You are on page 1of 20

KÜLTİGİN ABİDESİ

İstiklal Marşı

Gençliğe Hitabe

Faaliyetler
Sözlük

Bağlantılar

Sayfa Tasarımı

Dr. İlhan UÇAR

BUGÜNKÜ TÜRKÇESİ GÖKTÜRK TÜRKÇESİ

GÜNEY CEPHESİ GÜNEY CEPHESİ


Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu Tengri teg tengride bolmuş Türk Bilge
zamanda oturdum. Kağan,bu ödke oturtum.
Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük Sabımın tüketi eşidgil.Ulayu ini
kardeşim,yeğenim, oğlum, bütün soyum, yigünüm,oğlanım,biriki oğuşum,
milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki budunum,biriye şadpıt begler., yırıya
tar kat, buyruk beyleri,Otuz Tatar...../ Dokuz tarkat buyruk beğler Otuz (tatar...) Tokuz
Oğuz beyleri, milleti ! Bu sözümü iyice işit, Oğuz begleri, budını ! bu sabımın edgüti
adamakıllı dinle; eşid. Katığdı tıngla:

İleri gün doğusuna, güneyde gün ortasına, İlgerü kün togsıka birigerü kün ortusıngaru
batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kurıgaru kün batsıkınga yırıgaru tün
kadar, onun içindeki millet hep bana tabidir. ortusıngaru anda içreki budun
Bunca milleti hep düzene soktum. O şimdi [kop]m[ang]ak[örür]. [Bunç]a budun kop
kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında itdim. Ol amtı anyıg yok. Türk kagan
oturursa ilde sıkıntı yoktur. Ötüken yış olursar ilte bung yok.

Doğuda şantuk ovasına kadar ordu sevk


İlgerü Şantung yazıka tegi süledim,
ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde
taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz
dokuz Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete
Ersinke tegi süledim, Tüpütke kiçig
ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini
[teg]medim. Kurıgaru Yinçü ög[üz] keçe
geçerek Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim.
Temir Kapıgka tegi süledim. Yırıgaru Yir
Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk
Bayırku yiringe tegi süledim. Bunça yirke
ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken
tegi yorıtdın. Ötüken yışda yig idi yok
ormanından daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak
ermiş. İl tutsık yir Ötüken yış ermiş.
yer Ötüken ormanı imiş.

Bu yerde oturup Çin milleti ile anlaştım.. Bu yerde olurup Tapgaç budun birle
Altını, gümüşü,ipeği, ipekliyi sıkıntısız öylece tüzültüm. Altun kümüş işgiti kutay
veriyor. bungsuz ança birür.

Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak


Tabgaç budun sabı süçig agısı yumşak
imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla
ermiş. Süçig sabın yımşak agın arıp ırak
aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış.
budunug ança yağutır ermiş. Yaguru
Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o
kondukda kisre anyıg bilig anda öyür
zaman düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur
ermiş. Edgü bilge kişig edgü alp kişig
insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa,
yorutmaz ermiş. Bir kişi yangılsar oguşuı
kabilesi, milleti, akrabasına kadar
budunı bişükinge tegi kıdmaz ermiş. Süçig
barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek
sabınga yımşak agısınga arturup öküş Türk
kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti öldün;
budun öltüg. Türk budun ölsiking. Biriye
Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay
Çogay yış Tögültün yazı konayın ister Türk
ormanına, Tögültün ovasına konayım dersen,
budun ölsikig.
Türk milleti, öleceksin!
Orada kötü kişi şöyle öğretiyormuş; Uzak ise Anda anyıg kişi ança boşgurur ermiş: Irak
kötü mal verir, yakın ise iyi mal var verir erser yablak ağı birür, yağuk erser edgü
diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o agı birür tip ança boşgurur ermiş. Bilig
sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün! bilmez kişi ol sabığ alıp yaguru barıp öküş
O yere doğru gidersen, Türk milleti, kişi öltüg.
öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen.
kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur. Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar neng
Ötüken ormanında oturursan ebediyen il bunguğ yok. Ötüken yış olursar benggü il
tutarak oturacaksın. tuta olurtaçı sen.

Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin.


Açlık, tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı Türk budun tokurkak sen. Açsık tosık ömez
düşünmezsin. Öyle olduğun için, beslemiş sen. Bir todsar açsık ömez sen. Antagıngın
olan kağanının sözünü almadan her tarafa üçün igidmiş kaganıngın sabın almatın yir
gittin. Hep oralarda mahvoldun, yok edildin. sayu bardığ. Kop anda alkıntığ, arıltığ.
Orda, geri kalanınla her yere hep Anda kalmışı yir sayu kop toru ölü yorıyur
zayıflayarak, ölerek yürüyordun. Tanrı ertig. Tengri yarlıkadukın üçün [o]züm
buyurduğu için, kendim devletli olduğum için, kutum bar üçün kağan olurtum. Kağan
kağan oturdum. Kağan oturup; aç, yoksul olurup yok çıgany budunug kop kubratdım.
milleti hep toplattım. Yoksul milleti zengin Çıgany budunung bay kıldım. Az budunung
kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu öküş kıldım. Azu bu sabmıda igid bar gu?
sözümde yalan var mı?

Türk beyleri, milleti, bunu işitin ! Türk Türk begler budun bunı eşiding. Türk
milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. [budunti]rip il tutsıkıngın bunda urtum.
Yanılıp öleceğini yine burda vurdum. Her ne Yangılıp ölsikingin yime bunda urtum.
sözüm varsa ebedi taşa (bengü taşa) Neng neng sabım erser benggü taşka
vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk urtum. Angar körü biling. Türk amtı budun
milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler begler bödke körügme begler gü yangıltaçı
olarak mı yanılacaksınız ? siz?

Men b[enggü taş tokıtdım.......... Tabg]aç


Ben ebedi taş (bengü taş) yontturdum..... kağanda bedizçi kelürtüm, bedizet[t]im.
Gönüldeki sözümü vurdurdum........ On Ok Mening sabımın sımadı. Tabgaç kaganıng
oğluna, yabancısına kadar bunu görüp bilin. içreki bedizçig ıtı. Angar adınçıg bark
Bengü taş yontturdum....... İl ise , şöyle daha yaraturtum. İçin taşın adınçığ bediz
erişilir yerde ise , işte öyle erişilir yerde urturtum. Taş tokıtdım. Köngülteki sabımın
bengü taş yontturdum, yazdırdım. Onu görüp u[rturtum........... On Ok oğlıng]a tatınga
öyle bilin.... tegi bunı körü biling. Ol taş [..................]
dım. Bu bitig bitigme atısı Yol[l]ug T[igin].

DOĞU CEPHESİ DOĞU CEPHESİ


Üze kök tengri asra yağız yir kılındukda
Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi
ikin ara kişi oğlı kılınmış. Kişi oğlında üze
arasında insan oğlu kılınmış. insan oğlunun
eçüm apam Bumin Kağan İstemi Kağan
üzerine ecdadım Bumin Kağan,İstemiKağan
olurmış. Olurupan Türk budunung ilin
oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini
törüsin tuta birmiş, iti birmiş. Tört bulung
tutu vermiş,düzenleyi vermiş. Dört taraf hep
kop yağı ermiş. Sü sülepen tört Başlıgıg
düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki
yükündürmiş. Tizligig sökürmiş. İlgerü
milleti hep almış, hep tabi kılmış.Başlıya baş
Kadırkan yışka tegi kirü Temir Kapıgka tegi
eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda
kondurmış. İkin ara idi oksuz Kök Türk
kadırkan ormanına kadar, batıda
ança olurur ermiş. Bilge Kağan ermiş, Alp
DemirKapıya kadar kondurmuş. İkisi
Kağan ermiş. Buyrukı yime budunı yime
arası5nda pek teşkilatsız Gö Türk öylece
tüz ermiş. Anı üçün ilig ança tutmış erinç.
oturuyormuş. Biölgili kağan imiş, cesur kağan
İlig tutup törüg itmiş. Özi ança tutmış
imiş. Buyruğu yine bilgili imiş tabii,İli tutup
erinç. İlig tutup törüg itmiş. Özi ança
töreyi düzenlemiş. Kendisi öylece vefat etmiş.
kergek bolmış. Yoğçı sığıtçı öngre kün
Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan
toğsıkda Bökli çöl[l]üg il Tabgaç Tüpüt
Böklü çöllü halk, Ç in,Tibet, Avar, Bizans,
Apar Purum Kırgız Üç Kurıkan Otuz Tatar
Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı,
Kıtany Tatabı bunça budun kelipen
bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Öyle
sığtamış yoğlamış. Antağ külüg kağan
ünlü kağan imiş.
ermiş.

Ondan sonra küçük kardeşi kağan olmuş


tabii, oğulları kağan olmuş tabii. Ondan sonra
Anda kisre inisi kağan bolmış erinç, oğlıtı
küçük kardeşi büyük kardeşi gibi kılınmamış
kağan bolmış erinç. Anda kisre inisi eçisin
olacak, oğlu babası gibi kılınmamış olacak.
teg kılınmaduk erinç, oğlı kangın teg
Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü kağan
kılınmaduk erinç. Biligsiz Kağan olurmış
oturmuştur.Buyruğu da bilgisizmiş tabii, kötü
erinç, yablak kağan olurmış erinç. Begleri
imiş tabii. Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için
budunı tüzsüz üçün Tabgaç budun tebligin
, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için ,
kürlüg üçün armakçısın üçün inili eçili
aldatıcı olduğu için,küçük kardeş ve büyük
kingşürtükin üçün begli budunlıg
kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve
yongşurtukın üçün Türk budun illedük ilin
milleti karşılıklı çekiştirttiği için, Türk milleti il
ıçğınu ıdmış, kağanladuk kağanın yitürü
yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı
ıdmış. tagaç budunka beglik urı oglun kul
kağanını kaybedi vermiş. Çin milletine beylik
boldı, işilik kız oglın küng boldı. Türk
erkek evlâdı kul oldu, hanımlık kız evlâdı
begler Türk atın ıtı. Tabgacçı begler Tabga
cariye oldu.Türk beyler Türk adını bıraktı.
atın tutupan Tabgaç kağanka körmiş. Elig
Çinli beyler Çin adını tutup, Çin kağanına itaat
yıl işig küçüg birmiş. İlgerü kün toğsıkda
etmiş. Elli yıl işi gücü vermiş. Doğuda gün
Bökli kağanka tegi süleyü birmiş. Kurıgaru
doğusunda Böklü kağana kadar ordu sevk edi
Temir Kapıgka tegi süleyü birmiş.Tabgaç
vermiş. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk
Kağanka ilin törüsin alı birmiş.
edi vermiş. Çin kağanına ilini, töresini alı
vermiş.

Türk halk kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, Türk kara kamağ budun ança timiş: İllig
ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. budun ertim, ilim amtı kanı, kimke ilig
Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana kazganur men tir ermiş. Kağanlıg budun
işi gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip Çin ertim, kağanım kanı, ne kağanda işig
kağanına düşman olmuş.Düşman olup, küçüg birür men tir ermiş. Ança tip Tabgaç
kendisini tanzim ve tertip edemediğin- den kağanka yağı bolmış. Yağı bolup itinü
yine teslim olmuş. yaratunu umaduk yana içikmiş.

Bunca işi gücü verdiğini düşünmeden, Türk Bunça işig küçüg birtürkgerü sakınmatı
milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der Türk budun ölüreyin uruğsıratayın tir
imiş. Yok olmaya gidi yomuş. ermiş. Yokadu barır ermiş.
Yukarıda Türk Tanrısı, Türk kutsal yeri , suyu
Üze Türk Tengrisi Türk ıduk yiri subu ança
öyle tanzim etmiş. Türk milleti yok olmasın
itmiş. Türk budun yok olmazun tiyin budun
diye, millet olsun diye babam İlteriş Kağanı,
bolçun tiyin kangım İltiriş Kağanığ ögüm
annem, an nem İlbilge Hatunu göğün
İlbilge Katunug tengri töpüsinde tutup
tepesinden yukarı kaldırmış olacak. Babam
yügerü kötürmiş. Taşra yorıyur tiyin kü
kağan on yedi erle dışarı çıkmış. Dışarı
eşidip balıkdaki tağıkmış, tağdaki inmiş,
yürüyor diye ses işitip şehirdeki dağa çıkmış,
tirilip yitmiş er bolmış. Tengri küç birtük
dağdaki inmiş, toplanıp yetmiş er olmuş.
üçün kangım kağan süsi böri teg ermiş,
Tanrı kuvvet verdiği için babam kağanın
yağısı koyn teg ermiş. İlgerü kurıgaru
askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi
sülepti[r]m[iş] kubrat[mış]. [K]amağı yiti
imiş. Doğuya, batıya asker sevk edip
yüz er bolmış.
toplamış, yığmış. Hepsi yedi yüz er olmuş.

Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış Yiti yüz er bolup ilsiremiş kağansıramış
milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk budunuğ, küngedmiş kuladmış budunug,
töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince Türk törüsin ıçgınmış budunug eçüm apam
yaratmış, yetiştir miş. Tölis, Tarduş milletini törüsince yaratmış, boşgurmış. Tölis
orda tanzim etmiş. Yabguyu, şadı orda Tarduş [budunug anda itmiş] Yabgug şadıg
vermiş. anda birmiş.

Biriye Tabgaç budun yağı ermiş. Yırıya Baz


Güneyde Çin milleti düşman imiş. Kuzeyde
kağan Tokuz Oğuz budun yağı ermiş.
Baz Kağan, Dokuz Oğuz kavmi düşman imiş.
Kırgız Kurıkan Otuz Tatar Kıtany Tatabı
Kırgız, Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı hep
kop yağı ermiş. Kangım kağan
düşman imiş. Babam kağan bunca..........]
bunca........... Kırk artukıyiti yolı sülemiş,
Kırk yedi defa ordu sevk etmiş, yirmi savaş
yigirmi süngüş süngişmiş. Tengri
yapmış. Tanrı lütfettiği için illiyi ilsizleş tirmiş,
yarlıkaduk üçün illigig ilsitermiş, kaganlıgıg
kağanlıyı kağansızlaştırmış, düşmanı tabi
kagansıratmış, yagıg baz kılmış, tizligig
kılmış, dizliye diz çöktür müş, başlıya baş
sökürmiş, başlıgıg yükündü[rmiş. Kangım
eğdirmiş. Babam kağan öylece ili, töreyi
kagan ança ilig] törüg kazganıp uça
kazanıp, uçup gitmiş
barmış.

Babam kağan için ilkin Baz Kağanı Balbal Kangım Kaganka başlayu Baz kaganıg
olarak dikmiş.O töre üzerine amcam kağan balbal tikmiş. Ol törüde üze eçim kagan
oturdu. Amcam kağan oturarak Türk Milletini olurtı. Eçim kagan olurupan Türk budunug
tekrar tanzim etti, besledi. Yoksulu zengin yiçe itdi, igit[t]i. Çıganyıg [bay kıldı, azıg
kıldı, azı çok kıldı. Amcam kağan öküş kıldı]. Eçim kagan olurdukda özüm
oturduğunda kendim Tarduş Milleti üzerinde Tarduş budun üze şad ertim. Eçim kagan
şad idim. Amcam kağan ile doğuda Yeşil birle ilgerü Yaşıl Ögüz Şantung yazıka tegi
Nehir, Şantung ovasına kadar ordu sevk süledimiz. Kurıgaru Temir Kapigka tegi
ettik. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk süledimiz. Kögmen aşa Kı[rkız yiringe tegi
ettik. Kögmeni aşarak Kırgız ülkesine kadar süledimiz] Kamagı biş otuz süledimiz, üç
ordu sevk ettik, on üç defa savaştık. İlliyi yigirmi süngüşdümüz. İlligig ilsiretdimiz,
ilsizleştirdik, kağan lıyı kağansızlaştırdık. kaganlıgıg kagansıratdımız. Tizligig
Dizliye diz çöktür dük, başlıya baş eğdirdik. sökürtümüz, başlıgıg yükündürtümüz.

Türgiş Kağanı Türkümüz, milletimiz idi. Türgiş kagan Türkümüz [budunumuz erti.
Bilmediği için, bize karşı yanlış hareket ettiği Bilmedükin] üçün kaganı ölti. Buyrukı
için kağanı öldü. Buyruku, beyleri de öldü. On begleri yime ölti. On Ok budun emgek
Ok kavmi eziyet gördü. körti.

Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz Eçümüz apamız tutmış yir sub idisiz
olmasın diye Az milletini tanzim ve tertip bolmazun tiyin Az budunug itip
edip.... yar[atıp........]

Bars bey idi. Kağan adını burda biz verdik. Kögmen yir sub idisiz kalmazun tiyin Az
Küçük kız kardeşim prensesi verdik. Kendisi Kırgız budunug yarat[ıp keltimiz,
yanıldı, kağanı öldü, milleti cariye, kul oldu. süngüşdümüz.....ilin] yana birtimiz.
Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle İlgerü Kadırkan yışığ aş budunug ança
kondurduk, öyle düzene soktuk. Batıda itdimiz. Kurıgaru Kengü Tarmanka tegi
Kengü Tarmana kadar Türk milletini öyle Türk budunug ança kondurtumuz, ança
kondurdu, öyle düzene soktuk. itdimiz

O zamanda kul kullu olmuştu, cariye cariyeli


Ol ödke kul kullug bolmış erti., [küng,
olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini
künglük bolmış erti. İnisi eçisin bilmez erti,
bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi. Öyle
oglı kangın bilmez erti.] Ança kazganmış
kazanılmış, düzene sokulmuş ilimiz, töremiz
itmiş ilimiz törümüz erti.
vardı.

Türk, Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök Türk Oguz begleri budun eşiding: Üze
basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk
ilini töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vaz budun, ilingin törüngin kim artatı [udaçı
geç, pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, erti]? Türk budun ertin, okün! Küregüngün
beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve üçün igidmiş bilge kaganıngın ermiş barmış
müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü edgü ilinge kentü yangıldıg, yablak
hale soktun. kigürtüg.

Silahlı nereden gelip dağıtarak gön derdi? Yaraklıg kandın kelip yanya iltdi.
Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi. Süngüglüg kandın kelipen süre iltdi? Iduk
Mukaddes Ötüken ormanının milleti, gittin. Ötüken y[ış budun bardığ. İlgera barigma]
Doğuya giden, gittin. Batıya giden, gittin. bardıg, kurıgaru barigma bardıg. Barduk
Gittiğin yerde hayrın şu olmalı: Kanın su gibi yirde edgüg ol erinç: Kanıng subça yügürtı,
koştu, kemiğin dağ gibi yattı. Beylik erkek süngüküng tagça yatdı. Beglik urı oglung
evladın kul oldu, hanımlık kız evladın cariye kul boldı, işilik kız oglung küng boldı.
oldu. Bilmediğin için, kötülüğün yüzünden Bilmedük üçün [yablakıngın üçün eçim
amcam kağan uçup gitti. kagan uça bardı.]

Önce Kırgız kağanını balbal olarak diktim. Başlayu Kırgız kaganıg balbal tiktim. Türk
Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, budunug atı küsi yok bolmazun tiyin
babam kağanı, annem hatunu yükseltmiş kangım kaganıg ögüm katunug kötürmiş
olan Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı tengri il birigme tengri Türk budun atı küsi
sanı yok olmasın diye kendimi o Tanrı kağan yok bolmazun [tiyin özümün ol tengri]
oturttu tabi. kagan olurtdı erinç.

Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım.


Neng yılsıg budunka olurmadım. İçre aşsız
İşsiz aşsiz, dışta donsuz; düşkün, perişan
taşra tonsuz yabız yablak budunda üze
milletin üzerine otur dum. Küçük kardeşim
olurtum. İnim Kül Tigin birle sözleşdimiz.
Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın, amcamızın
Kangımız eçimiz kaz[ganmış budun üçün
kazanmış olduğu milletin adı yok olmasın
tün udımadım, küntüz olurmadım. İnim Kül
diye, Türk milleti için gece uyumadım,
Tigin birle iki şad birle ölü yitü kazgandım.
gündüz oturmadım Küçük kardeşim Kül Tigin
Ança kazganıp biriki budunug ot sub
ile, iki şad ile öle yite kazandım. Öyle kazanıp
kılmadım.
bütün milleti ateş, su kılmadım.
Men [özüm kagan olurtukuma yir sayu]
Ben kendim kağan oturduğumda, her yere barmış budun ölü yitü yadagın yalıngın
gitmiş olan millet öle yite, yaya olarak, çıplak yana kelti. Budunug igideyin tiyin yırıgaru
olarak dönüp geldi. Milleti besleyeyim diye, yalıngın yana kelti. Budunug igideyin tiyin
kuzeyde Oğuz kavmine doğru, doğuda yırıgaru Oguz budun tapa ilgerü Kıtany
Kıtay,Tatabı kavmine doğru, güneyde Çine Tatabı budun tapa birigerü Tabgaç tapa
doğru on iki defa büyük ordu sevk ettim,....... ulug sü iki yigir[mi süledim............
savaştım. Ondan sonra, Tanrı bağışlasın, süngüşdüm. Anda.] kisre tengri yarlıkazu
devletim var olduğu için, kısmetim var olduğu kutum bar üçün ülügüm bar üçün ölteçi
için, ölecek milleti diriltip besledim. Çıplak budunug tirgürü igit[t]im. Yalıng budunug
milleti donlu, yoksul milleti zengin kıldım. tonluğ çıgany budunug bay kıldım. Az
Değerli illiden, değerli kağanlığından daha iyi budunug öküş kıltım. Igar illigde [ıgar
kıldım, düşmansız kıldım. Dört taraftaki kaganlıgda yig kıldım. Tört bulungdaki]
milleti hep tabi kıldım, düşmansız kıldım. Hep budunug kop baz kıldım, yağısız kıldım.
bana itaat etti. İşi gügü veriyor. Bunca töreyi Kop manga körti. İşig küçüg birür. Bunça
kazanıp Kül Tigin kendisi öylece öldü. törüg kazganıp inim Kül Tigin özi ança
kergek boldı.

KUZEY CEPHESİ KUZEY CEPHESİ

Küçük kardeşim Kül Tigine gereken oldu.


İnim Kül Tigin kergek boldı.... Özüm
Kendim düşünceye daldım. Görür gözüm
sakındım(sıkındım). Körür közüm körmez
görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu.
teg, bilir biligim bilmez teg boldı.Özüm
Kendim düşünceye daldım. Zamanı Tanrı
sıkındım (sakındım). Öd Tengri yaşar. Kişi
yaşar. İnsanlar hep ölmek için türemiş. Öyle
oğlu kop ölgeli töremiş............ Ança
düşünceye daldım. Gözden yaş gelse engel
sıkındım. Közde yaş kelser tıda, köngülte
olarak, gönülden ağla mak gelse geri
sığıt kelser yanduru sakındım. Katığdı
çevirerek düşünceye daldım. Müthiş
sakındım.........
düşünceye daldım. İki şadım ve küçük kardeş
İki şad ulayı ini yigünüm, oğlanım,
yeğenim, oğlanım, beylerim ,milletim gözü ka
beglerim, budunum közü kaşı yablak
şı kötü olacak diye düşünceye
boldaçı tip sakındım.
daldım.......................
BİLGE KAĞAN
BİLGE KAĞAN

“Orhun Yazıtları“
Türk yazı dilinin ilk örneklerinin ortaya konulduğu,
eşi bulunmayacak değerde bilgiler içeren Orhun
Yazıtları, her Türk’ün hakkında bilgi sahibi olması
ve onu okuyup hakkıyla benimseyerek
Atalarımızın verdikleri uyarıları dikkate alması
gereken büyük bir abidedir. Çünkü o kutlu
yazıtlarda bilge, alp, inançlı ve pek yürekli
atalarımızın, binlerce yıl önce dünyaya düzen
vermek ve Türk soyunu, kültürünü, ulusunu…
bengi (ebedî) kılmak için yaptığı çalışmalar
neticesinde oluşan Türk tarihi yazılmaktadır.
Orhun Yazıtları‘nın değerini anlatabilmek için
“Çünkü…” ile başlayan tümceler arka arkaya
dizilebilir. Ben, yazıma yazıtların değerini ustalıkla
dile getiren büyük Türkolog Muharrem Ergin‘in
Orhun Abideleri adlı yapıtındaki bir paragraflık alıntıyla başlamak
istiyorum:

“Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. İlk Türk tarihi.
Taşlar üzerine yazılmış tarih. Türk devlet adamlarının millete hesap
vermesi, milletle hesaplaşması. Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri. Türk
nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün
büyük vesikası. Türk askeri dehasının, Türk askerlik sanatının esasları.
Türk gururun ilâhi yüksekliği. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği. Türk
içtimai hayatının ulvi tablosu. Türk edebiyatının ilk şaheseri. Türk hitabet
sanatının erişilmez şaheseri. Hükümdarâne eda ve ihtişamlı hitap tarzı.
Yalın ve keskin üslûbun şaşırtıcı numunesi. Türk milliyetçiliğinin temel
kitabı. Bir kavmi bir millet yapabilecek eser. Asırlar içinden millî istikameti
aydınlatan ışık. Türk dilinin mübarek kaynağı. Türk yazı dilinin ilk, fakat
harikulade işlek örneği. Türk yazı dilinin başlangıcını milâdın ilk asırlarına
çıkartan delil. Türk ordusunun kuruluşunu en az 1250 sene öteye götüren
vesika. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser. İnsanlık âleminin
sosyal muhteva bakımından en manalı mezar taşları. Dünyanın bugün
belki de en büyük meselesi olan Çin hakkında 1250 sene evvelki Türk
ikazı…” [1]

Türk yazı dilinin ilk örneklerini gördüğümüz bengü taşlar, bugün hâlâ
yaşayan Orkun Irmağı’nın [2] çevresine dikildiği için onlara “Orhun
Yazıtları (Abideleri)” denmiştir. Aynı zamanda yazıtlara, Göktürkler
döneminde dikildikleri için “Göktürk Yazıtları” da denmektedir. Ayrıca bir
de “Yenisey Yazıtları” vardır ki, bunlar Orhun Yazıtları ile aynı değildir.
Kesin olarak bilinmese de, Yenisey Yazıtları’nın Orhun Yazıtları‘ndan daha
önce dikildiği tahmin edilmektedir. Orhun Yazıtları, yaklaşık olarak 720 -
735 ‘li yıllar arasında dikilmiştir. Dikili taşlardan önemli olan üç tanesi “Kül
Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk Yazıtları” dır. Kül Tigin ve Bilge
Kağan, 2. Göktürk Devleti’nin kurucusu olan İlteriş (Kutlug) Kağan’ın
çocukları; Tonyukuk da dönemin veziridir.

Yazıtları çok fazla tarihsel veya karışık bilgilerle anlatarak yazıyı


sıkıcı hâle sokmadan, yazıtların içeriğinden bahsetmek istiyorum.[3] Türkler
o dönemlerde askerlik alanında çok ileriydiler ve birçok ulusa örnek olacak
kadar gelişmiş bir orduya sahiptirler. Hem o dönemin koşulları hem de
Türklerin bağımsızlık tutkuları nedeniyle Göktürkler döneminde çok sık
savaşların yapıldığını görüyoruz. Doğal olarak yazıtlarda da savaşlardan
bahsediliyor. Zaten Bilge Kağan‘ın, Kül Tigin’in ve Tonyukuk‘un taşlara
yaşadıklarını yazdırıp kendilerinden sonraki kuşaklara onu
bırakması, bir bakıma Kağanların topluma hesap vermedir.
Bu da “ilk tarih yazılarının” oluşmasını sağlamıştır.
Yazıtlarda genel olarak savaşlar, kağanların değişmesi, aile
ilişkileri, cenaze törenleri, Türk ulusuna uyarılar ve o
dönemdeki yaşantı anlatılmaktadır.

“Kiyük yiyü, tabışgan yiyü oturur ertimiz.” [Geyik yiyerek,


tavşan yiyerek oturuyorduk.] gibi tümcelerin bulunması, o
dönemdeki yaşam biçimimizi az çok ortaya koymaktadır.
“Tegdükin Türk Begler kop bilir siz. O süg anda yok kıldımız. [Hücum
ettiğini Türk Beyleri'nin hep bilirsiniz. O orduyu orada yok kıldık.] denmesi,
Türklerin o dönemde de ordularının çok güçlü olduğunu gösteriyor. “Türk
Oğuz begleri, buduñ eşiding? Üze tengri basmasar, asra yir teliñmeser,
Türk buduñ, ilingin törüngin kim artatı udaçı erti?” [Türk Oğuz beğleri,
ulusu, işitin: Üstte gök çökmese, altta yer delinmese senin ilini, töreni kim
bozabilecekti?] diye Türk budununa uyarıda bulunulması da, hem o
dönemdeki Gök Tanrı Dini’nin izlerini taşımakta hem de ulusun
güçlendirilmesi için güdülendiği görülmektedir. “Kül Tigin ol süngüşde otuz
yaşayur erti. Alp Şalçı akın binip oplayu tegdi. İki erig udu aşuru sançtı.”
[Kül Tigin o savaşta otuz yaşında idi. Alp Şalçı atına binip atılarak hücum
etti. İki eri takip edip kovalayarak mızrakladı.] bölümü ise, yazıların birçok
bölümünde anlatılanlara benzer savaş sahnelerini gözümüzde
canlandırmaktadır.

Yazıtların çoğu, Kül Tigin ve Bilge Kağan‘ın yeğeni olan Yollug Tigin
tarafından yazılmıştır. Kendisi de bazı yazıtların bir yüzüne şöyle not
düşmüştür: “Bunça bitig bitigme atısı Kül Tigin atısı Yollug Tigin bitidim.
Yigirmi kün olurup bu taşka bu tamka kop Yollug Tigin bitidim.” [Bunca
yazıyı yazan Kül Tigin'in yeğeni Yollug Tigin, yazdım. Yirmi gün oturup bu
taşa, bu duvara hep Yollug Tigin, yazdım.] Çok ağır ve sert taş kalıplarının
üzerine, yazı yazmanın ne kadar zor olacağı, birazcık düşününce
anlaşılabilir. Taşlar üzerine yazıların çiviye benzer bir demire, çekice
benzer bir aletle vurularak yazıldığı bilinmektedir. Zaten bunun için de o
dönemde “yazı yazmak” eylemi “bitimek, tokımak, urmak”
sözcükleriyle karşılanmıştır. Fakat bazı dikili taşların “boyandığı” da
bilinmektedir. Yazıtların arasındaki mesafe değişmekle birlikte, yaklaşık 1
km’dir. Yazıtlar sağdan sola ve yukarıdan aşağıya doğru yazılmıştır. Bazı
taşlar, kaplumbağa biçimindeki kalıpların içerisine oturtulmuştur. Dikili
taşların dört yüzünde de yazı bulunmaktadır.

Yazıtlar, Türkçenin gücünü ve köklülüğünü ortaya koyması yönüyle çok


önemlidir. Türk Dili‘nin ilk yazılı kaynakları olan ve yazı dilinin ilk
örneklerini oluşturan Orhun Yazıtları, bundan bin yıl öncesinde bile düzenli
ve güçlü bir dilimizin varlığını kanıtlamaktadır. Orhun Abideleri’nde geçen
sözcüklerin %99′una yakını Türkçe kökenlidir. Türkçe kökenli olmayan
sözcükler de Çinli generallerin veya ordu gönderilen yerlerin “özel”
adlarıdır. Bugün Türkçenin kökeni ile ilgili bilgilerimizin çoğuna, Orhun
Yazıtları‘ndan hareket edilerek ulaşılmıştır. Orhun Yazıtları‘nda Türkçemizin
o dönemdeki “söz varlığı” da aşağı yukarı ortaya koyulmuştur. Morris
Swadesh adlı ünlü bir dil bilimcinin yaptığı çalışma sonucunda elde ettiği
“yüz temel sözcük listesi” ne baktığımız zaman, bu sözcüklerin 64
tanesi yazıtlarda geçmektedir. Yukarıda yazıtların çok “sınırlı” alanda
bilgiler içerdiğini ve genelde “savaş, ordu, kağanlık…” ile ilgili şeyler
anlatıldığını söylemiştik. Bunun için, yazıtların o dönemdeki söz varlığını
tam olarak ortaya koyamayacağını söyleyebiliriz. Bunu bir örnekle
açıklamak gerekirse: Yazıtlarda M. Swadesh’in belirlediği 100 sözcükten
“burun ve ağız” sözcükleri geçmemektedir; fakat “diş, baş, kulak” gibi
sözcükler yazıtlarda geçmektedir. Mantıklı olarak düşünüldüğünde, bir
ulusun dilinde “diş, kulak ve baş” için sözcük varken, “burun ve ağız”
için sözcüğün olmaması saçma olur. Bu sözcükler kuşkusuz o dönemde
dilimizde bulunuyordu; fakat Yazıtlar’da bu sözcüklerin kullanılmasını
gerektirecek konular anlatılmadığı için, bu sözcükler kullanılmamıştır.

Orhun Yazıtları, aynı zamanda bir “seslenme - hitabet” sanatı ürünüdür.


Bilge Kağan‘ın Türk Budunu’na seslenişi, onları uyarışı gerçekten bir
“sanatçı” edasıyla yazılmıştır. Ayrıca Tonyukuk‘un bilinen ilk Türk tarihçisi
olduğu söylenmektedir. Kuşkusuz bin yıl önce bile “edebî” anlamda çok
büyük değer taşıyan ve bugün hayranlıkla okunan bu yazıtların
oluşturulabilmesi için, o dönemden çok daha öncelerde dilin uzun süre
işlenmesi ve bir “yazı ve yazın dili” hâline gelmesi gerekmektedir. Bu da,
Türkçemizin yaşı sorununa farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır. Dikkatle
incelenirse, yazıtlarda “renk, oluş, yer, yön, doğa, hayvan, zaman, duygu,
düşünce, akrabalık, sayı, yaşam, savaş, askerlik, sanat…” adlarının
kullanıldığı görülür. “Böri (Kurt), Tabışgan (Tavşan), Tonguz (Domuz), At,
Buka (Boğa), Kiyik (Geyik), Teyeñ (Sincap), İt, Koñ (Koyun), İñek” gibi
hayvan adları bile, o küçücük metinlerdeki büyük söz varlığımızı
göstermeye yeterlidir. Ayrıca yazıtlar, bin yıl öncesinde bile dilimizde
belirgin bir soyut kavram zenginliğinin gözler önüne serilmesini
sağlamıştır.

Yazıtların, yüzlerce yıl sonra gün yüzüne çıkarılması da ilginçtir. Orkun -


Yenisey Irmağı çevresinde dikili taşların olduğunu söyleyen bazı kişiler, o
yerlerin bazı bilim adamlarınca ziyaret edilmesini sağlamıştır. Türk
olmayan bir doktor ve subayın dikili taşları gördükten sonra onlar hakkında
verdikleri kısa bilgiler, Batı’da dikili taşlara olan ilgiyi uyandırmıştır. Büyük
dil bilimcilerden olan Wilhelm Radloff ve Wilhelm Thomsen, yazıtların kime
ait olduğunu bulmak için yazıları okumaya çalışmışlardır. Kül Tigin
Yazıtı’nın Batı yüzündeki Çince yazıyı hemen fark edip okumuş ve
yazıtların Türkler‘e ait olduklarını açıklamışlardır. Daha sonra W. Radloff ve
W. Thomsen yazıtları okuyabilmek için resmen yarış içerisine girmişlerdir.
Danimarkalı dil bilimci W. Thomsen, yoğun çalışmaları sonucu yazıtların
sağdan sola doğru yazıldığını ve “Kül Tigin, Göktürk, Bilge Kağan” gibi
yazıtlarda sık geçen sözcükleri çözüp, bunlardan hareketle ünlü ve ünsüz
sesleri çözdüğünü açıklamıştır. Bu aşamadan sonrası çorap söküğü gibi
kendiliğinden gelmiştir. Türk Dünyası‘nın bu çalışmalar bittikten sonra
Göktürk Yazıtları’ndan haberdar olması yüreğimizi burksa da, yabancı dil
bilimcilerin yazıtlar üzerindeki ilgisi ve yoğun çalışmaları takdir edilecek bir
duruştur. Türk Dünyası’nda Yazıtlarla ilgili ilk olarak Necip Asım ve M. Fuat
Köprülü çalışmıştır. Daha sonra Hüseyin Namık Orkun, Muharrem Ergin,
Nihal Atsız, Ahmet Bican Ercilasun, Osman Fikri Sertkaya ve Cengiz
Alyılmaz gibi büyük Türkologlar dikili taşlar üzerinde çalışmalar
yapmışlardır.

Son olarak yazıtların bugünkü durumundan bahsedeceğim. Orhun Yazıtları,


tıpkı Ötüken Ormanları gibi bugün Moğolistan sınırları içerisinde bulunuyor.
Yazıtlar bulunduktan ve önemi kavrandıktan sonra Türklerin yazıtlara
gösterdikleri yoğun ilgiler nedeniyle, Abideler’in bulunduğu alan koruma
içerisine alınmış durumda. Dikili taşların çoğu, bugüne gelene kadar
korumasız bir biçimde geçirdiği yüzlerce yıl içerisinde oldukça yıpranmış.
Bazı taşların belirli yüzleri, rüzgarın etkisiyle aşınmış ve üzerindeki yazılar
okunmayacak duruma gelmiş. Fakat şu anda yazıtların hepsi koruma altına
alınmış, bazıları anıt yapılar içerisine alınmış durumdadır. Ayrıca dikili
taşların yıpranmış bölgeleri, çeşitli yöntemlerle okunabilecek duruma
getirilmiştir. Bugün Moğolistan’daki Orhun Yazıtları için geziler
düzenlenmekte ve birçok Türkolog yazıtlar üzerinde çalışmalar
yapmaktadır. [4]

Yavuz TANYERİ

1. Prof. Dr. Muharrem Ergin‘in alıntısını yaptığım bu yazısının devamını okumak için
Boğaziçi Yayınları’nın bastırdığı “Orhun Abideleri” adlı yapıta bakabilirsiniz.

2. “Orkun” adı, “Or + Kun” biçiminde oluşmuştur. Eski Türkçede “or“, “yer” demektir.
“Kun” ise, atalarımızın adı olan “Hun” adının Eski Türkçedeki biçimidir. Buradan
anlaşılacağı gibi “Orkun” adı, “Hunların yeri” anlamına gelmektedir. Bugün dikili taşların
bulunduğu yerler, bir zamanlar Türkler’in yurduydu…

3. Daha fazla bilgi için “Prof. Dr. Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, Boğaziçi
Yayınları” yapıtına bakabilirsiniz.

4. Günümüzde Orhun Yazıtları üzerinde en çok çalışan Türkologlardan biri, değerli


hocamız Doç. Dr. Cengiz Alyılmaz‘dır. Orhun Yazıtları‘nın bugünkü durumunu merak
edenler, birkaç yıl önce Orhun Yazıtları‘nı gece gündüz demeden inceleyen ve hatta dikili
taşların dibinde uyuklayan değerli hocamızın “Orhun Yazıtlarının Bugünkü Durumu”
(*) adlı yapıtına bakabilirler.

Orhun Yazıtları: Kültigin Anıtı ( Moğolistan)

Moğolistan'a gitme sebeplerimden birisi bizlere ait en


eski yazılı eserleri görmekti. Orhun yazıtları Mogolistan'ın başkenti Ulan Batur'a karayoluyla
yaklaşık 6 saatlik mesafedeler.

Orhun yazıtlarının bulunduğu bölgeye TİKA ( Türkiye İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) 46


kilometrelik asfalt karayolu yaptırmış. Moğolistan'da toplam asfalt karayolunun 1500 km
olduğu düşünülünce 46 km yüksek geliyor. Orhun yazıtlarının olduğu alanda yeni bir müze
inşa edilip yazıtlar sonunda havanın kötü etkilerinden korunmuşlar. Yazıtların ilk
bulundukları alanlar duvarla çevrilip birer kopyaları eski yerlerine konulmuş. Gittiğimizde
müze henüz resmi olarak açılmamıştı, dekorasyon çalışmaları sürüyordu. 2009 Ekim ayında
açılması planlanıyor.

732 yılında tamamlanan Kültigin anıtı 3.75


metre boyunda ve Kültigin'in ölümünden sonra kardeşi Bilge Kağan tarafından yaptırılmış.

Türk boylarını birleştiren Kültigin'in büstünü Ulan Batur'da Milli Tarih müzesinde
görebilirsiniz.
Kültigin anıtında yazanlar tüm ayrıntısıyla aşağıda:

[1] Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge Kağan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi eşidgil.
Ulayu ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat
buyruk begler Otuz [Tatar ... ]
[1] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle
işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt
beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar…

[2] Tokuz Oğuz begleri budunı bu sabimin edgüti eşid katığdı tıngla: İlgerü kün toğsık[k]a
birigerü kün ortusıngaru kurığaru kün batsıkınga yırığaru tün ortusıngaru anda içreki
budun [kop] m[ang]a k[örür]. [Bunç]a budun
[2] Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün
doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun
içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti

[3] kop itdim. Ol amtı ariyıg yok. Türk kağan Ötüken yış olursar ilte bung yok. İlgerü
Şantung yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz Ersinke tegi süledim,
Tüpütke kiçig [teg]medim. Kurığaru Yinçü ög[üz]
[3] hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde
sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı.
Güneyde Dokuz Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda İnci
nehrini geçerek

[4] keçe Temir Kapığka tegi süledim. Yırığaru Yir Bayırku yiririge tegi süledim. Bunca
yirke tegi yorıtdım. Ötüken yışda yig idi yok ermiş. İl tutsık yir Ötüken yış ermiş. Bu yirde
olurup Tabğaç budun birle
[4] Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk
ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken ormanından daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak
yer Ötüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile

[5] tüzültüm. Altun kümüş işgiti kutay burigsuz anca birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı
yımşak ermiş. Süçig sabin yımşak ağın arıp ırak budunuğ anca yağutır ermiş. Yağuru
kondukda kisre ariyığ bilig anda öyür ermiş.
[5] anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü
tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti
öylece yaklaştırır-mış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş.

[6] Edgü bilge kişig edgü alp kişig yontmaz ermiş. Bir kişi yarigılsar oğuşı budunı
bişükinge tegi kıdmaz ermiş. Süçig sabıriga yımşak ağısıriga arturup öküş Türk budun
öltüg. Türk budun ölsikirig. Biriye Çoğay yış Tögültün
[6] İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti,
akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok,
Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün

[7] yazı konayın tiser Türk budun ölsikig. Anda ariyığ kişi anca boşğurur ermiş. Irak erser
yablak ağı birür, yağuk erser edgü ağı birür tip anca boşğurur ermiş. Bilig bilmez kişi ol
sabığ alıp yağuru barıp öküş kişi öltüg.
[7] ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş:
Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o
sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün!

[8] Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen. Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar nerig
buriguğ yok. Ötüken yış olursar beriggü il tuta olurtaçı sen. Türk budun tokurkak sen.
Açsık tosık ömez sen. Bir todsar açsık ömez sen. Antağırigın
[8] O yere doğru gidersen, Türk milleti öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile
gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak
oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, tokluk düşünmezsin. Bir
doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun

[9] üçün igidmiş kağanıngın sabin almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkıntığ, arıltığ. anda
kalmışı yir sayu kop toru ölü yonyur ertig. Tengri yarlıkadukın üçün [ö]züm kutum bar
üçün kağan olurtum. Kağan olurup
[9] için, beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun,
yok edildin. Orda, geri kalanınla her yere hep zayıflayarak, ölerek yürüyordun. Tanrı
buyurduğu için, kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup

[10] yok çığarfy budunuğ kop kubratdım. Çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş
kıldım. Azu bu sabımda igid bar ğu? Türk begler budun bum eşidirîg. Türk [budun ti]rip il
tutsıkırigın bunda urtum. Yarigılıp ölsikirfgin yime
[10] aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa,
bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il
tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine

[11] bunda urtum. Neng nerig sabim erser berîggü taşka urtum. Arigar körü bilirig. Türk
amtı budun begler bödke körügme begler gü yarigıltaçı siz? Men b[eriggü taş tokıtdım ...
Tabğ]aç kağanda bedizçi kelürtüm, bedizet[t]im. Menirîg sabimin sımadı.
[11] burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki
Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Ben ebedî
taş yontturdum …. Çin kağanından resimci getirdim, resimlettim. Benim sözümü kırmadı.

[12] Tabğaç kağanıng içreki bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaraturtum. İçin taşın adınçığ
bediz urturtum. Taş tokıtdım. Körfgülteki sabimin u[rturtum ... On Orig oğlırig]a tatıriga
tegi bum körü bilirig. Benggü taş
[12] Çin kağanının maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine
dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum … On
Ok oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin. Ebedî taş

[13] tokıtdım. b[u ... il] erser, anca takı erig yirte irser, anca erig yirte berfggü taş
tokıtdım, bitid[d]im. Anı körüp anca bilirig. Ol taş [ ... ]dım. Bu bitig bitigme atisi Yol[l]uğ
T[igin].
[13] yontturdum … İl ise, şöyle daha erişilir yerde ise, işte öyle erişilir yerde ebedî taş
yontturdum, yazdırdım. Onu görüp öyle bilin. Şu taş …. dım. Bu yazıyı yazan yeğeni
Yollug Tigin.

Doğu yüzü

[1] Üze kök tengri asra yağız yir kılındukda ikin ara kişi oğlı kılınmış. Kişi oğlında üze
eçüm apam Bumın Kağan İstemi Kağan olurmış. Olurupan Türk budunurig ilin törüsin tuta
birmiş, iti birmiş.
[1] Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan
oğlunun üzerine ecdadım Bumın Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin
ilini töresini tutu vermiş, düzenleyi vermiş.

[2] Tört bulurig kop yağı ermiş. Sü sülepen tört bulurigdakı budunuğ kop almış, kop baz
kılmış. Başlığığ yükündürmiş, tizligig sökürmiş. İlgerü Kadırkan yışka tegi kirü Temir
Kapığka tegi kondurmuş. İkin ara
[2] Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep
tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar,
batıda Demir Kapıya kadar kondurmuş. İkisi arasında

[3] pek teşkilâtsız Gök Türk öylece oturuyormuş. Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş.
Buyruku yine bügili imiş tabiî, cesur imiş tabiî. Beyleri de milleti de doğru imiş. Onun için
ili öylece tutmuş tabiî. İli tutup töreyi düzenlemiş. Kendisi öylece
[3] idi oksuz Kök Türk anca olurur ermiş. Bilge kağan ermiş, alp kağan ermiş. Buyrukı
yime bilge ermiş erinç, alp ermiş erinç. Begleri yime budunı yime tüz ermiş. Anı üçün ilig
anca tutmış erinç. İlig tutup törüg itmiş. Özi anca

[4] kergek bolmış. Yoğçı sığıtçı örfgre kün toğsıkda Bökli çöl[l]üg il Tabğaç Tüpüt Apar
Purum Kırkız Üç Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı bunca budun kelipen sığtamış yoğlamış.
Antağ külüg kağan ermiş. Anda kisre inişi kağan
[4] vefat etmiş. Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Çin, Tibet, Avar,
Bizans, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas
tutmuş. Öyle ünlü kağan imiş. Ondan sonra küçük kardeşi kağan

[5] bolmış erinç, oğlıtı kağan bolmış erinç. Anda kisre inişi eçisin teg kılınmaduk erinç,
oğlı karigın teg kılınmaduk erinç. Biligsiz kağan olurmış erinç, yablak kağan olurmış erinç.
Buyrukı yime biligsiz erinç, yablak ermiş erinç.
[5] olmuş tabiî, oğulları kağan olmuş tabiî. Ondan sonra küçük kardeşi büyük kardeşi gibi
kılınmamış olacak, şğlu babası gibi kılınmamış olacak. Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü
kağan oturmuştur. Buyruku da bilgisizmiş tabiî, kötü imiş tabiî.

[6] Begleri budunı tüzsüz üçün Tabğaç budun tebliğin kürlüg üçün armakçısın üçün inili
eçili kirigşürtükin üçün begli budunlığ yorigşurtukın üçün Türk budun illedük ilin ıçğınu
ıdmış,
[6] Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için,
aldatıcı olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve
milleti karşılıklı çekiştirdiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış,

[7] kağanladuk kağanın yitürü ıdmış. Tabğaç budunka beglik un oğlın kul boldı, isilik kız
oğlın kürig boldı. Türk begler Türk atın ıtı. Tabğaçgı begler Tabğaç atın tutupan Tabğaç
kağanka
[7] kağan yaptığı kağanını kaybedi vermiş. Çin milletine beylik erkek evladı kul oldu,
hanımlık kız evlâdı cariye oldu. Türk beyler Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutup,
Çin kağanına

[8] körmiş. Elig yıl işig küçüg birmiş. İlgerü kün toğsıkda Bökli kağanka tegi süleyü birmiş.
Kurığaru Temir Kapığka tegi süleyü birmiş. Tabğaç kağanka ilin törüsin alı birmiş. Türk
kara kamağ
[8] itaat etmiş. Elli yıl işi gücü vermiş. Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu
sevk edi vermiş. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk edi vermiş. Çin kağanına ilini,
töresini alı vermiş.Türk halk

[9] budun anca timiş: İllig budun ertim, ilim amtı kanı, kimke ilig kazğanur men tir ermiş.
Kağanlığ budun ertim, kağanım kanı, ne kağanka işig küçüg birür men tir ermiş. Anca tip
Tabğaç kağanka yağı bolmış.
[9] kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş.
Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana işi gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip Çin
kağanına düşman olmuş.
[10] Yağı bolup itinü yaratunu umaduk yana içikmiş. Bunca işig küçüg birtükgerü
sakınman Türk budun ölüreyin uruğsıratayın tir ermiş. Yokadu barır ermiş. Üze Türk
Tengrisi Türk ıduk yiri
[10] Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip edemediğinden yine teslim olmuş. Bunca işi
gücü verdiğini düşünmeden, Türk milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der imiş. Yok
olmaya gidiyormuş.

[11] subı anca itmiş. Türk budun yok bolmazun tiyin budun bolçun tiyin karigım İltiriş
Kağanığ ögüm İlbilge Katunuğ tengri töpüsinde tutup yügerii kötürmiş erinç. Karigım
kağan yiti yigirmi erin taşıkmış. Taşra
[11] Yukarıda Türk tanrısı, Tük mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiş. Türk milleti yok
olmasın diye, millet olsun diye babam İltiriş Kağanı, annem İlbilge Hatunu göğün
tepesinde tutup yukarı kaldırmış olacak. Babam kağan on yedi erle dışarı çıkmış. Dışarı

[12] yorıyur tiyin kü eşidip balıkdakı tağıkmış, tağdakı inmiş, tirilip yitmiş er bolmış.
Tengri küç birtük üçün karigım kağan süsi böri teg ermiş, yağısı koriy teg ermiş. İlgerü
kurıgaru sülep ti[r]m[iş] kubrat[mış]. [K]amağı
[12] yürüyor diye ses işitip şehirdeki dağa çıkmış, dağdaki inmiş, toplanıp yetmiş er
olmuş. Tanrı kuvvet verdiği için babam kağanın askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi
imiş. Doğuya, batıya asker sevk edip toplamış, yığmış. Hepsi

[13] yiti yüz er bolmış. Yiti yüz er bolup ilsiremiş kağansıramış budunuğ, kürigedmiş
kuladmış budunuğ Türk törüsin ıçğınmış budunuğ eçüm apam törüsinçe yaratmış,
boşğurmış. Tölis Tarduş [budunuğ anda itmiş.]
[13] yedi yüz er olmuş. Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş,
kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş.
Tölis, Tarduş milletini orda tanzim etmiş.

[14] Yabğuğ şadığ anda birmiş. Biriye Tabğaç budun yağı ermiş. Yırıya Baz kağan Tokuz
Oğuz budun yağı ermiş. Kırkız Kunkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı kop yağı ermiş. Karigım
kağan bunca …
[14] Yabguyu, şadı orda vermiş. Güneyde Çin milleti düşman imiş. Kuzeyde Baz Kağan,
Dokuz Oğuz kavmi düşman imiş. Kırgız, Kunkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı hep düşman
imiş. Babam kağan bunca …

[15] Kırk artukı yiti yolı sülemiş, yigirmi sürigüş süriğüşmiş. Tengri yarlıkaduk üçün illigig
ilsiretmiş, kağanlığığ kağansıratmış, yağığ baz kılmış, tizligig sökürmiş, başlığığ
yükündü[rmiş. Karigım kağan anca ilig]
[15] Kırk yedi defa ordu sevk etmiş, yirmi savaş yapmış. Tanrı lütfettiği için illiyi
ilsizletmiş, kağanlıyı kağansızlatmış, düşmanı tâbi kılmış, dizliye diz çöktürmüş, başlıya
baş eğdirmiş. Babam kağan öylece ili,

[16] törüg kazğanıp uça barmış. Karigım kağanka Baz kağanığ balbal tikmiş. Ol törüde
üze eçim kağan olurtı. Eçim kağan olurupan Türk budunuğ yiçe itdi, igit[t]i. Çığariyığ [bay
kıldı, azığ ökiiş kıldı].
[16] töreyi kazanıp, uçup gitmiş. Babam kağan için ilkin Baz Kağanı balbal olarak dikmiş.
O töre üzerine kağan oturdu. Amcam kağan oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti,
besledi. Fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı.

[17] Eçim kağan olurtukda özüm Tarduş budun üze şad ertim. Eçim kağan birle ilgerü
Yaşıl Ögüz Şantung yazıka tegi süledimiz. Kurığaru Temir Kapığka tegi süledimiz. Kögmen
aşa Kı[rkız yiririgc tegi süledimiz]
[17] Amcam kağan oturduğunda kendim Tarduş milleti üzerinde şad idim. Amcam kağan
ile doğuda Yeşil Nehir, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Batıda Demir Kapıya kadar
ordu sevk ettik. Kögmeni aşarak Kırgız ülkesine kadar ordu sevk ettik.

[18] Kamağı biş otuz süledimiz, üç yigirmi süriğüş-dümüz. İUigig ilsiretdimiz, kağanlığığ
kağansırat-dımız. Tizligig sökürtümüz, başlığığ yükündürtü-müz. Türgiş kağan Türkümüz
[budunumuz erti. Bilmedükin]
[18] Yekûn olarak yirmi beş defa ordu sevk ettik, on üç defa savaştık. İlliyi ilsizleştirdik,
kağanlıyı kağansızlaştırdık. Dizliye diz çöktürdük, başlıya baş eğdirdik. Türgiş Kağanı
Türkümüz, milletimiz idi. Bilmediği

[19] üçün bizirige yarigıl[d]ukın üçün kağanı ölti. Buyrukı begleri yime ölti. On Ok budun
emgek körti. Eçümüz apamız tutmış yir sub idisiz bolmazun tiyin Az budunuğ itip
yar[atıp ... ]
[19] için, bize karşı yanlış hareket ettiği için kağanı öldü. Buy rüku, beyleri de öldü. On Ok
kavmi eziyet gördü. Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz olmasın diye Az milletini
tanzim ve tertip edip …

[20] Bars beg erti. Kağan atı bunda biz birtimiz. Sirigilim kunçuyug birtimiz. Özi yarîgıldı,
kağanı ölti, budunı kürig kul boldı. Kögmen yir sub idisiz kalmazun tiyin Az Kırkız Budunuğ
yarat[ıp keltimiz. sürigüşdümüz ... ilin]
[20] Bars bey idi. Kağan adını burda biz verdik. Küçük kız kardeşim prensesi verdik.
Kendisi yanıldı, kağanı öldü, milleti cariye, kul oldu. Kögmenin yeri, suyu sahipsiz
kalmasın diye Az, Kırgız kavmini düzene sokup geldik. Savaştık … ilini

[21] yana birtimiz. İlgerü Kadırkan yışığ aşa budunuğ anca kondurtumuz, anca itdimiz.
Kurığaru Keriğü Tarmanka tegi Türk budunuğ anca kondurtumuz, anca itdimiz. Ol ödke
kul kulluğ bolmış erti, [kürig küriglüg bolmış erti. İnişi eçisin bilmez erti. Oğlı karigın
bilmez erti.]
[21] geri verdik. Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene
soktuk. Batıda Kengü Tarmana kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk.
O zamanda kul kullu olmuştu. Cariye cariyeli olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini
bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi.

[22] Anca kazğanmış itmiş ilimiz törümüz erti. Türk Oğuz begleri budun eşiding. Üze
tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilirigin törürfgin kim artatı [udaçı erti]?
Türk budun ertin,
[22] Öyle kazanılmış, düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Türk, Oğuz beyleri, milleti,
işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim boza bilecekti?
Türk milleti, vaz geç,

[23] Ökün! Küregürig ün üçün igidmiş bilge kağanırigın ertmiş barmış edgü ilirîge kentü
yarigıldığ, yablak kigürtüg. Yaraklığ kandın kelip yariya iltdi. Süriğüglüg kandın kelipen
süre iltdi? Iduk Ötüken y[ış budun bardığ. İlgerü barığma]
[23] pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve müstakil
iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun. Silâhlı nereden gelip dağıtarak
gönderdi? Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi. Mukaddes Ötüken ormanının milleti,
gittin. Doğuya giden,

[24] bardığ, kurığaru barığma bardığ. Barduk yirde edgüg ol erinç: Kanırig subça yügürti,
sürigükürig tağça yatdı. Beglik un oğlurig kul boldı, isilik kız oğlurig kürig boldı. Bilmedük
üçün [yablakırigın üçün eçim kağan uça bardı.]
[24] gittin. Batıya giden, gittin. Gittiğin yerde hayrın şu olmalı: Kanın su gibi koştu,
kemiğin dağ gibi yattı. Beylik erkek evlâdın kul oldu, hanımlık kız evlâdın cariye oldu.
Bilmediğin için, kötülüğün yüzünden amcam, kağan uçup gitti

25] Başlayu Kırkız kağanığ balbal tikdim. Türk budunuğ atı küsi yok bolmazun tiyin
karigım kağanığ ögüm katunuğ kötürmiş teriğri il birigme tengri Türk budun atı küsi yok
bolmazun [tiyin Özümin ol tengri]
[25] Önce Kırgız kağanını balbal olarak diktim. Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye,
babam kağanı, annem hatunu yükseltmiş olan Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı
sanı yok olmasın diye

Kuzey Yüzü
[1] ( … ) birle Koşu tutuk birle süriğüşmiş. Erin kop ölürmiş. Ebin barımın [kalı]sız kop
kelürti. Kül Tigin yiti otuz yaşıriga Karluk budun erür barur erkli yağı boldı. Tamağ Iduk
Başda sürigüşdümüz.
[1] ( … ) ile, Koşu vali ile savaşmış. Askerini hep öldürmüş. Evini, malını eksiksiz hep
getirdi. Kül Tigin yirmi yedi yaşına gelince Karluk kavmi hür ve müstakil iken düşman
oldu. Tamag Iduk Başta savaştık.

[2] [Kül] Tigin ol süriğüşde otuz yaşayur erti. Alp Şalçı [ak]ın binip oplayu tegdi. İki erig
udu aşuru sançdı. Karlukuğ ölürtümüz, altımız. Az budun yağı boldı. Kara Költe
sürigüşdümüz. Kül Tigin bir kırk yaşayur erti. Alp Şalçı akın
[2] Kül Tigin o savaşta otuz yaşında idi. Alp Şalçı ata binip atılarak hücum etti. İki eri takip
edip kovalayarak mızrakladı. Karluku öldürdük, yendik. Az milleti düşman oldu. Kara
Gölde savaştık. Kül Tigin otuz bir yaşında idi. Alp Şalçı akına

[3] binip oplayu tegdi. Az ilteberig tutdı. Az budun anda yok boldı. Eçim kağan ili kamşağ
boltukında budun ilig ikegü boltukında İzgil budun birle sürigüşdümüz. Kül Tigin Alp Şalçı
akın binip
[3] binip atılarak hücum etti. Az ilteberini tuttu. Az milleti orda yok oldu. Amcam kağanın
ili sarsdığında; millet, hükümdar ikiye ayrıldığında; İzgil milleti ile savaştık. Kül Tigin Alp
Şalçı akına binip

[4] o[playu tegd]i. Ol at anda tüş[di]. İzgil [budun] ölti. Tokuz Oğuz budun kentü
budunum erti. Tengri yir bulğakın üçün yağı boldı. Bir yılka biş yoh sürigüşdümüz.Arig ilk
Toğu Balıkda sürigüşdümüz.
[4] atılarak hücum etti. O at orda düştü. İzgil milleti öldü. Dokuz Oğuz milleti kendi
milletim idi. Gök, yer bulandığı için düşman oldu. Bir yılda beş defa savaştık. En önce
Togu Balıkta savaştık.

[5] Kül Tigin Azman akığ binip oplayu tegdi. Altı erig sançdı. Sü [t]egişinde yitinç erig
kılıçladı. İkinti Kuşalğukda Ediz birle sürigüşdümüz. Kül Tigin Az yağızın binip oplayu tegip
bir erig sançdı.
[5] Kül Tigin Azman akına binip atılarak hücum etti. Altı eri mızrakladı. Askerin
hücumunda yedinci eı”i kılıçladı. İkinci olarak Kuşalgukta Ediz ile savaştık. Kül Tigin Az
yağızına binip, atılarak hücum edip bir eri mızrakladı.

[6] Tokuz erig eğire tokıdı. Ediz budun anda ölti. Üçünç Bo[lçu]da Oğuz birle
süngüşdümüz. Kül Tigin Azman akığ binip tegdi, sançdı. Siisin sançdımız, ilin altımız.
Törtiinç Çuş başında süngüşdümüz. Türk
[6] Dokuz eri çevirerek vurdu. Ediz kavmi orda öldü. Üçüncü olarak Bolçuda Oğuz ile
savaştık. Kül Tigin Azman akına binip hücum etti, mızrakladı. Askerini mızrakladık, ilini
aldık. Dördüncü olarak Çuş başında savaştık. Türk

[7] budun adak kamşatdı. Yablak bo[ldaç]ı erti. Oza [k]elmiş süsin Kül Tigin ağıtıp Torigra
bir oğuş alpağu on erig Torîg a Tigin yoğında egirip ölürtümüz. Bişinç Ezginti Kadızda
Oğuz birle süngüşdümüz. Kül Tigin
[7] milleti ayak titretti. Perişan olacaktı. İlerleyip gelmiş ordusunu Kül Tigin püskürtüp,
Tongradan bir boyu, yiğit on eri Tonga Tigin mateminde çevirip öldürdük. Beşinci olarak
Ezginti Kadızda Oğuz ile savaştık. Kül Tigin

[8] Az yağızın binip tegdi. İki erig sançdı. b[alıkkla b[as]ıkdı. Ol sü anda ö[lti]. Amğa
korğan kışlap yazıriga Oğuzğaru sü taşıkdımız. Kül Tigin ebig başlayu kıt[t]ımız. Oğuz yağı
orduğ basdı. Kül Tigin
[8] Az yağızına binip hücum etti. İki eri mızrakladı, çamura soktu. O ordu orda öldü. Amga
kalesinde kışlayıp ilk baharında Oğuza doğru ordu çıkardık. Kül Tigini evin başında
bırakarak, müdafaa tedbiri aldık. Oğuz düşman, merkezi bastı. Kül Tigin

[9] ögsüz akın binip tokuz eren sançdı, orduğ birmedi. Ögüm katun’ ulayu öglerim
ekelerim keliriğünüm kunçuylarım bunca yime tirigi kürig boldaçı erti, ölügi yurtda yolta
yatu kaldaçı ertigiz.
[9] öksüz akına binip dokuz eri mızrakladı, merkezi vermedi. Annem hatun ve analarım,
ablalarım, gelinlerim, prenseslerim, bunca yaşayanlar cariye olacaktı, ölenler yurtta yolda
yatıp kalacaktınız.

[10] Kül Tigin yok erser, kop ölteçi ertigiz. İnim Kül Tigin kergek boldı. Özüm sakındım.
Körür közüm körmez teg, bilir biligim bilmez teg boldı. Özüm sakındım.1 Öd tengri yaşar.
Kişi oğlı kopölgeli törümiş.
[10] Kül Tigin olmasa hep ölecektiniz. Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim
düşünceye daldım.1 Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Kendim
düşünceye daldım. Zamanı Tanrı yaşar. İnsan oğlu hep ölmek için türemiş.

[11] Anca sakındım. Közde yaş kelser tıda körigülte sığıt kelser yanduru sakındım. Katığdı
sakındım. İki şad ulayu ini yigünüm oğlanım beglerim budunum közi kaşı yablak boldaçı
tip sakındım. Yoğçı sığıtçı Kıtariy Tatabı budun başlayu
[11] Öyle düşünceye daldım. Gözden yaş gelse mani olarak, gönülden ağlamak gelse geri
çevirerek düşünceye daldım. Müthiş düşünceye daldım. İki şadın ve küçük kardeş
yeğenimin, oğlumun, beylerimin, milletimin gözü kaşı kötü olacak diyip düşünceye
daldım. Yasçı, ağlayıcı olarak Kıtay, Tatabı milletinden başta

[12] Udar serigün kelti. Tabğaç kağanda İsiyi Likerig kelti. Bir tümen ağı altun kümüş
kergeksiz kelürti. Tüpüt kağanda bölün kelti. Kurıya kün batsıkdakı Soğd Berçik er
Bukarak ulus budunda Enik serigün Oğul Tarkan kelti.
[12] Udar general geldi. Çin kağanından İsiyi Likeng geldi. On binlik hazine, altın, gümüş
fazla fazla getirdi. Tibet kağanından vezir geldi. Batıda gün batısındaki Soğd, İranlı,
Buhara ülkesi halkından Enik general, Oğul Tarkan geldi.

[13] On ok oğlum Türgiş kağanda Makaraç tamğaçı Oğuz Bilge Tamğaçı kelti. Kırkız
kağanda Tarduş İnançu Çor kelti. Bark itgüçi bediz yaratığına bitig taş itgüçi Tabğaç
kağan çıkanı Çanğ serigün kelti.
[13] On Ok oğlum Türgiş kağanından Makaraç mühürdar, Oğuz Bilge mühürdar geldi.
Kırgız kağanından Tarduş İnançu Çor geldi. Türbe yapıcı, resim yapan, kitabe taşı yapıcısı
olarak Çin kağanının yeğeni Çang general geldi.

Kuzey-doğu Yüzü

[1] Kül Tigin koriy yılka yiti yigirmike uçdı. Tokuzunç ay yiti otuzka yoğ ertürtümüz. Barkın
bedizin bitig taş[ın] biçin yılka yitinç ay yiti otuzka kop alkd[ımı]z. Kül Tigin ö[zi?] kırk
artuk[ı y]iti yaşırig[a] bulıt bust[adı] … bunca bedizçig Tuygut ilteber kelü[r]ti.
[1] Kül Tigin koyun yılında on yedinci günde uçtu. Dokuzuncu ay, yirmi yedinci günde yas
töreni tertip ettik. Türbesini, resimini,1 kitabe taşını maymun yılında yedinci ay, yirmi
yedinci günde hep bitirdik. Kül Tigin kendisi kırk yedi yaşında bulut çöktürdü … Bunca
resimciyi Tuygut vali getirdi.

Güney-doğu Yüzü

[1] Bunca bitig bitigme Kül Tigin atisi Yol[l]uğ Tigin bitidim. Yigirmi kün olurup bu taşka
bu tamka kop Yol[l]uğ Tigin bitidim. Iğar oğlanırigızda tayğunuriguzda yigdi igidür ertigiz.
Uça bardığız. Terigr[ide] tirigdekiçe …
[1] Bunca yazıyı yazan Kül Tiginin yeğeni Yollug Tigin, yazdım. Yirmi gün oturup bu taşa,
bu duvara hep Yollug Tigin, yazdım. Değerli oğlunuzdan, evlâdınızdan çok daha iyi
beslerdiniz. Uçup gittiniz. Gökte hayattaki gibi…

Güney-batı Yüzü
[1] Kül Tiginirig altunın kümüşin ağışın barımın tör[t birig?] yılk[ıs]ın ayığma Tuyğut bu …
begim tigin yügerü terig[ri... ] taş bitidim. Yol[l]uğ Tigin.
[1] Kül Tiginin altınını, gümüşünü, hazinesini, servetini, dört binlik at sürüsünü idare eden
Tuygut bu … Beyim prens yukarı gök … taş yazdım. Yollug Tigin.

Batı Yüzü

[1] Kurıdın [S]oğud örti. İnim Kül Tigin … üçün öl[ü yitü] işig küçüg birtük üçün Türk Bilge
Kağan ayukıka inim Kül Tiginig küzedü olurtum. Inançu Apa Yarğan Tarkan atığ [b]irtim.
[An]ı ögtürt[üm].
[1] Batıdan Soğd baş kaldırdı. Küçük kardeşim Kül Tigin … için, öle yite işi gücü verdiği
için, Türk Bilge Kağanı, nezaret etmek üzere, küçük kardeşim Kül Tigini gözeterek
oturdum. İnançu Apa Yargan Tarkan adını verdim. Onu övdürdüm.

Not: Prof. Dr. Muharrem Ergin’in “Orhun Abideleri” adlı kitabından alıntıdır…

You might also like