PAZAR
SAYI: 22 ‘Rüya Takým’ düþ,
‘NBA’ gerçek
12
ABD’nin rüya dediði; ama dün-
yanýn geri kalanýnýn artýk pek
ikna edici bulmadýðý Rüya
Takým ne yaparsa yapsýn,
NBA hiç kan kaybetmeden
yoluna devam ediyor. Se-
yirci ortalamasýyla bu sene
rekor kýran NBA, muhte-
þem organizasyonuyla ar-
týk bir dünya ligi ve her se-
zon ziyafet sunuyor.
Alýþkanlýðýn
tekerine nasýl
çomak sokulur?
Alýþkanlýklar hem iyidir hem de kötü.
Ýyidirler; çünkü çatalý doðru kullanmak
için ayrýca bir zihnî çaba göstermiyorsanýz
bu edindiðiniz ‘alýþkanlýk’ sayesindedir.
Kötüdürler; çünkü faydalý olmayan türün-
den kurtulmak bir hayli zordur. Deðiþmek
isteyenlere, birkaç tavsiye...
s8
7
Etkinlik arsýzlýðý
4“Sevmeyi bilmeyene
11
Mavi duvar ve
bilmeyi sevmek ne ki?” arkasýnda büyük gök
Yelda Eroğlu Senai Demirci M. Haldun Dursunoğlu
2 gençlik etkinlik
29 NÝSAN 2007 PAZAR
Fransýz sanatçýlarýn
eserleri Ankara’da
SERGÝ Ankara Fransýz Kültür
Merkezi 5 Mayýs-1 Temmuz
2007 tarihleri arasýnda düzenle-
yeceði ‘Quintette’ adlý sergi ile
çaðdaþ sanatta farklý yaklaþým-
larý bir araya getirmeye hazýrla-
nýyor. Fransa’da olduðu kadar
uluslararasý sanat dünyasýnda
da tanýnmýþ sanatçýlardan olan
Daniel Buren, Jean-Michel Ot-
honiel, Alain Séchas, Marc Co-
uturier ve Jean-Pierre Raynaud,
yeni çalýþmalarý ile eserlerini
sergileyecek. (0 312 431 14 58) Fotoðraflar sergilendi,
sýra belgesellerde
Yazarlar niçin ve nasýl yazar? BELGESEL Ýstanbul Modern Sinema’da 4-13 Mayýs
SÖYLEÞÝOkurdan taraf en çok merak edilen, yazarýn dünyasýn- 2007 tarihleri arasýnda “Magnum Filmleri: Fotoð-
da yazýnýn nerede olduðu, gerçekliði, bunlarý niçin ve nasýl rafçýlar ve Hareket Eden Görüntü” baþlýklý prog-
yazdýðýdýr. 3 Mayýs Perþembe saat 18.30’da Yapý Kredi Sermet ramla Magnum Photos ajansýnýn fotoðrafçýlarý
Çifter Salonu’nda Selim Ýleri, Turgay Fiþekçi, Onur Caymaz üzerine yapýlan ve onlarýn gerçekleþtirdiði belgesel
niçin ve nasýl yazdýklarýný anlatacak. (0 212 252 47 00) filmler gösterilecek. Programda deðiþik kökenleri
ve yönelimleri yansýtan 13 fotoðrafçýdan 19 film
yer alýyor. Program kapsamýnda Ýstanbul Modern
Yüzleþmek bazen acý verir Sinema’da Eve Arnold, René Burri, Robert Capa,
TÝYATRO Cem Kenar’ýn yazýp yönettiði Camda Duran Kadýn, Yoldan Elliott Erwitt, Jean Gaumy, Bruce Gilden, Philip
Geçen Adam, 30 Nisan Pazartesi saat 20.00’de Tiyatro Z’de sahne- Jones Griffiths, Alex Webb, Chris Steele-Perkins,
lenecek. Oyun, bir gece karanlýðýnda bir kadýn ve bir adamýn diya- Martin Parr, Susan Meiselas, Donovan Wylie,
loglarý etrafýnda ‘Geçmiþimizden neler taþýrýz? Hayat bize neler bý- Gueorgui Pinkhassov ve Magnum Grubu’nun
rakýr?’ gibi sorulara yanýt arýyor. (www.biletix.com, 0 216 556 98 00) filmleri gösterime sunulacak. (0 212 334 73 00)
BİR KİTAP
Amacým köyüme
hizmet etmek
Engin Karadirek/Ýþçi: Eþim Yeliz
ve ben birlikte yapýyoruz siteyi. Gi-
resun’daki kardeþim Adem de fo-
toðraf ve haber gönderiyor. Ýlk
baþta küçük çaplý düþünmüþtük,
daha sonra geliþtirdik. Þimdi daha
profesyonel bir site yapmak istiyo-
rum. Tek amacým köyüme faydalý
olmak. Türkiye’nin dört bir yanýn-
dan insanlar üye oldular. Köye gel-
mek, tanýmak, kültürel faaliyetle-
rine katýlmak istiyorlar. Hedefim
kendi bölgemin insanýna faydalý
olmak, tanýþmalarýný ve kaynaþ-
malarýný saðlamak. Ben Ýstanbul’a
iki yýl önce gelmiþtim. Benim gibi
diðer insanlarýn da, þehir dýþýnda
ve yurtdýþýnda yakýnlarý var. Onlar-
la da iletiþim saðlamýþ oluyoruz.
AHIRLI KÖYÜNDEN MANZARA KARABÖRK MERKEZ
Sözlü kültür
unutulmasýn
Yerleþik yazarlýk
erozyona uðruyor
Zeki Coþkun: Ýnternette köþe ya-
zarlýðý siteleri açmak, bloglar ile
interaktif yazarlýða dönüþüyor.
Kiþisel olarak insanlar kendileri-
ni yazar yapýyorlar. Yoðun bir þe-
kilde yazý ve söz bombardýmaný
var. Bu þekilde bir yazarlýk olu-
þumunu ben biraz zor görüyo-
rum. Popüler kültürün anlamý sý-
radan insanlarýn aktörleþmesi ve
kurumsal yapýlarýn sýradanlaþ-
masý. Herhangi bir alanda hasar
oluþtuðunda bunun türevlerinin
ortaya çýkmasý kaçýnýlmaz.
TV’deki yarýþmalarda iþ, servet
veriliyor, kendi olanaklarý ile
ulaþmýyor insanlar bunlara. Yazý
da böyle bir olay haline geliyor.
Ýnternet sitelerinde, bloglarda
herkes baþyazar olma hevesinde.
Herkes, “ben de orada olayým” an-
layýþýnda. Ben yerleþik yazarlýðýn
erozyona uðradýðýný düþünüyorum.
ESAT GÜRBÜZ
Türkiye’de
fen eðitimi
Milletleri ayakta tutan 3E kuralýdýr.
Etik, eðitim ve ekonomi. Bu 3 kav-
ramdan birisi eksik olursa ülkenin
sallantýya geçmesi kaçýnýlmaz ola-
caktýr. Ben bu yazýda 3E’den ikincisi-
ne deðinmek istiyorum. Yaklaþýk 2
milyon gencin üniversite kapýsýný
zorladýðý þu günlerde genç arkadaþ-
larýn pek hoþlanmadýðý fen eðitimin-
den bahsedeceðim.
“Arkadaþlarýn hoþlanmadýðý” de-
dim; çünkü fen bilimleri, ÖSS’de ba-
þarý oraný en düþük branþ. Kiþi bil-
mediðine düþman olacaðýna göre, BURASI
Türk öðrencilerinin fenden çok hoþ-
lanmadýðýný tahmin etmek zor olma- SÝZÝN KÖÞENÝZ
yacaktýr. Baþlýktan da anlayacaðýnýz
Türkiye’de ve dünyada olup bitene du-
gibi fen eðitimini sorgulamayý öneri- yarsýz kalamayan, kaný doðru bir iv-
yorum. Fizik öðretmenliðinde oku- meyle akan ve kalem ile de bir mese-
yan biri olarak, ülkemin ileride sahip lesi, bir mesaisi olan gençler! Bundan
olacaðý fizik öðretmenleri hakkýnda böyle bu ekte ve bu köþede her za-
man sizlerin sesi ve sözü olacak. Hie-
çok da iç açýcý þeyler söyleyemeyece-
eyt Park! Adý üstünde, kendisini ifade
ðim. Bölüme ilk geldiðimde karþýlaþ- etmek için zemin arayan dinamik bir
týðým tablo bu düþüncemin kaynaðý
aslýnda. Üniversiteye gelmiþ olmanýn
-kendi adýma söylemek gerekirse- ve
en önemlisi istediðim bölümü oku-
yacak olmanýn sevincini yaþayama-
sese gönderme yapýyor, bir zamanla-
rýn Londra’sýnda fikri olan herkese
seyirci/dinleyici saðlayan o ünlü par-
kýn adýný anýmsatmayý ihmal etmiyor.
Çünkü bizim de istediðimiz bu: Hem
Hayat ve soru iþaretleri
anlýk bir kararla kürsüye fýrlayýp söz Hayatý beyaz sayfalara konulmuþ siyah izler- le boðuþmak iþine geliyor da denilebilir. Ýs- Ne olursun, sevilmeyi bekleyen mübâreklere çir-
dan, hocalarýmýzýn “Neden geldiniz, alan biri kadar heyecanlý, dürüst, sa- den ibaret sanýyoruz. Oysa onun boy aynasý- temediði bir araçla; ama istenilen bir þoför- kin namertle ihanet etme. Ýnan bana harap ol-
buradan mezun olup da ne yapacak- mimi, açýk olun; hem de bütün bunla-
rý kalemin, edebiyatýn velhasýl ‘edepli
na her bakýþýmýz hem imtihanýn gerçekliðini le belirsizliklerde ilerlemek onun için biçil- maktan daha incitici oluyor bu hainlik.
sýnýz, atamanýz yok ki…” sözlerini
olmanýn’ imbiðinde süzün, bu dene- hem de yaþanýlanlarýn bir zaman sonra haya- miþ kaftan… Niyeti dalga geçmek deðildi. Sayýsý bilinmeyen, izleri sürülemeyen, ma-
duyduk. Dahasý vardý: Sýnýf arkadaþ-
yim için artýk bir fýrsat var, diyoruz. le dönüþmüþ kurgular olduðunu hatýrlatýr Sadece içtenliði mutasyona meyilliydi o ka- neviyâtýn anahtarlarý ellerinde mübâreklerin
larýmdan, ileride öðretmeni olacakla- Haydi, pamuk eller kaðýda, kaleme, durmadan. Cevabýný henüz veremediðim so- dar. Hakim tokmaðýný sert bir hareketle kapýlarý açmasýný diliyoruz. Ulvi gibi görünen
rý branþtan nefret edenler vardý. klavyeye... Yazým yayýnlandý diye çok rularý karþýnýza çýkarmam acýmasýzca görünü- oyuða indirdiðinde yüreði ezilse bile but ya- yakarýþlardan bir örnek daha… Onlar ödevleri-
“Hayal kýrýklýðý”nýn ne demek oldu- sevinmeyin, burada yazarlýk sertifika-
sý verecek deðiliz, ne ölçüyüz ne de
yor olabilir; ama yine de sormadan edemeye- lancý diriliðinin yegâne habercisi oldu yine ni yerine getirmiþ, pusulalarý kuzeye deðil
ðunu anladým, üzüldüm…
kriter. Yazýnýz yayýnlanmýyorsa üzül- ceðim. Neden insan aynýlýklarýn etrafýnda dö- de. Kimde bir öcü varsa kendi heybesinin efendilerin efendisine dönük adýmlanýrken bi-
Sonra düþündüm, bu þekilde fen
meyin, ya sýraya girmiþtir ya da acý nüp duruyor? Mutlu deðil… Baþka bir yol bul- delik ucundan kuyulara akýyordu. Dönüþü- zim payýmýza ayrýlýðýn atâleti düþtü. Acý olan
eðitimi almýþ bir insan etrafýna ne
gerçek; sizden daha güçlü bir ifade- sa ýþýða çýkar mý? Ýyi olmayý becermedikçe as- nü söylemek gecesi için erken olur. Þimdilik nursuzluðun ortasýnda kör deliklerden sýzan
öðretebilir diye… Cevabý ÖSS so- nin gölgesinde kalmýþtýr. Þiir gönde- la… Günahlara kilitli sandýk olmuþ bir ruh, erteliyoruz. kýsýk ýþýklarýn alaycý oyunlarýyla avunmaya ça-
nuçlarý, öðrencilerin sorduklarý soru- rip þansýnýzý azaltmayýn, çünkü ‘söz’
karanlýklara mahkumdur. Huzur içindeki (!) Ürküntü ve telaþ içinde tanyerinin aðarmasý- lýþmak. Zamansýz saniyelerce beyni týrmala-
lar, hocalarýnýn veremediði cevaplar arýyoruz, ‘kafiyelendirilmiþ sözcük’
deðil, dahasý hayat arýyoruz, ‘artistlik’ uykularda tatlý rüyalar görmeye devam... Ne- ný beklerken rahatlýðýn eriþilmeye çalýþýlan bir yan, en nâzik nöronlarý ustaca kurcalayan, yaz-
verdi. “Elektron mikroskobu”nu
yapmayacak satýrlar, analiz yapmak- reye gider? Onulmadýk yaralarýna arsenik ara- gökkuþaðý kadar uzak olduðunu fark etti. Müc- dýran- çizdiren doyumsuz nöbetçiden baþkasý
elektronu gösteren bir çeþit alet ol-
tan korkmayan genç bir bakýþ. Yazý- maya… Bir rehbere duyulan ihtiyaç hasretle rimlerin hak ettiði son, korkudan titremek olu- mý? Özünü anlamayan bir zavallý dermansýzlýk
duðunu (ki elektron gözlemleneme- lar 2 bin vuruþtan az, 4 bin vuruþtan kucak kucaða. Kavuran bu ayrýlmýþlýktan öte yor. Saatleri aldatmaya çalýþmak ahmaklarýn hapishanesinde hepsi bu… Zaten toprakta da
yecek kadar küçüktür), elektrik aký- fazla olmamalý. Ýmzanýzýn yanýna ya-
kývrandýran bir çýkmaz sokak: Görülemez ol- harcýdýr. Vaziyeti içinde! Yanýp tükenen bir kor yüzsek, denizde de uçsak, bulutlarda da yürü-
mýnýn artý yüklü taneciklerin hareke- þadýðýnýz þehir ve varsa okuduðunuz
okul bilgisini de ekleyiniz. muþ bir Kâri. Ya arkasýnda maaleseflerle keþ- parçasý olmayý tercih etmek kendinize verdiðiniz sek küllerden gül bitmeyecek ateþ bahçesin-
tinden doðduðunu (ki bu da yanlýþ-
kelerin koþturduðu fehhâma ne demeli?! cezayý tatmin edici kýlmýyor. Suçu, size engel ol- de... Derdimizin ne olduðu, merak yayýnýza sa-
týr. Akým eksiciklerin akýþý ile olur) hpark@zaman.com.tr
Gözlerine inanamamasý gerçekliklerden duðunu iddia ettiðiniz masum bir düþmana at- býrsýzlýk okunu taktýysa hemen hedefi iþaret
savunan hocalar verdi cevabý…
deðil sadece caný yandýðýndan. Onu kurta- manýn sakinleþtirici olmadýðýný defalarca tecrübe edelim. Þimdi bu durumu bülbüle hangi dille
“Baþka çare olmadýðý için size gü-
racak jokerlerini yolda düþürdüðüne göre etmiþtiniz halbuki. Hâlâ tesellinin kollarýna ken- anlatýrýz? Nasýl ikna edip Rahman’a dayanýrýz.
venmek zorundayýz.” diyen hocama
tek çaresi bezginlik! Aslýnda özlemleri ters dini býrakýverecek hazýr anlar arayacaðýna, seni Hatice Saliþ / Marmara Üniversitesi
þunlarý söylemeyi uygun buluyorum:
istikâmete kulaç atarken nedensiz sebepler- serseme çeviren bu ahlaksýz uykudan ayýl artýk!. Ýlahiyat Fakültesi
Bize güvenmeyin hocam. Bu þekilde
eðitim alan kimseye güvenmeyin.
Neyse… Konuya geri dönelim.
Benim gözlemlediðim kadarýyla fen
eðitimindeki eksiklikler öðretmen-
Gençlik hangisine muhtaç: Avrupa hümanizmine mi, Ýslam hümanizmine mi?
lerdeki profilden kaynaklanýyor. Öð- Günümüz gençliðinin ilk sorunu “hüma- rilmesi sürecini de imlediði için hümanizmin lam için evvelce birey vardýr. Herkes önce sizliðe iten hümanizmine karþý Ýslam’ýn sa-
retmenlerimizin çoðu fen eðitmenli- nizm”. Ve özellikle bu konunun içtenlikle Ýslam içindeki tanýmýný iyi yapmak gerek. kendinden sorumludur. “Eee Ýslam’ýn hü- de, insana kuvvet veren, onu bu dünyada-
ðinden memnun deðiller ve daha incelenmesi gerekmektedir. Neden mi? Se- Hümanizm yeniden doðuþ Avrupa’sýn- manizmi nasýl peki?” diye sorduðunuzu ki var oluþ nedenine götüren hümanizmi
önemlisi branþlarýnýn uzmaný deðil- bebi çok basit. Öncelikle bugün gençlere da- da Kartezyen düþüncenin toplumsal te- duyar gibiyim. Hümanizm insaný doðanýn gerçekten anlamlý görünüyor.
ler. Baþta da söylediðim gibi kiþi bil- yatýlan modern düþünce dizgesi doðasýnda mellerini iyice kazýyabilmesi için gerekli merkezine alan görüþtür de ayný zamanda. Yazýnýn baþýnda da belirttiðim gibi bu-
meyince bilmediði þeye karþý düþ- sözde bir hümanist konuþlanmayý gerektir- olan köþe taþlarýndan biriydi. Ya da tam Ve Ýslam da, yaratýlan her þeyin insan için günün gencinin en temel sorunlarýndan biri
manlýk baþlýyor. Boþluklarý kapatmak mektedir. Ancak bizim gençlerimiz için bu açýk ifadesiyle insaný dünyada dayanaksýz, olduðunu ve dünyanýn insan için var edil- hümanizm. Çünkü aidiyet sorunsalýnýn çö-
yerine üzerini “boþ ver” perdesiyle modern dizgede dayatýlan hümanizm bir tür Tanrýsýz býrakmanýn yollarýndan biriydi. diðini savunarak kendine ait bir hümanizm zümünde etken bir konumu var hümaniz-
örtmek tercih ediliyor. Yaptýðýmýz iþi oldu-bitti gibi geliyor; savaþçý ve Makyavelist Çünkü Kartezyen mantýðýn “je pense donc dizgesi sunar bizlere. Bunu en güzel Þeyh min. Kendinin nerede olduðunu çözemeyen
sevdiðimiz takdirde bizden beklene- bir hümanizm demek oluyor. Yani modern je suis” yani “düþünüyorum o halde varým” Galib’in þu mýsralarýndan anlýyoruz: insanýn sorununda en baþ etken. Bu yüzden
ni verebileceðimizi hatýrlatarak, üni- dizge ne Sartre’ýn varoluþçu felsefesinin ge- diyen felsefesi tamamýyla insaný kendisinin “Hoþça bak zâtýna ki zübde-i âlemsin sen günümüz gencinin Avrupa’nýn artýk bize ta-
versite hayaliyle yanýp tutuþan arka- tirdiði hümanist görüþü anlatýyor ne de Ýs- Tanrýsý yapma sürecini imliyordu. Ancak Merdûm û dide-i ekvan olan âdemsin sen” ban tabana zýt olduðunu gördüðümüz hü-
daþlarýmýn bu düþünceyle hareket lam’ýn özündeki hümanizmi. Evet, yanlýþ Ýslam kesinlikle yaradýlýþý bir oldu-bitti ya- Ýnsanýn dünyanýn merkezinde yer aldý- manizminden Ýslam’ýn toplumsal yapýmýza,
etmelerini öneriyorum. anlamadýnýz. Ýslam bir hümanizmdir. Ancak ni bir dünyaya atýlmýþlýk olarak kabul et- ðý görüþünü savunan bir Mevlevi þeyhinin düþünce dizgemize uygun hümanizmine
Ayþe Hafsa Yavuz , Fizik Öðr. hümanizm sözcüðünü Ýslam ile yan yana mez. Yaradan her zaman insan üzerindeki sözleri ne kadar da güzel deðil mi? Nasýl da akmasý vakti gelmiþtir. Haydi, hep birlikte
kullandýðýmýz zaman bir þeyleri daha iyi tart- aktif güçtür. Ýslam ilk günah gibi savunma bir þeyleri tartarcasýna konuþuyor. Çünkü Ýslam’ýn insaný seven doðasýna akalým.
mamýz lazým. Hümanizm insanýn deistleþti- mekanizmalarýný da kabul etmez. Yani Ýs- Avrupa düþüncesinin kaba, insaný temel- Hüseyin Iþýk / Erzurum Atatürk Üniversitesi
Etkinlik arsýzlýðý
Ýstanbul’a yeni taþýnan bir arkadaþým, hani önce bir oyuna, oradan cart konserine curt (Hani aile albümüme sýzmýþ bir lise dö-
biz yayýlmýþ oturuyor da oturuyorken kah- sergisine gidiyor, yoldan topladýðým böðürt- nemi fotosuyla da süsleyebilirim þu köþeyi,
vede, aman þu etkinlik yaman bu konser vay lenlerle besleniyor, sahipsiz koyunlarý saðýp ibret-i âlem olsun diye; o zamanlar pek pek
tiyatro yok festival diye diye durduk yere sütünü içiyorum. Ha yetmiyor, bir de part- ünlü bir yazarýmýzýn yanýnda suratý bir ya-
yordu bizi (lafýyla bile yoruluyoruz, o dere- time iþe giriyorum; bir tiyatroya cafe elema- naktan bir yanaða karpuz gibi bir sýrýtýþla
ce). Biz tabii ne lüzumu var mottosuyla yu- ný olarak. Ýçim sanat aþkýyla dolu, sanat aþ- kesilmiþ ben, elimde de o pek pek ünlü ya-
dumlamaktayýz sýcak soðuk çaylarýmýzý. Ali- kýyla donanmýþ izleyicilere arada çubuk kra- zarýmýzýn bizzat imzaladýðý bir kitap. Neyse
ce’in mantara tünemiþ týrtýlý diyeyim; bir iþ- ker, çokoprens satýyorum. Kesiyor mu beni ki bu köþede kendimi rezil etmemin bir sýný-
lemeli yeleðimiz belki bir de nargilemiz ek- bunlar; rica ederim. Hafta sonlarý da prova- rý var; fotoðraf koymuyorlar.)
sik. Yok yok, Alice’in sonsuz çay masasý sa- larda oyunculara çubuk kraker, çokoprens Bittabii ben kimseyi etkinliklerden soðut-
YELDA EROÐLU atiyiz, evet tam oyuz. Çay içip kek kýrýntýla- satmaya baþlýyorum. Bu böyle böyle bir yýl mak istemem. Ben çilemi çeke çeke tamamla-
rýný sýrýtan kediye atýyoruz filan. Fekat içine gidiyor. Nihayet bende doyma hatta kusma dým, siz buyurun. Ki baþkasýný bilmem ama
etkinlik canavarý girmiþ arkadaþýmýz bir alametleri görünmeye baþlýyor. Yanan bilet- benim için üniversite denilen meretin en gö-
enerji topu halinde zýp zýp zýplýyor. Haliyle ler, öf gene mi iþ’ler, konserde uyumalar zalýcý, en bir çekici, en bir sýk diþini kýzým sý-
bakarken yoruluyoruz. Ben bir gayret göste- (üstümde Oblomov hýrkasý)… Derken, et- nava kadar sabrettirici tarafý; bir büyük þehir
rip anlatmaya baþlýyorum, maksat ders alsýn kinlik lafý bende kaþýntý yapmaya baþlýyor, üniversitelisi olarak o etkinlikten bu etkinliðe
da durulsun: iþi de trak býrak yapýyorum. Bu alerjik reak- kelebekler gibi konma rüyasý olmuþtu. O rü-
Yýl 1994 Sicilya. Mavi köþe pastaneleri ve siyonun nedeni; etkinlik arsýzlýðý. yayý yuvarlaya yuvarlaya kendi kâbusumu
flamingo yollarýyla döþenmiþ taþra kentleri- Ben artýk tiyatro izleyemem, yapamam. kendim yarattým, mutluyum gururluyum.
nin birinden, tahta bavulumu kapýp büyük- Konsere gidemem, mümkünse koyar CD Þimdi baharda en sevdiðim þey; akþamüstü
çe bir kente gelmiþim. Yýllarca konserdi, ti- çalara dinlerim. Festivallerin bir metrekare- liyle) bu nefreti ince ince iþleyip fiskos ma- bir kahveye oturup çay içmek. Kýþýn en sevdi-
yatroydu, festivaldi oradaydý buradaydý ama ye beþ kiþi, hepimiz sanat sevicisi/kardeþi sama döþeyebiliyorum; müstehcen derece- ðim þey; bir kahveye oturup çay içmek. Beni
hiç hiç hiç oturduðum kasabada deðildi uk- deðil miyiz samimiyetinden haz alamam. de dýþavurumcu yazar röportajlarýndan son- yormayýn da tamamlayýn iþte yaz ve sonba-
deleri bulgur gibi þiþip kabarmýþ içimde. Filmin sonunda, aa yönetmen de aramýzda ra o yazarýn hiçbir yazdýðýný gönül rahatlý- harda en sevdiðim ekstrem þeyleri.
Cümlenin özeti; gözüm dönmüþ. Evden ge- deðil miymiþ sürprizlerinden korkarým. Fi- ðýyla okuyamam. Sanata ve sanatçýya baký- Haftanýn öðüdü: Bir akþamüstü bir kahve-
len parayý alýp, samimiyetle söylüyorum, ta- lan. Ayný eseri birlikte izlemelerden 1/Eserin þým, yani; siz þuracýða býrakýn, ben bir boþ ve ye oturup bir Oblomov okumaya çalýþýn.
kým fanatikleri gibi aylýk biletlere yatýrýyo- yapýtlayýcýsýyla yüz göz olmaktan 2, nefret de yalnýz vaktimde bakayým 1/Samimi ol- Utanmayýn, esneyin… Esneye esneye yorulup
rum. Hafta sonlarý çýkýnýmý omzuma vurup ederim. Boþ vaktim de çok olduðundan (ha- mayalým 2. eve gidin, uyuyun. y.eroglu@zaman.com.tr
8 gençlik yaþam
29 NÝSAN 2007 PAZAR
Fedakârlýk yapýn
Bugünlerde sýrf kendinizi düþünüyor, belediye
köþklerinde yediðiniz kebaplardan dostlarýnýzý
Sabırsız KOÇ haberdar etmiyorsunuz. Oldu mu þimdi yani? Fe-
dakarlýk bunu mu gerektirir? Aþýn kendinizi, li-
21 Mart-20 Nisan
derlik vasfýnýzý öne çýkarýn. Kebaplarý paylaþýn,
ben de kürdanýmla diþimi karýþtýrýrken örnek
tavrýnýzý alkýþlayayým.
Gülümseyin!
Malum Abdullah Gül’ün cumhurbaþkanlýðý aday-
lýðýndan sonra ‘gül’ eksenli baþlýklar atmak mo-
da oldu. Ben de müsaadenizi alma gereði bile Uyuşuk BOĞA
duymadan burcunuzu kullanmak durumunda
21 Nisan-20 Mayýs
kaldým. Zaten bugünlerde bir iþe yaradýðýnýz yok.
Güneþ sizin burcunuza geçti, lakin siz hâlâ uyuk-
lamaktasýnýz. Böyle kalýn ki, oburluðunuz askýya
alýndýðý için baþkalarýnýn da yaþama þansý olsun.
Teþhisiniz gelmiþ!
Dünyanýn en lüzumsuz burcuna Oscar verseler,
hiç düþünmeden Altýn Küre’yi size takdim eder-
Dedikoducu İKİZLER dim. O kadar mý zýtsýnýz hayatla, insanlarla anla-
mýyorum ki! Her þeyi karýþtýrmakta üzerinize
21 Mayýs-21 Haziran
yok. Tüm bunlar yetmiyormuþ gibi üstüne üstlük
pek de neþelisiniz. Doktorlar teþhis koyana ka-
dar hayraným size.
parken düþünme kapasiteniz de size lere katýlýn, bir zaman mesai saati, fiziksel ortam deðiþiklik- rulmuþ böbürlerle ortada çalým satarak gezine-
Bilinçdýþý mekanizmasý bazen leri yapýn. Bu sizi bir deðiþiklik atmos- bilirsiniz. Haftaya da elime düþerseniz Allah
kalmýþtýr. Her birini yaparken (diþlerini- sonra bu seminerleri siz yardým etsin size.
zi fýrçalarken, yürürken, vb...) bir taraf- sizin sonradan deðiþtirmek vermeye baþlayýn, vs. ferine sokacak ve alýþkanlýðýnýz da bu
tan iþteki gündeminizi, ay sonu taksiti istediðiniz davranýþlarý be- bunlarýn hepsi “bi- atmosferin havasýnda deðiþecektir. Yolda görsem tanýmam
Midemdeki gazdan mýdýr, adalelerimdeki aðrýlar-
dan mýdýr bilemem ama bu hafta sizi yolda gör-
sem tanýmam. Ne tanýyacaðým ya! Ana haber
Palavracı YAY bültenlerine çýksanýz, sabah programlarýnda sü-
23 Kasým-21 Aralýk rünseniz, yarýþmalarda jüri üyeliði kapsanýz yine
gözüme giremezsiniz. Aðzýmdan bir söz alama-
yacaksýnýz. Hahahaa. Belirsizlikler sizi bekliyor.
Strese hazýr olun.
Nezleye dikkat
Hayata bakýþ açýnýz yanýnda düþüncelerinizin de
sulu zýrtlak dozajda olmasý bu mevsimlerde
burnunuzu nezleden çýkarmayacak. Çünkü algý- Sefil BALIK
larýnýz sürekli cereyan yapýyor. Üþütüp hasta
20 Þubat-20 Mart
olacaksýnýz evladým. Sizin gibi ana kuzularý ve
süngerimsilerle uðraþamam. Kalbinizi sýksam
iki kova su çýkar.
gençlik aktüel
9
29 NÝSAN 2007 PAZAR
ptýlar
Asya’dan Avrupa’ya ýþýktan köprü ya
M. YAÞAR Bir grup genç, sabahýn erken sa- karþýyaydý. Boðaziçi Köprüsü’nün her nokta-
DURUKAN atlerinde Boðaziçi Köprüsü’nün sýnda farklý þiddette esen rüzgarýn yaný sýra gün
aský halatlarý üzerinde yukarýya boyunca binlerce aracýn geçtiði bir noktada ça-
doðru týrmanýyor. Ardýndan bel- lýþmak kesinlikle hata yapýlmamasýný gerektiri-
lerine baðladýklarý parmak ka- 1973 yýlýnda açýlan Boðaziçi yordu. Kendi hayatlarý dýþýnda, köprüden ge-
lýnlýðýndaki iplerle bedenlerini Köprüsü’nü ýþýklandýrma gö- çen binlerce kiþinin de hayatýndan sorumlu ol-
aþaðý býrakýyor. Köprüden geçen duðunun bilincindeki ekip, 11 bin metre ip ini-
araçlarýn sürücüleri, Beylerbeyi Sarayý’nýn önün- revi þehrin yükseklerdeki iþle- þi gerçekleþtirdi. Birçok özel malzemenin yar-
deki turist teknesindekiler, Ortaköy sakinleri dýmýyla gerçekleþtirilen bu iþteki bazý malze-
meraklý gözlerle yukarýda neler olup bittiðini an- rinden sorumlu gençlerine meleri Yüksek Ýþler ekibi kendisi üretti ve kul-
lamaya çalýþýyor. Kimisi köprüde eylem olduðu-
nu zannediyor, açýlacak pankartý merakla bekli-
nasip oldu. High Works ekibi landý. 100’den fazla karabina ve 1.000 metre sta-
tik ip kullanan 6 kiþilik iniþ ekibi, 204 kez ip ini-
yor. Trafiðin yavaþlamasýný fýrsat bilenler, fotoð- Asya ile Avrupa kýtasý arasýn- þi ile bin 800 adet ýþýk modülünü köprünün çe-
raf makinelerini çýkarýp Spider-Man’in gösterisi- lik tellerine sabitledi. 8 kilometre elektrik kab-
ni aratmayan görüntüleri kay- da 100 km yol kat ederek, de- losu, 50’þer santimetre arayla
detmeye çalýþýyor. Emniyet þe-
ridinde beliren polis ekipleri-
nizden 165 metre yükseklikte takýlan 15 bine yakýn kablo
baðýyla aský halatlarýna sabit-
nin köprüdeki eyleme son ve- bin 800 ampul taktý. Öztürk lendi. Halat boyunca yaklaþýk
receðini düþünenler ise yanýlý- 100 kilometre yürüyen ekip
yor. Ekipler, megafonla yuka- Kayýkçý ile Çaðlar Erkenci de köprüye kýrmýzý, yeþil, mavi
rýdakilere “Kolay gelsin arka-
daþlar” diyerek uzaklaþýyor.
çalýþmalarý görüntüledi. Ýþte ve beyaz renkli LED’ler bulu-
nan modülleri yerleþtirdi.
Geçtiðimiz hafta sizin de nefes kesen fotoðraflar... Defalarca Asya ve Avrupa
yolunuz Ýstanbul’un öbür ya- arasýnda gidip geldiler. Ýki ký-
kasýna düþtüyse; denizden 165 ta arasýnda, denizden 165
metre yükseklikte ekmek arasý metre yükseklikte, hayatlarý-
döner yiyip, kola içen birileri- ný çoðu zaman sadece ve sa-
ni görmüþsünüzdür mutlaka. dece çok sevdikleri iplerine
Onlar ne eylemci ne de göste- teslim ettiler. Her gün köprü-
riciydi. Þehrin yükseklerdeki den geçen Ýstanbullular, Yük-
sorunlarýna bakan High sek Ýþler ekibini merakla izler-
Works þirketinin çalýþanlarýn- ken, çoðu kez trafik kitlendi,
dan baþkasý deðildi. Yüksek ufak tefek kazalar bile yaþandý.
binalarýn üstüne uçaklar için Sonunda Boðaz’ýn gerdan-
ikaz lambasý takan, baraj inþa- lýðý 7 ana renkten 16 milyon
atlarýna dinamit koyan, petrol farklý senaryo, efekt ile aydýn-
rafinerilerinde, viyadüklerde ölümle burun bu- latýldý. Iþýklandýrýlma dolayýsýyla Ýstanbul-9 va-
runa çalýþan ‘Yüksek Ýþler’ ekibi, bu sefer Türk purunda düzenlenen törende Bayýndýrlýk ve Ýs-
Philips sponsorluðunda yapýlan aydýnlatma kan Bakaný Faruk Nafiz Özak, bir tuþa basarak
projesi için Boðaziçi Köprüsü’ne týrmandý. köprüyü kýrmýzý, yeþil, mavi ve beyaz renklere
Köprünün “V” þeklindeki aský halatlarý üze- dönüþtürdü. Ekip üyelerinin yarýsý asýl meslek-
leri daðcýlýk olduðu için köprüden iner inmez
rine önceden yerleþtirilen ýþýk modüllerinin sa-
týrmanmaya gittiler. Geriye kalanlar ise vapura
bitlenmesi, 11 kiþilik Yüksek Ýþler ekibinin 10
davet edilmelerine raðmen mütevazýlýklarýn-
gün süren titiz çalýþmasý sonucunda sorunsuz
dan gösteriyi Ortaköy sahilinde kalabalýðýn
bir þekilde bitirildi. Daðcýlýk geçmiþine sahip
arasýndan izlemeyi tercih etti. ‘Ya ýþýklar yan-
olan ekip, aylardan nisan olmasýna raðmen Ýs-
mazsa’ diye endiþelenmeden de duramamýþlar.
tanbul’un en acýmasýz hava koþullarý ile karþý
y.durukan@zaman.com.tr
10 gençlik teknoloji
29 NÝSAN 2007 PAZAR
Bekçi ensenizde!
Bekchy gizli denetim yapýyor ve çocuk denetlen-
diðini fark etmiyor.
Sürekli kendini yenileyen bir veritabaný var.
Programý kaldýrmak isteyen çocuðun bunu ba-
þarma þansý düþük.
Yapýlan tüm iþlemlerin görüntü kaydýný tutuyor.
Yazýlým tüm browser’larda çalýþýyor.
Çocuklarýn internete giriþ sürelerini belirleyebi-
liyor, indirecekleri dosya türlerine kýsýtlama ge-
tirebiliyorsunuz.
P
telerin tehlikelerine karþýn çocuklarýmýzýn nin ayrýntýlarýný raporluyor. Bu farklý yazýlý- eki çocuklarýn bu programý saf dýþý Singapur, Kuveyt gibi ülkelere ihracat yapmak
baþýnda bekçi gibi bekleyemeyeceðimiz ke- mýn genç koordinatörü Mustafa Çetin, “Ço- etmesi mümkün mü? Bunun pek var. “Bekchy, Türkiye’nin dünyadaki software
sin. O halde ne yapýlmalý? Ebeveynlerin
rak biliniyor. Bekchy, cuklarýmýza sanal dünyada anne-baba vazife- mümkün olmayacaðýný kaydeden markasý olacak.” diyen Çetin, önümüzdeki yýl
imdadýna yetiþen çarelerden birisi internet çocuklarýn farkýna bile sini biz üstleneceðiz ve gerçek dünyadaki an- Çetin, “Çünkü program kýsa yol tuþ- baþlarýnda çýkacak yeri sürümün yanýnda
içerik filtreleme programlarý. Son zamanlar- ne-baba þefkatiyle onlarý sanal dünyada ko- larýyla ekrana çaðrýlýyor ve o þekilde iþlemler ya- Bekchy Firewell ve Antivirüsü ayný pakette bu-
da Türkçe yazýlýmlý internet içerik filtrele- varamayacaðý bir sessiz- ruyacaðýz.” derken, ebeveynlerin çocuklarýný pýlýyor. Çocuklar programý, program ekle kaldýr luþturacaklarýný kaydediyor. 39,90 YTL’den satý-
meleri sayýca artýþ gösterse de bunlar arasýn- likle iþini yapýyor. koruma isteðinden, çocuklarýn hiçbir zaman ve program files’ta bulamaz.” diyor. Bekchy’nin lan Bekchy, bir milyon aileye ulaþmayý hedefli-
da güvenlik ve uygulama rahatlýðýyla öne çý- rahatsýz olmayacaklarýnýn altýný çiziyor. Çün- Türkçe olmasýnýn kullaným kolaylýðý saðladýðýný yor. Ayrýntýlý bilgi için www.beckhy.com.tr ya
kan bir program var: Türk usulü Bekchy! kü Bekchy ile koruma yapan ailelerin çocuk- söyleyen genç koordinatör Mustafa Çelik, “Bir da 0212 216 45 25 No’lu telefonu arayabilirsiniz.
ðildir.” Kendi alanýnda baþarýlý olmuþ insanlar biz gençlere nasihat ve- rý sadece büyük þehirlerdeki üniversitelerde olmasýn. Anadolu’daki üni- Yönetim Yeri
Yayýn Türü: Yerel Süreli Zaman Gazetesi 34194
rirken onlarýn aðzýndan bu cümleyi cýmbýzla çekip aklýmýn bir köþesine versitelerimizde de yapalým. Sponsor ya da fon bulmakta zorlanan ar- Baský: Feza Gazetecilik A.Þ. Yenibosna, Ýstanbul
yazýyorum. Derslerimizde baþarýlý olmalýyýz. O bizim zaten görevimiz! kadaþlar, umudunuzu kaybetmeyin. Ýyi bir fikre, projeye ve organizasyo- TEL: 0212 - 454 1 454
Faks: 0212 454 14 83
(Haftaya vizelerimin olduðunu hatýrladým!) Fakat… Rekabetin zirveye na her zaman para bulunabileceðine inanýyorum. Bir süre sonra bunlar www.zaman.com.tr
genclik@zaman.com.tr
ulaþtýðý çaðýmýzda kendimizi iyi yetiþtirmenin çabasýnda olmalýyýz. Bu- için çaba gösteren bir öðrenciyle sadece derse girip çýkan bir öðren-
nun için en iyi yol derslerin yanýnda ekstra bir þeyler yapmak. Üniversi- ci arasýnda daðlar kadar fark olacaktýr. Her bakýmdan… Emin olun!
GAZETESÝ’NÝN PAZAR EKÝDÝR
gençlik mekân
11
29 NÝSAN 2007 PAZAR
Sanata bir de kütüphaneden bakýn olan Aðrý Gençlik Ýl Spor Müdürü Ayhan Yýldýrým,
bu sporun ayrýca öðrencilerin sosyalleþmesini ve
birlikte ayný amaç için çalýþma bilincini arttýrdýðýna
dikkat çekiyor. Aðrýlýlarýn golfe gösterdiði ilginin
altýnda sosyal imkanlarýn azlýðýnýn yattðýný belir-
JÜLÝDE Koltuðunun altýnda bit-
memiþ tezlerle dolaþan
Ýzleyicisini üniformalý larý, araþtýrma yaptýklarý, kitaplarýn çevre-
sinde vakit geçirdikleri, hayal kurduklarý,
yordu. Þimdi galeride hem ‘okunan’ bir ser-
gi geziliyor, hem de araþtýrma yapýlýyor. Hi- ten Yýldýrým, yapacaklarý yeni faaliyetlerle bu ek-
KARAHAN
öðrencilerden, özellikle güvenlik görevlileriyle, uyukladýklarý, ýsýndýklarý, serinledikleri, yerarþisi de gayet yerinde. En üstte ‘uzaktan sikliði ortadan kaldýracaklarý konusunda hayli iddialý.
de sanat tarihinde oku- velhasýl merak giderdikleri bir yer oldu. bakýlsa da olur’lar; ortada en çok aranan
yanlardan biri misiniz?
elektronik kapýlarla ve Sanat mekânlarý, Ýstiklal Caddesi’nde- ‘kýymetliler’… Yani en tepede eski sanat ta-
Eðer öyleyse ‘Açýk Kü- gözlem araçlarýyla ür- ki yerlerini, mazbut dükkânlara ve çoku- rihi kitaplarý ve eski bienal kataloglarý; or-
tüphane’ hiç tahmin et- luslu kurumlara býrakýrken; cadde, keli- tada ise, günümüz sanatçýlarýnýn dosyalarý.
meyeceðiniz derecede çaðdaþ bir yakla- kütmeyen bir kütüp- menin tam anlamýyla üstü açýk bir ticaret Tasarýmý Ýstanbul merkezli superpool
þýmla hayatýnýza sýzýyor. Ýster karþýsýna
oturur, kitaplarý izlersiniz; ister sanatýn bu-
hane var Ýstiklal Cad- merkezine dönüþmüþken gerçekleþtirilen
‘Açýk Kütüphane’, sanatseverin yüreðine
mimari grubu tarafýndan gerçekleþtirilen
‘Açýk Kütüphane’nin kitap raflarý ve otur-
gün ne anlama geldiðini ve sanatçýlarýn desi’nde. Ýnsanlarýn de bir parça su serpti. Arþivini 2001’de Va- ma birimlerini görmek için bile uðramaya
neler yaptýðýný araþtýrýrsýnýz... Kütüphane- sýf Kortun’un 1980’lerin sonundan itiba- deðer Platform’a. Daha fazla bahane ara-
ye dönüþen mekân, bugüne dek nice ser-
bakýndýklarý, okuduk- ren bu nihai amaçla oluþturduðu ve o ta- yanlar ise sanatçý Mürüvvet Türkyýlmaz’ýn
gilere ev sahipliði yapmýþ olan Platform larý, araþtýrma yaptýk- rihten beri birçok sanatçý, küratör, yazar 22 Mayýs’a dek sürecek “Açýk Masa” söyle-
Garanti Güncel Sanat Merkezi. Mekânýn ve sanat kurumunun desteðiyle büyümüþ þilerini takip edebilir. Kütüphane 16 Hazi-
arþiv ve kütüphanesinin bir bölümünün larý, ýsýndýklarý, serinle- olan Platform, kitaplarýný zaten paylaþý- ran’a dek pazar ve pazartesi hariç 13.00-
sergi salonunda ziyaretçilere açýlmasýyla
oluþturulan proje kapsamýnda okumalar,
dikleri bir yer burasý. yordu ama böyle ele güne karþý sergilemi- 18.00 saatleri arasýnda açýk. 0 212 293 23 61