Ozan RUHSATİOĞLU
ozan@turan.tc
17 3 MAYIS VAROLUŞTUR
Kutalmış OCAKLI
İlteriş Türkçüler Derneği
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Oğuz KARAHAN
oguz@turan.tc 19 IRKÇILIK-
TURANCILIK MESELESİ
Yazı Kurulu Nejdet SANÇAR
İsa Akif YÜMNÜ
İlhan KURTKAN
Ahmet MİRİL
5 ULUSAL TEKNOLOJİ
26 YETEEER!
Adil ERYILMAZ ÜRETİMİNİN ÖNEMİ
MURAT TÜRKMENATA İsa Akif YÜMNÜ
TONYUKUK
8 KURMAK- KORUMAK -
SİYASİ KÖKLERİ
Sevinç MAMMADOVA
YIKMAK
İletişim Bilgileri Oğuz KARAHAN
35 BABA BEN NASIL
www.turan.tc MARJİNAL OLDUM ?
10 DENSİZ SALDIRILAR
S. Ceylan MAMAT
turan@turan.tc Ahmet MİRİL
Ayda Bir Yayımlanır.
36 KİTAP TANITIMI
BOZKURT 3
______________________________________BOZKURT_______________________________________
BOZKURT 4
______________________________________BOZKURT_______________________________________
ULUSAL TEKNOLOJİ ÜRETİMİNİN ÖNEMİ
Bu anlamda doğabilecek bir zayıflık ne yazık ki
■ İSA AKİF YÜMNÜ bizlere pek çok Kocatepe olayı daha da vahimi pek
çok çuval olayı, daha da vahimi pek çok akıl-gönül
Dünyada kendi teknolojilerini üretebilen çelişmesi olayı yaşatabilir.
ülkeler, pek çok alanda etkin bir şekilde söz
sahibi olabilmektedirler. Hatta bu ülkeler küçük Savunma sanayinin millileşmesi yani elektronik
coğrafyalar üzerinde kurulmuş olsalar dahi, harp destekli savaş uçaklarının, tankların, taarruz
siyasi ve ticari açıdan adları büyük coğrafyalarda helikopterlerinin, muhriplerin ve bunlara ait savaş
kurulan ülkelerin önünde anılabilmektedir. Bu sistemlerinin milli sınırlar içerisinde faaliyet
çıkarıma delil olabilecek özellik gösteren en gösteren kuruluşlarda üretilmesi, ulusal güvenliğin
belirgin iki ülke, Hollanda’dır ve İsrail’dir. Belki gelişmesiyle paralel olarak toplumsal özgüveni
çoğumz bilmeyiz fakat Hollanda silah sistemleri geliştirecek ve daha da önemlisi endüstriyel üretim
üretiminde dünyada en önde gelen ülkelerden yapılan her iş kolunun atılım yapmasını
biri, Camp David sürecinin Araplardan muzdarip sağlayacaktır. Savaş sanayi gibi öncelikli ve
olduğu için silahsızlandırılmayan İsrail’in ne diğerlerine nazaran daha yoğun emek, daha çok
durumda olduğu hepimizin malumu.Teknolojinin tecrübe, daha ciddi üretim ve daha profesyonel
ulusal kurumlar tarafından üretilmesi ve üretilen vizyon gerektiren bir sanayinin gelişmesi
bu teknolojinin işlevsel olarak kullanılabilir hale muhakkak ki genel üretime ve ekonomik düzeye
getirilmesi, ulusal güvenliğimiz açısından önemli büyük miktarda katma değer yaratacaktır.
ve değerlidir. Alanı her ne olursa olsun ithal
teknoloji kullanımı da kötü niyetli misafirlerin Tank yapan her ülke çok sağlam araba üretebilme
müsait oldukları yani bizim müsait olmadığımız potansiyeline nitelikli işgücü ve teknolojik
bir zamanda içeri girebilmeleri için arka kapıyı açılardan hazırdır. Radar yapımı gibi, elektro-
açık bırakmaktır. manyetik dalga ve işaretlerin işlenmesi gibi
Özellikle askeri alanda kullanılan teknolojinin alanlarda üretim yapan her ülke, gsm den tutun
büyük oranda ulusal olması gerekmektedir. bilgisayar sektörüne kadar her alanda üretim
Ulusal güvenlik açısından yerli teknolojinin yapabilecek alt yapıya sahiptir. Savaş uçaklarının
birinci öncelikli sac ayağı askeri alana denk ve savaş gemilerinin hedef bulma ve ateşleme
gelmektedir. Muhakkak ki, caydırıcı bir orduya aksamlarını üretmek için yola çıkan bir ülke uydu
sahip olan devletler, dünya üzerinde etkin bir ve uzay teknolojisine, entegre üretebilecek
siyaset izleyebilirler. Bir ordunun caydırıcı elektronik teknolojisine sahip olmak zorundadır.
olması ise ordudaki asker sayısı ya da ordudaki Bu da telekomünikasyondan,beyaz eşya sektörüne
disiplinle ilgili değildir. Gerçek anlamda kadar çok sayıda sektörün atılım yapması
caydırıcılık, ordunun çağdaş savaş şekillerine demektir.
hazırlıklı olup olmadığı ile ortaya çıkmaktadır.
Türk milliyetçileri olarak bizler, şerefli Neden sonuç ağı aslına bakarsanız oldukça
ordumuzun kurmay başkanlığını, büyük anlaşılabilir. Dünyada askeri malzemeye değil de,
ulusal teknolojiye yatırım yapan ülkeler coğrafi
maliyetli mayın projelerine onay verirken,
1955 model M-60 ve M-48 tanklarının 170 açından küçük de olsalar büyük de olsalar büyük
olabilmekte ve nihayetinde kendi kullandıkları
tanesinin 2006 da İsrail’de Sabra tankına
yakın bir şekilde modernize edilmesiyle mutlu genel teknolojinin çeşitli alt teknolojilerini
gelişmekte olan pazarlara rahatlıkla
olurken, ya da biz şu dağın başına 10 dakika-
da 3 tümen indiririz şeklindeki savaş literatü- satabilmektedirler. Bütün bunların yanı sıra ulusal
teknolojinin gelişkin bir düzeye erişmesi, söz
ründen neredeyse çıkmış hava indirme kabili-
yeti ile böbürlenirken, ya da 40 km menzilli konusu ülkedeki işe yarayacak beyinlerin milli
sınırlar içerisinde kalmasını da sağlayacaktır. Aksi
Fırtına obüsünün tanıtımında görmek
istemiyoruz. Bizler ulusal teknolojisini üreten takdirde gazetelerde aslında sık sık gördüğümüz o
meşhur Türk bilim adamının deplasmandaki büyük
ve ürettiği bu teknolojiyi askeri alanda
kullanabilen nihayetinde elektronik saldırı ve başarılarına iç geçirmekten başka seçeneğimiz
savunma sistemleri üretebilen bir silahlı yoktur.
Bütün Türkler Bir Ordu!
kuvvetler görmek istiyoruz.
BOZKURT 5
______________________________________BOZKURT_______________________________________
3 MAYIS RUHU
■ OZAN RUHSATİOĞLU
ozan@turan.tc
Bundan tam altmış yıl önce 3 Mayıs 1944 * Kürtlerden sonra Çerkezler adına Kafkas
Çarşamba günü 1365 sene önce yaptıkları Dernekleri Federasyonu da bir takım talepler ile
ihtilal ile Türkleri daldıkları 50 yıllık uykudan ( çerkezce eğitim, yayın vs) ortaya çıkarken ve bu
uyandıran Kür Şad ve kırk çerisinin kanını konu sürekli basın yayın organlarında işlenirken
taşıyan çoğu yüksek okul ve üniversite
öğrencisi olan birkaç bin genç o zamana kadar * Azınlıkları izleme komisyonu lağvedilirken
yalnız duygu ve düşünce seviyesinde kalan
edebi ve ilmi sınırları pek aşmayan Türkçülük Bizler hep dost meclislerinde ne yapmalı sorusunu
düşüncesini yaptıkları o unutulmaz ve bir kendimize soruyor ,dişlerimizi sıkıyor ve
devre damgasını vuran yürüyüş ile bir hareket susuyorduk.
haline getirmişlerdi.
Son olarak Kıbrıs’ın kaderi bir referanduma
Kahramanlığın , fedakarlığın ve feragatin bırakıldı sonuçlarına girmeyeceğim ancak vatan
örneği Kür Şad ve onun yoldaşları aynı bu toprağı elden gitmesin diye bizler “hayırda hayır
birkaç bin meçhul genç gibi Türkleri yok vardır” sloganı peşine takılmışken pek önemli bir
olmaktan kurtaracak bir teşebbüse girişmiş Kür ayrıntıyı kaçırıyorduk şehit kanı ile kurduğumuz
Şad ve kırk çerisi ölüm kızının elinden tatlı devletin bekası oylanıyordu. Denktaş’ın
kımızı seve seve içerken aynı ruhu muhafaza müzakere masasındaki çetin tavrı – iş Talat’a
eden bu birkaç bin meçhul genç ve liderleri kalsa Anan planı olduğu gibi ilk versiyonu ile
Atsız yıllarca sürecek büyük mücadele ve kabul edilecekti - ve Rumların radikallikleri
ızdıraba o gün adım atmışlardı. neticesinde büyük bir felaket ucuz atlatılmıştır.
En haklı olduğu konuda bin bir taviz vermesine
O gün sosyalizm maskesi altındaki rağmen Rum tarafından gelen hayır yanıtı
komünizmin Türk toprağını urus eli yapma Denktaş ve Türklük şuuru sahiplerinin aslında
konusundaki niyetini haykırarak toplumu ne kadar haklı olduklarının bir göstergesidir.
uyandıran , tek partili diktatör bir rejime Sıra güneydoğuya geldiğinde acaba seçim
rağmen başına gelecek her ne var ise göze alıp sonuçlarını televizyondan mı izliyor olacağız ?
yola çıkanların torunlarını yeni görevler
beklemektedir. Şimdi birileri çıktı zafer çığlıkları atıyor bu
çığırtkanlara değil ancak aziz milletimize
Şu son birkaç sene içerisinde her birine bir 3 milletlerarası ilişkilerin yalnız insanlarda
Mayıs tepkisi gösterilmesi gereken o kadar bulunduğunu bu ilişkilerde öteki yaratıklarda
fazla olay yaşanmış iken biz 3 Mayısın ruhuna bulunmayan şeref ve haysiyet kavramlarının yani
tamamen aykırı olarak bugünü yüz parçaya manevi ve ahlaki faktörlerin büyük bir payı
bölünmüş halde toplantı salonlarında kutladık , olduğunu hatırlatmak isteriz. “Dünya siyasetini
kendimiz bağırdık kendimiz dinledik . ekonomi belirler” gibi dar bir bakış açısı ile
olaya yaklaşan hükümetler için her şeyin
* Uyum yasaları adlı kepazeliklerle olduğu gibi vatan toprağının da bir fiyatı
Cumhuriyetimizin temelleri dinamitlenirken ve olacağını hatırlatırız. Sanılanın aksine dünya
1 milyar dolar karşılığı mecliste her gün yeni siyaseti ekonomiyi yönlendirmektedir.
bir esaret yasası kabul edilirken
* Türk Askerinin başına çuval geçirilip “Bunca ekonomik sıkıntılar arasında” nidaları ile
tokatlanırken satırlarına başlayan kalemşörlere Hindistan gibi
* Misak-ı Milli sınırlarımızdaki Kerkük’te ineklere tapınılan , farelerin kutsal sayılıp sütler ile
Türkmenler ABD himayesindeki Kürtler beslendiği , milyonlarca insanın açlıktan öldüğü
tarafından haklarını istiyor, yürüyüş yapıyor sefil bir ülke iken dahi Pakistan’ın Keşmirini bir
diye öldürülürken güzel nasıl yediğini hatırlatırız.
BOZKURT 6
______________________________________BOZKURT_______________________________________
KAHRAMANLIK
Türkçüler göreve ! Belki bu Mayıs için çok Her şeyin bir şekli var, her derdin bir ilacı...
geç ancak bundan sonraki 3 Mayısları Türlü türlü yemişler verir dünya ağacı.
bütün Türkçü sivil toplum kuruluşları Zafer çetin, ilim güç, bozgun kötü, aşk acı.
koordineli olarak tek yumruk olarak Halbuki bahtiyarlık: Belirsizdir ve tektir.
salonlarda değil sokaklarda kutlamalıdır.
Bahtiyarlık: Boraca yüce dağları aşmak
Tanrının esirgenliği başta 1944 Türkçülerinin Varılmadan ölünen uzak yerlere koşmak,
olmak üzere bütün Türklerin üzerine olsun ! Tanrı’nın sofrasında mest olarak konuşmak
Ve ömründe bir kere, bir kere sevinmektir.
Tanrı Türk’ü Korusun!
H. NİHAL ATSIZ
BOZKURT 7
______________________________________BOZKURT_______________________________________
KURMAK-KORUMAK-YIKMAK
■ OĞUZ KARAHAN
oguz@turan.tc
24 Nisan 2004 Cumartesi günü Kıbrıs’ın her Sayın Cumhurbaşkanımızın sessiz kalması
iki tarafında yapılan referandumun neticesinde benim acizane değerlendirmeme göre Türk
Kıbrıs, Türk vatanının ayrılmaz bir parçası Töresini açıkça ihlal eden bir davranış değildir.
olarak gördüğümüz Kıbrıs, Rusya’nın vetosu Bu sebeple Cumhurbaşkanlığı makamına olan
sayesinde kurtulmuş olabilir fakat bence bu saygımızı ve güvenimizi korumalıyız. Bazı ateşli
dakikadan sonra Kıbrıs gitti-gider. Dileyenler okuyucular belki fikrime katılmayacaktır, bunun
kına yakabilirler, parmaklarına… Türk ırkına da farkındayım. Şunu unutmayalım ki; Türk
olan mutlak inanıcım sebebiyle bu gidişin Tarihi içerisinde bazı Kağanlar-Hanlar-
ilelebet olmayacağını bilmekle birlikte, Padişahlar, budunun kendilerinden beklediği
önümüzdeki birkaç yılda “ Kimsenin bir karış ölçüde “büyük adam” olamamışlardır. Buna
toprağında gözümüz yok” zihniyeti ile, “Güney rağmen tarihimiz onları da hayırla yad etmiştir.
komşumuz Kıbrıs’ın toprak bütünlüğüne Tanrıkut Mete ile oğlunu karşılaştırınız, Temür
saygılıyız” zihniyeti ile, “Kıbrıs’ın iç işlerine Beğ ile Şahruh’u, Fatih ile 2.Bayezid’i
karışamayız” zihniyeti ile karşılaşacağımızı da karşılaştırınız. Birinciler “büyük adam” olarak
biliyorum. Hem zaten cumhuriyetimizin banisi tarih kitaplarına yazılırken ikinciler hep “şair ve
Atatürk : “Yurtta sulh cihanda sulh” dememiş sanatkarları korurdu” türünden cümleler ile
miydi? Atatürk’ün dış politikadaki şartlar anılmıştır. Bırakalım tarih kendine düşen görevi
gereği günü-birlik söylemiş olduğu bu sözü yapsın.
kendi korkaklıkları için onlarca yıldır paravan
olarak kullanmaktan çekinmeyen haysiyet Türk Töresinin hükümleri içerisinde Ordu
fukaraları, Bozkurt Atatürk’ün “Kıbrıs’a dikkat Komutanı’nı koruyup gözeten maddeler
ediniz, Kıbrıs bizim için önemlidir!” sözünü bulunmamaktadır çünkü komutanın biri gider bir
ters taraflarından anlamış olacaklar ki bugün ki başkası gelir. Unutulmasın ki, binlerce yıllık
duruma geldik. tarihimizde başarısızlıkları nedeniyle nice
komutanların, nice sadrazamların akıbeti idam
Kıbrıs’ta ve Ankara’da dönen dolapların edilmek olmuştur. Töre’de açık hükümler yer
neticesinde ortaya çıkan tablo, Türk almamakla birlikte Türk Terbiyesinin verdiği
ziyalılarının çözmesi elzem bir soruyu da sorumluluk duygusu içerisinde söyleyebilirim ki;
beraberinde getiriyor. 10 puanlık uzmanlık yapmış olduğu malum basını bilgilendirme
sorusu buyurun çözün : Cumhuriyeti kurmak toplantısı (malum basın mı malum toplantı mı o
mı daha kolaydır yoksa korumak mı? size kalmış) sırasında söylediği sözlerle Türk
Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet başçısı sayın Silahlı Kuvvetleri’nin Genel Kurmay Başkanı
Ahmet Necdet Sezer sessiz kalmakla “kurmak sayın Orgeneral Hilmi Özkök “kurmak daha
daha kolay” tezine yeşil ışık yakmıştır. Türk kolay” tezini açıkça desteklemiş ve maalesef bu
töresinin “hiç kimse devlet başkanına ne tezin sözcülüğünü yapmıştır. TSK İç Hizmet
yapacağını söyleyemez” hükmüne binaen Kanunu’nun 35. maddesi gereğince “Rejimi ve
haddimi aşacak böyle bir harekette Cumhuriyeti koruma ve kollama vazifesi”
bulunmayacağım. O yüzden kıymetli verilmiş olan Türk Ordusu’nun Genel Kurmay
okuyuculara hitap ediyorum ve diyorum ki: Başkanı “kurmak daha kolay” diyerek
““geçmişinde Anayasa Mahkemesi Başkanlığı gazetecilerin karşısına geçmekten sıkılmamışsa,
da yapmış olan sayın Cumhurbaşkanımızın Cenab-ı Hakk’ın Partisi genel başkanı Densiz
temsil ettiği yüce makamın anayasa ile Baykal’ın bahsettiğimiz İç Tüzük Maddesi’ni
tanımlanan yetkileri arasında “sessiz kalma değiştirmek istemesine hiç şaşırmamak gerekir.
hakkı” bulunmamaktadır.”” Yine Türk töresine Bu iki olay sanıldığı gibi birbiri ile alakasız değil
göre, “Töre konuştu mu Kağan’a susmak bilakis birbirinin tamamlayıcısıdır. 29 Aralık
düşer” hükmünü işletebilmemiz için yeterli 2003 tarihli Vatan Gazetesinde Türk olmadığı
şart oluşmamıştır. ortaya çıkan Densiz Baykal sizce ne peşindedir?
BOZKURT 8
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Babamın bir lafı vardır, kendisi şartlar gereği Artık cümle-alem biliyor ki; Kirli Recep ve
tahsilini ilerletemediğinden Türkçülük ile çetesi, cumhuriyeti kurmak mı daha kolaydır
MHP’lilik arasındaki farkı bilmez-benim yoksa korumak mı sorusuna “Yıkmak daha
siyaset peşinde koştuğumu düşünür ve her kolaydır” yanıtını veriyorlar.
defasında : “Oğlum, bu memleketin sahibi
ordudur” diyerek beni ikna etmeye çalışır. Türk kanı taşıyan herkes biliyor ki; Atatürk’ün
Ben de her defasında Atatürk’ün Gençliğe cumhuriyeti kurmasının tek ve biricik sebebi
Hitabesinde bahsedilen şartların birer birer Türk ırkının menfaatlerini koruma
ortaya çıktığını kanıtları ile ortaya koyarak düşüncesidir. Türk kanı sayesinde binlerce yılın
başta gidenin ordu olduğunu kabul etmekle tecrübesinden süzülüp gelen bu düşünce sistemi;
birlikte memleketin sahibinin genç-yaşlı bütün budunun tutsak kalmasına, vatanın müstemleke
Türkler ve yalnızca Türkler olduğunu söyler yapılmasına, Türklüğün şan-ı şerefininin iki
dururum. Bu aralar babamla yüz yüze sohbet paralık edilmesine aman vermemeyi her Türk’ün
etme imkanından yoksun olduğum için son bilinç altına kazımıştır. Atası maymun olan
dönemdeki hadiseler hakkında ne Batılılar, atası Bozkurt olan Türk ırkını tutsak
düşündüğünü tam bilmemekle birlikte edemez, Türk vatanını müstemleke yapamaz,
Orgeneral Özkök’ün konuşması ve Türklüğün şan-ı şerefini çiğneyemezler. Tutsak
referandum neticesini hayra yormayacağını düşmeyeceğiz, müstemleke olmayacağız,
adım gibi biliyorum. şerefimizi çiğnetmeyeceğiz.
Pekiyi söyler misiniz sayın Orgeneral; Karlofça Anlaşması ile başlayan askeri geri
babamın ve onun gibi milyonlarca Türk’ün çekilme, Sakarya nehri kenarında son bulmuş, 20
inançlarını yıkmaya, Türk ırkının ordu-millet Temmuz 1974 tarihinde ise yeniden karşı
mefhumunu ayaklar altına almaya ne hakkınız hücuma geçilmişti. Şimdi görüyoruz ve
var? Pekiyi söyleyin bakalım; kan ve irfanla üzüntüyle yaşayarak öğreniyoruz ki Türkiye
kurduğunuzu terennüm ettiğiniz bu Cumhuriyeti’ni yönetenler “Düvel-i muazzama
cumhuriyetin ölmez nigahbanı olacaktınız ne der ?” paranoyasına geri dönüş yapmışlar ve
hani? Omzunuzdaki apoletler size cehennemler askeri geri çekilmeyi de yeniden başlatmışlardır.
kudursa dahi vazifenizi yapmanız için Kıbrıs’ta başlayan bu süreç, savaş nedeni
verilmemiş miydi? Şimdi siz Türk milletinin saydığımız 12 mil meselesini “10 mil gerçekliği”
gözünün içine baka-baka “kurmak çerçevesinde çözerek ilerleyecek, yine savaş
korumaktan daha kolay” diyorsunuz. Sizin nedeni saydığımız başkenti Diyarbakır olmazsa
omuzlarınıza o apoletleri takan millet dişleriyle Kerkük olan bir Kürdistan’ın ortaya çıkmasıyla
ve tırnaklarıyla o apoletleri sökmesini da devam edecektir.
beceremez mi sanıyorsunuz? Unutmayınız ki
bu millet, Etrak-ı bi’idrak sıfatından 1923 Mustafa Reşit Paşa’nın milenyum versiyonu olan
yılında arınmıştır. Cumhuriyeti yani Türk Kirli Recep, Türk devletinin yıkılması emrini
ırkının menfaatlerini korumaktan vazgeçmiş yerine getirmek için üstüne düşeni fazlasıyla
olduğunuzu Türk milleti tam manası ile idrak yapacaktır. Mustafa Reşit emri İngiliz elçisi Lord
ederse, akıbetiniz çok vahim olur efendim... Canning’den almıştı, Kirli Recep’e emri veren
ise ABD elçisi Edelman’dır.
Bozkurt Denktaş çıktı ve anlaşılır bir şekilde:
“Kıbrıs’ın Türkiye açısından stratejik önemi Cumhuriyeti kurmak mı daha kolaydır yoksa
artık kalmadıysa söylesinler, ben de ona göre korumak mı? Türk ziyalılarının bu soruyu
hareket edeyim” demedi mi? “Üstünde ot bile mutlaka çözmesi gerekiyor. 16 Devlet Masalı’na
bitmeyen İkizce kayalıkları için savaşı göze inananlardansanız “Kirli Recep yıksın biz nasıl
alan Türkiye, Kıbrıs’tan nasıl vazgeçebiliyor, 6 olsa yeni bir Türk devleti daha kurarız, bu millet
yılda Kıbrıs’ın jeopolitik önemi nasıl değişti” daha nice Mustafa Kemaller çıkartır” deyip işin
demedi mi? Eserinizle övünebilirsiniz sayın içinden sıyrılabilirsiniz. Türk devletinin tek ve
Özkök, De Soto’nun son dakika golü ile Türk ebed müddet olduğuna iman edenlerdenseniz,
savaş gemileri az kalsın Kıbrıs karasularını ihanetleri düzenin bir parçası olarak kabul
Urum’dan izinsiz kullanamayacaktı. edenlere karşı tepki gösterin ve haykırın :
“YIKILSIN DÜZEN, YAŞASIN DEVLET! “
BOZKURT 9
______________________________________BOZKURT_______________________________________
DENSİZ SALDIRILAR
■ AHMET MİRİL
ahmet@turan.tc
Bu ay biraz da genlerden bahsetmek istiyorum,
hani herkese lisede bahsettikleri kalıtımsal
Kıbrıs’ta 24 Nisan 2004 Cumartesi günü “hastalıklara” da yol açan genlerden.
yapılan “tarihi” referandumda Rum tarafından Milletlerin, boyların ve hatta ailelerin kendi
% 24 evet, %76 hayır Türk tarafından ise %65 içindeki ortak özeliklerini de belirleyenler.
evet, %35 hayır çıktı. Türk Tarafında evet Örneğin; biz Türklerin alçakgönüllülüğü,
çıkmasına karşın Rum tarafının hayır demesi; cesareti, yumurta kapıya dayanmadan tepki
kandırılan, yönlendirilen, psikolojik harpte ağır vermeyişimiz ya da Alman milletinin
yenilen Kıbrıs Türkleri için huzur içinde çalışkanlığı, İtalyanların rahatlığı, Fransızların
yaşamanın devamı demektir. Ancak Rumların ünlü romantizmi , tarihte silah yapmalarıyla
Enosis’in dolaylısına karşı çıkması yakın ünlü Avarların torunlarının Karadeniz’de silah
tarihte AB desteğiyle doğrudan Enosis’e yapmaları gibi … Kişiyi kişi yapan özellikleri
yöneleceklerinin açık ipuçlarını vermektedir. gizlidir bunlarda. Ve hatta olayı
Yine Kıbrıs ile ilgili geçen ay içerisinde olan kişiselleştirirsek benim ailevi atalarım
ve -Türk demek istememe rağmen haksızlığa kesinlikle göz yummamışlardır,
diyemiyorum- ABD ve AB güdümlü Türkiye canları pahasına direnmişler eşkıya denilmesini
medyasının bilinçli gizlediği bir olayı da size göze alarak haksızlığı yapan devletlü padişah
duyurmak istiyorum: Bizim evet yanlısı iki bile olsa “Ferman padişahınsa, dağlar
genç kızımız “Kuzey”e gezmeye gelen yine bizimdir” demeyi bilmişlerdir.Eh bende
evetçi Rum “kardeşlerinin” daveti üzerine hasletten taşırım bu özellikleri.
“Rum tarafına” gezmeye giderler, fakat Rumlar Şimdide bir başkasının dedesinden
bizim evetçi kızlarımızın gösterdiği bahsedeceğim milliyetçi ,vatansever insanlara
misafirperverliği, nazikliği ve iyi niyeti dolayısıyla bizlere “serseri” diyen bir
göstermek bir yana ayrıca yirmi kadar da zihniyetin dedesinden; Yıl 1925 gün 16 şubat
Rum’un tecavüzüne uğrayarak salimen genç Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 444 gün
“vatanlarına” dönmeyi başarmışlar. Kızlarımız olmuştur. Bingöl’ün Genç ilçesinde başladı ve
eğer bu korkunç olayın şokunu atlatarak bu yukarıda serseri kelimesiyle birlikte zikredilen
referandum da oy kullandılarsa ben oylarının şahsın dedesi ve bu Kürd isyanının başı Şeyh
rengini merak etmekteyim zira kendileri bir Said namıyla anıldı. 16 şubatta Genç ilçe
“Birleşik Kıbrıs Deneyimi” yaşamışlardır. merkezi zapt edilerek geçici başkent ilan
edildi, isyan bu tarihten itibaren hızla
Benim açımdan pek de hayırlı geçmeyen genişleyerek 30.000 km2 lik bir alana yayıldı.
referandumdan sonra AB Tavernasının maaşlı Bu isyan neticesi Musul ve dolayısıyla Kerkük
çalışanı olan Talat ve saz arkadaşları kaybedilmiştir. Bu isyanın amacı “Kürd İslam
Kıbrıs’taki milli iradeyi ve devleti yok etmek Devleti” kurmaktı. Ve bu konuda araştırma
amacıyla Denktaş Bey’i istifaya çağırmaya yapan bir yabancının tespiti ki –belki Türk
başlamışlardır. Dün Akel’den bile istedikleri deyince inanmazlar- şudur: İngiltere “Türkiye
desteği bulamayan Talat ve saz arkadaşları Cumhuriyetinin bu yörede egemen kalmasına
bugün dizginleyemedikleri hırs, göstermekten mani olmak için Şeyh Said isyanına destek
çekinmedikleri dişleri ve bin bir mikrop verdi.” İsyan bilindiği üzere bastırıldı ve
taşıyan salyalarıyla Denktaş Bey’e aralarında adı yukarıda serseri kelimesiyle
saldırıyorlar. Her ne kadar hayvan sever de birlikte zikredilen şahsın dedesinin de
olsam bu salyalarını akıtarak saldıranlar köpek bulunduğu 47 kişi 28 Haziran 1925 gün ve
olsa hoşt deyip birde tekme sallardım. Ancak 341/69 sayılı gerekçeli karara göre idam
bunlar yani Talat ve saz arkadaşları insan gibi edildi… Kıssadan hisse…
görünüyor bunlara da hoşt denir mi, takdir Ve bir soru: Çırpınırdı Karadeniz türküsünü
sizin. söylemeyen kadın ve kızlara silah atanlar
* * * nerede şimdi ?
BOZKURT 10
______________________________________BOZKURT_______________________________________
BOZKURT dergisi bu sayıdan itibaren seri KAMPANYA
ilan yayınlamaya başlamıştır. İlanların Dört tarafı ateşlerle çevrili fakat içerisi cennet
kelimesi 50 milyon lira olup alt ve üst gibi olan, tarım, hayvancılık, madencilik, turizm
çizgilerden para alınmamaktadır. Bozkurt ve tarih konularında dünyanın en büyük
Seri İlanlar, küçük ama çooook etkili... potansiyeline sahip ülke ve üzerinde yaşayan
Tasfiye sürecindeki bir partiye, çok acele, insanlar,sahibi olduğunu iddia edenler tarafından
süreci hızlandıracak, geniş ufuklu, genç, şuursuzluk ve beyinsizlikten dolayı
dinamik, soy ve fikir özürlü genel başkan devredilecektir. İlgilenenlerin Ampul Emlakten
adayları aranmaktadır. Bu şartlara haiz Robert Taylor Embasshill’ye müracaat etmeleri
adayların en geç önümüzdeki seçim akşamına gerekmektedir.
kadar aşağıdaki adrese müracaat etmeleri rica TAVUK ÇİFTLİĞİ
olunur. Yurtdışından mısır ithal eden oğlum hakkında
Consulate Of USA İstinye yokuşu İstanbul söylediğim yalanlara inanacak ve gerekirse,
AMPUL EMLAKTAN DEVREN KELEPİR büyüklüğüne hiç bakmadan bu yalanları
Akdeniz’in ortasında, İsrail’e 600, Mısır’a 900, yutabilecek kapasitede kanatsız tavuklar
Türkiye’ye 70, Suriye’ye 100 mil uzaklıkta, aranmaktadır.Ücretler Amerikan mısırı olarak
hava ve deniz yollarının ortasında, doğal bir üs ödenecektir.
vazifesi görecek kapasitede, enerji yollarına Kamil Mısırakıtan
hakim ve petrol, doğalgaz, altın yatakları
üzerinde bulunan ada, sahibinden, şuursuzluk İŞ ARANIYOR
nedeniyle, bedelsiz olarak devredilecektir. Ülkeye geldiğim günden bu yana tam üç tane
İlgilenenlerin 1 Mayıs 2004’e kadar şahsen Sol Partinin ocağına incir ağacı diktim. Önce
başvurmaları gerekmektedir. %20’yi 2’ye bölüp 1+1=2 sonucuna ulaştım.
AMPUL EMLAK R.T.E. Şimdi de Ülkenin en köklü partisini uçuruma
OYUNCULAR ARANIYOR doğru sürdüm.Artık piyasada büyük bir Sosyal
Son hazırlıklarını yapmakta olduğumuz B.O.P. Demokrat Parti kalmadığından,parti kurmaya
adlı oyunda figüran olarak oynatmak üzere hevesli ve beni partisine alacak Aslan Sosyal
Halife (Şıhbızınlı, sulu gözlü ve gayrı Türk Demokratlar aranmaktadır.Hayal kırıklığı
olanlar tercih sebebidir), Başbakan Amerikan malı olup 10 yıl garantilidir.
(Kasımpaşalı, Belediye deneyimli ve gayrı Kemal Derwish Made in USA
Türk olanlar tercih sebebidir) ve
Cumhurbaşkanı (gayrı Türk ve Afganistan’da KAHRAMANLAR ARANIYOR
staj görenler tercih sebebidir) aranmaktadır. Bizi battığımız boktan çıkaracak ve gerektiğinde
Yukarıdaki şartlara haiz olan adayların en kısa bizim için ölebilecek kapasiteye sahip, genç,
zamanda aşağıdaki adrese şahsen müracaatları dinamik, prezentabl enayiler (pardon!)
emir olunur. kahramanlar aranmaktadır.
The White House Washington D.C. U.S.A. The White House Washington DC. USA
Marmara’nın ortasında, çam ağaçları içinde,
siyasi ve kültürel faaliyetlerimizi rahatça
yürütebileceğimiz bir ada aranmaktadır. KAYIP
Vermek isteyenlerin aşağıdaki adrese, şahsen Tarih boyunca yaşamamızı sağlayan milli
müracaatları rica olunur. şuurumuzu kaybettik.Bulanların en yakın Türk
Patrik Efendi Hazretleri adına Av. Kezban oğlu Türk’e müracaat etmeleri önemle rica
Hatemi Patrikhane Büyük Kilisesi soldan olunur.
ikinci sıra Fener-İstanbul
HÜKÜMSÜZDÜR
ARANIYOR
Yıllar boyu üzerimizde taşıdığımız Milli Görüş Yukarıdaki ilanları verenlere karşı haddini
gömleğini çıkarıp yerine Amerikan bezinden bildirecek, bu milletle alay etmenin ne demek
yapılma çuval giydiğimizden dolayı eski olduğunu gösterebilecek, kan ve şuur yönünden
gömleğimiz hükümsüzdür. tamamen Türk olan kahramanlar aranmaktadır.
R.T.E. ve İhvanları
BOZKURT 11
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Her şey iletişimle başlar, eğer insanlar düşün- Halbuki aşağıdan yukarıya iletişimle toplumsal
düklerini doğru aktarabiliyor ve anlatılanlar sorunlar üst mercilere ulaştırma ve kurumsal yapının
saptırılmadan algılanabiliyorsa işte o zaman sorun alt tabanla kaynaşmasına neden olmakta fakat ne
temelden çözülmüş olur. Bu düşünceler doğru yazık ki (İTC) bünyesinde bunun tam tersi
güvenilir ve ortak yolar ile temin ediliyor ve yaşanmaktadır.Cepheyi topluma bir hizmet
toplumun refahını sağlamak için oluşturulan müessesinden çok, geçim kaynağı olarak algılayan
yapılanmaların (müesseselerin) zeminini oluşturuyor bazı İTC mensupları Türkmenlerin tek resmi
ise, o toplumda oluşacak kurumlar sağlam zemin kurumunu baltalamaktadır. Diğer taraftan yatay
üstünde oluşmuş demektir. iletişimle sağlanacak ekip çalışması ve birimler arası
koordinasyon oluşmasına yardım etmektedir fakat bu
İşte bu düşünceden yola çıkarak Türkmenlerin da İTC içinde ters çalışmakta öyle ki İTC şemsiyesi
sorununu en kısa yoldan belirlemiş oluruz, tabi bir altında bulunan iki birim, değil birbiriyle koordineli
çok faktörü göz ardı edemeyiz. Bunların başında çalışmak, üst makam-lara nasıl daha fazla yağ
Türkmenlerin yanlış dış politika gütmeleri ve iç çekebilirim davası içindedirler.Biçimsel olmayan
politikada ellerinde bulundurdukları güç unsurlarını (doğal) iletişim sisteminde ise Resmi kurumlardan
doğru kullanmadıklarını görmekteyiz fakat bunlarda çok bireyler ve küçük guruplar arası iletişimi sağlar
Türkmenlerin, örgütlenme sorunuyla karşı karşıya fakat ne ilginçtir ki bu sistem İTC’nin temel yapısı
olduğuna dikkat çekmektedir. Yine iletişime geri halini almış durumda, Biçimsel olmayan iletişim
dönersek; burada amacımız fikir ve bilginin, toplum genellikle dedikodu ve söylenti şeklinde
tarafından aynı algılanmasını sağlamaktır. Bu, büyük gerçekleşir.Örgüt dışı iletişim sistemlerinde ise adı
bir medya gurubu yoluyla olabileceği gibi tek kişinin üzerinde dış iletişimdir, bir nevi İTC’nin temel görevi
küçük bir guruba erişmesi ile de olabilir. Buradaki olan dışı iletişim ve sistematik olarak yerine
amaç aynı ülküyü paylaşan insanların ortak hareket getirmesi gerekirken bunu ancak emir komuta(!)
etmelerini sağlamaktır. Bunlar sadece Türkmenlere zinciri doğrultusunda yerine getirebilmektedir.
mahsus bir olgudan çok tüm Türk Dünyasını İTC’nin biraz daha iç yapısını kurcalarsak karşımıza
ilgilendirmektedir ki nitekim aynı sorunları Turan’ın kurum içi iletişim modeli olarak (Merkezi, Zincir,
her bölgesinde yaşanmaktayız. Serbest, Daire ve Y modeli) arasından Daire modeli
çıkar.Daire Modeli: Grupta belirgin bir lider yoktur.
Burada örgütsel iletişimin temellerini anlatırken, Bireylerin herhangi biri iletişimi başlatabilir. Grup
Türkmen hareketinin bu bağlamda yaşadığı sorunları üyelerinin birbirleriyle iletişim olanaklarının bir hayli
da ortaya koyacağız. İletişimin olmadığı yerlerde fazla olduğu daire modelinde, bir tek kişinin iletişim
örgütler olmayacağından bahsetmiştik, bundan yola kurması çok zordur. Merkezleşme derecesinin az,
çıkarak örgütlerde üç tür iletişim sisteminin haberleşme kanalının ve grup tatmininin orta,
varlığından sözedebiliriz. Bunlar; biçimsel (resmi), önderlik tatmini, hız ve doğruluk derecesinin
biçimsel olmayan (doğal) ve örgüt dışı iletişim düşük olduğu bir modeldir.(alıntıdır)Maalesef bugün
sistemleridir. Bunların ilki, biçimsel (resmi) iletişim Türkmenlerin kurumsallaşması ve Milli iradesinin
sistemi, hiyerarşik bir düzen içinde Dört farklı tecelli etmesine mani olan kurumlar günlük
çalışma yöntemine sahiptir, bunlar a) Yukarıdan hesaplarını yaparken Türkmen Davasını ve
Aşağıya Doğru İletişim; b) Aşağıdan Yukarıya Türkmenlerin Milli yapılara karşı olumsuz tavır
İletişim; c) Yatay İletişim; ç) Çapraz İletişimdir. almalarına neden olmakta ve tekrar ediyorum
Ne yazık ki; bugün Türkmenlerin tek resmi Maalesef, Irak Türklerini Kıbrıs örneğinde olduğu
temsilcisi olan Irak Türkmen Cephesi (İTC) gibi hızla pasifize etme çabaları içindeler. Çünkü
organizasyon iletişimlerini yanlış uyguluyor. Birinci yukarıda bahsi geçen örgütsel iletişim, teoride veya
madde dışında hiçbir iletişim türü uygulanmamakta , uygulamada olsun, bu mantığa ters olan her şey
yukardan aşağı iletişimde ise hiyerarşik yapılanmanın uygulanmaktadır bu basit örnek bile bu işlerin tesadüf
gereği olarak uygulanmakla beraber kurum içi yapılar eseri olmadığını ve Türkmenlerin bu kadar
arası düzen buna ters olarak oluşturulduğu için bu da beceriksizliği aynı anda gösterme kabiliyetleri
işlememektedir. olmadığına göre,bu işte sorumlu kim acaba?
BOZKURT 12
______________________________________BOZKURT_______________________________________
HESAP SORULACAKTIR
■ ADİL ERYILMAZ
adil@turan.tc
Tamamıyla gayrı Türk ve Türkümsülerden
Bu millet Motun Yabgu’yu gördü,bir avuç çorak oluşan siyasilerin yaptıklarına ve yapmadık-
vatan toprağını vermemek için komşularıyla larına alışan bu millet, kendi bağrından çıkar-
savaşan;bu millet Çağrı Bey’i gördü,birkaç bin dığı ordunun en üst kademesinden gelen bu
savaşçısıyla yeni bir vatan toprağı bulmak için sözlere karşı hiçbir zaman kayıtsız değildir.
düşmanlarının ortasına gözü kara bir kurt gibi Kut’u kaybeden Kağanları, kendisini
atılan;bu millet Cebe Noyan’ı gördü,Çağrı Bey’ yönetmeye layık olmadığına inandığı cihan
in yaptığı seferin daha büyüğünü,ondan 200 sene padişahlarını bir kalemde silen, deviren Türk
sonra tekrarlayıp Çingiz Kağan’ın emriyle ırkının evlatları günü gelince elbette
Ötüken’den çıkarak Hazar’ın güneyinden geçip kendilerine bugünleri yaşatan bu ahmaklar
Kafkasya üzerinden Polonya’ya kadar savaşa- sürüsünden de, hiçbir ayırımda bulunmadan
savaşa gidip kayıpsız geri dönen; bu millet hesap soracaktır. Hiç kimse bundan kurtulabilir
Babür’ü gördü,birkaç bin kişiyle Hindistan’ı yurt miyim diye çabalamasın. Çünkü biz Türkçüler,
tutan; bu millet Emir Temür’ü gördü,başlıya baş şu geçirdiğimiz Fetret Devrinin ya da diğer bir
eğdiren dizliye diz çöktüren Çin Duvarından deyişle 3. Meşrutiyet Döneminin sorumlularını
Adalar Denizine kadar her yere hükmeden; bu tanıyor,biliyoruz.Yeri ve zamanı gelince dünya
millet Fatih’i gördü, “Ya ben İstanbul’u yüzündeki her insan Türk’ün aslında ne
alacağım,ya da İstanbul beni” diyen; bu millet olduğunu görecek.
Yavuz’u gördü,Mısır’ı almak için çölü geçen; bu
millet Mustafa Kemal’i gördü,kendisine ve
millete inanmayanlara inat sadece bir avuç
Kuvvacı ile yedi düveli İzmir’den denize
döken;bu millet Atsız Beğ’i gördü,kendisi gibi
düşünen birkaç arkadaşı ile birlikte ve sırf bu
millet yok olmasın diye,tamamen gayrı Türk
milli şef diktatörlüğüne karşı hiçbir karşılık
beklemeden çalışan;bu millet Cemiloğlu Mustafa Bugünlere bir anda, yani 3 Kasım 2002
Beğ’i gördü, Sibirya’daki ölüm kamplarında seçimlerinden hemen sonra mı geldik? Hayır.
Kremlin’deki kan içicilere kafa tutan; bu millet Bu yaşadığımız günlere gelirken çok şeyler
Elçibey’i gördü,kızıl zindanlardan Azerbaycan gördük, çok şeyler yaşadık. Gün geldi sivil
Cumhurbaşkanlığına çıkan;bu millet Denktaş’ı iktidarlar eliyle Marshall yardımları imzalandı,
gördü,başta Türkiye hükümeti olmak üzere yedi Amerikan serserilerine kendi kızlarımız,
düvele karşı Kıbrıs’ta Türklüğü savunan...... kadınlarımız peşkeş çekildi. Gün geldi askeri
iktidarlar eliyle Yunanistan’ın Nato’ya
Bu millet devşirmeleri de gördü. Zoru görünce dönüşüne onay verildi. Ve bunlar yapılırken
ortadan kaybolan. En ufak bir başarıyı hemen hiç kimsenin aklına bunların hesabının
sahiplenip bir başarısızlıkta da sıvışıp giden.Ama sorulacağı gelmedi. Bunları kimse hatırlamaz
bu millet,en az 5000 yıllık tarihinde toprak sandılar. Nasıl olsa bu milleti uyutuyorlardı
vermeyi başarı olarak gösteren bir hükümet ya? Ama Türkçüler her dönem bu yapılanları
görmemişti. Şimdilerde onu gördü. Bu millet akıllarının bir köşesine yazdılar.Tabi ki günü
toprak vermeyi hükümetin işi olarak gören ordu gelince hesap sormak için.
komutanı da görmemişti, şimdilerde onu da
gördü.Gerçi yıllarca önce, 44 olayları esnasında Yazının bu kısmında Cumhuriyet Döneminde
Genelkurmay Başkanlığı makamında oturan zat siyasilerin yaptığı gaflet,dalalet ve hıyanetlerin
da,buna benzer bir düşünce tarzıyla “Milli kısa bir listesini vermek uygun olacaktır.Çünkü
Şef’im ne derse ve ne yaparsa haklıdır” gibi son yıllarda önce Televole, sonra da Pop-Star
buram-buram yalakalık kokan bir konuşma kültürüyle yetişen bir çok genç yakın tarihin
yapmıştı. çok önemli olaylarını bilmeden yaşıyorlar.
BOZKURT 13
______________________________________BOZKURT_______________________________________
3 MAYIS VAROLUŞTUR
■ KUTALMIŞ OCAKLI
Savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara; Yüzlerce Türk Sevdalısının , yüzlerce gönüllü
Kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara… neferin Beylerbeyi Atsız’ ı Ankara tren garında
Kazanmanın sırrını bilmiyorsan git , ara karşılamalarının ardından gelişen süreçte, Sıkı
“Çanakkale” ufkunda, “Sakarya” toprağında Yönetim Mahkemelerinde görülen Irkçılık-
Turancılık duruşmaları esnasında, Atsız Hoca ve
1944… Komünizm rüzgarının dalga dalga arkadaşlarını yalnız bırakmayan Türkçü
yayıldığı , tüm dünyayı etkisi altına aldığı , gençlerin, sokaklarda dövülmeleri,
Anadolu coğrafyasında başta Milli Şef olmak tartaklanmaları ve tutuklanmaları da , son 30
üzere tüm satılık şer odaklarının , Yüce senedir bu büyük heyecanı düğün salonlarında,
Türk’ün kurtuluşunu kızıl komünizm çizmeleri hamasi nutuklarla, şölen ve eğlencelerle
altında aramaya başladığı günler… Düne kadar hatırlayanlara , büyük Türkçülük hareketini dört
Amerikan mandasına sarılan, milliliği duvar arasına mahkum edenlere de bir ders
kendinden menkul sağır şefin , Stalin yoldaşına olmalıdır. Evet! Türkçülük ilmi bir fikir
aşk nameleri yazdığı günler… hareketidir fakat vatan ve millet müdafaası söz
konusu olduğunda sokaklara inmesini de bilir!
3 Mayıs 1944… Demirperde emperyalizmine Meydanlar Bozkurtlarındır!
karşı Türk’ün başkaldırdığı, Bozkurtların
damarlarındaki kanın gereğini yerine getirdiği , 44’de ciddi şekilde sesini duyuran Türkçülük
asilce haykırdığı gün! Hareketinden günümüze, bu Kutlu Dava’ nın
dahili ve harici düşmanları hiç eksik olmamıştır.
Türk olunmaz , Türk doğulur!!! Türklüklerini, Dışardan, geneli, gayri-Türk fikir akımları ile
salt Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanları saldırmış, kendi içerisinde de bir çoğu
üzerinde taşımaktan mürekkep boş yaratıklar oturdukları rahat koltuklarının rehavetinden bir
için, Türkçülük hareketinin bir önem arz daha kendilerini kurtaramamış, kimi aklı
etmemesi tabii ki çok doğaldır. Lakin, bu evvellerde zavallılıklarını açıkça sergileyerek ,
kimliği tüm benliğinde ve hücrelerinde çıkardıkları 3 tane kitapla kendilerini fasulye gibi
özümsemiş, Türklük gurur ve şuurunu nimetten saymış, Irk kavramının içine din
yaşayanlar için şiar; Türklük ebet müddet, sokuşturmaya uğraşırken; Türklüğü çöl
Türklük kutlu bir varoluş savaşıdır ve Türklük bedeviliğine çevirmeye çalışmışlar, Türkün
alemi dünya sahnesinde bulunduğu sürece de Bozkurt yapısını yumuşatabileceklerini
bu savaş devam edecektir.Namertler eksik sanmışlardır.
olmayacaktır Yüce Türk Irkı’nın arkasında. İşte tüm bu riyakar ve sahtekar sürüsünün soy
Buna mukabil, Bozkurtlar da geri kütüklerine bakıldığında ise, ya köken olarak
durmayacaklardır Türk ellerinde. Türk değil etnik özürlü ya da bir şekilde bir
taraftan kanlarına sidik bulaşmış olduğu görülür.
Dün ruhlarını Paris’e ve Moskova’ya Bütün bu dala verelerin ardından, bir de
satanların, hiç beklemedikleri bir anda , her kendilerini Milliyetçi Türk Gençliğine , Türk
birini rahat yerlerinden sarsan , suratlarına Ülküsünün teorisyenleri olarak lanse edip
tokat gibi patlayan Koca Atsız’ ın mektupları, kakalamaya çalışırlar. Hele hele, bu çirkefliklere
Cumhuriyet tarihinde bir ilk teşkil etmesiyle , tarikat ve cemaatlerin kıskaçlarını eklersek ,
ayrı bir önem ve ehemmiyet taşımaktadır. Türkçülüğün içinde bulunduğu büyük tehlike
Mahkeme süreciyle birlikte, emir aldıkları tek daha iyi idrak edilir.
merci damarlarındaki asil kan olan yüzlerce
Bozkurt’ un hiç plansız ve teşkilatsız , sabrı Yüce Türk Irkı’nın ateşle imtihanı aralıksız
tükenince haykırarak yurdunun meydanlarına devam etmekte ve en ağır dönemlerini
çıkması da , tarihten bir sayfa olarak bugün ki, yaşamaktadır. Şu aşamada Türkçü Gençliğin
suskun Türk Gençliğine büyük bir emir telakki içinde bulunmuş olduğu tehlikeleri anlatmanın
etmektedir. yersiz olduğu kanaatindeyiz.
BOZKURT 17
______________________________________BOZKURT_______________________________________
YAKARIŞ 2
Çözüm ve önerilerimizi yıllar önce Atsız
Bey’in yapmış olduğu gibi , bütün nefsi
duygularını aşarak sadece ülkümüzün ve Bir gün olur, elbette eski beğler dirilir;
hedeflerimizin dünya Türklüğünün geleceği Yine kılıç kuşanır tarihteki paşalar.
için sağlam ve kararlı adımlar atmak olduğunu Yine canlar alınıp nice canlar verilir,
biliyoruz. Bu uğurda Türkiye’nin ve dünyanın Yiğit akınımızdan yine dünya şaşalar.
neresinde olursa olsun aynı kanı taşıdığımız ,
aynı soydan geldiğimiz kandaşlarımızla
birlikte , Gazi Mustafa Kemal Başbuğun “Türk tarihi” denen kahramanlık şiirini
deyimiyle, dünyada ki bütün Türklerin vatanı Yeniden yazmak için harcayacağın kandır.
olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde güçlü bir Mısraların içinde en güzel ve derini
yapılanma , teşkilatlanma vaktinin geldiği Batıda “Niğebolu””, doğuda “Çaldıran”dır.
aşikardır. Bundan böyle Türkçülerin hareket
kabiliyetlerini , örütbağ ( internet ) alanlarının
dar ve sığ ortamlarında köreltmek gibi bir Yine batılıların üçüncü Kosova’da
lüksü olamaz. Bir an önce her biri bulundukları Topraklara sereriz, bir değil, birkaçını.
yerde ayağa kalkmalı ve seslerini Çekilince kılıçlar yeniden Haçova’da
yükseltmelidirler. Tıpkı 3 Mayıs ‘ın dört duvar Param parça ederiz Cermenliğin haçını.
arasına sıkıştırıldığı gibi , hiçbir Türkçünün de
bu davayı sanal alemde tek bir sayfaya
sıkıştırmaya da hakkı olamaz. 3 Mayıs 2004 Yine ufka açılır şanlı korsanlarımız,
bir miyaddır. Artık vakit gelmiştir. “Bozkurtlar Bir Türk gölü yaparlar Akdeniz’in içini.
diriliyor!” Acı acı gülerek bu gün susanlarımız.
Yarın rezil ederler Romalının piçini.
Sonuç itibari ile Asil Türk Irkı’nın ve Dünya
Türklüğünün tek kurtuluş reçetesi olan
“Türkçü Dünya” görüşünü yürekten ve Genç Fatih’in ordusu yine tekbir alınca
gönülden benimsemek, bununla beraber Söndürürüz kâfirin Meryem Ana mumunu.
gelecek kuşaklara bırakılacak olan, mensubiyet Haritadan sileriz Tuna’ya at salınca
şuurunu yakalamış, bu uğurda hiçbir Ulah’ını, Sırb’ını, Bulgar’ını, Rum’unu.
fedakarlıktan, ızdıraptan ve çileden
kaçınmayacak gerçek mücadele insanına ,
gerçek Türk Gencine, gerçek Türk aydınına Gövdesini elbette döndürürüz kalbura
ihtiyacımız olacaktır. Muhtaç olduğumuz Bir geçerse Moskof’un elimize yakası.
kudret damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur. Çanakkale önünde yine kopar bir bora
Süngümüzle bozulur İngiliz’in cakası...
Izdırabı kanına katta göz kırpmadan iç!
Varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç…
Bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç Yiğit Harbiyeliler! Öğrenin dersinizi:
Bir şeyin olmayacak… Hatta mezar taşında… Kahraman göz kırpmadan düşmana saldırandır.
Vazifeniz: Kanije, Silistire, Pilevne,
Niğebolu, Kosova, Malazgird, Çaldıran’dır.
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN…
BOZKURT 18
______________________________________BOZKURT_______________________________________
IRKÇILIK-TURANCILIK MESELESİ
■ NEJDET SANÇAR
Türk ırkının içimizde yaşayan sinsi düşmanla- Bu fikrin Türklük için korkulacak, çekinilecek
rının ırkçılık ve Turancılık kelimelerini neresi vardır? Türklük, Türk aleminin tahminen
kendilerine siper etmek suretiyle Türkçülüğe üçte bir nüfusunu bağrında yaşatan Türkiye olarak
yapmakta olduğu saldırışlar devam ediyor.Bu mı, yoksa hürriyetine kavuşmuş bütün Türklüğün
milletin düşmanı olmaması gereken bir takım birleşmesi ile büyük Türkiye’nin meydana gelmesi
zayıf karakterli,bilgisiz veya kafasız kimseleri takdirinde mi daha korkusuz, daha rahat, daha
de saflarına almış olan düşmanların sistemli itibarlı bir cemiyet olabilir?
çalışmalarının Türk milliyetçiliği için hayli
zararlı olduğu muhakkaktır.Çünkü hücum sinsi Bütün Türklerin birleşebilmeleri kolay mı ve hatta
ve aldatıcıdır ve düşman gizlidir. Gizlenmiş mümkün mü denebilir. Bunun mümkün olup
düşman elbette ki meydanda olandan çok daha olmadığı ayrı bir meseledir. Fakat 50-60 milyonluk
tehlikelidir. büyük bir Türk devleti düşünmenin (hatta hayal
etmenin) Türklük bakımından,Türklük için ne
Bu iki kelimeyi siper yapan Türkçülük zararı vardır? Bu düşüncenin, ebediyen bir hayal
düşmanları, Türklüğe en büyük satırı 1944 olarak kalsa bile, Türk milletinin kalbinde milli
haçlı seferinde atmışlardı. O namert taarruzun alevler yaratması dahi bir kazanç değil midir? O
nasıl bir kocaman yalana dayanmak suretiyle halde Turancılığın Türklük için korkulacak,
yapıldığı bugün bir mahkeme kararıyla sabittir. ürkülecek neresi vardır?
Fakat mahkemede tecelli eden adalet, 1944’ün
bazı kafalara ve gönüllere soktuğu istifhamları Irkçılığa gelince; Türk ırkçılığı Türk’ün üstün
oralardan tamamen söküp atabilmiş değildir. vasıflarını yaşatmak ve başka ırklara mensup ve bu
Üstelik düşmanların gayretiyle istifhamlar ırkların davalarını güden Türk vatandaşlarının
belki daha bile büyümüştür. büyük mevkilere çıkmamalarını isteyen bir fikirdir.
Acaba Türk ırkının, mesela savaşçılık veya ahlak
Türk fikir tarihi hakkında pek bilgisi gibi büyük vasıflarını yaşatmanın, yahut bu
bulunmayan bir çok kimseler, bugün Irkçılık devletin vatandaşı olduğu halde Türk’ten gayrı bir
ve Turancılık denince en hafifi, çekinilmesi milletin ırki davasını güden insanların devletin
gereken iki fikir düşünüyorlar. Yine bir çok kilit mevkilerine geçmemelerini istemenin
kafalarda ırkçılık ve Turancılık fikirlerinin milletimize getireceği kötülük nedir? Bir Türk
1944’deki haçlı seferinde tevkif edilen ve o kadar Türkleşmiş insanlara kimsenin bir diyeceği
zaman kendilerine ırkçılar-Turancılar adı olamaz. Lakin Türklüğü sade nüfus kağıdındaki
takılan Türkçüler tarafından ortaya çıkarıldığı kayıttan ibaret olup evinde Türkçe’den başka dil
düşüncesi bulunuyor.Türkçülük düşmanları bu konuşan, gönlünde Türk’ten başka bir milletin
yanlış ve hatta gülünç düşünceleri takviye edici sevgisini taşıyan, ülküsü Türk’ün ülküsünden gayrı
neşriyatta bulunmakta devam ettikleri için bu bir ülkü olan insanları bu milletin çocukları sayıp
konuda sık sık konuşmak da zaruri olmaktadır. da onları devletin en büyük mevkiine oturtmanın
Türklüğe ne gibi bir faydası olur?
Hakikat şudur ki ne ırkçılık, ne de Turancılık
fikirlerinin Türklük için, Türklük bakımından Bu devletin Rum, Ermeni ve Yahudi ırklarına
korkulacak bir tarafları yoktur. Çünkü bu mensup vatandaşları da vardır.Cemiyette onlar için
fikirler, Türk’ün yücelmesini düşünen Türk de eşit haklar tanınmıştır.Fakat bir Rum vatandaşın
kafalarında doğmuş, kitaplara geçmiş, Milli Savunma Bakanlığına, bir Ermeni’nin
yüzyıllarca işlene işlene bugünkü şeklini dışişleri bakanlığına, bir Yahudi vatandaşın
almıştır. Turancılık, Tanrı’nın bir millet olarak başbakanlığa gelmesine hangi Türk razı olur? Bu
yarattığı, fakat birkaç yüz yıldır birbirlerinden vatandaşlardan birisinin Genel Kurmay Başkanı,
ayrı olarak yaşayan insanların,eskiden olduğu bir başkasının ordu kumandanı olması mümkün
gibi yine bir bayrak altında toplanmaları müdür?
fikridir.
BOZKURT 19
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Türk muhayyilesine göre kainatın yaratılışını 3- Kaşgarlı bilgin Mahmut da Divani Lügat
anlatan bu en eski destan parçamız, insanların ıt-Türk adlı meşhur eseri ile Türk üstünlüğü
bir babadan değil başka başka soylardan fikrini müdafaa eden bir milliyetçidir. Bu
türediklerini kabul etmektedir.Bu destana göre değerli eserin tercümesinden şu satırları
Tanrı Karahan, dünyayı yarattıktan sonra okumak Kaşgarlı’nın bu husustaki fikrini
yerden dokuz dallı bir ağaç bitirerek her bir öğrenmek için kafidir:
dalın altında bir insan yaratmıştır. “Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları
Yeryüzündeki insan ırkları işte bu dokuz yeryüzüne hakim kıldı. Zamanımızın
insandan meydana gelmiştir, yani kökleri hakanlarını onlardan çıkardı. Dünya
başka başkadır. milletlerinin idare yularını onların eline
verdi. Onları herkese üstün eyledi,
Kendilerini öteki insanlardan ayrı bir varlık kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi.
sayan Türkler, aynı zamanda o insanlardan Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana
üstün olduklarına da inanmışlardır. Bu inanış, olanı aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları
ırki bir gurur halinde nesilden nesile geçerek her dileklerine eriştirdi.”
günümüze kadar gelmiştir.Burada bu inanca ait
vesikalardan bazılarını sıralayacağım: 4-On ikinci yüz yılda yaşamış olan meşhur
Fahrettin Mübarekşah da Türk’ün üstünlüğü
1-Türklük gururunu haykıran vesikaların en fikrini müdafaa eden simalardan biridir.
eskisi, milattan önceki birinci yüz yıla ait bir Mübarekşah’ın bu fikirleri “Tarih-i Fahrettin
mektuptur. Kun Türklerinin padişahı olan Mübarekşah” veya “Şecere-i Ensab” adlı
Holuku’nun Çin hükümdarına yazdığı bu eserindedir.
mektubun baş tarafı (bugünkü Türkçemizle)
şöyledir: Mübarekşah bu eserinde Türkleri yeryüzünün
“Güneyde büyük Han sülalesi hüküm en üstün milleti olarak göstermekte ve bu tezini
sürüyor. Kuzeyde ise güçlü Kun sülalesi bir çok delil ve misallerle kuvvetlendirmekte-
hüküm sürüyor. Kun, göğün mağrur dir. Mübarekşah, Türk üstünlüğü fikrini
oğludur ki ufak saray teşrifat ve merasimine bilhassa şu bakımdan mütalaa etmiştir:
ehemmiyet vermez...” a) Yeryüzündeki bütün milletlerin halkı, başka
ülkelere gittikleri vakit aşağılanırlar; yalnız
Türk ırkını göğün mağrur oğlu diye Türkler müstesna...
vasıflandıran bu satırlardaki üstünlük inancı b) Yeryüzünde para ile satın alınan bir kölenin
aşikardır. Çin sarayının teşrifatına ehemmiyet padişah olduğu ancak Türklerde görülmüştür...
verilmemesi de,bir tenezzül meselesi c) Türk yurdu Türkistan, yeryüzünün en büyük
olarak,aynı inancın bir ifadesinden başka bir ülkesidir.
şey değildir. ç) Türkçe en güzel ve heybetli bir dildir.
“Adem zamanından bugüne kadar para ile Türk’le Acem’in kabiliyetini bu şekilde ortaya
satın alınmış kölenin padişah olduğu koyan Nevai, kendi ırkının üstünlüğü neticesini
görülmemiştir. Yalnız Türkler bundan şöyle çıkarmaktadır:
müstesnadır. Türklerin padişahı olan ve “Türk’ün ahlakının, yaratılışta Fars’tan
aklının kamilliği, fikrinin doğruluğu, daha üstün olduğuna bundan daha kesin
bilgisinin çokluğuyla tanınan Afrasiyab’dan şahit yoktur ve hiç kimse buna karşı bir şey
bir mesel naklolunur: Türk sedef içinde söyleyemez.”
deryada bulunan bir inci gibidir.Kendi
yurdunda bulunduğu zaman kadir ve 6-Türk ırkçılığının büyük bir siması da 17.
kıymeti yoktur.Lakin oradan yüzyılda yaşamış olan Vani Mehmet’tir. Vani
çıkınca,denizden ve sedeften çıkmış inci Mehmet’in bu husustaki fikirleri Arais-ül
gibi,kıymetlenir.Hükümdar taçlarının ve Kuran ve Nefais-ül Fukran adlı tefsirindedir.
gelinlerin ziyneti olur...” Vani Mehmet’in ırkçılığını iyice anlayabilmek
............................................................................ için, önce Kuran’daki bazı surelerin Arapları
“Eğer Türklerin başka hiçbir şerefi olmasa, tehdit eden bazı ayetlerini bilmek lazımdır.
sultan-ı İslam’ın Türk olması onlara fahir Bunlardan biri Tevbe suresinin bir ayetidir ki
ve mübahat vesilesi olur ve Türklerle Hazreti Muhammet Tebük gazasına çıkacağı
Türkistan yalnız bundan dolayı bütün zaman yanındaki Arapların gevşek ve yavaş
dünyaya müraccah tutulur...” davranmaları yüzünden nazil olmuştur. Bu
............................................................................ ayetin Türkçesi şöyledir:
“Emirlerin ve sipehsalarların çoğu Türktür. “Eğer siz buyurulan gazaya çıkmazsanız, Tanrı
Devlet onlarındır. Bütün insanlığın muhtaç sizi en büyük azap ile cezalandıracak ve sizin
olduğu nimet ve servet onların elindedir. yerinize sizden olmayan başka bir kavmi
Asiller, büyükler ve büyüklerin çocukları koyacaktır.Sizin savaşa çıkmamanız Tanrı’ ya
Türklerin hizmetindedir. Ve onların devleti hiçbir zarar vermez, çünkü Tanrı her şeye
sayesinde asude ve muhteremdirler...” kadirdir.”
5-Büyük Çağatay şairi Nevai de Türk Maide suresinin bir ayetinde, İslamlığın başına
üstünlüğünü ispat etmek için eser veren şuurlu getirilecek Arap’tan başka olan bu kavim şöyle
bir milliyetçidir. Bu şiirle şuuru nefsinde övülmektedir:
toplamış ulu Türk’ün,Türk ve Acem dilini
mukayese eden “Muhakemet-ül Lugateyn” adlı “Ey müminler! Bazılarınız dininizden
meşhur eseri Türk ırkçılığının da bir döndüğünüz takdirde, Tanrı yakında öyle bir
vesikasıdır. Nevai, Muhakemet-ül Lugateyn’de millet getirecektir ki, Tanrı onları ve onlar da
esas olarak Türk dilinin Acem dilinden üstün Tanrı’yı sever. Onlar müminlere karşı alçak
olduğunu ispat etmek istemiş ve etmiştir. Fakat gönüllü, fakat kafirlere karşı amansızdırlar.”
bu arada Türk’ün de, başkalarından üstün Tanrının sevdiği, Tanrıyı seven ve kafirlere
sayılan Acemden daha üstün olduğunu karşı amansız bu milletin hangi millet
göstermiştir. Nevai, bu üstünlüğü şöyle olduğunu Arap tefsircileri yüzyıllarca aramışlar
belirtmektedir: bu şerefi bazı milletlere, hatta meleklere
“Türk kendi diliyle Acemlerde bulunmayan vermek istemişlerdir. İşte Vani Mehmet,
incelikler,güzellikler ve sanatlar göstermiştir. tefsirinde, başka tefsircilerin çözemediği bu
Türklerin hemen hepsi Acem dilini bilirler ve düğümü çözmekte ve Tanrı’nın bahsettiği bu
bunda büyük kabiliyet gösterirler. Hatta Türk kavmin Türk kavmi olduğunu söylemektedir.
şairlerinin çoğu Fars diliyle Farslar gibi güzel Vani Mehmet’in delilleri şunlardır:
şiirler yazmışlardır. Fakat Acemlerden hiç biri
Türkçe konuşamaz. Biraz konuşmasını bilenler a)Türkler karada ve denizde bütün kafirlerle
de Türkçe’nin inceliklerini anlayamaz. Binde çarpışıp onların yurtlarını almışlar, oralarda
bir Türkçe öğrenenler ise konuşmaya İslami esasları tatbik etmişler ve onlara
başlayınca, onların Türk olmadıkları ilk İslamlığı kabul ettirmişlerdir.
sözlerinden belli olur. O kadar gülünç bir
durumda kalırlar.” b)İslam dinini kurtaran Türkler olmuştur.
BOZKURT 22
______________________________________BOZKURT_______________________________________
7-Yakın çağlar tarihimizde edebiyat sahasında ırkçılığının bir kopyası, bir taklidi sayılmasına
Türk üstünlüğü fikrinin nazım şeklinde en imkan var mıdır?
güzel misallerini verenler arasında Mehmet
Emin Yurdakul, mühim bir yer işgal eder. Türk ırkçılığının ikinci unsuru olan yabancı
Merhumun şiir bakımından fakir, lakin şuur soylu kimselerin Türk devletinde mühim yerler
bakımından pek zengin manzumeleri arasından işgal etmemeleri prensibine gelince:Bu
seçilmiş şu birkaç mısra Türk üstünlüğünü fikir,Türkler arasına karışıp mevki sahibi
türlü cepheleriyle göstermektedir: olmuş yabancıların Türklüğe yaptıkları seri
halindeki ihanetlerin tabi bir neticesidir.
İleriye! Türk’ün alnı Tarihimizin bilhassa Osmanlılar çağı bu cins
Yalnız Rabbe secde eder! ihanetlerle doludur.Bu seri halindeki ihanetleri
....................................... tarihlerinden öğrenen milliyetçi Türklerden bir
Pençen gibi kafan da kısmı bu ihanetlerin yeni örneklerle devam
Elinkinden üstündür! edip gitmemesi için yabancı soylu ve bunun
....................................... neticesi yabancı milli davalı kimselerin
Sen doğmamış olsaydın dünya geri kalırdı, devletimizin mühim mevkilerine çıkmamaları
Gök kubbenin altında her yeri yas alırdı, icap ettiği fikrini ileri sürmüşlerdir.İşte bugün
................................................................ Türkçülük düşmanlarının en çok saldırdıkları
Onun ulu milletinin koyun güden çobanı bu fikirdir.
Başka ırkın elmas taçlı hakanından uludur!
Türk ırkçılığının bu unsuruna en çok yakın
Kendi milletinin bir çobanını başka ırkın tarihimizde rastlanmaktadır.Bunun sebebi de
hükümdarından üstün gören bir Türk olarak, Türklük şuurunun bu devirde ki
Mehmet Emin Yurdakul, edebiyat ve fikir inkişafıdır.Bilhassa Türk tarihi ile uğraşan
tarihimizde elbette ki bir Türk ırkçısıdır. Türkler bu derdi görmüşler, bu derdin tek
çaresinin de yabancı kanlı ve fikirli kimselerin
8- Müftü oğlu Ahmet Hikmet de edebi kötülük yapacak mevkilerden uzak
nesirlerinde, büyüklüğüne inandığı ırkının bulundurulması olduğunda birleşmişlerdir.
üstünlüğünü bir çok defalar haykırmıştır.
Çağlayanlar, merhumun, Türk üstünlüğünü Tanzimat’tan önceki tarihimizde bu fikir daha
güzel sözlerle tespit eden satırları ve çok Türklerle devşirmelere arasında asırlar
cümleleriyle süslüdür.Yalnız şu iki parçası, boyu devam eden mevki mücadelesi şeklinde
Müftüoğlu’nun Türk ırkçıları arasında yer görülmektedir. Fakat bu mücadelenin dışında
alması için kafidir: kalıp da yabancıların mevkilere getirilmemesi
“Oğul! Ey Türk oğlu! Alnını yükselt, icap ettiğini yazan Türkler de yok değildir.
göğsünü ger. Etrafına gurur ile bak! Bunların en dikkate değer olanı, 18. yüzyılda
Ayağının altında görünen şu geniş cihanın yaşamış Konyalı bir Türk olan Üveysidir.
hakimi sensin, senin neslin olacaktır.” Üveysi’ nin Paris’te Bibliothegue
.......................................................................... Nationale’deki bir el yazmasında bulunan ve
“Bir ulu çınarsın ki kırılır, eğilmezsin; ölür yüz mısra kadar tutan bir manzumesi bu
inlemezsin. Sen şarkın kınına giremeyen bir bakımdan çok mühimdir. Üveysi, devletin kötü
kılıcısın; dövüle dövüle tavlanır, urula urula durumundan duyduğu üzüntüleri milli bir
kırılırsın.Yine her parçadan bir kıvılcım, heyecanla anlattığı bu manzumede,padişaha bir
her kıvılcımdan bir şimşek çıkar. İlahi bir takım güzel öğütler verdikten başka devletin
kuvvetin, ebedi bir feyzin var, ey Türk!” çökmesinin sebepleri üzerinde durmakta ve bu
sebeplerin başında Yahudi,Arnavut, Boşnak
İşte bunlar edebiyat ve fikir tarihimizin gibi Müslüman olan ve olmayan yabancı
Türk’ün üstünlüğü fikrini terennüm eden unsurların devletin baş mevkilerinde
sayfalarından bazılarıdır. Milattan önceki bulunmalarını göstermektedir.Sanat
çağlardan başlayıp zamanımıza kadar gelen bir bakımından değeri olmayan bu didaktik
fikrin, Türk’ün başka ırklardan bir çok parçada, 18. yüzyılın bu şuurlu Türk şairi,bu
bakımlardan üstün olduğu fikrinin, artık Alman fikirlerini şu mısralarıyla belirtmektedir:
BOZKURT 23
______________________________________BOZKURT_______________________________________
“Ecnebi unsurların –her hangi mevkie
Yahudi gibi melunlar geçerler sadre bi-teklif çıkarılırsa çıkarılsın, ne kadar iyi bakılırsa
Kapudan basa bir mümin, ederler ondan bakılsın, ister kadın ister erkek olsun- devlete,
istikrah. millete ne kadar sadık olduklarına ve
............................................................................ olacaklarına, behemehal bir gün zemin müsait
Acebdür izzü devlette cemian Arnavut,Boşnak! olunca hıyanet edeceklerine bir ders daha...”
İşte iki asır önce yaşamış olan bu Konyalı Bunlar Türk tarihinin milletimize verdiği
şair,Türk’ün büyük ve tarihi derdini anlamış ve öğütler, derslerdir. Tarihimizi dikkatle okuyup
bunu bir şiirsiz manzumesinde yana yakıla da bu neticeye varmamak imkansızdır. Bugün
ifade etmiştir. büyük bir kütle teşkil eden Türk ırkçıları,
tarihin bu öğütlerinden faydalanan
Fakat bu fikir, en şuurlu şekline tarihimizin milliyetçilerden başka kimseler değildirler.
yakın yıllarında ulaşmıştır.Bunda da merhum Türk tarihini dikkatle okuyan herkes (hangi
Doktor Rıza Nur Beğ’in rolü büyüktür. akideye sahip olursa olsun) bunu görecektir.
Dr. Rıza Nur bu yolda yalnız değildir. Tarihle
Dr. Rıza Nur, Türk tarihini ve tarihimizin uğraşan tanınmış Türkler arasında bu hakikate
hadiselerinden mana çıkarmasını bilen nadir parmak koyanlar çoktur. Şemsettin Günaltay
Türklerdendir. Dünyada en büyük övünç olarak da bunlardan birisidir.
Türk yaratılmasını sayan merhum, gönlünü
verdiği milletinin tarihini incelerken, bu Günaltay’ın Mufassal Türk Tarihi adlı
“Yabancı unsurlar” derdini görmüş ve bunu eserinden alınmış şu satırlara bakın:
bütün ömrü boyunca eserlerinde milletine
anlatmaya çalışmıştır. Merhumun bilhassa “Şapolyo Han...yabancı serserilere devletçe yer
meşhur “Türk Tarihi” bu husustaki fikirleriyle vermek,onları devletin kuvvetini,hükümetin
doludur. İşte bunlardan bazıları: sırlarını anlayabilecek makamlara çıkarmanın
ne kadar tehlikeli olduğunu takdir
“Memlekette meydana getirilen fesadın, edemiyordu.Halbuki başka emeller,hafi
anarşinin en mühim unsuru Türklerin maksatlar arkasında koşan,her halde milletin
hizmetine girmiş, mevki sahibi olmuş Çinliler hayat ve istikbali ile alakadar olamayan
ve sairdir.Yani Türk’ten gayrı olan ecnebi yabancı türedilere devletçe yer vermek,onları
unsurlardır. Zaten hemen bütün Türk mahrem ittihaz etmek kadar muzır ve tehlikeli
devletlerinin, bilhassa Türkiye’nin Osmanlı bir hareket yoktu”
sülalesi devresinin en büyük belayı bu ............................................................................
yanaşma unsurdan bulduklarını göreceğiz. “Yabancı serserilere, sergüzeştçi türedilere
Zaten her milletin kara belası hizmetine aguş-i vatanı açarak onları yüksek mevkilere
sokulmuş ecnebi unsurlardır..” geçirmek, mukadderat-ı milleti onların dest-i
............................................................................ ihanetine tevdi etmek gafleti bizden başka
“Ne Çinlilere, ne de bu yanaşma, dönme hiçbir millette görülemeyecek garaiptendir. Ne
yabancılara bir diyecek yoktur. Türk’ten gayrı olduğu,ne gaye takip ettiği meçhul,memlekete
unsur elbet ayrı bir kan, bir terbiye ve alakası ve rabıtası mefkud olan adamlara
gayededir. Yapacağını yapar. Kabahat kendi emniyet göstermek,samimiyetlerine inanmak
milletini bırakıp da onları kullanan devlet ve kadar hamakat tasavvur edilemez.”
millettir.” ............................................................................
............................................................................ Türk ırkçılığı yalnız tarihçiler değil, tarihçi
olmayan Türk milliyetçileri tarafından da
“Türkler tarihte bir çok misallerden sonra bir kuvvetle müdafaa edilmiştir. Bunlar arasında
defa daha yıkımlarını,felaket ve inkırazlarını Mahmut Esat Bozkurt başta gelir. Bozkurt bu
içlerine alıp yükselttikleri ecnebi unsurlardan fikirleri sade yazmakla kalmamış, yüksek tahsil
görüyorlardı.Ne çare ki binlerce maddi gençlerine ders olarak okutmuştur da...
misallerden sonra da Türk hala bu hususta Bilindiği gibi merhum, bir vakitler üniversite
gözünü açmamıştır.” gençlerine okutulan Türk İnkılabı dersleri
............................................................................ hocalarındandı.
BOZKURT 24
______________________________________BOZKURT_______________________________________
BOZKURT 30
______________________________________BOZKURT_______________________________________
İndiye dek konqresi fakt qarşısında qoymaq 1828 – ci ilden başlayaraq Osmanlı Dövletinin
üçün ermeni lobbisi 9 ştatda[eyalet] “ermeni erazisinde yaşayan ermeniler Ecmiedzin
soyqırımının” müzakereye çıxarılmasına ve katalikosluğunun teşkilatçılığı ile Rusiyanın
tanınmasına nail oldular. Hazırda adları çekilen Anadolu cebhesindeki qoşunlarına destek
dövletler esasen maliyye –iqtisadi qurum kimi meqsedi ile qıyamlar etmişdiler. Mehz hemin
tanınan Avropa Birliyine Türkiye’nin tam dövrden başlayaraq Rusiyanın hakim daireleri
huquqlu üzvlüyünden sonra bu ülkenin Türkiye erazisini işgal etmek meqsedi ile
iqtisadi, siyasi, herbi baxımdan güçlenmesinden, ermeni qıyamçılarına bel bağlamışlar,
Avropa heyatının en muxtelif sahelerine ciddi onları daim silah ve sursatla tehciz etmişler.
nüfuz edeceyinden narahatdır. Bu sebebden de XIX esrin 80-90 illerinde Tükiye’de yaşayan
Avropanın bir sıra dövletleri Türkiye’ye qarşı Ermeniler sistematik olaraq Osmanlı dövletine
qeyri – obyektiv mövqe tutmuşdur. Bu meselede qarşı silahlı çıxışlar, terror akti heyata
Avropa ülkelerinin bir sıra resmi dövlet keçirmişler. Ermeni milletçileri terefinden
strukrturları ile yanaşı, orada yuva salmış ermeni 1885 - ci ilde «Armenikan», 1887-ci ilde
lobbisi, Xristian yönümlü bir sıra siyasi İsviçre’de «Xınçak», onun ardınca ise
partiyalar, ermeni xeyriyyeci teşkilatları Tiflis’te «Daşnaksutyun» partiyaları
xususi feallıq gösterirler. teşkil olunur. Hemin partiyaların Türkiye’de
dayaq menteqeleri yaradılır. O vaxtdan
Yuxarıda qeyd etdiyimiz kimi Türkiye’nin etibaren silahlı isyanların hazırlanması ve
dünyada güç merkezlerinden birine çevrilmesi, teşkili hemin partiyaların elinde cemleşir.
onun nüfuz qazanması Şerqde demokratik 1878- ci ilde Viyana’da “Qara xaç” ekstrimist
idareciliye malik bir dövlet olması tarixi reqibleri terror teşkilatı tesis edilir. 1896-ci ilde Osmanlı
heç bir vechle qane etmir. Eğer birinci dünya Bankına hücum, Samsun’da 1904-cü
muharibesinden sonra Türkiye’nin ehalisi 12 il isyanı, 1905-ci ilde Sultan Ebdul Hemide sui
milyon idiyse, 1970 ci ilde 35, XX esrin qesd de diğer qanlı hadiseler daşnak
sonlarında ise 65 milyonu otub keçmişdir. Bütün partiyasının adı ile bağlıdır. 1897-1914-ci
XX esr boyu dünya dövletlerinin % 98 de ilerde Osmanlı imperiyasının tarixinde en
meskunlaşmış ermeniler, ABŞ ve Qerbin facieli dövr hesab olunur. Xarici ve daxili
ermeniperest dairelerinin desteyi ile TÜRK düşmanların fasilesiz zerbeleri altında
dünyasını zeifletmek, daxilde suni imperiyanın dağılması artıq göz qabağında idi.
şekilde “milli azlıq problemi” yaratmaqla onun I dünya muharibesi erefesinde Qerb dövletleri
bütovlüyünü parçalamaq kimi mekrli siyaset ve Rusiya Türkiye’yi parçalayıp öz aralarında
yürütmüşler. Onlar bu işi herbi-siyasi, ideoloji bölmek isteyirdiler. 1913 - cü ilde ABŞ -
vasitelerle ve terror yolu ile sengimek bilmeden prezidenti Vudro Vilson, Henri Marqentaunu
Türkiye’de, Kiprde [Kıbrıs], Azerbaycan’da Türkiye’ye sefir göndererek demişdir «tezlikle
heyata keçirmişler. ondan eser-elamat qalmayacaq ki, onu Türkiye
adlandırmaq mümkün olsun». Bele bir ağır
Melumdur ki, soyqırım dini, milli, yaxud ırqi şeraitde, 1914-cü ilin noyabrında Türkiye I
elametlere göre bir xalqın kütlevi şekilde dünya muharibesine celb olundu. Hemin ilde
vehşicesine qırılmasıdır. Buna misal olaraq Tiflisde Rus çarına müraciet eden Ecmiedzin
Van’da, Erzincan’da, Zengezur’da, Bakı’da ve katolikosu Gevork dünya muharibesi
Xocalıda ve civar yerlerde ermeni daşnaqlarının neticesinde işgal olunacaq Türkiye
vehşicesine Türkleri kütlevi suretde qırmalarını torpaqlarında ermeni dövletinin yaradılmasını
göstere bilerik. Bax, bu esl SOYQIRIMDIR! xahış etmişdir. Rusiyanın xarici işler nazırı
Avropanın eşitmek istemediyi,BÖYÜK TÜRK Sazanov ise Qafqaz canışını Voronotsov
milletinin qan yaddaşına hekk olunmuş Dashkov’a vurduğu xusisi teleqramda
SOYQIRIM! XIX esrin ikinci yarısından ermenilerden Türkler aleyhine istifade
başlayaraq, istersede 1915– ci ilde baş vermiş etmeyi, onlara silah paylamağı tapşırmışdır.
dehşetli olaylar – yani dünyaya ermeni xalqının Ermeni desteleri muharibede Rusiya terefinde
soyqırımı kimi tanıtdırılan qırgınlar eslinde vuruşurdu.1914 - cü ilin dekabrında 80 minlik
ermenilerin özleri terefinden töredilmişdir. Onlar Türk ordusu bir gülle bele atmadan Erzurum
«SOYQIRIM» miti yaratmaq meqsedi cebhesindeki Sarıqamış bölgesinde güçlü
ile kütlevi igtişaşları töredir. şaxtaya düşdü.
BOZKURT 31
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Ermeni menşeli Osmanlı vetendaşlarının Diger tarixci Vamu yazır: “1915 ci ilen
satqınlığı neticesinde rus ordusu onların hamısını aprelinde ermeni daşnakları Vanı ele keçirib
mehv etdi. Bu hadiseden sonra Osmanlı orada Aram ve Varelin komandanlığı ile
rehberlerinden biri olan Telet Paşa ermeni ermeni qerargahı tesis etmişler ve bölgeni
icmasının Suriya ve Mesopotomiyanın Türklerden temizledikden sonra Rus qoşun-
daglıq hissesine köçürülmesi haqqında qanun larını şehere buraxmışlar. Daşnakların Van’da
qebul etdirdi. (o zaman bu eraziler Türkiye’ye tanınmış liderlerinden biri de Osmanlı
daxil idi.) Osmanlı’nın ermeni generallarından parlamentinin keçmiş uzvu Pasdermacyan idi.
Andranik Rusların terefine keçdi. Köçürme Harro adı ile tanınan bu şexs ermeni
qanununa tabi olmayan ermeniler hökümetle qiyamcılarının başında dururdu.
toqquşmalarda ve hereket boyu yolda 200 min
itki verdiler. Yerleşdikleri bölgelerde ise ehaliyi 18 may 1915 - ci ilde car II Nikolay Van
qırdılar. Buna baxmayaraq ermeniler Ermenilerinin “sedaqetine” gore onlara
qurbanlarını her il çoxaldırlar ve nehayet 1,5 teşekkür edir. Aram Manukyan Van’da Rus
milyona çatdırıblar. 1984-cü ilde ABŞ qubernatoru teyin edilir. Türkiye’nin Şerq
Konqresinde “ermeni qızdırması” başlayarken Vilayetlerinin, elecede Muş’un minlerle ermeni
85 amerikalı alimin problemi araşdırmasından ehalisi yeni ermeni dövletine axışma başlayır.
sonra ermeni soyqırımının deyil, eslinde Türk Onların sıralarında Rusiya hebsxanalarından
genosidinin baş verdiyi ortaya çıxdı. Vaxti ile azad edilmiş ermeni mehbusları da az deyildi.
Italiya Xarici İşler Nazırı Francesko Mitti 1915 -ci ilin ortalarına doğru Van etrafında 250
demişdi: “Avropanın Türkiye’den nese alib, nese min ermeni cemleşmişdi. Iyun ayının
vermek istediyi vaxt yadına ermeni soyqırımı evvelerinde Osmanlı ordusu rus qoşunlarını
düşür” 1915 - ci ilin evvelleri Çar Rusiyasının sıxışdırmağa başladı. Geri çekilmekde olan rus
Ordu hisseleri manaver ederek Ağrı dağını otub qoshunlarını minlerle ermeni muşayiet edirdi.
Iran serhedi boyunca cenuba dogru enir. Mehz Ölü dogulmuş Van dovletinin ermeni
ele bu vaxt Van’da meskunlaşmış ermeni ehalisi sakinleri bununla töretdikleri cinayetlere göre
silahlı qıyam qaldırır. Bu qıyam zamanı mesuliyyetden yaxa qurtarmaga calışırdılar.
muharibe illeri erzinde Ermenilerin ilk 1916 - ci il herbi kompaniyası dövründe Rus
destelerinin köçürülmesi başlanır. Van qoşunları 2 istiqametde, birinci Bitlis ve Muş,
vilayetinin qubernatoru [valisi] 20 mart 1915 - ci ikinci ise Qarsdan Erzuruma qeder olan
il tarixli teleqramında silahlı qıyam haqqında erazilerde ugurlu emaliyyat apardı. Mehz
melumat vererek gösterir: “biz bele guman edirik rusların bu yürüşünde de qarşılarına çıxan her
ki, qiyamçıların sayı 200 - den çoxdur. Qiyamın bir şeyi mehv etmeye hazır olan nizami ermeni
yatırılıması üçün cehd gösteririk” 3 günden sonra desteleri “aktiv” iştirak etmişler. Bu haqda
hemin qubernatorun merkeze gönderdiyi yeni Shaw yazırdı: “ Bu zaman bütünmuharibe illeri
teleqramda,qiyamın yaxınlıqda yerleşen kendlere erzinde en dehşetli TÜRK SOYQIRIMI baş
yayılması gösterilir. vermişdi”. Milyondan artıq Türk kendlisi öz
Bir aydan sonra situasiya [durum] ümidsiz torpaqlarını terk etmek mecburiyyetinde qaldı.
veziyyet alır. Qıyamcılar yolları kesir, kendlere Osmanlı qoşunları ile Erzincana doğru geriye
silahlı basqınlar ederek onları ele keçirirler. Dinç çekilen dinç Türkler ermeni qruplaşmaları
Türkler qılıncdan keçirilir. Kişilerin ekseriyetinin terefinden tike-tike doğranmışdı. Bu reqemin
cebhelerde olmasından istifade ederek böyüklüyüne artıq teeccüblenmek olmur.
qiyamcılar qocaları, körpeleri ve qadınları mehv Umumiyyetle aparılmış son tehqitaqlarla subut
edir. Torpaqların boşaldılması siyaseti olunmuşdur ki, 1915 - ci ilde Osmanlı
başlanır.Vanda Türkleri diri-diri kehriz Türkiyesinde ve Azerbaycanda 2,5 milyon
quyularına basdırıb, daşlarla doldururlar. Türk ermeni terrorünün qurbanıolmuşdur. 1917
Amerikan alimi Stenli Shaw yazır: “Rusiya’nın - ci il erzinde rus ordusu Peterburqda baş
Qafqaz korpusu ve ora daxil olan könüllü vermiş inqılab neticesinde iflic veziyyetine
ermeni birleşmeleri aprelin 28 de Irevandan cıxıb düşür. Dekabrın 18 de Bolşeviklerin Osmanlı
mayın 14 de Vana çatır. Onlar 2 gün burada İmperyasi ile Erzincan barışlığı ve 03 mart
Türklere qarşı kütlevi terror akti heyata keçiriler. 1918ci il Brec-Litovck muqavilesinin şertlerine
Onların bu hereketlerinde tesadüfi ve göre Türkiyenin şerq torpaqları, Qars ve
gözlenilmez heç bir şey olmamışdır”. Erdehan Osmanlılara qaytarılır.
BOZKURT 32
______________________________________BOZKURT_______________________________________
1918 ci ilin mayında yeni yaranmış Azerbaycan Çar Rusiyası 1828-1920-ci illler arası Cenubi
Xalq Cumhuriyyeti Daşnak-Bolşevik tecavüzü Qafqaza, esasen Ermenistan ve Azerbaycan’a
ile uzbeuz qaldı. Iyun ayının 4 de Osmanlı İran ve Türkiye’den 600 minden 1 milyona
İmperiyası ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında qeder ermeni köçürür.
dostluq muqavilesi imzalandı. Özünün çetin Ermeni tarixcisi Ishqanyan 1917- ci ilde
veziyyetde olmasına baxmayaraq Türkiye dövleti Peterburqda neşr olunan “Vestina Kafkaza”
qardaş Azerbaycan’a kömek eli uzadır.Türk jurnalında yazır: “Ermeniler Qafqazın aborigen
qoşunları cenubdan Ararat respublikasını otub ehalisi deyil, onlar bu erazilere yalnız Rus
Baku’nı daşnaq ve ingilislerden azad etdiler. imperiyası terefinden köçürülmüşler”.
Lakin Türkiye ile Antanta arasinda 1918 ci il Ermenistan monorespublikası yaratmaq
oktyabr 30 da imzalanmış Mundros barışıq meqsedi ile Sovet hakimiyyeti illerinde
muqavilesine esasen Türkiye qoşunları tezlikle Azerbaycan ehalisinin Ermenistan SSR-den
Azerbaycanı terk etdiler. Bu muqavile faktiki deportasiya edilmesi resmi dövlet siyasetine
olaraq Osmanlı imperyasının varlığına son çevrildi.
qoydu. Bu hadiseden istifade eden ermeni
silahlı birleşmeleri yeniden Anadolu’nun 1923-cü ilde Daglıq Qarabag Muxtar Vilayeti
şerqine, o cümleden Qars’ı ele keçirib daha 18 ay teşkil olunarken orada ermeni ehali azlıq teşkil
sayısız-hesabsız qırgınlar töretdiler. etdiyi halda, 1989- cu ilde 76 % teşkil etmişdir.
Ibrahim Xelil xana, Cavad xana, Şeyx Shamile
Sultan Türkiyesi ilk defe “muttefiq dövletler” xeyanet etmiş, Enver Paşa, Cemal Paşa, Feteli
arasında 1920 ci il avqustun 10 da imzalanmış xan Xoylu ve sair kimi görkemli şexsiyyetleri
Sevr muqavilesinin şartlarına göre Anadolu’nun qetle yetirmiş ermeni qudurganlarını 1930-
6 vilayetinde ermeni dövletinin yaradılması 1950 - ci illerde X.Qriqoryanlar,
nezerde tutulurdu. Lakin Sevr muqavilesi A.Markaryanlar evez etmişdiler. SSRI nin
Türkiye terefinden ratifkasiya olunmadı. muxtelif ali orqanlarında yuva salmış daşnaklar
Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliyi ile H.Cavindin, M.Muşviqin, Y.Cemenzeminlinin,
başlamış milli-azadlıq herekatı neticesinde B.Çobanzadenin, M.D.Hüseynovun,
ölkenin parçalanmasının qarşısı alındı, onun R.Axundovun, H.Huseynovun, E.Cavadın
bütovluyu temin olundu. Onu da qeyd etmek ve başqalarının qetline fitva vermişler.
lazımdır ki, siyasi hadiselerin bele
inkişafı neticesinde meqsed yerine yetirildi. SSRI- Nazirler Sovetinin 1984-cu il martin 10
Ermeni dövleti Türkiye’de deyil, Azerbaycan da“ Ermenistan SSR-den kolxozcularının ve
torpaqlarının hesabına yaradıldı. diger Azerbaycan ehalisinin Kur-Araz
ovalığına köçürülmesi haqqında” keskin qerar
XX esrin evvelerinde Qerbi Azerbaycanda qebul etdiler. Bu qerarın hazırlanmasında SSRI
mövcud olan 962 kend işgal olundu, 360 minden Nazirler Sovetinde feal fiqurlardan biri olan,
çox Azerbaycanlı Türk ehali yurd-yuvalarından dashnak kimi dogulan, Bolşevik kimi yaşayan
didergin salındı, tarixi adlarımız deyişdirildi. ve satqın kimi ölen A. Mikoyan yaxından
1918 – ci ilin martında xalqımıza qarşı dehşetli iştirak etmişdir. O SSRI Ali Sovetinin sedri
soyqırım töredildi, 5 gün erzinde ermeni daşnak işleyende Ermenistanda “GENOSIDIN” 50
quvveleri 17 minden çox dinç Azeri Türkünü illiyi qeyd edildi, elece de “Qarabag komitesi”
öldürdüler. açıq fealiyyete başladı.
1905-1906 ci iller qırgının canlı şahidi ve 1918- Sovet hakimiyyeti illerinde Azerbaycan
1919-cu illerde“mezlum milletin” daşnak Respublikası müsteqil olmadığı üçün xarici
qaniçenlerinin Qarabag’da, Zengezur’da, ölkelerle bir başa emekdaşlıq ede bilmirdi. Ona
Şuşa’da, Bakıda ve başqa yerlerde töretdikleri göre de hedef Türkiye vetendaşları seçilmişdi.
vehşilikleri unutmayan U.Hacıbeyov o
zaman ermenilerin tecavüzkar olduqlarını ilk Bundan sonra Türkiyeye qarşı ermeni terrorcu
defe metbuatda elan etmişdi: “Bütün dünya qrupları yağmurdan sonra yaranan mantırlar
bilsin ki, Qafqaz Cumhuriyetleri arasında birinci kimi artdı. Tekce 1980-ci illerde 10-larla
defe qılınç çeken, birinci olaraq qan töken “teşkilatlar”, “komondoslar”, qruplar
ermeni cumhuriyeti oldu ”. yaradılmışdır.
BOZKURT 33
______________________________________BOZKURT_______________________________________
BOZKURT 35
______________________________________BOZKURT_______________________________________
KİTAP TANITIMI
Kitabın yazarı Abdullah Ağar; Teğmen olarak
1989 yılında mezun olduğunda henüz Kürd
terörü; “Anarşistlik”, “Bir avuç eşkıya”,
“Yasadışı Sol Örgüt” adları ile küçük
gösteriliyordu ya da daha doğru bir tespitle
küçük görülmek isteniyordu.
BOZKURT 36
______________________________________BOZKURT_______________________________________
BOZKURT 37
______________________________________BOZKURT_______________________________________
TÜRK YİĞİTLERİ
■ www.turkyigitleri.com
NENE HATUN
( 1857 / 22 MAYIS 1955 )
Erkekli, kadınlı bütün Erzurum halkı
Aziziye'ye doğru koşmaya başladı.Nene Hatun,
şehrin kenar bir mahallesindeki mütevazı bir
evde oturuyordu. Bir gün evvel, ağabeyi Hasan
cepheden ağır yaralı olarak eve getirilmiş ve
birkaç saat önce de Nene Hatun’un kolları
arasında can vermişti. Kocası cephede idi.
Tarihimize "93 Harbi" adıyla geçen Türk-Rus Sonra şehit kardeşinin döşeğine seğirtti. Ölüyü
savaşında Erzurum'un Aziziye Tabyası'nda alnından öptü: "-Seni öldüreni öldüreceğim ben
gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdıran Türk de" dedi, kin dolu bir sesle.
kadını. Erzurum'da doğdu, tam doksan sekiz yıl
orada yaşadı. Bir kahramanlık timsali olarak tanındı Evdeki satırı kapmasıyla, kapıdan dışarı
ve anıldı. Ömrünün son demlerini "Üçüncü Ordu'nun fırlaması bir oldu. O da çılgınca Aziziye'ye
annesi" olarak geçirdi. 1955 yılında "Yılın Annesi" doğru koşmakta olan kadınlı-erkekli, taşlı-
seçildikten sonra, 22 Mayıs 1955 günü Erzurum'da sopalı kalabalığın arasına karıştı.
zaatürreden vefat etti, Aziziye Şehitliğine defnedildi.
Bütün Erzurum, o Dadaşlar diyarı şahlanmıştı.
1877 yılı Kasım ayının7'sini 8'ine bağlayan gece, Erzurum halkı bir sel gibi akıyordu, canından
civarda bulunan iki Ermeni köyünden gizlice aziz saydığı Aziziye Tabyasına doğru.
harekete geçen kalabalık bir çete, sinsi sinsi yaklaşıp
Erzurum'un meşhur Aziziye Tabyası'na girmeyi Aziziye'ye yerleşmiş bulunan Moskof, tabyaya
başarmıştı. Türk-Rus harbinin kanlı ve karanlık yaklaşmakta olanlara karşı yaylım ateşine
günleriydi; tabyayı savunan bir avuç Türk askeri geçince, bir hayli Erzurumlu kırıldı. Onların
derin uykuda idi. Yataklarında bastırıldılar ve kırılışını görmek, ayakta kalabileni büsbütün
uykuda kılıçtan geçirildiler kahpece. Ve arkadan şahlandırmış ve tabyanın demir kapılarına
gelen Rus kuvvetleri de hiç bir mukavemet gülle gibi yükselen kalabalık, bir anda içeri
görmeksizin Aziziye Tabyası'na yerleştiler. doluvermişti. Demir kapılar bile
dayanamamıştı bu olağanüstü imân karşısında
Bu kahpe baskından yaralı olarak kurtulan bir asker,
koşa koşa Erzurum'a varıp kara haberi yetiştirdi. Aziziye'de boğaz boğaza kanlı bir dövüştür
Minarelerden sabah ezânı yerine "Moskof Aziziye'ye başladı. Balta, tırpan, kazma ve sopası olmayan
girdi!" sesleri yükselmeye başladı. Bir anda bütün pençeleriyle Moskof’un gırtlağına yapışıyordu.
Erzurum duymuştu, bu kara haberi. Ve bir anda O toplu tüfekli ordu, tam bir bozguna uğramıştı
bütün Erzurum şahlanıvermişti. Tüfeği olan tüfeğini bu ilahi şahlanış karşısında. Türk demeye dili
kaptı, olmayan eline ne geçirdi ise; tırpan, kazma, dönmeyen Moskof askerleri Osmanlıyı da
kürek, sopayı alıp sokaklara döküldü. kısaltıp, sadece "Osman"a çevirmişlerdi.
BOZKURT 38
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Ne "Osman"i dinleyen oldu, ne de "teslim"e Yediden yetmişe, tek vücut, tek can;
kulak asan". Nene Hatun da elinde satırı, Erzurum bir sevda, Erzurum vatan!
karşısına çıkan Moskof'un kafasına, suratına Taptaze bir yara gibi hep o kan,
indiriyordu. Şehit düşen ağabeyinin acısını, bin Akıyor Erzurum tabyalarından.
Moskof'u öldürse içinden atamazdı.
2000'e yakın Moskof askeri öldürülmüş ve Bu sevda bir sel ki tesnedir kine,
Aziziye kurtarılmıştı. Düşmanın geri kalan Bir kez kabardı mı sığmaz bendine..
kısmı, selameti atlarına atlayıp kaçmakta Bu sevda, yıllardır bizi kendine,
bulmuştu. Onları takip etmek için Çekiyor Erzurum tabyalarından.
Erzurum'lunun atı yok, fakat ne lazım, ruhlar
kanatlıdır. Kaçan atlıyı kovalayan yaya, yine
de yakalayıp haklamayı biliyordu. Ahmet Muhtar Paşa'm, al bizi yürüt!
Küffarın kökünü yeniden kurut!
Yaralılar arasında Nene Hatun da vardı. Elinde Dün bugün misali halâ kan, barut,
satırı ile dövüşürken aldığı bir yaranın tesiriyle Kokuyor Erzurum tabyalarından.
o da kanlar içinde yere yıkılmıştı. Fakat yaralı
olarak, baygın halde bulunduğu zaman dahi
elindeki kanlı satırını sıkı sıkıya kavramış, Dadaşıma artık; ha ateş, ha kar,
bırakmıyordu hırs dolu pençelerinin arasından. Burada savaşın adı; 'KANLI BAR'.
Ovaya sis değil, mücahit rûhlar,
Adı Nene idi taze gelinin. O günden sonra da Çöküyor Erzurum tabyalarından.
bütün Erzurum'un tanıyıp saydığı kişilerin
arasına katıldı. Doksan sekiz yıllık ömrü
boyunca kendisini ziyarete gelen herkese Gökler alev alev, yer bayrak bayrak,
Moskof'un Aziziye'de nasıl tepelendiğini Ya şu ufuklara, şu dağlara bak!
anlattı. Fakat kendinden birkaç kelime ile Bu gece dünyaya başka bir şafak
bahsetti. Çöküyor Erzurum tabyalarından.
Ölümünden bir yıl önce Erzurum’u ziyaret
eden NATO Başkumandanı'na "Ben o zaman Bekir Sıtkı'm, şasma nice bir tarih!
icâp eden şeyi yapmıştım. Bugün de icâp Gündüzü bir tarih, gece bir tarih;
ederse aynı şeyi yaparım" demişti. Destanı sen değil, koca bir tarih,
Okuyor Erzurum tabyalarından.
Türk ırkının sahip olduğu yüksek fedakarlık ve
feragat ruhunun büyük timsallerinden biri olan
Erzurumlu Nene Hatun , Türk kadınının Türk BEKİR SITKI ERDOĞAN
erkeğinden asla geri kalmadığının ve kimi
zaman öne geçtiğinin de kanıtıdır.
BOZKURT 39
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Bir yıl önce kurulan ve ilk kurulduğu günden bu yana, Kıbrıs davamıza
hassasiyetle yaklaşan bütün çevrelerin övgü ve beğenisini kazanan Kıbrıs
Türkündür; yeni dönemde de milli davamızın savunucusu olacak ve Kıbrıs’taki
Türklük davasının büyük emektarı, Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın
destekçileri arasında yer alacaktır.
BOZKURT 40
Much more than documents.
Discover everything Scribd has to offer, including books and audiobooks from major publishers.
Cancel anytime.