You are on page 1of 16

Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi 487-502

ATATÜRK DÖNEMİNDE SANAYİLEŞME VE KARABÜK


DEMİRÇELİK İŞLETMELERİ

Yüksel KAŞTAN
Karaelmas Üniversitesi, Karabük Teknik Eğitim Fakültesi, Zonguldak.

Özet
Osmanlı Devleti Avrupa’da başlayan sanayi inkılabını yakalayamayarak oldukça geri
kalmıştır. Cumhuriyetin başlarında sadece İstanbul, İzmir ve Adana’daki birkaç işletmeden başka
sanayi kurumu bulunmamaktadır. Türk Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin
öncelikli konularından biri de sanayileşme olmuştur. Bunu Atatürk 1923 yılındaki İzmir İktisat
Kongresi’nde açıkça ortaya koymuş ve hızla fabrikalaşmaya gitme kararı almıştır. Bu dönemde
devletçi modeli 1917 Bolşevik İhtilali sonrası yeni yeni oluşmaya başlamıştı. Cumhuriyetin
başında ise ekonomide liberalizm modeli benimsenmiş, fakat beklenen gelişme olmayınca karma
ekonomik modele geçilmiştir. Bu model içerisinde en önemli hamleyi Karabük Demir Çelik
İşletmeleri oluşturarak ülkenin gerek sanayi ve gerekse altyapı bakımından gelişmesinde
lokomotif olmuştur.

INDUSTRIALIZATION IN ATATÜRK PERIOD AND KARABUK


IRON STEEL COMPANY

Abstract
Ottoman State had quite receded at industrialization due to not embracing industry reforms in
Europe. At the beginning of the republic, there is no industrial organization accepts some in
Istanbul, Izmir and Adana. Republic of Turkey, which was founded after the independence war,
had pointed industrialization as one of the important priorities. This was clearly stated by Atatürk
in Izmir Economy Congress in 1923 and he quickly decided to building factories. In this period,
the model of statism was newly shaped after the revolution of Bolshevik in 1917. At the beginning
of the Turkish republic, the model of liberalism in economy was adopted; however, a mixed
economic model was altered after there was no expected developments occur. In this model, the
most important development was by Karabük Iron Steel Company, so it became an engine in both
industry and infrastructure in the country.

I. Atatürk Dönemi Sanayileşme

A. Cumhuriyet Öncesi Sanayi


Osmanlı Devleti’nin son zamanlarındaki endüstriyel faaliyetleri ile faaliyetlerin
alansal dağılımını 1913 ve 1915 sanayi sayımları oluşturur. Batı Anadolu Bölgesi’ndeki
kentlerde bizzat işletmeler ziyaret edilerek bilgiler toplanmıştır. Bu bölgeler dışında
kalan, Anadolu’nun kent ve kasabalarında 10 işçiden fazla işgücü çalıştıran işletmelere
anket formları gönderilerek, sonuç almaya çalışılmıştır. Endüstriyel faaliyetlerin
gelişmiş olduğu başta İstanbul olmak üzere İzmir, Manisa, Bursa, İzmit, Karamürsel,

October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal


488 Yüksel KAŞTAN

Bandırma ve Uşak şehirlerini kapsayan sayım sonuçları ise 1917 yılında yayınlanmıştır.1
Buna göre 20. Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde Batı Anadolu’da endüstriyel faaliyetler az da
olsa bulunmaktadır. 1915 yılında yapılan sayımlara göre Batı Anadolu’da 8 şehirde
yalnız 282 işyeri ve bunların da % 50’den fazlası İstanbul’da bulunmaktadır.
Bu işletmelerin % 81’i özel sektöre, kalan % 19’u ise kamu sektörüne aitti. Devlete
ait olan işletmelerin tümü İstanbul’dadır. Gerçek kişilere ait olan 214 sınai kuruluşun %
19.6‘sı Türk-İslam unsurlarının mülkiyetindedir. Geri kalan % 80.4‘ü azınlıklardadır.
Savaş yıllarında durumun Türk-İslam unsurlar lehine değiştiği tahmin edilmektedir.2 Bu
işletmelerin oluşturulmasında ekonomik gelişmeyi başlatmak veya ticari amaç
güdülmeyerek tamamen ordunun ve nadiren de sarayın ihtiyaçlarını karşılamak hedefti.
İstanbul ve civarındaki bu şekildeki işletmeler; Tophane ve çeşitli silah fabrikaları,
Beykoz’da Tabakhane ve Kundura Fabrikası, Hereke Dokuma Fabrikası ile fes, çini ve
askeri tahniye fabrikaları. 1912 yılında devlete ait fabrikalarda 5000 (beşbin)’e yakın
işçi çalışmaktaydı.3

Tablo 1. Sanayi İşyerlerinin Ekonomik Faaliyet Kollarına Göre Bölgesel Dağılımı 4


Faaliyet Kolları İşyeri sayıları
İstanbul İzmir Diğer Yerler Toplam
Gıda Sanayi 45 23 10 78
Torak Sanayi 20 1 21
Deri Sanayi 11 2 13
Ağaç sanayi 15 9 24
Dokuma Sanayi 15 8 55 78
Kağıt ve Matbaa 44 11 55
Kimya Sanayi 5 8 13
Toplam 155 52 65 282

Kurtuluş Savaşı başlarken yabancıların işletmesinde bulunan maden imtiyazlarının


dağılımına bakıldığında; Doğu Anadolu Bölgesi’ne (Van, Diyarbakır) sadece 3 imtiyaz
verilmişken, tüm Anadolu’ya 272’ye yakın imtiyaz verilmiştir. Maden dışındaki
elektrik, tramvay, su, banka, sigorta sahasındaki yabancı sermayeler İstanbul ve
İzmir’deydi. O günlerde çıkarılan başlıca maden üretimi, krom hariç tekel niteliği
taşıyan şirketlerin ellerindeydi. Hatta bu şirketlerin üretimi toplam üretime eşit haldedir.
Zira ülke üretimi olarak da onların üretimleri verilmiştir. Bu dönemde kömür, bakır,
simli kurşun ve boraks madenlerinin işletimi tamamen yabancılardaydı. Bu konuda

1
Gündüz Ökçün, Osmanlı Sanayii, 1913-1915 Yılları Arasında Sanayii İstatistiği, Ankara,
1970, s.20.
2
Zafer Toprak, Türkiye’de “Milli İktisat” (1908-1918), Ankara, s.191.
3
Tevfik Çavdar, Milli Mücadele Başlarken Sayılarla Vaziyet ve Manzara-i Umumiye, İst., Mart
1971, s.56.
4
“1913-1915 Sanayi Sayımı Bulguları”, Aktaran, Tevfik Çavdar, age,s.55.
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 489

yabancıların ellerindeki işletmeler ile madenlerin yıllar itibariyle üretim miktarları


konusunda ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır.5
1921 yılında ülkedeki 1298 maden imtiyazının ancak 259’u devlete, diğerleri ise
yabancılara aittir. Bu imtiyazlar Anadolu’da gelirin olduğu yerlerde çoğunlukla
yabancılara aittir. Buna göre her yerde yabancılar devletten daha fazla imtiyaz sahibidir.
Bu durum düşünüldüğünde niçin Osmanlı Devleti’ne son verilmek istendiği ve Sevr
Barış Antlaşması ile niçin Türkleri belirli bölgelere doğru yönlendirdikleri açıkça
anlaşılmaktadır. Lozan Barış Antlaşması’nda Batılıların “Siz bağımsız olabilirsiniz, ama
paranız, sermayeniz, sanayiniz olmadan kısa bir süre sonra kendiniz gelip kapımıza
yalvaracaksınız.” demekle neyi kastettikleri herhalde çok daha açık bir şekilde öne
çıkmaktadır.6

B. Cumhuriyet Dönemi Sanayileşme

a.Sanayi Kalkınma Planı Öncesi


Teşvik ile ilgili ilk düzenlemeler Osmanlı Devleti’nin Batı karşısında zayıf kalan
sanayisini canlandırabilmek amacıyla 1 Ocak 1913 tarihinde “Teşvik-i Sanayi Kanunu
Muvakkati” ile yapılmıştır. Bu kanunla toplam değeri bin lirayı geçen sanayi tesisleri
için en çok beş dönüme kadar hazine arazisinin bağışlanacağı, sanayi kuruluşları için
makine, teçhizat ile ham ve yardımcı maddelerin gümrük, resim ve vergilerden muaf
olarak ithali, fabrikaların kurulması ve işletilmesi ile ilgili vergi, resim ve harçlardan
muaf tutulacakları belirtilmiştir. Bu tarihlerde ordunun ihtiyacını karşılamak amacıyla
sanayide yeni girişimlere girişilmiştir.7 Kanun müteşebbislere teşviklerden yararlanmak
için geniş imkanlar sağlamasına karşın çıkan I.Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı
yüzünden yararlananların sayısı oldukça düşük kalmıştır. Meşrutiyet döneminin sanayi
politikası ve alınan tedbirler ile ülke sanayisi on yıl içinde (1913-1923) iki katına
çıkarabilmiştir, tabii ki bunda savaşların etkisi yadsınamaz.8
Savaştan çıktıktan sonra en önemli konulardan birini ülkenin zayıf ekonomik ve
sanayi yapısını kalkındırma çareleri oluşturmaktaydı. Bu nedenle 17 Şubat - 4 Mart
1923 tarihleri arasında İzmir’de “Birinci İzmir İktisat Kongresi” düzenlenerek ülkenin
acil ekonomik yapısına yön verilmeye çalışılmıştır. Bu kongreye siyaset ve yönetim
alanına ve çeşitli meslek gruplarına ait binin üzerinde kişi katılmıştır. Kongrede liberal
ekonomi benimsenerek tarım, sanayi, ticaret ve el emeği konularında önemli kararlar

5
Tevfik Çavdar,age,s.38-42,117: Milli Mücadele Başlarken Maden İmtiyazların Bölgelere
Göre Dağılımı; Akdeniz 142, Marmara 60, Karadeniz Kıyı Bölgesi 60, Anadolu’nun
Demiryolunun Çevresi 17, Doğu Bölgesi (Van, Diyarbakır) 3, toplam 272.
6
Tevfik Çavdar, age.s.42: “1921 yılı illerde toplam imtiyaz ve devlete ait imtiyaz sayısı: Adana
49-7, Ankara 20-4, Bursa 97-39, Bitlis 1-1, Biga 32-14, Diyarbakır 11-7, Erzurum 13-7, İzmir
278-60, İzmit 43-7, Kastamonu 445-13, Konya 33-15, Mamuret-ül Aziz 3-3, Sivas 23-12,
Trabzon 90-25, Van 2-1, İstanbul 13-7, Menteşe 65-13, Karasi 80-24, Toplam 1298-259.”
7
Yakup Kepenek, Türkiye Ekonomisi,.s.18.
8
Sanayi Bakanlığı, 50.Yılda Türk Sanayii, Mars Matbaası.Ankara,1973,s.3.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
490 Yüksel KAŞTAN

alınmıştır. Bu kongrede ülke içindeki gelişmişlik farkı ve bölgeler arası dengesizlik


konusu ele alınmamıştır.9
İzmir İktisat Kongresi kararları arasında ormancılık, hayvancılığın geliştirilmesi,
tütün ve tarım ticaretinin serbest bırakılması, Ziraat Bankası’nın yeniden düzenlenmesi,
ipekçilik ile pancar ve kendir üretiminin geliştirilmesi, tarımda makineleşmeye
gidilmesi, gümrük politikalarının tarımı geliştirecek şekilde olması, “Aşar Vergisi” nin
kaldırılması gibi önemli kararlar daha çok tarımı düzenlemek için alınan kararlardı. Zira
hiç bir önemli sanayisi olmayan ülkenin önce tarımsal gelişme sayesinde kırsal kesimin
refah seviyesini yükselterek sermayeye, sonra da bununla sanayileşmeye gitmesi
gerekmekteydi.10
5 Nisan 1925 tarihinde 601 sayılı kanunla Şeker Fabrikalarının kurulabilmesi
sağlandı.11 19.05.1925 tarihinde Sanayi ve Maadin Bankası kurularak tüm fabrikalar
(Hereke, Bakırköy, Feshane Dokuma fabrikaları ile Beykoz Deri ve Kundura fabrikası,
Tosya ve Maraş çeltik fabrikaları) bu teşkilata devredildi. Banka gerek sermaye
eksikliği ve gerekse işletmelerin yetersizliği gibi nedenlerle başarılı olamamıştır.
Devlet, Lozan Antlaşması hükümlerince Osmanlı Dönemi’nin gümrük ağından 1928
yılında kurtularak gümrük duvarları çekilebilmişti. 1929 yılında gümrük duvarları %50
yükseltilmiş, ayrıca sanayii koruyacak kanun da çıkarılmıştır. İlk Şeker Fabrikası
Alpullu 1926’da faaliyete geçmiştir. Bunu özel ve mahalli teşebbüs olan Uşak Şeker
Fabrikası, sonra Eskişehir Şeker Fabrikası ve 1934’te de Turhal Şeker Fabrikası izler.
Sanayileşememenin nedenleri sadece sermaye yoksunluğu değildir. Elbette bu
önemlidir, ama bunun yanında özel teşebbüsçülük alışkanlığının olmaması; Sanayi

9
Afetinan, A., Türkiye İktisat Kongresi, Türk Tarih Kurumu Yayınlarından, Dizi xvı. sayı 1982
Ankara,s.12; Dündar Sağlam, Türkiye Ekonomisi, Yapısı ve Temel Sorunları, Ankara,
1977,s.77; Yüksel Minibaş, Azgelişmiş Ülkelerde Kalkınmanın Finansman Politikaları ve
Türkiye, İstanbul,1989,s.82-83.
10
Z.Abidin Dinler, Bölgesel İktisat, Bursa 1994, s.191; Afet İnan, age, s.24-31. “Çiftçiye ait
maddeler, Ziraat ve Hayvanat meselesi, gibi maddeler daha çok köylünün geleceğine dair
hükümler ihtiva ettiğinden dolaylı olarak köylü olarak ağırlıklı olan Doğu Anadolu
kalkınmasına yönelik düşünülebilir”; Cihan Dura, Türkiye Ekonomisi, Kayseri, 1991, s.11
ve 39; “Bütçe gelirlerinin yaklaşık üçte birini sağlayan aşarın bıraktığı boşluk arazi ve canlı
hayvan şeklindeki dolaysız vergiler ile istihlak ile muamele vergisi gibi dolaylı vergilerle
karşılanmaya çalışılmıştır”; Akbank, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ekonomisi (1923-1978),
İstanbul 1980, s.82; Sevim Görgün, “Atatürk Dönemi Maliye Politikası”, Atatürk
Döneminde Türkiye Ekonomisi Semineri, İstanbul, 1977,s.77: “Aşarın kaldırılmasıyla
sadece vergi gelirlerinde değil, tarımdan vergi yoluyla toplanan fonlarla sanayi kaynak
oluşturmaktan da vazgeçilmiştir. Öte yandan köylü “iltizam sisteminin” ortadan kalkmasıyla
elinde kalan fazla ürünü doğrudan pazara götürmek imkanı kazanmıştır”; Ç. Keyder,
“Agriculture and the State An Inguiry into Agriculture Differentiation and Political Alliances,
the Case of Turkey”, Journal of Peasant Studies, Vol. 2, No: 4, 1975- eserin yazarı s.102.
11
Zeynel Dinler, “Bölgesel Dengesizliğin Ortaya Çıkış Nedenleri, Fayda ve Sakıncaları,”
Akademi, BİTİA Dergisi, Cilt 1, No:1, Kasım 1972. s.191-192; - DPT,Türkiye’de Bölgesel
Planlama Çalışmaları, Nisan 1991, Ankara,s.3; Şevket Süreyya Aydemir, İkinci
Adam,C.II,Remzi Kitapevi,1999, İstanbul,s.319
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 491

inkılâbıyla geç tanışılması; ulaşım, feodalite, teknik eksiklik, işten anlamama gibi daha
bir çok neden sayılabilir.12
“Misak-ı İktisat” şeklinde nitelendirilen bu kararlarla aynı zamanda Teşvik-i Sanayi
Kanunu Muvakkati’nin günün ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi ve beş yıl sonra
yirmibeş yıl süre ile uzatılmasına karar verilmiştir. Bu kararla ilgili kanun 1924 yılında
tadil edilmiştir. Daha sonra günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir niteliğe
kavuşturularak 28 Mayıs 1927 tarih ve 1055 sayılı Teşvik-i Sanayi Kanunu13 çıkarılmış
ve 1 Haziran 1927 yılında yürürlüğe sokulmuştur. Sanayi grubunun iktisadi esasları
adıyla alınan kararlar, sanayiinin teşviki, sanayiinin korunması ve sanayiinin finansmanı
olmak üzere üç ana başlık altında toplanmakla birlikte yatırımların bölgeler arasında
dengeli dağılımına ilişkin herhangi bir maddeye yer verilmemiştir. 1927-1929 yılları
arasında çıkarılan yasalarla toprak reformuna gidilmiş ve topraksız ailelere toprak
dağıtımı gerçekleştirilmiştir.14
Çıkarılan bu kanunun etkisi, sanayileşme ve yatırımlar üzerinde beklenen ölçüde
olmamıştır. Genellikle sermaye yetersizliği, gümrük bağımsızlığının bulunmayışı ile
1929 yılında dünyada ortaya çıkan ekonomik bunalım nedeniyle uygulanan farklı
ekonomi politikaları uygulamanın başarısızlığında rol oynayan etmenler arasındadır.
Yine de bu dönemde (1927-1932 yılları arasında) özel teşebbüs her ne kadar beklenen
ölçüde olmasa da bir gelişme göstermiştir. Örneğin, Sanayi Teşvik Kanunu’ndan
yararlanan şirket sayısı 342’den 1473’e çıkmıştır.15

12
Şevket Süreyya Aydemir, age,s.362.
13
Teşvik-i sanayi Kanunu ile getirilen teşvikler; - Yatırımcılara devletin ve kamulaştırılan
araziden 10 hektara kadar bağış yapılması, - Sanayi kuruluşlarında ithali yapılacak makine,
tesis, hammadde ve yardımcı madde için gümrük muafiyeti, - Devletçe sağlanan ve sanayi
kuruluşlarının kullandıkları ham ve yardımcı maddelerin fiyatlarında indirim yapılması, -
Kamu kuruluşlarında ihtiyaç duyulan malların ülke içi üretiminin %10 pahalı olsa bile ithal
mala tercih etme zorunluluğu, - Kamulaştırılan arazi ve dibanın kredi ile devri.
14
Akın İlkin, Atatürk Döneminde Sanayi Politikası, Atatürk Döneminde Türkiye Ekonomisi
Seminerine Sunulan Tebliğ,Yapı Kredi Bankası yayını, İstanbul, 1981,s.96; Yalçın Acar,
Tarihsel Açıdan Türkiye Ekonomisi ve İzlenen İktisat Politikaları (1923-1963), Bursa
1991,s.29: “Dağıtılan bu toprakların bir kısmı daha önce dağıtılanlara olduğu gibi mahalli
eşraf ve ağalar tarafından yağmalanmıştır.”; Doğan Avcıoğlu, Milli Kurtuluş Tarihi
(1838’den 1995’e), İstanbul, 1974,s.178; Suat Aksoy, Türkiye’de Toprak Meselesi,
İstanbul,1971,s.59; Kubilay Baysal, Türkiye Ekonomisi, İstanbul 1984, s.456 : “1923’ten
1943 yılına dek yaklaşık 1.Kanunla 731450, 2.Kanunla 3 milyon, 3.Kanunla 1 milyon dönüm
olmak üzere 4.5 milyon dönümden fazla arazi dağıtılmıştır. Bu toprak dağıtımları yurt
ölçüsünde olmuyordu, daha çok o dönemin acele ihtiyaçlarının karşılanması ve özellikle kütle
halinde gelen göçmenlerin iskan ve topraklandırılmalarını sağlamak için yapılan tesadüfi
hareketler halinde kalıyordu”; Yüksel Minibaş, age, s.83; Mükerrem Hiç, Türkiye
Ekonomisinin Analizi, Başlıca Ekonomik Göstergeler, İstanbul,1980,s.5. ; Zeynel Dinler,
age, s.192; Mustafa Erkal, age,s.59.
15
Sanayi Bakanlığı, 50.Yılda Türk Sanayii, Mars Matbaası, Ankara, 1973, s.5; Oktay Güvemli,
“Türkiye’de Özendirme ve Yönlendirme Önlemleri”, İkinci İzmir İktisat Kongresi Kalkınma
Politikası Komisyonuna Sunulan Tebliğ,I,DPT Yayın No.1783 Başbakanlık Basımevi,Ankara
1981,s.435.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
492 Yüksel KAŞTAN

Ülkenin yıllık 5.5 milyon metre yünlü ihtiyacından 3.766.000 metresi, şekerin tümü,
4.000.000 kilo deri (askeri ihtiyaca yönelik kösele yapılmak üzere) ithal edilmektedir.
1923’te çimento üretim kapasitesi 75.000 tondur. Yine 7.000 iğ’lik pamuklu
müesseseler yer alır. 1924’te 760.000 ton kömür üretilmektedir. Sanayide ancak
müesseselerin % 4.32’si motorludur.16
Maden sanayisinin bölgelere ve işyerine göre dağılımı Marmara, Karadeniz, Ege, İç
Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu şeklinde gerçekleşmiştir.
İstihdam ettiği işçi sayısı sıralamasında ise sadece son sıradaki Doğu Anadolu ile
Güneydoğu Anadolu’nun yeri değişir. Ulaşım şartları nedeniyle daha çok maden
sanayiin de Batı’ da daha çok gelişme göstermiştir.
Görüldüğü gibi 1927 yılında ülkede sanayi alanında yok denecek kadar az olan
işyeri daha çok Batı bölgelerinde yer almıştır. Sanayi zaman içerisinde bir taraftan
Batı'dan Doğuya doğru, diğer taraftan ise bölge içerisinde gelişme kaydetmiştir.
İşyerlerinin belirli merkez ve bölgelerde toplanmadığı ülkenin tüm sathına var olduğu
kadarıyla dağıldığı, işçi bakımından da henüz sektör haline gelemediği, yani insanların
çeşitli bölge veya illere iş bulurum amacıyla göç etmeye başlamadığı görülmektedir.

b. Sanayi Kalkınma Planı Sonrası


1923-1929 yılları arasında uygulanan Teşvik-i sanayi Politikası ile 1929-1932 yılları
arasında uygulanan gümrük himayeleri ve teşvik politikaları dünyada patlak veren
ekonomik kriz nedeniyle beklenen ölçüde yararlı olamamıştır. Bunun neticesinde 1932
yılında hükümet devletin üretime yönelen temel yatırımları gerçekleştirmesini
üstlenmesine karar vermiştir. Bununla birlikte artık devlet sadece düzenleyici ve teşvik
edici konumdan çıkarak üretici olarak da özel sektörün yanında yer almıştır. 1927-1930
yılları arasında bölgeler arası gelişmişlik ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin gelişmesinde
ulaşımın önemi dönemin başbakanı İsmet İnönü’nün başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu programında yer alır;“Efendiler, ana tedbirlerimiz, ne kadar esaslıdır. Demiryolu
uğrayan yerlerde fiyatlar ağırlaşmadı, yardımları, vasıtaları yetişmekte güçlük
çekmedik. Malatya’da Elaziz’ de bugünkü pahalı fiyatlar bir iki sene sonra normal
fiyattan farklı olmayacaktır, Mesela Elaziz çok iyi mahsul aldığı zaman gönderip
satamaz. Fena mahsul aldığı zaman getirip ucuz geçinemez. Geçen bu sıkıntı seneleri
içinde her darlığa rağmen şimendifer inşasında ısrarlarımızın isabetini görmüş
oluyoruz.” 17
Ülkede takip edilen devletçilik anlayışı hakkında Mustafa Kemal fikrini şöyle
belirtmiştir: “Bizim takip ettiğimiz devletçilik, ferdi mesai ve faaliyeti esas almakla
beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde, milleti refaha ve memleketi
mamuriyete eriştirmek için, milletin umumi ve yüksek menfaatlerinin icap ettirdiği
işlerde, bilhassa iktisadi sahada devleti fiilen alakadar etmektir;1.Sanayi tesislerini
memleketin içlerine, uzak köşelerine yaymak, 2.Modern, uygar, ileri yerleşme ve hayat
tarzını, memleketin uzak köşelerine kadar götürerek etrafa, ileriliğin uygarlığın
örneklerini vermek, 3.Gerek teknik, gerek işletme alanlarında büyük ölçüde işler içinde

16
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.353.
17
Faik Kırbaşlı, 1920-1972 Döneminde Kalkınmada Öncelikli Yörelere İlişkin Hükümet
Politikaları, DPT, Ankara,1973,s.50-89.
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 493

ve çok sayıda eleman yetiştirerek, ileride bunların özel teşebbüs sahasında,


teşkilatçılıklarına, önderliklerine imkan vermek. İktisadi devlet teşekküllerini milli
ekonominin bütün branşları ve sektörleri için bir mektep halinde geliştirmek, 4.İşletme
muhasebesi, doğru hesap, modern işletmecilik bakımından organizasyon sahalarında
örnekler vermek, uzmanlar yetiştirmek ve tam istihdam, tam randıman alanları ile
dürüst vergi hesabı alanında örnek olmak ve gelenek yaratmak, 5.Yönetici, müstahdem
ve işçiyi, yalnız hizmetlerinden faydalanılıp, hayatları ile ilgilenilmeyen kör iş
kuvvetleri halinde almayıp, onların lojman, günlük hayat, sıhhat, eğitim ve çocuklarının
bakımı ile spor işlerine ve toplu eğilencilerine kadar saran bütün sahalarda, insanca
yaşamlarını ve gelişmelerini sağlamak ve bu alanda özel teşebbüse önder olmak...”
Ülkede bu dönemde yapılanlar incelendiğinde Mustafa Kemal’in devletçiliği çok daha
18
iyi kavranacaktır.
Sanayi alanında da Sovyet uzmanlar ülkeye davet edilerek Prof.Pavlof
başkanlığındaki bir heyetin Türk uzmanlarıyla tüm ülkeyi dolaşıp nerelerde hangi
sanayi kuruluşlarının kurulmasının uygun olacağına dair bir rapor hazırlayarak İktisat
Vekaleti’ne sunmuştur. Bu rapor doğrultusunda Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı
hazırlanır. İlk Sanayi Programı hazırlanırken öncelikle ithalatımızda yer almakla birlikte
ham maddelerin içeriden karşılanabilecek olması veya bazı hammaddelerinin ithalatı ile
ülkede üretimi gerçekleşebilecek bazı sanayi kollarının ve ünitelerinin devletçe veya
yabancı sermaye ile kurulmasını amaç edinmektedir. İlk Sanayi Programı içerisinde
elektrifikasyon, altın ve petrol arama işleri ve teşkilatı, jeoloji tedrisatı ve jeologlar
19
yetiştirilmesi, teknik öğretim gibi konular da yer almaktadır.
Kamu ve özel sektörün birlikte üretici olduğu bu dönemde artık hükümetin önemli
kararlar alması gerekiyordu. İşte bu şartlar altında artık ekonomide devletçiliğin ön
plana çıkması için Birinci Beş Yıllık Sanayi ve Kalkınma Planı (I.BYSKP) hazırlanarak
uygulamaya 1934 yılında geçirilmiştir. Birinci planın çok başarılı olması nedeniyle
İkinci Beş Yıllık Sanayi Kalkınma Planı hazırlanmış fakat, II.Dünya Savaşı’nın patlak
vermesi neticesinde uygulamaya geçilememiştir. II.Beş Yıllık Sanayi Kalkınma Planı
gerek içerik ve gerekse icap ettirdiği sermaye ile ülkede uyandıracağı sosyal ve
ekonomik hareketler bakımından I.Beş yıllık Sanayi kalkınma Planı’ ndan daha geniştir.
Zira, bu plana göre teklif edilen teşebbüsler; madencilik, maden kömürü ocakları, çevre
elektrik santralleri, ev mahrukatı sanayi ve ticareti, toprak sanayi, gıda maddeleri sanayi
ve ticareti, kimya sanayi, mihaniki sanayi ve denizcilik olmak üzere dokuz ana başlık
altında toplanmaktadır. İlk planda yirmi kadar fabrika tesisi teklif edilmişken ikinci
20
planda bu sayı yüze yaklaşmıştır.
14.06.1935 tarihinde 2805 sayılı kanunla Etibank kurulur ve görev alanı Devlet
eliyle maden cevherleri ve yatakları üzerinde çalışmak, bunları işletmek, petrol aramak,
elektrifikasyon işlerine girişmek ve her nevi banka işlemlerini yapmaktır. Bu amaçla şu
görevler öncelik alır: Şark Kromları, Ergani Bakır İşletmeleri, Kuvarshan ve Murgul
Bakır Madenleri, diğer metal işletmeleri, Ereğli-Zonguldak kömür havzasının ıslahı,

18
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.445-446.
19
Şevket Süreyya Aydemir, age,s.412-413.
20
Afetinan, A, Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Sanayi Planı 1936, Ankara, 1989,s.5...
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
494 Yüksel KAŞTAN

Kütahya (Seyit Ömer) Değirmisaz linyitleri, Zonguldak’ta Çatalağzı, Kütahya’da Tunç


Bilek Mıntıka Elektrik Santralleri, Çatalağzı limanı. Türkiye’de demir yatakları
aranması ve demir sanayiinin kurulması Cumhuriyetle birlikte başlamış, 1924’te
Ayvalık civarında Ayazment maddesinin işletilmesi planlanmıştır.
1925 yılında Avusturya’lı Dr. Granik’in demir ve kömür madenlerinin incelenmesi
için ülkeye davet edilmesi ile 1925 yılında Demir-Çelik Sanayiinin kurulması
düşünülür. Bunun sonucunda 17 Mart 1926 tarihinde Demir Sanaiinin Kurulmasına
Dair Kanun çıkarılır. Bu kanun gereğince çalışmalar olgunlaşmış ve Karadeniz Bölgesi
içerisinde bir demir çelik fabrikasının kurulması 1934 yılında ilk sanayi planına alınır.
Başlangıçta Cezayir’den maden getirilerek işletilmesi düşünülürken 1937 yılında
Divriği yatakları bulunmuş, konu MTA’ya devredilmiş ve Karabük Demir Çelik
21
Fabrikası 3.4.1937’de temel atılarak, 9.9.1939 yılında üretime geçmiştir.

Tablo 2. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planında Kurulması Öngörülen Sanayi


22
Tesisleri ve Dağılımı
Sanayi Adı İl, İlçe Sanayi Adı İl, İlçe

1.Kimya Sanayi 4.Kağıt ve Selüloz San. İzmit

Suni ipe Gemlik 5.Kükürt Sanayi Keçiborlu

Semi kok Zonguldak 6.Süngercilik Bodrum

Gülyağı Isparta 7.Mensucat sanayi Bakırköy,İst.

Humuzu kibrit İzmit Kayseri,

Süper fonfat İzmit Nazilli

Klor ve sud kostik İzmit Ereğli

2.Toprak Sanayi Malatya

Seramik Kütahya Iğdır

Cam ve şişe Paşabahçe 8.Merinos Bursa

3.Demir-Çelik sanayi Zonguldak 9.Kendir Kastamonu

21
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.417-419.
22
Afetinan, A, Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı 1933,Ank.
1972,s.14-15.
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 495

Günün şartlarına göre düzenlenen sanayi planı günümüzün plancılık anlayışından


farklı olarak daha çok endüstriyel işletmelerde yatırım projelerinden oluşmaktaydı. Her
ne kadar ülke içinde bölgesel dengesizlikten bahsedilmemiş olsa da, yatırımların yurt
23
düzeyine yayılmış olması oldukça önemlidir.
Tabloda da görüldüğü gibi ülke içinde yayılma politikasıyla, bölgeler arasındaki
gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla, kıyı bölgelerine göre daha yüksek maliyetli
üretimi göze alarak, nispeten Anadolu’nun içlerine ve Doğu Anadolu’ya doğru İktisadi
24
Devlet Teşekkülleri’nin işletmelerinin ilerlemesi amacı yer alıyordu.
Bu dönemde ülkenin gerçekleri ön plana çıkarılmakla birlikte bölge ayrımı
yapmadan tüm ülkede sanayileşmeye gidilerek hem bölge içerisindeki girişimcilere
örnek olunmaya, hem bazı bölgelerde sanayi bitkilerinin yetişmesine vesile olmak,
bölgede istihdam yaratılarak belirli bir sermaye birikimin oluşmasını sağlayarak ülkenin
top yekun kalkınması sağlanmaya çalışılmıştır.
Bu alınan sanayi kararları ile gerçekleştirilen fabrikalardan çok açıkça görülür. Buna
göre devlet sanayi yatırımlarını yaparken bölge ayırt etmeyerek her bölgede yatırım
25
yapmıştır.

23
CHP Programı, Ankara, 1935; “Yayılma Politikası” denilen bu görüş CHP’nin 1935
yılındaki kurultayında kabul edilen 15. maddede şu şekilde belirtilmektedir: “Endüstrinin
memleketin bazı köşelerinde toplanması yerine- kurulmaları ekonomik de olmak şartıyla-
genişlikle tutulmasını göz önünde tutarız.” ; Korkut, Boratav, 100 Soruda Türkiye’de
Devletçilik, İstanbul,1974,s.189-190; Afetinan A., age,s.121; “M. Kemal ATATÜRK, 1 Kasım
1935 tarihinde BMM’ nin beşinci dönem birinci toplanma yılını açış konuşmasında: “Türk
Ülkesi içinde, köylere varıncaya kadar küçük büyük bütün şehirlerimizin, birer gençlik ve
bayındırlık yöresi olması, önde tuttuğumuz amaçlardandır.””
24
Yakup Kepenek, age, s.92: “Yerel, ya da bölgesel tarımsal üretime ve doğal kaynaklara
dayalı sınai üretim birimlerinin kurulması da Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı temel
amaçlarından biridir.” ; Ahmet Gökçen, “Doğu Anadolu’nun Sanayileşmesi”, Doğu
Anadolu’nun Meseleleri Sempozyumu, Mayıs 1985, Tunceli,s.239 : “Birinci Beş Yıllık
Sanayi Planında, esas politika olarak sanayii ülke düzeyine yayılması esas alınmakla beraber
bu dönemde sanayi yatırımları daha çok Batı ve Orta Anadolu’ya yayılabilmiştir. Bununla
beraber bazı İktisadi Devlet Teşekkülleri Doğu Anadolu’da yatırımlar yapmışlardır.”
25
Şevket Süreyya Aydemir, age,s. 415,419,436 : Kayseri pamuklu dokuma fab.(1935), Nazilli
basma fab.(1937), Konya Ereğli mensucat fabrikalarının yapılmasının (1937) yanında
Malatya’da tetkikler yapılacak ve İstanbul Bakıköy’deki Pamuklu Dokuma Fabrikası (1934)
genişletilecektir. Kamgarn Fabrikası sonra Bursa-Merinos Fabrikasına (1938) dönüşür. Suni
İpek Fabrikası Gemlik’te (1938), Selüloz-Kağıt sanayiinin ilk kombinası İzmit’te (1936)
kurulur. Sıvas Çimento Fab.(1943), İzmit İkinci Kağıt Fabrikaları kurulur (1945)ve Bakırköy
Bez Fabrikası genişletilir. Bu dönemde morfin sanayii, Un-Ekmek sanaii ile siloların tevsii
işleri Toprak Mahsulleri Ofisi’ne, Deniz sanayi ve ticareti, Trabzon limanı, İskenderun
limanı, 28 vapurun kısmen satın alınması, kısmen içeride yaptırılması, su mahsulleri sanai ve
ticareti, soda istihsali işleri Deniz Bank’a bırakılmıştır. Malatya mensucat fabrikası 1947’de
üretime geçer. Bunların yanında İzmit Klor Sudkostik, Karabük Süperfosfat, Hamızı Kibrit,
Keçiborlu Kükürt, Isparta Gülyağı fabrikaları 1940’lı yıllarda tamamlanarak faaliyete
geçmiştir. İş Bankası 1934’te İstanbul’da Şişe-Cam’ı kurar. 17.6.1938 tarih ve 3465 sayılı
kanun ile sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlet tarafından verilerek kurulacak
olan iktisadi teşekküllere yer vermiştir.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
496 Yüksel KAŞTAN

26
Tablo 3. Sınai İşletmelerin Coğrafi Dağılımının Seyri
1927* % 1939** % 1927* % 1939** %
Marmara 19.170 581 Akdeniz 4.294 6.6 79 7.0
Bölgesi 8.634 29.6 341 51.0 Bölgesi 970 22.6 34 43.0
İstanbul Adana
45.0 58.7
Ege 11.550 232 Doğu 6.213 9.6 62 5.0
Bölgesi 3.552 17.9 136 20.0 Anadolu 880 14.2
İzmir Böl.
30.5 58.6 Erzurum
Orta 10.220 83 Güney 5.325 8.2 34 3.0
Anadolu 1.276 15.8 33 8.0 Doğu 2.016 37.9 15 44.1
Böl. Ana. Böl.
Ankara 12.5 39.8 Gaziantep
Karadeniz 7.947 73 Toplam 64.725 100.0 1.144 100.0
Bölgesi 691 12.3 18 6.0
Trabzon
8.7 24.7
Bu dönemde kamuya ait işletmelerin kuruluş yeri kararında olumlu dışşal
ekonomilerden yararlanabilmek amacıyla daha çok İstanbul ve İzmir tercih edilmeyerek
diğer bölgelerin geliştirilebilmesi nedeniyle Anadolu’ya yayılma planları uygulanmıştı.
Devlet işletmelerini özel sektör karşısında geri kalmış bölgelerdeki yüksek maliyetli
yatırımlar ile korumasız hale getirmişti; bu karar daha çok dengeli kalkınma için atılan
bir adımdı. Aynı görüş zamanı İktisat Bakanı Celal Bayar tarafından TBM Meclisin’ de
dile getirmekteydi. Bayar’ın en rasyonel kuruluş yeri şartlarından yararlanarak devlet
işletmelerinin daha düşük maliyetle üretimi gerçekleştiren özel girişim işletmelerinin,
kuruluş yerlerinin saptanmasına, devletin müdahale etmesini savunduğu görülmektedir.
Kurulacak yeni özel sanayi tesislerinin kuruluş yerini devletçe sınırlandırılması ve en
azından devlet işletmeleri için uygulanan ölçütlerin, bunlara da uygulanması
isteniyordu. 3003 Sayılı (1936) Kanunun Mecliste tartışılması sırasında, zamanın İktisat
27
Bakanı Celal Bayar, kürsüde fikirlerini ifade etmiştir.
Buna göre yayılma politikası devlet işletmelerin yanında özel sektör işletmelerine de
uygulanacaktı, fakat realite böyle gerçekleşmemiş ve sadece devlet işletmeleri için
uygulandı ve Devletçilik yıllarında devlet yatırımları Batı Anadolu’dan başlayarak Orta
Anadolu’ya doğru yayılmış, hatta bazı iktisadi teşekküller Doğu Anadolu Bölgesinde
fabrikalar kurmuşlardır. Ancak, Celal Bayar’ın da ifade ettiği “özel teşebbüs için

26
Nejdet Serin, Türkiye’nin Sanayileşmesi, Ankara,1963,s.147. “*Rakamlar küçük işletmeleri
kapsıyor. **Rakamlara yalnız Sanayi Teşvik Kanunu kapsamına giren büyük işletmeleri de
kapsıyor.”
27
Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi (1908-1985),İst.1982, s.253-254: “...Fabrikaların
kuruluş şeraitini cereyanı tabiisine bırakırsak liberal sistemde olduğu gibi...hepsi milli değil
şahsi menfaatlerine en uygun şeraiti arayarak sahillerin kenarlarına yapışarak kaplumbağa
gibi kalacaklardır...İç Anadolu’nun ihtiyaçlarını temin edecek tek bir fabrikamız
olmayacaktır...”
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 497

uygulanan kuruluş yeri sınırlaması” başarılı olamamıştır. Özel teşebbüs kendilerine


gösterilen yerlerde değil daha çok İstanbul, Marmara ve Ege Bölgesi’nin kıyıya yakın
kesimlerinde kuruluşlarını gerçekleştirmişlerdir.
Bu dönemde, Doğu Anadolu’nun kalkınması için önemli bir tasarı da Atatürk’ün 1
Kasım 1937 tarihinde BMM’ nin açılışında belirttiği üzere; Türkiye’de kültür merkezi
görevini üstlenecek İstanbul ve Ankara Üniversitelerinin yanında Doğu Bölgesi için
Van Gölü kıyısında da bir üniversite açılması konusundaki talebidir. 1936 yılında 3078
sayılı kanunla tuzdan alınan tekel vergisinde ihracatta vergi iadesi tanınır. Yine 1940
yılında 3843 sayılı kanunla devlet tekelinde bulunan maddelerin tesliminde muamele
vergisi istisnası getirilir. 1927 yılında çıkarılan Teşvik-i sanayi Kanunu I.Beş Yıllık
Sanayi Kalkınma Planı’nın başarısında büyük önemi olmuştur. Fakat 1942 yılında bu
28
kanunun kaldırılması ile girişimciler büyük ölçüde yalnız kalmışlardır.
Devletleştirme çalışmaları içerisinde 5 Haziran 1939’da İstanbul Tünel, Tramvay,
elektrik, 22 Haziranda Ankara Havagazı ve Elektrik, 25 Haziranda Edirne, Balıkesir,
Bursa, Gaziantep, Mersin elektrik şirketleri satın alınır. 24.06.1938’de Toprak
Mahsulleri Ofisi kurulur. Ülkede meydana gelen aşırı hayat pahalılığı nedeniyle
1938’de ülkeye İngiliz B.Frederik Benham ile İsviçreli arkadaşı hayat pahalılığını
durdurmak için davet edilir. Yine yahudi asıllı Alman Fritz Badee de Hayat Pahalılığı
ile Mücadele Servisi’nde çalışır. 26. Ocak 1940 Milli İktisadi Korunma Kanunu
29
çıkarılarak ekonomik bunalımdan çıkmanın yolları aranır.

II. Karabük Demir Çelik İşletmeleri


Bu dönemde ülke harap biçimde olduğundan öncelikle yurdun imar, bayındırlık ve
sanayileşmesi için demir-çelik sanayiisine ihtiyaç olduğu tespit edilerek 1925 yılında
Atatürk’ün talimatıyla İktisat Vekaleti’nce çalışmalar başlatılmıştır. Bunun için
Avusturya’dan Leopen Maden Mektebi profesörlerinden Granig kömür ve demir
cevheri incelemek için ülkeye davet edilerek getirilmiştir. Bunun sonucunda 17 Mart
1926 tarihinde Demir Sanaiinin Kurulmasına Dair Kanun çıkarılır. Ticaret Vekaleti’nde
bir genel müdürlük kurularak incelemeler başlatılmıştır. Belçika’da Maurice ve
Almanya’da Koppers firmalarında kömürün koklaşma testleri, Lüksemburg’da
Medinger’de demir cevherinin analizleri yaptırılmışsada verimliliğinin düşük olduğu
30
sonucuna varılmış ve çalışmalara ara verilmiştir.
Demir-çelik sanayiisi ile ilgili çalışmalarda zaman geçerken özel teşebbüs yetersiz
kalırken ülke dışından borç para alınmaması nedeniyle bir türlü teşebbüse cesaret
edilememiştir. 1928 yılı başlarında Erkan-ı Harbiye toplantısında ele alınmışsa da
31
ödeneksizlikten ileri gidilememiştir.

28
Fehmi Yavuz, “Cumhuriyet Türkiyesi’ nde Şehir ve Köy”, İktisadi Kalkınmanın Sosyal
Meseleleri Ekonomik ve Sosyal Edüdler Konferans Heyeti, İstanbul, 1964,s.55; Orhan
Türkdoğan, Doğu Anadolu’nun Sosyal Yapısı, Ankara 1987, s.47; Afetinan A., age,s.189;
Mustafa Erkal, Az Gelişmişlik, 13-15 Mayıs 1985, Tunceli, 1986,s.60.
29
Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam,C.I.s. 64,209-213.
30
Şevket Süreyya Aydemir,age,s.417-419.
31
Kardemir Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tanıtım Kitapçığı,s.11-12.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
498 Yüksel KAŞTAN

1931 yılında ekonomide devletçiliğe doğru kayma gösterince ülke ihtiyaçları


nedeniyle üçüncü kez Rus heyeti getirtilerek incelemeler başlatılmıştır. Bu çalışmalar
sonunda Hükümetin hazırladığı ve 1934 tarihinde uygulamaya koyduğu I.Beş Yıllık
32
Sanayi Kalkınma Planı içerisinde Karabük’te bir demir-çelik fabrikası kurulması,
madeninin de Cezayir’den getirilmesi kararı alınmıştır. Başlangıçta Cezayir’den maden
getirilerek işletilmesi düşünülürken 1937 yılında Divriği yatakları bulunmuş, konu
33
MTA’ya devredilmiştir.
Fabrika için 10 Kasım 1936’da İngiliz Hükümeti ile 2.5 milyon sterlinlik bir kredi
anlaşması imzalanmıştır. H.A.Brassert Firmasına ihale edilen tesislerin temeli 3 Nisan
1937’de başbakan İsmet İnönü tarafından atılmıştır. İnönü fabrikanın temelini atış
töreninde; “Kurulacak fabrikalar fennin en son terakkilerini ve en son icatlarını ihtiva
edecek, en kuvvetli müesseselerdir. Bu fabrikada günde bine yakın amele çalışacaktır.
Amelenin nispeten azlığı kurulacak olan bu fabrikanın ne kadar modern ve mekan ize
edilmiş olduğunu göstermeye kafidir. Bütün bu müesseselere 22 milyon liradan fazla
para sarf edeceğiz. Fabrikaların her gün kullanacağı madenleri iki yüz otuz altı vagon
taşıyacaktır. Bu her gün on trenin buraya gelmesi demektir.
Arkadaşlar, Endüstri hayatına hevesle girdikten sonra asıl endüstrinin ana kısmına,
ağır endüstriye bugün başlamış bulunuyoruz. Makine endüstrisine de buran başlanır. Bu
müessese içtimai bakımdan da ayrıca dikkati celbedecek bir kıymeti haizdir. Burada
çalışanların ikamet ve çalışma sıhhat şartları, mektep ihtiyaçları ayrıca hazırlanacak,
bunlar için ayrı ayrı müesseseler kurulacaktır. Görüyorsunuz ki, Karabük Demir ve
Çelik Fabrikaları ile memleketin müessese kurmakla kalmıyoruz. Cumhuriyetçi ve
milliyetçi Türkiye’nin manevi ve içtimai bir medeniyet ve kültür müessesesini de
meydana getirmiş oluyoruz.
Demir ve Çelik Fabrikalarının endüstri bakımından, ekonomi bakımından olduğu
kadar memleket müdafaası için olan yüksek ehemmiyetine de bilhassa dikkatinizi
celbetmek isterim. Bu fabrikalar her ihtiyaç için istediğimiz demir ve çelik temin
etmekle memleket müdafaası bugünden sonra daha geniş temellere istinad etmiş
olacaktır. Her bakımdan memlekete bu kadar lüzumlu ve faydalı olan bu fabrikaları
vücuda getirmek Atatürk’ün büyük bir ehemmiyet verdiği başlıca bir mevzu idi.
Bugün temelini atmakla sevinç duyacağımız bu fabrikaların kurulması için çok
çalışılmış, uzun müzakereler ve tetkiklerde bulunulmuştur. Bu yolda karşılaşılmış olan
sayısız zorlukları gidermek ve kuruluşlarını tahakkuk ettirebilmek için başlıca istinad
ettiğimiz kuvvet Atatürk’ün bitmez tükenmez müzahereti ve yardımı olmuştur.
Memlekette esaslı ve devamlı her varlığın düşünücüsü ve yaratıcısı olan Atatürk’ün
yüksek adını sonsuz sevgi ve saygılarla huzurunuzda ve bütün millet karşısında anmak
benim için bahtiyarlık ve şerefli bir vazifedir....... Arkadaşlar, modern ve ileri bir millet
endüstrisiz olmaz. Endüstri bu zaman medeniyetinin esas umdesidir gibi mütearifeleri
tekrar edecek değilim. Ancak bu noktayı bir daha canlandırmak isterim. Eğer

32
Sümerbank ve Erkan-ı Harbiye temsilcilerinden oluşan kurulun yer olarak Karabük’ü seçme
nedeni: maden kömürü havzalarına yakınlığı, demiryolu güzergahı üzerinde oluşu, yörenin
işçi yerleşmesine uygun oluşu, jeolojik bakımdan ağır endüstri kuruluşuna elverişli oluşudur.
33
Demir Çelik sanayi’nin kurulmasına dair kanun 17 Mart 1926’da kabul edilmiş 29 Mart 1926’da
334 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 786 Nolu Kanun olarak yürürlüğe girmiştir
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 499

Cumhuriyet rejimi olmasa ve Cumhuriyet Halk Partisinin Devletçi politikası takip


edilmese idi, endüstrinin bu memlekette kurulması hiçbir zaman tahakkuk edemezdi.
Bugün 22 milyon liraya mal olan müesseseler kuruyoruz. Bugüne kadar kurduğumuz
fabrikaların en küçüğü dört beş milyondan aşağıya kurulmamıştır.... Yakın bir zamanda
burada vatandaşlarımız Cumhuriyetin üç mühim eserini, üç büyük feyzini kutladılar. Bir
sene içinde demiryolunun açılışını gördük, iki üç gün önce de kömür havzasının
tamamen millileştirilmesi yolunda başarılmış büyük bir işten dolayı milletvekilleri sayın
arkadaşım Celal Bayar’a karşı Büyük Millet Meclisi’nde teveccüh ve takdirlerini
gösterdiler. Bugün de üçüncü olarak Demir ve Çelik Fabrikalarının temellerini
atıyoruz....Arkadaşlar, biliyorsunuz ki, beynelmilel sahada son senelerin en mühim
değişikliği silahsızlanma teşebbüsünün akamete uğraması ve her memleketin
silahlanmaya var kuvvetiyle koyulmuş olmasıdır. Bu gidiş nereye varacaktır?
Zannedilebilir ki, tehlikeler geçtikçe silahsızlanmaya dayanan bir sulh sistemi yerine,
zaman ile milletlerin takatleri sonuna kadar silahlanmalarına dayanan bir sulh sistemi
34
kendi kendine kurulacaktır.” sözleri ile fabrika ile ülke gerçeklerini dile getirmiştir.”
İfadeleriyle temeli atılan fabrikanın ülke için ne denli önem arz ettiğini açıkça ortaya
koymuştur.
Fabrika üç yıl gibi kısa bir süre sonrasında 6 Haziran 1939’da işletmeye açılmıştır.
Fabrika 13.05.1955’e kadar Sümerbank’a bağlı “Demirçelik Fabrikaları Müessese
Müdürlüğü” ismiyle çalışmışsa da 6559 Sayılı Yasa ile KİT halini alarak “Türkiye
Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü” adıyla çalışmasına devam etmiş,
21.06.1955’de Etibank’a bağlı Divriği Demir Madenleri’ni de bünyesine katmıştır.
Safranbolu’nun köyü olan Öğlebeli’nin mahallesi Karabük 1935 yılında Ankara-
Zonguldak demiryolunun ulaşıma açılmasıyla Devlet Demiryolları haritasında
“Karabük İstasyonu” adıyla anılmaya başlamıştır. Bu ismin daha sonra hızla sıkça
durulmaya başlaması 3 Nisan 1937’de Atatürk’ün direktifleriyle başbakan İsmet
İnönü’nün “Demir Çelik Fabrikaları” temelini atışı ile olmuştur. Daha sonra mahallede
hızlı bir gelişme olmuş 1941’de Safranbolu’ya bağlı Bucak, 03.03.1953’te 6068 Sayılı
Yasa ile ilce, 06.06.1995 tarih ve 550 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye
Cumhuriyeti’nin 78. ili olmuştur.
Karabük Demirçelik Fabrikası ülkede sadece inşaatlarda kullanılan klasik demir ve
çelik üreten bir kuruluş olmayıp aynı zamanda önemli mühendislik mamülleri üreten
kısaca “Fabrikalar Kuran Fabrika” niteliğinde olmuştur. İşletmede proje ve
kontruksiyon, iş hazırlama, çelik kontruksiyon, pik, çelik ve metal dökümleri, makine
atelyeleri, tev-siat ve montaj üniteleri mühendislik mamulleri grup başkanlığı gibi farklı
üniteler yer almıştır. Bu yapı ve işlevselliği ile yurdun her yöresinde dev projeler
gerçekleştirmiştir. Fabrikada yer alan ünitelerin hizmetleri aşağıda açıkça görülmektedir:
• Çelik Yapı ve Ağır Teçhisat Fabrikaları Müdürlüğü: -endüstriyel tesis ve ekipman
imalatı, -binalar, demiryolları, karayolları köprüleri35.

34
3 Nisan 1937 Ulus ve Cumhuriyet Gazeteleri
35
Demiryolu- Köprüler, Edirne-Tunca Demiryolu Köprüsü, Gebze-Arifiye Hattı Demiryolu
Köprüsü, Sirkeci-Edirne Demiryolu Hattı Köprüsü, Antep-İslahiye Demiryolu Hattı Köprüsü,
Karakaya Barajı, Fırat Demiryolu Hattı Köprüsü.
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
500 Yüksel KAŞTAN

• Makina Fabrikaları Müdürlüğü: -makine fabrikaları işletmeleri için gerekli bütün


yedek parçalar, -basınçlı borular, kapılar, -demiryolu vagonları, -ısı kazanları, -
kompresörler, testereler, makaslar, mengeneler, makaralar, delme, zımparalama,
perçinleme ve düzeltme makineleri.
• Boru Fabrikaları Müdürlüğü:
• Tevsiat Montaj Müdürlüğü: -Alaybey Tersanelerindeki senkrvize platform yapımı, -
Pendik tersanelerindeki vinç yapımı, -çimento, şeker fabrikaları yapımı, -petro-
kimya kompleksi yapımı, alimünyum tesisleri,çelik tesisleri yapımı.
• İnşaat Müdürlüğü: Türkiye’de ilk toplu konut projesi 5000 üyeli bir projedir (3782
ev ünitesi, 1 lise ve 2 ilkokul, 2 alışveriş merkezi, 1 sinema ve 1 cami)
• Proje Kostrüksiyon Müdürlüğü: -endüstriyel tesisler, -çelik yapılar ve makine
elemanları dizayn ve mühendislik hizmetleri36, -çelik ve çimento tesisleri37, -şeker
fabrikaları38, -çay işletme tesisleri, -radyo ve Tv anten ve direkleri39.

Sonuç
Osmanlı Devleti’nde sanayi devrimi zaman içerisinde gerçekleşemeyerek Batı’dan
oldukça geri kalınmıştır. Bir ülkenin gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkabilmesi için
mutlak şartlardan biri olan sanayileşmenin temelini Karabük Demir Çelik Fabrikası
oluşturmuş ve ülkede sanayi ile sanayileşme kavramını geliştirmiştir. Fabrika daha
üretime geçmeden demiryollarına ağırlık verilmeye başlanmış, üretime geçtikten sonra
devam etmiştir.

36
M.K.E.K. ve Askeri Fab.: Kırıkkale Dişli Atelyeleri, Çelik Çekme Boru Fab., Tüfek Fab.,
Çankırı ağır sanayi teçhizat fab., Polatlı inşaat ve kazı makineleri fab., Adapazarı-Arifiye
Tank Palet Fab.Kayseri Tank Palet fab., Tuzla Jeep fab., Dz.K.K.Mersin Tersane Atelyeleri,
Taşkızak Tersanesi Tekne Atelyeleri, Ankara Jandarma Gn.K.lığı Helikopter Hangarı, Ankara
Em.Gen.Md.lüğü Ambar ve Matbaa Binası,Etibank tesisleri, Seydişehir Alüminyum Tesisleri,
Bandırma Sülfürük Asit Fab, Bandırma Sodyum Perborat fab.Uludağ Wolfram Tesisleri,
Petro Kimya Komplekseleri, Petkim-Yarımca Komp., “Çanakkale Plastik Tesisleri, “Aliağa
Komp., “İzmit Petrol Ofisi Akaryakıt Tankları, Ankara Petrol Ofisi Akaryakıt Tankları, Afşin-
Elbistan Termik Santreli, Seramik, Çimento ve Kurşun Fab., Yarımca Seramik Fab., Kayseri
Çinko Kurşun Fab., Tersane, liman tesisleri ve diğer işletmeler, Pendik Tersanesi J.b.Kreyn
magnetik vinç “, “Diesel Motor Fab, Alaybey “ açık hava kreyn, Alaybey “syncrolift
sistemi, Salıpazarı rıhtım rayları yenilenmesi, Rize Çaykur-Çay fab, İzmir Balcova Teleferik
Hattı, Kayseri Meysu Fab., Antep Meysu Fab, T.K.İ.Dodurga Kriplas Tesisleri, Mudurnu
Orman Ürünleri Sanayi Fab., Kapalı Spor salonları (11 adet), Divriği Konsantrasyon ve
palet tesisleri, Ereğli Demir ve Çelik Fab., İskenderun Demir ve Çelik Fab.Toplam 65.000
Ao platform üzerinde proje,45.000 A4”hesap sayfası.
37
Hereke Nuh Çimento Fab.,İstanbul Akçimento, İzmir Batı Anadolu Çimento, Mersin, Adana,
Samsun-Ladik, Ünye çimento fabrikaları.
38
Afyon, Konya, Konya-Ilgın, Niğde-Bor, Muş, Ağrı, Elbistan,Samsun-Çarşamba, Şeker
Fabrikaları Ankara Makine Fab.
39
TRT-Radyo ve Televizyon Anten Direkleri: Diyarbakır, Antalya, Ankara, Trabzon, İzmir,
Mudanya, Malatya, Ağrı, Denizli, Van, Gaziantep, İzmir, van şehirleir anten direkleri,
Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Adana, Samsun...
Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
Atatürk Döneminde Sanayileşme ve Karabük Demirçelik İşletmeleri 501

Demir çelik fabrikası II.Dünya Savaşı öncesi silahlanmada kullanılan çelik sanayi
için de son derece önemli hale gelmiştir; özellikle de yeni kurulan bir devletin
silahlanması aşamasında. Yine fabrika ülkede istihdam oluşturarak büyükçe bir oranda
insanlara iş ve aş oluşturmuştur. Fabrikanın bir köye yapılması ve bu köyün hızlı nüfus
artışı ile şehirleşirken devlet diğer şehirlere de örnek teşkil edecek şekilde okulu,
sineması, lokalleri, parkları, caddeleri, dinlenme yerleri ile tam bir şehirleşme süreci
geçirmiştir.
Karabük Demir Çelik fabrika üniteleri görüldüğü gibi ülkenin gerek alt yapı ve
gerekse her türlü kalkınmaya yönelik gelişmenin temelini oluşturmuş ve bugün
Türkiye’nin neresinde bir köprü, bir fabrika, bir bina varsa mutlaka bu fabrika veya
türevlerinin katkısı bulunmaktadır. Bir devrin devletçilik siyaseti içerisinde kurulan ve
büyük hizmetler gerçekleştiren bu işletme aynı zamanda hem devlete hem de özel
40
sektöre diğer demir çelik fabrikalarını kazandırmıştır. Bu yönü ile özel sektörün
gelişmesine de öncülük etmiş ve zaman içerisinde devletçi modelden liberal modele
geçişe de ayak uydurmuştur.
Cumhuriyet döneminde devletçilik modeli içerisinde gidilen fabrikalaşma öncelikle
ülkenin gerçeklerine ve bir an önce ülkenin sanayileşebilmesi ile top yekun
kalkınmasının sağlanabilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu yapı içerisinde bölge ve
il ayrımı yapılmadan faydalılık ve savunma şartları göz önüne alınmıştır.
Gerçekleştirilen bu sanayileşme sonucunda daha sonraki yıllarda özel sektörün gelişerek
artık kamuya ait olanlarının da özelleştirilmesine çalışılmaktadır.

Kaynaklar
1. Acar Yalçın,Tarihsel Açıdan Türkiye Ekonomisi ve İzlenen İktisat Politikaları
(1923-1963), Bursa 1991.
2. Afetinan, A., Türkiye İktisat Kongresi, Türk Tarih Kurumu Yayınlarından, Dizi
xvı. sayı 1982 Ankara.
3. ----------------Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Sanayi Planı 1936, Ankara, 1989.
4. ----------------Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı
1933, Ankara 1972.
5. Akbank, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ekonomisi (1923-1978),İstanbul 1980.
6. Aksoy Suat, Türkiye’de Toprak Meselesi, İstanbul,1971.
7. Avcıoğlu Doğan, Milli Kurtuluş Tarihi (1838’den 1995’e), İstanbul, 1974.
8. Aydemir Şevket Süreyya, İkinci Adam,C.II,Remzi Kitapevi,1999, İstanbul.
9. Baysal Kubilay, Türkiye Ekonomisi, İstanbul 1984.
10. Boratav Korkut, 100 Soruda Türkiye’de Devletçilik, İstanbul,1974.
11. .--------------------Türkiye İktisat Tarihi (1908-1985),İst.1982.
12. CHP Programı, Ankara, 1935.

40
Erdemir, İsdemir, Çukurova(İzmir), İçdaş(istanbul), Çolakoğlu(Kocaeli), Ekinciler(İstanbul),
Kroman(Kocaeli), Ege Metal (İzmir), İzmir Demir Çelik (İzmir), Yazıcı Dmir Çelik
(İskenderun), Çebitaş (İzmir), Diler Çelik(İstanbul), Asil Çelik (Bursa), Çemtaş (Bursa),
Mkek/Çeliksan(Kırıkkale), Yeşilyurt (Samsun).
October 2003 Vol:11 No:2 Kastamonu Education Journal
502 Yüksel KAŞTAN

13. Çavdar Tevfik, Milli Mücadele Başlarken Sayılarla Vaziyet ve Manzara-i


Umumiye, İst., Mart 1971.
14. Dinler Z.Abidin, Bölgesel İktisat, Bursa 1994.
15. ---------------------“Bölgesel Dengesizliğin Ortaya Çıkış Nedenleri, Fayda ve
Sakıncaları,” Akademi, BİTİA Dergisi, Cilt 1, No:1, Kasım 1972.
16. DPT,Türkiye’de Bölgesel Planlama Çalışmaları, Nisan 1991, Ankara.
17. Dura Cihan, Türkiye Ekonomisi, Kayseri, 1991.
18. Erkal Mustafa E., Az Gelişmişlik, 13-15 Mayıs 1985, Tunceli, 1986.
19. Gökçen Ahmet, “Doğu Anadolu’nun Sanayileşmesi”, Doğu Anadolu’nun
Meseleleri Sempozyumu, Mayıs 1985, Tunceli.
20. Görgün Sevim, “Atatürk Dönemi Maliye Politikası”, Atatürk Döneminde Türkiye
Ekonomisi Semineri, İstanbul, 1977.
21. Güvemli Oktay, “Türkiye’de Özendirme ve Yönlendirme Önlemleri”, İkinci İzmir
İktisat Kongresi Kalkınma Politikası Komisyonuna Sunulan Tebliğ,I,DPT Yay.
No.1783 Başbak. Basımevi, Ank., 1981.
22. Hiç Mükerrem, Türkiye Ekonomisinin Analizi, Başlıca Ekonomik Göstergeler,
İstanbul,1980.
23. İlkin Akın, Atatürk Döneminde Sanayi Politikası, Atatürk Döneminde Türkiye
Ekonomisi Seminerine Sunulan Tebliğ,Yapı Kredi Bankası yayını, İstanbul, 1981.
24. Karabük İl Yıllığı, 1999.
25. Kardemir Ürünler Kataloğu.
26. Kardemir, 2001 Yılı Faaliyet Raporu.
27. Kardemir Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tanıtım Kitapçığı.
28. Keyder Ç., “Agriculture and the State An Inguiry into Agriculture Differentiation
and Political Alliances, the Case of Turkey”, Journal of Peasant Studies, Vol. 2,
No: 4, 1975
29. Kırbaşlı Faik, 1920-1972 Döneminde Kalkınmada Öncelikli Yörelere İlişkin
Hükümet Politikaları, DPT, Ankara,1973
30. Minibaş Yüksel, Azgelişmiş Ülkelerde Kalkınmanın Finansman Politikaları ve
Türkiye, İstanbul,1989
31. Ökçün Gündüz, Osmanlı Sanayii, 1913-1915 Yılları Arasında Sanayii İstatistiği,
Ankara, 1970.
32. Sağlam Dündar, Türkiye Ekonomisi, Yapısı ve Temel Sorunları, Ankara, 1977.
33. Sanayi Bakanlığı, 50.Yılda Türk Sanayii, Mars Matbaası.Ankara,1973.
34. Serin Nejdet, Türkiye’nin Sanayileşmesi, Ankara,1963.
35. Toprak Zafer, Türkiye’de “Milli İktisat” (1908-1918), Ankara, s.191.
36. Türkdoğan Orhan, Doğu Anadolu’nun Sosyal Yapısı, Ankara 1987.
37. Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Karabük Tanıtma Kataloğu.
38. Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Mühendislik Hizmetleri.
39. Ulus ve Cumhuriyet Gazeteleri, 3 Nisan 1937.
40. Yakup Kepenek Yakup, Türkiye Ekonomisi,.
41. Yavuz Fehmi, “Cumhuriyet Türkiyesi’ nde Şehir ve Köy”, İktisadi Kalkınmanın
Sosyal Meseleleri Ekonomik ve Sosyal Edüdler Konferans Heyeti, İstanbul, 1964

Ekim 2003 Cilt:11 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi

You might also like