You are on page 1of 279

FERNAND BRAUDEL

TARH ZERNE
YAZILAR

FERNAND BRAUDEL

TARH ZERNE YAZILAR


eviren: Mehmet Ali Klbay

Yirminci yzyln en byk tarihisi Fernand Braudel bu kitapta tarihin mutfan


gzler nne seriyor. Geleneksel tarihilikle hesaplama iinde ba eken A n n a l e s
okulunun sonuncu piri, toplumsal bilimler alanndaki byk deiimleri ve bu arada
olumakta olan yeni tarihilii sergiliyor. Buradan da toplumsal bilimlerin tek bir
disiplin halinde btnlemeleri ve birlemeleri zorunluluunu vurguluyor.
Olmu bitmiin, dolaysyla deimezin bilimi olan tarihin kendi mutfamdaki
deimeler arpc boyutlardadr. Bilimin dorulan bir kerede sonsuza ka dar geerli
olmak zere bulduuna inananlar bu kitaptan holanmayacaklardr; ama hereyin
deitiini ve deimek zorunda olduunu farkedenler, yani gerek bir tarihi
kumana sahip olanlar iin bu kitap bir hazine deerindedir.

Fernand Braudel 1902'de Meuse'de dodu, 1923'te


tarih doenti oldu, 1937de Ecole Pratique des Hautes
Etudes'n mdrlne getirildi. Lbeck esir
kampnda kaleme ald ok nl II. Felipe
dneminde Akdeniz ve Akdeniz Dnyas adl tezini
1947'de savunarak doktor oldu. 1949'da Collge de
France'a seildi, 1956'da Ecole des Hautes Etudes'n
VI. ksmnn bakan, 1962' de Maison des Sciences de
l'Homme'un ilk yneticisi oldu. Braudel 1985'te
lkesinin blml tarihinin birinci blmn
tamamlayp, ikincisi zerinde alrken ld.

FERNAND BRAUDEL'in balca eserleri:

La Mditerrane et le Monde Mditerranen l'poque de Philippe II, (2 cilt),

1949
Civilisation Matrielle, conomie et capitalisme, XVe-XVIIIe sicle, (3 cilt), 1979
L'Identit de la France, (3 cilt), 1986-1987
Histori Economique et Sociale de la France, (4 cilt), 1976-1982
Venise, 1985

Fernand Braudel'in "Ecrits sur l'hisloire" adl yaptn Mehmet Ali K- lbay
dilimize evirmi, mge Kitabevi Yaynlar tarafndan Austos 1992 tarihinde ilk
basks gerekletirilmitir.

FERNAND BRAUDEL

TARH ZERNE
YAZILAR

eviren:
Mehmet Ali KILIBAY

MGE

kitabevi
imge Kitabevi Yaynlan: 52 Austos 1992
imge Kitabevi Yaynclk Paz. ve San. Tic. Ltd. ti. Konur
Sokak No: 3 Kzlay/ANKARA Tel: 417 01 37-418 19 42-425 52 02
Fax: 425 6532
Kapak Tasarm: Ibrahim K. Din/Terazi Kapak Basks: MF Ltd.
ti. Bask: zkan Matbaaclk Ltd. ti.
ISBN 975-533-029-1

Bu evirinin tm yayn haklan


imge Kitabevi Yaynlar Ltd. ii'ne aittir.

NDEKLER

SUNU ........................................................................................ 7
NSZ ................................................................... ............................... 9
I.

TARHN ZAMANLARI
II. Felipe Dneminde Akdeniz Ve
Akdeniz Dnyas
*
nsz ......................................................................... 15
Tarihin 1950'deki Konumlan ................................... 25

II.

TARH VE DER NSAN BLMLER


Tarih ve toplumsal bilimler: Uzun sre
nsan bilimlerinin birlii ve eitlilii .....................
Tarih ve sosyoloji .......................................................
Tarihsel bir iktisat iin..............................................
Dizisel bir tarih iin: Sevilla ve Atlantik
(1504-1650) ............................................................
Biyolojik bireyin bir corafyas var mdr?.............
Bir toplumsal tarih kavrayna dair
Nfusbilim ve insan bilimlerinin boyutlar ...........

51
93
105
131
143
161
181
199

III. TARH VE MDK ZAMAN


Bahia Brezilya'snda: imdiki zaman
gemii aklyor
243
Uygarlklar tarihi: gemi imdiyi
aklar .................................................................... 259

SUNU
Yirminci yzyln tamamlanmasna sekiz yl varken, bu sre
iinde olaand bir dahinin karak, byk bir devrimi
gerekletirmemesi halinde, yzylmzn en byk tarihisinin
Fernand Braudel olduunu sylersek, yanl yapm olmayz.
Braudel'in neden yirminci yzyln en byk tarihisi sfatn
hakettiini, tarih konusundaki grlerini ieren bu kitab
okuduktan sonra daha iyi kavryoruz.
Tarih bilimi veya sanat veyahut d bir edebi tr olarak tarih
biiminde ifade edilebilecek nitelikteki, gemii aratrma ii
hereyden nce bir ina faaliyetidir. Yani bir gemi mimarisidir ve
buna bal olarak birok tarz, slp, zevk sz konusu olmutur.
Gemii ina ederken (yeniden ina ederken demiyorum, nk bu
ifade asla sadakat gibi bir anlam ierebilir, oysa gemii ina
edenlerin ounun byle bir kayglan ancak grnte olmutur.
Zaten byle bir kayglan olanlar da, gemie ancak semeci olarak
yaklaabileceinden tr, yani eyann tabiat gerei, mutlaka
yeni inalar yapmak zorunda kalmlardr), bu gemiin hangi
hususlarnn ne kartlaca, tarihinin merebini, doktrinini
meydana getirmektedir. Eer tekrarlanmayan, ortaya bir kere
kan, benzersiz ve ksa mrl olay ve buna bal olarak tarihi
yapan byk adamlar ne kartlyorsa, bu olayanlatc (vekayi
tr) tarih olmaktadr. Braudel bu tarih anlayna kar kavga
verenlerin en nde gelenlerindendir.
Braudel'in tarih anlay, Marc Bloch ve Lucien Febvre ta/

rafndan kurulan Annales tarih okulunun dorultusunda olumutur. Btncl adn verebileceimiz bu tarih anlay, deimeye
etki eden tm unsurlann hesaba katlmasn gerektirmektedir. O
halde tarihi yalnzca tarihi olmakla yetinemez, gemii ina etme
ve bugn anlama uranda toplum bilimlerinin tmnden
yararlanmak zorundadr. Btncl tarih anlay (veya yeni
tarihilik) btn insan bilimlerinin bira- ray gelmeleri, tek bir
toplumsal bilimin kurulmas iin mcadeleyi gerektirmektedir.
7

Bu kitap Braudel'in bu yndeki mcadelesinin kilometre talar


olan makalelerini biraraya toplamaktadr. Geleneksel tarihin, tarihi
dier toplumsal bilimlerden ayn gren, ayrmakta srarl olan
anlay erevesinde koullanm olan tarih okuyucular ve tabii bu
anlaya mensup tarihiler bu kitabn nermeleri zerinde uzun
uzadya dnmeli ve tarih ile dier insan bilimlerinin birlie doru
ilerlemelerinin bu alanda aaca ufkun ve olanaklarn genilii
karsnda kafa yormaldrlar. Ne yazk ki, Trkiye'de bu noktann
ok gerisindeyiz.
Mehmet Ali Klbay ubat 1992

NSZ

Bu derlemenin balangc bana ait deildir. Bundan iki veya


yl nce Polonyal, sonra da spanyol dostlarm son yirmi yl
boyunca bizzat tarihin doasna ilikin olarak yaynladm baz
makale ve incelemeleri evirip, tek bir kitap haline getirmeye karar
verdiler. Bu Franszca derleme sonuta onlarn bu almalarndan
tremedir. Eer o alma olmasayd kendim bu ii yapmay
dnr mydm? Provalar okumay bitirdiim srada kendime
sorduum soru buydu.
Herkes gibi ben de, banda kaydedilmi kendi sesimi tanyamyorum. Ayn ekilde dnk dncelerimi okuduumda da,
onlar hemen tanyamyorum. Hereyden nce, birbiri peine
okunan bu makaleler bana eski koullar hatrlatyorlar. Kendimi
Henri Brunschwig'le birlikte, bitmez tkenmez hapisliimiz
srasnda Lbeck kampn arnlarken; Georges Gurvitch'in Vaneau
caddesindeki evinde akam yemei yerken; daha da sk olarak
Lucien Febvre'le konuurken veya daha dorusu Jura'daki evi
Souget'deki herhangi bir akam esnasnda olduu gibi, onu
dinlerken yeniden gryorum; gece geldiinde, bizi bahedeki sedir
aalarnn altnda, onlarn glgelerinin altna oktan gmlm
durumda bulmutur. Bu kadar ok yankyla, anyla beslenen,
duyulan seslerin doal olarak yeniden canlandklar bir dnce
benim dncem midir? Hem evet, hem hayr. O zamandan bu yana
o kadar ok ey oldu ki, bugn beni o kadar ok yeni ey kuatmakta
ki! Ben bir polemiki olmadm iin, kendi yoluna, yalnzca kendi
yoluna dikkat eden biri olduum iin, sonunda kendi kendimle
8

diyalog kuruyor, polemik yapyorum -polemik ve diyalog


kanlmas mmkn olmayan ifte bir gerekliktir ve tabii ki
sorumlusu olmaya devam ettiim metinlerden doal olarak
kopuyorum. Dn beni Akdeniz'i yeniden yazmaya ynelten bu ayn
duygu olmutur.
Bu kez yeniden yazmak sz konusu deildir. Birka ok kk
maddi dzeltmenin dnda, bu sahifeler zgn halleriyle ve
yaynlandklar tarihlerle ortaya kmaktadrlar. Bu durumda onlara
biraz uzaktan ve btn olarak bakmam mantkldr. Bu btnn
tutarl olmas houma gidecektir. Bu btnde bugn beni hl tarihi
-mesleimiz- ok canl dier insan bilimleriyle karlatrmaya
srkleyen; bunlarn bizim alma alanmza dklen klarn ye
tarihinin bunun karlnda birey isteme, hatta kanaatimizi
dinleme
konusunda
olduka
ekingen
komularmza
salayabileceklerini grmeye ynelten esas ura hep biliyorum.
Tarihin tek olmayan, ama imdinin ve gemiin toplumsal
yaplarna ilikin btn byk sorunlar ortaya tek bana koyan,
tarihin u esasl yolu olan sre zerinde yaral bir anlama
salanmaldr (bunu syledim ve srarla yeniden sylyorum). Bu
tarihi imdiye balayan, onlar zlmez bir btn haline getiren
yegne dildir. Bu esas ura konusunda, tarihin yenilemeleri
ufkumuzda belirgin hale gelen imdinin toplumundaki yeri
konusunda, tarihin/tarihinin iinde yaad topluma kk salma
biimi hakkndaki dncelerimi aklamaya belki vaktim olacaktr.
nk mesleimizde beni tutkulu klan yegne ey, insanlarn
deiikliklerin veya gelenein, arzalarn, ekinmelerin, redlerin, su
ortaklklarnn veya terklerin karsnda ve onlarla birlikte
gzlerimizin nnde dokunmakta olan hayatlarna ilikin
aklamalar getirmesidir.
Bu derleme bu sorunlarn evresini dolamamakta, sadece
onlarn d emberinin taslan izmektedir. Bo kalan aralklara,
son yllar esnasnda insan bilimlerinin bulumalarna, istatistiin
yerine, bilgisayarlarn rolne, toplumsal psikoloji ve psikanalizle
veya bilimsel olmakta ok yava kalan siyaset bilimiyle bir antlama
yapmann olanaklar konusunda verdiim derslerden blmler
9

eklemek istemedim. Sorun kesimlerin yenilenmesinden ok


btnsellie ilikin olarak kalmay sdrmektedir.
insan bilimleri btnnn bu yeniden yaplanmasnn en zor
paras hl, dnn ve yarnn tm zenginlikleriyle karmakark ve
kitlesel bilim olan sosyolojiyle aramzdaki etrefil ilikilere ynelik
olmaktadr. Georges Gurvitch'in lmnden beri sosyolojinin
paralanmas kural veya moda oldu. Bu paralanma, onun kendine
zg aratrmalarnn dnda kalan bizlere kolay bir kavray veya
alana girii yasaklamaktadr. Bugn hangi sosyolog, Georges
Gurvitch'in btnsel toplum 'unu yeniden dev olarak stlenecektir?
Oysa
eer
mmknse,
komularmzn
almalaryla
btnleebilmemiz iin bu aletlere, bu kavramlara ihtiyacmz var.
Karmzda toplumsal bilim uzmanlarnn olduu, yaknlarda
yaplan -ve bir kez daha hayalkmc bulduum- bir tartmada, I.
Chiva bana ve tarihilere glmseyerek, kendi sosyolojimizi imal
etmemizi tavsiye ediyordu, nk sosyologlar bunu bize yaplm
olarak sunmamaktadrlar. Daha sonra kendi iktisadmz, kendi
psikolojimizi... ina etmek. Bu mmkn mdr?
Bunu syledikten sonra, Emmanuel Le Roy Ladurie'ye geerken
taklmak zere, bir istatistik tarihten sz ederken, gelecein
tarihisinin programc olacan, yoksa tarihi olamayacan
iddia etmenin herhangi bir gerekesinin olduundan kukuluyum.
Beni asl ilgilendiren programcnn programdr. u an iin u veya
bu antiyenin mkemmel- letirilmesinden ok, insan bilimlerinin
biraraya toplanmasn hedeflemeleridir (acaba informatik sayesinde
ortak bir dil kurmak mmkn mdr?). Yarnn tarihisi bu dili imal
edecektir -yoksa tarihi olmayacaktr.
Paris, 16 Mayts 1969

TARHN
ZAMANLARI

II. FELPE DNEMNDE AKDENZ VE


AKDENZ DNYASI
NSZ

10

Akdeniz'i ihtirasla sevdim, kukusuz kuzeyden geldiim iin,


tpk ok sayda bakalar gibi ve birok insanlardan sonra. Ona
uzun inceleme yllarm sevinle tahsis ettim -benim iin bu, btn
genliimden de uzun bir sreydi- Bunun karlnda, bu sevincin
biraznn ve nn ounun bu kitabn sahifelerini aydnlatmasn
temenni ediyorum, ideal olan kukusuz, romanclar gibi kahraman
keyfimize gre yerletirmek, onu gzden hi kaybetmemek, ve o
kpskoca birara- daln srekli olarak hatrlamak olacaktr. Ne
yazk ki, veya ne mutlu ki, mesleimiz romann hayranlk verici
esnekliklerine sahip deildir. Temenni ettiim zere, bu kitaba yanamak isteyen okuyucu, demek ki Deniz hakknda kendi
anlarn, grlerini de beraberinde getirip metnimi renklendirirse ve elimden geldiince yapmaya altm gibi, bu geni
varl yeniden yaratma konusunda bana yardmc olursa, ok iyi
birey yapm olur... Denizin grlebildii ve sevi- lebildii haliyle,
gemii hakknda olabilecek en byk belgeyi meydana getirdiini
dnyorum. Sorbonne'da hocam olan corafyaclarn
rettiklerinden sadece bunu muhafaza edebildiysem de, onu o
kadar inanl bir ekilde korudum ki, giritiim bu iin tm
anlamn o verdi.
Akdeniz'den daha sade bir rnein, tarihle mekn arasndaki bu
balar kaydetmek konusunda bana daha fazla yardmc olabilecei
dnlebilir; hele insani lleri iinde I Denizin bugnknden
ok daha geni olduu hesaba katldnda; kiilerin daha karmak,
kark ve tasnif d olduu gznne alndnda. Bu kiiler
llerimize ve kategorilerimize smamaktadrlar. Onun hakknda
u tarihte dodu... gibi basit bir tarih yazmak yararszdr; onun
hakkndaki olaylar sadece olduklar gibi aktarmak yararszdr.
Akdeniz bir deniz bile deildir; o bir denizler btndr ve bu
denizler adalarla dolu, yarmadalarla kesilmi ve dall budakl
kylarla evrelenmilerdir. Akdeniz'in hayat ka-15 rannkine
karmtr; iirinin yandan fazlas krsal, denizcileri kyllerdir;
Akdeniz zeytin aalannn, zm balannn olduu kadar, dar
krekli teknelerin veya yuvarlak tccar gemilerinin de denizidir ve
nasl ki al ona ekil veren sanatnn ellerinden aynlamazsa, onun

tarihi de onu evreleyen karasal dnyadan aynlamaz. Bir Provence


atasz lanso la mare e tente'n tero (denizi methet ve karada dur)
demektedir.
Demek ki, Akdeniz'in kesin olarak hangi tarihsel kiilie sahip
olabileceini ancak zahmetli bir ekilde bilebileceiz: bunun iin
sabr, ok gayret ve kukusuz kanlmaz baz hatalar
gerekmektedir. Okyanus bilimcisinin, jeologun ve hatta
corafyacnn Akdeniz'inden daha net birey yoktur: bunlar bilinen,
etiketlenmi, kilometre talan denmi alanlardr. Fakat acaba
tarihin Akdeniz'i nedir? Yzlerce uyan bizi ikaz etmektedirler: u
deildir, bu deildir, kare biiminde bir ayr hi deildir. Uzun
sreden beri tanmlanm, ak, hemen tannabilir nitelikte olduu
ve genel tarihi onun corafi snrlanna gre keserek
kavrayabileceimiz bahanesiyle Akdeniz'in belirlenmesi gerekli bir
tarihsel kiilik olduu sonucunu ortaya koymayan tarihiye ne
yazk. nk Akdeniz'in smrlannn bizim soruturmamz
asndan ne deerleri vardr ki?..

16

Elli yllk bir sre iin olsa bile, bir yandan Herakles
stunlarnda, dier yandan da antik Ilion'un nceden kylarn
gzledii deniz koridorunda snrlandrlm bir denizin tarihi
yazlabilir mi? ilk olarak ortaya kan bu ereve izme sorunlar,
dier bakalarn davet etmektedir: snrlamak; tanmlamak,
zmlemek, yeniden ina etmek ve duruma gre bir tarih
felsefesini semek, hatta benimsemektir.
Bir yardmc olmak zere muazzam bir makale, an, kitap, yayn,
soruturma kitlesine sahibiz; bunlardan bazlar saf tarih alanna
aittir; daha az ilgin olmayan dierleri de komularmz etnograflar,
corafyaclar, botanikiler, jeologlar, teknologlar... tarafndan
yazlmlardr. Dnyada I Deniz ve onun yansmasyla parldayan
karalar kadar iyi aydnlatlm, envanteri bylesine kartlm
hibir mekn bulunmamaktadr. Fakat, ncellerimize hakszlk
etmek tehlikesine ramen, bu yayn kitlesinin aratrmacy bir kl
yamuru gibi ezdiini sylemek gerekir mi? Bu incelemelerden
ou dne ait, kullansz bir dil konumaktadrlar. Onlar ilgilendiren, geni Denizin btn olmayp, mozayiini meydana
getiren kk talardan biri; hareketli btnsel hayat olmayp,
hkmdar ve zenginlerin hayatlardr; yani bizi ilgilendiren gl
ve yava tarih yerine, onlar ortak deerleri olmayan bir eitli
olaylar tozu iinde kalmaktadrlar. Bu incelemelerin ou yeniden
ele alnmay, btnsel lee getirilmeyi, yaam kazanmak iin
ayaa kaldrlmay beklemektedirler.
Ayn ekilde, geni ariv kaynaklan hakknda kesin bilgiler
olmakszn denizin tarihini yazmak mmkn deildir. XVI.
yzylda hibir Akdeniz lkesi yoktur ki, Akdeniz dnyasnn tank
olduu yangn, kuatma ve her trden felketlerden kurtarlabilmi
belgelerle, gencide iyi donatlm arivlere sahip olmasn. Fakat, bu
kuku duyulmas mmkn olmayan zenginlikleri, en alsndan
tarihsel olan bu madenleri aratrmak ve envanterini kartmak iin
tek bir mr yetmez, bunun iin yirmi mr gerekir veya herbiri
mrn bu ie hasretmi yirmi aratrmac gerekir. Belki tarih
antiyesinde kk zenaatkr yntemlerimizle, allmayan bir

17

gn gelecektir... O gn geldiinde belki de, genel tarihi az veya ak


ik elden kitaplardan deil de, zgn metinlere dayanarak yazmak
mmkn olacaktr. abam ne kadar byk olursa ol- n,
ulaabileceim btn arivlerde ayklama yapmadm; kitabmn
zorunlu olarak ksmi bir soruturmaya dayal olarak ina edildiini
sylemeye gerek var m? nceden biliyo- iim ki, kitabmn
sunular yeniden ele alnacaklar, bakalaryla ikme edilecekler ve
ben bunu temenni ediyorum. Tarih byle gelimektedir ve
gelimelidir.
Dier yandan, Rnesans ve Reformasyon'un son byk ateIferi arasnda kalan ve daha onaltnc yzylda kendini gstermekte
olan, u sert bir dnem olacak olan XVII. yzyl tarafndan
kronolojik konumu olduka kt hale getirilmi olan XVI. yzyln
ikinci yarsndaki Akdeniz, Lucien Febvre'in yazd gibi gzel bir
yanl konudur. Bu konumun yararn iaret etmeye gerek var
mdr? I Denizin, dnyann artk onu merkez almaktan, onun iin
ve onun ritmine gre yaamaktan vazgetii Modern an banda
ne duruma geldiini bilmek yararsz deildir. Her zaman sz
edilen ani gerileme, bana kantlanm gibi gzkmemektedir;
veyahut da, herey bunun tersini gsteriyora benzemektedir. Fakat,
bu dramn dnda Akdeniz'in ortaya koyduu sorunlarn istisnai
bir insani zenginlikte olduklarn ve buna bal olarak da, tarihileri
ve tarihi olmayanlar ilgilendirdiklerine inanyorum. Hatta,
bunlarn klarn imdiki zamana kadar uzattklarn; Nietsche'nin
bizzat tarihten bekledii kesin anlamda, bunlarn u yarardan da
yoksun olmadklarn dnyorum.
Bylesine bir konunun sunduu cazibelere varncaya kadar sz
uzatmayacam. Bunun sahteliklerini -zorluklarn olarak
anlaynz-, ihanetlerini daha nce sralamtm. Bunlara unu
ekleyeceim: tarih kitaplarmzn arasnda hibir ie yarar rehber
bana yardm sunmuyordu. Sv bir alan merkez alm olan bu
tarihsel incelemenin cazibesi byktr, ama bundan da tesi bir
yeniliin btn tehlikelerini de beraberinde getirmektedir.

18

Terazinin her iki kefesi az ok ykl olduundan, sonunda


arlm riskten yana koyduumdan ve temkinlilikten uzaklaarak
maceraya girimeye deer olduunu dndmden tr acaba
hakl mym?
zrm bizzat bu kitabn yksdr. Bu kitab 1923'te yazmaya
giritiimde, ok daha temkinli olan, II. Felipe'nin Akdeniz
politikasna hasredilmi bir ekildeydi. O zamanki hocalanm bunu
gl bir ekilde onaylyorlard. Hocalarm, corafyann fetihlerine
olduka kaytsz, iktisad (tpk bizzat diplomasinin sklkla yapt
gibi) ve toplumsal sorunlar pek kaale almakszn; uygarlk, din ve
ayn zamanda edebiyat ve sanat olaylanna, geerli her tarihin bu
byk tanklarna kar olduka kmser tavrlar, kendi taraf
tutuunun iine hapsolmu olarak yaz brolarnn dndaki
gerek, retken ve youn hayata her trl bak kendine
yasaklayan diplomatik tarih erevesinde yer alarak, konumu bu
balant iinde gryorlard. Temkinli Kral'n politikasn aklamak, hereyden nce, bu siyasetin yorulma sreci iinde hkmdarn ve danmanlarnn deien koullar karsndaki
sorumluluklarn belirlemek, byk ve kk rolleri saptamak;
Akdeniz'in kukusuz her zaman ayrcalkl olmayan, yalnzca bir
ksmn meydana getiren ispanya'nn dnya politikasnn genel
haritasn oluturma anlamna gelmekteydi.
Gerekten de, 1580'li yllarla birlikte, ispanya'nn gc aniden
Atlantie doru ynelmiti. II. Felipe'nin geni imparatorluu,
tehlikenin bilincinde olarak veya olmayarak tehdit altndaki
varln burada koruyacak ve bu tehdide burada kar koyacaktr.
Gl bir hareket, onu Okyanus'taki kaderine doru
yneltmekteydi. Bu yeralt oyumuyla, ispanya politikasnn bu
fiziiyle ilgilenmek ve bu aratrmalara bir II. Felipe'nin veya
Avusturyal Don Juan'n sorumluluklarnn etiketlenmesini
yelemek, dier yandan bu sonuncularn hayallerine ramen
sklkla aktr olarak davrandklarn dnmek, daha bu haliyle bile
diplomatik tarihin geleneksel erevesinin dna kmak
olmaktayd; nihayet Akdeniz'in, spanya'nn bu uzak, ani ve
dzensiz oyununda (eer muhteris nabaht harekt bir kenara
19

braklacak olursa, olduka donuk) kendi tarihine kendi kaderine,


kendi gl hayatna sahip olup olmad ve bu hayatn pitoresk bir
geri plan rts olmaktan-baka bir rol hak edip etmedii
sorulduunda, beni sonunda esir alan muazzam konunun cazibesi
nnde yere kmek anlamna geliyordu.
Farketmeden durabilir miydim? Arivden arive, bu eitli ve
hareketli hayat karsnda gzlerim kapal olarak aklayc
belgelerin izini nasl srebilirdim? Bu kadar ok besleyici faaliyet
karsnda nasl olur da ekonomik ve toplumsal tarihe
ynelmezdim? Ne Almanya, ne ngiltere, ne ABD, ne de hatta
hemen yakndaki Belika veya Polonya'da reddedilmeyen bir
ycelie ulamak iin Fransa'da kk bir grubun harekete
geirmeye alt bu devrimci tarihe ynelmezdim? Akdeniz'in
tarihini karmak kitlesi iinde kavramak demek, onlarn
tavsiyelerini izlemek, deneylerinin snana girmek, onlarn
yardmna komak, bizde yorulmu ve snrlarmz amay
hakeden yeniden dnlm yeni bir tarih biimi iin mcadele
etmek demekti. Evet bu yeni tarih kukusuz emperyalist bir tarihti,
ama devlerinin ve olanaklarnn bilincinde olan bu tarih ondan
koptuu iin, yerine gre bazen adil, bazen de gayriadil bir ekilde
eski biimleri paralamak istiyordu, ama bu adaletsizlik de pek
fazla nemli deildi! Tasnif d bir tarihsel kiiyi benimseyerek,
onun kitlesinden, isteklerinden, direnmelerinden ve tuzaklarndan
ve ayn zamanda atlmndan yararlanarak, hocalarmzn rettiklerinden baka trl bir tarih ina etmek iin tam da iyi bir
frsatt.
Her eser kendini devrimci olarak hisseder, kendisi iin bireyler fethetmek ister ve byle olmaya gayret sarfeder. Akdeniz bizi
sadece adetlerimizden syrlmaya zorlam olsa bile, bu kadar da
bize hizmet etmi olduu anlamna gelecektir.
Bu kitap; herbiri kendi iinde btnsel bir aklama denemesi
olan blme ayrlmaktadr.
Birincisi hemen hemen hareketsiz bir tarihi, insann onu
evreleyen onunla ilikileri iindeki tarihini gndeme getirmektir;

20

bu tarih akmakta ve deimekte yava, sklkla srarl geri


dnlerden ve srekli olarak yenilenen devrelerden meydana
gelen bir tarihdir. Hemen hemen zaman d olan ve cansz
nesnelerle temasta olan bu tarihi ihmal etmeyi, ne de bu konuda bir
sr kitabn eiine yararsz yere konulan, madeni manzaralaryla,
tarlalaryla ve iekleriyle abucak gsteriliveren ve sanki daha
sonra bunlar bir daha ele aln- mayacakm gibi, sanki iekler her
ilkbaharda yeniden a- myorlarm gibi, sanki srler hareketleri
srasnda duru- yorlarm gibi, sanki tekneler mevsimlere gre
deien gerek bir denizde seyretmiyorlarm gibi ele alnveren u
geleneksel tarihe corafi girilerle yetinmeyi istemedim.
Bu hareketsiz tarihin stnde yava ritmi olan bir tarih fark
edilmektedir: eer ifade asl anlamndan saptrlm olmasayd,
bunun iin gruplarn ve gruplamalarn tarihi olarak, toplumsal tarih
denilebilirdi. Bu dip dalgalarnn Akdeniz hayatnn btnn nasl
ykselttii; ite kitabmn ikinci ksmnda, birbirlerini izler biimde
ekonomileri, devletleri, toplumlar incelerken ve nihayet tarih
kavraym daha iyi aydnlatmak iin denizdeki btn bu glerin
karmak sava alannda nasl etki ettiklerini gstermeye alrken,
kendime sorduum buydu. nk biliyoruz ki, sava saf bir
bireysel sorumluluklar alan deildir.
Nihayet nc blm, geleneksel trihe ayrlm olan, eer
istenirse insani lde deil de, birey dzeyindeki tarih; Paul
Lacombe ve Franois Simiand'n olaysal tarihi: bir yzey rpnts,
med ve cezirlerin gl hareketleriyle meydana gelen dalgalar.
Ksa, hzl ve sinirli salnmlar olan bir tarih. Tanm gerei ar
duyarl olan bu tarihte, en ufak adm btn l aralarn alarma
geimektedir. Ama bu haliyle btn tarihler iinde en fazla ihtiras
vereni, insanlktan yana en zengin olan, ayn zamanda da en
tehlikeli olan budur. adalarnn hissettikleri tasvir ettikleri
hayatlarnn ritmine gre, bizimki gibi ksa olarak yaadktan henz
yakc olan bu tarihten ekinelim. Bu tarih onlann fkelerinin,
dlerinin ve hayallerinin boyutuna sahiptir. Gerek Rnesans'tan
sonra XVI. yzylda kiilerin Rnesans' gelecektir. Bu deerli kt
21

yn olduka ekil bozucu olmaktadr. II. Felipe'nin ktlarn


okuyan tarihi, onun yerinde oturuyormuasma, bir boyutun eksik
olduu garip bir dnyaya tanm gibi olmaktadr; kukusuz canl
ihtiraslarn dnyas; yaayan btn dnyalar gibi, bizimki gibi kr,
kaymzn sarho bir tekne gibi zerinde kayd u canl sularn
derinliklerinin yklerine kar kaytsz bir dnya. Tehlikeli bir
dnya, fakat ounlukla sessiz ve anlamn ancak ok byk zaman
dilimleri kavrandnda aa vuran u gizil byk akntlar nceden saptayarak, onun bylerini ve ktlklerini defedebiliriz.
Byk grlts olan olaylar ounlukla sadece onlar, bu byk
kaderlerin tezahrlerinden ibarettirler ve ancak onlar tarafndan
aklanabilmektedirler.
Bylece, tarihin kat kat dzlemler halinde paralanmas
noktasna gelmi olduk. Veya, eer istenirse, tarihin zaman iinde,
bir corafi zamann, bir toplumsal zamann, bir de bireysel zamann
ayrd edilmesine ulatk. Veyahut da, baka bir tercih asndan,
insan bir dizi kiilik halinde ayrd etmeye ulatk. Belki de en az
affa mazhar olacam nokta bu olacaktr, hatta geleneksel
paralanmalarn da, derinlemesine biri olan yaayan tarihi
paraladklann ifade etmese bile; hatta Ranke veya Kari Brandi'ye
kar anlat-tarihinin bir yntem olmadn veya en
mkemmelinden nesnel yntem olmayp, onunda bir tarih felsefesi
olduunu ifade etmesem bile; hatta nce ifade edip, sonra da bu
planlann sadece sunum aralan olmaktan baka bir amalannn
olmadn ve yolum ilerledike bunlann birinden dierine gemeyi
kendime yasaklamadm gstersem bile... Fakat savunma yapmak
neye yarar? Eer bu kitabn unsurlarn kt bir ekilde biraraya
getirmekle sulanrsam, antiyelerimizin iyi kurallarna gre imal
edilmi paralarn da bulunacan umuyorum.
ok fazla geni tutkularmn, byk grme arzumun ve ihtiyacmn da eletiriye uramayacan umuyorum. Tarih sadece
duvarlarla kapatlm bahelerin incelenmesine mahkm edilemez.
Eer byle yaplrsa tarih, zamann endie verici sorunlarna cevap
vermek, insann ok geni ama ok emperyalist bilimleriyle
balantda olmak gibi, u andaki grevlerinden birini de skalam
22

olmaz m? 1946'da devlerinin ve usuz bucaksz glerinin


bilincinde olan muhteris bir tarih olmakszn, imdiki zamana ait bir
hmanizma olabilir mi? Edmond Faral 1942'de Byk tarih'i
ldren byk tarih korkusudur diye yazmaktayd. Belki de
byk tarih yeniden hayata kavuabilir!
Mays 1946

23

TARHN 1950'DEK KONUMLARI1

Tarih bugn mthi, ama ayn zamanda yceltici sorumluluklarla kar karyadr. Bunun nedeni hi kukusuz, varoluu ve
deiimleri iinde somut toplumsal koullara baml olmaya hi
ara vermemi olmasdr. Tarih kendi zamannn ocuudur.
Demek ki kaygs, bizim kalplerimiz ve dncelerimizin zerine
kenin ayndr. Ve dn en zel ve en gvenilir olan yntemlerinin,
programlarnn, cevaplarnn, kavramlarnn bugn hepsi birden
atrdyorsa, bu bizim dncelerimizin, almalarmzn ve daha
da nemlisi, yaanm deneylerimizin arl altnda olmaktadr.
te yandan bu deneyler, u son krk yl esnasnda btn insanlk
iin ok gaddar olmulardr; bu deneyler bizi kendimizin en derin
noktalarna ve buradan da insanlarn btnsel kaderine doru, yani
tarihin kritik sorunlarna doru iddetle frlatmlardr. Bu
kendimize acmamz, ac ekmemiz, dnmemiz, hereyi zorunlu
olarak sorgulamamz iin bir frsattr. Zaten narin yaz yazma sanat
olan tarih, amzn genel bunalmndan niin kurtulsun ki?
Yararlarn, hatalarn, emin olduklarn ve dlerini her zaman
tanmaya zamanmzn olmad bir dnyay -yirminci yzyln ilk
yarsnn dnyasn diyelim- ter- kediyoruz. Onu terkediyoruz, veya
daha dorusu o bizim karmzdan kanlmaz olarak kayboluyor.

1 1 Aralk 1950'de Collge de Francc'da verilen ad dersi.

25

26

I
Byk felaketler her zaman gerek devrimlere yol amazlar,
ama onlar haber verirler ve her zaman da dnyann dnlmesine
veya daha dorusu yeniden dnlmesine olanak yaratrlar. Yllar
boyunca dnyann btn dramatik tarihini oluturan Byk
Fransz Devrimi'nin karklklarndan Saint Simon kontunun derin
dnceleri, sonra da onun birbirlerine dman mezleri olan
Auguste Comte, Proudhon, Kari Marx'n dnceleri domutur ki,
bunlar o zamandan bu zamana insanlarn zihinlerini ve akl
yrtmelerini etkilemeye devam etmektedirler... Bize daha yakn
kk bir rnek. 1870-1871 Fransz-Alman savan izleyen k
esnasnda, ok sevdii Ble niversitesinde bulunaa Jacob
Burchardt'tan daha gvenli bir snakta olan bir tank olabilir
miydi? Ama gene de endienin penesine dmtr, bir byk
tarihe duyduu ihtiya onu sktrmaktayd. O smestr srasnda
Fransz devrimi zerine ders vermekteydi. Doru kacak olan bir
kehanetle, bu devrimin yalnzca perdenin al, sadece birinci
sahne; bir devrenin, srmesi beklenen bir devrimler yzylnn
balangc olduunu iln etmitir. Gerekte bu bitmez tkenmez bir
yzyl olacak ve dar Avrupa'y ve dnyann tmn krmz
izgileriyle belirleyecektir. 1871-1914 arasnda Bat uzun bir soluk
alacaktr. Fakat bu nisbeten huzurlu, adeta mutlu yllarn, sanki
mesleimizin uyank kalmas iin hep insanlarn ac ekmelerine
ak bir gvensizlik iinde kalmalarna ihtiyac varmcasna, tarihin
tutkularn nasl da gereceini kim syleyebilir.
Gaston Roupnel'in Tarih ve Kader adl sonuncu kitabn 1943'te
nasl heyecanla okuduumu anlatamam. Bu hayallerle dolu, yan
yarya dler iinde kaybolan kehanet kitab, ayn zamanda
insanlarn zdraplan karsnda byk bir merhametle yklyd.
Roupnel daha sonra bana yle yazd: (Bu kitaba) 1940
Temmuzunun hemen ilk gnlerinde baladm. Gevrey-Chambertin
adndaki kymden, byk ulusal yolun zerinden g
dalgalarnn, zdrapl glerin, zavall insanlarri, otomobillerin, el
arabalarnn, yayan insanlarn, alanas bir insan kalabalnn ve
yollarn tm sefaletinin getiini gryordum ve btn bu
saydklarn birlikler, silahsz askerlerle karmakark olarak
gemekteydiler. Bu devasa panik, ite Fransa buydu... Yallk

gnlerimde tedavisi mmkn olmayan kiisel dertlerime, kamusal


ve ulusal felketler eklenmekteydi.... Fakat Gaston Roupnel'in son
dncelerinin felket rzgrnda, byk ve macerac tarih yelkenlerini dolu dolu iirerek yol almaya balamtr... Miche- let
yeniden Roupnel'in tanrs olmaktayd; gene onun bana yazdna
gre: Bana yle geliyor ki, tarihi deha dolduruyor.
Bizim amz felketten, devrimden, beklenmedik olaydan,
srprizden yana fazlasyda zengindir. Toplumsaln gerei, insann
temel gerei yeniden kefedilmektedir ve bu istense de istenmese
de, bizim eski tarihilik mesleimiz elimizin altnda
tomurcuklanmaya ve iek amaya hi ara vermemektedir. Evet ne
kadar da ok deiiklik olmaktadr! Tm toplumsal simgelerin veya
hemen hemen hepsinin -ve bunlardan bazlarnn uruna, dn fazla
tartmadan lebilirdik- ierikleri boalmtr. Sorun, onlarn
kstaslar ve klan olmadan yaayp yaayamayacamz deil de,
hem yaayp, hem de rahata dnp dnemeyeceimizdir.
Tm entel- lektel kavramlar sapm veya kopmutur. Onu
bilmeden, konumu dnda kalarak zerine yaslandmz bilim,
XIX. yzyln u sna ve yeni yaama nedeni olan bilim, bir
geceden ertesi sabahla sert bir ekilde dnm geirerek, farkl,
prestijli, ama istikrarsz; her zaman hareket halinde, ama ulalamaz
bir hayat yaamak zere yeniden domutur, ve biz artk onunla
uygun bir diyalog kurmak iin ne olanaa, ne de zamana herhalde
hi sahip olamayacaz. Tarih de dahil tm tolumsal bilimler ayn
ekilde evrim geirmilerdir, bu evrim daha az seyirlik bir biimde
olmasna ramen, en az benzeri kadar belirleyicidir. Yeni bir dnya,
neden yeni bir tarih de olmasn?
ylesine ki, dnk ve daha nceki statlarmz efkatle, ama
biraz saygszca anacaz. Bizi affetsinler! te Charles- Victor
Langlois ve Charles Seignobos'nun ince kitaplar; bugn herhangi
bir kimseye hitap etmesi olanaksz olan, ama dn, hem de uzun
sre belirleyici olan, 1897de yaynlanan u Tarihsel ncelemelere Giri.
artc bir menzil, ilkeler ve birok neriyle tka basa dolu bu uzak
kitaptan, bu yzyln bandaki tarihinin portresini kartmak
kolay bir itir. Bir ressam, bir manzara ressamn dnelim.
nnde aalar, evler, tepeler, yollar, tamamen sakin bir manzara
27

vardr. Gemiin gerei de tarihinin karsnda byledir


-salamas yaplm, tozu alnm, yeniden ina edilmi bir gerek-.
Ressam bu manzarann hibir unsurunu, ne allar, ne de duman
sektirmemek durumundadr... Hibir eyi ihmal etmemelidir: Fakat
ressam gene de kendi kiisini unutacaktr, nk sanki gerei
rktmeden gafil avlamak gerekiyormuasma, sanki tarihi bizim
yeniden inalarmzn dnda domakta olduu haliyle yakalamak,
yani ham malzemeler ve saf olaylar halinde yakalamak
gerekiyormuasma, gzlemciyi ortadan silecektir. Gzlemci hata
kaynadr ve eletirinin onun karsnda uyank kalmas
gerekmektedir. Charles-Victor Langlois hi glmsemeden insann
igds, suyun iindeyken boulmak iin gereken hereyi
yapmaktadr; yzmeyi renmek kendiliinden hareketleri
engelleme ve bakalarn icra etme alkanln kazanmaktr. Ayn
ekilde eletiri alkanl da doal deildir; kazanlmas gerekir ve
ancak tekrarlanan altrmalardan sonra organik hale gelebilir. Bylece tarihsel alma en mkemmelinden eletirel bir almadr;
eer bu alana igdlere kar savunma yntemleri nceden
gelitirilmeden girilirse, burada boulunur. diye yazmaktadr.

28

Tarih alanndaki belge ve malzemelerin eletirisine kar


sylenebilecek herhangi bir eyimiz yoktur. Tarihse zihniyet, taban
itibariyle eletireldir. Fakat kendiliinden olmas gereken
temkinliliklerin tesinde, bir yeniden inadr; Charles Seignobos
bunu keskin zeksyla iki veya kez belirtme ferasetini
gstermitir. Fakat bu kadar temkinlilikten sonra, eletiri tarihe
gereken atlm iin yeterli olmaya devam etmekte midir?
Eer bu geriye doru yolculuumuzda daha da ilerlersek, bu
kez ok byk dehalara, bir Coumot'ya, bir Paul Colombe'a, yani
bu nclere -veya bata Michelet olmak zere, bir Ranke, bir Jacob
Burckhardt, bir Fustel de Coulanges gibi, dehalar glmsememizi
engelleyecek kadar byk olan ok byk tarihilere- bavuracak
olursak kukusuz byledir. Ancak -herhalde gene Michelet'yi,
hepsinin en by olan ve ne kadar da ok dahiyane parltya
sahip olan Michelet'yi dta brakrsak- bunlarn cevaplarnn bizi
sorularmza uymayaca da ayn derecede dorudur: bugnn
tarihileri olan bizler baka bir aa, zihnin baka bir macerasna
aitmiiz duygusuna sahibiz. ncelikle de mesleimiz bize artk u
sakin, gvenli, yalnzca alma ve sabr gerektiren giriim olarak
gzkmyor. Mesleimiz bize, teslim olmak iin yalnzca cesaret ve
almamz bekleyen tarihin tm maddesini kuatabildiimiz
inancn vermemektedir. Ranke' nin 1817'de, henz ok genken,
Goethe'yi heyecanla paylarken ettii tarihin salam zemini sz
kadar bizim dncemize yabanc birey olamaz.
sinlikle, ok nceden hazrlanan ve bu yzyln bandan nce bile
hi kimsenin artk tutkularn ve aceleci sonularn kabul etmedii
u tarih felsefesinin iflasnn iinde deildir. Zaten ancak yle bir
tasla izilmi olan bu bilim-tarihin iflasnda da deildir. Dn,
bilim ancak ngrrse bilim olur denilmekteydi: ya khin olacakt,
ya da bilim olmayacakt. Biz bugn tarih de dahil, hibir toplumsal
bilimin kehanete ynelik olmadn ve buna bal olarak, eski oyun
kurallarna gre hibirinin bilimin gzel adn almaya haklarnuv
olmadn dnyoruz. Zaten iyice farkedilmesi gereken bir
nokta olarak, kehanet ancak tarihin sreklilii halinde mmkn
olabilirdi. Bunu tm tarihiler deilse bile, tm sosyologlar iddetle
reddetmektedirler. Fakat bu bulank bilim terimi ve ondan treyen
29

tm sahte sorunlar zerinde tartmann ne yarar vardr? Daha


klasik, ama ok daha ksr olan tarihte nesnellik ve znellik
tartmas iin de ayn durum geerlidir. Ancak filozoflar belki de
alkanlktan tr olsa gerek, bu konunun stnde durduka,
hakikiyi inceleyen en anl bilimlerin de ayn anda hem nesnel, hem
de znel olup olmadklarn kendilerin sorma cretini
gstermedike, biz de bu tartmalar yapp duracaz. Antitez
zorunluuna inanmaktan kolaylkla vazgeebilecek olan bizim
gibiler, allm yntem sorunlarmz memnuniyetle bu
tartmann dnda brakacaklardr. Tarihin sorunu ressam ile tablo
ve hatta ne kadar cretkr bir nerme olarak kabul edilirse edilsin,
tabloyla resim arasnda deil de, bizzat manzarada, hayatn
gbeinde yer almaktadr.
Hayatn bizzat kendisi gibi, tarih de bize elden kaan, hareketli,
birbirlerine zlmez bif ekilde dolanm ve birbiri pei sra
yzlerce farkl ve elikili ehreye brnebilen bir sorunlar yuma
olarak gzkmektedir. Bu karmak hayata nasl yaklalabilir ve
onu kavramak veya en azndan ona dair bireyleri kavramak iin
onu paralara nasl blmek gerekmektedir? ok sayda giriim
cesaretimizi daha batan krabilir.
Tarihin artk u veya bu egemen faktrle aklanmasna
inanmyoruz. Tek yanl tarih yoktur. Tarihe yalnzca ne arpmalar veya uyumalar insanlarn tm gemiini belirleyen
rklar mcadelesi; ne ilerleme veya knt unsuru olan gl
ekonomik ritmler; ne srekli toplumsal gerilimler; ne Ranke'nin
bireyi ve geni genel tarihi ycelttiini syledii u yaygn
ruhanilik; ne tekniin egemenlii; ne de topluluklarn hayatlar
zerindeki gecikmeli sonularyla u bitkisel ilerleme olan nfus
art egemen olmaktadr, insan bir baka trl karmaktr.
Fakat ou tekile veya hemen hemen tekile indirme konusundaki bu giriimler, bizim tarihsel incelemelerimizde, bir
yzyldan fazla bir sredir, nceli olmayan bir zenginleme
anlamna gelmilerdir. Bu giriimler bizi tedricen bireyin ve olayn
almas yoluna sokmulardr; bu ama ok nceden ngrlm,
hissedilmi, ucu gzkmtr, ama tam olarak ancak bizim
karmzda ortaya kmaktadr. Belki de tm dnmleri ieren ve
30

zetleyen belirleyici adm budur. Ama bu byledir diye, olaylarn


gereini veya bireylerin roln inkar etmiyoruz, bu ocukluk
olurdu. stelik bireyin tarihte ou zaman bir soyutlama olduun
farketmek gerekmektedir. Yaayan gerek iinde hibir zaman
kendi stne kapanm bir birey yoktur; bireysel maceralarn hepsi
de daha karmak bir geree, toplumsaln gereine, sosyolojinin
dedii gibi karlkl kesien bir geree dayanmaktadr. Sorun,
rastlantlara baml olduu bahanesiyle bireyseli reddetmek dei,
onu amak, onu kendinden farkl glerden ayrmak, ke/fi bir
ekilde yceltilen kahramanlarn rollerine indirgenmi bir tarihe
tepki gstermeye ilikin olmaktadr: btn bu yar- tanrlara ynelik
tapnlara inanmyoruz, veya daha basit olarak Treitschke'nin tek
yanl ve gururlu szne karyz: insanlar tarih yapar. Hayr, tarih
de insanlar yapar ve onlarn kaderlerini biimlendirir, yapan
belirsiz olan, derin ve ou zaman sessiz olan bu tarihin belirsiz
fakat muazzam alanna yaklama zaman gelmitir.

31

Hayat, dnyann tarihi, tm zel tarihler kendilerini bize bir


olaylar dizisi olarak sunarlar: olaydan, her zaman dramatik ve ksa
eylemleri anlyoruz. Bir arpma, devlet adamlarnn bir bulumas,
nemli bir sylev, baat nemde bir mektup tarihin anlardr. Bir
gece Bahia'da fosforlu alazlar olan parlak bir alev tarafndan
kuatlm olmann ansn korudum: bu atein soluk klar
patlyor, snyor, yeniden yanyor, ama geceyi gerekten
aydmlatamyorlard. Olaylar da byledir: onlarn satklar klarn
tesinde, karanlk egemenliini srdrr. Baka bir an, akl
yrtmemi daha da ksaltmam iin bana yardmc olacaktr.
Bundan yirmi yl kadar nce, Amerika'da ok nceden iln edilen
bir film, benzersiz bir sansasyona yol amt. O zamandan bu zamana hzn verici bir ekilde Birinci Dnya Sava haline gelmi
olan Byk Savaa ilikin ilk hakiki film olduu sylenmekteydi.
Bir saatlik sre iinde bize atmalarn resmi anlarn yeniden
yaama olana, bazlar ngiltere Kral V. George, dierleri Belika
Kral veya italya Kral veya Almanya imparatoru veya bizim
Cmhurbakammz Raymond Poincare tarafndan yaplan elli kadar
kta teftiine katlma olana saland. Byk askeri ve diplomatik
toplantlarn knda, nl ama unutulmu bir sr insann
geidine tank olma olana saland, bu durum sinemann bu
uzakta kalm yllardaki kesikli giriimini daha da gerekd ve
hayaletlerin geidi haline getirmekteydi. Gerek savaa gelince, o
birka sinema hilesi ve dzmece patlamayla temsil edilmiti: yani
bir dekor.
Hi kukusuz bu rnek de, bireyler retmeye alan tm
rnekler gibi ardr. Fakat kroniin, geleneksel tarihin, Ranke'nin
sevgili olayanlatc tarihinin bize gemie ve insanlarn almterine
ilikin olarak sunduklarnn ou zaman bu dar imgeler olduklarn
itiraf ediniz... Iklar ama, bunlarn aydnl yoktur; olaylar ama,
insanl kapsamazlar. Bu olayanlatc tarihin her zaman gerekten
cereyan ettikleri haliyle olaylar deme iddiasna sahip olduunu
kaydediniz.
Ranke bu sz sarfettiinde, ona derinlemesine inanmtr.
Gerekte bu tarih kendini, Ranke'nin iten pazarlkl tarz iinde bir
yorum, gerek bir tarih felsefesi olarak sunmaktadr. Bu anlaya
32

gre, insanlarn hayatna dramatik kazalar egemen olmaktadr ve


bu i tarih iinde zuhur eden, ou zaman kendi kaderlerinin ve
bundan da ok bizimkilerin efendisi olan istisnai kiilerin
araclyla olmaktadr. Ve Ranke genel tarihten sz ettiinde,
bunun sonuta bu istisnai kaderlerin kesime noktasnda olduunu
dnmektedir, nk her kahramana baka bir kahraman
gerekmektedir. Bunlarn artc yanlsamalar olduklarn hepimiz
biliyoruz. Veya daha adil olmak zere, bunun dar bir dnya gr
olduunu, aratrla aratrla ve gndeme getirile getirile bildik
hale gelen ve tarihinin bu dnyann hkmdarlarn ziyaret etmekten zevk ald bir dnyaya bak olduunu syleyelim; stelik
bu dnya tm ieriinden kopartrmtr ve bylece bu alanda ok
iyi niyetle tarihin tekdze, her zaman farkl, ama hep ayn, tpk bir
satran oyununun binlerce kombinezonu gibi, sonsuza kadar
benzer konulan, her zaman ayn olan duygular, ilerin ebedi ve
acmasz bir ekilde geri dnmelerinin damgas altnda gndeme
getiren bir oyun olduuna inan- labilir.
dev ite tam da tarihin bu birinci marjn amaktadr.
Toplumsal gereklere kendilerinde ve kendileri iin yaklamak gerekir.
Bundan ortaklaa hayatn tm geni biimlerini, ekonomileri,
kurumlar, toplumsal mimarileri, nihayet uygarlktan, zellikle
uygarlklar anlyorum, yani dnya tarihilerin hi kukusuz cahili
olmadklar, ama baz artc ncler hari, ou zaman tarihinin
evresinde su ortakl iinde vakit geirdii istisnai bireylerin
eylemlerini aklamak iin veya sanki aklamak iin konulmu gibi
olan bir dip rts olarak grdkleri tm gerekler.
Devasa bak as ve akl yrtme hatalar, nk bylelikle
uyuturulmak, ayn erevenin iine sokulmak istenilen eyler de
ayn sreye, ne de ayn yne sahip olan hareketlerdir; bunlardan
bazlar insanlarn ksa ve elden kap gidi- veren hayatlarnn
zamanyla btnleirken, dierleri bir gnn, bir yln fazla birey
ifade etmedii, bazen de koca bir yzyln srenin bir ann
meydana getirdii toplumlarn zamanyla btnlemektedirler.
Anlalmas gereken nokta; tek ve basit bir ak olan bir toplumsal
zaman yoktur; binlerce hz, binlerce yaval olan toplumsal bir
zaman vardr ve bunun gazetecinin, kronikinin veya geleneksel
33

tarihin zamanyla hibir ortak yan yoktur. Bylece ben,


uygarlklarn gayya kuyusu gibi derinlikleri, yapsal ve corafi
izgiler itibariyle zellikle yava olan bir tarihin gerekliine inanyorum. Kukusuz uygarlklarn en deerli iekleri lmldr,
kukusuz bunlar nce parlamakta, sonra snerek baka biimler
altnda yeniden ieklenmektedirler. Fakat bu kopular
sanldndan ok daha nadir, ok daha aralkldrlar ve zellikle
bunlarn hepsi de eit ekilde tahrip olmamaktadr. unu sylemek
istiyorum, u veya bu uygarlk alannda toplumsal ierik, onu
komu uygarlklardan derinlemesine ayrmay srdrecek olan
baz derin yap izgilerine zarar vermeden, iki, kez tamamen
yenilenebilir.
te yandan uygarlklarn tarihinden de yava, adeta hareketsiz
olan bir tarih de, insanlarn kendilerini tayan ve besleyen toprakla
olan ilikilerinin tarihidir; bu hep tekrarlanan, srmek iin
tekrarlanan, yzeyde deiebilen ve deien, fakat sanki zamann
srmalarnn ulaamayaca bir noktadaym gibi kendini inatla
srdren bir diyalogtur.
ekonomik kaderlerle, toplumsal yaplarla, uygarlklarn ou
zaman dk bir ilgi uyandran ok saydaki sorunlaryla uraan
herkesin, XVIII. ve hatta XIX. yzyln en tannm allmelerinin
almalarnn bunlarn karsnda, bize artc bir kolaylkta
gzkt aratrmalarn karsnda bulunduumu syleyebilir
miyim? Yeni bir tarih ancak, bu yeni sorulara cevap veren muazzam
bir belge ynnn gn na kartlmas halinde mmkndr.
Ben tarihinin allm ze- naat tr almasnn u andaki
tutkularmza cevap verebileceinden bile kuku duyuyorum.
Bunun ortaya kartaca tehlike ve zmnn gerektirdii
glklerle birlikte, takm almas yntemlerinin dnda herhangi
bir kurtulu yoktur.
Demek ki koskoca bir gemiin yeniden ina edilmesi gerekmektedir. u ortaklaa hayatlarn en basit gerekleri iin bile,
bitmez tkenmez devler kendilerini sunmakta ve dayatmaktadrlar: konjonktrn ksa sreli ekonomik ritmlerinden sz
ediyorum, ite Floransa'da 1580-1585 arasnda kesin olarak
belirlenmi olduka canl bir gerileme bunalm, abucak bir ukur
34

halinde derinlemi ve sonra bu ukur aniden dolmutur.


Floransa'da ve evresinde yaplan aratrmalar bu bunalmn, o
tarihlerde Fransa ve Yukar Almanya'dan ayrlarak lkelerine
dnen ve bazen de dkknlarn brakarak Tos- kana'da toprak alan
Floransa'l tccarlarnki gibi, olduka ak izler tarafndan iaret
edildiklerini gstermilerdir, ilk bakta ok ak olan bu bunalma
daha iyi bir tehis koymak, onu tutarl fiyat, yerel alma vs.
dizileriyle saptamak gerekmektedir, ama bu noktaya gelindikten
sonra da, bunalmn Toskana'ya m zg olduu, yoksa genel mi
olduu sorunu kendini hemen dayatmaktadr. Bu bunalma ayn
sralarda Venedik'te ve Ferrara'da da kolaylkla rastlyoruz. Fakat
acaba bu bunalm ani snmasn nerelere kadar duyurmutur? Kesin alann bilmeden, doasn belirleme olanamz yoktur. yleyse
tarihinin tm Avrupa arivlerine yolculuklar yaparak, allmelerin
olaan olarak cahili olduklar dizileri aratrmas m gerekmektedir?
Bitmez tkenmez bir yolculuk, nk hereyi tarihinin kendinin
yapmas gerekmektedir. Felket hibir zaman tek gelmedii iin,
Hind ve in'le uraan ve XVI. yzyldaki deerli maden akmna
Uzak Dou'nun hkmettiine ve buradan hareketle de dnyann
tmnn ekonomik hayatnn ritmini belirlediini dnen bu
tarihi, Flo- ransa'nn bann belda olduu bu yllarn, zaman
iindeki ok kk bir kaymayla birlikte Uzak Dou'da baharat ve
karabiber ticareti alanndaki skntl yllara denk dtn
kaydetmektedir. Bu ticaret o tarihlerde Portekizlilerin zayf
ellerinden, yeniden becerikli Mslman tccarlarn eline gemi ve
Hind Okyanusuyla Sonda adalarnn bu eski mdavimlerinin
tesinde, Hindli kervanclar araclyla, herey sonunda t Asya ve
in tarafndan yutulmutur. Bu kadar basit alanlardaki aratrma
bile kendiliinden dnya turu yapmaktadr.

35

Ben de birka gen tarihiyle birlikte, XVI. yzyln genel


konjonktrn incelemekle uratm ve gelecek gnlerde bunlar
size aktarabileceimi umuyorum. Bu konuda da dnyamrt
tmnn kendini dikkatlerimize dayattn size sylememe gerek
var mdr? XVI. yzyl konjonktr yalnzca Venedik veya Lizbon,
Anvers veya Sevilla, Lyon veya Milano deildir, bunlara ilveten
karmak Baltk ekonomisi, Akdeniz'in eski ritmleri, Atlantiin ve
Iberyallar ile in jonque\annm Pasifiinin nemli akmlardr ve
birok unsuru da bilhassa atlyorum. Fakat ayrca XVI. yzyl
konjonktrnn ayn zamanda bir yandan XV. yzyl ve dier
yandan da XVII. yzyl olduunu da sylemek gerekir; yalnzca
fiyatlarn btnsel hareketi deil, ayn zamanda bu fiyatlarn farkl
demeti ve karlatrlmalardr; genel fiyatlar tekil fiyatlardan daha
hzl veya daha yava artmaktadrlar. arap ve gayrimenkul
fiyatlarnn dier hepsinden daha hzl arttnda kuku yoktur. Bu
da topran yeni zenginlerin servetlerini kendine nasl ekip,
emdiini ve eer deyim yerindeyse hareketsizle- tirdiini bize
gsterecektir. Koskoca bir toplumsal dram. Bu durum ayn
zamanda inat ve istilac ba ve arap uygarln da aklayacaktr:
fiyatlar bunun byle olmasn istemektedirler, bylece Sevilla'dan,
Portekiz kylarndan veya Granada'dan Kuzey ynne arap dolu
flar tayan filolar bymektedirler; ayn ekilde Brenner geidi
zerinden Almanya'ya her yl Friuli ve Venezia'nn yeni araplarn
ve Montaigne'nin yerinde zevkle tattl ho araplar gtren u
araba nehirleri, u carretoni de bymektedir...
Teknikler tarihi; tekniklerin belirsiz, zenli, daima kesintiye
urayan basit tarihi, nk ip ou zaman kopmaktadr, veya daha
dorusu sorguya ekilecek belgeleri bulmak aniden olanaksz hale
gelmektedir; bu teknikler tarihi de geni manzaralar sergilemekte,
ok geni sorunlar ortaya koymaktadr... XVI. yzylda Akdeniz,
blok olarak ele alnan Akdeniz bir dizi teknik dram yaamtr. Top
o tarihlerde teknelerin dar gvdelerine yerlemitir ve ne kadar da
yava olarak. Teknik srlar o tarihlerde Yukar Nil lkelerine veya
Orta Dou'nun ilerine aktarlmtr. Bunun her seferinde sert sonular olmutur... Gene o tarihlerde baka, ama daha sessiz bir
dram, tekne tonajlarnda yava ve ilgin bir azalmayla birlikte
36

ortaya kmtr. Gemi gvdeleri giderek daha ll ve hafif hale


gelmektedir. Venedik ve Raguza byk gemilerin vatandr; onlarn
yk teknelerinin su ekimi bin ton ve yukarsna kmaktadr.
Bunlar denizin byk yzer gvdeleridir. Fakat ksa bir sre sonra
her yerde deniz devlerine kar Rum, Provence, Marsilya ve
Kuzeyin kk teknelerinin zaferi belirginlemektedir. Marsilya'da
tartanelarn, seate- lerin, minik teknelerin zafer saati almtr. Bu
kayklar avuta tutmak mmkndr; bunlar yz tonu nadiren
amaktadrlar. Fakat bu cep tekneleri kendilerini i banda kantlamaktadrlar. En kk rzgrdan yararlanp yol almakta; tm
limanlara girmekte; birka gnde, birka saatte ykleme
yapmaktadrlar; oysa Raguza gemileri yklerini yutabilmek iin
haftalar ve aylar harcamaktadrlar.
Bu byk Raguza yk gemilerinden biri talih eseri, hafif
Marsilya teknelerinden birini yakalarsa, yklerine el koymakta ve
mrettabat denize attktan sonra, rakip tekneyi bir an iinde yok
etmektedir, bu cins olaylar byk ile kk arasndaki mcadeleyi
bir an iin aydnlatmaktadrlar. Fakat bu atmann I Deniz'le
snrl olduunu dnrsek hata ederiz. Bykler ve kkler
dnyann yedi denizlerinde srtmekte ve birbirlerini
yenmektedirler. Bunlarn Atlantik' teki mcadelesi, yzyln en
byk mcadelesidir. beryallar ngiltere'yi istila edecekler midir?
Bu, Yenilmez Armada varken ve sonrasnda sorulan sorudur.
Kuzeyliler Iberya yarmadasn sracaklar mdr ve Cadiz seferi
veya Iberya mparatorluunu sracaklar mdr ve Drake ile
Cavendish'in ve birok bakalarnn seferleri... ngilizler Man',
beryallar Cebeitark' tutmaktadrlar... Bu stnlklerden hangisi
daha avantajldr? Fakat esas olarak Portekiz caracalan m, ar
spanyol kalyonlar m, yoksa ince kuzey yelkenlileri mi ste
gelecektir, bir yanda 1.000 ton, dier yanda 200, 100, bazen de 50
ton? ou zaman eitsiz olan bu mcadele, bu Iberya devlerinden
birini bir Lilliput tekneleri bulutu tarafndan kuatlm olarak
gsteren, o dnem gravrlerinde canland- rlmtr. Kkler
by bunaltmakta, darbeleriyle kertmektedirler. Onu ele
geirdiklerinde altn, deerli talar, birka baharat kolisini almakta,
sonra da muazzam ve yararsz tekneyi yakmaktadrlar... Ama acaba
37

tarihin son sz bu fazlasyla ak zet midir? berya'nn direnmesi


srdyse, bunun nedeni Cenevizlilerin ifadesiyle, Antillere giden
kalyon konvoylarnn Tanrnn rehberliinde hi kazaya
uramadan hedeflerine varmalar ve oradan gm ykl olarak
geri dnmeleridir; bu da Yeni Dnya madenlerinin Iberyal
efendilerinin hizmetinde kaldklarn gstermektedir... Geziler
tarihi, bizatihi bir tarih deildir. Onu evreleyen ve destekleyen
dier tarihlerin arasndaki yerine yerletirilmesi gerekmektedir.
Bylece gerek aa kmay reddetmemekte, ama bizden bir kez
daha saklanmaktadr.

38

Tekrarlyorum, her sorun daha iin banda karmaklamakta,


yzeyde ve enlemesine genilemekte, srekli olarak yeni ura
ufuklar amaktadr. Bunu size, bu yl dersler esnasnda szn
edeceim ve sizin de kukulandnz gibi yalnzca XVI. yzyln
hesabna yazlamayacak olan, bu yzyln imparatorluk tutkusu
konusunda anlatma olanam ola aktr. Hibir sorun, asla tek bir
erevenin iine girmemektedir.
Eer ekonomi ve teknik alanndan ayrlarak uygarlklar alanna
girilecek olursa; eer bir veya iki yzyl iinde derin krklar haline
gelen ve onlarn tesinde insanlarn hayat ve ahlkna ilikin
hereyin deitii u sinsi, adeta gze gzkmeyen atlaklar
dnlecek olursa; ortaya kmakta yava olan ufuk genilemekte
ve daha da youn bir ekilde karmaklamaktadr. Gen bir talyan
tarihi sabrl aratrmalarn arkasndan, lm fikrinin ve lmn
zihinde canlandrlma tarznn XV. yzyln ortasna doru
tamamen deitii duygusuna sahip olmutur. O sralarda derin bir
ukur almtr; te dnyaya ynelik, gksel -ve sakin- bir lmn
yerine, her insann (ruhu ve adeta bedeninin tamam) nceden fazla
kaslmadan getii, ardna kadar ak bir kap olan te dnyaya
ynelik, huzurlu lm yerine, daha o sralarda bile akln ilk
belirtilerini tayan insani bir lm gemitir. Bu tutkulu tartmay
kt zetliyorum. Fakat gerek yzn gstermekte yava olan bu
yeni lm, karmak Ren lkelerinde ok daha nceden domu
veya douyora benzemitir; bu da ite aratrmay ynlendirmekte
ve bizi uygarlklarn u sessiz, ama emredici tarihiyle temasa
geirmektedir. Bu durumda Reformasyn hareketinin allm
dekorunun telerine yelken aacaz, tabii ki bu ii alacamz
tedbirlerden ve yrteceimiz sabrl aratrmalardan tr
elyordamyla yapacaz. Mminler iin yazlm kitaplar ve
vasiyetnameleri okumak, kutsal alana ilikin belgeleri toplamak
veya belgelerin sakland arivleri iyi koruyan kentlerdeki,
rnein Venedik'teki u adetlerin denetimine ynelik olan ve
deerini belirlemenin olanaksz olduu kara arivleri, Inquisitori
contra Bestemme'yi elden geirmek gerekecektir.
Fakat bildiiniz zere, bu yeni malzemelerin gerekli ve bitmez
tkenmez ayklanmas iine snmak yeterli deildir. Bu
39

malzemeleri yntemlere tabi klmak gerekmektedir. Hi kukusuz


bu yntemler, hi deilse bazlar bugnden yarna
deimektedirler. Ekonomi, istatistik alanlarndaki yntemlerimizin
deerlerini on veya yirmi yl iinde kaybetmeleri byk bir
olaslktr, tabii bunun ardndan sonularmz tartlacak, yere
alnacaktr; hereyi ksaca sylemek zere, nis- beten yakn tarihli
malzemelerin kaderi bunun byle olacan bize gstermektedir. Bu
bilgileri, bu malzemeleri ayrca ayaa kaldrmak, onlar insanlarn
lsnde yeniden dnmek ve eer mmknse, hayata onlarn
kesinliklerinin tesinde yeniden bakmak gerekmektedir: hayatn
glerinin birbirlerine nasl balandklarn, nasl dirsek temasnda
olduklarn veya srttklerini ve ayrca bunlarn azgn sularn
ou zaman birbirlerine nasl kattklarn gstermek sz konusudur.
Yani hereyi tarihin genel erevesi iinde yerli yerine oturtmak
iin, zorluklara, temel" eliki ve ztlklara ramen, ayn zamanda
hayatn da birlii olan tarihin birliine sayg duyulmas iin hereyi
yeniden kavramak gerekmektedir.
Bunlar ok ar grevlerdir diyeceksiniz. Hep mesleimizin
glkleri dnlmektedir; onlar inkr etmeden, acaba bir kez
olsun tarihin yeri doldurulamaz kolaylklarn iaret etmek
mmkn deil midir? Bir ilk incelemeden, tarihsel bir konunun
oluumuna ilikin esas unsuru ortaya kartamaz myz? Mcadele
halindeki glerden hangilerinin ste geleceini nceden biliyoruz;
nemli olaylar, sonulan olacak olanlar, gelecein sonunda
kendilerine teslim edilecek olan- lann nceden farkedebiliyoruz.
Muazzam bir ayrcalk! Gncel hayatn birbirine kanm olan
olaylarnn iinden kim bu kadar kesin bir ekilde, srekli olanla
geici olan ayrabilir? Oysa bu ayrm toplumsal bilim
aratrmalarnn kalbinde, bilginin kalbinde insann kaderlerinin
kalbinde, insann baat sorunlar alannda yer almaktadr. Biz
tarihiler bu tartmaya kolayca dahil olduk. rnein, sosyologlarn
tarttklar toplumsal kaderin sreklilii ve sreksizliine ilikin
muazzam sorunun en bata bir tarih sorunu olduunu kim inkar
edebilir? Eer byk kopular insanln kaderlerini paralara
blyorlarsa, eer herey kopularn ertesinde yeni tarihlerle
yeniden ayaa dikiliyorsa ve hibir ey artk dnk alet veya
40

dncelerimizle aklanamyorsa, demek ki bu kopularn gerei


tarih alannda yer almaktadr, insanlarn hayatnn eitli tm
zamanlar arasnda istisani ve ksa bulumalar olmu mudur,
olmam mdr? Bu bize ait devasa bir sorudur. Her yava ilerleme
birgn sona erer, gerek devrimlerin zaman ayn zamanda gllerin
atn gren zamandr da.

IV
Tarih hayatn bizzat kendi tarafndan, herhalde tehlikeli olan bu
kylara srklenmitir. Daha nce de sylediim zere, hayat
bizim okulumuzdur. Ama onun derslerini almakta ve onlar
anladktan sonra sonu kartmakta tek bana deildir. Tarih fiili
durumda hereyden nce, imdiki zamann konjonktrlerine ondan
daha fazla duyarl olan gen insan bilimlerinin muzaffer
ilerlemesinden yararlanmtr. Elli yldan beri bir dizi emperyalist
insan biliminin doduunu, yeniden doduunu veya serpildiini
grdk ve bunlarn gelimesi biz tarihiler iin, her seferinde oklar,
karklklar, sonra da muazzam zenginlemeler anlamna gelmitir.
Tarih bu yakn tarihli gelimelerden herhalde en fazla yarar
salayan disiplindir.
Tarihin corafyaya veya siyasal iktisada veyahut da sosyolojiye
olan borlarn uzun uzadya anlatmaya gerek var m? Tarih iin en
verimli eserlerden biri, belki de hepsinin en verimlisi, tarih kkenli
ve ynelim gerei corafyac olan Vi- dal de la Blache'n eseri
olmutur. Ernest Lavisse'in Byk
Fransa Tarihi'nin eiinde, 1903'te yaynlanm olan Fransa
Corafyasnn Tablosu'nun yalnzca Fransz corafya okulunun deil,
ayn zamanda Fransz tarih okulunun da baat eserlerinden biri
olduunu memnuniyetle syleyeceim. ktisat haline gelen filozof
Franois Simiand'm baat eserine de tarihin neler borlu olduunu
bildirmek iin tek bir sz yeterlidir ama ne yazk ki Simiand'm sesi
burada, Collge'de ok ksa bir sre boyu duyulabilmitir. Onun
insanlarn maddi hayatnn bunalmlarna ve ritmlerine ilikin
olarak kefettikleri, u son yirmi yl boyunca tarihe yaplan en yeni
41

katk olan, Ernest Labrousse'un parlak eserini mmkn


klmlardr. Uygarlk tarihinin, Collge de France'm gerek an
kaynaklarndan biri olmu olan Marcel Mauss'un prestijli
retisinden neler kapm olabileceini dnnz. Biz tarihilere
uygarlklar mbadeleleri ve ufalanabilir yanlaryla incelemeyi,
uygarlklar gnn yldzlarnn fazlasyla hizmetinde olan dnk
tarihiliin ar iirdii u mkemmellik ve nitelik alannn
ddaki ilkel gerekleri iinde izlemeyi ondan daha iyi kim
retebilmitir? Son olarak da, Georges Gurvitch'in sosyolojisinin,
kitaplarnn ve hepsinden fazlas parlak sohbetlerinin bana kiisel
olarak salad malzemelerini ve yeni ynelimleri zikredeceim.
Tarihin bu son yllar boyunca komularnn kazanmalar ve
gdalaryla nasl zenginletiini aklamak iin rnekleri artrmaya
gerek yoktur. Tarih kendine gerekten yeni bir beden ina etmitir.
Fakat eimlileri, bazen de hayranlklar tarafndan igl altnda
tutulan tarihilerin kendilerini de ikna etmek gerekmekteydi. Bir
kuan tmnn gl ve zengin geleneklerin etkisinde kalarak,
entellektel bir devrimin yararl zamannn, ona katlmadan
skalad sklkla olmaktadr. Ama ne mutlu ki, adeta her seferinde
birka kiinin daha hassas, kendi zamanlarnn bu yeni dnce
akmlarn alglamaya daha yatkn olduklar da olmaktadr. Annales
d'histoire conomique et sociale dergisinin 1929'da Strasbourg'da
Lucien Febv- re ve Marc Bloch tarafndan kurulmasnn Fransz
tarihilii iin belirleyici bir an olduu aikardr. Onlardan
hayranlk ve minnetle sz etmeme izin verilsin, nk benim ikinci
kuaktan bir iisinden ibaret olduum, yirmi yllk aba ve
baarlarla zenginlemi bir eser sz konusudur.
Bugn bu hareketin kkeni itibariyle gl zgnln
vurgulamak ve anlamaktan daha kolay birey yoktur. Lucien
Febvre gen dergisinin bana yle yazmt: tarihiler gemiin
belgelerine
etkinlikleri
kantlanm,
eski
yntemlerini
uygularlarken, saylar giderek artan insanlar bazen ateli bir
ekilde olmak zere, faaliyetlerini ada toplum ve ekonomilerin
incelenmesine tahsis etmektedirler... Tabii ki bunlardan herbiri
meru bir uzmanlk alannda alyorsa, kendi bahesini alkan
bir ekilde iliyorsa ve gene de komusunun eserini izlemeye
42

alyorsa, bundan daha iyi birey olamaz. Fakat duvarlar o kadar


yksektir ki, ou zaman hibir ey grmek mmkn
olamamaktadr. Oysa bu eitli gruplar arasndaki entellektel
alveriler daha sk olabilseydi, yntem ve olaylarn yorumlanmas
konusunda ne kadar deerli neriler, ne kadar byk kltr
kazanmlar, sezgiler alannda ne gelimeler olurdu. Tarihin
gelecei buradadr ve tabii yarm tarih olacak olaylarn doru
anlalmasna dayaldr. Biz bu korkun kopukluklara kar kmak
istiyoruz...
Henz tm tarihileri teker teker ikna edememi olan, ama onlar
isteseler de istemeseler de gen kuan tmn damgalam olan
bu szleri byk bir memnuniyetle tekrarlyoruz. steseler de
istemeseler de, nk gl olan herey gibi An- nales de salkl
heyecanlar ve inat husumetlerle karlamtr, ama mesleimizin
mant, olgularn gerei ve aratrmann en yeni alanlarnda
olmann ayrcal -bu aratrma macerac olsa bile- ondan
yanadrlar, hep ondan yana olmulardr.

43

Burada bir tarihi topluluunun nnde, bu uzun ve ok ynl


mcadeleden sz etmeme gerek yoktur. Herkesin tand, nl
ncelimin eserinin genilik ve eitliliinden sz etmeme de gerek
yoktur: herkes Lucien Febvre'in II. Philippe ve Franche-Conte; Toprak
ve nsann Evrimi; Ren, Luther'iri, Rabelais ve XVI. yzylda dinsel
inanszlk adl kitabn ve en son tarihli olan, u Margueritte de
Navarre hakkndaki nitelikli incelemesini bilir. Buna karlk, kendi
zamannn dncesine ve tartmalarna en byk entellektel ve
insani katksn oluturduklarn hi tereddt etmeden sylediim
saylamayacak kadar ok makalesi ve mektubunun zerinde
duracam. Tm konular, tm tezleri, tm bak alarn ite bu
alanda zgrce ele alm ve bunu ylesine bir kefetme ve
kefettirme sevinciyle yapmtr ki, ona gerekten yaklaabilenlerin
hibiri bunun karsnda duyarsz kalamamtr. Onun tarafndan
bylelikle ortaya atlan btn dncelerin tam hesabn kimse
kartamaz ve biz de ona bu hzl yolculuklarn hepsinde
katlamadk.
Akas, onun dndaki hi kimse, tarihin komu toplumsal
bilimlerle atma ve uyumlarnn arasndaki yolumuzu saptamaya
ehil olamazd. Mesleimiz ve etkinlii konusundaki zgven
duygusunu bize ondan daha iyi kimse veremezdi. Makalelerinden
birinin bal Yaasn Tarih idi; gzel bir balk ve bir program.
Tarih onun iin asla ksr bir allmelik, bir cins sanat iin sanat,
kendi kendine yeterli bir allmelik olmamtr. Tarih ona her
zaman, sadece biz tarihilerin kul lanmasn bildiimiz ve o
olmasayd ne gemi veya imdik zaman toplumlarnn, ne de
bireylerin hayatn edasna ve scaklna sahip olabilecekleri u
deerli, ince ve karmak koordinattan -zaman- hareketle, insann
veya toplumsaln bir aklamas olarak gzkmtr.
Lucien Febvre'in btnler, insann her cepheden grlen toplam
tarihi karsnda tamamen hassas kalmay srdrrken, tarihin yeni
yeni olanaklarn berrak bir ekilde kavramken, ayn zamanda bir
hmanistin incelmi kltryle, her bireyin zihinsel macerasnda
zel ve yegne olan eyi hissetme ve ifade etme yeteneini de
korumu olmas, Fransz tarihilii iin hi kukusuz bir ltf
olmutur.
44

Toplumsal bir tarihin tehlikesini hepimiz farkediyoruz:


insanlarn hayatnn derin hareketlerinin seyri esnasnda, kendi
hayatyla, kendi kaderiyle mcadele halinde olan her insan
unutmak; her bireyin her zaman telfisi mmkn olmayan bir kii
olduunu unutmak, belki de inkr etmek. nk tarihin oluunu
iinde birka kiiye haksz olarak verilen byk rollere kar
kmak, tabii ki bireyin birey olarak yceliini inkr etmek ve bir
insann baka bir insann kaderinin zerine eilmesinin yararn
grmezden gelmek demek deildir.
Biraz nce de sylediim gibi, en bykleri de dahil, insanlar
bize tarih alanndaki ncellerimizden daha serbest olarak
gzkmemektedirler, fakat bunlarn hayatlarna duyulan ilgi bu
nedenle azalmam, tersine artmtr. Ve glk ilkeler dzleminde,
bireysel tarihin zorunluunu toplumsal tarihle uyuturmak
deildir; glk her ikisini ayn anda hissedebil- me yeteneine
sahip olabilmekte ve birine tutkuyla balanrken, dierine burun
kvrmamaktadr. Lucien Febvre tarafndan ortaklaa kaderler
yoluna sokulan Fransz tarihiliinin, zirvedeki zihinlere kar olan
ilgisini bir an iin bile kaybetmemi olmas bir vakadr. Lucien
Febvre Luther'in, Rabelais'nin, Michelet'nin, Proudhon'un,
Stendhal'in evrelerinde tutkuyla ve inatla yaamtr; bu gerek
prenslerin arkadalndan hibir zaman vazgememi olmas onun
zgn yanlarndan biridir. ok zel olarak onun en parlak kitab
olan Luther'i dnyorum ve burada onun bir an iin, gerekten
zgr, kendi kaderine ve tarihin kaderine egemen olan bir kiiyi
istemi olmasndan kukulanyorum. Ama onu yalnzca isyankr ve
yaratc hayatnn ilk yllarndan, Almanya'nn ve yzyln
kaderinin onun zerine artk sarslmaz bir ekilde kapand gne
kadar izlemitir.
Bu iddetli zihinsel tutkunun Lucien Febvre'i herhangi bir
elikiye srklemi olduunu sanmyorum. Tarih onun iin
muhteem bir ekilde ak bir giriim olarak kalmtr. Febvre
aslnda doal olmasna ramen, yeni zenginliklerin demeti- ni
balama arzusuna hep direndi. na etmek her zaman kendini
kstlamak demek deil midir? Ve ite eer yanlmyorsam, bizim
kuaktan tm byk tarihiler, en bykleri ve bu nedenle en gl
45

ekilde bireysellemi olanlar kendilerini onun dncesinin


klarnda ve atlm iinde rahat hissetmilerdir. March Bloch'un,
Georges Lefebvre'in, Marcel Ba- taillon'un, Ernest Labrousse'un,
Andr Piganiol'n, Augustin Renaudet'nin herbiri kendi tarznda
baat olan eserlerini nelerin ztlatrdn vurgulamama gerek
yoktur. Btn bu eserlerin nce kap aralndan yle bir grlen,
sonra da bundan yirmi yl kadar nce bilinli bir ekilde yaylmaya
balanan bu tarihle hibir aba olmadan uyumalar garip deil
midir?
Belki de bugnk Fransz tarih okulunun gcn veren bu
olanaklar demetidir. Fransz Okulu? Bir Fransz bu sz telffuz
etmeye ancak cret edebilmektedir ve bu sz bir daha etmeye
tereddt etmektedir. Ama durumumuz dardan bu kadar
karmak gzkmemektedir. Gen bir ingiliz profesr yaknlarda
yle yazmaktayd: Eer tarih almalarmza yeni bir ilham
gelecekse, bu bize ok olas olarak Fransa'dan gelebilir: Fransa bu
yzylda, Almanya'nn geen yzylda oynad roln benzerini
oynuyora benzemektedir... Bu cins yarglarn bize cesaret verdiini
ve iftihar duygusu uyandrdn sylemenin gerei var mdr? Bu
yarglar bize ayn zamanda olaanst bir sorumluluk yk, ona
lyk olamama kaygs da vermektedirler.

46

Konferansmn sonunda sanki biraz rastlantsal olarak


karlayormuum gibi gzken bu endieden bana, daha ilk
szm telffuz etmeden nce bile elik ettiini iyi biliyorsunuz.
Kim sizin aranzda yer alrken kendinden kayg duymazd ki? Ne
mutlu ki gelenek iyi bir danmandr, en azndan tane smak
sunmaktadr. Bunlardan bir tanesi konferans metninin
okunmasdr; itiraf ediyorum ki, hayatmda ilk kez konferansm
okuyorum, bu benim rahatszlm yeteri kadar belirtmiyor mu?
Bir programn arkasna, en nem verdii fikirlerinin gerisine
saklanmak: kukusuz perde bizi iyi saklayamaz. Son olarak da,
kendini daha az yalnz hissetmek iin dostluklarn ve sempati
duyduklann anmak. Bu sempati ve dostluklar minnettar anlarnn
iinde her zaman mevcutturlar. Bundan onbe yl kadar nce
arldm Yksek incelemeler Okulu'ndaki bym veya
akranm meslekda- larmn sempatilerinin eksikliini hi
ekmedim, zellikle sayelerinde rencilerimizin genliklerini
tanma zevkini tattm Sorbonne'da. ok aziz dier
meslekdalarm burada da zerime titriyorlar.
Bu konuma Augustin Renadet ve Marcel Bataillon'un fazlasyla
byk tevecchleriyle geldim. Hi kukusuz, kusurlarma ramen
XVI. yzyln dar vatanna mensup olduumdan ve Augustin
Renaudet'nin talya'syla, Marcel Bataillon'un spanya'sn ok
sevdiim ve hl da katksz bir ekilde sevmekte olduum iin.
Onlara nazaran bir gece ziyaretisi olmam kaale almadlar. II.
Felipe'nin ispanya's artk Eras- mus'unki deildir, Tiziano'nun veya
Caravaggio'nun italya's artk kendini aydnlatma konusunda
Muhteem Lorenzo'nun ve Michel-Angelo'nun Floransa'snn
unutulmaz klarna sahip deildir... XVI. yzyln akam! Lucien
Febvre 1560'tan sonra insanlarn hznl olduklarndan sz etmeyi
adet edinmiti. Evet hznl insanlar, bu insanlar hi kukusuz tm
darbelere, tm srprizlere, dier insanlarn ve kaderin tm
ihanetlerine, tm ac ekmelere, tm gereksiz devrimlere teslim
edilmilerdi. Etraflarnda ve bizzat kendilerinde bir sr bitmez
tkenmez sava. Heyhat, bu hznl insanlar bize kardelerimiz
kadar benzemektedirler.
47

Sevgili meslekdalarm, 1933'te yeniden kurulan modern


uygarlk tarihi krss sizin sayenizde korunacaktr ve onun
srekliliini salama erefi de bana dmektedir. Bu ok ar bir
ereftir. Dostluklar, sempatiler, iyi niyet, insann kendi
derinliklerinde duyduu iine drt elle sarlma arzusu, onun
kitaplarnn kysnda, bizatihi yorulmaz dncesinin izinde
tanmladm muazzam devin bugn bile ona dayand bir
insann, aslnda sessiz kaldna hibir zaman inanmamamzn
gerektii Jules Michelet'nin sesinin, bu kurumun an iin onun
araclyla yeniden yllar boyunca duyulduu byk ve sevgili
Lucien Febvre'imizin halefi olamayacamdan tamamen bilinli
olarak ve sahte bir tevazu gstermeden kuku duymam
engellememektedirler.

48

TARH VE TOPLUMSAL BLMLER

UZUN SRE1

insan bilimlerinin genel bir bunalm sz konusudur: bunlarn


hepsi de yalnzca yeni bilgilerin ylmasndan ve akllca
rgtlenmesinin yaplmay bekledii ortaklaa bir alma
gerekliliinden olsa bile, kendi gelimelerinden bunalm
durumdadrlar; bunlarn hepsi de isteseler de, istemeseler de
ilerinden en evik olanlarnn kaydettikleri gelimelerden
dorudan veya dolayl olarak etkilenmilerdir, ancak artk onlara
ereve olarak hizmet edemeyecek gerici, sinsi bir hmanizmayla
gene de mcadele halinde kalmaktadrlar. Bunlarn hepsi de
dierlerine nazaran daha byk veya daha dk bir berraklkla,
bugn gerekli alm tahmin edilen eski ve yeni aratrmalarn
devasa btn iindeki yerleriyle uramaktadrlar.
nsan bilimleri bu glklerden ek bir tanmlama abasyla m,
yoksa fazladan bir keyifsizlikle mi kacaklardr? Belki de bu
konuda yanlsama iindedirler, nk (ok eski temcit pilavlarna
veya sahte sorunlara geri dnme pahasna) bugn amalarn,
yntemlerini, stnlklerini tanmlama iiyle dn olduundan
daha fazla megldrler. te onlar birbirlerinden ayran veya
ayrmayan veyahut doru drst ayramayan snrlarn zerinde hrsla kavgaya tutumulardr. nk
bunlarn herbiri aslnda kendi evinde kalmann veya oraya geri

51

dnmenin hayalini kurmaktadr. Baz tekil bilginler yaknlatrma iini


rgtlemeye girimektedirler: Claude Lvi-Strauss 2 yapsal
antropolojiyi lengistik tarafndan gelitirilen usullere doru,
bilinsiz tarih ufuklarna doru ve niteliksel matematiin ocuksu
emperyalizmine doru itmektedir. Antropolojiyi, siyasal iktisad,
lengistii ... iletiim bilimi ad altnda birbirlerine balayacak bir
bilime ynelmektedir. Ama kim snrlarn bu almasna ve bu gruplandrmalara hazrdr? Bizzat corafya, bir hayr veya bir evet uruna
tarihten kopabilir!
Ama adaletsiz olmayalm; bu kavgalarn ve bu redlerin bir yarar
vardr. Yeni meraklarn kkeninde zorunlu olarak, kendini bakalanna
kar kantlama arzusu bulunmaktadr: dierini inkr etmek, onu
zaten tanmaktr. Bundan da fazlas, toplumsal bilimler bunu aka
istiyor olmamakla birlikte, kendilerini birbirlerine dayatmakta, herbiri
toplumsaln btnnn toplamn kavrama eilimine girmektedir;
herbiri kendi evinde oturduunu sanrken, komusunun snrlarn
inemektedir. ktisat kendini kuatan sosyolojiyi kefetmekte, tarih
-herhalde insan bilimlerinin en az yaplanm olan- ok saydaki
komularnn verdikleri tm dersleri kabul etmekte ve bunlar
yanstmaya gayret etmektedir. Bylece ekincelere, muhalefetlere
sakin cehaletlere ramen bir ortak pazarn kurulu tasla
izilmektedir, daha sonra her blmn belli bir sre iin ok daha dar
kiisel bir yola girecek olmasna ramen, gelecek yllarda bu ortak
pazar denenmeye deer birey olacaktr.

2 Anthropologie Structurale, Paris, Pion, 1958, passst'm ve zellikle s. 329.

52

Ama hereyden nce birbirimize yaklamamz gerekmektedir, bu


acil bir ilemdir. ABD'de bu birleme gnmz dnyasnn kltrel
alanlarnda, area studies olarak ortaklaa aratrmalar biiminde ortaya
kmaktadr; bu i hereyden nce bir social scientists takm tarafndan,
bu an siyasal devleri zerinde yrtlmektedir: in, Hind, Latin
Amerika, ABD. Bunlar tanmak hayati bir sorundur! te yandan bu
tekniklerin ve bilgilerin ortak hale getirilmesi srasnda, bu ie
katlanlarn hibirinin kendi zel almasna saplanp kalmamas,
daha dn olduu gibi dierlerinin syledikleri, yazdklar ve
dndkleri konusunda kr veya sar kalmamas gerekir! Bunun
dnda, toplumsal bilimlerin biraraya toplanmasnn tam olmas; en
eski olanlarnn, fazla vatkr olan, ama bunlar yerine getirmeye o
kadar da ehil olmayan eh yenilerin uruna feda edilmemeleri gerekir.
rnein, bu Amerikan giriimlerinde corafyaya hemen hi yer
verilmemekte, tarihe ise ok dk bir alan tannmaktadr. Ve zaten
hangi tarih sz konusudur?
Disiplinimizin son yirmi veya otuz yl iinde tank olduu
bunalmlardan, dier toplumsal bilimler hemen hi haberdar
deillerdir ve eilimleri hem tarihilerin almalarn, hem de tarihin
toplumsal gereinin iyi bir hizmetkr, ama beceriksiz bir satcs
olduu yann grmezden gelme ynndedir: toplumsal gerein bu
yann u toplumsal sre; yalnzca gemiin z olarak kalmayp, ayn
zamanda gncel toplumsal hayatn kuma da olan, insanlarn
hayatnn u oklu ve elikili zamanlan meydana getirmektedir. Bu
durum tm insan bilimleri arasnda ortaya kan tartmada tarihin
nemini, yararn veya daha dorusu meslein kendinden, tarihinin
tekrarlanan gzleminden ortaya kan sre diyalektiinin nemini ve
yararn vurgulamann bir nedenini daha oluturmaktadr, nk bize
gre toplumsal gerein merkezinde, an ile yava akan zaman
arasndaki canl, samimi ve sonsuza kadar tekrarlanan bu ztlktan
daha nemli hibir ey yoktur. ster gemi, ister gncellik sz konusu
olsun, insan bilimlerinin ortak metodolojisi asndan bu toplumsal
zamann oulluu karsnda oluacak bir bilin vazgeilmez
niteliktedir.
Demek ki tarihten, tarihin zamanndan uzun uzadya sz
edeceim. Bu szlerim bu derginin okuyucular olan, bizim aratrma
alanlanmzdaki uzmanlam kiilerden ok, insan bilimlerindeki
komularmz iktisatlar, etnograflar, etnologlar (veya antropologlar),
53

sosyologlar, psikologlar, dilciler, nfusbilimciler, corafyaclar, hatta


toplumsal matematikiler veya istatistikilere ynelik olacaktr. Biz
btn bu komularmz yllar boyunca, deneyleri ve aratrmalar
itibariyle izledik, nk tarihin onlarn peine taklarak veya onlarla
temas ederek daha da aydnlandn dndk (ve hl yle
dnyoruz). Herhalde bizim de onlara verecek baz eylerimiz
vardr. Tarih alanndaki yakn tarihli deney ve giriimlerden, zamann
oulluu ve uzun zamann istisnai deerleri konusunda, giderek
kesinleen bir kavram kmaktadr (bilinli veya bilinsiz, kabul
edilmi olarak veya olmayarak). Bu kavram, komularmz olan
toplumsal bilimleri tarihin kendinden -binbir suratl tarih- daha fazla
ilgilendirmek durumundadr.

I
TARH VE SRELER
Her tarihsel alma gemi zaman blmlere ayrr, onun
kronolojik gerekleri arasndan, az veya ok bilinli tercih ve
nceliklere gre seim yapar. Ksa zaman, birey, olay karsnda
dikkatli olan geleneksel tarih bizi uzun zamandan beri hzl, dramatik,
ksa soluklu anlatsna altrmtr.
Yeni iktisadi ve toplumsal tarih, devrevi salnm aratrmasnn. n
cephesine koymakta ve bunun sresi zerinde durmaktadr: bu tarih
serapla, ayn zamanda fiyatlann ini ve klaryla ilgilenmektedir.
Bylece bugn anlatnn (veya geleneksel konumann) yan sra,
gemii gndeme geni dilimler, onar, yirmier veya ellier yllk
dilimler halinde getiren bir konjonktr anlats bulunmaktadr.
Bu ikinci konumann iyice telerinde, daha uzun soluklu, bu kez
ap yzyllk olan bir tarih bulunmaktadr: uzun, hatta ok uzun
srenin tarihi. Bu forml iyi de olsa, kt de olsa bile bu benim, olaysal
tarihi Paul Lacombe'tan sonra ilk vaftiz edenlerden biri olan Franois
Simiand'n iaret ettiinin tersini ifade etme konusunda alk olduum
bir ibare haline gelmitir. Bu formllerin pek nemi yoktur;
tartmamz her halkrda birinden dierine, zamann bir kutbundan
tekisine, anlk olandan uzun sreye uzanacaktr.
Ama bu kelimelere kesin bir ekilde gvenmek olanakszdr.
rnein olay kelimesi byledir. Ben kendi hesabma onu ksa srenin
54

iine yerletirmek, oraya hapsetmek isterim: olay patlaycdr, XVI.


yzylda denildii gibi dakikas dakikasna haberdir. Yanltc
duvarlaryla adalarn bilinlerini doldurmaktadr, ama alevinin
grlmesiyle kaybolmas bir olmaktadr.
Filozoflar bize bunun hi kukusuz, kelimenin anlamnn byk bir
blmnn yokedilmesi olduunu syleyeceklerdir. Bir olay
gerektiinde bir dizi anlam veya ilikiyle ykl hale gelebilir. Bazen
ok derin hareketler hakknda tanklk etmekte ve dnn tarihilerinin
ok sevdikleri nedenler ve sonularn gerek veya gerek olmayan
oyunuyla, kendi sresinden ok daha st bir zamana katlmaktadr.
Sonsuza kadar genileyebilir nitelikte olduu iin bu olaylar, ilgili gerekler zincirine serbeste veya serbest olmayarak balanmaktadrlar ve
bundan sonra bunlar birbirlerinden ayrmak olanaksz olarak
gzkmektedir. Benedetto Croce bu eklemeler oyunuyla, btn tarihin
ve btn insann birbirleriyle birletiklerini ve sonra kendilerini
yeniden kefettiklerini iddia edebilmekteydi. Kukusuz bu paraya ilk
admda iermedii unsurun eklenmesi ve bunu ona eklemenin hakl
-veya deil- olup olmadnn bilinmesi kouluyla. Jean-Paul Sartre'n
yaknlardaki dnceleri de bu akllca ve tehlikeli oyunu nermektedir.3
yleyse olaysal yerine, daha ak olarak ksa zaman diyelim;
bireylerin,
gndelik
hayatn,
yanlsamalarmzn,
hzl
bilinlenmelerimizin zaman olan bu sre ayn zamanda kronikinin ve
gazetecinin de zamandr. Oysa farketmemiz gereken bir nokta olarak,
kronik veya gazete tarihsel denilen olaylarn yan sra, sradan hayatn
vasat olaylarn da vermektedir: bir yangn, bir tren kazas, buday
fiyat, bir cinayet, bir tiyatro oyunu, bir sel baskn. Bylece herkes
hayatn ekonomik, toplumsal, edebi, kurumsal, dinsel, hatta corafi
(bir rzgr, bir frtna) olduu kadar, siyasal tm biimlerinin de ksa
bir zaman olduunu anlayacaktr.
Bir ilk kavray olarak gemi, bazlar parlak, dierleri karanlk
olan, mikrososyoloji veya sosyometrenin gndelik nafakalarnn
gncelliin iinden saladklaryla ayn olan, srekli tekrarlanan bu
kk olaylar kitlesidir (bir de mikro- tarih vardr). Fakat bu kitle
tarihin, bilimsel zerinde rahatlkla alabilecei tm gereini ve
3 Jean-Paul Sartre, Questions de m6thodc
139 ve 140.

l.es Temps Modernes, 1957, no.

55

tm kalnln meydana getirmemektedir. Toplumsal bilim olayn


karsnda adeta dehete dmektedir. Bu nedensiz deildir: ksa
zaman srelerin en kaprislisi, en aldatcsdr.
Bunun sonucunda biz tarihilerin arasndan bazlarmz, olaysal
denilen geleneksel bir tarihe kar byk bir tepki duymaktadrlar;
buradaki olaysal yaftas, baz yanl deerlendirmelere ramen siyasal
tarihin yaftasyla karmaktadr: siyasal tarih ne zorunlu olarak
olaysaldr, ne de yle olmaya mahkmdur. Fakat anlatlanlarn ekip
kardklar, zamansal kalnlktan adeta tamamen yoksun sahte
tablolar hari4, uyulmas zorunlu olan uzun sre aklamalar hari,
adeta her zaman siyasal olan son yzyln tarihiliinin, byk
olaylar dramn merkez alarak, ksa zamann iinde yerstnde
alt bir olgudur. Bu belki de ayn dnemde bilimsel alma
aralarnn ve salam yntemlerin kazanlmas sayesinde kaydedilen
gelimenin bedeli olmutur. Belgelerin kitlesel miktarlarda
kefedilmesi, tarihinin belgesel hakikiliin gerein btn olduuna
inanmasna yol amtr. Louis Halphen5 daha dn olay zincirinin
adeta otomatik olarak yeniden olutuunu grmek iin, bir bakma
birbiri pei sra okunan belgelerin bizi kendilerini sunduklar biimleriyle tamalarna izin vermek yeterlidir diye yazmaktayd. Bu
tarihin doarkenki hali lks XIX. yzyln sonuna doru yeni
tarzda bir kronikilie ulamtr. Bu tarihilik kesin olmak tutkusu
iinde, olaysal tarihi elilerin mektuplarndan veya parlamento
grmelerinden itibaren aa kt haliyle adm adm izlemektedir.
XVIII. yzyln ve XIX. yzyln bann tarihileri uzun srenin
sunduu alara baka trl bir dikkat gstermilerdir; sonradan
ancak bir Michelet, bir Ranke, bir Jacob Burckhardt, bir Fustel gibi
byk dahiler bunu yeniden kefedebilmilerdir. Eer ksa zamann
bylece almasnn son yzyln tarih yaznnn en deerli mal
-nk en nadir olan- olduu kabul edilecek olursa, kurumlar, dinler,
uygarlklar tarihinin ncelikli rol anlalacak ve byk kronolojik
meknlara ihtiya duyan arkeoloji sayesinde, klasik antikite
incelemelerinin nc rolleri kavranacaktr. Bunlar dn mesleimizi
kurtarmlardr.

4 L'Europe en 1500, Le Monde en 1880, L'Allemagne la veille de la Rforme.


5 Louis Halphen, Introduction l'Histoire, Paris, P.U.F., 1946, s. 50.

56

XIX. yzyl tarihiliinin geleneksel biimlerinden yaknlarda


kopmu olmak, ksa zamandan tamamen kopmu olmak anlamna
gelmemektedir. Bilindii zere bu kopu ekonomik ve toplumsal
tarihin lehine, siyasal tarihin aleyhine etki etmitir. Bunun sonucunda
bir alt st olu ve inkr edilemez bir yenilenme yaanmtr; gene
bunun sonucunda, kanlmaz olarak yntem deiiklikleri, kukusuz
henz son szn sylememi olan miktarsal bir tarihin sahneye
girmesiyle, ilgi merkezlerinin yer deitirmesi meydana gelmitir.
Fakat esas olarak, geleneksel tarihsel zamanda bir bozulma
meydana gelmitir. Dn bir siyasal tarihiye bir gn, bir yl iyi ller
olarak gzkebilmekteydi. Zaman gnlerin bir toplamndan ibaretti.
Fakat bir fiyat erisi, bir nfus art, cret hareketleri, faiz haddi
deimeleri, retim incelemesi (gereklemekten ok hayal edilmitir),
dolamn sk bir zmlenmesi ok daha geni ller talep
etmektedirler.
Ortaya tarihsel anlatnn yeni bir tarz kmaktadr, buna
konjonktr, devre, hatta devrearas anlats adn verelim; bu anlat
yaplan tercihe gre on yl, eyrek yzyl veya en u snrda, klasik
Kondratieff devresinin yarm yzyln ele almaktadr. rnein ksa
mrl ve yzeyde meydana gelen kazalarn da hesaba katlmalaryla
birlikte, fiyatlar Avrupa' da 1791-1817 arasnda artm; 1817-1852
arasnda dmlerdir: bu ifte ykselme ve gerileme hareketi,
Avrupa ve hemen hemen dnya zaman asndan tam bir ara devreyi
temsil etmektedir. Bu kronolojik devrelerin kukusuz mutlak bir
deerleri yoktur. Ekonomik byme ve gelir gibi baka barometrelere
bakan Franois Perroux 6 , bize belki de daha geerli baka snrlar
nerecektir. Fakat bu tartmalarn fazla bir nemleri yoktur. Kesin
olan nokta, tarihinin artk bir aklama dzeyine ykseltilen yeni bir
zaman lsne sahip olduudur; tarih artk bu erilere ve hatta
onlarn soluk allarna gre, gn na ilk kez kan kstaslarn
izinden paralara ayrlarak, bu zamann iinde yer alabilecektir.
rnein Ernest Labrousse ve rencileri, Roma'daki sonuncu tarih
kongresinde
(1958)
iln
ettikleri
manifestolarndan
beri,
miktartatrmaya ynelik geni bir toplumsal tarih aratrmasna
girimilerdir. Bu aratrmann sonunda zorunlu olarak toplumsal

6 Kr., Thorie Gnrale du progrs conomique, Chiers de l'I.S.E.A., 1957.

57

konjonktrlerin (hatta yaplarn) belirlenmesine ulaacan sylerken


onlarn amalarna ihanet ettiini sanmyorum. te yandan, bu cins
konjonktrlerin ekonomiyle ayn hza veya ayn yavala sahip
olacaklarn nceden belirten hibir ey yoktur. Zaten ekonomik
konjonktr ve toplumsal konjonktr gibi bu iki byk unsur bize,
ilerlemeleri lmenin g, hatta belki de kesin ller olmadndan,
belirlemenin olanaksz olduu dier oyuncular unutturmamahdr.
Bilimler, teknikler, siyasal kurumlar, zihinsel aralar, uygarlklar da
(bu rahatlk salayc kelimeyi kullanmak zere) kendi hayat ve
gelime ritmlerine sahiptirler ve yeni kon- jonktrel tarih, ancak
orkestrann tamamlanmasyla hazr hale gelebilecektir.
Bu anlatnn ksa zamann tesine gemi olmasndan tr,
mantken uzun sreye ulatrmas beklenirdi. Fakat binlerce nedenden
tr bu ama kural haline gelmemitir ve imdi de ksa bir zamana
geri dn, gznzn nnde gerek- l&mektedir; bunun nedeni
herhalde ileriye, bilinmeyene doru gitmektense, devrevi tarih ile
geleneksel ksa tarihi birbirleriyle bititirmenin daha gerekli (veya
daha acil) gzkm olmasdr. Askeri terimlerle, kazanlm
konumlarn pekitirilmesi sz konusudur. rnein Ernest
Labrousse'un 1933'te yaynlanan ilk byk kitab, Fransa'da XVIII.
yzyldaki genel fiyat hareketini 7 , yani yzyllk bir hareketi
incelemekteydi. Ayn Ernest Labrousse, u son yirmi be yl iinde
Fransa'da yaynlanm olan en byk tarih eseri olan 1943 tarihli
kitabnda, 1774-1791 arasndaki depresyon ukurunu inceleyerek, daha
az baartc olan bir zamana geri dnme ihtiyacna teslim olmaktayd
ve bu dnemin Fransz devriminin grbz kaynaklarndan biri
olduunu, onun frlatma rampalarndan biri olduunu bildirmekteydi.
Ama burada da bir yarm aradevreyi gndeme getirmekteydi ki, bu
geni bir lyd. 1948'de Paris uluslararas kongresinde verdii
Devrimler Nasl Doarlar? adl teblii ise, ksa sreli bir ekonomik
duygusallk an ile (yeni tarzdan) bir siyasal duygusallk ann (ok eski
tarzdan),
yani
devrim
gnlerini
birbirlerine
balamaya
uramaktayd. te yeniden boazmza kadar ksa zamann iindeyiz.
Tabii ki bu ilem merudur, yararldr, ama ok da semptomatiktir:

7 Esquisse du mouvement des prix et des revenus en France au XVMe side, 2.


cilt, Paris, Dallot, 1933.

58

tarihi istekle sahneye koyucu olmaktadr. Ksa zaman dramndan, ok


eski bir meslein iplerinden nasl vazgeebilir?
Devrelerin ve aradevrelerin tesinde, iktisatlarn her zaman
inceliyor olmamakla birlikte, yzyllk eilim adn verdikleri bir
dnem vardr. Bu yzyllk eilim henz nadir baz iktisatlar
ilgilendirmektedir ve bunlarn yapsal bunalmlar hakknda ileri
srdkleri tarihsel aratrmalarn snamalarndan gemedikleri iin,
ortaya taslaklar veya varsaymlar olarak kmaktadrlar; bunlar stelik
gemie ancak yle bir girerek 1929'a, en fazlasndan 1870'e kadar geri
gitmektedirler 8 . Ancak gene de uzun sre tarihine yararl bir giri
salamaktadrlar. Bunlar ilk anahtar oluturmaktadrlar.
ok daha yararl olan ikinci anahtar yap kelimesidir. Bu kelime
iyidir veya ktdr, ama uzun srenin tm sorunlarna egemen
olmaktadr. Toplumsal alan gzlemcileri yap kelimesinden bir
rgtlenme, bir tutarlk, gereklerle toplumsal kitleler arasndaki
olduka sabit ilikileri anlamaktadrlar. Biz tarihiler iin bir yap hi
kukusuz bir biraraya getirme, bir mimaridir, ama bunlardan daha
fazlas zamann fazla andramad ve ok uzun sre tad bir
gereklik anlamna gelmektedir. Baz yaplar uzun yaadklarndan
tr, ok sayda kuan sabit unsurlar,haline gelmektedirler: tarihin
akna hkmederek, onu rahatsz etmektedirler. Dierleri ise ok daha
abuk kmektedir. Fakat bunlarn hepsi de ayn zamanda hem
destek, hem de engeldirler. Engel olarak kendilerini snr biiminde
ortaya koymaktadrlar (matematik anlamda zarflar) ve insan ile insani
deneyler onlar asla aamamaktadr. Baz corafi erevelerin, baz
biyolojik gereklerin, baz retkenlik snrlarnn, hatta u veya bu
ruhani zorlamalarn krlmalarndaki glkleri dnnz. Zihinsel
ereveler de uzun srenin hapishaneleridir.
En kolay ulalabilir rnek, corafi snrlamann sunduu olarak
kalyora benzemektedir. nsan yzyllar boyunca iklimlerin, bitki
rtlerinin, hayvan varlklarnn, ekimlerin, hereyi alt st etme
riskine girmeden kurtulmann mmkn olamayaca, yava yava
kurulmu bir dengenin esiri olmutur. Dallarn hayatnda
transhmansm yerine, sahil ek- lemlemelerinin baz ayrcalkl

8 Ren Clemens tarafndan akla kavuturulmutur, Prolgomnes d'une thorie de la


structure conomique, Paris, Domat-Montchrestien, 1952; aynca bkz., Johann
59Akerman, Cycle et Structure, Revue conomique, 1952, no. 1.

noktalarnda kk salm olan deniz hayatnn baz kesimlerinin


srekliliine, kentlerin hep ayn yerlerde kurulmalarna, yollarn ve
trafiklerin inatlklarna, uygarlklarn corafi erevelerinin artc
sabitliine baknz.
Muazzam kltrel alanda da ayn sreklilikler ve inatlklar
vardr. Franszca evirisi nihayet yaynlanan, Ernst Robert Curtius'un
harika kitab 9 , Aa mparatorluk uygarln kendi tercihleriyle
deitirerek sren ve bizzat kendi de ar bir mirasn altnda bunalan
kltrel bir sistemin incelenmesidir: entelektel sekinlerin uygarl
XIII. ve XIV. yzyllara kadar, ulusal edebiyatlarn douuna kadar
ayn temalar, ayn karlatrmalar, ayn ortak noktalar ve nakaratlar
yaamtr. Lucien Febvre'in buna benzeyen bir dnce izgisinde yer
alan incelemesi Rabelais ve XVI. yzylda inanszlk sorunu10, Rabelais
dneminde Fransz dncesinin zihinsel aletlerini; yani Rabelais'den
ok nceleri ve ondan sonra ok uzun sre yaama, dnme ve
inanma sanatlarna hkmetmi olan ve en zgr zihinlerin entellektel
maceralarn nceden ok kat bir ekilde snrlandrm olan u
kavramlar btnn belirlemeye ynelik olmutur. Alphonse
Dupront'un11 inceledii konu da kendini Fransz tarih okulunun en
yeni aratrmalarndan biri olarak ortaya koymaktadr. Hal Seferi
fikri bu kitapta, Bat'da XIV. yzyln iyice sonrasnda, yani gerek
Hal Seferinin iyice sonrasnda ele alnmtr; bu uzun sre tutumu
srekli olarak tekrarlanarak toplumlar, dnyalar, en eitli
psiizmleri aarak, sonuncu bir yansma olarak XIX. yzyl insanlarna
temas etmektedir. Pierre Francastel'in gene komu bir alanda yer alan
kitab Resim ve Toplum 12 , Floransa Rnesansnn balangcndan
itibaren, kbizme ve bizim yzylmzn bann en- tellektel resmine
kadar hibir eyin bozamayaca, geometrik bir resimsel meknn
srekliliini iaret etmektedir. Bilim tarihi de, herbiri tam olmayan
aklamalardan meydana gelen ina edilmi dnyalar tanmaktadr,
ama bunlara sreden oluan yzyllar dzenli olarak elik
etmektedirler. Bu srelere dayal aklamalar ancak uzun zaman

9 Ernst Robert Curtius, Europaische Literatur und lateinisches Mittelalter, Bern, 1948,
Fra. ev. 1956.
10 Paris, Albin Michel, 1943, 3. yay., 1969.
11 Le Mythe de Croisade. Essai de sociologie religieuse, daktilografi tez, Sorbonne.
12 Pierre Francastel, Peinture et Socit. Naissance et destruction d'un espace plastique,
60 de la Renaissance au cubisme, Lyon, Audin, 1951.

kullanldktan sonra bir kenara atlmaktadrlar. Aristoteles evreni


Galileo'ya, Descartes'a ve Nevvton'a varana kadar, hemen hibir
itiraza uramadan tutunmutur; ancak bu bilginlerden sonra,
derinlemesine bir ekilde geometrik hale getirilmi bir evrenin
karsnda ortadan silinmitir ki, bu evren de ok daha sonra Einstein
devrimleriyle yok olacaktr.13
Zorluk, uzun sreyi tarihsel aratrmann tartlmaz baarlarndan birini yeni kazanm olduu ekonomi alannda, ancak
grnte paradoksal olan bir ekilde ortaya kartmasndan
kaynaklanmaktadr. Devreler, aradevreler, yapsal bunalmlar bu
alanda dzenlilikleri, sistemlerin srekliliklerini, bazlarna gre de
uygarlklar14, yani eski dnme ve davranma biimlerini, direnli ve
bazen de her trl mantn tersine lme kar erbetli ereveleri
gizlemektedirler.
Hzl zmlenmi bir rnek zerinde akl yrtelim, ite bizim
yaknmzda, Avrupa erevesi iinde bulunan, olduka ak baz
izgiler ve genel kurallarn yer ald ekonomik bir sistem: bu sistem
yaklak XIV. yzyldan XVIII. yzyla kadar -daha gvenli olmas iin
1750'ye kadar diyelim- yerinde tutunmaktadr. 1350-1450 ve hi
kukusuz 1630-1730 arasndaki gerilemelerin gsterdii gibi ekonomik
faaliyet yzyllar boyunca sayca narin nfuslara baml baml
olacaktr. 15 Ktalarn oluturduu her kalnlk, bir engeli ve ast bir
konumda olmay belirlediinden, ulam yzyllar boyunca suyun ve
geminin zaferine tank olmutur. Avrupa atlmlar, kural teyid eden
istisnalarn dnda (dnemin banda oktan gerilemeye balam
olan Champagne fuarlar veya XVIII. yzylda Leipzig fuarlar) sahil
kesimlerinde yer almaktadrlar. Bu sistemin dier karakteristikleri
tccarlarn stnl ve ncelii, deerli madenlerin ncelikli yeri
-altn, gm ve hatta bakrdan Oluan bu madenlerin birbirleriyle

13

Baka deliller: hepsi de ayn ynde savunma yapan gl makaleleri


memnuniyetle gndeme getireceim: Otto Brunner, Avrupa'nn toplumsal tarihi
zerine, Historische Zeitschrift, c. 177, no. 3; R. Bultmann, Ibid., c. 176, no. 1,
hmanizma zerine; Georges Lefebvre, Annales historiques de la Rvolution
franaise, 1949, no. 114 ve F. Hrtung, Historische Zeitschrift, c. 180, no. 1,
Aydnlanm stibdat zerine.
14 Ren Courtin, La Civilisation conomique de Brsil, Paris, Librairie de Mdicis,
1941.
15 Fransa'nn zamanna gre. spanya'da nfus gerilemesi XVI. yzyln sonundan
itibaren belirginlemitir.

61

srekli olarak srtmeleri, XVI. yzyln sonunda kredi alannda


meydana gelen belirleyici gelime tarafndan ancak yumuatlabilecektir-; mevsimlik tarmsal bunalmlarn tekrarlanan
srklar; ekonomik hayatn bizatihi demesinin narinlii; son olarak
da, bir veya iki byk d trafiin ilk bakta oransz gzken rol: XII.
yzyldan XVI. yzyla Dou Akdeniz ticareti, XVIII. yzyldaki
smrge ticareti.
Bylece, bir uzun sre aamas olan ticari kapitalizmin Bat Avrupa
iin hangi ana izgilerden meydana geldiini tanmladm veya
bakalarndan sonra kendi hesabna sraladm. Ekonomik hayatn bu
drt veya be yzyl, kendilerini kat'eden aikr tm deiikliklere
ramen, XVIII, yzyln alt st oluuna ve henz iinden kmadmz
endstri devrimine varana kadar belli bir tutarlk gstermilerdir. Bu
yzyllarn izgileri ortaktr ve onlarn etrafnda baka sreklilikler,
binlerce kopu ve alt st olu dnyann ehresini yenilerken, izgiler
deimeden kalmaktadrlar.
Bylece uzun sre, kendini tarihin eitli zamanlan arasnda can
skc, karmak, ou zaman da bilinmeyen bir kii olarak
sunmaktadr. Onu mesleimizin tam kalbine buyur etmek, basit bir i
olmayacaktr ve inceleme ile merak alanmzn bildik bir genilemesini
meydana getirmeyecektir. Sadece tarihin yararlanaca bir tercih de
sz konusu olmayacaktr. Tarihi asndan onu kabul etmek bir tarz,
bir tutum deiikliine, bir dnce alt st oluuna, toplumsaln yeni
bir kavranna hazr olmak demektir. Bu kabulleni yava, bazen de
adeta hareketin snrnda olan bir zamana almak olacaktr. Bir
bakasnda deil, ama bu hatta -bu konuya ileride geleceim- tarihin
talepi zamanndan vazgemek, onun dna kmak, sonra baka bir
bak asyla, baka kayglarla, baka sorunlarla ykl olarak geri
dnmek merudur. Tarihin toplam her halkarda bu yava tarih
rtlerinden itibaren, sanki bir altyapdan yola kyormucasna
yeniden dnlebilir. Btn hatlar, binlerce hattn hepsi tarihin zamannn binlerce kez patlad noktalar, bu derinlikten, bu
yar-hareketsizlikten itibaren anlalmaktadr: herey onun etrafnda
yrngededir.
Yukardaki satrlarda tarihilik mesleini tanmladm iddia
etmiyorum, ama bu meslein bir kavran biimini tanmladk. Son
yllarn frtnalarndan sonra, gerek ilkeleri, belirgin snrlar, iyi okulu
bulduumuzu dnecek kii mutlu ve saftr. Aslnda btn
62

toplumsal bilim meslekleri kendi hareketleri ve btnn canl hareketi


nedeniyle srekli bir dnm geirmektedirler. Tarihi bir istisna
oluturmamaktadr. Demek ki ufukta herhangi bir huzur belirtisi
yoktur ve mezlerin zaman henz gelmemitir. Charles-Victor
Langlois ve Charles Seignobos ile Marc Bloch'un arasnda dalar
vardr. Ama Marc Bloch'tan bu yana tekerlek dnmeye devam etmitir.
Bana gre tarih, mmkn tm tarihlerin toplamdr -dnn, bugnn,
yarnn doktrinlerinin ve baklanmn bir kolleksiyonuBana gre tek hata, bu tarihlerden birini dierlerini dta brakacak
bir ekilde tercih etmektir. Bu da dn kendi doktrinine saplanp kalma
hatas olmutur, yarn da yle olacaktr. Bu konuda, bilindii zere
tm tarihileri ikna etmek kolay olmayacaktr, bizi tarihin dnk
haline geri gtrmekte inat eden toplumsal bilimleri ikna etmek ise
daha da g olacaktr. Tarihin eski ehresi altnda meydana gelen tm
bu deiiklikleri ve yenilikleri kabul ettirebilmemiz iin bize ok
zaman ve zahmet gerekecektir. Ama hereye ramen yeni bir tarih
bilimi domutur ve kendini sorgulamaya ve dnmeye devam
etmektedir. Bu yeni bilimin douu kendini Fransa'da 1900'den
itibaren Revue de Synthse historique ile ve 1929'dan itibaren de Annales
ile haber vermitir. Tarihi tm insan bilimleri karsnda dikkatli
olmak istemitir. te bu da mesleimize garip snrlar ve garip
meraklar salamtr. ylesine ki, artk tarihi ile toplumsal bilimler
alanndaki gzlemci arasnda dnn engel ve farklarn
dnemiyoruz. Tarih de dahil tm insan bilimleri birbirlerinden
etkilenmektedirler. Ayn dili konumaktadrlar veya konuabilirler.
1558'e veya harika yl 1958'e yerleelim; dnyay kavramak isteyen
kii iin bir gler, akmlar, zel hareketler hiyerarisini tanmlamak,
sonra da btne ilikin bir takmyldz yeniden kavramak sz
konusudur. Bu aratrmann her annda, uzun hareketler ile ksa itileri
birbirlerinden ayrmak gerekmektedir; ksa itiler hemen kendi
kaynaklarndan alnmakta, uzun hareketler ise uzaktaki bir zamann
frlattklarndan kaynaklanmaktadrlar. Fransa asndan ok ask
suratl olan 1558 dnyas, bu cazibesi olmayan yln eiinde
domamtr. Gene Fransa asndan g bir yl olan 1958 iin de ayn
ey geerlidir. Her gncellik farkl kkenlere ve ritmlere sahip olan
hareketleri biraraya getirir: bugnn zaman ayn zamanda dnn,
onun bir ncesinin, eskinin tarihini tamaktadr.
63

KISA ZAMAN KAVGASI


II
Bu gerekler hi kukusuz sradandrlar.
Ancak toplumsal bilimler
kayp zaman hi aratrma eiliminde deillerdir. Bunun nedeni
onlara kar sk bir iddianame dzenlenmemi olmas ve tarihi veya
sreyi her zaman incelemelerinin gerekli bir boyutu olarak
grmediklerinden tr sulu bulunmam olmalar deildir. Hatta
bize grnte hsn kabul gstermektedirler; tarihin yeniden
devreye soktuu diakro- nik (iki zamanl) inceleme, onlarn teorik
uralarnda hibir zaman eksik olmamtr.
Fakat bu kabuller bir yana braklacak olursa, toplumsal bilimlerin
alkanlk, derinlerdeki igd, belki de oluum biimleri nedeniyle
tarihsel aklamalardan hep kandklarn iyice belirlemek gerekir:
toplumsal bilimler hemen hemen zt iki giriimden tr, tarihin
elinden kamaktadrlar. Bunlardan olayc olan biri her tr tarihe
burun kvrarak, ampirik bir sosyoloji ile, toplumsal aratrmalar u
bir noktaya kadar gncelletirmekte ve kendini ksa zaman verileri,
yaayann aratrlmas ile snrlandrmaktadr; dieri ise sonunda bir
iletiim bilimine, adeta zamand bir matematik formlasyona
ulaacan hayal ederek, zaman amaktadr. Hepsinin en yenisi olan
bu sonuncu giriim, akas bizi derinlemesine ilgilendirme
konusunda tek bana kalmaktadr. Fakat olaysal giriim, sorunun iki
vehesinin srayla incelenmesine deecek kadar taraftara sahiptir.
Tamamen olaysal bir tarihten ekindiimizi sylemitik. Adil
olalm: eer olayanlatc gnaf varsa, tek sulu bu tercihi yapmakla
itham edilen tarih deildir. Btn toplumsal bilimler bu hataya ortak
olmaktadrlar, iktisatlar, nfus- bilimciler, corafyaclar dn ile
bugn arasnda blnmlerdir (ama eitsiz bir ekilde), akll
davranmak iin teraziyi dengede tutmalar gerekmektedir; bu
nfusbilimciler iin kolay ve zorunludur; corafyaclar bu noktaya
hemen hemen gelmilerdir (zellikle Vidalci gelenekten beslenen
Franszlar); buna karlk asla 1945'ten geriye gitmeyen ve planlar ile
tahminlerin en fazlasndan birka ay, bilemediniz birka yl teye
kadar uzatt bugn arasndaki snrlar iindeki en ksa gncelliin
esiri olan iktisatlar bu noktaya ancak nadiren gelebilmektedirler. Ben
tm ekonomik dncenin bu za- mansal kstn kskacnda olduu
iddiasn destekliyorum. ktisatlar tarihilere, 1945'in gerisine giderek
eski ekonomileri aratrmalarn sylyorlar; ama kendilerini bu ara64

trmann dnda tutarak deerini inkr etmedikleri halde


kendiliklerinden terkettikleri harika bir gzlem alanndan mahrum
kalyorlar. ktisat gncelin hizmetinde, hkmetlerin hizmetinde
kouturma adetini edinmitir.
Etnograflarn ve etnologlarn konumu ne bu kadar ak, ne de bu
kadar kayg vericidir. Aralarndan bazlar, kendi mesleklerinin iinde
tarihin olanakszln (fakat olanakszlk her entellektel iin vardr)
ve yararszln vurgulamlardr. Tarihin bu otoriter reddine
Malinovvski ve mezleri kulak asmamlardr. Nitekim, antropoloji
tarihe nasl ilgi duymaz? Claude Levi-Strauss'un sk sk
tekrarlamaktan holand zere, antropoloji tarihle ayn zihinsel
macerann iindedir. 16 Ne kadar ilkel olursa olsun, olayn
penelerini gzleme sunmayan hibir toplum yoktur, gene hibir
toplum yoktur ki tarih tamamen devred kalm olsun. Bu noktada
yaknr veya srar edersek, hata etmi oluruz.

16 Claude Lvi-Strauss, Anthropologie Structurale, op. cit., s. 31.

(X

Buna karlk, ksa zamann snrlarnda gnceli aratran


sosyolojiye, binlerce ynde aratrma yapan sosyoloji, psikoloji ve
ekonomiye kar vereceimiz kavga daha canl olacaktr. Kendi
ubuklarn bizim alanmza, tpk buras yabanc bir toprakm gibi
daldrmaktadrlar. Onlar imdiki zamann benzersiz deeri,
volkannki kadar yksek scakl, bol bol salan zenginlii
zerinde, kendi tarzlarnda olmak zere srekli bir biimde bahse
girmektedirler. Tarihin zamanna bakmak ne ie yarar; bu zaman
sessizlik tarafndan fakirletirilmi, basitletirilmi, inenmi ve
yeniden ina edilmitir -vurgulayalm: yeniden ina edilmi-. Gerekte
sylenilmek istendii kadar l, o kadar yeniden ina edilmi midir?
Kukusuz tarihi gemi bir dnemin esas unsurunu ekip kartmakta
byk bir kolayla sahiptir; Henri Pirenne gibi konuursak, bu
dnemin nemli olaylarm hemen farket- mektedir, yani sonular
olan olaylar. Bu aikr ve tehlikeli bir basitletirmedir. Fakat imdiki
zaman gzlemcisi bu geriye gitmeye (veya zaman iinde ileri gitmeye)
sahip olmak iin, yani karmak jestler ve iaretlerle fazla dolu olduundan tr kolay okunamayan imdiki zaman hayatnn maskesini
drecek ve onu basitletirecek bu yolculuk iin neler vermezdi ki?
Claude Lvi-Strauss Platon'un bir a- dayla yapaca bir sohbetin
ona Antik Yunan uygarlnn tutarll veya tutarszl hakknda,
klasik sylevlerimizden daha fazla ey reteceini iddia etmektedir.17
Ona tamamen katlyorum. Ama bunu yapabilmesinin nedeni, sessizlikten kurtarlm yzlerce Yunanlnn sesini yllar boyunca
dinlemi olmasdr. Tarihi bu yolculuu hazrlamtr. Gnmz
Yunanistan'nda geirecei bir saat ona, gncel tu- tarlk veya
tutarszlk hakknde hibir ey veya hemen hemen hibir ey
retmeyecektir.
Bundan da fazlas, imdiki zaman aratran kii, yaplarn ince
dokularna ancak, eer o da yeniden ina ederse, ileri varsaymlar ve
aklamalar srerse, hakikiyi farke- dildii haliyle reddederse, onu
budarsa, on aarsa, yani eldeki verilere daha iyi egemen olmak iin
ondan uzaklamaya olanak veren, ama hepsi de yeniden inalar olan
ilemlere giriirse ulaabilmektedir. imdiki zamann sosyolojik
fotorafnn gemiin tarihsel tekrarndan daha hakiki olmasndan ve

17 Diogne couch, Les Temps Modernes, no. 195, s. 17.

66

hem ne kadar tersini istiyorsa da, yeniden ina edilmi'ten daha uzakta
olmasndan kukuluyum.
Philippe Aris 18 tarihsel aklamada sla hasretinin, srprizin
neminin zerinde durmutur: XVII. yzylda, siz XX. yzyl insanlar
yabanc bir lkedesiniz. Bu farkllk neden? Sorun ortaya konulmutur.
Fakat ben srprizin, sla hasretinin, uzaklamann -yani u byk bilgi
aralar- bizi evreleyen ve ok yaknmzda olduklar iin net olarak
gremediklerimizi anlamak iin de gerektiklerini dnyorum.
Londra'da bir yl yaarsanz, ngiltere'yi ancak ylesine tanrsnz.
Fakat kyaslama yoluyla, aknlklarmzn nda Fransa'nn en
derin ve zgn izgilerini, bildiimiz iin tanyamadmz izgilerin
bazlarn aniden anlarsnz. Gncelin karsnda gemi de slaya
gitmektir.
Tarihiler ve social scientists demek ki l belge ve fazlasyla canl
tanklk, uzak gemi ve ok yakn gncellik zerinde topu ebediyen
birbirlerine atabilirler. Ben bu sorunun esasa ilikin olduunu
sanmyorum. Gemi ve imdiki zaman birbirlerini karlkl klaryla
aydnlatmaktadrlar. Ve eer yalnzca dar gncellik alannda gzlem
yaplacak olursa, dikkatler hzl hareket edene, hakl haksz parlayana
veya deiene, grlt yapana veyahut kendini kolayca ak edene
ynelecektir. En azndan tarih bilimininkiler kadar sahte koskoca bir
olay btn, acelesi olan gzlemciyi, bir Po- linezya yerli topluluuna
aylk bir sre iin randevu veren etnograf, sonuncu aratrmasnn
klielerini teslim eden veya toplumsal bir mekanizmay becerikli bir
ekilde dzenlenmi anket formlar ve gelitirilmi fi bilekeleriyle
kuatabileceini dnen endstri sosyologunu ke banda
beklemektedir. Toplumsal, ok kurnaz bir avdr.
Paris blgesi zerine yaplm geni ve iyi bir aratrmann 19
szn ettii yer deitirmelerden -bir genkzm XVI. blgedeki evi,
mzik retmeni ve Siyasal Bilgiler arasndaki gidip gelmeleri-, biz
insan bilimcileri gerekte nasl bir yarar kartabiliriz? Bu yer
deitirmelerden gzel bir harita kmaktadr. Fakat bu kz tarm
eitimi grse ve su kaya yapsayd, bu gen yolculuklar tamamen
deiirdi. Bir haritann zerinde, byk bir firmada alanlarn

18
19

Le Temps de l'Histoire, Paris, Plon, 1954, zellikle s. 298 vd.


P. Chombart de Lauvve, Paris et l'agglom/ration parisienne, Paris, P.U.F.,
1952, c. I, s. 106.

67

evlerinin gsterilmesinden keyif alyorum. Ama eer daha nceki


durumu gsteren bir harita yoksa, eer dkmler arasndaki zamansal
mesafe bu gerek hareketin iine hereyi katmaya yetmiyorsa, bir
soruturmann o olmadan bouna bir zahmet olaca sorun nerededir?
Bu aratrma iin aratrmalarn yarar en fazlasndan bilgi
toplamaktr; stelik bunlarn hepsi de gelecekteki aratrmalar iin ipso
facto geerli olmayacaklardr. Sanat iin sanattan kanalm.
Ayn ekilde, rnein Auxerre20 veya Dauphin'deki Vienne'de21
olduu gibi, herhangi bir kent incelemesinin tarihsel sre iine
konulmadan, sosyolojik bir aratrmaya konu olabileceinden kuku
duyuyoruz. Her kent, bunalmlar, kopular, gerekli hesaplamalaryla
gergin bir toplum olarak, onu evreleyen yakn krlarn veya ayn
zamanda komu kent takmadalar btnnn iine yerletirilmelidir
-bundan ilk kez tarihi Richard Hapke sz etmitir-; ve bu btn
kprdatan eyin zaman iinde az veya ok uzaklarda ou zaman ok
uzaklarda yer alan bir hareket olduu unutulmamaldr. Eer kent-kr
arasnda herhangi bir mbadele, herhangi bir endstriyel veya ticari
rekabet kaydedilecek olursa, bunun gen ve atlmnn banda olan bir
hareket mi, yoksa uzak bir hareketin son demleri mi, veya monoton bir
tekrar m olduunu anlamak gerekli deil midir? Aratrma bunun
karsnda kaytsz kalabilir mi?

20
21

Suzanne Frre ve Charles Bettelheim, Une ville franaise moyenne, Auxerre en 1950,
Paris, Armand Colin, Cahiers des Sciences Politiques, no. 17, 1951.
Pierre Clment ve Nelly Xydias, Vienne-Sur-le-Rhne. Sociologie d'une cit
franaise, Paris, Armand Colin, Cahiers des Sciences Politiques, no. 71,1955.

68

Tek bir cmleyle zetleyelim: Lucien Febvre hayatnn son on yl


boyunca hep gemiin bilimi, imdinin bilimi tarih diye
tekrarlamtr. Srenin diyalektii olan tarih, toplumsaln ve buna
bal olarak gncelin tm gereklii iindeki aklamasn kendi
tarznda getirmekte deil midir? Bu alanda verdii ders, olay
karsnda bir uyar deeri tamaktadr: yalnzca ksa zaman iinde
dnmemek, yalnzca grlt kartan oyuncularn en gerekleri
olduuna inanmamak gerekir; sessiz olan bakalar da vardr; ama
bunu bilmeyen var mdr?

III
LETM VE TOPLUMSAL MATEMATK

Ksa zamann alkantl snrnda duraklamakla belki de hata ettik.


Buradaki tartma srmektedir ve gerei sylemek gerekirse, bunun
fazla bir yarar, hi deilse salayabilecei yararl bir aknlk yoktur.
Esas tartma baka bir yerde, toplumsal bilimler alanndaki en yeni
deneyin ne kard komularmzda, iletiim ve matematiin ifte
iaretini tayan blgede bulunmaktadr.
Fakat bu dosyay burada savunmak o kadar kolay olmayacaktr;
demek istediim, hibir toplumsal incelemenin tarihin zamannn
dnda kalamayacann, en azndan grnte kesinlikle onun
dnda yer alma benzeyen giriimlere ilikin olarak kantlamann
kolay olmayacadr.
Bu tartmada okuyucu her halkarda, eer bizi izlemek istiyorsa
(bizi onaylamak veya bizim bak amzdan uzaklamak zere),
kukusuz tamamen yeni olmayan, ama yeniden ele alnacak olan eski
ve hl sren tartmalarda gen- letirilen bir kelime haznesinin
terimlerini kendi hesabna teker teker tartarsa iyi olacaktr. Olay veya
uzun sre hakknda tabii ki sylenecek birey yoktur. Kelimenin -ve
nesnenin- belirsizliklerden ve tartmalardan arnm olmamasna
ramen, yaplar hakknda sylenebilecek ok ey yoktur.22 Ezamanllk
veya iftezamanllk kelimelerinin zerinde fazla durmann da yaran

22

Yaplar hakkndaki kollokyuma bkz., Yksek ncelemeler Uygulamal


Okulu VI. blm, daktilo zet, 1958.

69

yoktur; bunlar, toplumsaln somut bir incelemesindeki rollerinin


kavranmasnn grndnden daha az kolay olmasna ramen,
kendi kendilerini aklamaktadrlar. Nitekim tarih dilinde (benim
dndm haliyle) tam bir ezamanllk olamaz: tm sreleri askya
alan anlk bir duraklama bizatihi samadr veya gene ayn anlama
gelmek zere, ok yapaydr; ayn ekilde, zamann yokuunu izleyerek
meydana gelen bir ini, ancak zamann eitli ve saylamayacak kadar
ok nehirlerine gre olan bir ini oulluu iinde dnlebilir
niteliktedir.
Bu ksa hatrlatmalar ve uyarmalar u an iin yeterlidirler. Fakat
bilinsiz tarih, modeller, toplumsal matematik gibi terimler konusunda
daha ak olmak gerekmektedir. Zaten bu zorunlu yorumlar,
toplumsal bilimlerin ortak bir sorunsal iinde birlemektedirler veya
yaknda birleeceklerdir -umarm-.
Bilinsiz tarih, tabii ki toplumsaln bilinsiz biimlerinin tarihidir.
Tarihi insanlar yaparlar, ama onu yaptklarn bilmezler23. Marx'in
forml sorunu aydnlatmakta, ama aklamamaktadr. Bu fiili
durumda, yeni bir ad altnda olmak zere, ksa zamann,
mikro-zamann, olaysaln kendini bir kez daha bize dayatmas
sorunudur, insanlar kendi zamanlarn yaarlarken onun akn hep
gn gnne kavradklar izlenimine sahip olmulardr. Bu bilinli,
ak tarih, birok tarihinin zerinde uzun zamandan beri anlatklar
gibi, yanltc mdr? Lengistik dn, hereyi kelimelerden
kartabileceine inanmaktayd. Bugn birok adamz hereyin
Yalta veya Petsdam anlamalarndan, Dien- Bien-Fu felaketinden veya
Sakhiet-Sidi-Youssef olayndan veyahut da baka trl nemli bir olay
olan Sputnik'in atlmasndan kaynaklandna istekle inanmaktadr.
Bilinsiz tarih bu klarn, onlarn flalarnn tesinde cereyan etmektedir. Demek ki, belli bir uzaklkta, bir de toplumsal bilinsizliin
varolduunu kabul etmek gerekmektedir. Ayrca daha iyisini
beklerken, bu bilinsizliin bilimsel olarak, gzlememizin alk
olduu aynaya benzeyen yzeyden daha zengin olduunu, yani
ilenmesinin -eer kefinin deilse- daha kolay ve daha basit olduunu
kabul etmek gerekir. Fakat aydnlk yzey ile karanlk derinlikler
arasndan -grlt ile sessizlik arasndan- yola kmak gtr, rastlan-

23

Zikr. C. Lvi-Strauss, op.cit., s. 30-31.

70

tlara tabidir. Ekleyelim ki, yar yarya konjonktrel zamann ve tam


olarak da yapsal zamann alan olan bilinsiz tarih, ou zaman
sylenilmek istendiinden daha net bir ekilde alglanmaktadr.
Herbirimizin kendi hayatmzn tesinde, daha iyi tandmz kitlesel
bir tarihin varolduu duygusuna sahibiz, bu tarihin gcn, itilerini
yasalarndan ve ynlerinden daha iyi hissettiimiz de dorudur. Ve bu
bilin giderek daha canl hale gelmekteyse de (rnein iktisat tarihinin
durumu byledir), ortaya daha dn kmamtr. Devrim -nk
gerekten bir zihniyet devrimi sz konusudur- bu yar karanlk alana
cepheden saldrmak ona olayn yannda, hatta onun zararna giderek
daha geni bir yer amak olmutur.
Tarihin tek bana olmad (tamamen tersine, bu alanda yeni
toplumsal bilimlerin bak alarn izlemek veya kendi yararna
uyarlamaktan baka birey yapmamtr) bu inceleme tavr iinde, yeni
bilgi ve aratrma aletleri imal edilmitir; rnein az ok gelitirilmi,
bazen hl zenaat dzeyinde olan modeller byledirler. Modeller
varsaymlardan, birbirlerine denklem veya fonksiyon biimi altnda
salam bir ekilde balanm aklama sistemlerinden baka birey deillerdir: u una eittir veya u unu belirler. Herhangi bir gerek, bir
bakas ona elik etmeden ortaya kmamakta ve sk ilikiler ve
sabiteler undan buna olan balantlar dzleminde ortaya
kmaktadrlar. Bylece zenle kurulmu model, gzlenen toplumsal
ortamn dndaki sonu olarak modelin ondan hareketle kurulduu
ortam-, ayn cinsten baka toplumsal ortamlarn zaman ve mekn
iinde gndeme getirilmelerine olanak verecektir. Bu, modelin geri
dnme etkisidir.
Bu aklama sistemleri kullancnn keyfine, hesabna veya amacna
gre, sonsuz bir deikenlik gstermektedirler: basit veya karmak,
niteliksel veya miktarsal, statik veya dinamik, mekanik veya istatistik
olmaktadrlar. Model mekanik olduunda, bizzat dorudan gzlenen
gerein leinde olacaktr ve bu model az sayda unsurdan oluan
kk lekli gruplarn gereine dayal olacaktr (etnologlar ilkel
toplumlara ilikin olarak bu usul uygulamaktadrlar). Byk saylarn ie kart geni toplumlarda ortalama hesaplan zorunlu hale
gelmektedir: bunlar istatistik modellere ynelmektedirler. Fakat bazen
tartlabilir nitelikte olan bu tanmlar ok nemli deillerdir!
Bana gre esas nokta, toplumsal bilimlere ortak bir program
oluturmadan nce, baz giriimlerin yanl yere ar byttkleri
71

modelin rol ve snrlarn belirlemektir. Buna bal olarak modelleri de


sre fikriyle karlatrmak gerekmektedir, nk bana gre bunlarn
kapsadklar sre onlann anlam ve aklayc deerlerine olduka sk
bir ekilde bamldr.
Daha ak olabilmek iin, tarihsel modellerden rnekler verelim.24
Bunlardan, tarihiler tarafndan kurulan olduka kaba, ilkel, gerek bir
bilimsel kuraln gerektirdii salaml nadiren ieren ve asla devrimci
bir matematik dile ulamay amalamayan, ama gene de kendi
tarzlarnda modeller olan modelleri anlyorum.
Yukarda XIV. ile XVIII. yzyllar arasndaki ticari kapitalizmden
sz ettim: burada Marx'n eserinden kartlabilecek modellerden biri
sz konusudur. Bu model tm ekstra- polasyonlara ak kap
brakyorsa da, tam olarak ancak belirli bir toplum ailesine, belirli bir
sre iin uygulanabilir niteliktedir.
Eski bir kitapta25, XVI. ve XVII. yzyllar arasnda srasyla tccar,
endstrici, sonra banka ticareti uzman haline gelen -bu sonuncu
faaliyet serpilmekte en yava, yok olmakta da en yava olandrtalyan kentlerine ilikin olarak taslan izdiim bir ekonomik
gelime devresi modeli iin durum deiiktir. Aslnda ticari
kapitalizmin yapsndan daha kstl olan bu taslak, sre ve mekn
iinde dierinden daha fazla geniletilebilir niteliktedir. Bu taslak,
bakalarn bulmann kolay olduu bir dizi koul iinde tekrarlanmaya
yatkn bir olguyu kaydetmektedir (bazlar bunun iin dinamik bir
yap diyeceklerdir, ama tarihin tm yaplar hi deilse temelleri
itibariyle dinamiktirler). Frank Spooner ve benim tarafmzdan XVI.
yzyl ncesi, XVI. yzyl ve sonrasna ilikin olarak tasla izilen
model26 iin de herhalde ayn ey sylenebilir: altn, gm, bakr -ve
madenin u evik ikmesi olan kredi- de oyunun aktrleridir; birinin
stratejisi dierinin stratejisi zerine arlk yapmaktadr. Bu
modeli XVII. yzyl gibi ayrcalkl ve zellikle hareketli olarak, bizim
gzlem alan olarak setiimiz bir yzyln dna aktarmak

24 Gerekte bizim onlar taklit etmemize yolam olan, iktisatlarn modellerine yer
vermek cazip olacaktr.
25 La Mditerrane et le monde mditerranen l'poque de Philippe II, Paris, Armond
Colin, 1949 (Trkesi, Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, ev. Mehmet Ali Klbay, 2
cilt, stanbul, Eren'Yaynlar, 1989-1990), s. 264 vd.
26 Fernand Braudel ve Frank Spooner, Les mtaux montaires et l'conomie du XVIe
sicle. Rapports au congrs international de Rome, 1955, c. IV, s. 233- 264.

72

mmkndr. ktisatlar gnmzn azgelimi lkelerinin zel


rneinde, o da kendi tarznda bir model olan eski, parann miktar
teorisinin salamasn yapmaya almamlar mdr?27
Fakat btn bu modellerin sre olanaklar, gen bir Amerikal
tarihi sosyolog olan Sigmund Diamond 28 tarafndan dnlen
modelinkilere nazaran gene de ksa kalmaktadrlar. Pierpont
Morgan'n adalar olan byk Amerikan fi- nanslarnn
kullandklar ifte dilden (smfrt i dili ve d dil, bu sonuncu dil
aslnda mali baarnn, sef made man'in tipik zaferi olan finansnn
baarsnn sunulduu kamuoyuna kar bir savunma arac olarak
kullanlmakta ve ayn zamanda finans bu dil araclyla bizzat
ulusun zenginliinin koulu olarak gsterilmektedir) etkilenen bu
aratrmac, bu durumun her egemen snfn allm bir tepkisi,
olduunu dnmektedir prestijinin ve ayrcalklarnn tehlikede
olduunu hisseden egemen snfa, bunlar gizlemesi iin kaderini
devletinki veya ulusunkiyle, zel karn kamu karyla birletirmesi
gerekmektedir. S. Diamond hanedan veya imparatorluk, ngiliz
hanedan, Roma imparatorluu... vs.'ye ilikin fikrin evrimini de
istekle ayn ekilde aklayacaktr. Byle tasarlanan model tabii ki
yzyllar kapsama yeteneine sahiptir. Baz belirgin toplumsal
koullar varsaymaktadr, ama tarih bunlar etrafa samtr: bu model
bylece daha nceki modellerden ok daha uzun bir sre iin geerli
olmaktadr, fakat bununla birlikte ok daha kesin ve dar gerekleri
gndeme getirmektedir.
Matematikilerin diliyle bu cins bir model, matematiki
sosyologlarn gzdeleri olan, adeta zamand modellerle birleecektir.
Adeta zamand, yani gerekte ok uzun srenin gnna ilk kez
kan ve karanlk yollarnda dolaan unsurlar.
Yukardaki aklamalar, modeller bilimi ve teorisine yetersiz bir
giriten baka birey deillerdir. Ve tarihilerin bu alanda nc
konuma gelmeleri iin krk frn ekmek yemeleri gerekmektedir.
Tarihilerin 'modelleri yalnzca aklama demetlerinden ibarettirler.
Meslekdalarmz iletiim, biliim veya matematik teorilerine ve

27
28

Alexandre Chabert, Structure conomique et thorie montaire, Paris, Armand Colin,


1956.
Sigmund Diamond, The reputation of the American businessman, Cambridge,
Mass, 1955.

73

dillerine katlmaya alan aratrma alannda baka trl bir tutku ve


ilerleme iindedirler. Bunlarn liyakati -ki bu byktr- bu ince dili ve
matematii kendi alanlarna kabul etmek olmutur, ama bunlarn en
ufak dikkatsizlik karsnda denetimden kmak ve elimizden kamak
gibi bir tehlikeleri vardr. Tanr bilir nereye! Biliim, iletiim, niteliksel
matematik, bunlarn hepsi de gene ok geni bir alan olan toplumsal
matematik bal altnda biraraya gelmektedirler. Ancak, fenerimizi
bununla yakabilmemiz gerekmektedir.
Toplumsal matematik 29 en azndan, birbirlerine karabilen ve
takntlar da olan dildir. Matematikiler hayal glerinin snrna
gelmemilerdir. Her halkrda tek bir matematik yoktur (bu en
fazlasndan bir taleptir). Cebir, geometri deil de, bir cebir, bir
geometri demek gerekir (Th. Guilbaud), bu sz ne bizim, ne de
onlarn sorunlarn basitletirmektedir. Demek ki dil: gereklilik
olgularnn dili (biri veridir, dieri onu izlemektedir), buras
geleneksel matematiin alandr; Pascal'den beri raslantsal olgularn
dili -buras olaslk hesaplarnn alandr-; son olarak da ne belirlenmi,
ne raslantsal olup, ama baz zorlamalara, oyunun kurallarna tabi olan
koullanm olgularn dili, bu dil von Neumann ve Morgenstern'in30
oyunlar stratejisi ekseni iinde kalmaktadr, bu strateji yalnzca
kurucularnn ilke ve c- retleriyle yetinmedii iin bugn zafer
kazanmaktadr. Oyunlar stratejisi btnlerin, gruplarn, hatta olaslk
hesaplarnn kullanlmas sayesinde yolu niteliksel matematie
amaktadr. Bundan sonra artk gzlemden matematik formlletirmeye gei zorunlu olarak, g lm ve uzun istatistik hesap
yolundan gemektedir. Toplumsaln zmlenmesinden dorudan
matematik bir formlletirmeye, yani hesap makinesine geilebilir.
Tabii ki, kendine verilen btn gdalar yutmayan ve hazmetmeyen
bu makineyi, bu ie hazrlamak gerekir. Zaten biliim bilimi gerek
makinelerin, onlarn alma kurallarnn ilevinde ve kelimenin en
maddi anlamnda iletiimler iin tasarlanm ve gelitirilmitir. Bu
makalenin yazar bu zor alanlarda uzman deildir. Uzaktan izledii,

29
30

zellikle bkz., Claude Lvi-Strauss, liulletin International des sciences sociales,


UNESCO, VI, no. 4 ve daha da genel olarak Les mathmatiques et les sciences
sociales adn tayan u ok yararl sayya bkz.
The theory of Games and economie Behaviour, Princeton, 1944, Jean Fou- rasti'nin
parlak almas, Critiques, Ekim 1951, no. 51.

74

ama gene de izledii, bir eviri makinesi yaplmasna ilikin aratrmalar onu, dier birka kii gibi dnce uurumlarna yuvarlanmtr. Ancak ikili bir olgu varln srdrmektedir: 1 bu cins
makineler ve bu cins matematik olanaklar mevcuttur; 2 toplumsal,
bizim allm eski matematiimiz -fiyat, cret, doum vs. erileriolmayan toplumsaln matematiine hazrlamak gerekir.
te yandan, yeni matematik mekanizma bizden ou zaman
kayorsa da, toplamsaln onun kullanmna ynelik olarak
hazrlanmas, taranmas, paralara ayrlmas gerei dikkatimizden
kaamaz. n hazrlk imdiye kadar hep ayn kalmtr: kstl bir
gzlem birbirini, rnein ilkel bir kabileyi, rnein nfussal olarak
somutlanm bir grubu seerek adeta hereyi inceleme ve dorudan
tutabilme olanan yakalamak; sonra farkedilen tm unsurlar
arasndaki tm ilikileri, mmkn tm oyunlar saptamak. Salam bir
ekilde belirlenen bu ilikiler, matematiin bunlarn hepsini zetleyen
veya daha dorusu hepsini hesaba katan bir modele ulaabilmek iin
tm sonular ve mmkn tm uzantlar kartaca denklemlerin
ayrntlarn vermektedirler.
Bu alanlarda binlerce aratrma olana ortaya kmaktadr. Fakat
tek bir rnek uzun bir sylevden daha iyi olacaktr. Claude
Lvi-Strauss kendini mkemmel bir rehber olarak sunmaktadr, onu
izleyelim. Bizi bu aratrma alanlarndan birine, iletiimbimi
dediimiz kesime sokacaktr.31
C. Lvi-Strauss32 iletiim her toplumda en azndan dzeyde
gerekletirilmektedir: kadnlarn aktarm (iletilmeleri), mal ve
hizmetlerin aktarm, mesajlarn aktarm.
Bunlarn farkl dzeylerdeki diller olduklarn, ama gene dil
olduklarn kabul edelim. Bunlar bundan sonra diller olarak, hatta dil
olarak ele almak ve onlar dilbilimin veya daha dorusu toplumsal
bilimlerin karsnda, rnein nkleer fiziin kesin bilimlerin
karsnda oynad rol oynamay sektirmeyecek olan fonolojinin
heyecan verici gelimelerine, dorudan veya dolayl olarak ortak etme
hakkna sahip olamaz myz?33 Bu arya kamaktr, ama bazen arya

31

zleyen farkna varlar onun son eseri Anthropologie structurale'den alnmtr,


op. cit.
32 Ibid, s. 326.
33 Ibid., s. 39.

75

kamak gerekmektedir. Tpk tarihin olayn tuzana dm olmas


gibi, kelimelerin tuzana dm olan (kelimelerin nesneyle ilikileri,
kelimelerin tarihsel evrimi) dilbilim bu durumdan fonolojik devrim
sayesinde kurtulmutur. Kelimenin tesinde, fonem denilen ses
emasna balanm, bu fonemin anlam karsnda artk kaytsz
kalm, ama onun yerine ona elik eden seslere, bu seslerin
gruplamalarna, infra-fonemik yaplara, dilin bunlara bal olan tm
bilindtt gereine dikkat eder hale gelmitir. Yeni matematik alma,
dnyann tm dillerinde varolan birka tane kadar olan fonem zerine
yklenmi, dilbilimin hi deilse bir blm u son yirmi yl esnasnda
toplumsal bilimler dnyasndan karak, kesin bilimler tepesine
trmanmtr.
Dilin anlamn ilkel akrabalk ilikilerine, efsanelere, trenlere,
ekonomik mbadelelere yaymak, tepeye ulaan bu zor ama kurtanc
yolu aramaktr ve bu ilk nce Claude Lvi- Strauss'un u ilk dil olan
insanlararas iletiimlerin esas olan (ylesine ki, hibir ilkel veya deil
toplum yoktur ki, akra- balararas cinsel iliki, dar aile kresinin
iinden evlilik yasaklanm olmasn) evlilie ynelik mbadelelere
ilikin olarak cesur bir ekilde gereklmetirilmitir. Demek ki evlilik
mbadeleleri bir dildir. C. Lvi-Strauss bu dilin altnda, foneme
benzeyen temel bir unsur bulmaya almtr. Rehberimiz bu
akrabalk unsurunu, atomunu 1949 tarihli tezinde en basit biimiyle
ifade etmitir34: bu unsur erkek, kars, ocuk art ocuun daysdr. Bu
drt al unsurdan ve bu ilkel dnyalarda bilinen tm evlilik
sistemlerinden -bunlar ok saydadr- hareket eden matematikiler,
mmkn bileimleri ve zmleri arayacaklardr. Matematiki Andr
Weill'in yardmn alan Lvi-Strauss, antropolog tarafndan yaplan
gzlemi matematik terimlere evirmeyi baarmtr. Aa kan
model, sistemin geerliliini, dengeliliini kantlamak, bu sistemin
gerektirdii zmleri iaret etmek zorundadr.

34

Les structures lmentaires de la parend, Paris, P.U.F., 1949; bkz., Anthropologie


Structurale, s. 47-62.

76

Bu aratrmann niyetinin ne olduu anlalmaktadr: bi- lind


veya dk bilinli unsurlarn alanna ulaabilmek iin gzlem
yzeyini amak, sonra bu gerei kk mdahalelerle birok unsur
haline getirerek, bylece bunlarn arasndaki ilikileri zmlemek.
Tpk dilbilimcinin kendi ala- nndakileri infra-fonemik alanda ve
fizikinin de infra-mole- kler alanda, yani atom dzeyinde
kefetmesi gibi, antropolog da en genel yap yasalarnn ancak bu
mikrososyolojik (belli bir trden, bu ekinceyi ben ekliyorum)
dzeyde kurabilir. 35 Bu oyunu, tabii ki baka bir ynde de
srdrmek mmkndr. rnein, Lvi-Strauss'u bu kez efsanelerle,
glme bi- imleriyle, mutfakla (u dier dil) urarken grmekten
daha retici ne olabilir: efsaneleri (mythes) bir dizi temel hcreye
(mythme) indirgeyecektir; yemek kitaplarnn dilini (fazla inanmadan)
gustme 1er haline indirgeyecektir. Her seferinde derin, bilinalt
dzeylerin peindedir: ben konuurken sylevimin fonemleriyle;
sofradayken istisnalar dnda (eer yle birey varsa) gwsfwelerle
uramyorum. Fakat ince ve kesin ilikiler oyunu bana her seferinde
elik etmektedir. Bu basit ve esrarl ilikiler konusunda sosyolojik
aratrmann son sz acaba, bunlarn hepsini Mors alfabesine, yani
evrensel matematik diline evirmek zere, onlar tm dillerdeki halleriyle kavramak m olacaktr? Bu yeni toplumsal matematiin
tutkusudur. Fakat acaba, glmsemeden, bunun tamamen baka bir
tarih olduunu syleyebilir miyim?
Sreyi yeniden devreye sokalm. Modellerin farkl srelere sahip
olduklarn syledim: bunlar kaydettikleri gerein zaman kadar
deere sahiptirler. Ve bu zaman toplumsal gzleyen kii iin baattr,
nk bunlarn kopu noktalar, elikili basnlarn etkisiyle meydana
gelen ani veya yava sapmalar, hayatn derin yaplarndan daha
anlamldrlar.
Modelleri bazen gemilere benzetmiimdir. Gemi ina edildikten'sonra benim iin ilgi ekici olan, onun suya indirilmesi, yzp
yzmediinin grlmesi ve sonra da onu zaman nehri boyunca
keyfimce aa indirmek veya yukar karmaktr. Geminin batmas
her zaman en anlaml andr. rnein F. Spooner ve benim
tarafmzdan, deerli madenlere ilikin olarak dnlm olan

35

Anthropologie..., s. 42-43.

77

oyunlar, bana XV. yzyl ncesi iin hi de geerliymi gibi


gelmemektedirler. Bu tarihten nce madenlerin oklar o kadar
iddetlidir
ki,
eski
tarihlere
ilikin
gzlemler
bunlar
bildirmemilerdir. Bu durumda bunun nedenini aramak bize
dmektedir. Daha sonra, bu kez nehrin azna doru yaplan
yolculuun, fazlasyla basit teknemiz iin neden zorlatn, sonra da
XVIII. yzyl ve kredinin anormal ilerlemesi karsnda neden
olanaksz hale geldiini anlamak gerekmektedir. Bana gre aratrma,
srekli olarak toplumsal gerekten modele ve sonra modelden
toplumsal geree yneltilmeli ve yolculuklar bir dizi rtutan sonra
sabrla tekrarlanmaldr. Bylece model srasyla yap aklama
denemesi; bir yapnn hayatnn ve salamlnn denetimine,
karlatrlmasna, salamasnn yaplmasna yarayan bir alet
olmaktadr. Eer gncelden yola karak bir model kursaydm, onu
hemen gerein iine oturtur, sonra da zaman iinde gerilere, eer
mmknse doumuna kadar gerilere gtrmeyi isterdim. Bundan
sonra dier toplumsal gereklerin eanl hareketlerine bakarak, onun
bir dahaki kopua kadar olan muhtemel mrn kestirmeye
alrdm. Ama eer bana bir kyaslama unsuru olarak hizmet
ediyorsa, onu zaman veya mekn iinde dolatrarak, sayesinde yeni
bir kla aydnlanabilecek dier gerekleri arardm.
Acaba, niteliksel matematik modellerin bize imdiye kadar
sunulduklar36 halleriyle bu cins yolculuklara pek yatkn olmadklarn
ve bunun nedeninin hereyden nce zamann saylamayacak kadar
ok yollarndan yalnzca birinin, kazalardan, konjonktrlerden,
kopulardan arnm ok uzun srenin yolunun zerinde ilerlemeleri
olmasn dnrken haksz mym? Bir kez daha C. Lvi-Strauss'a
dneceim, nk onun bu alandaki giriimi bana en akllca, en ak,
hereyin oradan itibaren yola kmak veya hereyin oraya dnmek
zorunda olduu toplumsal deney iinde en iyi kk salm olan olarak
gzkmektedir. Farketmemiz gereken bir nokta olarak, Lvi-Strauss
her seferinde sanki zamandaym gibi gzken ar yavalktaki bir
olguyu gndeme getirmektedir. Tm akrabalk sistemleri varlklarn
srdrmektedirler, nk belli bir kandalk haddinin tesinde,

36 Oyun stratejisine gre niteliksel matematik diyorum. ktisatlarn yourduklar


biimiyle klasik modeller zerinde farkl bir tartma yaplmaldr.

78

herhangi bir insan hayat mmkn deildir, kk bir insan grubunun


dnyaya almas gerekmektedir: akrabalararas cinsel ilikinin
yasaklanmas uzun srenin bir gereidir. Gelimeleri yava olan
efsaneler de ar uzunluktaki yaplara tekbl etmektedirler. En eskisini semekle uramadan, Oedipius efsanelerinin eitli versiyonlarn toplamak mmkndr, nk bu konudaki sorun bu
efsanenin eitli biimlerini tasnif etmek ve onlara hkmeden ve
onlarn altnda yer alan derin bir eklemlemeyi aa kartmaktr.
Fakat meslekdamzn bir efsaneyle deil de, makyavelcilikin
imgeleriyle, birbirini izleyen yorumlaryla ilgilendiini, XVI. yzyln
ortasna doru gerekten ortaya atlmasndan itibaren ok
yaygnlaan, olduka basit bir doktrinin temel unsurlarn aratrdn
varsayalm. Bu srecin her annda, makyavelciliin yapsna varacak
kadar ok kopu ve alt st olu vardr, nk bu sistem efsanenin
adeta evrensel nitelikteki tiyatro oyunu salamlna sahip deildir; bu
sistem tarihin yansmalar, sramalar, koullarnn bozulmas
karsnda hassastr. Tek kelimeyle, yalnzca uzun srenin sakin ve
monoton yollar zerinde yer almamaktadr... Bylece Levi-Strauss'un
matematikletirilebilir yaplarn aratrlmas karsnda tavsiye ettii
usul yalnzca mikro- sosyoloji katnda deil, ayn zamanda ok kk
ile ok uzun srenin buluma noktasnda yer almaktadr.
Bu arada, niteliksel matematik alannda devrim yapanlar acaba
yalnzca srenin yolunu izlemeye mi mahkmdurlar? Eer byleyse,
bu sk oyunun sonnuda yalnzca evrensel insana ait olan gereklerden
baka bireyi bulamayz. zntl dnrler, bunlar ilk gerekler,
uluslarn bilgeliinin zdeyileridir diyeceklerdir. Biz de bunlarn esas
gerekler olduklarn ve her toplumsal hayatn bizatihi temellerini yeni
bir kla aydnlatabilecek nitelikte olduklar cevabn veririz. Fakat
tartmann btn burada deildir.
Nitekim ben bu giriimlerin -veya benzeri giriimlerin- ok uzun
sre dnda srdrlemeyeceklerine inanyorum. Toplumsal niteliksel
matematiklere salananlar rakamlar deil de, belli bir matematik
iaretle ifade edilebilmeleri iin salam bir ekilde tanmlanmalar
gereken balantlar ve ilikilerdir; bu iaretlerin matematik olanaklar,
temsil ettikleri toplumsal gerekle artk megul olmadan, bu tanmlardan itibaren incelenebilecektir. Demek ki sonucun tm deeri
balangtaki gzlemin deerine, gzlenen gerein esas unsurlarm
soyutlayan ve bunlar bu gerek iinde birbirleriyle olan ilikilerini
79

belirleyen tercihe bamldr. Toplumsal


matematiin, C.
Levi-Strauss'un mekanik adn verdii, yani eer terim yerindeyse, her
bireyin dorudan gzlenebilir olduu ve ok trde bir hayatn basit,
somut ve az deiken nitelikteki insan ilikilerinin tam olarak
tanmlanmasna izin veren dar gruplardan itibaren oluturulmu
modelleri neden tercih ettii artk kavranmaktadr.
statistik denilen modeller bunun tersine, gzlemin ancak
ortalamalar, yani geleneksel matematik araclyla yrt- lebildii,
geni ve karmak toplumlara hitap etmektedirler. Fakat bu ortalamalar
elde edildikten sonra, eer gzlemci bu szn ettiimiz ilikileri artk
bireyler leinde deil de, gruplar leinde kurma yeteneine
sahipse, niteliksel matematik yntemlerine bavurmamz engelleyen
herhangi bir- ey yoktur. Ama benim bildiim kadaryla, henz bu
ynde bir giriim olmamtr. Deneylerin daha bandayz. u an iin,
ister psikoloji, ister ekonomi, isterse antropoloji sz konusu olsun, tm
deneyler Levi-Strauss'a ilikin olarak tanmladm ynde
yaplmlardr. Fakat toplumsal niteliksel matematik ancak modern bir
toplum, iie girmi sorunlar, hayatn yaand eitli hzlan ele
almadan
salamasn
yapm
olmayacaktr.
Matematiki
sosyologlarmzdan birinin bu macerann ansna kulak vereceine
bahse girelim; bu giriimin yeni matematik tarafndan bugne kadar
izlenmi olan yntemlerde zorunlu bir gzden geirmeye yol aacana
da bahse girelim, nk bu matematik bu kez an uzun sre adn vereceim eyin snrlar iinde hapis kalamaz; yeni matematiin hayatn
oklu oyununu, tm hareketlerini, tm srelerini, tm kopulann, tm
deimelerini yeniden bulmas gerekmektedir.
IV
TARHNN ZAMANI, SOSYOLOUN ZAMANI
Toplumsal matematik zamandnn alanna yapt yolculuktan
sonra, ite imdi zamana, sreye geri dnmektedir. Ve iflah olmaz bir
tarihi olarak, sosyologlann sreden ka- malanna bir kez daha
ayorum. Ama bunun nedeni onlann zamannn bizimkiyle ayn
olmamasdr: onlann zaman ok daha az emredici, daha az somuttur
ve hibir zaman sorunlan ile dncelerinin merkezinde yer
almamaktadr.

80

Tarihi fiili durumda tarihin zamannn dna asla kmamaktadr:


topran bahvann apasna yapt gibi, zaman da onun
dncesine yapmtr. Tabii ki ondan kurtulmann dtt
kurmaktadr. 1940'n kaygl ortamnn da yardmyla, Gaston
Roupnel 37 bu konuda, samimi her tarihiye ac ektiren szler
yazmtr. Gene apl bir tarihi olan Paul Lacombe'un eski bir
dncesi de bu yndedir: zaman nesnel olarak bizatihi hibir ey
deildir, bizdeki bir fikirden baka birey deildir. 38 ... Ama acaba
burada gerek kalar sz konusu mudur? Ben kiisel olarak, can skc
bir esaret esnasnda bu zor yllarn (1940-1945) kroniinden kamak
iin ok mcadele ettim. Olaylar ve olaylarn zamann reddetmek,
onlara biraz daha uzaktan bakabilmek, onlar daha iyi yarglayabilmek
ve bunlara fazla inanmamak iin kyya, snaa ekilmek anlamna
geliyordu. Ksa zamandan daha az ksa zamana ve ok uzun zamana
(bu sonuncusu eer varsa, ancak bilgelerin zamandr) gemek; sonra
da bu hedefe ulatktan sonra durmak, hereyi yeniden ele almak ve
yeniden ina etmek, hereyin kendi etrafnda dndn grmek: bir
tarihiyi cezbedecek bir ilem.
Fakat bu birbirini izleyen kalar tarihiyi dnyann, dnyann
zamannn; tersine dndrlemez olduu ve tam da dnyann kendi
evresinde dnnn ritminde ilerledii iin emredici olan tarihin
zamannn dna tam olarak atmamaktadrlar. Nitekim farkettiimiz
sreler birbirleriyle dayanma iindedirler: aslnda zihnimizin yarats
olan sre deil de, bu srenin paralara blnmesidir. te yandan bu
paralar, almamzn sonunda birbirleriyle yeniden birlemektedirler. Uzun sre, konjonktr, olay fazla bir glk olmadan
admlarn birbirlerine uydurmaktadrlar, nk hepsi ayn lee
gre llmektedir. ylesine ki, bu zamanlardan birine zihinsel olarak
katlmak, hepsine katlmak olmaktadr. Zaman kavramnn i, znel
yan karsnda dikkatli olan filozof, tarihin zamannn, Ernest
Labrousse'un kitabnn banda 39 , her yerde kendinin ayn olan
dnyay dolaan, hangi lkeye giderse gitsin, hangi siyasal rejim veya
toplumsal dzenle karlarsa karlasn ayn kstlar dayatan bir

37 Histoire et Destin, Paris, Bernard Grasset, 1943, passim., zellikle s. 169.


38 Revue de synthse historique, 1900, s. 32.
39 Ernest Labrousse, La crise de l'conomie franaise la veille de la Rvolution
franaise, Paris, P.U.F., 1944. Giri.

81

yolcu olarak resmettii konjonktrn evrensel zamannn arln


asla hissetmemektdir.
Tarihi iin herey zamanla balamakta, herey zamanla
bitmektedir, bu zaman kolayca tebessm yaratabilen, evreni yaratt
sylenilen matematik tanr gibi olan, insanlarn dnda, iktisatlarn
diyecekleri gibi dsal bir zamandr ve insanlar itmekte, zorlamakta,
onlarn eitli renklerdeki kiisel zamanlarna ste gelmektedir: evet,
dnyann emredici zaman.
Sosyologlar bu an basit kavram tabii ki kabul etmemektedirler.
Onlar Gaston Bachelard'm sunduu biimiyle Srenin Diyalektii'ne
ok daha yakndrlar. 40 Toplumsal zaman, seyrettiim herhangi bir
toplumsal gerein kendine zg bir boyutudur. Herhangi bir birey
iin olabilecei gibi, bu gerein iinde yer alan toplumsal zaman, onu
etkileyen, onu zel bir varlk olarak belirleyen iaretlerden biridir
-dirlerinin arasnda-. Sosyolog cannn ektii gibi blebilecei, bir
dzeyden bakasna aktarabilecei bu ibirliki zaman tarafndan hi
rahatsz edilmemektedir. Tekrar sylyorum ki, tarihin zaman
senkroni ve diyakroninin birlikte oynadklar evik oyuna kendini
daha zor teslim etmektedir: tarihin zaman, insanlarn can ektiinde
hayatn hareketsiz bir resminin sunulmas iin hareketin
durdurulabildii bir mekanizma olarak dnlmesine hibir zaman
izin vermemektedir.
Bu anlamazlk burada grldnden daha derindir: sosyologlarn zaman bizimki olamaz; mesleimizin derin yaps bundan
holanmaz. Bizim zamanmz, tpk iktiatlarnki gibi ldr. Bir
sosyolog bize bir yapnn ancak yeniden olumak zere, kendi kendini
tahrip etmeyi durdurduunu sylediinde, tarihsel gzlem tarafndan
da teyid edilen bu aklamay memnuniyetle kabul ederiz. Fakat
allm taleplerimizin ekseni iinde, bu pozitif veya negatif hareketlerin kesin srelerini de bilmek isteriz. Ekonomik devreler, maddi
hayatn ykselen ve alalan akmlar llmektedir. Toplumsal bir
yapsal bunalmn da zaman iinde belirlenebilmesi, eanl yaplara
oranla ve kendi olarak zaman boyunca yerletirilebilmesi gerekir. Bir
tarihiyi tutkulu bir ekilde ilgilenjdiren konu bu hareketlerin
kesimeleri, karlkl eylemleri ve kopu noktalardr: yani bu

40

Paris, P.U.F., 2. yay., 1950.

82

olgularn herbirinin kendine zg l olan ok biimli toplumsal


zamana gre deil de, bu olgularn tmnn genel ls olan
tarihilerin zamanna gre kaydedilebilen herey.
Bu ters dnceler bir tarihi tarafndan, hakl veya haksz olarak
Georges Gurvitch'in konukseven, adeta karde sosyolojisi alanna
girildii zaman bile formle edilmektedir. Bir filozof41 bu sosyolojiyi
dn sosyoloji tarihin kuyruuna taklyor diye tanmlamyor
muydu? Oysa tarihi burada bile ne kendi srelerini, ne de kendi
zamansallklarn bulabilmektedir. Georges Gurvitch'in geni
toplumsal inas (buna model mi demeliyiz?) be esas mimariye gre
rgtlenmek- tedir42; derindeki sahanlklar, toplumsallklar, toplumsal
gruplar, btnsel toplumsal, zamanlar; bu zamansallklara ait olan
sonuncu kat hem en yenisi, hem de son ina edileni olup, btne
fazladan eklenmi gibidir.

41
42

Gilles Granger, Evnement et structure dans les sciences de l'homme, Cahiers de


l'Institut de Science conomique applique, Dizi M, no. 1, s. 41-42.
Bkz. benim kukusuz ok polemik olan makalem, Georges Gurvitch et la
discontinuit du Social, Annales E.S.C., 1953, 3, s. 347-361.

83

Georges Gurvitch'in zamansallklar okludur. Birok diziler


belirlenmektedir: uzun srenin ve yava akann zaman, yanltan veya
artan zaman, dzensiz atlar olan zaman, devreyi zaman veya
meydanda yaplan dansn zaman, kendine gre gecikmi zaman,
gecikme ile ne geme arasnda gidip gelen zaman, kendi ilerisinde
olan zaman, patlayc zaman43... Tarihi nasl ikna olacaktr? Bu renk
cmbnden tek beyaz elde etmesi olanakszdr, oysa bu k
onun iin vazgeilmez niteliktedir. Tarihi ayrca, bu yanar dner zamann, zaten daha nceden ayrlm olan kategorilere ek bir iaret, ek
bir renk koymaktan baka birey yapmadn abucak farketmektedir.
Dostumuzun alanna son gelen unsur olan zaman, dierlerinin evine
ok doal bir ekilde yerlemi; kendini sahanlklar, toplumsallklar,
gruplar, btnsel topluma gre, onlarn taleplerine ve bu konutlarn
boyutlarna uyarlamtr. Bu da ayn denklemleri deitirmeden,
yeniden yazmann farkl bir biimi olmaktadr. Her toplumsal
gereklik, tpk sradan deniz kabuklular gibi kendi zaman veya
zaman ls ifrazatna sahiptir. Fakat biz tarihiler bundan ne
kazanyoruz? Bu ideal kentin devasa mimarisi hareketsiz kalmaktadr,
iinde tarih yoktur. Dnyann zaman, tarihsel zaman burada
bulunmaktadr, ama tpk bir kei derisinin iine kapatlm Eol'deki
rzgr gibi. Sosyologlar sonuta bilinsiz olarak, tarihe deil de, tarihin
zamanna kar km olmaktadrlar -dzenlenmeye ve eitlendirmeye kalkldnda bile iddetini koruyan u gerek-.
Tarihinin hibir zaman kurtulamad bu zorlamadan, sosyologlar
adeta her zaman kurtulmaktadrlar: ya zamann zerine aslym gibi
olan her zaman gncel olan ana, ya da hibir ya olmayan tekrarlanan
olgulara kamaktadrlar; demek ki zihnin zt bir giriimiyle ya en kat
olaysal alanda, ya da en uzun srede kalmaktadrlar. Bu ka meru
mudur? Tarihiler ile sosyologlar ve hatta farkl grten tarihiler
arasndaki gerek tartma buradadr.
Tarihilerin alk olduklar zere ok ak, rneklere ok dayal bu
makalenin sosyologlar ve dier komularmzn onaylarn alp
almayacan bilmiyorum. Alabileceinden kukuluyum. Bu
makalenin inatla sergilenen leitmotiv'ini sonu niyetine tekrarlamann
hibir yarar yoktur. Tarih doas gerei en byk dikkati sreye,
43 Georges Gurvitch, Dterminmes sociaux el libert humaine, Paris, P.U.F., 1955, s.
38-40 ve passim.

84

aralarnda blnebilecei tm hareketlere gstermek zorundaysa da,


uzun sre bize bu yelpazenin iinde, toplumsal bilimlerin ortak bir
gzlemi ve dncesi iin en yararls olarak gzkmektedir.
Komularmzn akl yrtmelerinin bir annda, bu eksene kendi
farkna varlarn veya kendi aratrmalarn getirmelerini temenni
etmek acaba ok ey mi istemek olmaktadr?
Hepsi benimle ayn fikirde olmayan tarihiler asndan bu durum
bir alt st olu yaratacaktr, nk onlarn tercihi, igdleri gerei
ksa tarihe doru ynelmektedir. Bu ksa tarih niversitenin kutsal
ibirliinden yararlanmaktadr. Jean-Paul Sartre son makalesinde 44 ,
Markxizmin iinde ayn anda hem ok basit, hem de ok arlkl olan
eye itiraz etmek istediinde, bunlarn grlerini glendirmektedir;
bu ii biyografi adna olaysaln ar bolluktaki gerei adna yapmaktadr. Flaubert bir burjuva olarak veya Tintoretto bir kk
burjuva olarak yerine oturtulduunda herey sylenmi
olmayacaktr. Buna tamamen ka'tlyorum. Fakat somut rnein
-Flaubert, Valry veya Gironde'un d siyaseti- incelenmesi Jean-Paul
Sartre' her seferinde yapsal ve derin balama ulatrmaktadr. Bu
aratrma tarihin yzeyinden derinliklere doru gitmekte ve benim
ura alanma ulamaktadr. Eer kum saati her iki ynde de tersine
evrilirse -olaydan yapya, sonra yaplardan ve modellerden olayadaha fazla ulaacaktr.

44 Jean-Paul Sartre, Fragment d'un livre paratre sur le Tintoret, Les


Temps Modernes, Kas. 1957 ve yukarda zikredilen makale.

85

Marxizm bir modeller topluluudur. Sartre kendine zg olann ve


bireyselin adna; modelin katlna, ematizmine, yetersizliine itiraz
etmektedir. Ben onun gibi modele deil de (u veya bu nanslar
dnda), bu modelin kullanlma biimine, insanlarn haklarnn
olduunu sandklan kullanma itiraz edeceim. Marx'in dehas, uzun
sren gc, ilk gerek toplumsal modelleri kurmu ve tarihsel uzun
zamandan yola km olmasna dayanmaktadr. Bu modellere yasa
gc, her yerde ve her topluma otomatik olarak uygulanabilen aklama deeri verilerek, onlar en basit halleri iinde dondurmulardr.
Oysa bu modeller ancak zamann deiken nehirlerine braklacak
olurlarsa dokularn aa kartabileceklerdir, nk bu doku
salamdr ve iyi yaplmtr; bu doku baka kurallar ve buna bal
olarak baka modeller tarafndan tanmlanmaya yatkn baka yaplarn
varlyla srdrlm veya canlandrlm bir ekilde yeniden ortaya
kacaktr. Bylece geen yzyln en gl toplumsal zmlemesinin
yaratc gc snrlandrlmtr. Bu zmleme ancak uzun sre iinde
gcne ve genliine yeniden kavuabilir... Eklemeliyim ki, bugnk
Marxizm bana, saf halinde modele, model iin modele tutkun her
toplumsal bilimi bekleyen tehlikenin imgesi olarak gzkmektedir.
Sonuca varmak iin vurgulamak istediim bir baka nokta da, uzun
srenin toplumsal bilimlerin karlamalarna ynelik ortak dilin
olanaklarndan yalnzca biri olduudur. Baka olanaklar da vardr.
Yeni toplumsal matematiin giriimlerini iyi kt iaret ettim. Yeniler
beni bylemektedir, ama iktisat alanndaki -insan bilimlerinin
herhalde en ileride olan- zaferleri kantlanm olan eskiler, bylesine
haksz dnceleri haketmemektedirler. Bu klasik alanda bizi devasa
hesaplamalar beklemektedir, fakat hesap makineleri gnden gne
daha gelikin hale gelmektedirler. Uzun istatistiklerin, bu hesaplama
ve aratrmalarn hergn biraz daha geri gtrlen bir gemie doru
gerekli inilerinin yararna inanyorum. Avrupa'nn XVIII. yzyl
btn itibariyle bizim antiyelerimizle doludur, ama daha imdiden
XVII. ve bundan da fazlas XVI. yzyla ulalmtr. Duyulmadk
uzunluktaki istatistikler, evrensel dilleri araclyla bize in gemiinin derinliklerini amaktadrlar45. Hi kuku yoktur ki, istatistik ileri
45 Otto Berkelbach, Van der Sprenbel, Population Statistis of Ming Chi- na,
B.S.O.A.S., 1953, Marianne Rieger, Zur Finanz-und Agrargeschich- te der Ming
Pynastie 1368-1643, Sinica, 1932.

daha iyi anlayabilmemiz iin, bunlar basitletirmektedir. Ama her


bilim karmaktan basite doru gider.
Ancak sonuncu bir dilin, sonuncu bir model ailesinin unutulmamas gerekir, yani her toplumsal gerein igal ettii alana
indirgenme zorunluunun unutulmamas gerekir. Kelime farklar
zerinde fazla duraklamadan, corafya ve ekoloji diyelim. Corafya
ou zaman bizatihi kendinde bir dnya olarak dnlmektedir ve
bu bir kayptr. Corafyann bu kez zaman ve mekn deil de, mekn
ile toplumsal gerei dnecek olan bir Vidal de La Blache'a ihtiyac
vardr. Corafya aratrmalar alannda ncelik artk insan bilimlerinin
btnnn sorunlarna verilmelidir. Ekoloji: bu kelime, sosyolog her
zaman itiraf etmese de, onun tarafndan corafya dememek ve bylece
meknn kard sorunlardan ve bundan da fazlas meknn dikkatli
gzlem karsnda ak ettiklerinden kanmann bir biimi olmaktadr.
Meknsal modeller, toplumsal gereklerin izdmlerinin yer ald ve
ksmen aklandklar u haritalardr; bunlar aslnda tm sre (zellikle
uzun sre) hareketleri iin, toplumsaln btn kategorileri iin
modellerdir. Fakat toplumsal bilim bunlardan artc bir ekilde
habersizdir. Ben Fransz okulunun toplumsal bilimlerdeki
stnlklerinden birinin, eer zihniyeti veya derslerine ihanet edilirse,
teselli bulamayacam Vidal de La Blache'n bu corafya okulu
olduunu sklkla dnmmdr. Tm toplumsal bilimlerin Vidal
de La Blache'n daha 1903'te talep ettii gibi insanln (giderek) daha
fazla corafi olan bir kavranna yer amalar gerekmektedir46.

46 P. Vidal de La Blache, Revue de synthiae hislmyue, 1903, s. 239.

87

Uygulamada -nk bu modellerin uygulamaya ynelik bir


amalar vardr- toplumsal bilimlerin karlkl snrlad, neyin
toplumsal bilim olduu, neyin olmad, neyin yap olduu, neyin
olmad zerinde bu kadar ok tartmaktan geici olarak
vazgemelerini temenni ediyorum... Bunun yerine, bizim
almalarmz boyunca orta bir almay ynlendirecek hatlar (eer
hat varsa) izmeye uramalarn, ayn zamanda bir ilk yaknlamay
salayacak olan kavramlar da belirlemelerini istiyorum. Ben b
hatlara kiisel olarak matematikselletirme, mekna indirgeme, uzun
sre... adn veriyorum. Fakat dier uzmanlarn nereceklerini de
merak ediyorum. nk sylemeye bile gerek olmad zere bu
makale Tartmalar ve Kavgalar 47 balnn altna bouna
konulmamtr. Bu makale, biz tarihilerin her birimizin ne yazk ki,
uzmanlk alanmz olmad halde aikr tehlikelere girdiimiz
alanlardaki sorunlar zmeyi deil de, ortaya koyma iddiasndadr.
Bu sahifeler tartmaya bir davettir.

NSAN BLMLERNN BRL VE ETLL48

insan bilimleri ilk bakta -en azndan almalarna biraz katlncabizi formle edilmesi ve harekete geirilmesi g olan birlikleriyle
deil de, tabandaki eski ve kantlanm, artk yapsal hale gelmi olan
eitlilikleriyle arpmaktadrlar. Bunlar hereyden nce sk bir ekilde
kendileridir ve kendilerini vatanlar, diller ve ok daha az meru olarak,
kendi kurallar, bilgince bahe parmaklklar, birbirine indirgenmesi
mmkn olmayan ortak noktalaryla bir o kadar kariyer olarak
sunmaktadrlar.
Bir imge hi kukusuz bir akl yrtme deildir, ama glklerini
azaltmak ve zayflklarn gizlemek zere kendini her aklamann
yerine ikme etmektedir. yleyse ksa kesmek zere, toplumsal
bilimlerin hepsinin tek ve ayn manzarayla ilgilendiini varsayalm:

47 Annates E.S.C.'nin iyi bilinen konu bal.


48 Revue de l'enseignement suprieur, no. 1, i960, s. 17-22.

88

insann gemi, imdiki, gelecek eylemlerinin manzaras. Bu


manzarann bir de stelik tutarl olduunu -tabii ki bunu kantlmamak
gerekecektir- varsayalm. Bu manzara karsnda, ne kadar toplumsal
bilim varsa o kadar rasathane olacak ve bunlar kendilerine zg bak
alar, farkl perspektif krokileri, farkl renk ve kronikleriyle konuya
yaklaacaklardr. Herbirinin kesip ald manzara paralar ne yazk ki
birbirleriyle bititirilir cinsten olmayp, tek bir btnsel resim ieren bir
yap-boz paralar gibi olan ve ancak bu nceden oluturulmu
grntnn ilevinde deeri olan unsurlar gibi birbirlerini davet etmemektedirler, insan her seferinde, bir rasathaneden dierine farkl
gzkmektedir ve bylece tannan her kesim, gzlemci temkinli olsa
bile
-ounlukla
yledirbtnsel
manzara
mertebesine
ykseltilmektedir. Bu arada gzlemcinin kendi aklamalar onu ok
uzaklara gtrmektedir. ktisat ekonomik yaplar ayrmakta ve
onlar evreleyen, tayan, zorlayan ekonomik olmayan yaplar tahmin
etmektedir. Bundan daha zararsz ve grnte daha meru birey
olamaz, ama bu arada o da yap-bozu kendine gre yeniden yapmtrr.
Hereyi yalnzca kendi kstaslaryla denetlediini ve hatta akladn
iddia eden nfusbilim de farkl davranmamaktadr. Onun da kendine
ait etkin testleri vardr; bunlar ona insan btnsellii iinde
canlandrmas iin, veya en azndan btnsel veyahut esas insan olarak
kavrad insan sunmas iin yeterli olmaktadrlar. Sosyolog, tarihi,
corafyac, psikolog, etnograf ou zaman daha da saftrlar: her
toplumsal bilim, yle olmay kendine yasaklyor olsa bile
emperyalisttir; sonularn insann btnsel bir kavran olarak sunma
eilimindedir.
yi niyetli ve n bir deneyimi olmad, her trl angajmann
dnda kald varsaylan gzlemci, her bilimin kendine sunduu
grler, ona bask yapan aklamalar veya ona dayatlan teoriler -u
sper aklamalar- arasnda ne gibi balarn olduunu kendine
soracaktr. Eer tamamen yeni gzlerle bakan bu saf, tann bir de
manzarann kendine bakabilmesi mmkn olsayd! Bundan bizzat
kendi bir sonu kartrd. Fakat insan bilimlerinin gerei, daha iyi bir
imge olmad iin manzara adn verdiimiz bu ey deildir veya bu,
tpk doa bilimlerinin manzaras gibi, yeniden yaratlm bir
manzaradr. Ham haliyle gerek, rgtlenmesi gereken bir gzlem
kitlesinden baka bir ey deildir.
89

Zaten insan bilimlerinin rasathanelerinden ayrlmak, devasa bir


deneyden vazgemek, hereyi yeni batan yapmaya mahkm olmak
olacaktr. Oysa kim gece yalnz bana dolaabilir, kim bugn yalnzca
kendi olanaklaryla, kazanlm bilgilerin tmn kavrayabilir ve
bunlar aabilir, onlar ayaa kaldrabilir, onlarn hepsini ayn hayatn
iine sokabilir ve onlara ayn dili, bilimsel bir dili dayatabilir? Bu
giriimi gletirecek olan biriktirilmesi gereken bilgilerden ok,
onlarn kullanmdr; bu ii yapabilmek iin her birimizin iyi kt elde
ettii u beceri ve canllk gerekmektedir; ama herkes bu beceriyi kendi
mesleki alannda ve uzun bir raklk pahasna edinebilmitir.- Hayat,
aramzdan birinin birok meslei edinebilmesine izin vermeyecek
kadar ksadr. ktisat iktisat olarak, sosyolog sosyolog olarak,
corafyac corafyac olarak vs. kalacaktr. Kukusuz bilgeler bunun
byle olmas, herkesin kendi anadilini konumas ve bildii ii -kendi
dkkn, kendi meslei- tartmas daha iyidir diyeceklerdir.
Herhalde. Fakat insan bilimleri kendi alanlar zerindeki
denetimlerini yaygnlatrdklar ve gelitirdikleri lde, zayflklarn
da daha iyi farketmektedirler. Ne kadar etkin olduklarn iddia
ederlerse, hasm bir toplumsal gerekle o kadar srtmektedirler. Bu
durumda, uradklar baarszlklarn herbiri -uygulama alanndaonlarn deerinin, hatta varlk nedeninin salamasnn yaplmasna
yarayan bir alet haline gelmektedir. Zaten bu bilimler mkemmel olsalard, bizatihi gelimelerinden tr birbirleriyle birlemeleri
gerekirdi. Farkna vardklar eilimsel kurallar, yaptklar hesaplar,
bunlardan kartabileceklerini sandklar ngrler; btn bu
aklamalarn insani olgulann devasa kitlesi iindeki ayn esas hatlar,
ayn derin hareketleri, ayn eilimleri aydnlatmalar iin birbirlerine
eklenmeleri gerekir. Oysa byle bireyin hi yaplmadn ve bizi
evreleyen toplumu iyi tanmadmz, ngrlemez hareketlerinin
byk ounluu itibariyle artc olarak kalmaya devam ettiini
biliyoruz.
insan bilimlerinin bugn iinde bulunduklar birbirine indirgenemezlik durumunu, snrlar zerinde urada burada giriilmeye
allan u diyaloglardan daha iyi kantlayan hibir ey yoktur. Ben
tarihin bu cins tartmalara ve grmelere memnuniyetle raz
olduuna inanyorum; belli bir tarihi kesimi (eitim alannda egemen
olan ve yal bilginler ile kurumlar yznden daha da egemen olan
geleneksel tarih deil; ama bu kurumlar bizim tehlikeli devrimciler
90

olmaktan karak, burjuvalamamz halinde -nk mthi bir zihin


burjuvazisi vardr- bize de almaktadrlar) anlama yanlsdr. Evet,
tarih bu cins diyaloglara hazrdr. Tarih fazla yapsallamamtr,
komu bilimlere aktr. Ama diyaloglar ou zaman iyice yararsz
olmaktadr. Hangi sosyolog tarih hakknda yzlerce kar-gerei
sylemeyecektir? Karsnda Lucien Febvre vardr, ama ona sanki
Charles Seignobos'ymu gibi davranmaktadr. Tarihin dn olduu
gibi, u kk ras- lant bilimi, zelletirilmi anlatnn, ina edilmi
zamanlarn bilimi olmas ve btn bu nedenlerden ve dier birkandan tr yardan daha fazlas itibariyle sama bir bilim olmas
gerekmektedir. Tarih kendinin, gemiin incelenmesi yoluyla imdinin
bir incelenmesi olduunu, sre veya daha dorusu srenin eitli
biimleri zerinde bir speklasyon olduunu iddia edince, sosyolog ve
filozof glmse- mekte, omuz silkmektedirler. Bu, bugnk tarih
biliminin eilimlerini ve bu eilimlerin ncellerini ihmal etmek, baz
tarihilerin son yirmi veya otuz yl iinde kolay ve kk apl
allmelikten ne kadar koptuklarn unutmak anlamna gelmektedir.
Ad Hal efsanesi. Dinsel Sosyoloji denemesi olan bir Sorbonne tezi
(Alphonse Dupront'a ait) hereye ramen ve tek bana, bu toplumsal
psiizmler, bunlarn altndaki gerekler, derindeki sahanlklara
ilikin aratrmann, yani tek kelimeyle bazlarnn bilinsiz olarak
adlandrdklar bu tarihin basit bir teorik program olmadn iaret
etmektedir.
Ve daha baka gerekletirme ve yeniliklere ilikin saysz kant
getirebiliriz. Ancak lsz bir ekilde yaknmyoruz; sorun bir kez
daha, onu anlamak istemeyenlere kar tarihi kendi keyfimize gre
tanmlamak veya onlara kar bitmez tkenmez bir ikayet defteri
doldurmak deildir. Zaten hatalar karlkldr. Bak alarnn
karlkll aikrdr.
Biz tarihiler de komularmz insan bilimlerini kendi tarzmza
gre ve aikr bir gecikmeyle gryoruz ki, bu iyi birey deildir.
Bylece bir evden dierine olan anlayszlk kantlanmaktadr.
Aslnda bu eitli aratrmalarn etkin bir ekilde bilinebilmesi iin
uzun bir ili dllk, faal bir katlm, nyarg ve alkanlklarn
terkedilmesi gerekmektedir. Bu da ok fazla ey istemek olmaktadr.
Nitekim bu konuda baarl olmak iin, sosyoloji veya' siyasal iktisat
-sonu olarak bizim iin en kolay alan- alanlarndaki u veya bu
aratrmaya bir an iin katlmak yetmeyecektir; bunun iin bu
91

aratrmalarn bir btne nasl balandklarn ve yeni hareketleri nasl


iaret ettiklerini grmek gerekir ki, bu da herkesin harc deildir.
nk yalnzca Alphonse Dupront'un tezini okumak yetmez, ayn
zamanda bunu Lucien Febvre'e, Marc Bloch'a, barahip Bremond'a ve
birka dierine balamak gerekir. nk Franois Perroux'nun
otoriter dncesini izlemek yetmez, ayn zamanda bu dncenin
kesin ynn belirlemek, nereden geldiini ve hangi kazanm ve red
zincirleriyle, her zaman hareket halinde olan ekonomik dnceyle
btnletiini bilmek gerekir.
Yaknlarda, gerekd bir imdiki zamann esiri olan -gerekd,
nk ok ksa- toplumsal aratrmalara tamamen iyi niyetle itiraz
etmitim. Ayn frsattan yararlanarak, uzun sreye yeteri kadar
dikkat gstermeyen, nk snrl hkmet ilerine, kukulu imdiki
zaman gereine ar balanan bir siyasal iktisada da itiraz etmitim49.
Oysa bana, yaayan, aratran sosyolojinin toplumsal aratrmalarn en
nnde yer almad cevab verildi ve W. Rostow ile W. Kula da kendi
hesaplarna bana, iktisadn en yakn tarihli ve en geerli
aratrmalarnda uzun zaman sorunlaryla btnlemeye altn,
hatta buradan beslendiini iddia ettiler. te genel zorluk buradadr.
Eer kollokyumlarda tedbir alnmayacak olursa, baz gecikmelerin de
yardmyla,
biz
bahe
parmaklklarmzn
zerindeki
grmelerimizde, adalar arasnda bir tartma yrtemeyeceiz.
Konumalarmz, tartmalarmz ve fazlasyla sorunlu anlamalarmz
zihin zaman zerinde gerilerde kalacaklardr. Saatlerimizi ayarlamann veya gereksiz tartmalardan vazgemenin zaman gelmitir.
Yoksa vodvil oynarz.
Zaten ben insan bilimlerinin ortak pazarnn bir dizi iki tarafl
anlamalarla, emberi sonradan geniletilebilir nitelikte olan ksmi
gmrk birlikleriyle kurulabileceine inanmyorum. ki yakn bilim,
sanki ayn iareti tayan elektrik yklerine sahiplermiesine
birbirlerini itmektedirler. Dn ikisinin de ihtiamn salam olan
tarih ile corafyann niversiter birlii, zorunlu bir boanmayla sona
ermitir. Bir iktisat veya sosyolog bir tarihi veya bir corafyacyla
tarttktan sonra kendilerini eskisinden daha iktisat veya daha

49 Bkz. benim makalem Histoire et sciences sociales: la longue dure Annales E.9.C.,
1958 ve Rostow ile Kulann cevaplar, ibid, 1959 ve 1960.

92

sosyolog hissetmektedirler. Gerekte bu snrl birlikte ok fazla


balant gerektirmektedir. Bilgelik hepimizin birden, geleneksel
gmrk resimlerimizi indirmemizi gerektirmektedir. Fikirlerin ve
tekniklerin dolam bu sayede tevik bulacak ve teknikler ile fikirler
insan bilimlerinin birinden dierine geerken hi kukusuz
deiecekler, ama hi deilse ortak bir dil yaratacaklar, bu dilin
taslan izeceklerdir. Eer kk lkelerimizdeki baz kelimeler
baka kk lkelere geildiinde ayn anlam veya ayn arm
tasalar- d, byk bir adm atlm olurdu. Tarih cari dili -yani edebi
dili- kullanma gibi bir avantaja veya etkinlie sahiptir. Henri Pirenne
bu ayrcaln korunmasn sklkla tavsiye etmitir. Bu sayede bizim
disiplinimiz insan bilimlerinin en okunabiliri, en edebi olan, geni
kitleye en ak olandr. Fakat ortak bir bilimsel aratrma temel bir
kelime haznesi gerektirmektedir. Bu noktaya, bir disiplinden dierine
geerken kelimelerimizden, formllerimizden, hatta sloganlarmzdan
bugnknden daha byk lekte vazgeerek ulaabiliriz.
rnein Claude Lvi-Strauss toplumsal (veya niteliksel)
matematiin toplumsal bilimlere dahil edilmesinin, yani hem bir dilin,
hem bir zihniyetin, hem de bir tekniin dahil edilmesinin ne sonu
vereceini gstermeye almaktadr. Yarn yeni btnsel bak alan
iinde, toplumsal bilimler alannda neyin matematikselletirilebilir
olduunu, neyin olmadn ayrmak gerekecektir ve herhalde bu iki
yoldan birini tercih etmek zorunda kalnacaktr.
Fakat imdi daha az nemli ve -hereyi sylemek iin- daha az
dramatik bir rnek verelim. Bugnn siyasal iktisadnda esas olan
modelletirme, model kurmaktr. Ar karmak olan imdiki
zamana ilikin olarak nemli olan, olduka sabit basit balant hatlarn
aa kartmaktr. Balangta o kadar ok tedbir alnmaktadr ki,
model basitletirmeye ramen gerein iine dalmakta, onun eklemlemelerini zetlemekte, onun rastlantlarn bu durumda tabii ki
aamamaktadr. Leontieff ve taklitileri byle yapmlardr. Bundan
sonra, bylece ina edilmi olan ve saf hesaplama aralaryla iletilen
modelin erevesinde akl yrtmekten daha meru birey olamaz.
Zaten model de olduka yeni olan adnn altnda, en klasik akl
yrtme aralarnn ele gelir bir biiminden baka birey deildir.
Tpk bay Jourdain'in bilmeden nesir kullanmas gibi, biz d hepimiz
pek farkna varmadan modelle i grdk. Model fiili durumda
btn insan bilimlerinde bulunmaktadr. Corafi bir harita bir model93

dir. Gen edebiyat eletirmeninin edebiyatmzn byk ustalarnn


eserlerinin altna istekle koyduu (Roland Barthes'n Michelet
hakkndaki kesin ve sinsi, kk kitabna baknz), psikanalistlerin
tablolar modeldir. Georges Gurvitch'in ok ynl sosyolojisi bir
modeller yndr. Tarihin de kendi modelleri vardr; onlara kapsn
nasl kapatabilirdi ki? Yaknlarda Nurembergli meslekdamz
Hermann Kellen- benz'in, XV.-XVIII. yzyllar arasnda Gney
Almanya'daki giriimcilerin tarihine ilikin harika bir makalesini
okuyordum -Harvard'da Arthur Cole'un cmert ve gl kiisinin
ayakta tuttuu Giriimleri Aratrma Merkezi'nin hatt zerinde yer
alan bir makale-. Aslnda bu makale ve Arthur Cole'un eitli eserleri,
Schumpeter modelinin tarihiler tarafndan yeniden ele alnmasnn
sonucudur. Schumpeter'e gre giriimci kelimehin soylu anlamnda
ekonomik gelimelerin; sermaye, toprak ve emek arasndaki yeni
bileimlerin yaratc unsurudur. Ve tarihin tm zaman boyunca hep
byle olmutur. H. Kellenbenz Schumpeter'in tanm herey- den nce
bir model, ideal bir tiptir diye not dmektedir. Oysa bir modelle
karlaan tarihi onu hep raslantlara gtrmekten, onu tpk bir tekne
gibi zamann kendine ait sularnda yzdrmekten zevk almaktadr.
Gney Almanya'daki XV.-XVIII. yzyllar arasndaki giriimciler,
ngrmenin kolay olduu zere, farkl tipten olmaldrlar. Fakat
tarihi bu oyunu oynarken modelletirmenin yararlarn yoketmekte, tekneyi skmektedir. Tarihi ancak tekneyi yeniden kurarsa
veya baka bir tekne ina ederse, veyahut bu kez tarihin izgisi
zerinde herbiri kendi zgnl iinde belirlenen eitli modelleri
aktarrsa ve daha sonra bunlar bizzat kendi sralar iinde hep birden
aklarsa, kurala geri dnm olacaktr.
Bylece modelletirme mesleimizi, aslnda ona yetmesi
mmkn olmayan kendi tadnn dna kartacaktr. Bizatihi tarihin
hareketi geni bir aklamadr. rnein edebiyat eletirmenleri,
tarihiler ve sosyologlar arasnda psikana- listlerin tablolarna ilikin
bir tartma olacak mdr: bu tablolar tm dnemler iin geerli midir,
deil midir? Ve eer yle birey varsa, bunlarn evrimleri tablonun
kendisi kadar, aratrmann ana hattn oluturmayacak mdr?

94

Yaknlarda Lyon Edebiyat Fakltesi'nde, 1874-1902 arasnda


syanyo'da Okul ve Eitim adl bir tez savunmasna50, yani XIX. yzyln
bize miras brakt, okul evresinde srdrlen muazzam bir din
savann tartlmasna katlmtm. Bu cins tartma ailelerinin
modelletirilmesini engelleyecek herhangi birey bulunmamaktadr.
Bu iin gerekletiini ve unsurlarn yerli yerlerine konulduklarn
varsayyoruz: urada bir kitle eitimi ihtiyac, burada canl ve ateli
ztlamal tutkular; urada kiliseler, devlet, bte... Btn bu teorik
ina, kesinlikle henz sona ermemi olan uzun bir bunalmn birliini
daha iyi anlamamza hizmet edecektir. Eer bu modelle silahlanm
olarak 1874-1902 aras spanya'sna geri dnersek, tarihi olarak ilk
yapmamz gereken i modelletirmek, onun mekanizmalarn ortaya
koyarak salamalarn yapmak ve zellikle onlar istediimiz gibi
kavramlatrmak, onlar eitli ve zel bir hayatn iine koymak, onlar
bilimsel olarak basitletirmekten kanmak olacaktr. Ama daha sonra,
evrimini ortaya kartmak zere -eer evrim varsa- modele veya eitli
modellere geri dnlnce ne kadar byk bir avantaj salanacaktr!
Burada duralm; gsterim yaplmtr: model tm insan bilimlerinde, yararl bir ekilde yolculuk yapmakta, ona a pri- ori uygun
olarak gzkmeyen sularda bile ie yaramaktadr.
Bu cins yolculuklar artrlabilir. Fakat bunlar kk yaklama veya
anlama aralardr, en fazlasndan urada veya burada birka ip
birbirine balanmaktadr. Oysa hep insan bilimlerinin tmnn
erevesi iine yerleerek, daha fazlasn yapmak, btnsel hareketleri
dzenlemek, hereyi alt st etmeyen kesimeleri oluturmak
mmkndr, ama bunlarn sorunsallar ve tavrlar derinlemesine
deitirme yeteneine sahip olmalar gerekmektedir.
Polonyal meslekdalarmz bu birlikteki hareketleri karmak
incelemeler gibi bir adla ifade etmektedirler. Aleksander Gieysztor'un
belirttiine gre bundan, toplumsal olgularn tasnifine ilikin bir, iki,
hatta ilkeyle snrl bir konu zerinde, eitli uzmanlarca yrtlen
bir alma anlalmaktadr: bu ilkeler corafi, kronolojik veya bizzat
konunun doasna gre olmaktadr. Amerikal meslekdalanmzm area
studies'i de bylesine karmak incelemelerdir. Burada ilke,
dnyann eitli kltrel alanlanntn, zellikle de Rusya, in, Amerika,

50 Yuonne Turin'in tezi, P.U.F., Paris, 453 ., n 8".

95

Hind gibi -Avrupa demeye cret edemiyorum- devleri incelemek ve


tanmlamak iin, birok insan bilimini biraraya getirmek olmaktadr.
Demek ki insan bilimlerinin geni alannda daha nceden ortaklaa
allm;
bulumalar,
koalisyonlar,
ortaklaa
eserler
gerekletirilmitir. Ve bu giriimler yeni bile deillerdir. Bunlan hi
deilse ilk nemli ncellerinde grmekteyim. Henri Berr'in Sentez
Haftalar. Henri Berr bir kez daha bugnk bir ok hareketin gerek
ncs olduunu kantlamaktadr. Bunlarn yeni veya eski olmalar da
o kadar nemli deildir. Bu deneylerin srdrlmeleri gerekmektedir
ve madem ki baarlar -en azndan insan bilimlerini birletirme
konusunda- ok tartmal olarak gzkmektedir, o halde zenli bir
incelemeden sonra yeniden ele alnmalar gerekmektedir. Kukusuz
daha imdiden baz nemli kurallar iaret etmek mmkndr: bunlar
tartmaya daha balamadan egemen olmaktadrlar.
Hereyden nce, bu denemelerin bugn sorunlarn yerine, arlk
merkezlerini, sorunsallar, geleneksel kare biimli ayrlan
deitirebileceklerini kabul etmek gerekir. Ve bu, istisnasz tm insan
bilimleri iin geerlidir. Demek ki her yerde ulusalc zihniyetin bir
miktar terkedilmesi gerekir. Bundan sonra da, kilometre talan
geliigzel konulamayacaktan iin, bunlann nceden sralanmalarnn
gerektii ve bu sayede birleme ve gruplama eksenlerinin
belirleneceini kabul etmek gerekir; bu da A. Gieysztor'un szn
ettii mekn ve zaman kstlamalan, ama ayn zamanda say ve hayat
k- stlamalan da olacaktr.
Nihayet ve zellikle, en klasik, en eski ve en yenileri de dahil, tm
insan bilimlerini gndeme getirmek gerekecektir. Yeniler kendilerini
toplumsal bilimler ad altnda ifade etmekte ve bu dnyann drt veya
be by olduklarn ileri srmektedirler. Oysa ina edilecek bir
birlik iin tm aratrmalarn, yani Yunan epigrafisi kadar Henri
Langier'nin felsefesi veya biyolojisinin veya Lazarsfeld gibi akll bir
adamn ynetimindeki kanaat yoklamalarnn da yarar olduunu
savunuyorum. Bize de evrensel bir meclis gerekmektedir.
Area studies'in baarszl -anlalabilecei zere normatif
dzlemde, nk ilham ettikleri ve sonuca ulatrdklar almalar ok
saydadr- bize ders olmaldr. Harvard ve Columbia'daki
meslekdalarm, Seattle'daki cesur takm, belki de birleme
emberlerini yeteri kadar geniletemediler. Kendilerini dar gncellik
alannda tehlikeye atarak, bildiim kadaryla in'i veya Hind'i
96

kavrama konusunda tarihilere ok az bavurdular, corafyaclara ise


hi bavurmadlar. Sosyologlar, iktisatlar (geni anlamda),
psikologlar, dilciler bilimsel insann tmn tek balarna seferber
etmeye ehil midirler? Sanmyorum. Oysa tekrarlyo-rum ki, bu genel
seferberlik hi deilse u an iin etkin olabilecek yegne yoldur.
Bu tezi imdiye kadar ok destekledim. Bunu bir kez daha
tekrarlamak iin Yksek retim Dergisi'nin bana sunduu frsattan
yararlanyorum. Fransa dnyann ne en iyi iktisatlarna, ne en iyi
tarihilerine, ne de en iyi sosyologlarna sahiptir. Ama dnyann en iyi
aratrma gruplarndan birine sahibiz. te yandan C.N.R.S.'in
uyguld siyasetin meyva- lar en azndan bir noktada tartalamaz
niteliktedir: aa yukar her disiplinde, eitimi ve tutkusu aratrmaya
ynelik gen insanlara sahibiz. Bu, nceden belirlenmesi gerekten
olanaksz tek eydir. Yarn nsan Bilimleri Evi, bu geni alanda Paris'te
kurulu olan tm merkezleri ve laboratuvarlar tek bir btn halinde
biraraya getirecektir. Btn bu gen gler, btn bu yeni olanaklar
elin uzanabilecei yerdedir ve bu deerli ey dnyada tektir ve
belirleyici hibir eyin onlar olmadan mmkn olamayaca tm
klasik insan bilimleri, vazgeilmez bir ereve iinde biraraya
getirilmilerdir. yleyse bu ifte veya l ans karmayalm.
Dnyann her tarafnda birlie doru ynelen hareketi hzlandralm
ve eer gerekirse, mmkn olduu anda ve entelektel olarak yararl
hale geldiinde aama atlayalm. Yarn ok ge olmu olacaktr bile...

TARH VE SOSYOLOJ51

n baz iaretler, umarm bu blm yerli yerine oturta- :aktr.


Sosyolojiden ou zaman, adeta her zaman, bu yzyln manda Emile
Durkheim ve Franois Simiand'n oluturmak istedikleri u btnsel
bilimi anlyorum; bu bilim henz yoktur, ama sosyoloji hibir zaman
tam anlamyla ulalamayacak olsa bile, srekli olarak bu bilime
ynelecektir. Tarih 'ten ise bilimsel olarak yrtlen bir aratrmay,
gerektiinde bilim olan, ama karmak bir aratrmay anlyorum: tek
51 Georges Gurvitch (yay.), Traili de Sociologie, Paris, P.U.F., 2 Cilt, 1. yay.
1958-1960,3. yay. 1967-1968'in Giri blmnn IV. ayrm.

97

bir tarih, tek bir tarihilik meslei deil de; meslekler, tarihler, bir
meraklar, grler, olanaklar toplam vardr, bu toplama yarn baka
meraklar, baka grler, baka olanaklar katlacaktr. Fakat acaba
imdiki zaman karsnda ne kadar tutum varsa, gemie yaklamann
da o kadar tartlabilir ve tartlan biimi olduunu sylesem, bir
sosyolog -tpk filozoflar gibi tarihin tam olarak ve bir kerede edebiyete
kadar geerli kural ve yntemlere tabi bir disiplin olduunu dnme
eilimindedir- beni anlayabilecek midir? Hatta tarihin imdinin belli
bir tarzda incelemesi saylabileceini de anlayabilir mi?
Bunlar sylendikten sonra, tarihle sosyoloji arasndaki ilikilere
ynelik bildik sorulara veya birbirlerini hem grmezden gelmeyen,
hem de yeteri kadar tanmayan ve kavgalarnda kendilerini tek yanl
olarak tanmlayan bu komular arasnda hibir zaman ayn olmayan ve
srekli olarak yeniden balayan bir dizi polemie burada cevap
vermekle zaman kaybetmemek gerekir. Tpk sahte sorunlarn olduu
gibi, sahte polemikler de vardr. Sosyolog ile tarihi arasndaki, her
halkrda sahte bir diyalogtur. Franois Simiand Charles Seinobos'yla
polemie giritiinde tarihle konutuunu sanmt, oysa yalnzca belli
bir tarihle, Henri Berr ile birlikte historisarte (tarihi herhangi baka bir
disipline indirgemeyi reddeden) olarak vaftiz edilen 52 tarihle
konumutu. Ayn dnemde Henri Hauser'le ztlatnda, karsnda
hi kukusuz kuann en parlak tarihisini bulmutu, ama bu tarihi
fazla parlak, fazla becerikli bir avukat olup, erken gelmi baarlara ve
mesleinin eski kurallarna ok saplanmt. Kendi apnda bir hasm
bulabilmesi iin Paul La- combe'a bavurmas gerekirdi. Ama acaba
onunla uyuma tehlikesi yok muydu?
Oysa polemik ancak hasmlarn bu ie girmeleri, ite ok nceleri
1900'de, tam da onu eletirmi olan Paul Lacombe'a kzgnlkla cevap
verirken dedii gibi klla dvmeye raz olmalar 53 halinde
mmkn olabilir. Paul Lacombe gibi bir tarih tutkunu, bir
tarih-bilim yaratma abas iinde sosyolog Franois Simiand'la
anlaabilirdi gibi gzkmektedir. Biraz dikkat yeterli olurdu. Paul

52 nl atma, Paul Lacombe, De l'histoire Considre comme science, Paris, 1894


nedeniyle de srmtr. Nitekim Franois Simiand'n Mthode historique et
science sociale, Revue de synthse historique, 1903 makalesi alt balk olarak Etude
critique d'aprs les ouvrages rcents de M. Lacombe et de M. Seignobos adn
tamaktadr. Fakat Paul Lacombe'un eseri gndeme hemen hi getirilmemitir.
53 Xnopol, Revue de synthse historique, 1900, s. 135, no. 2.

98

Lacombe mesleinin zlmesi mmkn olmayan kmaz ve


glklerinden kmak iin zamandan kama noktasna kadar
gitmiyor muydu: Zaman nesnel olarak bizatihi hibir ey deildir,
bize ait bir fikirden ibarettir...54. Franois Simiand ne yazk ki Paul
Lacombe'u arzi olarak gndeme getirecek ve Nuh deyip peygamber
demeyen baka hasmlara saldracaktr. Gerekte her zaman bir
sosyolojiyle anlaabilecek bir tarih vardr -veya tabii ki bunun tersine,
birbirlerini boazlayacak olanlar da vardr-. Georges Gurvitch55 bu
trn zaman iinde en yenisi olan -en azndan benim bildiim
kadaryla- tarihsel-sosyolojik polemik makalesinde, Henri Marrou'yla
uyumay reddetmektedir, ama benimle daha kolay anlaacaktr. Bu
konuya daha yakndan bakmak gerekir: tarihi ile sosyolog arasnda
belki de ne tam bir tartma, ne de tam bir anlama olabilir.

I
Birinci ve esas nlem: tarihi hzl bir ekilde, ama en yakn tarihli
tanmlarndan biriyle sunmaya alalm, nk hibir bilim kendini
yeniden tanmlamaya, kendini aramaya ara vermemektedir. Her
tarihi, istemeden olanlar da dahil esnek ve yeni bilgilerin, devlerin,
darboazlarn arl altnda, ayn zamanda insan bilimlerinin genel
hareketinde tr kendiliinden evrilen bir meslee getirdii deiik
liklere kar zorunlu olarak hassasiyet duymaktadr. Bt toplumsal
bilimler yenilikleri birbirlerine bulatrmaktad ve tarih de bu
salgnlardan kurtulamamaktadr. Bu yzden d varlk veya tarz veya
ehre deiiklikleri meydana gelmek tedir.
Eer geriye bakmz bu yzylla balayacak olursa, elimizin
altnda en azndan on tarih zmlemesi ve bin tarih portresi olacaktr
ve bizzat tarihilerin eserlerinde resmolan konumlar ise hesaba
katmyoruz, bu konumlar tarihilerin yorumlarn ve bak alarn,
dncelerinin kesin ve biimsel bir ekilde ortaya konulduu
tartmalardan ok bir kitapta daha iyi belirlenecei inancnn sonucu

54 La science de l'histoire d'aprs M. Xnopol, Revue de synthse historique,1900, s.


32.
55 Continuit et discontinuit en histoire ot en sociologie, Annales E.S.C.,
1957, s. 73-84.

99

olarak ortaya kmaktadrlar (bu nedenle tarihileri yaptklar tam


olarak biliniyor sayan filozoflarn alayc eletirileri belirlemektedir).
Herkes hl yle yapt iin, dizinin bana Charles- Victor
Langlois ve Charles Seignobos'nun klasik Tarihsel Bilimlere Giri 'lerini
koyalm56. Bunun yanna .gen Paul Man- toux'nun gen makalesini
(1903)57; sonra olduka ileri bir tarihte yaynlanan Raymond Aron'un
klasik Tarih Felsefesine Giri 'ini58, yani bir filozofun tarih hakkndaki
grn koyduktan sonra, Marc Bloch'un lmnden sonra ve
tamamlanmadan yaynlanan59 Tarihilik Meslei 'ne gelelim (kukusuz
eer lm onu trajik bir ekilde yakalamasayd, yazarn kendi
yaynlayaca ekilden olduka uzaktadr). Daha sonra Lucien
Febvre'in kendinin biraraya toplad makaleler derlemesi olan,
parltl Tarih in Kavgalar'ma gelelim60. Bu arada Louis Halphen'in
ok hzl denemesini 61 , Philippe Ari&'nin canl kitabn 62 , Eric
Dardel'in egzistansiyalist savunusunu 63 , Andr Piganiol'n
makalesini 64 , Henri Marrou'nun ilgin ve nitelikli sylevini 65
unutmayalm; bu sonuncu alma bana gre Antik tarihin
manzaralarna fazla dikkat gstermi ve Max Weber'in dncesine
fazla saplanm, sonra da tarihin nesnelliiyle lsz bir ekilde
uramtr. Toplumsal alanda nesnellik, znellik: bilimsel yntemler
kifi XIX. yzyl tutkulu bir eklide saran bu sorun bugn baat
mdr? Her halkrda yalnzca bize zg deildir. Burada, Henri Marrou'nun hakl olarak syledii zere, ancak temkinlilik ve drstln
iki katna kartlmasyla alabilecek olan bir bilimsel zihniyet
sakatl sz konusudur. Fakat byk harf T ile bile Tarihinin roln
lsz bir ekilde bytmeyelim.

56 Buraya Charles Seignobos, La Mthode historique applique'e aux sciences sociales,


Paris, 1901'in eklenmesi gerekir.
57 Histoire et sociologie, Revue de synthse historique, 1903, s. 121-140.
58 Paris, 1948, 2. yay. Birinci yaynlan 1938'dedir.
59 Apologie pour l'histoire ou mtier d'historien, 1. yay. 1949, 3. yay. 1959. Bu gzel
kitaba ilikin olarak J. Stengers'in nfuz edici deerlendirmesine bkz., Marc
Bloch et l'Histoire, Annales E.S.C., 1953, s. 329-337.
60 Paris, 1953.
61 Introduction l'histoire, Paris, 1946.
62 Le temps de l'histoire, Paris, 1954.
63 Histoire, science du concret, Paris, 1946.
64 Qu'est-ce que l'histoire?, Revue de mtaphysique et de morale, 1955, s. 225-247.
65 De la connaissance historique, 1954. Bunun H.J. Marrou'nun Revue historique, 1953,
s. 256-270, 1957, s. 270-289'da verdii, tarih yaznna ilikin gzel bltenlerle
tamamlanmas gerekir.

100

Ksaltlm, tamamlanmam, maksatl olarak yalnzca bu konudaki


Franszca yaznla snrlandrlm olan bu ok ksa bibliyografya,
gemi polemikleri noktalamaya gene de olanak verecektir: saylan
eserler bu polemiklerin kilometre talarn ok yakndan
izlemektedirler. Fakat zikredilen kitaplar ve makaleler tarihin
bugnk ve temelli oulluunu belirtmenin uzanda kalmaktadrlar
-oysa esas olan budur-. Bugnk tarihin derin hareketi eer
yanlmyorsam, farkl yollar veya bak alar arasndan tercih yapmak
deil de, onu iine kapatmak iin bouna uralm olan bu
birbirlerini izleyen tanmlar kabul etmek, toplamaktr. nk btn
tarihler bizimdir.
Bu yzyln banda, Michelet'den olduka sonralar, tarihin
gemiin hortlamas olduu istekle tekrarlanmaktayd. Gzel tema,
gzel program! Paul Mantoux 1908'de tarihin grevi gemii, tm
gemii anmaktr diye yazyordu. Ama bu gemiin neleri
korunuyordu? 1903'teki gen tarihimiz hi tereddt etmeden
kendine zg olan, ancak bir kere olan tarihin alandr66 diye cevap
vermekteydi. Klasik cevap, filozoflarn ve sosyologlarn dier hepsini
dta brakarak, istekle nerdikleri tarih imgesi. Felsefe tarihisi Emile
Brehier, 1936'da bizi Brezilya'ya gtren gemide, dostane tartmalarmz esnasnda bu konudaki dncesinden vazgemiyordu. Ona
gre gemite tekrarlanan eyler sosyolojiye, komularmzn
tezghna aitti. Demek ki gemiin tm bize ait deildi. Ama
tartmayalm. Ben de her tarihi gibi tekil olaylara, bu bir gnlk
mr olan ieklere, yapraklan abuk dkld iin elde iki kere
tutulamayan ieklere balym. Bundan da fazlas, yaayan veya l
bir toplumda her zaman binlerce zgn noktann olduuna hep
inanmmdr. Ve zellikle de, eer bu toplum btnl iinde
kavranacak olursa, btn itibariyle olduu haliyle asla
tekrarlanamayacan iddia etmek mmkndr: kendini geici, ama
zgn ve benzersiz bir denge olarak sunmaktadr.
Bylece Philippe Aries'in tarihinin ekseninin, alar ve toplumsal
gerekler arasndaki farklarn tannmasnn zerinde kurmasn
onaylyorum. Fakat tarih yalnzca fark, zel olan, hi grlmemi -yani
iki defa grlemeyecek- olan deildir. Ve zaten hi grlmemi olan,

66 Art. cit., s. 122.

101

hibir zaman tam olarak hi grlmemi olan deildir. Tekrarlanan ve


dzenli olanla birlikte yaamaktadr. Paul Lacombe Pavia arpmas
(24 ubat 1525) veya daha iyisi Rocroi arpmas (19 Mays 1643)
hakknda, bu arpmalarn baz olaylarnn o dnemin birok baka
arpmasnda da bilinen bu silahlara, taktie, sava alkanlk ve
adetlerine bal olduunu sylemekteydi. 67 Pavia arpmas bir
bakma modern savan balangcdr, bir olaydr, ama bir olay ailesi
iinde yer almaktadr. Gerekte, bu benzersiz olaylarn kendine zg
tarihine nasl inanlabilir? Franois Simiand 68 , Paul Lacombe'u
zikrederken, onunla ayn fikre geliyor ve tarihinin iddiasn kendi
hesabna tekrarlyordu: bir ksm bireysel, bir ksm toplumsal; bir
ksm raslantsal, bir ksm dzenli olmayan hibir olay farketmek
mmkn deildir. Bylece bu yzyln bandan itibaren bir itiraz, en
azndan bir kuku yalnzca tekil olaylarla snrlandrlm bir tarihe
kar ykselmekteydi; yani bu yzden prestije dayal, dorusal,
olaya dayal tarihe kar; Paul Lacombe bu tarihe sonunda olaysal
adn verecektir.
Olay amak, onu ieren ksa zaman, kroniin veya gazeteciliin
zamann -adalarn hzl, gn gnne ulatklar bilinler, bunlarn
izleri gemi olaylarn ve varolularn scakln bize ok canl bir
ekilde aktarmaktadrlar- almas anlamna gelmekteydi. Bu ayn
zamanda olaylarn tesinde, bu kez bilinsiz veya daha dorusu
oyuncularn, sorumlularn veya kurbanlarn byk lde farkna
varamadklar az veya ok bilinli bir tarihin olup olmadnn
sorulmas anlamna gelmekteydi: bunlar tarihi yaparlar, ama tarih
onlar tar.
Bu olaysal olmayan tarih aray, dier toplumsal bilimlerle temasa
geildiinde kendini emredici bir ekilde dayatmtr; bu kanlmaz
bir temast (polemikler bunun kantdr) ve Fransa'da Henri Berr'in
byleyici Revue de Synthse His- toricjue'i -bu derginin geriye ynelik
olarak okunmas insana heyecan vermektedir- sayesinde 1900'den
sonra ve Lucien Febv- re ile Marc Bloch'un Annales 'lerinin grbz ve
ok etkin kampanyas sayesinde 1929'dan sonra rgtlenmeye
balamtr.

67 Art. cit.,s. 99, n. 1.


68 Art. cit., s. 18.

102

Tarihilik bu tarihlerden sonra, tekil olaylar olduu kadar


tekrarlanan olaylar da, bilinli olaylar olduu kadar bilinsiz olaylar
da derlemeye zen gstermitir. Tarihi artk iktisat, sosyolog,
antropolog, nfusbilimci, psikolog, dilci... olmak istemi ve olmutur.
Bu yeni zihin balar ayn zamanda dostluk ve sevgi balar da
olmulardr. Annales 'i Lucien Febvre ve Marc Bloch'Ia birlikte kuran,
onlarn dostlar Albert Demangeon ve Jules Sion gibi corafyaclar,
sosyolog Maurice Halbwachs, Charles Blondel ve Henri Wallon gibi
psikologlar, filozof-sosyolog-iktisat Franois Simiand srekli bir
insan bilimleri kollokyumu oluturmulardr. Tarih onlarla birlikte,
tm insan bilimlerini iyi kt, ama kararl bir ekilde kavramtr; bu
nderlerle birlikte kendini olanaksz bir btnsel insan bilimi haline
getirmeyi istemitir. Bunu yaparken ocuksu bir emperyalizme
kaplm, ama bu kaplma, o sralarda herbiri kk birer devlet olan
ve herbiri hereyi kendi hesabna yalayp yutmay, hereyi alt st
etmeyi, her- eye egemen olmay dleyen dier toplum bilimlerinin
tavrlarndan daha farkl birey olmamtr.
Tarih o zamandan bu yana, ayn izgi zerinde kalarak, dier insan
bilimlerinden beslenmeyi srdrmtr. Hareket beklenecei zere
dnmse de, asla durmamtr. Marc Bloch'un vasiyetnamesi olan
Tarihilik Mesleinden, fiilen yalnzca Lucien Febvre tarafndan
ynetilen sava sonras An- nales'ine kadar olan yol uzundur. 69
Yntem ve ynelim konusuna pek nem vermeyen tarihiler bunu
ancak ylesine bir far- ketmilerdir. Ancak 1945'ten sonra soru
kendini yeniden dayatmtr: tarihin rol, yarar nedir? Yalnzca
gemiin incelenmesi mi olmaldr? Eer gemiin yllar iin tm
toplum bilimlerini biraraya getirmekte inat ederse, bunun kanlmaz
sonulan olmayacak mdr? Kendi alannda tm insan bilimleridir.
Ama gemi nerede durur?
Glnsn diye, herey tarihtir denilmektedir. Claude Lvi-Strauss
yaknlarda gene yle yazmtr: nk herey tarihtir, dn
sylenmi olan tarihtir, bir dakika nce sylenilen tarihtir. 70 Ben
buna, sylenilmi veya dnlm veya yaplm veya yalnzca
yaanm ey diye ekleme yapacam. Fakat her yerde hazr ve nazr

69

Jean Meuvret'nin makalesi, Histoire et sociologie, Revue historique, 1938'in ne


kadar bilgece ve baka bir aa aitmi gibi gzkeceine baknz.
70 Anthropologie structurale, Paris, 1958, s. 17.

103

tarih toplumsal btnl iinde gndeme getiriyorsa, bunu her


zaman, hayat srekli olarak srkleyen, alevleri sndren ve yeniden
parlatan zamann bu hareketinden itibaren yapmaktadr. Tarih bir
sre diyalektiidir; onunla, onun sayesinde toplumsaln, tm toplumsaln ve bylece gemiin ve tabii gene bylece imdinin incelenmesidir, nk bunlar birbirlerinden ayrmak mmkn deildir.
Lucien Febvre bunu hayatnn son on yl boyunca hep tekrarlamtr:
tarih gemiin bilimi, imdiki zamann bilimi.
Marc Bloch ve Lucien Febvre'in Annales'lerinin mirass olan bu
blmn yazannn, ona onun gibi dnmedii veya ok fazla onun
gibi dnmedii iin sitem edecek olan sosyoloa elde kl
saldrmak iin kendini ok zel bir konumda grmesi anlayla
karlanacaktr. Tarih bana toplumsal bilimin bir boyutu olarak
gzkmektedir, onunla tekvcuttur. Zaman, sre, tarih kendilerini
fiili durumda tm insan bilimlerine dayatmaktadrlar veya
dayatmaldrlar. Bu bilimlerin eilimleri ztlamaya doru deil,
birlemeye dorudur.
II
Biraz da Georges Gurvitch'e kar olmak zere, sosyoloji ve tarihin
ayn zihinsel macera olduklarn, ayn kuman tersi ve yz deil de,
bu kuman ipliklerinin tm kalnl itibariyle bizzat kendi olduunu
yazmtm71. Bu iddia tabii ki tartmaya aktr ve bir ucundan dier
ucuna izlenmesi gerekmez. Ama bende varolan, eitli insan
bilimlerini otoriter bir ekilde olsa bile birletirerek, onlar ortak bir
pazardan ok ortak bir sorunsala balama arzusuna cevap
vermektedir; bu birletirme onlar bir ok sahte sorundan, yararsz
bilgiden kurtaracak ve byle bir durumda ortaya kan zorunlu
ayarlama ve dzenlemelerden sonra, artk retken ve yaratc olma
yeteneine sahip yeni bir farkllamay hazrlayacaktr.

71 Annales E.S.C., 1957, s. 73.

104

Sosyoloji ve tarihin sklkla birletikleri, birbirlerini tamamladklar


ve kartklarn inkr etmek mmkn deildir. Bunun nedenleri
basittir: bir yanda tarihin u emperyalizmi, u imesi; te yanda da u
doal kimlik vardr: yalnzca tarih ve sosyoloji meraklarn toplumsaln
herhangi bir vehesine doru geniletmeye yatkn btnsel bilimlerdir.
Tarih gemiin muazzam alanndaki insann tm bilimleri olduu
lde sentezdir, orkestradr ve eer tm biimleri altnda srenin
incelenmesi ona benim dndm gibi gncelin kaplarn ayorsa,
o halde ziyafetin heryerinde mevcuttur. Ve burada her zaman kendini
sosyolojinin yannda bulmaktadr, nk sosyoloji de doas gerei
sentezdir ve sre diyalektii onu da gemie ynelmeye -istese de,
istemese de- zorlamaktadr.
Eski formle gre, sosyoloji insanlarn btnnn ortak hayatnn
meydana getirdii olgularn bilimi olarak tanmlansa bile, sosyoloji
tercihan gncel hayatn sca ve karmakl iinde yorulan yeni
yaplar aratryor olarak grlse bile, toplumsaln tm onun merak
alannda m yer alm olacaktr? Ortaklaa olan bireysel olandan iyice
ayrmak veya onu bireysel olann iinde bulmak gerekir: dikotomi hep
yeniden ele alnmaldr. Yenilik ise ancak eski olana ve hereyin iinde
yand gncelin ateinde yanmak istemeyene nazaran vardr; kuru
Odun ya odundan daha hzl yanmamaktadr.
Demek ki sosyolog tarih antiyelerinde ve almalarnda sla
hasreti ekmez: bu alanda kendi malzemelerini, aletlerini, kelime
haznesini, sorunlarn, hatta kararszlklarn bulmaktadr. Tabii ki, bu
benzerlik tam deildir ve ou zaman da saklanmaktadr: yetimeler,
raklklar, miraslar, meslein dokusu, belgesel kaynaklarn
eitliliinin dayatt farkl bilgi edinme teknikleri (fakat bu bizzat
tarihin iinde de geerlidir: Orta a ile XIX. yzyl tarihlerinin
incelenmesi, belge karsnda farkl tavrlar gerektirmektedir) rollerini
oynamaktadrlar. Eer deyim yerindeyse, tarih toplumsal bilimin en
az yaplanm, bu yzden de en esnek ve en ak disiplinlerinden
biridir. Toplumsal bilimler, aslnda doas gerei onlarn hepsini
ierme durumunda olan sosyolojiden daha ok, herhalde tarih
alannda mevcutturlar. Zenginliinin, ok zayf ve kansz iktisadi
sosyolojiyi utandrdndan emin olduum bir iktisat tarihi vardr.
Sosyologlarn noktalar halindeki ekolojisiyle kyaslanamayacak, harika bir corafi tarih ve grbz bir tarihsel corafya vardr. Ona nazaran
toplumsal morfolojinin ok hafif kald bir tarihsel nfusbilimi (ya
105

tarihseldir, ya da yoktur) vardr. Hatta vasat olmasna ramen,


tipolojik sosyolojinin (toplumsal sosyoloji dememek iin) kt
aratrmalarndan renecek hibir eyi olmayan bir toplumsal tarih
vardr. Ve Ernest La- brousse ile rencilerinin program izgileri
iinde (Roma Tarih Kongresi, 1955) toplumsal snflar incelemesi
alannda, Marx veya rakiplerinin toplumsal snflar kavramyla, bana
gre ar ilgili olan soyut sosyolojiye nazaran belirleyici bir ilerleme
kaydedecek olan miktarsal tarih vardr.
Ama burada duralm. Sosyologlarn yapmaya teebbs ettikleriyle,
biz tarihilerin yaptklarmz madde madde karlatrmak ok kolay
olacaktr: bilgi sosyolojisi ve fikirler tarihi; mikrososyoloji ile
sosyometri ve olaysal denilen yzey tarihi, yani kk olaylarn ve
parlak, patlamal olaylarn birarada bulunduklar u mikrotarih,
gerekte bir ulusun veya dnyann boyutlarna ulaabilir nitelikte
olan sosyodram. Hatta baz anlarda; sanat sosyolojisi ile sanat tarihi,
alma sosyolojisi ile alma tarihi, edebiyat sosyolojisi ile edebiyat
tarihi, Henri Bremond'un dzeyindeki din tarihi ile Gabriel Le Bras ve
mezlerinin istisnai derecede parlak dinsel sosyolojileri arasndaki
ortaklaa alanda yrtlen faaliyet- . lerin nerede farkllatklarn ok
ak olarak gremiyorum... Ve farkllklar ortaya ktnda, bunlar
daha az parlak olann daha parlan peine taklmasyla kapatlamaz
m? rnein tarihi toplumsal iaretlere, simgelere, dzenli ve gizil
toplumsal rollere fazla dikkat etmemektedir. Fakat birok rnein
kantlad zere, tarihinin bu sorunlar kendi gzlkleriyle
grebilmesi iin kk bir gayret yetecektir. Burada meslein
emredici veya srf ona has yanlar deil de, aralklar ve dikkatsizlikler
sz konusudur.
Bu karlkllarn kardeliine dair baka bir iaret: kelime
hazneleri bir bilimden dierine benzeme eilimine girmitir.
Tarihiler yapya ilikin bunalmdan, iktisatlar ise yapsal
bunalmdan sz etmekte, Lvi-Strauss son kitabnda yapya ilikin
terimine geri dnmektedir: Anthropologie Structurale 72 . Ayn ey
konjonktr iin de geerlidir (kulaa iyi gelmeyen conjonctural'i mi,
yoksa conjoncturel'i mi kullana-

72 Op. eti., Paris, 1958.

106

i oui Lacombe'un yaratt olaysal (daha nce de sylediim


gibi ventuel ile vnementiel arasnda tereddt etmekteydi), Franois
Simiand tarafndan benimsenmi, tarihilerin arasna sram ve
bundan on yl kadar nce ortak bir yrngeye oturmutur. Sahanlk
Georges Gurvitch'in dncesinden kaynaklanm ve tarih alanna da
iyi kt yerlemitir. Biz imdi tarihsel gerekliin sahanlklar ve
buna bal olarak tarih-sosyoloji anlamas veya polemiinin mmkn
sahanlklar olduunu sylyoruz; kat deitirerek tartlabilir ve
uzlalabilir.
Fakat srdrlmesi kolay olan bu oyunu bir yana brakalm. Bunun
yararn gstermek daha iyi olacaktr. Kelime haznesi ayndr veya
yle olmaktadr, nk sorunsal, u an iin zafer kazanm olan iki
kullanl kelimenin -model ve yap- iaretini tayan bir ekilde ve
giderek ayn hale gelmektedir. Model tarihin grl grl akan
sularnda ortaya km bir zenaatkr aletidir, ama en tutkulu ilerin
hizmetine verilmitir. Yap veya yaplar bizi kuatmaktadrlar.
Yaplardan ok fazla sz edilmektedir, Lucien Febvre yazd son
yazlarnda bu iin Annales'de bile ar boyutlarda olduunu
sylemitir73. Toplumsal bilim fiili durumda ne pahasna olursa olsun
model kurmak, toplumsaln genel ve zel aklamasn yapmak,
ampirik ve kafa kartrc bir gerekliin yerine daha ak, bilimsel
olarak ilenmesi daha kolay bir grnt ikme etmek zorundadr.
Semesi, paralara ayrmas, yeniden oluturmas, dozunu ayarlamas,
elikileri kabul etmesi ve adeta onlar aramas gerekmektedir. Dr.
Roume- gure'in szn tekrarlamak zere, toplumsal bu katl, yaprak yaprak yapya sahip midir, deil midir?74 Gereklik her kat veya
sahanlkla birlikte deimekte midir? yleyse dikine olarak
sreksizdir. Tm kalnl boyunca m, yoksa yalnzca belli bir kalnlk
zerinde mi yapsallamtr? Yaplarn sert zarflarnn dnda,
gerein serbest, rgtlenmemi alanlar olmaldr. Yaplam ve
yaplamam, toplumsaln eti ve kemiidir. Fakat toplumu
srkleyen Kareke- tin kendi de acaba, dinamik olarak adlandrlan

73
74

nsz, in, Huguette ve Pierre Chaunu, Sville el Atlantique, c. I, Paris, 1969. Ve


sonra 'yaplar'? Bunun moda bir sz olduunu biliyorum; hatta bana gre an bir
ekilde olmak zere, Annales'e bile yaylyor.
Yksek ncelemeler Okulu VI. Blmnn yaplar hakkndaki kollokyu- mu,
daktilo zet, 1958.

bir emaya gre yaplanm olabilir mi? Veya, tarihsel evrimin tm


olgularnda zorunlu olarak tekrarlanan safhalarn bir dzenlilii mi
vardr? Tarihin hareketi krlemesine olmamaldr.
Gerekte bu sorunlar birbirlerine balanmakta ve i ie girmektedir
veya bu sorunlar birlemek ve birbirlerine uymak zorundadrlar.
Tarihi burada aikr bir paradoksa, herhalde sosyologtan daha
basitletirici olarak yaklaacaktr. Nitekim, gncelin limitte onun
alanna dahil olduunu istedii kadar iddia etsin, bu kesimi gemi,
durulmu, vurgulamann gereksiz olduu binlerce nedenden tr
basitlemi olan toplumsaldan ok daha az ve kt incelemektedir.
Buna karlk imdiki zaman oula, karmaa, ok boyutlulua
srekli bir ar olmaktadr. Tarihi bu ary herhalde gncelin
kprtlarnn gzlemcisi olan sosyologtan daha kt duymakta ve
alglamaktadr.
III
Bu gezintiden olduka gl bir benzerlik ve zdelik izlenimi
kmaktadr. Her iki meslek de btnlkleri itibariyle, ayn snrlara,
ayn apa sahiptirler. Tarih kesiminin u alanda, sosyoloji kesiminin bu
alanda daha iyi ilenmi olmasnn pek bir nemi yoktur; biraz dikkat
veya almayla alanlar birbirlerine daha da yaknlaacak ve hi
zahmetsizce ayn baarlara ulaacaklardr.
Sosyologun tarihinin gncele sokulmasn istememesine ramen
-hl- bu benzerlii reddetmek mmkr,, deildir. Ama
ztlamalarmz, dn ile bugn arasndaki kukulu bir kartla
indirgemek mmkn mdr? ki komudan biri, sonuta kendine
zg alan olmayan gemie, tekrar unsuru adna girmekte; dieri de
yaplanmalar ve yap bozulmalar ile ayn zamanda sreklilikler
yaratan bir sre adna imdiki zamana nfuz etmektedir. Bir yanda
tekrar ve karlatrma; dier yanda sre ve dinamizm; bunlar herkesin
kullanabilecei aletlerdir. Yaanm, gerek ile yaanan veya
yaanacak olan gerek arasndaki snr bu kadar net midir? lk
sosyologlar gncelin kendi inalarnn ancak bir ksmn desteklediini
iyi bilmekteydiler. Franois Simiand deney olgularn ve rneklerini

108

insanln gemiinin anlatsnda aramamz gerekmektedir


demekteydi75.
Tarz ztlamasna ise daha az inanyorum. Tarih daha sreklilik
yanls, sosyoloji daha sreksizlik yanls mdr? Bu iddia edilmitir,
fakat bu yanl sorulmu bir sorudur. Bu konuda rahatlamak iin
bizzat eserleri kar karya koymak ve ztlklarn karlkl
mesleklerimize isel mi, dsal m olduklarn grmek gerekir. stelik
sreksizliin bugn tarih dncesine ancak yle bir dediine
dikkat etmek gerekir. Marc Bloch bu byk sorunu 1939 savann
arefesinde, daha olgunlamadan ortaya attndan tr, tarihiler
arasnda olabilecek en yararsz tartmalardan birini zincirlerinden
boaltmtr.

75 Art. cit., s. 2

Gerekte, her sosyolog gibi her tarihinin de kendi slbu vardr.


Georges Gurvitch karmak, hiper-ampirik bir sosyolojiyi, hi de
haksz olmayarak, ar bollukta bulduu bir gerein grntsnde
en noktasna gtrmeyi istemektedir. Claude Lvi-Strauss insani
srekliliklerin derin, ama dar hattn kefetmek zere bu bolluu
uzaklatrmakta, tahrip etmektedir. Bunlardan hangisinin as/
sosyolog olduuna karar vermek zere, her ne pahasna olursa olsun
tercih mi yapmak gerekir? Tekrarlayalm ki, bu bir slp ve tavr
sorunudur. Lucien Febvre de bol, eitli olanla ilgilenmitir ve onun
slbu da herkesinkindcn daha ok ve daha iyi olmak zere, bu
karmak izgilerle uramtr. Fustel ise basittir ve tek bir el
hareketiyle izilen hatla uramaktadr. Michelet oklu hatlar boyunca
infilk etmektedir. Pirenne veya Marc Bloch, Lucien Febvre'den daha
fazla srekliliin peindedirler. Fakat bunun nedeni, karakterleri
olduu kadar, seyrettikleri manzara da deil midir? Yani bu ikisi
belgenin gizlendii Bat Orta an seyrettikleri iin daha fazla
sreklilik yanls deiller midir? XV. yzylla, bundan da fazlas XVI.
yzylla birlikte, daha nceden duyulmayan binlerce ses ykselmektedir. ada dnemin byk gevezelikleri balamaktadr.
Ksacas bana gre tarihin iinden kamayaca, kendine ait bir uslbu
yoktur. Sosyoloji iin de ayn durum geerlidir. Durkheim otoriter bir
basitlik, dorusallk iindedir. Hereyi bir kerede ebediyen geerli
olmak zere tasnif eden Halbwachs da yledir. Marcel Mauss daha
eitlidir, ama onu artk hi okumuyoruz, nk mezleri tarafndan
yanstlan ve bylece bugnk aratrmalarn iine capcanl bir ekilde
karan dncesini hep duyuyoruz.
Sonu olarak, ortaklmz iinde aradmz farkllklar bu kolay
formllere veya ayrmlara gre olmamaktadr. Tartmay (veya
aratrmamz, nk bize gereken bir polemii canlandrmak deildir)
tarihin gbeine, hereyden nce tarih almalarnn ve bilgilerinin
eitli sahanlklarna -daha sonra da tarihin sre, zaman ve
zamansallk katlarna- tamak gerekir.
IV
Tarih farkl sahanlklarda yer almaktadr, bunlarn tane
olduunu syleyeceim, ama bu ar bir basitletirme olacaktr.
Aslnda gndeme on, yz sahanl; on, yz sreyi getirmek gerekir.
110

Yzeyde olaysal bir tarih ksa zamann iinde yer almaktadr: bu bir
mikro-tarihtir. Yokuun ortasnda yer alan konjonktrel bir tarih daha
geni ve daha yava bir ritm izlemektedir. Bu tarih imdiye kadar
zellikle maddi hayat ekonomik devreler ve aradevreler dzleminde
incelenmitir (bu tarihin bayapt Ernest Labrousse'un, aslnda
yar-aradevre (1774-1791) bunalmna ilikin olan kitabdr 76 , bu
bunalm Fransz devriminin frlatma rampas olmutur). Bu
konjonktr anlatsnn tesinde yer alan yapsal tarih veya uzun sre
tarihi yzyllar btn olarak gndeme getirmektedir: bu tarih hareket
edenle hareketsiz snrndadr ve uzun sre sabit kalan deerleriyle,
daha hzl akan ve tamamlanan, sonuta da onun evresinde
yrngede olan dier tarihlerin karsnda deimezmi gibi
grnmektedir.
zet olarak, sosyolojinin ne yazk ki henz temasa gemedii
tarihsel dzey dizisi. Oysa bu farkl dzeylerde tarihle kurulacak
diyalog ayn edaya veya en azndan ayn canlla sahip olamaz.
Kukusuz bu dzeyin herbirine denk den bir tarih ve tarihsel
bilgi sosyolojisi vardr, fakat bu sosyoloji ina edilmeyi beklemektedir.
Biz tarihiler onu hayal etmekten baka birey yapamayz.
Bir olaysal sosyolojisi bu hzl, her zaman hazr, sinirli, olaylar
gn gnne kaydeden bu mekanizmalar; olaylarn birbirlerine
yaptklar, birbirlerine hkmettikleri, byk adamlarn otoriter
orkestra efleri gibi gzktkleri, olumakta olan dnyann szmona
tarihinin incelenmesi olandr. Bu olaysal sosyolojisi ayn zamanda
eski diyaloun (tekrarlanan, hi grlmemi olan) yeniden
balatlmas, ayrca bir yandan geleneksel tarihin; dier yandan da
mikro-sos- yoloji ile sosyometrinin yeniletirilmeleri olurdu: bunlarn
benim dndm gibi, yzeysel tarihten neden daha zengin olduklar aratrlrd. Bu geni tarih rtsnn zamanla bouan
toplam bir btnn iindeki yerini nasl belirlemeli? Btn bunlar,
eer yanlmyorsam eski tartmalar tamaktadrlar. Kk olaylar
(eer olay veya sosyodram demeyeceksek) tekrarlananlar,
dzenlilikler, oulluk demektir ve bu dzeyin verimsiz veya bilimsel
deerden yoksun olduunu gsteren herhangi bir ey yoktur. Bu
konuya yakndan bakmak gerekir.

76 La crise..., op. cit.

111

Olaya ilikin olarak sosyolojik hayal gcmz hi bo kalmyorsa


ve herey ina edilmeyi bekliyorsa, sosyolojinin u bilinmeyen (veya
hemen hemen) kiisini icad etmenin gerektiini syleyeceim. Acaba
bu kii derinlerdeki oyunlar bozacak, ortaklaa balar tevik edecek
veya engelleyecek, bazlarn sklatracak, dierlerini kapatacak
kadar gl mdr veya deil midir? Franois Simiand bir zaman
sosyolojisini, maddi hayatn ykselme ve alalmasna gre, ancak
taslak halinde ortaya koyabilmitir. Atlm (A safhas) ve hi deilse
baz kesimlerde sunduu kolaylk, o andaki toplumsal oyunlar ve
yaplar yerinde tutabilecek midir, tutamayacak mdr? Her B
safhasnn gerilemesiyle, maddi hayat (ve tabii ki yalnz o deil)
yeniden yaplanmakta, baka dengeler aramakta, onlar icad etmekte,
hi deilse onlar serbest brakmaktadr... Fakat tarihilerin ve
iktisatlarn bu alandaki almalar, henz Simiand'n taslann
yeniden ele alnmas ve geniletilmesine izin verecek kadar veri biriktirebilmi ve geerli ereveler izememilerdir. Zaten konjonktrel
tarih ancak toplumsal konjonktr incelemesinin ve dier ezamanl
gerileme veya atlm durumlar incelemelerinin ekonomik konjonktre
eklenmesiyle tamamlanabilecektir. Etkin sosyoloji ite bu ezamanl
konjonktrlerin kesime noktasnda yer alacaktr.
Uzun sre tarihi dzleminde, tarih ve sosyolojinin birbirleriyle
birlemediklerini ve birbirlerini omuzlamadklarn sylemek, ok az
ey sylemek olacaktr: burada birbirleriyle karmaktadrlar. Uzun
sre, yaplarn ve yap gruplarnn bitmez tkenmez tarihidir. Tarihi
iin bir yap yalnzca bir mimari, bir biraraya getirme olmayp ayn
zamanda, ou kere yzyl aan (zaman yapdr) bir srekliliktir: bu
byk kii devasa zaman meknlarn hi bozulmadan gemektedir; bu
uzun yolculuk esnasnda biraz deiirse, kendini gene yol boyunca
toplamakta, salna yeniden kavumakta ve sonuta izgileri ancak
yava yava bozulmaktadr.
yle sylemeye cret edersem, Claude Lvi-Strauss'un yeni
aratrmasnn tmnn -iletiim ve toplumsal matematik birbirlerine
karm olarak- ancak modelleri uzun srenin zerinde yer alrlarsa
baarl olacan gstermeye altm.77 Yolculuunun varaca nokta

77 F. Braudel, Histoire et sciences sociales: la longue dure, Annales


E.S.C., 1959, 4, bu makale bu kitabn iinde yer almaktadr.

112

olarak neresi seilmi olursa olsun -mikrososyoloji veya herhangi


baka bir kat-, yap ancak zemin katna ulaldnda aa
kmaktadr: ilkel akrabalk balar, efsaneler, trenler, kurumlar
tarihin ,en yava akmlar olmaktadrlar. Fizikiler arasnda yerekimi
yokluu'ndan szetmek modadr. Yap yerekiminin, tarihin ivmesinin
dnda yer alan bir gvdedir.
Fakat Lucien Febvre ve Marcel Mauss'un retilerine sadk kalan
tarihi her zaman, toplumsaln toplam'inin btnn kavramak
isteyecektir. Bu durumda katlar, sreleri, eitli zamanlan, yaplar,
konjonktrleri, olaylar birbirlerine yaklatrmak zorundadr. Bu
btn onun indinde, olduka narin ve srekli ayarlamalar, oklar veya
kaymalar olmadan kavranamayan btnsel bir dengeyi yeniden
oluturmaktadr. Toplam olarak kendi oluumuyla mcadele halinde
olan toplumsal, tarihin her senkronik kesitinde, ideal olarak hep farkl
bir grntdr; bu grntnn eskiye ait binlerce ayrnt ve gerei
tekrarlamasna ramen bu byledir. Bunu kim inkr edebilir? te bu
nedenden tr, toplumun btnsel yaps fikri tarihiyi
kayglandrmakta ve rahatsz etmektedir; btnsel yap ile btnsel
gereklik arasnda nemli bir araln varolmasna ramen bu
rahatszlk srmektedir. Tarihinin tartmada kantlamak istedii,
kitle hareketinin belirsizlii, bunun eitli kayma olanaklar, baz
zgnlkler, ann veya ksa zamann ocuu olan baz zel
fonksiyonel aklamalardr. Bu toplamsallk -toplamsallatrma
demeye cret edemiyorum- aamasnda, yani son sz syleme
annda tarihi bylece ustalarnn sosyoloji-kart konumlarna geri
dnecektir. Malzemelerin ou eski de olsa, her toplum benzersizdir;
kukusuz kendi zamannn dnda aklanabilmek- tedir, ama kendine
ait zamann iinde de aklanabilmek- tedir; Henri Hauser ve Lucien
Febvre'in dncelerine gre zamann ocuudur, yani onu kuatan
zamann ocuudur; yalnzca dier toplumsal deneylerle paylat
srelerin deil, ayn zamanda bu zamann da fonksiyonundadr.
V

?2
113

Acaba kendimi kolay hayallere mi kaptrdm? Tarihilik mesleini


eski snrlarndan dar taarken, bizzat toplumsal bilimin alann
gndeme getirirken (veya hemen hemen), merakn her bir yne
yayarken gsterdim. Bu yaylma bu yzyln bayla birlikte
psikolojiye doru olmutur: b, Werner Sombart'm kapitalizmin
hereyden nce zihniyet olduunu iddia ettii dnemdir (ok daha
sonra, Lucien Febvre bu ayn izginin zerinde, zihniyet alet
kutusundan sz edecektir). Daha sonra 30'lu yllar civarnda, Franois
Simiand'n Fransz tarihilerine ifa ettii konjonktrel siyasal iktisada
ynelmitir. Ve ok uzun zamandan beri corafyaya ynelmektedir.
Marxizmin bu yzyl esnasnda mesleimizi nasl bir ku-atma altnda
tuttuu da farkedilecektir. Onun szmalar, arlan ve etkileri ok
ynl ve gl olmutur: Markxizm XX. yzyln ilk yarsnda
yalnzca, model olabilecek bir bayaptn eksikliini ekmitir; bu
bayapt hl bekliyoruz. Fakat bu muazzam etki mesleimizin ok
saydaki dnmnde rol oynayarak, onu alkanlklarn brakarak
yenilerini edinmeye; kendinin, raklklarnn ve hatta baarlarnn
dna kmaya zorlamtr.
Ancak bu glerin ve dnmlerin gizli ve talepi bir snn
vardr. 78 Tarihi asla tarihin zamannn dna kamamaktadr: bu
zaman onun dncesine, tpk topran bahvann apasna olduu
gibi yapmaktadr. Tabii ki ondan kurtulmay dlemektedir. Gaston
Roupnel 1940'n ar ve endieli ortamnn da etkisiyle, her samimi
tarihiye ac ektiren szler yazmtr.79 Gene apl bir tarihi olan Paul
Lacombe'un eski bir dncesi de bu yndedir: zaman nesnel olarak
bizatihi hibir ey deildir, bizdeki bir fikirden baka birey deildir80... Ama acaba burada gerek kalar sz konusu mudur? Ben
kiisel olarak, can skc bir esaret esnasnda bu zor yllarn (1940-1945)
kroniinden kamak iin ok mcadele ettim. Olaylar ve olaylarn
zamann reddetmek, onlara biraz daha uzaktan bakabilmek, onlar
daha iyi yarglayabilmek ve bunlara fazla inanmamak iin kyya,
smaa ekilmek anlamna geliyordu. Ksa zamandan daha az ksa

yaynlanan uzun sre hakkndaki makalenin bir blmn tekrarladm


farkedecektir. Bunu bu makalelerin herhangi birinden kartmak, akl
yrtmenin btnln bozard.
79 Histoire et destin, Paris, 1943, passim.
80 Bkz., yukarda - *

114

zamana ve ok uzun zamana (bu sonuncusu eer varsa, ancak


bilgelerin zamandr) gemek; sonra da bu hedefe ulatktan sonra
durmak, hereyi yeniden ele almak ve yendien ina etmek, hereyin
kendi etrafnda dndn grmek: bir tarihiyi cezbedecek bir ilem.
Fakat bu birbirini izleyen kalar tarihiyi dnyann zamannn;
tersine dndrlemez olduu ve tam da dnyann kendi evresinde
dnnn ritminde ilerledii iin emredici olan- tarihin zamannn
dna tam olarak atmamaktadrlar. Nitekim farkettiimiz sreler
birbirleriyle dayanma iindedirler: aslnda zihnimizin yarats olan
sre deil de, bu srenin paralara blnmesidir. te yandan bu
paralar,
almamzn
sonunda
birbirleriyle
yeniden
birlemektedirler. Uzun sre, konjonktr, olay fazla bir glk
olmadan admlarn birbirlerine uydurmaktadrlar, nk hepsi ayn
lee gre llmektedir. ylesine ki, bu zamanlardan birine zihinsel
olarak katlmak, hepsine katlmak olmaktadr. Zaman kavramnn i,
znel yan karsnda dikkatli olan filozof tarihin zamannn, Ernest
Labrousse'un kitabnn banda, her yerde kendinin ayn olan,
dnyay dolaan, hangi lkeye giderse gitsin, hangi siyasal rejim veya
toplumsal dzenle karlarsa karlasn ayn kstlar dayatan bir
yolcu olarak resmettii konjonktrn evrensel zamannn arln
asla hissetmemektedir.
Tarihi iin herey zamanla balamakta, herey zamanla
bitmektedir, bu zaman kolayca tebessm yaratabilen, evreni yaratt
sylenilen matematik tanr gibi olan, insanlarn dnda, iktisatlarn
diyecekleri gibi dsal bir zamandr ve insanlar itmekte, zorlamakta,
onlarn eitli renklerdeki kiisel zamanlarna ste gelmektedir: evet,
dnyann emredici zaman.
Sosyologlar bu ar basit kavram tabii ki kabul etmemektedirler.
Onlar Gaston Bachelard'n 81 sunduu biimiyle Srenin Diyalektiine
ok daha yakndrlar. Toplumsal zaman, seyrettiim herhangi bir
toplumsal gerein kendine zg bir boyutudur. Herhangi bir birey
iin olabilecei gibi, bu gerein iinde yer alan toplumsal zaman, onu
etkileyen, onu zel bir varlk olarak belirleyen iaretlerden biridir
-dierlerinin arasnda- Sosyolog cannn ektii gibi blebilecei, bir
dzeyden bakasna aktarabilecei bu ibirliki zaman tarafndan hi

81 2. yay., 1950.

115

rahatsz edilmemektedir. Tekrar sylyorum ki, tarihin zaman


senkroni ve diyakroninin birlikte oynadklar evik oyuna kendini
daha zor teslim etmektedir: tarihin zaman, insanlarn can ektiinde
hayatn hareketsiz bir resminin sunulmas iin hareketin
durdurulabildii bir mekanizma olarak dnlmesine hibir zaman
izin vermemektedir.
Bu anlamazlk burada grldnden daha derindir: sosyologlarn
zaman bizimki olamaz; mesleimizin derin yaps bundan
holanmaz. Bizim zamanmz, tpk iktisatlarnki gibi ldr. Bir
sosyolog bize bir yapnn ancak yeniden olu- iak zere, kendi kendini
tahrip etmeyi durdurduunu syle- iinde, tarihsel gzlem tarafndan
da teyid edilen bu ak- amay memnuniyetle kabul ederiz. Fakat
allm taleple- imizin ekseni iinde, bu pozitif veya negatif
hareketlerin ke- in srelerini de bilmek isteriz Ekonomik devreler,
maddi ha- atn ykselen ve alalan akmlar llmektedir. Toplumsal
ir yapsal bunalmn da zaman iinde belirlenebilmesi, ean-
yaplara oranla ve kendi olarak zaman boyunca yerle- irilebilmesi
gerekir. Bir tarihiyi tutkulu bir ekilde ilgilen- liren konu bu
hareketlerin kesimeleri, karlkl eylemleri V Q kopu noktalardr:
yani bu olgularn herbirinin kendine zg l olan ok biimli
toplumsal zamana gre deil de, bu jlgularn tmnn genel ls
olan tarihilerin zamanna gre <aydedilebilen herey.
Bu ters dnceler bir tarihi tarafndan, hakl veya hak- >z olarak
Georges Gurvitch'in konukseven, adeta karde sosyolojisi alanna
girildii zaman bile formle edilmektedir. 3ir filozof82 bu sosyolojiyi
dn sosyoloji tarihin kuyruuna aklyor diye tanmlamyor
muydu? Oysa tarihi burada >ile ne kendi srelerini, ne de kendi
zamansallklarn bula- jilmektedir. Georges Gurvitch'in geni
toplumsal inas (buna nodel mi demeliyiz?) be esas mimariye gre
rgtlenmekte- iir; derindeki sahanlklar, toplumsallklar, toplumsal
grup- ar, btnsel toplumlar, zamanlar; bu zamansallklara ait lan
sonuncu kat hem en yenisi, hem de son ina edileni olup, jtne
fazladan eklenmi gibidir.

82

Gilles Granger, Evnement et structure dans les sciences de l'homme, Cahiers de


l'Institut de Science conomique applique, Dizi M, no. 1, s. 41,42.

116

Georges Gurvitch'in zamansallklar okludur. Birok di- iler


belirlenmektedir: uzun srenin ve yava akann zaman, /anltan
veya artan zaman, dzensiz atlar olan zaman, devrevi zaman
veya meydanda yaplan dansn zaman, kendine gre gecikmi
zaman, gecikme ile ne geme arasnda gidip gelen zaman, kendi
ilerisinde olan zaman, patlayc zaman83... Tarihi nasl ikna olacaktr?
Bu renk cmbnden tek beyaz elde etmesi olanakszdr, oysa
bu k onun iin vazgeilmez niteliktedir. Tarihi aynca, bu yanar
dner zamann, zaten daha nceden ayrlm olan kategorilere ek bir
iaret, ek bir renk koymaktan baka birey yapmadn abucak
farketmektedir. Dostumuzun alanna son gelen unsur olan zaman,
dierlerinin evine ok doal bir ekilde yerlemi; kendini
sahanlklar, toplumsallklar, gruplar, btnsel topluma gre,
onlarn taleplerine ve bu konutlarn boyutlarna uyarlamtr. Bu da
ayn denklemleri deitirmeden, yeniden yazmann farkl bir biimi
olmaktadr. Her toplumsal gereklik, tpk sradan deniz kabuklan
gibi kendi zaman veya zaman ls ifrazatna sahiptir. Fakat biz
tarihiler bundan ne kazanyoruz? Bu ideal kentin devasa mimarisi
hareketsiz kalmaktadr. inde tarih yoktur. Dnyann zaman,
tarihsel zaman burada bulunmaktadr, ama tpk bir kei derisinin
iine kapatlm Eol'deki rzgar gibi. Sosyologlar sonuta bilinsiz
olarak, tarihe deil de, tarihin zamanna kar km olmaktadrlar
-dzenlemeye ve eitlendirmeye kalkldnda bile iddetini
koruyan u gerek-. Tarihinin hibir zaman kurtulamad bir
zorlamadan, sosyologlar adeta her zaman kurtulmaktadrlar: ya
zamann zerine asly- m gibi olan her zaman gncel olan ana, ya
da hibir ya olmayan tekrarlanan olgulara kamaktadrlar; demek ki
zihnin zt bir giriimiyle ya en kat olaysal alanda, ya da en uzun
srede kalmaktadrlar. Bu ka meru mudur? Tarihiler ile
sosyologlar ve hatta farkl grten tarihiler arasndaki gerek
tartma buradadr.

VI
Tarihi geitirmenin mmkn olduunu sanmyorum. Sosyolojinin
bundan kanmas gerekir. Felsefe (nereden gelirse ve nerede kalrsa)

83

Kr., Georges Gurvitch, Dtrminismcs sociaux et libert humaine, Paris, 1955, s.


38-40 ve passim.

117

onu tarihin somut gerekliliini hissedemeye- cek kadar, fazlasyla iyi


hazrlamaktadr. Gncel zerine yaplan anket teknikleri bu
uzaklamay artrma tehlikesi tamaktadrlar. Canl zerinde anket
yapan bu aceleci ve patronlar tarafndan sktrlan kiiler, hzl bir
gzlemden kanrlarsa iyi ederler. Olaysal sosyoloji ktphanelerimizi, hkmetin ve iletmelerin dosyalarn leblep doldurmaktadrlar.
Bu modaya isyan etmenin veya onu yararsz olarak iln etmenin
uzandaym. Ama eer, her toplumsal olguyu srkleyen hareketin
ynn, hzn veya yavaln, kn veya dn
kaydetmiyorsa; eer tarihin hareketine, onun gemiten imdiye ve
hatta gelecee giden yansmal diyalektiine balanmyorsa, bilimsel
olarak ne gibi bir deeri olabilir?
Gen sosyologlarn ocukluk yllar esnasnda, en mtevazi
arivlerde bile, en basit tarih sorunlarn inceleyecek zamana sahip
olmalarn, hi deilse bir kez ksrlatrc elkitapla- rnn dna
karak, basit ama ancak uygulandnda anlalan -kukusuz dier
tm meslekler gibi- bir meslekle temas kurmalarn isterim. Bana gre
toplumsal ilim ancak bir uyumann, farkl mesleklerimizin eanl
uygulanmasnn iinde olabilir. Bu meslekleri birbirlerine kar dikmek
kolay bir itir, ama bu tartma hep eski havalar almaktadr, ihtiyacmz olan yeni bir mziktir.

SELM BBLYOGRAFYA
1. Gen sosyologlara, tarih ile sosyoloji arasndaki atmalar
ortaya koyan bu makale boyunca zikredilen kitaplardan daha ok,
tarihle daha dorudan temas kurmalarna ve daha da zel olarak,
kendi mesleklerine yakn olan u tarih biimiyle ilikiye gemelerine
olanak verecek baz kitaplar okumalarn neririm.
Aada verilen balklar, her seferinde yapan kiinin zevk ve
meraklarna gre deiecek olan, mmkn ok saydaki semelerin
arasndan bir semedir:
- Vidal de La Blache, P., La France, tableau gographique, Paris, 1906.

118

- Bloch, M., Les Caractres originaux de l'histoire rurale franaise,


Paris-Oslo, 1931; La Socit fodale, Paris, 1940, 2. yay, 1949 (Trkesi,
Feodal Toplum, ev. Mehmet Ali Kl- bay, Ankara, Sava Y., 1983).
- Febvre, L., Rabelais et les problmes de l'incroyance au XVIe sicle,
Paris, 1943.
- Dupront, A., Le mythe de Croisade. Etude de sociologie religieuse,
Paris, 1956.
- Francastel, P., Peinture et socit, Lyon, 1941.
- Braudel, F., La Mditerrane et le monde mditerranen l'poque de
Philippe 11, Paris, 1949 (Trkesi, Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, ev.
Mehmet Ali Klbay, stanbul, Eren Y., 2 cilt, 1989-1990).
- Curtius, E., Le Moyen Age Latin, Paris, 1956.
- Huizinga, Le dcin du Moyen Age, Paris,1948.
- Labrousse, E., La crise de l'conomie franaise la veille de la
Rvolution, Paris, 1944.
- Lefebvre, G., La Grande Peur, Paris, 1932.

2. Tarih metodolojisi zerinde ok sayda kitap vardr. Bunlardan


zikrettiimiz bazlarn hatrlatalm:
- Aris, P., Le temps de l'histoire, Paris, 1954.
- Bloch, M., Le Mtier d'Historien, Paris, 1949, 3. yay., 1959
(Trkesi, Tarihilik Meslei ya da Tarihin Savunusu, ev. Mehmet Ali
Klbay, Ankara, Birey ve Toplum Y., 1985).
- Braudel, F., Histoire et sciences sociales: la longue dure,
Annales E.S.C., 1958 (Trkesi, Tarih ve Toplumsal Bilimler: Uzun
Sre, bu kitabn iinde).

119

- Febvre, L., Combats pour l'histoire, Paris, 1953.


- Marrou, H. -]., De la connaissance historique, Paris, 1954.
- Pigoniol, A., Qu'est-ce que l'histoire?, Revue de la mtaphysique
et de la morale, Paris, 1955, s. 225-247.
- Simiand, F., Mthode historique et sciene sociale. Revue de
Synthse historique, 1903, s. 1-22 ve 129-157.

TARHSEL BR KTSAT N84

iktisat tarihi aratrmalar tarafndan elde edilen sonular acaba


daha imdiden, en azndan dnce dzleminde onlar amann ve
kendine zg rneklerin tesinde, eilimsel kurallar aa
kartmann meru olaca kadar youn mu- durlar? Baka terimlerle
ifade edersem, geni btnler; genel olan, srekli olan karsnda
dikkatli bir tarihsel ekonomi tasla iktisat aratrmalarna, geni
gncel sorunlarn zmne veya daha da geerli olmak zere, bu
sorunlarn formle edilmelerine yararl olabilirler mi? Fizikiler arada
srada, ancak kendilerine zg kurallaryla matematikilerin zm
bulabilecekleri glklerle karlamaktadrlar. Acaba biz tarihiler de
iktisat meslekdalarmzm nezdinde, bylesine bir giriimde mi
bulunmalyz? Karlatrma hi kukusuz, fazlasyla avantajldr.
Daha mtevazi ve herhalde daha doru bir grnt istendiinde, biz
tarihilerin yollardaki engebeleri, manzarann renklerini kaydeden u
yolculara benzetilebileceimizi ve benzerlikler ile yaknlklarn, kukularmz gidermek iin dostlarmz corafyaclara bavurmamza
olanak vereceini dnyorum. Nitekim, biz insanlarn zaman
boyunca yaptmz yolculuklarmz esnasnda.
bazlar sabit, bazlar dalgal, bazlar ritmli, bazlar deil, baz
ekonomik gerekleri kefettiimiz duygusuna kaplyoruz. Bunlar

84

Her zaman tarihin glkleri dnlmektedir. Bunlar inkr


etmeden, bir kez olsun onun muazzam kolaylklarn iaret etmek
mmkn deil midir? Tarihsel bir durumun ge120

yanlsama veya yararsz farkediler midir, yoksa gerek almalar


mdr? Buna tek bamza karar veremeyiz.
Bylece tarih, sosyoloji, iktisat... gibi eitli insan bilimleri arastnda
bir diyalogun kurulabilecei ve kurulmas gerektii izlenimine
sahibim. Bunun sonucunda, bu disiplinlerin herbirinde alt st olular
meydana gelebilir. Ben tarihe ilikin olarak, bu alt st olular
karlamaya hazrm ve buna bal olarak. Ekonomi Dergisi'ne vermeye
raz olduum (memnuniyetle) u birka satrda bir yntem
tanmlamay ne istiyorum, ne de buna yeteneim var. En fazlasndan
birka soruyu iaret etmek ve bunlarn iktisatlar tarafndan
yorularak, tarihe dnm, aydnlanm, genilemi veya belki de
tamamen sfra indirilmi olarak geri dnmelerini isterim; ama bu
sonuncu durumda bile, gene de bir ilerleme, ileri atlm bir adm sz
konusu olacaktr. Sylemeye gerek bile yoktur ki, hem tarihsel, hem de
iktisadi yntemin karlatrmal incelemesinden gemesinde yarar
bulunan tm sorunlar, hatta esas sorularn hepsini ortaya koyma
iddiasnda deilim. Benim biraraya getirdiklerimin dnda daha
binlercesi vardr. Burada yalnzca beni kiisel olarak megl eden,
tarihilik mesleini icra etmeyi srdrrken zerinde hayal kurma frsatm olan birka soruyu gndeme getireceim. Bak alarmzn
bana henz birbirlerinden ok uzak olarak gzkyor olmasna
ramen, belki bunlar baz iktisatlarn uratklar konularla
uyuacaklardr.

121

leceine ilikin esas unsurunu, daha ilk incelemede aa - kartamaz


myz? Birbirleriyle mcadele halindeki glerden hangisinin ste
geleceini biliyoruz. nemli olaylar, sonulara gebe olanlarn,
gelecein sonuta teslim olduklarn nceden biliyoruz. Muazzam bir
ayrcalk! Gncel hayatn birbirine karm olaylarnn iinden kim bu
kadar kesin bir ekilde, dayankl olanla geici olan birbirinden
ayrabilir? adalar iin olaylar, heyhat ou zaman ayn nem dzleminde olarak gzkrler ve gelecei ina eden ok byk olaylar ok
az grlt kartrlar -Nietzsche bunlarn kumru admlaryla
geldiklerini sylemektedir- ve varlklar ancak nadiren farkedilir. Bu
yzden Colin Clark ekonominin gncel verilerine, gelecee ynelik
kehanetler eklemitir; bu da hayatmz imal eden ve srkleyen esas
olay aklarn nceden kestirmenin bir biimidir. Hereyin alt st
olmas bir tarihi ddr...
Demek ki tarihi daha ilk bakta, hayatn rekabeti iinde galip
gelen olay ordusunu farketmektedir; ama bu olaylar oklu, elikili
olup, hayatn sonuta aralarndan tercih yapt olabilirliklerin
erevesi iinde hizaya, dzene girmektedirler: gerekleen bir
olabilirlie kar on, yz, bin tanesi yokolmutur ve artk kendilerini
tarihe dayatacak gleri olmadndan, ok mtevazi, ok gizli
olduklarndan bunlarn farkna bile varamyoruz. Ancak bunlar tarihe
yeniden katmaya uramak gerekir, nk maddi ve maddi olmayan
oklu gleri evrimin byk aamalarn her an frenlemi, onlarn
serpilmelerini geciktirmi olan bu kaybeden hareketler, bazen onlarn
ilerlemesini zamanndan nce durdurmulardr. Onlar tanmak
vazgeilmez niteliktedir.
yleyse, tarihilerin akntya kar yzmeleri; mesleklerinin
kolaylklarna tepki gstermeleri; yalnzca gelimeyi, galip gelen
hareketi deil, ayn zamanda bunun ztt olan, kolaylkla knlamayan
ters deneylerin zenginliini de -keli- meye u veya bu mecazi anlam
yklemeden, atalet diyelim- incelemesi gerekir. Lucien Febvre Rabelais
'sinde kendine, o sralarda byk bir gelecee aday olan inanszln
-rnei belirginletirmek iin, entelektel kkleri olan bilinli inanszlk diyeceim- XVI. yzyln ilk yarsnda mmkn bir speklasyon
olup olmadn, yzyln zihinsel alet kutusunun (yani inanszlk
karsndaki ataleti) onun doumuna ve ak bir ekilde formle
edilmesine izin verip vermediini sorarken, bu cins bir problemi bu
ynde incelemekteydi.
122

Bu atalet, bu frenleme sorunlarn ekonomi alannda da buluyoruz;


bu sorunlar burada zm daha kolay deilse bile, en azndan daha
ak bir ekilde ortaya konulmu durumdadrlar. Kapitalizm,
uluslararas ekonomi, Weltwirtschaft (bu kelimenin Alman
dncesinde sahip olduu tm karklk ve zenginlikle birlikte)
kelimelerinin altnda, ou zaman en u evrimler, fazladan oluumlar,
istisnalar tasvir edilmi deil midir? Alfred Jarde, Antik Yunan'daki
tahl tarihine ilikin harika almasnda tahl ticaretinin modern
biimlerini, gda ticaretinin efendileri olan skenderiyeli toptanclar
dndkten sonra; tarlasndan, zeytinliklerinden elde ettikleriyle
geinen, bayram gnlerinde kendi srsnden bir domuzu boazlayan
Peloponessoslu veya Epiroslu herhangi bir oban hayal etmektedir.
Bu, kendi zamanlarnn uluslararas ekonomisinin dnda olan ve bu
ekonominin genilemesini ve ritmlerini kendi tarzlarnda engelleyen
binlerce ve binlerce kapal veya yar kapal ekonomiye bir rnektir.
Ataletler? Bunun dnda her aa kendi olanaklarn, kendi gcn,
kendi hzlarn veya daha dorusu kendi nisbi yavalklarn dayatan
baka ataletler daha bulunmaktadr. Her gemi incelemesi, belli bir
dnemde o dnemin hayat zerinde arlk yapan eyleri, corafi
engelleri, teknik engelleri, toplumsal, ynetsel... engelleri tam olarak
lecek zenli bir lye sahip olmaldr. Dncemi kesinletirmek
zere, eer Din Savalar dnemi Fransa'snn -beni cezbedenincelemesine giri- seydim, herhalde ilk bakta keyfi olarak gzkecek
olan, ama yle olmadndan emin olduum bir izlenimden hareket
edeceimi bildirebilir miyim? Bu Fransa'ya ynelik olarak yaptm
birka yolculuk, onu iki dnya sava arasndaki in gibi kabul
etmeme neden oldu: insanlarn iinde kaybolduklar muazzam bir
lke, stelik XVI. yzyl Fransa's in' deki kadar nfus bolluuna
sahip olmad iin bu kaybolma daha da byktr, fakat i veya d
savalar nedeniyle boalm bir mekn konusundaki bu imge iyidir.
Herey burada yeniden karmza kmaktadr: kuatlm, korkuya
kaplm kentler, katliamlar, yzer gezer ordularn eyaletlere
dalmas, blgesel zlmeler, yeniden inalar, mucizeler,
aknlklar... Karlatrmann incelemenin sonuna kadar srebileceini sylemiyorum, ama ekonomi ve siyaset de dahil geri
kalan anlamak iin buradan, bu hayat ikliminin, bu almetin, onun yol
at saylamayacak kadar ok engelin incelemesinden balamak
gerekir.
123

Bu rnekler sorunu ortaya koymamaktadrlar. Ama onu gene de


baz ana hatlar itibariyle gze grnr hale getirmektedirler. Btn
varolular, btn deneyler, tek darbede krlamayacak kadar kaln
olan, ancak baz hareketlere hatta ancak baz tutum ve ideolojik
yenilemelere izin veren alet kutusunun gcn snrlandran bir
zarfn esiridirler. Bu snr ayn anda hem kaln, umut krc ve akla
uygun olup, iyi veya kt olarak en iyiyi veya en kty -bir an iin
ahlk azyla konuursak- engellemektedirler. Bu snr adeta her
seferinde, en gerekli toplumsal gelimeye kar rol oynamaktadr, ama
sava frenledii de olmaktadr -soluu kesilmi, birok molayla
kesintiye uram mcadeleleriyle XVI. yzyl dnyorum- veya
faaliyetinin ok sayda en kk, ayn zamanda bunalmlara kar
artc bir ekilde direnli organizmalar halinde blnd bu ayn
XVI. yzylda, isizlii de yasaklamaktadr.
Bu snrlarn, bu ataletlerin incelenmesi -gerek llerinin iade
edilmesinin uygun dt eskinin gereklerini hesaba katma
durumunda olan tarihi iin vazgeilmez nitelikte olan aratrma- ayn
zamanda iktisatnn da en gncel devleri arasnda yerine getirmesi
gereken bir i deil midir? Bugnn iktisadi uygarlnn kendi
snrlar, kendi atalet anlar vardr. ktisatnn bu sorunlar ya tarihsel,
ya da toplumsal olan balamlarndan ekip kartmas kukusuz kolay
deildir. Fakat bunlarn en iyi nasl formle edilebileceklerini bize
sylemek veya bu alandaki yararsz, sahte sorunlarn hangileri
olduklarn gsterme ii gene de ona dmektedir. Yaknlarda baz
sorular sorduumuz bir iktisat bana, bu frenlerin, bu
yapkanlklarn, bu direnlerin incelenmesi konusunda zellikle
tarihilere gvendii cevabn vermiti. Bu o kadar kesin midir? Bu
sorunlarda onun sylediinin tersine, iktisadi olarak farkedilebilir ve
ancak sre iinde olsalar bile, llebilir unsurlar yok mudur?

II
Geleneksel tarihi tarihin ksa zaman, hayat hikyelerinin ve
olaylarn zaman karsnda dikkatlidir. Bu zaman asla, iktisat veya
toplum tarihilerini ilgilendiren zaman deildir. Toplumlar,
uygarlklar, ekonomiler, siyasal kurumlar daha yava bir ritme gre
yaanmaktadrlar. Bu alandaki yntemlerimizi bize iktisatlarn
salam olmalarna, bizim de artk devreler, aradevreler, devrevi
hareketlerden (safhalar be, on, yirmi, hatta elli yla kadar uzanmak124

tadr) sz etmemize armamak gerekir. Ama bu noktada bile, bizim


bak amzdan ksa dalga bir tarih sz konusu deil midir?
Bu dalgalarn altnda, eilim olgular alannda (iktisatlarn
yzyllk eilimi), farkedilmesi mmkn olmayan yoko- lulanyla
birlikte, yava bozulan ve bunun sonucu olarak kendini gzleme
kolayca teslim etmeyen bir tarih yer almaktadr. Biz ite bu tarihi, tam
olmayan dilimizde yapsal tarih olarak adlandrmaktayz; bu tarih
olaysal tarihten daha ok, dalgalar nisbeten ksa olan konjonktrel
tarihle ztlamaktadr. Bu birka satrn gerektirebilecei tartmalar
ve dzenlemeleri ise hayal etmek zordur.85

85 Yalnzca gramer asndan olsa bile conjoncturel (konjonktrel) ve structurel


(yapsal) demek daha iyi deil midir?

125

Fakat bu tartmalarn aldn ve bu derinlik tarihinin yeteri


kadar tanmlanmamsa bile, en azndan yeteri kadar kavrandn
varsayalm. Bu tarih ayn zamanda bir iktisat tarihidir (zaman iindeki
uzaktan komutlaryla nfus bunun iyi, hatta ok iyi bir gsterimini
salayabilir). Fakat ekonominin geni yapsal salnmlarn, ancak
geriye ynelik olarak ok uzun bir belge -tercihan istatistik niteliktedizisine sahip olabilirsek, geerli bir ekilde kaydedebiliriz. Durumun
byle olmad ve fiyat ve cret dizileri gibi nisbeten ksa ve zel
diziler zerinde altmz ve speklasyon yaptmz iyi
bilinmektedir. Fakat iyi bilinmeyen gemii sistematik olarak
kavramak iin artk yllar veya onyllar deil de, geni zaman
birimleriyle, yzyllarla ele almak gerekmez mi? Acaba bu d kurmak
iin mi, yoksa yararl bir eklide dnmek iin mi frsat yaratacaktr?
Nisbeten sabit snrlar olan ekonomik alanlarn, ekonomik
bizatihiliklerin bulunduu varsaylrsa, corafi bir gzlem yntemi
daha etkin olmaz m? Henri Pirenne'in aydnlatc bir makalesinin
balndan esinlenerek, kapitalizmin toplumsal aamalarnn yerine,
onun corafi aamalarn belirlemek veya daha da geni olarak,
ekonomik corafya aratrmalarn bizim tarih incelemelerine dahil
etmek, yani tek kelimeyle tarihin dalgalarnn ve yolculuklarnn belli
ekonomik meknlarda nasl kaydedildiklerini grmek yararl olmaz
m? Ben, tek bama baaramamakla birlikte, XVI. yzyln sonundaki
Akdeniz hayatnn ne olmu olabileceini gstermeye altm, iyi
aratrmaclardan biri olan A. Re- mond'un XVIII. yzyl zerine
yapt incelemeleri sonuca ulatrmak ve Fransz ekonomisinin o
sralarda bu yndeki trafiklerin artmasna ramen, Okyanus'a dnmek
zere Akdeniz'den nasl koptuunu gstermek zeredir: bu bklme
hareketi yollar, pazarlar ve kentler boyunca nemli dnmlere yol
amtr. te yandan, Fransa'nn XIX. yzyln banda bile 86 , iyi
rgtlenmi yaam emberlcriyle ve siyaset ve mbadele balaryla
birbirlerine balanm olarak, birbirlerine kar ekonomik uluslar gibi
davranan, yani ders kitaplarmzn rettikleri gibi kendi yasalar olan
ve bylece demeler bilanosunu da engellemek zere nakit
hareketlerine yol aan bir dizi blgesel Fransa'dan meydana gelmekte
olduu grlmektedir. Yeniliklerden yana zengin bir yzyln onda
yol at deiikliklerle birlikte bu corafya, Fransa rnei itibariyle

86 Burada Yksek Incelemeler'de asistan olan gen bir iktisatnn Franois


Desaunay'nin yrtmekte olduu almalar izliyoruz.

126

geerli bir aratrma plan ve daha iyisini buluncaya kadar, seyirlik


dnmleri ve bunalmlar bizden gizleyen u yava tarih rtlerine
ulamann bir biimi deil midir?
te yandan, tarihin uzun perspektifleri belki de yanltc bir ekilde
olmak
zere,
ekonomik
hayatn
ritmlere
uyduunu
dndrtebilmektedirler. XVI. yzylda bile aniden gerilemeyecek
olan Orta an baarl tlayan kentleri, balangta talihlerini kara ve
deniz tamaclna borlu olacaklardr. Asti, Venedik veya
Cenova'nn durumlar byle olmutur. Bunu ticari faliyet, sonra da
endstriyel faaliyet izlemitir. Nihayet gecikmeli bir talanma olarak
bankaclk faaliyeti gelmitir. Tersi yndeki deney olarak gerileme,
bazen ok uzun aralklarla olmak zere -ve geri dn olmadan-,
birbirlerinin peisra tamaclk, ticaret ve endstri sektrlerini etkilemi, bankacln ise daha uzun bir sre ayakta kalmasna izin
vermitir. Venedik ve Cenova XVIII. yzylda hl para piyasalardr.
ema fazlasyla basitletirilitir, onun tamamen doru olduunu
iddia etmiyorum, ama onu kantlamaktan ok nermek istiyorum. Bu
emay karmaklatrmak ve geree yakn hale getirmek iin, her
yeni faaliyetin bir engelin devrilmesine, bir skntnn almasna denk
dtn gstermek gerekir. Ayrca bu inilerin ve klarn ok
basit hatlar olmadklarn, bunlarn yle olmasnn gerektii zere
binlerce asalak mdahaleyle kark hale geldiklerini de iaret etmek
gerekir. te yandan, bu birbirlerini tamaclktan bankacla kadar
izleyen safhalarn ani kopular olarak ortaya kmadklarn gstermek
gerekir. Her kentsel ekonomi k noktasnda, tpk hayali bir bitkiyi
ieren bir tohum gibi, bazlar henz reym halinde olan tm faaliyet
biimlerini iermektedir. Nihayet, tek bir rnekten bir yasa kartmaya
kalkmak ve birer minyatr devlet olan bu Orta a talyan kentleri
(birer mikro-ekonomi mi?) konusunda sonulara ulalabileceini
kabul etmek, bunlarn bugnn deneylerini aklamak zere
kullanlabileceklerini a priori kabul etmek aikr bir tehlike
yaratacaktr. Bu sramann tehlikesi o kadar byktr ki, atlanlan
yere iki kere bakmak gerekir.
Fakat iktisatlar bize bir kez daha yardmc olamazlar m?
Tamaclk ve ona bal olan konularda (fiyatlar, yollar, teknikler) bir
cins uzun vadeli belirleyici srkleyici g olduunu, baz ekonomik
hareketlerin dierleri zerinde devindiini ve bunun yalnzca
127

devrelerin ve aradevrelerin dar sresi iinde deil de, ok geni


devreler zerinde gerekletiini dnmekte hakl myz?
kat ok ge ihtiyarlamalarna ramen, onlar da deimekte ve sonunda
onlar da lmektedirler.
te yandan, toplumsal bir sreksizlik tarih dilinde eer u yapsal
kopulardan, derinlerdeki sessiz ve acsz krlmalardan biri deilse,
nedir? Belli bir toplumsal durumla birlikte (yani ayn anda bir zihniyet,
ereveler, bir uygarlk ve zellikle de ekonomik bir uygarlk olarak)
doulmaktadr; bu hali bizden nce birok kuak tanmtr, ama daha
hayatmz sona ermeden herey kebilir. Bu durumda birbirinin iine
girmeler ve aknlklar olacaktr.
Bu bir dnyadan bakasna gei, insanln aydnlanmasn
istediimiz byk dramlardan biridir. Sombart ve Sayous modern
kapitalizmin ne zaman doduu konusunda kavga ederlerken, adn
sylemedikleri ve geerli tarihleri bulamamakla birlikte, bu cinsten bir
kopuu aratrmaktaydlar. Bize bu felketlerin (veya yanl bir ekilde
tipik saylan Roma dnyasnn knn, nk bu k Alman
askerlerinin Cannes arpmasn inceledikleri gibi de incelenebilir)
felsefesinin yaplmasn deil de, sreksizliin ok ynden aydnlatc
olacak bir incelemesinin yaplmasn temenni ediyorum. Sosyologlar
bunu oktan tartmaktadrlar, tarihiler onu kefetmektedirler; acaba
iktisatlar da bu konuda kafa yorabilirler mi? Bu derinlemesine
kopular insanln byk kaderlerinden birini, esas kaderini paralara
ayrmaktadrlar. nsanln atlm halindeyken srtnda tad herey
yokolmakta veya en azndan dnmektedir. Eer mmkn olduu
zere, u anda bu belirleyici blgelerden birinden geiyorsak, dnk
aletlerimizin, dncelerimizin veya kavramlarmzn hibiri, eski ve
anm deerlere hayali bir geri dn zerine dayandrlan
retilerin hibiri yarn geerli olmayacaktr, iyi hocalarmzn
derslerinden iyi kt zmlediimiz siyasal iktisat ihtiyarlk gnlerimizde ie yaramayacaktr. Fakat ite tam da bu yapsal sreksizlikler
konusunda, iktisatlarn varsaym dzeyinde olsa bile syleyecekleri
bireyler yok mudur? Bize syleye- ekleri bireyler yok mudur?
Grld zere, toplumsal bilimlerin srama yapmalar iin bize
mutlaka gerekli olarak gzken ey, u veya bu zel giriimden ok,
muazzam bir genel tartmann balatlmasdr -tabii ki asla kapal
olmayacak bir tartma, nk tarihin tarihinin de dahil olduu fikirler
tarihi de, ona can veren varlklarn hayatndan bile bamsz olan,
128

kendi hayatn yaayan canl bir varlktr-. ok karmak ve ok kafa


kartrc olan toplumsal tek bir aklama hattna gtrmek kadar
cazip, ama kkten olanaksz bir i olamaz. nsana ilikin btn hereye
bakmaya sosyologlarla birlikte hak sahibi olan yegne kiiler olan biz
tarihiler, hayatn birliini farkl zamanlarla ve farkl olay dizileriyle
yeniden kurma devine de sahibiz. Lucien Febvre'in formlne gre
tarih insandr. Bunun yan sra, insan yeniden ina etmeye giritiimiz zaman, birbirleriyle akraba olan ve birleen, hem de ayn ritmde
yaayan gerekleri biraraya koymamz gerekir. Aksi takdirde
bulmacann biimi bozulur. Yapsal bir tarihle konjonktrel bir tarihi
kar karya getirmek bir aklamay arptmak veya eer tekrardan
olaya dnlecek olursa, utaki bir aklamay budamak olur. Her
kattaki kyaslamalar benzer kitleler arasnda aramak gerekir. lk zen,
ilk aratrmalar, ilk speklasyonlar. Sonra, evi elimizden geldiince kat
be kat ina edeceiz.

129

DZSEL BR TARH N

SEVILLA VE ATLANTK (1504-1650)'

Pierre Chaunu'nn eserini2 iaret etmek iin daha isin I bir

eserin balca asn aydnlatmaktadr


Bu kltabl 5 ke2 okuduktan

anca]<

S^nS^ rmadan SOnra


Dierek sessiz kalnan yerleri yakalayabildiim! itiraf edi
yorum. Kitap birliini, dorulamasn, nceden kabul edilmi
snrlarn dizinsel bir tarih erevesi iinde bulmaktadr '

ve

3 Dynamique conjoncturelle et histoire srielle , Industrie, 6 Ha2iran 1960.

leebilir niteliktedir... tekrarlanan unsurla ilgilenmektedir. Bunun


sonucu olarak bir dildir -ve ok soyut, etsiz kemiksiz bir dildir-.
Bu tarih kendine adn ve varlk nedenini veren diziyi talep etmekte,
onu srarla istemektedir; bir dizi, yani birbirlerine balanan llerin
tutarl veya tutarl hale getirilmi olan bir teselsl, ya da yol aln
sabrla saptamann, sonra da anlamnn ortaya konulmasnn gerektii
tarihsel zaman fonksiyonu; bu yolun gzergh bazen belirsiz olduu
143 otomatik bir
iin, oluumuna katlan hesap ilemi onu asla nceden
ekilde saptayamamaktadr.
Tarihsel zamann fonksiyonu ve aklamas? Bu imgeler ve bu
formller herhalde yeteri kadar ak ve doru deillerdir. Birbirlerine
balanm durumdaki, geerli lmleri ifade eden bu cins bir rakam
dizisi, ayn zamanda ancak tek fakat ayrcalkl bir yolculua izin

veren, kesin olmayan bilgilerimiz boyunca ina edilmi bir yol


olmaktadr.
1504-1650 yllarnda Sevilla ile Amerika arasndaki trafiin hacmi
deer cinsinden yeniden oluturulmutur, bu bizim bilgimize srekli
bir saysal veriler kitlesi sunan bir dizidir. Huguette ve Pierre Chaunu
bu diziyi oluturmak zere, muazzam byklkteki liman hesaplarn
1955-1957 arasnda, yedi cilt halinde yaynlamlardr.87 Bu hesaplar
hem ina etmiler, hem de icad etmilerdir. Onlar asndan esas nokta,
XVIII. yzyln bann ncesine ve kolay istatistiklerin ok ncesine
ilikin olarak ok salam bir rakam yolu kurmak olmutur Pierre
Chaunu amalarnn llebilir ekonomilerin snrn ve yalnzca
niteliksel tahminlere braklmas gerekenlerin snrn minik de olsa, bir
miktar daha geriletmek tir diye yazmaktadr.
Daha Earl J. Hamilton'dan beri bildiimiz zere, XVI. yzyldaki
spanyol iktisadi baars llebilir niteliktedir, bunu bugn daha iyi
biliyoruz. Ve yarmada arivlerinin zenginlii gznne alnacak
olursa, bu ayrcalkl dizi yolunda daha da ilerlemek mmkndr.
Demek ki Pierre Chaunu bu kez tek bana yrtt, 3.000
sayfalk muazzam tezini bu devasa ve yeniliki abasyla ina etmitir.
Bu tez bize spanyol iktisadi baarsnn tek bir hattn, dnya
ekonomisinin tek bir hattn sunmaktadr, ama binlerce kavramn ve
kazanlm bilginin ortasna emredici bir dzen getiren egemen ve esas
eksen bu hat zerinde yer almaktadr. Dnyann ilk modernliiyle
ilgilenen tm tarihiler ve iktisatlar bu kitab okumaya ve bylece
eski alkanlklarnn salamasn yapmaya veya onlarn sarsalandn grmeye davetlidirler. nsan tarih tutkusuna sahipse, onu doru
yere oturtmak ve bize verebileceinden ve zellikle de vermek
istediinden daha fazlasn istememek kouluyla, bundan daha gzel
birey olamaz.

YAPI VE KONJONKTR

87 Huguette et Pierre Chaunu, Sville et l'Atlantique Birinci Blm: statistik blm


(1504-1650), 6 cilt m 8, Paris, S.E.V.P.EJST.,1955-1956, art bir Atlas, Construction
graphique, in 4, 1957. Pierre Chaunu'nn tezi. Siville et l'Atlantique'in yorumsal
denilen ikinci blmdr, bu nedenle bu cilt ilk bakta pek ak olmayan
numaralar tamaktadrlar: VIII1, VII12, VIII3 bis.

144

Aikr denkliklere ve Pierre Chaunu'nn allm nitelikteki ok


byk kibarl iinde varolduunu iddia ettii balantlara ramen,
onun bize sunduu Sevilla Atlantiinin, onun kitabndan on yl nce
yaylanm olan (1949) Akdeniz ve II. Felipe dneminde Akdeniz Dnyas
'nn bir yeniden ele alnmas ve uzants olduuna inanmyorum.
Hcreyden nce bu Atlantik btn itibariyle deil de, Antillerden
Guadalquivir azna kadar olan alan, yani keyfi olarak seilmi bir
mekn kapsamaktadr, yani yazarn sklkla syledii zere ve ona ait
baz formleri kullanrsak, median bir Atlantik, beryallarn ilk
kapal Atlantii, yalnzca Sevilla'ya ait olan Atlantik ele alnmtr.

145

Ham ve tam corafi gerei iinde kavranan bir mekndan daha


ok, ina edilmi bir insani gerek, hereyin... ienin dar azyla
tutulduu Sevilla'ya vard ve hereyin oradan yol akt bir yol
sistemi sz konusu olacaktr.
Pierre Chaunu'nn hemen grd ve zaten gze hemen arpan
dier temel bir fark: insan tarafndan ele geirilmi olan en eski deniz
meknn -Akdeniz- koskoca bir gemii, o sralarda (XV. yzyl)
ihtiamnn snrna gelmi bir mekn, dn alman bir gemie sahip
olan ve aceleyle ina edilen bir meknla (Atlantik) kar karya
getirenidir.
Pierre Chaunu yap ile konjonktr, hareketsizlik ile hareketi
ayrdnda, benim eskiden verdiim ve birok yeni tarihli tezde
ortaya karak bulac olduunu kantlam olan bir rnee
katlmaktadr. Demek ki Pierre Chaunu de etkin uzun zaman ve ksa
zaman diyalektiinin cazibesine kaplmtr. Fakat onun sylevi bu
nedenden tr benimki olmamaktadr: ben Akdeniz'de btnsel bir
tarihi iyi kt sergi- leyebilmenin, bunu hayal edebilmenin yolunu,
hareketsizlikten insan hayatinin en canl hareketine doru giderek
aradm. Pierre Chaunu'nn ne byle bir iddias, ne de istei vardr.
Onun kitabndaki balca hareketsizliklerin tasviri (birinci blm),
sonra konjonktr anlats (ikinci blm), yalnzca iinden getii ama
onu her bir yandan aan bir ekonomik gerei yeniden kurmaktan
baka bireyi hedeflememektedirler. Hatta Pierre Chaunu'nn, ancak
uzun srenin soyutlanmas boyunca gzlenebilir nitelikte olan yapsal
yerine; yaanm tarihe daha yakn olan, daha kolay kavranabilen, eer
erilerin iine kapatlrsa daha bilimsel olan konjonktr bilinli bir
ekilde tercih ettiini sanyorum.
Colombus'un yolculuundan oniki yl sonra, Sevilla'nm ayrcalnn balad yl olan 1504'ten itibaren baklmaya balanlan bu
Atlantik'te, eer gerei sylemek gerekirse, henz az sayda yap
vardr. Bunlar sonu olarak ithal etmek, ina etmek gerekecektir.
Pierre Chaunu bu durumda, uzun sre ile dalgalanann ayrlmasnda,
konjonktrel incelemesini -kitab buna ulamaktadr ve bu inceleme
onun eserinin kalbini oluturmaktadr-, bu incelemenin ortaya
kartlmasn veya kolay yorumlar engelleyen hereyden daha iin
banda kurtulmann harika bir frsatm grm deil midir? Matematiki de deimez terimleri bir denklemin tek bir yesinin iinde
146

biraraya toplayp veya darda braktnda, baka trl davranm


olmamaktadr.
Daha ak sylemek gerekirse, Pierre Chaunu'nn tezinin birinci
cildi, ne kadar zengin olursa olsun, izleyecek olan dizi- sel inann bir
hazrldr. Eer onu bizzat kendi olarak ele alrsak, onda zayflklar,
boluklar, artc sessizlikler buluruz, fakat bunlar eserin mimarnn
niyetine veya daha dorusu setii zorunlua denk den genel as
iinde silinmekte, merulamaktadrlar.

II
MEDAN ATLANTlN YAPILANMASI
Pierre Chaunu'nn eserine kar gsterdiimiz ilk tepkide, birinci
cildi kendi bana bir kitap olarak kabul etme konusunda herhalde
fazla bir eilim gsterdim, oysa bu cilt eserin genel taleplerine ve kendi
btnlne uymaktadr. Bu kitabn adnn ikircikli bir ekilde, Corafi
Yaplar olmas herhangi bireyi deitirmemektedir. Bu birinci kitap
zamand deildir ve hem Pierre Chaunu iin, hem de Lucien Febvre'e
yaklaabilmi btn tarihiler iin corafya, bak asnn zgn yan
her ne olursa olsun hem bugnk, hem de dnk insanlarn tm
yaanm deneylerinin gndeme getirilmesidir. Corafya fiili
durumda burada kstlayc deil, yol gstericidir. nerilerde
bulunmakta, meknn komuluuna gre blgesel bir plan
onaylamaktadr. Bu korkun derecede monoton ve sorunlar demet
halinde biraraya getirmekle veya manzaray dzene sokmak iin
tarihin zamann devreye sokmakla asla uramayan, ama burada
yaplar ina eden kolay bir plandr. 164. sahifeden itibaren, ciddi bir
ekilde savunulmas mmkn olmayan sralamal bir programa gre,
bir duraktan dierine hi sra atlamadan geiyoruz. Bunun muazzam
bir fi ynnn seferber edilmesiyle saland sylenebilir. Bu
dorudur. Fakat Pierre Chaunu eer eserinin giriinde yaplarn yava
dnmne dikkat etseydi, ne mthi bir kitap yazard, nk bu
yaplar kprdanmakta, yenilik getirmektedirler. Bu sihirli lambann
sabit baklarna, yava oynatlan bir film daha uygun derdi. Zaten
Pierre Chaunu zel tarihlerin saysn birok kereler artrmtr ve ne
yazk ki bunlar yerel gerekleri kendiliinden hie sayan, onlar gruplandran tipolojik bir tarihe kurban etmitir.
147

Yolculuk -nk bu birinci blm yava ve zenli bir yolculukturEski Dnya'dan Yeni'sine doru rgtlenmektedir. Tarihsel ve corafi
adan, Sevilla'nn Amerikalar ticareti zerindeki tekeli hangi
koullarda kurulmutur, bu tekelin snrlar ve zellikle de zayf
noktalar nelerdir? Bir an iin derinlikleri ve deniz marjlar asndan
grlen Iberya dnyas, bu egemenlik getiren ayrcaln arkasndan
nasl davranmaktadr? ok iyi cevaplarn verildii ilk sorular byledirler. Daha sonra Avrupa adalar, Kanaryalar (uzun uza- dya
incelenmitir), Madera, Azorlar ele alnmtr. Bu adalardan doal
olarak Yeni Dnya adalarna geilmektedir: Santa Domingo, Puerto
Rico, Jamaika, Bermudalar ve Florida Yarmadas... Yeni Dnya'nn
sunduu corafi gvdelerin iinden hafif gvdeleri (kta adalar) ve
ar gvdeleri (ktalar) ayrmak ve bata, yazarmzn hi de haksz
yere olmakszn Sevilla ksta olarak adlandrd Panama'nn- ki
olduu zere, kstaklar da unutmamak ekici bir i olmaktadr.
Bu kitap bu geni veya kstl sorulara, bazen ilk kez gn- ma
kan cevaplar getirmektedir. Pierre Chaunu buraya allmelik
hazineleri ymtr ve ticari dizilerinin izin verdii her seferinde,
belirleyici kaytlar oaltm, mbadeleleri saptam, byk rnlerin
-deri veya gm, eker, ttn- baarsn haber vermitir... ite
koskoca bir retim gleri ve yzeyleri haritas, bilgilerle tka basa
dolu ve kullanlmas kolay koskoca bir szlk. Pekiyi, yleyse neden
ikyet ediyoruz?
Tekrarlayalm ki, bu birinci kitabn bizzat kendi olarak ele
alnmam olmasndan; daha da kesin olarak, egdm- lenmeleri,
dzene sokulmalar gereken bunca malzemenin sunulmasna ramen,
yaplarn btnnn dnda kalan bir tarih olmasndan yakmyoruz.
Pierre Chaunu bunu, esas olarak ve ilgin bir ekilde olaysal tarihe
ayrlm olan Yaplar bal altndaki blmn 40-163. sahifeleri
arasnda hissetmitir; bu blmde en byk pay Colombus'a, sonra da
fethin byk aamalarna ayrlmtr, bu anlat mekn ve insan terimleri iinde olmak zere, conquista hakknda nemli ve yeni
dncelerle sona ermektedir. Fakat bu yararl anlat, benim
dndm gibi Atlantik yaplarnn kurulmasndaki glkleri ve
bunlarn yava bir ekilde yerleik hale gelmelerini aydnlatmas
gereken geni bir ele al olmamaktadr.
Atlantik, Avrupa ve Amerika'daki kylar, Okyanus'un ortasndaki
veya kta yaknlarndaki adalar, bunlar birbirlerine balayacak olan su
148

yollar, btn bunlar fetihler zamannda bo meknlardr: insan


buralarda mevcut deildir, daha dorusu seyrek olarak
bulunmaktadr, mevcudiyeti yararszdr. urada veya buradaki inalar
ancak beyaz, siyah veya kzlderili insanlarn birikmeleri sayesinde,
kltrel mallarn tekrarlanan aktarm ve yerellemeleri sayesinde
gerekleebilmilerdir: gemiler, gelitirilen bitkiler evcil hayvanlar. Bu
inalar ou zaman fiyat dzeyleri arasndaki dengesizlik yznden
olmutur: Ernest Labrousse'un bir szn tekrarlarsak, Amerika'nn
dk fiyat duruma hkmetmitir. Herey daha nceden varolan
yaplarn erevesi iine saplanm olan ayrcalkl merkezlerden
itibaren rgtlen- mektedir: dinler, siyasal kurumlar, ynetimler,
kentsel ereveler ve bu btnn zerinde eski, kurnaz, evik, daha
imdiden Okyanusu aabilecek ve disiplin altna alabilecek yetenekte olan ticari bir kapitalizm yer almaktadr.
Andr E. Sayous88 , bundan olduka nce Sevilla noter arivlerinde (Archivo de Protocoles) yrtt sondajlarda bu byk
maceralarla ilgilenmi ve Cenevizli tccarlarn yeniletirici ve riskli
eylemlerinin altn izmitir. O zamandan bu yana birok ayrnt
incelemesi yaynlanmtr. Hatta Guillermo Lohmann Villena'nn
belirleyici kitabn da bekliyoruz.89 Fakat daha imdiden Enrique
Otte'nin r ac incelemelerine 90 ve Simon Ruiz'in 91 toptanc
tccar mektuplarn yaynlad eserine (XVI. yzyln ikinci yars
iin) sahibiz, bunlar yalnzca kullanlmay beklemektedirler 92 ,
ayrca Floransal tccarlarn deerli belgeleri de Federigo Melis
tarafndan yaynlanmtr93.
Oysa bu uzun n hazrlklarn, baz raslantlarn dnda, bize
Sevilla trafiine can veren tccarlar hakknda hibir ey
88 La gense du systme capitaliste: la pratique des affaires et leur mentalits
dans l'Espagne du XVIe sicle, Annales d'Histoire conomique et sociale, 1936,
s. 334-354.
89 Les Espinosa hakknda, Paris, S.E.V.P.E.N., 1958.
90 La Rochelle et l'Espagne. L'Expdition de Diego Ingenios l'ile des perles
en 1528, Revue d'histoire conomique et sociale, C. XXXVI, no. 1
91 zellikle H. Lapeyre'nin tezi olan Une famille de marchands les Ruiz'de
kulland, Affaires et gens d'affaires, Paris, S..V.P.E.N., 1955.
92 Bennassar tarafndan kullanlmtr, Facteurs et Svillans au XVIe sicle
Annales E.S.C., 1957, no. 1, s. 60; Braudel tarafndan da kullanlmtr, Ralits
conomiques et prises de conscience. Quelques tmoignages sur le XVIe
sicle, ibid., 1959, no. 4, s. 732.
93 II Commercio transatlntico di un a compagnia fiorentia stabilita a Sivi- glia,
1954.

149

retmemeleri artc olmaktadr. Yeni Dnya kentlerinin dl


yataklar olan Iberya kentleri hakknda, ne de Atlantiin her iki
yanndaki kent tipolojisi hakknda tek bir kelime yoktur. Sevilla
yalnzca Hindlere deil, ayn zamanda Akde- J: i"
niz'e,
ispanya ilerine (Pierre Chaunu bunu iyi grmtr) ve
hatta kuzey lkeleri olan Flandre, ngiltere ve Belika'ya da
ynelmektedir ve bnlar hi sylenmemitir. Hatta Byk Keifleri
nceden hazrlayan ey, spanya'dan, Cebelitark' tan Londra ve
Bruges'e ynelik olarak yaplan ky denizcilii olmutur.
Amerika'nn balangcn ksmen aklayan husus, Sevilla'daki
uluslararas kapitalist younlama olmaktadr.
Bylece Sevilla baka deniz meknlarna, Sevilla-Vera Cruz hattnn baka
gemi, mal ve para akmlarna baldr ve berya Okyanusunun egemen bir
mekn olduu lde (Franois Perroux'nun kutup ve egemen ekonomi
terimlerini kulland anlamda), Sevilla Okyanusunun stnl, Okyanus
dolamnn baka meknlarnda gelitirdii asimetri, dengesizlik, yani gze
grnr ast konumlan grmek nem kazanmakta deil midir? Ancak Pierre
Chaunu uzak Filipinlerin Pasifiine ilikin olarak94, Atlantiin onu yrtc hayatna dahil ettiini sylemektedir: yleyse corafi yaplardan sz ederken
neden Kuzey Denizine, Alicante, Cenova ve ksa bir zaman sonra da Livorno
Akdenizine bakmamaktadr? Aktr ki, bu sorunlar aydnlatmak iin ariv
aratrmalarn geniletmek, Sevilla'daki ok zengin Protocolas'^, Siman- ca'da
Sevilla'ya ve Flandre'a ilikin saylamayacak kadar ok belgeye bakmak
gerekirdi. Fakat Pierre Chaunu dier varolan dizilerle iradi olarak ilgilenmeden,
yalnzca kendi dizisiyle tarihin iinde kalmtr.
Ancak Sevilla'nn yalnzca liman, nehrin azndaki liman Triana itibariyle
deil de, canl btnsellii iinde; yalnzca anl Casa de la Contratacin itibariyle
deil d, ekonomik, toplumsal, kentsel gerekleri iinde; tccarlarnn, perakendecilerinin, sarraflarnn, denizcilerin, sigortaclarnn kalabal iinde
sunulmaya hakk vardr. Hatta, dnemin belgelerinin para genilii ve
darl adn verdikleri bir ekilde, mali piyasaya onu srasyla
zenginletirmek veya tketmek zere, nakit getiren filolarn hkmnde olan ve
hayatnn ok karakteristik bir yann oluturan bu hareketle de sunulmaya

94 Pierre Chaunu, Les Philippines ti le Pacifique des iles ibriques XVleXVIIIe sicles, Paris, S.E.V.P.E.N., 1960, in 8, 301 s.

150

hakk vardr. Simancas'da, Sevilla'nn 1561'de btn evlerinin ve halknn tam


saym olan podronu elden geirirken, Pierre Chaunu'nn kendini ve bizi
mahrum ettii btn bu konulan dndm.

III
DZSELN ZAFER
Konjonktre ilikin olan iki cilt (eserin II. ve III. ciltleri) bizi hemen zel olan
kstahlyla uyarmaktadr. Nitekim fiili durumda, Sevilla trafiklerinin,
kaydedilmesinin dnda, uluslararas, dnyasal konjonktr, dnyann tm byk
uygarlklarna ve ekonomilerine yaygnlatrman ve Pierre Chaunu'nn tpk benim
gibi (ama birok tedbirle birlikte, II, s. 43) tek olduunu iddia ettii bir
Weltwirtschaft 'in ritmleri sz konusu olmaktadr. Belki de bu ekonomi-dnya,
Avrupa'dan in'e, Hind'den Kara Afrika'ya kadar olan alandaki u ayn ve tutarl
gezegen olan Eski Dnya'da, daha XV. yzyldar ok nceleri, ok uzun zamandan
beri egemen olan bir slam aleminin gemileri ve kervanlar sayesinde tek haline gelmiti. ktisat olmayan birok tarihinin yllar nce syledikleri ey budur.
Bylece emberlerin geniledii, hayatn ok hzland XVI. yzylda ncelikle
bir konjonktr yok mudur: o tarihlerde dalgalanmalarn evrensellii... Sevilla ile
Vera Cruz arasndaki bir yerde douyora benzemektedir. Bu dnya konjonktr
tabii ki hereyi sarsalamaktadr: derinlere inen bir ekonomi-dnya ok daha
sonralar, XIX. ve XX. yzyllarn nfussal ve teknik patlamalarndan nce mmkn
olamayacaktr.... Fakat sonuta, Pierre Chaunu'nn de itiraf ettii zere, Atlantiin
seilmesi cesur bir tercihtir, dnyay aklamaya kalkmaktr. Bu tedbirsiz sz
seviyorum.
Bu kitabn eletirisinin her halkrda hep bu ykseklie yani dnya
konjonktrne ya geri gelmesi, ya da oraya kmas gerekmektedir. Pierre Chaunu
(tpk I. ciltte de olduu gibi) spanya imparatorluu hakknda binlerce ey
sylyorsa da, bu ii hakknda ou zaman daha tam bilgilere sahip olduumuz bir
balam iinde yapmamaktadr, zaten bu bilgiler nedeniyle onun aklamasn da
deitirmek gerekmektedir. spanyol dnyasnn dndaki dnya konjonktrn
kavramak nemli olmaktadr.
Bylece hereye ramen ikincil olan nemli aklamalardan kurtulduktan sonra,
mekn zamann lehine olmak zere aka terketmek ve bundan sonra da yalnzca
bu zamann safhalarnn, devrelerinin ritmlerini, hatta anlarn gemilerin Sevilla'ya

151

var ve buradan ayrllarnn ritmine gre, ok rahata kaydetmek ilgin olmutur.


Yklerin hem hacim, hem de deerlerine ilikin bir tahmine sahibiz, gidiler ve dnler ayr ayr veya birikimli olarak incelenmilerdir ve ham eriler birok farkl
ekilde incelenmitir (be yllk ortalamalar, yedi veya on yl zerinden
medianlar).
Bu kayt kendini son olarak, bir eriler yuma olarak sunmaktadr. Bu^ erilerin
yeniden ina edilmi, bazen icat edilmi, ou zaman dzeltilmi olmalar, btn bu
dizisel malzemenin yerli yerine konulmas iin nceden yaplmas gereken almay
aa kartmaktadr. Almas en g engel, toneado nun (deiken) tahmin edilmesi
olmutur; bu, kabul edilmesi, yan yana yaanmas ve ne pahasna olursa olsun
almas gereken tehlikeleri tek bana iaret etmektedir.
Fakat bu yapc eletiri yalnzca uzmanlar (acaba ok sayda mdrlar?)
ilgilendirmektedir. Tarihi, yazarn saysal karar ve sonularn kabul etmekle fazla
bir riske girmeyecektir. yleyse, kesinlikle bktrc, kesinlikle gerekli ve 2.000 sahife
oyuna katlmadan dahil olabilir. Henri Lapeyre yaknlarda, yazarmzn
ksaltabileceim ve younlatrabile- ceini yazmtr95. Doru, ama bu o kadar kolay
mdr? Ve zaten btn sahifeleri ayn dikkatle okumak zorunda myz? Aramzdan
en aceleci olanlar bu kitaba elik eden Atlas'a bavurabilirler, en ilgililer ise kendileri
iin nemli olan tartmalar seebilirler.

Allaha ok kr, btne ilikin sonular her halkrda ak ve salamdrlar.


Yzyllk trend iki geni hareket izmektedir: 1506-1608 arasda bir A safhas
olarak bir ykselme; 1608-1650 arasnda bir B safhas olarak bir ini.
Fakat Pierre Chaunu kronoloji ve gzlemi tercihan daha ksa l ve
hareketlere, en fazlasndan yirmi il elli yllk hareketlere (zaten bunlardan biri
ok daha ksadr) yneltmekte ve buna hatal, en azndan ikircikli olarak
aradevreler adn vermektedir, oysa bunlar daha ok yar-Kondra- tieff'tirler.
Fakat kelime ok nemli deildir; Pierre Chau- nu'nn aradevre terimini
kullanmas, dcennie (onyl) yerin^ inatla dcade (on yllk sre) terimini
kullanmasna nazaran daha kolay affedilebilir niteliktedir.
Demek ki birbirlerini izleyen ve elikili olan aradevreler sz konusudur;
bunlar toplam olarak be tanedir: 1 1504-1550 aras ykselme; 2 1550'den
1559-1562'ye inme (bu acaba benim dndm gibi bir Labrousse aradevresi

95 Revue historique, 1962, s. 327.

152

midir?); 3 1559- 1562'den 1592'ye ykselme; 4 1592-1622 aras yaylma; 5


1622-1650 aras iyice ini.
Hi de el fal gibi olmayan bir zmleme bu aradevreler konusunda bir kez
daha onar yllk devrelerin birbirlerini izlemesini gstermektedir; daha ksa
dalgalanmalar, Kitc- hin leri bile kefetmek mmkndr.
Bu tarihlerin ve bu evrelenmi dnemlerin znel ller olduklarna bir an
bile inanmadm; bunlar tamamen tersine, gemi zamann ve bu zamann maddi
hayatn tartma konusunda geerli llerdir. Bu gemi zaman hakknda, bir
hastann ateinin hastalna ilikin olarak sylediinden daha fazlasn
sylememektedirler, ama bu bile yle kk bir avantaj deildir.
Dizisel bir tarih oluturma konusundaki muazzam aba bylece, st ve alt
birimleriyle kronolojik bir lein saptanmasna ulamaktadr. Bu lek en
byk eklemlemesi itibariyle bizi artmamaktadr. Dnya refah 1608 ylnn
her iki yannda, yzyllk trend malstrom'u tersine dndnde, iki paraya
ayrlmaktadr; aslnda bu tersine dn bir gnde veya bir ylda deil de,
yanlsamalar ve buna baml felketlerle dolu bir kararszlk dnemi boyunca
gereklemitir. Gerekli dnemletirmelerimizin (o olmasayd, anlalabilir bir
genel tarih olmazd) iinde bazlar durumu haber veren yllar, yani 1590'l
yllar; bakalan da sonucun belli olduu yllar tercih edeceklerdir (rnein
Carlo M. Cipolla 1619 veya 1620'yi, R. Romano 1619-1623' tercih etmilerdir,
ben ise dn 1620'yi semitim).
Tartmann akta brakt, yzyllk trend'in tersine dnlerinin meydana
getirdikleri bu istisnai olaylar tartmaya pek alk olmadmz (ve dn Earl J.
Hamilton bile) aikrdr. Bizatihi ok nemli olan bylesine bir olay aklamak,
mesleimizin bugnk mant iinde Yenilmez Arma- da'y (Pierre Chaunu
tpk ingiliz korsanl konusunda olduu gibi, bu konuda da zaten
bildiklerimizi teyid etmektedir) veya Otuz Yl Savalarnn balangcn
aklamaktan ok daha gtr. Yzyllk trendin klasik bir tartma konusu
olmad bir olgudur. 1962 Eyllnde Abc'te yaplan kongrede, yazarn orada
olmasna ramen, bayan J. Griziotti- Kretschmann'n tezleri96 tartlmamtr,
nk Ruggiero Romano, Frank Spooner ve benim dmzda bu ok nadir
kitab okuyan yoktu.
1590-1630 arasnda muazzam bir dnemecin dnld ve mantmzn
deilse bile en azndan hayal gcmzn onu aklamak zere serbest bir alana
96 II Problema del trend secolare nelle flulluazzioni dei prezzi, Pava, 1935.

153

sahip olduu bir olgudur: ya Amerikan madenlerinin azalan verimleri (Ernest


Labrousse'un istekle destekledii aklama), ya da Yeni ispanya ve herhalde
Peru'daki kzlderili nfusunda dikine bir d... Bylece eski aklamalar
terkedilmi olmaktadr: beyaz- madenin (gm) byyen Portekiz-Ispanya
Amerika'snn ekonomisi tarafndan emilmesi veya bu madenin yolunun Filipinler veya in'e dndrlmesi veya Rio de la Grande ynndeki byyen
kaaklk tarafndan ele geirilmesi... Kaaklk, yn deitirme, artk biliyoruz
ki, normal yolunkiyle ayn konjonktre tabi olmulardr. Ben emin olmamakla
birlikte, o sralarda ticari olmaktan daha ok mali ve speklatif olan bir
kapitalizmin bunda rol olduunu ileri srmek isterim. Tpk XVII. yzyln
gerileme dneminde olduu gibi, XVI. yzyln sonu da krlarn dmesine
tank olmaktadr. Aslnda neden veya sonu!
Fakat aratrmalar henz ok yetersizdir ve ok umut krc bir ekilde fakir
olan sorunsal, ortaya iyi konulmu olmakla birlikte bu alandaki problemlerin
zmne yetmemektedir. En ilerideki iktisadi dnce bile bize henz gerekli
aklayc ereveleri salamamaktadr.
Bilgeler bunun ok fazla geni bir sorun olduunu dneceklerdir. Fakat
snrlandrlm sorunlar bizim iin her zaman daha ak olmamaktadrlar. yi
bir rnek vermek zere, Pierre Chaunu'nn aratrmasnn Sevilla'da ortaya
kard 1550-1562 arasndaki ksa aradevre zikredilebilir. Bu basit bir uyar
atndan daha fazla bir ey olup, Sevilla'nn tm egemen ekonomisinin
yalpalamasdr; bana gre gneli olan V. Carlos dneminden, II. Felipe'nin
hznl, zor ve ask suratl dnemine geitir. Fransa'da ise I. Franois yllarndan, II. Henri'nin karanlk mevsimlerine geitir. Belki bir tarihi bize yarn,
Fransz devrimi arefesindeki Labrouse aradevresinin; tpk bu devrimin kendi
gibi Avrupa'nn tm iin bir dram olan Fransz din savalarnn arefesindeki
bunalmda bir benzerinin bulunduunu syleyecektir.
Pierre Chaunu'nn bu konuda, Avrupa ve dnyann dizisel boyutlu bir
tarihini ve hastay dinleme gibi bir deeri olan betimlemeci bir tarihi gndeme
getirmek zere, Sevilla'ya ilikin olarak oluturduu erilerden dar
kmamas daha da esef verici olmaktadr: rnein ingiliz gemilerinin Akdeniz'e
gitmekten aniden vazgemeleri (herhalde 1530'dan itibaren), Hollandallarn
Sevilla'ya gelmekten aniden vazgemeleri tasvir edilebilirdi. Sevilla devresinin
Amerika talebinin mi, yoksa Avrupa arznn m hkm altnda olduu ve bu
devrenin (bu kez ve baka seferler) Avrupa piyasalarna nasl yayld veya
yaylmad neden aratrlmamtr?
154

IV
DL: RETM TARH
Bu bitmez tkenmez konjonktr anlatsnn zenginliini belirtebilmek ve
onun hakkndaki eletirilerimizi ve kukularmz formle edebilmek iin
sahifeler ve sahifeler gerekmektedir; bunlar hi eksik deildir, ama sz konusu
olanlar ayrntya ilikindir. Ve Pierre Chaunu'nn kitabnn z burada deildir.
yleyse, kitabnn bize sunduu ve eletirmenlerin henz farketmemelerinin
beni artt sonuncu byk tartma olan bu esas noktaya gelelim.
Liman trafiine ilikin bir eri sermaye ve mal dolamna ilikin olarak
tanklk etmektedir -fakat matematik yanls tarihin yllardan biri bu dolamn
peine taklm olmasnn nedeni, bunun ulaabileceimiz bir yerde olmasdr-.
Pierre Chaunu bu erinin spaya'nn, Avrupa ve Avrupa dndaki retimine de
tanklk ettiini savunmutur. Eski yazarlarn dedikleri gibi, dolam retimi
tamamlamakta, onun atlmn srdrmektedir. En son okumalarm srasnda ve
zellikle Gaston Imbert'in kitabn 97 okurken, fiyat hareketleri ile retim
hareketlerinin doalar gerei ok farkl olan edalar beni ok artt. XV.
yzyla ilikin olarak ancak birka dokumaclk retim erisine sahibiz
(Hondschoote, Leyden, Venedik); bunlarn hepsi de parabolik bir erinin klasik
edasna sahiptir, bunlarn hzla dikine dtklerini ksaca sylemek
mmkndr. Fiyatlarn uzun ykselii onlann canl trmanlarna neden
olmua benzemektedir, ama bu fiyatlara nazaran, hep gecikmeli olmutur;
fiyatlarn uzun ini devrelerinde onlar da inie gemiler, ama hep nde
olmulardr...
Oysa Pierre Chaunu'nn erileriyle (Sevilla trafii) Ha- milton'n fiyat
erileri arasndaki korelasyon tam deildir -bu da-. Bu korelasyon btn
itibariyle pozitiftir. Ama ne kadar da ok fark vardr! Pierre Chaunu
yzyllk fiyat erisi btn olarak 1504-1608 ve 1608-1650 arasnda... ayn
ynelime sahiptir, ama veya drt kere daha kk bir eimle birlikte. k
dneminde fiyatlar yaklak bele, trafikler onbe veya yirmiyle
arplmaktadr. ni safhasnda, bunun tersine trafikler iki kattan daha fazla
azalrken, maden cinsinden fiyatlar % 20-30 dmlerdir.... Sevilla erilerinin retim erileri gibi davranmalar, benim amdan bir kant, bir kant

97 Des mouvements de langue dure Kondralieff, Aix-cn-l'rovcnce, 1959.

155

balangcn gibidir. Bunun kantlanmas yaplmamtr, ama ucu


gzkmtr.
Bunun baat bir dl olduunu ve rnein Geoffrey Moore'un teorik ve
gncel aratrmalarnn ynne gre, yeni bir diyalektik iinde birbirleriyle i
ie gemi farkl devreleri olan bir tarihin resmolmakta olduunu
dnmekte hatal mym? Devrevi salnm, yalnzca Fransz iktisat
tarihilerinin dncesinde ok ncelikli olan fiyat hareketleriyle snrlandrmamakta yarar olduunu dnmekte hatal mym? Bil- baolu
meslekdamz Felipe Ruiz Martin'in yaknlarda yaynlanacak olan, XV.
yzylda Segovia, Cordoba, Toledo, Cuenca'daki dokumaclk retimine
ilikin aratrmalar, Pierre Chaunu'nn aratrmasna destek verecektir:
Martin'in aratrmalar kabaca 1580'li yllarla birlikte, spanyol emperyalizminin hem kendi sorumluluu altnda, hem de bu yola itilerek
seyirlik giriimlere giriecei bir srada, uluslararas kapitalizmin spanya'ya
kar olan tavrnda meydana gelen ani bir deiiklii aa kartmaktadrlar.
Valencial meslektamz Alvaro Castillo'nun Arnales'de yaknlarda yaynlanan, Kastilya krallnn asientos (borlanma) erilerini

156

de iaret edelim98. Eer dnya tarihi kavramak isteniyorsa, btn bu dizileri


birbirlerine yaklatrmak, onlar birbirlerine uydurmak gerekmektedir. Ksacas,
baka-kaytlara ulamak ve belki de onlarn sayesinde, bugne kadar elimizden
kaan ve haklarnda fazlasyla a priori aklama dinlediimiz bir retimi
lebilmek iin fiyat erilerinin dna kma ihtiyacn duyarz.

V
UZUN MU, YOKSA Y M YAZMALI?
Pierre -ve onu da unutmayalm, Huguette Chaunu'nn- devasa abas
muazzam bir baarya ulamtr. Bu konuda en kk bir tartma bile yoktur.
Fakat Okyanusa ilikin bu kitap ok uzun, ok sylevci, tek kelimeyle ok hzl
yazlm deil midir? Pierre Chaunu konutuu gibi yazmaktadr; eer metnini
bana gsterseydi, baz gzel tartmalar yapardk. Ama her kusurun baz
avantajlar vardr. Pierre Chaunu serbest bi rekilde konuup, yaza yaza, ou
zaman ak, tam forml bulmay baarmaktadr.
Metninde talihli bulular bol bulunmaktadr. te, Byk Kanarya'nn
korumasz fuar kurulan koylar (Las Palmas'n dmda): Chaunu, buralara
yalnzca mikro-ky denizcilii yapan kayklar girebilmektedir diye
yazmaktadr. te yeni spanya denilen u geni ktada, biri nemli, dieri kurak
olan iki Meksika'nn kesime noktasnda gm madenleri aryoruz; bunlarn
Sierra Madre'nin dou kenarnda bulunmalar mantkldr: madenin adama
ihtiyac vardr, ama sudan kayg duymaktadr. Su baskn en korkulan tehlikedir
(yzeyden biraz uzaklaldnda), suyu tahliye etmeye ilikin teknik sorun,
XIX. yzylda ateli pompalarn yaygnlamasndan nce tam olarak
zlemeyecektir. Madenciler su basknndan kurtulmann en iyi aresini
kurakalt iklimde bulmaktadrlar. Eer baka tehlikelerle karlamasalard, le
daha fazla dalarlard: adamlar iin su ve yiyecek yokluu. Bu metinden ve
corafyann yazara fazla ilham verdii birinci ciltteki birok dier metinlerden
ne kartlabilir? Chaunu yaknlarda kolonizasyon topra olan Andaluya
(XVI. yzylda) Kuzey spanya'nn zn emmeye, ondan beslenmeye, onun
sayesinde bymeye devam etmektedir (I, s. 29); biraz ileride dncesini
srdrerek (I, s. 246), spanya 1500-1600 arasnda i kolonizasyonunu

98 Dette flottante et dette consolido en Espagnc dc 1557 1600, Annales


E.S.C., 1963, s. 745-759.

157

tamamlarken, gney ynnde arlaan bir spanya'dr diye eklemektedir.


Veya bu kez Yeni spanya'nn kolonizasyonundan sz ederken, ilk spanyol
kolonizasyonu buday ithalats olmu ve buna bal olarak ar yklere dayal
ve korkun pahal yiyecek maddesi ithal etmekten kmtr. nk Hindlerin
arlk merkezi 1520-1530 arasnda byk Antillerden kta yaylalarna doru
ilerlerken, manyoka kresinden msr kresine gemitir diye yazmtr (I, s.
518-519). Bir kltrn destei olarak manyokann vasatl, bir uygarln
destei olarak msrn ycelii! Kim bunu daha iyi sylerdi? Bu veya bu
cmlelerinin bazlar da houma gitti: rnein u tamamen Akdeniz gemiine
saplanm olan yelkenlilerin seyrseferi. Veya u cesur cmle: XI. yzyln
sonundan beri derin dip tabakas olan nfus art, Hristiyan Bat'y akll
olmaya ve yeni zmler bulmaya zorlamaktadr. Veyahut u gl ve basit
iaret (II, s. 51): XVI. yzyln byk fiyat depremini kendi balamnn iine
koymak ve 1500-1550 arasnda yer alan ilk safhann en bata, XIV. yzyln
ikinci yars ile XV. yzyln tamamn kapsayan uzun ve dramatik dalgann
ukurunu doldurmaktan baka birey yapmadn unutmamak gerekir.
Eer bu bulular ar bolluktaki bir yaznn iinde kaybol- masalard, eer
Pierre Chaunu kendini ksa yazmaya -yani, ilk yazmdan sonra, yalnzca biime
ilikin olmayan u eleme ve tercih gayretini gstermeye- zorlasayd, gen
Fransz tarihileri arasnda, alma gc ve tarih tutkusuyla zaten aka
hakettii u birinci sraya kabilirdi.

BYOLOJK BREYN BR CORAFYASI VAR MIDIR99

Maximilien Sorre'un gzel kitab nsani corafyann biyolojik temelleri 100


-Lcien Febvre, Melanges'm son cildinde, okuyucularn dikkatini bu eser zerine
ekmitir- balnn nceden iaret ettii gibi, insani corafya hakknda bir

99 Melanges d'histoire sociale, c. VI, 1944, s. l-!2.


100 Paris, Armand Colin, 1943, 440 s., in. 8, metin iinde 31 figr. Alt balk bana tartlabilir
olarak gzkmektedir: toplumsal gereklerinin dnda incelenen, canl makine olarak insann
bir ekolojisi var mdr? M.S. aslnda Ekoloji deil de, bir ekoloji denemesi diye yazmaktadr.
Bala gelince, biyolojik kelimesi iki anlam iermektedir: kukusuz insan biyolojisini iaret
etmektedir, ama biyolojik corafya denilince, adet gerei bitki ve hayvan corafyas
anlalmaktadr. I. kitapta bu anlamlardan yalnzca insan biyolojisi, 11. ve III. kitaplarda
zellikle ikincisi olmak zere, her iki anlam da kullanlmt);. Ama aslnda, insani corafya
sz de tartlabilir nitelikte deil midir?

158

sonu kitab veya btnsel bir eser deildir. Eser baattr, ok yararldr, ortaya
birok sorun koymaktadr, ama tm sorunlar gndeme getirmemektedir. Bu
eser bir keif, snrl bir aratrma olup, tm ayrntlar itibariyle sorunlara bir
dizi temastr. Buna bal olarak, temkinlilikler, kendine ait yntemler ve
zmler iermektedir. Yazlmay bekleyen genel bir insan corafyasna zgn
bir giriten daha fazla birey olan bu eser, olabildiince somuttur ve aya yere
basmaktadr; bylece onun bir ilk ilem olduunu, nceden gelitirilmesi
gereken bir temann gelitirilmesi olduunu syleyelim.
Bu giriin zgnl, insann sorunlarn sistematik olarak, onun biyolojisi
dzlemine indirgenmesinden kaynaklanmaktadr. insan burada tm gereklii
iinde deil de, yalnzca vehelerinden biri itibariyle, canl bir makine olarak,
bitki ve hayvan olarak incelenmitir. Maximilien Sorre gibi konuursak, insan
plak derili, sabit vcut sl bir varln gerekleri iinde kavranmtr.
Demek ki bu kitabn merkezinde ksaca insan, yaayan insan, yani toplumsal
insandan homo faber veya homo sapiens'e kadar -etnik gereklik veya s- zmona
etnik gereklik olarak insan unutmadan- uzanan bir varlklar koleksiyonu yer
almayacaktr, insann vehelerinden yalnzca biri (alanlarndan yalnzca biri) ele
alnmtr: tabandaki biyolojik varlk yan; bu varlk scaa, soua, rzgra,
kurakla, gne na, ykseklerdeki basn yetersizliine kar duyarldr;
srekli olarak gdasn aramak ve salamakla megldr; son olarak da,
zellikle bugn ona ezelden beri elik eden hastalklarn yaratt tehlike karsnda bilinli hale gelerek, kendini korumak zorundadr. Bylece bu eserde
incelenen insan hayatnn temellerine, ilk koullarna indirgenmitir ve bu
haliyle geni dnyann corafi koullarnn iine yerletirilmitir.
Yazarn amac anlalmaktadr: niyeti, onu daha derin ve etkin klmak zere,
incelemesini sk dokunmu hale getirmektir. insani corafyann her zaman
aklnda olan ve uzak amalarndan birini meydana getiren karmak sorunlarna
yaklamadan nce, onlar daha iyi kavrayabilmek, belki de onlarn
oluturduklar engeli amak zere, insann biyolojik gereklerine temas eden
sorunlar aydnlatmak istemitir; bylece bu biyolojik insan mekna
balamakta ve onun corafyasnn nemli bir blmn nceden
aklamaktadr. Aslnda bu byk bir sorundur. Burada, tahmin edilecek
temkin- liliklerle birlikte (zellikle Fransz okulundan bir corafyacda),
biyolojik bir determinizmin aranmas sz konusu deil midir -en azndan bu
determinizmin snrlar ve inkr edilemez zorlamalar-?

159

Bu aratrmann tamamen yeni olduu sylenemez. Ama gene de belli bir


biimde yenidir, nk bu konu Maximilien Sorre'dan nce bu kadar sistematik
olarak hi ele alnmamtr. Biyolojik insan bir bilinmeyen deildir, onu
tanyoruz. Corafya alanna da yeni gelmi deildir, ama bu alana hi bu kadar
zenle, bu kadar bilimsel kesinlik isteiyle, iyi konulmu ve iyi kavranlm bir
ekilde, hereyin uzun uzadya nesnel olarak tasvir edildii, not edildii ve
akland bir tarzda hi dahil edilmemitir. Bu kitabn yalnzca zgnl
deil, bilimsel deeri de burada bulunmaktadr.
Aratrmann nesnesi ve problemleri balangta doabi- limcilerin,
biyologlarn ve hekimlerin kitap ve aratrmalarndan alnmtr. Ama
bakalarnn almalarn zetlemek Maximilien Sorre'a yetmemitir. Bunlarn
balamlarn srekli deitirmesi, bunlar corafi terimlere evirmesi gerekmitir,
yani mmkn olduu her seferinde, sorunlar bylece insanlarn meknnn da
yasalar olan corafya yasalar ve bak alarna gre yeni bir ekilde formle
edilmek ve incelenmek zere harita zerine aktarlmlardr. Maximilien Sorre,
aratrmamz sonuta bir dalm alannn snrlandrlmasna ve
aklanmasna gelip dayanmaktadr diye yazmaktadr. Bir doabilimcinin
kitabndan alnma benzeyen, bu kk, aydnlatc ve basit cmle bizi
giriimin tam merkezine gtrmektedir. Yazarn kendi kendine ykledii dev
sonu olarak tam da bu olmaktadr: bize insann ekolojisinden, sanki zeytin
veya ban ekolojisi sz konusuymu gibi bahsetmek. Ama ite sz konusu olan
insandr ve bu hereyi karmaklatrmaktadr.
Nitekim, insann biyolojik bir birey olarak bir ekolojisi olabilir mi?
Kendiliinden yryecek ve bize birok karmak sorunun anahtarn
salayacak olan temel bir insani corafya -dnn ve daha ncenin
fizyologlarnn klasik psikolojinin sorunlarn tersten almaya ve zmeye
altklar biimde- olabilir mi? Daha da tesi, bu temel corafya hayat
balarndan soyutlanabilir, kopartlabilir mi? Son olarak da, gerekten yararl
olmas iin ilk aamada yalnzca ayrlmas ve tanmlanmasnn yetmediini,
ayn zamanda sonuta insani corafyann sorunlar btnn aydnlatmas
gerektiini ekleyelim. Eer sonunda gene balangtaki engellerle karlalacaksa, gerei paralara ayrmak ne ie yarar? Bu kitabn program -daha
dorusu byk dl- ite byledir.
Eser blme ayrlmtr. Biyolojik insan srasyla fizik corafya (kitap I),
biyocorafya (kitap II), salgn hastalklar corafyas (kitap III) erevelerinde
incelenmektedir.
160

Bu kitap birbirlerinden olduka bamszdr ve iyice belirtilmesi gereken


bir nokta olarak, hepsi birden ortaya konulan konuyu kapsamamaktadrlar.
Nitekim Maximilien Sorre, aklamalarnn aydnlk olmas ve retici nitelii
her ne olursa olsun, bize tketici bir inceleme veya bir okul kitab sunmay
istememitir. Biyolojik bir corafyann temel gereklerine farkl yoldan
ulamak istemitir. Bundan daha fazlasn deil, ve zaten bu da ok eydir. Eer
yanlmyorsam, tm mmkn yollara deil de, bazlarn ama arzusu, onu
aratrmasn her zaman ok ak olmasa da, ou zaman basitletirmeye
gtrmtr.
Yntemi ak olarak, ele ald geni konunun snrlarnn, olanaklarnn, tm
sorunlarnn zenginliinin her unsuru itibariyle incelenmesine dayanmaktadr.
Bilinli olarak hzla, ok hzla geitirdii veya hi szn etmedii komu
blgelerden ayrlan ayrcalkl alanlarda duraklamaktadr. Max- imilien Sorre bu
tanma yolculuklarna kmadan nce, her seferinde okuyucularna -ve bu da
kitabnn sonuncu zelliidir- izlenecek gzerghn bilimsel koullar hakknda
nelerin bilinmesi gerektiini aklamaktadr. Bu nedenle, ne kadar gerekli
olurlarsa olsunlar, gene de asl aratrmann bazen kysnda kalyorlarm
izlenimini uyandran corafi olan veya olmayan kavramlarn zenle
hatrlatld, uzun giriler yapmaktadr. Bylece yazarn kulland usuller
iinde olduka dzenli olan ve akmalaryla kitaba kendine zg edasn veren
ilem grmekteyiz: birinci aamada basitletirme (buna gzergh seimi
diyelim); ikinci aamada esas kavramlarn hatrlatlmas; nc aamada
ayrcalkl alann incelenmesi... Bu iaretler bize, biraz fazla basitletirilmi bir
envantere kar kendiliinden olduka iyi direnen bir eseri daha iyi zetlememiz
iin yardm edeceklerdir.
te I. Kitap. Bu kitap genel olarak insan ve fizik ortam ilikilerine deil de,
insan ve iklim ilikilerine ayrlmtr. Demek ki iklimin ok aka, insan
ekolojisinin esas unsuru olmasna ramen, byk bir basitletirme vardr
(birinci aama). kinci aama: bylece iln edilen biyolojik nesneye hemen
yaklaamayacaktr. lk nce bizatihi iklim konusunda aklama gerekmekte
deil midir?
klimbilimciler ve corafyaclar son yirmi yldan beri iklim incelemelerini
yenilemek, onlar ou zaman bozan teorik ortalamalarnn deerlerinin
dndaki gerekleri yakalamak iin gayret sarfetmilerdir. Grafik gsterim ve
sentez yntemleri gelitirilmitir. Maximilien Sorre bu durumda, yararl olgu ve
farkedilerle tklm tklm dolu bir nszde, bu nemli almalar zetlemenin
161

tedbirlilik olacan dnmtr. Climographelar veya elimogratnmelar,


mikro-iklim- ier ve hava eitleri hakknda yazdklar ilgiyle okunacaktr; bunlar
aklamaktaki amac, bir yandan kendini olabildiince dar bir alanla
snrlayarak, yerel eitilikleri hesaba katma zorunda kalmadan, te yandan da
srekli hareket halinde olan bir iklim tarihinin yalnzca bir ann veya anlarn
-herbiri kendi olarak incelenmektedir- ele alarak, hakiki iklimi bir bakma ham
halinde kavramaktr. Maxirrili- en Sorre ancak bu fizik corafya sorunlarn
zdkten sonra, bu hakiki iklimin biyolojik insan zerindeki etkilerini inceleyecektir.
Burada en nemli nokta, iklimin termik etkisini belirlemek -fiili olarak insan
organizmas iin en anlaml slarn neler olduunu ortaya koymak- olmutur;
yani d ortamn etkilerine gre i scakl yaratan veya yokeden bu homotermik makine aratrlmtr; bu makina yaklak 16'ye kadar yaratc, 23'nin
tesinde yokedicidir, yazar tartma sonucunda bu iki sy fizyolojik adan en
ilginleri olarak bulmaktadr. Bylece 16'nin altnda bir soukluk alan, 23'nin
zerinde bir scaklk alanna sahip olmaktayz; bu durum haritaya ok eitli
biimlerde aktarlabilir... Dier iklimsel etkiler de sralar geldike incelenmitir:
atmosfer basncnn (yksekliin zel rnei), n (deri pigmantasyonu gibi
byk bir sorun), hava nemliliinin, rzgrn, atmosfer elektriinin ve hatta
bilgilerimizin bugnk durumunda iyi kt aklanabilen meteoropatolojik
btnlerin etkileri incelenmitir.
Birinci kitap aslnda byk lde corafyaya ait olan oeukomene 'in101
oluum ve snrlar gibi byk bir soruna ulamaktadr. Bu, insanlarn doal
kozmopolitizmlerine kar kan iki byk engeli ortaya koymann frsat
olmaktadr; bir yanda kutup snrlar, dier yanda da ykseklik snrlar. Bu
ceukoumene'in iinde insann iklime ok eitli biimlerde uyum salamas sz
konusudur. Bunlarn en ilginci bugn herhalde beyaz adamn salad
uyumlardr, nk gc ve kolonizasyon hareketlerinin zaferi sayesinde yerkrenin her yerinde bulunmaktadr, ama dierlerini saymasak bile, bu onun
fizyolojik tehlike ve kayplara katlanmas pahasna olmutur. Tarihiler,
beyazlarn tropikal lke iklimlerine uyum salamalarna ilikin mkemmel
kesije (s. 94- 106) bakarlarsa iyi ederler. Bibliyografyada zikredilen eserler, bu
konudaki geni yazna yararl bir ekilde ulama olana salamaktadrlar.

101 Ecologie ve sekoumene kelimeleri konusunda kitabn imlsn izliyorum


Tabii eer tartlmak istenirse!

162

Bir biyo-corafyann karmak sorunlarnn dorudan veya dolayl olarak


gndeme getirildii II. kitapta da ayn yntem szkonusudur. ite insanlarn
karsnda ve az ok onlann emirleri altnda olan bitkiler ve hayvanlar dnyas:
hangi g, mcadele ve yardmlama ilikileri kurulacaktr; bu canl varlklar
dnyasyla insann biyolojisi arasnda hangi corafi karakterli balar
oluacaktr? Bu ikinci kitabn problemi bylece formle edilmektedir; ama bu
genel dzlemde olmaktadr - fakat yazar aslnda dierlerini dta brakmak
zere, yalnzca insan tarafndan yetitirilen bitkiler ve evcille- tirilen
hayvanlarla ilgilenmektedir (bilinen 2 milyon hayvan cinsi ve 600.000 bitki cinsi
zerinden, Geoffroy Saint- Hilaire'e gre 43 hayvan cinsi; Vavilof'a gre 600
bitki cinsi). Aratrmann bu ynelimi bize, ok ayrntl ve ou zaman ok yeni
olan bir giri halinde olmak zere, insann canl arkadalar konsunda uzun bir
inceleme salamaktadr. nsan bu kadar ok paralel hayat nerede ve ne zaman
kendininkine ortak etmitir ve eer soru geerli bir cevaba sahip olabilseydi
soracamz zere, bunu nasl baarmtr? Evcilletirme, zgr hayalarndan
kopartlp alnan varlklar zerinde hangi lde etki yapmtr? nsan
ortaklarn dnyaya nasl yaymtr? nk tedrici bir dinamizme sahip olan
doal ortaklklarn tersine, insann bu ortaklklar meknn fethini
gerektirmektedir102 . Ve son olarak, gene byk bir sorun olarak, bu insani
dzen, hayatn saylamayacak kadar ok gcyle mcadele halinde olan ve bu
yzden srekli olarak deime halinde bulunan insann bu ortaklklar btn
ne tarafndan tehdit edilecek, ne tarafndan korunacaktr? te Maximilien
Sorre'un, eski almalarnn gvenceye aldklar bir aklk ve yetkinlikle
sunmay baard sorunlardan bir ka.
Benzeri aklamalar yazar zorunlu olarak, baz hayatlarn (pamuk
bitkisininki, banki vs.) dier baz hayatlara -rnein inat olduklar kadar
kalabalk da olan baz para- zitlerinki- kar yrttkleri u geni kavgann
corafyasnn kalbine kadar olmak zere, ou zaman birbirlerine dolanm
durumda olan, hi aralksz mcadelelerle geen hayat ortamlarnn
incelenmesinde ok uzaklara gtrmlerdir. Harika sorunlar. Fakat kitabn ok
youn olan metnini burada adm adm zetlemek mmkn deildir. nsann
ortaklklarnn asalakl birka satrda gndeme getirilerek aklanabilir mi ve
ekimlere araz olan afetler ile bitki zararllarna (rneinin filokserann yazn
Fransa'da yol at dramlar dnelim) kar verilen byk mcadelelerin
102 s. 188.

163

tarihi anlatla- bilir mi? Ve nihayet, bu insani dzenin (s. 214-215'teki sonuca
baknz) tm sorunu; bitkiler ve hayvanlar ele alndnda biyolojik olan, fakat
insan devreye girer girmez, ister imdiki durum sz konusu olsun, isterse bu
dzenin evrimi sz konusu olsun toplumsal olan bu sorunu birka satrda aklamak mmkn mdr? nk bu oyunda toplumsal insan gene karmza
kmaktadr, onu hep devre d brakmak mmkn olabilir mi? Toplumsal
insan, yani evcilletirmelerin ve tarmsal baarlarn afanda sklkla yardma
arlan tarmsal topluluklar, yani bugn mcadele edilmesi gereken mthi
afetlerin ve hzn leinde, modern devletler ve hatta dnyann tamam. Dnya
leindeki bir dayanma insanln biyolojik zenginliklerini gzetmekte veya
gzetmeye gayret etmektedir ve Maximilien Sorre bunun devasa nemini
gstermeyi baarmtr.
Bu uzun n aklamalar boyunca, biyolojik insan gzden kaybolmutur;
benim en nemli blm olarak grdm, bu kitabn ikinci ksmnda aniden
haklarna yemden kavumaktadr; bu blmn kitabn en parlak ksm
olduunu sylemiyorum, ama eserin tmnn bak alar ve reticilik bakmndan kesinlikle en zengin parasdr.
nsan, onun varlna ortak olan dnyann srtndan geinmek zorundadr.
Nitekim, ekimlerin ve evcil hayvanlarnn ona saladklarna kyasla, zgr bitki
ve hayvan aleminden, madenler dnyasndan ne talep edecektir? Bu gda ihtiyalarnn incelenmesi bir ok soruyu gndeme getirmektedir. M. Sorre
bunlara, ncelikle ihtiyalarn listesini kartarak cevap vermektedir. Bundan
sonra insann bu ihtiyalarn karlamak iin sahip olduu aralar
sralamaktadr: bu nedenle en sradan yiyecek hazrlama faaliyetlerine ilikin bir
blm yer almaktadr (nk yiyecek bolluunun corafyas yoktur, bu
istisnadr). Gene ayn nedenle, bizatihi beslenme tarihine ilikin bir blm
konulmutur. Bu kilometre talar yerletirildikten sonra, aratrmann esas
olan, bir gda rejimleri corafyas denemesi gelmektedir (s. 264-290). Bu blm
de ok aratrlm, kesin olgulara ok dayal olduu iin, yalnzca biyolojik
insann deil, ayn zamanda gerek insann sorunlarna da dalmaktadr. Bu
beslenme corafyasnn bulmas gereken ve bulduu ey, karmakl iinde
insan -tarihinin tm kalnl iinde, tm toplumsal tutarl iinde ve adetleri ile
nyarglarnn tm zorlamalaryla birlikte olmaktadr. Baka trl olabilir
miydi? rnein s. 273 vd.'da anlan bu kentsel beslenme rejimleri toplumsal bir
olgu deillerse, nedirler? Buday, ba ve zeytinin ortaklklarnn Eski Dou'dan
hareketle Akdeniz'in tmne yaylmas kltr tarihinin byk bir olgusu
164

deilse, nedir (s. 267 vd.)? Beslenme corafyasna ilikin bu sahifelerin ne kadar
zgn ve yeni olduklarn sylemeye gerek var mdr? Heyhat, corafyaclar
olaan olarak insann yiyebilecei eylere hi dikkat etmemektedirler... Ve bu
konuda Fransa'da tarihilerin onlardan aa kalr halleri yoktur. Acaba
Maximilien Sorre bu nedenden tr m, corafyaclara tavsiyelerde
bulunmaktadr -bu tavsiyeler tarihiler iin de geerlidir-?
nc ve sonuncu kitap eserin en parlak blmdr. Canl ortam insann
yaamasna yardm etmekte, ama ona kar mcadele de etmekte, onu srekli
olarak tehlikeye atmaktadr. Burada da ayn basitletirmeler, ncekilerin ayn
olan yaklam ve tedbirlerle karlamaktayz. Yazar insanla zla- arlarn
arasndan seim yapmakta; en byk ve plak gzle grlebilir olanlarn
hepsini ihmal ederek, dikkatini zaten en tehlikelileri de olan en kklere
yneltmektedir: u mik- rop-alt olan ultra-virslerden eitli bakterilere,
hayvanlar alemi ile bitkiler alemi arasndaki kukulu snrlardan, rnein u
mycobacteriacies kabilesine varana kadar, bu alana ynelmektedir (bu bizim
bilimsel ikirciklerimizi ok iyi anlatan bir addr, bu kabile dierlerinin arasnda
verem, czzam
ve saka hastalnn ajanlarn da iermektedir.)
Demek ki, bu sonuncu kitap klarn bu sonsuz kklere yneltmitir.
nce bunlar bize, yle gerektii zere sunmakta, sonra aralarndan gerek
ayrcalkllarn semektedir. Nitekim salgn hastalklar eitli biimlerde
yaylmaktadrlar. rnein verem insandan insana dorudan gemektedir. Fakat
ok sayda olan dier baz hastalklarda, tekhcreli veya mantar cinsinden olan
patojen ajan kendi hayat devresi araclyla, insan ve hastaln vektrleri olan
dier canllar ortak etmektedir. Patojen ajan, vektrler, insanlar, Maxi- milie
Sorre'un incelemesinin merkezine yerletirdii bu patojen btnler iinde
biraraya gelmektedirler, nk onun dierlerine tercih ederek inceleyecei, bu
vektrl hastalklardr103.
Patojen btn? Okuyucu rnek olarak uyku hastal (s. 298 vd) kkna
bakabilir: bu hastalk temelde yer alan ok kk bir tekhcreli olan
Trypanosoma gambiense ile ee sineini (Glossina papalis) ve insan ortak
etmektedir. Tekhcrelinin nasl davrandn, gelimesinin hangi aamasnda

103 Nicolle'n varsaymna gre, baz hastalklarda vektrn iptali ve sonra


da hastalk tayan tohumun, rnein veremde olduu gibi, insandan insana dorudan
aktanm var mdr?

165

bulunduunu ve evhasibi deitirdii her seferinde zelliklerinin neler


olduunu bilmek uzmanlara dmektedir. Corafyacya ise, hastaln alann
haritada belirlemek dmektedir. Bunun kadar aklayc bir rnek de, stma
kompleksinin daha da klasik rnei olacaktr (s. 301 vd.). Salgna yol aan ajanlar burada da tekhcrelilerdir, ama bunlar Plasmadium cin- sindendirler ve 70
cinsi stma tayabilen anofel vektrlk yakmaktadr. Veba, spirochtose,
leishmaniose, rihettsioes, tifs, Hind hummas, trahom ve parazitoloji alanna
dahil dier birok hastalk iin ayn iaretler sz konusudur. Fakat zaten yeteri
kadar uzun olan bu listeye baka rnekler katmak ve patojen btnlerin (hep
yazarn izinde kalarak) nasl oaldklarn, st ste bindiklerini, i ie
getiklerini ve nasil gelitiklerini gstermek yararsz olacaktr. Bu incelemenin
eki olarak (s. 231) baz nemli hastalklarn yararl bir tablosu ve baz byk
salgn hastalklarn yerleri bulunmaktadr: sar humma, veba, uyku hastal,
Chagas hastal, tularemi vs. Ayrca bunlarn herbirinin yaylma alanlar ve
kaynaklandklar merkezler de gsterilmitir. Tablolar ve harita yazarn
younlat aratrmalarn tam niteliini belirlemektedir.
Bu patojen btnlerin yaam koullan -onlarn ekolojileri ve ajan ile vektrn
ekolojileri-, ayn zamanda insann onlar zerindeki etkisi nelerdir? Maximilien
Sorre'un allm kesinlii iinde sergiledii byk sorunlardan birka da bunlardr. Daha sonra, sonuncu blmde (bir kez daha syleyelim, en nemli
blm) bu salgn hastalklarn corafyasnn taslan, bazen ok ileri gtrlen
rneklerle -zellikle harika bir ekilde incelenmi olan Akdeniz hastalklar
snflandrmasna ilikin olarak (s. 381 vd.)- izmektedir.
Yukarda yaptmz zmleme tam deildir. Bylesine yeni, eitli (en
azndan l) ve youn bir kitap konusunda zaten baka trls olabilir miydi?
Bu eseri iyi zmlemeyi ve adm adm izlemeyi baaramadmz iin, onu
ayrntlar itibariyle tam olarak da eletiremeyiz. Baz ayarlama gereklerini
anlyor olmakla birlikte, aratrmadaki bilinli kstlamalara zldmz
iaret etmekle yetinelim. Maxi- milien Sorre eer bizi tatmin etmek isterse,
yazd koca cildi en azndan iki katna kartmas gerekecektir.
Bir ikinci yaynlanta byle yapmay dnr m?
I. kitapta fizik erevenin incelenmesinin, iklimin gndeme getirilmesiyle
kstlanmasna da zldm; eer yalnzca fizik faktrlerinin insann ekolojisi
zerindeki dorudan etkileriyle yetinilmeyecekse, iklimsel btnn yan sra
bir topraksal btn (toprak, yeralt, engebe) ve bir su btn yok mudur?
Corafya zaten ou zaman birbirlerine bal etkilerin incelenmesi deil midir?
166

iklim rnein, beslenme ve hastalk problemleri zerinde etki yapmakta deil


midir? Ve eser eer bu yansyan dolayl etkileri inceleseydi, olduundan daha
balantl hale gelmez miydi, nk bana gre zikrettiimiz aratrma
arasnda, biraz ar blnmektedir.
II. kitaba iliki olarak da benzeri zntlerimiz vardr. zgr hayvan ve
bitkilere, boluklar veya insan tarafndan yeterince igl edilmemi ccukoumene
blgelerindeki vahi hayvan bolluuna -E.-F. Gautier'nin szn etmekten
holand bolluk- veya Maximilien Sorre'un szn ettii insani dzene
dahil edilmi, ama yar zgr, yar kle ortaklklar olan ormanlarda aalara
(tropikal lkelerde bile insana sanldndan ok daha fazla baml ve onun
denetimi altndadrlar) ilikin birka paragraf iyi giderdi... Beslenmeye ayrlan
blmlerde yazar bize esas noktalan sylemektedir, ama dnya leinin
dayatt genel iaretlerin tesinde, yakndan incelenen zel durumlarn daha
ok sayda yer alacaklar ve rnein Birinci Fransz Folkloru Kongresinde verilen mutfak haznesi haritas104 kadar ilgin bir belgenin iktibas edildii, gerekten
zerk bir kitap oluturulamaz myd?
Nihayet sonuncu kitaba ilikin olarak, konunun bir ksm bizi fazlasyla
bunaltmad m? Paraziter hastalklar ve onlarn iinde de vektrl hastalklar
zerinde ok durulmu deil midir; sorunlara Brumpt'n kitabnn asndan
ok fazla baklm deil midir? Sonu olarak incelenecek tbbi malzeme ok
kstlanm deil midir? Verem105, kanser veya frengi hakknda ya hibir ey, ya
da hemen hemen hibir ey sylenmemitir. XV. yzyln sonunda Amerika'dan
geldiinde106ok parlak bir kariyeri olan soluk traponeme'e ancak arzi olarak
deinilmitir (s. 194 ve 308). Tbbi corafyann tm yararl iaretlerine de yer
verildiini sanmyorum (ve zellikle Almanlarn Geomedizirilerine). Btn
hastalklar (veya hi deilse, hastalklarn ou) meknla birlikte deienler.
Bunlarn bazlar ylesine kesinlikle belirlenmi meknlarda yer alrlar ki, bu
104 [Madem ki Fernand Braudel, fikri bana ait olan ve benim ynetimimde srdrlen bu
almay (zaten ad da Fransa'daki mutfak yalar haritas denemesi olmalyd, mutfak
kaynaklar baka eydir) hatrlatmak istiyor, onun gerekten de iyi aratrmaclar tarafndan
yeniden ele alnmas gerekir; corafyaclar bu alanda koskoca bir orduya sahipler; zaten
bunlarn aratrmalarnn tarihsel olduu kadar corafi de olmas gerekir; ya ikame eden
nesnelerin tarihi heyecan verici olurdu] (Lucien Febvre).
105 Acaba bu hastalklarn insann insan zerindeki etkisinin incelenmesine, yani toplumsal bir
incelemeye yol amas lsnde mi? Verem kent hastal mdr?
106 Nitekim Max. Sorre, kiisel kantlar getirmemekle birlikte Amerikan kkeninden yana tavr
almaktadr. Bkz. s. 342: Bazen ne denilmi olursa olsun, frengi kesinlikle Amerikan kkenliye
benzemektedir.

167

alanlar onlar aklarlar, guatrn durumu byledir. Kanser Hind'de zel biimler
gstermektedir. Ekvator Afrikasndaki megnezyum tuzundan yana zengin
blgelerde kanser yoktur (Dolbet'nin teorisi) 107 . ngiltere'de'de ve herhalde
ABD'de, bizim Fransa'da benzerine tank olmadmz ok tehlikeli kzl ve grip
biimleri vardr; gene bu iki lkede o kadar kendine zg hastalklar vardr ki,
akcier hastalklarna yol aan mikroplara ilikin aratrmalar ou zaman
Anglo-Saksonlar tarfndan yaplmaktadr. Maximilien Sorre kitabn sradan
tbbi bir eserden ayrmaya almtr. Ama iaret ettiim bu sorunlarn bir
corafya kitabnn dnda nasl kalabileceklerini ok iyi anlamyorum.
Tarih alanna yerleerek de yaknmak mmkndr. Sorunlarn tarih
asndan aydnlatlmalar daha az zet ve daha sistematik olmay salard.
Bunu da tamamen egoiste olarak, bir znt kayna sayyoruz. rnein
birinci kitapta, bir ok yeni incelemenin ortaya koyduu tarihsel dnemdeki iklim deiiklii sorunu gndeme getirilmemitir, ve hatta bu sorun, kitabn son
sahifelerinde biraz hzl olarak, olumsuz bir cevapla zlmtr.108
Beslenmeye ilikin blmlerde tarihsel atflar eksik deildir109, ama bunlarn da
ok sayda olduklarn -her have otoritelere dayanarak, buna evet cevabn svermektedirler, bununla yetiniyorum. Bunlarn
en kategorik olanlarna gre, iklim deiiklikleri birbirlerini izleyen ok hafif deiimler ve
kurak ve scak dnemler ile daha az scak ve zellikle daha nemli dnemler gibi dzey
farkllklar halinde, yzyllara yaylacaklardr. Sorunu sonuca balamak zere, bu soruyu
yeniden sormadan, sadece hayr demek yeterli midir? Fakat Alp buzullarnn (hatta
Kafkaslardakilerin) ilerleme ve gerilemelerinin, XIX. yzyln sonundan beri Rusya ve Sibirya
kylarnda olduka ak olan Arktik bomkizinin gerilemesinin rnekleri vardr... Sovyetlerin
kuzey kutup emberindeki btn politikalar bize, Arktikin u anda sndna ilikin bir
varsayma dayal olarak sunulmutur, acaba burada bir hata m vardr? Tarihsel adan
kukulu ama kafa kartrc rnekler kt deildir. Sicilya'daki yzeysel kaynaklar IX. yy. da
yalnzca insanlarn yznden mi kurmulardr? Gaston Roupnel'le birlikte, XIV. ve XV.
yy.lardaki Avrupa afelcrinin sonuta mevsim deimelerinden kaynaklandklarn m
dnmek gerekir? XVI. yy.'n sonunda, tahl reticisi Aa Toskana'da iklim koullarnn
arlat farkedilmektedir, her halkrda istilac sel basknlar, daha sert klar olmutur,
klar o kadar serttirler ki, bazen zeytinler donmaktadr... Ayn ekilde, Huntington ilk Maya
imparatorluunun doal bir afete, bir iklim deiikliine kurban olduunu savunurken hereye
ramen hakl mdr? Maximilien Sorre byle dnmemektedir. E. Huntington bu zel
durumun aklamasn (Peten ve Uslemacnital blgelerindeki gelien kent yerleimlerinin

107 Pierre Delbet, Politique prventive du cancer, Paris, Denol, 1944 adi kitab gremedik.
108 s. 394, birinci Maya imparatorluunun yok edilmesi ve E. Huntington 'in teorileri hakknda
-iklim gzmzn nnde deiecek midir? Soru her halkrda iklimcileri ve corafyaclar
ilgilendirir niteliktedir. Eer varsa, bu iklim deiikli hayatn tm sorunlarn, dzenlerini,
dengelerini gndeme getirmeyecek midir? Birok yazar olduka kukulu kantlara
olaya ilikin bir dar andan.... sz edilebilir szne dikkat edilmelidir.

168

kaybolmalar), salgnlarda arta yol aan bir iklim deiiklii varsaymna balamtr. Bu
varsaym gerekli deildir. cmlenin altn izdim, ama olgu o kadar kesin midir? Philipp
Hiltebrand benzeri bir rnekte, XVI. yzyl talya'sndaki stma artn (ve daha da genel
olarak o zamann Akde- niz'indeki) aklamak zere, Amerika'dan ok hzla (hatta ar bir
hzla) gelen, malaria tropicalis adl yeni bir mikrop varsaymaktadr. Acaba Huntington'm
tarznda, (zellikle XVII. yy'a ilikin olarak) yalarda hafif bir art olduu ve buna bal
olarak Akdeniz havzasndaki durgun sularn ve bylece stma tayan sivirisineklerin
oaldklar dnlemez mi? Tabii baka geerli aklamalar da olabilir: zellikle insan
saysnda art, zellikle ilk balarda malarya (stma) artna yol aan, ama eer baarl
olamazlarsa ileride gene stmaya yol aan slahat almalar (tehlikeli topraklarda, toprakla
oynamak stmay artrmaktadr). Tartmak, hem de karanlk birok kk olay zikretmek
gerekmektedir: bunlar, tarihsel dnemler boyunca iklimin deimediini savunan
corafyaclarn kanlarnn karsmda sorunu zmemektedirler; kukusuz hayr, ama eer
yanlmyorsam, bu sorunu ortaya daha ak olarak kaymaktadrlar. Bu konuda E. de
Martonne'un temkinli notlarna baknz, La France, in, Giographie niverselle, 1943, I. Bl., s.
313; bilgin zihniyeti daha ok bir devrevilik varsaymna ynel-mektedir ve s. 314: yaklak
30 yllk bir devrevilik akla yakn olmann uzanda deildir.
II ilkel beslenme rejiminin kalntlarna ayrlan kesim (s. 239) ve lpa yaplan tahllarn eski
ncelikleri hakkndaki s. 240'taki not ve zellikle

lkrda yeteri kadar ileri gtrldklerini- dnmyoruz. Bu konuda ok


sayda tarihsel rnein, bizzat beslenme rejimlerine ilikin olarak ok aklayc
olduklarn dnyoruz110. Salgn hastalklar konusunda ve bir rnee (stma
ve tarih, s. 392-400) ilikin olarak ayn saptamalar yapacaz. Maximilien Sorre
bize, gemie bu geri dnlerin yararn gstermitir. Bu alanda, III. kitapta
hibir gle uramadan kendilerine yer bulabilecek durumda olan yzlerce
tarihsel rnek verilebilir, bunlar gerektiinde yararl haritalar halinde
dklebilirler: rnein Akdeniz'de ve Akdeniz dndaki veba salgnlar;
zellikle 1590 ile 1600 arasndaki Palermo veba salgnn dnyorum, bu
salgna ilikin olarak bir tbbi gzlem btnne sahibiz. XV. ve XVI. yzyllarda
Dou'ya doru genilerken Baltk lkelerinde ilgin bir ekilde duran ngiliz

110 Avrupa'da modern adaki baz byk gda devrimlerinin sahip olabi- leekleri sonulardan
sz edilmemi olmas znt vericidir. Bu devrimlerin zet bir tablosu, Kulischer'in klasik
iktisat tarihi elkitabnda yer almaktadr. Bu dnmlerin baz toplumsal grntleri (kahve,
ay, biraya ilikin olarak) hakknda bkz. Henri Brunschwig, La Crise de l'Etat prussien la fin
du XVIIIe s. et la gense de la mentalit romantique. ada Fransz tarihileri, hereyden sonra
en azndan Law sistemi veya herhangi baka bir klasik konu kadar ilgin olan beslenme
tarihine pek dikkat etmemektedirler. Bir Fransz mutfak (veya daha dorusu mutfaklar)
tarihimiz var m? Veya rnein bir zeytinya veya tereya tarihimiz var m? -hatta XVI. yzyl
Akdeniz'inde, o sralarda Bne'dan Cezayir'e, Cerbe' den skenderiye'ye, hatta belkii de
tstanbul'a kadar gemilerle tanan bir ham tereya tarihi var m-? Acaba tarihilerin ou,,
yuvarlak ve krekli gemiler denizi olan Akdeniz'de, en muzaffer armadalarn baar koulu
olan peksimet imalatnn glklerini biliyorlar m? Buday yoksa, donanma da yoktur
denilebilir. Veya Werner Sombart'n XV. ve XVI. yzyllarda atlm yapan konserve imalatna
ilikin aklamalarn -veya H. Hauser'in derslerinde aklamaktan holand, Kuzey denizi
ve Atlantik'te tuzlanm sr eti tarihini- kim biliyor?

169

gribi salgnn veya Almanya'nn yksek kesimlerine ulamadan, Dou ve Orta


Avrupa'da yaylan Asya kolerasn da dnyorum. Tarihiler zellikle bugn,
1812 bozgununun nedenini k kadar, Rusya'da hep varolan tifse de balamaktadrlar... Bu sorunlarn ve birok dierinin de corafyay ilgilendiren
yanlan yok mudur?
Fakat bu gzel kitap yalnzca veya d ayrnt sorunlar kartmamaktadr.
Btn itibariyle nemlidir. Onu okuduktan, tekrar okuduktan sonra bizi
corafya biliminin bizatihi kendisini tekrar ele almaya zorlamaktadr. Bunlar
onun d sorunlardr.
Corafyaclar bilirler: corafya (tpk tarih gibi) tamamlanmam, dier
tarihsel bilimlerden ok daha tamamlanmam durumda olan bir bilimdir. Hatta
belki de u dier eski entelektel macera olan tarih kadar tamamlanmam
durumdadr. Tarih de ne yntemleri asndan tam bir gvence altndadr, ne de
tamamen kabul edilen bir alana sahiptir. Bilimsel corafya, tpk Maximilien
Sorre'un kitab gibi yanlamasna fetihlerle (akmalarla), bir cins no man's
land'de deil de, komu ve oktan igl edilmi topraklara yaplan seferlerle
oluturulmu deil midir? Maximilien Sorre'un eseri, dn co-rafya tarafndan
doa bilimleri adna yaplan ve baarya- ulatrlan geni fetihlerin
zenginliklerine benzemektedir. Ama bugn corafya eer mmkn olduunca
zengin- letiril-mek, yani tamamlanmak, hi deilse nesnesi belirlenmek
isteniyorsa, ne kadar ok yanlamasna fetih daha yaplmay beklemektedir?
Blgesel corafyaya ynelik baz tez ve incelemelerde bu ynde gsterilmi olan
gayretlere (ve ok ey yaplm olmasna ramen), tarih ve tarihncesi fethedilmeyi -henz gereklememitir- beklemektedir. Ayn zamanda
iktisatlarn 111 , folklorcularn, etnograflarn, etnologlarn ve genel olarak
sosyologlarn kazanmlarn corafi dzene indirgeyecek tartlmaz fetihlerin
gerekletirilmesi gerekmektedir.
Bu indirgemeler yaplmadan, yaayabilir, yntemlerinden emin bir insani
corafyann gerekten mmkn olabileceinden kuku duyuyorum. Jean
Brunhes'n kendi zamannda ok yararl olmasna karlk, bugn kukulu hale
gelmi olan giriimine, bu hedefe ulamadan nce yeniden balamann yarar
yoktur. Ve bu indirgemeler ancak, bizzat corafyann ana hatlarnn, koordinat
sisteminin, indirgemenin onlara nazaran yaplaca hat ve eksenlerin saptand

111 Bu konuda kr. Franois Perroux, Cours d'Economie politique, 1. yl, s. 137, Corafya)
kulland terimleri kt ve yetersiz tanmlar vs.

170

gnde -ki bu da sorunu daha karmaklatrmaktadr- mmkn ve verimli


olabileceklerdir. Maln bakalarndan almak, evet iyi, ama onlar yeni
zenginliklere dntrmek iin.
Maximilien Sorre'dan nerede ayrlyorum? Birok bakasnn ardndan
mekna vard anda giriiminin corafi karakterinden emin olduu noktadan
-yani bir haritaya veya kendi syledii zere, bir yaylma alanna ulatndaitibaren. Kukusuz, corafyann yerkrenin bir tasviri olduunu 112 ve kendi
tarznda bir mekn bilimi olduunu inkr etmiyorum. Zaten bunu kim inkr
eder ki? Ama tek dev bu mudur? Corafya meknda herhalde bir ama ve bir
ara bulmaktadr, yani benim anlayma gre bir zmleme ve denetim
sistemi. Aslnda belki de ikinci bir amac, ikinci bir koordinat daha vardr
-insana deil de, insanlara, topluma ulamak olanCorafya bana tam haliyle, toplumun meknsal incelemesi veya dncemi
sonuna kadar gtrmek zere, toplumun mekn araclyla incelenmesi olarak
gzkmektedir.

Albert Demangeon'un sonuncu kitabnda u uyar yer almaktadr: nsanlar


birey olarak ele almaktan vazgeelim113. Ayn tavsiye, bilindii zere ok daha
geni bir ekilde motive edili olarak, Lucien Febvre'in Yeryz ve insann evrimi
adl eserinde de yer almaktadr: ama bu kitap dnyaya ok erken (1927) gelmi
deil midir? te yandan insan mekn balar iinde, toplum halkalar
tarafndan yakalandndan tr, eer ayn zamanda tarih, iktisat sosyoloji
konusu olan ve bilindii zere ok yeni olan bu toplumsal gerei dolu dolu
kavramazsa, insanlarn nesneler zerindeki114 abalarnn byk hatlarn ve
ortaklaa hayatn ou zaman tarih zerinde gre grnr hale gelen zorlama
ve yaratlarn aramazsa, corafya olmayacaktr... Bunun devamnda bana,
insani olgularn corafi dzene her indirgeniinin en azndan ikili olmas
gerekiyormu gibi gelmektedir: mekna indirgemek, tabii evet, ama ayn
zamanda toplumsala da indirgemek -Maximillien Sorre'un kand, yan yana
durmasna ramen ancak canl birim tarafndan zorlandnda iine dald,
konusuna dahil etmedii u toplumsal-. Hatta Maximilien Sorre'un urann,
bu kt yol baladnda durmak olduu bile sylenilebilir: rnein byk
kyafet ve barnak corafyas sorunlar kartan yapay mikro-iklimlere ilikin

112 Andr Cholley, Guide de l'tudiant en gographie, Paris, P.U., 1943, s. 9. Fakat insan-merkezli
tasvir, s. 121.
113 Albert Demangeon, Problmes fi. 28.
114 Maurice Hallowacks'in terimiyle.

171

olarak 115 byle davranmtr. Veya sunumu iinde yle ucundan bir
dokunduu baz salgn hastalklar iin de ayn ey sz konusudur. Amac
mmkn olduunca, biyolojik birey olarak insann ekolojisinin erevesinde
kalmak olmutur; fakat bu ekoloji ou zaman eer bir soyutlama, ok dar ve
geilmez veya en azndan ok zor bir yol deilse, nedir?
Ancak acaba sylememe gerek var mdr ki, Maximilien Sorre kendi kendine
dayatt kstlamalara tam bir dikkat gstermi ve bunun nedenini nsznde
yarm az ve amacn eletirmek iin kullandmz terimlerin de yer ald
sonu blmnde aklamtr. unu yazan o deil midir (s. 10)? nsandan sz
etmek ok basittir. Sylenilmesi gereken insanlardr -imdinin ve gemiin
insanlar-.... nszn ayn sa- hifesinde gene o yle yazmaktadr: Demek ki
toplumsal ortam ile doal ortamn etkileimleri hatrlatlacaktr... Birbirinden
ayrmann olanaksz olduu etkiler vardr. Hatrlatlacaktr, altn izdiimiz
kelime olduka aklaycdr, bilinli olarak incelenen deil de, hatrlatlan.
Bylesine bir kitabn size bol olarak sunduu zenginliklerle yetinmemek her
zaman bir hakszlk oluturur; fakat gene de bylesine gzel bir kitabn daha
geni bir ekilde tasarlanmam ve btnsel mimarisi itibariyle daha vurgulu ve
ak bir biimde aklanmam olmasnn esef verici olduunu ve bu kitabn
daha net, daha btncl, zellikle de isel olarak daha iyi dzenlenmi, yeni
belki de sadece daha tutkulu olmasnn temenni edildiini sylemek gerekir.
Fakat bu kitap -k tarihi ne yazk ki ok kt seilmi olsa bile- tam bir
etkinlie sahip olacaktr. Corafi bilimler -ve tm toplumsal bilimler- ondan
yararlanacaklardr ve tarihiler ona bavuran sonuncu kiiler olmayacaklardr.
Jules Simon'u akla getiren yaznsal niteliiyle, dnyann tmne dalm
manzaralar ksa dokunularla anma veya dorudan kendi bilimsel deneyinin
ve kazanmlannn zenginliiyle, gemi bir dnemin iklimini ortaya koyma
yeteneiyle, olgular dizi haline getirme ve gelimeleri birbirlerine balama
becerisiyle, Akdeniz'in klasik kylarna srarl dnlerle bir rnei veya tarihe
veyahut efsaneye ait bir ayrnty yerine yerletirmesiyle, bu eser zihniyeti ve
hmanizmas itibariyle Fransz corafya okulunun parlak gelenei iinde yer
almaktadr. Entelektel hayat bir kavgadr: bu kitap bize gzel, muhteem bir
abann rneini vermektedir. nsani corafyann bu ok zor ve byleyici
alanlarnda, Vidal de La Blache'in nsani corafyann ilkeleri'nden, Lucien

115 s. 37-38. M. Sorre'un kentsel iklimsel ortam, kacak olan baka bir eserinde incelemesi ok
karakteristiktir (s. 10).

172

Febvre'in Yeryz ve insann evriminden beri, ok uzun zamandr bylesine


nitelikli bir eser kmamtr.

173

BR TOPLUMSAL TARH KAVRAYIINA DAR1

Otto Brunner in 1956'da yaynlanm, ama (olduka ras- lant.sa baz


kazalardan sonra) Annales'e yeni ulam olan Neue Wege der Sozialgeschichte->
adl karmak, uyank ve ikircikli kitab hakknda konumak zere gecikmi
durumdaym. Genel dergileri de okuyan tarihiler zaten onun, bu kitapta
braraya getirilmi olan on makalesinden ikisini ilk yaynlandklarnda
okuyup, takdir etme olanana sahip olmulard: bu makalelerden biri 1954'te
Historische Zeitschrift tarafndan yaynlanan3 bir Avrupa toplumsal tarihi
sorununa- dger de ayn yl Viertel Jahrschrift fr Sozial-und Wirtschaftsgeschichte
tarafndan yaynlanan, Avrupa ve RusVa burjuvazisine ilikin olandr4. Bu
makaleler, bu kitabn yeniden ele ald baz sorunlar ortaya koymulardr;
bunlar olduka karmak ve sonuta tarihsel-bilimlerin btn metodolojisini,
hatta anlamn bile gndeme getiren geni sorunlardn Bunun anlam, aslnda
derinlerde birlik gsteriyor olmakla brlkdte; farkl malzemelerden, bir dizi
savunudan -dokuz, hatta on tane savunma vardr, nk VI. blm tek baArnales E.S.C., no. 2, Nisan-Haziran 1939, Dbats et Combats s 308 O

ait 177,1954, s. 469 vd Git 50,


1954, s. 1 vd.
na, Orta ada burjuvazi ile soyluluk arasndaki ilikileri hem Viyana'da, hem
de Aa Avusturya'da incelemektedir- meydana gelen bir eserin tam bir zetini
sunmann kolay olmayacadr. Farkl bak alaryla yaplan ve birbirlerini
hzla izlemeleri ancak dnce dzeyinde mantkl olarak grlebilen
yolculuklar hayal ediniz. Ne yazk ki kitabn sonuna atlm olan ok saydaki
atf, okuyuu kolaylatrma- maktadr: notlara baknca hangi sahifede olduunu
kaybediyorsunuz, sonra yeniden balyorsunuz. Aslnda btn bu gidi
gelilere byk bir zihinsel coku elik etmektedir.
Otto Brunner Anrales'e hibir ey borlu deildir ve onun akl yrtmesinin
181
veya deneyinin verileri, destek noktalan, vard sonu bizimkilerle ayn
deilledir. Buna bal olarak btn bunlar bizim gzmzde zel bir nem
kazanmaktadrlar. Fakat dilini anlamamz ve bu dilin urada veya buradaki
inceliklerini kavramamamz ve delebilmemiz iin byk bir aba sarfetmemiz
gerekmektedir. Ancak ite, karmzda gene de tarihin bugnk alt st olularn

yksek sesle syleyen ve mesleine sahip olan, ayrca komu bilimlerden


yardm alarak, bizim alan kaplayan kayglandrc koullara ste gelmeye
alan bir tarihi bulunmaktadr. Hemcinslerine dayanmas gerektii iin, onun
ars zerine dnk ve bugnk Alman tarihileri adeta eksiksiz olarak
yardma komulardr. Otto Brunner onlarn tamam tarafndan onaylanmyorsa
da -bu muhtemelen daha fazla geerlidir-, kendini onlarla birlikte sunmaktadr
ve kitabnn ek cazibe kaynaklarndan birini de bu durum oluturmaktadr. te
bizim iin eski okuma arkadalar: Werner Sombart; Marx Weber; dn
dinleyicileri arasnda gen Marc Bloch'un da yer ald Georg von Below;
Fransz tarihyaznnn dncesine haksz yere yabanc kald (veya hemen
hemen) Mainecke; Orta a kurumlan zerine yapt hayranlk verici
almalaryla Heinrich Meit- teis; eserleri eer 1941 ve 1942 gibi kt bir
zamanda yayn- lanmasalard, Fransa'da lyk olduklar byk yere kavuacak
olan Otto Hintze; Th. Mayer, ve birok dieri. Bu notlar ve atflarda yeni felsefe
tarihi uzmanlarnn, sosyologlarn, iktisatlarn ve son olarak tarihilerin adlar
hi de daha az deildir: Gerhard Ritter, Werner Conze, Wilhelm Abel, Herbert
Hassinger116.
Otto Brunner bylece bize Alman tarihyaznnn eski ve yeni yollar boyunca
zgn bir yolculuk (ek bir yolculuk demeliyim) sunmaktadr. Fakat sonuta, bu
fazlasyla atak, fazlasyla tutkulu ve ne bir elikiden, ne de tamamlanmam
tartmadan korkan dnrn gerek yzn aa kartmak daha da g
olacaktr.
Okuyucunun
onun
usullerine,
aldatmacalarna,
devasa
kestirmelerine, ou zaman mkemmel olan aklamalarna yava yava alt
dorudur; Orta a tarihisi olan yazarmz doru kavakta, bizzat Batnn
kaderinin belirlendii kavakta durmaktadr. Ama ister Antikite' ye, ister
Modern an gbeine olmak zere, Avrupa Orta ann genel kabul gren
snrlarnn tesine gemek iin her frsatn iyi oldunu dnmektedir.
Platon'dan Joachim de Flore ve Bossuet'ye kadar demektedir, ayn ekilde
Home- ros'tan Fenelon'a kadar da demektedir. Fakat Annales'de bizim bu
atlamalardan yaknmaya ve Avrupa'dan olaylarn (Ksa grl
pedagoglarmzdan biri olay iin tarihin iskeleti demektedir) zerinde

116 Bu arada beni iki veya nedenden tr byleyen bu alnt Heinrich Freyer'e aittir (Max
Weber'indncesinin ynnde). Aydnlanma a, yalnzca bu terimle iaret ettiimiz snrl
kapsaml tarihsel olgu olmayp, ayn zamanda Avrupa tarihinin en mkemmelinden trend'i
olabilecek dip eilimlerinden biridir...

182

duraklamadan szeden bir tarihiye hogr gstermemeye hakkmz var


mdr? Bireyler zerinde duraklamayan veya onlarn sk saflar halinde, toplumsal veya kltrel btnlerin temsilcileri olarak, gruplar halinde sunan bu
tarihiye hogr gstermemeye hakkmz var mdr? Tabii ki onu izliyoruz...
Fakat tekrarlamak gerekir ki, Otto Brunnr'in bize okuttuu ve yeniden
okuttuu savunmalarn sonunda, hikimse onun gerek yzn tandn iddia
edecek durumda olmayacaktr. Yazarmz tam olarak bize ait olmayan
sorunlarla mcadele halindedir, bizim paylamadmz an ve deneylere av
olmutur. Uzantlar bizi dorudan imdiki zamana gtrecek olan u veya bu
dnce zerinde bir iki kere duraklamayacak kadar kaytsz bir okuyucu
deilim. Fakat bu cinsten zor ve belki de yanl yorumlarn zerinde durmann
yararsz olduuna inanyorum. Bunlar daha ak bir ekilde grmek zere
(biraz sonra yapacamz atfin dnda), yazann youn ve salam eserine bavurmay da yararsz buluyorum. Benim amacm yalnzca, bize biraz ge gelen
bu akll nitelikli kitab gndeme getirmek ve bize sadece bilimsel speklasyon
dzleminde neler getirdiini grebilmektir.

MODEL HALNE NDRGENM OLARAK BATI'NIN ZGNL


(XI.-XVIII. YZYILLAR)
Eer yanlmyorsam, yazann ilk amac bize serbestiyeti, esnek, evrimci bir
tarihin zddnda yer alan yapsal ve muhafazakr bir toplumsal tarih sunmak ve
onu kabul ettirmektir. Uygulamada, belli bir Avrupa toplumsal tarihinin zelletirilmi modeli (XI.-XVIII. yzyllar) bize uzun sre sularnda sunulmaktadr. Bu
model sreklilikleri, hareketsizlikleri, yaplar aa kartmaktadr. Olay bir
yana brakmakta, konjonktrel olan kmsemekte, nitelikseli niceliksele tercih
etmekte ve ne yazk ki, Ernest Labrousse'un matematik- letirici dncesiyle
bir an iin bile ilgilenmemektedir. Orta a balamyla snrlandrlm olan bu
giriim, fazla bir glk olmakszn benim anladm haliyle toplumsal bir ta-,
rihin iine yerletirilebilir niteliktedir; bu tarih bana gre btnsel bir tarihin
edasna ve boyutlarna sahiptir. Otto Brunner'in dncesini onlarn araclyla
kuatmaya altm adlar ve sfatlar, bu dnceyi tabii ki ancak yar yarya
tanmlamaktadrlar ve ona ihanet etme olaslklar vardr. Yalnzca yukardaki
paragrafta altn izdiim kelimeler, onun delillendirmesi iinde, bizim onlara

183

olaan olarak yklendiimiz anlamlan tamaktadrlar. Biraz sonra geleceim


zere, burada fiili olarak toplumsal bir model sz konusudur. Fakat yol boyunca
delillendirmeye baka dzenlilikler de eklenmektedir. Otto Brunner aikr
entelektel sreklilikleri srarla iaret etmektedir; bunlar onun kitabn, zaman
srekli olarak boydan boya kat'eden hatlarla doldurmaktadrlar. Ayrca bundan
tad alarak, imdiki zamann gemi zaman un- surlanndan ierdiklerinden en
zgn olannn ne olduunu aramaktadr; bylece ok eski bir Orta a
kavram olan ruh ve bedenin (modern biyolojinin ona verecei canl organizma
anlamnda deil) Oswald Spengler'in dnce ve kelime haznesinin merkezinde
yer aldn farkettiinde veya fizyokratlarn veyahut bizzat Karl Marx'in Orta
a iktisat dncesinin u veya bu eski kavramn kendi hesaplarna
geirdiklerinden kukulandnda, bundan tad almaktadr.
Fakat burada esas olarak, Bat'nn meydana getirdii zel alanda, XI-XVIII.
yzyllar arasnda yer alan toplum ciddi bir modelletirmenin konusu
olmaktadr. Baz yerlerdeki gelimeler, baz yerlerdeki durgunluklar veya baka
yerlerdeki ne gemeler, hatta anormallikler bir yana braklrsa, Bat toplumu
heryerde ayn ereveleri, ayn ana paralan sunmaktadr: yani kent, bu kentin
burjuvazisi, zenaatkrlar, ayrcalklar, kk salm kylleriyle krlar (macera
peinde koan bakalar da vardr, ama bunlar haklarna sk sk sarlarak kk
salanlarn varln engellememektedirler) ve onlarn senyrleri; bu sonuncular
tpk kyller gibi, bizim modern toplumumuzun yklendii anlamyla kr ve
ekonomiyi dnmekten ok, evlerini ynetmekle uramaktadrlar. nk
ekonomi (iktisat) ncelikle ve yzyllar boyunca eukos- monos, ev ynetimi iin
gsterilen zen ve duyulan kayg olmutur (Charles Estienne ve Jean
Liebaut'nun XVI. yzylda hl dedikleri gibi kyl evi): hizmetiler veya
klelerle ilgilenmek, ocuklar eitmek, ne ekileceine karar vermek; ve
iktisatyla (chrematistique) genel olarak pek ilgilenmemek. Eski czconomie
kitaplar pazarlarn cahili deillerse de bu onlarn tasvir ettikleri geimlik
ekonominin merkezinde yer almamaktadr. Onlarn ufku ev, evin
tamamdr. yleyse bu kitaplarn ahlki tler, uygulamal bir tp zeti, bazen
yemek tarifleri de iermesi bizi artmamaldr. Alman tarihi ve iktisatlar bu
zengin Hausvater literatur'u uzun zamandan beri iaret etmektedirler117.

117 Kr., Gertrud Schrder-Lembke, Dic Hausvater-literatur als agrargeschitlische Quelle, 7. /. Agrargeschichte und Agrarsoziologie, 1953.

184

Bu ana paralar model iinde zerklie, kendi renklerine, kendilerine zg


anlama sahiptirler. Ama birbirleriyle uyum iindedirler. Canl kenarlar olan,
ama ilerinden ayn n getii kristaller.
Blmler birbirleriyle iliki halindedirler: kyl kente gitmektedir (narin
nfuslar duraklayan kentler bile srekli olarak yeni insana ihtiya
duymaktadrlar), ite yeni gelen kyl veya sonradan zenaatkr olan olu,
zenaatkr ise daha sonra tccar olabilmektedir, tccar ise senyr haline gelebilmektedir. nk herey olabilmektedir, olabilir: temkinli kuaklarn sabr ve
uygun koullar yakalama sorunu. Kyl ocuu olan, krsal dokumac Hans
Fugger, byk ailesini kuraca Augsburg'a 1367'de gitmitir. Bazen bunun
tersine, senyr- ler burjuva olmaya heveslenmektedirler. Bu akmlarn debisinin
byk olduunu iddia etmiyoruz, ama olduklar haliyle baz gerilimleri
yattrmaya, hatta yoketmeye, uzun sre dengelerini korumaya yetmektedirler.
Ancak bu dengeler hep tehdit altndadrlar. Eer mbadeleler hzlanrsa,
balangtaki kristaller sonunda bozulabilirler. Bana gre Otto Brunner'in en iyi
sahifelerini oluturan Viyana rneinin (bl. VI) akla getirdii budur. Bunun
marinal bir durum olduu, modelin bu kendine zg sularda iyi yzemedii,
hkmdarn burada canl mbadelelere erkenden mdahele ettii dorudur. Bu
durum burjuvazinin; erdemlerini, kklerini ve topraa ilikin gereklerini yava
yava kaybeden bir soylulua geiini kolaylatrmaktayd. Eer terim
yerindeyse,
Avusturya devleti bu toplumsal trmanmalarn sularnda ve baka yerlerde
kendi arkn dndrmektedir. Ve Batda Orta ada siyaset toplumsaln iinde
dalp, kaybolurken (sen- yr hem senyr, hem de mlk sahibidir), Modern
devletin tedrici bymesiyle ayrm ve kopu tamamlanmaktadr: bir yanda
devlet, dier yanda ekonomik toplum ve eski toplumsal model veya ylesini
tercih ederseniz, Eski Rejim kmektedir. Her ne pahasna olursa olsun bu
k kronolojik olarak belirlemek isteyenlere, 4 Austos 1789 gecesi seyirlik
bir son olarak gzkmektedir: bu tarihte feodal haklar, ky cemaatleri, kentsel
baklklar... iptal edilmitir. Bu bir konuma biimidir; ancak Fransz devrimi
bu olayla birlikte sank klna brnmektedir. Ve onun yannda, ona kanan,
ama onun yerine geemeyen u dier karanlk kii olan endstri devrimi yer almaktadr.
Bylece, Bat tarihinin 1000-1100 arasndaki bir tarihte balam olan byk
safhalarndan biri kapanmaktadr. Bat bu uzak dnemde bir g ykselmesine,
uzun soluklu bir nfus artna tank olmutur (ksa bir sre sonra Elbe tesinin
185

kolo- nizasyonu ve Fransa'dan tberya yarmadasna doru geni bir g hareketi


balayacaktr). Henri Pirenne ve onun peinden birok tarihi, bu hareketi
izleyecek olan kentsel canlann, trafiklerdeki genel toparlann sonucu
olduunu dnmektedirler. Ancak Bat krlarnn genel bir ykselii de
meydana gelmitir; Bat krlar eskisinden daha bol yiyecek ve insan
retmilerdir -onlar olmasayd, ticaret tarafndan gerekten tevik edilen kentsel
atlmn gerekleemeyecei yiyecekler ve insanlar-; krlar nisbeten youn.
Kuzey lkelerindeki l rotasyon sayesinde tarlalarndan daha fazla rn elde
edebilen bir Avrupa kyll yaratmlardr. Artk youn bir krsal almann
iine giren kyl, tam zamanl kyl haline gelmitir. Demek ki senyrlerin
onlarn savunmalarn salamalar, bu ii msadere etmeleri de gerekmektedir.
Krsal refah ve kentsel refah daha balangtan itibaren birbirlerini
desteklemilerdir; bunlar Avrupa ekonomisinin, aka yeni olan ve srecee
benzeyen ekonomisinin temelleridir. Daha nceki yzyllarda gezgin satclarn
trafii deerli, nadir -zengin kumalar, baharat, kle- veya tuz, buday gibi en
gerekli mallar zerinde olmutur. O sralarda hemen yalnzca hkmdarlar ve
zenginlerin oluturduu mteri grubunun nemi vard. Ama XI. yzyldan
itibaren mamul rnlerin trafiklerin iindeki paylar artmaya balamtr.
Avrupa dokuma ihracats olduunu kantlam, Champagne fuarlar ile
Akdeniz trafiklerinin baarlar nce kendilerini haber vermiler, sonra da bunu
kantlamlardr. Tccar kk salmaktadr. Kentler oalmakta, kent
takmadalar, kent piramid- leri olumakta, her grup daha st mertebeden ticari
metropollere balanmaktadr. Btn bunlar bir senyrlk ve kyl tarzyla
ortak yaam halinde gereklemekte, baarlarn taban besleyici toprak
olmaktadr.
Bu ema tabii ki rtular ve tamamlamalar gerektirmektedir. Otto Brunner
bunlarla fazla uramamaktadr. Sylevi uzun, ou zaman tekrarlar ierir
niteliktedir, ama sonular her zaman ksa ve birbirlerinin ayndr. Bunlar geneli
hedeflemektedirler. Ancak modelinin ikinci kutbu olan kyller, senyrlk,
daha da genel olarak gizli sezgisinin yneldii ve rol ile nemini memnuniyetle
bytt, bir de stelik henz tabanda belli bir zerklie, belli bir zgrle
sahip olan bir kylln olduu halde, karlkl yklenimlerin damgasn
tayor olarak gsterdii u adelswelt sz konusu olduunda, bu sorular biraz
renklenmektedirler. Bu adelsrvelt'i fizyokratlara kadar uzanan ok uzun sreli
bir uygarln, gerek ve etkin zgrl iliklerine kadar arzulayan aristokratik
bir uygarln, yalnzca iddete ynelik ve kaba olmayp, ayn zamanda ince,
186

aikr erdemlere sahip -soylulara ait ktphaneler (Avusturya'da ve baka


yerlerde) bunu XV. yzyldan itibaren
kantlamaktadrlar- olan bir uygarln
II
merkezine yerletirmektedir. Kent burjuvalar da bu uygarla katlmaktadrlar.
Burada kim ak bir itme, adeta bir alt st olu grr ki?.. Ama savunma,
savunmadr.
BATI VE RUSYA
Okuyucu niyetimin bu otoriter kestirmeleri tartmak deil de, sunmak
olduunu ve bu tezlerin dayanaklarndan ok, sahneye koyucunun ilhamn,
iradesini grmek olduunu tahmin edecektir. yleyse XI. yzyldan XVIII.
yzyla yaylan bu geni aklamalar kabul edelim.
Bu yzyllar akas ortak bir eye sahiptirler. Ben daha ok X1II.-XVIII.
yzyllar demeyi isterdim, ama nemi yok! 1000-1800 arasnda belli bir birliin
olduunu, uzun zamann belli bir yataylnn bulunduunu memnuniyetle
kabul ederim. Gino Luzzatto ve Armando Sapori, bunu, XIII. ve XIV. yzyllarn
modernliini kabul ederek, kendi tarzlarnda sylemilerdir. XIII. yzyl
adam Armando Sapori Rnesan- sn klarnn gzlerini kamatrmasna raz
olmamaktadr.
XVI. yzyl adam Henri Hauser, bu yzyln zellikle
XVII. yzyl karsndaki aikr modernliini iln etmektedir. Fakat Otto
Brunner ne bu oyunlara ainadr, ne de bunlar onun tezi, hatta delillendirme
tarz iin vazgeilmez niteliktedirler. Onun oyunu ayn anda hem daha kark,
daha keyfi ve ok daha genitir. Az kalsn, daha tehlikeli diye yazacaktm. Bu
oyun olduka kendine zg bir diyalektie dayanmaktadr: tarihin
manzaralarnda nce onlar birletirenleri, sonra da onlar eitlendirenleri
srasyla- grmek. Yani kartlar gsterimin keyfine gre almakta ve tm renk ve
deerlerini gstermekte veya hepsi bir arada, oyuncunun elinde tek bir deste
oluturmaktadrlar. Otto Brunner Bat'nn btnsel zgnln iddia
edebilmek iin oyunu ok sayda kartla oynamak zorunda kalmtr. nk
onun modeli zellikle Alman topraklar ve kentleri iin geerlidir, italya ve
spanya topraklar ve kentleri iin geerli midir? Buralarda ve baka yerlerdeki
akmalar ancak birka becerikli elabukluuyla mmkn olabilecektir.
Armando Sapori'nin dn VVerner Som- bart'n Orta a ekonomisi iin
nerdii btnsel baka tepki gsterdii gibi, bu tekdze Bat grntsne de
kesinlikle tepki gstereceini dnyorum. stelik, alkantlara, ekonomik ve
toplumsal bunalmlarla blnen bir Orta a kat'eden bu uzun zamann
187

yatayln hangi tarihi kabul eder? Modern devlet kendini XV. yzylla,
bundan da fazlas XVI. yzylla birlikte haber vermitir ve devlet-toplum
kopukluu, patlamas Fransz devrimini beklemitir. Ayn ekilde, pazar
ekonomisi daha XVIII. yzyln sonundan nce Bat toplumuna derinlemesine
nfuz etmitir. Bu engelleri amak veya saklamak iin her zaman belirli bir
beceri gerekir.
Meslekdamzm becerisi, daha iin banda bile, ilk basitletirmesinin
aslnda Bat'nn benzersiz, temelli bir zgnl olduunu kabul ettirmesi ve bu
iddiann tesinde, Avrupa'nn zgnln gstermek zere, tartmay hemen
Bat' nn dna, Avrupa olmayann alanna tamas konusunda ortaya
kmaktadr. Bu Avrupa olmayan alan Max Weber'in muazzam soyutlamasyla,
slam alemi. Hind ve in'i kapsamaktadr. Bu kategorinin birliine kim inanr?
Veya Max Weber'in nl kentsel sosyolojisini sorunlarn tabanna kadar
gtrebildiine kim inanr?
Fakat bu yanl formle edilmi eletirileri bir yana brakalm. Avrupa'nn
dou ucuna aktarlan biz okuyucular, Bat sistemiyle Rus (hatta Dou) sistemi
arasndaki farklarn llmesine davetliyiz. Gsterim baz tarihilerin,
Avrupa'nn veya Bat'nn Rus topra zerinde, zel renkler tamakla, biraz
gecikmi olmakla; tarihin afetlerinden, sahnenin azametinden, orman ve
bataklklarn hasmane tutumlarndan, dk nfus younluundan (bunlara bir
de Mool ilerlemesinin yol at felketler eklenmektedir) kaynaklanan baz
beceriksizliklerle birlikte, ayn kadere yeniden baladna dair iddialar hemen
reddetmektedir.
Otto Burner baz Rus tarihilerine dayanarak, dier baz Rus tarihilerine
kar, Moollarn yol at felketlerden nce bile gecikme olduunu ve bundan
da kts, her iki dnyann toplumsal yaplar arasnda doa fark olduunu
ileri srmektedir. Novgorod Bat tarznda kendi zerine kapal bir kent deil de,
kendi krna ak, onun hayatyla btnlemi, antik tarzda bir sitedir. Rus
kentleri kukusuz insani bakmdan zengin ve byktrler, ama saylar azdr ve
birbirlerinden uzaktrlar. Kiev byledir, Moskova byledir. Avrupa'da olduu
gibi bir kk kentler piramidine veya ebekesine dayanmamaktadrlar. Bunun
dnda, Rus kentleri ze- naat hayatnn tekelini muhafaza etmeyi bilememiler
veya baaramamlardr; sefil zenaatkrlarn oluturduu kentsel bir
endstrinin yan sra, canl, ok ynl, kent denetiminin dnda kalan bir kyl
endstrisi ayakta kalmaktadr. Rus k, krlarda bol miktarda olan bir emek
gcn birok ay boyunca serbest brakmaktadr ve onlarla mcadele etmek
188

olanakszdr. Kyllere gelince, onlar da uzun sre ok fazla kk


salmamlardr. Kltrleri gezgincilik olarak kalmaktadr; ormann aleyhine
rgtlenmektedirler, ama burada Bat'da olduu gibi, yeni alan topra bir
kerede ebediyen tarma kazanmak, srekli ekimler yapmak, aa kklerini temizlemek sz konusu deildir. Tpki Avrupa kyllerine alan Amerika'da
olduu gibi meknn israf kuraldr. Buna, ze- naatkrm hareketlerinden
kylden daha serbest olmadn ekleyelim. Sonuncu izgi: Rusya'da ticaret
Byk Petro'ya kadar tuz, krk, bal gibi doal rnler, lks mallar ve kleler
zerinde yaplacaktr. Bu ticaret kervana dayal ve gezgindir. Bu khne izgiler
btnsel tabloyu tamamlamaktadrlar. Bunun tersine Avrupa yar zgr
kyllere bamsz kentlere (veya hemen hemen), faal ve ne gemi ticari
kapitalizme, evlerinde oturan yerleik tccarlara sahiptir. Bat kentleri devlet
denetiminin dndaki zenaat endstrisi ve ticaretiyle, ksa veya uzun mesafeli
kapitalizm iin zgr adacklar gibidirler. Bu, Max Weber'in eski iddiasnn
ynnde, Orta a Avrupa'snn kentsel zgnlklerinden biridir: ne antik
kent, ne de dou kenti krla kent, endstri ile tarm arasndaki bu krlmay
veya daha iyisi, bu ayrm -tek kelimeyle kentsel ar voltaj- tanmlardr.
Bu gsterim, Gerhard Ritter'in yaknlarda hl szn etmekte olduu bu
Rus muammasn aydnlatmaya yeterli mi118? Veya Alman gzlemcinin bu
muazzam manzara karsndaki esrarn? Buna okuyucu cevap verecektir. Eer
Otto Brun- ner'in tarznda, ama bu kez Avrupa ile beryallarn smrge
Amerika's arasnda (XVI.-XVIII. yzyllar) bir paralel ku- rulsayd, bunun ne
vereceini kendime soruyorum. V. yzyln sonunda Yeni dnyada yeni bir
Avrupa iyi kt kk salmakta, yeniden balamaktadr, ve kentlerle balamaktadr.
Bu kentler, kendilerini ina etmekte yava olan krlar ncelemekte (Rio de la
Plata) veya kzlderili kyllere dayanmaktadrlar. Nerede olurlarsa olsunlar,
bunlar krlara doru alan, antik formllere sahip, byk toprak sahiplerinin
egemenliindeki -rnein Brezilya belediye meclislerinin homens bons 'u veya
spanyol cabildos'unun (belediye grevleri) byk haciendas' gibi- antik
kentlerdir. Bu btn iinde en fazlasndan iki veya modern kent vardr;
bunlar Rus tarznda ok soyutlanm byk kentlerdir: kral naiplerinin Mexico'su, Hollandallar zamannda ve sonrasnda Recife, eker ihracats
tccarlaryla Bahia ve Potosi. Bu tabloya bir de katr kervanlaryla yaplan bir

118 Lebendige Vergangenheit, Mnih, Oldenburg, 1958, Das Ratsei Russland, s. 213 vd.

189

ticareti ekleyiniz. Bu durumda, XI. yzyl ncesi Avrupa m, yoksa Byk Petro
ncesi Rusya m sz konusudur?

III
TOPLUMSAL TARH NEDR?
Bu sorular, bu yar eletiriler, iin asln sylemek gerekirse, bu sinirli kitabn
ancak yarsn veya te birini gndeme getirmektedirler. Otto Brunner'in niyeti
yalnzca Orta an benzersiz zgnln kuatmak, onun erdemlerini gstermek, yceliini sylemek, onun adeta bir mucize olduunu iddia etmek
deildir. Eer yanlmyorsam, bugnk zamana ynelmek (g ve aklktan
daha ok, beceriyle) zere, bu byk seyirin klarna dayanmak istemekte
-ikinci byk apl ilem- ve ncekileri kapsayan ve aan nc ve son ilem
olarak da, tarihilik mesleinin yaplarna varmak istemektedir.
XVII. yzyl ncesi Bat Orta a, gerekte bizden eitli engellerle
ayrlmaktadr. XX. yzyla, yani Avrupa'nn uzak kklerinden XVIII. ve XIX.
yzyllarn sramal deiimleri ve sreksizlikleri nedeniyle hemen hemen
kopuk olan bir aa mensup olan tarihiler ve insanlar olarak biz, Avrpa'nn XI.XVIII. yzyllar arasndaki toplumsal tarihinin gereklerini nasl yeniden tam
anlamyla bulabiliriz? En bata ekonomi, ama ayn zamanda toplum, hatta
devlet olmak zere kelimelerin bizzat kendileri bize hizmet etmektedirler, ite
bylece bu nesneden, bu uzak manzaradan, iinde hereyin birbirine benzedii
bir duman perdesiyle ayrlm durumdayz: ideolojiler (XVIII. yzylla birlikte
doacaklardr), ayn anda hem gerekler, hem de yanlsamalarla dolu olan u
fikirler; eski aklamalar; bizzat yeni toplumsal bilimler tarafndan sarfe- dilen
abalar okumama ve tekrar okumama ramen ok iyi anlayamadm bir
blmde ite anakronizmaya, bir imdi- gemi diyalounun aikr tehlikesine
kar uyarlm durumdayz; ite ayrca tarihin ar sorumluluklarnn karsna
yerletirilmi durumdayz. Ama aslnda Kari Mannheim'n izinden, bir ideoloji,
sonra da cad avna ve dumanlarn datlmasna davetli deil miyiz? ideolojiler
hz kaybetmekte midirler, deiller midir? ikisi de mmkndr. Fakat yazarn
ideolojilerinin perdesinin nnde ve arkasnda, kendini hangi yarglara, hangi
yaklamlara terkettiini, konuya yabanc olan hibir okuyucu anlayamaz. Ne
yarglanyor, ne mahkm ediliyor veya yle sylemek gerekirse, neyi sevmemiz
gerekiyor? nk Eski toplumsal rejimin devletin kar ve tiran- lmn veya
190

ideolojik arptmalarn dndaki bu aikr methiyesinin bir anlamnn olmas


gerekir. Laudator temporis

191

acti hibir zaman art fikirden yoksun deildir.

Bu belirsizlikler, meslekdamzm tarihin kaderi, varolu nedeni konusunda


sorduu temel soruya vereceimiz cevab nceden ne karmaklatrmakta, ne
de zayflatmaktadrlar. Fakat bize sunulan yol sanki gvenliymi gibi yapalm.
Tpk Henri Berr'in 1900'de Revue de synthese'in ilk banda yapt gibi, Otto
Brunner de daha ilkeyi koymasndan itibaren, zel tarih kesimlerinin zerine
kmay denemektedir. Bu zel tarihlerin ok sayda olduklar bilinmektedir:
hukuk tarihi, kurumlar tarihi, felsefe tarihi, fikirler tarihi, edebiyat tarihi, bilim
tarihi, sanat tarihi, din tarihi, gndelik hayat tarihi, iktisat tarihi; te yandan
bunlarn (kr., Heinrich Freyer) kendilerine zg ritmleri, soluklar, kendi
kronolojik lleri vardr. Oysa bu zel kesimlere egemen olunmas, bunlarn
zlmeleri gerekmektedir. rnein Kulturgeschichte imparatorluu karma,
yanltcdr. Ayn ekilde, aka sylenmemesine ramen, sadece bir kesim olan
iktisat tarihi, rezalet kmadan tarihin tmn kapsayacak kadar iemez.
Ksacas tarih ancak iki genel dzlem kabul etmektedir; bunlardan biri
siyasal, dieri de toplumsal dzlemdir. Betimsel geometride olduu gibi,
tarihin btn gvdesini bu dzlemlerden ya birinin, ya da brnn zerine
drmek gerekir. Bu tartmal imgeleri ileri sren tabii ki benim. Otto Brunner
ok daha kesin olarak, toplumsal tarihin bizatihi bir zgnlk (fach), kendine
zg bir kesim (sonder-gebiet) deil de, insann ve insan gruplarnn ortaklaa
hayatlar iindeki, toplumsal, birlikleri iindeki (Vergesellschaftung) bir yanlarn
ele almann bir biimidir demektedir. Siyaset iin ise eskiden(1936) yle
demitir: tamamen tarihsel olan her sorunsal, siyasal tarih alanna aittir... Bu
adan kelimenin dar anlamnda her tarih siyasal tarihtir119. Bugn ona sitem
etmeme yer olmakszn -tamamen tersi-, farkl bir kanaate sahiptir. z olarak,
tarihin nesnesi her zaman insandr demektedir, ama onu ele almann iki biimi
vardr: nce toplumsal bir tarihin aynasnda, bylece i mimari, toplumsal
balarn ya-ps n plana kartlacaktr veya ikinci olarak siyasal bir tarih
ynndedir, yani Aristotelesi anlamda bir siyasetin dorultusundadr: bu anda
sz konusu olacak olan, siyasal eylemi konu olarak kavrayabilmektir,
insanlarn kendilerini belirlemelerini kavrayabilmektir. Tekrarlyorum:
hereyin aralarnda blnd veya blnebilecei iki dzlem. Tarihinin
bunlar kartrmas veya ayn anlama gelmek zere, bunlar birlikte sunmas

119 Otto Brunner, Zum Problem der sozial-und Wirtschatsgeschichte,


National konomie, VII, 1937, s. 677.

192

z. /.

olanakszdr. ddia etmekte hzl, tersi asla sylenemeyen ve bylece atf


noktalar olabilecek redlerden adeta bak olan bu kitab ortaya kartan siyasete indirgenmi bir tarihin taslan sahife be sahife izlemek nem
kazanmaktadr: eer iyi anlamsam, siyasal hayvan olan insann tarihi biraz
da onun hareketlerinin, ey lemlerinin, iradesinin ve hatta bazen bir
machtpolitik'in tarihidir, bylece ou zaman geleneksel bir tarihe ynelmektedir. ki kanatl olan kitabn dier kanadnda toplumsal tarihin
hareketsizliini ve uzun sreyi kendi hesabna seferber etmesi lsnde kaln,
ar toplumsal gerek felketlere, bunalmlara, darbelere direnmektedir;
yavalndan, gl ataletinden tr kuvvet kazanmaktadr. ktisat tarihinin
ilerlemeleri bu kitleyi kprdatrken, kaln bir delik aarken, yorgunluktan bitip
tkenmektedirler.
Zaten tekrarlamak gerekir ki, Orta ada yalnzca bu tarih, toplumsal tarih
vardr; o hereyi yutmu, hereyi zmlemitir. Devlet, szn ettiimiz u
farkl gvdelerin arasnda erimitir: kentler, senyrlkler, ky cemaatleri. Piyasa
ekonomisinin bunalmlar, hatta kaslmalar olabilir, bu duruda oeconomie kendi
zerine kapanr. Bu frtnalara kar korunakldr. Yzyllar ona aittir. Devlet ve
ekonomi daha sonrann olgulardr.
Bu makale boyunca yalnzca, fazla alk olmadmz bir dnceyi kendim
ve okuyucularm iin aydnlatmaya al- tim. Alman ve Fransz tarihilerinin
arasndaki temas o kadar uzun zamandan beri kopmutur ki, tartmann tm
anlamn kaybetmesi iin bazen iyi kavranamayan bir kelime, ortaya abuk
atlan bir iddia yeterli olmaktadr. Birbirlerine bu kadar yabana hale gelmi olan
bu dncelerin birbirlerine katlmasnda her iki tarafn da avantaj olacaktr.
Ben de bu durumda, eletirimin zihinsel ynn mmkn olduunca kendime
yasaklayarak, bu tartmann inisytifini Otto Brun- ner'e braktm.
Bu karlamann sonunda ikna oldum mu? Bu baka bir sorudur. Belli bir
sempati ile canl itirazlar arasnda blnm durumdaym. Gerekte uzun sreli
bir toplumsal tarih, bana yavalklara, srekliliklere, ataletlere, yaplara ilikin
olan dierleri arasnda bir toplumsal tarih olarak gzkmese bile, beni ancak
cezbeden hi de kk bir kii olmayan toplumsal konjonktr bu
hareketsizliklerin tesine yerletirmek gerekir. ster Aristotelesi olsun, ister
olmasn, geen yzyln geleneksel tarihiyle birleen bir siyasal tarih konusunda
tabii ki sylenecek birey yoktur. Fakat bana yle geliyor ki, Otto Brunner'in
otoriter ikilii konusunda hereyi sylemek gerekir. Tercihini belirleyen

193

nedenler ve art fikirler her ne olurlarsa olsunlar -bunlar Fransz bir okuyucu iin
belirsiz kalmaktadrlar- ben altlarna imza atmam.
Fazla liberal gzkme pahasna da olsa, ben onun tersine tarihin oklu
eiini aabilmek iin btn kaplarn bana iyi gzktklerini syleyeceim. Ne
yazk ki iimizden hi kimse, bunlann hepsini birden bilemeyecektir. Tarihi
ncelikle en iyi bildii gemi kesimi zerinde almaktadr. Ama olabildiince
gerileri grebilmenin arelerini aryorsa, bir o kapy, bir bu kapy alacaktr...
Gndeme her seferinde yeni veya az farkl bir manzara gelecektir ve bunlarn
birkan attrmay bilmeyen, bu ad hakeden hi bir tarihi yoktur: kltrel ve
toplumsal, kltrel ve siyasal, toplumsal ve ekonomik, ekonomik ve siyasal
manzaralar vs. Fakat tarih bunlarn hepsini kapsamaktadr; bu komuluklann,
bu ortak-

194

Iklann, bu somut etkileimlerin btndr.


Demek ki Otto Brunner'in iki boyutlu geometrisi beni tatmin edemez. Bana
gre tarih ancak n boyutta kavranabilir. Bu cmertlik vazgeilmez niteliktedir:
kltrel bak veya diyalektik materyalizmi veya herhangi baka bir
zmlemeyi alt dzlemlere, hatta aklayc alann dna atmaz; tabanda
somut bir tarihi, Georges Gurvitch'in syleyecei gibi ok- boyutlu bir tarihi
tanmlar. Bu oulluun tesinde tabii ki herkes serbesttir; hatta bazlar, o
olmadan mesleimizin olamayaca veya hi deilse en deerli tutkularndan
bazlarn kaybedecei tarihin birliini ileri srmeye kendilerini zorunlu
saymaktadrlar. Hayat ok ynldr, tarih de yle...

195

NFUSBLM VE NSAN BLMLERNN BOYUTLARI120

Bizim bu dergide savunduumuz tarih, eitli insan bilim- erne ak


kalmay istemektedir; ve bugn bizi tarihin ken- lnden ok, bu bilimlerin
btn megl etmektedir. N- usbilimsel aratrmalarn verilerini ve esas
ynelimlerini jundeme getirme devini kendine yklemi olan bu incelemelin
banda, bunlarn da yalnzca tarih asndan deil, bu Dtnsel adan ele
alnmalarnn gerektiini tekrar sylemeyi yararl buluyorum.
Herkes rahatlasn; bu yolu kullanarak toplumsal gerein emperyalist, tek
yanl, ou zaman aceleci bir aklamas olan belli bir nfusbilimciliin
yarglamasna girimek istemiyorum. Her bilim, eer bir de stelik gense,
veya ayn anlama gelmek zere genlemise, toplumsaln tamamn kendine
almak ve onu tek bana aklamak gayretine girmektedir. Bir ekonomizm, bir
corafyaclk, bir sosyolojicilik, bir tanhschk olmutur ve hl da vardr.
Bunlarn hepsi de saf emperyalizmlerdir, ama iddialar doal, hatta gereklidir:
bu saldrganln en azndan belli bir sre boyunca baz avantajlar olmutur.
Ama bugn belki de buna son vermek gerekmektedir.
fazla rahatsz eden ve onlara en ok batan terimdir. Fakat benim zihniyetim
iinde btn insan bilimleri srayla birbirlerinin yardmclardrlar ve bunlarn
herbiri iin, dier toplumsal bilimleri kendi kullanmlarnn dorultusunda
evcilletirmeleri merudur (kiisel adan, ama tekelci deil, kendinin olmas
gerekeni ve olan alabilir). Demek ki bir keresinde ebediyen geerli olmak zere
saptanm bir hiyerari yoktur ve ben kendi bencil bak am iinde,
nfusbilimi tarihe yardmc bilimlerin arasna koymakta tereddt etmiyorum,
n- fusbilimin de birka dieriyle birlikte, tarihi kendi yardmc bilimlerinden
biri olarak saymasn temenni ediyorum. Esas olan tm bilimsel aklamalarn
uyumlu hale gelmeleri, sonunda birlemeleri, hi deilse bir buluma yerinin
taslan belirlemeleridir.
Nfusbilimci meslekdalarmz ve komularmzla kuracamz bir diyalou
199 ile Ren Baehrel'den zr
ite bu dzeye yerletirmek istiyorum ve Louis Henry
dileyerek, bu konumay yntem zerine tartmalar dzeyine koymuyorum.
Yntemlerin deerini bir an iin bile inkr etmiyor ve Lucien Febv- re'in bu

120

s. 4923S'C" ^ 3' Mayls"Hazlran 1960' Chronique des Sciences Sociales,

yntemlerin olaan olarak yol atklar kavgalara kar duyduu fkeye121 ancak
yarm olarak katlyorum. Ama zirvede gene de yalnzca yntemler veya
aralar deil, ayn zamanda sonular ve bundan da fazlas, yorum, bu sonu-'
larn ie yarar hale getirilmesi de nem kazanmaktadr; yani tek kelimeyle,
yntemden kaynaklanan hatalar gerektiinde dzeltmeye yarayacak olan
unsurlar.
Bu yazda demek ki, insan bilimlerinin genel ynelimi sz korkusu olacaktr.
Bylesine bir konuma beni muhataplarm semeye ve uygulamada, dar ve
yetersiz kitab gncellikten, yardan daha fazla kmaya zorlamaktadr. Bu bak
asnn bana dayatt geriye dnlerin yararsz olmayacaklarn
dnyorum. nemli eserlerden sz etmek iin hibir zaman ge kalm
olunmaz.
ERNST WAGEMANN'IN EKLER

121 nmde duran bir notta bana Herkes kendi yntemini yapsn. Bunun iin uzman gerekmez.
nsan kendine byle bir yntem kuramayacak durumday- sa, lascia la storia diye yazmt.

200

Tamamen hakl ve uygun olmamakla beraber (bildiim kadaryla bizde


onun hakknda hibir eletirel makale yazlmamtr), ilk nce Ernst
Wagemann'm otoriter ve rahatsz edici almalarn sunalm. Onlara
yaklarken, bir ilk glk bizi durdurabilir: bu ilk yaynlar, yeniden yaynlar,
eviriler, geniletilmi yeniden yaynlar, seme zetler, farkl bileimler,
bititirmeler veya tam tekrarlar iin birok kereler yeniden ele alnan
makalelerin arasnda insan kaybolabilir 122 . Ancak bu yeniden sylemelerin
iinde yaplacak bir sondaj yeterli olmaldr ve bizim iin de her halkrda
yeterli olacaktr. Bu sondaj ile, 1949 ve 1952'de yaynlandklarnda hi de haksz
yere olmadan grlt kartan ve benim ili'nin Santiago kentinde haberdar
olduum iki eseri gndeme getirdim. Almanca'dan spanyolcaya evrilen
birincisi. Halklarn kaderi iinde nfus 123 ; ikincisi ise Dnya ekonomisi 124 adn
tamaktadr, bu eserin Ispanyolcas bir ilk yayn izlenimini uyandrmakta, ama
birinci kitaptan olduu kadar, daha nceki baka yaynlardart da alnma
koskaca blmler iermektedir. Wagemann'n lmnden (1956) ksa bir sre
nce, 1952'de Bern'deki Francke kitabevinin geni koleksiyonu iinde
yaynlanan ve o da bir yeniden yayn ve aklk bayapt olan, Die Zahl als
Dedektiv125 adl kk bir kitaba da bavuracam. Sherlock Holmes'in iyi dostu
Dr. VVatson'la rakamlar, istatistikler, ekonomik byklk sralamalarndan,
sanki bunlar sulular veya kukulu kiilermi gibi sz ettii bu kitapta,

122 Yksek ncelemeler Okulu'nun eski rencilerinden olan bayan ilse Deike, iktibas etmenin
yararl olacan dndm, Ernst Wagemann'm eserlerinin aadaki listesini bana
ulatrd. Yazarmzn bol olan yaynlarn biraz dzene sokmutur.
Die Nahrungswirtschaft des Auslandes, Berlin, 1917; Allgemeine Gel- dlehre, I, Berlin, 1923;
Einfhrung in die Konjonkturlehre, Leipzing, 1929; Struktur und Rhythmus der Weltwirtschaft.
Grundlagen einer weltwirtschaftlichen Konjunkturlehre, Berlin, 1931; Geld und Kreditreform,
Berlin, 1932; Was ist Geld?, Oldenburg, 1932; Narranspiegel der Statistik. Die Umrisse eines
statistischen Weltbildes, lte dition, Hamburg, 1935; T dition Hamburg, 1942;
Wirtschaftspolitische Strategie. Von den obersten Grandstzen wirtschaftlicher Staatskunst, 1
dition, 1937; 2' dition, Hamburg, 1943; Die Zahl als Detektiv. Heitere Plauderei ber gewichtige
Dinge, lre dition, Hamburg, 1938; 2' dition, Hamburg, 1952; Der neue Balkan, 1939; Wo kommt
das viele Geld her? Geldschpfung und Finanzlenkung in Krieg und Frieden, Dsseldorf, 1940;
Menschenzahl und Vlkerschicksal. Eine Lehre von den optimalen Dimensionen gesellschaftlicher
Gebilde, Hamburg, 1948; Berhmte Denkfehler der Nationalkonomie, 1951; Ein Markt der
Zukunft. Lateinamerika, Dsseldorf, 1953; Wirtschaft bewundert und kritisiert. Wie ich
Deutschland sehe, Hamburg, 1953; Wagen wgen, Wirtschaften, Erprobte Faustregeln-neue Wege,
Hamburg, 1945.
123 La poblacion en el destina de los pueblos, 1949, 245, in 8.
124 Economie mundial, Santiago, 1952,1, 220 s., II, 296 s., in 8"
125 Sammlung Da/p, no. 80, Bern, 2. yay., 1952,187 s., in 16.

201

toplumsal hayatn karmaklnn iinden, olaylarn ok yakndan grldkleri


iin yalnzca akln veya hesabn karsamalaryla dzene sokulabilirini gibi
gzkt bir yol bulduunu dnen bir rehberin hakimiyet ve bazen
gayriiradi evikliine bundan daha iyi tanklk edebilecek baka bir kitap
olamaz.
Sunumumuzu tamamlamak zere, tm iktisatlarn bildii zere Ernst
VVagemann'n kinci Dnya Savandan nce Berlin Konjunktur nstut 'un
mdr olduunu ekleyelim. Nazilerin zlmesinden sonra, birok Alman
gibi, kkeni olan ili'ye gitmitir. Ona 1953'e kadar Santiago niversitesinde bir
krs verilmitir, bu da eer yle birey sylemek gerekirse, iaret ettiim
yaynn ili kkenini aklamaktadr. Fakat gndeme getirmek istediimiz kii
deil, eserleridir.
Aslnda bunlar hzl yazlm, tamamlanmam, ateli, neeli, elendirici
eserlerdir, ama her zaman akla uygun deillerdir. Bu eserler tarih dzleminde
olduka vasat, hatta gerekten sradandrlar, ama hibir zaman can skntsna
yol amamaktadrlar. Zikredilen eserlerin ilki olan Halklarn kaderi iinde nfus'ta,
ilk 150 sahife derli topludur ve belli bir ycelie sahiptir: bu meslekten iktisat
bu kesimde nfus- bilimci ve stelik tutkulu ve yenilik getirici bir nfusbilimci
olmaya kalkmaktadr.
Zaten ilk yapt i iktisadn uzun zamandan beri paylat
incelemelerinden ve grlerinden ne pahasna olursa olsun syrlmak, hatta
ona gre en akllcas olan mekna gl bir ekilde kk salm olan iktisattan
bile syrlmak olmutur: bize itiraf ettiine gre bu iktisat Karl Marx'la birlikte
herhalde en byk Alman iktisats olan von Th- nene ait olandr. abuk ve
seyirlik bir ekilde serbest kalmak zere, redleri ve itirazlarn artrmakta, kabul
edilmi aklamalar sarsalamaktadr. Btn bunlar ciddi olmaktan ok
elendiricidirler. Perde kalkar kalkmaz, Malthus tercihli hedelerinden biri
haline gelmektedir. Zaten ekonomik konjonktrn ykselite veya dte
olmasna gre ktmser veya iyimser olan bu dzmece nfusbilimcilere
gvenilebilir mi diye akl yrtmektedir. Nfus teorilerinin ekonomik duruma
kar olan ok vurgulu bamllklar tek bana, bu disiplinin yeterli yntemsel
temellere sahip olmadnn kantdr.
Bu sylendikten sonra, Wagemann'm Gustav Schmoller'in sevgili srekli
gelime dncesini ve u ekonomi ampiris- ti Friedrich List'in uyarlarndan
kaynaklanan nfus kapasitesi teorisini -belli bir ekonomi sistemin tayabilecei
insan yk- ard arda reddettikten sonra; Wilhelm Hpke veya Gustav Dmelin
202

gibi iktisatlara borlu olunan am nfus veya eksik nfus konusundaki u veya
bu tanm dar attktan sonra (oysa bunlar kendi dorultularnda akllcadrlar), yani ksacas iktisat ile nfusbilim arasndaki tm eski ve yeni balar
kopardktan sonra peine decei ey, nfus- bilimi ayr bir dnya olarak, eer
sylemeye cret edersem, onun dncesinde ilk nedenler alan olan zerk bir
bilimsel saha olarak ina etmek olacaktr. Basitletirilmi iktisadn tercihli
konularndan biri de, nfusun modern adaki hzl artnn canl bir yaylma
iinde olan kapitalizmin hzla gelimesine balanmas gerektiine dair olandr.
Bunun tersini savunanlar hi kukusuz daha haklya benzemektedirler: bunlara
gre IX. ve XX. yzyllardaki teknik ve ekonomik gelimeler hzl nfus artna
balanmaldrlar. te sabit- letik: nfus oyunu ynetmektedir.
Bu yararl ve daha az yararl ykmlar, bu cesaret gsterileri bir perde
kaldrma hareketinden ibarettirler. Ona bilimin yceliini verebilmek iin,
nfusbilime belirgin ve aka tanmlanm grevler vermek gerekir. Ernest
VVagemann izlenirse, nfusbilim hercyden nce nfus dalgalanmalar ve bunlarn sonularnn incelenmesi olacaktr. Bylece, konjonktrel iktisadn zerine
ilgin bir ekilde aklm bir konjonktr bilimi olacaktr. Ama bu aikr eliki,
bu geriye dn glmseme yaratmamaldr.
Gemiin byk nfus salnmlr her halkrda konjonktr alanna, u
uzun dalgal ykseliler ve iniler alanna, tarihilerin iyi bildikleri ve Ernst
YVagemann'n kendi hesabna, nfusbilimin kendine zg olmaya layk ilk saha
olarak grd alana aittirler. VVagemann Bat'da grosso modo u nfus
ritmlerini kabul etmektedir: X.-XIII. yzyllar nemli bir nfus art; Kara
Vebayla birlikte XIV. yzylda felket dzeyinde bir azalma; XV. yzyl
durgunluk; XVI. yzylda nemlice bir atlm (VVagemann Orta Avrupa'da diye
kesinlik getirmektedir); XVII. yzyl durgunluk veya azalma; XVIII. yzyl
nemli art; XIX. yzyl vakitsiz atlm; XX. yzyl gene art, ama daha
yava. Bylece Avrupa saatine gre nfus ilerlemesi vardr: birincisi Hal
Seferleri ncesinde ve esnasnda, ikincisi Otuz Yl Savalarnn arefesine kadar,
ncs XVIII. yzyldan gnmze kadar. Bu ykselmelerin dnya
leinde olmu olmalar sonuncu art iin (XVIII., XIX. ve XX. yzyllardaki)
kesin, ikincisi (XVI. yzyl) iin muhtemeldir. Ernst VVagemann birincisi iin
biraz hzl akl yrtmektedir: ona gre uzun savalar olmadan nfus art olmaz. Oysa yalnzca Cengiz Han ad, Asya'nn o sralardaki (1152 veya
1164-1227) kaderinin ne kadar alkantl olduunu iaret etmektedir, Asya'nn
da Hal Seferleri dneminde veya civarnda geni bir nfus atlmna sahne
203

olduu sonucuna varlamaz m? Hibir temkinli tarihi, Uzak Dou ile Bat
arasndaki ok sayda benzerlikten hakl olarak etkilense bile, bu denli kestirip
atan sonulara katlmak zere admlarn onunkilere uydurmayacaktr. Fakat,
Cengiz Han bir yana braklrsa, Musonlar Asya's ile Orta Asya'nn nfussal
basnlarna ilikin olarak kap aralndan grebileceklerimiz Wagemann'in
varsaymlarn yaralamamaktadrlar (tersine). Zaten eer nfus salnmlar XVI.
yzyldan ve XVIII. yzyldan itibaren de kesinlikle yeryznn tm
leinde gereklemilerse, dnya nfusunun az ok ani, az ok uzun dalgalar
halinde arttn ve bunlarn tm insanl kapsama eiliminde olduklarn iddia
etmek hakkna sahiptir. Zaten bu konuda arl olan bir dnrle, bizzat Max
Weber'le uyum iindedir.
Bu sayede, tarihsel nfusbilimin ve onun tesinde nfus- bilimin kendinin
tm allm aklamalar oyun dna atlmtr (veya hemen hemen). Artk bize
XVIII. yzylda, sonra da XIX. yzylda hereye hkmeden eyin hijiyen ve
byk salgnlarn stesinden gelen tp alanndaki gelimeler veya teknik
veyahut endstrileme olduunu sylemeyiniz. Bu, daha nce iaret ettiimiz
zere, unsurlarn srasn tersine evirmek olacaktr, nk Avrupa'ya veya
daha dorusu Bat'ya gre biilen bu aklamalar, uzaktaki in veya Hind'e
uymamaktadrlar, oysa buralar da nfus olarak, bizim ayrcalkl
yarmadamzdakiyle ayn ritmde ilerliyora benzemektedirler. Ernst Wagemann
burada tarihilere ve tm toplumsal bilim sorumlularna mkemmel bir ders
vermekte hakldr: yeryz leinin dnda esasl bir insani gerek yoktur.
Bu btnsel hareketlere ilikin olarak, u an iin daha iyilerini bulma
olanana sahip olmasak bile, allm aklamalarmzn dna kmamz
gerekmektedir. Roberto Lopez tpk benim gibi iklimi dnmektedir. Dn fiyat
uzmanlar da, umutsuzca bir neden ararlarken, gne lekeleri devrelerini
dnmlerdir. Ama Ernst Wagemann bu doal sorgulamaya cevap
vermekten hi kayg duymamaktadr -nfusbilim bamszlna yeniden
kavutuktan sonra- Sorun ona gre tekrarlanan evrensel olgular aa
karmak, sonra da kavramaktr; onun yle bir ey sylememi olmasna ramen
ben, eer mmknse llebilir diye ekliyorum. Bilimsel speklasyon eer Ernst
YVagemann'n yapt gibi, henz ne kkleri, ne de ilerideki gelimesi
asndan tandmz herhangi bir biyolojik yasay (hereyi aklayacaktr)
ortaya koyarak aklama getirmek istemiyorsa, bu noktada kalabilir. Bundan da
iyisi, bu noktada VVagemann basit alma var- symlaryla, yani yalnzca bir
dizi kazanlm bilgiyi hesaba katmas ve yolu daha iyi bir aratrmaya amas
204

beklenen bir teoriyle yetinmektedir (biraz sonra ele alacamz birbirinin yerine
gemeler konusunda da byle yapmaktadr). Kstas etkinliktir. Bu oyunda, bu
salmmlarn doasndan ok, onlarn sonular, en azndan baz sonular
birbirinin yerine gemeler ad altnda gndeme getirileceklerdir.
Benim eikler demeyi tercih ettiim, VVagemann'n birbirinin yerine
gemeleri, dinamik bir alma varsaym veya onun dedii gibi bir
demoditamik, akas ok basit olmasna ramen cazip bir varsaymdr. Onu
ksaca sergilemek, daha da bozmak ve bunun dnda, okuyucuyu aldatc bir
kelime haznesinin tuzana atmak olacaktr, nk ar nfus ve eksik nfus
terimleri burada belirleyici olup, yazar ne kadar uyarrsa uyarsn, devre d
brakmann g olduu bir artan veya azalan saylar imgesini akla
getirmektedirler. Ben bunlarn yerine, A safhas ve B safhas gibi yansz
terimlerin geirilmesini tercih ederim; ben bu terimlerin zerinde uzun uzadya
dndm, nk Ernst VVagemann'n aklamalar, Franois Simiand'n bizim
lkede btn tarihiler tarafndan bilinen diline tam uymaktadrlar.
Demek ki dikkatimizi canl insanlar kitlesine ve bu kitledeki aralksz
deimelere yneltmemiz sz konusudur. Soyut ve genel dzlemde (bylesi
uygun olduu zere) konumak iin, hakiki zamann ve belirgin mekann
dnda bir P lkesi olsun diyelim. stediimiz gibi deitirebileceimiz nfusun
artmakta olduunu varsayalm. Km2 bana younluu -esas olarak bu
gndeme getirelecektir- bylece tm deerlere ulaacaktr. Bu birbirini izleyen
art esnasnda nceden saptanm baz rakamlar, 'VVagemann'n gsteriminin
gerek altn rakamlar olarak kabul edeceiz: km2'ye 10, 30, 45, 80, 130,190, 260
kii. Nfus bu eiklerden birini at her seferinde, kitlesinde derin bir maddi
deiim geirmektedir (bunu yazarmz sylemektedir) ve bu deiim yalnzca
maddi olmakla da kalmamaktadr.
Km2'ye 10 eiinden nce P lkemiz eksik nfus safhasndadr, buna A safhas
diyelim; 10-30 arasnda ite B sah- fasnda, ar nfus durumundadr; 30'un
tesinde eksik nfus'a geri dn vardr (ve eski imgeleri burada terketmek
gerekmektedir); ve bylece birbirinin yerine gemeler halinde srp
gitmektedir. Grlyor ki, bu eksik nfus ve ar nfus terimlerine, allm dilin
dnda esnek bir anlam yklemek olmaktadr. Kukusuz bu kavramlar
aklamak gerekmektedir. Oysa rehberimizi bu ilk dnemete bouna
bekliyoruz, iktisatlarn tm allm tanmlarn attn ve bu ilk aamada
yalnzca ok geici tanmlarla yetineceini iln etmektedir. Fakat ne yazk ki
bilimde bile, gemiin uzun zaman srebileceinin kantn salamaktadr.
205

Nitekim bu birbirinin yerine gemeler ancak iktisat diline evrildiklerinde


aka anlalabilmektedirler. Gndemde olan ey esas olarak, nfus ile
ekonomik kaynaklar, daha sonra geleceimiz iki gelime arasndaki orandr,
insanlar saylarnn artmasna ramen, henz kaynaklarn buna oranl olarak
artramamlarsa ar nfus vardr. Bu durumda gzlem u iaretleri dzenli
olarak ayklamaktadr: 1939 ncesi ingiltere'sinde olduu gibi isizlik; emek
gcnn iyi kullanlamamas (uzmanlara gre ayn 1939 ylnda, Bulgaristan'da
tarm retiminin dmesine yol amadan 750.000 kiiyi iten kartmak
mmkndr); parasal bunalmlar; kredi bunalm; eksik satlar... Eksik nfus'a
ilikin olan ikinci durum eer dahi iin banda piyasalarn kronik darl ve
ekonomik akmlarn yetersiz gelimeleri iaret edilmeseydi, durum harika
gzkecekti. Ama gene de birok mutlu iaret vardr: emek gc talebi
karlanmadan kalmay srdrmektedir; verimli topraklar ar boldur, bunlar
botur veya en azndan alnmalar kolaydr, g kabul etmek zorunluk olmaktadr (kendiliinden veya planl); ekonomi zgrln damgasn tayan
bir ekilde yerlemekte ve yaylmaktadr.
Bu A'dan B'ye veya B'den A'ya geiler ve neden olduklar nemli
deimeler yava mdrlar, olduka uzun sreli denge menzillerinden gemek
zorunda mdrlar, yoksa bunlar ksa felketlerin damgas altnda aniden mi
olmaktadrlar? Bu iki aklama srasyla verilmitir, ama yazarn bunlar muhtemel olduu zere birbirlerine eklemeyi mi, yoksa aralarndan birini tercih
etmeyi mi dndn anlamak mmkn olmamaktadr. Ama burada ve
baka yerlerdeki tm sorumluluu ona brakalm.
Sorunlar ancak yar yarya aydnlatan geici tanmlarn tesinde, zel bir
hzl kantlar dizisine hakkmz vardr. Bu kez, aklamann orada sona ermek
ve tamamlanmak durumunda olduu teorik dzlem sessizce terkedilmitir.
Sanki kendiliklerinden konuabilirlermi gibi, sz yalnzca rakamlara
braklmtr. Ama ite her halkrda ele gelir gereklerle temas kurmaya
gtrlm bulunmaktayz, bylece tarihinin kendi alkalklarna yeniden
kavutuu ok sayda rnein arasna geri dnm olmaktayz. Ama gsterim
burada gcn kaybetmekte, nce nehirlere, sonra kk derelere
blnmektedir.
Gene de bir nehir olan ilk rnek dnyann hemen hemen tmn gndeme
getirmektedir, ama bu istisnai kategoride tek bamadr. Bugnk lkelerin
mmkn olduunca ounun nfus younluklarna gre tasnif edildiklerini
dnnz, bu da onlar eiklerin her iki tarafnda (10, 30, 45 vs.)
206

gruplandrmak anlamna gelmektedir. Ayrca bu lkelerin herbiri iin, Colin


Clark'n rakamlarndan hareketle, faal kii bana ulusal gelirlerinin
hesaplandn, sonra da bu rakamlarn yanma hi de haksz olmadan rnek
kabul edilen ocuk lmleri orannn konulduunu dnnz. Bylece burada
iktibas ettiimiz tablo ve grafik elde edilmektedir126. Artan younluklara gre
kii bana muhasebeletirilmi olan d ticaret rneinde de ayn grafik
gsterim vardr. Mekn -zaman deil- iindeki bu deiimler eanl refah
dalgalanmalarn aa kartmaktadrlar; bu dalgalanmalar seilen eitli
eiklerin bir o tarafna, bir bu tarafna doru olmaktadr. Eer hesap doruysa
(ben bu konuda birey syleyecek durumda deilim) altn rakamlar en azndan
gncel gerek iinde, bir temele sahipmie benzemektedirler.
Daha sonra gene basitletirilmi bir istatistik alet takmnn yardmyla,
ABD'nin eitli eyaletlerine (km2 bana artan younlua gre tasnif edilmi
olarak); 1925-1933 arasndaki Aa Sasonya'ya (eili ileler ayn ekilde tasnif
edilmilerdir); ABD'nin 1869-1938 arasndaki ulusal gelirine; son olarak da
1830-1913 arasnda Prusya'daki evlilikler; (bunlar Prusya'nn km2'ye 80 kii gibi
belirleyici bir rakam at 1882 ylnn her iki yannda tasnif edilmilerdir) ilikin olarak, benzeri gsterimler sunulmaktadr. Bu elenceli grafik iki dnemin
ztln gstermektedir: 1882'den nce evlilik konusunda, gergin bir ekonomik
durumun dalgalanma- laryla orantl gl dalgalanmalar vardr; bu tarihten
sonra dzenli bir eri sz konusudur. VVagemann'a gre alkantdan sknete
bu gei, ar nfuslu bir lkeden dengede olan bir lkeye, ksa bir sre sonra
da eksik nfuslu, yani rahat yerinde bir lkeye geitir.
Bazlar yararsz olmamakla birlikte, hafif ve pek ikna edici olmayan
rneklerin nihayetsiz saym dkmn nerede durdurmal? Acaba ngiliz Bat
Hind adalarndaki zenci nfusun gerilemesi rneinde mi? rlanda'nn 1846
bunalmn izleyen kitlesel gten sonra, artk dayanlabilir hale gelen bir nfus
gerilimine geri dn daha aydnlatcdr. XIX.
yzyln banda, 1821'de irlanda Ingiltere'ninkinin yans kadar bir nfusa
sahipti: ngiltere sknetini ancak, fazlasyla gl komusuna egemen olarak
salayabilirdi, irlanda 1921'de ondan on kere az nfusludur: artk siyasal
bamszln kazanmas iin bir saknca yoktur. Yazarmzn admlarn
uydurduu ngiliz nfusbilimci Harold Wright byle akl yrtmekteydi.

126 Bu grafik iin bkz, Annales E.S.C., 1960, no. 3, s. 501.

207

Bunlarn hepsini de zmleyemeyeceimiz iin, ok anlaml sonuncu bir


rnein zerinde duralm. Bakenti Victoria liman olan Esprito Santo
eyaletinde (Rio de Janeiro'nun kuzeyinde) 1912'de 17.500 nfuslu bir Alman
topluluu yaamaktayd. Bu topluluk. 5.000 km2'lik bir topraa sahipti (1912'de
17.500 kii iin km2'ye younluk 3.5,1949'da 35 veya 40 bin kii iin 7.8). Geri,
aka eksik nfuslu bir lke. 1949'da buradaki- tek tama arac, tpk eskinin
smrge Brezilya'snda olduu gibi katr veya en fazlasndan tahta arabayd.
nsann hizmetinde olan tek bir teknik bulunmaktayd: kahve kabuklarn
kartan hidrolik bir havan; bu deerli rn ihra edilerek, dardan baz
zorunlu almlar yaplabilmekteydi: kurutulmu et (charco), un, ttn, alkol,
kapkacak... Ancak gdann esas blm gmenlerin kendi topraklarndan
salanmaktayd. Ve daha birok kendine yeterlik iareti bize sunulmaktadr:
komularn yardmyla yaplan kk ev, mobilyalar (herkes kendi eyasn
kendi yapmaktadr). Tabii ki toprak ok boldur ve ekinlerin topra tkettii
veya hasatlarn dk olduu her seferinde, ormann bir blmne daha saldrlmaktadr. Bunun sonucunda ortaya ekinlerin ve insanlarn gmenlii
kmaktadr. 1885'te 300 ailenin yaad Santa Leopoldina, izleyen otuz yl
iinde bunun yansndan fazlasn kaybetmitir. Yaamak gerekir, ama okullar,
uygarlk -tahmin edilecei zere yaama kolayl demiyorum- bu gebelere
pek elik etmemektedirler. Ama gebeler gene de baarl olmulardr. nsan
kendine sunulmu plan bu geni meknda oalmaktadr: lm %o 7, doum %o
48.5, rakamlar o kadar inanlmazdr ki, inanmak iin iki kere okumak gerekmektedir. Bylece ilkel ve genilemeye yatkn olan ekonomiler vardr; yukarda
andmz rnek, zenaat olmayan, kstl bir ticareti bulunan -bu ticaret XVIII.
yzyldan itibaren Brezilya'nn kta leinde yaylan ilk ekonomisini yaratan,
katr kervan sahibi tropeiros'un elindedir- eski bir hayat tarzna ilikin iyi bir
kanttr. Bundan ne sonuca varmal? Nfusun ekonomiye, hereye hkmettii
sonucuna.
Bu rneklemeler, bu zetler yle sanyorum ki, Wage- mann'n dncesinin
yararn ortaya iyice koymaktadrlar. Burada bu dncenin iddia ve
balantlarm yeniden ele alarak, onlar sk ve yararsz bir salamadan geirmek
sz konusu deildir. Hereyden nce yazar kendini savunmak zere artk
burada deildir -ve bunu gl bir ekilde yapabilirdi- Bunun dnda, okuyucu
kendi eletiri ve ekincelerini kendi oluturmu olmaldr. Nihayet ve zellikle,
bu dnce ayrnt mzklklar deil de, genel bir deerlendirme haketmektedir.
208

Her iktisat, her eylemci entelektel gibi Ernst Wage- mann da, herhalde
imdiki zaman, ne pahasna olursa olsun zerinde almas gereken zaman
ok fazla grmtr. Bize sunduu rakamlar gerektiinde gncel eikleri
belirlemektedirler; ama bunlarn birbirlerini izlemeleri gemi iin ipso facto
geerli deildir. Nitekim kim doal veya teknik koullarn veya tarihe zg
konjonktrlerin dnda, bir kerede ebediyen geerli olmak zere verlimi olan
ve sanki en basitinden bir yldz falnda olduu gibi tm kaderlerimizin yazl ve
okunur durumda olduu bir younluk rakamlar dizisine inanr ki? Fransa
1600'de yaklak 16 milyon nfusa, 34 gibi bir younlua sahiptir. Deimez
lee gidelim: ite eksik nfuslu olarak gzkmektedir, oysa bu lkenin o
tarihlerdeki hayatna ilikin bilinen tm iaretler, ve tek bana ispanya
ynndeki gl bir g olgusu, teki kategoriye ait olduunu kantlamaktadr.
16 milyonluk nfus rakamnn tam olarak kesin olmad itiraz yaplabilir. Ama
oyunu srdrelim: Fransa 1789'da an nfuslu mudur? ok hzl bir inceleme
bile, tarihi ve gerek meknyla mcadele halinde olan belli bir lkenin fazla m,
yoksa eksik mi insana sahip olduunun gsteriminin en azndan otuz alt yolu
olduunu ortaya koyacaktr. Herey bu lkenin u veya bu dzlemdeki
yeteneine veya yeteneklerine veya hatta kaderinin iinden geen nfus
akmnn ona balad veya reddettii canlla ba-m- ldr. Herey Ernst
Wagemann'n szn ettii oranlar ve u toplam deerlerdir, ama benim
egemen olarak nitelemeyi tercih ettiim bu dengeler, karmak bir denklemin
bozulmalarna gre srekli deimektedirler. nsan says srasyla belirleyen ve
belirlenen, esas veya nisbeten ikincildir vs. Toplam deer olarak veya insann
ok ynl kaderinin ilk nedeni olarak i grebilecek bir aklama olduuna
inanmyorum.
Fakat Ernst Wagemann' bu ok kolay eletiriler zerine terketmeyelim. Baz
efsaneleri yok ederkenki ve biraz sonra Alfred Sauvy'nin elik kaleminin altnda
tekrar karmza kacak olan bu kadar ok problemi ortaya koymadaki baars
hi de kmsenecek gibi deildir. Ve aklmzda yalnzca onun, insan saysnn
artnn arl altndaki sramal deiimler teorisini tutsak bile, zamanmz
tamamen ziyan etmi olmayz. Muhtemelen deimez eikler deil de, sramai deiini'.?'- vardr ve herhalde bunlar yer ve zamana gre deien nfus
-"zeylerinde yer almaktadrlar. Bu sramal deiimler tarihin zamann
derinlemesine kesmektedirler. Eski ve her zaman yararl devreviletirmeler
oyununa ek bir anlam, yeni bir deer katmaktadrlar.

209

Son yllar esnasnda ina srecinin ritminin hzlandrlm olmasna ramen,


hl bu alann kurulmasn bekleyen bir disiplini daha bilimsel hale getirmek
zere, onu snrlandrma ve belirginletirme arelerini aramak da az bir i
deildir. Fakat acaba bu disiplini VVagemann gibi yalnzca konjonktr
sorunlarnn iine hapsetmek, onu nisbi belirsizliine ramen bugn muzaffer
hale gelmi olan yap kelimesinin olduka iyi bir ekilde iaret ettiklerini
kapsayacak yetenekteki l ve aklamalarn dnda brakmak akllca mdr?
Byle olursa, rol ve tutkusu bizzat insanlarn hayatnn temellerine kadar
ulamak olan bir bilim iin gerekten yazk olacaktr. Fakat VVagemann gibi
tarihe bavurulmas halinde bile127, daha ok temkinlilik ve zellikle de daha az
acelecilik gerekmektedir.

II
ALFRED SAUVY'NN MODELLER
imdi de Alfred Sauvy'nin esasl ve klasik kitabna geliyorum; bu kitap ikili
ve hatta ldr, nk adil olma gerei Genel Nfus Teorisi adl kitabnn ktisat
ve Nfus (I) (1952) ve Toplumsal biyoloji (II) (1954)128 adl iki cildine, byk konular nceden haber veren 1943 tarihli Zenginlik ve Nfus adl eski kitabn
eklemek gerekmektedir 129 . oktan eskimi olan bu kitaplardan bu kadar
gecikmeli olarak sz ettiim iin zr dilemek isterim, ama bunlarn deerini
belirtmenin mevsimi yoktur: retecekleri eyler tkenmemitir.
Nfusbilimin tm alann tepeden dolaan bir eser birok bakmdan
tasarlanabilir. Alfred Sauvy kendininkini nce ekonomik, sonra da toplumsal
olana dayandrmtr -iktisat ve sosyoloji demiyorum-. Nitekim birinci cilt soyut
amal, matematikselletirmeye yneliktir ve mmkn olduunca geni bir
model taslana ulamay amalamaktadr; ikinci cilt ise, bylece ina edilen,
sonra da istendiinde deneysel gereklerle karmak hale getirilen modeli veya
daha dorusu modelleri snamaktadr. Demek ki iki hareket sz konusudur:
nce sorunsal, sonra da deneysel snama. yi ki byle olmutur.

127 Onun tarihe bavurmasn mantksz buluyorum, ama bunu uzun uzadya aklamak neye
yarar! Ernest Wagemann bir tarihi deildir. Bizim alanmzda onu izlemenin veya
eletirmenin yarar olduunu dnmek saflk olacaktr.
128 Presses Universitaires, c. I, c. II, 397 s., 2. yy. 1959.
129 Tartmal ama canl Nature Vivante, 1956'u veya evik ve akll olup, kal henz bir ka ay
olan Monte de ]eunt*'n eklenmesi gerektiini sylemeye cret edemiyorum.

210

Demek ki, balangta hakiki ile onun arapas gibi rast- lantsallklarnn
karmaasnn dndayz. Alan botur: somut gzlemin temkinlilikleri veya
korkaklklarnn dnda, istendii gibi hesap yaplabilir ve akl yrtlebilir.
Gerek bir nfus, gerek bir lke, gerek bir zaman, gerek kaynaklar ve gelirler
sz konusu deildir. Alfred Sauvy elenerek, kei ve kurt nfuslarn varsayalm
demektedir. Veya baka bir seferinde, ngiltere'nin nfusunun 200 olduunu
varsayalm demektir... Tpk Wagemann'la birlikte olduu gibi, ilk olarak
lksel hesap lkesine girmi oluyoruz; burada nfus biyolojik veya tarihsel
olarak veyahut da u veya bu kurala gre deil de, sadece bizim keyfimize gre
O'la sonsuz arasnda artp eksilmektedir.
Burada zlecek soru basitti veya daha dorusu ortaya basite
konulmutur. Ama unsurlarna dikkat etmek gerekmektedir. Belli bir nfusu,
sahip olduu kaynaklara srekli olarak balayan veya onlarla ztlatran ilikiyi
aa karmak sz konusudur. Kefelerinden birine nfusun, dierine de bu
nfusu tarihin her annda veya ylesini isterseniz, gelimesinin her annda
yaatan eitli kaynaklarn konula- bildii bir terazi varsaynz. Kaynaklar
srasyla, insanlardan daha hzl veya daha yava artacaklardr; safhalar ve
tersine dnler birbirlerini izleyeceklerdir; bunlarn iyi veya kt ynde
olduklarnn sylenmesine cesaret edilirse, bu pek bilimsel bir konuma tarz
olmayacaktr. Ama terazi imgesi de pek bilimsel deildir. Onu bir yana
brakalm ve Alfred Sauvy'nin bize sunduu eriler ile bunlardan kard ve
daha sonra istedii kadar karmak ve farkllam hale getirdii gzleminin
dayanaca -sabit taban olarak kalacak olan teorem ve modellere geelim.
Bu eriler esas olarak tanedirler ve nfus burada her seferinde absiste yer
almakta ve artyor olarak kabul edilmektedir. Erilerden birincisi bu birbirini
izleyen nfuslardan herbirinin toplam retimi'dir, dier ikisi de ortalama retim ve
marjinal retim erileridir.
Bu sonuncusu amacmza en uygun olandr. Bu eri nfusun her x deerine,
marjinal retimin y deerini denk drmektedir, yani alma akmna katlan
sonuncu kiinin retimini x = 1000 iin y artan nfusa katlan 1000 kiinin
retimidir. x ekseni l'den balyor olarak kabul edilmitir, y'ye tanan birinci
kiinin retimi asgari geimlie eit kabul edilmitir, yoksa bu kii ikincinin
geliini bekleyemezdi... Bu nemli grafii biraz deitirerek iktibas ettik130. Bu
grafik zerinde 1000. marjinal kiinin retimi bir nceninkinden daha byk
130 Bkz., Annales E.S.C., 1960, no. 3, s. 505.

211

olduu iin, marjinal retimin nce arttn ve bunun no. l'de tersine dnene
kadar byle srdn gryoruz. Nitekim her yeni gelen abalarnda,
kendinden ncekilerin donanm oluturmalarndan yararlanmaktadr. Bylece
marjinal retim, donanm optimum personele ulaana kadar, uzun sre ykseli
halindedir. Bu noktadan sonra retim azalacaktr; her yeni emeki faal nfus
saflar arama kendinden ncekilerden daha zor veya en azndan daha az krl
bir ekilde yerleecektir. Bu tersine dnn, keyfi olarak x = 2000'de belirlenen
bir nfus iinde m noktasnda meydana geldiini varsayalm. Azalan erinin
yeniden asgari geimlie ulaaca Mp noktasnn, gene keyfi olarak x = 6000'lik
bir nfusa denk dtn varsayalm. Bu 6000 saysnn tesinde marjinal
retim artk geimliin altnda olacaktr. Bu durumda sonuncu kiinin katks
artk topluluk iin bir avantaj deildir, bu kii ksmen onun srtndan
geinecektir.
Bu marjinal retim erisi bize ayrca -ve bu nemlidir- toplam retim
miktarn da vermektedir. Nitekim, bu retimi x = 2000 nfus iin hesaplamak
istediimizi varsayalm. Bu bize hemen eri, x = 2000'e denk den m deeri ve
iki koordinat ekseni arasndaki alan tarafndan salanmaktadr. 1000 emekimizden herbiri bu alann iinde, katld anda kiisel retimini gsteren ve
deiken uzunlukta olan dik bir izgi halinde gsterilmitir. Bu izgilerin
toplam sz konusu alan vermektedir (aslnda, marjinal retim erisinin ilkel
denilen fonksiyonu).
Bu koullarda, x = 6000 iin toplam retim taral alanlarla gsterilmitir, bu
alanlar iki kat halinde blnmektedirler: alttaki gen biimindeki para asgari
geimlie tekabl etmektedir; stte ise Alfred Sauvy'nin ikinlik olarak adlandrd artk yer almaktadr. Nfusun geimlik kesime indirgendiini
dnelim, bu durumda yalnzca bu geni tketecek, geri kalan efendilerin,
senyrlerin veya yneticilerin kullanmnda olacaktr.
Bu dilin, zellikle bu aklamann gerektirdii matematik gsterimlerden
tr, okuyucu iin ok ak olduunu iddia etmiyorum. Ama okuyucu ikinci
kez okuduunda bu basit mesaj kesinlikle zecektir. Bu durumda g
optimumu 'nun -yani en fazla artk miktarn efendilerine brakan nfusun- x =
6000 nfus rakamna denk dtn kabul edecektir. G kelimesi kukusuz
ok ak deildir, nk g artn ne yaplabileceine ve bununla ne yaplmak
istendiine bamldr. Bu kullanm, kararlarn ve olanaklarn keyfine gre,
ynetici snflarn lks, hkmdarn israf, verimli yatrmlar veya sava
hazrl... olabilir. Alfred Sauvy'den daha uzun bir ekilde, bu artklar, bu artk
212

deerler konusunda tartmak mmkndr. Bunlarn maddi olduu kadar


toplumsal nemleri de muazzamdr; Marcel Mauss bunu kendi tarznca hzl ve
yar esrarl bir ekilde sylemitir: Toplm atlmn esas olarak retimde
bulmamtr., lks byk srkleyicidir131. Evet ou zaman gelime unsuru
olan lkstr, ama tabii ki bir lks teorisinin lmbamza k vermesi kouluyla;
Som- bart'nki bizi ancak yan yarya tatmin etmektedir132.
Fakat erilere, Alfred Sauvy'nin balang sylevine geri dnelim. Bu ilk
yaklam esnasnda arad ey, sorunun terimlerini olabildiince ak bir
matematik dil halinde saptamak ve bunlar aikr ve kabul edilebilir bir
formlasyona indirgemektir. Ben kendi hesabma, her ikisini de srekli olarak
deiken kabul etmenin gerektii u nfus-maddi hayat orann saptamann
daha iyi bir yolunu gremiyorum. Bizatihi bir nfus optimumu yoktur; bunun
yerine herbiri belli kstaslara (zellikle maddi) karlk vermesi gereken eitli
optimumlar vardr. Bylece elimizin altndaki erilerle birlikte g optimumu'na
ilikin olarak tam olmayan, ama kabul edilebilir bir tanma sahibiz Ekonomik
optimum veya herhangi baka bir optimum, onlar belirleyen kstaslarn aka
ifade edilmeleri halinde baka erilerle tanmlanacaklardr. Fakat hemen
sylememiz gerekir ki, u veya bu optimuma ilikin olan bu eitli formller,
alan rgtlemekten ok onu temizlemenin bir yolunu sunmaktadrlar. Hereyi
sabit noktalar zerinde oynatmak, nfus hareketini hareketsiz klmak olacaktr.
Optimum kavram ok fazla uygulama alanna sahip olmadndan,
inclenmesi gereken hareket halindeki bir nfustur, bunun ikinci cildinin
banda, hi de haksz yere olmakszn syleyen Alfred Sauvy'dir.

131 Manuel d'ethnographie, Paris, 1947.


132 Luxus und kapitalismus, Mnih, 1922.

213

Demek ki bu ilk ema yalnzca balang dzeyinde bir modelden ibarettir;


tekrar sylyorum, sorunlar basitletirmek, onlann ikinliini almann bir
biimidir. rnein ideal nfus ne O'dan, ne de l'den balayabilir. Balangta
kk bir grup, kendi bana yaama yeteneine sahip en kk grup -isoltgerekir. Ortdlama retimin tek bana geim dzeyiyle karmas, tm nfusun
faal olmas, ne de retkenlik erilerinin bu balang edalarna sahip olmalar
geerlidir. Her retkenlik teknik dzeye bamldr ve bu dzey de yava
deiir; ama deiir ve XVIII. yzyln sonuyla birlikte bu alandaki deiimler
insanlarn hayatna yukardan egemen olmulardr. Asgari geimin izdiimiz
bu paralel olmas da doru deildir. Tketim, cretler, gerek cretler,
beslenmenin unsurlar, tm bu veriler deimekte ve problemi karmaklatrmaktadrlar. Erilerimiz daha izildikleri andan itibaren ok kat olarak
gzkmektedirler. Alfred Sauvy here- yi basitletirdikten sonra, kendini
hereyi karmaklatrma, fazlasyla ak bir emadan an derecede ayrntl
somut bir duruma geme zahmetinden yoksun brakmamaktadr, ilke olarak
teorik olan birinci kitab, gene de olaylar, anekdotlar, rneklerle doludur. Bu
gerekten, onu yorumlayan aklamaya aralksz gidi geliler esnasnda ortaya
binlerce zel durum kmaktadr: XIV. yzyldaki Kara Veba, bir nfusun ya
gruplar, faaliyet kesimi (birincil, ikincil ve ncl), isizlik, fiyatlar, insann
maliyeti... Btn bunlar ilham, atlganlk ve akl ykldr. Okuyucu bu kitabn
sonunda ak denize ulatna inanmaktadr; ama henz limann hayali olarak
alkantl olan sularndadr.
Genel Nfus Teorisinin ikinci cildinin ad Toplumsal Biyo- loji'dr (gzel bir
program). Bu ekilde syleyebilir miyim bilmiyorum ama, beni gene de biraz
artmtr. Bu deneye ve gzleme geni lekli geri dnp, bu genel
sorunlardan ok kendilerinden sz eden rneklerin oaltlmas, kitabn canl
karkl, btn bunlar bir teknii renmeyi arzulayan okuyucu iin sknt
kayna olmaktadrlar. Acaba onunla biraz ve kibarca alay m edilmitir? Alfred
Sauvy birinci devre veya birinci ciltte bize yle sylemiti: ite, olaylar nasl
cereyan etmeliydiler. Bu cildi, elimizde birka Geici sonu olduu halde
braktk, ikinci devre veya ikinci cilt: herey deney, gncel ve tarihselle
karlatrlmaktadr. Ve bu esnada teorinin istediklerini tarih (hayat da
diyebilirdi) reddetti, ilk kabullerin ondan ekip ald giriim hakk insana
geri verilince, bu geici sonulardan ancak bazlar ayakta kalabildi. u can
skc, u ebedi unutulmu kii olan insan adna, tarih ve deney adna
samimiyetle srdrlen bu belirgin ve ok ynl ykma ileminin Lucien
214

Febvre'i de byleyeceinden hi kuku yoktur. Tarih insandr diye


yazmaktayd ve bu szden mutlaka ho olmas gerekmeyen bir srprizler
dizisini anlamaktayd.
Meslekdamz tarafndan korunan geici sonular hangileridir? Hi bir
yerde bunlarn belirgin bir katalounu bulamadm itiraf ediyorum. Ama bu
pek nemli deil! Yalnzca Alfred Sauvy'nin bu ikinci ciltte inatla greceli,
temkinli kalmak istediini -ve bu onun hakkdr- farkedelim. Bazen de ima
dzeyinde kalmak istemi ve sorulan sorular cevapsz kalmtr. Nfus art
zenginliin nedeni midir, yoksa tersi mi? diye sormakta ve buna evet veya
hayr diye cevap verme veya bizim de kendi hesabmza cevap vermeme iini
bize brakmaktadr. te yandan, ou zaman anlan, ama asla egemen
olunamayan bir ortaklaa psikolojiden ne anladn da aka gremiyorum.
Kitab kapattktan sonra, her zaman akllca, derslerle ve canl gzlemlerle
dolu olan bir metnin en byk yokuunun katlarn izlerken belki de bizzat
Fransa'nn gvdesi, Fransa'nn kaderi zerinde uzun uzadya dnlm olan
bir tanklk olduunu ve bu tankla Fransa'ya ilikin olarak yaplan nfus
lmleri, bunlarn zerinde dnlmesi ile ulaldn ve gene bu tankln
her zaman temkinli, samimi, drst, adeta ikna edici olduunu dnyorum.
Bizden kim bunun karsnda kaytsz kalabilir?
Bylece yalnzca kendileri olarak sunulduklarna inanla- bilecek ok sayda
rnek (XVI.-XVIII. yzyllar arasndaki modern ispanya'ya ilikin olan, ar
nfuslu italya'ya ilikin olan, Hollanda'ya ilikin olan) hi kukusuz genel bir
aklama dizisinin iinde yer almaktadr; fakat bunlar aka veya rtl bir
ekilde olmak zere ve ters ynden u tipik Malthusu rnek olan Fransa'nn
durumunu aydnlatmaktadrlar. Asla sistematik hale getirilmeden bu ekilde
tasla izilen sosyoloji, tabanda doum orannn dmesi itibariyle tam da
yalanan bir nfusa ait olmakta ve bylece srekli olarak, XVIII. yzyldan
itibaren doumlarn irade kstlan- nm nce yksek snflara, sonra da ulusun
tmne ulat bir nfus yapsnn ilk rnei olan Fransa'ya atf yapmaktadr.
Eer nfusbilimci lkemizin nfus evrimini olmu olan savsaklayarak, farkl
katsaylar -hatta komularmznkiler gibi- hayal ederek yeniden hesaplarsa,
sonular gereklemi kaderimize nazaran o kadar farkl karlar ki, aknlk
hatal hesaplarn, dar ve apsz temkinliliklerin kurban olan bu nfusu duraan
lkenin rneini, yeni bir kla aydnlatr. Sorun bir savunmaya dnmektedir.
Yazar Angaje olmakta, yarglamaktadr. Ben bu angajman kiisel olarak
dndklerime ok yakn buluyorum, ama Alfred Sauvy'nin kat kantlarna,
215

nfuslarn yalanmas konusunda ileri srdklerine, genler ve onlarn bizimki


gibi bir toplumun ne yazk ki ok tutucu olan ereveleri iindeki
yeniletiriciliklerine gene de katlmyorum.
Fakat Alfred Sauvy Genel Teori'sinin ikinci cildini bylece kendi eimine
terkederek, bu kitabn kapsamn ksmen kstlam, Fransa'y ve Bat'y
delillendirmesinin merkezine yerletirmi, zellikle Uzak Dou ve Latin
Amerika'daki hzl artlar ve etnik karmlardan hzla sz ederek, azgelimi
lkelerden veya byk, devasa sorunlarn ok az ele ald dnya nfusunun
tmnden yeteri kadar sz etmemitir 133 . Son olarak da, Bat nfuslarnn
yalanmasn ve rnein bata Fransa'nmki olmak zere, nfus dengesinin
yava bozulduunu merkezi bir durum olarak grrken arya kam deil
midir? Bundan da fazlas, nfus yalanmas dnya leinde (nk
VVagemann'n sevdii demodinamik dalgalar gibi genelleme eilimindedir)
ve ileride geleceim tarih leinde yeteri kadar llm mdr?
Nihayet, genel bir nfus teorisinin iki aya zerinde dik durduundan
kuku duyuyorum: Bir yanda ekonomik edal hesaplama, te yanda deneysel
edal zlem. Bir model kurulmas, yalnzca bir veya iki alanda deil, toplumsaln
tm ynlerinde srdrlmelidir. Bylece klasik olmayan bir iktisat, bir corafya,
bir antropoloji, bir sosyoloji, bir tarih (Henri Laugier'nin fetihi anlamnda), bir
insan fiyolojisi vardr; hatta bir mikro-nfusbilim de olmaldr: Alfred Sauvy'nin
dncesi bana gre bu eitli ynlerde pek faal deildir. Ne koumne
kelimesinin, ne nfus younluu sznn telffuz edildiini134, ne de bir kent
corafyasnn anldn 135 sanyorum. Genel nfus teorisi meknn adeta
tamamen dnda, her halkrda tek bir harita olmakszn; Vidal de La Blache'n
nsani Corafya lkeleri'ne veya Maximilien Sorre'un youn kitaplanna veya eski
bir kitab zikretmek zere, Hugo Has- singer'inki veya ok yeni bir kitaba
gnderme yapmak zere Kurt Witthauer'inki veya bayan Jacqueline
Beaujeu-Garnier' ninki gibi referans eserlerine bavurmadan ina edilebilir mi?
Hemen sylemeliyim ki, bu sonuncu iki eser Alfred Sauvy'nin eline henz
gememitir, ama varlklar eletirimi desteklemektedir. Ayn ekilde,
meslekdamzn hibir antropoloji eserini kullanmam olmasndan, uygarlk ve

133 Baka bir ifadeyle, XI. blm bana ksa grnyor.


134 Yani XIV. blm beni hayal krklna uratyor.
135 Birka satr, II, s. 236.

216

kltr gibi anahtar kelimelere uygulamada yabanc kalmasndan 136 , kitabnn


aslnda Georges Gurvitch'nin ada Sosyoloji Kitapl dizisinden km
olmasna ramen ok az sosyolojik olmasndan znt duyuyorum.
Son olarak, aslnda ok ynl bir aratrma olan bu eserde tarih her zaman en
kk paya sahip olmutur. Alfred Sauvy'nin fikir tarihine ve zellikle Malthus,
Cantillon veya Qutelet veya Quesnay gibi kiiler ilgi gstermi olmas onu
kurtaramamaktadr. Beni ilgilendiren Malthus deildir, ondan ok sz edildi; bu
kitabn bana gre fazlasyla szn ettii Marx da deildir; beni ilgilendiren
Malthus veya Marx'm dnemlerindeki dnyadr.
Alfred Sauvy benim dnceme gre fazlasyla sk olmak zere, kolay bir
tarihin, olaysal ve hereyi siyasete indirgeyen bir tarihin cazibesine
kaplmaktadr. Ve yazk olmaktadr. Hzl dncesinin kantlarn, rneklerini,
kendi srprizlerini ve bizim aknlklarmz yerletirdii imdiki zaman,
dnyann hayatnn bir anndan ibarettir. Bu an, onu peinden srkleyen
genel hareketin yn ve hzna hkmeden srenin iine yeniden daldrmadan,
tam olarak anlamann olana yoktur. Bu tarihsel sre Alfred Sauvy'ye
fazlasyla yabanc olmaktadr. Tarihe arada srada temas ediyorsa da, bu mizah
hakeden bir tarih olmaktadr: Tarihi Kleopa- tra'nn burun darbeleriyle
yeniden yapmak kolay ve mthi zor bir oyundur diye yazmaktadr. Elbette
yle, ama bu neden denensin ki? te yandan, onaltnc yzyl uzmanlarnn
glne atlan u ta iin ne demeli: Fransz doum oranlarnn dmesi
nihayette 'geri dnen bir Reform'un sonucuydu.... Biraz sknt pahasna olsa
bile, bu nitelikte bir nfusbilimcinin, aslnda yeni ve uyduruk bir bilim deil
de, oktan eskimi ve salam temelleri olan bir aratrma olan tarihsel nfusbilimin ar dosyasn yeniden ele almasn beklerdim. Onu Julius Beloch, A.P.
Usher, Paul Mombert, Alexandre ve Eugne Kulischer kardeler, Eugne
Cavaignac'n tarihsel almalar -Daniele Beltrami, Alfredo Rosenblatt,
Marianna Rieger veya Van den Sprenkel'in yakn tarihli almalarndan ise sz
etmiyorum- hakknda neler dndn bilmek isterdim.
Ama ite tarihten ok fazla sz ediyorum veya yeteri ka- ' dar tarih
konumuyorum. nk bibliyografya dkmlerine dayal bu eletiriler, eer
zikredilen boluklar ele gelir hibir ey sylemiyorlarsa, ok kolay ve
bounadrlar. Asl yaplmas gereken, bizzat Alfred Sauvy'ye kendi yolu iinde

136 Heyhat, endeks yok!

217

katlmay, ama bunu tarihi kantlaryla yapmay denerken, onun nezdinde


tarihsel bir nfusbilimin savunulmas olmaldr; bylece ona, zaten onun da
dnce ve eyleminin merkezinde yer alan bu uzun sreli Fransz yalanmas
hakknda katln- m olunacaktr.
Bu hareketin balamas iin XVI. yzyldan itibaren birka kiinin Roma'nn
emirlerini dinlememi olmas ve XVIII.

218

yzylda da aristokrasi ve burjuvazi iindeki gebelik nleyici yntemlerin yava


yava toplumun tmne yaylm olmasnn gerekten yeterli olduuna
inanmakta mdr? Yaknlarda verdii bir konferanstaki bir cmlesini
zikredersek, ve bu tam da dnya leindeki byk yarn balad srada olmutur.. Fransa'nn tm ilerlemesi o tarihten beri, XVIII. yzyln sonunda
meydana gelen bu baat olay tarafndan etkilenmitir. O sralarda yalanma
srecinde olan Fransa bir yzyl ne gemitir. Fakat bu uzun sre yalanmas
neden bizzat gemi Fransa'nn iin de uzun bir hazrla sahip olmasn ki?
Alfred Sauvy biraz hzl bir ekilde XVIII. yzylda Bat lkelerinin
gelimesinde bir paralellik olduunu sylemektedir. Hem evet, hem de hayr.
Kltrel veya ekonomik veyahut siyasal yaam dzeyinde evet; eer nfussal
gemi dnlecek olursa hayr.
Fransa XVIII. yzylda, XIII. yzyldan veya daha dorusu XII. yzyldan
itibaren kronik hale gelmi olan uzun bir ar nfus safhasndan kmaktadr.
Drt veya be yzyl boyunca (1350-1450 gerilemesi hari tutulursa) bugnk
Hind'in- kine benzeyen bir konumda yaam; yetersiz beslenme ve zincirleme
glerin elik ettii kendi doum oranlarnn arl altnda boulmutur.
Btn bu gler, bu fetihler, u Caste Dei per Francos, btn bu anmalar,
yalnzca hatalara, hafifliklere veya kt rneklere balamann kolay, ama
bouna olduu bir gelecei derinlemesine belirlemi deiller midir? Bir uzun
sre olgusu kk nedenlerden kaynaklanabilir mi? Kukuluyum. Taslan
izdiim teze dayanarak, Alfred Sau- vy'nin ok sk olarak and ngiltere'nin
XVII.-XVIII. yzyllar arasnda bizimkine benzeyen biyolojik bir bollua sahip
olmadn iaret edelim. ngiltere ne XIII. yzylda, ne XVI. yzylda, ne de
belki XVII. yzylda an nfuslu bir lkedir ve bu sonuncu yzylda gleri
belirleyen herhalde dinsel mcadeleler olmutur. Ksacas XVIII. yzyla gelindiinde, A.P. Usher'in biyolojik olgunluk adn verdii noktaya gelmemitir
veya Fransa'nn tersine, bu noktaya geleli henz ok olmamtr. Oysa, yalanma
dnyann urasnda veya burasnda, uzun sre bolluklarnn sonucu olarak
mdahale etmekte deil midir? Bana Fransa'nn son onbe yldan beri ani bir
uyann iinde olduunu ve bunun baz siyaset adamlarnn sayesinde
olduunu syleyebilirsiniz; bu yeniden olaysallatrmak olacaktr 137 . Bir
ykseli, sanki eski bir d onu hazrlam ve gerekli hale getirmiesine

137 Temenni ettiim zere, bu uyan uzun sreli olacaksa.

219

harekete gemekte ve siyaset admlarmz da -eer gsterdilerse-, bu tarihin


rzgrna katlma aklln gstermektedirler. Eer bu mutlu ykselmenin
yegne nedenleri onlar olsalard, ksa sre sonra bunun de gemesini
beklerdim. Tarihsel nfus hareketlerinin byk dalgalar sradan nedenlere
bal olamaz.
Kendileri de tartmal olan bu eletirilere deil de, her zaman ak olan bir
dncenin bana herhangi bir taraf tutmadan ilham ettii sonuca varmak
isterim. Bu dnce esnektir, nk srekli olarak drsttr ve buna bal
olarak okuyucu, bazen hafife farkllasa dahi, sonunda ok zenginlemi hale
gelecektir. Bu nfusbilimci hereyden nce kendi yzylnn adam olup,
kendini evreleyen dnyaya her bakmdan mthi bir ilgi duymaktadr. Alfred
Sauvy'yle diyaloa girmeye uramaya her zaman demektedir. Btn
diyaloglar onun houna gitmektedir ve kmseme denilen u entelektel snr
onun cahili olduu bireydir.
III
LOUIS CHEVALER: BYOLOJK BR TARH N
Nfusbilime gelen bir tarihi olan Louis Chevalier, youn ve ateli bir eser
yaynlam bulnmaktadr: XIX. Yzyln ilk yarsnda Paris'te alan Snflar ve
Tehlikeli Snflar138, akas iyi bir konu, akas gzel bir kitap. Bu kitab okudum ve onun doruluunu veya bilimsel dayanaklarn tartmaktan ok
-bakalar bu ii tatl suratlarn taknmadan stlenmilerdir-, onun niyetlerini
ve doktrinini aa kartabilmek iin yeniden okudum. yle sanyorum ki,
ilk bakta zor ve cesaret krc olan kitap, deerini bu dzeyde kazanmaktadr.
stelik olduka dolu ve bizatihi zenginliklerinden ve niyetlerinin okluundan
tr ou zaman pek ak olmayan bir kitabn dorudan iine dalmak hi de
kolay deildir. Ayrca bu kitap yazlmam, konuulmutur; bu da iindeki
uzatmalar, tekrarlan, sk sk ayn kelimelerin kullanlmasn, cesaret gsterileri
yaplan pasajlar ve ayn zamanda ak kelimeler veya formllerden veyahut
sralamal bir gsterimden kanlm olmasn aklamaktadr. Fakat bu kitapta
ok gzel blmlerin de bol olduunu hemen syleyelim. Ayrca yazar byle
bireyi istemi olsa da, olmasa da bu kitap XIX. yzyln tehlikeli, salksz,
138 Civilisation d'hier et d'aujourd-hui koleksiyonu, Paris, Plon, 1958,
XXVIII, 566 s., in 16

220

dehetli ilk yarsnn iyi bilinmeyen Paris'i zerine yazlm bir eserdir. Bu
kentin yaralar, dehetleri, vahetleri, lnetli manzaralar, anlatlmas mmkn
olmayan sefaleti, romantik dnemin karanlk gravrleriyle, Michelet tarzndaki
ateli tasvirlerle uyum iindedirler: bunlarn hepsi de bu kitabn annadr.
Ama acaba hangi yolu izlemektedir? Tedbirsiz bir soru! Louis Chevalier
buna bir kereliine on kere cevap vermektedir; ancak birbirini izleyen
cevaplannn birbirleriyle nasl uyumlu hale geldiklerini anlayabilmek iin, bu
kaln kitab bir ucundan dierine birka kez devirmek gerekmektedir. Herey
tartldktan, kilit blmler kalem elde tekrar okunduktan sonra, son iki veya
sahifenin -bu gerek sahifeleri- iln ettikleri gerek anlamlarn
kazanmaktadrlar. Bu iddialar, bize batm olan bu patavatszlklar, iln edilmi,
kantlanm ama ilk yaklamda ok iyi anlalmayan bu boluklar nihayet,
tutarl bir hareketin iinde sraya girmektedirler. Bu kitap hereyden nce bir
meydan okuma, bir iddia, bir manifesto, nc bir eser olarak dnlmtr;
yazar bu kitabn zgnln bir an bile unutmamaktadr. Ve hatta belli bir
sabrszlkla, benim kiisel olarak itiraz etmediim bu niteliin hemen
tannmasn, bizim tarihilik mesleimizin monoton ve tamamen kabul edilmi
kurallarna kar olan isyann ve kendi getirdii yeni kurallarn hemen
tannmalarn istemektedir. Herey bu ok ynl oyuna kurban edilmitir,
kitabn nesnesi yntemdir, Restorasyon ve Temmuz monarisi dneminin
Paris'i gzel bir bahanedir. Ayn anda hem iddia, hem de meydan okuma olan
manifesto hereye egemen olmaktadr. Ve tabi iki hereyden nce,
mmknn lleri iinde zmlemek istediim budur. Bu pek kolay bir i
olmamakla birlikte, dl esasldr.
Zaten bu manifesto bilinli olarak iddia edilen bir meydan okumaya
ulamamaktadr, ama bu meydan okuma tek bana, bizim zaman zaman
yolumuzu kaybetmemize neden oluyorsa da, geerli ilk yaklamdr. Bu
meydan okuma ilk nce tarihe (dar anlamda nfusbilimcilerinki olan, belli bir
tarih biimi hari), dar grl ve kolayc bir iktisada, cimrice sz edilen bir
sosyolojiye, sadece bilmezden gelinen bir alma sosyolojisine, Paris'te bu
yllardaki sululuu tpk her dnemin, her kendi iin yapacaklar gibi ele alan
subilimcilere, hatta istatistikilere (ne hayrszlk!) kar ynelmektedir:
istatistiki, yani anlamaya en az yatkn kii..., uzmanl sayesinde gl, ama
onun tarafndan fakirletirilmi.
ddiaya gelince, hibir kuku yoktur: zellikle ele alnan rnek ve kabul
edilen dnem iin, Paris yerleim alannn alan ve bundan da fazlas, tehlikeli
221

snflarnn eitli sorunlarn aa kartmaya ve aklamaya yalnzca dar anlamda nfusbilim yeterli olacaktr. Bu durumda nfusbi- limsel l, gerekirse
dier her ly dta brakmak zere, ayrcalkl bir ekilde ve tam olarak
devreye girmektedir diye yazmaktadr ve daha da ak olarak yle sylemektedir: belgeye ilikin nedenlerden tr oyunu nfusbilim
ynetmektedir. Nedenler kesinlikle belgelere ilikin deildir, nk, varolan
allm belgeler ve adli belgeler otoriter bir ekilde yararsz saylarak, dta
braklmlardr. Mes- lekdamz yalnzca, sevimli ama kat bir inatla, 1952'de
Collge de France'da verdii parlak ve gururlu al dersinde izdii programa
sadk kalmtr. Ona gre tarih iki alanda bireysellemektedir; bunlardan biri
k, bilinlenme; dieri karanlk alandr, insann insann elinden kat ve
artk rgtl toplum adeil de, kalabaln ve meknnki gibi baka ihtiyalara
ait olan igdsel, ilkel varolu biimleri halinde zld... u alan. Bu
derinlikler, rgtl toplum alanna mensup olan tarih veya iktisat
tarafndan deil de, nfusbilim tarafndan ulalabilir niteliktedirler. Nfusbilimciler yalnz kalmak istemekte veya hi deilse nfus- bilimci Louis
Chevalier bu dal tek bana yapmaktadr.
Tercihlerimin dorultusunda olmamakla birlikte, bu programn houma
gittiini itiraf ediyorum: ben bunun tersine ortaklaa, balantl, aralarnda
zenle ilikilendirilmi giriimlerden yanaym. Yalnzca bunlarn etkin
olduuna inanyorum. Ama bu macerann rastlantlarn ve sonularn da nasl
olur da merak etmem? Nfusbilimd tarihle dier insan bilimleri arasndaki
balanty tek bana kurabilir mi; Louis Chevalier'ye inanmak gerekir mi?
Yazarn meydan okumalar, iddialar, tavr allarna ilikin alntlar,
arandklarnda bu duyarl ve kavgac kitabn iinde bulmak kolaydr. Yazarn
dallarna hi ara vermemesine ramen, bunlar bize kendiliklerinden gelmektedirler: bir an iin kurtulmu olunan glkler, yazarn suyun stne kt her
seferinde, gene alayc bir ekide ortaya kmaktadrlar. Yani ekmek fiyat veya
su istatistikleri veya alma koullarnn tasvirinin normal olarak, anlatm iinde
zorunlu hale geldiklerinde, yazarn kendini bunlar neden reddettiini veya
bunlar bize cimrice verdiini ve bizim neden a kaldmz veya kalmak
zorunda olduumuzu aklamak zorunda hissettii her seferinde. ylesine ki,
geen yzyln ilk yarsnn ii Paris'inin tasviri srekli olarak, dier toplumsal
aklamalarn derinlemesine ciddi bir zmlemenin dnda braklmalar
gerektiine ilikin vaazlar, olumlamalar ve konu d szlerle kesintiye
uratlmaktadr.
222

Bu oyuna tarihi, yazarn terkettii zaman vasat, ama iine girdiinde kabul
edilebilir bulduu ve kendi emei sayesinde dnm sayd u tarihi ou
zaman hedef almaktadr. Bu istatistikler tarihe ek bir l getirmekle
kalmamakta..., ayn zamanda onu geniletmekte ve programn deitirmektedirler. Fakat tarih nfusbilimcinin eli demedii zaman, eksik program ve
deimez kanunlaryla ne kadar da fakir bir aratrma alandr! Louis Chevalier
herhalde (hi deilse tarih eitiminden gememe gibi bir mazeretleri olan ok
sayda sosyolog ve filozof gibi) tarihin kavramlarnn ok uzun zamandan beri
deimekte olduunu ve eksik olsun veya olmasn, programn bugn artk
kesinlikle, onunla kartr- yora benzedii u geleneksel aklamanmkiyle, u
kronolojik anlatyla ayn olmadn bilmemektedir. Hatta Fransa'da
nfusbilime geni lde ak bir tarih de vardr. Pierre Gou- bert'in XVIII.
yzyl Beauvaisis'si hakkndaki olduka heyecan verici tezini, Ren Baehrel'in
Modern adaki Yukar Provence'a ilikin devrimci tezini dnyorum,
bunlann her ikisi de bu esere haset etmeyecek kadar gldr. Yenilikiler
kendilerini tek sanmakta, yle olmak istemektedirler; ama yanlarnda her zaman
birileri vardr.
Ama yazarn bilmezden gelmek istedii yalnzca tarih deildir. Kendine
dayatt, nerdii ve uyduu yasaklar ok saydadr, ama bunlara uyarken
bazen kayglanmakta, hatta pimanlk duymaktadr. rnein, yle yamaktadr:
... ekonomik eitsizlii fazla izlemeyeceiz, nk bu konu ounlukla
incelenmitir. Basit bir ka; sorun asla u veya bu farkna varn
gerekletirilip gerekletirilmedii deil de, bunun yrttmz gsterim
veya aratrma iin gerekli olup olmaddr. Gene yazarmz ekonomik
bunalmlar ile sululuk ve ekmek fiyatlar ile suikast saysndaki paralel artlar
arasnda kantlanabilir korelasyonlarn olmas ok nemli deildir diye
yazmaktadr. Gerekten de ok nemli deildir! Ancak veya drt kere,
kendini daha yava bir ekilde hakl kartacaktr. Paris o sralarda hereyden
nce, hereyi istila eden, hereye hkmeden bir g dalgasna av olmu, bu
dalgaya kurban gitmitir. Bu g belirleyici deikendir (en st cebir
derecesinden); dierleri onun karsnda silinmektedirler. Ekonomik olgunun
dourduu nfus olgusu kendi hareketi iinde gelimektedir, ylesine ki artk
ekonomik olgudan kopmutur ve o kadar nemli hale gelmitir ki... neden
olarak hareket etmekte ve eer daha fazla deilse bile, en azndan ekonomik
olgu kadar dikkat haketmektedir. yleyse can skcy, ekonomik olguyu devre
d brakalm, nk g dalgalarnn byk kentleri istilas ekonomik kon223

jonktrn ykseliinde olduu kadar, dnde de srmektedir... Okuyucu,


tamam yle olsun diye dnmektedir, fakat nfus dalgalar Paris'teki maddi
bir boluun iine yerle- memektedirler. Gerekirse balangtaki konjonktr
unutalm. Geriye vard nokta kalmaktadr. Nfus olgusunun neden olarak
hareket ettii andan itibaren, g dalgalarnn kentin ok dar duvarlarnn iine
yerlemeleri ekonomik bir coku dnemiyle, bir isizlik ve sefalet
konjonktrnde ayn sonular m verecektir? Cevap kendiliinden gelmektedir,
ama bu bizi yasak topraklara gtrecektir.
Yazar hi kukusuz ekonomik aklamalarn bilincindedir ve bunlarn
yararn inkr etmesi mmkn olmadndan ve hatta kendi de bunu
istemediinden, hi deilse bu aklamalarn deerini azaltmaya uramaktadr.
Ona gre bunlar az ok yzeysel, ksa dnem aklamalardr. Bugnk dili
kullanrsak bunun anlam, ekonomiyi konjonktre atmak ve yaplar
nfusbilime tahsis etmektir. Oysa nfus konjonktrleri de vardr (bu kitap
bunun fiili rneidir, bu konuya geleceim) ve hi kukusuz ekonomik ve hatta
baz zamanda hem ekonomik, hem de toplumsal olan yaplar vardr. Kapitalizm
tabii ki tek olmayan bylesine yaplardan biridir; fakat bu kitapta ne ondan, ne
de baln -alan stnflar, tehlikeli snflar- nceden iln ediyormu gibi
gzkmesine ramen, ne de zenginlerden sz edilecektir. Vurgulayarak syleyelim ki, tarafl olan Louis Chevalier bu kolay aklamalar itmekte ve bunu
bildii iin de kitabn belli bir ekonomik boluun zerine ina etmektedir:
cretler, fiyatlar, ii bteleri, kentin global gelirleri, kentin iae hacmi,
beslenmesine ilikin olarak, yazarn kaleminden adeta kendine ramen kaan
birka iaretin dnda (rnein s. 316'da ekmein drt libresinin fiyatnn 12-13
sol olmas... gerek bir fizyolojik snrdr) tek bir kelime bile yoktur. Ksacas
bilinli olarak, iktisat asndan zayf bir kitap kurmutur ve bu narinlik
okuyucuyu daha batan artmaktadr. Kukusuz tatl bir ekilde yle
yazmay ihmal etmemektedir: siyasal tarih ile iktisat tarihinin birbirlerine geni
lde yeterek (sic) ve hibir zaman nfus tarihini aralarna almaya gerek
duymadan, ikili olarak iyi geindiklerini kabul edelim. Fakat Louis Chevalier
gayet aka bekrlktan yanadr.
Bu iddialar, bu geri ekilmeler, kat bir ekilde ileri srlen bu grler bir
politikadan ok, bir tavrn taslan izmektedirler. Zaten Louis Chevalier tm
toplumsal aklamalardan kaarak, yalnzca nfusbilimsel alannda kamp
kurmakla ve yetinmemekedir ve eer yanlmyorsam, dncesi bu kadar ok
taraf tutmaya ramen, burada da yeteri kadar ak deildir. Her halkrda bana
224

gre ve herhalde iyi niyetli okuyucuya gre ak deildir. Louis Chevalier'nin


n- fusbilime de meydan okumay dndn syleyecek kadar ileri gidecek
deilim, byle olsayd elenceli olurdu. Gerekte, geleneksel, klasik diyeceim
bir nfusbilimi amay dnmektedir. Kukusuz mesleini seven her tarihinin
bildii l ve tablolar yerli yerine koymaktadr -bunlar Al- fred Sauvy'nin
istisnai dergisi Populatioriun 139 okuyucular ve bu nedenle de rencileridir,
onlarn bildikleri bu l ve tablolar unlardr: g denetimi, doum, evlilik,
lm, cinse ve yaa gre dalm...-. Fakat bu ilk ller ve onlarn yorumlar
ancak bir aratrma iin, daha derin ve daha gili bir bi- yoloji'nin aratrlmas iin
yalnzca vazgeilmez bir n aydnlatmadan ibarettirler. Biyoloji ve biyolojik
kelimeleri Louis Chevalier'nin kaleminde ar bir talihe kavumaktadrlar:
adeta bir dil pelesengi halindedirler. Bir kereye karlk on keresinde biyolojik
kelimesini, onu ieren cmlenin geliine gre nfusbilimsel, insani,
toplumsal, sosyolojik, hukuki, hatta corafi kelimelerinden biriyle ikme etmek mmkndr. Ama bu gereksiz tartmada durakla- yamalm.

139 Yay. I.N.E.D., Paris.

225

Tm bilimlerde keif yapmak, eer Louis Chevalier'nin dedii gibi


kavranamaz olan kavramak, akln yakalayamadn anlamak deilse bile, en
azndan iyi bilinmeyen bir alana ulamaktr. Oysa, Louis Chevalier'nin biyolojik
olarak niteledii gerekler ve yaplar yazarn kelime haznesi ve dncesinde
kt tanmlanmlarsa da, bunlar gene de vardrlar. Georges Gurvitch'in diyecei
gibi, toplumsal gerein derindeki bir sahanln oluturmaktadrlar, aslnda
insan bilimlerinin ina edilmesi ve tannmas gereken byk eklemlemesini
meydana getirmektedirler. Chevalier'nin dncesi muazzam bir ekonomik ve
ahlki (sic) olgu keltisinin kaplad biyolojik olgularn aratrlmasn kabul
ettii ve zellikle sunduu lde, benim gzmde aklamaya kavumakta ve
dorulanmaktadr. Eer soyutlanabilir biyolojik olgulara inanabilseydim,
kendine zg yanlarn bile kabul ederdim. Gerekte her nfusbilim, her tarih,
daha da dorusu her toplumsal, her ekonomik, her antropolojik (ve buna devam
edebilirim) biyolojiktir, onlar da biyolojiktir. Eer biyolojik temeller sz
konusuysa, kitabn bize reddettii geni lekli bir tartma zorunlu hale
gelecektir. Maximilien Sorre bundan on yl nce, insani corafyann biyoloji
temellerini oktan tanmlam deil midir? Louis Chevalier Paris rneinin tek
bana bir gsterim olacak kadar aydnlatc olduunu dnme
benzemektedir. Bu da bize gre, bir kitap ile bir manifestoyu kartrma
tehlikesidir. Bize bir veya iki kere sunulmu olan tanm beni her halkrda
tatmin etmemitir: bu temeller toplumsal olgularda, bireylerin fizik karakterleriyle sk ilikide olan herey olmaldr, nk insanlarn davranlar,
bedenleri, onun yaps, onun ihtiyalar, onun ileyiiyle sk iliki iindedir....
Elbette, ama bu bedensel tarihin daha ayrntl, zel bir tanmn tercih ederdim
ve kendi hesabma buna maddi sfatn eklerdim, yani bir tatmin edilen ve
edilmeyen ihtiyalar tarihi. Eer meslek- damz bu ie giriseydi, bu derin
gerei stricto sensu bir nfus tarihinin erevesi iinde hapsetmekte inad eder
miydi? Bundan kukuluyum, nk kendi de bu sorunlar tabii ki amaktadr.
ntihar aka onun alanna aitse de (bir an iin sylendii zere, zamand
sosyolojinin alanna ait deildir), nikhsz evlilik, zina, yeni doanlarn st
nineye verilmeleri, halk tiyatrosu, halk edebiyat veya st snf edebiyat, yani
biyolojik bir tarihin kavranmasna yarayan bu aletlerin hepsi de, doum ve
lmlerle ayn lde olmak zere, yalnzca nfusbilime zg alana ait

226

deillerdir. Btn bu tanklklar nfusbilimin dna tamakta, ama ok telere


uzanan biyolojik alann tamamn da dolduramamaktadrlar. Louis Chevalier'nin biyolojisi140 herhalde dnya nimetleriyle ilgilenmemektedir. Fakat bu
dnya nimetlerinin, bedenlerle yakn temasta olan insan davranlannn
zerinde hi mi etkileri yoktur? Feuerbach'n kelime oyunu edas tayan bir
nermesi nsan'n yedii eylerden ibaret olduunu (der mensch ist wast er isst)
iddia etmektedir. Uluslarn bilgelii byle dnmektedir.
Bylesine bir teorik formlletirmenin tutkularnn, yol at sorunlarn ve
tartmalarn okluu grlmektedir. Bu glkler, bu eserin ele ald rnee
zg glklere eklenmektedir: XIX. yzyln ilk yarsnn Paris'inin toplumsal
ve biyolojik sorunlarnn btn. Fakat bu kadar geni bir manifestomun,
artc bir karmaklkta olan somut bir tarihsel rnee karmas hi kukusuz,
ok geni lekleri olan bu kitabn eer teorik kantlarna baklacak olursa ok
kapsaml ve eer o zamana kadar hi grlmemi olan ve 1856'daki ayrk
tutulursa, ileride de hi grlmeyecek olan bir nfus artnn devrimci
hzlanmasnn damgasn yemi olan Paris hayatnn yarm yzyllk bir
tarihinin devasa kitlesine baklacak olursa ok ksa olan bu kitabn kolay
anlalmasna zarar vermektedir. Louis Chevalier bu karmak ina faaliyeti
esnasnda, ou zaman birbirleriyle atma halinde olan oklu karlarn varl
tarafndan rahatsz edilmitir; genel ile zel, gelenek ile aratrmann
yeniletirilmesi, ak tarih (bilinlenmenin tarihi) ile karanlk tarih... arasnda
blnmtr... Bu karlarn ve bak alarnn okluu bu kitabn deerini
meydana getirmekte, ama ayn zamanda bu duruma ikin gl de
oluturmaktadr. Yararl konu d szler burada, zorlama olmadan
serpilmektedirler. Bundan hem yaknmak, hem de buna sevinmek gerekir.
Bylece birinci kitabn -Su Konusu- tamam edebi tanklklara ayrlmtr.
Garip balang! Bu blm kaldrlsayd eser 160 veya daha fazla sahife
kazanrd. Bu konuda tereddt etmi olan yazarmz acaba sonunda bu
niteliksel verileme, bu istilac imgeler evrenine neden bu kadar geni yer
ayrmtr? Ben bir an iin, kimseye herhangi birey borlu olmak istemeyen
Louis Chevalier'nin, toplumsal bir bilim olmayan veya hi deilse kendini yle
satmayan edebiyata hibir pimanlk duymadan bavurduunu dndm.
Ayrca bir sahneye koyucu gibi davrandn da dndm: bilinen oyuncular
140 Louis Chevalier, Dmographie gnrale, 1951'n endeksinde, biyolojik yaplara ilikin mevcut
aratrmasnn balklarnn yer almamas elendiricidir.

227

ve oyunlar, iyi oyunlar ve oyunculardr. Sefiller ye-'- niden anlatlabilir, bundan


zevk alnacaktr. Yazar baka nedenler de ileri srmektedir, ama gerekte
bunlarn hibiri, bilimsel hatta devrimci olmay isteyen bir kitabn Balzac,
Eugne Sue, Victor Hugo ve nceden de Zola'nn kiileri tarafndan yok yere
istila edilmesi konusunda beni ikna edememektedir. Bu bizatihi ilgin
zmlemelerin ayr bir kitapta toplanmalarnn daha iyi olaca konusundaki
dncemi korumaya devam ediyorum.
Fakat benimkilerle zt olan kantlarn da arl vardr. Louis Chevalier
bylece kitabna nitelikseli dahil etmitir ki, benim de katldm zere, bu
olmadan tam bir tarih veya toplumsal inceleme olamaz (fakat baka niteliksel
tanklklar da vardr ve roman genel kural olarak bunlarn en az gvenilir
olandr). Baka bir avantaj: onlar olmazsa tarihin yok yere etinden ve
kemiinden yoksun kalaca u bilinlenmelere yer vermektedir. Onunla
tamamen ayn fikirdeyim. zellikle, bu derinlemesine edebi tankl sonsuz
tedbirlerle olay-alt bir katta kurarken, gzleminin ve kefinin byk konusunu
aydnlatabileceini dnmtr. Balzac'tan Victor Hugo'ya gei, istisnai ve
canavarca bir sululuktan, ge- nellemi toplumsal bir sululua doru bir
rgtlenme halinde olmaktadr. Su tehlikeli snflara sk skya bal olmaktan
karak, ayn zamanda anlam da deierek nfusun geni kitlelerine, alan
snfn en byk blmne doru genilemitir. alan snflar
kendiliklerinden, yanzca kendi arlklarndan tr suun krmz kesimine
doru kaymaktadrlar; sonuta bu snr onlarn kaderidir. Parent-Duchtelet'nin yazd zere, sular toplumun hastalklardr. Btn bu edebi
tanklklar ve Paris topografyasnn karanlk yerlerinin anlmas, bu uzun giriin
tm mkemmel ve gldr. Ama tekrarlyorm ki, bu bal bana bir kitaptr
ve yalnzca zerklik ve bamszlk istemektedir nk edebi tankln bu gl
(ve yeniliki) yorulmas da kendi sorunlarn, kendi ok ynl sorunlarn
ortaya koymaktadr. Herhangi baka bir kaynak zerindeki herhangi baka bir
ilemden ok daha fazla tedbir gerektirmektedir. Yalnzca gndeme getirilen
gereklerin deil, ayn zamanda her sanat eserinin kendiyle bu gerekler arasna
bilinli bilinsiz kotuu mesafenin sk bir eletirisini gerektirmektedir. Bu glkler rehberimizin gznden kamamtr. Onun bu zor sahalarda, istatistik
araclyla yaplacak denetim, uzaktan kumanda hakknda syledikleri ok
nemlidir. Edebiyatn tankl hakknda u yazdklar da daha az nemli
deildir: ebediyen imdiki zaman halinde olan bu tanklklar dinlemeyi bilmek

228

gerekir. Yalnzca sylediini iddia ettiklerini deil, sylemekten kanamadtklarn


da....
Bylece bu uzun birinci kitabn, tketici bir ekilde sunmaya niyetimin
olmad, ok sayda ve canl, her zaman ve esas olarak ana hatt itibariyle ikna
edici olmasa da kesin'ikle ilgi ekici olan sorunlar ortaya karmaktadr.
Gerekten de Louis Chevalier, edebiyatn toplumsal su karsndaki bu
gecikmeli bilinlenmesini nasl aklamaktadr? Sefiller kendi dneminin akam
vaktidir.
kinci kitap -Su, nedenleri itibariyle ele alnm olarak, patolojik bir durumun
ifadesi- klasik nfussal llerin yan sra evlerin, kentsel donanmn, yerleim
yerinin fizik ve maddi yaplarnn incelenmesini sunmaktadr. Kentlere ylan
insan kitleleri kimlerden olumaktadr? Bunlarn dalm, yalan nedir? Bu
ikinci kitap youn ve salamdr. Yalnzca kitabn sonuna atlm olan harita ve
grafiklerin ok az sayda olmalar ve kullanmlarnn zor olmas zcdr.
nc kitap Su, etkileri itibariyle ele alnm olarak, patolojik bir durumun
ifadesi adm tamaktadr. Louis Chevalier bu sonuncu blmn kendini
dayatmas ve patlamas iin eserindeki hereyi veya hemen hemen hereyi
kurban etmitir. Bu blmde Paris'in alan kesimlerinin nfussal ve biyolojik
konumlarnn nasl bozulduklarn ve bir kez daha olmak zere, kamu oyunun
burjuva veya ii bak asna sahip olmasna gre, bu muazzam dnmn
bilincine nasl farkl bir ekilde -iyi veya kt- vardn incelemektedir. Bu
bozulmay aydnlatan iaretler intiharlar (ii intihar- lan), ocuklarn kurban
gittii cinayetler, fahielik, delilik, iilerin nikhsz evlilikleri, ok ocuk
doumu (ilerde) ve nihayet en mkemmelinden eitsizlik olan lmdr;
yazarmzn gl bir ekilde hereyi muhasebeletiren lm dedii ey.
Sorun rakamlar, korelasyonlar ve bunlarn yaplmasna izin verdikleri
varsaymlarla resmi veya kaak yoksullarn yaklak kitlesini (halkn yarsyla
te biri arasnda) tahmin etmek; sonra mevcudunun hesaplanmasnn mmkn olmamas karsnda genilii karineyle kartlan u tehlikeli kesimi
tahmin etmektir. Kukusuz halkn bu kesiminin sua eilimi ile gayrimeru
doanlar arasnda bir balant vardr. Gayrimeru ocuklar su ordusunun
byk bir blmn oluturmaktadrlar. Ve Louis Chevalier, normal alan
snflardan daha da kt durumda olan ve toplumsal hayatn en gl
gerilimlerini doal olarak onlarn saflarnda bulduu bu kesimi
hesaplayabilmek iin kendini ok skntya sokmaktadr.

233

Bu nedenler ortaya konulduktan sonra, etkiler artc olmaktan kmaktadr:


tm emeki kitlesi yokuun altna, birok ehresi Olan suun u krmz ve
zaptedici kesimine doru kaymaktadr. Louis Chevalier, birini syledii dierini
de sessiz geitirdii iki nedenden tr, bu kesimi su istatistikleri araclyla
hesaplamaya ynelmemektedir. Bu nedenlerden birincisi, idari olarak
kaydedilen sularn gerek ve potansiyel suun ancak bir blmn
oluturmasdr. Kukusuz, fakat adli siciller suun yannda ok geni kabahat
yelpazesini kapsamamaktadrlar.
ifade edilmemi olan ikinci neden, belki de yazarn bir kez daha kendi
lleri ve kendi gsterimi iinde kalma arzusudur. stelik bu kez ona
katldm zere, denetim yntemleri ona geni bilgi olanaklar salamaktadr.
Hastalklar, lmler, intiharlar, ocuk terkleri, gayrimeru doumlar, nikhsz
evlilikler, hastaneler, yal yurtlar, ocuklarn stanaya braklmas, btn bu
biyolojik iaretler (bunlar yalnzca biyolojik olmasalar bile, bunu ben
ekledim) nceli olmayan bir genilikteki bir laboratuvarn incelenmesine izin
vermektedirler. Bylece, seyri ok ey reten koskoca bir toplumsal patoloji
aa kartlm olmaktadr. Bu kavray geerli bir yntem dersidir.
Louis Chevalier aratrmasnn genel anlamna ilikin olarak elbette hakldr.
Dar erit olan su ile geni erit olan toplumsal tehlike arasnda; Paris
nfusunun ok byk bir blmn kapsayan yoksulluk arasnda; ve nihayet
biyolojik ve toplumsal bir kategori olan alan snflar arasnda bir ba olduu
ortaya kmaktadr. alan snf yarglamak sz konusu deildir (zaten kitap
btn itibariyle ondan yanadr), sz konusu olan ok ynl tavrlarn
denetleyen ve bu snf bize acmasz bir kaderin iine hapsolmu olarak
gsteren rakam dizilerini bir btn halinde birbirlerine balamaktr. Hibir
toplumsal
hareketlilik
yukarya
doru
telfi
edici
ykselmeler
yaratmamaktadr; bu konuda zikredilebilecek birka rnek ise, kural teyid eden
istisnalardan ibarettirler.
Bu zor kitab izlemeyi ve zetlemeyi denedim. Tekrarla- malym ki, bunun
Paris'e ilikin olarak salam dayanaklara sahip olup olmadn yarglamak
niyetinde deilim. Riskin damgasn tayan bu denli tutkulu her giriim,
zorunlu olarak ekinceler ve eletirilere yol amtr ve aacaktr. Benim
amdan sorun bu kitabn hareketini belirlemektir. Bunu sorumluluu bana ait
olmak zere yapmaya uratm. Doktrinin uygulanmas veya manifesto
zerine de uzun bir tartma alabilir. Bu imdi yararl mdr? Louis
Chevalier'nin yeni bir kitapta bana, karmak ve otoriter dncesini aka bu237

labilme frsat vereceini umuyorum. Daha imdiden bu cins bir tartmaya


girmekten, tartmann kapsamn daraltmaktan korkarm. Nitekim, insan
bilimlerinin ls iinde Louis Chevalier'nin Paris rneine ilikin olarak hakl
olmas -benim dndm gibi- (veya olmamas); u rakam veya bu atf
hakknda yanlm olmas; korkarm ki teziyle zorunlu bir uyum iinde olmayan
adli sicillere burun kvrrken hata etmi olmas -benim dndm gibi- (veya
olmamas) pek nemli deildir. Edebi tankla bu kadar inatla bel balamakta
yanlm olmas veya olmamas da o kadar nemli deildir.

23 7

Ancak Paris'e ilikin incelemesinin baz boluklar; bunlarn bu kitabn


tavrnn zddn ortaya koymalar veya daha dorusu, bu tavr al snrlamalar
lsnde bana daha da vahim olarak gzkmektedirler. Restorasyon ve
Temmuz Monarisi dnemi Paris'inin bunu nceleyen ve izleyen dnemlerin
Parisleriyle daha zenli bir ekilde kyaslanmam olmasna aryorum.
zmlemeler rakamlar, nfussal ve biyolojik ller bizi aydnlatrlard. Ben
kendi hesabma, Louis Che- valier tarafdan bize ithaf edilen Paris macerasnn
ve XIX. yzyln ilk yarsnn dehetlerinin bunun yannda glsuyu gibi kald
XVI. yzyl ve XIII. Louis Paris'i karsnda ne yazk ki, onun sand kadar
istisnai olduuna inanmyorum. Eer yanlyorsam, bu bana kantlansn! Son
olarak ve zellikle, ayn sralarda Fransa'm dier kentlerinde ve hatta krlarnda
neler olmaktadr? Ve dier Avrupa bakentlerinde? Paris'in nfusunun
1800-1850 arasnda yaklak iki katna kmasna karlk, Louis Chevalier'nin
hakknda hemen hemen hibir ey sylemedi Londra nfusunun katma
kmas (900.000'den 2.500.000'e) dncesi beni rahatsz etmektedir. Bu
karlatrmalarn yaplm olmas, Paris'in gerek yzn ve burada cereyan
eden nfus deneyinin gerek anlamn saptamak iin mutlaka gerekliydi diye
dnyorum. Bu karlatrmalar bu kitabn olmak istedii yntem dersine
ikna edici bir g katabilmek iin daha da gerekliydiler. Eer Louis Chevalier
gibi konuursam, bir toplumun biyolojik temellerine temas etmenin, onun
yaplarnn daha derinlerine doru gitmek olduuna ikna oldum. Fakat bunun
sonuta bana tamamen konjonktrel; bize yalnzca henz bilinmeyen bir kaza
gibi sunulan, Paris hayatndaki bir istisna olarak sunulan birey karsnda
dikkatli olan; buna karlk bu kazay Paris'in derin hayatn ve dier
bakentlerin ve Avrupa'nn derin hayatn peinden srkleyen yzyllk hareketin iine yerletirme konusunda hibir kaygs olmayan bir inceleme
araclyla kantlamaya kalklmasna aryorum... Louis Chevalier ksa ve
ine ular gibi sivri konjonktrlerin zerinde adeta doal bir ekilde
duraklamaktadr: rnein 1832 ve 1849 kolera salgnlar iin byle yapmtr.
Ama tartma ve ekinceler konusunda atekese gidelim! nemli olan bu
kitabn insan bilimlerinde, biyolojik gereklerin ve yaplarn yeni ufkuna doru
at veya amaya alt yarktr, zaten bunu yaparken de emperyalist nfusbilimi daha da bytmek zere, bu yarktan geerken onu biraz ykma
tehlikesine de girmitir. Bu esas liyakati kabul etmek, kukusuz bu kavgac
kitaba adil bir sayg sunmann en iyi yoludur.

238

IV
Ele aldmz yazar birbirlerine hi benzememektedirler. Bunlar burada
biraraya getirmemin nedeni, nfusbilimi- nin toplumsal bilimlerin btn
karsndaki eitli konumlarn daha iyi inceleyebilmektir; bu konumlar beni o
kadar ilgilendirmektedir ki, nfusbilimi bu btnn iinde daha yukarlara
koyuyorum. Eski iktisat Ernst VVagemann'n, Louis Chevalier'nin (eski tarihi
denilebilir mi? Her halkrda tarihten gelmitir) nfusbilime rakip bilimler
karsnda en kat milliyetiler, hatta yabanc dmanlar olmalar ilgintir. Buna
karlk Alfred Sauvy'nin dncesi evrensel bir merak iererek, onun
borazanlk yapmasn engellemektedir.
Oysa insan bilimlerinin deri deitirdikleri, onlar ayran eski engellerin
ykld (ben de bu konuda savunma yapyorum) bir srada, bilinli veya
bilinsiz kk milliyetiliklerin zaman deildir. Yoksa tamamen yanlm
olurum. nsann tannmasna ilikin bir yaplanmann geni alannn tmne
egemen olacak bir bilim veya bir kariyer yoktur. Oyunu yrten tarih (bundan
daha dk lde olmak zere tarihsel anlay), oyunu yrten sosyoloji,
oyunu yrten iktisat re ya nfusbilim yoktur. Yntemler, bak alan,
kazanlm ilgiler herkese, yani bunlardan yararlanma yeteneine sahip
olduunu kantlayan herkese aittir. Daha nce de sylediim zere, toplumsal
bilimler ortak pazarnn gl, yabanc tekniklere uyum salamaktadr. Buna
bir de gereksiz snr tartmalar veya ncelik kavgalar eklemeyelim. Tm tek
yanl aklamalar bence lnete lyktr ve bugn bizi bekleyen devin genilii
karsdna biraz da bounadr.
Aslnda her bilim adamnda olan esas ve basit olan hedefleme gibi otoriter
bir arzuya sahip olan ve retim aralarnn mlkiyetine ilikin teorilerinde,
toplumsal ve ekonomik eklemlemeli ifte bir hatta bel balayan Karl Marx,
herkesten daha fazla mucit sarholuuna kaplmaya hak sahibi olan Karl Marx,
18 Mart 1872'de Maurice La Chtre'a gene de yle yazmtr: Bilime giden
ahane yol yoktur. Bunu fazla unutmayalm. ok sayda ve g kei yolundan
ilerlemek zorundayz.

239

BAHA BREZLYA'SINDA: MDK ZAMAN


GEM AIKLIYOR141

Columbia niversitesinden Marvin Harris'in ho ve akllca


kitab zevkle okumakta, yeniden okunmaktadr. Bu kitabn Town
and Country in Brazil 142 olan ad akla genel teorik bir kitab
getirmektedir, ama ne mutlu ki bu haber doru deildir. Yalnzca
kk bir Brezilya kentine yaplan yolculuk, sonra buradaki ikmet
sz konusudur. Daha ilk sahife- lerde, Bahia eyaletinin i
kesimlerindeki Minas Velhas'a varyoruz; yolculuk esnasnda
bakmasn,
anlamasn,
anlatmasn
bilen
rehberimizin
arkadalndan hi bkmadan, kitabn sonunda da oradayz. Resim
zaten o kadar canl, metin o kadar srkleyicidir ki, eser bir
roman gibi okunmaktadr. Bu bana gre ek bir iltifattr, nk
bilimsel olarak ve sk bir nesnellik iinde ele alnm bir kitabn sizi
zamandan ve mekndan bu kadar alp gtrmesi ve sizi bir
gerein, devri gemi kentsel bir uygarln -burada hl canl
olan- kaynaklarna gtrd nadirdir. Bir tarihi byle bir
manzaray dleyebilir, ama bu anm ve khne gerei kendi
gzyle grmek, ona dokunabilmek baka trl bir keyiftir ve bu
ne kadar da reticidir. Minas Velhas'ta bile yeni hayat cazibe
merkezidir: bir gn bu eski, narin ve mucize eseri ayakta duran
dzeni sarsalayacaktr.

141 Anneles E.S.C., no. 2, Nisan-Haziran 1959, s. 325-336.


142 Marvin Harris, Town and Country in Brazil, New York, Columbia University
Press, 1956,302 s.

242

Minas Velhas -Eski Madenler-I verimsiz, dalk, yandan fazlas l


bir blgenin ortasnda, XVIII. yzyln talepi madencilik macerasnn
rn olarak yerletirilmitir: buras muazzam Brezilya ilerinin
nemli kentlerinden biri olmutur; bu blge kentlerinin bazlar daha
XVII. yzyln sonlarnda ortaya karken, saylar daha ok olan
dierleri XVIII. yzyln ilk onyllarmda kurulmulardr. Minas
Velhas'ta maden karm 1722'ye, belki de biraz daha eskilere
gitmektedir. Kentin stats her halkrda 1725 tarihlidir ve 1726'da
altn eritildii ve bete birinin Portekiz kral hesabna alnd
Darphanesi vardr. 1746-1747'de Portekiz kralnn pay 13 libre altna
ykselmitir, demek ki 65 libre retim vardr. Buna tabii ki altn
kaakln da eklemek gerekmektedir. Maden ocaklan ve nehir
kumlarnda altn bol olduu srece, faal kent asndan herhangi bir
sorun kmamtr: yiyecekler, bazen ok uzaklardan gelerek kente
akmaktadr. Fakat altnn salad zafer, XVIII. yzyln sonunda
Brezilya'nn heryerinde olduu gibi Minas Velhas' da terketmitir.
Ancak kent doal olarak narin ve anormal konumuna ramen, bu
felketten sonra gene de iyi kt yaayabilmitir. nce atlm srm,
sonra da en sonuncu sradan bir idari merkezin vasat kaderini elde
etmeyi ve bunu korumay bilmitir; bylece iyi kt bugne kadar
gelebilmi, ama ok da varta atlatmtr, nk ynetsel ncelii
-ikinci zenginlii- tartmal hale getirilmi ve ilesi ile defalarca
oynanmtr. 1921'de adeta lmcl olan sonuncu darbeyi yemitir:
olduka mreffeh komusu Vila Nova ondan kopartlarak ayr bir ile
halinde rgtlenmi ve tabii bu durum eski kent ve ona bal ilenin
zararna olmutur. Bunlara bir de kara ve demiryolu gzerghlar
izilirken, Minas Velhas'n ansnn yaver gitmediini ekleyelim.
Corafya oyunu onun aleyhine kullanmtr. Demiryolu onun ok
uzanda, Bromado'da sona ermektedir ve otomobil trafii de bu
kente varal ok az olmutur ve hi de yeterli deildir: yolcu salkmlar
ve karmakark mallaryla, gnde bir kamyon.
Zaten kimin bu kayp kente gitmekte bir kar olurdu ki? Yolcu
sonuncu dan karsndaki hareketli kente, ayn zamanda yola ve
gelimeye (elektrik, telsiz, koka kola) temas eden Vila Nova'ya
vardktan sonra tereddt etmektedir. Bu yolcu eer bilgi toplarsa, Rio
das Pedras boazndan katr srtnda (dierleri arasnda devasa bir
243

elle tarafndan kesilmektedir) geerek, rzgarn dvd, cce


aalarn ve kt bir ot rtsnn yaad Minas Velhas'm gerais
yaylalarna gitme konusunda hiIIde cesaret kazanm olmayacaktr.
Yazara burada kalnz diye tavsiyede bulunulmaktadr. Elektriimiz ve hindistancevizimiz, bol miktarda taze meyva ve domuz
etimiz var. Minas Velhas dnyann en l yeridir. Orada iki yz
yldan beri hibir ey gelimemitir. Eer souk bira isterseniz bizimle
kalmakta iyi edersiniz. Minas Vel- has'ta tek bir bar vardr ve bir
buzdolab almaya demeyecek kadar az i yapmaktadr143... Mthi
geridirler. ler orada ok dktr. Oras ok donuk, souk, hibir
faaliyeti olmayan hznl bir yerdir.
Uygarl terkettiini bilen yolcu Minas Vehas'a vardnda tipik
bir kentle karlanca aknl daha da byk olmaktadr -bugn
olumakta olan Brezilya kentleri bu izlenimi yaratmamaktadrlarMucize, kaldrm ta kaplanm caddeleri, kaldrmlar boyunca
sralanm ve daha yeni mavi veya beyaza badalanalanm evleri144,
genel temizlii, dzgn giyimli halk, beyaz gmlek ve mavi
ortlaryla okuldan kan ocuklaryla bir kent... Ta bir kpr, seyyar
kaplar, engeller, sahte surlar, yksek ta kilisesiyle byk meydan
(kilise de altn sars, beyaz, mavi renklerle boyanmtr), iek
tarhlaryla kentin gururu, akam gezginlerinin buluma yeri olan
bahe. Yolcu byl kente mi geldi?
Sonra? Raslantlara uygun olarak kentin manzaralanyla,
gerekleriyle ilgilenmek daha iyi olacaktr. Sorunlar yava yava
kefedilmektedir. Hayr, Minas Velhas evresindeki olduka fakir
kylerin sayesinde yaamamaktadr: Serra do Ouro, Baixa do Gamba,
Gravatao, Gilao, Bananal, Brumadin- ho, bunlar birincisi gibi beyaz,
ikincisi gibi zenci kyleri olup, hepsi de sefil durumdadr, nk ok
paralanm olan toprak dk verimlidir. Bu kylerde toplam 1250
kyl vardr. Bunlarn karsnda, aslnda minicik olan Minas
Velhas'ta 1500 kii yaamaktadr. Bir kyl tek bana bir kentlinin
ykn tayabilir mi? Elbette hayr. Hasat art -sebze, meyva, eker,
pirin, fasulye, manyoka, biraz msr, tatl patates, kahve- da yalnzca
143 Minas Velhas'ta zaten elektrik yoktur.
144 Gnete kurutulan tulalar ve birka ta; eklenmesiyle yaplm, kiremitle
kaplanmtr.

244

kent pazarna gitmediinden, bu ondan ok ey istemek olacaktr:


satclar Vila Nova, Gruta veya For- miga'ya kadar uzanmaktadrlar.
Demek ki rekabet vardr, ama daha iyi konumda olan eski kent gene
de iin iyi tarafn yakalamtr. Ayrca burjuvalarnn mlkiyetleri
araclyla haklarn savunmaktadr; bu mlklerinin en bykleri,
aslnda fazla geni olmayan fazertdalardr, ama bunlar ou zaman Rio
Pedras boyunca uzanan en iyi topraklarn zerinde yer almaktadrlar.
Bu kk veya ortaya yakn mlkler kent ile kr arasndaki balardan
birini daha oluturmaktadrlar.
Minas Velhasl kendini her halkrda bu kyllere nazaran kentli
hissetmektedir ve iliklerine kadar sahip olduu bu duygu, bir
Londraly veya bir New Yorkluyu kendi byk kentine
balayanndan ok daha gldr. Kentli olarak stn olmak, bunu
kendinden daha talihsiz veya daha az talihli olana syleyebilmektir.
Kent grlt, hareket, konuma, bir dizi keyif, hoa vakit getirmektir.
Tamamen baka bir varolu tarz. Minas Velhas'ta soyutlanm bir
evde oturan u kiiye haset etmeyiniz; nk gerek bir ev
komularna temas eder, caddenin zerinde ayn hareketin iinde
sralanmak zere onlara yapr. Eer bu sokak sakinse, sabahleyin
dar ktnzda grlt yoksa herey bozulur. Kent, dierlerinin
rahatlatc, kardee grltleridir. Daha nce sylediim gibi, pazann
kurulduu gnler konuk gelen kyllere, daha ilk bakta
kyafetlerinden, ivelerinden, tavrlarndan, hatta yzlerinden
tannan, dkknlarn u beceriksiz mterilerine nazaran kendini
stn hissetmektir. Onlarla alay etmek ne kadar da zevklidir! Bu
kyller de kentin kendilerinden ok stn olduunu bilmektedirler.
Bir dnn, burada herkes yiyeceini parayla satn alyor. Kent onlar
iin comer- do'dan (ticaret) baka birey deildir. Baixa do Gambal
Jose'nin aklad zere comercio hayat yalnzca cebinde paras
olanlar iindir145. Kars ise comercio birka saat iin iyi. Movimento'yu
(hareket) seviyorum, ama bir mddet sonra beni yoruyor ve artk
dn saatini bekleyemez hale geliyorum 146 demektedir. Zavall
kyl veya Minas'ta denildii gibi zavall tabareu, zavall gente da roca...

145 Marvin Harris, op. cit.fi. 145.


146
Ibid.

245

Minas'ta basit ve fakir bir tulac olmasna ramen, bir kentli olan
Perikles bunlar glgelerinden korkarlar demektedir. Birok kereler
II katlmtr. Vila Nova' ya gitmek
Marvin Harris'in kent d gezilerine
sz konusu olduunda Perikles yalnayak ve gndelik anm
giysileriyle yola kmaktadr. Fakat Baixa do Gamba'ya giderken
sslenmekte, hatta dn ayakkab bile bulmaktadr. Vila Nova'da
kimse byle eylere bakmaz, ama Baixa do Gamba'da bu tabareular gibi
olamam ya147.
Bu kk izgiler -kitap bunlarla doludur- kentten duyulan
iftihar, dierlerinden uzak durmay, ycelik duygusunu, grlt ve
enlikten holanmay, kltr tutkusunu ve hatta 1820' de biri von
Spiz, dieri de von Martius olan iki Alman doa- bilimcisini hayran
brakan latince grameri tutkusunu, uzun sylerden daha iyi
anlatmaktadrlar. Gene bu Alman bilim adamlar kk kentin (900
nfus) zsaygs ve... latince retmeninin mkemmellii karsnda
armlardr.

147 s. 143.

246

Fakat yalnzca grlt veya zsaygyla yaanmaz. Uydu kyler


kenti ancak yar yarya doyurduklarndan -ve bedava da deil-,
tkettiinin bedelini deyebilmekIIIiin hayatn kazanmak zorundadr:
kyllerden satn aldklarn ama ayn zamanda ona Vila Nova'dan
gelen un veya karosen veya vazgeilmez yakacann da bedelini
deyebilmek iin: Bu sorunun iki zm vardr: bir yandan dar g
yollamak ki, bu kente biraz para girmesine yol aar; te yandan da
zenaat faaliyeti.
Birinci zm bir kenara brakalm. Minas Velhas yalnzca Bahia
eyaletini deil, ayn zamanda Brezilya Nor deste 'sinin tmn (kentler
ve krlar) etkileyen bu geni hareketlerin binlerce rneinden biridir.
Jorge Amado'nun nehir romanlarnn bitmez tkenmez trajedisini
gzler nne sermeyi baard bu devasa sorunu btnsel bir adan
ele almak uygun olacaktr. Minas Velhas bu nehrin iinde bir su
damlas olarak yer almaktadr. Elbette kentte bu yzden herey alt st
olmaktadr. G en genleri, bazen de Bahia . -ya daha da fazlas Sao
Paulo'daki yksek cretlerin ekimim kaplan ze- naatkrlar, nitelikli
iileri alp gtrmektedir. 13 rnun sonucunda ortaya birok dram
kmaktadr. Bekleyilerin dram -kentte ok byk bir kadn nfus
fazlas vardr-, dnlerin dram, ama gerek geri dn var mdr?
Dar kentin bizatihi ask suratl olan yaayna nasl yeniden uyum
salanabilir?
Minas bu gmenlerin dnda, yaayabilmek iin ancak zenaatkrlarnn almasna gvenebilir: bakrclar, demirciler, eyerciler,
koumcular, saralar, dantelci ve yapma iekiler, kiremitiler,
tenekeciler, terziler, marangozlar. Kendi pazar ve becerebildiinde de
uzak pazarlar iin alan ok kk lekli bir Orta a kenti
dnnz. Yakn pazar biraz nce szn ettiimiz kyllerdir;
bunlar eyer, koum, bak, kam almaktadrlar. ylesine ki, 95
zenaatkrdan 39'u maden ilemekte (eer yle denilebilirse) ve 28'i de
deri zerine almaktadr. Frn aa yukar bizim ocukluumuzda
Fransz kylerinde grdklerimiz gibi, ilkel bir krkle almaktadr.
Dkknda bir veya iki ii patrona yardm etmektedir, bunlar genelde
patronun olu veya kendinin veyahut karsnn gen bir akrabas
olmaktadr. Alc bylece gznn nnde imal edilen rnler satn

247

alacaktr, ite Avrupa'nn herhangi bir yerinde, XVIII., XVII. yzylda,


belki de daha gerilerdeyiz.
Yakn pazarn yannda, uzak pazar (yani Brezilya'nn i kesimleri) en
mkemmelinden katr kervan alan olup, henz az saydaki
demiryollarnn ve istilac kamyon trafiinin uzanda yer almaktadr. Bu
pazar batda Chique Chique'e, Bom Jenus de Lapa hac yerine kadar
uzanmaktadr; Sao Francisco zerindeki bu hac yeri ayn zamanda fuardr.
Minas Vel- hasl gezgin tccarlar Temmuzda buraya eitli mallarla ykl
katrlaryla birlikte, haclarla ayn zamanda hcm etmektedirler.
Satmakta, yeniden satmakta, takas etmekte, bir daha satmaktadrlar.
Onlara bak veya ayakkab vermi olan dkkn patronu, onlarla belli bir
fiyat zerinden anlamtr, ama ilem patronun rizikosu iinde
srmektedir: gezgin tccar geri dndnde ona hesap bakiyesiyle
birlikte, satlamayan mallar geri verecektir. te, belki biraz abartyoruz
ama, zamann d-ndayz ve ticari kapitalizmin commenda aamasnn
bandayz. Oyunun efendisi reten deil de, tayan ve satandr.
Rahatlkla hayal edilecei zere, bu ilkel trafiin temas ettii alan, yeni
ulam aralar ve onlarn tadklar yeni mallar tarafndan srekli tehdit
edilmektedir. Vila Nova'ya oktan, komu eyalet Parnambouc'ta imal edilen ayakkablar ulamtr. Minas Velhas'tan balayan bu i yollar bundan
yirmi be yl kadar nce Goyaz, hatta Sao Pau- lo'ya kadar
ulamaktaydlar: bugn artk byle birey sz konusu deildir. Fakat
hacmi daram oan besleyici alan, Minas Velhas'n tm eski mbadele,
takas ve almlarn srdrmesine olanak vermektedir. Bylece dikkatle
srdrlen bir eskicilik sayesinde, kendine gereken madenleri salamaktadr: hurda demir, eski raylar, eski motorlarn inko paralar, eski
kazanlarn bakrlar... Hatta kente mensup tccarlar ona ilkel ve iyi
tutmayan nikelaj ii iin gereken madeni bile getirmektedirler. Tabii ki
nikeli Bahia'dan tabaka halinde getirtmek daha iyidir. Ama bunun bedeli
nasl denecektir? Tccarlar bugn artk imal edilmeyen eski nikel paralar 400 reis' ten toplamaktadrlar; bunlar artk tedavlde deildir ama,
ilkel akmlar iinde ve Bom Jesus Lapa'ya verilen sadakalar arasnda yer
almaya devam etmektedirler, ite bir takas ilemi baarlmtr ve tccarlar
Temmuzdan sonra Mi- nas yolunu tutmaktadrlar.
Tayclarn stnl, ayn zamanda kapitalistlerin, giriimcilerin
stnl. Bunlar ortaya nasl kmaktadrlar? Bu bizim rehberimizin

248

tamamen zemedii veya ok hzl ele ald bir sorudur, ama bu


kapitalistler bal gibi vardrlar ve tannabilmektedirler, ama saylar azdr.
Maden sektrnde ok azdrlar: zenaat dnyas, ikinci kaliteden mallar
reterek, bu alanda abucak bann aresine bakma benzemektedir.
Demirci Joao Celestine bunu iyi bilmektedir: bir gn demirciyi yneten
sadece kendi gzdr diye iln etmitir. Fakat keskin gzl olmak bu
mkemmel zenaatknn ne iine yaramaktadr? Hayat bugn bize doru
drst i kartma frsat vermiyor. zgrlk ve sefalet!
Deri sektrnde durum farkldr: cret dklnn de yardmyla,
para ba i kmtr (zenaatkrlar bunda ar rtc bir ekilde bir
zgrlk ve bamszlk iareti bulmaktadrlar, dzenli cret alan
kleleecektir). Bylece evde alma, hatta yeni atelyelerde uzmanlama
yerleik hale gelmektedir, nk manfaktr ekingen bir ekilde
kendine yer yapmaktadr. Burada XVI. veya XVII. yzyldayz. Usta
giriimcidir; sandal, ayakkab, izme ve eyer retir, kendi satar. Senhor
Braulio gibi altran kiidir, yani sonu olarak kapitalizmin
balangcnda Avrupa'da birok rnei olan tccardr: hammaddeyi
salamakta, cretleri demekte, satlar yapmaktadr; Minas Velhas
zenaatkrlar onun tanrnn ltf olduunu dnmektedirler. Ama daha
ne kadar byle kalacaktr? blm ve ok dk cretlere dayal bir
sistem srdke. Ama bu sistem, kendinden ok daha gl olan bir
bakasna arpmaktadr: baka yerlerde makineler vardr. Minas'ta ise
yoktur. Birgn gelecek ve evredeki kyller, tabareus bile ayakkablarn,
kamlarn veya deri klfl baklarn almak iin buraya
gelmeyeceklerdir. nk her yerde, oktan kt bir muameleye tabi
tutulan dnn Brezilya's ile, bugnn emredici Brezilya's arasnda
mcadele balamtr. Eski kent olduka sefil ve kendine yeterli bir
ekonomiyle, bu kadar ok aleyhte koula kar direnmeye almaktadr.
Bu ritm iinde zenginlerini veya szmona zenginlerini iyi
yaatamamakta, fakirlerini, gerek fakirlerini ise daha da kt
yaatmaktadr. Bu genel vasatlk, venta yapan dkkncnn durumunun
herkes tarafndan haset edilen bir konum olmasyla llmektedir. Bu kii
gda maddeleri, sebze, meyva, kaba eker (rapadina), hayat suyu (cachaa)
satcs, bor vericidir; nk herey veya hemen herey veresiye
satlmaktadr. Gn boyu iskemlesinde oturan bakkal mterilerin,

249

sylentilerin, kentin tm movimento 'sunun kendine doru geldiini gren


mutlu kiidir.

IV

Acaba Marvin Harris, ok zenle aa kard bu imgelerin, bu


yaayan belgelerin, gemie ynelik ok deerli tanklklar haline
getirilmesini balayacak mdr? Orta an kk dkknclarnn
kk kapitalizmi veya eer gerekirse, bunlarn adalarnn uzun
mesafe kapitalizmleri nasl daha iyi anlalabilir: bunlarn her ikisi de
burada, kitabn adm adm izlediimiz ok zengin ilk blmlerinde
karmzda durmaktadrlar. Marvin Harris daha sonra, et- nografik
aratrmalarn bildik planna uygun olarak iini srdrmekte; hep kesin ve
canl blmleri birbirlerine balamakta ve bizi rklara, snflara, beledi

ynetime, dine, halk inanlarna gtrmektedir; onun kaygs


mmkn olduu her seferinde, kent ile evresindeki kk kyler
arasndaki anlama veya anlamazl gstermektedir. Burada, her
etnog- rafik aratrmann byk eklemlemelerinden birinde olduu
duygusuna sahiptir ve bunun iin nedenleri vardr.
Ama acaba bu bildik planla, bir kez daha ok konvansiyo- nel ve a
priori olarak uygulanan bu planla uyum iinde olmadn syleyebilir
miyim? Kk bir kent gncelin iinde iyi bir gzlem alan mdr? Evet
kukusuz, ama etnografik aratrmann fazla ska uygulad
kurallara gre yalnzca kendinde ve kendi iin deil de,
karlatrmann hem zaman hem de mekn iindeki birok dzeyine
aktarlmas gereken bir tanklk olarak ele alnmas kouluyla. Minas
Velhas'a ilikin olarak, kendi gemiinin, blgesinin gemiinin, kitlesi
itibariyle ele alman Brezilya'nn gemiinin gndeme getiri- mesi
gerekirdi. Gncel evresinin gndeme getirilmesi, yolcunun kitabn
banda yapt gibi, Vila Nova'da durulmas gerekirdi, ama ayn
zamanda Formiga, Gruda, Sincora'ya kadar da gitmek ve hatta Bahia
eyaletinin tmn, burann kentlerini ve kylerini sorgulamak
gerekirdi. Daha sonra kukusuz daha uzaklara, Brezilya'ya belki de
daha uzaklara gitmek gerekirdi.
Sylediklerimizi daha da ak hale getirelim. Yazar kitabnn daha ilk
sahifelerinden itibaren Minas Velhas'n istisnai karakterini, oraya ilk
250

gidende uyandrd aknl (zellikle boyutlar ve fakirliiyle tam


uyum iinde olmayan kentli
edas karsnda) bizden
gizlememektedir. Bundan sonra yazarn giriimi basit olacaktr. Minas
Velhas'n hayatnn bu genel yanlarnn ve bunlarn ayrntlarnn
tmn incelemek, sonra etnograf ve sosyologlarn tanmladklar
biimiyle kentsel hayat kstaslaryla yaplacak bir kyaslama
sayesinde, Minas'n esas olarak bir kent olduu sonucuna varmak.
Fakat insan bilimleri asndan, benim iin baat soru baka trl
konulmaktadr: neden byle sapkn bir durum sz konusudur? Ve bu
hangi lde sapkndr? Olaand tek rnek midir? Yakn koullar
altnda, baka yerlerde tekrarlanmakta mdr? Nerede, nasl? Yazar bu
sorulara, bana gre kitabn yegne kaak ve belirsiz sahifelerini
oluturan sonu blmnde, yle bir ucundan dokunmaktadr.
Bana gre ise, Minas Velhas kentindeki herey tamamen
zgnm gibi gzkmemektedir. Sapkn unsurun esas olarak, yazar
izleyerek tasvir ettiim u toplumsal-ekonomik yaplara
indirgendiini savunuyorum. Ksacas, ben yazarn yerinde olsaydm
tm dikkatimi ynelteceim belirgin olgu, onun akllca ortaya
koyduu eylerin ok tesinde yer alrd; yani ben Minas Velhas'n
altn madenlerinin iflasndan sonra ayakta kalmasn; dikkat edelim,
tpk eskinin kentleri gibi dk bir gelir ve dk bir nfusla ayakta
kalmasn incelerdim. Bu hayatta kal ve bunun ierdii eski
mekanizmalar tm almam kapsarlard. Ayrca bunlar hem kendi
ilerinde, hem de Avrupa tarihinin bize sunduu Orta aa ve Modernliin balangcna ilikin mekanizmalarn nda grr, gzden
geirir, zmlerdim. Bu trafiklerin alann rehberimizin yaptndan
daha fazla hesaplar (toplam gelir, fert bana gelir), haritasn kartr
ve bunlar daha belirgin bir ekilde gndeme getirirdim.
Madem ki kentin arivleri vardr, yleyse ayakta kalmas
konusunda bunlara yakndan bakardm. Yola k noktasn iyice
belirleyebilmek iin, altn dneminde madencileri, ze- naatkrlar,
dkknclar, mlk sahipleri, zenci kleleri, ta- maclaryla gerekten
ne olduunu bilmeye alrdm. Mar- vin Harris bize XIX. yzylda
idari bir merkez olarak ayakta kaldn sylemektedir, sonu olarak
memur maalar altn tozunun yerine gemekteydi. Ama ilenin bu
yeni hayata nasl izin verdiini, Minas Velhas'n madenciliini ikme

251

edecek yeterli zenginlie ve nfusa sahip olduunu, kabaca bir mbadele sistemini -bugn kaybolan tehlikesiyle kar karya olan- nasl
ayakta tuttuunu bilmek gerekir. Ek soru: XIX. yzylda Minas'n yeni
zenginleri hangi ufuktan kmlardr? nk o sralarda yeni
zenginler vardr.
1947'de Brezilya'nn tamamen baka bir blgesinde, Mar- vin
Harris'inmindn daha az airane, ama en az onunki kadar retici bir
yolculuk yapmtm. Sao Paulo eyaletinin Atlantik kysnda,
Santos'tan ok uzak olmayan Ubatuba 1840'lar- da ihtiamnn
zirvesine ulamt. O tarihlerde,tpk o zamanlar kk bir kent olan
Santos'un Sao Paulo'ya olduu gibi, Taubate'ye faal bir katr kervan
trafiiyle balyd. Bu Tau- bate-Ubatuba ba, tpk Sao
Paulo-Santos'unki gibi bir evlilikti. Bu balant ky ile i kesimler
arasnda yeil bir duvar gibi ykselen, sonra da Serra do Mar'n
zerinden gerekletirilen, kahve toplayan bir piyasa ile bu kahveyi
tm dnyaya ihra eden bir limann ortaklyd. Ksa bir sre sonra
balayan mcadeleyi Sao Paulo-Santos kazanmtr; ylesine ki,
Ubatuba ile Taubate arasnda kurulmas tasarlanan demiryolunun
yalnzca gar binalar ina edilmitir. Taubate ile Ubatuba arasndaki
balant bugn bile, iki kent arasndaki kaygan katr yolundan
gemeyi Allah bilir nasl beceren bir arabayla salanmaktadr: bu
yolun karsnda, endstri sayesinde yeni bir hayata kavuan Taubate,
sonunda ise tropikal bitkilere av olan sefil Ubatuba vardr. Bu kentin
eski ok katl evleri (sobrados) metrk olup, sular ve atlaklarn arasndan fkran palmiyeler tarafndan tahrip edilmilerdir, ama hl
vakur biimlerini korumaktadrlar; kentin mezarl belli bir
zenginlikte olan mezar talaryla, kk limann eski talihini tek
bana ortaya koymaktadr. Ubatuba kenti hayatta kalmay
baaramamtr. Buras caboclos'un yaad bir kydr. Burada bir
Fransz mhendisin, ana dilinden tek bir kelime bile bilmeyen, bir
caboco ile evlenmi olan ve tamamen kocasna berzemi bulunan,
okuma yazma bilmeyen kzna rastladm. Fakat Ubatuba'da
memurlar, Sao Paulo hukuk fakltesi mezunu ve Minas Velhas'n iyice
uzanda srgnde bir medeni olan bir yargc da vard. Bir gecenin
tm boyunca onunla birlikte, violao alan (bir cins alt telli gitar)
birinin elik ettii bir halk arkcsn dinledim;

252

halk trkleri burada yeniden egemen hale gelmilerdi, yalnzca onlar


vard ve antik tarzda bir doalamayla sylenilen trk, chegada de luz,
elektrik nn geliinden sz ediyordu: elektrik hattn demek iin,
dadan inerek kenti kuatan ormann iinde bir direk sras dikmek
gerekmiti; bu balta girmeyen orman gene de bakire deildi, nk
rehberimiz olan yargcn sylediine gre, urasnda burasnda kahve
aalar kalmt. Kahve plantasyonlar tpk kentin kend gibi
yokolmulard; kent kendini iyi kt yaatabilecel akmlar ve uyum
salamasna olanak verecek enerjiyi bula mamt. Minas Velhas
nordeste'nin yava hayat akm iin de daha ansl kmt.

V
Bu merkezi sorunla karlatrldnda geri kalann, Mar- vin
Harris'in bize sunduu ikinci manzarann byk bir yarar yokmu
gibi gzkmektedir. Nitekim bu manzarann zgn olduundan
kukuluyum, ister inanlar, beledi ynetim, isterse siyasal tutku sz
konusu olsun, yazarn vurgulad tm ince farklara ramen Minas
bana Brezilya'nn genel zamannn iinde yayormu gibi
gzkmektedir. Fakat Marvin Harris'in zenci sorununu ortaya
koyuundan rahatsz oldum. Bu onun dnmemize yol at kadar
gergin midir? Allm formle gre kabaca, bir yanda zengin
beyazlar ve te yanda fakir zenciler vardr ve tabii ki hi de zengin
olmayan beyazlar ve tuzu kuruda, eitimli zenciler de vardr; bunun
sonucunda tabakalama yatay deil de tersine olduundan, ortaya
garip bir toplumsal piramid kmaktadr. Yakn evrede de byle deil
midir? Toplumsal ve rksal gerilim zellikle, fakir beyazn dzeyinde
daha canldr; bu beyazn kars odununu kendi toplamakta ve
sefaletin kant olarak suyu nehirden kendi getirmekte ve amarn
orada ykamaktadr. Bu gerilim, beyazlarn evine davet edilen, ama
eit olarak davranlmad iin kendi kesinde kaygl,
memnuniyetsiz, erdemli, fazlasyla erdemli kalan mreffeh zencinin
dzeyinde de canl olmaktadr. Ancak Minas'a, kapal ve gergin hayatndan tr, Brezilya uygarlnn erevesine gre ok anormal,
kendine zg bir rklk atfetmek gerekir mi? Farkl renkten derili
insanlar arasnda, ulusal dzeyde bir sevecenlik vardr ve Gilberto
253

Freyre bunlarn cinsel yaknlamalarn anlatal ok olmutur. Bu


olduka iyi huylu kk kent rkl ortaya kt zamanlarda,
elbette ki Brezilya gemiinin tarihsel izgisine girmemektedir. Bu
noktada daha ok aydnlatlmay isterdim. Klp veya gsteri
rekabetleri, /esfa'daki artrmlar, kentin tek zenci danman Waldemar'm bir an iin arya kaan portresi beni tatmin etmiyor. Hibir
karlatrma noktasna atf yaplmamas karsnda ne dnmeli?
Ayn sorunlar Gruta, Formiga, Vila Nova, komu kentlerde ne
durumdadrlar? Toplumsal ve rksal gerilim Minas Velhas'ta farkl
mdr,.ona zg mdr? Ve eer cevap evetse, yani eer Minas
lkenin tmnn byk akmlarndan farkllayorsa bunun sulusu
beyazlar m, zenciler mi, yoksa her ikisi birden midir? Ama Minas
Velhas zencilerinin, baka yerde bu rkn zgnlnn canl kayna
olan Afrika tapnlarndan tamamen koptuunu dnnz. Bu basit
olayn muazzam bir kapsam vardr... Gene ters ynde olmak
zere,dine ilikin olarak ayn farkna varlar. Minas Velhas'n
katoliklii Marvin Harris'e biimsel, dsal, olduka bo olarak
gzkmektedir. Ve herhalde hakldr. Ama bundan baz sonular
kartrken herhalde hakszdr. Korkarm ki, bata talya, spanya ve
Portekiz'inki olmak zere eitli Avrupa katolikleriyle temas eksiklii
ekmektedir, nk btn bunlar, rnein bir Fransza ayn ekilde
biimsel ve dsal olarak gzkmektedirler. Minas katoliklii esas
hrstiyanlm daha saf biimlerine nazaran artc olabilir; ama o
zaman tm Brezilya katoliklii artc olacaktr. Aratrmacmzn
farkl tarihli metinlerde, iyi yklerde arad kilise, kartl fazla
birey kantlamamaktadr: bu
durum, dobra dobra konumay veya biraz izgi d ykleri
yasaklamayan gen bir hristiyaln gelenei iinde yer almaktadr.
Ben gerekte, hristiyanln inkr olanaksz hatalara, cehatlere,
gevekliklere ve sapmalara ramen eski kente yerlemi olmas ve
tpk Brezilya'nn geri kalannda olduu gibi, uygarln oluturucu
unsurlarndan
birini
meydana
getirmesi
karsnda
byleniyorum. Batl itikatlar hakknda da ayn eyi syleyeceim.
Modern Brezilya bunlardan ksa bir sre iinde kurtulamayacaktr.
Bunlar Minas Velhas gibi kk merkezler veya yakn krlarda
olduu kadar, byk kentlerde de canldrlar.

254

Ama okumamzdan aldmz aikr keyfi uzatmamza olanak


veren eletirilerimize son verelim. Marvin Harris'in kitabnn baka
trl ynlendirilmi olmasn tabii ki isterdim; karsnda bulunan
kk toplumun gemiine bakabilmesini, u birka kiinin zgr
tanklklarn -Minas Velhas'n sapknl- Brezilya ilerinin
gndelik hayatnn sradan tanklndan ayrabilmesi iin kendi
ekseni zerinde bir iki kere dnmesini isterdim.
Fakat bunlar biraz gl olarak syledimse de, bu iaretlerin,
incelii, duyarl ve sadakati her tr kukunun zerinde olan bir
yazardan ok, dorudan soruturmaya ok fazla gvenen ve her
gncellik aratrmasna tekdze bir biim dayatarak, her zel
durumun sunduu ve aa kartmann gerektii aikr ve
kendine zg uzantlara aldrmayan bir antropolojiye kardr.
Yntemin zorunlu yetersizlii -nk gn- demde olan yazar
deildir-, ancak bunun gibi ok iyi kitaplar araclyla ortaya
konulabilir ve Lucien Febvre'in dedii gibi,bayapt kurallarnn
tehlikeleri -hangi zel stratejiye sahip olurlarsa olsunlar veya hangi
konuyla ilgilenirlerse ilgilensinler- bir kez daha iaret edilebilir. Ne
kadar yazk!148

148 Bu kitabn hakettii grsel malzemeye sahip olmamas da ne yazk. Tek bir
fotoraf bile yok.

255

UYGARLIKLAR TARH: GEM MDY


AIKLAR

Bu blmde149 tartlan soru olduka allmam bir konudur:


XVIII. yzylda Voltaire'nin Adetler zerine Deneme' sinden (1756) bu
yana gelitii haliyle uygarlk tarihi, imdiki zamann ve zorunlu
olarak da gelecein -nk bugnn zaman ancak yarnn zamanna
balanrsa anlalabilmek- tedir- taninmasna k tutabilir mi? Bu
satrlarn yazar (tarihi ayn zamanda hem gemiin, hem imdinin;
hem olmuun, hem de olann tannmas olarak kabul eden; ister
dne, ister bugne ait olsun bu ayrm her tarihsel zamann iinde,
sren, devam eden, devam edecek ve yalnzca geici olan arasnda
yapan bir tarihi), imdiyi anlamak iin btn gemii seferber
etmektir diye cevap verecektir. Fakat mesleimizin bu btn iinde
uygarlk tarihi tam olarak neyi temsil etmektedir? Acaba zgn bir
alan mdr? Rafael Alta- mira uygarlk demek, tarih demekle ayn
eydir diye iddia etmekte tereddt geirmemitir. Guizot daha
1828'de ... Bu tarih (uygarlk tarihi) hepsinin en bydr... dier
hepsini kapsar diye yazmtr.
Hi kukusuz mesleimizin geni, muazzam, ama kapsan- mas
asla kolay olmayan ve bir yzyldan dierine, bir lkeden dierine,
bir tarihiden dierine, bir denemeciden dierine olan farkl
yorumlarla ierii deien ve deimeyi srdren bir kesimi sz
konusudur. Bu konudaki her tanm g, yetersizdir.
Ve hereyden nce insanln tmn gndeme getiren uygarlk
ve zaman ile mekn iine dalm olan uygarlklar vardr. Bunun
dnda, uygarlk kelimesi asla tek bana yolculuk yapmaz: aslnda
onun basit bir ikizi olmayan kltr kelimesi ona her zaman elik
eder. Kltr ve kltr/er olduunu . da ekleyelim. Kltrel sfat ise
bize uzun zamandan beri, kltr alannda (etnoloji bunu byle
istiyor) olduu kadar, bir sfatn yokluunu ektiimiz uygarlk

149 Encyclopdie Franaise, c. XX. Le Monde en Devenir (Histoire, volution,


prospective), Paris, Larousse, 1959'un V. Blm

257

alannda da ikircikli hizmetler vermektedir. Bir uygarlk, kltrel


olgularn, izgilerin bir btndr demekteyiz.
te daha imdiden belli sayda ince ayrm, karklk olasl.
Fakat anahtar kelime her ne olursa olsun, uygarlk veya kltr
tarihi, uygarlklar veya kltrler tarihi denilen bu zel tarih bir ilk
kavray olarak, zel tarihlerin bir geidi veya daha dorusu
onlardan oluan bir orkestradr: dil tarihi, edebiyat tarihi, bilimler
tarihi, sanat tarihi, hukuk tarihi, kurumlar tarihi, inanlar tarihi,
dinler tarihi (ve hatta dinsel duygular tarihi), gndelik hayat tarihi,
aslnda nadiren aratrlan mutfak zevkleri ve yemek tarihinden ise
sz etmiyoruz. Bu alt kesimlerin (hepsini saymyorum) herbi- ri az
ok gelimi olarak, kendi kurallarna, kendi i dillerine, kendi
hedeflerine, kendi zel hareketlerine sahiptirler ve bu hareket genel
tarihinkiyle zorunlu olarak ayn deildir. Glk bunlarn hepsini
birbirine uydurmaktadr. Collge de France'da bir yl boyunca,
XVI. yzyla ilikin olarak Avrupa'da bilimler ve teknikler tarihiyle
genel tarihin dier kesimleri arasndaki balar bulmak iin bouna
uratm. Ancak bu tarihlerin ayn ritmde ilerliyor olup olmamalar
bunlarn birbirlerine kar kaytsz olduklar anlamna gelmemektedir. Lucien Febvre, Lon Brunschwicg ve Etienne Gilson'a
kar, zerk bir fikirler tarihine kar, eer keyfi olarak yaplmazsa
iinde hibir eyin birbirinden ayrlamayaca bir genel tarihten
yana kmaktayd ve haklyd. Fakat tarihin

258

birliini yeniden kurmak, hep emberi kareye evirmenin peinde


olmak demektir.
Fakat bu kez kesimlerinden biri itibariyle deil de, btn iinde
ele alnan uygarlk tarihi sz konusu olduunda tered- dte yer
yoktur: bu durumda onu genel veya yle de sylenecei zere,
btnsel tarihten ayrmann olanaklarn grmek pek mmkn
olamayacaktr. nk uygarlk tarihi genellikle kendinin de
basitletirilmi bir bak olduunu iddia ediyorsa da, her zaman
Tarihin bir yorumu, ona egemen olma denemesi olarak kalmaktadr:
hakikinin baz gereklerini ve baz yanlarn sahnenin nne itmekte,
ama bu gerekler ve bu yanlar btnsel aklamalara ihtiya
gstermektedirler. Bylece her seferinde, ne kadar hzl olursa olsun
zorunlu olarak tm kalnl iinde ve bylece tm veheleri
itibariyle, yani geleneksel tarih olduu kadar toplumsal tarih veya
ekonomik tarih olarak da kavranan tarihin tmnn farkl
dzlemlerde gndeme getirilmesi sz konusudur. Ve hatta uygarlk
tarihi bugn itiraz edilen bir cins stnl uzun bir sre devam
ettir- mise, bunun nedeni o sralarda, ksr bir siyasal kronik iine
hapsolmu olan geleneksel tarihin snrlarndan dar tamann,
Henri Berr'in dedii gibi onu geniletmenin, onun iine siyasaln
dndaki baka olaylar ve resmi kiilerin dndaki baka insanlar
dahil etmenin tek olanan sunuyor olmasyd. Ksaca sylemek
gerekirse uygarlk tarihi Tarihin ve genel aklamalarn ufkuna yeni
ve daha gvenli aklamalardan ulama olanan sunuyor. Bu
durum, dn Karl Lamprecht'in Kulturgeschichte uruna verdii ateli
kavgalarn anlamn vermektedir. Tarihin ok yaknlarda toplumsal
ve ekonomik olann dorultusunda genilemi olmasndan tr,
uygarlklarn incelenmesi istisnai bir dnce alan olarak kalmaya
-devam etmekle birlikte, artk bu savunma roln oynamamaktadr.
Ancak tm hesaplar yapldktan sonra, bu henz belirsiz,
karmak tarihi bugnn zerine yanstmak, onu hi de alk
olmad bir konuma, bugn denildii gibi gelecei kestirmeye
ynelik bir konuma getirmek, uzun ve g bir tartmay balatmak
olacaktr. Bu blm bu tartmay ne zetleme, ne de sona erdirme
iddiasndadr, en fazlasndan esas verileri aa kartmay
istemektedir.
259

Ancak baz tedbirlerin alnmas gerekmektedir. En azndan iki


tane. Bunlardan birincisi, Henri Berr'in Sentez Merke- zi'nin
geleneine uygun olarak, kelime haznesi aratrmalarna
bavurmaktr: dikkatimizi celbeden ve datan bu kelimeler kkenleri
itibariyle kavranmak, yrngelerine oturtulmak zorundadrlar;
bunlarn sahte mi, gerek mi dostlar olduklarn bilmek zorundayz.
kinci tedbir: uygarlk veya kltr kelimelerinin altnda hangi g,
deer, balantl unsur gruplarnn, takmadalarnn olduu iyi niyetle
varsayla- bilir? Burada emredici ve ak tanmlara ihtiya vardr...
Eer hepimizin iine girdii alanda belli bir tutarlk yoksa, eer
herkesin ulaabilecei n bir gzlem bilimsel olarak mmkn
deilse, eer kararl bir ekilde bir Tarih metafiziinin dnda
deilsek, yleyse giriimimiz tabii ki nceden mahkm edilmi
durumda olacaktr.

UYGARLIK VE KLTR

Bu iki kelimenin kkeni ve tarihi


Bu kadar geni bir alana egemen olmak zere yalnzca uygarlk ve
kltr (bunlarn oul hale getirilmeleri saylarn deil de,
anlamlarn artrmaktadr) gibi iki kelimenin olmasna, evik ve
kukulu bir dostluklar olan -bunu greceiz- iki kelimenin, ama
yalnzca iki kelimenin olmasna a priori armak gerekir. 1900'lere
doru Franszcaya ve dier dillere Almancadan gelmi olan kltrel
kelimesi ise, bir yazma ve konuma kolaylndan baka birey
salamamaktadr, iki kelime azdr, stelik ou zaman bunlardan
yalnzca biri kullanlmaktadr.
Bylece 1800'e kadar kltrn esamisi bile okunmamtr. Bu
tarihten sonra iki kelime arasnda rekabet balamtr. Bugn
bunlarn kartrld veya birinin tercih edildii olmaktadr, bu da
eer yanlmyorsam uygarlk veya kltr dncesinin niter bir
ekilde yerlemesine yol amaktadr. Ama bu birlik ynndeki
eilimler kural deildir. ki kelime arasndaki rekabet giderek
260

kzmakta ve her seferinde paylamla sonulanmaktadr. Bu duruda


geni bir alann birlii bozulmu, byk sorunlarn btnsellikleri
paralanm olmaktadr: buna bal olarak sanki fikir kavgalar ve
birok hata ortaya kmaktadr. Ksacas ilk bakta gereksiz gzken
ve zaten ou zaman da yle olan bu kelime kavgalan bizi bir kez
daha, tartmann ta gbeine gtrmekte, ama buray tam olarak
aydnlatmaya yetmemektedirler.
Kltr ve uygarlk kelimeleri Fransa'da aa yukar ayn
zamanda domulardr. nceki hayat uzun olan kltr (daha
Ciceron cultura mentis'ten sz etmekteydi), entelektel kltr olan
zel anlamn ancak XVIII. yzylda kazanabilmitir. Bildiimiz
kadaryla, uygarlk kelimesi ilk kez, 1766'da baslan bir eserde
grlmtr. Herhalde daha nce de kullanlmtr. Her halkrda
uygarlatrmak fiili ve uygarla- m sfat-fiilinden ok sonra
domutur; bu iki kelimeyi XVI. ve XVII. yzyllardan itibaren
grmek mkndr. Uygarlk kelimesini imal etmek, icat etmek
gerekmitir. Daha doumundan itibaren dind bir entelektel,
teknik, ahlki, toplumsal ilerleme lksn ifade etmitir. Uygarlk
klardr. Uygarln yeryzne yaylmas lsnde, sava ve
fetihler, klelik ve sefaletin yokolduu grlecektir, bu kehaneti
1787'de Condorcet yapmtr. Bu koullarda bu kelimenin
dnlebilmesi iin, onu destekleyecek iyi durumda, nitelikli,
kentlemi bir toplumun olmas gerekir. Onun zddn- da barbarlk
yer almaktadr: uygarlk bunun zerinde g, ama gerekli bir zafer
kazanmaktadr. Barbarlktan uygarla gei her halkrda byk bir
itir. Mably dostu olan Polonyal bir konta 1776'da yle yazmtr:
isve geen yzyl esnasnda Gustaf Adolf'n ynetiminde
barbarlktan knca, byk bir tehlikenin tehditi altnda kaldnz....
Gene o yle yazmaktadr: I. Petro ulusunu (Rusya) iine dt
derin barbarltan ekip kard. Ama uygarlk kelimesinin barahibin kalemi altnda, barbarln kart olarak hemen belirmediine dikkat ediniz. Kelimenin talihi daha yeni balamaktadr.
Bu talih parlak, yararl olduundan daha ok parlak olacaktr. Bu
en azndan Joseph Chappey'in grbz ve talepi bir kitapta (1958)
ileri srd dncedir. Uygarlk hi kukusuz konuma ve yaz
alannda yarm yzyl boyunca byk bir baar kazanacaktr, ama bu
261

tam bir bilimsel baar olmayacaktr. Joseph Chappey, insanlar o


sralar bu kelimenin neminin bilincine varamadlar diye
yazmaktadr. Eletirmenimizin tatmin olmas iin, domakta olan
tm insan bilimlerinin yeni kelimenin ve onun ifade ettii devasa kazanmlarn hizmetine girmeleri gerekecektir. Ama byle bir- ey
olmamtr. nsan bilimleri o sralarda henz ocukluklarn
yaamakta ve kendilerini bulmaya almaktaydlar. Ve kelimeye ilk
dengesini salam olan bu kentlemi iyimser toplum, XVIII.
yzyl XIX. yzyla dramatik bir ekilde balayan bilinen dnm
ve devrimlerle, olduka abucak yok olmutur. Belki de byk bir
frsat karlmtr.

262

Her halkrda 1850'lere doru, uygarlk (ayn zamanda kltr)


birok maceradan sonra tekilden oula gemitir. zelin genele kar
kazand bu zafer, XIX. yzyln karakteriyle uyumludur. Ancak bu
bizatihi ne kadar da byk bir olaydr ve dier olaylar ve dier
dnmleri nasl da yanstmaktadr! Uygarlklar veya kltrlerin
oul olmas, bir lk veya daha dorusu bir lk olarak tanmlanm
uygarlk fikrinden aka vazgeilmesi; ksmi olarak da, kelimenin ilk
ortaya kt zaman ierdii evrensel, toplumsal, manevi, entelektel
niteliklerin ikme edilmesi anlamna gelmektedir. Bu daha imdiden
tm insani deneyleri, Avrupa'nnkiler kadar dier ktalarnkileri de
eit bir ilgiyle ele alma eilimini ortaya koymaktadr.
Bu muazzam uygarlk imparatorluunun zerk eyaletler
halinde paralanmasna (Lucien Febvre) seyyahlar, corafyaclar,
etnograflar daha 1850'lerden nce az katkda bulunmamlardr.
Avrupa dnyay kefetmekte, yeniden kefetmektedir ve buna uyum
salamas gerekmektedir: dzeyi ne olursa olsun, bir insan bir
insandr, bir uygarlk bir uygarlktr. Bu oyunda yer olarak ve
dnemin eytani 150 uygarlklarna varana kadar, uzmanlar
tarafndan sama bir noktaya ulatrlncaya kadar blnen tarihin
zaman iinde uygarlklarn da says artmtr. Bylece uygarlk hem
zaman, hem de mekn ynlerinde ifte bir paralanmaya uramtr.
Voltaire ve Condorcet'nin dneminde Eskimo kltrnden veya
Alfred Metraux'nun muhteem bir ekilde yapt gibi, u Brezilya
kzlderilileri Tupi-Guaranos uygarlndan sz edilebilir miydi?
Ama XIV. Louis Yzyl adl kitabnda (1751), kelimeyi telffuz
etmeden, dnemin uygarl kavramn ilk kullanan kii Voltaire
olmutur. XIX. yzylda zafer kazanan kelimenin oul hali, hi
tartmasz Yeni Zamanlarn dnce ve zihniyetinin bir iaretidir.
1850'ye doru az ok netleen bu zafer yalnzca Fransa'da deil,
Avrupa'nn tmnde belirginlemektedir. Nitekim, esas kelimelerin
birok dier ey gibi srekli yolculuk yaptklarn, bir lkeden
dierine, bir dilden dierine getiklerini unutmayalm. Kelimeler
balyalar gibi mbadele edilmektedirler, ama balya geri dndnde
asla yola kt zamankinin ayn olmamaktadr. te kltr
150 Joseph Chappey, s. 370.

263

Almanya'dan -beeni uyandran ve beenilen bir Almanya, XIX.


yzyln ilk yarsnn Almanya's- yola karak, Fransa'ya yeni bir
prestij ve anlam kazanm olarak geri gelmitir. Bu arada mtevazi
bir yardmc halinde kalm olan bu kelime, tm Bat dncesi iinde
egemen kelime olmakta veya olmay denemektedir. Alman dili
Hender'den itibaren kltr kelimesiyle, istekle her tr toplumsal
balamndan syrd entelektel ve bilimsel bir ilerlemeyi
anlamaktadr; uygarlk kelimesinden ise tercihan insanlarn hayatnn
yalnzca maddi yann anlamaktadr. Bir kelimenin deerini
drmekte, dierini yceltmektedir. Marx ve Engels Komnist Partisi
Manifestosu 'nda (1848): Bugn toplum ar uygarla, (yani) ar
geimlik olanaklara, ar ticarete sahiptir demektedirler.
Uygarlk ve kltr karsndaki bu konum, Alman dncesinde
inatla korunacaktr. Daha nce de sylmendii zere151, bu konum bu
lkede Alman dehasna uygun olan ruh ile doa (geist ve natur)
arasndaki dikotomiye cevap vermektedir. Ferdinand Tnnies (1922)
veya Alfred Weber (1935) gene bu izgi zerinde kalarak, uygarlk ad
altnda uygulamaya dnk, hatta entelektel bilgilerin toplamn,
ksacas insann doa zerine etki etmesine olanak veren tm
gayriahsi aralar; kltr ad altnda ise bunun tersine yalnzca
deerleri, lkleri, normatif kurallar grmektedirler. Thomas Mann'a
gre ... kltr gerek ruhanilie tekabl eder, oysa uygarlk
mekanizasyon demektir 152 . Bir Alman tarihisi 153 1951'de
karakteristik bir biimde yle yazmaktadr: bugn uygarln
kltr ve tekniin de insan yoketmesini nlemek insann
grevidir. Bundan daha ak birey olamaz. Fakat Almanya'da bile
tedavlde yalnzca bu dil olmamtr. 1918- 1922'de Oswald Spengler
allm oran bir para deitirmitir. Klterde yaratc cokunun
balangcn, her uygarln retken ilkbaharn grmektedir; uygarlk
bunun tersine mevsim sonu, tekrar, baa dnen mekanizma,
grnteki debdebe, kirelenmedir. Oswald Spengler'e gre Bat
kendine zg glkler, trajik tehditlerden (bunlarn varln

151 Philippe Bagby, s. 160.


152 Armand Cuviier, II, s. 670'ten alnma atf.
153 Wilhelm Mommsen, zikr. Chappey, s. 444.

264

reddetmemektedir) tr deil de, Bat'mn uygarlk aamasna, yani


canl l safhasna ulam olmas gibi basit bir olgudan tr
kmektedir. Ve bir Alman tarihisi olan G. Kuhn'un (1958),
Germenya kyllerinin byk gler sonucunda yal Roma'ya kar
zafer kazandklarn gsterirken sarfettii bir cmle, bu ynde
aklanmaktadr. Bu kylnn savaya, krn kente, kltrn
uygarla kar zaferidir denilmektedir.
Fakat Almanlarn 1848'den itibaren kltr yelemeleri ve
romantizmin ondan yana kmas, adeta daha ilkesinden itibaren
ortaya km olan bir tartmay sona erdirmemitir. Zaten uygarlk
kelimesi' ngiltere ve Fransa'da kendini iyi savunmutur ve hl ba
yerde oturmaktadr. 1900-1911'de, kendi dneminde devrimci olan
Rafael Altamira'nn byk tarihinin Historia de Espaa y de la
Civilizacin Espaola adn tad spanya'da da durum byledir.
talya'da ise, ok eski civita kelimesi ncelikli bir rol oynamaktadr.
Bizde ise, Alfred Rambaud'nun klasik kitabnn bayran belli bir
ustalkla devralm olan yakn tarihli bir Fransz Uygarl Tarihi154
yazarlarnn, Fransa'nn zihnin dman olan maddi hayatn iine ok
fazla dalm olduu, veya o olmazsa hibir yaratcln olamayaca
geni bir pnardan ilke olarak uzaklaarak, monotonluk, tekrar veya
yalln
penesine
dt
yargsna
vardklarndan
kukulanyorum. Henri Marrou bundan yirmi yl kadar nce kltr
kelimesinin Fransa'da kiisel ruhani hayat biimi ve uygarln ve
sosyolojik gereklere tahsis edilmesini nermekteydi. Uygarlk bu
paylamda olduka iyi bir paraya sahip olacakt. Nitekim, J.
Huizinga'nn Spengler'in baarszlnn (bu konuya birazdan
geleceim) ek bir nedenini daha bulurken hakl olduunu
sanmyorum: Alman denemeci canla bala saldrd uygarlk
kelimesini hafife almtr; sylemek istediim, bu kelimenin Almanya
dndaki uluslararas gcn hafife alddr.

154 Georges Duby ve Robert Mandrou.

265

Ne savunduum, ne de dman olduum uygarlk kelimesi iin


eer bir tehlike varsa, bu daha iin banda Almanlarn bizaihi
savunulabilir inatlarndan ok,-antropologlar ve etnologlardan
gelmektedir. Bunlar Edward Burnett Tylor'n belirleyici kitabndan
beri (1871), ilkel uygarlklardan ok, ilkel kltrlerden sz etme
adetini benimsemilerdir; eer bugn uygarlk sorunlarndan bilimsel
ve nesnel olarak sz edenler yalnzca etnograflar ve antropologlar
olmasayd, bu tarihileri hi rahatsz etmezdi 155 . Bunlarn eserleri
okunduka, herkes onlarn diline almaktadr. Bu dil kendini birgn
herkese kabul ettirme tehlikesini tamaktadr.
Eer u sonuca deilse, hangi sonuca varlabilir: kltr ve
uygarlk dnyada, dnyann elikili dnce ve beenileri arasnda,
szlkbilimcilerin' sylediklerinden daha zor yol almaktadrlar, bu
yzden u an iin karlarnda tedbirli olmann gerektii birok
farkllk olumutur. Yaayan btn kelimeler deiirler ve deimek
zorundadrlar -tpk birok dier ey gibi-. Bu deiiklik yalnzca
bilimsel kelime haznesinin gerekleri, kltrel sfatnn dipten dibe
gerekletirdii gelimeler -yanszlar her zaman servet kazanrlar-,
tm insan bilimlerinin tank olduklar bilin ve yntem bunalmlarndan tr olsa bile, gene de gereklidir. En nl Amerikan
antropologlarndan ikisi olan A. L. Kroeber ve Clyde Klukhohn'un
yakn tarihli aratrmalar, bu durumu kltr kelimesine ilikin
olarak kesin bir biimde ortaya koymaktadr: bu aratrmada 161
tanm sralanmtr; kendiliinden anlalaca zere bu tanmlar,
arkadan geleni hi hesaba katmadan, yalnzca ilgili kelimeyi
kapsamaktadrlar. Armand Cuvillier Sosyoloji elkitab adl eserinde en
azndan yirmi tane farkl uygarlk tanm vermektedir. Bu oktur,
belki de ardr. Bu tartmalara hakemlik etmeye kalkmamak daha
iyi olacaktr... Henri Pirenne bir gn (1931), o sralarda bir tarih
kelime haznesi oluturmakla megul olan Sentez Merkezinin giriim
ve eilimlerine kar, tarihin dierlerinin tersine gndelik dilin
yaayan kelimelerinden yararlanma avantajna ve bylece rnein
155 Kltrden itibaren: kltr belli bir grubun iinde, biyolojik kaltmn dnda,
toplumsal kaltmla aktarlan hereydir -toplusal tavrlarn modeli, karakteristik
hayat tarzlan btn-. Bu konuda bir filozofun gr asna bkz., Pietro Rossi,
Cultura e civilt come modelli descritti- vi, Rivista di Filosofia, Temmuz, 1957.

266

filozof- larnki gibi hareketsiz, kirelenmi (tpk matematiinki gibi,


ama her ne sylenirse sylensin o da kprdanmaktadr) bir kelime
haznesinden kararl bir ekilde uzak kalma avantajna sahip
olduunu sylyordu. Ben Pirenne'in bu kanaatini paylayorum:
kelimeleri kendilerini bize sunduklar biim- leriyle, canl anlamlan,
geici olarak canl olan anlamlar iinde kullanalm. Ama bunlarn
nerdikleri, eskiden nerdikleri dier olanaklarn ve ayn zamanda
bize kar hazrladklar ihanetlerin de bilincinde olalm.
nk herkes bu disiplinsiz yaayan kelimeleri istedii biime
sokabilir. Gen bir Amerikal antropolog olan Philip Bagby, sevimli
ve akll bir kitapta (1958) uygarlk kelimesini kentlerin devrede
olduklar duruma ve kltr' de kent- lememi krlara tahsis etmeyi
nermektedi; bu neri asndan uygarlk nitelikli bir kltr, st bir
aama olnaktadr. Bu arada bu yazann bu zm -bunun babasnn
bu yazar olmadn sylemem gerekir- herhalde iyidir, ama
nerilenin deeri her ne olursa olsun, kelimelerin anlamlarnn bir
kerede ebediyen geerli olmak zere belirlenebileceklerine hi
inanmyorum. Bugn uygarlk veya kltr gibi ikirciklrkelimelerin
maddi, ahlki, bilimsel teknik veya hatta ekonomik (Ren Courtin'in
bir kitabnn ad: Brezilya'nn ekonomik uygarl) gibi sfatlarla
donatma eilimimiz gibi basit bir nedenden tr, daha imdiden
baz deiiklikler hazrlamaktadr.

267

Demek ki kelime kavgas sona ermemitir. Ve belki de sanldnn


tersine, bize kaynama halinde olan ve henz belirlenememi ok
sayda eyin bulunduu insan bilimleri alannda oklu anlam tayan,
gzleme (ve srprizlere) uyum salama yeteneine sahip olan ve onu
rahatsz etmeyen, istendii gibi biimlendirilecek kelimeler
gerekmektedir. Yeni bir emre kadar bu iki anahtar kelimeyi birbirinin
yerine kullanacam -anlam balamndan karlacaktr-, veya bunlarn birbirlerinin yerine gemelerinin tehlikeli olduu hallerde de,
bana barbar (Joseph Chappey) olarak deil de, kullanl olarak
gzken kltrel sfatndan medet umacam itiraf ediyorum. Zaten
yalnzca Hegel'e kadar geri giderek, yaplm tanmlara aldrmadan
bu iki kelimeyi birbiri yerine kullanm olan irili ufakl yazarlarn
adlaryla koskaca bir sahifeyi doldurabilirim. yle sanyorum ki,
karklklar ve bizatihi vahim taraf tutmalar vardr.

Tanmlama denemeleri
Kelimeler her halkrda her neyseler o olduklar iin, onlara kar
yarg ve eylem zgrlmz zahmetsizce koruyabiliriz: bu birinci
nokta bizim iin kazanlm durumdadr. Fakat iaret edilen nesneler
konusunda daha az rahat olacaz. unu zlerek syleyelim:
toplumsal alann dier uzmanlar gibi, uygarlk ile ilgilenen tarihiler
de bundan ne anladklar konusunda bizi byk belirsizlikler iinde
brakacaklardr. Uygarlk onlar iin tarihi byk bak alarna
-onlarn bak alarna- indirgemenin meru -veya deil- bir yoludur.
Bu nedenle ortaya hizatihi dorulanabilen, ama uygarlk alann
paralayan, onu her seferinde kesimlerinden birine indirgeyen
otoriter baklar, tercihler kmaktadr. Kesimin bir yazardan dierine
niyet veya tercih dorultusunda deiiyor olmas, sonuta uygarlk
tarihinin bugnk dnyann anlalmasndaki yarar hakknda karar
verecek kiinin iini kolaylatrmamaktadr. Yazarlarmzdan hibiri
-hatta Arnold Toynbee bile- bize kendi asndan uygarl oluturan
eyler hakknda btnsel bir bak, bir tanm verme ihtiyacn
duyuyormua benzememektedir. Bu ok ak deil midir? O kadar
aktr ki, tarihilerin kendi grevlerinden ne anladklarn ve bize

268

dajh devi de nasl belirlediklerini anlamak iin, bunlarn ieriini


kitaptan kitaba kefetme ii bize dmektedir.
Guizot'da- Franois Guizot'nun her zaman zevkle okunan Avrupa
Uygarlk Tarihi; Fransa Uygarlk Tarihi (1829-1832) -bunlara en azndan
birincisinin 1855'teki yeni yaynna koyduu nsz eklemek gerekirgibi gzel kitaplar bize hareket noktas olarak yardmc olabilirler.
Kukusuz bunlar nesnelerini ak bir ekilde belirlememektedirler ve
bu esef vericidir. Fakat Guizot'ya gre uygarlk XVIII. yzyl anlamnda hereyden nce bir ilerlemedir. Aslnda ifte bir ilerleme:
toplumsal ve entelektel. deal olan, terazinin bu iki kefesi arasnda
bir uyum, bir denge bulunmas olacaktr. ngiltere'nin daha ok
toplumsal, Almanya'nn daha ok entelektel bir gelime
gstermesine karlk, Fransa her iki ynde de eit bir ilerleme
gstermi deil midir? Ama burada bizim iin nemli olan hi de bu
deildir. lgin olan nokta, Guizot'ya gre bu ifte hareketiyle birlikte
uygarln bir halkla -Fransa- veya u dier halk olan (Lucien
Febvre) Avrupa'yla, yani ksacas kendine zg bir bedenle nasl
birletiini grebilmektir. Ne yazk ki Guizot bu ayrm yalnzca
siyasal tarih erevesiyle snrl olarak kavramakta; bu da bu
kavrayn alarn ok daraltmaktadr. stelik siyaset Guizot'ya gre
nihai zmlemede, kendiliinden iki ilke arasndaki manikeen bir
kavga olarak ortaya kmaktadr (bu nokta fazlasyla eletiri almtr:
otorite, zgrlk). Bu kavga ancak az ok bilgece (belki rnein
Temmuz monarisi gibi olanlar), yararl uzlamalar sayesinde yatmaktadr. imdiki zaman tarih leinde, tarihi veya eylem adam
olan bir ada tarafndan ancak nadiren grlebildiinden, byk
teori ama kk sonu denilmektedir.
Guizot 1855 tarihli nsznde iki byk g, iki byk hak olan
otorite ve zgrlk insan toplumlarnn barnda birlikte varolur ve
birbirleriyle mcadele ederler... Ben inceleme alanndan daha
alkantl bir sahneye geerek, otorite ile zgrln faal uyumlarn,
bunlarn ak, meru bir arama iinde yer alan ve bunlara balanm
bulunan mcadelelerin iindeki uyumlarn siyasal dzende
arayanlardanm. Bu bir d olsa bile... diye yazmaktadr.

269

Burckhardt'ta - J. Huizinga'nn hi de haksz olmakszn XIX.


yzyln en bilge zihni dedii Jacob Burckhardt'n Die Cutur der
Renaissance in talien 1860'ta az sayda baslm olarak yaynlanmtr.
Bu kitab aalm: bizi Guizot'nun- kinden ok farkl bir dnyaya
gtrmektedir. Bat bu kez ne tm mekn, ne de tm gemii
itibariyle gndeme getirilmitir. Bat uygarlnn byk albmnn
yalnzca ok kl bir an ele alnmtr. Rnesans adn Michelet'den
sonra (1855) lanse eden Jacob Burckhardt, ada aratrcln
kukusuz at, ama bu kitabn dnn bak alarnn izin
verdiklerinin ok tesinde, aikr bir ltya sahip olmasna ramen
akllln unutturamad parlak bir aratrma ve kesinlikle talyan
kaynaklarn yakalamtr. Ama acaba Jacob Burckhardt bu kitab
yaynlad srada Tarih grne, yani daha sonra syleyecei zere
insanlarn btn gemiine atf noktas olan u lye -devlet, din,
kltr- indirgenmi tarih grne ulam myd? Bu kitapta en
byk yer, ahane yer devlete, XV. ve XVI. yzyllar talyan
devletlerine verilmitir; daha sonra kltrn sanatsal dengeleri (ona
gre bunlar hereye egemendirler) zevkle ve akll bir ekilde incelenmilerdir; buna karlk din minik bir paya. sahip olmutur.
Daha da kts, bu lnn tesinde, Muhteem Loren- zo'nun
talya'snn maddi ve toplusal bnyeleri hakknda hibirey veya
hemen hemen hibir ey sylenmemitir. Bu kitabn hedefledii ve
ulat, her zaman gz kamatrc olan st yap, yazar harekete
geiren somutu arama arzusuna ramen havada kalmaktadr. Bu akla
yakn mdr? Yani biz tarihiler iin, bu kitaptan bir yzyl sonra, o
zamandan bu yana baka hibirinin gerekten ikme edemedii bu
btnsel grntde kalmak akla yakn mdr?

270

Jacob Burckhardt'n kendini, Herder'den (1784-1791) itibaren


izilen, Gustav Klemm'in (1843-1852) kitabnn yayn- lanmasyla
avamlatrlan Alman Kulturgeschichte'sinin neresine koyduunu
grmek yararl olacaktr. Alman tarihyazn XIX. yzyln ortasnda,
G. Weber'in (1853) spanyolcaya evrilince byk bir rol oynayacak
olan byk kitab Evrensel Tarih 'in tek bana gsterdii zere,
tehlikeli bir dikotomiye boyun emitir. Weber'in kitab bir d tarihi
(siyaset), bir i tarihten (kltr, edebiyat, din) ayrmaktadr. Ama i
bir tarih tek bana, bizatihi bir gereklik oluturur mu?
Spengler'de - Oswald Spengler'in zerinde uzun uzadya
durmann gerektii ateli ve yakc kitab (1918-1922), bizi her
halkrda iki kez bylesine bir dnyann iine hapsetmektedir. Bu
satrlar yazmadan nce, bu kitab bir kez daha dikkatle okudum.
Bugn, Lucien Febvre'in dn dndnn tersine, kitabn onun
ortaya kmasna elik eden ve onu izleyen koullarn dnda
yarglanabileceim sanmyorum. Kitap tonu, grlerinin genilii,
anlama tutkusu, ykseklere olan merakyla, yce edasn tartlmaz
bir ekilde korumutur.
Spengler'e gre her kltr benzersiz bir deneydir. Bir bakasnn
ocuu olan bir kltr sz konusu olsa bile, bu da kendini er ge tm
zgnl iinde kantlamaktadr. Bu bazen ok ge olmaktadr.
rnein bizim Bat uygarlmz iin olduu gibi: kendi
dncemizi dnme cesaretini gsterebilmemiz iin ok uzun
zaman gerekmitir, yani kendimizi Antikitenin derslerinden
kurtarabilmemiz iin. Ama sonunda kurtulduk. Bir kltr her zaman
kurtulmaktadr, aksi takdirde bir kltr deildir.

270

Pekl bir kltr nedir? Ayn anda hem bir sanat, bir felsefe, bir
matematik, hem de bir dnce biimidir; onlar harekete geiren
zihnin dnda asla geerli olmayan, asla anlalamayan tm
gereklerdir. Spengler, Nietszche'nin tahmin ettii veya ima ettii
gibi, ne kadar kltr varsa o kadar ahlk vardr diyecektir; ayn
ekilde o kadar felsefe vardr (biz de glmseyerek, o kadar tarih, o
kadar tarihyazn vardr diyeceiz), o kadar sanat, o kadar matematik
vardr. Bat inkr edilemez matematik bir zgnlkle de farkllamaktadr: say-fonksiyonun kefedilmesi. Batnm sonsuz kesirli
hesaplamay getirmi olmas kitabn banda ortaya konulmutur;
zaten bu sahifeler hibir eyin bozamad bir gzelliktedirler.
Bir kltr kendini bu birka zgn izgiyle, bundan da fazlas bu
zgnlklerin kendine zg demetiyle tanmlad iin uygarlk
tarihisinin yntemi basit olacaktr: bu zgnlkleri aa kartarak
inceleyecektir. Sonra bizzat uygarlklar karlatrmas iin bunlar
birbirlerine yaklatrmas, kyaslamas yeterli olacaktr. Bylece
zaman iinde yzlerce, binlerce yl gerilere giden yolculuklara davet
edilmi olmaktayz. Bu tasvirlerin, bu tahminlerin bugn bizim iin
uzay yolculuklarnn sahip olduuna benzer bir anlam tadklar
dnlebilir. Yerekimi yasalarnn aniden dna klnca, tm
eyalar, tm gvdeler yerlerini terketmekte, yan yana serbeste ve
garip bir ekilde yzmektedirler. Kontrpuanl mzik XIV. Louis
monarisi, Leibnitz'in sonsuz kesirli hesab, yalboya resmin ve
perspektifin byleri, dor stunu, Yunan polisi... Spengler'de ite
bylece birbirlerine srtnmekte, birbirleriyle yan yana
bulunmaktadrlar. Btn bu unsurlar tarihsel arlklarn
kaybetmilerdir.
Kim bu oyunla yanlsamaya dmez ki, Spengler'in eletiriye ok
ak dncesi tpk tarih dncelerinin en sradan veya en bilgecesi
gibi, srekli olarak kltrel unsurlann birbirlerine balanmas ve
bundan da fazlas (fakat Spengler burada artk sessiz kalmayacaktr),
bunlarn kltrel olmayan unsurlarla balantlar gibi can skc ve
g bir soruna srekli arpmaktadr. Yazarmz, tpk akl
yrtmesini bozacak hereyi olduu gibi bu sonuncu unsurlar da
ihmal etmektedir. Bylece para anorganik bir byklkten baka
birey deildir ve ite bylece iktisat tarihinin tmnden hemen
274

hemen dlanmtr. Sansasyon yaratan olaylardan da, ilgin bir


cmleyle kolayca kurtulunmaktadr: Cezayir daysnn yelpazesiyle
vurmasna veya tarih sahnesini operet olaylaryla dolduran dier
entrikalara baknz. Demek ki operet yoktur, bylece siyase.t ortadan
silinmitir. Toplumsaln da hakkndan ayn hzla gelinecektir. Geriye
ne kalmaktadr? Kltrler ve bunlarn ok aikr olduklarndan
tr zm-, lenmeleri gerekmeyen balant demetleri: bunlar
vardr, nokta tamam. rnein mziin XVIII. yzyl Bat
oluumunun merkezinde yer ald aikr deil midir? Spengler
gzn krpmadan Almanya bu yzyln byk mzisyenlerini,
buna bal olarak da byk mimarlarn yaratt: Pppelmann,
Schlter, Bahr, Neumann, Erlachl Fischen, Dienzenhofer diye
yazmaktadr.
Ksacas Her kendine zg kltr, st mertebeden niter bir
varlktr: tarihin en byk kiisidir. Fakat kii kt bir terimdir, en
iyisi organizma olacaktr. Yaknlarda belirtildii156 zere, Spenglerin
dncesinde kltrler varlktrlar, ama bu hi de biyolojik anlamda
olmayp, daha ok Orta a dncesi balamnda, onlan harekete
geiren bir ruh olmazsa cansz kalan bedenlerdir (kulturseele). Bu
tutkulu kitabn Bat kltr ad altnda ortaya kartmaya alt ey
mistik bir varlk, bir ruhtur. Bunun sonucunda yazar u ayinsel iddialarda bulunmaktadr: bir kltr, byk bir ruhun uyand anda
doar veya ayn anlama gelmek zere: bir kltr, ruh olanaklarnn
btn toplamn gerekletirdiinde lr.

156 Otto Brunner, s. 186.

275

ite Oswald Spengler'in dncesinin merkezinde; ateledii,


tututurduu aklamann karsdayz. Bir kltrn tarihi -daha da
iyisi kaderi- bir zincir, bugnk dilimizle syleyeceimiz zere,
uzun sreye ait olan dinamik bir yapdr. Bir kltrn yava olan
hayat ona yerleme, kendini uzun sre kantlama ve son olarak da
lmekte gecikme olana tanmaktadr. nk kltrler
lmldrler. Ama herbiri, kendine daha ilk andan itibaren elik
eden lksel bir programn tm olanaklarn gelitirmektedir,
gelitirmek zorundadr: Antik uygarlklarn Apolloncu ruhu, Bat
uygarlnn Faustu ruhu... Olaan olarak ortaya ge kan sonuncu bir noktada yaratc g artk tkenmektedir, kltr artk program
olmadndan tr lecektir; kltr aniden donmakta, gc
tkenmektedir: uygarlk haline dnmektedir. Demek ki uygarlk
bylece, karanlk renkleri iinde sunulan, kanlamayan bir son
olmaktadr. Bir uygarlk artk bir oluum deildir, olmutur.
Artk kaderi yoktur, nk kader her zaman gentir. Uygarlk
ktr, yallktr, San- cho Pana'dr! Don Quixotte tabii ki kltrdr.
Bu karanlk kaderin nne gemek mmkn deildir; kendini er
veya ge tm kltrlere, safhalar birbirinin ayn olarak tekrarlanan
bir mr devresi gibi dayatmaktadr. Bunlar birbirlerine o kadar
benzemektedirler ki, Spengler bunlar ayran kronolojik veya corafi
arala ramen -ama bunlar olduklar halleriyle grebilmek ve
gsterebilmek iin, bu araln dncede yok edilmesi gerekir-,
onlar birbirlerine yaklatrmakta tereddt etmemektedir: bunlar
Spengler'e gre aslnda adatrlar, ikizdirler. Avrupa'nn
ehresini bir yzyl boyunca belirleyecek olan Fransz devrimi ve
Napolon Bat uygarlnn kader ann almlardr. Bu olay
skender'in belirleyici fetihleri ve helenizmin anl gnleri tarafndan
belirlenenin ayndr: Yunan bir kltrd, bayra bir sre sonra
devralacak olan Roma bir uygarlk olacaktr. yleyse skender ve
Napolon ada olduklarn, her ikisinin de uygarln eiindeki
romantikler olduunu kabul ediniz. Veya benzeri bir formlle
Bergama Bayreuth'e benzer deyiniz, nk Wagner Nietszche'nin
fkesini haket- mektedir: yalnzca Bat uygarlnn bir kiisidir.
Birok dierinin peinden gelen bu ar byk ve saf basitletirmelerin zerinde durmak bouna olacaktr. Bylesine bir aba
276

neye yarar ki? Bat'nn k ile onun akl banda ada Albert
Demangeon'un Avrupa'nn k'n (1920) karlatrmak, iir ve
dzyazy kar karya getirmek olacaktr. Bu bilgelii bakalanna
brakalm. Ama sylediklerimizi zetleyelim: Oswald Spengler'in
giriimi iinde iki giriimi birbirlerinden ayrmak gerekmektedir.
Spengler tarihin szmona karmak ynnn ve sahte zincirlerinin
iinden, ona gre kltrlerin ve uygarlklarn onlar haline indirgendii manevi deerlerin kaderini ne pahasna olursa olsun
kartmak istemitir, sonra da daha g ve daha tartmal bir i
olarak, ortaya kmalar yava olan, ama dnyadaki btn glerden
daha kuvvetli olan, ama birgn gene de ancak eski atlmlarnn
zerinde yaar hale gelen bu manevi deerlerin serpilmelerini bir
kader halinde dzenlemeyi istemitir. Bu ifte ilem daha iin
banda, akl banda tarihilere meru olarak gzkmemektedir. Bu
konuya geri dneceim. Ama ne mutlu ki dierlerinden daha az
mantkl tarihiler vardr. Oswald Spengler gibi tedbirsiz olmayan
Arnold Toynbee'nin bunlardan biri olduunu dnyorum. Bu iki
belirgin noktadaki tutumu Spengler'inkinden hi de farkl deildir.
Toynbee'de - Arnold Toynbee'nin anlalr kitaplarn, becerikli
savunularn, akll iaretlerini bazen heyecanla okuyup, yeniden
okuduumu itiraf ediyorum. Hesapl yavalklarn, aslnda olduka
kaprisli olan bir sistemi ina etmedeki ve ne pahasna olursa olsun
savunmadaki sanatn seviyorum. rneklerini (tm tarihiler
rneklerden hareketle akl yrtrler) zayf yanlar hi grlmeyen
veya ancak ikinci kez dnldnde ortaya kan belirlemelerini
ise daha ok seviyorum. Byk keiflerin 1500'lere doru yol atklar
devrim acaba gerekten, Avurpa gemisinin, u susuz deniz
zerindeki kara denizcilii olan Eski Dnyann kervan tamacl
zerindeki zaferi midir? Oysa o sralarda bir de gl Arap
denizcilii, bir de gl in denizlicii vardr... Tedbirsiz bir ekilde
veya art dnceyle yle yazak mmkn mdr: Albililer, ileride
Huguenotlar olarak ortaya kmak zere ezildiler? Ama bunlar ok
nemli deillerdir! bir Kitabn yalnzca baarlar nemlidir ve bu
eserde bunlar ok saydadr. Arnold Toynbee'nin okuyucusu uyank
bir rehberin yannda, hi duyulmadk bir bilgi ve dnce
277

zenginliinden yararlanmaktadr. Tarihin geni ufuklarnn onun


yanndan seyri kurtarc, hatta lezzetli olmaktadr.
Ancak Arnold Toynbee'nin yeteneini kendi ve bizim fenerimizi
aydnlatmak iin hi de israf etmediini kabul etmek gerekmektedir.
Uygarlktan ne anlamaktadr? nk o da uygarl olduka istekle
kltr yerine kullananlardandr (ant- ropoglarn onda eletirdikleri
zere, kltr kelimesi Toyn- bee'de onlarn bu kelimeye ykledikleri
anlamda kullanlmamaktadr). yleyse uygarlktan ne anlamaktadr?
Bundan yirmi yl kadar nce Lucien Febvre bunu ona, fazla cana
yakn olmayan bir makalede sormutu. Oysa o zamandan bu yana o
kadar da ok yazm olan yazarmz buna geici bir hevesle cevap
verecektir. yle yazacaktr: Bildiimiz haliyle uygarlk bir koul
deil, bir harekettir, bir liman deil de bir yolculuktur Veyahut her
kltr paralar birbirlerine birdenbire baml olan bir btndr,
unsurlar ve ekirdeiyle bir atom. te ok ilerledik! Bir baka
seferinde, uygarlklarn erdemleri, hareketleri, doumlar,
gelimeleri,
zlmeleri,
kmeleri,
dleri
ile
tanmlanabildiklerini sylemitir. Eylemde bulunduklar iin vardrlar.
Ebette. Eer varolmasa- lard nasl lrlerdi?
Ancak en azndan bir kere, soruna cepheden yaklama
benzemektedir. Bununla iimizi bitirmeden nce (sic.), u ana kadar
(1947) zlm olduunu varsaydmz bir soru hakknda bir sz
sylemeliyim. Bu soru udur: uygarlktan ne anlyoruz? diye kibarca
yazmtr. Hemen sevinmeyelim, bu gecikmi iyi niyet, byk kitab
A Study of History'nin (1934) I. cildindeki zayf ve sklkla tekrarlanan
aklamalarn tesine geemeyecektir: Bundan ak bir ey
anlyoruz diye kant getirmektedir. Arnold Toynbee, nk onun
anlamn aklamaya girimeden nce, bu insani tasnif (uygarlklarnki) -Bat, islam, Uzak Dou, Hindu vs.- bize fiilen anlam ykl olarak
gzkmtr. Bu kelimeler zihnimizde din, mimari, resim, rf ve
adetler konusunda belirgin temeller yaratmaktadrlar diye
yazmaktadr. Ve ite itiraf: Uygarlkta, insann kendi lkesinin
tarihini anlamaya altnda ulalan u kk inceleme birimini
anlyorum. Bunun arkasndan hzl birka sahife halinde, ngiltere ve
ABD'nin gemiinin zmlenmesi gelmektedir. Eer bunlara ilikin
olarak, ok bulank, ulalamaz bir birim olan insanln tm gemii
278

gndeme getirilmek istenmiyorsa, hangi snrda durmalyz?


Belirleyici kronolojik snr her seferinde geri iten Toynbee,
karsamadan karsamaya geerek, bu snr VIII. yzyln sonunda,
770'lere doru, yani btn belirtilere gre o sralarda klasik Antik
mirastan syrlmakta olan bizim Bat uygarlnn doumuna
yerletirmektedir. Demek ki bu Bat uygarl ksa bir snr olarak
domaktadr (nisbeten ksa); benim de istediim zere bize, bu ada
layk tarihilerin uzun zamandan beri inandklar ulusal tarihlerin
allm erevesini ama olanan vermektedir; kronolojik bir
ereve, bir ilem alan, bir aklama arac, bir tasnif olana sunmaktadr, ama bundan daha fazla birey vermemektedir. Ben her
halkrda ngiliz uygarlndan Bat uygarlna kmaya ilikin
abann, sorulan soruya nasl cevap verdiini anlayamyorum.
Toynbee'nin uygarlk ile bunun ieriinden ne anlad bu ekilde
tanmlanm olmamaktadr. Daha iyisi olmadndan, ayinesi itir
kiinin lfa baklmaz diyelim ve onun yolunu izleyelim.
Bakldnda, bu yolun bir aklamalar zinciri olduu grlmektedir, ama bu konuya birazdan geleceim. nk gidilmek
istenilmeyen yollar, izlenenleri kadar nemlidirler ve ncelikle
bunlar iaret etmek istiyorum. Toynbee'nin eserinin gerek
hareketini resmedenler, onun tavr allarndan ok, sessiz kald
yerlerdir. elikilerden veya tehlikeli arlardan kurtulmak iin,
ou zaman bir kelime, elenceli bir dnce yetmektedir.
Olaylara ranik! A. Toynbee yalnzca kntl olaylara dikkat
etmektedir. Olay olan hemen hereyi bomann bu biimi beni
rahatsz etmez. Ama, kntl olduklar iin boulmaktan
kurtulanlar acaba hangileridir?
Gndeme getirilen corafi unsur, ancak ikinci veya nc
dereceden ele alnacaktr. Acaba uygarlklarn ortamla aklanmalar
gerekten istenmekte midir, buna cret edilecek midir? Bu kadar
maddi birey onlara hkmedemez. Nitekim doal evre evet
dediinde, ltuflarn yadrdnda -bu konuya biraz sonra
geleceim- uygarlk cevap vermez. Ama doa kendini vahi, hasm
olarak gsterip, hayr derse, ite uygarlk ancak o zaman, uyarlan
psikolojik tepkileriyle sahneye girer.
279

Farkl, ama hi de daha az kesin olmayan nedenlerden tr,


kltrel aktarmlar, yaylma -yazarn yazdna gre- alfabeden
Singer diki makinelerine varana kadar birok teknik, beceri, kurum
ve fikrin bir uygarlktan bir dierine aktarld (u) yntem bir
kenara braklacaktr. Alfabe ve diki makinesi bu kadar nemli
midirler? Bunu artk dnmeyelim. Yalnzca bir uygarlktan
dierine doru olan byk dinsel dalgalarn nemi vardr.
Uygarlklar arasndaki mbadelelerin, arpmalarn, grmelerin
geri kalan ikincildir. Bu ayrntlarla ilgilenmek yerine, tek ve blnmez bir dokuyu izleyen srekli,bir tarih olarak, Yunan ve Roma
tarihini inceleyelim. Bunun anlam nedir? Bu kadar ak bir yan
tutmann sonucunda kopular, sramal deiimler, sreksizlikler
veya Claud Levi-Strauss'un deyimiyle rezaletler, yani ngrlere,
hesaplara, kurallara kar olan u meydan okumalar ne olacaklardr?
Yalnzca srekli olan bilmeye hakkmz vardr.
te yandan bu muazzam byklkteki ve ar genilikteki
eserde, ilkel uygarlklara (veya kltrlere), tarihncesinin geni
alanna ilikin tek bir kelime bile (veya hemen hemen) yoktur. Bize
kltrlerden uygarlklara geiin sramal deiimlerle olduu
sylenmektedir. Aklamas verilmeyen bu

280

kavram anlamak bize dmektedir.


Devletler, toplumlar, yani toplumsal yaplar (eer uygarlklar
meydana getiren etkili aznlklar ve bu ayn uygarlklarn i veya d
proletaryalarna ilikin baz dogmatik dnceler hari tutulursa) da
daha ciddi bir ekilde ele alnm deillerdir; teknikler veya
ekonomiler de sz konusu edilmemilerdir. rnein devletler, uzun
soluklu uygarla nazaran ok nemsiz bir sreye sahiptirler.
Toynbee 1947'de Bat uygarl arkasnda yaklak on yzyllk bir
sreye sahiptir, oysa ngiltere krall yalnzca bin yla, ngiltere ile
skoya birleik krall 250 yldan aza ve ABD 150 yldan fazla
olmayan bir sreye sahiptirler. stelik devletler ksa hayata ve ani
lme... yatkndrlar. yleyse u, hastalkl bir hayat yaayan kk
adamlar olan devletlerle zaman kaybetmeyelim, hele ekonomi veya
teknikle hi. Tam da yerinde tekrarlanan bir veya iki kk cmleden
biri: nsan yalnzca ekmekle yaamaz veya insan yalnzca teknik
sayesinde yaayamaz ve bu parti bitti.
Bu gizli oyunda, toplumsal ve ekonomik tabann tm el
abukluuyla yokedilmi, kaderinin vasatlna terkedilmitir. ki
uygarlk srtt m, bu bulumalar hemen ortaya kan siyasal ve
ekonomik sonularndan tr deil de, uzun- vadeli dinsel
sonularndan
tr
nemlidir.
Becerikli
bir
ekilde
kullanldklarndan tr, dnceyi daha kabul edilebilir hale
getiren iki kelimenin altn ben iziyorum. Hi tartmasz ksa vadeli
dinsel sonular ve uzun vadeli ekonomik veya siyasal sonular
vardr. Ama bunu kabul etmek, bir kerede ebediyen geerli olmak
zere kurulmu olan bir dzeni sarsalama tehlikesini tayacaktr.
Eer bu dzen incelenecek olursa btn olarak ele alman tarih, din
tarihine ncelik vermek zere, iktisadi ve toplumsal tarihi alt bir
konuma getirmek zorundadr. nk din hereyin sonunda insan
cinsinin ciddi iid|r. Ama bu kez de din denilen eyden ne
anlald konusunda anlamak gerekmektedir.
Bylece, daha iin bandaki koskaca bir bilinli sessizlik, nceden
dnlm olarak ne srlen yegnelikler, tatl idamlar, kkten
tutumlar gizlemektedirler. Arnold Toyn- bee'a gre fazla ak
olmayan birka sahifede, ona gre tek bir uygarlk olmadn,
gelimenin topya olduunu sylemektedir. Hepsi de, aslnda ana
281

hatlar birbirinin ayn olan ve bir bakma nceden saptanm olan


kaderleriyle mcadele halinde bulunan uygarlk/a r'dan baka birey
yoktur. Sonra, anlayan beri gelsin, uygarlk/ar vardr ama, insann
tek bir manevi doas ve zellikle de lleri ve henz domam
olanlar dahil tm uygarlklar kapsayan, aklanmayan bir ekilde
ayn olan tek bir kader vardr. Bu bak as Marcel Mauss'un u
dncesini dlamaktadr: Uygarlk insann ka- zanmlarnn
tmdr ve bundan da fazlas Alfred YVeber'in u iddiasn
reddetmektedir: btn uygarlklar genel ve tedrici bir gelimenin
niter hareketi iinde yer almaktadrlar veya Henri Berr'in u farkna
varn da dta brakmaktadr: Her halkn kendi uygarl vardr:
demek ki her zaman ok sayda farkl uygarlk vardr.
Arnold Toynbee kendi hesabna kstl sayda uygarlk
saymaktadr. Bu nvann yceliine yalnzca, her biri de uzun sreye
mensup olan ve olduka geni alanlar gndeme getiren yirmi bir
veya yirmi iki uygarlk ulaabilmektedir. Bunlardan bei bugn hl
ayaktadr: Uzak Dou, Hind, Ortodoks hristiyanlk, islam, Bat. Bu
kadar zayf bir grupla yetine- bilmesi iin, ok sayda mutemel aday
dta brakmas gerekmitir: bunlardan bazlar yeteri kadar uzun
olmadklarndan, bazlar zgnlkleri tartmal olduundan, dierleri de aikr baarszlklarndan tr dan atlmlardr.
Ama bu lei drlm tabloyu kabul edelim. Eer doruysa
istisnai bir neme sahip olacaktr, insanlarn karmak tarihlerinin
bylece yirmi kadar ana deney halinde zetlenmesi, eer bir de meru
olsayd ne kadar ho olurdu! Arnold Toynbee'nin inac dncesiyle
ilk temastan itibaren, bu sayma sorunundan itibaren, onun bir dnya
sistemi arayan; bol miktardaki gerein yerine ne pahasna olursa
olsun ikme edilmesi gereken, net dzenleri, sadece kendine ait balantlaryla bir sistem arayan bir bilim adammnkine ok yakn olan i
grme biimi her halkrda resmolmaktadr. ilk kaygs tarihi
basitletirmek olmaktadr. Sonra kurallar, yasalan, balantlar aa
kartmak; iktisatlarn ve sosyologlarn kelimeye ykledikleri
anlamla, birbirlerine bal bir dizi model ina etmenin peinde
koulmaktadr. Uygarlklar da tpk insanlar gibi, nlenemez tek bir
kadere sahiptirler: bunlar da domakta, gelimekte ve lmektedirler,
282

ama ne mutlu ki bu aamalarn herbiri ok uzun sreli olmaktadr:


hep domakta, hep serpilmekte, hep yokolmak- tadrlar.
Bylece Arnold Toynbee ok doal olarak model grubu ina
etmitir; doum modelleri, gelime modelleri, bozulma veya gerileme
ve lm modelleri. Bu uzun alma iin ona ok zaman, sabr ve
eviklik gerekmitir. nk bu sistemler tpk motorlar gibi, her an
teklemektedirler. Yasa, eilim kural istisnalar tarafndan srekli
tehdit edilmektedir: bu istisnalarn her zaman yenileri, hi
duyulmamlar, beklenmedikleri kmaktadr. Baknz, Aristoteles
yeniden ina ettii kendi evreninde, frlatlan bir tan sapkn
hareketine egemen olabilmek iin nasl uramaktadr. Sistemi bunu
ngrmekteydi. Arnold Toynbee'nin bahesinde bu trden birok ta
vardr.
Bu model grubundan -doum, gelime, lm- ilk ikisi
zgnme benzememektedir; sonuncusu ise nihayette bizi ikna
edemiyorsa da ve hatta hepsinin en nariniyse de, gene de daha
ilgintir.
Yazarmz bir uygarln, karsnda almas gereken bir- zorlama
-doal ve tarihsel- olmadan doamayacam iddia etmektedir.
Tarihsel olan bu zorlama ksa srelidir, ama bazen ar bir iddette
olmaktadr. Ayn zamanda corafi de olabilmekte ve ortamn
zorlamalar uzun sreli meydan okumalar dayatmaktadr. Eer
meydan okumaya karlk verilirse, alan glk muzaffer uygarl
harekete geirmekte, onu yrngesinde tutmaktadr. Attika doas
itibariyle fakirdir, ite bu nedenle aba harcamaya mahkmdur, kendi
kendini amaya davetlidir. Ayn ekilde, Brandenburg kaba gcn
kumul ve bataklklarna borludur. And tepeleri insana sert
davranmaktadr, ama bu onun iin iyidir, nk bu husumet malup
edilince ortaya nka uygarl kmtr.
Chalenge and response modeli byledir, evirmenler buna
meydan okuma ve karlk diyorlar. Bu model or- tamn roln,
baz ngiliz kolejlerinin rencilere sopa atlmasna atfettikleri role
indirgemektedir: kat, etkin bir ahlk eiticisi. Ama Pierre Gourou
gibi corafyaclar, insann yokedemedii ok sayda meydan okuma
vardr diye cevap vermektedirler. Ve Gerhard Masur ok yaknlarda,
And ykseltilerinin szmona zorluk denilen eylerinin Amazon or283

manlar karsnda kolaylk ve tatllk olduunu savunmutur. nkalar


kolayl tercih etmi olmaldrlar... Ve ekliyorum ki, eer muhtemel
olduu zere Heine Geldern haklysa, kzlderili Amerika's
uygarlklar hereyden nce, Asya ile Amerika arasndaki ge ve
tekrarlanan temaslardan yararlanmlardr. Pierre Gourou'nun tipik
kavak dedii Kuzey in'e ilikin bir aklamasnda olduu gibi, bu
bak asnn iinde de yer alan, ama Arnold Toynbee tarafndan
kt bir muameleye tabi tutlan yaylma ondan hakl ve masum bir
intikam alacaktr. Nitekim ben kendi hesabma, uygarlklarn, rnein
Bat veya slam uygarlnn Antik uygarln klarndan olduklar
gibi,
yalnzca
soyzincirlerinin
iinde
aydnlandklarn
dnmyorum. Yabanclarn arasna karan kk kvlcmlar geni
ve uzun sreli yangnlar kartabilirler. Fakat Arnold Toynbee kendi
challange and responseunu, buna ok bakm ve dzenleme katlmas
gerektiini bilecek kadar ok gzden geirmitir. Sylediine gre,
yalnzca insann gcn amayan meydan okumalarn deeri vardr.
Demek ki meydan okuma vardr, meydan okumack vardr ve bu
tedbir ileri srlnce model kurtulmu olacaktr. Fakat artk uluslarn
bilgeliini ifade etmekten kmtr.

284

kinci devre: her uygarlk ancak, yaratc bir aznln veya yaratc
bireylerin onu harekete geirmeleri lsnde geliir. Bu da bizi
Nietzsche veya Pareto'ya yaklatrm olacaktr... Fakat, kitle eylemci
aznln boyunduruuna girmeye artk raz olmazsa, bu aznlk
hayati atlmn, yaratc gcn, yani az ok Oswald Spengler'in
kulturseele dediini kaybederse, tm bozulmalar ortaya kmaktadr.
Her- ey alk olunduu zere, ieriden yklmaktadr.
Bylece yalnzca sonuncu modellere -k modeleri- deil, ayn
zamanda sistemin kalbine ulam oluyoruz, nk P. So- rokin'in
elenerek syledii zere, Arnold Toynbee byk bir uygarlk
katilidir. Onlarn lm, Toynbee'ye belirleyici, aklayc kader
olarak gzkmektedir.
Arnold Toynbee'ye gre bir uygarlk ancak yzyllarca varolduktan sonra lmektedir, ama bu lm kendini ok nceden srarl
i ve d karklklarla belli etmektedir ve bunlar birbirlerine
zincirlenmektedir. Bu karklklar birgn bir jandarmann zafer
kazanmasyla, yani geni lekli bir imparatorluun kurulmasyla
yatmaktadrlar. Fakat bu evrensel imparatorluk geici bir
zmden ibaret olup, iki, , drt yzyl srmektedir ki, bu da
uygarlklarn zamansal lei iinde bir andan daha fazla birey
deildir, bir gz krp- masdr. Demek ki imparatorluk ksa bir sre
sonra felketlerin ve barbar istilalarnn (yazarmzn dedii gibi d
proletaryann gelii) ortasnda yklmaktadr. Ama ayn srada
evrensel bir Kilise yerleik hale gelmitir, kurtar- labilecek olan
kurtaracaktr. Toynbee'nin bir otorite olarak Helenik diye
adlandrd Yunan-Latin uygarl hemen hemen byle sona
ermitir. Roma rneinden hareketle, bir uygarln drt devreli
lmne ilikin bir emaya, en mkemmelinden emaya, modele
sahibiz: karklklar, imparatorluk veya daha dorusu evrensel
devlet, evrensel Kilise, barbarlar. Bu yzyln subaynn Alman
strateji uzmanlarnn hereyi Cannes arpmas modeline
indirgedikleri sylenmektedir; Arnold Toynbee ise hereyi sona
indirgiyora benzemektedir. Andr Piganiol Roma imparatorluunun
katledilmesine ne derdi?
Bylece sona ermi olan her uygarlk iin, modelin tm
devrelerini teker teker aram ve bulmutur (rnein Aka- menid,
285

nka, Abbasi, Gupta, Mool imparatorluklar (toplam 21 tane) iin


olduu gibi), ama bunu urada veya burada biraz iterek ve baz
cesaret gsterileri pahasna baarmtr. Kk, ama kronolojik
llere alk tarihiler arasnda kim, Akamenid imparatorluu ile,
adeta bir gnde kurulmu olan Abbasi imparatorluu arasndaki
binyln, ze ilikin bir- balanty hi kesintiye uratmadna
inanacaktr? Herhalde ksa mrl olduklarndan tr Karolenj
imparatorluunun, Charlamagne imparatorluunun, XIV. Louis'nin
fetihlerinin, I. Napolon'un imparatorluunun evrensel imparatorluklar listesinin dnda braklmalar kabul edilebilecek midir?
Zaten Toynbee tarafndan dzenlenen listede yer alanlarn hibiri,
yeni bir yirmibirler listesi ve bu ekilde uygarlklar hayatnn geriek
uygarlklar hayatnn esas unsurlar olarak kabul edilenlerin hibiri,
her ne olurlarsa olsunlar, hibir hogry haketmemektedirler.
Yazarn nyargs onlar iin zararl olmaktadr. Ve bylece Roma imparatorluuna layk grlen kaderin tek bana gsterdii zere,
onlarn gerek ehrelerinin karartlmasna tek bir adm kalmaktadr.
Yazarmz Roma bar bir tkenme bar olmutur diye
yazmaktadr, ite en azndan kt balayan bir anlat.
Bu geni eserin hzl bir ekilde zetlenen emas ite byledir; bu
ema yazarn ona ykledii, geriye ynelik deere gre, birok
uygulama alanna sahiptir. Gemi iin geerlidir, ama ,imdiye de
uygulanabilir. Henz hayatta olan Bat uygarlnn dizi
bklmekte (Clough), aikr ve zincirleme karklklar iinde, bir
yzyldan daha uzun bir sredir tkenmektedir. Evrensel bir
imparatorluun kurulmasyla bir erteleme elde edebilecek midir? Bu
imparatorluk ister Ruslar, ister Amerikallar tarafndan kurulsun,
iyilikle veya zorla dayatlsn, bu kez dnya leinde olacaktr. Gen
bir tarihi- antropolog Philip Bagby, Spengler ve Toynbee'nin ortak
olduklar bu kehanet hatt zerinde kendine, yalnzca bir Roma
tarz zerinde deil de, ayn zamanda bir Amerikan imparatorluu
arefesinde olup olmadmz sormaktadr. Amerikal bir
imparatorumuz mu olacaktr?
Buna cevap vrmek yerine, biz de kendi hesabmza olduka uzun
bir soru soralm. Arnold Toynbee'nin yazlarna can veren kanaatlerle
zenginlemi berrak bir gzlemcinin, 1510-1555 arasnda bunlarn
286

altnda, kendi zaman ve Charles Quint'in uzun deneyinin


zerinde derin derin dnm olduunu varsayalm. Kendini
evreleyen imparatorluu kimbilir ka kere Roma dzenine, evrensel
imparatorlua ve hatta evrensel bir kilisenin yerlemesine
benzetecektir, nk sonunda Tarento'da slahattan geecek olan
Kilise, yenilendii lde yeni olarak, akas fetihidir. Acaba bizim
khinler daha m gldrler ve Amerikal imparator Charles
Quint'ten daha m ansl olacaktr.
Fakat Arnold Toynbee'nin glmsedii srada ortalktan
ekilmeyelim. Tarihiler (mesleklerine ilikin) baz nedenlerden tr
onu ok iyi karlamamlardr, ama ona bazen hakszlk da
etmilerdir. Ben de kuraln bir istisnas deilsem de, Ernest Curtius'un
onun eserini heyecanla kutlamasn kendi hesabma anlyorum. Bu
eser bize gerekte olduka deerli dersler getirmektedir: baz
aklamalarn, onunla ztlaanlar iin bile deeri vardr.
Her sistem kurucusunun yapmak zorunda olduu zere, ama ne
yazk ki basitletirmenin samalklarndan her zaman kurtulmadan
basitletirdii bu gemiin iinde, Arnold Toynbee ana yollan
igdsyle yakalamtr, ama bunlar uzun srenin tehlikeli
yollardr; toplumlara, toplumsal gereklere, en azndan bu
toplumsal gereklerin bazlarna balanmtr ki, bunlar bugn hl
yaamaktadrlar; olaylara balanmtr, ama bunla yzyllarca
mesafeye ramen yansmalarn srdrmektedirler; insanlara
balanmtr, ama bunlar insan- lann stndeki insanlar olup, ya
Buda, ya Muhammed'tirler, yani bunlar da uzun sre kiileridir.
Akamenidler ile Badat halifeleri arasndaki bin yl konusunda
Lucien Febvre veya Gerhard Masur'dan daha az tartmac olacam.
Emile-Flix Gautier kendi hesabna, Araplarn Magrip ve spanya'y
fetihlerinin (VII. yzyln ortasndan 711'e), bin yllk bir aralktan
sonra, kabaca Kartaca'nn eski alann kapsadn iddia etmitir.
Arnold Toynbee'nin liyakati, iinde kaybolma tehlikesine ramen bu
muazzam zaman kitlelerini elden geirmi olmasnda, bu aralklar
yzyllk aralklara ramen kyaslamaya cret etmesinde, biraz
gerekd, ama nemli geni yolar aramasndadr. Zorlukla kabul
ettiim, hatta hi kabul etmediim nokta, bu karlatrmalarn inatla
yalnz benzerlikleri aydnlatmas ve uygarlklarn eitliliini inatla
287

tek bir modele indirgemesidir, ksacas tek bir ideal uygarla veya en
azndan,
hangisi
olursa
olsun
bir
uygarln
iinde
gerekletirilebilecek gerekli bir yapya indirgemesidir. Bu da,
uygarln anlamn fazlasyla deitiren, tekil ile oulu uyuturma
biimlerinden biridir -ama bana tat vermiyor-. Toynbee, kltrlerin
tm eitliliinin zerinde, insann ruhani doasnda bir birlik
bulunmaktadr diye yazacaktr.
Alfred Weber'de- Bu, Alfred Weber'in youn, derin, ama Fransa'da
pek tannmayan eseri Kulturgeschichte als Kultur Soziologie'nin
yalanlayaca bir iddiadr. 1935'te Leyden'de yaynlanan kitap
Ispanyolcaya Historia de la Cultura ad altnda evrilmi ve 1941-1948
arasnda drt kere baslmtr. Bu salam ve gl bir kitaptr. Byk
Max Weber'in (1864- 1920) kardei olan Alfred Weber (1868-1958)
sosyolog olmasna ramen, bu kitap vesilesiyle tarihi, hem de ok
dikkatli bir tarihi olmutur. ylesine ki, bizimle bir Spengler veya bir
Toynbee'den daha az srtmeye girmektedir. Onlarn parlaklna
sahip deildir, onlarn tedbirsizlikleri ve kaprislerine de sahip
deildir. Ancak, onlarn arptklar tm engeller Weber'e de
direnmektedirler ve bu engellere onlar kadar iddetle saldrmad
iin, bu diren daha da fazla olmaktadr. Aklamalarn tarihncesi,
antropoloji, corafya, sosyoloji, iktisat, Marx'm dncesi ynlerine
doru geni lde amaktadr. Ve iyi de etmektedir: kitab bu sayede
dierlerinin eksikliini ektii bir salamla kavumaktadr. Fakat
aklamasnn banda, ilk tertip uygarlklar -Msr, Babil, Hind, inkonusuda hayranlk vericiyse de, u karmak Bat'da (burdan
Avrasya blou iindeki, Hinduku tepe ve vadilerinin batsndaki Bat
dnyasn anlaynz) uygarln ikinci veya nc kuaktan
gelimesini sentetik olarak gsterirken, sanki bu aklama
zamanmza ve uygarlmza yaklatka etkinliini kaybediyor gibi
olmaktadr.
zellikle de, Alfred Weber'in kendi ve bizim iin bir uygarlk veya
kendinin syledii gibi, st mertebeden bir kltr iin tatmin edici bir
tanm formle ettiinden kukuluyum. Burada yalnzca tarihsel bir
gvde grmekte ve bunun bizzat tarihin ak iinde tanmlandn
dnmektedir. Fakat insanln tmnn kaderleriyle mcadele
288

halinde olan bylesine bir ak tam olarak nedir? Ve uygarlklar


neden bir gvde meydana getirsinler ki? Alfred Weber akn,
objektif (Werner Sombart'n kapitalizmi tek bana aklama yeteneine sahip olan verbi gratia's, uygarlk veya uygarlk/ar'
aklayabilecek ruhu gibi) bir ruhtan yana deilse de, dncesinin
ve aklamalarnn kysnda gene de bir zamann ruhunu, bir insan
ruhunu (bilinci, zgrlk duygusu, kendi kendini soyutlama olana,
homo faber olarak mhendislie yatknl) kabul etmektedir.
Uygarln tarihsel gvdesini hareket ettiren acaba bu ruh mudur?

289

Philip Bagby'de- Fakat daha imdiden ok uzayan, ama buna


ramen ok eksik kalan bu gzden geirmeyi ksa tutalm. Yeni
yaynlanan bir kitap (1958) gen bir tarihi-antropologun stelik bir
de Kroeber'in rencisi olan Philip Bagby'nin imzasn tamaktadr.
Bize belirleyici olarak gzktklerini nceden sylediimiz son
antropoloji tartmalarndan haberdar olmamz, bize hi de kk bir
yarar salamayacaktr. Philip Bagby Tarih ile Antropolojiyi
birbirlerine bititirmeyi nermektedir, bu da ona zgn, bizim
Annales tarih okulumuz- dakinden farkl olmakla birlikte, kesinlikle
ona yakn bir konum salamaktadr. Annales'de Lucien Febvre ve
Marc Bloch' un izgisi zerinde yer alan bir tarih bilimi yava yava
kurulmaktadr; bu bilim insan bilimlerinden birine (anropoloji bile
olsa) deil de, hepsine birden dayanmaya almaktadr. Oysa Philip
Bagby yanzca Tarih ile Antorpolojiyi evlendirmeyi dnmektedir.
Ona gre, eer tarihin ok geni ok eitlenmi alan basitletirilmezse, eer bunun iinden bilimsel bir kesim otoriter bir
ekilde ekilip kartlmazsa ve daha sonra bu alan yapay bir ekilde
soyutlanmasa (ama bizatihi bu ilemden tr daha kolay egemen
olunur hale gelecektir) tarih diye birey olmayacaktr. Fizikiler kendi
nesnel dnyalarnda, kitle, an, atalet, ilkeleriyle byle
davranmlar, dntrlm bir gerei aa kartmlar, sonra da
ilemilerdir ve bu tutumlar ok verimli olmutur. Demek ki
tarihilerin de uygarlklarn sunduklar ayrcalkl ilem alanna
ynelmeleri gerekmektedir. Ayrcalkldr, nk karlatrmalara
izin vermektedir. Canllar dnyasnda yalnzca insann tarihi olduu
iin, insann insanla karlatrlmas, aratrmann bir deneyden
dierine, bir uygarlktan dierine gitmesi gerekir. Ancak bu ad
altnda, yalnzca karlatrlabilir kader dizilerinin ele alnmas
kouluyla.
Demek ki daha iin banda uygarlklarn iinden bir tercih
yapmak gerekmektedir; bata ok byk uygarlklar, majr
civilizatiors; sonra daha kkleri, alt uygarlklar veya ikincil
uygarlklar; nihayet baz nanslarla birlikte, ancak kltr adn
hakedebilen en kkleri. Her kategorinin iinde yer alanlar
birbirlerine nazaran tartmak, bunlarn ayn kadere maruz kalp
kalmadklarn, benzeri yokular trmanp trmanmadklarn,
290

birbirlerine yararl bir ekilde yakla- trlabilecek dzenli, dinamik


yaplara sahip olup olmadklarn bilmek sz konusudur. Bu byk
apl karlatrmalara girimeden nce, fantezi grleri, muhtemel
metafizik aklamalar dar atmak gerekmektedir. rnein
hmanist formasyona sahip olan ve bylece antropoloji kltrne
sahip olmamakla sulanan Arnold Toynbee'ye -ama ne gzel bir
sulama!- yneltilen olduka sert ac eletiriler gsterilebilir.
Btn bunlar, en byk uygarlklara geri dnebilmek iin
sylendi. Ama byk kiileri ierilerinden tanmak nasl mmkn
olacaktr? Philip Bagby de ne yazk ki onlar ciddi bir ekilde
tanmlamaya girimemektedir. Bu byk hacimli uygarlklardan
yalnzca dokuz kiiyi -Arnold Toynbee'nin yirmi bir veya yirmi iki
seilmiine kar- ele alacaktr. Bunun bir gelime olup olmadn
bilemiyorum. Bunun da ayn ark olmasndan, insanln kaderinin
ayn idealist tarzda gndeme getirilmesi olmasndan korkarm.
Gerekte daha fazlasn vaad eden bu kitab bitirirken, taslan
ylesine bir izdii kyaslamal bir incelemeden aklmzda ne tutabiliriz? Uygarlklarn yava gelimeleri esnasnda dzenli olarak dinsel
bir dnemden, giderek daha akli hale gelen baka bir dneme
getiklerini mi? Max Weber buna daha nceden Avrupa iin
sylemitir ve ondan ok daha nceleri -rnein Auguste Comteayn nermede bulunmulardr, Henrich Freyer dn157 rasyonelliin
Bat dncesinin trend'i olduunu iddia etmitir: acaba ayn
zamanda dnya dncesinin de mi trend 'idir? Bunu Guizot'nun ok
daha kat olan ikiliine (din- sellik-rasyonellik) tercih ederiz.
Rasyonellik-din ztl acaba hep gn ile gece arasndaki ztlk mdr?
Daha adil olmak zere, Heinrich Freyer'in fikri zerinde dnelim:
Akl alemi, Tanr aleminde balar158. Din alemi Akl alemini kesintisiz laikletirmelerle beslemektedir.
Fakat okuyucu, akll ve gen bir antropologa ayak uydurduumuzda nerelere kabileceimizi grmektedir. Bu kadar ok
trmanma, bize alt noktalan daha ho gsterecektir, insan yalnzca
ibadet ve dnceyle yaamaz, ayn zamanda yediidir de (der
metsch ist was er isst). Charles Seignobos buna benzeyen bir aka
157 Ibid., s. 17.
158 H. Freyer, Welgeschichte Europas, II, s. 723.

291

yaparak, uygarlk yollar, limanlar, rhtmlardr... demiti. Buna


harfi harfine inanmayalm. Ama bu yavanlk bizi yeniden aa
inmeye, nesneleri daha yakndan, yer hizasndan grmeye ve artk
onlar birbirlerine kartranlar deil de, onlan blen ve zelletiren
eyleri grmeye davet etmektedir.

II
TARH YOL AYIRIMINDA
Okuyucu nereye gelmek istediimi oktan anlam olmaldr.
Nitekim uygarlklar tarihinin, tpk tarihin kendisi gibi bir yol
ayrmnda bulunduuna inanyorum. Byle birey istense de,
istenmese de, tarihin tm toplumsal bilimlerin, insan hayatnn
bitmez tkenmez alannda yaptklar keifleri zmlemesi
gerekmektedir. Bu g, ama acil bir grevdir, nk ancak, zaten
iine girmi olduu bu yolda kararl bir ekilde ilerlemeyi
srdrebilirse, ncelikle bugnn dnyasnn anlalmasna hizmet
edebilecektir.
Bu izgi zerinde kalarak, eer byk bir rastlant sonucu ben de
kendi hesabma A Study of History veya uygarlk veyahut uygarlklar
zerine herhangi geni ve nihayetsiz bir eser yazsaydm, bana
zorunluymu gibi gzkecek olan alma plann iaret edebilir
miyim?
Olumsuz, ama gerekli ilk i: baz alkanlklardan (iyi veya kt
olmalar farketmez) hemen vazgemek; ikinci i en az kts olarak,
yani en kullanls, almamz yrtrken en kolay ele geleni olacak
bir uygarlk tanm bulmak; nc i, tarihiden baka, tm insan
bilimi uzmanlarn biraraya getirerek, uygarlklar alannn geniliini
belirlemek; son olarak, sonu niyetine belirgin devler sunmak.
Gerekli fedakrlklar
in banda baz dillerden vazgemek: rnein artk bir
uygarlktan bir varlk, bir organizma, bir kii, tarihsel olsa bile bir
beden gibi sz etmemek. Art uygarln doduunu, gelitiini,
ldn sylemekten vazgemek, nk bu konuma tarz ona
insani, dorusal, basit bir kader atfetmek olmaktadr. Bir tarihi
292

asndan ifade ettii yetersizliklere ramen, ben rnein Georges


Gurvitch'in Bat Orta ann btnsel toplumu veya bizim imdiki
toplumumuz zerindeki dncelerine dnlmesini tercih ederim.
Gurvitch bunlarn her ikisinin geleceininde, ok farkl, mmkn
kaderler arasnda tereddt halinde olduunu dnmektedir ve ben
hayatn ok ynll dorultusuda, akla yakn bir ilemin bu
noktada mmkn olduunu dnyorum: gelecek tek bir yol
halinde deildir. Demek ki dorusaldan vazgemek gerekmektedir.
Bir uygarln zgn olduu iin, kapal, bamsz bir dnya
olduuna da, her bir uygarln okyanusun ortasda bir ada gibi
olduuna da inanmayalm, nk bunlarn kesimeleri, diyaloglar
esastr ve bunlarn hepsi veya hemen hepsi zengin bir ortak hazneyi
giderek daha fazla paylamaktadrlar. Margaret Mead, Uygarlk
(Marcel Mauss'un zikrettiim sz anlamnda), insann artk
unutamayaca eydir demekteydi. Yani dil, alfabe, say, orant
kural, ate, hatta fonksiyon-say, buhar vs.; sonu olarak bugn belli
dzeydeki her zgn kltrn ortak, gayriahsi temelleri.
Uygarlklarn veya kltrlerin kaderlerine ilikin her tr devrevi
aklamay da brakrdm, yani u cmle ile anlatlan bir devrevilii
brakrdm; doarlar, yaarlar, lrler. Bylece Vico'nun a
(tanrsal a, kahramanlk a, insani a), Auguste Comte'un a
(teolojik, metafizik, pozi- tivist), Spengler'in iki safhas (zorlama,
sonra olgunluk), Durkheim'in birbirini izleyen iki dayanmas (d,
i), Wax- vveiller'n artan egdm aamalar, Hildebrant, Friedrich
List veya Bcher'in ekonomik aamalar, Levasseur ve Rat- zel'in
artan younluklar, nihayet Marx'in ilkel toplum, klecilik, feodalizm,
kapializm, sosyalizm... zinciri reddedilmi olurdu. Bundan bazen
znt duyar ve geri dnmeyi dnrdm, nk bu aklamalarn
hepsini blok halinde, hatta aklama, model veya devre ilkesinin
kendini mahkm ettiim iddiasnda deilim, tersine bunlar bana gre
ok yararldrlar, ama balangtaki bu reddin gerekli bir tedbir olma
gibi bir deeri bulunmaktadr.
Dta brakmalar sahifesini evirmek zere -tabii ki Spengler ve
Toynbee'nin emalar da bu sahifede yer almaktadrlar-, bize nerilen
tm dar uygarlk listelerini de bir kenara atyorum. Nitekim
aratrmann verimli olabilmesi iin hereyi kapsamas, en mtevazi
293

kltrlerden u major civilizations'a gitmesi, bunlar alt-uygarlklara ve


bunlar da daha kk unsurlara blmesi gerektiini dnyorum.
Tek kelimeyle, bir mikro-tarihin ve geleneksel alml bir tarihin
olanaklarn kullanalm. Merdivenin altnda hangi basamaa kadar
ulalabileceini bilmenin byk bir yaran vardr. Her halkrda
tekniklerin benzemesi ne dzeyde olursa olsun, bugnk
dnceme gre, zellikle orta katta devletlerin, halklarn, uluslarn
kendi
uygarlklarna sahip
olma
eiliminde
olduklarn
dnyorum. Hangi yafta yaptrlrsa yaptrlsn bir Fransz, bir
Alman, bir talyan, bir ngiliz uygarl vardr ve bunlarn herbiri
kendi renklerine ve i elikilerine sahiptirler. Bunlarn hepsini birden
Bat uygarl ad altnda incelemek bana ok basitmi gibi gelmektedir. Nietszche Yunan uygarlndan bu yana, Fransz uygarlndan
bakasnn olmadn iddia etmitir. Bu eletiriden arnm
deildir. Bu ok tartmal bir iddiadr, ama Fransz uygarlnn
Toynbee tasnifinde yer almamas da elenceli olmaktadr.
Marc Bloch'un, ihanet etmediimi sandm dncesi, Fransz
uygarln bir yandan Avrupa erevesine oturtmak, dier yadan da
Fransa'y kendine zg Fransalar halinde blme ynndeydi, nk
bizim lkemiz herhangi baka bir

294

lke gibi, herbiri kk apl da olsa, canl bir uygarlk takmadasdr. Nihai zmlemede nemli olan, en knden en
byne kadar, bu unsurlarn balantlarn grmek, bunlarn
nasl i ie getiklerini birbirlerine nasl hkmettiklerini ve
hkmedildiklerini, birlikte nasl ac ektiklerini veya mutlu
olduklarn (bu cins mutluluklarn tartlmaz kstaslarnn olmas
halinde) anlamak olacaktr.

Aklda tutulmas gereken kstaslar


Alan temizledikten sonra soruyu sorardk: bir uygarlk nedir?
Tek bir iyi tanm biliyorum; iyi, yani gzlem esnasnda kolaylkla kullanlabilen, deer yarglarndan yeterince arnm bir
tanm. Bu tanm aratrmacnn tercihine gre yu u veya bu
antropologun retisinde, ya da eskiden dn aldm ve
sonradan buna piman olmadm, Marcel Mauss'un eserinde
bulunmaktadr.
Kltrel alanlar - Antropologlar, bir uygarlk hereyden nce bir
mekn bir kltrel alandr demektedirler, yani bir barnak. Az
ok geni, ama asla ok dar olmayan bu barnan iinde, evlerin
biimi, malzemesi, damlarndan bir oka, bir leheye veya lehe
gruplarna kadar; mutfak zevklerinden belli bir teknie, bir inan
biimine, bir sevme biimine veya pusula, kt, matbaa makinesine
kadar ok eitli bir var- , lklar kitlesi dnnz. Kltrel bir
tutarlln ilk iaretleri baz izgilerin dzenli gruplamalar,
sklklar, bunlarn belirgin bir alann heryerinde bulunmalar
olmaktadr. Eer bu mekn iindeki tutarla zaman iindeki bir
sreklilik eklenecek olursa, envanterin toplamna, btnne
uygarlk veya kltr adn veriyorum. Bu toplam, bylece tannan
uygarln biimidir.
Kltrel alan, antropologlarn dndnden ok daha
fazla corafyaya aittir. Bunun dnda bu alann merkezi, ekirdei,
snrlar, ular olacaktr. Ve en karakteristik izgiler, olgular veya
gerilimler ou zaman bu ularda grlmektedir. Bazen bu snrlar ve
evreledikleri alan muazzam olacaktr. Marcel Mauss bylece bize
295

gelince, biz uzun- zamandan beri, tm Pasifik kylarn ve adalarn


kapsayan ok eski bir uygarln varlna inanmann mmkn
olduunu sylyoruz... Nitekim bu alanda ok sayda rastlama vardr. Ayn zamanda ok sayda eitlilik de vardr, bu yzden bu
muazzam blgeyi daha sonra blmlere ayrmak; ztlklarn,
farkllklarn zmlemek; eksenlerini ve doruklarn belirlemek
gerekmektedir. Fakat ne Pasifik rnei, ne de daha kk apl
herhangi baka bir rnek, burada uygun bir ekilde zmlenebilir.
lgin olan nokta, bu alann her zaman birok toplumu veya
toplumsal grubu biraraya topla- masdr. Bu da, tekrarlamalym ki,
eer mmknse en kk kltrel birime dikkat etmeyi
gerektirmektedir. Bu birim urada veya burada ne kadar mekna, ka
kiiye, ka tane farkl toplumsal gruba ihtiya gstermektedir, asgari
geim haddi nedir?
dn almalar- Uygarln mikro unsurlar olan tm bu kltrel
varlklar srekli yolculuk yapmaktadrlar (bu nedenden tr,
sradan toplumsal olgulardan farkllamaktadrlar): uygarlklar
bunlar srasyla ve eanl olarak ihra veya ithal etmektedirler:
ihrata cmert, ithalde oburdurlar. Ve bu geni dolam asla kesintiye
uramamaktadr. Tm uygarlklarn bu cinsten mbadelelere ayn
dzeyde ak olmamalarna ramen, rnein modern bilim, modern
teknik gibi baz kltrel unsurlar bulacdr. Geriye, P. Sorokin'in
nerdii gibi, manevi varlklarn dn alnmalarnn tekniklerden
daha hzl olup olmadklarn bilmek kalmaktadr. Ben bunun byle
olduundan kukuluyum.
Redler- Fakat tm mbadeleler kendiliinden olmaz: nitekim ya bir
dnce, ya bir inanma, ya bir yaama, ya da basit bir i aracndaki
olmak zere dn almalarn reddedildii de olmaktadr. Hatta geri
kalanlar geileri yasaklayan eikler veya kilitler varmasna
krlemesine olsa bile, bu redlerden bazlar sivri bir bilin ve berraklk
eliinde ortaya kmaktadr... Tabii ki bu redler -bilinli ve
tekrarlanr olduklarndan daha fazla olmak zere- her keresinde zel
bir deer kazanmaktadrlar. Her uygarlk, byle bir durumda belirleyici bir tercih noktasna varmaktadr; bu tercihle kendini
kantlamakta, ifa etmektedir. Toynbee'nin hemen hi nem
vermedii yaylma olgular bylece bana, bir uygarln canlln
296

ve zgnln belirlemek isteyenler iin en iyi mihenk talarndan


biri olarak gzkmektedir.
Ksacas, dn aldmz tanmn iinde, ortaya l bir oyun
kmaktadr: snrlaryla birlikte kltrel alan; dn alma; red. Bu
oyunlardan herbiri olanaklar yaratmaktadr.
Bu l oyun araclyla aratrmann nnde alan olanaklarKltrel alanlarn ve snrlarnn incelenmesi, Tuna ve Ren ifte snr
gibi somut bir rnek zerinde daha ak hale gelecektir. Roma
eskiden fetihlerini bu snrn zerinde durdurmutur. te yandan bin
yl sonra, Kilise'nin birlii yaklak olarak bu snr boyunca
blnmtr: bir yanda Refor- masyonun husumeti, dier yanda
Kar-Reformun gl tepkilerinin tesinde Roma'ya sadakat. Zaten
bu iki nehrin istisnai bir ruhani snr meydana getirdiini kim bilmez
ki? Goethe bunu talya'ya giderken, Tuna'y Ratisbonne'da geerken
bilmektedir; Mme de Stael bunu Ren'i aarken bilmektedir.
kinci oyun: dn almalar. Bu konunun ne yararn, ne de
meydana getirdii devasa dosyay tketmeye ciltler yetmez. Bat
uygarl gezegenin tmne ulam, sahili olmayan uygarlk
haline gelmi, iyi veya kt balarn, zorlamalarn, oklarn
cmerte datmtr. Ancak kendi de gemite uzaklardan veya
yaknlardan; slamdan veya in'den, hatta Hind'den dn almtr...
VI. Charles'n biraz lgn Fransa'smda, Tanglarn uzak in'inden
boynuzlu ss eyalar, sivri kadn klahlar, dekolte korseler
gelmekteydi; kken lkelerinde oktan ortadan silinmi modalar olan
bu narin varlklar, be yz yl sresince Eski Dnya yollarnda ilerleyerek, XIV. yzylda Kbrs adasna ve Lusignanlarn parlak sarayna
ulamt. Akdeniz'in canl trafikleri onlar buradan alarak, adeta
kala gz arasnda bu yabanc yolcular kendilerine maletmilerdi.
Ancak bize daha yakn rnekler de vardr. rnein Brezilyal
tarihi sosyolog Gilberto Freyre, lkesinin XVIII. ve XIX. yzyllarda
besleyici Avrupa'dan dn aldklarnn listesini keyifle kartmtr.
Bu gln bir listedir: ngiliz veya Hamburg biras, beyaz bez
elbiseler, takma diler, aydnlatma gaz, ngiliz da kk, buhar
(1819'da San Salvador krfezinde buharl bir gemi dolamaktadr),
daha sonra pozitivizm, daha nce gizli rgtler (bunlar Fransa'dan
km, spanya ve Portekiz'e gemi, buradan da bildik Atlantik adalar
297

menzilinden Brezilya'ya ulamtr). Bu yk tabii ki bitmemitir.


1945'te bu kez Latin Amerika'nn tmnde olmak zere, Fransa'dan
gelen Sartre veya Merleau-Ponty'nin egzistansiyalizmlerinin ars
yaylmtr. Egzistansiyalizm aslnda bir Alman dncesidir, ama
bizim lkemiz araclyla lanse edilmekte ve yaylmaktadr. nk
lkemizin hl ayrcalklar vardr. Fransa kltrel aktarm ve
mbadelelerin karmak oyununun iinde tercihli bir kavak,
dnyann bir ihtiyac olarak kalmaktadr.
Bu Fransa kavann (corafyaclar buna kstak demektedirler)
almas, hi kukusuz uygarlmzn egemen iaretidir. Hl
nemimizi ve anmz salamaktadr. Ma- rie Curie Varova'da,
kentin eski mahallelerindeki bir evde -Polonyallarn sadakati sonuc
bu mahalleler yeniden ina edilmilerdir-; Modigliani Livorno'da;
Von Gogh Hollanda'da domulardr; Picasso bize spanya'dan
gelmitir; Paul Valery'nin atalar arasnda Cenovallar vardr.
nc oyun en aklayc olandr ve bizi tarihin belirgin
noktalarna yerletirmektedir: red. Avrupa'nn u derin ve belirleyici
blnmesi olan Reformasyon iin bu byledir. talya, spanya, Fransa
(bu lke iin mthi tereddtlerden sonra) re- formasyona, reformlara
hayr demilerdir. Ve bu, muazzam bir genilikte ve derinlikte bir
dram olmutur. Avrupa'nn en derin temellerine temas etmektedir.
Baka bir rnek: stanbul 1453'te, nefret ettii vey kardeleri olan
Latinler tarafndan kurtarlmay istememi, Trkleri onlara tercih
etmitir. Ve bu da, Trk tarihisi Reid Saffet Atabinen'in vahye dayal
sapkn ve tartmaya ak, ama aydnlatc notlarndan hareketle
olsa bile, gzden geirmemizde yarar olan bir dramdr. Eer
uygarlklarn yeni bir aklannn gerektirdii manevi kavga iin bir
olay seecek olsaydm, Roma'nn katledilmesini deil de, stanbul'un
terkedilmesini ele alrdm.
Hereyi reddin etrafnda ina etmeye kalkmadan, bugn kim,
militan marxismin rneinde bunun sz konusu olduunu
dnmez ki? Anglo-Sakson dnyas ona ok derinden hayr
demektedir. talya,spanya, Fransa ona dman deillerdir, ama
onlar da hayr demektedirler ve bu yardan ok daha fazlay
kapsayan bir hayr olmaktadr. Burada yalnzca ekonomik dzeyler,
298

toplumsal yaplar,yakn gemi ve bu gemiin raslantlar gndemde


deildir; kltrler de rollerini oynamaktadrlar.
Yaylmaya olan gvenimin beni nereye getirdii grlmektedir.
Herhalde bir kez daha Claude Levi-Strauss'un yanma. Bir polemik
esnasnda, uygarlklarn bir bakma oyun teorisinin iinde yer
aldklarn aklam deil midir? Oyuncularn yardmlatklarn,
birbirlerine katlarn veya niyetlerini aktardklarn varsaynz: ne
kadar cmert olurlarsa, ilerinden birinin kazanma ans o kadar
fazla olacaktr. Bat dierleri arasnda, saylamayacak kadar ok
kltrel akmn karsndaki konumundan yararlanmtr. Bat kendi
hesabna verecek ve k saacak hale gelmeden nce, yzyllar
boyunca ve btn ynlerden gelmek zere, hatta lm
uygarlklardan bile gelen eyleri kabul etmitir.

299

Tarih ile insan bilimleri arasndaki


bir diyalog iin
Kltrelin tm geniliini tanmak, bunu kabul etmek nc
giriimimiz olacaktr. Tarihi bunun altndan tek- bana kalkamaz,
insan bilimlerinin tmn biraraya getirecek olan, gelenekselleri
kadar yenilerini de, filozoftan nfus- bilimciye ve istatistikiye kadar
herkesi kapsayacak bir konsltasyon gerekli olacaktr. Nitekim,
Alman biliminden kltr, uygarlk olacak olan tabanndan
soyutlanmasn istemek, samadr. Eer st yapy ihmal etmek
samaysa, ou zaman yapld zere altyaps ihmal etmek de
samadr. Uygarlk ayaklarn yere basmaktadr. Hzl bir formlletirme riskine girersek, Toynbee veya Lucian Febvre'i; sosyologlar,
antropologlar, iktisatlar, Marxistleri ne pahasna olursa olsun,
uygun adm gimeye zorlamak durumundayz. Karmza adeta hep
kan, Marx'n uygarlklarn incelenmesi urann kmsenmesi ne
kadar da ocukadr. Nitekim biz tarihiler, insan bilimlerinin her
kesimiyle bir dizi diyalog balatmak zorundayz.
Hereyden nce corafyayla. Uygarlklarn yerletikleri yer bir
kazadan ok daha baka bireydir; eer bir meydan okuma ieriyorsa,
bu tekrarlanan bir uzun sre meydan oku- masdr. 1950'de bir akam
Annales'de, uygarlk konusunda Federico Chabod, Pierre Renouvin,
John U.Nef ve Lucien Febv- re arasndaki dostane bir tartmada
corafya gndeme getirilmitir. Lucien Febvre, her uygarln
derinlerinde yer alan ve yaratt ortamla veya daha dorusu, kaderi
boyunca yaratmak zorunda olduu ve srekli tekrarlanan u hayati
balantlar, toprakla, bitkilerle, hayvanlarla, salgnlarla olan u ilkel
ilikiler zerinde srar ediyordu.
Nfusbilimcilerle de ayn trden bir diyaloa girmek gerekmektedir: uygarlk saynn ocuudur. Toynbee neden acaba bu
konuda ancak raslantsal olarak kayg duymutur? Bir nfus art
krlmalara, sramal deiimlere yol aabilmektedir, amtr. Bir
uygarlk normal insan yknn altnda veya stndedir. Her ama,
Kulischer kardelerin akladklar zere, tarihin derisi zerinde
koan u geni, u inat glere yol ama eilimindedir.
Sosyoloji, iktisat, istatistikle de diyalog kurulmaldr. Beni affetsin
ama, Lucien Febvre'e kar karak, gstergelerinin uygarlklar iin
300

kt ller olmasna ramen, ben Alfre- do Niceforo'dan yana


kyorum: zaten mkemmel l de yoktur. Ayn ekilde, Georges
Gurvitch'in btnsel toplumlar u uygarlklar gvdesi (ama acaba
bu kelimeyi kendi hesabma kullanmaya hakkm var m?) hakkndaki
yaklamlarndan da yanaym. Bana gre bu yaklalar henz ok
ekingen kalmaktaysalar da, bunlar gerei P. Sorokin'in en akrak
idealizmine nazaran daha fazla kuatyormua benzemektedirler.
Bunun dnda, uygarlklar ile yaplar veya toplumsal snflar
arasndaki ilikiler konusunda karar verebilmek iin hereye yeniden
balamak gerekmektedir. Nihayet, gl bir siyasal, toplumsal ve
ekonomik donanm olmadan uygarlk olamayaca fikrini
destekliyorum; zaten bu donanm onun manevi, entelektel ve hatta
dinsel yaamn iyi veya kt ynde yanstmaktadr. 1945'in ertesinde
baz Franszlar, kaybettiimiz gcn tesinde, entelektel mamz
koruduumuzu iddia etmilerdi. Bu konuda ters dnceye sahip
olan bir tek ben deildim. G may salamaya yetmez. Ama
herey birbirine baldr. Bir uygarlk hem g, hem salk, hem de
iktidar gerektirir. te bu nedenden tr, Jacob Burck- hardt'n
kitabna olan hayranlm korumama ramen, hi deilse esasl bir
nedenden tr yeniden yazlmasnn gerektiini dnyorum:
talyan rnesansna maddi bedenini veya bedenlerini geri vermek
gerekir. Bir kltr saf fikirlerle yaamaz. Shepard Bancroft Clough
hakldr: her kltre ekonomik bir artk, bir fazlalk gerekir. Kltr
tketim, hatta israftr.
Uzmanlar arasndaki snrlar krmak
Fakat acaba hangi pratik programlan dnebiliriz; b tedbir,
tekel ve katlma konusundaki tartmal btn hangi snamalardan
geirebiliriz? Ve ayn zamanda daha geni ve zellikle de daha
salam bak alarna nelerin araclyla ulaabiliriz?
ncelikle bilgece programlarn, kltrel hayatn ksa safhalarnn,
kltrel
konjonktrlerin
-benim
memnuniyetle
yapmay-isteyeceim zere, imdiye kadar yalnzca ekonomik hayat
iin geerli olan bu terimin bu alana da yaygnlatrlmas halindezerinde duracam sylemeye bile gerek yoktur. Bu temas kurmalar
konusunda, zenli bir aydnla sahip olan dnemleri seerek byk

301

bir avantaj elde edeceim. Yarar olsa bile, Allah akna yzyllarn
veya binyllarn pergelini hemen amayalm! Kronolojik mekn bir
kez seildikten sonra, hibir taraf tutmadan, dar anlamyla kltrel
sektrlerin (sanat, edebiyat, bilim, dinsel duygular...) ve kltr
ycelii tannmayan deerlerin (yani iktisat, corafya, alma tarihi,
teknik, adetler vs.) birbirlerine kar nasl oynadklarn grelim.
nsan hayatnn btn bu sektrleri uzmanlar tarafndan
incelenmektedir, bu iyi bireydir ama, bu alanlarn adeta yalnzca
uzmanlar tarafndan incelenmesi, salam snrlarla korunan bir o
kadar kk vatann domasna yol amaktadr ve bu da ktdr. Bu
snrlar devirmeyi temenni etmek, gerekletirmekten daha kolaydr.
Henri Brunschvvig, Alman romantizminin toplumsal kkenlerine
ilikin tezinde, bunun iyi bir rneini vermitir. Bu almasnda,
Alman uygarlnn XVIII. yzyl ile XIX. yzyl arasnda tpk devasa
bir kum saati gibi nasl tersine dndn gstermitir, ite, bu
uygarlk balangta Aufkla- rung'un Fransz tarznda akln damgas
altnda aklcdr, sonra ite igd, hayal, romantizm olan tercih
etmitir. Bu durumda, her toplumsal yapda ve her ekonomik
zincirlenmede, bu byk lekli deer alt st oluunun temellerini
grebilmek nem kazanmaktadr. J. Huizinga nl ve kesinlikle
muhteem bir kitapta, Bat Orta ann gnbatmn inceledii
kitapta tam olarak bunu yapmamtr, daha sonra buna bir uygarln
can ekimesi diyecektir. Aslnda eer tedavi edilemez bir durum
varsa can ekime vardr: bu dnem bana Bat uygarlnn bir
aamas, bir an olarak gzkmektedir. Fakat J. Huizinga'da en fazla
eletirdiim nokta, gzlemi ok yukarlarda tuttuu iin, gsterinin
ancak sonuncu katn, odun ynn stn grebilmi ve bunda inad
etmi olmasdr. XV. yzylda Bat'da meydana gelen gl
gerilemeye ilikin, bugn klasik hale gelmi olan u nfus- bilimsel ve
ekonomik incelemelere onun sahip olmamas ne kadar da yazktr: bu
incelemeler, kitabnda eksik olan temeli ona salayabilirlerdi. nk
sylemek gerekir ki, en yceleri ve en aalklar da dahil, byk
duygular asla tamamen bamsz bir mr srdrmezler.
ite bu nedenden tr Lucien Febvre'in sonuncu byk eserinin
hayranlk verici nc blmn selmlyorum. Febvre Rabelais'nir
Dini adn tayan bu kitabn n blmnde, bizzat Rabelais'nin
302

dnemindeki zihinsel alet kutusunun, kelime haznesinin, onun


ulaabilecei kavramlarn, akl yrtmelerin, duyarllklarn neler
olmu olabileceini belirlemeye almaktadr. Burada yatay bir kesit
sz konusudur. Fakat ders ancak uzun bir alma hayatnn
akamnda(1942) verilmitir ve Lucian Febvre bunu hep bir gn
tamamlayacan, ona tam yceliini vereceini dnmtr.
Nitekim geriye, bu kesiti, bu belirlemeyi Rabelais'nin ilgin ama kstl
rneinden kopartarak, ayn dzeyin daha nce veya daha sonra
kural olup olmadn ve nihayet ne zaman, neden, nerede, hangi
lde deiiklik olduunu grmesi kalmt... XVI. yzyln ilk
yarsnn bu entelektel dzeyi bize, eer deyim yerindeyse, keye
skm olarak gzkmektedir. Neden byle olmutur? Akl hi
kukusuz kendi aklamalarn, kendi balantlarn tamaktadr,
buna katlyorum, ama bu durum herhalde Lucien Febvre'in tm
eserinin akla getirdii gibi, ayn zamanda toplumsal hayatn, ekonomik hayatn ataletleri veya ok sayda eski unsurun muazzam ve a
priori kavranamaz nitelikte olan bir arlk yaptklar ve uygarlklarn
ok belirgin zelliklerinden biri olan uzun sreye zg ataletler
tarafndan da aydnlatlmaktadr.

Yaplarn sistematik aran


te ben byle ve temkinli bir ekilde davranrdm. Sonra? Sonra,
yaplarn sistematik olarak aratrlmasyla, ksa zamann frtnalarna
dayanan unsurlarn veya A. Toynbee'nin szn ettii sramal
birikimlerin tesindeki unsurlarn aratrlmasyla belirleyici ve
gerekli riskler ortaya karrdm. Yaplarn bu gerekli aranna ilikin
olarak, mantken model kurmay dnrdm, yani birbirlerine bal
aklama sistemleri getirmeye alrdm. nce belli bir uygarlk iin;
sonra bir bakas iin. Bu ii yaparken tabii ki bunlarn hepsinin de
ayn yaplara sahip olduklarnn veya ayn anlama gelmek zere,
tarih boyunca hepsinin ayn balantlara sahip olduklarnn hibir n
garantisi olmayacaktr. Hatta bunun tersi daha mantkldr. Georges
Gurvitch btnsel yaplar (yani ksacas uygarlklar) arasnda
sreklilik ve kyaslanabilirlik yanlsamas demektedir, gerekte
303

bunlar birbirlerine indirgenemez bir ekilde kalmaktadrlar. Fakat


tm tarihiler benden farkl olarak, ona bu noktada hemen hak
vermeyeceklerdir.

III
TARH MDK ZAMANIN KARISINDA
Bu gerekli zmlemelerin, bu temkinliliklerin sonunda ve itiraf
etmekten kanmazsam, bu tereddtlerin sonunda, cokulu bir
ekilde sonuca varma hakkmn olduunu sanmyorum. Bu durumda
yukarda iyi kt sylenmi olanlar yeniden sylemek sz konusu
deildir. Bu son sahifelerde bize gereken, zaten zor olan akl
yrtmelerle ters dme pahasna olsa da, yalnzca bu blm deil,
kitabn tmn ynlendiren sinsi soruya cevap vermektir. Tarih
gncelin karsnda erdemlerini, yararn gstermeye davet edilmitir,
yani kendi evinin biraz dna arlmtr. Tarih diyorum, nk uygarlk hemen hemen tarihtir. Gene hemen hemen, Georges
Gurvitch'in etkin sosyolojisinin zirvesi olan u btnsel toplumdur.
Ama bu da zor ve benim sabrla hazrlamadm bir cevab
kolaylatrmamaktadr. Nitekim bir tarihinin imdiki zamanla
ilgilenme konusunda kendine zg bir tarz vardr. Genel kural
olarak onunla, ondan kurtulmak iin ilgilenmektedir. Fakat imdinin
ayn zamanda yararl olduu nasl inkr edilebilir ve bazen geri
dnme gereklilii nasl grmezden gelinir? Her halkrda bu deneyi
yapmak gerekir. te yleyse imdiki zamann karsndayz.

Uygarlklarn uzun mrll

304

Toplumsal alann btn gzlemcilerinden herhalde daha iyi


bildiimiz ey, dnyann kkten eitliliidir. Hepimiz, her
toplumun, her toplumsal grubun, bir uygarla veya daha dorusu
atan, aralarnda balar olan ve bazen de birbirlerinden ok farkl
olan bir uygarlklar dizisine katldn biliriz. Bu uygarlklarn herbiri
ve bunlarn btn bizi muazzam, uzun sreli hareketin iine dahil
etmektedir: uzun sre her toplum iin ona zg bir i mantn ve
saylamayacak kadar ok elikinin kayna olmaktadr. rnein
Fransz dilini belirgin bir alet olarak kullanmak, onun kelimelerine
egemen olmaya almak; herkesin bu deneyden getii zere, bu kelimeleri kklerinden, kkenlerinden itibaren, yani yzlerce veya
binlerce yl tesinden tanmak demektir. Fakat bu dil rnei, dier
yzlercesinden yalnzca biridir. te yandan, uygarlklar tarihisinin
dier herkesten daha iyi bir ekilde iddia edebilecei zere,
uygarlklar ok uzun sreye mensup gereklerdir. zellikle de, Paul
Valery'nin fazlasyla nl cmlesine ramen, bizim bireysel
mrlerimizin leinde lml deillerdir. Sylemek istediim,
eer varlarsa, lmcl kazalarn -bunlar tabii ki vardrlar ve
uygarlklarn temel balantlarn zebilirler- onlar sanldndan
ok daha az vurduudur. rneklerin ou itibariyle bir uyku haline
geme sz konusudur. Olaan olarak uygarlklarn yalnzca en gzel
iekleri, en nadir baarlar kaybolabilir niteliktedir, ama
derinlerdeki kkleri birok kopua ve birok ka ramen varlklarn
srdrmektedirler.
Uzun, bitmez tkenmez srenin gerei olan uygarlklar,
kaderlerine hep yeniden uyum salayarak, bylece uzun mr
konusunda dier tm ortaklaa gerekleri amaktadrlar; onlardan
daha uzun yaamaktadrlar. Ayn ekilde mekn iinde, belirgin
toplumlarn snrlarn hie saymakta (bylece kural olarak
kendilerinden daha geni bir dnyada yaamakta ve bunun her
zaman bilincinde olmasalar da, bu dnyadan gelen zel itilere
maruz kalmaktadrlar), ayn ekilde zaman iinde, Toynbee'nin iyi
farkettii, onlara miraslar brakan bir aama meydana gelmektedir;
bu miras yalnzca dar anlamyla imdiyi gzleyenler iin garip ve
anlalmaz olarak kalmaktadr. Baka bir ekilde ifade edersek,
uygarlklar siyasal, toplumsal, ekonomik, hatta ideolojik alt st
305

olularn tesine taarak yaamakta, zaten bu alt st olular da


sinsice, bazen de gl bir ekilde duruma hkmetmektedirler. Ne
Fransz devrimi Fransz uygarl iinde tam bir kopu, ne de 1917
devrimi Rus uygarl iinde tam bir koputur (bazlar bu kavram
daha da genileterek Dou Ortodoks uygarl adn vermektedirler).
Uygarlklar iin, tedavisi mmkn olmayan toplumsal kopular
veya felketler olduuna da daha fazla inanyor deilim. yleyse
Charles Seignobos'nun bu satrlarn yaza- nyla yapt dostane bir
tartma srasnda (1938) syledii gibi, burjuvasz bir Fransz
uygarl olmadn fazla aceleyle veya ok kategorik olarak
sylemeyelim; Jean Cocteau bunu kendi tarznda yle aktarmtr159:
... Burjuvazi Fransa'nn en byk kaynadr... Bizim her nemli
eserimizin arkasnda bir ev, bir lamba, bir orba, bir ate, arap,
pipolar vardr. Ama, dier hepsi gibi, Fransz uygarl da gerektiinde toplumsal desteini deitirebilir veya yeni bir destek
yaratabilir. Hatta bir burjuvaziyi kaybederken bir bakasnn
yeerdiini grebilir. Bu deneyden geerken en fazlasndan kendine
nazaran renk deitirecektir, ama dier uygarlklara nazaran olan
farklarnn veya zgnlklerinin hemen hemen tmn
koruyacaktr; bunlar sonu olarak onun erdemleri ve hatalarnn
ounun iinde varlklarn srdreceklerdir. En azndan ben byle
dnyorum.
Ayrca, imdiki dnyay anlamaya kalkan ve bundan daha da
fazla olmak zere, bu dnyaya bir eylem getirmeye kalkan herkes
iin, haritann zerinde bugn hayatta olan uygarlklar ayrabilmek,
onlarn snrlarn saptamak, bunlarn merkez ve evrelerini,
eyaletlerini ve burada solunan havay, burada yaayan ve birbirlerine
ortak olan zel ve genel biimleri belirlemek dl getiren bir
grevdir. Yoksa bir sr hayal krkl ve yanl grler ortaya
kacaktr. Elli, yz, hatta iki yz, yz yl sonra bu uygarlklar
byk bir olaslkla, harita zerinde yaklak olarak hl ayn
yerlerini koruyacaklardr; iktisat bilgeliine uygun olarak hereyin
eitlii halinde, tarihin rastlantlarnn bu uygarlklar tevik etmi
veya engellemi olmas durumu deitirmeyecektir; tek istisna tabii

159 Le Coq et l'Arlequin, Le Rappel l'ordre, Paris, 1926, 7. yay., s. 17.

306

ki insanln bu arada, ne yazk ki bunun aralarna artk sahip


olduu zere, intihar etmesi olabilir.
Demek ki ilk yapmamz gereken, dnya uygarlklarnn trde
olmamalarna, eitliliklerine, onlarn temsil ettikleri kiilerin
srekliliklerine veya vartalar atlatma yeteneklerine inanmaktr, bu
da yalnzca yava, eski, az bilinli (tpk psikanalizin yetikin
davranlarnn en derinlerine yerletirdii u nceller gibi) bir tarih
tarafndan aklanabilen kazanlm reflekslerin, fazla esnek olmayan
tavrlarn, kat adetlerin, derin zevklerin incelemesi olan gnceli n
plana kartmak anlamna gelmektedir. Bu ie daha okul sralarnda
balamamz gerekir, ama her toplum kendini, dier herkesi dta
brakarak, kendi aynasnda seyretmekten ar bir zevk almaktadr.
Bu deerli tanma gerekte ok az kimseye nasip olabilmektedir. Bu
tanm olsayd -ancak ve yalnzca ksa srede geerli olan
propagandann dnda-, tm vahim kltrel iliki sorunlarn ele
almaya zorlar; uygarlklar arasnda, birbirlerine indirgenmeleri pek
mmkn olmayan farkl konumlara sayg duyan ve bunlar tevik
eden, kabul edebilen diller bulmaya mecbur brakrd.
Fransa'nn yeri- Dn Fransa bu kabul edilebilir dildi, bugn hl
yle olmaya devam etmektedir. Dn mslman dnyasnn modern
helenizmi idi (Jacques Berque). Latin Amerika'nn tmnn -gene
ok etkileyici olan dier Ameri- ka- eiticisiydi. Her ne denilirse
denilsin, Afrika'da etkin bir kt ve hl yle kalmaya devam ediyor.
Avrupa'nn tek ortak dr: Polonya veya Romanya'ya yaplacak bir
yolculuk bunu fazlasyla kantlayacaktr; Moskova veya Leningrad'a
yaplacak bir yolculuk bunu aka ortaya koyacaktr. Eer dnya
kendini tahrip etmeden, birbirini anlayarak, birbirine kzmadan
yaamak isterse, biz dnya iin hl bir ihtiya olabiliriz. Bu gelecek
ok uzun dnemde bizim ansmz, adeta varlk nedenimiz olarak
kalmaktadr. Hatta miyop baz politikalar tersini savunsalar bile.

307

Dnya leinde birliin ve


eitliliin sreklilii
Fakat heyecanl veya ask suratl tm gzlemciler, tm seyyahlar
dnyann tekdzeliinin artmakta olduunu sylemektedirler.
Dnyann her yerde ayn ehreye sahip olmasndan nce yolculuk
etmekte acele edelim. Bu kantlara kar gnmzde verilebilecek bir
cevap yoktur. Dn dnyada seyirlik unsurlar, farkllklar
kaynamaktayd; bugn tm kentler, tm halklar bir bakma
birbirlerine benzemektedirler: Rio de Janeiro yirmi yldr
gkdelenlerin istilasna uramaktadr; Moskova akla Chicago'yu
getirmektedir; her yerde uaklar, kamyonlar, otomobiller,
demiryollar, fabrikalar vardr; yerel adetler birbiri ardna
yokolmaktadr... Ancak bunu byle sylemek, aikr farkna
varlarn tesinde olduka ar bir dizi hata yapmak deil midir?
Dnn dnyas da kendi tekdzeliklerine sahipti; teknik -ve her
yerde onun ehresi ve damgas grlmektedir- insanlarn hayatnn
bir unsurundan daha fazla birey deildir; bir kez daha uygarlk ile
uy- garlk/ar' kartrma tehlikesine girmeyelim.

306

Dnya srekli ve daha nce hi olmadk bir ekilde daralmaktadr;


ite insanlar ayn at altndadrlar (Toynbec), birlikte yaamak, st
ste yaamak zorundadrlar. Bu yaknlama yznden varlklar,
aletleri ve belki de ortak nyarglar paylamak zorundadrlar. Teknik
ilerleme insann hizmetindeki aralar artrmtr. Uygarlk her yerde
eitli hizmetlerini sunmakta, ama her zaman vermemektedir. Eer
elimizin altnda byk fabrikalarn, yksek frnlarn, elektrik
santrallerinin, yarn atomik fabrikalarn dalmna ilikin bir harita
olsayd, veya ada esas rnlerin dnya leindeki tketimine
dair bir haritamz olsayd, bu zenginliklerin ve bu aletlerin dnyann
eitli blgeleri arasnda ok eitsiz bir ekilde daldklarn
farketmekte hibir glk ekmezdik. Bir yanda endstrilemi
lkeler ve dier yanda da kendilerini az veya ok etkinlikle
deitirmeye alan azgelimi lkeler vardr. Uygarhk eit olarak
datlma- maktadr. Olanaklar, vaatleri yaymtr; tamahkrlklar,
tutkular uyarmtr. Gerekte bir yar balamtr; bunun galipleri
ortalar tutanlar, kaybedenleri olacaktr, insani olanaklar yelpazesini
aan gelime, bylece farkllk yelpazesini de geniletmitir. Eer
gelime durursa btn koucular biraraya geleceklerdir: ama byle
olacana ilikin bir izlenim vermemektedir. Fiili durumda yalnzca
rekabeti uygarlklar ve ekonomiler kouda yer almaktadrlar.
Ksacas, eer fiili durumda bir uygarhk enflasyonu varsa da, her
zaman yerli yerinde duran ve uzun mr yeteneine sahip bu gerek
kiileri, yani eitli uygarlklar devre dnda brakarak, onu
zaferinin tesinde grmek ocuka olacaktr. .Gelime konusunda
yana girenler, sarfedilmesi gereken a- ' bay srtlayanlar, gelimeye
bir anlam verenler veya vermeyenler bu eitli uygarlklardr. Hibir
uygarlk bu yeni varlklarn btnne hayr dememektedir, ama
herbiri ona zel bir anlam yklemektedir. Moskova'nn gkdelenleri
Chicago'nun buildingleri deildir. in Halk Cumhuriyeti'nin derme
atma frnlar ve yksek frnlar, benzerliklere ramen bizim
Lorraine'deki veya Brezilya'nn Minas Gerais veyahut Volta
Redonda'daki yksek frnlar deildir, insani, toplumsal, siyasal,
hatta mistik bir balam vardr. Aletleri oktur, ama iileri de oktur
ve ortaya kan i ona balanan veya balanmayan gnldr.
Dnyann bu kitlesel dnmnn arln hissetmemek iin kr
310

olmak gerekir, fakat bu her yerde hazr ve nazr bir dnm


deildir ve gerekletii yerlerde de bu genilii ve insani titreimi
bakmndan ancak nadiren ayn biimlerde olmaktadr. Tekil haliyle
uygarltk'm zaferi oulun felketi olmamtr. oul ve tekil diyalog
kurmakta, birbirlerine eklenmekte ve ayn zamanda birbirlerinden
farkllamaktadrlar ve bazen bu farkllk dikkat etmeye bile gerek
olmadan, plak gzle grlebilmektedir. Gney Cezayir'in bitmez
tkenmez ve bo yollan zerinde, La- guat ile Gardaya arasnda
yolculuk yaparken, belli saatlerde
otobsn durdurup, yolcularn kendi dncelerine brakarak,
onlann birka metre tesinde ibadetini yerine getiren u Arap ofrn
ansn sakladm.

311

Bu imgelerin ve bakalarnn bir kant olarak deerleri yoktur.


Ama hayat istekle elikilidir: dnya iddetli bir ekilde birlie
itilmektedir, ama ayn zamanda temelden blnm olarak
kalmaktadr. Bu dn de byleydi: birlik ve trde olmama; ne
pahasna olursa olsun birlikte yaamaktaydlar. Bunu bir an iin
tersine dndrmek zere, birok gzlemcinin bugnn birliini iddia
ettikleri kadar kategorik bir ekilde reddettikleri eskinin bu birliini
iaret edelim. Bu rediler dnyann eskiden, mesafelerin azameti ve
yol at glkler yznden kendine ramen blndn
dnmektedirler: dalar, ller, okyanuslar, orman rtleri birok
gerek engel oluturmaktaydlar. Bu blklere ayrlm evrende,
uygarlk zorunlu olarak eitlilikti. Kukusuz, fakat bu gemi
dnemlere ynelen tarihi, eer baklarn dnyann tmne
yneltecek olursa, artc benzerlikleri, binlerce fersah mesafede
birbirlerine ok benzeyen ritmleri de farketmekten geri kalmayacaktr.
Asya savalarna gaddar bir ekilde alm olan Mingler in'i
Valoislar Fransa'sna, Mao Ze Dung'un in'inin V. Cumhuriyet
Fransa'sna olduundan ok daha yakndr. Saysz rnek verilebilir.
Fakat birliin byk iisi burada deildir. nsan gerekte, iinden
kamad bir snnn her zaman esiri olarak kalmaktadr. Zaman
iinde deiken olan bu snr dnyann bir ucundan dierine
tamamen ayndr ve hangi dnem sz konusu olursa olsun, tm
insani deneyleri tekdze damgasyla o damgalamaktadr. Orta ada,
hatta XIV. yzylda bile tekniklerin, aletlerin, makinelerin va- satl,
evcil hayvanlarn ktl, her faaliyeti insann kendine, onun
almasna indirgemektedir; oysa insan da dnyann her yerinde kt,
narin, hastalkl ve ksa bir hayata sahiptir. Bylece tm faaliyetler,
tm uygarlklar dar bir olanaklar alan iinde almaktadrlar. Bu
zorlamalar btn insan maceralarn kuatmakta, onlara zaman ve
mekn iinde derinlemesine bir akrabalk grnts vermektedir,
nk zaman snrlarn kaydrmakta yava kalmtr.
imdiki zamann devrimi, alt st edii tam da esas olarak bu eski
zarflarn, bu oklu zorlamalarn havaya uurulmas olmaktadr. Hi
bir ey bu alt st olutan kurtulamamaktadr. Bu yeni uygarlktr ve
tm uygarlklar snavdan geirmektedir.

312

imdiki zaman tanmlayan devrimler


Fakat bu imdiki zaman terimi zerinde anlaalm. Bu imdiki
zaman, kendi hayatlarmzn leinde, u ok ince, nemsiz
gndelik dilimler halinde yarglamayalm. Uygarlklar ve hatta tm
ortaklaa inalar leinde, onlar anlamak ve kavramak iin baka
ller kullanmak gerekir. Bugnn uygarlnn imdiki zaman,
afa XVIII. yzylla ortaya kan ve gecesi henz yakn olmayan u
muazzam zaman kitlesidir. Dnya 1750'lere doru ok saydaki
uygarlyla birlikte bir dizi alt st oluun, zincirleme felketlerin
(bunlara sadece Bat uygarl maruz kalmamtr) iine girmitir.
Bugn hl bu srecin iindeyiz.
Bu devrim, bu tekrarlanan, yeniden balayan karklklar yalnzca
endstri devrimi deildir; ayn zamanda bilim devrimidir (ama bu
devrim yalnzca nesnel bilimlere temas etmektedir, bu yzden insan
bilimleri gerek etkinlik yollarn bulamadka bu dnya topal
kalacaktr), son olarak da birok nedene bal olan aikr sonulan
hep ayn olan biyolojik bir devrimdir: gezegenin imdiye kadar
grmedii bir insan takn... Ksa bir sre sonra 3 milyar olacaklardr
(makale 1959 tarihlidir, MAK); oysa 1400'de ancak 300 milyondular.
Eer tarihin hareketinden sz etmeye cret edilecek olursa, bu
ancak, bu birlikte gerekleen ve her yerde hazr ve nazr byk
dalgalann haknda olacaktr. nsann maddi gc dnyay ayaa
kaldrmakta, insan ayaa kaldrmakta, onu kendi kendinden
kopartmakta, onu imdiye kadar grlmemi bir hayata doru
itmektedir. Nisbeten yakn bir dneme alk olan -rnein XVI.
yzyl- bir tarihi, XVIII. yzyldan itibaren yeni bir gezegene indii
duygusuna kaplr. Bugnk hava yolculuklar bize alamaz snrlar
-ses hz, dnyay 8.000 km. mesafeden kuatan yerekimi snnolduu konusunda yava bir kanaat edindirmitir. Canavarlarla dolu
bu cinsten snrlar, dn, XV. yzyl^ sonunda Atlantiin fethedilmeyi bekleyen meknn belirlemilerdir. Oysa herey insanln her
zaman farkna varmasa da, XVIII. yzyldan bu yana bu zor
alanlardan birini, bugn dnyann u veya bu kesiminde hl
karmza kmakta olan u engellerden birini am gibi cereyan
etmektedir. Seylan, tbbn yaratt harikalarla birlikte, dnyay alt st

313

eden biyolojik devrimi, yani sonuta mrn mucizevi olarak


uzamasn daha yeni tanmaktadr. Fakat bu devrime genelde elik
eden doum oranlarndaki d henz adaya temas etmemitir ve
bu oran burada doal haddinde, maksimumda olmak zere, ok
ykseklerde seyretmektedir... Bu olguya, rnein Cezayir gibi birok
lkede rastlanmaktadr. in endstriyel hayata kitlesel olarak ancak
imdi katlmaktadr. Bizim lkemiz ise buraya tm gvdesiyle oktan
dalmtr bile.
Bu yeni zamann, insann eski devreleri ve geleneksel alkanlklaryla olan balar kopardn sylemeye gerek var mdr?
Spengler veya Toynbee'ye bu kadar yksek sesle kar km
olmamn nedeni, insanl inatla eski, anm, nceden grlm
aamalarna indirgemeleridir. Bugnn uygarlklarnn nkalarn
uygarlnn veya baka herhangi birinin devrelerini tekrarladklarn
kabul etmek iin, daha batan ne tekniin, ne ekonominin, ne de
nfusun uygarlkla fazla bir ilikilerinin olmadn kabul etmek
gerekir.

314

Gerekte insan edasn deitirmektedir. Uygarlk, uygarlklar;


ister ruhani, ister maddi, isterse entelektel olsun, tm faaliyetlerimiz
bundan etkilenmektedirler, insann almasnn ve onun garip
arkada bo zamann yarn nasl olacan kim ngrebilir? Gelenek,
ideoloji ve akl arasna skan dinin ne olacan kim ngrebilir?
Yarnn nesnel biliminin bugnn formllerinin tesinde ne olacan
veya bugn hl ocukluk dnemlerinde olan insan bilimlerinin
yarnki ehresini kim ngrebilir?

Uygarlklarn tesinde
Henz oluma halinde olan geni lekli imdiki zaman iinde,
demek ki muazzam bir yaylma i grmektedir. Bu yalnzca
uygarlklarn birbirlerine kar oynadklar eski ve sakin oyunu
kartrmakla kalmamakta; ayn zamanrda bunlarn herbirinin kendi
kendine kar olan oyununu da kartrmaktadr. Biz Batllar bu
yaylmay gururlu bir ekilde hl, bizim uygarlmzn dnyann
geri kalanna mas olarak adlandryoruz. Uzmanlara baklrsa,
ancak Yeni Gine ilerinin veya Dou Himalaya'nm yerlileri bu
mann dnda kalmaktadrlar. Fakat bu zincirleme yaylmay harekete geiren Bat olsa bile, olgu artk onun denetiminde deildir. Bu
devrimler artk bizim dmzda varolmaktadrlar. Bunlar Dnyann
temel uygarln lsz bir ekilde byten dalgalardr. imdiki
zaman hereyden nce bu uygarln enflasyonudur ve tekilin oul
zerindeki, sonu henz grlemeyen intikam olarak gzkmektedir.
Gzkmektedir, nk -bunu daha nce de syledim- bu yeni
zorlama veya bu yeni zgrleme, her halkrda bu yeni atma
kayna ve bu uyum zorunluluu tm dnyay etkileri altna
almlarsa da, gene de ok farkl hareketlere yol amaktadrlar.
Tekniin ve peinden getirdii btn ivmelerin ani gelilerinin her
uygarln i oyununda, onun kendi maddi ve manevi snrlar iinde
yol aabilecekleri alt st olular kolaylkla hayal edilebilir. Fakat bu
oyun ak deildir, her uygarlkta farkl olmaktadr ve bu
uygarlklarn herbiri ok eski ve yap halinde olduklarndan tr ok
direnli olan gereklerin varlndan tr, kendi kendine kar zel
315

bir konumda olmaktadr. Her toplum kaderini, gncelliini hergn bu eski tutumlarla, yeni gereklerin atmas veya uyumu iinde
yaratmaktadr.
Kari Mannheim'n 1943'te yapma riskine giritii berrak, bilgece
ve biraz hznl ngrde szn ettii bu toplumsal makineyi ve
bu teknikleri, kitlelerin ynetiminin gerektirdii ve tahrik ettii, ama
insann insan zerindeki iktidarn tehlikeli bir ekilde artran bu
toplumsal teknikleri hangi uygarlklar evcilletirecek, terbiye edecek,
insaniletirecektir? Bu teknikler aznlklarn, teknokratlarn m, yoksa
herkesin, yani zgrln m hizmetinde olacaklardr? Uygarlklar
ile uygarlk arasnda, eitli cephelere gre farkl adlar tayan vahi,
kr bir mcadele balamtr. Uygarl evcilletirmek, ynlendirmek,
ona yeni bir hmanizma dayatmak sz konusudur. Grlmemi
genilikteki bu mcadelede artk bir aristokrasinin yerine, kk bir
darbeyle bir burjuvaziyi; veya eski bir burjuvazinin yerine bir yenisini
geirmek veya bir imparatorluun artk tayamad halklarn
serbest brakmak veyahut kendini her zaman evrensel bir ideolojiyle
koruyacak olan bir dini ikme etmek sz konusu deildir; bu benzeri
olmayan mcadelede birok kltrel yap kebilir ve bunlarn
k ezamanl olabilir. Karklk derinlikleri ve tarihin anayollar
zerinde ilerlemi ok anllar ve ok eskileri ile ok mtevazileri de
dahil, tm uygarlklar kapsamna almtr.
Bu bak asndan, bugn bizi en fazla tahrik eden manzara hi
kukusuz, yeni Atlantik okyanusuyla, eski Hind okyanusu, yal
Sahra ile Ekvator ormanlarnn ilkel kitleleri arasnda yer alan
muazzam Kara Afrika'nn "gei halindeki kltrlerinin
sunduudur. Bu uygarlklarn P. Bagby'nin ykledii anlamda
kltr olmalar, ne Spengler'in, ne Toynbee'nin, ne Alfred Weber'in
ve Flix Sartiaux'nun, ne de bizzat Philip Bagby'nin onlardan sz
etmemi olmalarn aklamaktadr. Gerek uygarlklar dnyas
bunlar dta brakmaktadr... Hereyi bir kez daha yaylmaya
indirgemek zere, Kara Afrika eskiden Msr ve Akdeniz ile olan
ilikileri skalamtr. Hind okyanusuna doru yksek dalar
ykselmektedir. Atlantie geline, buras uzun sre bo kalmtr ve
muazzam Afrika'nn onun balarn ve ktlklerini toplamak
zere, XV. yzyldan sonra ona doru kprdanmas gerekmektedir.
Ama bugn Kara Afrika'da deien bireyler vardr: eitimin yerleik

hale gelmesi, gerek kentlerin ortaya kmas ve bymesi, gemi ve


imdiki abalarn hasad, iliklere kadar ilemese bile gene de byk
bir atlak aan bir batlama. Marcel Griaule gibi Kara Afrika a etnograflar bunu iyi bilmektedirler. Fakat Kara Afrika kendinin, hal ve
gidiinin, olanaklarnn bilincine varmtr. Bu geiin hangi
koullarda, hangi alar pahasna, ayn zamanda hangi sevinlerle
gerekletiini ancak oraya giderseniz anlarsnz. Aslnda ben eer bu
g kltrel evrimleri daha iyi anlamaya alsaydm, arpma alan
olarak Bizans'n son gnlerini semez, Kara Afrika'ya giderdim.
Heyecanla, tutkuyla giderdim.

Modern bir hmanizmaya doru


Acaba bugn, hibirini bir deer skalas haline getirmeyi
istemediimiz kltr ve uygarlk kelimelerinin dnda, yeni bir
nc kelimeye ihtiyacmz var m? XX. yzyln ortasnda, tpk
yolun ortasndaki XVIII. yzyln da olduu gibi, muhtemel tehlike
ve felketleri nleyecek, inat umutlarmz dile getirecek yeni bir
kelimeye iddetle ihtiyacmz vardr. Georges Friedmann bize
modern hmanizma terimini neriyor -ve bu konuda tek bana
deil-. nsan ve uygarlk makinesinin, makinele-menin -otomasyon-,
insan zorunlu bo zamana mahkm etme tehlikesini tayan
uyarsn amak zorundadrlar. Bir hmanizma bir umud etme,
insanlarn kardeliini arzulama ve uygarlklarn kendilerini ve
"16 hep

birlikte de bizi kurtarmalarn isteme biimidir. Hma- nizma


imdinin kaplarn garip peygamberlerin (peygamberlerin hepsi de
kara edebiyat alanna mensuptur) ngrdkleri iflaslar, kntler,
felketlerin tesinde, gelecee doru almalarn kabul etmek,
temenni etmektir. imdiki zaman, ebedi trajedilerle arlaan her
yzyln kendi karsnda bir engel olarak grd u duraklama
hatt olamaz, imdiki zaman insann varolduundan beri kesintiye
uramayan ama umudu olmaldr.

E.H. CARR J. FONTANA

TARH YAZIMINDA NESNELLK


VE YANLILIK
Trkesi: Prof. Dr. zer Ozankaya

317

Tarih bilimi gnmzde eskiden grd saygy artk


gremiyor, ou kez toplum iin yaran olmayan, tersine sk sk
zararl ve korkun bile olan "l-kitaplar- bilimi" saylyor. Paul
Valry'nin tarihi "insan beyninin kimyasnca oluturulan en
tehlikeli madde" saynn nedenleri zerinde dnmek
gerekir. Gemiin anlalmas, bugnn ve gelecein de daha
iyi anlalmas iin olduuna gre, bunu baaracak tanhsel
aratrmann yntem ilkelerini yeniden gzden geirmek
zorunluluk olmutur.
nl tarihi E. H. Carr ve Jos Fontana, bu kitapta iki ynl bir
amaca yneliyorlar: a) geleneksel tarihin sayg ve gven
yitirmesinin nedenlerini aklamak; b) gnmz insanlarna
iinde yaadklar dnya ve toplumu anlamalarn
kolaylatracak bir tarih yaklamnn nasl olabileceini
gstermek. Her iki amacn da eksenindeki konu, tarihte
nesnelliin neleri gerektirdii konusudur.

imge

kitabeyi

MICHEL FOUCAULT

HAPSHANENN
DOUU
eviren: Mehmet Ali Klbay

ktidarn kendini gsteri ve debdebe iinde da vurduu,


gcn bu gsteriten ald eski siyasal sistemden mmkn
olduunca ve giderek artan bir ekilde grnmez hale geldii
modern siyaset sistemine gei, bir yandan iktidar kiiletiren
hkmdarn yerine, adsz kiiler tarafndan kullanlan bir

ynetim aygtnn yerlemesiyle, dier yandan da kamuya ak


cezalandrmadan, gizli cezalandrmaya doru olan bir hareketle
belirlenmektedir.
Kendini ne kartan iktidar bireyin olumasn engellemitir; oysa karanlklara ekilen modern iktidar herkesi
bireyselletirmek istemektedir; nk bireyselletirmek,
gzetim altnda tutmak ve cezalandrmak yani egemen olmak
demektir. Bylece modern iktidar ocuu okulla, hastay
hastaneyle, deliyi tmarhaneyle, askeri orduyla, suluyu
hapishaneyle kuatarak birey- selletirmi, kaydetmi, saysal
hale getirmi, egemen olmutur.
Her kii bir yerde kaytl hale gelince, herkes denetim altnda
olacak, gzetim altnda tutulacaktr. Modern iktidar byk
gzaltdr.
II
nceleme alanmzda nelerin gerekten deitiini ve zellikle de,
bu deimenin nasl ve neden meydana geldiini birka kelimeyle
sylemek g ve batan baarszla mahkm bir itir. Binlerce
ayrnt bizi beklemektedir. Albert Thibau- det, gerek alt-st olularn
akl dzleminde anlalmasnn her zaman basit olduunu iddia
etmitir. Pekiyi yleyse, bu kk basit ey, bu etkin yenilik nerede
yer almaktadr? KeIII
Eer yanlmyorsam, tarihiler bugn yeni bir tarihin, za- an
artk eski llerimize uymayan ar bir tarihin bilinci >e
varmaktadrlar. Bu tarih kendilerini onlara kolay bir ktif olarak
sunmamaktadr. Nitekim her tarih biimi, ken- , dine tekabl eden bir
allmelik gerektirmektedir. Acaba
1 Annales E.S.C., no. 4, Ekim-Aralk 1958, Tartmalar ve Kavgalar, s. 725- 753.

28 Okuyucu izleyen sahifenin, bu kitapta yer alan ve ayn yl Annates'de


1 Revue iconomique, J950,1, Mays 85, s. 37 -44.
III

Bize baat olarak gzken bir dier sorun: sosyologlarn diliyle


konumak zere srekli ve sreksiz olana ilikin problem. Bu konuda

ortaya kan kavga herhalde, tarihsel zamann oulluunun nadiren


hesaba katlmasndan kaynaklanmaktadr. Bizi srkleyen zaman,
ok farkl bir ekilde olmakla birlikte, gerekleri bizi aan toplumlar
ve uygarlklar da srklemektedir -bunlarn gerekleri bizi amaktadr, nk onlarn hayatlarnn sresi bizimkinden ok daha
uzundur ve sne doru uzanan kilometre talan ve menzilleri
bizim ve onlar iin asla ayn deildir- Bizimki olan zaman,
deneyimizin, hayatmzn zaman, mevsimleri geri getiren ve gllerin
amasna yol aan, hayatmzn oluumunu belirleyen zaman, ayrca
eitli toplumsal yaplarn varolu anlarn da belirlemekte, ama bu ii
baka bir ritmde yapmaktadr. FaKukusuz yardma bilim sz, gen toplumsal bilimleri en
14 Basit bir tanm iin bkz., Louis Chevalier, Dmographie gnrale, Paris,
Dalloz, 1951, 139 s.

You might also like