ver
siyonunun en gelimi lkelerinde belirgindir. Bu lkelerde toplum d
mutlak bir bireyciliin deerleri, hem resmi hem de resmi olmayan ide
olojilerde, bu ideolojileri savunanlar ortaya kan sonulardan ou kez
kederlenseler de, hkim olmutur. Bununla birlikte, bu eilimler, "reel
sosyalizm" toplumlannm ykm ya da z-ykmnm yan sra, geleneksel
toplumlarm ve dinlerin erozyonuyla takviye edilmi olarak baka yerlerde
kefedilecekti.
Sadece haz (buna kr ya da haz denebilecei gibi bir baka isim de ve
rilebilir) arayan ben merkezli bireylerin balantsz biraradalmdan ibaret
olan byle bir toplum, kapitalist ekonomi teorisinde daima st kapal bi
imde var oldu. Devrim a'ndan beri btn ideolojik renklerden gz
lemciler eski toplumsal balarn pratikte dalacan ngrdler ve bu da
lmay gzlediler. Komnist Manifesto'nun kapitalizmin devrimci rolne
yapt dokunakl vg bilinir ("Burjuvazi... insan "doal stnlkler"e
balayan eitli feodal balan acmaszca paralam ve geriye insan ile
insan arasndaki plak z-kardan baka hibir ba brakmamtr").
Ancak yeni ve devrimci kapitalist toplum pratikte tam olarak byle ilemez.
Yeni toplum pratikte eski toplumdan miras kalan her eyi toptan y
karak deil, gemiin mirasn kendi kullanm iin seip uyarlayarak i
ledi. Burjuva toplumnun, kltr alannda (ya da davran ve ahlak ala
nnda) "radikal deneysel bireycilik"ten korkarken, "ekonomide bir radikal
bireycilik (uygulamaya)... sre iinde btn geleneksel toplumsal ili
29

kileri tahrip etmeye (yoluna kt yerde)" hazr olmasnda hibir "sos


yolojik bilinmezlik" yoktur (Daniel Bell, 1976, s. 18). zel giriim te
melinde sanayi ekonomisi ina etmenin en etkili yolu, bunu serbest piyasa
mantyla hibir ilgisi olmayan motivasyonlarla birletirmekti -rnein,
Protestan etikle; dolaysz hazdan kanmayla; ar alma etiiyle; aile
grevi ve gveniyle; ancak kesinlikle bireylerin kurallara isyanyla deil.
Gene de Marx ve eski deerlerle toplumsal ilikilerin dalacan
syleyen teki peygamberler haklydlar. Kapitalizm srekli ve s
rekliliini koruyan bir devrimciletirici gt. Mantksal olarak, prekapitalist gemiin kendi gelimesi iin elverili, belkide vazgeilmez b
lmlerini bile paralayarak sona erecekti. zerinde oturduu dallardan en
az birini bierek sona erecekti. Bu, yzyln ortalarndan beri olmaktayd.
Altn a'n ve sonrasnn olaanst ekonomik patlamasnn yaratt
etki altnda, bunun sonucunda ortaya kan toplumsal ve ekonomik de
iikliklerle, ta devrinden bu yana toplumda grlen en byk devrimle
birlikte, bu dal atlamaya ve paralanmaya balad. Gemiin, imdiki za
mann iindeki gemii de kapsayarak kendi roln kaybettii, hayatn
iindeki insanlara yol gsteren eski kara ve deniz haritalarnn zerinde
dolatmz kara paralarm ya da seyrettiimiz denizleri artk tek tek ya
da topluca gstermedii bir dnyann nasl olabileceini grmek, bu yz
yln sonunda ilk kez mmkn olmutur. ktmz yolculuun bizi ne
reye gtrdn ya da gtrmesi gerektiini artk bilmiyoruz.
nsanln bir blmnn yzyln sonunda uyum salamak zorunda
kald ve yeni bin yl iinde daha da ounun uyum salamak zorunda
kalaca durum budur. Ne var ki, o zamana kadar insanln nereye doru
gitmekte olduu bugnknden daha ak grlebilir. Geriye, bizi buraya
getiren yola bakabiliriz ve bu kitapta yapmaya altm ey budur. Ge
lecein baz sorunlarn henz sona eren dnemin ykntlarndan k
tklar kadaryla dnmekten kendimi alamyorsam da gelecei neyin bi
imlendireceini henz bilmiyoruz. Gelecekte daha iyi, daha adil ve daha
tutarl bir dnya olacan umalm. Eski yzyl iyi bitmedi.

30

Ksm I
FELAKET AI

1
Topyekun Sava a
Korkuyla maskelenmi kl rengi yzleriyle,
kp siperlerinden saldrya geerler,
Bileklerinde zamann tik taklar,
Ve kaak gzlerinde, skl yumruklarnda umutla,
amurun iinde debelenirler. Ah Tannm, durdur artk bunu!
Siegfried Sassoon (1947, s. 71)

Hava saldrlarnn barbarl hakknda ortaya atlan iddialar kar


snda uygun kurallar gelitirerek ve hedefleri, nitelik bakmndan sa
dece askeri olanlarla snrlayarak grn kurtarmak...hava savann
bu trden kstlamalar artk eskittii ve imknsz hale getirdii gereini
vurgulamaktan kanmak, daha iyi olabilir. Bir baka savaa kadar biraz
zanan geer ve bu arada halk, hava kuvvetlerinin anlam konusunda ei
tilebilir.
Rules to Bombardment by Aircraft, 1921 (Tovvnshend, 1986, s. 161)
(Saraybosna, 1946.) Belgraddaki gibi burada da, sokaklarda salar
ksmen beyazlaan ya da bembeyaz olmu ok sayda kadn gryorum.
Vcutlar genliklerine daha bariz biimde ihanet ederken, hl gen
olan yzlerinde ac dolu bir ifade var. Son savan bu narin yaratklarn
balarnn zerinden nasl getiini grr gibi oluyorum...
Gelecekte bu grnt de kalmayabilir; bu balar ksa sre sonra daha
da beyazlaacak ve kaybolacak. Ne yazk. Hibir ey yaadmz zaman,
kaygsz genliin alnd bu beyazlanm gen balardan daha iyi an
latamaz.
Onlar hi olmazsa bu kk notla analm.
Signs by the Roadside (Andric 1992, s. 50)
33

I
Byk Britanya Dileri Bakan Edward Grey, 1914te Britanya ile
Almanyann savaa girdikleri gece Whitehallun klarna bakarak,
Btn Avrupada lambalar snyor, dedi. Viyanada byk hiciv ustas
Kark Kraus, The Last Days o f Humanity (nsanln Son Gnleri) ismini
verdii 792 sayfalk olaanst bir rportaj-dramada sava belgelemeye
ve knamaya hazrlanyordu, ikisi de dnya savan bir dnyann sonu
olarak grdler ve bu konuda yalnz deildiler. 28 Temmuz 1914te
Avusturyann Srbistana sava ilan etmesi ile 14 Austos 1945te Ja
ponyann -ilk nkleer bombann patlamasndan drt gn sonra- kaytsz
artsz teslim olmas arasnda geen otuz bir yllk dnya atmas s
rasnda, her ne kadar baz kritik anlar olduysa da, insanlk sona ermedi.
Dindar insanlarn, iindeki her eyle birlikte dnyay yarattna inan
dklar tanr ya da tanrlarn bu ii yaptklar iin piman olabilecekleri
anlar yaand.
nsanlk varln srdrd. Bununla birlikte ondokuzuncu yzyl uy
garlnn byk evinin dayanaklar kt ve her yan dnya savann
alevleri iinde kald. Bu dikkate alnmadan Ksa Yirminci Yzyl an
lalamaz. Sava bu yzyla damgasn vurdu. Silahlar sustuunda ve
bombalar artk patlamadnda bile dnya savann artlan iinde yaand
ve dnld. Yzyln tarihi ve daha zgl olarak onun bataki k ve
felaket ann tarihi, otuz bir yl sren dnya savann tarihiyle ba
lamaldr.
1914ten nce yetienler iin aradaki kartlk ylesine dramatikti ki,
ou -bu tarihinin ana babasnn kua ya da bu kuan orta Avrupal
yeleri dahil- gemile olan sreklilii grmek istemedi. Ban,
1914ten nce anlamna geliyordu: ardndan ban ismini artk hak et
meyen bir ey geldi. Bunu anlamak kolaydr. 1914te, bir yzyldr byk
bir sava, yani btn byk glerin ya da ounun, o srada uluslararas
oyunun balca oyuncular olan Avrupal alt g (Britanya, Fransa,
Rusya, Avusturya-Macaristan, Prusya -1871 den sonra Almanyaya katld- ve birletikten sonra talya) ile ABD ve Japonyann katld bir
*) Whitehall: Londrada hkmet binalarnn bulunduu cadde -n.
34

sava olmamt. Byk glerden ikisinin katld sadece bir ksa sava,
bir yanda Rusya ile te yanda Britanya ve Fransann savat Krm Sa
va (1854-56) olmutu. Ayrca byk glerin katldklar savalarn
ou grece ksa srmt. Bu savalarn en uzunu uluslararas bir a
tma deil, ABD iinde yaanan bir i savat (1861-65). Savalarn
uzunluu aylarla, hatt (Prusya ile Avusturya arasnda 1866da olduu
gibi) haftalarla llyordu. 1871 ile 1914 arasnda byk glerin or
dularnn dman lkelerin snrlarn getikleri hibir sava olmam, sa
dece Uzak Douda Japonya 1904-5 arasnda Rusya ile savam ve Rus
Devrimini hzlandrarak onu yenilgiye uratmt.
Dnya sava da olmamt. Onsekizinci yzylda Fransa ve Britanya,
sava alanlarnn Hindistandan Avrupaya, oradan Kuzey Amerikaya
uzand ve dnya okyanuslarn at bir dizi savaa girmilerdi. 1815
ile 1914 arasnda hibir byk g kendi blgesinin dna karak bir
baka byk gle savamad. Bununla birlikte emperyal ya da emperyal
olabilecek glerin daha zayf denizar dmanlara kar saldr se
ferleri, kukusuz, sk grlyordu. Bunlarn ou, ABDnin Meksikaya
(1846-48) ve Ispanyaya (1898) kar verdii savalar ve Britanya ile
Fransann smrge imparatorluklarn kapsayan eitli seferleri gibi, g
rlmemi biimde tek yanl savalard. Ancak Franszlarn 1860larda
Meksikadan, talyanlarn 1896da Etyopyadan ekilmek zorunda kal
dklarnda grld gibi, iler tersine dnd. Cephanelikleri giderek
daha stn lm teknolojisiyle dolan modern devletlerin en korkun d
manlan bile, en iyi durumda, kanlmaz geri ekilii ancak erteleyebileceklerini umuyorlard. Bu trden egzotik atmalar bu atmalan balatan ve kazanan devletlerde yaayan ou kii iin,
dorudan kendilerini ilgilendiren meseleler olmaktan ok, macera ede
biyatnn ya da ondokuzuncu yzyl ortalarnda kefedilen sava mu
habirliinin konusu oldu.
Btn bunlar 1914te deiti. Birinci Dnya Sava btn byk g
leri ve aslnda spanya, Hollanda, skandinavya lkesi ve svire d
nda btn Avrupa devletlerini kapsad. Dahas, denizar dnyadan as
keri birlikler ilk kez kendi blgelerinin dna savamaya ve faaliyet
gstermeye gnderildiler. KanadalIlar Fransada savatlar, AvusturyalIlar
ve yeni ZelandalIlar kendi ulusal bilinlerini Egedeki bir yarmadaya -

35

onlann ulusal miti haline gelen Gelibolu"- ilediler ve daha nemlisi,


Birleik Devletler, George Washingtonn Avrupann kark ileri ko
nusunda yapt uyary reddetti ve yirminci yzyl tarihinin biimleniini
belirleyecek ekilde oraya savamak iin asker gnderdi. Hintliler Av
rupaya ve Ortadouya gnderildiler, inlilerden oluan alma bir
likleri Batya geldiler, Afrikallar Fransz ordusuyla birlikte savatlar.
Ortadou bir yana braklrsa, Avrupann dndaki askeri faaliyet ok
nemli deilken, denizlerde verilen sava bir kez daha kresel hale geldi:
ilk deniz sava, 1914te Falkland Adalarnda verildi, Alman denizaltlar
ve Mttefik konvoylar arasnda, Kuzey ve Orta Atlantik denizlerinin ze
rinde ve altnda belirleyici savalar oldu.
kinci Dnya Savann tam anlamyla kresel olduunu kantlamaya
gerek yoktur. Latin Amerika cumhuriyetleri ismen katlm olsalar da,
dnyann btn bamsz devletleri isteyerek ya da istemeyerek fiilen bu
savan iinde yer aldlar. Emperyal glere bal smrgelerin baka se
enei yoktu. Gelecein rlanda Cumhuriyeti ile Avrupadaki sve, s
vire, Portekiz, Trkiye ve spanya ve Avrupann dndaki Afganistan
hari btn kre ya fiilen savat ya igal edildi ya da ikisini birden ya
ad. Sava alanlarna gelince, Malinezya adalarnn, Kuzey Afrika l
lerindeki, Burma ve Filipinlerdeki yerleim yerlerinin isimleri gazete
okurlar ve radyo dinleyicileri iin -ve bu ayn zamanda radyo haber bl
tenlerinin savayd- Arktik ve Kafkasya savalar, Normandiya, Stalingrad ve Kursk isimlerinin yan sra aina hale geldi. kinci Dnya Sa
va bir dnya corafyas dersiydi.
Yirminci yzyln, yerel, blgesel ya da kresel savalar, hep1birlikte,
daha nce yaanan herhangi bir savatan daha geni lekte olacakt.
Byle eylerden holanan Amerikal uzmanlarn ldrlen insan saysna
gre sraladktan, 1816 ile 1965 yllar arasnda yaanan yetmi drt ulus
lararas sava arasnda en st srada yer alan ilk drd yirminci yzylda
gerekleti: iki dnya sava, 1937-39da ine kar Japon Sava ve
Kore Sava. Bu savalarda len insan says bir milyonun zerindeydi.
Napoleon sonrasnn Prusya/Almanya ile Fransa arasnda 1870-71 yl
larnda yaanan kaytlara gemi en byk uluslararas savanda yaklak
150 000 kii lmt. Bu say neredeyse Bolivya ile (nfusu 3 milyon)
Paraguay (nfusu 1.4 milyon) arasndaki Chaco savandaki lmlere ya

36

kndr. Ksaca 1914, katliam an balatt (Singer 1972, s. 66, 131).


Birinci Dnya Savann, yazarn The Age of Empire'da ksaca ta
nmlamaya alt kkenlerini bu kitapta tartmaya gerek yok. Sava
bir yanda Fransa, Britanya ve Rusyann oluturduu l ittifak, te
yanda merkez gler denilen Almanya ve Avusturya-Macaristan, birine
Avusturyann (sava fiilen balatt) ve tekine Almanyann (Alman
stratejik sava plannn bir parasyd) saldrmasyla savaa ekilen Sr
bistan ve Belika arasnda, esas olarak bir Avrupa sava olarak balad.
Trkiye ve Bulgaristan ksa sre iinde merkez glere katlrlarken,
teki tarafta l ittifak aamal olarak ok geni bir koalisyon halinde
ina edildi. talyaya rvet verildi; Yunanistan, Romanya ve {daha ok
ismen) Portekiz savaa sokuldu. Japonya, Uzak Doudaki Alman mev
zilerini devralmak iin hemen devreye girdi, ancak kendi blgesinin d
nda herhangi bir eyle ilgilenmedi ve -daha nemlisi- ABD, 1917de sa
vaa girdi. Aslnda ABDnin mdahalesi belirleyici olacakt.
Almanlar daha sonra, Avusturya-Macaristanla kurduklar ittifak y
znden iine ekildikleri Balkanlardan ayr olarak, kinci Dnya Sa
vanda olduu gibi, iki cephede sava ihtimaliyle yz yze geldiler. (Ne
var ki, drt merkez gcn -Avusturyann yan sra Trkiye ve Bul
garistan- bu blgede olduu iin, buradaki stratejik sorun ok acil de
ildi.) Alman plan, Batda Fransay abucak nakavt etmek ve daha
sonra arm imparatorluuna muazzam askeri insan gcn harekete ge
irme frsat vermeden ayn hzla Rusyay nakavt edecek ekilde ha
rekete gemekti. O srada Almanya, daha sonra da yapt gibi, zorunlu
olarak bir yldrm sava (kinci Dnya Sava srasnda buna blitzkrieg
denilecekti) planlad. Plan neredeyse baarl oldu, ama tam olarak deil.
Alman ordusu, baka yerlerin yan sra tarafsz Belikann iinden ge
erek Fransann ilerine doru ilerledi ve savan ilan edilmesinden be
ya da alt hafta sonra Parisin birka on kilometre dousunda, Mame
nehri zerinde durduruldu. (Bu plan 1940ta baarya ulaacakt.) Daha
sonra biraz ekildiler ve her iki taraf -artk Franszlar Belikallardan ge
ride kalanlarla ve ksa sre iinde muazzam byyecek olan bir ngiliz
kara kuvvetiyle takviye edilmiti- savunma siperleri ve tahkimatlardan
oluan paralel hatlar oluturdu. Bu hatlar ksa sre iinde, dou Fransa ve
Belikann nemli bir ksmn Alman igalinde brakarak, Flandersdeki

37

Man kysndan svire snrna kadar kesintisiz uzand. buuk yl bo


yunca bu hatlarda nemli bir deiiklik olmad.
Bu, sava tarihinde daha nce belki de asla grlmemi lde bir kat
liam makinesi haline gelen Bat Cephesi idi. Milyonlarca adam fareler
ve bitlerle ayn hayat yaadklar, kum torbalaryla korunmu siperlerde
kar karya geldiler. Balarndaki generaller zaman zaman iine d
tkleri kmazdan kurtulmaya alacaklard. Gnlerce, hatt haftalarca
sren kesintisiz topu atei -bir Alman yazarn (Emst Jnger, 1921) daha
sonra elik kasrgalar dedii- dman yumuatacak ve onu yer altna
itecekti. Daha sonra, uygun bir zamanda insan dalgalan hep kangallar ve
dikenli tel alanyla korunan siperlere trmanp, su dolu top mermisi ukurlanndan, tahrip olmu aa gvdelerinden, amur ve terk edilmi ce
setlerden oluan bir kaosa, insansz blgeye kacaklar ve onlar bien
makineli tfeklere doru ilerleyeceklerdi. Almanlarn 1916da Verdunde
(ubat-Temmuz) cepheyi yarmak iin yaptklar giriim, iki milyon ki
inin katld ve kayplann bir milyona ulat bir meydan savayd. Gi
riim baarszlkla sonuland. Almanlar Verdun saldmsm durdurmaya
zorlamak iin dnlen, ngilizlerin Somme zerine yaptklan saldr
Britanyaya 60 000i saldrnn ilk gnnde olmak zere 420 000 lye
mal oldu. Birinci Dnya Savann byk ksmn bat cephesinde sa
vaarak geiren ngiliz ve Franszlann belleinde bu savan Byk
Sava olarak kalmas ve kinci Dnya Savandan daha korkun ve travmatik olmas artc deildir. Franszlar, sava tutsaklann ve sakat ka
lanlar ve ekil bozukluuna urayanlar da -savatan km asker im
gesinin ok canl bir paras haline gelen gueules casses (paralanm
yzler) - hesaba katarsak, askerlik andaki adamlarnn yaklak %
20sini kaybettiler. Savatan zarar grmeden dnen Fransz askerlerinin
oran te birden fazla deildi. Be milyon kadar ngiliz askeri iinden
zarar grmeden savatan kanlarn oran da bu kadard. ngilizler, btn
bir kua, otuz yan altnda yaklak yarm milyon erkei kaybettiler
(Winter 1986, s. 98). st orta snflara mensup olan ve iyi ailelere mensup
olduklar iin rnek birer subay olmaya yazgl olan gen erkekler, as
kerlerinin nnde sava meydanna yrdler ve ilk nce onlar biildi.
1914te Britanya ordusunda grevli olan yirmi be yan altndaki Oxford
ve Cambridge rencilerinin drtte biri ldrld (Winter 1986, s. 98).
Almanlar, llerinin sayca Franszlardan daha fazla olmasna ramen,
38

ok daha geni olan askeri ya gruplarnn sadece daha kk bir orann,


% 13n kaybettiler. ABDnin en az dzeyde olan kayplar bile (Fran
szlarn 1.6 milyon, ngilizlerin yaklak 800 000, Almanlarn 1.8 milyon
kayplarna karlk sadece 116 000) Amerikallarn savatklar tek yer
olan Bat cephesinin ldrc niteliini kantlar. ABD ikinci Dnya Savanda birincisinden 2.5-3 kat daha fazla kayba urarken, 1917-18de
Amerikan gleri, ikinci Dnya Savandaki buuk yla kyasla yak
lak bir buuk yl kadar, dnya apnda deil sadece tek bir dar blgede
askeri faaliyet gsterdiler.
Bat cephesindeki savan deheti yaratt sonulardan bile daha ka
ranlk olacakt. Yaanan deneyim doal olarak hem savan hem de si
yasetin vahilemesine yardmc oldu: eer sava, insan ya da dier ka
yplan hesaba katmakszn ynetilebiliyorsa, siyaset neden ayn ekilde
ynetilmesin? Birinci Dnya Sava na katlan ou insan -byk o
unluu askere alman- bu savatan kararl sava dmanlan olarak kt.
Ne var ki byle bir savatan hi itiraz etmeden gemi olan bu eski as
kerler, bu ortak lm ve cesaret deneyiminden, en azndan kadnlara ve
savamayanlara kar aka ifade edilmeyen vahi bir stnlk duy
gusuyla ktlar. Bunlar sava sonras an san ilk saflannda yer ala
caklard. Adolf Hitler bu tr adamlardan sadece biriydi. Bu adamlar iin
bir frontsoldat (cephenin n saflarnda yer alan asker -n.) olmak, hayatlann biimlendiren bir deneyimdi. Ne var ki buna gsterilen tepkinin
de ayn derecede olumsuz sonulan oldu. Savatan sonra, en azndan de
mokratik lkelerdeki politikaclar, semenlerin 1914-18deki gibi kan
banyolann artk hogryle karlamayacaklarn aka anladlar. Bri
tanya ve Fransann 1918den sonraki stratejileri, tpk ABDnin Vietnam
sonras stratejisi gibi, bu dnceyi temel alyordu. Ksa dnemde bu
durum, Almanlarn 1940 ylnda Batda yetersiz tahkimatlannn ardna
snan ve bu tahkimatlar bir kez yanldmda savama istei duymayan
bir Fransaya ve 1914-18 yllannda halknn byk bir ksmn yok eden
byk bir kara savama bir kez daha girmekten umutsuzca kaman bir
Britanyaya kar kinci Dnya Savan kazanmasna yardmc oldu.
Uzun dnemde demokratik hkmetler, dman lkelerin halklarn topyekn yok etmeye alarak kendi yurttalarnn hayatlarn kurtarma
ayartsna direnmekte baarsz kaldlar. 1945te Hiroima ve Nagazakinin zerine atom bombasnn dmesi, o srada kesinlemi olan
39

zaferin gerekli koulu olarak deil, Amerikal askerlerin hayatlarn kur


tarmann bir arac olarak hakl karld. Ancak ABDnin akimdan, Ame
rikann mttefiki SSCBnin Japonyann yenilgisine byk bir katkda
bulunma iddiasn nleme dncesi de gemi olabilir.
Bat Cephesi kanl bir pat durumunda tkanrken, Dou Cephesi ha
reketliydi. Almanlar savan ilk aynda verilen Tannenberg meydan sa
vanda hantal Rus igal gcn ezdiler ve daha sonra, AvusturyalIlarn
kesintili yardm sayesinde Ruslar Polonyadan kardlar. Rus kar sal
drlarna ramen Merkez Glerin stnlkleri ve Rusyann Alman iler
leyiine kar art niteliinde bir savunma sava vermekte olduu akt.
Balkanlarda Merkez Gler, kat Habsburg mparatorluunun eitsiz as
keri performansna ramen denetim altndaydlar. Yerel savalar, Sr
bistan ve Romanyada oransal olarak en byk askeri kayplara uradlar.
Mttefikler, Yunanistan elde tutmalarna ramen, Merkez Glerin
1918 yazndan sonra kne kadar ilerleyemediler. talyann Alplerde
Avusturya Macaristana kar ayr bir cephe ama plan baarszla u
rad. Bu baarszln esas nedeni pek ok talyan askerinin be
nimsemedikleri ve pek aznn dilini konuabildii bir lkenin hkmeti
uruna savamak iin hibir neden grmemeleriydi. 1917de Caporettoda
byk bir askeri kten sonra, ki edebi bir an olarak Emest Hemingvvayin roman Silahlara Vedada yer almtr, talyanlar teki mt
tefik ordularndan transferler yaparak takviye etmek gerekti. Bu arada
Fransa, Britanya ve Almanya Bat Cephesinde birbirini ldrmek iin
kan dkyorlar, kaybetmekte olduu sava Rusyay giderek istikrarszlatnyor ve Avusturya-Macaristan mparatorluu, yerel ulusu
hareketlerin zlemini ektikleri ve Mttefik dileri bakanlarnn is
tikrarsz bir Avrupay nceden grerek cokusuzca raz olduklar par
alanmaya doru gidiyordu.
Bat Cephesindeki pat durumunun nasl alaca sorunu her iki taraf
iin de hayati nemdeydi. Denizde verilen savalar da kilitlendii iin, ta
raflarn hibiri Batda zafer kazanmadklar srece sava kazanm ol
mayacaklard. Tecrit edilmi baz sava gemileri dnda Mttefikler ok
yanuslar denetliyorlard, ancak ngiliz ve Alman sava filolar Kuzey
Denizinde kar karya geldiler ve birbirlerini hareketsiz braktlar. Sa
vamak iin yaptklar tek giriim (1916) kararsz bir durumla sonuland,

40

ancak bundan sonra Alman donanmasnn kendi slerine kapanmas den


geyi Mttefiklerin lehine evirdi.
Her iki taraf da teknolojiyi kullanmaya alt. Almanlar -kimya ala
nnda her zaman glydler- sava meydanlarnda zehirli gaz kul
landlar. Bu yntemin hem barbarca hem de etkisiz olduu grld. Bu
durum hkmetlerin insani amalarla bir sava aracna mdahale et
melerine yol at ve ardnda, dnyann kimyasal savaa bavurmamay ta
ahht ettii 1925 Cenevre Szlemesini brakt. Ve gerekten de, btn
hkmetlerin kimyasal savaa hazrlanmalarna ve dmann bu ynteme
bavurmasn beklemelerine ramen, kinci Dnya Sava srasnda ta
raflar bu ynteme bavurmadlar. Gene de insani duygular talyanlarn s
mrge halklarna kar gaz kullanmalarn nlemedi. (kinci Dnya Sa
vandan sonra uygarlk deerlerinin ar zayflamas nihayet zehirli
gazn geri gelmesine yol at. 1980lerde ran-Irak sava srasnda, o s
rada Batl devletlerce cokuyla desteklenen Irak, hem askerlere hem de
sivillere kar serbeste zehirli gaz kulland.) ngilizler o srada kod adyla
tank olarak bilinen paletli bir zrhl aracn gelitirilmesine nclk ettiler,
ancak bu bulutan pek etkilenmeyen generaller onu nasl kullanacaklarn
henz kefetmemilerdi. Her iki taraf da yeni ve hl zayf uaklar kul
lanyor, Almanlar ise sigar biiminde, ii helyum gazyla dolu garip hava
gemileri kullanyor, bunlarla hava bombardman yapmaya alyor,
ancak pek etkili olamyorlard. kinci Dnya Sava srasnda hava sava
da, daha ok sivillere dehet sama arac olarak ortaya kt.
1914-18de sava zerindeki etkisi byk olan yegne teknolojik
silah, kar tarafn askerlerini yenilgiye uratamayan ancak sivilleri a b
rakmak iin bavurulan denizalt idi. Britanyann btn ikmali denizden
yapld iin, gemilere kar amansz bir denizalt savayla ngiliz Adalarn bomak akla uygun grnyordu. Bu giriim 1917de baarya ula
acak gibiydi, ancak etkin kar nlemler bulundu. Bununla birlikte, en
etkin kar nlem ABDnin savaa ekilmesiydi. ngilizler de hem Alman
ekonomisini hem de Alman nfusunu a brakmak iin Almanyaya el
lerinden gelen en gl ablukay uyguladlar. ngilizler bu uygulamada
glerinin tesinde etkili oldular, nk, ilerde greceimiz gibi, Alman
sava ekonomisi Almanlarn gururlandklar kadar etkin ve aklc biimde
ilemiyordu. Oysa Alman askeri mekanizmas, kinci Dnya Savanda

41

olduu gibi birincisinde de dierlerinden arpc biimde stnd. Mt


tefikler 1917den itibaren ABDnin snrsz kaynaklarndan yararlanm
olmasalard, askeri bir g olarak Alman ordusunun bu ak stnl be
lirleyici olabilirdi. Avusturya ile olan ittifak ayana dolam olsa da Al
manya, Rusyann 1917-18de saf d kalmas, devrime srklenmesi ve
Avrupadaki topraklarnn byk bir blmn kaybetmesi zerine,
Douda tam bir zafer kazand. Brest-Litowsk (Mart 1918) barnn da
yatlmasndan ksa sre sonra Batda serbest kalan Alman ordusu, Bat
Cephesini yard ve bir kez daha Parise doru ilerledi. Amerikan tak
viyesi ve ekipman sayesinde Mttefikler durumu kurtardlar, ama bir sre
iin her ey bitmi gibi grnd. 1918 yaznda Mttefikler ilerlemeye ba
ladklarnda sonu sadece birka hafta kadar uzakt. Merkez Gler ye
nildiklerini kabul etmekle kalmadlar, tam bir ke uradlar. 1918 son
baharnda devrim, tpk 1917de Rusyay silip sprd gibi, orta ve
gneydou Avrupay silip sprd (bk. bir sonraki blm). Fransa s
nrlar ile Japon Denizi arasnda ayakta kalan tek bir hkmet yoktu. Ga
liplerin safnda yer alanlar bile sarsldlar. Buna ramen, Fransa ve Bri
tanyann yenilgiye uramalar halinde bile istikrarl siyasal varlklar
olarak hayatta kalamayacaklarna inanmak zordur. Yenilgiye urayan l
kelerin hibiri devrimden kaamad.
Gemiin byk bakanlarndan ya da diplomatlarndan biri -kendi l
kelerinin dileri evrelerinde hl birer model olarak sz edilen ileri
grl kiiler, bir Talleyrand ya da bir Bismarck- Birinci Dnya Savan gzlemek iin mezarndan km olsayd, duyarl devlet adam
larnn 1914 dnyas yklmadan uzlama yoluyla savaa neden son ver
mediklerine aard. Bizim de amamz gerekir. Gemiin, pek ou
devrimci ve ideolojik olmayan savalar, sadece ldrmek ya da topyekn
imha etmek iin verilen mcadeleler olarak balatlmamt. 1914te sa
vaan taraflar birbirinden ayran ey kesinlikle ideoloji deildi. Bunun is
tisnas, her iki tarafta da, Alman kltrne kar Rus barbarlna, Alman
mutlaklna kar Fransz ve ngiliz demokrasisine ya da bunun gibi
kabul edilmi ulusa] deerlere derin bir meydan okuma iddiasyla ka
muoyunu harekete geirerek savamak zorunda kalnmasyd. stelik ye
nilginin yakn olduunu grerek, giderek artan bir umutsuzluk duy
gusuyla kendi mttefikleri arasnda kulis yapan Rusya ve AvusturyaMacaristann dnda bile, bir tr uzlama tavsiye eden devlet adamlar
42

vard. O halde neden her iki tarafn nde giden gleri, Birinci Dnya Sa
vam bir sfr toplam oyunu, yani ancak topyekn kazanlabilecek ya da
topyekn kaybedilecek bir sava olarak srdrdler?
Bunun nedeni, bu savan snrl ve belirlenebilir hedeflere ulamak
iin verilen nceki tipik savalarn aksine, snrlanmam sonulara ula
mak iin alm olmasyd. Siyaset ve ekonomi mparatorluk anda
birbirine karmt. Uluslararas siyasal dmanlk, ekonomik byme ve
rekabete gre biimlendi, ancak bunun karakteristik zellii kesinlikle
hibir snrnn olmamasyd. Standart Oil, Deutsche Bank ya da De
Beers Diamond Corporationm doal snrlar evrenin sonuna ya da
bunlarn genileme kapasitelerinin snrlarna ulamt. (Hobsbavvm
1987, s. 318). Daha somut olarak, iki ana rakip, Almanya ve Britanya iin
ufuklar snrlyd, nk Almanya siyaset alannda ve denizlerde, o srada
Britanyaya ait olan kresel konumu ele geirmek ve bylece Britanyay
otomatik olarak daha alt statye indirgemek istiyordu. Bu konumu iki
sinden biri edinecekti. O srada biraz ge kalm olan Fransa iin ortaya
konan dl daha az kresel olmakla birlikte ayn derecede nemliydi: Al
manyaya kyasla giderek artan ve grne baklrsa kanlmaz olan de
mografik ve ekonomik gerilii dengelemek. Burada da sorun, byk bir
g olarak Fransann gelecei idi. Her iki durumda da uzlama sadece er
teleme anlamna gelecekti. Bizzat Almanya, kendisinden beklenecei
gibi, Alman hkmetlerinin er ya da ge kendi lkelerinin stnln
hissedecekleri noktaya kadar bymeyi ve stnlk salamay bek
leyebilirdi. Aslnda Avrupada bamsz askeri g olma iddias bu
lunmayan iki kez yenilgiye uram Almanyann baat konumuna
1990lann banda meydan okumak, 1945ten nceki militarist Al
manyann iddialarna meydan okumaktan daha zordu. Ancak Britanya ve
Fransann, ilerde greceimiz gibi, kinci Dnya Savandan sonra du
raksayarak da olsa ikinci snf devletler statsne indirgenmeyi kabul et
meleri gibi, Almanya da, ekonomik gcne ramen, 1945ten sonra tek
bir devlet olarak dnya stnlnn kendi gcnn tesinde olduunu
ve byle olmaya devam edeceini kabul etti. 1900lerde emperyal ve em
peryalist an en yksek noktasnda hem Almanyann yegne kresel
stat iddias ("Alman ruhu dnyay yenileyecektir deyiiyle) hem de Av
rupa merkezli bir dnyann tartmasz byk gler"i olan Britanya ve
Fransann iddias henz etkiliydi. Her iki tarafn da sava patlak ver
43

dikten hemen sonra formllendirdikleri neredeyse megalomanyak sava


hedefleri"nin u ya da bu noktasnda kt zerinde bir uzlama salamak
hi kukusuz mmknd, ancak pratikte yegne sava hedefi topyekn za
ferdi. kinci Dnya Sava srasnda buna kaytsz artsz teslim olmak
denecekti.
Hem galipleri hem de malubu tahrip eden sama ve kendi kendisini
geersiz klan hedef buydu. Bu hedef, yenilgiye urayan devrime ve
galip gelenleri iflasa ve fiziksel tkenie srkledi. 1940ta Fransa ikinci
snf Alman gleri tarafndan gln denecek kadar kolayca ve hzla
igal edildi ve Hitlere boyun emeyi duraksamakszm kabul etti, nk
lke 1914-18de neredeyse btn kann dkmt. Britanya 1918den
sonra asla eskisi gibi olmad, nk lke kendi kaynaklarnn ok tesinde
bir sava aarak ekonomisini tahrip etmiti. stelik cezalandrc, zorla
dayatlm bir barn tasdik ettii topyekn zafer, ekonomist John Maynard Keynesin hemen kabul ettii gibi, istikrarl, liberal ve burjuva bir
Avrupa gibi zayf bir oluumun restore edilmesi iin var olan kk bir
ans ortadan kaldrd. Almanyann Avrupa ekonomisiyle yeniden btnletirilmemesi, yani lkenin Avrupa ekonomisi iindeki ekonomik
arlnn tannmamas ve kabul edilmemesi halinde, istikrar olamazd.
Ancak bu, Almanyay elemek iin savaanlarn dnebilecekleri son
eydi.
Savatan galip kan balca glerin (ABD, Britanya, Fransa, talya)
dayattklar ve yanl da olsa Versailles Antlamas olarak bilinen bar
anlamasna be dnce hkim oldu. Bunlarn en nemlisi, Avrupada
bunca rejimin kmesi, evrensel ykcla adanm alternatif devrimci bir
Bolevik rejimin ve baka yerlerdeki devrimci gler iin bir ekim mer
kezinin (bk. bl. 2) Rusyada ortaya kmasyd. kincisi, btn Mttefik
koalisyonu neredeyse tek bana yenilgiye uratan Almanyann denetim
altna alnmas gerekiyordu. Bilinen nedenlerden tr Fransann balca
kaygs buydu ve o zamandan beri de byledir. ncs, hem Al
manyay zayflatmak iin, hem de Rus, Habsburg ve Osmanl m-

*) Versailles Antlamas teknik olarak sadece Almanya ile bar salad. Paris
yaknlarndaki eitli parklar ve kraliyet atosu, isimlerini baka antlamalara
da vermilerdir: Avusturya ile Saint Germain; Macaristanla Trianon; Tr
kiye ile Sevres; Bulgaristanla Neuilly.
44

paratorluklarnn e zamanl olarak yenilgiye uramas ve kyle Av


rupa ve Ortadouda alan geni ve bo alanlar doldurmak iin Avrupa
haritasnn yeniden blnmesi ve yeniden izilmesi gerekiyordu. En azn
dan Avrupada hak talep eden balca gler, galiplerin yeterince antiBolevik olduklar lde tevik etme eilimi gsterdikleri eitli ulusalc
hareketlerdi. Aslnda Avrupada haritay yeniden dzenlemenin temel il
kesi, uluslarn kaderlerini tayin hakk"na sahip olduklar inancna gre
etnik-linguistik ulus devletler yaratmakt. Savan kazanlmasn salayan
gcn fikirlerini ifade ettii grlen ABD Bakan Wilson, katksz ulusdevletlere blnecek blgelerin etnik ve linguistik gerekliklerinden uzak
olanlarca daha kolay benimsenen (ve benimsenmekte olan) bu inanc he
yecanla savunuyordu. Bu giriim 1990lann Avrupasnda hl g
rlebilen bir felaket oldu. 1990larda ktay paralayan ulusal atmalar
Versaillesn eski tavuklarnn bir kez daha tnemek iin kendi k
meslerine dnmeleriydi. Ortadou haritas Britanya ve Fransa arasnda
blnen konvansiyonel emperyalist hatlar boyunca yeniden izildi- sava
srasnda Yahudilerden uluslararas destek isteyen Britanya hkmetinin
dncesizce ve belirsiz biimde Yahudiler iin bir yurt kurmay vaat
ettii Filistin dnda. Bu, Birinci Dnya Savanm bir baka sorunsal ve
unutulmu kalnts olacakt.
Drdnc dnce, galip lkelerin -pratikte bu, Britanya, Fransa ve
ABD anlamna geliyordu- i siyasetleri ve bu siyasetler arasndaki sr
tmelerle ilgiliydi. Bu trden isel siyasetlerin en nemli sonucu, ABD
Kongresinin kendi bakan tarafndan ya da onun adna yazlan bir ban
anlamasn onaylamamas ve bylece ABDnin uzun vadeli sonular ya
ratacak ekilde bu alandan ekilmesi oldu.
Nihayet galip gler, umutsuzca, dnyay tahrip eden ve etkileri her
yanda daha sonra da devam eden bir baka sava imknsz hale getirecek
trde bir bar anlamas aradlar. Bu konuda tam bir baarszla u
radlar. Yirmi yl iinde dnya bir kez daha savaa girdi.

*) Yugoslavya i sava, Slovakyadaki ayrlk ajitasyon, Baltk devletlerinin


eski SSCBden aynlmalan, Macarlar ile Romenlern Transilvanya ko
nusundaki atmalar, Moldovann (Moldavya, eski Beserabya) ayrlkl
ve hatt Transkafkasya ulusalcl, 1914ten nce var olmayan ya da var ol
mas mmkn olmayan patlayc sorunlar arasnda yer alr.
45

Dnyay Bolevizmden kurtarma ve Avrupa haritasn yeniden izme


niyetleri rtyordu, nk, eer yaama ans varsa -1919da bu asla
kesin deildi- devrimci Rusya ile baa kmann yegne dorudan yolu
onu anti-komnist devletlerden oluan bir karantina kua"nn (ya da
ada diplomasi diliyle cordon sanitaire'in) arkasnda tecrit etmekti. Ge
nellikle ya da btnyle eski Rus topraklarndan olutuu iin, bu bl
genin Moskovaya olan dmanlna garanti gzyle baklabiliyordu.
Kuzeyden gneye doru bu lkeler unlard: Lenin tarafndan ayrlmasna
izin verilen zerk bir blge, Finlandiya; gemite hibir tarihsel rnei ol
mayan yeni ve kk Baltk cumhuriyeti (Estonya, Letonya, Litvanya);
ve 120 yl sonra bamsz bir devlet haline gelen Polonya ile muazzam bi
imde genileyen, Macaristan ve Habsburg mparatorluunun baz b
lmleriyle eskiden Rusyaya bal olan Besarabyadan aldklaryla ikiye
katlanan, Romanya. Bu blgelerin ou fiilen Almanya tarafndan
Rusyadan ayrlmt, ancak Bolevik Devrimi yznden yeniden bu dev
lete iade edilebilirlerdi. Bu tecrit kuan Kafkaslarda da srdrme gi
riimi, esas olarak devrimci Rusyann, komnist olmasa da devrimci
olan, ngiliz ve Fransz emperyalistlerinin fazla stne dmedikleri Tr
kiye ile anlamas nedeniyle, baarszla urad. Bu nedenle ksa sre
bamsz kalan Ermeni ve Grc devletleri, Boleviklerin 1918-20 Savan kazanmalar ve 1921 Sovyet-Trk antlamas nedeniyle var
lklarn srdremediler. Bu devletler, Brest-Litovsktan ve ngilizlerin
petrol zengini Azerbaycan ayrma giriimlerinden sonra kurulmulard.
Ksaca, Douda Mttefikler, Almanyann devrimci Rusyaya dayatt
snrlar, kendi denetimlerinin dndaki glerce etkisiz hale ge
tirilmedikleri srece kabul ettiler.
Gene de yeniden haritas izilecek yerler esas olarak eski AvusturyaMacaristan Avrupasnn geni kesimleri idi. Avusturya ve Macaristan,
Alman ve Macar bakiyelerine indirgendi; Srbistan, obanlardan ve ya
maclardan oluan, daha nce bamsz kk bir kabile krall iken p
lak sradalarda yaayan sakinlerinin hi beklemedikleri biimde ba
mszlklarm kaybetmeleri zerine kahramanca bulduklar komnizmi
kitle halinde benimsedikleri Karadan yan sra, Slovenya (daha nce
Avusturya iinde) ve Hrvatistan (daha nce Macaristan iinde) ile birleerek yeni Yugoslavyaya dnp geniledi ve ayn zamanda, Ka
radan fethedilmez insanlarn yzyllardr Trk kfirlere kar sa
46

vunduuna inand Ortodoks Rusya ile ibirlii yapt. Yeni bir e


koslovakya da Habsburg imparatorluunun eski endstriyel ekirdeini
oluturan ek topraklarn, Slovak ve Rutenya halknn yaad, bir za
manlar Macaristana dahil olan blgelerle birletirerek olutu. Romanya,
Polonya ve talyann da yararland okuluslu bir kmelenme iinde ge
niletildi. Yugoslavya ve ekoslovakya birleimlerinde, kesinlikle, ne ta
rihsel bir gereklilik ne de bir mantk vard. Bu birleimler, her ikisinde de,
ortak etnisitenin gcne ve son derece kk ulus-devletlerin uygun ol
madna inanan ulusalc bir ideolojinin yaplaryd. Btn gney Slavlar
(= Yugoslavlar), ek ve Slovak blgelerindeki bat Slavlar gibi, tek bir
devlete mensuptu. Tahmin edilecei gibi, bu geliigzel siyasal ev
liliklerin ok salam olmad grld. Geerken belirtmek gerekir ki, ba
kiye Avusturya ve bakiye Macaristan dnda, ou -ama uygulamada
hepsi deil- krplm olan bu blgelerdeki aznlklar ve ister Rusyadan
ister Habsburg mparatorluundan koparlm olsun, birbirini izleyen
yeni devletler, ncellerinden daha az okuluslu deildiler.
Devletin tek bana savan ve onun btn sonularnn sorumlusu ol
duu argmanyla ("sava suu maddesi) hakl karlan cezalandrc bir
bar, Almanyay srekli olarak zayf durumda tutmak iin dayatld. Bu
bar, Alsace-Lorrainein Fransaya iade edilmesine, douda nemli bir
blgenin Polonyaya verilmesine (Dou Prusyay Almanyann geri
kalan ksmndan ayran Polonya Koridoru") ve Alman snrlarnda ya
plan baz nemsiz dzenlemelere ramen, toprak kayplaryla deil, daha
ok Almanyay gl bir donanma ve herhangi bir hava kuvvetinden
yoksun brakarak, Alman ordusunu 100 000 kiiyle snrlandrarak, teorik
olarak belirsiz tazminatlar getirerek (galiplerin sava maliyetlerinin
denmesi), Bat Almanya blgesini askeri olarak igal ederek ve Al
manyay btn eski denizar smrgelerinden yoksun brakarak ger
ekletirildi. (Bu smrgeler, ngilizler ve onlarn dominyonlar, Franszlar ve ksmen de Japonlar arasnda yeniden paylatrld, ancak
emperyalizmin uyandrd giderek artan honutsuzluk nedeniyle bu bl
gelere artk koloniler deil mandalar deniyordu. Emperyal glerin
artk hibir ekilde smrmeyecekleri geri halklarn ilerlemesi sa
lanacakt.) 1930larm ortasnda topraklarla ilgili maddeler dnda Ver
sailles Antlamasndan geriye hibir ey kalmad.

47

Yeni bir dnya savan nleme mekanizmalarna gelince, 1914ten


nce bunu gerekletirecei sanlan Avrupal byk gler kon
sorsiyumunun tamamen dald apak ortadayd. Bir Princeton siyaset
bilimcisinin olanca liberal cokusuyla Bakan Wilson tarafndan karc
Avrupa siyasetilerine dayatlan alternatif, sorunlar denetlenemez hale
gelmeden bar ve demokratik biimde, tercihen halka ak mzakereler
yoluyla ("ak grmelerle yaplacak ak szlemeler") zecek, herkesi
kucaklayan bir Milletler Cemiyeti (yani, bamsz devletler rgt) kur
makt. Zira sava gizli diplomasi olarak grlen allm ve duyarl s
reler de oluturmutu. Bu daha ok sava srasnda Mttefikler arasnda
dzenlenen gizli antlamalara kar bir tepkiydi. Mttefikler, sava sonras
Avrupa ve Ortadouyu, bu blgelerde yaayan insanlarn arzularn, hatt
karlarn fazla dikkate almadan, bu anlamalarla yeniden olu
turmulard. Bu nemli dokmanlar arlk arivlerinde bulan Bolevikler
bunlar btn dnyann okumas iin hemen yaynlamlar ve tazminat is
temilerdi. Milletler Cemiyeti aslnda bar anlamasnn bir paras ola
rak kuruldu ve istatistik toplayan bir kurum olmann dnda neredeyse ta
mamen baarsz olduu grld. Ne var ki cemiyet, ilk gnlerinde
Finlandiya ile sve arasnda Aland Adalan konusunda kan an
lamazlk gibi dnya barn fazla riske sokmayan bir iki kk an
lamazl zd. ABDnin Milletler Cemiyetine katlmay reddetmesi
bu kuruluu nemsizletirdi.
Versailles Anlamasmn muhtemelen istikrarl bir barn temeli ola
mayacan grmek iin iki sava aras dnemin tarihine ayrntl olarak
girmek gereksizdir. Bu anlama daha bandan baarszla mahkmdu
ve bu yzden yeni bir sava kesindi. Yukarda belirttiimiz gibi, ABD ne
redeyse tamamen anlamann dnda kald ve Avrupa merkezli olmayan
ve Avrupann belirlemedii bir dnyada byk bir dnya gcnn yaz-

*) Finlandiya ile sve arasnda yer alan ve Finlandiyann bir paras olan
Aland Adalannda sadece svee konuan bir nfus yaamaktayd ve hl da
yledir. Oysa yakm zamanda bamsz olan Finlandiya saldrgan bir tutumla
adaya Fincenin hkim olmasn istiyordu. Adann yakndaki svee ve
rilmesine bir alternatif olarak Cemiyet, adalarda sve dilinin kullanlmasn
garanti altna alan ve bu adalan Fin ana karasndan gelebilecek istenmeyen
gmenlere kar koruma altna alan bir tasary tavsiye olarak karar altna
ald.
48

madii hibir anlama artk tam olarak geerli olamazd. lerde g


receimiz gibi, dnyann siyasal ilerinin olduu kadar ekonomik i
lerinin de gerei buydu. ki byk Avrupa ve aslnda dnya gc, Al
manya ve Sovyet Rusya, sadece uluslararas oyundan geici olarak tasfiye
edilmekle kalmadlar, bamsz oyuncular olmaktan da ktlar. Bunlarn
biri ya da her ikisi sahneye yeniden kana kadar, sadece Fransa ya da
Britanyay temel alan bir bar anlamas -bu talya iin de tatmin edici
deildi- sremezdi. Ve er ya da ge Almanya ya da Rusya ya da her ikisi,
kanlmaz biimde byk oyuncular olarak yeniden ortaya kacaklard.
Kk bir ban ans, galip glerin kaybedenleri yeniden b
tnletirmeyi reddetmeleriyle torpillendi. Dorudur, Almanyann b
tnyle ezilmesinin ve Sovyet Rusyann tam olarak dlanmasnn
imknsz olduu ksa sre iinde grld, ancak gereklie uyum sa
lamak yava ve duraksamal oldu. zellikle Franszlar, Almanyay zayf
ve gsz durumda tutma arzusunu gnlszce terk ettiler. (ngilizlerin
belleinde yenilgi ve igal anlan yoktu.) SSCBye gelince, galip dev
letler onun var olmamasn tercih ederlerdi ve Rus Savanda kar
devrim ordularna arka kmalar ve onlar desteklemek iin askeri g
gndermeleri SSCBnin varln kabul etmek iin hibir istek duymadklann gsterdi. Galip devletlerin i adamlan, savan, devrimin ve
i savan neredeyse tamamen tahrip ettii bir ekonomiyi yeniden ha
rekete geirmek iin her yolu umutsuzca deneyen Leninin yabanc yatnmclara verdii en geni kapsaml tavizleri bile reddettiler. Avrupann
iki yasakl devleti, Sovyet Rusya ve Almanya, 1920Ierin banda siyasal
amalarla bir araya geldilerse de, Sovyet Rusya tecrit durumunda ge
limek zorunda kald.
Sava ncesi ekonomi refah iinde global bir gelime ve byme sis
temi olarak restore edilmi olsayd, yeni bir savatan belki de kanlabilir
ya da bu sava en azndan ertelenebilirdi. Ne var ki bir ka yl sonra,
sava ve sava sonras sorunlar artk geride kalm grnrken, 1920lerin
ortasnda dnya ekonomisi sanayi devriminden bu yana bilinen en byk
ve en dramatik krize srklendi (bk. blm 3). Ve bu durum hem Al
manya hem de Japonyada mzakereler yoluyla aamal deiimden ok
askeri karlama yoluyla mevcut statkoyu kastl biimde bozmak is
teyen militarizmin ve ar san siyasal glerini iktidara getirdi. Bundan

49

sonra yeni bir dnya sava sadece kestirilebilir olmakla kalmad, allm
biimde ngrld. 1930larda yetikin olan insanlar bunu bekliyorlard.
Kentlerin zerine bomba brakan uak filolarnn, zehirli gaz sislerinin
arasnda yzlerinde gaz maskesi, krler gibi yollarn bulmaya alan in
sanlarn kbusu andran grntleri benim kuam sk sk tedirgin eder:
bir durumda khince, bir bakasnda hatal biimde.
II
kinci Dnya Savann kkenleri, bilinen bir nedenden tr, bi
rincisinin sebepleri hakknda yazlanlarla kyaslanamayacak kadar kk
bir tarihsel literatr retmitir. Nadir istisnalar dnda hibir ciddi tarihi,
Almanya, Japonya ve (biraz duraksayarak) talyann saldrgan ol
duklarndan asla kukulanmamtr. ster kapitalist ister sosyalist olsunlar
bu ne kar savaa giren devletler sava istemiyorlard ve ou sa
vatan saknmaya alt. kinci Dnya Savana kimin ve neyin sebep ol
duu sorusu en basit biimde u iki szckle yantlanabilir: Adolf Hitler.
Tarihsel sprularn yantlan kukusuz bu kadar basit deildir. Gr
dmz gibi, Birinci Dnya Savann yaratt dnya durumu, zellikle
Avrupada, ama ayn zamanda Uzakdouda yapsal olarak istikrarszd
ve bu nedenle barn uzun srmesi beklenmiyordu. Mevcut statkodan
honutsuzluk yenilgiye urayan devletlerle snrl deildi. Gene de bu
devletler ve zellikle Almanya, honutsuz olmalar iin pek ok nedenleri
olduunu hissediyorlard. Almanyada, ar soldaki komnistlerden, Hit
lerin ar sadaki Nasyonal Sosyalistlerine kadar btn taraflar, Versailles Antlamasm haksz ve kabul edilemez bularak knama konusunda
birleiyorlard. Paradoksal olarak, gerek bir Alman devrimi uluslararas
alanda daha az patlayc bir Almanyaya yol aabilirdi. Yenilgiye u^van
ve gerekten devrimcileen iki lke, Rusya ve Trkiye, kendi snrlarnn
savunulmasn da kapsayan i sorunlarla uluslararas durumu istikrarszlatramayacak lde ilgiliydiler. 1930larda bunlar istikrarl
glerdi ve nitekim Trkiye, kinci Dnya Savanda tarafsz kald. Ne
var ki, gerek Japonya gerekse talya, sava kazanan tarafta olmalanna
ramen honutsuzluk duyuyorlard., Japonlar, emperyal itahlar dev
letlerinin bamsz gcnn tatmin edemeyecei kadar fazla olan tal50

yanlardan bir lde daha gerekiydiler. talya, 1915te kendi saflarna


katlmas karlnda Mttefiklerin vaat ettikleri ganimeti tam olarak
alamadysa da, Alplerde, Adriyatikte ve Ege Denizinde nemli mik
tarda toprak kazanarak savatan kmt. Ne var ki faizmin, kar dev
rimci ve bu nedenle an-ulusalc ve emperyalist bir hareketin zaferi, tal
yanlarn honutsuzluunu vurguluyordu (bk. blm 5). Japonyaya
gelince, bu lkenin byk askeri ve donanma gc, zellikle Rusya sah
nenin dnda kald iin, onu Uzakdounun en korkun gc haline ge
tirdi ve bu durum, 1922 Washington Denizcilik Szlemesiyle bir lde
uluslararas dzeyde kabul edildi. Bu szleme Birleik Devletler, Bri
tanya ve Japon deniz kuvvetleri iin srasyla 5: 5: 3 formln olu
turarak Britanyann denizlerdeki stnlne nihayet son verdi. Ancak,
sanayisi byk bir hzla gelimekte olan Japonya -mutlak byklk ba
kmndan ekonomisi, 1920lerin sonunda dnya sanayi retiminin % 2.5i
gibi mtevaz bir dzeyde olsa da- hi kukusuz Uzakdou pastasndan
beyaz emperyal glerin garanti ettiinden daha byk bir dilimi hak et
tiini hissediyordu. Ayrca Japonya, modern bir sanayi ekonomisi iin ge
rekli olan neredeyse btn doal kaynaklardan yoksun, ithalat yabanc
donanmalarn, ihracat ise Birleik Devletler pazarnn insafna kalm bir
lkenin zayflnn tam olarak bilincindeydi. inde yakn bir kara im
paratorluunun iddia edildii gibi yaratlmas iin' yaplan askeri bask,
Japonlarn ulam hatlarn ksaltacak ve bylece onlar zayflktan biraz
kurtaracakt.
Bununla birlikte, 1918 barndan sonra ortaya kan istikrarszlk ve
bu barn bozulma ihtimali ne olursa olsun, kinci Dnya Savamn
somut nedeninin, 1930larn sonundan itibaren eitli antlamalarla bir
birine balanan honutsuz gcn saldrganl olduu aktr. Savaa
giden yolun kilometre talan unlard: Japonlann 1931 de Manuryay
igal etmeleri; talyanlarn 1935te Etyopyay igal etmeleri; Almanlarn
ve talyanlarn 1936-39da spanya Savana mdahale etmeleri; Al-

*) 6 ubat 1922de, ABD, Ingiltere, Japonya, Fransa ve talya arasnda im


zalanan anlamaya gre, 10 bin tondan daha byk sava ve uak gemilerinin
tonajna karlkl olarak snrlama getirildi. Anlama hkmlerine gre oran
lar, ABD ve Ingiltere iin 5, Japonya iin 3, Fransa ve talya iin 1, 67 olacakt-n.
51

manlarn 1938in banda Avusturyay igal etmeleri; ayn yln sonlarna


doru Almanlarn ekoslovakyay sakatlamalar; Mart 1939da Al
manlarn ekoslovakyann geri kalan ksmn igal etmeleri (ardndan
talyanlar Arnavutluku igal ettiler); ve Almanlarn Polonya zerinde, sa
van fiilen patlamasna yol aan talepleri. Buna alternatif olarak, ki
lometre talarn olumsuz biimde de sayabiliriz: Milletler .Cemiyetinin
Japonyaya kar harekete geememesi; 1935te talyaya kar etkin n
lemlerin alnamamas; Britanya ve Fransann, Almanlarn Versailles Antlamasn tek tarafl olarak sulamalarna ve 1936da Rhineland askeri
olarak igal etmelerine tepki gstermemeleri; spanya Savana m
dahale etmeyi reddetmeleri (ademi mdahale) ; Avusturyann igaline
tepki gstermemeleri; Almanlarn ekoslovakyaya yaptklar antaj kar
snda gerilemeleri (1938 Mnih Anlamas); SSCBnin Hitlere olan
muhalefetinin 1939da kesintiye uramas (Austos 1939, Hitler-Stalin
pakt).
Ve gene bir tarafn sava istememesine ve savatan kanmak iin elin
den geleni yapmasna, teki tarafn sava yceltmesine ve Hitler r
neinde kesinlikle sava arzulamasna ramen, saldrganlarn hibiri gir
dikleri sava istemedi ve en azndan dmanlarndan birine kar savaa
girdiklerinde, kendilerini savan iinde buldular. Japonya, izledii si
yasetteki askeri etkiye ramen, bir genel sava olmakszn kendi he
deflerine -esas olarak bir Dou Asya mparatorluunun kurulmas- ula
may kesinlikle tercih ederdi. Japonya bir genel savaa ABD girdii iin
girmek zorunda kald. Almanyann nasl, ne zaman ve kime kar bir
sava istedii hl tartma konusudur, nk Hitler kararlarn belgeleyen
biri deildi. Ancak iki nokta aktr: 1939da Polonyaya (Britanya ve
Fransann destekledii) kar bir sava Hitlerin sava planlar iinde yer
almyordu ve nihayet.kendisini hem SSCB hem de ABDye kar iinde
bulduu sava, her Alman generalinin ve diplomatnn kbusuydu.
Almanya (ve Japonya) 1914te sava zorunlu hale getiren ayn ne
denlerden tr hzl bir saldr savama ihtiya duyuyorlard. Her birinin
potansiyel dmanlarnn ortak kaynaklar, bir kez birletirilip egdml
hale getirildiinde, kendi kaynaklarndan ar derecede daha bykt.
kisi de uzun sreli bir sava planlamyordu; ne de uzun bir hazrlk d
nemi gerektiren askeri donatmlarna gveniyorlard. (te yandan, ka

52

radaki zayflklarn kabul eden ngilizler, bandan itibaren en pahal ve


teknolojik olarak karmak askeri donatma para yatrm ve mt
tefikleriyle birlikte kar taraf saf d brakacaklar uzun bir savan pla
nn yapmlard.) Japonlar, Almanyann hem 1939-40ta Britanya ve
Fransaya kar verdii savan, hem de 1941 den sonra Rusyaya kar
verdii savan dnda kaldklar iin, dmanlarnn koalisyonundan sa
knma konusunda Alnanlardan daha baarlydlar. Btn teki glerin
aksine 1939da Sibirya-in snrnda ilan edilmemi ama nemli bir sa
vata fiilen Kzl Ordunun karsnda yer almlar ve fena halde hr
palanmlard. Japonya, Aralk 1941 te SSCBye kar deil, sadece Bri
tanya ve ABDye kar savaa girdi. Japonyann bir talihsizlik olarak
Savamak zorunda kald yegne g olan ABD, elindeki kaynaklar ba
kmndan Japonya karsnda ylesine stnd ki, sava kazanmas ne
redeyse kanlmazd.
Almanyann bir sre iin daha ansl olduu grld. 1930larda
sava yaklarken Britanya ve Fransa, Sovyet Rusya ile birlikte hareket et
meyi baaramad ve nihayet, yerel politikaclar Bakan Rooseveltin co
kuyla destekledii tarafa onlara arka kan bir belgeden daha fazlasn
vermesini engellerken, Sovyet Rusya, Hitler ile anlama yapmay tercih
etti. Bylece sava 1939da sadece bir Avrupa sava ve aslnda Almanya
hafta iinde yenilgiye uratlan ve artk tarafsz SSCB ile paylalan
Polonyaya girdikten sonra, Almanyann Fransaya ve Britanyaya kar
verdii saf anlamda bir Bat Avrupa sava olarak balad. 1940 baharnda
Almanya; Norve, Danimarka, Hollanda, Belika ve Fransay gln de
necek kadar kolayca geti; ilk drt lkeyi igal etti ve Fransay muzaffer
Almanlarca dorudan igal edilen ve ynetilen bir mntka ile bana yerel
bir mercinin, Vichynin, geirildii bir uydu Fransz devletine (bu dev
letin eitli Fransz gerici evrelerinden oluan yneticileri ona cum
huriyet demekten artk holanmyorlard) bld. Sadece Britanya Hitler
ile her trl anlamay toptan reddetme temelinde, banda Winton
Churchillin bulunduu btn ulusal glerin oluturduu bir koalisyonun
ynetiminde Almanya ile sava halini srdrd. te tam bu srada talya,
hatal bir biimde, hkmetinin basiretli bir tutumla zerinde oturmakta
olduu tarafszlk itini aarak Alman tarafna gemeyi seti.
Avrupada sava pratik amalar bakmndan sona erdi. Almanya, de

53

nizin ve Kraliyet Hava Kuvvetlerinin oluturduu ifte engel nedeniyle


Britanyay igal edemeyecekti. Ancak Britanyann da, Almanyay yen
mek yle dursun, ktaya dnmesini saplayacak bir sava olasl bile
yoktu 1940-41 yllarnn Britanyann tek bana kald aylar, ngiliz hal
knn ya da her naslsa bu sreci yaayacak kadar ansl olanlarn ta
rihinde muhteem bir dnemdir. Ancak lkenin pek ans yoktu. ABDnin
Yarkresel Savunmay ngren Haziran 1940 yeni silahlanma prog
ram, Britanyaya daha fazla silah vermenin yararsz olacan ngryor,
Britanyann varln srdrmesi kabul edildikten sonra, Birleik Krallk,
Amerika iin esas olarak bir snr tesi savunma ss olarak grlyordu.
Bu arada Avrupa haritas yeniden izildi. SSCB, anlama gerei, Av
rupann arlk mparatorluunun 1918de kaybettii blmlerini (Po
lonyann Almanya tarafndan ele geirilen blmleri dnda) ve Stalinin, 1939-40da Rus cephelerini Leningraddan biraz daha ileriye iten
hantal bir k sava verdii Finlandiyay igal etti. Hitler ksa mrl ol
duu grlen Versailles Anlamasnn eski Habsburg topraklarnda re
vizyondan geirilmesine nezaret ediyordu. Ingilizlerin sava Balkanlara
yayma giriimleri, Yunan adalar da dahil btn yarmadann Almanya ta
rafndan beklenen fethine yol at.
Aslnda Almanya, mttefiki talyann ana sleri Msrda bulunan ngilizler tarafndan Afrika imparatorluunun tamamen dna atlmas ze
rine, Akdenizi geerek fiilen Afrikaya girdi. kinci Dnya Savanda
talya, askeri bir g olarak, Birinci Dnya Savandaki AvusturyaMacaristandan daha fazla hayal krkl yaratt. En yetenekli ge
nerallerden biri olan Erwin Rommelin komutas altndaki Alman Afrika
Birlikleri, Ortadoudaki btn ngiliz mevzilerini tehdit etti.
kinci Dnya Savann kesin tarihi olan 22 Haziran 1941 de Hitlerin
SSCByi igal etmesi zerine sava yeniden canland. Bu igal ylesine
akldyd ki -nk Almanyay iki cephede savaa sokuyordu- Stalin,
Hitlerin bunu aklndan geirebileceine bile inanmyordu. Ancak Hitler
iin kaynak ve kle emei bakmndan zengin olan bu byk dou im
paratorluunun fethi, bir sonraki mantksal adm oluturuyordu ve Japotlar dnda btn teki askeri uzmanlar gibi Sovyetlerin direnme ka
pasitesini olduundan ok az deerlendiriyordu. Ne var ki, 1930larda
yaplan temizliklerin (bk. blm 13) Kzl Ordunun dzenini bozmas, l

54

kenin grnrdeki durumu, terrn yaratt genel etkiler ve Stalinin as


keri stratejiye yapt son derece beceriksizce mdahaleler dikkate aln
dnda, bu deerlendirme tamamen yersiz deildi. Aslnda, Alman or
dularnn balangtaki ilerleyii Batdaki askeri seferler kadar hzl ve
kesin grnyordu. Ekim ay balarnda Alman ordular Moskova ya
knlarndayd ve bir ka gn, bizzat Stalinin moralinin bozulduunu ve
bar yapmay dndn gsteren bulgular vardr. Ancak bu kritik an
geti ve insan gcyle birlikte geni bir lkenin sahip olduu muazzam
kaynaklar, Ruslarn fiziksel dayankll ve yurtseverlii ve amansz bir
sava abas Almanlar yenilgiye uratt ve SSCBye, hi olmazsa ok ye
tenekli askeri nderlerin (bazlar gulaglardan yaknlarda salverilmiti)
ellerinden geleni yapmalarna izin vererek etkin biimde rgtlenebilmesi
iin zaman kazandrd. 1942-45 yllan Stalinin uygulad terre ara ver
dii tek zamand.
Rusya sava Hitlerin umduu gibi ay iinde sonulanmaynca Al
manya kaybetti, nk uzun bir sava iin ne yeterli donanm vard ne de
buna dayanabilecek durumdayd. Kazand zaferlere ramen, ABD bir
yana, Britanya ve Rusyadan bile daha az uak ve tanka sahipti. 1942de,
yorucu bir kn ardndan balatlan yeni bir Alman saldms btn te
kiler kadar parlak bir baan olarak grld ve Alman ordularn Kaf
kasyann .ilerine ve aa Volga vadisine doru itti, ancak savan ka
derini deitiremedi. Alman ordulan durduruldu, geriletildi ve nihayet
kuatld ve Stalingradta (yaz 1942-Mart 1943) teslim olmak zorunda b
rakld. Daha sonra Ruslar, savan sonunda onlar Berlin, Prag ve Vi
yanaya gtren ilerleyii balattlar. Stalingraddan sonra herkes Al
manyann yenilgisinin sadece bir zaman meselesi olduunu biliyordu.
Bu arada, temelde hl Avrupal olan sava kresel hale gelmiti. Bu
ksmen, dnya apndaki imparatorluklarn hl en by olan Bri
tanyann teba ve smrgelerinde, byk zorluklarla karlalmadan bastrlabilmi olsa da yeniden canlanan anti-emperyalizm heyecanlarndan
tryd. Gney Afrikada Boerler arasndaki Hitler sempatizanlar saf
d braklabildi -bunlar 1948 rk ayrmcs rejimin mimarlar olarak sa
vatan sonra yeniden ortaya ktlar- ve 1941 baharnda Irakta Raid
Alinin iktidar ksa sre iinde devrildi. ok daha nemlisi, Hitlerin Av
rupada kazand zaferin Gneydou Asyada ksmi bir emperyal boluk

55

brakmasyd. imdi Japonya, Franszlarn Hindiinindeki aresiz ka


lntlar zerinde bir himaye kurarak bu boluu dolduruyordu. ABD,
Mihver Glerin Gneydou Asyaya bu ekilde girmesini hogrlemez
bir hareket olarak deerlendirdi ve gerek ticareti gerekse ikmal kanallar
tamamen deniz ulamna bal olan Japonyaya ar ekonomik bask uy
gulad. ki lke arasnda savaa yol aan, bu anlamazlkt. Japonlarn 7
Aralk 1941de Pearl Harbora saldrmalar sava btn dnyay kap
sayacak ekilde geniletti. Japonlar birka ay iinde, batda Burmadan
Hindistan ve Yeni Gineden Avustralyann bo kuzeyini igal etme tehditinde bulunarak, ktasal olarak ve adalarla birlikte Gneydou Asyann
tamamn igal etti.
Japonya, siyasetinin zn oluturan gl bir ekonomik imparatorluk
(bir Byk Dou Asya Ortak-Refah Alan olarak betimleniyordu) olu
turma hedefinden vazgemedike, ABD ile savamaktan muhtemelen kamamazd. Ne var ki, F. D. Roosevelt ABDsinin Avrupal glerin Hitler
ve Mussoliniye direnemeyilerinin sonularn gzlemekle birlikte, Ja
ponlarn yaylmasna, Britanya ve Fransann Alman yaylmasna gs
terdikleri gibi bir tepki gstermesi beklenemezdi. ABD kamuoyu her du
rumda Pasifiki (Avrupadan farkl olarak) ABDnin, Latin Amerika gibi
doal bir eylem alan olarak gryordu. Amerikan tecrit politikas sa
dece Avrupay girilmez hale getirmek istiyordu. Aslnda bil Japon ti
caretine-getirilen ve Japon varlklarn donduran bir Bat (yani Amerikan)
ambargosuydu. Bu ambargo, tamamen okyanustan yaplan ithalata ba
ml olan ekonomisinin kolayca boulmamas iin Japonyay harekete
gemeye zorlad. Bu tehlikeli bir kumard ve bir intihar olduu anlald.
Japonya gney imparatorluunu abucak kurmak iin eline geen belki de
yegne frsat yakalayacakt; ancak bunun iin mdahale edebilecek
yegne g olan Amerikan donanmasn durdurmak gerektiini hesaplad.
Bu ayn zamanda ABDnin kar konulamayacak kadar stn gleri ve
kaynaklaryla birlikte, derhal savaa girmesi anlamna geliyordu. Ja
ponyann byle bir sava kazanabilmesi mmkn deildi.
Anlalmaz olan, Rusyada yere serilen Hitlerin, Roosevelt h
kmetine lke iinde byk bir siyasal direnile karlamakszn ngilizlerin safnda Avrupa savana girme ans vererek, sebepsiz yere
ABDye sava ilan etmesiydi. Nazi Almanyasnn ABD -ve dnya- iin

56

Japonyadan ok daha ciddi ya da her durumda ok daha byk bir k


resel tehlike oluturduu konusunda Washingtonda pek az kuku vard.
Bu nedenle ABD, bilinli olarak, Japonyadan nce Almanyaya kar sa
va kazanmak iin aba gstermeyi ve kaynaklarn da buna uygun bi
imde bir araya getirmeyi seti. Bu hesap doruydu. Almanyay ye
nilgiye uratmak buuk yl ald ve ardndan Japonya ay iinde dize
getirildi. Hitlerin, ABDnin ekonomik ve teknolojik potansiyeli bir yana
eylem kapasitesini bile, demokrasilerin eylem yeteneinin olmadn d
nd iin, inatla ve dramatik biimde kmsediini biliyor olsak da,
btn bunlar onun deliliiyle aklamak yeterli deildir. Hitlerin ciddiye
ildii yegne demokrasi, hakl olarak btnyle demokratik bulmad
ngiliz demokrasisi idi.
Rusyay igal etme ve ABDye sava ilan etme kararlan kinci Dnya
Savann sonunu tayin etti. Bu durum hemen anlalmad, nk Mihver
gleri 1942nin ortasnda baarlarnn zirvesine ulatlar ve 1943e
Iadar askeri inisiyatiflerini btnyle kaybetmediler. Ayrca Batl Mt
tefikler 1944e kadar Avrupa ktasna etkin biimde yeniden girmediler,
nk Mihver, glerini Kuzey Afrikadan srdkleri ve talyaya ge
tikleri bir srada, Alman ordusu tarafndan sktrldlar. Bu arada Batl
Mttefiklerin Almanyaya kar kullandklan yegne nemli silah hava
gcyd ve bu, sonraki aratrmalarn ortaya koyduu gibi, sivilleri l
drme ve kentleri tahrip etme dnda son derece etkisizdi. Sadece Sovyet
ordular ilerlemeyi srdrd ve sadece Balkanlar'da -esas olarak Yu
goslavya, Arnavutluk ve Yunanistanda- genellikle komnist esinli bir si
lahl direni hareketi Almanyann ve daha ok talyann ciddi askeri so
funlar yaamasna neden oldu. Bununla birlikte, Churchill, zaferin Pearl
Harbordan sonra ezici gcn tam zamannda devreye girmesi ile ke
sinletiini gvenle iddia ettiinde haklyd (Kennedy, s. 347). 1942nin
sonundan itibaren Mihvere kar Byk Ittifakm kazanacandan hi
kimsenin kukusu yoktu. Mttefikler grlebilir zaferlerini nasl ger
ekletirecekleri konusunda younlamaya baladlar.
Askeri olaylann gidiatn daha ileri dzeyde izlememize gerek yok,
ancak unu belirtmek gerekir ki, Haziran 1944te Mttefiklerin ktaya
yeniden girmelerinden sonra bile, Batda Alman direniinin stesinden
gelmenin ok zor olduu grld ve 1918in aksine, Hitlere kar bir

57

Alman devrimine dair hibir belirti yoktu. Sadece geleneksel Prusya as


keri g ve nfuzunun zn oluturan Alman generalleri, Almanyann
tam bir tahribata urayaca bir Wagnerci Gtterdmmerunga (dnyann
sonu anlay -n.) cokuya bal olmaktan ok aklc yurtseverler ol
duklar iin, Temmuz 1944te bir komployla Hitleri devirmeye altlar.
Kitle desteine sahip deildiler, baarszla uradlar ve Hitlere sadk
olanlar tarafndan topluca ldrldler. Douda savan sona ermesi iin
Japonyann kararllnda en ufak bir atlak belirtisi yoktu. Japonlarn
hzla teslim olmalarn salamak iin Hiroima ve Nagazakiye nkleer
silah atlmasnn nedeni budur. 1945te zafer topyekn, teslimiyet kaytsz
artszd. Yenilgiye urayan dman lkeler galipler tarafndan btnyle
igal edildi. Resmi bar anlamalar yaplmad, nk en azndan Al
manya ve Japonyada igalci gler dnda kabul edilen hibir otorite
yoktu. Bar grmelerine en yakn iliki, 1943 ile 1945 arasnda, balca
mttefik glerin -ABD, SSCB ve Byk Britanya- zafer ganimetinin
paylalmasn kararlatrdklar ve (pek baarl olmayan biimde) birbiriyle sava sonras ilikileri belirlemeye altklar, 1943te Tahranda,
1944 gznde Moskovada, 1945 banda Krmdaki Yaltada ve Aus
tos 1945te igal edilmi Almanyadaki Potsdamda yaplan bir dizi kon
ferans idi. 1943 ile 1945 arasnda Mttefikler arasnda yaplan bir dizi g
rme, Birlemi Milletlerin kurulmas da dahil, devletler arasnda
siyasal ve ekonomik ilikiler iin daha genel bir ereveyi daha baarl
biimde oluturdu. Bu konular bir baka blmde (bk. blm 9) ele al
nacak.
Byk Savala kyaslanrsa kinci Dnya Sava kesin bir sonuca
ulamak amacyla verildi. Bu savata, 1943te saf deitiren ve siyasal
rejim deiikliine urayan ve tam olarak igal edilmi bir blge deil, ta
nnan bir hkmete sahip yenilgiye uram bir lke muamelesi gren
talya dnda, her iki tarafta da ciddi bir uzlama dncesi olmad. (Mttefiklerin Almanlar ve Almanlara bal olan Mussolininin ynetimi al
tndaki bir Faist Sosyal Cumhuriyeti neredeyse iki yl kadar talyann
yansndan srp karmay baaramamalar olgusu bu duruma yardmc
oldu.) Birinci Dnya Savamn aksine, her iki taraftaki bu uyumazlk
herhangi bir zel aklamay gerektirmez. Bu sava her iki taraf iin de bir
din sava, ya da modern terimlerle ifade edecek olursak, bir ideolojiler
savayd. Bu ayn zamanda, kantlanabilir biimde, ilgili lkelerin ou
58

iin bir hayatta kalma mcadelesiydi. Alman Nasyonal Sosyalist re


jiminin urad yenilginin bedeli, Polonyada ve SSCBnin igal edilen
blgelerinde grld ve kukulu bir dnyann sistematik biimde yok
edildiklerini aamalar halinde rendii Yahudilerin urad akbetin
aka ortaya koyduu gibi, klelik ve lmd. Dolaysyla sava snrsz
biimde verildi. kinci Dnya Sava, kitle savan topyekn savaa tr
mandrd.
Kayplar tam olarak hesaplanamaz, hatt yaklak olarak hesaplamak
da mmkn deildir, nk sava (Birinci Dnya Savann aksine) ni
formallar kadar sivilleri de ldrd ve en kts, lmlerin ou, lleri
sayacak ya da dikkate alacak kimsenin bulunmad blgelerde ya da za
manlarda gerekleti. Bu savan dorudan neden olduu lmlerin, Bi
rinci Dnya Savandaki (hesaplanan) lm rakamlarnn ya da be
kat arasnda olduu (Milvvard, 270; Petersen, 1986), baka deyile,
SSCB, Polonya ve Yugoslavyann toplam nfusunun %10u ile % 20si
arasnda; ve Almanya, talya, Avusturya, Macaristan, Japonya ve in n
fuslarnn % 4 ile % 6s arasnda olduu hesapland. Britanya ve Fran
sann kayplan Birinci Dny Savandaki kayplarndan ok daha d
kt -yaklak % 1. Ancak ABDde bu say biraz daha yksekti. Gene de
bunlar birer tahmindir. Sovyet kayplan eitli zamanlarda, hatt resmi
olarak yedi milyon, on bir milyon ya da yirmi, hatt elli milyon olarak he
saplanmtr. Saylarn bylesine astronomik olduu bir durumda is
tatistiksel kesinliin ne anlam olabilir? Tarihiler bu savan alt milyon
deil de (kaba ve neredeyse kesinlikle abartlm ilk hesaplama) be ya da
drt milyon kiiyi yok ettii sonucuna varsalar katliamn deheti daha az
m olurdu? Almanlarn dokuz yz gn sren Leningrad kuatmas s
rasnda (1941-44) alktan ve bitkinlikten bir milyon kiinin ya da sadece
yedi yz elli bin veya yarm milyon kiinin lm .olmas ne fark eder?
Aslnda bu saylan sezgiye ak gerekliin tesinde gerekten kav
rayabilir miyiz? Bu sayfann ortalama okuru iin Almanyadaki 5.7 mil
yon Rus sava tutsann 3.3 milyonunun lm olmas ne ifade eder?
(Hirschfeld, 1986) Sava kayplar hakkndaki yegne kesin olgu, ge
nellikle, kadnlardan ok erkeklerin lddr. 1959da Rusyada hl
her drt erkee karlk otuz be ile elli ya arasnda yedi kadn vard
(Milvvard, 1979, s. 212). Bu savatan sonra binalar kolayca yeniden ina
edilebildi. Ama ayn ey insan hayat iin geerli deildi.
59

III
Modem savan btn yurttalar kapsadn ve ounu seferber et
tiini; hayal edilemeyecek miktarlarda askeri donatmla srdrldn
ve btn ekonomiyi bunlar retecek ekilde ynlendirmeyi ge
rektirdiini; hesapsz ykma yol atn ve nihayet savaa katlan l
kelerin hayatlanna hkim olduunu ve bu hayatlar dntrdn, ke
sinlikle syleyebiliriz. Ancak btn bu fenomenler sadece yiminci yzyl
savalarna aittir. Aslnda, daha nce de trajik biimde ykc savalar ve
hatt devrim srasnda Fransada olduu gibi, modem topyekn sava fa
aliyetlerini haber veren savalar oldu. 1861-65 Sava bugn de ABD
tarihinin en kanl atmasdr. Bu savata, hem dnya savalar hem de
Kore ve Vietnam dahil olmak zere ABDnin daha sonra girdii btn sa
valardaki kadar insan ld. Bununla birlikte, yirminci yzyldan nce
btn toplumu kapsayan savalar istisna i4i. Jane Austen, romanlarn Napoleon savalar srasnda yazd, ancak bilmeyen okurlarn hibiri bunu
tahmin edemezdi, nk kitapta yer alan gen baylarn ou savaa ka
tlm olsa da, savalar kitabn sayfalarnda yer almyordu. Yirminci yz
yl savalar srasnda bir romancnn Britanya hakknda bu tarzda ya
zabilecei dnlemez.
Yirminci yzyln topyekn sava canavar bir anda domad.
1914ten itibaren savalar kuku gtrmez biimde kitle savalaryd. Bi
rinci Dnya Savanda bile Britanya, silahl kuvvetleri iin erkeklerin %
12.5ini, Almanya % 15.4n, Fransa neredeyse % 17sini seferber etti,
kinci Dnya Sava srasnda, silahl' kuvvetlere katlan toplam faal i
gcnn yzdesi yaklak bir byklkte, % 20 kadard (Milward, 1979,
s. 216). Geerken belirtmeliyiz ki, yllarca sren byle bir kitle se
ferberlii yksek retkenlik dzeyine sahip modem bir sanayilemi eko
nomi olmadan ve -ya da alternatif olarak- ekonomi nfusun genellikle sa
va olmayan kesimlerine teslim edilmedike gerekletirilemez. En
azndan lman blgedeki geleneksel tarm ekonomileri, mevsimlik i
gc, tarmsal yl iinde herkesin katlmn gerektiren dnemler (rnein
hasat dnemleri) dnda, kendi i gcnn bu kadar byk bir blmn
doal olarak seferber edemezler. Sanayi toplumlarnda bile bylesine
byk bir insan gc seferberlii i gc zerinde muazzam gerilimler ya60

ratr. Modem kitle savalarnn hem rgtl emek glerini takviye et


mesinin hem de kadnlarn ev d istihdamnda bir devrim yaratmasnn
nedeni budur. Bu durum Birinci Dnya Savanda geici olarak, kinci
Dnya Savanda ise srekli olarak grlmtr.
Ayrca, yirminci yzyl savalar, savan gidiat srasnda imdiye
kadar grlmemi miktarda rnn kullanlmas ve tahrip edilmesi an
lamnda da kitle savalar idi. Almanca Materialschlacht szc bu ne
denle batdaki 1914-18 savalarn -malzeme savalar- betimlemek iin
kullanlr. Kendi dneminde Napoleon, Fransann sanayi kapasitesinin
son derece snrl olmasna ramen, 1806da Jena Savan ans eseri ka
zanabilmi ve Prusya glerini yaklak 1500 topla tahrip edebilmiti.
Fransa, daha Birinci Dnya Savandan nce, gnde 10-12 000 top mer
misi retmeyi planlyordu. Savan sonunda Fransz endstrisi giinde 200
000 top mermisi retmek zorunda kald. arlk Rusyas bile kendini bir
gnde 150 000 ya da ayda drt milyon be yz bin top mermisi retirken
buldu. Makine imal eden fabrikalarda uygulanan yntemlerin devrimciletirildii kuku gtrmez. Savan tahripkr olmayan aralarna
gelince, kinci Dnya Sava srasnda ABD ordusunun 519 milyon ift
orap ve 219 milyon pantolon sipari ettiini, brokratik gelenee sahip
Alman silahl kuvvetlerinin ise tek bir yl iinde (1943) 4.4 milyon makas
ve askeri brolar iin 6.2 milyon stampa sipari ettiini hatrlayalm
(Milvvard 1979, s. 68). Kitle, kitlesel retimi gerektiriyordu.
Ama retim, ayn zamanda, rgtlenmeyi ve ynetimi gerektiriyordu sz konusu olan, Alman imha kamplarnda olduu gibi, insan hayatnn
en etkin ve aklc biimde yok edilmesi olsa bile. En genel terimlerle ko
nuursak, topyekn sava insanolunun imdiye kadar bildii, bilinli ola
rak rgtlenmesi ve ynetilmesi gereken en byk giriimdi.
Bu durum, yeni sorunlara da yol at. Askeri iler onyedinci yzylda
askeri giriimcilerle yaplan yan szlemelerden ok srekli (daimi) or
dularn ynetimine devredildii iin, daima hkmetlerin zel ilgi alann
oluturmutu. Aslnda ordular ve sava ksa sre iinde zel giriim fa
aliyetlerinden ok daha geni endstriler ya da ekonomik faaliyet
kompleksleri haline geldi. Ondokuzuncu yzylda ordularn sanayi bl
gelerinde gelitirilen byk zel giriimlere, rnein demiryolu pro
jelerine ya da liman tesislerine sk sk uzmanlk ve ynetim becerileri sa
61

lamalarnn nedeni budur. Ayrca, her ne kadar ondokuzuncu yzyln so


nunda hkmetler ile uzmanlam zel mhimmat reticileri arasnda,
zellikle gnmzde askeri-endstriyel kompleks (bk. Age of Empire,
blm 13) olarak bildiimiz eyi haber veren topuluk ya da donanma
gibi yksek teknoloji gerektiren sektrlerde bir tr ortakyaama ilikisi
gelitiyse de, neredeyse btn hkmetler mhimmat ve sava malzemesi
imalatyla uratlar. Bununla birlikte, Fransz Devrimi ile Birinci Dnya
Sava arasnda geen dnemde temel varsaym, ekonominin sava za
mannda da mmkn olduu kadar bar zamanndaki gibi (olaan i)
ilemeye devam edecei, gene de baz endstrilerin daha etkili olaca idi
-rnein, bar zamanndaki kapasitesinin ok tesinde askeri giysi ret
mek iin gereken giyim endstrisi.
Hkmetlerin grebildikleri kadaryla balca sorunlar parasal idi: sa
valarn yol at masraf nasl karlanacakt? Borlanarak m, dorudan
vergilendirmeyle mi, ve her iki durumda da, hangi artlarla? Sonu olarak
hazine ya da sava bakanlan sava ekonomisinin komutanlar olarak
kabul edildiler. Hkmetlerin dndnden ok daha uzun sren ve ok
daha fazla insan ve mhimmatn kullanld Birinci Dnya Sava, her ne
kadar hazine grevlileri (Britanyada gen Maynard Keynes gibi) po
litikaclarn parasal maliyetleri hesaplamakszn zafer peinden koma ha
zrlklar karsnda tir tir titredilerse de, olaan ii ve onunla birlikte
maliye bakanlarnn hkimiyetini imknsz hale getirdi. Hazine grevlileri
kukusuz haklydlar. Britanya her iki dnya savan da aralarnn ok
tesinde, ekonomisi iin uzun sreli ve olumsuz sonulara yol aacak e
kilde srdrd. Sava modern lekte verilecek idiyse, sadece ma
liyetlerin hesaplanmas deil, sava retiminin -ve sonuta btn eko
nominin- ynetilmesi ve planlanmas da gerekiyordu.
Hkmetler bunu ancak Birinci Dnya Sava srasnda deneyerek
rendiler. kinci Dnya Savanda, grevlilerin karlan dersleri de
rinlemesine incelemi olduklar Birinci Dnya Sava deneyimi sayesinde,
bu durumu bandan itibaren biliyorlard. Bununla birlikte, hkmetlerin
ekonomiyi nasl btnyle devralmak zorunda olduklar ve kaynaklann
(olaan ekonomik mekanizmalardan baka) fiziksel olarak planlanmasnn
ve tahsis edilmesinin ne kadar nemli olduu ancak zamanla anlald.
kinci Dnya Savann banda sadece iki devlet, SSCB ve daha az l

62

de Nazi Almanyas, ekonomiyi fiziksel olarak denetleyebilecek me


kanizmaya sahipti. Bu artc deil, nk Sovyet planlama fikirleri
zgn olarak Boleviklerin 1914-17 planl Alman sava ekonomisinden
rendikleri eylerden esinlendi ve bir lde bunlar temel ald (bk.
blm 13). Baz devletler, dikkat ekici biimde Britanya ve ABD, bu
trden mekanizmalarn ilk admlarn bile atmamlard.
Bu nedenle, her iki savan hkmetlerin ynettii planl sava eko
nomileri arasnda ve btnyle sava ekonomisini gerektiren topyekn sa
valarda, Batl demokratik devletlerin -Birinci Dnya Savanda Bri
tanya ve Fransa; kincisinde Britanya ve hatt ABD- aklc-brokratik
ynetim gelenekleri ve teorileri olan Almanya karsnda byk bir s
tnlk gstermeleri garip bir paradokstur. (Sovyet planlamacl iin, bk.
blm 13). Nedenleri ancak tahmin edebiliriz, olgular hakknda ise ku
kuya yer yoktur. Alman sava ekonomisi btn kaynaklar sava iin se
ferber etme konusunda daha az sistematikti ve daha az etkili oldu kukusuz yldrm darbeler stratejisi baarszla uradktan sonra- ve
Alman sivil nfusa kesinlikle daha az zen gsterildi. Britanya ve Fran
sada Birinci Dnya Savam zarar grmeden atlatanlar, muhtemelen,
daha yoksul olduklar sava ncesine kyasla bir lde daha sa
lklydlar ve iilerin gerek geliri ykselmiti. Almanlar daha atlar, i
ilerinin gerek cretleri dmt, ikinci Dnya Sava iin kyaslama
yapmak daha zordur. Bunun nedeni, Fransann ksa sre iinde saf d
braklmas, ABDnin daha zengin ve daha az bask altnda olmas ve
SSCBnin daha yoksul ve daha fazla bask altnda olmasdr. Alman sava
ekonomisi neredeyse btn Avrupay smrmt, ancak sava savaan
Batl taraflara kyasla ok daha byk bir fiziksel ykmla sonuland.
Bununla birlikte, sivil halkn tketim gcnn 1943te % 20den fazla
azald, genellikle daha yoksul bir Britanya zveride eitlik ve d
rstle ve toplumsal adalete sistematik biimde ynelen bir planl sava
ekonomisi sayesinde sava, biraz daha iyi beslenen ve daha salkl bir
nfusla bitirdi. Alman sistemi, kukusuz, ilkede adaletsizdi. Almanya
igal edilen Avrupann hem kaynaklarn hem de insan gcn smrd,
Alman olmayan nfusu aaland ve onlara ar durumlarda PolonyalIlar, ama zellikle Ruslar ve Yahudiler- hayatta kalmalarna
gerek olmayan feda edilebilir kle emei olarak davrand. 1944te ya
banc i gc Almanyadaki i gcnn yaklak bete birini -askeri do
63

natm endstrilerinde % 30- oluturacak ekilde ykseldi. Buna ramen,


Almanyann kendi iileri denebilecek kiilerin ounun gerek cret ge
lirleri 1938 dzeyinde kald. ngiliz ocuk lmleri ve hastalk oranlan
sava srasnda nemli lde dt. gal edilen ve bakalarnca y
netilen Fransa gibi gda maddesi bakmndan zengin ve 1940tan sonra sa
van dnda kalan bir lkede her yatan nfusun ortalama arl azald
ve ortalama salk durumu bozuldu.
Topyekn sava hi kukusuz ynetimi devrimciletirdi. Peki top
yekn sava teknolojiyi ve retimi ne kadar devrimciletirdi? Ya da,
baka ekilde sylersek, ekonomik gelimeyi ilerletti mi yoksa duraksatt
m? Teknolojiyi belirgin biimde ilerletti, nk gelimiler arasndaki a
tma sadece ordularn deil, onlara etkin silahlar ve baka nemli hiz
metler salayan, birbiriyle rekabet eden teknolojilerin atmasyd. kinci
Dnya Sava ve Nazi Almanyasnn nkleer fizik alannda yaplan ke
ifleri kullanabilecei korkusu olmasayd, atom bombas kesinlikle ya
plmazd, ne de yirminci yzylda herhangi bir trde nkleer enerji ret
mek iin gereken muazzam harcamalar yaplrd. lk nce sava amalar
iin gerekletirilen teki teknolojik ilerlemelerin -havaclk bilimi ve bil
gisayarlar- barta da kullanlabilecekleri grld. Ancak bu, savan ya
da sava hazrlnn, ban zamannda kr-zarar hesaplan nedeniyle ger
ekletirilemeyecek ya da daha yava ve duraksayarak gerekletirilecek
teknolojik icatlann geliim maliyetlerini yklenerek teknik ilerlemeyi
hzlandran nemli bir ara olduu gereini deitirmez, (bk. blm 9).
Bununla birlikte, savan teknolojiye yatknl yeni deildi. Aynca,
modem sanayi ekonomisi srekli teknolojik icatlan temel ald. Bu icatlar,
savalar olmasayd da (bu gereki bir varsaym deildir aslnda) muh
temelen hzlanan bir oranda gerekletirilecekti. Savalar, zellikle kinci
Dnya Sava, teknolojik uzmanln yaylmasna byk lde yardmc
oldu ve endstriyel rgtlenme ile kitle retimi yntemleri zerinde ke
sinlikle byk bir etki yaratt, ancak bunlarn kazandrd, bir d
nmden ok genellikle deiimin hzlandrlmasyd.
Sava ekonomik bymeyi ilerletti mi? Bir anlamda, aktr ki, iler
letmedi. retici glerde meydana gelen kayplar, alan nfusun azal
masndan tamamen ayr olarak, ok ard. kinci Dnya Sava srasnda
sava ncesi sermaye varlklannn SSCBde % 25i, Almanyada % 13,
64

talyada % 8i, Fransada % 7si, Britanyada ise sadece % 3 (bu oran


sava srasnda yaplan yeni inaatlarla dengelenmi olmal) tahrip edildi.
SSCBnin oluturduu u rnekte, savan net ekonomik etkisi tamamen
olumsuzdu. 1945te, sava ncesi Be Yllk Planlarla gerekletirilen sa
nayilemenin yan sra, lkenin tarm da tahrip oldu. Geriye kalan sadece
byk ve dntrlmesi imknsz bir askeri donatm endstrisi, a ve
byk ksm yok edilmi bir halk ve muazzam bir fiziksel ykmd.
te yandan savalar ABD ekonomisine kesinlikle yarar salad. ki
sava srasnda byme oran olaanstyd. zellikle kinci Dnya Sa
va srasnda ABD ekonomisi, o zamana kadar grlmemi bir oranda,
yaklak % 10 byme kaydetti. Her iki savata da ABD, savatan ve
mttefiklerinin sava makinesinden uzak oluundan ve ekonomisinin re
tim artm herhangi bir baka lkeden daha etkin biimde rgtleme ka
pasitesinden yararland. Muhtemelen her iki dnya savann en kalc
ekonomik etkisi, Ksa Yirminci Yzyln tamamnda ABD ekonomisine
kresel bir stnlk kazandrmasyd. Ancak bu stnlk yzyln sonuna
doru yava yava azalmaya balad (bk. blm 9). 1914te ABD eko
nomisi en byk sanayi ekonomisi olmakla birlikte, gene de baat eko
nomi deildi. Onu glendirirken, rakiplerini greli ya da mutlak olarak
zayflatan savalar, onun ekonomik durumunu dntrd.
ABD (her iki savata) ve Rusya (zellikle kinci Dnya Savanda)
savalarn ekonomik etkilerinin iki ar ucunu temsil ediyorlarsa, dn
yann geri kalan ksm bu iki ar u arasnda bir yerlere yerleir; ancak
Rusyaya, erinin Amerikay gsteren ucundan genellikle daha yakndr.
IV
Geriye savalar ann insani etkisini ve insani maliyetlerini de
erlendirmek kalyor. Yukarda deindiimiz kitlesel kayplar bunlarn sa
dece bir parasdr. SSCBde Birinci Dnya Savanm ok daha kk
saylarnn, anlalabilir nedenler dnda, kinci Dnya Savann byk
niceliklerinden ok daha fazla etki uyandrmas, bu savata lenlerin an
larnn ve kltnn ok daha byk bir nem tamas, olduka gariptir.
kinci Dnya Sava mehul asker antlarna benzer antlara yol amad

65

ve savatan sonra atekes gn (11 Kasm 1918in yldnm) kut


lamalar zamanla sava aras dnemdeki ihtiamn kaybetti. Belki de on
milyon lnn asla byle bir fedakarlk beklemeyenler zerinde yaratt
etki, ellidrt milyon lnn bir katliam olarak yaanan savatan henz
km olanlar zerinde yaratt etkiden ok daha iddetliydi.
Kesinlikle hem sava faaliyetlerinin kapsam hem de her iki tarafn s
nrsz ve maliyeti ne olursa olsun sava srdrme kararll belirleyici
oldu. Yirminci yzyln vahetini ve amanszlm bunun dnda ak
lamak zordur. Barbarlk erisinin 1914ten sonra ykselii hakknda ciddi
kukulara ne yazk ki yer yoktur. Erken yirminci yzylda ikence btn
Bat Avrupada resmen sona ermiti. 1945ten itibaren ikencenin, en eski
ve en uygar baz lkeler de dahil olmak zere, Birlemi Milletlere ye
lkelerin en az te birinde, byk tepkiler olmakszn kullanlmasna bir
kez daha kendimizi altrdk (Peters, 1985).
Vahi davranlarn artmas savan doal olarak merulatrd in
sandaki st rtl gaddarlk ve iddet potansiyelinin serbest kalmasndan
tr deildi. Ancak bu durum kesinlikle, Birinci Dnya Savandan
sonra, zellikle zor kullanan ya da adam ldren mfrezelerde ve ulusalc
ar san zel Birliklerinde eskiden grev yapm belirli tipte kiiler
(emekli askerler) arasnda ortaya kt. ldrm ve arkadalarnn l
drldn ve sakatlandn grm insanlarn, uygun bir dava ol
duunda dmanlarn ldrmekte ve onlara vahice davranmakta du
raksamalar iin ne sebep vard?
nemli nedenlerden biri savan grlmemi biimde demokratikletirilmesiydi. Hem siviller ve sivillerin hayat uygun ve bazen
de ana stratejik hedefler haline geldii iin, hem de demokratik sa
valarda, tpk demokratik siyasetlerde olduu gibi hasmlarn birbirlerini
tam olarak nefret edilir ya da en azndan deersiz hale getirmek iin doal
olarak ellerinden geleni yapmalar nedeniyle, topyekn atmalar, halk
larn savalanna dnt. Savalar her iki tarafta da profesyoneller ya da
uzmanlar, zellikle karlkl saygy dlamayan, kurallar kabul eden,
hatt valyece tavrlar benimseyen kiilerce yrtld. iddetin kendi
kurallar vardr. Bu kurallar her iki savata zellikle hava kuvvetlerindeki
sava pilotlar arasnda belirgindi. Jean Renoirn Birinci Dnya Savan
konu alan bar filmi La Grande Illusion bu duruma tanklk eder. Si
66

yaset ve diplomasi profesyonelleri, semenler ve basn tarafndan en


gellenmedikleri zaman, tpk dvmeden nce el skan ve dvten
sonra birlikte iki ien boksrler gibi, kar taraf hakknda kat duygular
tamakszn sava ilan edebilir ya da bar koullarn grebilirler.
Ancak yzylmzn topyekn savalar Bismarck modelden ya da onsekizinci yzyl modelinden ok farklyd. Kitlelerin ulusal duygularnn
harekete geirildii hibir sava aristokratik savalar gibi snrl olmaz.
Ve u da belirtilmelidir ki, kinci Dnya Savanda Hitler rejiminin ni
telii ve Nazi olmayan eski Alman askerleri de dahil Almanlarn Dou
Avrupadaki davran, her trl lanetlemeyi hakl karacak gibiydi.
Ne var ki bir baka neden savalarn artk kiid olmasyd; ldrmek
ya da sakatlamak bir dmeye basarak ya da bir kolu ekerek uzaktan
salanan bir sonu haline geldi. Teknoloji, kurbanlarn grnmez hale
getirdi. Artk insanlar snglerle deilmiyor ya da ateli silahlarn ni
anghndan grlemiyorlard. Bat cephesinin srekli sabitletirilen si
lahlarnn karsnda insanlar deil istatistikler vard - Vietnam Sava s
rasnda ABDnin dman kayplarm belirlemek iin yapt ceset
hesaplar gibi, gerek olmayan, farazi istatistikler. Bombardman uak
lar iin aada, yanan ve paralanan insanlar deil, sadece hedefler
vard. Hamile bir kyl kznn kamna bir sng saplamay akllarndan
bile geirmeyen yumuak huylu gen erkekler, Londra ya da Berlin ze
rine yksek patlayclar veya Nagazaki zerine nkleer bombay rahata
brakabildiler. A Yahudileri bizzat mezbahaneye gtrme dncesini
ok iren bir eylem olarak grebilecek alkan Alman brokratlar, hi
bir kiisel sorumluluk duygusu tamadan, demiryolu tarifelerini, lm
trenlerinin Polonyadaki imha kamplarna dzenli biimde ulamasn
salayacak ekilde dzenleyebiliyorlard^. Yzylmzn en byk gad
darlklar, uzaktan alman kararlarn, sistem ya da rutinin, zellikle bunlar
zc harekt zorunluluklar olarak hakl karlabildiklerinde yol at,
kiid gaddarlklar olmutur.
Dnya astronomik lekte zorla srgn ve ldrmelere yle alt ki,
bu yabanc fenomenleri anlatmak iin yeni szckler icat etmek gerekti:
devletsiz (apatrideVvatansz) ya da jenosid. Birinci Dnya Sava
Trkiyenin hesaplanmam sayda Ermeniyi ldrmesine yol at -en
ok kullanlan say 1.5 milyondur. Bu olay btn bir nfusu bertaraf

67

etmek iin yaplan ilk modem giriim saylabilir. Sonra bunu, daha iyi bi
linen bir olay, Nazilerin yaklak be milyon Yahudiyi -saylar hl tar
tma konusudur- kitle halinde katletmeleri izledi (Hilberg, 1985). Birinci
Dnya Sava ve Rus devrimi milyonlarca insan mlteci olarak ya da
ayn anlama gelmek zere devletler arasnda zorunlu nfus m
badeleleri ile yerlerinden etti. Aslen Trkiyeli olan toplam 1.3 milyon
Grek, Yunanistana iade edildi; 400 000 Trk kendilerine sahip kan l
keye nakledildi; yaklak 200 000 Bulgar kendi ulusal isimlerini tayan
kltlm bir blgeye nakledildiler; 1.5, belki de 2 milyon Rus yurtta,
Rus devriminden kaarken ya da Rus i savann kaybeden tarafnda yer
aldklar iin yurtsuz kaldlar. Giderek brokratikleen bir dnyada her
hangi bir devlette brokratik bir varl olmayanlar iin, esas olarak jenosidden kaan 320 000 Ermeni iin, yeni bir dokman icat edildi: Mil
letler Cemiyeti Nansen pasaportu. Bu isim, dostsuzlarn dostu olmay
ikinci kariyer olarak benimseyen Norveli byk kutup kifinin is
minden geliyordu. 1914-22 yllan kaba bir tahminle drt ile be milyon
aras mlteciye yol at.
Kovulan insanlarn oluturduklar bu ilk dalga, ikinci Dnya Savan
izleyen aknn ya da bunlara yaplan insanlk d muamelenin yannda bir
hiti. Avrupada, Mays 1945te, Alman olmayan zorunlu emekiler ve
Sovyet ordularnn nnden kaan Almanlar dnda, yerinden yurdundan
edilmi yaklak 40.5 milyon insan vard (Kulischer 1948, s. 253-73).
Yaklak on milyon Alman, Almanyann Polonya ve Rusya tarafndan
ilhak edilen blgelerinden, uzun sredir yaamakta olduklar e
koslovakyadan ve Gneydou Avrupa'nn eitli blgelerinden s
rldler (Holborn, s. 363). Bunlar yeni Alman Federal Cumhuriyetine
alndlar. Bu cumhuriyet oraya dnen her Almana bir yurt ve bir yurt
talk salarken, yeni srail devleti her Yahudiye bir lkeye dn
hakk tand. Peki bir kitlesel ka anda bu trden teklifler devletler
tarafndan ne zaman ciddi olarak yaplabildi? 1945te galip gelen or
dularn Almanyada bulduklar eitli ulusallklara mensup 11 332 700
yerinden edilmi inanm on milyon kadar ksa sre iinde kendi yurt
larna dndler -ancak bunlarn yans kendi iradeleri dnda bunu yap
mak zorunda kaldlar (Jacobmeyer 1986).
Bunlar sadece Avrupamn mltecileriydi. 1947de Hindistann s-

68

mrgesizletirilmesi, Hindistan ile Pakistan arasndaki yeni snrlan (her


iki ynde) gemek zorunda kalan on be milyon mlteci yaratt. Bu olaya
elik eden i kanklklar srasnda ldrlen iki milyon kii hesaba bile
katlmad. kinci Dnya Savann bir baka rn olan Kore Sava,
yaklak be milyon Korelinin yerinden edilmesine yol at. srailin ku
rulmasndan sonra -gene sava sonrasnn bir baka sonucu- Birlemi
Millletler Yakndou Filistin Mltecilerine Yardm daresi (UNWRA)
yaklak 1.3 milyon Filistinliyi mlteci olarak kaydetti. Bunun tersine,
1960lann banda 1.2 milyon Yahudi, ou mlteci olarak sraile g
etmiti/Ksaca, kinci Dnya Savann yol at kresel insani ykm
neredeyse kesinlikle insanlk tarihinde grlen en byk ykmd. Bu fe
laketin hi de nemsiz olmayan trajik yn, insanlann, ldrme, ikence
ve kitlesel srgnn artk dikkat etmediimiz gnlk deneyimler haline
geldii bir dnyada yaamay renmi olmasdr.
Avusturya Aridknn Saraybosnada katledilmesiyle Japonyann
kaytsz artsz teslim olmas arasnda geen otuz bir yla dnp ba
kldnda btn bunlar, Alman tarihinde onyedinci yzyln Otuz Yl Savayla kyaslanabilir bir tahribat a olarak grlmelidir. Ve Saraybosna -ilk Saraybosna- kesinlikle, bu ve sonraki drt blmn
konusunu oluturan bir genel felaket ann ve dnya ilerinde bir krizin
balangcn belirledi. Bununla birlikte Otuzbir Yl Sava 1945 sonras
kuan belleinde, onyedinci yzyldaki daha snrl nceli gibi gerilere
itilmedi.
Bunun nedeni ksmen, bu dnemin sadece tarihilerin perspektifinde
tek bir sava an oluturmasyd. Yaayanlar iin bu dnem, Japonya
iin on yldan (onlann ikinci sava 1931 de Manuryada balad)
ABD iin yirmi yla (Aralk 1941 e kadar kinci Dnya Savana gir
medi) kadar deien, ak dmanlklarn olmad bir sava aras d
nemle blnm, birbiriyle balantl iki sava olarak yaand. Ne var ki
bunun nedeni, ayn zamanda, bu savalann her ikisinin de kendi tarihsel
karakterlerinin ve profillerinin olmasdr. Her ikisi de ardnda bir sonraki
kuan gecelerini ve gndzlerini sk sk igal eden teknolojik kbus im
geleri ( 1918den sonra zehirli gaz ve hava bombardman, 1945ten sonra
mantar biiminde nkleer ykm bulutu) brakan, benzersiz katliam episotlaryd. Her ikisi de kle ve -bir sonraki blmde greceimiz gibi-

69

Avrupa ve Asyann geni blgelerinde toplumsal devrimlerle sonuland.


Her ikisi de, savaanlar tketti ve zayflatt. Bunun istisnas, her ikisinden
de hasara uramadan ve zenginleerek, dnyann ekonomik efendisi ola
rak kan ABD idi. Ve farkllklar ne kadar da arpcyd! Birinci Dnya
Sava hibir eyi zmedi. Yayd umutlar -Milletler Cemiyetinin y
netiminde bar ve demokratik bir ulus-devletler dnyas; 1913n
dnya ekonomisine dn; hatt (Rus Devrimini selamlayanlar arasnda)
ezilenlerin ayaklanmasyla yllar ya da aylar iinde dnya kapitalizminin
yklaca umudu- ksa sre iinde boa kt. Gemi ok uzaktayd, ge
lecek ertelendi, 1920lerin ortasnda yaanan birka ksa yl dnda ya
anan zaman aclarla doluydu. kinci Dnya Sava en azndan birka on
yl iin fiilen zmler retti. Kapitalizmin Felaket anda yaanan dra
matik toplumsal ve ekonomik sorunlarnn ortadan kalkt grld. Batl
dnya ekonomisi Altn ana girdi; maddi hayatn olaanst iyi
lemesiyle desteklenen Batl siyasal demokrasi istikrar kazand; sava
nc Dnyaya kovuldu. teki tarafta, devrimin kendine bir yol at
bile grld. Eski smrge imparatorluklar ortadan kalkt ya da kalk
maya yz tuttu. Artk bir sper gce dnen Sovyetler Birliinin ev
resinde rgtlenen bir komnist devletler konsorsiyumunun Batyla bir
ekonomik byme yarna girmeye hazr olduu grlyordu. Bunun bir
yanlsama olduu anlald, ancak bu yanlsama 1960lara kadar srd.
imdi anlyoruz ki, uluslararas sahne her ne kadar yle grnmyor idiy
se de, istikrar kazand. Byk Sava sonrasnn aksine, eski dmanlar Almanya ve Japonya- (Batl) dnya ekonomisiyle yeniden btnleti ve
yeni dmanlar -ABD ve SSCB- asla fiilen kar karya gelmediler.
Her iki sava sona erdiren devrimler bile tamamen farklyd. Birinci
Dnya Savandan sonrakiler, greceimiz gibi, iinde yaayan ou in
sann giderek anlamsz bir katliam olarak grm olduu eye kar id
detli bir tepki iinde geliti. Bunlar savaa kar yaplan devrimlerdi. kin
ci Dnya Savandan sonraki devrimler, Almanya, Japonya ve genel
olarak emperyalizm gibi dmanlara kar verilen bir dnya mcadelesine
halkn katlmndan kaynakland. Ne kadar dehet verici olursa olsun bu
mcadeleye katlanlar hakl olduklarn hissediyorlard. Ve gene, iki
Dnya Sava gibi, sava sonrasnn iki devrim tr de tarihinin pers
pektifinde tek bir sre olarak grlebilir. imdi bu konuyu ele almalyz.

70

2
Dnya Devrimi
Ayn zamanda [Buharin] unu ekledi: "Bir devrim dnemine gir
diimizi dnyorum. Bu dnem, devrim btn Avrupada ve nihayet
btn dnyada zafere ulaana kadar, elli yl srebilir.
Arthur Ransome, Six Weeks in Russia in 1919
(Ransome, 1919, s. 54)
Shelleyin smr ve zulm lanetleyen iirini (Msrl kyllerin 3000
yl ncesine ait arklar gibi) okumak nasl da dehet verici. Bunlar hl
bask ve zulmle dolu bir gelecekte de okunacaklar m ve insanlar yle
diyecekler mi: O gnlerde bile...
Bertolt Brecht, 1938de Shelleyin Anarinin Maskesi"ni okurken
(Brecht, 1964)
Fransz devriminden sonra, Avrupada bir Rus devrimi olmutur ve bu
devrim, dnyaya bir kez daha retmitir ki, Anavatanm kaderi bir kez
yoksullara, dknlere, proleterlere ve emeki halka teslim edildiinde,
en gl igalciler bile pskrtlebilirler.
talyan Partizanlarnn 19 Brigada Eusebio Giambone adl duvar ga
zetelerinden, 1944 (Pavone, 1991, s. 406)
Devrim yirminci yzyl savann ocuuydu: zgl olarak, Otuzbir
Yl Savann ikinci aamasnda bir sper gce dnen Sovyetler Bir
liini yaratan 1917 Rus devrimi, ama daha genel olarak yzyln ta
rihinde bir kresel deimezlik olarak devrim. Tek bana sava, savaan
lkelerde zorunlu olarak krize, ke ve devrime yol amaz. Aslnda
1914ten nce, en azndan geleneksel meruluu olan yerleik rejimler
hakknda, birbirine ters den varsaymlar yaygnd. I. Napoleon, Avus
turya mparatorunun yz kadar sava kaybetmesine ramen mutluluk
71

iinde yaayabildiini, Prusya kralnn askeri felaketten ve topraklarnn


yansn kaybettikten sonra hayatta kalabildiini, oysa Fransz devriminin
ocuu olan kendisinin tek bir yenilgiyle riske gireceini syleyerek, ac
ac ikyet etmiti. Gene de yirminci yzyldaki topyekn savan, bu sa
vaa katlan devletler ve halklar zerindeki gerilimleri ylesine bunaltc
ve beklenmedik oldu ki, bunlar neredeyse snrlarna kadar ve belki de
kopma noktasna kadar gerildiler. Sadece ABD dnya savalanndan, bu
savalara girdiinden daha gl olarak kt. Btn dierleri iin sa
valarn sonu kanklk anlamna geliyordu.
Eski dnyann lme mahkm olduu aikrd. Eski toplum, eski eko
nomi, eski siyasal sistemler, in zdeyiindeki gibi, semavi temsilciliini
kaybetmiti. nsanlk bir alternatif bekliyordu. Byle bir alternatif
1914te biliniyordu. Kendi lkelerinin giderek gelien emeki snflarnn
desteine dayanan ve zaferlerinin tarihsel kanlmazlna duyulan bir
inantan esinlenen sosyalist partiler, Avrupann pek ok lkesinde bu al
ternatifi temsil ettiler (bk. mparatorluk a, blm 5). Bu adeta halk
larn ayaklanmalar, kapitalizmin yerine sosyalizmin geirilmesi ve bylece dnya savann anlamsz aclarnn daha olumlu bir eye
dntrlmesi iin sadece bir iaretti: yeni bir dnyann kanl doum
sanclar ve kaslmalan. Rus Devrimi ya da daha kesin olarak Ekim 1917
Bolevik Devrimi dnyaya bu iareti vermeye balad. Bylece, 1789
Fransz Devriminin ondokuzuncu yzyl tarihinin en nemli olay olmas
gibi, Ekim Devrimi de bu yzyl tarihinin en nemli olay haline geldi.
Aslnda bu kitapta anlatlan Ksa Yirminci Yzylm, Ekim Devriminin
ortaya kard devletin yaam sresiyle neredeyse akmas rastlant de
ildir.
'
Ne var ki Ekim Devrimi ecdadndan (Fransz Devrimi -n.) ok daha
derin ve kresel yanklar uyandrd. Fransz Devriminin fikirleri, g
nmzde anlald gibi, Bolevizmden daha dayankl km olsa da,
1917nin pratik sonular 1789unkinden ok daha byk ve ok daha ka
lc oldu. Ekim devrimi modem tarihte grlen en heybetli ve rgtl dev
rimci hareketi retti. Bu devrimin kresel yayl, ilk yzyl iinde
slamn gerekletirdii fetihlerden bu yana grlmemiti. Leninin Petrograddaki Finlandiya Istasyonuna varndan sadece otuz krk yl sonra,
insanln te biri kendisini dorudan Dnyay sarsan On Gnden
(Reed, 1919) tretilen rejimlerin ve Leninin rgtlenme modelinin, Ko
mnist Partinin ynetimi altnda yaarken buldu. Bunlann ou, 1914-45
72

uzun dnya savann ikinci aamasndan kan ikinci bir devrimler dal
gas iinde SSCByi izlediler. Bu blm, her ne kadar doal olarak
1917nin zgn ve gelien devrimi ve onun ardllarna dayatt zel tarz
zerinde younlasa d a , iki blml olan bu devrimi ele alyor.
Ekim devrimi her durumda ardllarna byk apta hkim oldu.
I
Ksa Yirminci Yzyln byk bir blmnde Sovyet komnizmi,
daima kapitalizme alternatif olduunu, ondan daha stn bir sisteme ve
tarihe sahip olduunu ve bu sayede kapitalizm karsnda galip gelmeye
yazgl olduunu iddia etti. Bu dnemin byk bir ksmnda Sovyet ko
mnizminin stnlk iddialarn reddeden pek ok kii bile, onun zaferi
kazanamayacana inanm olmaktan uzakt. Ve, 1933ten 1945e kadar
geen yllar bir yana braklrsa, (bk. blm 5) Ekim devriminden bu yana
btn Ksa Yirminci Yzyln uluslararas politikalar, en iyi ekilde,
eski dzene bal glerin, Sovyetler Birlii ve uluslararas komnizmde
cisimletiine inanlan, onunla ittifak kuran ya da onun geleceine ba
ml olan toplumsal devrime kar verdikleri sekler bir mcade olarak
anlalabilir.
Ksa Yirminci Yzyl ilerlerken, dnya siyasetinin, iki rakip toplumsal
sistemin gleri arasnda (1945ten sonra her biri kresel ykm silahlarn
kullanan bir sper gcn arkasnda seferber oldu) bir dello olarak al
glanan imgesi, giderek gerekliini kaybetti. 1980lerde bu imge, Hal
Seferlerine ne kadar denk dyor idiyse, uluslararas siyasete de o kadar
denk dyordu. Gene de bu durumun nasl ortaya ktn anlayabiliriz.
Jakoben gnlerindeki Fransz Devriminden bile daha btnlkl ve uz
lamaz olan Ekim Devrimi, kendisini, ulusal olmaktan ok evrensel (ecumenical) bir olay olarak grd. Bu devrim, Rusyaya zgrlk ve sos
yalizm getirmek iin deil, dnya proleter devrimini gerekletirmek iin
yaplmt. Rusyada Bolevizmin zaferi, Lenin ve yoldalarnn ka
fasnda Bolevizmin daha geni bir kresel lekte zafer kazanmas iin
yaplan seferberlikte ncelikli bir meydan savayd. Devrimi bunun d
nda savunmak pek mmkn deildi.
arlk Rusyasnm devrim iin olgunlat, bir devrimi tam olarak
hak ettii ve byle bir devrimin arl kesinlikle devirecei, 1870lerden
73

beri dnya sahnesinin her duyarl gzlemcisi tarafndan kabul edilmiti


(bk. mparatorluk a, bl. 12). Devrimin arl tam olarak dize getirdii
1905-6dan sonra kimsenin bu konuda ciddi bir kukusu kalmad. Geriye
doru bakarak, Birinci Dnya Savai ve Bolevik Devrimi kazas ol
masayd arlk Rusyasnm gelien bir liberal kapitalist sanayi toplumuna
doru evrileceini ve o srada bu ynde gitmekte olduunu ne sren baz
tarihiler vardr, ancak 1914ten nce bu sonuca varan kehanetleri mik
roskopla aramak gerekecektir. Aslnda arlk rejimi 1905 devriminden
sonra kendine gelememiti. Bu srada her zamanki gibi kararsz ve ye
tersiz olan rejim, kendisini bir kez daha hzla ykselen bir toplumsal ho
nutsuzluk dalgasnn darbeleri altnda buldu. Ordu, polis ve kamu g
revlilerinin savan patlamasndan hemen nceki aylarda gsterdikleri
mutlak sadakat sayesinde lke patlamann eiinden dnd. Aslnda sa
vaan lkelerin ounda olduu gibi, savan patlamasndan sonra yk
selen kitlesel coku ve yurtseverlik siyasal ortam yattrd -Rusya r
neinde ok uzun srmese de. 1915te arlk hkmetinin yaad
sorunlarn bir kez daha baa klamaz hale geldii grld. Rus mo
narisini deviren ve en inat geleneki gericiler dnda btn batl si
yasal kamuoyu tarafndan evrensel olarak selamlanan Mart 1917 dev
riminden* daha az artc ve daha az beklenmedik bir ey olamazd.
Ve gene, Rus ky cemaatinin kolektif siyasetlerinden sosyalist ge
lecee doru dmdz bir yol gren romantikler dnda herkes, bir Rus
devriminin kesinlikle sosyalist olamayacan ve olmayacan d
nyordu. Yoksulluk, cehalet ve gerilik rnei olan, Marxn ka
pitalizmin mezar kazcs olarak grd sanayi proletaryasnn sadece
stratejik olarak belirli bir blgeyle snrlanm kk bir aznlk olduu bir
kyl lkesinde, byle bir dnm iin gerekli koullar bulunmuyordu.
Bizzat Rus Marksist devrimcileri de bu gr paylayorlard. Tek bana
alndnda, arln ve toprak sahiplii sisteminin yklmas, bir burjuva
devrimi ne yol aacakt ve baka bir ey beklenemezdi. Bu ger

*)

74

Rusya hl Hristiyan ya da Batllam dnyann benimsedii Gregoryen


takviminin on gn gerisinde olan Jlyen takvimini kulland iin, ubat
Devrimi aslnda Martta, Ekim Devrimi ise 7 Kasmda gerekleti. Rusa
yazm kurallarnn yan sra, Rus takvimini de yeniden dzenleyen, bylece
ne kadar derin bir etki yarattn kantlayan, Ekim Devrimi oldu. Bu trden
kk deiikliklerin daima sosyo-politik depremleri gerektirdii gayet iyi
bilinir. Fransz devriminin en kalc ve evrensel sonucu metrik sistemdir.

ekletiinde, burjuvazi ile proletarya arasndaki smf mcadelesi


(Marxa gre bu, devrimin sonularndan sadece bir tanesi olabilirdi) yeni
siyasal koullar altnda srecekti. Kukusuz Rusya tecrit edilmi durumda
deildi ve Japonya snrndan Almanya snrna kadar uzanan ve ba
ndaki hkmetin dnya durumuna hkim olan byk glerin baa
kmakta zorland muazzam bir lkede gerekleen bir devrim, ulus
lararas alanda byk sonular yaratabilirdi. Bizzat Kari Marx, hayatnn
sonunda, bir Rus devriminin, bir proleter sosyalist devrim iin gerekli ko
ullarn bulunduu sanayi bakmndan daha gelimi Batl lkelerde pro
letarya devrimini balatacak bir tr ateleyici grevi yapabileceini um
mutu. lerde greceimiz gibi, Birinci Dnya Sava nn sonuna doru
bu, sanki gerekleiyormu gibiydi.
Sadece bir zorluk vard. Eer Rusya Marksistlerin proleter sosyalist
devrimi iin hazr deildiyse, onlarn liberal burjuva devrimi iin de
hazr deildi. Bu kadaryla yetinmek isteyenler bile, Rus liberal orta s
nfnn kk ve zayf glerine, hem moral dayankllktan ve halk des
teinden hem de iinde yer alabilecekleri kurumsal bir temsili hkmet
geleneinden yoksun olan kk bir aznla dayanmadan, bunu yap
mann yolunu bulmak zorundaydlar. Burjuva liberalizminin partisi Kadetler, 1917-18 Yasama Meclisi iin serbeste seilen (ve ksa sre iinde
dalan) milletvekilliklerinin % 2.5inden daha azn kazanmlard. Ya
burjuva liberal bir Rusyann, bir baka ey isteyen devrimci partilerin n
derlii altnda ne olduunu bilmeyen ya da buna nem vermeyen ky
llerin ve iilerin ayaklanmasyla kazanlmas gerekecekti ya da, ki bu
daha muhtemeldi, devrimi gerekletiren gler burjuva liberal aamann
tesine, daha radikal bir aamaya (Marxn benimsedii ve 1905 Devrimi
srasnda gen Trotskiyin canlandrd bir deyimle, srekli devrim
aamasna) geeceklerdi. 1905te umutlan bir burjuva-demokratik
Rusyann fazla tesine gemeyen Lenin, daha bandan itibaren liberal
atn Rus devrimci yarnn kouculanndan biri olmad sonucuna vard.
Bu gereki bir deerlendirmeydi. Ne var ki 1917de teki Rus ve Rus ol
mayan Marksistler iin olduu gibi, onun iin de, bir sosyalist devrim iin
gerekli koullarn Rusyada var olmad akt. Rusyadaki Marksist dev
rimciler iin, yaptklar devrimin baka yerlere yaylmas zorunluydu.
Ancak hibir ey devrimin yaylmasndan daha muhtemel g
rnmyordu, nk Byk Sava, zellikle savaa katlp da yenilgiye u
rayan lkelerde yaygn siyasal k ve devrimci krizle sonuland.
75

1918de yenilgiye urayan glerin drdnn de (Almanya, AvusturyaMacaristan, Trkiye ve Bulgaristan) hkmdarlar tahtlarn, art, Al
manya tarafndan yenilgiye uratlan Rusya, 1917de devrilen arn kay
betti. Ayrca, talyay neredeyse devrime yaklatran toplumsal hu
zursuzluk, kazanan tarafta yer alan Avrupal devletleri bile sarst.
Yukarda grdmz gibi, savaan Avrupa toplumlan kitlesel savan
olaanst basks altnda ezilmeye baladlar. Savan 'patlamasn iz
leyen, balangtaki yurtseverlik dalgas yatmt. 1916daki sava bez
ginlii, kimsenin sona erdirmeye istekli grnmedii sonsuz ve kararsz
bir katliama duyulan kasvetli ve sessiz bir dmanla dnyordu.
Sava kartlar 1914te aresiz ve yalnz kalmlarken, 1916da ounluk
adna konutuklarm hissedebiliyorlard. 28 Ekim 1916da Avusturya sos
yalist partisinin nderi ve kurucusunun olu, Friedrich Adler, savaa kar
bir jest olarak Avusturya babakan Kont Strgkh bir Viyana cafsinde
-bu, gvenlik uzmanlan ncesi bir masumiyet ayd- nceden dnp
karar vererek soukkanllkla katlettiinde, durumun ne kadar dramatik
biimde deitii kantland.
Sava kart duygular, 1914 ncesinin sava kart hareketlerini ye
niden balatan sosyalistlerin siyasal profilini doal olarak ykseltti. As
lnda baz partiler (rn. Rusyada, Srbistanda ve Britanyada -Bamsz
i Partisi) sava kartln asla brakmadlar. Sosyalist partiler sava
destekledikleri yerlerde bile en ok ses getiren dmanlann kendi saflannda bulacaklard.* Bu srada ve belli bal btn savaan lkelerde,
byk silah endstrilerinde alan rgtl iilerin hareketi, hem en
dstriyel hem de sava kart militanln merkezi haline geldi. Bu fab
rikalardaki alt kademe sendika eylemcileri, gl pazarlk konumunda
olan kalifiye iiler (Britanyada ii temsilcileri ; Almanyada Betriebsobleute) radikalizmin simgeleri haline geldiler. Hareketli fab
rikalardan pek fark olmayan yksek teknolojili yeni gemilerde askeri tek
nisyen ve makinist olarak alanlar da ayn ynde hareket ettiler. Hem
Rusya hem de Almanyadaki ana deniz sleri (Krontad, Kiel) devrimin
balca merkezleri haline gelecek ve daha sonra, Karadenizdeki bir Fran

*)

76

1917de Alman Bamsz Sosyal Demokrat Partisi (USPD), bu konuda, sa


va desteklemeye devam eden ve ounluu oluturan Sosyalistlerden
(SPD) resmen ayrld.

sz donanmasnda meydana gelen ayaklanma 1918-20 Rus Savanda


Boleviklere kar Fransz askeri mdahalesini durduracakt. Bylece sa
vaa kar isyan, hem odak noktas hem de ara olma zellii kazand.
Askerlerin yazmalarn izleyen Avusturya-Macaristan sansrclerinin,
tavr deiikliini fark etmeye balamalar doald. Tanr bize bar
ihsan etsin, szlerinin yerini Artk bktk, ya da Sosyalistlerin bar
yapacaklarn sylyorlar gibi szler alyordu.
Bu durumda, gene Habsburg sansrclerine gre, Rus devriminin sa
van patlamasndan sonra kyl ve ii karlarnn mektuplarnda bile
yanklanan ilk siyasal olay olmas artc deildir. Ve Leninin Boleviklerini iktidara getiren Ekim Devriminden sonra ban ve toplumsal
devrim arzularnn birlemesi de artc deildi: Kasm 1917 ile Mart
1918 arasnda sansrden geirilen mektuplarn te birinde barn
Rusyadan gelecei, te birinde devrimden ve % 20sinde ise her iki
sinden kaca umuluyordu. Bir Rus devriminin uluslararas alanda
byk yanklar uyandraca hep biliniyordu: 1905-6da gerekleen bi
rinci devrim bile, Avusturya-Macaristandan Trkiye ve rana, oradan
ine kadar, zamann hayatta kalan btn ancient imparatorluklarn sars
mt (bk. The Age o f Empire, blm 12). 1917de btn Avrupa ate
lenmeye hazr bir toplumsal patlayclar yn haline gelmiti.

n
Toplumsal devrim iin olgunlaan, savata ypranan ve yenilginin ei
ine gelen Rusya, Birinci Dnya Savanm gerilimleri ve gerginlikleri al
tnda ken orta ve dou Avrupa rejimlerinin ilki oldu. Zamanlamasn ve
balangcn kimse kestiremese de, patlama bekleniyordu. ubat devriminden birka hafta nce svirede srgnde bulunan Lenin hl dev
rimi grecek kadar yaayp yaamayacan dnyordu. Mi
litanlklaryla n kazanm Putilov metal iilerine kar ilan edilen bir
lokavtla ayn zamana rastlayan ii snfndan kadnlarn yapt bir gs
teri (sosyalist hareketin geleneksel 8 Mart Dnya Kadnlar Gn iin)
bir genel greve ve donmu rma geerek bakentin merkezinin esas ola
rak ekmek talebiyle igal edilmesine yol at. ann hkmdarl aslnda
bu olay srasnda kt. arn birlikleri, ona her zaman sadk kalan Ka
zaklar, kalabala saldrmay reddedip onlarla birlemeye baladklarnda,
77

rejimin ne kadar krlgan olduu aa kt. Karklklarla geen drt


gnn ardndan kitleler ayakland, ar tahttan ekildi ve yerini bir liberal
geici hkmet ald. Bu hkmet, Rusyann umutsuz durumdaki ar
hkmetinin savatan ekilerek Almanya ile ayr bir bar anlamas imzalayabileceinden korkan Batl mttefiklerinin ne sempatisini ka
zanabildi ne de onlardan yardm grd. Sokaklarda geen drt ken
diliinden ve ndersiz gn, bir imparatorluu sona erdirdi. Dahas da
var: Rusya toplumsal devrime ylesine hazrd ki, Petrograddaki kitleler
arn devrilmesini hemen, evrensel zgrlk, eitlik ve dorudan de
mokrasinin ilan olarak yorumladlar. Leninin olaanst baars, bu de
netim d anarik halk aknm Bolevik iktidarna dntrmekti.
Bylece, Almanlarla savamaya hazr ve istekli, Batya ynelmi li
beral ve anayasal bir Rusya yerine, ortaya kan ey, devrimci bir boluk
oldu: bir yanda gsz bir geici hkmet ve te yanda, yamurdan
sonra yerden biten mantarlar gibi kendiliinden her yere yaylan ok sayda halk konseyleri (Sovyetler). Bunlar fiilen iktidar ya da en azn
dan yerel olarak veto yetkisini ele geirdiler, ancak bu yetkiyle ne yap
tklarna ya da ne yapabileceklerine ya da ne yapmalar gerektiine dair
hibir fikirleri yoktu. eitli devrimci partiler ve rgtler -Bolevik ve
Menevik Sosyal Demokratlar, Sosyal Devrimciler, solun illegaliteden
kan saysz kk fraksiyonu- bu meclislerde varlklarn gstermeye,
kendi aralarnda egdm salamaya ve bu oluumlar kendi siyasetlerine
uygun hale getirmeye altlar. Ancak bunlar ilk kez Lenin hkmete al
ternatif (Btn ktidar Sovyetlere") olarak grd. Ne var ki ar dev
rildiinde, Rus halk arasnda devrimci parti etiketlerinin neyi temsil et
tiini bilenlerin ya da yaplan arlar arasndaki fark ayrt edebilenlerin
grece az sayda olduu aktr. Bildikleri tek ey, otoriteyi, ken-

*)

insan kayb, Ekim devrimindekinden daha fazla ama grece azd: 53 subay,
602 asker, 73 polis ve 587 yurtta incindi, yaraland ya da ld (W. H.
Chamberein, 1965, c. I, s. 85).
**) Muhtemelen Rusyadaki kendi kendini yneten ky cemaatleri de
neyiminden kaynaklanan bu konseyler 1905 devrimi srasnda fabrika i
ileri arasnda siyasal varlklar olarak ortaya kt. Dorudan seilen de
legelerin oluturduu meclisler, btn rgtl iilere aina olduu ve
onlarn demokrasi anlaylarna uygun dt iin her zaman olmasa da
bazen yerel dillere evrilen Sovyet terimi, gl bir uluslararas cazibe
yaratt.

78

dilerininkinin daha iyi olduunu iddia eden devrimcilerin otoritesini bile,


artk kabul etmedikleriydi.
Kent yoksullarnn temel talebi ekmek, aralarndaki iilerin talebi ise
daha iyi cret ve daha ksa alma saaatleriydi. Tarmla geinen Ruslarn
% 80inin temel talebi, her zaman olduu gibi, toprakt. Orduyu oluturan
kyl askerler kitlesi ilk planda savaa deil kat disipline ve rtbelilerin
kt muamelesine kar olsalar da, her iki kesim de, bir an nce savan
sona ermesini istiyordu. Ekmek, Bar, Toprak sloganlar, bu sloganlar
yayanlara, zellikle de, Mart 1917de birka yz kiilik kk bir gruptan
ayn yln yaz banda iki yz elli bin yeye ulaan Leninin Boleviklerine, hzla artan bir destek kazandrd. Lenini esas olarak bir darbe
rgtleyicisi olarak gren Souk Sava mitolojisinin aksine, Leninin ve
Boleviklerin yegne gerek vasf, kitlelerin ne istediklerini anlama ve bu
isteklerin olabildiince nasl karlanacan bilme yetenekleriydi. r
nein Lenin, kyllerin sosyalist programa ters den, topran aile iftiklerine blnmesi isteini kabul ettii zaman, Bolevikleri bu ekonomik
bireycilik biimine balamakta bir an bile tereddt etmedi.
Oysa Geici Hkmet ve onu destekleyenler, Rusyay yasalar ve ka
rarnamelerle ynetemeyeceklerini anlayamadlar. adamlar ve y
neticilerin i disiplinini yeniden kurmaya almalar sadece iilerin ra
dikallemesine yol at. Geici hkmet Haziran 1917de ordunun yeni
bir askeri saldn balatmas iin srar etti. Ancak ordu savatan bkmt
ve kyl-askerler, topraklan akrabalanyla birlikte blmek zere ky
lerinin yolunu tuttular. Devrim, kylleri tayan demiryollar boyunca
yayld. Geici hkmetin hemen devrilmesi iin gerekli koullar henz
olgunlamamt, ancak yaz aylarndan itibaren gerek ordu iinde gerekse
belli bal kentlerde giderek Boleviklere yarayan hzl bir radikalleme
oldu. Kyllk, Narodniklerin (bk. Age o f Capital, blm 9) mi
raslarna, Sosyal Devrimcilere, her ne kadar bunlar Boleviklere daha
yakn bir sol kanat gelitirdiler ve Ekim Devriminden sonra onlarla ayn
hkmette yer aldlarsa da, byk bir destek verdi.
O srada esas olarak bir ii partisi haline gelen Bolevikler kendilerini
balca Rus kentlerinde, zellikle de bakent Petrograd ve Moskovada o
unluu kazanm durumda buldular ve ordu iinde hzla taban ka
zandlar. Geici hkmetin varl giderek glgelendi. Bu durum, zel
likle hkmet, Austos aynda monarist bir generalin kar-devrimci
darbe giriimini yenilgiye uratmak iin bakentteki devrimci glere a
79

rda bulunmak zorunda kald zaman aa kt. Radikalleen taraftarlar


Bolevikleri kanlmaz biimde iktidar ele geirmeye doru itti. Aslnda,
o an geldiinde, iktidar ele geirmek iin fazla aba gstermeye gerek kal
mamt. Eisensteinn byk filmi Ekim'in (1927) yapm srasnda ya
ralananlarn, 7 Kasm 1917de Klk Sarayn ele geirilmesi srasnda ya
ralananlardan daha ok olduu sylenmitir. Savunacak kimsesi kalmayan
Geici Hkmet adeta buharlaarak yok oldu.
Geici Hkmetin devrilmesinin kesinletii andan gnmze kadar
geen sre iinde Ekim Devrimi pek ok polemie konu olmutur. Bun
larn ou yanltcdr. Esas sorun, antikomnist tarihilerin iddia ettikleri
gibi, kkten antidemokratik olan Leninin bir komplo ya da darbe mi yap
t deil, Geici Hkmetin dn kimin ya da neyin izleyebilecei
ya da izleyebildiidir. Eyll bandan itibaren Lenin, partisindeki kararsz
unsurlar olabildiince ksa sre iinde ele geirmedikleri taktirde iktidar
kolayca elden karabilecekleri konusunda ikna etmeye almakla kal
mad, ayn zamanda ele geirdikleri taktirde Bolevikler iktidar elde tu
tabilirler mi? sorusunu da -belki aym lde acil olan- yantlamaya a
lt. Gerekten de, devrimci Rusyann volkanik patlamasna kim hkim
olmaya alabilirdi? Leninin Bolevikleri dnda hibir parti bu so
rumluluu stlenmeye hazr deildi ve Leninin bror, btn Boleviklerin kendisi kadar kararl olmadklarn ortaya koyuyordu. Petrograd, Moskova ve kuzey ordularndaki uygun siyasal durum karsnda,
olaylarn gelimesini bekleme yerine iktidar hemen ele geirme sorununu
ksa srede yantlamak gerekten de zordu. Askeri kar devrim ba
lamt. Umutsuz bir hkmet, Sovyetlere yol vermektense, imdiki Estonyann kuzey snrnda, yani bakentin birka mil uzanda bulunan
Alman ordularna Petrograd teslim edebilirdi. Aynca Lenin aa kan
en karanlk olgular grmekte asla duraksamad. Boleviklerin uygun fr
sat karmalar halinde gerek bir anari dalgas bizden daha gl hale
gelebilirdi. Leninin argman partisini ancak son anda ikna edebildi.
Uygun bir anda ve kitleler onu ardklarnda iktidar ele geirmeyen bir
devrimci partinin devrimci olmayan bir partiden ne fark vard?
Petrograd ve Moskovada ele geirilen iktidarn Rusyann geri kalan
ksmna yaylabilecei, anari ve kar devrime kar muhafaza edi
lebilecei dnlse de uzun vadeli beklentiler sorunsal oluturuyordu.
Leninin yeni Sovyet (yani, aslnda Bolevik Partisi) hkmetini Rus
Cumhuriyetinin sosyalist dnmne balamay ngren kendi prog
80

ram, esas olarak, Rus Devrimini, dnya devrimine, en azndan bir Av


rupa devrimine dntrmek iin oynanan bir kumard. Sosyalizmin za
ferinin Rus ve Avrupa burjuvazisi tamamen yklmadka... gerekletirilebileceini -Leninin sk sk syledii gibi- kim hayal
edebilirdi? Arada geen zaman iinde Boleviklerin yegne grevi as
lnda ayakta kalmakt. Yeni rejim, hedefinin sosyalizm olduunu ilan
etmek, bankalara el koymak, mevcut ynetimler zerinde ii denetimi
ilan etmek, yani devrimden beri yapmakta olduklar ve onlar retimi sr
drmeye zorlayan eyin zerine resmi bir damga vurmak dnda sos
yalizm iin pek bir ey yapmad. Daha ilersi iin sylenecek bir ey
yoktu.*
Yeni rejim ayakta kald. Almanlarn yenilgiye uramalarndan birka
ay nce Almanyann Brest-Litovskta dayatt, Polonyay, Baltk eya
letlerini, Ukrayna ile gney ve Bat Rusyann nemli blmlerinin yan
sra Transkafkasyay (Ukrayna ve Transkafkasya daha sonra geri alnd)
lkeden koparan ceza niteliinde bir bara dayanabildi. Mttefikler
dnya ykclnn merkezine daha cmert davranmak iin hibir neden
grmediler. ngiliz, Fransz, Amerikal, Japon, PolonyalI, Srp, Grek ve
Romanyal askerleri Rus toprana gnderen Mttefiklerin finanse et
tikleri eitli kar-devrimci (Beyaz) ordular ve rejimler Sovyetlere
kar ayaklandlar. Vahi ve kaotik 1918-20 Savanm en kt an
larnda Sovyet Rusya, Leningradn Finlandiya Krfezini iaret eden
zayf parma dnda, Ural blgesi ile imdiki Baltk devletleri arasnda
bir yerlerde, Kuzey ve Orta Rusyada kapal bir kara parasna indirgendi.
Sonunda zafere ulaan Kzl Orduyu yoktan var eden yeni rejimin sahip
olduu en nemli olanaklar, kavgaya giren Beyaz glerin yetersizlii
ve blnml, Byk Rus kyllnn tamamen karsnda yer al
mas ve Batl gler arasnda, isyanc asker ve gemicilerin Boleviklerle
savama emrini yerine getirmeyebilecekleri konusunda duyulan hakl ku
kulard. 1920nin sonunda Bolevikler i sava kazanmlard.
Bylece Sovyet Rusya beklentilerin aksine hayatta kald. Bolevikler,
iktidarlarn sadece 1871 Paris Komnnden daha uzun sre (Leninin
*)

Onlara unu syledim: istediinizi yapn, istediinizi aln, sizi des


tekleyeceiz, ancak retime dikkat edin, retimin yararl olduunu anlayn.
e drt elle sarldnzda, hatalar yapacaksnz, ama reneceksiniz.
(Lenin, Report on the Activities ofthe Council of Peoples Cmmissars, 11/
24 Ocak 1918, Lenin 1970, s. 551).
81

iki ay on be gn sonra gurur ve rahatlkla belirttii gibi) deil, srekli


kriz ve k, Alman igali ve ceza niteliinde bir bar, blgesel ka
yplar, kar-devrim, i sava, d silahl mdahale, alk ve ekonomik
k yllar boyunca muhafaza ettiler, hatt genilettiler. Hayatta kalmak
iin gerekli kararlar ile yakn felaket riski tayan kararlar arasnda gn
gn seim yapmann tesinde hibir strateji ya da perspektif olamazd. O
anda alnmas gereken kararlarn devrim iin yarataca uzun vadeli muh
temel sonular ya da devrimin sona ereceini ve hibir sonuca va
rlmayacan kim dnebilirdi? Gerekli admlar birer birer atld. Sov
yet Cumhuriyeti can ekime durumundan ktnda Bolevikler,
Leninin Finlandiya istasyonunda dndnden ok uzak bir ynde iler
lemekte olduklarn grdler.
Gene de devrim yaamaya devam etti. Bunun belli bal nedeni
vard: Birincisi, benzersiz biimde gl, neredeyse tek bana bir devlet
oluturan 600 000 kiilik bir araca, gl biimde merkezi ve disiplinli
Komnist Partisine sahipti. Devrimden nceki rol ne olursa olsun,
Lenin tarafndan 1902den beri yorulmakszn propagandas yaplan ve sa
vunulan bu rgtsel model devrimden sonra kendine geldi: Ksa'Yirminci
Yzylm nerdeyse btn devrimci rejimleri bu rgtsel modelin deiik
bir trn benimsediler. kincisi, bunun, Rusyay bir devlet olarak bir
arada tutmak isteyen ve bunu yapabilecek yegne hkmet olduu akt
ve bu nedenle, Kzl Ordunun onlar olmakszn ina edilemeyecei su
baylar rneinde olduu gibi, aksi durumda siyasal olarak dmanlk du
yacak yurtsever Ruslardan nemli bir destek grd. Bu nedenlerden
tr, geriye doru bakan tarihiler iin 1917-18deki seim, liberal de
mokratik ya da liberal olmayan bir Rusya arasnda deil, Rusya ile Avusturya-Macaristan ve Trkiye gibi teki arkaik ve yenilgiye uram im
paratorluklarn kaderi olan paralanma arasnda yaplacak bir seimdi. Bu
imparatorluklarn aksine Bolevik devrim, en azndan yetmi drt yl iin
eski arlk devletinin okuluslu blgesel birliini korudu. nc neden,
devrimin kylln toprak edinmesine izin vermesiydi. Zaman gel
diinde Byk Rus kyllerinin byk bir blm -ordunun yan sra
devletin de ekirdeini oluturuyordu- orta snfn geri dnmesindense K
zllarn ynetimi altnda yaamann geinme anslar asndan daha iyi
olduunu dndler. Bu durum 1918-20 i savanda Boleviklere kesin
bir avantaj salad. Bu noktadan sonra Rus kylleri ok iyimserdi.

82

III
Leninin Rusyay sosyalizme gtrme kararnn gerekesi olan dnya
devrimi gereklemedi ve bylece Sovyet Rusya yoksulluk ve gerilik
iinde tecrit edilmi bir kuaa kald. Devrimin gelecekteki gelimesiyle
ilgili seenekler belirlendi ya da en azndan dar biimde snrland (bk.
blm 13 ve 16). Ancak Ekim Devrimini izleyen iki yl iinde dnyay
bir devrim dalgas kaplad. Byk bir savaa hazrlanan Boleviklerin
umutlan, bu srada gerek d grlmyordu. Almanca Enternasyonalin
ilk satr Vlker hrt die Signale (Halklar iareti alyorlar") idi. a
retler, yksek ve net bir biimde Petrograddan geliyordu ve Ruslarn ba
kenti 1918de daha gvenli bir yere, Moskovaya nakledildikten sonra
bu iaretler, ideolojilerine baklmakszn, hatt ideolojilerinin de tesinde
ii ve sosyalist hareketleri nerede faaliyet gsterdilerse orada iitildi.
Rusya hakknda pek az ey bilinen Kbada ttn iileri Sovyetler kur
dular. spanyada, yerel solun cokulu biimde anarist, yani siyasal ola
rak Leninle tam zt kutupta olmasna ramen, 1917-19 yllan Bolevik
iki yl olarak biliniyordu. 1919da Pekinde (Beijing) ve 1918de Cordobada (Arjantin) devrimci renci ayaklanmalar patlak verdi ve ksa
sre iinde btn Latin Amerikaya yaylarak yeni devrimci marksist n
derlerin ve partilerin domasn salad. Hintli ulusalc militan M. N.
Roy, doal olarak devrimci Rusyaya eilimli olduu kabul edilen, yerel
devrimin 1917de en radikal aamasna girdii Meksikada, devrimin ca
zibesine kapld. MeksikalI sanatlarn yaptklan byk duvar re
simlerinde hl grlebilecei gibi, Marx ve Engels, Moctezuma, Emiliano Zapata ve emeki snftan eitli Hintlilerle birlikte bu devrimin
ikonlar haline geldiler. Birka ay sonra Roy, Moskovada yeni Komnist
Enternasyonalin smrgelerin kurtuluu politikasnda nemli bir rol oy
namaktayd. Ksmen, o srada Endonezyada yaayan Henk Sneevliet gibi
HollandalI sosyalistler sayesinde Ekim Devrimi, ksa sre iinde, En
donezya ulusal kurtulu hareketinin balca kitle rgt Sarekat slama
damgasn vurdu. Yerel bir Trk gazetesi Rus halknn bu eylemi, diye
yazyordu, gelecekte bir gn bir gnee dnecek ve btn insanl ay-

*)

arlk Rusyasmn bakenti St. Petersburg, sylenii fazla Almanca olduu


iin Birinci Dnya Sava srasnda Petrograda evrildi. Leninin l
mnden sonra Leningrad oldu.
83

dmlatacak. Avustralyann ilerinde, siyaset teorisiyle ilgilenmekte hi


bir kan olmayan etin (ve genellikle rlandalI Katolik) koyun krkclan,
Sovyetleri bir ii devleti olarak selamladlar. ABDdeki mltecilerin
uzun sredir en gl biimde sosyalist olanlar, Finliler, Minnesotada
madencilerin yaadklar yerleim blgelerini miting alanna evirerek
kitle halinde komnist oldular. Buralann nabz Leninin ismiyle at
yordu... Rusyadan gelen her eye gizemli bir sessizlik, neredeyse dini bir
vecd hali iinde hayranlk duyuyorduk (Koivisto, 1983). Ksaca Ekim
devrimi evrensel dzeyde dnyay sarsan bir olay olarak kabul edildi.
Hrvat makine ustas Josef Broz (Tito) gibi inanm Bolevikler ve ge
lecein komnist nderleri olarak lkelerine dnen saiva tutsaklanndan,
nemli bir siyasal kiilik olarak deil de denizcilie duyduu cokuyu he
yecan verici ocuk kitaplanna yanstmasyla tannan Manchester Gu
ardiandm Arthur Ransome gibi sava muhabirlerine kadar, devrimi din
sel bir vecd srecinden ok yaknlarda meydana gelecek bir olay olarak
grenlerin ou da, saf deitirdiler. Fazla Bolevik olmayan bir sima,
ek yazar Yaroslav Hasek bile -gelecekte Aslan Asker vaykm Ma
ceralar gibi bir baeserin yazan- kendisini hayatnda ilk kez bir davann
militan ve daha da artcs, iddialara gre, ciddi bir militan olarak
buldu. savaa Kzl Ordu komiseri olarak katld. Daha sonra, devrim
sonras Sovyet Rusyann kendi tarzna uygun olmad gerekesiyle
Pragl bir anarko-bohem ve ayya olarak daha aina olduu role dnd.
Ancak devrim gereklemiti.
Ne var ki Rusyada meydana gelen olaylar, sadece devrimcilere deil,
daha nemlisi devrimlere de esin kayna oldu. Ocak 1918de, Klk
Sarayn alnmasndan birka hafta sonra Bolevikler ilerleyen Alman ordulanyla ne pahasna olursa olsun ban grmeleri yapmak iin rpnrlarken, bir siyasal grevler ve sava kart gsteriler dalgas, Vi
yanadan balayarak, Budapete ve ek blgelerinden Almanyaya
yaylarak ve Adriyatikteki Avusturya Macaristan donanmasndaki ge
micilerin isyanyla en yksek noktaya ulaarak, btn Orta Avrupay
kaplad. Merkez Glerin yenilgisine dair son kukular da ortadan kal
karken, bu glere bal ordular nihayet kt. Eyllde Bulgar kyl as
kerler evlerine dndler, sonunda Almanlann yardmyla silahszlandnldlarsa da, bir cumhuriyet ilan ettiler ve Sofya zerine
yrdler. Ekimde Habsburg monarisi talyada kaybedilen son savalann ardndan blnd. Muzaffer Mttefiklerin kendilerini Bolevik
84

devriminin tehlikelerine tercih edecekleri umuduyla (bu umut hakl kt)


eitli yeni ulus-devletler ilan edilecekti. Aslnda, Boleviklerin halklara
yaptklar bar arsna -ve Mttefiklerin Avrupay kendi aralarnda
paylatklar gizli bar antlamalarn yaynlamalarna- Batdan gelen ilk
tepki, Leninin enternasyonal arsna kar ulusalc kart oynayan Ba
kan Wilsonn Ondrt Nokta program olmutu. Kk ulus-devletlerden
oluan bir mntka, kzl virse kar bir tr karantina kua oluturacakt.
Kasm ay banda isyanc gemiciler ve askerler Alman devrimini Kiel
deniz ssnden btn lkeye yaydlar. Bir Cumhuriyet ilan edildi, im
parator Hollandaya ekildi ve onun yerine eskiden sara olan bir sosyal
demokrat devlet bakan oldu.
Bylece Vladivostoktan Rhinee kadar btn rejimleri silip spren
devrim, savaa kar bir isyan oldu ve savan ierdii patlaycnn byk
bir ksmm genellikle etkisiz hale getiren barn kazanlmasn salad.
Devrimin toplumsal ierii, Habsburg, Romanov ve Osmanl m
paratorluklar ile gney dou Avrupann daha kk devletlerinde ya
ayan kyl askerler ve onlarn aileleri dnda tamamen belirsizdi. Dev
rimin ierii buralarda drt maddeden ibaretti: toprak, kentlere ya da
yabanclara (zellikle Yahudilere) ve/veya hkmetlere duyulan kuku.
Almanya (Bavyeranm bir ksm dnda), Avusturya ve Polonyann baz
blgeleri dnda, orta ve dou Avrupann geni kesimlerinde kylleri,
Bolevik deilse de devrimci yapan buydu. Romanya ve Finlandiya gibi
baz tutucu, aslnda kar-devrimci lkelerde bile kylleri bir toprak re
formu nlemiyle yattrmak zorunda kaldlar. te yandan, nfusun o
unluunu oluturduklar yerlerde kyller, Bolevikler dnda, sos
yalistlerin demokratik genel seimleri kazanamayacaklarn fiilen garanti
ettiler. Bu durum kyly siyasal tutuculuun kaleleri haline getirmedi,
ancak kyl demokratik sosyalistlere ldrc bir engel oluturdu; ya da
baka yerlerdeki kyller -Sovyet Rusyadaki gibi- onlar seim de
mokrasisini feshetmeye zorladlar. Bu nedenle Bolevikler bir Yasama
Meclisi (1789dan bu yana bilinen bir devrimci gelenek) talep ederlerken,
Ekim Devriminden birka hafta sonra bu meclisi toplanr toplanmaz fes
hettiler. Ve Wilsoncu izgide yeni kk ulus-devletlerin kurulmas, dev
rimler mntkasndaki ulusal atmalar gidermekten uzak olsa da, Bol
evik devrimin alanm kltt. Aslnda bar salamak isteyen
Mttefikler de bunu istemilerdi.
te yandan, Rus devriminin 1918-19da Avrupada meydana gelen
85

ayaklanmalar zerindeki etkisi ylesine aikrd ki, Moskovada dnya


proletarya devriminin yaylaca umudu hakknda kukuya pek yer ola
mazd. Tarihi iin -hatt baz yerel devrimciler iin- emperyal Al
manyann, sava dnda silahl devrim gibi bir deneyim yaamayacak,
gl ama esas olarak lml bir ii snf hareketine sahip nemli bir top
lumsal ve siyasal istikrar devleti olduu akt. arlk Rusyas ya da harap
Avusturya-Macaristann, Avrupann hasta adam denilen Trkiyenin,
ktann gneydousundaki dalarn vahi ve silahl sakinlerinin aksine Al
manya, ayaklanmalarn beklendii bir lke deildi. Ve aslnda yenilgiye
uram Rusya ve Avusturya-Macaristandaki sahici devrimci durumlarla
kyaslandnda, Alman devrimcisi askerler, gemiciler ve iiler kitlesi,
olduka lml ve yasalara saygl kalyorlard. Rus devrimcileri, muh
temelen sonradan uydurulmu u akalarla onlar alaya alrlard (imlere
basmaynz uyarsnn olduu yerde Alman ayaklanmaclar doal olarak
sadece patikalardan yryeceklerdir.)
Gene de bu lke, devrimci denizcilerin lkenin her yerinde Sovyetlerin bayran tadklar, Berlin ii ve asker sovyetleri yrtmesinin
Almanyaya sosyalist bir hkmet atad, imparatorun tahttan ayrld
andan itibaren bakentteki fiili iktidarn radikal sosyalistlerin eline getii
ve bylece ubat ve Ekimin adeta birletii lkeydi. Bu durum, eski or
dunun, devlet ve iktidar yapsnn yenilgi ve devrimin ifte oku altnda
tamamen ama geici olarak felce uramasnn yol at bir yanlsamayd.
Birka gn sonra, cumhuriyetiletirilen eski rejim dizginleri yeniden top
lad, devrimden sonra birka hafta elde tuttuklan ounluu ilk se
imlerde kazanamayan sosyalistler artk ciddi bir sorun olu
turmuyorlard. O srada kurulan Komnist Parti daha da az sorun kard.
Partinin nderleri Kari Liebknecht ve Rosa Luxemburg, ordunun serbest
hareket eden silahl adamlar tarafndan hemen katledildiler.
Bununla birlikte 1918 Alman Devrimi Rus Boleviklerinin umutlarn
dorulad. Dahas, ayn yl iinde Bavyerada ksa mrl bir Sosyalist
Cumhuriyet kuruldu ve nderinin katledilmesinden sonra, 1919 ba
harnda gene ksa mrl bir Sovyet Cumhuriyeti, Alman sanatnn, en
telektel kar-kltrnn ve (siyasal bakmdan pek ykc olmayan)

*)

86

ounluu oluturan lml sosyal demokratlar oylarn yaklak % 38ini ka


zanrlarken -btn zamanlarda kazandklar en yksek oy- devrimci Ba
msz Sosyal Demokratlarn oylan yaklak % 7.5 kadard.

Alman birasnn bakenti Mnihte kuruldu. Bu gelimeler, Bolevizmi


batya, Mart-Temmuz 1919 Macaristan Sovyet Cumhuriyetine doru ta
mak iin yaplan bir baka ve daha ciddi giriimle rtt. kisi de tam
da umulaca gibi byk bir vahetle ezildi. Ayrca, Sosyal De
mokratlarm yaratt d krkl Alman iilerini hzla radikalletirdi.
Bu iilerin ou Bamsz Sosyalistlerin ve 1920den sonra Komnist
Partinin saflarna getiler. Bylece Komnist Parti, Sovyet Rusya d
nda bu trden en byk parti haline geldi. Btn bunlara ramen bir
Alman Ekim Devrimi beklenemez miydi? Batda toplumsal karkln
en yksek noktaya ulat 1919 yl bile Bolevik Devrimi yayma gi
riimlerine yenilgi getirmiti. Moskovadaki Bolevik nderlik 1920de
devrimci dalgann hzla ve gzle grlr biimde yatmasna ramen
Alman devrimi umudunu 1923n sonuna kadar terk etmedi.
Tam aksine. Bolevikler 1920de gemie baktklarnda byk bir
hata olarak grdkleri eyle, uluslararas ii hareketinin srekli b
lnmlyle ilgilendiler. Bunu, yeni uluslararas komnist hareketlerini
tam gn alan sekin profesyonel devrimciler den oluan Leninist
nc parti modeline uygun biimde yaplandrarak gerekletirdiler. Ekim
Devrimi, grdmz gibi, uluslararas sosyalist hareketlerin iinde
byk sempati kazanmt. Bu hareketlerin neredeyse hepsi dnya sa
vandan radikallemi ve ar derecede glenmi olarak ktlar. Baz
nadir istisnalarla, sosyalist partiler ve ii partileri, dnya savana direnemeyerek itibarlarn kaybeden ve dalan kinci Enternasyonalin
(1889-1914) yerine Boleviklerin kurduklar yeni nc ya da Ko
mnist Entemasyonale katlma taraftar geni fikir oluumlarn ie
riyorlard. Aslnda, Fransa, talya, Avusturya ve Norve Sosyalist Par
tileri ve Alman Bamsz Sosyalistleri gibi eitli partiler, Bolevizmin
yemden yaplanmam muhaliflerini aznlkta brakarak bu ynde karar
verdiler. Gene de Lenin ve Boleviklerin istedikleri, Ekim Devrimine
sempati dyan uluslararas bir sosyalistler hareketi deil, son derece ka
rarl ve disiplinli eylemcilerden oluan bir mfreze, devrimci fetih iin bir
*)

Bu giriimin yenilgiye uramas, bir siyasal ve entelektel mlteciler diasporasnm btn dnyaya yaylmasna yol at. lerinden, byk sinemac
Sir Alexander Korda ve zgn dehet filmi Draculann tannm yldz
aktr Bela Lugosi gibi bazlar beklenmedik bir ne ulatlar.
**) Kari Marxn 1864-72 yllan arasnda faaliyet-gsteren kendi rgt, Ulus
lararas i Birliine Birinci Enternasyonal deniyordu.
87

tr kresel vurucu g idi. Leninist yapya uyum salamak istemeyen par


tilerin yeni Enternasyonale girmeleri reddedildi ya da bu partiler ihra
edildiler. Marxn bir zamanlar parlamenter kretenizm dedii eyden
baka, oportnizmin ve reformizmin bu beinci kollarn kabul etmek,
yeni Enternasyonali ancak zayflatabilirdi. Yaklaan savata ancak as
kerlere yer olabilirdi.
Bu argman sadece bir koulda anlamlyd: dnya devrimi iler
lemekteydi ve bu devrimin savalar yakn grnyordu. Gene de, Avrupa
istikrarl olmaktan uzakken, Bolevik devrimin Batnn gndeminde ol
mad akt. Bununla birlikte Rusyada Boleviklerin srekli g
lendikleri de akt. Hi kukusuz, Enternasyonal toplanrken, i savata
muzaffer olan ve Varova nlerine kadar uzanan Kzl Ordunun, Po
lonyann blgesel hrslarnn kkrtt ksa bir Rus-Polonya Savann
yan rn olan silahl glerle devrimi batya doru yayma ans olduu
grlyordu. Bir buuk yzyl sonra yeniden devlet kuran Polonya imdi
onsekizinci yzyl snrlarn talep ediyordu. Bu snrlar, Belarusya, Litvanya ve Ukraynay kapsyordu. Isaac Babelin Kzl Svari'siyle ar
dnda muhteem bir edebi ant brakan Sovyet ilerleyii, daha sonra Habsburglar iin bir mersiye yazan AvusturyalI romanc Joseph Rothtan,
Trkiyenin gelecekteki nderi Mustafa Kemale kadar uzanan ok sayda
adan takdirini kazand. Ne var ki PolonyalI iiler ayaklanmay ba
aramadlar ve Kazl Ordu Varova kaplarndan geri dnd. Bundan
sonra, baz nemsiz olaylara ramen bat cephesinde her ey sakin ola
cakt. tiraf edildii gibi, devrim umutlan Douya, Leninin daima byk
nem verdii Asyaya doru kayd. Aslnda 1920den 1927ye kadar
dnya devrimi umutlarnn, o srada ulusal kurtulu partisi olan Kuomintangn ynetimi altnda gelien in devrimine dayand g
rlyordu. Kuomintangn nderi Sun Yat-sen (1866-1925) gerek Sovyet
modelini, Sovyet askeri yardmn, gerekse yeni in Komnist Partisini
kendi hareketinin paras olarak gryordu. Kuomintang-Komnist it
tifak, 1925-27 byk saldns srasnda Gney indeki slerinden ha
reket ederek kuzeye doru yayld ve bir kez daha inin byk bir ks
mn 1911de imparatorluun devriliinden beri ilk kez tek bir hkmetin
denetimi altna ald. Hemen sonra, nde giden Kuomintang generali ang
Kay-ek komnistlerin zerine gitti ve onlar katletti. Dounun Ekim iin
henz olgunlamadn gsteren bu kanttan nce bile, Asyaya balanan
umutlar devrimin Batda urad baarszl gizleyemiyordu.
88

1921de bu durum inkr edilemeyecek kadar akt. Bolevik iktidar


siyasal bakmdan dokunulmaz olsa da, devrim, Rusyada geri ekildi (bk.
s. 379). Batda ise tamamen gndemden dt. Kominternin nc
Kongresi, devrimci ilerlemenin ordusundan ihra edilmi olan kinci En
ternasyonal sosyalistlerine bir birleik cephe ars yaparak tam olarak
itiraf etmeden bu durumu kabul etti. Bu gelime, sonraki kuaklardan
devrimcileri blecekti. Her bakmdan artk ok geti. Hareket srekli ola
rak blnd, sol sosyalistlerin ounluu, bireyler ve partiler, ezici bi
imde anti-komnist lmllarn nderlik ettii sosyal demokrat harekete
srklendiler. Yeni komnist partiler ne kadar ateli olurlarsa olsunlar
Avrupa solu iinde genellikle kk aznlklar olarak kaldlar -Almanya,
Fransa ve Finlandiya gibi birka istisna dnda. Durumlar 1930lara
kadar deimeyecekti (bk. blm 5).
IV
Gene de ayaklanma yllan, ardnda sadece artk komnistler ta
rafndan ynetilen tek bana, dev gibi byk ama geri ve kapitalizme al
ternatif bir toplum ina etmeyi amalayan bir lke brakmakla kalmad,
ayn zamanda bir hkmet, disiplinli bir uluslararas hareket ve belki ayn
derecede nemli olmak zere, Ekimde ykselen bayran ve hareketin,
karargh ister istemez Moskovada olan nderliinin ynetimi altnda
dnya devrimi vizyonuna bal bir devrimciler kua brakt. (Bakentin
ksa sre iinde Berline nakledilecei umulmutu ve iki sava aras d
nemde Enternasyonalin resmi dili Rusa deil Almalca idi.) Hareket,
Avrupadaki istikrar ve Asyadaki yenilginin ardndan dnya devriminin
nasl ileriye gtrleceini muhtemelen bilemiyordu ve komnistlerin ba
msz bir silahl ayaklanma iin yaptklar birbirinden kopuk giriimler
(1923te Bulgaristan, 1926da Endonezya, 1927de in ve 1935te Bre
zilya -ge kalm, zorlama bir giriim) felaketle sonuland. Gene de,
Byk Krizin ve Hitlerin iktidara ykseliinin ksa sre iinde ka
ntlad gibi, iki sava aras dnemde dnya durumu kyamet bek
lentilerini tamamen haksz karmad (bk. blm 3 ve 5). Bu durum, Komintemin 1928 ile 1934 yllar arasnda an devrimcilik ve sekter
solculuk tarzna retorik olarak yapt ani dn aklamaz, nk re
torik ne olursa olsun, pratikte hareketin herhangi bir yerde iktidar ele ge

89

irmesi ne bekleniyordu ne de bu ynde bir hazrlk vard. Siyasal ba


kmdan felaket getiren deiim daha ok, Sovyet Komnist Partisinin i
politikasyla, Stalinin partinin denetimini ele geirmesiyle, teki dev
letlerle kanlmaz biimde birarada yaamak zorunda olan bir devlet ola
rak SSCBnin -1920den itibaren bir rejim olarak uluslararas alanda onay
kazanmaya balad- karlar ile, amac btn teki hkmetleri ykmak
ve devirmek olan hareketin karlan arasndaki giderek aa kan ko
pukluu giderme giriimiyle aklanmaktadr.
Sonunda Sovyetler Birliinin devlet karlar Komnist Enternasyonalin dnya devrimi karlan karsnda galip geldi. Stalin, Ko
mnist Enternasyonalin bileenlerini temizlie tabi tutarak, datarak ve
reformdan geirerek bu rgt Sovyet Komnist Partisinin sk denetimi
altnda Sovyet devlet politikasnn bir aracna indirgedi. Dnya devrimi
gemite kalan bir retorik haline geldi ve aslnda bir devrim ancak Sovyet
devletinin karlanna ters dmemesi ve dorudan Sovyet denetimi al
tnda gerekletirilmesi hlinde hogryle karlanyordu. 1944ten sonra
komnist rejimlerin aslnda Sovyet iktidannn bir uzants olarak iler
lediini gren Batl hkmetler Stalinin niyetlerini kesinlikle doru oku
dular. Moskovay komnistlerin iktidan ele geirmelerini istememekle
ve bu ynde yaplan her giriimi, Yugoslavya ile inde olduu gibi ba
arl olanlar bile (bk. blm 5) krmakla sulayan devrimciler de du
rumun farkndaydlar.
Gene de Sovyet Rusya kendi nomenklaturasnn (yeni snf -n.) pek
ok bencil ve karc yelerinin gznde bile, sonuna kadar, teki byk
g olmaktan daha byk bir nem tad. Evrensel kurtulu, kapitalist
topluma daha iyi bir alternatifin oluturulmas, her eye ramen onun
temel var olma nedeniydi. Ask yzl Moskova brokratlarnn ko
mnistlerle ittifak kuran Afrika Ulusal Kongresi gerillalanna para ve silah
yardm yapmaya devam etmelerinin nedeni baka ne olabilirdi? Bu ge
rillalarn Gney Afrikann apartheid (rk aynmcl -n.) sistemini
ykma anslannm on yllarca ok az olduu grld ve gerekten de y
leydi. (in komnist rejiminin, iki lke arasndaki koputan sonra
SSCByi devrimci hareketlere ihanet etmekle sulamasna ramen, n
c Dnyadaki kurtulu hareketlerine ayn lde destek vermemesi ol
duka gariptir.) SSCB, insanln Moskovann esinledii dnya devrimiyle dntrlemeyeceini ok nce renmiti. Nikita Kruevin
itenlikle savunduu, sosyalizmin ekonomik stnlk kazanarak ka
90

pitalizmi gmecei inanc bile, zamanla, Brejnevli yllarn uzun ala


cakaranlk kua iinde snmlendi. Sistemin evrensel ars iinde yer
alan bu inancn nihai olarak ortadan kalkmas, sonunda bu sistemin hibir
direnile karlamadan dalmasn aklayabilir (bk. blm 16).
Bu duraksamalarn hibiri hayatlarn dnya devrimine adamak iin
Ekim Devriminin parlak ndan esinlenen ilk devrimciler kua iin
sorun oluturmad. 1914 ncesi sosyalistlerin ou, tpk ilk Hristiyanlar
gibi, her trl ktl ortadan kaldracak ve mutsuzluun, basknn, eit
sizliin ve adaletsizliin olmad bir toplum yaratacak byk bir apo
kaliptik deiime inanyorlard. Marksizm bilimin ve tarihsel ka
nlmazln garanti ettii bin yllk bir mutluluk umuduna yol amt;
Ekim Devrimi imdi bu byk deiimin baladn gsteren bir kant
sunuyordu.
nsanln kurtuluunun ister istemez acmasz ye disiplinli olan or
dusundaki bu askerlerin toplam says birka on binden fazla ol
mayabilirdi; enternasyonal hareketteki profesyonellerin says, Bertolt
Brechtin onlarn erefine yazd bir iirde dedii gibi ayakkabdan
daha sk lke deitiren topu topu birka yz kiiden fazla deildi. Bun
lar, talyanlarn, milyonluk gl Komnist Partisi gnlerinde komnist
halk dedikleri eyle, yeni ve iyi bir toplum dnn kendilerince ger
ekletiine inanan, oysa pratikte yaptklarnn eski sosyalist hareketin
gnlk faaliyetinden baka bir ey olmad ve kiisel inanlarndan ok
bir snfa ve bir cemaate bal olan milyonlarca taraftarla ve parti saf
larnda yer alan yelerle kartrlmamaldr. Ancak, saylar az da olsa,
yirminci yzyl onlar olmakszn kavranamaz.
Leninist yeni parti tipi, kadrolardan oluan profesyonel dev
rimciler olmakszn, Ekim Devrimini izleyen otuz yldan fazla bir sre
iinde insan soyunun te birinin nasl olup da kendisini Komnist re
jimlerde yaarken bulduu kavranamaz. nanlar ve dnya devriminin
Moskovadaki kararghna kaytsz artsz ballklar, komnistlere, ken
dilerini (sosyolojik olarak belirtmek gerekirse) bir mezhep olarak deil
evrensel bir kilisenin paralan olarak grme yetenei kazandrd. Mos
kovann ynlendirdii komnist partiler ayrlmalarla ve temizliklerle n
derlerini kaybettiler, ancak hareketin merkezi 1956dan sonra ortadan kal
kana kadar, Trotskiyi ve hatt 1960 sonras Maoizmin daha da fazla
reyen ie kapal Marksist-Leninistlerini izleyen paralanm Marksist
muhalif gruplarn aksine, blnmeye uramadlar. Ne var ki onlar ubat
91

1917deki Bolevikler kadar kktler; milyonlarca kiiden oluan bir


ordunun ekirdei, bir halkn ve bir devletin potansiyel yneticileri du
rumundaydlar -1943te Mussolini talyada devrildiinde talyan Ko
mnist Partisi ou srgnden dnen ya da hapisaneden kan yaklak 5
000 erkek ve kadndan ibaretti.
Bu kuak, zellikle de ne kadar gen olurlarsa olsunlar ayaklanma yl
larn yaayanlar iin devrim, kendi yaam sreleri iinde gerekleecekti;
kapitalizmin gnleri, kesinlikle saylyd. ada tarih, bu olay grecek
kadar yaayanlar iin nihai zaferin balangcyd. Bu olay devrimin sadece
baz askerlerini kapsayacakt (Rus komnisti Levinein 1919 Mnih Sovyetini ykanlar tarafndan idam edilmeden ksa sre nce dedii gibi sa
dece lm mazeretiyle izinli olanlar vard). Bizzat burjuva toplumunun
kendi geleceinden kukulanmak iin bu kadar ok nedeni varsa, onlar
devrimi grecek kadar yaayacaklarna neden gvenmesinlerdi? Kendi
yaamlar devrimin gerekliini kantlyordu.
Geici bir ak ilikisi yaayan ve hayatn nlerine 1919 Bavyera Sov
yet devrimini kard iki gen Almann rneini ele alalm. Olga Benario Mnihli zengin bir avukatn kz, Otto Braun ise bir retmendi.
Olga kendisini bat yarkrede devrimi rgtlerken buldu. Brezilya or
manlarnda uzun bir ayaklanma yrynn nderi olan ve 1935te Bre
zilyada meydana gelen bir ayaklanmay desteklemesi iin Moskovayla
grmeler yapan Luis Carlos Prestesi sevdi ve sonunda onunla evlendi.
Ayaklanma baarszla urad ve Brezilya hkmeti Olgay Hitler Almanyasna teslim etti. Sonunda Olga bir toplama kampnda ld. Bu
arada, daha baarl olan Otto, inde faaliyet gsteren bir Komintem as
keri uzman olarak Douyu devrimciletirmeye giriti ve Moskovaya,
oradan da Demokratik Almanya Cumhuriyetine dnmeden nce inli ol
mayan tek kii olarak inlilerin mehur Uzun Yryne katld (ya
ad deneyim Maonun ondan kukulanmasna yol at). ie gemi
bu iki hayat, yirminci yzyln ilk yans dnda ne zaman bu ekilde biimlenebilirdi?
Bylece, 1917den sonraki kuak iinde Bolevizm btn dier top
lumsal devrimci gelenekleri zmledi ya da onlar radikal hareketlerin k
ysna itti. 1914ten nce anarizm dnyann byk bir blmnde dev
rimci eylemcilerin itici ideolojisi olarak Marksizmden ok daha ilerde
olmutu. Marx, Dou Avrupa dnda daha ok kitle partilerinin gurusu
olarak grlyordu. Bu partilerin zafere doru kanlmaz ama patlayc
92

olmayan ilerleyii Marx tarafndan ngrlmt. 1930larda anarizm,


spanya dnda, hatt siyah ve kzl bayran, kzl bayraa kyasla ge
leneksel olarak daha ok militana esin kayna olduu Latin Amerikada
bile varln kaybetmiti. (spanyada da Sava o zamana kadar nem
siz olan komnistlerin ansm arttrrken anarizmi tahrip edecekti.) As
lnda Moskova komnizminin dnda var olan toplumsal devrimci grup
lar o zamana kadar Lenini ve Ekim Devrimini kendilerine referans
noktas olarak almlard ve Joseph Stalin, Sovyet Komnist Partisi ve
Enternasyonal zerinde nce bask kurup daha sonra bu basky sklatnrken sapmlara kar amansz bir av kampanyas balatan Kominteme muhalif ya da bu rgtten ihra edilmi kiilerin nderlii al
tndaydlar ya da onlardan esinlenmilerdi. Bu muhalif Bolevik
merkezlerin sadece birka siyasal bakmdan nemliydi. O zamana kadar
Moskova izgisinden sapanlarn en prestijli ve en mehuru olan, sr
gndeki Leon Trotskiy -Ekim Devriminin nderlerinden ve Kzl
Ordunun kurucusu- siyasal faaliyetlerinde tam bir baarszla urad.
Onun Stalinletirilmi nc Enternasyonal ile yarma niyetindeki
Drdnc EntemasyonaPi neredeyse grnmez durumdayd. Mek
sikada srgndeyken, 1940ta Stalinin emriyle katledildiinde Trotskiy
siyasal bakmdan olduka nemsiz bir konumdayd.
zetle, bir toplumsal devrimci olmak giderek Leninin ve Ekim Dev
riminin bir izleyicisi ve giderek Moskovaya bal bir komnist par
tisinin bir yesi ya da taraftan olmak anlamna geliyordu. Hitlerin Al
manyada zafer kazanmasndan sonra bu partiler anti-faist birlik
siyasetlerini benimsediklerinde bu durum daha da ileri boyutlar kazand.
Anti-faist birlik onlann sekterce tecrit olmuluktan kmalanna ve hem
iiler hem de entelekteller arasndan kitlesel destek kazanmalarna
neden oldu (bk. blm 5). Kapitalizmi ykmaya susam genler ortodoks
komnistler haline geldiler ve kendi davalarn Moskova merkezli ulus
lararas hareketle zdelediler; ve Ekimin devrimci deiimin ideolojisi
olarak restore ettii Marksizm artk byk klasik metinlerin kresel ya
ylma merkezi olan Moskovadaki Marx-Engels-Lenin Enstitsnn
Marksizmi anlamna geliyordu. Dnyay hem yorumlama hem de onu de
itirme iini yapan ya da bu ii daha iyi yapabilecei grlen baka birileri yoktu. Bu durum, hem SSCBdeki Stalinist Ortodoksluun hem de
Moskova merkezli uluslararas komnist hareketin dalmasnn, sol heterodoksinin o zamana kadar bir kenarda kalm dnr, gelenek ve r93

gderini kamu alanna tad 1956ya kadar deimedi. O zaman bile


bunlar Ekimin dev glgesi altnda yaadlar. 1968 ve sonrasnn radikal
rencileri arasnda, ok az ideolojik tarih bilgisine sahip olan biri bile
Marxtan ok Bakuninin, hatt Neayevin ruhunu tanyabilirdi. Gene de
bu durum anarist teori ya da hareketlerde nemli bir canlanmaya yol a
mad. Tam tersine, 1968, teori alannda Marksizm ve Moskova ile eski
komnist partilerinin yeterince devrimci ve Leninist olmadklar iin reddi
temelinde oluan eitli Marksist-Leninist sekt ve gruplar iin, ya
asayd Marx bile artacak eitlilikte muazzam bir entelektel moda
retti.
Toplumsal devrimci gelenein neredeyse tamamen devralnmas, Kominternin 1917-23n zgn devrimci stratejilerini ya da daha ok ik
tidarn 1917'dekinden tamamen farkl biimde ele geirilmesi iin ta
sarlanan stratejileri aka terk ettii bir srada gerekleti (bk. blm 5).
1935ten itibaren eletirel sol literatr, Moskova kaynakl hareketlerin
devrim frsatlarn kard, reddettii hatt ihanet ettii, nk Mos
kovann artk devrim istemedii sulamalaryla doldu. Gurur verici bi
imde monolitik olan Sovyet merkezli hareket kendi iinde blnene
kadar bu argmanlarn pek etkisi olmad. Komnist hareket, birliini, tu
tarlln ve blnmeye kar bakln koruduu srece, dnyada k
resel bir devrimin gerekliliine inananlarn ou iin en ufak bir kukuya
yer yoktu. Ayrca dnya toplumsal devriminin 1944ten 1949a kadar
sren ikinci byk dalgasnda kapitalizmden kopan lkelerin ortodoks,
Sovyet-ynelimli komnist partilerinin himayesinde gerekletiini kim
inkr edebilirdi? 1956 sonrasna kadar, devrimci zihniyet, siyasal ya da
ayaklanmac iddia tayan eitli hareketler arasnda gerek bir seenek
olmad. Bu hareketler bile -Trotskizmin, Maoizmin ve 1959 Kba devriminden esinlenen gruplarn eitli trleri- kken olarak hl az ya da
ok Leninist idiler. Eski komnist partiler hl ileri solun en byk grup
laryd, ama eski komnist hareket bu kez merkezi oluturmuyordu.
V
Dnya devrimi hareketlerinin gc, yirminci yzyl toplum m
hendisliinin orta ada Hristiyan manastrnn ve teki tarikatlarn ke
fiyle kyaslanabilecek kadar mthi bir kefi olan, Leninin yeni tipte
94

partisinden, komnist rgtlenme biiminden gelir. Bu biim kk r


gtlere gleriyle orantl olmayan bir nem kazandrd, nk parti ye
lerinden, askeri disiplin ve ballktan da fazla, olaanst bir adanmlk
ve fedakrlk ve parti kararlarnn ne pahasna olursa olsun yerine ge
tirilmesi zerinde tam bir zihinsel younlama bekleyebiliyordu. Bu zel
likler dman gzlemcileri bile derinden etkiledi. Ancak, nc parti
modeli ile byk devrimler arasnda kurulmas tasarlanan ve zaman
zaman baarl da olan iliki olduka belirsizdi. Ak olan tek ey, bu mo
delin baarl devrimlerden sonra ya da savalar srasnda daha belirgin
hale gelmesiydi. nk Leninist partiler esas olarak nderlerin olu
turduu elitler (ncler) ya da devrimlerden nce kar-elitler olarak
kuruldu ve toplumsal devrimler, 1917nin gsterdii gibi, kitleler ara
snda neler olup bittiine ve ne elitlerin ne de kar-elitlerin tam olarak
denetleyebildikleri koullara baldr. Leninist model zellikle nc
Dnyadaki eski elitlerin bu trden partilere katlan ok sayda gen ye
lerine hitap etmiti. Gene de bu partiler gerek proleterlere ulamak iin
kahramanca ve grece baarl bir aba gsterdiler. 1930larda Brezilya
komnizminin kaydettii byk gelime, toprak sahibi oligari ve kk
rtbeli subay ailelerinden gelen gen entelektellerin saf deitirmesine
dayanyordu (Martins Rodrigues, 1984, s. 390-97).
te yandan gerek kitlelerin duygular (zaman zaman nclerin
aktif taraftarlarn da kapsayarak) zellikle gerek kitle ayaklanmalar s
rasnda kendi nderlerinin fikirlerine sk sk ters dyordu. Nitekim
Temmuz 1936da spanyol generallerin Halk Cephesi hkmetine kar
ayaklanmalar ksa sre iinde spanyanm pek ok blgesinde toplumsal
devrime yol at. Militanlarn, zellikle de anaristlerin retim aralarn
kolektifletirme giriimleri, Komnist Partinin ve merkezi hkmetin
daha sonra bu uygulamaya lssr kmasna ve mmkn olan yerlerde bu
dnm tersine evirmesine yol at. Bu gelime, konu siyasal ve ta
rihsel literatrde hl tartlyor olsa da artc deildi. Ancak bu olay o
gne kadar yaanan put krclk ve ruhban katliam dalgalarnn en b
yn harekete geirdi. Bu faaliyet biimi ilk kez 1835te, Barcelonadaki yurttalar holanmadklar bir boa grei gsterisine tepki
olarak bir ok kiliseyi atee verdiklerinde spanyol halk infialinin bir par
as haline gelmiti. Yaklak yedi bin ruhban -yani lkedeki rahip ve ke
ilerin, aralarnda az sayda rahibenin de bulunduu yzde 12-13- l
95

drlrken, tek bir piskoposluk blgesinde, Katalonyada (Gerona) alt


binden fazla tasvir tahrip edildi (Hugh Thomas, 1977, s. 270-71; M. Delgado, 1992, s. 56).
Bu dehet verici olayda iki nokta aktr: eylem, ad rahip avcsna k
m anaristler de dahil btn spanyol devrimci solunun nderleri ya da
szcleri tarafndan, hepsinin ruhbanlara ateli biimde kar olmalarna
ramen, knand. Oysa eylemi seyreden pek ok kiinin yan sra, onu gerekletirenler iin de devrimin gerek anlam buydu: toplum dzeninin ve
toplumsal deerlerin, sadece bir an iin sembolik olarak deil, sonsuza
kadar tersine evrilmesi (M. Delgado, 1992, s. 52-53). nderler her
zaman olduu gibi bu kez de, hakl olarak, ba dmann rahip deil ka
pitalist olduunu srarla belirttiler. Ancak kitlelerin kendi ruhlarnda his
settikleri ey farklyd. (Iberyallardan daha az mao bir toplumda kitlesel
politikalarn bylesine caniyane biimde putkrc olup olmayaca kar
olgusal bir sorudur, ancak kadnlarn tutumlar hakknda ciddi bir ara
trma bu sorunu biraz aydnlatabilir.)
Gene de, adam (ve izin verildii lde kadn) sokakta tamamen ser
best brakarak siyasal dzenin yapsn ve otoriteyi anszn buharlatran
bu trden bir devrim yirminci yzylda nadiren grld. Yerleik dzenin
anszn kne daha yakn bir rnek oluturan 1979 ran devrimi bile,
Tahranda kitlelerin aha kar olaanst biimde hep birlikte ve muh
temelen kendiliinden harekete gemelerine ramen bylesine byk bir
dalmaya yol amad. Iranl ruhbanlarn yaplar sayesinde yeni rejim,
ksa sre iinde biimlenmediyse de, eski rejimin enkaz iinde zaten tem
sil ediliyordu, (bk. blm 15).
Aslnda Ksa Yirminci Yzylm Ekim sonras tipik devrimi, baz
yerel ayaklanmalar bir yana brakrsak, ya bakentin ele geirilmesini
salayan (hemen her zaman askeri) bir darbeyle ya da uzun ve genellikle
krsal bir silahl mcadelenin nihai sonucu olarak balatlacakt. Radikal
ve sol sempatizan kk rtbeli subaylar - nadiren onba ve avularyoksul ve geri lkelerde olduka yaygnd. Bu lkelerde askeri hayat, aile
balantlar ve serveti olmayan yetenekli ve eitimli gen erkeklere cazip
bir kariyer salyordu. Bu trden giriimler, tipik bir biimde, Msr gibi
lkelerde (1952 Hr Subaylar Devrimi) ve rtadoudaki baka lkelerde
(Irak 1958, 1950lerden itibaren eitli zamanlarda Suriye ve 1969da
96

Libya) grld. Ulusal iktidar belirgin biimde sol davalar uruna na


diren ya da ksa sreli ele geirmelerine ramen askerler, Latin Amerika
devrimci tarihinin dokusunu oluturan bir para olmulardr. te yandan,
uzun sreli art smrge savalar yznden d krklna urayan ve
radikalleen gen subaylarn 1974te gerekletirdikleri bir askeri darbe
pek ok gzlemciyi artarak dnyann hl faaliyetini srdren en eski
sac rejimini devirdi: Portekiz karanfiller devrimi. Subaylarla, ye
raltndan kan gl bir Komnist Parti ve eitli radikal Marksist grup
lar arasndaki ittifak, Portekizin ksa sre sonra katld Avrupa top
luluunun takviyesiyle hemen dald ve ald.
Gelimi lkelerdeki toplumsal yap, ideolojik gelenekler ve silahl
kuvvetlerin siyasal ilevleri sa seen bu lkelerde askerlere siyasal kar
salad. Komnistlerle, hatt sosyalistlerle bile ittifak halinde darbe yap
mak onlarn ii deildi. tiraf edildii gibi, Fransz mparatorluunun
kurtulu hareketleri iinde, bu lkenin kendi' smrgelerinde gelitirdii
yerli glere mensup eski askerler -pek az subayd- nemli bir rol oy
nadlar (zellikle Cezayirde) Bunlarn kinci Dnya Sava srasnda ve
sonrasnda kazandklar deneyim, sadece allagelmi ayrmclk ne
deniyle deil, ayn zamanda de Gaullen zgr Fransa gleri iinde yer
alan smrge askerlerinin, tpk Fransa iindeki silahl direniin de Gaulle
taraftar olmayan yeleri gibi abucak geriye itilmeleri nedeniyle, yetersiz
olmutu.
Kurtulutan sonra zaferi kutlamak iin yaplan resmi geit trenlerine
katlan zgr Fransz ordular, genellikle, Gaullist sava kahraman un
vann hak edenlerden ok daha beyaz idiler. Bununla birlikte ge
nellikle emperyal glerin smrge ordular, smrgelerdeki yerlilerce
oluturulduklarnda bile, sadakatlerini korudular ya da politika d kal
dlar. Japonlarn ynetiminde Hint Ulusal Ordusuna katlan elli bin ya da
daha fazla Hintli askeri hesaba katsak bile bu durum deimez. (M. Echenberg, 1992, s. 141-45; M. Barghava ve A. Singh Gill, 1988, s. 10; T.
R. Sareen, 1988, s. 20-21).

97

VI
Uzun gerilla savandan geerek devrime giden yol yirminci yzyln .
toplumsal devrimcileri tarafndan ok sonra kefedildi; bunun nedeni
belki de, tarihsel olarak aslnda krsal olan bu faaliyet biiminin kentlerde
yaayan kukucu gzlemciler tarafndan tutuculukla, hatt gericilik ve
kar-devrimle kolayca kartrlan arkaik ideoloji hareketleriyle birletirilmesiydi. Bununla birlikte, Fransz devriminin ve Napoleon d
neminin gl gerilla savalar Fransann ve onun devrim davasnn ya
nnda deil hep karsnda olmutu. Gerilla szc 1959 Kba
devrimine kadar Marksist szlkte yer almad. Sava srasnda dzenli
savan yan sra dzensiz sava da veren Bolevikler, kinci Dnya Sa
va srasnda Sovyetlerden esinlenen direni hareketlerinde standartlaan
partizan terimini kullandlar. Geriye doru bakldnda, Franconun
igal ettii cumhuriyeti blgelerde ok geni bir alann varlna ramen,
gerilla eyleminin spanya Savamda hibir rol oynamamas a
rtcdr. Aslnda komnisder kinci Dnya Savandan sonra dardan
olduka nemli baz gerilla nveleri rgtlediler. Birinci Dnya Sa
vandan nce gelecekte devrim yapacak olanlarn alet antalarnda byle
bir ey kesinlikle yer almyordu.
ang Kay-ekin, kentlerdeki komnist ayaklanma (Kanton, 1927)
byk bir baarszla uradktan sonra 1927de eski komnist mt
tefiklerine saldrmasnn ardndan bu yeni stratejinin baz (hepsi deil) ko
mnist nderler tarafndan uyguland in bir istisna oluturuyordu.
Yeni stratejinin ba savunucusu Mao Zedung -sonunda komnist inin
nderi olacakt- on be yldan fazla sren devrimin ardndan, sadece
inin geni blgelerinin herhangi bir merkezi ynetimin etkin denetimi
dnda olduunu anlamakla kalmad, ayn zamanda, in toplumsal ekiyalnn byk klasik roman The Water Marginn sadk bir hayran
olarak gerilla taktiklerinin in toplumsal atmasnn geleneksel bir par
as olduunu da anlad. Aslnda klasik eitim grm hibir inli,
Maonun 1927de Kiangsi dalarndaki ilk zgr gerilla mntkas ile
gen Maonun 1917de renci arkadalarn taklit etmeye ard
Water Margin kahramanlarnn da istihkmlar arasndaki benzerlii
gzden karmayacakt (Schram, 1966, s. 43-44).
98

Ne kadar kahramanca ve esinlendirici olursa olsun in stratejisinin,


lke iinde modern ulam salayan ve ne kadar uzak ve fiziksel ba
kmdan etin olursa olsun elindeki btn blgeyi ynetme alkanlna
sahip hkmetlerin bulunduu lkelere uygun olmad grld. Bu stra
teji inde bile ksa dnemde baarl olmad. eitli askeri seferlerden
sonra ulusal hkmet 1934te komnistleri lkenin ana blgeleri iinde
yer alan zgr sovyet blgelerinden vazgemeye ve efsanevi Uzun Y
ry ile kuzey bat snr blgesindeki uzak ve nfusun az olduu bir snr
blgesine ekilmeye zorlad.
General Cesar Augusto Sandinonun Nikaraguada Amerikan de
nizcilerine kar verdii ve elli yl sonra Sandinista devrimine esin kay
na olan sava hesaba katmazsak, Luis Carlos Prestes gibi isyanc as
kerlerin 1920lerin sonunda ormanlardan kp komnizme doru
yrmelerinden sonra hibir nemli sol grup bir baka yerde gerilla yo
lunu semedi. (Gene de, inanlmas gtr, Komnist Enternasyonal Bre
zilyal tannm toplumsal ekiya ve binlerce ocuk kitabnn kahraman
olan Lmpiaoyu bu ekilde sunmaya alt.) Mao bile Kba devrimi
sonrasna kadar devrimcilerin yol gsten yldz haline gelmedi.
Ne var ki ikinci Dnya Sava gerilla yoluyla devrim iin daha do
laysz ve genel bir drt salad: Avrupadaki Sovyetler Birliinin geni
kesimleri de dahil kta Avrupasmn byk ksmnn Hitler Almanyas ve
mttefiklerinin ordular tarafndan igaline kar direnme gerei. Hitlerin
eitli komnist hareketleri seferber eden SSCBye saldrmas zerine
byk bir direni, zellikle de silahl direni gelitirildi. Alman ordusu so
nunda yerel direni hareketlerinin eitli katklaryla (bk. blm 5) ye
nilgiye uratldnda, igal rejimleri ya da faist Avrupa paraland ve
komnistlerin denetimi altnda kurulan toplumsal devrimci rejimler silahl
direniin en etkili olduu eitli lkelerde iktidar ele geirdi ya da bu
ynde giriimde bulundu (Yugoslavya, Arnavutluk, ve - ngilizlerin ve ni
hayet ABDnin askeri desteiyle- .Yunanistan). talyada, Apeninlerin
kuzeyinde de uzun sreli olmasa da muhtemelen iktidari ele ge
irebilirlerdi, ancak devrimci solun kalntlar zerine hl tartlan ne
denlerden tr bunu denemediler. 1945ten sonra Dou ve Gney-du
Asyada (inde ve Fransz Hindiininin bir ksmnda) kurulan komnist
rejimler de sava dneminde gerekletirilen direniin rn olarak g

99

rlmelidir; nk inde bile Maonun kzl ordularnn kitle halinde iler


leyii Japon ordusunun 1937de ini ele geirmeye koyulmasndan sonra
balad. Dnya toplumsal devriminin ikinci dalgas kinci Dnya Savandan kt. Birincisi de tamamen farkl bir biimde olmakla birlikte,
Birinci Dnya Savandan kmt. Bu kez devrimi iktidara tayan, sa
vaa kar gsterilen tepki deil, bizzat savan kendisiydi.
Yeni devrimci rejimlerin yaps ve siyasetleri bir baka yerde (bk.
nlm 5 ve 13) ele alnyor. Burada devrim srecinin kendisiyle il
gileneceiz. Yzyln ortasnda, uzun savalarn sonunda zafere ulaan
devrimler, klasik 1789 ya da Ekim senaryolarndan, hatt emperyal in
ve Porfrio Meksikas gibi eski rejimlerin yava ekimle dalmasndan
(bk. Age ofEmpire- bl. 12) iki bakmdan farklydlar. Birincisi -ve bu ba
kmdan baarl askeri darbelerin sonucuna benzerler- devrimi gerekletirenler ya da iktidar kullananlar hakknda herhangi bir kuku
yoktu: siyasal grup(lar) SSCBnin muzaffer silahl kuvvetleriyle birlikte
hareket ettiler, nk Almanya, Japonya ve talya, inde bile sadece di
reni gleri tarafndan yenilgiye uratlamazd. (Muzaffer Batl ordular
kukusuz komnistlerin hkimiyetindeki rejimlere karydlar.) Bir ara
dnem ya da iktidar boluu olmad. Tam tersine, gl direni kuv
vetlerinin Mihver glerinin knden hemen sonra iktidar ele ge
irmeyi baaramadklar yerler sadece Batl Mttefiklerin kurtulmu l
kelerde salam bir temeli koruduklar (Gney Kore, Vietnam) ya da
Mihvere kar olan i glerin, inde olduu gibi kendi aralarnda b
lndkleri yerlerdi. inde komnistler, rm, hzla zayflayan ama
hl savaabilen Kuomintang hkmetine kar 1945ten sonra hl g
toplamak durumundaydlar ve SSCB gelimeleri dikkate deer bir coku
gstermeden izliyordu.
kincisi, iktidara giden gerilla yolu ister istemez sosyalist ii ha
reketlerinin geleneksel glerinin yer ald ehirlerin ve sanayi mer
kezlerinin dnda ve krsal i blgelerin iinde yer alyordu. Daha ak
sylemek gerekirse, gerilla savann en kolay verildii blgeler, krlar,
dalar, ormanlar, nfusun youn olduu blgelerden uzakta, az sayda in
sann yaad yerlerdi. Maonun szleriyle, kr, fethetmeden nce kenti
kuatacakt. Avrupadaki direni artlan bakmndan, kent ayaklanmas 1944 yaznda Paris; 1945 baharnda Milano ayaklanmas- sava en azm100

dan kendi blgelerinde fiilen sona erene kadar beklemek zorundayd.


1944te Varovada olanlar erken domu kent ayaklanmalarnn cezasyd: ne kadar byk olursa olsun sadece bir atmlk barutlar vard.
zetle, devrimci bir lkede bile nfusun byk ksm iin devrime gerilla
yolundan ulamak, pek bir ey yapmadan bir baka yerde meydana ge
lecek deiiklii beklemek anlamna geliyordu. Fiilen direnie katlan sa
valar, alt yaplar ,da dahil olmak zere, ister istemez, olduka kk
bir aznlk oluturuyorlard.
Kukusuz, gerilllalar kitle destei olmakszn kendi blgelerinde fa
aliyet gsteremezlerdi; en abndan uzun sreli atmalarda yerel olarak
g toplamak zorunda kalacaklard. Bylece (inde olduu gibi) sanayi
iilerinin ve entelektellerin partileri sessizce eski kyllerden oluan or
dulara dntrlebildi. Gene de gerillalarn kitlelerle kurduklar ilikiler
Maonun halkn oluturduu sularda yzen gerilla bal hakkmdaki sz
leri kadar basit deildi. Tipik gerilla lkesinde, yerel llere gre kendi
bana davranan yasad hemen her grup yabanc igal askerlerine, hatt
ulusal hkmetin ajanlarna yaygn bir sempati gsterme eilimi tar. Ne
var ki, krsal kesimde derin kkleri olan blnmeler, ayn zamanda, ka
zanlan dostlarn otomatik olarak dman edinmeleri riskine de yol a
yordu. 1927-28de krsal kesimde kendi sovyetlerini kuran inli ko
mnistler, bir klann hkim olduu ve kendi saflarna katlan bir kyn
klan balan temelinde bir kzl kyler ebekesinin kurulmasna yar
dmc olduunu, ama ayn zamanda, benzer biimde bir kara kyler e
bekesi oluturan geleneksel dmanlanna kar savaa girdiini, hi de
yerinde olmayan bir hayretle grdler. Baz durumlarda, diye ikyet
ediyorlard, snf mcadelesi bir kyn dierine kar savana dnt.
Birliklerimizin btn kyleri kuatp tahrip etmek zorunda kaldklan du
rumlar oldu (Rte-China, 1973, s. 45-46). Baanl gerilla devrimcileri
bylesine tehlikeli sularda nasl seyredeceklerini rendiler, ancak Milovan Djilasm Yugoslav Partizannn anlarnda aka belirttii gibi,
kurtulu ezilen bir halkn yabanc igalcilere kar topluca ayak
lanmasndan ok daha karmakt.

101

VII
Bunlar, kendilerini artk Elbe rma ile in Denizi arasndaki btn
hkmetlerin banda bulan komnistlerin honutluunu glgeleyecek d
nceler deildi. Onlara esin kayna olan dnya devrimi gzle grlr
bir ilerleme kaydetmiti. Tek bana, zayf ve tecrit edilmi bir SSCBnin
yerine, kresel devrimin ikinci byk dalgasndan, dnyadaki iki byk
gten artk adn hakeden (sper g terimi ilk kez 1944 gibi erken bir ta
rihte kullanlmtr) birinin nderliinde bir dzine kadar devlet kmt
ya da kmaktayd. Kresel devrimin hz da kesilmemiti, nk eski em
peryalist denizar mlklerin smrgesizletirilmesi hzla devam edi
yordu. Bunun komnizm davasnn daha da ilerlemesine yol amas bek
lenemez miydi? Bizzat uluslararas burjuvazi, en azndan Avrupada
kapitalizmden artakalann geleceinden korkmuyor muydu? Gen tarihi
Le Roy Ladurienin sanayici akrabalar, kendi fabrikalarn yeniden ina
ederlerken yaadklar sorunlara nihai zmn sonunda ulusallatrmayla
m, yoksa Kzl Orduyla m bulunacan, kendi kendilerine sormuyorlar
myd? Ladurie, yal bir tutucu olarak, bu duygularn 1949da Fransz
Komnist Partisine katlma kararn glendirdiini hatrlyordu (Le Roy
Ladurie, 1982, s. 37.) Bir ABD ticaret mstear, Mart 1947de Bakan
Truman ynetimine pek ok Avrupa lkesinin uurumun kysnda dur
duunu ve her an aa itilebileceini, dierlerinin de ar bir tehdit al
tnda olduklarn anlatmam myd? (Loth, 1988, s. 137.)
llegallik, sava ve direni, hapisane, toplama kamp ya da srgnden
kp gelen erkek ve kadnlarn zihni, ou harabe halinde olan lkelerinin
gelecei iin sorumluluk yklenmekle meguld. lerinden bazlar, belki
bir kez daha kapitalizmin zayf olduu ya da pek var olmad yerlerde,
merkezlere kyasla daha kolay yklacam grmt. stelik dnyann
dramatik biimde sola kaym olduunu kim inkr edebilirdi? Yeni ko
mnist yneticiler ya da dnm geirmi devletlerin ynetimine ortak
olan komnistler, savatan sonra bir endie tayor idiyseler, bu endie
sosyalizmin gelecei hakknda deildi. Onlar endielendiren, baz du
rumlarda dman nfuslarn ortasnda kalm, yoksullam, tkenmi ve
harap olmu lkelerinin nasl yeniden ina edilecei ve kapitalist glerin
yeniden inay henz gvence altna almam sosyalist kampa kar sava
102

amalar tehlikesiydi. Paradoksal olarak ayn korkular Batl po


litikaclarn ve ideologlarn da uykularn karyordu. Greceimiz gibi,
dnya devriminin ikinci dalgasndan sonra dnyaya hkim olan Souk
Sava bir kbuslar yanmasyd. Dounun ya da Batnn korkular hakl
olsun olmasn, bunlar Ekim 1917de doan dnya devrimi ann bir par
asyd. Ancak bu a, mezar tan yazmak bir krk yl alacak olsa da,
sona ermek zereydi.
Gene de bu a, Leninin ve Ekim Devriminden esinlenenlerin bek
ledii tarzda olmasa da dnyay deitirmitir. Bat yarkresinin dnda,
devrim, i sava, yabanc igale kar direni ve igalden kurtulu ya da
bir dnya devrimi anda yenilgiye mahkm imparatorluklarn (Bri
tanya, sve, svire ve belki de zlanda yegne Avrupa rnekleridir) smrgesizlemesi gibi deneyimlerden gemeyen devletlerin says iki elin
parmaklarndan azdr. Bat yarkresinde bile, yerel olarak daima dev
rimler diye betimlenen iddet yoluyla gerekletirilen pek ok hkmet
deiiklii bir yana, balca toplumsal devrimler -Meksika ve Bo
livyadaki devrimler, Kba devrimi ve onu izleyen devrimler- Latin Ame
rika sahnesini deitirmitir.
Komnizm adna fiilen gerekletirilen devrimler, insan soyunun
bete birini oluturan inliler bir Komnist Partinin ynettii bir lke
olarak yaamay srdrdke cenaze treni konumas iin vakit henz
ok erken olsa da, kendilerini tketmilerdir. Ancak u nokta aikrdr ki,
bu lkelerin kendi anciet regime' lerinin dnyasna dnleri, devrim ve
Napoeon dnemi sonras Fransasnm, ancien regime'ne hatt eski s
mrgelerin smrge ncesi hayata dnleri kadar imknszdr. Ko
mnizm deneyiminin tersine dnd yerlerde bile, eski komnist l
kelerin imdiki durumu ve belki de gelecei, devrimin yerini alan kar
devrimin zgn damgasn tar ve tamaya devam edecektir. Sovyet a
nn Rusya ve dnya tarihinin dnda yazlabilmesi hibir ekilde mm
kn deildir. St. Petersburgun 1914e dnebilmesi de hibir ekilde
mmkn deildir.
Ne var ki, 1917den sonra yaanan ayaklanmalar ann dolayl so
nulan, dorudan sonular kadar derin olmutur. Rus devrimini izleyen
yllar smrgelerin kurtuluu ve smrgesizletirme srecini balatt ve
hem vahi kar-devrimin siyasetlerini (faizm ve benzeri teki hareketler
103

biiminde-bk. blm 4) ve hem de Avrupaya sosyal demokrasi si


yasetlerini getirdi. 1917ye kadar btn ii ve sosyalist partilerinin (bir
lde periferal Avustralasya dnda) sosyalizmi gerekletirme an ge
lene kadar srekli muhalefette olmay setikleri genellikle unutulur. lk
(Pasifik d) sosyal demokrat hkmetler ya da koalisyon hkmetleri
(sve, Finlandiya, Almanya, Avustralya, Belika) 1917-19da kuruldu.
Britanya, Danimarka ve Norve birka yl iinde bu lkeleri izledi. Bu
trden partilerin ar lmllnn genellikle Bolevizme bir tepki ol
duunu unuttuumuz kadar, eski siyasal sistemin onlarla btnlemeye
hazr oluunu da genellikle unuturuz.
zetle, Ksa Yirminci Yzyl tarihi, Rus devrimi, onun dorudan ve
dolayl etkileri olmakszn anlalamaz. Bunun nedeni, bu devrimin en
azndan, hem batnn Hitler Almanyasna kar kinci Dnya Savam ka
zanmasn salayarak ve hem de kapitalizme kendisini reformdan geirme
drts kazandrarak ve -paradoksal biimde- Sovyetler Birliinin
Byk Depresyona kar grlebilir bakl sayesinde serbest piyasa
ortodoksluuna duyulan inancn terk edilmesi iin bir drt salayarak, li
beral kapitalizmin kurtarcs olduunu kamtlamasyd. Bir sonraki b
lmde greceimiz gibi.

3
Ekonomik Uuruma Doru
Bugne kadar Birlikin durumunu gzden geirmek iin toplanan hi
bir Birleik Devletler Kongresi bugnk kadar sevindirici bir manzarayla
karlamamtr... dnyamzn ve sanayimizin yaratt ve eko
nomimizin biriktirdii byk servet halkmz arasnda en geni blm
salam ve dnya ticareti ile yardm kurulularna srekli katkda bu
lunmutur. Var olma gerekleri zorunluluk standardnn tesine, lks ala
nna gemitir. Artan retim lke iinde artan bir taleple, lke dnda ge
lien bir ticaretle tketiliyor. lke bugne honutluk ve umutla, gelecee
iyimserlikle bakabiliyor.
Bakan Calvin Coolidge, Kongre'ye Mesaj, 4 Aralk 1928
Savatan hemen sonra isizlik bizim kuan en yaygn, en sinsi ve en
rtc hastal olmutur: gnmzde bu, Bat uygarlnn zgl top
lumsal hastaldr.
The Times, 23 Ocak 1943

I
Bir felaket de olsa Birinci Dnya Savan, aksi halde istikrarl olacak
bir ekonomi ve uygarlkta sadece geici bir kesinti olarak dnelim. Bu
durumda ekonomi, savan ykntlarndan ktktan sonra normal haline
dnebilecek ve kald yerden yoluna devam edebilecekti. Bu durum daha
ok Japonyann 1923 depreminde len 300 000 kiiyi gmmesi, iki ya da
milyon kiiyi evsiz brakan enkaz temizlemesi, eskisine benzeyen ama
depreme daha fazla dayankl bir kenti yeniden ina etmesine benzer. ki
sava aras dnya o trden koullar altnda baka neye benzetilebilir? Ol
mayan ve neredeyse kesinlikle neyin olamayacan bilemeyiz ve bu ko-

105

nuda speklasyon yapmak da yersizdir. Ne var ki soru yararsz deildir,


nk iki sava arasnda dnya ekonomik knn yirminci yzyln ta
rihi zerinde yaratt derin etkiyi kavramamza yardmc olur.
Bu ekonomik kriz olmasayd kesinlikle Hitler olmayacakt. Neredeyse
kesinlikle Roosevelt olmayacakt. Byk bir ihtimalle Sovyet sistemi
ciddi bir ekonomik rakip ve dnya kapitalizmine bir alternatif olarak g
rlmeyecekti. Ekonomik krizin Avrupann ve bat dnyasnn dnda
kalan yerlerde yaratt sonular herkesin grebilecei kadar dramatik
oldu. zetle, yirminci yzyln ikinci yarsnn dnyas, ekonomik
kn yaratt etki anlalmadka kavranamaz.
Birinci Dnya Sava eski dnyann sadece, esas olarak Avrupadaki
baz yerlerini tahrip etti. Ondokuzuncu yzyl burjuva uygarlnn u
rad kn en dramatik yn, dnya devrimi, daha geni bir lde,
Meksikadan ine ve smrgelerin kurtulu hareketleri biiminde Magribden Endonezyaya kadar yayld. Ne var ki yerkrenin, yurttalarnn
her ikisinden de uzak olduu yerlerini bulmak son derece kolay olacakt.
Bu blgeler, smrge Afrikasmdaki alt-Sahranm yan sra, dikkat ekici
biimde Amerika Birleik Devletleri idi. Ancak Birinci Dnya Savam,
en azndan erkeklerin ve kadnlarn, kiisel olmayan piyasa ilemlerinin
ana takldklar ya da bu ilemlerden etkilendikleri yerlerde, gerekten
dnya apnda bir tr k izledi. Aslnda daha az talihli ktalarn ya
adklar spazmlarn dnda kalm gvenli bir liman olmaktan ok uzak
olan gururlu ABD bile ekonomi tarihilerinin Richter leine gre l
tkleri bu en byk kresel depremin -Sava Aras Byk Depresyonmerkez ssyd. Bir cmleyle: iki sava arasnda dnya ekonomisinin
kt grld. Bu krizden nasl klacan hi kimse bilmiyordu.
Kapitalist bir ekonominin ileyii asla przsz deildir ve eitli
uzunlukta, ou kez ok iddetli dalgalanmalar gelien dnya ilerinin b
tnleyici paralan olur. Ticari evrim denilen snma (boom) ve ke
(slump) ondokuzuncu yzyldan beri btn i adamlan ainayd. Bu ev
rimin her yedi ile on bir ylda bir eitli deiikliklerle tekrarlamas bek
leniyordu. Ondokuzuncu yzyln sonunda ok daha uzun bir periyod ilk
kez dikkati ekmeye balad. Bunun zerine gzlemciler, gemi on yl
larn beklenmedik biimde patlak vermi krizlerini incelemeye baladlar.
Yaklak 1850den 1870lerin bana kadar sren, btn rekorlan kran, o
106

zamana kadar grlmemi bir kresel snmay, yirmi yl kadar sren eko
nomik belirsizlikler izlemi (ekonomi yazarlar, olduka hatal biimde
bundan bir Byk Depresyon olarak sz ettiler) ve sonra dnya eko
nomisinde bariz biimde bir dier uzun sreli ilerleme grlmt (bk.
Age o f Capital, Age ofEmpire, blm 2). 1920lerin banda bir Rus eko
nomisti, daha sonra Stalinin kurbanlarndan biri olan N. D. Kondratiyev,
onsekizinci yzyln sonundan itibaren elli ile altm yllk bir dizi uzun
dalgann iinden geen bir ekonomik gelime modeli oluturdu. Ancak
ne kendisi ne de bir bakas bu hareketlere yeterli bir aklama getirebildi
ve kukucu istatistikiler bu dalgalarn varln bile reddettiler. Bu is
tatistikiler o zamandan beri uzmanlk literatrnde onun adyla yer al
mlardr. Kondratiyev ise tam zamannda dnya ekonomisinin uzun dal
gasnn inie getii sonucuna vard.* Haklyd.
Gemite, uzun, orta ve ksa dalgalar ve evrimler, daha ok ift
ilerin gene ini klar gsteren hava koullarn kabul etmeleri gibi, i
adamlar ve ekonomistler tarafndan kabul edilmiti. Bu konuda yaplacak
bir ey yoktu: bunlar frsatlar ve sorunlar yaratyorlar, bireylerin ve en
dstrilerin refahna ya da iflasna yol aabiliyorlard, ama sadece Kari
Marxla birlikte, bu evrimlerin kapitalizmin dourduu, sonunda s
tesinden gelinemeyecek i elikiler yaratabilecek bir srecin paras ol
duuna inanan sosyalistler, bunlarn ekonomik sistemin varln riske so
kacan dndler. Dnya ekonomisinin, o zamana kadar aka
grld gibi, bir yzyl iinde ortaya kan evrimsel kntlerin yol
at ani ve ksa sreli felaketler dnda, bymeye ve ilerlemeye devam
etmesi bekleniyordu. Bu durumda yeni olan ve kapitalizmin tarihinde o
zamana kadar belkide ilk kez grlen, bu dalgalanmalarn sistem iin ger
ek bir tehlike oluturmasyd. Daha nemlisi, erinin uzun sreli yk
seliinde ani bir d grlyordu.
Sanayi Devriminden beri dnya ekonomisinin tarihi hzlanan tek
nolojik ilerlemenin, srekli ama eitsiz ekonomik bymenin ve giderek
artan kresellemenin tarihi olmutu. Bu da dnya apnda i b

*) Kondratiyevin uzun dalgalan temelinde isabetli kehanetlerde bulunmann


mmkn olmas -bu ekonomide sk grlen bir ey deildir- pek ok ta
rihiyi ve hatt baz ekonomistleri, ne olduunu bilmeseler de burada bir
eyler olduuna ikna etmitir.
107

lmnn giderek genilemesi ve karmaklamas; dnya ekonomisinin


her parasn kresel sisteme balayan giderek younlaan bir akm ve
alveri ebekesi demektir. Teknik ilerlem, dnya savalar an hem
dntrerek hem de onun tarafndan dntrlerek Felaket anda
bile devam etti, hatt hzland. Pek ok erkek ve kadnn hayatnda an
balca ekonomik deneyimlerinin, 1929-33 Byk Krizinde en st nok
taya varacak ekilde bir felaket olmasna ramen, bu on yllar iinde eko
nomik byme durmad. Sadece yavalad. Zamann en byk ve en zen
gin ekonomisinde, ABDde, 1913 ile 1938 arasnda GSMHnin kii
bana ortalama byme oran sadece her yl iin 0.8 gibi lml bir d
zeydeydi. Dnya sanayi retimi 1913ten sonraki yirmi be yl iinde %
80den fazla ya da bir nceki eyrek yzyl ortalamasnn yaklak yars
kadar art gsterdi ( W. W. Rostow; 1978, s. 662). ilerde greceimiz
gibi (blm 9) 1945 sonras dnemle kartlk daha da arpc olacakt.
Bir Merihli insanolunun yeryznde yaad keskin dalgalanmalar g
remeyecek kadar uzaktan bakarak ekonomik hareketlerin seyrini gz
lemlemi olsayd, dnya ekonomisinin tartma gtrmeyecek biimde
bymeye devam ettii sonucuna varrd.
Ancak bir baka adan durum tamamen farklyd. Ekonominin k
resellemesinin sava aras yllarda durduu grld. Nasl lersek l
elim, dnya ekonomisinin btnlemesi durdu ya da geriledi. Sava n
cesi yllar bilinen tarihte en byk kitlesel g dnemi olmutu, ama
imdi bu dalgalanmalar duruldu ya da savalarn ve siyasal snrlamalarn
yol at kesintilerle geriletildi. 1914ten nceki son on be yl iinde ne
redeyse on be milyon kii ABDye yerlemiti. Bir sonraki on be yl
iinde bu say be buuk milyona geriledi; 1930larda ve sava yllarnda
neredeyse tamamen durdu: ABDye yedi yz elli binden daha az kii girdi
(Historical Statistics I, s. 105, Tablo C 89-101). Iberyadan, daha ok
Latin Amerikaya yaplan g 1911-20 arasnda geen on yl iinde bir
milyon yedi yz elli binden 1930larda iki yz elli binin altna dt.
Dnya ticareti sava ve sava sonras krizin yaratt kesintilerden karak
yirmilerin sonunda 1913n biraz stne kt, knt srasnda dt,
ancak Felaket anm sonunda (1948) hacim olarak Birinci Dnya Sa
va ncesinden nemli lde daha yksek deildi (W. W. Rostovv 1978,
s. 669). 1890larn bayla 1913 arasnda iki katn amt. 1948 ile 1971
arasnda be katma kacakt. Birinci Dnya Savann Avrupa ve Or
108

tadouda bir ok kalc yeni devlet rettiini hatrlarsak, bu durgunluk


daha da artcdr. Devlet snrlarnn kilometrelerce uzamas dev
letleraras ticarette otomatik bir art beklememize yol aarken, bir za
manlar ayn lke iinde (sz gelimi, Avusturya-Macaristan ya da Rusya)
yaplan ticari ilemler artk uluslararas ilemler olarak snflandrlyordu.
(Dnya ticaret istatistikleri sadece snr tesi ticareti hesaba katar.) Sava
ve devrim sonrasnn saylan milyonlarla ifade edilen trajik srgn akn
(bk. blm 11) karsnda kresel gte daralmadan ok byme bek
lememiz gerekiyordu. Byk k srasnda uluslararas sermaye ak
nn bile azald grld. 1927 ile 1933 arasnda uluslararas borlanma
yzde doksann zerinde bir d kaydetti.
Bu durgunluun sebebi neydi? eitli nedenler ne srlmtr. r
nein, dnya ulusal ekonomilerinin en by olan ABD az miktarda
ham madde arz dnda fiilen kendine yeterli hale geliyordu; zellikle d
ticarete asla baml olmamt. Ne var ki, Britanya ve skandinavya dev
letleri gibi byk tccar olmu lkeler bile ayn trendi gsterdiler. a
dalar daha bariz bir neden ne srdler ve neredeyse kesinlikle hak
lydlar. Artk her devlet dardan gelen tehditlere kar kendi ekonomisini
korumak iin elinden geleni yapyordu ve bu da dnya ekonomisinin
gzle grlebilir byk bir sorunla kar karya olduu anlamna ge
liyordu.
Gerek i adamlar gerekse hkmetler, dnya savann yaratt ge
ici kesintilerden sonra dnya ekonomisinin her naslsa, normal bul
duklar 1914 ncesi mutlu gnlere dneceini ummulard. Ve gerekten
de, hem i dnyas hem de hkmetler, daha yksek cretler ve daha ksa
alma saatleri araclyla retim maliyetlerini ykselttii grlen son
derece gl bir i gc ve onun sendikalanndan rahatsz olsalar da, en
azndan devrim ve i savala kesintiye uramam lkelerde sava sonras
ekonomik snma umut vadediyordu. Ancak yeni koullara uyum sa
lamann beklenenden daha zor olduu grld. Fiyatlar ve snma
1920de kt. Bu durum i gcn zayflatt. Britanyada isizlik bundan
sonra asla % 10un ok altna dmedi ve sendikalar, gelecek on iki yl
iinde yelerinin yarsn kaybettiler. Bylece denge bir kez daha i
verenlere doru bozuldu, ancak refahn yeniden ele geirilmesi artk
zordu.

109

Anglo-Sakson dnya, sava srasnda tarafsz kalanlar ve Japonya, istimi boaltmak, yani ekonomilerini savan getirdii zorlamalara direnemetni olan salam maliye ve altn standardnn gvence salad
eski ve salam istikrarl para ilkelerine geri gtrmek iin ellerinden ge
leni yaptlar. Aslnda 1922 ile 1926 arasnda bu konuda az ok baarl da
oldular. Ne var ki, Batda Almanyadan Douda Sovyet Rusyaya kadar
uzanan byk yenilgi ve karklklar kua, parasal sistemde, ancak
1989dan sonra dnyann komnizm sonrasn yaayan blmyle k
yaslanabilecek lde byk bir ke tank oldu. En u rnekte 1923te Almanya- para birimi 1913teki deerinin milyonda birine indi,
yani parann deeri pratikte sfra inmi oldu. Bu kadar u olmayan du
rumlarda bile sonular ard. Yazarn, izledii sigorta politikasn Avus
turya enflasyonu srasnda olgunlatran bykbabas, devale edilmi
parayla byk bir mebla ektiini ve bu parann ancak en sevdii cafede
kendisine bir iki smarlamaya yettiini bir yk gibi anlatmaktan holamrd.
zetle, zel tasarruflar i dnyas iin neredeyse tam bir i sermayesi
boluu yaratarak, btnyle ortadan kalkt. Bu durum daha sonraki yl
larda Alman ekonomisinin d borlara muazzam bamlln aklar. Bu
durum, knt geldiinde Alman ekonomisini grlmemi derecede k
rlgan hale getirdi. Parasal biimde zel tasarruflarn olmay ne ayn
ekonomik ne de ayn siyasal sonulan yaratmasa da SSCBde durum
biraz daha iyiydi. Byk enflasyon 1922-23 te esas olarak hkmetlerin
snrsz miktarda kt para basmay durdurma ve paray deitirme ka
rarlan zerine sona erdiinde, Almanyada sabit gelir ve tasarruflarla ya
ayan halk silindi. Bununla birlikte para deerinin hi olmazsa kk bir
blm Polonya, Macaristan ve Avusturyada koruma altna alnd. Ne
var ki, bu deneyimin yerel orta ve alt orta snflar zerinde ne kadar byk
bir yaralayc etki yaratt ancak tahmin edilebiliyordu. Bu gelime Orta
Avrupay faizme hazrlad. nsanlan uzun dnemli patolojik 'fiyat enf
lasyonuna altrmak iin kullanlan aygtlar (rnein, cretlerin ve teki

*) On dokuzuncu yzyln sonunda fiyatlar yzyln balangcna kyasla ok


dkt ve insanlar sabit ya da den fiyatlara ylesine almlard ki, sa
dece enflasyon szc bugn hiper enflasyon dediimiz eyle neredeyse
ayn anlama geliyordu.

110

gelirlerin endekslenmesi -bu szck ilk kez 1960larda kullanld) kin


ci Dnya Sava sonrasna kadar icat edilmedi*
Bu sava sonras kasrgalar 1924te yatmt ve bir Amerikan bakannm normallik dedii duruma dn mmkn grnyordu. Aslnda
kresel bymeye dn denebilecek bir gelime vard. Bununla birlikte,
kuzey Amerikadaki iftiler de dahil, baz hammadde ve gda maddesi
reticileri, baz temel rnlerin fiyatlar ksa bir iyilemenin ardndan tek
rar aa doru ekildii iin zor durumda kaldlar. Grltl 1920ler
ABD iftileri iin bir altn a deildi. Ayrca Bat Avrupann byk
ksmnda isizlik artc biimde ve 1914 ncesi standartlara gre pa
tolojik olarak yksek kalmaya devam ediyordu. 1920lerin snma yl
larnda bile (1924-29) isizlik oran, Britanya, Almanya ve svete % 10
ile 12nin, Danimarka ve Norvete ise % 17-18in altna pek dmedi.
Sadece % 4 isizlik oranyla ABD tam istimle alan bir ekonomiye sa
hipti. Her iki olgu da ekonomide ciddi bir zayflama olduunu gs
teriyordu. Temel rn fiyatlarnn yava yava dmesi (giderek artan
byk stoklarla daha fazla dmesi nlendi), bu rnlere olan talebin re
tim kapasitesine ayak uyduramadn kantlyordu. Olduu kadaryla
snmann, genellikle, bu yllarda sanayilemi dnyay batan baa kap
layan uluslararas sermayenin muazzam miktarda ve dikkat ekici bi
imde Almanyaya akyla atelendiini gzden karmamalyz.
1928de dnya sermaye ihracatnn yaklak yarsn tek bana alan bu
lke, yars muhtemelen ksa vadeli olmak zere 20 ile 30 trilyon mark
arasnda borland (Arendt, s. 47; Kindleberger, 1986). Bu durum, Ame
rikan paras 1929dan sonra ekildii zaman grlecei gibi, Alman eko
nomisini bir kez daha son derece krlgan hale getirdi.
Bu durumda, dnya ekonomisinin birka yl sonra yeniden sorunlu
hale gelmesi, Bat dnyasnn Amerikal romanc Sinclair Levvisin Babbitfiyle (1920) tand kk kasaba Amerikasnn hayranlar dnda hi
kimse iin byk srpriz olmad. Aslnda Komnist Enternasyonal eko
nomik snmann zirvesinde yeni bir ekonomik krizi nceden grm,
bunun yeni devrimlere yol aacan ummutu -daha dorusu En

*) Balkanlarda ve Baltk devletlerinde hkmetler, enflasyon ne kadar ar


olursa olsun denetimi asla btnyle kaybetmediler.
111

ternasyonalin szcleri buna inanm ya da nanyor gibi yapmt. Ancak


kriz ksa sre iinde tam tersine yol at. Ne var ki, artk tarihi ol
mayanlarn bile bildii, New York Borsasnm 29 Ekim 1929da k
mesiyle balayan krizin olaanst evrenselliini ve derinliini, hi
kimse, en byk umutlar besleyen devrimciler bile beklemiyordu. Kriz
kapitalist dnya ekonomisini kn eiine getirdi. Ekonomik gs
tergelerde aa doru her hareket (daha astronomik bir art gsteren i
sizlik dnda) teki gstergelerdeki sapmay glendirerek dnya eko
nomisini tam bir ksr dngye srkledi.
Miletler Cemiyetinin hayranlk uyandran uzmanlan, kimse ne de
diklerine fazla dikkat etmese de, Kuzey Amerikan endstriyel eko
nomisinin, ksa sre iinde teki endstriyel lkeye, Almanyaya yaylan
(Ohlin, 1931) dramatik bir resesyona girdiini gzlemlediler. ABDnin
sanayi retimi 1929dan 1931e kadar te bir orannda azald. Alman
retimi de ayn oranda dt, ancak bunlar gene de lml oranlardr.
ABDde byk elektrik irketi Westinghouse 1929 ile 1933 arasnda his
selerinin te ikisini kaybederken, irketin net geliri iki yl iinde % 76
orannda azald (Schatz, 1983, s. 60). Temel mallann, hem gda mad
delerinin hem de hammaddelerin retiminde bir kriz vard. Bu maddelerin
daha nce stoklar sayesinde tutulan fiyatlar denetimsiz biimde dmeye
balad. ay ve buday fiyatlar te iki, ham ipek fiyatlar drtte ora
nnda dt. Bu gelime, Milletler Cemiyetinin 1931de hazrlad lis
tede yer alan, d ticaretleri sadece birka temel emtiaya bal olan l
keleri, Ajantin, Avustralya, Balkan lkeleri, Bolivya, Brezilya, (ngiliz)
Malaya, Kanada, ili, Kolombiya, Kba, Msr, Ekvator, Finlandiya, Ma
caristan, Hindistan, Meksika, Hollanda Dou Hint Adalan (imdiki En
donezya), Yeni Zelanda, Paraguay, Peru, Uruguay ve Venezuelay
kertti. zetle, bu gelime Depresyonu kelimenin tam anlamyla kresel
hale getirdi.
Batdan (ya da Doudan) gelen sismik oklara kar son derece du
yarl olan, Avusturya, ekoslovakya, Yunanistan, Japonya, Polonya ve
Byk Britanya ekonomileri de ayn derecede sarsld. Japon ipek en
dstrisi on be yl iinde, Birleik Devletlerdeki artk geici olarak or
tadan kalkan geni ve giderek byyen ipek orap piyasasna mal arz
etmek iin ktlarn e katlamt ve bu durumda Japon ipeinin % 90
112

Amerikaya gidiyordu. Bu arada Japon tarmsal retiminin teki byk


rn, pirincin fiyat da, Gney ve Dou Asyann btn byk prin re
tim mntkalarnda grld gibi, hzla dt. Bu arada buday fiyatlar
pirin fiyatlarndan daha fazla dt ve bu durumda buday daha ucuz
olduu iin pek ok doulunun bir rnden dierine yneldii sylenir.
Ne var ki, chapattis ve ehriye gibi buday rnlerinde grlen snma,
Burma, Fransz Hindiini ve Siam (imdiki Tayland) gibi pirin ihra
eden lkelerdeki iftilerin durumunu ktletirdi (Latham, 1981, s. 178).
iftiler fiyatlardaki d daha fazla rn yetitirip satarak karlamaya
altlar ve bu fiyatlarn daha da dmesine yol at.
Bununla birlikte smrge durumundaki kyl lkelerde bile, eker,
un, konserve balk ve pirincin Altn Kysna (imdiki Gana) ithalatnda
meydana gelen yaklak te ikilik dn de gsterdii gibi birileri za
rara urad. Bu srada Altn Kysnda, rr makinesi (gin) ithalatnda %
98 orannda meydana gelen dten baka, temelini kyllerin olu
turduu kakao piyasas da tamamen kmt (Ohlin, 1931, s. 52).
Tanmlar gerei retim aralar zerinde hibir denetimleri olmayan
ya da bunlara ulaamayanlar (doduklar kye dnp bir kyl ailesi ola
rak yaamadklar srece) yani cret karlnda alan erkekler ve ka
dnlar iin kn en nemli sonucu, hayal edilemeyecek, daha nce g
rlmemi lde ve hi kimsenin kestiremedii kadar uzun sreli isizlik
idi. kn en kt dneminde (1932-33) ngiliz ve Belikal i g
cnn % 22-23, svelilerin % 24, ABDlilerin % 27si, Avus
turyalIlarn % 29u, Norvelilerin % 31 i, DanimarkalIlarn % 32si ve
Alman iilerinin yaklak % 44 isiz kald. 1933'ten sonraki iyileme
srasnda bile, 1930lardaki ortalama isizliin Britanya ve svete % 1617nin ya da skandinavya, Avusturya ve ABDde % 20nin altna d
mediini de belirtmek gerekir. sizlii ortadan kaldrmay baaran yegne
Batl devlet, 1933 ile 1938 arasnda Nazi Almanyas oldu. Emekilerin
hayatnda bu kadar byk bir ekonomik felaket daha nce grlmemiti.
sizlik yardm da dahil sosyal gvenlik sisteminin ya ABDdeki gibi
hibir ekilde var olmamas ya da ge yirminci yzyl standartlarna gre,
zellikle uzun dnemli isizlik iin son derece yetersiz olmas, bu durumu
daha da dramatik hale getirdi. gvenliinin emeki halk iin bylesine
hayati bir sorun olmasnn nedeni budur: istihdamdaki (yani cretlerdeki)

korkun belirsizliklere, hastalk ya da kazaya ve yallkta parasz kalmak


gibi korkun bir akbete kar korunma. Emeki halkn, ocuklarn, creti
az da olsa gvenceli ve emeklilik hakk olan ilerde alrken grmeyi
hayal etmesinin nedeni budur. kten nce tamam sizlik Sigortas
kapsamna alnm bir lkede (Byk Britanya) bile, sistem, i gcnn %
60ndan daha azn kapsyordu; Bunun tek nedeni Britanyann 1920den
beri kitlesel isizlie uyum salamak zorunda kalm olmasyd. Av
rupann baka yerlerinde isizlik yardmna hak kazanm emeki halkn
oran (bu orann % 40m zerinde olduu Almanya dnda), sfrla drtte
bir arasnda deiiyordu (Flora, 1983, s. 461). stihdamdaki dal
galanmalara ya da evrimsel isizliin gelip geen nbetlerine alan halk,
i bulamadnda, kk tasarruflarn kaybettiinde ve mahalle bak
kalndaki kredisi tkendiinde umutsuzlua kaplyordu.
Dolaysyla Byk k, sanayilemi lkelerde yaayan insanlarn
byk ksm iin, kitlesel isizliin bu lkelerin siyaseti zerinde byk ve
yaralayc bir etki yaratmas anlamna geliyordu. Bu lkelerde yaayanlar
iin nemli olan, ekonomi tarihilerinin (aslnda mantkl biimde) ka
ntlayabildikleri gibi, istihdam edilen ulusal i gcnn en kt za
manlarda bile genellikle iyi durumda olmasyd, nk iki sava aras yl
larda fiyatlar dyor, zellikle gda maddesi fiyatlar en kt depresyon
yllarna kyasla daha da hzl dyordu. Bacalarndan duman ttmeyen,
artk ne elik retimi ne de gemi imalat yaplan yerleim blgelerindeki,
orba evlerindeki isizlerin, sorumlular lanetlemek iin bakentlere yap
tklar Alk Yrylerinin yaratt grntler o dnemin balca im
gesini oluturuyordu. Politikaclar da, k yllarnda neredeyse Nazi
Partisi kadar hzl, Hitlerin iktidara gelmesinden hemen nceki aylarda
daha da hzl byyen Alman Komnist Partisinin yelerinin % 85inin
isiz olduunu gzlemlemeyi baaramadlar (Weber, I, s. 243).
sizlik, hi de artc olmayan bir biimde, siyaset alannda derin ve
potansiyel olarak ldrc bir yara gibi algland. kinci Dnya Savanin
ortasnda Londrada kan Times'm bir editr Savatan hemen sonra,
diye yazyordu, isizlik bizim kuan en yaygn, en sinsi ve en rtc
hastal olmutur (Arndt, 1944, s. 250). Sanayileme tarihinde byle sz
ler daha nce asla yazlamazd. Bu szler Batl hkmetlerin sava sonras
siyasetleri hakknda uzun ariv aratrmalarndan ok daha aklaycdr.

114

Byk kn yol at felaket ve ynszlk duygusunun, ia


damlar, ekonomistler ve politikaclar arasnda kitleler arasndaki benzer
duygulardan daha byk olmas olduka gariptir. Kitlesel isizlik ve tarm
rn fiyatlarnda meydana gelen k onlara ar bir darbe indirdi,
ancak yoksul insanlar kendi mtevaz ihtiyalarnn karlanacan daima
umut edebildikleri iin bu beklenmedik hakszlklara siyasal bir zm
bulunacandan -solda ya da sada- kukular yoktu. Ekonomik konularda
karar alanlarn kehanetini bylesine dramatik hale getiren, eski liberal
ekonominin erevesi iinde herhangi bir zmn olmayyd. Onlar,
dolaysz, ksa vadeli krizleri karlamak iin, grdkleri kadaryla, gelien
bir dnya ekonomisinin uzun vadeli temelini zayflatmak zorunda kal
dlar. Dnya ticaretinin drt yl iinde (1929-32) % 60 orannda azald
bir srada devletler kendilerini ulusal piyasalarn ve paralarn dnya eko
nomisindeki kasrgaya kar korumak iin giderek ykselen engeller ku
rarken buldular. Bunun, dnya refahnn zerine dayandrlmas ge
rektiine inandklar ok tarafl dnya ticaret sisteminin ortadan
kaldrlmas anlamna geldiini gayet iyi biliyorlard. En ayrcalkl ulus
stats denilen byle bir sistemin temeli 1931 ile 1939 arasnda im
zalanan 510 ticaret anlamasnn nerdeyse % 60nda yok oldu ve geriye
olduka snrl bir uygulama kald (Synder, 1940).* Bu ne zaman sona
erecekti? Bu ksr dngden bir k var myd?
Aada kapitalizmin tarihindeki bu en yaralayc olayn dolaysz si
yasal sonularn ele alacaz. Ne var ki, bunun en nemli uzun dnemli
etkisini hemen ifade etmek gerekiyor. Tek bir cmleyle: Byk k
ekonomik liberalizmi yarm yzyl iin tahrip etti. 1931-32de Britanya,
Kanada, skandinavyann tamam ve ABD, daima uluslararas sabit
kurun temeli olarak grlen altn standardn terk ettiler ve 1936da kl
enin ateli taraftarlar, Belikallar, HollandalIlar ve nihayet Franszlar
da onlara katldlar.
1931de Byk Britanya neredeyse sembolik de
nebilecek biimde, 1840lardan beri ngiliz ekonomik kimliinin, Ame
*) En ayrcalkl ulus sz aslnda tad anlamn tam tersini ifade eder,
yani ticari partnere en ayrcalkl ulus olarak ayn artlarla muamele edi
lecektir -yani, hibir ulus en ayrcalkl olmayacaktr.
**) Klasik biimiyle altn standard bir para birimine, rnein bir dolarlk bank
nota belirli arlkta bir altn deeri verir ve banka gerektiinde dolan altnla
deitirir.

115

rikan Anayasasna gre de ABD siyasal kimliinin merkezini oluturan


serbest ticareti terk etti. Britanyann tek bir dnya ekonomisi iinde ser
best ticari ilem ilkelerinden vazgemesi o srada ulusal korunmaya gs
terilen genel eilimi ortaya koyar. Daha zgl olarak, Byk k, Ba
tl hkmetleri kendi devlet siyasetlerinde toplumsal kayglara ekonomik
kayglar karsnda ncelik vermeye zorlad. Bunun baanlamamas ha
linde ortaya kabilecek tehlikeler -solun ve Almanya ile baka lkelerde
grld gibi san radikallemesi- son derece tehdit ediciydi.
Bylece hkmetler artk tarm yabanc rekabete kar sadece gmrk
tarifeleriyle korumakla kalmadlar, daha nce tarife uyguladklar yerlerde
duvarlar daha da ykselttiler. Depresyon srasnda, fiyatlar gvence al
tna alarak, fazla rn satn alarak ya da 1933ten sonra ABDde ya
pld gibi iftilere retmemeleri iin deme yaparak tarm des
teklediler. Avrupa Topluluunun izledii Ortak Tanm Politikasnn
garip paradokslarnn kkenleri Byk ke kadar uzanr. 1970lerde
ve 1980lerde bu politika giderek daha az sayda iftinin yararland
destek nedeniyle Topluluku iflas etme tehlikesiyle kar karya brakt.
ilere gelince, savatan sonra tam istihdam yani kitlesel isizliin
ortadan kaldrlmas, reformdan geirilmi bir demokratik kapitalizm uy
gulayan lkelerde ekonomik siyasetin temeli haline geldi. Bu ka
pitalizmin, tek bana olmasa da en tannm peygamberi ve ncs n
giliz ekonomist John Maynard Keynes (1883-1946) idi. Srekli kitlesel
isizlii ortadan kaldrmak iin ne srlen Keynesi argman, siyasal ol
mann yan sra ekonomikti. Keynesiler, hakl olarak, tam istihdam du
rumunda iilerin elde ettikleri gelirlerin yaratmas gereken talebin dep
resyon geiren ekonomilerde en byk uyarc etkiyi yaratacan
savundular. Bununla birlikte, talebin arttrlmasna bylesine byk bir
ncelik verilmesinin nedeni -ngiliz hkmeti kinci Dnya Sava daha
bitmeden bu gr benimsedi- kitlesel isizliin siyasal ve toplumsal ola
rak patlayc olduuna inanlmasyd. Gerekten de k srasnda bu ka
ntlanmt. Bu inan ylesine glyd ki, yllar sonra kitlesel isizlik
geri geldiinde ve zellikle 1980lerin bandaki ar depresyon srasnda,
gzlemciler (bu kitabn yazan da dahil) byk bir gvenle toplumsal kanklk beklediler ve bir ey olmaynca ardlar (bk. blm 14).
Bu durum, kukusuz, Byk k srasnda, sonrasnda ve Byk
116

kn bir sonucu olarak alnan bir baka koruyucu nlemden t


ryd: modern refah sistemlerinin yerlemesi. Birleik Devletlerin Sos
yal Gvenlik Szlemesini 1935te kabul etmesi kimi artabilir? Sanayi
kapitalizminin gelitii lkelerde -Japonya, svire ve ABD gibi birka is
tisna ile- iddial refah sistemlerinin evrensel yaygnlna ylesine altk
ki, kinci Dnya Savandan nce modern anlamda ne kadar az refah
devleti olduunu unutuyoruz. skandinav lkelerinde bile bu uygulama
sadece balang aarnasndayd. Aslnda 1940lardan nce refah devleti
terimi de yoktu.
Byk kn yaratt sarsnt kapitalizmden grltl biimde
kopan tek lkenin bu krize bak olduu gereini gzler nne serdi.
Bu lke Sovyetler Birlii idi. Dnyann geri kalan ksm, en azndan li
beral Bat kapitalizmiuiurgunluk iindeyken, SSCB yeni be yllk plan
larla son derece hzl bir sanayilemeye gemiti. 1929dan 1940a kadar
Sovyet sanayi retimi kat artt. retim 1929da dnya imalat rn
lerinin % 5inden 1938de % 18ine ykselirken, ayn dnemde ABD,
Britanya ve Fransann ortak pay dnya toplamnn % 59undan %
52sine dt. Dahas, bu lkede isizlik yoktu. Bu kazanmlar, 1930-35
yllarnda Moskovaya kk ama etkili bir sosyo ekonomik turist akn
da dahil btn ideolojilerden yabanc gzlemcileri, Sovyet ekonomisinin
gzle grlebilir ilkellii ve etkisizlii ya da Stalinin kolektifletirme ve
kitlesel bask uygulamalarnn amanszl ve vahiliinden daha fazla et
kiledi. Anlamaya altklar ey SSCBdeki gelimeler deil, kendi eko
nomik sistemlerinin k, Bat kapitalizminin urad baarszln
derinlii idi. Sovyet sisteminin esrar neydi? Bu sistemden ne
renilebilirdi? Rusyann be yllk planlarm artran, plan ve plan
lama szleri siyaset alannda kulaktan kulaa yaylmaya balad. Sosyal
demokrat partiler, Belika ve Norvete grld gibi, plan anlayn
benimsediler. En sekin ve saygdeer ngiliz kamu grevlilerinden ve
Dzenin dayanaklarndan biri olan Sir Arthur alter, eer lke ve dnya
Byk kn ksr dngsnden kurtulacak idiyse planl bir toplumun
elzem olduunu kantlamak iin Recovery balkl bir kitap yazd. teki
ngiliz orta yolcu kamu grevlileri ve memurlar PEP (Siyasal ve Eko
nomik. Planlama) denilen tarafsz bir dnce retme merkezi (think-tank)
kurdular. Gelecein babakan Harold Macmillan (1894-1986) gibi mu
hafazakr siyaset adamlar bizzat planlama anlaynn szcln
117

yaptlar. Naziler bile bu fikri kendilerine mal ettiler ve Hitler 1933te bir
Drt Yllk Plan yrrle koydu. (Nazilerin 1933ten sonra kle
baa kmay baarmalar, bir sonraki blmde ele alnacak nedenlerden
tr uluslararas alanda pek az yank uyandrmt.)
II
Kapitalist ekonomi iki sava aras dnemde neden ilemedi? ABDnin
durum bu soruya verilecek yantn nemli bir parasn oluturur. Sava
ve sava sonras Avrupada meydana gelen kopukluklar ya da en azndan
Avrupann sava lkeleri ksmen bu lkedeki ekonomik sorunlardan so
rumlu tutulabildiyse de, ABD kararl bir tutumla ama ksa sreli katld
savan hep ok uzanda olmutu. kinci Dnya Savanda olduu gibi
Birinci Dnya Sava srasnda da ekonomisinin kesintiye uramamas bu
lkeye byk yarar salad. Daha 1913te ABD, dnyann en byk eko
nomisi haline gelmiti ve toplam sanayi ktsnn te birini retiyordu.
Bu kt miktar Almanya, Byk Britanya ve Fransa toplamnn sadece
biraz altndayd. 1929da ABD dnya toplam ktsnn % 42den faz
lasn retirken, Avrupadaki sanayi gc iin bu toplam % 28in biraz
altndayd (Hilgerdt, 1945, Tablo 1.14.) Bu gerekten artc bir saydr.
Somut olarak belitmek gerekirse, 1913 ile 1920 arasnda ABD elik re
timi yaklak drtte bir orannda artarken, dnyann geri kalan ksmnda
elik retimi yaklak te bir orannda dt. (Rostow, 1978, s. 194,
Tablo III. 33) zetle Birinci Dnya Sava bittikten sonra ABD pek ok
bakmdan uluslararas alanda baat bir ekonomiye sahipti. kinci Dnya
Savandan sonra bir kez daha ayn duruma geldi. Byk k bu s
tnl geici olarak kesintiye uratt.
Ayrca sava ABDnin dnyann en byk sanayi gc olarak sahip
olduu konumu sadece glendirmekle kalmam, ayn zamanda onu dn
yann en byk alacakls haline getirmitir. Sava srasnda ngilizler k
resel yatrmlarnn drtte birini, esas olarak sava gereleri satn almak
iin satmak zorunda kaldklar ABDdeki yatrmlarn kaybetmilerdi;
Franszlar kendi yatrmlarnn yaklak yarsn Avrupadaki devrim ve
k nedeniyle kaybetmilerdi. Bu arada savaa borlu bir lke olarak
balayan Amerikallar sava uluslararas bor veren balca lke olarak
118

bitirdiler. ABD ticari ilemlerini Avrupada ve bat yarkrede yo


unlatrd iin (ngilizler o srada hl Asya ve Afrikann en byk
yatrmclaryd) Avrupa zerindeki etkileri belirleyici oldu.
zetle ABD olmadan dnya ekonomik krizine hibir aklama ge
tirilemez. Bu lke her eye ramen, hem 1920lerde dnyann nde giden
ihracat ulusu, hem de Byk Britanyann ardndan nde giden ithalat
ulusuydu. Hammadde ve gda maddelerine gelince, ABD ticareti en ok
gelimi on be ulusun btn ihra rnlerinin yaklak % 40n ithal edi
yordu. Bu olgu, buday, pamuk, eker, kauuk, ipek, bakr, kalay ve
kahve gibi emtialarn reticileri zerinde krizin yaratt feci etkiyi uzun
yoldan aklar (Lary, s. 28-29). Ayn nedenle ABD de kn balca
kurban olacakt. 1929 ile 1932 arasnda ithalat % 70 orannda derken,
ihracat da ayn oranda dt. Dnya ticareti 1929dan 1939a kadar te
birden daha az daralrken, ABDnin ihracat neredeyse yar yarya kt.
Bu, kken bakmndan daha ok siyasal olan sorunun kesinlikle Av
rupalI olan kklerini azmsamak deildir. Versailles Bar Konferansnda
(1919) Almanya savan maliyeti ve galip gelen glere verdii zararn
tazminat olarak byk ama kesinlikle belirlenmemi miktarlarda
deme yapmak zorunda brakld. Bu uygulamay hakl karmak iin
bar antlamasna bir madde eklenmiti. Buna gre Almanya savatan tek
bana sorumlu tutuluyordu (sava sular maddesi). Bu iddia hem ta
rihsel olarak kukuluydu hem de bunun Alman ulusalclna verilen bir
armaan olduu grld. Almanyann yapaca demelerin bu lkenin
deme kapasitesine gre saptanmasn neren ABD ile savan btn ma
liyetini geri almakta srar eden teki Mttefikler - esas olarak Franszlararasnda yaplan bir uzlama sayesinde Almanyann deyecei miktar
azaltld. Onlarn ya da en azndan Fransann esas amac, Almanyay
zayf durumda tutmak ve ona bask yapabilmek iin bir araca sahip ol
makt. 1921 de miktar 132 milyar altn mark, yani 33 milyar dolar olarak
belirlendi, ki herkes bunun bir fantezi olduunu biliyordu.
Tazminatlar bitmek bilmeyen tartmalara, periyodik krizlere ve
Amerikan gzetimi altnda anlamalara yol at, nk ABD, eski Mt
tefiklerinin honutsuzluuna ramen, Almanyann onlara olan bor
larnn oluturduu sorunu, sava srasnda onlarn Washingtona olan
borlarnn oluturduu sorunla ilikilendirmek istiyordu. Bu borlarn
119

miktar neredeyse Almanyadan talep edilen ve 1929da bu lkenin top


lam ulusal gelirinin bir buuk katma ulaan miktarlar kadar lgncayd.
ngilizlerin ABDye olan borlan Britanyann ulusal gelirinin neredeyse
yansna, Franszlann borlar ise te ikisine ulayordu (Hill, 1988, s.
15-16). 1924de hazrlanan Dawes Plan Almanyann yllk olarak de
yecei miktar belirledi; 1929da hazrlanan Young Plan deme plann
deitirdi ve aynca Baselde (svire) kinci Dnya Savandan sonra o
alacak uluslararas mali kurumlann ilkinin, Bank of International Settlementm kurulmasn salad. (Bu kitap yazlrken banka hl faaliyetini
srdrmektedir.) Pratik nedenlerden tr gerek Almanlarn gerekse mt
tefiklerin btn demeleri 1932de durduruldu. Sadece Finlandiya
ABDye olan sava borlarn dedi.
ki sorunu ayrntlarna girmeden ele almak gerekiyor. Birincisi, n
giliz heyetinin kdemsiz bir yesi olarak katld Versailles konferansna
The Economic Consequences of the Peace (Bann Ekonomik Sonulan)
(1920) balkl ar bir eletiri yazan gen John Maynard Keynesin be
lirttii nemli bir gr vard. Keynes, Alman ekonomisinin restorasyonu
gerekletirilmedike, diyordu, Avrupada istikrarl bir uygarlk ve eko
nominin restorasyonu imknsz olacaktr. Franszlann kendi g
venlikleri uruna Almanyay zayf durumda tutma siyasetleri ters etki
yaratacakt. Aslnda Franszlar, Almanlarn demeyi reddettikleri ba
hanesiyle 1923te Bat Almanyann sanayi blgesini ksa bir sre iin
igal ettikleri srada bile, kendi siyasetlerini dayatamayacak kadar zayf
durumdaydlar. Sonunda Franszlar 1924ten sonra Alman ekonomisini
glendiren bir Alman icra siyasetini sineye ekmek zorunda kaldlar.
Ancak, kincisi, tazminatlarn nasl denecei sorunu vard. Almanyay
zayf durumda tutmak isteyenler (aklc biimde) cari retimden gelen
mallar ya da Alman ihracat rnlerinin gelirinden ok nakit istiyorlard,
aksi halde Alman ekonomisi rakiplerinin karsnda glenebilirdi. As
lnda onlar Almanyay ar borlarn altna girmeye zorladlar. Bylece
tazminatlar 1920lerin ortasndaki muazzam (Amerikan) borlarndan sa
lanan paralarla denecekti. Bu durum Almanyann rakipleri iin ek bir
avantaj salyordu. Bu sayede Almanya d ticaret dengesini salayacak
ekilde ihracatn arttracak yerde daha ok borlanacakt. Aslnda Al
manyann ithalat artyordu. Ne var ki, grdmz gibi anlamann ta
mam hem Almanyay hem de Avrupay, krizden nce balayan ve 1929
120

Wall Street Krizinden sonra kapanan Amerikan borlarna, bor mik


tarlarndaki azalmaya kar ok duyarl hale getirdi. Olduka zayf olan
tazminatlar tasars k srasnda tamamen geersiz hale geldi. O za
mana kadar bu demelerin sonucu Almanya ya da dnya ekonomisi ze
rinde hibir olumlu etki yaratmamt, nk dnya sistemi btnln
kaybederek dalm ve bylece 1931-33 yllarnda uluslararas demeler
iin yaplan btn anlamalar geersiz kalmt.
Ne var ki, Avrupada sava ve sava sonras kesintiler ve siyasal so
runlar iki sava arasnda yaanan ekonomik kn iddetini ancak ks
men aklayabilir. Ekonomik adan bu duruma iki ekilde bakabiliriz.
lk bakta ABD ile dnyann geri kalan ksm arasndaki gelime si
metrisizliinden tr uluslararas ekonomide arpc ve byyen bir den
gesizlik grlr. Dnya sisteminin ilemedii ne srlebilir, nk
1914ten nce bu sistemin merkezini oluturan Byk Britanyann ak
sine ABD, dnyann geri kalan ksmna fazla ihtiya duymuyordu ve bu
nedenle, gene dnya demeler sisteminin pound sterline dayal olduunu
bilen ve onu istikrarl durumda tutmak iin gerekeni yapan Byk Bri
tanyann aksine ABD, kresel dzeyde istikrar kazandrc bir unsur ola
rak davranma zahmetine katlanmad. ABDnin dnyaya fazla ihtiyac
yoktu, nk Birinci Dnya Savandan sonra, baz hammaddeler d
nda her zamankinden daha az sermaye, i gc ve (greli olarak) daha
az emtia ithal etmesi gerekiyordu. hracat, uluslararas alanda nemli ol
makla birlikte -Hollywood uluslararas sinema piyasasn fiilen tekelletirmiti- ulusal gelire herhangi bir baka sanayi lkesine kyasla ok
daha az katkda bulunuyordu. ABDnin dnya ekonomisinden bu ekilde
ekilmesinin ne kadar nemli olduu tartlabilir. Ne var ki, k bu
ekilde aklamann, 1940larda ABDli ekonomistleri ve politikaclar et
kiledii ve Washingtonn 1945ten sonra dnya ekonomisinin istikrar
iin sava yllarnda sorumluluk yklenmeye ikna olmasna yardmc ol
duu gayet aktr (Kindleberger, 1973).
Depresyon konusunda ikinci perspektif, dnya ekonomisinin uzun s
reli bir byme iin yeterince talep oluturmay baaramamas zerinde
sabitleir. Grdmz gibi, iftiliin fiilen depresyon iinde olduu ve
parasal cretlerin, byk caz ann yaratt efsanenin tam tersine dra
matik biimde ykselmedii ve ekonomik snmann son lgn yllarnda
121

fiilen durgunlat ABDde bile, 1920lerde yaanan refahn temelleri za


yft (Historical Statistics of the USA, I, s. 164, Tablo D722-727). Serbest
piyasa snmalarnda sk sk olduu gibi, bu kez de olan ey, cretler ge
rilerken krlarn oransz biimde ykselmesi ve zenginlerin ulusal pas
tadan daha byk bir dilim almalaryd. Ancak kitlesel talep Henry
Fordun en enerjik dneminde sanayi sisteminin hzla artan retkenliine
ayak uyduramyordu. Sonu, ar retim ve speklasyon oldu. Bu da
kn tetiini ekti. Bu konuyu hl tartmaya devam eden tarihilerin
ve ekonomistlerin argmanlar ne olursa olsun, hkmet siyasetlerine
byk ilgi duyan adalar, talebin zayflndan bir kez daha derin bi
imde etkilendiler. John Maynard Keynes de bunlardan biriydi.
k geldiinde, hi kukusuz ABDde ok daha iddetli oldu, nk
talebin yavalayarak artmas muazzam bir art gsteren tketici kre
disiyle glendirilmiti. (1980lerin sonunu hatrlayan okurlar kendilerini
benzer bir lkede bulabilirler.) Gayri menkul alannda meydana gelen spe
klatif snmadan etkilenen bankalar, hayalperest iyimserlerin ve fnans
dolandrclarnn her zamanki yardm sayesinde, Byk flastan nceki
birka yl en yksek noktaya ulamlar, batk borlarla yklenmiler,
yeni konut kredisi vermeyi ya da mevcut kredileri yeniden finanse etmeyi
reddetmilerdi. Bu durum binlerce bankann iflas etmesini engellemedi.
Bu arada (1933te) ABDdeki btn konut ipoteklerinin yaklak yarsnn
karl zamannda denmemiti ve gnde bin kadar mlk mal sahibinin
elinden alnyordu (Miles et al., 1991, s. 108). Ksa ve orta vadeli kre
dilerde 6 milyar 500 milyon dolarlk toplam kiisel borcun 1 milyar 400
milyonu sadece otomobil alclarna aitti (Ziebura, s. 49). Ekonomiyi bu
kredi snmas karsnda ok daha krlgan hale getiren ey, tketicilerin
aldklar kredileri ancak geinmelerini salayacak, dolaysyla fazla elas
tik olmayan, gda maddesi, giyim eyas gibi geleneksel kitlesel tketim
mallan satn almak iin kullanmamalar idi. Ne var ki, yoksul bir kii bak*)

1920lerin psikolog Emile Couenin (1857-1926) on yl olmas bouna de


ildi. Coub Her gn her bakmdan daha iyiye gidiyorum, slogann srekli
tekrarlayarak kiinin kendi kendisine iyimserlik telkin etmesini poplerletirmiti.
**) A BD nin bankaclk sistemi ulusal apta ubeler sistemine dayanan Avrupa
tarz dev bankalara izin vermiyordu ve bu nedenle grece zayf durumda
yerel ya da en iyi durumda eyalet dzeyinde faaliyet gsteren bankalardan
ibaretti.

122

kalda satlan mallara olan talebini belirli bir noktann altna indiremez ve
kiinin geliri iki katna kmadka talep de iki kat artmaz. Bunun yerine
insanlar modern tketim toplumunun, o srada ABDnin ncln yap
t dayankl tketim mallarn satn aldlar. Ancak araba ve ev alm g
nll olarak ertelenebilirdi ve her durumda bunlar, ok yksek bir talep
elastikiyetine sahip mallard.
Bylece, krizin ksa srecei bekleniyorsa ve gelecee olan gven
azalmamsa, byle bir krizin yarataca etki ok iddetli olabiliyordu. Ni
tekim ABDde otomobil retimi 1929 ile 1931 arasnda yanya dt ya
da daha alt dzeyde, yoksul halk iin gramofon pla retimi (rk plak
lar ya da caz plaklar siyahlara hitap ediyordu) bir sre iin fiilen durdu.
zetle, demiryollarnn ya da daha etkili gemilerin ya da elik ve ma
kinelerin -maliyetleri azaltr- dnda, yeni rnlerin ve hayat tarznn
hzla yaylmas iin, yksek ve artan bir gelir dzeyi ile byk bir ge
lecee gven duygusu gerekliydi. (Rostovv, 1978, s. 219). Ancak k
mekte olan ey tam da budur.
En kt evrimsel k bile er ya da ge sona erer. 1932den sonra
,en ktsnn getiini gsteren ak belirtiler giderek ortaya kt. As
lnda baz ekonomiler ne atldlar. Japonya ve daha lml bir lde
sve, 1930larm sonunda k ncesi retim dzeylerinin neredeyse iki
katna ulatlar ve 1938de Alman ekonomisi (talyan ekonomisi deilse
de) 1929un % 25 zerindeydi. ngilteredeki gibi hareketsiz ekonomiler
bile pek ok dinamizm belirtisi gsterdi. Ancak beklenen ykseli ger
eklemedi ve dnya depresyon iinde kalmaya devam etti. Bu durum en
ak biimde btn ekonomilerin en by olan ABDde grld, nk
Bakan F. D. Rooseveltin New Deal gereince ekonomiyi harekete
geirmek iin yaplan eitli deneyler -zaman zaman tutarsz biimdeekonomide bekleneni vermedi. 1937-38de, 1929'da grlenden ok daha
lml lekte yaanan bir baka ekonomik knty gl bir ykseli
zledi. Amerikan endstrisinin nc sektr, otomobil retimi, asla
1929daki zirveye ulamad. Otomobil endstrisi 1938de 1920dekinin
biraz daha tesindeydi (Historical Statistics, II, s. 716). 1990lardan geriye doru baktmzda zeki yorumcularn ktmserlii bizi artr. Ye
tenekli ve parlak ekonomistler kapitalizmin geleceini bir durgunluk eko
nomisi olarak gryorlard. Keynesin Versailles Bar Antlamasna

123

kar yazd brorde nceden belirtilen bu gr, kten sonra


ABDde doal olarak popler hale' geldi. Olgun bir ekonominin durgun
bir ekonomi haline gelme eilimi gstermemesi mi gerekiyordu? Avus
turyalI ekonomist Schumpeter bir baka ktmser kapitalizm tehisinin
savunucusu olarak yle diyordu: Her uzun ekonomik hastalk d
neminde ekonomistler, btn teki insanlar gibi yaadklar dnemin ha
vasna kaplarak, depresyonun yerletiini gsteriyormu gibi grnen te
orileri nerirler (Schumpeter, 1954, s. 1172). 1973ten Ksa Yirminci
Yzyln sonuna kadar sren dneme eit bir uzaklktan bakan tarihiler,
dnya kapitalist ekonomisinde genel bir depresyon ihtimalini tahayyl
etme konusunda srarla duraksanmas karsnda da ayn derecede a
racaklardr.
Btn bunlara ramen 1930lar, endstride, rnein plastik rnlerin
gelitirilmesinde nemli teknolojik icatlarn yapld bir on yl oldu. As
lnda, tek bir alanda - elence ve daha sonra medya denilen alan- iki
sava aras yllar, en azndan Anglo-Sakson dnyada, modem rotogravrle resimlenen basn dnda, kitlesel radyo kullanmnn zaferiyle,
Hollyvvood sinema endstrisiyle byk bir atlma tank oldu (bk. blm
6). Kitlesel isizliin hkm srd gri kentlerde dev sinema binalarnn
d saraylar gibi ykselmesi belki de o kadar artc deildir, nk si
nema biletleri ok ucuzdu ve o zaman da isizlikten orantsz biimde et
kilenen en yallarn yan sra en gen olanlarn da bo zamanlan vard ve
sosyologlarn gzlemledikleri gibi, depresyon srasnda evli ifler ortak
bo zaman faaliyetlerini muhtemelen gemie gre daha ok pay
lamaktaydlar (Stouffer, Lazarsfeld, s. 55, 92).
III
Byk k, entelektellerin, eylemcilerin ve sradan yurttalarn,
iinde yaadklar dnyada baz eylerin temelden yanl olduu inan
larn dorulad. Bu konuda ne yaplabileceini kim biliyordu? Sadece
kendi lkelerinde otorite olan birka kii. Sekler liberalizmin ya da ge
leneksel inancn geleneksel seyir aralaryla ve ondokuzuncu yzyln de
nizlerinde kullanlan deniz haritalaryla yola koyulanlara artk kesinlikle
gvenilmiyordu. Yaadklar kn uygun biimde yrtlen bir serbest

124

piyasa toplumunda olamayacam, nk (erken ondokuzuncu yzylda


yaayan bir Franszn ismini alan bir ekonomi yasasna gre) ar re
timin artk mmkn olmadn byk bir aklkla kantlayan eko
nomistlere, ne kadar parlak olurlarsa olsunlar, artk gvenilebilir miydi?
rnein 1933te, tketici talebinin ve dolaysyla tketimin depresyon s
rasnda dmesi halinde, yatrmlar tevik etmek iin faiz oranlarn d
rmek gerektiine, bylece artan yatrm talebinin daha kk tketici
talebinin brakt boluu tam olarak dolduracana inanmak kolay de
ildi. sizlik artarken kamu ilerinin istihdam hibir ekilde art
trmayacana, nk bunlara harcanan parann ancak zel sektrden saptrlabileceine ve bu yaplmad taktirde zel sektrn daha fazla
istihdam yaratacana inanmak (Britanya Hazine Bakanlnn grnte
yapt gibi) mmkn grnmyordu. Ekonominin sadece kendi haline
braklmasn tavsiye eden ekonomistlerin, deflasyoner politikalarla altn
standardn koruma dnda ilk drtleri mali ortodoksiye sarlmak, bt
eleri dengelemek, maliyetleri ksmak olan hkmetlerin, ekonomiyi
daha iyiye gtremedikleri aka grlyordu. Aslnda, depresyon
devam ederken, bu ekonomistlerin ve hkmetlerin depresyonu daha da
ktletirmekte olduklar, en azndan, gelecek krk yln en nemli eko
nomisti olan J. Maynard Keynes tarafndan gl bir biimde ne s
rld. Byk k yllarn yaayan bizler, o zamanlar bylesine ak
biimde itibar kaybetmi olan saf anlamda serbest piyasa ortodoksilerinin,
ge 1980lerin ve 1990lann bir kez daha anlalamayan ve stesinden gelinemeyen kresel depresyon dnemine nasl hkim olduunu anlamann
neredeyse imknsz olduunu gryoruz. Gene de bu garip fenomen bize,
bu durumun rnekledii, tarihin nemli bir karakteristiini ha
trlatmaldr: ekonomi teorisyenlerinin ve uygulayclarnn inanlmaz bel
lek yetersizlikleri. Bu ayn zamanda toplumun, kendi yurttalarnn unuthak istedikleri eyi profesyonelce hatrlatan tarihilere ne kadar ihtiyac
Olduunu da canl bir biimde gzler nne serer.
Her durumda, bir ekonomiye giderek dev anonim irketler hkim ol
duunda bir serbest piyasa ekonomisi olan ey tam rekabet terimini
anlamsz hale getirdi ve Kari Marx eletiren ekonomistler, onun, en azn-"
dan sermayenin artan younlamas kehanetinde hakl olduunu gz
lemleyebildiler (Leontiev, 1977, s. 78). Ondokuzuncu yzyl serbest re
kabet ekonomisinin iki sava aras kapitalizmine hi benzemediini

125

grmek iin Marksist olmak ya da Marxn grlerine ilgi duymak ge


rekmiyordu. Aslnda, Wall Street krizinden hemen nce, zeki bir svireli
bankac, ekonomik liberalizmin (ve buna 1917 ncesi sosyalizmi de ek
liyordu) evrensel programlar olarak muhafaza edilmesinde yaanan ba
arszln, otokratik ekonomilere -faist, komnist ya da ortaklarndan
bamsz byk anonim irketlerin denetimindeki ekonomiler- ynelii
akladn gzlemledi (Somary, 1929, s. 174, 193). Ve 1930larn so
nunda serbest piyasa rekabetinin liberal ortodoksileri o kadar uzaktayd ki,
dnya ekonomisi bir piyasa sektr, bir hkmetleraras sektr (bunun
iinde yer alan, Japonya, Trkiye, Almanya ve Sovyetler Birlii gibi planl
ya da denetimli ekonomiler ticari ilikileri kendi aralarnda yrtyorlard)
ve ekonominin belirli kesimlerini dzenleyen kamusal ya da yar-kamusal
bir uluslararas sektrden (rnein, uluslararas emtia anlamalar) oluan
l bir sistem olarak grlebilirdi (Staley, 1939, s. 231).
Bu durumda, Byk kn hem siyaset hem de kamusal dnce
zerinde yaratt etkilerin dramatik ve dolaysz olmas artc deildir.
ster ABD Bakan Herbert Hooverinki gibi (1928-32) sada, ister Bri
tanya ve Avustralyann ii hkmetleri gibi solda olsun, byk felaket
srasnda iktidarda olan her talihsiz hkmetin bana ayn ey geldi. De
iim her zaman Latin Amerikadaki gibi dolaysz olmad. Burada, 193031de on iki lke, onu askeri darbeyle olmak zere hkmet ya da rejim
deitirdi. Bununla birlikte, 1930larm ortasnda, kriz ncesinde izledii
siyasetler nemli lde deimemi sadece birka devlet vard. Avrupa
ve Japonyada, 1932de sosyal demokrat ynetimin ellinci ylna girdii
skandinavya ve Burbon monarisinin 1931de mutsuz ve ksa mrl bir
cumhuriyete dnt spanya dnda, saa doru arpc bir hareket
oldu. Bu konu bir sonraki blmde ele alnacak, ancak imdilik unu be
lirtmek gerekir ki, iki byk askeri gte -Japonya (1931) ve Almanya
(1933)- ulusalc, sava yanls ve fiilen saldrgan rejimlerin neredeyse e
zamanl olarak zafer kazanmas Byk Depresyonun en uzun vadeli ve
uursuz siyasal sonucunu oluturdu. kinci Dnya Savann kaplan
193 l de ald.
Radikal san gc, en azndan kn en kt dneminde devrimci
solun grlmemi biimde gerilemesi yznden daha da artt. Komnist
EnternasyonaPin bekledii gibi toplumsal devrimin bir baka aamasn

126

balatmaktan ok uzak olan Depresyon, SSCBnin dnda uluslararas


komnist hareketi beklenmeyen bir gszlk durumuna indirgedi. Bu,
itiraf edildii gibi, bir lde Kominternin intihar siyasetinden tryd.
Komintem, sadece Almanyadaki Nasyonal Sosyalizm tehlikesini fena
halde azmsamakla kalmad, stelik sosyal demokrat ve ii partilerinin
(sosyal faist olarak betimleniyorlard)* temsil ettii rgtl ii ha
reketlerini ba dman ilan ederek, gemie bakldnda inanlmaz g
rlen sekter bir tecrit politikas izledi. 1934te, krsal gerilla slerinden
srlen inli komnistlerin bile uzak ve gvenli bir snaa doru Uzun
Yrye koyulan bir bezginler kervanndan baka bir ey olmad bir
srada, Moskovann bir zamanlar dnya devrimi iin umut balad r
gtten ve Hitlerin o zamana kadar Entemasyonalin en byk ve gelien
seksiyonu olan Alman KPsini (KDP) tahrip etmesinden sonra, ister legal
ister illegal olsun nemli bir rgtl uluslararas devrimci hareketten ge
riye pek az ey kald grld. Faist talyada, Romaya Yryten on
yl sonra ve uluslararas k derinleirken, Mussolini, yldnm kut
lamalar nedeniyle hapisanedeki baz komnistleri serbest brakacak
kadar gven duyuyordu (Spriano, 1969, s. 397). Bu durum birka yl iin
de tamamen deiecekti (bk. blm 5). Ancak Avrupadaki btn ge
limeler bakmndan, kn dolaysz sonucunun, toplumsal dev
rimcilerin beklediklerinin tam tersi olduu gerei deimez.
Solun bu ekilde zayflamas, sadece komnist kesimle snrl da de
ildi, nk Hitlerin zaferiyle birlikte Alman Sosyal Demokrat Partisi ta
mamen ortadan kalkarken, Avusturya sosyal demokrasisi bir yl sonra
ksa bir silahl direniin ardndan dald. ngiliz i Partisi, 1931de,
kn ya da daha ok ondokuzuncu yzyln ekonomik ortodoksisine
duyduu inancn kurban olmutu ve bu partinin 1920den beri yelerinin
yansn kaybeden sendikalar 1913e kyasla daha zayftlar. Avrupa sos
yalizminin byk ksm keye skmt.
Ne var ki Avrupann dnda durum farklyd. ABD yeni Bakan
Franklin D. Rooseveltin ynetimi (1933-45) altnda daha radikal bir New
*). Bu konuda o kadar ileri gidildi ki, 1933te Moskova, Italyan komnist nder
P. Togliattinin, sosyal demokrasinin hi olmazsa talyada ba tehlike ola
rak grlmemesi eklindeki nerisini geri ekmesi iin srar etti. O srada
Hitler fiilen iktidara gelmiti. Komintem 1934e kadar izgisini de
itirmedi.

127

Deal deneyimi yaarken ve Meksika, Bakan Lzaro Cardenas (1934-40)


ynetiminde erken Meksika devriminin zgn dinamizmini zellikle
tarm reformu meselesinde yeniden canlandrrken, Amerika ktasnn
kuzey kesimleri dikkat ekici biimde sola kayd. Kanadann krizin vur
duu krsal kesimlerinde gayet gl sosyo/politik hareketler ykseldi.
Social Credit ve Cooperative Commonwealth Federation (gnmzde
Yeni Demokratik Parti) 1930larm ltlerine gre solda yer alyorlard.
Latin Amerikann geri kalan ksmnda kn siyasal etkisini ni
telendirmek kolay deildir, nk buradaki hkmetler ya da ynetimdeki
partiler, ihracat rnlerinin dnya fiyatlarndaki k mali yaplarn bo
zarken kukalar gibi dtlerse de, hepsi ayn ynde dmedi. Gene de
bunlar, ksa sreli de olsa sadan ok sola doru dtler. Arjantin uzun
bir sivil ynetim dneminden sonra askeri hkmet dnemine girdi; ve
General Uriburu (1930-32) gibi faist zihniyetli nderler ksa srede ber
taraf edildiler. Ancak lke Saa doru kayd. Gene de bu geleneksel bir
sa idi. te yandan ili, k, General Pinochet dneminden nce na
diren grlen asker devlet bakan-diktatrlerinden birini, Carlos Ibanezi
(1927-31) devirmek iin kulland ve frtna gibi sola kayd. 1932de ili,
heybetli bir ismin, Albay Marmaduke Groveun ynetiminde ksa sreli
bir Sosyalist Cumhuriyet ynetiminden geti ve daha sonra Avrupa mo
deline uygun baarl bir Halk Cephesi gelitirdi (bk. blm 5). Bre
zilyada k, 1889-1930un oligarik eski cumhuriyetinin sonu oldu ve
en iyi ekilde ulusalc-poplist olarak betimlenen Getulio Vargas ik
tidara getirdi (bk. sayfa 135). Vargas lkesinin tarihine yirmi yl kadar
hkim oldu. Peru, yeni partilerin en gls olan American Popular Revolutionary Alliance (APRA- Amerikan Devrimci Halk ttifak) -Bat yar
krede ii snfn temel alan Avrupa tipinde birka baarl kitle par
tisinden biri - devrimci mcadelesinde baarszla uramasna ramen
(1930-32), ok daha belirgin biimde sola kayd. Kolombiyada meydana
gelen deiiklik daha belirgin biimde sola doruydu. Liberaller Rooseveltin New Dealinden olduka etkilenen reformcu bir devlet ba
tannn ynetimi altnda neredeyse otuz yl sren muhafazakr y
netimden sonra iktidar devraldlar. Radikal deiiklik Kbada ok daha
dikkat ekiciydi. Rooseveltin greve balamas ABDnit himayesindeki
*)

128

tekiler ili ve Kba Komnist Partileri idi.

bu uzak kyda yaayanlarn, nefret edilen ve nceki Kba standartlarnda


bile grlmemi biimde yoldan km bir devlet bakann de
virmelerine izin verdi.
Dnyann geni smrge kesiminde k anti-emperyalist faaliyette
dikkat ekici bir arta yol at. Bunun nedeni ksmen smrge eko
nomilerinin baml olduu emtia fiyatlarnn (ya da en azndan kamu m
liyelerinin ve orta snflarnn) kmesi, ksmen de bizzat metropol l
kelerin, bu trden siyasetlerin kendi smrgeleri zerinde yaratt
etkilere bakmakszn, kendi tarmlarn ve istihdamlarn korumak iin
aceleci davranmalaryd. zetle, ekonomik kararlan i faktrler ta
rafndan belirlenen Avrupa lkeleri uzun vadede imparatorluklann re
tici karlannn snrsz karmaklyla birarada tutamyorlard (Holland,
1985, s. 13) (bk. blm 7).
Bu nedenle, smrge dnyasnn byk ksmnda k yerel d
zeyde siyasal ve toplumsal honutsuzluun balangcn belirledi. Bu ho
nutsuzluk, ulusalc siyasal hareketlerin kinci Dnya Sava sonrasna
kadar olumad yerlerde bile, (smrge) hkmetine ynelebiliyordu.
Gerek (ngiliz) Bat Afrikas ve gerekse Karaiblerde toplumsal hu
zursuzluk artk su yzne kyordu. Bu honutsuzluk dorudan yerel ih
racat rnlerinin (kakao ve eker) krizinden kaynaklanyordu. Ne var ki,
depresyon yllar anti-smrge ulusal hareketlerin gelitii lkelerde bile,
zellikle siyasal ajitasyonun kitlelere ulat yerlerde, atmann kes
kinlemesine yol at. Bunlar, gene de, Msrda Mslman Kardelerin
(1928de kuruldu) gelitii, Hintli kitlelerin Gandi tarafndan ikinci kez
seferber edildii (1931) yllard (bk. blm 7). 1932 rlanda seimlerinde
De Valeranm bakanl altnda cumhuriyeti amlann kazandklar za
feri de belki ekonomik ke gecikmi bir anti-smrge tepki olarak
grmek gerekir.
Byk kn hem kreselliini hem de etkisinin derinliini, belki
de hibir ey, aylarla ya da yllarla llebilecek bir dnem iinde, Ja
ponyadan rlandaya, sveten Yeni Zelandaya, Arjantinden Msra
kadar Byk kn rettii neredeyse evrensel siyasal karklklarn
kubak grnmnden daha iyi kantlayamaz. Gene de krizin yaratt
etkinin derinlii sadece ya da esas olarak, ne kadar dramatik olursa olsun
ksa vadeli siyasal etkilerle llemez. Bu, ondokuzuncu yzyln eko
129

nominin ve toplumun yeniden dzenlenmesi iin beslenen btn umut


larm ykan bir felaket oldu. 1929-33 dnemi 1913e geri dn sadece
imknsz deil, dnlemez hale getiren bir kanyondu. Eski tarz li
beralizm ld ya da lme mahkm olduu anlald. Artk entelektelpolitik hegemonya iin birbiriyle yanan seenek vard. Marksist ko
mnizm bunlardan biriydi. Her eyden nce, bizzat Amerikan Ekonomi
Birliinin 1938de kabul ettii gibi ve daha da etkileyicisi, SSCBnin fe
laketten baklnn ortaya koyduu gibi, Marxm kehanetlerinin dorulanmakta olduu grlyordu. Serbest piyasalann optimalliine inan
cn kaybeden ve komnist olmayan ii hareketlerinin lml sosyal
demokrasisi ile bir tr gayri resmi evlilik ya da srekli bir gizli ilikiyle
yeniden biimlenen bir kapitalizm, ikinci seenei oluturuyor ve Dnya
Savandan sonra en etkili seenek olduunu kantlyordu. Ne var ki, ksa
dnemde bu, k sona erdiinde byle bir eyin bir daha olmasna asla
izin verilmemesi ve en iyi durumda klasik serbest piyasa liberalizminin
bariz baarszlndan kaynaklanan deneyime bir hazrlk anlamnda bi
linli bir program ya da bir siyasal alternatif deildi. Nitekim 1932den
sonra sve sosyal demokrat siyaseti, bu siyasetin balca mimarlarndan
biri olan Gunnar Myrdaln gznde, 1929-31 yllarnn felaket getiren n
giliz i Partisi hkmetine hkim olan ekonomik ortodoksinin baanszlklanna bilinli bir tepkiydi. flas eden serbest piyasa eko
nomilerine alternatif bir teori sadece oluum sreci iindeydi. J. Maynard
Keynesn, bu teoriye en nemli katkda bulunan General Theory o f Employment, Interest and Money'i (stihdam, Faiz ve Para Genel Teorisi)
1936ya kadar yaynlanmad. Alternatif bir hkmet uygulamas, eko
nominin ulusal gelir temelinde makro-ekonomik ynetimi, kinci Dnya
Savana kadar gelitirilmedi. Bununla birlikte 1930larda, belki de
SSCB gznnde tutularak hkmetler ve teki kamu kurulular giderek
ulusal ekonomiyi bir btn olarak grmeye ve toplam retim ya da gelirin
bykln hesaplamaya baladlar.
*)

130

Bunu ilk kez yapan hkmetler 1925te SSCB ve Kanada idi. 1939da
dokuz lke resmi ulusal gelir istatistiklerine sahipti ve Milletler Cemiyetinde yirmi alt lkenin ulusal gelir hesaplan vard. kinci Dnya Savandan hemen sonra, hesaplar otuz dokuz, 1950lerin ortasnda doksan
lkeyi kapsad ve o zamandan beri, halkn geim gerekleriyle sadece ok
uzaktan balantl olan ulusal gelir rakamlar bamsz devletler iin ne
redeyse ulusal bayraklar gibi standart hale geldi.

nc seenek faizmdi. k, faizmi bir dnya hareketine ve da


has dnya iin bir tehlikeye dntrd. Faizmin Alman versiyonu
(Nasyonal Sosyalizm) hem 1880lerden beri uluslararas ortodoksi haline
gelen neoklasik ekonomik liberalizm teorilerine dman olmu (Avus
turya geleneinin aksine) Alman entelektel geleneinden hem de ne pa
hasna olursa olsun isizlikten kurtulmaya kararl amansz bir hkmetten
yararland. Belirtmek gerekir ki, bu faizm Byk k ile hzl ve te
kisinden (talyan faizminin sicili bu kadar etkileyici deildi) daha ba
arl biimde baa kt. Ne var ki, genellikle yolunu kaybetmi bir Av
rupada faizmin balca cazibesi bu deildi. Ancak faizm dalgas Byk
k ile birlikte ykselirken, Felaket anda sadece barn, toplumsal
istikrarn ve ekonominin deil, ondokuzuncu yzyl liberal burjuva toplumunun siyasal kurumlarnm ve entelektel deerlerinin de geriledii ya
da kt giderek aa kt. Bu srece tekrar dnmemiz gerekiyor.

131

4
Liberalizmin D
Nazizmde aklc analize pek elverili olmad grlen bir fenomenle
kar karyayz. Avrupann kltrel ve ekonomik bakmdan en ileri l
kelerinden biri, dnya iktidarndan ya da dnyann yklndan ve son de
rece itici bir rk kinini temel alan bir rejimden adeta gkten vahiy inmi
gibi sz eden bir nderin ynetimi altnda sava planlan hazrlad ve yak
lak 50 milyon insan ldren bir dnya yangnn balatt, milyonlarca
Yahudinin mekanik biimde kitle halinde katledilmesiyle en yksek nok
taya ulaan, insan aklnn alamayaca lde byk bir zulm yapt.
lan Kershavv (1993, s. 3-4)

239 Anavatan iin, Fikir iin lmek!... Hayr, bu kaamak bir yol.
Cephede bile en nemli ey ldrmektir... lm hibir eydir, yoktur. Hi
kimse kendi lmn hayal edemez. ldrmektir nemli olan. Almas
gereken snr budur. Evet, bu iradenizin somut eylemidir. nk burada
oluturduunuz irade bir baka insanda yaar.
1943-45 Faist Sosyal Cumhuriyetin gen gnlllerinden birinin
mektubundan (Pavone, 1991, s. 431)

I
Felaket anda meydana gelen gelimeler iinde, ondokuzuncu yz
yl yaam insanlar belki de en ok artan, liberal uygarlk de
erlerinin ve kurumlannn k oldu. Onlarn yaadklar yzyl, liberal
uygarln, dnyann ileri ve ilerlemekte olan blgelerinde her du
rumda gelieceini, gsteriyordu. Bu deerler, diktatrle ve mutlak y
132

netime gvensizlik; hukuk dzeninin gvencesi altnda zgrce seilmi


hkmetler ve temsili meclislere ya da bunlarn ynetimi altndaki ana
yasal hkmete ballk; ve konuma, basn ve toplanma zgrln
kapsayan kabul edilmi bir yurtta hak ve zgrlkleri setinden olu
uyordu. Devlet ve toplum, akl, ak tartma, eitim, bilim ve insani ko
ullarn (mkemmel hale getirilemese de) iyiletirilebilecei dncesiyle
donatlmalyd. Bu deerlerin yzyl boyunca gelitirildii ve kanlmaz
biimde daha da gelitirilecei dnlyordu. Her eye ramen, Av
rupadaki son iki otokrasi, Rusya ve Trkiye anayasal hkmet ynnde
admlar atmlard ve ran, Belika anayasasn rnek alarak bir anayasa
hazrlamt. 1914ten nce bu deerlere meydan okuyanlar, sadece modemitenin stn glerine kar savunmac doma barikatlar ina eden
Roma Katolik kilisesi; esas olarak iyi ailelerden gelen, kltr mer
kezleri kuran ve bylece meydan okuduklar uygarln bir lde paras
haline gelen birka entelektel isyanc ve felaket tellal; ve bir btn ola
rak yeni ve sorunlu bir fenomen olan demokrasi gleri (bk. Age of Empire) idi. Kitlelerin cehaleti ve gerilii, burjuva toplumunun toplumsal
devrimle yklmas dncesine balanmalar, demagoglarn kolayca kul
lanabildikleri gizil insani akldlk, aslnda bir alarm iaretiydi. Ne var
ki, bu yeni demokratik kitle hareketlerinin, sosyalist ii hareketlerinin,
hem teoride hem de pratikte en dolaysz tehlikesi, akl, bilim, ilerleme,
eitim ve bireysel zgrlk deerlerine herkes kadar tutkuyla bal ol
malaryd. Alman Sosyal Demokrat Partisinin 1 Mays madalyonu, bir
yanda Kari Marx, te yanda zgrlk Antn gsteriyordu. Onlarn
meydan okuyuu, anayasal hkmete ya da uygarla deil, ekonomiye
ynelikti. Banda Victor Adler, August Bebel ya da Jean Jauresin bu
lunduu bir hkmeti bildiimiz kadaryla uygarlkm sonu olarak de
erlendirmek kolay olmaz. Bu trden hkmetler, imdilik uzak g
rnyordu.
Aslnda liberal demokrasinin kuramlar siyasal olarak ilerlemi ve
1914-18de barbarln patlak vermesi, grld kadaryla, bu ilerlemeyi
sadece duraksatmt. Sovyet Rusya dnda, Birinci Dnya Savandan
kan eski ve yeni btn rejimler, Trkiye bile, temelde seimle i bana
gelmi temsili parlamenter rejimlerle ynetiliyordu. Sovyet snrnn ba
tsndaki Avrupa 1920de btnyle bu trden devletlerden ibaretti. As
lnda liberal anayasal hkmetin temel kurumu, temsili meclisler ve/ya da
133

bakanlar iin yaplan seimler, bu srada bamsz devletler dnyasnda


neredeyse evrenseldi. Bununla birlikte iki sava aras dnemde altm be
ya da daha fazla bamsz devlet ncelikle bir Avrupa ve Amerika fe
nomeni idi: dnya nfusunun te biri smrge ynetimi altnda ya
yordu. 1919-47 dneminde hi seim yapmayan devletler, Etyopya, Mo
olistan, Nepal, Suudi Arabistan ve Yemen gibi tecrit edilmi siyasal
fosillerdi. Bir dier be devlet, yani Afganistan, Koumintang ini, Gu
atemala, Paraguay ve o zamanlar Siyam olarak bilinen Tayland, bu d
nemde sadece bir kez seim yapmlard. Ancak buralarda seimlerin var
l bile liberal siyasal fikirlerin hi olmazsa teorik olarak szdn
gsterir. Kukusuz, kimse seimlerin sadece varl ya da sklnn bun
dan daha fazlasn ortaya koyduunu ne srmek istemez. Ne 1930dan
sonra alt seim yapan ran ne de secim yapan Irak demokrasinin ka
leleri saylabilirdi.
Gene de temsili seim rejimleri yeterince skt. Ancak Mussolininin
szde Romaya Yry ile kinci Dnya Savanda Mihver g
lerinin kazandklar baarnn en yksek noktas arasnda geen yirmi yl
iinde, liberal siyasal kuramlarn hzlanan ve giderek felaketli bir biimde
gerileyiine tank olundu.
1918-20de yasama meclisleri datld ya da iki Avrupa devletinde,
1920lerde altsnda, 1930larda dokuzunda etkisiz hale geldi. Bu arada
Alman igali kinci Dnya Sava srasnda teki be devlette anayasal ik
tidar tahrip etti. zetle, iki sava aras dnemde demokratik siyasal ku
ramlarn kesintiye uramadan yeterince ilevli olduu yegne Avrupa l
keleri, Britanya, Finlandiya (bir sre?), zgr rlanda Devleti, sve ve
svire idi.
Bamsz devletlerin yer ald teki blgede, Amerika ktasnda,
durum daha karmakt, ama burada da az ok demokratik kuramlarda
genel bir ilerleme grlyordu. Bat yarkrede tutarl biimde anayasal
ve otoriter olmayan devletlerin listesi ksayd: Kanada, Kolombiya, Kosta
Rika, ABD ve imdi unutulan, Gney Amerikann sviresi ve onun
yegne gerek demokrasisi, Uruguay. Syleyebileceimiz en iyi ey, Bi
rinci Dnya Savann sonu ile kinci Dnya Savann sonu arasnda
grlen hareketlerin saa doru olduu kadar sola doru olduudur. Yer
yznn, byk bir ksm smrgelerden ibaret olan ve bu nedenle, ta
134

nm gerei liberal olmayan geri kalan ksmna gelince, bu blm o za


mana kadar olduu gibi imdi de liberal anayasalardan olduka uzakt. Ja
ponyada lml bir liberal rejim 1930/31 de bir ulusalc-militarist rejime
dnt. Tayland, anayasal hkmete doru deney niteliinde birka
adm att ve Trkiyede 1920lerin banda ilerici ve modernlikten yana
bir asker olan Kemal Atatrk, ki kendi tarzna uygun olmas artyla se
imlere izin veren biriydi, iktidar devrald. Asya, Afrika ve Avustralasyann ktas iinde sadece Avustralya ve Yeni Zelanda tutarl bi
imde demokratikti, Gney Afrikallarn ounluu beyaz adamn
anayasa evresinin kesinlikle dnda kald.
zetle, siyasal liberalizm Felaket a boyunca tam olarak geriledi.
Bu gerileme Adolf Hitlerin 1933te Almanya anslyesi olmasndan
sonra byk bir hz kazand. Dnyay bir btn olarak ele alrsak,
1920de belki otuz be ya da daha fazla anayasal ve seilmi hkmet var
olmutu (szn ettiimiz baz Latin Amerika lkelerinde sallantl ola
rak). 1938e kadar bu trden belki on yedi devlet vard. 1944te kresel
dzeyde altm drt devletin on ikisi bu durumdayd. Dnya trendi aka
grlyordu.
1945 ile 1989 arasnda tehtidin esas olarak komnizmden geldii d
nld iin, bu dnemde liberal kurumlara ynelik tehtidin sadece si
yasal sadan geldiini hatrlatmak yararl olabilir. O zamana kadar, tal
yan Faizminin tanm ya da kendine yaktrd tanm olarak ortaya
atlan totaliterizm terimi, neredeyse sadece bu trden rejimlere uy
guland. Sovyet Rusya (1922den itibaren: SSCB) tecrit edildi ve Stalinin
ykseliinden sonra ne komnizmi yayabildi ne de bu konuda istek
duydu. Leninist (ya da herhangi bir) nderlik altnda toplumsal devrimin
yaylmasnn sava sonrasnda ykselen dalgann yatmasyla birlikte
durduu grld. (Marksist) sosyal demokrat hareketler ykc olmaktan
ok devletin korunmasna alan glere dnmlerdi ve demokrasiyie
olan ballklar sorgulanamazd. Pek ok lkenin ii hareketi iinde ko
mnistler aznlk durumundaydlar ve gl olduklar yerlerde ezildiler ya
da daha nce ezilmilerdi ya da ezilmek zereydiler. Toplumsal devrim
korkusu ve komnistlerin bu devrimdeki rolleri, kinci Dnya Sava s
rasndaki ve sonrasndaki ikinci dalgann kantlad gibi yeterince ger
ekiydi, ancak yirmi yl sren liberal gerileme srasnda liberal de

135

mokratik ismini hak edebilecek tek bir rejim bile soldan gelen bir ha
reketle devrilmemiti. Tehlike zel olarak sadan geliyordu. Ve bu sa,
sadece anayasal ve temsili hkmete ynelik deil, ayn zamanda liberal
uygarla ynelik bir ideolojik tehdit oluturuyor ve potansiyel olarak
dnya apnda bir hareketi temsil ediyordu, bu nedenle faizm etiketi
hem yetersizdi, hem de btn kapsamyordu.
Terim yetersizdi, nk liberal rejimleri deviren btn gler faist
deildi. Terim ayn zamanda uygundu, nk faizm ister zgn talyan
biiminde, ister daha sonraki Alman Nasyonal Sosyalizmi biiminde
olsun, hem teki anti-liberal glere esin kayna oldu, onlar destekledi
ve hem de uluslararas saa bir tarihsel gven duygusu alad: 1930larda
faizm gelecein ykselen dalgas olarak grlyordu. Bu alanda alan
bir uzmann dedii gibi: Dou Avrupadaki byk diktatrlerin, b
rokratlarn, subaylarn ve Franconun (Ispanyada) faizmi taklit etmi olmalar... rastlant deildir (Linz, 1975, s. 206).
A priori hibir zel siyasal renk tamayan Latin Amerikan dik
tatrlerini ya da caudillolarn iktidara getiren daha geleneksel askeri
darbe biimlerini bir yana brakrsak, liberal demokratik rejimleri deviren
gler trlyd. Bunlarn hepsi toplumsal devrime karyd ve aslnda
hepsinin kknde 1917-20de eski toplumsal dzenin yklmasna du
yulan bir tepki yatyordu. Zaman zaman ilkesel olmaktan ok pragmatik
nedenlerle hepsi otoriterdi ve liberal siyasal kurumlara dmand. Eski
tarz gericiler, btn partileri deil bazlarn, zellikle komnist olanlar
yasaklayabiliyorlard. Ksa mrl 1919 Macar Sovyet cumhuriyetinin
devrilmesinden sonra, artk ne kral ne de donanmas olan, buna ramen
Macaristan Krall olduunu idda ettii eyin bana geen Amiral
Horthy, onsekizinci yzyldan kalma oligarik tarzda parlamenter olmaya
devam eden ama demokratik olmayan otoriter bir devleti ynetti. Btn
bu rejimler askeriyeyi kayrma, polisi ya da fiziksel bask uy
gulayabilecek baka kurumlar glendirme eilimi gsterdi, nk bun
lar ykcla kar en dolaysz siperlerdi. Aslnda bunlarn destei san

*)

136

Buna en yakn olay, Estonyamn 1940ta SSCB tarafndan ilhak edil


mesiydi. Yllarca otoriter bir rejimle ynetilen bu kk Baltk lkesi o s
rada bir kez daha demokratik bir anayasay benimsemiti.

iktidara gelmesi bakmndan genellikle nemliydi. Ve bu rejimlerin hepsi,


ksmen yabanc devletlere duyulan fke, kaybedilen savalar ya da ye
tersiz imparatorluklar, ksmen de ulusal bayrak dalgalandrmann hem bir
meruluk hem de bir poplerlik yolu olmas nedeniyle, ulusalc olma eilimindeydiler. Bununla birlikte farkllklar da vard.
Eski tarz otoriterler ya da tutucular -Amiral Horthy, bamszlna
yeni kavuan Finlandiyada beyazlarn kzllara kar verdikleri sava ka
zanan Mareal Mannerheim; Polonyann kurtarcs albay, daha sonra
Mareal Pilsudski; daha nce Srbistann, imdi yeni kurulan birleik Yu
goslavyann Kral Alexander; ve Ispanyann General Francisco Francosu- anti komnizm ve kendi snflarnn geleneini oluturan n
yarglar dnda baka zel bir ideolojik gndeme sahip deildiler.
Kendilerini Hitler Almanyas ve kendi lkelerindeki faist hareketlerle it
tifak halinde bulabiliyorlard, ama sadece iki sava aras dnemin kon
jonktr nedeniyle, bu doal ittifak, siyasal san btn kesimlerinin it
tifak oldu. Kukusuz ulusal kayglar bu ittifak kesebiliyordu. Bu
dnemde gl bir sac Tory olan Winston Churchill, ayrt edici bir zel
lik olmasa da, Mussolininin talyasma biraz sempati gsteriyor ve Ge
neral Franco glerine kar Ispanyol Cumhuriyetine destek vermeyi ak
imdan bile geirmiyordu, ancak Almanyann Britanyay tehdit etmesi
onu uluslararas anti-faist birliin ncs haline getirdi. te yandan, bu
trden eski gericiler de kendi lkelerindeki sahici faist hareketlerin
zaman zaman byk kitle destei kazanan muhalefetiyle kar karya gel
mek zorunda kaldlar.
San ikinci kolu, geleneksel bir dzeni fazla savunmayan, ancak hem
liberal bireycilie direnme hem de emek ve sosyalizme meydan okuma
tarz olarak kendi ilkelerini bilinli biimde yaratan, organik devletilik
(Linz, 1975, s. 277, 306-13) denilen eyi ya da tutucu rejimleri retti.
Bunun gerisinde, hayali bir ortaaa ya da feodal topluma duyulan ide
olojik nostalji yer alyordu. Bu hayali toplumda snflarn ve ekonomik
gruplarn varl kabul ediliyor, ancak iddetli snf mcadelesi beklentisi,
toplumsal hiyerarinin benimsenmesi, her toplumsal grubun ya da estatein ve bunlarn oluturduklar organik toplumda oynadklar belirli rol
lerin ve kolektif bir varlk oluturmalar gereinin kabul edilmesiyle s
nrl tutuluyordu. Bu durum, ekonomik ve mesleki kar gruplarnn

137

temsilinin liberal demokrasinin yerini ald eitli korporativist teoriler


retti. Bu dnce zaman zaman organik katlm ya da demokrasi, do
laysyla gerek demokrasiden daha iyi bir ey olarak betimlendi; ama as
lnda bu, genellikle brokratlar ve teknokratlarn hep yukardan ynettii
otoriter rejimler ve gl devletlerle balantlyd. Bylece seim de
mokrasisi (Macaristan babakan Kont Bethlenin deyiiyle, slah edici
korporatif kurumlan temel alan demokrasi) deimez biimde snrland
ya da ortadan kaldrld (Ranki, 1971). Bu trden korporatif devletlerin en
tam rnekleri, baz Roma Katolik lkelerde, zellikle btn Avrupadaki
anti-liberal rejimlerin en uzun mrls olan Profesr Oliviera Salazarm
Portekizinde (1927-74), ama ayn zamanda demokrasinin yklmas ile
Hitlerin igali arasnda geen dnemde (1934-38) Avusturyada ve bir
lde de Franco spanyasnda grld.
Bu trden gerici rejimler hem faizmden daha eski hem de baz du
rumlarda ondan ok farkl kkenlere ve esin kaynaklanna sahip olsalar
da, ikisini ayran belirgin bir izgi yoktur, nk hedefleri deilse de, d
manlan ayndr. Nitekim 1870 tarihli birinci Vatikan Konseyi tarafndan
resmen takdis edilen versiyonunda grld gibi derin ve amaz bi
imde gerici olan Roma Katolik Kilisesi faist deildi. Aslnda bu kilise,
totaliter iddialan olan znde sekler devletlere duyduu dmanlk y
znden, faizme kar kmak zorunda kald. Ancak en tam rnei Ka
tolik lkelerde grlen korporatif devlet doktrini, genellikle faist (tal
yan) evrelerde oluturulmutu. Ancak bu evreler de dierlerinin yan
sra Katolik gelenekten esinlenmilerdi. Aslnda bu rejimlere zaman
zaman klerikal faist denildi. Katolik lkelerdeki faistler, Belikal
Leon Degrellein Rexist hareketinde grld gibi, dorudan doruya
btnlk Katolisizmden kp geliebiliyorlard. Kilisenin Hitlerin
rklna ynelik tutumundaki belirsizlik pek ok kez belirtilmitir. Sa
vatan sonra Kilise iinde nemli konumlarda bulunan kiilerin, pek ok
dehet verici sava sularnn sanklan da dahil eitli trden kaak Nazilere ya da faistlere nemli yardmlarda bulunduklan da grlmtr.
Kiliseyi sadece eski tarz gericilere deil, faistlere de balayan ey, onsekizinci yzyl aydnlanmasna ve Fransz Devrimine ve Kiliseye gre
bunlardan kaynaklanan her eye, demokrasiye, liberalizme ve kukusuz
daha acil olrak tanrsz komnizme duyduklar ortak nefret idi.

138

Aslnda faist dnem Katolik, tarihinde bir dnm noktasn belirledi.


Bunun nedeni, balca uluslararas standart tayclarnn artk Hitler ve
Mussolini olduu bir sa ile Kilisenin zdelenmesinin, faizm ka
nlmaz bir yenilgiye doru gerilerken, yeterince anti-faist olmayan ki
lise hiyerarileri iin yaratt nemli siyasal sorunlardan baka, toplumsal
dnceleri benimseyen Katolikler iin de nemli sorunlar yaratmasyd.
Anti-faizm ya da yabanc fatihe kar tam bir yurtseverlikle direni ise,
tam tersine, ilk kez demokratik Katolisizme (Hristiyan Demokrasi) Ki
lise iinde meruluk kazandrd. Roma Katolik kamuoyunu harekete ge
iren siyasal partiler doal olarak Katoliklerin nemli bir aznlk olu
turduu lkelerde, Almanya ve Hollandada olduu gibi sekler devletlere
kar Kilisenin karlarn pragmatik temelde savunmak iin ortaya k
mlard. Tannsz sosyalizmin 1891de bir toplumsal siyaset -radikal bir
bulu- formllendirmek iin ykseliinden olduka endielenmi olsa da,
Kilise, resmen Katolik olan lkelerdeki demokrasi ve liberalizm si
yasetlerine bu trden tavizler verilmesine direndi. Bu toplumsal siyaset,
kapitalizmin deil, ailenin ve zel mlkiyetin kutsalln muhafaza eder
ken, iilere haklarnn verilmesi gerektiini vurguluyordu.* Bu, top
lumsal Katolikler iin ilk dayanak noktasn salamt ya da dierleri Ka
tolik ii sendikalar gibi ii savunma biimleri rgtlemeye
hazrlanmlar, ayn zamanda bu tr faaliyetlerle Katolisizmin liberal ya
nma daha fazla eilim gstermilerdi. Papa XV. Benedictin (1914-22)
Birinci Dnya Savandan sonra geni bir (Katolik) Halk Partisinin ku
rulmasna, faizm bu partiyi kapatana kadar ksa sre iin izin verdii tal
ya dnda, demokratik ve toplumsal Katolikler siyasal bakmdan marjinal
aznlklar olarak kaldlar. 1930larda faizmin ilerlemesi onlar ne
kard. Bununla birlikte spanyol Cumhuriyetini desteklediklerini ilan
eden Katolikler, entelektel bakmdan ayrt edilen bir zmre olmakla bir
likte, az saydaydlar. Katoliklerin destei byk bir ounlukla Francoya yneldi. Direnii ideolojiden ok yurtseverlik zemininde hakl
*)

Bu, krk yl sonra Quadragesimo A tm tarafndan tamamlanan Rerum Novarum Tamimi idi. Bu eklemenin Byk kn en derin noktasnda ya
plmas rastlant deildi. Bu belge, Rerum Novarumun yznc ylnda
Papa John Paul IInin kard Centesimus Annus Tamiminin de gsterdii
gibi, gnmze kadar Kilisenin toplumsal siyasetinin keta olarak kal
mtr. Ne var ki, hkmn dayand hassas denge siyasal balamla birlikte
deimitir.

139

karabildiler ve bylece bir ans kazandlar ve zafer bu ans kul


lanmalarn salad. Ancak siyasal Hristiyan Demokratlarn Avrupada
ve birka on yl sonra Latin Amerikann eitli kesimlerinde kazandklar
zaferler daha sonraki bir dneme aittir. Liberalizmin dt dnemde
Kilise, nadir istisnalar dnda bu dten memnundu.
II
Geriye, faist denebilecek hareketler kalyor. Bunlarn ilki, fenomene
kendi ismini veren talyan faizmi idi. Bu faizm, yerlisi olduu Romagnann tutkulu anti-papacln sembolize eden, ilk ismini Meksika
anti-klerikal bakan Benito Jurezden olan dnek bir sosyalist ga
zetecinin, Benito Mussolininin rnyd. Bizzat Hitler, Mussoliniye
olan borcunu biliyor ve ona sayg duyuyordu. Bu durum, kinci Dnya
Sava srasnda hem Mussolini hem de faist talya ne kadar zayf ve ye
tersiz olduklarm kantladklarnda bile, deimedi. Mussolini de Hitlerden, olduka gecikerek, anti-semitizmi devrald. 1938den nce Mus
solininin hareketinde ve aslnda birlemeden bu yana talyan tarihinde
anti-semitizmin izi bile olmamt.* Ne var ki baka yerlerdeki benzer ha
reketleri esinlemeye ve finanse etmeye altysa da talyan faizmi ulus
lararas alanda tek bana bir cazibe merkezi olamad ve 1970lerde Menahem Begin bakanlnda srail hkmeti haline gelen Siyonist
revizyonizmin kurucusu Vladimir Jabotinskiy zerinde olduu gibi, hi
beklenmedik yerlerde etki yaratt.
1933n banda Hitler Almanyada zafer kazanm olmasayd, faizm
yaygn bir hareket haline gelmezdi. Aslnda, talya dndaki btn faist
hareketler Hitlerin iktidara gelmesinden sonra kuruldu. Bularn en nem
lileri, Macaristanda gizli oyla yaplan ilk seimde (1939) oylarn %

*)

140

Mussolininin yurttalarnn erefini kurtarmak iin, sava srasnda Italyan


ordusunun igal ettii blgelerde -esas olarak gney dou Fransa ve Balkanlarn baz blgeleri- Yahudileri imha edilmek zere Almanlara ya da
bakalarna teslim etmeyi aka reddettii sylenir. talyan ynetimi bu ko
nuda bariz bir gayret gstermediyse de, kk talyan Yahudi nfusun yak
lak yars yokedildi. Ancak bunlar, sradan kurbanlar olarak deil, antifaist militanlar olarak yok edildiler (Steinberg, 1990; Hughes, 1983).

25ini alan Macar Ok Ha ve daha da byk bir destek salayan Ro


manya Demir Muhafz rgt idi. Aslnda neredeyse tamamen Mussolininin finanse ettii, Ante Paveliin Hrvat Ustai terristleri gibi ha
reketler bile fazla geliemedi ve 1930lara kadar bu hareketlerin bazlar
Almanyadan esinlenen ve para almaya alan ideolojik olarak fa
istlemi hareketler haline geldiler. Dahas, Hitlerin Almanyadaki za
feri olmasayd, faizm, evrensel bir hareket, Moskovaya kar Berlin,
uluslararas komnizmin sadaki bir tr eiti olarak gelimezdi. Bu ge
lime sadece ciddi bir hareket yaratmakla kalmad, kinci Dnya Sava
srasnda igal altndaki Avrupada ideolojik olarak ynlendirilmi Alman
ibirlikilerini de yaratt. Fransada vahi biimde gerici olmakla birlikte
ar sada bulunan pek ok kii bu izgiyi izlemeyi reddetti. Bunlar ya
ulusalcydlar ya da hibir ey deildiler. Hatt bazlar Direnie bile ka
tld. Aynca, Almanyann baarl ve ykselen bir dnya gc olarak al
d uluslararas konum olmasayd, faizm ne Avrupann dnda ciddi bir
etki yaratabilirdi ne de faist olmayan gerici yneticiler, Portekizde Salazarm 1940ta kendisinin ve Hitlerin ayn ideolojiyle bal olduunu
(Delzell, 1970, s. 348) iddia ettii zaman yapt gibi, faist sempatizan
klna brnebilirlerdi.
Faizmin eitli kollar arasnda, genel bir Alman hegemonyas duy
gusunun -1933ten sonra- dndaki ortak noktay ayrt etmek kolay de
ildir. Akl ve aklcln yetersizliine, igd ve iradenin stnlne
inanm hareketlerin gl noktas teori deildi. Bu hareketler, tutucu en
telektel hayatn canl olduu lkelerdeki her trl gerici teorisyeni cezbettiler -Almanya bu bakmdan belirgin bir rnek oluturur- ancak bunlar,
faizmin yapsal deil daha ok dekoratif unsurlaryd. Mussolini kendi
yerli filozofu Giovanni Gentileye rahatlkla yol verebiliyordu ve Hitler
filozof Heideggerin desteinin muhtemelen farknda bile deildi ya da
nem vermiyordu. Faizm, korporatif devlet gibi belirli bir devlet rgt
biimiyle de zdelenemez. Nazi Almanyas, zellikle tek ve blnmez
bir Volksgemeinschaft ya da Halk Topluluu fikrine ters dtkten sonra,
bu trden fikirlere duyduu ilgiyi hzla kaybetti. Italyan faizmi, rklk
gibi grnte merkezi bir unsuru bile daha balangta terk etti. Tam ter
sine faizm, grdmz gibi, kukusuz ulusalcl, anti-komnizmi,
ftnti-liberalizmi vb. sadaki faist olmayan teki unsurlarla paylat. Bun
larn, zellikle faist olmayan Fransz gerici gruplar arasnda yer alan ba
141

zlar da faizmle sokak iddeti eklinde siyasete ynelik bir tercihi pay
latlar.
Faist ve faist olmayan sa arasndaki balca farkllk, faizmin kit
leleri aadan seferber ederek var olmasyd. Bu zellik, esas olarak, ge
leneksel gericilerin taraftar olmadklar ve organik devlet sa
vunucularnn stnden atlamaya altklar demokratik ve popler
siyasetler ana aitti. Faizm, kitleleri seferber etmekle vnyor, ik
tidara geldiinde bile bu eilimi halk tiyatrosu biiminde srdryordu Nuremberg mitingleri, Piazza Veneziada toplanp balkonda duran Mus
solininin jestlerini izleyen kitleler. Komnistler de ayn eyi yapyorlard.
Faistler, retoriklerinde, kendilerini toplumun kurbanlar olarak grenlere
hitap edilerinde, toplumun topyekn dntrlmesi iin yaptklar a
rda, hatt, Hitlerin (deitirilmi) kzl bayrakl Nasyonal Sosyalist i
Partisinin ve Kzllarm 1933te Bir Mays derhal resmi tatil gn ola
rak kurumlatrmalarnn ok ak biimde ortaya koyduu gibi, toplumsal
devrimcilerin sembollerini ve isimlerini bilinli biimde kendilerine uyarlaylarnda, kar-devrimin devrimcileri durumundaydlar.
Ayn ekilde, geleneksel gemie dn retoriinde uzmanlamasna,
ellerinden gelse gemi yzyl silip atmay gerekten tercih ecjecek halk
snflarndan byk destek salamasna ramen faizm, sz gelimi,
Sava srasnda Francoya destek veren balca glerden biri olan Navarral Carlistler ya da Gandinin el tezghlarna ve ky ideallerine dn
kampanyalar gibi, gerek anlamda bir geleneki hareket deildi. Pek ok
geleneksel deeri vurgulamalar baka bir anlam tayordu. Onlar, liberal
zgrlemeyi reddettiler -kadnlar evde oturmal ve durmadan ocuk do
urmalydlar- modern kltrn rtc etkisine ve zellikle Alman
Nasyonal Sosyalistlerinin kltrel bolevizm ve dejenere olarak be
timledii modemist sanatlara kar gvensizlik duyuyorlard. Ancak mer
kezi konumdaki faist hareketler -talyan ve Alman- tutucu dzenin o ta
rihsel gardiyanlarna, Kiliseye ve Krala da rabet etmediler; tam tersine,
kitle desteinin merulatrd kendini yetitirmi insanda cisimleen b
tnyle gelenek d bir nderlik ilkesiyle, sekler ideolojilerle ve bazen
kltlerle onlarn ayan kaydrmaya altlar.
Onlarn benimsedikleri gemi yapayd. Gelenekleri icat edilmiti.
Hitlerin rkl bile kesintiye uramam ve karmam bir soy izgisi
.142

bakmndan gurur duyulacak bir ey deildi. Bu rklk, genbilimcilere,


onaltnc yzylda yaam bir Suffolk yeomanmdan geldiklerini ka
ntlamaya alan Amerikallardan komisyon salyordu. Ancak ondokuzuncu yzyln sonunda ortaya atlan karmakark bir Darwinci iddia
(ve ne yazk ki, genellikle Almanyada kabul grd) yeni genetik bilimini
ya da daha zel olarak selektif reme ve uygun olmayan trlerin elen
mesiyle bir sper insan rk yaratmay dleyen uygulamal genetik daln
(eugenics) destekledi. Hitlere gre dnyaya hkim olmaya yazgl rk,
bir antropologun Nordic terimini icat ettii 1898e kadar bir isme bile
sahip deildi. Onsekizinci yzyl Aydnlanmasna ve Fransz devrimine
ilkesel olarak dmanlk besleyen faizm, moderniteyi ve ilerlemeyi res
men benimseyemezdi, ancak ideolojik zeminlerde kendi temel bilimsel
aratrmasn engellemedii srece, pratik meselelerde delice bir inanlar
setini teknolojik modemiteyle birletirmek hi zor olmad (bk. blm 18).
Faizm byk bir cokuyla liberalizme kar kt. nsanlarn dnyaya dair
sama sapan inanlar ile ada yksek teknolojiye tam bir hkimiyeti
zorluk ekmeden birletirebileceklerini de kantlad. Televizyon ve bil
gisayar silahlarn giderek daha fazla kullanan kktenci gruplaryla ge
yirminci yzyl, bizi bu fenomene daha aina hale getirmitir.
Bununla birlikte, tutucu deerlerin, kitle demokrasisi tekniklerinin ve
esas olarak ulusalclkta merkezlenen yeniliki bir akld vahet ide
olojisinin oluturduu bileimi aklamak gerekir. Radikal san bu trden
geleneksel olmayan hareketleri eitli lkelerde ge ondokuzuncu yz
ylda hem liberalizme (yani toplumlarm kapitalizm tarafndan hzla d
ntrlmesi) ve hem de ykselen sosyalist ii snf hareketlerine ve
daha genel olarak, tarihin o zamana kadar grd en byk kitlesel gle
dnyay kaplyan yabanc aknna kar tepki olarak olumutu. Erkekler
ve kadnlar sadece okyanuslarn ve ulusal snrlarn tesine deil, ayn za
manda krsal kesimden kente, ayni lke iinde bir blgeden dierine, zet
le kendi yurtlarndan yabanclarn diyarna, teki taraftan bakarsak, ba
kalarnn yurduna yabanclar olarak g ettiler. Her yz Polonyalnn
yaklak ellisi lkelerini temelli olarak, art, ylda yarm milyon kii l
kelerini mevsimlik gmen olarak terk etti. Bu gmenler genellikle git
tikleri lkelerin ii snflarna katldlar. Ge ondokuzuncu yzyl ge yir
minci yzyl nceleyerek kitlesel yabanc dmanlna nclk etti.
Irklk -saf rkn, alt-insan gruhunun istilasna urayarak karmaktan,
143

hatt yokolmaktan korunmas- yabanc dmanlnn genel ifadesi haline


geldi. Irkln gc, sadece byk Alman liberal sosyolou Max
Weberi Pangerman Ligasn geici olarak desteklerteye ynelten Po
lonyalI gmen korkusuyla deil, ABDde kitlesel ge kar giderek
daha hummal bir kampanyann almasyla da llebilir. ABDye kit
lesel g, Birinci Dnya Sava srasnda ve sonrasinda bu zgrlk Ant
lkesini, antn kendilerine hogeldiniz demek iin dikildii insanlara s
nrlarn kapatmaya yneltti.
Bu hareketleri bir arada tutan, bir yanda byk i dnyasn oluturan
kaya ile te yanda ykselen ii kitle hareketlerinin sertlii arasnda ezi
len bir toplumda kk insann duyduu fke idi. Ya da bu durum, en
azndan onlar, toplumsal dzen iinde igal ettikleri ve hakettiklerine
inandklar saygdeer konumdan ya da dinamik bir toplum iinde isteme
hakkna sahip olduklarn hissettikleri toplumsal statden yoksun brakt.
Bu duygular, karakteristik ifadesini, ondokuzuncu yzyln son ey
reinde eitli lkelerde Yahudilere duyulan dmanl temel alan zgl
siyasal hareketler oluturmaya balayan anti-semitizmde buldu. Yahudiler, neredeyse evrensel gibi gsteriliyor ve adil olmayan bir dnyada,
en azndan bu dnyann onlar zgrletiren ve daha fazla ne karan
Aydnlanma ve Fransz Devrimi fikirlerine olan ballnda en ok nefret
toplayan her eyi sembolletirebiliyordu. Kapitalist/bankerin; devrimci
ajitatrn; kksz entelektellerin ve yeni kitle iletiim aralarnn ya
ratt rtc etkinin; eitim gerektiren baz mesleklerde onlara oransz
-aksi halde nasl adaletsiz olabilirdi?- bir i pay salayan rekabetin; ya
banclarn ve dlanmlarn sembolleri olarak hizmet edebiliyorlard. s
telik say onlarn ldrdkleri dncesi, eski tip Hristiyanlar arasnda
kabul gryordu.
Aslnda Bat dnyasnda Yahudilere kar yaygn bir nefret du
yuluyordu ve stelik Yahudilerin ondokuzuncu yzyl toplumu iindeki
konumlar da belirsizdi. Ancak grevci iilerin, rk olmayan ii ha
reketlerinin yelerini, Yahudilerin dkknlarna saldrma ve kendi i
verenlerini Yahudi olarak grme (yaklak olarak orta ve dou Av
rupann geni mntkalarnda) eiliminde olmalar gereinden hareketle
ilk Nasyonal Sosyalistler olarak grmemeliyiz. Onlar radikal san si
yasal anti-semitlerinin sempatizan haline getiren ey, daha ok, Blo-

144

omsbury Grubu gibi Edvvardc ngiliz entelektellerinin anti-semitizmleri


oldu. Yahudilerin, kyllerin geim aralar ile onlarn baml olduklar
d ekonomi arasnda pratik nedenlerden tr bir irtibat noktas olu
turduklar Orta Avrupann dousundaki kyl anti-semitizmi kesinlikle
daha srekli ve daha patlaycyd ve Slav, Macar ve Romen krsal top
luluklar modern dnyann akl almaz depremleriyle giderek sarslmaya
baladnda, bu zellik daha da belirgin hale geldi. Yahudilerin H
ristiyan ocuklarn kurban ettiklerine dair karanlk halk masallarna hl
inananlar vard ve toplumsal patlama anlar, arm imparatorluundaki
gericilerin, zellikle 1881de ar II. Alexanderm sosyal devrimciler ta
rafndan katledilmesinden sonra tevik ettikleri pogromlara yol aacakt.
Burada zgn halk anti-semitizminden kinci Dnya Sava srasnda Ya
hudilerin yok edilmesine kadar giden dz bir izgi vardr. Halk antisemitizmi Dou Avrupadaki gibi kitle tabam kazanan hareketlere zellikle Romen Demir Muhafz ve Macar Ok Ha- bir dayanak noktas
salad. Ne olursa olsun, eski Habsburg ve Romanov topraklarnda bu
balant, derin kkleri olmakla birlikte krsal ve taral halk antisemitizminin daha az iddete ynelik, hatt denebilir ki, daha hogrl
olduu Alman Reichna kyasla ok daha belirgindi. 1938de yeni igal
edilen Viyanadan Berline kaan Yahudiler sokak anti-semitizminin yok
luu karsnda ardlar. Burada iddet, Kasm 1938de olduu gibi yu
kardan alnan kararlarla gerekleiyordu (Kershaw, 1983). Gene de pogromlann rastgele ve kesintili vaheti ile bir kuak sonra olan ey arasnda
hibir benzerlik yoktu. 1881de birka, 1903 Kiinev pogromunda krk
elli l btn dnyay -hakl olarak- fkelendirdi, nk barbarln iler
lemesinden nceki gnlerde, uygarln ilerleyeceine inanan bir dnyaya
bu kadar l katlanlmaz grnyordu. 1905 Rus devriminin kitlesel
kyl ayaklanmalarna elik eden ok daha byk pogromlar bile, sonraki
Standartlara gre az sayda kaypla sonuland - yaklak sekiz yz l. Bu
durum, Almanlar SSCByi igal ederken ve sistematik yoketme ba
lamadan nce, 1941de, Litvanyallarm gn iinde Vilniusda (Vilna) 3
800 Yahudiyi ldrmesiyle kyaslanabilir.
Radikal san daha eski olan bu hogrszlk gelenekleriyle balant
kuran ancak onlar kkten dntren yeni hareketleri, zellikle Avrupa
toplumlarnm alt ve orta gruplarna hitap etti ve 1890Iarda bir trend ola
rak ulusalc entelektellerin daha sonra ortaya kan teori ve retorii ola
145

rak formllendirildi. Ulusalclk terimi bu on yl iinde gericiliin bu


yeni szclerini betimlemek iin icat edildi. Orta ve alt orta snf mi
litanl, demokrasi ve liberalizm ideolojilerinin baat olmad lkelerde
ya da bunlarla zdelenmeyen snflar arasnda, yani esas olarak bir Fran
sz devriminden ya da buna benzer bir sreten gememi lkelerde, ra
dikal saa yneldi. Aslnda Bat liberalizminin ekirdek lkelerinde Britanya, Fransa ve ABD- devrimci gelenein genel hegemonyas nemli
bir kitlesel faist hareketin oluumunu engelledi. Amerikan po
plistlerinin rkln ya da Fransz Cumhuriyetilerinin ovenizmini Fa
izm taraftarlyla kantmak yanltr: bunlar solun hareketleriydi.
Bu, zgrlk, eitlik ve kardelik artk bir engel oluturmadnda,
eski igdlerin yeni siyasal sloganlara balanmayaca anlamna gel
miyordu. Avusturya Alplerindeki Swastika (Gamal Ha -n.) ey
lemcilerinin, bir zamanlar o yrenin liberalleri durumundaki taral mes
lek sahiplerinden -veteriner cerrahlardan, kadastro memurlarndan vb.-,
kyl klerikalizminin hkim olduu bir ortamda eitim grm ve z
grlemi bir aznlktan olutuu pek kuku gtrmez. Ayn ekilde, daha
ge yirminci yzylda klasik proleter ii ve sosyalist hareketlerinin da
lmas, ok sayda kol emekisinin igdsel ovenizm ve rklm ser
best brakt. O zamana kadar, bu duygulara bak olmayan kol emek
ileri bu trden banazla byk bir dmanlk besleyen partilere
sadakatlerinden tr bunlar kamuoyu nnde ifade etmekte du
raksamalard. 1960lardan beri Batl yabanc dmanl ve siyasal rk
lk esas olarak kol emekilerinden oluan tabaka arasnda g
rlmektedir. Ne var ki, faizmin kulukada olduu yllarda bu alan
ellerini ile kirletmeyenlere aitti.
Orta ve alt-orta tabakalar faizmin ykseli a boyunca bu tr ha
reketlerin belkemii olmaya devam etti. Bu gr Nazilere verilen destek
konusunda 1930 ile 1980 arasnda yaplan her analizin fiilen vard
mutabakat dzeltme endiesi tayan tarihiler tarafndan bile ciddi bi
imde reddedilmemitir (Childers, 1983; Childers, 1991, s. 8, 14-15). Pek
ok rnek arasndan, iki sava aras dnemde Avusturyada bu trden ha
reketlerin yelerini ve desteini aratran bir tanesini alalm. 1932de Viyanada belediye meclisine seilen yelerin % 18i kendi iinde a
lyordu, % 56s beyaz yakal, bro iisi ve devlet memuru, % 14 ise

146

mavi yakal idi. Ayn yl iinde Viyana dnda be Avusturya meclisine


seilen Nazilerin % 16s kendi iinde alanlardan ve iftilerden, elli
biri bro iilerinden vb. ve % 10u mavi yakallardan oluuyordu (Larsen
et al.,"1978, s. 766-67).
Btn bunlar faist hareketlerin, emeiyle geinen yoksullardan sahici
bir kitle destei alamadklar anlamna gelmez. Kadrolarnn bileimi ne
olursa olsun, Romanya Demir Muhafznn destei yoksul kyllkten
geliyordu. Macar Ok Hann semeni genellikle ii snfyd (Komnist
Parti illegal olurken ve hep kk kalan Sosyal Demokrat Parti Horthy re
jimine gsterdii hogrnn bedelini derken) ve Avusturya Sosyaldemokrasisinin 1934te yenilgiye uramasndan sonra, zellikle
Avusturya tarasnda Nazi Partisine dikkat ekici bir ii kay vard.
Ayrca kamusal merulua sahip faist hkmetler, talya ve Almanyada
olduu gibi bir kez yerletiklerinde, daha nce sosyalist ve komnist olan
iiler mcadeleye devam eden sol gelenekten ok yeni rejimlerle ayn
izgiye dtler. Bununla birlikte, faist hareketler krsal topljm iindeki
sahici geleneksel unsurlara hitap etmekte sorunlarla karlatklar (Hr
vatistanda olduu gibi, Roma Katolik Kilisesi gibi rgtler tarafndan
takviye edilmedike) ve rgtl ii snflaryla zdelenen ideoloji ve
partilerin can dman olduklar iin, ekirdek semenleri, doal olarak
toplumun orta tabakalarnda bulunacakt.
Faizmin zgn arsnn orta snf iinde ne kadar yayld daha
ak bir sorudur. Faizmin orta snf genlie, zellikle Kta Avrupasndaki iki sava aras dnemde ar sada yer alarak kt bir hret
kazanan niversite rencilerine gl biimde hitap ettii kesindir.
1921de (yani Romaya Yryten nce) talyan faist hareketinin
yelerinin % 13 renciydi. Almanyada btn rencilerin % 5i ile %
10u 1930 gibi erken bir tarihte parti yesiydi. Bu srada gelecein Na
zilerinin byk ounluu Hitlere ilgi gstermeye balamamt (Kater,
1985, s. 467; Noelle/Neumann, 1967, s. 196). Grdmz gibi, orta s
nftan eski subaylar unsuru Nazi saflarnda gl biimde temsil edi
liyordu: bunlar iin, btn dehetine ramen Byk Sava, kiisel ba
larnn zirvesini belirliyordu ve bu zirveden bakldnda sadece
gelecekteki sivil hayatlarn d krc dzlkleri grlyordu. Bunlar, kuf kuuz, orta tabakann eylem arlarna zellikle kulak veren ke

147

simleriydi. Genel anlamda konumak gerekirse, radikal san ars bir


orta snf meslein gncel ya da geici istikrarna, toplumsal dzeni ye
rinde tuttuu dnlen ereve eirilir ve krlrken daha byk ve gl
bir tehdit oluturuyordu. Almanyada parann deerini sfra indiren
Byk Enflasyonun ve ardndan gelen Byk kn ifte darbesi orta
snfn, daha gvenli bir konumda olduklar grlen orta ve daha yksek
kamu grevlileri gibi tabakalarn bile radikalletirdi. Bunlar daha az ya
ralayc koullar altnda, Kayzer Wilhelme nostalji duyan, ama Feld Ma
real Hindenburgun banda olduu, henz gzle grlr biimde ayak
larnn altndan kaymam olan bir Cumhuriyete kar grevlerini yerine
getirmeye de istekli, eski tip tutucu yurtseverler olarak mutlu olmaya
devam edebilirlerdi. ki sava aras d,.cmde politik olmayan Almanlarn
ou Wilhelmin imparatorluuna zlem duyuyordu. 1960lar gibi ge bir
tarihte Bat Almanlarn ou (anlalabilir nedenlerle) Alman tarihindeki
en iyi zamann imdiki dnem olduu sonucuna varmt. Bunlarn altm
yan zerindeki % 42si, Wirtschaftswunder (Met. Alm., ekonomik mu
cize -n.) tarafndan dntrlen % 32sine karlk, hl 1914ten n
ceki dnemin daha iyi olduunu dnyordu (Noelle/Neumann, 1967, s.
1967). Burjuva merkez ve san semenleri, 1930 ile 1932 yllar arasnda
muazzam saylarla Nazi Partisine getiler. Ancak bunlar faizmin ku
rucular deildi.
Bu trden tutucu orta snflar, kukusuz, faizmin potansiyel ta
raftarlaryd ya da faizmin saflarnda yer alyorlard. Bunun nedeni iki
sava aras dnemde siyasal sava hatlarnn belirlenme tarzyd. Liberal
topluma ve onun btn deerlerine ynelen tehdidin sadece sadan, top
lumsal dzene ynelen tehdidin ise soldan geldii grlyordu. Orta s
nftan insanlar kendi siyasetlerini korkularna uygun biimde setiler. Ge
leneksel tutucular doal olarak faizmin demagoglarna sempati
duyuyorlard ve onlarla ba dmana kar ittifak kurmaya hazrdlar. tal
yan faizmi, 1920lerde ve hatt 1930larda, liberalizmin sol eilimli ta
raftarlar bir yana braklrsa, daha iyi bir basma sahipti. Faizmin gzpek deneyimi dnda, bu on yl, yapc devlet adaml bakmndan
verimli olmamt, diye yazyordu, sekin ngiliz muhafazakr ve oyun
yazan John Buchan. (Yazd oyunlarn tad ne yazk ki solda yer alan
larn kanaatlerine pek uygun deildi.) (Graves/Hodge, 1941, s.248.) Hit
ler, geleneksel san oluturduu, daha sonra kendi hareketinin iinde
148

erittii bir koalisyon tarafndan iktidara getirildi. General Franco o srada


fazla nemli olmayan spanyol Falange'm kendi ulusal cephesine katt,
nk temsil ettii ey, aralarnda iyi bir ayrm yapamad 1789 ve 1917
hayaletlerine kar btn san birlii idi. Franco, kinci Dnya Savana
Hitlerin yannda fiilen katlmayacak kadar anslyd, sadece tanrsz ko
mnistlere kar Almanlarla ayn safta savamas iin Rusyaya Mavi
Tmen adnda bir nc g gnderdi. Mareal Petain, kesinlikle faist ya
da Nazi sempatizan deildi. Savatan sonra, bir yanda inanm Fransz fa
istleri ve Alman yanls ibirlikiler ile te yanda Mareal Petainin
Vichy rejimini destekleyen ana kitle arasnda bir ayrm yapmann bu
kadar zor olmasnn nedeni, arada belirgin bir izginin olmamasyd. Ba
balan Dreyfusten, Yahudilerden ve kahpe cumhuriyetten nefret etmi
olanlar -baz Vichy simalar bu nefreti bizzat yaayacak kadar yalydlarHitlerci bir Avrupann partizanlar iinde kayboldular. zetle iki sava
arasnda san doal ittifak, eski tip gericiler araclyla geleneksel tu
tuculardan faist patolojinin d kenarlanna geti. Tutuculuun ve kar
devrimin geleneksel gleri gl ama genellikle hareketsizdi. Faizm on
lara hem bir dinamik, hem de, belki de daha nemlisi, dank gler ze
rinde zafer kazanma konusunda bir rnek salad. (Faist talya iin ok
sk sylenen vc bir deyi, Mussolini trenleri zamannda kaldrd
deil miydi?) Komnistlerin dinamizminin 1933ten sonra ynn ve d
menini kaybeden sol iin bir ekim gc olmas gibi, faizmin zellikle
Nasyonal Sosyalistlerin Almanyada iktidan ele geirmelerinden sonra
kazandklar baarlar, onlar gelecein ykselen dalgas gibi gsterdi. Bu
srada faizmin Muhafazakr Byk Britanyann siyasal sahnesine ksa
sreli de olsa nemli bir giri yapmas, bu gsteri etkisinin gcn ka
ntlar. Ulusun en nde giden siyasetilerinden birinin saf deitirmesi ve
ulusun belli bal basn lordlarndan birinin desteini kazanmas, Sir Oswald Mosleyin hareketinin saygdeer politikaclar tarafndan ksa sre
iinde terk edilmesinden ve Lord Rothermerenin Daily Mailinin ngiliz
Faistler Birliine verdii destei ksa sre iinde geri ekmesinden daha
nemlidir. nk Britanya evrensel dzeyde ve hakl olarak hl bir si
yasal ve toplumsal istikrar modeli olarak grlyordu.

149

III
Birinci Dnya Sava'ndan sonra radikal san ykselii, hi kukusuz,
genelde toplumsal devrim ve ii snf iktidar tehlikesine, aslnda ger
ekliine, zelde ise Ekim Devrimi ve Leninizm'e gsterilen bir tepkiydi.
Bunlar olmasayd faizm hibir ekilde var olamazd, nk demagojik
sac arlar ondokuzuncu yzyln sonundan itibaren bir ok Avrupa l
kesinde siyasal bakmdan etkili ve saldrgan oldularsa da, 1914'ten nce
neredeyse srekli olarak denetim altnda tutulmulard. Bu bakmdan fa
izme mazeret bulanlar, Mussolini ve Hitler'i Lenin'in dourduunu ne
srmekte belki de hakldrlar. Ne var ki, baz Alman tarihilerinin (Nolte,
1987) 1980'lerde ok yaklatklar gibi, faist barbarln Rus devriminin
daha erken barbarlklarndan esinlendiini ve bunlair taklit ettiini iddia
ederek bu barbarl temize karmak hibir ekilde meru deildir.
Ne var ki, sa tepkinin znde devrimci sola duyulan tepkinin yer al
d tezine iki nemli snrlama getirilmelidir. Birincisi, bu tez, Birinci
Dnya Sava'mn ulusalc askerler ya da Kasm 1918'den sonra kah
ramanlk ansn kardklar iin gcenen gen adamlarn genellikle orta
ve alt orta snfa mensup nemli bir tabakas zerinde yaratt etkiyi
azmsar. "Silah arkadal" (frontsoldat) denilen ey, radikal sa ha
reketlerin mitolojisinde en nemli rol oynayacakt -Hitler de bunlardan
biriydi- ve bu, Alman komnist nderleri Kari Liebknecht ve Rosa Luxemburg gibi komnist nderleri katleden subaylar, talyan sguadristi ve
Alman freikorps gibi ilk ar ulusalc silahl mfrezeler trnden kalc
bir blok oluturacakt. Grdmz gibi, Birinci Dnya Sava dnyay
vahete srkleyen bir makineydi ve bu adamlar gizli kalm vahetlerini
aa vurmaktan gurur duyuyorlard.
Solun, liberallerden bu yana sava kartlna, anti militarist ha
reketlere dknl, dev kitlelerin Birinci Dnya Sava'mn kitlesel ci
nayetlerine gsterdii tepki, pek ok kiiyi, 1914-18 koullan altnda bile
sava deneyimini nemli ve ilham verici bulan; niforma ve disiplin,
fedakrlk -hem kendisi hem de bakalar iin- ve kan, silah ve gc er
keksi bir hayat yaanmaya deer hale getiren eyler olarak gren, grece
kk, ama gene de sayca ok bir aznln ortaya kn azmsamaya
yneltti. Bunlar, bir iki kii (zellikle Almanya'da) dnda sava hak150

knda fazla kitap yazmadlar. Kendi zamanlarnn bu Rambolan doal ola


rak radikal sadan geliyorlard.
kinci zellik bu sa tepkinin, sadece Bolevizm'e deil, mevcut top
lum dzenini tehdit eden ya da bu dzeni bozmakla sulanabilecek btn
hareketlere ve zellikle rgtl ii snfna ynelmesidir. Lenin daha ok
bu tehdidin sembol idi. Oysa ou politikac iin, ortaya kan fiili ger
eklii, olduka lml nderleri olan sosyalist ii partileri deil, eski sos
yalist partilere yeni bir siyasal g kazandran ve aslnda onlar liberal
devletlerin zorunlu destekleri haline getiren ii snfnn artan gc, g
veni ve radikalizmi temsil ediyordu. Savatan hemen sonraki yllarda sos
yalist ajitatrlerin 1889dan beri ne srdkleri en nemli talebin, sekiz
saatlik alma gn talebinin, Avrupann hemen her yerinde kabul edil
mesi rastlant deildi.
Tutucularn kann donduran tehdit, ne kadar ac olursa olsun ii sen
dikas nderlerinin ve muhalefet hatiplerinin hkmette bakan ol
masndan ok iilerin gcndeki artta st kapal olarak yatan bu tehdit
idi. Bakanla ykselenler tanmlan gerei "sol"a mensuptular. Bir top
lumsal ayaklanma anda onlar Boleviklerden ayran hibir belirgin
izgi yoktu. Aslnda sosyalist partilerin ou savatan hemen sonraki yl
larda, eer kabul edilselerdi seve seve komnistlere katlrlard. Mussolininin "Romaya Yry"ten sonra katlettii kii, bir KP nderi deil
bir sosyalist olan Matteotti idi. Geleneksel sa tanrsz Rusyay dn
yadaki btn ktlklerin cisimlemesi olarak grebilirdi, ancak 1936'da
generallerin (spanya'da -n.) ayaklanmas sadece komnistlere y
nelmedi. nk komnistler Halk Cephesi'nin en kk parasn olu
turuyorlard (bk. bl. 5). Ayaklanma Sava'a kadar sosyalistleri ve anar
istleri tercih eden bir halk ayaklanmasn hedef ald. Bu, Lenin'i ve
Stalin'i faizmin mazereti haline getiren bir ex post facto (gemii kap
sayacak ekilde geerli olan -n.) aklama biimidir.
Ve gene aklanmas gereken, Birinci Dnya Sava'ndan sonraki sa
tepkinin en nemli zaferlerini neden faizm biiminde kazanddr. An
*a hareketler 1914'ten nce de var olmulard. Bunlar histerik ulusalc ve
yabanc dman, sava ve iddeti ycelten, hogrsz, silah zoruyla i
yaptran, liberalizme, demokrasiye, proletaryaya, sosyalizme ve aklcla
Cokulu biimde kar kan, kan ve toprak ve modernitenin bozduu de
151

erlere dn hayalleri kuran hareketlerdi. Bunlarn siyasal sa iinde ve


baz entelektel evrelerde siyasal bir etkisi olmutu, ancak hibir yerde
hkim olamadlar veya denetimi ele geiremediler.
Birinci Dnya Sava'ndan sonra bunlara ans kazandran ey eski re
jimlerin ve bu rejimlerle birlikte eski hkim snflarn ve onlarn iktidar,
nfus ve hegemonya mekanizmalarnn k oldu. Dzenin iyi iledii
yerlerde faizme ihtiya olmad. Britanya' da, yukarda belirtilen ksa s
reli esintiye ramen ilerleme kaydedemedi. Geleneksel muhafazakr sa
denetimi srdrd. 1940 yenilgisine kadar Fransa'da da nemli bir iler
leme grlmedi. Geleneksel Fransz radikal sa -monarist Action Franaise ve Albay La Rocquenin Croix de Feu (Ate Ha) hareketi- Sol
cular dvmeye hazr olsa da, tam olarak faist deildi. Aslnda bu
hareketlerin baz unsurlar Direni'e bile katldlar.
Ayrca, yeni bir ulusalc hkim snfn ya da grubun yeni bamsz l
kelerde iktidara gelebildii yerlerde de faizme gerek yoktu. Bu adamlar
gerici olabiliyorlar ve aada ele alnacak nedenlerden tr otoriter y
netimi tercih edebiliyorlard, ancak iki sava aras dnemde Avrupa'da an
tidemokratik saa her dnn faizm ile zdelenmesi retorikten baka
ey deildi. Otoriter militaristlerce ynetilen Polonya'da ve demokratik
ekoslovakya'nn ek blmnde ya da yeni Yugoslavya'nn ekirdeini
oluturan (baat) Srbistan'da nemli hibir faist hareket yoktu. Eski tip
saclarn ya da gericilerin ynettii, nemli faist ya da benzer ha
reketlerin bulunduu lkelerde -Macaristan, Romanya, Finlandiya, hatt
nderinin bizzat faist olmad Franco spanyas'nda- yneticiler, bu tip
hareketleri, onlar sktran Almanlar olmakszn (1944'te Macaristan'da
olduu gibi) denetim altnda tutmakta biraz zorlanmlard. Bu, eski ya da
yeni devletlerde ulusalc aznlk hareketlerin faizmi cazip bulmadklar
anlamna gelmez, nk bunlar, talya'dan ve 1933'ten sonra Al
manya'dan mali ve siyasal destek bekleyebiliyorlard. Bu durum Flander'de (Belika), Slovakya'da ve Hrvatistan'da ok akt.
Eski bir devlet ve onun artk ilevini yerine getiremeyen ynetim me
kanizmalar; neye sadakat gstereceini artk bilmeyen, gz alm, y
nn kaybetmi ve honutsuz yurttalardan oluan bir kitle, gerekten ya
da grnte toplumsal devrim tehdidinde bulunan ancak bu tehdidi ger
ekletirecek konumda bulunmayan gl sosyalist hareketler; ve 1918152

20 bar antlamalarna duyulan ulusalc bir fke, lgn ar san zafer


kazanmasnn optimal koullarn oluturuyordu. talyan liberallerinin
1920-22'de Mussolini'nin faistlerine ve Alman tutucularnn 1932-33'te
Hitler'in Nasyonal Sosyalistlerine yaptklar gibi, aresiz durumdaki eski
ynetici elitleri ar radikallerin yolunu tutmaya ynelten koullar bun
lard. Bunlar, ayn nedenle, radikal sa hareketleri gl biimde r
gtlenmi, bazen niformal ve paramiliter glere (squad.risti\ frtna bir
likleri) ya da Byk k srasnda Almanya'da olduu gibi kitlesel
semen ordularna dntren koullard. Ne var ki, ne talya'da ne de Al
manya'da, bl miktarda yaplan "soka ele geirme" ve "Roma'ya Y
ry" retoriine ramen, bu iki faist devletin ikisinde de faizm "iktidar
fethederek" baa gemedi. Her iki rnekte de faizm, eski rejimin su or
taklyla, aslnda (talya'da olduu gibi) inisiyatif gstermesiyle, yani
"anayasal" biimde iktidara geldi.
Faizmin yenilii, bir kez iktidara geldiinde eski siyasal oyunlar red
detmesi ve frsat bulduunda iktidar tam olarak ele geirmesiydi. k
tidarn tam. olarak devralnmas ya da btn rakiplerin tasfiye edilmesi
talya'da (1922-28) Almanya'dakinden (1932-33) daha uzun srd, ancak
iktidar bir kez ele geirildiinde karakteristik biimde, stn bir poplist
"nder"in (Due, Fhrer) engelsiz diktatrl haline gelen ey zerinde
artk hibir i siyasal snrlama olmad.
Bu noktada, faizm konusunda, biri pek ok liberal tarihinin dev
rald faist, teki ortodoks Sovyet' marksizmi iin deerli olan ayn l
de yetersiz iki tezi ksaca bertaraf etmeliyiz. Ne bir "faist devrim" oldu
ne de "tekelci kapitalizm "in veya byk i dnyasnn ifadesi olarak fa
izm.
Faist hareketler, toplumda temel bir dnm isteyen insanlar kap
sad lde, devrimci hareketlerin, ou kez anti-kapitalist ve antioligarik bir ucu olan elerine sahipti. Ne var ki, devrimci faizmin at,
hem startta hem de kouda baarszla urad. Hitler, Nasyonal Sosyalist
Alman i Partisi ismindeki "sosyalist bileenini ciddiye alanlar kendisi almyordu- hzla tasfiye etti. Kk adamn, kaltsal kyl mlk
Sahipleriyle ve Hans Sachs gibi zanaatkrlar ile onun sar salar rgl
kzlaryla dolu ortaana bir tr dn topyas, yirminci yzyln belli
bal devletlerinde, en azndan, talyan ve Alman faizmi gibi mo

153

dernleme ve teknolojik ilerleme yolunu tutan rejimlerde ger


ekleebilecek bir program deildi (Himmler'in bir kbusu andran rksal
olarak saflatrlm bir halk uyarlamasn bir yana brakrsak).
Nasyonal Sosyalizm'in kesinlikle gerekletirebildii ey, eski em
peryal elitlerin ve kurumsal yaplarn radikal biimde temizlenmesiydi.
Bununla birlikte, Hitler'e kar fiilen ayaklanan yegne grup, Temmuz
1944'te eski aristokrat Prusya ordusu oldu. Savatan sonra igalci Bat or
dularnn siyasetleriyle yeniden glendirilen eski elitlerin ve eski ku
rumsal erevelerin tahrip edilmesi, Federal Cumhuriyetin, yenilmi
Kayzer'ini kaybeden imparatorluktan pek fazla bir ey olmayan 1918-33
Weimar Cumhuriyeti'ninkinden daha salam bir temel zerinde ina edil
mesini mmkn klacakt. Nazizmin elbette kitleler iin hazrlanm bir
toplumsal program vard ve bu program ksmen gerekletirildi: tatiller;
spor gsterileri; ikinci Dnya Sava'ndan sonra btn dnyann Volkswagen "bcek" olarak tand planl bir "halk arabas". Ne var ki, Nazizm'in esas baars Byk k' teki hkmetlerden ok daha etkin
biimde etkisiz hale getirmesiydi, nk Nazilerin anti-liberalizmi onlar
a priori bir serbest piyasa inancna balamayan olumlu bir zellie sa
hipti. Bununla birlikte Nazizm temelde yeni ve farkl bir rejimden ok,
yenilenmi ve yeniden canlandrlm bir eski rejim idi. 1930'larn em
peryal ve militarist Japonyas gibi (hi kimse bunun devrimci bir sistem
olduunu iddia edemez) kendi sanayi sistemine arpc bir dinamizm ka
zandran, liberal olmayan bir kapitalist ekonomiye sahipti. Faist tal
ya'nn ekonomik ve dier kazanmlan, ikinci Dnya Sava srasnda ka
ntland gibi ok daha az etkiliydi. talya'nn sava ekonomisi
grlmemi derecede zayft. Pek ok talyan sradan faisti iin samimi
bir retorik olduu kuku gtrmese de, bir "faist devrim"den sz etmek
retorikten baka ey deildi. talyan faizmi, Almanya'da olduu gibi
Byk k'n at yaralara ve Weimar hkmetlerinin bununla baa
kamayna bir tepkiden ok, 1918 sonras devrimci karkla kar bir
savunma olarak ortaya kan, ok daha ak biimde eski hkim snflarn
karna uygun den bir rejimdi. Bir bakma, daha gl ve daha mer
kezilemi bir hkmet yaratarak talyan birlii srecini ondokuzuncu
yzyldan devralan talyan faizminin, kendisine itibar kazandran baz
nemli kazanmlan oldu. rnein bu, Sicilya Mafyas'n ve Napoliten Camorra'sn baarl biimde ezen yegne talyan rejimi idi. Ancak onun ta
154

rihsel nemi hedeflerinde ve kazanmlarnda deil, muzaffer kar


devrimin yeni bir uyarlamasnn kresel ncs olarak oynad rolde
yatar. Mussolini, Hitler'e esin kayna oldu ve Hitler talyan esinini ve n
celiini asla inkr etmedi. te yandan talyan faizmi sanatsal avangard
"modernizm" e olan hogrs, hatt bir lde bundan zevk almasyla ve
baz baka bakmlardan -daha ok Mussolini'nin 1938'de Almanya ile
ayn izgiye geliine kadar- anti-semitik rkla hibir ilgi duymayyla,
radikal sac hareketlere kyasla kuraldyd ve uzun sre de yle kald.
"Tekelci kapitalizm" tezine gelince, byk i dnyas hakknda be
lirtilmesi gereken nokta, onun kendisini mlkszletirmeyen ve kendisiyle
uzlamak durumunda olan her rejimle uzlaabileceidir. Faizm, Ame
rikan New Deal'mdan ya da ngiliz i hkmetlerinden ya da Weimar
Cumhuriyeti'nden daha fazla "tekelci kapitalizmin karlarnn ifadesi" de
ildi. 1930'lann banda byk i dnyas zel olarak Hitler'i istemedi; as
lnda daha ortodoks tutuculuu tercih edebilirdi. Byk k'e kadar ona
pek az destek verdi ve o zaman bile bu destek ge ve derme atmayd. Ne
var ki, Hitler bir kez iktidara geldiinde, i dnyas btn kalbiyle, kinci
Dnya Sava srasndaki faaliyetleri iin kle emei ve imha kamp
larndaki igcn kullanma noktasna kadar onunla ibirlii yapt. Byk
ve kk iletmeler, kukusuz, Yahudilerin mlkszletirilmesinden ka
zanl ktlar.
Bununla birlikte faizmin i dnyasna teki rejimlerden daha byk
avantajlar saladn belirtmek gerekir. Birincisi, faizm sol toplumsal
devrimi tasfiye etti ya da yenilgiye uratt ve aslnda bu devrime kar ana
siper olarak grld. kincisi, faizm ii sendikalarn ve ynetimin i g
cn ynetme haklarna getirilen teki snrlamalar ortadan kaldrd. As
lnda, faist "nderlik ilkesi" pek ok patronun ve irket yneticisinin
kendi iletmelerinde astlarna uyguladklar eydi ve faizm bu duruma iti
barl bir hakllk kazandrd. ncs, ii hareketlerinin ezilmesi Depresyon'a, i dnyasnn karlarna son derece uygun bir zm bu
lunmasna yardmc oldu. ABD'de 1929 ile 1941 arasnda irketlerin en
tepedeki % 5'i toplam ulusal gelir iindeki paylarnn % 20 orannda d
tne tank olurlarken (Britanya ve skandinavya'da benzer ama daha
mtevaz bir eitliki trend vard) Almanya'da en tepedeki % 5 benzer bir
dnemde % 15 kr etti (Kuznets, 1956). Son olarak, daha nce de be

155

lirtildii gibi, faizm sanayi ekonomilerine dinamizm kazandrmaya ve


onlar modernletirmeye uygundu - cretli ve uzun vadeli tekno-bilimsel
planlamada Bat demokrasileri kadar uygun olmasa da.
IV
Byk k olmasayd faizm dnya tarihinde bu kadar nemli hale
gelir miydi? Muhtemelen, hayr. talya tek bana dnyay sarsacak bir
merkez deildi. 1920lerde radikal sa kar devriminin Avrupa'daki hibir
hareketinin gelecei varm gibi grnmyordu. Bunun nedeni komnist
toplumsal devrim almacyla gerekletirilen ayaklanma giriimlerinin ba
arszla uramasyd : 1917 sonras devrimci dalga yatmt ve eko
nominin iyiye gittii grlyordu. Almanyada emperyal toplumun da
yanaklar, generaller, kamu grevlileri ve dierleri, her ne kadar en byk
abay yeni devleti, tutucu ve devrim kart bir konumda tutmak ve en
nemlisi, uluslararas alanda bir manevra alan salamak iin gs
terdilerse de (anlalabilir nedenlerden tr) Kasm Devriminden sonra
babo paramiliterlere ve san teki vahi adamlarna bir lde destek
verdiler. Ne var ki, bir seim yapmak zorunda kaldklar zaman, 1920'de
sac Kapp darbesi srasnda ve Adolf Hitler'in ilk kez kendisini man
etlerde bulduu 1923 Mnih ayaklanmas srasnda olduu gibi, sta
tkoyu duraksayarak da olsa desteklediler. 1924'te ekonominin yukarya
ekilmesinden sonra Nasyonal Sosyalist i Partisi'nin oy oran % 2.5-3'e
indi. Bu oran 1928 seimlerinde kk ve uygar Alman Demokratik Par
tisi'nin oy orannn yarsndan ve komnistlerin oy orannn bete birinden
biraz daha fazla ve 1928 seimlerinde Sosyal Demokratlarn oy orannn
onda birinin altndayd. Ancak iki yl sonra oy oran % 18'in zerine k
m ve bu parti, Alman siyasetinde en gl ikinci parti haline gelmiti.
Drt yl sonra, 1932 yaznda toplam oylarn % 37'sinden fazlasn alarak
en gl parti haline geldi. Gene de demokratik seimler srerken bu des
tei muhafaza edemedi. Hitler'i siyasetin kysnda kalm bir fe
nomenden lkenin nce potansiyel sonra fiili efendisi haline getiren, ak
tr ki, Byk k idi.
Ne var ki, Byk k faizme 1930'larda aka kulland gc ya
da etkinlii vermeseydi ve bu trden bir hareketi Almanya'da iktidara ge156

tirmeseydi de, bykl, ekonomik ve askeri potansiyeli ve en azndan


corafi konumu nedeniyle byle bir devlet, herhangi bir hkmet biimi
altnda Avrupa'da nemli bir siyasal rol oynamaya yazglyd. ki dnya
savanda urad kesin yenilgi her eye ramen Almanya'nn yirminci
yzyl sona ererken bu ktada baat devlet olarak ortaya kmasn n
lemedi. Solda, yerkrenin en byk devletinde (komnistlerin iki sava
aras dnemde vnmekten holandklar gibi "yeryznn altda biri")
Marxn kazand zaferin, komnizmi, SSCB dndaki siyasal gcnn
nemsiz olduu zamanlarda bile byk bir uluslararas varlk haline ge
tirmesi gibi, Hitler'in Almanya'y ele geirmesinin de Mussolini'nin tal
ya'daki baarsn glendirdii ve faizmi gl bir kresel siyasal akm
haline getirdii grld. Her iki devletin -Japon devletince glendirilenbaanl saldrgan militarist siyaseti (bk. blm 5) bu on yln uluslararas
siyasetine hkim oldu. Bu durumda, uygun devletlerin ya da hareketlerin
faizm tarafndan cezbedilmesi ve etkilenmesi, Almanya'nn ve talya'nn
desteini aramalar ve -bu lkelerin yaylmacl sayesinde- genellikle bu
destei salamalar doald.
Almanya'da, bilinen nedenlerden tr, bu tr hareketler byk bir o
unlukla siyasal saa mensuptu. Nitekim Siyonizm iinde (bu srada Si
yonizm genellikle Avrupa'da yaayan Akenazi Yahudilerinin bir ha
reketiydi) hareketin talyan faizmine dnk kanad, Vladimir
Jabotinskiy'in "revizyonistleri," (stn) sosyalist ve liberal Siyonist ku
rululara kar kendilerini aka sa'da gryor ve bu ekilde s
nflandryorlard. Ancak 1930'larda faizmin etkisi, ancak iki dinamik ve
faal gle birlemeleri halinde bir lde kresel olabiliyordu. Bununla
birlikte ana ktada faist hareketleri yaratan koullar Avrupa'nn dnda
pek bulunmuyordu. Bu nedenle, faist ya da aka faizmden etkilenen
hareketlerin olutuu yerlerde, bunlarn siyasal konumu ve ilevi ok daha
byk bir sorunsal oluturuyordu.
Kukusuz Avrupa faizminin baz zellikleri denizar lkelerde
yank buldu. Yahudilerin Filistine yerletirilmesine (ngilizler bu yer
leimi koruyorlard) direnen Kuds Mfts ve teki Araplarn Hitlerin
anti-semitizmine yaknlk duymamalar, bu durumun eitli trden inan
szlarla birarada yaamann geleneksel slami modelleriyle hibir ilikisi
Olmasa da, artcdr. Hindistan'da baz st kastlara mensup Hindular,

157

tpk Sri Lanka' daki modern Sinhali arlar gibi, onaylanm -aslnda
yeni icat edilmi- "Aryenier" olarak kendi alt ktalarndaki daha siyah rk
lara stn olduklarn dnyorlard. Ve kinci Dnya Sava srasnda
Alman yanls olarak enterne edilen Boer militanlan da -bazlar 1948'den
sonra yaanan rk ayrmcl dneminde lkelerinin nderleri haline gel
diler- hem inanm rklar olarak hem de Hollanda' daki elitist ar sac
Kalvinist akmlann teolojik etkisiyle, Hitler'e ideolojik yaknlk du
yuyorlard. Ancak btn bunlar, komnizmin aksine faizmin yerel si
yasette hibir dayanak noktas olmad iin Asya ve Afrika'da var ol
mad eklindeki temel nermeye pek hakllk kazandrmaz.
Bu durum, Almanya ve talya ile ittifak kuran, kinci Dnya Sava'nda
ayn safta savaan ve izledii siyasetlere san hkim olduu Japonya iin
de genellikle dorudur. "Mihverin. dou ve bat ulanndaki hkim ide
olojiler arasndaki balantlar aslnda gldr. Japonlar ideolojik olarak
anti-faist olma konusunda kimseden geri kalmadlar. spanyol Sa~
va'nda General Franco'ya kar savamak iin Uluslararas Tugaylar'a ka
tldlar; Franco gleri tarafndan yakalandlar ve Almanya'ya gn
derildiler. Ancak bu trden rneklerle oyalanmamza gerek yok.
Ne var ki Avrupa faizminin ideolojik etkisinin reddedilemeyecei bir
kta daha vardr: Amerika.
Kuzey Amerika'da Avrupadan esinlenen insanlar ve hareketler kk
gmen topluluklanmn dnda fazla nem tamyordu. skandinavlar ve
Yahudiler sosyalizme ynelik bir eilim tarlarken ya da geldikleri l
keye bir lde sadakat duymaya devam ederlerken, bu topluluklarn ye
leri eski lkelerinin ideolojilerini beraberlerinde getirdiler. Nitekim Al
manya'nn -ok daha az lde talyanlarn- dncelerinden etkilenen
Amerikallar ABDnin tecrit siyasetine katkda bulundular. Bununla bir
likte ok sayda Amerikalnn faist olduunu gsteren yeterince bulgu
yoktur. Tehizatl milisler, renkli gmlekler ve nderleri selamlamak iin
havaya kaldrlan kollar, en bilineni Ku Klux Klan olan yerli sac ve
rk hareketlerin zellii olmad. Anti-semitizm kesinlikle glyd. Bu
nunla birlikte anti-semitizmin ada sac ABD uyarlamas -Peder Coughlin'in Detroit'ten yapt popler radyo vaazlan gibi- muhtemelen Av
rupa Katolik esininin sac korporatizmine ok ey borluydu. On yln en
baanh ve belki de en tehlikeli demagojik poplizminin, Huey Long'un
158

Lousianay fethinin, Amerikan tabiriyle, aka radikal ve sol bir ge


lenekten gelmesi, 1930'larda ABD'nin sergiledii bir zelliktir. Bu ha
reket, demokrasi adna demokrasiyi zayflatt ve kk burjuvazinin ho
nutsuzluuna ya da zenginlerin devrimcilie kar kendilerini koruma
gdlerine deil, yoksullarn eitlikiliine hitap etti. Irk da deildi. Slo
gan "Her nsan bir kraldr" olan bir hareket, faist gelenee mensup ola
mazd.
Avrupa'daki faist etkinin, gerek Kolombiya'daki Jorge Eliezer Gaitan
(1898-1948) ve Arjantin'deki Juan Domingo Peron (1895-1974) gibi tekil
politikaclar, gerekse Getulio Vargasn 1937-45 yllarnda Brezilya'daki
Estado Novo' su (Yeni Devlet) gibi rejimler zerinde aka grld ve
onayland yer Latin Amerika idi. Aslnda ABD'nin gneyden Nazi ku
atmas gibi yersiz bir korkuya kaplmasna ramen, faizmin Latin Ame
rika zerindeki etkisi esas olarak iseldi. Aka Mihver'den yana tavr
koyan Arjantin dnda -Peron'un 1943'te iktidar ele geirmesinden sonra
olduu gibi nce de- Bat yarkredeki hkmetler ismen de olsa ABD'nin
yannda savaa girdiler. Ne var ki, baz Gney Amerika lkelerinde askeriyenin Alman sistemini model ald ya da Almanlar, hatt Nazi kad
rolar tarafndan eitildii dorudur.
Rio Grande'nin gneyindeki faist etkiyi aklamak kolaydr. G
neyden bakldnda ABD, 1914'ten sonra, ondokuzuncu yzylda olduu
gibi, ilerleme yanls i glerin mttefiki ve emperyal ya da eski emperyal spanyollara, Franszlara ve ngilizlere kar diplomatik bir denge
unsuru olarak grlmyordu artk. ABD'nin 1898'de Ispanya'daki em
peryal fetihleri ve Meksika devrimi, petrol ve muz endstrilerinin yk
seliinden ayr olarak, Latin Amerika siyasetine Yankee kart bir antiemperyalizmi soktu. Washington'un yzyln ilk eyreinde aka
savunduu ganbot diplomasisi ve denizden yapt karmalar bu antiemperyalizmin cesaretini kramad. Pan-Latin Amerikan arzular olan antiemperyalist APRA'nn (Amerikan Devrimci Halk ttifak) kurucusu Victor Raul Haya de la Torre, APRA sadece kendi lkesi Peru'da kurulmu
olsa da, isyanclarnn, Nikaragua'daki tannm anti-Yankee isyanc Sandino'nun kadrolar tarafndan eitilmesini planlad. (Sandino'nun 1927'den
sonra ABD igaline kar verdii uzun gerilla sava Nikaragua'da
1980'lerde gerekletirilen "Sandinista" devrimine esin kayna olacakt.)

159

Ayrca, Byk k'n zayflatt 1930'larn ABD'si hibir bakmdan


nceki kadar heybetli ve baat grnmyordu. Franklin D. Roosevelt'in
nceki bakanlarn ganbot ve deniz piyadeleri siyasetini terk etmesi sa
dece "iyi komuluk siyaseti" olarak grlemez. Bu ayn zamanda (yersiz
de olsa) bir zayflk belirtisiydi. 1930'larda Latin Amerika kuzeyi izleme
eiliminde deildi.
Ancak, Atlantik'in tesinden bakldnda, faizm hi kukusuz on
yln baar yks gibi grlyordu. Daima kltrel olarak hegemonik
blgelerden esinlenen bir ktadaki ykselen politikaclarn, modern, zen
gin ve gl olmak iin daima reete arayan lkelerin potansiyel n
derlerinin, dnyada taklit edecekleri bir model var idiyse, bu model hi
kukusuz Berlin ve Romada bulunacakt, nk Londra ve Paris artk
fazla siyasal esin salamyordu ve Washington'm faaliyetleri durmutu.
(Moskova hl siyasal etkinlii snrlanm da olsa esas olarak bir top
lumsal devrim modeli olarak grlyordu.)
Ve gene, Mussolini ve Hitler'e olan entelektel borlarn aka or
taya koymayan adamlarn siyasal faaliyetleri ve kazanmlar, ayn ki
ilerin benimsedikleri Avrupa modellerinden ne kadar da farklyd! Dev
rimci Bolivya'nn Devlet Bakam'nm zel bir grmede bunu hi
duraksamakszn itiraf edii karsnda nasl ardm hl hatrlarm.
Bolivya'da gzlerini Almanya'ya evirmi asker ve politikaclar ken
dilerini kalay madenlerini ulusallatran ve yerli kylle radikal bir top
rak reformu armaan eden 1952 devrimini rgtlerken buldular. Ko
lombiya'da siyasal Sa'n ok dnda olan byk halk adam Jorge
Eliecer Gaitan, Liberal Parti'nin nderliini ele geirdi ve 9 Nisan
1948'de Bogota'da katledilmeseydi devlet bakan olarak bu partiyi ra
dikal bir yne sevk edecekti. Katledilmesi, bakentte derhal bir halk ayak
lanmasna (polisin de katld) ve lkenin pek ok tara belediyesinde
devrimci komnlerin ilan edilmesine yol at. Latin Amerikal nderlerin
Avrupa faizminden aldklar ey, eylem yaparak hret kazanan poplist
nderlerin tanrlatrlmasyd. Ancak bu nderlerin seferber etmek is
tedikleri ve kendilerini hareket halinde bulan kitleler ellerindekini kay
betmekten korkan kitleler deil, o zamana kaybedecek bir eyi olmam
kitlelerdi. Onlarn kar kmak iin seferber olduklar dmanlar ya
banclar ve dlanm gruplar deil (Arjantin'de Peronist ya da dier si

160

yasetlerde anti-semitizm unsurunun varl inkr edilmezse de), "oligari,"


yani zengin, yerli hkim snflar idi. Peron esas destei Arjantin ii s
nfndan ald ve temel siyasal mekanizmasn bir ii kitle sendikas ev
resinde ina edilen ii partisi gibi bir eyin iinde gelitirdi. Brezilya'da
Getulio Vargas da ayn eyi kefetti. Ordu 1945'te onu devirdi ve 1954'de
intihara zorlad. Vargas'n siyasal destek karlnda sosyal koruma sa
lad, onu halkn babas olarak grp arkasndan matem tutan kesim,
kentli ii snf idi. Avrupal faist rejimler ii hareketlerini tahrip ettiler,
onlarn esinlendirdikleri Latin Amerikal nderler ise bu hareketleri bizzat
yarattlar. Entelektel gr ayrlklar ne olursa olsun, tarihsel olarak,
ayn tr hareketten sz edemeyiz.
V
Ancak bu hareketler de Felaket a'nda liberalizmin zayflamasnn
ve dnn paras olarak grlmelidir. Faizmin ykselii ve zaferi li
beral geri ekiliin en dramatik ifadesi olsa da, 1930'larda bile, bu geri e
kilii sadece faizmle ilgili grmek yanltr. Bu blmn sonunda bunu
nasl aklamak gerektiini sormalyz. Ne var ki, ilk nce faizmle ulu
salcl zdeleyen genel bir yanlgy gidermek gerekiyor.
Faist hareketlerin ulusalc duygulara ve nyarglara hitap etme ei
liminde olduu aktr. Bununla birlikte Portekiz ve 1934-38'de Avus
turya gibi genellikle Katolik esin tayan yan faist korporatif devletler
baka dinden halklara ve uluslara ya da tanrsz olanlara duyduklar hibir
koula bal olmayan nefretlerini srdrmek zorundaydlar. Ayrca, basit
ulusalclk Almanlar ya da talyanlar tarafndan fethedilen ve igal edilen
lkelerdeki yerel faist hareketler iin zordu ya da bunlarn kaderi kendi
ulusal hkmetlerine kar olan bu devletlerin zaferine balyd. Uygun
durumlarda (Flanders, Hollanda, skandinavya) kendilerini daha byk
bir Tton rksal grubunun paras olarak Almanlarla z
deleyebiliyorlard, ancak daha geerli bir tutum (sava srasnda Dr. Goebbels'in propagandasyla gl biimde desteklendi) paradoksal olarak
eniemasyonalist idi. Almanya gelecekte kurulacak bir Avrupa dzeninin,
olaan biimde Charlemagne ve anti-komnizme hitap eden ekirdei ve
garantisi olarak grld. Sava sonras dnemin Avrupa topluluu ta
161

rihileri Avrupa dncesinin geliimindeki bu aama zerinde dur


maktan pek holanmazlar. kinci Dnya Sava srasnda aslnda SS'in bir
paras olarak Alman bayra altnda savaan Alman olmayan askeri bi
rimler bu ulus tesi unsuru hep vurguladlar.
te yandan, btn ulusalclklarn faizme sempati duymadklarn da
belitmek gerekir. Bunun nedeni, sadece Hitlerin ve daha az lde Mussolini'nin onlarn ounu -rn., Polonyallan ve ekleri- tehdit etmesi de
ildi. Aslnda ilerde (blm 5) greceimiz gibi, bir ok lkede faizme
kar seferberlik, zellikle sava srasnda Mihver'e kar direni sadece
faistleri ve ibirlikilerini dlayan ve btn siyasal yelpazeye yaylan
"ulusal cepheler" ya da hkmetler tarafndan ynetildii bir srada, solda
bir yurtseverlik dncesini oluturacakt. Genel anlamda konuursak, bir
yerel ulusalcln kendisini faizmle ayn safta bulmas, Mihver'in iler
leyiinden kazanl m yoksa zararl m kacana, komnizme ya da bir
baka devlete, ulusalla ya da etnik gruba (Yahudiler, Srplar) duyduu
nefretin Almanlara ya da talyanlara olan nefretinden daha byk olup ol
madna balyd. Nitekim PolonyalIlar, gl bir biimde anti-Rus ve
anti-Yahudi olmalarna ramen Nazi Almanyas'yla nemli lde i
birlii yapmadlar, oysa Litvanyallar ve baz UkraynalIlar (lkeleri 193941 arasnda SSCB tarafndan igal edildi) bunu yaptlar.
Liberalizmin iki sava aras dnemde faizmi benimsemeyen l
kelerde bile gerilemesinin sebebi neydi? Bu dnemi yaayan batl ra
dikaller, sosyalistler ve komnistler, kresel kriz an kapitalist sistemin
can ekimesi olarak grme eilimindeydiler. Kapitalizmin, parlamenter
demokrasiyle, lml, reformist ii hareketleri iin gl bir temel olu
turan liberal zgrlkler altnda ynetilme lksn artk kal
dramayacan ne sryorlard. zmsz ekonomik sorunlarla ve/veya
giderek gelien bir devrimci ii snfyla yzyze gelen burjuvazi artk
zora ve baskya, yani faizm benzeri bir eye bavurmak zorundayd.
Hem kapitalizm hem de liberal demokrasi 1945'te muzaffer bir dn
yaparken, ajitasyona ynelik bir ar retorik tasa da bu grn znde
doru olduu kolayca unutulur. Yurttalarn ou arasnda devletlerinin
ve toplumsal sistemlerinin kabul konusunda temel bir mutabakat ya da
en azndan uzlamaya varmak iin pazarla hazrlk olmadka de
mokratik sistemler ilemez. Refah, sistemin ileyiini daha da ko162

laylatnr. 1918 ile kinci Dnya Sava arasnda Avrupa'nn ounda bu


koullar yoktu. Toplumsal feaketin yaklat ya da gerekletii g
rlyordu. Avrupa'nn Akdeniz blgesinin yan sra dou ve gney do
usunda yle bir devrim korkusu vard ki, komnist partilerin illegal du
rumdan kmalarna nadiren izin verildi. Avusturya'da demokrasi
Katoliklerden ve sosyalistlerden oluan iki partili bir sistem altnda
1945ten itibaren gelimi olsa da, ideolojik sa ile lml sol arasndaki
almaz kopukluk 1930-34'te Avusturya demokrasisinin kmesine neden
oldu. spanyol demokrasisi 1930'larda ayn gerilimler altnda kt.
1970'lerde Franco diktatrlnden oulcu bir demokrasiye mzakereler
yoluyla gei dramatik bir kartlk oluturur.
Bu tr rejimlerin istikrar ans Byk Depresyon'a dayanamazd. Weimar Cumhuriyeti ykld, nk Byk k, devlet, iverenler ve on
lar suyun yzeyinde tutan rgtl iiler arasndaki zmni pazarl sr
drmeyi imknsz hale getirdi. Sanayi evreleri ve hkmet ekonomik ve
toplumsal kstlamalar dayatmaktan baka hibir seeneklerinin ol
madn hissettiler ve kitlesel isizlik balad. 1932 ylnn ortasnda Nas
yonal Sosyalistler ve komnistler btn Alman oylarnn mutlak o
unluunu kendi aralarnda paylatlar ve Cumhuriyet'e bal olan
partilerin oylar te birin altna dt. Tam tersine, kinci Dnya Sava'ndan sonra demokratik rejimlerin, en azndan yeni Alman Federal
Cumhuriyeti'nin istikrarnn bu on yllarn ekonomik mucizelerine dayal
olduu reddedilemez (bk. blm 9). Hkmetlerin btn hak sahiplerini
tatmin edecek kadar datm yaptklar ve yurttalarn hayat standardnn
srekli olarak ykseldii yerlerde, demokratik siyasetlerin atei belirli bir
noktann altna nadiren dt. Kapitalizmin yklacan en ateli biimde
savunanlar bile statkonun teoride olmasa bile pratikte o kadar da
yanlmaz olmadn grdke ve kapitalizmin en uzlamaz savunucular
sosyal gvenlik sistemlerini, cretlerin dzenli mzakerelerle yk
seltilmesini ve sendikalara cret dnda olanaklar salanmasn kabul et
tike, uzlama ve mutabakat hkim olmaya balad.
Gene de bu, bizzat Byk k'n de gsterdii gibi, ancak ksmi bir
yanttr. ok benzer bir durum -rgtl iilerin Depresyon'dan kay
naklanan kstlamalar reddetmeleri- parlamenter hkmetin kne ve
nihayet Almanya'da Hitler'in hkmet bakanl grevine getirilmesine

163

yol at. Ancak Britanyada istikrarl ve sarslmaz bir parlamenter sistem


iinde, sadece i Partisi hkmetinden bir (Muhafazakr) "Ulusal Hkmet"e gei yaand.* Depresyon, ABD (Rooesevelt'in New Deal') ve
skandinavya'daki (sosyal demokrasinin zaferi) siyasal sonularn da gs
terdii gibi, otomatik olarak temsili demokrasinin askya alnmasna ya da
ortadan kaldrlmasna yol amad. Sadece, hkmet mliyesinin ge
nellikle fiyatlar hzla ve dramatik biimde den bir ya da iki temel r
nn ihracna bal olduu (bk. blm 3) Latin Amerika'da, k, o srada
iktidarda bulunan her trl hkmetin neredeyse hemen ve otomatik ola
rak askeri darbelerle devrilmesine yol at. O srada ili ve Kolombiya'da
ters ynde siyasal deiimlerin olduu da eklenmelidir.
Aslnda liberal siyasetler ok duyarlyd, nk liberalizmin ka
rakteristik hkmet biimi olan temsili demokrasi pek ikna edici bir dev
let ynetme biimi deildi ve Felaket a'nn koullan, etkinlii bir
yana, onu geerli hale getiren koullara bile yeterince gvence sa
lamyordu.
Bu koullarn birincisi, nza ve meruluktan yararlanma gerei idi.
Bizzat demokrasi bu rzaya dayanr, ancak yerleik ve istikrarl de
mokrasilerde dzenli oy verme srecinin yurttalara -aznlk durumunda
olsalar bile- seim srecinin bu srecin rn olan hkmetlere meruluk
kazandrd duygusunu vermesi dnda, bu nzay bizzat yaratmaz.
Ancak iki sava aras dnemde demokrasilerin sadece birka yeterince
yerlemiti. Aslnda yirminci yzyln balanna kadar demokrasi, ABD
ve Fransa'nn dnda pek grlmedi (bk. Age o f Empire, blm 4). As
lnda, Birinci Dnya Sava'ndan sonra Avrupa devletlerinin en az on kadan ya ok yeni ya da ncllerine nazaran kendi insanlar iin hi bir zel
merulua sahip olamayacak kadar deimilerdi. Gene de birka tane is
tikrarl demokrasi vard. Felaket anda devletlerin izledikleri siyasetler
genellikle kriz siyasetleriydi.
kinci koul, bamsz oyuyla genel hkmeti belirleyecek olan
"halk"m eitli bileenleri arasnda bir badamn salanabilme de*)

164

i hkmeti 1931'de bu konuda blnd. Baz i Partisi nderleri ve on


larn liberal taraftarlar, bir sonraki seimleri byk ounlukla kazanan ve
Mays 1940'a kadar rahata iktidarda kalan Muhafazakrlarn safna ge
tiler.

recesiydi. Liberal burjuva toplumunun resmi teorisi, antropologlar, sos


yologlar ve fiilen siyasetle uraanlar gibi "halk" ayn karlar olan bir
gruplar, topluluklar ve baka kolektifler seti olarak kabul etmedi. Resmi
olarak insanlardan oluan gerek bir yapdan ok teorik bir kavram olan
halk, kendinden sorumlu bireylerin bir araya gelmesinden ibaretti. Bu bi
reylerin oylar, ounluk hkmetleri ve aznlk muhalifler olarak se
ilmi meclislere aktarlan aritmetik ounluklar ve aznlklarla so
nulanyordu. Demokratik oylamann ulusal nfusun blmleri arasndaki
snrlar kestii ya da bunlarn arasndaki atmalarn yatmasn ya da
tamamen ortadan kaldrlmasn mmkn kld yerde, demokrasi geerliydi. Ne var ki, bir devrim ve radikal toplumsal gerilimler anda, si
yasete, snf barmdan ok snf mcadelesinin aktarlmas kurald. de
olojik ya da snfsal uyumazlk demokratik hkmeti tahrip eder. Aynca,
1918'den sonra yaplan derme atma bar anlamalar, yirminci yzyln
sonunda demokrasinin ldrc virs olarak bildiimiz eyi, yani eski
Yugoslavya'da ve Kuzey rlanda'da olduu gibi, yurttalarn zellikle
etnik-ulusal ya da dinsel izgiler boyunca blnmesini oaltt (Glenny,
1992, s. 146-48). Bosna'daki gibi blok olarak oy veren etnik-dinsel top
luluk; Ulster'deki gibi birbiriyle badamaz iki topluluk; Somali'deki gibi
her biri bir kabileyi ya da bir klan temsil eden altm iki siyasal parti, bil
diimiz gibi, bir demokratik siyasal sistemin deil -savaan gruplardan
biri ya da bir d otorite (demokratik olmayan) hkimiyet kuracak lde
glenene kadar- ancak istikrarszln ve i savan temelini oluturabilir.
okuluslu imparatorluun, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Tr
kiye'nin yklmas, kendi snrlar iinde her biri bir ya da en ok iki veya
etnik toplulukla zdelenen ok sayda ok uluslu devletin bu
lunmasna ramen, ulus-st devletin bunlarn yerini almasna yol at.
Bu devletlerin hkmetleri, ynettikleri saysz ulusallk arasnda tarafsz
kaldlar.
nc koul, demokratik hkmetlerin ynetmek iin ok ey yap
mak zorunda kalmamalaryd. Parlamentolar ynetmek iin deil y
netenlerin iktidarm denetlemek iin ortaya kmlard. Bu ABD Kong
resi ile ABD Bakanl arasndaki ilikide hl grlen bir ilevdir.
Bunlar makine gibi hareket ettii dnlen bir eyin frenleri olarak ta
sarlanan aygtlardr. Snrl ama yaygnlaan bir oy verme hakk sayesinde
seilen egemen meclisler, kukusuz Devrim a'ndan itibaren giderek
165

genelleti, ancak ondokuzuncu yzyl burjuva toplumu yurttalarn ya


adklar hayatlarn byk ksmnn hkmet alannda deil, kendi ken
dini dzenleyen ekonomi iinde ve zel ve resmi olmayan kurulular
("sivil toplum") dnyasnda gerekleeceini kabul ediyordu. Seilmi
meclislerle ynetmenin yol at zorluklar iki ekilde bertaraf edildi: par
lamentolardan ok fazla ynetim, hatt yasama beklemeyerek ve h
kmetin -daha dorusu ynetimin- parlamentolarn kaprislerini dikkate al
makszn ynetebilmesine alarak. Grdmz gibi (bk. blml)
bamsz, srekli olarak atanm kamu grevlilerinden oluan kurumlar
modem devletlerin hkmetleri iin nemli bir aygt haline gelmitir. Sa
dece yrtmeyle ilgili nemli ve tartmal kararlarn alnd ya da onay
land taraftarlardan oluan yeterli bir yapy rgtlemenin ve muhafaza
etmenin hkmet nderlerinin balca grevi olduu yerlerde bir par
lamenter ounluk esast, nk Amerika dnda parlamenter re
jimlerdeki yrtme genellikle dorudan seilmiyordu. Oy verme hakknn
snrl olduu (yani semenlerin esas olarak, zengin, gl ya da etkili bir
aznlktan olutuu) devletlerde bu uygulama, patronaj kaynaklarndan
ayr olarak, kolektif karlar ("ulusal kar") oluturan ey hakknda ortak
bir mutabakatn salanmasn daha da kolaylatryordu.
Yirminci yzyl, hkmetlerin ynetmesi esas olduunda, frsatlar
oaltt. dnyas ve sivil toplum iin temel kurallar, i ve d tehlikeleri
uzak tutmak iin polis, hapisaneler ve silahl kuvvetler oluturmakla s
nrlanan devlet tr, siyasal bir nkteyle "gecebekisi devlet," metaforun
esinlendirdii "gecebekisi" kadar eskilerde kald.
Drdnc koul servet ve refaht. 1920'lerin demokrasileri devrim ve
kar devrimin (Macaristan, talya, Portekiz) ya da ulusal atmann (Po
lonya, Yugoslavya) gerilimi altnda, otuzlannki ise kn gerilimleri
altnda devrildi. kna olmak iin Weimar Almanyas ve 1920'ler Avus
turyasn Federal Almanya ve 1945 sonras Avusturya ile kyaslamak ge
rekir. Her aznln politikaclar devletin ortak teknesinden beslenebildii
srece ulusal atmalarn stesinden gelmek bile kolaylat. Orta Av
rupann dousundaki yegne sahici demokrasi olan ekoslovakya'da
*)

166

Bat'da ve Dou'da 1980'ler, bu varsaymlar zerine kurulan idealletirilmi


bir ondokuzuncu yzyla gereklemesi mmkn olmayan bir dn arayan
nostaljik bir retorikle dolacakt.

Tarm Partisi'nin gc buradan geliyordu: salad yarar ulusal izgileri


ayordu. 1930'larda ekoslovakya bile ekleri, Slovaklar, Almanlar,
Macarlar ve UkraynalIlar artk bir arada tutamyordu.
Bu koullar altnda demokrasi daha ok uzlamaz gruplar arasnda b
lnmeleri biimlendiren bir mekanizma idi. zellikle demokratik temsil
teorisi nisbi temsilin en zenli uyarlamalarna uygulandnda demokratik
hkmet iin en iyi koullarda bile hi bir istikrarl temel retmedi.* Kriz
zamanlarnda, Almanya'da olduu gibi (Britanya'dan farkl olarak)** par
lamenter ounluun salanamad yerlerde, parlamento dnda bir yer
lere bakma ayarts baskn kyordu. stikrarl demokrasilerde bile sis
temin yol at siyasal blnmeler pek ok yurtta tarafndan sistemin
yararndan ok maliyeti gibi grlr. Siyasetin retorii, adaylar ve partiyi
dar parti karlarndan ok ulusal karlarn temsilcisi gibi ilan eder. Kriz
zamanlarnda sistemin maliyeti dayanlmaz, yararlan ise belirsiz g
rnyordu.
Bu koullar altnda, Akdeniz ve Latin Amerika lkelerinin ounda ol
duu gibi, eski imparatorluklann yerini alan devletlerde de parlamenter
demokrasinin tal toprakta yetien zayf bir bitki oluunu anlamak ko
laydr. Bu demokrasi hakknda, onun herhangi bir alternatif sistemden
daha iyi olduu eklindeki en gl ama ayn zamanda da kt argman,
olduka yetersizdir. Savalar arasnda bu argman pek gereki ve ikna
edici bir izlenim uyandrmad. Onu en ok savunanlar bile tam bir g
venle konuamyorlard. Bu sistemin gerilemesi kanlmaz grlyor,
Birleik Devletler'de bile ciddi ama biraz fazla kasvetli gzlemciler "Bu
*)

Demokratik seim sistemlerinde yaplan sonsuz deiiklikler -nisbi ya da


baka- siyasal sistemlerin yaplan gerei zorlatrd istikrarl hkmetlere
izin veren istikrarl ounluklar salamak ve bunlar korumak iin yaplan
giriimlerdir.
**) Britanya'da herhangi bir nisbi temsil sisteminin reddedilmesi ("kazanan hep
sini alr") iki partili sisteme uygundu ve teki partileri majinalletirdi- r
nein Birinci Dnya Sava'ndan beri ulusal oylann amaz biimde %
10'unu toplamasna ramen Liberal Parti sadece bir kez baat duruma geldi
(bu durum 1992'de de deimemiti). Almanya'da nisbi sistem, daha byk
partilerin lehine olmakla birlikte, 1920'den sonra be byk ve bir dzine ya
da daha ok kk gfup arasnda sandalyeleri te bir orannda datt iin
(1932'de Naziler dnda) hibir sonu retmedi. ounluun yokluu du
rumunda, anayasa (geici olarak) olaanst glerin yrtme gcn ele
geirmelerine, yani demokrasinin askya alnmasna yol at.

167

rada da olabilir (Sinclair Lewis, 1935) diyorlard. Hi kimse bu sistemin


1990'larn banda btn yerkreyi kaplayan hkmet biimi olarak ksa
sre sonra geri dneceini, onun sava sonras rnesansn, nceden gr
medi ya da byle bir beklenti tamad. Bu zamanda, geriye dnp iki
sava aras dneme bakanlar iin, liberal siyasal sistemlerin d, yer
kre zerinde gerekletirdikleri sekler fetihte ksa bir kesinti olarak g
rnd. Ne yazk ki, yeni bin yl yaklarken, siyasal demokrasiyi kuatan
belirsizlikler ok uzak grnmyor. Dnya bu sistemin avantajlarnn
1950 ve 1990 arasndaki kadar belirgin biimde grlmedii bir dneme
ne yazk ki yeniden girebilir.

168

5
Ortak Dmana Kar
Yarn, bombalarn yerini gen airler alacak,
Gl kysnda yryler, dostluk haftalar;
Yarn bisiklet yarlar,
Yaz akamlan mahalle ilerinden geerek.
Ama bugn yalnzca mcadele...
-W. H. Auden, "Spain", 1937
Sevgili anne, tandm btn insanlar iinde en ok sen zleceksin,
bu yzden son dncelerimi sana aktaryorum. lmmden tr kim
seyi sulama, bu kader benim seimim.
Sana ne yazacam bilemiyorum. Aklm bamda ama uygun szleri
bulamyorum. Kurtulu Ordusu'nun saflarnda yer aldm ve zaferin
henz parlamaya balarken lyorum... Az sonra yirmi yoldamla bir
likte kuruna dizileceim.
Savatan sonra hakkn olan emekli ayln istemelisin. Eyalarm
sana hapisanede verecekler. Sadece babamn fanilasn alacam, nk
souktan titremek istemiyorum...
Bir kez daha elveda diyorum. Cesaret!
Olun Spartaco
-Spartaco Fortato, yirmi iki yanda, Misak Manouchian'daki Fransz
Direni Grubu'nun yesi, 1944
(Lettere, s. 306)

169

I
Kamuoyu aratrmalar 1930'larda Amerika' da domutur. Piyasa
aratrmalar iin kullanlan "rnek grup aratrmas "nm siyaset alann
kapsamas, esas olarak 1936'da George Gallup'la balad. Bu yeni tekniin
erken sonularndan biri Franklin D. Roosevelt'ten nceki btn ABD
bakanlarn artabilirdi ve kinci Dnya Sava'ndan sonra yetien
btn okurlar artacaktr. Ocak 1939'da Amerikallara Sovyetler Birlii
ile Almanya arasnda bir sava kmas halinde hangi tarafn kazanmasn
istedikleri sorulduunda Amerikallarn % 83nn Sovyet zaferinden, %
17' sinin ise Alnanlardan yana olduu anlald (Miller, 1989, s. 283-84).
SSCB'nin temsil ettii, Ekim Devriminin anti-kapitalist komnizmi ile
anti-komnist kapitalizm, ki ba savunucusu ve rnei ABD idi, ara
sndaki karlamann hkim olduu bir yzyl iinde, hibir ey bu sem
pati deklerasyonundan ya da dnya devriminin anavatannn ekonomisi
herkese kapitalist kabul edilen son derece anti-komnist bir lkeye tercih
edilmesinden daha anormal grlmez. Dahas bu srada SSCB'deki Stalinist tiranln en kt dneminde olduu genel olarak kabul ediliyordu.
Bu tarihsel durum kesinlikle olaanst ve kyaslamal olarak ksa
mrlyd. En fazla 1933'ten (ABD'nin SSCB'yi resmen tand tarih)
1947'ye kadar (iki ideolojik kampn "Souk Sava"ta dman olarak kar
karya geldikleri tarih), ancak daha gereki olmak gerekirse, 1935'ten
1945'e kadar srd. Baka deyile, bu tarihsel durumu, hem ABD'nin hem
de SSCB'nin birbirinden daha byk bir tehlike olarak grdkleri iin
kar kmay ortak bir dava haline getirdikleri Hitler Almanyasnm yk
seli ve k (1933-45) belirledi.
Bu devletlerin greneksel uluslararas ilikiler ya da g siyasetleri
alannn bu kadar tesine gemelerinin nedeni ve bunun sonunda kinci
Dnya Sava'na giren ve bu sava kazanan devletlerin ve hareketlerin
anormal biimde saflamasn salayan ey ok nemlidir. Almanya'ya
kar birliin sonunda zorunlu hale gelmesinin nedeni, sadece herhangi bir
ulus-devletin Almanya'nn durumundan honutsuzluk duymas deil, ayn
zamanda bu lkenin siyaset ve zlemlerinin kendi ideolojisi tarafndan be
lirlenmesi olgusu idi. zetle bu bir faist iktidard. Bu durum bir yana b
rakld ya da deerlendirilmedii srece, Realpolitik'in sradan hesaplar
170

deerini koruyordu. Bir .lkenin devlet politikasnn ya da genel du


rumunun gereklerine bal olarak Almanya'ya kar klabilir ya da onun
la uzlalabilir, denge oluturulabilir ya da, eer gerekiyorsa, onunla savalabilirdi. Aslnda 1933 ile 1941 arasnda u ya da bu zamanda
uluslararas oyunun btn belli bal oyuncular Almanya'ya kendi
karlarna uygun biimde davrandlar. Londra ve Paris, Berlin'i yattrd
(yani, bir bakasnn zararna taviz verdi), Moskova muhalif tutumunu
toprak kazanmlan karlnda uygun bir tarafszlk siyasetiyle deitirdi
ve Almanya ile ayn karlar paylaan talya ve Japonya bile, 1939'da bu
karlarn, kinci Dnya Sava'nn ilk aamalarnn dnda kalmalarn
gerektirdiini grdler. Bu arada Hitlerin savann mant, sonunda
ABD de dahil olmak zere bunlarn hepsini savan iine ekti.
Ancak 1930lu yllar ilerlerken, sorunun, uluslararas (yani, ncelikle
Avrupal) sistemi oluturan ulus-devletler arasnda greli bir g dengesi
oluturma sorununu giderek at aa kt. Aslnda, Bat'nn izledii
siyasetler -Avrupadan SSCBye, oradan Amerika ktasna kadar- dev
letlerin kendi aralarnda yarmas olarak deil, uluslararas bir ideolojik
i sava olarak anlalabilir. (Greceimiz gibi, smrgecilik olgusunun
hkim olduu Afroasya ve Uzakdou siyasetlerini anlamann en iyi yolu
bu deildir, bk. blm 7.) Ve bu sava verilirken, bu i savan en nemli
cephe hatlar mevcut kapitalizm ile komnist toplumsal devrim arasnda
deil, ideolojik aileler, bir yanda onsekizinci yzyl Aydnlanma'smn ve
kukusuz- Rus devrimini de kapsayan byk devrimlerin ocuklar ile, te
yanda bunun muhalifleri arasnda izildi. zetle, cephe, kapitalizm ile ko
mnizm arasnda deil, ondokuzuncu yzyln "ilerleme" ve "gericilik"
dedii eyler arasnda -ancak bu terimler artk duruma tam uygun d
myordu- izildi.
Bu bir uluslararas savat, nk bat lkelerinin ounda esas olarak
ayn sorunlar ortaya kard. Bu bir i savat, nk faist yanls ve kar
t gler arasndaki hatlar her toplumun iinden geiyordu. Bir yurttan
ulusal hkmete otomatik sadakati anlamnda yurtseverliin nemini bu
kadar kaybettii bir dnem asla yaanmamtr. kinci Dnya Sava sona
erdiinde, en az on eski Avrupa lkesindeki hkmetlerin banda savan
balangcnda (ya da spanya rneinde Sava'n balangcnda) bir za
manlar isyanc olarak grlm ya da siyasal srgn olmu adamlar ya da

171

kendi hkmetlerini ahlaka aykr ve meruluunu kaybetmi hkmetler


olarak gren kiiler bulunuyordu. Genellikle kendi lkelerinin siyasal s
nflarnn merkezinde yer alan erkekler ve kadnlar komnizme (yani
SSCB'ye) sadakati kendi devletlerine sadakate tercih ettiler."Cambridge
casuslar" ve Sorge casus evresinin muhtemelen daha byk bir etki ya
ratan Japon yeleri pek oklarnn arasnda sadece iki grubu olu
turuyordu.* te yandan "ibirliki" (quisling) zel terimi - bir Norveli
Nazi'nin isminden gelir- Hitler'in saldrd lkelerdeki, kiisel
karlarndan ok inanlar uruna kendi lkelerinin dmanna katlmay
tercih eden siyasal gleri betimlemek iin icat edildi.
Bu kresel ideolojiden ok yurtseverlik duygularyla hareket eden in
sanlar iin de geerliydi. Geleneksel yurtseverlik bile artk blnyordu.
Winston Churchill gibi gl biimde emperyalist ve anti-komnist Mu
hafazakrlar ve de Gaulle gibi gemite gerici Katolik olan insanlar, zel
olarak faizme ters dtkleri iin deil, "une certaine idee de la France"
ya da "belirli bir Fransa dncesi" iin Almanya'yla savamay tercih et
tiler. Ancak bu durumda bile yaptklar i bir uluslararas i savan par
as olabiliyordu, nk yurtseverlik anlaylar kendi hkmetlerininkiyle ister istemez ayn deildi. Charles de Gaulle 18 Haziran
1940'ta Londraya gidip "zgr Fransa"nn kendi ynetimi altnda Al
manya'yla savamaya devam edecei"ni ilan ederken, anayasal olarak sa
va sona erdirmeye karar veren ve bu karan o srada Franszlarm byk
ounluu tarafndan neredeyse kesinlikle desteklenen meru Fransz h
kmetine kar bir isyan eylemine girimi oluyordu. Hi kukusuz Churc
hill de byle bir durumda kalsayd ayn ekilde hareket ederdi. Almanya
sava kazanm olsayd, SSCB'ye kar Almanlarla birlikte savaan Rus
larn 1945'ten sonra kendi lkelerince hain olarak grlmeleri gibi, Churc
hill de kendi hkmeti tarafndan hain muamelesi grecekti. Ayn ekilde,
lkeleri Hitler Almanyasnm uydular olarak ilk kez bamsz devlet olma
zevkini tadan (snrl da olsa) Slovaklar ve Hrvatlar sava srasnda kendi

*)

172

Sorge'un en gvenilir kaynaklan temel alan enformasyonunun, yani 1941'de


Japonya'nn SSCB'ye saldrmak niyetinde olmad bilgisinin, Almanlarn
Moskova yaknlarna geldikleri bir srada Stalin'in hayati bir nem tayan
takviye kuvvetleri Bat Cephesine aktarmasn salad ne srlmtr
(Deakin ve Storry, 1964, bl. 13; Andrew ve Gordievskiy, 1991, s. 281-82).

devletlerinin nderlerini ideolojik gerekelerle ayr ayr yurtsever kah


ramanlar ya da faist ibirlikileri olarak grdler ve her iki kesim ayr
saflarda savat.
Btn bu ulusal i blnmeleri tek bir kresel sava iinde birbirine
balayan ey, Hitler Almanyasnn ykselmesi ya da, daha kesin olarak
ifade etmek gerekirse, 1931 ile 1941 arasnda bir devletler bileiminin Almanya, talya ve Hitler Almanyasnn merkezi dayanaklarndan biri
olan Japonya- fetih amacyla ilerlemesi ve savamasyd. Ve Hitler Al
manyas hem daha amanszd hem de Devrim a "Bat uygarlklar "nn
deerlerini ve kurumlarm ykmaya kararlyd ve kendi barbarca tasarsn
gerekletirebilecek yetenekteydi. Japonya, Almanya ve talya'nn po
tansiyel kurbanlar, "Mihver" denilen devletlerin fetih hareketlerini
1931 'den itibaren kanlmaz olduu grlen savaa doru adm adm iler
lettiklerini grdler. "Faizm sava anlamna gelir," deyii zamanla yer
leti. 1931de Japonya, Manurya'y igal etti ve orada kukla bir devlet
kurdu. 1932'de Japonya, in Seddi'nin kuzeyinde kalan in'i igal etti ve
anghay'a kt. Almanya'da Hitler, 1933'te, asla gizlemeye almad
bir programla iktidara geldi. 1934'te Avusturya'da yaanan ksa bir i
sava bu lkede demokrasiyi ortadan kaldrd ve esas olarak Almanya ile
btnlemeye kar kmakla ve Avusturya babakann katleden bir Nazi
darbesini yenilgiye uratmakla (talyan desteiyle) ayrt edilen bir yarfaist rejime geti. 1935'te Almanya bar antlamalarn reddetti, bat s
nrndaki Saar blgesini (plebisit yoluyla) yeniden kazanarak ve Milletler
Cemiyeti'nden kmseyici bir tutumla ayrlarak yeniden byk bir askeri
g ve deniz gc olarak ortaya kt. Ayn yl iinde Mussolini de ayn
ekilde uluslararas kamuoyunu hie sayarak Etyopya'y igal etti. talya
1936-37'de bu lkeyi bir smrge olarak fethedecek kadar ileri gitti. Bu
olayn ardndan talyan devleti Milletler Cemiyeti yeliini de yrtp att.
1936'da Almanya Rhineland' geri ald ve Ispanya'da hem talya'nn hem
de Almanya'nn ak yardm ve mdahalesiyle gerekleen bir askeri
darbe, aada sz edeceimiz byk bir atmay, spanyol Sava'n
balatt. ki faist g, resmi bir ittifak, bir Roma-Berlin Mihveri ku
*)

Ancak bu durum her iki tarafin da uygulad vaheti hakl karmak iin
kullanlmamaldr. 1942-45'te Hrvat devletinin ve muhtemelen Slovak dev
letinin de uygulad vahet, muhaliflerininkinden daha bykt ve hibir
ekilde savunulamazd.

173

rarlarken, Almanya ve Japonya bir "Anti-Komintern Pakt" oluturdular.


1937'de Japonya, hi de artc olmayan bir biimde ini igal etti ve
1945e kadar sren ak bir sava balatt. 1938de Almanya aka fet
hetme zamannn geldiini de hissetti. Avusturya, direnile karlalmakszn igal ve Mart'ta ilhak edildi ve eitli tehditlerden sonra
Ekim'de yaplan Mnih anlamas gene bar biimde ekoslovakya'y
paralad ve byk paralarn Hitler'e aktarlmasn salad. lkenin geri
kalan ksm Mart 1939'da igal edildi. Bu gelime, emperyal zlemlerini
birka aydr ortaya koymayan talya'y Arnavutluk'u igal etme konusunda
cesaretlendirdi. Hemen ardndan, gene Almanya'nn toprak taleplerinden
kaynaklanan bir Polonya krizi Avrupa'y fel etti. kinci Dnya Savana
dnen 1939-41 Avrupa Sava bu gelimelerden kaynakland.
Ne var ki bu srada uluslararas siyasetin ipliklerini tek bir uluslararas
a oluturacak ekilde dokuyan bir baka gelime oldu: liberal demokratik
devletlerin (bunlar ayn zamanda Birinci Dnya Sava'nn galip dev
letleriydi) srekli ve giderek seyirlik hale gelen zayfl; bu devletlerin,
dmanlarnn ilerleyiine kar durmak iin tek balarna ya da birbiriyle
balantl olarak harekete geme yeteneksizlikleri ya da isteksizlikleri.
Grdmz gibi, hem faizm ve otoriter hkmet argmanlarn hem de
bunlarn glerini arttran ey, liberalizmin bu krizi idi (bk. blm 4). 1938
Mnih anlamas bu krizi, bir yandaki cretli saldrganl, te yandaki
korku ve taviz bileimini mkemmel biimde ortaya koydu. "Mnih" sz
cnn sonraki kuaklar iin bat siyasal syleminde korkarak geri e
kilmekle eanlaml olmasnn nedeni budur. Anlamay imzalayanlar ta
rafndan bile neredeyse hemen hissedilen Mnih utanc, sadece Hitler'e
kolay bir baar sunmasnda deil, bunun hemen ncesindeki elle tutulur
bir sava ve ne pahasna olursa olsun bu savan nlenmesinden kay
naklanan daha da elle tutulur bir rahatlama duygusunda yatar. Fransa ba
bakan Daladier'nin Fransa'nn mttefiki olan bir lkenin yaamna son
veren anlamay imzalayp Paris'e dndnde slklanmay bekledii,
ama byk bir cokuyla karlannca kendi kendine "Bande de cons"
(Met.Fr. Sahtekrlar gruhu) diye homurdand sylenir. SSCB'nin po
plerlii ve olanlar eletirmekte duraksamas esas olarak Nazi AImanyas'na tutarl muhalefetinden tryd ve bu, Bat'nn du
raksamasndan ok farkl alglanyordu. Bu nedenle SSCB'nin Austos
1939'da Almanya ile imzalad paktn yaratt ok, ok daha byk oldu.
174

II
Faizme, yani Alman kampna kar her trl destei seferber etmek,
Mihver'in ilerleyiine direnmekte ortak kan olan btn siyasal glerin
birlii, bir direni siyaseti ve hkmetlerin byle bir siyaseti uygulamaya
hazrlanmalar iin l bir ary gerektiriyordu. Aslnda bu seferberlii
gerekletirmek sekiz -dnya savann balang startn 1931 olarak alr
sak on- yldan fazla srd. Bu anya verilen yant, ister istemez, du
raksamal, rtl ya da karmak oldu.
Belki de en dorudan yantlanan ar anti-faist birlik ansyd,
nk faizm eitli trden liberalleri, sosyalistleri, komnistleri, her tr
den demokratik rejimi ve Sovyet rejimini ayn ekilde yok edilmesi ge
reken dmanlar Olarak gryordu. Eski bir ngilizce deyimle, ayn ayr
aslmak istemedikleri iin hep birlikte asldlar. O zamana kadar Ay
dnlanma Solu'nun en blc gcn oluturan komnistler, atklan
atei ortadaki dmann zerinde deil en yakn potansiyel rakipleri, en
ok da Sosyal Demokratlar (bk. blm 2) zerinde (ne yazk ki bu siyasal
radikallerin zelliidir) younlatrmlard. Hitler'in iktidara gelmesini
izleyen sekiz ay iinde izgi deiiklii yaptlar ve anti-faist birliin en
sistemli ve her zamanki gibi en etkili savunucular haline geldiler. Bu ge
lime ok derin kkleri olan karlkl kukulara ramen solda birliin
nndeki balca engeli kaldrd.
Esas olarak Komnist Enternasyonal'in ne srd (Stalin'le birlikte)
strateji ortak merkezli emberlerden oluuyordu. (1933 Reichstag yan
gnnda Nazi yetkililerine kahramanca meydan okuyuuyla dnyann her
yerindeki anti-faistleri heyecanlandran bir Bulgar, George Dimitrov En-

*)

Hitlerin iktidara gelmesinden bir ay sonra, Berlin'deki Alman parlamento


binas gizemli bir biimde atee verildi. Nazi hkmeti hemen Komnist
Parti'yi sulad ve frsattan yararlanarak partiyi kapatt. Komnistler Nazileri yangn iini bu amala rgtlemekle suladlar. Devrimci sempatizan
olan dengesiz bir HollandalI, Van der Lubbe, komnistlerin parlamento gru
bunun nderi ve Berlin'de Komnist Enternasyonal iin alan Bulgar
tutuklandlar ve yarglandlar. Van der Lubbe kundaklk olayna kesinlikle
karmt. Tutuklanan drt komnistin ve kukusuz KPD'nin (Alman Ko
mnist Partisi) de, bu ile ilgisi yoktu. Gnmz tarihilii bu olayn bir
Nazi provokasyonu olduu iddiasn desteklemez.

175

ternasyonal'in yeni Genel Sekreteri seilmiti.) Birleik emek gleri


("Birleik Cephe") demokratlarla ve liberallerle kurulan daha geni bir
seim ittifak ve siyasal ittifakn ("Halk Cephesi") temelini oluturacakt.
Bunun tesinde, Almanya ilerlemeye devam ettike, komnistler ide
olojilerine ve siyasal inanlarna baklmakszn faizmi (ya da Mihver
glerini) balca tehlike olarak gren herkesi bir "Ulusal Cephe" iinde
toplayan daha geni bir birlik tasarladlar. Anti-faist ittifakn siyasal mer
kezin tesinde sa da kapsayacak ekilde geniletilmesi -Fransz ko
mnistlerinin "ellerini Katoliklere uzatmalar" ya da ngiliz ko
mnistlerinin ad kzl dmanlna km Winston Churchill'i
kucaklamaya hazr olmalar- savan mant bu gelimeyi sonunda ge
leneksel sola da kabul ettirene kadar direnile karland. Ne var ki, mer
kez ile solun birlii akla uygundu ve Fransa (bu aygtn ncln yapt)
ve Ispanya'da, san yresel saldrlarm geri pskrten ve gerek Is
panya'da (ubat 1936) ve gerekse Fransa'da (Mays 1936) dramatik seim
zaferleri salayan "Halk Cepheleri" kuruldu.
Bu zaferler gemiteki ayrlklarn ne kadar pahalya mal olduunu
gsterdi, nk merkez ve solun ortak seim listeleri parlamentolarda
byk ounluklar kazand -bu durum zellikle Fransa'da, sol iinde Ko
mnist Parti lehine arpc bir fikir deiiklii olduunu gsterdiyse de,
anti-faizm iin verilen siyasal destekte nemli bir genileme anlamna
gelmiyordu. Aslnda bir sosyalistin, entelektel Leon Blum'un (18721950) bakanlnda ilk Fransz hkmetini ortaya karan Fransz Halk
Cephesi'nin zaferi, 1932'de radikal-sosyalist-komnist oylarda sadece
yzde birlik bir artla, spanyol Halk Cephesi'nin seim zaferi biraz daha
byk bir farkla ve semenlerin neredeyse yansn (ve eskisinden daha
gl bir sa) yeni hkmetin karsna kararak kazanld. Gene de bu
zaferler, yerel ii hareketleri ve sosyalist hareketler iinde yeni umutlara,
hatt cokuya yol at; ancak 1931'de kn ve siyasal krizin par
alad, drt yl sonra k ncesinde ald oylar ya da 1929'daki san
dalye saysnn yardan fazlasn geri alamayan ngiliz i Partisi, % 50
orannda kld- iin ayn ey sylenemez. 1931 ile 1935 arasnda Mu
hafazakrlar' n oylar sadece % 61'den % 54'e dt. 1937'den itibaren,
ismi Hitler'in "yattmlmas" ile eanlaml hale gelen Neville Chamberlain'in banda bulunduu, "ulusal" denilen Britanya hkmeti salam
bir ounluk desteine dayanyordu. Sava 1939'da patlamam ve
176

1940'ta, yani nceden kararlatrlan tarihte seim yaplm olsayd mu


hafazakrlar seimi gene de rahat biimde kazanamazlard. Aslnda, Sos
yal Demokratlar'm salam bir zemin edindikleri skandinavya'nn byk
bir ksm dnda, 1930'larda Bat Avrupa Solu'na nemli ve dou ile
gney dou Avrupann seimlerin hl yapld kesimlerinde saa doru
olduka kitlesel bir oy kaymas olduuna dair hibir belirti yoktur. Eski
ve yeni dnyalar arasnda arpc bir kartlk vardr. 1932'de Avrupa'nn
herhangi bir yerinde cumhuriyetilerden demokratlara (bakanlk se
imlerinde aldklar oylar drt yl iinde on be ile on alt milyondan ne
redeyse yirmi sekiz milyona ykseldi) doru dramatik bir deiim ol
mad, ancak seimlerle ilgili olarak Franklin D. Roosevelt'in, 1936'da
biraz geriye dm olsa da (halk dnda herkesi artarak) 1932'de en
yksek noktaya ulatn belirtmek gerekir.
Bu nedenle anti-faizm san geleneksel dmanlarn rgtledi, ancak
onlarn saylarn arttrmad; aznlklar ounluklardan daha kolay se
ferber etti. Bu aznlklar arasnda entelekteller ve sanatla ilgilenenler bu
cephenin arsna zellikle kulak verdiler (ulusalc ve anti-demokratik
san esinlendirdii bir uluslararas edebiyat akm dnda -bk. blm 6),
nk Nasyonal Sosyalizmin, o zamana kadar anlalan ekliyle uy
garln deerlerine ynelik kibirli ve saldrgan dmanl ilk olarak bu
entelektellerin ilgilendikleri alanlarda aa kt. Nazi rkl ho
grnn hl varln srdrd eitli yerlere dalan Yahudi ve solcu
bilim adamlarnn kitle halinde g etmesine yol at. Nazilerin en
telektel zgrle duyduklar dmanlk, Alman niversitelerindeki
retim grevlilerinin yaklak te birini hemen temizledi. "Modernist"
kltre kar giriilen saldrlar, "Yahudi" kitaplarnn ya da dier is
tenmeyen kitaplarn alenen atee verilmesi neredeyse Hitler hkmete
gelir gelmez balad. Sradan yurttalar sistemin daha vahi barbarlklarn
-toplama kamplar ve Alman Yahudilerinin (en az bir Yahudi byk ba
bas olanlarn hepsi buna dahildi) hibir hakk olmayan, dierlerinden ay
rlm bir alt snfa indirgenmesi- alacak kadar ok sayda kii btn
bunlar onaylamasa da en kt ihtimalle geici bir delilik olarak grd.
Bununla birlikte, toplama kamplar potansiyel komnist muhalefet iin,
hapisane ise ykcln kadrolar iin hl balca caydrclar idi. Pek ok
greneksel tutucu bu durumu sempatiyle karlyordu ve sava patlak ver
diinde btn toplama kamplarnda yaklak olarak sadece sekiz bin kii
177

vard. (Bu kamplarn yz binlerce, hatt milyonlarca kii iin terr, i


kence ve lm kamplar, univers concentrationnaire halinde genilemesi
sava srasnda oldu.) Ve savaa kadar, Yahudilere kar ne kadar bar
barca olursa olsun Nazi siyasetinin "Yahudi sorunu"na kitlesel imhadan
ok kitlesel srgn gibi bir "nihai zm" tasarlad grlyordu. Bizzat
Almanya, baz cazip olmayan zellikler tasa da, siyasal olmayan bir
gzlemciye popler bir hkmeti olan istikrarl ve aslnda ekonomik ola
rak gelien bir lke olarak grlyordu. Fhrer'in Mein Kampfmm da ara
larnda yer ald kitaplar okuyanlar, rk ajitatrlerin kana susam re
toriini, Dachau ya da Buchenwald'n yerleik ikence ve cinayetlerini,
btn dnyay uygarl bilinli olarak altst ederek ina etme tehdidini
muhtemelen tanyacaklard. Bu nedenle Batl entelekteller (o srada sa
dece rencilerden oluan bir fraksiyon olmasna ramen daha sonra o
unlukla "saygdeer" orta snflarn oullarndan ve gelecekte aynj snfa
katlacak kiilerden oluan bir grup) 1930'larda faizme kar kitle halinde
harekete geen ilk toplumsal tabaka oldu. Gene de bu olduka kk bir
tabakayd. Bununla birlikte allmam birimde etkiliydi, nk en azn
dan, faist olmayan Bat lkelerinde daha tutucu okurlar ve kararlan olu
turan kileri bile Nasyonal Sosyalizm'in nitelii hakknda uyarmak gibi
nemli bir rol oynayan gazetecileri kapsyordu.
Faist kampn ykseliine kar fiilen direnme siyaseti bir kez daha
kt zerinde basit ve mantksald. Bu siyaset, btn lkeleri sal
drganlara kar birletirecek (Milletler Cemiyeti bunun iin potansiyel bir
ereve oluturuyordu), onlara hibir taviz verilmemesini salayacak ve
tehdit yoluyla, gerekirse ortak eylemle onlar caydracak ya da yenilgiye
uratacakt. SSCB'nin dileri komiseri Maxime LitvinoV (1876-1952) bu
"Kolektif Gvenlik"in szcs olarak ortaya kt. Bunu sylemek yap
maktan kolayd. Balca engel, imdi olduu gibi, saldrganlar karsnda
duyulan korkuyu ve kukuyu paylaan devletlerin bile, onlar blen ya da
blebilecek olan baka karlara sahip olmalaryd.
Teoride burjuva rejimlerini ykmay, her yerde bu rejimlerin
hkimiyetine son vermeyi amalayan Sovyetler Birlii ile SSCB'yi y
kcln esinlendiricisi ve kkrtcs olarak gren teki devletler ara
sndaki blnmenin ne kadar hesaba katld belli deildir. Hkmetler 1933'ten sonra belli bal hkmetlerin hepsi SSCB'yi tand- amalanna

178

uygun olduu zaman onunla uzlamaya daima hazrken, bu hkmetlerin


baz yeleri ve ajanlar, 1945 sonras souk savalarn ruhuyla Bolevizm'i hem lke iinde hem de dnda ba dman olarak grmeye
devam ettiler. ngiliz istihbarat servisleri kzl tehdit zerinde younlama
konusunda, itiraf edildii gibi, bir istisna oluturdu. yle ki, 1930'lann or
tasna kadar bu tehdidi balca hedef olarak grmekten vazgemediler
(Andrew, 1985, s. 530). Bununla birlikte, zellikle Britanya'da pek ok
tutucu, en iyi zmn, her iki dman da zayflatacak, belki de yok ede
cek bir Alman-Sovyet sava olacan dnyordu.. Bolevizm'in ^za
yflam bir Almanya tarafndan yenilgiye uratlmas hi de fena ol
mazd. Anti-Hitler bir ittifakn aciliyetini artk hi kimsenin inkr
etmedii 1938-39'da bile Batl hkmetlerin kzl devlet ile etkin m
zakerelere girmekte biraz duraksadklar grlyordu. Aslnda, 1934'ten
itibaren Hitler'e kar Bat'yla ittifakn amaz savunucusu olan Stalin'i,
Almanya ile Batl gler birbirini zayflatrken SSCB'yi savan dnda
tutmaya, gizli maddelerle Rusya'nn devrimden sonra batda kaybettii
topraklarn byk bir ksmn geri almak umuduyla Austos 1939'da Stalin-Ribbentrop Pakt'n imzalamaya ynelten, Hitlter'in karsnda tek ba
na kalmaktan duyduu korkuydu. Bu hesap yanl kt, ancak, Hitler'e
kar ortak cephe amak iin yaplan erken giriimler gibi, bunlar da, dev
letler arasnda 1933 ile 1939 arasnda Nazi Almanyas'nm olaanst ve
kar konulmaz ykseliini mmkn hale getiren blnmeleri kantlar.
Ayrca, corafya, tarih ve ekonomi, hkmetlerin dnyaya farkl a
lardan bakmalarna yol at. Avrupa ktas siyasetleri, Pasifik ve Amerika
ktasna dnk olan Japonya ve ABD'yi ve dnya apnda bir im
paratorlua ve kresel bir deniz stratejisine, ikisinden de pek az ey kal
m olsa da hl bal olan Britanya'y pek az ilgilendiriyor ya da hi il
gilendirmiyordu. Dou Avrupa lkeleri, Almanya ile Rusya arasnda
skmlard ve bu durum zellikle Batl gler onlar koruyamadklar
zaman izledikleri siyaseti bariz biimde belirliyordu. Bazlar 1917'den
sonra eski Rus topraklarn kazanmlard ve Almanya'ya dman ol
malarna ramen bu durum Rus glerinin kendi blgelerine geri dn
melerine yol aaca iin her trl anti-Alman ittifaka direniyorlard. Ve
gene, kinci Dnya Sava'mn kantlayaca gibi, yegne etkin anti-faist
ittifak, SSCB'yi de kapsayan ittifak idi. Ekonomiye gelince, Birinci
Dnya Sava'nda kendi mali kapasitesini atm bilen Britanya gibi l
179

keler, yeniden silahlanmann getirecei maliyetlerden ekiniyorlard.


zetle, Mihver gleri balca tehlike olarak kabul edenler ile bu konuda
bir eyler yapanlar arasnda byk bir kopukluk vard.
Liberal demokrasi (tanm gerei faist ya da otoriter olan tarafta
yoktu) bu kopukluu arttrd ve popler olmayan siyasetler izlemek iin
gerekli olan siyasal karar zellikle ABD'de yavalatt, engelledi ve tar
tmasz biimde zorlatrd ve bazen imknsz hale getirdi. Hi kukusuz,
baz hkmetler bunu kendi hareketsizliklerini hakl karmak iin kul
landlar, ancak ABD rnei F. D. Roosevelt gibi gl ve sevilen bir ba
kann bile semenlerden oluan kamuoyuna kar belirledii anti-faist d
siyaseti yrtemediini gsterir. Pearl Harbor ve Hitler'in sava ilam ol
masayd, ABD kesinlikle kinci Dnya Sava'nn dnda kalmaya devam
edecekti. Hangi koullar altnda bu savaa girebilecei belli deildir.
Ancak en nemli Avrupa demokrasilerinin,' Fransa ve Byk Bri
tanya'nn kararlln azaltan, demokrasinin siyasal mekanizmalar deil,
daha ok Birinci Dnya Savann anisiydi. Bu, acs hem semenler hem
de hkmetler tarafndan hissedilen bir yarayd, nk savan etkisi hem
beklenmedik hem de ok genel olmutu. Hem Fransa hem de Britanya
iin bu sava (maddi olmasa da) insani bakmlardan kinci Dnya Sava'ndan ok daha byk bir etki yaratmt (bk. blm 1). Benzer bir sa
vatan ne pahasna olursa olsun kanmak gerekiyordu. Savaa kesinlikle
btn siyasal areler tkendiinde bavurulacakt.
Savaa girmede duraksama, savaa katlan teki lkelerden ok daha
fazla ac ekmi olan Fransa'nn potansiyel askeri morali 1914-18'in ya
ralan nedeniyle kesinlikle zayflam olsa da, savamay reddetmekle ka
rtrlmamaldr. Hi kimse, Almanlar bile kinci Dnya Sava'na ark
syleyerek gitmedi. te yandan, 1930'larda Britanya'da ok popler olsa
da, koulsuz sava kartl (dinsel olmayan) asla bir kitle hareketi ola
mad ve 1940'ta snmlendi. kinci Dnya Sava'na "vicdani nedenlerle
kar kanlar" byk bir hogryle karlanmalanna ramen, sa
vamama hakk talep edenlerin says azd (Calvocoressi, 1987, s. 63).
1918'den sonra sava ve militarizm dmanlna 1914'ten nce (te
oride) olduundan daha duygusal biimde bal olan komnist olmayan
solda, ne pahasna olursa olsun ban diyenler, en gl olduklar Fran
sa'da bile aznlk konumunda kaldlar. Britanya'da bir seim kazas sa

180

yesinde kendisini 1931'den sonra i Partisi'nin banda bulan bir sava


kart, George Lansbury, 1935'te kesin ve sert bir biimde liderlikten
alnd. Fransz sosyalistlerinin ban ektii 1936-38 Halk Cephesi h
kmetinin aksine ngiliz i Partisi, sadece faist saldrganlara kar ka
rarl tutum almamakla deil, direnii etkin hale getirmek iin gerekli olan,
silahlanma ve asker alma gibi nlemleri alamad iin de eletirilebiliyordu. Sava kartl ayartsna asla kaplmayan komnistler de
btn bunlardan etkilenebiliyorlard.
Sol aslnda kuku iindeydi. Bir yanda anti-faizmin gc, savatan,
nasl bir dehete yol aaca bilinmeyen yeni bir savatan korkanlar ha
rekete geiriyordu. Faizmin sava anlamna gelmesi onunla savamak
iin ikna edici bir nedendi. te yanda, sillah kullanmadan faizme kar
direni baarl olamazd. Dahas, Nazi Almanyasmn ya da Mussolini
talyasnm kn kolektif ama bar bir kararllkla salama umudu,
Hitler ve Almanya'da var olduu dnlen muhalefet gleri hakknda
gelitirilen hayallere dayanyordu. Her durumda, bu zamanlar yaayan
bizler, savatan kanmak iin ikna edici olmayan senaryolar tasarlyor
idiysek de, bir savan olacan biliyorduk. Bizler, tarihi de kendi bel
leine bavurabilir, savaa girmeyi ve belki de lmeyi bekliyorduk. Ve
anti-faistler olarak zaman geldiinde savamaktan baka hibir se
eneimizin olmad konusunda kukumuz yoktu.
Bununla birlikte, solun siyasal ikilemi hkmetlerin baarszln
aklamak iin kullanlamaz, nk etkin sava hazrlklar parti kong
relerinden geen (ya da gemeyen) karar tasarlarna ya da yllar kap
sayan bir dnem iin seim korkusuna bal deildi. Gene de hkmetler,
zellikle Fransz ve ngiliz hkmetleri, byk savata izi silinmeyen ya
ralar almlard. Fransa savatan byk kan kaybyla kmt ve yenilmi
bir Almanya'dan potansiyel olarak daha kk ve daha zayf bir gt.
Fransa yeniden canlanan bir Almanya'ya kar mttefiksiz hibir ey ya
pamazd ve Fransa ile ittifak kurmakla ayn lde ilgilenen yegne Av
rupa lkelerinin, Polonya ve Habsburg mparatorluu'ndan arta kalan
devletlerin, byle bir ama iin ok zayf olduklar akt. Fransa bir tah
kimat hattna (daha sonra unutulan bir bakann adyla anlan "Maginot
Hatt") para yatrd. Bu hattn Verdun'deki gibi (bk. blml) kayplara
urayacaklarn dnen Almanlar saldrdan caydracan umuyorlard.

181

Bunun tesinde sadece Britanyaya ve 1933'ten sonra da SSCB'ye g


venebilirlerdi.
ngiliz hkmetleri de temelde zayf olduklarnn ayn lde bilincindeydiler. Yeni bir sava mali olarak kaldramayabilirlerdi. Stratejik
olarak byk okyanusta ve Akdeniz'de ezamanl hareket edebilecek
bir donanma kapasitesine artk sahip deildiler. Onlar endielendiren bir
dier sorun, Avrupa'da olanlar deil, yetersizlii aka grlen glerle
corafi olarak ncekinden daha geni ama ayn zamanda dalmann ei
inde olduu grlen bir kresel imparatorluu nasl bir arada tutacaklar
idi.
Her iki devlet .de genellikle 1919'da oluturulan statkoyu savunamayacak kadar zayf olduklarn biliyorlard. Bu statkonun is
tikrarsz olduunu ve bunu korumann imknsz olduunu da biliyorlard.
Yeni bir savatan kazanacaklar hibir ey yoktu, kaybedecekleri ok ey
vard. Net ve mantkl siyaset daha kalc bir Avrupa modeli oluturmak
iin canlanan Almanya ile mzakereler yapmakt ve bu, her trl ku
kunun tesinde, Almanya'nn artan gcne taviz vermek anlamna ge
liyordu. Ne yazk ki canlanan Almanya, Adolf Hitler'in Almanyas idi.
Basn 1939'dan beri "Yattrma" denilen siyasetten ok kt sz edi
yordu. Bu siyasetin, Alman kart ya da ilkesel olarak ateli bir biimde
anti-faist olmayan pek ok Batl politikacya, zellikle Britanya'da ne
kadar makul geldiini hatrlamalyz. Kta haritasnda, zellikle "hakknda
pek az ey bildiimiz uzak lkeler"de (1938'de Chamberlain'in e
koslovakya iin kulland szler) meydana gelen deiiklikler Bri
tanya'da tansiyonu ykseltmedi. (Franszlar anlalabilir nedenlerden
tr Almanya lehine olan, er ya da ge karlarna kacak her trl ini
siyatif karsnda daha fazla endieleniyorlard, ama Fransa zayft.) Artk
ufukta grlmeye balayan bir kinci Dnya Sava ngiliz ekonomisini
tahrip edecek, Britanya mparatorluu'nun byk blmlerinin da
lmasna neden olacakt. Aslnda tam da byle olmutur. Savan bir be
deli olsa da, sosyalistler, komnistler, smrgedeki kurtulu hareketleri ve
Bakan F. D. Roosevelt, faizmin yenilgiye uramas iin bunu demeye
hazrdlar. Bu bedelin aklc ngiliz emperyalistlerinin bak asndan ok
fazla olduunu unutmayalm.
Ancak Hitler'in Almanyas ile uzlamak ve mzakerelerde bulunmak
182

imknszd, nk Nasyonal Sosyalizm'in siyasal hedefleri akld ve s


nrszd. Yaylmaclk ve saldrganlk sistemin iine ilemiti ve pein ola
rak Alman hkimiyetini kabul etmedike, yani Nazi ilerleyiine kar di
renmeyi semedike sava er ya da ge kanlmazd. Dolaysyla
1930'larda siyasetin oluumunda ideoloji merkezi bir rol oynuyordu. de
oloji Nazi Almanyasmn hedeflerini belirledii lde, kar taraf iin realpolitik'i dlyordu. Durumu gereki biimde deerlendirerek Hitler ile
uzlalamayacan kabul edenler, bunu asla pragmatik olmayan ne
denlerle yaptlar. Bunlar faizmi ilkesel ve a priori olarak katlanlmaz bu
luyorlard ya da (Winston Churchill rneindeki gibi) lkelerinin ve im
paratorluklarnn "savunduklar" ve feda edemeyecekleri eylerle ilgili
konularda ayn lde a priori bir fikirle hareket ediyorlard. Winston
Churchill'in, 1914'ten beri edindii siyasal kanaatlar hemen her meselede
-pek gururland askeri strateji deerlendirmeleri de dahil- tutarl bi
imde yanl kan bu byk romantiin, paradoksu tek bir sorunda, Al
manya konusunda gereki olmasyd.
Tam tersine, yattrmay savunan siyasal gerekiler, Hitler ile m
zakereler yoluyla anlamaya varmann imknszl 1938-39'da akl ba
nda her gzlemci iin apak ortaya ktnda bile, durum hakknda
yaptklar deerlendirmelerde tamamen gerek dydlar. Mart-Eyll
1939'da yaanan kara trajikomedinin nedeni buydu. Bu trajikomedi hi
kimsenin (Almanya'nn bile) istemedii bir zamanda ve yerde bir savan
kmasyla sonuland ve 1940'ta savaa giren taraflar olarak Britanya ve
Fransa'y, blitzkrieg onlar bir kenara frlatp atana kadar, aresiz durumda
brakt. Britanya ve Fransa'daki yattrma yanllar bizzat kabul ettikleri
olgu karsnda, SSCB ile ittifak kurmak iin ciddi bir biimde m
zakerelere balamay hl akl edemiyorlard. SSCB olmakszn sava ne
ertelenebilir ne de kazamlabilirdi ve SSCB olmakszn, anszn ve per
vasz biimde Dou Avrupa'y kaplayan Alman saldrsna kar Neville
Chamberlain'in salad -inanlmaz grlebilir ama SSCB'ye da
nmadan ve ona yeterli bilgi vermeden- garantiler, kt israfndan baka
ey deildi. Londra ve, Paris savamak deil, olsa olsa bir g gsterisi
yaparak caydrmak istedi. Bu g gsterisi bir an iin Hitler'e, hatt, o s
rada arabulucular bo yere Baltk'ta ortak stratejik harektlar neren Stalin'e bile, inandrc gelmedi. Alman ordular Polonya ilerine doru iler
lerken, Neville Chamberlain'in hkmeti, tam da Hitler'in tahmin ettii
183

gibi hl onunla iliki kurmaya hazrlanyordu (Watt, 1989, s. 215).


Hitler yanld ve Batl devletler sava ilan ettiler. Bunun nedeni Batl
devlet adamlarnn bunu istemeleri deil, Mnih'ten sonra Hitler'in iz
ledii siyasetin yattrma yanllarnn ayaklarnn altndaki zemini kaydrmasyd. O zamana kadar faizme kar kaytsz kalan kitleleri harekete
geiren Hitler oldu. Esas olarak Almanya'nn Mart 1939'da e
koslovakya'y igali ngiliz kamuoyunu direnie yneltti ve duraksayan
bir hkmeti ve yegne etkin mttefikiyle birlikte hareket etmekten baka
seenei olmayan bir Fransz hkmetini de ayn ynde zorlad. Hitler Almanyasna kar sava, ilk kez ngilizleri amaszca -imdilik- olsa da,
blmekten ok birletirdi. Almanlar, Polonya'y hzla ve amanszca ezer
lerken ve ondan geri kalan ister istemez tarafsz bir konuma ekilen Stalin ile paylarlarken, Bat'da inanlmas g bir bar, "yapmack bir
sava" izledi.
Hibir realpolitik yattrma yanllarnn Mnih'ten sonra izledikleri si
yaseti aklayamaz. Sava ihtimalinin artt grldnde -ve 1939'da
bundan kim kukulanabilirdi?- yaplacak tek ey, mmkn olduu kadar
etkin biimde sava iin hazrlanmakt ve bu yaplmad. Zira Britanya,
hatt Chamberlain'in Britanyas, Hitler'in hkim olduu bir Avrupay
kabul etmeye, bu gerekleene kadar, kesinlikle hazr deildi. Fransa'nn
knden sonra bile, mzakerelerle varlacak bir bar -yani yenilginin
kabul edilmesi- ynnde ciddi bir destek vard. Yenilgicilie yakn bir k
tmserliin politikaclar ve askerler arasnda ok yaygn olduu Fransa'da
bile hkmet, ordu Haziran 1940'da kene kadar gerei kabul etmedi.
zledikleri siyaset gnlszd, nk ne gl siyasetlerin mantn ne
de direniilerin a priori kanaatlann izlemeye cesaret ettiler. Direniiler
iin hibir ey faizme (faizm olarak ya da Hitler Almanyas olarak) ya
da anti-komnistlere kar savamaktan daha nemli olamazd. Antikomnistler iin "Hitler'in yenilgisi komnist devrime kar balca siperi
oluturan otoriter sistemlerin k anlamna geliyordu" (Thierry Maulnier, Ory iinde 1938, 1976, s. 24) Bu devlet adamlarnn eylemini
neyin belirlediini sylemek kolay deildir, nk bunlar, sadece akl
laryla deil, grlerini sessizce arptan nyarglarla, varsaymlarla,
umutlar ve korkularla hareket ediyorlard. Birinci Dnya Sava anlan ve
kendi liberal demokratik siyasal sistemlerinin ve ekonomilerinin nihai bir

184

gerileme iinde olabileceini dnen politikaclarn gvensizlikleri


vard. Bunlar Britanya'dan ok Kta Avrupas'nn tipik ruh haliydi. Bu ko
ullar altnda baarl bir direni siyasetinin, beklenmedik sonularn ge
rektirecei engelleyici maliyetlere deip demeyecei konusunda tam bir
belirsizlik olutu. Bununla birlikte pek ok ngiliz ve Fransz politikac
iin yaplabilecek en iyi ey pek tatmin edici ve muhtemelen kalc da ol
mayan bir statkoyu korumakt. Ve btn bunlarn gerisinde, statko bo
zulmaya mahkm olduuna gre, faizmin toplumsal devrim ve Bolevizm alternatifinden daha iyi olup olmad sorusu vard. Eer faizmin
yegne tr Italyan tarz olsayd, pek az tutucu ya da lml politikac bu
konuda duraksard. Winston Churchill bile talyan yanlsyd. Sorun, on
larn Mussolini ile deil Hitler ile kar karya gelmeleriydi. Gene de,
1930'larda pek ok hkmetin ve diplomatn balca umudunun talya ile
uzlaarak Avrupa'y istikrarl hale getirmek ya da Mussolini'yi
rencisiyle ittifaktan uzaklatrmak olmas, nemsiz deildir. Bizzat Mus
solini de Haziran 1940' ta hatal ama tamamen mantksz olmayan bir bi
imde Almanlarn kazandklar sonucuna varana ve bizzat sava aana
kadar geen sre iinde eylem zgrln srdrecek kadar gereki
davrand. Ama bu umut gene de gereklemedi.
III
1930'larm sorunlar, ister devletler arasnda ister devletlerin kendi
iinde olsun, ulus tesi idi. Bu durum hibir yerde bu kresel kar
lamann zl ifadesi haline gelen 1936-39 spanyol Sava'ndaki
kadar dolaysz biimde aa kmad.
Geriye doru bakldnda, bu atmann hem Avrupa'da hem de
Amerika ktasnda, hem solun hem de san ve zellikle Batl dnya en
telektellerinin derhal sempatisini kazanmas artc grlebilir. spanya
Avrupa'nn periferal bir blmyd ve onun tarihi Pireneler'in olu
turduu duvarla ayrld ktann inatla dnda kalmt. spanya Napoleon'dan beri btn Avrupa savalarnn dnda kalmt ve kinci
Dnya Sava'nn da dnda kalacakt. Erken ondokuzuncu yzyldan
beri spanya'nn sorunlar Avrupa hkmetlerini gerek anlamda il
gilendirmemi, sadece ABD onaltmc yzyln eski dnya im
185

paratorluundan kalan son blmleri, Kba, Porto Riko ve Filipinler'i


yamalamak iin 1898'de ona kar ksa sreli bir sava kkrtmt.* As
lnda spanya Sava yazarn kuann benimsedii inanlara ters d
ecek ekilde kinci Dnya Sava'mn ilk aamas olmad ve yukarda da
belirttiimiz gibi faist olarak betimlenemeyecek bir kii olan General
Franco'nun zaferi nemli hibir kresel sonu yaratmad. Bu zafer sadece
spanya'y (ve Portekiz'i) otuz yl kadar dnya tarihinden ayrd.
Gene de bu kt hretli denecek kadar anormal ve iine kapal l
kenin 1930'larda kresel bir mcadelenin sembol haline gelmesi rastlant
deildi. Bunlar zamann temel siyasal sorunlarn ortaya kard: bir
yanda, demokrasi ve toplumsal devrim, Avrupa iinde patlamaya hazr
yegne lke olarak spanya; te yanda, Martin Luther'den bu yana dn
yada meydana gelen her eyi reddeden bir Katolik Kilisesi'nden esinlenen
grlmemi biimde uzlamaz bir kar-devrim ya da gericilik kamp. Ne
Moskovac komnizm partilerinin ne de faizmden esinlenenlerin
Sava'tan nce byk bir nem kazand spanya'nm, hem anarist arsol hem de Carlist ar sa dorultusunda kendine zg bir yol tutturmas
olduka gariptir.**
1931'de bar bir devrimle .iktidar Burbonlardan devralan, on
dokuzuncu yzyl Latin Amerika lkeleri tarznda iyi niyetli liberaller,
anti-ruhbanlar ve masonikler, ne kentlerdeki ve krsal kesimdeki spanyol
yoksullarnn oluturduklar toplumsal mayalanmay snrlayabildiler ne
de bunu etkin toplumsal (yani ncelikle tarmsal) reformlarla etkisiz hale
getirebildiler. 1933te tutucu hkmetlerce bir yana itildiler. Bu h
kmetlerin, 1934'te Asturias madencilerinin ayaklanmas gibi yerel ayak
lanmalar ve ajitasyon hareketlerini bastrma siyaseti, potansiyel devrimci
basknn glenmesine yardmc oldu. Bu aamada spanyol Solu, Komintern'in komu Fransa'dan dayatlan Halk Cephesi'ni kefetti. Btn

*)

Ispanya, Fas'ta, kendi ordusuna gl sava birlikleri de salayan yerel Ber


beri kabileleriyle girdii atmalarn tartmal hale getirdii bir dayanak
noktasn ve daha gneyde, herkesin unuttuu baz Afrika blgelerini elde
tuttu.
**) Carlism, esas olarak Navarre'de gl bir kyl desteine sahip ateli bir bi
imde monarist ve an-geleneki bir hareketti. Carlist hareket, 1830'larda
ve 1870'lerde spanyol kraliyet ailesinin bir kolunun desteinde i savaa
girdi.

186

partilerin saa kar tek bir seim cephesi oluturmalar fikri ne ya


pacan tam olarak kestiremeyen bir sol iin anlam tayordu. Dnyadaki
son kitlesel kalelerinde bulunan anaristler bile kendi taraftarlarndan, se
imlerde burjuva oy verme oyununu oynamalarn istediler. Oysa o za
mana kadar seim gerek bir devrimci iin hibir deer tamam ve hi
bir anarist oy verme zahmetine katlanmamt. ubat 1936'da Halk
Cephesi ok byk miktarda oy almadysa da, salad egdm sa
yesinde, spanyol Parlamentosu ya da Cortes'de, az farkla ama nemli bir
ounluk kazand. Bu zafer birikmi toplumsal honutsuzluk lavlarnn
pskrebilecei bir atlak oluturacak kadar etkin bir sol hkmet
karmad. Bu sonraki aylarda giderek aa kt.
Ortodoks sac politikaclarn baarszla urad bu aamada s
panya, bir zamanlar ncln yapt, berya dnyas iin karakteristik
hale gelen bir siyaset biimine geri dnd: pronunciamento ya da askeri
darbe. Ancak spanyol solu kendini ulusal snrlarn tesinde Halk Cep
heciliine yakn bulurken, spanyol sa da faist glere doru ekildi.
Bu lml yerel faist hareket, Falange'dan ok, ayn lde tanrsz olan
liberaller ile komnistler arasnda pek fark grmeyen ve her ikisiyle de
uzlamas mmkn olmayan Kilise ve monaristler araclyla ger
ekleti. talya ve Almanya san zaferinden moral ve belki de siyasal bir
yarar salamay umdu. Seimlerden hemen sonra ciddi biimde darbe ha
zrlklarna girien spanyol generallerinin mali destee ve pratik yardma
ihtiyalar vard ve bu konuda talya ile mzakerelere baladlar.
Ne var ki, demokratik zafer anlar ve siyasal kitle seferberlii askeri
darbeler iin ideal deildir. Askeri darbeler, silahl kuvvetlerin darbenin
iinde olmayan kesimlerinden ayr olarak sivillerin de verilen sinyalleri
almalar halinde baarl olabileceklerine gvenirler; bu trden sinyaller
almayan askeri darbeciler ise baarszl sessizce kabullenirler. Klasik
pronunciamento en iyi ekilde kitlelerin geri ekildikleri ve hkmetlerin
meruluklarn kaybettikleri zamanlarda oynanan bir oyundur. O srada
spanya'da bu koullar yoktu. Generallerin 17 Temmuz 1936 darbesi baz
ehirlerde baarya ulat ve baka yerlerde, haik ve hkmete sadk g
lerin cokulu direniiyle karlat. Bakent Madrit de dahil olmak zere
spanya'nm iki ana kentini ele geirmeyi baaramad. Bu durum, spanya'nn eitli kesimlerinde toplumsal devrimin vaktinden nce patlak

187

vermesine yol at. Darbe, btn Ispanya'da, artk sosyalistleri, ko


mnistleri, hatt anaristleri de kapsayan ancak kitlesel ayaklanmann dar
beyi yenilgiye uratan gleriyle de kolayca biraraya gelemeyen meru ve
usullere uygun biimde seilmi cumhuriyet hkmeti ile kendilerini ko
mnizmin karsnda ulusalc hallar olarak sunan isyanc generaller ara
snda uzun sreli bir i sava halini ald. Generallerin en genci ve siyasal
bakmdan en aklls olan Francisco Franco y Bahamonde (1892-1975),
sava srasnda kendisini tek partili -spanyol Gelenekselci Falange' gibi
sama bir isim alan, faizmden eski monarist ve Carlist arlara kadar
geni bir kesimi kapsayan bir sa kmelenme- otoriter bir devlet haline
gelen yeni bir rejimin nderi olarak buldu. Ancak Sava'ta her iki ta
rafn da destee ihtiyac vard. Her iki taraf da kendi potansiyel des
tekilerine hitap ettiler.
Anti-faist kamuoyunun generallerin ayaklanmasna gsterdii tepki,
faist olmayan hkmetlerin gsterdikleri tepkinin aksine ani ve ken
diliindendi. Bu hkmetler, SSCB'nin ve o srada Fransa'da henz ik
tidara gelen sosyalistlerin nderliindeki Halk Cephesi hkmetinin yap
t gibi, vargleriyle Cumhuriyet'in yannda olduklar bir srada bile,
belirgin biimde daha ihtiyatl davrandlar. (talya ve Almanya kendi saf
larna derhal silah ve adam gnderdi.) Fransa yardm yapmaya istekliydi
ve Cumhuriyet'e bir miktar (resmi ifadeyle "nemsiz") yardmda bulundu.
Bu tutum, i blnmeler ve berya Yarmadasnda toplumsal devrimin ve
Bolevizm'in ilerlemesi olarak grd eye kar derin bir dmanlk
duyan Britanya hkmeti yznden, resmi bir "tarafszlk" siyaseti zo
runlu olana kadar srd. Bat'da orta snf ve tutucu kamuoyu, her ne
kadar generallerle ateli bir biimde zdelenmediyse de (Katolik Kilisesi
ve faist yanllar dnda) genellikle bu tutumu paylat. Kesin bir tutumla
Cumhuriyeti safta yer almasna ramen Rusya da ngiliz himayesinde
gerekletirilen Tarafszlk Anlamas'na katld. Bu anlamann amac ge
nerallere Alman ve talyan yardmn nlemekti. Hi kimse bu anlamann
baarl olacan umut etmiyor ya da baarl olmasn istemiyordu.
Sonu olarak anlama, "belirsizlikten ikiyzlle kadar derecelendi"
(Thomas, 1977, s. 395). 1936'dan itibaren Rusya itenlikle, resmen ol
masa da Cumhuriyeti desteklemek iin adam ve malzeme gnderdi. Mih
ver glerinin spanya'ya muazzam mdahalesi karsnda Britanya ve
Fransann' bir ey yapmay reddetmeleri ve bylece Cumhuriyet'i kendi
188

kaderine terk etmeleri anlamna gelen tarafszlk, hem faistlerin hem de


anti-faistlerin mdahale etmeyenleri azmsamakta ne kadar hakl ol
duklarn ortaya koydu. Bu ayn zamanda Ispanya'nn meru hkmetine
yardm eden yegne g olan SSCB'ye ve bu lkenin iindeki ve d
ndaki komnistlere, sadece bu yardm uluslararas apta rgtledikleri
iin deil, ayn zamanda ksa sre iinde Cumhuriyetin askeri abalarnn
belkemii haline geldikleri iin de, muazzam bir itibar kazandrd.
Ancak Sovyetler daha kendi kaynaklarn seferber etmeden nce, li
berallerden solun en uzak kesimlerine kadar herkes Ispanya'da verilen
mcadeleyi kendi mcadelesi olarak tand. Bu on yln en iyi ngiliz airi
W. H. Auden'in yazd gibi,
orak topraklar scaktan atlam
Yaratc Avrupa'ya kabaca lehimlenmi Afrika'nn,
Irmaklarn yonttuu o platonun zerinde
Ete kemie brnyor dncelerimiz,
Bakaldran dalgalar halinde canlanyor,
Ykseliyor cokumuz.
Dahas var: burada ve yalnzca burada, san ilerleyiine silahla kar
koyan erkekler ve kadnlar, solun sonsuz ve moral bozucu gerileyiini
durdurdular. Daha Komnist Enternasyonal Uluslararas Tugaylar' (ilk
savalar Ekim aynn ortalarnda gelecekteki slerine ulatlar) r
gtlemeden nce, aslnda ilk rgtl gnll birlik (talyan liberal sos
yalist hareketi, Giustizia e Liberta) cephede grnmeden nce, belirli sa
kda yabanc gnll Cumhuriyet iin savamaktayd. Sonunda elliden
fazla ulustan krk binden fazla gen yabanc*, ounun muhtemelen saflece okul atlaslarndan bildikleri bir lkeye savamak iin geldi ve ou
burada ld. Franco saflarnda savaan yabanc gnlllerin bini apamas (Thomas, 1977, s. 980) anlamldr. Ge yirminci yzyln moral
)

Bunlar yaklak olarak, 10 000 Fransz, 5 000 Alman ve AvusturyalIy, 5


000 Polonyal ve Ukraynaly, 3 350 Italyan, ABD'den gelen 2 800 kiiyi, 2
000 ngilizi, 1 500 Yugoslav, 1 500 eki, 1 000 Maan, 1 000 s
kandinavyalIy ve daha pek oklarn kapsyordu. Ruslan gnll olarak s
nflandrmak pek doru olmaz. Bunlann yaklak 7 000'inin Yahudi olduu
syleniyordu (Thomas, 1977, s. 982-84; Paucker, 1991, s. 15).

189

ortamnda yetien okurlarn durumu daha iyi anlamalar iin, unu da be


lirtmek gerekir ki, bunlar ne su ilemi kiilerdi ne de, birka istisna d
nda, macerac idiler. Bir dava uruna savamak iin gelmilerdi.
Ispanya'nn 1930'larda yaayan liberaller ve solda yer alanlar iin ta
d anlam bugn hatrlamak zordur. Bununla birlikte, hl yaayan pek
oumuz iin, bu efsanevi gemiten geriye kalan sadece, geriye ba
kldnda bile 1936lardaki kadar saf ve kanlmaz grlen siyasal da
vadr. Bu dava artk Ispanyada bile tarihncesi bir gemie ait gibi g
rnyor. Gene de bu tarih ncesi gemi, faizme kar savaanlara,
verdikleri savan merkez cephesi olarak grnr, nk eylemin iki
buuk yl boyunca hi kesintiye uramad, niforma iinde deilse de
bireyler olarak, para toplayarak, mltecilere yardm ederek, yreksiz h
kmetlerimize bask yapmak iin bitmek bilmeyen kampanyalar d
zenleyerek katlabildikleri yegne sava buydu. Ulusalc tarafn aamalar
halinde, ancak geri evrilemeyecek biimde ilerlemesi, Cumhuriyetin n
ceden grlebilen yenilgisi ve lm, sadece dnya faizmine kar birlii
zorlama ihtiyacn ok daha acil hale getirdi.
spanyol Cumhuriyeti, hepimizin sempatisine ve yetersiz de olsa ald
yardma ramen, daha bandan itibaren yenilgiyi nlemek iin bir art
sava verdi. Geriye bakldnda, bunun Cumhuriyet'in kendi za
yflndan kaynakland aka grlr. Yirminci yzyln kazanlan ya
da kaybedilen halk savalarnn standartlan bakmndan, Cumhuriyetin
1936-39'da verdii sava, btn kahramanlklara ramen, olduka alt s
ralarda yer alr; bunun nedeni ksmen, Cumhuriyet'in stn konvansiyonel
glere kar, o stn silah, yani gerilla savan etkili biimde kullanamamasyd - bu dzensiz sava biimine isim veren lke iin garip bir
ihmal. Tek bir askeri ve siyasal kanaldan yararlanan ulusalclarn aksine,
Cumhuriyet, siyasal bakmdan blnm durumda kald, ve komnistlerin katklarna ramen- tek bir askeri irade ve stratejik komuta
salayamad ya da bu konuda ok ge kald. En iyi durumda, kar ta
raftan gelen potansiyel olarak ldrc saldrlar zaman zaman geri ps
krtebiliyor, bylece Kasm 1936'da Madrit'in ele geirilmesiyle kesin
olarak sona erebilecek bir uzatlm sava srdryordu.
Bu arada spanya Sava faizmin yenilgisi iin pek iyi bir kehanet
gibi grlmedi. Uluslararas bakldnda spanyol Sava, bir Avrupa
190

savann faist ve komnist devletler arasnda verilen, kincisinin bi


rincisine kyasla dikkat ekici biimde daha ihtiyatl ve daha az kararl ol
duu minyatr bir uyarlamas idi. Batl demokrasiler mdahale etmeme
dnda hibir eyden emin deildiler. sel olarak bu sava, san se
ferberliinin solunkinden ok daha etkin olduunu kantlayan bir savat.
Tam bir yenilgiyle, yz binlerce lyle, nadir istisnalarla Cumhuriyet sa
fnda toplanan, spanya'nn hayatta kalm entelektel ve sanatsal ye
teneklerini kapsayan yz binlerce mltecinin kendilerini kabul eden l
kelere gitmesiyle sonuland. Komnist Enternasyonal en byk
yeteneklerini spanyol Cumhuriyeti iin seferber etmiti. Komnist Yu
goslavya'nn kurtarcs ve nderi, gelecein Mareal Tito'su Paris'ten
Uluslararas Tugaylar'a asker aknm rgtlyordu; talyan komnist n
deri Palmiro Togliatti tecrbesiz spanyol Komnist Partisi'ni fiilen y
netiyordu ve 1939'da bu lkeden en son kaan kiiler arasnda yer ald.
Komnist Enternasyonal de baarszla urad ve en etkin askeri be
yinlerinden bazlarn (rn., gelecein Mareallar Konev, Malinovskiy,
Voronov ve Rokossovskiy ve gelecein Sovyet Donanmas komutan
Amiral Kuznetsov) spanya'nn hizmetine veren SSCB gibi, o da baarsz
olduunu biliyordu.

rv
Ve gene spanyol Sava, Franco'nun zaferinden sonraki birka yl
iinde, faizmi yok edecek glerin biimleniini nceden haber verdi ve
hazrlad. kinci Dnya Sava'nn siyasetlerini, ulusal dman yenmek
ve ezamanl olarak toplumsal yenilenmeyi salamak iin yurtsever tu
tuculardan toplumsal devrimcilere kadar deien benzersiz bir ulusal cep
heler ittifaknn da habercisi oldu. kinci Dnya Sava, kazanan tarafta
yer alanlar iin, sadece askeri bir mcadele deil, ayn zamanda -Britanya
ve ABD'de bile- daha iyi bir toplum iin verilen bir mcadeleydi. Sa
vatan sonra hi kimse, Birinci Dnya Savandan sonra devlet adam
larnn 1913'n dnyasna dn dlemeleri gibi, 1939'a -ya da 1928'e
veya 1918'e- dnmeyi dlemiyordu. Winston Churchillin ynetiminde
bir ngiliz hkmeti, umutsuz bir savan ortasnda, kendini kapsayc bir
refah devleti ve tam istihdam hedefine adyordu. Btn bunlar tavsiye
191

eden Beveridge Raporu'nun Britanya'nn mthi bir sava iinde olduu


1942 gibi kara bir ylda ortaya kmas rastlant deildi. ABD'nin sava
sonras planlar ister istemez sadece yeni bir Hitler'in nasl imknsz hale
getirilecei sorunuyla ilgiliydi. Sava sonras planclarn gerek en
telektel abas Byk k'n ve 1930'larm bir daha tekrarlanmamas
iin, bunlardan kan derslerin renilmesine ayrld. Mihver glerinin
yenilgiye uratt ve igal ettii lkelerdeki direni hareketlerine gelince,
kurtulu ile toplumsal devrimin birbirinden ayrlmazl ya da en azndan
byk dnm apak ortadayd. Ayrca, daha nce igal edilen btn
Avrupa'da, douda ve batda, zaferden hep ayn trden hareketler kt: fa
izme kar kan btn gler temelinde ideolojik ayrm gzetilmeksizin
kurulan ulusal birlik ynetimleri. Tarihte ilk kez komnist bakanlar, Av
rupa devletlerinin ounda, tutucu, liberal ya da sosyal demokrat ba
kanlarla yan yana oturdular. tiraf edildii gibi bu durum ok uzun s
remezdi.
Onlar ortak bir tehdit bir araya getirmi olsa da, ztlarm, Roosevelt ve
Stalin'in, Churchill ve ngiliz sosyalistlerinin, de Gaulle ve Fransz ko
mnistlerinin bu artc birlii, Ekim Devrimini savunanlarla ona kar
kanlar arasndaki dmanlklar ve karlkl kukular bir lde azal
tlmadan mmkn olmazd. spanyol i sava bu durumu byk lde
kolaylatrd. Devrimcilie kar olan hkmetler bile, liberal bir bakan
ve babakan ynetimindeki spanyol hkmetinin, kendi isyanc ge
nerallerine kar yardm istediinde tam bir anayasal ve moral merulua
sahip olduunu unutamyorlard. Kendi kellelerinin gideceinden kork
tuklar iin bu hkmete ihanet eden demokrat devlet adamlarnn bile
vicdanlar rahatszd. Gerek spanyol hkmeti ve gerekse, bir noktaya
kadar, kendi sorunlar giderek arlaan komnistler, toplumsal devrimi
hedeflemediklerini srarla belirttiler ve aslnda ateli devrimcilerin sa
tklar dehet karsnda, gzle grlr biimde, bu toplumsal devrimi de
netlemek ve geriletmek iin ellerinden geleni yaptlar. Her iki taraf da
devrimin gndemde olmadn vurgulad: gndemde olan demokrasinin
savunulmasyd.
lgin olan nokta, bunun sadece oportnizm deil, tam da an soldaki
pristlerin dndkleri gibi, devrime ihanet olmasdr. Bu, iktidara gel
mek iin ayaklanmaclktan aamacla, kar karya gelmekten m-

192

zakerecilie ynelen bilinli bir deiimi yanstyordu. spanyol halknn


darbeye gsterdii, hi kukusuz devrimci olan tepkinin nda ko
mnistler, Hitler'in iktidara gelmesinden sonra hareketlerinin iine d
t umutsuz durumun dayatmasyla, znde savunmaya ynelik bir tak
tiin sava srasnda izlenen siyasetlerin ve ekonomik durumun
gereklerinden kaynaklanan ilerleme, yani "yeni tipte bir demokrasi" pers
pektiflerini nasl atn artk grebiliyorlard. syanclar destekleyen
toprak sahipleri ve kapitalistler, toprak sahibi ve kapitalist olduklar iin
deil, hain olduklar iin kendi mlklerini kaybedeceklerdi. Hkmet,
ideoloji nedeniyle deil, sava ekonomisinin mant gerei bir plana da
yanarak ekonomiyi devralacakt. Sonu olarak, "bu trden yeni tipte bir
demokrasi(nin zaferi) tutucu ruhun ancak dman olabilir... spanyol
emeki halknn daha ileri ekonomik ve siyasal kazanmalar iin bir ga
ranti salar" (ibid., s. 176).
Nitekim Ekim 1936 tarihli Komintern bror 1939-45 anti-faist sa
vanda izlenen siyasetlerin oluumunu olduka doru biimde be
timliyordu. Bu sava, Avrupa'da btn "halk cephesi" ya da "ulusal
cephe" hkmetlerini ya da direni koalisyonlarn kapsayarak verilen bir
sava olacak, devletin ynettii ekonomilerle srdrlecek ve igal edilen
blgelerde, sadece Almanlarn ya da Alman ibirlikilerinin deil ka
pitalistlerin de mlkszletirilmesi nedeniyle kamu sektrnn muazzam
bir gelime kaydetmesiyle sona erecekti. Orta ve Dou Avrupa'nn eitli
lkelerinde bu yol anti-faizmden, doruca, komnistleri de kendi y
netimi altna alan ve onlar tarafndan da hazmedilen bir "yeni demokrasi"ye gtrecekti, ancak Souk Sava'n balamasna kadar bu
sava sonras rejimlerin hedefi, zellikle, derhal sosyalist sistemlere ge
mek ya da siyasal oulculuu ve zel mlkiyeti ortadan kaldrmak** de
ildi. Siyasal konjonktr ok farkl olsa da, Bat lkelerinde savan ve

*)

8.

Komintem'in deyiiyle spanyol devrimi "en geni toplumsal tabana da


yanan anti-faist mcadelenin btnleyici bir paras" idi. "Bu bir halk devrimidir. Bir ulusal devrimdir. Bir anti-faist devrimdir." (Ercoli, Ekim 1936,
alnt Hobsbawm, 1986, s. 175.)
Yeni souk sava iin Komnist Enformasyon Brosu'nun (Kominform) ku
rulu konferans kadar ge bir tarihte, Bulgar delegesi Vlko Tcervenkov l
kesinin bakasn hl bu grlere skca bal kalarak betimliyordu.
(Reale, 1954, s. 66-67, 73-74).

193

kurtuluun net toplumsal ve ekonomik sonulan ok farkl olmad. Top


lumsal ve ekonomik reformlar kitlelerden gelen basknn sonucu ya da
devrim korkusuyla (Birinci Dnya Sava'ndan sonra olduu gibi) uy
gulanmad. Hkmetler, bunlar ilke olarak benimsedi. Bu hkmetler,
ksmen ABD'deki demokratlar, Ingiltere'de artk iktidarda olan ii Partisi
gibi eski tip reformist hkmetler ; ksmen de dorudan doruya eitli
anti-faist direni hareketlerinden kan reform ve ulusal canlanma par
tilerinin hkmetleri idi. zetle, anti-faist savan mant sola yneldi.
V
Ispanyol I Savamn 1936'da, daha ok 1939'da yaratt etkiler,
uzak, hatt gerek d grnyordu. Komintem'in izledii anti-faist bir
lik izgisinin grne baklrsa topyekn baanszla urad yaklak
on yllk bir srenin ardndan Stalin, bu izgiyi hi olmazsa imdilik gn
deminden sildi ve sadece Hitler ile anlamakla (her iki taraf da bunun
fazla uzun srmeyeceini bilse de) kalmad, uluslararas harekete antifaist stratejiyi terk etmesini de emretti. Bu anlamsz karar belki de en iyi
ekilde onun en kk riskleri bile gze almaktan holanmamasyla ak
lanabilir.* Ancak 1941'de Komintem izgisi kendi mantm izledi. Al
manya'nn SSCB'yi igal etmesi ve ABD'nin savaa girmesiyle birlikte zetle, faizme kar mcadelenin kresel bir savaa dnmesiyle- sava,
askeri olmann yan sra siyasal hale geldi. Uluslararas alanda ABD ka
pitalizmi ile Sovyetler Birlii komnizmi arasnda bir ittifak kuruldu. Av
rupa'nn her lkesinde -ancak Bat emperyalizmine bal olan dnyada
deil- Almanya ya da talya'ya kar direnmeye, yani, btn siyasal yel
pazeyi kaplayan bir Direni koalisyonu oluturmaya hazr olan herkesi
birletirme umudu dodu. Byk Britanya dnda savaan Avrupa'nn ta
mam Mihver glerince igal edildikten sonra, direniilerin verdii bu
sava, Alman ve Italyan ordulannm sava olarak tanmadktan bir si

*)

194

Belki de Franszlann ya da tngilizlerin anti-faist savana komnistlerin


byk bir cokuyla katlmalarnn Hitler tarafndan, onun kt niyetini or
taya koyan bir belirti olarak grlebileceinden ve bir saldn bahanesi ola
rak kullanacandan korktu.

viller ya da eski sivillerin silahl kuvvetlerinin sava, herkese siyasal se


enekler dayatan vahi bir partizan sava oldu.
Avrupa direni hareketlerinin tarihi genellikle mitolojiktir, nk
sava sonras rejimlerin ve hkmetlerin meruluu (bir lde Almanya
dnda) esas olarak direni sicillerine dayalyd. En utaki rnek Fran
sa'dr, nk burada kurtulutan sonra ibana gelen hkmetler ile Al
manlarla bar ve ibirlii yapan 1940'taki Fransz hkmeti arasnda ger
ek anlamda bir sreklilik yoktu ve silahls yle dursun rgtl direni
bile 1944'e kadar olduka zayft ve halktan ksmi bir destek grmt.
Sava sonras Fransas General de Gaulle tarafndan, esas olarak, ebedi
Fransa'nn yenilgiyi asla kabul etmedii efsanesi temelinde yeniden ku
ruldu. Bizzat de Gaullen szleriyle, "Direni ortaya atlan bir blft"
(Gillois, 1973, s. 164). Gnmzde kinci Dnya Sava'ndaki kah
ramanlklar nedeniyle anlan yegne savalarn direni savalar ve de
Gaulle glerine katlanlar olmas balangta bir siyasal eylemdi. Ne var
ki Fransa asla direni efsanesi zerine ina edilen yegne devlet rnei
deildir.
Avrupa Direni hareketleri hakknda iki ey sylemek gerekir. Bi
rincisi, bu hareketler (Rusya'y bu bakmdan istisna olarak grmek mm
kndr) talya'nn 1943'te savatan ekilmesinden nce askeri bakmdan
nemsizdi ve belki de Balkanlar'n baz blmleri dnda hibir yerde be
lirleyici olmad. Bir kez daha belirtmek gerekirse, bu hareketlerin asl
nemi siyasal ve moral idi. Nitekim, entelektelleri de kapsayacak ekilde
destek gren faizmin yirmi yldan fazla sren iktidarnn ardndan, tal
yan kamu hayat, orta ve kuzey talya'da krk be bin l veren 100 000
kadar savann silahl partizan hareketini kapsayan Direniin 1943-45
arasnda gerekletirdii olaanst etkin ve yaygn seferberlik sayesinde
dntrld (Bocca, 1966, s. 297-302, 385-89, 569-70; Pavone, 1991, s.
413). talyanlar Mussolini dneminin anlarn rahat bir vicdanla geride
brakrlarken, sonuna kadar hep birlikte kendi hkmetlerinin arkasnda
yer alan Almanlar kendileriyle 1933-45 Nazi dnemi arasna bir mesafe
koyamyorlard. Kendi ilerindeki direniiler, az sayda komnist militan
ve Prusya askeri tutucular, dank dinsel ve liberal muhalifler, ya l
mler ya da toplama kamplarndan kmlard. Faizmi destekleyenler
ya da igalciyle ibirlii yapanlar 1945'ten sonra bir kuak boyunca kamu

195

hayatndan uzak tutuldular, ancak komnizme kar Souk Sava bu tr


den kiilere gizli ya da yan-gizli Bat askeri ve istihbarat operasyonlar
dnyasnda bol miktarda i olana salad.
Direni hakknda ikinci gzlem, izlenen siyasetin bilinen nedenlerle Polonya'daki direniin oluturduu nemli istisnayla- sola kaymasyd.
Her lkede, faist ve radikal sa ve tutucular, toplumsal devrimi balca
terr olarak gren yerel zenginler ve dierleri, Almanlara sempati duyma
ya da hi olmazsa kar kmama eilimi gsterdiler. ok sayda blgeci
ya da daha kk ulusalc hareket de ayn eyi yapt. Bunlarn bazlar, en
ok Flaman, Slovak ve Hrvat ulusalcl, yaptklar ibirliinden ka
zanl kacaklarn umdular. Unutulmamal ki, Katolik Kilisesi iindeki
derin ve uzlamaz biimde anti-komnist olan unsurlar ve bu kilisenin greneksel olarak dindar ordular da, Kilise siyasetleri "ibirliki" olarak smflandrlamayacak kadar karmak olsa da, ayn eyi yaptlar. Buradan,
siyasal sadan gelip de direnii seenlerin siyasal semenlerinin ister is
temez karakteristik olmad sonucu kar. Winston Churchill ve General
de Gaulle kendi ideolojik ailelerinin tipik yeleri deildi. Gene de be
lirtilmelidir ki, askeri drtleri olan birden fazla sac geleneki iin ana
vatann savunulmasyla ilgisi olmayan bir yurtseverlik dnlemezdi.
zel bir aklama yapmak gerekirse, bu durum, komnistlerin direni
hareketlerindeki nemini ve sonu olarak sava srasnda gsterdikleri si
yasal ilerlemeyi aklar. Avrupa'daki komnist hareketler, bu nedenle,
1945-47'de yarattklar etkinin en yksek noktasna ulatlar. 1933'te vahi
biimde boyunlarnn vurulmasndan sonra komnistlerin bir daha ken
dilerine gelemedikleri, bunu izleyen yl iinde kahramanca ama intihar
*)

196

1990'da bir Italyan politikacs tarafndan aa karldktan sonra Gladio


(kl) olarak bilinen gizli anti-komnist silahl g, bir Sovyet igalinin ger
eklemesi halinde eitli Avrupa lkelerinde direnii srdrmek iin
1949'da kuruldu. Bu rgtn yelerinin silahlarn ve cretlerini ABD, ei
timlerini CIA ile Ingiliz gizli ve zel gleri salyordu. rgtn varl, se
ilmiler bir yana, faaliyet gsterdikleri lkelerin hkmetlerinden bile giz
lendi. talya'da ve belki baka yerlerde de bu rgt zgn olarak, yenilgiye
urayan Mihver glerinin arkalarnda bir direni ekirdei olarak brakt,
daha sonra fanatik anti-komnistler olarak yeni deerler edinen son fa
istlerden oluuyordu. 1970'lerde Kzl Ordu igalinin artk Amerikan gizli
servis uzmanlarna bile pek mmkn grnmedii bir srada Gladyatrler,
sapc terristler olarak, bazen de solcu terristler maskesiyle yeni bir fa
aliyet alan buldular.

niteliinde direni giriimlerinde bulunduklar Almanya, bu konuda bir is


tisna oluturur. Belika, Danimarka ve Hollanda gibi toplumsal dev
rimden uzak lkelerde bile komnist partiler % 10-12 orannda oy ncekinin bir kat fazlas- alarak kendi lkelerinin parlamentolarnda en
byk nc ya da drdnc bloku oluturdular. Fransa'da 1945 se
imlerinden en byk, eski rakipleri sosyalistlerden ilk kez daha byk
parti olarak ortaya ktlar. talya'da elde ettikleri sonu daha da a
rtcyd. Savatan nce sadece kk ve tedirgin illegal kadrolardan olu
an, ad baarsza km bir ete -1938'de Komintern tarafndan ka
patlmakla tehdit ediliyordu- iki yllk direniten, sekiz yz bin, ksa sre
sonra (1946) neredeyse iki milyon kadar yesi olan bir kitle partisi olarak
kt. Mihvere kar savan esas olarak silahl i direnile srdrld
lkelere -Yugoslavya, Arnavutluk ve Yunanistan-gelince, buralardaki
partizan glerine komnistler hkim olmulard, yle ki, komnizme en
ufak bir sempati bile duymayan Churchill ynetimindeki ngiliz h
kmeti, kralc Mihaylovie verdii destek ve yardm, Almanlar iin k
yaslanamayacak kadar daha tehlikeli olduu anlalan Tito'ya aktard.
Komnistler, sadece Lenin'in "nc parti" yaps, amac etkin eylem
olan disiplinli ve fedakr kadroladan oluan bir g retmek amacyla ta
sarland iin deil, illegalite, bask ve sava gibi olaanst koullar
"profesyonel devrimciler"den oluan bu yaplara zellikle uygun dt
iin direnii ele geirdiler (M.R.D. Foot, 1976, s. 84). Bu bakmdan ko
mnistler kitlesel sosyalist partilerden farklydlar. Bu partilerin, kendi
eylemlerini tanmlayan ve belirleyen legalitenin -seimler, kitlesel mi
tingler ve dierleri- yokluunda faaliyetlerini srdrmelerinin neredeyse
imknsz olduu grld. Ynetimdeki faistlerle ya da Almal igaliyle
yz yze gelen sosyal demokrat partiler k uykusuna yatma eilimi gs
terdiler. Bu uykudan, en iyi durumda, Alman ve Avusturya partileri gibi,
karanlk an sonunda eski desteklerinin byk bir ksmn yeniden ka
zanarak ktlar ve siyasete yeniden balamaya hazrlandlar. Direnie ka
tlmayanlar yapsal nedenlerle dk dzeyde temsil edildiler. Bu konuda
en u rnei oluturan Danimarka'da, bir Sosyal Demokrat hkmet,
Alman igali srasnda grev bandayd ve muhtemelen Nazilere pek az
sempati duymasna ramen, sava boyunca grevde kald. (Bu olayn et
kisinden kurtulmak birka yla maloldu.)

197

Direni srasnda komnistlerin nem kazanmalarna iki baka zellik


yardmc oldu: enternasyonalizm ve komnistlerin hayatlarn davaya ada
dklarna dair cokulu, kk ok eskilere giden bir kanaat (bk. blm 2).
Birincisi, anti-faist arya herhangi bir yurtsever ardan daha ak
olan erkekleri ve kadnlar seferber etmelerini salad. rnein Fransa'da,
lkenin gney batsnda silahl partizan direniinin byk bir ksmn -DDay'den (Normandiya karmasnn yapld gn -n.) nce yaklak on
iki bin sava (Pons Prades, 1975, s. 66)- spanyol Sava srgnleri
gerekletirdi ve MOI (Main d'Ouevre Immigree) ad altnda bir araya
gelen on yedi ulustan mlteciler ve ii snf gmenleri partinin en teh
likeli baz ilerini yaptlar. rnein, Manukyan grubu (Ermenilerden ve
PolonyalI Yahudilerden oluan) Paris'te Alman subaylarna saldrdlar.
kincisi, Yugoslav Milovan Djilas'm Wartimenda (Djilas, 1977) ok
canl biimde anlatlan, komnistlerin dmanlarm bile etkileyen, ola
anst drstlk ieren bir cesaret, fedakrlk ve kararllk bileimini ya
ratt. Ilml siyasi grleri olan tarihi iin bile komnistler "cesurlarn en
cesurlan arasnda yer aldlar (Foot, 1976, s. 86) ve disiplinli rgtlenlemeleri sayesinde hapisanelerde ve toplama kamplannda en yk
sek yaama ansna sahip oldularsa da, kayplan ok ar oldu. nderlii
teki komnistler arasnda bile pek beenilmeyen Fransz KP'sinin, le
parti des fusilles (tfekliler partisi -n.) olma iddias, militanlannn en az
on be bininin dman tarafndan idam edildiine baklrsa, tamamen
inkr edilemez (Jean Touchard, 1977, s. 258). Komnistlerin, cesur erkek
ve kadnlar, zellikle genler iin ve Fransa ya da ekoslovakya gibi di
renie kitle desteinin yetersiz olduu lkelerde, gl bir ekim merkezi
olmas artc deildir. Komnistler entelektelleri de gl bir biimde
cezbettiler. Bu grup anti-faizmin bayra altnda harekete gemeye en
hazr gruptu ve partili olmayan ( ama genelikle solcu) direni rgtlerinin
ekirdeini oluturdu. Fransz entelektellerinin Marksizm'e olan ak ve
talyan kltrne Komnist Parti ile birleen insanlann bir kuak boyunca
hkim olmas, direniin rnleriydi. Entelekteller ister bizzat direnie ka
tlm olsunlar -firmasnda alan herkesin partizan olarak silahlandn
*)

198

Yazarn daha sonra ek Arthur London'un bakanlnda MOInin komutan


yardmcs olan bir arkada Polonya kkenli bir AvusturyalI Yahudi idi. Bu
kiinin direni grevi Paris'teki Alman askerleri arasnda anti-Nazi pro
paganday rgtlemekti.

gururla kaydeden nemli bir yaync gibi- ister kendileri veya aileleri di
renii -teki safta da olabiliyorlard- olduklar iin komnist sempatizan
haline gelmi olsunlar, hepsi Parti'nin ekimini hissediyordu.
Balkanlar'daki gerilla mevzileri dnda komnistler devrimci rejim
kurma giriiminde bulunmadlar. Trieste'nin batsnda kalan herhangi bir
yerde bu ynde giriimde bulunmak istediklerinde de bu trden rejimleri
kurabilecek konumda olmadklar dorudur, ancak bu partilerin tam bir
sadakat gsterdikleri SSCB de tek tarafl iktidar giriimlerine kesinlikle
kar kt. Fiilen gerekletirilen komnist devrimler (Yugoslavya, Ar
navutluk, daha sonra in) Stalin'in tavsiyelerine ramen gerekletirildi.
Gerek uluslaras gerekse tek tek lkeler iin Sovyet gr, sava sonras
siyasetlerin anti-faist ittifak kapsayan ereve iinde srdrlmesi idi.
SSCB kapitalist ve komnist sistemlerin uzun sre birarada yaayacan
ya da daha dorusu ortak yaayacan, sava zaman koalisyonlarndan
kacak "yeni tip demokrasiler" iindeki gelimelerin daha ileri dzeyde
toplumsal ve siyasal deiiklikler salamasn bekliyordu. Bu iyimser se
naryo ksa sre iinde Souk Sava'n karanlnda kayboldu. ylesine
kayboldu ki, Stalin'in Yugoslav komnistlerini monariyi muhafaza et
meye zorladn ya da 1945'te ngiliz komnistlerinin, i Partisi'ni ik
tidara getirecek olan seimler srasnda Churchill'in sava dnemi ko
alisyonunun datlmasna kar ktklarn pek az kii hatrlar. Bununla
birlikte, Stalin'in btn bunlar ok ciddiye ald ve 1943'te Komintem'i
ve 1944'te ABD Komnist Partisi'ni datarak bunu kantlamaya alt,
kuku gtrmez.
Stalin'in, "sosyalizm meselesini, birlii.-tehlikeye sokacak ya da za
yflatacak lde gndeme getirmeyeceiz (Browder, 1944, J. Starobin
iinde, 1972, s. 57) diyen Amerikal bir komnist nderin szlerinde ifa
desini bulan karar, onun niyetlerini aa kard. Muhalif devrimcilerin
anladklar ekilde bu, pratik amalarla, dnya devrimine srekli bir el
veda anlamna geliyordu. Sosyalizm, SSCB'yle ve diplomatik m
zakerelerle etki alan olarak belirlenen blgeyle, yani esas olarak savan
sonunda Kzl Ordu'nun igal ettii yerlerle snrl olacakt. Bu etki ala
nnn iinde bile, yeni "halk demokrasileri" programnn tesinde, sadece
tanmlanmam bir gelecek beklentisi kalacakt. Siyasal niyetleri pek dik
kate almayan tarih baka bir yol tuttu. Bunun tek istisnas, yeryznn ta
mamnn ya da byk ksmnn 1944-45'te mzakere edilen iki etki ala
199

nna blnmlnn istikrar kazanmasyd. Baz geici durumlar d


nda iki taraf da, onlar ayran izgiyi otuz yl boyunca, gemedi. Her iki
taraf da ak bir atmadan kand, bylece souk dnya savalarnn
asla scak savalar haline gelmemesi gvence altna alnd.
VI

Stalin'in savatan sonra grd ksa sreli ABD-Sovyet ortakl


d liberal kapitalizm ile komnizmin faizme kar kresel ittifakn fi
ilen glendirmedi. Daha ok bu ittifakn gcn ve kapsamm ortaya
koydu. Bu, kukusuz, askeri tehdite kar bir ittifakt ve Nazi Almanyasnm SSCB'nin igaliyle ve ABD'ye sava ilanyla en yksek nok
taya ulaan saldrlar olmasayd asla gereklemeyecekti. Bununla bir
likte savan nitelii spanyol Sava'mn sonularyla ilgili 1936
ngrlerini dorulad: askeri ve sivil seferberliin birletirilmesi ve top
lumsal deiim. Mttefiklerin safnda bu -faistlerin safna kyasla- bir re
formcular savayd. Bunun nedeni, ksmen, en gvenli kapitalist ittifakn
bile "her zamanki iler"i brakmadan uzun bir sava kazanmay uma
bilmesi, ksmen de, iki sava aras yllarn baarszln zihinlerde can
landran kinci Dnya Sava olgusuydu. Bu yllarda saldrgana kar bir
lemede uranlan baarszlk sadece kk bir belirtiydi.
Zaferin toplumsal umutlarla birlemesi savaan ya da kurtarlan l
kelerdeki kamu oyunun geliiminden de anlalr. Bu lkelerde, 1936'dan
beri bakanlk seimlerinde Demokratlarn aldklar oylarda kk bir
azalmann, ancak Cumhuriyetilerde dikkat ekici bir canlanmann g
rld ABD'nin oluturduu olduka garip istisna dnda, bu toplumsal
umutlan ifade etme zgrl de vard. ABD lke ii kayglarn ar bas
t, savan zorluklarna dierlerinden daha uzak olan bir lkeydi. Sahici
seimlerin yapld yerlerde sola doru keskin bir kayma grld. En
dramatik rnek Britanya idi. Burada, btn dnyann sevdii ve hayranlk
duyduu sava nderi Winston Churchill 1945 seimlerinde yenilgiye u
rad ve i Partisi % 50 orannda oy artyla iktidara geldi. Bunu izleyen
be yl iinde i Partisi grlmemi bir toplumsal reformlar dnemine
nclk etti. Her iki parti de sava faaliyetine ayn lde katlmt. Se
menler hem zafer hem de toplumsal dnm vaat eden partiyi setiler.
Bu, savaan Bat Avrupa iin genel bir fenomendi. Ancak eski faist ya da
200

ibirliki sam geici olarak tasfiye edilmesinin yol at bu gelime,


kapsamna ve radikalizmine ramen, kamuoyunun eilim gsterdii
kadar abartlmamaldr.
Avrupa'nn gerilla devrimi ya da Kzl Ordu tarafndan kurtarlan bl
gelerindeki durum hakknda yargya varmak daha zordur. Bunun nedeni,
kitlesel jenosidin, kitlesel yer deitirmelerin, srgnlerin ya da zorla g
ettirmenin, ayn isimleri tayan sava ncesi ve sava sonras lkeleri
karlatrmay imknsz hale getirmesidir. Btn bu blgede Mihver g
lerinin igal ettikleri lkelerde yaayanlarn byk ksm kendilerini kur
ban olarak grdler. Bunun istisnas, Alman himayesi altnda ismen ba
msz devletler haline gelen, siyasal olarak blnm Slovaklar ve
Hrvatlar; Almanya'nn mttefiki olan devletlerde, Macaristan ve Ro
manya'da ounluu oluturan halklar; ve kukusuz, geni Alman diasporas idi. Bu durum, buralarda yaayan halklarn komnistlerden esin
lenen direni hareketlerinden ok Ruslara sempati duyduklar (geleneksel
olarak Rus yanls Balkan Slavlar dnda) anlamna gelmiyordu. Bunun
istisnas belki de bakalarnn eziyetine urayan Yahudilerdi. PolonyalIlar
anti-semitik olmann yan sra byk ounlukla anti-Alman ve anti-Rus
idiler. 1940'ta SSCB'nin igaline urayan kk Baltk halklar, hem antiRus, anti-semitik hem de anti-Alman idiler ve 1941-45'te bir seim yap
mak zorundaydlar. Romanya'da ne komnistler ne de direni olacakt.
Bunlar Macaristan'da biraz daha fazla var oldular. te yandan Bul
garistan'da, direni zayf olsa da, hem komnizm hem de Rus yanls duy
gular glyd ve ekoslovakya'da daima bir kitle partisi olan KP sahici
serbest seimlerden ak farkla en byk parti olarak kt. Sovyet igali
bu trden farkllklar ksa sre iinde akademik hale getirdi. Gerilla za
ferleri plebisit saylmaz, ancak Yugoslavlarn ounluunun Tito'nun par
tizanlarnn zafer kazanmasndan memnun olduklar kuku gtrmez.
Bunun tek istisnas Hrvat Ustai rejimini destekleyen, Srplarn nceki
katliamlarn cn vahi biimde aldklar Alman aznlk ve Srbistan'da
Tito hareketinin ve dolaysyla Alnanlara kar savan asla gelimedii
geleneksel bir ekirdek idi * Stalin'in Grek komnistlerine ve kzl yanls
*)

N e var ki, Hrvatistan ve Bosna'daki Srplar, Karadallarn (Partizan or


dusundaki subaylarn % 17'sini salyorlard) yan sra, Hrvatlarn -Tito'nun
kendi halk- nemli kesimleri ve SloVenler gibi, gl bir biimde Tito yan
ls idiler. Savan byk bir ksm Bosna'da gerekleti.

201

glere, onlarn muhaliflerini destekleyen ngilizlere kar yardm etmeyi


reddetmesine ramen Yunanistan herkesin bildii gibi blnm du
rumdayd. Sadece birbirine yakn aratrmalar yapan uzmanlar Ar
navutlarn komnistlerin zaferinden sonraki siyasal dnceleri hakknda
tahminde bulunacaklard. Ne var ki, btn bu lkelerde muazzam bir top
lumsal dnm sreci balamak zereydi.
Savaa girip de savan hibir nemli toplumsal ve kurumsal deiime
yol amad yegne lkenin (ABD'nin yan sra) SSCB olmas olduka
gariptir. SSCB atmaya Josef Stalin'in ynetimi altnda balad ve onun
ynetimi altnda savatan kt (bk. blm 13). Ne var ki savan sistemin
istikran zerinde, zellikle iddetli bir bask altna alman krsal kesimde
muazzam bir gerilim yaratt aktr. Nasyonal Sosyalizm'in Slavlarn
aa rktan kleler olduklarna dair besledii derin inan olmasayd,
Alman igalciler pek ok Sovyet halkndan kalc bir destek grebilirlerdi.
Tam tersine, SSCB'de ounluk durumundaki ulusalln, Kzl Ordu'nun
her zaman ekirdeini oluturan, Sovyet rejiminin kriz anlannda ba
vurduu Byk Ruslar'n yurtseverlii, Sovyet zaferinin gerek temelini
oluturdu. Aslnda kinci Dnya Sava, SSCB'de resmen "Byk Yurt
severlik Sava" olarak biliniyordu ve bu doruydu.
VII
Bu noktada tarihi saf anlamda batl bir analiz yapma tuzana d
memek iin byk bir srama yapmaldr. Bu blmde imdiye kadar ya
zlanlarn ok az bir ksm yerkrenin daha byk blm iin geerlidir.
Bu blm Japonya ile ktasal Dou Asya arasndaki atmayla tamamen
ilgisiz de deildir, nk ar ulusalc sa siyasetlerin hkim olduu Ja
ponya, Nazi Almanyas ile ittifak halindeydi ve in'deki balca direni
gleri komnistlerdi. Bu, bir lde faizm ya da komnizm gibi moda
olmu Avrupal ideolojilerin byk ithalats olan Latin Amerika ve zel
likle Bakan Lzaro Cardenas'm (1934-40) ynetimi altnda byk devrimini 1930'larda yeniden canlandran ve Sava srasnda cokuyla s
panyol Cumhuriyeti'nin yannda yer alan Meksika iin geerlidir. Aslnda
yenilgiden sonra Meksika, Cumhuriyeti Ispanya'nn meru hkmeti ola
rak tanmaya devam eden yegne devlet olarak kald. Ne var ki, Asya'nn,
202

Afrika'nn ve slam dnyasnn byk ksm iin bir ideoloji olarak ya da


saldrgan bir devletin siyaseti olarak faizm, yegne dman olmak bir
yana nemli bir dman bile deildi ve asla byle olmad. Bu dman,
"emperyalizm" ya da "smrgecilik" idi ve emperyalist gler o
unlukla, Britanya, Fransa, Hollanda, Belika ve ABD gibi liberal de
mokrasiler idi. Ayrca, Japonya dnda btn emperyalist gler beyazd.
Emperyal gcn dmanlar mantksal olarak smrge kurtuluu iin
verilen savan da potansiyel mttefikleriydi. Korelilerin, Tayvanllarm,
inlilerin ve dierlerinin syleyebilecekleri gibi, kendi amansz s
mrgecilik damgasna sahip olan Japonya bile beyazlara kar beyaz ol
mayanlarn savunucusu olarak Gneydou ve Gney Asya'daki anti s
mrgeci glere hitap edebiliyordu. Bu nedenle anti-emperyal mcadele
ve anti-faist mcadele kar ynlere ekme eilimindeydi. Nitekim Sta
lin'in 1939'da Almanlarla yapt ve bat solunu blen pakt, Hintli ve Vietneml komnistlerin ngilizlere ve Franszlara muhalefette seve seve yo
unlamalarna izin verdi. Oysa Almanya'nn 1941'de SSCB'yi igal
etmesi, iyi komnistler olarak onlar nce Mihver'in yenilgisini sa
lamaya, yani kendi lkelerinin kurtuluunu gndemin daha alt sralarna
yerletirmeye zorlad. Ancak Bat'nm smrge imparatorluklar tam bir
k halinde deilse de, en incinebilir durumda olduklar bir srada bu
sadece halk kitleleri asndan deil stratejik olarak da anlamszd. Ve as
lnda kendilerini Komintern'e sadakatin demir emberleriyle snrl his
setmeyen yerli solcular bu frsattan yararlandlar. Hindistan Ulusal Kong
resi 1942'de Serbest Hindistan hareketini balatrken, Bengalli radikal
Subas Bose, balangtaki hzl ilerleme srasnda alman Hintli sava tut
saklarndan Japonlara kar bir Hint Kurtulu Ordusu kurdu. Burma ve
Endonezya'daki anti-smrgeci militanlar da sorunlar ayn ekilde gr
dler. Bu anti- smrgeci mantn reductio ad absurdum'a (man
tkszlnn kant -n.) Filistin'deki kenarda kalm arlk yanls bir
grubun, Siyonizm iin en yksek ncelik olarak grdkleri Filistin'in ngilizlerden kurtarlmasna yardm etmesi iin Almanlarla mzakere gi
riimiydi (Vichy Fransas'nn gzetimi altnda am araclyla). (Grubun
bu misyona katlan bir militan sonunda srail babakan oldu: Yitzak
amir.) Bu trden yaklamlar aktr ki faizme ideolojik bir sempatiyi
gstermiyordu. Bununla birlikte Nazi anti-semitizmi blgede yaayan Siyonistlerle aralar ak olan Filistinli Araplara hitap edebiliyor ve Gney
203

Asya'daki baz gruplar kendilerini Nazi mitolojisinin stn Aryanlar iin


de grebiliyorlard. Ancak bunlar zel durumlard (bk. blm 12 ve 15).
Aklanmas gereken ey, her eyden nce, anti-emperyalizmin ve s
mrgelerdeki kurtulu hareketlerinin neden daha ok sola eilim gs
terdii ve bu nedenle, en azndan savan sonunda, neden kendisini k
resel anti-faist seferberlikle kaynam durumda bulduudur. Temel
neden, Bat solunun anti-emperyalist teori ve siyasetlerin beii olmas ve
smrgelerdeki kurtulu hareketlerine verilen destein genellikle ulus
lararas soldan ve zellikle (Boleviklerin 1920'de Bak'de topladklar
Dou Halklar Kongresi'nden beri) Komintern ve SSCB'den gelmesidir.
Ayrca, bamszlk hareketlerinin kendi lkelerinin Batl eitim grm
elitlerine mensup olan eylemcileri ve gelecekteki nderleri, metropol l
kelere geldiklerinde, yerli liberallerin, demokratlarn, sosyalistlerin ve ko
mnistlerin rk olmayan anti smrgeci evrelerine, daha kolay gi
rebiliyorlard. Bunlar her durumda modernleme yanlydlar.
Benimsedikleri nostaljik ortaa efsaneleri, teorilerindeki Nazi ideolojisi
ve rk kapallk, kendi lkelerinin emperyalizm tarafndan smrlen
geriliinin belirtileri olan "komnalist" ve "kabileci" eilimleri ha
trlatyordu.
zetle,"dmanmn dmanlan benim dostlanmdr" ilkesine da
yanarak Mihver'le ancak taktik dzeyde bir ittifak kurulabilirdi. Ja
ponlarn ynetiminin eski smrgecilerin ynetiminden daha az baskc
olduu ve beyazlara kar beyaz olmayanlarca yrtld Gneydou
Asya'da bile bu taktik ancak ksa mrl olabilirdi, nk Japonya'nn,
kapsayc rkl bir yana, smrgelerin kurtuluunda da hibir kan
yoktu. (Aslnda Japonya ksa sre iinde yenilgiye urad iin de bu tak
tik ksa mrl oldu.) Faizm ya da Mihver ulusalcl hibir zel e
kicilik tamyordu. te yandan, Britanya mparatorluu'nun kriz yl olan
1942'de Serbest Hindistan isyanna katlmakta duraksamayan (ko
mnistlerin aksine) Javaharlal Nehru gibi bir adam, zgr bir Hindistan'n
sosyalizmi ina edecei ve SSCB'nin bu giriimde bir mttefik, hatt btn nitelikleriyle- bir rnek olaca inancm asla terk etmedi.
Smrgelerdeki kurtulu hareketlerinin nderlerinin ve szclerinin
kurtarmaya altklan halkn genellikle tipik olmayan aznlklar iinde
yer almalar, anti-faizmle birlemeyi daha da kolaylatrd, nk s
204

mrge halklarnn byk ksm faizmin (rk stnlne bal ol


masayd) hitap edebilecei, gelenekilik, din, etnik ayrmclk ve modem
dnyaya kuku gibi duygular ve fikirlerle hareket ediyor ya da harekete
geirilebiliyordu. Aslnda bu duygular nemli lde harekete geirilmedi ya da, geirildiyse de, siyasal olarak baat olmad. 1918 ile 1945
arasnda Mslman dnyada slami kitlesel seferberlik ok gl bir bi
imde geliti. Nitekim liberalizme ve komnizme byk bir dmanlk
besleyen kktenci bir hareket, Haan el-Banna'nn Mslman Kardeleri
(1928) 1940'larda Msrl halk kitlelerinin honutsuzluunu ifade eden
balca rgt haline geldi ve bu hareketin Mihver ideolojilerine olan po
tansiyel eilimleri zellikle Siyonizm'e olan dmanl nedeniyle taktik
olmann k tesindeydi. Ancak slam lkelerinde zaman zaman kktenci
kitlelerin desteini alarak zirveye kan, buna ramen sekler ve mo
dernlik yanls olan hareketler de vard. 1952 devrimini gerekletiren M
srl albaylar, nderlii genellikle Yahudilerden oluan kk Msrl ko
mnist gruplarla iliki iinde olmu, zgrlemi entelektellerdi. Hint alt
ktasnda yer alan Pakistan (1930'lann ve 1940'lann ocuu) doru bir bi
imde "Mslman nfusun (blgesel) blnmlnn ve ulusal ba
kmdan ayrlk olmaktan ok slami' olan kendi siyasal toplamlarna
hitap etmek iin Hindu ounluklarla giritikleri rekabetin zorlad seklerlemi elitlerin program" olarak betimlenmitir (Lapidus, 1988, s.
738). Suriyedeki atlm, btn Arap mistisizmlerine ramen ideolojik
olarak anti-emperyalist ve sosyalist olan, Paris'te renim grm iki
retmenin 1940'larda kurduu Baas Partisi gerekletirdi. Suriye anayasas
slam'dan hi sz etmez. Irak'm izledii siyasetler (1991 Krfez Sava'na
kadar) hepsi ayrt edici bimde Kuran Yasas'na deil Arap birliine ve
sosyalizme (en azndan teoride) bal ulusalc subaylarn, komnistlerin
ve Baaslann eitli bileimleriyle belirlendi. Hem yerel nedenlerle hem
de Cezayir devrimi geni bir kitle tabanna sahip olduu iin (en azndan
Fransa'ya giden ok sayda gmen ii arasnda) Cezayir devriminde
gl bir slami ge vard. Ne var ki, devrimciler "verdikleri savan bir
din sava deil, anakronistik smrgecilii ykmak iin verilen bir m
cadele" olduunu zgl olarak kabul ettiler (1956'da) (Lapidus, 1988, s.
693) ve anayasal olarak tek partili bir sosyalist cumhuriyet haline gelen
bir toplumsal ve demokratik cumhuriyet kurmay nerdiler. Aslnda, antifaizm dnemi, fiilen mcadele eden komnist partilerin, slam dn
205

yasnn baz kesimlerinde, zellike Suriye, Irak ve ran'da, nemli bir des
tek ve etkinlik kazandklar bir dnemdir. Ancak ok sonra, siyasal n
derliin sekler ve modernlik yanls sesi kktenci canlanmann kitlesel
siyasetleri tarafndan bouldu ve susturuldu (bk. blm 12 ve 15).
Savatan sonra yeniden ortaya kan kar atmalarna ramen, ge
limi Batl lkelerin anti-faizmi ile onlara bal smrgelerin antiemperyalizmleri sava sonras toplumsal dnmn gelecei olarak ta
savvur edilen ynde birletiler. SSCB ve yerel komnizm aradaki ko
pukluun giderilmesine yardmc oldu, nk bunlar bir dnya iin antiemperyalizm, teki iin topyekn zafer vaadi anlamna geliyordu. Ne var
ki, Avrupa'daki savan aksine, Avrupa dndakiler, anti-faizm ile ulu
sal/toplumsal kurtuluun akt (Avrupa'daki gibi) zel durumlar d
nda komnistlere byk siyasal zaferler getirmedi. Bu zel durumlar,
Japonlarn smrgeci durumunda olduu in ve Kore ile Hindiini (Vi
etnam, Kamboya, Laos) idi. Hindiini'nde zgrln dolaysz dman,
yerel ynetimi daha sonra btn Gneydou Asya'ya yaylacak ekilde Japonlara bizzat teslim eden Franszlar olmaya devam etti. Buralar, sava
sonras dnemde, komnizmin, Mao, Kim 1 Sung ve Ho i Minh y
netiminde zafer kazanmaya yazgl olduu lkelerdi. Baka yerlerde s
mrgelikten kurtulmak zere olan devletlerin nderleri 1941-45'te Mihver'i yenilgiye uratma ihtiyac her eye ncelikli olduu iin daha az
engellenen sol hareketlerden geliyorlard. Ancak bunlar bile dnya du
rumuna Mihver'in yenilgisinden sonra bir lde iyimserlikle ba
kabildiler. ki sper gcn en azndan kt zerinde eski smrgecilikle
hibir alverii yoktu. Smrgecilie kar olduu bilinen bir parti en
byk imparatorluun merkezinde iktidara gelmiti. Eski smrgeciliin
gc ve meruluu nemli lde zayflatlmt. zgrlk ansnn n
cekinden daha iyi olduu grlyordu. Ancak eski imparatorluklar vahi
bir art savana girimekten geri durmadlar..
VIII
Bylece Mihver'in, daha kesin olarak Almanya ve Japonya'nn ye
nilgisi, halkn inat bir sadakat ve muazzam bir abayla son gne kadar
savat bu iki lke dnda ardnda byk bir felaket brakmad. So
206

nunda faizm, kendi ekirdek lkelerinin dnda, radikal san siyasal ha


yatn ularnda kalan dank ideolojik aznlklar, Almanlarla ittifak ku
rarak kendi hedeflerine ulamay uman bir ka ulusalc grup ve Nazi i
galinin gerektirdii vahi yardmc askerlik iin silah altna alnan,
savan ve fethin ortaya kard az saydaki ayaktakm dnda hibir
eyi harekete geiremedi. Japonlar da beyaz derililerden ok san de
rililere duyulan ksa sreli bir sempati dnda hibir eyi harekete ge
iremediler. i snf hareketine, sosyalizme ve komnizme ve btn
bunlan esinlendiren Moskova'daki tanrsz eytann kararghna kar bir
muhafz gc salayan Avrupa faizmi, daha ok tutucu zenginlerin des
teini kazanmt. Ancak byk i dnyasnn destei ilkesel olmaktan
ok pragmatikti. Bu destein baarszlk ve yenilgiden sonra srmesi
mmkn deildi. Nereden baklrsa baklsn, on iki yl sren Nasyonal
Sosyalizm'in ortaya kard sonu Avrupa'nn byk bir blmnn
artk Boleviklerin insafna kalm olmasyd.
Bylece faizm nehre atlan bir avu toprak gibi dald ve Mussolini'ye eref kazandran lml bir neo-faist hareketin (Movimiento Sociale Italiano) siyasal hayatta srekliliini koruduu talya dnda siyaset
sahnesinden tamamen kayboldu. Bu sadece faist rejimlerde daha nce
nem kazanm kiilerin, devlet hizmetinden, kamu hayatndan ve eko
nomik hayattan deilse de, daha ok siyasetten dlanmalarndan tr ol
mad. Dnyalar 1945in fiziksel ve moral kaosu iinde ken, eski inan
lara sadakatin kendileri iin tam aksi sonular dourduu iyi Almanlarn
(ve farkl bir biimde sadk Japonlarn) derinden yaralanmalarndan tr
de deildi. Bu ideoloji, onlara kendi kurumlann ve hayat tarzlarn da
yatan, trenlerinin ister istemez zerinde gitmek zorunda kalaca raylar
deyen igalci glerin ynetimi altnda yeni ve balangta kav
rayamadklar bir hayata uyum salamalarn engelliyordu. Nasyonal Sos
yalizm 1945 sonras Almanya'ya anlardan baka ey brakmamt. Hitler
Almanyasmn gl bir biimde Nasyonal Sosyalist olan kesiminde, yani
Avusturya'da (uluslararas diplomasinin ani bir dnyle sulular ara
snda deil masumlar arasnda snflandnldn grd) sava sonras si
yasal hayatn, sola doru hafif bir kayma dnda, demokrasinin 1933'te
kaldrlmasndan nceki duruma ksa sre iinde tam olarak dnmesi ti
piktir (bk. Flora, 1983, s. 99). Faizm onun olumasna izin vern dnya
kriziyle birlikte ortadan kayboldu. Daha sonra, teoride bile asla evrensel
bir program ya da siyasal bir proje olmad.
207

te yandan anti-faizm, heterojen ve kesintili olsa da, olaanst bir


gler yelpazesini birletirmeyi baard. Dahas, bu birlik olumsuz deil
olumlu ve baz bakmlardan kalc oldu. deolojik olarak Aydnlanma'nn
ve Devrim a'nn paylalan deerlerini ve zlemlerini temel ald: akl
ve bilimin uygulanmasyla ilerleme; eitim ve popler hkmet; doumu
ya da kkeni temel alan eitsizliklere son verilmesi; gemiten ok ge
lecee bakan toplumlar. Bu benzerliklerin bazlar sadece kt zerinde
kald. Bununla birlikte, Mengistu'nun Etyopyas, Siad Barre'nin dev
riliinden nceki Somali, Kim l Sung'un Kuzey Koresi, Cezayir ve ko
mnist Dou Almanya gibi Bat demokrasisinden ya da herhangi bir de
mokrasiden uzak olan siyasal varlklarn kendilerine resmi unvan olarak,
Demokratik Cumhuriyet ya da Demokratik Halk Cumhuriyeti gibi bir
isim vermeyi tercih etmeleri tamamen nemsiz deildir. ki sava aras fa
ist, otoriter ve hatt geleneksel tutucu rejimler bu etiketi kk grerek
reddederlerdi.
.
Baka bakmlardan ortak zlemler ortak gerekliin ok uzanda de
ildi. Batl yapsal kapitalizm, komnist sistemler ve nc dnya,
btn rklar ve her iki cinsiyet, yani ortak hedefe ulaamayan herkes iin
eit haklar, aralarnda sistematik bir ayrm yapmadan vaat ettiler. Bun
larn hepsi sekler devletlerdi. Ayrca bu devletlerin hemen hepsi 1945'ten
sonra bilinli olarak ve fiilen piyasann stnln reddeden, eko
nominin devlete ynetilmesi ve planlanmas gerektiine inanan dev
letlerdi. Neo-liberal ekonomi teolojisi anda hatrlayabilmek zor olsa
da, 1940'lann balar ile 1970'ler arasnda en prestijli ve tam piyasa ser
bestliinin eski etkin savunucular, rnein Friedrich von Hayek ken
dilerini ve kendileri gibi olanlar, dikkatsiz bir bat kapitalizmini "Serflie
Giden Yol"da (Hayek- 1944) hzla ilerlemekte olduu konusunda bo
yere uyaran peygamberler gibi gryorlard. Aslnda kapitalizm bir eko
nomik mucizeler ama doru ilerliyordu (bk. blm 9). Kapitalist h
kmetler, sadece ekonomik mdahaleciliin savalar arasnda yaanan
ekonomik felakete dn engelleyebileceine ve halkn bir zamanlar Hitler'i setii gibi bu kez de komnizmi seme noktasna kadar ra

*)

208

Kadnlarn savata, direnite ve kurtuluta oynadklar nemli rol herkesin


unutmas manidardr.

dikallemesine yol aacak siyasal tehlikeleri bertaraf edebileceine ikna


olmulard. nc dnya lkeleri kendi ekonomilerini gerilik ve ba
mllktan ancak halk eyleminin karabileceine inanyorlard. Smrgesizleen dnyada, Sovyetler Birlii'nden esinlenerek, izledikleri
yolun sosyalizme gittiini greceklerdi. Sovyetler Birlii ve onun yakn
zamanda genileyen ailesi merkezi planlamadan baka hibir eye inan
myordu. Ve dnyann bu blgesi, Mihver glerine kar kan ve de
mirin yan sra siyasal seferberlik ve devrimci siyasetlerle kazanlan za
ferin yeni bir toplumsal dnm an balatt kanaatiyle, sava
sonras dnyaya doru ilerledi.
Bir bakma haklydlar. Yerkrenin ehresi ve insan hayat, daha nce
asla Hiroima ve Nagazaki'de ykselen mantar biimindeki bulutlarn al
tnda balayan bu adaki kadar dramatik bir biimde d
ntrlmemitir. Ancak tarih her zamanki gibi insanlarn hatt ulusal ka
rarlan oluturanlarn niyetlerini pek dikkate almad. Gerek toplumsal
dnm ne kararlatrlm ne de planlanmt. Ve tarihilerin yz yze
gelmek zorunda kaldklar ilk beklenmedik gelime byk anti-faist it
tifakn neredeyse hemen dalmasyd. Karsnda birleilecek bir faizm
ortadan kalkar kalkmaz kapitalizm ve komnizm bir kez daha birbirinin
lmcl dmanlan olarak kar karya geldiler.

209

6
Sanatlar, 1914-1945
Gerekstciilerin Parisi de kk bir evrendir.... Daha geni bir
evren, kosmos da bundan farkl deildir. Orada da trafik iaretlerinin ha
yalet gibi beliriverdii yol azlan vardr ve olaylar arasnda akl almaz
benzerlikler ve balantlar grlr. Gerekstcln lirik iirinin ses
lendii dnya budur.
Walter Banjamin, Gerekstclk
Tek Ynl Yol (1979, s. 231)
Yeni mimarinin ABDde biraz gelitii grlyor... Yeni slbun savunuculan son derece iten davranyorlar ve bazlar tek vergiye inananlann keskin pedagojik tarzna uygun hareket ediyor... ancak dzey
olarakfabrika dizayn dnda fazla dnm yaptklar grlmyor.
H. L. Mencken, 1931

I
Parlak moda tasarmclarnn, analitik olmayyla dile dm bir
trn zaman zaman neden nesnelerin biimini profesyonel khinlerden
daha iyi sezinlemeyi baardklar, tarihin anlalmas en zor sorularndan
biridir; ve kltr tarihisi iin en merkezi sorulardan biridir. Bu soru, yk
sek kltr dnyas, elit sanatlar ve en ok da avangard zerinde, tufanlar
ann yaratt etkiyi anlamak isteyen herkes iin kesinlikle byk bir
nem tar. Bu sanatlarn liberal burjuva toplumunun fiilen kn yl
lar ncesinden grdkleri genellikle kabul edilir (bk. Age o f Empire,
blm 9). 1914te neredeyse her ey, modemizmin geni ve olduka
belirsiz glgesi altnda kendine bir yer bulabiliyordu: kbizm, d
avurumculuk, ftrizm; resimde saf soyutlama; ilevcilik ve mimaride
sslemecilikten ka; mzikte tonalitenin terk edilmesi; edebiyatta ge
lenekten kopu.
210

Sekin modernistler listesinde yer alan pek ok isim 1914te son de


rece olgun ve retken, hatt mehur idi.* iirleri 1917ye ve sonrasna
kadar yaymlanmayan T. S. Eliot o zamana kadar Londra avangard sah
nesinin bir parasyd [Wyndham Levvisin Blast' ma (Proustla birlikte)
katkda bulunan biri olarak]. En ge 1880lerin bu ocuklar krk yl sonra
da modernitenin ikonlarydlar. Ancak savatan sonra ortaya kmaya ba
layan bir ok kadn ve erkein sekin modernistlerin yksek kltr lis
telerinde yer almalar, eski kuan hkimiyeti kadar artc deildir.**
(Nitekim Schnbergin ardllar, Alban Berg ve Anton Webern bile
' 1880ler kuana mensupturlar.)
Aslnda, yerleik avangard dnyasnda 1914ten sonra sadece iki
yeni biimsel yenilik grlr: Avrupann bat yarsnda gerekstclk
ile karan ya da onu nceleyen Dadaizm ve Douda, Sovyetler Bir
liinde doan yapmclk (constructivism). Baz panayr yaplaryla (dev
tekerlekler, byk kepeler vb.) gerek hayatla en yakn benzerlikler
kuran iskelet halinde boyutlu ve tercihen hareket edebilir yaplara
kadar uzanan yapmclk genellikle Bauhausla birlikte (aada ele al
nacak) ksa sre iinde mimari ve endstriyel tasarmn ana akm iinde
zmlendi. Bu akmn Tatlinin Komnist Enternasyonal erefine yapt
mehur dnerek ykselen kulesi gibi en iddial projeleri," daha sonra asla
gelitirilmedi ya da erken Sovyet kamu riteli kadar ksa mrl oldu. Ro
manda yapmclk mimari modernizmin repertuarna pek ulaamad.
Dadaizm 1916da Zrichte, karma bir srgnler grubu arasnda (bu
rada Leninin ynetimi altnda bir" baka srgn grubu devrimi bek
liyordu), dnya savama ve bu sava yaratan topluma ve bu toplumun sa
natna kar acl ama ironik bir nihilist protesto olarak biimlendi.
Dadaizm btn sanatlar reddettii iin formel karakteristiklere sahip de
ildi. Bununla birlikte 1914 ncesi kbist ve ftrist avangarddan, zel

*)

Matisse ve Picasso; Schnberg ve Stravinskiy; Gropius ve Mies van der


Rohe; Proust, James Joyce, llom as Mann ve Franz Kafka; Yeats, Ezra
Pound, Alexander Blok ve Anna Ahmatova.
**) Dierlerinin yan sra, Isaac Babel (1894); Le Corbusier (1897); Emest Hemingway (1899); Bertolt Brecht, Garda Lorca ve Hannus Eisler (hepsinin
doumu 1898); Kurt W eill (1900); Jean Paul Sartre (1905); ve W. H. Auden
(1907).

211

likle kolaj tekniini ya da resimlerin blmleri de dahil eitli paralan


biraraya getirmek gibi birka marifeti dn ald. Greneksel burjuva sanatsevelerin hayretten donakalabilecekleri her ey Dada iin kabul edi
lebilirdi. Skandal onun tutarllk ilkesiydi. Nitekim Marcel Duchampn
(1887-1968) 1917de New Yorkta hazr nesneler sanat olarak bir
genel ieme kab sergilemesi, ABDden dnnde katld Dada ak
mnn ruhunu tam olarak yanstyordu. Ancak daha sonra Duchampn
sanat uran srdrmeyi sessizce reddetmesi -artk satran oynamay
tercih ediyordu- bu ruha uygun dmedi. nk Dada ile ilgili hibir ey
sessiz olamazd.
O zamana kadar bilinen sanatn reddedilmesine, skandal dncesine
bal olan ve (aada greceimiz gibi) daha ok toplumsal devrimin ca
zibesine kaplan gerekstclk olumsuz bir protesto olmann te
sindeydi. Esas olarak Fransada, her modann bir teoriyi gerektirdii bir
lkede merkezlenen bir hareketten de ancak bu beklenebilirdi. Aslnda
Dada 1920lerin banda gerekstcln, onu douran sava ve dev
rim ayla birlikte geliirken, sihir, rastlant, akldlk, simgeler ve r
yalara duyulan yeni bir ilgiyle birlikte, psikanalizin aa vurduu kadanyla Bilindn temel alarak yeniden canlanan imgeleme bir
bavuru (Willet, 1978) denebilecek bir ey olarak Dadadan kp ge
litiini syleyebiliriz.
Baz bakmlardan gerekstclk yirminci yzyl kostmleri iinde,
ancak daha byk bir samalk ve elence duygusu tayan romantik bir
yeniden canlanma idi (bk. Age of Revolution, blm 14). Modemist
avangardn ana akmnn aksine, ama Dadaya benzer biimde, ger
ekstcln formel yenilikle hibir, ilgisi yoktu: Bilindnn, sz
cklerin rastgele akyla m ("otomatik yazma") yoksa Salvador Dalinin
(1904-89) l benzeri yerlerde eriyen saat resimlerini yaparken kulland
kl krk yaran ondokuzuncu yzyl akademisyen tarz iinde mi ifade
edildiiyle hi ilgilenmedi. nemli olan, tutarszlktan tutarllk retmek,
aka akl d, hatt imknsz olandan grnte zorunlu bir mantk
karmak iin, aklc denetim sistemleriyle deiiklie uratlmam ken
diliinden imgelemin kapasitesini tanmakt. Rene Magrittein (18981967) kartpostal resimleri gibi zenle boyanm Castle in the Pyrenees'i
(Pirenelerdeki ato) dev bir kayann tepesinde, orada yetimi bir bitki

212

gibi ykselir. Dev bir yumurtay andran kaya, ayn ekilde gereki bir ti
tizlikle resmedilen denizin zerindeki gkyznde yzmektedir.
Gerekstclk avangard sanatlarn repertuarna sahici bir katk oldu.
Onun yeniliinin gstergesi, ok yaratma yeteneinde, anlalmazlnda
ya da daha eski avangard arasnda bile mahup bir tebessme yol amasndayd. Londrada alan 1936 Uluslararas Gerekstcler Sergisine ve daha sonra Pariste, insan barsaklarn gsteren bir fotorafn
tpksnn yalboya resmini yapma srarn anlamakta zorluk ektiim
gerekstc bir ressam arkadama gsterdiim ve itiraf edeyim ki ol
duka ham tepki, buydu. Bununla birlikte, geriye dnp bakldnda,
esas olarak Fransada ve Fransz etkisinin gl olduu Hispanic l
kelerde grlmesine ramen gerekstcln dikkati ekecek kadar ve
rimli bir hareket olduunu belirtmek gerekir. Bu hareket, Fransada (Eluard, Aragon); Ispanyada (Garcia Lorca ); Dou Avrupa ve Latin
Amerikada (Peruda Cesar Vallejo, ilide Pablo Neruda) birinci snf a
irleri etkiledi; ve aslnda biraz, Latin Amerikada ok sonra ortaya kan
byl gereki edebiyat akmnda hl yanklanyor. Bu akfmn imge
ve vizyonlar -Max Ernst (1891-1976), Magritte, Joan Miro (1893-1983),
evet, Salvador Dali bile- bizim imge ve vizyonlarmzn paras haline
gelmitir. Ve bu akm en erken Batl avangardlann aksine, yirminci yz
yln en nemli sanatna, kamera sanatna da fiilen alanmtr. Si
nemann, gerekstcle, sadece Luis Bunuel (1900-83) iin deil, ayn
zamanda bu dnem Fransz sinemasnn en nemli senaryo yazan Jacques
Prvert (1900-77) iin de ok ey borlu olmas rastlant deildir. Fo
toraf gazetecilii de gerekstcle Henri Cartier-Bresson (1908- )
iin ok ey borludur.
Ancak hep birlikte ele alndnda btn bunlar yksek sanatlardaki
avangard devrimin abartmalanyd. Bu devrim, k paralara aynlarak
ifade edilen bir dnyann nnde henz gerekletirilmiti. Tufanlar a
nda yaanan bu devrim hakknda ey kaydedilebilir; avangard, ol
duu kadanyla, yerleik kltrn paras haline geldi; hi olmazsa ksmen
gndelik hayatn dokusu iinde zmlendi; ve -belki de en nemlisi- Dev
rim andan beri yaanan herhangi bir dnemdeki yksek sanatlardan
belki de ok daha fazla dramatik bir biimde siyasallat. Ve gene, asla
unutmamalyz ki, btn bu dnem boyunca Bat kamuoyunu oluturan

213

kitlelerin bile zevk ve ilgilerinden, bu kitlelerin bildikleri dzeyi artk


am olsa da, soyutlanm durumdayd. 1914 ncesine kyasla bir lde
daha geni bir aznlk dnda ou insann gerekten ve bilinli olarak
holand bir ey deildi.
Yeni avangardm yerleik sanat dallar iin nemli hale geldiini sy
lemek, onun klasik ve modaya uygun olan ortadan kaldrdn iddia
etmek deil, bu ikisini tamamladn ve kltrel meselelere ciddi bir il
ginin kant haline geldiini ne srmektir. Uluslararas opera repertuar
1860larn banda (Richard Strauss, Mascagni) ya da daha erken (Puccini, Leoncavallo, Janacek) kompozitrlerle, Devrim anda naslsa
yle, modernitenin d snrlarnda, genel olarak belirtmek gerekirse, ol
duu gibi, kald.
Ancak operann geleneksel partneri, yani bale, byk Rus empresaryosu Sergey Diaghilev (1872-1929) tarafndan, esas olarak Birinci
Dnya Sava srasnda bilinli biimde avangard bir araca dntrld.
Diaghilevin Paradeyi 1917de Pariste temsil etmesinden sonra (dizayn
Picassoya, mzik Satieye, libretto Jean Cocteauya, program notalar
Guillaume Apollinairee aitti), Georges Braque (1882-1963) gibi kbistlerin dekorlar, Stravinskiy, de Falla, Milhaud ve Poulencn yaptklar
ya da yeniden yazdklar mzik de rigeur (vazgeilmezlik -n.) haline
geldi; bu arada, hem dans hem de kareograf sluplar birbirine uyum sa
layacak ekilde modernletirildi. 1914ten nce en azndan Britanyada
Post-Empresyonist Sergisi kltrsz bir kamuoyu tarafndan alaya aln
m, Stravinskiy gittii her yerde, New York ve baka yerlerdeki Armony
Shovvda olduu gibi, skandala neden olmutu. Savatan sonra kl
trszler, kkrtc modemizm sergilerinin, sava ncesinin itibarsz
dnyasndan bamszln bu bilinli deklarasyonlarnn, kltr devrimi
manifestolarnn nnde sessiz kaldlar. Ve avangard, snob cazibesinin
benzersiz bileimini kullanan modemist bale, modann ekicilii (art
yeni Vogue dergisi) ve elit sanatsal stat sayesinde evresindeki engelleri
at. 1920lerin ngiliz kltrel gazeteciliinin karakteristik bir simasnn
yazdklarna baklrsa, Diaghilev sayesinde kalabalklar en iyi ve en ok
*)

214

Grece ender istisnalarla -Alban Berg, Benjamin Britten- 1918den sonra


balca mzikal sahne eserlerinin -rnein U Kuruluk Opera, Mahagoni,
Porgy and B essin, resmi opera salonlar iin yazlmamas anlamldr.

alay konusu olan gnmz ressamlarnn dekorasyonlarndan olumlu an


lamda zevk almlardr. O (Diaghilev) gz ya dkmeden modern mzii
dinlememizi ve kahkaha atmadan modem resmi izlememizi salamtr
(Mortimer, 1925).
Diaghilevin balesi bir lkeden dierine deiiklik gsteren avangard
sanatn yaylmas iin sadece bir arat. Btn Bat dnyasna yaylan
ayn avangard da deildi, nk Parisin elit kltrn geni alanlar ze
rindeki hegemonyas 1918den sonra Amerikan gmen aknyla (Hemingway ve Scott Fitzgerald kua) pekimesine ramen, eski dnyada
artk birleik bir yksek kltr yoktu. Stalin ve Hitler, Rusya ya da Al
manyadaki avangard susturana ya da datana kadar Paris, Avrupa iin
de Moskova-Berlin ekseniyle yart. Eski Habsburg ve Osmanl m
paratorluklarnn paralan edebiyata kendi tarzlann getirdiler ve
1930larda anti-faist diaspora dnemine kadar hi kimsenin ciddi ya da
sistemli biimde evirme giriiminde bulunmad kendi dillerinin iinde
kapal kaldlar. Atlantikin her iki yannda spanyol dilinde olaanst bir
gelime gsteren iir, 1936-39 spanyol Sava onu aa karana
kadar uluslararas alanda hibir etki yaratmad. Fildii kulede retilen gr
sel ya da iitsel sanat eserleri, sz gelimi Hindemithin Almanya iinde ve
dndaki ya da Poulencin Fransa iindeki ve dndaki durumuyla k
yaslandnda, sanldndan daha az enternasyonaldi. ki sava aras d
nemin Ecole de Parisinin daha az tannm yelerine bile aina olan ei
tim grm ngiliz sanat severler Nolde ve Franz Marc gibi nemli Alman
davurumcu ressamlann isimlerini bile iitmemi olabiliyorlard.
Aslnda btn lkelerde sanatsal yeniliin bayran tayan ve her
kesin hayran olduu ve yeni dnyadan ok eski dnyadan kp gelen sa
dece iki avangard sanat vard: sinema ve caz. Sinema Birinci Dnya Sa
va srasnda bir ara avangardn kapsamna girdi. Daha nce anlalmaz
biimde ihmal edilmiti (bk. Age o f Empire). Avangard, bu sanata ve
onun en byk simas Charlie Chapline (ondan etkilenmeyen pek az mo
dem air vard) hayranlk duymakla kalmad, avangard sanatlar da, pro
dksiyon alanna en ok hkim olduklar Weimar Almanyas ve Sovyet
Rusyada bizzat film yapmclna baladlar. Entelektel sinema d
knlerinin tufanlar anda uzmanlam kk sinema tapmaklannda
hayranlk duymalar beklenen sanat filmleri kriterini, yeryznn bir

215

ucundan dierine kadar, esas olarak bu avangard eserler oluturuyordu:


Sergey Eisensteinn (1898-1948) 1925 tarihli Potemkin Zrhls btn za
manlarn en byk eseri olarak kabul edildi. Bu eserin daha nce kim
senin grmedii -ben de 1930larda bir Charing Cross avangard si
nemasnda grmtm- asla unutulmayacak Odessa Merdivenleri sahnesi
sessiz sinemann klasik sahnesi ve muhtemelen sinema tarihinin en et
kileyici alt dakikas olarak betimlenmitir (Manvell, 1944, s. 47-48).
1930larn ortasndan itibaren yksek entelekteller, Rene Clairin,
Jean Renoirn (sanlann aksine tannm ressamn olu deildir), Marcel
Came, eski gerekstc Prevert ve avangard mzik karteli Les Su:in
eski yesi Auricin poplist Fransz sinemasndan yanaydlar. Bunlar, sa
natsal bakmdan yz milyonlarca kiinin (entelekteller de dahil) her
hafta giderek oalan dev ve lks gsteri saraylarnda seyettikleri, Hollyvvood prodksiyonu denilen eyden hi kukusuz daha kaliteli olsa da,
entelektel olmayan eletirmenlerin belirtmekten holandklar gibi, fazla
elenceli deildi. te yandan Hollyvvoodun makul dnceli showmenleri avangardm krlla katksn neredeyse Diagliev kadar abuk
kavrayacaklard. Universal Studiosun patronu, Hollyvvoodun nde gi
denleri arasnda belki de en az entelektel hrs olan Amca Cari Laemmle, yerlisi olduu Almanyaya her yl yapt ziyaretlerde en yeni ki
ileri ve fikirleri tanmaya alrd. Bu ziyaretlerin sonunda, kendi
stdyolarnn karakteristik rnleri olan dehet filmleri (Frankenstein,
Dracula vb.) zaman zaman Alman davurumculuunun ok yakn bir
kopyas haline geldi. Lang, Lubitsch ve Wilder gibi orta Avrupal y
netmenlerin Atlantikin te yakasna akn -ve bunlarn hepsi kendi ev
relerinde entelektel olarak grlebilirler- Hollyvvood zerinde byk bir
etki yaratacakt. Ayn ey Kari Freund (1890-1969.) ya da Eugen Dchufftan (1893-1977) gibi teknisyenler iin de geerlidir. Ancak sinemann ve
popler sanatlarn gidiat aada ele alnacak.
"Caz ve Caz a, yani Amerikal siyahlarn ritmin aniden de
itii dans mzii ile geleneksel standartlara uymayan bir enstrmantasyonu birletirerek yaptklar mzik, avangard arasnda ne
redeyse evrensel bir kabul grd. Bunun nedeni, bu mziin kendi
zelliklerinden ok, modemiteyi, makine an, gemiten kopuu sim
gelemesi, zetle kltrel devrimin bir baka ifadesi olmasyd. Ba-

216

uhausun kurmaylar bir saksafonla fotoraf ektirmilerdi. Gnmzde


ABDnin yirminci yzyl mziine balca katks olarak grlen caz t
rne o zamanlar gsterilen sahici ilgi, yzyln ikinci yarsna kadar, avan
gard olsun olmasn yerleik entelekteller arasnda pek grlmedi. Bu il
giyi gelitirenler, Duke Ellingtonn 1933te yapt Londra ziyaretinden
sonra tank olduum kadaryla, kk bir aznlkt.
Yerel trleri ne olursa olsun modernizm, iki spva aras dnemde, hem
kltrl hem de ada olduklarn kantlamak isleyenlerin alameti haline
geldi. Gerekten beenilmese de, hatt okunnasa, grlmese ve din
lenilmese de tannm isimlerin eserleri - sz gelimi 1930lann ngiliz
edebiyat rencilerinden, T. S. Eliot, Ezra Pound, James Joyce ve D. H.
Lawrence- hakknda insanlarn bilmeden konumalar akl almaz bir du
rumdu. Daha da ilgin olan, her lkedeki kltr nclerinin ada ih
tiyalara uydurmak iin gemii yeniden yazmalar ya da yeniden de
erlendirmeleriydi. ngilizlere kesinlikle Milton ve Tennyson hakknda
her eyi unutmalar, ama John Donneye hayran olmalar sylendi. D
nemin en etkili ngiliz eletirmeni, Cambridgeli F. R. Leavis, ngiliz ro
manlar iin bir kurallar kitab ya da byk gelenek icat etti. Bu, gerek
gelenein tam tersiydi, nk eletirmenin holanmad her eyi, r
nein, ustann o zamana kadar nemsiz eserlerinden biri olarak grlen
bir roman, Zor Zamanlar dnda btn Dickenslar atlyordu.
spanyol resmine hayran olanlar iin Murillo artk nemsizdi, ama El
Grecoya hayran olmak zorunluydu. Fakat en nemlisi Sermaye a ve
imparatorluk a ile ilgili olan her eyin (avangard sanat dnda kalan)
sadece reddedilmesi deildi: bunlar fiilen grnmez hale geldiler. Bunu
kantlayan tek ey ondokuzuncu yzyl akademik resimlerinin fiyatlarnda
grlen dikine d (zlenimcilerin ve daha sonra modemistlerin fi
yatlarnda bu gelimeye uygun ama gene de lml art) deildi: bunlar
1960lara kadar fiilen satlamaz durumda kaldlar. Victoria dnemi mi
marisinde bir deer olduunu kabul ettirmek iin yaplan her giriim, ge
riciler kampnn gerek beeniye kar giritii kastl bir kkrtma olarak
deerlendirildi. Liberal burjuvazinin Viyanann eski kent merkezi"ni

*)

Drst olmak gerekirse, Dr. Leavis sonunda gnlszce olsa da, bu byk
yazar hakknda yapt deerlendirmenin biraz yetersiz olduunu kabul etti.

217

zenginletiren byk mimari antlar arasnda yetien o zamann yazar,


bir tr kltrel geime yoluyla, bunlarn ya inotantik (sahici olmayan) ya
da fazla tantanal ya da her ikisi olarak grleceini rendi. Gene de bu
trden binalar, modern mimarinin en felaketli on yl olan 1950lere ve
1960lara kadar ayakta kald. Felaketin nedeni, Britanyada, 1840-1914
yllarnda yaplan binalar koruyacak bir Victoria Derneinin 1958e
kadar kurulmam olmasyd. Bu demek daha az ihmal edilmi onsekizinci yzyl mirasn koruyan bir George Derneinden [1717-1839
yllarnda George ismini tayan drt ngiliz Kralnn dnemi -n.] yirmi
yl kadar sonra kurulmutu.
Avangardn ticari sinema zerinde yaratt etki, mo'demizm"in gn
delik hayata kendi damgasn vurmaya baladn gsterir. Bu eilim,
geni kamuoyunun sanat olarak grmedii ve dolaysyla estetik de
erlerin a priori kriterleriyle deil, ncelikle herkes iin ulalabilir ol
masyla, endstriyel tasarmla, ticari resim ve grafiklerle ve sahici ob
jelerle yarglanan rnler araclyla geliti. Nitekim modemitenin
savunucular arasnda yer alan Marcel Breuerin mehur boru sandalyesi
(1925-29) muazzam bir ideolojik ve estetik yk tayordu (Giedion, 1948,
s. 488-95). Ancak bu sandalye modern dnyaya sunulan bir manifesto
olarak deil, yararl, hareket edebilir bir sandalye olarak kabul edilecekti.
Ancak, Birinci Dnya Savandan sonra yirmi yldan daha az bir sre
iinde btn Bat dnyasndaki metropol hayatnn ABD ve 1920lerde bu
akm asla benimsemedii grlen Britanya gibi lkelerde bile gzle g
rlr biimde modernizmin damgasn tad asla kuku gtrmez.
1930lann bandan itibaren hem kullanlan hem de kullanlmayan rn
lerde Amerikan tasarmn batan sona etkisi altna alan akm, talyan ftrizmini yanstyordu. Art Deco stili (1925 Paris Dekoratif Sanatlar Ser
gisinden tretilmiti) modemist alar ve soyutlamay evcilletirdi.
1930larn modem kitap kapa devrimi (Penguin Books) Jan Tschicholdun (1902-74) avangard tipografsinin bayran tayordu. Mo
dernizmin dorudan saldrs gene de saptrld. Uluslararas Stil denilen
modernist mimari, balca propagandist ve uygulayclarnn -Gropius, Le
Corbusier, Mies van der Rohe, Frank Lloyd Wright, vb.- uzun sredir fa
aliyet halinde olmalarna ramen, kentlerin ehresini kinci Dnya Sava
sonrasna kadar dntrmedi. Baz istisnalar dnda solun elindeki be
lediyelerin tasarlad halk konutlar da dahil, ki bunlarn toplumsal ola
218

rak bilinli yeni mimari ile bir sempati ilikisi kurmas beklenebilirdi, de
korasyona duyulan ak bir honutsuzluk dnda, modernizmin pek az
etki yaratt grld. 1920lerde Kzl Viyana ii snfnnn muazzam
binalarnn ou mimarlk tarihinde ad pek gemeyen mimarlar ta
rafndan yapld. Ancak gndelik hayatn daha kk donanmlar modemite tarafndan hzla yeniden biimlendirildi.
Bu gelimenin, el sanatlarnn mirasna ve art nouveau hareketlerine,
ki bunun iindeki nc sanat kendisini gndelik kullanma adamt; bazlan bilinli olarak kitlesel retim tasarmn devrimciletiren Rus ya
pmclarna; modernist prizmin modem ev teknolojisine (rnein mutfak
dizayn) uygulanabilirliine neler borlu olduu konusunda karar verme
iini sanat tarihine brakmalyz. Gerek udur ki, balangta siyasal ve
sanatsal bir avangard merkez olan ksa mrl bir oluum, iki kuan
hem mimari hem de uygulamal sanat tarzn oluturdu. Bu, Bauhaus
okulu ya da varl Weimar Cumhuriyeti ile akan, Hitler iktidara gel
dikten ksa sre sonra datlan Weimar ve daha sonra Orta Almanyadaki
Dessau sanat ve tasarm okulu (1919-1933) idi. Bauhaus okuluyla birlikte
anlan isimlerin listesi u ya da bu biimde Rhine ile Urallar arasndaki
ileri sanatlarn kim kimdir rehberi gibi okunabilir: Gropius ve Mies van
der Rohe, Lyonel Feininger, Paul Klee ve Wasily Kandinsky, Malevich,
El Lissitzky, Moholy-Nagy, vb. Bu okulun nemi sadece bu yeteneklere
deil, 1921 den itibaren eski el sanatlan ve (avangard) gzel sanatlar ge
leneinden pratik kullanm ve endstriyel retim tasanlanna bilinli bir
geie dayanyordu: araba gvdeleri (Gropius), uak koltuklan, reklam
grafikleri (Rus yapmcs El Lissitzkynin tutkusu); bu arada 1923te
byk Alman hiper-enflasyonu srasnda bir ve iki milyon marklk banknotlann tasarmn da unutmamak gerekir.
Bauhausun -sempati duymayan politikaclarla olan sorunlarnn gs
terdii gibi- derin bir biimde ykc olduu dnlyordu. Ve gerekten
de Felaket anda siyasal ballk u ya da bu biimde ciddi sanatlara
hkim olur. Bauhaus, Avrupa devriminin orta yerinde hl bir toplumsal
ve siyasal istikrar cenneti olan Britanyaya ve byk kten deilse de
savatan uzak olan ABDye 1930larda ulat. Radikal sanatseverler, zel
likle genlik alannda, yaratc deha ile ilerici fikirlerin birarada ol
mamasn kabul etmekte zorlansalar da, bu siyasal balanma sadece sola

219

ynelik deildi. Ancak zellikle edebiyatta zaman zaman faist uy


gulamaya aktarlan derin biimde gerici dnceler Bat Avrupada da ol
duka yaygnd. Britanyada ve srgndeki T. S. Eliot ve Ezra Pound, r
landa da William Butler Yeats (1865-1939) gibi airler; Norvete,
cokulu bir Nazi ibirlikisi olan Knut Hamsun (1859-1952); Britanyada
D. H. Lawrence (1859-1930) ve Fransada Louis Ferdinand Celine (18841961) bilinen rneklerdir. Rus gmenleri arasndaki parlak yetenekler
kukusuz bir rpda gerici olarak snflandrlamazlar. Gene de bazlar
byleydi ya da zamanla byle oldu. Bunlar Bolevizmi reddetmek iin
ok farkl siyasal grleri olan mltecileri bir araya getirdiler.
Bununla birlikte, dnya savann ve Ekim Devriminin sonrasnda,
hatt daha ok 1930larn ve 1940larn anti-faizm anda avangard n
celikle cezbeden sol, genellikle devrimci sol idi. Aslnda sava ve devrim
Fransa ve Rusyada sava ncesinde siyasal grleri olmayan ok sayda
avangard hareketi siyasallatrd. (Gene de Rus avangardnm ou ba
langta Ekim Devrimi karsnda hibir coku gstermedi.) Leninin n
fuzu, Marksizmi Bat dnyasna yegne nemli toplumsal devrim teori
ve ideolojisi olarak' geri getirirken, avangard da Nasyonal Sosyalistlerin
yanl olarak kltrel Bolevizm (Kulturbolschevvismus) dedikleri eye
dnt. Dada devrimden yanayd. Onun ardl gerekstclk, dev
rimin hangi dalndan yana olaca konusunda zorlandysa da, ounlukla
Staline kar Trotskiyi seti. Weimar kltrn biimlendiren MoskovaBerlin ekseni ortak siyasal sempatilere dayanyordu. Mies van der Rohe
Alman Komnist Partisi iin Kari Liebknecht ve Roza Luxemburg an
sna bir ant ina etti. Gropius, Bruno Taut (1880-1938), Le Corbusier,
Hannes Meyer ve btn bir Bauhaus Tugay Sovyet grevlerini kabul
etti -itiraf edildii gibi, Byk k, SSCByi Batl mimarlar iin sa
dece ideolojik olarak deil profesyonel bakmdan da cazip hale getirdii
bir srada. Siyasal konulardan ok kadnlan yanstmakla ilgilenen, daha
sonra Nazilerin ynetimi altnda almaya raz olan harika bir y
netmenin, G. W. Pabst (1885-1967) rneinin gsterdii gibi, temelde
fazla siyasal olmayan Alman sinemas bile radikalleti. Ancak Pabst, Weimarn son yllannda Brecht-Weillin Kuruluk Operas da dahil en
radikal baz filmlerin yapmcs oldu.
Sol ya da sadaki modemist sanatlarn trajedisi, kendi kitlelerine ve

220

politikaclarna ne kadar bal olurlarsa olsunlar onlar tarafndan hasmlarnn yan sra- reddedilmeleriydi. Ftristlerden etkilenen talyan
faizminin ksmen bir istisna oluturmasna ramen, gerek sa gerekse sol
otoriter rejimler, mimaride eski tarz dev antsal yaplar ve grntleri,
resim v heykelde esinlendirici ifade biimlerini, sahnede klasiklerin ay
rntl biimde temsil edilmesini ve edebiyatta ideolojik uygunluu tercih
ettiler. Hitler, kukusuz, dkrklna uram bir sanatyd ve sonunda
dev taanlarn gerekletirmesi iin yenekli bir gen mimar, Albert
Speeri buldu. Ne var ki, ne Mussolini, ne Stalin ne de General Franco, ki
hepsi kefdi mimari dinozorlarndan esinlenmilerdi, hayata bu trden ki
isel zlemlerle balamamlard. Bu nedenle ne Alman ne de Rus avangard Hitler ve Stalinin ykselii karsnda varln koruyabildi ve
1920lerin sanatlarnda ileri ve sekin olan her eyin mzrakba olan bu
iki lke, kltr alanndan neredeyse silindi.
Geriye baktmzda, gerek Hitlerin gerekse Stalinin kazand za
ferin yol at kltrel felaketin kantlad bir eyi, yani avangard sanatlann ounun orta ve dou Avrupann devrimci topranda kk sal
dn, o dnemde yaayan insanlardan daha iyi grebiliyoruz. Sanatlann
en iyi araplk zmnn volkanlarn lavla kapl yamalannda yetitii
grlyordu. Bu sadece siyasal olarak devrimci rejimlerin kltr yet
kililerinin, siyasal yetkililer en ufak bir coku gstermeseler bile, sanatsal
devrimcilere, yerine getikleri tutuculardan daha ok resmi onay, yani
maddi destek vermelerinden tr deildi. Leninin sanat anlay ta
mamen greneksel olsa da, Aydnlanmann Komiseri Anatol Lunaarskiy avangard tevik etti. Prusyann sosyal demokrat hkmeti,
sac Alman Reichnn yetkilileri tarafndan 1932de (direnmeksizin) g
revden alnmadan nce, radikal orkestra efi Otto Klempererin 1928 ile
1931 arasnda mzikte ileri olan her eyi sergilemek zere Berlin operalanndan birine dnmesini tevik etti. Ne var ki, tufan zamanlannm Orta
ve Dou Avrupada yaayanlarn duyarlklarn anlalmaz bir biimde
arttrd ve heyecanlarn ykselttii de grlr. Onlannki mutlu deil
sert bir vizyondu ve zaman zaman sanatlara, onlarda daha nce belirgin
olmayan dikkat ekici, ac dolu bir uyanclk kazandran bu sertlik ve tra
jik duyguydu. rnein, bir zamanlar ksa mrl 1919 Mnih Sovyet
Cumhuriyeti ile birlikte anlan, nemsiz bir anarist bohem ve gmen
olan B. Traven birden gemiciler ve Meksika hakknda yazmaya balad
221

(Hustonun Bogartl Treasure of the Sierra Madre adl filmi onu temel
ald). Bu sertlik ve trajik duygu olmasayd B. Traven bilinmeyecekti.
Byle bir sanatnn dnyann katlanlabilir olduu duygusunu kaybettii
yerde geriye, vahi Alman satiristi George Groszun 1933ten sonra
ABDye g ettiinde sergiledii gibi, teknik olarak yetkin bir ar duy
gusallktan baka bir ey kalmyordu.
Orta Avrupada Tufan ann avangard sanat, siyasal olarak dev
rimci yeleri ideolojik kanaatleri nedeniyle iyimser bir gelecek vizyonuna
bal olsalar da, pek umutlu deildi. Bu sanatn, ou Hitlerin ve Stalinin stnlk kazanmalarndan nceki yllarda -Birinci Dnya Sava
karsnda sessiz kalmayan AvusturyalI satirist Kari Kraus, Hitler hak
knda ne diyeceimi bilemiyorum, diyordu- gerekleen en gl kazammlar apokalips (kyamet) ve trajediden kt: Alban Bergin Wozzek
operas (ilk gsterimi 1926); Brecht ve Weillin Kuruluk Opera's
(1928) ve Mahagorisi (1931); Brecht-Eislerin Die M assahnesi (1930);
Isaac Babelin Kzl Svari ykleri (1926); Eisensteinn Potemkin Zrh
ls filmi (1925); ya da Alfred Dblinin Berlin-Alexanderplatz' (1929).
Habsburg mparatorluunun kne gelince, o da edebiyatta, Kari
Krausun The Last Days of Humanity'sinin (1922) yapt uyandan, Jaroslav Haekin Aslan Asker vayk'mm tad ift anlaml soytarla,
Josef Rothun Radetski Mar' nin (1932) melankolik adma, Robert
Musilin Man Without Qualitiesinin (1930) sonsuz isel dncelerine
kadar olaanst bir edebiyat patlamasna yol at. OCassey ile rlanda
devrimi ve i sava (1916-22), duvar ressamlaryla daha sembolik bir
tarzda Meksika devrimi (1910-20) -ama Rus devrimi deil- kendi l
kelerindeki sanatlar kendi tarzlarnda esinlendirmi olsalar da, yirminci
yzylda hibir siyasal olaylar seti yaratc imgelem zerinde bylesine
derin bir etki yaratmamtr. Bir metafor olarak Bat elit kltrnn bizzat
zayflatt ve kne neden olduu kmeye yazgl bir imparatorluk:
bu imgeler uzun sre Orta Avrupa imgeleminin karanlk kelerine sindi.
Dzenin sona erii, byk air Rainer Maria Rilkenin (1875-1926)
Duino Elegies' inde (1913-23) ifadesini buldu. Almanca yazan bir baka

*)

222

M ir fa llt zu H itler nichts ein. Bu szler Krausun, uzun bir sessizlikten


sonra, kavraym asa da bu konuda birka yz sayfa yazmasna engel ol
mad.

Pragl yazar, insanln iinde bulunduu durumun ne tekil ne de kolektif


olarak kavranabilirliine dair daha mutlak bir duyguyu yanstt: eser
lerinin neredeyse hepsi lmnden sonra yaynlanan Franz Kafka (18831924).
O
srada bu, avangarddan ok uzak klasik edebiyat ve air Housmann dedii gibi, dnyann kmekte olduu gnlerde,yeryznn
yerinden oynad saatte yaratlan sanatt (Hausman, 1988, s. 138). Bu
sanat, Alman-Yahudi marksisti Walter Benjaminin (1892-1940) Paul
Kleenin Angelus Novus adl tablosunda tandn iddia ettii tarih meleinin gzyle bakan sanatt.
Yz gemie dnktr. Bizim bir olaylar zinciri gmdmz yerde o
tek bir felaket grr, ykntlar durmadan st ste yp ayaklarnn di
bine frlatan bir felaket. Biraz daha kalmak, lleri hayata dndrmek,
krk paralan yeniden birletirmek isterdi melek! Ama cennetten kopup
gelen bir frtna kanatlarn ylesine iddetle yakalamtr ki, onlar artk
kapayamaz. Ayaklarnn dibindeki ykntlar ge doru ykselirken fr
tna onu, srtn dnd gelecee doru srkler. lerleme dediimiz ey
ite bu frtnadr (Benjamin, 1971, s. 84-85).
k ve devrim in batsnda, trajik ve kan lm az bir tufan duygusu
daha azd, ama orada da gelecek bilinmezliklerle doluydu. Birinci Dnya
S avann at yaralara ramen, gemile sreklilik, 1930lara, Byk
k on ylna, faizme ve srekli yaklaan savaa kadar bariz biimde
krlmad. Buna ramen, geriye bakldnda Batl entelektellerin ruh
halinin o kadar umutsuz olmad, artk Moskovadan Hollywooda kadar
dalm ve tecrit olmu Orta AvrupalIlardan ya da baarszlk ve terr
nedeniyle suskunlua brnm tutsak Dou AvrupalIlardan daha umutlu
olduklar grlr. Bunlar hl tehdit edilen ama henz yokedilmemi de
erleri savunuyor, kendi toplumlarnda yaamakta olan eyi, onu d
ntrmek gerekse de, canlandrmaya alyorlard. lerde (bk. blm 18)
greceimiz gibi pek ok Batlnn Stalinist Sovyetler Birliinin ku
surlarn grememesi, her eyden ok, onun akln terk edilmesine kar
*)

Aslnda Birinci Dnya Savanm byk edebi yansmalar 1920lerin so


nuna doru, Erich Maria Remarquen Bat Cephesinde Yeni B ir ey Yok
adl roman (1929, Hollywood filmi olarak 1930) on sekiz ay iinde yirmi
be dilde iki buuk milyon adet sattnda grlmeye balad.

223

Aydnlanmann, eski ve basit anlamda ilerleme"nin deerlerini temsil


ettii ve bunun Benjaminin cennetten esen rzgr"ndan ok daha az so
runsal olduu kanaatinden tryd. Anlalmaz bir trajedi ya da d
nemin en byk Ingiliz romancs Evelyn Waughda (1903-66) grld
gibi stoikler iin bir kara komedi; ya da Fransz romanc Louis Ferdinand
Celinede (1894-1961) grld gibi sinikler iin bile bir kbus olarak
alglanan dnya duygusuna sadece ar saclar arasnda rastlanyordu.
Zamann gen Ingiliz avangard airlerinin en iyisi ve en zekisi W. H.
Auden (1907-73) trajedi olarak tarih duygusuna sahipken -Spain, Palais
des Beaux Art- onun merkezinde yer ald grubun ruh hali insanln du
rumunu olduka anlalabilir buluyordu. Avangardn en etkileyici ngiliz
sanatlar, heykeltra Henry Moore (1898-1986) ve kompozitr Benjamin Britten (1913-76) ieri girmedii taktirde dnya krizinin yan
larndan geip gitmesine izin vermeye hazr olduklar izlenimini verdiler.
Ancak kriz ieri girdi.
Avangard sanatlar hl Avrupa kltrne kapal bir kavramd ve onun
snrlarnda yer alanlar, ona bal olanlar, hatt sanatsal devrimin cep
hesindeki ncler bile genellikle Parise ve hatt -daha az ama artc l
de- Londraya* zlemle bakyorlard. Henz New Yorka bakan yoktu.
Bu da bat yarkrenin dnda Avrupal olmayan avangardn pek bu
lunmadn gsterir. Avangard Bat yarkrede hem sanatsal deneyime
hem de toplumsal devrime skca balyd. Bu dnemde avangardn en ta
nnm temsilcileri, Meksika devriminin duvar ressamlar, Zapata ve
Lenin hakknda deilse de sadece Stalin ve Trotskiy hakknda an
lamazlk iindeydiler. Onlardan biri olan Diego Rivera (1886-1957) New
Yorktaki yeni Rockefeller Merkezinin (Chrysler Binasndan sonra artdeconun ikinci mimari zaferi) duvarna Rockefellerlerin houna git
meyen bir fresk yapmakta srar etti.
Batl olmayan dnyada yaayan sanatlarn ou iin temel sorun
modernizm deil modemite idi. Onlarn yazarlar, Bengallilerin on*)

224

Arjantinli yazar Jorge Luis Borges (1899-1986) iflah olmaz biimde ngiliz
yanls ve Ingiliz ynelimli idi; olaanst skenderiyeli Grek airi C. P. Cavafynin [Kavafs - n.] (1863-1933) ana dili ngilizce idi. Yzyln en
byk Portekizli airi Femando Pessoa (1888-1935) sadece ngilizce -en
azndan yazarken- kullanyordu. Kiplingin Bertolt Brecht zerindeki etkisi
bilinmektedir.

dokuzuncu yzylda Hindistanda yaptklar gibi, konutuklar anadili a


da dnyann esnek ve kapsayc deyimlerine nasl dntrdler? Er
kekler (belki gnmzde kadnlar da) o zamana kadar zorunlu olan Farsa
yerine Urduca; Atatrk devriminin fes ve peeyle birlikte tarihin p te
nekesine att Arapann yerine Trke iir yazmay nasl ba
arabildiler? Ancient kltrlerin hkim olduu lkelerde, kendi ge
leneklerini, ne kadar cazip olursa olsun yirminci yzyla ait olmayan
sanatlar ya da konular ne yapacaklard? Gemiten kopu, modernitenin
bir aamasndaki Batl isyan, dier aamann karsnda ilgisiz hatt kavranamaz hale getirecek kadar devrimciydi. Modernletirici sanat ayn za
manda siyasal bakmdan devrimci bir sanatt. Halka gitmek ve halkn
aclarn gereki biimde resmetmek ve ona yardmc olmak gibi bir
grev duygusu tayanlar -ve bundan esinlenenler- iin ehov ve Tolstoy,
James Joycetan daha uygun modeller olarak grlebiliyordu. 1920lerden
itibare modernizmi benimseyen (muhtemelen talyan ftrizmi ile iliki
iinde) Japon yazarlarn bile gl ve zaman zaman baat bir sosyalist ya
da komnist proleter gruplan vard (Keene, 1984, blm 15). Aslnda,
ilk byk inli modern yazar Lu Hsn (1881-1936) Batl modelleri bi
linli olarak reddetti ve ezilenlerin, onlann ektikleri aclann ve ver
dikleri mcadelelerin itenlikli ruhlarn grebileceimiz Rus ede
biyatna yneldi. (Lu Hsn, 1975, s. 23).
Avrupal olmayan dnyann ne kendi gelenekleri iinde kapal kalan
ne de sadece Batllamay savunan yaratc yeteneklerinin ou iin ba
lca grev kendi halklannn ada gerekliini kefetmek, bu gereklii
rten peeyi kaldrmak gibiydi. Gerekilik onlarn hareketiydi.
II
Bu arzu bir bakma Dounun ve Batnn sanatlarn birletirdi. Yir
minci yzyln sradan insanlarn yzyl olduu ve onlarn rettii ve
onlar iin retilen sanatn bu yzyla hkim olduu, giderek aklk ka
zand. Ve birbiriyle balantl iki ara, sradan insann dnyasn ilk kez
bu kadar grnr ve belgelenebilir hale getirdi: sylei ve kamera. Bun
larn ikisi de yeni deildi (bk. Age o f Capital- blm 15; Age o f Empire,
blm 9) , ama ikisi de 1914ten sonra zbilinli bir altn aa girdiler.
225

Yazarlar, zellikle ABDdekiler kendilerini sadece olaylar kaydederi'yS


da haber yazan kiiler olarak grmediler, gazetelere yazdlar ve aslnda ya
gazeteciydiler ya da gazetecilik yapmlard: Ernest Hemingway (18991961), Theodore Dreiser (1871-1945), Sinclair Lewis (1885-1951). Sy
lei -bu terim (reportage) Franszca szlklerde ilk kez 1929da, n
gilizce szlklerde ise 1931de grlr- 1920lerde genellikle, Avrupa so
lunun daima halkn afyonu olarak grp reddettii pop kltrne kar
olan Rus devrimci avangardnm etkisi altnda benimsenmi bir toplumsaleletirel edebiyat ve grsel sunu haline geldi. lgn Muhabir adyla n
kazanan (Der rasende Reporter, 1925 yapt ilk. haber dizisinin ba
lyd) ek komnist gazeteci Egon Erwin Kischin bu terimi orta Av
rupada yerletirdii grlr. Grsel sylei Batl avangard sayesinde ya
ylr. Bu trn kkenleri Newsreel (sinemada dnya haberleri -n.) ve
Kamera gz -avangard film dokmanteristi Dziga Vertov iia yaplan
bir antrma- balkl blmlerde aka grlebilir. Bu blmlerde an
latcnn sz John Dos Passosun (196-1970) Solcu dneminde yazd
ABD lemesiyle kesilir. Sol dokmanter film avangard elinde zbilinli bir hareket haline geldi, ancak 1930larda haber ve magazin i
evrelerinin makul dnen profesyonelleri bile, baz sinema haberlerinin
kalitesini daha gzalc March of Time dokmanlarnn dzeyine yk
selterek ve avangard fotoraflarn teknik yeniliklerini dn alarak, daha
yksek bir entelektel ve yaratc stat iddiasnda bulundular. 1920lerde
komnist AIZ resimli-magazinin altn ana nclk etti: ABDde Life,
Britanyada Picture Post, Fransada Vu. Ne var ki, Anglo-Sakson l
kelerin dnda bu tr, ancak ikinci Dnya Savandan sonra byk bir
gelime gstermeye balad.
Yeni foto-gazetecilik, kazand stnl, sadece fotorafn bir ara
olduunu kefeden yetenekli erkek, hatt bazen kadnlara; kamera yalan
sylemez, yani her durumda gerei yanstr eklindeki yanltc inanca;
yeni minyatr kameralarla (Leica ilk kez 1924te kullanld) hareketli
resim ekmeyi salayan teknik yeniliklere deil, en ok sinemann ev
rensel dzeyde yaylmasna borluydu. Kadnlar ve erkekler gereklii
kamera mercekleriyle grmeyi rendiler. O zamana kadar basl szn
(tabloid basnda giderek rotogravr fotoraflarla i ie geiyordu) do
lamnda giderek grlen gelime, sinema filmi lehine zemin kay
bediyordu. Felaket a ayn zamanda byk sinema perdesi ayd.
226

1930larm sonunda gnlk gazete alan her ngilize karlk iki ngiliz si
nema bileti satn alyordu (Stevenson, s. 396, 403). Aslnda depresyon de
rinletike ve sava dnyaya yayldka Batl sinema seyircilerinin says
btn zamanlarn en yksek dzeyine ulat.
Avangart ve kitle sanatlar yeni grsel medya iinde birbirini daha
verimli hale getirdiler. Aslnda, eski Batl lkelerde eitim grm ta
bakalarn hkimiyeti ve belirli bir elitizm, Weimar dneminde Alman ses
siz filmi, 1930larda Fransz sesli filmi ve yeteneklerini rten faizm per
desi kalkar kalkmaz talyan sinemas iin altn bir a reterek, kitlesel
sinemaya da nfuz etti. Bunlarn iinde entelektellerin kltrden bek
lediklerini, daha geni halk kitlelerinin elence beklentileriyle belki de en
baarl biimde birletiren, 1930lann poplist Fransz sinemas oldu.
zellikle ak ve cinayet konularnda yknn nemini asla unutmayan ve
iyi akalar yapma yeteneine sahip olan yegne sinema yksek en
telektel sinema idi. Avangard (siyasal ya da sanatsal), dokmanter ha
reket ya da ajitprop sanat olarak sadece kendi yolunu izlediinde, ortaya
koyduu eser kk aznlklar pek aamad.
Ne var ki, dnemin kitle sanatlarna nem kazandran ey, avangard
rn deildir. Giderek artan reddedilemez hegemonyasna ramen bu
rnler, grdmz gibi, ABD dnda eitim grmlerin de
netiminden kurtulmamt. Hkim duruma gelen sanatlar (ya da elence)
geleneksel zevklere sahip geni ve giderek byyen orta snf ve alt-orta
snf kamuoyundan ok, en geni kitleleri hedefleyen sanatlard. Bunlar,
hl Avrupa bulvar"na ya da Bat Yakas sahnesine ya da bunlarn
eitlerine, en azndan Hitler bu trden rnleri imal edenleri datana
kadar hkim oldu. Zevklerin sradan olduu, bu blgede en ilgin ge
lime, 1914 ncesi hayatn baz iaretlerini sergileyen, ancak bu hayatn
daha sonraki zaferleri hakknda en ufak bir imada bile bulunmayan bir
trn, olaanst, patlayc bir gelime gstermesiydi: artk kitap uzun
luunda yazlan dedektif bilmece yks. Bu tr, ncelikle ngiliz belki de 1890larda uluslararas alanda tannan A. Conan Doyleun
Sherlock Holmesuna yaplan vg nedeniyle- ve daha artcs, ge
nellikle diil ya da akademik idi. Bunun ncs, Agatha Christie (18911976) bugn de oksatanlar listesinde yer alr. Bu trn uluslararas
uyarlamalar da genellikle ve bariz biimde ngiliz modelinden esin

227

lendi, yani bunlar n ered ey se cin ayeti sad ece yaratclk gerektiren bir
salon oyunu olarak gryor, daha o k In g ilizlere zg bir u zm a n lk olan
b ilm ece niteliind ek i ip u laryla y k sek sn fa zg apraz bulm acalara
benziyordu. B u trn, en iy i ek ild e, tehdit e d ilen am a henz ih lal e d il
m ey en bir toplum sal d zen i m erak uyandracak ek ild e canlandrd
grlr. Artk konunun m erk ezi haline g elen , d ed ek tifi harekete geiren
n ered eyse yegn e su olan cin ayet, karakteristik b iim d e d zen li olan
bir ortam -bir kr e v i y a d a birbirini tanyan insanlardan olu a n bir
ortam - k esin tiye uratr v e o rk elm alardan birine doru iz srlr
ve

dierlerinin

sa la m l

dorulanm

olur.

A k ln

soruna

uy

gu lanm asyla, ken d isi de ayn evren in bir te m silc isi olan d e d e k tif (g e
n ellik le erkektir) dzen i yen id en salar. B elk i de bu n ed en le z e l m
fetti zerinde srar edilir. B u k ii, ayn trden o lm a d p o lisin aksine,
st v e orta snflarn bir yesidir. B u tr, g en e zg v e n li o lm a k la bir
lik te, y zy ln ikinci yarsnda byk bir g e le c e e sahip olan bir trn,
daha histerik ada g iz li ajan rom anlarnn aksine, derin b iim d e tu
tucuydu. B u trn yazarlar, edebi yeten ek leri m tevaz olan erkekler,
g e n ellik le kendi lkelerinin g iz li servislerin d e uygun iler buldular.
1 9 1 4 te modern lek te kitle iletiim aralar bir o k B atl lk ed e benim senebiliyordu. B ununla birlikte, tufan anda bu aralar olaanst
bir gelim e kaydettiler. A B D de gazete d olam 1920 ile 1950 arasnda
ik iy e katlanarak, nfustan daha h zl artt. O srada, bu tipik g e lim i l
kede, her 100 erkek, kadn v e ocu a 3 0 0 ile 3 5 0 aras gazete satlyordu.
skandinavyalIlar ve AvusturyalIlar daha o k yayn tketiyorlar v e kentlilem i ngilizler, m uhtem elen basnlar yerel olm aktan o k ulusal o l
duu iin, artc bir sayda, her y z k ii bana alt y z kopya satn al
yorlard (U N S ta tistic Y earbook, 1948). B asn, okur yazarlara hitap
ediyordu.

Bununla

birlikte

eitim in

k itlesel

olduu

lkelerde,

en

telektellerde henz hayranlk uyandrm ayan resim ler v e kom ik bantlar


araclyla ve son derece renkli, dikkat ek ici, fa zla h eceli szcklerden

*)

228

Modem sertromanm ya da private eye yksnn edebi atalar halka


ok daha yaknd. Dashiell Hammett (1894-1961) bir Pnkerton hafiyesi ola
rak balad ve ucuz dergilerde yaymland. Hatt dedektif yksn gerek
edebiyata dntren yegne yazar, Belikal Georges Simenon (1903-89)
kendini yetitirmi, para iin yazan bir yazard.

kaman el yazs taklidi bir slup gelitirerek yeterince okuma yazma bil
meyenleri tatmin etmek iin elinden geleni yapt. Bunun edebiyat ze
rinde yaratt etki ihmal edilemez. te yandan, sinema, pek az okur ya
zarlk gerektiriyordu ve 1920lerin sonunda konumay rendikten sonra,
ngilizce konuan kamuoyundan hibir ey talep etmedi.
Ne var ki, dnyann ou blgesinde sadece kk bir elitin ilgilendii
basnn aksine, sinema, neredeyse bandan itibaren bir uluslararas kitle
arac oldu. Kltrleri kesen iletiim iin test edilmi kodlaryla birlikte
sessiz sinemann yaratt potansiyel olarak evrensel dilin terk edilmesi
konuma ngilizcesini uluslararas dzeyde tantt ve bylece bu dilin yir
minci yzyln kresel dili olarak yerlemesine yardmc oldu. nk
Hollywoodun altn anda sinema filmleri, neredeyse ABDdeki kadar
film yaplan Japonya dnda esas olarak Amerikan idi. Dnyann geri
kalan ksmna gelince, ikinci Dnya Savamn hemen ncesinde Hollywood, Japonyadaki kadar kalabalk ve nerdeyse ABDdekine yakn bir
izleyici kitlesi iin ylda yaklak 170 sinema filmi reten Hindistan da
dahil, btn teki sinema endstrilerinin toplam kadar film retiyordu.
1937de Hollywood 567 ya da haftada ondan fazla filme ulat. Bu say
ile SSCBnin 1938de rettiini iddia ettii krk bir film arasndaki fark
kapitalizmin hegemonik kapasitesi ile brokratiklemi sosyalizm ara
sndaki fark ortaya koyar. Bununla birlikte, dille ilgili bilinen ne
denlerden tr, tek bir endstrinin kresel dzeyde kurduu bylesine
olaanst bir hakimiyet sremezdi. Bu hkimiyet, kitlesel d rten bir
makine olarak bu dnemde zirveye ulaan, ancak ikinci Dnya Savandan hemen sonra ken stdyo sistemi"nin dalmasyla birlikte
sona erdi.
Kitle iletiim aralarnn ncs tamamen yeniydi: radyo. Dier iki
sinin aksine radyo, olduka karmak bir makinenin zel olarak sahiplenilmesine balyd ve bu nedenle de esas olarak grece yksek refah
dzeyine sahip gelimi lkelerle snrlyd. talyada radyo setlerinin
says 193 l e kadar otomobil saysn amad (Isola, 1990). ikinci Dnya
Savandan hemen nce radyo seti saysnn en ok olduu yerler, ABD,
skandinavya, Yeni Zelanda ve Britanya idi. Ne var ki, bu tr lkelerde
radyo grlmemi bir gelime gsterdi. Yoksullar bile radyo seti ala
biliyorlard. 1939da Britanyadaki dokuz milyon radyo setinin yars, haf-

229

talik geliri 2.5 ile 4 sterlin arasnda olan -mtevaz bir gelir- iki milyon
kadar ise geliri daha da az olan insanlar tarafndan satn alnmt
(Briggs, II, s. 254). Radyo izleyicilerinin, bu sektrn byme orannn,
ncesinden ya da sonrasndan daha hzl olduu Byk k yllarnda
katlanmas artc olmayabilir. nk radyo, yoksullarn, zellikle de
eve bal yoksul kadnlarn hayatn, daha nce hibir eyin yapmad
kadar dntrd. Dnyay insanlarn oturma odalarna getirdi. Artk en
yalnz kii bile bir daha asla tam bir yalnzlk iinde olmayacakt. Ve
ark, oyun ya da sesle ifade edilen btn bir seenekler yelpazesi onlarn
emrindeydi. Birinci Dnya Sava sona erdiinde henz bilinmeyen bir
aracn, ABDde, borsa krizinin gerekletii yl on milyon, 1939da yirmi
yedi milyonun zerinde, 1950de krk milyonun zerinde kiiyi kendine
balamas artc mdr?
Sinemann, hatt byk atlm yapan kitlesel basnn aksine radyo, in
sanlarn gereklii alglama tarzlarn derin biimde dntrmedi; duy
gusal izlenimler ile fikirler arasndaki ilikileri grmeyi ya da oluturmay
salayan yeni tarzlar yaratmad (bk. Age o f Empire). Bu sadece bir arat,
mesaj deil. Ancak radyonun, her biri bir birey olarak kendisine hitap
edildiini hisseden sessiz milyonlara ayn anda seslenme zellii, hem
yneticilerin hem de satclarn hemen anladklar gibi, onu propaganda
ve reklamclk iin kavranamayacak kadar gl bir kitle enformasyon
arac haline getirdi. 1930larm banda ABD Bakan radyonun ocak
ba sohbeti potansiyelini, Britanya kral ise kraliyet Christmas yaynn
(1932 ye 1933) kefetmiti. Sonsuz bir haber talebine yol aan kinci
Dnya Savanda radyo, tek bana bir siyasal ara ve bir enformasyon
arac oldu. Kta Avrupasmda radyo setlerinin says, savan en kt baz
kurbanlar dnda btn lkelerde byk bir art gsterdi (Briggs, III, Ek
C). Baz durumlarda bu say katland ya da iki katn at. Avrupal ol
mayan lkelerin ounda da bu say artyordu. Ticaret, bandan itibaren
ABD zerindeki radyo dalgalarna hkim oldu. Ancak baka yerlerde
bunu gerekletirmek ok zordu, nk geleneksel hkmetler yurttalar
etkileyen bylesine gl bir ara zerindeki denetimden vazgemek is
temiyorlard. BBC bu alanda kurduu tekeli srdrd. Ticari yaynlarn
hogrld yerlerde, gene de resmi sese itaat edilmesi bekleniyordu.
Radyo kltrnn getirdii yenilikleri kavramak zordur, nk onun

230

nclk ettii pek ok ey gndelik hayatn bir paras haline gelmitir spor yorumu, haber blteni, tannm kiilerle sylei, sabun kp
oyunlar ya da her trden arkas yarn program. Radyonun gerekletirdii
en derin deiim, o zamana kadar sadece alma alann deil bo zaman
da belirleyen kesin bir tarifeye gre hayat ezamanl olarak zelletirmesi
ve yaplandrmas idi. Ancak bu aracn -ve video ile VCRnin ykseliine
kadar, onun ardl televizyonun- birey ve aile zerinde odaklanmasna ra
men, kendi kamu alann yaratmas olduka ilgintir. Tarihte ilk kez bir
birini tanmayan insanlar, nceki gece her birinin muhtemelen neyi din
lediini (ve daha sonra seyrettiini) biliyorlard. Bu, nemli bir ma,
beenilen bir komedi program, Winston Churchillin konumas, o ge
ceki haber blteninin ierii olabiliyordu.
Radyonun en ok etkiledii sanat, mzikti, nk ses alan zerindeki
akustik ya d mekanik snrlamalar kaldrd. Szl iletiimi snrlayan be
densel hapisaneden firar eden sanatlarn sonuncusu olan mzik, 1914ten
nce, kitleler henz kolayca ulaamyor olsalar da gramofonla birlikte me
kanik retim alanna girmiti. ki sava aras yllar, hem gramofonu hem
de ses kayt aralarn kitlelere ulatrd, ancak rk plaklar yani tipik
yoksul halk mzii piyasasnn Amerikan ekonomik krizi srasnda fiilen
k bu bymenin ne kadar krlgan olduunu kantlar. Ancak teknik
kalitesi yaklak 1930dan sonra gelitirilen plak, sadece uzunluk ba
kmndan olsa bile, snrl bir arat. Ayrca ne kadar satlrsa o kadar
geni bir alana ulaabiliyordu. Radyo ilk kez mzii be dakikadan fazla
bir sreyle ve teorik olarak snrsz sayda dinleyici tarafndan iitilir hale
getirdi. Bylece aznlk mziinin (klasik mzik dahil) poplerlemesinde
esiz bir ara ve o zamana kadar grlen en gl plak satma arac oldu
ve hl da yledir. Radyo, mzii deil -aslnda onu, tiyatrodan ve mzii
yeniden retmeyi hemen renen sinemadan kesinlikle daha az etkiledimziin, onsuz kavranamayan ada hayat iinde oynad rol, gn
delik hayatn iitsel fonu olarak oynad rol dlamadan, deitirdi.
Popler sanatlara hkim olan gler ncelikle teknolojik ve en
dstriyel idi: basn, kamera, film, plak ve radyo. Ancak daha ge on
dokuzuncu yzyldan itibaren zerk yaratclk alannda grlen otantik
bir yenilik, baz byk kentlerin popler ve elence merkezlerinde gzle
grlr biimde ykselmekteydi (bk. Age o f Empire). Bu yenilik t

231

kenmedi ve kitlesel iletiim devrimi bu alanda yaratlan rnleri zgn


evrelerinin tesine tad. Nitekim, danstan arkya geen ve zellikle
yaygnlk kazanan Arjantin tangosu, 1920lerde ve 1930larda, belki de
en yksek baar ve etkinlik dzeyine ulat ve tangonun en byk yldz
Carlos Gardel (1890-1935) bir uak kazasnda ld zaman, btn s
panyol Amerikas yas tuttu ve bu sanat (plaklar sayesinde) srekli bir
varlk kazand. Arjantin tangosu gibi, Brezilyay simgeleyen samba da
1920lerde demokratikletirilen Rio karnavalnn ocuudur. Ne var ki,
bu trn en etkileyici ve uzun dnemde en etkin geliimi, gney eya
letlerinden orta bat ve kuzey doudaki byk kentlere gen zencilerin
etkisi altnda cazn ABDde gsterdii gelimeydi. Caz profesyonel (ge
nellikle siyah) icraclarn yaptklar zerk bir sanat mzii idi.
Bu popler yenilik ve gelimelerden bazlarnn etkisi o zamana kadar
doal ortamlaryla snrlyd. Bu etki, ayn zamanda, yzyln ikinci ya
nsna kyasla daha az devrimciydi. Bu tarihte -bilinen bir rnek verelimdorudan doruya Amerikan Zenci blueslarmdan tretilen bir deyim,
rock-and-roll, genlik kltrnn kresel dili haline geldi. Bununla bir
likte, hem kitle iletiim aralannn hem de popler yaratnn etkisi sinema dnda- yzyln ikinci yarsna kyasla daha mtevaz olsa da (bu
konu aada ele alnacak) zellikle ABDde nicelik bakmndan mu
azzam ve nitelik bakmndan arpc durumdayd. ABD, olaanst eko
nomik stnl, ticaret ve demokrasiye sk) ball ve Byk
kten sonra Roosevelti poplizmin etkisi sayesinde, bu alanda mey
dan okunamaz bir hegemonya uygulamaya balad. Popler kltr ala
nnda dnya ya Amerikan ya da taralyd. Baz nemli blgesel etkilere
(rnein slam dnyasnda Msr mzii) ve dans mziinin Karaib ve
Latin Amerika bileenlerinde olduu gibi, egzotik bir etkinin zaman
zaman kresel ticari popler kltre girmesine ramen, baka hibir ulu
sal ya da blgesel model, kresel olarak olumad. Tek istisna spordu. Po
pler kltrn bu dalnda -ve Brezilya takmn en muhteem gnlerinde
gren biri, bunun bir sanat olduu iddiasn reddedebilir mi?- ABD etkisi
Washingtonun siyasal hkimiyet alanyla snrl kald. Kriketin bir za
manlar sadece ngiliz bayrann dalgaland yerlerde bir kitle sporu ola
rak oynanmas gibi, beyzbol da Amerikan denizcilerinin bir zamanlar
ayak bastklan yerler dnda pek tutulmad. Btn dnyann benimsedii
spor, Britanyann kresel ekonomik varlnn ocuu olan futbol idi.
232

Britanya, ngiliz firmalarnn isimlerini tayan ya da kutuplardan Ek


vatora kadar kendi lkesini terk etmi Britonlardan oluan (rnein, Sao
Paulo Atletik Kulb gibi) takmlar karmt. Karmak kurallarn ve
ekipmann engellemedii ve sadece yeterince byk, az ok dz bir alan
gerektiren bu basit ve zarif oyun btn dnyaya yayld ve 1930da
Dnya Kupsnn kurulmasyla birlikte (o sene kupay Uruguay kazand)
gerek anlamda uluslararas oldu.
Ve gene, kitle sporlar kresel olsalar da bizim standartlarmza gre
son derece ilkel durumda kaldlar. Bu sporlar yapanlar henz kapitalist
ekonomi tarafndan zmlenmemilerdi. Byk yldzlar, teniste olduu
gibi hl amatrd (yani geleneksel burjuva stats iinde zm
lenmilerdi) ve profesyonellere denen para, ngiliz futbolunda grld
gibi, kalifiye bir sanayi iisine denenden ok fazla deildi. Oyunlar hl
yz yze izleniyordu, nk radyo bile bir oyunun ya da yarn g
rntsn ancak sunucunun ykselen ses desibelleriyle aktarabiliyordu.
Televizyon ana ve film yldzlar kadar cret alan sporculara daha bir
ka yl vard. Ancak, aada greceimiz gibi (blm 9-11) bu kadarla
kalmad.

233

7
mparatorluklarn Sonu
1918de devrimci terrist oldu. Gurusu evlendii gece ortaya kt ve
1928de lene kadar on yl asla karsyla birlikte yaamad. Kadnlardan
uzak durmak devrimcilerin demir kuralyd... Bana hep rlanda sava sa
yesinde Hindistann zgrlne nasl kavuacan anlatrd. Onunla
birlikte olduum sralarda Dan Breenin My Fight for Irish Freedomn
(rlandann zgrl in Verdiim Sava) okudum. Dan Breen Masterdann idealiydi. Kendi rgtne, rlanda Cumhuriyet Ordusu ansna,
Hindistan Cumhuriyet Ordusu, Chittagong kolu adn takt.
Kalpana Dutt (1945, s. 16-17)
Her eye gc yeten smrge yneticisi soyu, rvet-yolsuzluk sis
temini hogryle karlad, hatt tevik etti, nk bu sistem, honutsuz
ve genellikle muhalif insanlar zerinde ucuz bir denetim mekanizmas
salyordu. Bunun anlam, bir kiinin kendi isteklerine (rn., alan bir
davay kazanmak, bir hkmet balants kurmak, bir doum gn kut
lamas ya da resmi bir i bulmak) iktidarda bulunan ya da iktidar elde
tutan adamn kayrmasyla ulaabilmesidir. Bu kayrmanin parasal bir
dl olmas gerekmez (bu bir kabalk olur ve Hindistandaki pek az Av
rupalI bu ekilde elini kirletmitir). Bu bir dostluk ve sayg armaan, c
mert bir konukseverlik ya da uygun bir ama iin fon salamak, ama
en nemlisi, Racaya sadakat olabilirdi.
M. Carritt (1985, s. 63-64)

I
Ondokuzuncu yzyl boyunca birka lke -ou Kuzey Atlantik k
ysnda- Avrupal olmayan dnyann geri kalan ksmn gln denecek
kadar kolayca fethetti. Bat lkeleri bu kesimi igal etmekte ve y
netmekte zahmet ekmedikleri srece, kendi ekonomik ve toplumsal sis
temleriyle ve bu sistemin rgtleme yetenei ve teknolojisiyle meydan
234

okunmaz bir stnlk kurdular. Kapitalizm ve burjuva toplumu dnyay


dntrd ve ynetti ve tarihin bu kar konulmaz mabudu tarafndan
yok edilmek ya da bir kenara atlmak istemeyenler iin bir model olu
turdu -1917ye kadar yegne model. 1917den sonra Sovyet komnizmi,
alternatif bir model, zel giriim ve liberal kuramlara yol verme dnda,
esas olarak ayn tipte bir model oluturdu. Batl olmayan, daha dorusu
kuzey batl olmayan dnyann yirminci yzyl tarihi, bu nedenle, esas
olarak bu dnyann ondokuzuncu yzylda kendilerini insan trnn lordlar olarak kabul ettirmi lkelerle olan ilikileriyle belirlenir.
Bu lde Ksa Yirminci Yzyl Tarihi coraf olarak baka bir anlam
kazanr ve ancak kresel dnmn dinamikleri zerinde younlamak
isteyen tarihi tarafndan yazlabilir. Bu, tercih edilen lkelerde hl yay
n olan kmseme ve ou kez etnik merkezli hatt rk stnlk duy
gusunu ve tamamen haksz kendinden honutluu paylamak anlamna
gelmez. Aslnda bu anlay, tarihi E. P. Thompsonn dnyann geriliine
ve yoksulluuna kar muazzam kmseme dedii eye kesinlikle
kar kar. Bununla birlikte, Ksa Yirminci Yzylda dnya tarihinin
daha byk bir blmnn dinamiklerinin zgn deil tretilmi olduu
gerei deimez. Bu dinamikler esas olarak, burjuva olmayan toplumlardaki elitlerin Batda nc olan modeli taklit etmek iin yaptklar
giriimlerden ibarettir. Bu model, esas olarak, kapitalist ya da sosyalist bir
varyantta ekonomik ve tekno-bilimsel gelimenin ilerlemeye yol at
toplumlarm, servet ve kltr biiminin modeli olarak grld.* Ba
tllama ya da modernleme, ya da her ne denirse, dnda hibir hazr
model yoktur. Tam tersine, gerilikin (Leninin kendi lkesini be
timlemekte duraksamad gibi geri ve ayrca smrge ve geri l
keler) uluslararas diplomasinin smrgesizlemi bir dnyaya yayd

*) Kapitalist/ sosyalist eklindeki basit dikotominin analitik olmaktan ok


siyasal olduunu grmek gerekir. Bu dikotomi, toplumsal ideolojisi pratikte
imdiki tersyz edilmi toplum (kapitalizm) anlayndan pek farkl ol
mayan kitlesel siyasal ii hareketlerinin oluumunu yanstr. Bu anlay
Ekim 1917den sonra Ksa Yirminci Yzylm uzun kz l/anti-kzl Souk
Savayla pekitirildi. Sz gelimi, ABD, Gney Kore, Avusturya, Hong
Kong, Bat Almanya ve Meksikann ekonomik sistemlerini kapitalizm ba
l altnda snflandrmak yerine eitli balklar altnda snflandrmak mm
kn olacaktr.

235

eitli siyasal eanlamllarn (az gelimi, gelimekte olan vb.) bir


birinden ayran sadece siyasal szcklerdir.
Geerli gelime modeli eitli inan ve ideoloji setleriyle bir
letirilebilir. Bunun n art bu setlerin modele mdahale etmemesi, yani
ilgili lkenin, sz gelimi havaalan inaatn Kurana ya da Incile ters
dt ya da ortaa valyeliinin esinlendirici geleneine aykr ol
duu veya Slav ruhunun derinlikleriyle badamad iin yasaklamamasdr. te yandan, bu trden inan setlerinin gelime s
recine sadece teoride deil pratikte de ters dt yerde bunlar
baarszl ve yenilgiyi garanti ettiler. Bynn makineli tfek mer
milerini etkisiz hale getireceine duyulan inan ne kadar gl ve iten
olursa olsun sonucu pek deitirmez. Telefon ve telgraf kutsal kiinin te
lepati gcnden ok daha iyi aralardr.
Bu, gelimenin yeni dnyasyla temas eden gruplarn, sayesinde bir
kanaate vardklar, deimeyen ya da deiime urayan inanlar ya da
ideolojileri reddetmek deildir. Hem gelenekilik hem de sosyalizm, mu
zaffer ekonomik -ve siyasal- kapitalist liberalizmin merkezindeki bo
moral alan kefetmekte uzlarken, liberal kapitalizm, Adam Smithin
takas eilimini temel alanlar ve kendi kiisel doyumlarn ve karlarn
kollayanlar dndaki bireylerin kendi aralarndaki btn balar tahrip
etti. Bir moral sistem, insanlarn dnya iindeki yerlerini belirleme tarz,
gelime ve ilerlemenin ne kadar eyi ve nasl tahrip ettiini anlama
tarz olarak kapitalizm ncesi ya da kapitalizm d ideolojiler ve deer
sistemleri, sava gemilerini, tccarlar, misyonerleri ve smrge y
neticilerini beraberlerinde getiren inanlardan genellikle stnd. Ge
leneksel toplumlarda, ister kapitalist olsun ister sosyalist, modernlemeye
ya da daha kesin olarak modernlemeyi ithal eden dlanmlara kar kit
leleri harekete geirme aralar olarak bunlar, baz durumlarda gayet et
kili olabiliyorlard. Bununla birlikte 1970lerden nce geri dnyadaki ba
arl kurtulu hareketlerinin hibiri geleneksel ya da yeni-geleneksel
ideolojilerden esinlenmedi ya da bunlarla kazanlmad. Byle bir ha
reketin, Britanya Hindistannda Trk Sultannn btn inananlarn ha
lifesi olarak korunmasn, Osmanl mparatorluunun 1914 snrlan iin
de muhafaza edilmesini, Mslmanlarn slamn kutsal yerleri (Filistin
dahil) zerinde denetim kurmasn telep eden ksa mrl (1920-21) Hi

236

lafet ajitasyonunun, kitleleri, tereddt iindeki bir Hindistan Ulusal Kong


resi ile ibirlii yapmamaya ve sivil itaatsizlie zorlamasna (Minault,
1982) ramen, gerek budur. Dinin himayesi altnda gerekletirilen Kilise sradan insanlar KraFdan daha iyi denetim altnda tutuyorduen karakteristik kitle seferberlikleri, seklerletirici Meksika devrimine
kar Kral sa bayra altnda gerekletirilen, balca tarihisi ta*rafndan Hristiyan olarak betimlenen kyl direnii (1926-32) gibi,
zaman zaman ok inat ve kahramanca olmakla birlikte, art eylemlerdi
(Meyer, 1973-79). Baarl kitle seferberliinin balca gc olarak kk
tenci din, eitim grm bykbabalarnn boinan ve barbarlk olarak
betimleyebilecekleri eye baz entelektellerin bir moda olarak garip bir
dn yapmalarna tank olan yirminci yzyln son on yllarna aittir.
Tam tersine, baml lkeleri bamllktan, geri lkeleri gerilikten
kurtulmaya esinlendiren ideolojiler, programlar, hatt yntem ve siyasal
rgtlenme biimleri batl idi. Bunlar, sosyalist, komnist ve/veya ulu
salc ve seklarist olabiliyor ve ruhbanl kukuyla karlyor; burjuva
toplumlarmda kamu hayatnn amalan iin gelitirilen, basn, mitingler,
partiler, kitlesel kampanyalar gibi aralar kullanyorlard. Bu aralar, sy
lemin benimsenmesi iin kitlelerin kulland dinsel szl kullanyor ya
da kullanmak zorunda kalyordu. Bunun anlam, bu yzylda nc
Dnyada yaanan dnmleri, gerekletirenlerin tarihinin elit, bazen
grece ok kk azmlklann tarihi olmasdr, nk -neredeyse hibir
yerde demokratik siyasal kurumlann bulunmamasndan ayn olarak- sa
dece ince bir tabaka, gerekli bilgiye, eitime ya da temel okuma yazma
bilgisine sahipti. Bununla birlikte bamszlktan nce Hindistan altktasmda nfusun % 90dan fazlas okur yazar deildi. Bir Bat diliyle
(yani ngilizce) okur yazarlarn says daha da azd -szgelimi 1914ten
nce yz milyonda yanm milyon kadar ya da alt yzde bir kii.* Ba
mszlk srasnda (1949-50) o zamana kadar byk bir eitim al
eken blgede (Bat Bengal) bile, her 100 000 kiiye, Kuzey Hindistann
i blgelerindekinin be kat kadar, sadece 272 kolej rencisi dyordu.
Saysal olarak nemsiz olan bu aznlklarn oynadklan rol muazzamd.

*) Batl tipte orta renim grenlerle ilgili veriler temel almd (Anil Seal, 1971,
s. 21-22).

237

Ondokuzuncu yzyln sonunda Britanya Hindistannn esas idari b


lmlerinden biri olan Bombay Bakanlndaki te birinden fazlas n
gilizce okur yazar olan otuz sekiz bin Parsi, doal olarak btn altktann
elit tccar, sanayici ve maliyecileri haline geldi. 1890 ile 1900 arasnda
Bombay Yksek Mahkemesine bal 100 avukat arasnda bamsz Hin
distann en nemli iki ulusal nderi (Mohandas Karamad Gandhi ve
Vallabhai Patel) ve Pakistann gelecekteki kurucusu, Muhammed Ali
Cinnah (Seal, 1968, s. 884; Misra, 1961, s. 328) yer alyordu. Yazarn ta
nd bir Hintli aile bu trden batl eitim grm elitlerin btn ama
larm aydnlatabilir. Bir toprak sahibi ve ngiliz ynetimi altnda zengin
bir avukat olan baba nce diplomat, 1947den sonra da eyalet valisi oldu.
Anne, 1937den sonra Hindistan Ulusal Kongresi blge hkmetlerinin
ilk kadn bakanyd. Drt ocuun (hepsi Britanyada eitim gr
mt) Komnist Partisine katld, biri Hindistan ordusunda Genel Kur
may Bakan oldu; dieri kendi partisinden Meclise girdi; ncs siyasal ansn deerlendirdikten sonra- Mrs Gandhinin hkmetinde
bakan olurken, drdncs i dnyasna girdi.
Bu durum, Batllam elitlerin model olarak benimsedikleri dev
letlerin ve kltrlerin btn deerlerini ister istemez kabul ettikleri an
lamna gelmez. Onlarn kiisel grleri % 100 asimilasyonculuktan
Batya kar derin bir gvensizlie kadar deiebiliyor, Batnn ye
niliklerini ancak benimseyerek yerel uygarln zgl deerlerinin ko
runabilecei ya da restore edilebilecei kanaatiyle birleiyordu. En iten
ve baarl modernleme projesinin, Meiji Restorasyonundan sonraki
Japonya'nn hedefi, Batllama deil, tam aksine, geleneksel Japonyay
yaanabilir hale getirmekti. Ayn ekilde, nc Dnya eylemcilerinin
benimsedikleri ideoloji ve programlarda okuduklar ey, kendi altmetinleri kadar ak deildi. Nitekim bamszlk dneminde sosyalizmin
smrgelikten kurtulmu hkmetlere cazip gelmesinin nedeni (yani Sov
yet komnist uyarlamas) metropollerdeki solun daima benimsedii antiemperyalizm davas deil, SSCByi planl sanayileme yoluyla geriliin
stesinden gelme modeli olarak grmeleriydi. Bu mesele onlar iin kendi
lkelerinde proletarya olarak betimlenebilecek eyin zgrlemesinden
ok daha nemliydi (bk. s. 350 ve 376). Ayn ekilde Brezilya Komnist
Partisi, Marksizme sarslmaz balln srdrrken, 1930larn ba
ndan itibaren belirli bir tr kalknmac ulusalcl, baka karlardan ay
238

rlan emein karlarna ters dtnde bile, kendi parti siyasetinin


temel unsuru olarak kabul etti (Martins Rodrigues, s. 437). Bununla bir
likte, geri dnyann tarihini biimlendirenlerin bilinli ya da bilinsiz he
defleri ne olursa olsun, modernleme, yani Batdan tretilen modellerin
taklidi, bu hedeflere ulamak iin zorunlu ve kanlmazd.
nc Dnya elitleri ile bu lkelerdeki halk kitlelerinin bak alar
kalc bir biimde farkllatktan sonra bu durum daha da belirginleti.
Bunun tek istisnas, beyaz (yani Kuzey Atlantik) rkln mihraceler ve
pler tarafndan ayn anda paylalabilen ortak bir honutsuzluk yaratmasyd. Gene de bu durum, derilerinin rengine baklmakszn erkekler
ve her toplumda ikincil statde olmaya alm kadnlar tarafndan, pek
hissedilmeyebiliyordu. slam dnyas -inanszlara kar deimez bir s
tnlk duygusunun var olduu- dnda ortak bir dinin bu trden bir ba
oluturduuna pek rastlanmad.
II
mparatorluk anda kapitalizmin dnya ^konomisi, Ekim Devriminden sonra SSCBnin snrlarnda geici olarak dursa da, yeryznn
neredeyse btn blmlerine nfuz etti ve buralar dntrd. 1929-33
Byk knn, anti-emperyalizmin ve nc Dnya kurtulu ha
reketlerinin tarihinde byle bir snr ta olmasnn nedeni budur. l
kelerin Kuzey Atlantik ahtapotunun menziline girmeden nceki eko
nomileri, servetleri, kltrleri ve siyasal sistemleri ne olursa olsun ve da
kapal doal ortamlarnda petrol ya da doal gaz bulunmadan nceki
byk l bedevileri gibi he kadar renkli olurlarsa olsunlar, Batl ia
damlar ve hkmetler tarafndan ekonomik bakmdan nemsiz g
rlmedikleri srece dnya pazar iinde emildiler. Bunlarn dnya pi
yasas iin tadklar deer esas olarak temel rn -sanayi iin
hammadde, enerji, iftlik ve hayvanclk rnleri- arzndan, bu lkelerin
esas olarak hkmet borlanmalar ve ulam, iletiim ve kent altyaplar
iin kuzey sermaye yatrmlarna bir k oluturmasndan kay
naklanyordu. Bu yatrmlar olmadan baml lkelerin kaynaklan etkin
biimde smrlemezdi. 1913te Britanyann btn denizar ya
trmlarnn drtte nden fazlas -ve Britanya dnyann geri kalan ks
239

mndan daha fazla sermaye ihra ediyordu- devlet hisseleri, demiryollar,


limanlar ve gemicilik alanlarna gidiyordu (Brown, 1963, s. 153).
Baml dnyann sanayilemesi henz hi kimse iin oyun plannn
bir paras deildi. Bu durum, Latin Amerikann yerel olarak retilen et
gibi gda maddelerinin konserve olarak daha kolay ulatrlabilir biimde
ilenmesinin mantkl grnd gney konisi iin bile geerliydi. Kon
serve sardalya ve ielenmi porto arab Portekizi sanayiletirmemiti
ne de Portekizin byle bir niyeti vard. Aslnda, pek ok kuzey h
kmetinin ve iadamnn kafasndaki temel model, baml dnyann
kendi temel mallarn satarak mamul rnlerin ithali iin deme yaptklar
bir modeldi. Bu model 1914 ncesi dnemde ngilizlerin hkim olduklar
dnya ekonomisinin temelini oluturmutu (Age ofEmpire, blm 2). Bu
nunla birlikte, yerleik kapitalizm denen lkeler dnda, baml dnya,
imalatlar iin zellikle dllendirici bir ihracat piyasas deildi. Hin
distan altktasnda yaayan yz milyon kii ve drt yz milyon inli
ok yoksuldu ve gndelik ihtiyalarnn pek ounu bir bakasndan satn
alarak karlyordu. Kendi ekonomik hegemonya alarnda ngilizler
anslyd, nk bu lkelerin yedi yz milyon penilik katklar Lancashire
pamuk endstrisinin faaliyetini srdrmesini salayacak ldeydi. Ku
zeydeki btn reticiler gibi Britanyann da kan, olduu kadaryla ta
mamen kendi retimine baml bir piyasa oluturmak, bu piyasay tarmsallatrmakt.
Bunu hedeflemi olsalar da olmasalar da baanl olamadlar. Bunun
nedeni ksmen, ekonomilerin bir dnya piyasas toplumu, yerel olarak ku
rulduunda daha ucuza gelen, yerel tketim mallan retimini tevik eden
bir alm satm toplumu iinde zmlenmeleri ve ksmen de baml bl
gelerdeki zellikle de Asyadaki pek ok ekonominin uzun bir imalat ta
rihine, olduka gelimi ve etkin teknik ve insani kaynaklara ve po
tansiyele sahip son derece karmak yaplar olmasyd. Bylece Kuzey ile
baml dnya arasnda -Buenos Aires ve Sidneyden, Bombay, anghay
ve Saygona- karakteristik balant noktalan haline gelen dev antrepo
liman kentleri, yneticilerin niyeti bu olmasa da, ithalattan geici ko
runma sna altnda yerli endstriyi gelitirdiler. ok gemeden Ahmedabad ya da anghaydaki yerli ya da yabanc bir firmann acenteleri
durumundaki yerli tekstil reticileri, o zamana kadar uzak ve yksek ma

240

liyetli Lancashiredan ithal edilen pamuklu mallan yakndaki Hint ya da


in piyasasna arz etmeye baladlar. Aslnda Birinci Dnya Savamn
sonucunda ortaya kan ve ngiliz pamuk endstrisinin boynunu kran ge
lime budur.
Ve gene, Marxn sanayi devriminin nihai olarak dnyann geri kalan
ksmna yaylaca kehanetinin ne kadar mantkl grndn d
ndmzde, imparatorluklar a sona ermeden nce ve aslnda
1970lerden nce, gelimi kapitalizm dnyasna bu kadar kk bir en
dstrinin kalmas artcdr. 1930larn sonunda dnyann endstrileme
haritasndaki yegne byk deiiklik Sovyet be yllk planlan sayesinde
oldu (bk. blm 2). 1960lar gibi ge bir tarihte Bat Avrupa ve Kuzey
Amerikadaki eski sanayi merkezleri gayrisafi dnya ktsnn %
70inden fazlasn ve dnyann imalat alanndaki katma deerinin, yani
sanayi ktsnn neredeyse % 80ini retiyordu (Harris, 1987, s. 102-3).
Eski Batda gerekten dramatik olan deiiklik -1960da dnya sanayi
retiminin yaklak olarak sadece % 4n salayan Japon endstrisinin
byk ykselii dahil- yzyln son te birinde meydana geldi. 1970lere
kadar ekonomistler yeni uluslararas i blm, yani eski merkezlerin
sanayisizlemesinin balangc zerine kitap yazmaya balamadlar.
Aktr ki, emperyalizm, eski uluslararas iblm, eski ekirdek
lkelerin sanayi tekelini glendirecek bir eilimi kapsyordu. Bu nedenle
1945ten sonra eitli tonlarda bamszlk teorisyenlerine katlan iki
sava aras dnem Marksistlerinin geri lkelerin srekli geri kalmalarn
salayan bir tarz olarak emperyalizme saldrmalannn gerekeleri vard.
Ancak sanayiyi kendi anavatannda yerleik durumda tutan, paradoksal
biimde, kapitalist dnya ekonomisinin, daha dorusu ulam ve iletiim
teknolojisinin gelimesindeki greli olgunlamamtk idi. Kr yapan gi
riimin ya da sermaye birikiminin mantnda Pensilvanya ya da
Ruhrdaki elik imalatn sonsuza kadar srdrmenin hibir mant
yoktu. Bununla birlikte, sanayi lkelerindeki hkmetlerin zellikle ko
rumacla eilimli olmalan ya da byk smrge imparatorluklanna
sahip olmalar halinde potansiyel rakiplerinin kendi lkelerindeki sa
nayiye verdikleri zarar durdurmak iin ellerinden geleni yapmalan a
rtc deildir. Ancak emperyal hkmetlerin bile, kendi smrgelerini
sanayiletirmeleri iin nedenleri olabiliyordu. Gene de bu faaliyetin, ulu

241

sal sanayilemeye dorudan hizmet etmesi iin sistematik biimde sr


drld yegne rnek Japonya idi. Japonya, Korede (1911de ilhak
edildi) ve 1931den sonra Manurya ve Tayvanda, zengin kaynaklan
olan bu smrgeler kk ve hammadde yoksulu anavatana olduka
yakn olduu iin, ar sanayiler gelitirdi. Ancak Birinci Dnya Sava
srasnda smrgelerin en by olan Hindistann bile endstriyel ye
terlilii salayabilecek ve askeri savunmay gerekletirebilecek bir ko
numda olmadnn kefedilmesi bir hkmet korumacl siyasetine ve
lkenin sanayi gelimesine dorudan katlma yol at (Misra, 1961, s.
' 239, 256). Nasl ki sava yetersiz smrge endstrisinin engellerini emperyal ynetimlerin karsna kardysa, 1929-33 k de ayn ekilde
onlan mali bask altna ald. Tarmsal gelirler derken, smrge h
kmetinin geliri, mamul mallar, ngiliz, Fransz ya da HollandalI ana l
kenin kendisini de kapsayacak ekilde getirilen yksek gmrk ver
gileriyle desteklendi. O zamana kadar serbeste ithalat yapan Batl
firmalar ilk kez bu marjinal piyasalarda yerel retim imknlar salamak
iin gl bir uyarcya sahip oldular (Holland, 1985, s. 13). Gene de,
sava ve k hesaba katlsa bile, Ksa Yirminci Yzyln ilk yarsnda
baml dnya arlkl olarak tarmsal ve krsal olmaya devam etti. Yz
yln nc eyreinde dnya ekonomisindeki byk ileri atlmm ba
ml dnyann kaderinde bylesine dramatik bir dnm noktas olarak
ortaya kmasnn nedeni budur.
Pratik olarak Asya, Afrika ve Latin/Karaib Amerikasnn btn bl
geleri Kuzey yarkredeki birka devlete bamlyd ve bu blgeler ken
dilerini baml hissediyorlard, ancak (Latin Amerika dnda) bu bl
gelerin byk ksm bu devletlerce sahiplenildi, ynetildi ya da bu
devletlerin hkimiyeti altna girdi ve onlar tarafndan ynlendirildi. Bu
durum ynetimin yerli otoritelere braklmas halinde bile geerliydi
(rn., himaye edilen ya da prenslikle ynetilen devletler gibi) nk
yerel emir, bey, raca, kral ya da sultann sarayndaki ngiliz ya da Fransz
temsilciden gelen tavsiyenin zorlayc olduu gayet akt. Bu durum
in gibi biimsel olarak bamsz devletler iin bile geerliydi. Bu l
kedeki yabanclar yerel kanunlan aan haklara ve egemen devletlerin, ge
lirlerin toplanmas gibi baz merkezi ilevleri zerinde gzetim hakkna
sahiptiler. Bu blgelerde yabanc hkimiyetinden kurtulma sorunu ortaya
kmaya balad. ABDnin -bir bakasnn deil- zellikle yzyln birinci
242

ye nc eyreinde daha kk Orta Amerika lkelerini de facto hi


maye altna alma eilimine ramen, neredeyse tamam egemen dev
letlerden oluan Orta ve Gney Amerikada durum byle deildi.
Smrge dnya 1945ten itibaren ismen egemen devletlerden oluan
bir toplulua dntrld. Geriye bakldnda bu gelimenin sadece ka
nlmaz olmadn, ayn zamanda smrge halklar tarafndan da is
tendiini anlamak gerekir. Bu durum siyasal varlklar olarak uzun bir ta
rihleri olan lkeler, byk Asya imparatorluklar -in, ran ve
Osmanllar- ve belki de Msr gibi bir iki lke iin, zellikle bu lkeler
Han inlileri gibi ya da rann neredeyse ulusal dini olan ii slamna
inananlar gibi kalc bir staatvolk ya da devlet halk evresinde ina
edildiklerinde, neredeyse kesinlikle geerlidir. Bu trden lkelerde halkn
yabanclara kar besledii duygular kolayca siyasallatnlabiliyordu. in,
Trkiye ve rann nemli yerel devrimlere sahne olmas rastlant deildir.
Ne var ki bu trden rnekler istisnadr. Genellikle ky dzenini temel alan
srekli bir blgesel siyasal varln, bu varl dierlerinden ayran sabit
snrlarn ve bu varln sadece srekli bir otoriteye, yani bizim de be
nimsediimiz bamsz egemen devlet fikrine bal olmasnn (srekli ve
sabit tarm blgelerinde bile) anlam yoktu. Aslnda, kendisini aka ta
nmlayan, AvrupalIlarn kabile olarak betimlemekten holandklar bir
halkn varolduu yerlerde bile, bu halk birarada varolduu ve i ie
getii ve ayr ilevlere sahip olduu teki halklardan ayr tutma d
ncesini kavramak zordur, nk bunun pek anlam yoktur. Bu trden
blgelerde yirminci yzyln bamsz devlet dncesinin yegne te
melini, emperyal fetih ve rekabetin, genellikle yerel yaplara hibir re
feransta bulunmakszn bld blgeler oluturdu. Bylece smrge son
ras dnya neredeyse tamamen emperyalizmin izdii snrlarla
blnmtr.
Ayrca nc Dnyann Batllara fke duyan sakinleri (onlar
inanszlar ya da yozlatrc ve allahsz modern icatlarn tayclar ya da
sradan halkn giderek ktleecei dnlen hayat tarzndaki her trl
deiime direnen kiiler olarak grdler), elitlerin modernlemenin ka
nlmaz olduu eklindeki kanaatlerine de ayn lde kar ktlar. Bu
durum, tebaa durumundaki halkn btn kesimlerinin, smrgecilerin
aa rk kmsemelerinin btn ykn tadklar smrge lkelerde

243

bile, emperyalistlere kar ortak bir cephe oluturmalarn zorlatrd.


Bu trden lkelerde orta snf ulusalc halklarn balca grevi, esas
olarak, kendi modernletirici projelerini tehlikeye sokmadan geleneki ve
moderniteye kar kan kitlelerin desteini kazanmakt. Hint ulu
salclnn ilk gnlerinde dinamik Bal Ganghadar Tilak (1856-1920) alt
orta snflar arasnda bile, kitle destei kazanmann en iyi yolunun inek
lerin kutsalln ve on yanda kzlarn evlenmelerini savunmak ve atcient Hindu ya da Aryan uygarlk ve dininin modern Batl uygarla
ve onun yerli hayranlarna ruhsal bakmdan stn olduunu kabul etmek
olduunu dnmekte haklyd. Hint ulusalc militanlnn 1905ten
1910a kadar sren ilk nemli aamas Bengalin gen terristlerince be
nimsenmese de, bu trden yerlici anlaylarla yrtld. Nihayet Mohandas Karamand Gandhi (1869-1948) Hindu maneviyatlndan ibaret olan ulusalcla bal on milyonlarca kiinin yaad Hint kyn ve
pazarlarn harekete geirmeyi baard. Ancak bunu yaparken, modernlik
yanllarnn (aslnda kendisi de onlardan biriydi -bk. Age o f Empire, bk.
13) ortak cephesini datmamaya ve ulusalcla militanca Hindu yak
lamnda daima st kapal olarak varolan Muhammedi Hindistan d
ncesine ters dmekten kanmaya zen gsterdi. Gandhi politikacy
aziz, devrimi ise kolektif pasiflik eylemi (ne iddet ne ibirlii) haline
getirdi ve kast sisteminin reddedilmesi anlamna gelen toplumsal mo
dernlemeyi, gelien bir Hinduizmin sonsuz deiken ve her eyi kap
sayan belirsizliklerinin ierdii reformcu potansiyeli kullanarak yeniden
retti. Bununla birlikte, hayatnn sonunda, Hindu kapall iindeki
Tilak geleneine mensup bir militan tarafndan katledilmeden nce kabul
ettii gibi, Gandhi, temel giriiminde baarszla uramt. Uzun d
nemde, kitleleri harekete geiren eyi yaplmas gereken ey ile ba
datrmak imknszd. Sonunda, zgr Hindistan ancient zamanlarn
Hindistann yeniden canlandrmak istemeyen, yzn Batya eviren
ve Batl anlamda ilerlemeye fazla ballk duyanlara... hibir sempati
beslemeyen ya da anlay gstermeyen kiiler tarafndan ynetilecekti
(Nehru, 1936, s. 23-24). Ancak, bu kitap yazld srada, artk militan
BJP Partisinin temsil ettii Tilak anti-modemizminin gelenei halk mu
halefetinin balca oda olmaya devam ediyordu. Bu hareket, gemite
olduu gibi bugn de Hindistanda, sadece kitleler arasnda deil, en
telekteller arasnda da balca blc gtr. Mahatma Gandhinin hem
244

halk hem de ilerici bir Hinduizm iin yapt giriim ksa mrl ol
mutur.
Benzer bir model Mslman dnyasnda ortaya kt. Gene de, bu dn
yada yer alan (baarl! devrimlerden sonra yaanan dnemler dnda)
btn modernlik yanllar, zel inanlar ne olursa olsun evrensel halk
dindarlna sayg gstermek zorundaydlar. Ne var ki slamda reformcu
ve modernletirici bir mesaj bulma giriimleri, Hindistan bir yana b
rakrsak, kitleleri seferber etmek iin tasarlanmad. ran, Msr ve Tr
kiyede, Cemal el-Din el Afganinin (1839-97), Msrda onun yolunu iz
leyen Muhammed Abduhun (1849-1905), Cezayirli Abdl Hamid Ben
Badisin (1889-1940) rencileri, kylerde deil, Avrupal glere direni
mesajnn her durumda sempatizan bulaca okullarda ve zel mek
teplerde yer aldlar.* Bununla birlikte slami dnyann gerek devrimcileri
ve bu dnyada en yksek noktaya ulaanlar, yukarda grdmz gibi
(blm 5) slami olmayan sekler modernlik yanllar idi. Bunlar Trk fe
sinin (bir ondokuzuncu yzyl icad) yerine siperli apkay, slami Arap
harflerinin yerine romen harflerini geiren ve aslnda slam, Devlet ve
Yasa arasndaki balantlar koparan Kemal Atatrk gibi kiilerdi. Bu
nunla birlikte, yakn tarihin bir kez daha dorulad gibi, kitlesel se
ferberlik en kolay biimde modemiteye kar kitlesel dindarlk (slami.
kktencilik) temelinde gerekletirildi. zetle, derin bir atma, ayn za
manda ulusalc (asla geleneksel olmayan bir kavram) olan modernlik yan
llar ile nc Dnya halkn birbirinden ayrd.
Bu nedenle 1914ten nceki anti-emperyalist ve anti-smrge ha
reketler Birinci Dnya Savanin balamasn izleyen yarm yzyl iinde
Batl ve Japon smrge imparatorluklarnn neredeyse toptan tasfiye edil
melerinin nda dnldnde, o kadar nemli deildi. Latin Ame
rikada bile genelde ekonomik bamlla ve zelde blgede askeri bask
uygulayan yegne emperyal devlet olan ABDye duyulan dmanlk yerel
siyasette nemli bir deer oluturmuyordu. Baz blgelerde ciddi so
runlarla -yani polis operasyonlaryla stesinden gelinemeyen sorunlarlayz yze gelen yegne imparatorluk Britanya idi. 1914te Britanya,

*) Fransz Kuzey Afrikasmda krsal dindarla, reformcularn zellikle kar


ktklar eitli Sufi din adamlar (Marabutlar) hkim oldu.

245

1907den itibaren beyazlarn kitle halinde yerletikleri, dominyonlar


olarak bilinen kolonilere (Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Gney Af
rika) isel zerklik tanm ve her zaman sorunlu rlanda iin zerklik (
Ynetim) sz vermiti. Hindistan ve Msrda emperyal karlarn ve
yerel zerklik, hatt bamszlk taleplerinin siyasal zmler ge
rektirebilecei akt. 1905ten sonra Hindistan ve Msrda ulusalc ha
reketin kitlesel destek kazandndan sz edilebiliyordu.
Ne var ki Birinci Dnya Sava, iki imparatorluu devirmenin (Al
manya ve eski mlkleri esas olarak ngilizler ve Franszlar arasnda b
lnen Osmanl) ve bir ncsn, Rusyay (Asyadaki smrgelerini
birka yl iinde yeniden kazand) geici olarak yere sermenin yan sra,
dnya smrgeciliinin yapsn ciddi biimde sarsan ilk olaylar seti idi.
Savan, Britanyann kaynaklarna ihtiya duyduu baml lkeler ze
rinde yaratt gerilimler, huzursuzluu yaygnlatrd. Ekim Devriminin
ve eski rejimlerin yaadklar genel kn etkisi ve bunu yirmi alt
Gney Kontluu iin de facto rlanda bamszlnn izlemesi, (1921) ilk
kez yabanc imparatorluklarn geici olduunu gsterdi. Savan sonunda
bir Msr partisi, Said Zaghlulun Bakan Wilsonn retoriinden esin
lenen Wafd (delegasyon) ilk kez tam bamszlk talep etti. yllk
mcadele (1919-22) ngilizleri, o zamana kadar srdrdkleri hi
mayecilii ngiliz denetimi altnda yan bamsz bir Msra d
ntrmeye zorlad. Bu ayn zamanda Britanyann Trk im
paratorluundan devrald Asya blgelerinin biri olan Irak ve rdn
dnda kalanlan ynetmek iin uygun grd bir formld. (Sava s
rasnda ngilizlerin hem Almanyaya kar desteklenen Siyonist Ya
hudilere, hem de Trklere kar desteklenen Araplara yaplan vaatlerle
bo yere badatrmaya alarak dorudan ynettikleri Filistin bir istisna
oluturuyordu.)
Britanyann en byk smrge olan Hindistan zerinde denetim kur
mak iin basit bir forml bulmas o kadar kolay olmad. Hindistanda
Ulusal Kongrenin 1906da ilk kez benimsedii z ynetim slogan
(Swaraj) giderek tam bamszla yaklayordu. 1918-22 arasnda ya
anan devrimci yllar ksmen Mslman kitleleri ngilizlerin karsna
kararak, ksmen de kanklklarla geen 1919 ylnda kapal bir alanda si
lahsz bir kalabal yzlerce kiiyi ldrerek katliamdan geiren

246

(Amritsar Katliam) kana susam bir ngiliz generalinin histerisi y


znden, ama esas olarak bir grevler dalgasnn Gandhi ve radikalleen
Kongre (Partisi) tarafndan yaplan kitlesel sivil itaatsizlik arsyla bir
lemesi nedeniyle alt ktadaki kitlesel ulusalc siyasetleri dnme u
ratt. Bin yllk bir ruh hali neredeyse bir anda deierek ulusal kurtuluu
kavrad: Gandhi, Swarajm 1921in sonunda kazanlacan ilan etti. H
kmet durumun yol at byk endieyi herhangi bir biimde azalt
maya almad. Bu arada iletiim kopukluu ehirleri fel etti. Kuzey
Hindistan, Bengal, Orissa ve Assamm geni krsal blgeleri karklklar
iindeydi ve btn lkede Muhammedi nfusun byk ksm aclar
iinde iten ie kaynyordu (Cmd 1586, 1922, s. 13). O andan itibaren
Hindistan zaman zaman ynetilemez hale geldi. Muhtemelen, Gandhi
dahil pek ok kongre nderinin lkelerini kitlelerin denetlenemez ayak
lanmasnn vahi karanlna srklemekte duraksamas, kendilerine ye
terince gvenmemeleri ve pek ok ulusalc nderin ngilizlerin Hin
distanda gerekten reform yapmak istediklerine dair sarslan ama asla
yklmayan kanaatleri, ngiliz Racasm kurtard. 1922nin banda Gand
hi sivil itaatsizlik kampanyasn, bir kyde polisin katliamna yol at
gerekesiyle durdurduktan sonra, Hindistandaki ngiliz ynetiminin polis ve ordudan ok- Gandhinin insafna kald rahatlkla iddia edi
lebilir.
Bu kanaat yersiz deildi. Britanyada, Winston Churchillin bizzat
szcln yapt gl ve inat bir emperyalizm bloku varken,
1919dan itibaren ngiliz ynetici snfnn ar basan gr, dominyon
statsne benzeyen bir Hindistan zynetiminden nihai olarak ka
nlmayaca idi ve Britanyann Hindistandaki gelecei ulusalclar da
dahil Hintli elitle anlamaya balyd. Dolaysyla Hindistandaki tek
yanl ngiliz ynetimine son vermek sadece zamanla zlecek bir so
rundu. Hindistan btn Britanya mparatorluunun ekirdei olduu iin,
bir btn olarak bu imparatorluun gelecei bu durumda artk belirsiz g
rnyordu. Pederahi ynetime hl meydan okunamayan Afrika, dank
Karaib ve Pasifik Adalar, bunun dndadr. Britanyann yeryznn
geni bir alan zerindeki resmi ya da gayriresmi denetimi hibir zaman
iki dnya sava arasndaki kadar byk olmamtr, ancak Britanyann
yneticileri eski emperyal stnlklerini srdrme konusunda da asla bu
kadar byk bir gven kaybna uramamlardr. kinci Dnya Sa
247

vandan sonra durum dayanlmaz hale geldiinde tngilizlerin smrgesizletirmeye genelikle direnmemelerinin nemli bir nedeni buydu.
Ayn zamanda bu, belki de, teki imparatorluklarn, daha ok Franszlarn
-ama ayn zamanda HollandalIlarn- 1945ten sonra smrge mevzilerini
korumak iin silahl savaa girmelerinin nedeniydi. Onlarn im
paratorluu Birinci Dnya Savanda sarslmamt. Franszlann yegne
byk baans Fasn fethini henz tamamlamam olmalanyd, ancak
Atlas Dalarnin sava Berberi klanlar znde siyasal olmaktan ok
askeri bir sorun oluturuyordu ve aslnda Ispanyann Fas smrgesi daha
byk bir sorundu. Burada dalk blgelerde yaayan yerli bir en
telektel, Abd-el-Kerim 1923te bir Elif Cumhuriyeti ilan etti. Fransz ko
mnistlerinin ve solda yer alan dierlerinin cokuyla destekledikleri Abdel-Kerim 1926da Franszlarn yardmyla yenilgiye uratld. Bundan
sonra da Berberileri, her zamanki ilerine, lke dnda Fransz ve s
panyol smrge ordulannda savama, lke iinde her trl merkezi h
kmete kar direnme grevlerine geri dndler. Tunustaki mtevaz
beklentiler dnda, Fransz slami smrgelerinde ve Fransz Hindiininde, Birinci Dnya Sava sonrasna kadar modernleme yanls bir
anti-smrge hareket gelimedi.
IV

Devrim yllar esas olarak Britanya mparatorluunu sarsmt, ancak


1929-33 Byk k btn baml dnyay sarst. Bu dnyann ta
mam iin emperyalizm a, ounun uzanda kald dnya sava ta
rafndan bile kesintiye uratlmayan neredeyse srekli bir byme a
olmutu. Kukusuz, bu blgede yaayanlarn ou, genileyen dnya eko
nomisinin kapsam iinde henz yer almyordu ya da bu kapsamn iinde
yeni bir tarzda yer aldklann hissetmiyorlard. Oluturduklar kresel
balam iinde bandan beri esas yk zerlerinde tayan yoksul erkekler
ve kadnlar iin fark eden neydi? Emperyalist ekonomi hl esas olarak
ihracata ynelik temel retim blgelerinde sradan insanlarn hayatlarna
nemli deiiklikler getiriyordu. Bu deiiklikler zaman zaman yerli ve
yabanc yneticilerin kabul ettikleri trden siyasetlerle yzeye kmt.
Nitekim, Peru haciendalar, 1900 ile 1930 arasnda kysal eker fab
248

rikalarna ve yksek blgelerde ticari koyun iftliklerine dntrlrken,


kylara ve kentlere yerli igc g bir akn haline gelirken, yeni fikirler
de geleneksel i blgelere szyordu. 1930lann banda, 3 700 metre yk
sekliindeki almaz And dalannda yer alan, zellikle uzak bir top
luluk, iki ulusal radikal partiden hangisinin kendi karlarn en iyi ekilde
temsil edeceini tartyordu (Smith, 1989, zellikle s. 175). Yerliler d
nda henz hi kimse ne kadar byk bir deiiklik geirdiklerini bil
miyor ya da buna dikkat etmiyordu.
rnein, Hint-Pasifik denizlerinde olduu gibi fazla para kullanmayan
ya da sadece snrl amalarla kullanan ekonomiler iin evrensel deiim
aralarna sahip bir ekonomiye gemek ne anlama geliyordu? Mallarn,
hizmetlerin ve insanlar arasnda yaplan ilemlerin anlam dntrld
ve sonu olarak toplumun moral deerleri ve aslnda toplumsal datm
formu da dntrld. Negri Sembilann (Malezya) kuaklar boyu pi
rin yetitiren anasoylu kylleri arasnda, esas olarak kadnlar tarafndan
ilenen atadan kalma topraklar iadece kadnlarca ya da onlardan geerek
miras yoluyla devralmabiliyordu, ancak erkeklerin canglda atklar ve
zerlerinde sebze ve meyve gibi btnleyici rnlerin yetitirildii yeni
topraklar dorudan erkeklere aktarlabiliyordu. Ancak pirinten ok daha
krl bir rn olan kauuun ykseliiyle birlikte, mirasn erkekten erkee
gemesi zemin kazanrken, cinsiyetler arasndaki denge deiti. Ve bu da
ortodoks slamn pederahi zihniyetli nderlerini glendirdi. Bu n
derler, yerel hkmdar ve soydalan, yerel anasoylu gl iinde babasoylu
atalann oluturduu ada dnda, yerel dzeydeki greneksel hukuka da
her durumda stn bir Ortodoksluk anlayn kabul ettirmeye a
lyorlard (Firth, 1954). Baml dnya, daha geni dnya ile dorudan
balantlan en az dzeyde olan halk topluluklan iinde bu trden deiim
ve dnmlerle doluydu. D dnya ile balant, bu rnekte belki de sa
dece kken olarak bir kyl ya da bir zanaatkr olan Fukienli bir gmen
inli tccar sayesinde kuruluyordu. Fukienin kltr bu tccar, tutarl
bir aba harcamaya, ama daha nemlisi para meselelerine nem vermeye
altrmt. Aksi halde kyl, Henry Fordun ve General Motorsun dn
yasndan eit derecede uzak kalacakt (Freedman, 1959).
Ve gene de dnya ekonomisi aslnda uzak grnyordu, nk onun
dolaysz, anlalabilir etkisi, Hindistan ve in gibi hzl byyen, emein

249

ucuz olduu blgeler dnda ok byk olmad. Bu blgelerde ii m


cadeleleri, hatt Bat modeline uygun ii rgtlenmesi 1917den itibaren
yayld ve baml dnyann, kendi kaderini belirleyen dnya eko
nomisiyle iletiim kurduu, Bombay, anghay (nfusu ondokuzuncu yz
yln ortalarnda 200 000den 1930larda buuk milyona kt), Buenos
Aires ya da daha kk lekte, modern bir liman olarak faaliyete ge
mesinden sonra yaklak otuz yl iinde nfusu 250 000e ulaan Casablanca gibi dev limanlan ve endstri kentleri olutu (Bairoch, 1985, s.
517, 525).
Byk k bu durumu deitirdi. lk kez baml ve metropol eko
nomilerin karlar gzle grlr biimde sarsld. Bunun nedeni nc
Dnyanm baml olduu temel rn fiyatlarnn Batdan satn alnan
mamul mal fiyatlarndan ok daha dramatik biimde dmesiydi (blm
3). lk kez smrgecilik ve bamllk o zamana kadar bundan yarar sa
layanlar iin bile kabul edilemez hale geldi. Kahire, Rangoon ve Ca
kartadaki (Batavia) renciler, uzun bir siyasal istikrar dneminin ok
uzakta olduunu hissettikleri iin deil, depresyon ana babalanmn kua
iin smrgecilii kabul edilebilir hale getiren destekleri anszn devirdii
iin ayaklandlar (Holland 1985, s. 12). Dahas var: ilk kez (sava d
nemleri dnda) sradan insanlann hayatlan doadan kaynaklanmayan
depremlerle sarsld ve bu durum duadan ok protestoyla karland. zel
likle Bat Afrika kys zerindeki ya da Gneydou Asyadaki gibi, ky
llerin dnya piyasasna pein parayla rn satarak girdikleri yerlerde si
yasal seferberlik iin gerekli bir kitle temeli ortaya kt. Ayn zamanda
k baml dnyann hem ulusal hem de uluslararas siyasetini istikrarszlatrd.
Bu nedenle 1930lar, kn siyasal radikallemeye yol amas ne
deniyle deil, daha ok, siyasallam aznlklar ile sradan halk arasnda
balant salamas nedeniyle nc Dnya iin hayati bir on yl oldu.
Bu durum, ulusalc hareketin kitle desteini seferber ettii Hindistan gibi
lkelerde ok akt. 1930lann balannda kitlesel itaatsizliin ikinci dal
gas, ngilizlerin hazrladklar yeni bir uzlama anayasas ve 1937de ger
ekletirilen ilk ulusal eyalet seimleri, Kongrenin ulusal apta des
teklendiini kantlad. Ganj evresinde, partinin ye says 1935te
yaklak altm binden 1930larn sonunda bir buuk milyona kt (Tom-

250

lison, 1976, s. 86). O zamana kadar harekete gememi lkelerde bu ge


lime daha da belirgindi. Gelecein kitle siyasetlerinin anahatlar silik ya
da belirgin biimde olumaya balad: kentli iilerden destek salamaya
alan otoriter nderlere dayanan Latin Amerikan poplizmi; ngiliz Karaiblerindeki gibi, gelecein parti nderleri olan ii sendikas n
derlerinin gerekletirdikleri siyasal seferberlik; Cezayirdeki gibi, Fran
saya giden ya da oradan dnen ii gmenler arasnda gl bir taban
edinen devrimci bir hareket; Vietnamdaki gibi tarmsal alanla gl ba
lan olan komnist tabanl bir ulusal direni. Depresyon yllar, en azndan,
Malaya da olduu gibi, gelecekte ykselecek siyasetilere yer aarak, s
mrge yetkilileri ile kyl kitleler arasnda balar kopard.
1930larn sonunda smrgeciliin krizi teki imparatorluklara ya
ylmt. Ancak bunlarn ikisi, talyan (Etyopyay henz fethetmiti) ve
Japon imparatorluklar (ini fethetmeye alyordu) fazla uzu sr
meyecek olsa da, hl bymeye devam ediyorlard. Hindistanda, Hint
ulusalclnn ykselen gleriyle mutsuz bir uzlama salayan yeni 1935
Anayasas nin,. Kongrenin neredeyse ulusal apta seim zaferi ka
zanmasyla, ulusalcla verilen byk bir taviz olduu grld. Fransz
Kuzey Afrikasnda ciddi siyasal hareketler ilk kez Tunusta, Cezayirde Fasta da baz hareketler vard- ortaya karken, ortodoks ve muhalif ko
mnist nderlik altnda kitlesel ajitasyon ilk kez Fransz Hindiininde
nem kazand. Hollanda, Endonezyada denetimi salamay baard. Bu
blge Doudaki hareketleri dier pek ok lke gibi alglamyordu (Van
Asbeck, 1939). Bunun nedeni, blgenin sakin olmas deil, esas olarak
muhalefet glerinin -slami, komnist, sekler ulusalc- kendi aralarnda
blnm ve kar karya gelmi olmalaryd. Smrge bakanlarnn uyu
uk Karaib olarak grdkleri yerde bile, Trinidadn petrol alanlannda ve
Jamaicann plantasyonlarnda ve kentlerinde 1935 ile 1938 arasnda mey
dana gelen bir dizi grev, o zamana kadar farkna varlmayan kitle ho
nutsuzluunu aa kararak, ayaklanmalara ve ada apnda atmalara
dnt.
Sadece alt Sahra Afrikas hl sknet iindeydi. Ancak burada bile
k yllan, 1935ten sonra orta Afrikann bakr kuanda baayan ilk
kitlesel ii grevlerine yol at ve Londra, krsal insanlann kylerden ma
denlere g etmelerine yol aan mevcut sistemin toplumsal ve siyasal ba

251

kmdan istikrarszlk yarattn kabul ederek, smrge hkmetlerini a


lma bakanlklar kurmalar, iilerin yaam koullarm iyiletirmek ve
ii hareketlerini yattrmak amacyla adm atmalar iin zorlamaya ba
lad. 1935-40 grev dalgas Afrika apnda gerekleti. Ancak siyahlara
ynelen Afrikal kiliselerin ve peygamberlerin, dnyevi hkmetleri bakr
kua zerindeki bin yllk Gzetleme Kulesi (Amerikan trevli) olarak
grerek reddedenlerin yaylmasn siyasal bir gelime olarak gr
mediimiz taktirde, bu dalgann henz anti-smrgecilik anlamnda si
yasal olmad sonucuna varrz. Smrge hkmetleri ilk kez, krsal Af
rika toplumundaki -o srada dikkat ekici bir refah dneminden
geiyordu- ekonomik deiimin istikran bozucu etkisi zerinde d
nmeye ve sosyal antropologlar bu konuda aratrma yapmalan iin te
vik etmeye baladlar.
Ne var ki siyasal olarak tehlikenin uzak olduu grlyordu. Krsal
kesimde bu dnem, smrge ynetiminin dolayl olduu yerlerde
zaman zaman bu amala yaratlan uysal ef ile birlikte ya da onsuz olan
beyaz yneticinin altn ayd. Kentlerde, eitim grm kentli Af
rikallardan oluan honutsuz bir snf Altn Sahilde (Gana) African Morning Post, Nijeryada West African Pilot ve Fildii Sahilinde Eclaireur
de la Cote d lvoire gibi rnekleri olan ve giderek gelien bir siyasal basn
srdrecek kadar geniti (bu basn senyr eflere ve polise kar bir kam
panyaya nderlik etti; toplumsal yeniden ina nlemleri talep etti; i
sizlerin ve ekonomik krizin vurduu Afrikal iftilerin davasn sa
vundu) (Hodgkin, 1961, s. 32). Yerel siyasal ulusalcln nderleri,
ABDdeki siyah hareketinden, Halk Cephesi dneminin Fransasndan
gelen fikirlerin, Londradaki Bat Afrikal renciler Birliinde dolaan,
hatt komnist* hareketten gelen fikirlerden etkilenerek ortaya
kyorlard. Gelecein Afrika cumhuriyetlerinin gelecekteki bakanlannn
bazlar artk sahneye kmlard-Kenyanin Jomo Kenyattas (18891978); daha sonra Nijeryann cumhurbakan olan Dr. Namdi Azikiwe.
Bunlarn hibiri henz Avrupal smrge bakanlannn uykularn ka
rmyordu.

*) Ne var ki tek bir nc Afrikal sima bile komnist olmad ya da komnist ola
rak kalmad.

252

1919da smrge imparatorluklarnn evrensel dzeyde sonu, muh


temel olmakla birlikte, yakn m grlyordu? Yazarn o yl ngiliz ve
smrge renci komnistleri iin alan bir okula dair anlar, bu ko
nuda bir ipucu salayabilir. O srada belki de hi kimsenin ateli ve umut
lu gen Marksist militanlar kadar yksek beklentileri yoktu. Bu durumu
dntren, kinci Dnya Sava oldu. Bundan ok daha fazla olsa da, bu
sava tartmasz biimde emperyalistleraras bir savat ve byk s
mrge imparatorluklar 1943e kadar kaybeden tarafta yer aldlar. Fransa
itibarn kaybederek kt ve ona baml lkelerin ou Mihver g
lerinin izniyle yaamlarn srdrdler. Japonlar, Gneydou Asya ve
Bat Pasifikteki ngiliz, Felemenk ve teki Batl smrgelerin bu
lunduklar yerleri igal etti. Kuzey Afrikada bile Almanlar s
kenderiyenin birka mil batsna kadar uzanan ve denetim altnda tutmay
tercih ettikleri blgeyi igal ettiler. ngilizler bir ara Msrdan ekilmeyi
ciddi biimde dndler. Sadece Afrikann llerle kapl gneyi
Batnn kesin denetimi altnda kald ve aslnda ngilizler Afrika Boy
nuzundaki talyan mparatorluunu fazla sorunla karlamadan tasfiye
etmeyi baardlar.
Eski smrgecileri ldrc biimde tahrip eden, beyaz adamlarn ve
onlarn devletlerinin utan verici ve onur kinci bir biimde yenilgiye uratlabileceklerinin ve eski smrge glerinin aslnda muzaffer bir sa
vatan sonra bile eski konumlarn yeniden elde edemeyecek kadar zayf
olduklarnn kantlanmas oldu. Hindistandaki ngiliz Racasnn snav,
Kongrenin 1942de Serbest Hindistan slogan altnda rgtledii
byk ayaklanma deildi, nk bu ayaklanmay fazla zorluk ekmeden
bastrdlar. Asl snav, ilk kez, elli bin kadar Hintli askerin, Hindistann
bamszl iin .Taponlardan destek almaya karar veren solcu bir Kongre
nderi, Subhas Chandra Bosenin ynetimi altnda bir Hint Ulusal Or
dusu oluturmak iin dman saflarna gemesiydi (Bhargava/Singh Gill,
1988, s. 10; Sareen, 1988, s. 20-21). Japon politikas, muhtemelen, s
radan askerlerden daha bilgili olan donanmann etkisi altnda, bir smrge
kurtarcs gibi grnmek iin kendi halknn deri rengini kulland ve
nemli bir baar kazand (denizan inliler ve Fransz ynetiminin sr
d Vietnam dnda). Hatt 1943te Tokyoda, Japonlarn himayesi al
tnda, in, Hindistan, Tayland, Burma Ve Manurya (ancak sava kay
bedildiinde Japonlarn bamszlk teklif ettikleri Endonezya deil)
253

devlet bakam ve babakanlarnn katld bir Byk Dou Asya


Uluslar Meclisi rgtlediler.* Smrge ulusalclar, Japonyadan gelen
destei, bu destek zellikle Endonezyada olduu gibi nem kazandnda
deerlendirmekle birlikte, Japon yanls olma konusunda ok gereki
davrandlar. Japonlarn kaybedecekleri anlaldnda, onlarn karsnda
yer aldlar, ancak eski Batl imparatorluklarn zayflklarnn kantlanm
olduunu asla unutmadlar. Ne de Mihver glerini fiilen yenilgiye u
ratan iki gcn, Rooseveltin ABDsi ile Stalinin SSCBsinin, Amerikan
anti-komnizmi ksa sre iinde Washingtonu nc Dnyada tu
tuculuun savunucusu haline getirdiyse de, farkl nedenlerden tr eski
smrgecilie dman olduklar gereini gzden kardlar.
V
Eski smrge sistemleri ilk kez Asyada paraland. Suriye ve Lbnan
(daha nce Fransz Lbnan) 945te; Hindistan ve Pakistan 1947de;
Burma, Seylan (Sri Lanka), Filistin (srail) ve Hollanda Dou Hint Ada
lar (Endonezya) 1948de bamsz oldu. 1946da ABD, 1898den beri
igal altnda olan Filipinlere resmen bamszlk stats vermiti. Japon
mparatorluu, kukusuz, 1945te ortadan kalkmt. slami Kuzey Afrika
sallanyor ama hl ayakta kalmaya devam ediyordu. Alt Sahra Afrikasnn byk ksm ile Karaib ve Pasifik Adalar grece sakindi. Bu
smrgesi zletirmeye ciddi biimde direnen sadece Gneydou Asya bl
geleri, zellikle de Fransz Hindiini (imdiki Vietnam, Kamboya ve
Laos) oldu. Bu blgede komnist direni, soylu Ho i-minhin nderlii
altnda kurtulutan sonra bamszln ilan etti. ngilizlerin, daha sonra
ABDnin destekledii Franszlar bu lkeyi muzaffer devrime kar ye
niden fethetmek ve elde tutmak iin umutsuz bir art eylemi yrttler.
Yenilgiye uradlar ve 1954te geri ekilmek zorunda kaldlar, ancak
ABD lkenin birlemesini engelledi ve blnm Vietnamn gney bl
gesinde uydu bir rejim kurdu. Daha sonra hkimiyeti zayflayan ABD,

*) Asya terimi, bilinmeyen nedenlerden tr, ancak kinci Dnya Sa


vandan sonra geerlik kazand.

254

Vietnamda on yl kadar savat ve bu mutsuz lkenin zerine btn kin


ci Dnya Savamda kullandndan ok daha fazla patlayc brakarak ni
hayet yenilgiye urad ve 1975te ekilmek zorunda kald.
Gneydou Asyann geri kalan ksmnda direni paral oldu. Hol
landa (kendi Hint mparatorluunu blmeden smrgesizletirme ko
nusunda ngilizlerden daha iyi olduunu gsterdi) dev Endonezya ta
kmadalarnda yeterli askeri g bulunduramayacak kadar zayft.
Ellerindeki adalarn ou, elli be milyonluk gl Javallarn s
tnln dengelemeleri iin hazr tutulacakt. HollandalIlar, ABDnin
Endonezyay dnya komnizmine kar nemli bir cephe olarak gr
mediini kefettiklerinde bu tutumu terk ettiler. Aslnda komnist n
derlik altnda olmayan EndonezyalI yeni ulusalclar yerel Komnist Partisinin 1948de gerekletirdii bir ayaklanmay henz bastrmlard. Bu
olay ABDyi, Hollanda askeri gcnn varsaylan Sovyet tehdidine kar
Avrupaya yerlemesinin kendi imparatorluunu muhafaza etmesinden
daha iyi olaca konusunda ikna etti. Bylece Hollanda, Yeni Ginenin
byk Melanezya adasnn bat yarsnda bir smrge dayanan mu
hafaza ederek geri ekildi. 1960larda bu aday da Endonezyaya teslim
etti. Malayadaki ngilizler imparatorluun dnda kalmak iin ellerinden
geleni yapan geleneksel sultanlar ile iki farkl ve birbirinden kukulanan,
her ikisi de farkl biimlerde radikalleen iki topluluk, Malaylar ve in
liler arasnda sktlar. inlileri radikalletiren, Japonlara kar direnen
yegne g olarak byk bir nfuz kazanan Komnist Partisi oldu. Souk
Sava baladnda, inliler dnda kalan komnistlerin eski s
mrgelerde iktidara gelmelerine ya da katlmalarna izin verilmesi artk
sz konusu olamazd, ancak 1948den sonra ngilizlerin esas olarak in
lilerin gerilla ayaklanmasn ve verdikleri sava yenilgiye uatmalar, on
iki yl; elli bin askeri, alt bin polisi ve iki yz bin kiilik bir i muhafz
gcn gerektirdi. Malayann kalay ve kauuu sterline istikrar ka
zandran gvenilir bir dolar kayna olmasayd, Britanya bu askeri
harektlarn maliyetlerini der miydi, diye sorulabilir. Ne var ki Ma
layann smrgesizlemesi her durumda daha karmak bir sorun olu
turabilirdi ve 1957ye kadar Malay tutucularn ve inli milyonerleri tat
min edecek bir sonuca ulalamad. 1965te esas olarak inlilerin yaad
Singapur adas, bamsz ve ok zengin bir kent devleti oluturmak zere
ayrld.
255

Fransa ve Hollandann aksine Britanya, Hindistanda yaad uzun


deneyim sayesinde, ciddi bir ulusalc hareket bir kez ortaya ktnda,
imparatorluun yararna olacak tek yolun resmi iktidarn serbest b
raklmasndan ibaret olduunu renmiti. ngilizler, artk denetimi sa
layamadklar aka ortaya kmadan nce ve en kk bir direnile kar
lamadan 1947de Hint altktasndan ekildiler. Seylan (1972de Sri
Lanka adm ald) ve Burmaya da bamszlklar verildi. Birincisi bu
srprizi honutlukla karlarken, kincisi duraksad, nk Anti-faist
Halk zgrlk Birliinin nderliine ramen Burmal ulusalclar Ja
ponlarla da ibirlii yapmlard. Aslnda Britanyaya ylesine d
mandlar ki, btn smrgesizleen ngiliz mlkleri iinde yalnzca
Burma, Londrann en azndan Britanya mparatorluunun hatrasn ko
rumak iin ne srd ngiliz Devletler Topluluuna katlmay reddetti.
rlanda da bu konuda erken davranarak ayn yl iinde kendisini Devletler
Topluluunun dnda bir cumhuriyet olarak ilan etti. Bununla birlikte,
Britanyann insanln daima yabanc bir fatih tarafndan boyun edirilen
ve ynetilen bu en byk blokundan hzl ve bar bir biimde geri e
kilmesi kinci Dnya Savann sonunda iktidara gelen ngiliz i Hkmetine itibar kazandrrken, kesin bir baar olmaktan ok uzakt. Bu
sonuca Hindistann, bir Mslman Pakistan ile isimlendirilmese de ezici
ounluunu Hindularn oluturduu bir Hindistan arasnda kanl biimde
blnmesi pahasna ulald. Bu blnme srasnda belki de yz binlerce
insan dini muhalifler tarafndan katledildi ve milyonlarca kii atalarndan
kalan yurtlarndan ayrlarak artk yabanc bir lke olan bir blgeye s
rldler. Bu ne Hint ulusalclnn ne Mslman hareketlerinin ne de emperyal yneticilerin hazrladklar plann bir paras olmutu.
Kavram ve isim olarak ilk kez 1932-33te baz renciler tarafndan
ortaya atlan ayr bir Pakistan dncesinin 1947de nasl gereklik ha
line geldii sorusu, bilginlerin ve tarih hakknda keke diyerek d ku
ranlarn zihinlerini megul etmeye devam ediyor. Gemie baktmzda
Hindistann dinsel izgiler boyunca blnmesi, dnyann gelecei iin
uursuz bir rnek oluturduu iin, bu konu aklama gerektirir. Bu bir
bakma hi kimsenin hatas deildir ya da herkesin hatasdr. 1935 Ana
yasas uyarnca yaplan seimlerde Kongre, ounluunu Mslmanlarn
oluturduu blgelerde bile zafer kazanmt ve aznlk durumundaki ce
maati temsil etme iddias tayan ulusal parti, Mslman Birlii, olduka
256

zayf bir oluumdu. Sekler ve sekter olmayan Hint Ulusal Kongresinin


ykselii, ou (tpk Hindulann ou gibi) hl oy hakkna sahip ol
mayan pek ok Mslmann doal olarak Hindu iktidarndan rahatsz ol
masna yol amt. Oysa ounluu Hindulann oluturduu bir lkede
Kongre nderlerinin de ounlukla Hindu olmas doald. Bu korkularn
anlalmas ve Mslmanlann zel olarak temsil edilmeleri gerekiyordu.
Ne var ki seimlerin Kongrenin hem Hindulan hem de Mslmanlar
temsil eden tek ulusal parti olma iddialarn glendirdii grld. Ms
lman Birliinin, byk nderi Muhammed Ali Cinnah ynetiminde,
Kongreden ayrlarak potansiyel ayrlklk yoluna girmesine neden olan
budur. Gene de Cinnah, 1940a kadar, ayr bir Mslman devletin ku
rulmas fikrine muhalefet etmekten vazgemedi.
Hindistan ikiye blen, sava oldu. Bir bakma bu Ingiliz racasnn
son byk zaferi ve ayn zamanda son nefesiydi. Raca son kez Hindistan
insanlarn ve ekonomisini, 1914-18dekinden ok daha byk bir lekte
ve bu kez bir ulusal kurtulu partisinin arkasnda yer alan kitlelerin mu
halefetine ve -Birinci Dnya Savann aksine- Japonyann dorudan as
keri igaline kar Britanya iin seferber etti. Baar artc, ancak ma
liyetler yksek oldu. Kongrenin savaa muhalefeti bu partinin nderlerini
siyasetin dna srd ve 1942den sonra hapse girmelerine neden oldu.
Sava ekonomisinin gerilimleri Racanin Mslmanlar arasndaki, zel
likle Pencaptaki siyasal taraftarlannm nemli bir ksmn yabanclatrd
ve onlann artk kitlesel bir g haline gelen Mslman Birliine ge
melerine yol at. Bu srada Kongrenin sava faaliyetini sabote et
mesinden korkan Delhideki hkmet, ulusal hareketi durdurmak iin bi
linli ve sistemli biimde Hindu Mslman rekabetini krklyordu. Bu
kez hakl olarak Britanyann ynetimi bld sylenebilir. Raca sa
va kazanmak iin son bir aba gsterirken sadece kendisini deil ahlaki
meruluunu da yok etti. Btn cemaatlerin tek bir tarafsz ynetim ve
hukuk altnda grece bar iinde bir arada yaayabilecekleri tek bir Hint
altktasnn gerekletirilmesi imkn ortadan kalkt. Sava sona erdiinde
cemaat siyasetleri mekanizmas artk tersine evrilemiyordu.
1950de Asyann smrgesizlemesi Hindiini dnda tamamland.
Bu arada Persiyadan (Iran) Fasa kadar batl slam blgesi, randa Batl
petrol irketlerinin ulusallatmlmas (1951) ve o srada gl olan Tudeh
(Komnist) Partisinin destekledii Dr. Muhammed Musaddkn (1880257

1967) ynetimi altnda bu lkenin poplizme kaymasyla balayan bir


dizi halk hareketi, devrimci darbe ve ayaklanmalarla dntrld. (Or
tadoudaki komnist partilerin byk Sovyet zaferinden sonra nem ka
zanmalar artc deildir.) Musaddk 1953te bir Anglo-Amerikan gizli
servis darbesiyle devrilecekti. Msrda Cemal Abdl Nasrm (1918-70)
nderliinde gerekletirilen zgr Subaylar devrimi (1952) ve ardndan
Irak (1958) ve Suriyedeki Bat yanls rejimlerin devrilmesi, ngiliz ve
Franszlarn yeni anti-Arap srail devletiyle birleerek 1956 Svey Sa
va srasnda (bk. s. 359) Nasr devirmek iin ellerinden geleni yap
maya almalarna ramen geri evrilemiyordu. Ne var ki Franszlar,
Gney Afrika ve -farkl bir anlamda- srail gibi yerli nfusun kalabalk
bir Avrupal grupla birarada yaamasnn smrgesizletirme sorununu
zellikle denetimden kard blgelerden birinde, Cezayirde, ulusal ba
mszlk hareketinin (1954-62) ykseliine sert bir tutumla kar ktlar.
Nitekim Cezayir Sava, uygar olduu iddia edilen lkelerin ordu, polis
ve gvenlik glerinde ikencenin kurumsallamasna yardmc olan al
lmam lde vahi bir atma oldu. Bu sava, daha sonra yaygnlaan
ve kt hret kazanan dil, gs ucu ve cinsel organlara elektrik ve
rilerek yaplan ikenceyi yaygnlatrd ve Cezayirin General de Gaullen uzun sredir kanlmazln anlad bamszl ka
zanmasndan nce Drdnc Cumhuriyetin yklmasna (1958) yol at
ve beincisini de yklmann eiine getirdi (1961). Bu arada Fransz h
kmeti zerklii ve Kuzey Afrikadaki dier iki lkenin, Tunus (cum
huriyet oldu) ve Fasn (monari olarak kald) bamszln sessizce m
zakere etmiti. Ayn yl iinde ngilizler, Msr zerindeki denetimlerini
kaybetmelerinden sonra savunulmas imknsz hale gelen Sudandan ses
sizce ktlar.
Eski imparatorluklarn mparatorluk ann kesinlike sona erdiini
ne zaman anladklar ak deildir. Geriye bakldnda, Britanya ve Fran
sann 1956 Svey macerasnda kendilerini yeniden kresel emperyal
gler olarak kantlama giriimlerinin, Albay Nasrn devrimci Msr h
kmetini srail ile balant iinde devirmek iin askeri bir operasyon plan
layan Londra ve Paris hkmetlerinin sandklarndan daha fazla ba
arszla mahkm olduu grlr. Bu olay felaket trnden bir
baarszlk (srail bakas dnda), ngiliz babakan Anthony Edenin
kararszlk, duraksama ve ikna edici olmayan ikiyzllk bileimi ne
258

deniyle daha ok gln bir olayd. Glkle balatlan operasyon


ABDnin basksyla iptal edildi, Msr SSCBye doru itti ve 1918den
beri blgede sren tartmasz ngiliz hegemonyas an, Britanyann
Ortadoudaki Nfuzu denilen eyi tamamen sona erdirdi.
Her halkrda, hayatta kalan eski imparatorluklar formel s
mrgeciliin tasfiye edilmesi gerektiini 1950lerin sonunda anlamlard.
Sadece Portekiz kendi imparatorluunun dalmasna kar direnmeyi sr
drd, nk sahip olduu geri, siyasal olarak tecrit edilmi ve mar
jinallemi metropol ekonomisi yeni smrgeciliin stesinden gelemiyordu. Portekizin Afrikadaki kaynaklara ihtiyac vard ve ekonomisi
rekabeti olmad iin bunu ancak dorudan denetim araclyla ya
pabiliyordu. Gney Afrika ve Gney Rodezya ve nemli sayda beyaz n
fusu olan Afrika devletleri de (Kenya dnda) kanlmaz biimde Af
rikallarn hkim olduklar rejimlere yolaacak siyasetleri izlemeyi
reddettiler ve Gney Rodezya bu akbetten kanmak iin beyaz nfusun
Britanyadan bamszln ilan etti (1965) Ne var ki, Paris, Londra ve
Brksel (Belika Kongosu) ekonomik ve kltrel bamllk srerken g
nll olarak biimsel bamszlk vermenin, solcu rejimler altnda ba
mszlkla sonulanmas muhtemel uzun mcadelelere tercih edilebilir
olduuna karar verdiler. Sadece Kenyada genellikle yerli halkn, Kikuyunun (Mau Mau hareketi, 1952-56) eitli kesimleriyle snrl ol
masna ramen nemli bir halk ayaklanmas ve gerilla sava vard. Baka
yerlerde koruyucu smrgesizletirme siyaseti baaryla yrtld. Bel
ika Kongosu bunun dnda kalyordu. Burada ayn siyaset neredeyse
hemen, anari, i sava ve uluslararas g siyasetleri iinde kt. ngiliz
Afrikasmda, yetenekli bir politikac ve bir pan-Afrika entelekteli olan
Kwame Nkrumahn nderliinde bir kitle partisinin faaliyet gsterdii
Altn Sahile (imdiki Ghana) 1957de bamszlk verildi. Fransz Afrikasnda Gine ki nderi Sekou Tour, de Gaullen, zerklii Fransz
ekonomisine sk bir bamllkla birletiren bir Fransz topluluuna ka
tlma teklifini reddettiinde ve bylece -siyah Afrikal nderler arasnda
ilk kez- Moskovadan yardm istemek zorunda kaldnda, erken ve g
sz bir bamszla savruldu. Geri kalan neredeyse btn ngiliz, Fransz
ve Belika smrgeleri, 1960-62de, bir ksm da bu tarihten ksa sre
sonra serbest brakld. Sadegs Portekiz ve bamsz gmen devletleri bu
trende direndiler.
259

Daha byk ngiliz Karaib smrgeleri 1960larda, kk adalar bu


tarih ile 1981 arasnda, Hint ve Pasifik adalar 1960lann sonu ile
1970lerde sessizce smrgesizletiriMiier. Aslnda, 1970te Orta ve
Gney Afrika -ve kukusuz sava halindeki Vietnam- dnda eski s
mrgeci gler ya da onlarn gmen rejimleri tarafndan dorudan y
netilen nemli byklkte hibir blge kalmad. Emperyal dnem sona
edi. Yzyln balarnda bu g yklmaz grnmt. Otuz yl kadar nce
bile yeryz halklarnn byk ounluunu kapsyordu. Gemiin artk
telafi edilemeyecek bir blm eski emperyal devletlerin duyarl edebi ve
sinematik anlarnn bir paras haline gelirken, eski smrge lkelerden
kan yeni bir yerli yazarlar kua, bamszlk ayla birlikte yeni bir
edebiyat retmeye baladlar.

260

Ksm II
ALTIN A

8
Souk Sava
Sovyet Rusya'nn elindeki btn aralarla nfuzunu yayma niyetinde
olmasna ramen, dnya devrimi artk bu lkenin programnn bir par
as deildir ve Birlik'in isel koullarnda eski devrimci gelenee dn
tevik edecek hibir ey yoktur. Savatan nceki Alman tehditi ile bu
gnk Sovyet tehditi arasnda yaplacak her kyaslamann... temel fark
llklar hesaba katmas gerekir... Bu nedenle Ruslarla ani bir atma
tehlikesi Almanlarla olandan sonsuz biimde daha azdr.
-Frank Roberts, Britanya'nn Moskova Elisi, Londra, 1946
(Jensen, 1991, s.56)
Sava ekonomisi, her gn nkleer silahlar hazrlamak ya da nkleer
sava planlar yapmak iin broya giden niformal ya da niformasz on
binletce brokrata rahat mevkiler; grevleri nkleer terrizm sistemine
bal olan milyonlarca ii; tam bir gvenlik salayabilecek nihai "tek
nolojik hamle" iin aratrmalar yapmak zere kiralanm bilimci ve m
hendisler; kolay krlardan vazgemek istemeyen mteahhitler; tehdit
satan ve savalar kutsayan sava entelekteller salar.
-Richard Bamet (1981, s.97)

I
Atom bombasnn kullanlmasndan Sovyetler Birlii'nin sona eriine
kadar geen krk be yl, dnya tarihi iinde tek bir homojen dnem olu
turmaz. lerki blmlerde greceimiz gibi, bu dnem erken 1970'lerin
oluturduu snrn iki tarafnda onar yllk iki blme ayrlr (bk. blm
9 ve 14). Bununla birlikte, btn bu dnemin tarihi, SSCB'nin da
lmasna kadar bu tarihe hkim olan allmam bir uluslararas durum
nedeniyle, tek bir model iinde kaynat: kinci Dnya Sava'ndan kan
iki sper gcn "Souk Sava" denilen bir mcadele iinde srekli kar
karya gelmesi.
263

kinci Dnya Sava, insanln, hakl olarak ok zel bir biimde


nc Dnya Sava olarak grlebilecek eye doru srklendii bir s
rada gbel sona ermiti. Byk felsefeci Thomas Hobbes'un gz
lemledii'gibi, "Sava sadece meydan muharebesinden ya da atma ey
leminden ibaret deildir: sava iradesinin hangi ynde olduu ancak bir
zaman dilimi iinde yeterince anlalabilir" (Hobbes, blm 13). Ksa Yir
minci Yzyl'n ikinci yarsnda uluslararas sahneye tamamen hkim olan
ABD ve SSCB'nin oluturduu iki kamp arasndaki Souk Sava tar
tmasz biimde byle bir zaman dilimiydi. Btn kuaklar her an patlak
vereceine ve insanl tahrip edeceine geni apta inanlan kresel nk
leer savalarn glgesi altnda yetitiler. Aslnda her iki tarafn da dier ta
rafa saldrmak niyetinde olmadna inananlar bile ktmserlikten tam
olarak kurtulamadlar, nk Murphy Yasas ("ilerin ktye gidecei
varsa, er ya da ge ktye gider") insanl ilgilendiren sorunlarda en.
gl genellemelerden biridir. Zaman getike, taraflardan birinin ya da
dierinin uygarln planl intihar iin dmeye basmasn ancak "kar
lkl yoketme garantisi"nin (doru biimde MAD harfleriyle ifade edi
len)1nleyecei varsaymn temel alan srekli bir nkleer karlama du
rumunda iler, gerek siyasal gerekse teknolojik olarak daha ktye
gidebilecek bir noktaya geldi. Bu intihar gereklemedi, ancak krk yl
kadar her gn gerekleebilecekmi gibi grnd.
Nesnel konumak gerekirse, Souk Sava'n zellii dnya sava teh
likesinin yakn oluu deildi. Dahas vard: her iki tarafn, zellikle Ame
rikan tarafnn kyamet retoriine ramen, her iki sper gcn h
kmetleri, kinci Dnya Sava'mn sonunda ortaya kan, olduka eitsiz
ancak kimsenin meydan okuyamad bir g dengesine yol aan kresel
g dalmn kabul ettiler. SSCB yerkrenin bir blmn -Kzl
Ordu'nun ve/veya teki komnist silahl kuvvetlerin savan sonunda igal
ettikleri mntka- denetim altna ald ya da hkim oldu ve etki alann as
keri g kullanarak geniletme giriiminde bulunmad. ABD, nceki s
mrge glerinin eski emperyal hegemonyasndan geri kalan ne varsa ele
geirerek bat yarkresi ve okyanuslarri yan sra kapitalist dnyann geri

*) MAD, tng., lgn. "Mutually assured destruction" (karlkl yoketme ga


rantisi) szcklerinin ba harflerinden oluan ksaltma -n.

264

kalan zerinde denetim ve hkimiyet kurdu. O da Sovyet he


gemonyasnn kabul edildii mntkaya mdahale etmedi.
Gerek Roosevelt, Churchill ve Stalin arasnda yaplan eitli zirve top
lantlarnda varlan anlamalarla, gerekse Kzl Ordu'nun Almanyay fi
ilen yenilgiye uratabilmesi gereinden hareketle Avrupa'nn snr iz
gileri 1943-45'te izilmiti. Daha ok Almanya ve Avusturya konusunda
birka belirsizlik vard. Bu belirsizlikler Almanya'nn doulu ve batl
igal glerinin oluturduklar hatlar boyunca blnmesiyle ve btn sa
va glerin Avusturya'dan geri ekilmesiyle giderildi. Avusturya bir
tr ikinci svire -tarafszla bal, srekli refahna gpta edilen ve bu ne
denle (hakl olarak) "skc" diye betimlenen kk bir lke- haline geldi.
SSCB, Bat Berlin'i duraksayarak da olsa -bu yzden savamaya hazr deildi- batllarn Alman blgesi iinde ayr bir mntka olarak kabul etti.
Avrupa'nn tesinde durum, Japonya dnda daha az belirgindi. Ja
ponya'da ABD daha bandan itibaren sadece SSCB'yi deil, birlikte sa
vat btn teki taraflar da dlayan tamamen tek tarafl bir igal olu
turdu. Sorun, eski smfge imparatorluklarnn sona eriinin ngrlebilir
ve aslnda 1945'te Asya ktas iin son derece yakn olmasyd, ancak s
mrge sonras yeni devletlerin gelecekteki ynelimi asla belirgin deildi.
lerde greceimiz gibi (blm 12 ve 15) bu blge iki sper gcn Souk
Sava boyunca savunma ve nfuz iin srekli rekabet ettikleri, dolaysyla
iki g arasnda srekli bir srtme blgesi, silahl atmann en mm
kn olduu ve fiilen de gerekletii blgeydi. Avrupa'nn aksine, ge
lecekte komnist denetim altna girecek blgenin snrlar bile nceden
kestirilemiyordu ve sorunlarn zm ne kadar geici ve belirsiz olursa
olsun ilerde yaplacak mzakerelerle salanacakt. Nitekim SSCB in'de
bir komnist iktidarn kurulmasn pek istemedi, ancak bu iktidar ger
ekleti.*
*) Eyll 1947'de Komnist Enformasyon Brosu'nun (Kominform) kurulu
konferansn aarken Jdanov'un sunduu dnya durumu zerine raporda, En
donezya ve Vietnam "anti-emperyalist kampa dahil" lkeler, Hindistan,
Msr ve Suriye "sempatizan lkeler" olarak snflandrlrken, in'e yaplan
gndermelerde -her balamda- grlmemi bir eksiklik vard (Spriano, 1983,
286). Nisan 1949 gibi ge bir tarihte ang Kay-ek bakenti Nanking'i terk
edip Kantona ekilirken, Sovyet bykelisi -teki diplomatlar arasnda tek
bana- ona elik etti'. Alt ay sonra Mao, Halk Cumhuriyeti'nin kuruluunu
iln etti (Walker, 1993, s. 63).

265

Ne var ki, bir sre sonra "nc Dnya" denecek blgede bile, bir
ka yl iinde smrge sonras pek ok yeni devletin, ABD ve onun kam
pna sempati duymasalar da, genellikle kendi i siyasetlerinde antikomnist ve dilerinde "tarafsz" (yani Sovyet askeri blounun dnda)
olduklar aa ktka, uluslararas istikrar koullan olumaya balad.
zetle, "komnist kamp", in devrimi ile.Komnist in'in artk bu kam
pn iinde olmad 1970ler arasnda hibir nemli yaylma belirtisi gs
termedi (bk. blm 16).
Aslnda dnya durumu savatan hemen sonra nemli lde istikrar
kazand ve uluslararas sistemle bu sistemi oluturan birimlerin yeni bir
uzun sreli siyasal ve ekonomik krize girdikleri 1970'lerin ortasna kadar
yle kald. O zamana kadar her iki sper g de dnyann eitsiz b
lnmln kabul ettiler ve sorunlar aralannda bir savaa yol aa
bilecek ak silahl atmalar olmakszn zmek iin her trl abay
harcadlar ve ideoloji ile Souk Sava retoriinin aksine, kendi aralannda
uzun sreli bir bar iinde bir arada yaama durumunun mmkn ol
duunu gstermeye altlar. Aslnda, kriz anlannda, savan eiine gel
dikleri hatt savaa girdikleri srada bile birbirinin itidline gvendiler.
Nitekim, Ruslarn deil de Amerikallann resmen girdikleri 1950-53 Kore
Sava srasnda Washington 150 kadar in uann aslnda Sovyet pilotlannn kulland Sovyet uaklar olduunu gayet iyi biliyordu (Walker, 1993, s. 75-77). Bu bilgi gizli tutuldu, nk Moskova'nn is
teyebilecei en son eyin sava olduu doru olarak tahmin ediliyordu.
1962de Kba'da patlak veren fze krizi srasnda, imdi biliyoruz ki
(Ball, 1992; Ball, 1993), her iki tarafn da esas kaygs askeri hareketlerin
fiili sava olarak yorumlanmasnn nasl nlenecei idi.
1970'lere kadar Souk Sava' bir Souk Bar olarak grmek iin ya
plan bu zmni anlama geerliliini korudu. 1953 gibi erken bir tarihte,
Sovyet tanklannn Dou Almanya'daki ciddi bir ii snf ayaklanmasna
kar komnist denetimi yeniden kurmasna sessizce izin verildiinde,
SSCB, Birleik Devletler'in komnizmi "devirme" arlannn sadece
an duygusal bir radyo yayn olduunu biliyordu (ya da renmiti). O
zamandan itibaren, 1956 Macar devriminin gsterdii gibi, Bat, Sovyetler'in hkim olduu blgeden uzak duracakt. Bir stnlk ya da imha
mcadelesi retorii gelitirerek yaamn srdrmeye alan Souk
Sava, temel kararlarn hkmetler tarafndan alnd bir mcadele deil,
266

bilinen ve bilinmeyen eitli gizli servisler arasnda karanlkta sren bir


rekabet idi. Bu gizli servisler Bat'da uluslararas gerilimin en ka
rakteristik yan rnn, casusluk ve gizli cinayet kurgusunu rettiler. Bu
trde ngilizler, lan Fleming'in James Bond'u ve John Le Carre'm tatlsert kahramanlar ile -her iki yazar da bir ara ngiliz gizli servislerinde a
lmlard- lkelerinin gerek gler dnyasnda urad zayflamay te
lafi ederek, srekli bir stnl muhafaza ettiler. Ne var ki, nc
Dnya'nn baz zayf lkeleri dnda, KGB, CIA ve benzerlerinin ope
rasyonlar, ne kadar dramatik olurlarsa olsunlar, gerek g siyasetleri ba
kmndan nemsizdiler.
Bu koullarda, bu uzun gerilim dneminin herhangi bir annda gerek
bir dnya sava tehlikesi -ince buz zerinde paten kayanlar kanlmaz
biimde tehdit eden trde bir kaza dnda- var myd? Sylemek zordur.
Belki de en tehlikeli dnem, Mart 1947'de "Truman Doktrini"nin resmen
ilan edilmesiyle ("nanyorum ki, silahl aznlklar ya da d basklarla
boyunduruk altna alnmaya allan zgr halklar desteklemek, Birleik
Devletlerin siyaseti olmaldr") ayn Birleik Devletler bakannn Kore
Sava (1950-53) srasnda ABD glerinin komutan olan ve askeri hrs
larnda fazla ileri giden General Douglas MacArthur'u azlettii Nisan
1951 arasnda yaand. Bu dnem, Amerikallarn, Avrasya'nn Sovyetler'in dnda kalan blmlerinde toplumsal paralanma ya da devrim
korkusunun tamamen fantastik olmad bir dnemdi - ne de olsa 1949'da
komnistler in'i ele geirmilerdi. Tam tersine, Titonun Yugoslavyasnn ayrlmasyla (1948) birlikte Sovyet blounda ilk atlaklar
grlrken, SSCB, nkleer silah tekeline sahip, militan ve tehdit edici
anti-komnizm deklarasyonlarn arttran bir ABD ile kar karya kald.
Ayrca 1949'dan itibaren in, sadece Kore'de byk bir savaa hazr ol
makla kalmayan, ancak -btn teki hkmetlerin aksine- nkleer bir fe
lakete kar mcadele etmeye ve byle bir savaa ramen hayatta kal
maya kararl bir hkmetin ynetimi altndayd.* Her ey olabilirdi.
*) Mao'nun Italyan Komnist Partisi'nin nderi Togliatti'ye yle dedii sy
lenir: "talya'nn hayatta kalmas gerektiini size kim syledi? yz mil
yon inli hayatta kalacak ve bu, insan soyunun devam iin yeterli olacak."
"Mao'nun bir nkleer savan kanlmazln ve byle bir savan ka
pitalizmin nihai yenilgisini salayacak bir yol olarak muhtemel yararm
memnuniyetle kabul etmesi [1957'de] teki lkelerden yoldalarn ok a
rtt." (Walker, 1993, s. 126).

267

SSCB bir kez nkleer silahlar edindiinde -atom bombasnda Hi


roima'dan drt yl sonra (1949), hidrojen bombasnda ABD'den dokuz ay
sonra (1953)- her iki sper g sava birbirine kar siyaset arac olarak
kullanmaktan vazgetiler, nk bu karlkl intihardan farkszd. nc
taraflara kar -1951'de Korede ve 1954'te Vietnam'da Franszlar kur
tarmak iin ABD; 1969'ta ine kar SSCB- nkleer eylemi ciddi bi
imde dnp dnmedikleri tam olarak bilinemez, ancak hibir du
rumda bu silahlar kullanlmad. Ne var ki, her ikisi de baz durumlarda,
kullanma niyeti nerdeyse kesinlikle olmasa da nkleer tehdite bavurdu:
Kore ve Vietnam'da (1953, 1954) bar grmelerini hzlandrmak iin
ABD, Britanya ile Fransa'y 1956'da Svey'ten ekilmeye zorlamak iin
SSCB. Ne yazk ki, her iki sper gcn de nkleer dmeye basmak is
tememesi, her iki taraf da, teki tarafn bunu istemedii dncesinin ver
dii gvenle, mzakere amalar iin ya da (ABD'de) i politika hedefleri
uruna mkleer jestler yapma ynnde ayartt. Bu gvenin hakl olduu
kantland, ancak kuaklarn sinirlerini harap etme pahasna. 1962'de
Kba'da kan fze krizi, bu trden bir egzersiz olarak, bir ka gn iin
dnyay gereksiz bir savan eiine getirdi ve en st dzeyde karar alan
lar bile bir sre iin hakl olarak korkuttu.*
II
O halde yerkrenin her an bir dnya savama yol aacak kadar is
tikrarsz olduu ve bunun ancak srekli bir karlkl caydrmayla n
lenebilecei eklindeki, inandrc olmayan ve bu rnekte tamamen yersiz
bir varsaym temelinde krk yl sren karlkl silahlanma ve seferberlii
nasl aklayacaz? lk planda Souk Sava geriye bakldnda anlamsz,
ancak kinci Dnya Sava ertesinde olduka doal bir Batl inan temel
*) Sovyet lideri N. S. Kruev, Amerikallarn Trkiye'nin Sovyet snrna fze
yerletirmelerine karlk Kba'ya Sovyet fzeleri yerletirmeye karar verdi
(Burlatskiy, 1992). ABD sava tehdidiyle Kruev'i fzeleri ekmeye zor
lad, ancak kendisi de Trkiye'deki fzeleri geri ekti. Bakan Kennedynin o
srada syledii gibi, Sovyet fzeleri, bakann halkla ilikileri bakmndan
nemli olmakla birlikte, stratejik dengede hibir deiiklik yaratmad (Ball,
1992, s. 18; Walker, 1988). Geri ekilen ABD fzelerinin "eskimi" olduu
sylendi.

268

alyordu. Buna gre Felaket a hibir ekilde sona ermemiti ve dnya


kapitalizmi ile liberal toplumun gelecei gvence altna alnm olmaktan
ok uzakt. Pek ok gzlemci, Birinci Dnya Sava'ndan sonra olanlarla
benzemeler kurarak ABD'de bile ar bir sava sonras ekonomik kriz
bekliyordu. Gelecein Nobel dll iktisats, 1943'te, ABD'de "o gne
kadar hibir ekonominin yaamad kadar byk bir isizlik ve en
dstriyel altst olu"un mmkn olduundan sz ediyordu (Samuelson,
1943, s. 51). Aslnda ABD hkmetinin sava sonras planlar ok daha
somut biimde bir baka sava nlemekten ok bir baka Byk k
nlemekle ilgiliydi. Washington savan nlenmesine zaferden sonra sa
dece snflandrlm ve geici bir ilgi gsteriyordu (Kolko, 1969, s. 24446).
' Washington "dnyadaki istikrar -toplumsal, siyasal ve ekonomik"
(Dean Acheson, alnt, Kolko iinde, 1969, s. 485) zayflatan "sava son
ras byk sorunlar" bekliyor idiyse, bunun nedeni, savan sonunda,
ABD dnda savaa katlan lkelerin, hem ABD'nin hem de dnyann sa
yesinde kurtulaca uluslararas zgr giriim, serbest ticaret ve yatrm
sistemiyle badamayan ekonomik siyasetlere ve toplumsal devrime
kulak verebilecek, a, umutsuz ve belki de radikallemi halklarn ya
ad bir ykntlar alan olmasyd. stelik, sava ncesi uluslararas sis
tem, ABD'yi Avrupa'nn geni blgeleri, hatt Avrupa dndaki dnyann
daha da geni blgeleri boyunca son derece gl bir Komnist SSCB ile
yz yze brakarak kmt. Bu blgelerin siyasal gelecei tamamen be
lirsizdi. Belli olan tek ey, bu patlayc ve istikrarsz dnyada meydana
gelen her olayn, ABD'yi ve kapitalizmi zayflatmaktan ok, devrimin
gene devrim iin ortaya kard gcn daha da artmasna yol aa
cayd.
Kurtarlm ve daha nce igal edilmi lkelerin pek ounda sava
sonras durumun lml politikaclarn konumunu zayflatt grlyordu.
Bu politikaclar Batl mttefikler dnda pek az destek gryorlar, her
yerde savatan gemie nazaran ok daha gl ve zaman zaman kendi
lkelerinin en byk partileri ve seim gleri olarak kan komnistlerin
kurduklar hkmetlerin iinde ve dnda kuatlyorlard. Fransann
(sosyalist) babakan, ekonomik yardm yaplmazsa muhtemelen ko
mnistlerin eline decei uyarsnda bulunma^ iin Washington'a geldi.

269

1946 ylnn kt hasad ve ardndan ok sert geen 1946-47 k, hem


AvrupalI politikaclar hem de Amerikan bakanlk danmanlarn daha
da endielendirdi.
Bu koullar altnda kapitalist ve artk kendi nfuz alannn banda
olan sosyalist gler arasnda sava srasnda yaplan ittifakn, genellikle
savalarn sonunda kurulan daha az heterojen koalisyonlar olarak bile da
lmas artc deildir. Ne var ki, bu bile Birleik Devletler siyasetinin Washington'm mttefikleri ve mterileri, muhtemelen Britanya dnda,
bu konuda fazla ateli deildiler - en azndan halka yapt duyurularda,
yerkreyi fethedecek ve hr dnyay ykmaya hazr bir allahsz "komnist
dnya komplosu"na ynelen Moskof spergcne dair bir kbusu andran
senaryoyu temel almasn aklamaya yeterli deildir. Bu, Britanya Ba
bakan Harold Macmillan'n "modern hr toplumumuz- kapitalizmin yeni
biimi" (Horne, 1989, c. II, s. 283) dedii eyin acil bir sorunla yz yze
olduunu sylemenin akla uygun olmad bir srada, 1960'ta, J.F. Kennedy'nin seim kampanyas srasnda kulland retorii aklamak ba
kmndan daha da yetersizdir.*
Savan ertesinde "dileri bakanlndaki profesyoneller"in bak,
neden "dnyann sonunu ilan eden" grler olarak betimleniyordu?
(Hughes, 1969, s. 28). SSCB'yi Nazi Almanyas ile herhangi bir ekilde
kyaslamay reddeden sakin bir Ingiliz diplomatnn o srada Mos
kova'dan, dnyann, "Sovyet komnizminin Bat sosyal demokrasisine ve
Amerikan tarz kapitalizme kar dnya hkimiyeti iin mcadele edecei,
onaltnc yzyln din savalarnn modern edeerini oluturan bir tehlike"yle yz yze olduunu ne sren bir rapor gndermesinin sebebi
neydi? (Jensen, 1991, s. 41, 53-54; Roberts, 1991.) Zira gnmzde ve
muhtemelen 1945-47'de de biliniyordu ki, SSCB ne yaylmacyd -hatt
daha az saldrgand- ne de 1943-45 zirvelerinde kararlatrlann tesinde
bir komnist yaylma umuyordu. Aslnda Moskova'nn kendisine bal re
jimleri ve komnist hareketleri denetledii yerlerde, komnistler SSCB'yi

*)

"Dman komnist sistemin kendisidir - amansz, agzl, durmakszn


dnya hkimiyeti peinde koan... Bu sadece silah stnl iin verilen bir
mcadele deildir. Bu ayn zamanda birbiriyle atan iki ideoloji arasndaki
stnlk mcadelesidir: Tann'nn emrettii zgrle kar acmasz, tan
rsz tiranlk" (Walker, 1993, s. 12).

270

model alan devletler deil, zgl olarak ok partili parlamenter de


mokrasilerin ynetiminde karma ekonomiler kurmaya giritiler. Bu par
lamenter demokrasiler "proletarya diktatrl"nden ve tek bir partinin
"srekli ynetimi"nden ayrlyorlard. Bu ynetim biimleri parti ii do
kmanlarda "ne yararl ne de gerekli" olarak betimleniyordu (Spriano,
1983, s. 265). (Bu izgiyi izlemeyi reddeden yegne komnist rejimler,
Stalin'in fiilen engellemeye alt devrimleri Moskova'nn de
netiminden kurtulanlar, rnein Yugoslavya idi.) Ayrca, fazla dikkati
ekmese de, Sovyetler Birlii, birliklerini -balca askeri varl- ne
redeyse ABD kadar hzl biimde terhis ederek, 1945'te Kzl Ordu'nun en
yksek dzeye ulaan yaklak 12 milyon askerini 1948'in sonunda
milyona indirdi (New York Times, 24/10/1946; 24/10/1948).
Aklc bir deerlendirmeyle SSCB, Kzl Ordu'nun igal glerinin
ulaabilecei menzilin dnda hi kimse iin dorudan bir tehlike olu
turmuyordu. Savatan bir harabe halinde, kan kaybetmi ve tkenmi,
ban dnemindeki ekonomisi paralanm olarak, halkn gvenmedii bir
hkmetle kmt. Bu halkn Byk Rusya'nn dnda yaayan byk
bir blm, rejime kar ak ve anlalabilir bir gvensizlik gstermiti.
lkenin bat ulannda yllardr Ukraynal ve baka ulusalc gerillalarla
ba dertteydi. Dorudan denetledii blgenin dnda, ierde amansz bir
ynetimi srdren, ancak riskten kand kantlanm bir diktatr, J. V.
Stalin (bk. blm 13) tarafndan ynetiliyordu. Hi kukusuz Stalin, bir
komnist olarak komnizmin kanlmaz biimde kapitalizmin yerini ala
cana ve bu kapsamda iki sistemin herhangi bir ekilde bir arada ya
amasnn srekli olmayacana inanyordu. Ne var ki, Sovyet planclar
aslnda kinci Dnya Sava'nn sonunda kapitalizmi kriz iinde gr
myorlard. Kapitalizmin, serveti ve gc muazzam bir art kaydeden
ABD'nin hegemonyas altnda uzun sre varlm koruyacandan hibir
kukulan yoktu (Loth, 1988, s. 36-37). Aslnda SSCB'nin kukuland ve
korktuu ey tam da budur.* Savatan sonraki temel durular saldnya
deil savunmaya ynelikti.

*) ABD kurmay bakanlnn savan bitiminden on hafta sonra en byk


yirmi Sovyet kentine atom bombas atmay planladklarn biselerdi daha ok
kukulanrlard (Walker, 1993, s. 26-27).

271

Ne var ki, her iki tarafn da izledii kar karya gelme siyaseti, kendi
durumlarndan kaynakland. Kendi konumunun belirsizliinin ve tad
riskin bilincinde olan SSCB, orta ve bat Avrupa'nn iinde bulunduu be
lirsizliin ve tad riskin ve Asya'nn byk bir ksm iin gelecein ne
kadar belirsiz olduunun farknda olan ABD'nin dnya gc ile kar kar
ya geldi. Bu atma ideoloji olmasayd da geliebilirdi. 1946'nn ba
nda Washington'm cokuyla benimsedii "evreleme" siyasetini formllendiren Amerikal diplomat George Kennan, Rusya'nn hal seferine
ktna inanmyor ye -sonraki kariyerinin gsterdii gibi- bu lkenin
ideoloji uruna savamaktan (geleneine sahip olmad demokratik si
yasetlere kar olma dnda) ok uzak olduunu dnyordu. Kennan,
eski tarz diplomatik g siyasetleri okulundan yetenekli bir Rusya uzman
olarak, ister arist ister Bolevik olsun, Rusya'y "geleneksel ve igdsel
Rus gvensizlik duygusu"nun ynlendirdii insanlarca ynetilen geri ve
barbar bir toplum olarak gryordu. Bu toplum kendisini daima d dn
yadan ayrm, otokratlar tarafndan ynetilmi, rakip gcn topyekn ye
nilgisi iin sabrl ve lmne bir mcadele vererek "gvenlik" salamaya
alm, rakibiyle asla anlamaya ve uzlamaya girmemi ve sonu ola
rak daima akln deil sadece "zorun mant" ile karlk vermiti. Kennan'a gre komnizm, hi kukusuz, Rusya'y, yani byk glerin en
vahisini, en amansz topyac, yani dnyay fethetmeyi amalayan ide
olojilerle takviye ederek daha da tehlikeli hale getirmiti. Ancak bu tezin
sonucu, Rusya'nn karsndaki yegne "rakip gcn," yani ABD'nin,
Rusya komnist olmasayd bile uzlamaz bir direnile bask yaparak onun
basksn "evrelemek" zorunda kalaca idi.
te yandan, Moskova'nn bak asndan, yegne aklc savunma ve
uluslararas g olarak byk ama krlgan yeni konumunu kullanma stra
tejisi deimemiti: hibir ekilde uzlamamak. Oynamak zorunda olduu
kartn ne kadar zayf olduunu hi kimse Stalin'den daha iyi bilmiyordu.
Hitler'in yenilmesi iin Sovyet abasnn nemli olduu ve Japonya'nn
yenilmesi iin de nemli olduuna inanld bir srada Roosevelt ve
Churchill'in saladklar konumlar hibir ekilde mzakere edilemezdi.
SSCB, 1943-45 zirve toplantlar ve zellikle Yalta'da varlan anlamayla
saptanann tesindeki her trl konumdan -rnein, 1945-46'da ran ve
Trkiye snrlarndaki- geri ekilmeye hazr olabilirdi, ancak yeni bir
Yalta iin yaplacak her trl giriim ancak reddedilebilirdi. Aslnda
272

Yalta'dan sonra yaplan btn uluslararas toplantlarda Stalin'in dileri


bakan Molotov, hep "hayr" dedii iin kt bir hret kazand. Ame
rikallar tam o srada byk bir gce sahip oldular. Aralk 1947ye kadar
on iki hazr atom bombasn ya da bunlar bir araya getiren askeri ye
tenei ulatrabilecek uaklar yoktu (Moisi, 1981, s. 78-79). SSCB byle
bir gce sahip deildi. Washington tavizler karlnda hibir ey ver
meyecekti, ancak bu tavizler de, Moskova'nn ok ihtiya duyduu eko
nomik yardm karlnda bile veremeyecei tavizlerdi. Amerikalilar,
Sovyetler'in Yalta'dan nce yapt sava sonras kredi ricasnn "ge
ersiz" olduunu iddia ederek onlara ekonomik yardmda bulunmak is
temiyorlard.
zetle, ABD gelecekte muhtemel bir Sovyet dnya stnl teh
likesinden endielenirken, Moskova yerkrenin Kzl Ordu'nun igalinde
olmayan btn blmlerinde fiili ABD hegemonyasndan en
dieleniyordu. Tkenmi ve yoksul dm bir SSCB'nin ABD ekonomisi
iin o srada dnyann geri kalan ksmnn tamamndan daha gl olan
bir baka mteri blgesine dnmesi ksa sre iinde gerekleebilirdi.
En mantkl taktik uzlamamakt. Moskova'nn blfne aldrmadlar.
Ne var ki, karlkl uzlamazlk, hatt srekli g rekabeti siyasetleri
sava tehlikesinin ok yakn olduu anlamna gelmez. Ondokuzuncu yz
yl arlk Rusyas'nn yaylmac drtlerini Kennanvari bir biimde s
rekli olarak "evrelemek" gerektiine inanan ngiliz dileri bakanlar,
ak atma anlarnn pek az olduunu, sava krizlerinin daha da az ol
duunu gayet iyi biliyorlard. Gene de karlkl uzlamazlk lm kalm
mcadelesi ya da dinsel sava siyasetleri anlamna geliyordu. Ne var ki,
iki unsur atmann akl alanndan duygusal alana tanmasna yardmc
oldu. Tpk SSCB gibi, ABD de, ou Amerikalnn dnya iin bir model
olduuna samimi olarak inandklar bir ideolojiyi temsil eden bir gt.
SSCB'nin aksine ABD bir demokrasi idi. Ne yazk ki, kincisinin belki
daha da tehlikeli olduunu sylemek gerekir.
Sovyet hkmeti de kresel uzlamazl iddetlendirdi. Ancak bu h
kmetin Kongre'de ya da bakanlk ve kongre seimlerinde oy kazanmak
gibi dertleri yoktu. ABD hkmetinin ise byle dertleri vard. Hem kong
re hem de hkmet iin, gelecekteki byk felaketi haber veren bir antikomnizm, yararl ve bu nedenle de kendi retoriine itenlikle inanmayan
273

ya da Bakan Truman'm hastanedeki penceresinden Ruslarn geldiini


grp intihar edecek kadar klinik anlamda deli olan Deniz Kuvvetlerinden
Sorumlu Dileri Bakan James Forestall (1882-1949) gibi politikaclar
iin bile cezbediciydi. ABD'yi tehdit eden bir d dman, hakl olarak
ABD'nin artk bir dnya gc -aslnda dnyann o zamana kadar grlen
en byk gc- olduu sonucuna varan ve "tecrit siyaseti"ni ya da sa
vunmaya dnk bir korumacl karsndaki balca i engel olarak
gren Amerikan hkmetleri iin elveriliydi. Amerika bile gvenli ol
madna gre, Birinci Dnya Sava'ndan sonra olduu gibi, dnya n
derliinin gerektirdii sorumluluklardan -ve dllerden- geri durmak ol
mazd. Daha somut olarak, kamusal histeri, bakanlarm, vergi deme
isteksizlii nedeniyle ad km bir yurttalar topluluundan salanan ve
Amerikan siyaseti iin gerekli olan byk meblalar arttrmalarn ko
laylatryordu. Ve anti-komnizm, bireycilii ve zel giriimi temel alan
bir lkede sahici biimde ve iselleerek popler oldu. Bu lkede bizzat
ulusun kendisi, komnizmin neredeyse zt kutbu olarak, zellikle ide
olojik terimlerle ("Amerikanclk") tanmlanyordu. (Sovyetletirilmi
Dou Avrupa'dan gelen gmenlerin oylarn da unutmamalyz.) Kzl
cad avnn yol at sefil ve akld cinneti balatan Amerikan h
kmetleri deil, ierdeki dman toptan lanetlemenin tad siyasal po
tansiyeli kefetme dnda hibir nemi olmayan demagoglard - i
lerinden, kt hretli Joseph McCarthy gibi bazlar, zellikle antikomnist bile deildiler.* Brokratik potansiyel, uzun sreden beri, Fe
deral Soruturma Brosu'nun (FBI) yerinden edilemez efi J. Edgar Hoover (1895-1972) tarafndan kefedilmiti. Souk Sava'n balca mi
marlarndan birinin "lkellerin saldrs" (Acheson, 1970, s. 462) dedii
ey, zellikle in'de komnistlerin doal olarak Moskova'nn sorumlu tu
tulduu zaferini izleyen yllarda Washington siyasetinin ar ulara doru
itilmesini hem kolaylatrd hem de zorlad.
Oya duyarl politikaclarn hem "komnist saldr" dalgasn tek
rarlayacak, paray koruyacak, hem de Amerikallarn rahatn mmkn ol
duu kadar bozmayacak ekilde mdahaleci olacak bir siyaset iin ne

*) Cad avlarnn yeralt dnyasndan kan, gerek bir cevhere sahip yegne
politikac, sava sonras Amerikan bakanlannn en renksizi olan Richard
Nixon idi (1968-74).

274

srdkleri izoit talep, mttefikleriyle birlikte Washington', sadece as


kerden ok nkleer bombalarn nem kazand bir stratejiye deil,
1954'te ilan edilen uursuz "kitlesel misilleme" stratejisine balad. Po
tansiyel saldrgan snrl bir konvansiyonel saldr durumunda bile nkleer
silahlarla tehdit edilecekti. zetle ABD kendisini taktik esneklii asgari
dzeyde olan bir saldn tutumuna bal durumda buldu.
Bylece her iki taraf da kendisini karlkl ykm iin lgnca bir si
lahlanma yarna, nkleer generaller ve nkleer entelektellere ba
lanm durumda buldu. Bu kiilerin meslei bu lgnl aka ortaya
koymamalarn gerektiriyordu. Her iki taraf da kendilerini, etkisine gir
mese de bu delilie nezaret etmek zorunda kalan eski okuldan lml bir
askeriye adamnn, Bakan Eisenhower'in "askeri-endstriyel kompleks"
dedii eye, yani sava hazrlnn harekete geirdii insanlann ve kaynaklann giderek geni biimde birletirilmesine bal durumda buldular.
Byk gler bu alana istikrarl bar zamanlarna kyasla daha byk bir
ilgi gsterdiler. Umulaca gibi, hem askeri hem de endstriyel komp
leksler, hem kapasite fazlalarndan kurtulmak ve mttefikler ile m
terileri silahlandrmak iin ve hem de en yeni silahlar ve bu arada ku
kusuz nkleer silahlan kendilerine aymrlarken krl ihracat pazarlarn
elde tutmak iin hkmetler tarafndan tevik edildi. Sper gler nkleer
silahlar zerindeki tekellerini korudular. ngilizler, ironik biimde
ABD'ye olan bamllklarn azaltmak amacyla kendi bombalarn
1952'de; Franszlar (nkleer cephanelikleri fiilen ABD'den bamszd) ve
inliler ise 1960'larda gerekletirdiler. Souk Sava srerken, bunlarn
hi biri hesaba katlmad. 1970'ler ve 1980'ler boyunca baz baka lkeler,
zellikle srail, Gney Afrika ve muhtemelen Hindistan, nkleer silah
yapma kapasitesine ulatlar, ancak bu trden nkleer reme sperglerin iki kutuplu dnya dzeninin 1989'da sona eriine kadar ciddi
bir uluslararas sorun haline gelmedi.
Bu durumda Souk Sava'tan kim sorumluydu? Bu soru zerine ya
plan tartma, suu zellikle SSCB zerine atanlar ile bunun zellikle
ABD'nin hatas olduunu syleyen (belirtmek gerekir ki, esas olarak Ame
rikal) muhalifler arasnda uzun sren bir ideolojik tenis ma olmutur.
"ki askeri kamp(n) birbirinin karsnda yer alan bayraklar altnda se
ferber olmaya balad()" (Walker, 1993, s. 55) ana kadar trmandnlan

275

karlkl korkuyu kaydeden tarihsel arabulucular bu maa katmak cezbedicidir. ki kampn birbirine kar seferber olduu dorudur, ancak b
tnyle deil. Bu sadece, 1947-49'da cephelerin "dondurulmas" denilen
eyi; 1947'den 1961'de Berlin Duvan'nn ina edilmesine kadar Al
manya'nn adm adm blnmesini; Bat tarafndaki anti-komnistlerin
ABD'nin hkim olduu askeri ittifaka (Fransa'da General de Gaulle d
nda) tam olarak katlmaktan kanmay baaramamalarm; ve b
lnmeden sonra Dou tarafnda kalanlarn Moskova'ya tam olarak boyun
emekten kanmay (Yugoslavya'da Mareal Tito dnda) ba
aramamalarn aklar. Ancak Souk Savan bir kyamet beklentisini
yanstan ruh halini aklamaz. Bu ruh hali Amerika'dan geldi. Byk ko
mnist partileri olan ya da olmayan btn Bat Avrupa hkmetleri, is
tisnasz olarak yrekten anti-komnist ve muhtemel bir Sovyet askeri sal
drsna kar kendilerini korumaya kararl idiler. Hibiri, tarih, siyaset ya
da mzakereler yoluyla tarafszl benimsemi olanlar bile, ABD ile
SSCB arasnda bir tercih yapmalar istense duraksamazd. Ancak "ko
mnist dnya komplosu, en azndan sava hemen izleyen yllarda, siyasal
demokrasi olma iddiasn tayanlarn hibirinin i siyasetlerinin nemli
bir paras deildi. Demokratik lkeler arasnda sadece ABD'de bakanlar
komnizme kar seiliyorlard (1960da John F. Kennedy gibi). Bu lkede
komnizm, i siyaset bakmndan rlanda'da Budizm kadar nemsizdi.
Eer biri uluslararas g karlamasnn realpolitik'ine sava bir unsur
katmak ve bu unsuru orada tutmak istese, bu ancak Washinton olabilirdi.
Aslnda, J. F. Kennedy'nin seim retorii, parlak bir hitabet rnei ser
gilerken, konu akademik komnist dnya hkimiyeti tehdidi deil, gerek
bir ABD stnlnn muhafaza edilmesiydi.* Ne var ki, NATO ittifak
hkmetlerinin, Amerikan siyasetinden pek honut olmasalar da, nefret
uyandran bir siyasal sistemin askeri gcne kar, bu sistem var olmaya
devam ettii srece korunmann bedeli olarak Amerikan stnln
kabul etmeye hazr olduklarn da kabul etmek gerekir. Washington gibi
onlarn da SSCB'ye gvenleri yoktu. zetle, herkesin benimsedii siyaset,
komnizmin yok edilmesi deil, "evreleme" siyasetiydi.
*) "Gcmz toplayacaz ve gene birinci olacaz. Belki deil, kesinlikle bi
rinci olacaz. Dnyann Bay Kruev'in ne yapmakta olduunu merak et
mesini istemiyorum. Onlarn Birleik Devletlerin ne yapmakta olduunu
merak'etmelerini istiyorum" (Beschloss, 1991, s. 28).
276

III
Souk Savan en bariz yz askeri karlama ve Bat'da daima co
kuyla karlanan nkleer silahlanma yar olsa da, yaratt balca etki
bu deildi. Nkleer silahlar kullanlmad. Nkleer gler byk savaa
girdiler (ancak birbirine kar deil). Komnistlerin in'de kazandklar
zaferle sarslan ABD ve mttefikleri (Birlemi Milletler klna b
rnmlerdi) blnm lkenin Kuzey'indeki komnist rejimin gneye
yaylmasn nlemek iin 1950'de Kore'ye mdahale etttiler. Sonu, araya
ekilen bir izgi oldu. Vietnam'da ayn hedefe bir kez daha ulaamadlar
ve kaybettiler. SSCB 1988'de Amerikan destekli ve Pakistan'dan yardm
, gren gerillalara kar Afganistan'daki dost hkmete sekiz yl askeri dstek saladktan sonra geri ekildi. zetle, yksek teknolojili pahal si
lahlarla sren sper g rekabetinin kararsz olduu grld. Srekli
sava tehditi, zellikle nkleer silahlara ynelik uluslararas bar ha
reketlerine yol at. Bu hareketler zaman zaman Avrupa'nn eitli yer
lerinde kitle hareketleri haline geldi ve Souk Sava hallar tarafndan
komnistlerin gizli silahlan olarak grld. Nkleer silahszlanma ha
reketleri de, zgl bir sava kart hareket olmakla birlikte kararl de
ildi. Vietnam Sava (1965-75) iin askere alnmaya kar mcadele
eden gen Amerikallarn hareketi daha etkili oldu. Souk Sava'm so
nunda bu hareketler, arkalarnda iyi davalann ansn ve bunun yam sra,
1968 sonras kar-kltrlerin benimsedikleri anti-nkleer logoyu ve ev
reciler arasnda her trl nkleer enerjiye kar kkl bir nyargy ilgin
evresel yadigrlar olarak brakt.
ok daha belirgin olan, Souk Sava'm siyasal sonularyd. Souk
Sava sperglerin denetledii dnyay, ksa sre iinde, birbirinden
kesin biimde ayrlan iki "kamp" eklinde kutuplatrd. Sava srasnda
btn Avrupa'ya nderlik eden ulusal anti-faist birlik hkmetleri (an
laml biimde, savaa giren byk devlet, SSCB, ABD ve Britanya d
nda) 1947-48'de komnist yanls ve anti-komnist homojen rejimlere
blnd. Batda komnistler siyasal bakmdan toplumun dnda tutulmak
zere hkmetlerden karldlar. ABD, komnistlerin talya'da 1948 se
imlerini kazanmalan halinde uygulanmak zere askeri mdahale planlan
hazrlad. SSCB ok partili "halk demokrasileri"nden komnist olmayanlar tasfiye ederek ayn izgiyi izledi. Bu demokrasiler bundan
277

sonra "proletarya diktatrlkleri" yani Komnist Partiler'in diktatrlkleri


olarak yeniden snflandrld. Garip bir biimde snrlanm ve Avrupa
merkezli bir Komnist Enternasyonal ("Kominform" ya da Komnist En
formasyon Brosu) ABD'ye kar durmak iin kuruldu, ancak 1956'da,
uluslararas hararetin dt bir srada, sessizce kapatld. Dorudan
Sovyet denetimi rastlant sonucu Finlandiya'y darda brakarak, btn
Avrupa'y skca kavrad. Finlandiya, Sovyetler'in insafna kalm ve
gl Komnist Partisini 1948'de hkmetten karmt. Stalin'in burada
uydu bir hkmet kurmaktan neden kand hl bilinmemektedir.
Byk olaslkla Finlilerin bir kez daha silaha sarlabilecekleri dncesi
(1939-40'ta ve 1941-44'te yaptklar gibi) onu caydrd, nk denetleyemeyecei bir- sava riskine girmeyi kesinlikle istemiyordu.
Tito'nun Yugoslavyas zerinde Sovyet denetimi kurmay denediyse de
baarl olamad. Sonu olarak Yugoslavya, 1948'de kar tarafa ka
tlmakszn Moskova'dan koptu.
Komnist blokun siyasetleri bundan sonra monolitik oldu. Ancak bu
monolitikliin kolay krlabilir olduu 1956'dan sonra giderek aa kt
(bk. blm 16). ABD ile ayn izgide olan Avrupa devletlerinin izledikleri
siyasetler bu kadar tek renkli deildi, nk komnistler dnda ne
redeyse btn yerel partiler Sovyetler'e kar duyduklar honutsuzlukta
birleiyorlard. D siyaset bakmndan kimin bakan olduu nemli de
ildi. Ne var ki ABD iki eski dman lkede, Japonya ve talya'da, srekli
bir tek parti sistemine varan yapy yaratarak sorunlar basitletirdi.
Tokyo'da Liberal Demokratik Parti'nin (1955)'kuruluunu destekledi ve
talya'da doal muhalefet partisinin komnist olduu gerekesiyle ik
tidardan tamamen dlanmas iin srar ederek, lkeyi Hristiyan De
mokratlara teslim etti ve frsattan yararlanarak sistemi bir dizi cce par
tiyle -Liberaller, Cumhuriyetiler vb.- destekledi. 1960'lann bandan
itibaren, kalc olan teki parti, sosyalistler, komnistlerle kurduklar uzun
sreli ittifaktan ayrlarak koalisyon hkmetine katldlar. Her iki lkede
de sonu hem balca muhalefet partisi olarak komnistlerin (Japonya'da
sosyalistler) istikrar kazanmalar hem de kurumsal olarak rm bir h
kmet rejiminin yerlemesi oldu. Bu rme ylesine byk bo
yutlardayd ki, 1992-93'te nihayet aa ktnda, talyanlar ve Ja
ponlar bile artt. Hem hkmet hem de muhalefet hareketsizlik iinde
dondu ve kendilerini ayakta tutan sper g dengesiyle birlikte kt.
278

ABD, Roosevelti danmanlarnn igal altndaki Almanya ve Ja


ponya'ya balangta zorla dayattklar reformcu anti-tekel siyasetleri ksa
sre iinde ve Amerika'nn mttefiklerinin huzuru bakmndan talihsiz bi
imde iptal etttiyse de, sava, Nasyonal Sosyalizm'i, faizmi, ak Japon
ulusalcln ve siyasal yelpazenin sac ve ulusalc kesiminin byk ks
mn kabul edilebilir kamu alanndan tasfiye etmiti. Bu nedenle, tar
tmasz biimde anti-komnist olan bu unsurlar "hr dnya"mn "to
taliterlie" kar mcadelesi iin, byk Alman irketlerinin ve Japonlarn
zaibatsu'sunun yapabildii lde seferber etmek henz imknszd.* Ba
tl Souk Sava hkmetlerinin siyasal temeli, bu nedenle, ancak sava
ncesi sosyal demokrat soldan, sava ncesinin ulusalc olmayan lml
sama kadar uzanyordu. Burada Katolik Kilisesi ile balantl olan par
tilerin zellikle yararl olduu grld, nk Kilise'nin anti-komnist ve
tutucu temsilcileri kimseden geri kalmyorlard, ancak "HristiyanDemokrat" partiler (bk. blm 4) hem salam bir anti-faist sicile, hem de
(sosyalist olmayan) bir toplumsal programa sahiptiler. Nitekim bu partiler
1945'ten sonra Bat siyasetinde, geici olarak Fransa'da, daha srekli ola
rak Almanya, talya, Belika ve Avusturya'da nemli rol oynadlar.
Ne var ki, Souk Sava'n Avrupa'nn uluslararas siyasetlerinde ya
ratt etki ktann i siyasetleri zerinde yaratt etkiden daha arpcyd.
Bu etki, btn sorunlaryla birlikte "Avrupa Topluluu"nu; daha nce g
rlmemi bir siyasal rgtlenme biimini, yani bir ok bamsz ulusdevletin ekonomileri ve bir lde hukuk sistemleri iin srekli (ya da en
azndan uzun vadeli) bir dzenlemeyi yaratt. Bu dzenleme balangta
(1957) alt devlet (Fransa, Almanya Federal Cumhuriyeti, talya, Hol
landa, Belika ve Lksemburg) tarafndan oluturuldu, Ksa Yirminci
Yzyl'n sonunda, Souk Sava'n btn teki rnleri gibi sistem sen
delemeye baladnda, teki alts (Britanya, Ispanya, Portekiz, Da
nimarka, Yunanistan) katld ve teoride ekonomik btnlemenin yan
sra daha yakn bir siyasal btnleme kararlatrld. Bu yap, "Avrupa"y
srekli federal ya da konfederal bir siyasal birlie gtrecekti.

*) Ne var ki, eski faistler bandan itibaren istihbarat servislerinde ve ka


muoyuna ak olmayan teki faaliyetlerde sistematik biimde kullanldlar.

279

"Topluluk," 1945 sonras Avrupa'nn teki pek ok rn gibi, hem


ABD tarafndan hem de ABD'ye kar yaratld. Bu kurulu, bu lkenin
hem gcn ve belirsizliini hem de snrlarn yanstr; hem de btn
anti-Sovyet ittifak saran korkularn gcn gzler nne serer. Bunlar s
dece SSCB'den duyulan korkular deildir. Fransa iin Almanya balca
tehlike olarak kald ve Orta Avrupa'daki devin yeniden canlanmasndan
duyulan korku Avrupa'nn savaa katlm ya da igale uram teki dev
letleri tarafndan da, daha kk bir lde olmakla birlikte, paylald.
Bu devletlerin hepsi imdi kendilerini hem ABD hem de ekonomik olarak
yeniden canlanan ve biraz budanm olmakla birlikte yeniden silahlanan
Almanya ile birlikte NATO ittifakna kilitlenmi durumda buldular. Ku
kusuz, SSCB'ye kar vazgeilmez bir mttefik olan, ancak hi de artc
olmayan bir biimde Amerikan dnya stnlnn karlarn btn
teki karlarn zerinde tuttuu iin gvenilmez bir pheli olan
ABD'nin yol at korkular da vard. Unutulmamal ki, sava sonras
dnya hakknda yaplan btn hesaplamalarda ve sava sonras alnan
btn kararlarda ,, "btn siyaset oluturanlarn ncl Amerikan eko
nomik stnl idi" (Maier, 1987, s. 125).
Amerika'nn mttefikleri iin bir ans eseri olarak, 1946-47'de Bat
Avrupa'nn durumu olduka kritik grnyordu. Bu durumda Washington
gl bir Avrupa ve ksa bir sre sonra gl bir Japon ekonomisinin ge
limesini en acil ncelik olarak grd ve Avrupa'nn iyilemesini ama
layan muazzam bir tasary, Marshall Plan'n, Haziran 1947'de yrrle
koydu. Aka saldrgan ekonomik diplomasinin paras olan daha nceki
yardmlarn aksine, Marshall Plan, krediden ok ba biimini ald.
Ancak ABD'nin hkim olduu serbest ticarete, serbest dviz kurlarna ve
serbest piyasalara dayanan bir sava sonras dnya ekonomisi kurmak iin
hazrlanan zgn Amerikan plannn, srekli dolar ktl eken Avrupa
ve Japonya'nn korkun deme glkleri nedeniyle hibir ekilde ger
eki olmad grld. Bu da serbest ticaret ve demeler konusunda
yakn gelecekte hibir umut olmadn gsteriyordu. Birleik Devletler
de Avrupal devletlere geliim halindeki serbest giriim ekonomisinin
yan sra siyasal yap olarak ABD'yi model alacak ideal bir tek Avrupa
plann kabul ettirecek konumda deildi. Ne kendilerini hl bir dnya
gc olarak gren ngilizler, ne de zayf ve blnm bir Almaya dleri
kuran Fransa bu durumdan honuttu. Ne var ki, Amerikallar iin etkin bi
280

imde restore edilmi, Marshall Plam'mn tamamlaycs olan anti-Sovyet


askeri ittifaknn - 1949 Kuzey Atlantik Antlamas rgt (NATO)- par
as olan bir Avrupa, gereki olarak Almanya'nn yeniden si
lahlanmasyla pekitirilmi bir Alman ekonomik gcne dayanmak zo
rundayd. Franszlarn yapabilecekleri en iyi ey, Bat Alman ve Fransz
sorunlarn, bu iki eski rakibin atmasn imknsz hale getirecek ekilde
kartrmakt. Bu nedenle Franszlar kendi Avrupa birlii versiyonlarn,
"Avrupa Kmr ve elik Birlii"ni (1950) nerdiler. Bu rgt, nce "Av
rupa Ekonomik Topluluu ya da Ortak Pazar" (1957), bir sre sonra
"Avrupa Topluluu" ve 1993ten itibaret "Avrupa Birlii" olarak geliti.
rgtn karargh Brksel'deydi, ancak Fransz-Alman birlii ekirdei
oluturuyordu. Avrupa Topluluu, Avrupa'nn btnlemesi iin ha
zrlanan ABD planna bir alternatif olarak kuruldu. Souk Sava'n sona
ermesi, Avrupa Topluluu ve Fransz-Alman ortaklnn zerinde ina
edildii temeli, 1990'da Almanya'nn birlemesiyle her ikisinin de den
gesini bozarak ve beklenmedik ekonomik sorunlara yol aarak, za
yflatacakt.
Ne var ki, ABD kendi siyasal-ekonomik planlarm AvrupalIlara ay
rntl olarak dayatamasa da, onlarn uluslararas davranlarna hkim ola
cak kadar glyd. SSCB'ye kar ittifak siyaseti ABD'ye aitti ve do
laysyla askeri planlar da ona aitti. Almanya yeniden silahlandrld,
zlemi ekilen Avrupa tarafszl nlendi ve Batl glerin ABD'den ba
msz bir dnya siyaseti uygulamak iin gerekletirdikleri yegne gi
riim, yani 1956'da Msra kar Anglo-Fransz Svey savana m
dahale, Amerikan basks altnda durduruldu. Mttefik ya da mteri bir
devletin en fazla yapabilecei, askeri ittifakla btnlemeyi, tamamen ayrlmakszn (General de Gaulle gibi) reddetmekti.
Ve gene, Souk Sava dnemi uzadka, Washingtonn ittifaka daha
ok askeri ve bu nedenle siyasal hkimiyeti ile ABD'nin dereceli olarak
zayflayan ekonomik stnl arasnda genileyen bir uurum olutu.
Dnya ekonomisinin arl artk ABD ekonomisinden, ABD'nin bizzat
kurtardn ve yeniden ina ettiini dnd Avrupa ve Japon eko
nomilerine kayyordu (bk. blm 9). 1947'de ok az bulunan dolar, b
yyen bir sel halinde ABD'nin dna akyordu. Amerika'nn kresel as
keri faaliyetlerinin, zellikle Vietnam Sava'nn (1965'ten sonra)

281

muazzam maliyetlerini, bunun yan sra ABD tarihinin en iddial sosyal


refah programn ak vererek finanse etme eilimi, bu dolar akmn hz
landrd. Sava sonras dnya ekonomisinin ABD tarafndan planlanan ve
garanti altna alman temelini oluturan dolar giderek zayflad. Dolar, te
oride dnya altn rezervlerinin neredeyse drtte n tutan Fort Knox
klesiyle destekleniyordu ve pratikte giderek artan banknot ya da hesap
akndan ibaretti, ancak dolarn istikran verili altn miktanyla olan ba
lantsyla garanti edildii iin, ar tedbirli ve kle-dkn Franszlann
ban ektikleri tedbirli Avrupallar, potansiyel olarak devale edilmi
banknotu salam kleyle deitirmeyi tercih ettiler. Bu nedenle altn Fort
Knox'un dna akt ve fiyat talep lsnde ykseldi. Altml yllarda
dolann ve onunla birlikte uluslararas demeler sisteminin istikran, artk
ABD'nin kendi rezervlerini deil, Avrupa merkez bankalarnn -ABDnin
basks altnda- kendi dolarlarn altna evirmemek ve piyasadaki altn fi
yatlarn istikrarl hale getirmek iin bir "Altn Havuzu"na katlma isteini
temel alyordu. Bu durum uzun srmedi. 1968'de artk klen "Altn Ha
vuzu" eritildi. Dolar konvertibilitesi de facto sona erdi. Uygulama resmen
Austos 1971'de terk edildi ve bylece uluslararas demeler sisteminin
istikrar ve ABD'nin ya da herhangi bir baka tek ulusal ekonominin bu
sistem zerindeki denetimi sona erdi.
Souk Sava sona erdiinde ABD hegemonyasndan geriye o kadar az
ey kald ki, askeri hegemonya bile artk lkenin kendi kaynaklanyla fi
nanse edilemiyordu. nemli bir ABD askeri harekt olan, Irak'a kar
1991 Krfez Sava, Washington' destekleyen teki lkeler tarafndan, isteyerek ya da duraksamalarla dendi. Bu, byk bir gcn fiilen krl k
t nadir savalardan biriydi. Bereket, bu sava mutsuz rakllar dnda
herkes iin sadece birka gn iinde sona erdi.
IV
1960'lann banda bir sre, Souk Sava konusunda' deneme ni
teliinde birka makul admn atld grld. 1947den Kore Sava'mn
dramatik olaylarna (1950-53) kadar sren birka tehlikeli yl, dnya a
pnda bir patlama olmakszn gemiti. Stalin'in lmnden (1953) sonra,
zellikle ellili yllarn ortasnda Sovyet blokunu sarsan sismik altst olu
282

lar da ayn ekilde atlatld. O zamana kadar toplumsal krizler yaayan


Bat Avrupa lkeleri, ummadklar bir dnemden gemekte olduklarn ve
genel bir refah ortamnda yaadklarn grmeye baladlar. Bu durumu
bir sonraki blmde daha btnlkl olarak tartacaz. Azalan gerilim,
eski tarz diplomatlarn geleneksel jargonuyla, "detant" olarak ifade edi
liyordu. Bu szc artk herkes biliyor.
Bu durum ilk kez 1950'lerin son yllarnda, N. S. Kruev, Stalinizm
sonras tehlike iaretlerinin ve gidip gelmelerin (1958-64) ardndan SSCB
iinde stnlk saladnda su yzne kt. Bu hayranlk verici yon
tulmam elmas, Stalin'in toplama kamplarm derhal boaltan reform ve
ban iinde bir arada yaama savunucusu, birka yl uluslararas sahneye
hkim oldu. O gne kadar byk bir devleti yneten belki de tek kyl
ocuuydu. Ne var ki, detant ilk nce, Kruev'in blf dknl ile
yzyln en ok nemsenen ABD bakan John F. Kennedy'nin (1960-63)
jest politikas arasnda allmam lde iddetli bir sz atmas gibi
grnen eyi yaamak zorunda kald. ki sperg, kapitalist Bat'nn
1950'lere kyasla daha hzl bymekte olan komnist ekonomiler kar
snda mevzi kaybettiini hissettii bir srada -bu pek hatrlanmaz- yk
sek risk alan iki uygulayc tarafndan ynetiliyordu. Tam da o srada
Sovyet uydularnn ve kozmonotlarnn kazandklar dramatik zafer ko
mnist ekonomilerin teknolojik stnln (ksa sre iin) kantlamam
myd? stelik Florida'dan sadece birka mil uzaktaki bir lkede,
Kba'da, komnizm -herkesi artarak- zafer kazanmam myd? (bk.
blm 15).
Tam tersine, SSCB sadece Washingtonn belirsiz, ama olduka kav
gac retoriinden deil, in ile yaad temel koputan da endieliydi.
in o srada Moskova'y kapitalizm karsnda yumuamakla suluyor ve
bylece bar dnceleri olan Kruev'i kamuoyu nnde Bat'ya kar
daha uzlamaz bir tutum almaya zorluyordu. Ayn zamanda, smrgesizleme ve nc Dnya devriminde grlen ani hzlanmann
(bk.blm7, 12 ve 15) Sovyetler'in lehine olduu grlyordu. Bylece,
sinirli ama kendine gvenen ABD, kendine gvenen ama sinirli SSCB ile
Berlin'de, Kongo'da ve Kbada kar karya geldi.
Aslnda, bu karlkl tehdit ve risk aamasnn net sonucu grece is
tikrarl bir uluslararas sistem oldu ve iki sper gcn birbirini ve dnyay
283

korkutmamak iin yaptklar st kapal bir anlama imdi (1963) Beyaz


Saray' Kremlin'e balayan "krmz telefon" hattyla simgeleniyordu. Ber
lin Duvar (1961) Avrupa'da Dou ile Bat arasndaki son tanmlanmam
snr kapatt. ABD yambamda komnist bir Kba'nn varln kabul etti.
Latin Amerika'da Kba devriminin, Afrika'da smrgesizletirme dal
gasnn yakt kk zgrleme ve gerilla sava ateleri bir orman yan
gnna dnmedi ve titrek alevler olarak grld (bk. blm 15). Kerinedy 1963'te katledildi; Kruev 1964'te siyasete fazla aceleci olmayan
bir yaklam tercih eden Sovyet Kurulu Dzeni tarafndan uzaklatrld.
Altmlarda ve yetmilerin banda nkleer silahlan denetlemek ve s
nrlamak iin baz nemli admlarn atld grld: nkleer denemeleri
yasaklayan antlamalar; nkleer oalmay durdurma giriimleri (kendi
nkleer cephaneliklerini ina etmekte olan, in, Fransa ve srail gibi l
keler tarafndan deil, o srada nkleer silahlara sahip olan ya da sahip ol
mas asla beklenmeyen lkeler tarafndan gerekletirildi); ABD ile SSCB
arasnda imzalanan bir Stratejik Silahlan Snrlama Antlamas (SALT);
hatt her iki tarafn, Anti-Balistik Fzeleri (ABM'ler) hakknda bir an
lama. Belirtmek gerekir ki, ABD ile SSCB arasndaki, her iki tarafn da
uzun sre siyasal nedenlerle daraltt ticaret, 1960'lar 1970'lere doru evrilirken gelimeye balad. Umutlann artt grld.
Bu umutlar gereklemedi. 1970'lerin ortasnda dnya kinci Souk
Sava denilen dneme girdi (bk. blm 15) Bu dnem, dnya eko
nomisinde meydana gelen byk bir deiiklikle, 1973'te balayan yirmi
yllk bir sreyi niteleyen ve 1980'lerin banda en yksek noktaya ulaan
uzun bir kriz dnemiyle akt (blm 14). Ne var ki, ekonomik iklimde
grlen deiiklik, balangta, sper g oyununu oynayanlann dikkatini
ekmedi. Bunun tek istisnas petrol reticileri karteli OPEC'in baarl bir
darbesiyle enerji fiyatlarnn ani frlay idi. Bu olay ABD'nin uluslararas
hkimiyetinin zayflamasna yol aan eitli gelimelerden biriydi. Bu s
rada her iki sper g de kendi ekonomilerinin salamlndan hakl ola
rak memnundular. ABD ekonomide grlen yavalamadan Avrupa'ya k
yasla ak biimde daha az etkilendi; SSCB -onun tannlan nce takdir
ettikleri eyi daha sonra ykmak isterlerdi- ilerin yolunda gittiini d
nyordu. Sovyet reformcularnn "durgunluk dnemi" olarak ad
landrdklar yirmi yl boyunca lkeyi yneten, Kruev'in ardl Leonid
Brejnev'in iyimser olmas iin hakl nedenler vard. En azndan, 1973 pet
284

rol krizi sayesinde, 1960'lann ortasndan itibaren SSCB'de kefedilen mu


azzam yeni petrol ve doal gaz yataklarnn uluslararas piyasa deeri
drde katlanmt.
Ancak, ekonomi bir yana, i ie gemi iki gelimenin sper gler
dengesini deitirdii grlyordu. Birincisi, lke byk bir savaa gi
rerken, ABD'de yenilgi ve istikrarszlk olarak deerlendirilen ge
limeydi. Vietnam sava, televizyon ekranlarna yansyan isyan ve sava
kart gsterilerle birlikte ulusu bold ve moral bozukluu yaratt; bir
Amerikan bakann tahrip etti; on yln (1965-75) ardndan genel bir ye
nilgi ve gerileme beklentisine gtrd; daha da nemlisi,. ABD'nin tecrit
olduunu gsterdi. Amerika'nn Avrupal mttefiklerinden bir teki bile,
sembolik de olsa, ABD gleriyle birlikte savamak iin asker gn
dermedi. ABD'nin, hem mttefikleri, hem tarafsz lkeler, hatt SSCB ta
rafndan bile* uyarlmasna ramen sonu belli bir savaa neden girdiini
anlamak, btn bunlar Souk Sava'n balca aktrlerinin yol atklar,
kavrayszlk, aknlk ve paranoyann oluturduu kesif bulutun paras
olarak grmek dnda, imknszdr.
Ve Vietnam Sava Amerika'nn tecrit durumunu yeterince ortaya koymadysa, bunu aka gzler nne seren, ABD'nin Ortadou'daki en
yakn mttefiki srail ile Msr ve Suriye'nin S6vyet destekli gleri ara
sndaki 1973 Yom Kippur sava oldu. Uak ve cephane yetersizlii y
znden zor durumda kalan srail acil destek iin ABD'ye bavurduunda,
sava ncesi faizmin son direnme noktasn oluturan Portekiz dnda
Avrupal mttefikler, ABD uaklarnn kendi topraklarndaki ABD ha
vaalanlarn bu ama iin kullanmalarna izin vermediler. (Destek Azr
'Adalar zerinden srail'e ulatrld.) ABD hayati karlarnn tehikede ol
duuna inanyordu -nedenini kimse tam olarak bilmese de. Aslnda ABD
Dileri Bakan Henry Kissinger (Bakan Richard Nixon bu konuda
Kongre'den gelen sulamalar bo yere savuturmaya alt) Kba'daki
fze krizinden sonra ilk kez nkleer alarm ilan etti. Bu hareket, ser
giledii kaba samimiyetsizlii bakmndan bu yetenekli ve sinik uy

*)

"stiyorsanz, Vietnam cangllarna gidip savan. Franszlar orada yedi yl


savatlar ve sonunda ekilmek zorunda kaldlar. Amerikallar belki daha
uzun sre tutunabilecekler, ama sonunda ekilmek zorunda kalacaklar." 1961'de Kruev'den Dean Rusk'a (Beschloss, 1991, s. 649).

285

gulaycnn karakteristik bir eylemiydi. Bu gelime, Amerikann mt


tefiklerini etkilemedi. Mttefikler, Washington'n komnizme kar k
resel mcadele bakmndan ok nemli olduunu ikna edici olmayan bi
imde iddia ettii blgesel bir ABD desisesini desteklemekten ok,
Ortadou'dan saladklar petrolle ilgilendiler. Ortadoudaki Arap devletletleri srail'in desteklenmesini nlemek iin, OPEC araclyla, petrol
arzn keserek ve petrol ambargosu tehditinde bulunarak ellerinden geleni
yapmlard. Bunu yaparken dnya petrol fiyatlarn ykseltme ye
teneklerini kefettiler. Ve her eye gc yeten ABD'nin bu konuda hibir
ey yapamad ya da hemen yapamad, dnyann btn dileri ba
kanlarnn gznden kamad.
Vietnam ve Ortadou, kresel sper g dengesini ya da Souk
Sava'm eitli blgesel sahnelerindeki karlamalarn niteliini bizzat
deitirmediyse de, ABD'yi zayflatt. Ne var ki, 1974 ile 1979 arasnda
yeni bir devrimler dalgas yerkrenin daha byk bir ksmn kaplad (bk.
blm 15). Ksa Yirminci Yzyl'da grlen bu trden ayaklanmalarn
nc raundunu oluturan bu dalgann sperg dengesini ABD aleyhine
bozabilecei grld, nk Afrika, Asya ve hatt Amerika topraklarnda
bile bir ok rejim Sovyet tarafna doru ekildi ve -daha somut olarakSSCB'ye kendi kapal kara parasnn dnda, askeri sler, zellikle deniz
sleri salad. Ancak bu nc dnya devrimi dalgasnn Amerika'nn
baarszl ve yenilgisiyle akmas kinci Souk Sava' retti. Bu
dalga ayn zamanda 1970'lerde Brejnev SSCB'sinin iyimserlii ve ken
dinden honutluuyla da akt. Bu aama, nc Dnya'da yeni bir Vi
etnam hatasndan kaman ABD'nin dolayl olarak girdii bir yerel sa
valar bileimiyle ve nkleer silahlanma yarnda olaanst bir
hzlanmayla balad; birinci aama, kincisi kadar akld deildi.
Avrupa'daki durum belirgin bir biimde istikrarl olduu -ne 1974 Por
tekiz devrimi, ne de Ispanya'da Franco rejiminin sona ermesi bu durumu
deitirdi- ve izgiler ok ak biimde izildii iin, aslnda her iki s
perg, rekabetlerini nc dnyaya kaydrmt. Avrupa'da detant
Nixon (1968-74) ve Kissinger ynetimindeki ABD'ye iki byk baar ka
zanma frsat salamt: Sovyetler'in Msr'dan karlmas ve daha nem
lisi, in'in anti-Sovyet ittifaka gayriresmi girii. ABD'nin kresel dzeyde
savunuculuunu yapt tutucu rejimlere kar olan yeni devrimler dalgas

286

SSCB'ye inisiyatif gelitirme ans kazandrd. Portekiz'in Afrika im


paratorluu (Angola, Mozambik, Gine-Cape Verde) kerek komnist
ynetim altna girerken ve Etyopya imparatorunu deviren devrim douya
ynelirken; hzla byyen Sovyet donanmas Hint Okyanusu'nun her iki
tarafnda byk yeni sler kazanrken; ran ah devrilirken, histeriye
yakn bir ruh hali, Amerikan kamu ve zel dnce alanna hkim oldu. O
srada ciddi biimde ne srlen Amerikan grn baka trl (ksmen,
Asya topografyas hakknda artc bir cehalet dnda) nasl aklarz?
Bu gre gre, Sovyet birliklerinin Afganistan'a girii ksa sre iinde
Hint Okyanusu'na ve Basra Krfezi'ne ulaacak bir Sovyet ilerleyiinin
ilk admn oluturuyordu.*
Sovyetlerin yersiz biimde kendinden honut olmas bu trden kas
vetli dnceleri tevik etti. Amerikan propagandistlerinin ABD'nin kar
tn iflas ettirerek Souk Sava' nasl kazandn ex post facto ak
lamalarndan ok nce, Brejnev rejimi, savunma harcamalarn 1964'ten
sonraki yirmi yl iin yllk ortalama % 4-5 orannda arttran bir si
lahlanma programna srklenerek iflas etmeye balamt. Bu yar,
1971'de fze rampalar saysnda ABD'ye ulatn, 1976'da % 25 ne
getiini (sava balklar saysnda ABD'nin henz ok gerisindeydi)
iddia edebildii iin SSCB'ye gereksiz de olsa bir doyum salad. Ayrca
kk Sovyet nkleer cephanelii Kba krizi srasnda ABD'yi caydrmt ve her iki taraf da uzun sredir birbirini moloz ynna d
ntrebilecek yetenee sahipti. Okyanuslarda -ya da esas g nkleer denizaltlarda olduu iin okyanuslarn altnda- dnya apnda varlk
gsterecek bir donanma ina etmek iin srdrlen sistematik Sovyet a
bas stratejik bakmdan pek makul deildi, ama en azndan, btn dn
yada bayrak gsterme iddiasnda bulunan kresel bir sper gcn siyasal
jesti olarak kavranabilirdi. Ancak SSCB'nin artk blgesel snrlar iinde
kapal kalmay kabul etmemesi, Amerikan souk savalarn, bir g
gsterisi yaplmazsa bat stnlnn sona ereceine dair ak bir kant
olarak arpt. Moskova'y uluslararas meselelerde Kruev sonras ted
birli tutumu terketmeye ynelten ve giderek artan gven duygusu bu
souk savalar doruluyordu.
*) NikaragualI Sandinistalann Texan snrnda yaptklar birka gnlk bir
kamyon yolculuunun askeri tehlike oluturduu iddias, okul atlas je
opolitiinin bir baka ve karakteristik parasdr.

287

Washington'daki histeri, kukusuz, gereki bir akl yrtmeyi temel


almyordu. Gerek anlamda ABD'nin gc, bu lkenin prestijinden ayr
olarak, Sovyet gcnden kesinlikle daha stn olmaya devam etti. ki
kampn ekonomi ve teknolojisine gelince, Batnn (ve Japonlarn) s
tnl her trl hesaplamann tesindeydi. Sovyetler rafine ve esnek ol
mayan muazzam bir abayla 1890'lar modeline uygun en iyi ekonomiyi
ina etmeyi baarm olabilirdi (Jowitt, 1991, s. 78), ancak bu eko
nominin, silikon ve software'e baml bir ekonomiyle uyumlu hale ge
tirilmedii srece, 1980'lerin ortasnda ABD'den % 80 daha fazla elik,
iki misli pig-demir ve be kat daha fazla traktr reten bir SSCB'ye sa
lad yarar neydi? (bk. blm 16). SSCB'nin, Bat'ya askeri bir saldr
planlamas yle dursun, sava istediini gsteren hi bir bulgu ya da
byle bir olaslk kesinlikle yoktu. 1980'lerin banda Batl souk sa
valarn ve hkmetlerin ateli nkleer saldr senaryolar kendi kendine
oalyordu. Bu senaryolar, Sovyetler'in Bat'nn SSCB'ye ilk nkleer sal
dry gerekletirmesinin mmkn, hatt -1983'te grld gibi- yakn
olduu (Walker, 1993, blm 11) konusunda ikna edilmesinde, Souk
Sava'n Avrupa'da grlen en kitlesel anti-nkleer bar hareketinin olu
masnda, Avrupa'ya yeni fzelerin yerletirilmesine kar kampanya al
masnda etkili oldu.
Yirmibirinc yzyln, 1970'lerin ve 1980'lerin canl anlarndan uzak
tarihileri, bu askeri heyecan patlamasnn delilii andran grnm, bu
kyamet retorii ve ABD hkmetlerinin zellikle Bakan Reagan'n
(1980-88). ilk yllarnda sergiledikleri garip uluslararas davranlar kar
snda aracaklardr. Bu tarihiler, 1970'lerde ABD'nin siyasal dzenini
yaralayan ve Richard Nixon' (1968-74) adi bir skandal zerine istifa
etmek zorunda brakan, Amerikan bakanlnn urad ve Nixon'm iki
ardlnn dneminde de devam eden gzle grlr bozulma nedeniyle
daha da aclaan, yenilginin, gszlk ve rezaletin yol at znel trav
malarn derinliini deerlendirmek zorunda kalacaklardr. Bu travmalar,
ABD diplomatlarnn devrimci ran'da rehin alnmalarnn, iki kk
Amerikan devletinde meydana gelen Kzl devrimin ve OPEC'in petrol fi
yatlarn btn zamanlarn en yksek noktasna bir kez daha yk
seltmesiyle patlak veren ikinci bir uluslararas petrol krizinin yaratt
utan verici olaylarla dorua ykseldi.

288

1980'de bakan seilen Ronald Reagan'm izledii siyasetler, Karaibler'de kk bir ada olan Grenada'nn igalinde (1983), Libya'ya ka
radan ve denizden gerekletirilen muazzam saldrda (1986) ve hatt Pa
nama'nn daha da muazzam ve gereksiz igalinde grld gibi, kolay
hedeflere kar jest niteliinde askeri g kullanarak, bylece ABD'nin
meydan okunmaz stnln ve incinmezliini kantlayarak, herkesin
hissettii utancn lekesini silme giriimleri olarak anlalabilir. Reagan,
belki de sradan bir Hollywood aktr olduu iin, kendi halknn ruh ha
lini ve zsaygsnda alan yaralarn derinliini anlad. Sonunda, travma
ancak byk dmann, yani SSCB'nin, ABD'nin tek bana kresel g
olmasn salayarak, nceden grlemeyen ve beklenmeyen nihai
kyle iyileti. O zaman bile, rnein Irak'a kar 1991 Krfez Sava'nda, dnyann en byk gcnn zayf nc Dnya lkelerinin
oluturduklar bir konsorsiyumun petrol arzn kesme tehdidine hibir kar
lk veremedii 1973 ve 1979'da yaanan o korkun anlarn gecikmi te
lafisini sezinleyebiliriz.
r

Bakan Reagan hkmetinin "eytann mparatorluu"na kar -en


azndan kamuoyu nezdinde- btn enerjisini kullanarak savamas, dnya
gler dengesini yeniden kurmak iin pratik bir giriimden ok, ABD iin
bir terapi olarak tasarland. Aslnda dnya dengesi 1970'lerin sonunda
sessizce kurulmutu. Bu srada NATO -Demokrat bir ABD bakanmm ve
Almanya ile Britanya'da Sosyal Demokrat i hkmederinin ynetimi al
tnda- yeniden silahlanmaya balam ve Afrika'daki yeni solcu devletler
bandan itibaren, ABD destekli hareketler ya da devletler tarafndan de
netim altnda tutulmutu. Bu siyaset, ABD'nin Gney Afrika Cum
huriyetinin korkun rk rejimiyle birlikte hareket edebildii Orta ve
Gney Afrika'da olduka baarl, Afrika boynuzunda ise daha az baarl
olmutu. (Her iki blgede de Ruslar, Kba'dan gnderilen ve Fidel Castro'nun SSCB ile olan ittifaknn yan sra, nc Dnya devrimine de
bal olduunu kantlayan keif glerinden byk yardm grd.) Souk
Sava'a Reaganc katk farkl trdendi.
Bu katk, ideolojik olduu lde pratik deildi; daha ok dnyann
Altn a'm sona ermesiyle birlikte (bk blm 14) srklendii grlen
sorunlar ve belirsizlikler dneminin meseleleri karsnda Bat'nn gs
terdii tepkinin parasyd. Merkezci ve lml sosyal demokrat ynetimin
uzun dnmi sona ererken, Altn a'm ekonomik ve toplumsal si

289

yasetlerinin baarszla urad grld. deolojik san, ekonomi ala


nnda an bir bencillie ve laissez-faire'c bal olan hkmetleri,
1980'lerde eitli lkelerde iktidara geldi. Reagan ve Britanya'da kendine
gvenli ve korkun Mrs Thatcher bunlarn en nde gidenleriydi. Bu yeni
sa iin 1950'lerin ve 1960'lann, 1973ten beri artk ekonomik baaryla
desteklenmeyen devlet gzetimindeki refah kapitalizmi, her zaman sos
yalizmin bir alt-tr (ekonomist ve ideolog vn Hayek'in dedii gibi
"serdie giden yol") gibi grnmt. SSCB'yi bunun mantksal nihai
rn olarak gryorlard. Reaganc Souk Sava, sadece lke dnda
"eytann imparatorluu"nu deil, zamanla lke iinde Franklin D. Roosevelt'in ansn, her trl zorlayc devletin yan sra Refah Devleti'ni
hedef ald. Komnizm kadar liberalizm de (bakanlk seimi kam
panyalarnda iyi bir etki yaratmak iin ksaca "L" olarak geiyordu) Refah
Devleti'nin dmanyd,
SSCB Reagan dneminin hemen ertesinde kt. Amerikal siyaset
yazarlar doal olarak bu sonucun onu paralamak ve tahrip etmek iin
srdrlen militan bir kampanya sayesinde gerekletiini iddia ede
ceklerdi. ABD, Souk Sava' am ve kazanm, sonunda dmann ye
nilgiye uratmt. Hallarn bu 1980 versiyonunu ciddiye almamz ge
rekmiyor. ABD hkmetinin SSCB'nin yakn zamanda kmesini
beklediini yada tasarladn ya da gerekletiinde bunun iin herhangi
bir biimde hazrlkl olduumu psteren hibir belirti yoktur. Sovyet eko
nomisini bask altna alacan kesinlikle umuyordu, ancak kendi is
tihbarat tarafndan bu lkenin ABD ile silahlanma yarn srdrebilecek
olanak ve yetenee sahip olduu eklinde (yanl biimde) bil
gilendirilmiti. 1980'lerin banda SSCB'mn hl tereddtsz bir kresel
saldrya giriebilecei (gene yanl biimde) dnlyordu. Aslnda,
bizzat Bakan Reagan, konumalarn yazan kiilerin nne koyduklar re
torik ne olursa olsun, kendi aklndan ne geerse gesin, ABD ve
SSCB'nin, bir arada yaamas, ancak bu bir arada yaamann iren bir
karlkl nkleer terr dengesini temel almamas gerektiine inanyordu.
Dledii ey nkleer silahlardan btnyle arndrlm bir dnya idi. Ve
1986 gznde kutba yakn zlanda'nn kasvetli havasnda yaplan garip ve
heyecan verici zirve toplantsnda aa kt gibi, Sovyetler Birlii Ko
mnist Partisinin yeni Genel Sekreteri Mkhail Sergeyevi Gorbaev de
ayn grteydi.
290

Souk Sava, her iki sper g nkleer silahlanma yarnn meum


anlamszln ve biri ya da her ikisi dierinin bu savaa son verme ar
zusunda samimi olduunu kabul ettiklerinde sona erdi. Bir Sovyet n
derinin bu konuda inisiyatif gstermesi muhtemelen bir Amerikan n
derine kyasla daha kolayd, nk Souk Sava Moskova tarafndan asla
Washington'da olduu gibi sava artlar iinde deerlendirilmemiti ve
gene heyecanl bir kamuoyunun hesaba katlmas gerekmiyordu. te yan
dan, tam da bu nedenle bir Sovyet nderinin kendi niyetleri konusunda
Bat'y ikna etmesi daha zor olacakt. Bu nedenle dnya Mikhail Gorbaev'e ok ey borludur. Gorbaev sadece bu inisiyatifi gstermekle
kalmad, tek bana ABD hkmetini ve Bat'daki dier hkmetleri sa
mimi olduu konusunda ikna etmeyi de baard. Basit dncelere da
yanan idealizmiyle, evresindeki ideologlarn, fanatiklerin, kariyeristlerin,
felaket tellallarnn ve profesyonel savalarn onu ikna etmek iin olu
turduklar grlmemi derecede youn perdeyi yaran Bakan Reagan'n
katksn da kmsemeyelim. Reykavik (1986) ve Washington'da (1987)
yaplan iki zirve toplantsnda Souk Sava, uygulamaya dnk kararlarla
sona erdi.
Souk Sava'n sona ermesi, Sovyet sisteminin de sona ermesini mi
gerektirdi? ki fenomen, ak biimde balantl olsalar da tarihsel olarak
birbirinden ayrlabilirler. Sovyet tipi sosyalizm kapitalist dnya sistemine
kresel bir alternatif olma iddiasndayd. Kapitalizm kmedii ya da
kme durumunda grlmedii iin -btn sosyalist ve nc Dnya
borlular 1981de Bat'ya olan borlarn dememek iin ayn anda bir
lemi olsalard ne olurdu bilinmez- bir dnya alternatifi olarak sosyalizm
umutlan, SSCB'nin, Byk k ve kinci Dnya Sava'ndan sonra ye
niden biimlenen ve 1970'lerde iletiim ve enformasyon teknolojisinde
gerekletirilen "sanayi sonras" devrimle dntrlen dnya kapitalist
ekonomisiyle rekabet etme yeteneine balyd. Sosyalizm 1960'tan beri
herkesin grebilecei biimde hzlanan bir oranda gerilemekteydi. Artk
rekabet yetenei yoktu. Bu rekabet iki siyasal, askeri ve ideolojik sper
gcn kar karya gelmesi biimini ald lde bu ikincil durum tahrip
edici hale geldi.
Her iki sper g muazzam ve son derece pahal bir silahlanma ya
ryla ekonomilerini ar zorladlar ve arpttlar, ancak dnya kapitalist
sistemi, o srada dnyann en byk kredi veren devleti olan ABD'nin
291

1980'lerde iine gmld trilyon dolarlk borcu -esas olarak askeri


harcamalar iin- zmleyebildi. lke iinde ve dnda hi kimse Sovyet
harcamalarm eit arlkta almad. Her durumda, Sovyet harcamalar Sov
yet retiminin, dev ABD GSYH'sinin 1980'lerin ortasnda sava har
camalarna giden % 7'sinden ok daha yksek bir orann -belki de drtte
birini- temsil ediyordu. ABD tarihsel ans ve siyasetin bileimi sayesinde
kendisine baml lkelerin kendi ekonomisini aacak lde gelien eko
nomilere dntn grmt. 1970'lerin sonunda Avrupa Tppluluu ve
Japonya, ABD ekonomisinden % 60 daha byktler. te yandan Sovyetler'in mttefikleri ve ona baml lkeler asla kendi ayaklar zerinde
yryemediler. Bunlar, SSCB zerinde on milyar dolar gibi srekli ve
geni bir yllk yk oluturmaya devam etiler. Corafi ve demografik ola
rak dnyann geri lkeleri dnyann % 80'ini temsil ediyordu. Moskova bu
lkelerdeki devrimci seferberliin bir gn kapitalizmin kresel
hkimiyetine ar basacan umuyordu. Bu lkeler ekonomik bakmdan
periferal (evresel) idi. Teknolojiye gelince, Batnn stnl neredeyse
kejfidi potansiyelinin tesinde gelitike, yarma sz konusu bile deildi.
zetle* Souk Sava bandan itibaren eit olmayanlar arasnda bir savat.
Ne var ki sosyalizmi zayflatan, kapitalizmle ve onun sper gcyle
kar karya gelmesi deildi. Bunun nedeni daha ok onun giderek aa
kan ve sakatlayc ekonomik kusurlar ile sosyalist ekonominin, ok
daha dinamik, ileri ve baat kapitalist dnya ekonomisi tarafndan hzla
igal edilmesi idi. Souk Sava retorii kapitalizmi ve sosyalizmi, "hr
dnya"y ve "ttaliterizm"i almaz bir uurumun iki yakas olarak gr
dke ve arada bir kpr kurulmas iin her trl giriimi reddettike,*
nkleer savan karlkl intihan gereklemedii srece daha zayf ra
kibin hayatta kalmas garanti altna alnmt. nk, demir perdelerin ar
dnda mevzilenen merkezi olarak planlanm komuta ekonomisi etkisiz ve
gerilemekte olsa bile yaayabilirdi -belki biraz bel veriyordu, ama ksa
sre iinde kmesi asla beklenmiyordu.** Sovyet tipi ekonomilerin
*) Amerikallarn "Finlandiyallatrma" terimini nasl ktye kullandklarna
bk.
**) U bir rnek vermek gerekirse, dalk Amavutlukun kk komnist cum
huriyeti, yoksul ve geriydi, ancak kendisini fiilen dnyadan ayrd otuz ya
da daha ok yl iinde ayakta durabildi. Ancak onu dnya ekonomisinden
koruyan duvarlar ykldnda, bir ekonomik moloz yn halinde kt.
292

1960'lardan itibaren kapitalist dnya ekonomisiyle etkilemeleri sos


yalizmi incinebilir hale getirdi. 1970'lerde sosyalist nderler kendi eko
nomik sistemlerinde reform yapmak gibi zor bir sorunla yz yze gelecek
yerde dnya piyasasnn yeni kaynaklarn (petrol fiyatlar, kredi ola
naklar vb.) kullanmay setikleri zaman, kendi mezarlarn kazdlar (bk.
blm 16). Souk Savan paradoksu, SSCB'yi yenilgiye uratan ve so
nunda tahrip eden eyin, kar karya gelme durumu deil, detant ol
masyd.
Gene de Washington'n Souk Sava arlar bir anlamda tamamen
yanlm deillerdi. Gerek Souk Sava, geriye doru baktmzda ko
layca grebileceimiz gibi, 1987 Washington zirvesinde sona erdi, ancak
SSCB gzle grlr biimde bir sper g ya da aslnda herhangi trden
bir g olmaktan kana kadar gerek Souk Sava'n sona erdii evrensel
olarak kabul edilemezdi. Korku ve kukuyla, askeri-endstriyel ej
derhalarn karlkl di gstermesiyle geen krk jul o kadar kolayca ter
sine evrilemezdi. Sava makinesine hizmet eden arklar her iki tarafta da
dnmeye devam ediyordu. Profesyonel olarak paranoyak gizli servisler,
kar tarafn her hareketinden, dman yenilgiye uratmaktansa onun
uyanklln ortadan kaldrmak iin zekice dnlm bir hile olarak
kukulanmaya devam ettiler. Hibir eyin deimediine inanmak bir
yana, hibir ey deimemi gibi davranmay bile imknsz hale getiren,
1989'da Sovyet mparatorluu'nun k, 1989-91'de SSCB'nin ken
disini datmas ve zlmesi idi.
V

Tam olarak ne deimiti? Souk Sava uluslararas sahneyi ba


kmdan dntrmt. Birincisi, kinci Dnya Sava'ndan nce dnya
siyasetini biimlendiren rekabet ve atmalar biri dnda tamamen tas
fiye etmi ya da glgelemiti. Emperyal an imparatorluklar ve onlarla
birlikte smrge glerin kendi ynetimlerindeki baml blgeler ze
rindeki rekabetleri yok olduu iin baz atmalar ortadan kalkt. te
kiler devam etti, nk ikisi dnda btn "byk gler" uluslararas si
yasetin ikinci ya da nc blmlerine indirgenmilerdi ve birbiriyle
olan ilikileri artk zerk deildi ya da yresel karlarn tesindeydi.
293

Fransa ve (Bat) Almanya sava baltasn 1947'den sonra gmdler.


Bunun nedeni, Fransz-Alman atmasnn artk dnlemez hale gel
mesi deil -Fransz hkmetleri bu konuyu hep dndler- ABD kam
pna ortak ye olmalarnn ve Washington'm Bat Avrupa zerindeki he
gemonyasnn Almanya'nn ileri kartrmasna izin vermemesiydi. Gene
de byk savalarn ardndan devletlerin balca kayglarnn, yani ka
zananlarn, kaybedenlerin iyileme planlan hakknda duyduklar endie ve
kaybedenlerin, uradklan yenilgiyi nasl tersine evirecekleri hakkmdaki
planlarnn hzla ortadan kaybolmas artcyd. Batda birka lke, Bat
Almanya ve Japonya'nn dramatik biimde yeniden byk g statsn
kazanmalan ve ABD ittifaknn ikincil yeleri olarak kaldklar srece
nkleer olmasa da silahlanmalar karsnda ciddi biimde kayglyd.
SSCB ve mttefikleri bile ac deneyini yaadklan Alman tehlikesini
aa vurmakla birlikte bunu gerek bir korkudan ok propaganda iin
yaptlar. Moskova'nn korktuu ey Alman silahl kuvvetleri deil, Alman
topraklarndaki NATO fzeleriydi. Ancak Souk Sava'tan sonra baka
g atmalar oluabilirdi.
kincisi, Souk Sava uluslararas durumu dondurmutu ve bunu ya
parken de esas olarak kararsz ve geici durumlar istikrarl hale ge
tirmiti. En bariz rnek Almanya idi. Almanya krk alt yl drt kesime de facto deilse de, uzun sre de jure - blnm olarak kald: 1949'da
Federal Cumhuriyet haline gelen Bat; 1954'te Alman Demokratik Cum
huriyeti haline gelen orta kesim; ve Dou, blgede yaayan Almanlann
ounu sren ve Polonya ile SSCB'nin paras haline gelen Oder-Neisse
hattnn tesi. Souk Sava'n sona ermesi ve SSCB'nin paralanmas iki
bat kesimini yeniden birletirdi ve Dou Prusya'nn Sovyetler'in ilhak et
tii aynlm ve tecrit edilmi blgelerini artk bamsz olan Litvanya
devletiyle birlikte Rusya'dan ayrd. Geriye Almanya'nn PolonyalIlara
1945 snrlarnn kabul edilecei vaadinin yerine getirilmesi kalyordu,
ancak bu gereklemedi. stikrar ban anlamna gelmiyordu. Avrupa d
nda Souk Sava savamann unutulduu bir dnem deildi. 1948 ile
1989 arasnda bir yerde ciddi bir silahl atmann olmad neredeyse
tek bir yl bile olmad. Bununla birlikte, atmalar sper gler arasnda
ak -yani nkleer- bir sava kkrtabilecei endiesiyle denetim altnda
tutuldu ya da bastnld. Irak'n, Kuveyt -Basra Krfezi'nin tepesinde ngilizlerin himayesinde kurulan, 1961'den beri bamsz, petrol zengini
294

kk bir lke- ile ilgili iddialar gemite de hep tekrarlanrd. Bu


durum, Basra Krfezi sper glerin neredeyse otomatik parlama nok
talarndan biri olmaktan kana kadar savaa yol amad. 1989'dan nce
Irak'm balca silahtar olan SSCB'nin, Badat' bu blgede her trl ma
ceradan gl biimde caydrd kesindir.
Devletlerin i siyasetlerinin gelimesi, kukusuz, ayn ekilde don
durulmu deildi -bir devletin, hkimiyetinde olduu sper gce sa
dakatini teki sper gce ynelttii ya da yneltmi gibi grnd durumlar dnda. ABD, talya, ili ya da Guatemala'da komnistlerin ya da
komnistleri destekleyenlerin ibana gelmelerini hogryle karlama
eiliminde deildi. Ayn ekilde SSCB de, Macaristan ya da e
koslovakya gibi muhalif hkmetleri olan karde devletlere asker gn
derme hakkndan feragat etmeye hazr deildi. SSCB'nin kendi dost ve
uydu rejimlerinde deiiklie daha az hogrl olduu dorudur, ama
te yandan bu rejimlere dayatmada bulunma kapasitesi ok daha azd.
1970'ten nce bile Yugoslavya, Arnavutluk ve in zerindeki denetimini
tamamen kaybetmiti; Kba ve Romanya nderlerinin ok bireyci baz
davranlarn hogryle karlamak zorunda kald; ve silah salad,
Amerikan emperyalizmine kar dmanlklarm paylat nc
Dnya lkelerine gelince, onlarn zerinde asla gerek bir denetim ku
ramad. Bu lkelerin pek az yerel komnist partilerin legal varln ho
gryle karlyordu. Bununla birlikte, iktidar, siyasal nfuz, rvetilik
ve iki kutupluluun mant ve anti-emperyalizm, dnyann b
lnmlklerini az ok istikrarl durumda tuttu. Sperglerin ne ger
ekletirebilecekleri ne de engelleyebilecekleri, lke iinde gelien bir
devrim olmadka, hibir nemli devlet saf deitirmedi. Bunun tek is
tisnas in idi. Kendi siyasetlerinin ittifak tarafndan daha ok k
stlandn gren ABD mttefikleri, tpk 1969'dan sonra Ostpolitik me
selesinde kstlanan Alman hkmetleri gibi, giderek daha sorunlu hale
gelen gruplamadan ekilmediler. Gerek bir uluslararas canglda ya
ama yeteneinden yoksun, siyasal bakmdan gsz, istikrarsz ve sa
vunmasz siyasal varlklar - Kzl Deniz ile Basra Krfezi arasndaki
blge bunlarla doluydu- her naslsa varlklarn srdrdler. Mantar bi
imindeki bulutun glgesi, sadece Bat Avrupa'daki liberal de
mokrasilerin deil, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi rejimlerin de hayatta
kalmalarn garanti ediyordu. Souk Sava bir mini devlet olarak var
295

olmak iin en uygun dnemdi. zlen sorunlar ile rafa kaldrlan so


runlar arasndaki farkllk Souk Sava'tan sonra ortaya kt.
ncs, Souk Sava, dnyay gveni sarsacak lde silahla dol
durmutu. Bu durum, balca sanayilemi lkelerin her an patlak ve
rebilecek bir savaa kar srekli bir silahlanma yar iinde olduklar;
sper glerin btn yerkreye silah datarak dost kazanmak ve halklar
etkilemek iin rekabet ettikleri; zaman zaman byk atmalarn patlak
verdii srekli bir "dk younluklu" savala geen krk yln doal so
nucuydu. Her durumda muazzam ve etkin askeri endstriyel komp
lekslerle donatlarak askeriletirilen ekonomilerin rnlerini lke dna
satmakta ekonomik karlar vard. Bu durum, ayn zamanda yollarna
devam etmeleri iin astronomik ve ekonomik olarak retken olmayan as
keri btelere sadece katlanmak gerekmediini gstererek hkmetleri ra
hatlatyordu. Grlmemi biimde kresel askeri hkmetler modas, (bk.
blm 12) sadece sper g cmertliiyle deil, ancak -petrol fiyat devriminden sonra- erken nc Dnya sultanlarnn ve eyhlerinin hayal
gcnn tesinde artan yerel gelirlerle de beslenen mkemmel bir piyasa
salyordu. Herkes silah ihra ediyordu. Sosyalist ekonomilerin ve Bri
tanya gibi zayflamakta olan baz devletlerin dnya pazarnda rekabet
etmek iin baka bir ey ihra etmeleri pek gerekmiyordu. Hkmetlerin
depolarndaki yegne kullanlabilir malzeme lm ticareti deildi. Bir ge
rilla sava ve terrizm a da, hafif, tanabilir, yeterince ykc ve l
drc aletlere byk bir talep yaratt ve ge yirminci yzyln kentlerinin
yeralt dnyalar bu trden rnler iin byk bir sivil pazar salayabildi.
Byle bir ortamda Uzi makineli tabancas (srail), Kalanikov tfei (Rus)
ve Semtex patlaycs (ek) herkesin bildii isimler haline geldi.
Bu anlamda Souk Sava kendini tekrarlad. Bir sper gcn m
terilerini teki spergcn karsna yerletiren kk savalar, eski a
tma yerel dzeyde sona erdikten sonra bile, bu atmalar balatm
olanlara ve artk onlara son vermek isteyenlere direnerek devam etti. An
gola'daki UNITA isyanclar, Gney Afrikal ve Kballarn bu mutsuz l
keden ekilmelerine ve ABD ile Birlemi Milletler'in onlar deil kar
taraf tanm olmalarna ramen, hkmete kar sava meydannda kal
maya devam ettiler. Silahlan tkenmeyecekti. nce, Etyopya imparatoru
ABD'nin safnda yer ald zaman Ruslar tarafndan, daha sonra devrimci

296

Etyopya yzn Moskova'ya evirdii zaman ABD tarafndan si


lahlandrlan Somali, Souk Sava sonras dnyaya, anarik klan sa
valarnn yaatd, neredeyse snrsz silah, cephane, kara mayn ve as
keri ulam olanaklar dnda her eyin kt olduu, alk eken bir blge
olarak girdi. ABD ve BM gda maddesi ve bar salamak iin harekete
geti. Bunun, lkeye silah akn salamaktan daha zor olduu grld.
Afganistan'da ABD, anti-komnist kabile gerillarna byk miktarda
omuzdan atlan "Stinger" uaksavar fzeleri ve frlatc datmt. Hakl
olarak bunun, Sovyet hava kontroln dengeleyeceini hesaplyorlard.
Ruslar geri ekildiklerinde sava hibir ey olmam gibi devam etti.
Uaklar olmasa da, kabile yeleri artan Stinger talebinden bu kez ken
dileri iin yararlanyor, fzeleri uluslararas silah pazarnda krl fiyatlarla
satyorlard. aresiz kalan ABD, para bana 100 000 dolar deyerek f
zeleri geri almay nerdi ve grlmemi bir baarszla urad (In
tern a tio n a l H e r a ld T rib n e , s. 24,'5.7.93; R ep u b b lica , 6.4.94). Goethe'nin
byc rann haykrd gibi: "Die ich r ie f d ie G eister, w e rd ' ich nun
n ic h tlo s" .

Souk Sayan sona ermesi uluslararas yapy ve henz de


erlendirilemeyen bir de dnyann i siyasal sistem yaplarn ayakta
tutan payandalar anszn ekiverdi. Ve geriye kalan, karklklar ve
ksm knt iinde bir dnya oldu, nk ncekinin yerini tutacak hi
bir ey yoktu. Amerikan szcleri tarafndan ksaca ortaya konulan d
nce, eski iki kutuplu dzenin, varln srdren ve bu nedenle her za
mankinden daha gl grnen tek sper g temelinde bir "yeni dnya
dzeni" ile yer deitirebilecei- idi. Ancak bu dncenin gereki ol
mad ksa sre iinde grld. Souk Sava ncesi dnyaya herhangi
bir biimde dn olamazd, nk ok ey deimi, pek ok ey ortadan
kalkmt. Btn snr talar dm, btn haritalar deitirilmiti. Si
yasetiler ve ekonomistler, baka trden sorunlarn niteliini de
erlendirmeyi zorlatran ya da imknsz hale getiren trde bir dnyaya
altlar. 1947'de ABD, Bat Avrupa ekonomilerini restore etmek iin acil
ve dev bir projenin gerekli olduunu kabul etmiti, nk bu lkelerin
kar karya olduklar dnlen tehlike -komnizm ve SSCB- kolayca
tanmlanyordu. Sovyetler Birlii ve Dou Avrupa'nn knn eko
nomik ve siyasal sonulan Bat Avrupa'nn sorunlarndan,ok daha dra
matikti ve daha geni kapsaml olduklar grlecekti. Bunlar, 1980'lerin
297

sonunda yeterince kestirilebiliyor, hatt aka grlebiliyorlard, ancak


kapitalizmin zengin ekonomilerinin hibiri bu yaklaan krizi acil ve kap
saml eylem gerektiren bir kresel acil durum olarak deerlendirmedi,
nk bunun siyasal sonularn kesinlikle belirlemek o kadar kertay de
ildi. Belki sadece Bat Almanya'nn oluturduu istisnaya ramen, bu l
keler yava tepki gsterdiler ve Almanlar bile, eski Demokratik Alman
umhuriyeti'nin ilhakyla ortaya kan kendi sorunlarnn kantlayaca
gibi, sorunun niteliini tamamen yanl anladlar ve nemini azmsadlar.
Souk Sava'm sona ermesinin sonulan, kapitalizmin dny eko
nomisinde grlen byk bir krizle ve Sovyetler Birlii ile onun sis
teminin nihai kriziyle akmasayd da muazzam olabilirdi. Tarihinin
dnyas, olaylann farkl gelimesi halinde ne olabileceini deil, ne ol
duunu temel ald iin, teki' senaryolann gerekleme olasln bu
rada ele almamza gerek yok. Souk Sava'n sonu bir uluslararas a
tmann deil, bir dnemin, sadece Dou iin deil, btn dnya iin
sona erdiini gsterdi. adalan tarafndan bile bir an sonu olarak de
erlendirilebilen tarihsel anlar vardr. 1990'l yllar ak biimde bu trden
bir sekler dnm noktasyd. Ancak herkes, eskinin sona erdiini g
rebilirken, yeninin nitelii ve yol at beklentiler hakknda tam bir be
lirsizlik vard.
Ancak bu belirsizliklerin orta yerinde sabit ve geri evrilemez bir ey
vard: dnya ekonomisinin ve sonu olarak insan toplumlannn Souk
Sava'la birlikte balayan dnemde uradklar, olaanst, beklenmedik
temel deiiklikler. Bu deiiklikler, bin yllk tarih kitaplarnda, Kore
Savandan, Berlin ve Kba krizlerinden ve Cruise fzelerinden ok daha
geni bir yer tutacaktr ya da tutmas gerekir. imdi bu dnmleri ele al
malyz.

298

9
Altn Yllar
Son krk yl iinde Modenann gerekten biiyitk bir ileri hamle yapt
grld. talyan Birlemesinden o zamana kadar geen dnem, dnm
aydnlanmann hzn arttrmadan nce, uzun bir bekleme ya da yava ve
kesintili bir dnem olmutu. imdi halk daha nce sadece kk bir se
kinler zmresiyle snrl olan bir hayat standardndan yararlanacak du
ruma geldi.
G. Muzzioli (1993, s. 323)
Ayn zamanda makul olan hibir a insan son dolarn yiyecekten
baka bir ey iin kullanmaya ikna edilemez. Ancak, iyi beslenmi, iyi gi
yinmi, btrna olan ve iyi ynlendirilmi bir kii, elektrikli tra makinesi
ile elektrikli di fras arasnda tercih yapmaya ikna edilebilir. Fiyatlar
ve maliyetlerle birlikte tketici talebi de ynetime tabi hale gelir.
J. K. Galbraith, The New Industrial State (1967, s. 24)

I
nsanlarn ou tarihiler gibi davranr: kendi deneyimlerinin ni
teliini ancak geriye doru bakarak tanrlar. 1950lerin gidiat iinde pek
ok insan, zellikle giderek daha da zenginleen gelimi lkelerde,
zellikle anlan kinci Dnya Savandan nceki yllara uzanyorsa, ya
adklar koullarn aslnda arpc biimde iyiletiinin farkna vardlar.
Bir ngiliz Muhafazakr babakan 1959 genel seimlerinde Asla bu
kadar iyi durumda olmadnz sloganyla mcadele etti ve kazand. Bu
szler hi kukusuz doruydu. Gene de gzlemciler -nceleri daha ok
ekonomistler- dnyann, zellikle gelimi kapitalizm dnyasnn, ta
rihinin olaanst, dalia nce belki de hi grlmemi bir dneminden
gemi olduunu, byk gelime dnemi karklklarla dolu yetmili yl
larda ve travmatik seksenli yllar beklenirken sona erene kadar, anlamaya
balamadlar. Bu dnemi betimleyecek isimler aradlar: Franszlann otuz
299

muhteem yl (les rente glorieuses), Anglo-Amerikanlarn eyrek yz


yllk Altn a (Marglin ve Schor, 1990). Altn, sonraki kriz on yl
larnn kasvetli ya da karanlk geriplan karsnda daha parlak biimde
ldad.
Bu dnemin olaanst niteliini anlamann bu kadar uzun srmesinin
eitli nedenleri vardr. kinci Dnya Savandan sonra dnya eko
nomisine hkim olan ABD iin devrimci bir gelime sz konusu deildi.
Daha nce grdmz gibi bu lke iin benzersiz biimde gerekleen
sava yllarndaki byme devam etti. ABD hibir hasara uramam,
GSMHsini te iki orannda arttrm (Van der Wee, 1987, s. 30) ve sa
vatan dnya endstriyel retiminin neredeyse te ikisini ger
ekletirerek kmt. Ayrca, ekonomisinin bykl ve ilerilii ne
deniyle ABDnin Altn Yllardaki fiili performans, ok daha kk bir
temelden balayan teki lkelerin byme oranlar kadar etkileyici de
ildi. 1950 ile 1973 arasnda Britanya dnda teki sanayilemi l
kelerden daha yava byd ve daha da nemlisi, bu byme, ge
limesinin en dinamik erken dnemlerindekinden daha yksek deildi.
Gerileyen Britanya dahil, btn teki sanayilemi lkelerde Altn a,
nceki btn rekorlar krd (Maddison, 1987, s. 650). Aslnda ABD iin
bu, ekonomik ve teknolojik ilerlemeden ok greli bir gerileme d
nemiydi. Onunla teki lkeler arasnda bir saatlik almann salad
retkenlik a kld ve 1950de adam bana ulusal serveti (GSYH)
Fransa ve Almanyann iki, Japonyann be kat ve Britanyann ya
rsndan fazla olduu halde, teki lkeler 1970lerde ve 1980lerde hzla
ona ulamakta ve bu ynde yollarna devam etmekteydiler.
Savan yaratt etkilerden kurtulmak Avrupa lkeleri ve Japonyann
en byk nceliini oluturdu ve bu lkeler, 1945i izleyen ilk yllarda,
baarlarn, gelecee deil, gemie gre belirlenen bir hedefe ne kadar
yaklatklarna gre lyorlard. Komnist olmayan devletlerde de iyi
leme, savan ve direniin miras olan toplumsal devrim ve komnist iler
leme korkusunu geride brakmak anlamna geliyordu. Pek ok lke (Al
manya ve Japonyadan baka) 1950de sava ncesi dzeylerine geri
dnerlerken, erken Souk Sava ve Fransa ile talyada gl komnist
partilerin direnci cokuyu azaltt. Her durumda, bymenin salad
maddi yararlan bizzat hissetmeleri biraz zaman ald. Britanyada bu ya

300

rarlar 1950lerin ortasna kadar hissedilir hale gelmedi. Daha nce hibir
politikac Harold Macmillanm sloganyla bir seim kazanamazd. tal
yann Emilia-Romagna gibi grlmemi derecede zengin bir blgesinde
bile bolluk toplumunun salad yararlar 1960lara kadar yay
gnlamad (Francia, Muzzioli, 1984, s. 327-29). stelik, bir popler bol
luk toplumunun gizli silah, yani tam istihdam, 1960lara, Bat Avrupada
isizlik ortalamas % 1.5te durana kadar genellemedi. 1950lerde tal
yada hl % 8 orannda isiz vard. zetle, 1960lara kadar Avrupa ola
anst refahn garanti altna alamad. Aslnda o srada, ince dnceli
gzlemciler, ekonomideki her eyin bir biimde sonsuza kadar ileri ve yu
kar doru gideceini dnmeye baladlar. 1972 tarihli bir Birlemi
Milletler raporunda, 1970lerin banda ve ortasnda temel byme trend
lerinin 1960lardaki gibi devam edeceinden kukulanmak iin hibir
zel neden yoktur, deniyordu.' Avrupa ekonomilerinin dsal ortamlarn
keskin biimde deitirecek hibir zel etki artk ngrlemez. Sa
nayilemi ileri kapitalist ekonomilerin klb, OECD (Ekonomik ibirlii
ve Kalknma rgt) gelecekte bymenin 1960lardaki gibi yukar
doru olaca tahminini tekrarlad. Erken 1970lerde bymenin
(ortalama) % 5in zerinde olmasn bekliyorlard (Glyn, Hughes, Lipietz, Singh, 1990, s, 39). Bu tahmin gereklemedi.
Altn an esas olarak gelimi kapitalist lkelere zg olduu artk
anlalmtr. Bu lkeler bu on yllar boyunca dnya retiminin yaklak
drtte n ve mamul ihra rnlerinin % 80inden fazlasn temsil et
tiler (OECD, Impact, 1979, s. 18-19). Dnemin bu zelliinin bu kadar
yava anlalmasnn bir dier nedeni, 1950lerde ekonomik ykseliin
dnya apnda ve ekonomik rejimlerden bamsz grnmesiydi. Aslnda
balangta, dnyann yakn zamanda genileyen sosyalist kesimi avan
tajlym gibi grnd. 1950lerde SSCBnin byme oran herhangi bir
Batl lkeninkinden daha hzlyd ve Dou Avrupa ekonomileri ne
redeyse ayn lde hzl byyordu -o zamana kadar geri kalm l
kelerden daha hzl, henz sanayilemi ya da ksmen sanayilemi l
kelerden daha yava. Ne var ki, komnist Dou Almanya komnist
olmayan Federal Almanyann gerisinde kalyordu. Avrupann Dou
Bloku 1960larda hzm kaybetmi olsa da, btn Altn a boyunca kii
bana GSYHs balca sanayilemi kapitalist lkelerden biraz daha
hzl (ya da SSCB rneinde biraz daha yava) byyordu (IMF, 1990, s.
301

65). Gene de 1960larda kapitalizmin sosyalizmin nne gemekte ol


duu akt.
Bununla birlikte, Altn a, genel bolluk dnya nfusunun o
unluunun -yoksulluuna ve geriliine Birlemi Milletler uzmanlarnn
diplomatik aklamalar getirmeye altklar lkelerde yaayanlar- gr
alanna asla girmediyse de, dnya apnda bir fenomendi. Bu arada n
c Dnyann nfusu grlmemi oranda artt. Afrikallarn, Dou As
yalIlarn ve Gney Asyallarn says 1950den sonraki otuz be yl iinde
iki katn at, Latin Amerikallarn says daha da hzl artt (World Re
sources, 1986, s. 11) 1970ler ve 1980ler bir kez daha kitlesel ala
aina oldu. Bu aln klasik imgesini oluturan a ocuklar Batdaki
btn televizyon ekranlarnda akam yemeinden sonra seyredildi. Altn
on yllar boyunca, savalarn ve inde olduu gibi siyasal lgnln d
nda, kitlesel alk olmad. Aslnda nfus oalrken yaam sresi or
talama yedi yl -ge 1930lan ge 1960larla kyaslarsak on yedi yluzad (Moravvetz, 1977, s. 48). Bu gelime, hem gelimi dnyada hem de
sanayilememi dnyann belli bal alanlarnda, besin maddesi retiminin
nfustan daha hzl artt anlamna gelir. 1950lerde besin maddesi re
timi, Latin Amerika dnda gelimekte olan dnyann her blgesinde kii
bana ylda % l den fazla artt. Latin Amerikada bile, daha lml d
zeyde olsa da kii bana art grld. Besin maddesi retimi 1960larda
sanayilememi dnyann btn kesimlerinde ok az miktarda olmakla
birlikte (gene, bu kez' ne geen Latin Amerika dnda) ykselmeye
devam ediyordu. Bununla birlikte yoksul dnyann hem 1950lerde hem
de 1960larda toplam besin maddesi retimi gelimi dnyadakinden daha
hzl ykseldi.
1970lerde yoksul dnyann farkl kesimleri arasndaki oranszlklar
bu trden kresel saylan yararsz hale getirir. O srada Uzak Dou ve
Latin Amerika gibi baz blgeler nfus artnda ne geerlerken, Afrika
ylda % 1 kadar geride kalyordu. 1980lerde yoksul dnyann kii bana
besin maddesi retimi Gney ve Dou Asya dnda hibir surette art
gstermedi (burada bile baz lkeler 1970lere kyasla kii bana daha az
rettiler -Banglade, Sri Lanka, Filipinler). Baz blgeler, zellikle Af
rika, Orta Amerika ve Yakn Dou Asya, 1970lerdeki dzeylerinin ol
duka altnda kald, hatt dmeye devam etti (Van der Wee, 1987, s.
106; FAO, The State o f Food, 1989, Ek, Tablo 2, s. 113-15).
302

Bu arada gelimi dnyann sorunu, ne yapacan bilemedii ok


fazla art besin maddesi retmekti ve 1980lerde, gelimi lkeler, daha
az retmeye ve yoksul lkelerdeki reticileri zor durumda brakarak,
kendi tereya dalarTn ve st gllerini maliyetinin altnda satmaya
karr verdiler. Hollanda peyniri Karaib Adalarnda Hollandadakinden
daha ucuz oldu. lgintir, bir yanda besin maddesi fazlalar ile, te yanda
a insanlar arasndaki, 1930lann byk depresyonu srasnda dnyay
ok fkelendiren ztlk, ge yirminci yzylda daha az yoruma neden
oldu. Bu, zengin ile yoksul arasndaki, 1960lardan itibaren giderek be
lirgin hale gelen kopukluun bir ynyd.
Sanayilemi dnya, kukusuz, her yere, kapitalist ve sosyalist bl
gelere ve nc Dnyaya yaylyordu. Eski Batdaki sanayi devriminin Ispanya ve Finlandiya gibi dramatik rnekleri vard. Reel olarak
varolan sosyalizm dnyasnda (bk. blm 13) Bulgaristan ve Romanya
gibi tamamen tarmsal, lkeler muazzam sanayi sektrleri gelitirdiler.
nc Dnyada yeni sanayileen lkelerin (YS) en byk geliimi
Altn adan sonra gerekleti, ancak her yerde, eitli lkelerden yap
tklar ithalat finanse etmek iin ncelikle tarma baml lkelerin says
keskin bir d gsterdi. 1980lerin sonunda sadece on be devlet it
halatlarnn yarsn ya da daha fazlasn tarm rnleri ihracatyla d
yordu. Bir istisna dnda (Yeni Zelanda) bu lkelerin hepsi alt-Sahra Afrikasnda ya da Latin Amerikada idi (FAO, The State of Food, 1989, Ek,
Tablo 11, s. 149-51).
Dnya ekonomisi bylece patlamay andran bir oranda byyordu.
1960larda benzer bir durumun daha nce asla grlmedii akt. Dnya
apnda mamul mal kts erken 1950ler ile erken 1970ler arasnda drt
kat ve daha da nemlisi dnya apnda yaplan imal edilmi rn ticareti
on kat artt. Grdmz gibi, dnya tarmsal kts ayn lde olmasa
da hzla byd. Bunun nedeni (gemite olduu gibi) yeni topraklarn ta
rma almas deil, daha ok retkenliin artmas idi. 1950-52 ve 198082 arasnda hektar bana tahl retimi neredeyse iki katma kt - Kuzey
Amerika, Bat Avrupa ve Dou Asyada daha da fazla. Bu arada dnya
balkl yeni bir dten nce katma kt (World Resources, 1986,
s. 47, 142).
Bu olaanst patlamann yan rn olan kirlenme ve ekolojik bozulma,
gemie bakldnda da tehdit edici grnmekle birlikte, pek fark edilmedi.
303

Altn ada bu gelime, vahi hayat tutkunlan, insani ve doal kaynaklann


teki koruyucular dnda fazla dikkati ekmedi, nk hkim ilerleme ide
olojisi, insann doa zerindeki artan hkimiyetini insanln ilerleme ls
olarak kabul ediyordu. Bu nedenle sosyalist kelerde sanayileme, demir ve
duman temel alan olduka arkaik bir endstriyel sistemin muazzam l
lerde ina edilmesinin ekolojik sonulanna zellikle gz yumdu. Batda
bile, eski ondokuzuncu yzyl iadamnn dsturu, Nerede pislik, orada
para, zellikle, hata yaplmamas hafinde speklasyon sayesinde inanlmaz
krlar salanabileceini yeniden kefeden karayolu mteahhitleri ve ta
nmaz mal gelitirenler iin hl inandncyd. Yaptklan tek ey, statosfere uzanan binalar dikmek iin uygun inaat alanlarnn deer ka
zanmasn beklemekti. Uygun yerde ina edilen tek bir bina bir kiiyi
neredeyse hibir maliyet olmakszn mltimilyoner yapabiliyordu, nk bir
sonraki inaat teminat gstererek bor para bulabiliyor, inaatn deeri (ta
mamlanm ya da tamamlanmam, igal edilmi ya da bo) ykselmeye
devam ettike, bu miktan artrabiliyordu. Sonunda, her zaman grld
gibi, bir k meydana geliyordu. Altn a daha erken ekonomik pat
lamalar gibi bir tanmaz mal art banka iflaslar ile sona erdi, ancak o za
mana kadar, byk ya da kk kent merkezleri, Britanyadaki Worcester
gibi ortaa katedral kentlerini ya da Perudaki Lima gibi spanyol smrge
bakentlerini tahrip ederek btn dnyada birden ortaya kt ve yapsatlk gelitirildi. Hem Douda hem de Batdaki yetkililer kentlerin
eteklerini anlamsz apartman bloklanyla doldurarak hzla ve ucuz halk ko
nudan ina etmek iin fabrika benzeri yntemlerin kullanlabileceini ke
fettikleri iin, 1960lar, kentleme tarihinin belki de en feci on yl olarak ta
rihe geecektir.
Aslnda evreyle ilgili endieler ortaya ktktan sonra, ondokuzuncu
yzyl kirlenmesinin sonulan yirminci yzyln teknolojik ve ekolojik
vicdanna devredilirken sevindirici baz gelimeler de oldu. 1953ten iti
baren Londrada Charles Dickensm romanlanndan bilinen, zaman zaman
kentin zerini rten kaim duman perdesini ortadan kaldrmak iin kmr
yaklmas tek bir kararla yasaklanmad m? Birka yl sonra som balklan
bir zamanlar ldkleri Thames nehrinde yeniden yzmyorlar myd? Bir
ka yl sonra krsal evrelerde, daha nceleri sanayinin gstergesi olan
bacasndan duman tten dev fabrikalann yerini, daha temiz, daha kk
ve daha sessl- r->hnkalar almad m? Havaalanlan, ulam temsil eden
304

simgesel yaplar olarak tren istasyonlarnn yerini ald. Krsal kesim bo


alrken, terk edilmi kylere ve iftliklere tanan insanlar ya da en azn
dan orta snf halk kendini doaya daha yakn hissedebiliyordu.
Gene de insan faaliyetlerinin doa zerindeki, ncelikle kentsel ve en
dstriyel ama ayn zamanda tarmsal etkisinin, yzyln ortalarndan iti
baren hzla artt reddedilemez. Bu daha ok fosil yaktlarn (kmr, pet
rol, doal gaz vb.) kullanmnda grlen muazzam arttan tryd. Bu
yaktlarn potansiyel tkenii ondokuzuncu yzyln ortalarndan itibaren
gelecee bakanlan endielendiriyordu. Yeni kaynaklar, kullanma gi
rilerinden daha hzl kefediliyordu. Toplam enerji tketimi artt -1950
ile 1973 arasnda ABDde katma kmas (Rostovv, 1978, s. 256; Tablo
III, s. 58) artc deildir. Altn an altn olma nedenlerinden biri bir
varil Suudi petrolne verilen fiyatn 1950den 1973e kadar uzanan btn
bir dnemde'ortalama 2 dolardan daha az olmas idi. Bu fiyat enerjiyi g
ln denecek kadar ucuzlatyordu. Ancak 1973ten sonra, petrol reten l
keler karteli OPEC petrol trafiinin sorumluluunu yklenmeye karar
verdii zaman (bk. s. 473-4) ekoloji gzlemcilerinin petrol trafiinde
meydana gelen patlamann gelecekte yarataca etkileri ciddi biimde ele
almalar ironiktir. Bu trafik o srada dnyann motorize kentlerinin ve
zellikle de Amerikan kesimlerindeki byk kentlerin zerini duman bu
lutlaryla karartyordu. Duman insanlar endielendiriyordu ve bunun ne
reden kaynakland biliniyordu. Ne var ki, atmosferi stan karbon dioksit emisyonlan 1950 ile 1973 arasnda neredeyse e katland. Bu,
atmosferdeki karbon dioksit younluunun her yl % l e yakn bir oranda
arttm gsteriyordu (World Resources, Tablo 11.1, s. 318; 11.4, s. 319;
V. Smil, 1990, s. 4, k. 2). Kloroflor karbonlarn, ozon tabakasn et
kileyen kimyasal maddelerin retilmesi neredeyse dikey bir art gsterdi.
Savan sonunda bunlar nadiren kullanlyorlard, ancak 1974ten itibaren
her yl bir bileimde 300 000 tonun ve bir dierinde 400 000 tonun ze
rinde atmosfere braklyorlard. (World Resources, Tablo 11.3, s. 319).
SSCBnin grlmemi derecede kirli sanayilemesi neredeyse ABD kadar
karbon dioksit retiyor olsa da, bu kirlenmenin aslan pay doal olarak
zengin Batl lkelere dyordu. Kirlenme, 1985te, 1950dekinin yak
lak be katma kmt (nfus bana hesaplandnda ABD kukusuz
ok ndeydi). Bu dnemde sadece Britanya kii bana den yaylm
miktarnda fiilen dk dzeyde kald (Smil, 1990, Tablo 1, s. 14).
305

II
Ekonomide grlen bu artc patlama balangta, daha nce olan
larn dev bir versiyonu, aslnda, 1945ten nceki ABDnin kapitalist en
dstriyel toplum iin model alnarak kreselletirilmesi olarak grld.
Bu bir lde doruydu. Otomobil a Kuzey Amerikada ok nce ba
lamt, ancak ucuz yakt kamyon ve otobs yeryznn byk kara par
alarnn balca ulam arac haline getirirken, otomobil a Avrupa ve
daha mtevaz llerde sosyalist dnya ve Latin Amerika orta snflarna
da ulat. Batl refah toplumunun ykselii zel araba saysndaki artla talyada 1938de 750 000den, 1975te on be milyona (Rostow, 1978, s.
212; UN Statistical Yearbook, 1982, Tablo 175, s. 960)- llebiliyorsa,
bir nc Dnya lkesinin ekonomik gelimesi de kamyon saysndaki
art oranyla anlalabilir.
Bu byk patlama ya da ABDdeki eski trendlerin devam bylece
btn dnyay kaplad. Henry Fordun kitlesel retim modeli yeni oto en
dstrileri yaratarak okyanuslar at. Bu arada ABDdeki Fordist ilke, in
aattan hazr gdaya kadar (McDonaldmki bir sava sonras baar yksyd) yeni retim trlerini kapsad. Daha nce sadece aznlklarn
yararlanabildikleri mal ve hizmetler, tpk gneli kumsallara kitlesel se
yahat alannda olduu gibi, artk kitlesel bir pazar iin retiliyordu. Sa
vatan nce bir yl iinde Orta Amerika ve Karaiblere seyahat eden
Kuzey Amerikallarn says asla 150 000den fazla olmamt, ancak
1950 ile 1970 arasnda bu seyahati yapanlarn says yz binden yedi
milyona kt (US Hist Statistics I, s. 403). Avrupa saylarnn ok daha
fazla olmas artc deildir. 1950lere kadar kitlesel turizmin neredeyse
hi grlmedii spanya, 1980lerin sonunda her yl elli drt milyon ya
bancy arlyor, talya elli be milyonla bu sayy biraz ayordu (Stat.
Jahrbuch, 1990, s. 262). Bir zamanlar lks olan, buzdolab, zel amar
makinesi, telefon vb., btn zengin lkelerde rahat bir hayatn allm
standard haline geldi. 1971de btn dnyada, ou Kuzey Amerika ve
Avrupada olmak zere 270 milyondan fazla telefon vard ve hzla yay
gnlayordu. On yl sonra bu say neredeyse ikiye katlanmt. Gelimi
piyasa ekonomilerinde her iki kiiye birden fazla telefon dyordu (UN
World Situation, 1985, Tablo 19, s. 63). zetle, bu lkelerde yaayan or306

talama bir yurtta iin, ana babalarna kyasla ok daha zengin bir hayat
srmek artk mmknd; tek fark, zel hizmetilerin yerini bu kez ma-
kinelemenin alm olmasyd.
Ne var ki, bu dnemle ilgili olarak bize en arpc gelen ey, tek
nolojik devrimin canlandrd ekonomik atlmn kapsamdr. Bu ge
lime, sadece eski tip deerli rnleri deil, hi beklenmeyen, ounun
savatan nce hayal bile edilmedii pek ok rnn oalmasna yol at.
Baz devrimci rnler, rnein plastik olarak bilinen sentetik maddeler,
iki sava aras dnemde gelitirilmi ya da naylon (1935), polistren ve
politen gibi rnler ticari retime girmeye balamt. Televizyon ve ses
kayt arac gibi baz rnler deney aamasndan henz kmt. Sava,
yksek teknoloji iin, bilimsel zihniyetli Alnanlardan ok ngilizler ara
snda (daha sonra ABD) yaratt talep nedeniyle, sonraki devrimci sivil
kullanm srelerinin bir ounu hazrlad. Bunlar, radar, jet motoru,
sava sonras elektronik ve enformasyon teknolojisinin zeminini ha
zrlayan eitli fikirler ve tekniklerdi. Bunlar olmasayd transistor
(1947de icat edildi) ve ilk sivil amal dijital bilgisayarlar (1946) ke
sinlikle ok sonra ortaya kabilirdi. Belki .ans eseri, ilk kez sava s
rasnda yoketmek iin harekete geirilen nkleer enerji, dnya elektrik
enerjisine (imdiye kadar) marjinal katks -1975te % 5- dnda, ge
nellikle sivil ekonominin dnda yer ald. Bu icatlarn iki sava aras d
nemin bilimini mi, yoksa sava sonras bilimi mi ya da iki sava aras
teknik ya da ticari ncl m, yoksa 1945 sonras byk ileri hamleyi
mi - 1950lerde gelitirilen entegre devreler, 1960larn laserleri ya da
uzay roketlerinin eitli yan rnleri- temel ald, amacmz asndan
pek nemli deil. Bunun bir tek istisnas var. Altn a en ileri ve ge
nellikle gizli bilimsel aratrmay nceki dnemlerin herhangi birinden
ok daha fazla temel alyordu. Bu bilimsel aratrma artk sadece birka
yl iinde pratik uygulama alan buluyordu. Sanayi hatt tarm ilk kez
kesin bir biimde ondokuzuncu yzyl teknolojisinin tesine geti (bk.
blm 18).
Bu teknolojik depremle ilgili ey gzlemciyi artr. Birincisi, zen
gin dnyadaki ve bir lde yoksul dnyadaki gndelik hayatn btnyle
deimesiydi. Yoksul dnyada radyo, transistor ve iyice kltlm
uzun mrl pil sayesinde artk en uzak kylere bile ulaabiliyordu. Bu

307

ralarda yeil devrim pirin ve buday ekimini dntrd. plak ayak


larda artk plastik sandaletler vard. Bu kitabn, kiisel olarak sahip olduu
eylerin ksa bir envanterini karan her Avrupal okuru bunu dorular.
Buzdolab ve dondurucunun (1945te aile evlerinin ounda bunlarn ikisi
de yoktu) iindekilerin ou yeniydi: Dondurulmu gda maddeleri; fab
rika benzeri yerlerde retilen kmes hayvanlar; tadn deitirmek iin
enzimler ve eitli kimyasal maddelerle doldurulmu etler, hatt ke
miksiz yksek kaliteli kesimlerin benzetirilmesi ile imal edilmi et
(Considine, 1982, s. 1164 vd.). Yerkrenin teki ucundan hava yoluyla
getirilen ithal et rnlerinden sz etmeye gerek yok. Btn bunlar bir za
manlar imknszd.
1950ye kyasla, doal ya da geleneksel malzemelerin -aa, eski tarz
ilenmi metal, doal lifler ya da dolgu malzemeleri, hatt seramik rn
ler- mutfaklarmzda, ev eyalarnda ve kiisel giyimimizdeki pay, kiisel
hijyen ve gzellik endstrisinin rettii her eyi kuatan reklam yn
temleri muazzam biimde artan ve eitlenen ktnn yenilik derecesini
(sistematik abartmayla) belirsizletirse de, dramatik biimde azalmtr.
Teknolojik devrim tketici bilincine ylesine girdi ki, yenilik, sentetik de
terjanlardan (1950lerde ortaya kt) dizst bilgisayarlara kadar her
eyin satnda balca cazibe unsuru haline geldi. Yeni her zaman daha
iyi olmasa da, tercih ediliyordu.
Teknolojik yenilii gzle grlr biimde temsil eden rnlere ge
lince, bunlarn listesi sonsuzdur ve yorum gerektirmez: televizyon; vinil
plaklar (LPler 1948de ortaya kt); daha sonra teypler (teyp kasetleri
1960larda ortaya kt) ve kompakt diskler; tanabilir transistrl rad
yolar -bu kitabn yazar ilk transistrl radyosunu 1950lerin sonunda bir
Japon arkadandan hediye olarak ald- dijital saatler, cepte tanabilen,
nce pille daha sonra gne enerjisiyle alan hesap makineleri; ve daha
sonra ev iinde kullanlan dier elektronik aralar, fotoraf makinesi ve
video ekipman. Bu icatlarla ilgili hi de nemsiz olmayan ey, bu trden
rnlerin sistematik olarak minyatrletirilmesi, yani tanabilir hale ge
tirilmesiydi. Bu sre, rnlerin etki alann ve pazarn byk lde ge
niletti. Ne var ki, d grn pek deimeyen rnler teknolojik dev
rimi daha ok sembolize ediyordu. Bu rnler, kinci Dnya Savandan
beri, yelkenli teknelerde grld gibi, tepeden trnaa dntrlmt.

308

Bu teknelerin direkleri ve tekne ksmlar, yelkenleri, donanmlar ve seyir


ekipman, biimleri ve ilevleri dnda iki sava aras dnemin tek
neleriyle hibir ortak zellik tamyordu ya da pek az tayordu.
kincisi, teknoloji karmaklatka, keif ya da icattan rne giden yol
da karmaklayor ve gelitirme sreci daha detayl ve pahal hale ge
liyordu. Aratrma ve Gelitirme (Ar-Ge) ekonomik byme iin mer
kezi hale geldi ve bu nedenle, gelimi piyasa ekonomilerinin teki
ekonomiler zerinde saladklar muazzam avantaj glendirildi. (16. b
lmde greceimiz gibi teknolojik icat sosyalist ekonomilerde gelimedi.)
Tipik gelimi lkede 1970lerde her bir milyon kiiye bin kadar bilim
insan ve mhendis dyordu; bu say, Brezilyada 250, Hindistanda
130, Pakistanda yaklak altm, Kenya ve Nijeryada yaklak otuz ka
dard (UNESCO, 1985, Tablo 5.18). Ayrca, icat sreci ylesine srekli
hale geldi ki, rn gelitirmenin maliyeti retim maliyetinin giderek b
yyen ve zorunlu bir paras haline geldi. tiraf edildii gibi parann
nemli olmad silah sanayinin oluturduu u rnekte, yeni aygtlar,
yerlerini daha ileri (ve kukusuz ok daha pahal) ekipman paralarna b
rakarak skartaya karlmadan nce, irketlerin byk mali karlar sa
lamalar iin pratik kullanma pek sokulmuyorlard. Kitlesel piyasaya
daha fazla ynelik endstrilerde, rnein ila retiminde kullanlan kim
yasal madde endstrilerinde yeni ve gerekten ihtiya duyulan bir ila,
zellikle patent haklaryla rekabetten korunduunda, eitli maddi
imknlar salayabiliyor ve bunlar reticiler tarafndan daha ileri ara
trmalar iin son derece nemli bulunuyordu. O kadar kolay korunmayan
mucitler ok daha ksa sre iinde para kazanmak zorundaydlar, nk
teki rnler piyasaya girer girmez fiyatlar dyordu.
nciisii, yeni teknolojiler, kar konulmaz biimde, sermaye yo
undu. Emekten tasarruf ediliyor (yksek dzeyde kalifiye bilim insanlar
ve teknisyenler dnda), hatt emek ikme ediliyordu. Altn an ba
lca zellii, srekli ve byk yatrm gerektirmesi ve giderek, tketiciler
dndaki insanlara ihtiya duymamasyd. Ne var ki, ekonomik kabarn
gc ve hz yleydi ki, bir kuak boyunca bu durum tam olarak an
lalmad. Tam aksine ekonomi, sanayilemi lkelerde bile ok hzl b
yd ve endstriyel ii snf alan nfus iindeki payn korudu ya da
arttrd. ABD dnda btn ileri lkelerde, sava ncesi depresyon ve

309

sava sonras terhis srasnda dolan rezerv ii glleri ekildi, yeni emek
arz krsal kesimden ve gmenlerden saland ve o zamana kadar igc
piyasasnn dnda tutulan evli kadnlar, artan saylarla pazara girdi. Bu
nunla birlikte, Altn an esinlendirdii ideal, dereceli olarak gerekletiyse de, insansz retim ya da hizmet idi: arabalar monte eden ro
botlar, enerji ktsn denetleyen bilgisayar kmeleriyle dolu sessiz ve
insansz meknlar, srcsz trenler. nsanlar byle bir ekonomi iin
ancak tek bir bakmdan nemliydiler: mal ve hizmet alclar olarak. Esas
sorun burada yatmaktadr. Altn ada bu, tpk Victoria a bilim in
sanlarnn gelecekte evrenin entropi nedeniyle leceine dair yaptklar
uyan gibi, hl gerek d ve uzak grlyordu.
Tam aksine, felaket anda kapitalizmin zerine karabasan gibi ken
btn sorunlarn zld ve ortadan kaybolduu grlyordu. ki sava
aras dnemde ylesine tehlikeli olan, mthi ve kanlmaz snma ve
k evrimi, zeki makro-ekonomik ynetim -ya da artk hkmetlere
danmanlk yapan Keynesi ekonomistler- sayesinde birbirini izleyen yu
muak dalgalanmalar haline geldi. Kitlesel isizlik mi? 1960larda, Av
rupadaki isizlik orannn % 1.5 ve Japonyada % 1.3 olduu bir srada
(Van der Wee, 1987, s. 77) gelimi dnyann neresinde isizlik vard?
Sadece Kuzey Amerikada isizlik henz ortadan kaldrlmamt. Yok
sulluk mu? Kukusuz, insanln byk bir ksm yoksul olmaya devam
etti, ancak sanayi i gcnn eski merkezlerinde, Enternasyonal'in
Uyan, artk uykundan uyan/ Uyan, ey alar dnyas msralar, araba
satn almay ve yllk cretli iznini spanya kumsallarnda geirmeyi d
nebilen iiler iin ne ifade ediyordu? Ve bu insanlar zor zamanlar ge
irseler bile, gittike daha evrensel ve cmert olan refah devleti, hastalk
ve kaza gibi durumlarda, hatt yoksulun dehet verici yallk dneminde
bile, daha nce ryalarnda grmedikleri bir koruma salamyor muydu?
Gelirleri her yl, neredeyse otomatik biimde artmyor muydu ve sonsuza
kadar ykselmeye devam etmeyecek miydi? retim sisteminin salad
mal ve hizmet eitleri ve bunlara ulama olana, daha nce lks olan
pek ok eyi gnlk hayatn paras haline getirmemi miydi? Bu mal ve
hizmet eitleri her yl biraz daha artmyor muydu? Dahas insanlk, baz
lkelerin kayrlan halklarnn yararlanmakta olduklar olanaklarn, dn
yann hl insanln ounluunu oluturan ve kalknma ya da mo

dernleme srecine henz girmemi kesimlerinde mutsuz biimde ya


ayanlar da kapsamasn istemiyor muydu?
Geriye sorun olarak zlmesi gereken ne kalyordu? Son derece zeki
ve tannm bir ngiliz sosyalist politikac 1956da yle yazyordu:
Geleneksel sosyalist dnceye, kapitalizmin oluturduu
ekonomik sorunlar, yoksulluk, kitlesel isizlik, sefalet, is
tikrarszlk ve hatt btn sistemin k ihtimali hkim ol
mutur... Kapitalizm her trl tahminin tesinde reformdan ge
irilmitir. Zaman zaman grlen kk resesyonlara ve demeler
dengesi krizlerine ramen, tam istihdam ve en azndan kat
lanlabilir bir istikrar derecesi muhtemelen muhafaza edilecektir.
Otomasyonun eksik retim sorunlarm srekli olarak zmesi bek
lenebilir. leri doru bakldnda, imdiki byme oranmz bize
elli yl iinde misli yksek bir ulusal kt verecektir (Crosland, 1956, s. 517).
III
Bir mrn yarsnda yklmann eiinde olduu grlen bir sistemin
bu olaanst ve hi beklenmedik zaferini nasl aklayabiliriz? Ak
lanmas gereken, kukusuz, sadece ekonomik ve baka sorunlar ve ka
rklklarla geen bir dnemi izleyen uzun bir ekonomik byme ve iyi
leme dnemi olgusu deildir. Yaklak yarm yz yl sren uzun
dalgalarn birbirini izlemesi ge onsekizinci yzyldan beri kapitalizmin
ekonomik tarihinin temel ritmini oluturmutur. Daha nce grdmz
gibi (blm 2) Felaket a, nitelii belirsiz kalan bu sekler dal
galanmalar modeline dikkati ekmiti. Bu dalgalanmalar genellikle Rus
iktisats Kondratiyevin adyla bilinir. Uzun perspektifte Altn a,
tpk 1850-73te Victoria dneminin byk ekonomik gelimesi -tarihler
arasnda tam bir yz yl olmas ilgintir- ve ge Victoria dnemi ile Edward dnemini yaayanlarn belle epoqueu gibi bir baka Kondratiyev
ykselii idi. Bu trden daha erken ykseliler gibi, bunun da ncesinde
ve sonrasnda alallar oldu. Aklanmas gereken bu deil, bu sekler

311

snmann neredeyse nceki krizler ve depresyonlar dnemi kadar ola


anst bir lek ve derinlikte olmasdr.
Kapitalist dnya ekonomisinin bu Byk tleri Atllmnm ve sonu
olarak ortaya kan beklenmedik toplumsal sonularn gerekten tat
minkr aklamalar yoktur. Kukusuz teki lkeler, erken yirminci yzyl
sanayi toplumunun, ABDnin, yani Byk k srasnda urad ksa
sreli sarsnt dnda ne savatan, ne de yenilgi ya da zaferden hasar gr
m bir lkenin rnek oluturan ekonomisini yakalamak iin muazzam bir
frsata sahiptiler. teki lkeler aslnda sistematik biimde ABDyi taklit
etmeye altlar. Bu, ekonomik kalknmay hzlandran bir sreti, nk
mevcut bir teknolojiyi uyarlamak yeni bir teknolojiye yatrm yapmaktan
daima daha kolaydr. Bu, Japon rneinin gsterecei gibi, daha ge bir
tarihte gerekleecekti. Ne var ki, Byk Atlm kesinlikle bunun da te
sindeydi. Kapitalizm yeniden yaplanyor ve reformdan geiriliyordu ve
ekonominin kresellemesi ve uluslararaslamasnda grlmemi bir iler
leme vard.
Birincisi, hem devletlerin plan yapmalarn hem de ekonomik mo
dernlemeyi gerekletirmelerini kolaylatran ve ayn zamanda talebi
muazzam biimde arttran bir karma ekonomi retti. Kapitalist lkelerin
sava sonras byk ekonomik baar ykleri, nadir istisnalar (Hong
Kong) dnda, hkmetlerin destekledii, denetledii, ynlendirdii ve
bazen planlad ve ynettii sanayilemenin ykleridir: Avrupada
Fransa ve Ispanyadan, Japonya, Singapur ve Gney Koreye kadar. Ayn
zamanda hkmetlerin tam istihdama ve -daha az lde- ekonomik eit
sizliin azaltlmasna, yani refahn ve toplumsal gvenliin salanmasna
siyasal ball, artk zorunluluk olarak kabul edilebilen lks mallar iin
ilk kez kitlesel bir tketici piyasas salad. Daha yoksul insanlar, ge
lirlerinin daha yksek bir orann besin maddesi gibi vazgeilmez ka
lemler iin harcamak zorunda olanlard (Engel Yasas olarak bilinen du
yarl bir gzlem). 1930larda, zengin ABDde bile hane halknn yapt
harcamalarn yaklak te biri besin maddesine gidiyordu, ancak bu oran
1980lerde sadece yzde on kadard. Gelirin geri kalan ksm teki har
cama kalemleri iin kullanlyordu. Altn a piyasay demokratikletirdi.
kincisi, dnya ekonomisinin retim kapasitesi, ok daha incelikle i
lenmi ve daha karmak hale gelmi bir uluslararas i blmn mm
312

kn klarak oaltld. Balangta bu, genellikle gelimi piyasa eko


nomileri denilen kolektifle, yani ABD kamp iindeki lkelerle s
nrlyd. Dnyann sosyalist kesimi genellikle ayryd (bk. blm 13) ve
1950lerde nc Dnyadaki en dinamik kalknmaclar, kendi re
timlerini ithal edilmi mamul mallarla ikme ederek, birbirinden ayrlm
ve planlanm bir sanayilemeyi tercih ettiler. Bat kapitalizminin e
kirdek lkeleri, kukusuz, artlar kendileri iin uygun olduu srece kendi hammaddelerini ve besin maddelerini daha ucuza satn ala
biliyorlard- denizar dnya ile ticaret yaptlar ve byk avantaj sa
ladlar. Gene de asl patlama esas olarak sanayilemi ekirdek lkeler
arasndaki sanayi rnleri ticaretinde grld. Dnya mamul ticareti
1953ten sonraki yirmi yl iinde on kat artt. Ondokuzuncu yzyldan
beri dnya ticaretinin yarya yakn bir blmn oluturan imalatlar
imdi % 60 geecek ekilde boy attlar (W. A. Lewis, 1981). Altn a,
ekirdek kapitalist lkelerin ekonomilerine demirlemi durumda kald sadece niceliksel bakmdan olsa bile. 1975te kapitalizmin yedi bykleri
(Kanada, ABD, Japonya, Fransa, Federal Almanya, talya ve Byk Bri
tanya) tek balarna yeryZndeki btn yolcu tayan arabalarn drtte
ne ve yaklak ayn oranda telefon cihazna sahiptiler (UN Statistical
Yearbook, 1982, s. 955 vd., 1018 vd.) Bununla birlikte, yeni sanayi dev
rimi bir blgeyle snrl kalamazd.
Kapitalizmin yeniden yaplanmas ve ekonomik uluslararaslamadaki
ilerleme belirleyici oldu. Teknolojik devrimin, her ne kadar byk iler
leme kaydettiyse de, Altn an nedenlerini aklad sylenemez. G
rld gibi, bu on yllarda yeni endstrilemenin byk ksm eski tek
nolojileri temel alan eski endstrilerin yeni lkelere; ondokuzuncu
yzyln kmr, demir ve elik endstrilerinin sosyalist tarm lkelerine;
yirminci yzyln Amerikan petrol ve iten yanmal motor endstrilerinin
Avrupa lkelerine yaylmasyd. Sivil endstri alannda yksek dzeyde
aratrmalarla gelitirilen teknolojinin etkisi 1973 sonras Kriz Onyllarna kadar etkili olmad. letiim teknolojisi ve genetik m
hendisliinde meydana gelen byk atlm, bilinmeze doru yaplan pek
ok atlmla birlikte bu dnemde gerekleti. Neredeyse sava sona erer
ermez dnyay dntrmeye balayan belki de balca icatlar kimya ve
farmakoloji alanlanndayd. Bunlar nc Dnyanin demografisi ze

313

rinde dolaysz bir etki yaratt (bk. blm 12). Bunlarn kltrel etkileri
fazla gecikmese de biraz ertelendi, nk 1960larn ve 1970lerin Batl
cinsel devrimi ancak antibiyotikler sayesinde -kinci Dnya Savandan
nce bilinmiyorlard- mmkn hale geldi. Antibiyotikler zhrevi has
talklarn kolayca tedavi edilmesini salad ve 1960larda yaygnlaan
doum kontrol hap cinsel ilikinin balca risklerini ortadan kaldrd.
(Risk 1980lerde AIDSle birlikte cinsellie geri dnd.)
Ne olursa olsun, yeniletirici bir yksek teknoloji ksa sre iinde
byk ekonomik snmann ylesine byk bir paras haline geldi ki, onu
tek bana belirleyici olarak grmesek de, her aklamann ayrlmaz par
asn oluturmas gerekir.
Sava sonras kapitalizm, Croslanddan yaplan alntnn da gsterdii
gibi, tartmasz biimde her trl tahminin tesinde reformdan ge
irilmi bir sistem ya da ngiliz Babakan Harold Macmillanm sz
leriyle eski sistemin yeni bir versiyonu idi. Olan ey, sistemin, iki sava
arasnda grlen kanlabilir baz hatalardan, hem... yksek bir is
tihdam dzeyini muhafaza etme(nin) ve hem de... kmsenemez bir eko
nomik byme oranndan yararlanma(nn) normal ortamna dnn
ok daha tesindeydi (H. G. Johnson, 1972, s. 6). Esas olarak bu, eko
nomik liberalizm ile sosyal demokrasi (ya da Amerikan terimiyle, Roosevelti New Deal politikas) arasnda, ekonomik planlama fikrinin n
cs olan SSCBden dn alnan baz kalc unsurlarla gerekletirilen
bir tr evlilik idi.. Teolojik serbest piyasaclarn buna gsterdikleri tep
kinin, 1970lerde ve 1980lerde, bu evlilii temel alan politikalarn artk
ekonomik baaryla korunmad bir srada, bylesine ateli olmasnn ne
deni budur. AvusturyalI iktisat Friedrich von Hayek (1899-1992) gibi
adamlar asla, laissez-fairee mdahale eden ekonomik faaliyetlerin i
lediine ikna edilmeye (gnlszce de olsa) hazr pragmatistler ol
mamlar; bu faaliyetlerin ileyebileceini salam argmanlarla inkr et
milerdir. Bunlar Serbest Piyasa = Kiisel zgrlk eitliine inanan
kiilerdi ve sonu olarak bu eitlikten her sap, Hayekin 1944 tarihli ki
tabnn bal gibi, The Road to Serfdom (Serflie Giden Yol) olarak
mahkm ettiler. Byk k srasnda piyasann safln savundular.
Dnya zenginletike ve kapitalizm (art siyasal liberalizm) karma pi
yasalar ve hkmetler temelinde yeniden gelitike Altn a altn

314

yapan siyasetleri mahkm etmeye devam ettiler. Ancak 1940lar ile


1970ler arasnda hi kimse bu trden eski mminleri dinlemedi.
Kapitalizmin, savan son yllarnda, genellikle ABD ve Britanyada
uygun konumda olan insanlar tarafndan bilinli olarak reformdan ge
irildiinden de kukulananlayz. Halkn tarihten asla renmediini d
nmek yanl olur. ki sava aras deneyim ve zellikle Byk k y
lesine felaketli olmutu ki, hi kimse, hava aknlarn haber veren
sirenlerin olmad dneme ksa sre iinde dnmenin mmkn ol
duunu, Birinci Dnya Savandan sonra kamu hayat iinde yer alan
pek ok insan gibi dleyemezdi. Bizzat umut ettikleri eyin, sava son
ras dnya ekonomisinin ilkeleri ve kresel ekonomik dzenin gelecei
olacan tasarlayan btn adamlar (kadnlar kamu hayatnn ilk b
lmne henz zar zor kabul edilmilerdi) Byk k yaamlard. J.
M. Keynes gibi bazlar 1914 ncesinden beri kamu hayatnn iinde ol
mulard. Ve 1930lann ekonomik ans onlarn kapitalizmi reformdan ge
irme isteklerini arttrmam olsa bile, bunu yapmamann ldrc siyasal
riskleri, Byk kn ocuu olan Hitler Almanyas ile henz sa
vam olan herkes iin aikrd ve onlar, komnizm ve Sovyet iktidarnn
ilemeyen kapitalist ekonomilerin harabeleri zerinden geip batya doru
ilerleme umuduyla kar karyaydlar.
Karar alma durumunda olanlar drt konuda hemfikirdi. Geri gel
mesine izin verilmemesi gereken iki sava aras k, genellikle kresel
ticari ve mali sistemin dalmasndan ve sonu olarak dnyann szde
tarik ulusal ekonomiler ve imparatorluklara blnmesinden tryd.
Kresel sistem, hegemonya ya da en azndan ngiliz ekonomisinin ve
onun paras olan pound sterlinin merkezilii sayesinde bir sre istikrarl
hale getirilmiti. ki sava arasnda Britanya ve sterlin artk bu yk ta
yabilecek kadar gl deildi. Bu yk ancak ABD ve dolar tarafndan
devralnabilirdi. (Sonu, doal olarak, Washingtonda baka yerlere k
yasla daha sahici bir cokuya yol at.) ncs, Byk k s
nrlanmam serbest piyasann baarszlndan tr olmutu. Do
laysyla piyasa kamu planlamas ve ekonomik ynetim tarafndan ya da
bu ereve iinde ileyecek ekilde tamamlanabilirdi. Nihayet, toplumsal
ve siyasal nedenlerden tr kitlesel isizliin geri gelmesine izin ve
rilmemeliydi.

315

Anglo-Sakson lkeler dndaki karar sahipleri, dnya ticari ve mali


sisteminin yeniden yaplandrlmas konusunda pek az ey yapabildiler,
ancak eski serbest piyasa liberalizmini reddetmeyi uygun grdler. Eko
nomik meselelerde gl devlet rehberlii ve devlet planlamas Fran
sadan Japonyaya kadar uzanan eitli lkelerde yeni deildi. Sanayinin
devlet mlkiyeti ve ynetiminde olmas bile yeterince allm bir uy
gulamayd ve 1945ten sonra Bat lkelerinde geni apta yaygnlamt.
Bu, hibir bakmdan sosyalistler ile anti-sosyalistler arasnda zel bir
sorun olmad. Bununla birlikte sava zaman Direni siyasetlerinin ge
nellikle sola dnk olmas, 1946-47 Fransz ve talyan anayasalarnda g
rld gibi, bu konuya sava ncesindekinden daha byk nem ka
zandrd. Nitekim, on be yllk sosyalist hkmetten sonra bile Norve
1960ta ulusallatrmaya dkn bir lke olmayan Bat Almanyadan
oransal olarak (ve kukusuz mutlak olarak da) daha kk bir kamu sek
trne sahipti.
Savatan sonra Avrupada nem kazanan sosyalist partilere ve ii ha
reketlerine gelince, bunlar yeni reformdan geirilmi kapitalizme seve
seve uyum saladlar, nk pratik amalar nedeniyle komnistler dnda
kendilerine ait hibir ekonomik siyasete sahip deildiler. Komnistlerin
izledikleri siyaset de iktidar ele geirmekten ve SSCByi izlemekten iba
retti. Pragmatik skandinavyalIlar kendi zel sektrlerine dokunmadlar.
1945in ngiliz i Partisi hkmeti de bunu yapmad, ancak zel sektr
reformdan geirmek iin de hibir ey yapmad. Bu hkmetin plan
lamaya hi ilgi gstermemesi, zellikle ada (ve sosyalist olmayan)
Fransz hkmetlerinin planl modernleme karsnda duyduklar co
kuyla karlatrldnda, artcyd. Aslnda sol, ii snfna mensup
kendi semenlerinin koullarn iyiletirmek ve bu amala toplumsal re
formlar yapmak sorunu zerinde younlat. Kapitalizmin ortadan kal
drlmas iin ar yapmak dnda hibir alternatif zmleri olmad
iin servet yaratan gl bir kapitalist ekonomiye, kendi hedeflerini fi
nanse etmek iin dayanmak zorunda kaldlar. Hibir sosyal demokrat h
kmet kapitalizmin nasl yklacan bilmiyordu ve bunu denemeye de
kalkmad. Aslnda iilerin ve sosyal demokratlarn tadklar z
lemlerin nemini kabul eden reformdan geirilmi bir kapitalizm onlara
gayet iyi uyuyordu.

316

zetle, sava sonras Batnin politikaclar, resmi grevlileri ve hatt


pek ok iadam laissez-fairee bir dnn ve kstlanmam serbest pi
yasann sz konusu olmad konusunda eitli nedenlerden tr ikna ol
mutu. Belirli siyasal hedefler -tam istihdam, komnizmin kuatlmas,
gerileyen ya da zayflayan ya da tahrip olmu ekonomilerin mo
dernletirilmesi- mutlak ncelie sahipti ve en gl hkmetlerin var
ln hakl karyordu. Ekonomik ve siyasal liberalizme adanm re
jimler bile kendi ekonomilerini artk bir zamanlar sosyalist olarak
reddedilmi yntemlerle ynetebiliyor ya da ynetmek zorunda ka
lyorlard. Ayrca Britanya ve hatt ABD kendi sava ekonomilerini bu
ekilde ynetmilerdi. Gelecek karma ekonomide yatyordu. Parasal d
rstlk, istikrarl para ve istikrarl fiyatlardan oluan eski ortodoksluun
hl hesaba katld anlar olsa da, bunlar artk mutlak anlamda zorlayc
deildi. 1933ten beri enflasyon ve mali aklarn oluturduu bostan kor
kuluklar artk kular ekonomi tarlalarndan uzak tutmuyor, ancak ekin
lerin buna ramen boy verdikleri grlyordu.
Bunlar kk deiiklikler deildi. Bunlar, bir kapitalist olarak salam
bir kimlii olan ABDli bir devlet adamm -Averell Harriman- 1946da
hemerilerine yle sylemeye yneltti: Bu lkedeki insanlar artk plan
lama gibi szcklerden rahatszlk duymuyorlar... insanlar, hkmetin
tpk bu lkede yaayan bireyler gibi plan yapmasn kabul etmilerdir
(Maier, 1987, s. 129). Bunlar, bir ekonomik liberalizm ampiyonu ve
ABD ekonomisinin bir hayran olan Jean Monnetnin (1888-1979) Fran
sz ekonomik planlamasnn ateli bir taraftan haline gelmesini doal hale
getirdi. Bunlar, bir zamanlar Keynese kar ortodoksiyi savunmu olan
ve London School of Economicste Hayekle birlikte seminer veren Lionel (lord) Robbinsi yar-sosyalist ngiliz sava ekonomisinin direktr
haline getirdi. Otuz yl ya da daha uzun bir sredir, batl dnrler ve
karar oluturanlar arasnda, zellikle ABDde, komnist safta olmayan l
kelerin ne yapabileceklerini ya da ne yapmayacaklann belirleyen bir mu
tabakat vard. Hepsi retimi arttran, d ticareti gelitiren, tam istihdam,
sanayileme ve modernlemeyi gerekletiren bir dnya istiyorlard ve
hepsi, eer gerekliyse, sistematik hkmet denetimi ve karma ekonomiler
araclyla ve komnist olmadklan srece rgtl ii hareketleriyle de
ibirlii yaparak bunu gerekletirmeye hazrd. Bu mutabakat olmasayd
kapitalizmin Altn a imknsz olurdu. zel giriim ekonomisinin (ter
317

cih edilen terim hr teebbs idi)* hayatta kalabilmek iin kendisinden


kurtarlmas gerekiyordu.
Ne var ki, kapitalizm kendisini kesinlikle reformdan geirdiyse de, o
zamana kadar dnlemeyenin yaplmasna genelde hazr olunmas ile
yeni ekonomi restoranlarnn yaratmakta olduklar yeni zgl yemek ta
riflerinin fiili etkinlii arasnda ak bir ayrm yapmamz gerekir. Bu ko
nuda bir yargya varmak zordur. Ekonomistler, tpk politikaclar gibi, ba
ary daima kendi siyasetlerinin marifetine balama eilimindeydiler ve
ngiliz ekonomisi gibi zayf ekonomilerin bile geliip byd Altn
ada bol miktarda kendi kendini kutlama frsatnn var olduu grld.
Gene de bilinli siyaset baz arpc baarlar kaydetti. rnein 194546da Fransa, Fransz endstriyel ekonomisini modernletirmek iin ta
mamen bilinli bir ekonomik planlama izgisi oluturdu. Sovyet fi
kirlerinin bir kapitalist karma ekonomiye bu ekilde uyarlanmasnn bir
etkisi olmalyd, nk o zamana kadar ekonomik gecikmenin bir r
neini oluturan Fransa, 1950 ile 1979 arasnda, ABD retkenliini ba
lca sanayilemi lkelerin herhangi birinden hatt Almanyadan bile daha
baarl biimde yakalad (Maddison, 1982, s. 46). Bununla birlikte, eitli
hkmetlerin eitli siyasetlerinin (ou 1946da len J. Maynard Keynesin adyla anlr) faziletlerini ve faziletsizliklerini ve etkinliklerini tar
tmay, dikkat ekici biimde iddial bir kabileye, ekonomistlere b
rakmalyz.
IV
Snrsz niyet ile ayrntl uygulama arasndaki farkllk zellikle ulus
lararas ekonominin yeniden inasnda belirgindi, nk burada, Byk
kn dersi (bu szck 1940lann syleminde hep vardr) ksmen
de olsa somut kurumsal dzenlemelere tercme edildi. ABDnin s*) Kamu syleminde, kapitalizm szcnden, tpk emperyalizm szc
gibi kamu dncesinde olumsuz armlar yaratt iin saknld.
1970lere kadar politikaclarn ve kamu oyunu oluturan kiilerin kendilerini
gururla kapitalist olarak ilan ettiklerini grmeyiz. dnyasna hitap eden
ve Amerikal komnist jargonu ters evirerek kendisini kapitalist ara ola
rak betimleyen Forbes dergisi, 1965ten itibaren bu srecin baladn his
settirdi.
318

tpl, kukusuz, bir olguydu. Siyasal eylem iin yaplan bask Washingtondan geldi ve fikirlerle inisiyatiflerin ou Britanyadan gel
diinde ve yeni Uluslararas Para Fonu (IMF) konusunda Keynes ile
Amerikan szcs Harry White* arasnda grld gibi farkl fikirler or
taya ktnda, ABDnin gr ar bast. Gene de yeni liberal eko
nomik dnya dzeninin zgn plan onu yeni bir uluslararas siyasal d
zenin paras olarak grd ve savan son yllarnda Birlemi Milletler
gibi dnd ve zgn Birlemi Milletler modeli Souk Sava iinde
kene kadar de facto ABD siyasetine baml olmayan sadece iki ulus
lararas kurum vard: 1944 Bretton Woods Antlamalaryla kurulan ve
ikisi de hl var olan, Dnya Bankas (Uluslararas mar ve Kalknma
Bankas) ve IMF. Bu kurumlar uzun vadeli uluslararas yatrm bes
leyecek ve uluslararas demeler dengesi sorunuyla ilgilenmenin yan sra
kur istikrarn koruyacakt. Uluslararas programdaki teki maddeler, zel
kurumlar (rn., ilksel emtialarn fiyatlarn denetlemek ve tam istihdam
koruyacak uluslararas nlemler) yaratmad ya da sadece yetersiz biimde
uyguland. neri olarak ortaya atlan Uluslararas Ticaret rgt, ok
daha mtevaz olan Gmrk Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlamasyla
(GATT), periyodik pazarlk yoluyla ticaret engellerini indirmeyi ama
layan bir ereveyle sonuland.
zetle, cesur yeni dnyann planclar kendi projelerine gereklik ka
zandrmak iin ileyen bir kurumlar seti oluturmaya altka, ba
arszla0uradlar. Dnya, savatan ileyen bir uluslararas ok ynl
serbest ticaret ve demeler sistemi biimini kazanarak kmad ve bunu
gerekletirmek iin yaplan Amerikan giriimleri zaferden sonraki iki yl
iinde ilemez hale geldi. Bununla birlikte, Birlemi Milletlerin aksine,
uluslararas ticaret ve demeler sistemi zgn olarak ngrlen ve ama
lanan tarzda olmasa da iledi. Pratikte Altn a, sava zaman plan
clarnn zihninde, serbest ticaret, serbest sermaye hareketleri ve istikrarl
dviz a idi. Hi kukusuz, bu ncelikle ABDnin ve dolarn yaygn
ekonomik hkimiyetinden tryd. Dolar, ge 1960larda ve erken
1970lerde, sistem bozulana kadar belirli bir altn miktaryla balantl ol

*) Ironik biimde White daha sonra, gizli bir Komnist Partisi sempatizan ol
duu iddiasyla ABD cad avnn kurban oldu.
319

duu iin istikrar salayc bir unsur olarak gayet iyi iledi. u nokta unu
tulmamal ki, 1950de ABD tek bana btn ileri kapitalist lkelerin
btn sermaye stoklarnn % 60n ya da daha fazlasn ieriyor, btn
ktlarn % 60n ya da daha fazlasn retiyor ve Altn an en yksek
noktasnda bile (1970) btn bu lkelerin toplam sermaye stounun %
50den fazlasn hl elde tutuyor ve ktlarnn yaklak yarsn re
tiyordu (Armstrong, Glyn, Harrison, 1991, s. 151).
Bu ayn zamanda komnizm korkusu yzndendi. Zira, Amerikan ka
naatlerinin aksine, ticaretin serbest olduu bir uluslararas kapitalist eko
nominin karsndaki balca engel yabanclarn korumac igdleri
deil, geleneksel ABD yksek gmrk tarifeleri ile Amerikan rnlerinin
ihracatnda byk bir art salama drtsnn bileimiydi. Washingtondaki sava zaman planclar, ihracat, ABDde tam ve etkin is
tihdamn salanmas iin elzem gryorlard (Kolko, 1969, s. 13). Sava
sona erdiinde, saldrgan byme, Amerikallarn zihninde nemli bir yer
igal ediyordu. Onlar gelecekteki rakiplerinin mmkn olduu kadar
hzl bymesine yardm etmenin siyasal aciliyeti konusunda ikna ederek
daha uzun vadeli dnmeye tevik eden Souk Savat. Bu anlamda
unu da ne srmek gerekir ki, Souk Sava byk kresel ekonomik
snmann balca motoruydu (Walker, 1993). Bu belki bir abartmadr,
ancak Marshall yardmnn muazzam cmertlii, yardm alanlarn onu.
amaca uygun biimde kullanmalar halinde -Avusturya ve Fransann sis
tematik olarak yaptklar gibi- modernlemelerine yardmc oldu ve Ame
rikan yardm, Bat Almanya ve Japonyann daha hzl dntrlmesini
belirledi. Hi kukusuz bu iki lke her durumda byk ekonomik gler
haline geleceklerdi. Yenilgiye uram devletler olarak kendi d por
litikalarn belirlememeleri olgusu onlara avantaj salad, nk bu durum
kaynaklarnn ancak ok az bir ksmn ksr askeri harcamalar iin kul
lanmalarna yol at. Bununla birlikte, iyilemesi onun varlndan korkan
AvrupalIlara kalsayd Alman ekonomisine ne olurdu, sorusunu sormamz
gerekir. ABD, Kore Sava iin ve gene 1965ten sonra Vietnam Sava
iin bir sanayi ss olarak Japonyay bizzat ina etmeseydi, Japon eko
nomisi ne kadar hzl iyileirdi? Amerika 1949 ile 1953 arasnda Ja
ponyann imalat ktsn ikiye katlayacak ekilde yatrm yapt ve 196670in, Japon bymesinin en yksek noktaya ulat - yllk en az %
14.6-yllar olmas rastlant deildi. Devletlerin kaynaklan silahlanma ya
320

rma yneltmesinin uzun vadeli ekonomik etkileri zarar verici olsa da,
Souk Savan rol azmsanmamaldr. teki uta yer alan SSCB iin bu
silahlanma yar belki de ldrc oldu. Ne var ki ABD bile artan ekononik zayflk nedeniyle askeri gcn azaltmak zorunda kald.
Bylece ABDnin evresinde bir kapitalist dnya ekonomisi geliti.
ABD, retim faktrlerinin uluslararas hareketlerine Victoria dneminin
ortalarndan beri grlenden ok daha az engel kard. Bunun bir is
tisnas vard: uluslararas g, iki sava aras dnemde yaanan t
kanmadan kmak iin yavalatld. Bu ksmen bir optik yanlsamayd.
Altn am byk ekonomik snmas sadece nceki isizlerin emeiyle
deil, i gn -krdan kente, iftilikten (zellikle topran yetersiz ol
duu yksek blgelerden) ve daha yoksul blgelerden daha zengin bl
gelere- oluturduu muazzam bir dalgayla atelendi. Bylece talyann
gneyinde yaayanlar Lombarcfiya ve Piedmonttaki fabrikalara akn et
tiler ve Toskanadaki drt yz bin ortak yirmi yl iinde mlklerini terk
etti. Dou Avrupann sanayilemesi esas olarak bir kitlesel g sreciydi.
Ayrca, bu isel gmenlerin bazlar fiilen uluslararas gmenlerdi.
Bunun dnda, kendilerini kabul eden lkeye, i arayan kiiler olarak
deil, 1945ten sonraki mthi kitlesel mlteci ve srgn gnn paras
olarak gelenler vard.
Bununla birlikte, grlmemi bir ekonomik byme ve artan i gc
a dneminde ve ekonomide serbestlii benimsemi Bat dnyasnda,
hkmetlerin serbest ge direnmeleri ve denetimi kaybettiklerini fark et
tikleri anda (Karaibler ve yasal olarak ngiliz olduklar iin yerleme hak
kna sahip olan ngiliz Devletler Topluluunun teki sakinlerinin ver
dikleri rnekte olduu gibi) bunu durdurmaya almalar dikkat
ekicidir. Pek ok durumda, ou daha az gelimi Akdeniz lkelerinden
gelen bu trden gmenlerin yerlemelerine sadece koullu ve geici ola
rak izin verildi. Avrupa Ekonomik Topluluunun eitli gmen lkeleri
(talya, spanya, Portekiz, Yunanistan) kapsayacak ekilde genilemesi
bunu zorlatrdysa da, gmenler kolayca memleketlerine iade edilebiliyorlard. Gene de 1970lerin banda yaklak yedi buuk milyon
kii gelimi Avrupa lkelerine g etmiti (Potts, 1990, s. 146-47). Altn
ada bile g siyasal olarak duyarl bir konuydu. 1973ten sonraki zor
on yllarda bu durum Avrupadaki yabanc dmanlnda keskin bir ar
ta yol aacakt.
321

Ne var ki, Altn ada dnya ekonomisi ulustesi olmaktan ok ulus


lararas olmaya devam etti. lkeler birbiriyle daha byk apta ticaret
yaptlar. kinci Dnya Savandan nce genellikle kendine yeterli olan
ABD bile 1950 ile 1970 arasnda dnyann geri kalan ksmna yapt ih
racat drt kat arttrd, ancak 1950lerin sonundan itibaren byk bir t
ketici mallan ithalats haline geldi. Hatt 1960larn sonunda otomobil
ithal etmeye balad (Block, 1977, s. 145). Ancak, sanayilemi eko
nomiler birbirinin rnlerini giderek daha fazla alp satsalar da, ekonomik
faaliyetlerinin byk ksm lke merkezli olmaya devam etti. Altn an
en yksek noktasnda ABD, GSYHsinin sadece % 8inin altnda ihracat
yapyordu ve daha artcs, ihracat ynelimli Japonyada bu oran sadece
biraz daha fazlayd (Marglin ve Schor, s. 43, Tablo 2.2).
Bununla birlikte, giderek bir ulustesi ekonomi, yani devlet top
raklarnn ve devlet snrlannm temel ereve deil, sadece zorlatrc
faktrler olduu bir ekonomik faaliyetler sistemi, zellikle 1960lardan
itibaren olumaya balad. En u noktada, dnya'ekonomisi fiilen ta
nmlanabilir bir blgesel temeli ya da snrlar olmayan, ok byk ve
gl devlet ekonomilerinin bile yapabilecei eyi belirleyen ya da daha
ok snrlar getiren bir varlk haline geldi. 1970lerin banda bir ara byie
bir ulustesi ekonomi etkin bir kresel g oldu ve 1973ten sonraki Kriz
Onyllan srasnda, nceki kadar hzl olmasa da bymeye devam etti.
Aslnda bu on yllarn sorunlan daha ok bu oluumdan kaynakland.
Kukusuz, bu gelime artan bir uluslararaslama ile el ele gitti. 1965 ile
1990 arasnda dnya retiminin ihra edilen oran ikiye katlanacakt
(World Development, 1992, s. 235).
Bu ulustesilemenin zellikle belirgin yn vardr: ulustesi fir
malar (genellikle okuluslular olarak bilinir), yeni uluslararas i b
lm ve ky bankaclnn ykselii. Bunlarn sonuncusu sadece ulustesilii gelitiren en erken biimlerden biri deildir, ayn zamanda,
kapitalist ekonominin ulusal ya da bir baka denetimden kurtuluunu en
canl biimde kantlar.
Ky bankacl terimi, iadamlannn kendi lkelerinin dayatt
vergilerden ve teki kstlamalardan muaf olduklar, genellikle kk ve
mali olarak verimli bir blgede yasal i yerleri kurma uygulamasn be
timlemek iin 1960larda szlklere girdi. Ne var ki, kr etme z
322

grln tanyan her ciddi devlet ya da blge, yzyln ortalarnda,


meru i alanna kendi halknn karlarna uygun baz denetim ve k
stlamalar getirmiti. Bu mini blgelerin -rnein Curaao, Virgin Adalar
ve Liechtenstein- i ve alma yasalarnda, uygun biimde, karmak ve
zekice oluturulan boluklar bir firmann bilanosu iin mucizeler ya
ratabiliyordu. nk ky bankaclnn esas, yasalardaki muazzam
boluklarn irketin kurallarn ihlal etmeden geerli hale getirilmesinde
yatar (Raw, Page ve Hodgson, 1972, s. 83). Bilinen nedenlerden tr
ky bankacl zellikle mali ilemlere uygundu. Bununla birlikte Pa
nama ve Liberya uzun sre kendi politikaclarna baka lkelerin ticaret
gemilerinin tescilinden salanan gelirleri kazandrd. Bu ticaret ge
milerinin sahipleri kendi yerel igc ve gvenlik ynetmeliklerini ok s
kc buluyorlard.
1960larda bir ara kk bir yaratclk, Eurocurrency"nin, yani esas
olarak Eurodolarlar"n mdahalesiyle, eski uluslararas finans merkezi
City of London, nemli bir kresel ky bankacl merkezine evirdi.
Esas olarak ABD bankaclk yasasnn kstlamalarndan saknmak iin
ABDli olmayan bankalarda tutulan ve bu lkeye iade edilmeyen dolarlar
tartmal bir mali enstrhan haline geldi. Artan Amerikan d yatrmlar
ve ABD hkmetinin muazzam siyasal ve askeri harcamalar sayesinde
ok byk miktarlarda biriken ve serbeste yzen dolarlar, esas olarak
ksa vadeli krediler halinde btnyle denetimd bir kresel piyasann
temeli haline geldi. Bu ykseli son derece dramatikti. Net Eurocurrency
piyasas 1964te yaklak on drt milyar dolardan 1973te yaklak 160
milyara ve be yl sonra neredeyse be yz milyara ykseldi. O srada bu
piyasa, OPEC lkelerinin anszn nasl harcayacaklarn ve nereye ya
tracaklarm bilemedikleri petrol krlarnn oluturduu ve tekrar tekrar
iletilen altn madeninin balca mekanizmas haline geldi (bk. s. 473).
ABD kendisini, geni, hibir yere bal olmadan her ynden akan, abuk
kr arayarak paradan paraya yerkreyi dolaan bu sermayenin insafna
terk edilmi ilk lke durumunda bulacakt. Sonunda btn hkmetler
onun kurban olacaklard, nk dviz kurlar ve dnya para arz zerinde
denetimlerini kaybetmilerdi 1990lann banda nc merkez ban
kalarnn ortak eylemi bile gsz kald.
Bir lkeyi temel alan, eitli lkelerde faaliyet gsteren firmalarn fa-

323

aliyetlerini yaymalar doald. Bu trden okuluslular yeni de deildi.


Bu trden ABD irketleri lke dndaki yan irketlerini 1950de yaklak
yedi bin be yzden 1966da yirmi binin zerine kardlar. Bu yan ir-'
ketlerin ou Bat Avrupada ve bat yarkresinde idi (Spero, 1977, s.
92). Ne var ki giderek baka lkelerdeki firmalar da ayn yolu izledi. r
nein, Alman kimya irketi Hoechst, alts dnda hepsi 1950den sonra
olmak zere, krk be lkede 117 fabrika kurdu ya da kurulmu olanlarla
birleti (Frbel, Heinrichs, Kreye, 1086, Tabelle IHA, s. 281 vd.). Yenilik
daha ziyade bu ulustesi varlklarn yaptklar operasyonlarn leinde
yatar. 1980lerin banda ABDdeki ulustesi irketler kendi lkelerinin
drtte nden fazlasn ve ithalatlarnn neredeyse yarsn ger
ekletiriyorlard ve bu irketler (hem ngiliz hem de yabanc) ngiliz ih
racatnn % 80inden fazlasndan sorumluydular (UN Transnational,
1988, s. 90).
Bunlar bir bakma konu ile ilgisi olmayan rakamlardr, nk bu tr
den irketlerin balca fonksiyonu ulusal snrlarn iinden geerek pi
yasalar iselletirmek, yani kendilerini devletten ve onun blgesinden
bamszlatrmakt. statistiklerin (esas olarak lkeleri temel alarak top
lanrlar) ihracat ya da ithalat olarak gsterdikleri eyin byk ksm, as
lnda, krk lkede faaliyet gsteren General Motors gibi bir ulustesi var
ln iindeki isel ticarettir. Bu tarzda faaliyet gsterme yetenei, doal
olarak, Kari Marxtan beri bilinen sermayenin younlama eilimini g
lendirdi. 1960ta (sosyalist olmayan) dnyadaki en byk iki yz firmann
yapt satlarn dnyann bu kesimindeki GSMHnn % 17sine eit ol
duu saptand ve 1984te bu orann % 26ya kt belirtildi.* Bu trden
ulustesi oluumlarn ou gelimi lkelerde stleniyordu. Aslnda en
byk 200"n % 85i, ABD, Japonya, Britanya ve Almanyada stleniyor
geri kalann on bir lkeden firmalar oluturuyordu. Ancak, bu trden
sper devlerin kendi hkmetleriyle ok sk balantlar olsa da, Altn
an sonunda, Japon firmalar ve esas olarak baz askeri firmalar d
nda, bunlardan herhangi birinin kendi hkmetlerinin ya da ulusunun
karlaryla zdelenmi olarak betimlenebilecei kukuludur. ABD h-

*) Bu trden hesaplamalar ihtiyatla karlamak gerekir ve en iyisi bunlar sa


dece byklk sralamalar olarak almaktr.

324

kmetine katlan Detroitli bir ar zenginin General Motors iin iyi olan
ABD iin de iyidir, szlerinin eskisi kadar geerli olduu sylenemez.
Nasl olabilirdi? Bunlarn lke iindeki faaliyetleri, sz gelimi Mobil
Oilin faaliyet gsterdii yz piyasann biri ya da Daimler-Benzin temsil
edildii 170 piyasann biri kadard. mant uluslararas bir petrol fir
masnn kendi lkesine ynelik stratejisini ve siyasetini Suudi Arabistan
ve Venezuelaya ynelik olanla ayn ekilde hesaplamaya zorlayacak,
yani bir yanda kr ve zarar, te yanda irket ile hkmetin kyaslamal
gc yer alacakt.
Yaplan ilemler ve giriimler -bunlar asla bir ka dev irkete zg de
ildi- sanayi retimine, sanayilemeye ve kapitalist gelimeye nderlik
etmi olan Avrupa ve Kuzey Amerika lkelerinin, nce yava sonra hz
lanarak dna kmaya baladka, geleneksel ulus devletten kurtulma
eilimi daha da belirginleti. Bu lkeler Altn adaki bymenin g
merkezi olmaya devam ettiler. 1950lerin ortasnda sanayi lkeleri ih
racatlarnn yaklak bete n, 1970lerin banda ise drtte n
kendi aralannda yapmlard. Ne var ki tam da o srada durum deimeye
balad. Gelimi dnya kendi rnlerini biraz daha fazla miktarlarda
dnyann geri kalan ksmna ihra etmeye., ancak -daha nemlisi- nc
Dnya da kendi imal edilmi mallarn byk bir lekte gelimi sanayi
lkelerine ihra etmeye balad. Geri blgelerin geleneksel olarak ihra
ettikleri ilksel rnlerde bir gerileme olurken (OPEC devriminden sonra
madeni yaktlar dnda) ayn lkeler, dzensiz ama hzl biimde sa
nayilemeye baladlar. 1970 ile 1983 arasnda nc Diinyann o za
mana kadar yaklak % 5 olan kresel endstriyel ihracat pay iki katn
at (Frbel et al, 1986, s. 200).
Bylece yeni bir uluslararas i blm eskisinin altn oymaya ba
lad. Alman firmas Wolkswagen, Arjantin, Brezilya ( adet), Kanada,
Ekvador, Msr, Meksika, Nijerya, Peru, Gney Afrika ve Yugoslavyada
-genellikle 1960larn ortasndan sonra- araba fabrikalan kurdu. Yeni
nc Dnya endstrileri sadece genileyen yerel piyasalara deil,
dnya piyasasna da aldlar. Bunu, hem btnyle yerli sanayi ta
rafndan retilen ihra kalemleriyle (ou 1970te eski lkelerden ge
limekte olan lkelere g eden tekstil rnleri gibi) hem de ulustesi
bir imalat srecinin paras haline gelerek yapabiliyorlard.

325

Daha ge bir tarihe kadar tam olarak gereklemediyse de, bu gelime,


Altn am belirleyici yeniliiydi. Tek bir mal kalemi retiminin, sz gelimi Houston, Singapur ve Tayland arasnda blnmesini mmkn ve
ekonomik bakmdan uygun hale getiren, ksmen tamamlanm rnn bu
merkezler arasnda havadan tanmasn ve btn srecin merkezi olarak
modern enformasyon teknolojisiyle denetlenmesini salayan ulam ve
iletiim devrimi olmasayd, bu gelime de olmazd. Belli bal elektronik
reticileri 1960larn ortasndan itibaren kendilerini kreselletirmeye ba
ladlar. retim hatt artk tek bir tesisteki dev hangarlardan gemiyor,
btn yerkreyi katediyordu. Bunlarn bazlar, tek bir devletin de
netiminden kurtulmak iin artk bir baka ve yeni aygta, ucuz ve esas ola
rak gen kadn emeine sahip yoksul lkelere yaylmaya balayan, ya
salarn geerli olduu blgenin dndaki serbest retim mmtkalar"nda
ya da ky bankaclnn geerli olduu yerlerdeki fabrikalarda durdu. Ni
tekim, bunlarn en erkenlerinden biri, Amazon canglmn derinliklerindeki
Manaus, ABD, Hollanda ve Japon firmalar iin, tekstil, oyuncak, kttan
yaplm mallar, elektronik aletler ve dijital saatler imal etti.
Btn bunlar dnya ekonomisinin siyasal yapsnda paradoksal bir de
iime yol at. Yerkre tek bir birim haline geldike, byk devletlerin
ulusal ekonomileri, eski smrge imparatorluklar ayrlrken uygun bi
imde oaltlan, genellikle kk ya da zayf mini-devletlere yerlemi
bu trden ky bankacl merkezlerine yneldiler. Ksa Yirminci Yz
yln sonunda dnya' Dnya Bankasna gre, nfuslar iki buuk mil
yondan daha az olan (on sekizinin nfusu 100 000den daha az) yetmi bir
ekonomiyi ieriyordu. Bu da resmen ekonomiler olarak grlen btn
siyasal birimlerin bete ikisi demektir (World Development, 1992). kinci
Dnya Savana kadar bu trden birimler, ekonomik aka olarak g
rlmler ve gerekten de asla sahici devletler olmamlardr.* Bunlar
uluslararas canglda ismen sahip olduklar bamszl savunacak ye
tenekte deildiler ve kesinlikle deildirler, ancak Altn ada bunlarn,
kresel ekonomiye dorudan hizmet salayarak byk ulusal ekonomiler
kadar ve bazen onlardan daha da iyi geliebilecekleri anlald. Bylece

*) Erken 1990lara kadar Avrupann ancient devletiklerine -Andorra, Liechtenstein, Monaco, San Marino- Birlemi Milletlerin potansiyel yeleri
gibi davranld.
326

yeni kent devletleri (Hong Kong, Singapur), en son ortaada grlen bir
ynetim biimi ortaya kt; Basra Krfezindeki llerin baz blmleri
kresel yatrm piyasasnda (Kuveyt) nemli oyunculara dnt ve pek
ok ky bankas devlet yasalarndan kurtularak buralara snd.
Bu durum ge yirminci yzyl ulusalclnn ok ynl etnik ha
reketlerini, bamsz bir Korsika ya da Kanarya Adalannn geerlilii
iin ikna edici olmayan argmanlarla donatt. Argmanlar ikna edici de
ildi, nk bamszln aynlarak kazanlmas, bu trden blgelerin
daha nce birletirildikleri ulus devletten ayrlmas anlamna geliyordu.
Aynlk, ekonomik olarak bunlar, bu tr meseleleri giderek belirleyen
ulustesi varlklara daha baml hale getirecekti. okuluslu devler iin
en uygun dnya kk devletlerin oluturduu ya da hibir devletin ol
mad dnyadr.
V
Sanayinin yksek maliyetli yerleim yerlerinden emein ucuz olduu
yerlere, teknik bakmdan mmkn ve maliyet bakmndan etkin olur
olmaz yneltilmesi doald ve beyaz olmayan i gcnn en azndan be
yazlar kadar kalifiye ve eitilmi olduunun (pek srpriz oluturmayacak
ekilde) kefedilmesi, yksek teknolojili endstrilere ek bir imkn sa
lad. Gene de Altn adaki ekonomik snmann eski sanayilemenin e
kirdek lkelerinden bir uzaklamaya neden yol at konusunda yaplan
aklama ksmen ikna edicidir. Bu, kapitalist bir ekonomide tam is
tihdamn salad kitlesel tketimi ve i gcnn hem daha iyi ko
runmasn hem de ona giderek daha iyi para denmesini temel alan zel
Keynesi bileimdi.
Bu bileim, grdmz gibi, siyasal bir yapyd. Bu yap en batl
lkelerde, sa ile sol arasnda etkin bir mutabakat, u faist-an ulusalc
san kinci Dnya Savayla, u komnist solun Souk Savala tasfiye
edilmesini temel alyordu. Ayn zamanda iverenler ile ii rgtleri ara
snda, ii taleplerini, krlan andrmayan, kr beklentisini dev yatnmlan hakl karacak lde ykselten snrlar iinde tutacak kapal ya
da ak bir mutabakat temel alyordu. Bu yatarmlar olmasayd Altn

327

ada emek retkenliinde grlen muazzam art gereklemeyebilirdi.


Aslnda, en sanayilemi piyasa ekonomilerinin on altlnda yatrmlar yl
lk % 4.5 orannda, 1870 ile 1913 aras yllara kyasla yaklak kat
daha hzl artt. Gene de bu oran, genel ortalamay aa doru iten Kuzey
Amerikadaki kadar etkileyici deildi (Maddison, 1982, Tablo 5.1, s. 96).
En azndan Almanyada, artk toplumsal partnerler olarak betimlenen
sermaye ile emek arasndaki kurumsallatrlm mzakerelere h
kmetlerin resmen ya da gayriresmi olarak hkim olmasyla tarafl de
facto anlamalar yapld. Altn an sona ermesiyle birlikte bu an
lamalara, ykselen serbest piyasa teologlar tarafndan korporatizm ad
altnda vahice saldrld. Korporatizm- szc o srada neredeyse unu
tulmutu ve iki sava aras dnemin faizmiyle hibir benzerlik ta
myordu.
Bu, btn taraflarn kabul edebilecei bir anlamayd. Yksek kr sa
layan uzun bir ekonomik snma dnemi srasnda cretlerin yksek ol
masna pek aldrmayan iverenler ilerde yaplacak planlamay ko
laylatran nceden grme yeteneini memnunlukla karladlar. i
cretleri ve cret d imknlar dzenli biimde ykseldi. Refah Devleti
srekli yaygnlayor ve giderek daha cmert oluyordu. Komnist partiler
zayflarken (talya dnda) hkmetler istikrar kazanyor ve artk btn
devletlerin uyguladklar makro-ekonomik ynetimin koullar olu
uyordu. Ve sanayilemi kapitalist lkelerin ekonomileri, o srada gr
kemli bir biimde ykselen kamu gelirleriyle denen sosyal gvenlikle
desteklendi. Aslnda bunun nedeni, ilk kez (Kuzey Amerika ve belki de
Avustralasya dnda) tam istihdam ve gerek gelirlerde dzenli bir art
temelinde bir kitlesel tketim ekonomisinin kurulmu olmasyd. Aslnda
enerji dolu 1960larda, baz tedbirsiz hkmetler, isizlere -o srada az sa
ydaydlar- nceki cretlerinin % 80ini garanti edecek kadar ileri gittiler.
Ge 1960lara kadar Altn an politikaclar bu durumu yansttlar.
Savan ardndan her yerde gl reformist hkmetler kurulmutu.
ABDde Roosevelti bir hkmet, igal altndaki Bat Almanya (1949a
kadar ne bamsz kurumlar olutu ne de seimler yapld) dnda savaa
katlan neredeyse btn Bat Avrupada sosyalistlerin hkim olduklar ya
da sosyal demokrat hkmetler kuruldu. 1947ye kadar komnistler bile
hkmetteydiler. Direni yllarnn radikalizmi oluum halindeki tutucu

328

partileri bile etkiledi ya da en azndan akntya kar yzmeyi zorlatrd,


ngiliz Muhafazakr Partisi 1945 i hkmetinin reformlarna sahip
kt.
Mutabakat deilse de reformizm, ksa sre iinde olduka artc bi
imde geri ekildi. 1950lerin byk ekonomik snmas srasnda, ne
redeyse her yerde lml tutucularn kurduklar hkmetler i bandayd.
ABDde (1952den itibaren), Britanyada (1951den itibaren), Fransada
(ksa koalisyon dnemleri dnda), Bat Almanya, talya ve Japonyada
sol tamamen iktidarn dnda kald. Bununla birlikte skandinavya sosyal
demokrat olmaya devam etti ve sosyalist partiler teki kk lkelerde
koalisyon hkmetlerinde yer aldlar. Solun geriledii kuku gtrmez.
Bunun nedeni, sosyalistlerin, hatt komnistlerin, byk ii snf par
tilerinin bulunduu Fransa ve talyada kitle desteini kaybetmeleri de
ildi.* Sosyal Demokrat Partinin (SPD) Alman birlii konusunda sa
lksz olduu Almanya ve solun hl komnistlerle ittifak halinde
olduu talya dnda, bu durum, Souk Savatan tr de deildi. Ko
mnistler dnda herkes gvenilir biimde anti-Rus idi. Ekonomik snma
on ylnn ruh hali sola karyd. Bu bir deiim zaman deildi.
1960larda mutabakatn ekim merkezi sola kayd. Bunun nedeni
belki ksmen, Keynesi ynetimden nce Belika ve Bat Almanya gibi
anti-kolektivist direnme noktalarnda bile ekonomik liberalizmin giderek
gerilemesi, belki de ksmen kapitalist sistemin istikrar kazanmasna ve ye
niden canlanmasna nezaret eden yalca beylerin sahneden ekilmi ol
malaryd - 1960ta Eisenhovver (d. 1890), 1965te Konrad Adenauer (d.
1876), 1964te Harold Macmillan (d. 1894). Sonunda (1969) byk Ge
neral de Gaulle bile (d. 1890) grevinden ayrld. Siyaset alannda belirli
bir genleme yaand. Aslnda Altn am en yksek noktaya ulat
yllar, pek ok Bat Avrupa lkesinde lml solun 1950lerdeki gibi bir
kez daha hkmetlerde yer almas iin uygun grlyordu. Bu sola kay
ksmen Bat Almanya, Avusturya ve svete olduu gibi seimlerle ilgili

*) Ne var ki, btn sol partiler,, byk olanlar bile, semenleri bakmndan
aznlktlar. Bu trden bir partinin ald en yksek oy 1951de ngiliz i
Partisinin kazand % 48.8 idi. Bu seimde, kk bir farkla daha az oy
alan muhafazakrlarn Ingiliz seim sisteminin gariplikleri sayesinde seimi
kazanmalar ironiktir.
329

deiikliklerden tryd. 1970lerde ve 1980lerin banda, gerek Fran


sz sosyalistleri gerekse talyan komnistlerinin ulaabilecekleri en yk
sek noktaya ulatklar, ancak oy verme eilimlerinin istikrarl olmaya
devam ettii bir srada daha da arpc deiiklikler bekleniyordu. Seim
sistemleri grece kk deiikliklerin nemini arttryordu.
Ne var ki, bu on yln en nemli kamusal gelimeleri, yani szcn
gerek anlamnda refah devletlerinin olutuu, yani refah iin yaplan har
camalarn -gelir dzeyinin korunmas, salk hizmetleri, eitim vb.- top
lam kamu harcamalarnn daha byk bir blmn oluturduu ve refah
faaliyetlerine katlan insanlarn btn kamusal istihdamn en geni gv
desini, rnein 1970lerde Britanyada % 40 ve svete % 47yi (Therborn, 1983) oluturduu devletlerin ortaya k ile sola doru kay ara
snda belirgin bir parallelik vardr. Bu anlamda ilk refah devletleri 1970
civarnda ortaya kt. Kukusuz detant yllarnda askeri harcamalarn
azalmas teki balklar altnda yaplan harcamalarn orann otomatik ola
rak ykseltti, ancak ABDnin verdii rnek gerek bir deiiklik ol
duunu gsterir. 1970te Vietnam Sava en iddetli dnemindeyken
ABDde okul alanlarnn says ilk kez askeri ve sivil savunma per
sonelinin saysn byk apta at (Statistical History 1976, II, s. 1102,
1104, 1141). 1970lerin sonunda btn ileri kapitalist lkeler bu trden
refah devletleri haline gelmiti ve alt devlet (Avustralya, Belika, Fran
sa, Bat Almanya, talya, Hollanda) toplam kamu gelirlerinin % 60ndan
fazlasn refah iin harcyorlard. Bu durum, Altn an sonunda nemli
sorunlara yol aacakt.
Bu arada gelimi piyasa ekonomileri"nin siyasetleri uyku halinde
deilse de sakin grnyordu. Komnizm, nkleer sava tehlikesi ve lke
dndaki emperyal faaliyetlerin lke iine tad, Britanyada 1956 S
vey maceras, Fransada Cezayir sava (1954-61) ve 1965ten sonra
ABDde Vietnam dnda heyecan uyandran ne vard? 1968de ve o s
ralarda aniden ve neredeyse dnya apnda patlak veren renci ra
dikalizminin politikaclar ve daha yal entelekteller iin byk bir srp
riz oluturmasnn nedeni buydu.
Bu, Altn an oluturduu dengenin sremeyeceini gsteren bir
belirtiydi. Ekonomik olarak bu denge retkenlikteki art ve krlar is
tikrarl tutan kazanlar arasndaki egdme balyd. Srekli retkenlik
330

artndaki bir d ve/ya da cretlerde oransz bir ykseli is


tikrarszlkla sonulanacakt. Bu iki sava arasnda hibir ekilde var ol
mayan eye, retim art ile tketicilerin satn alma yetenei arasndaki
dengeye balyd. cretlerin piyasay suyun yzeyinde tutacak kadar,
ancak kr zerinde bir bask yaratmayacak lde hzl ykselmesi ge
rekiyordu. Ancak bir i gc eksiklii dneminde cretler ya da, daha
genel olarak, talebin olaanst ykseldii bir srada fiyatlar nasl de
netlenecekti? Baka deyile, enflasyon nasl denetim altna alnacak ya da
en azndan belirli snrlarda tutulacakt? Son olarak, Altn'a, dnya
ekonomisine istikrar kazandran bir unsur ve onun garantr olarak dav
ranan -bazen istemeden- ABDnin muazzam siyasal ve ekonomik
hkimiyetine balyd.
1960larda btn bunlar eskime ve ypranma belirtileri gsteriyordu.
ABDnin hegemonyas zayflad ve, bu srada altn-dolan temel alan
dnya para sistemi bozuldu. eitli lkelerde emek retkenliinde baz
yavalama belirtileri ve i gn endstriyel snmay beslemi olan
byk igc deposunun neredeyse tkenmekte olduunu gsteren kesin
belirtiler vard. Yirmi yl sonra yeni bir kuak artk yetikin olmutu.
Onlar iin iki sava aras dnemin deneyimi -kitlesel isizlik, gvensizlik,
istikrarl ya da den fiyatlar- deneyimin bir paras deil, sadece tarihti.
Kendi beklentilerini sadece kendi ya gruplarnn deneyimine, tam is
tihdam ve srekli enflasyona uydurmulard (Friedman, 1968, s. 11).
1960larn sonunda dnya apnda cret patlamas"nn tetiini eken
zgl durum ne olursa olsun - i gc eksiklii, iverenlerin gerek c
retleri aada tutmak iin gsterdikleri artan abalar ya da, Fransa ve
talyada olduu gibi, byk renci isyanlar- bunlarn hepsi, i sahibi
olmaya ya da i bulmaya alm bir iiler kuann, sendikalaryla yap
tklar mzakereler sonunda saladklar dzenli ve uygun cret ar
tlarnn aslnda piyasann salayabileceinden ok daha az olduunu
keyfetmelerine dayanyordu. Piyasa gerekliklerinin bu ekilde ta
nnmasnda snf mcadelesine bir dn arasak da aramasak da (1968
sonras yeni sol"un pek ok savunucusunun yapt gibi) 1968 ncesi
cret grmelerinin lmll ve skneti ile altn an son yllan ara
snda arpc bir deiiklik olduu kuku gtrmez.
ilerin ruh halindeki deiiklik dorudan doruya ekonominin i

331

leyi biimiyle ilintili olduu iin, 1968 ylnda ve o sralarda, renci


honutsuzluunun yol at byk patlamadan ok daha nemliydi. Bu
nunla birlikte, renciler medyaya daha fazla dramatik malzeme ve yo
rumculara daha ok gda salad. renci isyan ekonominin ve siyasetin
dnda bir fenomendi. Nfusun grece aznlkta olan bir kesimini se
ferber etti. Bu kesim kamu hayatnda zel bir grup olarak pek az tannyor
-nk yelerinin ou henz eitim gryorlard- ve rock plaklarnn al
clar olma dnda genellikle ekonominin dnda bulunuyorlard. Bu
kesim (orta snf) genlikti. Onun kltrel nemi, kalc olmayan siyasal
neminden ok daha bykt -nc Dnyada ve diktatrlkle y
netilen lkelerdeki benzer hareketlerin aksine. Gene de bu hareket Bat
toplumunun sorunlarn zdne yar yarya inanan bir kuaa bir uyar,
bir tr m em ento m o ri (lm simgesi olarak kuru kafa -n.) olarak hizmet
etti. Altn a reformizminin, hepsi 1956 ile 1960 arasnda yazlan ba
lca metinleri, Croslandn The F uture o f S o c ia lism v, J. K. Galbraithin
The A ffluent S o c ie ty si; Gunnar Myrdaln B e y o n d the W elfare St at e ve
Daniel Bellin The E n d o f Id e o lo g y si, bir toplumun, gelitirilmesi halinde
temelde tatmin edici olan ve artan isel uyumu varsaymna, yani rgtl
toplumsal mutabakat ekonomisine duyulan gvene dayanyordu. Bu mu
tabakat 1960lardan sonra yaamad.
Bylece 1968 ne bir son ne de bir balang deil, sadece bir sinyal
oldu. cret patlamas, Bretton Woods uluslararas mali sisteminin
1971de k, 1972-3n emtia patlamas ve 1973n OPEC petrol kri
zinin aksine, 1968, iktisat tarihilerinin Altn an sonu hakknda yap
tklar aklamalarda fazla yer almaz. Bu sonu kesinlikle beklenmiyordu.
1970lerin banda ekonominin bymesi, hzla ykselen enflasyonla,
dnya para arznda grlen muazzam artla ve Amerikan btesinde g
rlen byk aklarla canlln srdryordu. Ekonomistin jargonuna
gre sistem ar snm idi. Temmuz 1972den itibaren, iki ay iinde,
OECD lkelerinin gerek GSYHsi % 7.5, gerek sanayi retimi ise % 10
orannda ykseldi. Victoria ann ortalarnda yaanan byk ekonomik
snmann nasl sona erdiini unutmayan tarihiler sistemin ke doru
gidip gitmediini merak edebiliyorlard. Hakl olabilirlerdi, ancak 1974
kn nceden grebilen kimse tanmyorum. Gstergeler, aa
karlmay gerektirecek kadar ciddiye de alnmad, nk, ileri sanayi l
kelerinin GSMHsinin fiilen nemli lde d m esin e ramen -byle bir
332

ey savatan beri olmamt- insanlar hl ekonomik krizleri 1929larn


terimleriyle dnyorlard ve hibir felaket belirtisi yoktu. oka urayan
adalarn ilk tepkisi, her zamanki gibi, nceki ekonomik snmada mey
dana gelen kn zgl nedenlerini, OECDden yaplan bir alntyla,
ayn lde tekrarlanmas muhtemel olmayan, kamlabilir baz ha
talarn ayn anda gereklemesiyle etki eden talihsiz karklklarn al
lmam biimde biraraya gelii"ni aratrmak oldu. (McCracjen, 1977, s.
14). Daha basit dnenler, btn bunlar OPEC petrol eyhlerinin a
gzllne baladlar. Dnya ekonomisinin grnmndeki balca de
iiklikleri talihsizlikle ve kamlabilir rastlantlarla aklayan bir ta
rihinin bir kez daha dnmesi gerekir. Bu byk bir deiiklikti. Dnya
ekonomisi krlmann ardndan eski hzn bir daha bulamad. Bir dnem
sona erdi. 1973ten sonraki on yllar gene bir kriz a olacakt.
Altn an yaldz dkld. Bununla birlikte, tarihin kaydettii en
dramatik, hzl ve derin devrimi balatm ve byk apta ger
ekletirmiti. imdi bu konuyu ele almalyz.

333

10
Toplumsal Devrim: 1945-1990
LILY: Bykannem bize hep Depresyondan sz ederdi. Bu
da bir eyler okuyabilirsin.

konuda

ROY: Bize hep, yiyeceimiz ve her eyimiz olduu iin memnun ol


mamz gerektiini sylyorlar. Anlattklarna baklrsa otuzlu yllarda
insanlar a kalyorlarm, ne i bulabiliyorlarm ne de baka ey.
* * *

BUCKY: Hi Depresyon grmedim. Bu yzden benim iin sorun


deil.
ROY : ittiklerine baklrsa, o dnemde yaam olma dncesinden
nefret ediyorsun.
BUCKY: O dnemde yaamyorum ki.
-Studs Terkel, Hard Times (1970, s. 22-23)
[General de Gaulle] iktidara geldiinde Fransada bir milyon te
levizyon seti vard... Ayrldnda bu say on milyondu... Devlet daima bir
tr seyirlik gsteri olmutur. Ancak dnn tiyatro-devleti bugnn tvdevletinden ok farklyd.
-Regis Debray (1994, s. 34)

I
nsanlar kendi gemilerinde hazrlanmadklar bir eyle karlatklar
zaman, bilinmeyeni adlandrmak iin el yordamyla szck ararlar. Kar
latklar eyi tanmlayamadklar, hatt anlayamadklar zaman bile bu
byledir. Yirminci yzyln nc eyreinde bu srecin, bir sre kadar

334

Batmn entelektelleri arasnda ilediini grebiliriz. Birka kuak bo


yunca yirminci yzyln zihinsel hayatn anlatmak iin kullanlan anahtar
szck, sonra edatdr ve genellikle bir nek olarak, Latince deyile
post biiminde kullanlr. Bu szck ya da ayn anlama gelen biimleri,
post-endstriyel, post-emperyal, post-modern, post-yapsalc, postMarksist, post-Gutenberg vb. halini alr. Tpk cenaze trenleri gibi, bu
nekler de, lmden sonraki hayatn nitelii hakknda herhangi bir mu
tabakat ya da kesinlik tamakszn lmn resmi kabul anlamna ge
liyordu. nsanlk tarihinin en byk ve en dramatik, en hzl ve evrensel
toplumsal dnm onu yaayan zihinlerin bilincine bylece girmi olu
yordu.
Bu dnmn yenilii hem olaanst hznda hem de ev
renselliinde yatar. Dorudur, dnyann gelimi kesimleri, daha ak
ifade etmek gerekirse, Avrupann orta ve bat kesimleri ile Kuzey Ame
rika, art, baka yerlerdeki kozmopolit zenginlerden ve gllerden oluan
ince bir tabaka uzun sre, srekli bir deiim, teknolojik dnm ve kl
trel yenilik dnyasnda yaamt. Onlar iin kresel toplumun geirdii
devrim, ilkesel olarak zaten alk olduklar hareketin hzlanmas ya da et
kinlemesi anlamna geliyordu. Ne de olsa, 1930larn ortasnda New
Yorklular, ykseklii 1970lere kadar almayan ve o zaman da mtevaz
bir lde, sadece otuz metre kadar alan bir gkdeleni, Empire State Buildingi (1934) seyrediyorlard. Dnyann bu blmlerinde bile niceliksel
maddi bymenin hayatn niteliksel ykseliine dnmesini fark etmek
iin bii- sre ve onu lmek iin daha da uzun bir sre gerekti. Ancak bu
deiiklikler yerkrenin byk ksm iin hem ani hem de deprem gibi
sarsc oldu. nsanln % 80i iin ortaa, 1950lerde anszn sona erdi;
ya da belki daha dorusu, onlar 1960larda sona erdiini hissettiler.
Bu dnmleri, meydana geldikleri anda yaayanlar, bunlarn kap
samn pek ok bakmdan kavramadlar, nk onlar azar azar alarak ya
da bireylerin hayatlarnda meydana gelen ve ne kadar dramatik olurlarsa
olsunlar srekli devrimler olarak kavranamayan deiiklikler olarak ya
yorlard. Krsal kesimde yaayan insanlarn kentte i aramaya karar ver
meleri onlarn zihninde neden iki dnya sava srasnda ngiliz ya da
Alman erkek ve kadnlarnn yaptklar gibi silahl kuvvetlere ya da sava
ekonomisinin bir dalna katlmaktan daha kalc bir dnm anlamna ge

335

liyordu? Onlar, altst olsa bile hayat tarzlarn temelli olarak deitirmek
niyetinde deildiler. Deiikliin ne kadar byk olduunu fark edenler,
bu tr dnmlerin meydana geldii sahneleri, aralkl ziyaretlerle d
ardan grenlerdir. rnein, 1980lerin bandaki Valencia, yazarn Is
panyann bu blgesini son kez grd 1950lerin bandaki kent ve bl
geden nasl da farklyd. Sicilyal bir kyl olan Rip Van Winkle -aslnda
1950lerin ortasndan itibaren yirmi yl kadar hapiste kalan yerel bir hay
dut- o srada kent binalaryla tannmaz hle gelen Palermo yresine dn
d zaman, nasl da yolunu kaybetmiti. Bir zamanlar zm balarnn
olduu yerde imdi bir sr palazzi var, diyordu bana, inanmyormu
gibi ban sallayarak. Aslnda deiim ylesine hzlyd ki, tarihsel
zaman daha ksa aralklarla bile llebiliyordu. On yldan daha ksa sre
iinde (1962-71) kent snrlarnn dnda, ou Kzlderilinin hl ge
leneksel giysiler iinde olduu .bir Cuzco (Peru kenti), Kzlderililerin
byk bir blmnn artk cholo, yani Avrupal giysiler iinde olduu bir
Cuzcodan ayrlyordu. 1970lerin sonunda bir Meksika kynn gda pa
zarndaki bir hayvanc, mteri masraflarn, on yln banda oralarda bi
linmeyen cepte tanabilir Japon yapm kk hesap mekineleriyle he
saplyordu.
1950den beri gerekleen tarihi deiimi grecek kadar yal ve ha
reketli olmayan okurlar iin bu deneyimin tekrarlanmas hibir ekilde
mmkn deildir. Bununla birlikte, 1960lardan beri gen.batllar n
c Dnya lkelerine seyahat etmenin hem yararl hem de modaya uygun
o k lu u n u kefettikleri zaman, krese) dnm bir ift ak gzle iz
lemek mmkn olmutur. Gene de tarihiler, ne kadar nemli olursa
olsun imgelerle ve anektodlarla yetinemezler. Ayrntlara girmeleri ve de
erlendirmeleri gerekir.
Bu yzyln.ikinci yarsnda meydana gelen en dramatik ve uzun erim
li ve bizi gemiin dnyasndan koparan toplumsal deiim kylln
lmdr. Neolitik adan beri insanlarn ou toprak ve hayvanclkla
yaad ya da balk olarak denizden yararland. Kyl ve ifti yirminci
yzyla kadar, Britanya dnda kalan sanayilemi lkelerde bile yerleik
nfusun byk bir blmn oluturmaya devam etti. yle ki, yazarn
rencilik yllarnda, yani 1930larda kylln snmlenmeyi red
detmesi hl Kari Marxm onlarn snmlenecei kehanetine kar geerli

336

bir argman olarak kullanlyordu. Gene de, kinci Dnya Savanin


hemen ncesinde, Britanya dnda, tarm ve balkln nfusun %
20sinden daha azn istihdam ettii sadece tek bir sanayilemi lke
vard: Belika. Almanya ve ABDde, tarmsal nfusun srekli biimde
azald en byk sanayi ekonomilerinde bile, bu oran toplam nfusun ka
baca drtte birine ulayordu. Fransa, sve ve Avusturyada hl % 35 ile
40 arasndayd. Geri tarm lkelerine -szgelimi, Avrupada Bulgaristan
ya da Romanya- gelince her be kiiden drd toprakta alyordu.
imdi yzyln nc eyreinde neler olduuna bakalm. 1980lerin
banda her 100 Briton ya da Belikaldan en ok nn tarmda a
lmas artc olmayabilir. yle ki, ortalama Britonun gndelik ha
yatnda Birleik Krallkta iftilik yapm birinden ok bir zamanlar Hin
distan ya da Bangladete iftilik yapm biriyle karlamas ok daha
muhtemeldi. ABDnin ifti nfusu ayn oranda azalmt, ancak sre
uzun srd iin, igcnn bu kk kesiminin ABDyi ve dnyay sa
ylamayacak kadar eitli besin maddeleri aknna uratacak bir konumda
olmas daha da artcdr. 1940larda pek az kiinin bekleyebilecei ey,
1980lerin banda Demir Perde snrlarnn dndaki hibir bat l
kesinde nfusun % 10undan fazlasnn iftilikle uramyor olmasyd.
Bunu istisnas, rlanda Cumhuriyeti (bu saynn sadece biraz stndeydi)
ve berya devletleri idi. Ancak 1950de tarmla uraan ve nfusun ya
rsnn biraz altnda olan spanyol ve Portekiz halknn otuz yl sonra s
rasyla % 14.5 ve 17.6ya dmesi, durumu aklamaya yeterlidir. s
panyol kyll 1950den sonraki yirmi yl iinde, Portekiz kyll
ise 1960tan sonraki yirmi yl iinde yar yarya azald (ILO, 1990, Tablo
2A; FAO, 1989).
Bunlar artc saylardr. rnein Japonyada iftiler 1947de n
fusun % 52.4nden 1985te % 9una indi. Bu iki tarih, gen bir askerin
kinci Dnya Savandan dn ile daha sonra sivil hayattaki iinden
emekliye ayrld zaman araln oluturur. Finlandiyada bir iftinin
faz olarak doan ve ilk evliliini bir iftiyle yapan bir kadn -yaam ta
rihini yazarn bildii bir rnek- daha orta yaa ulamadan kendisini koz
mopolit bir entelektele ve siyasal bir simaya dntrebiliyordu. Ancak,
1940ta babas Rusyaya kar verilen k savanda anne ve bebei ift
likte brakarak ldnde Finlilerin % 57si ifti ya da ormancyd. Krk

337

beine geldiinde bu oran % 10un altna dmt. Bu koullar altnda


Finlilerin iftilikle ie balamalar ve ok farkl koullarda iftilii b
rakmalarndan daha doal ne olabilir?
Ancak Marxn, sanayilemenin kyll tasfiye edecei kehaneti
sonunda balca sanayilemi lkelerde gerekletiyse de, gerekten ola
anst olan gelime, bu tr gelimeden yoksun kalan, Birlemi Mil
letlerin geri ya da yoksul szckleri yerine daha hafif bir dizi terimle
farkl gstermeye alt lkelerde de iftilikle uraan nfusun azal
masdr. Umut dolu gen solcularn Mao Zedungun krlarda yaayan mil
yonlar statkonun kuatlm kent tahkimatlarna kar seferber ederek
devrimi zafere ulatrma stratejisini benimsedikleri bir srada, bu mil
yonlar kylerini terk ediyorlar ve kentlere tanyorlard. Latin Ame
rikada kyllerin oran yirmi yl iinde Kolombiyada (1 9 5 1 -7 3 ), Mek
sikada (1 9 6 0 -8 0 ) ve -yaklak olarak- Brezilyada (1 9 6 0 -1 9 8 0 ) yar
yarya azald. B u nfus, D om in ik C um huriyetinde (1 9 6 0 -8 1 ), V en ezu elada (1 9 6 1 -8 1 ) v e Jam aykada (1 9 5 3 -8 1 ) te iki ya da buna yakn
bir oranda azald. Btn bunlar, V en ezu ela dnda, kinci D nya Sav a mn sonunda kyllerin yerleik nfusun yarsn ya da m utlak bir o
unluunu oluturduklar lkelerdi. A n cak 1 9 7 0 ler gibi erken bir tarihte,
Latin A m erik ada -orta A m erika ky eridindeki m ini-devletler v e Haiti
dnda- kyllerin aznlkta kalm adklar hibir lke yoktu. Batdaki
slam lkelerinde de ayn durum vard. C ezayirde tarm k esim i nfusun
% 7 5 inden % 2 0 sine; T unusta otuz yl iin d e % 6 8 den 2 3 e indi; Fas,
bu kadar dramatik biim de olm asa da, on y l iinde (1 9 7 1 -8 2 ) k yl o
unluunu kaybetti. Suriye ve Irak nfusunun yaklak yars 1 9 5 0 Ierin
ortasnda hl

toprakta

Suriyede bu oran yaklak yirmi yl


te birin altna dt. randa kyllerin

alyordu.

iin d e yarya indi, Irakta ise

oran 1 9 5 0 lerin ortasnda yaklak % 5 5 ten, 1 9 8 0 lerin ortasnda % 2 9 a

dt.
Bu arada, kukusuz, tarmsal Avrupann kylleri de topra ilemeyi
braktlar. 1980lerde ktann dou ve gneydousunda kyl tarmnn
ancient kalelerinde bile iftilikle uraanlar i gcnn te birinden
fazla deildi (Romanya, Polonya, Yugoslavya, Yunanistan) ve bu oran
bazlarnda, rnein Bulgaristanda (1985te % 16.5) nemli lde azd.
Ancak Avrupa ve Ortadou yresinde sadece bir kyl kalesi kald: Tr

338

kiye. Burada kyllk zayflad, ancak 1980lerin ortasnda hl mutlak


bir ounluk olmaya devam ediyordu.
Yerkrenin ancak blgesine esas olarak kyler ve tarlalar hkim
oldu: alt-sahra Afrikas, Gney ve ktasal Gney-dou Asya ve in. Sa
dece bu blgelerde tarmdaki zayflamann nemsiz olduu lkeler bul
mak mmknd. Buralarda ekin yetitiren ve hayvan besleyenler frtnal
on yllar boyunca nfusun sabit bir orann oluturmaya devam ettiler. B
oran, Nepalde % 99dan fazla, Liberyada % 70, Ganada % 60 ci
varnda, hatt bamszlktan sonraki yirmi be yl iinde Hindistanda %
70 ya da daha fazla -olduka artc bir olgu- ve 1981de bile bu orandan
biraz daha az (% 66.4) idi. tiraf edildii gibi, kyllerin hkim olduu bu
blgeler dnemimizin sonunda hl insan trnn yarsn temsil edi
yordu. Ne var ki, onlar bile ekonomik kalknmann yaratt basklar al
tnda paralanmann eiindeyuiler. Hindistandaki youn kyl bloku
iftilikle uraan nfuslarn gzle grlr bir hzla zayflamakta olduu
lkelerle evrelenmiti: kyllerin uzun sredir ounluk olu
turmadklar Pakistan, Benglade ve Sri Lanka. 1980lerde, Malezya, Filipinler ve Endonezyada ve kukusuz, Dou Asyann yeni sanayilemi
devletleri, Tayvan ve 1961 gibi erken bir tarihte halknn % 60tan daha
fazlasnn tarlalarda olduu Gney Kore de kylln artk ounluu
oluturmad lkelerdi. Ayrca Afrikada eitli gney lkelerindeki
kyl hkimiyeti eitli yerli kabile gruplarnn yaratt bir ya
nlsamayd. Genellikle kadnlar tarafndan yrtlen iftilik daha ok
erkek gmen iilerin beyaz kentlerine ve gneydeki madenlere sevkedilmelerine baml olan bir ekonominin grnr yanyd.
Dnyadaki ktalarn byk ksmndaki, hatt adalarn oundaki' top
raklardan yaplan bu kitlesel ve sessiz gle ilgili garip bir nokta, bunun,
en azndan daha nceki kyl blgelerinde tarmda yaanan ksmi iler
lemeden tr olmasyd. Yukarda grdmz gibi (bk. blm 9) bir ya
da iki istisna dnda gelimi sanayi lkeleri de kendilerini dnya pi
yasas iin balca tarmsal mal reticilerine dntrd ve bunu ift
ilikle uraan kendi nfuslarm srekli azaltarak ve bazen kendi halk
larnn nemsiz denecek kadar kk bir yzdesine indirerek yaptlar. Bu

*) Meskn olmayan Antarktika ktas dnda, yerkrenin yaklak bete .


339

gelime belirgin biimde tarmc bana sermaye youn retkenlikte ola


anst bir hamleyle gerekletirildi. Bu gelimenin en dolaysz g
rlebilen zellii, zengin ve gelimi lkelerdeki iftinin artk kendi em
rinde olan ve mekanik tarm sayesinde bolluk ryalarn gerekletiren
tam bir makinelemeden yararlanmasyd. Bu tr tarm, gen Sovyet cum
huriyetinin propaganda fotoraflarndaki gibi gs ak traktr s
rclerine esin veriyordu. Ancak Sovyet tarm bu propaganday geree
dntrmeyi baaramad. Daha az grlebilir ama ayn derecede nemli
olan, tarmsal kimyann, trlerin slah edilmesinin ve bio-teknolojinin gi
derek etkin kazanmlar salamasyd. Bu koullar altnda iftilik artk
teknoloji ncesi gnlerde hasadn onsuz olamayaca ok sayda el ve kol
ya da dzenli olarak alan ok sayda ifti aile ve onlarn srekli hiz
metkrlarn gerektirmiyordu. Ve onlara ihtiya duyulduunda da mo
dern ulam bu insanlarn belirli bir blgede tutulmalarn gereksiz hale
getiriyordu. Nitekim 1970te Perthshiredaki (Scotland) koyun besicileri,
doal olarak gney yarkredekiyle akmayan (daha ksa) yerel krkma
sezonu iin Yeni Zelandadan uzman krkclar ithal etmeyi maliyet a
sndan uygun buluyorlard.
Dnyann yoksul blgelerinde tarmsal devrim, derme atma da olsa
tamamen yok deildi. Aslnda, uzun vadeli sonular tartmal da olsa
yeil devrim denilen sre iinde salanan bilim girdisi ve sulama ol
masayd, Gney ve Gney-dou Asyann geni kesimleri hzla artan n
fusu besleyemeyebilirdi. Gene de bir btn olarak nc Dnya lkeleri
ve ikinci Dnyanin (eskiden ya da hl sosyalist) eitli blgeleri, ta
rmsal lkelerden beklenebilecek ihra edilebilir fazla besin maddesini
tek balarna retmeleri bir yana, kendilerini besleyemiyorlard. En iyi du
rumda, gelimi dnyann piyasalar iin zelletirilmi ihracat rnleri
zerinde younlamaya tevik edildiler. Bu arada kendi kylleri,
Kuzeyden gelen ihra besin maddelerinin dk fiyatl fazlalarn satn
almadklar zaman, eski emek-youn tarzda topra apalyor ve sabanla
sryorlard. Belki de topra ktlatrabilen nfus patlamas dnda,
emeklerine ihtiya duyulan tarm terketmeleri iin uygun bir neden

*)

340

zel yntemlerle yetitirilen yksek verimli yeni rn eitlerinin nc


Dnyanm eitli blgelerine sistematik girii. Esas olarak 1960larda ba
lad.

yoktu. Ancak, kyllerin terk ettikleri blgeler genellikle, Latin Ame


rikada grld gibi, yerleimin seyrek olduu yerlerdi. Buralar, Ko
lombiya ve Peruda olduu gibi, kk oranda krsal kesim insanlarnn
serbeste gelip yerletii, yerel gerilla hareketlerine siyasal s salayan
ak snr blgeleri oluturuyordu. te yandan kylln varlm sr
drd Asya blgeleri mil kare bana nfus younluunun 250 ile 2000
arasnda deitii (Gney Amerika ortalamas 41.5tir) dnyann belki de
en youn yerleim blgeleriydi.
Toprak boaldnda kentler dolar. Yirminci yzyln ikinci yarsnn
dnyas daha nce grlmemi lde kentlemiti. 1980lerin ortasnda
dnya nfusunun % 42'si kentseldi ve Asyadaki krsal insanlarn drtte
n barndran in ve Hindistann muazzam krsal nfuslarnn arl
olmasayd, kent nfusu ounluu oluturabilirdi (Population, 1984, s.
214). krsal blgelerde bile insanlar krdan kente, zellikle de byk
kente doru yer deitiriyorlard. 1960 ile 1980 arasnda Kenyann kent
nfusu, 1980de sadece % 14.2ye ulam olsa da, ikiye katland; ancak
imdi her on kentlinin yaklak alts Nairobide yaarken yirmi yl nce
bu oran sadece onda drtt. Asyada milyonlarca insann yaad kentler
vard ve bunlar genellikle bakentti: Seul, Tahran, Karai, Cakarta, Ma
nila, Yeni Delhi, Bangkok gibi kentlerde 1980de kabaca 5 ile 8.5 milyon
aras insan yayordu. 2000 ylnda buralarda 10 ile 13.5 milyon kiinin
yaayaca tahmin ediliyor. 1950de bu kentlerin hibiri (Cakarta dnda)
yaklak bir buuk milyondan fazla nfusa sahip deildi (World Re
sources, 1986). Aslnda 1980lerin sonunda kalabalk nfuslu, devlemi
kentler nc Dnyada bulunacakt: Kahire, Mexico City, Sao Paulo ve
anghay. Bu kentlerin nfuslar sekiz haneli rakamlarla ifade ediliyordu.
Paradoksal olarak, gelimi dnya yoksul dnyadan (Latin Amerika ve
slam kuann baz blgeleri dnda) ok daha fazla kentlemiken, ge
limi dnyann dev kentleri eriyordu. Bunlar, d semtlere g ve ehir
dnda yer alan uydu cemaatler hz kazanmadan nce, yirminci yzyln
balarnda en yksek noktaya ulamlard ve artk geceleri, iiler, sat
maazalarnda alanlar ve elence peinde koanlar evlerine e
kildiklerinde boalyorlard. Mexico City 1950den sonraki otuz yl iinde
neredeyse be kat byrken, New York, Londra ve Paris, byk kentler li
ginden yavaa ekilmeye ya da daha alt sralarda yer almaya yz tuttular.

341

Gene de eski ve yeni dnyalar garip bir biimde birbirine yaklat. Ge


limi dnyann tipik byk kent"i birbirine bal bir kentsel yerleimler
blgesi haline geldi. Bu blge genellikle, yukardan bakldnda bir tr
yksek bina ve gkdelen sradalar olarak ayrt edilebilen bir merkezi
alan ya da i ve ynetim alanlarnda odaklanyordu. Bu tr binalara izin
verilmeyen yerler (Paris gibi) bir istisna oluturuyordu.* Bunlarn bir
birine balanmas ya da belki de otomobil sahipliindeki muazzam artn
yaratt bask nedeniyle zel motorlu ara trafiinin ilemez hale gel
mesi, 1960lardan itibaren kamu ulamnda yeni bir devrimle sonuland.
Ondokuzuncu yzyln sonunda kent tramvaylarnn ve yeralt demiryolu
sistemlerinin ilk inasndan bu yana, Viyanadan San Franciscoya,
Seulden Meksikaya kadar, pek ok yerde asla bu kadar ok alt geit ve
semtleraras bu kadar ok transit sistemi ina edilmemiti. Pek ok yer
leim yeri ve semt kompleksi kendi alveri ve elence hizmetlerini,
zellikle (Amerikallarn nclk ettii) shopping mall"lar araclyla
gelitirirken, merkez giderek dalmaya balad.
te yandan nc Dnya kenti, kamu ulam sistemleri ve ok sa
yda krk dkk zel otobs ve dolmu ile i balanty salam olsa
da, on ya da yirmi milyon insann birarada bulunmas ancak dank ve
plansz bir biimde mmkn olabiliyordu. Buralarda ek yerleim yer
lerinin ou, tamamen bo bir alann igaliyle deil, kente bal ge
cekondu semtleri olarak hayata balamt. Bu tr kentlerde yaayanlar
her gn ie gidip gelmek iin uzun saatler harcayabilirler (dzenli i na
dirdir) ve Cariocalarn futebolun ilanlarna tapndklar Rio de Janeironun Maracan Stadyumu gibi (iki yz bin sandalyeli) yerlere kamu
riteli iin gitme istei duyabilirler. Aslnda hem eski hem de yeni dn
yann birleik ehirleri, giderek ismen -ya da Bat rneinde olduu gibi
genellikle resmen- zerk cemaatlerin toplanma yeri oldu. Gene de zengin
Batda, en azndan kentin eteklerinde, yoksul ve ar kalabalk Dou ve
Gney'dekinden daha fazla yeil alan vard. Yoksul semtlerinde ve ge
cekondu blgelerinde insanlar fareler ve hamambcekleriyle ortakyaam
*)

342

Bu tr blgelerdeki arazi fiyatlarnn yksek olmas nedeniyle, yksek binal


merkezlere 1950den nce pek az rastlanyordu. New York neredeyse ben
zersiz bir rnek oluturuyordu. Bu olgu, 1960lardan itibaren yaygnlat.
Los Angeles gibi, dz ve merkezi olmayan kentlerin bile artk bir ehir mer
kezi vard.

srerlerken, gelimi dnyann i kentleri"ni kuatan, kent ile kr ara


snda kalan garip bir insansz blge, sansar, tilki ve rakun gibi ya
banlardan oluan bir faunayla koloniletirildi.
II
Orta ve yksek renimi gerektiren mesleklerin ykselii, neredeyse
kylln zayflamas ve k kadar dramatik ve ok daha evrenseldi.
Genel ilkretim, yani temel okuma yazma retimi neredeyse btn h
kmetlerin zlemiydi, yle ki 1980lerin sonunda ancak en drst ya da
aresiz devletler nfuslarnn yandan fazlasnn okur yazar olmadn iti
raf ettiler ve ancak onu -Afganistan dnda hepsi Afrikada- nfuslarnn
% 20sinden daha aznn okuyup yazabildiini kabul edebildiler. Ve okur
yazarlk, sadece bu alanda en baarl sonular elde eden komnist y
netim altndaki lkelerde deil, cehaleti ksa sre iinde tasfiye etme id
dialarnn ne kadar iyimser olduu grldnde bile, arpc bir ilerleme
kaydetti. Ancak, kitlesel okur yazarlk yaygmlasa da yaygnlamasa da,
orta ve zellikle yksek retime olan talep olaanst biimde artt. Ve
bylece ok sayda insan bu retimden geti ya da bu retimi veren ku
ramlara girdi.
Saylardaki bu patlama zellikle niversite eitiminde ok byk oldu.
O zamana kadar yksek retim grenlerin says, ABD dnda, de
mografik olarak ihmal edilebilecek kadar azd. kinci Dnya-Savandan
nce, toplam nfusu 150 milyon olan en byk, en gelimi ve eitimli
lke, Almanya, Fransa ve Britanya bile kendi aralarnda 150 000den ya
da ortak nfuslarnn onda birinden fazla niversite rencisi ier
miyordu. Ancak 1980lerin sonunda, Brezilya, Hindistan, Meksika, Filipinler ve kukusuz, kitlesel kolej eitiminin ncs olmu ABDden
baka, Fransa, Federal Almanya Cumhuriyeti, talya, spanya ve SSCBde
(sadece Avrupa lkeleri olarak) rencilerin says milyonlar buluyordu.
Bu srada, eitim konusunda iddial lkelerde renciler toplam nfusun
% 2.5inden fazlasn -erkekler, kadnlar ve ocuklar- ya da istisnai du
rumlarda % 3ten fazlasn oluturuyordu. Yirmi ile yirmi drt ya grubu
iin resmi eitim kuramlarnda olmak olaan saylyordu. Akademik ola
rak en tutucu lkeler -Britanya ve svire- bile % 1.5e ykselmilerdi.

343

Ayrca, grece en kalabalk renci gruplan, Ekvador (% 3.2), Filipinler


(% 2.7) ya da Peru (% 2) gibi, ekonomik bakmdan ileri lkelerin ok
uzanda bulunuyordu.
Btn bunlar sadece yeni deil, ayn zamanda ok ani oldu.
1960lann ortasnda Latin Amerikal niversite rencileri zerine ya
plan aratrmann ortaya koyduu en arpc olgu, bu rencilerin ok az
sayda olmasdr (Liebman, Walker, Glazer, 1972, s. 35). Bu on yl
yazan ABDli bilimciler, bu durumun Rio Grandenin gneyinde uy
gulanan elitist-Avrupal yksek retim modelini yansttn d
nyorlard. Ve bu olguya ramen renci says ylda yaklak % 8 ora
nnda artmaktayd. Aslnda 1960lara kadar rencilerin gerek toplumsal
gerekse siyasal olarak ncekinden ok daha nemli bir g haline gel
dikleri inkr edilemezdi. renci radikalizminin 1968de dnya apnda
ykselii istatistiklerden ok daha yksek sesle durumu ortaya koydu.
Ancak istatistikleri gzden karmak da imknszd. 1960 ile 1980 ara
snda, Avrupadaki gelimi retim kuramlarna bal rencilerin says
en tipik lkede e ya da drde katland; Federal Almanya, rlanda ve Yu
nanistan gibi lkelerde be ve drt; Finlandiya, zlanda, sve ve talya
gibi lkelerde yedi ve be; spanya ve Norvete yedi ve dokuz kat artt
(Burloi, Unesco, 1983, s. 62-63). Genellikle niversitelere ynelik bu ak
nn, Maonun ini dnda kitlesel retimle gururlanmalarna ramen
sosyalist lkelerde bu kadar belirgin olmamas, ilk bakta garip grnr.
inin Byk Kaptan, Kltr Devrimi (1966-76) srasnda btn yksek
retimi fiilen ortadan kaldrd. 1970lerde ve 1980lerde sosyalist sis
temlerin sorunlar artarken, bu lkeler bu alanda Batnn daha da gerisine
dtler. Macaristan ve ekoslovakyada teki Avrupa lkelerine kyasla
nfusun daha kk bir yzdesi yksekretim gryordu.
Bu durum ikinci bakta o kadar garip gelir mi? Belki de gelmez. Yk
sek retimdeki olaanst gelime, 1980lerin banda en azndan yedi
lkede niversite dzeyinde retmen saysnn 100 000den fazla olmas,
sosyalist sistemlerin karlayacak durumda olmadklar tketici bas
ksndan tryd. Planclar ve hkmetler iin modern ekonominin ge
mitekinden daha fazla ynetici, retmen ve teknik uzman gerektirdii
akt. Bunlarn bir yerlerde eitilmeleri gerekiyordu. niversiteler ya da
benzer yksek retim kuramlar, ancient gelenekte genellikle kamu hiz

344

metleri ve uzmanlam meslekler iin eitim okullar olarak ilev gr


mlerdi. Ancak bu durum, genel bir demokratik eilimin yan sra, yk
sekrenimin nemli lde yaygnlatn da gsterirken, renci pat
lamasnn lei aklc planlamann tasarlayabilecei dzeyi ok at.
Aslnda aileler imkn ve ansa sahip olduklar durumlarda ocuklarn
yksekretim kurumlarna gndermekte ok istekliydiler, nk daha iyi
gelir, bundan da nemlisi daha yksek toplumsal stat elde etmenin en iyi
yolu byk farkla yksekretimden geiyordu. 1960lann ortasnda
ABDli aratrmaclarn grme yaptklar Latin Amerikal rencilerin
%,79 ile % 95i, retimin on yl iinde daha yksek bir toplumsal snfa
girmelerini salayacana inanmlard. Yksekretimin kendilerine ailelerininkinden daha yksek bir ekonomik stat salayacan d
nenlerin oran sadece % 21 ile 38 arasndayd (Liebman, Walker, Glazer, 1972). Aslnda, kukusuz, bu durum onlara diploma sahibi
olmayanlannkinden kesinlikle daha yksek bir gelir salayacakt ve dip
lomann devlet mekanizmas iinde bir yer, dolaysyla, g, etkinlik ve
hara imkn salad lkelerde yksekrenim gerek servet iin anah
tar olabilirdi. rencilerin ou, kukusuz, ok zengin olmasalar da hali
vakti yerinde ailelerden geliyorlard -aksi halde alma ama gelmi
gen yetikinlerin birka yl eitim grmelerini parasal olarak nasl kal
drabilirlerdi? Ana babalar ou kez gerek anlamda fedakrlk ya
pyorlard. Korede yaanan eitim mucizesi, denildii gibi, kk ky
llerin ocuklarn bilginlerin erefli ve ayrcalkl saflarna sokmak iin
sattklar ineklerin leleri zerinde ykseliyordu. (Sekiz yl iinde -197583- Koreli renciler nfusun 0.8inden yaklak olarak % 3ne ktlar.)
Aile iinde ilk kez niversiteye tam gn devam etme deneyimini ya
ayanlarn hibiri onlarn motivasyonlarn anlamakta glk ek
meyecekti. Dnyadaki byk ekonomik snma, saysz orta halli ailenin Batda beyaz yakallar ve kamu grevlileri, sat maazalarnda alanlar
ve kk iadamlar, iftiler, hatt hali vakti yerinde kalifiye iiler- o
cuklarna tam gn retim salamalarn mmkn kld. Batl refah dev
leti, ABDnin 1945ten sonra ordudan terhis olmu eski rencilere tah
sisat ayrmasyla balayarak, rencilerin ou hl ok iyi koullarda
yaamyor olsa da, u ya da bu biimde nemli miktarda renci yardm
salad. Demokratik ve eitliki lkelerde, orta okullardan yksek okul
lara gemek genellikle bir tr hak olarak kabul edildi. yle ki, Fransada
345

bir devlet niversitesine seilerek girmek 1991de anayasal olarak hl


imknsz grlyordu. (Sosyalist lkelerde byle bir hak yoktu.) Gen er
kekler ve kadnlar yksekretime akn ederlerken, hkmetler -ABD,
Japonya ve dier birka lke dnda, niversiteler, ounlukla zel ku
ramlara deil devlete aitti-* onlar iine alacak yeni kurumlan oalttlar
ve dnya niversitelerinin says iki katn at. Ve kukusuz, 1960larda
saylar artan yeni bamsz eski smrgeler, nasl ki bir bamszlk sem
bol olarak bir bayraa, bir havayollanna ve bir orduya sahip olmak is
tedilerse, ayn ekilde kendi yksekretim kuramlarna da sahip olmak
istediler.
Gen erkek ve kadnlardan oluan kitleler ve onlann retmenleri ok
kk ve olaanst geri lkeler dnda milyonlarla ya da en azndan yz
binlerle ifade ediliyorlard. Bunlarn giderek byk ve genellikle tecrit
edilmi kampslerde ya da niversite kentleri"nde toplanmalar, hem
kltr hem de siyaset alannda yeni bir faktrd. Bunlar fikirleri ve de
neyimleri kolayca ve hzla snrlar tesine tayarak ve ileterek ulustesi
oldular ve bu ii muhtemelen iletiim teknolojisine sahip hkmetlerden
daha kolay yaptlar. 1960larn aa vurduu gibi, bunlar sadece siyasal
olarak radikal ve patlayc deildiler, ayn zamanda siyasal ve toplumsal
honutsuzlua ulusal, hatt uluslararas bir ifade kazandrmakta da esiz
biimde etkili oldular. Diktatrlk lkelerinde kolektif siyasal eylem ye
tenei olan yegne yurttalar topluluunu oluturuyorlard ve teki Latin
Amerikal renci nfuslar artarken, 1973ten sonra askeri diktatr Pinochetnin ilisinde renci saysnn azalmas nemsiz deildi. Bu d
nemde ilide rencilerin toplam nfusa oran % 1.5ten 1.1e dt. Ve
eer 1945ten sonraki altn yllarda, devrimcilerin 1917den sonra dn
grdkleri ezamanl ayaklanmaya denk den tek bir an var idiyse, bu an
kukusuz 1968 idi; kta apnda ayaklanmann merkezi olan Pariste 1968
Maysndaki olaanst isyann harekete geirdii renciler, Batda
ABD ve Meksikadan, sosyalist Polonya, ekoslovakya ve Yu
goslavyaya kadar her yerde ayaklandlar. Raymond Aron gibi kdemli
gzlemcilerin dedikleri gibi psikodrama ya da sokak tiyatrosu"nun ok

*)

346

Burada da, sosyalist dnya, daha az bask altndayd.

tesinde olsa da, bu gelime, bir devrim olmaktan uzakt. Bununla bir
likte, 1968, Fransada General de Gaulle dnemini, ABDde ise Demokrat
bakanlar dnemini, komnist Orta Avrupada liberal komnizm umut
larm sona erdirdi ve Meksika siyasetinde (Tlatelolco renci katliamnn
sessiz yan etkilerine ramen) yeni bir an balangcn belirledi.
1968in (1969 ve 1970e kadar srd) devrim olmamasnn ve asla bir
devrim olarak grlmemesinin ve grlemeyecek olmasnn nedeni, sa
ylar ve eylem yetenekleri ne olursa olsun rencilerin tek balarna bir
devrim yapamayacak olmalardr. Siyasal etkinlikleri, daha byk ama tu
tumas o kadar kolay olmayan gruplar iin bir iaret ve ateleyici olma
yeteneklerine dayanyordu. 1960lardan bu yana renciler zaman zaman
bunu yapmay baardlar. Fransa ve talyada 1968-69da muazzam ii
snf grevlerinin kvlcm oldular, ancak tam istihdam ekonomilerinde
cretliler iin o zamana kadar grlmemi bir ilerlemeyle geen yirmi
yln ardndan, proleter kitlelerin akllarna gelecek en son ey devrimdi.
1980lere kadar, in, Gney Kore ve ekoslovakya gibi demokratik ol
mayan ok farkl lkelerde yaanan renci isyanlar, devrimi ateleme
potansiyellerini gerekletirecek gibi grnmedi ya da en azndan h
kmetler tarafndan, Beijingdeki Tienanmen Meydanndaki gibi byk
apta katledilmelerine yol aacak kadar ciddi bir tehlike olarak grlmedi.
1968in byk dlerinin baarszla uramasndan sonra, baz radikal
renciler kk grup terrizmiyle tek balarna devrim yapma gi
riiminde bulundular, ancak bu trden hareketler kamuoyunda byk ilgi
uyandrdysa da (balca hedeflerinden biri de buydu) ciddi bir siyasal etki
yaratmad. Ciddi bir tehdit oluturduklar yerlerde de, yetkililer bir kez ha
rekete gemeye karar verdiklerinde, byk bir hzla bastrldlar: Gney
Amerikadaki kirli savalar"da grlmemi bir vahet ve sistemli i
kenceyle, talyada rvet ve antajla. Yzyln son on yl iinde bu ini
siyatiflerden hl hayatta olan en nemlileri, terrist ulusalc Bask rgt
ETA ve Ayacucho niversitesinin retim grevlileri ve rencilerinin
krsal kesimde yaayan insanlara onlar istemeseler de bir armaan olan
verdikleri, teorik olarak komnist kyl gerilla hareketi, Sendero Luminoso idi.
Bununla birlikte, bu gelimeler bize artc bir soru brakt: altn
an yeni ya da eski toplumsal aktrleri arasnda, sadece rencilerden

347

oluan bu yeni toplumsal hareketin sol radikalizmi semesinin sebebi


neydi? Zira (komnist rejimlere kar isyan edenleri bir yana brakrsak)
ulusalc renci hareketleri bile 1980lere kadar bayraklarnn zerinde
bir yerlere, Marx, Lenin ya da Maonun kzl rozetini ilitirme eilimindeydiler.
Baz bakmlardan bu bizi toplumsal tabakalamann tesine gtrr,
nk yeni renci oluumu, tanm gerei, bir genlik grubu, yani insan
hayatnda geici bir durakt ve ayn zamanda, hzla byyen ve oransz
biimde geni, yalarnn sreksizlii ile cinsiyetlerinin sreklilii ara
snda kalm kadnlar bileenini ieriyordu. zel genlik kltrlerinin ge
limesini daha sonra inceleyeceiz. Bu kltrler, rencileri kendi ku
aklarndan olan dier insanlara ve gene niversitelerin tesine ulaan
yeni kadnlk bilincine balad. Yetikinliin getirdii yerleikliin uza
nda bulunan genlik gruplan, ortaadaki niversite rektrlerinin bile
bildikleri gibi, yksek ruhlann, isyan ve itaatsizliin geleneksel alandr
ve Avrupadaki burjuva ana baba kuaklarnn kukucu erkek ve (daha
sonra) kz ocuklannn oluturduklar kuaklardan sz ederlerken de
dikleri gibi, devrimci heyecanlar yirmi beinden ok on sekizinde yaanr.
Aslnda bu inan,. Bat kltrne ylesine yerlemiti ki, eitli l
kelerdeki -belki de daha ok Atlantikin teki tarafndaki Latin lkeleriKurulu Dzen daha gen kuakta grlen renci militanln silahl ge
rilla mcadelesi noktasna kadar itti. Bir fark varsa o da bunun uyuuk
deil de canl bir kiiliin belirtisi olmasyd. Limadaki (Peru) San Marcos niversitesinin rencileri salam ve siyasetle ilgisi olmayan mes
leklere girmeden nce, aka niyetine sylenen bir szle, ar Maocu bir
sekt iinde devrimci hizmet verdiler ve o mutsuz lkede hayat ayn e
kilde devam etti (Lynch, 1990). MeksikalI renciler, a. devlet ve parti
aygtlarnn kadrolarn esas olarak niversitelerden aldklarn, ve b.
renciler ne kadar devrimci olurlarsa, mezun olduktan sonra kendilerine o
kadar iyi i imkn sunulduunu, ksa sre iinde rendiler. Ancak, say
gdeer Fransada bile devlet hizmetinde parlak bir kariyer yapan erken
1970lerin sabk Maoisti herkese tannr hale geldi.
Gene de btn bunlar, aka ana babalarndan ya da renci ol
mayanlardan ok daha iyi bir gelecee ynelen gen insanlarn neden si
yasal radikalizmin -birka istisna dnda- cazibesine kapldklarn ak

348

lamaz.* Aslnda rencilerin byk bir ksm, muhtemelen, geleceklerini


garanti eden diplomalar edinme konusunda younlamay tercih edi
yorlard. Bu renciler fiilen siyasal hareketlerin iinde olan az saydaki gene de saysal olarak byk- renci kadar dikkati ekmiyorlard. Sadece
rencilikle uraanlar, duvarlar boyayan, afi yaptran, mitinglere, y
rylere katlan, gzclk yapan renciler gibi niversite hayatnn gze
arpan bir blmn oluturmuyorlard. Gene de, bu lde sol ra
dikalleme bile, geri ve baml lkelerde deilse de, gelimi lkelerde ye
niydi. kinci Dnya Savandan nce Orta ve Bat Avrupa ile Kuzey Ame
rikada rencilerin byk ounluu siyaset d ya da sac olmutu.
renci saysndaki byk patlama bir yant mmkn klar. kinci
Dnya Savann sonunda Fransadaki rencilerin says 100 000den
azd. 1960ta bu say 200 000i at ve on yl iinde katna karak 651
000e ulat (Flora, s. 582; Deux Ans, 1990, s. 4). (Bu on yl iinde beeri
bilimlerdeki rencilerin says yaklak buuk kat, toplumsal bi
limlerdeki renci says ise drt kat artt.) En yakn ve dorudan sonu,
anszn niversiteleri dolduran bu ilk kuak renci kitlesi ile byle bir
akna ne fiziksel ne rgtsel ne de entelektel olarak hazr olan kurumlar
arasndaki kanlmaz gerilim idi. Ayrca bu ya grubunun giderek artan
bir blm renim grme ansna sahip olurken -Fransada 1950de %
4, 1970te % 15.5- niversiteye giri olaanst bir ayrcalk olmaktan
kt. niversite retiminin gen (ve genellikle yoksul) yetikinlere sa
lad olanaklarn azalmas ve getirdii kstlamalar daha byk bir f
keye yol at. Bir tr otoriteye, niversitenin otoritesine ierlemek ko
layca her trl otoriteyi kapsayacak ekilde geniledi ve bylece (Batda)
rencileri sola balad. 1960Iann renci huzursuzluunun par excellence (belli bal -n.) on yl olmas artc deildir. zel nedenler ABDde Vietnam Savana (yani askerlik hizmetine) duyulan dmanlk,
Peruda rkln yol at sorunlar (Lynch, 1990, s. 32-37)- bu hu
zursuzluu eitli lkelerde iddetlendirdi, ancak ortaya kan fenomen
zel aklamalar gerektirmeyecek kadar geneldi.
*)

Bu nadir istisnalar arasnda, Dou Avrupann teki komnist lkeleri ve


inin aksine Rusyada, bir grup olarak rencilerin komnizmin dalma
yllarnda ne nemli ne de etkin olduklarn belirtmeliyiz. Rusyadaki de
mokratik hareket siyaset d ve morali bozuk bir genliin sadece seyrettii
krk yandakilerin devrimi olarak betimlenmitir (Riordan, 1991).

349

Ve gene, daha az tanmlanabilir, daha genel bir anlamda bu yeni


renciler kitlesi toplumun geri kalan ksmna uygun dmeyen bir ada
duruyordu. Baka ve daha eski yerleik snflar ve toplumsal grup
lamalarn aksine, bu renciler, toplumun iinde belirli bir yere ya da
onunla iliki kurabilecek bir modele sahip deildiler. Bu durumda yeni
renci ordular, orta snf hayatn sadece bir tecrbesizlik dnemini ya
ayan grece kk (1939 Almanyasnda iyi eitim grm krk bin kii
vard) sava ncesi renci gruplaryla nasl kyaslanabilirdi? Yeni kit
lelerin varl pek ok bakmdan onlar douran toplum hakknda sorulara
yol ayordu. Bu topluma nasl uyum salayacaklard? Bu ne tr bir top
lumdu? Bu renci gruplarnn ok gen insanlardan olumas, sava son
ras dnyann ocuklar ile sava dnemini hatrlayan ve imdiki zamanla
kyaslayan ana babalar arasndaki, farkl kuaklara zg kopukluun ge
nilii, onlarn sorularn ok acil, tutumlarn daha eletirel hale getirdi.
Genlerin honutsuzluu, hayatta de kalka ilerlemenin oluturduu bi
linle rtlmedii iin, onlar ana babalarnn yaadndan ok daha iyi
bir dnemin gelecei beklentisi iindeydiler. Yeni zamanlar, okula gi
derek bilgilenen gen kadn ve erkeklerin zamanyd. te yandan bunlar,
nasl olacam tam olarak bilmeseler de, ilerin farkl ve daha iyi ola
bileceini hissediyorlard. Zor zamanlar ve isizlii yaam olan, en
azndan hatrlayan bykleri, gelimi lkelerde kendileri iin salanan
ekonomik tevik azaldnda kitlesel radikal hareketlerin patlak ve
receini dnmemilerdi. Ancak renci huzursuzluu byk kresel
ekonomik snmann tam da en yksek noktasnda patlak verdi, nk ne
kadar belirsiz ve krce olsa da, eski toplumun yeterince ilerlemeyemedii
gereini deil, bu toplumun zellii olarak grd eyi hedef alyordu.
Ancak paradoksal olarak, yeni radikalizmin hznn ekonomik ho
nutsuzluktan etkilenmemi gruplardan gelmesi gerei, yeni toplumdan
tahayyl ettiklerinden ok daha fazlasn isteyebileceklerini kefetmek
iin ekonomik nedenlerle seferber olmaya alm gruplan da harekete ge
irdi. Avrupadaki renci isyannn en dolaysz etkisi, daha yksek c
retler ve daha iyi koullar iin gerekletirilen bir ii snf grevleri dal
gas oldu.

350

III
Krsal ve okullu nfusun aksine, endstriyel ii snflar, dikkat ekici
biimde zayflamaya baladklar 1980lere kadar hibir demografik dep
rem yaamadlar. 1950lerden itibaren bir post-endstriyel toplum hak
knda ne kadar ok konuulduu, retimin insan emeinden tasarruf sa
layan, onu atlayan ya da tasfiye eden teknik dnmlerinin nasl da
devrimci olduu ve ii snfn temel alan siyasal partilerin ve ha
reketlerin 1970ten sonra ya da o sralarda nasl krize girdikleri d
nlrse, bu durum artcdr. Gene de eski endstriyel ii snfnn her
naslsa lmekte olduuna dair yaygn izlenim, en azndan kresel lekte
ele alndnda istatistiksel olarak yanlt.
imalat alannda istihdam edilen insan orannn 1965ten itibaren azal
maya balad ve bu azalmann 1970ten sonra ok bariz hale geldii
ABD dnda, endstriyel ii snflar eski sanayi lkelerinde bile* is
tikrarlarn srdrd. Aslnda yirmi bir OECD -en gelimilerin klb- l
kesinin sekizinde, 1960 ile 1980 arasnda bu say ykselmeye devam etti.
Doal olarak bu ykselme Avrupann yakn zamanda sanayilemi (ko
mnist olmayan) kesimlerinde oldu ve 1980e kadar istikrarl kald. Bu
arada Japonyada dramatik biimde artarak 1970lerde ve 1980lerde is
tikrar kazand. Hzl sanayilemeyi gerekletiren, zellikle Dou Av
rupadaki komnist lkelerdeki proleterler her zamankinden daha hzl o
aldlar. Ayn gelime, nc Dnyann kendi sanayileme srelerini
yaayan kesimlerinde de -Brezilya, Meksika, Hindistan, Kore ve di
erleri- gerekleti. zetle, altn yllarn sonunda dnyada eskisine na
zaran mutlak rakamlarla daha ok ii vard ve kresel nfus iinde imalat
alannda alanlarn oran neredeyse kesinlikle daha yksekti. Britanya,
Belika ve ABD gibi birka istisna dnda, byk kitlesel sosyalist par
tilerin ondokuzuncu yzyln sonunda proleter bilin temelinde anszn or
taya ktklar btn lkelerde, iiler, 1970te 1890lara kyasla toplam
nfusun daha byk bir blmn oluturuyorlard, ii snfnda byk
bir azalmann belirtilerini ancak 1980lerde ve 1990larda grebiliriz.

*)

Belika, (Bat) Almanya, Britanya, Fransa, sve, svire.

351

k halinde bir ii snf yanlsamas, demografik kan kaybndan


ok snfn kendi iinde ve retim srecinde meydana gelen de
imelerden tryd. Ondokuzuncu ve erken yirmi yzyllarn eski en
dstrileri zayflad ve bir btn olarak endstri"yi sembolize eden ge
miteki grnmleri zayflamalarn zellikle dramatik hale getirdi. Bir
zamanlar yz binlerle, Britanyada milyonlarla ifade edilen kmr ma
dencileri artk niversite mezunlarndan daha az saydayd. ABD elik en
dstrisi McDonaldn hamburger restoranlarnda alanlardan daha az in
san istihdam ediyordu. Bu trden geleneksel endstriler tamamen
ortadan kalkmasa da, eski endstri lkelerinden yeni endstri lkelerine
tand. Tekstil, giyim ve ayakkab endstrileri topluca g etti. Federal
Alman Cumhuriyetinde tekstil ve giyim endstrilerinde istihdam edilen
insanlarn says 1960 ile 1984 arasnda yandan fazla dt, ancak
1980lerin banda Alman giyim endstrisi her 100 Alman iiye karlk
otuz drt yabanc iiyi istihdam ediyordu. 1966da bile bu say ten
daha az olmutu. Demir, elik ve gemi imalat erken sanayileme bl
gelerinde fiilen ortadan kalkt, ancak Brezilya ve Korede, spanya, Po
lonya ve Romanyada su yzne kt. Eski sanayi blgeleri pas kua
haline geldi -1970lerde ABDde icat edilen bir terim- ya da Byk Bri
tanya gibi sanayilemenin erken aamasyla zdelenen btn lkeler, gi
riimcilerin turistleri cezbetmek iin baaryla kullandklar, kayp bir
gemiin canl ve l mzelerine dnerek genellikle endstrisizletirildi. Son kmr madenleri, kinci Dnya Savanin banda
130 000den fazla kiinin geimlerini madenci olarak kazandklar South
Walesten silinip giderken, hl hayatta olan yallar, o sonsuz karanln
iinde neler yaptklarn turist gruplarna gstermek iin l ocaklara iniyorlad.
Ve yeni endstriler eskilerin yerini aldklarnda bile ayn endstriler
deildiler. Genellikle ayn yerde kurulmuyorlar ve farkl biimde ya
plandrlyorlard. 1980lerin post-Fordizm jargonu ok eyi aklar.*
Bir tama kaynn evresinde ina edilmi, kitlesel retim yapan dev
fabrika; Detroit ya da Turindeki otomobil endstrisi gibi, tek bir endstri

*)

352

Sanayi toplumu hakknda yaplan sol analizleri yeniden ele alma gi


riimlerinden kaynaklanan bu deyim, Fordizm terimini talyan Marksist
dnr Gramsciden alan Alain Lipietz tarafndan poplerletirildi.

daimin hkim olduu tek bir kent ya da blge; ok bal bir birim iinde
ama ayr yerlerde tutularak birletirilen yerel ii snf -btn bunlar, kla
sik endstriyel dnemin zellikleri olarak grlyordu. Yeni sanayileen
ve Fordist retim tarzn (bilerek) uygulayan nc Dnya kelerinde ya
da sosyalist sanayi ekonomilerinde ge yirminci yzylda gelien eski en
dstriyel yaplarn, iki sava aras dnemle ya da 1914 ncesi Bat en
dstriyel dnyasyla olan benzerlikleri aka ortadayd. Bu benzerlikler,
byk oto-imalatn (Sao Paulo) ya da tersaneleri (Gdansk) temel alan
byk sanayi merkezlerinde gl ii rgtlerinin oluumu bakmndan
da geerliydi. imdi ABDnin Orta Batsnn pas kua olan yerde,
1937de yaplan byk grevlerden Birleik Oto ileri ve elik ileri
sendikalar kmt. Firma ve byk fabrika otomatlatm ve deimi de
olsa byk kitlesel retim 1990lara kadar yaamn srdrd. Ancak yeni
endstriler ok farklyd. Klasik post-Fordist sanayi blgeleri -rnein,
Veneto, Emilia-Romagna, Kuzey ve Orta talyada Toskana- byk en
dstriyel kentlerden, hkim firmalardan ve dev fabrikalardan yoksundu.
Bunlar, ehir ve krsal kesime yaylm kk iyerlerinden mtevaz
(ama yksek teknolojili) imalathanelere kadar deien bir giriimler mozayii ya da ebekesiydi. Nasl oluyJu da, Avrupann en byk fir
malarndan biri, Bologna gibi bir kentin belediye bakanna, balca fab
rikalarndan birini oraya yerletirmeyi teklif ediyordu? Belediye bakan
neriyi nazik bir biimde reddetmiti.* Bu belediye bakanmm, refah iin
de, inceliklerle donatlm ve tesadfen komnist olan kenti ve blgesi,
yeni tanmsal-endstriyel yapnn yaratt ekonomik ve toplumsal du
rumla nasl baedeceini biliyordu: kendi endstriyel kentlerinin so
runlaryla baa kmak Torino ve Milanonun iiydi.
Kukusuz sonundar -ve ok ak biimde 1980lerde- ii snflan
gzle grlr biimde yeni teknolojilerin kurban oldular. zellikle kit
lesel retim hatlarnda alan, kalifiye olmayan ya da yan-kalifye erkek
ve kadnlar otomat makinelerle kolayca yer deitirebiliyorlard. Ya da
daha dorusu, 1950lerin ve 1960lann byk kresel ekonomik sn
mann yaand on yllar, 1970lerin ve 1980lerin dnya apnda byk
ekonomik zorluklarla dolu dnemine evrilirken, retimde emekten daha

*)

Bana kendisi syledi.

353

fazla tasarruf salayabilecek hale gelmesine ramen igcyle iirilen


sanayi, artk nceki oranlarda bymyordu (bk. blm 14). Erken
1980lerin ekonomik krizleri Avrupada krk yldr ilk kez kitlesel isizlik
yaratt.
Baz tedbirsiz lkelerde kriz gerek bir endstriyel faciaya yol at.
Britanya 1980-84te imalat sanayiinin % 25ini kaybetti. 1973 ile
1980lerin sonu arasnda Avrupann alt eski sanayi lkesinde imalat ala
nnda istihdam edilen toplam ii says yedi milyon kadar ya da yaklak
drtte bir orannda azald. Bu saynn yaklak yars, 1979 ile 1983 ara
snda kaybedildi. 1980lerin sonunda eski sanayi lkelerindeki ii s
nflar anr ve yenileri ykselirken, imalat alannda istihdam edilen i
gc, ABD dnda batdaki btn gelimi blgelerdeki toplam is
tihdamn yaklak drtte birine dt. O srada ABDde bu oran % 20nin
altndayd (Bairoch, 1988). Endstrinin gelimesiyle nfusun, halkn ou
iileene (kol emekisi olana) kadar aamalar halinde proleterleeceine
dair eski Marksist rya ok uzaklarda kalmt. En dikkat ekicisini Bri
tanyann oluturduu nadir rnekler dnda, endstriyel ii snf daima
alan nfus iinde bir aznlk olmutu. Bununla birlikte, zellikle eski
endstriyel dnyada ii snf ve onun hareketlerinin grnr krizi, ciddi
bir azalma sorunu -kresel olarak- olmadan ok nce bile aka ortaya
kt.
Bu snfn deil, onun bilincinin kriziydi. Ondokuzuncu yzyln so
nunda (bk. imparatorluk a, blm 5) gelimi lkelerde kol glerini
cret karlnda satarak geinen eitli ve homojen olmaktan uzak nfus
gruplar kendilerini tek bir ii snf olarak grmeyi ve bu olguyu toplum
iinde yaayan insanlar olarak kendi durumlarna dair en nemli ey ola
rak deerlendirmeyi renmilerdi. Ya da en azndan, onlara ii olarak
hitap eden (isimlerinden de anlald gibi -i Partisi, Labour Party,
Parti Ouvrier vb.) parti ve hareketleri bir ka yl iinde dev siyasal g
lere dntrmek iin bu sonuca vardlar. Kukusuz, sadece cretli ol
duklar ve ellerini ile kirlettikleri iin bir arada deildiler. Onlar, ezici bir
ounlukla, yoksul ve ekonomik bakmdan gvencesiz kesime men
suptular, nk, ii hareketlerinin esas dayanaklar yoksulluk ve se
faletten uzak olsa da, sradan iilerin hayattan bekledikleri ve aldklar
ey, mtevaz ve orta snf beklentilerinin olduka altndayd. Aslnda,

354

kitleler iin dayankl tketim mallar reten ekonomi 1914ten nce her
yerde ve iki sava aras dnemde Kuzey Amerika ile Avusturalasya d
nda her yerde onlarn yanndan geip gitmiti. Sava srasnda hem mi
litan hem de refah iinde olan Coventry silah fabrikalarna gnderilen bir
ngiliz komnist rgt hayretler iinde kalmt: Dnebiliyor mu
sunuz, demiti, benim de aralarnda bulunduum Londral arkadalarna,
oradaki yoldalarn arabalar var?"
Onlar ayn zamanda muazzam bir toplumsal ayrmclk, ayn hayat
tarzlar, hatta giyinileri ve frsatlarn azl birletiriyordu. Btn bunlar,
iileri, ekonomik olarak bask altnda olsalar da toplumsal olarak daha
hareketli olan beyaz yakal tabakadan ayryordu. i ocuklarnn ni
versiteye gitme beklentileri yoktu ya da nadiren gidebiliyorlard. ounun
asgari retim yandan (genellikle on drt) sonra okula devam etme bek
lentileri yoktu. Sava ncesi Hollandada on ile on dokuz yanda olan
larn % 4 yksekretim gryordu ve demokratik sve ile Da
nimarkada bu oran daha da kkt. iler farkl beklentilerle, farkl
yerlerde ve bakalarndan farkl yayorlard. Onlarn (ngiliz) en erken ta
rihte niversite retimi grm oullarndan birinin, bu ayrmcln hl
ok belirgin olduu 1950lerde dedii gibi: bu trden insanlarn ayr bir
yerleim biimi vardr...kendilerine ait evlerde deil, kiralk evlerde otu
rurlar (Hoggart, 1958, s. 8).'
Son olarak onlar hayatlarnn merkezi unsuru olan kolektiflik bir
letiriyordu: biz"in ben zerindeki hkimiyeti. i hareketlerine ve
partilerine zgn gcn kazandran ey, iilerin, bu trden insanlarn bi
reysel deil ancak kolektif eylemle, ister karlkl yardmlama, ister grev
ya da oy verme yoluyla olsun tercihan rgtler araclyla durumlarn
iyiletirebileceklerine hakl olarak inanm olmalaryd. Ve te yandan,
cretli kol emekilerinin says ve zel durumu kolektif eylemi kav
ramalarn salyordu. ABDde olduu gibi iilerin kendi snflarndan
zel ka yollan bulabildikleri yerlerde, ne dzeyde olursa olsun snf bi
linleri, sahip olduklan kimlii benzersiz biimde tanmlayan bir zellik

*)

Karlatrnz: Sanayinin hkimiyeti, iiler ile ynetim arasnda kesin bir


ayrm yaparak, farkl snflan birbirinden ayr yaamaya tevik etme eilimi
gsterir, yle ki, bir ehrin belirli bir blgesi, tahsis edilmi bir yer ya da
getto haline gelir (Ailen, 1968, s. 32-33).

355

olmaktan uzakt. Ancak biz", ben"e sadece arasal nedenlerle deil, ii


snfnn yaad hayat kamusal olmak zorunda olduu iin, zel alan ol
duka yetersiz kald iin hkim oluyordu. Bu kamusalln tek istisnas,
drt duvar arasnda hapsolan evli ii kadnnn oluturduu balca ve ge
nellikle trajik rnekti. Ve ii kadn da , pazar, sokak ve yakndaki park
larda oluan kamu hayatnda bir paya sahipti. ocuklarn sokaklarda ya
da parklarda oynamas gerekiyordu. Gen erkek ve kadnlarn dansa git
meleri, flrt etmeleri gerekiyordu. Erkekler halk evleri"nde top
lumsallayorlard. Eve hapsolmu ii snf kadnnn hayatn iki sava
aras dnemde dntren radyo ortaya kana kadar -o srada sadece bir
ka tercihli lkedezel partilerin dndaki btn elence biimlerinin
kamusal olmas gerekiyordu ve yoksul lkelerde televizyon bile, ilk yl
larnda, bir kamu alannda seyredilmekteydi. Futbol mandan siyasal top
lantya ya da tatil gezisine kadar, hayat en zevkli amalar iin topluca ya
anan bir eydi.
ii snfnn bu bilinli ball, pek ok bakmdan eski gelimi l
kelerde, ikinci Dnya Savann sonunda zirveye ulat. Altn on yllarda
bu balln neredeyse btn unsurlar zayflad. Ekonomik snmann,
tam istihdamn ve gerek bir kitlesel tketim toplumunun bileimi, ge
limi lkelerdeki ii snfnn hayatn tamamen dntrd ve d
ntrmeye devam etti. Ana babalarnn standartlarna gre ve eer ha
trlayabilecek yataysalar kendi belleklerine gre artk yoksul deildiler.
Amerikal ya da Avustralasyal olmayan birinin bekleyebileceinden l*
lemeyecek kadar yksek bir refah dzeyindeki hayatlar hem parayla
satn alman teknoloji, hem de piyasa mantyla zelletirildi: televizyon,
futbol mana gitmeyi gereksiz hale getirdi, tpk tv ve videonun si
nemaya gitmeyi ya da telefonun bir piazzada ya da pazarda arkadalarla
dedikodu yapmay gereksiz hale getirmesi gibi. Bir zamanlar ube top
lantlarnda ya da herkese ak siyasal ortamlarda, btn bunlar dier ey
lerin yan sra bir vakit geirme ya da elence biimi olduu iin boy gs
teren sendikaclar ya da parti yeleri, artk, anormal biimde militan
olmadka daha cazip vakit geirme yollan dnebiliyorlard. (te yan
dan, yz yze iliki, gelenee uymak ya da giderek tipik zelliklerin d
na kan parti eylemcilerini honut etmek iin srdrlse de, seim
kampanyalarnn etkin bir biimi olmaktan kt.) Refah ve zelleme,
kamu alannda yoksulluk ve kolektiflii birbiriyle kaynatran eyi par
alad.
356

Deiim geiren sadece iiler deildi. lerde greceimiz gibi, yeni


bamsz genlik kltr de ge 1950lerden itibaren gerek giyim gerekse
mzik bakmndan ii snf genliinden ayrlarak kendi modasn ya
ratt. Bir tr refah artk ounluun ulaabilecei yerdeydi. Pahal arabalar
(teorik olarak) aylk taksitlerle alnabiliyorsa, bir Wolkswagen Beetle sa
hibi ile bir Mercedes sahibi arasndaki farkllk, arabas olmayan biri ile
arabas olan biri arasndaki farkllktan ok daha azd. iler, zellikle ev
lenmeden ve ev masraflar bteye hkim olmadan nce, yani genlik d
nemlerinin son yllarnda lks harcamalar yapabiliyorlard ve 1960lardan
itibaren giyim ile gzellik endstrileiyordu. O srada gelimeye balayan
yksek teknolojili lks pazarlarn en st ve en alt ucu arasnda -rn., kul
lancnn statsn belirleyen en pahal Hasselblad kamera ile en ucuz
Olympus ya da Nikon arasnda- sadece bir derece fark vard. Te
levizyonla birlikte, o zamana kadar milyonlarca insana sadece kiisel hiz
met olarak sunulan elenceler artk en mtevaz oturma odalarna bile gi
riyordu. zetle, tam istihdam ve sahici bir kitle pazarn hedefleyen bir
tketici toplumu, eski gelimi lkelerdeki ii snfnn byk blmn,
en azndan hayatlarnn bir ksm iin geerli olmak zere, babalarnn ya
da kendilerinin bir zamanlar yaadklar, gelirin ncelikle temel ihtiyalar
iin harcand dk seviyenin olduka zerine yerletirdi.
Ayrca, eitli nemli gelimeler ii snflarnn farkl kesimleri ara
sndaki kopukluklar geniletti. Ancak bu durum, 1970lerin ve 1980lerin
ekonomik krizi srasnda tam istihdam sona erene kadar ve daha zayf ii
kesimlerine kalc bir snak salayan refah siyasetleri ve korporatist
sanayi ilikileri zerinde neo-liberalizmin basks hissedilene kadar aa
kmad. i snfnn en st ucu -kalifiye iiler ya da denetiler- yksek
teknik gerektiren modem retim dnemine daha kolay uyum saladlar.*
Bu iiler daha az kayrlan kardeleri zemin kaybederlerken bir serbest
piyasadan fiilen yararl kabilecek konumdaydlar. Nitekim Mrs Thatchern Britanyasnda, u bir rnek olarak itiraf edildii gibi, hkmet ve
sendika korumas ortadan kalktka, iilerin en dipteki bete biri iilerin
geri kalan ksmna kyasla bir yzyl nce olduklarndan daha kt du

*)

Nitekim A BD de usta iiler ve ustabalar 1950 ile 1990 arasnda toplam


alan nfusun % 16sndan 13ne derken, emekiler"in says ayn
dnem iinde % 31den 18e dt.

357

ruma geldiler. ilerin, en dipteki onda birinden kat daha fazla ka


zanan en tepedeki % 10u halinden memnundu ve bunlar, zamanla, muh
temelen 1980lerde, ulusal ve yerel vergi mkellefleri olarak, meum bir
terimle altsnf denilen eyi desteklemekte olduklarn anlamaya ba
ladlar. Bu altsnf sosyal yardm sistemi sayesinde yayor, acil durumlar
dnda hi almadan bu ekilde yaayabileceini dnyordu. Victoria
dnemindeki saygdeer ve saygdeer olmayan ayrm belki de daha
ac bir biimde yeniden canland. Kresel ekonomik snmann muhteem
gnlerinde, tam istihdamn emekinin maddi ihtiyalarnn ounu kar
lad grldnde, sosyal yardm denekleri cmerte ykseltilmiti.
yle ki, kitlesel refah taleplerinin ykseldii yeni dnemde bu de
neklerin saygdeer olmayanlardan oluan bir orduya, eski Victoria d
nemi fakirlik deneine kyasla ok daha iyi bir refah salayabildii
grld. Sk alan vergi mkelleflerinin fikrine gre bu yoksullar hakettiklerinden ok daha iyi durumdaydlar.
Bylece kalifiye ve saygdeer olanlar, belki de ilk kez kendilerini si
yasal san potansiyel taraftarlar* olarak buldular. Bu arada, kamusal ko
ruma ihtiyac duyanlarn says arttka, geleneksel ii ve sosyalist r
gtleri, doal olarak, yeniden blm ve sosyal yardm sistemine bal
kalmaya devam ettiler. Britanyada Thatcher hkmetleri baary esas
olarak kalifiye iileri i Partisinden ayrmakta grdler. Ayrmcln
kaldrlmas, daha dorusu ayrmclkta deiiklik yaplmas, ii blo
undaki bu paralanmay arttrd. Bylece kalifiye olanlar ve toplumun st
kesimlerine trmananlar kentlerin d semtlerinden tandlar -zellikle sa
nayi tesisleri, eski ii snf semtlerini ya da kzl kuaklar" gettolatrarak periferiye ya da krsal kesime tandka. Bu arada, yeni uydu
ehirler ya da yeil alan endstrileri ayn lekte tek bir snf younlamas
yaratmad. D semtlerde, bir zamanlar ii snfnn salam ekirdei iin,
aslnda doal olarak dzenli kira deyebilecek olanlar iin ina edilen
toplu konutlar bu kez marjinal, toplumsal bakmdan sorunsal ve sosyal
yardma baml kiilerin oturduklar yerleim yerlerine dnt.
*)

358

Yeniden blmn, Refah Devletinin sosyalizmi... yetmilerin ekonomik


kriziyle birlikte ar bir darbe yedi. yi cret alan iiler kesiminin yan sra
orta snfn nemli kesimleri demokratik sosyalizm alternatifleriyle balann
kestiler ve muhafazakr hkmetler iin yeni ounluklar oluturacak e
kilde oy kullandlar (Programma 2000,1990).

Bu arada kitlesel g, o zamana kadar, en azndan Habsburg m


paratorluunun sona ermesinden bu yana sadece ABD ile ve daha kk
lde Fransa ile snrl kalan bir fenomene yol at: ii snfnn rksal
blnmesi ve bunun ii snf iinde ekimelere yol amas. Rengi farkl
olan ya da bu ekilde snflandrlabilen (Fransadaki Kuzey Afrikallar
gibi) insanlarn g, talya ve sve gibi bu konuda bak gibi grnen
lkelerde bile daima gizil bir rkla yol am olsa da, sorun, etnik ay
rlkla ok fazla ilgili deildir. Geleneksel sosyalist ii hareketlerinin za
yflamas bu ayrm kolaylatrd, nk bu kurulular bu trden ay
rmcla hararetle kar kmlar ve bylece kendi semenlerindeki rk
duygularn daha anti-sosyal ifadesini yattrmlard. Ne var ki, saf an
lamda rkl bir yana brakrsak, geleneksel olarak -ve ondokuzuncu
yzylda bile- ii g ii snflarn blen farkl etnik gruplar arasnda
dorudan rekabete nadiren yol amt, nk her zel gmen grubu o s
rada iyice yerleen hatt tekelleen ekonomideki kendi yerini ya da yer
lerini bulma eilimindeydi. Pek ok bat lkesinde gmen Yahudiler,
kitle halinde, sz gelimi motor imalatna deil de giyim endstrisine y
neldiler. Daha tekil bir rnek vermek gerekirse, gerek Londra gerekse
New Yorktaki ve kukusuz Asya kltrel yaylmasnn bu biiminin Hint
altktasmn dnda ulat her yerdeki Hint restoranlarnn personeli,
1990larda bile esas olarak Bangladein belirli bir blgesinden (Sylhet)
gelen gmenlerden oluuyordu. Ya da baka gmen gruplan ayn en
dstrinin belirli blgelerinde ya da fabrikalarnda ya da iliklerinde ya da
snflarnda younlayorlar, geri kalann bakalanna brakyorlard. Bu
trden bir blmlere aynlm emek piyasas iinde (jargon bir terim
kullanmak gerekirse) farkl etnik gruplardan iiler arasnda dayanmay
gelitirmek ve srdrmek daha kolayd, nk gruplar birbiriyle rekabet
etmiyorlard ve koullanndaki deikenlikler teki gruptan iilerin z karlanna atfedilemiyordu -ya da nadiren atfediliyordu.*
eitli nedenlerden tr, ki sava sonras Bat Avrupada gn ge
nellikle i gc eksikliine devlet gzetimi altnda bir are olmas bu ne
denlerden biriydi, yeni gmenler ayn i gc piyasasna yerliler gibi ve
ayn haklarla girdiler. Gmenlerin geici ve bu nedenle ikinci snf mi
*)

Giderek Protestan tekelleri haline gelen kalifiye endstriyel mesleklerin sis


tematik biimde dna itilen Katoliklerin bulunduu Kuzey rlanda bir is
tisnadr.

359

safir iiler olarak dier iilerden resmen ayr tutulduklar yerler bu ko


nuda bir istisna oluturuyordu. Her iki durum da gerilim yaratt. Resmen
ikincil haklara sahip olan erkekler ve kadnlar kendi karlarnn yksek
statl insanlannkiyle pek zde olmadn gryorlard. te yandan,
Fransz ya da Ingiliz iiler, Fasllar, Hintliler, Portekizliler ya da Trk
lerle ayn artlarda yan yana almaya aldrmadklarnda bile, zellikle
doduklar yef yznden topluca ikinci snf grlen yabanclarn st ba
samaklarda yer almalarna asla hazr deildiler. Ayrca ve benzer ne
denlerden tr, farkl gmen gruplan arasnda da gerilimler oluyor,
yerli iilerin yabanclara davranndan topluca rahatsz olmalar bu du
rumu deitirmiyordu.
zetle klasik ii partileri ve hareketlerinin oluturulduu dnemde,
btn ii kesimleri (almas olanaksz ulusal ve blgesel engellerle b
lnm olmadka), ayn siyaset, strateji ve kurumsal deiikliklerin her
kesimin karma uygun olduunu dnebiliyorlard. Oysa bu kez durum
farklyd. Ayn zamanda, gerek retimde meydana gelen deiiklikler,
te iki toplum"un ortaya k ve gerekse kol emei olarak kabul edi
len eyle kol emei olarak kabul edilmeyen ey arasndaki deien ve
giderek belirsizleen snr, proletarya"nm nceki belirgin hatlann datt
ve zd.

rv
Gelimi toplumlarm teki kesimlerinin yan sra ii snfn da et
kileyen bir byk deiiklik, kadnlarn ve zellikle de evli kadnlarn yeni ve devrimci bir fenomen- ii snf iinde arpc biimde daha
byk bir rol oynamalaryd. Aslnda deiim dramatikti. 1940ta kocalanyla birlikte yaayan ve cret karlnda alan evli kadnlar
ABDdeki toplam kadn nfusunun % 14nden daha azn olu*tryorlard. 1980de yardan fazlasn oluturuyorlard: oran 1950 ile
1970 arasnda yaklak iki katma kt. Artan sayda kadnn i gc pi
yasasna girmesi, kukusuz yetji deildi. Ondokuzuncu yzyldan itibaren
bro ileri ve tezghtarlk-ve baz hizmet trleri, rnein telefon balama
ve ocuk bakm, kadnlarca gerekletirildi ve bu nc snf meslekler,
birinci ve ikinci snf olanlar, yani tanm ve endstri karsnda yaygnlat
360

ve oald ( nce greli ve sonra mutlak olarak). Aslnda nc sektrn


bu ykselii yirminci yzyln en arpc eilimlerinden biriydi. malat sa
nayiinde yer alan kadnlar hakknda genellemeler yapmak o kadar kolay
deildir. Eski sanayi lkelerinde, kadnlarn zellikle younlat tekstil
ve giyim gibi emek-youn endstriler zayflamaktayd; ama gene de, yeni
pas kua blge ve lkelerinde ar ve mekanik sanayilerde -madenler,
demir ve elik, gemi ina, araba ve kamyon imalat- alanlar, mao bir
bileim denmese de, byk ounlukla erkekti. te yandan, henz ge
limekte olan lkelerde ve nc Dnyada imalatn gelitii blgelerde
kadn emeine (geleneksel olarak daha az deme yaplyordu ve erkekler
kadar isyankr deildi) susam emek-youn endstriler geliti. Yerel i
gc iinde kadnlarn pay, bylece ykseldi. Gene de kadnlarn i gc
indeki orannn 1970lerin banda yaklak % 20den 1980lerin or
tasnda % 60m zerine.kt Mauritius olduka u bir rnek oluturur.
Gelimi sanayi lkelerinde kadn emeinin artmas ya da istikrarl kal
mas ulusal koullara balyd. Pratikte, imalat alanndaki kadnlar ile
nc sektrdeki kadnlar ayrm nemli deildi, nk her iki alanda da
kadnlarn byk ksm ikincil konumlardayd ve kadnlarn ounlukta
olduklar eitli hizmet meslekleri, zellikle de kamu ve sosyal hizmetler
kapsamndakiler, gl biimde sendikalamt.
Kadnlar da, artk (nemli) mesleklere yegne giri kaps haline gelen
yksekretime arpc saylarla katlyorlard. kinci Dnya Savandan
hemen sonra gelimi lkelerin ounda kadnlar, btn rencilerin %
15 ile 30u arasnda yer alyorlard. Bir istisna oluturan Finlandiyada kadn zgrlemesinin iaret feneri- yaklak % 43 oluturuyorlard.
1960ta bile Avrupa ve Kuzey Amerikann hibir yerinde kadnlar
rencilerin yansn oluturmuyorlard. Sadece Bulgaristan -pek bilinmese
de bir baka kadn yanls lke- bu sayya neredeyse ulam durumdayd.
(Sosyalist devletler kadnlarn eitimi konusunda genellikle daha hz
lydlar -DAC, bu konuda Federal Cumhuriyeti geride brakt- ancak
bunun dnda feminist sicilleri pek parlak deildi.) Ne var ki, 1980de
ABD, Kanada ve DAC ile Bulgaristan bata olmak zere alt sosyalist l
kede btn rencilerin yans ya da yandan fazlas kadnd ve o-srada sa
dece drt Avrupa lkesinde kadnlar % 40n altndayd (Yunanistan, s
vire, Trkiye ve Birleik Krallk). Tek szckle, yksek retim kzlar
arasnda olanlar arasndaki kadar yaygnd.
361

Evli kadnlarn -yani, genellikle anne olan kadnlar- i gc piyasasna


kitle halinde girileri ve yksekretimin arpc biimde yaygnlamas,
en azndan gelimi tipik Bat lkelerinde, 1960lardan itibaren feminist
hareketlerin gl biimde canlanmasna zemin oluturdu. Aslnda kadn
hareketleri bu gelimeler olmasayd aklanamazd. nk Avrupa ve
Kuzey Amerikann pek ok blgesinde kadnlar Birinci Dnya Sava ve
Rus Devrimi sonrasnda seme ve seilme hakk ve eit medeni haklar he
define ulamlard (mparatorluk a, blm 8) ve feminist hareketler,
faist ve gerici rejimlerin kazandklar zaferin onlar tamamen yok ede
medikleri yerlerde, gnndan glgelere ekilmilerdi. Bu hareketler
anti-faizmin ve (Dou Avrupada ve Asyann eitli kesimlerinde) dev
rimin zaferine ramen glgede kaldlar. Devrim, 1917den sonra ka
zanlan haklan, bunlardan henz yararlanmayan pek ok lkeye yayd; en
bariz biimde Bat Avrupada Fransa ve talyadaki kadnlara ve yeni ko
mnist olmu btn lkelerdeki, neredeyse btn eski smrge l
kelerdeki ve (sava izleyen ilk on yl iinde) Latin Amerikadaki ka
dnlara seme ve seilme hakk tannd. Aslnda, seimlerin yapld
yerlerde, baz slam lkeleri ve gariptir ki svire dnda , dnyann her
yerindeki kadnlar, 1960larda seme ve seilme haklarn kazanmlard.
Ancak bu deiiklikler ne feminist baskyla kazanld, ne de kadnlarn
durumunda hemen nemli bir deiiklik yaratt. Seme ve seilmenin si
yasal etkiler yaratt grece pek az lkede bile durum buydu. Ne var ki,
1960lardan itibaren feminizmin ABDden balayarak, zengin Bat l
kelerine hzla yaylarak ve baml dnyadaki -ancak balangta sosyalist
dnyann merkezlerinde deil- eitim grm kadnlann oluturduklar
elitin tesine geerek, arpc biimde yeniden canlandn gryoruz.
Bu hareketler nceleri esas olarak eitim grm orta snf evreleri kap
sarken, 1970lerde ve zellikle de 1980lerde, kadn bilincinin siyasal ve
ideolojik bakmdan daha az zgl olan bir biimi bu cinsiyetten (ide
ologlar artk buna gender\toplumsal cinsiyet denilmesini istiyorlard)
kitleler arasnda, feminizmin ilk dalgasnn kazanmlarmn da tesine ge
erek, yayld. Aslnda bir grup olarak kadnlar, daha nce olmadklar l
de nemli bir siyasal g haline gelmilerdi. Bu yeni toplumsal cinsiyet
bilincinin ilk ve belki de en arpc rnei, Roma Katolik Kilisesine
bal lkelerde, geleneksel olarak dindar kadnlann, Kilisenin artk ra
bet grmeyen retilerine kar gerekletirdikleri isyand. talyada bo
362

anma hakk (1974) ve daha liberal krtaj yasalar (1981) iin yaplan re
ferandumlar; daha sonra Katolik ahlak yasasnn liberalletirilmesi iin
verdii mcadeleyle tannan bir kadm avukatn, Mary Robinsonun dindar
rlandann devlet bakanlna seilmesi bu isyann dikkat ekici gs
tergelerini oluturuyordu. 1990lann banda pek ok lkede yaplan ka
muoyu aratrmalar cinsiyetler arasndaki arpc siyasal gr fark
llm ortaya koydu. Hi kuku yok ki, politikaclar, zellikle ii snf
bilincindeki zayflama yznden semenlerinin bir ksmndan yoksun
kalan soldaki politikaclar, kadnlarn edindikleri bu yeni bilinci hesaba
katmaya baladlar.
Ne var ki, kadnlk ve onun karlar konusunda edinilen yeni bilincin
genilii karsnda, kadnlarn ekonomideki deien rollerini temel alan
basit aklamalar yetersiz kalr. Her durumda, toplumsal devrim iinde de
ien ey, sadece kadnlarn toplum iindeki faaliyetlerinin nitelii deil,
kadnlara den rollerin ve bu rollerin ne olmas gerektiine dair bek
lentilerin ve zellikle kadnlarn kamusal rolleri ve kamusal nemleri hakkndaki varsaymlarn niteliiydi. Evli kadnlarn i gc piyasasna kitle
halinde girileri gibi byk deiikliklerin, ayn anda ya da sonu olarak
baka deiikliklere yol amas beklenebilirdi. Ancak SSCBdeki ge
limelerin gsterdii gibi, byle olmad. Burada (1920lerin balangtaki
topyac devrimci zlemleri terk edildikten sonra) evli kadnlar, ge
nellikle kendilerini, cinsiyetler arasndaki ilikilerde ya da kamu ve zel
alanlardaki ilikilerde hibir deiiklik olmakszn, hem hane halknn
hem de yeni ilerinin oluturduu ifte yk altnda buldular. Her du
rumda, genelde kadnlarn ve zellikle de evli kadnlarn cretli ilerde a
lmalarnn nedenleri, kadnlarn toplumsal konumlan ve haklaryla ilgili
grleriyle hibir zorunlu balant tamyordu. Bu, yoksulluktan, i
verenlerin daha ucuz ve daha uysal olduklar iin kadn iileri tercih et
melerinden ya da sadece kadnlarn banda bulunduklar ailelerin sa
ysndaki arttan -zellikle baml dnyada- tr olabiliyordu. Erkek
emekilerin, krsal kesimden Gney Afrikann kentlerine, Afrika ve
Asyann eitli blgelerinden Basra Krfezi lkelerine kitle halinde g
etmeleri, kadnlarn ister istemez aile ekonomilerinin bana gemelerine
yol at. Byk savalann 1945ten sonra Rusyada her erkee be ka
dnn dmesine yol aan korkun ve cinsiyet ayrmcs cinayetlerini de
unutmamalyz.
363

Gene de, kadnlarn kendileriyle ilgili beklentilerinde ve dnyann on


larn toplum iindeki yerlerine dair beklentilerinde meydana gelen nem
li, hatt devrimci deiikliklerin belirtileri reddedilemez. Baz kadnlarn
siyaset alannda kazandklar nem, bir btn olarak kadnlarn ilgili l
kelerdeki durumlarnn dorudan bir gstergesi olarak kullanlamazsa da,
aikrd. Gene de, 1980lerde mao Latin Amerikann seimle olumu
parlamentolarnda kadnlarn oran (% 11) gzle grlr biimde daha
zgrlemi Kuzey. Amerikadaki benzer meclislerdeki kadnlarn ora
nndan nemli lde daha yksekti. Gene, kendilerini ilk kez baml
dnyann devlet ya da hkmet bakanlar olarak bulan kadnlarn nemli
bir blm bu grevlere veraset yoluyla gelmilerdi: ndira Gandhi (Hin
distan, 1966-84) ve Benazir Butto (Pakistan, 1988-90; 1994) ve Aung San
Suu Kyi - askeriye veto etmeseydi Burmamn bakan olacakt- gibi kz
ocuklar; Sirimavo Bandranake (Sri Lanka, 1960-65; 1970-77) ve Corazon Acquino (Filipinler, 1986-92) ve Isabel Peron (Arjantin, 1974-76)
gibi dullar. Bu rnekler, ok nce Habsburg ve Britanya m
paratorluklarnn tahtlarna Maria Theresa ve Victoriann gemesinden
daha devrimci deildi. Aslnda, Hindistan, Pakistan ve Filipinler gibi l
kelerin kadn hkmdarlar ile dnyann bu blmlerinde yaayan bas
trlm ve ezilmi kadnlar arasndaki kartlk bu rneklerin birer istisna
olduunu gsterir.
Ve gene, kinci Dnya Savandan nce, herhangi bir kadnn her
hangi bir durumda, herhangi bir cumhuriyetin nderliine gelmesi siyasal
olarak dnlemezdi. 1945ten sonra bu siyasal olarak mmkn oldu Sri Lankada, Srimavo Bandranake 1960ta dnyann ilk kadn babakan
oldu- ve 1990da kadnlar on alt devletin hkmet bakanydlar ya da
bakan olmulard (Worlds Women, s. 32). 1990larda bile kariyer sa
hibi bir politikac olarak zirveye kan kadn, ok yaygn olmasa da, dn
yann nemli bir blmnde kabul gryordu: srail (1969); zlanda
(1980); Byk Britanya (1979); Litvanya (1990); ve Fransada (1991)
babakan olarak; feminist olmaktan ok uzak bir lke olan Japonyada
(1986) ana (sosyalist) muhalefet partisinin nderi olarak. Kadnlarn ka
musal planda onaylanmas (sadece bir siyasal bask grubu olarak bile) en
ileri lkelerin ounda bile, kamu kuramlarnda sembolik ya da gs
terge olarak temsil edilme biimini alm olsa da, siyasal dnya aslnda
hzla deiiyordu.
364

Ne var ki, kadnlarn kamu alanndaki rolleri ve kadnlarn siyasal ha


reketlerinin buna tekabl eden kamusal zlemleri hakknda kresel d
zeyde genellemeler yapmak pek anlaml olmaz. Baml dnya, gelimi
dnya ve sosyalist ya da eski sosyalist dnya ancak marjinal olarak k
yaslanabilir. nc Dnyada, arlk Rusyasndaki gibi, alt sjnftan ve
yeterince eitim grmemi byk bir kadnlar kitlesi, modem (atl an
lamda kamu alannn dnda kald. Ancak bu lkelerin bazlar, arlk
Rusyasndaki kadn entelijansiya ve eylemcileri andran, istisnai olarak
zgrlemi ve ileri kadnlardan, esas olarak yerli st snflarn ve bur
juvazinin eleri, kzlar ya da akrabalarndan oluan kk bir tabaka ge
litirdi ya da byle bir tabakaya sahipti. Bu tabaka, Hint m
paratorluunda smrge zamanlarnda bile vard. Bu tabakann,
Mslman kktencilik kadnlar yeniden belirsizlie itene kadar, sertlik
yanls olmayan baz slam lkelerinde de -zellikle Msr, ran, Lbnan
ve Magrip- olutuu grlr. Bu zgrlemi aznlklar iin kendi l
kelerinin st toplumsal katmanlarnda bir kamusal alan mevcuttu. Bu
alanda Avrupa ve Kuzey Amerikadaki kadnlarla ayn tarzda dav
ranabiliyor ve hissedebiliyorlard. Gene de muhtemelen cinsel sz
lemeleri ve kendi kltrlerinin geleneksel aile ykmllklerini terk
etme konusunda, Batl kadnlardan ya da en azndan Katolik olmayan ka
dnlardan daha yavatlar.* Bu bakmdan batllam baml l
kelerdeki zgrlemi kadnlar, sz gelimi sosyalist olmayan Uzak
Doudaki kzkardelerinden daha iyi durumdaydlar. Bu Uzak Dou l
kelerinde elit kadnlann bile uymak zorunda olduklan geleneksel rollerin
ve szlemelerin gc muazzam ve boucuydu. zgrlemi Batda bir
ka yl kalan eitim grm Japon ve Koreli kadnlar kendi uygarlklarna
ve ancak marjinal olarak anm ikincil konumlarna geri dnmekten ge
nellikle korkuyorlard.
Sosyalist dnyada durum paradoksald. Dou Avrupada btn ka
dnlar fiilen cretli i gc iinde yer alyorlard. Ya da bu kesim, en azn
*)

talya, rlanda, spanya ve Portekizde boanma ve yeniden evlenme oran


larnn 1980lerde Bat Avrupa ve Kuzey Amerikadaki oranlardan g
rlmemi derecede dk olmas rastlant olamaz. Boanma oranlan yledir: dier dokuz lkenin (Belika, Fransa, Federal Almanya, Hollanda,
sve, svire, Birleik Krallk, Kanada, ABD) binde 2.5 olan ortalamasna
karlk binde 0.58. Yeniden evlenmeler (btn evlenmelerin yzdesi ola
rak): 18.6 olan dokuz lke ortalamasna karlk 2.4.

365

dan, baka yerlere kyasla ok daha yksek bir oran, neredeyse erkekler
(% 90) kadar ok sayda kadn ieriyordu. Bir ideoloji olarak komnizm
kadnlarn eitlik ve zgrlne cokuyla balyd. Leninin rastgele cin
sel ilikilerden holanmamasna ramen, erotik eitlik de bu zgrle
dahildi.* (Ne var ki, hem Krupskaya hem de Lenin ev ilerinin cinsiyetler
arasnda paylalmasna taraftar olan ender devrimciler arasnda yer al
yorlard.) Ayrca, Narodnklerden Marksistlere kadar devrimci hareket,
kadnlara, zellikle entelektel olanlarna son derece scak davranm ve
onlara olaanst bir faaliyet alan salamt. 1970lerde kadnlarn baz
sol terrist hareketlerde orantsz biimde temsil edilmeleri bu durumun
ak bir gstergesiydi. Gene de, baz ender istisnalar dnda (Rosa Luxemburg, Ruth Fischer, Anna Pauker, La Passionaria, Federica Montseny) kendi partilerinin ilk siyasal saflarnda n planda ya da herhangi bir
biimde yer almadlar** ve hkmette komnistlerin bulunduu yeni l
kelerde kadnlar daha az grlr hale geldiler. Aslnda nc siyasal i
levleri olan kadnlar fiilen ortadan kayboldular. Grdmz gibi, bir ya
da iki lke, zellikle Bulgaristan ve Demokratik Almanya Cumhuriyeti,
kendi kadnlarna yksek renim grerek kamusal hayattane kmalar
iin byk frsatlar salad, ancak komnist lkelerdeki kadnlarn ka
musal konumu, genellikle gelimi kapitalist lkelerdekinden nemli l
de farkl deildi ve farkl olduu yerlerde de, her zaman avantaj sa
lamyordu. Kadnlar, tp mesleinin genellikle kadnlara brakld
SSCBde grld gibi, kendilerine ak bir meslek alanna gir
diklerinde, o meslek stat ve gelir kaybna uruyordu. Uzun zamandr ha
yatlarn cretli almayla kazanan evli Sovyet kadnlarnn ou, Batl
feministlerin kar ktklar, evde oturma ve sadece tek bir i yapma lk
sn hayal ediyordu.

*)

Nitekim Alman Medeni Kanununun yasaklad krtaj hakk, Alman Ko


mnist Partisi iin nemli bir ajitasyon konusuydu. Bu ajitasyonun nedeni
Demokratik
Almanya
Cumhuriyetinin,
Federal
Almanya
Cum
huriyetindekinden (Hristiyan Demokrat etki altndayd) ok daha liberal bir
krtaj yasasna sahip olmasyd. Bu durum 1990da Almanyann birlemesi
srasnda hukuksal sorunlar yaratt.
**) Alman Komnist Partisinde, 1929da, Merkez Komitesinin altm yesi
ve aday yesi iinde sadece alt kadm vard. 1924-29da 504 nc parti ye
sinin sadece % 7 si kadnd.

366

Aslnda, zgn devrimci d, yani cinsiyetler arasndaki ilikileri d


ntrme ve eski erkek egemenliini cisimletiren kurum ve al
kanlklarn deitirilmesi, ciddi biimde gerekletirilmeye alld yer
lerde bile -genel olarak 1944ten sonraki yeni Avrupa komnist
rejimlerinde deil de, SSCBnin ilk yllarnda- buz zerine yazlan yaz
gibiydi. Bu abalar geri lkelerde ve bu tr lkelerde kurulan komnist re|mlerin ounda, geleneksel nfusun ibirlii yapmama biimindeki pasif
tutumuyla tkand. Bu insanlar, yasalar ne derse desin, kadnlara erkekler
&dar nem verilmemesi iin direndiler. Kadn zgrlemesinin kahjfamanca abalan, kukusuz, boa gitmedi. Kadnlara eit hukuksal ve siyasal haklann verilmesi, eitim kuramlarna girmeleri, erkeklerin yap
tklar ilerde almalan ve erkeklerin stlendikleri sorumluluklar
tyimaian, rtnmemeleri, kamusal alanda serbeste hareket etmeleri iin
trar edilmesi, kadnlann dinsel kktenciliin hkm srd ya da ye
lliden uygulamaya sokulduu lkelerdeki durumlar dikkate alndnda,
hi de kk deiiklikler deildir. Aynca, kadn gerekliinin teorinin
gerisinde kald komnist lkelerde, hkmetlerin aileyi sa
lamlatrmaya ve kadnlar temelde ocuk bakcs haline getirmeye a
lkan bir fiili ahlaki kar-devrimi dayattklan zamanlarda bile (1930larda
SSCBde olduu gibi) yeni sistem altnda onlara salanan, cinsel seim
zgrln de kapsayan zayf kiisel seme zgrl, yeni rejimden
nce sahip olabildikleriyle kyaslanamayacak kadar daha bykt. Bu z
grln gerek snrlan hukuksal ya da greneksel olmaktan ok, planl
ekonominin baka jinekolojik ihtiyalarn yan sra ok az salad
doum kontrol aygtlannn ktl gibi, maddi idi.
Gene de, sosyalist dnyann kazanmlan ve baarszlklar ne olursa
olsun, bu durum zgl feminist hareketleri dourmad ve 1980lerij or
tasndan nce devlet ve partinin denetiminde olmayan her trl siyasal
nisiyatifin fiilen imknsz oluu nedeniyle douramazd da. Ne var ki,
Batdaki feminist hareketleri megul eden konularn bu tarihten nce konist devletlerde ok fazla yank bulmas da muhtemel deildi.
Balangta bu konular Batda ve zellikle de feminizmin yeniden
kanlanmasna nclk eden ABDde, esas olarak orta snf kadnlar etJdleyen sorunlarla ya da bu soranlarn esas olarak onlar etkileyen bi
limiyle ilgiliydi. Feminist basknn byk bir hamleyi gerekletirdii

367

ABDdeki mesleklere gz attmzda bu durum aka ortaya kar ve bu


abalarn younluunu yanstr. 1981de kadnlar, erkekleri, aslnda say
gdeer olmakla birlikte alt dzeyde olan bro ileri ve beyaz yakal mes
leklerden fiilen tasfiye etmekle kalmadlar, emlk acente ve ko
misyoncularnn yaklak % 50sini, banka alanlarnn ve mali
yneticilerin yaklak % 40m oluturdular ve entelektel mesleklerde
hl yetersiz- varlk gsterseler de, hukuk ve tp gibi geleneksel mes
leklerde salam bir kprba tuttular. Ancak kolej ve niversite
retmenlerinin % 35i, bilgisayar uzmanlarnn drtte birinden fazlas ve
doal bilimlerle uraanlarn % 22si artk kadnlardan olutuuna gre,
erkeklerin kalifiye ya da kalifiye olmayan kol emeinde kurduklar tekel
fiilen devam ediyor demekti: kamyon ofrlerinin sadece % 2.7si, elekt
rikilerin % 1.6s ve otomobil tamircilerinin % 0.6s kadnd. Onlarn bu
kadn akn karsnda gsterdikleri direni, kadnlann sadece % 14ne
geit veren erkek doktor ve avukatlann direniinden kesinlikle daha zayf
deildi; ancak bu erkeklik kalelerini fethetmek iin yeterince bask ya
plmadn dnmek de mantksz deildir.
1960larda yeni feminizmin Amerikal nclerinin geliigzel okun
mas bile kadnlarn sorunlar zerine ayn bir snf perspektifini ortaya
koyar (Friedan, 1963; Degler, 1987). Bunlar arlkl olarak, bir kadn,
kariyer ya da ii, evlilik ve aile ile nasl badatrabilir? sorusuyla il
gilendiler. Bu soru sadece byle bir tercihle yzyze gelenler iin mer
kezi nem tayordu; dnya kadmlannm ou iin ve yoksul kadnlar iin
byle bir sorun yoktu. Onlar hakl olarak erkeklerle kadnlar arasndaki
eitlikle ilgileniyorlard. Bu kavram, zgn olarak sadece rk ayranclm
yasaklama niyetini tayan 1964 Amerikan Medeni Haklar Szlemesine
cinsiyet szc girdiinden beri, Batl kadnlann hukuksal ve ku
rumsal ilerleyiinin balca arac haline geldi. Ancak eitlik ya da eit
muamele ve eit frsat kadnlarla erkekler arasnda, toplumsal ya da
baka trl hibir nemli farklln olmadn farzeder. Oysa dnya kadnlannn ounun, zellikle yoksul kadnlarn toplumsal olarak ikincil
konumda olmalan ksmen erkeklerle olan cinsiyet farkllklarndan t
ryd ve bu nedenle cinsiyetle ilgili areler gerektirebiliyordu -rnein,
gebelik ve annelikle ilgili zel koullar ya da fiziksel olarak daha gl
ve daha saldrgan cinsiyetin saldnlanna kar zel koruma. Feminizmin
daha sonraki bir aamas aslnda toplumsal cinsiyet eitsizliinin yan sra
368

toplumsal cinsiyet fark zerinde durmay rendi. Bununla birlikte li


beral soyut bireycilik ideolojisinin kullanlmas ve bir ara olarak eit
haklar yasas, kadnlarn erkekler gibi olmadklar ve bunun gerekli de
olmad dncesinin kabulyle tam olarak badamayabiliyordu.*
Ayrca 1950lerde ve 1960larda ev alanndan karak cretli i gc
piyasasna girme talebi, hali vakti yerinde evli orta snf kadnlar arasnda
gl bir ideolojik arla sahipti. Bu ortamlarda yer alan kadnlar ha
rekete geiren nedenler nadiren ekonomik olduu iin, ayn ideolojik ar
lk teki kadnlar iin geerli deildir. Yoksul ya da dar bteli olanlar
arasnda, evli kadnlar, 1945ten sonra ie girdiler, nk kabaca be
lirtmek gerekirse, ocuklar artk ie gitmiyorlard. ocuk emei Batda
neredeyse tamamen oratadan kalkmt. Tam aksine, daha iyi bir gelecek
beklentisiyle ocuklarn okutulmas ana .babalar iin gemitekinden daha
byk bir parasal yk oluturuyordu. zetle, denildii gibi, gemite o
cuklar, annelerinin evde kalp ev ii ve yeniden retim sorumluluklarn
yerine getirmeleri iin almlard. Artk aileler ek gelire ihtiya duy
duklarnda, ocuklar yerine anneler alyorlard (Tilly/Scott, 1987, s.
219). Bu ancak ocuklarn says az ise mmkn olabiliyordu. Gene de ev
ilerinin makinelemesi (zellikle evde kullanlabilen amar makineleri
sayesinde) ve hazr ya da hemen piirilebilecek besin maddelerinin art
durumu daha da kolaylatrd. Ancak kocalan kendi statlerine uygun bir
gelir kazanan evli orta snf kadnlar ie girdiklerinde aile gelirine nadiren
byk bir katkda bulunuyorlard, nk kadnlara, erkeklere zg ilerde
alan kocalanndan ok daha az para deniyordu. Bunun, kadmlann darda kazanmalarn salayan, ev ilerine ve ocuklara bakacak bililerine
(temizlikiler ve Avrupada au pair kzlar) deme yaplmas halinde ai
leye hibir net katks olmayabiliyordu.
V Bu olumlu eylem", yani bir gruba bir toplumsal imkn ya da faaliyete gi
rite tercihli muamele edilmesi, ancak geici bir nlem olmas, baz zel
likler tamas, yani tercihli muamelenin ayn tre girenler zerindeki haksz
bir engellemeyi ortadan kaldrmas halinde, eitlik ile tutarldr. Bu, ku
kusuz, bazen sorun oluturur. Ancak srekli farkllklar sz konusu ol
duunda sorun bu deildir. Koloratr ark kursuna girite erkeklere ncelik
vermek ya da demografik gerekelerle ordudaki generallerin % 50sinin
kadn olmas konusunda srar etmek samadr. te yandan, her erkee istek
ve potansiyel meziyetlerine gre Normay syleme ve her kadna gene istek
ve potansiyel meziyetlerine gre bir orduya nderlik etme ans vermek ta
mamen merudur.
369

Bu evrelerde evli kadnn evin dna kmasn tevik eden bir ey


var idiyse, o da zgrlk ve zerklik talebiydi: evli kadnn ev halknn ya
da kocasnn bir uzants deil, haklar olan bir kii, dnyann bir trn
("ev kadn ya da anne") yesi olarak deil bir birey olarak kabul ettii
biri olmas. Gelir, ihtiya durulduu iin deil, kadnn kocasndan izin
almadan harcayabilecei ya da biriktirebilecei bir ey olduu iin ka
zanlyordu. Kukusuz, iki kiinin alt ev halk modeli yaygnlatka
aile bteleri giderek iki gelire gre hesapland. Aslnda orta snftan o
cuklarn yksekrenim grmeleri yaygnlatka ve ana babalar yirmili
yalarn sonunda ya da daha yal ocuklarna mali katkda bulunmak zo
runda kaldka, orta snf kadnlarn cretli almalar bir bamszlk
deklerasyonu olmaktan kt ve yoksullar iin zlenen ey, ucu ucuna bir
geim.tarz haline geldi. Gene de, buradaki bilinli zgrletirici unsur,
her iki ein de alt evliliklerdeki artn da gsterdii gibi, ortadan
kalkmad. Her bir iftin genellikle birbirinden ok uzak yerlerde, a
lmasnn maliyeti (sadece parasal deil) yksekti. Bununla birlikte ula
m ve iletiimdeki devrim 1970lerden itibaren rnein akademik mes
leklerde bu trden evlilikleri giderek yaygnlatrd. Gene orta snf evli
kadnlann (belirli bir yan zerinde ocuklar yoksa) yeni i bulan kocalannn peinden neredeyse otomatik olarak baka yere gitmeleri, ki g
nmzde bu en azndan orta snf entelektel evrelerde dnlemez, kadnlann kendi kariyerlerini ve nasl davranacaklanna karar verme
haklann kesintiye uratyordu. Sonunda kadnlann ve erkeklerin bu ko
nuda birbirine eit davrandklan grld.*
Bununla birlikte, dnyann gelimi lkelerinde, orta snf feminizm
ya da eitim grm veya entelektel kadnlann hareketi, kadm kurtuluu
ya da en azndan kadnlarn kendilerini kantlama zaman geldiinde, bir
tr cinsiyet duygusu kazanarak geniledi. zgl erken orta snf fe
minizmin, zaman zaman teki Batl kadnlann kayglanyla dorudan il
gili olmasa da, her konuda sorulara yol amasnn nedeni buydu: ve bu so
rular, ksaca tanmladmz toplumsal altst olu, derin ve pek ok

*)

370

Nadiren de olsa erkeklerin evli olduktan kadnn yeni bir ie girmesi halinde
onu izleme sorunuyla yz yze geldikleri durumlarda sklat. 1990lann ei
tim grm her insan, kendisinin ya da einin tandklan arasnda bu konuda
birka mek bulabilir.

balamdan ani, ahlki ve kltrel devrime, toplumsal ve kiisel davran


szlemelerinde dramatik bir dnme yol atka zorlayc hale geldi.
Kadnlar bu kltrel devrim iin ok nemliydiler, nk bu devrim
daima kadnlarn merkezi unsurunu oluturduklar geleneksel aileyi ve
hane halkn eksen alyor, onun iinde ifadesini buluyor ve bu alanda de
iiklikler yaratyordu.
imdi bu konuyu ele almalyz.

371

11
Kltrel Devrim
Filmde, Carmen Maura ameliyat geirmi transseksel bir adam oy
nuyor. Adam ya da kadn, babasyla mutsuz bir ak maceras yaad
iin erkeklerden vazgeiyor ve bir kadnla (sanrm) lezbiyen ilikiye gi
riyor. Filmde kadn Madritli mehur bir travesti oynuyor.
- Village Voicete film eletirisi, Paul Berman (1987, s. 572)
Baarl gsteriler mmkn olan en ok sayda insan harekete ge
irenler deil, gazeteciler arasnda en byk ilgiyi uyandranlardr. Biraz
abartarak denebilir ki, TVde be dakikalk baarl bir gsteri" ya
pabilen elli tane zeki insan, yarm milyon gsterici kadar byk bir si
yasal etki yaratabilir.
-Pierre Bourdieu (1994)

I
Bu kltrel devrime en iyi yaklam, aile ve. hane halk, yani cin
siyetler ve kuaklar arasndaki ilikilerin yaps dolaymyla salanabilir.
Pek ok toplumda bu yap ani deiikliklere direnmitir. Ancak bu, sz
konusu yapnn duraan olduu anlamna gelmez. Ayrca, aksini gsteren
rneklere ramen, modeller dnya apndayd ya da en azndan ok geni
alanlarda temel benzerlikler vard. Bununla birlikte, sosyo-ekonomik ve
teknolojik zeminlerde Avrasya (Akdenizin her iki tarafm da kapsayarak)
ile Afrikann geri kalan ksm arasnda byk bir farkllk olduu ne s
rlmtr (Goody, 1990, XVII). Nitekim, Avrasyadaki baz imtiyazl
gruplar ve Arap dnyas dnda neredeyse hi olmad ya da ok fazla
olmad sylenen okelilik, btn evliliklerin drtte birinden fazlasnn
okeli olduu sylenen Afrikada gelimiti (Goody, 1990, s. 379).
Bununla birlikte, btn deikenliklere ramen insanln byk o
unluu, iftler iin ayrcalkl cinsel ilikilerle resmi evliliin varl
(evlilik d cinsel iliki evrensel dzeyde bir su olarak grlmtr);
kocalarn karlarna (patriyari) ve ana babann ocuklara, eski ku372

faklarn yeni kuaklara stnl, hane halknn farkl insanlardan olu


mas ve benzeri gibi bir ok ortak zellii paylat. Akrabalk ebekesinin
ve bu ebeke iindeki karlkl hak ve ykmllklerin kapsam ve kar
makl ne olursa olsun, her yerde genelikle bir ekirdek yap -bir ift
art ocuklar- vard. Birlikte ya da ibirlii yaparak yaayan insanlardan
Oluan daha geni bir grup ya da hane halk olduunda bile bu durum de
imiyordu. Ondokuzuncu ya da yirminci yzyl Bat toplumunda stan
dart model haline gelen ekirdek ailenin, gelien burjuvazinin ya da bir
baka bireyciliin paras olarak, daha geni aile ya da akrabalk bi
limlerinin dnda gelitii dncesi, sanayi ncesi toplumlardaki top
lumsal ibirlii ve bu ibirliinin tad mantn niteliine dair tarihsel
l i r yanl anlamaya dayanr. Balkan Slavlarnn zadrugas ya da ortak aile
gibi komnist bir kurumda bile, kadn, szcn dar anlamnda ailesi,
yani kocas ve ocuklar, ama ayn zamanda, topluluun evli olmayan
yeleri ve kszler iin alr (Guidetti/Stahl, 1977, s. 58). Byle bir
aile ve hane halk ekirdeinin varl, kukusuz, bunun iinde yer alan
akraba gruplarnn ya da topluluklarn baka bakmlardan benzer olduklar
anlamna gelmez.
Ancak yirminci yzyln ikinci yarsnda, uzun sredir devam eden bu
temel dzenlemeler, Bat lkelerinde eitsiz de olsa byk bir hzla de
imeye balad. Nitekim ngiltere ve Waleste -itiraf edildii gibi daha
dramatik bir rnek- 1938de her elli sekiz evliliin biri boanmayla so
nulanrken (Mitchell, 1975, s. 30-32), 1980lerin ortasnda her 2.2 yeni
evlilikten biri boanmayla sonulanyordu (UN Yearbook, 1987). Ayrca
bu trendin 1960lann serbest ortamnda hzlandn grebiliyoruz.
1970lerin sonunda ngiltere ve Waleste her bin evli iftin onundan faz
las, yani 1961dekinin be kat kadar insan boand (Social Trends, 1980,
s. 84).
Bu trend asla Britanya ile snrl kalmad. Aslnda, ok byk bir de
iim, Katolik ahlak gibi gl biimde zorlayc geleneksel ahlak an
laylarnn bulunduu lkelerde ftn ak biimde grlr. Belika, Fransa
ve Hollandada ham boanma oran (bin kii bana yllk boanma oram)
1970 ile 1985 arasnda kabaca kat artt. Ne var ki, Danimarka ve Nor
ve gibi bu konuda zgr bir gelenee sahip lkelerde bile bu say iki
misli ya da iki misline yakn olabiliyordu. Batdaki evlilie olaanst

373

bir eyler olduu akt. 1970lerde Californiada bir jinekoloji kliniine


giden kadnlar resmi evlilikte nemli Lir d, ocuk sahibi olma is
teinde bir azalma...ve biseksel uyarlamann kabulne ynelik bir dav
ran deiiklii olduunu gsteriyorlard (Esman, 1990, s. 67). eitli
kesimlerden kadnlarn gsterdikleri bu trden bir tepkinin bu on yldan
nce herhangi bir yerde, Californiada bile kaydedilmesi muhtemel de
ildir.
Tek bana yaayan insanlarn (yani ift olarak ya da geni bir aile
iinde yaamayanlar) says da hzla artt. Britanyada bunlar yzyln
balarnda ayn dzeyde, ailelerin yaklak % 6s kadardlar. Bu oran
daha sonra yukar doru kt. Ancak 1960 ile 1980 arasnda btn ai
lelerin yaklak % 12sinden 22sine karak ikiye katland ve 1991,de
drtte birden daha fazlayd (Abrams, Carr Saunders, Social Trends, 1993,
s. 26). Batdaki pek ok byk kentte btn ailelerin yaklak yarsn
oluturuyorlard. te yandan klasik batl ekirdek ailede, ocuklu evli
iftlerde ak bir gerileme grld. ABDde bu trden aileler yirmi yl
iinde (1960-90) % 44ten 29a; 1980lerin ortasnda btn doumlarn
yaklak yarsnn evli olmayan kadnlar tarafndan yapld svete
(Worlds Women, s. 16) % 37den 25e dt. 1960ta .gelimi lkelerde
bile (Kanada, Federal Almanya, Hollanda, Britanya) btn ailelerin ya
rsn ya da yardan fazlasn oluturan ekirdek aile artk belirgin biimde
aznl oluturuyordu.
zel durumlarda, ekirdek aile ismen bile tipik olmaktan kt. Ni
tekim 1991de ABDde btn siyah ailelerin % 58inin banda tek bir
kadn ve btn ocuklarn % 70inin sadece annesi vard. 1940ta beyaz
olmayan ailelerin % 11.3nn banda sadece anneler vard ve bu oran
kentlerde bile % 12.4 kadard (Franklin Fraizer, 1957, s. 317). 1970te
bile bu say sadece % 33 olmutu (New York Times, 5. 10. 92).
Ailenin krizi, cinsel davran, partnerlii ve dourmay belirleyen
kamu standartlarnda meydana gelen gayet dramatik deiikliklerle ba
lantlyd. Bunlar hem resmi hem de gayriresmi idi. Her iki alanda da
meydana gelen deiiklik istatistiksel olarak belirtilebilir ve 1960lar ve
1970lerle akr. Resmi olarak bu dnem, kltrel-cinsel faklln dier
biimlerinin yan sra, heteroseksellerin ( esas olarak erkeklerden ok
daha az zgr olan kadnlar iin) ve homoseksellerin de olaanst z

374

grletikleri bir dnemdi. Britanyada, homoseksellik ABDden birka


yl sonra, 1960larm ikinci yarsnda su olmaktan karld. ABD
1961 de erkek homosekselliini legalletiren ilk devlet oldu (Hohansson/Percy, s. 304, 1349). Papann talyasnda boanma 1970te
yasal, 1974te referandumla onaylanan bir hak haline getirildi. Gebelikten
koruyucu aygt ve ilalarn sat ve doum kontrol bilgisi 1971 de ya
sallatrld ve 1975te yeni bir aile yasas faist dnemden beri yrrlkte
olan eski yasann yerini ald. Nihayet, krtaj 1978de yasallatrld ve
1981 referandumuyla onayland.
Serbestlik yasalar hi kukusuz o zamana kadar yasaklanan dav
ranlar kolaylatrd ve bu meseleleri kamuoyuna daha ak hale getirdi.
Ancak yasa, yeni bir cinsel serbestlik iklimi yaratmaktan ok, mevcut du
rumun tannmas anlamna geliyordu. 1951de ngiliz kadnlarnn sadece
% l inin evlilikten nce gelecekteki kocalaryla belirli bir sre iin bir
likte yaamalar, ya da 1980lerin banda % 21inin bunu yapmas ol
gusu, yasalardan tr deildi (Gillis, 1985, s. 307). O zamana kadar, sa
dece yasa ve din tarafndan deil, ayn zamanda yerleik ahlak anlay,
grenek ve komuluk dncesi tarafndan da yasaklanan eylere artk
izin veriliyordu.
Bu eilimler, kukusuz, dnyann btn kesimlerini ayn ekilde et
kilemedi. Boanma, mmkn olduu (evliliin resmi bir eylemle biimsel
olarak ortadan kalkmasnn her yerde ayn anlama geldiini imdilik farzedelim) btn lkelerde artarken, evlililik bir bakma daha az is
tikrarlyd. 1980lerde evlilik (komnist olmayan) Roma Katolik l
kelerde srekliliini korudu. Boanma, berya Yarmadasnda ve
talyada ok daha az yaygn ve Latin Amerikada olduka azd. Dnya i
lerindeki tecrbeleriyle gurur duyan lkelerde bile durum buydu. rnein,
Meksikada her yirmi iki evlilikten biri, Brezilyada her otuz evlilikten
biri boanmayla sonulanyordu (ancak Kbada bu oran % 2.5 kadard)
Gney Kore hzla ilerleyen bir lke iin ok geleneksel kalyordu (on bir
evlenmeden biri), ancak 1980lerin banda Japonya bile Franszlarmkinin
te birinden daha az ve ngilizler ile Amerikal] an nkinden ok daha az
bir boanma oranna sahipti. Sosyalist dnyada bile (o srada), kapitalist
(ilkelerdeki kadar olmasa da deiiklikler oldu. Yurttalarnn evlililik ili
kisini bozmaya hazr olulan bakmndan ABDden sonra ikinci olan

375

SSCB bu lkeler arasnda bir istisna oluturuyordu. (UN World Situation,


1989, s. 36). Bu trden deikenlikler artc deildir. Burada ok daha
ilgin olan, bu dnmlerin, az ya da ok, modernleen btn yer
krede izlenebilmesidir. Bu geliime, hi bir yerde popler kltr ya da
daha zgl olarak belirtmek gerekirse genlik kltr alanmdakinden
daha arpc deildi.
II
Boanma, nikhsz yaama, evlilik d ocuk dourma (daha ok sa
dece annenin olduu- aileler) nasl cinsiyetleraras ilikide bir krizi gs
teriyor idiyse, zgl ve olaanst gl bir genlik kltrnn ykselii
de, kuaklar arasndaki ilikide derin bir deiiklii gsteriyordu. Er
genlik andan -gelimi lkelerde nceki kuaklara kyasla birka yl
nce gerekleiyordu (Tanner, 1962, s. 153)- yirmili yalarn ortasna
kadar uzanan z bilinli bir grup olarak genlik, artk bamsz bir top
lumsal ajan haline geldi. zellikle 1960larda ve 1970lerde meydana
gelen en dramatik siyasal gelimeler, daha az siyasallam lkelerde,
mzik topluluklarnn yarattklar hareketlerdi. Bu hareketler, ktsnn rock mzik- % 75 80ini neredeyse sadece on drt ile yirmi be ya ara
sndaki tketicilere satan plak endstrisini zenginletirdi (Hobsbawm,
1993, s. xxviii-xxix). Kltrel muhaliflerin ya da dlanmlarn
1960larda eitli etiketler altnda oluturduktan daha kk gruplann
haber verdii siyasal radikalleme, ocuk, hatt gen (yani, henz tam ye
tikin olmam) statsn reddeden, arada bir ortaya kan gurular dnda
otuz yan stndeki bir kuaa hi nem vermeyen bu gen insanlara
aitti.
Maonun genlie uygulad seferberliin korkun etkiler yaratt
(bk. blm 16) in dnda, gen radikallere kendi gruplanndaki akranlan
nderlik etti -nderlii kabul ettikleri lde. Bu durum dnya apndaki
renci hareketleri iin de tam olarak geerliydi, ancak Fransa ve tal
yada 1968-69da olduu gibi bu hareketlerin kitlesel ii ayaklanmalann
ateledii yerlerde inisiyatif gen iilerden geldi. Gerek hayatn snrlan
hakknda ok asgari deneyimi olan, yani gerek anlamda yetikin ol
mayan bir kii bile, Pariste 1968 Mays gnlerinin ya da 1969 talyan
376

icak sonbaharmn u gven dolu, ama bir o kadar da anlamsz slo


gann dnemezdi: tutto e subito, her eyi ve hemen imdi istiyoruz
(Albers/Goldschmidt/Oehlke, s. 59, 184).
Ayr bir toplumsal tabaka olarak genliin yeni zerklii, on
dokuzuncu yzyln romantik andan beri muhtemelen bu lde ei g
rlmemi bir fenomenle semblletirildi: hayat ve genlii birarada sona
iren kahraman. 1950lerde film yldz James Deanm haber verdii bu
figr, genlik kltrnn ayrt edici kltrel ifadesi haline gelen rock irm
einde yaygn, hatta belki de tipik bir biimde ideal haline geldi. Buddy
folly, Janis Joplin, Rolling Stonestan Brian Jones, Bob Marley, Jimi
Hendrix ve daha pek ok ilah erken lmn tasarland bir hayat tarznn
kurban oldular. Bu trden lmleri sembolik hale getiren, genliin ve
Onun temsil ettii eylerin tamm gerei srekli olmayyd. Bir aktr
fadyat boyu sren bir kariyer yapabilir, ancak bir jeune premier olamazd.
Bununla birlikte, genlik durumu srekli deise de -bir renci ku
la ne yazk ki en fazla ya da drt yl srer- saflar srekli olarak ye
niden dolduruluyordu. Gen insann bilinli bir toplumsal aktr olarak
0uumu, tketici mallarn imal edenler tarafndan cokuyla, yaa byk
Olanlar tarafndan bazen istemeye istemeye kabul edildi. Bu kiiler
"ocuk etiketini benimsemeye istekli olanlar ile yetikin etiketinde di
retenler arasndaki uurumun giderek genilediini gryorlard. Alt
mlarn ortalarnda Baden Powelm hareketi, English Boy Scouts (n
giliz Erkek zciler) bile, zamann ruh haline uyarak isminin ilk
blmnden vazgeti ve eski izci apkasn, o kadar skc olmayan be
reyle deitirdi (Gillis, 1974, s. 197).
Toplumlarm iinde ya gruplarnn varl yeni bir ey deildir ve bur
juva uygarlnda bile cinsel olarak olgunlam, ancak fiziksel ve en
telektel geliime henz ulam ve yetikin hayatnn deneyiminden yok
lun olanlarn oluturduklar bir tabakann varl kabul edilmitir. Bu
jrubun ergenlie ve azami boy uzunluuna yaa daha erken ulamas
jpRloud et al, 1990) tek bana durumu deitirmedi. Sadece, gen ile ona
hissettiinden daha az olgunlam biri olarak davranmakta srar eden ana
baba ve retmenler arasnda gerilime neden oldu. Bujuva evreleri,
kendi gen adamlarnn -gen kadnlarndan ayr olarak- yerleik hayata
jiden yolda, alkantl ve banda kavak yellerinin estii bir dnemden
377

geecekleri beklentisini tamt. Yeni genlik kltrnn yenilii kat


lyd.
Birincisi, genlik yetikinlie bir hazrlk aamas olarak deil, bir
bakma btn insani gelimenin nihai aamas olarak grld. Genlikte
en yksek dzeye kan ve gnmzde daha ok insann tutkusu haline
gelen insan faaliyetinde, sporda olduu gibi hayat otuz yandan sonra
yoku aa gidiyordu. En iyi durumda bile bu yatan sonra insann ilgi
olan biraz daralyordu. Aslnda bunun, servetin yan sra, g, yetki ve
baarnn yala birlikte artt bir toplumsal gereklie tekabl etmemesi
(spor, baz elence biimleri ve belki de saf matematik dnda) dnyann
yetersiz biimde rgtlendiini gsteren kantlardan biriydi. Sava son
ras dnya, 1970lere kadar, daha yakn dnemlere kyasla daha byk l
de fiilen gerontokrasi (yallar tekeli -n.), yani Birinci Dnya Sa
vanin sonunda ya da banda yetikinlie ulam erkekler tarafndan henz kadnlar tarafndan deil- ynetildi. Bu durum hem kapitalist dn
yada (Adenauer, de Gaulle, Franco, Churchill) ve hem de komnist dn
yada (Stalin, Kruev, Mao, Ho-i-Minh, Tito), ayrca byk smrge
sonras devletlerde (Gandhi, Nehru, Sukamo) geerliydi. Kdemlilere k
yasla kaybedecek daha az eyi olan kk rtbeli subaylarn ger
ekletirdikleri siyasal deiimin ortaya kard bir tip, krkyan al
tndaki lider, askeri darbelerden kaynaklanan rejimlerde bile nadiren
grlyordu. ktidar otuz iki yanda ele geiren Fidel Kastro bu nedenle
byk bir uluslararas etki yaratt.
Bununla birlikte, toplumun genlemesine sessiz ve belki de her
zaman bilinli olmayan tavizler, birka gelimi lkenin servet bi
rikiminden oransz biimde yararlanarak gelien kozmetik ve kiisel hij
yen endstrilerinin"' yan sra, eskinin kurulu dzeni tarafndan verildi.
1960lann sonundan itibaren oy verme yam on sekize indirme ynnde
bir eilim -rn., ABD, Britanya, Almanya ve Fransada- ve ayn zamanda
(heteroseksel) cinsel ilikiyi kabul etme yann dtn gsteren bir
belirti vard. Paradoksal olarak, yaam sresi beklentisi ve yallk oran,

*)

378

1990da kresel kiisel rnler piyasasnn % 34 komnist olmayan Av


rupada, % 30u Kuzey Amerikada ve % 19u Japonyada idi. Dnya n
fusunun geri kalan % 85i bu pazarn zengin yeleri arasnda % 16-17 ora
nnda dald (Financial Times, 11/4/1991).

en azndan st ve orta snflar arasnda arttka ve yallk knts er


telendike, emeklilie daha kolay ulalyor ve zor zamanlarda, erken
emeklilik i gc maliyetini azaltmak iin uygun bir yntem haline ge
liyordu. lerini kaybeden krk yan zerindeki irket yneticilerinin i
bulmalar, kol emekileri ve beyaz yakal iilerin yeni bir i bulmalar
kadar zor oluyordu.
Genlik kltrnn ikinci yenilii birincisinden kar: bu kltr geHmi piyasa ekonomilernde grlyor ya da buralarda hkim oluyordu,
nk ksmen younlaan bir kitlesel satn alma gcn temsil ediyordu,
timen de, her yeni yetikinler kua z bilinli bir genlik kltrnn
paras olarak toplumsallamt ve ayrca teknolojik deiimin artc
Jjli genlie daha tutucu ya da uyum salamas daha g bir ya grubu
zerinde llebilir bir avantaj salyordu. IBM ya da Hitachi y
netiminin ya yaps ne olursa olsun, yeni bilgisayarlar ve yazlmlar yir
mili yalardaki insanlar tarafndan tasarlanyordu. Bu tr makine ve prog
ramlar i^ice akll hale getirildiklerinde bile, geliimini onlarla birlikte
irdrrtiemi olan kuak, bunlara sahip olan kuak karsnda ikincil ko
llumda olduunu kesinlikle farkediyordu. ocuklarn ana babalarndan
renebildikleri eyler, ana babalarn bilmedikleri ve ocuklarn yaptklar
eyler kadar belirgin deildi. Kuaklarn rolleri deiti. Amerikan kolej
kampslerinde bykleri gibi grnmek istemeyen rencilerin giy
dikleri, kastl biimde sradan bir giysi, blue jeans, hafta sonlarnda ya da
tatillerde ya da yaratc veya yeni baz i uralarnda, salarna ak d
m pek ok insann zerinde grld.
Yeni genlik kltrnn kent toplumlanndaki nc zellii artc
enternasyonalizmi idi. Blue jeans ve rock mzii, resmen hogryle kar
land her lkede ve SSCB gibi hogryle karlanmad baz l
kelerde de, 1960lardan itibaren, modern genliin, ounluk haline
gelmeye yazgl aznlklarn, ayrt edici iareti haline geldi (Starr, 1990,
blmler 12, 13). ngilizce rock iirlerinin genellikle evrilmesine bile
gerek kalmyordu. Bu durum popler kltr ve hayat tarzlarnda ABDnin
byk kltrel hegemonyasn yanstyordu. Ancak u da belirtilmelidir
ki, Batl genlik kltrnn kendi i ortamlar, zellikle mzik zevki ba
kmndan kltrel ovenistin karsndayd. Bu ortamlar Karaiblerden,
Latin Amerikadan ve 1980lerden itibaren giderek Afrikadan stil ithal
etmekten honuttular.
379

Bu kltrel hegemonya yeni deildi, ancak onun modus operandis


(hareket tarz) deimiti. ki sava aras dnemde bu hegemonyann ba
lca taycs, kresel dzeyde kitlesel bir datm olan Amerikan film
endstrisi idi. Bu endstrinin kinci Dnya Savandan hemen sonra
azami bykle ulaarak yz milyonlarca insana hitap ettii grld.
Televizyonun, uluslararas film retiminin ykseliiyle ve Hollyvvood
stdyo sisteminin sona ermesiyle birlikte, Amerikan endstrisi s
tnlnn ve hitap ettii kitlenin bir ksmn kaybetti. 1960ta Japonya
ve Hindistan hesaba katmazsak bu endstri dnya film ktsnn artk
altda birinden daha fazlasn retmiyordu (UN Statistical Yearbook,
1961). Ancak sonunda hegemonya alannn byk ksmn yeniden ka
zanacakt. ABD, geni ve linguistik olarak daha fazla blnm te
levizyon piyasalarn ayn lde ele geirmeyi asla baaramad. Onun
genlik modalar, urak noktas olan Britanyadan geerek, dorudan ya
da sinyallerinin bir tr enformel geime sayesinde bytlmesiyle ya
yld. Eskiden olduu gibi, o srada da esas olarak eski tip radyolarla ta
ntlan plaklar ve daha sonra kasetlerle yayld. mgelerin btn dnyaya
datlmasyla; kk ama giderek oalan ve etkin bir blue jeansli gen
erkekler ve kadnlar akmn btn yerkreye datan uluslararas genlik
turizminin salad kiisel ilikilerle; hzl uluslararas iletiim kapasitesi
1960larda aa kan dnya niversiteler ebekesiyle yayld. Gene,
artk kitlelere ulaan tketim toplumu iinde, akran gruplan arasnda olu
an basknn abartt modann gcyle yayld. Kresel bir genlik kl
tr olumutu.
Bu kltr daha nceki bir dnemde oluamaz myd? Neredeyse ke
sinlikle hayr. Onu oluturanlar, greli ve mutlak olarak daha kk olur
du, nk tam gn eitimin uzunluu ve zellikle niversitelerde bir ya
grubu olarak bir arada yaayan geni gen erkek ve kadn nfuslannn
olumas bu kltr dramatik biimde yaygnlatrd. Aynca, okul son
rasnda tam gn altklan i gc piyasasna giren genler (tipik ge
limi lkede on drt ile on alt aras) bile Altn am refah ve tam is
tihdam sayesinde, kendi ocuklannn aile btesine katkda bulunmasna
daha az ihtiya duyan ana babalannn daha byk bir refah iinde ol
malar sayesinde ncellerinden ok daha bamsz bir harcama gcne sa
hiptiler. 1950lerin ortasnda bu genlik piyasasnn kefedilmesi pop
mzik iini ve Avrupada moda endstrilerinin kitlesel piyasa hedefini
devrimciletirdi. Bu srada balayan ngiliz ilk genlik patlamas gi
380

derek yaygnlaan brolarda ve sat maazalarnda alarak grece iyi


para kazanan gen kzlarn kentlerde younlamasna dayanyordu. O s
rada bu kzlar erkeklerden daha ok harcama yapabiliyorlard ve erkeklere
zg bira ve sigaraya ynelik geleneksel harcama modellerini henz benimsememilerdi. Bu patlama, gcn ilk olarak kzlarn bluz, etek, koz
metik ve pop mzik plaklar gibi ncelikli harcama alanlarnda gsterdi
(Ailen, 1968, s. 62-63). Kzlarn en nde giden ve duyarl katlmclarm
oluturduklar pop konserlerini belirtmeye gerek yok. Gen parann gc,
rock mziin ortaya kt 1955te 277 milyon dolardan, 1959da alt yz
milyon dolara ve 1973te iki milyar dolara kan plak ve kaset satlaryla
llebilir (Hobsbawm, 1993, s. xxix). ABDde be ile on dokuz ya gru
bunun her yesi plak ve kaset iin 1970te 1955tekinin en az be kat
kadar harcama yapyordu. lke ne kadar zenginse, plak ve kaset ii o
kadar byk oluyordu: ABD, sve, Bat Almanya, Hollanda ve Bri
tanyada ilk genlik am yaayan insanlar, talya ve spanya gibi daha
yoksul ama hzl gelien lkelerde yaayan akranlarna gre kii bana
yedi ve on kat daha fazla harcama yapyorlard.
s. Bamsz piyasa gc genliin maddi ya da kltrel kimlik sem
bollerini kefetmelerini daha da kolaylatrd. Ne var ki, kimlik hatlarn
keskinletiren ey, sz gelimi 1925ten nce doan kuaklarla, gene sz
gelimi 1950den sonra doan kuaklar birbirinden ayran muazzam tatihsel uurumdu. Bu ana babalar ile ocuklar arasnda gemite gtUlenden daha geni bir uurumdu. lk genlik an yaayan ocuklara
Sahip ou ana baba 1960larda ve sonrasnda bu durumun kesinlikle far
kndayd. Genler, ister in, Yugoslavya ya da Msr gibi devrim yoluyla,
ster Almanya ve Japonya gibi fetih ve igal yoluyla ya da smrgelikten
kurtulula olsun, kendi gemilerinden kopmu toplumlarda yayorlard.
Byk tufandan nceki dneme ait hibir anlar yoktu. Rusya ve Bri
tanyada bir sre iin yal ve gen herkesi kaynatran byk bir ulusal
savan paylalan deneyimi dnda, yallarn neler yaadklarn ve his
settiklerini anlamann belki de hibir yolu yoktu -pek ok Alman, Japon
Ve Franszn duraksayarak gemiten sz etmeleri iin uygun ortamlar
olutuunda bile. Kongreyi sadece bir hkmet ya da bir siyasal me
kanizma olarak gren gen bir Hintli, onun zgrlk iin verilen bir ulu
sal mcadelenin ifadesi olduunu nasl anlayabilirdi? Hatt dnyann eJitli niversitelerinde bulunmu gen ve parlak bir Hintli ekonomist kendi
retmenlerini nasl anlayabilirdi? O retmenlerin smrge dnemindeki
381

zlemlerinin ykseklii, ancak kendi metropolitan modelleri kadar deil


miydi?
Altn a en azndan 1970lere kadar bu uurumu geniletti. Bir tam
istihdam anda yetien gen erkekler ve kzlar 1930larm deneyimini
nasl anlayabilirlerdi ya da tam tersine, daha yal bir kuak, i bulmay
frtnal denizlerden sonra gvenli bir liman (zellikle emeklilik hak
laryla birlikte bir gvence) olarak grmeyen genci ve bir kiinin herhangi
bir anda her eyi brakarak birka aylna Nepale gitme isteini nasl an
layabilirdi? Kuaklar arasndaki uurumun bu uyarlamas sadece sa
nayilemi lkelerle snrl deildi, nk kylln yaad dramatik
zayflama, krsal ile eski krsal, el emei kullanan ile makine kullanan ku
aklar arasnda benzer bir uurum yaratt. Her ocuun bir iftlikten gel
dii ya da tatilini orada geirdii bir Fransada byyen Fransz tarih pro
fesrleri, 1970lerde, st kzlarn ne yaptklarn ve ortasnda gbre
yn olan bir iftlik avlusunun neye benzediini rencilerine aklamak
zorunda olduklarn kefettiler. Dahas, bu kuaklararas uurum, yzyln
byk siyasal olaylarn bizzat yaamam ya da kendi zel hayatlarm et
kilemedii durumda bu olaylar hakknda hibir zel fikri olmayanlar bile
-dnya sakinlerinin ounluu- etkiledi.
Ama kukusuz, bu olaylar yaam olsunlar ya da olmasnlar, dnya
nfusunun ounluu artk her zamankinden daha genti. Yksek doum
oranndan dk doum oranna geiin henz gereklemedii nc
Dnyanm byk bir blmnde, yzyln ikinci yarsnn herhangi bir
annda yaayanlarn bete ikisi ile yars arasnda bir kesim muhtemelen
on drt yan altndayd. Aile balan ve onlar kuatan gelenein alan ne
kadar gl olursa olsun, onlann hayat anlaylan, deneyimleri ve bek
lentileri ile daha yal kuaklarnki arasnda ancak geni bir uurum ola
bilirdi. 1990larn banda lkelerine dnen Gney Afrikal siyasal sr
gnler, Afrika Ulusal Kongresi iin savamay, Afrika kasabalannda ayn
bayra tayan gen yoldalardan farkl biimde anlamlard. te yan
dan, Nelson Mandelann hapse giriinden ok sonra doan Sovvetodaki
ounluk, onu bir sembol ve bir ikon haline getirmekten baka ne ya
pabilirdi? Bu lkelerdeki kuaklar aras uurum, pek ok balamdan, s
rekli kuramlarn ve siyasal srekliliin yallar ve genleri birbirine ba
lad Batdakinden daha da geniti.

382

III
Genlik kltr, tavr ve adetlerde, bo zaman harcama biimlerinde
ve kentli erkek ve kadnlarn soluduklar atmosferi giderek daha fazla
Oluturan ticari sanatlarda, daha geni anlamda bir kltrel devrimin mat
risi haline geldi. st toplumsal tabakalarn halkn iinden kan bir ey
den esinlenmeleri tek bana bir yenilik deildi. St kz roln oynayan
Kralie Marie Antoinettei bir yana braksak bile, romantikler krsal halk
kltrne, halk mziine ve halk danslarna hayran olmulard ve onlarn
jjiper entelektellerinde (Baudelaire) muhayyel bir kentsel nostalgie de la
boue (amur zlemi) vard ve bir Victorial genellikle daha alt ta
bakalardan biriyle cinsel ilikiyi, zevke bal toplumsal cinsiyeti, ola
and biimde dllendiriyordu. (Bu trden duygular ge yirminci yz
ylda tamamen ortadan kalkm deildi.) mparatorluk anda kltrel
tkiler, gerek yeni gelien plebyen sanatlarn gerekse sinemann, kitlesel
ilence piyasasnn gl etkisiyle, ilk kez sistematik biimde yukar talakalara doru hareketlenmeye balad (bk. Age of Empire, blm 9).
Bene de iki sava aras dnemde popler ve ticari elencelerin ou pek
gok bakmdan orta snfn hegemonyas altnda kalmaya devam etti ya da
pnun emsiyesi altna girdi. Klasik Holly wood sinema endstrisi, her ey|en nce, saygdeerdi', onun toplumsal idealleri salam aile deJerlerinin ABD versiyonundan, ideolojisi ise yurtseverlik belgatinden
|eliyordu. Ne zaman bilet kuyruunda, Amerikan hayat tarzm ge
litirdii iin Akademi dl kazanan on be Andy Hardy filminin
(1937-47) ahlaki evreniyle badamayan bir tr kefedildiyse, ki sulular
pealletirme riskini tayan erken dnem gangster filmleri buna bir rhekti, Sinema endstrisi, Hollywood retim Yasasnin (1934-66) gvenli
llerine teslim edildi ve bylece ahlak dzeni ksa sre iinde yeniden
Saland. Bu yasa perdede pme sresini (az kapal olarak pplyordu) azami otuz saniye ile snrlyordu. Hollywoodun en byk za
ferleri -sz gelimi, Rzgr Gibi Geti- az kltrl orta snf okurlar iin
sarlanan romanlar temel alyordu ve Thackerayin Vanity Fair ya da
Idmond Rostandn Cyrano de Bergerac kadar kat kltrel evrenlere
tti. Vodvil ve sirklerden doan film komedisinin anarik ve lgn tr
bu ortasnflatrmaya bir sre direndiyse de, 1930larda, parlak bir bulvar
(rnn, Hollywood lgn komedisinin basks altnda geriledi.
383

Gene, iki sava aras dnemin muzaffer Broadway mzikali ve ona


dayanak olan dans mzikleri ve baladlar, cazn etkisi olmadan d
nlemez olsa da, bir burjuva tarzyd. Bunlar librettolarla birlikte bir
orta snf New York kamuoyu iin yazld ve ark szleri kendisini ince
zevkleri olan zgrlemi bir kentli olarak gren yetikin bir dinleyiciye
hitap etti. Cole Porterm ark szlerini Rolling Stonesunkiyle kar
latrmak yerinde olacaktr. Hollyvvoodun altn a gibi, Brodwayin
altn a da, plebyen ve saygdeer, ama lgnca olmayan bir ortakyaamaya dayanyordu.
1950lerin yenilii, en azndan Anglo-Sakson dnyada giderek kresel
bir nitelik kazanan st ve orta snf genliin, kentli alt snflarn m
ziini, giysilerini, hatt dilini ya da rnek olarak aldklar eyleri, model
olarak benimsemeye balamalaryd. Rock mzii en artc rnekti.
1950lerin ortasnda bu mzik tr, Amerikan plak irketlerinin ABDli
yoksul siyahlan hedefleyen Race ya da Rhythm and Blues ka
taloglarnn oluturduu gettonun anszn dna kt ve genliin, zel
likle de beyaz genliin evrensel tarz haline geldi. Gemite gen ii s
nf dandileri kendi tarzlarn zaman zaman daha st toplumsal tabakadaki
yksek modadan ya da artistik bohem gibi orta snf altkltrlerden al
mlard; ii snfndan gen kzlar iin bu daha da geerliydi. imdi
garip bir ters dn grlyordu. Plebyen genliin moda piyasas kendi
bamszln yerletiriyor ve patrisyen piyasa iin tarz oluturmaya ba
lyordu. Blue jeans (her iki cinsiyet iin) yaygnlatka, Paris haute couture geriledi ya da kitlesel piyasaya hitap eden rnleri dorudan ya
da lisans altnda satmak iin kendi prestijli isimlerini kullanarak yenilgiyi
kabul etti. Bylece 1965, Fransz kadn giyimi endstrisinin etekten ok
pantolon rettii ilk yl oldu (Veillon, s. 6). Gen aristokratlar, Bri
tanyada amaz biimde kendi snflarnn yeleriyle zdelenen aksam
deitirmeye ve Londral ii snfnn kulland aza yakn bir biimde
konumaya baladlar.* Saygdeer gen erkekler ve giderek daha ok sa
yda gen kadnlar, kol emekilerinin, askerlerin ve benzerlerinin, bir za
manlar kaba ve mao bulunan konuma tarzn, zaman zaman mstehcen
szckleri kopya etmeye baladlar. Edebiyat da bpna ayak uydurdu: par*)

384

Etondaki gen adamlar, bu sekin kurumun dekan yardmcsna gre,


1950lerin sonunda bu ekilde konumaya baladlar.

lak bir tiyatro eletirmeni sikmek szcn bir radyo yaynnda kul
land. Cindirella, peri masallar tarihinde ilk kez, harikulde elbiseler giy
meden balonun en gzel kz oldu.
Bat dnyasnda orta ve st snf genlerin zevklerindeki bu lgnca
dnn, ki Brezilyal entelektellerin samba dknl dikkate alnrsa
nc Dnyada da baz benzer gelimeler vard, orta snf rencilerin
birka yl sonra devrimci siyaset ve ideolojiye akn etmelerinde bir etkisi
olabilir ya da olmayabilir. Moda genellikle gelecei haber verir ve kimse
bunun nasl olduunu bilemez. Moda ve sanatta trend oluturan tek bana
nemli bir homoseksel altkltr, yeni liberalizm iklimi iinde erkek
genlik arasnda neredeyse kesinlikle glendi. Ne var ki, bu lgn tarzn,
fua babalarn oluturduklar kuaklarn deerlerini reddetmenin uygun bir
yolu ya da, daha zel olarak, genlerin kendilerinden yal olanlarn ku
rallarnn ve deerlerinin artk geerli grlmedii bir dnya ile iliki ku
rabilmek iin el yordamyla arayabildikleri bir dilden baka bir ey ol
duunu dnmek belki de gerekmez.
Yeni genlik kltrnn znde ahlak kurallarna kar k, en ak
biimde, entelektel bir ifade kazand zaman ortaya kt. 1968de
J?ariste yaanan Mays gnlerinin mehur afilerinde denildii gibi: Ya
saklamak yasaktr. Ya da Amerikan pop radikali Jerry Rubinin de
yiindeki gibi: bir sre hapisanede bulunmam bir kiiye asla g
venmemek gerekir (Wiener, 1984, s. 204). lk bakta grlenin aksine,
bunlar, geleneksel anlamda siyasal ifadeler deildi -baskc yasalarn or
tadan kaldrlmasn amalayan dar anlamda bile. Onlarn itiraz bu de
ildi. Bunlar zel duygu ve arzularn kamuoyuna ilanyd. Kitlesel bir is
yan andrd ve zaman zaman byle bir etki yarattnda bile, znellik
bunlarn ekirdeini oluturuyordu. zel olan politiktir sz, yeni fe
minizmin nemli bir slogan, radikalleme yllarnn belki de en kalc so
nucu haline geldi. Siyasal balln siyasal motivasyon ve tatminlerden
kaynakland ve siyasal baar ltnn insanlar zerinde yaratt et
kiden ibaret olduu grnn tesinde bir anlam vard bunun. Baz az
larda sadece u anlama geliyordu: beni endielendiren her eye politik
*)

Brezilya pop mziinin nemli simas Chico Buarque de Hlanda,


1930larda kendi lkesinin entelektel-kltrel canlannda nemli bir ki
ilik olan sekin ilerici bir tarihinin oluydu.

385

derim. Tpk 1970lerde piyasaya kan bir kitabn bal gibi: Fat Is a
Feminist Issue (imanlk Feminist Bir Sorundur) (Orbach, 1978).
Mays 1968in Devrimi dndm zaman sevimek istiyorum,
slogan, sadece Lenini deil, onun saldrd (Zetkin, 1968, s. 28 vd.),
serbest cinsel ilikiyi savunan gen Viyanal komnist militan Ruth Fischeri de artrd. Ama te yandan, 1960larn ve 1970lerin tipik siyasal
bilinli neo-Marksist Leninist radikali iin bile, Brechtin, tpk bir ticari
sat eleman gibi, kafasnn iinde baka sorunlarla sevien (Der
Liebe pflegte ich achtlos -Brecht, 1976, II, s. 722) Komintern ajan, an
lalmaz olacakt. Onlar iin nemli olan, kukusuz, devrimcilerin kendi
eylemleriyle kazanmay umduklar ey deil, ne yaptklar ve bunu ya
parken ne hissettikleriydi. Sevimek ve devrim yapmak birbirinden kesin
izgilerle aynlamyordu.
Kiisel kurtulu ve toplumsal kurtulu bylece el ele gitti; devletin,
ana babann ve komularn gl balarn krmann, yasalar. ve g
renekleri geersizletirmenin en belirgin yolu cinsellik ve uyuturucuydu.
Birincisini, ok eitli biimleriyle kefetmek gerekli deildi. Tutucu a
irin o melankolik Cinsel iliki 1963te balad szyle kastettii (Larkin, 1988, s. 167), bu faaliyetin 1960lardan nce yaygn olmad ya da
kendisinin bunu uygulamad deil, Lady Chatterley davas ve the Beatlesm ilk uzun alaryla birlikte yaplan iin kamusal niteliinin deiim
geirmesiydi. Bir faaliyetin daha nce yasaklanm olduu yerde, eski
davran biimlerine kar bu trden jestler yapmak kolayd. rnein lezbiyen ilikilerde olduu gibi, bir faaliyetin resmi ya da gayriresmi olarak
hogryle karland yerde, bunun eskiye kar bir jest olduu ger
einin zellikle saptanmas gerekiyordu. O zamana kadar yasaklanan ya
da greneklere ters den (bu ekilde sunulan) bir kamusal iliki by
lece nemli hale geldi. te yandan, alkol ve ttn dndaki uyu
turucular, yksek, alt ya da marjinal toplumun kk altkltrleriyle s
nrl olmutu ve serbestlik yasalarndan yararlanmamt. Bunlar sadece
bir isyan jesti olarak, mmkn hale getirdikleri heyecanlarn cazibesi ne
deniyle yaylmad. Bununla-birlikte, uyuturucu kullanm hukuksal bir
tanm olan yasa d bir faaliyetti ve Bat genlii arasnda en yaygn
uyuturucu olan marihuanann muhtemelen alkol ya da ttnden daha za
rarsz olmas olgusu, onu imeyi sadece bir kar k eylemi deil, onu

386

yasaklayanlara kar bir stnlk haline getirdi. Amerikan 1960larmn


daha vahi kylarnda, rock esintilerinin ve renci radikallerin bu
lutuklar yerde, uyuturucu almakla barikat ina etmek arasndaki iz
ginin genellikle belirsiz olduu grlyordu.
Cinsel iliki dahil kamusal olarak kabul edilebilir davrann yakn za
manda genileyen alan, o zamana kadar kabul grmeyen ya da sapma
olarak deerlendirilen davrann denenmesini ve skln ve kesin olarak ,
grnebilirliini arttrd. Nitekim ABDde ak biimde uygulanan ho
moseksel altkltrn kamusal oluumu, birbirini etkileyen San Francisco
ve New York gibi moda oluturan iki kentte bile, 1960lara kadar ger
eklemedi ve bu oluum 1970lere kadar bu iki kentte bir siyasal bask
grubu haline gelmedi (Duberman et al, 1989, s. 460). Ne var ki, bu de
iikliklerin byk nemi, bunlarn toplum iindeki, toplumsal sz
lemeleri ve yasaklamalar ifade eden, onaylayan ve sembolletiren, uzun
Srede olumu ve tarihsel insan ilikilerini ak ya da kapal olarak red
detmeleriydi.
Daha da nemli olan, bu reddediin yerleik toplumun bir baka kalb
adna deil, kiisel arzunun snrsz zerklii adna yaplmasyd. Gene de
yeni kurtuluulua bu trden etiketlere ihtiya olduunu hissedenler ta
rafndan ideolojik gerekeler bulundu.' Greneklere ve kstlamalara isyan
edenler, paradoksal olarak, kitlesel tketici toplumunun temelini oluturan
varsaymlar ya da en azndan tketici mal ve hizmetlerini satanlarn bun
larn satnda en etkili bulduktan psikolojik motivasyonlar paylatlar.
Artk st kapal biimde dnyann kendi kiisel arzularn kollamakla
tanmlanan milyarlarca insandan ibaret olduu dnlyordu. Bu ar
zular, o zamana kadar yasak olanlan ya da ho karlanmayanlan, ama
artk izin verilenleri kapsyordu - ahlaki olarak artk kabuledilebilir hale
geldikleri iin deil, pek ok ego bunlan tad iin. Nitekim 1990lara
kadar resmi liberalizasyon uyuturucu kullanmnn yasallatrlmas nok
tasnda durdu. Bu maddeler eitli iddet ve etkinlik derecelerine gre ya*)

Ne var ki, kendiliinden, rgtsz anti-otoriter ve liberter eylemin yeni, adil


ve devletsiz bir toplum yaratacana inanlan bir ideolojinin, yani Bakuninci
ya da Kropotkinci anarizmin canlandn gsteren neredeyse hibir belirti
yoktu. Oysa bu ideoloji, 1960larda ve 1970lerde renci isyanclarn o
unun aktel fikirlerine o srada moda olan Marksizmden ok daha uygun
dyordu.

387

saklandlar. Ge 1960lardan itibaren muazzam bir kokain piyasas, n


celikle Kuzey Amerikann, ksa bir sre sonra Bat Avrupann zengin
orta snflar arasnda byk bir hzla byd. Bu gelime, eroin pi
yasasnda (gene ncelikle Kuzey Amerikada) grlen daha erken ve
daha plebyen bymede grld gibi gibi, suu sahici olarak ilk kez
byk ticari iletmeye dntrd (Arlacci, 1983, s. 215, 208).
IV

Daha ge yirminci yzyln kltrel devrimi, en iyi ekilde, bireyin


toplum karsnda kazand zafer ya da daha dorusu, gemite in
sanlarn toplumsal kuman dokuyan ipliklerin kopmas olarak an
lalabilir. Bu trden kumalar sadece insanlar ile onlarn rgtlenme bi
imleri arasndaki fiili ilikilerden deil, ayn zamanda bu trden
ilikilerin genel modelleri ve insanlarn birbirine ynelik beklenen dav
ran kalplarndan olumutu; insanlarn rolleri her zaman yazl olmasa
da, nceden belirleniyordu. Eski davran szlemeleri bozulduunda ya
da mantn kaybettiinde ortaya kan gvensizlik ya da bu kayb his
sedenler ile umutsuz toplumdan baka herhangi bir eyi bilemeyecek
kadar gen olanlar arasndaki kopukluk, genellikle travmatik oldu.
Nitekim Brezilyal bir antropolog 1980lerde, kendi lkesinin Ak
denizli eref ve utan kltr iinde yetien orta snftan bir erkein ken
disinden para isteyen ve kz arkadan tecavzle tehdit eden bir grup soy
guncu yznden yaad gerilimi betimledi. Eskiden bu koullar altnda
bir centilmenin, para bir yana, kendi hayat pahasna da olsa kadn sa
vunmas beklenirdi. Bir leydi ise lmden daha kt bir akbete uramaktansa lmeyi tercih ederdi. Ancak ge yirminci yzyln byk
kentlerinin gereklii iinde, byle bir direniin ne kadnn erefini ne
de paray kurtarmas muhtemeldi. Bu koullar altnda aklc siyaset, sal
drganlarn kendilerini kaybetmelerini ve karlarndaki insanlar sa
katlamalarn ya da ldrmelerini nlemek iin boyun emekti. Ge
leneksel olarak evlilikten nce bekret ve evlilikten sonra tam bir sadakat
olarak tanmlanan kadn erefine gelince, 1980lerde eitim grm ve
zgrlemi insanlar arasnda gerek erkeklerin gerekse kadnlarn cinsel
davranlar ve bunlarn gereklikleri hakknda benimsenen varsaymlarn
388

nda eskisi gibi nasl savunulabilirdi? Ve gene, bu antropologun ara


trmalarnn gsterdii gibi, bu durumun belay daha az travmatik hale ge
tirmemesi artc deildir. Bu kadar u olmayan durumlar da benzer bir
gvensizlik ve zihinsel aclar retebiliyordu -rnein rastgele cinsel ili
kiler. Eski grenein alternatifi, ne kadar mantksz olursa olsun, yeni bir
grenek ya da aklc bir davran deil, hibir kuraln olmamas ya da ne
yaplmas gerektiine dair hibir mutabakatn bulunmamas idi.
Dnyann byk ksmnda eski toplumsal dokular ve grenekler, ben
zeri olmayan bir toplumsal ve ekonomik dnm yzylnn drtte biri
kadar ksa sre iinde zayflayarak zorland, ama henz tam bir dalma
durumunda deildi. Bu durum insanln byk ounluu, zellikle yok
sullar iin bir anst, nk akrabalk, cemaat ve komuluk ebekesi eko
nomik bakmdan ayakta kalmak ve zellikle deien bir dnyada baarl
olmak iin elzemdi. nc Dnyann byk ksmnda bu ebeke, en
formasyon hizmetinin, i gc alveriinin, bir emek ve sermaye ha
vuzunun, bir tasarruf mekanizmas ve bir sosyal gvenlik sisteminin bi
leimi olarak ilev grd. Aslnda, birbirine bal aileler olmakszn,
dnyann baz kesimlerinin ekonomik baarlarn -rn., Uzak Dou- ak
lamak zordur.
Daha geleneksel toplumlarda da, esas olarak i ekonomisinde ka
zanlan zafer o zamana kadar eitsizlik temelinde kabul edilmi toplumsal
dzenin meruluunu zayflatt lde gerilimler grlecekti. Bu za
yflama, gerek zlemlerin daha eitliki hale gelmesi ve gerekse eit
sizliin ilevsel gerekelerinin anmasndan tryd. Nitekim Hint ra
calarnn serveti ve ahlakd yaamlar uyruklarn kskandrmam ya da
rahatsz etmemiti (ngiliz kraliyet ailesinin vergi muafiyetine 1990lara
kadar meydan okunmamas gibi). Onlar toplumsal - belki de kozmikzen iinde kendi zel rollerini oynuyorlar ya da bu dzenin almetini
Oluturuyorlard. Bu roln, bir bakma, lkenin beksn saladna, onu
stikrara kavuturduuna ve kesinlikle sembolletirdiine inanlyordu.
Bir lde farkl bir tarzda, Japon i dnyasnn en zenginlerinin byk
ayrcalklar ve lks yaamlar, servetlerini bireysel olarak deil, ekonomi
indeki resmi konumlarna ek olarak edindikleri srece daha az kabul g
ryordu. ngiliz bakanlarnn lksleri -limuziner, resmi konutlar vb.- ise
grevden ayrldklar anda ellerinden alnyordu. Japonyada gerek gelir
389

d alm , b ild iim iz kadaryla, Bat i toplumlarndan n em li l d e daha


az eitsizd i. G ene d e 1 9 8 0 lerde Japonlarn durumunu uzaktan da olsa
g z lem ley en biri, bu ek on om ik snm a on y l srasnda k iisel servet bi
rikim inin v e bunun kam uya sergileniinin, ev d e yaayan sradan Ja
ponlarn iinde bulunduklar -B a tdaki benzerlerinden o k daha m
tevaz- koullar ile Japon zen gin in in koullar arasndaki ztl o k daha
belirgin hale getirdii izlen im in e kaplmaktan kendini alam az. B elk i de
onlar ilk kez d evlete v e toplum a verilen hizm et karlnda edinilen
m eru ayrcalklarla yeterince korunmuyorlard.
B a tda toplum sal devrim on yllar daha byk bir hasar yaratt. Bu
bozulm ann en u noktalar en kolay b iim d e kam usal id eo lo jik batl fin
d e sie c le sylem in d e, zellik le hibir analitik derinlik tam azken yaygn
b iim d e savunulan inanlara gre form llendirilen kam usal ifadelerde,
grlebilir. Bir ara fem in ist evrelerde o k yaygn olan, kadnlarn e v i
lerinin bir piyasa oranna gre hesaplanm as (v e karlnn d en m esi)
gerektii argman ya da krtaj reform unun, bireyin (kadnn) so y u t ve s
nrsz bir sem e hakkna dayandrlarak gerekelendirilm esi* akla g e
liyor. Sekler B atl toplum larda giderek teolojin in yerini alan n eo-k lasik
ek onom istlerin k ap sayc etk isi v e (A B D nin kltrel h eg em o n y a s ara
cl y la ) ar bireyci A m erikan hukukunun etk isi, bu trden retorii c e
saretlendirdi. B u durum, siyasal ifadesini, ngiltere B abakan M argaret
T hatcherm u szlerin d e bulur: T oplum yoktur, sad ece bireyler vardr.
G en e de, teorinin arlklar ne olursa olsun pratik de g en ellik le ayn
l d e ardr. 1 9 7 0 lerde bir ara A n g lo -S a k so n lkelerdeki toplum sal re
form cular, kurum sallam ann zih in sel olarak hasta y a da yetersiz insanlar
zerinde

yaratt

etkiler

karsnda

hakl

olarak

ardlar

(ara

trm aclarn da periyod ik olarak ardklar gib i). A ratrm a sonular,


kurum sallam ann, bu durumdaki kiilerin pek ounu cem aat iin d e ba
k lm a im knnn d n d a braktn ortaya koydu. A n cak B a tdaki kent

*)

390

Bir talebin meruluu, onu hakl karmak iin kullanlan argmanlardan ke


sinlikle ayrt edilmelidir. Bir ev iinde kocann, kadnn ve ocuun ilikisi,
ne kadar benzetilirse benzetilsin, bir piyasadaki satc ve alclarn ili
kileriyle en ufak bir benzerlik tamaz. Ne de, tek tarafl alnsa bile ocuk sa
hibi olma ya da olmama karan, sadece bu karan alacak kiiyi ilgilendirir. Bu
aklkta bir ifade, kadnlann ev iindeki rollerini dntrme arzusuyla ya
da krtaj hakkn savunmakla mkemmel biimde badaabilir.

lerde artk onlara bakacak bir cemaat de yoktu. Akraba yoktu. Kimse on
lar tanmyordu. Sadece New York gibi kentlerin, birbiriyle anlap ko
nuan plastik torbal evsiz dilencilerle dolu caddeleri vard. Eer ansl ya
da anssz idiyseler (bu bak asna balyd) sonunda hapisanelere de
fedilmek zere hastanelerden kyorlard. Hapisaneler, ABDde, Ame
rikan toplumunun, zellikle bu toplumun siyah kesiminin toplumsal so
runlarnn balca alcs haline geldi. 1991de, dnyadaki oransal olarak
en geni hapisane nfusunun -her 100 000 kiinin 426s- % 15inin zi
hinsel olarak hasta olduu syleniyordu (Walker, 1991; Human Development, 1991, s. 32, k. 2.10).
Yeni ahlaki bireyciliin en iddetli biimde zayflatt kurumlar ge
leneksel aile ve Batdaki, yzyln son eyreinde dramatik biimde
ken geleneksel ve rgtl Kiliseler idi. Roma Katolik cemaatlerini birarada tutan imento artc bir hzla paraland. 1.960lar boyunca Quebecteki (Kanada) Katolik Ayinlerine katlanlarm oran % 80den 20ye
dt, geleneksel olarak yksek olan Fransz-Kanadal doum oran Ka
nadalI ortalamasnn altna dt (Bernier/Boily, 1986). Kadnlarn kur
tuluu, daha zel olarak kadnlarn krtaj ve boanma hakkn da kap
sayan doum kontrol talebi, Kilise ile ondokuzuncu yzylda temel inan
kayna haline gelmi olan ey (bk.. Age of Capital) arasna belki de en
derin kamay soktu. rlanda ve Papann talyas ve hatt -komnizmin d
nden sonra- Polonya gibi ad km Katolik lkelerde bu durum gi
derek aikr hale geldi. Rahiplik meslei ve dinsel hayatn teki biimleri,
fiilen ya da resmen evlenmeme yemini ederek yaama istei gibi, dikine
dt. zetle, iyi ya da kt, Kilisenin inananlar zerindeki ahlaki ya da
maddi otoritesi, onun hayat ve ahlak kurallar ile yirminci yzyl dav
rannn gereklii arasnda alan bir kara delik iinde kayboldu. Eski
Protestan mezheplerin bazlar da dahil, kendi, yelerini elde tutma ko
nusunda daha az zorlayc olan Batl Kiliseler daha da hzl biimde za
yflad.
Geleneksel aile balarnn gevemesinin yaratt maddi sonular belki
de daha ar oldu. nk, grdmz gibi aile her zaman sadece ken
disini yeniden reten bir aygt deil, ayn zamanda bir toplumsal ibirlii
aygt idi. rnein, aile yerel ve kresel dzeyde hem tarmsal hem de en
dstriyel ekonomilerin devamnda esas olmutu. Bunun nedeni ksmen,
391

kiisel olmayan kapitalist i yapsnn sermaye younlamasndan nce


yeterince gelimemesi ve byk iletmenin, modern anonim rgt, yani
Adam Smithin dedii piyasann grnmez elini tamamlayan grnr
eli (Chandler, 1977), ondokuzuncu yzyln sonunda oluturmaya balamasyd." Ancak daha da gl bir neden piyasann zel kr arayan bir
sistemdeki merkezi unsuru, yani gveni ya da o ;
hukuksal edeeri
olan szlemelerin yerine getirilmesini kendiliinden salamamasyd. Bu
ya devlet gcn (onyedinci yzyln siyasal bireycilik teorisyenlerinin
gayet iyi bildikleri gibi) ya da akrabalk veya cemaat balarn ge
rektiriyordu. Nitekim, uluslararas ticaret, bankaclk ve maliye gibi,
bazen fiziksel olarak birbirinden uzak olan,, byk dller ve byk g
vensizlik tayan alanlar en baarl biimde, akrabalk ilikileriyle, ter
cihen Yahudiler, Quakerlar ya da Huguenotlar gibi zel dini dayanma
gruplarnn birbirine bal yaplar tarafndan ynetildi. Aslnda, ge yir
minci yzylda bile bu trden balantlar, sadece yasalara kar deil, ya
salarn salad korumann da dnda olan su rgtleri iin de hl zo
runludur. Baka hibir eyin szlemeler iin gvence oluturmad bir
durumda, bunu sadece akrabalk ba ve lm tehditi salayabiliyordu.
Bu nedenle en baarl Calabrial mafya aileleri salam bir kardeler gru
bundan ibaretti (Ciconte, 1992, s. 361-62).
Ancak ekonomik olmayan bu grup balan ve dayanma ilikileri,
oluturduklar ahlak sistemleriyle birlikte zayflyordu. Bunlar modem
burjuva sanayi toplumundan daha eskiydi, ama ayn zamanda nemli bir
parasn oluturacak ekilde ona uyum salamt. Haklar ve grevler,
karlkl ykmllkler, gnah ve fazilet, fedakrlk, vicdan, dller ve
cezalar gibi eski ahlaka dair szckler artk ulalmak istenen hazzn yeni
diline evrilemiyordu. Bu trden uygulamalar ve kurumlar artk, toplumu
dzenleyen, insanlar birbirine balayan, toplumsal ibirlii ve yeniden
retimi salayan bir tarzn paras olarak kabul edilmiyordu. Bunlann in

*)

392

Anonim kapitalizm andan nce byk giriimin (tekelci kapitalizm) i


leyi modeli, zel i deneyiminden deil, devlet ve askeri brokrasiden aln
d 'rn., demiryolu alanlarnn niformal olmas. Aslnda ou kez bu
model, posta ve en ok telgraf ve telefon hizmetleri gibi, devlet ya da en
yksek kn amalamayan baka kamu yetkilileri tarafndan ynetildi ya da
ynetilmesi gerekti.

sanlarn toplumsal hayatlarn yaplandrma kapasitesinin byk ksm or


tadan kalkt. Bunlar sadece bireylerin tercihlerinin ifadesine ve yasalarn
bu tercihlerin,stnln tanmas gerektii iddialarna indirgendi. Be
lirsizlik ve nceden bilinemezlik tehdit ediciydi. Pusulann ibresi artk
Kuzeyi gstermiyor ve haritalar gereksizleiyordu. Bu durum,
1960lardan itibaren pek ok gelimi lkede giderek belirgin hale geldi.
Hunun ideolojik ifadesi, en u serbest piyasa liberalizminden postHodernizme ve yargya varma sorunuyla birlikte btn deerleri bir yana
brakmaya ya da bunlar snrsz birey zgrlnn tek bir paydasna in
dirgeyen benzerlerine kadar uzanan bir dizi teoride bulunuyordu.
Balangta, hi kukusuz, tam bir toplumsal liberallemenin avan
s la r kklemi gericiler dnda herkese muazzam ve maliyetleri asgari
dzeyde grnd. Dnyann kayrlan blgelerindeki insanlar kapsayan
byk refah dalgas, giderek kapsayc ve cmert kamu sosyal gvenlik
sistemleriyle takviye edildi, toplumsal paralanmann yaratt enkazn
kaldrld grld. Ana babadan sadece birinin (genellikle annenin) ol
mas o zamana kadar yoksul bir hayatn en iyi garantisi olmutu, ancak
inodem refah devletlerinde bu durum ayn zamanda asgari geim ve bannmay garanti ediyordu. Emekli maalar, refah hizmetleri ve nihayet
yal evleri, ocuklar ana babalarna bakamayan ya da artk byle bir y
kmllk hissetmeyen yalnz yallarn bakmm salyordu. Bu uy
gulamann bir zamanlar ayn biimde aile dzeninin paras olan baka
Olanaklar da kapsamas doal grnyordu. rnein, sosyalistlerin a
lan annelerin ihtiyalaryla ilgili olarak uzun sredir talep ettikleri gibi,
bebeklerin bakmyla ilgili sorumluluk annelerin zerinden alnarak kamu
krelerine ve ocuk yuvalarna verildi.
Gerek aklc hesaplamann ve gerekse tarihsel gelimenin, eitli tr
den ilerici ideolojilerin yan sra, geleneksel aileyi kadnlarn ya da oeuklann ve ergenlerin ikincil konumunu srekliletirdii iin ya da baka
nedenlerle eletirenleri de kapsayarak ayn ynde gelitii grld. Maddi
balamdan kamu yardm, yoksulluk ya da baka nedenlerle kendi yeleri

*)

A BD de btn dzeylerde, denetlenemeyen bireycilik toplumunun merkezi


haline gelen (yasak ya da anayasal) haklarn dili ile haklarn ve y
kmllklerin ayn parann iki yz olarak grld eski ahlaki anlay
arasndaki fark budur.

393

iin ailelerin salayabildiklerinden ok daha stnd. Demokratik l


kelerde ocuklarn dnya savalarndan, gemie kyasla daha salkl ve
daha iyi beslenmi olarak kmalar bunu kantlyordu. Refah dev
letlerinin, serbest piyasa hkmetlerinin ve ideologlarnn sistemli sal
drlarna ramen yzyln sonunda en zengin lkelerde varln sr
drmesi bunu doruluyordu. Ayrca sosyologlar ve sosyal antropologlar
arasnda, akrabalk rolnn genelde hkmet kuramlarnn nem ka
zanmasyla birlikte azaldna dair ortak bir kanaat vard. yi de olsa
kt de olsa, bu rol sanayilemi lkelerde ekonomik ve toplumsal bi
reyciliin gelimesiyle birlikte zayflamt (Goody, 1968, s. 402-3).
zetle, ok nceden grld gibi, Gemeinschaft, Gesellschafta, ce
maatler, anonim' toplumlar iinde birbirine bal bireylere teslim olu
yorlard.
Cemaatin ve ailenin zayflad bir dnyada yaamann maddi avan
tajlar inkr edilemez ve srekliydi. Yirminci yzyln ortasna kadar mo
dern sanayi toplumunun, eski cemaat ve aile deerleri ile yeni toplum ara
sndaki bir ortakyaamaya ne kadar dayal olduunu, dolaysyla bunlarn
hzla paralanmasnn yarataca etkilerin ne kadar dramatik olacan
pek az kii anlad. Bu durum, neo-liberal ideoloji anda, 1980lerde o
dehetli altsnf teriminin sosyo-politik szle girdii ya da yeniden
girdii srada aa kt.* Bunlar, tam istihdamn sona ermesiyle birlikte
gelimi piyasa toplumlarmda piyasa ekonomisi iinde (toplumsal g
venlik sistemiyle desteklenmi) kendileri ve aileleri iin bir hayat ku
ramayan ya da bunu istemeyen insanlard. Bu piyasa ekonomisinin herhalkrda 1990lara kadar bu trden lkelerde yaayanlarn te ikisi iin
yeterince iyi iledii grld (bu nedenle te ki Toplumu deyii, bu
on yl iinde, endieli bir Alman Sosyal Demokrat siyaseti, Peter Glotz
tarafndan icat edildi). Altsnf szc de, tpk eski altdnya sz
c gibi, normal toplumdan bir dlanml ifade ediyordu. Esas olarak
bu trden altsnflar, kendi gelirlerini gri ya da kara ekonomi ya da su
rgtleri iinde yaptklar yamaclkla takviye ettiklerinde, yani h
kmetlerin mali sistemleri ekonominin bu kesimlerine ulaamadnda

*)

394

Bu terimin Britanyada ge ondokuzuncu yzylda kullanlan eiti tortu


szc olmutu.

bile, kamu isknna ve sosyal gvenlik sistemlerine dayanyorlard. Ne


var ki, bunlar aile dayanmasnn genellikle paraland yerlerdeki ta
bakalar olduklar iin, kayt d ekonomiye yasal ya da yasa d aknlar
bile marjinal ve istikrarsz kalyordu. Zira, nc Dnyanin ve onun
kuzey lkelerine verdii yeni kitlesel gn kantlad gibi, gecekondu
Semtlerinin ve illegal gmenlerin gayri resmi ekonomisi bile akrabalk
ebekeleri sayesinde gayet iyi iliyordu.
ABDde kentlerde domu Zenci nfusun yoksul kesimleri, yani
ABDli Zencilerin ounluu* resmi toplumun ya da i gc piyasasnn
gerek bir parasn oluturmayarak -gen erkeklerin ou gibi- fiilen
riun dnda kalan bir yurttalar grubunun, byle bir altsnfn standart
rnei haline geldi. Aslnda, genlerin, zellikle erkeklerin ou, ken
dilerini fiilen yasad toplum ya da anti-toplum olarak gryorlard. Bu
fenomen teni renkli olanlarla snrl deildi. Yzyln (ondokuzuncu ve
erken yirminci) i gc istihdam eden endstrilerinin zayflamas ve yokolmasyla birlikte bu altsnflar birok kentte grlmeye balad.
Ancak toplumsal olarak sorumlu kamu yetkililerinin konut kiralamaya ya
da satn almaya gc yetmeyenler iin yaptklar ama artk altsnf ta
rafndan mesken tutulan konut projelerinde hibir cemaat ilikisi yoktu ve
akrabalk dayanmas ok azd. Cemaatin son kalnts olan komuluk
bile, bu Hobbesu canglda azametle dolaan ve giderek silahlanan vahi
gen erkeklerden duyulan genel korku nedeniyle pek bir varlk gs
teremiyordu.
Ancak dnyann, insanlarn toplumsal varlklar olarak deil yan yana
yaadklar evrene henz girmemi kesimlerinde, cemaat, bir lde ve
ou insan iin umutsuz biimde yoksul da olsa bir toplumsal dzenle bir
likte varln srdrd. Brezilya gibi, 1980lerin ortasnda nfusun en te
pedeki % 20si lkelerindeki gelirin % 60ndan fazlasn alrken, en dip
teki % 40nn % 10 ya da daha azn ald bir lkede, aznlk
durumundaki bir altsnftan kim szedebilirdi? (UN World Social Situation, 1984, s. 84). Bu genellikle, gelir kadar statnn de eitsiz olduu
*)

Yazarken resmen tercih edilen ifade Afrikan-Amerikaldr. Ne var ki, bu


isimler deiir -yazarn yaam sresi iinde pek ok deiiklik (Renkli,
Zenci, Siyah) olmutur ve deimeye devam edecektir. Amerikalardaki
Afrikal klelerin atalarna sayg gstermek isteyenler arasnda dierlerinden
daha uzun sre geerli olduu iin bu terimi kullanyorum.

395

bir hayatt. A ncak, gen ellik le bu hayat, esk i davran biim lerinin kay
bolduu ve yerini belirsiz bir b olu a brakt g e lim i toplum lardaki
kent hayatnn kapsayc g ven sizliin d en hl yoksundu. Y irm inci y z
yl fin d e s ie c le m n zc paradoksu uydu ki, btn l leb ilir top
lum sal refah ve istikrar kriterlerine gre, toplum sal olarak gerileyen
ancak gelen ek sel olarak yaplanm K uzey rlandada isizlik ve i sava
benzeri bir ey le geen yirm i yln sonunda yaam ak, B irleik K rallkn
byk kentlerinin ounda yaam aktan daha iy i v e fiilen daha g ven liyd i.
km g elen ek v e deerlerin dram, gen ellik le, bir zam anlar aile ve
cem aat tarafndan salanan toplum sal ve k iisel hizm etlerden mahrum o l
m ann m addi dezavantajlarnda deildir. Bunlar, in sanln byk b
lm nn

hl akrabalk,

h im aye

ve

karlkl yardm

dnda

ven eb ilecek leri pek a z e y e sahip olduklar dnyann yok su l k esim lerinde
olm asa da, zengin refah devletlerinde salanabiliyordu (dnyann so s
yalist kesim leri iin bk. bl. 13 ve 16). Dram , hem eski deer sistem lerinin
ve adetlerin, hem de insan davranlarn den etleyen s zlem elerin da
lm asnda yatar. B u kayp h issediliyordu. B u , sorunsal olm ayan esk i bir
farazi dzen ve g v en lik an geri getirm eye alan m ilitanca nostaljik
hareketlerin, k im lik politikalar denilen eyin (g en e bu fen om en in
1 9 6 0 larn sonundan itibaren dikkat ek ici hale geld i i A B D d e) g e
n ellik le etnik/ulusal y a da dinsel y k seliin d e yansyordu. B u trden ha
reketler program savunucular olm aktan o k yardm lk laryd g v en siz bir dnyada m ensup olunacak bir cem aat ars; toplum sal
olarak tecrit ed ilm i bir dnyada m ensup olunacak bir aile; can gld a bir
sm ak ars. H er gerek i g zlem ci v e o u hkm et, suun c e z a ya
salarnn uzun m addelerine gre sulular in faz edilerek ya da caydrlarak
azaltlm adn, hatt kontrol altna b ile alnm adn biliyordu, ancak her
p olitik ac, sradan yurttalarn anti-sosyal alann cezalandrlm as iin ne
srdkleri kitlesel talebin, aklc olsun olm asn m uazzam ve d uygu ykl
gcn d e biliyordu.
B unlar eski top lu m sal dokularda v e deer sistem lerinde m eydana
g elen ypranm a ve yrtlm alarn y o l at siyasal tehlikelerdi. N e var ki,
1 9 8 0 ler ilerled ike, g en ellik le sa f p iyasa egem en liin in bayra altnda,
bunun m uzaffer kapitalist ek on om i iin de bir tehlike oluturduu giderek
a a kt.

396

nk kapitalist sistem, piyasa ilemleri zerinde ina edilmi olsa da,


Adam Smithe gre onun motoruna yakt salayan birey karnn kol
lanmasyla hibir sahici balants olmayan bir ok eilimi de tayordu.
O, Adam Smithin insan davrannn temel drtlerinden biri olduunu
dnd emek alkanlna, insanlarn dolaysz hazz uzun bir
dnem erteleme, rnein gelecekte kazanmak iin biriktirme ve yatrm
yapma arzusuna, karlkl gven alkanlklarna ve herhangi birinin
endi karlarnn aklc biimde maksimizasyonu iin gerekli grd
baka tavrlara dayanyordu. Aile, erken kapitalizmin btnleyici bir par
kas haline geldi, nk ona bu motivasyonlarn pek ounu salyordu.
Bylece, emek alkanl, kendi firmalarnn yaptklarna sadakati de
kapsayan itaat ve sadakat alkanlklar, maksimizasyon temelinde aklic
biimde seilmi teoriye tam olarak uymayabiliyordu. Kapitalizm bun
larn yokluunda da ileyebiliyordu, ancak o zaman bizzat i adamlar iin
bile yabanc ve sorunsal haline geliyordu. Bu, ABD ve 1980lerde Bri
tanya gibi ar serbest piyasa devletlerinin mali blgeleri silip spren ve
kr aray ile bir retim sistemi olarak ekonomi arasndaki btn ba
lantlar fiilen koparan, byk irketlerin korsanca take overslarnn ve
teki mali speklasyonlarn moda olduu srada gerekleti. Bymenin
iadece krn maksimizasyonuyla gereklemediini unutmam olan ka
pitalist lkelerin (Almanya, Japonya, Fransa) bu trden yamacl zor
latrmalarnn ya da imknszlatrmalarnn nedeni budur.
Kari Polanyi, kinci Dnya Sava srasnda ondokuzuncu yzyl uy
garlnn ykntlarn inceleyerek bu uygarln temelini oluturan var
saymlarn ne kadar olaanst ve beklenmedik olduuna iaret etti: kendi
kendini dzenleyen ve evrensel olan piyasalar sistemi varsaymlar. Po
lanyi, Adam Smithin bir eyi bir baka eyle trampa etme, takas etme ve
deitirme eiliminin bir endstriyel sistemi esinlendirmi olduunu
|5ne srd.-Bu sistem, teorik ve pratik olarak, insan trnn, siyasal, en
telektel ve ruhsal uralarnda olmasa da, btn ekonomik fa
aliyetlerinde zel bir eilimden etkilendiini gsteriyordu. (Polanyi,
1945, s. 50-51). Ancak Polanyi, kendi dnemindeki kapitalizmin man|m abartt, tpk Adam Smithin, btn insanlarn kendi ekonomik
karlarn kollamalarnn uluslarn zenginliini otomatik olarak maksimize
pdiini, tek bana ele alarak abartm olmas gibi.

397

imize ektiimiz havay ve bunun faaliyetlerimizi mmkn kldn


nasl veri olarak kabul ediyorsak, kapitalizm de iinde faaliyet gsterdii,
gemiten devrald atmosferi ayn ekilde veri olarak kabul eder. Bunun
ne kadar hayati olduu ancak hava azaldnda kefedildi. Baka deyile
kapitalizm, tam kapitalist olmad iin baarl olmutu. Kr maksimizasyonu ve birikim bu baar iin gerekli koullard, ancak yeterli de
ildi. Kapitalizmin gemiten devralnm tarihsel varlklarn an
drmaya ve bunlar olmadan faaliyet gstermenin zorluklarm kantlamaya
balayan, yzyln son eyreinde yaanan kltr devrimi, oldu.
1970lerde ve 1980lerde moda olan, komnist rejimlerin ykntlarm hor
gren neo-liberalizmin, eskisi kadar makul grlmedii bir srada zafer
kazanmas tarihsel bir ironiydi. Piyasa, plaklnn ve yetersizliinin
artk gizlenemedii bir srada zafer kazandm iddia etti.
Kltr devriminin balca gc, doal olarak, eski kapitalist blgelerin
kentlemi endstriyel piyasa ekonomilerinde hissediliyordu. Ne var ki,
ilerde greceimiz gibi, daha ge yirminci yzylda serbest kalan ola
anst ekonomik ve toplumsal gler, artk nc Dnya denilen
eyi de dntrd.

398

12
nc Dnya
Okunacak kitap olmadan, krsal blgelerde [Msrn] akamlar za
mann gemek bilmediini [hatrlyordum]. Bu yzden serin bir ve
randada rahat bir koltuk ve iyi bir kitap hayat ok daha katlanlabilir
hale getiriyordu. Arkadam bir keresinde yle dedi: "Dnebiliyor
kutsun, bir toprak aas akam yemeinden sonra bann zerinde parlak
bir kla verandada senin gibi oturacak ve kimse onu vurmayacak.
Bunt kendim iin de dnebilirdim.
-Russel Paa, 1949
Kydeki konumalar ne zaman karlkl yardm, yardmn paras
plarak da nakit kredi salama konusuna gelse, kyller arasnda i
birliinin azaldndan ikyet eden szler ykseliyordu... Bu trden sz
lere daima, kydeki insanlarn para meselelerine yaklamlarnda giderek
foha hesap hale gelmekte olduklar gereine yaplan deinmeler elik
ediyordu. O zaman kyller, amaz biimde, insanlarn birbirine yardm
ttmeye her zaman hazr olduklar eski gnler dedikleri eyden sz etffieye balyorlard.
- M. B. Abdl Rahim, 1973

I
Sm rgesizletirm e ve devrim yeryznn siyasal haritasn dramatik
jjiimde dntrd. A sy a da uluslararas alanda resm en tannm ba
la n s z d evletlerin sa y s be kat artt. A frik ada, 1 9 3 9 da bir tane olan ba
m sz d evletlerin says im di n ered eyse e lliy e km t. Erken on
dokuzuncu y zy l sm rgesizletirm esin in ardnda yirm i y a da daha fazla
[Latin cum huriyeti brakt Latin A m erik a lkelerinde bile bir dzine lke
lm rgesizletirm e srecine eklendi. N e var ki, n em li olan onlarn sa
c la r d e il, k o le k tif olarak tem sil ettikleri m uazzam v e giderek artan dep ografik arlklar ve bunun yaratt baskyd.

399

Bu gelime, dnya nfusunun dengesini deitiren ve deitirmeye


devam eden kinci Dnya Savandan sonra baml dnyada meydana
gelen artc demografik patlamann sonucuydu. Birinci sanayi devriminden, muhtemelen onaltnc yzyldan beri bu hareket gelimi dn
yann, yani Avrupa iindeki ya da kkeni Avrupa olan nfuslarn lehine
olmutu. Bunlar 1750de kresel nfusun % 20sinden daha azn olu
tururlarken, 1900de insanln yaklak te birini oluturacak ekilde
ykselmilerdi. Felaket a durumu dondurdu, ancak yzyln or
talarndan itibaren dnya nfusu btn tahminleri aan bir oranda b
ymt. Bu byme, daha ok, bir zamanlar bir avu imparatorluk ta
rafndan ynetilen ya da fethedilmi olan blgelerde meydana gelmiti.
OECD yesi zengin lkeleri gelimi dnyann temsilcisi olarak alrsak,
bunlarn toplam nfusu 1980lerin sonunda insanln sadece % 15ini
temsil ediyordu. Bu oran (g dnda) kanlmaz bir zayflamay gs
teriyordu, nk gelimi lkelerin bir ou artk kendilerini yeniden
retmeye yetecek kadar ocuk dourmuyorlard.
Dnyann yoksul lkelerinde meydana gelen, altn an sonunda ilk
kez ciddi bir uluslararas endieye neden olan bu demografik patlama, k
resel nfusun yirmi birinci yzylda bir zaman on milyarda (ya da geerli
tahmin her neyse) nihayet istikrar kazanacan dnrsek, muhtemelen
Ksa Yirminci Yzylda yaanan en temel deiiklii oluturmaktadr.*
1950den beri krk yl iinde ikiye katlanan bir dnya nfusu ya da otuz
yldan daha az bir sre iinde ikiye katlanabilecei dnlen Af
rikannki gibi bir nfus, yol aaca pratik sorunlarla birlikte, tarihsel ola
rak daha nce grlmemi bir durumdur. Halknn % 60 on be yan al
tnda olan bir lkenin toplumsal ve ekonomik durumunu dnmek
gerekir.
Yoksul dnyadaki demografik patlama, bu lkelerdeki temel doum
oranlar, ayn tarihsel dnem iinde gelimi lkelerdekinden doal ola
rak ok daha yksek olduu iin ve nfus artn her zaman aada tutan
*)

400

Bu yzylda yaadmz grlmemi derecede hzl byme ayn ekilde


devam ederse bir felaket kanlmaz olacaktr, insanlk ilk milyarna yak
lak iki yz yl nce ulat. Bir sonraki milyara ulamak 120 yl, ncsne ulamak otuz be yl ve drdncsne ulamak on be yl ald.
1980lerin sonunda 5.2 milyara ulat ve 2000 ylnda alt milyar aaca
tahmin edildi.

muazzam lm oranlan 1940lardan itibaren yksekten braklan bir ta


gibi aa dt iin bylesine heyecan vericiydi. lm oranlarndaki
d ondokuzuncu yzyl Avrupasndakine kyasla drt ya da be kat
daha hzlyd (Kelley, 1988, s. 168). Avrupada bu d yaam ve ev
resel standartlarda dereceli bir iyilemeyi beklemek zorunda kalrken, mo
dem teknoloji Altn ada modern ilalar ve ulam devrimi biiminde
bir kasrga gibi yoksul lkeler dnyasn silip sprd. 1940lardan iti
baren, tp ve eczaclk alannda yaplan bulular (rn. DDT ve an
tibiyotikler) ilk kez kitlesel lekte hayat kurtaracak konuma geldi. Daha
nce, belki de iek hastal dnda bu lye asla ulalmamt. By
lece, ne ekonominin ne de onun kurumlarmm byk bir deiiklie u
ramad koullarda, doum oranlar yksek dzeyde kalrken ya da refah
zamanlannda ykselirken, lm oranlar azald -Meksikada 1944ten
sonraki yirmi be yl iinde yandan daha aza dt- .ve nfus yukan fr
lad. Bunun doal sonularndan biri, zengin ile yoksul, ileri lkeler ile
geri olanlar arasndaki uurumun, her iki blgenin ekonomileri de ayn
oranda byd zaman bile, genilemesiydi. Nfusu istikrarl olan bir
lkede otuz yl ncesinin iki kat olan bir GSYHy datmak bir eydir;
onu otuz yl iinde ikiye katlanan (Meksikadaki gibi) bir nfus arasnda
datmak baka ey.
Bir nc Dnya deerlendirmesine onun demografisini ele alarak
balamak nemlidir, nk nfus patlamas onun varlnn merkezi ol
gusudur. Gelimi lkelerdeki tarih, uzmanlarn demografik gei dedii
eyin, nfusun dk doum oran ve dk lm oran, yani ikiden fazla
ocuk sahibi olmaktan vazgeilmesi temelinde nfusu istikrarl hale ge
tirerek, er ya da ge salanacan gsterir. Ne var ki, demografik
geiin eitli lkelerde, zellikle Dou Asyada gerekleme srecinde
olduuna dair bulgular varken, Ksa Yirminci Yzyln sonunda yoksul
lkelerin byk ksm, eski Sovyet bloku dnda bu yolda ok ileri gi
dememiti. Bu durum onlarn srekli yoksulluunun bir nedeniydi. Dev
nfusu olan eitli lkeler beslenmeyi bekleyen on milyonlarca yeni az
karsnda ylesine zor durumda kaldlar ki, hkmetler zaman zaman
kendi yurttalarna doum kontrol ya da baka trl aile snrlamasn
zorla dayatmak iin amanszca bask yaptlar (1970lerde Hindistandaki
ksrlatrma kampanyas ve inin tek ocuk siyaseti gibi). Herhangi bir
lkede nfus sorununun bu nlemlerle zlmesi pek mmkn deildir.

401

II
Ne var ki, sava sonras ve smrge sonras dnya iinde ortaya kan,
yoksul dnyann ilk kayglar bunlar deildi. Peki bu ilk kayglar nasl
dzenlemek gerekir?
Yoksul dnya devletlerinin, emperyal efendilerinden ya da bir za
manlar onlar fethedenlerden tretilmi siyasal sistemleri benimsemeleri
ya da benimsemek zorunda kalmalar artc deildir. Toplumsal dev
rimden ya da (ayn eye varan) uzun sreli kurtulu savalarndan kan
aznlk byk ihtimalle Sovyet devrimi modelini izleyecekti. Bu nedenle,
teoride, dnya giderek partilerin yart parlamenter cumhuriyetler ola
rak gsterilen eyle, art, tek bir partinin rehberlii altnda bir demokratik
halk cumhuriyetleri aznl ile dolduruldu. (Dolaysyla, sadece ko
mnist ya da toplumsal devrimci rejimlerin, resmi unvanlarnda halk
ve/veya demokratik olmakta srar etmelerine ramen, teoride herkes de
mokratikti.)
Pratikte bu etiketler bu yeni devletlerin kendilerini uluslararas alanda
yerletirmek istedikleri yeri gsteriyordu. Genelde bunlar, Latin Amerika
cumhuriyetlerinin uzun sredir eilim gsterdikleri resmi anayasalar
kadar ve ayn nedenlerle gerek dyd: pek ok rnekte, bu dzeye eri
ecek maddi ve siyasal koullardan yoksundular. Bu durum, komnist tip
teki yeni devletler iin de geerliydi. Ancak bu devletlerin temelde oto
riter yaplan ve tek bir nc parye bal aygtlar onlar Batl bir
geriplam olmayan devletlere, liberal cumhuriyetlerden daha ok yak
latryordu. Nitekim komnist devletlerin sarslamaz ve sarslmaz birka
siyasal ilkesinden biri (sivil) partinin askeriye zerindeki stnlyd.
Ancak 1980lerde, devrimci esinli devletler arasnda yer alan, Cezayir,
Benin, Burma, Kongo Cumhuriyeti, Etyopya, Madagaskar ve Somali *)

402

Komnizmin knden nce aadaki devletler, resmi isimlerinde, hal


kn, halk, demokratik ya da sosyalist szcklerini kullanyorlard:
Arnavutluk, Angola, Cezayir, Banglade, Benin, Burma, Bulgaristan, Kam
boya, in, Kongo, ekoslovakya, Etyopya, Demokratik Almanya Cum
huriyeti, Macaristan, Kuzey Kore, Laos, Libya, Madagaskar, Moolistan,
Mozambik, Polonya, Romanya, Somali, Sri Lanka, SSCB, Vietnam, Gney
Yemen ve Yugoslavya. Guyan kendisini kooperatif cumhuriyet olarak
ilan ediyordu.

art, biraz egzantrik Libya- darbelerle iktidara gelmi askerlerin ynetimi


altndayd. Birbirine rakip uyarlamalar olmakla birlikte, her ikisi de Baas
Sosyalist Partisinin hkmetlerince ynetilen Suriye ve Irak da ayn du
rumdayd.
Aslnda, askeri rejimlerin hkm srmesi ya da bu rejimlerin eline
dme eilimi, anayasal ve siyasal eilimleri ne olursa olsun nc
Dnya devletlerini birletirdi. nc Dnya komnist rejimlerinin ana
gvdesini (Kuzey Kore, in, Hindiini cumhuriyetleri ve Kba) ve Mek
sika Devriminden kaynaklanan uzun sreli yerleik rejimi atlarsak, en
azndan 1945ten beri bandan askeri rejim olaylar gememi herhangi
bir cumhuriyet dnmek zordur. (Baz istisnalarla (Tayland) birka mo
narinin daha gvenli olduu grlr.) Hindistan, kukusuz, bu kitap ya
zlrken, en etkileyici bir nc Dnya devleti olarak kalmaya devam et
mektedir. Bu lke, hem sivillerin sarslmaz stnln korudu hem de
hkmetler grece drst seimlerle sarslmaz biimde birbirini izlemeye
devam etti. Gene de, bu durumun dnyann en byk demokrasisi eti
ketini hakl karp karmad, Lincolnn halkn, halk iin, halk ta
rafndan ynetilen hkmetini tam olarak nasl tanmladmza baldr.
Dnyada askeri darbe ve rejimlere -Avrupada bile- ylesine altk ki,
imdiki lekte bunlarn ayrt edici biimde yeni bir fenomen olduunu
kendimize hatrlatmamz gerekir. 1914te Latin Amerika dnda askeri
ynetim altnda olan tek bir uluslararas egemen devlet yoktu. Latin Ame
rikada coup d eta gelenein bir parasyd ve burada bile o srada sivil
ynetim altnda olmayan yegne byk cumhuriyet, bir devrimin ve i sa
van ortasnda bulunan Meksika idi. Militarist devletler, askeriyenin
daha byk bir siyasal arlk tad devletler ve subaylarn hkmetle
srtme iinde olduu -bariz bir rnek olarak Fransa- eitli devletler
vard. Bununla birlikte, gereince ynetilen ve istikrarl olan devletlerde
askerlerin igd ve alkanlklar siyasetilere itaat etmek ve bu alann
dnda kalmak; ya da siyasete ancak resmen sz hakk olmayan ki
ilerden oluan bir baka grup, hkim snf kadnlar gibi, yani sahnenin
gerisinden ve entrika yoluyla katlmakt.
Askeri darbe siyasetleri bylelikle yeni bir belirsizlik ya da meru ol
mayan hkmetler ann rn oldu. Machiavellinin anlarn bir yana
brakrsak, konuya ilikin ilk ciddi tartma bir talyan gazetecisi ta
403

rafndan yapld. Curzio Malapartenin Coup d etats, felaket yllar ya


nlanmken, 1931de ortaya kt. Yzyln ikinci yarsnda, spergler
dengesi snrlar ve daha kk bir lde rejimleri istikrarl hale getirmek
iin ortaya karken silahl adamlar siyasete daha ok mdahale etmeye
baladlar. nk yerkre artk, ou yeni olan ve bu nedenle geleneksel
bir meruluktan yoksun olan iki yz kadar devletle doluydu ve bunlarn
ou etkin hkmetlerden ok siyasal karklk retmesi muhtemel si
yasal sistemlerle yklyd. Bu durumda, silahl kuvvetler genellikle dev
let temelinde siyasal ya da bir baka eylem yapabilecek yegne yaplard.
Ayrca, spergler arasndaki uluslararas Souk Sava mteri ya da
mttefik devletlerin silahl gleri tarafndan yrtld iin, bunlar
uygun sperg tarafndan ya da bazen Somalide olduu gibi sper g
lerin nce biri sonra dieri tarafndan destekleniyor ve silahlandrlyordu.
Tanklardaki adamlar iin siyasette gemie kyasla daha geni bir faaliyet
alan vard.
Komnizmin ekirdek lkelerinde silahl kuvvetler, son lgnlk yl
larnda Mao Zedung bu gc tamamen ortadan kaldrmaya yaklam olsa
da, parti araclyla salanan sivil stnln denetimi altnda tutuldu.
Bat ittifaknn ekirdek lkelerinde askeri siyasetin alan siyasal is
tikrarszln yokluuyla ya da onu denetim altnda tutacak etkin me
kanizmalarla snrland. Nitekim Ispanyada, Franconun lmnden
sonra liberal demokrasiye gei, yeni kraln himayesi altnda yeterince
mzakere edildi ve 1981de yeterince rgtl olmayan Franco yanls su
baylarn darbe giriimi kraln bunu kabul etmemesi zerine yan yolda
durduruldu. ABDnin, gl Komnist Partisinin iktidara katlma ih
timaline kar darbe potansiyelini muhafaza ettii talyada, 1970lerde
askeriyenin, gizli servis ve terrist yeralt dnyalarnn karanlklannda e
itli ve hl aklanamayan dehet verici eylemlere ramen, sivil hkmet
varln srdrd. Ancak smrgesizletirmenin at yaralarn (s
mrge ayaklanmalarnn yenilgiye uratlmas) dayanlmaz olduu yer
lerde Batl subaylar askeri darbe ayartsna kapldlar - 1950lerde Hindiini ve Cezayiri elde tutma mcadelesinin kaybedilmesi srasnda
Fransada ve sahip olduu Afrika imparatorluu 1970lerde kerken Por
tekizde (sol siyasal ynelimle) olduu gibi. Her iki rnekte de silahl
kuvvetler ksa sre iinde yeniden sivil denetim altna girdiler. Avrupada
ABDnin fiilen destekledii yegne askeri rejim, zellikle idraksiz bir
404

grup ar sac Grek albay tarafndan, 1967de, komnistler ile mu


halifleri arasndaki i savan (1944-49) her iki tarafta da ok ac anlar
brakt bir lkede (muhtemelen yerel inisiyatifle) gerekletirildi. Mu
haliflerine sistematik ikence yapma eilimiyle ayrt edilen rejim yedi yl
sonra kendi siyasal budalalnn arl altnda kt.
nc Dnyada, zellikle yabanclar tarafndan takviye edilen,
zaman zaman onlarla yer deitiren birka yz silahl adamn belirleyici
bir arlk tayabildii, tecrbesiz ve yetersiz hkmetlerin kaos, rme
ve karklk durumlarn tekrar tekrar retmelerinin muhtemel olduu,
yeni, zayf ve genellikle kk devletlerde, askeri mdahale koullar ol?
daha cezbediciydi. ou Afrika lkesinde tipik askeri ynetici, hevesli bir
diktatr deil, ortaya kan karkl gerekten dzeltmeye alan, ksa
sre iinde sivil hkmetin ynetimi devralacan -ou kez bo.yereuman biriydi. Genellikle her iki abada da baarsz oluyordu. Askeri ef
lerin pek aznn uzun sre iktidarda kalmasnn nedeni budur. Her du
rumda, hkmetin komnistlerin eline geebileceine dair en kk bir
belirti Amerikan desteini fiilen garanti ediyordu.
zetle, askeri siyaset, tpk askeri istihbarat gibi, sradan siyasetin ve
istihbaratn yokluu nedeniyle alan boluu doldurma eilimindeydi.
Bu, siyasetin zel bir almeti deil, kuatc istikrarszlk ve gvensizliin
bir ileviydi. Ne var ki giderek btn Ortadouyu kaplad, nk yer
krenin bu eski smrge ya da baml kesiminde yer alan nerdeyse btn
lkeler, pek aznn sahip olduu o istikrarl, ilevli ve etkin devletleri ge
rektiren siyasetleri u ya da bu biimde izlediler. Ekonomik bamszl
ve kalknmay benimsediler. Dnya savann ikinci raundu, dnya dev
rimi ve onun sonucu olarak kresel smrgesizletirme srasnda, em
peryalist lkelerin dnya piyasas iin ncelikli reticiler olarak sahip ol
duklar eski refah programnn, rnein, Maksikada Porfirio Diaz ve
Peruda Leguia tarafndan byk uniutlarla taklit edilen Arjantin ve Uru
guay estancieros programnn, artk geleceinin olmad grlyordu.
Bu program, her durumda, Byk kten sonra uygun olmaktan k
mt. Ayrca, gerek ulusalclk gerekse anti-emperyalizm eski im
paratorluklara daha az baml siyasetleri gerektiriyor ve SSCB rnei, al
ternatif bir kalknma modeli salyordu. Bu rnek asla 1945ten sonraki
yllardaki kadar etkileyici olmamt.

405

Bu nedenle daha iddial devletler, ister merkezi olarak planlanm Sov


yet modeli ister ithal ikamecilikle olsun ^istemli sanayilemeyle tarmsal
gerilie son vermek istediler. Her ikisi de farkl biimlerde devlet ey
lemine ve devlet denetimine dayanyordu. Gelecekte devasa barajlarn
glgeledii dev hidroelektrik tesislerden beslenen byk tropikal elik
fabrikalaryla ilgili dler grmeyen daha az iddial devletler bile, kendi
ulusal kaynaklarn bizzat gelitirmek ve denetlemek istiyorlard. Petrol
geleneksel olarak emperyal glerle ok yakn ilikileri olan zel Batl
irketlerce retilmiti. Artk hkmetler, 1938 Meksika rneini iz
leyerek, onlar ulusallatryor ve devlet giriimleri olarak iletiyorlard.
Ulusallatrmadan kanan devletler, petrol ve doal gaza fiziksel olarak
sahip olmann yabanc irketlerle yaplan grmelerde kendilerine s
tnlk saladn (zellikle ARAMCOnun Suudi Arabistana o zamana
kadar hayal bile edilemeyen % 50 orannda bir irat salad 1950den
sonra) kefettiler. Nihayet 1970lerde dnyay rehin alan Petrol hra
Eden lkeler rgtn (OPEC) kurmak mmkn hale geldi, nk
dnya petrolnn mlkiyeti, irketlerden grece daha az saydaki retici
hkmetlere gemiti. zetle, smrgelikten kurtulan ya da bamsz olan
devletlerin o zamana kadar eski ya da yeni yabanc kapitalistlere (ada
sol terminolojiyle yeni-smrgecilik) rahata gvenen hkmetleri bile
bunu devlet denetimi altndaki bir ekonomi iinde yapyorlard. 1980lere
kadar bu trden devletlerin belki de en baarl olan, daha nce Fransz
smrgesi olan Fildii Sahiliydi.
En az baarl olanlar muhtemelen geriliin getirdii zorluklar - ka
lifiye ve deneyimli uzmanlarn, yneticilerin ve ekonomi kadrolarnn
yokluu; cehalet; ekonomik modernleme programlarna yabanclk ya da
sempati eksiklii- kmseyen yeni lkelerdi. Bu durum, zellikle h
kmetler nlerine gelimi lkelerin bile zorlanaca, merkezi olarak
planlanm sanayileme gibi hedefler koyduklarnda grlyordu. Ni
tekim, bamszlk verilen ilk alt-Sahra Afrika lkesi olan Sudanla bir
likte Gana, yksek kakao fiyatlar ve sava zaman kazanlar sayesinde
biriktirdikleri iki yz milyonluk bir rezervi, Kwame Nkrumahn panAfrika birlii planlarnn yan sra, devlet denetiminde sanayilemi bir
ekonomi ina etme giriiminde harcad. Sonu tam bir felaketti ve
1960larda kakao fiyatlarnn kmesiyle birlikte durum daha da ktleti.
1972de byk projeler baarszla uramt; bu kk lkedeki yerli
406

sanayi yksek gmrk vergisi duvarlarnn, fiyat denetimlerinin ve ithalat


lisanslarnn ardnda yaayabiliyordu. Btn bunlar hl ortadan kal
drlamayan bir kara ekonominin gelimesine ve genellemi bir
rmeye yol at. Btn cretli alanlarn drtte kamu sektrnde is
tihdam edilirken, geimlik tarm (pek ok baka Afrika lkesinde olduu
gibi) ihmal edildi. Nkrumahn askeri darbeyle devrilmesinden sonra
(1966) lke, hayal krkl yaratan bu izgiyi birbirini izleyen askeri ve
zaman zaman sivil hkmetlerle srdrd.
Alt-Sahra Afrikasmn yeni devletlerinin kasvetli sicili bizi, devletin
denetledii ya da destekledii planl ekonomi yolunu seen, daha elverili
yerlerdeki eski smrge ya da baml lkelerin nemli kazanmlarn k
msemeye yneltmemelidir. Uluslararas grevlilerin jargonunda
1970lerden itibaren YS (Yeni Sanayileen lkeler) olarak bilinen ey,
Hong-Kong kent devleti dnda, bu siyasetleri temel ald. Brezilya ve
Meksika y ok az tanyan biri bile, bu lkelerin rettii brokrasiye, g
rlmemi yolsuzluklara ve byk israfa tanklk edecektir, ancak bu iki
lkenin yllk byme oran on yllarca % 7 oldu: zetle, her ikisi de ar
zuladklar modern sanayi ekonomilerine geii baardlar. Aslnda, Bre
zilya bir sre komnist olmayan dnyann en byk sekizinci sanayi l
kesi oldu. Her iki lke de byk bir i pazar salayacak kadar geni bir
nfusa sahipti, yle ki ithal ikamesiyle sanayileme hi olmazsa olduka
uzun bir sre iin anlam tayordu. Bir sre kadar Brezilya kamu sektr
gayri safi ulusal haslann yaklak yarsn ele geirdi ve en byk yirmi
irketin on dokuzunu temsil etti. Bu arada Meksika kamu sektr toplam
i gcnn bete birini istihdam etti ve ulusal cret faturasnn bete iki
sini dedi (Harris, 1987, s. 84-85). Uzak Douda devlet planlamacl,
dorudan kamu giriimine daha az, kredi ve yatrmlar denetleyen h
kmetin hkim olduu i gruplarna daha ok dayanma eilimindeydi,
ancak ekonomik kalknmann devlete bamll aynyd. 1950lerde,
1960larda ve 1990lara kadar YSlerde oyunun ad, planlama ve devlet
inisiyatifi idi. Bu ekonomik kalknma biiminin tatmin edici ya da dkrc sonulara yol ap amamas, yerel koullara ve insan hatalarna
balyd.

407

III
Devlet denetimi altnda olsun olmasn kalknma kendi besin mad
delerini yetitirerek yaayan nc Dnya sakinlerinin byk o
unluunun dolaysz biimde karna uygun deildi; nk kamu ge
lirlerinin balca bir ya da iki ihra rnne -kahve, muz ya da kakaobal olduu lkelerde ya da smrgelerde bu rnler sadece birka bl
gede younlayordu. Alt-Sahra Afrikasnda ve inin yan sra Gney
ve Gney Dou Asyann byk ksmnda halk kitleleri tarmla ya
amaya devam ettiler. Sadece bat yarkrede ve batl slamn kuru top
raklarnda krsal kesimin dev kentlere ak, bir ka dramatik on yl iin
de krsal toplumlar kentsel toplumlara dntrd (bk. bl. 10). Siyah
Afrikann byk ksm gibi, verimli ve nfusu ok youn olmayan bl
gelerde ou insan, kendilerine kalsa biraz daha iyi yaamay ba
aracaklard. Burada yaayanlarn ounun kendi devletlerine ihtiyalar
yoktu. Bu devletler genellikle fazla zarar veremeyecek kadar zayft ve
fazla sorun karmalar halinde kydeki geimlik hayata geri ekilerek
devre d braklabiliyordu. Birka kta bamszlk ama, ksa sre
iinde elden karlan daha byk avantajlarla balad. Asyal ve Ms
lman kyllerin ou daha da yoksuldu ve en azndan daha kt bes
leniyordu -zaman zaman Hindistandaki gibi umutsuz ve tarihsel olarak
yetersiz biimde- ve yetersiz topraklar zerinde yaayan erkekler ve ka
dnlar ok daha iddetli bir bask altndaydlar., Bununla birlikte, bu du
rumdaki insanlarn pek ou, zm, kendilerine ekonomik kal
knmann grlmemi bir servet ve zenginlik getireceini syleyenlerin
peine taklmakta deil, onlar kendilerinden uzak tutmakta gryordu.
Uzun bir deneyim onlara ve onlardan nce atalarna dardan iyi bir ey
gelmediini gstermiti. Sessizce hesaplamalar yapan kuaklar onlara as
gari risklerin azami krlardan daha iyi bir siyaset olduunu retmiti.
Bu anlay onlar kresel ekonomik devrimin tamamen dnda tutmad.
Bu devrim plastik sandaletler, petrol varilleri, eski kamyonlar ve
ktlarla dolu hkmet brolar biiminde en tecrit edilmi durumda
olanlarna bile ulat, ancak bu blgelerde insanl, yaz ve brolar dn
yas iinde ya da araclyla faaliyet gsterenler ile dierleri arasnda
blme eilimi gsterdi. Krsal nc Dnyann byk ksmnda mer-

408

kezi blnme ky ile i blge ya da kent ile krsal kesim ara


sndayd."
Sorun, modernite ve hkmet birlikte yol ald iin, i olann
ky tarafndan, krsal kesimlerin kent tarafndan, cahillerin eitim gr
mler tarafndan ynetilmesiydi. Balangta sz vard. Ksa sre iinde
Ganann bamsz devleti haline gelecek olan eyin Meclisinin 104
yesi arasnda ilk okuldan sonra bir biimde eitim grm altm sekiz
kii vard. Teleganamn (Gney Hindistan) Yasama Meclisinin 106 yesi
orta ya da yksek renim grm doksan yedi kiiyi kapsyordu. Bu bl
gelerin her ikisinde de herhangi bir zamanda insanlarn byk ounluu
cahildi (Hodgkin, 1961, s. 29; Gray, 1970, s. 135). Dahas, nc
Dnya devletlerinin ulusal hkmeti iinde faaliyet gstermek isteyen
herhangi birisinin sadece blgede en yaygn dili (bu her zaman kendi ce
maatinin dili olmayabiliyordu) deil, uluslararas dillerden birini de (n
gilizce, Franszca, spanyolca, Arapa, Mandarin incesi) ya da en azn
dan yeni hkmetlerin yazl ulusal diller olarak (Swahili, Bahasa,
Pidgin) gelitirmek istedikleri blgesel lingua francay (ticaret dili -n.)
bilmesi gerekiyordu. Tek istisna, resmi yaz dilinin (spanyolca ya da Por
tekizce) ounluun konuma diliyle akt Latin Amerika bl
geleriydi. 1967 genel seimlerinde Haydarabaddaki (Hindistan) devlet
memurluu adaylarnn sadece (krk drd iinde) ngilizce bil
miyordu (Bemstorff, 1970, s. 146).
Bu durumda daha uzak ve geri halklar bile giderek daha yksek ei
timin avantajlarn, kendileri bu imkna sahip olmasalar ya da olamasalar
bile anladlar. Bilgi tam anlamyla iktidar demekti. Bu durum en bariz bi
imde devletin kendi tebana, onlarn kaynaklarn toplayan ve daha sonra
bu kaynaklar devlet alanlarna datan bir makine olarak grld l
kelerde geerliydi. Eitim kamu hizmetinde i bulmay salyordu. Bu i,
genellikle gvenceli ve insanlarn rvet ve komisyon almalarn, aile
yelerine ve dostlarna da i bulmalarm salayan bir kariyere ulama
ans veriyordu. Sz gelimi Orta Afrikada bir ky kendi genlerinden
*)

Benzer blnmeler sosyalist devletlerin geri blgelerinde, rnein Sovyet


Kazakistamnda da grlmekteydi. Burada blge sakinlerinin, iftilik ve
hayvanclktan vazgemekte, sanayilemeyi ve kentleri geni bir (Rus) g
menler kitlesine terk etmekte hibir karlar yoktu.
**) rn., 1980lerin ortalarna kadar, Benin, Kongo, Gine, Somali, Sudan, Mali,
Ruanda ve Orta Afrika Cumhuriyetinde (World Labour, 1989, s. 49).

409

birinin eitimine yapt yatrmn, eitimin salayaca hkmet g


revinden btn toplulua gelir ve koruma biiminde geri dneceini umut
ediyordu. Baarl kamu grevlisi, her durumda o nfus iinde geliri en iyi
olan kiiydi. 1960larda Uganda gibi bir lkede byle bir kii kendi l
kesindeki insanlarn adam bana ortalama gelirinden 112 kez daha fazla
(yasal) maa alabiliyordu (bu oran Byk Britanyada 10:1 oranndayd)
(UN World Social Situation, 1970, s.66).
Krsal kesimden yoksul insanlarn eitimin avantajlarndan bizzat yaT
rarlanabildikleri ya da ocuklar iin bu olana salayabildikleri yerlerde
(modernteye en yakn ve smrgecilikten en uzak nc Dnya bl
gesi, Latin Amerikadaki gibi) renim grme arzusu ok yaygnd. Mapuche yerlileri arasnda alan ilili bir komnist rgt 1962de yazara
Btn istekleri bir eyler renmek demiti. Ben bir entelektel de
ilim ve onlara okul bilgisi veremem, bu yzden onlara futbol
retiyorum. Bu renme al Gney Amerika ktasnn krsal kesimini
1950lerden itibaren boaltan kyden kente artc kitlesel g aklar.
Btn aratrmalar, kentin tad cazibenin ocuklarn daha iyi bir ei
tim ve retim ans yakalamalarnda yattn gsterir. Burada baka
bir ey olabiliyorlard. Okula gitmek doal olarak en iyi gelecei sa
lyordu, ancak geri tarm blgelerinde, motorlu bir arac kullanmak gibi
basit bir beceri bile daha iyi bir hayatn anahtar olabiliyordu. And Da
larndaki bir Quechua kynden gelen bir gmenin, modern dnyada
kendilerine bir yol bulma umuduyla kente gelip ona katlan kuzenlerine
ve yeenlerine rettii ilk ey buydu, nk ambulans ofr olarak yap
t i kendi ailesinin kazand baarnn temelini oluturuyordu (Julca,
1992).
Latin Amerika dndaki krsal insanlar, muhtemelen 1960larda ya da
sonrasnda modemiteyi bir tehditten ok bir vaat olarak grmeye ba
ladlar. Ve gene ekonomik kalknma politikasnn, tarmla geinen in
sanlarn bete n ya da daha fazlasn dorudan etkiledii iin onlara
hitap eden bir yn vard: tarm reformu. Tarm lkelerinde bu genel si
yaset slogan, byk tarm iletmelerinin blnmesinden ve kyllerle
topraksz emekilere yeniden datlmasndan, feodal ayrcalklarn ya da
kleliin kaldrlmasna; toprak kiralarnn azaltlmasndan ve topran
devrimci yntemlerle ulusallatrlmas ve kolektifletirilmesinden, ki

410

raclkla ilgili eitli reformlara kadar akla gelebilecek her eyi kap
sayabiliyordu.
Bu uygulamalar belki de en ok kinci Dnya Savanin sona er
mesini izleyen on yl iinde grlmt, nk btn bir siyasetler yel
pazesi boyunca uyguland. 1945 ile 1950 arasnda insan trnn ne
redeyse yars bir tr toprak reformunun yapld lkelerde yayordu Dou Avrupadaki komnist tipteki lkelerde, 1949dan sonra in de,
eski ngiliz Hint mparatorluunun smrgesizletirilmesinin bir sonucu
olarak ve Japonyann yenilgisi ya da daha ok Amerikan igal siyasetinin
bir sonucu olarak, Japonya, Tayvan ve Korede. 1952 Msr Devrimi Ba
tl slam dnyasnda etkisini hissettirdi: Irak, Suriye ve Cezayir, Kahire
rneini izledi. 1952 Bolivya Devrimi tarm reformunu Gney Ame
rikaya getirdi; 1910 devriminden sonra ya da daha kesin olarak
1930larda bu devrimin yeniden canlanndan itibaren Meksika uzun
sre agrarismo' nun en nde giden savunucusu olmutu. Gene de, konuya
ilikin siyasal deklarasyonlarn ve istatistiksel aratrmalarn bolluuna
ramen, Fidel Castronun Kba Devrimi (toprak reformunu adaya getirdi)
sorunu siyasal gndeme getirene kadar Latin Amerika gerek bir toprak
reformu iin birka devrim ve smrgesizletirme geirmi ya da bu
uurda birka sava kaybetmiti.
Modernlik yanllar iin toprak reformu olay, siyasal (devrimci re
jimler ya da baarsz bir devrim veya buna benzer bir eyi yapabilenler
iin kyl desteini kazanarak) ideolojik (topra ileyenlere vererek) ve
bazen de ekonomikti. Bununla birlikte, ou devrimci ya da reformcu,
topran geleneksel kyllere ve toprakszlara ya da yeterli topra ol
mayanlara sadece datlmasndan ok fazla ey beklemiyordu. Aslnda,
topraktan elde edilen kt, Bolivya ve Irakta bu lkelerde srasyla 1952
ve 1958de yaplan toprak reformlarnn ardndan byk lde dt.
Bununla birlikte, doruyu sylemek gerekirse, kylnn beceri ve ret
kenliinin yksek olduu yerlerde toprak reformu, Msr, Japonya ve
daha arpc biimde Tayvanda grld gibi, pheci kyller ta
rafndan o zamana kadar engellenen retken potansiyelin byk ksmn
ksa sre iinde serbest brakabiliyordu (Land Reform, 1968, s. 570-75).
Geni bir kylln bulunduu durumlarda toprak reformu ekonomik
deildi ve imdi de deildir, nk modern dnya tarihinde tarmsal k

411

tdaki muazzam ykseli tarmclarn saysnda ve orannda eit derecede


byk bir azalmayla birlikte gelimi, bu ynde en dramatik gelime kin
ci Dnya Savandan sonra grlmtr. Ne var ki, toprak reformu, zel
likle byk ve modern anlayla kurulmu iftliklerde yaplan iftiliin,
topraa dayal geleneksel mlk ve emperyalist plantasyon kadar ve as
lnda Sovyet tipi dev devlet iftliklerinde ve 1945ten sonra ngilizlerin
Tanganikada (imdiki Tanzanya) yerfst retme planlarnda grld
gibi tarm yan endstriyel bir temelde yrtmek iin yaplan ok iyi d
nlmemi modern giriimler kadar etkili, hatt bunlardan daha esnek
olabildiini kantlayabiliyordu ve kantlad da. Bir zamanlar esas olarak
plantasyon retimi olduu dnlen kahve ya da eker ve kauuk gibi
rnler, plantasyon baz durumlarda hl kk lekli ve kalifiye ol
mayan retime kyasla daha avantajl olsa da, artk baka biimlerde retilebiliyordu. Gene de, savatan sonra nc Dnya tarmnn balca
avantajlar, bilimsel olarak seilmi yeni rnlerin yaratt Yeil Dev
rim, Pencaptaki gibi iletmeci zihniyetli iftiler tarafndan ger
ekletirilmitir.
Ne var ki, toprak reformu konusunda en gl ekonomik sorun ret
kenlie deil eitlie dayanr. Genellikle ekonomik kalknma ulusal gelir
dalmndaki eitsizlii nce arttrma daha sonra kltme eilimi gs
termitir. Bununla birlikte ekonomik zayflama ve serbest piyasaya du
yulan teolojik inan bu eilimi eitli yerlerde tersine evirmeye ba
lamtr. Altn am sonunda eitlik gelimi Batl lkelerde nc
Dnyadakinden'ok daha bykt. Ancak gelir eitsizliinin en yksek
olduu yer Latin Amerika, onun ardndan Afrika iken, bu oran bir ok
Asya lkesinde allmam biimde dkt. Bu lkelerde, yani Japonya,
Gney Kore ve Tayvanda, ok radikal bir toprak reformu Amerikan igal
glerinin himayesi altnda ya da onlar tarafndan dayatlmt. (Ne var ki,
bunlarn hibiri Dou Avrupann sosyalist lkeleri ya da bir ara Avust
ralya kadar eitliki deildi.) (Kakwani, 1980). Bu lkelerin sa
nayilemede kazandklan zaferleri gzlemleyenler, bu durumun salad
toplumsal ya da ekonomik avantajlar hep merak etmilerdir. Tpk gney
yankrenin ABDsi olarak kendi kaderini tayin etmenin daima eiinde
olan ama bunu asla gerekletiremeyen Brezilya ekonomisinin ok daha
kesintili ilerleyiini gzlemleyenlerin, gelir dalmndaki grlmemi
eitsizliin -sanayi rnleri i piyasasn kanlmaz biimde daraltr- bu
412

gelimeyi ne kadar engellediini merak etmeleri gibi. Aslnda Latin Ame


rikann arpc toplumsal eitsizlii bu lkelerin ounda sistemli tarm
reformunun ayn derecede arpc yokluu ile fazla balantl deildir.
Toprak reformu nc Dnyann kyll tarafndan, en azndan
komnist lkelerde grld gibi kolektif iftilie ya da kooperatif re
time dntrlene kadar, hi kukusuz honutlukla karland. Ne var ki,
modernlik yanllarnn bu reformda grdkleri ey kyllerin buna ver
dikleri anlamla ayn ey deildi. Kyller makro- ekonomik sorunlarla il
gilenmiyorlar, ulusal siyasetleri kentli reformcularnkinden farkl bir bakasmdan gryorlard. Toprak talepleri genel ilkeleri deil zgl
sorunlar temel alyordu. Nitekim 1969da Peruda lkenin byk mlk
sistemini (haciendalav) bir darbede ykan bir reformcu generaller h
kmeti tarafndan kurumsallatrlan radikal toprak reformu bu nedenle
baarszla urad. Yerlilerin yaad dalk blgelerde, emeki olarak
altklar geni And iftlikleriyle istikrarsz bir ortak hayat sren ce
maatler iin reform, topraklarn ortak olduu yerli cemaatlere ve bir za
manlar toprak sahipleri tarafndan ellerinden alnan, yzyllar sonra bile
snrlar tam olarak hatrlanan ve kaybedildii asla kabul edilmeyen ot
laklara geri dnmek anlamna geliyordu (Hobsbawm, 1974). Bunlar, ce
maat ii geleneksel karlkl yardm -eitliki olmaktan ok uzak- d
nda, kooperatif deneyimlerle ya da baka tarmsal yeniliklerin
uyguland bir retken birim olarak (bu kez communidadelerin ve bu
ralarda daha nce alan i gcnn mlkiyeti altnda) eski giriimin mu
hafaza edilmesiyle ilgilenmiyorlard. Reformdan sonra cemaatler kooperatifletirilmi mlklerin topraklarn igal etmek iin geri dndler.
Mlk ile cemaat arasndaki (ve kendi topraklan hakknda da anlamazlk
iinde olan cemaatler arasndaki) atmada sanki hibir ey deimemiti
(Gomez Rodriguez, s. 242-55). Onlar ilgilendirdii kadaryla deien
hibir ey yoktu. Kyl idealine en yakn toprak reformu muhtemelen
1930larda Meksikada yaplan reformdu. Bu devrim ortak topra elden
karlamayacak ekilde istedikleri gibi rgtlemeleri (ejidos) iin ky
topluluklarna verdi ve kyllerin geimlik tarm iin mcadele ettikleri
dnld. Bu dev bir siyasal baaryd, ancak Meksika tarmnn daha
sonraki gelimesini ekonomik bakmdan etkilemedi.

413

IV
kinci Dnya Savandan sonra ortaya kan dzinelerce smrge
sonras devletin, Latin Amerikann eski emperyal ve endstriyel dnyaya
baml olan blgelerinin byk ksmyla birlikte ksa sre iinde ken
dilerini nc Dnya olarak gruplam halde bulmalar artc de
ildi -bu terimin 1952de icat edildii sylenir (Harris, 1987, s. 18). Ge
limi kapitalist lkeler Birinci Dnyay, komnist olanlar ise kinci
Dnyay oluturuyorlard. Msr ve Gabonu, Hindistan ve Papua-Yeni
Gineyi ayn trden toplumlar olarak grmenin bariz samalna ramen,
bu snflandrma btnyle akld deildi. nk btn bu lkeler
(gelimi dnyaya kyasla) yoksuldu,* hepsi bamlyd ve hepsinin h
kmetleri kalknma istiyorlard ve hibiri, Byk k ve kinci
Dnya Savann ertesinde kapitalist dnya piyasasnn (yani ik
tisatlarn kyaslamal stnlk doktrininin) ya da lke iindeki ken
diliinden gelien zel giriimin bu sonuca ulaabileceine inanmyordu.
Ayrca, Souk Savam demir zgaras btn yerkreyi kavradnda,
eylem zgrlne sahip olan herkes iki ittifak sisteminden birine ka
tlmaktan kanmak, yani herkesin korktuu nc Dnya Savanm d
nda kalmak istedi.
Bu durum, balantszlkm Souk Savata her iki tarafa da eit de
recede kar olduu anlamna gelmez. Harekete (Endonezyadaki Bandungda 1955te ilk uluslararas konferansndan sonra bu ekilde ad
landrld) esin verenler ve onu vargleriyle savunanlar eski
smrgelerin radikal devrimcileriydi -Hindistanda Javaharlal Nhru, En
donezyada Sukamo, Msrda Albay Cemal Abdl Nasr ve Yu
goslavyada muhalif bir komnist Bakan, Tito: Btn bunlar, eski s:
mrge rejimlerin pek ou gibi, Kamboyadaki kralc Budist sosyalizm
de dahil olmak zere kendi tarznda (yani Sovyet olmayan bir tarzda) sos
yalist idi ya da yle olduunu iddia ediyordu. Hepsi Sovyetler Birliine
sempati duyuyordu ya da en azndan ondan ekonomik ve askeri yardm al*)

414

Birka istisnayla. Bunlarn iinde en dikkate deer olan, zengin olmasna


ramen Britanya mparatorluunun zayflamasnn ve dnn yaratt
etkilerden kurtulamayan Arjantin idi. Britanya bu lkeye 1929a kadar
besin maddesi ihracats olarak refah salamt.

maya hazrd. Birleik Devletler eski anti-smrge geleneklerini dnyann


blnmesinden sonra terk ettii ve nc Dnyanin en tutucu unsurlar
arasnda gzle grlr biimde destek arad iin bu durum artc de
ildi. Bu tutucu lkeler unlard: Merkezi Antlama Tekilatn
(CENTO) oluturan, Irak (1958 devriminden nce), Trkiye, Pakistan ve
ahn ran; Gney Dou Asya Antlama rgt (SEATO) iindeki Pa
kistan, Filipinler ve Tayland. Her iki rgt de ana dayana NATO olan
anti-Sovyet askeri sistemi tamamlamak iin tasarland (ikisinin de fazla
askeri deeri yoktu). Afro-Asya balantsz grubu 1959 Kba Dev
riminden sonra ktali hale geldiinde, grubun Latin Amerikal yeleri,
doal olarak, Kuzeyli Byk Aabeye en azndan sempati duyan bat ya
rkresindeki cumhuriyetlerden geliyordu. Bununla birlikte nc
Dnyadaki batl ittifak sistemine fiilen katlabilecek ABD sem
patizanlarnn aksine, komnist olmayan Bandung devletleri sper gler
arasndaki kresel bir karlamaya katlmak niyetinde deildiler, nk
Kore ve Vietnam Sava ile Kba fze krizinin ortaya koyduu gibi, bun
lar byle bir atmada srekli potansiyel bir cephe hatt oluturuyorlard,
iki kamp arasndaki fiili snr (Avrupada) istikrarl hale geldike, eer si
lahlar atelenecek, bombalar decek idiyse, bu byk ihtimalle Asya
dalarnda ya da Afrika bozkrlarnda olacakt.
Ancak sper glerin kar karya gelii, devletler aras ilikilere
dnya apnda hkim olmu ve bir lde istikrar kazanm olsa da bu
devletleri tam bir denetim altna almad. Souk Sava ile balants ol
mayan yerel nc Dnya gerilimlerinin periyodik olarak sava halinde
patlak veren srekli atma koullan yaratt balca iki blge vard: Or
tadou ve Hint altktasnn kuzey kesimi. (Her iki blgenin de emperyal
blnme planlarnn mirass olmas rastlant deildi.) ikinci atma
mntkas, Pakistann 1980lerin Afgan Savana kadar (bk. bl. 8 ve 16)
baarszla urayan Amerikallar iin iine sokma giriimlerine ra
men, kresel Souk Savan tamamen dnda kald. Bu nedenle Bat
blgesel sava haknda pek az ey iitti ve bunlar imdi de pek ha
trlamaz: iki lke arasndaki snr belirsizlii nedeniyle 1962de kan ve
inin kazand in-Hint Sava; 1965 Hint-Pakistan Sava (Hindistan
tarafndan kolayca kazanld); ve Hindistann destekledii Dou Pa
kistann (Banglade) ayrlmasyla patlak veren 1971 ikinci Hint-Pakistan
atmas. ABD ve SSCB yardmsever tarafszlar ve araclar olarak dav
415

ranmaya altlar. Ortadouda durum ayn lde tecrit edilemezdi,


nk Amerikann eitli mttefikleri dorudan blgeye mdahale edi
yorlard: srail, Trkiye ve ahn ran. Ayrca, askeri ve sivil yerel devrimlerin birbirini izlemesi -1952de Msrdan, 1950lerde ve 1960larda
Irak ve Suriyeye, 1960larda ve 1970lerde Gney Arabistandan
1979da rana kadar- blgenin srekli toplumsal istikrarszlk iinde ol
duunu gsteriyordu.
Aslnda bu blgesel atmalarn Souk Savala hibir balants
yoktu: SSCB yeni srail devletini ilk tanyan lkeler arasnda yer almt.
srail daha sonra ABDnin balca mttefiki haline geldi ve Arap ya da
teki slami devletler, sa ya da sol, komnizmi kendi snrlan iinde
bask altna almakta birletiler. Karkln ana gc srail idi. Burada
Yahudi yerleimciler ngilizlerin yaptklar taksim uyarnca tasarlanm
olandan daha byk bir Yahudi devleti ina ettiler (1948deki Yahudi n
fustan belki de ok daha fazla saydaki, yedi yz bin Yahudi olmayan Fi
listinliyi srerek) (Calvocoressi, 1989, s. 215) ve bunu her on ylda bir
(1948, 1956, 1967, 1973, 1982) savaarak yaptlar. En iyi ekilde onsekizinci yzylda Prusya kral Frederickin komusu Avusturyadan al
d Silezyann kendi mlk olduunu kabul ettirmek iin verdii sa
valarla kyaslanabilecek bu savalar srasnda srail, blgenin en korkun
askeri gc haline geldi ve nkleer silahlar elde etti, ancak kendi ge
niletilmi snrlar iinde ya da Ortadou diasporasmda, giderek sertleen
Filistinliler bir yana, komu devletlerle bile istikrarl bir iliki temeli olu
turmay baaramad. SSCBnin k Ortadouyu Souk Savan
cephe hatt olmaktan kard, ancak blge nceki kadar patlayc olmaya
devam etti.
Daha kk atma merkezi varln srdrd: Dou Akdeniz,
Basra Krfezi ve Kltlerin ulusal bamszlk kazanmak iin bo yere gi
riimde bulunduklan Trkiye, ran, Irak ve Suriye arasndaki snr. Ba
kan Wilson 1918de Krtleri bamszlk talep etmeleri iin ihtiyatl bi
imde zorlamt. Krtler gl devletler arasnda srekli bir destekleyici
bulamaynca, komular arasndaki ilikileri bozdular. 1980li yllarda bu
komular, da gerillalar olarak hret kazanan Krtleri, direndikleri l
de, zehirli gaz da dahil olmak zere ellerindeki btn aralarla kat
lettiler. Dou Akdeniz grece daha sakin kald, nk Yunanistan ve Tr

416

kiye, 1974te blnen Kbrsn Trklerce igaline yol aan atmaya


ramen NATO yeleriydi. te yandan batl glerle, Irak ve. ran ara
snda Basra Krfezinde sren rekabet, Irak ile devrimci ran arasnda
1980-88 arasnda vahi sekiz yl savana ve Souk Savan sonunda,
1991de, ABD ve mttefikleri ile Irak arasnda bir baka savaa yol at.
nc Dnyanm bir kesimi Kba devrimi ertesine kadar hem k
resel hem de yresel uluslararas atmalardan mmkn olduu kadar
uzak kalmaya devam etti: Latin Amerika. Anakara zerindeki kk par
alar dnda (o srada ngiliz Honduras olarak bilinen Guyan, Belize
adalar ve Karaiblerdeki daha kk adalar) Latin Amerika ok nceden
szrgesizletirilmiti. Buradaki nfuslar kltrel ve linguitik olarak Ba
tlyd. Yoksul sakinlerin bile byk ksm Roma Katolik idi ve Andlar ile
ktasal orta Amerikann baz blgeleri dnda Avrupallarm paylatklar
bir kltrel dili konuuyor ya da anlyorlard. Blge beryal fatihlerden
ayrntl bir rksal hiyerariyi, ama ayn zamanda erkek fatihlerden mu
azzam bir geleneksel melezlemeyi devrald. Gney Amerikada, Av
rupalIlarn kitlesel gne urayan ve yerlilerin az sayda olduu gney
konisi (Arjantin, Uruguay, Gney Brezilya) dnda pek az gerek beyaz
vard. Her iki rnekte de baar ve toplumsal stat rka bal olmad. Mek
sika, Zapotec yerlisi olarak tannan Benito Juarezi 1861 gibi erken bir ta
rihte devlet bakanlna seti. Bu kitap yazld srada Arjantinde Lb
nanl bir Mslman gmen ve Peruda bir Japon gmen devlet
bakamdir. Byle eyler ABDde hl dnlemez. Bugne kadar Latin
Amerika hl teki ktalar tahrip eden etnik siyaset ve etnik ulusalcln
ksr dngsnn dnda kalmaya devam etmektedir.
Ayrca, ktann byk bir ksm tek bir emperyal gce, artk yeni s
mrge denilen biimde baml olduunu aka kabul ederken, ABD
byk devletlere sava gemileri gndermeyecek kadar gereki dav
ranyordu -bunlar daha kk olanlara kar kullanmakta duraksamadve Rio Grandeden Cape Homa kadar Latin hkmetleri gayet iyi bi
liyorlard ki, aklc tutum Washingtonun doru tarafnda yer almakt.
1948de kurulan, karargh New Yorkta bulunan Amerikan Devletleri
rgt (OAS) ABD ile anlamazlk eilimi tayan bir yap deildi.
Kba, devrimini gerekletirdiinde OAStan karld.

417

V
Ve gene, nc Dnyanin ve onun temel ald ideolojilerin en yk
sek noktada olduu bir srada, konsept kmeye balad. 1970lerde bir
birine gittike daha muhalif bir lkeler setini yeterince kapsayabilecek tek
bir isim ya da etiketin olmad giderek aa kt. nc Dnya terimi
hl dnyann yoksul lkelerini zengin lkelerinden ayrt etmek iin uy
gundu. Genellikle Kuzey ve Gney denilen iki mntka arasndaki
alma gzle grnr biimde geniledike durum aklk kazand. Kal
fanm ve geri dnya (yani OECD lkeleri ile alt ve orta ekonomiler)*
arasndaki uurum kii bana GSMH bakmndan genilemeye devam
etti: 1970lerde birinci grubun kii bana GSMHs ikinci grubun or
talama 14.5 katyd, ancak 1990da bu oran yirmi drt katna kt (World
Tables, 1991, Tablo 1). Ne var ki nc Dnya grld kadaryla
artk tek bir varlk deildir.
nc Dnyay blen ncelikle ekonomik kalknmayd. 1973te
OPECin kazand zafer bir nc Dnya devletleri kurumu retti. Her
trl lte gre genellikle geri ve o zamana kadar yoksul olan bu lkeler,
zellikle eyhlerin ya da sultanlarn (genellikle Mslman) ynettii, n
fusu genellikle az, kumluk ya da ormanlk blgelerde yer alanlar, artk
dnya apnda sper milyonerler haline geldiler. Sz gelimi, her birinde
yarm milyon kadar insann yaad (1975) GSMH paynn 13 000 do
larn zerinde olduu - ABDnin bu tarihteki GSMHsinin neredeyse iki
kat (World Tables, 1991, s. 596, 604)- Birleik Arap Emirliklerini, sz
gelimi, kii bana GSMHsi o sralarda 130 dolar olan Pakistanla ayn
kmede snflandrmak kesinlikle imknszd. Byk nfusu olan petrol
reticisi devletler o kadar iyi durumda deildiler, ama gene de, tek bir ilk
sel emtiann ihracatna baml olan devletlerin, baka bakmlardan ne
kadar dezavantajl olurlarsa olsunlar, kolay kazanlan bu paray sokaa

*)

418

Kalknm kapitalist lkelerin ounu biraraya getiren OECD, Belika,


Danimarka, Federal Almanya Cumhuriyeti, Fransa, Byk Britanya, r
landa, tslanda, talya, Lksemburg, Hollanda, Norve, sve, svire, Ka
nada ve ABD, Japonya ve Avustralyay kapsamaktadr. Bu rgt Souk
Sava srasnda siyasal nedenlerle, Yunanistan, Portekiz, Ispanya ve Tr
kiyeyi de kapsad.

atma ayartsna kaplsalar bile, son derece zengin olabilecekleri aka or


tadayd.* 1990lann banda Suudi Arabistan bile borlanmay baard.
kinci planda, nc Dnyann bir kesimi gzle grlr biimde ve
hzla sanayileiyor ve Birinci Dnyaya, ondan daha yoksul olmakla bir
likte, katlyordu. Sanayileme konusunda grlmemi bir baar yks
olan Gney Korenin kii bana GSMHsi, Avrupa Topluluu yelerinin
imdiye kadar en yoksulu olan Portekizin biraz zerindeydi (1989)
(World bank Atlas, 1990, s. 7). Gene, niceliksel farkllklar bir yana,
Gney Kore artk sz gelimi Papua-Yeni Gine ile kyaslanamaz. Bu iki
lkenin kii bana GSMHsi 1969da tam olarak aynyd ve 1970lerin
ortasna kadar da ayn olmaya devam etti. Ancak imdi Gney Koreninki
be kat daha fazladr (World Tables, 1991, s. 352, 456). Grdmz
gibi, uluslararas jargona yeni bir kategori, YSler (Yeni Sanayileen
lkeler) girdi. Bunun kesin bir tanm yoktu, ancak pratik olarak btn
listeler drt Pasifik kaplann (Hong Kong, Singapur, Tayvan ve Gney
Kore), Hindistan, Brezilya ve Maksikay kapsar, ancak nc
Dnyann sanayileme sreci yledir ki, Malaya ve Filipinler, Ko
lombiya, Pakistan ve Tayland da baz baka lkelerin yan sra, bu listede
yer alr. Yeni ve hzl sanayileenler kategorisi, fiilen dnyann s
nrlarndan geer. Bu kategoriye, spanya ve Finlandiya gibi sa
nayilemi piyasa ekonomilerini (yani kapitalist lkeleri), Dou Av
rupann eski sosyalist devletlerinin ounu ve bu arada, 1970lerin
sonundan itibaren Komnist ini de katmak gerekir.
Aslnda 1970lerde gzlemciler bir yeni uluslararas i blmne
dikkati ekmeye baladlar. Dnya piyasas iin retim yapan endstriler,
bunlar nceden tekelletirmi olan ilk kuak sanayi ekonomilerinden
dnyann teki kesimlerine kitle halinde aktaryorlard. Bu ksmen fir
malarn kendi retim ya da donanmlarnn bir ksmn ya da tamamn
eski endstriyel dnyadan kinci ve nc Dnyalara bilinli olarak
transfer etmelerinden tryd. Bunu nihayet yksek teknoloji gerektiren
endstrilerin aratrma ve gelitirme uygulamalar gibi ok karmak s

*)

Bu bir nc Dnya fenomeni deildir. ngiliz Kuzey Denizi petrol alan


larnn zenginliinden sz edildiinde, sinik bir Fransz politikacs, daha
. sonra doru kan u szleri syler: Hepsini harcayacaklar ve krize gi
recekler.

419

relerin aktarlmas izledi. Modern ulam ve iletiimde gerekletirilen


devrim dnya apnda retimi gerek anlamda hem mmkn hem de eko
nomik hale getirdi. Bu ayn zamanda, nc Dnya hkmetlerinin ih
racat piyasalarn ele geirerek, gerektiinde (ama tercihan deil) i pi
yasalarn eskisi gibi korunmasndan vazgeme pahasna, sanayilemek
iin gsterdikleri bilinli abalardan tryd.
Herhangi bir Kuzey Amerikan sat merkezinde satlan mallarn ulusal
kkenlerini aratrmak isteyen birinin kolayca grebilecei bu ekonomik
kreselleme, 1960larda yava biimde geliti ve 1973ten sonraki eko
nomik sorunlarla geen on yllarda arpc biimde hzland. Srecin ne
kadar hzl ilerledii gene Gney Kore rneinde izlenebilir. Bu lkenin
nfusunun yaklak % 80i, 1950lerin sonunda hl tarmda alyordu
ve ulusal gelirin neredeyse drtte bu kesimden salanyordu (Rado,
1962, s. 740, 742-43). Gney Kore 1962de be yllk kalknma plan
larndan ilkini yrrle koydu. 1980lerin sonunda GSMHsinin sadece
% 10unu tarmdan salyordu ve komnist olmayan dnyann en byk
sekizinci sanayilemi ekonomisi haline gelmiti.
nc planda, sanayi istatistiklerinin en dibinde (ya da dibe inen) bir
ok lke ortaya kt. Bu lkeleri, uluslararas alanda kullanlan hafif bir
terimle gelimekte olan lkeler eklinde betimlemek kolay deildi,
nk bunlar aka hem yoksuldular hem de giderek geriliyorlard.
milyar insan ayrt etmek iin gelir dzeyi dk lkelerin iinde dikkatle
bir alt grup oluturuldu. 1989da bu lkelerin kii bana GSMHsi (bi
lindii kadaryla), Dominik Cumhuriyeti, Ekvator ve Guatemala gibi
GSMHsi kat daha yksek olan daha az yoksul lkelerdeki daha ansl
be yz milyondan, ortalamas sekiz kat daha fazla olan bir sonraki gru
bun (Brezilya, Malezya, Meksika vb.) daha iyi durumdaki yelerine kadar
eitli lkelerin ortalamas olarak 330 dolar gibi bir rakam oluturuyordu.
(Refah dzeyi en yksek grupta sekiz yz ya da daha fazla milyon insan,
teorik olarak, kii bana 18 280 dolarlk ya da insanln bete n
oluturan en diptekilerden elli be kat daha fazla GSMHden ya
rarlanyordu) (World Bank Atlas, 1990, s. 10). Aslnda, dnya ekonomisi
gerekten ve zellikle Sovyet blgesinin dnden sonra k
reselletike, daha saf anlamda kapitalist ve i ynelimli yatrmclar ve
iadamlar dnya ekonomisinin geni bir kesiminin kendileri iin krl ol-

420

madiini kefettiler. Krl olmas iin, buralardaki politikaclara ve kamu


grevlilerine silahlanmayla ilgili ya da prestijli projelerde kendi yurt
talarndan ekip aldklar parann rvet olarak verilmesi, bylece israf
edilmesi gerekiyordu.*
Bu lkelerin olduka byk bir ksm mutsuz Afrika ktasnda bu
lunuyordu. Souk Savan sonu bu trden devletleri, Somali gibi ba
zlarn silahl kamplara ve nihayet meydan savalarna srklemi olan
ekonomik (yani genellikle askeri) yardmdan yoksun brakt.
Ayrca, yoksullar arasndaki blnmeler arttka, kreselleme, bl
geleri ve snflandrmalar birbirinden ayran izgileri aan en belirgin
insan hareketlerini beraberinde getirdi. Zengin lkelerden nc
Dnyaya daha nce grlmemi saylarda bir turist akn oldu.
1980lerin ortasnda (1985) sadece Mslman lkeler ele alndnda, on
alt milyonluk Malezya ylda milyon, yedi milyonluk Tunus iki mil
yon, milyonluk rdn iki milyon turist arlad (Din, 1989, s. 545).
Yoksul lkelerden zengin lkelere ii g, siyasal engellerle dur
durulmadka, dev boyutlara ulat. 1968de Magripten (Tunus, Fas ve
daha ok Cezayir) gelen gmenler Fransadaki btn yabanclarn ne
redeyse drtte birini oluturuyordu (1975te Cezayir nfusunun % 5.5i
gmendi) ve ABDye g edenlerin te biri Latin Amerikadan -o s
rada gene en ok Orta Amerikadan- geliyordu (Potts, 1990, s. 145, 146,
150). Bu g sadece eski sanayilemi lkelere doru deildi. Libya ve
Ortadounun petrol reticisi devletlerindeki yabanc iilerin says sa
dece be yl iinde (1975-80) 1.8 milyondan 2.8 milyona frlad (Population, 1984, s. 109). Gmenlerin ou bu blgeden, aicak byk bir
ksm Gney Asyadan, hatt daha da uzaktan geliyordu. Ne yazk ki,
1970lerin ve 1980lerin zor yllarnda ii gn, alk, siyasal ya da
etnik bask, sava ve i savalardan kaan ya da bu tr olaylarla kk
lerinden koparlan erkek, ocuk ve kadnlarn akmndan ayrt etmek gi
derek zorlat. Bu insanlar (teorik olarak) mltecilere yardm eden, ancak
(pratikte) yoksul lkelerden g, siyasal ve hukuksal bakmdan ar so
*)

Kural olarak 200 000 dolarn % 5 i alt dzeydeki grevlilerin yardmn


salar. 2 milyon dolarn % 5 i bir mstearla iliki kurmanz salar. 20 mil
yon dolara bakan ya da ok st dzeyde bir grevliye ulalrken, 200 mil
yon dolarlk bir miktar devlet bakanmn ciddi biimde ilgilenmesini sa
lar (Holman, 1993).

421

runlara yol at iin yasaklamaya alan Birinci Dnya lkelerine y


neldiler. ABD ve bir lde, nc Dnyadan kitlesel g tevik eden
ya da buna izin veren Kanada ile Avustralya dnda, bu lkeler, kendi
halklar arasnda giderek artan yabanc dmanlnn basks altnda bu
gmenleri lkelerine sokmamay tercih ettiler.
VI

(Kapitalist) dnya ekonomisinin artc byk ileri atlm ve gi


derek kresellemesi nc Dnya kavramm sadece blmekle ve boz
makla kalmad, ayn zamanda bu dnya sakinlerini bilinli bir biimde
modern dnyaya tad. Bu insanlar yaanan gelimeden her zaman honut
kalmadlar. Aslnda, eitli nc Dnya lkelerinde, tek bana olmasa
da zellikle slam blgesinde giderek glenen pek ok kktenci ve az
sayda baka geleneki hareket, hepsini ayn etiket altnda toplamak mm
kn olmasa da,* moderniteye zgl olarak bakaldranlard. Ancak bunlar,
babalarmnkine benzemeyen bir dnyann paras olduklarn biliyorlard.
Bu dnya onlara, tozlu yoldaki otobs ya da kamyon; petrol pompas;
dnyay evlerinin iine getiren transistrl radyo biiminde ulayordu.
Radyo kente genlerin ayrcalyd, ancak kendi konuma diyalekt ve
dillerinde cahil olanlara bile hitap edebiliyordu. Milyonlarca krsal in
sann kentlere g ettii bir dnyada ve hatt te bir ya da daha fazla
kent nfusu olan krsal Afrika lkelerinde -Nijerya, Zaire, Tanzanya, Se
negal, Gana, Fildii Sahili, ad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Gabon, Benin,
Zambiya, Kongo, Somali, Liberya- hemen herkes kentte almt ya da
orada yaayan bir akrabas vard. Ky ve kent bylece i ie geti. En
uzak yerlerdeki insanlar bile artk bir plastik rt, Coca-Cola ieleri,
ucuz dijital saatler ve yapay iplik dnyasnda yayordu. Tarihin garip bir
dnyle, nc Dnyann geri bir lkesi bile kendi becerilerini Bi
rinci Dnyada ticariletirmeye balad. Avrupa kentlerinin sokak k
elerinde Gney Amerika Andlarndan gelen gezginci yerlilerin olu
*)

422

Nitekim Latin Amerikada yaygn olan kktenci Protestan mezheplere


dn, yerel Katolisizmin temsil ettii ancient statkoya kar modemist
bir tepkidir. teki kktencilikler, Hindistandaki gibi etnik ulusalcla
paraleldir.

turduklar kk gruplar fltlerinden melankolik nameler dktryorlar;


New York, Paris ve Roma kaldrmlarnda Bat Afrikadan gelen seyyar
satclar yre insanlarna ss eyas satyorlard, tpk o insanlarnn ata
larm bir zamanlar Kara Ktaya ticaret yolculuklarnda yapm olduklar
gibi.
Deiimin potas neredeyse kesinlikle byk kentlerdi. Bunun nedeni,
byk kentin tanm gerei modern olmasyd. Andlardan gelip toplum
iinde ykselen gmenlerin ocuklarna dedikleri gibi, Limada iler
leme imkn, insan tevik eden (ms roce) daha ok ey var (Julca,
1992). Ne var ki, gmenler kentsel varolularn yaratmak iin eski kr
sal cemaatlerini andran yeni gecekondu semtlerini ina ve imar eder
lerken geleneksel toplumun alet antasn ne kadar ok kullandlarsa,
kentlerde de o kadar ok yeni ve daha nce hi grmedikleri ey vard ve
kent alkanlklarnn pek ou eski gnlerdeki adetlerle atyordu. Bu
durum hibir yerde, gelenekten kopularnn Afrikadan Peruya kadar ac
uyandrd gen kadnlardan beklenen davranlardan daha dramatik de
ildi. Limadan geleneksel bir huayno arksnda (La gringa) gmen
bir ocuk yle ikyet eder:
Memleketten geldiinde, taral bir kz gibi geldin
imdi Limadasn, sokak ortasnda taryorsun salarn
Ltfen bekleyiniz, diyorsun. Ben twist yapmaya gidiyorum.
Kurumlanma, bu kadar marur olma
Yok aslnda salarmzn bile birbirinden fark.
(Mangin, 1970, s. 31-32.)*

*)

Ya da Nijeryada, Onitsha piyasa edebiyatnda yeni tip Afrikal kzn u im


gesi: Kzlar artk geleneksel, sessiz, ana babalarnn mtevaz oyuncaklar
deiller. Ak mektuplar yazyorlar. Erkek arkadalarndan ve kur
banlarndan hediye istiyorlar. Hatt erkekleri aldatyorlar. Artk ana babalan
araclyla kazanlmas gereken sar dilsiz yaratklar deiller (Nwoga,
1965, s. 178-79).

423

Modernite bilinci, iftilikte yaanan dramatik yeil devrim sa


yesinde, kentten krsal kesime (krsal hayatn, yeni rnler, yeni teknoloji
ve yeni rgtlenme ve pazarlama biimleriyle bizzat dntrlmedii
yerlerde bile) yayld. Bilimsel olarak tasarlanm rn eitleri
1960lardan itibaren Asya blgelerinde yaygnlat. Ksa bir sre sonra
dnya piyasas iin yeni ihracat rnleri gelitirildi. Bu gelimeler da
yanksz rnlerin (tropikal meyveler, iekler) hava yoluyla kitle halinde
tanmasn ve kalknm lkelerde ortaya kan yeni tketici zevk
lerinin karlanmasn mmkn kld. Bu trden krsal deiikliklerin et
kisi azmsanmamaldr. Eski ile yeni hibir yerde Columbianm Amazon
snrndaki kadar cepheden kar karya gelmedi. Buras, 1970lerde, Bo
livya ve Peru kokasnn ulamnda kullanlan bir ynetim noktas ve koka
bitkisinin kokaine dntrld laboratuvarlarn yerletirildii bir
blge haline geldi. Bu gelime, devletten ve toprak sahiplerinden kaan
snr kyllerinin blgeye yerlemelerinden birka yl sonra ortaya kt.
Bu kyller, kyl hayat tarznn savunucular olarak bilinen kiilerin,
FARC (komnist) gerillalarnn korumas altna girdiler. Burada, kendi t
rnn en amansz biiminde oluan piyasa, geimlik iftilikle ve bir
silah, bir kpek ve bir balk ayla yaayabilen insanlarn karlarna ters
dt. Bir yuka ve muz arazisi, muazzam fiyatlara -istikrarsz da olsahkmeden bir rn ekme ayartsyla ve eski hayat tarz, kk havaalanlaryla ve uyuturucu imalatlarnn, uyuturucu trafiini d
zenleyenlerin birden zenginleen yerleim yerleriyle ve onlarn diledikleri
gibi davranan silahl adamlaryla, barlar ve genelevleriyle nasl rekabet
edebilirdi? (Molano, 1988.)
Krsal kesim aslnda dntrlmekteydi, ancak bu dnmler bile
kentteki uygarla, oradaki endstri kollarna balyd, nk krsal ke
simin ekonomisi, rk Gney Afrikann siyah yurtlannda olduu gibi,
genellikle gmenlerin kazanlarna balyd. Bu blgeler, orada ya
ayanlarn gelirinin ancak % 10-15ini salyordu, geri kalan, beyaz bl
gelerindeki gmen iilerin kazanlarndan geliyordu (Ripken ve Wellmer, 1978, s. 196). Birinci Dnyada olduu gibi nc Dnyada da
kent, paradoksal olarak, krsal ekonominin kurtarcs haline ge
lebiliyordu. Bu ekonominin yaratt etki olmasayd, krsal kesimde ya
ayan insanlar, hem kadnlar hem de erkekler iin baka alternatiflerin ol
duunu gmenlerin deneyimlerinden -kendi deneyimleri ya da
424

komularnnki- renerek yaadklar blgeyi tamamen terk edebilirlerdi.


Bu insanlar, atalarnn yapt gibi, uzak, tkenmi, tal topraklarda zar
zor geinmek iin mr boyu kle gibi almann kanlmaz olmadn
kefediyorlard. Yerkrenin romantik ve dolaysyla tarmsal olarak mar
jinal blgelerindeki ok sayda krsal yerleim yeri 1960lardan itibarenyallar dnda boaltld. Ancak dalk blgelerdeki bir cemaat ift
ilikten salad gelirin yerine, gmenlerin ve yerleik hane halklarnn
karmak bir ortakyaama ilikisi iinde saladklar iftilik d geliri
geirerek kendi krsal niteliklerini koruyabiliyor ya da yeniden canlandrabiliyordu. Bu ancak kendi ilerinden kan gmenlerin, byk
kentin ekonomisi iinde kendilerine uygun bir yer bulmalar -rnein
meyve ya da daha kesin olarak belirtmek gerekirse, Limada ilek satarak- halinde mmknd (Smith, 1989, blm 4). ncelenmesi gereken
bu zel durumda gmenlerin nadiren ii olmalar belki de anlamldr.
Kk tccarlar olarak nc Dnya kaytd ekonomisinin byk
ebekesine uyum salamay tercih ediyorlard. nc Dnyada mey
dana gelen byk toplumsal deiim nedeniyle, bir ya da birden ok para
kazanma yntemini benimseyen gmenlerin oluturduklar yeni ve giderfek byyen orta ve alt-orta snflarn beraberlerinde getirdikleri ey zellikle en yoksul lkelerde- resmi istatistiklerin gznden kaan kaytd ekonomiydi.
Bylece, yzyln son eyreinde bir zaman, nc Dnya l
kelerinin modernleen ve batllaan hkim aznlklarn bu lkelerdeki
halk kitlelerinden ayran geni hendek, bu toplumlarn genel d
nmyle doldurulmaya balad. Bunun nasl ve ne zaman olduunu ya
da bu dnmn yaratt yeni bilincin nasl biimler aldn henz bil
miyoruz, nk bu lkelerin ou gvenilir resmi istatistik hiz
metlerinden ya da piyasa ve kamuoyu aratrma mekanizmasndan ya da
aratrma rencilerinin alt akademik toplumsal bilim b
lmlerinden henz yoksundurlar. Her durumda, toplumlarn tabannda
neler olduunu, iyice ortaya kana.kadar kefetmek, dokmanlar en iyi
dzeyde olan lkelerde bile gtr. Genler arasnda yaylan yeni top
lumsal ve kltrel modalarn erken aamalarnn, nceki kuak bir yana,
popler kltr endstrisinde yer alan ve bu iten para kazananlarca bile,
kestirilemez, beklenmedik ve ou kez anlalmaz olmasnn nedeni
budur. Ancak nc Dnya kentlerinde elit bilin dzeyinin altnda,
425

hatt Belika Kongosu gibi ilk bakta tamamen durgun bir lkede bile,
canlanan bir eyler vard. Burada, hareketsiz geen 1950li yllarda ge
lien popler mzik trnn 1960larda ve 1970lerde Afrikann en ge
erli mzii haline gelmesini baka trl nasl aklayabiliriz (Manuel,
1988, s. 86, 97-101)? Hatt Belikallarn 1960ta Kongoya bamszlk
vermelerine neden olan siyasal bilin dzeyini nasl aklayabiliriz? O za
mana kadar yerli siyasal faaliyetin yan sra yerli eitimin de ayn ekilde
dmanlkla karland bu smrgeyi o srada pek ok gzlemci Meiji
restorasyonundan nceki Japonya gibi dnyaya kaplarm kapatm bir
lke olarak deerlendiriyordu (Calvocoressi, 1989, s. 377)
1950lerdeki canlanma ne olursa olsun, 1960larda ve 1970lerde
byk toplumsal dnm belirtileri Bat yarkresinde bariz biimde,
slam dnyasnda ve Gney ve Gneydou Asyann belli bal l
kelerinde reddedilemez biimde ortaya kt. Bunlar, paradoksal biimde,
sosyalist dnyann nc Dnyaya tekabl eden kesimlerinde, rnein
Sovyet Orta Asyas ve Kafkasyada pek gze arpmyordu. Komnist
devrimin bir konserve makinesi olduu genellikle kabul edilmez. Oysa bu
devrim, hayatn belirlenmi pek ok ynn -devlet iktidar, mlkiyet ili
kileri, ekonomik yap vb.- dntrmeye koyulurken, dierlerini, devrim
ncesindeki biimleriyle dondurdu ya da onlar her naslsa kapitalist toplumlann evrensel dzeyde sreklilik gsteren ykclna kar korudu.
Onun her durumda en gl silah olan devlet iktidarnn insan dav
rannn dntrlmesindeki etkisi, yeni sosyalist insana dair olumlu
retorikten ya da zerinde ok dnlen totaliterlike dair olumsuz re
torikten daha azd. Sovyet-Afgan snrnn kuzeyinde yaayan zbekler
ve Tacikler snrn gneyinde yaayanlardan neredeyse kesinlikle daha
okur yazar, daha sekler ve daha iyi durumdaydlar, ancak adetleri ba
kmndan, yetmi yllk sosyalizmden beklenecek lde farkl ol
mayabiliyorlard. Kan davas, 1930lardan itibaren Kafkasyadaki yet
kililerin zihinlerini megul eden balca sorun deildi (kolektifletirme
srasnda bir kolhozda alan bir adamn harman makinesine kaplarak
lmesinin Sovyet adli kaytlarna girmi bir kan davasna yol amasna
ramen) ancak 1990larn banda gzlemciler een ailelerin byk o
unluu kan davas tipindeki ilikilere srklendikleri iin [eenyada
ortaya kan] bir ulusal kendini yok etme tehlikesi hakknda uyarda bu
lunuyorlard (Trofimov/Djangava, 1993).
426

Bu toplumsal dnmn kltrel sonular tarihileri bekliyor. Bu


sonular burada ele alnamaz, ancak uras aktr ki, ok geleneksel toplumlarda bile, karlkl ykmllk ve adetler ebekesi giderek artan bir
gerilim altndadr. Bir gzleme gre, Ganada ve btn Afrikada geni
aile, muazzam bir bask altnda ilevini srdrmektedir. Tpk yllarca ok
hzl bir trafiin ykn tam bir kpr gibi, temelleri atlamaktadr...
Krsal yallar ve kentli genler, yzlerce kilometre kt yollarla ve kal
knma yzyllaryla birbirinden ayrlyorlar (Harden, 1990, s. 67).
Paradoksal sonulan siyasal bakmdan deerlendirmek daha kolaydr.
nk, nfus kitlelerinin ya da en azndan genlerin ve kent halknn moderrt dnyaya giriiyle birlikte, smrge sonras tarihin ilk kuan bi
imlendiren, kk, batllam elitlerin tekeli bir meydan okumayla
kar karya kald. Ve onlarla birlikte, programlar, ideolojiler, yeni dev
letlerin dayanan oluturan kamusal sylemin sz daarc ve szdizimi de meydan okumayla karlat. nk, yeni kentli ve kentlilemi
kitleler, hatt muazzam yeni orta snflar, ne kadar eitilmi olurlarsa ol
sunlar, eski elitler deildiler ve saylarndan tr olamazlard da. Eski
elitler, kendilerine ait olan, smrgecilerle ya da Avrupa veya Amerikan
okullarndan mezun olan kendi akranlaryla birlikte elde tutabiliyorlard.
Genellikle onlara ierliyorlard, ki bu Gney Asyada ok akt. Her du
rumda, yoksul kitleler Batl ondokuzuncu yzyl sekler ilerleme z
lemine duyulan inanc paylamadlar. Batl slam lkelerinde eski sekler
nderler ile yeni kitlesel slam demokrasisi arasndaki atma aikr ve
patlayc hale geldi. Cezayirden Trkiyeye kadar, Batl liberalizmin l
kelerinde anayasal hkmet ve yasalarn hkimiyetiyle birlikte anlan de
erler, rnein kadn haklar -var olduu kadaryla- ulusun kur
tarclarnn ya da onlarn varislerinin askeri gc tarafndan demokrasiye
kar korunmaktayd.
Ne atma slam lkeleriyle ne de ilerlemenin eski deerlerine kar
tepki yoksul kitlelerle snrlyd. Hindistandaki BJP partisinin Hindu ka
pall yeni i evreleri ve orta snflar arasnda nemli bir destek buldu.
1980lerde refah iindeki bir Budist lkesinde beklenmedik bir anda pat
lak veren ateli ve vahi etno-dinsel ulusalclk ban Sri Lankay ancak
El Salvadorla kyaslanabilecek lm tarlalarna evirdi. Bu durum iki
toplumsal dnmde kkleniyordu: toplumsal dzeni dalm kylerin

427

derin kimlik krizi ve daha iyi eitim grm kitlesel bir genlik ta
bakasnn ykselii (Spencer, 1990). G nedeniyle deiim geiren, nakit
ekonomisi nedeniyle zengin ile yoksu arasnda artan farkllklarla b
lnen kyler, eitimi temel alan bir toplumsal eitsizliin yol at is
tikrarszlkla tahrip oldu. nsanlar birbirinden ayran ama ayn zamanda
onlarn konumu hakknda hibir kukuya yer brakmayan kast ve sta
tlerin fiziksel ve linguistik iaretleri siliniyordu. nsanlar ister istemez
kendi cemaatleri iin endieleniyorlard. Bu durum, baka eylerin yan
sra, yeni sembollerin ve birliktelik ritellerinin ortaya kn aklamak
iin kullanlmtr. Bu birliktelik ritelleri de yeniydi, rnein, 1970lerde
hane halknn katld eski zel ibadet biimlerinin yerini aniden cemaat
halinde Budist tapnma biimleri ald; ya da okullardaki spor gsterileri
artk dn alnm teyp kasetleriyle alman ulusal marla alyordu.
Bunlar deien ve kolayca alevlenebilen bir dnyann siyasetleriydi.
Bunlar daha az kestirilebilir hale getiren ey, Batda Fransz Dev
riminden beri uygulanan ve kabul gren ulusal apta siyasetlerin nc
Dnyann pek ok lkesinde asla var olmamas ya da bunlarn ilevlerini
yerine getirmesine izin verilmemi olmasyd. Bir tr kitle tabanna da
yanan uzun bir siyasal gelenein olduu ya da ileri yrten siyasal snflarn meruluunun pasif yurttalar arasnda kabul grd yerlerde,
belirli lde bir sreklilik muhafaza edilebiliyordu. Garcia Marquez
okurlarnn tand KolombiyalIlar, bir yzyldan daha fazla bir sre,
kk liberaller ya da kk tutucular olarak domaya devam ettiler.
Gene de ielerin iindekini etiketlere ramen deitirebiliyorlard. Hint
Ulusal Kongresi bamszlktan bu yana geen yarm yzyl iinde de
iti, blnd ve yeniden biimlendi, ancak 1990lara kadar Hindistanda
yaplan genel seimler -sadece birka kalc olmayan istisnayla- bu r
gtn tarihsel hedeflerine ve geleneklerine hitap eden kiilerce kazanld.
Komnizm her yerde dalm olsa da, Hindu (Bat) Bengalin, yeterli bir
ynetimin yan sra, derin kkleri olan sol gelenei, ngilizlere kar ve
rilen ulusal mcadelenin Gandhi ya da Nehru deil terristler ve Subhas
Bose anlamna geldii bir lkede, Komnist Partinin (Marksist) ne
redeyse srekli olarak hkmet iinde kalmasn salad.
Ayrca, bizzat yapsal deiim, siyaseti, Birinci Dnyann tarihindeki
bilinen ynlere yneltebiliyordu. Brezilya ve Gney Korede, hatt Dou

428

Avrupada grld gibi, Yeni Sanayileen lkeler ii haklan ve ii


sendikalar talep eden endstriyel ii snflarn gelitirecekti. Bunlar,
1914 ncesi Avrupann kitlesel sosyal demokrat hareketlerini andran si
yasal emek-halk partileri gelitirmek zorunda kalmadlar. Bununla bir
likte Brezilyann 1980lerde baarl bir ulusal parti, i Partisi (P)
karmas bu bakmdan nemliydi. (Ancak ii hareketinin, kendi
merkezinde, yani Sao Paulo otomobil endstrisindeki gelenei, poplist
ii hareketinin ve komnist fabrika militanlarnn, sola destek veren en
telektellerin ve destei sayesinde bu gelenein kendi ayaklarnn ze
rinde durmasna yardmc olan Katolik ruhban ideolojisinin bir bi
leimiydi.)* Gene, hzl endstriyel byme geni ve eitim grm
profesyonel snflar karma eilimindeydi. Ykc olmayan bu snflar sa
nayilemeyi amalayan otoriter rejimlerde yurttalk haklarnn ta
nnmasn iyi karlayacaklard. Bu trden liberalleme zlemleri,
1980lerde, Latin Amerikada ve Uzak Doudaki YSlerde (Gney
Kore ve Tayvan), yan sra, Sovyet blokunun iinde farkl balamlarda
grlecek ve deiik sorunlar yaratacakt.
Bununla birlikte, toplumsal dnmn siyasal sonularn nceden
kestirmenin imknsz olduu geni nc Dnya blgeleri vard. Kesin
olan, bu dnyann istikrarsz ve her an tutuabilir oluuydu. kinci Dnya
Savandan bu yana geen yarm yzyl bun# tanklk etti.
imdi dnyann, smrgesizlemeden sonra nc Dnyanin byk
ksm iin Batdan daha uygun ve cesaret verici bir ilerleme modeli olu
turduu grlen kesimini ele almamz gerekiyor: Sovyetler Birliini
model alan sosyalist sistemlerin kinci Dnyas.

*)

Birinin sosyalist ynelimi, dierinin anti-sosyalist ideolojisi dnda, Bre


zilya i Partisi ile ada Polonya Dayanma hareketi arasndaki ben
zerlikler arpcyd: sahici bir proleter nder -bir tersane elektrikisi ve ka
lifiye bir oto-iisi - entellektelerden oluan bir danmanlar grubu ve
gl bir Kilise destei. tPnin kar kt komnist rgtlenmenin yerini
almaya altm hatrlarsak bu benzerlikler daha da fazladr.

429

13
Reel Sosyalizm
Ekim Devrimi sadece ilk kapitalizm sonras devlet ve toplumu olu
turarak dnya apnda tarihsel bir blnmeye yol amakla kalmad, ayn
zamanda Marksizm ve sosyalist politikalar birbirinden ayrd... Ekim
Devriminden sonra sosyalist strateji ve perspektifler kapitalizmin analizi.
yerine siyasal rnei temel almaya baladlar.
-Gran Therborn (1985, s. 277)
Gnmzde iktisatlar... ekonominin ileyiindeki reel ve bunun kar
sndaki formel tarzlar ncekinden ok daha iyi anlyorlar. kinci eko
nomi hatt belki bir ncs hakknda ve var olmad taktirde hibir
eyin ilemedii kaytd ama yaygn uygulamalarn yol at kargaa
hakknda her eyi biliyorlar.
-Moshe Lewin, Kerblay iinde (1083, s. jodi)

Savan ve i savalarn kaldrd toz erken 1920lerde km, ce


setlerin ve yaralarn kanlan kurumutu. Btn bunlardan bir imparatorluk
olarak kan, 1914ten nceki arlann Ortodoks Rus mparatorluu ol
mutu, ama bu kez, Boleviklerin kurduu hkmetin ynetimi altnda ve
dnya sosyalizmine adanm olarak. Bu imparatorluk, Birinci Dnya Sa
vandan sonra yaamaya devam eden yegne antik hanedan-din imparaorluklanndan biriydi. Ayn Birinci Dnya sava Osmanl m
paratorluunu ve Habsburg mparatorluunu datmt. Birincisinin
sultan btn inanm Mslmanlarn halifesiydi ve kincisinin Roma Ki
lisesiyle zel ilikileri vard. Her ikisi de yenilginin basks altnda par
aland. Rusyann batda, Polonya snrndan douda Japonya snrna
kadar uzanan tek bir oklu etnik varlk olarak yaamas neredeyse ke
sinlikle Ekim Devrimi sayesinde oldu. Baka yerlerdeki erken im430

paratorluklar paralayan gerilimler, 1980lerin sonunda, 1917den beri


birlii ayakta tutan komnist sistem nihai bir biimde ortadan kal
drldnda olutu ya da ortaya kt. Gelecekte ne olursa olsun, erken
1920lerde oluan ey, umutsuz biimde yoksul ve geri olan -arlk Rusyasndan bile daha geri- ancak muazzam byklkte tek bir devletti. Ko
mnistlerin iki sava aras dnemde vnmekten holandklar gibi, yer
yznn altda biri artk kapitalizmden farkl ve ona kar bir topluma
adanmt.
1945te dnya kapitalizminden ayrlan blgenin snrlar dramatik bi
imde geniledi. Avrupada bu snrlar artk, Almanyada Elbe r
mandan Adriyatik denizine kadar uzanyor, Yunanistan ve Trkiyenin
bu ktadaki kk bir paras dnda btn Balkan yarmadasn kap
lyordu. Polonya, ekoslovakya, Macaristan, Yugoslavya, Romanya, Bul
garistan ve Arnavutluk, Almanyann savatan sonra Kzl Ordu ta
rafndan igal edilen ve 1954te Demokratik Almanya Cumhuriyetine
dntrlen kesimi, artk sosyalist blge iinde yer alyordu. Rusyann
1917de, savan ve devrimin ertesinde kaybettii blgelerin ou ve daha
nce Habsburg mparatorluuna ait olan bir ya da iki blge, 1939 ile
1945 arasnda Sovyetler Birlii tarafndan geri alnd ya da kazanld. Bu
nunla birlikte, gelecekteki sosyalist blgenin geni bir yeni uzants, ik
tidarn inde (1949) ve ksmen Korede (1945) komnist rejimlere ge
mesiyle ve otuz yl (1945-75) sren sava srasnda Fransz Hindiininde
(Vietnam, Laos, Kamboya) olanlarla birlikte Uzak Douda gerekleti.
Bir sre sonra komnist blgenin bat yarkresinde -Kba (1959) ve
1970lerde Afrikada- birka uzants daha oldu, ancak yerkrenin sos
yalist kesimi kalc biimde 1950de biimlenmiti. in halk muazzam
nfusu sayesinde artk dnya nfusunun neredeyse te birini kapsyordu.
Ancak, in, SSCB ve Vietnam (elli sekiz milyon) dndaki sosyalist dev
letlerin ortalama bykl fazla deildi. Bunlarn nfusu Moolistanda
1.8 milyondan, Polonyada otuz alt milyona kadar deiiyordu.
Dnyann bu kesiminin toplumsal sistemi, 1960larda bir ara Sovyet
ideolojisinin terminolojisi iinde reel olarak var olan sosyalizm diye
anlyordu. Bu belirsiz terim, sosyalizmin baka ve daha iyi bir trnn
olabileceini gsteriyor ya da ne sryor, ancak pratikte sosyalizmin sa
dece fiilen ileyen trn adlandryordu. Bu ayn zamanda, siyasal re

431

jimlerin yan sra toplumsal ve ekonomik sistemlerin de, 1980lerden


1990lara geilirken Avrupada btnyle kt blgeydi. Douda si
yasal sistemler, imdiye kadar bu rejimlerin anladklar biimiyle sos
yalizmin eitli derecelerde tasfiyesine varan fiili ekonomik yeniden ya
planmaya ramen, zellikle inde grld gibi, kendilerini muhafaza
ettiler. Dnyann baka kesimlerinde reel olarak varolan sosyalizmi tak
lit eden ya da ondan esinlenen rejimler ya kmlerdi ya da uzun mrl
olmadklar anlalmt.
Yerkrenin sosyalist bgesi hakknda yaplacak ilk gzlem bu olu
umun hem ekonomik hem de siyasal olarak ayr ve genellikle iine ka
pal bir alt-evren oluturduunu ortaya koyuyordu. Dnya ekonomisinin
kapitalist ya da gelimi lkelerdeki kapitalizmin hkim olduu geri kalan
ksmyla olan ilikileri artc biimde yetersizdi. Altn Yllarda ulus
lararas ticarette yaanan byk snmann en yksek noktasnda bile, ge
limi piyasa ekonomilerinin yapt ihracatn sadece % 4 gibi bir blm
merkezi olarak planlanan ekonomilere gidiyordu ve 1980lerde nc
Dnya ihracatnn bu blgedeki pay daha fazla deildi. Sosyalist eko
nomiler d dnyaya kendi mtevaz ihra rnlerinin daha fazlasn gn
deriyorlard, ancak 1960larda (1965) uluslararas ticaretlerinin te iki
kadar kendi sektrlerinin iindeydi* (UN International Trade, 1983, c. I,
s. 1046).
Baz Dou Avrupa devletleri 1960Iardan itibaren kitle turizmini te
vik etmeye baladlarsa da, birinci dnyadan ikinci dnyaya, bilinen
nedenlerden tr ok az insan hareketi oldu. Sosyalist olmayan lkelere
seyahatin yan sra g de sk biimde denetleniyor ve zaman zaman Fi
ilen imknsz hale geliyordu. Sosyalist dnyann esas olarak Sovyet sis
temini model alan siyasal sistemlerinin baka yerde gerek bir edeeri
yoktu. Bu sistemler, merkezi olarak planlanan komuta ekonomisini i
leterek ve (en azndan teoride) kendi lkelerinin sakinlerine tek bir zo
runlu Marksist-Leninist ideolojiyi dayatarak devlet iktidarn tekelletiren
-aslnda zaman zaman fiilen kendisini devletin yerine geiren- gl bi
imde hiyerarik ve otoriter bir tek partiyi temel aldlar. Ayr tutulan ya

*)

432

Bu veri, kesin olarak konumak gerekirse, SSCB ve ona bal devletlere ait
tir, ancak bir byklk ls olarak alnabilir.

da kendisini ayr tutan Sosyalist kamp (ge 1940lardan itibaren Sovyet


terminolojisinde denildii gibi) 1970lerde ve 1980lerde dereceli olarak
paraland. Bununla birlikte, iki dnya arasnda karlkl olarak sren
kibir ve anlayszlk, zellikle bu dnemin seyahat ve bilgi iletiiminde
ne kadar ilerledii dnlrse, gerekten de olaandyd. Uzun d
nemler boyunca bu lkeler hakknda pek az bilginin dar kmasna ve
dnyann geri kalan hakknda pek az bilginin ieri girmesine izin verildi.
te yandan, Birinci Dnyanin, konunun uzman olmayan ve zel bir ilgi
duymayan yurttalar, gemii ve imdiki zaman kendilerininkinden bu
kadar farkl olan ve dillerine genellikle ulaamadklar lkelerde gr
dklerinin ya da iittiklerinin kendileri iin pek anlaml olmadn d
ndler.
ki kampn ayrlmasnn temel nedeni hi kukusuz siyasald. Gr
dmz gibi, Ekim Devriminden sonra Sovyet Rusya dnya ka
pitalizmini, dnya devrimiyle ksa sre iinde yklabilecek bir dman
olarak grd. Devrim gereklemedi ve Sovyet Rusya, kapitalist dnya ta
rafndan kuatlarak tecrit oldu. Kapitalist dnyann en gl hkmetleri
kresel ykcln bu merkezinin salamlamasn nlemek ve daha sonra
onu mmkn olduu kadar ksa sre iinde tasfiye etmek istiyordu.
SSCBnin 1933e kadar ABD tarafndan diplomatik olarak resmen ta
nnmamas gerei, onun balangtaki yasad statsn kantlar. s
telik, her zaman gereki olan Lenin, Rusyann ekonomik gelimesine
yardm karlnda yabanc yatrmclara en geni kapsaml tavizleri ver
meye hazr ve istekli olduu srada bile, kendisine muhatap bulamad.
Bylece gen SSCB dnya ekonomisinin geri kalan ksmndan fiilen tec
rit olarak, ister istemez ie kapal bir gelime izgisi izlemeye balad. Bu
durum paradoksal olatak ona ksa sre iinde en gl ideolojik ar
gmann salayacakt. SSCBnin 1929 Wall Street knden sonra ka
pitalist ekonomiyi tahrip eden dev ekonomik depresyona bak olduu
grld.
Siyaset, Sovyet ekonomisinin 1930larda tecrit olmasna ve daha dra
matik biimde 1945ten sonra Sovyet alannn yaylmasna bir kez daha
yardmc oldu. Souk Sava iki taraf arasndaki hem ekonomik, hem de
siyasal ilikileri dcmdurdu. Aralarndaki en nemsiz (ya da beyan edil
meyen) pratik ilikiler dnda btn ekonomik ilikiler her ikisinin da

433

yatt devlet denetiminden gemek zorundayd. 1970lere ve 1980lere


kadar sosyalist kampn ayr ekonomik evreninin daha geni dnya eko
nomisiyle btnlemekte olduunu gsteren belirtiler yoktu. Geriye
doru baktmzda bunun reel olarak varolan sosyalizm iin sonun ba
langc olduunu grebiliyoruz. Ancak Sovyet ekonomisinin, devrim ve
i savatan kt haliyle, dnya ekonomisinin geri kalan ksmyla ok
daha yakn iliki kurmamasnn hibir teorik nedeni yoktur. Merkezi ola
rak planlanm ekonomiler ile Bat tipi ekonomiler, bir ara (1983) ithal
rnlerinin drtte birinden fazlasn SSCBden alan ve bu lkeye yakn
oranda ihra rn gnderen Finlandiya rneinin gsterdii gibi, yakn
iliki iinde olabilirlerdi. Ne var ki, tarihiyi ilgilendiren sosyalist
kamp, olabilecek deil, fiilen ortaya km olan kamptr.
Sovyet Rusyann gerei, onun yeni yneticilerinin, Bolevik Partisinin, iine kapal bir kolektivist ekonominin ekirdei (tek lkede
sosyalizm) olmak bir yana, lkelerinin tecrit durumunda yaamasn bile
asla beklememi olmalaryd. Marxn ya da onu izleyenlerden herhangi
birinin bir sosyalist ekonominin kurulmas iin o zamana kadar elzem
grdkleri koullarn hibiri, Avrupada ekonomik ve toplumsal gerilikle
eanlaml olan bu muazzam toprak parasnda bulunmuyordu. Mark
sizmin kurucular, bir Rus devriminin, sosyalizmin inasnn n
koullarnn var olduu daha ileri sanayilemi lkelerdeki devrimci pat
lamay ancak ateleyebileceini dnmlerdi. Grdmz gibi 191718de gerekletii grlen tam da buydu ve bunun, Leninin Rus Boleviklerinin Sovyet iktidar ve sosyalizm izgisini oluturmak iin al
dklar son derece tartmal -en azndan Marksistler arasnda- karar hakl
kard grlyordu. Lenine gre Moskova sosyalizmin ancak geici
karargh olacak, daha sonra karargh sosyalizmin srekli bakenti Ber
line tanacakt. Dnya devriminin genel karargh olarak 1919da ku
rulan Komnist Enternasyonalin resmi dilinin Rusa deil de Almanca
olmas -ve o ekilde kalmas- rastlant deildir.
Sovyet Rusyann, uzun sreli olmasa da imdilik, proletarya dev
riminin zafer kazand yegne lke olduu aa kt zaman, Boleviklerin mantkl ve aslnda inandrc siyasetleri bu lkeyi mmkn ol
duu kadar ksa srede geri bir ekonomi ve toplumdan ileri bir ekonomi
ve topluma dntrmek olacakt. Bunu yapmann bilinen en iyi yolu, ad

434

km kapal, cahil, boinanl kitlelerin kltrel geriliine kar tam


cepheden gerekletirilecek bir saldry, bir teknolojik modernleme ve
endstriyel devrim atlmyla birletirmekti. Bylece Sovyet temelinde
sosyalizm, geri lkeleri ileri lkelere dntrecek ncelikli program ha
line geldi. Ar hzl ekonomik byme zerinde bu younlama, eko
nomik dinamizmini yeniden kazanmak iin umutsuzca bir yol arayan fe
laket andaki gelimi kapitalist dnyada bile yank buluyordu. Bu
yaklam, Bat Avrupa ve Kuzey Amerika dndaki dnyann sorunlaryla
daha dorudan ilgiliydi. Bu dnyann byk ksm Sovyet Rusyann ta
rmsal geriliinde kendi imgesini tanyabiliyordu. Sovyet ekonomik kal
knma reetesi -bir modern sanayi toplumu iin elzem olan temel sanayi
ve altyapnn ar hzl inasn hedefleyen merkeziletirilmi ekonomik
devlet planlamas- onlar iin tasarlanm gibiydi. Moskova, antiemperyalizmi savunduu iin sadece Detroit ya da Manchesterdan daha
cazip bir model oluturmakla kalmyor, ayn zamanda hem zel ser
mayeden, hem de zel ve kra ynelik geni bir endstri kuruluundan
yoksun olan lkeler iin uygun bir model olarak grlyordu. Bu anlamda
sosyalizm kinci Dnya Savandan sonra yeni bamsz olmu, h
kmetleri komnist siyasal sistemi reddeden eski smrge lkeler iin bir
esin kayna oluturdu (bk. blm 12). Bu sisteme katlan lkeler, e
koslovakya, gelecekteki Demokratik Almanya Cumhuriyeti ve daha
kk bir lde Macaristan dnda geri ve tarmsal olduklar iin, Sov
yet ekonomik reetesinin bunlara uygun olduu grlyordu ve bu l
kelerin yeni yneticileri gerek bir cokuyla ekonomik ina grevine gi
ritiler. Ayrca reetenin etkili olduu da grlyordu. ki sava arasnda,
zellikle 1930larda Sovyet ekonomisinin byme oran Japonya dnda
btn teki lkeleri geride brakt ve kinci Dnya Savandan sonraki ilk
on be yl iinde sosyalist kampn ekonomileri Bat ekonomilerinden
ok daha hzl byd, yle ki, Nikita Kruev gibi Sovyet nderleri, b
yme erisinin ayn hzla yukar doru ekilmesi halinde, yakn gelecekte
sosyalizmin kapitalizmi geride brakacana itenlikle inandlar. Aslnda
Britanya Babakan Harold Macmillan da ayn eye inanyordu.
1950lerde pek ok ekonomik gzlemci bunun gerekleebileceini d
nyordu.
Sosyalizmin balca lt haline gelen planlama ya da ar sanayi
ncelikli hzl sanayileme hakknda Marx ve Engelsin yazlarnda hibir
435

tartmann bulunmamas olduka gariptir. Ancak Marksist olsun olmasn


sosyalistler, 1917den nce kapitalizme muhalefet etmekle, onun yerini
alacak ekonominin nitelii hakknda ok fazla dnmeyecek kadar me
guldler ve Ekimden sonra bizzat Lenin, kendi deyiiyle, sosyalizmin
derin sularna adm att, ancak bilinmeyene dalma giriiminde bulunmad,
Savan yol at kriz bu sorunu n plana kard. 1918in ortalarnda
btn endstri dallan ulusallatrld ve Sava Komnizmine geildi.
Savaa hazrlanan Bolevik devlet bylece kar-devrime ve yabanc m
dahaleye kar kendi lm kalm mcadelesini rgtledi ve bunun iin
elindeki kaynaklan arttrmaya alt. Btn sava ekonomileri, kapitalist
lkelerde bile, devletin planlama ve denetimini gerektirir. Aslnda
Leninin planlama fikri 1914-18 yllarndaki Alman sava ekonomisinden
esinlendi (grdmz gibi, Almanyadaki bu uygulama muhtemelen
kendi dneminin ve trnn en iyi rnei deildi). Komnist sava eko
nomileri doal olarak zel olann yerine kamu mlkiyeti ve ynetiminin
geirilmesi ve piyasa ile fiyat mekanizmasndan vazgeilmesi ilkesini
temel ald. Bunlarn hibiri bir ulusal sava abasn doalama yoluyla
srdrmek iin o zamana kadar kullanlmamt. Aslnda, i sava bir
Komnist topyau n ana yaplann oluturmak, halkn temel ih
tiyalarnn parasz karland, ktln srekli ve yaygn olduu bir kriz
ekonomisi kurmak iin frsat biiminde, bir toplumsal idealin kat n g
rn olarak deerlendiren Nikolay Buharin gibi komnist idealistler
vard. Aslnda, Sovyet rejimi 1918-20nin mcadelelerinden muzaffer bi
imde ktnda Sava Komnizminin, bir sre ne kadar gerekli olsa da,
artk srdrlemeyecei akt. nk kyller, bu uygulamann temelini
oluturan, tahla askeri yntemlerle el konulmasna, iiler ise bu uy
gulamann yaratt zorluklara isyan etmek zereydiler. Ayrca Sava Ko
mnizmi fiilen yklm bir ekonominin restore edilmesini salayacak hi
bir etkin ara oluturamyordu: 1913te 4.2 milyon ton olan demir ve
elik retimi 1920de iki yz bin tona dt.
Her zamanki gerekiliiyle Lenin 1921de Yeni Ekonomik Politikay yrrle koydu. Bu uygulama aslnda piyasa ilikilerini yeniden
balatt ve Leninin szleriyle, Sava Komnizminden Devlet ka
pitalizmine doru geri ekilmeyi salad. Ancak, tam da o srada,
Rusyann zaten gerileyen ekonomisi sava ncesi byklnn %
10una dt (bk. blm 2); kapsaml sanayileme ve bunu hkmet plan
436

lamasyla gerekletirme ihtiyac Sovyet hkmetinin ncelikli grevi ha


line geldi. Ve Yeni Ekonomik Politika, Sava Komnizminin yerini alr
ken, devlet denetimi ve zorlama, bir toplumsallam mlkiyet ve ynetim
ekonomisinin bilinen yegne modeli olarak kalmaya devam etti. lk plan
lama kurumu, Rusyann Elektrifikasyonu in Devlet Komisyonu (GOELRO) 1920de doal olarak teknolojinin modernletirilmesini he
defliyordu,. ancak 1921de kurulan Devlet Planlama Komisyonunun
(Gosplan) ok daha genel hedefleri vard. Bu kurulu, SSCB sona erene
kadar bu isim altnda varln srdrd; planlamann ya da yirminci yz
yl devletlerinin ekonomi zerinde makro-eknomik denetim kurmak iin
tasarladklar btn devlet kuramlarnn atas ve esinlendiricisi oldu.
Yeni Ekonomik Politika (NEP) 1920lerde Rusyada ve gene
,1980lerde, Gorbaovun ilk yllarnda, ama bu kez baka nedenlerle,
ateli tartmalara konu oldu. 1920lerde bu uygulama komnizm iin
aka bir yenilgi ya da en azndan sosyalizme giden ana yoldan bir
sapma olarak kabul edildi. Radikaller, rnein Trotskiy ve taraftarlar,
mmkn olduu kadar ksa sre iinde NEPten vazgeilmesini ve Sta
linin ynetimi altnda daha sonra benimsenen sanayileme siyaseti iin
kitlelerin seferber edilmesini istiyorlard. Sava Komnizmi yllarnda sa
vunduklar an radikalizmden vazgeen Buharin gibi lmllar, Bolevik
hkmetin devrim ncesinden daha baskn biimde kyl tarmnn hkim
olduu bir lkede yz yze geldii siyasal ve ekonomik zorluklarn far
kndaydlar. Bu kez aamal bir dnm savundular. Leninin kendi g
rleri 1922de fel olmas yznden yeterince ifade edilemedi -1924n
bana kadar yaayacakt- ancak, grlerini ifade ettii srada Leninin de
aamal bir uygulamadan yana olduu grlr. te yandan, 1980lerin tar
tmalar, NEPin ardndan gelen Stalinizme tarihsel bir sosyalist /al
ternatif bulmak iin geriye doru yaplan aratrmalard'. 1920lerde Bol
evik sa ve solun fiilen tasarladndan farkl bir sosyalizme gei yolu.
, Geriye doru bakldnda Buharin bir tr ilk Gorbaov olarak grlr.
Bu tartmalar artk geerli deil. Geriye doru baktmzda,
Rusyada sosyalizmi ina etme kararnn zgn gerekesinin, proletarya
devrimi Almanyay fethetmeyi baaramad zaman, ortadan kalktn
grebiliriz. Daha da kts, Rusya Savatan ykntlar iinde ve arlk
dnemine kyasla daha da gerilemi olarak kt. Dorudur, ar, soylular,

437

orta sn f v e burjuvazi ortadan kalkm t. ki m ilyon kii, daha banda


S o v y e t devletini eitim li kadrolardan oluan gen i bir kesim den yoksun
brakarak g etm iti. A n cak arlk d nem indeki endstriyel g elim en in
v e B o le v ik Partisinin toplum sal v e siyasal tem elini oluturan sanayi i
ilerin in ou iin de ayn ey geerliyd i. D evrim v e i sava onlar l
drm ya da datm ya da fabrikalardan d ev let v e parti brolarna ak
tarm t. G eriye kalan, restore ed ilm i ky cem aatleri iinde hareketsiz
kalan, deiim e kapal k yl kitlelerinin g em ie daha sk sarldklar bir
R usya idi. D evrim bu kyllere (erken M arksist grn ak sin e) toprak
verm iti ya da bu kyllerin 1 9 1 7 -1 8 de topraklan igal edip y en id en da
tm alar zaferin ve hayatta kalm ann zorunlu bed eli olarak kabul ed il
m iti. Pek ok bakm dan N E P , k yl R u syann ksa altn a olm utu.
B u kitlelerin zerinde duran g, artk k im sey i tem sil etm eyen B o lev ik
Partisi idi. L en in in her zam anki berraklyla kabul ettii gib i, parti, l
kenin kabul ed ilm i v e yerlem i hkm eti olm ak v e bu ek ild e kalm ak
istiyordu. Parti bundan baka bir ey d eild i. G en e de, lk eyi fiilen y
neten, nceki kadar k a lifiy e olm ayan, eitim i yetersiz kk y a da byk
brokratlardan oluan bir topluluktu.
Y abanc hkm etler v e kapitalistler tarafndan tecrit v e b o yk ot edilen
bu rejim in, R us varlklarna v e yatrm larna devrim in el koyd u u d
nldnde, baka seen ek leri var m yd ? N E P aslnda S o v y e t ek o
nom isin i 1 9 2 2 nin tahribatndan karm akta parlak bir baar kazand.
1 9 2 6 da S o v y et sanayi retim i, fazla anlam tam asa da, az o k sava n
c e si d zeyin e ulam t. S SC B 1 9 1 3 teki gib i krsal kalm aya d evam etti
(her iki durumda da nfusun % 8 2 si) (B ergson /L evin e, 1983, s. 100;
N o v e , 1969) ve aslnda sad ece % 7 .5 i tarm dnda istihdam ediliyordu.
K yllerin kentlere ne satm ak istedikleri; kentlerin onlardan n eyi satn
alm ak istedikleri; gelirlerinin ne kadarn tasarruf etm ek istedikleri; ve
kentlerdeki yok sullu u yaam aktansa kylerd e b eslen m eyi tercih eden
m ilyonlarca insandan ne kadarnn iftlikleri terk etm ek istedikleri: btn
bunlar R u syann ek on om ik g elec e in i belirledi, nk d evletin vergi g e
liri dnda lkenin baka bir hazr yatrm v e igc kayna yoktu.
B tn siyasal kayglar bir yana brakarak, N E P in baz d eiik lik lerle ya
da olduu gibi srdrlm esi, en iyi durumda m tevaz oranlarda bir sa
n ayilem eyi salayacakt. A yrca, daha fazla san ayilem e gerek leen e
kadar k ylleri, ihtiyalarn kentlerden salam aya ve bunun iin e l

438

lerindeki fazlalar yiyip iecek yerde kentlere satmaya tevik edecek pek
az ey vard. NEPi sonunda boacak olan ilmik (makas krizi olarak bi
liniyordu) buydu. Altm yl sonra benzer, ama bu kez proleter bir makas,
Gorbaovun perestroykasm zayflatt. Sovyet iileri, ekonomi yksek
cretlerle satn alabilecekleri mallar retmedii srece, daha yksek cret
almak iin retkenliklerini neden arttrsmlard? Peki, Sovyet iileri ret
kenliklerini arttrmadka bu mallar nasl retilecekti?
Bu nedenle NEPin -yani, her eyi yukardan denetleyen devletin yn
lendirdii bir kyl piyasa ekonomisini temel alan dengeli ekonomik b
ymenin- kalc bir strateji oluturmas asla muhtemel deildi. Sosyalizme
bal bir rejim iin sosyalizme kar olan siyasal argmanlar her durumda
bunaltcyd. Bu durum, bu yeni topluma bal kk gleri, henz y
klan kapitalizmi yeniden canlandracak kk emtia retiminin ve kk
giriimin insafna brakmayacak myd? Ve gene, Bolevik Partisinin du
raksamasna yol aan, alternatif maliyet beklentisiydi. Bu, zor kullanarak
sanayileme anlamna geliyordu: ikinci bir devrim, ancak bu kez aadan
ykselmeyen, devlet iktidar tarafndan yukardan dayatlan bir devrim.
SSCBnin bu dnemin ardndan gelen demir ana hkmeden Stalin,
denebilir ki, benzersiz, vahi, acmasz ve hibir eyden ekinmeyen, ola
anst bir otokratt. Pek az adam bu kadar yaygn bir terr tek bana
ynlendirmitir. Hi kuku yok ki, Bolevik Partisi nderlerinden bir ba
kasnn ynetimi altnda SSCB halklarnn aclar daha hafif, kurbanlarn
says daha az olacakt. Bununla birlikte, SSCBde hzl modernlemeyi
amalayan her siyaset, dnemin koullan altnda amansz olmak ve halkn
byk ksmn kapsad ve onlan byk fedakrlklara zorlad iin bir
lde baskc olacakt. Ve planlar araclyla bu drty ynlendiren
merkezilemi komuta ekonomisi, ayn derecede kanlmaz biimde,
ekonomik giriimden ok askeri harekt andryordu. te yandan, halk
arasnda gerek bir ahlaki merulua sahip olan askeri giriimler gibi, ilk
be yllk planlann (1929-41) kafa gz yaran sanayileme uygulamas da
halka zorla dayatlan kan, ile, gzya ve ter sayesinde gerekletirildi.
Churchillin bildii gibi fedakrlk tek bana harekete geirici olabilir.
Ne kadar zor olursa olsun, bir kez daha serf haline getirilen kylleri top
raa balayan ve ekonominin nemli kesimlerini saylar drt ile on
milyon arasnda deien tutsak i gcne (Gulaglar) baml hale getiren

439

(Van der Linden, 1993) Stalinist sistem bile, kyllerden gelmese de,
byk bir halk desteinden nerdeyse kesinlikle yararland (Fitzpartick,
1994).
1928de NEPin yerini alan be yllk planlarn planl ekonomisi
ister istemez kaba bir ara oldu. Bu ara 1920lerde Gosplann nc eko
nomistlerinin karmak hesaplamalarndan daha, bu hesaplamalar da yir
minci yzyln sonunda hkmetlere ve byk irketlere salanan plan
lama aralarndan daha kabayd. Planlama esas olarak endstri dallarn
ynetmekten ok yenilerini kuracak ve kmr, demir-elik, elektrik, pet
rol vb. gibi her byk sanayi ekonomisinin temelini oluturan ar sanayi
ve enerji retimine ncelik verecekti. SSCBnin hammadde bakmndan
olaanst zengin oluu bu seimi hem mantkl hem de elverili k
lyordu. Bir sava ekonomisindeki gibi -ve Sovyet planl ekonomisi bir
tr sava ekonomisiydi- retim hedefleri maliyet ve maliyet-etkisi dnlmeksizin oluturulabilir ve oluturulmaldr ve maliyetin karlanp
karlanmayaca ve ne zaman karlanaca test edilebilir. Btn lm
kalm mcadelelerinde grld gibi, hedeflere ulamann ve belirli s
relere uymann en etkin yntemi her hamle iin acil emirler vermektir.
Burada kriz, bir ynetim biimidir. Sovyet ekonomisi yukardan gelen
emirlerin yaratt ok etkileriyle neredeyse kurumsallatrlm biimde
sk sk knlan bir dizi rutinle istikrar kazand. Daha sonra Nikita Krucev,
umutsuz biimde, banp ararak tepki gsterme dnda sistemin i
lemesini salayacak bir tarz arayacakt (Kruev, 1990, s. 18). Stalin, n
ceki dnemde, gereki olmayan hedefleri kasten oluturarak insanst
abay tevik eden frtna yaratma uygulamasn ktye kullanmt.
Aynca, bir kez belirlenen hedeflerin i Asyadaki en uzak retim nok
talarna kadar, en azndan bir kuak iinde tecrbesiz, yeterince eitim
grmemi ve makineden ok tahta saban kullanmaya alm yneticiler,
menacerler, teknisyenler ve iiler tarafndan anlalmas ve uygulanmas
gerekiyordu. (1930larm banda SSCByi ziyaret eden karikatr sanats
David Low bir traktrden st samaya alan bir kolektif iftlik kzn
izmiti.) Bu durum, giderek tam merkezilemenin sorumluluunu ta
yan en st kademe dnda incelikli dnebilen son unsurlan da or
tadan kaldrd. Bir zamanlar Napoleon ve kurmaylarnn mareallerin tek
nik bilgi aklann eitim grmemi sava subaylann terfi ettirerek telafi

440

etmek zorunda kalmalar gibi, Sovyet sisteminde de btn kararlar zir


vede younlat. Gosplann ar merkeziyetilii menacer eksikliini te
lafi ediyordu. Bu uygulamann sakncas, sistemin teki kesimlerinin yan
ra ekonomik aygtn da muazzam biimde brokratlamas oldu.*
Ekonomi yar geimlik dzeyde kald ve sadece modem ekonominin
temelini oluturmak zorunda olduu srece, esas olarak 1930larda ge
litirilen bu kaba ama ie yarar sistem, ilemeye devam etti. Ayn lde
kaba biimde olmakla birlikte kendi esnekliini de gelitirdi. Bir ok he
deften birini belirlemek, modem bir ekonominin karmak labirentinde ol
duu gibi, ister istemez teki hedeflere ulamann yolunu amyordu. As
lnda, d yardmdan yoksun geri ve ilkel bir lke iin komuta yoluyla
sanayileme, btn israf ve olumsuzluklarna ramen etkili bir biimde i
ledi. Bu yol SSCByi birka yl iinde byk bir sanayi ekonomisine d
ntrd ve arlk Rusyasnn yapamad eyi, nfusunun te birini ba
rndran blgeleri ve pek ok endstri daln ve endstriyel tesislerinin
yansn geici olarak kaybetmesine ramen Almanyaya kar verdii sa
va kazanmasn ve varln srdrmesini salad. u da eklenmelidir ki,
pek az rejim, kendi halkn bu sava faaliyetini (bk. Milward 1979, s. 9297) ya da 1930larn grlmemi fedakrlklarn yapmaya zorlayabilirdi
ya da zorlayacakt. Aynca sistem, halkn tketimini en alt dzeyde tut
makla birlikte -1940ta ekonomi SSCBde yaayan herkese yetecek mik
tardan sadece biraz daha fazla ayakkab retti- kendi halkna toplumsal bir
asgari dzeyi garanti ediyordu. Sistem onlara i buldu, denetlenen (yani
devlet tarafndan desteklenen) fiyatlarla yiyecek, giysi ve konut verdi,
muhtalara gelir, emeklilik maa, salk hizmeti ve Stalinin lmnden
sonra nomenklaturanin zel ayrcalklarna dayanan dller sistemi de
netimden kana kadar kaba bir eitlik salad. ok daha cmert biimde
eitim olanaklar salad. Genellikle cahil bir lkenin modem SSCBye gntrlmesi, hangi l alnrsa alnsn, byk bir kazammd. Kylerden
gelen, en zor zamanlarda bile Sovyet kalknmasn nlerinde yeni ufuklann
almas olarak gren milyonlarca insan iin, karanlktan ve cehaletten,
kente, a ve ilerlemeye ka, kiisel ilerleme ve meslek sahibi olmann

*)

Belli bal her retim grubu ve her retim birimi iin yeterince ak emirler
kanlrsa ve ok kademeli bir planlama yoksa, merkez, muazzam bir i y
knn altnda kalabilir (Dyker, 1985, s. 9).

441

yan sra, yeni bir toplum davasn btnyle benimsemek anlamna ge


liyordu. Ayrca bu insanlar baka bir toplum biimi tanmyorlard.
Ne var ki, bu baar yks tarm ve tarmla geinenleri kap
samyordu, nk sanayileme smrlen bir kylle yaslanyordu.
Sovyet kyllerinin ve tarm siyasetinin lehine sylenebilecek pek az ey
vard. Bunun belki de tek istisnas, kyllerin, iddia edildii gibi, sos
yalist ilkel birikimin (bunu savunan bir Trotskiy taraftarnn sz) y
kn tayan yegne kesim olmamasyd. iler de gelecekteki yatrm
iin kaynak oluturma ykn tadlar.
Kyller -nfusun byk ounluu- en azndan (tamamen i
levsiz) 1936 anayasasna kadar sadece yasal ve siyasal olarak ikincil sta
tde deildiler; sadece daha yksek vergi demekle ve karlnda daha
dk bir gvence salamakla kalmyorlard, NEPin yerini alan temel
tarm siyaseti, yani kooperatif ya da devlet iftlikleri iinde zorla ko
lektifletirme onlar iin bir felaket halini almt. Bunun dolaysz etkisi,
tahl ktsn drmek, hatt hayvanlarn saysn yarya indirmek oldu
ve bu durum 1932-33te byk bir ktla yol at. Kolektifletirme, Rus
iftiliinin zaten dk olan retkenliini biraz daha drd. iftilik,
1940a, kinci Dnya Savann daha byk felaketleri hesaba katlrsa,
1950ye kadar NEP dzeyine bir daha ulaamad (Tuma, 1965, s. 102).
Bu d telafi etmeye alan muazzam makineleme de byk apta
etkisiz oldu ve yle kald. arlk Rusyas gibi SSCB de byk bir ih
racat deildi. Gene de Sovyet tarm umut verici sava sonras dnemin
ardndan ihracat iin mtevaz bir tahl fazlas retti. Ama daha sonra
Sovyet iftilii kendi nfusunu besleme yeteneini kaybetti. Erken
1970lerden itibaren, zaman zaman kendi ihtiyalarnn drtte biri l
snde dnya tahl piyasasna baml kald. Kolektif sistemde ky
llerin kk toprak paralarnda -1938de tarm alanlarnn yaklak %
4 - piyasa iin retim yapmalarn salayan hafif bir geveme ol
masayd, Sovyet tketicisi kara ekmekten baka yiyecek bulamazd. zet
le, SSCB yetersiz kyl tarmn byk maliyetler deyerek etkin ol
mayan bir kolektif tarmla deitirdi.
*)

442

Marxa gre el koyma ve yama yoluyla salanan ilkel birikim ka


pitalizmin daha sonra kendi isel birikimini gerekletiren ilk sermayeyi ka
zanmasn mmkn klmak iin gerekliydi.

Bu durum genellikle Bolevik projenin niteliinden ok, Sovyet


Rusyann toplumsal ve siyasal koullarn yanstyordu. eitli llerde
zel tarmla -ya da srail kibbuziminde olduu gibi SSCBdekinden daha
komnist bir uygulamayla- birletirilen kooperatifletirme ve ko
lektifletirme baarl olabilirdi. te yandan, topraktan kr edecek yerde
hkmetten destek grmek saf kyl iftilii iin daha iyi olmutur.* Ne
var ki, SSCBde izlenen tarm siyaseti hi kukusuz baarszla urad,
zellikle 1960larn sonundan itibaren kara ekonominin hzla b
ydnden sz edilir. Kaytd ekonomiler tanm gerei resmi do
kmantasyonun dnda kaldklar iin, bu ekonominin bykln
ancak tahmin edebiliriz - ancak 1970lerin sonunda yaplan de
erlendirmelere gre Sovyet kent nfusu, zel tketim, salk ve hukuk
hizmetlerine yaklak yirmi milyar ruble, art, eitli hizmetlerden ya
rarlanmak iin yaklak yedi milyar kadar da bahi dyordu (Alexeev,
1990). Bu miktar o srada lkenin toplam ithalatyla kyaslanabilir bir
mebla oluturuyordu.
zetle, Sovyet sistemi ok geri ve az gelimi bir lkeyi mmkn ol
duu kadar ksa sre iinde sanayiletirmek iin tasarland. Bu tasar, Sov
yet halknn toplumsal olarak asgari bir dzeyi garanti eden ve geimlik
dzeyin biraz stnde bir hayat standardyla yetineceini varsayyordu.
Bu da daha ileri dzeyde sanayilemek iin donatlan bir ekonominin
genel bymesinden azar azar damlayan miktara balyd. Etkinlikten
yoksun ve savurganca olsa da bu hedeflere ulald. 1913te, dnya n
fusunun % 9.4ne sahip olan arlk mparatorluu, dnyann toplam
ulusal gelirlerinin % 6sn ve sanayi ktsnn % 3.6sn retiyordu.
1986da kresel nfusun % 6sndan daha azma sahip olan SSCB dn
yadaki ulusal gelirlerin % 14n ve sanayi ktsnn % 14.6sn re
tiyordu. (Ancak tarmsal ktda dnya ortalamasnn sadece biraz s
tndeydi.) (Bolotin, 1987, s. 148-52). Rusya byk bir sanayi gcne
dntrlmt ve aslnda, bir sperg olarak yaklak yarm yzyl ko
*)

Nitekim 1980lerin ilk yarsnda iftiliin geni apta kol ekti fletirildii
Macaristan, Fransadakinin drtte birinden daha kk bir tarm alanndan
Fransadakinden daha fazla ve Polonya, Macaristannkinden neredeyse
kat byk bir tarmsal alandan yaklak iki kat daha fazla (deer olarak) ta
rmsal rn ihra etti. Polonya iftilii gibi, Fransz iftilii de kolektif
deildi. (FAO Production, 1986, FAOTrade, c. 40, 1986.)

443

ruduu statnn temelinde bu baar vard. Ne var ki, komnistlerin bek


lentilerinin aksine, Sovyet ekonomik kalknmasnn motoru, ara belirli
bir mesafeyi katettikten sonra, src gaz pedalna bast zaman hz
lanaca yerde yavalayacak ekilde ina edildi. Tad dinamizm kendi
tkeni mekanizmasn ieriyordu. Bu, 1944ten sonra nc bir insan
trnn yaad ekonomiler iin model haline geldi.
Ne var ki Sovyet devrimi ok zel bir siyasal sistem gelitirdi. Bol
evik Partisinin mensup olduu Marksist ii ve sosyalist hareketler dahil
solun Avrupadaki halk hareketleri, iki siyasal gelenekten kt: seimleri
temel alan ve zaman zaman dorudan demokrasiyle bazen de Fransz
Devriminin Jakoben aamasndan devralman merkezi eylemle yn
lendirilen devrimci faaliyetler. Ondokuzuncu yzyln sonunda Av
rupann hemen her yerinde, partiler, ii sendikalar, kooperatifler ya da
bunlarn bir bileimi halinde ortaya kan kitlesel ii hareketleri ve sos
yalist hareketler, gerek i yaplar gerekse siyasal zlemleri bakmndan
gl bir biimde demokratikti. Aslnda, geni apta oy verme hakkn
temel alan anayasalarn henz olmad yerlerde bunlar, bu haklarn elde
edilmesi iin bask yapan balca glerdi ve anaristlerin aksine, Marksistler temelde siyasal eyleme balydlar. SSCBnin daha sonra sosyalist
dnyaya da aktarlan siyasal sistemi, Sosyalist hareketlerin demokratik ya
nndan, teoride ona giderek artan bir akademik ball srdrmekle bir
likte, kesin biimde koptu.* Bu sistem, devrimci kararllk ve acmasz ey
leme ne kadar bal olursa olsun kiisel diktatrlk yanls olmayan
Jakoben mirasn bile ok tesine geti. zetle, Sovyet ekonomisi bir ko
muta ekonomisi olduu lde Sovyet siyaseti de komuta siyaseti oldu.
Bu evrim ksmen Bolevik Partisinin tarihine, ksmen gen Sovyet re
jiminin krizlerine ve acil nceliklerine ve ksmen de, siyasal fa
aliyetlerinde kendisi iin elik adam ismini seen, sarho ayakkabcnn
olu ve eski ilahiyat rencisi J. V. Stalinin (1879-1953) garipliklerine

*)

444

Nitekim komnist partilerin zellii olan otoriter merkeziyetilik de


mokratik merkeziyetilik ismiyle resmen korundu ve 1936 Sovyet Ana
yasas, kt zerinde, ok partili seimlere, sz gelimi Amerikan anayasas
kadar yer veren tipik bir demokratik anayasayd. Bu sadece bir vitrin de de
ildi, nk anayasann byk bir ksm 1917 ncesi bir Marksist devrimci
olarak bu tip bir anayasann sosyalist bir topluma uygun olduuna hi ku
kusuz inanan Nikolay Buharin tarafndan tasarland.

yansd. Leninin nc Parti modeli, merkezi bir nderliin kendilerine


verdii grevleri yerine getirmeye hazr, son derece disiplinli profesyonel
devrimcilerden oluan bir kadro, ayn derecede devrimci ok sayda baka
Rus Marksistinin bandan beri belirttikleri gibi, potansiyel olarak oto
riterdi. Partinin nderlik etme iddiasnda olduu kitlelerin yerine ge
m esini durduracak olan neydi? yelerden oluan (seilmi) komiteler
mi, yoksa yelerin grlerini ifade ettikleri dzenli kongreler mi? Yoksa
merkez komitenin fiilen ilevsel nderlii ve sonunda btn hepsinin ye
rini alan (teorik olarak seimle i bana gelmi) esiz bir nderlik mi?
Tehlike, ortaya kt kadaryla, o kadar gerek deildi, nk Lenin ne
diktatr olmak istiyordu ne de olabilecek konumdayd ya da Bolevik Par
tisi, ideolojik solun btn rgtleri gibi, yani bir askeri kurmay gibi deil
de daha ok snrsz bir tartma topluluu gibi davranyordu. Tehlike
Ekim Devriminden hemen sonra ortaya kt. Bolevikler birka bin ki
ilik illegal bir yapdan, yz binlerce, sonunda milyonlarca profesyonel
militan, ynetici, grevli ve denetleyiciden oluan bir kitle partisine d
ntler. Eski Bolevikler ve Leon Trotskiy gibi onlara katlan 1917 n
cesi sosyalistler bu kitlenin iinde kayboldular. Bu kitle solun eski siyasal
kltrn hibir ekilde paylamyordu. Hepsi partinin daima hakl ol
duunu ve eer devrim kurtarlacaksa yksek otoritenin ald kararlarn
yerine getirilmesi gerektiini biliyorlard.
Boleviklerin parti ii ve d demokrasiye, serbest konumaya, insan
haklan ve hogrye ynelik tutumlar ne olursa olsun, 1917-21 yllarnn
koullar, krlgan ve mcadele halindeki Sovyet iktidann muhafaza
etmek iin gerekli olan (ya da yle grlen) her trl eyleme girien bir
parti temelinde (ve iinde) giderek artan bir otoriter ynetim biimini da
yatt. Balangta bu, bir tek parti hkmeti ya da muhalefeti reddeden bir
hkmet deildi, ancak Sava, gl bir gvenlik aygtyla des
teklenmi ve kar devrimcilere terr uygulayan bir tek parti diktatrl
olarak kazand. Bizzat parti de, alternatif siyasetlerin kolektif olarak tar
tlmas yasaklandnda (1921) i demokrasiyi terk etti. Teorik olarak
geerli olan demokratik merkeziyetilik sadece merkeziyetilik haline
geldi. Artk parti kendi tzne uygun davranmyordu. Stalin i bana
gelene kadar her yl yaplan parti kongreleri dzenini kaybetti. Kongreler
artk, tarihi nceden belirlenmeden ve rastgele yaplyordu. NEP yllar si
yaset d atmosferi gevetti, ancak partinin tarihin izdii yolda giden ku
445

atlm bir aznlk olduu, Rus kitlelerinin karsnda yer ald duygusu
eksilmedi. Sanayi devrimini yukardan balatma karar, belki de Sava
yllarndan daha amansz biimde otorite kullanan bir sisteme otomatik
olarak teslim edildi, nk onun iktidar srekli olarak kullanma me
kanizmas artk ok daha bykt. O zaman, gler ayrmnn son un
surlar, Sovyet hkmetinin partiden ayr olarak sahip olduu mtevaz
manevra alan sona erdi. Tek partinin siyasal nderlii, kendi dndaki
her eye boyun edirerek mutlak iktidar kendi ellerinde toplad.
Bu noktada sistem, Stalinin ynetimi altnda bir otokrasi, yurt
talarnn hayat ve dncelerinin btn ynleri zerinde tam bir denetim
kurmaya alan, onlarn btn varlklarn, yksek otorite tarafndan ta
nmlanan ve belirlenen hedeflere mmkn olduu kadar tabi klan bir sis
tem haline geldi. Marx ve Engelsin tasarladklar kesinlikle bu deildi.
kinci (Marksist) Enternasyonal ve onun partilerinin ounda da byle bir
anlay yoktu. Nitekim, Rosa Lxemburgla birlikte Alman ko
mnistlerinin nderi olan ve 1919da onunla birlikte gerici subaylar ta
rafndan ketledilen Kari Liebknecht, Alman Sosyal Demokrat Partisinin
kurucularndan birinin olu olmasna ramen, Marksist olduunu bile
iddia etmiyordu. Adlarnn da gsterdii gibi Marxa bal olmalarna
ramen Austro-Marksistler, kendi deiken tarzlarm uygularken hibir
kat tutum sergilemediler ve kendi ilerinden kan Eduard Bernstein gibi
biri, revizyonizmi nedeniyle resmen sapma olarak damgalandnda
bile, meru bir sosyal demokrat olarak kabul edildi. Aslnda Bernstein,
Marx ve Engelsin eserlerinin resmi editr olarak grevine devam etti.
Kolektif nderlii ancak bir papada grlebilecek yetkilerle balamak (bu
ilevi tek bir kiinin yerine getirmesi kesinlikle dnlemezdi) yle
dursun, sosyalist bir devletin her yurttan ayn ekilde dnmeye zor
lamas gerektii dncesi, 1917den nce herhangi bir nc sosyalistin
aklndan bile gemezdi.
Marksist sosyalizmin, onu benimseyenler iin olsa olsa kiisel bir
tutku, bir umut ve inan sistemi olduu iddia edilebilir. Bu sistem sekler
bir dinin baz zelliklerini tar (sosyalist olmayan hal gruplarnn ide
olojisinden daha fazla olmasa da). Ve belki daha da tede, bu sistem bir
kez kitle hareketi haline geldiinde, incelikle oluturulan teorik ereve,
kanlmaz olarak en iyi durumda bir kateizm, en kt durumda, tpk se-

446

lamlanmas gereken bir bayrak gibi, bir kimlik ve sadakat sembol haline
Bu trden kitle hareketleri, Orta Avrupal zeki sosyalistlerin ok
nce iaret ettikleri gibi, nderlere hayranlk duyma, hatt onlara tapnma
eilimi gsterdi. Ancak, u da belirtilmelidir ki, sol partiler iinde ok iyi
bilinen tartma ve rekabet eilimi, doal olarak bu tapnma eilimini be
lirli bir denetim altnda tutacakt. Lenin mozolesinin Kzl Meydanda
|na edilmesi ve byk nderin mumyalanm cesedinin burada m
m inlerin sonsuza kadar grebilecekleri ekilde sergilenmesi, Rus devrimci
Jjeleneinden deil, Hristiyan azizlerinin ve onlardan kalan deerli e
yalarn kyllerden oluan geri bir halk iin tad cazibeden, bu halk
Sovyet rejimi iin seferber etme giriimi olarak, tretildi. u da ne s
rlebilir ki, Leninin kurduu Bolevik Partisinde ortodoksluk ve ho
grszlk, bir l de, tek bana birer deer olarak deil, pragmatik ne
denlerle uyguland. Lenin -temelde bir eylem plancsyd- iy i bir general
Orak, parti saflarnda pratikteki etkinlii engelleyecek tartmalar is
tem ezdi. Ayrca, teki pratik dahiler gibi Lenin de, en iyisini bildiine
nanyor ve baka fikirlere pek az zaman ayryordu. Teoride bir ortodoks,
hatt kktenci bir Marksist idi, nk ona gre z devrim olan bir teori
metniyle oynamak kesinlikle uzlamaclar ve reformistleri ce
saretlendirmek olacakt. Oysa pratikte, Marxn grlerini deitirmekte
duraksamad ve ustaya lafzi sadakatini daima savunurken, onu serbeste
yorumlad. Lenin, 1917den nceki yllarn ounda Rus Solunda sava
halinde bir aznla nderlik ve bu aznl temsil etti ve Rus sosyal de
mokrasisi iinde bile muhalefete hogrszlyle tannd, ancak durum
deitiinde, bir zamanlar lanetledii muhaliflerine kucak amakta pek
duraksamad ve Ekimden sonra bile, asla parti iindeki otoritesini deil,
daima argman temel ald. Grdmz kadaryla, Leninin konumu onu
kar klmaz biri haline de getirmedi. Yaasayd, hi kukusuz mu
haliflerini sulamaya devam edecek ve pragmatik hogrszl, i
sava srasnda olduu gibi snr tanmayacakt. Ancak Leninin l
mnden sonra gelitirilen genel ve zorlayc, devlet destekli bir tr zel
dini bizzat kendisinin tasarladn ya da bunu hogryle kar
layabileceini gsteren hibir bulgu yoktur. Stalin de bunu bilinli ola
rak ina etmi olmayabilir. Geri bir kyl lkesi olan Rusyann ana ak
mna ve onun otokratik ve ortodoks geleneine uyum salam olabilir.
Ancak Stalin olmasayd bu sistem muhtemelen gelitirilemezdi ve teki
geldi.

447

sosyalist rejimlere kesinlikle dayatlamaz ve onlar tarafndan kopye edi


lemezdi.
Ancak bir nokta belirtilmelidir. Tek bana yneten ve yerinden edi
lemez bir partiyi temel alan her rejimde diktatrlk imkn st kapal bi
imde vardr. Leninin Boleviklerinin merkeziletirilmi hiyerarik ya
psn temel alan bir parti rgtlenmesinde bu bir ihtimal haline gelir. Ve
yerinden edilemezlik sadece Boleviklerin Devrimin tersine evrilmemesini, Devrimin kaderinin bakalarnn deil sadece onlarn elinde
olduuna dair kesin kanaatlerini, ifade ediyordu. Bolevikler, bir burjuva
rejimin Tutucu bir ynetimin yenilgisini ve Liberal bir ynetimin ba
arsn gvenli biimde tasarlayabileceim, nk bunun toplumun bur
juva karakterini deitirmeyeceini, ancak byle bir rejimin komnist bir
rejime hogr gstermeyeceini ve gsteremeyeceini; komnist bir re
jimin de, ayn nedenle, eski dzeni geri getirecek herhangi bir g ta
rafndan devrilmeyi hogryle karlamayacan ne srdler. Devrimci
sosyalistleri de kapsayan devrimciler seimlerin yaplmas anlamnda de
mokrat deildiler, ancak halkn karlarna uygun davrandklarna i
tenlikle inanyorlard. Bununla birlikte, partinin nc rolne sahip bir
siyasal tekel olduu varsaym, demokratik bir Sovyet rejimi demokratik
bir Katolik Kilisesi kadar ihtimal d olsa bile, kiisel diktatrlk an
lamna gelmiyordu. Komnist siyasal sistemleri kaltsal olmayan mo
narilere dntren, Josef Stalin idi.*
Ufak tefek,** tedbirli, gvensiz, gaddar, geceleri yaayan ve her zaman
her eyden kukulanan Stalin, pek ok bakmdan, modem siyasetten
deil, Suetoniusun Lives o f Caesars' ndan (Sezarlarn Yaam) km
bir figr andrr. lk bakta etkileyici olmayan, hatt gze arpmayan,
ada bir gzlemcinin (Sukhanov) 1917de bir gri leke olarak grd
Stalin, zirveye kana kadar kendisini gizledi ve temkinli davrand; ama
*)

Monariyle benzerlik, bu trden baz devletlerde ynetimin kaltsal yolla el


deitirmesi eiliminde grlr. Kuzey Kore ve Romanya bu konuda iki r
nektir. Byle bir gelime erken sosyalistler ve komnistler iin btnyle
sama ve anlamszdr.
**) Stalinin mumyalanm cesedini, 1957de baka yere kaldrlmadan nce
Kzl Meydandaki mozolesinde gren yazar, muazam bir gce sahip olan o
adamm ylesine ufak tefek olmas karsnda ardn hatrlyor. Btn
film ve fotoraflarn, Stalinin 1.64 boyunda olmas gereini gizlemesi an
lamldr.

448

kukusuz, devrimden nce bile zirveye yakn olmasn salayan becerileri


vard. Devrimci hkmetin ardndan kurulan ilk hkmette Ulusallklar
Komiseri olarak yer ald. Sonunda partinin ve (aslnda) devletin kar|lkonuImaz nderi haline geldiinde, Hitleri kendi partisinin kurucusu ve
ktibul edilmi nderi haline getiren, evresindeki insanlar zor kul
lanmadan kendine balamasn salayan, hissedilir bir kiisel kader duy
gusundan, karizma ve zgvenden yoksundu. Stalin, partisini, kiisel iktidarnn eriebilecei her ey gibi, terr ve korkuyla ynetti.
Stalin, kendisini sekler bir ara dntrrken, sekler Ortodoks inan
cn savunucusu haline gelirken, kendisini ziyarete gelen haclar Krem-

Boin nnde karlayan bir sekler aziz gibi davranrken, halkla salam
likiler kurdu. Zihinsel olarak onbirinci yzyldaki Batl benzerleri gibi
yaayan kyllerin ve hayvanclarn gznde yeni rejime meruluk ka
andrmann neredeyse kesinlikle en etkili yolu buydu. Bunun yan sra,
Okur yazarlardan oluan ilk kuak iin ideal bir dnce sistemi oluturan
"Marksizm-Leninizmi, basit, niteliksiz ve domatik kateizmlere in
dirgedi.* Stalinin terr de, basite bir tirann snrsz kiisel gcn orSjya koymas olarak grlemez. Bu iktidar gcn, bizzat yayd korkular, yaatma ya da ldrme yeteneini kulland kuku gtrmez.
Onun konumundaki birinin elinin altnda olmas gereken maddi ola
naklara kar tam bir kaytszlk iinde olduu da kuku gtrmez. Ancak,
kiisel psikolojik karmaas ne olursa olsun, Stalinin uygulad terr, te
orik olarak aklc ilevi olan bir taktikti; denetim kuramad yerde ok
jtedbirli davranabiliyordu. Aslnda bu tutum, risklerden kanma ilkesini
tejnel alyordu. Bu ayn zamanda, Leninin aksine, durum de|firlendirmesi yapma (Bolevik jargonda Marksist analiz yapma) ye
tenei konusunda kendine pek gvenmediini ortaya koyuyordu. Dehet
derici kariyeri, topyac bir komnist toplum hedefini, inatla, sarslmaz
|)imde izlemek dnda hibir anlam tamyordu. lmnden nceki
|>irka ay iinde yazd son kitab bu hedefin bir kez daha savunulmasn
Imalyordu.
Bolevikler Sovyetler Birliinde iktidar Ekim Devrimiyle birlikte
*) Sadece bu kadar deil. Sovyet Komnist Partisinin 1939 tarihli Short HisM torysi (Ksa Tarih), ierdii yalanlara ve entelektel zayflna ramen,
pedagojik adan ustaca yazlm bir metindir.

449

ele geirmilerdi. ktidar sadece toplumu deitirmek iin kul


lanabilecekleri. arat. Bu ara, sreklilik kazanan ve srekli olarak ye
nilenen zorluklarla kuatld. (Stalinin, proletaryann iktidar ele ge
irmesinden sonraki on yllarda snf mcadelesinin daha da
iddetlenecei eklindeki sama tezi bunu anlatmak istiyordu.) Sonunda
kazanlacak baary ancak srece engel olmas muhtemel her eyi srekli
ve amansz biimde ortadan kaldrmak iin gsterilecek iktidar kullanma
kararll garanti edebilirdi.
ey, bu varsaym temel alan bir siyaseti caniyane bir anlamszla
gtrd.
Birincisi, Stalinin son tahlilde ne yaplacan sadece kendisinin bil
dii ve amaca ulaacak kadar kararl olduu inancyd. ok sayda po
litikac ve general kendileri olmasa ilerin yrmeyecei duygusunu tar,
ama sadece mutlak iktidara sahip olanlar bakalarn bu inanc pay
lamaya zorlayacak bir konumdadrlar. Nitekim, terrn erken bi
imlerinin aksine 1930lann partiyi ve zellikle onun nderliini hedef
alan byk temizlikleri, 1920lerin eitli muhalefetleri karsnda Sta
linin yannda yer alan ve Byk Kolektifletirme Atlm ile Be Yllk
Plan gerekten destekleyen pek ok katlam Bolevikin, dnemin
amansz uygulamalarnn ve bunlarn gerektirdii fedakrlklarn kabul
edebilecekleri dzeyi atn grmelerinden sonra balad. Hi kukusuz
bunlarn ou, Leninin, kendi yerine Stalinin gemesini istemediini,
nk onu ar kaba bulduunu biliyorlard. SBKP(b)nin Onyedinci
Kongresi, Staline ynelik gl bir muhalefeti aa kard. Bu mu
halefetin onun iktidarna ynelik gerek bir tehdit oluturup olu
turmadn asla bilemeyeceiz, nk 1934 ile 1939 arasnda drt ya da
be milyon parti yesi ve grevlisi siyasal gerekelerle tutukland, drt ya
da be yz bini yargsz idam edildi ve 1939 baharnda toplanan bir son
raki (onsekizinci) Parti Kongresinde, 1934teki onyedinci kongrede hazr
bulunan 1827 delegenin yaklak otuz yedisi hayatta kalabilmiti (Kerblay, 1983, s. 245).
Bu terre grlmemi derecede insanlk d bir zellik kazandran, ne
greneksel ne de baka trl hibir snr tanmam olmasyd. Btn bun
larn, byk bir hedefin ona ulamak iin gerekli her trl arac hakl
kard inancyla (bu muhtemelen Mao Zedungun da inancyd) ya da bir
450

dayatlan fedakrlklarn, ne kadar byk olursa olsun, sonsuz ge


lecek kuaklarn salayacaklar kazanmlar karsnda hi nemli ol
mad inancyla pek ilgisi yoktu. Bu, topyekn sava ilkesinin btn za
manlara uygulanmasyd. Leninizm, belki de teki Marksistlerin Lenine
Banquist ya da Jakoben olarak kukuyla bakmalarna yol aan gl
iradecilii yznden, Leninin Clausevvitze duyduu hayranln da gs
terdii gibi, Bolevik siyasetin btn szl iin geerli olmasa da, esas
olarak askeri terimlerle dnyordu. Kim kimin yannda? Leninin
temel dsturu buydu: kazanann hepsini ald, kaybedenin hepsini kay
bettii bir sfr-toplam oyunu olarak mcadele. Bildiimiz gibi, liberal
devletler bile her iki dnya savan bu ruhla balattlar, dman halkna
ve Birinci Dnya Savanda kendi silahl kuvvetlerine bile ektirmeye
hazr olduklar aclarda mutlak olarak hibir snr tanmadlar. Aslnda, a
priori gerekelerle tanmlanan btn halk bloklarnn kurban edilmesi
bile, savan bir paras haline geldi: rnein kinci Dnya Sava s
rasnda Japon kkenli btn ABD yurttalarnn ya da Britanyadaki
btn Alman ve AvusturyalIlarn, aralarnda potansiyel dman ajanlar
olabilecei gerekesiyle enterne edilmeleri gibi. Bu, ondokuzuncu yz
ylda uygarlkta grlen ilerlemenin, bu kitap boyunca karanlk bir tehdit
gibi srp giden bir barbarlk rnesansna sapmasyd.
Kuaa

Bereket, yasalarn geerli, basnn zgr olduu anayasal ve de


mokratik lkelerde baz dengeleyici gler vardr. Mutlak iktidar sis
temlerinde bunlann hibiri yoktur. Ancak bu sistemlerde bile, iktidarn
devamm salamak iin ve btn iktidarn kullanlmas onu kullanann
kendi kendini yenilgiye uratmasna yol aabilecei iin, sonunda iktidar
snrlayan szlemeler gelitirilebilir. Paranoya bu sistemin mantksal so
nucudur. Stalinin lmnden sonra, onun yerini alanlar arasnda ger
ekletirilen st kapal bir anlamayla kanl dneme son verilmesi ka
rarlatrld. Bununla birlikte (Gorbaov dnemine kadar) Stalinli yllarn
yol at insani maliyeti deerlendirmek lke iinde muhaliflere, lke d
nda bilimcilere ve siyaset yazarlarna kald. Bundan sonra S o vy et po
litikaclar yataklarnda ldler ve zaman zaman o k ileri yalara kadar
yaadlar. 1950lerin sonunda Gulaglar boaltlrken. S S C B kendi yurt
talarna Batl standartlara gre kt m uam ele eden bir toplum olmaya
devam etti, ancak yurttalarn grlm em i bir k itlesellik le hapse atan ve
ldren bir toplum olmaktan kt Aslnda i 9 8 0 de A B D y e kyasla n-

451

fusun daha kk bir oran hapisanedeydi (ABDde 100 000 kii bana
426ya karlk, 100 000 kii bana 268) (Walker 1991). Ayrca 1960lar
ve 1970lerde SSCB, yurttalarnn cinayet ve i atma sonucunda ya da
devlet tarafndan kasten ldrlme riskleri, Asya, Afrika ve Latin Ame
rika lkelerindekinden ok daha az olan bir toplum haline geldi. Gene de
bir polis devleti, otoriter ve her trl gereki standarda gre zgr ol
mayan bir toplum olarak kald. Yurttalar ancak resmi dzeyde de
netlenen ve izin verilen bilgilere ulaabiliyorlard -bunun dndaki bil
giler Gorbovun glasnost (aklk) siyasetine kadar yasalarla teknik
olarak yasakl olmaya devam etti- seyahat ve yerleme zgrl resmi
izne balyd, SSCB iinde giderek daha fazla ve bir baka karde sos
yalist lkenin snrn gemek sz konusu olduunda daha da gerek an
lamda kstland. Btn bu bakmlardan SSCB ayrt edici biimde arlk
Rusyasnn bile daha altndayd. Ayrca, yrrlkteki yasalarla ve idari
yetkilerle keyfi hapis ya da lke iinde srgn cezalan yrrlkte kald.
Rusyann demir onyllannn insani maliyetini yeterince hesaplamak
belki de asla mmkn olmayacak, nk varolduu ya da ele geirilebildii lde resmi infaz ve Gulag nfusu istatistikleri bile btn
kayplar kapsayamaz. Bu durumda ok deiik hesaplamalar bunlar ya
panlarn varsaymlarna bal kalmaktadr. Uursuz bir paradoksla, de
nilmektedir, bu dnemde Sovyet hayvanclnda meydana gelen ka
yplar hakknda, idam edilen rejim muhaliflerinin saysndan ok daha iyi
bilgilere sahibiz (Kerblay, 1983, s. 26). 1937 nfus saymnn gizlenmesi
bile tek bana muazzam bir engel oluturmaktadr. Gene de, varsaymlar
ne olursa olsun* dorudan ve dolayl kurbanlarn saysnn yedi deil'
sekiz basamakl saylarla ifade edilmesi gerekir. Bu koullarda, yirmi mil
yon ya da daha byk bir say yerine on milyona yakn lml bir sayy
sememiz ya da semememizin fazla nemi yoktur: hepsi utan vericidir
ve mazeret kabul etmez. unu da yorumsuz olarak eklemeliyim ki,
1937de SSCBnin toplam nfusunun 164 milyon ya da kinci Be Yllk
Plann (1933-38) demogirafik ngrlerinden 16.7 milyon daha az ol
duu sylenmekteydi.

*)

452

Bu tr ilemlerin belirsizlii iin bk. Kosinski, 1987, s. 151-52.

Ne kadar vahi ve diktatrce olursa olsun, Sovyet sistemi, 1920lerde


kendi hedeflerini betimlemek iin talyan faizmi tarafndan icat edilen,
kinci Dnya Savandan sonra komnizmin eletirmenleri arasnda po
pler olan bir terimle totaliter deildi. O zamana kadar terim neredeyse
sadece hem talyan faizmini hem de Alman Nasyonal Sosyalizmini ele
tirmek iin kullanlmt. Sadece kendi halk zerinde tam bir fiziksel de
netim kurmakla kalmayan, ayn zamanda propaganda ve eitim tekeli sa
yesinde kendi deerlerinin halk tarafndan iselletirmesini de baaran,
her eyi kapsayacak ekilde merkeziletirilmi bir sistemi anlatyordu. George Orwellin I984'\i (1948de yaymland) bu Batl totaliter toplum im
gesine en gl biimini kazandrd: Byk aabeyin her eyi gren,
ancak tek bana bir bireyin zaman zaman kurtulabildii baklar altnda
beyni ykanm kitlelerden oluan bir toplum.
Stalinin baarmak istedii ey kesinlikle budur. Marx bir yana, bu
Lenini ve teki Eski Bolevikleri bile mthi fkelendirirdi. nderin ne
redeyse ilahlatrlmasn (daha sonra utanga bir ifadeyle kiilik klt
gibi daha yumuak bir terim bulundu) ya da onu bir faziletler hulsas ola
rak yaplandrmay amalad lde, bu yaklam, Om ellin hicvettii
baary kazanyordu. Paradoksal olarak bu, Stalinin mutlak iktidarna
pek az ey borluydu. 1953te onun ldn rendiklerinde sahici gz
yalar dken, sosyalist lkelerin dndaki komnist militanlar, onun
simgeletirdiine ve esinlendirdiine inandklar harekete gnll olarak
katldlar. Pek ok yabancnn aksine, Ruslar ne kadar ac ektiklerini ve
ekmekte olduklarn gayet iyi biliyorlard. Ama bir bakma, Rus top
raklarnn gl ve meru hkmdar ve bu topraklar modernletiren kii
olmas nedeniyle o, yakn zamanlarda en azndan Byk Ruslar iin ger
ek bir ulusal mcadele olan bir savaa nderlik eden kii olarak onlara
ait bir eyleri temsil ediyordu.
Sistem bir baka bakmdan da totaliter deildi. Bu, terimin yararn
nemli lde kukulu hale getiren bir olgudur. Dncenin d
ntrlmesi yle dursun, etkin dnce denetmini bile salayamad,
ama yurttalar artc biimde siyasetd brakt. MarksizmLeninizmin resmi doktrinleri nfusun byk bir ksmna ulamad, nk
ok zel bilgi gerektiren bir kariyerle ilgilenmedikleri srece siyasetle il
gilenmeleri iin hibir neden yoktu. Marksizmi benimsemi bir lkede,

453

krk yl sren eitimden sonra Budapetedeki Marx meydanndan geen


insanlara Kari Marxm kim olduu soruldu. u yant verdiler:
Bir Sovyet filozofuydu; Engels onun arkadayd. Baka ne di
yebilirim? leri yalarda ld. (Bir baka ses): Tabi, bir siyaset adam.
Ve eydi...neydi onun ad...Lenin, evet Leninin eserlerini Macarcaya e
virdi (Garton Ash, 1990, s. 261).
Sovyet yurttalarnn byk ksm iin siyaset ve ideoloji hakknda yu
kardan gelen bildirilerin ou, onlarn gndelik sorunlaryla ilgili ol
mad srece -ki bu nadiren oluyordu- belki de asla bilinli olarak zm
lenmedi. Aklc ve bilimsel olduu iddia edilen bir ideoloji temelinde
ve evresinde ina edilen bir toplumda bunlar sadece entelekteller cid
diye almak zorundaydlar. Ancak, paradoksal olarak, bu trden sis
temlerin enetelektellere ihtiya duymalar ve aktan muhalefet et
meyenlere nemli ayrcalklar ve avantajlar salamalar, devletin
denetimi dnda kalan bir toplumsal alan yaratt. Ancak Stalininki kadar
amansz bir terr resmi olmayan dnceyi tam olarak susturabilirdi.
SSCBde resmi olmayan dnce 1950lerde korku buzlar zlmeye
balar balamaz yeniden olutu -Buzlar zlrken (1954) yetenekli bir
tank olan lya Ehrenburgun nemli bir roman these (tez roman) olan
eserinin addr. 1960larda ve 1970lerde, gerek belli belirsiz hogrlen
komnist reformcular ve gerekse tam bir entelektel, siyasal ve kltrel
kar koyma biiminde ortaya kan muhalefet, lke resmen monolitik gzde bir Bolevik terim- olmaya devam etse de, Sovyet sahnesine hkim
oldu. Bu gelime 1980lerde su yzne kacakt.
II
kinci Dnya Savandan sonra ortaya kan komnist devletler, yani
SSCB dnda hepsi, Sovyet, yani Stalinist modele gre olumu ya da bi
imlenmi komnist partilerin denetimi altndayd. Bu, bir lde,
1930larda Mao Zedungun ynetimi altnda Moskovadan gerek an
lamda zerkleen in Komnist Partisi iin de geerliydi. Ama ayn ey,
daha sonra nc Dnyadan sosyalist kampa geenler -Fidel Castronun Kbas, 1970lerde ortaya kan ve yerleik Sovyet modelini

454

resmi olarak zmleme eilimi gsteren daha ksa mrl eitli Afrika,
Asya ve Latin Amerika rejimleri- iin bu kadar geerli olmad. Bunlarn
hepsinde yksek dzeyde merkezilemi otoriter yaplar olan tek partili
Syasal sistemler; siyasal otorite tarafndan belirlenen resmen ilan edilmi
kltrel ve entelektel dorular; devlet tarafndan merkezi olarak plan
lanan ekonomiler; hatt Stalinist mirasn en aikr kalnts olarak gl
profil veren stn nderler gryoruz. Aslnda Sovyet ordusunun do
rudan igal ettii lkelerde, Sovyet gvenlik servisleri dahil yerel h
kmetler, rnein, gsteri niteliinde mahkemeler, yerel komnistlere ynelik Stalin modeline uygun tasfiyeler rgtleyerek, Sovyet rneini
izlemek zorunda kaldlar. Ancak yerel komnist partiler bu modele ken
diliinden hibir coku gstermediler. Hatt Polonya ve Dou Al
manyada bu partiler, bu yarglama srecinin karikatrlerinden saknmay
baardlar ve hibir nder komnist ldrlmedi ya da Sovyet gvenlik
servislerine teslim edilmedi. Bununla birlikte, Titonun kopuunun bir so
nucu olarak Bulgaristan (Trayko Kostov) ve Macaristandaki (Laszlo
Rajk) nde giden yerel nderler idam edildiler ve Stalinin son ylnda,
nder ek komnistlerinin yarglandklar, dikkat ekici biimde antisemitik renk tayan akl almaz bir kitlesel duruma, yerel partinin eski
nderliini yok etti. Bu olayn, hem fiziksel hem de zihinsel olarak k
tleen ve en sadk taraftarlarm bile tasfiye etmeyi planlayan Stalinin
artan paranoyak davranlaryla bir balantsnn olup olmad bi
linmiyor.
1940lann yeni rejimleri, hepsi Kzl Ordunun zaferi sayesinde ku
rulmu olsa da, tek bana ordu gcne dayanan sadece drt rnek vard:
Polonyada, Almanyann igal edilen blgesinde; Romanyada (buradaki
yerel komnist hareket, ou etnik Romanyal olmayan birka yz kiiden
ibaretti); ve kalc biimde Macaristanda. Yugoslavya ve Arnavutluktaki
rejimler daha ok lke iinden kaynakland; ekoslovakyada Komnist
Partinin 1947 seimlerinde % 40 orannda oy almas o srada bu partinin
sahici bir gce sahip olduunu neredeyse kesinlikle gsterir; ve Bul
garistanda komnistlerin nfuzu bu lkede ok yaygn olan Russeverlik
duygularyla glendirildi. in, Kore ve eski Fransz Hindiinindeki ko
mnist iktidarn -daha dorusu, Souk Savam yol at blnmeden
sonra bu lkelerin kuzey kesimlerinde- Sovyet ordularna hibir borcu

455

yoktu. Bununla bilikte, 1949dan sonra bu kk komnist rejimler bir


sre kadar in desteinden yararlandlar. Kba bata olmak zere Sos
yalist Kampa daha sonra katlanlar kendi yollarn izlediler. Ancak Af
rikada ulusal kurtulu iin gerilla mcadelesi veren hareketler Sovyet
blokundan ciddi destek salayabildiler.
Ancak, komnist iktidarn sadece Kzl Ordu tarafndan dayatld l
kelerde bile, yeni rejim balangta geici bir meruluk ve bir sre iin sa
hici bir kitle destei kazand. Grdmz gibi (blm 5) eskinin gzle
grlebilir ykntlar zerinde yeni bir rejim ina etme dncesi, pek ok
gen insan ve entelekteli esinlendirdi. Parti ve hkmetin arkasnda
halk destei olmasa da, bu iki kesimin sava sonras yeniden ina d
nemine katlmasn salayan enerji ve kararllk, duraksamal olmasna
ramen, byk bir onay salad. Aslnda, yeni rejimlerin bu grevin ger
ekletirilmesinde kazandklar baary inkr etmek kolay deildir. Gr
dmz gibi, en geri tarm devletlerinde bile, komnistlerin sa
nayilemeye, yani ilerleme ve moderniteye ballklar parti saflarnn ok
tesinde yank buldu. Bulgaristan ya da Yugoslavya gibi lkelerin, sa
vatan nce tahmin edilenden, hatt mmkn olandan ok daha hzl iler
lemekte olduklarndan kim kuku duyabilirdi? Sadece, ilkel ve amansz
bir SSCBnin igal ettii ve zorla zmledii daha az geri blgelerde ya
da 1939-40ta ele geirilen blgelerde ya da Almanyann Sovyet mn
tkas gibi (1945ten sonra Demokratik Almanya Cumhuriyeti) 1945ten
sonra bir sre kadar SSCBnin kendi yeniden inas iin yamalad, ge
limi kentleri olan blgelerde bilano btnyle olumsuz grnyordu.
ster ierden kurulmu ister dayatlm olsun komnist devletler, si
yasal olarak balangta SSCBnin nderlii altnda tek bir blok olu
turdular. SSCB, 1949da inin tamamn denetim altna alan komnist
rejim tarafndan bile, Bat kart dayanma zemininde desteklendi.
Ancak Moskovann in Komnist Partisi zerindeki etkisi 1930larm or
tasnda Mao Zedungun inin kar konulmaz nderi olmasndan sonra
zayflamt. Mao SSCBye sadakat iddiasnda bulunsa da kendi izgisini
izledi ve Stalin, bir gereki olarak, dousundaki bu dev karde partiyle
ilikilerini gerginletirmemek iin dikkatli davrand. Daha sonra,
1950lerde Nikita Kruevin ilikiyi germesi sert bir kopumayla so
nuland. Bu srada in pek baarl olmasa da uluslararas komnist ha

456

reketin Sovyet nderliine meydan okuyordu. Stalinin Avrupann Sov


yet ordusu tarafndan igal edilen dousundaki devletlere ve komnist
partilerine ynelik tavr o kadar uzlamac deildi. Bunun nedeni ksmen
ordularnn hl Dou Avrupada bulunmas, ama ayn zamanda yerel ko
mnistlerin Moskovaya ve kiisel olarak kendisine gsterdikleri sadakate
gvenebilmesiydi. 1948de, daha birka ay nce Belgrad yeniden ku
rulan Souk Sava Komnist Enternasyonalinin (Komnist En
formasyon Brosu ya da Kominform) karargh haline getirecek kadar
byk bir sadakat gsteren Yugoslav komnist nderlik ak bir kopumaya varacak lde Sovyet direktiflerine direndiinde ve Mos
kovann Titoyu atlayarak iyi komnistlerin sadakatine bavurmas Yu
goslavyada hibir ciddi karlk bulmadnda, Stalin ard. Gsterdii
tepki, her zamanki gibi, uydu komnist nderlikleri muhafaza etmek iin
tasfiyelerin ve gsteri niteliindeki mahkemelerin kapsamn geniletmek
oldu.
Bununla birlikte, Yugoslavyann ayrlmas komnist hareketin geri
kalan ksmn etkilemedi. Sovyet blokunun siyasal k 1953te Sta
linin lmyle, ama zellikle 1956da SBKPnin Yirminci Kongresinde
genelde Stalinist dneme ve daha ihtiyatl olarak Stalinin kiiliine resmi
saldrlarla balad. Son derece snrl sayda Sovyet izleyiciyi hedef al
masna ramen - Kruevin gizli konumas yabanc komnistlerin g
yabnda yapld- haberler ksa sre iinde Sovyet monolitinin dna s
zarak yayld. Olanlarn Avrupann Sovyet hkimiyetindeki blgesinde
yaratt etkiler dorudand. Birka ay iinde Polonyadaki reformcu ko
mnist nderlik Moskova tarafndan bar biimde (muhtemelen
inden gelen tavsiyenin yardmyla) kabul edildi ve Macaristanda bir
devrim patlak verdi. Burada, bir baka komnist reformcu, mre Nagynin
bakanlnda kurulan yeni hkmet tek parti ynetiminin sona erdiini
ve Macaristann Varova Paktndan ekileceini ve gelecekte tarafsz
kalacan iln etti. Sovyetler Birlii, ite farkl grler olsa da bi
rincisini hogryle karlayabilirdi, ancak kincisini hogremeyecekti.
Devrim, Kasm 1956da Rus ordusu tarafndan ezildi.
Sovyet bloku iindeki bu byk, krizin Batl ittifak tarafndan (pro
paganda amalar dnda) kullanlmamas Dou-Bat ilikilerinin is
tikrarn kantlyordu. Her iki taraf da st kapal biimde karlkl etki

457

mntkalarnn snrlarn kabul ettiler ve 1950ler ile 1960larda, Kba*


dnda hibir isel devrimci deiiklik bu dengeyi bozmad. Siyasetin
ok bariz biimde denetim altnda tutulduu rejimlerde siyasal ve eko
nomik gelimeler arasnda keskin bir izgi izilemez. Nitekim Polonya ve
Macaristan hkmetleri komnizme byk- bir cokuyla bal olmad
aka grlen halklarna ekonomik tavizler veremediler. Polonyada
tarm kolektifsizletirildi. Ancak bu uygulama tarm daha etkin hale ge
tirmedi ve daha nemlisi, ii snfnn ar sanayiye yneli nedeniyle
artan siyasal gc st kapal biimde kabul edildi. 1956 olaylarn ba
latan, Poznandaki ii hareketiydi. O zamandan, Dayanmann
1980lerin sonunda zafer kazanmasna kadar Polonya siyaseti ve eko
nomisine, kar konulamayacak lde kitlesel bir ii snf hareketi ile
rejim arasndaki mcadele hkim oldu. Ancak bu hareketin ideolojisi,
Marksistlerin zntyle belirtmek zorunda kaldklar gibi, anti-kapitalist
deil, anti-sosyalistti. Balangta rgtsz olan ii snf, her zamanki
gibi entelektellerle ittifak kurarak klasik bir ii hareketi iinde r
gtlendi ve nihayet Marxm ngrd gibi bir siyasal hareket oluturdu.
Bu mcadeleler, tipik olarak, Polonya hkmetlerinin fiyatlar yk
selterek temel ihtiyalar iin verilen yardm ksmak amacyla yaptklar
periyodik giriimlerle ilgiliydi. Bu giriimler o srada grevlere yol at,
bunu da (bir hkmet krizinin ardndan) kararlarn geri alnmas izledi.
Macaristanda .1956 devriminin yenilgiye uramasndan sonra Sovyetlerin dayatt nderlik daha sahici biimde reformist ve etkindi.
Jnos Kadar dneminde (1912-89) sistematik biimde (ve muhtemelen
SSCBdeki etkili evrelerin st kapal desteiyle) rejim liberalletirildi,
muhalefet yattrld ve aslnda 1956 hedefleri Sovyetler Birliinin
kabul edebilecei ller iinde gerekletirildi. Bu, 1980lere kadar dik
kat ekici bir baar olarak kald.
1950lerin bandaki amansz temizliklerden beri siyasal bakmdan
tam bir durgunluk yaayan, ancak Stalinsizletirmenin ihtiyatl ve st ka

*)

458

Ortadouda 1950lerin devrimleri, 1952de Msr ve 1958de Irak, SSCB


iin daha geni bir diplomatik baan alan salamasna ramen, esas olarak
yerel rejimlerin yerli komnistleri Suriye ve Irak gibi etkin olduklar yer
lerde amanszca tasfiye etmeleri nedeniyle, Batdaki korkularn aksine,
dengeyi deitirmedi.

pal biimde balad ekoslovakyada durum farklyd. 1960lann ikinci


yansnda bu sre, iki nedenle, bir kartopu gibi byyerek hzland. ki
Olulu bir devlet iinde kendilerini asla tam olarak rahat hissetmeyen SloVaklar (KPnin Slovak bileeni dahil) parti iinde potansiyel muhalefet
Oluturdular. 1968de gerekletirilen bir parti ii darbede genel sekt t terlie seilen kiinin bir Slovak olan Alexander Dubcek olmas rastpnt deildi.
Ne var ki, ekonomiyi reformdan geirmek ve Sovyet tipi komuta sisptnine bir lde aklclk ve esneklik kazandrmak iin yaplan baskya
gJrenmek 1960larda giderek zorlat. Greceimiz gibi, bu durum o s
lada btn komnist blokta hissediliyordu. Tek bama alndnda siyasal
TOkmdan patlayc olmayan ekonomik desantralizasyon, entelektel ve
bahas siyasal liberalleme talebiyle birletiinde patlayc hale geldi. e
koslovakyada bu talep, sadece Stalinizm burada zellikle sert ve uzun
mrl olduu iin deil, ayn zamanda bu lkedeki komnistlerin ou
(zellikle Nazi igalinden nce ve sonra sahici kitle desteine sahip bir
partiden kan entelekteller) hl srdrdkleri komnist umutlarla re
jimin gereklii arasndaki ztlk karsnda derinden sarsldklar iin, ok
daha glyd. Bu talep, Partinin direni hareketinin zn oluturduu
gal altndaki Avrupada sk sk grld gibi, byle bir dnemde par
tiye byk bir zveriyle balanan gen idealistleri cezbetti. Yazarn bir ar
kada gibi, 1941de Pragdaki partiye katlan biri umut etmekten ve belki
kence ve lmden baka ne bekleyebilirdi?
Her zamanki gibi -komnist devletlerin yaps nedeniyle aslnda ka
nlmaz olarak- reform yukardan, yani parti iinden geldi. Siyasalkltrel mayalanma ve ajitasyonun nceledii ve elik ettii 1968 Prag
Bahar bir baka yerde tartlan (bk. bl. 10) kresel renci ra
dikalizminin genel ykseliiyle akt. Bu hareket, okyanuslar ve top
lumsal sistemlerin snrlarn aan, Kaliforniyadan Meksikaya, Polonya
ve Yugoslavyaya kadar esas olarak renci merkezli ve ezamanl top
lumsal hareketler yaratan nadir olaylardan biriydi. ekoslovakya KPsinin
Eylem Program Sovyetler iin kabul edilebilir olsa da olmasa da, o
ulcu bir demokrasiye deil, tehlikeli biimde tek parti diktatrlne y
neldi. Ne var ki, Prag Bahan iteki atlaklar aa karr ve arttmrken,
birlik, hatt Dou Avrupa Sovyet blokunun varl, tehlikedeydi. Bir

459

yanda, Polonya ve Dou Almanya gibi, iddetle eletirilen ek rnei


karsnda i istikrarszlktan korkan ve kitle destei olmayan sert re
jimler; te yanda, pek ok Avrupal komnist partisinin, reformcu Ma
carlarn ve blok dndaki Yugoslavyada Titonun bamsz komnist re
jiminin, ayrca 1965ten beri yeni bir nderin, Nikolay avueskunun
(1918-89) ynetimi altnda ulusalc zeminde Moskovadan dikkat ekici
biimde uzaklamaya balayan Romanyann cokuyla destekledikleri
ekler vard. ( meselelerde avuesku bir komnist reformcu olmaktan
ok uzakt.) Gerek Tito gerekse avuesku Prag ziyaret ettiler ve halk
tarafndan kahraman gibi karlandlar. Bunun zerine Moskova, baz b
lnmelere ve duraksamalara ramen, Prag rejimini askeri g kullanarak
devirmeye karar verdi. Bu olay, 1956 kriziyle sarslan Moskova merkezli
uluslararas komnist hareketin fiilen sonu olacakt. Ne var ki, Moskova
Sovyet blokunu yirmi yl daha bir arada tutabildi, ancak bu, Sovyetlerin
askeri mdahale tehdidiyle mmkn oldu. Sovyet blokunun son yirmi yl
iinde ynetimdeki komnist parti nderliklerinin bile yapmakta olduklar
eye inanlarn kaybettikleri grlr.
Bununla birlikte ve siyasetten tamamen bamsz olarak, merkezi
planlamaya dayanan Sovyet tipi ekonomik sistemde deiiklik ya da re
form ihtiyac giderek acil hale geldi. te yandan, sosyalist olmayan ge
limi ekonomiler, iki sistem arasnda zaten var olan uurumu daha da ge
nileterek, daha nce grlmedik lde (bk. nl. 9) bydler ve
gelitiler. Bu durum zellikle Almanyada belirgindi. Burada her iki sis
tem ayn lkenin farkl kesimlerinde birarada var oldu. te yandan sos
yalist ekonomilerin, 1950lerin sonuna kadar Batl ekonomileri geride b
rakan byme oran gzle grlr biimde duraklad. 1950lerde ylda %
5.7 orannda (neredeyse sanayilemenin ilk on iki yl, 1928-40 arasndaki
kadar hzl) artan Sovyet GSMHsi, 1960larda % 5.2ye, 1970lerin ilk
yarsnda % 3.7ye, ikinci yarsnda % 2.6ya ve Gorbaovdan nceki
son be ylda (1980-85) % 2ye dt (Ofer, 1987, s. 1778). Dou Av
rupada da benzer bir gelime oldu. 1960larda Sovyet blokunun ne
redeyse her tarafnda, SSCBde ise gene bu yllarda Babakan Kosiginin
ynetimi altnda, sistemi desantralizasyon yoluyla esnekletirme gi
riimleri grld. Macaristan reformlar dnda bunlar, kayda deer bir
baar salayamadlar; eitli durumlarda zorluklarla karlatlar ya da
(ekoslovakyada olduu gibi) siyasal nedenlerle gereklemelerine izin
460

Verilmedi. Sosyalist sistemlerin bir lde kendine zg bir aile yesi


olan Yugoslavya, Stalinizme olan dmanlndan tr, merkezi olarak
planlanm devlet ekonomisinin yerine zerk kooperatif giriimlerinden
Oluan bir sistemi geirdiinde, tekilerden daha kayda deer bir baar
^kazanamad. 1970lerde dnya ekonomisi yeni bir belirsizlikler dnemine
igirerken, artk ne Douda ne de Batda hi kimse reel olarak varolan
psyalist ekonomilerin sosyalist olmayan ekonomileri yakalayp ge
leceini hatt baa ba olacan beklemiyordu. Ne var ki, ncekinden
Iflha sorunsal olsa da, bu ekonomilerin gelecei ksa sre iinde endie
Birici grlmyordu. Bu gr ksa sre iinde deiecekti.

461

Ksm III
TOPRAK
KAYMASI

14
Kriz On Yllar
Geen gn bana Birleik Devletlerin rekabetiliini sordular. Bu ko
nuda bir ey dnmediimi syledim. NCRde* alan bizler, kendimizi,
tesadfen Birleik Devletlerde karargh kurmu, kresel dzeyde re
kabeti bir takm olarak grrz.
-Jonathan Schell, N Y Newsday 1993
Belirli bir nevraljik dzeyde ortaya kan sonulardan biri (kitlesel i
sizliin) gencin iinde yaad topluma ileri derecede yabanclamas
olabilir. ada aratrmalara gre, bu gen ne kadar zor olursa olsun
hl i bulmak ister ve anlaml bir karyer yapma umudu tar. Daha geni
olarak bakldnda, gelecek on ylda iinde yaadmz toplumun, sa
dece bizi onlardan (kabaca i gc ve ynetimi temsil eden iki
blm) nemli lde ayrmakla kalmayan, ayn zamanda ounluk du
rumundaki gruplarn, igcnn gen ve grece korumasz olanlarla
daha iyi korunan ve daha deneyimli yeler eklinde giderek paraland
bir toplum haline gelme tehlikesi vardr.
-OECD Genel Sekreteri, (lnvesting, 1983, s. 15)

I
1973ten sonraki yirmi yln tarihi, ynn kaybetmi, istikrarszla
ve krize srklenen bir dnyann tarihidir. Buna ramen 1980lere kadar
Altn an temellerinin nasl geri dnlmez biimde paraland ak
deildi. Dnyann bir blm -SSCB ve reel sosyalizmin Dou Avrupas- btnyle kene kadar, krizin kresel nitelii, komnist olmayan

*)

National Cash Register Co.. Bilgisayar ve bilgi ilem sistemleri, otomatik


banka veznesi, elektronik bro malzemeleri ve yazar kasa retiminde nde
giden A BD irketi -n.

465

gelimi blgelerde itiraf edilmesi bir yana, anlalmad bile. Gene de,
ekonomik sorunlar yllardr resesyon olarak adlandrlyordu. Felaket
an hatrlatan depresyon ya da k gibi terimlerin kullanlmas
yarm yzyldr tabuydu ve bu tabu tamamen krlmamt. 1980lerde ya
anan resesyonlar elli yln en ciddi resesyonlar olsa da, bu sz
ckleri kullanmak ileri kartrabilirdi. O dnemi, yani 1930lar ha
trlatacak ifadelerden dikkatle kanlyordu. Reklamclarn sihirli
dnyasn ekonominin temel bir ilkesine ykseltmi olan uygarlk kendi
hayal mekanizmasna yakaland. 1990larm bana kadar, yaanmakta
olan ekonomik sorunlarn 1930lardakinden daha kt olduuna dair iti
raflar -rnein, Finlandiyadaki gibi- grmeyiz.
Bu durum pek ok bakmdan artcyd. Dnya ekonomisinin daha az
istikrarl hale gelmesinin sebebi neydi? ktisatlarn gzlemledii gibi,
ekonomiye istikrar kazandran unsurlar, ABDde Bakan Reagan ve
Bushunki, Britanyada Mrs Thatcher ve ardlnnki gibi serbest piyasa
hkmetleri bazlarn zayflatmaya alsa bile, artk ncekinden daha
glyd (World Economic Survey, 1989, s. 10-11). Bilgisayarla en
vanter denetimi, daha iyi iletiim ve daha hzl ulam, eski kitlesel re
timin ksa sreli envanter evriminin nemini azaltt. Eski kitlesel re
tim byme zamanlarnda ihtiya duyulduu taktirde muazzam stoklar
retiyor ve daralma zamanlarnda stoklarn tamam satlrken birdenbire
duruyordu. Japonlarn nclk ettii ve 1970lerin teknolojisinin mmkn
kld yeni yntem, envanterlerin ok daha kk olmasn salayacak,
satclar iin tam zamannda ve yeterli miktarda retecek ve her du
rumda ok daha byk bir kapasiteyle talepte meydana gelen de
iiklikleri karlamak iin ksa sre iinde kty eitlendirecekti. Bu
Henry Fordun deil Benettonun ayd. Ayn zamanda hkmet t
ketiminin ve hkmetten salanan zel gelir paynn (sosyal gvenlik ve
refah gibi transfer demeleri11) arl da ekonomiyi istikrarl hale ge
tirdi. Bunlar GSYHnin yaklak te birine varyordu. Kriz dnemlerinde
sadece isizliin maliyeti olarak ykselen emekli maalar ve salk hiz
meti harcamalar srekli art gsterdi. Bu dnem Ksa Yirminci Yz
yln sonunda hl devam ederken, ekonomistlerin kapsaml bir aklama
bulmalar iin, tarihilerin son silah olan, bir durumun nemini ya da ni
teliini daha sonra anlama yeteneini gelitirebilmelerini birka yl bek
lemek zorunda kalabiliriz.
466

Kukusuz 1970lerin-90larn ekonomik sorunlarn iki sava aras d


nemin sorunlaryla karlatrmak, bir baka Byk k korkusu bu onyllara hkim olsa da, hataldr. Bir daha olabilir mi? sorusu, zellikle
1987de yeni, dramatik Amerikan (ve kresel) borsa krizinin ve 1992de
byk bir uluslararas dviz krizinin ertesinde pek ok kiinin sorduu bir
soruydu (Temin, 1993, s. 99). 1973ten sonraki Kriz Onyllar, 1873ten
sonraki on yllarda yaanm olanlardan ok 1930lardaki gibi, bunlar da
o srada ayn ismi alm olsalar da, bir Byk Depresyon deildi. Altn
an 1973-75te, gelimi piyasa ekonomilerindeki sanayi retimini
bir yl iinde % 10 ve uluslararas ticareti % 13 azaltan klasik evrimsel
k benzeri bir eyle sona ermesine ramen, kresel ekonomi ksa sre
iin bile olsa ilemez hale gelmedi (Armstrond, Glyn, 1991, s. 225). Ge
limi kapitalist dnyadaki ekonomik byme, sanayi devrimleri ancak
1960larda balayan yeni sanayileen lkeler ya da YSlerin bazlar
(esas olarak Asyadaki) dnda (bk. blm 12) Altn a dnemine k
yasla ayrt edici biimde daha yava olmakla birlikte devam etti. 1991 e
kadar ileri ekonomilerin kolektif GSYHsindeki byme 1973-75 ve
1981-83 resesyon yllarnda ksa stagnasyon (durgunluk) dnemleriyle
nadiren kesintiye urad (OECD, 1993, s. 18-19). Dnya bymesinin
motoru olan uluslararas sanayi rnleri ticareti devam etti, hatt
1980lerin snma yllarnda Altn aa kyasla oransal olarak hzland.
Ksa Yirminci Yzylm sonunda gelimi kapitalist dnya lkeleri, bir
btn olarak ele alndnda, 1970lerin bandakinden ok daha zengin
ve daha retkendi ve bu kelerin hl merkezi unsurunu oluturduklar
kresel ekonomi geni apta daha dinamikti.
te yandan yerkrenin belirli blgelerinde durum o kadar iac de
ildi. Afrikada, Bat Asyada ye Latin Amerikada kii bana
GSYHdeki byme kesintiye urad. ou insan 1980lerde fiilen yok
sullat ve bu blgelerin ilk ikisinde bu on yllarn byk ksmnda, so
nuncusunda ise baz yllarda dt (UN. World Economic Survey, 1989,
s. 8, 26). Dnyann bu kesimleri iin 1980lerin ar bir depresyon d
nemi olduu hakknda kimsenin ciddi bir kukusu yoktu. Daha nce Ba
tl reel sosyalizmin yer ald alana gelince, 1989dan sonra bu blgede
yer alan lkelerin 1980lerde lml bir bymeyi srdrm olan eko
nomileri tamamen kt. Bu blgede 1989dan sonraki krizi Byk
kle karlatrmak, erken 1990larn tahribatn daha az gsterse de,
467

yerinde olur. Rusyann GSYHsi 1990-91de % 17, 1991-92de % 19 ve


1992-93te % 11 orannda dt. Erken 1990larda belirli bir istikrar ba
ladysa da, Polonya 1988-92de GSYHsinin % 21inden fazlasn, e
koslovakya yaklak % 20sini, Romanya ve Bulgaristan % 30unu ya da
daha fazlasn kaybetmiti. 1992nin ortasnda bunlarn sanayi retimi
1989dakinin yars ile te ikisi arasndayd (Financial Times, 24/2/94;
EIB belgeleri, Kasm 1992, s. 10).
Douda durum byle deildi. Sovyet blgesindeki ekonomilerin da
lmas ile ayn dnemde in ekonomisindeki grlmemi byme ara
sndaki ztlktan daha arpc bir ey yoktu. Bu lkede ve aslnda
1970lerde dnya ekonomisinin en dinamik blgesini oluturan Gney
Dou ve Dou Asyann byk ksmnda Depresyon terimi hibir
anlam tamyordu -olduka garip biimde, erken 1990larda Japonya d
nda. Ne var ki, kapitalist dnya ekonomisi gelitiyse de, bu ok rahat ol
mad. Savatan nce kapitalizm eletirisine hkim olan ve Altn an
bir kuak boyunca genellikle tasfiye etmi olduu sorunlar - yoksulluk,
kitlesel isizlik, sefalet, istikrarszlk (bk. s. 268)- 1973ten sonra ye
niden ortaya kt. Byme, 1974-75, 1980-82de ve 1980lerin sonunda
meydana gelen kk resesyonlardan ayr olarak bir kez daha iddetli
klerle kesintiye urad. Bat Avrupada isizlik 1960larda ortalama
% 1.5ten 1970lerde % 4.2ye ykseldi (Van der Wee, s. 77). 1980lerde
Avrupa Topluluu lkelerinde snmann en yksek noktasnda ortalama
% 9.2 iken, 1993te %11 idi. sizlerin yars (1986-87) bir yldan, te
biri iki yldan daha fazla bir sre isiz kalmt (Human Development,
1991, s. 184). Potansiyel ii nfusu artk, Altn adaki gibi, sava son
ras bebeklerin bymesiyle artmad ve gen insanlar iyi ve kt za
manlarda yal iilerden ok daha yksek isizlik oranlarna sahip olma
eilimi gsterdii iin srekli isizliin azalaca umulabilirdi.*
Yoksulluk ve sefalete gelince, 1980lerde en zengin ve en gelimi l

*)

468

1960 ile 1975 arasnda on be ile yirmi drt ya nfusu gelimi piyasa
ekonom ilerinde yirmi dokuz milyona kt, ancak 1970 ile 1990 arasnda
bu say sadece alt milyon kadard. Ayrca, 1980ler Avrupasnda gen i
sizliinin oranlan, sosyal demokrat sve ve Bat Almanya dnda artc
biimde yksekti. Bu oranlar (1982-88) Britanya iin % 20den Ispanya
iin % 40a ve Norve iin % 4 6ya kadar deiiyordu (UN World Survey,
1989, s. 15-16).

kelerin ou bile kendilerini bir kez daha sokaklarda her gn dilencilerle,


hatt polis tarafndan grlp yerlerinden atlmadka geitlerde karton
kutular iinde barnan insanlarn ok edici grntsyle karlarken bul
dular. 1993 ylnda herhangi bir gece New Yorkta yirmi bin erkek ve
kadn sokaklarda ya da halka ak barnaklarda uyuyordu. Bu insanlar be
yl kadar kent nfusunun ban sokacak bir yeri olmayan % 3'nn kk
bir blmn oluturuyorlard. (New York Times, 16/11/93). Birleik
Krallkta (1989) 400 000 kii resmen evsiz olarak snflandrlyordu
(UN Human Development, 1992, s. 31). 1950lerde ya da erken
1970lerde byle olacan kim dnebilirdi?
Evsiz yoksullarn yeniden ortaya k yeni dnemde toplumsal ve
ekonomik eitsizlikteki arpc artn sonucuydu. Dnya standartlarna
gre zengin gelimi piyasa ekonomileri gelir dalmnda zellikle
adaletsiz deildi -ya da henz deildi. Bunlarn arasnda eitsizliin en
ok olduu lkeler -Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, svire- arasnda
hane halklarnn en tepedeki % 20si en dipteki bete birin ortalama sekiz
ile on kat kadar gelire sahipti ve en tepedeki % 10 genellikle kendi l
kelerinin toplam gelirinin % 20 ile % 25ini evine gtryordu; en te
pedeki sveliler, Yeni Zelandallar ve Singapur ile Hong Kongun zen
ginleri ise daha fazlasn gtryorlard. Bu, Filipinler, Malezya, Peru,
Jamayka ya da Venezella gibi en tepedekilerin kendi lkelerinin toplam
gelirinin te birinden fazlasn aldklar lkelerin eitsizliiyle hibir e
kilde kyaslanamaz. te yandan bunlar, ekonomik eitsizlikte iddial
dnya ampiyonu Brezilya bir yana, Guatemala, Meksika, Sri Lanka ve
Bostvvana gibi en tepedekilerin % 40tan fazlasn evlerine gtrdkleri
lkelerle de kyaslanamaz.* Bir toplumsal eitsizlik abidesi olan Bre
zilyada nfusun en alttaki % 20si kendi aralarnda ulusun toplam ge
lirinin % 2,5ini blrken, en tepedeki % 20 neredeyse bu gelirin te
ikisinden yararlanyordu. En tepedeki % 10 tek bana gelirin yarsn

*)
-

Gerek ampiyonlar, yani Gini katsaysna gre 0.6dan fazla olanlar, gene
Latin Amerikadaki daha kk baz lkelerdi. Eitsizliin llmesinde
uygun bir ara olan Gini katsays, eitsizlii 0 .0 dan -eit gelir dalm1.0a kadar -azami eitsizlik- derecelendirerek ler. Honduras iin bu kat
say 1967-85te 0.62, Jamayka iin 0.66 idi (UN Human Development,
1990, s. 158-59).

469

kendine ayryordu (UN World Development, 1992, s. 276-77; Human


Development, 1991, s. 152-53, 186).*
Bununla birlikte, Kriz Onyllannda eitsizlik gelimi piyasa eko
nomilerinde tartmasz biimde artt. Altn ada emeki snflarn ger
ek gelirlerindeki neredeyse otomatik art artk sona ermiti. Yoksulluk
ile servet ve aradaki gelir dalm giderek ulara ekiliyordu. 1967 ile
1990 arasnda 5 000 dolardan az kazanan (1990) Amerikan Negrolarnm
ve 50 000 dolardan fazla kazananlarn says daha ortalarda yer alan gelir
dzeylerinin zararna artyordu (New York Times, 25/9/92). Zengin ka
pitalist lkeler ncekinden ok daha zengindi ve insanlar Altn am c
mert refah ve sosyal gvenlik sistemlerinden yararlandklar iin, bu
ralarda beklenenden daha az toplumsal huzursuzluk vard, ancak hkmet
mliyesi muazzam sosyal refah demeleri nedeniyle skyordu. Bu de
meler ekonomi iinde 1973 ncesine nazaran daha yava artan devlet ge
lirlerinden daha hzl trmanyordu. Byk abalara ramen, sosyal refaha
en dman olanlar dnda, zengin -ve esas olarak demokratik- lkelerde
her ulusal hkmet bu amala yaplan harcamalarn orann azaltmaya ya
da durdurmaya alt.**
1970te hi kimse, niyetlenmek bir yana btn bunlarn olacan bile
dnmemiti. Erken 1990larda en zengin lkelerin ouna bir g
vensizlik ve tedirginlik hali yaylmaya balamt. lerde greceimiz gibi,
bu durum sz konusu lkelerdeki geleneksel siyasal kalplarn krlmasna
katkda bulundu. 1990 ile 1993 arasnda gelimi kapitalist dnyann bile
deprgyonda olduunu inkr etmek iin birka giriimde bulunuldu. Hi
kimse bunun bir an nce geip gitmesini umut etme dnda ne yapmak
gerektiini bilemiyordu. Bununla birlikte Kriz Onyllannm merkezi ger
ei, kapitalizmin artk Altn adaki kadar iyi ilemedii deil, alma
*)

En eitsiz baz lkelerle ilgili karlatrmal veriler yoktur. Liste kesinlikle


teki Afrika ve Latin Amerika devletlerini ve A syada Trkiye ve Nepal
de ierecektir.
**) 1972de bu trden on devlet kendi merkezi hkmet harcamalarnn %
48lik bir blmn konut, sosyal gvenlik, refah ve salk konularnda
, harcadlar. 1990larda bunlar gelirlerinin % 5 1 lik bir blmn har
cyorlard. Bu devletler unlardr: Avusturalya ve Yeni Zelanda, ABD ve
Kanada, Avustrya, Belika, Britanya, Danimarka, Finlandiya, (Federal)
Almanya, talya, Hollanda, Norve ve sve (UN World Development,
1992, Tablo 11).

470

tarznn denetlenemez hale geldiidir. Dnya ekonomisinin kaprisleri kar


snda ne yaplacan ya da bunlarn hangi aralarla yn
lendirilebileceini hi kimse bilmiyordu. Altn ada bunun iin kul
lanlan balca ara, yani ulusal ve uluslararas egdml hkmet
siyaseti artk ilemiyordu. Kriz on yllan, ulusal devletin ekonomik g
lerini kaybettii dnemdi.
Bu durum hemen aa kmad, nk -her zamanki gibi- ou po
litikac, iktisat ve i adam, ekonomik konjonktrdeki deiikliin s
rekli olduunu kabul edemedi. 1970lerde pek ok hkmet ve devlet si
yaseti 1970lerdeki sorunlarn sadece geici olduunu varsayyordu. Bir
ya da iki yl iinde eski refaha ve eski bymeye geri dnlecekti. Bir ku
aa gayet iyi hizmet etmi olan siyasetleri deitirmeye gerek yoktu. On
yln yks esas olarak zaman satn alan -nc dnya ve sosyalist
devletler rneinde genellikle ksa vadeli bor bulma umudu- ve Keynesi ekonomik ynetimin eski reetelerini uygulayan hkmetlerin yksyd. O srada, en ileri kapitalist lkelerin ounda sosyal demokrat
hkmetler 1970lerin byk bir blmnde grevde kaldlar ya da tutuculann baarsz ara dnemlerinin ardndan (1974te Britanyada ve
1976da ABDde) tekrar greve geldiler. Bunlann Altn an si
yasetlerinden vazgemeleri muhtemel deildi.
Sunulan yegne alternatif ar liberal ekonomik teologlarn olu
turduklar aznlk tarafndan retildi. Krizden nce bile snrsz serbest pi
yasaya inanan, uzun sredir tecrit olmu aznlk, Keynesilere ve karma
ekonomiyle tam istihdamn teki savunucularna kar saldmya gemiti.
Bireyciliin eski ampiyonlarnn ideolojik gayreti artk zellikle
1973ten sonra greneksel ekonomik politikalann gszl ve ba
arszlyla pekitiriliyordu. Yeni oluturulan (1969) Nobel Ekonomi
dl 1974ten sonra , bu tarihte Friedrich von Hayeki ve iki yl sonra
ekonomik an liberalizmin ayni lde militan bir savunucusunu, Milton
Friedman dllendirerek neo-liberal trendi destekledi.* 1974ten sonra
serbest piyasaclar, ili dnda 1980lere kadar hkmet siyasetlerini be
lirleyecek durumda olmasalar da, saldr halindeydiler. ilide 1973te

*)

dl 1969da kurumsallam ve 1974ten nce ayrt edici biimde, laissezfaire ekonomileriyle birlikte anlmayan adamlar dllendirmiti.

471

halk bir hkmetin devrilmesinden sonra ibana gelen terrist bir as


keri diktatrlk ABD danmanlarnn snrsz bir serbest piyasa eko
nomisi uygulamalarna izin verdi ve bylece, rastlantyla, serbest piyasa
ile siyasal demokrasi arasnda hibir sahici balant olmadn kantlad.
(Drst olmak gerekirse, Profesr von Hayek, Batdaki sradan Souk
Sava propagandistlerinin aksine, byle bir balant olduunu iddia et
medi.)
Keynesiler ile neo-liberaller arasndaki meydan sava ne profesyonel
iktisatlar arasndaki saf anlamda teknik bir karlama ne de yeni ve zor
ekonomik sorunlarla baa kma tarzlar zerine bir aratrma idi. (r
nein ekonomik durgunluk ile hzla ykselen fiyatlar bileimini nceden
gren var myd? Bu durumu anlatan jargon terim, stagflasyon
1970lerde kefedilecekti.) Bu, birbiriyle badamas mmkn olmayan
ideolojiler arasndaki bir savat. Her iki tarafn da ekonomik argmanlar
vardr. Keynesiler, yksek cretlerin, tam istihdamn ve Refah Devletinin, bymeyi ateleyen tketici talebini yarattn ve ekonomiye
daha ok talep pompalamann ekonomik depresyonlarla baa kmann en
iyi yolu olduunu iddia ettiler. Neo-liberaller Altn a ekonomisi ve si
yasetinin enflasyonun denetimini nlediini ve hem hkmette hem de
zel sektrde maliyeti azaltarak kapitalist bir ekonomide ekonomik b
ymenin gerek motoru olan krlarn ykselmesini saladn ne sr
dler. Her durumda, Adam Smithin serbest piyasann gizli eli dedii
eyin Uluslarn Zenginliinin en yksek dzeye kmasna yol aa
can, bu zenginlik iinde servet ve gelirin en uygun biimde da
tlacan savundular. Keynesiler bu iddiay reddettiler. Ancak eko
nomistler her iki durumda da ideolojik bir tutumu, a priori bir insan
toplumu anlayn akla uygun hale getirdiler. Neo-liberaller, Kriz Onyllannda byk zorluklarla karlamad -teki tip ekonomiler gibiiin deil eitlik ve dayanma gibi kolektivist deerleri olan mehur
sve ekonomik modelini (Financial Times, 11/11/90) temel ald iin
sosyal demokrat svee gvensizlik gsterdiler ve ondan holanmadlar.
te yandan Britanyada Mrs Thatchern hkmeti, ekonomik baar yl
larnda bile a-sosyal, aslnda anti-sosyal bir egoizmi temel ald iin
solda popler deildi.
Bunlar argmana nadiren girebilen konumlardr. rnein, tbbi kul

472

lanm iin kan arznn en iyi ekilde, kendi kannn yarm litresini piyasa
fiyatyla satmak isteyen herhangi birinin bu kan elden karmasyla sa
lanabildiini farzedelim. Bu, R. M. Titmussun The Gift Relationshipda
(Titmuss, 1970) ylesine belgatle ve gl biimde ne srd ngiliz
cretsiz gnll donrler sistemi argmann zayflatacak myd? Elbette
hayr. Gene de Titmuss, ngiliz tarz kan vermenin ticari tarz kadar etkili
ve gvenli olduunu gstermiti.* Yurttalarn tanmadklar insanlara
karlk beklemeden yardm etmeye hazr olduklar bir toplum, oumuz
iin, byle eylerin olmad bir toplumdan daha iyidir. 1990lam ba
nda talyan siyasal sistemi bulac rvete kar semenlerin ayak
lanmasyla dald. Bunun nedeni pek ok talyann bu durumdan fiilen
etkilenmesi deil -pek ou belki de ounluu bu durumdan ya
rarlanyordu- ahlaki gerekelerdi. Ahlaki bir la silinip sprlmeyen
yegne siyasal partiler sistemin iinde yer almayanlard. Mutlak bireysel
zgrln ateli savunucular, ekonomik byme olmad zaman bile
(1980lerde Brezilyada olduu gibi) kstlanmam piyasa kapitalizminin
bariz toplumsal adaletsizlikleri nedeniyle hareketsiz kaldlar. te yandan
eitlie ve toplumsal adalete inananlar (bu kitabn yazar gibi), kapitalist
ekonomik baarnn bile, Japonyada grld gibi, grece eitliki bir
gelir dalmna en salam biimde dayal olabileceini ne srme an
sna sahip olduklar iin honutluk duydular.** Taraflarn her biri ayn za
manda temel inanlarn, rnein serbest piyasa fiyatlaryla kaynak tah
sisatnn optimal olup olmad sorununun ikincil olduuna dair
pragmatik argmanlara dntrd. Ama kukusuz her iki taraf da eko
nomik yavalamayla ilgili siyasetler retmek zorunda kald.
Bu bakmdan Altn a ekonomisi savunucular ok baarl de
ildiler. Bunun nedeni ksmen tam istihdama, refah devletlerine ve sava
*)

Bu, 1990lann banda Britanya dnda baz lkelerin kan transfzyon ser
vislerindeki hastalarn HIV/AIDS virs tayan ticari kanla enfekte ol
duklar kefedildiinde doruland.
**) 1980lerde nfusun en zengin %20si en yoksul % 20sinin toplam gelirinin
4.3 katna sahipti. Yoksullarn oran herhangi bir baka (kapitalist) sa
nayilemi lkedekinden, svetekinden bile daha azd. Avrupa Top
luluunun en byk sekiz sanayilemi lkesinin ortalamas alt idi. Ayn
say ABD iin 8.9 kadard (Kidron/Segal, 1991, s. 36-37). Bunu baka bi
imde belirtmek de mmkndr: 1990da ABDde doksan , Avrupa Topluluunda elli dokuz, svire ve Lichtensteinda nemsiz sayda, otuz
kadar dolar milyarderi vard. Japonyada bu say dokuz kadard (ibid.).
473

sonrasnn mutabakat siyasetlerine olan siyasal ve ideolojik ba


llklaryd. Ya da daha ok, Altn adaki byme artk hem krlarn
hem de i d gelirlerin birbirine uygun olmayan biimde ykselmesine
izin vermedii zaman, sermaye ile emein talepleri arasnda skp kal
dlar. 1970lerde ve 1980lerde, par excellence sosyal demokrat devlet,
sve, endstriyel tevikler, almann yaygnlatrlmas, devlet ve kamu
istihdamnn dramatik biinde arttrtlmas, bylece refah sisteminin dik
kat ekici biimde geniletilmesinin mmkn hale getirilmesi sayesinde
gz dolduran bir baaryla tam istihdam korudu. Buna ramen, bu si
yaset, istihdam edilen iilerin hayat standartlar aada tutularak, yksek
gelirden daha ok vergi alnarak ve ar aklarla muhafaza edilebildi.
Byk leri Atlm gnlerine dnn gereklemedii, koullarda bunlar
sadece geici nlemlerdi ve 1980lerin ortalarndan itibaren iler tersine
dnd. Ksa Yirminci Yzyln sonunda sve Modeli kendi lkesinde
bile gerilemekteydi.
Ne var ki, model ayn zamanda, belki de daha temel biimde 1970ten
sonra ekonominin kresellemesiyle zayflatld. Bu gelime btn l
kelerin hkmetlerini -muazzam ekonomisi sayesinde belki ABD dndadenetlenemeyen bir dnya piyasasnn insafna terk etti. (Ayrca, piyasann tutucu hkmetlerden ok Sol hkmetleri muhtemelen ok
daha fazla kukulandrmas reddedilemez bir olguydu.) 1980lerin ba
nda, o srada sosyalist bir hkmetin ynetiminde olan Fransa gibi
byk ve zengin bir lke bile, kendi ekonomisini tek yanl olarak pom
palamann imknsz olduunu grd. Bakan Mitterandn seim zaferini
izleyen iki yl iinde bir demeler dengesi kriziyle yz yze gelen Fransa,
parasn devale etmek ve Keynesi talep tevikini insani bir sertlik ile
deitirmek zorunda kald.
te yandan, neo-liberaller de 1980lerin sonunda aka grld
gibi, kayba uradlar. Genellikle Altn an hkmet siyasetleriyle ko
runan katlklara, verimsizliklere ve ekonomik israfa saldrmakta pek zor
lanmadlar. Bu siyasetler artk Altn a refahnn, istihdamnn ve h
kmet gelirlerinin daima ykselen dalgas sayesinde suyun yzeyinde
tutulamyordu. Neo-liberal temizleyici ajan yararl sonular olan Karma
ekonomi gemisinin kabuk balam gvdesine uygulamak iin hatr sa
ylr bir hareket alan vard. ngiliz solu bile Mrs Thatcher tarafndan n

474

giliz ekonomisine uygulanan amansz oklardan bazlarnn belki de ge


rekli olduunu sonunda teslim edecekti. Devlet ynetimindeki en
dstrilerin ve kamu ynetiminin yol at, 1980lerde byk bir yay
gnla ulaan dkrklnm hakl nedenleri vard.
Bununla birlikte, sadece zel sektrn iyi ve hkmetin kt ol
duuna inanmak (Bakan Reagann szleriyle hkmet zm deil, so
rundur) alternatif bir ekonomi politikas deildi. Ne de, merkezi h
kmet harcamalarnn GSMHnin yaklak te birine ulat ve gelimi
Avrupa Topluluu lkelerinde ayn harcama kaleminin GSMHnin or
talama % 40ndan fazla olduu (UN World Development, 1992, s. 239)
bir dnyada, Reaganc ABDde bile, byle bir ey olabilirdi. Bylesine
hantal ekonomiler ancak i dnyasnn tarzna uygun biimde, tam bir ma
liyet ve yarar duygusuyla (her zaman byle olmamt) ynetilebilirdi,
ancak bunlar, ideologlar sanki yleymiler gibi davrandklarnda bile pi
yasalarla ayn tarzda ilemedi ve ileyemezdi. Her durumda, neo-liberal
hkmetlerin ou, sadece piyasa glerini tevik ettikleri iddia edilirken,
kendi ekonomilerini ynetmek ve ynlendirmek zorunda kaldlar. Ayrca,
devletin arln azaltabilmenin hi bir yolu yoktu. Serbest piyasa re
jimlerinin en ideolojik olan, Thatcherc Britanya, on drt yl sren ik
tidardan sonra yurttalarn i Partisi dnemine kyasla ok daha ar bi
imde vergilendirdi.
Aslnda tek bir ya da zgl neo-liberal ekonomi politikas yoktu.
Bunun istisnas 1989dan sonra Sovyet blgesindeki eski sosyalist dev
letlerde grld. Buralarda, Batl ekonomik ibitiricilerin tavsiyesi ze
rine ekonomik ilemleri bir gnden dierine serbest piyasaya transfer
etmek iin felakete yol aaca nceden kestirilebilen baz giriimlerde
bulunuldu. Neo-liberal rejimlerin en by olan Bakan Reagann
ABDsi, resmen mali tutuculua (yani dengeli bteler) ve Milton Friedmanm monetarizmine bal olmakla birlikte, aslnda 1979-82 dep
resyonundan dev aklar vererek ve eit derecede dev silah imalatna gi
rierek k yolu bulmak iin Keynesi yntemleri kulland. O zamana
kadar dolarn deerini btnyle parasal drstle ve piyasaya terk eden
Washington, 1984ten sonra yeniden diplomatik bask yoluyla bilinli y
netime bavurdu. (Kuttner, 1991, s. 88-94). Laissez-faire ekonomisine en
derin biimde bal olan rejimler de zaman zaman ve dikkat ekici bi

475

imde, en dikkat ekici biimde Reagann ABDsinde ve Thatchern


Britanyasnda grld gibi, derin ve isel olarak ulusalc oldular ve d
dnyann kukusuna yol atlar. Tarihi bu iki tutumun elikin olduunu
gzden karamaz. Erken 1990Iarn dnya ekonomik gerilemesi ve Sov
yet komnizminin dnden sonra yerkrenin en dinamik ve en hzl
byyen ekonomisinin Komnist in ekonomisi olduu gereinin bek
lenmedik biimde kefedilmesi ve bu durumun, balca Batl iletme
okullarnda ders verenleri ve giderek gelien bir tr literatr oluturan y
netim el kitaplarn yazanlar i dnyasnda baarnn srlarn renmek
iin Konfysn retilerini incelemeye yneltmesi karsnda, neoliberal zafer duygusu varln srdremedi.
Kriz Onyllarn allmn dnda sorunlu ve toplumsal olarak ykc
hale getiren ey, konjonktrel dalgalanmalarn yapsal karklklarla akmasyd. 1970lerde ve 1980lerde sorunlarla yz yze gelen dnya
ekonomisi artk Altn an ekonomisi deildi. Gene de, yukarda gr
dmz gibi, bu dnemin nceden grlebilir rnyd. Onun retim
sistemi teknolojik devrimle dntrlmt ve dramatik sonular ya
ratacak ekilde olaanst bir lde kreselletirilmi ya da ulustesiletirilmiti. Ayrca, 1970lerde Altn an nceki blmlerde
tartlan devrimci toplumsal ve kltrel sonularn, bunun yan sra po
tansiyel ekolojik sonularn gzden karmak imknsz hale geldi.
Bunlar en iyi gsteren, i ve isizlikti. Genel sanayileme eilimi
insan becerisinin yerine makinelerin becerisini, insan emeinin yerine me
kanik gleri geirmi, bylece insanlar iin dna frlatp atmt. Bu s
rekli endstriyel devrimin mmkn hale getirdii muazzam ekonomik b
ymenin otomatik olarak eski ilerin yerini alacak kadar yeni i yarataca
hakl olarak dnld. Bununla birlikte byle bir ekonominin etkin i
lemesi iin ne kadar byk bir isizler kitlesinin gerekli olduu hakknda
farkl fikirler vard. Altn a bu iyimserlii grnte dorulamt.
Daha nce grdmz gibi (bk. blm 10) sanayinin gelimesi ylesine
bykt ki, sanayi iilerinin says ve oran en sanayilemi lkelerde
bile ciddi bir d gstermedi. Ancak Kriz Onyllar byyen en
dstrilerde bile i gcn grlmemi biimde datmaya balad. 1950
ile 1970 arasnda ABDde uzun mesafe telefon operatrlerinin says, te
lefon says be kat artarken % 12 azald; ancak 1970 ile 1980 arasnda te

476

lefon says kat artarken operatrlerin says % 40 azald (Technology,


1986, s. 328). ilerin says, greli olarak, mutlak olarak ve her durumda
hzl biimde azald. Bu on yllarn ykselen isizlii sadece evrimsel
deil fakat yapsald. Kt zamanlarda kaybedilen iler durum d
zeldiinde geri gelmeyecekti: asla geri gelmeyecekti.
Bunun nedeni sadece yeni uluslararas i blmnn, eski sanayi mer
kezlerini pas kuaklanna dntrerek endstrileri eski blgesel lkeler
ve ktalardan yenilerine, hatt daha hayali olarak eski endstrinin btn
izlerinin sanki bir estetik ameliyatla silindii kentsel blgelere tranfer et
mesi deildi. Yeni sanayilemi lkelerin ykselii aslnda arpcyd.
1980lerin ortasnda nc Dnyada bu trden lkelerin yedisi tek ba
larna dnya eliinin -hla uygun bir sanayileme gstergesi- % 24n
tketiyor ve % 15ini retiyorlard.* Ayrca, serbest ekonomik dal
galanmalarn -karakteristik olarak i arayan gmenler dnda- devlet s
nrlarn at bir dnyada emek youn endstriler doal olarak cretlerin
yksek olduu lkelerden dk olduu lkelere, yani ABD gibi ka
pitalizmin zengin ekirdek lkelerinden periferideki lkelere g etti.
Meksikadaki Jurezde rman te yakasnda onda bir crete alacak,
kalifiye olmasa da bir ii varsa, El Pasoda Texas llerine gre is
tihdam edilen her ii bir lkst.
Sanayi ncesi ve yeni erken sanayi lkeleri bile makinelemenin
demir mantyla ve aslnda dnya apnda serbest ticari rekabetin ayn
lde demir mantyla ynetiliyordu. Makineleme en ucuz insan eme
ini bile er ya da ge onun iini yapabilecek bir makineden daha pahalya
getiriyordu. Brezilyada emein Detroit ve Wolfsburga kyasla daha
ucuz olmasna ramen, Sao Paulo otomobil endstrisi Michigan ve Aa
Saksonyadaki gibi makineleme nedeniyle ayn artan i gc fazlal so
runlaryla yz yze geldi; ya da bu durum 1992de yazara sendika n
derleri tarafndan anlatld. Makinelerin performans ve retkenlii, tek
nolojik ilerleme tarafndan srekli olarak ve pratik amalarla sonsuzca
ykseltilebiliyor ve maliyeti dramatik biimde azaltlabiliyordu. Hava
ulam hzndaki gelime ile 100 metre dnya rekorunun kyaslanmasnn
ortaya koyduu gibi, insanlar iin byle bir performans geerli deildi.
*)

in, Gney Kore, Hindistan, Meksika, Venezella, Brezilya ve Arjantin


(Piel, 1992, s. 286-89).

477

Her durumda insan emeinin maliyeti, herhangi bir zaman sresi iin* in
sanlar kendi toplumlarnda kabul edilebilir olan asgari dzeyde ya da her
hangi bir dzeyde canl tutmann yol at maliyetin altna indirilemez.
nsanlar bir kapitalist retim sistemi iin etkin biimde dizayn edilmezler.
Teknoloji ykseldike retimin insan bileimi mekanik bileimine kyasla
pahallar.
Kriz Onyllarnn tarihsel trajedisi, retimin artk gzle grlr bi
imde insanlar, piyasa ekonomisinin onlara yeni i salamasndan daha
hzl iten atmasyd. Ayrca bu sre kresel rekabetle, en byk ivereni
oluturan -dorudan ya da dolayl olarak- hkmetlerin zerindeki mali
baskyla ve en azndan 1980den sonra o srada hkim olan serbest piyasa
teolojisiyle hzlandrld. Bu teoloji istihdamn en yksek kr salayan i
letme biimlerine, zellikle tanm gerei kendi parasal karlarndan
baka hibir ey dnmeyen zel firmalara transfer edilmesi iin bask
yapt. Bunun anlam, dier eylerin yan sra, hkmetlerin ve teki kamu
varlklarnn son tahlilde patron denilen ey olmaktan kmasyd
(World Labour, 1989, s. 48). Sendikalarn gerilemesi, hem ekonomik dep
resyon hem de neo-liberal hkmetlerin dmanlyla zayflatlmas bu
sreci hzlandrd, nk i gvenlii onlarn en kutsal ilevlerinden bi
riydi. Dnya ekonomisi byyordu, ancak bu bymenin i gc pi
yasasna zel nitelikler tamakszn giren erkekler ve kadnlar iin i ya
ratmasn salayan otomatik mekanizma gzle grlr biimde ilemez
hale geliyordu.
Sorunu baka trl koymak da mmkn. Bilinen tarih boyunca insan
trnn ounluunu oluturan kyllk tarmsal devrimle oalmt,
ancak artk topraa ihtiyac olmayan milyonlarca insan gemite her
yerde i gcne susam meslekler tarafndan zmlenmiti. Bu mes
lekler, sadece alma isteini, krsal becerilerin temel kazma ve duvar
yapma gibi ilere adaptasyonunu ya da ii renme kapasitesini ge
rektiriyordu. Gereksiz hale geldiinde bu mesleklerde alan iilere ne
olacakt? Yaylmaya devam eden enformasyon ann yksek dereceli i
leri iin yeniden eitilebilseler bile (bu ilerin ou giderek daha yksek
eitim gerektiriyordu) ihtiyac karlayacak yeterlilik yoktu. (Technology,
1986, s. 7-9, 335). Dahas hl kendi kylerinin dna taan nc
Dnya kyllerine ne olacakt?

478

Kapitalizmin zengin lkelerinde insanlar artk gvenebilecekleri refah


sistemlerine sahiptiler. Ancak kendilerini alarak hayatlarn kazanan
kimseler olarak grenler srekli refah bamls haline gelenlere hem ier
liyorlar hem de onlara tepeden bakyorlard. Yoksul lkelerde yaayanlar
byk ve belirsiz kayt d ya da paralel ekonomiye katldlar. Bu
ekonomi iinde yer alan erkekler, kadnlar ve ocuklar, kimse nasl ol
duunu tam olarak bilmese de, kk iler, hizmetler, geici iler, kk
apl alm satmla uraarak yayorlard. Zengin lkelerdekiler, sorunlar
sadece kk bir aznlk olduklar iin de facto zmsz ancak ikincil
grnen, giderek ayr ve tabakalaan bir alt snf oluturmaya ya da ye
niden oluturmaya baladlar. ABDde yerli zenci nfusun oluturduu
getto toplumu* byle bir toplumsal alt dnyann tipik rnei haline geldi.
Kara ekonomi Birinci Dnyada da eksik deildi. Aratrmaclar, erken
1990larda Britanyadaki yirmi iki milyon hane halknn kendi aralarnda
nakit olarak 10 milyar pound ya da hane bana ortalama 460 pounddan
fazlasn elde tuttuklarn grnce ardlar. Bu saynn ok yksek ol
duu syleniyordu, nk kara ekonomi genellikle nakitle i grr (Fi
nancial Times, 18/10/93).
II
Depresyonun ve insan emeini dlamak iin tasarlanan muazzam l
lerde yeniden yaplandrlan ekonominin bileimi Kriz Onyllarnn si
yasetlerine nfuz eden iten ie kaynayan bir gerilim yaratt. Bir kuak
tam istihdama ya da kiinin istedii trden bir ii ksa sre iinde bir yer
lerde bulabileceinden emin olmaya almt. Erken 1980lerde yaanan
k imalat endstrilerindeki iilerin hayatlarna gvensizlik ge
tirirken, erken 1990larda yaanan ke kadar Byk Britanya gibi l
kelerdeki beyaz yakal ve profesyonel snflarn geni kesimleri ne i
lerinin ne de geleceklerinin gvencede olduunu hissettiler: lkenin refah
dzeyinin en yksek olduu blgelerde btn insanlarn neredeyse yans
ilerini kaybedebileceklerini dnyorlard. Bu zamanlar, insanlarn eski
*)

A BD ye Karaiblerden ya da spanyol Amerikasndan gelen siyah g


menler esas olarak teki gmen cemaatler gibi davrandlar ve kendilerinin
i gc piyasasndan ihra edilmelerine izin vermediler.

479

hayat tarzlarnn zayflad ve her alanda meydana gelen bir kle yn


lerini ardklar zamanlard (bk. blm 10 ve 11). Uzun bir yalnzlk,
dkrkl ve fkeyle dolmann ve kendi hayatlarnda iini kaybetme ya
da boanma gibi bir felaket beklentisinin ardndan, otuzlu ve krkl ya
lardaki beyaz erkeklerin tipik eylemi olarak Amerikan tarihinin en byk
on kitlesel katliamndan... sekizinin 1980den sonra gereklemesi, bir
rastlant myd?" Onlara belki de cesaret kazandran Birleik Devletlerde
giderek artan nefret kltr bir rastlant myd (Butterfield, 1991)? Bu
nefret 1980lerin popler mziinin szlerinde kesinlikle iitilebilir hale
geldi ve sinema filmleriyle TV programlarnda giderek aa kt.
Bu ynszlk ve gvensizlik duygusu, Souk Savam sona ermesinin
eitli Batl parlamenter demokrasilerin tad istikrarn dayand ulus
lararas dengeyi tahrip etmesinden nce bile, gelimi lkelerin si
yasetinde byk tektonik krklara ve kaymalara yol at. Ekonomik so
runlar ktnda semenler iktidarda bulunan partiyi ya da rejimi sulama
eilimi gsterdiler, ancak Kriz Onyllannm yenilii, hkmetlere gs
terilen tepkinin her zaman yerleik muhalefet glerinin yararna ol
mamasyd. Esas kaybedenler Batdaki sosyal demokrat partiler ya da ii
partileri oldu. Bu partilerin taraftarlarn tatmin etmek iin ellerinde bu
lunan balca ara -ulusal hkmetlerin ekonomik ve toplumsal eylemigcn kaybetti. Bu arada bu taraftarlarn merkezi bloku, ii snf, par
alara ayrld (bk. bl. 10). Yeni ulustesi ekonomide, lke iindeki cretler
ncekinden ok daha dorudan biimde yabanc rekabete maruz kald ve
hkmetlerin cretleri koruma yetenei ok azald. Ayn zamanda bir
depresyon dneminde geleneksel sosyal demokrat semenlerin eitli ke
simlerinin karlar farkllat: i gvencesine (grece) sahip olanlar; i
gvencesi olmayanlar; eski ve sendikaszlam blge ve endstrilerde
olanlar; yeni ve sendikasz blgelerde daha az tehdit altnda olan yeni en
dstrilerde yer alanlar; ve altsnfn saflarna derek kt zamanlarn
her yerde gzden dm kurbanlar. Ayrca, 1970lerden itibaren ok sa
yda (daha ok gen ve/ ya da orta snf) taraftarlar, daha zellemi kam
panya hareketlerine -zelikle evre hareketi, kadn hareketi ve yeni
*)

480

Bu zellikle, hayatlarnn orta yerinde eyalarn toplayan ve tanan mil


yonlarca insann bir ksm iin geerlidir. Bulunduklar yerden ay
rlyorlard ve ilerini kaybetmeleri halinde dnebilecekleri hibir yer
yoktu.

toplumsal hareketler denilen dierleri- katlarak solun balca partilerini


terk ettiler. Erken 1990larda ii ve sosyal demokrat hkmetler
1950lerde olduklarndan daha az yaygn hale geldiler, hatt sosyalistlerin
banda olduu ynetimler bile isteyerek ya da istemeyerek geleneksel si
yasetlerinden vazgetiler.
Bu boluun iine adm atan yeni siyasal gler, sada yabanc d
manl ve rklktan ayrlk partilere (tek bana olmasa da esas olarak
etnik/ulusalc) oradan solda yer aldklarn iddia eden eitli Yeil par
tilere ve teki yeni toplumsal hareketlere kadar karma bir yapdaydlar.
Bunlarn bazlar kendi lkelerinin siyasal hayatnda varlk gsterdiler,
zaman zaman blgesel dzeyde hkimiyet kurdular. Bununla birlikte Ksa
Yirminci Yzyln sonunda hibiri eski siyasal yerleik kurumlann yerini
fiilen alamamt. tekilerin destei lgnca dalgalanmalar gsterdi.
Etkin olanlarn ou bir grup kimlii siyasetleri uruna demokratik ve
sivil siyasetlerin evrenselliini reddetti ve sonu olarak, yabanclara ve
dlanmlara ve Amerikan ve Fransz devrimci geleneinin herkesi kap
sayan ulus-devlet anlayna duyulan isel dmanl paylat. Yeni
kimlik siyasetlerinin ykseliini aada ele alacaz.
Ne var ki, bu hareketlerin nemi pozitif ieriklerinden ok eski siyasetleri reddetmelerinde yatar. Bu hareketlerin en byklerinden ba
zlar esas olarak bu negatif tutuma dayanyordu, rnein talyada ay
rlk Kuzey Ligas, 1992de ABD semenlerinin zengin bir Texasly
bakanlk iin destekleyen % 20si, hatt Brezilya ve Perunun 1989 ve
1990da daha nce iitmedikleri lde gvenilir olduklar gerekesiye
baz insanlar bakanla seen semenleri. Britanyadaki seim sistemi
tam bir siyasal temsili sistematik biimde nleyerek erken 1970lerden
beri eitli zamanlarda byk bir nc partinin oluumunu engelledi.
Bu srada liberaller, tek balarna i Partisinden kopan lml sosyal De
mokratlarla birlikte ya da onlarla kaynatktan sonra, neredeyse teki iki
byk partinin biri ya da dieri kadar -ya da daha fazla- destek ka
zandlar. Bir baka depresyon dnemi olan erken 1930lardan itibaren
uzun sre hkmette kalan yerleik partiler iin -Fransada Sosyalist Parti
(1990), Kanadada Muhafazakr Parti, talyada hkmette yer alan par
tiler (1993)- ge 1980ler ve erken 1990larda semen desteinde dra
matik bir azalma olmamt. Ksaca, Kriz Onyllarnda demokratik ka

481

pitalist lkelerde o zamana kadar istikrarl olan siyasal yaplar dalmaya


balad. Dahas, en byk byme potansiyelini gsteren yeni siyasal g
ler poplist demagojiyi, gzle grlebilir biimde kiisel nderlii ve ya
banclara dmanl birletiren hareketlerdi. ki sava aras dnemi ya
ayanlarn cesaretlerini kaybetmeleri iin nedenler vard.
III
Gene 1970lerden itibaren merkezi olarak planlanan ekonomilerin
kinci Dnyasn benzer bir krizin zayflatmaya balatt dikkatlerden
kamad. Bu durum nce gizli, daha sonra belirgin biimde aa kt. Bu
lkelerin siyasal sistemleri esneklikten ylesine yoksundu ki, deiim,
1970lerin sonunda inde Maonun ve 1983-85te SSCBde Brejnevin
lmnden sonra anszn gerekleti (bk. blm 16). Ekonomik ba
kmdan, 1960larn ortasndan itibaren devletin merkezi olarak planlad
sosyalizmin fena halde reforma ihtiyac olduu akt. 1970lerden iti
baren buralarda gl gerileme belirtileri vard. Bu srada, bu ekonomiler,
dierleri gibi -ayn lde olmasa da- ulustesi dnya ekonomisinin de
netlenemeyen hareketlerine ve beklenmedik dalgalanmalarna maruz
kald. SSCBnin uluslararas tahl piyasasna byk apta girii ve
1970lerdeki petrol krizinin etkileri sosyalist kampm sonunu dnya eko
nomisinin kaprislerinden korunmu fiilen ie dnk bir blgesel ekonomi
olarak gzler nne serdi.
Dou ve Bat sadece ikisinin de denetleyemedii ulustesi ekonomiyle
deil, Souk Sava g sisteminin birbirine garip bamll nedeniyle de
ilikiliydi. Bu iliki, daha nce grdmz gibi (bk. blm 8) her iki
sper gc ve bunlarn arasnda kalan dnyay istikrarl hale getirdi ve
kt zaman her ikisini de karkla srkledi. Karklk sadece si
yasal deil, ayn zamanda ekonomikti. Zira, Sovyet siyasal sisteminin ani
kyle birlikte, Sovyet blgesinde gelimi olan blge ii i blm ve
karlkl bamllk ebekesi de, sisteme bal olan lkeleri ve blgeleri
kendi donanmlarna uygun olmayan bir dnya pazaryla tek tek uz
lamaya zorlayarak, kt. Ancak bat da eski komnist paralel dnya
sisteminden geri kalan kendi dnya pazar ile btnletirmeye, istese

482

bile hazr deildi. Avrupa Topluluu bu btnlemeyi salayamad.


Sava sonras Avrupann grlmemi ekonomik baar yklerinden biri
olan Finlandiya, Sovyet ekonomisinin kyle birlikte byk bir k
yaad. Avrupann en byk ekonomik gc olan Almanya kendi eko
nomisine ve bir btn olarak Avrupaya muazzam snrlamalar ge
tirecekti. Bunun nedeni, sadece Alman hkmetinin (belirtmek gerekir ki
kendi bankaclarnn uyarlarna ramen) sosyalist ekonominin grece
kk bir parasn, alt milyonluk bir g oluturan Demokratik Al
manya Cumhuriyetini zmlemenin zorluk ve maliyetlerini azmsamasyd. Ne var ki bunlar Sovyetler Birliinin fiilen gerekleene
kadar hi kimsenin beklemedii knn umulmadk sonularyd.
Bununla birlikte, arada geen zaman iinde, Batda olduu gibi
Douda da o zamana kadar akla gelmeyen dnceler dnlebilir, g
rlmeyen sorunlar grlebilir hale geldi. Nitekim 1970lerde gerek
Douda gerekse Batda evrenin korunmas, ister balinalarn ister Si
biryadaki Baykal Glnn korunmas biiminde olsun nemli bir kam
panya konusu haline geldi. Halka ak tartmalarn snrl olmas ne
deniyle, eletirel dncelerin bu toplumlardaki geliimini tam olarak
izleyemiyoruz, ancak 1980de Macaristandaki Yano Kornay gibi birinci
snf ve daha nce reformcu komnist iktisatlar, sosyalist ekonomik sis
temlerin dikkat ekici biimde negatif analizlerini yaymlyorlard ve
Sovyet toplumsal sisteminin seksenlerin ortasnda anlalmaya balanan
kusurlarna dair amansz incelemeler Novosibirsk ve baka yerlerdeki
akademisyenler arasnda ak biimde uzun bir gebelik sresi geirmiti.
nde giden komnistlerin sosyalizm inancndan ne zaman vazgetiklerini
saptamak zordur, nk bu trden insanlar 1989-91den sonra geriye
doru bakarak yaptklar dn bir balang tarihi bulmaya a
lmlardr. Gorbaovun perestroikasnn gsterecei gibi, batl sos
yalist lkelerde, her durumda, ekonomide doru olan siyasette daha da
doruydu. Lenine olan tarihsel hayranlklar ve ballklarna ramen,
pek ok reform komnistinin Leninizmin siyasal mirasnn byk bir ks
*)

1993te uluslalaras bir kollogyumda bir Bulgarn ac dolu feryadn ha


trlyorum: N e yapmamz istiyorsunuz? Eski sosyalist lkelerdeki pa
zarlarmz kaybettik. Avrupa topluluu ihra rnlerimizi almak istemiyor.
Birlemi Milletlerin sadk yeleri olarak, Bosna ablukas yznden Sr
bistana bile sat yapamyoruz. Nereye gidiyoruz?

483

mim terk etmek isteyecekleri hakknda hi bir kukuya yer yoktu. Ancak
pek az (Doudaki reformcularn cazibesine kaplan talyan Komnist
Partisi dnda) bunu aka ifade etmeye hazrd.
Sosyalist dnyadaki reformcularn ounun isteyebilecei ey ko
mnizmi Batl sosyal demokrasi gibi bir eye dntrmekti. Onlarn mo
deli Stockholmdan ok Los Angeles idi. Hayek ve Friedmann Moskova
ya da Budapetede gizli hayranlarnn bulunduuna dair hi bir belirti
yoktu. Onlarn bahtszlklar, komnist sistemlerin yaadklar krizin, ayn
zamanda sosyal demokrat sistemlerin krizi olan Altn a kapitalizminin
kriziyle akmasyd. Komnizmin ani knn bir dereceli dnm
programn hem arzulanamaz hem de elverisiz gstermesi ve saf anlamda
serbest piyasa ideologlarnn kkten radikalizminin kapitalist batda (ksa
sre iin) zafer kazanmas onlar iin daha da byk bir talihsizlikti. Bu
ideoloji post-komnist rejimlerin teorik esini haline geldi, ancak pratikte
bu radikalizmin bu rejimlerde olduu gibi herhangi bir baka yerde de
gerekletirilemez olduu grld.
Ne var ki, Dou ve Batdaki krizler pek ok bakmdan birbirine pa
ralel ve gerek siyasal gerekse ekonomik bakmdan tek bir kresel kriz
iinde birbirine balanm olsa da, nemli baz bakmlardan farklydlar.
En azndan Sovyet alannda esneklikten yoksun ve ikincil olan komnist
sistem iin bu bir lm kalm meselesiydi ve sistem buradan sa
kamad. Ekonomik sistemin yaamas kapitalizmin gelimi lkelerinde
asla bir sorun oluturmuyordu ve onlarn siyasal sistemlerinin tahrip ol
masna ramen bu sistemlerin geerlilikleri de o zamana kadar sorun olu
turmamt. Bu durum bir Amerikal yazarn, komnizmin sona ermesiyle
birlikte insanln gelecekteki tarihi liberal demokrasinin tarihi olacaktr
eklindeki inanlmas g iddiasn, dorulamasa da aklayabilir. Ancak
bu sistemler hayati bir konuda riskliydiler: tekil blgesel devletler olarak
gelecekteki varlklar artk garanti altnda deildi. Ne var ki, erken
1990larda, ayrlk hareketlerin tehditi altnda olan Batl-ulus dev
letlerin bir teki bile fiilen dalmad.
Felaket anda, kapitalizmin sonu yakn grnmt. Byk k,
ada bir kitabn bal gibi, This Final Crisis (Bu Son Kriz) (Hutt,
1935) olarak betimlenebiliyordu. Bir Fransz tarihisi ve sanat taciri, ge
mite kapitalist dnyay ileriye tam olan ABD ekonomisinin artk g
484

cn tkettii gibi savunulmas imknsz bir gerekeyle Bat uygarlnn


sona erecei kehanetinde bulunmu olsa da (Gimpel, 1992), gelimi ka
pitalizmin yakn gelecei hakknda ciddi biimde kyamet beklentisinde
olan pek az kii vard. Bu tarihi imdiki depresyonun gelecek bin yl
iinde devam edeceini dnyordu. unu da eklemek gerekir ki,
1980lerin ortasna ve sonuna kadar SSCBnin gelecei hakknda da k
yamet beklentisi tayan birka kii vard.
Ne var ki kaptalist ekonominin daha byk ve daha denetlenemez di
namizmi yznden Batl toplumlarn sosyal dokusu sosyalist toplumlardan ok daha derin biimde zayflamt ve sonu olarak Batnn
krizi bu bakmdan daha iddetliydi. SSCBnin ve Dou Avrupann sos
yal dokusu sistemin bir nkoulu olarak deil sistemin knn bir so
nucu olarak paralanacakt. Bat ve Dou Almanya arasndaki gibi k
yaslama yapmann mmkn olduu yerlerde, geleneksel Almanyann
deerlerinin ve adetlerinin komnizm kapa altnda Batdaki ekonomik
mucizeler blgesinden ok daha iyi korunmu olduu grld. SSCBden
sraile giden Yahudi gmenler klasik mzii burada yeniden can
landrdlar, nk hl konserlerin Yahudilerin kltrel davrannn nor
mal bir paras olduu bir lkeden geliyorlard. Konserler henz kk ve
daha ok orta yal ya da yal bir aznla indirgenmemiti.* Moskova ve
Varova sakinleri New York ya da Londrada sorun olan eyden pek et
kilenmiyorlard: su orannda, kamu gvensizliinde ve umutsuz gen
lerin nceden kestirilemeyen iddetinde gzle grlr bir art. Batda
bile, bunu uygarln knn bir belirtisi olarak gren ve umutsuzca
Weimar diye homurdanan toplumsal olarak tutucu vei greneksel in
sanlar fkelendiren bu davran tr hi kukusuz kamuoyunda vgyle
karlanmyordu.
Dou ile Bat arasndaki bu farklln ne kadar Batl toplumlarn
daha zengin olmalarndan ve Doudaki ok daha kat devlet denetimini
buralarda salamann zorluundan tryd? Baz bakmlardan Bat ile
Dou ayn ynde evrilmiti. Her ikisinde de, aileler artk daha kkt,
evlilikler baka yerlere kyasla daha zgrce sona eriyordu, devletlerin
*)

Dnyann iki byk mzik merkezinden biri olan N ew Yorkta klasik


mzik konserlerinin erken 1990larda on milyonlarca insann sadece yirmi
ya da otuz binine hitap ettii syleniyordu.

485

nfuslar -ya da her durumda, onlarn daha kentlemi ve sanayilemi


blgelerinin nfuslar- kendilerini yeniden retemiyorlard. Her ikisinde
de geleneksel Batl dinlere ballk, din konusunda aratrma yapanlarn
post-Sovyet Rusyada dinsel katlmda deilse de dinsel inanta bir can
lanma olduunu iddia etmelerine ramen, nemli lde azald. 1989dan
sonra yaanan olaylarn gsterdii gibi, Polonyal kadnlar evlilikle ilgili
uygulamalar, talyan kadnlar gibi Katolik Kilisesine brakmakta du
raksadlar. Oysa komnist dnemde PolonyalIlar ulusalc ve anti-Sovyet
bir zeminde Kiliseye cokulu bir ballk gstermilerdi. Aktr ki, ko
mnist rejimler altkltrlere, kar kltrlere ve her trl kanunsuzlua
ok daha az toplumsal alan braktlar ve muhalefeti ezdiler. Ayrca bu tr
den devletlerin ounun tarihinde grLii gerekten amansz ve toptan
terr dnemlerinden geen insanlar iktidar daha nazik hale geldiinde bile
muhtemelen balarn aada tutmaya devam ettiler. Bununla birlikte',
sosyalist hayatn greli sakinlii korkudan tr deildi. Sistem, kendi
yurttalarn Bat kapitalizminin etkilerinden tecrit ettii iin Batl top
lumsal dnmlerin etkilerinden de tecrit etti. Onlarn yaadklar de
iim devletten ya da devlete verdikleri tepkiden geldi. Devletin de
itirmeye kalkmad ey eskisi gibi kald. ktidardaki komnizmin
paradoksu, tutucu olmasyd.
IV

Geni nc Dnya blgesi (sanayilemekte olan blgeler dahil)


hakknda genelleme yapmak pek mmkn deildir. Bu sorunlar bir btn
olarak incelenebildikleri lde, 7. ve 12. blmlerde bunu yapmaya a
ltm. Grdmz gibi Kriz Onyllar bu blgeleri farkl biimlerde et
kiledi. Televizyon aralar mlkiyetinin 1970ten 1985e kadar geen on
be yl iinde nfusun % 6.4nden % 99.1ine kt Gney Koreyi
(Jon, 1003), alt-Sahra Afrikasnm harap lkeleri bir yana, Peru gibi n
fusun yandan fazlasnn yoksulluk snrnn altnda yaad 1972dekinden daha fazla- ve kii bana tketimin dmekte olduu
(Anuario, 1989) bir lkeyle nasl kyaslayabiliriz? Hindistan gibi bir altktadaki gerilimler byyen bir ekonominin ve dnm halindeki bir top
lumun gerilimleriydi. Somali, Angola ve Liberya gibi blgelerdeki ge
486

rilimler, gelecei hakknda pek az kiinin iyimser olduu bir ktada eri
mekte olan lkelerin gerilimleriydi.
Ancak tek bir gvenilir genelleme yaplabilir: 1970ten itibaren bu
blgelerdeki neredeyse btn lkeler derin bir bor batana g
mlmlerdi. 1990da bu lkeler uluslararas borlu devden (60 ile 110
milyar dolar) -Brezilya, Meksika ve Arjantin- her biri 10 milyar dolardan
fazla borlu teki yirmi sekiz lkeye, oradan bir ya da iki milyar dolar
kadar borlu olan daha kklerine kadar sralanyorlard. Dnya Bankas
(konuyu bilmesi iin nedenler vard) izledii doksan alt alt ve orta
gelir ekonomisi arasnda sadece yedisinin bir milyar dolarn altnda d
borcu olduunu -Lesoto ve ad gibi lkeler- ve bu borlarn bile yirmi yl
ncesinin bir ka kat olduunu hesaplad. 1970te 1 milyar dolarn ze
rinde borcu olan sadece on iki lke vard ve hibir lkenin 10 milyar do
lardan fazla borcu yoktu. Daha gereki terimlerle 1980de alt lke fiilen
toplam GSMHleri kadar ya da daha byk bir bor altndaydlar;
1990da yirmi drt lke, blgeyi bir btn olarak ele alrsak alt-Sahra Afrikasnn tamamn da kapsayacak ekilde, rettiklerinden ok daha faz
lasn borlanmlard. Greli olarak en ar borlan yklenen lkeler hi
de artc olmayan biimde Afrikada bulunuyorlard (Mozambik, Tan
zanya, Somali, Zambiya, Kongo, Fildii Sahili). Bu lkeler savalar ya da
ihra rnleri fiyatlarnda meydana gelen k nedeniyle karkla itil
diler. Ne var ki, en ar bor yk altnda kalan, yani borlan lkenin top
lam ihracatnn drtte birine ya da daha fazlasna ulaan lkeler daha eit
biimde daldlar. Aslnda, dnya blgeleri arasnda alt-Sahra Afrikas
bu saynn olduka altnda yer alyordu ve bu bakmdan Gney Asya,
Latin Amerika ve Karaibler ve Ortadoudan daha iyi durumdayd.
Pratikte bu paralarn hi biri muhtemelen geri denmeyecekti, ancak
bankalar faiz almaya devam ettikleri srece -1982de ortalama % 9.6bunu nemsemediler. Erken 1980lerde, Meksikayla balayarak Latin
Amerikadaki borlu lkelerin balcalan artk deyemez hale gel
diklerinde gerek bir panik yaand ve Bat bankaclk sistemi iflasn ei
ine geldi, nk en byk bankalarn bazlar 1970lerde (petro do
larlarn yatrm zorlayarak akt bir srada) kendi paralarn bu trden
yatrmlarda kullandklar iin imdi teknik olarak iflasn eiine gel
milerdi. Bereket, Latin Amerikadaki bor devi lke zengin lkelerin

487

ekonomisi karsnda birlikte hareket etmeyi baaramadlar, ayr bor


deme takvimleri dzenlendi ve hkmetlerle uluslararas araclarn des
tekledii bankalar kayp varlklarn sfra indirmek ve deme yeteneini
teknik olarak korumak iin gerekli zaman kazandlar. Bor krizi devam
etti ama artk potansiyel olarak ldrc deildi. Bu belki de 1929dan
beri kapitalist dnya ekonomisinin yaad en tehlikeli and. Bu olayn
tam yks henz yazlmad.
Borlar artarken, yoksul devletlerin varlklar ya da potansiyel var
lklar artmad. Kra ya da potansiyel kra gre deerlendirilen kapitalist
dnya ekonomisi, Kriz Onyllan iinde nc Dnyann byk bir b
lmn defterden silmeye karar verdi. 1970te krk iki dk gelirli ekonominin on dokuzunda yabanc yatrmlar sfrd. 1990da dorudan d
yatrm yapanlar yirmi alt lkede toplam faiz gelirlerini kaybettiler. As
lnda Avrupann dnda yaklak 100 alt ve alt orta gelir lkesinin sadece
on drdnde nemli miktarda yatrm (500 milyon dolardan fazla) ve sa
dece sekizinde, ki bunlarn drd Dou ve Gneydou Asyada (in,
Tayland, Malezya, Endonezya) ve Latin Amerikada (Arjantin, Mek
sika, Brezilya) idi, byk miktarlarda yatrm (yaklak bir milyar dolar ya
da daha fazlasndan balayarak) vard. Giderek btnleen. ulustesi
dnya ekonomisi dlanm blgeleri btnyle ihmal etmedi. Bu lkeler
arasnda daha kk ve daha pitoresk olanlar turist cennetiydi ve hkmet
denetiminden kaan kybankacl gibi bir potansiyele sahipti ve o za
mana kadar hi ilgi grmeyen bir blgede elverili bir kaynan kefi, du
rumu tamamen deitirebiliyordu. Ne var ki dnyann byk bir kesimi
genellikle dnya ekonomisinin dna dyordu. Sovyet blokunun
knden sonra Trieste ile Vladivostok arasndaki blgede de benzer bir
durum grlyordu. 1990da d yatrmlar cezbeden Dou Avrupann
yegne eski sosyalist devletleri Polonya ile ekoslovakya idi (UN World
Development, 1992, Tablo 21, 23, 24). Eski SSCBnin kaplad geni
alan iinde nemli miktarda paray cezbeden, kaynaklan zengin, tamamen
kendi haline braklm blgeler ya da cumhuriyetler ve mntkalar vard.
Eski kinci Dnyanin byk ksm u ya da bu biimde nc Dnya
stats iinde zmlenmekteydi.

*)

488

Yatrmlar iin teki cazibe merkezi, biraz artc da olsa Msr idi.

Kriz Onyllarnn balca etkisi zengin ve yoksul lkeler arasndaki


kopukluu geniletmek oldu. Alt-Sahra Afrikasnda kii bana gerek
GSYH, 1960 ile 1987 arasnda, sanayilemi lkelerdekinin % 14nden
% 8ine, az gelimi lkelerdekinin (hem Afrikal hem de Afrikal ol
mayan lkeleri kapsyordu) % 9undan % 5ine dt.*
V
Ulustesi ekonomi dnyay penesine alrken, belli bal ve 1945ten
beri fiilen evrensel olan bir kurumu zayflatt: blgesel ulus devlet. Bu
trden bir devlet kendi ilerinin klen bir blmnden fazlasn artk
denetleyemiyordu. Eylem alan etkin biimde kendi blgelerinin s
nrlaryla belirlenen, sendikalar, parlamentolar ve ulusal yayn sistemleri
gibi rgtler kaybettike, ulustesi firmalar, uluslararas para piyasas ve
uydu ann kresellemi medyas ve iletiim sistemleri kazand. Kendi
uydu devletlerini her durumda denetleyebilen sperglerin ortadan kal
k bu eilimi glendirecekti. Ulus devletlerin bu yzylda gelitirdikleri
en yeri doldurulmaz ilev, refah, eitim ve salk hizmetleri ve dier fon
tahsisatlarnn, transfer demeleri araclyla gelirleri kendi nfuslarna
yeniden datmalar, artk teoride blgesel olarak kendi iine kapal ola
myordu. Gene de bu ilevin byk ksm, Avrupa Topluluu ya da Bir
lii gibi baz bakmlardan bu ilevi yerine getiren ulus tesi varlklar d
nda, pratikte eskisi gibi kalmak zorundayd. Serbest piyasa teologlarnn
en enerjik dneminde devlet, o zamana kadar ilkesel olarak kamu ku
rulularnca ynetilen faaliyetleri, piyasaya terk ederek paralara ayr
ma eilimi yznden nemli lde zayflad.
artc olmasa da paradoks olarak, ulus devletin bu zayflamas, ge
nellikle bir grubun etnik-linguistik tekel talebini temel alan (daha kk)
yeni devletler kurma iddiasyla eski blgesel ulus-devletleri paralayan
yeni bir tarzla birlikte geliti. Balangta bu trden otonomist ve ayrlk
*)

Az gelimi uluslar Birlemi Milletlerin oluturduu bir kategoridir.


Bunlarn kii bana yllk GSMHsi 300 dolardan azdr. Kii bana ger
ek GSYH, bu sayy, sadece resmi kambiyo kuru yerine, uluslararas
satn alma gc paritelerine gre yerel olarak neyin satnalnabildii a
sndan ifade etme tarzdr.

489

hareketlerin ykselii, daha ok 1970ten sonra, Britanya, spanya, Ka


nada, Belika, hatt svire ve Danimarkada, ama erken 1970lerden
sonra ayn zamanda sosyalist devletlerin en az merkezilemi olan Yu
goslavyada gzlemlenebilen, ncelikle Batl bir fenomendi. Ko
mnizmin krizi bu durumu Douya, daha yeni ve ismen ulusal dev
letlerin yirminci yzylda daha ok 1991den sonra olutuklar yerlere
yayd. 1990lara kadar bu gelime bat yarkresinin Kanada snrnn g
neyinde kalan blmn fiilen etkilemedi. Afganistan ve Afrikann e
itli blgelerinde grld gibi, 1980lerin ve 1990larn devletlerin
k ve dalmalarna yol at blgelerde, eski devlete alternatif, yeni
devletlere blnmek deil, sadece anariydi.
Gelime paradoksald, nk gayet aktr ki, yeni mini ulusdevletlerin karlatklar engeller eski devletlerin engelleriyle aynyd.
Sadece onlardan daha kk ve daha oktular. Bu grld kadar a
rtc deildir, nk ge yirminci yzylda yegne gerek devlet modeli,
kendi zerk kurumlan olan, snrlan belli bir devlet modeli -ksaca Dev
rim ann ulus-devlet modeli- idi. Ayrca, 1918den beri btn rejimler
ulusal kendi kaderini tayin ilkesine bal olmulard. Bu ilke giderek
etnik-linguistik terimlerle tanmlanmt. Bu bakmdan Lenin ve Bakan
Wilson ayn grteydiler. Gerek Versailles bar antlamalarnn Avrupas ve gerekse SSCB haline gelen g, bu trden ulus-devletlerin ko
leksiyonu olarak kavranyordu. SSCBde (ve onun rneini izleyen Yu
goslavya rneinde) bu trden devletlerden oluan birlikler vard. Ne var
ki bu devletler teoride -pratikte olmasa da- ayrlma hakkna sahiptiler.*
Bunlar daldklarnda doal olarak bu blnme nceden belirlenen k
rlma hatlar boyunca olacakt.
Ne var ki Kriz Onyllarnm yeni ayrlk ulusalcl, aslnda on
dokuzuncu ve erken yirminci yzyllarn ulus-devlet oluumundan ta
mamen farkl bir fenomendi. Aslnda bu, fenomenin bir bileimiydi.
Biri, mevcut ulus-devletlerin ikincil konuma yerletirilmelerine kar di
renileriydi. Bu olgu, Avrupa Topluluu yelerinin ya da potansiyel ye
lerinin, zaman zaman Norve ve Mrs Thatchern Britanyas gibi geni
*)

490

Bu bakmdan A BD devletlerinden ayrlyorlard. 1865 Amerikan Savann sona ermesinden itibaren bu devletlerin Teksas dnda, ayrlma
haklan yoktu.

apta farkl siyasal renklerin nemli grdkleri meselelerde tam bir Av


rupa standardizasyonu iinde kendi blgesel zerkliklerini koruma gi
riimleriyle birlikte, 1980lerde giderek aa kt. Ne var ki, ulus-devlet
zsavunmasmn balca geleneksel dayanann, yani korumacln, Kriz
Onyllarnda Felaket andakiyle kyaslanamayacak kadar zayf ol
mas anlamlyd. Kresel serbest ticaret, ideal ve artc bir lde ger
ekliini srdrmeye -devletin komuta ettii ekonomilerin dnden
sonra daha ok- devam etti. Ancak eitli devletler yabanc rekabete kar
kendilerini korumak iin bilinmeyen yntemler gelitirdiler. Japonlarn ve
Franszlann bu konuda uzman olduklar syleniyordu, ancak muhtemelen
talyanlarn otomobil i piyasasndaki aslan payn talyanlann elinde
tutma (Fiat) baars en arpcsdr. Bununla birlikte, bunlar giderek zor
laan ve ancak bazen baarl olan art eylemlerdi. Konu sadece eko
nomik deil, kltrel kimlik olduunda mcadele belki daha da iddetli
oluyordu. Franszlar ve daha kk lekte Almanlar kendi kyllerine
saladklar byk destei srdrmeye altlar. Bunun nedeni sadece
iftilerin oy deposu olmas deil, ayn zamanda ne kadar yetersiz ve re
kabet d olursa olsun kyl iftiliinin ykma uramasnn bir bl
genin, bir gelenein, ulusun kiiliinin bir blmnn ykm anlamna
geleceini gerekten hissetmi olmalanyd. Franszlar, teki Avrupallann da desteini alarak sinema filmlerinin, gze ve kulaa hitap
eden rnlerin ticaretinin serbest olmas talebine direndiler. Aksi halde,
Amerikan kkenli (artk uluslararas mlkiyet ve denetim sayesinde) e
lence endstrisi eski Hollywood gcyle ayn lekte potansiyel bir
dnya tekelini yeniden kurduu iin, kendi kamu ve zel ekranlar Ame
rikan rnleriyle dolacakt. Ayn zamanda ve hakl olarak, kyaslamal
maliyet ve krllk hesaplarnn, Fransz dilinde film retimi sona erecei
iin katlanlamaz olduunu hissettiler. Ekonomik argmanlar ne olursa
olsun hayatta korunmas gereken baz eyler vardr. Herhangi bir h
kmet, lkenin GSMHsine mevcut turist trafiinden daha fazla net gelir
salayaca gerekesiyle, Chartres Katedralini ya da Tac Mahali yk
may (zel alclara satarak) ve yerine lks bir otel, dev bir alveri ve
konferans merkezi yapmay dnebilir mi? Soru yantn iinde ta
maktadr.
kincisi en iyi biimde kolektif servet egoizmi olarak betimlenebilir ve
ktalar, lkeler ve blgeler iinde artan bir ekonomik oranszl yanstr.
491

Eski tarz, merkezi ya da federal ulus-devlet hkmetleri, bu arada Avrupa


Topluluu gibi ulus tesi varlklar, btn blgelerinin gelitirilmesi ve
bylece bir lde ykleri ve yararlar hepsine eit biimde datma so
rumluluunu benimsemilerdi. Bunun anlam, daha yoksul ve daha geri
blgelerin daha zengin ve daha ileri olanlarca desteklenmesi (bir merkezi
datm mekanizmas araclyla) ya da yatrm tercihleriyle blgeler ara
sndaki akln azaltlmas anlamna geliyordu. Avrupa Topluluu sa
dece gerilii ve yoksulluu nedeniyle dierleri zerinde byk bir gerilim
yaratmayacak devletleri yelie kabul edecek kadar gerekiydi. ABD ve
Kanaday (1990 yl GSMHsi kii bana yaklak 20 000 dolard) kii
bana GSMHsi dierlerinin sekizde biri kadar olan Meksika ile ayn bo
yundurua koan 1993 Kuzey Amerika Serbest Ticaret Alannda byle
bir gerekiliin zerresi yoktu.* Zengin blgelerin daha yoksul olanlar
desteklemekte duraksamasna, zellikle ABDdeki yerel hkmet uz
manlar uzun sredir ainayd. Yoksullarn yerletii dahili kent ve d
semtlere ka nedeniyle vergi tabannn daralmas sorunu genellikle bu
durumdan kaynaklanyordu. Yoksul iin para harcamay kim isterdi? Los
Angelesteki Santa Monica ve Malibu gibi zengin semtler kentin dn
setiler ve erken 1990lrda Staten Island ayn nedenle New Yorktan ay
rlmak iin oy kulland.
Kriz Onyllannn ayrlk ulusalcl aka bu kolektif egoizmden
beslendi. Yugoslavyann paralanmas iin yaplan bask Avrupal Slovenya ve Hrvatistandan, ekoslovakyann grltl biimde blnmesi
batl olan ek Cumhuriyetinden geldi. Katalonya ve Bask lkesi s
panyanm en zengin ve en kalknm kesimleriydi ve Latin Ame
rikadaki yegne nemli ayrlklk belirtileri Brezilyann en zengin eya
leti olan Rio Grande do Suldan geldi. Bu fenomenin en saf rnei,
Milano merkezli blgenin, talyann ekonomik bakentinin, siyasal
bakent olan Romadan, ayrlmasn amalayan Lombardiya Ligasnn
(daha sonra Kuzey Ligas) ge 980lerdeki ani ykseliiydi. Birliin,
muhteem ortaa gemiine ve Lombard dialektine referansla birleen
retorii, ulusal ajitasyonun olaan retoriiydi, ancak asl sorun, zengin
blgenin kendi kaynaklarna sahip olma arzusuydu.
*)

492

Avrupa Birliinin en yoksul lkesi olan Portekizin GSMHsi 1990da,


Topluluk ortalamasnn te biri kadard.

nc unsur belki de esas olarak yzyln ikinci yarsnda yaanan


kltr devrimine, geleneksel toplumsal normlarn, dokularn ve de
erlerin kalknm dnyada yaayanlarn ounu ksz ve muhta du
rumda brakarak olaanst biimde zlmesine bir yantt. Dnya top
luluu asla, sosyolojik anlamdaki topluluklarn gerek hayatn iinde
grlmelerinin zorlat onyllardakinden daha ayrmc -bilgi top
luluu, halkla iliikiler topluluu, ecinseller topluluu- ve daha ve
rimsiz olmad. zdelik gruplannn ykseliine, bir kiinin su gtrmez
biimde, her trl belirsizlik ve kukunun tesinde mensup olabildii
insan topluluklarnn varlna, daima kendi zerlerinde gzlemde bu
lunan ABDdeki yazarlar tarafndan ge 1960lardan itibaren dikkat e
kildi. Bunlarn ou, bilinen nedenlerle, ortak bir etnisiteye hitap edi
yorlard. Bununla birlikte, kolektif ayrlklk arayndaki teki insan
gruplar ayn ulusalc dili kullanyorlard (ecinsel eylemcilerin e
cinseller ulusundan szetmeleri gibi).
Bu fenomen en sistematik biimde ok etnili devletlerde ortaya
karken, zdelik gruplarnn siyasetleri ulusal kendi kaderini tayin ile,
yani ulusalcln zn oluturan belirli bir halkla zdelenen blgesel
devletler yaratma arzusu ile, isel hibir balantya sahip deildi. Ayrlma
ABDdeki Negrolar ya da Italyanlar iin hi bir anlam tamyordu ne de
etnik siyasetlerinin bir parasyd. Kanadadaki Ukrayna siyasetleri Uk
raynalI deil Kanadal idi.* Aslnda kentlerdeki etnik ya da benzer si
yasetlerin, yani neredeyse tanm gerei heterojen topluluklarn z, bu
trden teki gruplarla, grup sadakatinin salad siyasal manivelay kul
lanarak, etnik olmayan devletin kaynaklarndan pay almak iin rekabet et
mekti. New York belediye meclisine seilen, Latino, oryantal ve ecinsel
oy bloklarnnn zgl bir temsilini salayacak ekilde davranan po
litikaclar New York Citynin daha az deil daha ok dnda olmak is
tiyorlard.

*)

ou kez

yerel gmen topluluklar, genellikle bu lkelerdeki ulusalc si


yasetlerin ularn temsil eden kendi zgn ya da seilmi yurtlan adna
uzun mesafeli ulusalclk denilen eyi gelitirebiliyorlard. Kuzey Ame
rikan rlandalIlar ya da Yahudileri bu alann ilk ncleriydi, ancak kresel
diasporalar bu trden rgtlenmeleri oaltan g yoluyla olutu, rn. Hin
distandan g eden Sih gmenler gibi. Uzun mesafeli ulusalclk sosyalist
dnyann kyle birlikte gerek yerini buldu.

493

Etnik kimlik siyasetlerinin fin-de-siecle etnik ulusalclyla ortak ol


duu yan, grubun teki yeleriyle paylat, baka kimseyle pay
lamad varolusal, teden beri var olduu farzedilen, deitirilemez ve
bu nedenle sreklilik kazanm bir kiisel zellikten ibaret olan bir grup
kimliinde srar etmesiydi. Kapallk grup iin esast, nk insan top
luluklarn birbirinden ayran gerek farkllklar zayft. Amerikal gen
Yahudiler, olaylarn kendilerine silinmez biimde vurduu Yahudi dam
gas, en azndan ikinci Dnya Savandan nceki yllarn ayrmcl
artk Yahudi halknn ayrt edici belirtisi olmaktan ktnda, kendi kklerini aratrdlar. Quebec ulusalcl bir ayr toplum olma iddias ne
deniyle ayrlkta srar etmiti. Ancak bu ulusalclk, 1960tera kadar ak
ve kesin biimde bir ayr toplum oluturan Quebec bu zelliini kay
bettii zaman fiilen nemli bir g olarak ortaya kt (Ignatieff, 1993, s.
115-17). Kent toplumlarnda etnisitenin ok akc olmas etnik tercihi
grup keyfiliinin ve yapaylnn yegne kriteri haline getirdi. ABDde Si
yahlar, Hispanikler, ngiliz ve Alman kkenli olanlar dnda, btn etnik
kkenlerden Amerika doumlu kadnlarn en az yzde altm kendi grup
larnn dndan evlendiler (Lieberson, Waters, 1988, s. 173). Giderek bi
rinin kimliini tekilerin kimliksizliini vurgulayarak oluturmak zorunlu
oldu. Aksi halde Almanyada, niforma giyen, kozmopolit genlik kl
trnn sa biimini ve mzik zevkini benimseyen neo-Nazi dazlaklar,
yredeki Trkleri ve Arnavutlar dvme dnda kendi has Almanlklanh
nasl kabul ettirebilirlerdi? Bir blgenin esasnda Hrvat ya da Srp ka
rakteri, kendilerine mensup olmayanlarn tasfiyesi dnda, tarihinin
byk bir dneminde deiik etnisitelerin ve dinlerin komu olarak ya
am olduu bir blgede nasl oluturulabilirdi?
Bu dlayc kimlik siyasetlerinin trajedisi, bamsz devletler kurmak
iin yola km olsunlar ya da olmasnlar, srdrlememeleriydi. Sadece
srdrlyormu gibi yaplyordu. Italyan olduklarn srarla belirten
(belki giderek daha fazla) ve birbiriyle ana dilleri olarak kabul ettikleri
talyancay akc olmayan biimde konumaya alan* Brooklynli talyan-Amerikallar grece mtevaz bir i piyasas iin anahtar olma d

*)

494

New Yorktaki bir byk sat maazasnda bu trden konumalar iittim.


Gmen ana babalar ya da byk babalar neredeyse kesinlikle talyanca
deil, Napolitence, Sicilyaca ya da Kalabriyaca konuuyorlard.

nda talyanla tamamen kaytsz bir Amerikan ekonomisinde a


lyorlard. Grup dndakiler iin anlalmaz ve bu nedenle iletiim ku
rulamaz bir Siyah ya da Hindu ya da Rus ya da kadn varm gibi d
nmek, yegne ilevi bu trden dnceleri tevik etmek olan kurumlar
dnda yaayamazd. Fizik renimi gren slami kktenciler slami fizik
ya da Yahudi mhendisler Hasidim mhendislii renmiyorlard; kl
trel olarak en ulusalc Fransz ya da Almanlar bile dnyay ortaa Latincesine benzeyen ve gnmzde ngilizceyi temel alan tek bir kresel
dille iletiim kurmaya muhta hale getiren bilimcilerin ve teknik uz
manlarn kresel ky iinde faaliyet gstermeyi rendiler. Jenosid, kit
lesel srgn ve etnik temizlik ile teorik olarak homojen etnik blgelere
blnm bir dnya bile kitlesel insan ( iiler, turistler, iadamlar, tek
nisyenler) hareketleriyle, farkl sluplarla, kresel ekonominin uzuv
laryla kanlmaz biimde bir kez daha heterojenletirildi. kinci Dnya
Sava srasnda ve sonrasnda etnik temizlie tb tutulan Orta Avrupa
lkelerinin bana gelen de budur. Giderek kentlileen bir dnyada bu ge
lime kanlmaz biimde tekrarlanacaktr.
Kimlik siyasetleri ve fn-de-siecle ulusalcl bu nedenle programlar,
ge yirminci yzyln sorunlaryla baa kmakta hl yetersiz kalan prog
ramlar deil, daha ok bu sorunlara gsterilen duygusal tepkilerdi. Ve
gene, yzyl sona ererken, bu sorunlarla fiilen baa kabilecek ku
ramlarn ve mekanizmalarn yokluu giderek aa kt. Ulus-devlet
artk bu sorunlarla baa kabilecek yetenekte deildi. Bunu yapabilecek
olan kimdi ya da neydi?
Birlemi Milletlerin 1945te kurulmasndan bu yana, ABD ve
SSCBnin anlay birliiyle kresel kararlar almaya devam edecei ek
lindeki, ksa sre iinde dkmklna yol aan gr temelinde bu amaca
ulamak iin eitli aralar icat edilmiti. Bu rgt hakknda sy
lenebilecek en iyi ey, ncl olan Milletler Cemiyetinin aksine, yzyln
ikinci yars boyunca varln srdrmesi ve aslnda yelii bir devletin
uluslararas alanda egemen bir devlet olarak kabul edildiini kantlayan
bir kulp haline gelmesiydi. Kurulu yasas gerei bu kurum ye uluslar
tarafndan ona tahsis edilenden bamsz hibir gce ya da kaynaa ve do
laysyla hibir bamsz eylem gcne sahip deildi.
Kresel egdm iin duyulan byk ihtiya uluslararas rgtleri kriz
495

on yllarndakinden daha hzl oaltt. 1980lerin ortasnda 365 hkmetleraras ve 4615 kadar ya da erken 1970lerdekinin iki katndan
daha fazla hkmetler d rgt vard (Held, 1988, s. 15). Ayrca doal
kaynaklar ve evreyi koruma gibi sorunlarda kresel eylemin giderek
acilletii kabul ediliyordu. Ama ne yazk ki bunu gerekletirmenin
yegne resmi ilemi, yani egemen ulus-devletler tarafndan ayr ayr im
zalanacak ve onaylanacak uluslaras antlamalar, Antarktika ktasnn ko
runmas ve balina avnn srekli olarak yasaklanma iin gsterilen a
balarn kantlad gibi, yava, hantal ve yetersizdi. 1980lerde Irak
hkmetinin binlerce yurttan zehirli gazla ldrmesi, bylece gerek
anlamda evrensel bir ka uluslararas szlemeden biri olan kimyasal
silah kullanlmasna kar 1925 Cenevre Protokolunu ihlal etmesi, mev
cut uluslararas aralarn zayfln vurgulad.
Bununla birlikte uluslararas eylemde bulunmann iki yolu vard ve
Kriz Onyllan her ikisinin de kalc biimde takviye edildiini grd. Biri,
artk dnyada tek balarna ayakta duracak kadar gl olmadklarn his
seden orta byklkte devletlerin ulusal iktidar ulustesi yetkililere g
nll olarak terk etmeleriydi. Avrupa Ekonomik Topluluu (1980lerde
Avrupa Topluluu ve 1990larda Avrupa Birlii adn ald) kendi ye dev
letleri zerindeki otoritesini pekitirirken 1970lerde iki kat byd ve
1990larda daha da bymeye hazrland. Bu ifte byme olgusu, gerek
ye lkelerin hkmetlerinden gerekse bu lkelerin kamuoyundan gelen
nemli lde ulusal direnie yol atysa da, tartmaszd. Topluluk/
Birlikin gc aslnda onun Brkseldeki seilmemi merkezi otoritesinin
bamsz siyasal inisiyatif almasnda ve demokratik siyasetlerin basksna
fiilen bak omasndayd. Bununla birlikte (seilmi) ye hkmetlerin
temsilcilerinin periyodik toplant ve grmelerinde ok dolayl biimde
bask yaplabiliyordu. Bu durum rgtn sadece zgl vetolara tbi etkin
bir ulus tesi otorite olarak ilev grmesini salayabiliyordu.
Uluslararas eylemin teki arac daha fazla deilse de eit lde ulus
devletlere ve demokrasilere kar korundu. Bu kinci Dnya Savamn er
tesinde kurulan uluslararas mali kurulularn, esas olarak Uluslararas
Para Fonunun ve Dnya Bankasnn otoritesiydi. Yediler Grubu gibi
belirsiz bir etiket altnda 1970lerden itibaren giderek kurumsallaan belli
bal kapitalist lkelerin oluturduklar oligarinin destekledii bu ku

496

rumlar, kresel borsalarn denetlenemeyen kaprisleri, nc Dnyanin


bor krizi ve 1989dan sonra Sovyet bloku ekonomilerinin k gi
derek daha ok sayda lkeyi bor almak iin zengin dnyann isteine
baml hale getirdike, Kriz Onyllan srasnda daha byk bir otorite
kazand. Bu borlanmalar giderek kresel bankaclk yetkililerinin onay
layabilecei ekonomi politikalarnn yerel dzeyde izlenmesinin koulu
haline getirildi. 1980lerde neo-liberal teolojinin zaferi aslnda sistematik
zelletirme ve serbest piyasa kapitalizminin siyasetlerine aktarld. Bu si
yasetler bunlara direnemeyecek lde iflas durumuna gelmi h
kmetlere, bunlarn ekonomik sorunlaryla dorudan ilintili olsun ya da
olmasn (post-Sovyet Rusya gibi) dayatld. J. M. Keynes ve Harry Dexter
Whiten ok farkl amalarla, en azndan kendi lkelerinde tam istihdam
salamak amacyla oluturduklar bu kuramlarn geirdikleri dnm
hakknda speklasyon yapmak ilgin ama bir o kadar da gereksizdir.
Gene de bunlar, zengin lkelerin yoksullara belirli siyasetleri her
halkrda dayatmalarn salayan etkin uluslaras otoritelerdi. Yzyln
sonunda bu siyasetlerin sonularnn ne olduu ve dnyann gelimesi
zerindeki etkilerinin ne olaca grlecektir.
Dnyann iki byk blgesi bu siyasetlerin test edildikleri bir alan ha
line geldi. Biri, SSCB blgesi ve onunla balantl olan Avrupal ve batl
komnist sistemlerin knden sonra imdi bir harabe haline gelen Asyal ekonomilerdi. teki, nc Dnyann toplumsal patlayc deposu
haline gelen byk bir blmyd. Bir sonraki blmde greceimiz
gibi, bu durum 1950lerden beri yerkrede siyasal istikrarszln balca
unsurunu oluturdu.

497

15
nc Dnya ve Devrim
Ocak 1974te General Beleta Abebe tefti gezisini srdrrken yo
lunun zerindeki Gode klasnda durduruldu... Ertesi gn Saraya ina
nlmaz bir haber ulat: general askerler tarafndan tutuklanmtr. Askerler onu kendi yediklerini yemeye Aklamaktadrlar. Yemek ylesine
kokumutur ki, bazdan generalin hastalanp leceinden korkarlar. m
parator [Etyopya] generali kurtarmak ve hastaneye yatrmak iin kendi
muhafzlarndan oluan bir hava birliini gnderir.
-Ryszard Kapuscinski, The Emperor (1983, s. 120)
Srlarn [niversitenin deney iftliindeki] ldrebildiimiz kadann
ldrdk. Ancak biz onlar ldrrken kyl kadnlar alamaya ba
ladlar: yazk deil mi hayvanlara, onlan neden byle ldryorsunuz,
onlar size ne yapt? Bayanlar (senoras) alamaya baladklarnda, ah ne
kadar zavallydlar, vazgetik, ama o zamana kadar hayvanlarn yaklak
drtte birini, seksen ba kadarn ldrmtk. Geri kalann da l
drmek istiyorduk, ama yapamadk, nk kyl kadnlar yine alamaya
baladlar.
Orada bulunduumuz srada atl bir adam Ayachucfoya giderek
olanlar anlatt. Bylece ertesi gn La Voz radyo istasyonunun ha
berlerinde yer aldk. O srada dn yolundaydk. Yoldalanmzn bi
rindeki kk radyodan haberleri dinledik ve ok sevindik, yle deil mi?
- Sendero Luminosonun gen bir yesi, Tiempos, 1990, s. 198).

I
Ne var ki nc Dnyadaki deiiklikleri ve bu dnyann aamalar
halinde paralanmasn ve blnmesini, Birinci Dnyadan temelden fark
l olan bir baka adan yorumluyoruz. Bu blge dnya apnda bir dev
rim -gereklemi, tehdit eden ya da sadece bir imkn olarak devrim- ku498

a oluturdu. Kresel Souk Sava baladnda Birinci Dnya ge


nellikle siyasal ve toplumsal olarak istikrarlyd. kinci Dnyann y
zeydeki grnmnn altnda iten ie kaynayan her ne olursa olsun, bu
dnya parti iktidar ve potansiyel Sovyet askeri mdahalesinin olu
turduu bir kapak tarafndan bastrlyordu. te yandan, 1950den (ku
rulduklar tarih) balayan dnemi, devrimsiz; devrimi bastran, nleyen ya
da ilerleten askeri darbeler ya da i silahl atmann bir baka biimi ol
makszn geiren eitli byklkte pek az nc Dnya devleti vard.
Bu kitabn yazld tarihe kadar balca istisnalar, Hindistan ve Malawideki (eski Nysalan smrgesi) Dr. Banda ve Fildii Sahilindeki
(1944e kadar) yklmaz M. Felix Houphouet-Boigny gibi uzun yaayan
ve otoriter pederahi nderlerin ynettii birka smrge idi. nc
Dnyann srekli toplumsal ve siyasal istikrarszl onun ortak paydasn
oluturdu.
Bu istikrarszlk kresel statkonun koruyucusu ABD iin de eit de
recede geerliydi. Statko, ABDyi Sovyet komnizmiyle bir tuttu ya d a .
en azndan onun byk kresel stnlk mcadelesinde teki taraf iin
srekli ve potansiyel bir deer olarak grlmesini salad. Neredeyse
Souk Savan balangcndan itibaren ABD, bu tehlikeye kar, eko
nomik yardm ve ideolojik propagandadan resmi ve gayriresmi askeri y
kcla, hatt savaa kadar elindeki btn aralar kullanarak, tercihan
yerel rejimle, yerel dzeyde destek salayamasa da dosta ilikiler ku
rarak ya da onu satn alarak savamaya balad. Birinci ve kinci Dnyalar
ondokuzuncu yzyldan beri en uzun bar dnemini yaarlarken nc
Dnyay bir sava kua haline getiren ey budur. Sovyet sisteminin
knden nce, 1945 ile 1983 arasnda fiilen hepsi nc Dnyada ya
anan yzn zerinde byk sava, askeri eylem ve atmada lenlerin
says yaklak on dokuz -belki de yirmi- milyon olarak hesapland. Bu sa
ynn dokuz milyondan fazlas Dou Asyaya; buuk milyonu Af
rikaya; iki buuk milyonu Gney Asyaya; en ldrc savalardan biri
olan 1980-88 ran-Irak atmasndaki lmler hesaba katlmakszn
yarm milyondan fazlas Ortadouya; ve daha az bir ksm da Latin Ame
rikaya aitti (UN World Social Situation, 1985, s. 14). l says ile
drt milyon arasnda hesaplanan (otuz milyonluk bir lkede) 1950-53
Kore Sava (Halliday/Cumings, 1988, s. 200-1) ve otuz yl sren Vi
etnam savalar (1945-1975) en byk ve Amerikan glerinin byk
499

apta dorudan katld savalard. Bu savalarn her birinde yaklak elli


bin Amerikal ldrld. VietnamlIlarn ve teki Hindiini halklarnn ka
yplarn tahmin etmek zordur, ancak en lml deerlendirme iki milyonu
aar. Ne var ki, dolayl olarak verilen anti-komnist savalarn bazlar,
zellikle Afrikadakiler bunlarla kyaslanabilecek lde barbarcayd. Af
rikada 1980 ile 1988 arasnda Mozambik ve Angola (ortak nfuslar
yirmi milyon kadar) hkmetlerine kar verilen savalarda yaklak
bir buuk milyon kiinin ld sylenmektedir. Bunun yan sra on iki
milyon kii evlerinden edildiler ve alk tehdidi altnda kaldlar (UN, Af
rika, 1989, s. 6).
nc Dnyamn devrimci potansiyeli komnist rejimler iin de eit
derecede geerliydi, nk, grdmz gibi, smrge kurtulu ha
reketlerinin nderleri kendilerini sosyalist olarak grme eilimindeydiler,
Sovyetler Birlii gibi ve ayn izgide zgrleme, ilerleme ve mo
dernleme projesini benimsediler. Batl, eitim grmlerse, nc
Dnyada gl komnist partiler (Moolistan, in ve Vietnam dnda)
pek grlmese de ve bu partilerin hi biri ulusal kurtulu hareketlerinin
ana gc olmasa da, kendilerini Lenin ve Marxtan esinlenmi kiiler ola
rak grebiliyorlard. Ne var ki, birka yeni rejim Leninist parti modelinin
yararl olduunu dnd ve kendi Leninist partilerini ina etti ya da Sun
Yat-senin 1920den sonra inde yapt gibi bu parti modelini dn
ald. Belirli bir g ve etkinlik kazanan baz komnist partileri safd b
rakld (1950lerde ran ve Irakta olduu gibi) ya da 1965te En
donezyada olduu gibi katliamla tasfiye edildi. Endonezyada yanm mil
yon kadar komnist ya da komnist olduu dnlen kii komnist
yanls bir askeri darbe olduu sylenen bir olayn ardndan ldrld- ta
rihin belki de en byk siyasal katliam.
SSCB on yllarca nc Dnya devrimciliiyle, radikal hareketler
ve kurtulu hareketleriyle ilikilerini esas olarak pragmatik bir bak a
sndan ele ald, nk Batda Sovyet igali altndaki blgenin ya da in
lilerin Doudaki mdahale alannn (bu alan btnyle denetleyemiyordu) tesinde komnist ynetim altndaki blgeyi ne
geniletmek niyetindeydi ne de byle bir beklentisi vard. Bu durum
Krucev dneminde de (1956-64) deimedi. Bu durum, komnist par
tilerinin hibir nemli rol oynamadklar bir ok yerel devrim, dikkat e

500

kici biimde Kbada (1959) ve Cezayirde (1962) kendi gcyle iktidar


ele geirdiinde bile deimedi. Afrikann smrgesizlemesi de gl
ulusal nderleri iktidara getirdi. Bu nderler anti-emperyalist, sosyalist ve
Sovyetler Birliinin dostu olarak anlmaktan baka bir ey istemiyorlard.
zellikle bu srada eski smrgeciliin lekesini tamayan Sovyetler Bir
lii bu lkelere teknik ve baka yardmlar salyordu. Bu nderler un
lard: Ganada Kwame Nkrumah, Ginede Seku Tre, Malide Mobido
Keita ve Belika Kongosunda, katledildikten sonra bir nc Dnya
ikonu ve martiri haline gelen trajik Patrice Lumumba. (SSCB 1960ta
nc Dnyadaki lkeleri renciler iin kurduu Halklarn Kardelii
niversitesinin adn Lumumba niversitesi olarak deitirdi.) Mos
kova, yeni Afrika devletleri hakkndaki iyimserliini ksa sre iinde terk
etmekle birlikte bu trden yeni rejimlere sempati duydu ve onlara yardm
etti. Eski Belika Kongosunda i savata (savan ardndan bu geni s
mrgeye ksa sre iinde bamszlk verildi) ABD ve Belikallarn m
teri ya da kuklalarna kar Lumumbist saflara silahl destek verdi (Bir
lemi Milletlere bal bir askeri gcn her iki sper gc de eit lde
rahatsz eden mdahalelerine ramen). Sonular SSCB iin dkrc
oldu. Yeni rejimlerden biri, Fidel Castronun Kbas herkesi artarak
komnist olduunu resmen ilan ettiinde SSCB bu lkeyi ABD ile ili
kilerini srekli olarak tehlikeye sokmayacak biimde kanatlarnn altna
ald. Bununla birlikte SSCBnin devrim yoluyla komnizmin snrlarn
1970lerin ortasna kadar geniletmeyi planladna dair hibir bulgu yok
tur. O zaman bile bulgular SSCBnin bizzat yaratmaya almad uygun
bir konjonktr kullandn gsterir. Yal okurlar belki hatrlarlar, Kruevin umutlan sosyalizmin ekonomik stnlyle kapitalizmi gmecei
eklindeydi.
Aslnda, Sovyetlerin uluslararas komnist harekete nderliine, eitli
muhalif Marksistlerin yan sra in 1960ta meydan okuduunda, nc
Dnyadaki Moskovaya bal partiler bilinli olarak seilmi lmllk si
yasetlerini srdrdler. Bu lkelerde dman, varolduu kadaryla ka
pitalizm deil, pre-kapitalizm, yerel karlar ve bunlan destekleyen em

*)

Kongoda yaanan trajik anari hakknda en canl deerlendirme Lumumbac


blgeden (teorik olarak) haber geen parlak bir PolonyalI gazeteci tarafndan
yapld (Kapuszinsk, 1990).

501

peryalizm (ABD) idi. leriye gtrecek yol silahl mcadele deil, ulu
sal burjuvazinin ve kk burjuvazinin mttefik olduklar geni bir halk
cephesi ya da ulusal cepheydi. zetle, Moskovann nc Dnya stra
tejisi 1930larn Komintem izgisini Ekim devrimi davasna hyanet ko
nusunda yaplan her trl aklamaya ramen srdrd (bk. blm 5). Si
lahl mcadele yolunu tercih edenleri fkelendiren bu strateji 1960larn
banda Brezilya ve Endonezyada, 1970te ilide olduu gibi, zaman
zaman baarl grnd. Ancak pek de artc olmayan biimde, bu ba
ar noktasna geldiinde, 1964ten sonra Brezilyada, 1965te En
donezyada ve 1973te ilide olduu gibi askeri darbelerle durduruldu ve
ardndan terr geldi.
Bununla birlikte, nc Dnya hl sosyalist devrime inan bes
leyenlerin umut ve inanlarnn balca dayanak noktas idi. Dnyann bu
kesimi infilak etmesi beklenen kresel bir volkan, titreimleri byk dep
remlerin yaklatn haber veren bir sismik alan olarak grlyordu. s
tikrarl, liberal, kapitalist Altn a Batsnda ideolojinin sonunu haber
veren analizci bile, bin yllk dnemin ve devrimci umutlarn bu blgede
lmediini teslim etti. Ne de nc Dnyanin nemi sadece Ekim ge
leneinden eski devrimciler ya da 1950lerin refah sradanlnn ba
yalndan uzak durmak isteyen romantikler iin geerliydi. Hmanizm
yanls liberaller ve lml sosyal demokratlar da dahil btn Solun, sos
yal gvenlik yasalarndan ve ykselen gerek cretlerden daha fazla bir
eye ihtiyalar vard. nc Dnya solun ideallerini koruyabilirdi; ve
byk Aydnlanma geleneinden gelen partilerin pratik siyasetler kadar
ideallere de ihtiyalar vard. Bunlar olmakszn varlklarn sr
dremezlerdi. Aksi halde, devrimci olmayan ilerlemenin kalelerinde, s
kandinav lkelerinde, Hollandada ve ondokuzuncu yzyldaki misyoner
faaliyetinin bir benzerini ge yirminci yzylda yapan (Protestan) Dnya
kiliseler Konseyinde nc Dnya lkelerine yardm etmek iin du
yulan sahici cokuyu nasl aklayabiliriz? Ge yirminci yzylda bu
durum Avrupal liberalleri nc Dnya devrimcilerini ve devrimlerini
desteklemeye ya da glendirmeye yneltti.

502

II
Gerek devrimin gerekse devrimcilerin muhaliflerini artan ey,
1945ten sonra nc Dnyadaki, yani dnyann herhangi bir yerindeki
balca devrimci mcadele biiminin artk gerilla sava olarak grlmesiydi. 1970lerin ortasnda karlan Balca gerilla savalarnn
kronolojisi kinci Dnya Savann sonundan beri otuz iki gerilla sa
vana yer veriyordu. Bunlarn dnda (krklarn sonunda Yunan i
sava, 1950lerde Britanyaya kar Kbrs mcadelesi ve Ulster (1969-))
hepsi Avrupann ve Kuzey Amerikann dnda verilmiti (Laqueur
1977, s. 442). Liste uzatlabilirdi. zellikle dalarda beliren devrim im
gesi tam olarak doru deildi. Bu yaklam solcu askeri darbelerin roln
olduundan az deerlendiriyordu. Bu darbeler, 1974te Portekizde ya
anan dramatik rnee kadar Avrupada imknsz grnyordu, slam
dnyasnda olduka yaygnd ve Latin Amerikada da beklenmedik de
ildi. 1952 Bolivya devrimi madencilerin ve ordu iindeki isyanclarn
birararaya gelmesiyle gerekletirildi; Peru toplumunda yaanan en ra
dikal reform, ge 1960larda ve 1970lerde bir askeri rejim tarafndan ger
ekletirildi. Bu yaklam, kentlerde yaayan kitlelerin eski tarz ey
lemlerin tad devrimci potansiyeli de olduundan az deerlendirdi. Bu
potansiyel 1979 ran devrimiyle ve daha sonra Dou Avrupada ka
ntlanacakt. Ne var ki, yzyln nc eyreinde btn gzler ge
rillalarn zerindeydi. Aynca, gerillalarn izledikleri taktikler Sovyet si
yasetlerini eletiren radikal solun ideologlar tarafndan da gl biimde
yayld. Mao Zedung (SSCByle yollan ayrdktan sonra) ve 1959dan
sonra Fidel Castro ya da onun yolda, yakkl ve gezgin Che Guevara
(1928-67) bu eylemcilerin esin kayna oldu. Gerilla stratejisinin imdiye
kadar grlen en mthi ve baanl uygulayclar olan ve hem Franszlan hem de ABDnin gcn altettikleri iin uluslararas alanda byk
hayranlk uyandran VietnamlI komnistler, solun birbirini krp geiren
deolojik kavgalar iinde taraf tutmalan iin hayranlarn tevik et
mediler.
1950ler nc Dnya gerilla mcadeleleriyle doluydu. Bu m
cadelelerin hepsi, eski smrge glerinin ya da buralara yerleenlerin u
ya da bu nedenle smrgelikten bar yntemlerle klmasna di
503

rendikleri smrge lkelerde gerekleti -Malaya, Kenya (Mau Mau ha


reketi) ve Britanya mparatorluunun zlmesi srasnda Kbrs; Fran
sann zlmesi srasnda Cezayir ve Vietnamda yaanan ok daha ciddi
savalar. Gerilla stratejisini dnyann n sayfalarna karan, gariptir ki,
grece kk, tipik olmayan ama baarl -Malaya isyanndan kesinlikle
daha kk (Thomas, 1971, 1040)- bir hareket oldu: Karaiblerdeki Kba
adasnda 1 Ocak 1959da iktidar ele geiren devrim. Fidel Castro (1927
-) Latin Amerika siyasetinde allmam bir sima deildi: toprak sahibi
bir aileden gelen gl ve karizmatik bir adam. zledii siyaset biraz be
lirsizdi, ancak kiisel cesaretini kantlamaya kararlyd ve tirana kar her
trl zgrlk davasnn bir kahraman olarak uygun bir anda ortaya kt.
Sloganlar bile (Vatan ya da lm -zgn olarak Ya Zafer ya lmve Kazanacaz) daha eski bir kurtulu ana aitti: hayranlk verici
ama kesinlikten uzak. Havana niversitesinin tabanca tayan renci
politikaclarnn oluturduklar eteler arasnda geirdii karanlk bir d
nemden sonra Castro, 1952de yeniden iktidara gelen ve Anaysay iptal
eden General Fulgencio Batista (1933te o zamanlar ayu Batista olarak
bir askeri darbeyle sahneye ktndan beri Kba siyasetinin tannm ve
dzenbaz bir simas) hkmetine kar isyan etmeyi seti. Fidelin yak
lam eylemciydi: 1953te askeri bir klaya saldr, hapisane, srgn ve
ikinci giriim olarak bir gerilla gcyle Kbaya karma, uzak ve dalk
bir blgeye yerleme. Fazla hazrlk yaplmadan oynanan bir kumard bu.
Salt askeri bakmdan ele alndnda, meydan okuma olduka zayft. Ar
jantinli bir doktor ve son derece becerikli bir gerilla nderi olan Che Guevara saylan daha sonra 300e kan 148 adamla Kbann geri kalann
igal etmeye balad. Fidelin kendi gerillalan sadece Aralk 1958de
1000 kiinin yaad ilk kasabay ele geirdi (Thomas, 1971, s. 997,
1020, 1024). 1958de kantlad ey, dzensiz bir gcn geni bir kur
tarlm blgeyi denetleyebilecei ve onu morali bozulmu bir ordunun
saldnsna kar savunabileceiydi. Batista rejimi, rahatln ve karlarn
korunmas dnda her trl gerek destekten yoksun olduu ve uzun s
reli bir rmenin tembelletirdii bir adamn nderliinde, sallantda ol
duu iin Fidel kazand. Demokrat burjuvaziden komnistlere kadar
btn siyasal snflarn muhalefeti Batistaya kar birletiinde ve dik
tatrn kendi ajanlan, askerleri, polisleri ve ikencecileri Batistann so
nunun geldiine karar verdiklerinde rejim kt. Fidel, rejimin zamannn
504

dolduunu gsterdi ve ona bal gler doal olarak hkmeti devraldlar.


Pek az destei olan kt bir rejim yklmt. syanc ordunun zaferi, ou
Kbal tarafndan ordunun gen komutannda cisimleen bir kurtulu ve
sonsuz bir vaat an olarak hissedildi. Balkonlarda nlerinde mikrofonla
grnen, kitlelerin idolletirdii karizmatik simalarla dolu bir a olan
Ksa Yirminci Yzylda muhtemelen hibir nderin, buruuk sava giy
silerinin iinde her defasnda saatlerce konuan, olduka kark d
ncelerini annda ve sorgulamadan kendisini dinleyen kalabalklarla (ben
de aralarmdaydm) paylaan bu iri yan, sakall ve her ii tam zamannda
yapan adam kadar az sayda kukucu ya da dman izleyicisi olmad. Bu
kez devrim kolektif bir balay olarak yaanyordu. Peki devrim nasl bir
yol izleyecekti? Daha iyi bir yol izlemesi gerekiyordu.
1950lerin Latin Amerikan isyanlar kendilerini sadece Bolivardan
Kbann kendi Jose Martisine kadar uzanan tarihsel kurtarclarn re
toriine deil, ayn zamanda 1917 sonrasnn, solun,, anti-emperyalist ve
toplumsal devrimci geleneine kaplm durumda buldular. Bunlar, zel
likle yoksul ve MeksikalI eski gl adam Porfirio Diazn szleriyle,
Tanndan ok uzak ABDye ok yakn yoksul orta Amerikada, hem e
itli anlamlara gelen tarm reformundan yanaydlar hem de en azndan
st kapal biimde ABDye karydlar. Radikal olmalarna ramen, ne
Fidel ne de yoldalarndan herhangi biri komnistti ne de herhangi bir bi
imde Marksist sempatizan olduklarn (birka istisna dnda) iddia edi
yorlard. Aslnda, ili dnda Latin Amerikann bu trden yegne kitle
partisi olan Kba Komnist Partisi, baz kesimleri olduka ge bir tarihte
Fidelin kampanyasna katlana kadar bu harekete sempati duymad. Ara
larndaki iliki belirgin biimde souktu. ABDli diplomatlar ve siyasal
danmanlar, hareketin komnist yanls olup olmadn srekli tarttlar
-olsayd, 1954te Guatemaladaki reformcu hkmeti devirmi olan CIA
ne yapacan bilirdi- ve sonunda aka olmad kanaatine vardlar.
Ne var ki, devrimi gerekletirenlerin muhtemelen silahl gerilla ayak
lanmalarn taahht eden genel toplumsal devrimci ideolojisinden, Senatr
McCarthynin hkm srd on yl iinde anti-emperyalist Latin is
yanclarn otomatik olarak Marxa yatkm grmeye eilimli ABDnin
coku dolu anti-komnizmine kadar hemen her ey Fidelist hareketi ko
mnizme doru itiyordu. Kresel Souk Sava tabloyu tamamlad. Yeni

505

rejim ABDyle uzlamazla dmesi halinde, ki bunun iin sadece ABD


yatrmlarn tehdit etmesi bile yeterliydi, ABDnin byk kartnn ne
redeyse garanti olan sempati- ve desteine gvenebilirdi. Ayrca, Fidelin
milyonlarn nnde nceden hazrlksz monologlarla hkmet etme bi
imi kk bir lkeyi ya da bir devrimi uzun sre ynetmek iin uygun
bir yol deildi. Poplizm bile rgtlenmeyi gerektirir. Komnist Partisi
devrimci safta ona bu imkn salayabilecek yegne yapyd. kisinin bir
birine ihtiyac vard ve birletiler. Ne var ki, Mart 1960ta Fidelin
Kbann sosyalizme doru gittiini ve kendisinin de, kendine zg ol
makla birlikte, bir komnist olduunu kefetmesinden ok nce ABD,
ona komnist muamelesi yapmaya karar vermi ve CIAye onu devirmesi
iin- yetki vermiti (Thomas, 1971, s. 1271). 1961de Domuzlar Kr
fezine Kbal srgnlerden oluan bir grupla karma yapmaya altlar
ve baarszla uradlar. ABD ablukasyla tecrit edilmi ve giderek
SSCBye baml hale gelen komnist bir Kba, Key Westten yetmi mil
uzakta yaamaya devam etti.
Kresel bir tutuculuk on ylnn sonunda hibir devrim bat yarkresi
ve gelimi lkelerin soluna hitap etmek ya da gerilla stratejisine daha iyi
bir hret kazandrabilmek iin bundan daha iyi tasarlanamazd. Kba
devrimi her eye sahipti: romans, dalarda kahramanlk, genliklerini
fedakrca ortaya koyan eski renci nderler -en yals otuzunu biraz
gemiti- tropikal bir turist cennetinde kalbi rumba ritmleriyle arpan
zafer sarhou bir halk. Dahas, bu devrim btn sol devrimcilerce selamlanabiliyordu.
Aslnda bu devrim Sovyetlerin kapitalizmle ban iinde birarada ya
amaya verdii ncelikten uzun sredir honutsuz olan Moskovadaki
eletirmenlerce de muhtemelen selamlanyordu. Fidelin verdii rnek,
Latin Amerikann, zellikle kahramanlk gerektiren durumlarda tetie
basmaya ve fedakrca yiitlie hazr insanlarn yaad bu ktann her
yerinde militan entelektellerin esin kayna oldu. Bir sre sonra Kba,
pan-Latin Amerikan devriminin nde giden savunucusu ve iki, , daha
fazla Vietnam slogannn yaratcs Che Guevarann zorlamasyla k
tasal ayaklanmay tevik etmeye balad. Parlak bir Fransz solcusu (kim
olabilir?) uygun bir ideoloji salad ve devrim iin olgunlam bir ktada
gerekli olan tek eyin, kk silahl militan gruplan bu ie uygun da-

506

larda fokolar kurmak zere harekete geirmekten ibaret olduu fikrini


sistematikletirdi (Debray, 1965).
Latin Amerikann her yerinde gen adamlardan oluan cokulu grup-
lar, Fidel ya da Trotskiy ya da Mao Zedungun bayra altnda gerilla m
cadelelerine giritiler. Silahl etelere kyl desteinin gelenek haline gel
dii Orta Amerika ve Kolombiya dnda, bu trden giriimlerin ou,
arkada tannm -Bolivyada bizzat Che Guevara; Kolombiyada, onun
kadar yakkl ve karizmatik rahip-isyanc Peder Camilo Torres- ve ta
nnmam pek ok ceset brakarak, neredeyse hemen kt. Bu g
rlmemi derecede yanl kavranm bir stratejiydi. Bu lkelerin pek o
unda, 1964ten bu kitabn yazld tarihe kadar (resmen komnist)
FARCn (Kolombiya Devrimi Silahl Gleri) ve 1980lerde Peruda
(Maoist) Aydnlk Yol hareketinin (Sendero Luminoso) kantlad gibi,
uygun koullarda, etkin ve uzun sreli gerilla hareketlerinin mmkn ol
mas, bu durumu daha da ak biimde ortaya koyar.
Ne var ki kyller gerilla yolunu tuttuklarnda bile gerillalar nadiren Kolombiyadaki FARC bir istisnayd- bir kyl hareketi oluturdular. Bu
hareketler, balangta kendi lkelerinin yerleik orta snflarndan gelen,
daha sonra ykselen krsal kk burjuvazinin renci oul ve (nadiren)
kzlarndan oluan yeni kuakla takviye edilen gen entelektellerce
nc Dnyama krsal kesimine tand. Bu saptama, devrimci nc
Dnya solunun baz kesimlerinin (rn. Arjantinde, Brezilya ve Uru
guayda ve Avrupada) ge 1960lardan itibaren yapmaya balad gibi,
gerilla taktii krsal geri blgeden byk kentlerin dnyasna ak
tarldnda da geerliydi. Kent gerilla faaliyetleri, grld kadaryla,
krsal olandan daha kolay gerekletiriliyor, nk kitlesel dayanma ya
da yardm gerektirmiyor, ancak byk kentin anonimliinde, parann
satn alma gcnden ve ou orta snfa mensup asgari sayda sem
patizandan yararlanabiliyor. Bu kent gerillalar ya da terrist gruplar,
para iin yaplan soygunlar dnda, herkesi sarsan dramatik darbelerin ve
byk yank uyandran cinayetlerin (Franconun ardl olduu iddia edilen
*)

Balca istisna Ulsterdeki Blgesel IRA, A BD deki ksa mrl Kara Pan
terler ve Filistinli gerillalar, mlteci kamplar diasporasmn ocuklar gibi
getto gerillas denebilecek hareketlerin eylemcileridir. Sonuncular, zel
likle gettolarn nemli bir orta snf kapsamad yerlerde, genellikle ya da
tamamen okul deil sokak ocuklarndan geliyorlard.

507

Amiral Carrero Blanconun 1973te Bask ETA tarafndan; talyan ba


bakan Aldo Moronun 1978de talyan Kzl Tugaylar tarafndan l
drlmesi gibi) lkelerini devrimciletirmekten daha kolay olduunu gr
dler.
Latin Amerikada bile siyasal deiimin balca gleri sivil po
litikaclar ve ordular idi. 1960larda Gney Amerikann geni kesimlerini
kaplamaya balayan sac askeri rejimler dalgas -devrimci Meksika ve
1948de gerekletirilen bir devrimden sonra kendi ordusunu fiilen tas
fiye eden kk Kosta Rika dnda, Orta Amerikadaki askeri hkmet
modas asla sona ermedi- ncelikle silahl isyanclara ynelik bir tepki de
ildi. Arjantinde, gcn ii rgtlenmesinden ve yoksullarn seferber
edilmesinden (1955) alan poplist devlet.bakan Juan Domingo Peronu
(1895-1974) devirdiler. Sonra kendilerini ksa aralklarla tekrar iktidarda
buldular, nk Peronist kitle hareketi kolayca yklamayacan gs
termiti ve istikrarl bir sivil ynetim kurulamyordu. UruguaylIlar, kendi
geleneklerini, askeri yneticilerin yaptklar kstlayc anayasaya oy ver
meyerek korudular ve 1985te sivil ynetime dnld.
Latin Amerika, Asya ve Afrikada dramatik baarlar kazanm ol
masna ve muhtemelen daha da fazlasn kazanabilecek olmasna ramen,
gelimi lkelerde devrime giden gerilla yolu pek anlamd deildi. Ne var
ki, kr ya da kent gerillalar sayesinde nc Dnyanin artan sayda
gen isyanc ve devrimciye ya da sadece Birinci Dnyatun kltrel mu
haliflerine esin kayna olmas artc deildir. Rock mzik muhabirleri
Woodstock mzik festivalindeki gen kitleleri bar bir gerillalar or
dusu olarak tanmladlar (Chapple ve Garofalo, 1977, s. 144). Che Guevara posterleri Paris ve Tokyodaki renci gstericiler tarafndan ikon
gibi tand ve onun sakall, bereli ve tartmasz biimde erkeksi zel
likleri kar-kltrn siyasal olmayan yreklerini bile titretti. 1968in k
resel Yeni Solu zerinde yaplan gayet bilgilendirici bir aratrmada
(Katsafcas, 1987) hi kimsenin ad (filozof Marcuseninki dnda) onun
ki kadar sk gemiyordu. te yandan, pratikte, Vietnaml nder Ho iminhin ismi (Ho-Ho-Ho i-minh) Birinci Dnya Solunun gs
terilerinde daha sk anlyordu. nk bu slogan nc Dnya ge
rillalarn ve 1965ten sonra ABDde onlarla savamak iin gnderilmeye
kar direnii destekliyordu. Bu direni hareketi, Solu, nkleer silahlara

508

kar sergiledii dmanlk dnda btn dier konulardan daha fazla se


ferber etti. Cezayir kurtulu savana katlm Karaibli bir psikologun yaz
d The Wretched ofthe Earth, ezilenlerin manevi kurtulu biimi olarak
iddete dzd vglerle heyecanlanan entelektel eylemciler arasnda
muazzam etki yaratan bir metin haline geldi.
Kasaca, tropikal bitkilerin arasnda yzlerini boyam gerillalar imgesi,
1960larda Birinci Dnyada grlen radikallemenin nemli bir paras,
belki de balca esinlendiricisiydi. nc Dnyaclk, giderek gelien
bir literatrde dnya sistemi denilen eyin ekirdek lkeleri ta
rafndan smrlen ve bamlla zorlanan yoksul ve tarmsal periferinin kurtuluuyla dnyann zgrleecei inanc, Birinci Dnya so
lnn teorisyenlerinin byk ksmn ele geirdi. Eer, dnya sistemi
teorisyenlerinin kastettikleri gibi, dnyada yaanan sorunlarn kkleri mo
dem sanayi kapitalizminin ykseliinde deil de nc Dnyanm onaltmc yzylda Avrupal smrgeciler tarafndan ele geirilmesinde yatyor
idiyse, bu durumda yirminci yzylda bu tarihsel srecin tersine ev
rilmesi, Birinci Dnyanm gsz devrimcilerine bu gszlkten k
yolu salayacakt. Bu alanda en gl argmanlardan bazlarnn ABDde
sosyalizmin yerel glerle zafer kazanabileceine gvenemeyen Ame
rikal Marksistlerden gelmesi artc deildir.
III
Gelien sanayi kapitalizmi lkelerinde hi kimse, ayaklanma ve kit
lesel eylem yoluyla klasik toplumsal devrim beklentisini artk ciddiye al
myordu. Ve gene, Batda refahn en yksek noktaya ulat yerde, ka
pitalist toplumun ekirdeinde, hkmetler anszn, beklenmedik ve ilk
bakta aklanamayacak biimde kendilerini, sadece eski tip devrimlere
benzememekle kalmayan, grnte salam rejimlerin zayfln da
aa vuran bir gelimeyle kar karya buldular. 1968-69da bir isyan
dalgas dnyay ya da bunlarn byk bir ksmn silip sprd. Bu dal
gay, esas olarak, saylan orta byklkteki batl lkelerde bile artk yz
binlerle saylan, ve ksa sre sonra milyonlarla saylacak olan (bk. blm
10) rencilerin oluturduu yeni toplumsal g tayordu. stelik saylannn yan sra, siyasal etkinliklerini oaltan siyasal zellik onlara
509

g kazandryordu. inde yer aldklar muazzam ve onlara dev fab


rikalarda alan iilere kyasla daha ok bo zaman salayan bilgi fab
rikalarnda daha kolay harekete geebiliyorlard. Genellikle bakentlerde,
politikaclarn ve medya kameralarnn gz nnde bulunuyorlard. Ve
eitim grm snflarn yeleri, ou kez yerleik orta snfn ocuklar
ve -hemen her yerde ama en tipik olarak nc Dnyada- iinde bu
lunduklar toplumun ynetici elitinin geldii kayna oluturduklar iin,
onlar daha alt gruplar gibi sokak ortasnda vurmak kolay deildi. Bat ve
dou Avrupada, hatt 1968 Maysnda Pariste yaanan byk ayak
lanmalar ve sokak atmalarnda bile byk kayplar olmad. Yetkililer
martirlerin olmamas iin dikkatliydiler. Byk bir katliamn olduu
yerde, 1968de Mexico Cityde - resmi rakamlara gre ordunun bir mi
tingi datmas zerine yirmi sekiz l ve iki yz yaral- Meksika si
yasetinin daha sonraki gidiat srekli bir deiiklie urad.
Bylece renci isyanlar orantsz biimde etkili oldu; zellikle Fran
sada 1968de ve 1969da talyada yaanan scak sonbaharda, btn
lkelerin ekonomisini geici olarak felce uratan dev ii snf dal
galarn serbest brakt. Ve bunlar, kukusuz, ne sahici devrimlerdi ne de
byle bir gelimeye yol amalar mmknd. Harekete katlan iiler iin
btn bunlar sadece son yirmi yl iinde dikkati ekmeden birikmi olan
endstriyel toplu pazarlk gcn kefetmeleri iin bir frsat oldu. Onlar
devrimci deildiler. Birinci Dnya rencileri, hkmetleri devirmek ve
iktidar ele geirmek gibi nemsiz meselelerle nadiren ilgilendiler. Bu
nunla birlikte, Fransz rencileri Mays 1968de General de Gaulle de
virmeye ok yaklatlar ve onun grev sresini kesinlikle ksalttlar (bir
yl sonra emekliye ayrld) ve Amerikal rencilerin sava kart pro
testolar ayn yl iinde bakan L. B. Johnson yerinden etti. (nc
Dnya rencileri iktidarn gerekliklerine daha yakndlar: kinci Dnya
rencileri ise bu gerekliklerden ister istemez uzak olduklarn bi
liyorlard.) Batl rencilerin isyan daha ok kltrel bir devrim, orta
snf ana baba deerlerinin toplum iinde temsil ettii her eyin, 10. ve
11. blmlerde tartld gibi, reddi idi.
Gene de bu hareket isyanc renci kuann byk ksmnn si
yasallamasna yardmc oldu. Bu renciler, doal olarak, radikal dev
rimin ve topyekn toplumsal dnmn kabul edilmi esin kaynaklarna

510

dndler - Marx, Ekim Devriminin Stalinist olmayan ikonlar ve Mao.


Anti-faist dnemden beri ilk kez, artk Moskova ortodoksisi ile snrl ol
mayan Marksizm, gen Batl entelektellerin ounu cezbediyordu. (Bu
durum kukusuz nc Dnyanm onlar iin tad cazibeye asla son
vermedi.) Bu Marksizm, o srada geerli olan baka akademik modalarn
bir karmyla, bazen teki ulusalc ya da dinsel ideolojilerle birleti,
nk alan insanlarn deneyiminden deil dersliklerden kay
naklanyordu. Aslnda bunun, analiz gerektirmeyen bir tr radikal mi
litanlk arsnda bulunan bu yeni Marx mritlerinin pratik siyasal dav
ranyla pek az ilgisi vard. syann balangtaki topyac beklentileri
buharlap utuunda, pek ou genlik heyecanndan yararlanarak ks
men canlanan eski sol partilere (bu dnemde yeniden ina edilen Fransz
Sosyalist Partisi ya da talyan Komnist Partisi gibi) hemen ya da za
manla geri dnd. Hareket genellikle bir entelekteller hareketi olduu
iin, ou meslek olarak akademiyi seti. Bylee ABDde niversite
beklenmedik bir siyasal kltrel radikaller topluluu kazand. Dierleri
kendilerini Ekim gelenei iinde yer alan devrimciler olarak grdler ve
kitle hareketlerine szmak iin ya da terrist amalarla, Leninist izgide,
kk, disiplinli, tercihen gizli nc kadro rgtlerine katldlar ya da
bu tr rgtler kurdular. Burada bat, kk grup iddetiyle kitlesel ye
nilgiyi ama umudu tayan illegal sava rgtleriyle dolu olan nc
Dnya ile kaynat. 1970lerde eitli talyan Kzl Tugaylar Bolevik
kkenli Avrupal gruplar arasnda belki de en nemlileriydi. Ulusalc ve
toplumsal devrimci ideolojiyi, bazen her ikisini benimseyen dorudan
eylem gruplarnn uluslararas bir ebeke halinde birbirine baland
garip bir gizli komplolar dnyas olutu. Bu ebeke, Filistinlilerden, Baskl isyanclardan, Ira ve dierlerinden oluan, ok eitli -genellikle zayfve teki illegal ebekelerle rten, istihbarat servislerinin szd, Arap
ya da doulu devletlerin koruduu ve gerektiinde yardmc olduu Kzl
Ordulardan ibaretti.
Casusluk ykleri ya da terr yazarlar iin ideal bir ortam olumutu.
1970ler onlarn Altn a idi. Ayn zamanda bu, Bat tarihinin en ka
ranlk ikence ve kar-terr ayd. Bu, modern ikence ve aka dile
getirilmeyen kirli savalar tarihinin o zamana kadar kaydedilen en ka
ranlk dnemiydi. smi bilinmeyen kiilerden oluan lm mfrezeleri,
sahte plakal arabalarla insanlar karp ldren, insanlar kaybeden e
511

teler vard.* Bunlarn, ordu ve polisin, demokratik denetime tb olmak


yle dursun, hkmetten bile bamsz davranan, devlete hizmet eden si
lahl gruplarn, istihbarat ya da gvenlik servislerinin uzants olduklarn
herkes biliyordu. Bu tr olaylar Byk Britanya gibi eski ve gl hukuk
ve anayasa gelenekleri olan bir lkede bile grlebiliyordu. Burada,
Kuzey rlandadaki atmann ilk yllar, uluslararas Af rgtnn i
kence raporunda (1975) dikkat ekilen baz ciddi sularn ilenmesine yol
at. En kts muhtemelen Latin Amerikada yaand. Fazla dikkat ekmediyse de, sosyalist lkeler bu uursuz modadan pek etkilenmediler.
Onlarn terr a geride kalmt ve kendi snrlarnn iinde hibir te
rrist hareket yoktu. Sadece, iinde bulunduklar koullarda kalemin k
ltan, daktilonun (art Bat kamuoyunun protestosu) bombadan daha teh
likeli olabildiini bilen zayf muhalif gruplar vard.
Ge 1960lann renci isyan eski dnya devriminin son hamlesi
oldu. Bu isyan, gerek arcient topyac anlamda deerlerin srekli olarak
altst edilmesine, yeni ve mkemmel bir toplumun kurulmasna alan,
gerekse ilevsel anlamda sokak ve barikat eylemleriyle, bombalarla ve
dalarda kurulan pusularla amacna ulamaya alan devrimci bir is
yand. Kreseldi. Bunun nedeni sadece 1789dan 1917ye kadar uzanan
devrimci gelenein tad ideolojinin evrensel ve entemasyonalist ol
mas deil -1960lann tipik rn olan ayrlk Bask rgt ETA gibi
zellikle ulusalc bir hareket bile bir anlamda Marks olduunu iddia edi
yordu- dnyann ya da en azndan renci ideolojilerinin yaad dn
yann gerekten kresel olmasyd. Buenos Aires, Roma ve Hamburgda
ayn kitaplar (1968de neredeyse kesinlikle Herbert Marcusenin kitaplar
dahil) neredeyse e zamanl olarak renci kitaplarnda ortaya kt.
Ayn devrim turistleri Paristen Havanaya, Sao Paulo ve Bolivyaya
kadar okyanuslan ve ktalar ayorlard. Hzl hava ulam ve iletiim
imknlanndan yararlanan ilk insanlk kua, ge 1960lann rencileri,
Kanadal guru Marshall McLuhana gre (1960lann bir baka moda
ismi) hep birlikte iinde yaadmz ayn kresel kyn paras olarak,
Sorbonneda, Berkeleyde ve Pragda olanlan renmekte hi zorluk ek
miyorlard.
*)

512

1976-82 yllarnda Ajantinde yaanan kirli savata kaybedilen ya da l


drlen insanlarn says en iyi tahminlere gre yaklak on bin kadardr (Las
Cifras, 1988, s. 33).

Ve gene bu, 1917 kuann anlad gibi bir dnya devrimi deil,
artk varolmayan bir eyin ryasyd; sebep ne olursa olsun sihirli bir
sempatiyle hemen barikatlar kurmak, ou kez oyun benzeri bir dav
rantan baka ey deildi. Zeki muhafazakr Raymond Aron bile 1968
Paris olaylarn, pek de yanl olmayan bir biimde, sokak tiyatrosu ya
da psikodrama olarak betimledi.
Artk hikimse Bat dnyasnda toplumsal devrim beklemiyordu.
ou devrimci, Marxm kapitalizmin mezar kazcs dedii endstriyel
ii snfm artk, ortodoks doktrine sadk kalmama pahasna, temelde
devrimci olarak grmyordu. Bat yarkrede, ister Latin Amerika ar
soluna teorik ballk duyanlar ya da Kuzey Amerikann teorik olmayan
renci isyanclar arasnda olsun, radikalizme dman eski proletarya,
kaynlan bir ii aristokrasisi ya da Vietnam savann yurtsever des
tekisi olarak kmsendi. Devrimin gelecei nc Dnyanm (artk
hzla boalan) krsal kesimlerinde gerekleecekti, ancak burada ya
ayanlarn Castrolann ve Guevaralarm ok uzaktan silahl ayaklanma ha
variliiyle sarslmalar gerektii gerei, Enternasyonal marnda de
nildii gibi, yeryznn lanetlilerine garanti edilen tarihsel
kanlmazln onlarn zincirlerini kracana dair eski inanta belirli bir
zayflama olduunu gsterdi.
Ayrca, bir devrim gereklik ya da bir olaslk olduunda bile artk sa
hiden dnya apnda myd? 1960lann devrimcilerinin umut baladklar
hareketler evrenselliin tam karsndayd. VietnamlIlar, Filistinliler, s
mrge kurtuluunun eitli gerilla hareketleri, sadece kendi ulusal so
runlaryla meguldler. Bu hareketler, d balantlar olan komnistler ta
rafndan ynetildii ya da Souk Sava dnya sisteminin iki kutuplu
yaps otomatik olarak onlann dmanlarnn dmanlarn dostlar haline
getirdii lde kendi dlarndaki dnyayla kapsaml balantlar kur
dular. Eski evrenselci yaklamn ne kadar nemsizletii Komnist in
tarafndan kantland. Kresel devrim retoriine ramen, izledii ben mer
kezci ulusal siyaset 1970lerde ve 1980lerde bu lkeyi, Komnist
SSCBye kar ABD ile ittifak ve hem SSCBye hem de Komnist Vi
etnama kar fiilen silahl atma siyasetine gtrecekti. Ulusal snrlarn
tesini hedefleyen devrim ancak, pan-Afrika, pan-Arap ve zellikle panLatin Amerika gibi blgesel hareketler biiminde varolabildi. Bu trden

513

hareketlerin, en azndan ayn dili (spanyolca, Arapa) konuan ve l


keden lkeye srgn ya da isyan planclar olarak serbeste hareket eden
entelektel militanlar iin belirli bir gereklii vard. Bazlarnn -dikkat
ekici biimde Fidelista trnn- sahiden kreselci unsurlar ierdii ne
srlebilir. Ne de olsa, bizzat Che Guevara bir sre Kongoda savat ve
Kba 1970lerde Afrika Boynuzu ve Angoladaki devrimci rejimlere yar
dm etmek iin kendi birliklerini gnderdi. Ve gene, Latin Amerika so
lunun dnda topyekn bir Afrika ya da Arap sosyalist zgrleme za
ferini gerekten bekleyen ka kii vard? Msr ve Suriyenin kurduu,
Yemenin gevek biimde baland ksa mrl Birleik Arap Cum
huriyetinin dalmas ve Suriye ile Iraktaki ayn lde pan-Arap ve
sosyalist olan Baas parti rejimleri arasndaki srekli srtme, ulustesi
devrimlerin krlganln hatt siyasal bakmdan gerek d olduklarn
kantlamad m?
Aslnda dnya devriminin snmlendiini gsteren en dramatik kant
ona adanan uluslararas hareketin dalmasiyd. 1956dan sonra SSCB ve
onun nderliindeki uluslararas hareket devrimci cazibe ve onu birarada
tutan teori ve ideoloji tekelini kaybetti. Artk pek ok farkl Marksist tr,
eitli Marksist-Leninistler ve hatt 1956dan sonra kendi bayraklarnn
zerinde Jozef Stalinin resmini tamaya devam eden birka komnist
partisi arasnda iki ya da farkl tr (inliler, Arnavutlar, ortodoks Hint
Komnist Partisinden ayrlan ok farkl bir KP [Marksist] ) vard.
Moskova merkezli uluslararas komnist hareketten geri kalan 1956
ile 1968 arasnda dald. in 1958-60ta SSCBden koptu ve pek baarl
olmasa da, Sovyet blokundaki devletlerin ayrlmalar ve rakip komnist
partilerin (esas olarak Batl) kurulmas iin ar yapt. talyanlarn ba
n ektii (esas olarak Batl) komnist partiler Moskova ile aralarna
aka mesafe koymaya baladlar ve 1947nin zgn sosyalist kamp
bile, tamamen baml Bulgaristandan* tamamen bamsz Yu
goslavyaya kadar SSCBye deien derecelerde sadakat gsteren dev
letlere blnd. Sovyetlerin 1968de bir komnist siyasetin yerine bir
dierini geirmek iin ekoslovakyay igal etmesi proletarya en
ternasyonalizminin tabutuna son iviyi akt. Bundan sonra Moskovay
*)

514

Aslnda Bulgaristan bir Sovyet Cumhuriyeti olarak SSCByle fiilen bir


lemek istedi, ancak uluslararas diplomatik gerekelerle reddedildi.

alenen eletirmek ve Moskovanmkinden farkllaan siyasetleri


(Erokomnizm) benimsemek normal hale geldi. Uluslararas komnist
hareketin sona ermesi ayn zamanda her trl sosyalist ya da sosyal dev
rimci enternasyonalizmin de sonu oldu, nk muhalif ve Moskova kart
gler, rakip mezhepler dnda hibir etkin uluslararas rgtlenme ge
litirmediler. Evrensel kurtulu geleneini soluk biimde de olsa ha
trlatan yegne yap, eski, ya da yeniden canlandrlan Sosyalist En
ternasyonal (1951) oldu. Bu kurulu da artk, ou Batl olan, dnya
apnda olsun olmasn devrim dncesinden ve ou durumda Marxn
fikirlerine inantan bile resmen vazgemi hkmetleri ve partileri temsil
ediyordu.
IV
Ne var ki, Ekim 1917 modelinde toplumsal devrim gelenei -hatt ba
zlarnn ne srd gibi bu gelenein anas olan 1793 Fransz Jakobenleri tarznda devrim gelenei- tkendiyse de, devrimleri oluturan
toplumsal ve siyasal istikrarszlk devam etti. Volkan faaliyetini srdrd.
Dnya kapitalizminin Altn a erken 1970lerde sona ererken, yeni bir
devrimci dalga dnyann byk ksmn kaplad. Bunu 1980lerde Batl
komnist sistemlerin 1989da dalmalarna yol aan krizi izledi.
nc Dnyada yaygn biimde grldlerse de, 1970lerin dev
rimleri corafi ve siyasal olarak dank bir oluum meydana getirdiler.
Bu devrimler, olduka artc biimde, ktann en uzun sre ayakta kalan
sac sistemini oluturan Portekiz rejiminin Nisan 1974te yklmasyla
Avrupada balad ve ksa sre sonra ardndan Yunanistandaki ok daha
ksa sreli an sa askeri diktatrln k geldi. General Franconun
1975te uzun bir canekimenin ardndan lmeliyle birlikte Ispanyann
otoriter ynetimden parlamenter ynetime ban geii, Gney Av
rupada anayasal demokrasiye dn tamamlad. Bu dnmler hl
Avrupa faizmi ve kinci Dnya Sava a kalntlarnn tasfiyesi olarak
deerlendirilebiliyordu.
Portekizi devrimciletiren radikal subaylar darbesi Afrikal smrge
kurtuluu gerillalanna kar verilen uzun ve boa kan savalarla teh

515

likeye girdi. Portekiz ordusu bu gerillalarla erken 1960lardan beri byk


zorluklarla karlamadan savamaktayd. Zorluun olduu yer, btn Af
rikal kurtulu nderlerinin belki de en yeteneklisi olan Amilcar Cabraln
1960larn sonundan beri onlarla hl savamakta olduu kk bir s
mrge, Gine-Bissau idi. Afrikal gerilla hareketleri, Kongo atmas ve
Gney Afrika rk ayrmcl siyasetinin (siyah yerleim yerlerinin olu
turulmas; Sharpeville katliam) sertlemesiyle birlikte, byk baarlar
olmasa da ve gerek kabileler aras gerekse Sovyet-in rekabeti nedeniyle
zayflatlsa da, oalmt. Bu hareketler, Sovyet yardmlarnn artmasyla
birlikte -o srada in, Maonun garip Byk Kltr Devrimi afetiyle
urayordu- erken 1970lerde yeniden canland, ancak sonunda s
mrgelerin 1975te nihayet bamszlklarn kazanmalarn salayan olay
Portekiz devrimi oldu. Mozambik ve Angola ksa sre iinde, gene
Gney Afrika ve ABDnin ortak mdahalesine kar ok daha kanl bir i
savaa srklendiler.
Ne var ki, Portekiz mparatorluu kerken en eski bamsz Afrika
lkesinde, alk eken Etyopyada, byk bir devrim patlak verdi. m
parator devrilmi (1974) ve sonunda SSCB ile gl ilikileri olan solcu
bir askeri cunta onun yerini almt. SSCB blgeye verdii destei, o s
rada gene cokuyla Marx ve Leninin reklamm yapmakta olan So
malideki Siad Barrenin askeri diktatrlnden (1969-91) Etyopyaya
kaydrd. Etyopyada ayn derecede Marksist eilimli blgesel kurtulu
hareketleri ya da ayrlk hareketler yeni rejime meydan okudular ve ni
hayet 1991 de onu devirdiler.
Bu deiiklikler en azndan kt zerinde sosyalizm davasn be
nimseyen rejimler modas yaratt. Dahomey gene bir askeri nderin y
netiminde kendisini bir Halk Cumhuriyeti olarak iln etti ve ismini Benin
olarak deitirdi; Madagaskar adas (Malagasi) gene 1975te ve gene bir
askeri darbenin ardndan sosyalizme bal olduunu ilan etti; Kongo
(hemen yanndaki dev komusuyla, grlmemi derecede muhteris, Ame
rikan yanls militarist Mobutunun ynetimi altnda ad Zaire olarak de
itirilen eski Belika Kongosuyla kartrlmamal) gene askeri ynetim
altnda bir Halk Cumhuriyeti olduunu vurgulad; ve Gney Rodezyada
(Zimbabve) beyazlarn ynetiminde bamsz bir devlet kurmak iin on
bir yldr srdrlen giriim, kabile kimlii ve siyasal ynelimle (Rus ve

516

in) blnm iki gerilla hareketinin artan basks altnda 1976da sona
erdi. 1980de Zimbabve bir gerilla nderinin ynetimi altnda bamsz
oldu.
Bu hareketler kt zerinde eski devrimci 1917 ailesine mensuptular;
gerekte ise, Marx ve Leninin analizlerinin tasarland toplumlar ile s
mrge sonras alt-Sahra Afrikas toplumlar arasndaki kanlmaz fark
llklar nedeniyle, farkl bir tre aittiler. Koullan bu trden bir analize
biraz uygun olan yegne Afrika lkesi ekonomik olarak gelimi ve yer
leik bir sanayi kapitalizmine sahip olan Gney Afrika idi. Burada, sahici
bir kitlesel sendika hareketi rgtnn ve etkili bir Komnist Partinin
yardmyla kabile ve rk snrlarn kesen sahici bir kitlesel kurtulu ha
reketi -Afrika Ulusal Kongresi- ortaya kt. Souk Savan sona er
mesiyle birlikte rk rejim bile gerilemek zorunda kald. Burada bile ha
reket baz Afrikal kabileler arasnda orantsz biimde gl, dierleri
(rn., Zulular) arasnda grece daha zayft. Irk rejim bu durumdan bir
lde yararland. Baka yerlerde, eitim grm ve Batllam kentli
entelektellerden oluan kk ve zaman zaman zayf kadrolar dnda,
ulusal ve dier hareketler esas olarak kabile ilikilerini ya da it
tifaklarn temel alyorlard. Bu durum, emperyalistlerin teki kabileleri
yeni rejimlere kar -en ok Angolada grld gibi- harekete ge-,
irmelerini salayacakt. Marksizm-Leninizmin bu lkelere uygun olan
tek zellii, disiplinli kadro partileri ve otoriter hkmetler oluturmaya
uygun bir reete sunmasyd.
ABDnin Hindiininden ekilmesi komnizmin ilerleyiini g
lendirdi. Artk Vietnamn tamam gl bir komnist ynetim altndayd.
Benzer hkmetler Laos ve Kamboyada da ynetime geldi. Kam
boyadaki hareket Paris tarz cafe Maoculuu, nder Pol Pot ve lkenin
uzak blgelerinde yaayan kyllerin (1925-) caniyane bileiminden olu
an Kzl Kmer partisinin nderliinde kentlerin yozlam uygarln
tahrip etmeye yneldi. Yeni rejim, 1978de insani bir rejimi yeniden
kuran bir Vietnam igaliyle devrilene kadar, yzylmzn standartlanna
gre ele alndnda bile muazzam sayda yurttan katletti -bu stan
dartlarda bile nfusun yaklak % 20si tasfiye edilemezdi. Bundan sonra
-daha zc bir diplomasi olay- gerek in gerekse ABD bloku Pol-Pot
rejiminden arta kalan anti-Sovyet ve anti-Vietnam gerekelerle des
teklemeye devam etti.

517

Ge 1970lerde dorudan ABDye ynelen devrim dalgalarna tank


olunurken, Washingtonn tartmasz hkimiyet mntkasn oluturan
Orta Amerika ve Karaiblerin sola doru yn deitirdii grld. Ne bl
genin kk cumhuriyetlerinde ABD denetiminin elebas Somoza ai
lesini deviren 1979 Nikaragua Devrimi ne El Salvadordaki byyen ge
rilla hareketi ne de Panama Kanaln tutan sorunlu General Rorrijos,
ABDnin hkimiyetini, Kba Devriminden daha ok zayflatt. 1983te
Bakan Reagann silahl gcn seferber ettii kk Grenada ada
sndaki devrim de benzer bir etki yaratmad.Ve gene bu trden ha
reketlerin baars 1960larda uradklar baarszlkla arpc bir kar
tlk oluturdu ve Bakan Reagan dneminde (1980-88) Washingtonda
ksa sreli bir histeri atmosferine neden oldu. Gene de bunlar, kukusuz,
Latin Amerikann aina olduu devrimci fenomenlerdi; temelde sekler
ve ruhban kart olan eski sol gelenei hem artan hem de zora sokan
balca yenilik, ayaklanmalar destekleyen, hatt katlan ve nderlik eden
Marksist-Katolik rahiplerin ortaya kmasyd. Kolombiyada yaplan
(1968) bir piskoposlar konferansnn destekledii kurtulu teolojisiyle
merulaan bu eilim, Kba Devriminden sonra ortaya kt ve en umul
madk evrede, Cizvitler arasnda gl bir entelektel destek buldu ve
Vatikanda o kadar artc olmayan bir muhalefetle karland.
Tarihiler 1970lerin bu devrimlerinin her ne kadar aksini iddia etseler
de Ekim Devriminden ne kadar uzak olduklarn grrlerken, ABD h
kmetleri bunlar kanlmaz biimde komnist sper gcn ger
ekletirdii kresel saldrnn paras olarak deerlendirdi. Bu durum ks
men Souk Savan hayali sfr toplam oyunundan kaynaklanyordu. Bir
oyuncunun kaybetmesi tekisinin kazanmas anlamna geliyordu ve ABD
nc Dnyann byk bir blmnde ve 1970lerde daha ok olmak
zere, tutucu glerle ittifak kurduu iin kendisini devrimlerin kaybeden
saflarnda buldu. Ayrca Washington, Sovyet nkleer gcnn kaydettii
gelime karsnda hakl olarak endieleniyordu. Her durumda, dnya ka
pitalizminin Altn a ve dolarn bu adaki merkezi konumu sona er
miti. ABDnin bir sper g olarak konumu Vietnamda herkesin n
ceden grd .yenilgisiyle zayflad. Yeryznn en byk askeri gc
1975te bu lkeden nihai olarak ekilmek zorunda kald. Golyatn sapanyla Davudu devirmesinden bu yana, byle bir k grlmemiti.
zellikle 1991de Iraka kar verilen Krfez Savamn nda, daha z
gvenli bir ABDnin 1973te OPECin darbesini hi bir direni gs
518

termeden kabul etmeyebileceini dnmek iin pek ok neden vardr.


OPEC petrol kuyular dnda hibir siyasal nem tamayan, ko
parabildikleri yksek petrol fiyatlar sayesinde henz tepeden trnaa si
lahlanmam, genellikle Araplardan oluan bir grup devletten baka neydi?
ABD, kresel stnlndeki her trl zayflamay kanlmaz olarak,
kendisine ynelik bir tehdit, Sovyetlerin dnya hkimiyetine su
samlnn bir belirtisi olarak grd. Bu nedenle 1970lerin devrimleri,
her zamanki gibi iki taraf arasnda esas olarak Afrikada ve daha sonra
Sovyet ordusunun kinci Dnya Savandan beri ilk kez kendi snrlarnn
dna karak mdahale ettii Afganistanda iki taraf arasnda veklet yo
luyla srdrlen ve kinci Souk Sava denilen (Halliday, 1983) srece
yol at. Ancak, bizzat SSCBnin de yeni devrimlerin kresel dengeyi
kendi lehine biraz deitirdiini ya da, daha kesin olarak, Washingtona
meyleden in ve Msrdaki zorluklar nedeniyle urad diplomatik ka
yplan en azndan dengelediini hissetmekte olduu grn ihmal ede
meyiz. SSCB, Latin Amerikaya sokulmad, ancak zellikle Afrikada her
yere eskisinden daha byk lde ve bir lde baaryla mdahale etti.
SSCBnin, Fidel Castronun Kbasnn, ABD destekli Somaliye (1977)
kar Etyopyaya ve gene ABD destekli isyanc UNITA hareketine ve
Gney Afrika ordusuna kar Angolaya askeri birlikler gndermesine
izin vermesi ya da onu bu ynde tevik etmesi yeterince aklaycdr.
Sovyetler artk btnyle komnist olan devletlere ek olarak sosyalizm
ynndeki devletlerden sz ediyordu. Angola, Mozambik, Etyopya, Ni
karagua, Gney Yemen ve Afganistan 1982de Brejnevin cenaze t
renine bu balk altnda katldlar. SSCB bu devrimleri ne bizzat ger
ekletirmi ne de onlar denetlemiti, ancak onlar belirli bir cokuyla
mttefik olarak, gzle grlr bir honutlukla karlad.
Bununla birlikte, rejimlerin birbiri ard sra kmesi ya da yklmas,
ne Sovyet hrslarnn ne de dnya apnda komnist komplonun bu
ayaklanmalardan sorumlu tutulabileceini kantlad. Zira 1980den iti
baren istikrarszlamaya balayan ve on yln sonunda dalan bizzat Sov
yet sistemi oldu. Reel olarak varolan sosyalizmin d ve bunlarn ne
lde birer devrim olarak grlebilecekleri sorusu bir sonraki blmde
tartlacak. Ne var ki, doudaki krizleri nceleyen byk bir devrim,
ABD iin 1970lerdeki teki rejim deiikliklerinin herhangi birinden
daha byk bir darbe olmasna ramen, Souk Savala hibir iliki ta
myordu.
519

Bu devrim 1979da tran ahnn devrilmesiydi. Bu, 1970lerin devrimlerinin o zamana kadar yaanan en byyd ve yirminci yzyln en
byk toplumsal devrimlerinden biri olarak tarihe geecekti. Devrim,
ABDnin tam destei ve lkenin OPEC fiyat devrimiyle birlikte 1973ten
sonra deeri artan petrol serveti temelinde ahn gelitirdii mo
dernleme ve sanayileme (kukusuz silahlanma) programna gsterilentepkiydi. Hi kukusuz, muazzam ve korkun bir gizli polisi olan mutlak
hkmdarlar arasnda hep grlen megalomani belirtileri bir yana ah,
Bat Asyann hkim gc haline gelmeyi umuyordu. Modernleme
ahn da grd gibi tarm reformu anlamna geliyordu. Bu reform ok
sayda ortak ve kiracy kentlere g eden ok sayda alt-ekonomik
kk ilerle uraan kiilere ya da isiz emekilere dntrd. Tahrann nfusu 1.8 milyondan (1960) alt milyona kt. Hkmetin des
tekledii sermaye youn, yksek teknoloji kullanan tarm iletmeleri i
gc fazlasn arttrdysa da, 1960larda ve 1970lerde d'gsteren kii
bana tarmsal retimde art salamad. 1970lerin sonunda ran gda
maddesinin byk ksmm dardan ithal ediyordu.
Bu durumda ah giderek petroln finanse ettii, dnya apnda re
kabet yetenei olmayan, lke iinde gelitirilen ve korunan sa
nayilemeye bel balad. Zayflayan bir tarmn, etkin olmayan bir sa
nayilemenin ve muazzam bir ithalatn -silah ithalat dahil- *ve petrol
retimindeki snmann bileimi enflasyona yol at. ou ranlnn dev
rimden nceki yllarda fiilen den hayat standard, muhtemelen, eko
nominin modern sektryle ve/ya da giderek byyen ve gelien kentli s
nflarla dorudan ilintili deildi.
ahn kltr alannda giritii enerjik modernletirme de kendisine
kar iledi. ahn (ve mparatoriesinin) kadnlarn daha iyi bir konuma
gelmeleri iin verdii destein, Afgan komnistlerinin de kefedecekleri
gibi, Mslman bir toplumda rabet grmesi mmkn deildi. ahn ayn
derecede coku duyduu eitim reformu kitlesel okur yazarl arttrd
(ancak nfusun yaklak yars cahil kalmaya devam ediyordu) ve dev
rimci rencilerle entelektellerden oluan geni bir evrenin olumasn
salad. Sanayileme, zellikle petrol endstrisinde ii snfnn stratejik
konumunu glendirdi.
ah 1953te geni bir halk hareketine kar CIAnin rgtledii bir dar
beyle yeniden tahta ktktan sonra, byk bir sadakat ve meruluk bi
520

rikimine sahip olamad. Bal olduu hanedan, Pehleviler, Kazak Tu


gaynda asker olan ve emperyal unvan 1925te alan kurucusu Rza
ahn darbesiyle anlyordu. Gene 1960larda ve 1970lerde eski ko
mnist ve ulusal muhalefet gizli polis tarafndan yasakland, blgesel ve
etnik hareketler, ortodoks Marksist ya da slami-Marksist olup ol
madklarna baklmakszn btn solcu gerilla gruplarnn yan sra ezildi.
Bunlar, kentli kitlelerin-bareketi iin elzem olan, patlamaya yol aacak k
vlcm -1789da Paristen HM7de Petrograda kadar ancient devrimci ge
lenee bir dn- salayamadlar- Krsal kesim her zamanki gibi sessizdi.
Kvlcm ran sahnesinin garip bir zelliinden, Mslman dnyada ya
da onun ii kesiminde benzeri olmayan bir kamusal alana sahip, rgtl
ve siyasal olarak faal slami ruhbanlardan geldi. Bunlar, pazar tccarlar
ve zanaatkarlaryla birlikte gemite ran siyasetinin aktif bir unsurunu
oluturmulard. Bu ruhbanlar yeni kentli plebleri, muhalefet etmek iin
yeterince nedeni olan geni bir kesimi seferber ettiler.
Liderleri olan, yal, sekin ve kindar Ayetullah Humeyni, toprak re
formu konusunda bir referandum nerisine ve kutsal Kum kentindeki ruh
ban faaliyetlerinin polise bask altnda tutulmasna kar yaplan gs
terilere nderlik ettii iin 1960larm ortasndan beri srgndeydi. O
zamandan beri Humeyni monariyi slami olmad iin lanetliyordu.
Erken 1970lerden itibaren btnyle slami hkmet biimini vmeye,
despot yetkililere kar ruhbanlarn isyan etmekle, aslnda iktidar ele al
makla grevli olduklarn savunmaya balad. Humeyni, zetle, bir slam
Devrimi istiyordu. Bu anlay, siyasal bakmdan faal olan ii ruhbanlar
iin bile radikal bir yenilikti. Bu duygular kitlelere teyp kasetleri gibi
post-Kuran aygtlarla ulatrld ve kitleler bunlar dinledi. Kutsal kentteki
gen din rencileri 1978de gizli polisin iledii iddia edilen bir cinayet
nedeniyle gsteri yaptlar ve zerlerine ate ald. ehitlerin cenaze t
renleri iin baka gsteriler dzenlendi ve bunlar her krk gnde bir tek
rarland. Gsteriler giderek byd ve ayn yln sonunda milyonlarca
insan rejime kar sokaklarda gsteri yapmaya balad. Gerillalar yeniden
eyleme baladlar. Petrol iileri can alc etkinlikte bir greve girierek
petrol alanlarn, bazriler dkknlar kapattlar. lkede hayat durdu ve
ordu ayaklanmay bastrmay baaramad ya da harekete gemeyi reddetti.
16 Ocak 1979da ah srgne gitti. ran devrimi kazanmt.
Bu devrimin yenilii ideolojik olmasyd. Bu tarihe kadar fiilen dev

521

rimci olarak kabul edilen btn fenomenler 1789dan beri Bat dev
riminin geleneini, ideolojisini izlemi ve szln kullanm; daha be
lirgin biimde, sekler solun esas olarak sosyalist ya da komnist dam
gasn tamt. Aslnda geleneksel sol, randa temsil ediliyordu ve faal
durumdayd ve ahn yklmasnda, rnein grevler araclyla oynad
rol hi de nemsiz deildi. Ancak yeni rejim tarafndan neredeyse hemen
tasfiye edildi. ran devrimi kkten dincilik bayra altnda gerekletirilen
ve kazanlan ilk devrim oldu ve aklanan program, .S. yedinci yzyla
ya da slami dnceye gre Kutsal Kuranm yazld hicretten sonraki
duruma ^n anlamna gelen poplist bir teokrasi, eski rejimin yerini
ald. Eski tip devrimciler iin bu, sanki Papa IX. Pius 1848 Roma devriminde nderlii ele alm gibi garip bir gelimeydi.
Buradan, dinsel hareketlerin bundan sonra devrimleri ateleyecei an
lam karlamaz. Bununla birlikte, 1970lerden itibaren bu tip hareketler
slam dnyasnda lkelerin artan nfuslarnn orta snflar ve en
telektelleri arasnda hi kukusuz kitlesel bir siyasal g haline geldi ve
ran devriminin etkisi altnda ayaklanmac bir izgi izledi. slam kk
tencileri 1979-82de Baas Suriyede ayaklandlar ve vahice bas
trldlar, dindar Suudi Arabistann en kutsal yerlerinde frtna gibi estiler
ve Msr Devlet Bakamn katlettiler.* 1789/1917nin eski devrimci ge
leneinin yerini alan tek bir devrim doktrini ya da dnyay ykma yerine
deitirmeyi amalayan tek bir hkim proje yoktu.
Buradan, Sovyet komnizminin d eski gelenei dnyann byk
bir ksmnda fiilen tasfiye etmi olsa da, bu gelenein siyaset sahnesini ta
mamen terk ettii ya d mevcut rejimleri ykma gcn tamamen kay
bettii sonucu da karlamaz. Eski ideolojiler Latin Amerikada etkili ol
maya devam ettiler. Burada, 1980lerin en byk ayaklanmac hareketi,
Perudaki Sendero Luminoso ya da Aydnlk Yol, kendi Maoculuuyla
vnyordu. Bu ideolojiler Afrika ve Hindistanda canlydlar. Ayrca
Sovyet tipi nc partiler Souk Savan beylik klieleriyle yetimi ki
ileri artarak, SSCBnin dnden sonra da, zellikle geri lkelerde
ve nc Dnyada varlklarn srdrdler. Gney Balkanlarda d
rste yaplan seimleri kazandlar, Kba ve Nikaraguada, Angolada,
*) Bu dnemde zemin kazanan, iddet siyasetlerini benimseyen teki dinsel ha
reketler, evrenselci yaklamdan yoksundular ve aslnda bunu bilinli olarak
dladlar ve en iyi durumda, Sri Lankadaki militan Sinhala Budizmi ve Hin
distanda Hindu ve Sih arlar olarak grndler.
522

hatt Sovyet ordusunun ekilmesinden sonra Kbilde sadece Mos


kovann basit mterileri olmadklarn kantladlar. Gene de, buralarda
bile eski gelenek and ve Komnist Partinin kendisini Byk Srp o
venizminin partisine dntrd Srbistanda ya da sekler solun n
derliinin slami kktenciliin ykselii karsnda giderek zayflad Fi
listin hareketinde olduu gibi, genellikle ierden fiilen tahrip edildiler.
V
Ge yirminci yzyln devrimleri iki zellik tad: biri, yerleik dev
rimci gelenein krelmesi; dieri, kitlelerin yeniden canlanmas. Gr
dmz gibi (bk. blm 2) 1917-18den beri sadece birka devrim hal
kn kitlesel katlmyla gerekletirilmiti. Bunlarn ou birbirine bal
ve rgtl eylemci aznlklar tarafndan gerekletirilmi ya da yukardan
askeri darbeler ya da elkoymalarla dayatlmt. Ancak bu, uygun koullar
var olduunda bu hareketlerin kitle destei salamadklar anlamna gel
mez. Yabanc fatihlerle birlikte dardan gelmeleri dnda bu hareketler
kendilerini baka trl gerekletiremezlerdi. Ancak ge yirminci yz
ylda kitleler destekleyici rolnden ok barolde sahneye dndler.
Kent ya da kr gerillalar ve terrizm biimindeki aznlk eylemcilii
srd ve aslnda gelimekte olan dnyada ve Gney Asya ile slam ku
ann nemli kesimlerinde yaygnlat. ABD Dileri Bakanlnn ve
rilerine gre uluslararas terrizm olaylar, 1968de 125ten 1987de
831e, kurbanlarn says ise 241den 2905e neredeyse srekli bir art
gsterdi (UN World Social Situation, 1989, s. 165).
Siyasal cinayetler, listesi giderek uzuyordu -Msr Devlet Bakan
Enver Sedat (1981); Hindistan Devlet Bakanlar ndira Gandhi (1984) ve
Rajiv Gandhi (1991). Birleik Krallkta rlanda Cumhuriyet Ordusunun
ve spanyada Bask rgt ETAnn faaliyetleri bu tip kk grup id
detinin karakteristik rnekleridir. Bu hareketler, gelien uluslararas silah
trafiinin artk yeryznn her yerine datt son derece gl, ucuz ve
tanabilir patlayc madde ve mhimmatn yardmyla birka yz, hatt
birka dzine eylemciyle srdrlebilmek gibi bir avantaja sahipti. Bunlar
her dnyada giderek artan barbarln bir belirtisiydi ve kentli in
sanln bin yln sonunda solumay rendii genellemi iddet ve g
523

vensizlik atmosferinin yol at kirlenmeye ekleniyordu. Ne var ki bunun


siyasal devrime fazla katks olmad.
ran Devriminin gsterdii gibi, milyonlarca insan sokaklara kmaya
hazrd. On yl sonra, Dou Almanya Cumhuriyetinin yurttalar Macaristann kendi snrlarn ama kararyla kesinlikle kolaylatrlm
olsa da, rgtsz ve kendiliinden- Bat Almanyaya g ederek kendi
ayaklar ve arabalaryla rejime kar oy kullandlar. Berlin Duvarnin y
klmasndan nce yaklak 130 000 kii iki ay iinde bu yolu izledi (Umbruch, 1990, s. 7-10). Televizyonun ilk kez bir devrim ann yakalad Ro
manyada, rejimin zoruyla kentin ana meydannda toplanan kalabalklar,
alklayacaklar yerde diktatrn yzne kar nefretlerini haykrdlar. Fi
listinin igal altndaki blgelerinde 1987de kitesel bir ibirlii ol
makszn balayan intifada srail igalini srdrmenin bundan byle pasif
hatt st rtl deil ancak aktif bask uygulamasyla sr
drlebileceini kantlad. imdiye kadar halk kitlelerini eyleme geiren
ne olursa olsun -TV ve teyp kaytlar gibi modem iletiim aralar en gizli
dnya meselelerinin bile sakl tutulmasn zorlatrd- sonucu tayin eden
kitlelerin harekete gemeye hazr olularyd.
Bu kitlesel eylemler kendi balarna rejimleri devirmediler ve deviremezlerdi. Bu eylemler, inde demokrasi iin harekete geen kit
lelerin 1989da Beijingdeki Tienanmen Meydannda katledilmelerinde
grld gibi bask ve silahla durdurulabiliyordu. (Ne kadar kalabalk
olursa olsun indeki renci ve kentli hareketi sadece mtevaz bir azn
l temsil ediyordu, ancak bu kadar bile rejimi ciddi biimde sarsabildi.)
Kitlelerin bu ekilde seferber olmalarnn salad kazanm, rejimin me
ruluunu kaybettiini kantlamasyd. 1917de Petrogradda olduu gibi
randa da meruluun kaybedilmesi en klasik biimde, ordu ve polisin
emirlere itaat etmeyi reddetmesiyle kantland. Dou Avrupada son anda
Sovyet yardmnn reddedilmesi eski rejimlerin moralini sarst. Btn
bunlar, Leninin, yurttalarn ayaklaryla oy vermeleri seimlerde oy ver
melerinden ok daha etkili olabilir, szn doruluyordu. Kukusuz sa
dece kitle halindeki yurttalarn ayaklaryla devrim yaplamazd. Onlar,
ordu deil sadece kalabalklar ya da bireylerin istatistiksel toplamyd. Et
kili olmak iin nderlere, siyasal yaplara ya da stratejilere ihtiyalar
vard. randa onlar harekete geiren, rejimin dmanlarnn siyasal pro
testo kampanyasyd; ancak bir kampanyay devrime dntren, mil
524

yonlarca insann bu kampanyaya katlmaya hazr olularyd. Bu trden


dorudan kitlesel mdahalenin daha erken rnekleri daima yukardan ya
plan bir siyasal arya yant verilmesiydi -Hint Ulusal Kongresinin
1920lerde ve 1930larda (bk. blm 7) ngilizlerle ibirlii ya
plmamasn ya da Bakan Peronun taraftarlarnn Buenos Airesdeki
Plaza de Mayoda mehur Sadakat Gnlerinde tutuklu kahramanlarnn
serbest braklmasn talep etmeleri gibi. Ayrca burada nemli olan, katlanlarn says deil, onlar ilevsel olarak etkin hale getiren bir durumda
eyleme geenlerin saysyd.
Ayaklaryla oy veren kitlelerin neden yzyln son on yllarnda si
yasetin bylesine nemli bir paras haline geldiklerini henz anlam de
iliz. Bunun bir nedeni, bu dnemde ynetenler ile ynetilenler ara
sndaki kopukluun genilemesi olmaldr. Bununla birlikte, yurttalarnn
ne dndklerini ve siyasal tercihlerini zaman zaman ifade etme bi
imlerini kefetmek iin gerekli siyasal mekanizmalar salayan dev
letlerde bu kopukluun devrime ya da tam bir iletiim kopukluuna yol
amas pek mmkn deildi. Hedefi ve zgveni olmayan kitlelerin gs
terileri belki de en ok meruluunu kaybetmi ya da (igal edilmi bl
gelerdeki srail gibi) asla meru olmam rejimlerde, zellikle bunlar du
rumu kendilerinden bile gizledikleri zaman* grlyordu. Bununla
birlikte mevcut siyasal sistemleri ya da parti sistemlerini reddetmek iin
yaplan kitlesel gsteriler, 1992-93 talyan siyasal krizinde ve eski par
tilerden biriyle zdelenmi olmamak gibi ortak bir paydas olan eitli
lkelerde yeni ve byk semen glerinin ykseliinin gsterdii gibi,
yerleik ve istikrarl parlamenter-demokratik sistemlerde de yaygnd.
Ne var ki, kitlelerin yeniden canlannn baka nedenleri de vard:
yerkrenin zellikle nc Dnyada kentlilemesi. 1789dan 1917ye
kadar sren klasik devrim anda eski rejimler byk kentlerde y
kldlar, ancak yeni rejimler krsal kesimin sessiz onayyla sreklilik ka
zandlar. 1930lardan sonraki devrimler aamasnn yenilii, krsal ke
simde gerekletirilmeleri ve muzaffer olduklarnda kentlere ithal
edilmeleriydi. Ge yirminci yzylda birka geri blge dnda devrim,
nc Dnyada bile kentten geldi. nk hem lke nfusunun byk
*)

Demokratik Almanya Cumhuriyetinin knden drt ay kad.ar nce, bu


lkede yaplan yerel seimlerde iktidardaki parti oylarn % 98.85ini almt.

525

bir ksm buralarda yayordu ya da yle grnyordu, hem de iktidarn


merkezini oluturan byk kent, yetkililer kendi halklarnn sadakatini
kaybetmedikleri srece, kendisini krsal kesimden gelen meydan oku
maya kar en azndan modern teknoloji sayesinde ayakta tutabiliyor ve
savunabiliyordu. Afganistandaki sava (1979-88) byk kenti temel alan
rejimin, desteklenen, finanse edilen ve modern yksek teknoloji rn si
lahlarla donatlan krsal isyanclarla dolu bir klasik gerilla lkesinde, da
yand yabanc ordunun ekiliinden sonra bile kendisini ko
ruyabileceini kantlad. Bakan Necibullahn hkmeti, herkesi
artarak Sovyet ordusunun ekiliinden sonra yllarca ayakta kald. H
kmet dtnde, bunun nedeni Kabilin krsal ordulara artk direnememesi deil, kendi profesyonel savalarnn bir kesiminin saf de
itirmeye karar vermesiydi. 1991 Krfez Savandan sonra Saddam
Hseyin, lkesinin kuzeyinde ve gneyindeki byk ayaklanmalara kar
ve askeri bakmdan zayf olmasna ramen, esas olarak Badat kay
betmedii iin iktidarn korudu. Ge yirminci yzylda devrimler ka
zanacaklarsa kentli olmak zorundaydlar.
Bunlar devam edecek mi? Yirminci yzylda yaanan drt byk dal
gay (1917-20, 1944-62, 1974-78 ve 1989-) yeni dalmalar ve yklmalar
izleyecek mi? Devrimden, silahl kar-devrimden, askeri darbe ya da si
lahl i savatan* gemeyen sadece bir avu devletin kald bir yzyla
dnp bakan hi kimse, liberal demokrasiye cokuyla inanan baz ki
ilerin 1989da ngrdkleri gibi, ban ve anayasal deiimin evrensel
bir zafer kazanacana parasna bahse girmez. nc bin yla giren
dnya istikrarl devletlerin ya da istikrarl toplumlarn dnyas deildir.
Ne var ki, dnyann ya da en azndan dnyann byk bir blmnn
iddet yoluyla yaanan deiimlerle dolu olaca neredeyse kesin olsa da,
bu deiimlerin nitelii belirsizdir. Ksa Yirminci Yzyln sonundaki
dnya, devrimci krizden ok bir toplumsal dalma durumundadr. Ancak
*)

526

Nfusu yarm milyondan az olan mini devletleri bir yana brakrsak, tutarl
biimde anayasal olan yegne devletler, ABD, Avustralya, Kanada, Yeni
Zelanda, rlanda, sve, svire ve Byk Britanyadr (Kuzey rlanda d
nda). ikinci Dnya Sava srasnda ve sonrasnda igal edilen devletler sar
slmaz bir anayasallktan yararlanan devletler olarak snflandmlmanulardr,
ancak gerektiinde, asla askeri darbe ya da i silahl mcadele yaamam
birka eski smrge ya da sorunsuz lke -rn., Guyana, Bhutan ve Birleik
Arap Emirlikleri- devrimcisiz lke olarak grlebilir.

bu dnya, 1970lerdeki ran gibi nefret edilen ve meruluunu kaybetmi


rejimlerin, onlarn yerini alabilecek yetenee sahip glerin nderlii al
tnda halk ayaklanmasyla yklmasna uygun koullarn varolduu l
keleri de ierir: rnein, bu kitap yazlrken Cezayir ve rk rejimin uzak
latrlmasndan sonra Gney Afrika gibi. (Buradan potansiyel ya da fiili
devrimci koullarn baarl devrimlere yol aaca sonucu kmaz.) Bu
nunla birlikte, statkoya odaklanm bu trden honutsuzluk, odak
lanmam bir reddiye, siyasal rgtlenmenin yokluu ya da gvenilir ol
may ya. da devletlerin i ve uluslararas siyasetlerinin olabildiince
uyum salad bir dalma sreci kadar yaygn deildir.
Bu dnya ayn zamanda iddetle -gemitekinden daha fazla iddet- ve
bununla yakndan ilgili bir baka eyle, silahlarla doludur. Hitlerin Al
manya ve Avusturyada iktidara gelmesinden nceki yllarda, ne kadar
gl olursa olsun rk gerilimlerin ve kin duygularnn, gen neo-Nazi
dazlaklarn gmenlerin oturduklar bir evi atee vererek bir Trk ai
lesinin alt yesini katletmelerine yol aacan dnmek zordur. Ancak
1933te ok yaratabilecek byle bir olay, huzur iindeki Almanyann orta
yerinde, bu lkede ii snf sosyalizminin en eski geleneklerinden birine
sahip olan bir kentte (Solingen) meydana geldiinde artk hayret uyan
drmyor.
Aynca, gnmzde son derece ykc silahlara ve patlayc maddelere
ulama imkn yle bir noktaya gelmitir ki, gelimi toplumlarda dev
letlerin silah tekeline sahip olmalar artk hibir garanti salayamaz. Eski
Sovyet blokunun yerini alan yoksulluk ve agzllk anarisi iinde, nk
leer silahlarn ya da bunlarn yapmnda kullanlan aralarn h
kmetlerden baka kurulularn ellerine geebilmesi artk imknsz de
ildi.
Bu nedenle nc bin yln dnyas neredeyse kesinlikle iddet si
yasetlerinin ve iddet yoluyla gerekletirilen siyasal deiimlerin dnyas
olmaya devam edecek. Bu konuda yegne belirsizlik, bunlarn nereye g
treceidir.

527

16
Sosyalizmin Sonu
Ne var ki, onun [devrimci Rusyann] sal tek bir zorunlu koula
tbidir: bir iktidar karaborsasnn asla almamas (gnn birinde
Churchillin bile bana geldii gibi). Avrupada para ile iktidar arasnda
grlen ilikinin Rusyaya da szmas halinde, belki lke ya da parti deil
ama, Rusya daki komnizm kaybedecektir.
-Walter Benjamin, (1979, s. 195-6)
Tek bir resmi itikadn insanlar eyleme geirmek iin kullanlabilecek
yegne klavuz olarak grlmesi artk doru deildir. Sadece genel ola
rak toplumda deil, ^parti iinde ve nderlik iinde de artk, bir ide
olojiden daha fazlas, dnce kalplarndan ve referans erevelerinden
oluan bir karm bir arada var oluyor... Kat ve kodlanm bir Marksizm-Leninizjn, resmi retorik dnda, rejimin gerek ihtiyalarna yant
veremiyor.
-M. Lewin, Kerblay iinde (1983, s. xxvi)
Modernlemeyi gerekletirmenin anahtar bilim ve teknolojinin ge
limesidir... Bo konumalar modernleme projemizi hibir yere g
trmez; renmek ve personeli eitmek zorundayz... Gnmzde inin,
bilim, teknoloji ve eitimde gelimi lkelerin tam olarak yirmi yl ge
risinde olduu grlyor... Meiji restorasyonu kadar erken bir dnemde
Japonlar, bilim, teknoloji ve eitimde byk bir aba gstermeye ba
ladlar. Meiji Restorasyonu oluum halindeki Japon burjuvazisinin st
lendii bir tr modernleme atlmyd. Proleterler olarak bizler daha iyi
sini yapmalyz, yapabiliriz ve yapyoruz.
-Deng iaoping, Respect Knwledge,
Respect Trained Personnel, 1977.

528

I
' 1970lerde bir sosyalist lke greli ekonomik gerilii nedeniyle zellikfe Endieleniyordu, nk komusu Japonya kapitalist devletlerin en
haarlsyd. in komnizmi Sovyet komnizminin bir alt tr olarak g
rlemeyecei gibi, Sovyet uydu sisteminin paras olarak da grlemez.
Her eyden nce, SSCBden ya da bu konuda herhangi bir baka devletten
ok daha byk nfusu olan bir lkede zafer kazanmtr. in de
mografisinin belirsizlikleri daha az gsterse de yaklak her be insandan
biri in anakarasnda yaayan bir inli idi. (Dou ve Gneydou Asyada
da byk bir in diasporas vard.) Ayrca in, sadece ulusal olarak teki
lkelerin oundan ok daha homojen olmakla kalmyordu -nfusun yak
lak % 94 Han inlilerinden oluuyordu- zaman zaman kesintiye u
ramakla birlikte en az iki yz yllk tek bir siyasal birim oluturuyordu.
unu da belirtmek gerekir ki, u iki bin yllk srenin byk ksmnda in
mparatorluu ve konuya ilikin bir gr olan inlilerin ou, ini
dnya uygarlnn modeli ve merkezi olarak grmlerdi. SSCBden ba
layarak komnist rejimlerin zafer kazand btn teki lkeler kk is
tisnalar dnda, uygarln daha ileri ve paradigmatik merkezine grece
kltrel bakmdan geriydiler ve bunun farkndaydlar. SSCBnin Stalin
yllarnda Batya entelektel ve teknolojik bakmdan baml olmama ve
telefondan uaa kadar btn nemli yenilikleri yerli kaynaklarla retme
konusunda gsterdii srarn katl bu ikincil olma duygusunun ak bir
belirtisiydi.*
in byle deildi. Kendi klasik uygarln, sanatn, abecesini ve top
lumsal deerler sistemini tekiler iin - Japonlar iin deilse de- hakl ola
rak bir esin kayna ve model olarak grd. Ne entelektel ve kltrel
olarak herhangi bir ikincillik duygusu tayordu ne de kolektif ya da bi
reysel olarak inlileri bir baka halkla kyaslyordu. inin kendisini ok
az da olsa tehdit eden hibir komu devletin olmamas ve ateli silahlan

*)

Rusyann 1830 ile 1930 arasnda gerekletirdii entelektel ve bilimsel


kazanmlar gerekten olaanstyd ve geriliin ekonomik olarak ge
litirilmesine nadiren izin verdii baz arpc teknolojik yenilikleri kap
syordu. Ancak birka Rusun parlak zeks ve dnyay kavray Rusyann
Bat karsndaki ikincilliini sadece daha arpc hale getirir.

529

benimsemesi sayesinde snrlarna dayanan barbarlar artk hi zorluk ek


meden geri pskrtmesi, imparatorluu Batnin emperyal yaylmasna
kar hazrlksz hale getirse de, ona bir stnlk duygusu salyordu.
inin ancak ondokuzuncu yzylda askeri alanda grld iin aikr
hale gelen teknolojik zayfl teknik ya da eitsel kapasite ye
tersizliinden tr deil, geleneksel in uygarlnn kendine yeterlilik
duygusu ve zgveninden tryd. Bu zellikler Japonlarn 1868de
Meiji Restorasyonu ile yaptklar eyi, Avrupa modellerini toptan be
nimseyerek modernleme atlmm gerekletirmekte inlilerin du
raksamalarna yol at. B ancak eski uygarln bekisi, ancient in m
paratorluunun harabeleri zerinde, ayn zamanda Konfys sistemine
kar bir kltr devrimi olan toplumsal uygarlk araclyla yaplabilirdi
ve yaplacakt.
Bu nedenle in komnizmi hem toplumsal hem de, tartmal bir sz
ckle, ulusal idi. Komnist devrimi ateleyen toplumsal patlayc, in
halknn, ncelikle emperyalist denetimin ve baz durumlarda modern en
dstrinin zel blgelerini oluturan orta ve gney inin byk ky kent
lerindeki -anghay, Kanton, Hong Kong-emeki kitlelerin, ikinci olarak
lkenin byk nfusunun % 90n oluturan kylln olaanst yok
sulluu ve ezilmiliiydi. Kylln durumu kii bana yaklak iki
buuk kat daha fazla tketen kentli nfusunkinden daha ktyd. inin
yoksulluunu Batl okurlarn hayal etmeleri bile zordur. Nitekim ko
mnistler iktidar ele geirdikleri zaman (1952 verilerine gre) ortalama
inli esas olarak gnde yarm kilo pirin ya da tahlla yayor ve bir ylda
0.08 kilodan daha az ay tketiyordu. Bir inli her be ylda ya da daha
uzun srede, bir ift yeni ayakkab sahibi oluyordu (China Statistics,
1989, Tablo 3.1, 15.2, 15.5).
in komnizmindeki ulusal unsur hem btn yirminci yzyl in si
yasal hareketlerinin nderliini oluturan st ve orta snf kkenli en
telekteller araclyla ve hem de inli kitleler arasnda kuku g
trmeyecek biimde yaygn olan, barbar yabanclarn ne tek tek inliler
ne de bir btn olarak in iin hayrl bir ey yapmayacaklar duygusuyla
beslendi. Ondokuzuncu yzyln ortalarndan beri in kendisine ula
abilen her yabanc devletin saldrsna urad, onun tarafndan ye
nildii, paraland ve smrld iin, bu dnce yersiz deildi. Ge

530

leneksel bir ideolojiye sahip, rnein 1930 Boxer Ayaklanmas gibi kit
lesel anti-emperyalist hareketler in mparatorluunun sona ermesinden
nce de biliniyordu. inin Japonlarca fethine direniin, inli ko
mnistleri, yenilgiye uram bir toplumsal ajitatrler gc olmaktan
kararak, 1930larn ortasnda btn in halknn nderleri ve temsilcileri
haline getirdii kuku gtrmez. Komnistlerin ayn zamanda inli yok
sullarn toplumsal kurtuluunu istemeleri, yaptklar ary (ounluu
krsal olan) kitleleri ulusal kurtulu ve yenilenme konusunda daha da ikna
edici bir ses haline getirdi.
Bu bakmdan inli komnistler rakipleri olan (daha eski) Kuomintang
Partisi karsnda stnlk saladlar. Bu parti, in mparatorluunun
1911 de devrilmesinden sonra ortaya kan sava aalarnn n
derliindeki dank ynetim birimlerini tek bir gl in cumhuriyeti ha
linde yeniden ina etmeye girimiti. Bu iki partinin ksa vadeli he
deflerinin badamad grlyordu. Her ikisinin de siyasal ss Gney
indeki daha gelimi kentlerdi (Cumhuriyetin bakenti olan yerler) ve
nderlikleri, bir yandan yerli iadamlarna, te yandan kyllere ve i
ilere hitap eden, ayn trden, eitim grm elit kesimden oluuyordu.
rnein her ikisi de, geleneksel toprak aalarndan ve Emperyal inin
elitlerini oluturan bilginlerden ayn oranda destek gryorlard, ancak ko
mnistler arasnda daha yksek batl eitim grm olanlar daha fazlayd
(North/Pool, 1966, s. 378-82). Her iki hareket de 1900lerin anti-emperyal
hareketinden kaynakland ve 1919dan sonra Pekinde renciler ve
retmenler arasndaki ulusal ayaklanmayla, 1 Mays hareketiyle glendi.
Kuomintangn nderi Sun Yat-sen, Sovyet Rusyann -yegne devrimci
ve anti-emperyalist g- tavsiye ve desteine gvenen ve tek partili Bol
evik modeli, benimsedii grev bakmndan batl modellerden daha
uygun bulan bir yurtsever, demokrat ve sosyalistti. Aslnda komnistler
genellikle Sovyet balants sayesinde nemli bir g haline geldiler. Bu
balant onlarn resmi ulusal hareketle btnlemelerini ve 1925te Sunun
lmnden sonra Cumhuriyetin inin denetim dii kalan teki yans ze
rinde hkimiyet kurmak iin balatt kuzeye doru byk ilerleyie ka
tlmalarn salad. Sunun ardl Chang Kay-ek (1897-1975) lkenin b
tn zerinde denetim kurmay baaramad ve 1927de Ruslarla ilikiyi
keserek komnistleri ezdi. Bu srada komnistlerin en byk kitlesel des
tei kentli kk ii snfndan geliyordu.
531

Krsal kesime ynelmek zorunda kalan komnistler bu kez Kuomintanga kar kylleri temel alan bir gerilla sava balattlar. Ancak
bu sava kendi i blnmeleri, karklklar ve Moskovann in ger
eine uzak oluu nedeniyle pek baarl olamad. 1934te komnist or
dular bir kahramanlk olarak anlan Uzun Yryle lkenin kuzey ba
tsndaki en uzak keye ekilmek zorunda kaldlar. Bu gelimeler, uzun
sredir krsal stratejiyi savunan Mao Zedungu Yenandaki srgn s
rasnda Komnist Partinin tartmasz nderi haline getirdi, ancak ko
mnist ilerleme konusunda yakn bir umut grlmyordu. Tam aksine,
Kuomintang 1937de Japon igaline kadar lkenin byk ksm ze
rindeki denetimini srekli biimde arttrd.
Ancak Kuomintangn inlilere kitlesel dzeyde hitap edemeyii, ayn
zamanda bir modernleme ve yenilenme projesi olan devrimci projeyi
terk etmesi, onlar komnist rakipleriyle baa kamaz hale getirdi. Chang
Kay-ek asla bir Atatrk olmad. Bir baka modernlik yanls olan Ata
trk, anti-emperyalist bir ulusal devrime nderlik etmi; yerli ko
mnistleri kendi amalar iin kullanarak ve Chang kadar sert biimde ol
masa da onlardan yz evirerek gen Sovyet Cumhuriyeti ile dosta
ilikiler kurmutu. Tpk Atatrk gibi Changn da bir ordusu vard, ancak
bu ordu, komnist ordularn devrimci ruh haline sahip olmak yle dur
sun, ulusal sadakate bile sahip deildi, sadece karklk ve toplumsal
k zamanlarnda yakay kaptrmamak iin niforma ve silaha sarlan
ve byle zamanlarda iktidarn namlunun ucunda olduunu -Mao Zedungun yan sra- bilenlerin emrine giren ve bylece kr ve servet edinen
adamlardan toplanm bir gt. Chang kentli orta snftan destek g
ryordu ve belki de daha fazlasn denizar lkelerde servet edinen in
lilerden salyordu: ancak inlilerin % 90 ve lkenin neredeyse btn
topraklar kentlerin dndayd. Buralar, silahl adamlar olan sava aa
larndan, Kuomintangla uzlaan soylu ailelere ve emperyal iktidar ya
psnn kalntlarna kadar uzanan yerel kodamanlarn ve iktidar sahibi
adamlarn denetimi altndayd. Japonlar ciddi biimde ini fethetmeye
giritiklerinde, Kuomintang ordular asl glerinin yer ald ky kent
lerinin neredeyse hemen istila edilmesini nleyemediler. inin geri kalan
ksmnda Kuomintang, Japonlara daima potansiyel olarak etkisiz biimde
direnen bir baka toprak ve sava aas rejim haline geldi. Bu arada ko
mnistler igal altndaki blgelerde Japonlara kar kitlesel direnii etkin
532

biimde seferber ettiler. Ksa bir i savata Kuomintang glerini ne


redeyse kmseyerek silip sprdkten sonra 1949da ini ele ge
irdiklerinde, Kuomintang glerinin kaak kalntlar dnda inin
meru hkmeti, krk yllk bir ara dnemin ardndan emperyal ha
nedanlarn gerek ardllar oldular. Ve bunu benimsemeye de hazrdlar,
nk bir Marksist-Leninist parti olarak sahip olduklar deneyimden ha
reketle, hkmet politikasn dev bir lkenin merkezinden en uzak kylere
kadar tayabilecek ulusal apta disiplinli bir rgt kurabildiler -ou
inlinin bilincinde gerek bir imparatorluun yapmas gerektii gibi.
Leninin Bolevizminin dnyay deitirmek iin yapt balca katk,
doktrinden ok rgtlenme idi.
Gene de bu, inlilerin tarihinin muazzam srekliliklerinden kukusuz
bir biimde yararlanm olsa da imparatorluun canlanmasnn tesinde
bir gelimeydi. Bu tarih, hem sradan inlilerin cennetin hkimi olan
herhangi bir hkmetten beklentilerini ve hem de ini ynetenlerin
kendi grevleri hakkndaki dncelerini tayin etti. Komnist bir sistem
iindeki siyasal tartmalarn, bir mandarinin onaltnc yzylda Ming m
paratoru Chia-cinge ne dediine gndermeyle srdrlebildii bir baka
lke yoktur.* Uyank bir eski in gzlemcisinin -London Times muhabiriyirmibirinci yzylda in dnda ulusal ideoloji olarak yaayan hibir ko
mnizmin kalmayacan sylerken kast ettii ey budur. O srada bu sz
leri iitenler, bu kitabn yazan da dahil olmak zere ok geirmilerdi.
inlilerin ou iin bu, ncelikle, dzenin ve banm, refahn, kamu g
revlilerinin Tang hanedanndan rnekler verdikleri bir hkmet sis
teminin, byk bir imparatorluun ve uygarln tad grkemin res
torasyonu olan bir devrimdi.
Ve ilk birka yl ou inlinin byle dnd grlyordu. Ky
ller 1949 ile 1956 yllan arasnda tahl retimini % 70ten fazla art
trdlar (China Statistics, 1989, s. 165). Bunun nedeni muhtemelen ilerine
fazla kanlmamas ve inin 1950-52 Kore Savana mdahalesi ciddi
bir panik yaratrken, in komnist ordusunun gl ABDyi nce ye

*)

Bk. 1959da P eoples D ailyde yaymlanan Hai Tui mparatoru Azar


lyor balkl makale. Ayn yazar (Wu Han) 1960da, birka yl sonra kla
sik bir Pekin operas iin Kltr Devrimi ni ateleyen kvlcm salayan
Hai Tuinin Azledilii balkl bir libretto besteledi.

533

nilgiye uratma, daha sonra uzakta tutma yeteneinin pek etkili olamamasyd. Sanayi ve eitimin gelitirilmesi iin planlama 1950lerin ba
nda balad. Ancak ok ksa sre iinde yeni Halk Cumhuriyeti artk
gl ve rakipsiz Maonun ynetimi altnda, byk kaptann genellikle
keyfi biimde kkrtt felaketlerle dolu yirmi yllk bir dneme girdi.
1956dan itibaren Sovyetler Birliiyle giderek ktleen ilikiler 1960ta
iki komnist iktidar arasnda grltl bir kopumayla sonuland. Bu
sre Moskovadan salanan nemli teknik ve dier maddi yardmn ke
silmesine yol at. Ne var ki bu gelime in halknn iyice armha ge
rilmesine yol at. armhn kolu unlard: 1955-57de kyl ift
liklerinin ar hzl kolektifletirilmesi; 1959-61 de yirminci yzyln
belki de en byk alk felaketine* yol aan, 1958de balatlan sanayide
Byk leri Atlm ve on yl srdkten sonra 1976da Maonun l
mesiyle sona eren Kltr Devrimi.
Kyamet gnn andran bu atlmlar, genellikle kabul edildii gibi,
bizzat Maodan kaynakland. Maonun izledii siyasetler karsnda parti
nderlii ou kez duraksad ve zaman zaman -zellikle Byk leri At
lm srasnda- Maonun ancak Kltr devrimini balatarak stesinden
geldii ak bir mulefetle tepki gsterdi. Ancak bunlar, szcln biz
zat Maonun yapt in komnizminin tad zellikleri bilmeden an
lalamazlar. Rus komnizminin aksine in komnizmi, Marx ve Marskizmle fiilen hibir dorudan iliki tamyordu. Bu hareket, Lenin, daha
dorusu Stalinin Marksizm-Leninizmi araclyla Marxa ulaan bir
post-Ekim hareketiydi. Maonun Marksist teori konusunda kendi bilgisi
neredeyse btnyle 1939 tarihli Stalinist History ofthe CPSU (b): Short
Coursetan** tretilmiti. Ve gene Marksist-Leninist gbrenin altnda ta
mamen inli bir topyaclk vard. Bizzat Mao bu durumun ak bir r
neiydi; devlet bakan olana kadar inin dna kmamt ve en
telektel formasyonu btnyle kendi abalarna dayanyordu. Doal

*)

Resmi in istatistiklerine gre 1959da lkenin nfusu 672.07 milyondu.


Her yl en az % 20 ( fiilen binde 21.7) olan nceki yedi yln doal art
oran temel alndnda 1961de in nfusunun 699 milyon olmas bek
leniyordu. Ancak bu say 658.59 milyon ya da beklenenden krk milyon
daha az oldu (China Statistics, 1989, Tablo T 3.1 ve T3.2).
**) Sovyetler Birlii Komnist Partisi Tarihi, Aydnlk Yaynlan, ilk basm
Eyll 1970 -n.

534

olarak bunun Marksizmle buluma noktalar vard: btn toplumsal dev


rimci topyalarn baz ortak zellikleri vardr ve Mao, hi kukusuz son
derece samimi olarak Marx ve Leninin kendi vizyonuna uyan baz zel-,
liklerini yakalad ve onlar kendi vizyonunu hakl karmak iin kulland.
Ancak topyekn mutabakatla birletirilen ideal toplum anlay, denildii
gibi, bireyin kolektivite iinde tam feragati ve tam btnlemesi nihai
hedefler(dir)...bir tr kolektivist mistisizmdir (Schvvartz, 1966). Bu an
lay, en azndan teoride ve nihai hedefi bakmndan bireyin tam kur
tuluunu ve kendini gerekletirmesini tasarlayan klasik Marksizmin tam
tersidir. nsan yeniden kalba dkerek bunu gerekletirmek iin ruhsal
dnm gcnn karakteristik biimde vurgulanmas, her ne kadar
Leninin ve daha sonra Stalinin bilince ve iradecilie olan inanlarna uy
gunsa da, bunun ok tesine geti. Siyasal eylem ve kararn rolne duy
duu inanca ramen Lenin pratik koullarn eylemin etkinliine ar k
stlamalar getirdii gereini asla gzden karmad -nasl karabilirdi
ki?- ve Stalin bile kendi iktidarnn snrlarnn farkndayd. Gene de sb
jektif glerin son derece kudretli olduuna, insann eer isterse dalar
yerinden oynatabileceine ve frtnalar koparabileceine duyulan inan ol
makszn, Byk leri Atlmn lgnlklar anlalamaz. Uzmanlar size
neyin yaplp neyin yaplamayacam sylerlerdi, ancak devrimci arzu tek
bana btn maddi engellerin stesinden gelebilir ve dnce maddeyi
dntrebilirdi. Dolaysyla Kzl olmak uzman olmaktan ok daha
nemli deildiyse de, onun alternatifiydi. 1958de yaanan benzersiz
coku patlamas, komnizm derhal yrrle konulduunda, alar at
layarak ini derhal sanayiletirecekti. inin elik ktsn bir yl iinde
sayesinde ikiye katlad -1960ta fiilen katn at, ancak 1962de
Byk Atlmdan nceki dzeyin altna dt- dk kaliteli saysz
kk arka avlu oca, dnmn bir yann temsil ediyordu. ift
ilerden oluan 24 000 halk komnnn 1958de sadece iki ay iinde
kurulmas teki yan temsil ediyordu. Bu oluumlar sadece kyl ha
yatn, ailenin yaps dahil -kadnlarn ev ilerinden ve ocuk bakmndan
kurtulmalarn ve askeri bir dzen iinde topluca tarlalara gitmelerini sa
layan komnal ocuk bakm evleri ve yemekhaneler- askeri bir dzenle ve
btn ynleriyle kolektifletirilmesi bakmndan deil, alt temel hizmeti
parasz sunma uygulamasnn cretlerin ve parasal gelirin yerini almas
bakmndan da btnyle komnistti. Bu alt hizmet, beslenme, tbbi
535

bakm, eitim, cenaze, sa kesimi ve sinemayd. Aktr ki bu sistem i


lemedi. Aylarla llebilecek bir sre iinde pasif direnile karlaan sis
temin arlklar, 1960-61 alk felaketine yol aarak doayla birleene
kadar olmasa da, sonunda terk edildi.
iradenin dntrme kapasitesine duyulan bu inan, bir bakma, daha
zgl bir Maoist halk inancna dayanr. Bu inanca gre halk, d
ntrlmeye ve dolaysyla ileriye doru byk yrye, yaratc bi
imde ve btn geleneksel in zeks ve yaratclyla katlmaya hazrd.
Aslnda bu, ok iyi olmasa da bizzat urat iir ve hat sanatndan an
layan bir sanatnn romantik bakyd. (ngiliz doubilimcisi Arthur
Waleye gre, resmi iirle benzetiren Mao, bu konuda, Hitlerin res
saml kadar kt, ancak Churchillinki kadar da iyi deildi.) Bu inan
Maoyu, teki komnist nderlerin kukucu ve gereki tavsiyelerine ra
men, 1956-57 Yz iek kampanyasnda eski elitten entelektellere
kendi yeteneklerini bir katk olarak serbeste kullanmalar iin ar yap
maya yneltti. Devrimin ve belki de bizzat kendisinin onlan d
ntrebileceini dnyordu. (Brakn yz iek asn, yz dnce'
akm birbiriyle yarsn.) Fazla esini olmayan yoldalarn nceden gr
dkleri gibi, bu zgr dnce patlamasnn yeni dzen iin herkesin ka
tld bir cokudan yoksun olduu grldnde, Maonun yerli en
telektellerden duyduu honutsuzluun hakll kantlanm oldu. Bu
honutsuzluk on yl sren Kltr Devrimi srasnda grlmemi biimde
ifade edildi. Yksek renim neredeyse tamamen durdu, varolduu ka
daryla entelekteller krsal kesimdeki alma kamplarnda kitlesel ola
rak slah edildiler.* Bununla birlikte Maonun, birakin btn dnce
akmlar [yerel deneyimden kaynaklanan] yarsn ilkesine uygun bi
imde, Byk Atlm srasnda btn retim sorunlarn zmeye zor
lanan kyllere duyduu inan itenliini korudu. nk Mao, mcadele,
atma ve yksek gerilimin sadece hayatn zn oluturmakla kal-

*)

536

1970te inin btn Yksek retim Kurumlanndaki rencilerin top


lam says 48 000; lkenin teknik okullarnda (1969) 23 000; ve retmen
okullarnda (1969) 15 000 kadard. Lisansst retimle ilgili verilerin yok
luu byle bir uygulamann olmadn gsterir. 1970te toplam 4260 gen
insan Yksek retim Kurumlannda doal bilimler-, doksan kadar top
lumsal bilimler renimine balad. Bu rakamlar o srada nfusu 830 milyon
olan bir lkeye aitti (China Statistics, Tablo T17.4, T17.8, T17.10).

madna, deimez sreklilik ve uyum aray gibi bir zaaf olan eski in
toplumundaki zayfln yol at bir duraklamay da nlediine ke
sinlikle inanyordu ve bu, Maonun, Marksist diyalektik olarak okuyup
rendikleriyle destekledii bir baka dnsel ynn oluturuyordu.
Devrim, bizzat komnizm, ancak srekli olarak yenilenen bir m
cadeleyle durgunluk iinde yozlamaktan kurtarlabilirdi.. Devrim asla
sona eremezdi.
Maoist siyasetin zellii, ayn anda hem ar bir batllatrma biimi
ve hem de geleneksel modellere ksmi bir dn olmasyd. Aslnda ge
nellikle bu geleneksel modeller temel alnd, nk eski in m
paratorluu, en azndan imparatorun iktidar gl ve gvenli, dolaysyla
meru olduu zamanlarda, hkmdarn otokrasisi ve tebanm nzas ve ita
atiyle nitelendiriliyordu (Hu, 1966, s. 241). Kyl ailelerinin % 84nn
tek bir yl (1956) iinde kolektifletirilmeye, grne* baklrsa Sovyet
kolektifletirmesinin yaratt sonularn hibiri yaanmakszn sessizce
izin vermi olmalar durumu aklamaya yeter. Ar sanayinin Sovyet mo
deline uygun biimde temel alnmas kaytsz artsz ncelik tayordu.
Byk Atlmn caniyane samalklar, esas olarak, in rejiminin Sovyet
rejimiyle paylat bir dnceden tryd. Bu dnceye gre, tarmn
hem sanayilemeyi desteklemesi hem de kaynaklan sanayi ya
trmlarndan tarm yatrmlarna saptrmadan kendine yeterli olmas ge
rekiyordu. znde bu, maddi teviklerin yerine moral teviklerin ge
irilmesi anlamna geliyordu. Bu da uygulamada, inde var olmayan
teknoloji yerine neredeyse snrsz olan kas gcn kullanmak anlamna
geliyordu. Bu arada krsal kesim, gerilla andan beri hep olduu gibi,
Maonun sisteminin temelini oluturmaya devam etti ve Byk Atlm
modeli, SSCBnin aksine, krsal kesimi ayn zamanda sanayilemenin ter
cih edilmi mahalli haline getirdi. SSCBnin aksine in, Mao y
netiminde hibir kitlesel kentlileme deneyimi yaamad. Krsal nfus
1980lere kadar % 80in altna dmedi.
Ne var ki Maoizmin yirmi ylnn sicili, yani yce nderin dnceleri
adna ortaya atlan iddialarn gerekst samalklarnn yan sra in
sanln hie saylmasn ve cehalet savunuculuunu (obscurantism) bir
letiren sicil, zerimizde ne kadar byk bir ok yaratrsa yaratsn, n
c Dnyamn felaket dzeyindeki yoksulluk standartlarna gre in

537

halknn iyi durumda olduunu unutturmamaldr. Mao dneminin so


nunda ortalama inlinin besin maddesi tketimi (kalori olarak), btn l
keler ortalamasnn, Latin Amerikadaki on drt, Afrikadaki otuz sekiz
lkenin, Asyann ortasndaki lkelerin, Malezya ve Singapur dnda
btn Gney ve Gneydou Asya lkelerinin zerinde yer alyordu (Taylor/Jodice, 1983, Tablo 4.4). Ortalama yaam sresi, esas olarak lm
oranndaki dramatik ve -alk yllar dnda- srekli d sayesinde,
1949da otuz be ylken, 1982de altm sekiz yla kt (Li, 1986, s.
323-24). in nfusunun, byk alk felaketlerinin izin verdii lde,
1949 ile Maonun lm arasnda yaklak 540 milyondan 950 milyona
kmas ekonominin bu insanlar besleyebildiin! -erken 1950lerdeki d
zeyin biraz zerinde- ve biraz daha iyi'giydirebildiini gsterir (China
Statistics, Tablo Tl 5.1). Eitim, en temel dzeyde bile, hem katlanlarn
saysn yirmi be milyon kadar azaltan alk felaketlerinden, hem de bu
sayy on be milyona indiren Kltr Devriminden etkilendi. Bununla
birlikte, Maonun ld yl ilk okula giden ocuklarn, iktidara geldii
. yla kyasla alt kat fazla olduu inkr edilemez -rn. % 96 olan kayt
oran 1952de % 50nin altnda olan kayt oranyla kyaslanabilir. tiraf
edildii gibi, 1987de bile on iki yan zerindeki nfusun drtte birinden
fazlas hl okuma yazma bilmiyordu ve yan cahil idi -bu say kadnlar
iin % 38 daha yksekti- ancak unu da unutmamalyz ki, inde okur
yazarlk grlmemi derecede zordur. 1949dan nce doanlarn sadece
% 34 gibi kk bir orannn okur yazarlk becerilerine tam olarak sahip
olmas beklenebiliyordu (China Statistics, s.69, 70-72, 695). zetle, Maoist dnemin kazanmlan kukucu Batl gzlemcileri etkilemese de kukucu olmayanlar da vard- sz gelimi Hintlilere ya da En
donezyalIlara son derece etkileyici gelebiliyordu ve dnyadan tecrit edil
mi, hl babalarnn beklentilerini tayan krsal inlilerin % 80inde
byk bir hayal krklna yol amayabiliyordu.
Bununla birlikte, inin devrimden sonra uluslararas alanda ve zel
likle komnist olmayan komularyla olan ilikilerinde zemin kaybettii
inkr edilemezdi. Mao yllarnda (1960-75) etkileyici olsa da, kii bana
ekonomik byme oran, Japonya, Hong Kong, Singapur, Gney Kore ve
Tayvandan -inli gzlemcilerin asla gzlerini ayrmadklan Dou Asya
lkeleri- daha azd. Kendisi iin ne kadar byk olursa olsun GSMHsi

538

Kanadannkiyle yaklak ayn byklkte, talyannkinden daha az ve


Japonyannkinin neredeyse drtte biri kadard (Taylor/Jordice, Tablo 3.5,
3.6). Byk Kaptanm 1950lerin ortasndan itibaren izdii feci zigzaglar, 1965te askeriyenin desteiyle onu devre d brakan parti n
derliine ve her trden entelektele kar, nce rencilerin harekete ge
irildii anarik bir gen Kzl Muhafzlar hareketini balatt iin
devam etmiti. Bu hareket Byk Kltr Devrimi idi ve Maonun orduya
dzeni yeniden salamas iin arda bulunuuna ve kendisinin de bir tr
parti denetimini yeniden kurmak zorunda kalna kadar ini mahvetti.
Maonun son gnlerinde Maoizmin onsuz pek az destek grd an
lald. 1976da Maonun lmnden sonra Maoizm yaamad, nderin
dul ei Ciang Kuingin ban ektii ultra-Maoist Drtl ete ksa sre
iinde tutukland.
II
Dengin yeni izgisi, reel olarak varolan sosyalizmin yapsnda dra
matik deiiklikler gerektiini aka ortaya koydu ancak 1970ler
1980lere evrilirken, gereklemi olduklar iddia edilen btn sosyalist
sistemlerde ciddi biimde hatal bir eylerin olduu giderek aa kt.
Sovyet ekonomisinin yavalamas elle tutulacak kadar gerekti: he
saplanan ve hesaplanabilir hemen her eyin byme oran 1970ten sonra
bir be yllk dnemden dierine srekli bir d gsterdi: gayrisafi yur
tii hasla, sanayi kts, tarm kts, sermaye yatrm, emein ret
kenlii, kii bana gerek gelir. Fiilen gerilemese de ekonomi giderek
yorgun kz admlaryla ilerliyordu. Ayrca, dnya ticaretinin sanayi dev
lerinden biri olmaktan ok uzaklaan SSCBnin uluslararas alanda da ge
rilemekte olduu grld: 1960ta balca ihracat kalemleri, makine, ekip
man, ulam aralar, metal ya da metal rnlerden oluuyordu, ancak
1985te ncelikle enerjide (rn., petrol ve gaz) ihracata (% 53) da
yanyordu. te yandan, ithalatnn neredeyse % 60, makine, metal vb. ve
sanayi tketim kalemlerinden oluuyordu (SSSR, 1987, s. 15-17, 32-33).
Daha ileri sanayi ekonomilerinin enerji reten bir tr snmrgesi haline
gelmiti; rnein Batdaki uydular, zellikle ekoslovakya ve De
mokratik Almanya Cumhuriyetinin sanayileri kendi eksikliklerini gi
539

dermek iin fazla bir ey yapmadan SSCBnin snrsz ve sorunsuz pa


zarna gvenebiliyorlard.*
Aslnda 1970lerde, sadece gerek ekonomik bymenin geriledii
deil, lm oran gibi temel toplumsal gstergelerdeki iyilemenin de
durduu akt. Bu durum belki de en ok sosyalizme olan gveni za
yflatt, nk sosyalizmin daha fazla toplumsal adalet salayarak sradan
insanlarn hayatlarn iyiletirme yetenei, esas olarak daha byk servet
yaratma yeteneine baml deildi. SSCB, Polonya ve Macaristanda or
talama yaam sresinin komnizmin knden nceki son yirmi yl
iinde fiilen deimemesi -aslnda zaman zaman dmesi- ciddi bir en
dieye neden oldu, nk bu sre teki lkelerin ounda ykselmeye
devam ediyordu (bu konuda verilere sahip olduumuz Kba ve Asyadaki
komnist lkeler dahil). 1969da AvusturyalIlar, Finliler ve PolonyalIlar
ortalama olarak ayn yata (70.1 yl) lmeyi bekleyebiliyorlard, ancak
1989da PolonyalIlar AvusturyalIlardan ve Finlilerden yaklak drt yl
daha ksa bir hayat beklentisine sahiptiler. Nufusbilimcilerin iddia et
tikleri gibi, buralardaki insanlarn daha salkl olmas, ancakkapitelist l
kelerde ki insanlar hayatlarn srdrrlerken, sosyalist lkelerdeki in
sanlarn lmeleri halinde mmkn olabilirdi. SSCBdeki ve baka
yerlerdeki reformcular bu endie verici trendleri gzden karmadlar
(World Bank Atlas, 1990, s. 6-9 ve World Tables, 1991, passim).
SSCBde grlen kn hemen hemen ayn sralarda ortaya kan
bir baka belirtisi, nomenklatura teriminin ykseliine yansd (grne
baklrsa terim muhalif yazarlar araclyla Batya ulamt). Leninist
devletlerin komuta sistemini oluturan resmi parti kadrolar o zamana
kadar, Trotskistler ve -Yugoslavyada- Milovan Djilas gibi (Djilas, 1957)
lke iinde yenilgiye uram muhalifler bu kadrolarn brokratik yoz
lama ve kiisel rme potansiyeline iaret etmi olsalar da, lke dnda
daima sayg ve temkinli bir hayranlkla karlanmlard. Aslnda,
1950lerde, hatt 1960larda, Batmn genel eilimi ve zellikle ABDnin
yorumu komnizmin kresel ilerleyiindeki gizin burada - komnist pr-

*)

540

O srada ekonomik siyaseti belirleyenlere gre, Sovyet pazarnn t


kenmesi mmkn deildi ve Sovyetler Birlii srekli bir yaygn ekonomik
byme iin gerekli miktarda eneji ve hammaddeyi salayabilirdi (D. Rosati ve K. Mizsei, 1989, s. 10).

tilerin rgtsel sisteminde, mevcut izgiyi sadakatle (vahice olsa da) iz


leyen monolitik, zgeci kadrolardan oluan yapsnda- yatt eklindeydi
(Fainsod, 1956; Brzezinski, 1962; Duverger, 1972).
te yandan, 1980den nce, SSCBnin idari jargonunun bir paras
olma dnda bilinmeyen nomenklatura terimi tam olarak Brejnev d
neminin karc parti brokrasisinin zayfln ifade ediyordu: yetersizlik
ve rmenin bir bileimi. Ve aslnda bizzat SSCBnin, esas olarak bir hi
maye, akraba kayrma ve deme sistemiyle iledii giderek aa kt.
Macaristan dnda Avrupadaki sosyalist ekonomileri reformdan ge
irmek iin yaplan ciddi giriimler Prag baharndan sonra umutsuzluk
iinde terk edildi. Eski komuta ekonomilerine, iradecilii ve ahlaki ka
rarll ekonomik kurallarn yerine geiren (Fidel Castronun yapt
gibi) Stalinist (avueskunun Romanyasndaki gibi) ya da Maoist bir
tarzda dnmek iin zaman zaman yaplan giriimler de olumlu sonu ver
medi. Reformcular, Brejnevli yllara durgunluk dnemi dediler. Bunun
nedeni, esas olarak, rejimin gzle grlr biimde zayflayan ekonomi
iin ciddi bir ey yapmaktan vazgemi olmasyd. SSCB halkn bes
lemek iin dnya piyasasndan buday satn almak Sovyet tarmnn gi
derek artan yetersizliini gidermekten daha kolayd. Ekonominin pas
lanm motorunu yaygn ve her eye gc yeten bir rvet ve rme
sistemiyle yalamak, motoru deitirmek yle dursun, temizlemekten ve
yeniden ayarlamaktan bile daha kolayd. Uzun vadede ne olacan kim
biliyordu? Ksa dnemde tketicileri mutlu etmek ya da ho
nutsuzluklarn belirli snrlar iinde tutmak daha nemli grlyordu.
Bylece, muhtemelen 1970lerin ilk yansnda SSCB sakinlerinin ou ha
trlanan herhangi bir baka dnemdekinden daha iyi durumdaydlar ve
kendilerini de iyi hissediyorlard.
Avrupadaki reel olarak varolan sosyalizmin sorunu, dnya eko
nomisinin fiilen dnda kalan ve bu nedenle Byk kten et
kilenmeyen iki sava aras dnemin SSCBsinin aksine, giderek dnya
ekonomisinin iine girmesi ve bu nedenle 1970lerin oklarna kar ba
k olmamasyd. nc Dnyann eitli kesimlerinin yan sra Av
rupa ve SSCBnin reel sosyalist ekonomilerinin de kresel kapitalist
ekonominin Altn a sonrasnda yaad krizlerin gerek kurbanlan ha
line gelmesi, bu arada gelimi piyasa ekonomilerinin, sarslsalar da, en
541

azndan erken 1990lara kadar bu zor yllardan byk sorunlarla kar


lamadan geebilmeleri, tarihin bir ironisidir. Bu tarihe kadar Almanya
ve Japonya gibi lkelerin ileriye doru yryleri pek kesintiye u
ramad. Ne var ki, reel sosyalizm artk sadece kendi .zmsz sis
tematik sorunlaryla deil, giderek btnletikleri deien ve sorunsal bir
dnya ekonomisinin sorunlaryla da yz yze geldi. 1973ten sonra dnya
enerji piyasasn dntren uluslararas petrol krizinin belirsiz rnei bu
durumu aydnlatabilir. Belirsiz, nk bu krizin yaratt etkiler po
tansiyel olarak hem olumsuz hem de olumluydu. Kresel petrol reticileri
karteli OPECten (Petrol hra Eden lkeler rgt) gelen bask altnda,
dk olan ve savatan beri de fiilen dmeye devam eden petrol fiyatlar
1973te neredeyse drde ve 1970lerin sonunda ran Devriminin et
kisiyle bir kez daha neredeyse e katland. Aslnda meydana gelen dal
galanmalar daha da dramatikti: 1970te petroln varili ortalama 2. 53 do
lardan satlyordu, ancak 1980lerin sonunda bir varilin deeri 41 dolar
kadard.
Petrol krizi grne baklrsa iki olumlu sonu yaratt. SSCBnin en
nemlilerinden biri olduu petrol reticileri iin, kara svy altna evirdi.
Bu, her hafta kazanaca garanti bir piyango bileti almak gibiydi. Mil
yonlar hibir abay gerektirmeden akyor, ekonomik reform ihtiyacn er
teliyor ve SSCBnin enerji ihracat karlnda kapitalist Batdan gi
derek artan ithalatnn karln demesini salyordu. 1970 ile 1980
arasnda Sovyetlerin gelimi piyasa ekonomilerine ihracat, toplam ih
racatnn % 19undan % 32sine kt (SSCB, 1987, s. 32). Bu muazzam
ve beklenmedik maden yatann, 1970lerin ortasnda devrimci hu
zursuzluk bir kez daha nc Dnyay kaplarken (bk. blm 15) Brejnev rejimini ayartarak, onu ABDyle daha aktif bir uluslararas rekabet si
yasetine ve silah stnlnde Amerikay gemeye alan intihar
izgisine ynelttii ne srlmektedir (Maksimenko, 1991).
Petrol krizinin grnrdeki dier olumlu sonucu, artk genellikle n
fusu az mlti-milyarder OPEC devletlerinden ekilen ve uluslararas ban
kaclk sistemi tarafndan isteyen herkese kredi biiminde datlan do
larlarn akyd. Gelimekte olan pek az lke milyonlar bu ekilde cebe
indirmenin ayartsna kar koyabildi. Bu gelime erken 1980lerin dnya
bor krizini kkrtacakt. Borlanmak, ayartya kaplan sosyalist lkeler

542

iin -zellikle Polonya ve Macaristan- hem bymeyi hzlandrmak hem


de halklarnn hayat standardn ykseltmek iin yaplan yatrmlar ayn
anda finanse etmenin en uygun yolu, tanrnn bir ltf gibi grnd.
Bu gelime sadece 1980lerin krizinin daha da iddetlenmesine yol
at, nk sosyalist ekonomiler -zellikle de lsz harcama yapan Polotya ekonomisi- kaynak akn retken biimde kullanmak iin gerekli
esneklikten yoksundu. Bat Avrupada petrol tketiminin (1973-85) fiyat
artna tepki olarak % 40 orannda dmesi, ancak bu dn SSCB ve
Dou Avrupada ayn dnem iinde % 20den biraz fazla olmas yeterince
aklaycdr (Kll, 1990, s. 39). Romanyadaki petrol yataklar ku
rurken, Sovyet retim maliyetlerinin keskin biimde artmas, enerjinin
ekonomik kullanmndaki baarszl daha da arpc hale getirdi. Erken
1980lerde Dou Avrupa iddetli bir enerji krizi iindeydi. Bu kriz de
besin maddesi ve imalat mallan ana yol at (Macaristanda olduu
gibi lkenin enflasyonu hzlandrarak ve gerek cretleri drerek daha
ar biimde borland yerler dnda). Avrupadaki reel olarak var
olan sosyalizmin son on ylnda iine girdii durum buydu. Byle bir
krizle baa kmann dorudan etkili olabilecek yegne yolu, en azndan
merkezi planlamann hl ilevsel olduu yerlerde' (Macaristan ve Po
lonyada artk tam olarak ilemiyordu) geleneksel Stalinist merkezi emir
lere ve kstlamalara bavurmakt. 1981 ile 1984 arasnda bunun etkili ol
duu grld. Borlar % 35-70 orannda azald (bu iki lke dnda).
Hatt bu gelime bor krizine ve ekonomik perspektiflerin daha da k
tlemesine doru bir Byk Geri Atlma neden olan (Kll, s. 41)
temel reformlar yaplmadan dinamik ekonomik bymeye dn gibi ha
yalci umutlara yol at. Bu kritik anda Mihail Sergeyevi Gorbaev
SSCBnin nderi oldu.
III
Bu noktada reel olarak varolan sosyalizmin ekonomisinden si
yasetine gemeliyiz, nk gerek yukarda gerekse aada izlenen si
yasetler 1989-1991 Euro-Sovyet kn meydana getirecekti.
Dou Avrupa, siyasal bakmdan Sovyet sisteminin Ail topuu, Po

543

lonya ise (art, daha az bir lde Macaristan) topuun en zayf nok
tasyd. Prag baharndan sonra, grdmz gibi, uydu komnist re
jimlerin blgenin byk bir ksmnda olanca meruluklarn kaybettikleri
akt.* Bu rejimler devlet zoruyla ayakta duruyor, Sovyet mdahalesi teh
didinden destek alyor ya da en iyi durumda -Macaristandaki gibi- kendi
yurttalarna Dou Avrupa ortalamasnn ok zerinde maddi koullar ve
greli zgrlk salayarak tutunabiliyorlard. Ancak ekonomik kriz bu
sonuncusunu srdrmeyi imknsz hale getirdi. Ne var ki, bir istisna d
nda, hibir ciddi rgtl siyasal ya da baka trl kamusal muhalefet bi
imi mmkn deildi. Polonyada etkenin bir araya gelmesi bu imkn
salad. lkenin kamuoyu ezici bir ounlukla sadece rejime duyulan
honutsuzlukta deil, ayn zamanda anti-Rus (ve anti-Yahudi) ve bilinli
olarak Roma Katolik bir Polonya ulusalclnda birleti; Kilise ulus a
pndaki bamsz rgtlenmesini korudu; ve ii snf 1950lerin or
tasndan itibaren aralkl olarak srdrd kitlesel grevlerle siyasal g
cn kantlad. Muhalefet rgtsz olduu srece rejim, manevra alan
tehlikeli biimde daralsa da, st kapal bir hogryle davranm, hatt
geri ekilmiti. Ancak 1970lerin ortasndan itibaren, esas olarak eski
Marksistlerden oluan siyasal bakmdan yetkin bir grup ve ayn zamanda
tarihte ilk kez bir PolonyalInn, Karol Wojtylann (John Paul II) papala
seilmesiyle 1978de byk bir cesaret kazanan Kilisenin artan sal
drganlyla yz yze geldi.
Aslnda kitlesel grev silahyla donanm ulusal bir kamu muhalefet ha
reketi olan Dayanma Sendikasnn 1980de kazand zafer iki eyi ka
ntlyordu: Polonyadaki Komnist Parti rejimi takatinin sonundayd; ama
gene de kitlesel ajitasyonla yklamyordu. 1981de Kilise ve Devlet, Sov
yet mdahalesi tehdidini (o srada ciddiye alnyordu) hem komnist olma
hem de ulusal meruiyete sahip olma iddiasnda bulunabilen silahl kuv
vetler komutannn ynetimi altnda birka yl sren bir skynetimle
boa karmak iin gizlice anlatlar. Polisten ok ordu sayesinde dzen
byk zorluklarla karlalmakszn yeniden saland, ancak ekonomik
sorunlarla baedemeyecek kadar aresiz olan hkmet, ulusal ka
*)

544

Balkan Yanmadasmn daha az gelimi blmleri -Arnavutluk, gney Yu


goslavya, Bulgaristan- bir istisna olabilir, nk komnistler 1989dan
sonra yaplan ilk ok partili seimleri kazandlar. Ne var ki, burada bile sis
temin zayfl ksa sre iinde aa kt.

muoyunun rgtl ifadesi olmaya devam eden bir muhalefete kar hibir
ey yapamyordu. Ne Ruslar mdahale etmeye karar verdiler, ne de rejim
komnist rejimlerin anahtar konumunu terk etmek ya da devlet partisinin
nc rol altnda tek partili sistemden vazgemek zorunda kald.
Ancak, uydu hkmetlerin geri kalan, kendi halklarnn da ayn eyi yap
masn vargleriyle ve bo yere nlemeye alrlarken, bu senaryonun
uygulanm endieyle izliyorlard. Sovyetlerin artk mdahale ede
bilecek durumda olmad giderek aa kt.
1985te cokulu bir reformcu, Mihail Gorbaev, Sovyet Komnist Par
tisi Genel Sekreteri olarak iktidara geldi. Bu bir rastlant deildi. Aslnda,
lmcl derecede hasta Genel Sekreter ve gvenlik aygtnn eski efi
Yuri Andropov (1914-84) lmeseydi, deiim dnemi bir ya da iki yl
daha erken balayacakt. 1983te Brejnev dnemiyle kesin kopuu fiilen
gerekletiren Andropov oldu. Sovyet yrngesinde olsun olmasn btn
teki komnist hkmetler, yeni Genel Sekreter ne getirecei pek bi
linmese de, byk dnmlerin gndemde olduunu biliyorlard.
Gorbaevin eletirdii durgunluk dnemi ,(zastoi) aslnda Sovyet
eliti arasnda byk bir siyasal ve kltrel mayalanma dnemi olmutu.
Bu elit sadece gerek siyasal kararlarn alnd ya da alnabildii yegne
yer olan Birlik hiyerarisinin zirvesindeki Komnist Parti eflerinden olu
an grece kk grubu deil, eitim grm ve teknik beceri sahibi orta
snflardan oluan grece geni grubu, yan sra, lkenin ilerlemesini sa
layan ekonomik menacerleri, ayrca, akademisyenleri, teknik entelijansiyay, eitli trden uzmanlan ve yneticileri kapsyordu. Gor
baev baz bakmlardan bu yeni ve eitim grm kadro kuan temsil
ediyordu; hukuk renimi grmt, ancak eski Stalinist kadronun (a
rtc biimde hl geerli olan) mhendislik ya da tanm diplomasyla
fabrikadan ynetim aygtna giden klasik yolunu izledi. Bu mayalanmann
derinlii artk ortaya kan muhalifler grubunun -en fazla birka yz kiibyklyle llmez. Yasaklanan ya da yar-yasal olan-eletiri ve z
eletiri ( mehur kaim gazete Novy Mir' inki gibi cesur editrlerin et
kisiyle) Brejnev ynetimindeki metropolitan SSCBnin kltrel ortamn,
parti ve devletin zellikle gvenlik ve d servislerdeki nemli sektrlerini
de kapsayarak, istila etti. Gorbaevin glasnost (aklk ya da ef
faflk) arsna gsterilen muazzam ve ani tepki baka trl ak
lanamaz.
545

Ancak siyasal ve entelektel tabakann tepkisi Sovyet halk kitlelerinin


tepkisi olarak grlmemelidir. Avrupadaki komnist lke halklarnn ak
sine, bu kitleler iin Sovyet rejimi meruydu ve btnyle be
nimseniyordu, nk bunlar baka rejim tanmyorlard ve tanyamazlard
da (1941-44te pek cazip olmayan Alman igali dnda). 1990da ya alt
mn zerindeki her Macarn komnizm ncesi dneme ait ilk genlik ya
da yetikinlik dnemi anlar vard, ancak seksen sekiz yan altndaki hi
bir SSCB sakini ilk elden byle bir deneyime sahip olamazd. Ve eer
Sovyet devletinin hkmeti Savan sonuna kadar gerilere giden bir s
reklilie sahip idiyse, lke de 1939-40ta ele geirilen ya da yeniden ele
geirilen bat snr boyundaki blgeler dnda, daha da uzun bir gemie
kadar giden dalmam ya da fiilen dalmam bir sreklilie sahipti. Bu
blge, yeni ynetim altndaki eski arlk mparatorluu idi. Geerken be
lirtelim, ge 1980lerden nce, Baltk lkeleri (1918den 1940a kadar ba
msz deyletler olmulard) Bat Ukrayna (1918den nce Rus m
paratorluunun deif Habsburg mparatorluunun bir paras olmutu)
ve belki de 1918den 1940a kadar Romanyann bir paras olan Besarabya (Moldavya) dnda, herhangi bir yerde hibir ciddi siyasal ay
rlklk belirtisinin bulunmamasnn nedeni budur. Baltk devletlerinde
bile Rusyadakinden biraz daha fazla ak muhalefet vard (Lieven, 1993).
Ayrca, Sovyet rejimi sadece lke iinde gelimi ve isel olarak kk
lenmi deildi -zgn olarak teki ulusallklardan ok Byk Ruslar ara
snda gl olan parti bile, zamanla, Avrupa ve Transkafkasya cum
huriyetlerinde yaayanlar ayn oranda saflarna ald- halkn kendisi de
rejim onlara uyum saladka kendilerini, saptanmas zor biimlerde, re
jime uydurdular. Muhalif hiciv ustas Zinovyevin belirttii gibi,
SSCBde artk kendi resmi kamusal imajndan baka bir eye tekabl et
mese de (ayn ey kadnlar iin de az ok geerliydi) gerekten bir yeni
Sovyet insan vard. Bu insan sistemin iinde rahatt (Zinovyev, 1979).
Sistem, mtevaz ama gereki bir dzeyde gvence altna alnm bir
geim dzeyi, toplumsal ve ekonomik olarak eitliki bir toplum ve en
azndan sosyalizmin geleneksel zlemlerinden biri olan, Paul Lafarguen
Tembellik Hakkn (Lafargue, 1883) salyordu. Ayrca, Sovyet yurt
talarnn ou iin Brejnev dnemi durgunluk" deil, kendilerinin, ana
babalarnn, hatt byk ana babalarnn daha nce asla grmedii en iyi
zamanlard.
546

Radikal reformcularn kendilerini Sovyet brokrasisinin yan sra Sov


yet insanlnn da karsnda bulduklar pek kuku gtrmez. Bir re
formcu fkeli bir anti-pleb elitizmin karakteristik tonuyla yle ya
zyordu:
Sistemimiz toplum tarafndan desteklenen ve vermekten ok
almaya alan bir bireyler kategorisi yaratmtr. Bu, Sovyet top
lumlunu btnyle istila eden bir szde eitlikilik siyasetinin so
nucudur. Toplumun, karar veren ve datm salayanlar ile y
netilenler ve alanlar eklinde ikiye blnm olmas,
toplumumuzun gelimesini engelleyen balca frenlerden biridir.
Homo sovieticus... hem safra hem de frendir. Bir yandan re
formlara kar kar, te yandan mevcut sisteme verilen destein
temelini oluturur (Afanasiyev, 1991, s. 13-14).
Toplumsal ve siyasal olarak SSCBnin byk ksm istikrarl bir top
lumdu. Bunun nedeni ksmen, hi kukusuz, otorite ve sansrn teki l
keler hakknda tam bir birlgisizlie yol amasyd. Ancak bu asla tek
neden deildi. 1968 renci ayaklanmasnn bir benzerinin, Polonya, e
koslovakya ve Macaristann aksine, SSCBde hibir ekilde ya
anmamas bir rastlant mdr? Peki Gorbaev ynetimi altnda bile re
form hareketinin genlii byk apta harekete geirmemesi (batdaki
baz ulusalc blgeler dnda)? Bu hareketin tam da denildii gibi otuz
ya da krk yanda olanlarn isyan yani savatan sonra, ancak Brejnev
yllarnn rahatsz edici uyuukluundan nce doan kuan isyan ol
mas bir rastlant mdr? SSCBdeki deiim basks nereden gelmi olur
sa olsun, tabandan gelmi deildi.
Aslnda bu bask, gelebilecei yerden, yani tepeden geldi. Cokulu ve
iten bir komnist reformcunun 15 Mart 1985te Stalinin ardl olarak
Sovyet Komnist Partisiniri bana tam olarak nasl getirildii hl be
lirsizliini koruyor ve son yirmi yln Sovyet tarihi sulama ve kendini ak
lamaktan ok bir tarih konusu haline gelene kadar belirsiz kalmaya devam
edecektir. Kremlindeki siyasetlerin ini klar ne olursa olsun, Gor
baev gibi birinin iktidara gelmesine izin veren iki koul vard. Birincisi,
Brejnev dneminde Komnist Partinin artan ve giderek gizlenemez hale
gelen rmesi partinin, onun ideolojisine hl inanan kesimini, dolayl
547

biimde ifade edilse de ancak fkelendirebilirdi. Ve bir Komnist Parti,


ne kadar yozlam olursa olsun, sosyalist nderleri yoksa, Hristiyan pis
kopos ve kardinalleri olmayan bir Katolik Kilisesinden farkszdr, nk
ikisi de sahici inan sistemlerini temel alr. kincisi, Sovyet ekonomisinin
ilerlemesini salayan eitimli ve teknik uzmanlk sahibi tabaka, kesin ve
temel bir deiiklik olmazsa ekonominin er ya da ge kanlmaz biimde
batacan gayet iyi biliyordu. Bunun nedeni sadece sistemin yapsal ola
rak yetersiz ve esneklikten yoksun olmas deil, ayn zamanda, tad
zayfln, gerileyen bir ekonominin destekleyemeyecei bir askeri sperg olma statsnn gerekleriyle birlemesiydi. Ekonominin ze
rindeki askeri arlk aslnda 1980den itibaren tehlikeli biimde artmt.
Bu tarihte Sovyet silahl kuvvetleri yllardr ilk kez kendilerini dolaysz
bir savan iinde buldular. Afganistana bir tr istikrar salamak iin as
keri g gnderdiler. Bu lke 1978den beri yerel komnist Demokratik
Halk Partisi tarafndan ynetiliyordu. Parti, toprak reformu ve kadn hak
lar gibi allahsz faaliyetlerde bulunduu iin hem toprak aalarna ve
Mslman dinadamlarna hem de statkoya bal teki mminlerle ters
den hiziplere blnmt. lke erken 1950Ierden beri, Batnm tan
siyonunu fazla ykseltmeden, sessizce Sovyet etki alan iinde yer al
mt. Ne var ki ABD, Sovyetlerin hareketini hr dnyaya kar byk
bir askeri saldn olarak deerlendirmeyi tercih etti ya da gerekten byle
bir tehlike grd. Bu nedenle dalardaki kktendinci Mslman sa
valara snrsz para ve silah aktmaya (Pakistan zerinden) balad.
Tahmili edildii gibi, ar Sovyet silahlanna sahip Afgan hkmeti l
kenin belli bal kentlerini elde tutmakta fazla zorluk ekmedi, ancak
bunun SSCBye maliyeti ar yksek oldu. Afganistan - kukusuz Washingtondaki baz insanlann niyetleri de buydu- Sovyetler Birliinin Vietnam haline geldi.
Peki yeni Sovyet nderi SSCBdeki. durumu deitirmek iin,
ABDye kar verilen ve ekonominin srekli kan kaybetmesine yol aan
kinci Souk Sava mmkn olduu kadar ksa sre iinde sona er
dirmekten baka ne yapabilirdi? Kukusuz Gorbaevin ksa vadeli hedefi
ve en byk baars buydu. alacak kadar ksa sre iinde kukucu Ba
tl hkmetleri bile Sovyetler Birliinin niyeti konusunda ikna etti. Bu
baan ona Batda muazzam ve kalc bir hret kazandrd Ancak bu h
ret, SSCB iinde ona duyulan cokunun giderek azalmasyla arpc bir
548

ztlk oluturdu ve nihayet 1991de kurban edilmesine yol at. Krk yl


sren kresel souk sava sona erdiren tek bir adam vard ki, o da Gorbaev idi.
Komnist ekonomik reformcularn 1950lerden beri hedefleri, piyasa
fiyatlarn ve iletmelerde kr zarar hesaplarn uygulayarak merkezi plan
l komuta ekonomilerini daha aklc ve daha esnek hale getirmek olmutu.
Macar reformcular bu ynde bir mesafe katetmilerdi ve 1968 Sovyet i
gali olmasayd ek reformcular daha da ileri gidebilirlerdi: her iki re
formcu kesim de bu uygulamann siyasal sistemi liberalletirmeyi ve demokratlatrmay kolaylatracan ummutu. Bu uygulamay reel olarak
varolandan daha iyi bir sosyalizm kurmak ya da var olan restore etmek
iin bir are olarak gren Gorbaevin konumu da doal olarak buydu.*
SSCBde sz geen bir reformcunun sosyalizmden vazgeilmesini ta
sarlam olmas mmkn olsa da muhtemel deildir. nk byle bir ta
sarnn siyasal bakmdan uygulanabilir olmad grlyordu. Bununla
birlikte, reformlarla ilgilenen baka yerlerdeki eitim grm iktisatlar,
ilk kez 1980lerde kusurlar sistematik biimde ierden analiz edilen sis
temin ierden yaplan reformlarla dzeltilemeyecei sonucuna varmaya
baladlar.**
IV

Gorbaev Sovyet sosyalizmini dntrme kampanyasn perestroyka


ya da yeniden yaplanma (hem ekonominin hem de siyasal yapnn) ve
glasriost ya da bilgilenme zgrl gibi iki sloganla balatt.***
Bu ikisi arasnda zlmez bir elime vard. Sovyet sisteminin i

*)

Gorbaev resmen baa gemeden nce bile, talyan Komnist Partisinin


son derece geni ve fiilen sosyal-demokrat konumunu aka be
nimsemiti (Montagni, 1989, s. 85).
**) Bu konudaki nemli metinler Macar Yano Komaya aittir, zellikle The
Economics o f Shortage (Amsterdam, 1980).
***)Yazar Alexander Soljenitsinin 1967de SSCBden srlmeden nce Sovyet
Yazarlar Birlii Kongresine yazd ak mektupta glasnost arsnda bu
lunmas, Brejnev yllarnda resmi reformcular ile muhalif dnce arasnda
bir geime olduunu gsteren ilgin bir belirtidir.

549

lemesini salayan ve onu makul biimde dntrebilecek olan tek ey,


parti/devletin Stalinist dnemden devralman komuta yapsyd. Bu yap
Rus tarihinde, arlk dneminde bile biliniyordu. Reformcular tepeden
geliyorlard. Ancak parti/devlet yaps ayn zamanda onu yaratan, ona
uyum salayan, onda byk karlar olan ve ona bir alternatif bulmakta
ok zorlanan sistemin dntrlmesindeki balca engeli oluturuyordu."
Bu sadece bir engel de deildir ve sadece Rusyadakiler deil, btn re
formcular kendi lkelerinin ve halklarnn tepkisizlii karsnda daima
brokrasiyi sulama eilimi gstermilerdir, ancak parti/devlet ay
gtnn geni kesimlerinin her trl byk reformu dmanlkla kar
ladklar da inkr edilemez. Glasnosf un amac aygtn iinden ve d
ndan gelen bu trden direnilere kar destek salamakt. Ama
mantksal sonu harekete geebilecek yegne gcn zayflamas oldu.
Yukarda belirtildii gibi, Sovyet sisteminin yaps ve modus operandi'si
esas olarak askeri idi. Ordular demokratlatrmak onlarn etkinliini art
trmaz. te yandan, eer bir askeri sistem istenmiyorsa, bu sistem tahrip
edilmeden sivil bir alternatifin gelitirilmesi gerekir, aksi halde reform ye
niden yaplanmaya deil ke yol aar. Gorbaevin ynetimi altnda
SSCB glasnost ile perestroyka arasndaki genileyen yarlmann iine
dt.
Durumu daha da ktletiren, reformcularn zihninde glasnosf un pe
restroykadan ok daha zgl bir program olmasyd. Glasnost, genel ola
rak anlalan biimiyle, hukukun stnl ve insan haklan temelinde
anayasal ve demokratik bir devletin kurulmas ya da yeniden kurulmas
anlamna geliyordu. Bu da parti ile devletin aynlmasn ve (Stalinin yk
seliinden beri meydana gelen btn gelimelerin aksine) ynetim mih
raknn partiden devlete kaymasn gerektiriyordu. Bu ise tek parti sis
teminin ve partinin nc rolnn sona ermesini gerektiriyordu. Bu ayn
zamanda, aikr biimde, Sovyetlerin btn dzeylerde, gl bir y
netime yetki veren ama ayn zamanda onu denetleyebilen bir Yksek
Sovyetin en tepede yer ald, sahici bir seimle olumu temsili mec
*)

550

1984te, benzer bir yeniden yaplanma srasnda inli bir komnist b


rokratn yazara syledii gibi: Kapitalizmin unsurlarn sistemimize so
kuyoruz, ama getirdiimiz eyin ne olduunu nasl bilebiliriz? 1949dan
beri inde hi kimse, belki anghaydaki baz yal adamlar dnda, ka
pitalizmin ne olduuna dair herhangi bir deneyime sahip deil.

lisler biiminde canlandrlmas anlamna geliyordu. En azndan teori


buydu.
Aslnda yeni anasayal sistem sonunda yrrle girdi. Perestroykanin
yeni ekonomik sistemi 1987-88de kk zel giriimin (kooperatifler)
-yani, ikinci eknominin byk ksmnn- isteksizce yasallatrlmasyla
ve srekli zarara urayan devlet iletmelerinin iflasna ilkesel olarak izin
verme kararyla zar zor tanmland. Aslnda, ekonomik reformun retorii
ile gzle grlr biimde yavalayan bir ekonominin gereklii arasndaki
aklk her geen gn biraz daha geniliyordu.
Bu durum son derece tehlikeliydi. nk anayasal reform sadece tek
bir siyasal mekanizmalar setini ortadan kaldrd ve onun yerine bir di
erini geirdi. Yeni kurumlann ne yapacaklar sorusu yantsz kald. Bir
demokrasinin karar alma sreleri bir askeri komuta sistemine kyasla
muhtemelen daha hantal olacakt. ou insan iin aradaki tek farkllk, bi
rinde, sk sk sahici seimlerin yaplmas ve hkmeti eletiren muhalif
politikaclar dinleyerek aralannda bir seim yaplabilmesi olacakt. te
yandan, perestroyka' nin kriteri ekonominin ilkesel olarak nasl y
netilecei deil, kolayca belirlenebilecek ve llebilecek tarzda gnlk
ilevini nasl yerine getirecei idi. Bu ancak sonulara baklarak an
lalabilirdi. Sovyet yurttalarnn ou iin bu, gerek gelirleriyle, bu ge
lirleri kazanmak iin gerekli abayla, ulaabilecekleri mal ve hizmetlerin
nitelii ve eidiyle ve bunlan en kolay biimde nasl elde ede
bilecekleriyle ilgili bir meseleydi. Ancak ekonomi reformculannn neye
kar olduklar ve neyi ortadan kaldrmak istedikleri gayet akken, kendi
olumlu alternatifleri, zerk ve ekonomik olarak geerli, kamusal, zel ve
kooperatif iletmelerin merkezi ekonomik kararlarla makro ekonomik
olarak ynlendirildii bir sosyalist piyasa ekonomisi, bir ifade bi
iminden baka ey deildi. Bunun anlam, basit biimde ifade etmek ge
rekirse, reformcularn sosyalizmin avantajlarn kaybetmeden ka
pitalizmin avantajlanna sahip olmak istemeleriydi. Merkeziletirilmi bir
devlet komuta ekonomisinden yeni sisteme pratikte nasl geilecei ve ayn derecede nemli olmak zere- ikili bir devleti, devlet d bir eko
nomiyi kestirilebilir bir gelecekte fiilen nasl iletecekleri hakknda hi
kimsenin en ufak bir fikri yoktu. Ultra-radikal Thatcherc ya da Reaganc
serbest piyasa ideolojisinin gen entelektel reformcular iin tad ca

551

zibe, btn bu sorunlara iddetli ama ayn zamanda otomatik bir zm


salama vaadinde bulunmasyd. (Grlebildii kadaryla byle bir
zm bulunamad.)
Muhtemelen Gorbaev reformcularnn gei modeline en yakn olan
ey 1921-28 Yeni Ekonomi Politikasnn (NEP) belirsiz tarihsel anisiydi.
Bu politika, her eyden nce, tarmn, ticaretin, endstrinin, mliyenin
1921den sonra yllarca canlln korumasn salayan grlmemi so
nular yaratm ve km bir ekonomiyi yeniden salna ka
vuturmutu, nk piyasa glerine dayanyordu (Vemikov, 1989, s.
13). Ayrca piyasa serbestliine ve merkezi olmayan ynetime ok ben
zeyen bir politika, Maoizmin sona ermesinden beri inde muazzam so
nular yaratm, 1980de bu lkenin GSMHsinin byme oran, sadece
Gney Kore tarafndan geilerek ortalama olarak ylda yaklak % 10a
ulamtr (World Bank Atlas, 1990). Ancak 1920lerin son derece yok
sul, teknolojik olarak geri ve genel olarak krsal Rusyas ile 1980lerin
yksek dzeyde kentlemi ve sanayilemi SSCBsi arasnda hibir ben
zerlik yoktu. 1980lerde SSCBnin en ileri sanayi sektr askeriendstriyel-bilimsel kompleks (uzay programlan dahil) her durumda tek
bir tketiciden oluan bir pazara bamlyd. 1980de Rusya, servet d
ncesi bir televizyon setine sahip olma dnn pek tesine gemeyen
kyllerin nfusun % 80ini oluturduu bir lke olsayd (o tarihteki in
gibi) perestroyka'nin daha iyi ileyeceini sylemek mmkn olurdu.
(1970lerin banda bile Sovyet nfusunun yaklak % 70i gnde or
talama bir buuk saat televizyon seyrediyordu) (Kerblay, s. 140-41).
Bununla birlikte, Sovyet ve in perestroykas arasndaki farkllk za
manlama farkyla ya da inlilerin merkezi komuta sisteminin ilemesi ko
nusunda dikkatli davranmalar gereiyle aklanmaz. inlilerin, top
lumsal sistemleri dikkate almadan ekonomik bymeye nem veren Uzak
Dou kltrel geleneinden ne kadar yararlandklar yirmibirinci yzyl
tarihilerinin aratrmalanna braklmaldr.
1985te, SSCBnin ve onun Komnist Partisinin alt yl sonra varln
kaybedeceini ve Avrupadaki btn teki komnist rejimlerin de ortadan
kalkacan ciddi biimde dnen biri var myd? Batl hkmetlerin
1989-91 kne hazrlksz yakalandklarn ve Batnn ideolojik d
mannn aniden yokoluunu nceden gremediklerini sylemek, kamusal
552

retorikte kk bir deiiklikten baka anlam tamyor. Sovyetler Bir


liini artan bir hzla uuruma doru iten ey, ekonominin ilemesini sa
layan eski mekanizmalarn herhangi bir alternatif oluturmakszn y
klmasna varan ve sonu olarak yurttalarn yaam standardnda giderek
artan dramatik bir ke yol aan perestroykanm, otoritenin dalmasna
varan glasnost ile birlemesiydi. lke, ekonomik bir anariye girdii s
rada oulcu seim siyasetlerine yneldi: planlamann uygulanmasndan
bu yana ilk kez Rusya 1989da artk bir be yllk plana sahip deildi (Di
Leo, 1992, s. 100). Bu patlayc bir bileimdi, nk SSCBnin ekonomik
ve siyasal birliinin yzeysel temellerini zayflatt.
SSCB giderek yapsal bir desantralizasyona doru evrilmiken, onu
oluturan unsurlar, esas olarak parti, ordu, gvenlik gleri ve merkezi
planlama btn-Birlik kuramlaryla ve uzun Brejnev yllarndakinden pek
farkl olmayan biimde bir arada tutuldu . Sovyetler Birliinin byk
ksm de facto bir zerk feodal lordluklar sistemiydi. Sistemin yerel ef
likleri - Birlik cumhuriyetlerinin parti sekreterleri, onlarn altndaki bl
gesel komutanlar, byk ya da kk retim birimlerinin ekonomiyi i
leten menacerleri- Moskovadaki merkezi parti aygtlarna olan
ballklarnn biraz tesinde bir eylerle bir arada tutuluyorlard. Bu ay
gtlar, Moskovada oluturulan plan uygulamak iin atanyorlar, nak
lediliyorlar, grevden almyorlar ve tayin ediliyorlard. Bu ok geni s
nrlar iinde blgesel eflikler nemli lde bamszla sahiptiler.
Aslnda ekonomi merkezden bamsz bir yan ilikiler ebekesi olmadan
hibir ekilde ileyemezdi. Bu ebeke gerek ilevleri olan kuramlar fi
ilen ynetmek zorunda olan kiiler tarafndan iletiliyordu. Benzer ko
numlardaki teki kadrolarla srdrlen pazarlklar, takas anlamalar ve
karlkl kayrma sistemi, resmen planlanan btnn iinde bir baka
ikinci ekonomi oluturuyordu. u da eklenebilir ki, SSCB daha kar
mak bir endstriyel ve kentsel toplum haline geldike, retimle, da
tmla ve yurttalara hizmet sunmakla ykml olan kadrolarn ba
kanlara ve kendi stleri olan parti kadrolarna duyduklar sempati
azalmt. Ancak bu kiilerin somut ilevleri, Brejnev dneminde ounun
genellikle grlmemi biimde yaptklar gibi, kendi karlarn kol
lamann dnda pek belirgin deildi. Nomenklatura'nm giderek daha da
gze batan ve her alan kaplayan rmlne kar gelien duygusal
tepki reform srecinin ilk ateleyicisini oluturdu ve Gorbaev reformlar
553

iin, ekonomi kadrolarndan, zellikle askeri-endstriyel kompleksten


gelen kadrolardan son derece salam bir destek grd. Bu kadrolar, dur
gun, bilimsel ve teknik terimle felli bir ekonominin ynetimini iyi
letirmeyi gerekten istiyorlard. lerin ne kadar kt olduunu onlardan
daha iyi bilen yoktu. stelik faaliyetlerini srdrmek iin partiye de ih
tiyalar yoktu. Parti brokrasisinin ortadan kaldrlmas halinde bile yer
lerini koruyacaklard. Vazgeilmez olan onlard, parti brokrasisi deil.
Gerekten de SSCBnin knden sonra yerlerini korudular. Bu kez
yeni (1990) Endstriyel-Bilimsel Birlik (EBB) iinde bir bask grubu
olarak, ardllar da, komnizmin knden sonra, yasal mlkiyet hak
larna sahip olmakszn komuta ettikleri iletmelerin (potansiyel) yasal sa
hipleri olarak rgtlendiler.
Bununla birlikte, parti komuta sisteminin rml, yetersizlii ve
parazit nitelii, komutay temel alan bir ekonomi iin de ayn lde geerliydi. Parti otoritesinin alternatifi anayasal ve demokratik otorite deil,
ksa vadede sadece tam bir otoritesizlikti. Gerekte olan tam da buydu.
Gorbaev, tpk ardl Yeltsin gibi, kendi iktidarnn temelini partiden dev
lete kaydrd ve anayasal devlet bakan olarak lkeyi kararnamelerle y
netme yetkisine yasal olarak sahip oldu. Teorik olarak bu yetki daha n
ceki herhangi bir Sovyet nderinin, hatt Stalinin bile yararland
yetkiden ok daha bykt (Di Leo, 1992, s. 111). Hi kimse, yeni kurulan
demokratik ya da anayasal halk meclisleri dnda, Halk Kongresini ve
Yksek Sovyeti (1989) herhangi bir biimde nemsemiyordu. Sovyetler
Birliinde artk hi kimse ynetmiyor ya da daha dorusu itaat etmiyordu.
Dmensiz bir Sovyetler Birlii, kayalklara doru giden dev bir yaral
tanker gibi blnmeye doru srkleniyordu. Blnme hatlar giderek be
lirginleiyordu: bir yanda, genellikle devletin federal yapsnda cisimleen
blgesel zerk iktidar sistemi, te yanda zerk ekonomik kompleksler.
Birlikin zerinde yaplandrld resmi teori gerek on be birlik cum
huriyetinin ve gerekse bunlarn iindeki zerk blge ve alanlarda yer alan
ulusal gruplarn blgesel dzeyde zerkliini ngryordu. Bu nedenle,
*)

554

Blgesel ve demografik olarak byk farkla en byk birimi oluturan


RSFSCne (Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti) ek olarak, ayn
zamanda, Ermenistan, Azerbaycan, Belarusya, Estonya, Grcistan, Ka
zakistan, Krgzistan, Litvanya, Letonya, Moldavya, Tacikistan, Trk
menistan, Ukrayna ve zbekistan vard.

kk Baltk devleti (Estonya, Litvanya, Letonya) ve Ermenistan d


nda ayrlklk 1988den nce, yani ilk ulusalc cephelerin ya da kam
panya rgtlerinin glasnosta tepki olarak olumasndan nce, d
nlemezdi. Ne var ki bu aamada, Baltk devletlerinde bile bunlar,
yeterince Gorbaevci olmayan yerel komnist partileri ya da Er
menistanda grld gibi, komu Azerbaycan olduu kadar merkezi
hedef almadlar. Ulusalcln 1989-90da seim siyasetlerinin etkisiyle
hzla radikallemesine ve radikal reformcularla eski partinin yeni mec
lislerde oluan rgtl direnii arasndaki mcadeleye ve ayrca Gorbaev
ile onun gcenmi kurban, rakibi ve nihayet ardl olan Boris Yeltsin ara
sndaki srtmelere ramen, hedef henz bamszlk deildi.
Radikal reformcular esas olarak yerleik parti hiyerarilerine kar
cumhuriyetlerdeki ulusalclara destek salamaya alyorlar ve bunu ya
parken de onlar glendiriyorlard. Bizzat Rusyada, Rusyann parasal
aklarn kapatt ve giderek Rusyadan daha iyi durumda olduu his
sedilen periferal cumhuriyetlere kar Rus karlarnn ne karlmas, ra
dikallerin, merkezi devlet aygt iinde glenmi parti brokrasisini ye
rinden etme mcadelesinde gl bir silaht. Eski siyasetlerle ynetme
becerilerini (katlk ve kurnazlk) yeni siyasetlerle ynetme becerileriyle
(demagoji, nee ve medya duygusu) birletirmeyi baaran, komuta toplumundan gelme eski bir parti efi olan Boris Yeltsin iin, zirveye kan
yol, Rus Federasyonunu zaptetmekten, bylece Gorbaeve bal Birlik
kuramlarn amaktan geiyordu. Aslnda o zamana kadar Birlik ve onun
balca bileeni RSFSC, birbirinden aka ayrlmamt. Rusya tekiler
gibi bir cumhuriyete dnrken Yeltsin, kendi denetimi altndaki bir
Rusyann ayan kaydrp yerine geecei Birlikin de facto da
lmasndan yanayd. Aslnda 1991de olan tam da buydu.
Ekonomik dalma siyasal dalmann ilerlemesine yardmc oldu ve
onun tarafndan beslendi. Plann, merkezden gelen parti emirlerinin sona
ermesiyle birlikte, etkin bir ulusal ekonomi kalmad. Artk sadece, bir top
luluun, blgenin ya da baka bir birimin kendini koruyarak ya da ken
dine yeterli olarak ya da ikili alverilerle ayakta durabildii bir kargaa
vard. Daima bu trden anlamalara bavuran byk tara kasabalarnn
komutanlar, blgesel kolektif iftliklerin bakanlaryla sanayi rnleri
karlnda gda maddesi almak iin takas anlamas yapyorlard. Dra

555

matik bir rnek gerekirse, Leningrad parti efi Gidaspov, kentinde iddetli
bir tahl ktlnn patlak vermesi zerine Kazakistan Partisi efi Nazarbayeve telefon ederek ayakkab ve elik karlnda tahl takas iin
anlama yapt (Yu Boldyrev, 1990). Ancak eski parti hiyerarisinin st
dzey simalar arasnda grlen bu trden ilemler aslnda ulusal datm
sistemini gndemden karyordu. Partiklarizm, otari, ilkel uy
gulamalara geri dn, yerel ekonomik gleri liberalletiren yasalarn
gerek sonulan olarak grlyordu (Di Leo, s. 101).
Fransz Devriminin patlak veriinin ikiyznc ylnda, 1989un ikin
ci yarsnda, dn olmayan noktaya varld. O srada Fransz re
vizyonist tarihileri yirminci yzyl siyasetlerinin Fransz Devrimini
yok saydn ya da ona kaytsz kaldm kantlamakla meguldler. Si
yasal k ayn yln yaznda yeni demokratik ya da genellikle de
mokratik meclisler iin ar yaplmas izledi (onsekizinci yzyl Fran
sasndaki gibi). Ekim 1989 ile Mays 1990 arasnda birka kritik ayda
ekonomik k geri evrilemeyecek hale geldi. Ne var ki, bu srada dn
yann gzleri btn bu olanlarla ilgili ama ikincil bir fenomene ev
rilmiti: Avrupadaki komnist rejimlerin ani ve gene beklenmedik bi
imde zl. Austos 1989 ile o yln sonu arasnda, Polonya,
ekoslovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Demokratik Al
manya Cumhuriyetinde komnist iktidarlar ya ekildiler ya da varlklar
sona erdi -Romanya dnda tek bir el bile ate edilmeden. Ksa sre sonra
Sovyet uydusu olmayan iki Balkan devleti, Yugoslavya ve Arnavutlukta
da komnist rejimler sona erdi. Demokratik Almanya Cumhuriyeti ksa
sre iinde Bat Almanyaya ilhak oldu ve Yugoslavyada i sava ba
lad. Bu sre sadece Bat dnyasnda televizyon ekranlarndan iz
lenmekle kalmad, teki ktalardaki komnist rejimler tarafndan da
byk bir dikkatle izlendi. indeki gibi radikal reformistlerden (en azn
dan ekonomik meselelerde) Kba gibi (bk. blm 15) amansz biimde
eski tip merkeziyeti olanlara kadar saflam olsalar da, bu rejimlerin
muhtemelen hepsi Sovyetlerin snrsz bir glasnost'a batmasn ve oto
ritenin zayflamasn kukuyla karladlar. Liberalleme ve demokrasi ha
reketi SSCBden ine yayldnda, Beijing hkmeti, 1989un or
talarnda, bariz duraksamalarn ve isel sorunlann ardndan en bilinen
yntemle, Fransz Devrimi srasnda halkn cokusunu bastrmak iin or
duyu kullanan Napoleonun biraz barut kokusu dedii eyle, otoritesini
556

yeniden kurmaya karar verdi. Askeri birlikler, kitle halinde gsteri yapan
rencileri belki yzlerce kiiyi bulan -bu kitap yazlrken gvenilir ve
riler yoktu- ar bir can kaybna yol aarak bakentin ana meydanndan te
mizlediler. Tienanmen Meydan katliam Bat kamuoyunu dehete d
rd ve hi kukusuz, in Komnist Partisi, aralannda parti yelerinin
de bulunduu gen inli entelekteller arasnda ne kadar az olursa olsun
sahip olabildii meruluu kaybetti, ancak in rejiminin baarl eko
nomik liberalleme siyasetini, byk siyasal sorunlar olmakszn sr
drmesini salad. 1989dan sonra komnizmin k SSCByi ve onun
yrngesindeki devletleri kapsad (iki dnya sava arasnda in
hkimiyetine kar Sovyet korumasn tercih eden D Moolistan dahil).
Ayakta kalmaya devam eden Asyal komnist rejim (in, Kuzey Kore
ve Vietnam), uzak ve tecrit edilmi Kbann yan sra, btn bu olay
lardan ancak dolayl biimde etkilendiler.
V
zellikle 1789un ikiyznc ylnda, 1989-90da meydana gelen de
iiklikleri, Dou Avrupa devrimleri olarak betimlemek doal kar
lanmaktayd. Rejimlerin tamamen yklmasna yol aan olaylar devrimci
olduklar lde bu devrim szc uygundur, ancak yanl yola sevkeder. nk Dou Avrupadaki rejimlerin hi biri devrilmedi. Polonya
dnda hi biri, rgtl olsun ya da olmasn bu rejimlere ciddi bir tehdit
oluturan herhangi bir isel g tamyordu ve Polonyada gl bir si
yasal muhalefetin varolmas gerei, buradaki sistemin fiilen bir gnden
dierine yklmamasn, ancak mzakerelerle sren, 1975te General Franconun lmnden sonra Ispanyann demokrasiye geiini andran bir uz
lama ve reform sreciyle yer deitirmesini gvence altna ald. Sovyet
yrngesindeki rejimlere ynelen en dolaysz tehdit Moskovadan ge
liyordu. Ancak Moskova 1956 ve 1968deki gibi askeri mdahalelerle bu
rejimleri artk kurtaramayacan ksa srede anlad, nk Souk
Savan sona ermesi bu rejimleri SSCB iin daha az gerekli hale ge
tirmiti. Moskovaya gre bu rejimler eer yaamak istiyor idiyseler, on
lara ancak Polonya ve Macar komnistlerinin liberalleme, reform ve es
neklik izgisini izlemeleri tavsiye edilebilirdi, ancak Moskova, Berlin ve
557

Pragdaki sertlik yanllarn bu izgiyi izlemeleri iin zorlamaya da ya


namayacakt. Bu onlarn kendi meselesiydi.
SSCBnin ekilii bu rejimlerin iflasn gzler nne serdi. Bu re
jimler sadece kendi evrelerinde yaratm olduklar boluk sayesinde ik
tidarda bulunuyorlard. G ya da (az sayda) marjinal muhalif en
telektel gruplarn olumas dnda, mevcut statkoya hibir alternatif
(bunun mmkn olduu yerde) brakmamlard. Yurttalarn byk
ksm bu durumu olduu gibi kabullenmiti, nk baka alternatifleri
yoktu. Enerjisi, yetenei ve hrs olan insanlar sistemin iinde faaliyet
gsteriyorlard, nk bunlar gerektiren bir konum ya da yetenein her
hangi bir biimde kamusal ifadesi, srkla atlama ya da satran gibi ta
mamen siyaset d alanlarda bile, sistemin iinde ya da sistemin izniyle
gerekleiyordu. Bu uygulama zellikle sanat alannda, sistemler za
yflarken gelimesine izin verilen izinli muhalefet iin de geerliydi. G
menlii tercih etmeyen muhalif yazarlar, kendilerine ibirliki muamelesi
yapan komnizmin knden sonra ne kadar deerli olduklarn ke
fettiler.* Kuku yok ki, insanlarn ou, muhalifler artk dehet verici bi
imde cezalandrlmadklarnda bile, oy vererek ya da gsterilere ka
tlarak, ilk okul ocuklarndan baka hi kimsenin inanmad bir sistemi
desteklemek iin gerekli resmi tutumlar gerektiren sakin bir hayat tercih
ediyordu. zellikle ekoslovakya ve eski DAC gibi sert izgi izleyen l
kelerde, eski rejimin, devrildikten hemen sonra byk bir fkeyle ele
tirilmesinin nedenlerinden biri uydu:
Byk ounluk, ok vahim olmasa da istenmeyen so
nulardan kanmak iin sahte seimlerde oy veriyor, zorunlu y
rylere katlyordu... Polis kolayca muhbir bulabiliyordu. Bunlar
acnacak derecede nemsiz ayrcalklardan yararlanyorlar, ge
nellikle kk bir bask karsnda hizmet vermeyi kabul edi
yorlard (Kolakovvski, 1992, s. 55-56).
Ancak sisteme inanan ve ona sadakat duyan kiiler, onu ynetenler

*)

558

Rus yazan Alexander Soljenitsin gibi ateli bir komnizm muhalifi bile, ilk
romanlarnn reformist amalarla yaymlanmasna izin veren/tevik eden sis
tem sayesinde bir yazar olarak kariyer sahibi olmutu.

arasnda bile pek azd. Kukusuz, kitleler sonunda pasifliklerinden syrlp


muhalefetlerini ortaya koyduklarnda -Aralk 1989da Bakan avueskunun kendisini alklayacak yerde yuhalayan kalabalk kar
sndaki grnts sonsuza kadar yaayacak bir aknlk an olmutu- bu
insanlar ardlar, ancak onlar artan muhalefet deil, eylemdi. Ger
eklik an geldiinde hibir Dou Avrupa hkmeti kendi glerine ate
ama emri vermedi. Ksa bir direniin yaand Romanya dnda hepsi
sessizce iktidardan ekildi. Belki yeniden denetimi salayamayacaklard,
ama hi biri bunu denemedi. Komnist ultra gruplarn hi biri kendi
inanlarnn ya da bu devletlerin bir ounda krk yl sren komnist y
netimin hi de iyi olmayan sicili uruna snaklarda lmeye hazr de
ildi. Neyi savunacaklard? Batl komularnn ok altnda olan, ciddi ve
zekice reform abalarnn olduu yerlerde bile gz gre gre ktleen,
reforma tb tutulamayaca anlalan ekonomik sistemlerini mi? Ge
mite komnist kadrolar ayakta tutan nedeni, yani sosyalizmin ka
pitalizmden stn olduu ve er ya da ge onun yerine geecei d
ncesini alenen kaybetmi olan sistemlerini mi? 1940larda ya da
1950lerde inanlm olsa da, buna artk kim inanrd? Komnist devletler
artk bir arada olmadklar ve zaman zaman birbirine kar silahl a
tmaya girdikleri iin (rn., erken 1980lerde in ve Vietnam) artk hi
kimse tek bir sosyalist kamptan sz edemezdi. Eski umutlardan geriye
kalan tek ey, SSCBnin, Ekim Devrimi lkesinin, iki kresel spergten
biri olmasyd. Belki in dnda btn komnist hkmetler ve nc
Dnyadaki ok sayda komnist parti, devlet ya da hareket, bu gcn
kar taraftaki ekonomik ve stratejik arl dengelemesine neler borlu
olduklarn gayet iyi biliyorlard. Ancak SSCB artk tayamad bir siyasal-askeri yk gzle grlr biimde brakyordu ve Moskovaya hi
bir ballk duygusu tamayan komnist devletler bile (Yugoslavya, Ar
navutluk) onun ortadan kalknn kendilerini ne kadar derin bir biimde
zayflatacan grebiliyorlard.
Her durumda, SSCBde olduu gibi Avrupada da eski inanlarla
ayakta kalm komnistler artk eski bir kuakt. 1989da altm yan al
tndaki pek az kii komnizm ile yurtseverlii birbirine balayan de
neyimi, yani kinci Dnya Sava ve direnii yaayabilmiti ve elli yan
altndaki pek az kii o dneme ait birinci elden anlara sahipti. Devletleri
merulatran ilke, ou insan iin, resmi retorik ya da yal yurttalarn
559

anlattklaryd.* O kadar yal olmayan parti yeleri bile muhtemelen artk


eski anlamda komnist eildiler, ancak erkekler ve kadnlar (ne yazk ki
gene az sayda kadn) kariyerlerini komnist ynetim altna yapmlard.
Zamanlar deiirken ve kendilerine izin verildiyse, uygun zamanda ce
ketlerini deitirmeye hazrdlar. zetle, Sovyetlerin uydusu olan re
jimlerde yaayanlar kendi sistemlerine olan inanlarn kaybetmilerdi ya
da asla byle bir inan tamamlard. Sistemleri iledii srece onlar da
ilevlerini srdrmlerdi. Bizzat SSCBnin onlar kendi kaderlerine terk
ettii aa ktnda, reformcular (Polonya ve Macaristandaki gibi) ba
r gei iin grmeler yapmaya, sertlik yanllar ise, ordu ve polis
itaat etse de yurttalarn artk itaat etmedikleri aka anlalana kadar pat
durumunu srdrmeye altlar. Her iki durumda da, vadelerinin dol
duunu anladklar zaman, totaliter rejimlerin byle bir eyi asla ya
pamayacaklarn iddia eden Batl propagandistlerden bilinsizce ala
rak, sessizce ekilip gittiler.
Ksa sre iinde onlarn yerini, muhalefeti temsil etmi ve eski re
jimlerin bar biimde yerlerinden edilmeleri iin iaret veren kitlesel
gsterileri rgtlemi ya da daha iyisi, bu tr gsteriler iin baarl a
rlar yapm erkekler ve (gene ok az sayda) kadnlar ald. Kilise ve sen
dikalarn muhalefetin belkemiini oluturduu Polonya dnda bunlar ge
nellikle az sayda cesur entelektelden, bir anda kendilerini halklarn
banda bulan nderlerden oluuyordu: genellikle tarihilerin aklna gelen
1848 devrimlermdeki gibi, akademisyenler ya da sanat dnyasndan ge
lenler. Muhalif felsefeciler (Macaristan) ya da ortaa tarihileri (Po
lonya) bir anda devlet bakan ya da babakan oldular ve bir piyes yazan,
Vaclav Havel, fiilen ekoslovakyann devlet bakan oldu. Bunlar, skan
dal merakls Amerikal bir rock mzisyeninden, Habsburg yksek aris
tokrasisinin bir yesine (Prens Schwarzenberg) kadar deien eksantrik
bir danmanlar topluluuyla kuatldlar. Sivil toplum, yani otoriter
devletlerin yerine geen gnll yurtta rgtleri ya da zel faaliyetler
topluluu ve Bolevizmden nceki devrimlerin, daha sonra arptlm il

*)

560

Kukusuz bu durum, kurtulu mcadelelerinin 1970lerin ortasna kadar


devam ettii Vietnam gibi nc Dnyal komnist devletler iin geerli
deildi, ancak buralarda kurtulu savalarnn i blnmeleri de insanlarn
zihninde muhtemelen canlln koruyordu.

kelerine dn hakknda giderek ykselen bir tartma dalgas olutu." Ne


yazk ki, zgrlk ve doruluk an, tpk 1848deki gibi, uzun srmedi. Si
yaset ve devlet ilerini yrtenler bu trden grevleri olaan biimde ye
rine getiren kiilere dntler. Ad hoc (srf bu nedenle) cepheler ya da
yurtta hareketleri ykseldikleri kadar hzl biimde daldlar.
Parti ye devletin knn Austos 1991e kadar daha yava sey
rettii SSCB iin de ayn durum geerliydi. Perestroykanm baarszla
urad ve Gorbaevin bu nedenle yurttalar tarafndan reddedildii,
hl byk bir poplariteye sahip olduu Batda deerlendirilmese de, gi
derek aa kt. Bu durum SSCBnin nderini bir dizi perde arkas ma
nevraya, Sovyet siyasetinin parlamenterlemesinden kaynaklanan siyasal
gruplar ve iktidar gruplaryla deien ittifaklara yneltti. Bu durum ba
langta onun evresinde toplanan refomcular -onu devletin deimesini
salayan bir g haline getirenler de onlard- ve glerini krd par
alanm parti bloku zerinde ayn derecede gvensizlik yaratt. Gor
baev, reformdan geirmek istedii eyi tahrip eden ve sre iinde tahrip
edilen II. Alexander (1855-81) gibi trajik bir figr, bir komnist Kur
tarc ar haline geldi ve tarihe de bu ekilde geecek.**
Stalinin ykseliinden beri ryne tank olduu bir komnizm
idealiyle hareket eden, sevimli, iten ve zeki Gorbaev, paradoksal olarak,
bizzat yaratt grltl demokratik siyaset iin fazla rgt adam; ka
rarl eylem iin fazla komite adam idi; kentlemi ve sanayilemi
Rusyann asla yaamad deneyimlerinden, tabandaki gereklikleri eski
parti eflerinin duyarlyla gremeyecek kadar uzakt. Onun sorunu, eko
nomiyi reformdan geirmek iin etkin bir stratejiye sahip olmamasndan
ok - dnden sonra hi kimsenin byle bir stratejisi olmad- lkesinin
gnlk hayat deneyiminden uzak olmasyd.
*)

**)

Yazar 1991 de Washingtonda yaplan bir konferansta Ispanyann ABD b


ykelisi tarafndan gn na karlan byle bir tartmay hatrlyor. B
ykeli, gen rencilerin ve eski rencilerin (o srada esas olarak liberal
komnist) 1975te General Franconun lmnden sonra ayn duygulan ta
dklarn hatrlyordu. Sivil toplumun, kendilerini bir sre iin halkn
szcs durumunda bulan gen ideologlann, bu durumu srekli sanma ei
limlerinin bir ifadesi olarak ortaya kt dncesindeydi.
II. Alexander (1855-81) serileri zgrletirdi ve bir dizi reform yapt, ancak
ilkkez onun saltanat dneminde bir g haline gelen devrimci hareketin
yeleri tarafndan ldrld.

561

Ellili yalardaki nc Sovyet komnistlerinden oluan bir baka sava


sonras kuakla kyaslama yapmak reticidir. Reform athmnn bir par
as olarak 1984te Asyadaki Kazakistan cumhuriyetinin bana getirilen
Nursultan Nazarbayev (dier pek ok Sovyet politikacs gibi ve Gor
baevin ve sosyalist olmayan lkelerdeki her trl devlet adamnn ak
sine) devlet yretimine fabrika tezghlarndan gelmiti. Partiden, kendi
Cumhuriyetinin Bakan olarak devlete gemi, desantralizasyonu ve pi
yasay kapsayan reformlar iin ileri atlm ve ikisinden de holanmad
Gorbaevin ve Birlikin partisinin dnden sonra da ayakta kalmaya
devam etmiti. Dten sonra, glgedeki Bamsz Devletler Topluluunun en gl adamlarndan biri olmaya devam etti. Ancak, daima
bir pragmatist olan Nazarbayev, sistematik olarak hep kendi fefnin (ve
bu fiefe bal halkn) durumunu kollamay srdrm ve piyasa re
formlarnn toplumsal bir paralanmaya yol amamas iin byk zen
gstermiti. Piyasaya evet, fiyatlarn denetimsiz biimde ykselmesine
kararl biimde hayr. Tercih ettii strateji, teki Sovyet (ya da eski Sov
yet) cumhuriyetleriyle -bir Orta Asya Sovyet ortak pazarndan yanaydikili ticaret ilikilerine girmek ve yabanc sermayeyle ortaklk kurmakt.
Bazlarn Rusyada, parayla getirttii radikal ekonomistlere, hatt ko
mnist olmayanlara bile hibir itiraz yoktu. kinci Dnya Sava son
rasnda baarl kapitalist ekonomilerin nasl ilediini gereki biimde
gzler nne seren Gney Kore ekonomik mucizesinin beyinlerinden bi
rini bile lkesine getirtti. Ayakta kalmay salayan ve belki de baarya
gtren yol, iyi niyetten ok gerekiliin sert kaldrm talaryla d
eliydi.
Sovyetler Birliinin son yllar yava ekimli bir felaket oldu.
1989da Avrupadaki uydularn d ve Moskovann Alman bir
lemesini duraksayarak kabul etmesi, Sovyetler Birliinin, sperg
olmak bir yana, uluslararas bir g olarak bile ktn kantlad.
1990-91de Basra Krfezi krizinde hi bir rol oynayamamas bu durumu
aka ortaya kard. Uluslararas dzeyde baktmzda SSCB, byk
bir sava sonrasndaki gibi -ancak bir sava olmakszn- topyekn ye
nilgiye uram bir lkeyi andryordu. Bununla birlikte, silahl kuv
vetlerini ve eski spergcn askeri-endstriyel komleksini, izledii si
yasetlere ar snrlamalar getiren bir durumu, muhafaza etti. Ne var ki,
uluslararas zlme ulusalc duygularn gl olduu cumhuriyetlerde,
562

zellikle Baltk Devletleri ve Grcistanda -Litvanya Mart 1990da k


krtc bir tam bamszlk deklarasyonuyla zemin yoklad' -tevik etmi
olsa da, Sovyetler Birliinin dalmas ulusalc glerden tr olmad.
Aslnda zlme merkezi otoritenin dalmasndan tryd. Bu da
lma her blgeyi ya da lkenin her alt birimini sadece kendisini d
nmeye ve kaosa srklenen bir ekonominin ykntlarndan mmkn ol
duu kadarn kurtarmaya zorlad. SSCBnin son iki ylnda meydana
gelen her eyin ardnda alk ve ktlk yatar. Umutsuzlua kaplan re
formcular, zellikle glasnost' tan en ok yararlanan akademisyenler apo
kaliptik bir arla doru itildiler: eski sistem ve onunla balantl olan
her ey tamamen yklana kadar hibir ey yaplamazd. Ekonomik ba
kmdan sistem topyekn zelletirme ve maliyeti ne olursa olsun yzde
yz serbest piyasa uygulamasyla ezilmeliydi. Bunu haftalar ya da aylar
iinde gerekletirmek iin dramatik planlar nerildi (bir be yz gn
program vard). Bu siyasetler hibir serbest piyasa ya da kapitalist eko
nomi bilgisini temel almyordu. Gene de lkeyi ziyarete gelen Amerikal
ve Ingiliz iktisat ve maliye uzmanlarnca byk bir evkle yorumland.
Bu uzmanlarn fikirleri de Sovyet ekonomisinin fiilen nereye doru gittii
hakknda herhangi bir bilgiyi temel almyordu. Her iki taraf da mevcut sis
temin ya da varolduu kadaryla komuta ekonomisinin zel mlkiyeti ve
zel giriimi temel alan ekonomilerin ok gerisinde olduunu ve eski sis
temin, deiik bir biimde de olsa, yok olmaya mahkm olduunu d
nmekte haklyd. Ancak her iki taraf da merkezi olarak planlanan bir ko
muta ekonomisinin piyasann dinamizm kazandrd bir ekonomiye ya da
bunun bir eidine nasl dntrlebilecei sorunuyla yz yze gelmeyi
baaramad. Bunun yerine ilk yln ekonomik izgisinin piyasann ni
metlerini nasl kantladn bir soyutlama halinde tekrarlayp durdular.
Onlara gre, arz ve talep bir kez serbest brakldnda maazalarn raflar
reticilerin elindeki uygun fiyatl mallarla otomatik olarak dolacakt.
SSCBnin uzun sredir ile eken yurttalarnn ou bunun olmayacan
biliyordu ve bu durum ksa sre uygulanan serbest piyasa oku srasnda
da grld. Ayrca, lkedeki ciddi gzlemcilerin hi biri 2000 ylnda Sov
*)

Ermeni ulusalcl, Dalk Karaba blgesini Azerbaycandan alarak Birlikin dalmasn kkrtm olsa da, SSCBnin ortadan kalkmasn ar
zulayacak kadar lgn deildi. Sovyetler Birlii olmasayd Ermenistan da
olmazd.

563

yet ekonomisinin devlet ve kamu sektrnn hl ayakta olmayacana


inanmyordu. Friedrich Hayek ve Milton Friedmann mritleri bu trden
bir karma ekonomi fikrini mahkm ettiler. Bunun nasl iletilecei ya da
dntrlecei hakknda ne srecekleri hibir tavsiye yoktu.
Ancak nihai kriz ekonomik deil siyasal oldu. Parti, planlamaclar, bi
limciler ve devletten, silahl kuvvetlere, gvenlik aygtlarna ve spor oto
ritelerine kadar SSCBnin neredeyse btn Kurulu Dzeni iin,
SSCBnin topyekn dalmas fikri kabul edilemezdi. Baltk devletleri d
nda Sovyet yurttalarnn byk ksmnn, 1989dan sonra ne is
tediklerini ya da durumu nasl kavradklarn syleyemeyiz, ancak tam bir
dalmay istemi olmalar muhtemel deildir: rakamlar konusunda e
kincelerimiz ne olursa olsun, Mart 1991de yaplan bir referandumda katlanlarn % 76s SSCBnin hangi ulusallktan olursa olsun her kiinin
hak ve zgrlklerini tam olarak gvence altna alan yeniletirilmi bir
egemen ve eit Cumhuriyetler Federasyonu olarak muhafaza edilmesi
iin oy verdi (Pravda, 25/1/91). Bu kesinlikle byk bir Birlik po
litikacsnn izledii siyasetin resmi biimde belirlenmi bir paras de
ildi. Gene de merkezdeki dalmann kanlmaz biimde merkezka
gleri glendirdii ve dalmay, en azndan yldz Gorbaevinki s
nerken parlamaya balayan Boris Yeltsinin izledii siyaset nedeniyle, ka
nlmaz hale getirdii grlyordu. Artk Birlik bir glge, cumhuriyetler
ise yegne gereklikler idi. Nisan sonunda Gorbaev dokuz byk cum
huriyetin* desteini alarak Birlik Antlamasin tartmaya at. Bu ant
lama, bir lde 1867 Avustro-Macar uzlamas tarznda, silahl kuv
vetlerden, d politikadan, mali politikann egdmnden ve uluslararas
ekonomik ilikilerden sorumlu merkezi federal gcn varlm korumay
amalyordu. Antlama 20 Austosta yrrle girecekti.
Eski partinin ve Sovyet dzeninin byk bir blm iin bu antlama
Gorbaevin kt zerindeki formllerinden biriydi ve btn dierleri
gibi yenilgiye mahkmdu. Dolaysyla bunu Birlikin mezar ta olarak
grdler. Antlamanm yrrle girmesinden iki gn nce, Birlikin ne
redeyse btn ar toplar, savunma ve iileri bakanlan, KGB efi,
SSCBnin bakan yardmcs ve babakan ve partinin nde giden kiileri
bir Olaanst Komitenin, Devlet Bakan ve Genel Sekreterin (tatil
*)

564

Yani Baltk devleti, Moldavya ve Grcistan ve bilinmeyen nedenlerle


Krgzistan dnda hepsi.

iin gittii yerde ev hapsinde tutuluyordu) yokluunda, iktidara el koy


duklarn ilan ettiler. Aslnda bu bir darbeden ok -Moskovada kimse tu
tuklanmad, hatt radyo istasyonlar bile ele geirilmedi- yurttalarn d
zenin yeniden salanmasn memnunlukla karlayacaklar ya da en
azndan sessizce kabul edecekleri umuduyla, gerek iktidar me
kanizmasnn yeniden ilemeye baladnn iln idi. Giriim bir devrimle
ya da halk ayaklanmasyla yenilgiye uratlmad, nk Moskova halk
sessiz kald ve darbeye kar grev ars kaytszlkla karland. Sovyet
tarihinde ok sk grld gibi, bu olay, uzun sredir ile eken halkn
tamamen dnda kk bir aktrler grubunun sahneledii bir oyundu.
Bu kadar da deil. Otuz, hatt on yl kadar nce iktidarn el de
itirdiini ilan etmek yeterli olabiliyordu. Byle durumlarda SSCB yurt
talarnn ou boyun eerdi: halkn % 48i (bir kamuoyu yoklamasna
gre) ve -pek artc olmayan biimde- parti komitelerinin % 70i
darbeyi destekledi (Di Leo, 1992, s.141, 143 vd.). unu da nemle be
lirtmek gerekir ki, aka sylememeye zen gsterseler de yabanc h
kmetlerin ou darbenin baarl olacan dnd.* Ancak parti/devlet
iktidarnn eski tarzda yeniden salanmas genel ve otomatik bir onaya da
yanyordu. 1991de ne merkezi iktidar ne de genel bir itaat vard. Sahici
bir darbe SSCBnin blgesi ve nfusunun byk ksmnda baarya ula
abilirdi ve silahl kuvvetler ile gvenlik aygtlar iindeki blnmeler ve
belirsizlikler ne olursa olsun, bakentte baarl bir askeri darbe iin ye
terince gvenilir birlik muhtemelen bulunabilirdi. Ancak otoritenin sem
bolik biimde salanmas artk yeterli olmuyordu. Gorbaev haklyd: pe
restroyka toplumu deitirerek fesatlar yenilgiye uratmt. Kendisini
de yenilgiye uratt.
*
Sembolik bir darbe sembolik bir direnile yenilgiye uratlabildi,
nk komplocularn hazr olduklar ya da istedikleri en sn ey i sa
vat. Aslnda, yaptklar jest halkn ounun korktuu eyi durdurmay
amalyordu: byle bir i atmaya srklenmek. Bylece, SSCBnin
glge kurumlan komplocularla ayn izgide yer alrken, semenlerin
byk ounluu tarafndan bakanla seilen Boris Yeltsinin Rusya
*)

Darbenin ilk gn Finlandiya hkmetinin resmi haber blteni Bakan


Gorbaevin tutukland haberini, drt sayfalk bltenin 3. sayfasnn al
tnda yorumsuz olarak verdi. Giriimin baanszla urad kesinlikle an
laldktan sonra grler ifade edilmeye baland.

565

Cumhuriyetinin daha az glge niteliindeki kuramlar bu izginin d


nda kald. Yeltsinin, birka yz taraftarnn arasnda kararghn sa
vunmak iin ortaya kmas ve dnyann btn televizyon ekranlarnda
grnerek aresiz tanklara meydan okumas karsnda komplocularn
vazgemekten baka yapabilecekleri bir ey yoktu. Siyasal yetenei ve
karar alma kapasitesi Gorbaevin tarzyla dramatik bir kartlk oluturan
Yeltsin, cesurca ama ayn zamanda gvenli biimde, eline geen frsat
Komnist Partiyi datmak ve mallarn kamulatrmak ve SSCBnin
varlklarndan geri kalana Rusya Cumhuriyeti adna el koymak iin kul
land. SSCB birka ay sonra resmen sona erdi. Bu arada Gorbaev kendi
kaderine terk edildi. Darbeyi kabul etmeye hazr olan dnya, bu kez Yelt
sinin ok daha etkili kar-darbesini kabul etti ve Rusyay Birlemi
Milletlerde ve baka yerlerde SSCBnin doal ardl olarak grd. Sov
yetler Birliinin eski yapsn koruma giriimi onu beklenenden ok daha
ani ve geri evrilemez biimde ykmt.
Ne var ki bu gelime, ekonominin, devletin ve toplumun sorunlarnn
hi birini zmemiti. Bir bakma daha da ktletirmiti, nk teki
cumhuriyetler artk byk abileri Rusyadan, ulusal olmayan SSCBden
daha'-ok korkuyorlard, nk zellikle Rus ulusalcl Yeltsinin, e
kirdeini daima Byk Ruslarn oluturduu silahl kuvvetleri ya
ttrmak iin oynayabilecei en iyi kartt. Cumhuriyetlerin ou kalabalk
etnik Rus'aznlklar ierdii iin, Yeltsinin cumhuriyetler arasndaki s
nrlarn yeniden grlebileceini hissettirmesi tam bir ayrlmay hz
landrd: Ukrayna derhal bamszln iln etti. Merkezi otorite ta
rafndan fark gzetilmeksizin hep birlikte (Byk Ruslar dahil) bask
altnda tutulmaya alm olan halklar, Moskovann ilk kez tek bir ulusun
karlarn koruyan basksndan hakl olarak korkuyorlard. Aslnda bu,
birliin bir benzerini muhafaza etme umudunun bedeliydi, nk
SSCBnin yerini alan glgeli Bamsz Devletler Topluluu ksa sre
iinde btn gerekliini kaybetti, hatta Birlikin ayakta kalan son un
surunun, 1992 Olimpiyat Oyunlarna katlarak Birleik Devletleri yenen
(olaanst baarl) Birleik Takmn bile uzun sre hayatta ka
lamayaca grlyordu. Bylece SSCBnin ykl yaklak drt yz yl
lk Rus tarihinin tersine evrilmesine ve lkenin Byk Petrodan (16721725) nceki dnemin blnmelerini ve uluslararas konumunu andran
bir dneme geri dnmesine yol at. Rusya, ister arlarn ynetimi altnda

566

ister SSCB olarak onsekizinci yzyln ortalarndan itibaren byk bir g


olduu iin, onun blnmesi, Trieste ile Vladivostok arasnda 1918-20
Sava srasnda ksa bir sre dnda modern dnya tarihinde daha nce
varolmam bir uluslararas bolua, geni bir karklk, atma ve po
tansiyel felaket mntkasna yol at. Bu durum, binyln sonunda dnya
diplomatlarnn ve askerlerinin gndeminde yer ald.
IV
Bu inceleme iki gzlemle sonulandrlabilir. lk olarak unu be
lirtmek gerekir ki, komnizmin, ilk yzylnda slamdan bu yana her
hangi bir baka ideolojiden ok daha hzl biimde fethettii muazzam bir
blge zerindeki hkimiyetinin ne kadar yzeysel olduu kantland.
Marksizm-Leninizmin basitletirilmi bir versiyonu Elbe ile in Denizi
arasndaki btn yurttalar iin domatik (sekler) bir ortodoksi haline
gelmi olsa da, zorla dayatt siyasal rejimlerle birlikte bir gnden di
erine ortadan kalkt. Tarihsel bakmdan olduka artc olan bu fe
nomen iin iki sebep ne srlebilir. Komnizm kitlesel bir tutum de
iikliini temel almyordu, sadece kadrolarn ya da (Leninin deyiiyle)
nclerin bir inancyd. Maonun, kyller arasnda tpk suda balk
gibi hareket eden baarl gerillalar hakknda syledii mehur szler bile
aktif unsur (balk) ile pasif unsur (su) arasnda bir ayrm olduunu gs
terir. Resmi olmayan ii hareketleri ve sosyalist hareketler (baz kitlesel
komnist partiler dahil) kendi cemaatleri ya da semenleriyle, tpk ma
denci kylerinde olduu gibi, bir arada olabiliyordu. te yandan y
netimdeki btn komnist partiler, tercih ve tanm gerei, aznlk elit
lerden oluuyordu. Kitlelerin komnizme verdikleri onay onlarn
ideolojik ya da dier kanaatlerine deil, komnist rejimler altnda ya
adklar hayat nasl yargladklarna ve kendi durumlarm bakalarnn
durumuyla nasl kyasladklarna balyd. Halklarn teki lkelerle ili
kisini kesmek ya da bu lkeler hakknda bilgilenmelerini nlemek bir kez
mmkn olduunda, bu yarglarn doruluu artk kukulu oluyordu.
Gene, komnizm esas olarak arasal bir inant: saf anlamda, belirsiz bir
gelecee ulamann arac olarak benimsenen imdiki deer. Nadir r
nekler dnda -rnein zaferin fedakrlklara hakllk kazandrd yurt
severlik savalar- bu trden bir inanlar seti, mezheplere ya da elitlere ev
567

rensel kiliselere olduundan daha uygundur. Nihai kurtulu vaatleri ne


olursa olsun, bu kiliselerin faaliyet alan gndelik insan hayatn kapsar ve
kapsamaldr. Komnist partilerin kadrolar bile, hayatlarn adadklar bin
yllk evrensel kurtulu hedefi belirsiz bir gelecee tandnda, hayatn
sradan doyumlar zerinde younlamaya balyorlard. Ve bu -olduka
tipik biimde- gerekletiinde, parti onlarn davranlarna hibir ekilde
rehberlik etmiyordu. zetle, ideolojisinin yaps gerei komnizmin ba
ar lleriyle yarglanmas gerekiyordu ve baarszla kar hibir ih
tiyat pay yoktu.
Peki neden baarszla urad ya da dald? SSCBnin paradoksu,
Kari Marxn analizinin, rnek aldn iddia ettii en gl ar
gmanlarndan birini lm annda dorulam olmasyd. Marx 1859da
yle yazyordu:
nsanlar kendi varolma aralarnn toplumsal retimi s
rasnda, kendi iradelerinden bamsz baz zorunlu ilikilere,
maddi retim glerinin geliiminde belirli bir aamaya tekabl
eden retim ilikilerine girerler... Toplumun maddi retim gleri,
gelimelerinin belirli bir aamasnda mevcut retim ilikileriyle ya
da bunlarn yasal ifadesiyle, teden beri iinde yer aldklar ml
kiyet ilikileriyle, atmaya girerler. retici glerin gelime bi
imlerinden tr bu ilikiler, retici glerin nndeki engellere
dnr. te o zaman bir toplumsal devrim a balar.
Marxm, toplumsal, kurumsal ve ideolojik styapyla, geri tarm eko
nomilerini ileri sanayi ekonomilerine dntrerek -retim glerinden,
onun engellerine dnene kadar- atan retim glerine daha ak bir
rnek bulmak zordur. Nitekim toplumsal devrim ann ortaya kan
ilk sonucu eski sistemin dalmas oldu.
Peki onun yerine ne geecekti? Burada artk, eski sistemin yklmas
daha iyi bir sisteme yol aacaktr, nk insanlk nne daima
zebilecei sorunlar koyar diyen Marxn ondokuzuncu yzyl iyim
serliini izleyemeyiz. nsanlkn ya da Boleviklerin 1917de nlerine
koyduklar sorunlar, iinde yaadklar zamann ve meknn koullar ne
deniyle zlemezdi ya da ancak yetersiz biimde zlebilirdi. Ve
bugn, Sovyet komnizminin knden kaynaklanan sorunlarn g
rlebilir bir gelecekte zlebileceini ya da bir sonraki kuan bu
568

labilecei bir zmn eski SSCBde ve komnist Balkanlarda yaayan


insanlar iin belirgin bir iyileme salayacan ne srmek ok byk bir
iddia olacaktr.
SSCBnin kyle birlikte reel olarak varolan sosyalizm deneyimi
sona erdi. Zira, indeki gibi komnist rejimlerin varlklarn sr
drdkleri ve baarl olduklar yerlerde bile, tamamen kolektifletirilmi
bir devlet temelinde, merkezi olarak denetlenen ve devlet tarafndan plan
lanan tek bir zgn ekonomi -ya da piyasann fiilen olmad koullarda
kooperatif mlkiyete dayanan ekonomi- idealini terk ettiler. Bu deneyim
tekrarlanabilir mi? Aktr ki, topyekn sava ekonomisi ya da buna ben
zer acil bir durumun yaratt koullar dnda, SSCBde gelitirilen bi
imiyle ya da herhangi bir muhtemel biimde tekrarlanamaz.
Sovyet deneyimi kapitalizme kresel bir alternatif olarak deil, belirli
ve tekrarlanmas mmkn olmayan bir tarihsel konjonktrde, geni ve g
rlmemi derecede geri bir lkenin zel durumuna bir dizi zgl tepki
olarak tasarland iin byledir. Devrimin baka yerlerde baarszla
uramas SSCByi, 1917de Rus Marksistleri de dahil btn Marksistlerin
evrensel bir mutabakatla gerekli koullarn var olmad sonucuna var
dklar bir lkede sosyalizmi tek bana kurmak zorunda brakt. Sos
yalizmi kurma giriimi nemli kazanmlar -en azndan ikinci Dnya Savanda Amanyay yenilgiye uratma yeteneini- salad. Ancak bu
muazzam ve dayanlmaz bir insan maliyetiyle ve sonunda kmaza varan
bir ekonomi ve bir siyasal sistem olduu kantlanan ey uruna ger
ekletirildi ki, bu konuda sylenebilecek hibir ey yoktu. (Rus Mark
sizminin babas George Plekhanov, Ekim Devriminin en iyi durumda
bir Kzl renkli in mparatorluu olabilecei kehanetinde bulunmam
myd?) Sovyetler Birliinin kanatlan altnda ortaya kan teki reel ola
rak varolan sosyalizm, daha kk bir lekte ve SSCBye kyasla daha
az insani aclarla olsa da ayn dezavantajlarla iledi. Sosyalizmin bu mo
delinin canlanmas ya da yeniden domas ne mmkndr, ne ar
zulanabilir, ne de -uygun koullar olsa bile- gereklidir.
Sovyet deneyiminin urad baarszln, geleneksel sosyalizmin
btn projesine, retim, datm ve deiim aralarnn toplumsal ml
kiyetini ve planl ynetimi temel alan bir ekonomiye ne kadar kuku d
rd bir baka sorudur. Byle bir projenin teoride ekonomik olarak
rasyonel olduu Birinci Dnya Sava ncesinden beri iktisatlarca kabul
569

edilmitir. Ancak teorinin sosyalistler tarafndan deil, sosyalist olmayan


saf iktisatlar tarafndan sonulandrlmas olduka gariptir. Sadece b
rokratikleme yznden bile pratikte gerilemeler olaca akt. Sos
yalizm tketicilere kendileri iin neyin iyi olduunu syleyecek yerde on
larn arzularn hesaba katacak idiyse, Projenin en azndan ksmen fiyatlar
araclyla, hem piyasa fiyatlar hem de gereki cari fiyatlarla ilemek
zorunda olduu da akt. Aslnda bu meseleleri konunun doal olarak
ok fazla tartld 1930larda dnen Batdaki sosyalist iktisatlar
tercihen desantralize edilmi planlamay fiyatlarla birletirmeyi d
ndler. Byle bir sosyalist ekonominin uygulanabilirliini kantlamak,
kukusuz, onun sz gelimi Altn an karma ekonomisinin, halkn ter
cih edecei daha adil bir versiyonundan stn olduunu gstermez. Bu
sadece genelde sosyalizm sorununu reel olarak varolan sosyalizmin
zgl deneyiminden ayrmaktr. Sovyet sosyalizminin baarszl sos
yalizmin mmkn olan baka trlerine yansmaz. Aslnda, Sovyet tipi
merkezi komuta-planlama ekonomisinin kendisini piyasa sosyalizmi
iinde istendii gibi reformdan geirme yeteneksizlii, gelimenin iki ayr
tr arasndaki uurumu kantlar.
Ekim devriminin trajedisi, kesinlikle, bu devrimin sadece amansz ve
kaba bir komuta sosyalizmi trn retebilmesidir. 1930larn en sofistike
sosyalist ekonomistlerinden biri olan Oscar Lange, sosyalizmi kurmak
iin ABDden ayrlarak yerlisi olduu Polonyaya dnd ve Londradaki
br hastahanede lene dek orada kald. lm deinde kendisini ziyarete
gelen, aralarnda benim de bulunduum dostlar ve hayranlaryla konutu.
Hatrladm kadaryla yle diyordu:
1920lerde Rusyada lsaydm aamal geii savunan bir Buharinci olurdum. Sovyet sanayilemesi srasnda bana danlsayd,
Rus planlamaclarnn yapabilecekleri lde daha esnek ve snrl
bir hedefler seti tavsiye ederdim. Ve gene, geriye dnp bak
tmda, tekrar tekrar kendime soruyorum: Birinci Be Yllk
Plann geliigzel, vahi, temelde plansz ileri atlmnn bir al
ternatifi var myd? Var olduunu syleyebilmek isterdim, ama
syleyemiyorum. Bir yant bulamyorum.

570

17
Avangard Kalplar
1950den Sonra Sanat
Bir yatrm olarak sanat, gemii ancak erken 1950lere kadar uzanan
bir kavramdr.
-G. Reitlinger, TheEconomistofTaste, c.2 (1982, s. 14)
Mkemmel byk beyaz eyalar, ekonomimizin ilemesini salayan bu
nesneler -buzdolaplar, frnlar, porselen ve beyaz eya olarak kullanlan
her ey- artk renkleniyor. Bu yeni bir gelime. Pop art bunlarla birlikte
geliiyor. ok ho. Siz portakal suyunuzu almak iin buzdolabnzn ka
psn aarken Sihirbaz Mandrake duvardan stnze doru geliyor.
-Studs Terkel, Division Street: America (1967, s. 217)

I
Toplumun iinde ne kadar belirgin ve derin kkleri olursa olsun, sa
natlarn gelimesini, bir bakma ada balamlarndan aynlabilir insan
faaliyetinin kendi kurallarna tb ve buna uygun biimde yar
glanabilecek bir dal ya da tipi olarak ele almak tarihilerin -bu kitabn
yazan da dahil- iidir. Ancak insan hayatnn imdiye kadar kaydedilen en
byk devrimci dnmleri yaad ada, tarihsel bir inceleme yap
mann bu en eski ve geerli ilkesi bile giderek gerek d hale, gelir.
Bunun nedeni sadece sanat yarats ya da becerisi olarak snflandrlabilen ya da snflandrlmayan ey arasndaki snr belirsizletii ya da tamamen ortadan kalkt ya da fin de siecleda nemli
bir edebiyat eletirmenleri okulunun, Shakespearein Macbethinin Bat
manden daha iyi ya da daha kt olduuna karar vermenin imknsz, il
gisiz ya da demokrasiye aykr olduunu dnmesi deildi. Bunun ne
deni ayn zamanda, sanat alannda olanlar ya da eski tip gzlemcilerin
571

sanat diyecekleri eyi belirleyen glerin ezici bir biimde dsal ol


malaryd. Olaanst bir tekno-bilimsel devrim anda umulabilecei
gibi, bunlar baat bir biimde teknolojik idiler.
Teknoloji, sanat, belirgin biimde her eye kdir hale getirerek devrimciletirdi. O srada radyo sesleri -szckler ve mzik- gelimi dn
yadaki hane halklarnn ouna ulamt ve geri dnyaya szmay da sr
dryordu. Ancak radyoyu evrenselletiren transistor oldu; hem kk
hem de tanabilirdi ve resmi (yani esas olarak kentsel) elektrik e
bekesinden bamsz olmasn salayan uzun mrl elektrik bataryasyla
alyordu. Gramofon ve ses kayt arac zaten eskiydi ve teknik ba
kmdan gelitirilmesine ramen radyoya kyasla olduka hantald.
1950lerde hzla gelitirilen (Guiness, 1984, s. 193) uzun alar (1948) kla
sik mzik severlere yarad. Popler mziin aksine, klasik mzik kom
pozisyonlarn dakikada 78 devir yapan ya da be dakikayla snrl
plaklarla dinlemek pek mmkn olmuyordu. Ancak seilen mzii ger
ekten tanabilir hale getiren ey, giderek klen, tanabilen, batarya
gcyle kayt yaplan ve alman teyp kasetleri oldu. Bunlar 1970lerde
btn dnyay kaplad ve kopyalanma gibi ek bir avantaj salad.
1980lerde mzik her yerde dinlenebiliyordu: ncln (her zamanki
gibi) Japonlarn yapt cepte tanabilen kulaklkl aygtlarla her trl fa
aliyete elik ediyor ve tanabilir byk ghetto-blasterlarla ( ses yk
seltme aralar henz baarl biimde kltlmemiti) insan top
luluklarna iletilebiliyordu. Bu teknolojik devrim kltrel olduu kadar
siyasal sonular da dourdu. 1961de Bakan de Gaulle kendi ko
mutanlarnn askeri darbesine kar Fransz askerlerine baarl biimde
hitap edebildi, nk askerler onu tanabilir radyolardan din
leyebiliyorlard. 1970lerde, gelecekteki ran devriminin nderi Ayetullah
Humeyninin konumalar rana gnderildi, kopyaland ve yayld.
Televizyon asla radyo gibi tanabilir hale gelmedi - ya da kltldnde radyoya kyasla daha ok ey kaybediyordu- ancak ha
reketli grntleri evlerin iine getirdi. Ayrca, bir TV seti bir radyo se
tinden ok daha pahal ve fiziksel olarak hantalken, baz geri lkelerde,
bir kent altyapsnn bulunduu her yerde, yoksullara bile evrensel bi
imde ve srekli olarak ulaabiliyordu. 1980lerde Brezilya gibi bir l
kenin nfusunun yaklak % 80i televizyona ulamt. Bu yeni aracn

572

ABDde 1950lerde ve refah iindeki Britanyada 1960larda standart bir


popler elence biimi olarak hem radyonun hem de sinemann yerini al
mas daha da artcdr. Kitlelerin talebi muazzamd. leri lkelerde bu
ara (hl olduka pahal bir ara olan video aygtlaryla) filme alnm
btn grntleri ev ilerindeki kk ekranlara getirmeye balad.
Byk ekran iin retilen repertuar klmenin getirdii sorunlar ya
arken, video izleyiciye ne seyredecei ve ne zaman seyredecei ko
nusunda teorik olarak neredeyse snrsz bir seenek sunma avantajna sa
hipti. Evii bilgisayarlarn yaylmasyla birlikte, kk ekran neredeyse
kiinin d dnyayla balca grsel balants haline gelecek gibidir.
Ancak teknoloji, sanat, sadece herkesin ulaabilecei hale getirmekle
kalmad, sanat rnnn alglanma biimini de deitirdi. Ekonomik ve
mekanik olarak yaylan mziin canl ve kaydedilmi pop mzik din
lemenin standard haline geldii, bir ocuun grnty dondurabildii,
yazl metinleri ancak yeniden okuyabilecekken bir sesi ya da grsel bir
blm tekrar tekrar izleyebildii, televizyon reklamlarnda dramatik bir
anlaty otuz saniye iinde aktarmak gibi teknolojik yenilikler karsnda
teatral bir grnmn hibir etki yaratmad bir ada yetimi birinin,
modern yksek teknolojinin btn mevcut televizyon kanallar sayesinde
algnn birka saniye iinde harekete geirilmesini mmkn klmasndan
nceki gnlerde geerli olan basit izgisel ya da ardk algy hatrlamas
pek mmkn deildir. Teknoloji sanat dnyasn dntrd. Ancak bu
dntrme, popler sanat ve elence biimlerinde, yksek sanatlar,
zellikle daha geleneksel sanatlarda grlenden daha erken ve daha b
tnlkl oldu.
II
Peki bunlara ne olmutu? lk bakta, Felaket andan sonra dn
yadaki yksek sanatlarn gelimesinde en arpc olan, elit kltrn ge
leneksel (Avrupal) merkezlerinden dikkat ekici bir corafi kay ve benzeri grlmemi bir kresel refah anda- bunlara destek salayacak
mevcut mali kaynaklardaki muazzam artt. Daha yakndan bir bak, g
receimiz gibi, bu durumun pek mit verici olmadn gsterecekti.

573

Avrupanm (1947 ile 1989 arasnda ou insan iin bu Bat Av


rupa anlamna geliyordu) yksek sanatlarn balca merkezi olmad,
artk sradan bir gzlem haline geldi. New York grsel sanatlar merkezi
olarak Parisin yerini ald iin gurur duyuyordu. Grsel sanatlarn mer
kezi olmak, yaayan sanatlarn fiyat en yksek emtialar haline gel
dikleri sanat piyasas ya da mekn olmak anlamna geliyordu. Daha
nemlisi, edebiyat rnlerine verilen Nobel dlnn jrisi, siyasal an
lay daima edebi yarglarndan daha ilgin olan bu topluluk, Kuzey
Amerika bir yana (Sinclair Levvisten balayarak 1930dan itibaren d
zenli olarak dlleri alyordu) daha nceleri neredeyse tamamen ihmal et
tii Avrupal olmayan edebiyat 1960tan itibaren ciddiye almaya balad.
1970lerde parlak Latin Amerikal yazarlar okuluyla balant kurmayan
tek bir ciddi roman okuru yoktu. 1950lerde Akira Kurosavva (1910 - ) ile
balayarak uluslararas sinema festivallerini fetheden byk Japon y
netmenlerine ya da Bengalli Satyadjit Raya (1921-92) hayran olmayan
ya da onlardan hayranlkla sz etmeyen tek bir sinema merakls yoktu.
1986da alt-Sahra Afrikasndan NijeryalI Wole Soyinka (1934 - ) Nobel
dl kazandnda hi kimse armad.
Avrupadan uzaklama en grsel sanatta, yani mimaride daha da
aikrd. Grdmz gibi mimarideki modt n hareket iki sava arasnda
pek az gelimiti. Uluslararas stil, savatan sonra kendine dnd
zaman, en byk ve sayca en ok antlarn ABDde gerekletirdi. ABD
bu tarz daha da gelitirdi ve sonunda, 1970lerden itibaren btn dnyay
rmcek a gibi kaplayan bir Amerikan oteller ebekesi araclyla, se
yahat eden iadamlar ve zengin turistler iin zel bir dream-palace bi
imini ihra etti. Bunlarn en karakteristik uyarlamas, genellikle ierde
aalan, bitkileri ve fskiyeleri olan bir tr merkezi bahe ya da dev bir
serayla; duvarlarn iinden ya da dndan grlebilecek ekilde szlerek
inip kan effaf asansrlerle; geni camlar ve teatral bir aydnlatmayla
kolayca tanmlanabiliyordu. Ge yirminci yzyln burjuva toplumu iin
bu binalar, ondokuzuncu yzyl burjuva toplumunun standart opera binas
gibiydi. Ancak modern hareket baka yerlerde de eit derecede nemli
antlar yaratt: Le Corbusier (1887-1965) Hindistanda btn bir bakent
ina etti (Kandahar); Oscar Niemeyer (1907 - ) Brezilyada bir benzerini
yapt (Brasilia); ancak modern hareketin byk rnlerinin belki de en g
zeli Mexico Citydeki -ayn zamanda zel himayeyle ya da kr amacyla
574

deil bir halk komisyonu tarafndan ina edilen- Ulusal Antropoloji M


zesi (1964) idi.
Ayn lde belirgin olan bir baka nokta, Avrupa sanat mer
kezlerinin, talya dnda, sava yorgunluunun belirtilerini sergilemesiydi. talyada, nderliini daha ok komnistlerin yapt antifaist kurtulu hareketinin yaratt ruh hali, uluslararas alanda esas ola
rak talyan yeni gereki sinemas ile n kazanan, on yl ya da daha
fazla sren bir kltr rnesansn esinlendirdi. Fransz grsel sanatlar
1914ten nceki dnemin bir gnbatm parlaklndan baka bir ey ol
mayan Paris okulunun iki sava aras dnemde kazand n srdremedi. Fransz kurgu yazarlarnn kazandklar n edebi olmaktan ok
entelekteldi. nlerini yaratc almadan ok, baz yeni dzeneklerin
mucitleri (1950lerin ve 1960Iarin nouveau roman gibi) ya da kurgusuz yazarlar (J. P. Sartre gibi) olarak kazandlar. Ciddi bir post-1945
Fransz romancs 1970lerdeki gibi bir uluslararas hrete sahip olabilir
miydi? Muhtemelen, hayr. ngiliz sanat dnyas ok daha canlyd, nk
1950den sonra Londra dnyann balca mzik ve tiyatro merkezlerinden
, birine dnt ve ayn zamanda, cretli projeleri lke dnda -Paris ya da
Stuttgartta- daha ok tannan bir avu avangard mimar retti. Bununla
birlikte ikinci Dnya Sava sonrasnda Britanya, Bat Avrupa sa
natlarnda iki sava aras dneme kyasla daha az marjinal bir yer igal et
tiyse de, bu lkenin daima gl olduu alandaki, edebiyattaki sicili zel
likle etkileyici deildi. iirde, kk rlandann sava sonras yazarlar
Birleik Krallkn karsnda kendi ayaklarnn zerinde durabiliyorlard.
Federal Almanyaya gelince, bu lkenin kaynaklar ile kazanmlar ve as
lnda muhteem Weimar gemii ile Bonnun temsil ettii imdiki zaman
arasndaki kartlk da arpcyd. Bu sadece Hitlerin on iki ylnn feci
etkileri ve kar-etkileriyle aklanmyordu. Savatan sonraki elli yl iin
de Bat Alman edebiyatnn en yetenekli yazarlarnn bu lkenin yerlileri
deil, daha dousundan gelen gmenler olmas anlamldr (Celan, Grass
ve DACden gelen eitli yazarlar).
Almanya, kukusuz, 1945 ile 1990 arasnda blnm durumdayd.
_iki kesim arasndaki kartlk -biri militanca demokratik-liberal, piyasa
ynelimli ve batl, teki komnist gerekiliin kitb bir tr- yksek
kltr gnn garip bir ynn gzler nne serer: en azndan belirli d

575

nemlerde komnizm altnda kaydettii greli gelime. Bu durum, btn


sanatlar iin geerli olmad gibi, kukusuz, Stalin ve Maonunki gibi
gerekten cani diktatrlklerin ya da Romanyadaki avueskunun
(1961-89) ya da Kuzey Koredeki Kim II Sungunki (1945-1994) gibi
daha az megalomanyak Uranlklarn demir ark altndaki devletler iin de
geerli deildir.
Ayrca, sanatlar kamuya, yani merkezi hkmete, himayeye, sa
natlarn seimini indirgeyen diktatrln standart gsteri tercihine ba
ml olduu lde, sosyalist gerekilik olarak bilinen bir tr cokulu
duygusal mitoloji zerinde resmi dzeyde srar ediliyordu. 1950lerin ka
rakteristii olan neo-Victoria kulelerinin dizildii geni ak meknlarn
bir gn hayranlar bulabilmesi mmkndr - Moskovadaki Smolensk
Meydan dnlebilir- ancak bunlarn mimari faziletlerinin kefi ge
lecee braklmaldr. te yandan, u da kabul edilmelidir ki, komnist re
jimlerin sanatlara ne yapacaklarn sylemekte srarl olmadklar yer
lerde, kltrel faaliyetleri desteklemekte gsterdikleri cmertlik (ya da
bakalarnn belirttii gibi, bu rejimlerin kusurlu muhasebe anlaylar)
yararl oldu. Batnn 1980lerde tipik avangard opera yapmcsn Dou
Berlinden ithal etmesi muhtemelen bir rastlant deildi.
SSCB, en azndan 1917 ncesindeki ihtiamyla, hatt 1920lerin ma
yalanmasyla karlatrldnda, kltrel olarak nadasa braklmt. Yir
minci yzyl byk Rus geleneinin 1917den sonra srekliliini en iyi
ekilde koruduu, zel olarak ve tek kiiyle gerekletirilmesi .mmkn
olan sanat, iir, belki de bu nadasn dnda kald: Ahmatova (1889-1966),
Tsvetayeva (1892-1960), Pasternak (1890-1960), Blok (1890-1921), Mayakovskiy (1893-1930), Brodskiy (1940 -), Voznesenskiy (1933 - ) , Ahmadulina (1937 -). Grsel sanatlar zellikle hem ideolojik, estetik ve ku
rumsal olan kat bir ortodoksinin hem de d dnyadan tam bir tecrit
durumunun bileimi nedeniyle, zor durumdayd. Brejnev dneminde
SSCBnin baz blgelerinde -Rusyada ortodoks ve slavofl (Soljenitsin
(1924 - ); Ermenistanda efsanevi-ortaac (rn., Sergei Paradjanovun
filmlerinde (1924 -)- olumaya balayan cokulu kltrel ulusalclk, ge
nellikle, pek ok entelektelin yapt gibi sistemin ve partinin her trl
tavsiyesini reddedenlerin yerel tutucu geleneklerin dnda baka bir ge
lenee sahip olmamalar gereinden kaynaklanyordu. Ayrca,

576

SSCBdeki entelekteller sadece hkmet sisteminden deil, ayn za


manda Sovyet yurttalarnn byk ksmndan da grlmemi biimde
tecrit edilmiti. Sovyet yurttalar, pek bilinmeyen bir biimde sistemin
meruluunu kabul ediyor, sistemi, 1960larda ve 1970lerde dikkat e
kici bir ilerleme gsteren kendi bildii hayata uyduruyordu. En
telekteller, yneticilerden nefret ediyorlar ve Rus ruhunu artk va
rolmayan bir Rus kyls biiminde idealletirdiklerinde bile (neoslavofiller gibi) ynetilenleri hkir gryorlard. Bu, yaratc sanat iin
uygun bir ortam deildi ve entelektel bask aygtlarnn zlmesi ye
tenekli kiileri yaratclktan ajitasyona yneltti. Yirminci yzyln byk
yazarlarndan biri olarak muhtemelen yaamaya devam edecek olan Soljenitsin, imdiye kadar vazlar ve tarihsel aklamalar yazabilecek z
grlkten yoksun olduu iin yazd romanlar (van Denisoviin Ha
yatnda Bir Gn, Kanserliler Kouu) nedeniyle hl vlmesi gereken
bir kiidir.
1970lerin sonuna kadar Komnist inde, bir sonraki temizliklerin
kurbanlarnn tehis edilmesine yarayan ksa sreli gevemelerle (brakn
yz iek asn) vurgulanan amansz bir bask hkimdi. Mao Zedungun
rejimi 1966-76 Kltr Devrimi srasnda en yksek noktaya ulat. Bu,
kltre, eitime ve bilgiye kar alan, yirminci yzylda benzeri g
rlmemi bir kampanya idi. Orta retim ve niversite retimi fiilen on
yl kadar durduruldu; (Batl) klasik ya da dier mzik trlerinin a
lnmas nlendi; gerekli grldnde mzik aletleri tahrip edildi ve ulu
sal sahne ve sinema filmi repertuar siyasal bakrpdan doru bulunan
(Byk Kaptann bir zamanlar anghayda ikinci snf bir film oyuncusu
olan karsnn belirttii gibi), srekli tekrarlanan yarm dzine paraya in
dirgendi. Gerek bu deneyim ve gerekse ancient inin Mao sonras d
nemde deitirilen ancak terkedilmeyen zorlayc ortodoksi gelenei ne
deniyle, Komnist inin sanat alannda verdii k donuk kalmaya
devam etti.
'
te yandan Dou Avrupann komnist rejimlerinde yaratclk, en
azndan Stalinsizletirme srasnda ortodoksinin biraz gevetilmesiyle bir
likte geliti. Polonya, ekoslovakya ve Macaristandaki, o zamana kadar
yerel dzeyde bile pek bilinmeyen film endstrisi ellili yllardan itibaren
beklenmedik bir gelime gsterdi ve bir sre iin her yerde ilgin filmlerin

577

en sekin kaynaklarndan biri haline geldi. Komnizmin, bu lkelerdeki


kltr retimi mekanizmalaryla birlikte kne kadar, basknn yeniden
canlanmas bile (1968den sonra ekoslovakyada, 1980den sonra Po
lonyada) bu gelimeyi, erken 1950lerde Dou Alman film endstrisinin
olduka umut verici atlm siyasal otorite tarafndan engellenmi olsa da,
durduramad. Byk devlet yatrmlarna bu kadar bal olan bir sanat da
lnn gelimesi, yaratc edebiyatn gelimesinden daha artcdr, nk
her eye ramen, hogrsz hkmetlerin ynetimi altnda bile, kitaplar
sanda konulmak ya da arkada evreleri iin yazlabilir.* Ulamaya a
ltklar kesim ne kadar dar olursa olsun, pek ok yazar - refah iindeki
Federal Almanyadan daha ilgin yetenekler karan Dou Almanlar ve
yazdklar batya ancak 1968den sonra i ve d g yoluyla ulaan ek
yazarlar- uluslararas alanda hayranlk uyandrd.
Btn bu yeteneklerin ortak yan, gelimi piyasa ekonomilerindeki
pek az yazann ve film yapmcsnn yararland ve batl tiyatro in
sanlarnn (ABD ve Britanyada gemii 1930lara kadar uzanan, deiik
bir siyasal radikalizmi benimseyen bir grup) ancak ryalarnda g
rebildikleri bir eyden yararlanmalaryd: Kendi halklarnn onlara ihtiyac
olduu duygusu. Aslnda gerek anlamda siyasetin ve zgr basnn ol
mad koullarda, kendi halklarnn ya da en azndan halkn eitim gr
m kesimlerinin dnce ve duygularm dile getiren yegne kesim sa
natlard. Bu duygular komnist rejimlerdeki sanatlarla snrl deildi,
ancak entelekteller, tam bir kstlama altnda olmasalar da mevcut siyasal
sistemle anlamazlk iinde olduklar baka rejimlerde, kendilerini ka
muoyu iinde ifade edecek kadar zgrdler. Gney Afrikada yaanan
rklk, rejimin dmanlarm bu ktada daha nce yaplandan daha iyi bir
edebiyat iin esinlendirdi. Meksikann gneyindeki Latin Amerikal en
telektellerin ounun 1950ler ile 1960lar arasnda hayatlarnn bir d
nemini siyasal srgn olarak geirmeleri, Bat yarkresinin bu b
lmndeki kltrel kazanmlarla ilgisiz deildi. Ayn durum Trk
entelektelleri iin de geerlidir.
Gene de Dou Avrupada baz sanatlar yerine getirdikleri ilevlerden
*) Ne var ki, oaltma sreleri .inanlmaz derecede zordu, nk yaz makinesi
ve karbon kd dnda hibir teknoloji yoktu. Siyasal nedenlerle perestroyka ncesi komnist dnya fotokopi makinesi kullanmyordu.

ok hogryle karlanm bir muhalefet olarak deerlendirildiler. Bu sa


natlarn gen uygulayclarnn ou, kendi lkelerinin" yetersiz bulduklar
rejimleri altnda bile, sava zamannn dehetinden sonra yeni bir aa gi
rilecei umuduyla esinlendirilmiler; bazlar, imdi pek hatrlamak is
temeseler de, en azndan sava izleyen ilk birka yl iinde genliin yel
kenlerini dolduran topya rzgrm hissetmilerdi. Birka kendi
dnemlerinin esinini tamaya devam etti: Arnavutlukun d dnyada
belki de ilk kez dikkati eken romancs smail Kadere (1930 - ) komnist
ynetim altnda ilk kez dnyada bir yer kazanan kk bir dalk lkenin,
Enver Hocann sert rejimi kadar olmasa da, szcs haline geldi
(1990da g etti). Dierleri ou kez eitli derecelerde olmak zere mu
halefete geti. Bunlar genellikle ikili ve karlkl olarak birbirini dlayan
bir dnyada kendilerine sunulan yegne alternatifi (Bat Alman snrm
gemek ya da Hr Avrupa radyosu) reddettiler. Ve Polonya gibi mevcut
rejimin topyekn reddedildii yerlerde bile ancak en gen olanlar kendi
lkelerinin 1945ten sonraki tarihini propagandistlerin siyah ve beyaznn
yan sra gri tonlan da seecek kadar tanyorlard. Andrej Wajdanm
(1926 - ) filmlerine o trajik boyutu, 1960larn o srada otuzlu yalarda
olan ek film yapmclarna o belirsizlii veren ve DAC yazarlarnn Christia Wolf (1929 - ) , Heiner Mller (1929-)- dlerini unutmasalar da
dkrklna uramalarna yol aan buydu.
Paradoksal olarak, gerek (sosyalist) kinci Dnyada, gerekse nc
Dnyanm eitli kesimlerinde, sanatlar ve entelekteller, en azndan
cezalandrma dnemleri arasnda, hem prestijli oldular hem de greli bir
refah ve ayrcalktan yararlandlar. Sosyalist dnyada en zengin yurttalar
arasnda yer alabiliyorlar ve bu kolektif cezaevlerinde yurt dna seyahat
etmek, hatt yabanc yaynlara ulaabilmek gibi ok nadir zgrlklerden
yararlanabiliyorlard. Sosyalizm altnda siyasal etkinlikleri sfrd, ancak
eitli nc Dnya lkelerinde (ve komnizmin dnden sonra, n
ceki reel olarak varolan sosyalizm dnyasnda ksa sre) entelektel ya
da sanat olmak kamusal bir deer tayordu. Latin Amerikada nde
giden yazarlar, siyasal grlerine baklmakszn, tarcihen Pariste, dip
lomatik bir greve atanmay bekleyebilirlerdi. UNESCOnun yer ald
Paris, her lkeye, yurttalarn Sol Yakadaki cafeler semtine yerletirme
ans veriyordu. Profesrler buralarda bakan, genellikle ekonomi bakan
olmak iin sralarnn gelmesini beklemilerdi. Ancak sanatla ilgili ki
579

ilerin devlet bakanl aday (iyi bir romancnn Peruda olduu gibi) ya
da fiilen devlet bakan olmas (komnizm sonras ekoslovakya ya da
Litvanyada olduu gibi), daha erken dnemlerde hem Avrupa hem de
Afrikadaki yeni kurulan devletlerde grlm olsa da, ge 1980lerde
yeni bir modayd. Bu devletler lke dnda tannan az saydaki yurt
talarna, rnein, 1918de Polonyada piyanistlere, Senegalde Fransz
airlerine ya da Ginede danslara hret kazandrmlard. Gene en ge
limi Batl lkelerde, romanclar, oyun yazarlar, airler ve mzisyenler,
entelektel olmalar halinde bile, potansiyel kltr bakan olma dnda
(Fransada Andre Malraux, Ispanyada Jorge Semprun) hi bir durumda
ie siyasetle balamamlard.
Devlet kaynaklarnn ve zel kaynaklarn sanata tahsis edilmesi, g
rlmemi bir refah anda, kanlmaz biimde, ncekinden daha byk
oldu. Nitekim, sanatlar himaye konusunda asla n planda yer almayan
ngiliz hkmeti bile 1980lerin sonunda sanat iin 1 milyar sterlinin
zerinde harcama yapmtr. Bu say 1939da sadece 900 000 sterlin ka
dard (Britain: An Official Handbook, 1961, s. 222; 1990, s. 426). zel
kesimin himayesi ABD dnda bu kadar nemli deildi. Bu lkede, mali
konularda ayrcalklardan yararlanan milyarderler, eitim, retim ve kl
tr baka yerlere kyasla ok daha cmerte destekledi. Bunun nedeni,
ksmen, zellikle ilk kuak taykunlann yksek deerlere sahici bir ilgi
duymas; ksmen de biimsel bir toplumsal hiyerarinin bulunmad ko
ullarda, bir tr Medici stats oluturmann yaplabilecek en iyi ey ol
masyd. Byk paralar deyebilen kiiler giderek sadece ellerindeki ko
leksiyonlar ulusal galerilere ya da kent mzelerine balamakla
(gemite olduu gibi) kalmadlar, lmlerinden sonra isimlerini yaatan
kendi mzelerini ya da en azndan mzelerin kendi koleksiyonlarnn
kendi isimleri altnda tehir edildii zel blm ya da kesimlerini kur
makta srar ettiler.
Sanat piyasasna gelince, 1950lerden itibaren neredeyse yarm yz
yllk bir depresyonun ortadan kalkmakta olduu kefedildi. Fiyatlar, zel
likle de Fransz empresyonistlerinin, post-empresyonistlerinin ve Parisli
en sekin erken modernistlerin fiyatlar inanlmaz biimde ykseldi. Mer
kezi artk Londradan New Yorka kayan uluslararas sanat piyasas m
paratorluk anm en yksek rekorlarna (gerek fiyatlarla) ulamt ve

580

1980lerin ldrm piyasasnda fiyatlar daha da ykseldi. Emp


resyonistlerin ve post-empresyonistlerin fiyat 1975 ile 1989 arasnda
yirmi kat artt (Sotheby, 1992). Ne var ki, bundan sonra erken d
nemlerle kyaslama yapmak imknsz oldu. Aslnda zenginler hla sanat
eseri topluyorlard -bir kural olarak, eski para eski ustalar tercih ediyor,
yeni para yenilie gidiyordu- ancak sanat eseri satn alanlar, tpk bir za
manlarn speklatif altn madeni hissedarlar gibi, giderek bu ii yatrm
amacyla yapmaya baladlar. Sanat sayesinde (tavsiye zerine) biraz para
yapan Ingiliz Demiryolu Emeklileri Fonu sanat a olarak dnlemez.
Ge 1980lerin ideal-tipik sanat eseri ticareti Bat AvustralyalI bir taykunun bir Van Gogh tablosunu 31 milyon sterline satn almamasyd. Bu
parann byk ksm ona mezatlar tarafndan dn verildi. Mezatlar,
muhtemelen fiyatn ykseleceini ve bunun da resmi daha deerli bir
banka teminat haline getireceini ve alcnn gelecekteki krlarn art
tracan dnmlerdi. Ancak her iki taraf da dkrklna urad:
Perthli Bay Bond iflas etti ve sanat alannda yaanan speklatif snma
erken 1990larda kt.
Para ile sanat eseri arasndaki iliki daima belirsiz kald. Yzyln
ikinci yarsnda sanatn byk kazanmlarmn bu duruma ok ey borlu
olduu sylenemez. Bunun tek istisnas, genellikle byk olann gzel ol
duu ve bylece rehber kitaplarna girme ansnn artt mimari idi. te
yandan, ekonomik gelimenin bir baka tr, olaanst yaylna bir
baka yerde (blm 10) iaret ettiimiz yksek eitim kurumlan iinde
sanat akademik hayatla btnletirerek tartmasz biimde de
rinlemesine etkiledi. Bu gelime hem genel hem de zgld. Genel olarak
belirtmek gerekirse, yirminci yzyl kltrnn gsterdii gelime, dev
rimci bir popler elence endstrisinin ykselmesi, piyasay harekete ge
irdi, yksek sanatn geleneksel biimlerini elit gettolarna indirgedi.
Yzyln ortalarndan itibaren bu gettolarn sakinleri esas olarak daha
yksek renim grm kiilerden oluuyordu. Tiyatro ve operaya gi
denler, kendi lkelerinin eletirmenlerce ciddiye alman edebi klasiklerini,
iir ya da dz yaz eserlerini okuyanlar, mze ve sanat galerilerini ge
zenler en azndan orta renim grm kiilerdi - kr amac tayan e
lence endstrisinin bask altnda tuttuu sosyalist dnya dnda, k
sonrasna kadar. Ge yirminci yzyln kentlilemi bir lkesinde genel
kltr, kitlesel elence -sinema, radyo, televizyon, pop mzik- en
581

dstrisini temel alyordu. Bu elence biimi rock mziin zaferinden iti


baren elit tarafndan da paylald. Entelekteller bu mzik trne hi ku
kusuz kendi zevklerine uygun bir zellik kazandrdlar. Bunun tesinde,
ayrmclk giderek sona erdi, nk kitlesel piyasa endstrisinin hitap et
tii kamuoyunun byk ksm gerektiinde yksek kltr merakllarnn
dkn olduklar trlerle karlayorlard. rnein, Pavarottinin sy
ledii bir Puccini aryas 1990 Dnya Futbol Kupas ile birlikte anlyor,
Handel ve Bachm ksa temalar televizyon reklamlarnda deiik bir tarz
da ortaya kyordu. Orta snfa mensup olmak istemeyen birinin Shakespearein oyunlarn grme zahmetine katlanmasna gerek yoktu. te
yandan, byle bir niyet tasa da tamasa da, orta renim srasnda zo
runlu snavlardan geerken bu oyunlar grmekten kamamyordu: bunlar
snav konularyd. Snflara blnm Britanyann dikkat ekici bir rnek
oluturduu ar durumlarda, gazeteler fiilen farkl dnyalarda yaayan
eitim grm ve grmemi kiilere ayr ayr hitap ediyordu.
Daha zgl olarak, yksek renimin olaanst yaygnlamas gi
derek istihdam salad ve ticari cazibesi yetersiz olan erkekler ve kadnlar
iin pazar oluturdu. Bunun en dramatik rnei edebiyatta grld. a
irler retmenlik yaptlar, hatt kolejlere yerletiler. Baz lkelerde ro
manclarn ve profesrlerin meslei o derece rtt ki, 1960larda ta
mamen yeni bir tr ortaya kt ve ok sayda potansiyel okur bu ortama
aina olduu iin, gelime gsterdi: olaan kurgunun konusunu oluturan,
cinsiyetler aras ilikilerden ayrlarak, akademik alveriler, uluslararas
konferanslar, niversite dedikodular ve rencilerin gariplikleriyle il
gilenen kampus roman. Daha tehlikeli bir biimde, akademik talep, se
miner analizine varan ve bylece olgunluk dnemi eserleri dahi okurlarn
yan sra pek ok yorumcuyu gerektiren byk James Joyceun rneini
izleyerek, anlalabilir olmasa da karmaklyla deer kazanan yaratc
yazn retimini tevik etti. airler teki airler iin yazyor ve
rencilerden bu eserleri tartmalar bekleniyordu. Akademik maalarla, ba
larla ve zorunlu okuma listeleriyle korunan ticari olmayan yaratc sa
natlarn, gelitirilmeleri gerekmese de, rahata varlklarm srdrmeleri
umulabiliyordu. Ne yazk ki, academianin gelimesinin bir baka yan
rn bunlarn konumunu zayflatt, nk tefsirciler ve erhciler metni
sadece okurun oluturduunu iddia ederek kendilerini ele aldklar ko
nulardan bamsz hale getirdiler. Flauberti yorumlayan eletirmen, di
582

yorlard, yazar kadar, belki de - roman, esas olarak akademik amalarla


ancak bakalarnn okumasyla yaamn srdrd iin- yazardan da
ok Madam Bovarynin yaratcsdr. Bu teori avangard sahne reticileri
(gemiin aktr-menacerleri ve film kodamanlarnn yerini almlard) ta
rafndan uzun sre selamland, nk onlar iin Shakespeare ya da Verdi
temelde kendi macerac ve tercihan kkrtcyorumlarnn ham mad
desiydi. Bunlar her ne kadar bazen zafer kazandlarsa da, aslnda en
telektel yksek sanatlarn artan esoterisizmini vurguluyorlard, nk
bunlar daha erken yorumlar zerine yaplan yorumlar ve eletirilerdi ve
balanglar dnda tam olarak anlalabilir deildiler. Sofistike y
netmenlerin, bir yandan kitleleri kan ve spermle mutlu ederlerken (bu
arada mit verici biimde gieyi de) bir yandan da yaptklar imlemeleri
anlayan elite* kendi sinematik bilgilerinin reklamm yaptklar yerlerde,
bu moda, poplist trdeki filmlere bile bulat.
Yirmibirinci yzyl kltr tarihlerinin yirminci yzyln ikinci ya
nsnda yksek sanatlarn gerekletirdikleri sanatsal kazanmlan de
erlendirmeleri mmkn olacak mdr? Kukusuz hayr, ancak onlar on
dokuzuncu yzylda byk gelime gsteren ve yirminci yzyln ilk
yansna kadar varln srdren karakteristik trlerin en azndan blgesel
olarak zayfladn gzden karmayacaklardr. Akla ilk gelen rnek hey
keldir, nk bu sanatn balca ifadesi olan kamusal antlar, herkesin bil
dii gibi Birinci Dnya Savandan sonra niteliin nicelie eit olmad
diktatrlkle ynetilen lkeler dnda, fiilen ortadan kalkt. Resim sa
natnn iki sava aras dnemdeki gibi olmad izleniminden kanmak
mmkn deildir. Her halkrda nemli simalar olarak kabul edilen (r
nein sanatnn kendi lkesi dndaki mzelerde deer kazanmas)
1950-1990 yllanmn ressamlanm bir liste olarak iki sava aras dneme
ilikin benzer bir listeyle kyaslamak zor olacaktr. Hatrlayabildiklerimiz,
Ecole de Paris'den Picassoyu (1888-1973), Matissei (1869-1954), Soutinei (1894-1943), Chagall (1889-1985) ve Rouaultu (1871-1955)
*) Nitekim Brian de Palmamn, Al Caponeun Chicagosu hakknda yapt son
derece etkileyici bir hrsz-polis filmi olan Dokunulmazlar (1987) (zgn
trn bir taklidi olmakla birlikte) Eisensteinn Potemkin Zrhlmndan tam
bir alnt ierir. Bu filmin Odessadaki merdiven basamaklanndan aa inen
ocuk arabasnn grntlendii mehur blmn grmemi olanlar bu
alnty kavrayamazlar.
583

belki iki ya da Rus ya da Alman ve bir ya da iki spanyol ve Mek


sikalIy ierecektir. Soyut davurumcularn oluturduu New York
Okulunun eitli nderlerini, Francis Bacon ve bir ift Alman ierse
bile, bununla kyaslanabilecek daha ge bir yirminci yzyl listesi
karlabilir mi?
Klasik mzikte de, eski trlerin zayflamas bunlarn icralarndaki mu
azzam artla, ancak esas olarak bir l klasikler repertuar biiminde giz
lendi. 1950den sonra yazlan ka tane opera, en genci 1860 doumlu olan
kompozitrlerin rnlerini srekli tekrarlayan uluslararas, hatt ulusal re
pertuarlarda yer almt? Almanya ve Britanya (Henze, Britten ve en iyi
lerinden dier iki ya da ) dnda byk operalar yaratan pek az kom
pozitr vard. Amerikallar (rn. Leonard Bemstein, 1918-90) daha az
formel olan mzikal tr tercih etti. Ruslar dnda,* ondokuzuncu yz
yln enstrmantal kazanmnn tac olarak grlen uzun senfoniler yazan
ka tane kompozitr vard? Bol miktarda ve mkemmel biimde arz edi
len mziksel yetenek, yksek sanat piyasasna hkim olsa bile geleneksel
ifade biimlerini terk etme eilimindeydi.
Ondokuzuncu yzyl trlerinden benzer bir uzaklama romanda da g
rld. Doal olarak bu tr ok miktarda yazlyor, satlyor ve oku
nuyordu. Ancak, yzyln ikinci yarsnn btn bir toplumu ya da tarihsel
dnemi konu alan byk romanlarna ve byk romanclarna bakarsak,
bunlarn Bat kltrnn merkezi blgelerinin dnda olduunu grrz.
Bunun istisnas gene Rusyadr. Bu lkede roman erken dnemindeki Soljenitsinle birlikte Stalinizm deneyimiyle hesaplaan balca yaratc
biim olarak yzeye kt. Sicilyada (Lampedusann The Leopard),
Yugoslavyada (Ivo Andric, Miroslav Krleza) ve Trkiyede de byk ge
lenekten romanlar bulabiliyoruz. Bunlar kesinlikle, ilgili lkeler dnda
imdiye kadar bilinmeyen kurgusu 1950lerden itibaren edebiyat dn
yasn ele geiren Latin Amerikada da grrz. Colombiadan gelen bir
roman tereddtsz biimde ve ksa sre iinde btn yerkrede bir ba
eser olarak tannd: Gabriel Garcia Marquezin Yzyllk Yalnzlk. Colombia, gelimi dnyadaki eitim grm pek ok insann, kokainle z
*) Prokofyev yedi, ostakovi on be ve Stravinskiy tane uzun senfoni
yazd: ancak bunlar yzyln ilk dnemine aitti ya da bu dnemde bi
imlendirilmiti.

584

delenmeden nce harita zerinde yerini zor bulaca bir lkeydi. Yahudi
romannn eitli lkelerde, daha ok ABD ve srailde kaydettii dikkat
ekici gelime de muhtemelen Yahudi halknn Hitler ynetimi altnda
yaad deneyimin olaanst travmasn yanstr. Yahudi yazarlar do
rudan ya da dolayl olarak bu dnemle hesaplamak zorunda olduklarn
hissettiler.
Yksek sanat ve edebiyatn klasik trlerinin zayflamas kesinlikle ye
tenek yoksunluundan tr deildi. stn yeteneklerin insanlar ara
sndaki dalm ve deikenlikleri hakknda pek az ey bilsek de, bu ye
teneklerin niceliinden ok, bunlarn ifadesini tevik eden ya da bunlarn
ifadesi iin k salayan ya da bunun belirli bir tarzda yaplmasn tevik
eden hzl deiiklikler olduunu dnmek daha gvenlidir. Toskanallarn daha az yetenekli olduklarn ya da Florentine Rnesansna
kyasla daha az gelimi bir estetik duygusuna sahip olduklarn d
nmek iin uygun bir neden yoktur. Sanat alanndaki yetenek eski ifade
tarzlarn terk etti, nk yeni tarzlar mevcuttu ya da cazipti ya da dl
lendiriciydi. yle ki, iki sava aras dnemde, Auric ve Britten gibi gen
avangard kompozitrler bile yayl sazlar kuartetinden ok film mzii
yapmann ayartsna kaplabiliyorlard. Bilinen resim ve izgi, yerini ka
merann zaferine brakt. Bu zafere bir rnek vermek gerekirse, moday
tantan artk sadece kamerayd. ki sava aras dnemde neredeyse ta
mamen ortadan kalkan seri roman televizyon anda bu kez ekrana kt.
Hollywood stdyo sisteminin knden sonra yaratc bireysel yetenee
daha geni bir alan salayan sinema, kitlesel sinema izleyicisinin evinde
oturup rahata televizyon ve daha sonra video seyretmesiyle birlikte, bir
zamanlar romann ve tiyatronun igal ettii yeri ele geirdi. Yaayan be
oyun yazarnn ismine iki oyun uydurabilen her kltrsevere karlk,
artk bir dzine ya da daha fazla ynetmenin btn nemli filmlerini bir
hamlede sralayabilen elli kltr sever vard. Bundan daha doal bir ey
olamazd. Ancak eski tarz yksek kltrle birlikte anlan toplumsal
stat, geleneksel trlerin daha hzl ortadan kalkn engelledi.*
Ne var ki, artk klasik yksek kltr zayflatan daha nemli iki etken
vard. Birincisi kitlesel tketim toplumunun evrensel zaferiydi.
*) Parlak bir Fransz sosyolou La Distinction (Bordieu, 1979) balkl bir ki
tapta kltrn bir snf iareti olarak kullanlm zmledi.

585

1960lardan itibaren Bat dnyasnda -ve giderek kentlileen nc


Dnyada- yaayan insanlara doumlarndan lmlerine kadar elik eden
imgeler artk reklm amac tayor ya da tketimi temsil ediyor ya da ti
cari kitlesel elenceyi hedefliyordu. Ev iinde ve dnda kent hayatna
elik eden sesler ticari pop mziin sesleriydi. Buna kyasla yksek sa
natlarn en kltrller zerinde yaratt etki, en iyi durumda bile sa
dece frsat dtke meydana geliyordu. nk ses ve grntnn tek
nolojiyi temel alan zaferi, yksek kltrn srekli deneyiminin balca
aracn oluturan eyin, yani basl szcklerin zerinde ar bir bask
oluturuyordu. Hafif elenceler -esas olarak kadnlar iin yazlan ak ro
manlar, erkekler iin eitli trden macera romanlar ve belki de, li
beralleme anda, erotika ve pornografi- bir yana braklrsa, mesleki,
eitsel ya da dier zorunlu nedenler dnda ciddi biimde kitap okuyan
insanlar kk bir aznlk oluturuyorlard. Eitim devrimi saylarn mut
lak olarak arttrdysa da, teorik olarak herkesin okur yazar olduu l
kelerde bile okuma alkanl azald. Basl metin, azdan kulaa ile
tiimin tesinde artk dnyaya alan ana kap olmaktan kt. 1950lerden
sonra zengin bat dnyasndaki eitim grm snflarn ocuklar bir za
manlar ana babalarnn yapt gibi kendiliinden okumuyorlard.
Batl tketim toplumlanna hkim olan szckler, sekler yazarlar
yle dursun, artk kutsal kitaplarn szckleri bile deil, sadece mallarn
ya da satn alnabilen baka eylerin isimleri, marka- isimlerdi. Bunlar tshirtlerin zerine baslyor ya da tayann bu isimlerin sembolletirdii ya
da vaat ettii hayat tarznn ruhsal niteliklerine sahip olduunu gsteren
(genellikle genler) byl tlsmlar gibi giysilere tutturuluyordu. Bu tr
den toplumlarn ikonlar haline gelen imgeler kitlesel elence ve t
ketimin ikonlaryd: yldzlar ve teneke kutular. 1950lerde, tketim de
mokrasisinin orta yerinde nc ressamlar okulunun, eski tip sanattan ok
daha gl olan imaj-yapmclarnn nnde gerilemesi artc deildir.
Pop Art (Warhol, Lichtenstein, Rauschenberg, Oldenburg) zamann
Amerikan ticari geleneklerini mmkn olduu kadar titiz ve duyarsz bi
imde yeniden retmekle geiriyordu: konserve kutular, bayraklar, CocaCola ieleri, Marilyn Monroe.
Sanat olarak (szcn ondokuzuncu yzylda kullanlan anlamyla)
nemsiz olsa da bu moda, her eye ramen, kitlesel piyasann zaferinin,

586

tketicinin maddi ihtiyalarnn yan sra ruhsal ihtiyalarnn da tatmin


edilmesini temel aldn, reklm ajanslarnn kampanyalarn biftek
deil czrt, sabun deil gzellik ryas, bir paket orba deil aile sa
adeti satmak iin dzenledikleri zaman belli belirsiz farkna vardklar bir
olguyu, kabul etti. 1950lerde giderek aa kan ey, bunun, reticilerin
sunmak iin rekabet etmek zorunda olduklar tabandan gelen bir ya
ratclk, zaman zaman aktif ama esas olarak pasif olan bir estetik boyut
denebilecek eye sahip olduuydu. 1950lerin barok arlklar, Detroit
otmobil taarm, tam da bunu amalyordu; ve 1960larda birka zeki
eletirmen, daha nceleri neyin nemsenmediini ve ticari olarak red
dedildiini ya da estetik olarak kaba grldn, yani sokaktaki er
kekleri ve kadnlar neyin cezbettiini aratrmaya balad (Banham,
1971). Artk giderek elitist (1960lann yeni radikalizmi tarafndan okuyla kabul edilen bir szck) olarak betimlenen daha yal entelekteller
byk irketlerin satn almalarn istedikleri eyin pasif alclar olarak
grdkleri kitleleri hor grmlerdi. Ancak 1950lerde, gettolarda ya
ayan Kuzey Amerikal siyahlarn yarattklar kent blueslanndan t
retilen bir genlik deyiminin, rock-and-rollun zaferiyle dramatik biimde
kantland ki, kitleler neden holandklarn bizzat biliyorlar ya da an
lyorlard. Rock mziinden sonra baht alan kayt endstrisi, bu ge
limeyi planlamak yle dursun, onun yaratcs bile deildi, sadece bizzat
kefettii amatrlerden, kk sokak komisyoncularndan onu devrald.
Hi kukusuz rock mzii sre iinde yozlat. Sanatn (eer doru
szck buysa) topraktan yetien nadide ieklerden ok topraktan geldii
grld. Ayrca, hem piyasa hem de anti-elitist radikalizm tarafndan pay
lalan poplizm ayakta durduka, bu konuda nemli olan, iyi ile kt, in
celikli ile basit arasnda deil, olsa olsa insanlara daha ok hitap eden ile
daha az eden arasnda ayrm yapmakt. Bu durum eski tip sanat anlayna
fazla yer brakmyordu.
Yksek sanatlar zayflatan daha byk bir g de vard: ge on
dokuzuncu yzyldan beri faydacl olmayan sanatsal yarat uygulamasn
merulatrm ve sanatnn her trl kstlamadan zgr olma iddiasna
kesinlikle hakllk kazandrm olan modernizmin lm. Yenilik onun
zn oluturmutu. Bilim ile tekpoloji analojisi konusunda Modernite,
sanatn ilerici olduunu ve bu nedenle gnmzn slubunun dnnknden stn olduunu st kapal biimde varsayyordu. Bu, tanm
587

gerei avangard sanat olmutu. Bu terim, ilerde bir gn ounluu sa


layacaklarn teoride dnen, ama pratikte bunu yapmayacak kadar
mutlu olan aznlklarn eletirel szlklerine 1880lerde girdi. zgl bi
imi ne olursa olsun modernizm gerek toplum gerekse sanat konusunda
ondokuzuncu yzyl burjuva liberal grlerine ve bir sanat eserinin, Kra
lie Victoriann, mparator Wilhelmin ve Bakan Theodore Rooseveltin
sanat anlay ve hayat tarzlarnn asla uygun olmad (bk. Age o f Empire, blm 9) teknolojik ve toplumsal olarak devrimci yirminci yzyla
uygun tarzlarda yaratlmas gerektii anlayna dayanyordu. deal olarak
iki ama birlikte yol ald: Kbizm, kendisi iin ve kendi adna alan sanatlarm rettikleri sanat eserlerinin bir koleksiyonu olmann yan
sra, Victoria .dnemini temsil eden resmin hem reddiyesi ve eletirisi,
hem de onun alternatifi idi. Marcel Duchampn idrar kabnn ve Dadanin
(bilinli) sanatsal nihilizminin ok nce kantlam olduu gibi, bunlarn
pratikte akmas gerekmiyordu. Bunlar herhangi bir trden sanat deil,
anti-sanat olma iddiasn tayorlard. Gene, modernist sanatlarn yir
minci yzylda aradklar toplumsal deerlerin ve bunlarn szcklerle,
ses, imge ve biimlerle ifade edilme tarzlarnn, znde toplumsal top
yalar bunlara uygun olduu iddia edilen biimde ina etme tarz olan modemist mimaride olduu gibi, ideal biimde birbirinin iinde erimesi ge
rekiyordu. Gene pratikte biim ve z arasnda mantksal bir ba yoktu.
rnein, Le Corbusiernin radyant kentinin (ite radieuse) neden alak
yaplardan deil de yass daml yksek binalardan olumas gerekiyordu?
Gene de, modernizm yzyln ilk yansnda faaliyet halindeydi,
ancak teorik temellerinin zayfl dikkati ekmedi, ortaya att for
mllerin (rn., on iki tonlu mzik ya da soyut sanat) izin verdii ge
limenin snrlarna olan ksa mesafe henz tam olarak almad, tad
i elikiler ve atlaklar dokusunu paralamad. Biimsel avangard ye
nilik ve toplumsal umut hl dnya sava, dnya krizi ve potansiyel
dnya devrimiyle kaynamt. Anti-faizm a dnceyi erteledi. En
dstri tasarmclar ve reklm ajanslar dnda modernizm hl avangarda ve muhalefete aitti. Kazanmamt.
Sosyalist rejimler dnda Hitlere kar kazanlan zaferi paylat. Sa
natta ve mimaride modernizm, galerileri ve prestij iin dzenlenen irket
brolarn soyut davurumcularla ve Amerikan kentlerinin i mer

588

kezlerini uluslararas slubun simgeleriyle doldurarak ABDyi fethetti Mies van der Rohenin Seagram binas ya da Dnya Ticaret Merkezi gibi
(her ikisi de New Yorkta) son derece zarif, yasslatrlm damlaryla
gkyzn fazla trmalamadan dikine duran uzun drtke kutular. Artk
modernizmi Batl deerlerle birlikte tanmlama eiliminde olan Ame
rikan trendini bir lde izleyen eski Ktada, grsel sanatlarda soyutlama
(nonfigratif sanat) ve mimaride modernizm, Britanya gibi durgun g
rnen lkelerde bile yeniden canlanarak, yerleik kltr sahnesinin bir
paras, bazen hkim bir paras haline geldi.
Ancak 1960larn sonundan itibaren modernizme kar dikkat ekici
bir tepki, giderek aa kt ve 1980lerde postmodernizm gibi eti
ketler altnda moda haline geldi. Bu, sanat alannda herhangi bir yarg ya
da deerin yerleik kriterine ya da bu trden yarglarn mmkn olduu
grne reddiye oluturan bir hareket deildi, ilk kez ve gzle grlr
biimde mimaride ifade edilen bu tepki, uluslararas slup teriminin
mucitlerinden Philip Johnson (1906 -) tarafndan ina edildii iin daha
kkrtc olan Chippendale alnlklaryla gkdelenlere stn geldi. Manhattann kendiliinden biimlenen ufuk izgisini bir zamanlar modern
kent alannn modeli olarak gren eletirmenler bilinli bir yaplamas
olmayan Los Angelesin, belirgin hatlar olmayan bir ayrnt lnn, di
lediklerini yapanlarn cenneti (ya da cehennemi) olan bu kentin faziletini
kefettiler. Ne kadar akld olursa olsun estetik-moral kurallar modem
mimariye hkim olmu ve yoluna devam etmiti.
Modern hareketin mimaride kazand baar etkileyici olmutu. Bu
hareket 1945ten beri lkeleri birbirine balayan havaalanlar ina etti, ih
tiya duyulan her yere kendi fabrikalarn, i ve kamu binalarn dikti nc Dnyada bakentler, Birinci Dnyada mzeler, niversiteler ve
tiyatrolar. 1960larda kentlerin muazzam ve kresel biimde yeniden ina
edilmelerini salad, kitlesel binalarn ucuz ve hzl inasn salayan tek
nik bulular sayesinde sosyalist dnyaya bile damgasn vurdu. Ciddi bir
kuku olmakszn denebilir ki, ok sayda gzel binalar ya da aheserler,
bunun yan sra bir ok irkin bina ve pek ok sevimsiz ve insani olmayan
ar kovan retti. Sava sonras resim ve heykelin baarlar, 1950lerdeki
Paris sanatnn 1920lerdekiyle kyaslanmasnn hemen ortaya koyduu
gibi, iki sava aras dnemdeki ncellerinden kyaslanamayacak kadar

589

daha az ve genellikle ikinci snf idi. Bu hareket genellikle, sanatlarn


eserlerine hemen tannmalarn salayacak kiisel bir ticari marka ver
meye altklar, giderek anlamszlaan bir dizi hner gsterisinden, eski
tip sanaty aan non-art taknlar (pop art, Dubuffetin art brut'u ve
benzeri) karsnda birbirini izleyen umutsuzluk ya da vazgeme ma
nifestolarndan, geliigzel karalamalarn ve sradan paralarn ya da n
celikle yatrm ya da toplayclar iin ad absrdm satn alman, tula ya
da toprak ynna bir kiinin ismini ekleyerek (minimal sanat) ya da
eserin ok ksa mrl olmasn salayp onun bir emtia haline gelmesini
nleyerek (performans sanat) yaplan, jestlere indirgenmi bir sanat t
rnden ibaretti.
Bu avangarddan yaklaan lmn kokusu ykseliyordu. Kime ait ol
duunu kimse bilmese de gelecek artk onlara ait deildi. Kylarda kal
dklarn her zamankinden daha iyi anlyorlard. Alg ve sunum alannda
para babalarnn teknoloji sayesinde yaptklar gerek devrimle k
yaslandnda stdyo bohemlerinin formel yenilikleri ocuk oyunca gibi
kalmt. Ftristlerin tuval zerinde hz benzetirmelerini gerek hzla
ya da bir lokomotifin zerine yerletirilmi bir kamerann ektii g
rntlerle kyaslamak mmkn myd? Modernist kompozisyonlarda, her
emprezaryonun gieyi nasl etkilediini gayet iyi bildii elektronik sesle
gerekletirilen konser deneyimlerini, elektronik sesi milyonlarn mzii
haline getiren rock mziiyle kyaslamak mmkn myd? Btn yk
sek sanatlar gettolarda bir araya geldiyse, avangardlann kendi getto ke
simlerinin, Chopin ve Schoenberg satlarnn kyaslanmasnn ortaya
koyduu gibi, zayf ve klmekte olduunu grmemeleri mmkn
myd? Pop artn ykseliiyle birlikte modernizmin grsel sanatlardaki
balca kalesi olan soyutlama bile hegemonyasn kaybetti. Canlandrma
bir kez daha meruluk kazand.
Bylece postmodernizm hem zgvenli hem de tkenmi sluplara
kar ya da daha dorusu, binalar ya da kamusal eserler gibi u ya da bu
slupta srmekte olan faaliyetleri ve" hem de tek tek satlmas gereken
sehpa resimlerinin artizan retimi gibi tek balarna vazgeilmez olmayan
eserleri iletme tarzna kar saldrya geti. Bu nedenle postmodernizmi,
daha erken avangardn geliimi gibi, ncelikle sanat alannda bir trend
gibi zmlemek hatal olacaktr. Aslnda postmodernizm teriminin sa

590

natla hi ilgisi olmayan alanlara yayldn biliyoruz. 1990larda, postmodem felsefeciler, toplumsal bilimciler, antropologlar, tarihiler ve
baka disiplinlerden gelenler vard. Bunlar kendi terminolojilerini avan
gard sanatlardan, bunlarla birlikte anldklarnda bile, dn alma eilimi
gstermemilerdi. Edebiyat eletirisi, kukusuz bunu cokuyla kabul etti.
Aslnda eitli isimler altnda (yapmszclk ya da post-yapsalclk)
nclk eden postmodern modalar, ABDdeki edebiyat blmlerine,
oradan da dier insan bilimleri ve toplumsal bilimlere girdi.
Btn postmodernizmler nesnel bir gerekliin varl ve/ya da akl
c aralarla kabul edilmi bir gereklik anlayna ulama imkn hak
knda znde kukucu olmakta birletiler. Hepsi radikal bir grecelie
eilimliydi. Bu nedenle hepsi, kart varsaymlara dayanan bir dnyann
zne, yani dnyann bilim ve teknolojiyi temel alarak dnmesine ve
bunu yanstan ilerleme ideolojisine meydan okudu. Beklenmedik olmasa
da garip olan bu elikiyi bir sonraki blmde ele alacaz. Yksek sa
natlarn daha snrl alan iinde, eliki bu kadar ar deildi, nk, gr
dmz gibi (Age o f Empire, blm 9) modernist avangard sanat ol
duu iddia edilebilecek eyin (ya da, her durumda, satlabilen ya da
kiralanabilen ya da krl olabilecek baka bir biimde sanat olarak ya
ratcsndan ayrlabilen haslat rnleri) snrlarn sonsuza kadar ge
niletmiti. Postmodernizmin rettii, daha ok, yeni tarzda nihilist sa
malk olarak grdkleri eyden nefret duyanlar ile sanat ciddiye
almann khnemi gemiin bir baka kalnts olduunu dnenler ara
sndaki (genellikle kuaksal) bir kopukluk idi. Mehur Frankfurt
Okulunun son ileri karakolu olan toplumsal felsefeci Jrgen Habermas
o kadar fkelendiren uygarln istenmeyen sprntlerini...plastikle ka
mufle etmek neden yanl olsun, diyorlard (Hughes, 1988, s. 146).
Postmodernizm bu nedenle sanatlarla snrl kalmad. Bununla bir
likte, terimin ilk kez sanat alannda ortaya kmasnn muhtemelen ne
denleri vard. Zira avangard sanatlarn z gemiin terimleriyle ifade
edilemeyecek olann, yani yirminci yzyln gerekliini ifade etme tarz
larnn aratrlmasyd. Bu, yzyln byk ryasnn iki dalndan biriydi,
dieri ise bu gerekliin radikal biim'de dntrlmesi iin allmasyd. Her ikisi de farkl anlamlarda-devrimciydi, ancak her ikisi de
ayn dnya hakkndayd. Her ikisi de, 1880lerde ve 1890larda ve gene

591

1914 ile faizmin yenilgisi arasnda, yaratc yeteneklerin genellikle her


iki anlamda da devrimci ya da en azndan radikal olduu bir srada -her
zaman olmasa da genellikle solda- birbiriyle akt. Her ikisi de ba
arszla- urayacakt, buna ramen her ikisi de 2000in dnyasn y
lesine derin biimde deitirmiti ki, izlerinin silinebilecei d
nlemezdi.
Geriye doru bakldnda aktr ki, avangard devrim projesi, hem en
telektel keyfilii nedeniyle hem de bir liberal burjuva toplumunda ya
ratc sanatlarn ortaya kmasn salayan retim tarznn nitelii y
znden baarszla mahkmdu. Avangard sanatlarn gemi yzyln
gidiat iinde kendi niyetlerini bildirdikleri saysz manifestonun hemen
her biri hedeflerle aralar, amala ona ulamak iin kullanlan yntemler
arasnda yeterince tutarllk olmadn kantlar. Yeniliin belirli bir uyar
lamas eskinin reddedilmesine zorunlu bir sonu olarak yol amaz. To
naliteden bilinli olarak kanan mzik, zorunlu olarak Schnbergin kro
matik lekli onikilik notalarnn deiimlerini temel alan seri mzik
deildir; ne de bu seri mziin yegne temelidir; ne de seri mzik zorunlu
olarak atonaldir. Kbizm, ne kadar cazip olursa olsun, herhangi bir teorik
manta sahip deildi. Aslnda, geleneksel uygulama ve kurallar yeni
adna terk etme karan belirli yeniliklerin seimi kadar keyfi olabilir. Sat
ranta modernizmin eiti olan, 1920lerin hiper-modern denilen satran
okulu (Reti, Grnfeld, Nimzovvitsch, et al.) bazlar gibi, oyunun ku
rallarnn deitirilmesini nermedi. Onlar sadece paradokstan ya
rarlanarak, allmam allar tercih ederek ve merkezi igal etmekten
ok gzleyerek, kabul edilen dzene (klasik Tarrasch Okulu) kar k
tlar. Yazarlarn ve airlerin ou da kesinlikle ayn eyi yapt. Uygun gr
dkleri yerde geleneksel uygulamalar, rn., uyak ve l kullanmay sr
drdler ve gelenei baka biimlerde bozdular. Kafka, Joycedan daha az
modern deildi, nk nesri daha az cretliydi. Ayrca, modernist s
lubun, rn., makine ve (daha sonra) bilgisayar ann ifadesi olarak en
telektel bir manta sahip olduunu iddia ettii yerde, balant saf an
lamda mecazi idi. Yeniden retimin teknik olarak mmkn olduu ada
sanat eserini (Benjamin, 1961) tekil yaratc sanatnn eski modeli iin
de, sadece onun kiisel esinini kabul ederek zmleme giriiminde bu
lunmak baarszla mahkmdu. Yarat artk znde bireysel olmaktan
ok kooperatif, manuel olmaktan ok teknolojik idi. 1950lerde gen
592

Fransz sinema eletirmenlerinin tek bir yaratc auteur, ynetmeni


temel alarak gelitirdikleri sinema teorisi, 1'930larn ve 1940larn Hollywood B-filmlerine duyulan tutku dikkate alndnda samayd, nk
egdml bir ibirlii ve i blm, her gece kamu ya da zel sahneleri
doldurmakla ya da gazete ve dergi gibi zihinsel tketim amal dzenli
rnler retmekle uraanlar iin esast ve imdi de yledir. Esas olarak
kitlesel piyasann rnleri ya da yan rnleri olan karakteristik yirminci
yzyl yarasnn rnleriyle uraan yetenekler, klasik ondokuzuncu
yzyl burjuva modelinin yeteneklerinden daha aa dzeyde deildiler,
ama artk klasik yalnz sanat rolnn stesinden gelemiyorlard. Klasik
ncelleriyle kurduklar yegne balant, daima kolektiflerle srdrlm
olan klasik yksek sanatlarm snrl bir sektr olan sahne araclyla
gerekletirildi. Eer Akira Kurosawa (1910 - ), Lucchino Visconti
(1906-76) ya da Sergey Eisenstein (1898-1948) - bu yzyln hepsi de ti
yatrodan gelen tartmasz byk sanats- Flaubert, Courbet, hatt
Dickens tarznda eserler vermek isteselerdi, hi biri fazla ileri gidemezdi.
Ancak Walter Benjaminin gzlemledii gibi, teknik yeniden retilebilirlik a sadece yaratnn gerekletirilme tarzn deil - bu tarz si
nemay ve ondan tretilen her eyi (televizyon, video) yzyln merkezi
sanat haline getirir- ayn zamanda insanlarn gereklii alglama ve ya
ratc eserleri almlama tarzlarn da dntrd. Bu artk, ondokuzuncu
yzyl burjuva uygarl iin son derece tipik olan, kiliselerini mzelerin,
galerilerin, konser salonlarnn ve tiyatrolarn oluturduu sekler ta
pnma ve dua eylemlerinin tarz deildi. Bu kurumlan artk yerlilerden
ok yabanclarla dolduran turizm ve eitim bu tr sanat tketiminin son
kaleleridir. Bu deneyimleri srdrenlerin says kukusuz ncekinden ok
daha bykt, ancak Florance Uffzideki* Primaveray kalabaln iin
de kendilerine yol aarak grdkten sonra hu iinde kalanlarn ya da
Shakespearei ders zeti olarak okuyanlarn ou genellikle farkl trden
ve renkli bir alg evreni iinde yayorlard. Sezgiler, hatt fikirler onlara
her yandan ezamanl olarak ulayor -gazete sayfasndaki balklarn ve
resimlerin, metin ve reklmlarn bileimiyle, gzler sayfay tararken ahize
ya da kulaklktan gelen seslerle, imgenin, insan sesinin, basl metnin ve

*) Rnesans resimlerinin sergilendii en byk talyan mzesi -n.

593

mzik sesinin yan yana gelmesiyle- ancak bunlar, bir an iin, dikkati be
lirli bir noktada younlatrmakszn periferal olarak almlamyor. Bu
durum uzun sredir, Romantiklerin dneminden beri sanatlarn ve ele
tirmenlerin aina .olduklar, kent halknn sokaklarda yaad tarz, sergi
yerleri ve sirk elencelerinin tarz olmutur. Yenilik, teknolojinin kamu
hayatn olduu kadar zel gndelik hayat da sanata bomasyd. Estetik
deneyimden saknmak asla bu kadar zor olmamt. Sanat eseri, sz
ckler, sesler, imgeler atan iinde, bir zamanlar sanat denilen eyin ev
rensel ortam iinde kayboldu.
Buna hl sanat denebilir miydi? Dnyann gelimi blmlerinde sa
dece tek bir birey tarafndan yaratlan ve o bireyle zdelenebilen eserler
giderek marjinal hale gelse de, bu tr eylerle ilgilenenler byk ve kalc
eserleri hl ayrt edebiliyorlard. Ve bunlar binalar dnda yeniden re
tim iin tasarlanmayan tekil yarat ve yorum eserleriydi. Bu eserler, bur
juva uygarlnn byk gnlerinde bu konularn deerlendirilmesine hk
meden standartlarla yarglanabilir ve snflandrlabilir miydi? Hem evet,
hem hayr. Deerin kronolojiyle llmesi bu sanatlara asla uy
gulanmamt: yaratc eserler asla, Rnesans zamannda dnld
gibi eski olduklar iin ya da avangardn iddia ettii gibi tekilerden daha
yeni olduklar iin daha iyi olmamlard. kinci kriter, sanat eserinin t
ketim endstrilerinin ekonomik karlaryla kaynat daha ge yirminci
yzylda anlamsz hale geldi. Tketim endstrileri krlarn bir tr moda
evriminden, youn ama ksa sre iinde kullanlan mal kalemlerinin
annda kitlesel satyla salyordu.
te yandan, sanatta nemli ile nemsiz, iyi ile kt, profesyonel ile
amatr arasnda ayrm yapmak hl hem mmkn hem de gerekliydi. Her
zamankinden daha da gerekliydi, nk ilgili taraflarn bir ou, deerin
yegne kriterinin sat saylan olduu ya da aynn yapanlann elitist ol
duklar ya da, postmodemizmin ne srd gibi, hibir nesnel aynmn
yaplamayaca- gerekesiyle bu trden aynmlan reddediyordu. Aslnda,
sadece ideologlar ve satclar bu trden anlamsz grleri kamuoyu nn
de savundular ve bunlarn bile ou, kendi zel hayatlarnda iyi ile kt
arasnda aynm yaptklann biliyorlard. 1991de son derece baarl bir n
giliz kitlesel piyasa kuyumcusu, bir iadamlar konferansnda, en ufak bir
beeni tamayan insanlara sama sapan eyler satarak kr ettiini sy

594

leyince bir skandal koptu. Bu kii, postmodernist teorisyenlerin aksine,


kalite yarglarnn hayatn bir paras olduunu biliyordu.
Ancak hl mmkn olsa da, bu trden yarglar, ou kentli olan yurt
talar iin, hayatn ve sanatn, ierden ve dardan oluan duygu alan
larnn giderek ayrt edilemez hale geldii bir dnyaya hl uygun
muydu? Ya da bunlar, geleneksel sanatlarn byk ksmnn snacak yer
aradklar okul ya da academia'nn' zelletirilmi kapal alanlarnn d
nda hl geerli miydi? Sylemek zordur, nk byle bir soruyu ya
ntlamaya ya da formllendirmeye kalkmak yantn da beraberinde ge
tirebilir. Cazn tarihini yazmak ya da bu mzik trnn baarlarn,
klasik mzie de uygulanabilecek terimlerle, bu sanat biiminin top
lumsal ortamndaki, kamusal ve ekonomik niteliindeki nemli fark
llklar da ortaya koyarak tartmak olduka kolaydr. Byle bir ilemin
rock mzii iin bir anlam tayp tamad, o da Amerikan siyah m
ziinden tretilmi olsa da, asla belli deildir. Louis Armstrongun ya da
Charlie Parkerm baarlar, teki adalan karsnda tadklan s
tnlk, aktr ya da aklanabilir. te yandan, belirli bir mzikal sesi
kendi hayatyla kaynatrmam birinin son krk yldr bu mzik vadisini
silip spren dev mzikal sesler taknndan u ya da bu rock grubunu
seip ayrmas ok daha zor grnmektedir. Billie Holliday, lmnden
yllar sonra domu dinleyicilerle iletiim kurabilmektedir. Rolling Stonesun ada olmayan biri, bu grubun 1960lann ortasnda yaratt
byk cokunun bir benzerini gelitirebilir mi? Gnmzde mzikal bir
ses ya da imgenin yaratt heyecann ne kadar topluluu temel al
maktadr: ark hayranlk uyandrd iin deil, bu bizim arkmz ol
duu iin. Bilemeyiz. Bugn yaayan sanatlann yirmibirinci yzylda
nasl bir rol oynayacaklar ya da varlklann srdrp srdremeyecekleri, grebildiimiz kadaryla, belirsizdir.
Bu durum bilimlerin rol iin geerli deildir.

595

18
Bycler ve raklar - Doal Bilimler
Bugnn dnyasnda felsefenin bir yeri olduunu dnyor mu
sunuz? Elbette, ancak bilimsel bilgi ve baarnn imdiki durumunu temel
alrsa... Felsefeciler kendilerini bilimden ayr tutamazlar. Bunun nedeni
sadece bilimin hayat ve evren vizyonumuzu muazzam biimde ge
niletmesi ve dntrmesi deildir: o ayn zamanda akln ilemesini sa
layan kurallar da devrimciletirmitir.
-Claude Levi-Strauss (1988)
Gazlarn dinamii hakknda Goggenheim Bursuyla yazlan standart
bir metin, yazar tarafndan, endstrinin ihtiyalarnn dikte ettirdii
forma uygun bir metin olarak betimlenmitir. Bu ereve iinde, Einsteinn genel grelilik teorisinin dorulanmas anlk yerekimi etkilerini
hesaba katarak balistik fzelerin isabet yeteneini " gelitirmeye ynelik
kritik bir adm olarak grlmekteydi. Sava sonras fizik, askeri uy
gulamalar bakmndan geerli olduu dnlen bu alanlarda yo
unlaarak darald.
-Margaret Jacob (1993, s. 66-7)

I
Doal bilimler tarihin hibir dneminde yirminci yzyldaki kadar ok
ve bamsz bir etki yaratmamtr. Gene, Galileonun caymasndan bu
yana, bu etkileme hibir dnemde bu kadar kolay olmamtr. Yzyln ta
rihisinin uramak zorunda olduu paradoks budur. Ancak bu uraya
girmeden nce fenomenin boyutlarn anlamamz gerekiyor.
596

1910da btn Alman ve ngiliz fizikileri ve kimyaclar yaklak


sekiz bin kiilik bir grup halinde biraraya geldiler. 1980lerin sonunda
dnyada aratrma ve deneysel gelitirmeyle fiilen uraan bilimcilerin ve
mhendislerin says, yaklak bir milyonu bilimsel gcn ncs
ABDde ve biraz daha fazlas Avrupa devletlerinde olmak zere yaklak
be milyon olarak hesaplanyordu." Bilimciler gelimi lkelerde bile n
fusun kk bir kesimini oluturmaya devam ettilerse de, saylar
1970ten sonraki yirmi yl iinde en ileri ekonomilerde bile neredeyse
ikiye katlanarak dramatik biimde ykselmeye devam etti. Ne var ki,
1980lerin sonunda bunlar, esas olarak yzyln ikinci yarsnda yaanan
eitim devrimini (bk. blm 10) yanstan potansiyel bilimsel ve tek
nolojik insan gc denebilecek buzdann sadece suyun zerinde grlen
ksmm oluturuyordu. Aktel bilimciler giderek daha ok, meslee giri
bileti haline gelen bir ileri doktora tezi araclyla seiliyorlard.
1980lerde tipik ileri Batl lke her milyon kii bana ylda 130-140
kadar bu trden bilim doktoru karyordu (Observatoire, 1991). Bu l
keler ayn zamanda, bu tr faaliyetler iin, esas olarak kamu fonlarndan ou kapitalist lkede bile- olduka astronomik rakamlar dediler. As
lnda, byk bilimin en pahal formlar ABD dnda (1990lara kadar)
tek bir lkenin faaliyet alannn tesindeydi.
Ancak byk bir yenilik vard. Bilimsel yaynlarn (saylar her on
ylda ikiye katlanyordu) yzde doksan drt dilde (ngilizce, Rusa, Fran
szca ve Almanca) ortaya ktysa da, Avrupa merkezli bilim yirminci
yzylda sona erdi. Felaket a ve zellikle faizmin geici zaferi ekim
merkezini, gnmzde de merkezi oluturan ABDye aktard. 1900 ile
1933 arasnda yedi Nobel Bilim dl ABDye verildi, ancak 1933 ile
1970 arasnda bu say yetmi yedi idi. Avrupallann yaad teki lkeler
-Kanada, Avustralya ve genellikle hakk yenen Arjantin** - i koullar ve
siyasal nedenlerle, belli bal bilimcilerinin ounu ihra etmi olsalar da
(Yeni Zelanda ve Gney Afrikaya) kendilerini bamsz aratrma mer
kezleri olarak yaplandrdlar. Bu srada, Avrupal olmayan, zellikle
Dou Asya ve Hint altktasmdan gelen bilimcilerin ykselii arpcyd.
*)
**)

SSCBdeki daha byk say (yaklak 1.5 milyon) o srada muhtemelen tam
olarak bilinmiyordu (UNESCO, 1991, Tablo 5 .2 ,5 .4 ,5 .1 6 ).
1947den beri Nobel dl.

597

ikinci Dnya Savamn sona ermesinden nce sadece bir Asyal Nobel
dl almt (fizikte C. Raman, 1930); 1946dan beri bu trden dller
Japon, inli, Hintli ve PakistanlI isimler tayan ondan fazla kiiye ve
rilmitir. Bu durum Asya biliminin ykseliini olduundan az gsterir;
tpk 1933ten nceki dl dalmnn ABD bilimindeki ykselii ol
duundan az gstermesi gibi. Ne var ki, yzyln sonunda dnyada hl,
mutlak anlamda dikkat ekici biimde, greli anlamda daha da belirgin
biimde az sayda bilimci karan, ou Afrika ve Latin Amerikada bu
lunan blgeler vard.
Ancak bu erefe layk grlen Asyallann (en az) te birinin kendi
lkelerinin adyla deil de ABDli bilimciler olarak anlmalar arpc bir
olgudur. (Aslnda ABDli olup da dl alanlarn yirmi yedisi ilk kuak
gmenlerdir.) Zira, giderek kreselleen bir dnyada, doal bilimlerin
tek bir evrensel dil konumalar ve tek bir metodolojiyle faaliyet gs
termeleri olgusu, bunlarn gelimeleri iin yeterli kaynaklarn bulunduu
grece az sayda merkezde, yani az sayda ok gelimi zengin lkede ve
zellikle de ABDde younlamalarna paradoksal olarak yardmc ol
mutur. Dnyann, Felaket anda siyasal nedenlerle Avrupadan kaan
beyinleri 1945ten beri daha ok ekonomik nedenlerle daha yoksul l
kelerden daha zengin lkelere doru aktlar.* Bu doaldr, nk
1970lerde ve 1980lerde gelimi kapitalist lkeler aratrma ve ge
litirmeye aynlan btn dnya giderlerinin yaklak drtte n har
carlarken, yoksul lkelerin (gelimekte olan) harcamalar % 2-3ten
fazla deildi (UN World Social Institute 1989, s. 103).
Ancak, gelimi dnyada bile bilim nceki dalmm dereceli olarak
kaybetti. Bunun nedeni, ksmen insanlarn ve kaynaklarn yo
unlamasnn -etkinlikle ilgili nedenlerden tr- ve ksmen de yksek
retimdeki muazzam bymenin kanlmaz biimde bilim kurumlan
arasnda bir hiyerari, daha dorusu bir oligari yaratmasyd. 1950lerde
ye 1960larda Birleik Devletlerde doktora yapanlarn yars en prestijlj

*)

598

McCarthyli yllarda A B D den kk kapsaml bir beyin g olduu, Sov


yet blgesinden (Macaristan 1956, Polonya ve ekoslovakya 1968,
1980lerin sonunda in ve SSCB) zaman zaman daha byk apl siyasal
kalarn yaand, Demokratik Almanya Cumhuriyetinden Bat A l
manyaya ise srekli bir g olduu sylenebilir.

ve bu nedenle en yetenekli gen bilimcilerin dolutuu on be ni


versiteden geliyordu. Demokratik ve poplist bir dnyada, bilimciler pa
rasal imknlar salayan grece az saydaki merkezde younlam bir elit
ti. Bir tr olarak bunlar, iletiim (binleriyle konumak) faaliyetlerinin
merkezini oluturduu iin, gruplar halinde toplandlar. Zaman getike
bu faaliyetler bilimci olmayanlar iin daha da kavranamaz hale geldi.
Buna ramen meslekten olmayanlar, zaman zaman bizzat en, iyi bi
limcilerin kaleme ald geni bir popler literatrn yardmyla, neler
olup bittiini umutsuzca anlamaya altlar. Aslnda, uzmanlama art
tka, bilimciler bile giderek kendi alanlarnn dnda neler olduunu bir
birlerine aklamak iin yayn organlanna ihtiya duydular.
Yirminci yzyln bilime bamll fazla kant gerektirmez. leri
bilim, yani, ne gndelik deneyimle kazamlabilen ne de esoterik lisansst
eitimle zirveye ulaarak yllarca sren renim olmakszn uy
gulanabilen hatt kavranabilen trdeki bilgi, ondokuzuncu yzyln so
nuna kadar greli olarak sadece dar bir pratik uygulama alanna sahipti.
Onyedinci yzyln fizik ve matematii mhendisleri ynlendirirken, Vic
toria saltanatnn ortalannda ge onsekizinci ve erken ondokuzuncu yz
yllarn kimya ve elektrik alanndaki keifleri sanayi ve iletiim iin el
zemdi ve profesyonel bilimsel aratrmaclann yaptklar almalar
teknolojik ilerlemenin zorunlu mzrakba olarak kabul edildi. zetle, pra
tik insanlar, uygun durumlarda, rnein onsekizinci yzyln Newtonla
ve ge ondokuzuncu yzyln Darwinle yapt gibi ideolojiye d
ntrlmesi dnda bilimsel teorinin kazand zaferlerin ne ie ya
rayacan tam olarak bilmeseler de, bilimi temel alan teknoloji on
dokuzuncu yzyl burjuva dnyasnn ekirdeini oluturuyordu. Bununla
birlikte, insan hayatnn geni alanlarna, deneyimin biraz daha fazlas,
deney, beceri, eitimin salad ortak duygu ve en nemlisi, en uygun
pratik ve tekniklere dair bilginin sistematik yaylm hkim olmaya devam
etti. iftilik, inaat ve tpta ve aslnda insanlann ihtiyalann karlayan
ve onlara lks bir yaam salayan geni bir faaliyetler alannda ortaya
kan durum buydu.
Yzyln son eyreinde bu durum bir ara deimeye balamt, im
paratorluk anda sadece modem yksek teknolojinin ana hatlar g
rlebilir olmaya balamakla.kalmad -otomobilleri, havacl, radyo ve si

599

nem ay dnm ek yeterli- m od em b ilim sel teorinin anahatlar da ortaya


kt: grelilik, kuantum, genetik. A yrca, her ik isi de 1 8 9 0 larda yaplan
keifleri tem el alan, telsiz telgraftan X -nlarnn tbbi kullanm na kadar
bilim in en esoterik v e devrim ci keiflerinin, d o la y sz tek n olojik p o
tan siyele sahip olduklar grlyordu. B ununla birlikte, K sa Y irm inci
Y z y ln y k sek bilim i daha 1 9 1 4 ten n ce grlebilirdi v e sonraki y z
y ln yksek teknolojisi onda st kapal b iim d e varolurken, y k sek
bilim henz yerkrenin h er yerin d e k i g n d elik hayatn on su z kavranam ayaca bir ey deild i.
B in yln sonuna doru ortaya kan durum budur. G rdm z gib i
(bk. blm 9) ileri b ilim sel teknoloji v e aratrmay tem el alan teknoloji
yirm inci y zyln ikinci yarsnda artk sa d ece g elim i dnya ile snrl
olm ayan ek on om ik sn m aya hkim oldu. G en etik b ilim indeki g elim eler
olm asayd, H indistan .ve E ndonezya h zla artan nfuslar iin yeterli gda
m addesi retem ezlerdi. Y zy ln sonunda b iyotek n oloji hem tarmda hem
de tpta n em li bir unsur haline gelm iti. B u trden teknolojiler hakknda
vurgulanm as gereken, bunlarn en g elim i lkelerde b ile sradan in
sanlarn dnyasndan o k uzak k e if ve teorileri tem el alm asyd. y le ki,
dnyada neredeyse birka dzine y a da o lsa o lsa birka y z k ii bu k e if
ve teorilerin pratik sonularn bandan itibaren kavrayabiliyordu. A lm an
fizik i Otto Hahn

1 9 3 9 un balarnda nkleer fzyonu k efettiin d e

byk N ie ls B ohr (1 8 8 5 -1 9 6 2 ) gib i bu alanda en aktif olan baz b ilim ciler


bile bu k efin savata y a da barta, ngrlebilir bir g elecek te herhangi
bir pratik uygulam aya sahip olacandan kukuluydular. B u k efin ta
d p otansiyeli anlayan fizik iler bunu generallere ve politikaclara an
latm am olsalard, bu kiiler lisansst fizik iler olm adklar srece, ki
bu da pek m m kn deild i, bu k eifler k esin lik le unutulup gidecek ti.
G ene, A lan T uringin 1 9 3 5 te yazd, m odern bilgisayar teorisinin te
m elini oluturan tez, zgn olarak m atem atiksel m antklar iin sp e
klatif bir aratrma olarak kalem e alnd. S ava T uringe ve dierlerine
teoriyi ifre z c olarak uygulam a frsat salad, ancak ortaya kt
zam an bir avu m atem atiki dnda hi k im se, T uringin tezini dikkate
alm ak y le dursun, okum am t bile. B u m tevaz grnl, so lu k be
nizli dahi, lm nden sonra ecin seller arasnda bir tr ikon haline g elen
ve o sralarda jo g g in g yapmaktan holanan k d em siz akadem isyen, kendi
kolejinde bile n em li bir kii deildi; en

600

azndan

ben onu b y le biri ola-

rak hatrlamyorum.* Bilimciler byk nem tad bilinen sorunlar


zme iine giritiklerinde bile, nereye gittiklerinin farknda olanlar sa
dece tecrit edilmi bir entelektel kede bir araya gelmi bir grup be
yinden ibaretti. Nitekim bu kitabn yazar, Crick ve Watson ksa sre iin
de yzyln en nemli hamlelerinden biri olarak kabul edilen DNA
yapsnn (kili Sarmal) o muazzam kefine hazrlanrlarken bir Cambridge kolejinde renciydi. Ancak, Crickle o srada sosyal anlamda kar
latm hatrlyorsam da, oumuz, koleji evreleyen birka yz met
relik bir alanda, her gn iinden getiimiz laborartuvarlarda ve iki
itiimiz publarda o olaanst gelimelerin kulukada olduunu fark et
meyi bile baaramadk. Bunun nedeni bu trden konulara ilgi duy
mamamz deildi. Bu ile uraanlar bize bunlardan sz etmeye gerek
grmyorlard, nk yaptklar almaya katkda bulunamazdk, hatt
karlatklar zorluklar bile anlayamazdk.
Bununla birlikte, ne kadar esoterik ve kavranamaz olurlarsa olsunlar
bilimsel keifler, bir kez gerekletirildiklerinde, neredeyse hemen pratik
teknolojilere aktarldlar. Nitekim transistrler, kat maddelerle uraan
fizik dalnda, tam olarak gelitirilmemi kristallerin elektro manyetik
zellikleri hakknda 1948de yaplan aratrmalarn bir yan rn olarak
ortaya kt. Ayn ekilde laser nlar da (1960), optik aratrmalardan
deil, bir elektronik alanla rezonans halinde titreen molekller oluturma
almasndan kaynakland (Bernal, 1967, s. 563). Bu bulularn mucitleri
de hemen Nobel dllerine layk grldler; sper iletkenleri ortaya
karan dk s fizii alannda yapt almalar iin ayn dl kazanan
-biraz gecikerek- Cambridge ve Sovyet fizikisi Peter Kapitsa (1978) gibi.
*)

Turing 1954te ecinsel davranlarla sulandktan sonra intihar etti. O za


manlar ecinsellik resmen sutu ve tbbi ya da psikolojik olarak iyi
letirilebilir patolojik bir durum olduuna inanlyordu. Turing zorla te
davi edilmeye dayanamad. 1960lardan nce Britanyada (erkek)
ecinselliinin su kabul edilmesinin bir kurban olmaktan ok kendi ha
tasnn kurban oldu. Cinsel eilimleri Cambridgedeki Kings Collegen
yatl okul ortamnda ve savatan sonra Manchestera gidene kadar hayatn
geirdii Bletchleydeki sava srasnda ifre zme kurumunun ad km
anormal ve eksantrik ortamnda hibir soruna yol amamt. Ancak dn
yada ok eitli insanlarn yaadn bilmeyen bir adam, Turingin (geici)
bir erkek arkadann onun kald apartmanda soygun yaptn bildirmek
iin polise gidecek ve polise iki suluyu bir arada yakalama frsat ve
recekti.

601

1939-46 sava dneminde yaplan aratrmalarn kazandrd deneyim en azndan Anglo-Amerikallara- kaynaklarn younlatrlmas halinde,
en zor teknolojik sorunlarn daha nce dnlemeyecek kadar ksa sre
iinde zlebileceini kantlad* ve sava ya da ulusal prestij (rn., koz
mik uzay aratrmalar) gibi amalar uruna maliyete bakmakszn n
clk yapmay tevik etti. Bu da laboratuvar biliminin, bir ksmnn gn
delik kullanm iin byk bir potansiyel tad grlen teknolojiye
dntrlmesini hzlandrd. Laser bu hza bir rnek oluturmaktadr. lk
kez 1960ta laboratuvarda grlen laser erken 1980lerde kompakt disk
biiminde tketiciye ulamt. Biyoteknolojideki gelimeler daha da hz
lyd. Rekombinant DNA teknikleri, yani bir trden alman genleri bir
baka trn genleriyle birletirme tekniklerinin yeterince uygulanabilir ol
duu ilk kez 1973te kabul edildi. Bundan sonra, yirmi yldan daha ksa
bir sre iinde biyoteknoloji tbbi ve tarmsal yatrmn balca alan oldu.
Ayrca, enformasyon teori ve pratiinde grlen artc patlama sa
yesinde yeni bilimsel ilerlemeler, zaman araln her defasnda biraz
daha klterek nihai kullanclarn nasl olduunu anlamalarn ge
rektirmeyen bir biimde teknolojiye aktarld.
deal sonu, aptallara
kar korunmu bir tular seti ya da bir klavye idi. Bu aracn kendi ken
dine harekete gemesi ya da'gerekli dzeltmeleri yapmas iin uygun yer
lere basmak yeterliydi. Karar alma ilemi, ortalama insann snrl ve g
venilir olmayan becerilerinden ve zeksndan baka bir girdi
gerektirmiyordu. Aslnda ideal olarak ilem, bir yanllk olmadka, hi
bir insan mdahalesi gerektirmeden programlanabiliyordu. 1990larda s
permarket hesaplarnn denetlenmesi insan unsurunun tamamen ortadan
kaldrlmasn simgeliyordu. Yerel banknot ve madeni paralar tanmak ve
tketicinin teklif ettii miktar tulamak dnda insan unsuruna artk
gerek yokty. Otomatik bir tarayc satnalmadaki kodu bir fiyata eviriyor,
btn fiyatlar topluyor, toplam tketicinin verdii miktardan karyor

*)

602

Aktr ki, Nazi Almanyasnn nkleer bir. bomba yapmay ba


aramamasnn nedeni, Alman bilimcilerinin byle bir bombay nasl ya
pacaklarn bilmemeleri ya da bu konuda eitli tereddtlere kaplmalar
deil, Alman sava makinesinin bunun iin gerekli kaynaklan tahsis etmeye
istekli olmamas ya da bunu yapamamasdr. B u konuda aba gstermekten
vazgetiler ve daha ksa srede getiri vaadeden roket konusunda ma
liyetinin daha yksek olduu grlen bir younlamay tercih ettiler.

ve sonucu grevliye bildiriyordu. Btn bu faaliyetlerin gereklemesini


salayan ilem, olaanst biimde karmaktr ve muazzam biimde ge
limi bir donanm (hardvvare) ile inceden inceye ilenmi bir prog
ramlamann oluturduu bileime dayanr. Ancak, ge yirminci yzyl
teknolojisinin bu trden mucizeleri, bir yanllk olmadka ya da olana
kadar, insan grevli iin esas saylarn tannmas, asgari bir dikkat sresi
ve younlamann getirdii daha geni bir canskmtsna katlanma ka
pasitesi dnda hibir ey gerektirmez. Okur yazarlk bile gerektirmez.
Operatrlere gelince, onlara tketiciye, 2.15 pound demek: zorunda ol
duunu bildirmesini syleyen ve 10 poundluk bir banknotu bozarak 7.85
pound vermesini emreden gler, onlann yaptklar ii anlayp an
lamadklar konusuyla ilgilenmiyorlard. Yaptklar iin nasl ger
ekletiini anlatmak zorunda deildiler. Byc rann bilgi eksiklii
nedeniyle endielenmesine artk gerek yoktu.
Pratik amalar bakmndan, spermarket denetleme operatrnn du
rumu ge yirminci yzyln insan normunu temsil ediyordu; avangard bi
limsel teknolojinin yaratt mucizelerin ileyiini, bunlarn nasl a
ltn bilsek ya da bildiimizi dnsek bile anlamamz ya da
deitirmemiz gerekmiyor. Baka birileri bu ii bizim iin yapacakt ya da
yapmaktayd. nk, kendimizi u ya da bu alanda bilim ve teknolojinin
teki gndelik rnlerinin ouyla yz yze gelen bir uzman -yani kt
altnda aygt onarabilecek ya da onu tasarlayabilecek veya ku
rabilecek trden biri- olarak grsek bile, bizler cahil ve kavraysz erkek
ve kadnlarz. Ve biz olmasak bile, kullandmz eyin nasl ilediine ve
onun gerisinde hangi ilkelerin yattna dair anlaymz genellikle ge
reksiz bilgidir; tpk oyun ktlarnn imalat srecinin (drst) poker
oyuncusunu ilgilendirmemesi gibi. Fax makineleri, Londradaki bir met
nin Los Angelesta nasl yeniden retildii hakknda hibir fikri olmayan
insanlar tarafndan kullanlmak iin tasarlanmtr. Bu makineler elekt
ronik profesrleri tarafndan kullanldklarnda da ayn ilevi yerine ge
tirirler.
Nitekim bilim, insan hayatnn teknolojiye doymu dokusu araclyla
kendi mucizelerini ge yirminci yzyl dnyasna gnlk olarak kantlar.
Dindar Mslman iin Allah neyse, vazgeilemez ve her eye gc yeten
teknoloji de odur -insanln daha uzak keleri bile transistorlu radyoyu

603

ve elektronik hesap makinesini bilir. Belirli insan faaliyetlerinin yaratt


bu kapasitenin rettii insanst sonularn, en azndan gelimi sanayi
toplumlarnn kent blgelerinde ne zaman ortak bilincin paras haline
geldiini tartabiliriz. Bu durum kesinlikle ilk nkleer bomba 1945te
patladktan sonra ortaya kt. Ne var ki, yirminci yzyln, bilimin hem
dnyay hem de dnya hakkndaki bilgimizi dntrd yzyl olduu
kuku gtrmez.
Yirminci yzyl ideolojilerinin, tpk ondokuzuncu yzyln sekler
ideolojilerinin yapt gibi, bilimin kazand zaferlerle, insan d
ncesinin zaferleri olarak vnmesini bekleyebiliriz. Aslnda, on
dokuzuncu yzylda bilime direniin byk tabyalarm oluturan ge
leneksel dinsel ideolojilerin gsterdikleri direniin bile zayflamasn
bekleyebiliriz. Bunun nedeni, sadece geleneksel dinlerin kat tutumunun,
ilerde greceimiz gibi, yzyln byk ksmnda gevemesi deil, bizzat
dinin, gelimi dnyann teki insani faaliyetleri gibi, yksek bilimi temel
alan teknolojiye baml hale gelmesiydi. Gerektiinde, bir piskopos, bir
imam ya da bir kutsal kii, 1900lerde, Galileo, Newton, Faraday ya da
Lavoisier sanki hi var olmam gibi, yani onbeinci yzyl teknolojisini
temel alarak faaliyetlerini srdrebiliyordu. Ondokuzuncu yzyl tek
nolojisinin teoloji ya da kutsal metinlerle badarl hibir sorun ya
ratmamtr. Vatikann uydu araclyla iletiim salamak ve Turin ke
feninin sahiciliini radyo-karbon uygulamasyla test etmek zorunda
kald; Ayetullah Humeyninin szlerini teyp kasetleriyle rann ilerine
yayd ve Kuran yasalarn uygulayan devletlerin kendilerini nkleer si
lahlarla donatmaya altklar bir ada bilim ile kutsal kitap arasndaki
atmay gzden karmak daha da zorlat. En sofistike ada bilimin
onu temel alan teknoloji araclyla de facto kabul yle bir hal ald ki,
fn-de-siecle New Yorkunda sper yksek teknolojiye sahip elektronik
ve fotografik mallarn sat, Doulu mesiyanik Yahudiliin ar ritelizminde ve onsekizinci yzyl Polonya giysilerinin bir eidini giy
mekte srar etmesinden tamamen ayr olarak, vecd halini entelektel sor
gulamaya tercih ediiyle tannan Hassidizmin uzmanlk alan haline
geldi. Hatt bilimin stnl baz bakmlardan resmen kabul edildi.
ABDdeki evrim teorisini kutsal metinlere (alt gn iinde imdiki haliyle
yaratlm olan dnya) aykr olduu iin reddeden Protestan kktenciler,
Darwinin retisinin yaradl bilimi olarak betimlenen eyle yer de
604

itirmesini ya da en azndan bu bilimin retileriyle karlanmasn talep


ettiler.
Ve gene yirminci yzyl, en olaanst baars olan ve baml ol
duu bilimle rahat deildi. Doal bilimlerin ilerlemesi zaman zaman akla
ve onun rnlerine kar kin ve reddiye alevleri halinde parlayan geriplandaki korku ve kuku ateine ramen gerekleti. Ve bilim ile antibilim arasndaki tanmlanmam alanda ve nihai gerei samala va
racak lde aratranlar ile sadece kurgulardan oluan bir dnyann
khinleri arasnda, giderek yzyln ve zellikle yzyln ikinci yarsnn
karakteristik ve genellikle Anglo-Amerikan rnn, bilimkurguyu bu
luyoruz. Jules Vemein (1828-1905) haber verdii tr ondokuzuncu yz
yln sonunda H. G. Wells (1866-1946) tarafndan balatld. Atlarn ye
rini kozmik kapsllerin, altpatlarlarn yerini lm nlarnn ald o
aina TV ve geni ekran uzay-westernleri gibi daha ocuksu biimler yk
sek teknik makinelerle yaanan fantastik maceralarn eski geleneini sr
drrken, yzyln ikinci yarsnda tre yaplan daha ciddi katklar in
sanlk durumu ve onun gelecei hakknda karanlk ya da en azndan
belirsiz bir gre doru yn deitirdi.
Bilimden kuku ve korkuyu drt duygu ateledi: bilim kavranamazd;
(hem) pratik (hem de moral) sonular nceden kestirilemez ve muh
temelen felaketliydi; bireyin aresizliini vurguluyor ve otoriteyi za
yflatyordu. Bilim doal dzene mdahale ettii lde, yaps gerei
tehlikeli olduu duygusunu da gzden uzak tutmamalyz. lk iki duyguyu
hem bilimciler hem de bilimle ilgisi olmayanlar paylayordu, son ikisi ise
esas olarak yabanclara aitti. Bilimle ilgisi olmayan kiiler sadece Ham
letin, Yeryznde ve gkyznde, bizim felsefemizin ryasnda bile g
remeyecei...ok eyler vardr dizelerindeki gibi, bilimin ak
layamad eyleri kefetme konusunda yaadklar gszlk duygusuna
tepki gsterebiliyorlar, bunlarn resmi bilim tarafndan aklanabilecei
inancn reddediyorlar, aklanamaz olana, byle bir aklama sama ola
ca iin, inanma al ekiyorlard. En azndan bilinmeyen ve bi
linemeyen bir dnyada herkes eit derecede gsz olacakt. Bilim ne
kadar gzle grlr zaferler kazanrsa, bilinemez olan aratrma al o
kadar byyordu. Atom bombasyla en yksek noktaya ulaan kinci
Dnya Savandan ksa sre sonra, her zaman olduu gibi ngilizlerin iz

605

ledii Amerikallar (1947) aka bilimkurgunun esinlendirdii tehis


edilemeyen uan cisimlerin kitle halinde geliini gzlemeye baladlar.
Bunlarn bizimkinden farkl ve bizimkine stn dnya d uygarlklardan
geldiklerine kesinlikle inanyorlard. Daha hevesli gzlemciler bu uan
tabaklardan kan garip biimli yabanclar bizzat grmlerdi; bir ikisi
de bunlara bindiklerini iddia ediyorlard. Bu dnyad varlklarn dalm
haritas her ne kadar Anglo-Sakson lkeleri ya da bu lkelerin evresini
tercih ettiklerini gsteriyorsa da, fenomen btn dnyaya yayld.
UFOlar hakknda herhangi bir kuku, dar kafal bilimcilerin snrl ufuk
larnn tesindeki fenomenleri aklamadaki aresizliklerinin yol at
kskanla, belki de sradan insan stn bilimi onlardan gizlemek iin
entelektel bir kstlama iinde tutanlarn fesadna yoruluyordu.
Bunlar sihire ya da geleneksel toplumlarn mucizelerine duyulan inan
deildi. Bu toplumlar iin gereklie bu trden mdahaleler tam olarak
denetlenemeyen hayatlarn, sz gelimi bir uan grnnden ya da te
lefonla konuma deneyiminden ok daha az artc olan bir parasyd.
Bunlar insanlarn, matbaann icadndan beri, tahta kalpla yaplan bas
kdan ABDnin spermarket dergilerine kadar popler edebiyatn ta
nkln stlendii canavar, hilkat garibesi ve harika yaratklarla evrensel
olarak ve srekli biimde bylenmesinin bir paras da deildi. Bunlar
bilimin iddia ve kurallarnn reddiyesiydi. Bu reddiye, florid aliminin mo
dem kent halknn di sorunlarnda dramatik bir azalma saladnn ke
fedilmesinden sonra su ebekesine bu maddenin katlmasna kar kan
kk gruplarn olaanst isyannda (gene ABD merkezli) grld
gibi, zaman zaman gayet bilinli olabiliyordu. Sadece tedavi biimini
seme zgrl adna deil, ancak insanlar zorla zehirlemek suretiyle
gsz drmek iin alaka tasarlanm bir konplo olarak bu uy
gulamaya cokulu biimde direnildi (daha u muhalifler tarafndan). Stan
ley Kubrikin filmi, Dr. Strang'eloveda (1963) canl biimde anlatlan bu
tepkide, bilimden duyulan kuku, onun pratik sonularndan duyulan kor
kuyla birleiyordu.
Riskleri de beraberinde getiren tp_ teknolojisi de dahil modern tek
noloji hayatn her alanna hkim olduka, Kuzey Amerikan kltrnn
yapsnda bulunan sala ar dknlk de, bu trden korkularn ya
ylmasn salad. ABDnin insann sz konusu olduu btn meselelerde

606

dava ama konusunda sergiledii olaanst merak bu korkulan iz


lememizi salar (Huber, 1990, s. 97-18). Sperm ldrcler doum ku
surlarna neden olur muydu? Elektrik hatlar evrede yaayan insanlara
zarar verir miydi? Belirli bir yarglama kriterine sahip olan uzmanlar ile
sadece umutlanan ya da korkuya kaplan sradan insanlar arasndaki ko
pukluk, daha byk bir faydann bedeli olarak kk bir riski gayet iyi deerlendirebilen serinkanl davran ile anlalr biimde sfr risk ar
zulayan (en azndan teoride) bireyler arasndaki farkllk nedeniyle
geniliyordu.*
Aslnda bu trden korkular sadece bilimin hkimiyeti altnda ya
adklarn bilen erkekler ve kadnlarn bilimin bilinmeyen tehdidinden
duyduklar korkulard; younluu ve odaklat yer bu insanlarn g
rlerinin niteliine gre farkllaan korkular ve ada toplumla ilgili
korkular (Fischhof et al., 1978, s. 127-52).**
Ne var ki, yzyln ilk yarsnda bilim uruna yaplan btn tehlikeli
giriimler bilimin snrsz ve denetlenemez gleri karsnda kendilerini
aresiz hissedenlerden deil, bu gleri denetleyebileceklerini d
nenlerden geldi. Bilimsel aratrmaya ilke nedeniyle mdahale eden sa
dece iki tip siyasal rejim (dinsel kktencilie nadir dnlerden ayr ola
rak) hem snrsz teknik ilerlemeye hem de onu bilimle zdeleyen ve
dnyann akl ve deneyle fethedilmesini selamlayan bir ideolojiye de
rinden balyd. Ancak farkl biimlerde hem Stalinizm hem de Alman
Nasyonal Sosyalizmi, bilimi teknik amalarla kullanrken bile onu red
dettiler. tiraz ettikleri ey bilimin, a priori dorular olarak ifade edilen
kendi dnya grlerine ve deerlerine meydan okumasyd.
*)

Bu alanda teori ile pratik arasnda grlen farkllk muazzamdr, nk pra


tikte byk riskler almaya hazr olan insanlar (rn., New Yorkta bir ana
yolda ya da bir altgeitte giden bir arabann iinde olmak) baz ender du
rumlarda yan etkileri grld iin asprin almamakta srar edebilirler.
**) Katlmclar yirmi be teknolojinin risklerini ve yararlarn deerlendirdiler:
buzdolaplar, fotokopi makineleri, gebelie kar koruyucu nlemler, asma
kprler, nkleer g, elektronik oyunlar, hastalklarn tehisinde kullanlan
X-nlan, nkleer silahlar, bilgisayarlar, tbbi alar, suyun florlanmas,
damlara yerletirilen solar kolektrleri, laserler, sakinletiriciler, polaroid
fotoraflar, fosillerden elde edilen elektrik gc, motorlu aralar, zel
efektli filmler, zararllar ldren ilalar, uyuturucu ilalar, besin ko
ruyucular, ak kalp cerrahisi, ticari havaclk, genetik mhendislii ve yeldeirmenleri (Ayrca, Widavsky, 1990, s. 41-60.)

607

N itekim her iki rejim de post-E instein fiziin d en rahatsz oldu. N aziler onu Y ahudi olduu iin, S o v y et id eologlar ise L en in in kulland
anlam da yeterince m ateryalist olm ad iin reddettiler. A n cak her ikisi
d e pratikte onu h ogr yle karladlar, nk m odern d evletler postE insteinc fizik iler olm adan yapam azlard. N e var ki, N a syon al S o s
yalistler Y ahudileri ezerek ve id eolojik m uhalifleri srerek, b y le c e erken
yirm inci y zy l A lm an b ilim sel stnln sre iin d e tahrip ederek,
kta A vrupasnm fizik sel yeten ein d en kendilerini yoksun braktlar. 1900
ile 1933 arasnda fiz ik v e k im ya dallarnda altm alt N o b el dlnn
yirm i beini A lm anlar alm t, ancak 1 9 3 3 ten sonra bu say on a indi. Her
iki rejim in d e b iyolojik b ilim lerle ba ho deild i. N a zi A lm anyasm n
rk politikalar ciddi genetikileri d ehete drd. B unlar -g en ellik le
rklarn insan neslinin gen etik y o lu y la slah ed ilm esi konusundaki c o
kular nedeniyle- B irinci D nya S a v a ndan sonra insan gen eti i p o
litikalaryla (u ygun olm ayanlarn ldrlm esi dahil) aralarna bir m e
safe

koym ulard. A ncak,

unu

da belirtm ek gerekir ki, N asyon al

S o sy a list rklk A lm an b iyologlar v e tp insanlarndan n e yazk ki


byk bir destek grm tr (Proctor, 1988). S talin in yn etim i altndaki
S o v y et rejim inin, hem id eolojik nedenlerden tr, hem de d ev let si
yasetinin, yeterince aba gsterilm esi halinde h er trl d eiim in ger
ek letirileb ilecei ilk esin e bal olm as n ed en iyle gen etik b ilim le aras
iyi deildi. te yandan g en eld e evrim , zeld e tarm alannda durum biraz
farklyd. B aka koullarda, evrim ci b iyologlar iinde, Darvvini iz
leyen ler (onlara gre kaltm genetikti) ile Lam arck izley en ler (bir can
lnn yaam sresi iin d e kazand v e uygulad zellik lerin kaltsal
y o lla getiin e inanm lard) arasndaki anlam azlk ancak sem inerlere
katlan ve laboratuvarlarda alan insanlara braklrd. A sln d a ou bi
lim ci Da w in yan ls olarak grlyordu, nk kazanlan zellik lerin ka
ltm y o lu yla getiin e dair bulgularn hi biri yeterli deild i. Stalin d
nem inde, kenarda k alm bir b iy o lo g , Trofim D en iso v i L isen k o (1 8 9 8 1967), iftlik rnlerinin Lam arck ilem lerle oaltla b ilece in i n e s
rerek siyasal yetkililerin d estein i kazand. B u ilem ler g rece yava olan
ortodoks bitki -v e hayvan- yetitirm e srelerini ksaltm ay am alyordu.
O gnlerde otoriteye ters dm ek ak llca d eild i. En tannm S o v y e t g e
n etikisi. akadem isyen

N ik o la y

v a n o v i

V a v ilo v

(1 8 8 5 -1 9 4 3 ),

L i-

se n k o yla (teki cid d i S o v y e t gen etik ileri g ib i) anlam azla dt

608

iin bir alma kampnda ld. Gene de bu anlamazlk, Sovyet bi


yolojisinin, dnyann anlad biimiyle genetik bilimini resmen red
dettii kinci Dnya Sava sonrasna kadar ortaya kmad ve diktatrn
lmne kadar srd. Bu trden siyasetlerin Sovyet bilimi zerinde ya
ratt etki, tahmin edilecei gibi, felaket oldu.
Nasyonal Sosyalist ve Sovyet komnist tipindeki rejimler, pek ok ba
kmdan farkl olsalar da, yurttalarnn sekler siyasal/ideolojik yetkililer
tarafndan formllendirilen ve dayatlan doru doktrini benimsedikleri
inancn paylayorlard. Dolaysyla bilim hakknda pek ok toplumda
hissedilen belirsizlik ve huzursuzluk, uzun ondokuzuncu yzylda sekler
hkmetlerin kendi yurttalarnn inanlar hakknda agnostik olmay
rendikleri siyasal rejimlerin aksine, bu tr devletlerde resmi ifadesini
buldu. Aslnda, sekler ortodoksi rejimlerinin ykselii, grdmz gibi
(bk. blm 4 ve 13) Felaket anin bir yan rnyd ve uzun srmedi.
Her durumda, bilime zorla ideolojinin dar ceketini giydirme giriimi,
ciddi biimde uyguland yerlerde (Sovyet biyolojisindeki gibi) ak bi
imde ters sonu verdi ya da bilimin kendi yolunda gitmesi salanrken,
ideolojinin tad stnln sadece doruland yerlerde (gerek Alman
gerekse Sovyet fizikileri) gln oldu.* Daha ge yirminci yzylda bi
limsel teorinin resmi kritere tabi tutulmas bir kez daha dinsel kktencilii
temel alan rejimlere brakld. Gene de rahatszlk, en azndan bilim sa
dece gvenilmez ve belirsiz hale geldii iin srd. Ancak yzyln ikinci
yarsna kadar bunun nedeni bilimin pratik sonularndan duyulan korku
deildi.
Dorudur, bizzat bilimciler keiflerinin potansiyel sonularnn ne ola
bileceini, herhangi bir bakasndan daha iyi ve daha erken bilirler. lk
atom bombasnn ilevli hale geldii zamandan (1945) bu yana, ilerinden
bazlar, hkmetteki efendilerini artk dnyann emrinde olan ykc g
ler hakknda uyardlar. Ancak bilimin potansiyel felakete eit olduu d
ncesi esas olarak yzyln ikinci yarsna, ilk aamada -nkleer sava
kbusu- 1945ten sonra sperglerin kar karya geldikleri aa, daha
ge ve daha evrensel bir aamada 1970lerde alan kriz ana aitti. Ne
*)

Nitekim Nazi Almanyasnda Wemer Heisenberge Einsteinn adnn hi


bir ekilde anlmamas artyla grelilii retme izni verildi (Peierls, 1992,
s.44).
609

var ki, Felaket a belki de dnya ekpnomik bymesini arpc biimde


yavalatt iin, insann doa glerini denetleme yetenei ya da, en k
ts, doann insann yapabileceklerinin en ktsne uyum salama ye
tenei bakmndan hl bilimsel bir kendinden honutluk ayd.* te
yandan, bizzat bilimcileri huzursuz eden ey, kendi teori ve bulgularyla
yaptklarndan bizzat kukulanmalaryd.
II
mparatorluk anda bir ara, bilimcilerin bulgulan ile deneyi temel
alan ya da deneyle hayal edilebilir olan arasndaki balantlar kopmu ve
bylece bilim ile ortak duyguyu temel alan ya da ortak duygu sayesinde
hayal edilebilir olan bir tr mantk arasndaki balant da kopmutu. Bu
iki kopuma birbirini glendirdi, nk doal bilimlerin ilerlemesi, laboratuvar deneylerinden ok giderek ktlann zerine denklemler (yani
matematiksel cmleler) yazan insanlara baml hale geldi. Yirminci yz
yl, teorilerinin altnda neyi arayacaklarn ve neyi bulmalar ge
rektiini pratisyenlere syleyen teorisyenlerin, baka deyile ma
tematikilerin yzyl olacakt. Gerek bir otoritenin bana verdii bilgiye
gre, henz pek az teorisi olan biyoloji, bir istisnadr. Gzlem ve deneyih
ikincil deildi. Tam aksine, bunlann teknolojisi, ou Nobel bilim d
lne layk grlen yeni aygtlar ve yeni tekniklerle onyedinci yzyldan
bu yana her zamankinden ok daha derin biimde de vrimci letiri Imi ti.*'
Bir rnek vermek gerekirse, optik byltme snrlar elektron mikroskobu
(1937) ve radyo teleskopu (1957) tarafndan ald ve sonu olarak molekler hatt atomik alana ve evrenin uzaklklarna nfuz eden ok daha
derin bir gzlem mmkn oldu. Son on yllarda, bilgisayarlarla yaplan
rutin ve giderek daha karmak laboratuvar faaliyet ve hesaplama bi

*)

**)

610

Caltechli Robert Millrkan (1923 yl Nobel dl sahibi), 1930da, Kii,


insan elinden kan rnlere Yaratc ran gven kazandrd ve insann
muazzam bir hasara yol aamayacak kadar gsz olduu bilinciyle huzur
iinde uyuyabilir, diye yazyordu.
Birinci Dnya Savandan beri fizik ve kimya alanlarnda yirmiden fazla
Nobel dl tamamen ya da ksmen yeni aratrma yntemlerine, aygt ve
tekniklere verilmiti.

imleri, deneycilerin, gzlemcilerin ve giderek model oluturan teorisyenlerin gcn daha ileri dzeyde ve muazzam biimde arttrmtr.
Baz alanlarda, zellikle astronomide bu gelime zaman zaman rast
lantyla, sonraki teorik yenilikleri zorlayan keiflerin gerekletirilmesine
yol at. Modern kozmoloji temelde bu trden iki kefin sonucu oldu:
Hubblem galaksi spektrumlarmn analizini temel alan, evrenin ge
nilemekte olduu gzlemi; ve Penzias ile Wilsonm kozmik geriplan
nmn (radio noise) 1965te kefetmeleri. Her eye ramen bilim teorisyenler ile pratisyenler arasnda bir ibirliidir ve byle olmas gerekir.
Ne var ki, Ksa Yirminci Yzylda teorisyenler src koltuuna ge
milerdi.
Deney duygusu ve ortak duyguyla ilikiyi kesmek bizzat bilimciler
iin, alanlarnn ve metodolojilerinin geleneksel kesinlikleriyle ilikiyi
kesmek anlamna geliyordu. Bunun sonulan en canl biimde yzyln
ilk yarsnda bilimlerin tartmasz kraliesi fizii izleyerek gzler nne
serilebilir. Gerekten de bu disiplin maddenin en kk unsurlaryla,
hayat ya da lmle ve maddenin en geni birlikteliinin, yani evrenin olu
umu ve yapsyla ilgilendii lde, yzyln ikinci yansnda yaam bi
limlerinin giderek artan rekabetine maruz kalm ve 1950lerden sonra
molekler biyolojideki devrimle dntrlm olsa da, yzyln sonunda
doal bilimlerin merkezi dayana olmaya devam etti.
Bilimlerin hibir alan Newton fiziinden daha salam, tutarl ve me
todolojik olarak daha kesin grnmedi. Bu fiziin temelleri Planck ve
Einsteinn teorileriyle ve 1890larda radyoaktivitenin kefinin ardndan
atom teorisinin dntrlmesiyle zayflad. Newton fizii objektifti, yani
yeterince gzlenebiliyordu, gzleme aygtlarnn (rn., optik mikroskop
ya da teleskopun) teknik snrlamalarna tb idi. Ayn zamanda ak ve
kesindi: bir nesne ya da fenomen ya bir eydi ya da bir baka eydi ve
bunlar arasndaki ayrm akt. Yasalar evrenseldi, kozmik ve mikrokozmik dzeyde eit olarak geerMydiler. Fenomenleri birbirine ba
layan mekanizma anlalabilirdir (yani, sebep ve sonu olarak ifade edi
lebilir). Sonu olarak btn sistem ilke olarak deterministti ve laboratuvar
deneyinin amac, onu gizleyen sradan hayatn kompleks kankln
mmkn olduu lde gidererek bu determinasyonu kantlamakt. Ancak
bir aptal ya da bir ocuk, kulann ve kelebeklerin uuunun yerekimi ya

611

salarnn inkr olduunu iddia edebilirdi. B ilim ciler b ilim sel olm ayan
ifadelerin var olduunu g a y et iy i biliyorlard, ancak bunlar b ilim ci olarak
onlar ilgilendirm iyordu.
Btn bu zellik ler 1895 ile 1914 arasnda sorguland. Ik, P lan cn
ardndan E in stein n savunduu gibi, srekli bir d alga hareketi m iyd i
y o k sa ayr paracklarn (fotonlar) bir y a ylm as m yd? B azen biri bazen
de d ieri en iyi aklam a olarak grlyordu, peki bunlar arasndaki ba
lant, eer varsa, nasld? Ik gerekten neydi? B yk E in stein n, b il
m ecen in ortaya kndan yirm i y l sonra bizzat belirttii gib i, T eorik fi
zik ilerin

yirm i

yld r

sren

m uazzam

abalarna

ram en,

itiraf

ed ilm elid ir ki, aralarnda m antksal bir balant olm akszn, her ik isi de
v a zg e ilm e z olan iki k teorisin e sahip bulunuyoruz (H olton, 1 9 7 0 , s.
1017). Artk m m kn olan en kk ve bu n edenle grlem ez m adde b i
rim i d eil d e, daha elem en ter paracklarn karm ndan ibaret karm ak
bir sistem olarak grlen atom un iinde neler oluyordu? lk tahm in, Rutherfordn 1 9 1 1 de M an ch esterda atom ekirdei konusunda yapt
byk kefin ardndan g eld i. B u keif, d en ey sel d gcnn bir zaferiydi
v e m odern nkleer fizi in v e sonunda b yk b ilim haline g elen eyin
tem elini oluturdu. R utherford, m inyatrlem i bir gne sistem i gib i, bu
ekirdein evresindek i yrngelerde elektronlann dndn n e s
ryordu. A n cak tekil atom larn, zellik le M ax P lanckm kuanta s hak
knda bilgisi olan N iels B oh run hidrojenin yap sn k efetm esi, bir kez
daha, atom elektronlarnn ile v i ile -onun s zleriy le- isabetli olarak kla
sik elektrodinam ik teorisi denilen, hayranlk uyandracak kadar tutarl
oluum lar grubu arasndaki derin ztlam ay ortaya kard (H olton,
1970, s .1028). B oh run m o d eli iledi, yani ak layc v e ufuk ac parlak
bir g ce sahip oldu, ancak klasik N ew ton cu m ekaniin bak asndan
tam am en akld ve an lam sz idi ve her durumda, elektron srarken
ya da bir yrngeden d ierin e geerken atom un iinde gerekten neler o l
d uuna ya da birinde k efed ild i i ve tekinde ortaya kt an arasnda
ne olduuna dair herhangi bir fikir n e srm yordu.
A sln d a atom alt d zeyd e m eydana g elen fen om en leri g zlem lem e s
reci bilim in kesinliklerini fiilen deitiriyordu: bir atom alt paracn k o
num unu ne kadar k esin b ilm ek istersek, ayn paracn hz derecesi o
kadar belirsizleiyordu . B ir elektronu gerek ten bulunduu yerde ay

612

rntl bir gzleme tabi tutmann u anlama geldii sylenmektedir: Ona


bakmak onu devred brakmak anlamna gelir (Weisskopf, 1980, s. 37).
Parlak Alman fizikisi Werner Heisenbergin 1927de kendi adn tayan
mehur belirsizlik ilkesi iinde genelletirilen paradoks buydu. Burada
belirsizliin tad arlk nemlidir, nk yeni bilimsel evrenin
kiflerini gemiin belirsizlikleri geride kaldka neyin en
dielendirdiini gsterir. Kukulu olan ya da kukulu sonular reten
onlar deildi. Tam aksine, onlarn teorik ngrleri, ne kadar inanlmaz
ve garip olursa olsun, Einsteinm genel grelilik teorisinin 1919da bir n
giliz tarafndan dorulanmasndan beri, yeknesak gzlemler ve deneylerle
dorulanyordu. Gne tutulmasn inceleyen bu ngiliz, Einsteinn te
orisinin ngrd gibi, uzak bir yldzdan gelen n gnee doru sap
tm buldu. Pratik amalar bakmndan parack fizii, farkl biimde ol
makla birlikte, Newton fizii kadar dzene tb ve nceden kestirilebilir
idi; ve atomik dzeyin zerinde Nevvton ve Galileo her durumda tamamen
geerli olmaya devam etti. Bilimcileri sinirlendiren, eski ile yeniyi nasl
bir araya getireceklerini bilememeleriydi.
Yzyln ilk eyreinde fizikileri ok zorlayan ikilikler bir grup par
lak matematiksel fiziki tarafndan, 1924 ile 1927 arasnda ortadan kal
drld ya da bir yana brakld ve kuantum mekanii neredeyse btn
lkelerde ezamanl olarak gelitirildi. Atomun iindeki asl gereklik
dalga ya da parack deil, potansiyel olarak tek ya da ikili olarak ortaya
kan blnemez kuantum alanlar idi. Bunu srekli ya da kesintili ha
reket olarak grmek gereksizdi, nk elektronun izledii yolu adm adm
ne imdi ne de daha sonra izleyemezdik. Heisenbergin belirsizlik ilkesi
nin ortaya koyduu gibi, konum, hz ya da moment gibi klasik fizik kav
ramlar belirli noktalarn tesinde uygulanmaz. Ancak bu noktalarn te
sinde hi kukusuz belirsizlikten ok uzak sonulara yol aan baka kav
ramlar uygulanr. Bunlar, (pozitif) ekirdeklere yakn kapal atom alannn
iinde tutulan (negatif ykl) elektron dalgalarnn ya da titreimlerinin
rettii zgl modellerden kar. Bu kapal alan iinde ardl kuantum
alanlar Schrdingerin 1926da gsterdii gibi, ok iyi tanmlanm
farkl frekans modelleri retir. Bu frekanslar, her birine den enerjiyle
birlikte (dalga mekanikleri) hesaplanabilir. Bu elektron modelleri gayet
dikkate deer gelitirici ve aklayc bir gce sahipti. Nitekim yllar sonra
Los Alamosta, ilk atom bombasna giden yolda nkleer reaksiyonlarla ilk
613

kez pltonyum retildiinde, nicelikler ylesine kkt ki, bileenleri


gzlemlenemiyordu. Ne var ki, bu elementin atomundaki elektronlarn sa
ysndan ve ekirdein evresinde titreen doksan drt elektronun olu
turduu modellerden, sadece bunlardan hareket eden bilimciler, pl
tonyumun, santimetre kp bana yaklak yirmi gram zgl ktlesi olan
ve belirli bir elektrik ve termal iletkenlie ve elastiklie sahip kah
verengimsi bir metal olarak ortaya kacan (doru olarak) ngrdler.
Kuantum mekanii ayn zamanda atomlarn (ve onlar temel alan mo
lekllerin ve daha yksek bileiklerin) neden sabit kaldklarn ya da on
lar deitirmek iin ne kadar fazladan enerji girdisinin gerekli olacan
aklad. Aslnda, denilmitir ki,
hayatn fenomenleri bile -DNAnm biimi, farkl nkleotitlerin oda ssnda termal devinime direnmesi olgusu- bu ilksel
modelleri temel alr. Her bahar ayn ieklerin olumas olgusu,
farkl nkleotit modellerinin dengesini temel alr (Weisskopf,
1980, s. 35-38).
Ancak doann kefinde gerekleen bu byk ve artc biimde ve
rimli ilerleme, bilimsel teoride kesin ve yeterli olduu dnlen her
eyin enkaz zerinde ve sadece eski bilimcilerin sorunlu bulmakla kal
madklar gvensizliin kararl biimde askya alnmasyla baarld. Paul
Diracn, bizzat oluturduu denklemlerin uzay boluunun sfr ener
jisinden daha az enerjiye sahip elektron alanlarna tekabl eden zmler
getirdiini kefetmesinden (1928) sonra Cambridgeden nerdii antimaddeyi dnn. Gndelik terimler bakmndan anlamsz olan antimadde, fizikiler tarafndan daha sonra mutlulukla maniple edildi (Steven Weinberg, 1977, s. 23-4). Sadece szcn kendisi, teorik
hesaplamann nyargl bir gereklik nosyonuyla saptrlmasna bilinli
bir reddiye anlamna gelir: gerek nasl ortaya karsa ksn, denk
lemlerle yakalanacakt. Ve gene, byk Rutherfordun, herhangi bir bar
mene aklanamayan bir fizik teorisi iyi olamaz grne uzun sredir
kulak asmayan bilimciler iin bile bunu kabul etmek kolay deildi.
Yeni bilimin, eski kesinliklerin sona erdiini kabul etmenin imknsz
olduunu dnen, en azndan Max Planck ve Albert Einstein gibi n
cleri vard. Bizzat Einstein determinist nedenselliin yerine saf anlamda
614

olaslk yasalarn geirilmesinden duyduu kukuyu, ok iyi bilinen bir


szle ifade etti: Tanr zar atmaz. Hibir geerli argmana sahip deildi,
ancak yle diyordu: iimden gelen bir ses bana kuantum mekaniinin
gerek doru olmadn sylyor (alnt, M. Jammer, 1966, s. 358). Biz
zat kuantum devrimcilerinin bir ou bir taraf dierinin altnda s
nflandrarak elikileri ortadan kaldrma d grmt: Schdinger
kendi dalga mekaniklerinin, bir atomik yrngeden dierine yapld
farzedilen sramalar srekli enerji alverii sreciyle zm olduu
ve bunu yaparken, klasik uzay, zaman ve nedensellii koruduu ryasn
grmt. Gnlsz nc devrimciler, zellikle Planc ve Einstein, rahat
bir nefes aldlar ama bo yere. Oyun yeniydi ve eski kurallar artk geerli
deildi.
Fizikiler srekli elikiyle birlikte yaamay renebilirler miydi?
Doann btnln, insan dilinin verili yapsyla tek bir betimleme iincte ifade etmenin hibir yolu yoktu. Tek ve dorudan kapsayc bir model
olamazd. Gereklii yakalamann yegne yolu onu farkl biimlerde
ifade etmek ve bunlar, grnr biimde elien nosyonlar anonimletiren farkl betimlemelerin oluturduu kapsayc (bir) rt iinde
birbirini tamamlayacak ekilde bir araya koymakt (Holton, 1970, s.
1018). Bu, Bohrun, fizie uzak yazarlardan trettii ve evrensel dzeyde
uygulanabilir bulduu, grelilie benzer metafizik bir kavram olan tmleyicilik ilkesi idi. Bohrun tmleyiciliki atom bilimcilerinin ara
trmalarn ilerletmek deil, iine dtkleri aknl hakl kararak on
lar rahatlatmak amacn tayordu. Onun hitap ettii alan akl alannn
dnda yatar. imdilik hepimiz en azndan zeki bilimciler, ayn gereklii
kavramann farkl, zaman zaman kyaslanamaz ya da elikin yollar ol
duunu, hepsinin kendi *btnl iinde kavranmas gerektiini bi
liyoruz, ama gene de bunlar nasl balantl hale getireceimiz konusunda
hibir fikrimiz yok. Beethovenin bir sonatnn etkisi, fiziksel, fizyolojik
ve, psikolojik olarak analiz edilebilir ve dinleyerek de zmlenebilir:
ancak bu anlama biimleri arasndaki balant nasldr? Kimse bilmiyor.
Bununla birlikte huzursuzluk sryordu. Bir yanda, doann gizli ka
sasna olaanst etkin bir giri yolu salayan yeni fiziin 1920lerin or
tasnda oluturduu sentez vard. Kuantum devriminin temel kavramlar
ge yirminci yzylda hl uygulanyordu. Bilgisayarla mmkn hale

615

gelen izgisel olmayan analizi radikal bir yeni atlm olarak grenleri dik
kate almazsak, 1900-27den beri fizik alannda hibir devrim ya
anmad, sadece ayn kavramsal ereve iinde byk evrimsel iler
lemelerin olduu sonucuna varabiliriz. te yandan genellemi bir
tutarszlk vard. 1931de bu tutarszlk kesinliin son kalesini, ma
tematii de kapsad. AvusturyalI bir matematiksel mantk, Kurt Gdel,
bir aksiyomlar sisteminin asla kendisini temel alamayacan gsterdi.
Tutarl kantlama iin, sistemin dndan gelen ifadelerin kullanlmas ge
rekiyordu. Gdel teoreminin nda, elikin olmayan, isel olarak tu
tarl bir dnyann dnlmesi mmkn deildi.
Ispanyada ldrlen kendini yetitirmi gen bir Ingiliz Marksist en
telektelinin, Christopher Caudwellin (1907-37) yazd bir kitabn ba
ln kullanarak diyebiliriz ki, bu fiziin krizi idi. Bu sadece 1900-30
dneminde matematikte denildii gibi (bk. Age of Empire, blm 10) te
mellerin krizi deil, ayn zamanda bilimcilerin genel dnya grnn
krizi idi. Aslnda fizikiler nlerinde yeni alanlar aldnda felsefi so
rulara omuz silkmeyi rendike, krizin bu ikinci yn ok daha zorlayc
hale geldi. nk 1930larda ve 1940larda atomun yaps her yl biraz
daha karmaklayordu. Pozitif ekirdeklerin ve negatif elektron(larn)
basit ikililii kayboldu. Atomlar artk byyen bir elementer paracklar
fauna ve florasnda yer alyorlard. Bunlarn bazlar gerekten de ok il
ginti. 1932de Cambridgeden Chadwick ilk kez elektriksel olarak ntr
olan ntronlar kefetti -ktlesiz ve elektriksel olarak ntr olan ntrinolar
gibi dierleri, teorik zeminde nceden grlm olsa da. Hemen hepsi
ksa mrl olan bu atomdan kk paracklar zellikle byk bilimin
kinci Dnya Savandan sonra elde edilen yksek enerji hz
landrclarnn bombardman altnda oalyorlard. 1950lerin sonunda
bunlarn says yzden fazlayd ve sonu gelmeyecek gibi grnyordu.
Erken 1930lardan itibaren ekirdekleri ve elektronlar birarada tutan
elektriksel glere ek olarak atomun iinde faaliyet halinde olan iki bi
linmeyen ve aprak gcn kefedilmesiyle, grnm daha da karmak
hale geldi. Ntron ile pozitif olarak ykl elektronlar atom ekirdei
iinde birarada tutan ve salam g denilen ey ile zayf g denilen
ey, belirli bir parack trnn zayflamasndan sorumluydu.
Yirminci yzyl bilimlerinin zerinde ina edildii kavramsal enkazn
616

iinde artk meydan okunmam tek bir temel ve znde estetik varsaym
kalmt. Aslnda, btn dierlerini belirsizlik bulutlan sararken, bu var
saym bilimciler iin giderek merkezi hale geldi. air Keats gibi onlar da,
gzellik anlaylar ayn olmasa da, gzel olan dorudur, doru olan
gzel, deyiine inanyorlard. Kendi iinde dorunun ipucunu tayan bir
gzellik teorisi, zarif, ekonomik ve genel olmalyd. O zamana kadar bi
limsel teorinin byk zaferlerinde grld gibi birletirilmi ve ba
sitletirilmi olmalyd. Galileo ve Newton dneminin bilimsel devrimi
yeryznde ve gkyznde ayn yasalarn geerli olduunu gstermiti.
Kimyasal devrim maddenin sonsuz biimlerini sistematik biimde ba
lantl doksan iki elemente indirgemiti. Ondokuzuncu yzyl fiziinin za
feri, elektrik, manyetizm ve optik fenomenlerin ayn kklere sahip ol
duunu gstermiti. Ancak bilimdeki yeni devrim basitleme deil
karmaklama retti, Einsteinn, yerekimini, uzay zamann bklmesinin bir ifadesi olarak betimleyen hayret verici grelilik teorisi, as
lnda sorunlu bir ikilii doaya soktu: bir yanda sahne - bklen uzay
zaman, yerekimi; te yanda aktrler -elektronlar, protonlar, elekt
romanyetik alanlar- vard ve aralarnda hibir balant yoktu (Steven
Weinber 1979, s. 43). Yirminci yzyln Nevvtonu olan Einstein, ha
yatnn son krk ylnda, elektromanyetizmi yerekimiyle birletirecek bir
birleik alan teorisi oluturmak iin aba harcad, ancak baarl ola
mad - ve imdi elektromanyetizm ve yerekimiyle grnr hibir ba
lants olmayan doada daha grnr biimde balantsz olan iki snf
vard. Atomdan kk paracklarn okluu, heyecan verici olsa da,
ancak geici, balang niteliinde bir doru olabilirdi, nk, ayrntda
ne kadar ho olursa olsun, yeni atomda, bir zamanlar eskisinde olduu
gibi bir gzellik yoktu. Hipotezin yegne kriterini onun ilemesinden iba
ret gren dnemin saf pragmatisti bile, en azndan zaman zaman, soylu,
gzel ve genel bir her eyin teorisi ryas iindeydi (Cambridgeli bir fi
zikinin, Stephen Havvkingin deyiiyle). Ancak bunun, 1960lardan iti
baren fizikiler bir kez daha byle bir sentez imknn sezmeye baladlarsa da, uzaklat grld. Aslnda 1990larda fizikiler arasnda
gerek bir temel dzeye neredeyse indiklerine ve elementer paracklarn
okluunun grece basit ve tutarl bir gruplamaya indirgenebileceine
dair yaygn bir inan vard.
Burada-, meteoroloji, ekoloji, nkleer layan fizik, astronomi, ak617

kan dinamikleri ile ncln bamsz biimde Sovyetler Birliinin ve


(bir sre sonra) Batnn yapt eitli matematik dallar arasndaki ta
nmlanmam snrlar zerinde, analitik bir ara ve grsel bir esinlendirici
olarak bilgisayarlarn olaanst gelimesinin de yardmyla, yeni bir sen
tez dal biraz hatal olan kaos teorisi ad altnda olumakta -ya da ye
niden olumakta- idi. Bu teorinin aa vurduu ey, mkemmel biimde
determinist bilimsel ilemlerin beklenmedik sonular deil, daha ok do
adaki biimlerin ve modellerin en ayr ve grnte balantsz ifadeler
iinde olaanst evrensellii idi.* Kaos teorisi, olduu kadaryla, eski ne
densellie yeni bir hz kazandrlmasna yardmc oldu. Bu teori ne
densellik ile kestirilebilirlik arasndaki balantlar kopard, nk z,
olaylarn rastlant eseri meydana geldikleri deil, kesin olarak ak
lanabilir amalarn yaratt etkilerin nceden kestirilemeyecei idi. Bu,
paleontolojistler bata olmak zere, tarihileri de nemli lde il
gilendiren bir baka gelimeyi glendirdi. Buna gre, tarihsel ya da ev
rimsel gelime zincirleri mkemmel biimde tutarl ve olgunun ardndan
aklama yapabilecek yetenektedir, ancak nihai sonular balangtan iti
baren kestirilemez, nk ayn izgi tekrarlanrsa, ne kadar hafif ve o
anda nemsiz grlrse grlsn erken bir sapma ve evrim, radikal bi
imde farkl bir kanala akar (Gould, 1989, s. 51). Bu yaklamn siyasal,
ekonomik ve toplumsal sonular uzun vadeli olabilir.
Ayrca, yeni fizikilerin dnyasnn byk bir ksmnda tam bir an
lamszlk vard. Atomun iinde kapal kald srece sradan hayat, hatt
bilimcilerin hayatn bile dorudan etkilemedi, ama en azndan yeni ve
zmlenmemi bir keif bu kadar karantina altnda kalamazd. Bu keif,
bazlarnn grelilik teorisi temelinde ngrdkleri, ancak Amerikal ast
ronom E. Hbble tarafndan 1929da gzlemlenen olaanst olguydu.
Buna gre, btn evrenin badndrc bir oranda genilemekte olduu
*)

618

1970lerde ve 1980lerde kaos teorisinin gelitirilmesi, esas olarak Fransa


ve Britanyada merkezlenen klasik akma bir tepki olarak, daha ok A l
manyada
merkezlenen
bir
romantik
bilim
okulunun
(Naturphilosophie) erken ondokuzuncu yzylda olumasyla ilikilidir.
lgintir ki, yeni aratrmann nde giden iki ncs (Feigenbaum, Libchaber -bk. Gleik, s. 163,197) Goethenin cokulu anti-Newtoncu renkler te
orisinden ve ileriye dnk olarak bir anti-Darwinci/evrim teorisi olarak g
rlebilecek The Transformation o f Plants balkl tezinden esinlenmilerdi
(Naturphilosophie iin bk. Age o f Revolution, blm 15).

grlyordu. Bilimcilerin bile, bazlar kosmos iin alternatif sabit alan


teorileri gelitirerek ilerine sindirmekte zorlandklar bu genileme
1960larda baka astronomik verilerle doruland. Bu bymenin nerede
gerekletii, ne zaman ve nasl balad ve dolaysyla evrenin Big
Bangle balayan tarihi hakknda gr bildirmemek (bizim iin de)
imknszd. Bu gelime, yirminci yzyl biliminin oksatanlara d
nmeye en hazr blmn, gelien kozmoloji alann retti. Bu ayn za
manda, doal bilimlerdeki o zamana kadar gururlu bir tavrla ilgisiz ka
lman (jeoloji ve onun yan rnleri dnda) tarih unsurunu muazzam
biimde arttrd ve ayrca, sertbilimin deneyle, yani doal fenomenlerin
yeniden retilmesiyle zdelenmesi eilimini azaltt. Tanm gerei tek
rarlanamayan olaylar nasl tekrarlanabilirdi? Genileyen evren bylece
hem bilimcilerin hem de bilimci olmayanlarn kafa karklna katkda
bulundu.
Bu karklk, Felaket an yaayanlarn ya da bu konulan bilen ya
da dnenlerin, eski bir dnyann sona ermi olduu ya da en azndan
son karklklarn yaad, ancak yeni dnyann hatlarnn henz tam
olarak seilemedii eklindeki kanaatlerini dorulad. Byk Max Planck
bilimdeki krizle dardaki hayatn krizi arasnda kesin bir balant g
ryordu:
Tarihin esiz bir annda yayoruz. Bu, szcn tam an
lamyla bir kriz andr. Ruhsal ve maddi uygarlmzn her dalnda
kritik bir dnm noktasna gelindiini gryoruz. Bu hayalet, ken
disini sadece kamusal hayatta deil, ayn zamanda kiisel ve top
lumsal hayattaki temel deerlere ynelik genel tutumda gs
teriyor... Putkrc artk bilim mabedini de istila etmitir. Bu
gnlerde birileri tarafndan reddedilmeyen pek az bilimsel aksiyom
var. Ve ayn zamanda neredeyse her anlamsz teori, urada ya da
burada kendisine neredeyse kesinlikle inananlar ve mritler bu
labiliyor. (Plabck, 1933, s.64).
Ondokuzuncu yzyln kesinlikleri iinde yetimi orta snftan bir
Almanm, Byk k ve Hitlerin iktidara geli gnlerinde bu trden
duygulan ifade etmesinden daha doal bir ey yoktu.
Bununla birlikte, ou bilimcinin hissiyt, kasvet duygusunun tam
619

tersiydi. Onlar, B ritish A sso cia tio n a (1 9 2 3 ) fizi in kahramanlk anda


yayoru z diyen R u therforda ayn grteydiler (Hovvarth, 1978, s. 92).
B ilim sel dergilerin her konusu, her k ollok yu m -o u b ilim ci ibirlii ve
rekabetin birlem esini her zam ankinden daha o k seviyordu- yen i, he
y ecan verici ve derin ilerlem elere neden oluyordu. B ilim sel topluluk
henz, en azndan nkleer fizik v e kristalograf gib i nc konularda,
hem en her gen aratrm acya y ld z o lm a um udu verecek kadar kkt.
B ilim ci olm ak kskanlan bir eydi. Y irm inci y zy ln ilk yarsnda N o b el
dl sahibi otuz n g iliz in ou n u iinden karan -bu dnem in b ilim i
aslnda n giliz bilim i idi- b iz Cabridge rencileri, m atem atikte yeterince
iy i olm am z artyla, hangi konuda alm ak isted i im izi bilirdik.
A slnd a doal bilim ler, m evcu t teorinin yam alarn, yetersizliklerini
v e doalam alarn, g e ic i olduklan iin katlanlabilir hale getiren en
telektel ilerlem eden,

daha byk

zaferlerden

baka bir ey

bek

leyem ezd i. Y irm ili yalarnn ortasnda yaptklar alm alar iin N o b el
dl alan insanlar g e le c e k konusunda neden g v en siz olsunlard?* V e
gen e, sarslm ilerlem e fikrinin kendi alanlarndaki g erek liin i ka
ntlam aya devam eden adamlar (v e nadiren kadnlar) iinde yaadklar
kriz ve felaket am a kar nasl b ak kalabilirlerdi.
Kalam azlard v e kalm adlar. B u n edenle F elaket a ayn zam anda
siyasallam b ilim cilerin grece nadir alarndan biriydi ve bunun ne
deni, sad ece rksal v e id eolojik nedenlerle kabul ed ilm eyen bilim cilerin
A vrupann byk mntkalarndan kitle halinde g etm elerinin b i
lim cilerin kendi k iise l dokunulm azlklarnn kesin olam ayacan ka
ntlam as deildi. H er halkrda, 1 9 3 0 larn tipik n g iliz b ilim cisi, ra
dikalizm i, K raliyet D ern e inden N o b el dlne kadar d eien payelere
sahip kdem lilerin g izlen m em i radikal sem p atisiyle . glenen (solcu )
C am bridge B ilim cileri S ava Kart Grubunun bir y esiyd i. Bernal
(kristalograf), H aldane

(genetik), N ed h am

(k im yasal em b riyoloji) ,

B lack ett (fizik), D irac (fizik ) ve m atem atiki D . H. Hardy bu k dem liler
arasnda yer alyorlard. Hardy, yirm inci y zy ld a A vustralyalI kriket kah-

*)

**)

620

1924-28 yllarnn fizik devrimi 1900-2 yllarnda doan adamlar (Heisenberg, Pauli, Dirac, Fermi, Joliot) tarafndan gerekletirildi. Schrdinger, de Broglie ve Max Bom otuzlu yalardaydlar.
Daha sonra inde nemli bir bilim tarihisi oldu.

ramam Don Bradman ayarnda sadece iki kii olduunu dnyordu:


Lenin ve Einstein. 1930larn tipik gen Amerikan fizikileri, atom bom
basnn ba mimar Robert Oppenheimer (1904-67) ve biri bar iin
olmak zere iki Nobel dl, bir de Lenin dl kazanan kimyac Linus
Pauling (1901 - ) gibi, Souk Sava yllarnn banda, savatan nce ra
dikal akmlara duyduklar ve srdrdkleri sempati nedeniyle ba derde
girmi kiilerdi. Tipik Fransz bilimci, 1930larda Halk Cephesinin bir
sempatizan ve sava srasnda Direniin faal bir destekisi idi; ikinci
grupta yer alan Franszlarn says fazla deildi. Orta Avrupadan mlteci
olarak gelen tipik bilimci, kamusal sorunlara ne kadar kaytsz olursa
olsun, pek az ihtimalle faizme dman olmayabiliyordu. Faist lkelerde
ya da SSCBde kalan ya da ayrlmalarna izin verilmeyen bilimciler, sem
pati duysalar da duymasalar da hkmetin izledii siyasetlerden kanamyorlard, nk kendilerine, Almanyada Hitler selam vermek gibi
baz kamusal jestler dayatlyor, rnein byk fiziki Max von Laue
(1897-1960) ne zaman evinden ksa her iki elinde bir eyler tamaktan
saknyordu. Toplumsal ve insani bilimlerin aksine, bu trden si
yasallama doal bilimlerde pek grlmyordu, nk bu bilimlerin ko
nusu, Tanr hakknda sk sk gr bildirseler de, toplumsal olaylar hak
knda grler ne srmeyi, hatt (canl organizmalarla uraan baz bilim
dallar dnda) bu konularda dnmeyi bile gerektirmiyordu.
Ne var ki bilimciler, politikaclar dahil bilimle uramayan insanlarn
modern bilimin uygun biimde kullanlmas halinde insan toplumuna sun
duu olaanst potansiyel hakknda hibir fikir tamadklarna dair yer
leik inanlar nedeniyle daha dorudan siyasallatlar. Gerek dnya eko
nomisinin yaad kntnn ve gerekse Hitlerin ykseliinin bu inanc
farkl biimlerde dorulad grlyordu. (te yandan Sovyetler Bir
liinin resmi Marksizme, ideolojisinin ise doal bilimlere adanml,
bu srada onu bu potansiyeli gerekletirmeye uygun bir rejim olarak gr
melerini salayarak pek ok Batl bilimciyi yanltt.) Teknoloji ve ra
dikalizm birleti, nk bu srada bilime, aklcla ve ilerlemeye (tu
tucular yeni bilimcilik* terimiyle alay ediyorlard) ideolojik olarak bal
olan siyasal sol idi. Sol doal olarak, karakteristik biimde parlak ve mi
litanca Marksist bir fiziki tarafndan yazlan (Bemal, 1939) son derece
*)

Szck ilk kez 1936da Fransada kullanld (Guerlac, 1951, s. 93-4).

621

etkili bir manifestonun balndaki gibi Bilimin Toplumsal levi iin


yeterli onay ve destei temsil ediyordu. 1936-39 Fransz Halk Cephesi
hkmeti ilk i olarak Bilimsel Aratrma Altsekreterliini (bana,
Nobel dl sahibi rene Joliot-Curie getirildi) kurdu ve Fransz aratrma
fonunun hl balca mekanizmas olan CNRSyi (Centre National de la
Recherche Scientifique) gelitirdi. Aslnda, en azndan bilimciler iin, sa
dece kamu fonunun deil, kamusal olarak rgtlenmi aratrmann da ge
rekli olduu giderek aa kt. 1930da toplam 743 bilimciyi istihdam
eden ngiliz hkmetinin bilim servisleri yeterli olamazd -otuz yl sonra
ayn kurum yedi binden fazla kiiyi istihdam ediyordu (Bernal, 1967, s.
931).
Siyasallam bilim a, Fransz devriminin Jakoben dneminden
beri bilimcilerin sistematik ve merkezi olarak askeri amalarla harekete
geirildikleri ilk atma olan kinci Dnya Sava srasnda zirveye ula
t. Uygulama, Mttefiklerin saflarnda, Almanya, talya ve Japonya saf
larna kyasla muhtemelen daha etkiliydi, nk onlar eldeki kaynak ve
yntemlerle hzl bir zafer kazanmay asla beklemiyorlard (bk. blm 1).
Bizzat nkleer sava, trajik biimde anti-faizmin ocuuydu. Sadece
ulus-devletler arasndaki bir sava, faizm yznden mlteci ya da srgn
olmu nc fizikileri, ngiliz ve Amerikan hkmetlerini bir atom bom
bas imalatna zorlamak iin neredeyse kesinlikle harekete geiremezdi.
Ve bu bilimcilerin kazandklar baardaki dehet, politikac ve ge
nerallerin bombay kullanmalarn nlemek iin, ve daha sonra hidrojen
bombasnn imalatna direnmek iin son dakikaya kadar umutsuzca ver
dikleri mcadeleler, siyasal tutkularn gcne tanklk eder. Aslnda, kin
ci Dnya Savandan sonraki anti-nkleer kampanyalar arlkl olarak
bilimsel topluluun desteini kazand kadar, siyasallam anti-faist
kuaklarn da desteini kazand.
Sava ayn zamanda, o zamana kadar hayal edilemeyen kaynaklarn
bilimsel aratrmaya ayrlmasnn hem mmkn hem de gelecek iin
elzem olduu konusunda hkmetleri nihai olarak ikna etti. ABD dnda
hibir lkenin ekonomisi sava srasnda atom bombas imalat iin iki
milyar dolar (sava zamannn deeriyle) bulamazd; ancak u da do
rudur ki, hibir hkmet 1940tan nce bu parann kk bir blmn
bile sa ba dank akademisyenlerin anlalmaz hesaplarm temel alan

622

hayali bir projeye harcayacan ryasnda grse inanniazd. Savatan


sonra gkyznn ya da tek bana ekonominin bykl, hkmetin bi
limsel harcamalar ve istihdam alanndaki snrm oluturuyordu.
1970lerde ABD hkmeti, bu lkedeki, ylda neredeyse be milyar dolar
bulan temel aratrma masraflarnn te ikisini karlyordu ve bir milyon
kadar bilimci ve mhendisi istihdam ediyordu (Holton, 1978, s. 227-28).
111
Bilimin siyasal harareti kinci Dnya Savandan sonra dt. Laboratuvarlardaki radikalizm 1947-49da hzla yatt. Bu srada baka yer
lerde temelsiz ve garip grnen grler SSCBdeki bilimciler iin vaz
geilmez hale geldi. O zamana kadar sadk kalan komnistlerin ou bile
Lisenkoizmi ilerine sindirmenin artk imknsz olduunu grdler. Ay
rca Sovyet sistemini model olarak benimseyen rejimlerin, en azndan
ou bilimci iin ne maddi ne de moral olarak cazip olduklar giderek
aa kt. te yandan, bunca propagandaya ramen, Bat ile Sovyet
blou arasndaki souk sava asla faizme kar olan bilimciler arasnda
bir zamanlar grlen trden siyasal tutkular yaratmad. Bunun nedeni
belki liberal ve Marksist aklclk arasndaki geleneksel yaknlk, belki de
SSCBnin, Nazi Almanyasnn aksine, istese bile asla Baty fethedecek
bir konumda grnmemesiydi. Batl bilimcilerin ou iin SSCB, onun
uydular ve Komnist in, bir hal seferini gerektiren eytann im
paratorluklar olmaktan ok, bilimcileri acnacak halde olan kt dev
letlerdi.
Gelimi Batda doal bilimler, kazand entelektel zaferi rden ve
artk aratrmaclara tahsis edilen muazzam kaynaklardan yararlanan bir
kuak iin siyasal ve ideolojik .durgunluunu srdrd. Aslnda, h
kmetler ve byk irketler, para aldklar patronlarnn siyasetlerini be
nimseyen ve zellikle askeri olduunda yaptklar iin kapsaml sonular
hakknda dnmemeyi tercih eden bir aratrmac trn tevik etti. Bu
trden sektrlerdeki bilimciler olsa olsa yaptklar aratrmalarda var
dklar sonularn yaymlanmasna izin verilmemesini protesto edi
yorlard. Aslnda doktora alanlardan oluan ok geni bir ordunun, Sovyetlerden gelen meydan okumay karlamak iin 1958de kurulan Ulusal

623

Havaclk ve Uzay daresinde (NASA) istihdam edilen ou yesi, yap


tklar iin mantn sorgulamakla herhangi bir baka ordunun yeleri
kadar ilgiliydiler. 1940larn sonunda erkekler ve kadnlar hl kimyasal
ve biyolojik sava aratrmalarnda uzmanlaan hkmet kuramlarna
girip girmemek konusunda tereddt iindeydiler.* Bu trden kuramlarn
ie aldklar kurmaylarla ilgili daha sonra herhangi bir soran yaadklarn
gsteren hi bir bulgu yoktur.
Yzyln ikinci yarsna doru bilimin daha siyasallat yer biraz
beklenmedik biimde Sovyet blgesi oldu. SSCBdeki muhalefetin ba
lca ulusal (ve uluslararas) szcsnn bir bilimci, ge 1940larda Sovyet
hidrojen bombasnn imalatnn balca sorumluluunu tayan fiziki
Andrey Sakharov (1921-89) olmas rastlant deildi. Bilimciler, yeni,
geni, renim grm ve teknik alanda eitilmi profesyonel orta snfn
par excellerce yeleriydi. Bu snf Sovyet sisteminin balca kazanmyd,
ama ayn zamanda kendi zayflklarnn ve snrlarnn en dolaysz bi
imde farknda olan snft. Bu bilimciler sistem iin Batdaki ben
zerlerinden ok daha nemliydi, nk onlar ve yalnzca onlar, aksi halde
gerileyecek bir ekonomiyi ABDnin karsna bir sperg olarak
karabilecek yetenee sahipti. Aslnda onlar SSCBnin ksa sre iinde
teknolojilerin en yksei olan d uzay alannda Baty ksa sre iinde
yakalamasn salayarak vazgeilmezliklerini kantladlar. nsan eliyle ya
plan ilk uydu (Sputnik, 1957) erkek ve kadnn birlikte gerekletirdii
ilk uzay uuu (1961, 1963) ve ilk uzay yry Ruslar tarafndan ger
ekletirildi. Aratrma kuramlarnda ya da bilim kentlerinde younlama,
eklemlenme, ister istemez salanan uzlama ve Stalin sonras rejimin bir
lde salad zgrleme nedeniyle eletirel fikirlerin aratrma ev
relerinde olumas artc deildir. Bu evrelerin prestiji herhangi bir
baka Sovyet mesleininkinden her durumda daha yksekti.

*)

Bir Ingiliz kuruluunda byle bir greve getirilen (nceleri bar hareketi
yanls, daha sonra komnist) bir biyokimyac arkadan byle bir durumda
yaad skntlar hatrlyorum.

IV
Siyasal v e id eolojik hararette m eydana gelen bu dalgalanm alarn doal
bilim lerin ilerlem esin i etkiledii sylen eb ilir m i? deolojiler v e felsefeler
bir yana, toplum sal ve insani bilim lerde b ile durumun pek b y le olm ad
aktr. D o a l bilim ler ancak am prisist m etodolojinin snrlar iinde ya
ayan y zy l bilim cilerin i yanstabilirdi. B u m etod oloji bir ep istem olojik
belirsizlik anda pratik testlerle kantlanabilir -ya da Kari Popperin,
pek ok b ilim cinin b enim sedii terim iyle yanllanabilir- hipotezlerin
standard haline geld i. B u durum id eolojiletirm eye snrlam alar getirdi..
Ekonom i bilim i, m antk ve tutarlln gereklerine tbi olm akla birlikte bir
teoloji biim i olarak gelim itir -B at dnyasnda belki de sekler te
olojinin en etkili dal olarak- nk bu denetim den yoksun olduu lde
form llendirilebilir v e gen ellik le form llendirilm itir. F izik iin ayn ey
sylen em ez. B y le c e , ekonom ik dncede birbiriyle atan okullarn ve
d eien m odalarn ada d en eyim i v e id eolojik tartm ay dorudan yan
sttn gsterm ek kolayken, ayn ey k ozm oloji iin geerli deildir.
A ncak b ilim d eki baz n em li hareketlerin

endojen

olduu

red

d ed ilem ezse de, b ilim kendi an yanstyordu. N itek im , atom dan kk


paracklar d zen siz biim de oaltm ann, zellik le 1 9 5 0 lerde h z
landktan sonra, teorisyenleri basitletirm e arayna yn eltm esi neredeyse
kanlm azd. Protonlar, elektronlar, ntronlar v e geri kalanlar bir araya
getirdii sylen en yen i v e hipotetik nihai paracn (balangtaki) g e
ici yap s Jam es J o y c e un F in n eg a n s W ake adl eserinden alnmtr:
kuark (1 9 6 3 ). B u parack ksa sre iin d e st, alt , y an ya da y a
banc denilen ya da drt alt tre (anti-kuarklarm a) v e her biri renk
denilen bir z e lli e sahip cezb ed ic i kuarklara blnd. B u szcklerin
hi biri onlarn yapsal anlam n yanstm yordu. D o a l olarak bu teorinin
tem eli hakknda, herhangi bir kuarkn varlna dair hi bir d en ey sel bul
gunun 1990larda bulunm am olm as gerei" gizlen erek baarl ke
hanetlerde bulunuldu. B u yen i gelim elerin b asitletirilm i bir alt-atom la
birenti m i oluturduu ya da ek bir karm aklk tabakas m oluturduu
*).

John Maddox bunun kiinin bulmaktan ne anladna bal olduu yo


rumunda bulunur. Kuarklann zel etkileri tehis edilmitir, ancak g
rld kadaryla bunlar plak olarak deil, sadece iftler ya da ller
halinde bulunur. Fizikileri artan kuarklann olup olmamas deil, neden
asla yalnz olmadklandr.

625

sorusu yetkin fizikilere braklmaldr. Ne var ki, ondokuzuncu yzyln


sonunda etere olan bilimsel inanc, Planck ve Einsteinn almas onu
phlogiston (simyaclara gre yanma olaynn esasn oluturan madde n.) ile birlikte sahte teoriler mzesine yollamadan nce srdrmek iin
harcanan devasa zek ve yaratcl meslekten olmayan kukucu gz
lemciye zaman zaman hatrlatmak gerekebilir, (bk. Age o f Empire, blm
10).
Bu trden teorik yaplarn, aklamaya altklar (yanllanabilir hi
potezler dnda) gereklikle temastan yoksun olmalar onlar d dn
yadan gelen etkilere at. Teknolojinin bylesine hkim olduu bir yz
ylda mekanik anolojilerin bu trden teorik yaplarn yeniden
biimlenmesine yardm etmesi doal deil miydi? Gene de bu yaplar,
gerek hayvanlarda gerekse makinelerde 1940tan itibaren eitli isimler
altnda bilinen (sibernetik, genel sistemler teorisi, enformasyon teorisi
vb.) bir teorinin gelimesiyle iletiim ve denetim teknikleri biiminde
oluturuldu. kinci Dnya Savandan sonra, zellikle transistrn ke
fiyle birlikte badndrc bir hzla gelien elektronik bilgisayarlar, o za
mana kadar insan da dahil olmak zere organizmalarn fiziksel ve zihinsel
ileyii olarak grlen eyin mekanik modellerini gelitirmeyi daha da
kolaylatran muazzam bir taklit kapasitesine sahipti. Ge yirminci yzyl
bilimcileri beyinden sanki hassas bir bilgi ileme sistemiymi gibi sz
ediyorlard ve yzyln ikinci yansnn bilinen felsefi tartmalarndan
biri, insan zeksnn yapay zekdan, yani insan zeksndaki, eer varsa,
bir bilgisayarda teorik olarak programlanabilir olmayan eyin ayrt edilip
edilemeyecei, edilecekse bunun nasl yaplaca idi. Bu trden tek
nolojik modellerin aratrmalan ilerlettii tartlmaz. Sinir sisteminin
(yani elektriksel sinir drtlerinin) incelenmesi elektronik sistemler incelenmeksizin nasl olabilirdi? Ancak dipte indirgemeci analojiler vardr.
Bu analojilerin tarihi insan hareketinin bir manivelalar sistemine gre be
timlendii onsekizinci yzyla kadar uzatlabilir.
Bu trden analojiler parack modellerinin formllendirilmesi iin ya
rarlyd. Ancak bunlarn tesinde, bilimcilerin yaadklan deneyimin do
aya bak tarzlarn etkilememesi dnlemezdi. Bizim yzylmz, bir
bilimcinin dierine yazdklarndan alnt yaparsak, aamaclar ile felaketiler arasndaki atma(nn) insan deneyimini igal (ettii) bir yz
yl olmutur (Steven Jones, 1992, s. 12) Ye bu durumda, ayn atmann
bilim alann da kaplamas hi de artc deildir.
626

Burjuva gelime ve ilerlemesinin ondokuzuncu yzylnda, sreklilik


ve aamaclk bilimin paradigmalarna hkim oldu. Doann hareket tarz
nasl olursa olsun sramaya izin vermiyordu. Yeryzndeki hayatn je
olojik deiimi ve evrimi felaketler olmakszn ve azar azar artlarla iler
lemiti. Uzak bir gelecekte evrenin grlebilir sonu bile, termodinamiin
ikinci yasasna gre (evrenin scak lm) enejinin hissedilmez ama
kanlmaz biimde sya dnmesiyle, dereceli olacakt. Yirminci yzyl
bilimi farkl bir dnya imgesi gelitirmitir.
Evrenimiz on be milyon yl nce muazzam bir sper-patlamayla
dodu ve bu kitap yazld srada yaplan kozmolojik speklasyonlara
gre eit derecede dramatik biimde sona erebilir. Yldzlarn ve do
laysyla onlarn gezegenlerinin yaam tarihi, tpk evren gibi, yokolularla doludur: novalar, sper novalar, krmz devler, cceler, kara
delikler ve dierleri -bunlarn hi biri 1920lerden nce periferal ast
ronomik fenomenlerin tesinde dnlmyor ya da grlmyorlard. Her
ne kadar bu konudaki bulgular daha gl olsa da, yeryz tarihinin gi
diat iinde yerkre zerinde ktalarn yer deitirmeleri gibi byk yanal
yerdeitirmeler fikrine ou jeolog uzun sre direndi. Bu jeologlar k
tasal srklenmenin balca savunucusu Alfred Wegenerle, genellikle
ideolojik gerekelerle olaanst sertlikte bir tartmaya girdiler. Her
halkrda, bu trden hareketlere yol aan hibir jeofizik mekanizma bi
linmedii iin bunun doru olamayaca argman, Lord Kelvinin on
dokuzuncu yzylda ne srd, fizikiler yeryzn jeolojinin ge
rektirdiinden daha gen grdkleri iin jeologlarn o srada postle
ettikleri zaman leinin yanl olmas gerektii argmanndan, bulgular
dikkate alndnda, a priori olarak daha ikna edici deildi. Ancak
1960lardan beri daha nce dnlemez olan, jeolojinin gndelik ortodoksisi haline gelmitir: yer deitiren bir yerkre, zaman zaman hzla
yer deitiren dev levhalar (levha tektonii).*
Belki de daha nemlisi, dorudan felaket grnn 1960lardan beri
*)

Prima facie bulgular esas olarak a) uzak ktalarn sahillerinin -zellikle A f


rikann Bat ve Gney Amerikann dou kylan- faal olmasndan; b) bu
trden durumlarda jeolojik tabakalann benzerliinden ve c) belirli tipte
kara hayvanlan ve bitkilerinin corafi dalmnn benzerliinden ibaretti.
1950lerde, jeofiziki bir meslektan, bunun bile aklamay gerektirdii
gerekesiyle yapt topyekn reddiye karsnda -levha tektoniinin ke
finden ksa sre nce- ardm hatrlyorum.

627

paleontoloji araclyla hem jeo lo ji hem de evrim ci teoriye geri d n


m esidir. B u alanda da gen e p rim a fa c ie bulgular uzun sredir bi
linm ekteydi: her ocu k Jeolojik ik in ci zam ann sonunda dinazorlarn or
tadan kalklar hakknda bir eyler bilir. B u b iyolojik afetin fa zla dikkati
ek m em esi, Darvvinci inann, yani evrim in felaketlerin (ya da ya
ratln) d eil, jeolojik tarih boyunca yava v e kk d eiik lik lerle i
ley en deiim in sonucu olduu inannn gcnden kaynaklanyordu. Je
o lo jik zam ann gzlem len eb ilen her trl evrim ci d e iim e izin verecek
kadar uzun olduu dnlyordu. nsanlk tarihinin b y lesin e ak b i
im d e felaketli olduu bir ada, evrim ci kesintiliklerin tekrar dikkati
ek m esi artc mdr? D aha da ileri gidilebilir. B u kitap y a zld srada
gerek jeo lo jik gerekse paleon tolojik felaketilerin ok tuttuklar m e
kanizm a d uzaydan g elen bom bardm an, yani bir y a da daha fa zla m e
teorun yeryzne arpm asyd. B az hesaplam alara gre u ygarl tahrip
e d ecek kadar byk bir astroid, yani sek iz m ily o n H iroim ay a eit bir
g m uhtem elen her y z bin yld a bir gelecektir. B u trden senaryolar
daim a uzak tarih n cesin in paras olm utur, ancak nkleer sava a
ndan n ce herhangi bir ciddi bilim ci b y le eyler dnebilir m iydi?
Z am an zaman grece ani bir d e iim le (k esin tili d en ge) k esin tiy e u
rayan yava d eiim trnden evrim teorileri 1 9 9 0 larda tartm al o l
m aya devam etti, am a bunlar artk b ilim sel topluluk iindeki bir tar
tm ann

parasyd.

G en e

m eslek ten

olm ayan

bir g z le m c i

insan

hayatndan en uzak olduu dnlen alanda, ayr ayr felak et teorisi


(1 9 6 0 lardan itibaren) v e kaos teorisi (1 9 8 0 ler) olarak bilinen iki m a
tem atiksel alt-alanm oluum unu g zd en karm ayabilir. B u teorilerin biri,
1 9 6 0 larda ncln Fransann yapt bir top olojiyi gelitirerek, aa
m al d eiim ani kesintilere y o l atnda ortaya kan durumlar, yani s
rekli ve sreksiz d eiim arasndaki i ilik iy i aratrdm n e srd; d i
eri (A m erikan kkenli), grnte kk olaylarn (bir k eleb e in kanat
rpm as) baka yerlerde yo l at m uazzam sonularn (bir kasrga) be
lirsizliin i ve nceden k estirilem ezliin i m o d el haline getirdi. Y zy ln
daha g e onyllarnda yaayanlar, kaos v e felak et gib i im gelerin , bi
lim cilerin ve m atem atikilerin akllarna nereden g elm i o la b ilece in i an
lam akta hibir zorluk ekm ezler.

628

V
Ne var ki, 1970lerden itibaren, bilimi temel alan teknolojinin, onun
kresel ekonomik bymeyle oalan gcnn, Dnya gezegeni ya da en
azndan canl organizmalarn yaad bir alan olarak Dnya gezegeni iin
temel ve belki de geri evrilemez deiikliklere yol atnn kefiyle bir
likte, d dnya, laboratuvarlara ve seminer salonlarna daha dolayl ama
ayn zamanda daha gl biimde girmeye balad. Bu, insann neden ola
ca bir nkleer sava felaketi beklentisinden daha endie vericiydi. Bu
beklenti Souk Sava boyunca insanlarn hayallerini ve vicdanlarn ra
hatsz etti. Bir Sovyet-ABD nkleer dnya savandan kanmak mm
knd ve bilindii gibi byle bir savatan kanld. Bilim balantl eko
nomik bymenin yan rnlerinden kanmak bu kadar kolay olmad.
Nitekim 1973te iki kimyac, Rowland ve Molina, ilk kez flo-,
rokarbonlarn (buzdolaplarnda ve yakn zamanda yaygnlaan aerosollerde geni apta kullanlyordu) atmosferdeki ozon tabakasn t
kettiine dikkati ektiler. Buna ok daha nceden dikkat ekilebilirdi,
nk serbest kalan bu trden kimyasal maddelerin (CFC 11 ve CFC 12)
miktar 1950lerden nce krk bin tona ulamamt. Bu maddelerin at
mosferdeki miktar 1960 ile 1972 arasnda 3.6 milyon tonun zerindeydi.*
Ancak 1990lann banda atmosferde byk ozon deliklerinin varl,
meslekten olmayan insanlarn da ulaabilecei bir bilgi haline geldi ve
artk yegne som, ozon tabakasndaki tkeniin ne kadar hzl olaca ve
yeryznn doal yenilenme glerinin tesine nasl geecei idi. Eer
CFClerden kurtulmak mmkn olsa bu yenilenmenin gerekleeceinden
kimsenin kukusu yoktur. Sera etkisi, yani 1970lerde ciddi biimde tar
tlmaya balanan insann rettii gazlarn serbest kalmasyla kresel s
nn denetlenemeyecek biimde artmas, 1980lerde hem uzmanlarn hem
de politikaclarn nemli bir sorunu haline geldi (Smil, 1990); zaman
zaman fazla abartlsa da tehlike gerekti.
Neredeyse ayn sralarda, 1873te biyolojinin, organizmalar ve or
tamlarnn i ilikileriyle ilgilenen bir dal olarak gelitirilen dnya eko-

*)

UN World Resources, 1989, Tablo 11.1, s. 319.

629

Iojisi gnmzdeki biimiyle yan-siyasal bir anlam kazand (E. M. Nicholson, 1970)* Bunlar sekler ekonomik sper snmann (bk. blm 9)
doal sonularyd.
Bu endieler, siyaset ve ideolojinin 1970lerde neden bir kez daha
doal bilimleri kuatmaya baladn aklamaya yeterli olacaktr. Ne var
ki bunlar bilimsel aratrmaya pratik ve moral snrlamalar getirme ih
tiyac hakknda yaplan tartmalar biiminde bilimin eitli dallarna sz
maya balad.
Teolojik hegemonyann sonundan itibaren bu trden konular asla bu
kadar ciddi biimde ortaya atlmamt. Bunlarn insan yaamm daima
dorudan etkilemi olan ya da etkiledii dnlen doal bilimlerin bir
dalndan, yani genetik ve evrimci biyolojiden karak gelimesi artc
deildir. kinci Dnya Savandan sonraki on yl iinde, canl or
ganizmalarla uraan bilim dal, kaltmn evrensel mekanizmasn, ge
netik kodu ortaya karan molekler biyolojinin kaydettii artc ge
limelerle devrimciletirildi.
Molekler biyolojideki devrim beklenmedik deildi. 1914ten sonra,
hayatn, canl varlklara zg bir nitelikle deil, fizik ve kimya te
rimleriyle aklanmas gerektii ve aklanabilecei neredeyse kesin
kabul ediliyordu.** Aslnda, yeryzndeki hayatn, gne , metan,
amonyak ve suyla balayan muhtemel kkeninin biyokimyasal modelleri
ilk kez 1920lerde (genellikle din kart amalarla) Sovyet Rusya ve Bri
tanyada ortaya atld ve bilim gndeminin ciddi bir konusu oldu. Dine
duyulan dmanlk, geerken belirtelim, bu alandaki aratrmaclara hayat
vermeye devam etti: gerek Crick ve gerekse Linus Pauling bu konu ze
rinde durdular. (Olby, 1970, s. 943). Bilimsel aratrmann balca dr
ts, protein molekllerinin kristalletirilebileceinin anlalmasndan bu
"yana, on yllardr, biyokimyasal ve giderek fiziksel olmu, dolaysyla
kristalografk olarak analiz edilmiti. Bir maddenin, dezoksiribonkleik
*)

**)

630

Ekoloji... ayn zamanda bize, insan evriminin deiime urayabilecei,


yeni bir dorultuya sapabilecei umudunu kazandran balca entelektel
disiplin ve aratr. Bylece insan kendi geleceinin bal olduu ortamn
cehenneme dnmesini nleyecektir.
Canl bir organizmann zaman ve uzaydaki uzamsal snn iinde meydana
gelen olaylar fizik ve kimya ile nasl aklanabilir? (E. Schrdinger, 1944,
s. 2).

asitin (DNA) kaltmda merkezi, muhtemelen merkezi bir rol oynad bi


liniyordu: bu madde genin temel bileeni, kaltmn birimi olarak grld.
Genin, zgn genin mutasyonlarnn bile kopyaland kendisi gibi bir
baka yapnn sentezine (nasl) neden olduu (Muller, 1951, s. 95), yani
kaltmn nasl iledii sorunu ge 1930larda ciddi biimde aratrma ko
nusu oldu. Savatan sonra Crickin szleriyle, anlald ki, byk olaylar
ok yaknmzda idi. Crick ve Watsonun DNAnm ikili sarmal yapsn
kefetmeleri ve gen kopyalama olayn bir kimyasal-mekanik modelle
aklama tarzlar ylesine parlakt ki, bu konuda alan eitli ara
trmaclarn erken 1950lerde ayn sonuta birlemi olmalar varlan so
nularn nemini azaltmad.
DNA devrimi, yzyln ikinci yarsnda canl organizmalar konu alan
bilimlere hkim olan, biyoloji alanndaki yegne en byk keif (J. D.
Bemal) esas olarak genetikle, ve yirminci yzyl Darvvincilii zellikle
genetik olduu iin, evrimle ilgiliydi.* Bunlarn her ikisi de byk titizlik
gerektiren konulardr, nk hem bilimsel modeller bu tr alanlarda sk
lkla ideolojiktir -Darwinin Malthusa olan borcunu hatrlayalm (Desmond/Moore, bl. 18)- ve hem de bunlar siyaset alann ou kez geriden
beslerler (sosyal Darvvinizm). Irk kavram bu karlkl etkilenmeye
rnektir. Nazilerin rk siyasetlerinin hatrlanmas liberal entelektellerin
(pek ok bilimciyi de kapsyordu) bu kavramla almalarn neredeyse
dnlemez hale getirdi. Aslnda pek ok kii, ortaya kan sonularn
rk fikirleri glendirebilecei korkusuyla, insan gruplan arasndaki ge
netik farkllklar sistematik biimde incelemenin meruluundan bile
kukulanmaktadr. Daha genel olarak, Batl lkelerde post-faist de
mokrasi ve eitlik ideolojisi, eski beslenmeye kar doa ya da ortama
kar kaltm tartmalann canlandrd. Aktr ki, insan bireyi hem ka
ltmla ve ortamla, hem de genler ve kltrle biimlendirildi. Ancak tu
tucular deitirilemez, yani genetik olarak belirlenmi eitsizliklerin ol
duu bir toplumun benimsenmesine ok istekliyken, eitlik fikrine bal
olan sol, doal olarak btn eitsizliklerin toplumsal eylemle ortadan kal
*)

Ayn zamanda bu, deneysel bilimin esas olarak matematiksel-mekanik de


ikeniyle ilgili idi. Bunun nedeni belki de bu deikenin zooloji ve pa
leontoloji gibi daha az nicelendirilebilir ya da deneysel canl organizma bi
limleri kadar yzde yz cokuyla karlanmamasdr. (Bk. R. C. Lewontin,
The Genetic Basis o f Evolutionary Change.)

631

drlabileceini savunuyordu. Anlamazlk, yksek dzeyde siyasal olan


insan zeks (seici ya da genel eitim zerinde yaratt etkiler ne
deniyle) konusunda alevlendi. Bu anlamazlk rktan ok daha geni so
runlara yol at. Bu sorunlarn ne kadar geni olduu feminist hareketin
canlanmasyla ( bk. blm 10) ortaya kt. Bu hareketin eitli ide
ologlar, erkekler ile kadnlar arasndaki btn zihinsel farkllklarn esas
olarak kltrle belirlenmi, yani ortamla ilgili olduunu iddia etmeye
vard. Aslnda cinsellik teriminin yerine toplumsal cinsiyet (gender)
teriminin gemesi kadnn biyolojik bir kategori olmaktan ok top
lumsal bir rol olduu inancn ortaya koyuyordu. Bu trden hassas ko
nular aratrmaya alan bir bilimci siyasal bir mayn tarlasnda ol
duunu biliyordu. Harvarddan, sosyo-biyoloji ampiyonu E. O. Wilson
(d. 1929) gibi bu alana bilinli olarak girenler bile ak konumaktan ka
ndlar.*
Ortam daha da patlayc hale getiren, bizzat bilimcilerin, zellikle
canl organizmalar aratran bilim dallarnn -evrim teorisi, ekoloji, et
noloji ya da hayvanlarn toplumsal davranlarnn incelenmesi- daha be
lirgin biimde toplumsal olan kanadndaki, antropomorfik metaforlar
kullanma ya da insanlarla ilgili sonular karma eilimiydi. Sosyobiyologlar ya da kendi bulgularn poplarize edenler, ilkel insann bir
avc olarak ak alanlarda daha yrtc bir varolua uyum salamay se
mi olduu bin yllk dnemden kaltm yoluyla ald (erkek) izlerin, top
lumsal varoluumuza hl hkim olduunu ne srdler (Wilson, ibid).
Bu gr sadece kadnlar deil tarihileri de kzdrd. Evrimci te*)

632

Mevcut bilgiler nda edindiim btn izlenim udur ki, Homo Sapiens,
davran etkileyen genetik eitliliin nitelii ve bykl bakmndan,
tipik bir hayvan trdr. Kyaslama doruysa, insanln psiik birlii sta
ts bakmndan bir domadan, test edilebilir bir hipoteze indirgenmitir.
Bu, Birleik Devletlerin imdiki siyasal uyumu iinde sylenmesi kolay
bir ey deildir ve akademik topluluun baz kesimlerinde cezalandrlmas
gereken bir sapma olarak grlr. Ancak, toplumsal bilimler btnyle d
rst olacaklarsa, bu fikirle cepheden hesaplamak gerekir... tyi niyet ta
mayan bir suskunluu srdrmek yerine, genetik davran farkll ko
nusunu incelemek bilimciler iin daha iyi olacaktr (Wilson, 1977,
Biology and Social Sciences, s. 133).
Bu aprak szlerin ak anlam udur: rklar vardr ve genetik nedenlerden
tr bunlar baz ayrt edilebilir zellikleri bakmndan srekli biimde eit
sizdir.

orisyenler doal seleksiyonu, byk biyolojik devrimin nda Bencil


Genin varolma mcadelesi olarak zmlediler (Dawkins, 1976). Darvvinizmin kat uyarlamasna sempati duyanlar bile, insan bencillii, re
kabet ve ibirlii hakknda yaplan tartmalarda genetik seleksiyonun ta
d sorumluluu merak ediyorlard. Bilim, entelektel bakmdan
nemsiz kktenci gruplar dndaki eletirmenler tarafndan bir kez daha
kuatld. Bununla birlikte -anlaml biimde- artk geleneksel dinden
gelen ciddi bir ate altnda deildi. Bilimsel kozmolojiden teolojik bir ra
hatlk salayabilen ruhbanlar laboratuvann hegemonyasn artk kabul
ediyorlard. Bilimsel kozmolojinin Byk Patlama teorisi, mminin g
znde dnyay bir Tanrnn yaratm olduuna dair bir kant sa
layabiliyordu. te yandan 1960larn ve 1970lerin, radikal bir tutumdan
gerici bir tutuma geebilen batl kltr devrimi bilimsel dnya grne
kar gl bir neo-romantik ve akld saldrda bulundu.
Canl organizma bilimlerinin uzak snrlannn aksine sert bi
limlerdeki saf aratrmann balca kalesi, 1970lerde aratrmann ve
aratrmay gerekletiren teknolojilerin gnmzde toplumsal so
nulardan ayrlamayaca neredeyse dolaysz biimde aa kana kadar
bu trden kk itirazlarla biraz taciz edildi. Bilimsel aratrmadaki s
nrlarn tasarlanp tasarlanamayaca sorununu ortaya atan genetik mhendisliinin -mantksal olarak baka hayat biimleri kadar insanlar da
konu alan- grnm buydu. Bilimciler arasnda, zellikle biyoloji ala
nnda bu trden fikirler ilk kez iitiliyordu. nk imdiye kadar Franketayn teknolojilerinin baz esas unsurlar saf aratrmadan ve onun so
nularndan ayrlmyordu, ancak bunlar -insan kaltmndaki btn
genlerin haritasn karmay planlayan Genome projesindeki gibi- temel
aratrmalard. Bu eletiriler, o zamana kadar btn bilimcilerin bilimin
temel ilkesi olarak grdkleri eyi, yani bilimin, toplumun moral inan
larna en marjinal tavizleri vererek* sonuna kadar gerei izlemesi ge
rektii dncesini zayflatt. Bunlar bilimci olmayanlarn, bilimcilerin
vardklar sonularla ilikisi hakknda hibir sorumluluk tamyorlard.
1992de Amerikal bir bilimci u gzlemde bulunuyordu: tandm molekler biyologlarn hi biri biyoteknoloji alannda herhangi bir mali k

*)

zellikle insanlar zerinde deney yapmann kstlanmas gibi.

633

stlama iinde deildir (Levvontin, 1992, s. 37; s. 31-40) ; ya da -bir


baka alnt yaparsak- sorun (mlkiyet sorunu) yaptmz her iin mer
kezinde yer almaktadr szleriyle ifade edilen durum (ibid., s. 38) saflk
iddiasn daha da kukulu hale getirdi.
Artk gndemde olan konu gerein aratrlmas deil, gerei, ko
ullarndan ve sonularndan ayrmann imknszl idi. Tartma ayn
zamanda insan tr konusunda iyimserler ile ktmserler arasnda ya
plyordu. Bilimsel aratrmalarn kstlanmas ya da bilimcilerin ken
dilerini snrlamalar gerektiini dnenlerin temel varsaymlar, in
sanln, bugnk rgtlenmiliiyle, elinde bulunan ve yeryzn
dntren glerin stesinden gelecek ya da bu glerin yol aabilecei
tehlikeleri anlayabilecek yetenekte olmamasyd. Aratrmalarna getirilen
btn snrlamalara direnen bu bycler bile raklarna g
venmiyorlard. Snrsz aratrmay savunan argmanlar artk bilimin, ba
zlarnn snrlanmas gereken teknolojik uygulamalaryla deil, temel bi
limsel aratrmayla ilgilidir (Baltimore, 1978).
Ve gene bu trden argmanlarn pek nemi yoktu. nk, btn bi
limcilerin bildii gibi, bilimsel aratrma snrsz ve zgr deildi, nk
gerektirdii kaynaklar snrlyd. Sorun, birilerinin aratrmaclara ne yap
malar ve ne yapmamalarn sylemesi deil, bu trden snrlama ve yn
lendirmeleri kimin ve hangi kriterlerle dayatt idi. Kurumlan dorudan
ya da dolayl olarak kamu fonlarndan beslenen ou bilimci iin, ara
trmalar denetleyenler, serbest aratrma deerlerine ballklannda ne
kadar iten olurlarsa olsunlar, benimsedikleri kriterler, bir Planckn ya da
bir Rutherfordun ya da bir Einsteinm kriterleri olmayan, hkmetlerdi.
Onlarn kriterleri, tanmlar gerei, zellikle aratrma pahal ol
duunda, saf aratrmann ncelikleri deildi. Ve byk kresel eko
nomik snmann sona ermesiyle birlikte, gelirleri artk harcamalannm
nnde gitmeyen en zengin lkeler bile bte yapmak zorunda kal
mlard. Bunlar, bilimcilerin byk ounluunu istihdam eden uy
gulamal aratrmann, ncelikleri de deildi ya da olamazd, nk bu
trden aratrmalar genelde bilginin ilerlemesi iin deil (bu sonucu
verseler de) baz pratik sonulara ulama ihtiyacyla -rnein kanser te
davisi ya da AIDS- gerekletiriliyordu. Bu alanlardaki aratrmaclar il
gilendikleri konu zerinde deil, yaptklar aratrmann onlan yeniden
634

temel aratrma yoluna sokacan umduklar zaman bile, toplumsal ola


rak yararl ya da ekonomik olarak krl ya da en azndan gerekli parann
salanabildii ilerle ilgileniyorlard. Bu koullarda, aratrmaya getirilen
kstlamalarn katlanlmaz olduu, nk insann doas gerei me
rakmz giderme, kefetme ve deney yapma ihtiyac duyan bir tr ol
duu ya da bilimin zirvelerine, klasik dac deyiiyle zirveler orada ol
duu iin trmanmak gerektii iddias, hafif bir retorikten ibaretti.
Gerek, bilimin (ou insan bunu sert doal bilimler olarak anlar)
genelde toplum, zelde ona mali kaynak salayanlar iin kendi haline b
raklamayacak kadar byk, gl ve vazgeilmez olduudur. Onun pa
radoksu, son zmlemede, yirminci yzyl teknolojisinin dev elektrik
santralnn ve onu mmkn klan ekonominin grece kk bir insan top
luluuna giderek baml olmasyd. Bu insan, topluluu iin, kendi fa
aliyetlerinin yaratt devs sonular ikincil ve ou kez nemsizdir. n
sanlarn aya seyahat edebilmeleri ya da Brezilyada yaplan bir futbol
mandan alman grntlerin bir uydu araclyla Dsseldorf taki bir ek
randan izlenebilmesi, onlar iin, haberlemeyi zorlatran fenomenlerin
aratrlmas srasnda tehis edilen ancak evrenin kkenleri hakknda bir
teoriyi dorulayan bir kozmik geriplan grltsnn kefinden, ok daha
az ilginti. Ancak onlar, ancient Grek matematikisi Archimedes gibi,
kendilerini anlamayan ve ne yaptklarna dikkat etmeyen bir dnyada ya
adklarn ve bu dnyann biimlenmesine yardmc olduklarm bi
liyorlard. Archimedes kendi kenti Syracusenin askeri mhendislik plan
larn yaparken yanna yaklaan igalci askerlere, ldrleceini
umursamadan Tanr akma, diyagramlarm bozmayn demiti. Bu
kk bilimciler topluluunun aratrma zgrl iin yapt ar, Archimedesin bu cri-de-coeur'u (yrekten kopan l -n.) gibiydi. Bunu
anlamak mmknd, ancak gereki deildi.
Dnyay deitiren gler, kendileri iin bir anahtar olduklar iin on
lar koruyorlard, nk bu gler aksi halde anlalmaz -yzyln sonuna
doru servet ve gcn dsal belirtilerine grece daha az ilgi gsterilse de
anlalmaz- ve ayrcalkl bir elitin bildii yolu izlemesine izin vermek zo
runda kalacaklarn gryorlard. Aksi ynde hareket eden btn yirminci
yzyl devletleri bilimin gerilemesine neden olmulard. Bu nedenle btn
devletler, sanatlarn ve insani bilimlerin ounun aksine, bu trden bir

635

destek olmadka ilevini etkin biimde yerine getiremeyen bilimi des


teklerler ve bunu yaparken de, mdahaleden mmkn olduu kadar ka
nrlar. Ancak hkmetler nihai gerekle deil (ideoloji ve din dnda)
sadece ilerine yarayacak gerekle ilgilenirler. Saf (yani o srada fay
dasz) aratrmay, olsa olsa gnn birinde yararl olabilecei gerekesiyle
ya da ulusal prestij nedeniyle destekleyebilirler. Ulusal prestij bakmnda
Nobel dl Olimpiyat madalyalarnn nnde yer alr ve hl ok daha
deerli grlr. Bilimsel aratrma ve teorinin muzaffer yaplarnn ze
rinde ykseltildii temeller byleydi. Bu sayede yirminci yzyl, esas ola
rak bir insanlk trajedisinin yaand a olarak deil, insanln iler
ledii bir a olarak hatrlanacaktr.

636

19
Yeni Binyla Doru
Byk gvensizlik, srekli kriz ve her trl statkonun yokluuyla ni
telenen yeni bir an bandayz. Kendimizi, dnya tarihinin, Jacob
Burckhardtn betimledii krizlerinin birinde bulduumuzu anlamalyz.
Krizin stesinden gelmek iin gerekli koullar bugn daha iyi grlse de,
bu kriz, 1945 sonrasnda yaanandan daha nemsiz deildir. Gnmzde,
Dou Avrupa da bile ne galipler ve ne de yenilgiye uram gler var
dr.
- M. Strmer, Bergedorf iinde (1993, s. 59)
Dnyasal sosyalizm-komnizm ideali km olsa da, ortaya att so
runlar hl zlmeyi bekliyor: toplumsal avantajn arszca kullanlmas
ve ou kez olaylarn gidiatn ynlendiren parann ar gc. Ve eer
yirminci yzyln kresel dersi iyiletirici bir alama olarak hizmet et
mezse, o zaman byk kzl girdap kendisini btnyle tekrarlayabilir.
- Alexander Soljenitsin, New York Times, 28 Kasm 1993
devletin sona erdiini grmek bir yazar iin ayrcalktr: Weimar
Cumhuriyeti, faist devlet ve DAC. Federal Cumhuriyetin sona erdiini
grecek kadar uzun yaayacam sanmyorum.
- Heine Mller, (1992, s. 361)

I
K sa Y irm inci Y zy l, z m lerin i hi k im sen in b ilm ed ii, hatt b il
d iini iddia etm ed ii sorunlarla sona erdi. n c bin y la doru g i
dilirken, evrelerin i kuatan kresel sisin iin d en kendilerine bir y o l bul-

637

maya alan fin-de siecle yurttalar gibi, herkes tarihin bir dneminin ka
pandn kesinlikle biliyordu. Bunun dnda pek bir ey bilmiyorlard.
Nitekim, iki yzyldr ilk kez, 1990larn dnyas herhangi bir ulus
lararas sistem ya da yapdan tamamen yoksundur. 1989dan sonra d
zinelerce yeni blgesel devletin kendi snrlarn belirlemek iin herhangi
bir bamsz mekanizmaya sahip olmakszn -arac olarak yeterince ta
rafsz davranacaklar kabul edilen nc taraflar bile olmakszn- ortaya
kmas bu durumu aklamaya yeter. Bir zamanlar kurulmu olan ya da
en azndan tartmal snrlar resmen onaylayan byk gler neredeydi?
Avrupa ve dnyann haritasn yeniden izen, bir yerde snr hattn be
lirleyen, bir baka yerde plebisit yaplmas iin srar eden Birinci Dnya
Savann galipleri neredeydi? (Gemite diplomatlarn ylesine aina ol
duklar, artk onlarn yerini alan ksa halkla iliki ve foto-egzersiz zir
velerinden ok farkl olan uluslararas alma konferanslar neredeydi?)
Gerekten de, binyln sonunda eski ya da yeni uluslararas gler ne
redeydi? Szcn 1914te kullanlan anlamyla bir byk g olarak
kabul edilebilecek yegne devlet ABD idi. Pratikte bunun ne anlama gel
dii tamamen belirsizdi. Rusya onyedinci yzyln ortalarndaki b
yklne indirgenmiti. Bu lke, Byk Petrodan bu yana asla bu kadar
ihmal edilebilir olmamt. Britanya ve Fransa nkleer silah sahipliinin
gizleyemedii saf anlamda blgesel bir statye indirgenmiti. Almanya ve
Japonya kesinlikle ekonomik byk glerdi, ancak ikisi de muazzam
ekonomik kaynaklarn geleneksel tarzda askeri gle destekleme ihtiyac
duymamlard. Bilinmez bir gelecekte ne yapmak isteyebileceklerini hi
kimse bilmese de, byle bir destei salamakta zgr olduklar zaman
bile bunu yapmadlar. Ortak bir siyasal politikay arzu eden, ancak eko
nomik meseleler dnda byle bir politikaya sahipmi gibi davranma ko
nusunda bile grlmemi bir yeteneksizlik gsteren yeni Avrupa Bir
liinin uluslararas siyasal stats neydi? Birka devlet dnda byk ya
da kk, eski ya da gen btn devletlerin, yimibirinci yzyla ulald
srada imdiki biimleriyle var olacaklar bile ak deildi.
Uluslararas sahnedeki oyuncularn nitelii ne kadar belirsiz idiyse
dnyann yz yze geldii tehlikelerin doas da o kadar belirsizdi. Ksa
Yirminci Yzyl, byk gler ya da onlarn mttefikleri tarafndan, sper
glerin nkleer felaketle zirveye ulaan ve sonunda saknlan, giderek
638

apokaliptik kitlesel ykm senaryolaryla birlikte scak ya da souk bi


imde yrtlen dnya savalarnn yzyl olmutu. Bu tehlike ak bir
biimde ortadan kalkmt. Gelecek ne getirirse getirsin dnya dramasnda eski aktrlerin biri dnda hepsinin ortadan kalkmas ya da d
nmesi eski tipte bir nc Dnya Savamn en azndan ihtimal da
hilinde olduu anlamna geliyordu.
Kk siyasal ya da baka muhalif gruplar iin, Britanyada IRAmn
faaliyetlerinin ve New Yorktaki Dnya Ticaret Merkezini havaya uur
ma giriiminin (1993) gsterdii gibi, herhangi bir yeri datmak ya da
ykmak artk mmknd. Ksa Yzyln sonuna kadar, bu trden fa
aliyetlerin maliyetleri, sigorta irketlerini bir yana brakrsak, lmlyd,
nk genel varsaymlarn aksine devlet d terrizm resmi savan bom
bardmanlarndan daha ok ayrm gzetiyordu, nk amac (eer varsa)
askeri olmaktan ok esas olarak siyasal idi. Ayrca bu terrizm pat
layclar dnda genellikle kitlesel katliamdan ok kk apl katliama
uygun el silahlaryla srdrlyordu. Ne var ki, nkleer silahlar ve on
larn imalat iin gerekli olan malzeme ve know-how dnya piyasasnda
geni bir yer tuttuu zaman, kk gruplarn bunlar kullanamamas iin
hibir neden yoktu.
1/160 Ayrca, ykm aralarnn demokratikletirilmesi resmi ol
mayan iddeti denetim altnda tutmann maliyetini dramatik biimde art
trd. Nitekim Kuzey rlandann Katolik ve Protestan para-militerleri ara
sndaki birka yz kiiden fazla olmayan sava glerle kar karya
gelen ngiliz hkmeti blgedeki varln yaklak yirmi bin eitilmi
asker, sekiz bin silahl polis ve ylda milyar sterlini bulan bir harcama
sayesinde srdrd. Kk isyanlar ya da baka i iddet biimleri iin
geerli olan, bir lkenin snrlar dndaki kk atmalar iin daha" da
geerliydi. Uluslararas durumlarda zengin devletler bile bu trden ma
liyetleri snrsz biimde karlamaya hazr olamazlard.
Souk Savan hemen ertesinde ortaya kan eitli durumlar, zel
likle Bosna ve Somalide devlet iktidar zerindeki bu beklenmedik s
nrlamay dramatikletirdi. Bunlar yeni binyl iinde uluslararas gerilimin
belki de balca nedeni olarak grlebilen eyi, yani dnyann zengin ve
yoksul kesimleri arasnda hzla genileyen bir uurumun ortaya kn
da aydnlatr. Bu kesimlerin her biri dierine ierliyordu. slami kk
639

tenciliin ykselii Batllama yoluyla modernleme ideolojisine deil,


bizzat Batnn kendisine kar olan bir hareketti. Bu trden hareketlere
bal olan eylemcilerin Msrda olduu gibi Batl turistlerin lkeyi zi
yaretlerini nleyerek yaxla Cezayirde olduu gibi, lkede yaayan ok
sayda Batiliyi katlederek amalarna ulamaya almalar rastlant de
ildi. te yandan, zengin lkelerdeki yabanc dmanlnn en sivri ucu
nc Dnyadan gelen yabanclara yneltildi ve Avrupa Birlii, n
c Dnyadan i aramak iin gelen yoksullarn aknna kar snrlarn ka
patt. ABDnin iinde bile, bu lkenin snrsz ge defacto hogrsne
ciddi muhalefet belirtileri grlmeye balad.
Ve gene, siyasal ve askeri bakmlardan, birinin gc dierinin ok te
sindedir. Kuzey ve Gney devletleri arasndaki hemen her ak atmada
Kuzeyin ezici teknik stnl ve zenginlii, 1991 Krfez Savanin da
kantlad gibi, kesin bir zafer kazand. Baz nc Dnya lkelerinin
birka nkleer fzeye -bunlar muhafaza edecek ve frlatacak aralarla
birlikte- sahip olmalar bile etkin bir caydrma salamyordu, nk Batl
devletler, srail ve Krfez Sava koalisyonunun Irakta kantlad gibi,
gerek bir tehdit oluturamayacak kadar zayf olan potansiyel d
manlarn saldrlarn boa karacak darbeler indirmeye hem hazrd hem
de bu yetenee sahipti. Askeri bak asndan Birinci Dnya, Maonun
kttan kaplan deyiindeki gibi, nc Dnya karsnda kendisini
rahat hissediyordu.
Ancak Ksa Yirminci Yzyln son yarsnda, Birinci Dnyann
nc Dnyaya kar topyekn savalar deil, sadece tek tek verilen
savalar kazanabilecei ya da savalar kazansa bile, bu trden blgelerin
denetimini salayamayaca giderek aa kmt. Emperyalizmin ba
lca varl, yani bir kez fethedildikten sonra smrge halklarnn bir avu
igalci tarafndan ynetilmeye sessizce raz olmalar, ortadan kalkmt.
Bosna-Herseki ynetmek Habsburg mparatorluu iin hi bir sorun ya
ratmamt, ancak 1990larn banda btn hkmetlere askeri da
nmanlar tarafndan, savan paralad bu mutsuz lkenin sknete ka
vumasnn snrsz bir sre iin, yzbinlerce askerin varln, yani byk
bir savatakiyle kyaslanabilecek bir seferberlii gerektirecei, bir tavsiye
olarak sylendi. Somali blgesi her zaman zor bir smrge olmutu ve
ksa bir sre iin bir tugeneralin bakanlnda bir ngiliz gcnn m

640

dahalesini gerektirmiti ve gene lgn Molla olarak tannan Mu


hammed bin Abdullahn bile ngiliz ve talyan smrge hkmetleri iin
stesinden gelinemeyen srekli sorunlara yol aaca Londra ve
Romann aklndan bile gememiti. Gene 1990larm banda ABD ve
teki Birlemi Milletler lkelerinin on binlerce kiiden oluan igal g
leri sonular belli olmayan sresiz bir igal seeneiyle karlatklar
zaman kk drc bir biimde blgeden ekildiler. Komu Haitide Washingtona bal geleneksel bir uydu- seimle i bana gelmi ve
Amerikann (duraksayarak) destekledii bir devlet bakannm geri d
nne izin vermeyi reddeden ve ABDnin Haitiyi igaline meydan oku
yan, Amerikann silahlandrd ve biimlendirdii bir ordunun ba
ndaki bir generalle karlatnda, byk ABD bile rkt. ABD,
1915ten 1934e kadar yapt gibi Haitiyi bir kez daha igal etmeye kal
kmad. Bunun nedeni, niformal ekiyalardan oluan yaklak bin ki
ilik Haiti ordusunun ciddi bir askeri sorun oluturmas deil, Haiti so
rununun d glerin mdahalesiyle nasl zmleneceini artk kimsenin
bilememesiydi.
zetle, yzyl kresel bir karklkla sona erdi. Bu karkln ni
telii belirsizdi ve ona son verecek ya da denetim altna alacak belirgin
bir mekanizma yoktu.
II
Bu gszln nedeni sadece dnya krizinin sahici derinliinde ve
karmaklnda deil, ayn zamanda insan trnn yaamm ekip e
virmek ya da ileriye gtrmek iin eski ya da yeni btn programlarn g
rnrdeki baarszlnda yatar.
Ksa Yirminci Yzyl bir din savalar a olmutu. Onun en militan
ve kana susam dinleri, sosyalizm ve ulusalclk gibi sekler ide
olojilerdi. Bunlarda tanrya eit eler, kutsal kabul edilen soyutlamalar
ya da byk sayg gren politikaclar vard. Bu trden sekler ibadetin
ar ular muhtemelen Souk Savan sona ermesinden nce, eitli si
yasal kiilik kltlerini de kapsayarak zayflad ya da, daha dorusu, ev
rensel kiliseler olmaktan karak dank rakip sektlere indirgendi. Bu
nunla birlikte, onlarn gc geleneksel dindeki gibi duygulan harekete
641

geirme yeteneinde deil -ideolojik liberalizm bunu pek deneyemedikriz iindeki bir dnyann sorunlarna kalc zmler bulma vaadinde ya
tyordu. Ancak yzyl sona ererken gerekletirmeyi baaramad ey
tam da buydu.
SSCBnin k doal olarak dikkatleri, ncelikle Sovyet ko
mnizminin, yani piyasa ve fiyat mekanizmalarna etkin biimde ba
vurmakszn btn retim aralarnn devlet mlkiyeti altna alnmasnn
ve devletin her eyi kapsayacak ekilde merkezi plan uygulamasn btn
bir ekonominin temeli haline getirme giriiminin baarszlna ekti.
Sosyalist idealin btn dier tarihsel biimleri, btn retim, datm ve
deiim aralarnn (zorunlu olarak merkezi devlet mlkiyeti olmasa da)
toplumsal mlkiyetini ve zel giriim ile rekabeti bir piyasann kaynak
tahsisatnn tasfiyesini temel alan bir ekonomiyi ngrmt. Dolaysyla
bu baarszlk, hi bir rejim ya da hkmet sosyalist ekonomiyi kur
duklarn iddia etmi olmasalar da, Marksist ya da baka trl, komnist
olmayan sosyalizm zlemlerini de zayflatt. Hangi biimde olursa olsun
Marksizm, yani komnizmin entelektel gerekesi ve esini, bir tartma
konusu olarak kalmaya devam edecektir. Ancak aktr ki, eer Marx
nemli bir dnr olarak yaasa da, ki bundan pek kuku duyulamaz,
1890lardan beri Marksizmin siyasal eylem doktrinleri ve sosyalist ha
reketler iin zlemler olarak formllendirilen uyarlamalarnn hi biri bu
tartmay kendi zgn biimleri iinde yapmayacakt.
te yandan, Sovyet modelinin kar-topyas da kantlanabilir biimde
iflas etti. Bu topya, btn kaynaklar snrsz rekabet koullar altnda
hibir ekilde snrlanmam piyasa tarafndan tahsis edilen bir eko
nomiye, sadece azami lde mal ve hizmet retmekle kalmayan, ayn za
manda azami mutluluk ve zgrlk ismini hak eden yegne toplum tr
olduu dnlen bir duruma duyulan teolojik inant. Bylesine saf bir
laissez faire toplumu asla varolmamt. Sovyet topyasnn aksine, ultraliberal topyay pratikte gerekletirmek iin 1980lerden nce ne yazk
ki hibir giriimde bulunulmamt. Bu topya Ksa Yirminci YzyPm
byk bir blmnde hem mevcut ekonomilerin yetersizliklerini ve hem
de devlet iktidar ve brokrasinin bymesini eletiren bir ilke olarak ya
amt. Batda bunu gerekletirmek iin yaplan en srarl giriim, Bri
tanyada, ekonomideki baarszl devrildii srada genellikle kabul edi

642

len Mrs Thatchern rejimi, aamal bir uygulama yapmak zorunda kald.
Ne var ki, Batl danmanlarn tavsiye ettikleri ok terapiler ara
clyla, bu trden laissez faire ekonomilerini ksa sre iinde eski Sov
yet sosyalist ekonomilerinin yerine geirme giriiminde bulunulduunda,
sonular ekonomik olarak korkun ve gerek toplumsal gerekse siyasal ba
kmdan felaket oldu. Neo-liberal teolojinin temelini oluturan teorilerine
kadar zarif olurlarsa olsunlar, gereklikle pek az ilikileri olmutu.
Sovyet modelinin baarszla uramas kapitalizm yanllarnn, hi
bir ekonomi bir borsa olmakszn ileyemez eklindeki kanaatlerini do
rulad; ultra-liberal modelin baarszl ise sosyalistlerin, ekonomi de
dahil insani sorunlarn piyasann insafna terk edilmeyecek kadar nemli
olduu eklindeki daha da hakl kan inanlarn dorulad. Bu ayn za
manda, kukucu iktisatlarn, lkenin ekonomik baars ya da ba
arszl ile lkedeki ekonomi teorisyenlerinin sivrilmesi arasnda gzle
grlebilen hibir ilikinin olmad varsaymlarn da destekledi.* Ne var
ki, karlkl olarak birbirini dlayan zt kutuplar olarak kapitalizm ile
sosyalizmi kar karya getiren tartmann, gelecek kuaklar tarafndan,
yirminci yzyln ideolojik Din Souk Savalarnm bir kalnts olarak
grlmesi pekl mmkndr. Bu tartma onaltmc ve onyedinci yz
yllarda Katolikler ile eitli reformcular arasnda gerek Hristiyanln
ne olduuna dair tartmann onsekizinci ve ondokuzuncu yzyllarda
zmlenmesi gibi, nc bin ylda kaytszlkla karlanabilir.
Ularda yer alan iki kutbun dalmasndan daha ciddi olan, yzyln
en etkileyici ekonomik mucizelerinin gereklemesini salayan aracn ya
da karma program ve politikalar denebilecek eyin ynn kaybetmesiydi. Bunlar, kamu ile zeli, piyasa ile planlamay, devlet ile zel
*)

Olsa olsa ters bir iliki olduu ne srlebilir, iktisat teorisyenlerinin en se


kin okullarndan birine sahip olduu bir srada (1938den nce) Avus
turyann dillere destan bir ekonomik baars yoktu. kinci Dnya Savandan sonra Avusturya ekonomi alannda baarl olduunda, bu lkede
darda hrete sahip bir iktisatnn yaadm dnmek pek mmkn de
ildi. Kendi niversitelerinde uluslararas alanda kabul grm ekonomi te
orilerini tanmay bile reddeden Almanya, bu nedenle byk bir sorunla kar
lamad. American Economic R eview'da ortalama olarak ka tane Koreli ya
da Japon iktisatdan alnt yaplmtr? Ne var ki, sosyal demokrat, refah
iinde ve ge ondokuzuncu yzyldan beri uluslararas alanda saygdeer pek
ok iktisat teorisyeniyle dolu olan skandinavya argmann teki yannda
anlabilir.

643

giriimi frsat dtnde ve yerel ideoloji uygun olduunda, pragmatik


olarak birletirmiti. Buradaki sorun, entelektel olarak cazip ya da et
kileyici bir teorinin uygulanmasnda, bu teorinin soyut olarak sa
vunulabilir olup olmamasnda yatmaz, nk bu programlarn gc en
telektel tutarllndan ok pratik baarsnda yatar. Kriz Onyllar eitli
Altn a siyasetlerinin snrlarn gsterdi, ancak ikna edici alternatifler imdilik- oluturmakszn. Bunlar ayn zamanda, potansiyel olarak fe
laketli ekolojik sorunlarn yan sra, 1945ten beri ekonomik dnya dev
rimi ann beklenmedik, ancak dramatik toplumsal ve kltrel so
nularn da aa vurdu. zetle bunlar, insani kolektif kuramlarn insan
eyleminin kolektif sonular zerinde denetimi kaybetmi olduunu or
taya koydu. Aslnda, neo-liberal topyann ksa sren bir moda oluunu
aklamaya yardmc olan entelektel cazibelerden biri, tam da bunun ko
lektif insan kararlarn atlama anlamna gelmesiydi. Brakn her birey
doyum salamak iin kstlanmadan ne istiyorsa yapsn, sonu ne olursa
olsun, en iyisi' olacakt. stenmeyen bir alternatif izgi daha kt sonu ve
recekti.
Devrim anda ve ondokuzuncu yzylda doan programatik ide
olojiler yirminci yzyln sonunda bir kayba uradklarm grdlerse de,
bu kark dnyann en ancient rehberleri olan geleneksel dinler de ortaya
hibir uygun alternatif koymadlar. Batl olanlar, kilise yeliinin ve din
sel trenlere sk sk katlanlarn hl allm olduu birka lkede bile garip bir biimde ban ABDnin ektii- karklk iindeydiler (Kosmin/Lachmann, 1993). eitli Protestan mezheplerin g kayb hzland.
Yzyln banda ina edilen kiliseler ve mabetler yzyln sonunda bo
ald ya da Wales gibi ulusal kimliin oluumuna yardmc olduklar l
kelerde bile baka amalar iin kullanlmak zere satld. Grdmz
gibi, 1960lardan itibaren Roma Katolisizminin zayflamas byk bir
hz kazand. Kilisenin halkn rabet etmedii rejimlere muhalefeti sem
bolletirme avantajndan yararland eski komnist lkelerde bile, postkomnist Katolik sr, her yerdeki gibi, obann gsterdii yoldan sapma
eilimi gsterdi. Dinsel gzlemciler zaman zaman Ordodoks H
ristiyanlkm post-Sovyet blgesinde dine bir dn olduuna inandlar,
ancak bu imknsz bir gelime olmasa da, yzyln sonunda bu yndeki
bulgular gl deildi. Saylar giderek azalan erkek ve kadnlar, yarar ne
olursa olsun, bu Hristiyan paydalarn eitli doktrinlerine kulak verdi.

644

Geleneksel dinlerin zayflamas ve d, en azndan gelimi dn


yann kent toplumlarnda, dinin militan biimde sekter geliimiyle ya da
yeni kltlerin ya da klt cemaatlerinin ykseliiyle telafi edilmedi. Ayn
durum, pek ok kadn ve erkein, ne anlayabildikleri ne de ok akl d bi
imde kendi glerini oluturan bir inanlar karmyla de
netleyebildikleri bir dnyadan ekilme arzular iin daha da geerliydi. Bu
trden mezheplerin, kltlerin ve inanlarn aleniyeti dikkatleri onlarn g
rece zayf desteinden uzaklatrmamaldr. Ultra-ortodoks mezhep ya da
gruplara mensup olan ngiliz Yahudilerinin oran % 3-4ten fazla deildi.
Militan ve misyoner mezheplere mensup olan ABDli yetikin nfusun
oran ise % 5ten fazla deildi (Kosmin, Lachmann, 1993, s. 15-16);*
nc Dnyada ve bu dnyann kylarnda durum aslnda farklyd.
Bunun srekli istisnas Uzak Dounun byk nfusuydu. Bu nfusun
Konfys gelenei birka bin yldr resmi olmayan kltlere deilse de
resmi dine kar baklk salamt. Aslnda burada, dnya hakknda
popler dnce biimlerini oluturan dinsel geleneklerin kamusal sah
nede, sradan insanlann ayn sahnenin aktrleri haline gelii gibi, nem
kazanmas beklenebilirdi. Yzyln son on yllarnda, kendi lkelerini mo
dern dnyaya ynelten seklerlemi ve modernlemi elit aznlklar marjinalletike (bk. blm 12) olan budur. Siyasallam dinin cazibesi her
zamankinden daha da bykt, nk eski dinler, tanmlar gerei, top
lumsal bozulmann ajan olan Bat uygarlna ve yoksul dnyay her za
mankinden daha ok smrd grlen zengin ve tanrsz lkelere d
mandlar. Bu trden hareketlerin yerel hedefleri Mercedes arabalar ve
zgrlemi kadnlar olan Batllam zenginlerdi. Bylece bu hareketler,
bir snf mcadelesi rengi kazandlar. Bunlar batda aina olunan (ama
yanl kullanlan) bir terimle kktenci olarak tanndlar. Hangi isim ve
rilirse verilsin, bu trden hareketler ex officio (konumlar gerei -n.) mu
hayyel gemiin daha basit, daha istikrarl ve daha anlalabilir bir an:
dnyorlard. Byle bir aa geri dn olmad ve bu ideolojiler, szi
gelimi ancient ortaadaki krsal kabilelere hibir ekilde benzemeyen
toplumlarn aktel sorunlar hakknda hibir ey syleyemedikleri iin, bu

*)

Kendilerini, avuot, sa Kiliseleri cemaati, Yehovanm ahitleri, Yedinci


Gn M ucizesine inananlar, Tanr Meclisleri, Kutsal Kiliseler, Yeniden D o
anlar ve Karizmatik olarak betimleyenleri hesaba kattm.

645

sorunlara hibir uygun zm bulamadlar. Bunlar Viyanal dnr Kari


Krausun psikanaliz dedii eyin arazlarydlar: belirtisini tayann iyi
letirilmesi gereken hastalk.
Bu ayn zamanda sloganlarn ve duygularn karm haliydi -buna pek
ideoloji denemez. Bunlar, kinci Dnya Savandan sonra, sava s
rasnda bombalanan Avrupa kentlerinin harabeleri arasnda yabani otlarn
bitmesi gibi, eski kurum ve ideolojilerin harabeleri zerinde geliti. Bu,
yabanc dmanl ve kimlik siyasetleriydi. Bugn reddetmek, so
runlara zm bulmak yle dursun, bunlarn formllendirilmesini bile
gereksiz hale getirir (bk. blm 14/vi). Aslnda, byle bir yaklam yan
stan siyasal bir programa en yakn olan ey, varsaylan homojen etniklinguistik- kltrel uluslar iin gelitirilen Wilsoncu-Leninist uluslarn
kendi kaderlerini tayin hakknn, yeni bnyl yaklarken, aka vahi ve
trajik bir samala indirgenmekte olmasyd. Erken 1990larda belki de
ilk kez, siyasetle ilgilenmeyen aklc gzlemciler (ulusalc eylemciliin
zgl bir grubundan olanlarn dnda) kendi kaderini tayin hakkndan
vazgeilmesini alenen nermeye baladlar.*
Entelektel boluun, gl, hatt umutsuz bir kitlesel heyecanla bir
lemesinin, kriz, gvensizlik ve -yerkrenin byk blmnde- dev
letlerin ve kuramlarn dald zamanlarda siyasal olarak glenmesi ilk
kez olmuyordu. ki sava aras dnemde yaanan huzursuzluun faizmi
yaygnlatran hareketlere yol amas gibi, nc Dnyanin dinselsiyasal protestolar ve dalmakta olan bir dnyada gvenli bir kimlik ve
toplumsal dzene duyulan alk, (cemaat ars allm biimde yasa
ve dzen arsyla birletirildi) etkin siyasal glerin geliebilecei be
reketli topra salyordu. Bu hareketler de eski rejimleri ykabiliyor ve

*)

646

Kr. srgndeki bir anti-komnist Rusun, van Ilyinin, 1949daki n


grs. Ilyin, post-Bolevik Rusyann imknsz bir kesin etnik ve blgesel
alt-blmlenmeye tbi tutulmas giriiminin sonulann nceden grd.
En lml varsaymlara dayanarak, hi birinin ne tartmasz bir blgeye, ne
otoriteye sahip hkmetlere, ne yasalara, ne mahkemelere, ne orduya, ne de
etnik olarak tanmlanm bir nfusa sahip olduklar, bir sr ayr dev
lerim iz olacak. Bir sr bo etiket. V e yava yava, gelecekteki on yllar bo
yunca, ayrlma ya da paralanma yoluyla yeni devletler oluacak. Bunlarn
her biri toprak ve nfus iin kendi komularyla uzun bir mcadeleye gi
recekler, bu da Rusya iinde bir dizi sonsuz i savaa yol aacak (alnt,
Chiesa iinde, 1993, s. 34, 36-37).

yenilerini kurabiliyordu. Ne var ki bunlarn yeni bin yl iin, Felaket


anda zmler retmi olan faizmden daha fazla zm retmesi
muhtemel deildi. Ksa Yirminci Yzyln sonunda bunlarn, belirleyici
devlet iktidar silahn ele geirmesinden nce bile baz faizmleri mu
azzam hale getiren trden rgtl ulusal kitle hareketleri yaratp ya
ratamayacaklar henz ak deildi. Bunlarn belki de balca varl aka
demik iktisada ve serbest piyasayla zdelenen bir liberalizmin antidevlet retoriine kar sahip olduklar baklkt. Politikaclar bir en
dstri dalnn yeniden ulusallatrlmasn dayattklarnda, zellikle onlar
anlayamyorlarsa, farkl argmanlarla oyalanmayacaklard. Ve gene, bir
eyler yapmaya hazr olsalar da, ne yapmalar gerektiini herhangi bir
bakasndan daha fazla bilmiyorlard.
III
Kukusuz, bu kitabn yazar da bilmiyor. Ve gene baz uzun vadeli ge
lime eilimleri, hem dnyann belli bal baz sorunlarndan oluan bir
gndemi hem de bunlar zmenin en azndan baz koullarn ta
sarlamamza izin verecek kadar akt.
ki merkezi ve uzun vadede belirleyici sorun, demokratik ve ekolojik
idi. Yirminci yzyln ortalarndan beri byklk bakmndan bir patlama
gsteren dnya nfusunun 2030 yl civarnda, esas olarak nc
Dnyanin doum orannda bir azalma sayesinde yaklak on milyar kii
ya da 1950deki saynn be kat olarak istikrarl hale gelmesi bek
leniyordu. Eer bu tahmin yanl karsa, gelecee ilikin btn bahisler
kaybedilecekti. Bu tahminin kabaca gereki olduu gsterilse bile, im
diye kadar kresel apta karlalmayan bir sorun, istikrarl bir dnya n
fusunun ya da daha byk olaslkla bir dzeyde dalgalanan ya da trendi
biraz ykselten (ya da dren) bir dnya nfusunun nasl muhafaza edi
lecei sorunu, ortaya kacakt. (Kresel nfusta dnlebilir olsa da
muhtemel olmayan dramatik bir d daha da byk ^sorunlara yol aa
cakt.) Ne var ki, dnya nfusunun istikrarl olsun ya da olmasn kes
tirilebilir hareketlerinin, farkl blgeler arasndaki dengesizlikleri art
traca kesindi. Bir btn olarak, zengin ve gelimi lkeler, tpk Ksa
Yirminci Yzyldaki gibi, nfuslar nce istikrar kazanan ya da artk ken
647

dini yenilemeyen, 1990larda bu trden eitli lkelerde grld gibi


artk art gstermeyen lkeler olacaklard.
Erkekleri ve kadnlar El Salvador ve Fas standartlarna gre zen
ginletiren mtevaz iler peinde koan byk genlik ordularna sahip
yoksul lkelerin kuatt, ocuk saysnn az, yal yurtta saysnn ok
olduu zengin lkeler, kitlesel ge izin verme (lke iinde siyasal so
runlara yol ayordu) ya da kendilerini ihtiya duyduklar kadar gmenle
snrlama (uzun vadede elverisiz olabilirdi) ya da baz baka formller
bulma seeneiyle yz yze geleceklerdi. En muhtemeli, yabanclara top
lumsal ve siyasal yurttalk haklar vermeyen, yani esas olarak eitsiz top
lumlar yaratan geici ve koullu ge izin vermekti. Bunlar Gney Afrika
ve sraildeki gibi aka rk toplumlardan (dnyann baz kesimlerinde
azalrken, bazlarnda hibir ekilde dlanmayan) bulunduklar lkeyi
zaman zaman para kazandklar bir yer olarak grrken, kendi l
kelerindeki kklerini muhafaza ettikleri iin yerleme talebinde bu
lunmayan gmenlerin kurald bir hogryle karland toplumlara
kadar deiebiliyordu. Daha ge yirminci yzyl ulam ve iletiiminin
yan sra, zengin ve yoksul lkeler arasndaki muazzam gelir uurumu, bu
trden ikili varoluu ncekinden daha mmkn hale getirdi. Bu durum
uzun ya da ksa vadede yerliler ile yabanclar arasndaki srtmeleri daha
az tahrik edici hale getirse de, sonsuz iyimserler ile hayal gc zayf ku
kucular arasndaki tartma srecektir.
Bu srtmelerin gelecek on yllarn ulusal ya da kresel siyasetinde
nemli bir faktr olacandan pek kuku duyulamaz.
Ekolojik sorunlar, uzun vadede belirleyici olmakla birlikte bylesine
dolaysz biimde patlayc deildi. Bu, ekolojik sorunlar kmsemek an
lamna gelmez. Bununla birlikte, bu sorunlar, 1970lerde kamu bilincine
ve kamusal tartma alanna girdiinden beri, yakn bir kyamet beklentisi
varm gibi hatal biimde tartma eilimi gsterildi. Ne var ki, sera etkisinin ortalama deniz seviyesini 2000 ylnda Banglade ve Hol
landann sulara gmlmesine yol aacak kadar ykseltemeyecei ya da
her gn bilinmeyen sayda canl trnn yokolmasnn daha nce de ya
anm olmas, gnl rahatlna yol amad. Ksa Yirminci Yzyln
ikinci yarsndaki gibi bir ekonomik byme oran, snrsz bir sre korunsayd (bunun mmkn olabilecei varsaylarak) gezegenin doal or
648

tam bakmndan bu durumun, bu ortamn bir paras olan insan trn de


kapsayarak, geri evrilemez ve felaketli sonulara yol amas gerekirdi.
Bu durum, gezegeni tahrip etmekle ve onu yaanmaz hale getirmekle kal
mayacak, biosfer zerindeki yaam modelini de kesinlikle deitirecek ve
belki de u anki saylarnn yan sra her eyini bildiimiz insan tr iin
onu yaanamaz hale getirebilecekti. Ayrca, modern teknolojinin t
rmzn ortam dntrme kapasitesini arttrma oran yledir ki, bu ora
nn artmadn farzetsek bile, bu soruna ayrlacak zamann yzyllardan
ok on yllarla llmesi gerekir..
Bu yaklaan ekolojik krize yant verme konusunda mantksal bir ke
sinlikle ancak ey sylenebilir. Birincisi, bu yantn yerel deil kresel
olmas gerekir. Bununla birlikte, kresel kirlenmenin en byk yegne
kaynann, dnya nfusunun ABDde yaayan % 4nn tkettii petrol
iin gereki bir fiyat demekle sorumlu tutulmas bu konuda daha ok
zaman kazandracaktr. kincisi, ekolojik siyasetin hedefi hem radikal
hem de gereki olmak zorundadr. Piyasa zmleri, yani evresel atk
larn maliyetini tketicilerin kendi mal ve hizmetleri iin dedikleri fiyata
dahil etme uygulamas uygun deildir. ABD rneinin gsterdii gibi, bu
lkede enerji vergisini arttrmak iin yaplan mtervaz bir giriim bile,
stesinden gelinemez siyasal zorluklara yol aabilir. 1973ten beri petrol
fiyatlarnn seyri, bir serbest piyasa toplumunda, enerji maliyetinin alt yl
iinde on iki- on be kat artmasnn yaratt etki, enerji kullanmn azaltmayp daha etkin hale getirirken, fosil yaktlarn yerini tutamayacak yeni
ve evre bakmndan kukulu kaynaklara yaplan muazzam yatrmlar
tevik etti. Bunlar da fiyat tekrar drecek ve israf arttracakt. te yan
dan, insan ile doa arasnda szde ilkel ortakyaamaya dn gibi fan
teziler bir yana, dnya apnda sfr byme gibi neriler, radikal olmakla
birlikte, hibir ekilde uygulanamaz. Mevcut koullar altnda sfr b
yme, dnya lkeleri arasndaki imdiki eitsizlikleri, svirede yaayan
ortalama insan iin, Hindistanda yaayan ortalama insana kyasla daha
katlanlabilir olan bir durumu, dondurur. Ekolojik siyasetlere balca des
tein zengin lkelerden ve bu lkelerde de zengin ve orta snflardan (kir
letici faaliyetlerle para kazanmay uman iadamlar dnda) gelmesi rast
lant deildir. oalan ve dk istihdaml yoksul lkeler daha az deil
daha ok gelime istiyorlard.

649

Gene de, zengin olsun olmasn, ekolojik siyasetleri destekleyenler hak


lyd. Gelime oran orta vadede -bu terim olduka anlamszd- kat
lanlabilir olana indirgenmeliydi ve uzun dnemde insanlk, tkettii (ye
nilenebilir) kaynaklar ile faaliyetierinin evre zerinde yaratt etkiler
arasnda bir denge salamalyd. Bunun nasl gerekletirileceini ve bu
trden srekli bir dengenin, nfus, teknoloji ve tketimin hangi dzeyinde
mmkn olacan kimse bilmiyor ya da hi kimse bu konularda serbeste
fikir yrtmeye cesaret edemiyordu. Bilimsel uzmanlk hi kukusuz geri
dn olmayan bir krizden saknmak iin yaplmas gerekeni sap
tayabiliyordu, ancak byle bir dengeyi oluturma sorunu bilim ve tek
nolojinin sorunu deil, siyasal ve toplumsal bir sorundu. Ne var ki, bir ey
inkr edilemezdi. Bu denge, ekonomik giriimlerin snrsz kr peinde
komalarn, tanmlar gerei bu hedefe adanm olmalarn ve kresel bir
serbest piyasada birbiriyle rekabet etmelerini temel alan bir dnya eko
nomisiyle badatrlmazd. evresel bir bak asndan, eer insanln
bir gelecei olacak idiyse, Kriz Onyllannn kapitalizfhi bu konuda hibir
ey yapamazd.

rv
Dnya ekonomisinin sorunlar soyutlanarak ele alndnda, bir istisna
dnda o kadar vahim deildi. Kendi bana braklsa bile, bymeye
devam edecekti. Kondratiyef periyodlarnm sylediine gre, bin yln
sona ermesinden nce refaha yol aan bir baka byme a gelecekti.
Bu gelime ancak, Sovyet sosyalizminin dalmasnn sonraki etkileriyle,
dnyann baz blgelerinin anari ve sava iinde kmesiyle ve belki de
iktisatlarn iktisat tarihilerinden daha fazla hayranlkla izleme ei
liminde olduklar kresel serbest ticaretin arya kamasyla bir sre en
gellenebilirdi. Bu arada bymenin genilii muazzamd. Grdmz
gibi, Altn a ncelikle gelimi piyasa ekonomilerinin, yaklak alt
yz milyon insann yaad yirmi kadar lkenin (1960) byk ileri atlmyd. Kreselleme ve retimin uluslararas yeniden datm, dnyann
alt milyarlk geri kalannn ounu kresel ekonomiye tamaya devam
edecekti. Doutan ktmser olanlar bile bunun i dnyas iin tevik
edici bir beklenti olduunu teslim etmek zorunda kaldlar.
650

Balca istisna, nc Dnyann byk ksmnda 1980lerin fe


laketli etkisiyle ve pek ok eski sosyalist lkenin yoksullamasyla bir l
de hzlanan bir sre, dnyann zengin ve yoksul lkeleri arasndaki
uurumun genilemesi idi. nc Dnyanm byme oranndaki g
rlmemi d bu uurumu genilemeye devam ediyormu gibi gsterdi.
Snrsz uluslararas neo-klasik ekonomileri izleyen yoksul lkeleri zengin
lkelere yaklatraca inanc, ortak duygunun yan sra tarihsel deneyime
de ters der.* Bylesine artan eitsizliklerle gelien bir dnya ekonomisi,
gelecekteki sorunlar neredeyse kanlmaz biimde arttryordu.
Ne var ki, ekonomik faaaliyetler her halkrda kendi balam ve so
nularndan soyutlanarak varolmazlar ve olamazlar. Grdmz gibi,
ge yirminci yzyl dnya ekonomisinin yn alarm sinyalleri ver
mekteydi. Birincisi, teknoloji, insan emeini mal ve hizmet retiminin d
na atarak mahvetmeye devam ediyor ve bunu yaparken safra olarak at
lanlara ne yeterince i salyor, ne de onlar zmleyebilecek bir
ekonomik byme oran garanti ediyordu. Batda Altn ada grlen
tam istihdama geici de olsa bir dn olabileceini ciddi biimde bek
leyen pek az gzlemci vard. kincisi, igc balca retim faktr olarak
kalrken, ekonominin kresellemesi, endstriyi, i gc maliyetinin yk
sek olduu zengin lkelerdeki eski merkezlerinden, baka imknlarn yan
sra balca avantaj ucuz el ve kafa emei olan lkelere kaydrd. Bu
radan bir ya da iki sonu karmak gerekir: ilerin cretin yksek olduu
blgelerden dk olduu blgelere aktarlmas ve (serbest piyasa il
kelerine gre) cretlerin yksek olduu blgelerde kresel cret re
kabetinin basks altnda cretlerin dmesi. Britanya gibi eski sanayi l
keleri, toplumsal bakmdan patlayc sonularna ve bu temelde YSler
ile yarmalarnn pek mmkn olmamasna ramen, bu durumda bizzat
ucuz i gc ekonomileri olma yolunda hareket edebiliyorlard. Tarihsel
olarak bu trden basklar devlet eylemiyle -rn. korumaclkla kar
lanmt. Fin-de-siecle dnya ekonomisinin endie verici nc y
nne gelince, bu ekonominin ve saf bir serbest piyasa ideolojisinin zaferi,
ekonomik altst olularn toplumsal etkilerini ynlendirmek iin gerekli

*)

nc Dnya sanayilemesinin hep sz edilen baarl ihracat rnekleri Hong Kong, Singapur, Tayvan ve Gney Kore- nc Dnya nfusunun %
2 sinden daha azn temsil eder.

651

pek ok enstrman zayflatt, hatt ortadan kaldrd. Dnya ekonomisi gi


derek glenen ve denetlenemeyen bir motordu. Denetlenebilir miydi?
Denetlenebilirse, kimin tarafndan denetlenebilirdi?
Bu hem ekonomik hem de toplumsal sorunlara yol at. Bu sorunlar
baz lkelerde (rn. Britanya) dierlerinden (rn. Gney Kore) bariz bi
imde ok daha ard.
Altn an ekonomik mucizeleri gelimi piyasa ekonomilerinde
ykselen gerek gelirlere dayanmt, nk kitlesel tketim eko
nomilerinin yksek teknolojiyle retilen dayankl tketim mallan iin ye
terli gelire sahip tketici kitlelerine ihtiyac vard.* Bu gelirlerin byk
ksm yksek cretli i gc piyasalanndaki cretler gibi kazanlmt.
Kitlesel tketiciler ekonomi iin her zamankinden daha nemli olsa da
bunlar artk tehlikedeydi. Kukusuz, zengin lkelerde kitle piyasas i g
cnn sanayiden genelde daha istikrarl bir istihdam yaps olan nc
derecedeki mesleklere kaymasyla ve transfer gelirlerindeki (genellikle
toplumsal gvenlik ve refah) byk artla istikrarl hale getirilmiti. Bun
lar, ge 1980lerde Batl gelimi lkelerin ortak GSMHsinin yaklak %
30unu temsil ediyorlard. 1920lerde bunlar GSMHnin muhtemelen %
4nden daha azn kapsyordu (Bairoch, 1993, s. 174). Bu durum Wall
Street borsasnn 1929dan beri urad en byk k olan 1987
knn, neden 1930lardaki gibi dnya apnda bir kapitalist krize yol
amadn gayet iyi aklayabilir.
Ne var ki, tam da bu iki istikrar salayc unsur artk zayflamaktayd.
Ksa Yirminci Yzyl sona ererken, Batl hkmetler ve ekonomik ortodoksi, kamu sosyal gvenliinin ve refahn maliyetinin ok yksek ol
duunu ve drlmesi gerektiini kabul ettiler ve nc derecedeki
mesleklerin o zamana kadar en istikrarl sektrlerinde istihdamn kitlesel
olarak azalmas -kamu istihdam, bankaclk ve maliye, teknolojik olarak
gerekenden fazla kitlesel bro ii- genelleti. Eski piyasalardaki greli za
yflama dnyann geri kalan ksmndaki bymeyle telafi edildike ya da

*)

652

ABD dnda btn gelimi lkelerin nc Dnyaya yaplan ihracattaki


paylarnn 1990da, 1938dekinden daha kk olm as. genellikle de
erlendirilmedi. Batl lkeler (ABD dahil) 1990da ihracat rnlerinin bets
birinden daha azn nc Dnyaya gnderdiler (Bairoch, 1993, Tablo 6.1,
s. 75).

gerek gelirleri ykselenlerin kresel says dierlerinden daha hzl art


t srece bunlar kresel ekonomi iin dorudan tehlike olu
turmuyorlard. Kabaca belirtmek gerekirse, kresel ekonomi yoksul l
kelerden oluan bir aznl ekonomik olarak nemsiz ve ilgisiz grerek
dlayabiliyor idiyse, potansiyel olarak nemli tketicilerin saysnn ye
terince byk olmas halinde, ayn eyi kendi lkelerinin snrlar iindeki
yoksullara da yapabilirdi. dnyasndaki ekonomistlerin ve irket mu
hasebecilerinin sahneyi izledikleri kiisel olmayan yksekliklerden ba
kldnda, ABD nfusunun 1979dan beri saat bana kazanlar % 16ya
kadar dm olan %10una kimin ihtiyac olabilirdi?
Gene, ekonomik liberalizmde st kapal biimde yer alan kresel
perspektiften bakldnda, gelimenin eitsizlikleri, kresel olarak olum
lu sonulardan ok olumsuz sonular rettii gsterilebilene* kadar,
nemsizdi. Bu bak asndan, karlatrmal maliyetlerin de ortaya koy
duu gibi, Fransann btn tarmn kapatmamas ve ihtiyac olan btn
gda maddelerini ithal etmemesi iin ya da, maliyet etkisinin yan sra tek
nolojik olarak mmkn olmas halinde, dnyann btn TV prog
ramlarnn Mexico Cityde yaplmamas iin hibir ekonomik neden yok
tur. Ne var ki bu, kresel ekonominin yan sra ulusal ekonomi iinde
yaayanlar, yani btn ulusal hkmetler ve onlann lkelerinde ya
ayanlarn ou tarafndan hibir kayt getirilmeden savunulabilecek bir
gr deildir. nk en azndan, dnya apnda meydana gelen altst
olularn toplumsal ve siyasal sonularndan saknamayz.
Bu sorunlarn nitelii ne olursa olsun, snrlanmam ve denetim altna
alnmam kresel bir serbest piyasa ekonomisi bu sorunlar iin hibir
zm retemezdi. u farkla ki, bu trden ekonomi srekli isizliin ya
da eksik istihdamn artmas gibi gelimeleri muhtemelen daha da ktletirecekti, nk kr salayan irketlerin aklc seenei, a. insanlar
bilgisayarlardan daha pahal olduklar iin alanlarn saysn mmkn
olduu kadar azaltmak ve b. sosyal gvenlik (ya da dier) vergileri mm
kn olduu kadar aa ekmek, olacakt. Kresel serbest piyasa eko
nomisinin bunlar zeceini dnmek iin de herhangi bir neden yoktu.
1970lere kadar ulusal kapitalizm ve dnya kapitalizmi asla bu trden ko

*)

Aslna baklrsa, bu genellikle gsterilebilir.

653

ullar altnda ilememi ya da, ilese bile, bundan kanlmaz biimde ka


zanl kmamt. Klasik modelin aksine, depresyon ve korumaclkla
akan ve muhtemelen bunlarn balca nedenini oluturan serbest ticaret,
gnmzn gelimi lkelerinin ounun kaydettii gelimenin muh
temelen balca nedeni idi (Bairoch, 1993, s. 164) eklinde bir gr, on
dokuzuncu yzyl iin en azndan tartlabilirdi. Yirminci yzyla ge
lince, bu yzyln ekonomik mucizeleri, laissez-faire tarafndan deil ona
kar kazanld.
1980lerde hkim olan ve Sovyet sisteminin knden sonra ide
olojik kendinden honutluun zirvesine ulaan ekonomik liberalletirme
ve piyasalatrma modas muhtemelen bu nedenle uzun srmeyecekti.
Erken 1990larda dnya krizinin olumas ve eski sosyalist lkelerde ok
terapisi olarak uygulanan bu trden siyasetlerin artc baarszl,
daha nce byk bir cokuya kaplan baz kiiler arasnda ikinci d
ncelere neden oldu-1993te ekonomi danmanlarnn Her eye ramen
belki de Marx haklyd demelerini kim bekleyebilirdi? Ne var ki, ger
ekilie giden yolun zerinde iki byk engel vard. Birincisi Komnizm
ve SSCBnin varl ya da -farkl bir tarzda- Nazilerin Almanyay ele ge
irmesiyle bir zamanlar grld gibi sisteme ynelik ciddiye alnabilir
bir siyasal tehdidin yokluuydu. Bunlar, bu kitabn gstermeye alt
gibi, kapitalizmin kendisini reformdan geirmesi iin gerekli teviki sa
lamt. SSCBnin k, ii snfnn ve onu temsil eden hareketlerin
zayflamas ve paralanmas nc Dnyann konvansiynel sava ba
kmndan askeri nemini kaybetmesi, gelimi lkelerde gerekten yoksul
olanlarn bir altsnf aznlna indirgenmesi -btn bunlar, reform is
teini azaltt. Bununla birlikte, ultra-sa hareketlerin ykselii, eski ko
mnist lkelerde eski rejimin miraslarnn beklenmedik biimde des
teklenmesi, erken 1990larda bir kez daha ortaya kan uyar sinyalleriydi.
kincisi, serbest kresel ekonominin kurbanlarm, gururla insanln bu
gne kadar tasarlad en etkin sistem olarak grlen...servet yaratma sis
temi diye betimlenen eyin toplumsal maliyetlerinden koruyan ulusal
mekanizmalarn ortadan kaldrlmasyla glendirilen kreselleme s
reciydi.
Ne var ki, Financial Timesn bir ba yazsnda (24/12/93) itiraf edil
dii gibi, geriye kusurlu bir g kalyor...Dnya nfusunun yaklak te

654

ikisi hzl ekonomik bymeden ya pek az yarar salad ya da hibir


nemli yarar salayamad. Gelimi dnyada en altta olanlar, gelirlerinin
damla damla artacak yerde, azaldn grdler.
Yeni binyl yaklarken, dnemin merkezi grevinin, Sovyet ko
mnizminin cesedi karsnda eytani zevklere kaplmak deil, ka
pitalizmin yapsal kusurlarn bir kez daha dnmek olduu, giderek
aa kt. Bu kusurlarn giderilmesi iin sistemde yaplmas gereken de
iiklikler neydi? Bunlar ortadan kaldrlnca sistem gene ayn sistem mi
olacakt? Joseph Schumpeterin gzlemledii gibi, kapitalist ekonominin
evrimsel dalgalanmalar nedeniyle bunlar, bademcikler gibi ayr olarak
tedavi edilebilecek unsurlar deil, kalp atlar gibi organizmann zn
aa vuran unsurlardr (Schumpeter, 1939,1, v).
V
Batl yorumcularn Sovyet sisteminin k karsnda gsterdikleri
ilk tepki, bu olayn gerek kapitalizmin gerekse liberal demokrasinin s
rekli zaferini kantlad eklindeydi. Fazla sofistike olmayan Kuzey
Amerikal dnya gzlemcileri bu iki kavram, kapitalizm ile liberal de
mokrasiyi birbirine kartrma eilimindeydiler. Kapitalizm, Ksa Yir
minci Yzyln sonunda kesinlikle en iyi biim olmasa da, Sovyet tipi
komnizm tartmasz biimde lmt ve bir daha canlanmas tamamen
ihtimal dyd. te yandan, erken 1990larda hibir ciddi gzlemci, li
beral demokrasiden kapitalizm kadar emin olamyordu. Belirli bir g
venle (belki de daha ilahi esinlere sahip kktenci rejimler dnda) n
ceden grlebilen ey, olsa olsa, fiilen btn devletlerin, bir tr hayali
muhalefete hogryle birlikte, bir tr rgtl seim sistemi olan de
mokrasiye derin ballklarn ifade etmeye devam ederlerken, bu terimi
ilerine geldii gibi parlatacaklaryd.*

*)

Nitekim Singapurlu bir diplomat, gelimekte olan lkelerin demokrasinin


ertelenmesinden yararl kacaklarn, ancak bu gerekletiinde ortaya
kan rejimin, Batl tipe kyasla daha az serbest, daha otoriter olacan; ki
isel haklardan ok ortak faydann vurgulanacan; sistemin, genellikle tek
partili olacan; ve hemen her zaman merkezilemi bir brokrasiye ve
gl devlete sahip olacam ne srd.

655

Aslnda dnya devletlerinin siyasal durumuyla ilgili en bariz zellik,


istikrarszlkt. Bunlarn ounda, gelecek on ya da on be yl iinde mev
cut rejimin yaama ans, en iyimser hesaplamalara gre, fazla deildi.
Tahminde bulunmann grece kolay olduu, rnein, Kanada, Belika ya
da spanya gibi lkelerde bile, on ya da on be yl iinde bunlarn tekil
devletler olarak varl ve dolaysyla yerlerini alacak rejimlerin nitelii,
eer byle rejimler olacaksa, belirsiz olabiliyordu. zetle, siyaset fturolojiyi tevik eden bir alan deildi.
Bununla birlikte, kresel siyasal alann baz zellikleri direniyordu.
Birincisi, hemen yukarda belirttiimiz gibi, gerek kamusal iktidar ve ya
salar zerindeki tekeli sayesinde ve gerekse siyasal eylemin etkin alan ol
duu iin Devrim andan beri siyasetin merkezi kurumunu oluturan
ulus-devletin zayflamasyd. Ulus-devlet, yukardan ve aadan olmak
zere iki biimde anyordu. eitli ulus-st varlklar zerindeki gcn
ve ilevini hzla kaybediyor ve aslnda, byk devletlerin ve im
paratorluklarn paralanmas ok sayda daha kklerini rettike, bir
uluslararas anari anda kendisini savunamayacak kadar zayf ka
lyordu. Yukarda grdmz gibi, zel gvenlik ya da koruma sis
temlerindeki ve imdiye kadar her yerde bir devlet bakanl tarafndan
yrtlen posta sistemiyle rekabet eden zel kurye sistemlerindeki artn
gsterdii gibi, kendi snrlar iindeki etkin iktidar tekelini ve tarihsel ay
rcalklarn kaybediyordu.
Bu gelimeler devleti fazlalk haline getirmedi ya da etkisiz klmad.
Aslnda baz bakmlardan devletin kendi yurttalarn izleme ve denetleme
kapasitesi teknoloji sayesinde glendirildi, nk yurttalarn yaptklar
nerdeyse btn mali ve idari ilemler (kk nakit demeler dnda) artk
bir bilgisayarla kaydedilebiliyor ve her trl iletiimleri (ak havada yz
yze yaplan grmeler dnda) kesilebiliyor ve kayt altna al
nabiliyordu. Ve gene, devletin konumu deimiti. Onsekizinci yzyldan
yirminci yzyln ikinci yarsna kadar ulus-devlet, kendi alann, glerini
ve ilevlerini neredeyse srekli olarak yaygnlatrmt. Bu, modemlemenin nemli bir ynyd. Hkmetler, ister liberal, ister tutucu,
sosyal demokrat, faist ya da komnist olsunlar, bu trendin en yksek
noktasnda, yurttalarn modern devlet iindeki yaamlarnn pa
rametreleri neredeyse sadece devletin faliyetleri ya da faaliyetsizlikleriyle

656

belirleniyordu (i atma durumu dnda). Kresel glerin etkisi, r


nein dnya apnda ekonomik snma ya da kler bile, devlet si
yasetinin ve kurumlannn filtresinden geerek geliyordu.* Yzyln so
nunda ulus-devlet, denetleyemedii bir dnya ekonomisine; Avrupa
Birlii gibi kendi uluslararas zayflna are olarak ina etmi olduu
kuramlara; birka on yl nce kendi yurttalarna byk bir gvenle sa
lad hizmetleri srdrme konusunda yaad mali kapasitesizlie; kendi
kriterlerine gre balca ilevi olan eyi, yani kamusal yasa ve dzeni mu
hafaza etme konusunda ortaya kan kapasitesizliine kar savunma du
rumundayd. Ykseli anda devletin pek ok ilevi devralm ve mer
keziletirmi olmas ve kamusal dzen ve denetimin iddial standartlarn
bizzat belirlemesi gerei, bunlar srdrme yeteneksizliinin verdii
acy iki katma karyordu.
Ve gene, devlet ya da kamu karn temsil eden bir baka kamusal
otorite biimi, eer piyasa ekonomisinin toplumsal ve evresel ada
letsizliklerine kar konulacak idiyse ya da -kapitalizmin 1940lardaki re
formunun gsterdii gibi- ekonomik sistem yeterince ileyecek idiyse, her
zamankinden daha vazgeilmezdi. Devlet tahsisat ve ulusal gelirin ye
niden datm olmadan, rnein, ekonomisi grece daralan bir gelir sa
hipleri temeline dayanan, yksek teknolojili ekonominin i gcne artk
ihtiya duymad artan sayda insan ile giderek artan oranda gelirsiz ya
llar arasnda skan eski gelimi lkelerin halklar ne yapacaklard?
Ulusal gelirden kii bana den payn 1970ten 1990a % 80 kadar art
t Avrupa Topluluu yurttalarnn, 1970te varsaylan gelir ve refah d
zeyine 1990da yetiemeyeceini ne srmek samayd (World Tables,
1991, s. 8-9). Ancak bunlar devletsiz olamazd. imdiki trendlerin devam
ettiini -bu tamamen fantastik bir senaryo deildir- ve nfusun drtte bi
rinin yksek gelir salad, drtte nn ise bunu yapamad eko
nomileri ynlendirdiini, ancak yirmi yl sonra ekonominin kii bana
ncekinin iki kat ulusal gelir rettiini dnelim. Kamu otoritesi dnda
*)

Nitekim Bairoch, svein kii Ijana GSMHsinin 1930lafda dmesine


karlk, sviredekinin ykselmesinin -byk kn svirede daha az
iddetli olmasna ramen- nedenini aklarken, bu durumun, svire h
kmeti geni apl sosyo-ekonomik nlemler alrken, sveli federal yet
kililerin mdahale etmemelerinden kaynaklandn ne srer (Bairoch,
1993, s. 9).

657

herkes iin asgari gelir ve refah kim salayacaktr ve salayabilecektir?


Kriz on yllarnda ylesine apc olan eitsizlik eilimlerine kim kar
durabilecektir? 1970 ve 1980lerde yaanan deneyimlerin ortaya koyduu
kadaryla, serbest piyasa bunu yapamaz. Bu on yllar bir eyleri kantladysa, bu, dnyann ve kesinlikle gelimi dnyann da balca siyasal
sorununun, uluslarn servetinin nasl oaltlaca deil, bu servetin o l
kede yaayanlar arasnda nasl datlaca idi. Bu, daha fazla ekonomik
bymeye ihtiyac olan yoksul gelimekte olan lkeler iin bile geerliydi. Sosyal konularda bir ihmalkrlk ant olan Brezilyann kii ba
na GSMHsi 1939da Sri Lankann yaklak iki buuk katyd ve
1980lerin sonunda alt katma kt. Ge 1970lere kadar temel gda mad
delerinde destekleme yaplan, parasz eitim ve salk hizmeti verilen Sri
Lankada ortalama yaam beklentisi Brezilyadakinden birka yl daha
uzun,.bebek lmleri 1969da Brezilyadakinin yaklak yars, 1989da
te biri kadar olabiliyordu (World Tables, s. 144-47, 524-27). 1989da
okur yazar olmayanlarn oran Brezilyada, bu Asya adasndaki orann
yaklak iki katyd.
Yeni bin yln siyasetine ekonomik byme deil, sosyal blm
hkim olacakt. Kaynaklarn piyasa dnda tahsisi ya da en azndan pi
yasa tahsisinin kat biimde kstlanmas, giderek iddetlenen ekonomik
krizin yolunu kesmek bakmndan elzemdi. Yeni bin ylda insanln ka
deri u ya da bu biimde kamu otoritesinin restorasyonuna bal olacakt.
VI
Bu bizi ikili bir sorunla kar karya getirir. Kararlan alan yetkililerin
-ulustesi, ulusal, alt ulusal ve kresel, tek tek ya da bileik halde- nitelii
ve alan ne olacaktr? Bunlarn, haklarnda karar aldklar insanlarla ili
kileri ne olacaktr?
Birincisi, bir bakma teknik bir sorundu, nk yetkililer zaten var
lklarn srdryorlard ve ilkesel olarak - pratikte olmasa da- kendi ara
larndaki iliki modelleri de varln srdryordu. Gelien Avrupa Bir
lii, kresel, stulusal, ulusal ve alt ulusal yetkililer arasndaki i blm
iin yaplan her zgl neri birilerinin sert tepkisine yol atysa da, ko
nuya ilikin bol miktarda malzeme salad. Mevcut kresel yetkililer,
658

dn paraya ihtiyac olan lkelere politik ve ekolojik siyasetler da


yatarak kendi alanlarn geniletmeye altlarsa da, kendi ilevlerinde
hi kukusuz olduka uzmanlamlard. Avrupa Birlii yalnz kald ve
zgl ve belki de tekrarlanamaz bir tarihsel konjonktrn ocuu olarak,
eski SSCBnin paralanmas nedeniyle benzer bir konjonktr yeniden
olumadka, muhtemelen yalnz kalmaya devam edecekti. Ulustesi
karar almann gelime hz nceden kestirilemez. Bununla birlikte bu hz
kesinlikle artacak ve srecin nasl ileyebildiini grmek mmkn ola
bilecekti. En glleri de kapsayan en zengin lkeler oligarisinin ortak
kaynaklarn temsil eden byk uluslararas kredi ajanslarnn kresel y
neticileri araclyla bu sre zaten iliyordu. Zengin ile yoksul ara
sndaki uurum geniledike, bu trden kresel gcn faaliyet alannn da
artt grlyordu. Sorun, 1970lerden beri, siyasal olarak ABDnin des
tekledii Dnya Bankas ve Uluslararas Para Fonunun sistemli biimde,
serbest piyasa ortodoksisinden, zel giriim ve kresel serbest ticaretten
yana ileyen bir siyaset izlemesiydi. Bunlar ondokuzuncu yzyln or
talarndaki ngiliz ekonomisinin yan sra, ge yirminci yzyl ABD eko
nomisine de uygundu, ancak dnya ekonomisine uygun olmas ge
rekmiyordu. Kresel karar oluturma, tad potansiyeli gerekletirecek
idiyse, bu trden siyasetlerin deimesi gerekecekti. Bu yakn bir beklenti
olarak grlmyordu.
kinci sorun hibir bakmdan teknik deildi. Bu sorun, yzyln so
nunda siyasal demokrasinin belirli bir trne bal bir dnyann iki
leminden kaynakland, ama ayn zamanda siyaset sorunlaryla yz yze
geldi. Devlet bakanlarnn ve ok partili meclislerin seilmesi, kendi
zmlerini zorlatrmadnda bile bu sorunlarla ilgili deildi. Daha genel
olarak bu, en azndan pre-feminist standartlarla doru olarak denildii
gibi, sradan insann yzyl iinde, sradan insanlarn rolnden gelen
ikilemdi. Bu, hkmetin halkn ya da halk iin olabilecei, ancak i
levsel anlamda halk tarafndan ya da hatt oy iin rekabet edenler ara
sndan seilen temsili meclisler tarafndan bile yrtlemedii -bazlar
bunun gerekli olduunu syleyecektir- bir an ikilemiydi. Bu ikilem
yeni deildi. Demokratik siyasetlerin zorluklar (nceki bir blmde
sava aras yllar iin tartld) siyaset bilimciler ve hiciv ustalar iin ya
banc deildi, nk genel oy hakkna dayanan siyasetler artk sadece
ABDnin bir zellii deildi.

659

Hem seimlerle gzlemlenen, her eye kdir medya tarafndan b


ylenen kamuoyunun kaabilecei bir yer olmad iin ve hem de, kamu
yetkilileri kamuoyunun hibir katkda bulunmad daha fazla karar almak
zorunda kaldklar iin, demokrasinin zorluu daha da artt. Bunlar sk sk
semen ounluunun muhalif olduu kararlar almak zorunda ka
labiliyorlard. Her bir semen kendi zel hayat zerindeki muhtemel et
kilerinden holanmasa da, bu kararlarn genel karlar bakmndan ar
zulanabilir olduuna inanyordu. Nitekim yzyln sonunda baz
demokratik lkelerde politikaclar, herhangi bir amala vergilerin art
trlmas iin yaplan herhangi bir nerinin seimler asndan intihar an
lamna geldii sonucuna varmlard. Bu durumda seimler mali ko
nularda yalan syleme yar haline geldi. Ayn zamanda semenler ve
parlamentolar uzman olmayan kiilerin -yani hem semenlerin ve hem de
seilenlerin byk ounluu- fikir ne srmek iin gerekli olan hibir ni
telie sahip olmadklar, rnein nkleer endstrinin gelecei gibi ko
nularda srekli karar alma sorunuyla yz yze geldiler.
Demokratik devletlerde bile, yurttalar topluluunun meruluktan ve
halkn gveninden yararlanan bir hkmetin amalaryla, kinci Dnya
Sava srasnda Britanyada olduu gibi, ortak bir kar duygusunu hkim
klacak lde zdelendii anlar olmutu. Balca siyasal hasmlar ara
snda temel bir uzlamay mmkn klan, zerinde byk bir anlamazlk
olmayan genel siyasal hedefleri izlemekte hkmetleri serbest brakan
baka durumlar da olmutu. Grdmz gibi, Altn ada pek ok Ba
tl lkede durum buydu. Hkmetler, olduka sk biimde, uzman ol
mayanlarn ynetimleri iin vazgeilmez olan teknik ve bilimsel da
nmanlarnn ortak yarglarndan kan bir uzlamaya gvenebilmilerdi.
Onlar ayn sesle konutuklar zaman ya da her naslsa vardklar uzlama
muhalifleri etkisiz hale getirdiinde, siyasal anlamazlk alan da
ralyordu. Bu olmadnda, karar almak durumunda olan kiiler tpk hem
iddia hem de savunma makamnn, ikisine de inanmak iin gl ne
denlerin bulunmad rakip psikologlaryla yz yze gelen jriler gibi, ka
ranln iinde el yordamyla hareket ederler.
Ancak, grdmz gibi, Kriz Onyllar siyasal uzlamay zayflatm
ve entelektel meselelerde, zellikle siyaset zerinde bir arl olan
alanlarda genellikle dorular kabul etmiti. Kendi hkmetleriyle kesin

660

biimde zdelenen blnmemi halklara gelince, bunlar 1990larda zayf


bir zeminde bulunuyorlard. Dorudur, ortak refaha hizmet ettii iin be
lirli bir eylem zgrln hak eden, gl, faal, sorumlu bir devlet fik
rini yurttalarn kabul ettii pek ok lke hl vard. Ne yazk ki,fn-desieclenin fiili hkmetlerinin bu ideali nadiren benimsedikleri grld.
Hkmetin kukulu olduu lkelere gelince, bunlar ABDnin bireyci
anarizm modelini benimseyen, yasalarn esnekliiyle ve seim ev
relerine ayrlan paralarla yumuatlm olanlar ile yurttalarn halk iin iyi
bir ey yapmasn beklemedikleri lde zayf ve yozlam devletlerin
bulunduu ok sayda baka lke idi. Bunlar nc Dnyann eitli
blgelerinde yaygnd, ancak 1980lerde talyada grld gibi, Birinci
Dnya iin de grlmemi deildi.
Dolaysyla, tasasz karar alanlarn ou demokratik siyasetlerden ta
mamen kaanlard: zel irketler, stulusal yetkililer ve kukusuz, de
mokratik olmayan rejimler. Demokratik sistemlerin iinde karar alma yet
kisini politikaclardan korumak kolay deildi. Bununla birlikte merkez
bankalar baz lkelerde politikaclarn alanndan uzaklatrld ve greneksel akl bu rnein baka yerlerde de izlenmesini istedi. Ne var ki,
giderek hkmetler, mmkn olduunda hem semenleri hem de temsili
meclisleri atlama ya da en azndan nce karar alma ve daha sonra ka
muoyunun buharlamasna, blnmesine ya da ataletine gre bir fait accompli'yi (fiili durum -n.) ynlendirecek ekilde hareket etme eilimine
girdiler. Politikaclar semenlerine iitmek istemedikleri eyi sylemekten
korktuka, politika giderek bir bahane bulma sanat haline geldi. Souk
Savan sona ermesiyle birlikte, aka dile getirilemeyen eylemler ulu
sal gvenlikin demir perdesi ardnda artk o kadar kolayca gizlenemiyordu. Bu bahane bulma stratejisi neredeyse kesinlikle zemin ka
zanmaya devam edecekti. Demokratik lkelerde bile, karar alan kurumlar,
bunlar atayan hkmetlerin bizzat seilmi olduklar en dolayl tarz d
nda, semen denetiminden giderek daha fazla uzaklaacaklard.
1980lerde ve erken 1990larda Britanyadaki gibi merkezileen h
kmetler, semenlerin taleplerine yant vermeyen bu trden ad hoc yet
kilileri zellikle oaltma eilimindeydiler. Etkin bir kuvvetler ayrmnn
olmad lkeler bile demokrasinin bu st kapal tenzilinin kolaylk sa
ladn grdler. ABD gibi lkelerde bu vazgeilemezdi, nk yrtme

661

ile yasama arasndaki yapsal atma, sahne gerisi dnda, normal ko


ullar altnda karar almay neredeyse imknsz hale getiriyordu.
Yzyln sonunda ok sayda yurtta, devlet ilerini, sadece birbirinin
konumalarn dinleyip, yazlarn okuyan siyaset smfna -bu deyimin
talyadan kaynakland grlr- profesyonel politikaclardan, ga
zetecilerden, lobicilerden ve meslekleri sosyolojik aratrmalarda en alt
gvenilirlik dzeyinde yer alan dierlerinden oluan zel bir kar gru
buna brakarak siyasetten ekiliyordu. Pek ok insan iin siyasal sre
nemsizdi ya da sadece kendi kiisel hayatlarn olumlu ya da olumsuz bi
imde etkileyen bir eydi. Bir yandan, servet, yaamann ve elenmenin
zelletirilmesi ve tketici egoizmi, siyaseti daha nemsiz ve daha az
cazip hale getirdi. te yandan, seimler sayesinde kazanl ktklarn sa
nanlar da onlara srtlarn dndler. 1960 ile 1988 arasnda Amerikan ba
kanlk seimlerinde oy kullanan mavi yakal iilerin oran te bire dt
(Leighly, Naylor, 1992, s. 731). Snfsal temele dayanan, ideolojik ya da
her ikisini ifade eden rgtl kitle partilerinin zayflamas erkekleri ve ka
dnlar siyasal bakmdan faal yurttalar haline getiren balca toplumsal
mekanizmay tasfiye etti. nsanlarn ou iin kendi lkeleriyle kolektif
zdelenme bile, devlet kurumlarna kyasla, ulusal spor dallaryla, ulusal
takmlarla ve siyasal olmayan sembollerle daha kolay salanmaya balad.
Depolitizasyonun karar alma konusunda yetkililerin daha serbest ol
malarn salayaca dnlebilir. Aslnda bunun tam tersi geerliydi.
Zaman zaman kamu oyunun ilgisini eken zgl konularda, ou zaman
da belirli kesimlerin karlar iin kampanya faaliyeti yrten aznlklar,
normal ynetim srecine her ile uraan siyasal partiler kadar hatt on
lardan daha etkili biimde mdahale edebiliyorlard, nk bu partilerin
aksine, her bask grubu, enerjisini tek bir hedef zerinde yo
unlatrabiliyordu. Ayrca hkmetlerin seim srecini giderek sis
tematik biimde uzatma eilimi, kamusal alandan, zel erkeklere, ka
dnlara ve ocuklara kadar uzanan ve imdiye kadar grlm en gl
iletiim imknn salayan kitle iletiim aralarnn siyasal ilevini ol
duundan byk gsteriyordu. Bunlarn, otoritenin sessiz kalnmasn is
tedii eyi kefetme ve yaynlama, demokrasinin formel me
kanizmalarnn artk ifade etmedii ya da edemedii kamusal duygulara
ifade kazandrma kapasitesi, onlar kamusal alann balca aktrleri haline

662

getirdi. Politikaclar bu aralar kullandlar ve onlardan korktular. Teknik


ilerleme, yksek dzeyde otoriter lkelerde bile bu aralarn de
netlenmesini zorlatrd. Devlet iktidarnn zayflamas otoriter olmayan
lkelerde bunlarn tekelletirilmesini gletirdi. Yzyl sona ererken
kitle iletiim aralarnn siyasal srecin, partilerden ve seim sis
temlerinden daha nemli bir bileeni olduu ve muhtemelen yle kalaca
-siyaset demokrasiden keskin bir sapma gstermedike- aka ortaya
kt. Ne var ki bunlar hkmetin gizliliini dengeleyecek muazzam bir
kar arlk olutururken, hibir ekilde demokratik hkmetin bir arac
olmadlar.
Ne medya, ne genel oy hakk politikalaryla seilmi meclisler, ne de
halkn kendisi szcn gereki anlamyla fiilen hkmet edebildi. yi
de olsa kt de olsa, yirminci yzylda sradan insanlar tarihe kolektif
haklan olan aktrler olarak girdiler. Teokrasi dnda her rejim, kendi
yurttalar zerinde byk lde terr uygulayan ve onlar ldren re
jimler bile, yetkilerini artk onlardan alyorlard. Bir zamanlarn moda de
yimiyle totaliterizm olarak anlan ey, bir kavram olarak artk poplizm
anlamna geliyordu, nk kendi adna ynetenler hakknda ne d
nd hi nemli olmayan bir halkn, yneticilerin uygun grdkleri
biimde dnmesini salamak iin zahmete katlanmaya ne gerek vard?
Yetkilerini ilahi bir hkme ya da bir gelenee tartmasz itaatten ya da
hiyerarik bir toplumda alt saflarn st saflara itaatinden alan hkmetler
artk kar yol deildi. Teokrasinin en gelien tr, slami kktencilik
bile artk Allahn iradesiyle deil, sradan insanlar istenmeyen h
kmetlere kar harekete geirerek geliti. Halkn kendi hkmetini
seme hakkna sahip olup olmad, kamusal meselelere aktif ya da pasif
mdahalesi belirleyici oldu.
Aslnda, yirminci yzyl kyaslanamayacak kadar amansz ve bir azn
lk gcn ounluklara zor yoluyla dayatmaya alan rejimlerle ilgili
pek ok rnekle -Gney Afrikadaki rk rejim gibi- dolu olduu iin,
baskc iktidarn snrlarn kantlad. En amansz ve vahi yneticiler bile,
tek bana snrsz iktidarn, siyasal deerlerin ve rejimin meruluuna
dair kamusal bir anlay oluturmann, belirli bir lde fiili bir halk des
tei salamann, blerek ynetme yeteneinin ve -zelllikle kriz za
manlarnda- yurttalarda itaat arzusu uyandrmann, yani ynetme be

663

cerilerinin yerini tutamayacan gayet iyi anladlar. Bu itaat Dou Av


rupa rejimlerinde, 1989daki gibi gzle grlr biimde kaybolduu
zaman, hl kamu grevlilerinin, silahl kuvvetlerin ve gvenlik ser
vislerinin tam desteine sahip olsalar da, bu rejimler, iktidardan ekildiler.
zetle, grnn aksine, yirminci yzyl, iktidardakilerin bir sre iin
halkn tamamna ya da srekli olarak halkn bir ksmna kar y
netimlerini srdrebileceklerini, ancak halkn tamamna kar ve srekli
olarak ynetimde kalamayacaklarn gsterdi. tiraf edildii gibi, bu
durum, srekli olarak ezilen aznlklar ya da bir veya daha ok kuak bo
yunca fiilen yaygn bir bask altnda tutulan halklar iin geerli deildi.
Ancak btn bunlar, karar alanlarla halk arasndaki ilikinin nasl ol
mas gerektii sorusuna yant vermedi. Sadece yantn zorluunu vur
gulad. Yetkililerin siyasetleri, halkn arzularn yanstmay amalamasa
da, halkn ya da en azndan yurtta ounluklarnn ne istediklerini ve ne
istemediklerini hesaba katmak zorundayd. Ayn zamanda bunlar, halka
ne istediini sorarak ynetemezlerdi. Ayrca, halkn isteklerine uygun ol
mayan kararlarn kitlelere dayatlmas iktidar-gruplarna dayatlmasndan
daha zordu. Zorlayc emisyon standartlarn birka dev oto-reticisine da
yatmak, araba kullanan milyonlarca kiiyi akaryakt tketimini yarya in
dirmeye ikna etmekten ok daha kolayd. Avrupadaki her hkmet, Av
rupa Topluluunun geleceini halkn verecei oylara terk etmenin
yarataca sonularn uygun olmadn ya da nceden kestirilemeyeceini kefetti. Her ciddi gzlemci erken yirmibirinci yzylda
alnmas gerekecek olan pek ok siyasal kararn halkn isteklerine uygun
olmayacan biliyordu. Altn a gibi, gerilimi azaltan bir baka genel
refah ve iyileme a, yurttalarn ruh halini yumuatacakt, ancak ne
1960lara bir dn, ne de Kriz Onyllarnn toplumsal ve kltrel g
vensizliklerinde ve gerilimlerinde bir geveme beklenmekteydi.
Eer genel oy genel bir kural olarak kalacak idiyse -tahmin edildii
gibi- balca iki seenek grlyordu. Karar almann henz siyasetin d
nda olmad yerlerde, seim srecinden ya da hkmetin bu sreten
ayr dnlemeyecek biimde srekli gzlenmesinden giderek daha fazla
kanlacakt. Kendilerini setirmi olan yetkililer, ayn zamanda, kendi
semenlerini artmak iin giderek, tpk bir ahtapot gibi, duman bu
lutlarnn ardnda gizleneceklerdi. teki seenek, en azndan yurttalarn

664

ou bir honutsuzluk hissetmedii srece yetkililere byk bir eylem z


grl salayan bir tr uzlamay yeniden yaratmakt. Bunu salayacak
eski bir siyasal model ondokuzuncu yzyln ortalarnda III. Napoleondan beri varolmutu: halkn kurtarcs olan birinin ya da ulusu
kurtaran bir rejimin -yani plebisiter demokrasi- demokratik biimde se
ilmesi. Byle bir rejim iktidara anayasal olarak gelse de gelmese de,
rakip adaylarn ya da muhalif bir sesin yer ald makul llerde drst
bir seimle onaylanmas halinde, demokratik meruluun fin-de-siecle
kriterlerine uygundu. Ancak bu sistem liberal trde parlamenter de
mokrasinin gelecei iin hibir tevik edici beklenti salamad.
VII

Burada yazdklarm, binyln sonunda insanln yz yze geldii so


runlar zp zemeyeceini ya da nasl zebileceini bize syleyemez.
Belki de bu sorunlarn ne olduunu ve bunlarn zlme koullarnn
nasl olmas gerektiini anlamamza yardmc olabilir, ancak bu ko
ullarn ne kadarnn var olduunu ya da hangi sre iinde var olacan
aklamaz. Bize ne kadar az ey bildiimizi ve yzyl iinde balca ka
musal kararlar alan erkeklerin ve kadnlarn ne kadar zayf bir anlaya
sahip olduklarn, zellikle bu yzyln ikinci yarsnda olanlarn ne kadar
az bir blmnn onlar tarafndan beklendiini ve nceden g
rlebildiini syleyebilir. Ne kadar ok kiinin, bu tarihin -dier pek ok
ve daha nemli eylerin yan sra- insanln su ve ahmaklklarnn
kayda geirilmesinden ibaret olduundan daima kukulandn gs
terebilir. Kehnete yardmc olmaz.
O halde bu kitab, Ksa Yirminci Yzyln tektonik altst olularyla
tannmaz hale gelen ve u anda gereklemekte olan altst olularla daha
da tannmaz hale gelecek olan bir alann ilerde neye benzeyeceine dair
kehanetlerle bitirmek aptalca olacaktr. Gelecekten umutlu olmak iin,
1980lerin ortasndan daha az neden vardr. Bu kitabn yazar, bu srada,
uzun ondokuzuncu yzyl (1789-1914) tarihini konu alan lemesini u
szlerle bitirmiti:

665

Yirmibirinci yzylda dnyann daha iyi olacan gsteren


bulgular gzard edilemez. Eer dnya kendini yok etmeyi [rn.
nkleer savala] baaramazsa, bu ihtimal her bakmdan gl ola
caktr.
Bununla birlikte, yaad a hayatnn geri kalan ksmnda iyi ynde
daha dramatik deiiklikler beklemesini nleyen bir tarihi bile, yeni bir
eyrek ya da yarm yzyl iinde daha umut verici gelimelerin ya
anabileceini makul biimde inkr edemez. Her durumda Souk Sava
sonras dalmann imdiki aamasnn, her ne kadar iki scak dnya sa
van izleyen dalma ve kesinti dnemlerinden daha uzun srecek gibi
grnse de, geici olmas muhtemeldir. Cehaletimizin ve ayrntl so
nularn belirsizliinin oluturduu kesif bulutun ardnda, yzyl bi
imlendiren tarihsel glerin ilemeye devam ettiini biliyoruz. Gemi
iki ya da yzyla hkim olan kapitalizmin kaydettii gelimenin devs
ekonomik ve teknik srecinin ele geirdii, kknden skt ve d
ntrd bir dnyada yayoruz. Bunun ad infinitum (sonsuza kadar n.) sremeyeceini biliyoruz ya da en azndan byle bir tahminde bu
lunmak akla uygundur. Gelecek, gemiin bir devam olamaz ve gerek
dsal, gerekse isel olarak tarihsel bir kriz noktasna ulatmz gsteren
belirtiler var. Tekno-bilimsel ekonominin oluturduu gler artk ev
reyi, yani insan hayatnn maddi temellerini tahrip edecek kadar byktr.
Bizzat insan toplumlarnn, kapitalist ekonominin baz toplumsal te
mellerini de kapsayan yaplar, insanln gemiinden devraldmz
eyin anmasyla tahrip olma noktasndadr. Dnyamz hem da hem de
ie doru infilak etme tehlikesiyle kar karyadr.
Nereye doru gittiimizi bilmiyoruz. Bildiimiz tek ey, tarihin bizi
bu noktaya ve -okurlar bu kitabn argmann paylarlarsa- neden ge
tirdiidir. Gene de aka grlen bir ey var. nsanln anlalabilir bir
gelecei olacaksa, bu gelecek gemiin ya da imdiki zamann sr
drlmesiyle olamaz. nc binyl bu temelde kurmaya alrsak, ba
arszla uranz. Ve baarszln bedeli, yani deimi bir toplumun
alternatifi, karanlktr.

666

Kaynaka
leri Okuma
Burada, daha ok ey bilmek isteyen ve tarihi olmayan kiiler iin
baz nerilere yer verilecek.
Yirminci yzyl dnya tarihinin temel olgular, iyi bir ders kitab olan,
R. R. Palmer ve Joel Coltonun mkemmel bir bibliyografya avantajna
sahip, A History o f the Modem World adl kitabnda (6. bs. 1983) bu
lunabilir. Belirli blgeler ve ktalar hakknda tek ciltlik mkemmel ara
trmalar vardr. Ira Lapidus, A History of Islamic Societies (1988), Jack
Gray, Rebellions and Revolutions: China from the 1800s to the 1980&
(1990), Roland Oliver ve Anthony Atmore, Africa since 1980 (1981) ve
Hames Joll, Europe since 1870 (en yeni bask) yararldr. Peter Calvocoressi, World Politics since 1945 (6. bs. 1991) bu dnem iin m
kemmel bir kaynaktr. Geriplan iin u kitap okunmaldr: Paul Kennedy, The Rise and Fail o f the Great Powers (1987) ve Charles Tilly,
Coercion, Capital and European States AD 900-1990 (1990).
Gene tek cilt olarak yaymlanan, W. W. Rostovvun The Worl Eco
nomy: History and Prospecf ' (1978) tartlabilir ve bir baucu kitab
olmaktan uzak olsa da, konuya ilikin geni bilgi salayabilir. Paul Bairochun The Economic Development o f the Third World since 1900u
(1975) ve teknolojinin ve endstrinin gelimesi konusunda David Landesin, The Unbound Prometheusu (1969) okunmas gereken kay
naklardr.
eitli referans eserleri kaynakada listelenmitir. statistik zetler
arasnda unlar saylabilir: Historical Statistics o f the United States: Colonial Times to 1970 (3 cilt, 1975), B. R. Mitchellsin European His
torical Statisticsi (1980) ve ayn yazarn International Historical Sta
tisticsi (1986) ve P. Floranin, State, Economy and Society in Westem
Europe 1815-1975i (2 cilt, 1983). Chambers Biographical Dictionary'si
kapsaml ve kullanldr. Harita trnden kaynaklar iin: Times Atlas of
World History (1978), Michael Kidron ve Ronald Segal, The New State o f
the World Atlas (4. bs. 1991) ve 1968den beri yaymlanan (ekonomik ve
toplumsal) World Bank Atlas. Saysz atlaslar arasnda unlar saylabilir:
Andrew Wheatcroft, The World Atlas of Revolution (1983), Colin McE667

vedy & R. Jones, An Atlas o f World Population History (1982 bs.) ve


Martin Gilbert, Atlas ofthe Holocaust (1972).
Haritalar belirli blgeler zerine yaplan tarihsel aratrmalar iin daha
yararl olabilir. unlar saylabilir: G. Blake, Hohn Devvdney, Jonathan
Mitchell, The Cambridge Atlas of the Middle East and North Africa
(1987), Joseph E. Schwarzberg, A Historical Atlas of South Asia (1978),
J. F. Adeadjayi ve M. Crowder, Historical Atlas o f Africa (1985) ve Mar
tin Gilbert, Russian History Atlas (1993 bs.). Dnyann eitli blgeleri
ve ktalar hakknda pek ok gncelletirilmi tarih kitab vardr, ancak
ekonomi tarihi dnda, Avrupa ve dnya tarihinin (ngilizce) olmamas
olduka artcdr. Be ciltlik Penguin History ofthe World Economy in
the Twentieth Century dikkat ekici biimde yksek kalitelidir: Gerd Hardach, The First World War 1914-1918; Derek Aldcroft, From Versailles
to Wall Street, 1919-1929; Charles Kindleberger, The World in Depression 1929-1939; Alan Milwardm muhteem eseri, War, Economy and
Society, 1939-45; ve Herman Van der Weenin, Prosperity and Upheaval:
The World Economy 1945-1980i.
Blgesel almalar arasnda yer alan, Cambridge Histories of Africa
(7-8 cilt), China (10-13 cilt) ve Latin America (6-9 cilt) gibi yirminci
yzyl kitaplar, srekli okumadan ok bavuruya uygun olmasna ra
men tarihyazcl sanatnn baarl rnekleridir. Ne w Cambridge His
tory o f India giriimi ne yazk ki henz ilerleme kaydedemedi.
Marc Ferro, The Great War (1973) ve Jay Winter, The Experience of
World War I (1989) okurlara Birinci Dnya Sava konusunda; Peter Calvocoressi, Total War (1989 bs.), Gerhard L. Weinberg, A World at Arms:
a Global History of World War II (1994) ve Alan Milwardn kitab ise
kinci Dnya Sava konusunda rehberlik edebilir. Gabriel Kolko, Cen
tury of War: Politics, Conflict and Society since 1914 (1994) hem sa
valar hem de ardndan gelen devrimi kapsar. Dnya devrimi iin, John
Dunn, Modem Revolutions (2. bs., 1989) ve Eric Wolf, Peasant Wars of
the Twentieth Century (1969) nc Dnya devrimleri dahil btn alan
-ya da hemen hemen- kapsar. Ayrca bk. William Rosenberg ve Marilyn
Young, Transforming Russia and China: Revolutionary Struggle in the
Twentieth Century (1982). E. J. Hobsbawm, Revolutionaries (1973), zel
likle 1-8. blmler devrimci hareketlerin tarihini kapsar.

668

Monografilere boulan Rus devrimi, Fransz devrimi iin olduu gibi


kubak bir sentezden henz yoksundur. Bu tarihin yeniden yazlmas
sryor. Leon Trotskiyin A History of The Russian Revolutionu (1932)
yukardan bir (marksist) baktr; W. H. Chamberlainin Russian Revolution 1917-21 i (2 cilt, 1965 yeni bs.) ada gzlemcinin bak a
sndan yazlmtr. Marc Ferro, The Russian Revolution of February
1917 (1972) ve October 1917 (1979) konuya mkemmel bir giri salar.
E. H. Carrm antsal History of Soviet Russiasnn (1950-78) ok sa
ydaki cildi bu konudaki en iyi kaynaktr. Bu ciltler sadece 1929a kadar
olanlar anlatr. Alec Nove, An Economic History o f the USSR (1972) ve
The Economics of Feasible Socialism (1983) reel olarak varolan sos
yalizmin ileyiine uygun bir giri salar. Basile Kerblay, Modern So
viet Society (1983) SSCBdeki sonular hakknda tarafsz yoruma im
diye kadar grdklerimiz iinde en yakn olandr. F. Fejt halk
demokrasilerinin ada tarihini yazmtr. in iin, Stuart Schram,
Mao Tse-tung (1967) ve John K. Fairbank, The Great Chinese Revolution
1800-1985 (1986); ayrca bk. Jack Grayin yukarda ad geen kitab.
Dnya ekonomisi yukarda ad geen Penguin History dizisi iinde ele
alnmtr. Ayrca bk., P. Armstrong, A. Glyn ve J. Harrison, Capitalism
since 1945 (1991) ve S. Marglin ve J. Schor ed., The Golden Age of Ca
pitalism (1990). 1945ten nceki dnem iin Milletler Cemiyetinin ya
ynlan ve 1960tan bu yana geen dnem iin Dnya Bankas, OECD ve
IMF yaynlar zorunludur.
ki sava aras dnemin siyasetleri ve liberal kuramlarn krizleri iin
u kaynaklara bavurulabilir: Charles S. Maier, Recasting Bourgeois Europe (1975), F. L. Carsten, The Rise of Fascism (1967), H. Rogger ve E.
Weber ed., The European Right: a Historical Profile (1965) ve lan Kershaw, The Nazi Dictatorship: Problems and Perspectives (1985). Antifaizm ruhu iin, P. Stansky ve W. Abrahams, Journey to the Frontier:
Julian Bell and John Cornford (1966). Savan balamas konusunda Donald Cameron Watt, How War Came (1989). Souk Sava hakknda im
diye kadar yazlm en iyi genel zet, Martin Walkern The Cold War
and the Making o f the Modern Worlddr (1993). Souk Savan son
aamasyla ilgili en iyi giri iin, bk. F. Halliday, The Making o f the Second Cold W ar (2. bs., 1986). Ayrca bk. J. L. Gaddis, The Long Peace:
lnquiries into the History of the Cold War (1987) Avrupann yeniden bi

669

imlenmesi konusunda, Alan Milward, The Reconstruction of Western


Euroepe 1945-51 (1984). Mutabakat siyasetleri ve refah devleti iin: P.
Flora ve A. J. Heidenheimer ed., Development of Welfare States in Ame
rica and Europe (1981) ve D. W. Urwin, Westem Europe since 1945: a
Short Political History (dzeltilmi yeni bs., 1989). Ayrca bk. J. Goldthorpe ed., Orderand Conflict in Contemporary Capitalism (1984). ABD
iin, W. Leuchtenberg, A Troubled Feast: American Society since 1945
(1973).
mparatorluklarn sonu iin, Rudolf von Albertini, Decolonization: the
Administration and Future o f Colonies, 1919-1960 (1961) ve R. F. Holland, European Decolonization 1918-1981 (1985). nc Dnya ta
rihinin gidiat konusunda okur iin yaplacak en iyi ey, bu konuda ya
zlan az sayda kitabn ismini vermektir. Eric Wolfun Europe and the
People without Historysi (1983), yzylmzla marjinal olarak ilgilense
de, temeldir. Robin Blackbumn dikkatimi ektii, Philip C. C.
Huangn The Peasant Family and Rural Development in the Yangzi
Delta, 1350-1988 (1990) balkl kitab da, farkl bir biimde olmakla bir
likte, temeldir. Bu kitap, Clifford Geertzin Endonezya hakkmdaki kla
sik eseri Agricultural Involution'la (1963) kyaslanabilir. nc
Dnyanin kentlemesi hakknda, Paul Bairochun Cities and Economic
Developmentinin (1988) 4. blm esastr. Siyaset konusunda Joel S.
Migdaln Strong Societies and Weak Statesi (1988) bazlar ikna edici
rnekler ve fikirlerle doludur.
Bilimler konusunda, Gerald Holton ed., The Twentieth-Century Sci
ences (1972) bir balang noktasdr. Genel olarak entelektel gelimeler
iin bk., George Lichtheim, Europe in the Twentieth Century (1972).
Avangard sanatlara mkemmel bir giri iin bk. John Willett, Art and politics in the Weimar Period: The New Sobriety, 1917-1933 (1978).
Yzyln ikinci yarsndaki toplumsal ve kltrel devrimlerin tarihi
hakknda, btnlkl almalar henz yaplmamtr. Bununla birlikte
konuya ilikin ok geni bir yorum ve dokman kitlesi vardr ve bunlara,
fikirlerimizi biimlendirebilmemiz iin ulamak mmkndr (bk. kay
naka notlar). Okurlar, kendinden emin edebi tarzla (benim kendi gz
lemlerim dahil), dnceyi, saptanm doruyla kartracak ekilde
ynlendirilmemelidirler.
670

Referanslar

Abrans, 1945: Mark Abrams, The Condition o f the Briish People, 1911-1945
(London, 1945)
Acheson, 1970: Dean Acheson, Presem al the Creaiiot: M y Years in the State
Department (New York, 1970)
Afanassiev, 1991: Juri Afanassicv, in M. Paquet ed. Le court vitgtieme sice/e,
preface dAlcxandre Adlcr (La T o u r d Aigues, 1991)
Agosti/Borgese, 1992: Paola Agosti, Giovanna Borgesc, M i pare tn seclo:
R kra tti e parole di centosei protagonisti del Novecento (T urin, 1992)
Albers/Goldschmidt/Oehlkc, 1971: Klassenkdnpfe in H'esteuropa (Hamburg,
1971)
Alexeev, 1990: M. Alexeev, book rcview ,in Journal o f Comparative Eamomics
vol.14, pp. 171-73 (1990)
Ailen, 1968: D. Elliston Ailen, Briish Tastes: At enquiry into the tikes and
dislikes o f the regional consumer (London, 1968)
Amnesty, 1975: Amnesty International, Report on T ortun (New York, 1975)
Andric, 1990: Ivo Andric, Converstion milh Goya: Bridges, Sigts (London,
1990)
Andrew, 1985: Christopher Andrevv, Secret Service: The Alaking o f the Briish
Intclligence Community (London, 1985)
Andrew/Gordievsky, 1991: Christopher Andrevv and Oleg Gordievsky, K G B :
The inside Story o f its Foreign Operalions from Lenin to Gorharhev (London,
1991)
Anuario, 1989: Comision Economica para America Lalina y e! Carihe, Anuario
Estadislico de America Latina y el Carihe: Edicion 1989 (Santiago de Chilc, '
1990)
Arlacchi, 1983: Pino Arlacchi, Mafa Business (London, 1983)
Armstrong, Glyn, Harrison: Philip Armstrong, Andrew Glyn, John Harrison,
Capitalsm Since 1945 ( Oxford , 1991 edn)
Arndt, 1944: H .W . A rndt, The Economic Lessons o f the 1930s (London , 1944)
Asbeck, 1939: Baron F.M . van Asbeck, The Netherlands Indies' Foreign Relations
(Amsterdam, 1939)

Atlas, 1992: A. Freron, R .H erin, J. July eds, Atlas de la France Universitaire


(Paris, 1992)
Auden: W .H. Auden, Spait (London, 1937)
Babel, 1923: Isaac Babcl, Konarmiya (Moscow, 1923); Red Cavalry (London,
1929)
Bairoch, 1985: Paul Bairoch, De Jenchn d Mexico: villes et economie dans
lhistoire (Paris, 1985)
Bairoch, 1988: Paul Bairoch, Ttpo majr shifts in IVestern European Labour Force:
the Decline o f the Manufacluring Industries and o f the Working Class (mimeo)
(Geneva, 1988)
Bairoch, 1993: Paul Bairoch, Economics and World History M yths and Paradoxcs
(Hemel Hempstead, 1993)
Ball, 1992: George W. BalI, J F K s Big M om ent in Nem York Revietv o f Books,
pp. 16-20 (13 Feb uary 1992)
Ball 1993: George W. Ball, T h e Rationalst in Power in Nem York Revie o f
Books 22 April 1993, pp. 30-36
Baltimore, 1978: David Baltimore, Limiting Science: A Biologists Perspcctive
in Daedalus 107/2 spring 1978, pp. 37-46
Banham, 1971: Reyner Banham, Los Angeles (Harmondsworth, 1973)
Banham, 1975: Reyner Banham, in C.W.E. Bigsby ed. Superculture: American
Popular Cultre and Europe, pp. 69-82 (London, 1975)
Banks, 1971: A.S. Banks, Cross-Polity Time Series Dala (Cambridge M A and
London, 1971)
Barghava/Singh GUI, 1988: Motilal Barghava and Amcrick Singh Gill, Indian
National Arm y Secret Service (New Delhi, 1988)
Barnet, 1981: Richard Barnet, Real Security (New York, 1981)
Becker, 1985: J.J. Becker, The Great War and the Frendi People (Leamington
Spa, 1985)
Bedarida, 1992: Franois Bedarida, Le genocde el la nazisme: Histoire et
temoignages (Paris, 1992)
Beinart, 1984: VVilliam Beinart, Soil erosion, conservationism and ideas about
development: A Southern African exploration, 1900-1960 in Journal o f South
ern African Studies 11, 1984, pp. 52-83
Bell, 1960: Daniel Bell, The End o f Ideology (Glencoe, 1960)
Bell, 1976: Daniel Bell, The Cultural Contradictions o f Capitalism (New York,
1976)
Benjamin, 1961: W alter Benjamin, 'Das Kunslmerk im Zeitalter seiner Reproduzierharkeil in Illuminationen: Ausgevahlte Schriften, pp. 148-184 (Frankfurt, 1961)
Benjamin, 1971: W alter Benjamin, Zur K ritik der Gewall und andere Aufsatze,
pp. 84-85 (Frankfurt 1971)

Benjamin, 1979: W alter Benjamin, One-W ay Street, and Other JVritings (London,
1979)

Bergson/Levine, 1983: A. 13ergson and U .S. Levine eds. The Soviet Economy:
Tomards the Yetir 2000 (London, 1983)
Bcrman: Paul Berman, 'T h e Face o f Downtown in Dissent autum n 1987, pp.
569-73
Bernal, 1939: J.D . Bernal, The Social Function o f Science (London, 1939)
Bernal, 1967: J.D . Bernal, Science in History (London, 1967)
Bernier/Boily: G erard Bernier, Robert Boily et al., Le Quebec en chiffres de 1850
d nos jours, p. 228 (M ontreal, 1986)
Bernstorff, 1970: Dagmar Bernstorff, Candidates for the 1967 General Election
in H yderabad in E. Leach and S.N. Mukhejee eds, Elit es in South Asia
(Cambridge, 1970)
Beschloss, 1991: Michael R. Beschloss, The Crisis Years: Kennedy and Khrushchev
1960-1963 (New York, 1991)
Bcyer, 1981: G unther Bcyer, T h e Political Refugee: 35 Years L ater in Inter
national Migration Revierv vol. XV, pp. 1-219
Block, 1977: I'red L. Block, The Origins o f Internationa! Economic Disorder: A
Study o f United States International Monetary Policy from World War I I to
the Preseni (Berkeley, 1977)
Bobinska/Pilch 1975: Celina Bobinska, Adrzej Pilch, Emfloymenl-seeking Em'tgrations o f the Poles YVorld-Wide X I X and X X C. (Cracovv, 1975)
Bocca, 1966: Giorgio Bocca, Storia dellItalia Partigiana Settembre 1943-Maggio
1945 (Bari, 1966)
Bokhari, 1993: Farhan Bokhari, Afghan border focus o f regions woes in
Financial Times, 12 August 1993
Boldyrev, 1990: Yu Boldyrev in Literaturnaya Gazeta, 19 D ecember 1990, cited
in Di Leo, 1992
Bolotin, 1987: B. Bolotin in World Economy and International Rtlations No. 11,
1987, pp. 148-52 (in Russian)
Bourdieu,,<1979: Pierre Bourdieu, La Distinclion: Critique Sociale du Jugement
(Paris, 1979), English trs: Distinclion: A Social Critique o f the Judgment o f
(Cambridge M A , 1984)
Bourdieu, 1994: Pierre Bourdieu, H ans Haacke, Libre-Echange (Paris, 1994)
Britain: Britain: A n Official Handbook 1961, 1990 eds. (London, Central Office
for Information)
Briggs, 1961: Asa Briggs, The History o f Broadcasting in the United Kirigdom vol.
1 (London, 1961); vol.2 (1965); vol.3 (1970); vol.4 (1979)
Brown, 1963: M ichael B arratt Brown, A fter Imperialism (London, Melbourne,
T oronto, 1963)

Brecht, 1964: Bertolt Brecht, ber Lyrik (Frankfurt, 1964)


Brecht, 1976: Bertolt Brecht, Gesammelte Gedichte, 4 vols (Frankfurt, 1976)
Hrzezinski 1962: Z.Brzezinski, Ideology and Potver in Soviet Polilics (New York,
1962)
Brzezinski, 1993: Z. Brzezinski, Out o f Control: Global Turmoil on the Eve o f the
Tmenty-first Century (New York, 1993)
Burks, 1961: R.V.Burks, The Dynamics o f Communism in Easlern Europe
(Princeton, 1961)
Burlatsky, 1992: Fedor Burlatsky, T h e Lessons o f Personal Diplomacy in
Problems o f Communism, vol. XVI (41), 1992
Burloiu, 1983: Petre Burloiu, Higher Education and Economic Development in
Europe 1975-80 (U N E S C O , Bucharest, 1983)
Butterfeid 1991: Fox Butterfeld, Experts Explore Rise in Mass M urder in
Nem York Times 19 O ctober 1991, p. 6
Calvocoressi, 1987: Peter Calvocoressi, A Time fo r Peace: Pacifism, Internationalism and Protest Forces in the Reduction o fW a r (London, 1987)
Calvocorcssi, 1989: Peter Calvocoressi, IVorld Politics Since 1945 (London,
1989 edn)
Carritt, 1985: Michael C arritt, A Mole in the Cromn (Hove, 1980)
Carr-Saunders, 1958: A. M. C arr-Saunders, D. Caradog Jones, C. A. M oser,
A Survey o f Social Conditions in England and Wales (Oxford, 1958)
Catholic: The Official Catholic Directory (New York, annual)
Chamberlin, 1933: W. Chatnberlin, The Theory o f Monopolistic Competition
(Cambridge M A , 1933)
Chamberlin, 1965: W .H. Chamberlin, The Russian Revolution, 1917-1921, 2 vols
(New York, 1965 edn).
Chandler, 1977: Alfred D . C handler Jr, The Visible Hand: The Managerial
Revolution in American Business (Cambridge M A , 1977)
Chapple/Garofalo, 1977> S . Chapple and R. Garofalo, Rockn Roll Is Here to Pay
(Chicago, 1977)
Chiesa, 1993: Giulietta Chicsa, 'Era una fine inevitabileV in II Passagio: rivista di
dibattito politico e culturale, V I, July-O ctober, pp. 2737
Childers, 1983: T hom as Childers, The N a zi Voter: The Social Foundations o f
Fascism in Germany, 1919-1933 (Chapel Hill, 1983)
Childers, 1991: T h e Sondermeg controversy and the Rise o f G erm an Fascism in
(unpublished conference papers) Germany and Russia in the 20th Century in
Comparative Perspective, pp. 8, 14-15 (Philadelphia 1991)
China Statistics, 1989: State Statistical Bureau o f the Peoples Republic o f
China, China Statistical Yearbook 1989 (New York, 1990)
Ciconte, 1992: Enzo Ciconte, lNdrangheta

dair

Unita a oggi (Barri, 1992)

Cmd 1586, 1992: British Parliamentary Papers cmd 1586: East India (Nott-Cooperation), X V I, p. 579, 1922. (Tclcgraphic Corrcspoulcncc regarding the
situation in India.)
Considinc, 1982: Douglas M. Considine and Glenn Considinc, Food and Food
Production Encyclopcdia (New York, Cincinnati ete., 1982). Article in meat,
seetion, Form ed, Fabricated and Restructurcd M eat Products.
Crosland, 1957: Anthony Crosland, The Future o f Socialism (London, 1957)
Dawkins, 1976: Richard Dawkins, The Selfish Gene (Oxford, 1976)
D eakin/Story, 1966: F.W . Deakin and G .R . Storry, The Case o f Richard Sorge
(London, 1966)
D ebray, 1965: Regis D ebray, La revolution dans la revolution (Paris, 1965)
Debray, 1994: Regis Debray, Charles de Gaulle: Futurisl o f the Nalion (London,
1994)
Degler, 1987: Cari N . Degler, O n re-reading T he Worhan in America in
Daedalus, autum n 1987
Dclgado, 1992: M anuel Delgado, La Ira Sagrada: Anticlericalismo, iconoclasia y
antiritualismo en la Espaita contemporanea (Barcelona, 1992)
Delzell, 1970: Charles F. Delzell ed., Mediterranean Fascism, 1919-1945 (New
York, 1970)
Deng, 1984 D eng Xiaoping, Selected Works o f Deng Xiaoping (197S - 1984)
(Heijing, 1984)
Dcsmond/M oore: Adrian Desmond and Jam es Moore, Dar ivin (London, 1991)
Dcstabilization, 1989: U nited Nations Inter-Agency Task Force, Africa Recovery
Programme/Econonic Commission for Africa, South African DestabUization
The Economic Cost o f Fronlline Resistance t o Apartheid (Ne w York, 1989)
Deux A ns, 1990: Ministere de fEducation Nationale:Enseignemenl Superieur,
Deux Ans d Action, 1988-1990 (Paris, 1990)
Di Leo, 1992: Rita di Leo, Vecchi gadri e tuovi politici: Chi commattda
davvero nellex-Urss? (Bologna, 1992)
D in, 1989: K adir D in, slam and T ourism in Annals oj'Tourism Research, vol.
16/4, 1989, pp. 542 ff.
Djilas, 1957: M ilovan Djilas, The Nem Class (London, 1957)
Djilas, 1962: M ilovan Djilas, Conversations m h Stalin (London, 1962)
Djilas, 1977: M ilovan Djilas, Wartime (New York, 1977)
Drell, 1977: Sidney D . Drell, Elemcntary P artid e Physics in Daedalus 106/3,
sufflmcr 1977, pp. 15-32
D ubcrm an et al, 1989: M . D ubcrm an, M. Vicinus and G . Chauncey, Hidden
From History: Redaiming the Gay and Lesbian Past, New York, 1989
D utt, 1945: Kalpara D utt, Chiltagong Armoury Raiders: Reminiscences (Bombay,
1945)

Duverger, 1972: M aurice Duverger, Parly Politics and Pressure Grotps: A


Comparalive Jnlroduction (New York, 1972)
Dyker, 1985: D.A. Dyker, The Future o f the Soviet Economic Planning System
(London, 1985)
Echenberg, 1992: M yron Echenberg, Colonial Conscripts: The Tirailleurs Senegalais inFrench West Africa, 1857-1960 {London, 1992)
E IB Papers, 1992: European Investment Bank, Cahiers B E I/E IB Papers, J.
G irard, De la recessiot la reprise en Europe Centrale et Orientale, pp. 9-22,
(Luxemburg, 1992)
Encyclopedia Britannica, article war ( l lt h fcdn, 1911).
Ercoli, 1936: Ercoli, On the Peculiarity o f the Spanish Revolution (Ncw York,
1936); reprinted in Palmiro Togliatti, pere IV/i, pp. 139-54 (Rome, 1979)
Esman, 1990: Aaron H. Esman, Adolcscence and Culture (New York, 1990)
Estrin/Holmes, 1990: Saul Estrin and Peter I-Iolmes, ndicative Planning in
Developed Economies in Journal o f Comparative Economicjs 14/4 Decembcr
1990, pp. 531-54
Eurostat: Eurostat. Basic Statistics o f the Community (Office for the Official
Publications of the European Community, Luxem burg, annual since 1957)
Evans, 1989: Richard Evans, In Hitlers Shadorv: IVesl German Historians and the
Attem pt to Escape from the N a zi Pas (Ncvv York, 1989)
Fainsod, 1956: M erle Fainsod, Hom Russia s Ruled (Cambridge M A , 1956)
FA O , 1989: F A O (U N Food and Agriculture Organization), The State o f Food
and Agriculture: tvorld and regional reviems, sustaitable development and natural
resource management (Rome, 1989)
FA O Production: F A O Production Yearbook, 1986
F A O Trade: FA O Trade Yearbook vol. 40, 1986
Fitzpatrick, 1994: Sheila Fitzpatrick, Stalins Peasants (Oxford, 1994)
Firth, 1954: Raymond F irth, Money, Work and Social Change in Indo-Pacific
Economic Systems in International Social Science Bulletit, vol. 6, 1954,
pp. 400-10
Fischhof et al., 1978: B. Fischhof, P. Slovic, Sarah Lichtenstein, S. Read,
Barbara Coombs, How Safe is Safe Enough? A Psychometric Study of
Attitudes towards Technological Risks and Bencfits in Policy Sciences 9,
1978, pp. 127-152
Flora, 1983: Peter Flora et.al., S tate , Economy and Society in Western Europe
1815-1975: A Data Handbook in Two Volumes (Frankfurt London, Chicago,
1983)
Floud et al., 1990: Roderick Floud, Annabel Gregory, K enneth W achter, Height,
Health and History: Nutritional Stats in the United Kingdom 1750-1980
(Cambridge, 1990)

Fontana, 1977: Alan Bullock and Oliver Stallybrass eds., The Fontuna Dictionary
o f Modern Ideas (London, 1977 edn)
l'oot, 1976: M .R .D . Foot, Resistance: A n Analysis o f European Resistance
to Nazism 1940-1945 (London, 1976)
Francia, Muzzioli, 1984: M auro Francia, Giuliano Muzzioli, Cent'anni di cooperazione: La cooperazione di consumo modenese aderente alla Lega dalle origini
aliunificazione (Bologna, 1984)
Frazier, 1957: Franklin Frazier, The Negro in the United States (New York, 1957
edn)
Frecdm an, 1959: Maurice Freedman, T he Handling of Moncy: A Note on the
Background to the Economic Sophistication o f the Overseas Ghinese in M an ,
vol. 59, 1959, pp. 6465
Frieda, 1963: Betty Friedan, The Feminine Mystique (Nevv York, 1963)
Friedman 1968: M ilton Friedman, T he Role of M onetary Policy inAmerican
Economic Reviev, vol. L V III, no. 1, March 1968, pp. 1-17
Frbel, Heinrichs, Krcye, 1986: Folker Frbel, J rg en Heinrichs, Otto Krcye,
Umhruch in der Weltmirtschaft (H am burg, 1986)
Galbraith, 1974: J.K . Galbraitl, The Ne Itdustrial State (2nd edn,
Harmondsworth, 1974)
Gallagher, 1971: M .D . Gallagher, Leon Blum and the Spanish Civil W ar in
Journal o f Contemporary History, vol. 6, no. 3, 1971, pp. 56-64
Garton Asl, 1990: Tim othy Garton Asl, The Uses o f Adversity: Essays on the
Fate o f Central Europe (Nevv York, 1990)
Gatrell/Harrison, 1993: Peter Gatrell and Mark Harrison, T h e Russia and
Soviet Economies in Two World Wars: A Conparativc Vic\v in Economic
History Reviem X LV I, 3, 1993, pp. 42452
Giedion, 1948: S. Giedion, Mechanisation Takes Command (Nevv York, 1948)
Gillis, 1974: John R. Gillis, Youth and History (Nevv York, 1974)
Gillis, 1985: John Gillis, For Beller, For IVorse:Briish Marriages 1600 to the
Preseni (New York, 1985)
Gillois, 1973: Andre Gillois, Histoire Secretc des Franais Londres de 1940 d
1944 (Paris, 1973)
Gimpel, 1992: Prediction or Forccast? Jean Gimpcl itervievvcd by Sanda
M iller in The Nem European, vol. 5/2, 1992, pp. 7-12
Ginneken/Heuven, 1989: W outcr van Ginnckcn and Rolph van der Heuvcr,
lndustrialisat'i'n,' employment and earnings (1950-87): An internatinal
survey in International Lahour Reviem, vol. 128, 1989/5, pp. 57199
Gleick, 1988: James Gleick, Chaos: Making a New Science (London, 1988)
Glenny 1992: Misha Glenny, The Fail o f Yugoslavta: The Third Balkan IVar
(London, 1992)

G lyn, Hughes, Lipietz, Singh, 1990: Andrew G lyn, Alan Hughes, Alan Lipietz,
Ajit Singh, The Rise and Fail o f the Golden Age in M arglin and Schor, 1990,
pp. 39-125
Gomez Rodrigucz, 1977: Juan de la C ruz Gmez Rodriguez, 'Comuidadcs de
pastores y reforma agraria et? la sierra sur peruana' in Jorge A. Florcs Ochoa,
Paslores de putta (Lim a, 1977)
Gonzlez Casanova 1975: Pablo Gonzlez Casanova, coord. Cronologia de la
violencia poltlica en America Latina (1945-1970), 2 vols (Mexico D F , 1975)
Goody, 1968: Jack Goody, Kinship: descent groups in lnlernational Encyclopedia
o f Social Sciences, vol. 8, pp. 402-3 (Ncw York, 1968)
Goody, 1990: Jack Goody, The Oriental, he Ancieni and the Primitive:Systems o f
Marriage and the Family in the Pre-lndustrial Societies o f Etrasia (Canbridge,
1990)
G opal, 1979: Sarvcpalli Gopal, Jawaharlal Nehru: A Biography, vol, II, 19471956 (London, 1979)
G ould, 1989: Steplcn Jay G ould, IVanderful Life: The Burgess Shale and the
Nature o f History (London, 1990)
Graves/Hodge, 1941: Robert Graves, and Alan Hodge, The Long fVeek-End: A
Social History o f Great Britain 1918-1939 (London, 1941)
G rav, 1970: Hugh G ray, T h e landed gentry o f Tclengana in E. Leach and S.N .
Mukherjee eds. Elites in South Asia (Cambridge, 1970)
Guerlac, 1951: Ilenry E. Guerlac, Science and French National Strength* in
Edward Mcade Earfc ed., Modern France: Prohlems o f the Third and Fourth
Repubtics (Priccton, 1951)
G uidctti/Stahl, 1977: M . G uidetti and Paul M. Stahl eds., I! sangue e la terra:
Comunit di villagio e comunit fam iliari nell Europea deli 800 (Milano,
1977)
Guinness, 1984: Robert and Celia Dearling, The Guinness Book o f Recorded
Sond (Enfield, 1984)
Haimson, 1964/5: Lcopold Haimson, T h e Problem o f Social Stability in U rban
Russia 1905-1917 in Slavic Reviem, D ecember 1964, pp. 619-64; March
1965, pp. 1-22
Halliday, 1983: Fred Halliday, The M aking o f the Secod Cold H ar (London,
1983)
Halliday/Cunings, 1988: Jon Halliday and Bruce Cumings, Korea: The Unknomn
W ar (London, 1988)
Halliwell, 1988: Leslie H allm elts Filmgoers' Guide Companion 9th edn, 1988, p.
321
Ilnak, 1970: O te Volksneinung rvdhrend des letzten Kriegsjahres in sterreic/Ungarn in Die Auflsung des Ilabsburgerreiches. Zusammenbruch und

Neuoriettierung im Donauraum, Schriftenreihe des sterreichischen Ost- und


Siidosteuropainstiiuts vol. II I, Vienna, 1970, pp. 58-66
H arden, 1990: Blaine Hardc, Africa, Despatches frnm a Fragile Continent (N #v
York, 1990)
IlarfT/Gurr, 1988: Barbara Harflf and T ed Robert G urr, Victims o f the State:
Genocides, Politicides and G roup Repression since 1945 in International
Reviem ofVictimology, I, 1989, pp. 23-41
HarfF/Gurr, 1989: Barbara HarfF and T ed Robert G urr, Tow ard Empirical
T heory o f Genocides and Politicides:Idcntification and M easurement of Cases
since 1945, InternationaI Studies Quarterly, 32, 1988, pp. 359-71
H arris, 1987: Nigel H arris, The End o f the Third World (H arm ondsworth, 1987)
I layek, 1944: Friedrich von Hayek, The Road to Serfdom (London, 1944)
Heiibroner, 1993: R obert H eilbroner, Tmenty-first Cenlury Capitalism (Ncw
York, 1993)
H ilberg 1985: Raul Hilberg, The Destruction o f the European Jems (New York,
1985)
Hill, 1988: Kim Quailc Hill, Democracies in Crisis: Public policy responses to the
Great Depression (Boulder and London, 1988)
Hilgerdt: See League o f Nations, 1945
Hirschfeld, 1986: G . Hirschfcld ed., The Policies o f Genocide: Jems and Soviet
Prisoners n flV a r in N a zi Germany (Boston, 1986)
Historical Statistics o f the U nited States: Colonial Tim es to 1970, part lc, 89101, p. 105 (VVashington D C, 1975)
Hobbes: Thom as Hobbes, Leviathan (London, 1651)
Hobsbawm 1974: E.J. Hobsbawm, Peasant Land Occupations in Past (S
Preseni, 62, February 1974, pp. 120-52
Hobsbawm, 1986: E.J. Hobsbawm, T he Moscovv I.ine and International Comm unist policy 1933-47 in Chris Wrigley ed. W arfa r e, Diplomacy and Politics:
Essays in Honour o f A.jf.P. Taylor, pp. 163-88 (London, 1986)
-Iobsbawm, 1987: E.J. Hobsbawm, The Age o f Ernpire 1870-1914 (London, 1987)
-Iobsbawm, 1990: E.J. Hobsbawm, Nations and Nationalism Since 1780: Programme, M yth, Reality (Cambridge, 1990)
tobsbawm , 1993: E.J. Hobsbawm, The J a z z Scene (New York, 1993)
lodgkin, 1961: T hom as Hodgkin, African Political Parties: A n introduetory
guide (H arnondsw orth, 1961)
Ioggart, 1958: Richard Hoggart, The Uses ofLtleracy (H arm ondsworth, 1958)
lolborn, 1968: Louise W .H olborn, Refugees I: W orld Problems in International
Encyclopedia o f the Social Sciences vol. X III, p. 363
lolland, R .F., 1985: R .F. Holland, European Decolonization 1918-1981: An
introduclory strvey (Basingstokc, 1985)

Holman, 1993: Michael Holman, New G roup Targets the Roots o f C orruption
in Financial Times, 5 May 1993
Holton, 1970: G. Holton, T h e Roots of Complementarity' in Daedalus, autum n
1978, p.1017
H olton, 1972: Gerald Holton ed., The Tmenticth-Century Sciences: Studies in the
Biography o f Ideas (Nevv York, 1972)
Horne, 1989: Alistair H om e, Macmillan, 2 vols (London, 1989)
Housman, 1988: A.E. Housman, Collected Poems and Selecled Prose cdited and
with an introduction and notes by Christopher Ricks (London, 1988)
Hovvarth, 1978: T.E.B . Hovvarth, Cambridge Betmeen Tvo IVars (London, 1978)
H u, 1966: C .T. H u, Comm unit Education: T heory and Practice in R. M acFarquhar ed., China Under Mao: Polilics Takes Command (Cambridge M A,
1966)
H uber, 1990: Peter W .H uber, Pathological Science in C ourt in Daedalus, vol.
119, no. 4, autumn 1990, pp. 97-118
Hughes, 1969: H. Stuart Hughes, T he sccond year o f the Cold War: A Mcmoir
and an Anticipation in Commentary, Agust 1969
H ughes 1983: H. Stuart Hughes, Prisoners o f Hope: The Sitver Age o f the Italian
Jems 1924-1947 (Cambridge M A, 1983)
Hughes, 1988: H. Stuart Hughes, Sophisticatcd Rebeh (Cambridge and London,
1988)
H um an Development: United Nations Development Programme (U N D P )
Human Development Report, (Nevv York, 1990, 1991, 1992)
H utt, 1935: Ailen H utt, This Final Crtsis (London, 1935)
Ignatieff, 1993: Michael Ignatieff, Blood and Belonging: Journeys into the Nem
Nationalism (London, 1993)
IL O ,. 1990: IL O Yearbook o f Labour Statistics: Retrospeclive edition on Population
Censuses 1945-1989 (Geneva, 1990)
IM F , 1990: International Monetary Fund, VVashington: IVorld Economic Out
look: A Survey by the S t a f f o f the International Monetary Fund, T able 18:
Selected Macro-economic Indicators 1950-1988 (IM F , VVashington, May
1990)
Investing: Investing in Europe's Future ed. Arnold H eertje for the European
Investment Bank (Oxford, 1983)
Isola, 1990: Gianni Isola, Abbassa la lua radio, per favore. Storia dellascoho
radiofonico nell'Italia fascista (Firenze, 1990)
Jacobmeyer, 1985: Wolfgang Jacobmeyer, Vom Zmangsarbeiter zum heimatlosen
Auslnder: Die Displaced Persons in Westdeutschland, 1945-1951 (Gottingen,
1985)
Jacob, 1993: Margaret C. Jacob, H ubris about Scicnce in Contention, vol. 2, no.
3 (Spring 1993)

Jam m er, 1966: M. Jam m er, The Conceptual Devdopmenl o f Quantum Mechanies
(N ew York, 1966)
Jayavvardena, 1993: Lal Jayavvardena The Polential o f Devclopmenl Contracts and
Tomards sistainable Devdopmenl Contracts, U N U jW ID E R : Research fo r
Action (Helsinki, 1993)
Jensen, 1991: K .M . Jensen ed., Origins o f the Cold War: The Novikov, Kentan
and Roberts 'Long Telegrams o f 1946, United States Institute of Peace (W ashington 1991)
Johansson/Percy 1990: Warren Johansson and William A. Percy ed., Encyclopedia
o f Homosexuality, 2 vols (New York and London, 1990)
Johnson, 1972: H arry G. Johnson, Inflation and the Monetarist Controvery
(Amsterdam, 1972)
Jon, 1993: Jon Byong-Je, Culture and Devdopmenl: South Koreatt experience,
International Inter-Agency Forum on C ulture and Devclopment, Scptcm bcr
20-22 1993, Seoul
Jones, 1992: Steve Jones, revievv of David Raup, Extinction: Bad Genes or
Bad Luck? in London Review o f Books, 23 April 1992
Jow itt, 1991: Ken Jowitt, T he Leninist Extinction in Daniel C hirot ed., The
Crisis o f Leninism and the Decline o f the Lefl (Seattle, 1991)
Julca, 1993: Alex Julca, From the highlands to the city (unpublished paper,
1993)
Kakwani, 1980: Nanak Kakvvani, Income Inequality and Poverly (Cambridge,
1980)
Kapuczinski 1983: Ryszard ICapuczinski, The Emperor (London, 1983)
Kapuczinski, 1990: Ryszard Kapuczinski, The Soccer W ar (London, 1990)
K ater, 1985: Michael K ater, Professoren und Studenten im drilten Rcich' in
Archiv f. Kulturgeschichte 67/1985, no. 2, p. 467
Katsiaficas, 1987: George Katsiaficas, The Imagination o f the New Left : A global
analysis o f 1968 (Boston, 1987)
Kedward, 1971: R.H. Kedvvard, Fascism in IVestern Europe 1900-1945 (New
York, 1971)
Keene, 1984: Donald Keete, Japanese Literatre o f the Modern Era (New York,
1984)
Kelley, 1988: Ailen C. Kelley, Economic Consequences of Population Change in
the T hird W rld in Journal o f Economic Literatre, X XV I, D ccem ber 1988,
pp. 168.5-1728
Kerblay, 1983: Basile Kerblay, Modern Soviet Society (New York, 1983)
Kershaw, 1983: lan Kershaw, Popular Opinion and Political Dissat n the Third
Rech: Bavaria /933- /'V/" (Oxlord, 1983)
K ersha\\, 1993: lan K ershnu. The Wzt Di, t . - " h i f P m prttivt* o f Inttpt'ta
tion, 3rd edn (London, 1993)

Khrushchev, 1990: Sergei Khrushchev, Khrushchev on Khrushchev: A n inside


Account o f the M an and His Era (Boston, 1990)
K idron/Segal, 1991: Michael Kidron and Ronald Sega), The Nem S ta te o f the
World Atlas, 4th cd (London, 1991)
Kindlcberger, 1973: Charles P. Kindlcberger, The World in Depression 19191939 (London and N e w York, 1973)
Koivisto, 1983: Peter Koivisto, T h e Decline o f the Finnish-A m erican Left
1925-1945 in International Migration Reviem, X V II, 1, 1983
Kolakowski, 1992: Leszek Kolakowski, Amidst Moving Ruins in Daedalus 121/
2, spring 1992
Kolko, 1969: Gabriel Kolko, The Politics o fW a r: Allied diplomacy and the morld
crisis o f 1943-45 (London, 1969)
Ktl, 1990: Janos Kll, After a dark golden age - Eastern Europe in
W ID E R H'orking Papers (duplicated), Helsinki, 1990
Kornai: Janos Kornai, The Economics o f S harage (Amstcrdam, 1980)
Kosinski, 1987: L.A. Kosinski, review o f Robert Conquest, The Harvest o f
Sorrov: Soviet Collectivisalion and the Terror Fantine' in Population and
Development Reviem, vol. 13, no. 1, 1987
K osm in/Lachm an, 1993: Barry A. Kosmin and Scymour P. Lachman, One
Nation Vner God: Religion in Contemporary American Society (New York,
1993)
Kraus, 1922: Kari K raus, Die letzten Tage der Menschheit: Tragdie in f u n f
Aklen mit Vorspiel und Epilog (Wien-Lcipzig, 1922)
Kulischer, 1948: Eugene M. Kulischcr Europe on the Move: W ar and Population
Changes 1917-1947 (New York, 1948)
K uttner, 1991: Robert K uttner, The End o f Laissez-Faire: National Purpose and
the Global Economy after the Cold Var (New York, 1991)
K uznets, 1956: Simon K uznets, Quantitative Aspects o f the Economic Growth
o f N ations in Economic Development and Culture Change, vol. 5, no. 1, 1956,
pp. 5-94
Kyle, 1990: Keith Kyle, S u ez (London, 1990)
Ladurie, 1982: Emmanuel L e Roy Ladurie, Paris-Montpellier: P C - P S U 19451963 (Paris, 1982)
I.afargue: Paul Lafargue, Le droit la paresse (Paris, 1883); The Riglt to Be
L a zy and Other Studies (Chicago, 1907)
Land Reform: Philip M . Raup, Land Reform in art. Land T en u re, Inter
national Encyclopedia o f Social Sciences, vol. 8, pp. 571-75 (New York, 1968)
Lapidus, 1988: Ira Lapidus, A History o f Islamic Societies (Cambridge, 1988)'
L aqueur, 1977: W alter Laqueur, Guerrilla: A historical and critical study
(London, 1977)

La rkin, 1988: Philip Larkin, Collected Poems ed. and with an introduction by
Anthony T hw aite (London, 1988)
Larsen E., 1978: Egon Larsen, A Flame in Barhed Wire: The Story o f Amnesty
International (London, 1978)
Larsen S. et al., 1980: Stcin Ugevik Larscn, Bernt H agtvet, Jan Petter, My
Klebost et. al., IVho iYerc the Fascists? (B ergen-O slo-Trom s, 1980)
Lary, 1943: Hal B, Lary and Associates, The United States in the IVorld
Economy: The InternationaI Transactions o f the United States during the
Inlermar Period, U S D ept o f G )m m crce (VVashington, 1943)
Las Cifras, 1988: Asamhlea Permanenle para los Derechos Humanos, La Cifras de la
Guerra Sucia (Buenos Aires, 1988)
Latham , 1981: A.J.H. Latham , The Depression and the Developing IVorld, 19141939 (London and Totow a N J, 1981)
Lcague of Nations, 1931: The Cotrse and Phases o f the IVorld Depression
(Gcneva, 1931; rcprinted 1972)
Lcague of N ations, 1945: Industrialisation and Foreign Trade (Gencva,
1945)
I .catan, 1988: Jerem y I.eam an, The Political Economy o f West Germany 19451985 (London, 1988)
Leighly, Naylor, 1992: J.E . Lcighly and J. Naylor, Socioeconomic Class Bias in
T u rn o u t 19641988: the voters remain the same* in American Political Science
Kcvcw, 86/3 Septcnber, 1992, pp. 725-36
Lenin, 1970: V.I. Lenin, Selected IVorks in 3 Volttmes (Moscow, 1970: L etter to
the Central Committee, the Moscow and Petrograd Committecs and the
Bolshcvik JVJenbcrs o f the Petrograd and Moscow Soviets, O ctober 1/14
1917, V.I. Lenin op. cit, vol. 2, p. 435; D raft Resolution for the Extraordinary
AlLRussia Congress of Soviets o f Peasant Deputies,, N ovember 14/27, 1917,
V.I. Lenin, loc. cit, p. 496; Report on the activities o f the Council of Peoples
Commissars, January 12/24 1918, loc. cit., p. 546
Lcontiev, 1977: Wassily Leontiev, T h e Significance o f MarJcian Economics for
Present-Day Economic T heory in Atner.Econ. Rcv.Supplement vol. X X V III, I
March 1938, republished in Essays in Economics: Theories and Thetrizing, vol.
l ,p . 78 (W hite Plains, 1977)
Lettere: P. Malvezzi and G . Pirelli eds Lettere di Condannati a morte della
Resistenza europea, p. 306 (T urin, 1954)
Lcvi-Strauss: Claude Levi-Strauss, D idier Eribon, De Pres et de Loin (Paris,
1988)
I.ewin, 1991: M oshe Lewin, Bureaucracy and the Stalinist State unpublished
paper in Gerntany and Russia in the 20th Century in Comparative Perspective
(Philadelphia, 1991)
I.evvis, 1981: A rthur Lcwis, T he Rate of G rowth o f W orld T rad e 1830-1973 in

Sven Grassman and Erik Lundberg eds, The IVorld Economic Order.Past and
Prospecls (London, 1981)
Lewis, 1938: Cleona Lewis, Amcricas Stake in International Invcstments (Brookings Institution, Waslington, 1938)
Lewis, 1935: Sinclair Lcwis, It Can't Happen Here (New York, 1935)
Lewontin, 1973: R.G. Lewontin, The Genetic Basis o f Evolutionary Change (New
York, 1973)
Lewontin, 1992: R.C. Lewontin, T h e Dream o f the H um an G enome in Nem
York Reviem o f Books, 28 M ay 1992, pp. 32-40
Leys,1977: Simon Leys, The Chairman's Nem lothes: Mao and the Ctllural
Revolution (Ncw York, 1977)
L-ieberson, Waters, 1988: Stanley Lieberson and M ary C. Waters, Frorn many
strands: Ethnic and Racia! Groups in Contemporary America (N ew York, 1988)
Licbman/Walkcr/Glazer: Artlur Liebman, Keneth Walker, Myron Glazer,
Latin American University Students: A $ix-nation W y (Canbridgc M A, 1972)
Lieven, 1993: Anatol Lievcn, The Baltic Revolution: Estoia, Latvia, I.ilhuania
and the Patl to Independence (New Haven and London, 1993)
Linz, 1975: Juan J. Linz, Totalitarian and Authoritarian Regimes in F rcd.J.
Greenstein and Nelson W. Polsby eds, Hadbook o f Polilical Science, vol. 3,
Macropolitical Theory (Reading M A, 1975)
L iu, 1986: Alan P.L. Liu, Horv China Is Ruled (Englevvood Cliffs, 1986)
Loth, 1988: Wilfried Loth, The Division o f the IVorld 1941-1955 (London, 1988)
Lu Hsn: as cited in Victor Nee and James Pcck eds, Chinas Uninlerrupted
Revolution: Frorn 1840 to the Preseni, p. 23 (New York, 1975)
Lynch, 1990: Nicolas Lynch Gamero, Los jovenes rojos de San Marcos: El
radicalismo universitario de los anos selenta (Lima, 1990)
M cCracken, 1977: Paul McCracken et al., Tomards Full Employment and Price
Stabltty (Paris, O E C D 1977)
M acluhan, 1962: Marshall Macluhan, The Gtenberg Galaxy (New York, 1962)
M acluhan, 1967: M arshall Macluhan and Quentin Fiore, The Medium is the
Massage
York, 1967)
McNeiIl, 1982: William H. McNeill, The Pursuit o f Potver: Technology, Armed
Force and Society since A D 1000 (Chicago, 1982)
Maddison, 1969: Angus Maddison, Economic Gromth in Japan and the (J S S R
(London, 1969)
M addison, .,1,982: Angus M addison, Phases o f C apt alisi Economic Development
(Oxford, 1V82)
M addison, 1987: Angus M addison, Growth and Slowdown in Advanced Capitalist Economies: Techniques o f Quantitative Assessment' in Journal o f Economic
Literatre, vol. XXV, June 1987

Maier, 1987: Charles S. Maicr, In Search o f StabiHty: Explorations in Historical


Political Economy (Cambridge, 1987)
Maksimenko, 1991: V .l. Maksimenko, Stalinism without Stalin: the mechanism
of zasto?" unpublishcd papcr in Germany atd Rtssia in the 20th Century in
Conparative Perspective' (Philadelphia 1991)
Mangin, 1970: Willian Mangin ed., Peasants in Cilies: Readings in the
Anthropology o f Urbanization (Boston, 1970)
Manuel, 1988: Peter M anuel, Popular Musics o f the Non-lestern tVorld: An
lntroductory Survey (Oxford, 1988)
Marglin and Schor, 1990: S. Marglin and J. Schor eds, The Golden Age o f
Capitalism (Oxford, 1990)
M arrus, 1985: Michael R. M arrus, European Refugecs in the Tventeth Century
(Oxford, 1985)
M artins Rodrigues, 1984: O P C B : os dirigentes e a organizao in O Brasil
Republicano, vol. X, tomo III o f Sergio Buarquc de Holanda ed., Historia
Ger a! da Civilizaco Brasilesira pp. 390-97 (Sa Paulo, 1960-84)
Menckcn, 1959: Alistair Cookc ed. The Viking Mcncken (New York, 1959)
Jean A. Meyer, La Cristiada, 3 vols (Mexico D .F ., 1973-79); English: The
Cristero Rebellion: The Me.vican People betveen Church and State 1926-1929
(Cambridge, 1976)
Meyer-Levine, 1973: Rosa Meyer-Levine, Levine: The Life o f a Revolutionary
(London, 1973)
Miles et al., 1991: M. Miles, E. Malizia, Marc A. \Veiss, G. Behrens, G.
Travis, Real Estale Development: Principles and Proccss (VVashington D C ,
1991)
Miller, 1989: Jam es Edward Miller, Roughhuuse diplomacy: the U nited States
confronts Italian Communism 1945-1958 in Storia delle relazioni internazionali, V/1989/2, pp. 279-312
Millikan, 1930: R.A. Millikan, Alleged Sins o f Science, in Scribners Magazine
87(2), 1930, pp. 119-30
M ilward, 1979: Alan Milward, War, Economy and Society 1939-45 (London, 1979)
Milvvard, 1984: Alan Milvvard, The Reconstrction o f IVestern Europe 1945-51
(London, 1984)
M inault, 1982: Gail M inault, The Khilafat Movement: Religious Sytnbolism and
Political Mobilization in India (New York, 1982)
M isra, 1961: B.B. Misra, The Indian Middle Classes: Their Grotvth in Modern
Times (London, 1961)
Mitchell/Jones: B.R. M itchell and H .G . Jones Second Abstract o f British Historical Statistics (Cambridge, 1971)
M itchell, 1975: B;R. Mitchell, European Historical Statistics (London, 1975)
Mois, 1981: D . Mois ed., Crises et guerres au X X e siecle^(Paris, 1981)

Molano, 1988: Alfrcdo Molano, Violencia y colonizacion in Revista Fora:


Fundadan Faro Nacianal par Colombia, 6 June 1988 p p . 25-37
M ontagni, 1989: Gianni M ontagni, EJfetto Gorbaciov: La politka inlernazionale
degli anni otlanla. Sloria di guattro vertici da Ginevra a Mosca (Bari, 1989)
Moravvetz, 1977: David Moravvetz, Tmeniy-five Years o f Economic Development
1950-1975 (Johns Hopkins, for the W orld Bank, 1977)
M ortim er, 1925: Raynond M ortim er, 'Les Malelots' in. Nem Statesman, 4 July
1925, p. 338
M uller, 1951: H . J. M uller in L.C. D unn ed. Geneics in the 20th Century: Essays
on the Progress o f Geneics During the First F ifty Years (Nevv York, 1951)
M ller, 1992: H einer M llcr, Krieg ohne Schlacht: Leben in zmei Diktaturen
(Cologne, 1992)
Muzzioli, 1993: Giuliano Muzzioli, M odem (Bari, 1993)
N chru, 1936: Javvalarlal N ehru, An Autobiography, milh misings on recenl evenls
in India (London, 1936)
Nicholson, 1970: E.M . Nicholson cited in Fontuna Dictionary o f Modern Thought:
Lcology (London, 1977)
Nocllc/Neumann, 1967: Elisabth Noelle and Erich Peter N eum ann eds, The
Germans: Public Opinion Polis 1947-1966 p. 196 (Allensbach and Bonn, 1967)
Noltc, 1987: Ernst Nolte, Der europische Biirgerkrieg, 1917-1945: Nationalsozialismus und Bolschemismus (Stttgart, 1987)
N orth/Pool, 1966: Robert N orth and thiel de Sola Pool, Kuom intang and
Chinese Communist Elitcs in Harold D. Lasswell and Daniel L erner eds,
IVorld Revolulionary Elites: Studies in Coercive Ideological Movements (Cam
bridge M A , 1966)
Nove, 1969: Alec Nove, A n Economic History o f the U S S R (London, 1969)
Nvvoga, 1970: Donatus I. Nwoga, 'Onitsha M arket Literatre in Mangin, 1970
Observatoire, 1991: Comite Scientiftque aupres du Ministere de /Education Nationale, unpublished paper, Observatoire des Theses (Paris, 1991)
O E C D Impact: O E C D : The Impacl o f the Nemly Induslrializing Counlries on
Production and Trade in Manufactures: Report by the Secretary-General (Paris,
1979)
O E C D National Accounts: O E C D National Accounls 1960-1991, vol. 1 (Paris,
1993)
Ofer, 1987: G ur Ofer, Soviet Economic G row th, 1928-1985 in Journal o f
Economic Literatre, XXV/4, Decenber 1987, p. 1778
O hlin, 1931: Bertil Ohlin, for the Lcague o f Nations, The Course and Phases o f
the IVorld Depression (1931; reprinted A no Press, Nevv York, 1972)
Olby, 1970: Robert Olby, T ran cis Crick, D N A , and the Central Dogma in
l lolton 1972, pp. 227-80

Orbach, 1978: Susie Orbach, Fal is a Feminist Issue: the anti-diet guide to
permancnl veight loss (New York and London, 1978)
O ry,J976: Pascal Ory, Les Collaboraleurs: 1940-1945(Paris, 1976)
Pauckcr, 1991: Arnold Pauckcr, Jevish Resistance in Germany: The Facts and the
Problems (Gedenkstaette Deutscher fViderstand, Berlin, 1991)
Pavone, 1991: Claudio Pavone, Una guerra ivile: Saggio storico sulla moralit
nella Resistenza (M ilan, 1991)
Peierls, 1992: Peierls, Rcview of D .C. Cassidy, Uncertainty: The Life o f Werner
Heisenberg' in Nevn York Reviem o f Books, 23 April 1992, p. 44
People's Daily, 1959: Hai Jui reprim ands the Em peror in Peoples Daily Beijing,
1959, cited in Leys, 1977
Pcrrault, 1987: Giles Perrault, A M an Apar t: The Life ofHenriCuriel (London, 1987)
Petcrs, 1985: Edward Peters, Torture (New York, 1985)
Pctcrscn, 1986: W . and R. Petersen, Dielionary o f Demography, vol. 2, art: W ar
(New Y ork-W estport-L ondon, 1986)
Piel, 1992: G erard Piel, Only One IVorld: Our Omn To Make A nd To Keep (New
York, 1992)
Planck, 1933: Max Planck, Where Is Science Going? with a preface by Albert
Einstein; translated and edited by Jam es M urphy (New York, 1933)
Polanyi, 1945: Kari Polanyi, The Great Transformation (London, 1945)
Pons Prades, 1975: E. Pons Prades, Republicanos Espaiioles en la 2a Guerra
Mundia! (Barcelona, 1975)
Population, 1984: U N D cpt o f International Economic and Social Affairs:
Population Distrihution, Migration and Development. Proceedings o f the Expert
Group, Hammamet (Tunisia) 21-25 March 1983 (New York, 1984)
Potts, 1990: Lydia Iotts, The IVorld Labour Market: A History o f Migration
(London and N ew Jersey, 1990)
Pravda, 25 January 1991.
Proctor, 1988. Robert N. Proctor, Racial Hygiene: Medicine Under the N azis
(Cambridge M A , 1988)
Programma 2000: P S O E (Spanish Socialist Party), Manifesto o f Programme:
Draft fo r Discussion, January 1990 (M adrid, 1990)
Prost: A Prost, Frontieres et espaces du pnve in Hisloire de la Vie Privee de la
Premiere Guerre Motdiale nosjours vol. 5, pp. 13153 Paris, 1987
Rado, 1962: A. Rado ed., Yelthandbuch: internationaler politischer und m rtschaftlichir Almanach 1962 (Budapest, 1962)
Raw, Page, H odson 1972: Charles Ra w, Bruce Page, Godfrey Hodgson, Do You
Sincerely lif ant To Be Rich? (London, 1972)
Ranki, 1971: G eorge Ranki in Peter F. Sugar ed., N ative Fascism in the Successor
States: 1918-1945 (Santa Barbara, 1971)

Ransome, 1919: A rthur Ransome, S ix IVceks in Russia in 1919 (London, 1919)


Rate-China, 1973: M anfred H inz ed., Rate-China: Dokumente der chinesischen
Revolution (1927-31) (Berlin, 1973)
Reale, 1954: Eugenio Reale, Avec Jactjues Duclos at Banc dcs Acctses la
Retmion Conslitulive du Cominform (Paris, 1958)
Reed, 1919: John Reed Ten Days That Shook The IVorld (New York, 1919 and
numerous editions)
Reinhard ct al, 1968: M. Reinhard, A. Armengaud, J. D upaquier, Histoire
Generale de la population mondiale, 3rd edn (Paris, 1968)
Reitlinger, 1982: Gerald Reitlinger, The Economics ofTaste: The Rise and Fail o f
Piclure Prices 1760-1960 3 vols (New York, 1982)
Riley, 1991: C. Riley, T h e Prevalence o f Chronic Diseasc D uring M ortality
Increase: Hungary in the 1980s in Population Studies, 45/3 November 1991,
pp. 489-97
Riordan, 1991: J. Riordan, Life AJ'tcr Communism, inaugural lccturc, University
ofS urrey (Guildford, 1991)
Ripken/Wellmer, 1978: Peter Ripken and Gottfricd We!lmcr, Bantustans und
ihre Funklion f r das sdafrikanisehe Herrschaftssystem' in Peter Ripken,
Sdliches Afrika: Geschichte, IVirtschafl, politisehe Zukunft, pp. 194-203,
Berlin, 1978
Roberts, 1991: Frank Roberts, Dealing mitli the Dictators: The Destruction and
Reviva! o f Europe 1930-1970 (London, 1991)
Rozsati/Mizsei, 1989: D. Rosati and K. Mizsei, Adjustmcnt through opening
1989)
Rostow, 1978: W.W. Rostow, The IVorld Economy:History and Prospect (Austin,
1978)
Russell Pasha 1949: Sir Thom as Russell Pasha, Egyptian Service, 1902-1946
(London, 1949)
Samuelson, 1943: Paul Samuelson, Full employment after the war in S. Harris
ed., Post-war Economic Problems, pp. 27-53 (New York, 1943)
Sareen, 1988: T .R . Sareen, Select Documents on Indian National Arm y (Nevv
Delhi, 1988)
Sassoon, 1947: Siegfried Sassoon, CoUected Poems (London, 1947)
Schatz, 1983: Ronald W. Schatz, The Electrical Vorkers. A History o f Lahor at
General Electric and W eslnghouse (University o f Illinois Press, 1983)
Schell, 1993: Jonathan Schell A Foreign Policy of Buy and Seli (Nem York
Nemsday, 21 November 1993)
Schram, 1966: Stuart Schram, Mao Tse Tung (Baltimore, 1966))
Schrdinger, 1944: Erwin Schrdinger, W hat s Life: The Physical Aspects o f the
Living Celi (Cambridge, 1944)

Schum peter, 1939: Joseph A. Schum peter, Business Cycles (Nevv York and London,
1939)
Schum peter, 1954: Joseph A. Schum peter, History o f Economic Analysis (New
York, 1954)
Schwartz, 1966: Benjanin Schwartz, M odcrnisation and the M aoist Vision in
Roderick M acFarquhar cd., China Under Mao: Poiitics Takes Command
(Cambridge M A , 1966)
Scott, 1985. Jam es C. Scott, tVeapons o f the Weak: Everyday Forms o f Peasant
Resistance (New Haven and London 1985)
Seal, 1968: Anil Seal, The Emergence o f Indiat Nationalism: Competition and
Collaboralion in the later Nineteenth Century (Cambridge, 1968)
Sinclair, 1982: Stuart Sinclair, The IVorld Economic Handbook (London, 1982)
Singer, 1972: J. David Singcr, The tVages o f War 1816-1965: A Statistical
Handbook (New York, London, Sydney, Toronto, 1972)
Smil, 1990: Vaclav Smil, Planetary W arming: Rcalitics and Rcsponscs in
Popttlation and Development Reviem, vol. 16, no. 1, M arch 1990
Sm ith, 1989: G avin Alderson Sm ith, Livelihood and Resistance: Peasants and the
Poiitics o f the Land in Peru (Berkeley, 1989)
Snyder, 1940: R.C. Snyder, Commercial policy as refleeted in Treaties from
1931 to 1939 in American Economic Reviem, 30,1940, pp. 782-802
ocial Trends: U K Central Statistical Office, Social Trends 1980 (London,
annual)
y;
Solzhcnitsyn, 1993: Alexander Solzhenitsyn in Nem York Times 28 November 1993
Somary, 1929: Felx Somiary, Wandlungen der Veltmirtschaft seit dem Kriege
(Tbingen, 1929)
Sotheby: A rt M arket Bulletin, A Sothebys Research D epartm ent Publication,
End o f season review, 1992
Spencer, 1990: Jonathan Spencer, A Sinhala VHlage in Time o f Trouble: Poiitics
and Change in R ural S r i Lanka (New D ehli, 1990)
Spero, 1977: Joan Edclman Spero, The Poiitics a f International Economic Relations
(New York, 1977)
Spriano, 1969: Paolo Spriano, Storia del Partito Comunista Italiano Vol. II
(T urin, 1969)
Spriand, 1983: Paolo Spriano, l comunisti europei e Stalin (T u rin , 1983)
S S S R , 1987: S S S R v Tsifrakh v 1987, pp. 15-17,32-33
Staley, 1939: Eugene Staley, The World Economy in Transition (New York,
1939)
Stalin, 1952: J.V . Stalin, Economic Problems o f Socialism in the U S S R (Moscow,
1952)
Starobin, 1972: Joseph Starobin, American Communism in Crisis (Cambridge
M A , 1972)

Starr, 1983: Frederick S tarr, Red and Hol: The Fate o fJ a z z in the Soviet Union
1917-1980 (New York, 1983)
Stat. Jahrbuch: Federal Republic Gertnany, Bundcsamt fiir Statistik, Statistisches
Jahrbuch fiir das Ausland (Bonn, 1990)
Steinberg, 1990: Jonathan Steinberg, A li or Nothing: The A xis and the Holocaust
1941-43 (London, 1990)
Stevenson, 1984: John Stevenson, Briish Socieiy 1914-1945 fHarm ondsworth,
1984)
Stoll, 1990: David Stoll, Is Latin America Turning Protestant: The Politics o f
Evangelical Gromth (Berkeley, Los Angeles, Oxford, 1992)
StoufTer/Lazarsfeld, 1937: S. Stoufler and P. Lazarsfeld, Research Memorandum
on the Family in the Depression, Social Science Research Council (New York,
1937)
Strm er, 1993: Michael S trm er in 'Orientierungskrise in Politik und Gesellschaft?
Perspektiven der Demokratie an der Schmelle zum 21. Jahrhundert in (Bergedorfer
Gesprachskreis, Protokoll N r 98 Hanburg-Bergedorf, 1993)
Strm er, 1993: Michael Strm er, 99 Bergedorfer Gesprachskreis (22-23 May,
Ditchley Park): Wird der Westen den Zerfall des Ostens berleben? Poiitische
und konomische Herausforderungen fiir Amerika und Europa (H am burg, 1993)
T anner, 1962: J.M . T anner, Gromth at Adolescence, 2nd edn (Oxford, 1962)
T aylor/Jodice, 1983: C .L. T aylor and D.A. Jodice, IVorld Handbook o f Political
and Social ndicalors, 3rd edn (New Haven and London, 1983)
Taylor, 1990: T reyor T aylor, Defence industries in International relations in
Rev. Internat.Studies 16, 1990, pp. 59-73
Technology, 1986: U S Congress, Office o f Technology Assessment, Technology
and Stru ctu ra i Unemployment: Reemploying Displaced Adulls (W ashington
D C , 1986)
T em in, 1993: Peter T em in, lTransm ission o f the G reat Depression in Journal o f
Economic Perspectves, vol. 7/2, spring 1993, pp. 87-102)
Terkel, 1967: Studs Terkel, Dvision Street: America (N ew York, 1967)
Terkel, 1970: Studs Terkel, Hard Times: A n Oral History o f the Great Depression
(New York, 1970)
T herborn, 1984: Gran T herborn, Classes and States, Welfare State Developm ents 1881-1981 in Studies in Political Economy: A Socialist Reviem, no. 13,
spring 1984, pp. 7 -41
T herborn, 1985: Gran T h erb o rn , Leaving the Post Office Behind in M.
Nikolic ed. Socialism in the Tmenty-Jirst Century pp. 225-51 (London, 1985)
T hom as 1971: H ugh Thom as, Cuba or the Pursuit o f Freedom (London 1971)
Thom as, 1977: H ugh Thom as, The Spanish C ivil W ar (H arm ondsworth, 1977
edition)

Tiem pos, 1990: Carlos Ivan Degregori, Marfl Francke, Jose Lopez Ricci, Nelson
M anrique, Gonzalo Portocarrero, Patricia Ruz Bravo, Abelardo Snchez
Lcon, Antonio Zapata, Tiempos de Ira y Amor: Nuevos Actores para viejos
problcmas, D E S C O (Lim a, 1990)
Tilly/Scolt, 1987: Louisc Tilly and Joan W. Scott, IVomen, Work and Family
(second cdition, L ondon, 1987)
Titm uss: Richard T itm uss, The G ift Relationship: From Human Blood to Social
Policy (London, 1970)
Tom linson, 1976: B.R.Tom linson, The ndian National Congress and the R aj
1929-1942: The Penultimate Phase (London, 1976)
T ouchard, 1977: Jean T ouchard, La gauche en France (Paris, 1977)
Tow nshend, 1986: Charles Tovvrishcnd, Civilization and Frightfulness: Air
Control in the M iddle East Between the W ars in C. Wrigley ed. (see
Hobsbawm, 1986)
Trofmov/Djangava, 1993: Drnitry Trofimov and Gia Djangava, Some rejlections
on current geopolitical situation in the North Caucasus (London, 1993, mimeo)
Turna, 1965: Elias H . Turna, Twenty-six Centuries o f Agrarian Reform,: A
comparative analysis (Berkeley and Los Angeles, 1965)
Umbrucl: See Frbel, Heinrichs, Krcye, 1986
U nbruch, 1990: Federal Republic o f Germany: Umbruch in Etropa: Die
Ereignisse im 2. Halbjahr 1989. Eine Dokumetation, herausgegeben vom
Ausmrtigen A m t (Bonn, 1990)
U N Africa, 1989: U N Economic Commission for Africa, Inter-Ageicy Task
Force, Africa Recovery Programme, South African Destabilization: The Econ
omic Cost o f Frontline Resistance to Apartheid (N ew York, 1989)
U N D ept o f International Economic and Social Affairs, 1984: See Population,
1984
U N International Trade: U N International Trade Statistics Yearbook, 1983
U N Statistical Yearbook (anual)
U N Transnational, 1988: U nited N ations Centre on Transnational G>rporations,
Transnational Corporatiorts in IVorld Development: Trenis and Prospects (New
York, 1988)
U N VVorld Social Situation, 1970: U N , D epartm ent of Economic and Social
Affairs, 1970 Report on the W orld Social Situation (New York, 1971)
U N World Social Situation 1985: U N D ept o f International Economic and
Social Affair: 1985 Report on the VVorld Social Situation (New York, 1985)
U N W orld Social Situation 1989: U N D ept o f International Economic and
Social Affairs: 1989 Report on the IVorld Social Situation (New York, 1989)
U N W olds Womei: U N 'S o cial Statistics and Indicators Series K no. %uThe
tVorlds IVomen 1970-1990: Trends and Statistics (New York, 1991)

U N C T A D : U N C T A D (U N Commission for T rad e and Development) Statisti


cal Pocket Book 1989 (Ncw York, 1989)
U N E S C O : U N E S C O Statistical Yeariaak, for the years concerncd.
U S Historical Statistics: U S D ept of Commercc. Bureau o f the Census, Histori
cal Statistics o fth e United States: Colonial Times to 1970, 3 vols (VVashington,
1975)
Van der Linden, 1993: Forced labour and non-capitalist industrialization: the
case o f Stalinism in T om Brass, Marcel van der Linden, Jan Lucassen, Pree
and Unfree
( I I S H , Amsterdam, 1993)
Van der Wee: H erm an Van der Wee, Prosperity and Upheaval: The fVorld
Economy 1945-1980 (H arnondsworth, 1987)
Veillon 1992: D om inique Veillon, 'Le quotidien' in Ecrire lhistoire du temps
preseni. En hommage d Erancois Bedarida: Actes de la journee d etudes de
f l H T P , pp. 315-28 (Paris G N R S , 1993)
Vcmikov, 1989: Andrci Vcrnikov, Reforning Proccss and Consolidation in the
Soviet Economy, W ID E R tVorking Papers W P 53 (Helsinki, 1989)
Walker, 1988: M artin VValker, 'Russian Diary in the Guardian, 21 M arch 1988, p. 19
Walkcr, 1991: M artin Walker, Sentencing system blights land o f the free in the
Guardian, 19June 1991,p. 11
Walkcr, 1993: M artin VValker, The Cold War: A nd the M aking o f the Modern
tt'orld (London, 1993)
W ard, 1976: Benjamin VVard, National Economic Planning and Poiitics in
Carlo Cipolla ed., Fontana Economic History o f Europe: The Tmentieth Century,
vol. 6/1 (London, 1976)
W att, 1989: D .C. W att, Ham War Came (London, 1989)
VVeber, 1969: H erm ann W eber, Die IVandhmg des detilsehen Kommunismus: Die
Stalinisierung der K P D in der \Veimarer Republik 2 vols (Frankfurt, 1969)
VVeinberg, 1977: Stcven VVeinberg, T h e Search for Unity: Notes for a History
o f Q uantum Field T heory in Daedalus, autum n 1977
VVeinberg, 1979: Steven VVeinberg, Einstein and Spacetime T hen and Now in
Bulletin, American Academy o f A rts and Sciences, xxxiii. 2 November 1979
VVeisskopf, 1980: V. Weisskopf, W hat Is Q uantum Mechanics? in Bulletin,
American Academy o f A rts (S Sciences, vol. xxxiii, April 1980
VViener, 1984: Jon Wiener, Conte Togeher: John Lennon in his Time (New York,
1984)
VVildavsky, 1990: Aaron VVildavsky and Kari Dake, Theorics o f Risk Perception:
VVho Fers W hat and Why? in Daedalus, vol. 119, no. 4, autum n 1990, pp.
41-60
VVillett; 1978: John VVillett, The Nem Sobriety: A rt and Poiitics in the Weimar
Period (London, 1978)

Wilson, 1977: E.O . W ilson, Biology and the Social Sciences in Daedalus 10(>j4,
autum n 1977, pp. 127-40
W intcr, 1986: Jay W inter, W ar and the Briish Pcople (London, 1986)
Woman, 1964: T h e Woman in America in Daedalus 1964
The IVorld Almanack (New York, 1964, 1993)
WorId Bank Atlas: The IVorld Bank Atlas 1990 (W ashington, 1998)
WorJd Developmcnt: W orld Bank: Wor!d Development Repor (Nc\v York,
annual)
W orld Economic Survey, 1989: U N D ept o f International Economic and Social
Affairs, IVorld Economic Survey 1989: Current Trends and Policies in the IVorld
Econotny (New York, 1989)
W orld Labour, 1989: International L abour Office (IL O ), IVorld Labour Repor
1989 (Gcneva, 1989)
VVorld Resources, 1986: A Repon by the IVorld Resources Insiiiule anl tle
International Inslitute fa r Environment and Development (New York, 1986)
VVorld Tables, 1991: T h e VVorld Bank: IVorld Tables 1991 (Baltimore and
Washington, 1991)
W orlds VVomcn: see U N VVorlds W omen
Zctkin, 1968: Clara Zetkin, Rcminisccnces o f Lenin in They Knew idenin:
Reminiscences o f Foreign Contemporaries (Moscow, 1968)
Zicbura, 1990: G ilbert Ziebura, IVorld Economy and IVorld Polilics I924~I9.1I:
From ReconstructiouJo Collapse (Oxford, Ncw York, M unich, 1990)
Zinoviev, 1979: Aleksandr Zinoviev, The Yavning Heights (H arm ondsfrorth,
1979)

Hobsbawm yaptta 1914'den Sovyet ann sonuna ka d a r yaanan "Ksa Yirm inci
Yzyl" b ir tarihsel perspektif iinde ele alyor.
"Ksa Yirminci Yzyl, yani Birinci Dnya Sava'nn patlam asndan SSCB'nin kne
kadar geen yllar, geriye baktm zda sona erdiini g re b ild i im iz tutarl bir tarihsel
dnem i, nasl anlam landracaz? Arkasndan ne geleceini ve nc bin yln nasl
olacan Ksa Yirm inci Yzyl'n onu biim lendireceinden emin olsak bile bilm iyoruz.
N e var ki 19 8 0 'le rin sonu ile 1 9 9 0 'la rn banda dnya tarihinde b ir an sona erdii
ve yeni b ir an balad konusunda ciddi b ir kuku yok...

191 4'den ikinci Dnya

Sava'nn ertesine kadar yaanan b ir Felaket an yirm ibe ya da otuz yl sren b ir


olaanst ekonom ik byme ve toplumsal dnm izledi.
...Yzyln son blm yeni b ir dalm a, belirsizlik ve kirz, A frik a , eski SSCB ve
A vrup a'nn nceki sosyalist blm leri g ib i dnyann
geni blgeleri iin b ir felaket a oldu...
G eriye, b izi buraya getiren yola b a k a b iliriz ve bu kitapta yap m aya altm ey
budur. G elecein baz sorunlarn henz erken dnem in ykntlarndan aktklar
kadaryla dnmekten kendimi alam yorsam da gelecei neyin biim lendireceini
henz bilm iyoruz. Gelecekte daha iyi, daha ad il ve daha tutarl b ir dnya olacan
umalm. Eski yzyl iyi bitm edi".
IS B N 9 7 5 - 7 3 8 0 - 9 4 - 6

You might also like