Professional Documents
Culture Documents
Yüksel KAŞTAN
Karaelmas Üniversitesi, Karabük Teknik Eğitim Fakültesi, Zonguldak.
Özet
Osmanlı Devleti Avrupa’da başlayan sanayi inkılabını yakalayamayarak oldukça geri
kalmıştır. Cumhuriyetin başlarında sadece İstanbul, İzmir ve Adana’daki birkaç işletmeden başka
sanayi kurumu bulunmamaktadır. Türk Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin
öncelikli konularından biri de sanayileşme olmuştur. Bunu Atatürk 1923 yılındaki İzmir İktisat
Kongresi’nde açıkça ortaya koymuş ve hızla fabrikalaşmaya gitme kararı almıştır. Bu dönemde
devletçi modeli 1917 Bolşevik İhtilali sonrası yeni yeni oluşmaya başlamıştı. Cumhuriyetin
başında ise ekonomide liberalizm modeli benimsenmiş, fakat beklenen gelişme olmayınca karma
ekonomik modele geçilmiştir. Bu model içerisinde en önemli hamleyi Karabük Demir Çelik
İşletmeleri oluşturarak ülkenin gerek sanayi ve gerekse altyapı bakımından gelişmesinde
lokomotif olmuştur.
Abstract
Ottoman State had quite receded at industrialization due to not embracing industry reforms in
Europe. At the beginning of the republic, there is no industrial organization accepts some in
Istanbul, Izmir and Adana. Republic of Turkey, which was founded after the independence war,
had pointed industrialization as one of the important priorities. This was clearly stated by Atatürk
in Izmir Economy Congress in 1923 and he quickly decided to building factories. In this period,
the model of statism was newly shaped after the revolution of Bolshevik in 1917. At the beginning
of the Turkish republic, the model of liberalism in economy was adopted; however, a mixed
economic model was altered after there was no expected developments occur. In this model, the
most important development was by Karabük Iron Steel Company, so it became an engine in both
industry and infrastructure in the country.
Bandırma ve Uşak şehirlerini kapsayan sayım sonuçları ise 1917 yılında yayınlanmıştır.1
Buna göre 20. Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde Batı Anadolu’da endüstriyel faaliyetler az da
olsa bulunmaktadır. 1915 yılında yapılan sayımlara göre Batı Anadolu’da 8 şehirde
yalnız 282 işyeri ve bunların da % 50’den fazlası İstanbul’da bulunmaktadır.
Bu işletmelerin % 81’i özel sektöre, kalan % 19’u ise kamu sektörüne aitti. Devlete
ait olan işletmelerin tümü İstanbul’dadır. Gerçek kişilere ait olan 214 sınai kuruluşun %
19.6‘sı Türk-İslam unsurlarının mülkiyetindedir. Geri kalan % 80.4‘ü azınlıklardadır.
Savaş yıllarında durumun Türk-İslam unsurlar lehine değiştiği tahmin edilmektedir.2 Bu
işletmelerin oluşturulmasında ekonomik gelişmeyi başlatmak veya ticari amaç
güdülmeyerek tamamen ordunun ve nadiren de sarayın ihtiyaçlarını karşılamak hedefti.
İstanbul ve civarındaki bu şekildeki işletmeler; Tophane ve çeşitli silah fabrikaları,
Beykoz’da Tabakhane ve Kundura Fabrikası, Hereke Dokuma Fabrikası ile fes, çini ve
askeri tahniye fabrikaları. 1912 yılında devlete ait fabrikalarda 5000 (beşbin)’e yakın
işçi çalışmaktaydı.3
1
Gündüz Ökçün, Osmanlı Sanayii, 1913-1915 Yılları Arasında Sanayii İstatistiği, Ankara,
1970, s.20.
2
Zafer Toprak, Türkiye’de “Milli İktisat” (1908-1918), Ankara, s.191.
3
Tevfik Çavdar, Milli Mücadele Başlarken Sayılarla Vaziyet ve Manzara-i Umumiye, İst., Mart
1971, s.56.
4
“1913-1915 Sanayi Sayımı Bulguları”, Aktaran, Tevfik Çavdar, age,s.55.
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 489
5
Tevfik Çavdar,age,s.38-42,117: Milli Mücadele Başlarken Maden İmtiyazların Bölgelere
Göre Dağılımı; Akdeniz 142, Marmara 60, Karadeniz Kıyı Bölgesi 60, Anadolu’nun
Demiryolunun Çevresi 17, Doğu Bölgesi (Van, Diyarbakır) 3, toplam 272.
6
Tevfik Çavdar, age.s.42: “1921 yılı illerde toplam imtiyaz ve devlete ait imtiyaz sayısı: Adana
49-7, Ankara 20-4, Bursa 97-39, Bitlis 1-1, Biga 32-14, Diyarbakır 11-7, Erzurum 13-7, İzmir
278-60, İzmit 43-7, Kastamonu 445-13, Konya 33-15, Mamuret-ül Aziz 3-3, Sivas 23-12,
Trabzon 90-25, Van 2-1, İstanbul 13-7, Menteşe 65-13, Karasi 80-24, Toplam 1298-259.”
7
Yakup Kepenek, Türkiye Ekonomisi,.s.18.
8
Sanayi Bakanlığı, 50.Yılda Türk Sanayii, Mars Matbaası.Ankara,1973,s.3.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
490 Yüksel KAŞTAN
9
Afetinan, A., Türkiye İktisat Kongresi, Türk Tarih Kurumu Yayınlarından, Dizi xvı. sayı 1982
Ankara,s.12; Dündar Sağlam, Türkiye Ekonomisi, Yapısı ve Temel Sorunları, Ankara,
1977,s.77; Yüksel Minibaş, Azgelişmiş Ülkelerde Kalkınmanın Finansman Politikaları ve
Türkiye, İstanbul,1989,s.82-83.
10
Z.Abidin Dinler, Bölgesel İktisat, Bursa 1994, s.191; Afet İnan, age, s.24-31. “Çiftçiye ait
maddeler, Ziraat ve Hayvanat meselesi, gibi maddeler daha çok köylünün geleceğine dair
hükümler ihtiva ettiğinden dolaylı olarak köylü olarak ağırlıklı olan Doğu Anadolu
kalkınmasına yönelik düşünülebilir”; Cihan Dura, Türkiye Ekonomisi, Kayseri, 1991, s.11
ve 39; “Bütçe gelirlerinin yaklaşık üçte birini sağlayan aşarın bıraktığı boşluk arazi ve canlı
hayvan şeklindeki dolaysız vergiler ile istihlak ile muamele vergisi gibi dolaylı vergilerle
karşılanmaya çalışılmıştır”; Akbank, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ekonomisi (1923-1978),
İstanbul 1980, s.82; Sevim Görgün, “Atatürk Dönemi Maliye Politikası”, Atatürk
Döneminde Türkiye Ekonomisi Semineri, İstanbul, 1977,s.77: “Aşarın kaldırılmasıyla
sadece vergi gelirlerinde değil, tarımdan vergi yoluyla toplanan fonlarla sanayi kaynak
oluşturmaktan da vazgeçilmiştir. Öte yandan köylü “iltizam sisteminin” ortadan kalkmasıyla
elinde kalan fazla ürünü doğrudan pazara götürmek imkanı kazanmıştır”; Ç. Keyder,
“Agriculture and the State An Inguiry into Agriculture Differentiation and Political Alliances,
the Case of Turkey”, Journal of Peasant Studies, Vol. 2, No: 4, 1975- eserin yazarı s.102.
11
Zeynel Dinler, “Bölgesel Dengesizliğin Ortaya Çıkış Nedenleri, Fayda ve Sakıncaları,”
Akademi, BİTİA Dergisi, Cilt 1, No:1, Kasım 1972. s.191-192; - DPT,Türkiye’de Bölgesel
Planlama Çalışmaları, Nisan 1991, Ankara,s.3; Şevket Süreyya Aydemir, İkinci
Adam,C.II,Remzi Kitapevi,1999, İstanbul,s.319
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 491
inkılâbıyla geç tanışılması; ulaşım, feodalite, teknik eksiklik, işten anlamama gibi daha
bir çok neden sayılabilir.12
“Misak-ı İktisat” şeklinde nitelendirilen bu kararlarla aynı zamanda Teşvik-i Sanayi
Kanunu Muvakkati’nin günün ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi ve beş yıl sonra
yirmibeş yıl süre ile uzatılmasına karar verilmiştir. Bu kararla ilgili kanun 1924 yılında
tadil edilmiştir. Daha sonra günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir niteliğe
kavuşturularak 28 Mayıs 1927 tarih ve 1055 sayılı Teşvik-i Sanayi Kanunu13 çıkarılmış
ve 1 Haziran 1927 yılında yürürlüğe sokulmuştur. Sanayi grubunun iktisadi esasları
adıyla alınan kararlar, sanayiinin teşviki, sanayiinin korunması ve sanayiinin finansmanı
olmak üzere üç ana başlık altında toplanmakla birlikte yatırımların bölgeler arasında
dengeli dağılımına ilişkin herhangi bir maddeye yer verilmemiştir. 1927-1929 yılları
arasında çıkarılan yasalarla toprak reformuna gidilmiş ve topraksız ailelere toprak
dağıtımı gerçekleştirilmiştir.14
Çıkarılan bu kanunun etkisi, sanayileşme ve yatırımlar üzerinde beklenen ölçüde
olmamıştır. Genellikle sermaye yetersizliği, gümrük bağımsızlığının bulunmayışı ile
1929 yılında dünyada ortaya çıkan ekonomik bunalım nedeniyle uygulanan farklı
ekonomi politikaları uygulamanın başarısızlığında rol oynayan etmenler arasındadır.
Yine de bu dönemde (1927-1932 yılları arasında) özel teşebbüs her ne kadar beklenen
ölçüde olmasa da bir gelişme göstermiştir. Örneğin, Sanayi Teşvik Kanunu’ndan
yararlanan şirket sayısı 342’den 1473’e çıkmıştır.15
12
Şevket Süreyya Aydemir, age,s.362.
13
Teşvik-i sanayi Kanunu ile getirilen teşvikler; - Yatırımcılara devletin ve kamulaştırılan
araziden 10 hektara kadar bağış yapılması, - Sanayi kuruluşlarında ithali yapılacak makine,
tesis, hammadde ve yardımcı madde için gümrük muafiyeti, - Devletçe sağlanan ve sanayi
kuruluşlarının kullandıkları ham ve yardımcı maddelerin fiyatlarında indirim yapılması, -
Kamu kuruluşlarında ihtiyaç duyulan malların ülke içi üretiminin %10 pahalı olsa bile ithal
mala tercih etme zorunluluğu, - Kamulaştırılan arazi ve dibanın kredi ile devri.
14
Akın İlkin, Atatürk Döneminde Sanayi Politikası, Atatürk Döneminde Türkiye Ekonomisi
Seminerine Sunulan Tebliğ,Yapı Kredi Bankası yayını, İstanbul, 1981,s.96; Yalçın Acar,
Tarihsel Açıdan Türkiye Ekonomisi ve İzlenen İktisat Politikaları (1923-1963), Bursa
1991,s.29: “Dağıtılan bu toprakların bir kısmı daha önce dağıtılanlara olduğu gibi mahalli
eşraf ve ağalar tarafından yağmalanmıştır.”; Doğan Avcıoğlu, Milli Kurtuluş Tarihi
(1838’den 1995’e), İstanbul, 1974,s.178; Suat Aksoy, Türkiye’de Toprak Meselesi,
İstanbul,1971,s.59; Kubilay Baysal, Türkiye Ekonomisi, İstanbul 1984, s.456 : “1923’ten
1943 yılına dek yaklaşık 1.Kanunla 731450, 2.Kanunla 3 milyon, 3.Kanunla 1 milyon dönüm
olmak üzere 4.5 milyon dönümden fazla arazi dağıtılmıştır. Bu toprak dağıtımları yurt
ölçüsünde olmuyordu, daha çok o dönemin acele ihtiyaçlarının karşılanması ve özellikle kütle
halinde gelen göçmenlerin iskan ve topraklandırılmalarını sağlamak için yapılan tesadüfi
hareketler halinde kalıyordu”; Yüksel Minibaş, age, s.83; Mükerrem Hiç, Türkiye
Ekonomisinin Analizi, Başlıca Ekonomik Göstergeler, İstanbul,1980,s.5. ; Zeynel Dinler,
age, s.192; Mustafa Erkal, age,s.59.
15
Sanayi Bakanlığı, 50.Yılda Türk Sanayii, Mars Matbaası, Ankara, 1973, s.5; Oktay Güvemli,
“Türkiye’de Özendirme ve Yönlendirme Önlemleri”, İkinci İzmir İktisat Kongresi Kalkınma
Politikası Komisyonuna Sunulan Tebliğ,I,DPT Yayın No.1783 Başbakanlık Basımevi,Ankara
1981,s.435.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
492 Yüksel KAŞTAN
Ülkenin yıllık 5.5 milyon metre yünlü ihtiyacından 3.766.000 metresi, şekerin tümü,
4.000.000 kilo deri (askeri ihtiyaca yönelik kösele yapılmak üzere) ithal edilmektedir.
1923’te çimento üretim kapasitesi 75.000 tondur. Yine 7.000 iğ’lik pamuklu
müesseseler yer alır. 1924’te 760.000 ton kömür üretilmektedir. Sanayide ancak
müesseselerin % 4.32’si motorludur.16
Maden sanayisinin bölgelere ve işyerine göre dağılımı Marmara, Karadeniz, Ege, İç
Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu şeklinde gerçekleşmiştir.
İstihdam ettiği işçi sayısı sıralamasında ise sadece son sıradaki Doğu Anadolu ile
Güneydoğu Anadolu’nun yeri değişir. Ulaşım şartları nedeniyle daha çok maden
sanayiin de Batı’ da daha çok gelişme göstermiştir.
Görüldüğü gibi 1927 yılında ülkede sanayi alanında yok denecek kadar az olan
işyeri daha çok Batı bölgelerinde yer almıştır. Sanayi zaman içerisinde bir taraftan
Batı'dan Doğuya doğru, diğer taraftan ise bölge içerisinde gelişme kaydetmiştir.
İşyerlerinin belirli merkez ve bölgelerde toplanmadığı ülkenin tüm sathına var olduğu
kadarıyla dağıldığı, işçi bakımından da henüz sektör haline gelemediği, yani insanların
çeşitli bölge veya illere iş bulurum amacıyla göç etmeye başlamadığı görülmektedir.
16
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.353.
17
Faik Kırbaşlı, 1920-1972 Döneminde Kalkınmada Öncelikli Yörelere İlişkin Hükümet
Politikaları, DPT, Ankara,1973,s.50-89.
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 493
18
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.445-446.
19
Şevket Süreyya Aydemir, age,s.412-413.
20
Afetinan, A, Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Sanayi Planı 1936, Ankara, 1989,s.5...
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
494 Yüksel KAŞTAN
21
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.417-419.
22
Afetinan, A, Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı 1933,Ank.
1972,s.14-15.
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 495
23
CHP Programı, Ankara, 1935; “Yayılma Politikası” denilen bu görüş CHP’nin 1935
yılındaki kurultayında kabul edilen 15. maddede şu şekilde belirtilmektedir: “Endüstrinin
memleketin bazı köşelerinde toplanması yerine- kurulmaları ekonomik de olmak şartıyla-
genişlikle tutulmasını göz önünde tutarız.” ; Korkut, Boratav, 100 Soruda Türkiye’de
Devletçilik, İstanbul,1974,s.189-190; Afetinan A., age,s.121; “M. Kemal ATATÜRK, 1 Kasım
1935 tarihinde BMM’ nin beşinci dönem birinci toplanma yılını açış konuşmasında: “Türk
Ülkesi içinde, köylere varıncaya kadar küçük büyük bütün şehirlerimizin, birer gençlik ve
bayındırlık yöresi olması, önde tuttuğumuz amaçlardandır.””
24
Yakup Kepenek, age, s.92: “Yerel, ya da bölgesel tarımsal üretime ve doğal kaynaklara
dayalı sınai üretim birimlerinin kurulması da Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı temel
amaçlarından biridir.” ; Ahmet Gökçen, “Doğu Anadolu’nun Sanayileşmesi”, Doğu
Anadolu’nun Meseleleri Sempozyumu, Mayıs 1985, Tunceli,s.239 : “Birinci Beş Yıllık
Sanayi Planında, esas politika olarak sanayii ülke düzeyine yayılması esas alınmakla beraber
bu dönemde sanayi yatırımları daha çok Batı ve Orta Anadolu’ya yayılabilmiştir. Bununla
beraber bazı İktisadi Devlet Teşekkülleri Doğu Anadolu’da yatırımlar yapmışlardır.”
25
Şevket Süreyya Aydemir, age,s. 415,419,436 : Kayseri pamuklu dokuma fab.(1935), Nazilli
basma fab.(1937), Konya Ereğli mensucat fabrikalarının yapılmasının (1937) yanında
Malatya’da tetkikler yapılacak ve İstanbul Bakıköy’deki Pamuklu Dokuma Fabrikası (1934)
genişletilecektir. Kamgarn Fabrikası sonra Bursa-Merinos Fabrikasına (1938) dönüşür. Suni
İpek Fabrikası Gemlik’te (1938), Selüloz-Kağıt sanayiinin ilk kombinası İzmit’te (1936)
kurulur. Sıvas Çimento Fab.(1943), İzmit İkinci Kağıt Fabrikaları kurulur (1945)ve Bakırköy
Bez Fabrikası genişletilir. Bu dönemde morfin sanayii, Un-Ekmek sanaii ile siloların tevsii
işleri Toprak Mahsulleri Ofisi’ne, Deniz sanayi ve ticareti, Trabzon limanı, İskenderun
limanı, 28 vapurun kısmen satın alınması, kısmen içeride yaptırılması, su mahsulleri sanai ve
ticareti, soda istihsali işleri Deniz Bank’a bırakılmıştır. Malatya mensucat fabrikası 1947’de
üretime geçer. Bunların yanında İzmit Klor Sudkostik, Karabük Süperfosfat, Hamızı Kibrit,
Keçiborlu Kükürt, Isparta Gülyağı fabrikaları 1940’lı yıllarda tamamlanarak faaliyete
geçmiştir. İş Bankası 1934’te İstanbul’da Şişe-Cam’ı kurar. 17.6.1938 tarih ve 3465 sayılı
kanun ile sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlet tarafından verilerek kurulacak
olan iktisadi teşekküllere yer vermiştir.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
496 Yüksel KAŞTAN
26
Tablo 3. Sınai İşletmelerin Coğrafi Dağılımının Seyri
1927* % 1939** % 1927* % 1939** %
Marmara 19.170 581 Akdeniz 4.294 6.6 79 7.0
Bölgesi 8.634 29.6 341 51.0 Bölgesi 970 22.6 34 43.0
İstanbul Adana
45.0 58.7
Ege 11.550 232 Doğu 6.213 9.6 62 5.0
Bölgesi 3.552 17.9 136 20.0 Anadolu 880 14.2
İzmir Böl.
30.5 58.6 Erzurum
Orta 10.220 83 Güney 5.325 8.2 34 3.0
Anadolu 1.276 15.8 33 8.0 Doğu 2.016 37.9 15 44.1
Böl. Ana. Böl.
Ankara 12.5 39.8 Gaziantep
Karadeniz 7.947 73 Toplam 64.725 100.0 1.144 100.0
Bölgesi 691 12.3 18 6.0
Trabzon
8.7 24.7
Bu dönemde kamuya ait işletmelerin kuruluş yeri kararında olumlu dışşal
ekonomilerden yararlanabilmek amacıyla daha çok İstanbul ve İzmir tercih edilmeyerek
diğer bölgelerin geliştirilebilmesi nedeniyle Anadolu’ya yayılma planları uygulanmıştı.
Devlet işletmelerini özel sektör karşısında geri kalmış bölgelerdeki yüksek maliyetli
yatırımlar ile korumasız hale getirmişti; bu karar daha çok dengeli kalkınma için atılan
bir adımdı. Aynı görüş zamanı İktisat Bakanı Celal Bayar tarafından TBM Meclisin’ de
dile getirmekteydi. Bayar’ın en rasyonel kuruluş yeri şartlarından yararlanarak devlet
işletmelerinin daha düşük maliyetle üretimi gerçekleştiren özel girişim işletmelerinin,
kuruluş yerlerinin saptanmasına, devletin müdahale etmesini savunduğu görülmektedir.
Kurulacak yeni özel sanayi tesislerinin kuruluş yerini devletçe sınırlandırılması ve en
azından devlet işletmeleri için uygulanan ölçütlerin, bunlara da uygulanması
isteniyordu. 3003 Sayılı (1936) Kanunun Mecliste tartışılması sırasında, zamanın İktisat
27
Bakanı Celal Bayar, kürsüde fikirlerini ifade etmiştir.
Buna göre yayılma politikası devlet işletmelerin yanında özel sektör işletmelerine de
uygulanacaktı, fakat realite böyle gerçekleşmemiş ve sadece devlet işletmeleri için
uygulandı ve Devletçilik yıllarında devlet yatırımları Batı Anadolu’dan başlayarak Orta
Anadolu’ya doğru yayılmış, hatta bazı iktisadi teşekküller Doğu Anadolu Bölgesinde
fabrikalar kurmuşlardır. Ancak, Celal Bayar’ın da ifade ettiği “özel teşebbüs için
26
Nejdet Serin, Türkiye’nin Sanayileşmesi, Ankara,1963,s.147. “*Rakamlar küçük işletmeleri
kapsıyor. **Rakamlara yalnız Sanayi Teşvik Kanunu kapsamına giren büyük işletmeleri de
kapsıyor.”
27
Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi (1908-1985),İst.1982, s.253-254: “...Fabrikaların
kuruluş şeraitini cereyanı tabiisine bırakırsak liberal sistemde olduğu gibi...hepsi milli değil
şahsi menfaatlerine en uygun şeraiti arayarak sahillerin kenarlarına yapışarak kaplumbağa
gibi kalacaklardır...İç Anadolu’nun ihtiyaçlarını temin edecek tek bir fabrikamız
olmayacaktır...”
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 497
28
Fehmi Yavuz, “Cumhuriyet Türkiyesi’ nde Şehir ve Köy”, İktisadi Kalkınmanın Sosyal
Meseleleri Ekonomik ve Sosyal Edüdler Konferans Heyeti, İstanbul, 1964,s.55; Orhan
Türkdoğan, Doğu Anadolu’nun Sosyal Yapısı, Ankara 1987, s.47; Afetinan A., age,s.189;
Mustafa Erkal, Az Gelişmişlik, 13-15 Mayıs 1985, Tunceli, 1986,s.60.
29
Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam,C.I.s. 64,209-213.
30
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.417-419.
31
Kardemir Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tanıtım Kitapçığı,s.11-12.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
498 Yüksel KAŞTAN
32
Sümerbank ve Erkan-ı Harbiye temsilcilerinden oluşan kurulun yer olarak Karabük’ü seçme
nedeni: maden kömürü havzalarına yakınlığı, demiryolu güzergahı üzerinde oluşu, yörenin
işçi yerleşmesine uygun oluşu, jeolojik bakımdan ağır endüstri kuruluşuna elverişli oluşudur.
33
Demir Çelik sanayi’nin kurulmasına dair kanun 17 Mart 1926’da kabul edilmiş 29 Mart 1926’da
334 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 786 Nolu Kanun olarak yürürlüğe girmiştir
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 499
34
3 Nisan 1937 Ulus ve Cumhuriyet Gazeteleri
35
Demiryolu- Köprüler, Edirne-Tunca Demiryolu Köprüsü, Gebze-Arifiye Hattı Demiryolu
Köprüsü, Sirkeci-Edirne Demiryolu Hattı Köprüsü, Antep-İslahiye Demiryolu Hattı Köprüsü,
Karakaya Barajı, Fırat Demiryolu Hattı Köprüsü.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
500 Yüksel KAŞTAN
Sonuç
Osmanlı Devleti’nde sanayi devrimi zaman içerisinde gerçekleşemeyerek Batı’dan
oldukça geri kalınmıştır. Bir ülkenin gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkabilmesi için
mutlak şartlardan biri olan sanayileşmenin temelini Karabük Demir Çelik Fabrikası
oluşturmuş ve ülkede sanayi ile sanayileşme kavramını geliştirmiştir. Fabrika daha
üretime geçmeden demiryollarına ağırlık verilmeye başlanmış, üretime geçtikten sonra
devam etmiştir.
36
M.K.E.K. ve Askeri Fab.: Kırıkkale Dişli Atelyeleri, Çelik Çekme Boru Fab., Tüfek Fab.,
Çankırı ağır sanayi teçhizat fab., Polatlı inşaat ve kazı makineleri fab., Adapazarı-Arifiye
Tank Palet Fab.Kayseri Tank Palet fab., Tuzla Jeep fab., Dz.K.K.Mersin Tersane Atelyeleri,
Taşkızak Tersanesi Tekne Atelyeleri, Ankara Jandarma Gn.K.lığı Helikopter Hangarı, Ankara
Em.Gen.Md.lüğü Ambar ve Matbaa Binası,Etibank tesisleri, Seydişehir Alüminyum Tesisleri,
Bandırma Sülfürük Asit Fab, Bandırma Sodyum Perborat fab.Uludağ Wolfram Tesisleri,
Petro Kimya Komplekseleri, Petkim-Yarımca Komp., “Çanakkale Plastik Tesisleri, “Aliağa
Komp., “İzmit Petrol Ofisi Akaryakıt Tankları, Ankara Petrol Ofisi Akaryakıt Tankları, Afşin-
Elbistan Termik Santreli, Seramik, Çimento ve Kurşun Fab., Yarımca Seramik Fab., Kayseri
Çinko Kurşun Fab., Tersane, liman tesisleri ve diğer işletmeler, Pendik Tersanesi J.b.Kreyn
magnetik vinç “, “Diesel Motor Fab, Alaybey “ açık hava kreyn, Alaybey “syncrolift
sistemi, Salıpazarı rıhtım rayları yenilenmesi, Rize Çaykur-Çay fab, İzmir Balcova Teleferik
Hattı, Kayseri Meysu Fab., Antep Meysu Fab, T.K.İ.Dodurga Kriplas Tesisleri, Mudurnu
Orman Ürünleri Sanayi Fab., Kapalı Spor salonları (11 adet), Divriği Konsantrasyon ve
palet tesisleri, Ereğli Demir ve Çelik Fab., İskenderun Demir ve Çelik Fab.Toplam 65.000
Ao platform üzerinde proje,45.000 A4”hesap sayfası.
37
Hereke Nuh Çimento Fab.,İstanbul Akçimento, İzmir Batı Anadolu Çimento, Mersin, Adana,
Samsun-Ladik, Ünye çimento fabrikaları.
38
Afyon, Konya, Konya-Ilgın, Niğde-Bor, Muş, Ağrı, Elbistan,Samsun-Çarşamba, Şeker
Fabrikaları Ankara Makine Fab.
39
TRT-Radyo ve Televizyon Anten Direkleri: Diyarbakır, Antalya, Ankara, Trabzon, İzmir,
Mudanya, Malatya, Ağrı, Denizli, Van, Gaziantep, İzmir, van şehirleir anten direkleri,
Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Adana, Samsun...
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 501
Demir çelik fabrikası II.Dünya Savaşı öncesi silahlanmada kullanılan çelik sanayi
için de son derece önemli hale gelmiştir; özellikle de yeni kurulan bir devletin
silahlanması aşamasında. Yine fabrika ülkede istihdam oluşturarak büyükçe bir oranda
insanlara iş ve aş oluşturmuştur. Fabrikanın bir köye yapılması ve bu köyün hızlı nüfus
artışı ile şehirleşirken devlet diğer şehirlere de örnek teşkil edecek şekilde okulu,
sineması, lokalleri, parkları, caddeleri, dinlenme yerleri ile tam bir şehirleşme süreci
geçirmiştir.
Karabük Demir Çelik fabrika üniteleri görüldüğü gibi ülkenin gerek alt yapı ve
gerekse her türlü kalkınmaya yönelik gelişmenin temelini oluşturmuş ve bugün
Türkiye’nin neresinde bir köprü, bir fabrika, bir bina varsa mutlaka bu fabrika veya
türevlerinin katkısı bulunmaktadır. Bir devrin devletçilik siyaseti içerisinde kurulan ve
büyük hizmetler gerçekleştiren bu işletme aynı zamanda hem devlete hem de özel
40
sektöre diğer demir çelik fabrikalarını kazandırmıştır. Bu yönü ile özel sektörün
gelişmesine de öncülük etmiş ve zaman içerisinde devletçi modelden liberal modele
geçişe de ayak uydurmuştur.
Cumhuriyet döneminde devletçilik modeli içerisinde gidilen fabrikalaşma öncelikle
ülkenin gerçeklerine ve bir an önce ülkenin sanayileşebilmesi ile top yekun
kalkınmasının sağlanabilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu yapı içerisinde bölge ve
il ayrımı yapılmadan faydalılık ve savunma şartları göz önüne alınmıştır.
Gerçekleştirilen bu sanayileşme sonucunda daha sonraki yıllarda özel sektörün gelişerek
artık kamuya ait olanlarının da özelleştirilmesine çalışılmaktadır.
Kaynaklar
1. Acar Yalçın,Tarihsel Açıdan Türkiye Ekonomisi ve İzlenen İktisat Politikaları
(1923-1963), Bursa 1991.
2. Afetinan, A., Türkiye İktisat Kongresi, Türk Tarih Kurumu Yayınlarından, Dizi
xvı. sayı 1982 Ankara.
3. ----------------Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Sanayi Planı 1936, Ankara, 1989.
4. ----------------Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı
1933, Ankara 1972.
5. Akbank, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ekonomisi (1923-1978),İstanbul 1980.
6. Aksoy Suat, Türkiye’de Toprak Meselesi, İstanbul,1971.
7. Avcıoğlu Doğan, Milli Kurtuluş Tarihi (1838’den 1995’e), İstanbul, 1974.
8. Aydemir Şevket Süreyya, İkinci Adam,C.II,Remzi Kitapevi,1999, İstanbul.
9. Baysal Kubilay, Türkiye Ekonomisi, İstanbul 1984.
10. Boratav Korkut, 100 Soruda Türkiye’de Devletçilik, İstanbul,1974.
11. .--------------------Türkiye İktisat Tarihi (1908-1985),İst.1982.
12. CHP Programı, Ankara, 1935.
40
Erdemir, İsdemir, Çukurova(İzmir), İçdaş(istanbul), Çolakoğlu(Kocaeli), Ekinciler(İstanbul),
Kroman(Kocaeli), Ege Metal (İzmir), İzmir Demir Çelik (İzmir), Yazıcı Dmir Çelik
(İskenderun), Çebitaş (İzmir), Diler Çelik(İstanbul), Asil Çelik (Bursa), Çemtaş (Bursa),
Mkek/Çeliksan(Kırıkkale), Yeşilyurt (Samsun).
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
502 Yüksel KAŞTAN