You are on page 1of 15

PATANJALİ'NİN YOGA SUTRALARI

1.KİTAP - BİR OLMA MESELESİ


1. Om. Aşağıdaki talimatlar Bir olma ilimiyle
ilgilidir.
2. Bu bir olma (Yoga) psişik doğanın itaat
ettirilmesiyle ve chitta'nın (aklın) dizginlenmesiyle
elde edilir.
3. Bu amaca ulaşıldığında, Yogi kendisini gerçek
benliğiyle bilir.
4. O ana dek, içsel varlık kendisini biçim ve aktif
gelişimlerle tanımlamıştı.
5. Aklın 5 durumu vardır, zevk ve acıya tabiidir; acı
verirler ya da vermezler.
6. Bu gelişimler (aktiviteler) doğru bilgi, yanlış
bilgi, hayal, pasiflik (uyku) ve hafızadır.
7. Doğru bilginin temeli doğru algılama, doğru yere
adanma ve doğru şeye tanıklık etmedir.
8. Yanlış bilgi ise varlığın durumunu değil biçimi
temel alır.
9. Hayal, gerçekte varolmayan imajlardır.
10. Pasiflik (uyku), vritti'lerin (5 duyunun
algılamalarının) uyuşuk halini temel alır. (Uyku,
duyuların algılamamalarını temel alır.)
11. Hafıza, şimdiye dek bilineni devam ettirir.
12. İçsel oluşum olan akla ait bu gelişimlerin
kontrolü yorulmaz bir gayret ve bağımlı olmama ile
birlikte gelir.
13. Yorulmaz gayret, aklın gelişimlerini düzenlemeye
gösterilen sürekli çabadır.
14. Elde edilecek nesne yeterince değerliyse ve ona
ulaşmak için gösterilen çaba ısrarla aralıksız takip
edilirse, aklın sabitleşmesi (vrittis'in
düzenlenmesi) korunur.
15. Bağımlı olmama; dünyevi veya geleneksel olan,
burada olan veya gelecekte olacak, tüm arzu uyandıran
nesnelere özlem duymaktan kurtulmaktır.
16. Bu, ruhsal varlığın gunalardan veya bu
değerlerden kesin bilgi ile özgürleştiği zaman çıkan
sonuca bağımlı olmama halidir.
17. Konsantrasyon yapılarak nesnenin dört katlı
doğasına; yoklayarak biçimine, ayırt edici
birliktelik yoluyla değerine (veya gunasına), ilham
yoluyla amacına ve tanımlama ile ruhuna ve o nesnenin
şuuruna ulaşılır.
18. Samadhi'nin bir ileri aşaması dış oluşumları
sessizleştirerek elde edilmiş tek bir düşünceye
odaklanmadır. Bu aşamada, chitta, sadece kişisel
tesirlere tepki verir.
19. Burada anlatılan Samadhi doğal olaylarla ilgili
(fenomenel) dünyanın bağlarının ötesine; Tanrıların
ve onları ilgilendiren somut dünyanın ötesine geçmez.
20. Yogiler önce inançla ve onu takip eden enerji,
hafıza, meditasyon ve doğru algılama ile saf Ruhun
(Mutlak Olanın) farkını görebilmeye vasıl olarak
Samadhi'ye ulaşırlar.
21. Bu aşamaya (ruhsal şuura) ulaşma, isteği kuvvetli
bir şekilde canlı olanlar için çok hızlıdır.
22. Bu isteğe sahip olanlar benzer bir şekilde
farklıdır; bu istek yoğun, ılımlı (orta karar) ya da
hafif olabilir. Doğru ruhsal şuura ulaşma yolunda
hala bir başka yol daha vardır.
23. Ishvara'ya yoğun olarak kendini adama ile
Ishvara'nın bilgisine ulaşılır.
24. Bu Ishvara, sınırlanmamış, karmadan ve ihtirastan
arınmış ruhtur.
25. Ishvara'da tüm bilginin tohumu olan Gurudeva
sonsuzluğa açılır.
26. Zaman ile sınırlı olmayan varlık olan Ishvara
(Gurudeva) ilksel üstatların öğretmenidir.
27. Ishvara'nın Söz'ü Aum'dur. Bu Pranava'dır.
28. Söz'ün sesi ile ve yansıyan anlamı ile Yol
bulunur.
29. Böylece, varlıksal özün (ruhun) farkındalığı
gelir ve tüm engeller ortadan kalkar.
30. Ruhun tanınmasıyla ilgili engeller bedensel
sakatlıklar, zihinsel durağanlık, yanlış araştırma,
dikkatsizlik, tembellik, maddesel bağımlılık, hatalı
algılama, konsantrasyonu sağlama yetisinin olmaması,
meditatif halin devam ettirilememesidir.
31. Acı, üzüntü, yanlış yönlendirilmiş bedensel
fiiller ve yaşam akımlarının yanlış yönü (kontrolü)
alt psişe doğasının engelleridir.
32. Engellerin ve engellere eşlik edenlerin
üstesinden gelmek için, bir doğruya (veya ilkeye)
olan isteğin yoğun olarak uygulanması gerekir.
33. Sempati, şefkat, amacın sabitliği ve zevke ve
acıya ya da iyiliğin ve kötülüğün hiç bir biçimine
bağımlı olmama ile birlikte chitta'nın huzuru gelir.
34. Chitta'nın huzuru, ayrıca prana ya da yaşam
nefesinin düzenlenmesiyle de birlikte gelir.
35. Aklın sabitleşmesi, duyuların algılamasıyla
ilişkisi olan konsantrasyonun şu şekilleriyle temin
edilir.
36. Işık ve ışığın Parlaklığına meditasyon yapılarak
Ruhun bilgisine ulaşılabilir ve huzur sağlanabilir.
37. Alt varlık saflaştırıldığında ve artık düşkünlük
göstermediğinde, Chitta sabitleşir ve ilüzyondan
özgürleştirilir.
38. Huzura (chitta'nın sabitleştirilmesine),
rüyaların verdiği bilgi üzerine meditasyon yapılarak
ulaşılabilir.
39. Huzura ayrıca kalbin en sevdiği üzerine konsantre
olunarak da ulaşılır.
40. Böylece, (varlığın) farkındalığı sonsuz küçük
olandan sonsuz geniş olana genişler ve bilgisi
annu'dan (atom veya noktadan) atma'ya (ruha)
mükemmelleşir.
41. Vritti'leri (aklın özünün gelişimleri) tam olarak
kontrol edebilen kimlikteki kişi, durumu ve farkına
vardığına benzerlik meydana getirir. Tıpkı bir
kristalin yansıttığı renkleri kendisine alması gibi,
bilen, bilgi ve bilinen alan bir olur.
42. Algılayan kişi; sözü, fikri (ya da anlamını) ve
nesneyi biraraya getirdiğinde, bu, tarafsız algılama
durumu olarak adlandırılır.
43. Hafıza kontrolü elinde tutmadığında, meydana
gelen algılama tarafsız olmaz; söz ve nesne aşılır ve
sadece fikir kalır.
44. Tarafsız fiili olan ve olmayan akılla yapılan
konsantrasyonun bu aynı iki süreci sübtil olan
şeylere de uygulanabilir.
45. Fizik olan sübtile ve süptil, Pradhara olarak
adlandırılan ruhsal varlık durumuna giden ilerleyici
aşamalara yönlendirir.
46. Tüm bunlar tohuma yapılan meditasyonu meydana
getirir.
47. Bu üstün düşünme (süper-tefekkür) durumuna
ulaşıldığında Yogi, Chitta'nın dengeli sakinliği ile
saf ruhsal farkındalığa ulaşır.
48. Algılaması kusursuzca kesindir. (ya da aklı
sadece Gerçeği gösterir.)
49. Bu belirli algılama eşsizdir ve rasyonel aklın
(kanıt, netice çıkarma ve tümden gelim ile) ortaya
çıkaramadığını ortaya çıkarır.
50. Bu diğer tüm izlenimlere karşıdır veya diğer
izlenimlerin yerini alır.
51. Bu algılama durumunun kendisi de
sınırlandırılmamış (veya diğer izlenimlerin yerini
almış) ise, saf Samadhi'ye erişilir.
2. KİTAP - BİR OLMA ADIMLARI
1. Ruh ile birleşme yolunda, fiil Yogası, ateşli bir
istekle, ruhsal okuma ve Ishvara'ya adanmadır.
2. Bu üçünün amacı ruhsal vizyonu getirme ve
engelleri ortadan kaldırmaktır.
3. Bun zorluk yaratan engeller; avidya (cehalet),
kişilik duygusu, arzu, nefret ve bağımlı olma
duygusudur.
4. Avidya (cehalet); gelişmemiş, veya ortadan kalkma
sürecinde olan, veya üstesinden gelinmiş ya da
gelinmemiş diğer tüm engellerin nedenidir.
5. Avidya kalıcı, saf, saadet dolu ve Beni; kalıcı
olmayan, saf olmayan, acı veren ve Ben-olmayan ile
karıştırma durumudur.
6. Kişilik duygusu, bilginin araçları ile bilenin
kimliğinin oluşturulmasına göredir.
7. Arzu zevk veren nesnelere bağımlı olmaktır.
8. Nefret, algılanan herhangi bir nesneden
iğrenmektir.
9. Sezgili varoluşa duyulan yoğun arzu bağımlı
olmaktır. Bu, her biçimde var olabilir, kendi kendini
devam ettiricidir veçok bilge olanlar tarafından dahi
bilinir.
10. Bu beş engel süptil olarak bilindiğinde karşı bir
akli davranışla yenilebilir.
11. Fiilleri, meditasyon süreciyle atılır.
12. Karma'nın kökü bu beş engeldir ve bu yaşamda ya
da gelecekteki bir yaşamda meyvesini vermelidir.
13. Kökler (veya samskara'lar) var olduğu sürece,
meyveleri de yaşam, ölüm, ve zevk ve acı veren
deneyimler olacaktır.
14. Bu tohumlar (veya samskara'lar) kendilerini
oluşturan nedenin iyi veya kötü olmasına göre zevk
veya acı üretirler.
15. Aydınlanmış kişi için (üç dünyadaki) tüm varoluş,
guna'ların fiillerinden doğan borçtan dolayı acı
verdikleri düşünülür. Bu fiiller üç katlı olup;
sonuçlar, endişeler ve bilinç altıyla algılanan
intibalar doğururlar.
16. Henüz oluşmamış acı geçiştirilebilir.
17. Algılanan ve Algılayanın bir ve aynı olduğu
ilüzyonu (acı üreten etkilerin) geçiştirilmesi
gereken neden(i)dir.
18. Algılananın üç özelliği vardır; sattva, rajas ve
tamas (ritm, hareketlilik ve durağanlık);
elementlerden ve duyu organlarından oluşur. Bunların
kullanımı deneyimi ve nihai özgürlüğü doğurur.
19. Guna'ların bölümleri (ya da maddenin özellikleri)
dört katlıdır; belirli olan ve olmayan,
tanımlanabilen ve dokunulmayan.
20. Gören saf bilgidir (gnosis). Saf olduğu halde,
aklın aracılığıyla verilen fikir üzerine bakar.
21. Olan herşey ruhun yararına varolur.
22. Yoga'yı (birleşmeyi) başarmış bir kişi durumunda
objektif evren bitecektir. Ancak, (objektif evren)
henüz özgür olmayanlar için var olmaya devam eder.
23. Ruhun akıl ile ve aklın algıladığı ile
birleşmesi, algılanan ve Algılayana benzeyen doğanın
anlaşılmasını doğurur.
24. Bu ilişkinin nedeni cehalettir ya da avidya'dır.
Bunun üstesinden gelinmesi gerekir.
25. Cehalet, algılanan şeyler ile ilişkide olmamanın
sağlanmasıyla son bulur. İşte bu büyük (ruhsal)
özgürleşmedir.
26. Mükemmel olarak sağlanmış ayrım ile kısıtlılık
durumunun üstesinden gelinir.
27. Bilgi (ya da aydınlanma) yedi kattır ve ilerleme
sağlayarak ulaşılır.
28. Yoga tüm safhalarıyla düzenli olarak
uygulandığında, ve saf-olmamanın üstesinden
gelindiğinde, irfan gelir ve bu da tam aydınlanmaya
doğru götürür.
29. Yoga'nın sekiz safhası; Yama Emirleri, Nijama
Kuralları, duruşlar ya da Asana'lar, yaşam gücünün
doğru kontrolü ya da Pranayama, soyutlama ya da
Pratyahara, dikkat ya da Dharana, Meditasyon ya da
Dhyana, tefekkür ya da Samadhi'dir.
30. Zarar vermeme, tüm varlıklara doğru olma,
çalmama, ölçüsüz olmama ve hırslı olmama yama ya da
beş emiri oluşturur.
31. Yama (ya da beş emir) evrensel görevlerdir ve
ırk, yer, zaman veya zorunluluk gözetmez.
32. İçsel ve dışsal temizlik, mutluluk, ateşli istek,
ruhsal okuma ve Ishvara'ya kendini adama nijama'yı
(beş kuralı) oluşturur.
33. Yoga'ya ters düşen düşünceler olduğunda tam aksi
olan düşüncelerin ekilmesi gerekir.
34. Yoga'ya ters düşen düşünceler - kişisel olarak
yapılan ya da yapılacak olan ya da uygun görülen,
hırstan, öfkeden veya oyundan (cehaletten) doğmuş,
az, orta derece ya da çok büyük olarak; zarar verme,
yanlışlık, çalma, cinsel aşırılık ve hırstır. Bu
nedenle, tam aksi olan düşüncelerin ekilmesi gerekir.
35. Kim ki, zarar vermemeyi mükemmelleştirmiştir,
onun önünde tüm düşmanlık yok olur.
36. Tüm varlıklara olan mutlak doğruluk
mükemmelleştirildiğinde, sözlerinin ve hareketlerinin
karşılığı hemen görülür.
37. Çalmama mükemmelleştirildiğinde, yogi arzuladığı
herşeye sahip olabilir.
38. Cinsel aşırılığın yok edilmesiyle enerji elde
edilir.
39. Hırslı olma tamamen yok edildiğinde, yeniden
doğuşun kanunu anlaşılır.
40. İçsel ve dışsal saflaştırma hem kişinin kendisi
hem de diğer tüm biçimler için hırs doğurur.
41. Saflaştırma ile sakin bir ruh, konsantrasyon,
organları kotrol altına almak ve Öz-Beni görme yetisi
gelir.
42. Mutluluk ile ilahi saadet kazanılır.
43. Ateşli istek ile ve saf-olmayanın ortadan
kaldırılmasıyla bedensel güçler ve duyu güçleri
mükemmelleşir.
44. Ruhsal okuma, Ruh (ya da ilahi Olan) ile irtibat
halinde olunmayı sağlar.
45. Ishvara'ya kendini adama ile meditasyonun (ya da
samadhi'nin) amacına ulaşılır.
46. Bedensel olarak yapılmış duruş, sabit ve kolay
olmalıdır.
47. Duruşta sabitlik ve kolaylık, sürekli az çaba ve
sınırlı olmayana aklın konsantre edilmesiyle
sağlanır.
48. Buna ulaşıldığında, zıt kutuplar artık
sınırlamaz.
49. Doğru duruşu (asana); prana'nın doğru kontrolü ve
nefesin doğru alışı ve verişi izler.
50. Prana'nın (yaşam akımlarının) doğru kontrolü
dışsal, içsel ve hareketsizdir; yere, zamana,
uygulama sayısına ve ayrıca uzatılmasına ya da kısa
tutulmasına bağlıdır.
51. Bu içsel ve dışsal adımlarla ilgilenenlerin
üstüne çıkan bir dördüncü aşama vardır.
52. Bununla, ışığı saklayan kademeli olarak ortadan
kaldırılır.
53. Ve akıl konsantre olunmuş meditasyon için
hazırlanmış olur.
54. Soyutlama (ya da Pratyahara) duyuların düşünce
ilkesiyle itaat ettirilmesi ve şimdiye kadar görülür
ve dokunulur olandan geri çekilmesidir.
55. Bu safhaların sonucu olarak, duyu organlarının
tam bir itaati oluşur.
3. KİTAP - BİR OLMANIN BAŞARILMASI VE BUNUN SONUÇLARI
1. Konsantrasyon, chitta'nın (zihnin) belli bir nesne
üzerinde yoğunlaştırılmasıdır. Buna dharana denir.
2. Muhafaza edilen konsantrasyona (dhrana'ya)
meditasyon (dhyana) denir.
3. Chitta gerçek olanın (veya bir biçime dönüşmüş
fikrin) içinde eridiğinde, ve kişisel benliğin ya da
ayrımın farkında olmadığında, buna tefekkür ya da
samadhi denir.
4. Konsantrasyon, meditasyon ve tefekkür birbirini
izleyen bir fiil içindeyse, sanyama'ya ulaşıldı
demektir.
5. Sanyama'nın sonucu olarak ışığın dışarıya doğru
parlaması gelir.
6. Bu aydınlanma kademelidir, adım adım gelişir.
7. Yoga'nın bu son üç safhası diğer safhalara nazaran
çok daha kişisel bir etkiye sahiptir.
8. Yine de bu üçü bile hiç bir nesneyi temel almayan
gerçek kaynaksız meditasyona (veya samadhi'ye) göre
dışsaldır. Bu meditasyon chitta'nın (zihnin) ayrımcı
doğasından meydana çıkan etkilerden etkilenmez.
9. Zihnin aşamaları, birbirini izleyen sırada
şöyledir: Zihin, görülene tepki verir, bunu zihnin
kontrolü izler. Bunu, chitta'nın (zihnin) her iki
faktöre de tepki verdiği an izler. Son olarak tüm
bunlar geçer ve algılanan bilinç tam kontrolü ele
geçirir.
10. Zihnin bu alışkanlığının terbiye edilmesiyle,
ruhsal algılamada bir sabitlik oluşur.
11. Bu alışkanlığın oluşturulmasıyla ve zihnin fikir-
üretme eğiliminin engellenmesiyle, sabit bir tefekkür
gücü meydana çıkar.
12. Zihin kontrolü ve kotrol eden faktör eşit olarak
dengelenirse, tek-noktaya odaklılık durumu oluşur.
13. Bu süreçte, her bir nesnenin hali bilinir,
özellikleri (ya da formları), sembolik doğaları, ve
zamana dayalı özel kullanımları (gelişme aşaması)
bilinir ve anlaşılır.
14. Her bir nesnenin meydanda olan ve de gözükmeyen
özellikleri elde edilir.
15. Gelişmenin aşaması, çok yönlü psişik doğanın ve
onun düşünme ilkesinin çeşitli gelişimlerinden
sorumludur.
16. Her bir biçimin üçlü doğasına yapılan konsantre
olunmuş meditasyon ile ne olduğunun ve ne olacağının
sırrı çözülür.
17. (Nesneyi) Gösteren tını (ya da Söz) ve
şekillenmiş ruhsal öz (ya da fikir) algılayanın
zihnini genellikle karıştırır. Bu üç hale yapılan
konsantre olunmuş meditasyonlaysa, tüm yaşam
biçimlerini çıkaran tınının (sezgisel) kavranışı
gelir.
18. Düşünce-imgelemeleri görme gücü elde edildiğinde,
eski enkarnasyonların bilgisi ortaya çıkar.
19. Konsantre olunmuş meditasyonla, diğer kişilerin
zihinlerindeki düşünce-imgelemeleri de görülür olur.
20. Algılayana, bu düşüncelerin ait olduğu nesneler
görülmezse, algılayan nesneyi değil sadece düşünceyi
görür. Kişinin meditasyonu görülebilir olanı
kapsamaz.
21. Biçim ve beden üzerindeki ayrıma konsantre
olunmuş meditasyonla, bedenin insan gözüne görünen bu
özellikleri reddedilir (ya da yok varsayılır) ve yogi
kendini görünmez kılabilir.
22. Karma (ya da etkiler) iki türlüdür: hemen karma
ya da gelecekte karma. Bunlara yapılan mükemmel
konsantre olunmuş meditasyonla, yogi üç dünyadaki
deneyiminin mahiyetini bilir. Bu bilgi sembollerle
gelir.
23. Diğerleriyle birleşme, şefkat, yumuşaklık ve
tarafsızlık olan duyuların üç durumuna yapılan tek-
noktaya-odaklı meditasyonla kazanılır.
24. Filin gücüne yapılan tek-noktaya-odaklı
meditasyonla, bu güç ya da ışık uyandırılır.
25. Uyandırılmış ışığa yapılan mükemmel konsatre
olunmuş meditasyonla süptil, saklı ya da yabancı olan
bir bilinç oluşur.
26. Güneşe yapılan tek-noktaya-odaklı meditasyonla,
yedi dünyanın (veya bilginin) bilinci gelir.
27. Aya yapılan tek-noktaya-odaklı meditasyonla aysal
biçimlerin bilgisi yükselir.
28. Kuzey yıldızına yapılan meditasyon, gezegen ve
yıldızların yörüngeleri ile ilgili bilgiyi verir.
29. Güneş sinir ağı adı verilen merkeze konsantre
olunarak dikkat verildiğinde, bedenin durumuyla
ilgili mükemmel bilgi gelir.
30. Boyun merkezine dikkat sabitleştirildiğinde,
açlık ve susuzluk ortadan kalkar.
31. Boyun merkezinin üstündeki kanal ya da sinire
dikkat sabitleştirildiğinde, denge sağlanır.
32. Öz-denetim sağlamış olanlarla, başta bulunan
ışığa odaklanılarak görülebilir ve irtibat
kurulabilir. Bu güç, tek-noktaya-odaklı meditasyonla
geliştirilir.
33. Herşey, sezginin canlı ışığı ile bilinebilir.
34. Zihin-bilincinin anlaşılması kalp merkezine
yapılan tek-noktaya-odaklı meditasyon ile gelir.
35. (Zıt kutupların) Deneyim(i) ruhun kişisel Öz ve
purusha'yı (Ruh'u) ayırt edememesinden kaynaklanır.
Nesnel biçimler ruhsal kişinin kullanımı (ve
deneyimi) için vardır. Buna yapılan meditasyonla,
ruhsal doğanın (purusha'nın) sezgiyle anlaşılması
gelir.
36. Bu deneyim ve meditasyonun sonucu olarak,
sezgisel bilgiyi üreten daha üst bir duyma, dokunma,
görme, tat alma ve koklama gelişir.
37. Bu güçler en üst ruhsal farkındalık için birer
engeldir ama nesnel dünyalarda sihirli güçler olarak
hizmet ederler.
38. Zayıflatıcı bağların sebeplerinden kurtulma ile
ve hislerin bir başkasına yönelmesi (girişi ya da
reddi) tarzıyla, chitta (zihin) bir başka bedene
girebilir.
39. Bir üst düzey yaşamın (udana) boyun
eğdirilmesiyle, dikenli bir yol olan sudan ve ayrıca
bataklıktan kurtulunur ve yükseliş (miraç) gücü
kazanılır.
40. Samana'nın (kalp bölgesinde bulunan yaşam
enerjisi) boyun eğdirilmesiyle, kıvılcım alev olur.
41. Akaşa ve Ses arasındaki ilişkiye odaklanmış
meditasyon ile, ruhsal duyma organı gelişir.
42. Beden ve akaşa arasındaki var olan ilişkiye
odaklanmış meditasyon ile (üç dünyaya ait) maddeden
yükseliş ve boşlukta seyahat etme gücü kazanılır.
43. Işığı gizleyen yok edildiğinde, diskarne
(enkarne'nin zıt anlamlısı) denilen, düşünme
ilkesinin değişimlerinden özgürleşmiş varlık durumu
ortaya çıkar. Bu, aydınlanma durumudur.
44. Her bir maddenin aldığı beş biçime odaklanmış
meditasyon ile her bir madde üzerinde ustalık
kazanılır. Bu beş form; kaba doğa, maddesel biçim,
özellik, kapsam ve temel amaçtır.
45. Bunda ustalaşmayla, çok küçük olma ve bedensel
mükemmeliyet ve tüm engellerden özgürleşme gibi diğer
siddhi'ler (güçler) kazanılır.
46. Biçimde simetri, rengin güzelliği, elmasın gücü
ve yoğunluğu bedensel mükemmeliyeti meydana getirir.
47. Duyuların üzerinde ustalık kazanmak; bunların
doğaları, özellikleri, egoizm, kapsamlılık ve faydalı
amaç üzerine odaklı meditasyonla sağlanır.
48. Bu mükemmelleşmenin sonucu olarak, zihin kadar
çevik eylem, organlardan bağımsız algılama ve temel
(kök) maddenin üzerinde ustalaşma gelir.
49. Ruh ve Mutlak Olan arasındakini ayrıdedebilen
kişi, tüm durumlarda üstünlük elde eder ve her şeyi
bilen olur.
50. Bunu elde etmede ve diğer tüm ruhsal güçlerde
tutkusuz davranma ile bağların tüm tohumlarından
kurtulan kişi izole bir birleşme durumuna ulaşır.
51. Eski kötü alışkanlıkların tekrar etmesi olası
olduğu için, tüm varlık biçimlerinin, hatta semavi
olanların bile cezbediciliğinin tam bir reddi
olmalıdır.
52. Sezgisel bilgi, anlara ve bunların süreğen
başarısına odaklanmış meditasyon yapıldığında, ayırt
edebilme kabiliyetinin kullanımı ile gelişir.
53. Bu sezgisel bilgiden (tüm varlıkları birbirinden)
ayırt edip fark edebilme ve cinslerini, özelliklerini
ve uzaydaki pozisyonlarını kavrama kapasitesi doğar.
54. En büyük kurtarıcı olan bu sezgisel bilgi her
yerde mevcuttur, geçmiş, bugün ve Sonsuz Şimdide olan
gelecek dahil her şeyi bilendir.
55. Nesnel biçimler ve ruh aynı saflık durumuna
ulaştığında, Birlik gerçekleşir ve özgürlüğe
kavuşulur.
4. KİTAP - AYDINLANMA
1. Büyük ve küçük Siddhi'lere (güçlere);
enkarnasyonla, veya ilaçlarla, sözün gücüyle, yoğun
istekle ya da meditasyonla ulaşılır.
2. Bilincin düşük plandan yüksek plana geçmesi büyük
bir yaratıcı ve evrimsel bir süreçtir.
3. Uygulama ve metodlar bilinç geçişinin gerçek
sebepleri değildir; onlar bir çiftçinin ekim için
tarlasını hazırlaması gibi engellerin kaldırılmasına
yardımcı olurlar.
4. "Ben" bilinci, bireysellik duygusunun tadına
varıldığı organların yaratımından sorumludur.
5. Bilinç tektir, ancak bir çok çeşitli biçimler
üretir.
6. Bilincin oluşturduğu biçimler içinde sadece
gelişmemiş karmadan bağımsız olan biçim meditasyonun
sonucu olan biçimdir.
7. Özgürleşmiş ruhun fiilleri, zıt kutuplardan
özgürdür. Geri kalan kişiler içinse bunlar üç
çeşittir.
8. Karmanın bu üç çeşidinden, etkilerin meyvaları
için gerekli olan biçimler meydana çıkar.
9. Tür, zaman ve yer açısından ayrılsalar bile,
hafıza ve etki-üreten sebep arasında bir kimlik
ilişkisi vardır.
10. Yaşama arzusu evrenseldir. Bu aklın-yarattığı
biçimlerin (arzuların) bilinen başlangıcı yoktur.
11. Bu biçimler arzu, temel sebep, kişilik, verimli
sonuç, mental canlılık veya yaşama isteği, ve
dışarıda süren hayat veya nesnenin desteği ile
yaratılmış ve bir arada tutulmuştur. Bunların çekim
gücü azaldığında, bu biçimler de benzer şekilde
azalacaktır.
12. Geçmiş ve bugün realitede var olur. Bugünün zaman
kavramında biçim, gelişmiş özelliklerin sonucudur ve
geleceğin değerlerinin gelişmemiş tohumlarını içerir.
13. Gelişmemiş ya da potansiyel olan özellikler,
doğanın üç gunasını (maddenin değerlerini) içerir.
14. Nesnel biçimin tezahürü, tek-noktaya-odaklı etki-
doğuran sebebe bağlıdır. (chitta'nın ya da aklın
gelişimlerinin birleşmesi)
15. Bilinç ve biçim, birbirinden bağımsız ve ayrıdır,
biçimler birbirine benzeyebilir ama bilinç varoluşun
farklı seviyelerinde işler.
16. Tek aklın farklı gelişimleri, var olmak için bir
çok aklın itici kuvvetine ihtiyaç duyan çeşitli
biçimler üretir.
17. Bu biçimler algılanan bilincin gelişmemiş
özelliklerine bağlı olarak bilinir veya bilinmez.
18. Aklın efendisi olan algılayan, etki-üreten neden
olan sürekli aktif aklın tam olarak farkındadır.
19. Görüldüğünden veya bilindiğinden, aydınlanmanın
kaynağının akıl olmadığı aşikardır. ***
20. (Akıl) Kendisi ve kendisine dışsal gelen, iki
nesneyi birlikte bilemez.
21. Aklın (chitta'nın) bilgisinin, diğer bir akıl
tarafından ispata gerek kalmadan kabul edilebilmesi
için, sonsuz sayıda bilenler anlaşılmalıdır, ve
hafıza tepkisinin silsilesi sonsuz bir karışıklığa
kayma eğilimi gösterebilir.
22. Ruhsal zeka tek başına olup nesnelerden
özgürleştiğinde, kendisini akılda yansıtır ve sonra
Öz Benin farkındalığı gelir.
23. Sonra akıl, bilen ve bilinebileni yansıtınca,
herşeyi bilen olur.
24. Akıl, sonsuz aklın intibalarını yansıtması gibi
yansıttığında, Öz Benin bir aracı olur ve kendisi de
birleştirici olarak hareket eder.
25. (Özün gerçek doğasından) Ayrılmış birleşme
durumu, akıl ve Özü ayırt edebilen kişinin ya da
ruhsal kişinin ödülüdür.
26. O zaman, akıl farkı görmeye ve kişinin Öz
Benliğinin gerçek doğasına doğru artan bir
aydınlanmaya eğilim gösterir.
27. Alışkanlığın gücüyleyse, akıl diğer mental
intibaları yansıtır ve duyumsal algılamanın
nesnelerini algılar.
28. Bu yansımalar engellerin doğasındaki
yansımalardır ve üstesinden gelmenin yolu aynıdır.
29. Bağımlı olmamayı geliştirmiş kişi, aydınlanmadan
ve ayrılmış birleşmeden sonraki isteğinde bile,
uygulanmış ayırt etme ile üstü gölgelenmiş ruhsal
bilginin farkına varır.
30. Bu aşamaya erişildiğinde, engellerin ve karmanın
üstesinden gelinmiştir.
31. Engellerin ortadan kaldırılması ve bireyin tüm
varlıksal bedenlerinn arınmasıyla, bilginin tümü ele
geçirilir ve bireye yapacak başka bir şey kalmaz.
32. Üç gunanın kalıtımsal doğasından dolayı aklın
(maddenin değerlerinin) gelişimi sona erer. Onlar
kendi amaçlarına hizmet etmiştir.
33. Akıldaki gelişimlerin birbirini izlemesi olan
Zaman aynı şekilde yok olur ve yerini Sonsuz Şimdiye
bırakır.
34. Ayrılmış birleşme durumu, maddenin üç değeri (üç
guna veya doğanın güçleri) Öz Benin üzerinde bir etki
yaratamadığında mümkündür. Saf ruhsal bilinç, Bir
olan içersinde erir.

You might also like