You are on page 1of 191

Clive Cussler - Dirk Cussler _ Cengiz Han'n Hazinesi Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amacgrme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum.Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar MUTLU LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Tarayan Mahmut Clive Cussler - Dirk Cussler _ Cengiz Han'n Hazinesi

KTABN ORJNAL AD YAYN HAKLAR KAPAK DZEN BASK TREASURE OF KHAN ALTIN KTAPLAR YAYI NEV VE TCARET A.. GLHAN TALI 1. BASIM / MAYIS 2007 AKDENZ YAYINCILIK A.. Matbaaclar Sitesi No: 83 Baclar - stanbul BU KTABIN HER TRL YAYIN HAKLARI FKRVE SANAT ESERLER YASASI GERENCE ALTIN KTAPLAR YAYINEV VE TCARET A./YE ATTR ISBN 978 - 975 - 21 - 08S4 - 7 ALTIN KTAPLAR YAYI NEV Cell Ferdi Gkay Sk. Nebiolu han Caalolu - stanbul Tel: 0.212.513 63 65 / 526 80 12 0.212.520 62 46/513 65 18 Faks: 0.212.526 80 11 http://www.altinkitaplar.com.tr info@ altinkitaplar.com.tr

CENGZ HAN'N HAZNES TRKES ZELHA YDOAN BABAYT

Yazarn Yaynevimizden kan Kitaplar KR DALI GRDAP BUZDAI ENKAZ BATIK EYTANDENZ KISKA SAHRADA AYAK SESLER MAV VURGUN OK DALGASI KKREYEN DENZ YILAN ATLANTS BULUNDU MAVALTIN BUZATE VALHALLA NIN YKSEL DENZAVCILARI BEYAZ LM ALTINBUDA TRUVA HAZNES KAYIP KENT KUTSAL TA Kerry 'ye, btn akmla. D.6.C

Cengiz Han'n Hazinesi 10 AUSTOS, MS 1281 HAKATA KRFEZ, JAPONYA

Arik Timur gzlerini dikip karanla bakt, suya dalp kan krek sesleri ykselirken ban kpeteye doru edi. Ses birka adm teden geliyordu. Glgelerin arasna ekilip ban iyice edi. Hain bir beklentiyle bu kez davetsiz misafirlerin gemide scak bir ekilde karlanacan dnd. Kreklerin aprts durdu, ama tahtalarn gcrts kk teknenin byk geminin k tarafna yanatn gsteriyordu. Gece yars gkyzndeki ay ince bir hilal eklindeydi, ama kristal berraklndaki gkyz yldzlarn n daha da belirginletiriyor, gemiyi pamuksu bir aydnlkla ykyordu. Karanlk bir figrn k tarafndaki kpeteye trmann seyreden Timur sessizce meldi. Adamn ardndan bir tane daha, bir tane daha derken, az sonra neredeyse bir dzine adam gverteyi doldurdu. Davetsiz misafirler, hareket ettike hrdayan kat kat deri zrhlarnn altna parlak renkli ipekli giysiler giymiti. Ama adamlar toplanrken Timur'un dikkatini en fazla eken ey jilet keskinliindeki katanalar, yani tek taraf keskin dello kllaryd. Kapan kurulmu, yem yutulmutu. Mool komutan yanndaki ocua dnp ban sallad. ocuk hemen kucandaki ar bronz an alma9

ya balad. Metalin angrts sessiz geceyi kaplad. stilaclar ani alarm sesiyle olduklar yerde donakaldlar. Sonra glgelerin arasndan otuz silahl asker frlad. Demir ulu mzraklar tayan askerler istilaclarn stne lmcl bir fkeyle saldrdlar. Geriye kalan istilaclar kllarn kullanp mcadele etmeye alt, ama sayca stn olan savunmaclar tarafndan hemen bastrldlar. Birka saniye iinde gemiye binen adamlarn hepsi ya lmt ya da gvertede can ekiiyordu. Biri hari: bir dervi tek bana ayakta kalmt. Nakl ipekli bir kaftan, ay derisinden izmelerinin iine sokulmu bol bir pantolon giymi olan adamn kyl bir asker olmad belliydi. Ezici bir hz ve eviklikle dnp aralarna dalarak saldrgan savunmaclar artt, klcnn hzl hamleleriyle mzraklar savuturdu. Bir anda geminin savunmacsndan oluan grubun yanna gelip klcnn hzl bir hareketiyle n birden yere serdi, tek bir hamleyle bir adam neredeyse ikiye ayrd. Askerlerinin byk bir ksmnn ldrldn gren Timur ayaa frlayp kendi klcn ekti, ileri atld. Kll adam, Timur'un kendisine saldrdn grd, bir mzra hzla savuturup kanl klcn yaklaan savann yoluna doru uzatt. Mool komutan hayatnda yirmiden fazla adam ldrmt. Sakin bir ekilde kenara ekilip yaklaan tehlikeyi savuturdu. Klcn ucu gsne isabet etmedi. Rakibinin klc uzaklarken kendi klcn kaldrp ucunu saldrgann brne doru uzatt. Kl gs kafesine girip kalbini ikiye ayrrken saldrgan donup kald. Gzleri geriye doru kayarken Moola zayf bir ekilde selam verdi, sonra geriye dt. Savunmaclar limanda yanklanan bir.sevin l koyuverdiler. Toplanm Mool istila filosunun geri kalanna o geceki gerilla saldrsnn baarsz olduunu bildirdiler. 10 Cengiz Han'n Hazinesi "ok cesurca savatnz," dedi Timur etrafnda toplanan, ou inli olan askerlerine. "Japonlarn cesetlerini denize atp gvertedeki kanlarn temizleyelim. Bu gece iyi ve gururlu bir uyku ekebiliriz." Timur sevin lklarnn arasnda samurayn yanna meldi, l adamn ellerini ap kan lekeli klc ald. Geminin fenerlerinin lo nda Japon silahn dikkatle inceledi, ince iiliine, jilet keskinliindeki kenarna hayranlkla bakp tatmin olmu bir ekilde ban sallayarak belindeki kna soktu. ller herhangi bir tren yaplmadan gemiden aaya atlrken, hain grnl Yon adndaki Koreli gemi kaptan, Timur'un yanna geldi. "Gzel bir dvt," dedi duygusuz bir ekilde. "Ama gemimin daha ka saldrya maruz kalmas gerekiyor?" "Yangtze Gney Filosu geldikten sonra kara saldrs yeniden hz kazanacak. Dman yaknda bozguna urayacak ve bu saldrlar bitecek. Belki bu gece dman kapana kstrm olmamz onlar vazgeirecektir." Yon pheli bir ekilde homurdand. "Gemimin ve mrettebatmn imdiye kadar Pusan'a geri dnm olmas gerekiyordu. stila fiyaskoya dnyor." "ki filonun geliinin daha koordine olmas gerekse de nihai sonu konusunda bir phe yok. Zafer bizim olacak," dedi Timur hrn bir ekilde. Kaptan ban sallayarak uzaklarken Timur iinden kfretti. Savamak iin Kore gemisi ve mrettebatyla inli piyadelere gvenmek, ellerinin arkasndan balanmas gibi bir eydi. Bir Mool svari bl karaya ksa ada ulusunun bir hafta iinde teslim olacan biliyordu. stemenin bir eyi gerekletirmeyeceini bildiinden isteksizce kaptann szlerindeki doruluk payn dnd. stila gerekten gevek bir tabana oturtulmutu. Eer batl inanlar olsa zerlerinde bir lanet

olduuna inanabilirdi. in imparatoru ve Mool Han Kubilay, Japonya'dan hara isteyip geri evrildiinde onlara hadlerini bildirmek iin bir istila fiil

lou gndermesi ok doald. Ama 1274'te gnderilen istila filosu ok kkt. Daha gvenli bir kartma sahili oluturamadan bir frtna, Mool filosunun sava gemilerinin ounu yok etmiti. imdi, yedi yl sonra ayn hata tekrarlanamazd. Kubilay Han byk bir istila gc toplamt. Kore'den gelen Dou Filosu'nu in'den gelen ana sava grubu olan Yangtze Gney Filosu'yla bir araya getirecekti. Yz elli binin stnde inli ve Mool askeri, lkeyi savunan apulcu derebey-lerini devirmek iin Japonya'nn gneyindeki Kyushu Adas'nda toplanacakt. Ama istila kuvvetleri daha birlememiti. Dou Filosu Kore'den gelmiti. Zafer hasretiyle yanp tutuan filo, kuvvetlerini Hakata Krfe-zi'ne indirmi, ama hzla bertaraf edilmiti. Ateli Japon gc karsnda geri ekilip ikinci filonun gelmesini beklemek zorunda kalmlard. Kendine gvenleri artan Japon savalar Mool filosuna saldrmaya balamt. Kk sandallarla gelen pervasz istila gruplar geceleri limana szyor, demirlemi Mool gemilerine saldryordu. Kafalar olmayan cesetlerin bulunmas, samuray savalarn sava hatras olarak kurbanlarnn kafalarn eve gtrdklerini sylyordu. Birka gerilla saldrsndan sonra istila filosu koruyucu bir nlem olarak gemilerini birbirine balamaya balamt. Timur'un yemiini tek basna krfezin giriine balama numaras beklendii gibi ie yaram, Japon saldrganlar kandrarak lme getirmiti. Gece saldrlar, ok az stratejik zarar vermesine ramen istila kuvvetlerinin moralini bozuyordu. Askerler Pusan'dan ayrldklarndan beri neredeyse aydr Kore gemilerinin iinde sk tk kalyorlard. Erzaklar azalmt, gemileri ryordu ve dizanteri salgnlar grlmeye balamt. Ama Timur Yangtze gemilerinin geliinin durumu deitireceini biliyordu. in'in deneyimli ve disiplinli kuvveti, iyi organize olmam samuray savalarn kolayca yenecekti. Tabii eer gelebilirlerse. 12 Cengiz Han'n Hazinesi Ertesi sabah, gneyden esen sert bir esinti olmasna ramen, gneli ve ak bir gnd. Mugun destek gemisinin k tarafndaki Kaptan Yon, Hakata Krfezi'nin kalabalk snrlarn tarad. Kore gemilerinden oluan filo tek bana bile etkileyici bir grnt oluturuyordu. eitli byklklerde ve ekillerde olan neredeyse dokuz yz gemi krfezde uzanyordu. ou geni ve salam cnklerden oluuyordu, bazlar alt metre kadar kk, dierleriyse Yon'uh yirmi drt metre boyundaki gemisi gibi bykt. Neredeyse hepsi bu istila iin yaplmt. Ama bilinen adyla Dou Filosu gelecek olan kuvvetlerin yannda minicik kalacakt. On be otuzda gzcnn l duyuldu. Ksa sre iinde heyecanl lklar ve trampet sesleri limanda nlad. Ufukta Japon sahiline doru yaklaan gneyli istila kuvvetlerinin ilk noktalar grlyordu. Saatler getike bu noktalar oald ve byd. Kan krmz yelkenleriyle koyu renk ahap gemiler adeta denizin tm yzeyini kaplad. Yz bin ilave asker tayan binden fazla gemi Kore Boaz'ndan geti. Neredeyse yedi yz yl sonra Normandiya kartmasna kadar bir daha benzeri grlmeyecek olan bir istila filosuydu bu. Sava filosunun ipek yelkenleri ufukta krmz kasrga gibi dalgalanyordu. Btn gece ve ertesi gnn byk bir ksmnda inli cnkler sahile yaklamaya devam etti, askeri komutanlar kartma harekt iin hesaplamalar yaparken Hakata Krfezi'nin iinde ve etrafnda topland. Mool ve inli generallerin istilay planladklar sancak ttemlefitdc iaret flamalar dalgalanyordu. Ta sahil setinin oluturduu savunmalarn ardndaki Japon generaller dehet iinde byk filoya bakyordu. Kazanma olaslnn imknszl baz savunmaclarn yenilmeme azmini arttrmt. Dierlerikederli bir ekilde bakarken tanrlarn ilahi mdahalelerle onlara yardm etmesi iin umutsuzca dua ediyordu. En korkusuz samuray bile bu saldrdan sa kurtulma olaslklarnn ok dk olduunu kabul ediyordu. 13

Ama bin alt yz kilometre gneyde, Kubilay Han'n istila kuvvetinden bile daha gl olan baka bir kuvvet i bandayd. Rzgr, deniz ve yamur yava yava toplanyor, kt bir enerji ynna dnyordu. Frtna, tayfunlarn ou gibi Filipinler'in yaknndaki Bat Pasifik'in scak sularnda olumutu. imekli bir frtna harekete geip scak havann soukla birlemesine neden olarak etrafndaki yksek basn cephesini bozdu. Okyanusun yzeyindeki scak havay eken alkantl rzgr yava yava bir boraya dnt. Denizin stnde gcn yitirmeksizin hareket ederek younluunu artrd, ykc bir rzgr kuvveti haline geldi. Yzey rzgrlar gittike ykseldi, ykseldi, saatte iki yz altm kilometreye ulat. imdiki isimleriyle "sper tayfunlar" doruca kuzeye giderken ilgin bir ekilde yn deitirip kuzeydouya dnd. Tam yolunun stnde Japonya'nn gney adalar ve Mool filosu vard.

Kyushu'nun aklarnda bekleyen istila kuvveti yalnzca fethedecei topraklara odaklanmt. Yaklaan frtnadan bihaber filolar mterek istila iin bir araya topland. "Gneydeki kuvvetlere katlmamz emredildi," diye Timur'a bildirdi Kaptan Yon, birliindeki iaret flamalar deitirildikten sonra. "Kara kuvvetleri karaya kp askerleri boaltmak iin liman gvence altna ald. Yangtze Filosu'nu Hakata Krfezi'nin dna kadar takip edip askerlerimizi takviye iin karaya karmaya hazr olmalyz." "Askerlerimi tekrar kuru topraklar zerinde grmek beni ok rahatlatacak," dedi Timur. Btn Moollar gibi Timur da at srtnda dvmeye alk bir kara savasyd. Denizden saldrmak Moollar iin greceli yeni bir kavramd. Kore ve Gney in'e boyun edirmek amacyla imparator tarafndan son yllarda benimsenmiti. "Yaknda karaya kp savama frsat bulacaksn," dedi Yon, gemisinin ta apasnn ekilmesini denetlerken. 14 Cengiz Han'n Hazinesi Hakata Krfezi'nden kan ve sahil boyunca gneye ilerleyen filoyu takip eden Yon huzursuzca gkyzne bakt. Ufuk kararmaya balamt. Tek bir bulut genileye genileye btn gkyzn kaplar gibi oldu. Karanlk kerken rzgr ve deniz kaynamaya balad, yamur damlalar geminin yzeyine serte arpt. Koreli kaptanlann ou yaklaan frtnann belirtilerini tanyp gemilerini kydan uzaa yerletirdi. Ak su artlarnda o kadar deneyimli olmayan inli denizciler aptallk ederek karaya yakn konumlarnda kaldlar. Grltl ranzasnda uyuyamayan Timur gverteye geri dnnce sekiz adamnn alkant yznden kpeteye tutunarak kustuunu grd. Simsiyah gece, dalgalarn stnde dans eden dzinelerce minik kla deliniyor, kk mumlarn bulunduu fenerler filonun dier gemilerini gsteriyordu. Gemilerin ou hl birbirine balyd. Bu yzden kk mum kmeleri ayn anda ykselip alahyordu. "Askerlerini karaya karamayacam," diye bard kaptan, uluyan rzgrn arasndan Timur'a doru. "Frtna toplanyor. Kayalara arpmamak iin denize almamz gerek." Timur itiraz etmek iin hibir giriimde bulunmad, yalnzca ban sallad. Askerlerini ve kendisini bu sallanan gemiden bir an nce kurtarmaktan baka bir ey istemedii halde bunu yapmann aptallk olacan biliyordu. Yon haklyd. Bu olaslk ne kadar kt grnse de frtnann iinden gemekten baka yapabilecekleri bir ey yoktu. Yon gemi direindeki yelkenin kaldrlp geminin pruvasnn batya evrilmesini emretti. Ykselen dalgalarn arasnda kabaca sallanan gl gemi byk bir mcadeleyle yavaa sahilden uzaklamaya balad. Yon'un gemisinin etrafndaki gemilerde byk bir aknlk yaanyordu. inli gemilerden birka frtnann ortasnda kyya asker karmaya alt, ama ou biraz uzakta demir atm bir ekilde kald. ou Gney Filosu'ndan olan dank gemiler Yon'u takip edip kydan uzakla15

maya balad. ok az yeni bir tayfunun 1274'teki gibi filoya zarar verebileceine inanyordu. Byle dnen herkes yanldn yaknda anlayacakt. Sper tayfun g toplayp yaklat, iddetli rzgr ve yamuru da beraberinde getirdi. afaktan ksa bir sre sonra gkyz karard, frtna tm gcyle aha kalkt. iddetli yamur yatay olarak uuyor, su damlalar ykselip alalan filonun yelkenlerini paralayacak kadar gl bir ekilde savruluyordu. Dalgalar kilometrelerce teden duyulabilecek ykc darbelerle kyya arpyordu. 4-numaral kasrga kategorisini aan rzgrlarla sper tayfun Kyushu'yu vurdu. Frtna kydaki Japon savunmaclar da yerle bir etti. Evler, kyler ve savunma duvarlar sular altnda kalrken yzlerce asker bouldu. Ykc rzgr, yal aalar kknden koparp paralarn fze gibi havaya uurdu. Srekli yaan yamur i blgelerde saatte otuz santimetrelik birikinti yaparken vadileri doldurup nehirleri tard. Seller ve akan amurlar saysz insan ldrd, birka saniye iinde btn kasabalar ve kyleri kaplad. Ama kydaki frtna denizdeki Mool Filosu'nun yaadklarnn yannda snk kalyordu. iddetli rzgrlarn ve delici yamurlarn yan sra frtnann gazabryla ykseklere uan devasa dalgalar sz konusuydu. Yksek su dalan istila filosunun etrafn sarp pek ok gemiyi devirirken dierlerini parampara etti. Kyya yakn gemiler hzla kayalklara savrulup paraland. Dalgalarn iddetinden keresteler krld, kiriler dald, dzinelerce gemi kaynayan denizin iinde paraland. Hakata Krfezi'ndeki birbirine bal gemi gruplar hl acmaszca darbe alyordu. Bir gemi batarken domino talar gibi dierlerini de ekiyordu. Hzla batan

gemilerin iinde kapana kslan mrettebat da lyordu. Yzeye kanlar da ksa bir sre sonra bouluyordu, nk hibiri yzme bilmiyordu. 16 Cengiz Han'n Hazinesi Kore mtgm 'undaki Timur ve adamlar, amar makinesindeki bir mantar gibi sallanan gemide umutsuzca tutunmaya alyorlard. Yon pruvasn dalgalara doru tutmak iin byk bir mcadele vererek gemiyi frtnann dilerinden ustalkla geirdi. Ahap gemi birka kez o kadar yana yatt ki, Timur devrileceini sand. Ama yksek dmende duran kii Yon'du. Hava artlaryla savarken yznde hain bir glmseme vard. Ama birden karanln iinden on iki metre yksekliinde canavar bir dalga knca onun da yz asld. Devasa dalga duvar iddetli bir kkremeyle stlerine ykld. Dalgann zirvesi bir gibi gemiye yaylp her taraf kpe bodu. Birka saniye iin Kore gemisi tamamen fkeli denizin altnda kald. Gvertenin altndaki adamlar, daln gcyle ilerinin boaldn hissettiler ve her ey simsiyah olurken garip bir ekilde rzgrn ulumasnn kesildiini fark ettiler. Dalgann iddetiyle ahap geminin paralanmas gerekiyordu. Ama salam gemi dayand. Dev dalga geip giderken gemi bir hayalet gibi derinliklerden ykseldi, lgn denizde eski konumunu yeniden kazand. Gemi suyun altna gmlrken Timur gverteye savrulmu, zorlukla ip merdivene tutunmay baarmt. Gemi yeniden yzeye karken derin bir soluk ald, ama geminin direklerinin kopmu olduunu grnce akl bandan gitti. Geminin k tarafndaki suda keskin bir lk nlad. Gvertenin stnden baknca dehet iinde Yon ve Koreli be denizcinin, kendi bir avu adamyla birlikte gemiden dtn fark etti. Panie kaplm lklar, bir an iin havay deldikten sonra rzgrn ulumasyla tekrar kesildi. Timur, kaptann ve adamlarnn suyun iinde mcadele ettiklerini grd. Yalnzca byk bir dalgann onlar gzden uzaklatrmasn aresizlik iinde seyredebildi. Direkleri ve kaptan olmadan gemi tamamen frtnann merhametine kalmt. Denizin iinde zayf bir ekilde rpnp debelenen gemi yksek dalgalar karsnda pek ok kez devrilme 17 F:2

tehlikesi geirdi. Ama Kore gemisinin basit, fakat salam yaps, etrafndaki saysz in gemisi batarken onun suyun stnde kalmasn salad. Saa sola savrularak geirdikleri birka youn saatten sonra rzgr yava yava kesildi ve delici yamur hafifledi. Ksa bir sre iin gne knca Timur frtnann getiini sand. Ama geen yalnzca frtnann gzyd. Saldn yeniden balamadan nce yalnzca ksa bir mola vermiti. Timur gvertenin altnda iki Korelinin hl gemide olduunu grnce onlar gemiyi idare etmesine yardm etmeye zorlad. Rzgr hzlanp yamur yeniden iddetlenirken Timur ve denizciler srayla kendilerini dmene balayp lmcl dalgalarla savatlar. Pozisyonlarn ve hatta gittikleri yn bile kartran adamlar byk bir cesaretle gemiyi yzer durumda tutmak iin mcadele verdiler. imdi de kuzeyden gelen rzgr aldklarnn farknda olmadan hzla gneyin ak sularna itiliyorlard. Tayfunun enerjisi Kyushu'ya arparken harcanmt, bu yzden darbeleri ncekinden hafifti. Ama yine de saatte yz krk be kilometre hzla rzgr gemiyi dvyor ve hzla savuruyordu. iddetli yamur yznden hibir ey gremeyen Timur'un nereye gittikleri konusunda bir fikri yoktu. Gemi birka kez frtnann karanlnda grnmeyen adalara, kayalara ve slk alanlara karaya vurmaya ok yaklat. Ama mucizevi bir ekilde karadan uzaklatklar iin gemideki mrettebat lme ne kadar yaklatklarn hi fark etmedi. Tayfun btn gn ve gece srd, sonunda yava yava gcn kaybetti, yamur ve rzgr hafif bir boraya dnt. Hrpalanm ve g kaybetmi olan Koreli mugun dayand ve kararl bir gururla yzeye tutundu. Kaptanla mrettebatn kaybolmasna ve geminin bir enkaza dnmesine ramen, katil frtnann btn yaptklarna dayanm, hayatta kalmlard. Deniz yeniden sakinleirken zerlerine sessiz bir ans ve kader hissi kt. 18 Cengiz Han'n Hazinesi Katil tayfun tarafndan acmaszca katledilen Mool istila kuvvetinin gerisi ayn ansa sahip deildi. Yangtze Filosu'nun neredeyse tamam tahrip edilmi, kayalarda parampara olmu ya da amansz denize

batmt. Devasa in cnklerinin, Kore sava gemilerinin, krekle ekilen mavnalarn krk keresteleri sahili dolduruyordu. Suda lmekte olanlarn lklar uzun sre nce rzgrn lklarnda yanklanmt. Ar deri zrhlar giymi olan askerlerin ou suya der dmez dibe batmt. Dierleri yzer durumda kalmak iin panik halde mcadele ederken devasa dalgalarn bitmek bilmez saldrlaryla perian olmutu. Kyya kan birka talihli de samuraylar tarafndan hemen ldrlmt. Frtnadan sonra cesetler tahta paralar gibi kyy doldurmutu. Kyushu ufkunu kaplayan yar batm gemi enkazlarnn says o kadar fazlayd ki, bir adamn ayan suya dedirmeden mari Krfezi'nde yryebilecei syleniyordu. stila filosundan geri kalanlar, Tabiat Ana'nn Moollarn fetih plann bir kez daha bozduu eklindeki akla gelmeyen haberle Kore ve in'e geri dnmek zorunda kald. Bu, Kubilay Han iin byk bir yenilgiydi. Bu felaket Moollarn Cengiz Han saltanatndan beri ald en byk yenilgiydi ve dnyaya byk imparatorun kuvvetlerinin yenilmez olmaktan ok uzak olduunu gsteriyordu. Japonlar iin katil tayfunun gelii bir mucizeden baka bir ey deildi. Kyushu'da meydana gelen ykma ramen ada fethedilmekten kurtulmu ve istila kuvvetleri yenilmiti. ou kii bunun, ise Tapna'nda gne tanrasna edilen on bir saatlik duann bir sonucu olduuna inanyordu. lahi mdahale kazanmt. Bu da, Japonya'nn yabanc istilaclar kovmak iin ilahi korunmayla kutsandnn bir iaretiydi. Kami-Kaze ya da "ilahi rzgr"a olan bu inan o kadar glyd ki, yzyllar boyunca Japon tarihine nfuz etti, kinci Dnya Sava'nda intihar pilotlarnn ad olarak yeniden ortaya kt. 19

Kore sava gemisindeki Timur ve hayatta kalan mrettebat istila filosunun yaad ykmdan habersizdi. Denizde bir o yana bir bu yana savrulurken, frtna dindikten sonra istila kuvvetlerinin yemden toplanp saldrya devam edeceini sanyorlard. "Filoya yeniden katlmalyz," dedi Timur adamlarna. "mparator bir zafer bekliyor ve biz de grevimizi yerine getirmeliyiz." Ama bir sorun vard. gn gece boyunca ciddi hava artlarnda direksiz ve yelkensiz bir ekilde savrulduklar iin nerede olduklarn bilmiyorlard. Hava almt, ama grnrde baka gemi yoktu. Timur iin daha kt olan denizdeki bir gemiyi yzdrecek mrettebatn olmayyd. Frtnadan kurtulan Koreli iki denizciden biri a, dieri yal gemi marangozuydu ve ikisinin de seyir becerisi yoktu. "Japonya douda olmal," dedi Koreli marangoza. "Yeni bir direk ve yelkenler yapp karaya varana ve, istila filosunu yeniden bulana kadar rehber olarak gnei ve yldzlar kullanabiliriz." Yal marangoz geminin denize dayanacak durumda olmadn syleyerek itiraz etti. "Gemi harap durumda ve su alyor. Kendimizi kurtarmak iin kuzeybatya, Kore'ye doru gitmeliyiz," diye bard. Ama Timur bunlarn hibirini kabul etmiyordu. Geici olarak aceleyle bir direk yapld ve ereti yelkenler ekildi. Denizciye dnm Mool asker, yeni bir kararllkla gemiyi dou ufkuna evirirken yeniden kyya kp savaa katlmak iin sabrszlanyordu. ki gn getii halde Timur'un ve adamlarnn grebildii tek ey mavi sulard. Japon topraklar hi grnmedi. Gneybatdan yeni bir frtna onlara doru yaklarken rota deitirme fikrinden vazgetiler. Bu tayfun ncekinden daha zayf olsa da tropik frtna geni kapsamlyd ve ar hareket ediyordu. Okyanusta deli gibi sallanan sava gemisi be gn boyunca rzgrn ve iddetli yamurun penesinde kvrand. Harap ger ; 20 Cengiz Han'n Hazinesi dayanma snrlarna yaklayor gibiydi. Geici direk ve yelkenler yeniden kaybedildi, su seviyesinin altndaki sznt marangozun srekli almak zorunda kalmasna yol at. Daha da rahatsz edici olan dmenin yerinden frlayp canlar pahasna dmene tutunan iki denizciyi de beraberinde gtrmesiydi. Geminin daha fazla dayanamayaca aikr hale geldiinde ikinci frtna sessizce dindi. Ama hava sakinleirken gemideki adamlar her zamankinden daha endieliydiler. Bir haftadr kara yz grmyorlard ve erzaklar iyice azalmaya balamt. Adamlar gemiyi in'e gtrmek iin Timur'a aka yalvaryorlard, ama hkim durumdaki rzgr ve akntyla birlikte geminin dmeninin olmay bunu olanaksz hale getiriyordu. Yalnz gemi, hibir balants olmadan okyanusta ylece duruyordu. Ne onu yrtecek bir yardm alabiliyordu ne de yolu gsterecek bir iaret vard. Saatler gnlere dnrken Timur zaman duygusunu kaybetmiti. Erzaklar tkenirken gsz den mrettebat yemek iin balk tutmaya alyor, imek iin yamur suyunu biriktiriyordu. Gri frtna havas yerini yava yava berrak gkyzne ve gneli havaya brakyordu. Rzgr hafiflerken hava snyordu. Gemi mrettebatla birlikte duraan hale gelmi, dmdz denizin stnde hafif rzgrlarla amaszca srkleniyordu. Yaknda lm bulutu geminin stnde beklemeye balayacakt. Her gn douunda alktan

len yeni bir mrettebatn cesedi bulunuyordu. Timur utanla sska askerlerine bakt. Kaderleri savaarak lmek yerine evlerinden ok uzakta bo bir okyanusta alktan lmekti. Etrafndaki adamlar gn ortas gneinde uyuklarken geminin iskele tarafnda ani bir amata koptu. "Ku!" diye bard biri. "Yakalamaya aln!" Timur iri, siyah gagal marty yakalamaya alan adamn grmek iin sendeleyerek ayaa kalkt. Ku a adamlara tedbirli bir ekilde 21

bakarak hopluyordu. Adamlardan biri bronzlam eliyle tahta bir tokmak alp ldrmeyi ya da sersemletmeyi umarak kua frlatt. Mart uan tokmaktan ustalkla kap fkeli bir lk kopard. Kanatlarn rpp tembel bir ekilde gkyzne ykseldi. Can sklan adamlar kfrederken Timur sessizce marty inceledi. Hayvann gneye uup ufukta yavaa gzden kayboluunu izledi. Suyun gkyzyle bulutuu yerdeki mavi izgiye bakarken birden kalarn kaldrd. Hzla gzlerini krptrp tekrar bakt. Gzleri ufukta ufak, yeil bir yumru fark ederken hafife gerildi. Sonra burnu da bu fanteziye katld. Timur'un burnu havada farkl bir koku alyordu. Cierlerinin alt nemli tuzlu havada imdi farkl bir koku vard. Tatl, hafif iekli bir koku burun deliklerini dolduruyordu. Derin bir soluk alp boazn temizledi, gvertedeki adamlara doru homurdand. "Karda kara var," dedi atlak sesiyle. Martnn gittii yn iaret ediyordu. "yi durumda olan herkes o tarafa gitmemize yardm etsin." Yorgun ve zayf dm mrettebat bu szlerle canland. Gzlerini ufuktaki uzak noktaya dikerek kendilerini toparlayp ie giritiler. Byk bir gverte destek kirii kesildi, k tarafna gtrlerek basit bir dmen grevi grmek zere iplerle baland. adam bu dmeni idare etmek iin mcadele ederken geriye kalan adamlar suya saldrd. Sprge saplar, tahtalar ve hatta kllar ereti krekler olarak kullanld. Adamlar harap durumdaki gemiyi umutsuzca karaya gtrmek iin abalyordu. Yava yava uzaktaki nokta byd; geni, yksek da zirvesiyle tamamlanm zmrt gibi parlayan bir ada haline geldi. Kyya yaklarken dalgalarn dikey ekilde ykselen kayalk bir sahile vurduunu grdler. Gemi bir anda apraz akntya yakaland ve kayalarla evrili bir koya ekildi. "leride kayalar var!" diye bard yal gemi marangozu. 22 Cengiz Han 'm Hazinesi "Herkes geminin sol tarafna," diye kkredi Timur, siyah kaya duvarna doru giderlerken. Sancak tarafndaki alt adam koturup iskele tarafna geti, ereti krekleriyle deli gibi suya vurmaya balad. Son saniyedeki saldrlar pruvay kayalardan uzaklatrd. skele tarafndaki gvde suyun altndaki kayalara hafife srtnrken soluklarn tutup beklediler. Gcrt kesilince adamlar geminin kerestelerinin bir kez daha dayandn fark ettiler. "Burada sahile kacak bir yer yok," diye bard marangoz. "Geri dnp denize kmalyz." Timur sahilde ykselen dik kaya duvarna bakt. nlerinde ykselen siyah beyaz gzenekli kaya kntlar yalnzca kk siyah bir maarayla blnyordu. "Pruvay dndrn. Sabit hzla krek ekin." Bitip tkenmi adamlar suya saldrarak gemiyi kayalardan uzaklatrd, tekrar aktaki akntya soktu. Ada boyunca ilerleyerek dik sahilin sonunda alaldn grdler. Marangoz nihayet mrettebatn duymay bekledii szleri syledi. "Burada karaya kabiliriz," dedi kydaki hilal biiminde byk girintiyi iaret ederek. Timur ban sallad, adamlar kollarnda kalan son bir enerjiyle gemiyi kyya doru ynelttiler. Koya doru krek eken yorgun adamlar gemiyi kumluk sahile doru srdler, sonunda midye kapl gvdesi sahilden bir, iki metre tede karaya oturdu. Adamlarn neredeyse gemiden inebilecek kadar bile gc kalmamt. Timur klcn alarak be adamyla birlikte yiyecek ve tatl su aramak iin sendeleyerek kyya kt. Hzla akan suyun sesini takip ederek yollarndaki uzun ereltiotlarn kestiler ve kayalardan hzla akan elalenin besledii tatl su gln buldular. Timur ve adamlar byk bir sevinle gle atlayp serin sudan kana kana itiler. 23

Havada ani bir grlt yanklannca sevinleri ksa srd. Koreli gemideki iaret trampeti sava l atyordu. Timur bir hamlede ayaa frlayp hemen adamlarn ard. "Gemiye dnn. Derhal."

Adamlarnn toplanmasn beklemeden gemiye doru atld. Bacaklarnda daha nce hissettii btn ac ve zayflk serin suyla yok olmu, adrenalin hcumu btn vcudunu kaplamt. Ormandan hzla geerken trampetin sesinin kulaklarnda ykseldiini duyabiliyordu. Sonunda palmiye aalarnn arasndan hzla geip kumlu sahile kt. Kdemli askerin gzleri hemen etraf tarayp alarmn kaynan buldu. Koyun ortasnda ince bir kano karaya oturmu gemiye doru ilerliyordu. indeki st plak alt adam, ritmik bir ekilde tahta kreklerini suya sokup karyor, kanoyu hzla sahile yaklatryorlard. Timur, adamlarn koyu bronz tenli ve kvrck salarnn kendisininkinden ksa olduunu fark etti. Birka tanesinin boyunlarnda kanca biiminde kemik kolyeler tadn grd. "Emirleriniz efendim?" diye sordu, trampeti alan adam alarm keserek. Timur tereddt ediyordu. Yal cariyelerden oluan bir haremin bile sska adamlarn yenebileceini biliyordu. "Mzraklarla silahlann," diye emretti sakin bir ekilde. "Sahilde arkamda bir savunma hatt oluturun." Komutasnda hayatta kalan adamlar gemiden inip mzraklaryla Timur'un arkasna sralandlar. Hi gleri kalmamt, ama Timur gerekirse onun iin leceklerini biliyordu. Belindeki Japon samuray klcna dokundu, elinde bu klla lp lmeyeceini merak etti. Kano doruca sahildeki adamlara doru geliyordu. Krekiler sessizdi. Kanonun alt kumlara srtnnce iindekiler yere atlayp kanoyu hzla sahile ektiler, sonra ciddi bir ekilde kanonun yannda dikildiler. 24 Cengiz Han'n Hazinesi ki grup birka saniye pheyle birbirini szd. Sonunda kanodaki adamlardan biri gelip Timur'un karsnda durdu. Ksa adamn boyu en fazla bir buuk metreydi. Atkuyruu yaplm beyaz salaryla dierlerinden daha yalyd. Boynunda kpekbal dileri, elinde arpk tahta bir sopa tayordu. Kahverengi gzleri ihtiamla parlyordu. Timur'a itenlikle glmserken parlak beyaz arpk dileri ortaya kt. Melodik bir dilde hzla bir eyler sylerken tehditkr olmayan selamlama szleri sralyor gibiydi. Timur hafife ban sallad, kanonun yanndaki dier adamlara bir gz att. Yal adam birka dakika boyunca konutu, sonra birden kanoya dnp iine eildi. Timur Japon klcnn sapn skarken adamlarna bir uyar bak att. Ama yal adam dorulup yaklak on be kiloluk tonbaln kaldrnca rahatlad. Dier yerliler de kanoya uzanp sazdan yaplma sepetlerde bulunan dier balklar kardlar, Timur'un adamlarnn ayaklarnn dibine braktlar. Alktan karnlar zil alan askerler endieyle Mool liderin onayn beklediler. Bekledikleri onay gelince de agzl bir ekilde yiyeceklere saldrp yerli ev sahiplerine glmseyerek teekkr ettiler. Yal adam, Timur'a doru gelip domuz derisinden yaplma kesesindeki suyu ikram etti. Karlkl gven oluturduktan sonra yerliler orman gsterip kendilerini takip etmelerini iaret ettiler. Gemilerinden tereddtle ayrlan Timur ve adamlar ormanda yerlileri takip etmeye balad, iki, kilometre yrdkten sonra kk bir akla geldiler. Karlarnda sazdan damlar olan birka dzine kulbe, kk ocuklarn domuz srleriyle oynad etraf itlerle evrili bir al duruyordu. Meydann kar tarafndaki yksek atl, byk kulbe kyn efinin eviydi. Timur aknlk iinde efin beyaz sal yal adam olduunu rendi. Kyller yabanclara aknlkla bakarken aceleyle bir ziyafet hazrland ve Asyal savalar byk bir onurla toplulua kabul edildi. Yaban25

clarn gemisi, giysileri ve silahlan onlarn ok bilgili olduunu gsteriyordu ve adamlar potansiyel dmanlara kar yeni mttefikler olarak gizlice benimsenmiti. inli ve Koreli savalar yalnzca hayatta olduklar iin ok seviniyorlar, dost canls kyllerin cmerte sunduu yiyecek, barnak ve kadnlarn arkadaln memnuniyetle kabul ediyorlard. Yalnzca Timur bu misafirperverlii ekingenlikle karlyordu. Kyn efiyle birlikte zgarada pien istiridyeleri yerken etrafndaki adamlarnn haftalardr ilk kez elendiini gryor, ama Moolistan' bir daha grp gremeyeceini merak ediyordu. Aradan birka hafta geince Mool istila gcne bal adamlar kyde yaamaya alp toplulua yava yava uyum saladlar. Timur bata kampa yerlemeyi reddedip her gece rmekte olan gemide uyudu. Ancak frtnann harap ettii keresteler sonunda daha fazla dayanamayp geminin kalnts koyun dibine knce kye tanmay isteksizce kabul etti. Zihninde kars ve drt ocuunun hayalleri vard, ama gemi batt iin Timur eve dn umudunu kaybetmeye balamt. Mrettebat bu tropik kydeki yeni hayatlarn memnuniyetle kabul etmilerdi. Buradaki hayat, in'deki Mool imparatorunun askerleri olarak yaadklar kasvetli hayata ok daha fazla

tercih edilir gryorlard. Bu, Timur'un asla kabul edemeyecei bir tutumdu. Sava Mool komutan, Hanlar Han Kubilay'n sadk bir hizmetkryd ve ilk frsatta onun hizmetine geri dnmenin grevi olduunu biliyordu. Ama gemisi koyun dibinde parampara yatarken eve dnmenin bir yolu yoktu. Timur byk adadaki kazazede hayatm buruk bir teslimiyetle yava yava kabullendi. Yllar ar ar geerken yal savann kararll yumuuyordu. Timur ve adamlar zaman iinde ada halknn lirik yerli dilini renmiti. Mool komutan beyaz sal efle macera hikyelerini paylamaya bayl26 Cengiz Han'n Hazinesi yordu. Yal ef Mahu yalnzca birka nesil nceki atalarnn ok byk gemilerle yaptklar destans bir yolculukla byk denizi getiklerini elenceli bir dille anlatyordu. Ada dan zirvesinden kan bir homurtu ve dumanla onlar armt. Tanrlarn atalarna gelip burada yaamalar iin yaptklar bir davetti bu. Tanrlar o zamandan beri onlara glms-yordu, lml havas olan bir ada, bol yiyecek ve su vermiti. Timur bu hikyeye ok glyordu. Kk kanolarla komu adalara zor giden ilkel yerlilerin okyanusu gemenin yolunu nasl bulduklarn ok merak ediyordu. "O byk gemilerden birini grmek isterdim," dedi yal adama taklarak. "Seni gtrrm," dedi Mahu fkeyle. "Kendi gzlerinle grrsn." Elenen Timur, yal adamn ciddi olduunu grp teklifini kabul etti. Adada iki gn boyunca yrdkten sonra merak yznden pimanlk duymaya balamt ki, ormandaki patika birden kk kumluk bir sahile ald. Ayaklan kuma dokununca Timur durdu. Yal adam sahilin sonunu iaret ediyordu. Timur bata grd eyi anlayamad. Yalnzca sahile dik olarak yatan bir ift byk aa gvdesi grd. Sahilin geri kalan plakt. Devrilmi aalara bakarken bunlarn yalnzca l aalar olmadn fark etti; bunlar kuma yar gml devasa bir saln destek kirileriydi. Mool sava gzlerine inanamayarak oraya doru kotu. Her admda daha da byleniyordu. Yllardr, hatta belki onlarca yldr bu sahilde duruyor olmasna ramen antik gemi hl salamd. Timur geminin ift gvdeli bir tasarm olduunu, tek bir dz gvertenin iki byk ktkle desteklendiini grd. Gemi on sekiz metreden uzundu, ama yalnzca byk bir direi vard, o da rmt. Gverte rm olmasna ramen devasa destek kerestelerinin kesildii zamanki kadar salam olduunu grebiliyordu. Timur bu geminin okyanus gemisi olduu konusunda 27

kuku duymuyordu. Mahu'nun hayali hikyesi doruydu demek. Timur heyecanla geminin kalntlarna bakarken adadan kamann bir yolunu gryor gibi oldu. "Beni evime ve imparatora gtreceksin," diye mrldand ahap ynna. Timur, Koreli gemi marangozunun ie kotuu yerli alma ekibiyle birlikte yal gemiyi yeniden kullanma hazr hale getirme almalarna balad. Yakndaki gl aalardan gverte kalaslar kesilip yerletirildi. Hindistancevizi kabuunun lifleri rlerek kordon haline getirildi, gvde kerestelerine ve desteklerine baland. Sazlardan byk bir yelken rlp yakndaki bir kayn aacndan kesilip dikilen diree asld. Birka hafta iinde neredeyse unutulmu okyanus yolcusu kumlardan kaldrlp tekrar dalgalarn stnde ileyecek hale getirildi. Timur gemi mrettebat olarak eski ekibine gemiye binmelerini emredebileceini biliyordu, ama ounun zorlu deniz yolculuunda hayatlarn yeniden riske atmaktan korktuklarnn da farkndayd. ounun artk adada karlar ve ocuklar vard. Gnll istediinde yal Mahu'nun yan sra yalnzca adam ne kt. Timur daha fazlasn isteyemezdi. Yal gemiyi yrtmek iin bu kadar adam zor yetecekti, ama Mool komutan kalmay seenlerin kararn sorgulamadan kabul etti. Erzak depolandktan sonra adamlar, Mahu'nun doru zamann geldiini sylemesini beklediler. Bir hafta sonra rzgr yn deitirdiinde Mahu, "Tanra Hina bizi gvenli bir ekilde batya ulatracak imdi," dedi Timur'a. "Yola kalm." Timur, "Bu uzak topraklardaki yeni koloniyi imparatora bildireceim," diye bard sahilde toplanan adamlara. ift kano teknesi dalgalar yard, rzgr onlar hzla denize doru itti. Bol bol su, kurutulmu balk ve meyve yklenen gemi uzun deniz yolculuuna hazrd. 28 Cengiz Han'n Hazinesi Bereketli ada dalgalarn arasnda geride kalrken katamarandaki adamlar bir an iin gvenlerini yitirip aptalca bir i yaptklar hissine kapldlar. On yldan uzun sre nce denizde yaadklar lmcl mcadele

tekrar zihinlerinde canlanrken Tabiat Ana'nn hayatta kalmalarna yeniden izin verip vermeyeceini merak ediyorlard. Ama Timur, bu kez yal dostu Mahu sayesinde yolculuklarnn iaha iyi geeceine inanyordu. Yal efin ok az deniz deneyimi olmasna ramen yldzlar kolayca okuyor, bulutlan ve denizin ykselip alalmasn inceleyerek gnein hareketlerini izliyordu. Adann gneyindeki rzgrn sonbahar aylarnda batya dndn bilen Mahu'ydu. Eve dn yolculuunda yelkenlerini sabit bir ekilde dolduran rzgr buydu. Yem olarak balk kullanarak ip ve kemikten yaplma kancayla tonbal yakalamay bilen de Mahu'ydu. Uzun yolculuklar boyunca yemek iini byle halledeceklerdi. Kara iyice gzden kaybolduktan sonra denizcilik deneyimsiz mrettebata artc derecede kolay geldi. Rzgrla yol alrken on be gn boyunca her sabah adamlar berrak gkyz ve sakin deniz karlad. Yalnzca tek tk bora geminin salamln deniyordu. Ama bu da mrettebata taze yamur suyu toplama frsat vermi oluyordu. Bu arada Mahu sakin bir ekilde gnei ve yldzlar izleyerek usta bir denizci gibi emirler veriyordu. Birka gn sonra ufuktaki bulutlar incelerken gneybat ynnde sra d bir kmelenme fark etti. "Gneyde, iki gnlk mesafede kara var," dedi. Mrettebat tekrar karaya ulama olaslnn rahatl ve heyecan sarmt. Ama neredeydiler ve hangi topraklara yaklayorlard? Ertesi sabah ufukta bir nokta belirdi ve geen her saatle birlikte daha da byd. Ama bu bir kara deil, yollarndan geen baka bir gemiydi. Gemi yaklarken Timur k tarafnn alak olduunu ve rzgr gen biiminde beyaz yelkenlerle topladn grd. Bunun bir in gemisi ol29

madiim biliyordu, Arap ticaret yelkenlilerine benziyordu. Ticaret gemisi adadan gelen katamara yaklarken yelkenlerini indirdi. Parlak renkli bir kaftan giymi esmer tenli, zayf bir adam kpeteden bararak onlara selam verdi. Timur, adam bir sre inceledi, sonra herhangi bir tehdit alglamayarak kk yelkenliye bindi. Ticaret gemisi Zanzibar'dan geliyordu. Kaptan Byk Han'n kraliyet sarayyla mal alveriinde hayli deneyimli olan dost canls bir Mslman tccard. Gemi fildii, altn ve baharat gtrp in porseleni ve ipek almak zere anghay'a gidiyordu. Timur'un kk mrettebat gemiye kabul edildi. Mrettebat ift kano tekneli salam gemilerinin serbest braklarak Pasifik'te tek bana akntya kaplp gitmesini zntyle seyretti. Mslman kaptan, Mool komutann hayatn kurtarmann kendisine ok iyi bir ticaret stats kazandracam tahmin etmiti ve hayal krklna uramad. anghay ehir limanna vardklarnda gemi byk bir amataya yol at. On yl nceki balamadan sona eren Japonya istilasnn ardndan askerlerin geri dnd haberi ehirde yangn gibi hzla yaylmt. Hkmet temsilcileri Timur ve adamlaryla buluup onlar hemen imparatora bilgi vermek zere Ta-tu'daki imparatorluk ehrine gtrdler. Timur yolda yokluu srasndaki sava ve politik durumu sordu. Haberlerin ou keyifsizdi. rendiine gre Japon istilas tam anlamyla bir felakete dnmt. Tayfun iki binin zerinde gemiyi yok etmi ve neredeyse yz bin askeri ldrmt. Timur, komutannn ve arkadalarnn ounun hayatta kalan filoyla birlikte geri dnmediini renince zld. Japon adasnn hl fethedilmeden kalm olmas da ayn ekilde rahatsz edici baka bir haberdi. Kubilay Han nc bir istilay gerekletirmeyi istese de danmanlar aklllk ederek bu fikre engel oluyordu. On yldan biraz uzun bir sre iinde imparatorluk btn hkimiyetini yitirmiti. Japonya'daki yenilgiden sonra Vietnam'daki huzursuzluu 30 Cengiz Han'n Hazinesi bastrma seferi de baarszlkla sonulanm, Byk Kanal'm yaylmasnn masraflar ekonominin neredeyse kme noktasna gelmesine yol amt. mparatorun sal konusundaki sorular onun halefiyle ilgili endieler yaratmt. Moollarn, Yuan Imparatorluu'nu ynetmesi insanlar iten iten fkelendiriyordu. ok az direni oluyordu. 1279'da Song Ha-nedan'n yenip in'i tek bir ynetim altnda birletirdiinden beri Kubilay Han'n imparatorluu yava yava inie gemiti. Ta-tu'nun bakentine varnca Timur ve adamlar imparatorluk ehrine gtrlp imparatorun zel dairesine alnd. Timur daha nce Kubi-lay Han' pek ok kez grm olmasna ramen karsndaki adamn grntsyle ok oldu. Minderli ezlongda uzanm, metrelerce ipekten oluan kaftan giymi iman ve yorgun bir adam somurtkan bir ekilde ona bakyordu. En sevdii karsnn lm ve ikinci olunun kayb yznden derin bir kedere gmlen Kubilay Han teselliyi iki ve yiyeceklerde aramaya, hepsini ar ekilde tketmeye balamt. Seksen yama yaklamasna ramen an yemesi saygn liderin salm kt

etkiliyordu. Timur iman hann gut hastal yznden imi ayan bir mindere dayadn, srahilerce mayalanm ksrak stnn kolunun eriebilecei yerde durduunu grd. "Komutan Timur, uzun sren yokluunuzdan sonra grevinize devam etmek iin geri dnmsn," dedi han hrtl bir sesle. "mparatorun emrettii gibi," diye karlk verdi Timur bayla selam vererek. "Bana yolculuunu ve sndnz esrarengiz topraklan anlat, Timur." Timur ve adamlar iin oymal sandalyeler getirildi. Mool komutan, gemisini Japonya'dan uzaklatran korkun tayfunu ve sonra denizde nasl srklendiklerini anlatt. Alkoll ikiler datlrken anslar sayesinde bereketli topraklara ulatklarn ve yerliler tarafndan ok iyi karlan31

diklarim anlatt. Mahu'yu tantarak Mslman tacirle karlamadan nce denizde yn bulma konusunda kendilerine nasl yardmc olduunu anlatt. "Olaanst bir yolculuk," dedi Kubilay. "Vardnz topraklar zengin ve verimli miydi?" "Son derece. Toprak ok bereketli ve lman iklim sayesinde ok yamur-alyor. ok sayda yabani ve ilenmi bitki yetiiyor." "Tebrikler imparatorum," dedi hann yannda dikilen uzun, beyaz sakall, buruuk yzl bir adam. Tahtn Konfys retisine bal danmann karsndakilerden ve hikyelerinden hi etkilenmedii belliydi. "mparatorluunuza bir kez daha yeni topraklar kattnz." "Geride bir garnizon braktn doru mu?" diye sordu Kubilay. "O topraklar artk Mool idaresi altnda m?" Timur, Konfys danmann imparatora onur kazandrmak iin yapt numaraya iinden kfretti. Geride brakt adamlarn uzun zaman nce kllarn ev hayat iin gmdklerini biliyordu. Hana olan sadakatleri geminin karaya vurmasndan ok ncesinde sorgulanabilirdi. "Evet," diye yalan syledi Timur. "Kk bir blk sizin adnza oray ynetiyor." Yal ef Mahu'ya utanla bakt, ama yal adam imparatorluun politikasn anlayarak bayla onaylad. Kubilay odann karsndaki adamlara bakt, gzleri saray duvarlarnn ok tesindeki bir hayali gryordu. Timur, Mool liderin sarho olup olmadn merak etti. "Bu harika yeri grmek isterim, gnein imparatorluumda parlad o yeri," diye fsldad hayalperest bir ekilde. "Evet, oras neredeyse yeryzndeki cennet gibi. Hkmdarhnz-daki btn topraklar kadar gzel." "Geri dn yolunu biliyor musun Timur?" 32 Cengiz Han'n Hazinesi "Denizde yn bulmann yollarn bilmiyorum, ama Mahu gne ve yldzlardan yn bulabiliyor. Salam bir gemiyle geri dn yolunu bulabilir sanrm." "mparatora ok iyi hizmet ettin, Timur. mparatora sadakatin dllendirilecektir," dedi Kubilay yutkunarak. ksrnce az dolusu sv ipek gmleine sald. "Teekkr ederim, imparator," dedi tekrar selam vererek. Bir ift saray muhafz birden ortaya kp Timur ve adamlarn hann dairesinden kard. Mool komutan saraydan ayrlrken pimanlk hissediyordu. Byk Kubilay dnya tarihindeki en byk imparatorluklardan birini yneten eski liderin yorgun ve yal kabuundan baka bir ey deildi. Bykbabas gibi kana susam bir fatih olmann ok tesine geen Kubilay, imparatorluu daha nce hi grlmemi bir aydnlanmayla ynetmiti. Uzak lkelerden gelen tacirleri ve kifleri kabul etmi, dini hogry gelitiren kanunlar koymu, corafya, astronomi ve tp alannda bilimsel aratrmalar desteklemiti. Artk lme ok yaknd ve imparatorluk onun geni grl liderlii olmakszn esin veren bir lke olmaktan ok uzaklamt. Timur byk sarayn bahelerinden karken birden Mahu'nun yannda olmadm fark etti. Yal kyl garip bir ekilde imparatorun dairesinde kalmt. Timur, onun kmasm bekledi, ama birka saat sonra vazgeip bakentten kt, kendi kyne ve evine doru ilerledi. Kendisini evine getiren yal adam bir daha grmedi ve yabana arkadana ne olduunu sk sk merak etti. ki ay sonra byk mparator Kubilay Han ld. Ve bu zc haber tm lkeyi yasa bodu. Kubilay Han sonunda yalln ve alkoln yaratt etkiye teslim olmutu. Onun bakent olarak setii Ta-tu'da imparatorun hayatn onurlandrmak iin gsterili bir veda treni yapld. Daha 33

F:3

sonra imparatorun onuruna ehrin gneyine, imdi bile varln srdren ve Pekin olarak bilinen yere, bir sunak ina edilecekti. Halk treninden sonra ssl bir arabayla tabutu tayan cenaze alay ehirden ayrld. Bin at ve askerin takip ettii tren alay yavaa kuzeye yryp Kubilay Han'n memleketi olan Moolistan'a girdi. Khentii Dalar'ndaki gizli bir yere gmld. Kubilay Han'n mezar hayvanlar, cariyeler ve imparatorluun her yerinden gelen deerli eyalarla birlikte kapatld. lmnden sonra huzurlu bir hayat yaamas iin gmld yerin bulunmamas amacyla stnden atlar geirildi. Mezar kazan iiler hemen idam edildi, komutanlar lm cezas altnda gizlilik yemini ettiler. Birka yl sonra Mool liderin gmld yer tarihe kart ve Kubilay Han'n ans, yeil ormanl dalarn yamacndan yorulmak bilmeksizin kayp giden rzgrda savrulup gitti. Bin alt yz kilometre gneyde byk in cnk afaktan nce anghay limanndan hareket edip Sar Nehir'de sessizce Pasifik Okyanusu'na doru yol almaya balad. mparatorun filosundaki okyanusta yol alan bir avu ticaret gemisinden biri olan byk cnk altm metre boyundayd, drt uzun direinde dzinelerce yelken tayordu. Yuan mparatorluu hl yasta olduu iin geminin her zamanki devlet sanca dalgalanmyordu. Aslnda geminin kendini tanmlayacak hibir sanca yoktu. Kydaki birka kii normalde byk bir trenle yola kan byk geminin neden erken kalktn ok merak etti. Yalnzca birka kii geminin her zamanki mrettebatnn yarsyla idare edildiini fark etti. Daha da az geminin dmenindeki garip grnty fark etti. Kaptann yannda duran uzun beyaz sal, esmer, yal bir adam, bulutlar ve ykselen gnei iaret ediyordu. Yabanc bir dille, medeniyetten ayrlp uzak ve haritada bulunmayan bir hedefe varmak iin byk mavi okyanusun sularna giren byk gemiye yolunu tarif ediyordu. 34

BR HANEDANIN Z

Cengiz Han'n Hazinesi 4 AUSTOS, 1957 SHANG-TU, N Uzaktaki bouk grleme kabile sava trampetinin sesiyle yanklanyordu. nce belli belirsiz bir patlama gkyzne yaylyor, bunu birka saniye sonra kulaklar trmalayan kanlmaz bir grlt takip ediyordu. Her vuru arasndaki birka saniyelik tembel duraklama, akustik saldrnn sonunda bittii eklinde yanl bir umut uyandryordu. Sonra sessiz bir patlama havay dolduruyor, ardndan gelecek sesi bekleyen herkesin sinirlerini bozuyordu. Leigh Hunt yeni kazlm hendekte dorulup kollarn gkyzne kaldrarak gerindi, sonra yakndaki tula duvarn stne dikkatle bir el teknesi yerletirdi. Oxford'da eitim grm British Museum saha arkeologu rolne uygun giyinmiti. Uzun, haki pantolonu ve ona uygun ift cepli gmlei ince bir toz ve ter tabakasyla kaplanmt. Klasik kolonyal apkann yerine ban yaz gneinden korumak iin eski psk bir ftr apka giymiti. Yorgun el gzleriyle geni vadiye, grltnn kaynana doru bakt. lk kez sabah gneinin titreen klarnn arasndan ufukta kk duman bulutlar grnyordu. "Tsendyn, grne gre topular yaklayor," dedi hendee doru, kaytsz ekilde. 37

nce ynl gmleinin stne krmz bir kuak balam, ksa boylu adam sessizce ukurdan kt. Hendekte onun ilerisindeki inli ii ekibi, ar krekler ve kk malalarla kuru topra kazmaya devam ediyordu. Ufak tefek, ama geni omuzlu adamn, inli iilerin aksine hafif yuvarlak gzleri vard. Yerli inliler, onun esmer yzne gml gzlerine bir bakta bir Moola ait olduunu anlyordu. "Pekin dyor. Mlteciler imdiden kayor," dedi iki kilometre tedeki kk toprak yolu iaret ederek. Tozun arasnda kzlerin ektii be, alt araba, batya kaan inli ailelerin eyalarn tayordu. "Japonlar gelmeden kazy brakmak zorundayz efendim." Hunt igdsel olarak kalasnda klfnda duran .455 kalibrelik Webley Fosbery otomatik tabancasna dokundu. ki gece nce kazdklar sanat eserlerini koyduklar sand almaya alan kk bir apulcu

etesine ate amt. in'in alt yaps kerken hrsz eteleri her yere dalmt. ou silahsz ve kltrszd. Ama Japon mparatorluk Ordu-su'nda savamak tamamen farkl bir konuydu. in, Japonya'nn her yeri kasp kavuran askeri gc karsnda hzla ie kyordu. Hain Japon Kwantung Ordusu'nun 1931'de Manurya'y almasndan beri Japonya'nn askeri liderleri gzlerini in'i Kore tarznda smrgeletirmeye dikmiti. Alt yllk hamle yapp karlk vermenin ve baz olaylar karmann sonucunda 1937 yaznda Japon mparatorluk Ordusu, Chiang Kai-shek'in Milliyeti glerinin fazla glendii korkusuyla kuzey in'i istila etmiti. in kuvvetlerinin saysnn Japon Ordusu'ndan ok daha byk olmasna ramen, Japon kuvvetlerinin getirdii stn donanm, eitim ve disipline eit deildiler. Chiang Kai-shek kaynaklarn elinden geldiince iyi ekilde kullanarak gndz Japonlarla savayor, gece geri ekiliyor, ypratma savayla Japonlarn ilerlemesini durdurmaya alyordu. 38 Cengiz Han'n Hazinesi Hunt yaklaan Japon toplarnn grltsn dinliyordu. Artk Pekinin dmek zere olduuna dair iaretler geliyordu. inlilerin bann dertte olduunu biliyordu. Srada Nanking bakenti vard, bu da Chiang Kaishek'in Ordusu'nun batya doru daha fazla geri ekilmesiyle sonulanacakt. Kendi yenilgisini hissederek bileindeki saate baktktan sonra Tsendyn'e dnd. "ilerin len btn kaz ilerini brakmalarn sala. -Bu leden sonra eserleri gvence altna alp blgenin son belgeleme ilerini tamamlayacaz. Sonra da batya giden kervana katlacaz." Yola bir gz atnca inli Milliyeti askerlerden oluan baldr plak bir etenin kaz yoluna szdn grd. "Yarn uakla Nanking'e gidiyorsun, deil mi?" diye sordu Tsendyn. "Uak gelirse. Ama bu dmanca artlarda Nanking'e umann bir anlam yok. En nemli eserleri alp kuzeye Ulan Batur'a uma niyetindeyim. Korkarm geriye kalan eyalar, donanm ve malzemeleri yk treniyle getirmek zorundasn. Birka hafta iinde Ulan Batur'da beni yakalarsn. Trans-Siberian trenine binmeden seni bekleyeceim." "Akllca bir hareket. Yerli direniin baarsz olduu ok ak." "Moolistan'n i kesimlerinin Japonlar iin stratejik deeri pek yok. Byk olaslkla yalnzca savunma kuvvetlerinden geri kalan Pekin'den kovuyorlardr," dedi kolunu uzaktaki topu ateine doru sallayarak. "Bence ksa bir sre iin geri ekilip saldrya yeniden balamadan nce birka gn, hatta bir haftay Pekin'i yamalayarak geireceklerdir. Yola kmak iin bol bol zamanmz var." "imdi gitmek zorunda olmamz byk talihsizlik. Byk Ahenk Bi-nas'nn kazsn neredeyse bitirmitik," dedi Tsendyn. Etraflarnda Birinci Dnya Sava'ndaki siperleri gibi uzanan, hendek labirentine bakarak. "ok yazk," dedi Hunt ban fkeyle sallayarak. "Ama alann iyice yamalandn kantladk." 39

Hunt ayann yannda yl duran mermer ve ta paralarna bir tekme att, bir zamanlar heybetli bir imparatorluk yaps olan yerin kalntlarnn stne tozun kn seyretti. in'deki arkeolojik adalarnn ounun bronz el rnleriyle dolu tarih ncesi mezarlarn peinde olmalarna ramen Hunt yakn dnemdeki Yuan Hanedan'na odaklanmt. Shang-tu Blgesi'ndeki nc yazyd bu. 1260'ta kurulan kraliyet yaz saraynn kalntlarn karyordu. Taze toprak ynlaryla benekli bir grnts olan plak yamaca bakarken sekiz yz yl nceki sarayn ve bahelerinin eski grkemini hayal etmek zordu. Var olan ince tarihsel kaytlar yetersiz ayrnt sunsa da, The Tra-velsn adl kitabnda on nc yzyldaki in'i ve pek Yolu'nu canl bir ekilde belgeleyen Venedikli maceraperest Marco Polo, doruk noktasndaki Shang-tu'nun arpc bir tarifini yapmt. Surlarla evrili ehrin ortasndaki yksek bir tepeye ina edilen ilk sarayn etraf aalar ve araziye sihirli mavi bir renk katan lapislazuli tandan patikalarla kaplyd. mparatorluk saray olarak ina edilen Ta-an Ko'yu ya da "Byk Ahenk Binasn evreleyen bir dizi hkmet binasnn ve maliknelerin arasnda zarif baheler ve fskiyeler yer alyordu. Yeil mermer ve talarla yaplp altn yaldzlarla sslenmi byk yap, srlanm seramiklerle denip in'in en yetenekli sanatlarnn yapt soluk kesen tablolar ve heykellerle dekore edilmiti. Pekin'in scandan kamak isteyen imparator tarafndan yazn kullanlan bir yer olan Shang-tu hzla bilimsel ve kltrel merkez haline gelmiti. Bir tp merkezi ve astronomi gzlem evi ina edilmi, ehir yerli ve yabanc limlerin barna haline gelmiti. Tepeden esen srekli rzgr, Akdeniz'den Kore'ye kadar uzanan bir imparatorluu ynetirken imparatoru ve konuklarm serinletiyordu. Ama belki de yaz sarayna en byk nn kazandran ey imparatorun avland aland. Buras yirmi be bin metrekarelik bir alan iinde

(-) Seyyahatname. 40 Cengiz Han 'in Hazinesi aalar, dereler ve sk imenlerin bulunduu kapal bir parkt. Parkta imparatorun ve konuklarnn av keyfini tatmin etmek iin geyikler, domuzlar ve dier av hayvanlar bulunuyordu. Avclarn ayaklarnn amurlara batmamas iin parkn iine ykseltilmi patikalar yaplmt. O gnlerden kalan goblenler imparatorun en sevdii atn srtnda, yannda eitimli av itasyla avlandn gsteriyordu. Yzlerce yllk terk edilmilik, ihmal ve yamalama saray bir moloz yn haline getirmiti. Bahelerin, fskiyelerin, pnarlarn ve aalarn bulunduu bereketli alanlar yzlerce yl nce olduklar gibi hayal etmek Hunt iin neredeyse olanakszd. Arazi u anda orakt. Otlarla kapl geni ova uzaktaki kahverengi tepelere doru bombo bir ekilde uzanyordu. Blgede hayat yoktu, ehrin gemiteki grkemi yalnzca uzun imenlerin arasnda dolaan rzgrn fsltsndan ibaretti. Shang-tu'nun bir Samuel Taylor Coleridge iiriyle sevdirilen romantik ad Xanadu imdi yalnzca hayallerde kalmt. Hunt kazlara Milliyeti Hkmet'in onayyla yl nce balamt. Byk Ahenk Saray'nn snrlarn para para bir araya getirmeyi, byk salonu, mutfa ve yemek salonunu belirlemeyi baarmt. Topraktan karlan eitli bronz ve porselen el rnleri saraydaki gndelik hayatn nasl olduunu anlatyordu. Ama kendisine isim yapmasn salayacak byleyici el rnlerinin, toprak heykellerin veya Ming vazolarn ortaya kmay Hunt' d krklna uratmt. Kaz neredeyse tamamlanm, geriye bir tek kral dairesinin kalntlarnn kazlmas kalmt. Meslektalarnn ou sivil savan ya da yabanc istilasnn ortasnda kalmay istemeyerek imdiden in'in dou blgelerine kamt. Hunt kargaadan ve-Manurya'dan fazla uzak olmayan Kuzeybat in'den yaklaan tehlikeden sapka bir zevk alyor gibiydi. Eskiye ve drama duyduu akla tarihin tam ortasnda durduunu biliyordu. 41

British Museum'un planlad Xanadu sergisi iin onun getirecei her trl el rnnden memnuniyet duyacan da biliyordu. Japon istilasnn neden olduu karmaa ve tehlike aslnda yararl bir durumdu. Yalnzca batya tad el rnlerinin ekiciliini artrmakla kalmyor, yaplan ileri de kolaylatryordu. Yerli yetkililer yakndaki kylere kamt, hkmetin tarihi eser grevlileri haftalardr grnmyordu. Tarihi eserleri lkeden kolayca karabilecekti. Tabii kendisi de dar kabildii takdirde. "Sanrm seni ailenden uzun sre uzak tuttum, Tsendyn. Rusya'nn Japonlarn Moolistan civarnda dolamalarna izin vereceini sanmyorum, bu yzden buradaki lgnlktan uzakta gvende olacaksn." "Karm geri dnme ok sevinecek." Mool keskin dilerini gstererek glmsedi. Yakndaki bir uan belli belirsiz uultusu konumalarm bld. Gneylerindeki kk gri bir nokta biraz bydkten sonra douya dnd. "Japon keif ua," dedi Hunt dnceli bir ekilde. "Japonlarn gkyzne hkim olmas Milliyetiler iin pek hayrl deil." Tsendyn endieli bir ekilde uzaklaan uaa bakarken, arkeolog bir paket Red Lion sigaras karp filtresiz olanndan bir tane yakt. "Ne kadar abuk gidersek o kadar iyi," dedi Tsendyn. Arkalarndaki hendeklerden birinde ani bir patrt oldu. inli iilerden birinin ba kenardan ykseldi, azm hzla ap kapayarak bir eyler syledi. "Ne diyor?" dedi Hunt aym brakarak. "Vernikli ahap bulmu," dedi Tsendyn hendee doru giderek. ki adam hendein kenanna kadar gelip aaya bakt. Konuan ii heyecanla kreiyle yeri iaret ederken dier iiler etrafna toplanmt. 42 Cengiz Han'n Hazinesi Ayaklarnn dibinde yars ortaya karlm servis taba byklnde, kare biiminde sar bir nesne duruyordu. "Tsendyn, kazy sen hallet," dedi Hunt dier iileri uzaklatrarak. Mool hendee atlayp mala ve frasyla topra dikkatle kazrken Hunt kalem defter kard. Nesnenin bulunduu yeri ve daha sonra bo bir sayfa aarak Tsendyn'in dikkatle ortaya kard nesneyi izdi. Toprak ve toz dklrken Hunt nesnenin gerekten de sar vernikli tahta bir kutu olduunu grd. Her santiminde ayrntl hayvan ve aa resimleri vard, kenarlar sedef kakmalyd. Hunt ilgiyle kapakta bir fil resmi olduunu fark etti. Tsendyn topra dikkatle kazarak kutuyu yerinden karp hendein dndaki dz bir tan stne koydu.

inli iilerin hepsi kazy brakp ssl kutunun etrafna topland. Bugne kadarki keiflerinin ou krk porselen paralar ve tek tk yeim oymalarndan ibaretti. yllk kaz boyunca karlan en etkileyici ey kesinlikle buydu. Hunt kutuyu eline almadan nce titizlikle inceledi. inde ar bir ey vard; kutuyu oynatnca kprdamt. Baparmaklarn kenarlarnda dolatrnca ortasndaki ek yerini hissetti ve yavaa kapan amaya alt. Neredeyse sekiz yz yldr kapal duran kutu nce biraz direndi, sonra yavaa araland. Hunt kutuyu yere koyup parmaklarn kenarnda gezdirdi, sonra kapa iyice kaldrd. Tsendyn ve iiler iinde ne olduunu grmek iin eildi. Kutunun iinde iki ey vard. Hunt herkesin grmesi iin kard. Leopar veya itann kamuflaj deseniyle sar siyah benekli bir hayvan derisi parmen gibi kvrlm, ular deri eritlerle balanmt. Dier nesne yeil pas tutmu bronz bir tpt. Bir ucu kapalyd, ama dierinde bir kapak vard. inli iiler nemini anlamadklar nesnelere bakarken srtp glyorlard, ama nemli eyler olduklarn tahmin ediyorlard. 43 live Cussler & Dirk Cussler Hunt ita derisini brakp ar bronz tp inceledi. Koyu yeil rengi, stnde uzanan ayrntl ejderha grntsn glendiriyordu. Hayali yaratn kuyruu kapak ksmnn stne sarmal gibi dolanmt. "Hadi a artk," dedi Tsendyn heyecanl bir sabrszlkla. Hunt kapa kolayca at, tp gzne yaklatrp iine bakt. Sonra ak ucunu yere doru evirip tp dikkatle sallad. indekileri ak avu-cuyla yakalad. Soluk mavi minicik bir bohayd bu. Tsendyn yakndaki bir battaniyeyi silkeledi, Hunt'm ayaklarnn dibine serdi. Arkeolog tozun kmesini bekledi, sonra battaniyenin stne melip ipei dikkatle at. Neredeyse bir buuk metre boyundayd. Tsendyn normalde soukkanl olan arkeologun ellerinin ipekteki krklar dzeltirken hafife titrediini fark etti. pein stnde gzel bir manzara resmi vard. Derin vadileri, koyaklar ve akarsulanyla bir da zirvesi gzel bir ayrntyla resmedilmiti. Ama ipein ssl bir sanat eserinden ok daha fazlas olduu belliydi. Sol bordum boyunca, Hunt'm Uygur yazs olduunu anlad byke bir metin vard. Asya steplerine yerleen ilk Trklerden uyarlanan en eski Mool yaz diliydi bu. Sa stunda sra halinde bulunan kk resimler kadnlar haremini, at, deve ve dier hayvan srlerini ve birka ahap sandn etrafn kuatm silahl asker bln gsteriyordu. Resmin manzara ksmnda hayat yoktu, yalnzca ipein tam ortasnda tek bir figr bulunuyordu. Kk bir da ykseltisinin stnde dikilen iki hrgl Asya devesinin stndeki rtde iki szck yazlyd. Ne gariptir ki, deve alarken resmedilmiti, ar byk gzyalar yere dklyordu. Hunt resmi incelerken alnnda ter damlacklan birikmiti. Birden kalbinin gsnde deli gibi attn hissetti, derin bir nefes almak iin kendini zorlamas gerekti. Bu olamaz, diye dnd. 44 Cengiz Han 'xn Hazinesi "Tsendyn... Tsendyn," diye mrldand sormaya korkarak. "Bu Uygur yazs. Ne dediini okuyabiliyor musun?" Resmin anlamn o da kavrarken Mool yardmcnn gzleri gm dolar kadar bymt. Hunt iin tercme yapmaya alrken kekeliyordu. "Soldaki yazlar resimdeki dalk blgenin fiziksel tanmn ieriyor. Khentii Dalan'nda bulunan Burhan Haldun Da'nn tepesindeki evinde imparatorumuz uyuyor. Vadilerin arasndaki Onon Nehri susuzluunu gideriyor." "Peki ya devenin stndeki yaz?" diye fsldad Hunt titreyen parmayla resmin ortasn iaret ederek. "Timuin Kaan," diye cevap verdi Tsendyn. Bu szckleri hrmetkar bir tonla fsldarcasma sylemiti. . "Timuin." Hunt bylenmi gibi tekrarlamt bu szleri. inli iiler ne olduunu anlamasalar da, ok halindeki Hunt ve Tsendyn ok byk bir keif yaptklarn fark etmilerdi. pek tablonun bykln sindirmeye alrken Hunt'm iini byk bir heyecan dalgas kaplad. eriini zihinsel olarak sorgulamaya alsa da tasvirin gc ok bykt. Alayan deve, kenarda tasvir edilen adaklar, yer tarifi. Sonra bir de devenin stndeki isim vard. Timuin. leride dnyann en byk fatihi olacak bir kabile ocuuna doduunda verilen isimdi bu. Tarih onu kendisine verilen kraliyet adyla hatrlayacakt: Cengiz Han. nlerindeki antik ipek tablo Cengiz Han'n gizlice gmld yerin tarifinden baka bir ey olamazd. Bulduklar ey etkisini gstermeye balarken Hunt dizlerinin stne kt. Cengiz Han'n mezar tarihteki en ok aranan arkeolojik alanlardan biriydi. Cengiz Han artc bir fetih hikyesine gre Asya steplerin-deki Mool kabilelerini birletirmi ve o zamandan beri bir daha tekrarlanmam olan bir fetih yryn balatmt. MS 1206 ve 1223 arasm45

da o ve kabilesi batda Msr'a, kuzeyde Litvanya'ya kadar olan topraklar ele geirmiti. Cengiz 1227'de gcnn doruklarndayken lm ve Moolistan'daki Khentii Dalan'nda doum yerinden fazla uzak olmayan gizli bir yere gmlmt. Mool geleneine gre krk cariyesi ve saysz zenginliklerle birlikte gmlm, mezar yeri gizlenmiti. Cenaze trenine katlan sradan piyadeler ldrlm, komutanlar benzeri ceza tehdidiyle yemin etmiti. Mezar yerine dair btn ipular, sadakat yeminlerini lene dek tutanlarla birlikte yok olmutu. Efsaneye gre bir deve on yl sonra mezarn yerini gstermiti. Byk liderle birlikte gmlen iki hrgl Asya devesinin annesi olduu bilinen bir deve Khentii Dalar'ndaki bir noktada alarken bulunmutu. Devenin sahibi hayvann ayaklarnn altnda gml olan olu iin aladn fark etmiti. Cengiz Han'n mezan da orada olmalyd. Ama efsane burada sona eriyordu, sr oban tarafndan saklanm, Cengiz Han'n mezar doum yeri olan Mool dalarnda rahatsz edilmeden kalmt. imdi efsane bu ipek tabloyla Hunt'n gzlerinin nnde canlanyordu. "Bu ok kutsal bir bulu," diye fsldad Tsendyn. "Bizi Byk Han'n mezarna gtrecek." Tsendyn korkuyla kark bir saygyla konuuyordu. "Evet," diye yutkundu Hunt. Cengiz Han'n mezarn bulursa kazanaca hreti dnyordu. Birden ipein nemini, ailesinde hevesli bir haydudun bulunabilecei inli iilere amaktan korkan Hunt kuma telala kvrp tpn iine soktu, ita derisiyle birlikte vernikli kutunun iine koydu. Sonra kutuyu bir beze sarp byk deri antann iine soktu. Gnn geri kalannda antay elinden bir an olsun brakmad. Kutunun bulunduu topra kalburdan geirtip baka bir tarihi eser bulamayan Hunt gnlszce kazya son verdi. iler kazmalarn ve kreklerini sessizce tahta arabalara ykleyip dk maalarn almak iin s46 Cengiz Han'n Hazinesi raya girdiler. Gndelik yalnzca birka kuru kazanmalarna ramen adamlar fiziksel olarak ok zorlayc bu i iin kavga etmilerdi. Yoksulluun penesindeki in'de i ok zor bulunuyordu. Aletler ve tarihi eserler tahta arabaya yerletirildikten sonra inli iiler gnderildi ve Hunt yemein ardndan dinlenmek iin Tsendyn'le birlikte adrna ekilip eyalarn toplad. Gnn olaylarn zel gnlne yazarken ilk kez stne bir huzursuzluk kt. Deerli tarihi eserin son dakikada kefiyle birlikte birden etrafndaki tehlikelerin farkna vard. Yamaclar ve haydutlar, Shaanxi Eyaleti'ndeki dier kaz alanlarn soymu, arkeologlar bin yllk bronz tarihi eserleri arayan apulcular tarafndan dvlmt. Bir de Japon Ordusu vard. Bir ngiliz vatandana zarar vermeseler de almalarna ve bulduu tarihi eserlere el koyabilirlerdi. Ve kim bilir? Cengiz Han'n mezarn bulmak onun iin bir lanet olabilir miydi? Hani Kral Tut'un mezarn bulan Lord Carnarvon ve ekibine olduu gibi? Tahta kutuyu koyduu antay yatann altna saklayp huzursuz bir uykuya dald. Saysz dnce, bir demircinin rs gibi kafasnn iini dvp duruyordu. adr afaa kadar sallayan rzgrn lyla gece daha da uursuz bir hal ald. Gn doarken ba atlarcasna aryarak kalkt ve antann yatann altnda gvende olduunu grd. Darda Japon militan filan da yoktu. Tsendyn yaknlarda durmu, iki inli yetim yardmcsyla birlikte ak atein stnde kei eti piiriyordu. "Gnaydn efendim. Scak ay hazr." Tsendyn glmseyerek Hunt'a bir fincan duman tten ay uzatt. "Btn eyalar paketlendi, katrlar arabalara baland. stediiniz zaman yola kabiliriz." "ok gzel. adrm topla, yatan altndaki antaya dikkat et," dedi. Tahta bir sandn stne oturup gn douunu seyrederek ayn yu-dumlad. 47

lk top mermisi, bir saat sonra, geriye kalan kaz ekibi, katrlarn ektii vagonla Shang-tu alanndan ayrlrken patlad. Rzgrl ovada bulunan minik Lanqui ky yalnzca iki kilometre uzaktayd. Kervan tozlu kasabay geti, batya giden kk gmen kafilesine katld. Katrlar lene doru eski Duolun kasabasna girdi. le yemei iin yol kenarndaki pis bir barakada durdular. Tatsz bir kse ehriyeyi ve stnde l bceklerin olduu et suyunu mideye indirdikten sonra kasabann sonundaki geni ayra doru ilerlediler. Arabalardan birinin tepesinde oturan Hunt ksmen bulutlu gkyzne bakt. Neredeyse saat gibi belli belirsiz bir uultu havay kaplad. Arkeolog gm rengi minik bir lekenin byyerek geici havaalanna yaklamasn seyretti. Uak yaklarken Hunt cebinden bir mendil karp bir sopaya balad, sopay yere dikerek pilotun rzgr lmesi iin ilkel bir rzgr flamas yapt.

Pilot hafif bir dokunula ua geni bir ayla dndrp hzl bir hareketle yere indirdi. Hunt uan motorlu Fokker F.VIIb olduunu grnce sevindi. Issz, orak arazilerin stnde umak iin uygun, gvenli ve gl bir uakt. Pilot kknn altnda da Kutsal Betty yazdn fark etti. Motorlar guruldayarak henz durmutu ki, gvde kaps hzla ald, deri ceketli iki adam aaya atlad. "Hunt? Ben Randy Schodt," diye onu selamlad pilot. Amerikan aksanyla konuan uzun boylu adamn hain, ama dosta bakan bir yz vard. "Kardeim Dave ve ben sizi Nanking'e gtrmek iin geldik, en azndan szleme byle sylyor," dedi ceketinin cebindeki kda vurarak. "ki Yankinin burada ne ii var?" diye sordu Hunt, "Beats memleketi Erie, Pennsylvania'daki tersanede alyor." Dave Schodt aabeyi gibi esprili, giriken bir adamd. 48 Cengiz Han'n Hazinesi "in Demiryolu Bakanl iin uuyor, Pekin-anghay hattndaki demiryolu uzantlarn destekliyor. Ama Japonlarn naholuu yznden i aniden durdu," diye aklad Randy Schodt srtarak. "Var yerinde ufak bir deiiklik yaptm," dedi Hunt espriyi fark etmemi gibi yaparak, "Beni Ulan Batur'a uurmanz istiyorum." "Moolistan m?" diye sordu Schodt ban kayarak. "Nippon Ordu-su'nun yaknndan uzak olduumuz srece benim iin sorun yok." "Haritay karp oraya yaktmzn yetip yetmeyeceine bakaym," dedi Dave, uaa doru yryerek. "Umarm vardmz yerde benzinci vardr." Bir kahkaha att. Hunt, Schodt'un yardmyla daha nemli tarihi eserlerin ve aletlerin Fokker'n gvdesine yklenmesini denetledi. Tahta sandklar ieriyi neredeyse tamamen doldururken Hunt, vernikli sandn bulunduu antay alp dikkatle ndeki yolcu koltuuna yerletirdi. "Nanking'e uutan iki yz krk bir kilometre daha ksa olacak. Ama geri dn iin yol parasna ihtiyacmz var, bu da British Muse-um'daki adamlarnzn umam iin bana verdiinden daha fazla," diye aklad Schodt, haritay sandklarn stne aarak. Moolistan'n bakenti Ulan Batur bir yldzla iaretlenmiti. lkenin kuzey-orta blgesindeki ehir, in snrndan alt yz krk kilometre uzaktayd. "Ben sana yetki veriyorum," dedi Hunt. Pilota rotadaki deiiklii gsteren yazl istek kdn uzatt. "Mzenin ilave creti deyecei konusunda gvence veriyorum." "Tabii verecekler. Tarihi eserlerinin Tokyo Mzesi'nde bulunmasn istemezler." Schodt bir kahkaha att. Notu cebine koyarak ekledi. "Dave'de Ulan Batur rotas var. Umarm bir kalkta oraya varabiliriz. Kutsal Betty'nin ekstra yakt tank var ve Gobi l'nn stnden umak bizim iin sorun olmayacak. Hazr olduunuzda yola kabiliriz." 49 F:4

Hunt gidip ekipman ve tarihi eserle dolu iki arabay inceledi, Tsendyn ndeki katrn dizginlerini tutmu, hayvann kulaklarn okuyordu. "Tsendyn, zor ama verimli bir yaz geirdik. Gezinin baarl olmasnda senin deerin paha biilmezdi." "Benim iin bir onurdu. lkeme ve mirasna byk bir hizmette bulundun. Benden sonra gelenler minnettar olacak." "Geri kalan ekipman ve tarihi eserleri Shijiazhuang'a gtr. Oradan trenle Nanking'e gideceksin. British Museum'dan gelen bir temsilci seni karlayp eserlerin Londra'ya gidiini ayarlayacak. Ben Ulan Batur'da seni bekleyeceim, orada son bulduklarmz inceleyeceiz." "Bir sonraki aramay sabrszlkla bekliyorum," dedi Tsendyn, arkeologun elini skarak. "Hoa kal dostum." Hunt ykl Fokker'a binerken uan 220 beygir gcndeki Wright Whirlwind radyal motorlar kkreyerek alt. Tsendyn olduu yerde durup Schodt'un ua rzgr ynne eviriini seyretti. Uak kulaklar sar eden bir homurtuyla ayr geti, birka kez hoplayp zpladktan sonra yavaa havaya ykseldi. Alann stnde zarif bir kavis izerek kuzeybatya, Moolistan snrna doru dnd. Yava yava ykseklik kazand. / Tsendyn ayrda durmaya devam ederek uan ufukta klmesini, motorlarn homurtusunun hafiflemesini bekledi. Uak tamamen gzden kaybolunca ceketinin cebine dokundu. Bronz kap bir gece nce olduu gibi hl oradayd.

Yola ktktan iki saat sonra Hunt antay alp vernikli kutuyu kard. Bulduklarnn heyecanyla yanp tutuuyordu. Uuun verdii sknt dayanlmayacak kadar fazlayd. Parmaklarn bir kez daha ipek tablonun stnde dolatrmak istiyordu. Kutuyu ellerine alnca iindeki bronz tpn gven verici arln hissetti. Ama bir ey doru deil gibiydi. Kapa anca ita derisinin daha nce olduu gibi rulo halinde bir kenarda 50 Cengiz Han'n Hazinesi durduunu grd. Bronz tp de yanndayd ve gvendeymi gibi grnyordu. Ama tp eline alnca ncekinden daha arm gibi geldi. Titreyen eliyle kapa hzla anca iindeki kumlar kucana dkld. Son kum tanesi de dkten sonra iine bakp ipein yok olduunu grd. Kandrldn fark edince gzleri neredeyse yerinden frlayacakt. Nefesini toparlamaya alt. Yaad ok hzla fkeye dnt, sesini yeniden kazannca pilotlara seslendi. "Geri dnn! Ua dndrn! Hemen geri dnmeliyiz!" diye bard. Ama yalvarmalarm duyan olmad. Kokpitteki pilotlarn uramalar gereken daha can skc bir durum vard. Batda Nell olarak bilinen Mitsubishi G3M bombardman uann grevi bombalama deildi. Bin be yz metre ykseklikte uan iki motorlu uak keif gezisindeydi. Rusya'nn havaalanlar kurduklar sylentilerinin doru olup olmadn aratryorlard. Japonlar Manurya'y kolayca fethedip kuzey in'e doru baaryla ilerlerken Sibirya'dan kuzeye doru uzanan nemli limanlara ve kmr madenlerine gz dikmilerdi. Japonlarn niyetinden kukulanan Ruslar, imdiden Sibirya'daki savunma kuvvetlerini glendirmi, yakn zamanda Moolistan'la, ounlukla bo olan lkede asker ve uak yma -yapmaya izin veren bir savunma antlamas imzalamlard. Japonlar 1939 ylnn ortasnda Manurya'dan balayacak olan kuzey saldrs iin istihbarat toplamak ve savunma hatlarn snayp aratrmakla meguld. Nell dou Moolistan'a yapt seferden eli bo dnm, asker yna ya da Rus uaklar iin pist yapmna dair bir ize rastlamamt. Moolistan'da Ruslarn askeri bir faaliyeti varsa ok daha kuzeyde olmal, diye dnd Japon pilot. Altndaki geni Gobi l'nde deve kervanla-nyla geen tek tk gebe kabileler dnda hibir ey yoktu. 51

"Burada kumdan baka bir ey yok," dedi ve devam etti. Nell'in yardmc pilotu, Miyabe adndaki gen temen esnedi. "Komutann bu arazi konusunda neden bu kadar heyecanl olduunu bilmiyorum." "Sanrm kuzeydeki daha deerli blgeye tampon olarak," dedi Yzba Nobuji Negishi. "Umarm kuzey istilas balaynca yeniden n srada yer alrz. anghay ve Pekin'deki btn elenceyi karyoruz." Miyabe uan altndaki usuz bucaksz le bakarken gznn ucuyla bir parltnn yanp sndn grd. Ufku tarayarak k kaynan arad, gzlerini ksarak ilerdeki cisme bakt. "Efendim, ileride ve hafif altmzda bir uak var," dedi, eldivenli eliyle iaret ederek. Negishi ileriye doru baknca ua hemen grd. Gm rengi, motorlu Fokker kuzeybatya Ulan Batur'a doru uuyordu. "Bizim rotamz izliyor," dedi Japon pilot sesini ykselterek. "Sonunda savamak iin bir frsat kt karmza."* "Ama efendim, bu sava ua deil. in'e ait olduunu bile sanmyorum," dedi Miyabe, Fokker'n stndeki iaretlere bakarak. "Aldmz emirler yalnzca in'e ait askeri uaklara saldrmamz dorultusunda." "Bu uak risk oluturuyor," diye aklad Negishi. "stelik at talimi yapmak iin iyi bir hedef, temen." Japon Ordusu'ndaki hi kimsenin in hava sahas iindeki saldrgan davranlarndan dolay cezalandrlmadn ok iyi biliyordu. Bombardman ua pilotu olarak gkyzndeki bir uakla arpp onu yok edecek ok az frsat olurdu. Dman kolayca ldrmek iin nadir bulaca bir anst bu ve bu ans tepecek deildi. "Topular yerine," diye bard dahili hata. "Havadan havaya saldr iin hazrlann." Bombardman uann be kiilik mrettebat hemen sava pozisyonuna geti. Kaderleri olduu zere daha kk ve daha hzl uaklarn av olmak yerine birdenbire avc olmulard. Yzba Negishi motorlu uan lm yolunu zihinsel olarak hesaplad, gaz kolunu geriye ekerek 52 Cengiz Han'n Hazinesi

bombardman uan geni bir ayla saa dndrd. Fokker altlarndan geerken bombardman ua dnn yavalatt, gm rengi motorlu uan arkasna geti. Negishi gaz kolunu tekrar ileri itince Fokker karsnda belirdi. Son hz saatte yz elli kilometreyle Fokker'n neredeyse iki kat daha hzl olan bombardman ua, aradaki mesafeyi abucak kapatt. "ndeki toplar hazrlayn," diye emretti Negishi silahsz uak karlarnda byrken. Ama motorlu uak bir rdek gibi kolay av olmayacakt. Randy Schodt bombardman uan grm, arkasna geerken onu izlemiti. Japon uann zararszca yanndan geip gideceine dair umudu, bombardman ua peine taklnca yok olup gitmiti. Hzl askeri ua geemeyecei iin yapabilecei en iyi ikinci eyi yapt. Japon uann tareti 7.7mm'lik makineli tfekle ilk atn yaparken motorlu uak serte sola yatt, bir an havada asl kald. Bombardman uann mermileri zararszca gkyzne dald. Negishi ani manevray hi beklemiyordu. Bombardman uan yeniden kk uaa doru evirirken kfretti. Fokker'n ani manevrasn takip eden yan taraftaki makineliler ona doru ate aarken mermilerin takrts gvdede yankland. Tarihi eserlerle dolu sandklar uan iinde yuvarlanrken Fokker'n iindeki Hunt, pilotlara yksek sesle kfretti. Grltl angrt, porselen anaklann bulunduu sandn uan vahi dnleri yznden krldn sylyordu. Ancak Fokker serte yana yatnca Hunt yandaki pencereden Japon uan grp neler olduunu anlad. Kokpitteki Schodt Mitsubishi'den kurtulmak iin bildii btn numaralar deniyor, bombardman uann takibi brakmasn umuyordu. Ama Japon pilot, Fokker'n nceki terslenmesine fkelenmiti ve onu amanszca takip ediyordu. Schodt peindeki bombardman uandan 53

kamak iin Fokker'la tehlikeli manevralar yapp havada asl kalyor, Japon uann bir daire izip motorlu ua yeniden bulmak zorunda kalmasna neden oluyordu. Avc avndan vazgemiyordu. Schodt Mitsu-bishi'nin bir kez daha peinde olduunu grd ve sonunda makineli tfekleri hedefini buldu. Mermi yamuru altnda ilk paralanan Fokker'n arka stabilizatrle-ri oldu. Negishi keyiflenmiti. Stabilizatrlerinin kontrol olmadan uan saa ya da sola dnemeyeceini biliyordu. Bir kurt gibi srtarak bombardman uan avna yaklatrd. Makineli tfekler tekrar ata balarken Fokker'm bir kez daha sola yattn grp ok oldu. Schodt'un ii henz bitmemiti. Dave kanatlara monte edilen iki motorun gaz kolunu idare ederken Randy, Mitsubishi'den kamay baa-ryordu. Mermiler bir kez daha zarar vermeden gvdeye sapland. Bir ; andk daha paralanrken Hunt yzn buruturdu. Rakibinin taktiklerini anlayan Negishi sonunda bombardman uana geni bir kavis izdirdi, Fokker'a yandan yaklat. Bu kez mermilerinden ka yoktu. Fokker'n sa kanadndaki motor mermilerin fkesi altnda paraland. Motordan duman ykselirken Schodt yakt hattn kapatp motorun alev almasn nledi. Geriye kalan iki motoru idare ederek Fokker' havada ve tehlikeden uzak tutmak iin btn becerilerini kulland. Ama zaman dolmutu. Mitsubishi'nin yan tarafndaki makineli tfekisi Fokker'n ykselti kontrollerini paralayp Kutsal Betty'nin uuuna son verdi. Ykseklii kontrol edemeyen yaral motorlu uak yere doru dz bir inie geti. Schodt, Fokker'n kanatlar ak bir ekilde tozlu yere doru iniini aresizce seyrediyordu. artcdr ki uak dengesini koruyor, burnu hafife ne eilmi bir ekilde aaya doru szlyordu. arpmadan hemen nce son motoru da kapatarak, yere ilk olarak sol kanat ucunun dokunup uaa beceriksiz bir yan takla attrdn hissetti. 54 Cengiz Han'n Hazinesi Japon uandaki mrettebat hafif bir d krklyla Fokker'm patlamadan ya da alevler iinde kalmadan yerde yuvarlann seyretti. Gm rengi uak iki kez takla att, ters dnerek kumluk vadiye kayd. Sivil ua drmenin zorluuna ramen Mitsubishi'deki mrettebat sevin l att. "Aferin ocuklar, ama bir dahaki sefere daha iyi olmalyz," dedi Ne-gishi. Sonra bombardman uan Manurya'daki ssne doru dndrd. Fokker'daki Schodt ve kardei uan ilk yuvarlannda kokpitin ezilmesiyle hemen ld. Hunt kazadan kurtuldu, ama beli krlm, sol baca neredeyse kopmutu. Gvdenin karmakark bir ym halindeki enkaznda neredeyse iki gn boyunca ac iinde hayata tutundu. lmeden nce son enerjisiyle vernikli kutuyu gsne yaklatrd ve ansnn ani dnne kfretti. Son nefesini verirken dnyann grebilecei en byk hazineye dair ipucunun hl kollarnn arasnda olduundan habersizdi.

55

I ..'. ? !":" ?' '

Cengiz Han fm Hazinesi BAYKAL GL, SBRYA 2 HAZRAN 2007 Dnyann en derin glnn durgun sular, yan saydam parlak mavi bir safir gibi yansyordu. Alvyon ve keltinin bulunmad souk su akntlaryla beslenen Baykal Gl'nn sulan olaanst kristal berraklndayd. Minik bir kabuklu olan Baykal epishura's tatl su gllerinin ounun safln bozan yosunlar ve planktonlar yiyerek bu duruma yardmc oluyordu. Sakin bir gnde su bazen o kadar artc bir berraklk tayordu ki yzeyden metre derinlikteki madeni bir paray grmek mmkn oluyordu. Kuzeyde karla kapl sarp dalar, gneyde kayn, karaam ve am aalarndan oluan ormanlarla kuatlm "Sibirya'nn Mavi ncisi" normalde dmanca saylabilecek bir ortamda gzellik abidesi olarak duruyordu. Aa Sibirya'nn tam merkezinde bulunan yedi yz krk kilometre uzunluunda hilal eklindeki gl, Moolistan snrnn hemen stnde gneyden kuzeye doru uzanyordu. Geni bir su birikintisi olan Baykal Gl baz Noktalarda neredeyse iki metre derinliindeydi ve gezegendeki tatl suyun 59 Clive Cussier & Dirk Cussler ellide birini barndryordu. Bu miktar Kuzey Amerika'daki btn gllerin saladndan daha fazlayd. Gln kysnda yalnzca birka kk balk ky bulunuyor, muazzam byklkteki gle neredeyse bo bir denizin sknetini veriyordu. Gln yalnzca gney ucu nemli nfus merkezlerine doru yaylyordu. Yarm milyon Sibiryalnn yaad mtevaz, modern bir ehir olan Irkutsk, yirmi yedi kilometre batya doru uzanyordu. Ulan-Ude adl antik ehirse dou kysna fazla uzak deildi. Theresa Hollema dizst bilgisayarndan ban kaldrp hayranlkla gln kysndaki mor renkli dalara, zirvesindeki pamuk toplarna benzer bulutlara bakt. Hollandal jeofiziki Amsterdam'daki evini nadiren onurlandran berrak mavi gkyznden byk keyif alyordu. Taze havadan derin bir nefes ekerek manzaray bilinsiz bir ekilde btn duyula-ryla emmeye alt. "Glde gzel bir gn, deil mi?" dedi Tatiana Borjin. ngilizce konuan Ruslarda yaygn grlen duygusuz bir tarzda konuuyordu. Ama bouk ses tonu ve ciddi grnyle uyum salamyordu. Yerel etnik Buryatlara benzemesine ramen aslnda Mooldu. Uzun siyah salar, bronz teni ve neredeyse badem biiminde gzleriyle doal ve gl bir gzellii vard. Ama koyu renk gzlerinin ardnda, hayattaki her eyi ciddiye aldn gsteren derin bir younluk vard. "Sibirya'nn bu kadar gzel olduunu bilmiyordum," dedi Theresa. "Gl nefes kesici. O kadar sakin ve huzurlu ki." "u anda sakin bir mcevher gibi, ama bir anda ktye dnebilir.. Kuzeybatdan esen ani rzgr Sarma, bir kasrgann gcyle glde patlayabilir. Yerel mezarlar Baykal'm gcne sayg gstermeyi renemeyen balklarla dolu." Theresa'mn omurgasndan aa hafif bir rperti geti. Yerliler srekli olarak gln ruhundan sz ediyordu. Baykal'n temiz sular Sibiry8' j llar iin gurur verici bir kltrel kaynakt ve gl sanayi kirliliinden k' 60 Cengiz Han'n Hazinesi ,-umak kresel olarak yaylan bir evreci hareket meydana getirmiti. Rus Hkmeti bile elli yl nce gln gney kylarnda aa sellozu ileme tesisi kurmaya ilk karar verdiinde karlat geni kapsaml protestoya ok armt. Theresa, Greenpeace'in kauuk botlaryla glde bulunularn sorgulamak iin kagelmemesini umuyordu.

En azndan onun konuyla ilgisinin zarar verecek gibi olmad> ,na kendi kendini ikna etmiti. Patronu Royal Dutch Shell rapor edilen petrol szntlar iin gln bir kesiminde aratrma yapmak zere szleme yapmt. Kimse delik ama veya keif kuyular hakknda bir ey-sylememiti ve kendisi de zaten glde byle bir ey olacan sanmyordu. irket yalnzca daha nemli bir i alabilmek umuduyla baz Sibirya petrol sahalarnn sahiplerine yaknlamaya alyordu. Theresa, Sibirya'ya gelmeden nce Avarga Petrol Konsorsiyumu'nun adn bile duymamt, ama Rusya piyasasnda yaygara koparan eitli petrol irketleri olduunu biliyordu. Yukoz ve Gazprom gibi hkmetin destekledii irketlerden birka btn manederi kaplyordu, ama dnyann her yerinde olduu gibi pastadan daha kk pay alanlar her zaman vard. Theresa'nn imdiye kadar grd kadaryla Avarga Petrol Konsorsiyumu bir krnt bile almamt. "Belli ki gelir pompalamyorlar," diye aka yapt, aratrma teknesine binerken kendisine elik eden iki Shell teknisyenine. "Aratrma teknesini eski psk bir balk teknesine benzeyecek ekilde tasarlamalar ok zekice," dedi Jim Wofford. Arkansasl jeofiziki uzun boylu ve dost canlsyd, kaln bir by, hemen ortaya kmaya hazr bir glmsemesi vard. Yksek pruval balk teknesi yllar nce batrlmas gerekiyormu gibi grnyordu. D boyas soyulmutu, teknenin her yanna rk ve l balk kokusu yaylyordu. Uzun yllar parlak yerlerin cilalanmad belli oluyordu. Gverte yalnzca yamurla ykanyordu. Theresa huzursuz ir ekilde safra pompasnn srekli altn fark etti. 61

"Kendi deniz, aralarmz yok," dedi Tatiana ftursuzca. Avarga Pet-rol'n temsilcisi olarak Shell saha ekibiyle tek balant oydu. "nemli deil, alandaki eksikliini rahatszlkta telafi eder," diyerek glmsedi Wafford. "Doru, ama bir yerlerde biraz havyar olmal," dedi Wofford'un orta, yumuak Boston aksanyla konuan deprem mhendisi Dave Roy. Baykal Gl on kiloya kadar havyar tayabilen muazzam byklkteki mersin balklarnn eviydi. Roy ve Wofford sismik monitrlerini, kablolarn tayp alt metrelik balk teknesinin skk gvertesindeki ekipman organize ederken Theresa onlara yardm etti. "Havyar m? Bira beeninize ramen mi?" diye kt Theresa. "Aslnda ikisi harika bir bileim oluturur," dedi Roy alayc bir ciddiyetle. "Havyardaki tuz insanda ime istei uyandryor ve maltl bir. iecek de bu istei ok iyi gideriyor." "Baka bir deyile, havyar daha fazla bira imek iin iyi bir bahane." "Kimin bira imek iin bahaneye ihtiyac var ki?" diye sordu Wofford fkeyle. "Ben vazgeiyorum," diye gld Theresa. "Bir alkolikle ya da ikisiyle tartmay hi dnmyorum." Tatiana elenmeksizin bakyordu. Btn ekipman tekneye yklenince de kaptana doru ban sallad. Tvit apka takm ask suratl kaptann en belirgin zellii srekli votka imesinden dolay krmzya dnen kocaman burnuydu. Kk dmen kkne girerek teknenin dumanl dizel motorunu altrd, sonra halatlar zd. Pat pat ses kararak gln gneybat kysnda bulunan Listvyanka adl balk ve turist kynden uzaklamaya baladlar. Tatiana gln haritasn ap kyn altm drt kilometre kuzeyindeki bir noktay gsterdi. 62 Cengiz Han'n Hazinesi "Burada, Peschanaya Krfezi'nde arama yapacaz," dedi jeologlara. "Blgedeki balklar tarafndan bildirilen yzeyde petrol lekeleri varm. Bunlar hidrokarbon szntsn gsteriyor olabilir." "Derin suyun etrafn koklamamz beklemeyeceksin, deil mi Tati-ana?" diye sordu Wofford. "Elimizdeki malzemelerin yetersizliinin farkndaym. Gln ortasnda ok sayda potansiyel sznt olsa da derin sularn o blgeleri aratrmak iin ok fazla olacam dnyorum. Bizim aratracamz yerler Baykal Gl'nn gneyinde ve hepsi de kyya yakn olan, tahminen s sulardaki drt noktada odaklanyor." "Bunu kolayca reniriz," dedi Roy. Su geirmez veri kablosunu doksan santim uzunluundaki san taraycya soktu. Yandan sarktlan sonar alcs gl yatann akustik olarak alman grntsn vermenin yan sra dip derinliini de hesaplyordu. "Noktalarn hepsi bat kysnda m?" diye sordu Theresa. "Yalnzca Peschanaya Krfezi'ndeki hedefimiz. Ama dier nokta iin gl geip dou kysna varmalyz." Eski balk teknesi Listvyanka rhtmlarn, Angara Nehri'nin kar kysnda bulunan Baykal Liman'na yapt nakliye seferinden geri dnen feribotu geti. Kapal yolcu feribotu, Listvyanka sularn dolduran eski balk

teknelerinin yannda oraya ait deilmi gibi grnyordu. Kk balk limanndan uzaklaan tekne kuzeye dnd, souk gln girintili kntl bat sahilini kucaklad. Yeil bir hal gibi kyya kadar uzanan derin, verimli tayga ormanlarnn eitli yerlerine uzun imenleri olan a-yrar serpitirilmi gibiydi. Gln kristal mavisine kar arazinin zengin renkleri, Theresa'nn, gln bir metre kalnlnda buzla kapland kn atasnda blgenin nasl grndn hayal etmesini zorlatryordu. Bu nceyle rperirken oraya gnlerin uzun olduu bir mevsimde geldii '>n memnun oldu. 63

Ama bu Theresa iin pek nemli bir konu deildi. Petrol mhendislerinin gerek ak seyahat etmekti ve srf deneyim olsun diye gle ocak aynda bile gelebilirdi. Zeki ve analitik kafal Theresa kariyerini entelektel adan zorlayc olmasndan ok dnyann her yerindeki uzak blgelere seyahat etme frsat salamas yznden semiti. Endonezya, Venezella ve Baltk'taki grevleri, zaman zaman bunun gibi iki haftalk ilerle blnyor, petrol sahas umudu veren blgeleri incelemek zere gnderiliyordu. Erkeklerin alannda almak onun iin bir dezavantaj olmamt, nk onun atletik yapsna, koyu renk salarna ve kahverengi gzlerine kaplmayan erkeklerle bile aralarndaki engelleri kolayca aan canl bir kiilii ve keyifli bak as vard. Listvyanka'nm altm drt kilometre kuzeyindeki Peschanaya adndaki s krfez bat kysn kesiyor, dar, kumlu bir sahil meydana getiriyordu. Kaptan teknenin burnunu krfeze yneltirken Tatiana, There- L sa'ya dnp, "Buradan balayacaz," dedi. Motor boa alnp tekne kendi kendine szlrken Roy ve Wofford tarayc sonar aaya sarktt. Theresa kpeteye GPS anteni7 monte edip fiini sonarn bilgisayarna soktu. Tatiana dmen kkndeki derinlik lere bakp bard. "Derinlik otuz metre." "ok derin deil, bu iyi," dedi Theresa. Tekne yeniden harekete geip sonar otuz metre geride srklemeye balad. Gl yatann dijital olarak glendirilmi grnts, taraycdan yaylan ilenmi ses dalgalarn yakalayan renkli monitrde akyordu. "Derinlik elli metrenin altnda kald srece anlaml sonular elde edebiliriz," dedi Wofford. "Derinlik artarsa daha fazla kablo ve daha byk bir tekne gerekir." "Ve de daha fazla havyar," diye ekledi Roy a bir bakla. Balk teknesi yavaa krfezin karsnda ileri geri sallanrken yHa' rn getirdii bir sertlikle kaptan, dmeni yavaa evirdi. K tarafnda!" 64 Cengiz Han'n Hazinesi drt yolcu sonar monitrnn stne eilmiti. Deneyimli petrol arayclar gl yatanda hidrokarbon sznts olduunu gsterecek zellikler ararken sra d jeolojik oluumlara dikkat ekildi, yerleri belirlendi. Szntnn dorulanmas iin numune alnarak veya su rneklerinin jeokimyasal analizinin kullanlarak daha fazla inceleme yaplmas gerekecekti, ama yan-tarama sonar aratrmaclarn gelecekte incelenecek olan jeolojik noktalara younlamasn salayacakt. Krfezin kuzey kysna ularken Theresa dorulup gerindi. Kaptan tekneyi evirip son arama hattyla ayn hizaya getirdi. Gln ortasna doru, kuzeye giden byk, kirli gri renkte bir gemi bulunduunu fark etti. K tarafndaki eski model helikopterle bir tr aratrma gemisine benziyordu. Helikopterin pervaneleri havalanmaya hazrlanyormu gibi dnyordu. Kprnn stne baknca geminin direinde hem Rus hem Amerikan bayrann olduunu grd. Ortak aratrma projesi olmal, diye dnd. Baykal Gl hakknda bir eyler okuyunca Bat'nm bu gzel gle ve esiz bitki rtsne bilimsel ilgi gsterdiini renip armt. Gl ve temiz sularn incelemek iin dnyann her yerinden jeofizikiler, mikrobiyologlar ve evre mhendisleri oraya akn etmiti. "Tekrar yoldayz," diyen Roy'un sesi duyuldu. Yirmi dakika sonra ok eritli taramalarn tamamlayp krfezin gney ucuna vardlar. Theresa gl yatanda daha fazla aratrmay gerektiren yapnn bulunduuna karar vermiti. "Bylece bugnn programnn al hamlesini tamamlam oluyoruz," dedi Wofford. "Sra nerede?" "Gl geip bu noktaya gideceiz," dedi Tatiana ince parmayla haritay iaret ederek. "Mevcut pozisyonumuzun otuz be kilometre gneydousu." "Sonar suda brakabiliriz. Zaten bu teknenin bizim aratrma hzmzdan fazla gideceini de sanmyorum. Gl geerken suyun derinliini grm oluruz." 65

F:5

"Sorun deil," dedi Wofford. Gverteye oturup bacaklarn kpeteye dayad. Rahat bir ekilde sonar monitrne bakarken yznde aniden bir aknlk ifadesi belirdi. "Bu ok garip," diye mrldand. Roy eilip monitr inceledi. Gln dibinin glgeli grnts birden karman orman olmu, yerini monitrde ileri geri giden dikenli izgiler almt. "Tarayc dibe mi srtnyor?" diye sordu. "Hayr," dedi Wofford derinlii kontrol ederek. "Gln dibinden krk metre yukarda." Karklk birka saniye daha devam etti, sonra birden balad gibi bitti. Gln dibinin snrlar tekrar berrak bir grnt halinde monitrde akmaya balad. "Belki o devasa mersin balklarndan biri taraycmzdan bir lokma almaya kalkmtr," diye takld Wofford. Ekipmann yemden dzgn altn grnce rahatlamt. Ama szlerinin hemen ardndan alak, derin bir homurtu suyun stnde yankland. Gk grltsnden ok daha uzun ve alak olan ses, garip bir ekilde bouktu. Garip uultu neredeyse yarm dakika boyunca glde yankland. Teknedeki btn gzler sesin geldii kuzey ynn tarad, ama belirgin bir kayna yoktu. "naat filan m?" diye sordu Theresa bir cevap arayarak. "Olabilir," dedi Roy. "Ama bu ok uzak bir olaslk." Sonar monitrne-baknca gl yatann temiz snrlar yeniden ortaya kmadan nce ksa bir sre iin grnty bozan bir grlt olduunu fark etti. "Her neyse," dedi Wofford yzn buruturarak. "Ekipmanmzla oynamay braksa iyi olur diyorum." 66 Cengiz Han'n Hazinesi 2^ On alt kilometre kuzeydeki Rudi Gunn gri gvdeli Rus aratrma gemisi Vereshchagin'in kpr kanadnda yryp parlak mavi gkyzne bakt. Kemik ereveli kaln gzln karp camlarn dikkatle temizledi, sonra tekrar havaya bakt. Ban iki yana sallayarak kprye geri dnp mrldand. "Gk grltsne benziyor, ama hi bulut yok." Onun bu szleri zerine kprdeki siyah sal ve sakall iriyar adam bir kahkaha patlatt. Dr. Alexander Sarghov bir sirk aysna benziyor, iri gvdesinin brakt etki, neeli tavrlar ve hayat dolu abanoz rengi scak gzleriyle yumuuyordu. Rus Bilimler Akademisi Glbilim Enstits'nde jeofizik mhendisi olan adam glmekten ok holanyordu, zellikle yeni Amerikal arkadann gln duruma dtn hissettii zamanlarda. "Siz Batllar ok elencelisiniz." Ar aksanl sesiyle glmeye devam etti. "Alexander, Rudi'nin kusuruna bakma," dedi kprnn karsndan gelen scak, derin bir ses. "Hi deprem blgesinde yaamad." Arkadann kzdrlmasna yardm eden Dirk Pitt'in yeil gzleri neeyle parlyordu. Ulusal Sualt ve Denizcilik Kurumu'nun yneticisi video ekranlarnn bandan kalkp bir seksen sekizlik boyuyla gerindi, avular 67

gvertenin tepesine dedi. Denizalt maceralaryla geirdii yirmi yl salam vcudunda etkisini gsterse de hl zayf ve zinde bir bedeni vard. Yalnzca gzlerinin kenarnda birka krk ve akaklarndaki artan krlar yala sava olduunu gsteriyordu. "Deprem mi?" dedi Gunn. Annapolis'ten mezun eski bir donanma komutan olan NUMA'nm zeki mdr yardmcs hayretle kprnn dna bakyordu. "Bir, iki kez deprem yaadm, ama onlar hissettim, duymadm." "Zayf depremler yalnzca tabaklar angrdatr, ama byk depremler yanndan bir sr lokomotif geiyormu gibi ses karr," dedi Pitt. "Baykal Gl'nn altnda byk oranda tektonik hareket var," diye ekledi Sarghov. "Bu blgede sk deprem olur." "ahsen bence hi olmamasn tercih ederim," dedi Gunn mahcup bir ekilde, monitrlerin yanndaki yerini alarak. "Umarm gldeki akntlarla ilgili olarak topladmz verileri bozmaz." Vereshchagin, Baykal Gl'nn haritada bulunmayan akntlarnn aratrld Rus-Amerikan ortak bilimsel almasna katlyordu. NU-MA'nn Wash:gton'daki kararghnda kapal kalacak biri olmayan Pitt hkmetin

aratrma kurumundan gelip Irkutsk Glbilim Enstits'nden gelen yerli bilim adamlaryla ibirlii yapan kk bir grubun bandayd. Ruslar gemi ve mrettebat salam, Amerikallarsa gln ve akntlarnn boyutlu grntsn resmetmek iin kullanlacak olan ileri teknoloji rn sonarl amandralar ve izleme ekipman getirmiti. Baykal Gl'nn derinliklerinin, genellikle nceden kestirilemez ekilde hareket eden esiz su anaforlar yaratt biliniyordu. Dnen girdaplara ve balk teknelerinin alaryla suyun altna ekildiine dair hikyeler yerel halk arasnda sk anlatlyordu. Gln kuzey ucundan ie balayan bilim ekibi, farkl derinliklerde durmalar iin safra balanan turuncu renkli kutularn iinde bulunan d68 Cengiz Han'n Hazinesi zinelerce minik alc yerletirmiti. Scakl, basnc ve konumu srekli len kutular, verileri sabit noktalara yerletirilmi olan bir dizi byk sualt radar aygtlarna iletiyordu. Vereshchagin''deki bilgisayarlar radar aygtlarndan gelen verileri iliyor, sonular 3-D grafik grntlerinde sergiliyordu. Gunn oturduu yerin nndeki monitr ynna bakt, sonra gln orta ksmn gsteren monitre odakland. Grnt mavi dondurma ksesinde yzen turuncu misketlere benziyordu. Suda dikey olarak uzanan turuncu toplar neredeyse ayn anda monitrn tepesine doru zplad. "Vay canna! Ya radarmz yamuldu ya da gln dibinde ciddi bir sorun var," dedi. Pitt ve Sarghov dnp monitr inceledi, yzeye doru hcum eden turuncu top seline bakt. "Aknt byk bir hzla ykseliyor," dedi Sarghov tek kan kaldrarak. "Depremin bu tr bir etki yaratacak kadar ciddi olduunu sanmyorum." "Belki depremin kendisi deil, yan etkisidir," dedi Pitt. "Minik bir depremin neden olduu sualt heyelan byle bir ykselmeye neden olabilir." Vereshchagin'm iki yz krk kilometre kuzeyinde ve suyun yedi yz metre altnda Pitt'in syledikleri doruydu. Glde ilk yanklanan homurtular Richter leine gre 6.7 iddetindeki gl bir depremin ok dalgalaryd. Deprem uzmanlar daha sonra depremin merkezinin gln kuzey kysna yakn olduunu belirleyecek olsa da bat kysnn ortasna, Olkhon Adas'na kadar ykc bir etki yaratmt. Geni, kuru, orak bir kara paras olan Olkhon Adas gln ortasna yakn duruyordu. Adann dou kysnn hemen anda, gln zemini bir asansr gibi aaya km, sonra gln en derin ksmna doru derin bir yama oluturmutu. 69

Sismik almalar gln tabannda dzinelerce fay hatt tespit etmiti, Olkhon Adas'ndaki bir atlak da bunlarn arasndayd. Bir sualt jeologu fay hattm depremden nce ve sonra incelemi olsa, milimetreden ksa bir hareket lerdi. Ama o milimetre bilim adamlarnn dikey salmml "fay kr" dedii olay veya sualt heyelanm yaratmak iin yeterliydi. Depremin grnmeyen etkileri sonucunda da byklnde bir alvyon keltisi koptu. Yerinden kurtulan gevek kelti yeralt yarnda bir gibi kayd, kartopu gibi birikerek gittike hz kazand. Kaya, alvyon ve amurdan oluan da, bir kilometre dt, yolundaki sualt tepelerini ve kntlarn rterek bin be yz metre derinliindeki gln tabanna arpt. Birka saniye iinde bir milyon metre kplk kelti, kirli bir alvyon bulutu eklinde gln tabanna dkld. Byk heyelann bouk homurtusu hzla azald, ama heyelann rettii iddetli enerji yeni serbest kalyordu. Hareket eden kelti ok byk miktarda suyun yerini deitirdi, nce heyelann ilerisindeki dibe doru itti, sonra yzeye fkrtt. Meydana gelen etki, ukurlatrdnz elinizi kvetteki suyun iinde itmenize benziyordu. Yer deitiren milyonlarca galonluk suyun bir yerlere yneltilmesi gerekiyordu. Sualt heyelan Olkhon Adas'nn gney ynne dmt ve buras ykselen suyun hareket etmeye balad ynd. Heyelann kuzeyinde kalan gl bir sre hareketsiz kalacakt, ama gneyde ykc gten oluan byk bir dalga serbest kalmt. Denizde suyun bu ekilde hareketine tsunami deniyordu, ama tatl su glnn snrlar iinde "seiche dalgas" deniyordu. Fkran su, metre yksekliinde bir dalga halinde yzeye arpt, gln alt koridorundan gneye doru akt. Dalga daha s yerlere arparken kabart daha da ykseldi, yzey dalgasnn bykln ve hzm artrd. Yoluna kanlar iin su bir lm duvar olacakt. 70 Cengiz Han'n Hazinesi

Vereshchagin'in kprsndeki Pitt ve Gunn, katil dalgann geliimini artan bir telala izliyorlard. Gln, Olkhon Adas'nn gneyinde kalan ksmnn bytlm boyutlu haritas, turuncu noktalarn genileyen bir hat boyunca birbiri ardna zpladn gsteriyordu. "Yzey kutularn ara, Rudi. Yukarda neler olduunu renelim," dedi Pitt. Gunn bilgisayara ksa bir komut girdi, ekranda birden iki boyutlu bir grnt belirdi. Gln dokuz kilometre bir alannda inip kalkan yzey kutular grnyordu. "Kabaran bir dalga olduu ak. Dalga geerken alclar neredeyse be metre havaya uuyor," diye bildirdi Gunn. lmlerini kontrol etti, sonra yznde ciddi bir ifadeyle Pitt ve Sarghov'a doru sessizce bam sallad. "Bir heyelan byle bir dalga yaratabilir elbet," dedi Sarghov, elektronik grntleri dnerek. Rus, teknenin duvarna monte edilmi olan gln haritasn iaret etti. "Dalga, gneye akarken Selenga Nehri'nin s deltasndan geecek. Belki bu onun gcn azaltr." Pitt ban iki yana sallad. "Dalga s sulara girerken tam tersi bir etki olacak ve yzey kuvveti artacaktr," dedi. "Hz ne kadar Rudi?" Gunn bilgisayarn faresini oynayp iki kutu arasna bir izgi izdi, birbirlerine olan mesafelerini lt. "Alclara baklrsa dalga saatte iki yz otuz bir kilometre hzla hareket ediyor." "Elli dakikadan ksa bir sre iinde stmze gelecek demektir," diye hesaplad Pitt. Zihni son hzla alyordu. Vereshchagin'in salam ve dengeli bir tekne olduunu, dalgadan en az hasarla kurtulabileceini biliyordu. Ama gl trafiini oluturan ve be metrelik dalgann saldrsna dayanmak zere tasarlanmam kk balk tekneleri ve nakliye gemileri daha fazla hasar grebilirdi. Sonra kylarda yaayan insanlar beklenmedik sellerle karlaacaklard. 71

"Dr. Sarghov, kaptandan gldeki btn aralara acil uyars gndermesini istemenizi neririm. Dalgay grdkleri zaman kamak iin ok ge olacak. Sel riski altndaki btn evleri boaltmalar iin kydaki yetkililerle de balant kurmamz gerek. Kaybedecek zaman yok." Sarghov geminin telsizine ulap uyary kendisi yapt. ok sayda denizci acil arsna karlk verdi. Pitt Rusa bilmemesine ramen cevap veren seslerdeki pheci tondan en azndan bazlarnn Sarghov'un sarho ya da deli olduunu dndklerini anlayabiliyordu. Normalde neeli olan bilim adam kzarp mikrofona bir dizi kfr sralaynca Pitt yalnzca glmseyebildi. "Aptal balklar! Bana aptal diyorlar!" diye sylendi. Aya Krfezi'nin korunakl girintisindeki bir balk teknesi, dalgann etkisinden kl pay kurtulup kaptan ldrm gibi bu olay rapor edince Sarghov'un uyars dikkate alnd. Pitt drbnle ufku tarad, yarm dzine siyah balk teknesinin gvenli Listvyanka blgesine doru gittiini grd. Kk bir yk gemisi ve feribot da onlar takip ediyordu. "Sanrm dikkati ekmeyi basardn Alex," dedi Pitt. "Evet," dedi Sarghov rahatlayarak. "Listvyanka Polis Merkezi gln etrafndaki btn karakollara uyar gnderdi, riskli blgelerde kap kap dolap evleri boaltyorlar. Elimizden geleni yaptk." "Belki kaptan uyarma nezaketini de gsterirsin. Tam yol ileri yapp bizi mmkn olduunca hzl bir ekilde Listvyanka ve gln bat kysna doru gtrmesini iste," dedi Pitt glmseyerek. Sarghov kendilerinin iinde bulunduu durumu unutmutu. Vereshchagin, Listvyanka'ya doru dnp hzn artrrken Gunn, Baykal Gl'nn haritasn inceledi. Parman gln batya doru kvrlan alt ucunda dolatrd. "Eer dalga gney yolunu izlerse gerek gcnden olduka uzakta olacaz," dedi. 72 Cengiz Han'n Hazinesi "Ben de buna gveniyorum," diye karlk verdi Pitt. "Listvyanka'ya otuz kilometre var," dedi Sarghov kprnn penceresinden batdaki kyya bakarak. "Sizin ifadenizle paay syracaz." Listvyanka'da eski bir hava alarm alarken panie kaplm halk kk sandallarn kyya ekiyor, daha byk tekneler skca iskelelere balanyordu. Okul ocuklar ebeveynlerine uyaryla birlikte erkenden evlerine gnderilmiti. Limandaki dkknlar hzla kapanyordu. Gln etrafnda yaayan halk hep birlikte yksek yerlere kp su dann geip gitmesini beklemeye balad. "rlanda derbisine benziyor," dedi Sarghov kprnn penceresinden bakp keyifsizce srtrken. Neredeyse bir dzine deniz tat ufku doldurmu, mknatsla ekiliyormu gibi son hzla Listvyanka'ya doru gidiyordu. Vereshchagin'in kaptan olan lan Kharitonov adl sessiz ve dengeli adam dmeni skca tutmu gemisinin

daha hzl gitmesi iin sessizce dua ediyor gibiydi. Kprdeki dierleri gibi o da ara sra gln kuzey tarafna kaamak bir bak atyor, yaklaan dalgaya dair bir iaret aryordu. Pitt geminin radarn incelerken bulunduklar yerin on sekiz kilometre gneydousunda hareketsiz bir ey grd. "Grne gre birileri haberi almam," dedi Sarghov'a radar iaret ederek. "Aptal telsizini kapamtr," dedi Sarghov iskele tarafndaki penceresinden drbnle bakarak. Uzakta gln dousuna doru yavaa ilerleyen belli belirsiz siyah bir nokta gryordu. "Frtnann tam ortasna gidiyor," dedi Sarghov. Telsiz mikrofonunu tekrar kapt. Yalnz tekneye yapt arlar sessizlikle karlat. "Cehaletleri lme davetiye karyor," dedi yavaa, ban iki yana sallayarak. Mikrofonu yerine brakt. Kprnn camlarn sarsan bir grltnn yaklamasyla tehlikedeki tekneyi unuttu. 73

Suya yakn uan kk helikopter doruca Vereshchagin'in kprsne dala geerken aniden durup sancak tarafnda havada asl kald. Bu bir Kamov Ka-26'yd. 1960'larda hafif ulam arac olarak en parlak devrini yaam olan eski bir Sovyet sivil helikopteriydi. Helikopterin gm rengi solmu boyasnn stne Glbilim Enstits'nn sembol yaptrlmt. Otuz be yandaki helikopter gemiye yaklarken ttn ineyen pilotu kprdeki adamlara dosta el sallad. "Btn aratrma kutularn braktm. Bu kuu park edip dalga ykselmeden nce balamak iin izin istiyorum," dedi Al Giordino'nun derin sesi telsizden. Sarghov ayaa kalkp kprye bakt. Helikopterin hareketlerini aknlkla izliyordu. "Bu enstitnn ok deerli bir mal," dedi Pitt'e bouk bir/sesle. "Meraklanma Alexander," dedi Pitt. Glmsemesini bastrmaya alyordu. "Al 747'yi halka rein iinden bile geirebilir." "O eyi gverteden dme riskine atmaktansa kyya park etse daha iyi olabilir," dedi Gunn. "Evet... elbette," dedi Sarghov kekeleyerek. Yalnzca helikopterin kprden uzaklamasn diliyordu. "Eer sizin iin bir sakncas yoksa nce u inat teknenin yanna uup onlar uyarmak isterim," dedi Pitt. Sarghov, Pitt'in olaanst derecede sakin gzlerine bakt, sonra onaylarcasma bam sallad. Pitt hzla telsizin mikrofonuna uzand. "Al, yakt durumun nedir?" diye sordu. "Baykal Liman'ndaki havaalannda yeni doldurttum. Gaz pedaln brakrsam buuk saat uu srem kald. Ama pilot koltuunun pek rahat olmadn sylemeliyim." leden sonrann byk bir blmn aratrma kutularn gle yerletirerek geiren Giordino fiziksel olarak, zorlayc arata umaktan yorulmutu. 74 Cengiz Han'n Hazinesi "Tamam, kuu alana indir, ama motoru kapama. Acil bir ziyaret yapmamz gerekiyor." "Anlald," dedi telsizdeki ses. Helikopter hemen ykseldi, geminin arka tarafna kayp k gvertesinin stndeki sarsak platforma yumuak bir ini yapt. "Rudi, bizi telsizle dalgann durumu konusunda haberdar et. Balk teknesiyle konutuktan sonra helikopteri kyya gtreceiz," dedi Pitt. "Tamam, tamam," dedi Rudi, Pitt kprden hzla karken. Geminin arka tarafna dalan Pitt kamarasna girip birka saniye sonra omzuna ast krmz antasyla dar kt. Merdivenleri hzla kp orta koridordan geti, ak k gvertesine kt. Helikopter tepesinde grltl bir ekilde alyordu. Pitt dar basamaklardan helikopter alanna kp Ka-mov'un yolcu kapsna doru ilerlerken pervanelerin rzgrn btn iddetiyle hissetti. Garip kk helikopter Pitt'e yusufuk bceini hatrlatyordu. lk bakta dokuz metre uzunluundaki helikopter yksek ereveli bir gvdeden biraz daha fazlasyd. Kk kokpiti ikiz uu kontrollerinin arkasnda ikiye ayrlm gibi grnyordu. Yolcu blm karlmt. stn nitelikli helikopter ok ynl olmas amacyla tasarlanmt. Bo kalan yere zirai ilalama iin bir tank, ambulans ya da yolcu kabini veya enstitnn kulland gibi ak kargo platformu yerletirilebilirdi. Platformdaki geni bir rafn stne, aknt aratrma kutularnn bulunduu tpler balanmt. Gvdenin tepesine monte edilmi bir ift radyal piston motoru bulunuyordu. Bunlar, biri dierinin stne sabitlenmi, ters yne dnen iki ayr pervaneyi hareket ettiriyordu. atalanan kuyruk geni bir stabili-zatre ve irtifa kapaklarna uzanyordu, ama kuyrukta pervane yoktu. Ka-26 veya Bat'da bilinen adyla "Kabaday" pratik, ok kullanml kaldrma sistemi olarak yaplmt. Denizde kullanldnda, gemilerde bulunan kk platformlardan kolayca havalanabiliyordu.

75 ^m Clive Cussler & Dirk Gussler Pitt kokpitin sa tarafna koarken yolcu kaps ald ve ZZ Top beysbol apkas giymi olan gen bir Rus teknisyen gverteye atlad. Pitt'e yerini brakrken ona telsiz kulakln uzatp platformdan hemen indi. Pitt torbasn yere sktrp helikoptere bindi, kapy kapatrken pilot koltuundaki eski dostuna bakt. Albert Giordino nazik bir havac izlenimi yaratan biri saylmazd. Matkab andran kollar olan tknaz talyan, Pitt'ten neredeyse otuz santim daha ksayd. Dank siyah salar lleler halinde ban kaplyor, azndan hi dmeyen purosu gnlerdir jilet yz grmeyen sert yzne yapk gibi duruyordu. Kahverengi gzleri zek ve en zor zamanlarda bile kaybolmayan alayc bir nkteyle parlyordu. Pitt'in tm yaamnda var olan dostu ve NUMA'mn sualt teknoloji direktr olan Giordino, bir denizalty kullanrken daha rahat olurdu, ama uan aralarn ounu kullanmada da beceri kazanmt. "Uyary duydum. Listvyanka'ya vururken dalgay m izleyeceksin?" "nce bir ziyaret yapmamz gerekiyor. Havalanp gneydouya dn. Yolda anlatrm." Giordino, Kamov'u hareket halindeki gemiden hemen havalandrp alt yz metreye ykseldi, gln stnde douya dnd. Helikopterin hz saatte yz otuz alt kilometreye ularken Pitt, ona seiche dalgasn ve hibir eyden haberi olmayan balk teknesini anlatt. Teknenin siyah gvdesi az sonra ufukta belirdi ve Giordino ynn ona doru evirdi. Pitt telsizle Vereshchagin'i buldu. "Rudi, dalga ne durumda?" "Her dakika gc artyor, Dirk," dedi Gunn'n ciddi sesi. "Dalgann orta ykseklii dokuz metre, hz Selenga Nehir deltasn geerken artyor." "Bize ulamasna ne kadar var?" 76 Cengiz Han'n Hazinesi Gunn duraklayarak bilgisayarna bir komut girdi. "Vereshchagin'c.tahmini ulama sresi otuz yedi dakika. Listvyanka'nn dokuz kilometre anda olacaz." "Teekkrler Rudi. Kapaklan kapal tutun. Balk teknesini uyardktan sonra gsteri iin tam tepede olacaz." "Anlald," dedi Gunn, birden Pitt'le yer deitirmeyi isteyerek. Dalga hl yetmi drt kilometre uzaktayd ve Vereshchagin'ek adamlar Listvyanka'nn tepelerini grebiliyordu. iddetli dalga geldiinde gemi onun ana kuvvetinden kurtulacakt, ama sahili koruyacak bir ey yoktu. Dakikalar sayan Gunn kpr penceresinden bakarken bir saat sonra bu gzel gln kysnda yaayan topluluklarn nasl grneceini merak ediyordu. 77

3 "Grne gre bir misafirimiz var," dedi Wofford. Balk teknesi nin k tarafndaki ufku iaret ediyordu. / Theresa helikopteri daha nce fark etmi olsa da Wofford'un szleri teknedeki herkesin durup bakmasna yol at. Ksa ve kt helikopter batdan tam stlerine doru geldiinden hi kukular yoktu. Balk teknesi peinde arama takmyla douya doru gidiyordu. Mrettebat yaklaan tehlikeden habersizdi. Teknedekiler dier btn aratrma teknelerinin aniden ortadan kaybolduunu fark etmemiti, ama glde baka bir tekne grmemek pek olaan bir durum deildi. irkin helikopter kk tekneye doru yaklap iskele tarafnda havada asl durunca btn gzler yukar evrildi. Mrettebat yolcu koltu-undaki abanoz rengi sal adamn mikrofonu cama doru sallayp kulakln iaret etmesine bakyordu. "Telsizle bize ulamaya alyor," dedi Wofford. "Kulakln ak m kaptan?" Tatiana, kaptana tercme etti, adam ban sallayp Rus kadna sinirli bir ekilde cevap verdi. Sonra dmen kknden telsiz mikrofonunu 78 Cengiz Han'n Hazinesi kapp helikoptere doru kaldrd, bota kalan eliyle boazn keser gibi bir iaret yapt.

"Kaptan telsizini iki yldr kullanmadn sylyor," dedi Tatiana, bildik bir eyi ifade etme gerei duyarak. "Buna gerek olmadn, telsizi olmadan da rahatlkla iini yapabildiini sylyor." "Bu neden beni hi artmad?" dedi Roy gzlerini yuvalarnda dndrerek. "Belli ki hi izci olmam," dedi Wofford. "Grne gre geri dnmemizi istiyorlar," dedi Theresa helikopterin yardmc pilotunun hareketlerini yorumlamaya alarak. "Listvyan-ka'ya geri dnmemizi istiyorlar galiba." "Helikopter Glbilim Enstits'ne bal," dedi Tatiana. "Bir yetkileri yok. Onlara bo verebiliriz." "Sanrm bizi uyarmaya alyorlar," diye itiraz etti Theresa. Helikopter pervanelerini birka kez indirirken yolcu elleriyle hareketler yapmaya devam ediyordu. "Byk olaslkla nemsiz bir deneylerini bozuyoruzdur," dedi Tatiana. Kollarn helikoptere doru sallayarak, "Otbyt', Otbyt'... gidin buradan," diye bard. Giordino kokpitin camndan bakarken elenerek glyordu. Balk teknesinin huysuz kaptan helikoptere kfrederken Tatiana onlar kovuyordu. "Grne gre sattmz eyi istemiyorlar," dedi Giordino. "Bence ya kaptanlarnn akl kt ya da ok fazla votka imi," dedi Pitt ban d krklyla iki yana sallayarak. "Senin kt bir Marcel Marceau taklidin olabilir." "u kovann su seviyesine bir bak." 79

Giordino balk teknesinin iskele tarafna baknca suyun iyice altnda gittiini fark etti. "Zaten batyor gibi grnyor," dedi. "Dokuz metre yksekliinde bir dalgaya kar hi ans yok," dedi Pitt. "Beni gverteye indirmek zorundasn." Giordino bu istein akllca olup olmadn sorgulama ya da tehlikeyi gstererek Pitt'e itiraz etme zahmetine girmedi. Bunun bouna olacan biliyordu. Pitt, yal bir kadnn kardan karya gemesine yardm ederken hayr cevabn kabul etmeyen yetikin bir izci gibiydi. Bakalarna yardm etmek iin kendi gvenliini en sona atar, risklere aldrmazd. Kontrolleri oynatarak helikopterle teknenin stnde bir daire izdi, alalp Pitt'i brakabilecei bir yer arad. Ama yal tekne ibirliine yanamyordu. Dmen kknden ykselen metre yksekliindeki direk tekneyi bir mzrak gibi savunuyordu. Pervanelerinin ap gz nne alndnda diree arpmadan tekneye yanaabilecei bir yer yoktu. "u direk varken yeterince yaklaamyorum. Ya yzmen ya da bacan krmadan alt metre yukardan atlama riskine girmen gerekiyor," dedi Giordino. Pitt zerindekilerin hl aknlkla yukar bakt siyah harap tekneyi inceledi. "Henz yzmeye hazr deilim," dedi dondurucu gl souunu dnerek. "Ama eer beni direin stne koyabilirsen bir itfaiyeci taklidi yapabilirim." Bu fikir Giordino'ya delice grnd, ama Pitt haklyd. Eer helikopteri diree yaklatrabilirse Pitt diree tutunup aa kayabilirdi. Bu karann stnde bile zor bir manevrayken hareketli ve sallanan bir teknenin stnde yapldnda eer dikkatli olmazsa helikopteri drebileceini biliyordu Giordino. Kamov'u direin metre stne gelene dek kaldrdktan sonra yavaa ne eerek yolcu kapsn direin tam stne getirdi. Gaz kontrol80 Cengiz Han'n Hazinesi ne yavaa dokunarak helikopterin hzn ayarlad, teknenin hzyla eitledi. Birlikte gittiklerinden emin olduktan sonra helikopteri yavaa alakt, direin bir metre stne gelene kadar indirdi. "Tekne sallandndan dolay seni indirmek iin hzl bir dal yapmalym," dedi Giordino kulaklndan. "Seni almam iin tekrar yukar trmanabilirsin herhalde, deil mi?" "Geri gelmeyi planlamyorum," dedi Pitt doal bir tavrla. "Bana bir saniye ver, sana rehberlik edeyim." Pitt kulakln kard, aaya eilip krmz torbasn ald. Kokpitin kapsn anca ieri pervanelerin rzgr doldu. Torbay aaya frlatp dmen kknn stne iniini seyretti. Sonra ayaklarn dar sarktp bir eliyle Giordino'ya sabit durmasn iaret etti. Direk teknenin sallanma hareketi yznden ileri geri sallanyordu, ama Pitt bu ritme hzla ayak uydurdu. ki dalga arasnda avucunu Giordino'ya doru indirdi. Pilot helikopteri bir anda bir metre alaltt ve Pitt kapdan kayboldu. Giordino Pitt'in direkle baaryla buluup bulumadn grmek iin beklemeden helikopteri hemen kaldrp balk teknesinden uzaklat. Yan camdan baknca Pitt'in diree sarlm yavaa aaya kaydn grp rahatlad.

"Vereshchagiri'den helikoptere, tamam," dedi Rudi Gunn'n sesi kulaklnda nlayarak. "Ne oldu Rudi?" "Size dalgann durumunu haber vermek istedim. Saatte iki yz on yedi kilometre hzla geliyor, dalga ykseklii on metreyi at. Selenga Nehir deltasn geti, bu yzden gne kysna varmadan nce hznda bir art beklemiyoruz." "Buna iyi haber diyorsun herhalde. Dalgann var zaman nedir?" "Sizin tahmini durumunuza gre yaklak on sekiz dakika. Vereshchagiri on dakika iinde dalga ile ayn hizaya gelmek iin dnecek. Acil kurtarma iin beklemeni neriyorum." 81 F:6

"Rudi, ltfen dorula. Dalgann gelmesine on sekiz dakika m var?" "Doru." On sekiz dakika. Harap durumdaki teknenin gvenli bir smaa ulamas iin yeterli bir sre deildi. Suya batan siyah gvdesine bakarken yal teknenin hibir ans olmadm biliyordu. Artan bir korkuyla eski dostunu aadaki gverteye indirerek lm fermann imzalam olabileceini fark etti. Pitt diree sarlrken yznden birka santim uzaktaki eski bir GPS ve telsiz antenine bakyordu. Giordino helikopteri uzaklatrp pervanelerin yaratt hava akmn yok edince Pitt rahat bir ekilde aaya kayd. niini yavalatmak iin ayaklarn fren olarak kullanarak yere indi. Omuz antasn alp dmen kknn atsndan dik bir nierdivenle k tarafna indi. Gverteye atlaynca aknlktan azlar bir kar ak insann kendisine baktklarn grd. "Privet," dedi zararszca srtarak. "ngilizce bilen var m?" "Kaptan hari herkes," dedi Theresa, dierleri gibi Pitt'in Rus olmamasna ararak. "Bu davetsiz geliinizin anlam nedir?" diye sordu Tatiana. Koyu renk gzlerinde gvensiz bir bakla Pitt'i szyordu. Arkasndaki kaptan dmen kknn kapsnda durmu kendi dilinde kmseyen bir konuma yapyordu. "Yolda, kaptanna syle, eer bir daha votka imek istiyorsa bu su kovasn hemen imdi son hzla Listvyanka'ya doru evirse iyi olur," dedi Pitt emreder bir tonla. "Sorun nedir?" diye sordu Theresa gerginlii azaltmaya alarak. "Sualt heyelan Olkhon Adas aklarnda korkun bir dalgay hareketlendirdi. Dokuz metre ykseldiinde bir su duvar stmze doru ge82 Cengiz Han'n Hazinesi liyor. Gln her yerine acil uyar yapld, ama sizin kaptan uyarlar duyma konusunda yetersiz." Tatiana'nn yz kl gibi oldu, kaptana sessizce bir eyler syledi. Kaptan hibir ey sylemeden bam salladktan sonra dmen kkne kt. Bir saniye sonra fren yapnca teknenin yal motoru itiraz ederek inledi, tekne yavaa Listvyanka'ya doru dnd. Hzlanrlarken k tarafndaki Roy ve Wofford takmlarn ekmeye balamt bile. Pitt ban kaldrp baknca Giordino'nun balk teknesinden uzaklatn grp rahatsz oldu. Eer tekne dalgadan kurtulamazsa ki, bu kesin grnyordu, o zaman Giordino'nun hemen stlerinde olmasn isterdi. Giordino'yla konuabilecei bir telsiz getirmedii iin kendi kendine kfretti. "Bizi uyarmak iin gelmenize teekkr ederiz," dedi Theresa. Endieli bir glmsemeyle Pitt'e yaklap elini uzatt. "Tekneye iniiniz ok tehlikeliydi." Pitt'e kars Loren'i hatrlatan scak bir drstl vard. Ondan hemen holandn dnd. "Evet, bizi uyardnz iin teekkr ederiz," dedi Tatiana nceki sorusu iin biraz daha scak bir tonla zr dileyerek. Dierlerini de hzla tantrarak sordu. "Glbilim Enstits aratrma gemisinden geliyorsunuz, deil mi?" "Evet. Gln bu tarafndaki dier aralarla birlikte Listvyanka'ya gidiyorlar. Bir tek siz telsiz uyarsn alamadnz." "Bu teknede bir eylerin yanl olduunu sylemitim," diye Roy'a fsldad Wofford. "Kaptanda da yanl bir eyler var," dedi Roy ban iki yana sallayarak. "Bay Pitt dalgay birlikte karlayacaz gibi grnyor. Bize ulamasna ka dakika var?" diye sordu Tatiana. 83

Pitt turuncu kadranl Doxa dalg saatine bakt. "Ben Vereshcha-gin'd&n ayrlmadan nceki hzna dayanarak on be dakikadan az kaldn syleyebilirim." "Listvyanka'ya asla ulaamayacaz," dedi Tatiana sessizce. "Gl gne ucunda geniliyor, bu da dalgann batya doru dalmas anlamna geliyor. Listvyanka'ya ne kadar yaklarsak karlatmz dalga o kadar kk olacak." Ama su alan teknenin gvertesinde dikilirken bir su birikintisinden geebileceklerinden bile pheliydi. Yal tekne her dakika suya daha fazla batyor gibiydi. Motoru her an susacakm gibi tekliyordu. Her yerde ahap r vard. Pitt aadaki kerestelerin zayf durumunu tahmin edebiliyordu. "Hareketli bir yolculuk iin hazr olmalyz. Herkes can yeleklerini taksn. Kaybetmek istemediiniz her eyi gverteye ya da filika kpetesine skca balayn." Roy ve Wofford, Theresa'nm yardmyla aygtlarn hzla balad. Tatiana dmen kkn birka dakika kartrd, sonra bir kucak dolusu eski can yelekleriyle geri geldi. "Yalnzca drt tane var," dedi. "Kaptan giymek istemiyor, ama yine de bir ceketimiz eksik," dedi fazlalk olarak Pitt'e bakarak. "Endielenmeyin, benim var," dedi Pitt. Aratrma ekibi kendi can yeleklerini takarken Pitt ayakkablarn ve giysilerini kard ve antasndan kard kauuk takm giydi. "Bu ses nedir?" diye sordu Theresa. Uzaklardan gelen bir homurtu glde yankland. Pitt'e gre uzaklardaki bir dada viraj alan bir yk treninin sesine benziyordu. Ama homurtu sabitti ve gittike iddetleniyordu. 84 Cengiz Han'n Hazinesi Pitt bakmadan zamann geldiini anlad. Dalgann hz ve hzyla birlikte gc de artm olmalyd. Rudi'nin tahmininden daha nce hzla zerlerine geliyordu. "te geliyor!" diye bard Roy gln yukar ksmn iaret ederek. "ok byk," dedi Theresa yutkunarak. Dalga, srflerin sevdii trde tepesi beyaz deil, devasa bir ine gibi bir kydan dierine sallanan przsz sv silindir gibiydi. Otuz yedi kilometre uzaktan bile dalgann ok yksek, neredeyse on iki metre boyunda olduu grlebiliyordu. Hareket eden su duvarnn gerekst grnts, Pitt hari herkesin donup kalmasna ve hayretle bakmasna yol aan garip bir homurtu karyordu. "Tatiana, kaptana pruvay dalgaya doru evirmesini syle," diye emretti. Gzleri kocaman olmu kaptan dmeni hemen evirdi. Pitt yal ve su alan teknenin ansnn ok zayf olduunu biliyordu. Bir anslar olduu srece herkesi hayatta tutmaya kararlyd. lk risk herkesi teknede tutmakt. Gverteyi tarayarak sancak tarafndaki filika kpetesine dayal eski balk ana odakland. "Jim, bana u a tamamda yardmc olur musun," dedi Wofford'a. Birlikte a kangaln gverteye tadlar, dmen kknn arkasndaki blmeye dayadlar. Wofford bir tarafn sancak kpetesine balarken Pitt kar ucu iskele tarafndaki diree balad. "Bu ne iin?" diye sordu Theresa. "Dalga yaklatnda herkes yere uzanp a skca tutsun. A bir minder grevi grecek ve umuyorum ki, herkesin gle dmesine engel olacak." Kaptan teknenin burnunu yaklaan dalgaya dorulturken adam ve iki kadn an nnde durdu. Roy, Pitt'in yanna gelip dierlerinin duyamayaca ekilde, "Cesurca bir aba, Bay Pitt, ama bu eski ykntnn dayanmayacan ikimiz de biliyoruz," dedi. 85

"Asla lmekten sz etme," diye fsldad Pitt garip bir gven ifadesiyle. Dalgayla aralarndaki mesafe dokuz kilometreye derken hareket eden suyun homurtusu gittike iddetleniyordu. Tekneye arpmasna yalnzca dakikalar kalmt. Teknedekiler en ktsne hazrland, kimileri sessizce dua ederken kimileri de ciddi bir kararllkla lm dnyordu. Suyun kkreyiinin arasnda kimse yaklaan helikopterin sesini duymad. Kamov iskele tarafnn en fazla yz metre amdayd. Wofford bir ara ban kaldrp, "Bu da ne byle?" diyebildi. Btn gzler yaklaan dalgadan uzaklap helikoptere, ardndan dalgaya dnd. Sonra irkilerek bir daha helikoptere baktlar. Helikopterden sarkan alt metre uzunluundaki kablonun ucunda, dalgalarn birka metre yukarsnda silindir biiminde beyaz bir ey sallanyordu. Nesnenin helikopterin tama kapasitesini

zorlad belliydi. Pitt hari herkes helikopter pilotunun akln kardn dnyordu. Bu tehlikeli zamanda neden tekneye bir makine indirmeye alyordu. Helikopterin altnda dnen iri nesneyi tanyan Pitt'in yzne kocaman bir glmseme yayld. Ksa bir sre nce Vereshchagin'en ayrlrken neredeyse ona taklp dyordu. Bu aratrma gemisinin basn odasyd ve bir dal kazas olmas durumuna karn gvenlik tedbiri olarak gemide bulunuyordu. Giordino bunun balk teknesindeki mrettebat iin bir smak olabileceini fark etmiti. Ayaa frlayan Pitt, Giordino'ya basn odasn teknenin k gvertesine indirmesini iaret etti. Seiche dalgas tekneye yaklarken Giordino hzla hareket etti. K gvertesinin stnde havada asl durarak basn odasnn hareketsiz hale gelmesini bekledi. Bir tonluk basn odas ani bir dle gverteye indi. Drt kiilik basn odas btn gverteyi kaplayp teknenin k tarafn suya birka santim daha batrd. 86 Cengiz Han'n Hazinesi Pitt hzla balant kablosunu zd, helikoptere doru baparmakla-ryla iaret yapt. Giordino hemen helikopteri tekneden uzaklatrp karlamay seyretmek iin ksa bir mesafede havada asl kald. "Neden onu buraya brakt?" diye sordu Tatiana. "Bu byk irkin mantar gvenlik biletiniz," dedi Pitt. "Herkes ieri, kaybedecek zamanmz yok." Pitt ileriye baknca dalgann yalnzca iki kilometre uzakta olduunu grd. Kapal kilidi hemen at, ar yuvarlak kapy ekti. eri ilk Theresa girdi, Wofford ve Roy, onu takip etti. Tatiana biraz tereddt ettikten sonra deri antasn kapp Roy'un ardndan gitti. "Acele et, bavul toplayacak zamanmz yok," dedi Pitt. Cesur kaptan bile yksek dalga duvarna ok olmu gibi bakarak dmeni brakt, dierlerinin ardndan basn odasna dald. "Bize katlmyor musun?" diye sordu Tatiana, kapy kapatan Pitt'e. "Be kiiyle bile yeterince kalabalk ierisi. stelik birinin kapa kapamas gerekiyor," dedi gz krparak. "Arkada battaniye ve minderler var. Balarnz ve gvdelerinizi korumak iin kullann. Sk tutunun, hzla geliyor." Metalik bir takrtyla kap kapand, Pitt kilit mekanizmasn evirdi. eridekileri garip bir sessizlik sard, ama bu bir dakikadan ksa srd. Dalga stlerindeydi. Theresa kaln lombozun karsnda oturmu kendilerini kurtarmak iin birdenbire ortaya kan bu esrarengiz adama bakyordu. Pitt'in torbasna uzanp bir dal maskesi ve kk bir tankn bal olduu srt antasn kardn grd. Pitt ekipman hzla stne balayarak yan taraftaki kpeteye kt, tam o srada byk bir su yn gelip Theresa'nn grn kapatt. Dalga vurduu srada balk teknesi Listvyanka'dan ve bat kysndan hl yirmi yedi kilometre uzaktayd. Teknedekiler katl bir bina 87

yksekliindeki dalgann kendilerine nc gcyle arptm bilemezlerdi. Giordino alt yz metre ykseklikte bulunduu yerden aresizlik iinde dalgann siyah teknenin stne doluunu seyrediyordu. Hl tam yol ileri giden tekne cesur bir ekilde dikey su duvarna trmanmaya alyordu. Ama suyun gc rk gvde kalaslarn etkisiz hale getirdi ve yal ahap tekne erimi gibi tamamen sularn altnda kald. Giordino umutsuzca Pitt'i veya basn odasn grmek iin abalad. Ama sular yeniden sakinleirken yalnzca pruva ksm yzeyde grnyordu. Yal balk teknesi dalgann etkisiyle ikiye ayrlmt ve yalnzca pruvas kurtulmutu. K taraf basn odasyla birlikte gzden kaybolmutu. Siyah pruva suyun stnde bir an durduktan sonra o da kabarcklar kararak dondurucu gln dibine doru kt. 88 Cengiz Han'n Hazinesi "Sk tutunun!" diye seslendi Theresa suyun grltsn bastrmak iin. Sesi yanklanrken basn odasnn iindekiler oraya buraya savruldu. arpan dalga balk teknesinin arkasn kaldrrken basn odas yukar kalkt. adam ve iki kadn fze gibi frlamamak iin korkuluklara tutundu. Tekne dalgann yzeyine trmanmaya alrken zaman durmu gibi grnd. Balk teknesi ikiye ayrlrken byk bir atrt koptu. Daha hafif ve suyun stnde kalma zellii daha fazla olan pruvadan kurtulan ta taraf dikey bir ekilde, ilerleyen dalgann ardndaki bolua kayd.

Theresa'ya arpma ar ekimde gereklemi gibi gelmiti. Bataki dikine batma hissi, tahmin edilebilecei gibi yerini dalgann ykc gcnn oday srtst itmesine brakt. lklar ve yutkunmalar eliinde den basn odasnda kollar, bacaklar ve gvdeler uutu. Lombozdan giren azck k da hzla snd, ierisi rktc bir karanla gmld. Kurbanlarnn gremedii dalga, balk teknesinin btn k tarafn kaplam, altndaki oday yere bastryordu. Suyla dolan motor blm Motorun arlyla ters dnm oday hzla gln dibine itti. Dalgann i&c stlerinden gemesine ramen enkaz ve basn odas kendi arh89 CHve Cussler & Dirk Cussler yla iniine devam etti. Basn odas bayat kurtarc olmak yerine bir tabuta dnm, kurbanlarn Sibirya glnn souk derinliklerine ekiyordu. Lombozdaki k azalrken Theresa gln dibine battklarn biliyordu. Pitt'in son dakikada basn odasna "mantar" dediini hatrlad. O halde suya batmamal, diye bir karmda bulundu. Grne gre odada bir sznt yoktu, o halde batmalarna neden olan baka bir kuvvet olmalyd. "Durumunuz iyiyse herkes odann bu tarafna gelsin," diye bard, el yordamyla bir uca doru yolunu bularak. "Arln yerini deitirmeliyiz." akn ve hrpalanm durumdaki arkadalar Theresa'ya doru ilerleyip bir araya topland, karanlkta birbirlerinin yaralaryla ilgilenmeye alt. Yer deitiren be yz kiloluk arlk tek bana onlar kurtarmayabilirdi, ama Theresa doru bir tahminde bulunmu ve herkesi teknenin k tarafnn bitiiine getirmiti. imdi balarnn stnde teknenin en ar ksm olan motor vard. Arln kombine younluu, tam merkezin biraz dna km ve batan enkazda asal bir dengesizlik yaratmt. Batan tekne derinlere daldka basn da artyordu. Kapal ek yerlerinde basn snrlarna yaklalrken odadan atrtlar yaylyordu. Ama ykteki yer deiiklii, dn asn yava yava etkiliyor, teknenin k tarafn hafife dikletiriyordu. Odann iindeki kimse bu deiimi hisse-demiyordu, ama oda yan yatm gvertede kaymaya balarken hafif bir srtnme sesi duyuldu. Bu hareket dengesizlii artrd ve oda gzle grlr ekilde yukar kalkt. Eim neredeyse krk dereceye ykselirken basn odas sonunda geminin k tarafndan grltyle kopup batan enkazdan kurtuldu. Batmaz kapsl bir mermi gibi hzla yzeye frlarken odann iindekiler kendilerini korku trenindeymi gibi hissediyorlard. Kamov'dan gln yze90 Cengiz Han'n Hazinesi yini tarayan Giordino'ya gre bu grnt Ohio snf nkleer denizaltdan frlatlan bir Trident fzesine benziyordu. Dalgann geip k tarafnn batn grdkten sonra yaknlarda bol miktarda hava kabarc olduunu fark etmiti. Beyaz basn odasnn hzla yzeye yaklatn tahmin etti. Oda, derinlikten biraz eik bir ekilde kurtulduu iin yzeye burnu yukarda olacak ekilde kt, suyun iyice stne frladktan sonra tekrar yzeye dt. Giordino biraz yaklaarak odann su geirmediini ve hafif alkantl dalgalarda rahata suyun stnde durduunu grd. Theresa ciddi ekilde hrpalanmasna ramen odann lombozundan mavi gkyzn grnce byk bir rahatlk hissetti. Suyun stnde sabit bir ekilde yzdklerini grebiliyordu. stlerinden bir glge geti ve enstit helikopterinin gven veren grnts gzne iliti. erisi yeniden aydnlanrken dnp etrafndaki birbirine karm beden ynna bakt. iddetli dalga herkesin bir yerlerinin morarmasna neden olmutu, ama artcdr ki ciddi bir yaralanma yoktu. Balk teknesinin kaptannn alnnda kt bir kesik vard ve kanyordu. Wofford incinen beli yznden yzn buruturuyordu. Roy ve iki kadnsa kalc yaralar almamt. Theresa dalga arpmadan hemen nce minderlerle kendilerini izole etmeseydiler ka tane kemiin krlabileceini dnd. Duyularn yeniden kazanrken akl Pitt'e kayd ve kendilerini kurtaran adamn bu kasrgadan kurtulup kurtulamadn merak etti. Deneyimli NUMA bakan dalgayla en iyi ak suda mcadele edebileceine karar vermiti. Newport sahilinde geen ocukluundan beri srf yapt iin yaklaan dalgann altna daldnda sularn stnde kaba-rarak akp gideceini biliyordu. Aratrma ekibini basn odasnda gven altna aldktan sonra Drger nefes alma sistemine bal maskesini hzla takp tekneden aaya atlamt. Suya arpnca hzla yzp tekneden uzaklamaya ve dalga arpmadan nce altna girmeye almt. Ama birka saniye ge kalmt. 91 Clive Cnssler & Dirk Cussler Seiche dalgas o yzeyin altna indikten hemen sonra gelmiti. ok yzeyde kald iin geen dalgann altna kamak yerine dalgann yzeyinde ykseldiini hissetti. Hissettii ey son hzla ykselen bir asansre

binmek gibiydi. kiye ayrlmadan nce dalgann stnde yzen balk teknesinin tersine Pitt su kitlesinin iine gmlmt ve dalgann bir paras haline gelmiti. Devasa dalgann hcumuyla kulaklar nlyor, fokurdayan suyun alkants gr mesafesini sfra indiriyordu. Etrafndaki kargaaya ramen srtndaki oksijen sayesinde, maskesinin altnda normal ekilde nefes alabiliyordu. Bir an iin havada utuunu sand ve aslnda bu yo.Iculuk houna bile gitti, ama dalgann altnda ezilme tehlikesi btn duyularn uyaryordu. Havaya kalkarken suyla mcadele etmenin bir anlam olmadn fark edip hafife gevedi. Yukarya doru frlamaya devam ederken birden bir bacann sudan kurtulduunu hissetti ve ba yzeye karken n maskesine dolduunu grd. vmesi deiti ve bu kez aaya doru ekilmeye balad. Birden dalgann en tepesine kadar ktm ve dalgann kenarndan aaya dme tehlikesiyle kar karya olduunu fark etti. Yalnzca birka santim tede dalgann zirvesi, dokuz metrelik bir su duvar halinde gln yzeyine doru dmeye balyordu. Dalga zirveye ulama belirtileri gsterirken kpkl beyaz su onun etrafn saryordu. Eer o uurumdan derse ve dalga tepesine dklrse byk su kitlesinin altnda ezilebile-ceini biliyordu. Vcudunu dalgann cephesine dik olacak ekilde dndrerek kollarn ve bacaklarm rpmaya, btn gcyle dalgann tepesine yzmeye alt. Dalgann hzyla geriye ekildiini hissedebiliyordu. Ayaklaryla suya biraz daha serte vurdu. Bir ksa mesafe koucusunun gayretiyle dalgann stne atld, kollar ve bacaklar spersonik bir hzla alt. Akan 92 Cengiz Han'n Hazinesi su bedenini ekmeye devam ediyor, onu batakln iine emmeye alyordu, ama Pitt umutsuzca abalamaya devam ediyordu. Derken eki gevedi ve dalga altndan gitmi gibi oldu. Pitt ba aa dtn hissediyordu, bu da demekti ki, dalgann arka tarafna varmay baarmt. Asansr kt gibi iniyordu bu kez, ama daha kontroll bir serbest dle. arpmay bekleyerek gerildi, ama arpma r olmad. Suyun hcum eden kuvveti hafifledi, sonra iyice dalp yok oldu. Pitt kabarcklarn arasnda suyun altnda serbeste yzdn fark etti. Dalgann grltl hcumu hafiflerken gsndeki derinlik leine bakt ve yzeyin alt metre altnda olduunu grd. Sudaki ynn yeniden bularak stndeki titreen yzeye bakt. Yorgun ayaklarn tembelce rparak yzeye doru ilerledi. Hl grle-meye devam eden homurtuyu takip ederek gney kysndaki ykc randevusuna doru hzla ilerleyen dalgay buldu. Grlt hafifledi ve yerini bir helikopterin pervanesinin sesine brakt. Suda dnnce Kamov'un gkyznde alalp kendisine doru geldiini grd. Gzleriyle gln stn tarad, ama balk teknesini gremedi. Giordino Kamov'u Pitt'in yanma dek indirdi ve havada asl kald. Pitt yzerek ini kzana ulanca yolcu kaps ald. Pitt kendini ieri ekti ve yolcu koltuuna oturdu. Giordino hemen helikopteri hareket ettirip ykselmeye balarken Pitt yzndeki maskeyi kard. "Bazlar bu srf maceras iin her eyini verir," dedi Giordino srtarak. Arkadan tek para halinde bulduuna seviniyordu. "Kt bir yoldu," dedi Pitt yorgunlukla. "Ya balk teknesi?" Giordino ban iki yana sallad. "Baaramad. Bir dal paras gibi ikiye blnd. Basn odasn da kaybettiimizi sanrken bir sre sonra yzeye frlayp kt. Lombozdan birisinin el salladn grdm, bu durumda o gazoz iesindeki herkesin salam olduunu dnebiliriz. Ve-reshchagin'i aradm, onlar toplamaya geliyorlar." 93

"Son anda basn odasn getirmek iyi fikirdi. Yoksa kurtulamazlard." "Dalga gelmeden nce seni yukar ekme frsatm olmad iin zgnm." "O zaman gzel bir gezinti frsatn karrdm." O korkun dalgadan kurtulduu iin ansl olduunu dnyordu. Birden aklna Vereshchagin geldi. "Enstit gemisine ne oldu?" "Dalgann ykseklii Listvyanka yaknlarnda drt metreye dt. Grne gre Vereshchagin hi zarar grmeden atlatt. Rudi gvertede birka ezlongun yerinin deitiini sylyor, ama onun dnda iyilermi. Kyn epey zarar grdn dnyorlar." Pitt kokpitin altndaki mavi suya bakt, ama basn odasn gremedi. "Ne kadar uzaa geldim?" diye sordu sonunda nefesini toparlayarak. Hrpalayc yolculuk etkisini gstermeye balamt. Vcudunda bir dzine kadar noktann acdn hissediyordu. "Be kilometre kadar," dedi Giordino.

"Altn madalya kazanlacak bir sre," dedi alnndaki suyu silerek. Giordino helikopteri kuzeye dndrerek artk sakin olan gle doru 1 alald. leride suda beyaz bir cisim grnyordu imdi. Suda inip kalkan odann yanma vardklarnda Giordino, Kamov'u yavalatt. "Bahse girerim o tankn iindeki hava ok kt olmutur." "Karbondioksit zehirlenmesi yaamalarna kadar daha birka saat | var," dedi Pitt. "Vereshchagin'm. gelmesi ne kadar srer?" I1]! "Doksan dakika kadar. Ama korkarm biz o zamana kadar burada bekleyip onlara arkadalk edemeyiz," dedi Giordino boalan yakt tankn gstererek, "Sen nezaket gsterip gemiye geri dnersen ben onlara terk editae' ! diklerini syleyeceim." 94 Cengiz Han'n Hazinesi "Aldn souk gl suyu sana yetmedi deil mi?" Helikopteri suyun birka metre stnde kalacak ekilde alaltt. "Senin Rocky Dalar'nn saf kaynak suyuna bamlln gibi bir ey bu," diye karlk verdi Pitt. "Yalnz dikkat et Alexander bizi ezip gemesin." Maskesini yeniden yzne takt. Kapdan atlayp odann birka metre ilerisine dt. Giordino helikopteri yaklaan aratrma gemisine doru evirdi. Pitt basn odasna doru yzp lombozdan ieri bakt. Theresa, Pitt'in maskesini lombozda grnce aknlkla yutkundu. "Yayor," dedi hayretle. Yeil gzleri tanmt. Dierleri de lomboza toplanp Pitt'e el sallad. Onun dalgayla be kilometre uzaa srklendikten sonra helikopterle geri geldiinden habersizdiler. Pitt eldivenli elini kaldrp iaret parmayla baparman birletirdi. "yi olup olmadnz soruyor," dedi Roy. Tadana lomboza yaklap ban sallad, Pitt'in hareketini tekrarlad. Pitt daha sonra saatini iaret edip iaret parman kaldrd; Tatiana yine ban sallad. "Bir saat," dedi dierlerine. "Yardm yolda." "Artk biraz rahatlayabiliriz sanrm," dedi Wofford. Roy'la birlikte minderleri dzelterek herkesin rahata oturmasn salad. Pitt odann etrafnda dolap bir hasar ya da sznt belirtisi olup olmadn kontrol etti. Odann batmadndan emin olduktan sonra st smna trmanp beklemeye balad. Berrak leden sonra havasnda Ve-reshchagin'\ kolayca grebiliyor, kendilerine doru geliini izliyordu. Bir saatten biraz sonra gemi yanlarna vardnda Giordino byk v vinci hazrlamt bile. Orijinal nakliye kablosu hl basn odasna a duruyordu. Bu yzden Pitt'in yapmas gereken tek ey bu kablolar 95

toplayp vincin kancasna asmakt. Basn odas Vereshchagin'm k tarafna kaldrlrken Pitt devasa beyaz bir aygra biniyormu gibi basn odasnn stnde oturuyordu. Basn odasnn kzaklar yere deince Pitt yere atlayp kilitli giri kapan at. Gunn koup ban ieri uzatt, Theresa ve Tatiana'nn ardnda adamla birlikte dar kmasna yardm etti. "Tanrm, bu ok gzel," dedi Wofford temiz havay iine ekerek. Dar en son kan Rus balk sendeleyerek geminin kpetesine gitti, yal balk teknesini arad. "Dalgada paralanp dibe indiini syleyebilirsin," dedi Pitt, Tati-ana'ya. Tatiana bu szleri tercme ederken kaptan ban iki yana sallayp alamaya balad. "Dalga getikten sonra ortaya kmana inanamadk," dedi Theresa, Pitt'e hayranlkla bakarak. "Nasl hayatta kaldn?" "Bazen ansm yaver gidiyor," dedi Pitt srtarak. Sonra omuz antasn ap iindeki dal ekipmann gsterdi. "Tekrar teekkrler," Theresa. Dier ekip yeleri de vgleriyle ona katld. "Bana teekkr etmeyin," dedi Pitt. "Al Giordino'ya ve uan basn odasna teekkr edin." Giordino vincin yanndan gelip akac bir ekilde selam verdi. "Umarm bu konserve kutusundaki yolculuunuz fazla sert gememitir." "Hayatlarmz kurtardnz Bay Giordino," dedi Theresa. Al'in elini minnetle skp brakmad. "Ltfen bana Al de," dedi talyan. Hollandal gzel kadnn baklar karsnda gevemiti. "Bir langrt makinesindeki bilyenin neler hissettiini artk ok iyi anlyorum," diye mrldand Roy.

96 Cengiz Han'n Hazinesi "Sence gemide votka var mdr?" diye inledi Wofford srtn ovuturarak. "ngiltere'de yamur yaar m?" diye karlk verdi Gunn bu soruya kulak misafiri olarak. "Bu taraftan baylar ve bayanlar. Gemi doktoru sizi muayene etsin, sonra kamarada dinlenebilir ya da mutfakta bir eyler iebilirsiniz. Listvyanka darmadan oldu, bu yzden sizi yarn sabaha kadar kyya karamayacaz zaten." "Al neden sen revire giden yolu gstermiyorsun? Ben nce Rudi'yle biraz konumak istiyorum" dedi Pitt. "Benim iin bir zevktir," dedi Giordino, Theresa'mn kolunu tutup onu ve dierlerini geminin minik revirine gtrrken. Rudi, Pitt'in yanna gelip omzunu svazlad. "Al bize, senin sudaki maceran anlatt. Dalgann stnde olacan bilseydim srtna baz lm aletleri takardm," diye srtt. "Bir tekila ierken sana sv dinamikleriyle ilgili deneyimlerimi memnuniyetle anlatabilirim," diye karlk verdi Pitt. "Kydaki hasar ne durumda?" "Uzaktan grdmz kadaryla Listvyanka frtnay tek para halinde atlatt. Dalga rhtm yuttu, u anda ana caddede oturan birka tekne var, ama hasarn geri kalan suyun kenarndaki baz dkknlarla snrl. Telsizden yaralanma haberleri almadk, bu yzden uyarmzn ie yarad belli." "Potansiyel art oklara hazr olmalyz." "Golden, Colorado'daki Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi'yle uydu balantsn ak tutuyorum. Bir deprem grdkleri anda bize bildirecekler." Gln stne alacakaranlk kerken Vereshchagin Listvyanka'nn Uman kyne doru yol alyordu. Mrettebat meydana gelen hasar grmek iin aratrma gemisinin n gvertesine toplanmt. Dalga bir eki 97 F:7

gibi inmi, su kysnda bulunan aalar dmdz etmi, kk binalar paralamt. Ama kasabann ve limann byk bir blm dalgay en az zararla atlatmt. Aratrma gemisi hasarl kydan iki kilometre aa demirledi. Kasabal selin tahribatn temizlemek iin gece boyu alrken eski Belarus traktrn uultusu duyuluyordu. Gemi mutfandaki Roy, Wofford ve balk teknesinin kaptan bir kede oturmu, Altai votkasn cmerte paylaan Rus mrettebatla kadeh tokuturuyordu. Pitt, Giordino ve Sarghov odann karsnda Theresa ve Tatiana'yla birlikte frnda mersin balndan oluan akam yemeini bitirmek zereydi. Tabaklar temizlendikten sonra Sarghov isimsiz bir ie karp birer kadeh yemek sonras ikisi doldurdu. "Salnza," dedi Giordino. ki kadna kadeh kaldrrken kadehi Theresa'nmkiyle bulutu. "Sayenizde salmz ok iyi," dedi Theresa glerek. kisinden bir yudum alnca glmsemesi soldu, gzleri yerinden kacakm gibi oldu. "Bu nedir?" dedi bouk bir sesle. "amar suyuna benziyor." Sarghov derin bir kahkaha att. "Samogon. Eski bir dostumun kynde buldum. Amerika'da kaak iki denen eye benziyor galiba." Theresa yars dolu kadehi kendisinden uzaklatrrken masadakiler glt. "Sanrm ben votka ieceim," dedi Theresa, dierleriyle birlikte glerek. "Syleyin bakalm, iki gzel gen kadn bu byk, kt Baykal G-l'nde petrol arayp ne yapyor?" diye sordu Pitt ikisini bitirerek. "Avarga Petrol Konsorsiyumu'nun gln dousundaki blgelerde petrol ve maden arama hakk var," diye cevap verdi Tatiana. "Baykal Gl kltrel bir hazine. Birlemi Milletler Dnya Hazinesi statsne sahip ve dnyann her yerindeki evreciler iin bir ikon," dedi Sarghov, bu tertemiz gln sularnn stnde bir petrol kuyusu grme 98 Cengiz Han'n Hazinesi olasl karsnda aka rahatsz olarak. "Glde nasl arama yaparsnz?" Tatiana ban ne arkaya sallad. "Haklsnz. Baykal'a kutsal su olarak sayg duyuyoruz ve gle petrol kuyular dikmek gibi bir niyetimiz asla olamaz. Eer petroln varl ve ulalabilir yerde olduu kantlanrsa, bu depolara ulamak iin gln dou blgelerini eimli bir ayla kazp derinlere ularz."

"Mantkl," dedi Giordino. "Meksika Krfezi'nde her zaman eimli, hatta yatay delme bile yapyorlar. Ama Rotterdam'dan gelen bu gzel melein varln hl aklamadnz," diye ekledi, Theresa'ya glmseyerek. Theresa bu iltifat karsnda kpkrmz oldu. "Amsterdam. Aslnda Amsterdamlym. Sarho Amerikal alma arkadalarm ve ben Shell Petrol iin alyoruz. Konuurken baparmayla uzak keyi iaret etti. Roy ve Wofford, Rus arkadalaryla grltl bir ekilde mstehcen espriler yapyordu. "Avarga Petrol'n ricas zerine geldik," diye devam etti. "Bilindik nedenlerden tr arama ekipmanlar yok. irketim, Bat Sibirya petrol sahalarnn yan sra Baltk'ta da arama almas yapt. Avarga Petrol'le birlikte umut vaat eden baz blgeler iin ortak, gelitirme frsat aryoruz. Buraya gelip gl birlikte aramamz ok doal." "Dalga vurmadan nce hi petrol sahas buldunuz mu?" diye sordu Pitt. "Yalnzca hidrokarbon szntlar aryorduk ve potansiyel yataklar lecek sismik ekipmanmz yoktu. Tekneyi kaybettiimizde szntya benzeyen herhangi bir eyle karlamamtk." "Petrol sznts m?" diye sordu Sarghov. "Evet, ilkel olsa da petrol yataklarn bulmann sk grlen bir yoludur. Bir su ortamnda tabandan szan petrol yzeye yaylr. kelti derin99

lklerini belirleyen ve tabann jeolojik grntsn veren sismik aygtlarn bulunmad gnlerde petrol szntlar hidrokarbon birikintilerini bulmann gerek yoluydu." "Balklar yzey trafiinin youn olmad blgelerde sznt olduunu bildirmi," diye aklad Tatiana. "Bunlar delmenin ekonomik olmayaca kk birikintiler de olabilir elbet." "Gln derinlii dnlrse olduka pahal bir i olacak," dedi Pitt. " demiken, Bay Pitt, siz ve NUMA ekibi bu Rus gemisinde ne aryor?" diye sordu Tatiana. "Alexander ve Glbilim Enstits'nn konuklaryz," diye cevaplad Pitt, kadehini Sarghov'a doru kaldrarak. "Gldeki akntlar ve blgeye zg hayvan ve bitki rtsne etkilerini incelemek iin ortak bir giriimde bulunuyoruz." "Peki, o seiche dalgasn nasl o kadar nceden bilebildiniz?" "Alglayc kurularmz sayesinde. Glde suyun derinliini, basnc gibi eyleri len yzlerce alglayc kutumuz var. Al helikopterden ekmek krnts gibi btn gle serpitirdi onlar. Tesadfen gln Olkhon Adas yaknndaki bir blmn inceliyorduk. Orada alglayc kutu younluumuz ok fazla. Rudi sualt heyelannn belirtilerini ve sonu olarak oluan seiche dalgasn abucak tand." "ok anslyz," dedi Theresa. "Eminim ok sayda insan anslyd bugn." "Al, felaketlerin kokusunu nceden alr," dedi Pitt srtarak. "Sibirya'ya bir ie Jack Daniels olmadan gelmek gerek bir felaketti," dedi Giordino yznde eki bir ifadeyle ikisini ierken. "Mevcut verilerimizin bu olayla bozulmas ok yazk oldu," dedi Sarghov bunun bilimsel etkilerini dnerek. "Ama dalgann oluumu ve hareketiyle ilgili heyecan verici veriler var elimizde." 100 Cengiz Hann Hazinesi "u alglayc kutular, depremin merkezini bulabilirler mi?" diye sordu Tadana. "Eer gln altnda olduysa," diye karlk verdi Pitt. "Rudi yarn bilgisayarlar kurcalayp tam yerini karp karamayacana bakacak. Konutuu deprem uzmanlar depremin merkezinin gln kuzeybat kesine yakn olduunu sylyor," dedi Giordino. Mutfa tarayp Gunn' gremeyince ekledi. "u anda bile kprde bilgisayaryla konuuyor olabilir." Tatiana ikisinin son yudumunu alp saatine bakt. "Yorucu bir gnd. Korkarm artk yatmam gerekiyor." "Sana katlyorum," dedi Pitt esnemesini bastrarak. "Kamarana kadar sana elik edebilir miyim?" diye sordu masum bir ekilde. "Bu ho olur." Sarghov onlarla birlikte ayaa kalkp herkese iyi geceler diledi. "Sanrm siz frnda alaskanm servis yaplmasn bekliyorsunuz?" dedi Pitt, Theresa ve Giordino'ya glerek. "A kulaklarm Hollanda hikyelerini bekliyor." Giordino srtarak Theresa'ya bakyordu. "Karlnda derinlerin hikyeleri var m?" diye sordu Theresa da glerek. "Burada kesinlikle derin bir eyler var." Pitt glerek iyi geceler diledi. Pitt kibarca Tatiana'ya k tarafndaki kamarasna kadar elik edip geminin ortasndaki kendi kamarasna geri dnd. Gn iinde gelien olaylar btn gcn tketmiti. Ranzasna uzanp aryan kaslarn

gevetmek ona ok iyi geldi. Fiziksel olarak tkenmi olsa da uykuya ok zor dald. Zihni inat bir ekilde gnn olaylarn durmadan tekrarlyordu ki sonunda uykunun arl stne kt. 101

Daha uykuya dalal drt saat olmutu ki Pitt birden uyanp doruldu. Ortalk sessiz olmasna ramen hisleri bir eylerin yolunda gitmediini sylyordu. Abajurunu yakp ayaa kalkt, ama neredeyse dyordu. Gzlerim ovuturarak uyanmaya alrken geminin k tarafna doru neredeyse on derece yattn fark etti. Hzla giyinip ana gverteye kan merdivenleri trmand, koar admlarla koridordan geti. Koridor ve ak gverte tamamen botu, pruvaya doru yrrken gemi garip biimde sessizdi. Geminin motorlar kapanmt ve yalnzca makine dairesindeki yardmc jeneratrn uultusu gecenin sessizliini dolduruyordu. Kprye kan merdivenleri trmanp kapdan girdi, ieriye bakt. Can sklarak ierisinin bo olduunu grd. Kendisinin gemide bulunan tek adam olup olmadn merak ederek kontrol panelini tarad, TREVOGA yazl krmz ahap dmeyi buldu. Dmeye basnca btn gemide almaya balayan alarm anlar gecenin sessizliini bld. Saniyeler sonra Vereshchagin'in adaleli kaptan fkeli bir boa gibi kprye dald. "Neler oluyor burada?" dedi kekeleyerek. Gecenin bir yars ngiliz-cesini toparlamaya alyordu. "Nbeti Anatoly nerede?" 102 Cengiz Han'n Hazinesi "Gemi batyor," dedi Pitt sakin bir ekilde. "Bir dakika nce kprye oeldiimde nbeti filan yoktu." Geminin eik durumunu ilk kez fark eden kaptann gzleri irileti. "Bize g gerekli!" diye bard, makine dairesinin telefonuna uzanarak. Ama ahizeyi yakalarken kpr birden simsiyah oldu. Geminin elektrii kesilirken direk klar, kamara klan, konsol gstergeleri -her eykarard. Alarm anlar bile sustu. Kfreden kaptan elini kontrol panelinin stnde dolatrp acil durum aks dmesini arad. Kpr dk seviyede kla aydnland. Iklar titreirken Vereshchagin'm bamakinisti nefes nefese kprye dald. Sakal gzelce biimlendirilmi olan iriyar adam, panik halde gkyzne bakt. "Kaptan, makine dairesinin kaps smsk kapal. eri girmenin bir yolu yok. Yarsna kadar suyla dolmu olabilir." "Birisi kapy m kilitlemi? Neler oluyor... Demir atmken neden batyoruz?" diye sordu kaptan, bir cevap arayarak. "Grne gre safra tam ve alt gverte k tarafndan hzla su alyor," dedi makinist. Soluklar yava yava dzene giriyordu. "Gemiyi terk etmeye hazrlansanz iyi olur," dedi Pitt mantkl bir sesle. Bu szler kaptan iliklerine dek dondurdu. Bir gemi kaptan iin gemisini terk etme emri insann kendi ocuunu vermeyi kabul ediiyle ayn eydi. Ruhu bu kadar paralayan baka bir emir olamazd. Geminin sahibine cevap vermenin acsyla, sigorta irketleriyle ve olaydan sonraki denizcilik sorgu kuruluyla yzlemek ok zordu. Ama mrettebatn korkuyla kamasn seyrettikten sonra cansz ahap ve elik ynnn gzlerinin nnde kaybolduunu grmek daha da zordu. nsann sevdii aile arabas gibi gemilerin ou da kaptan ve mrettebat iin kendisine has skntlar, tuhaflklar ve kiilik zellikleriyle bir kiilie brnrd. ou kap103

tan komutasndaki gemiyle ak yaamakla sulanrd. Kaptan Kharitonov da byleydi. Yorgun kaptan gerei biliyordu, ama dile getiremiyordu. Yznde hain bir ifadeyle emri iletmesi iin bamakiniste iaret verdi. Pitt gemiyi yzer halde tutmak iin zmler dnerek kapdan kmt bile. Dal takmn almak ve makine dairesine girmek aklndan geen ilk eydi, ama nce zincirli kapakla uramas gerekiyordu. Hem sonra ne olacakt? Eer su basknnn nedeni makine dairesinin altndaki byk bir delikse suyu engellemek iin yapabilecei fazla bir ey olmazd. Birden kalabalklaan gvertede Giordino ve Gunn'la karlanca arad cevab buldu. "Islanacaz galiba," dedi Giordino telasz bir ekilde. "Makine dairesi kilitli ve su alyor. Uzun sre suyun stnde kalmaz," dedi Pitt, eimli arka gverteye bakarak. "Helikopteri ne kadar srede stabilirsin?"

"Olmu bil," dedi Giordino. Sonra Pitt'in cevabn beklemeden k tarafna kotu. "Rudi denizden aldmz aratrma ekibinin gvenli bir ekilde gverteye kp cankurtaran botunun yamnda toplanmasm sala. Sonra bak bakalm kaptan demir halatm serbest brakmaya ikna edebilecek misin," dedi ince ceketiyle titreyen Gun'a. "Gizli kozun ne?" "As olduunu umuyorum," dedikten soma arka tarafta gzden kayboldu. Kamov gece gkyzne doru ykselerek bir an iin batmakta olan aratrma gemisinin stnde asl kald. '"nce kadnlar ve ocuklar' szn unutmuyor muyuz?" diye sordu pilot koltuundaki Giordino. 104 Cengiz Han'n Hazinesi "Rudi'yi aratrma ekibini toplamaya gnderdim," dedi Pitt, Giordi-no'nun Theresa'yla ilgili gerek endiesini anlayarak. "stelik kimsenin aya slanmadan geri dneceiz." Kokpitten baknca geminin hatlarnn acil gverte klarndan ok sahil klaryla aydnlandn grdler. Pitt sessizce szlerinin doru olmasn diledi. Aratrma gemisi k tarafna doru hzla batyordu. Su seviyesi alt gverteyi gemiti, ksa sre iinde ak k gvertesine szlmeye balayacakt. Giordino igdsel olarak Listvyanka'ya doru uarken Pitt baklarn batan Vereshchagiri'den kyn anda demirlemi dank deniz aralarna evirdi. "zel bir ey mi aryorsun?" diye sordu Giordino. "Tercihen gl bir ekici," dedi Pitt glde byle bir gemi olmadn bilerek. Aadaki tekneler aratrma ekibinin kiralad kk balk tekneleri gibiydi. Birka tanesi dalgann gcyle kyya kmt. "u koca olana ne dersin?" diye sordu Giordino. Krfezde youn n bulunduu drt kilometre tedeki bir yeri iaret ediyordu. "Dn gece geldiimizde burada deildi, belki yeni geliyordur. Bir bakalm." Giordino helikopteri klara doru yatrd, az sonra bir geminin hatlarn grebildiler. Helikopter yaklarken Pitt geminin kabaca altm metre uzunluunda bir yk gemisi olduunu grd. Gvdenin siyah boyas kahverengi pas lekeleriyle burumutu. Geminin ortasndan ykselen mavi bacann stnde altn rengi bir kl logosu bulunuyordu. Belli ki, yal gemi onlarca yldr glde sefer yapp Listvyanka'dan Baykal kylarnn kuzeyindeki uzak kylere kmr ve kereste tayordu. Giordino geminin sancak tarafna doru alalrken Pitt k tarafna monte edilmi byk, siyah bir vin grd. Gzleri bacaya dnerken ban iki yana sallad. "Durum iyi grnmyor. Buraya demirlemi, stelik bacasndan duman da kmyor, demek ki makineleri souk. Onu devreye sokmak ok 105

zaman alr." Pitt ban kye doru edi. "Sanrm hz gce tercih etmek zorundayz." "Hz m?" diye sordu Giordino, Pitt'in baklarn takip edip helikopteri kye doru dndrrken. "Hz," diye dorulad Pitt. Uzakta suda inip kalkan parlak renkli k ynn iaret ediyordu. Vereshchagin'in gvertesindeki dzenli boaltm ilemi sryordu. ki cankurtaran botu mrettebatn yarsn almt ve suya indirilmek zere bekliyordu. Gunn geriye kalan bilim adam ekibi ve mrettebatn yanndan geip arka tarafa doru ilerledi, bir gverte aaya indi. Gemiye dolan su geidin arka tarafnda gvertenin stne ykselmiti, ama Gunn'n durduu yerde yalnzca ayak bileine kadar geliyordu. Konuk kamaralar yakmndayd. Suyun kamaralar doldurmas iin daha ok ykselmesi gerektiini grnce rahatlad. Buz gibi su baldrlarna dek gelirken Theresa ve Tatiana'nn paylat ilk kamaraya yaklarken rperdi. Bararak ve kapy yumruklayarak kilitsiz kapy at. erisi botu. Hi eya yoktu ki, bu hi artc deildi, nk kadnlar gemiye yalnzca zerlerindeki giysilerle gelmilerdi. Yalnzca dank rtler daha nce orada olduklarn gsteriyordu. Kapy kapatp hemen bitiikteki kamaraya geti. Dondurucu su uyluklarna ykselirken yzn buruturdu. Yine barp yumrukladktan sonra suyun direncine kar kapy itti. eriye girerken bu kamaray Roy ve Wofford'un paylatn hatrlad. Lo acil klarnn altnda burann da ilk kamara gibi bo olduunu grd, ama iki yatak da yatlm gibi dankt. Dondurucu su bacaklarn binlerce ine batyormu gibi actrken, aratrma ekibinin st gverteye km olduunu dnp rahatlad. Yalnzca balk teknesinin kaptannn kamaras kalmt baklmas gere106

Cengiz Han'n Hazinesi ken, ama su gsne kadar ykselmiti. Hipotermi geirme frsatn geri evirerek dnd, st gverteye kt. nc cankurtaran botu suya indirilirken ana gverteye geldi. Gvertede kalan bir avu mrettebatn arasnda petrol arama ekibinin olmadm grd. Rahatlayarak tek bir sonuca varmas gerektiini dnd. lk iki cankurtaran botuyla gitmi olmalydlar. Ivan Popovich ranzasna gmlm uyuyordu. Ryasnda Lena Neh-ri'nde balk avladn grrken derin bir homurtuyla uyand. Listvyan-ka'nn kayakl kk yolcu feribotu Vokshod'un al yanakl kaptan kaim krk paltosunu giyip yar uykulu bir ekilde sendeleyerek minik kamarasndan kt, feribotun k tarafna gitti. Bir anda gzlerini yakan projektrlerle yz yze geldi. Yksek grltnn elik ettii byk bir kuvvet souk hava flyordu. Derken klar yavaa gverteden uzaklat, bir an havada asl kaldktan sonra dnp kayboldu. Helikopter pervanesinin yanks gecenin sessizliinde hzla zayflarken Popovich retinalarnn nnde dans eden noktacklar silmek iin gzlerini ovuturdu. Gzlerini yeniden atnda aknlkla karsnda bir adam dikildiini fark etti. Adam uzun boylu, siyah salyd, dosta glmsemesiyle beyaz dileri grnyordu. Yabanc sakin bir sesle, "yi akamlar. Teknenizi dn alabilir miyim?" dedi. Yksek hzl feribot, Vereshchagin'e kadar olan ksa mesafeli yolculuu iin ikiz kayaklarnn stnde hzla ilerlerken lklar atyordu. Popovich feribotu doruca batan geminin pruvasna yneltti, sonra becerikli bir ekilde dnp gaz kesti, aratrma gemisinin pruvasnda birka metre tede durdu. Pitt feribotun kpetesinden batmakta olan gri gemiye bakt. Gemi korkun ekilde k tarafna doru yatmt, pruvas yirmi dere107

elik bir ayla gkyzn gsteriyordu. Su alan gemi ok tehlikeli bir durumdayd, suyun altna girebilir ya da her an tersyz olabilirdi. Geminin apa zinciri kesilirken yukardan byk bir metal angrts duyuldu. Dokuz metrelik ar zincir peinde ip halat ve apa hattnn nerede kesildiini gsteren amandrayla birlikte gvertede ve geminin kenarnda angrdad. Son halka da yzeyin altna girerken Pitt geminin azalan gerilim ve apa demirinin arlndan kurtulmas yznden birka metre ykseldiini fark etti. "ekme halat geliyor," diye bard biri yukardan. Yukar bakan Pitt pruva kpetesinin yaknnda dikilen Giordino ve Gunn' grnce rahatlad. Bir saniye sonra ar halat kenardan atp suyun kysna kadar indirdiler. Popovich hemen anlad. Deneyimli kaptan vakit yitirmeden teknesini geri geri halatn sarkt yere yanatrd, Pitt'in halat tekneye balamasn bekledi. Halat hzla bocurgata balayan Pitt ayaa frlayp Popovich'e baparmaklaryla tamam iareti yapt. "Halat baland. ek bizi Ivan," diye bard. Popovich dizel motoru vitese takt, ekme halat gerilene kadar biraz ilerletti, sonra yavaa daha fazla gaz verdi. Feribotun pervaneleri suda rpmrken Popovich tedbirli davranp zaman kaybetmeden gaz sonuna kadar at. K taralnda duran Pitt ikiz motorun inlediini duyabiliyordu. Pervaneler suya gmlrken su kopurdu, ama ileriye doru bir hareket hissedilmedi. Pitt fili ekmeye alan bir sivrisinek gibi olduklarn biliyordu, ama bu sinein sr ktyd. Feribot altm kilometre hz yapma kapasitesine sahipti ve 1000 beygir gcndeki ikiz motoru dndrme gc retiyordu. lk hareketi kimse hissetmedi, ama Vereshchagin nce santim santim, sonra metre metre ilerlemeye balad. Giordino ve Gunn bir avu 108 Cengiz Han'n Hazinesi mrettebat ve kaptanla birlikte nefeslerini tutmu, kye doru ekilirken kprden onlar seyrediyordu. Popovich hi enerji harcamadan kyya giden en yakn yolu seti. Gemi ve feribot bir kilometre gitmiti ki, Vereshchagin'in gvdesinden atrtlar ve iniltiler ykselmeye balad. Su alan k taraf ve suyun stndeki pruvas arasnda geminin kontroln ele geirme sava sryordu, yal geminin yapsal btnln tehdit eden bir sava. Pitt gergin bir ekilde ekme halatnn yannda dikilmi gri geminin titreyiini seyrediyordu. Vereshchagin batacak olursa, feribotu da beraberinde gtrmesin diye halat hemen zmek zorunda kalacakt. Dakikalar saat kadar yava geerken k taraf gle gittike daha fazla batan Vereshchagin srnerek kyya yanat. Geminin derinliklerinden metalik bir homurtu daha koptu ve btn gemi sarsld. Kyn klaryla aydnlanan gemi scak sar bir parlt halinde adm adm kyya yaklat. Popovich feribotu hasar grm marina rhtmlarnn yanndaki kk, kayalk sahile srd. Seyredenler iin feribotu karaya

oturtmaya alyormu gibi grnyordu, ama herkes gelmeye devam etmesi iin dua ediyordu. Motorlarnn kkremesi kasabann binalarnda yanklanrken Popovich kyya birka metre kalana kadar ilerlemeye devam etti. Bouk srtnme sesi Vereshchagin'in gvdesinin sonunda karaya oturduunu sylyordu. Feribotun kaptan Popovich geminin karaya oturduunu duymaktan ok hissetti ve hemen ar snm motoru kapatt. ki gemiyi de lmcl bir sessizlik kaplarken motorlarn yanklanan sesi kesildi. Derken grltl sevin lklar ortal kaplad. nce cankurtaran botlaryla karaya varan gemi mrettebat, ardndan sahilde onlar seyreden kyl kalabal ve en son da Vereshchagin 'de kalan adamlar Pitt ve Popovich'in kahramanca abalarn alklyordu. Popovich onlara karlk vererek iki kez 109

ddk ald, sonra k tarafna gidip Vereshchagin'm kprsndeki adamlara el sallad. "Teekkrler kaptan. Dmendeki beceriniz, piyanodaki Rachmaninoff la aynyd," dedi Pitt. "Eski gemimin battn grmeye dayanamazdm," dedi Popovich, Vereshchagin'e nostaljik bir ekilde bakarak. "O babukann gvertelerini temizleyerek ie baladm ben." Srtt. "Kaptan Kharitonov ayn zamanda eski bir dostumdu. Devletle bann derde girmesini istemezdim." "Sayenizde Vereshchagin yeniden Baykal'm sularnda dolaacak. Eminim Kaptan Kharitonov o zaman da gemisinin dmeninde olacak." "Umarm. Bana telsizden bunun bir sabotaj olduunu syledi. Belki u evreci gruplardan biridir. Baykal'm sahibiymi gibi davranyorlar." Bu dnce Pitt'in aklna ilk kez geliyordu. Durum sabotaj gibi grnyordu, ama kim yapmt? Ve ne amala? Belki Sarghov cevab bilirdi. Yerliler neredeyse felakete dnecek olayn ardndan yardma koarken gecenin ilerleyen saatlerinde kasabada telal bir hareket vard. Balk tekneleri mekik gibi gidip gelerek mrettebat kyya tayor, dierleri karaya oturan gemiyi boaltmaya yardm ediyordu. Birka saat nceki sel yznden zemini hl slak olan balk paketleme tesisi mrettebat ve bilim adamlarnn toplanp dinlenmesi iin ald. Balklarn konuksever eleri kahve ve votkann yannda itah olanlar iin taze ttslenmi omul servisi yapt. Pitt ve Popovich depoya girerken alklarla karland. Kaptan Kharitonov, iki adama minnetle teekkr etti. Yapmayaca bir ey yaparak eski dostunu itenlikle kucaklad. "Vereshchagin'i kurtardn. Sana minnettarm yolda." "Yardm edebildiime sevindim. Ama feribotumu kullanmay akl eden Bay Pitt'ti." 110 Cengiz Han'n Hazinesi "Umarm bir dahaki sefere gecenin bir yars seni uyandrmak zorunda kalmam, Ivan." Pitt glmseyerek Popovich'in ayandaki terliklere bakt. Kaptan Kharitonov'a dnerek, "Btn mrettebat karaya kt m?" diye sordu. Kaptann yznde rahatsz bir ifade belirdi. "Kpr nbetisi Ana-toly yok. Dr. Sarghov da kayp. Ben de onun sizinle olmasn umuyordum." "Alexander m? Hayr, bizimle deil. Akam yemeinden beri onu grmedim." "Cankurtaran botlarnda da deildi," dedi Kharitonov. Durgun grnen Giordino ve Gunn balar nde Pitt'e yaklat. "Kaybolan bir tek o deil," dedi Giordino konumalarna kulak misafiri olarak. "Kurtardmz btn petrol arama ekibi de kayp. Hibiri cankurtaran botlarna binmemi, ama kamaralarnda da deillerdi." "Balknnki hari btn kamaralara baktm," dedi Gunn bami sallayarak. "Kimse gemiden ayrldklarn grmemi mi?" "Hayr," dedi Giordino, ban hayretle iki yana sallayarak. "z brakmadan gitmiler. Sanki hi gelmemi gibi." 111

Gne birka saat sonra gneydou ufkunda ykselirken Vereshcha-gin'in tehlikeli durumu iyice belirginleti. Makine dairesi, k ambar ve alt kamaralar tamamen su altnda kalm, su ana gvertenin te birini kaplamt. Kyya ekilmeseydi ka dakika daha suyun stnde kalaca tahminlere kalmt, ama cevap herkes iin akt: ok uzun bir sre deil.

Seiche dalgasyla yerle bir olan bir turist kioskunun kalntlar arasnda duran Pitt ve Kaptan Kharitonov karaya oturmu aratrma gemisini inceliyordu. Pitt k tarafndan bir ift parlak siyah nerpanm yzeye kp kpeteden getiini grd. Glde yaayan ceylan gzl kk fok balklar su basm k tarafnda tembel tembel yzp yiyecek aramak iin suyun altnda kayboldu. Pitt fok balklarnn yzeye kmasn beklerken geminin su izgisine bakt. Ortasnda rhtmdan ya da kk bir tekneden bulaan krmz bir boya izi grd. "Irkutsk'tan gelen kurtarma onarm ekibi yarna kadar burada olmaz," dedi Kharitonov keyifsiz bir ekilde. "Mrettebatn portatif pompalar altrmalarn isteyeceim, ama tahribatn gerek nedenini bulana kadar bu pek bir ie yaramaz." "Alexander ve petrol aratrma ekibinin ortadan kaybolmas daha nemli bir konu," dedi Pitt. "Kyda olmadklarna gre canl kurtulama112 Cengiz Han'n Hazinesi dklarn dnmeliyiz. Onlar geminin su basm ksmlarnda aramak gerek." Kaptan isteksiz bir halde ban sallad. "Evet, arkadam Alexander^ bulmalyz. Korkarm bize bir cevap vermesi iin polis dalg ekibini beklememiz gerekiyor." "O kadar beklemeniz gerekeceini sanmyorum kaptan," dedi Pitt yaklaan birini iaret ederek. Elli metre tedeki Al Giordino omzunda bir ift krmz sapl demir testeresiyle birlikte onlara doru geliyordu. "Bunlar kasabadan ucuzluktan aldm," dedi Giordino omzundaki demir testerelerini indirerek. Uzun saplar boyunun yarsna kadar geliyordu. "Geminin yasak blgelerine girmemize izin vermelisiniz," dedi Pitt. "Siz mi? Tahribat siz mi inceleyeceksiniz?" diye sordu Kharitonov, Amerikallarn bu giriimine ararak. "Alexander ve dierlerinin hl gemide olup olmadn grmemiz gerek," dedi Giordino hain bir bakla. "Geminizi kim batrmaya altysa, bizim aratrma projemizi durdurmak istiyor olabilir," diye ekledi Pitt. "Eer yleyse nedenini renmek isterim. Dal takmlarmz ndeki ambarda, bu yzden btn ekipmanmz kullanabiliriz." "Bu gvenli olmayabilir," diye uyard Kharitonov. "En zor ksm Giordino'yu kahvaltdan nce dala ikna etmek olacak," dedi Pitt ellerindeki iin tatszln hafifletmeye alarak. "yi bir kaynaktan aldm habere gre mersin balkl gzlemelerden yiyebildiin kadar yemek mmknm," dedi Giordino tek kan kaldrarak. "O halde hepsini bitirmemeleri iin dua edelim." 113 F:8

dn aldklar Zodyak botla karaya oturan gemiye giderlerken Gunn da onlara katld. Meyilli gverteden ndeki ambara trmandlar. Dal takmlarn giyip hafif oksijen tplerini takarken Gunn onlara yardm etti. Maskelerini takmadan nce Gunn parmayla ba altm iaret etti. "Kprdeki bilgisayarlar kontrol edip blgenin sismik faaliyetleri konusunda gncel verileri alacam. Bensiz denizkzlaryla gitmeyin sakn." "Bu dondurucu suda yzemeyecek kadar hznldr onlar," diye homurdand Giordino. Palet giymeyen iki adam dal takmlarnn kauuk tabanyla gverteden geip suya girdi. Su seviyesi omuzlarna ulanca Pitt uzanp bandaki kk lambay at, sonra suyun altna girdi. Sancak tarafndaki merdivenler birka adm tedeydi ve Pitt suyun direncine kar ar ar yrrken Frankenstein'a benziyordu. Arkasndaki k Gordino'nun da birka adm tesinden geldiini gsteriyordu. Bir dizi srayla merdivenlerden inen Pitt en alt gverteye ve makine dairesine kadar yoluna devam etti. Yzey ndan uzaklanca karanlk bulutu hemen etrafn sard. Ama su bir yzme havuzu kadar berrakt ve Pitt'in bandaki kk lamba karanln arasnda parlak beyaz bir yol ayordu. Suyun eksi kaldrma kuvveti yznden yrmek yzmekten daha kolayd. Ayda vuruyormu gibi hoplayarak sancak tarafndaki makine dairesinin kapsna gitti. Ar elik kap bamakinistin bildirdii gibi smsk kapalyd. Kilidin etrafna eski, pasl bir zincir sarlp balanmt. Pitt yeni gibi grnen altn rengi asma kilidi fark etti. Giordino'nun kapy aydnlatrken demir testeresiyle zinciri asma kilidin yanndan kesti. Kasl talyan testereyi kolayca idare edip ikinci paray da kestikten sonra Pitt zinciri zp kapy at, ieri girdi.

Vereshchagin'm ya otuzdan fazla olmasna ramen titiz bir bamakinistin gstergesi olarak makine dairesi tertemizdi. Geminin byk dizel jeneratr ortasnda bulunduu odann geni bir ksmn kaplyordu. Pitt 114 Cengiz Han'n Hazinesi yavaa bunun etrafnda dolap gvertede veya blmelerde ve makinelerin kendisinde belirgin bir hasar izi grmeye alt, ama hibir ey yoktu. Yalnzca elik zgaral metal taban yerinde deildi. Arka gverteden karlm, alet kutusunun yanna dayanmt. eri bakan Pitt burann safraya alan yer olduunu grd. Yz yirmi santimlik girintinin ardndan srnerek geilebilecek boluk, kapal gvertenin altna gidiyordu. Onun tabannda, gemi gvdesinin hafif eimli elik plakas bulunuyordu. Delie giren Pitt plakay brakp meldi, blmeyi k tarafna doru inceledi. Iyla grebildii kadaryla gvde plakas przsz ve salam grnyordu. Yavaa dnerek arkasndaki metal nesneye dayand. Giordino k yayan bam blmeye sokmutu. Pitt, onun yla srtndaki nesneden kaln bir borunun ne doru ktn fark etti. Bu knty incelemek iin dnnce Giordino'nun bam onaylarcasma ileri geri salladn grd. Nesne, arkasndan gelen borudan otuz santim kadar yukarda bulunan ksa ve kt bir vanayd. Yanndaki krmz plakada kaln beyaz harflerle PREDOSTEREZHENIYE! yazyordu. Pitt bunun "Dikkat!" anlamna gelebileceini tahmin etti. Eldivenli elleriyle vanay tutup saatin ynnn aksine evirdi. Vana kprdamad. Bunun zerine saat ynnde evirdi. Vana kolayca dnmeye balamt. Ban kaldrp Giordino'ya baktnda onun bilmi bilmi ban salladn grd. Konu bu kadar basitti. Bu vana geminin denize aktma musluunu ayordu. Ak denizde aldnda sintineyi -ve sonunda da btn gemiyi- su basard. Birisi makine dairesine girmi, deniz musluunu am, sintine pompalarn etkisiz hale getirmi ve sonra da makine dairesine girii kapamt. Gecenin bir yarsnda gemiyi hzl ve kolay bir ekilde batrmann iyi yoluydu bu. Sintine blmnden kp makine dairesini geti. Kar tarafta dierinin ayns zgara plaka buldu, ama bu yerli yerinde duruyordu. Izgaray kaldrarak aaya indi, iskele tarafndaki muslua bakt, onun da ak 115

durumda olduunu grd. Vanay kapatarak Giordino'nun uzatt elini tuttu. Giordino, onu ekip makine dairesine kard. Amalarnn yars tamamlanmt. Makine dairesine girmi ve geminin batmasnn nedenini bulmulard. Ama hl Sarghov, Anatoly ve petrol ekibinin kaybolmas konusu vard. Saatine bakan Pitt neredeyse otuz dakikadr suyun altnda olduklarn grd. Daha ok havalan olmasna ramen souk su kemiklerini yoruyordu, stelik dal giysileri giymilerdi. Genliinde soua aldrmakszm dalard, ama ya ona bir kez daha artk gen olmadn hatrlatyordu. Bu dnceden kurtularak Giordino'yu odadan kard, makine dairesinin etrafndaki su basm blmeleri hzla kontrol etti. Sra d bir ey bulamaynca merdivenlerden bir kat kp kamaralarn bulunduu yere geldiler. Geit geminin ortasna kadar gidip ne ve arkaya dnyordu. Geminin direinin bulunduu yere kadar uzanan koridorun iki yannda kamaralar vard. Pitt el hareketleriyle Giordino'nun iskele tarafndaki kamaralar kontrol etmesini istedi, kendisi de sancak tarafn kontrole balad. K tarafna doru gidip Sarghov'un olduunu bildii ilk kamaraya girerken kendini bir hrsz gibi hissediyordu. Tamamen su altnda kalmasna ramen odadakilerin byk oranda yerli yerinde kaldn grp ard. Yalnzca birka kt ve gazete paralan tembelce etrafta yzyordu. Pitt masada dizst bilgisayarnn ak olarak durduunu grd. Ksa devre yapt iin ekran karanlkt. Sarghov'un akam yemeinde yannda olan ceketi bir sandalyenin stne aslmt. Kk kamara dolabna baknca Sarghov'un gmleklerinin ve pantolonlarnn gzelce asl olduunu grd. Pitt gemiden ayrlmay planlayan bir adamn byle yapmayacan dnd. Sarghov'un kamarasndan karak sonraki kamaray inceledi, ardndan sancak tarafndaki son kamaraya geti. Buras Gunn'n aratrma 116 Cengiz Han'n Hazinesi ekibini ararken ulaamad kamarayd. Geidin karsnda Giordino'nun nn titretiini grd. O kendisinden hzl hareket edip son kamaray inceliyordu. Pitt kapnn kulpunu evirip suyun grnmeyen kuvvetine kar kapy zorla amak iin bedeniyle yasland. Aratrd dier kamaralar gibi ierisi dzenliydi, sudan dolay belirgin bir danklk yoktu. Yalnz kap eiinde dikilen Pitt bu odada bir farkllk olduunu hissediyordu. inde hl biri vard.

Yetersiz kta ranzada bir antann ya da yastklarn bulunduu dnlebilirdi, ama Pitt'in hissettii ey bakayd. Biraz daha yaklanca ranzada bir adamn yattn grd, solgun ve l bir adam. Yatan adama doru yaklap dikkatle cesedin stne eildi, yla adam aydnlatt. Balk teknesinin aksi suratl kaptannn ak gzleri kendisine bakyordu. Yznde akn bir ifade vard. Yal balknn zerinde bir tirt vard, bacaklar rtlerin altndayd. Sk battaniye onun yataktan kp yzmesini engellemiti. I l adamn bana yaklatrarak bir parman adamn sa izgisinde dolatrd. Kulann be santim yukarsnda hafif bir ezik vard. Derisi yzlmemi olsa da ar darbenin adamn kafatasn paralad belliydi. Pitt hastalkl bir ekilde adamn bu darbeyle mi ldn yoksa bilinsiz yatarken mi boulduunu merak etti. Giordino'nun birden kapda belirirken Pitt dikkatle zemini inceledi. Hal deli zemin botu. Raftan dp adam kazayla ldren bir porselen srahi, kurun kt arl ya da votka iesi gremedi. Oda tamamen botu. Yannda hi eya getirmeyen balkya verilen bo bir oda. Pitt, yal adama bir kez daha bakarken ilk igdlerinin doru olduunu biliyordu. Pitt, onu grd ilk anda yal balknn kazayla lmediini anlamt. Adam ldrlmt. 117

"Gitmi," diye sylendi Gunn. Yz fkeden kzarmt. "Birisi veri taban donanmmz skp gtrm. Son iki haftada topladmz btn verilerimiz, veri toplama noktalarmz, hepsi gitmi." Pitt ve Giordino'nun dal takmlarn karmalarna yardm ederken sylenmeye devam ediyordu. "Ya yedek dosyalar Rudi?" diye sordu Pitt. "Doru. yi bir bilgisayar inei olarak senin her eyi disketlere ye-deklediini, hatta nc bir kopya aldn biliyorum," dedi Giordino takmlarn asarken. "Yedeklerin bulunduu DVD rafmz da gitmi," diye bard Gunn. "Birisi ne alacan ok iyi biliyormu." "Dostumuz Sarghov mu?" diye sordu Giordino. "Sanmyorum," dedi Pitt. "Kamaras kamaya hazrlanan birininkine benzemiyordu." "Anlamyorum. Aratrma verileri yalnzca bilimsel topluluk iin deer ifade eder. Bulduumuz her eyi Rus meslektalarmzla paylatk. Kim bilgi almak ister ki?" diye sordu Gunn. fkesi yava yava hafifliyordu. 118 Cengiz Han'n Hazinesi "Belki ama veri almak deildi. Belki o verilerdeki bir eyi kefetmemizi istemiyorlard," dedi Pitt. "Olabilir," dedi Giordino. "Rudi bu demektir ki senin sevgili bilgisayarn Baykal Gl'nn dibinde yatyor olabilir." "Bunun bir teselli mi olmas gerekiyor?" "Kendini kt hissetme. Sen yal balkdan daha iyi durumdasn." "Doru. O teknesini kaybetti." "Hatta teknesinden daha fazlasn," diye karlk vererek Gunn'a kamarada bulduklarn anlatt. "Ama neden yal bir adam ldrsnler ki?" dedi Gunn aknlkla ban iki yana sallayarak. "Ya dierleri? Kanldlar m? Yoksa balky ldrp bilimsel verilerimizi yok ettikten sonra kendi istekleriyle mi gittiler?" Pitt de cevabn bulamad bu sorular dnp duruyordu. Gn ortasna kadar kydan bir elektrik kablosu getirilerek Vereshc-hagin'e balanm, salanan elektrikle etkisiz hale getirilen sintine pompalar altrlmt. K gvertesine yardmc pompalar yerletirilmi, bal olduklar jeneratrn iniltisi altnda suyu boaltyorlard. Batk k taraf kyda seyreden birka mrettebat iin ok yava bir ekilde suyun altndan kmaya balamt. Listvyanka'da yaayanlar dalgayla gelen sular temizlemeye balamlard. Kasabann nl ak balk pazar hzla toparland, hatta birka balk yeni ttslenmi balklarn satmaya balad. Dalgadan en fazla zarar gren turist kiosklar yeniden ina edilmeye balarken testere ve eki sesleri havay dolduruyordu. Gln etrafndan deprem ve dalgann yol at dier hasarlara dair haberler yava yava geliyordu. Gln gney kylarndaki evlerde byk hasarlar vard, ama can kayb bildirilmemiti. En byk zarar gney sa119

hilindeki nemli bir tesis olan Baykal Kt Fabrikas grmt. Pislik temizlenene ve sular altnda kalan binalar yeniden onarlana kadar birka hafta kapal kalmas gerekecekti. Gln kar tarafnda depremin, kuzey kysna yakn olan Taishet-Nakhodka Petrol Boru Hatt'na ciddi hasar verdii bildiriliyordu. Glbilim

Enstits'ndeki evrebilim uzmanlar, gle petrol szarsa meydana gelecek potansiyel evre zararn deerlendirmek iin yola kmlard bile. yle yemeinden ksa bir sre sonra Listvyanka polis efi, yannda Irkutsk'tan gelen iki dedektifle birlikte Vereshchagin'e geldi. Polis yetkilileri geminin kprsne kp Kaptan Kharitonov'u resmi bir ekilde selamlad. niformas byk gelen pejmrde grnl Listvyanka polis efi, kprnn kar tarafnda oturmu, bilgisayar donanmn yeniden konfigre eden Amerikaly grmezden geldi. Kendi gcnden fazlasyla etkilenen kibirli brokrat iin kendisini olmasa bile, iin getirdii ayrcalklar seviyordu. Kharitonov kayp mrettebat ve aadaki kamarada bulunan cesedi anlatrken efin yznde bir fke belirdi. Kayp kiiler ve Vereshchagin'in batrlma giriimi kaza olarak aklanabilirdi, ama bir ceset durumu karmak hale getiriyordu. Potansiyel cinayet ekstra kt ii ve eyalet grevlilerinin iine karmas anlamna geliyordu. Listvyan-ka'da urat sular ara sra gerekletirilen bisiklet hrszl veya bar kavgalaryla snrlyd ve o yle olmasn tercih ediyordu. "Samalk," diye karlk verdi ciddi bir sesle. "Ben Belikov'u ok iyi tanrm. Yal sarho balknn tekiydi. ok fazla votka iip yal bir kei gibi kendinden gemitir. Talihsiz bir kaza," diye rahat bir tavrla aklad. "Peki, iki mrettebatn ve balkyla birlikte kurtarlan aratrma ekibinin kaybolmasna ve gemimin batrlma giriimine ne diyorsunuz?" diye sordu Kaptan Kharitonov gittike oalan bir fkeyle. 120 Cengiz Han'n Hazinesi "Ah evet," dedi polis. "Deniz musluunu kazayla aan mrettebat. Mekanik hatalarndan utanp kamlardr. Barlarmzdan birinde ortaya kacaklardr," dedi bilmi bir ekilde. Irkutsk'lu adamlarn bu mant kabul etmediini grnce devam etti. "Tabii olayn resmi aklamas iin mrettebat ve yolcular sorgulamak gerek." Pitt baklarn egoist polis efinden ekerek yanndaki iki dedektifi inceledi. Irkutsk ehir Polisi Soruturma Birimi'nden gelen dedektiflerin onunla ayn grte olmadklar belliydi. niforma yerine takm elbise giyen ve gizli silah tayan sert adamlard bunlar. Sradan polis deildiler, deneyimli ve yerel polis akademisinden baka bir yerde eitim grdkleri kendilerine gvenen hallerinden anlalyordu. adam gemide hzla soruturmaya balaynca Pitt, Irkutsk'tan gelen adamlarn aratrma ekibi ya da l balkdan ok, Sarghov'un ortadan kaybolmasyla ilgilendiklerini fark etti. "Boris Badenov'un hayatta ve salkl olmadn kim sylyor?" diye alak sesle mrldand Giordino ksa bir sorgulamadan sonra. Soruturmalar tamamlandktan sonra dedektifler kprye dnd. Polis efi, Kaptan Kharitonov'a serte bir eyler syledi. Vereshchagin'in kaptam zgn bir ekilde, Listvyanka polisinin talimatyla btn mrettebatn hemen gemiye dnmesi ve soruturma tamamlanana dek orada kalmas gerektiini bildirdi. "nce biraz bira imeye kmamza izin verebilirlerdi," diye szland Giordino. "Washington'da kalmam gerektiini biliyordum," diye homurdand Gunn. "imdi Sibirya'ya srgne gnderileceiz." "Washington yaz aylarnda korkun bir bataklkt zaten," diye karlk verdi Pitt kprnn camndan gln gzelliine hayranlkla bakarken. ki kilometre tede bir gece nce Al'le birlikte stnden utuu siyah yk gemisini fark etti. Gemi kyya yanam ve kasabann uzamdaki 121

hasar grmemi rhtma demirlemiti. Byk bir iskele vinci k tarafndaki kargo ambanndan yk indiriyordu. Kprnn penceresinin yannda bir drbn aslyd. Pitt bilinsizce drbn alp gemiyi inceledi. Geminin bitiiindeki iskelede, yanlan olmayan iki byk kamyon ve daha kk kapal bir kamyonun park etmi olduunu grd. Vin gemiden boaltt ykleri kamyonlara yklyordu. Listvyanka gl kysndaki dier kentlere mal salayan bir liman olduu iin bu grnt biraz garipti. Arkas dz kamyonlardan birine odaklannca, ahap paletinde katranl muambayla rtl garip dikey biimli bir nesnenin bulunduunu fark etti. "Kaptan?" dedi Kharitonov'a, pencereyi iaret ederek. "u siyah yk gemisi. Onun hakknda ne biliyorsunuz?" Kaptan Kharitonov yanma gelip gemiye doru bakt. "Primoski. Bay-kal Gl'nn uzun sreli bulaks. Yllardr Listvyanka'dan kuzeydeki Baikalskoe'ye dzenli seferler yapar, oradan ina edilen demiryolu hattna akl ve kereste gtrrd. geen yl tamamlannca birka ay demirledii yerde kald. Son duyduuma gre ksa bir sre iin bir petrol irketine kiralanm. Onu kullanmas iin kendi adamlarn getirdiler, bu da

eski mrettebat zd. Gemiyi ne iin kullandklarn bilmiyorum, herhalde boru hatt ekipman filan tayorlardr." "Petrol irketi," diye tekrarlad Pitt. "Avarga Petrol Konsorsiyumu olabilir mi acaba?" Kharitonov bir an dnd. "Evet, imdi dnnce hatrlyorum, galiba oydu. Daha nce hatrlamad iin bu yorgun adam bala. Belki bizim kayp petrol ekibi konusunda bir ey biliyorlardr. Tabii Alexander ve Anatoly hakknda da," diye ekledi krgn bir tonla. Rus kaptan telsize uzanp adm Baykal Gl'nn bat kysndaki sradalardan alan Primoski adl yk gemisine arda bulundu. Neredeyse ayn anda bouk bir ses karlk verdi, kaptann sorularn ksa cevaplarla 122 Cengiz Han'n Hazinesi geitirdi. Onlar konuurken Pitt drbnyle yal geminin bo arka gvertesine uzun uzun bakt. "Al, una bir bak." Giordino gelip drbn ald, gemiyi dikkatle inceledi. Boaltlan st rtl kargoyu grnce, "Kargolar konusunda olduka esrarengiz davranyorlar, deil mi?" dedi. "Ama onlara sorsak eski traktr paralarndan baka bir ey olmadm sylerler." "K tarafndaki gverteye bak," dedi Pitt. "Dn gece orada bir vin vard," dedi Giordino. "Arkadalarmz gibi o da gitmi." "Geminin stnden geerken havann karanlk olduunu kabul ediyorum, ama vin bir logo paras deildi." "Evet, ksa bir sre iinde bir makine mhendisi ordusu olmadan paralanabilecek bir ey deildi," dedi Giordino. "Drbnle grdm kadaryla gemide alanlar ekirdek mrettebat." Telsiz mikrofonunu kapatan kaptann gl sesi araya girdi. "zgnm beyler. Primoski'nin kaptan yolcu almadn, petrol arama ekibini grmediini, hatta gldeki faaliyetlerinden haberdar olmadn syledi." "Bahse girerim Grant'm mezarna kimin gmldn de bilmiyor-dur," dedi Giordino. "Ne yk tadklarn syledi mi?" "Evet," dedi Kharitonov. "Irkutsk'tan Baikalskoe'ye ziraat ekipman ye traktr paralar tayorlarm." 123

Gemiden kimsenin ayrlmamasn salamakla grevlendirilen acemi polis memuru iinden abuk skld. Vereshchagin'm pruvasnn gl yatana oturduu yerden birka yz metre tesine kadar yorulmak bilmeksizin gidip gelirken gemiyi dikkatle izliyordu. Ama hibir olay olmadan akam knce dikkati dalmaya balad. Yolun sonundaki bardan gelen grltler dikkatini ekiyordu. Ksa sre sonra da dnp dnp barn giriine bakmaya balad. ekici bir turist ya da Irkustk'tan gezmeye gelmi bir okul arkadan grmeyi umuyordu. Sonunda dikkati o kadar dald ki, Vereshchagin'm k tarafndan aaya kk bir Zodyak bot indirip kendilerim de botun iine brakan siyahlar iindeki iki adam gremedi. Pitt ve Giordino, Zodyak'la Vereshchagin'den uzaklarken aratrma gemisinin kendileriyle kydaki nbetinin arasnda kalmasna zen gsteriyordu. "ok ksa bir yry mesafesinde gzel barlar var ve sen bizi balk avna karmak istiyorsun," diye fsldad Giordino. "Ilk bira ve bayat krakerler satan ar pahal turist tuzaklar," diye karlk verdi Pitt. 124 Cengiz Han'n Hazinesi "Heyhat, lk bira hi biradan iyidir," dedi Giordino iirsel bir ekilde. Hzla karanla karmalarna ramen Pitt kydan iki kilometre aa kadar krek ekmelerinde srar ettikten sonra 25 beygir gcndeki dtan takmal motoru altrd. Kk motor hzla canland. Pitt botu kyya paralel hale getirip dk hzda ilerlemeye balad. Bot harekete geince Giordino doksan santim uzunluundaki tarayc sonar alp 1 Jtun kenarndan aaya sarktt. Yz metrelik elektronik ekme kablosunun tamamn indirdi. Kabloyu bota balayarak dizst bilgisayarn at, tarayc sonar altrd. Birka dakika iinde gln sar renkteki grnts ekranda akmaya balad.

"Elli metre derinliindeki dalgal kum zemini gsteren resim ov balyor," diye duyurdu Giordino. Pitt siyah yk gemisiyle ayn hizaya gelene kadar botu kyya paralel olarak srmeye devam etti. Bir kilometre daha ayn rotada gidip Zod-yak' dndrd, ters ynde ilerleyip gln birka metre iine girdi. "Dn gece stnden uarken Primoski bu civarda park etmi gibiydi," dedi Pitt elini gneydou ynnde sallayarak. Gzlerini karaya evirip helikopterdeyken grdklerini hatrlamaya alt. Giordino ban sallad. "Katlyorum, u anda tahmini blgenin iinde olmalyz." Pitt cebinden bir pusula kanp yne bakt, nndeki banka koydu. Ara sra fenerle yn kontrol edip sabit bir rota izledi, dier ynde bir kilometre gittikten sonra dnd, tekrar gneye doru ilerlemeye balad. Sonraki bir saat boyunca aratrmaya devam ettiler. Kydan aa doru ilerlerken Giordino dibin grntlerini bilgisayarna kaydetti. Pitt gzlerini kyya evirip hayali izginin sonunda dnmeye hazrlanrken Giordino, "Bir ey buldum," dedi. Pitt rotasn bozmayp bilgisayardaki grnty grmek iin ne doru eildi. Koyu renk dz bir nesne ve ona doru bir ayla uzanan in125

ce bir izgi belirmiti ekranda. Grnt yava yava byk bir A biimine dnt. "Uzunluu on iki metre," dedi Giordino. "Dn gece PrimoskVnin k gvertesinde grdmz eye benziyor. Gle atmalar ok ayp." "Gerekten yle," dedi Pitt siyah yk gemisine doru bakarak. "Soru u, sevgili Watson, neden?" Pitt eilip motoru kapatrken Giordino bunun cevabn arayacaklarn biliyordu. Siyah yk gemisini grd ilk andan itibaren bir eyler Pitt'i rahatsz ediyordu. Avarga Petrol Konsorsiyumu tarafndan kiralandn renmek yalnzca bu hissini desteklemiti. Bu gemiyle Sarghov ve dier petrol arama ekibinin ortadan kayboluu arasnda bir ba bulunduundan hi kukusu yoktu. Gemiyi uzaktan incelerken Giordino sonar hzla ieri ekti, bilgisayar kapatp krekleri ald. Primoski kasabann en uzak ucunda sessizce duruyordu. Bitiiindeki rhtmda hl iki kamyon vard. Arkalar gizli kargolaryla doluydu. Yksek zincir it, kyllerin limana girmesini engelliyor, giriteki kulbede oturan bir ift muhafz tarafndan korunuyordu. Kamyonun etrafndaki birka adam yaydklar bir haritay incelerken gemide hi hayat belirtisi yoktu. Pitt ve Giordino sessizce geminin k tarafna geip yksek kuyruk ksmnn glgesinde yavaa szldler. Pitt uzanp geminin suya inen palamar halatn tuttu, onu ekerek kyya yanamalarn salad. Giordino botun halatn kymklar km bir diree balarken Pitt, Zodyak'tan indi, tahta iskeleye trmand. Kamyonlar kar tarafta, geminin pruvasnn yaknnda duruyordu, ama Pitt adamlarn bo rhtmda yanklanan seslerini yine de duyabiliyordu. Bir ift pasl varil fs grp onlara doru yanat, arkalarna mel-di. Bir saniye sonra Giordino sessizce arkasndan geldi. 126 Cengiz Han'n Hazinesi "Bir pazartesi sabah kilisesi kadar bo," diye fsldad Giordino, hayaletti gibi grnen sessiz gemiye bakarak. "Evet, biraz fazla huzurlu." Pitt varillerin yanndan baknca uzak uta, geminin n tarafna kan bir borda iskelesi grd. Sonra geminin iskeleden iki buuk metre yukardaki kpetesini inceledi. "Borda iskelesinden girmek ok gsterili olabilir," diye fsldad Gi-ordino'ya. "Bence bunlarn stnden geebiliriz," dedi varilleri iaret ederek. Pitt yavaa varillerden birini rhtmn kenarna kadar getirip stne kt. zlerini bkerek varilin stnden srad, bir metrelik suyun stnden ap geminin alt kpetesini yakalad. Orada bir saniye asl kalp vcudunu yana savurdu, kazand ivmeyi kendini gverteye ekmek iin kulland. Ksa boylu Giordino iin biraz daha zorlu bir atlayt bu. Kpeteyi neredeyse yakalayamayacakt, ama bir eliyle tutunmay baarnca Pitt, onu yukarya ekti. "Bir dahaki sefere ben asansrle kacam," diye mrldand. Nefeslerini tutarak glgelerin arasndan kmadan sessiz gemiyi incelediler. Yk gemisi okyanus gemilerinin standartlarna gre kkt, boyu yetmi metrenin yalnzca biraz stndeydi. Klasik kargo gemisi tasarmyla yaplmt. Ortadaki st yapnn etraf ak n ve arka gvertelerle evriliydi. Gvdesi elikten olsa da gverteleri tik aacndan yaplmt. Petrol, dizel yakt ve kullanmda olduu krk yl boyunca dklen ve tahtalar tarafndan emilen kimyasallarn kokusu vard. Pitt k tarafndaki gverteyi inceledi. Bir ambarn yaknnda birka tane metal kontey-ner vard. Gvertede sessizce ilerleyerek konteynerlerden birinin glgesine doru szldler. Orada durup ak ambara baktlar.

Derin boluun iki tarafnda da kk apl boru demetleri ylyd. Ambarn ortas botu, ama ksa bir sre nce esrarengiz bir tezghn kon127

duu yerdeki izik izleri karanlkta bile grlyordu. Daha da ilgin olan gvertedeki izlerin tam ortasnda bulunan yz seksen santim apndaki gverte kapayd. "Kuzey Denizi'nde sondaj yapan bir gemideki delie benziyor," diye fsldad Pitt. "Ve ona uygun bir de sondaj borusu var," diye cevaplad Giordino. "Ama bu kesinlikle sondaj gemisi deil." Bu nemli bir noktayd. Bir sondaj gemisinde petrol aramak ve bulunan svy gemiye tamak iin topra delici boru ve depo aparat bulunurdu. Eski yk gemisinde sondaj borusu bulunsa da tek damla petrol toplayacak durumu yoktu ki sondajn gerek amac buydu. Pitt bunu dnmek iin duraklamadan iskele tarafndaki koridora gitti. Keye varnca bedenini blmeye dayayp kenardan bir gz att. Hl gemide birisinin bulunduuna dair bir iz yoktu. Arkasnda Giordi-no'yla yavaa ilerlerken limandan grlmeyecek yerde olduklar iin daha kolay nefes alyordu. st yapy bir batan bir baa blen dier geide gelene kadar yollarna devam ettiler. Tepedeki tek bir ampul bo geidi soluk sar kla aydnlatyordu. Uzaklarda bir yerde elektrik jeneratr austosbcei srs gibi uulduyordu. Pitt n altna gelip kazann kolunu elinin stne ekti, uzanp ampul evirdi, sar k karard. Limann klarnn ulamad geit neredeyse zifiri karanlkt. Onlar birbirini kesen koridorlarn kesinde dururken aniden arkalarnda bir kamarann kaps ald. kisi de hzla yandaki geide dalp alan kapnn gr alanndan ktlar. Pitt'in sol tarafnda lo bir ekilde aydnlatlm ak bir kamara vard. Peinde Giordino'yla ieri girdi. Arkada kapy arkasndan kapatt. Kapnn yannda durmu ayak seslerini dinlerken bir yandan da baklaryla oday taryorlard. Geminin konferans odas grevini de gren 128 Cengiz Han'n Hazinesi resmi yemekhanesindeydiler. Bu lks oda geminin eski psk dier blmlerinden ayrlyordu. Ssl bir ran halsnn stnde odann bir bandan dierine kadar uzanan cilal maun bir masa, onun da etrafnda deri sandalyeler duruyordu. Zevkli sanat eserlerini yanstan kaln duvar kd ve yapay bitkiler ierisini WaldorfAstoria'nin lobisi gibi gsteriyordu. Kar taraftaki ift kanatl kap geminin mutfana gidiyordu. Pitt'in yanndaki blmede gz hizasna monte edilmi byk video ekran uydudan grnt alyordu. "Balk orbas ve lahana orbas yemek iin gzel bir atmosfer," diye mrldand Giordino. Pitt bu yoruma aldrmayp duvara inelenmi haritalara yaklat. Bilgisayar kts haritalar Baykal Gl'nn bytlm bir kesitini gsteriyordu. Gln etrafndaki eitli yerlere elle krmz emerkezli daireler izilmiti. Krmz halkalar gln kuzey kysnda* younlayor, bazlar batdan douya uzad resmedilen petrol borusunun bulunduu yerde kyyla rtyordu. "Hedeflenen sondaj blgeleri mi?" diye sordu Giordino. "Olabilir. nce dnya! diye dnen kalabal pek mutlu etmeyecektir bu." Giordino kapy dinlerken ayak seslerinin yakndaki merdivenden geldiini duydu. Ayak sesleri uzaklanca kapy aralayp bo koridora bakt. "Etrafta kimse yok. Gemide hi yolcu da yok." "Benim bakmay istediim ey ky botu," diye fsldad Pitt. Kapy aralayarak yandaki salona girdiler, iskele tarafndaki koridora geri dndler. lerledike geminin st yaps hemen yerini ak n gverteye brakt. Bu gvertenin etrafnda da ayr bir ambar grubu vard. skele tarafndaki gverteye bal kzakta eski bir tekne duruyordu. Kablolar 129 F:9

hl tekneye bal olan yakndaki vin, teknenin ksa bir sre nce kullanldn gsteriyordu. "Kprden aka grlyor," dedi Giordino balarnn alt metre yukansmdaki kpr penceresinden szan iaret ediyordu. "Ama yalnzca birisi bakarsa," dedi Pitt. "Hzla gidip bir gz ataca-gm.

Giordino glgelerin arasnda kalrken Pitt srnerek ak gverteden geti, kpeteye yaklat. Rhtmn ve kprnn klar gverteye donuk bir panlt yayyor, Pitt'in admlanna belli belirsiz bir glge dryordu. Gznn ucuyla rhtmdaki kamyonlar ve etrafnda dolaan bir avu adam gryordu. Siyah pantolon ve sveter giydii iin o- adamlar tarafndan grlmesi neredeyse olanakszd. Onu en ok endielendiren ey kprdeki adamlard. Kk tekneye neredeyse koarak varp pruvasnn altna eildi, kpetenin yanndaki glgelere snd. Kalp atlar yavalarken grldne dair bir ses duymay bekledi, ama ortalk sessizdi. Yalnzca yakndaki kyden gelen sesler gvertede yanklanyordu. Pitt ban kaldrp baknca kprnn penceresinden iki adamn birbiriyle konutuunu grd. kisi de geminin ndeki gvertesine dikkat etmiyordu. Pitt melerek kk fenerini kard, ky botunun gvdesine dorultup bir saniye iin yakt. Minik k huzmesi koyu krmz renkli ypranm ahap gvdeyi aydnlatt. Elini gvdede dolatrnca krmz boyann kabuklar soyuldu. Pitt'in phelendii gibi Vereshchagin'in sancak tarafna srtnenle ayn krmz tondu bu. Ayaa kalkarak teknenin pruvasna giderken ierideki bir ey dikkatini ekti. Elini deme tahtasna uzatarak fenerini tekrar yakt. nnde hcum eden krmz bir domuz ambleminin bulunduu eski bir beysbol apkasryd bu. Pitt, Arkansas niversitesinin maskotu olan yabani domuzu tanm, Jim Wofford'un apkasn hatrlamt. Pnmosfa'kinin Ve130 Cengiz Han'n Hazinesi reshchagin'in batrlmas ve ekibin kaybolmasyla bir ilikisi olduuna dair hibir phesi yoktu artk. Feneri cebine sokup ayaa kalkt, tekrar kprye bakt. ki adam hl hararetli bir ekilde konuuyor, aadaki gverteye hi dikkat etmiyordu. Pitt yavaa teknenin pruvasna doru giderken olduu yerde kalakald. Beyninde ani bir uyar am almaya balam, duyular yaknda birisinin olduunu haber veriyordu. Ama harekete geemeyecei kadar geti artk. Bir saniye sonra halojen fener yznde aydnland ve tiz bir Rusa, "Ostanovkal" l havay yard. 131

Rhtmn parlayan klarnn altnda glgelerin arasndan bir adam kt, Pitt'le arasndaki mesafe bir metre kalana dek yaklat. Orta yapl adamn yal siyah salar tulumunun rengine uyuyordu. Ayakta durmu t endieli bir ekilde ileri geri sallanyordu, ama Yarygin PYa 9 mm otomatik tabancay tereddt etmeden Pitt'in gsne dorulttuunda endieli ifadesi yok olmutu. Pitt, adamn bir sredir borda iskelesinin aka grld bocurgatn arkasndaki ba kasarada sessizce oturduunu fark etti. Bulunduu pozisyondan Pitt'in fener n grm ve bakmak iin gizlice ona yaklamt. Pitt'e delici baklarla bakan muhafz yirmili yalarn bandayd. Pitt silah kavrayan yal makinist parmaklarn fark edince bunun onun ilk grevi olmadn dnd. Tabancay Pitt'in tam stne dorultmutu ve onu zorlarsa tetii ekeceinden hi kuku yoktu. Pitt tekneyle kpete arasna skm garip bir pozisyondayd. Kendisiyle muhafzn arasndaysa ak gverte vard. Muhafz sol eliyle telsizini dudaklarna gtrrken Pitt harekete gemeye karar verdi. Ya muhafzn stne atlayp yznden vurulma riskine girecekti ya da kpetenin stnden atlayp aadaki souk glde ansm deneyecekti. Ya da 132

Cengiz Han'n Hazinesi Giordino'nun ortaya kmasn bekleyebilirdi. Ama Giordino on be metre uzaktayd ve n gverteye kar kmaz muhafz onu grrd. Muhafz telsize ksaca bir eyler sylerken gzleri Pitt'in stndeydi. Pitt hareketsiz bir ekilde dururken Rusya'ya izinsiz girmenin cezasnn ne olacam dnyordu. Sibirya'ya srgn edilmek iin fazla yolculuk yapmas gerekmeyeceini skntl bir ekilde fark etti. Sonra Vereshchagin'dd balknn cesedini hatrlad ve Sibirya'nn ok umutlu bir varsaym olabileceini dnd. Kar tarafn cevabn beklerken dizlerini belli etmeden bkt. Telsizden derin bir ses duyduunda sol elini kpeteye uzatp dizlerini kpetenin stnden atlayacak ekilde gerdi. Ama daha fazlasn yapamad. Yarygin'in namlusu aydnlanrken tabanca muhafzn elinde hafife hareket etti. Elinden birka santim tedeki kpeteden beysbol topu byklnde bir para kopup aadaki suya derken Pitt donup kald.

Rhtm bir anda tabancann sesiyle hareketlenince Pitt daha fazla hareket etmeye cesaret edemedi. ki adam hzla borda iskelesine kotu. kisinde de Pitt'in elini neredeyse havaya uuracak olan Yarygin tipi tabanca vard. Pitt, ikinci adam tanmt. Vereshchagin'in kayp dmencisi, Anatoly adndaki esprisiz, souk adamd bu. Ksa bir sre sonra kprden bir adam kp otoriter bir havayla onlara doru yaklat. Abanoz rengi uzun salan vard. Olay yerini bir ift duygusuz gzle taryordu. Pitt nhtmdan gelen klarda adamn sol yananda uzun bir yara izi olduunu grd. Genken kant bir kavgadan ald bir izdi bu. "Bu davetsiz misafiri teknenin arkasnda buldum," dedi muhafz. Adam, Pitt'e bir an bakp dier iki mrettebata dnd. "Etraf tarayp arkada var m bakn. Ve bir daha ate etmeyin. Dikkat ekmek istemiyoruz." Rhtmdan gelen iki adam, bu szler zerine hemen harekete geip n gverteye dalp glgeleri aramaya balad. Pitt tepedeki bir lambayla aydnlatlan gverteye getirildi. 133

"Alexander nerede?" diye sordu Pitt sakin bir ekilde. "Onunla burada bulumam istedi." Pitt bu blfn ie yaramasn beklemiyordu, ama adamn reaksiyonunu bekledi. Adam yalnzca tek kan kaldrarak karlk verdi. "ngiliz misin?" diye sordu sonunda kaytszca. "Vereshchagin''den geliyor olmalsn. Yolunu kaybetmen ok yazk." "Ama onu batrmaya almaktan sorumlu olanlar buldum." Pitt lo kta adamn yznn kzardn grebiliyordu. Anatoly ve dier mrettebat balarn sallayarak yaklarken fkesini kontrol etmeye alyordu. "Arkada yok mu? O halde bunu da dierinin yanma koyun ve kimsenin bulamayaca bir yerde aaya atn," diye tslad. Muhafz ne kp tabancasn Pitt'in kaburgalarna dayad, sonra bayla iskele tarafndaki geidi iaret etti. Pitt istemeden Giordino'yu brakt glgelerin arasna yryp geide dnd. Muhafz ve iki mrettebat peindeydi. Gznn ucuyla yaral yzle patronun yandaki merdivenlerden kprye ktn grd. ki geidin kesitii yerden geerken Giordino'nun glgelerin arasndan frlamasn bekliyordu, ama arkada grnrlerde yoktu. K tarafndaki gverteye varnca kpetenin yanna sralanm pasl kargo konteynerlerinden birine doru itildi. Sakin davranp diren gstermeyerek mrettebattan birinin konteynerdeki kilitle uramasn bekledi. Muhafz hl silahn Pitt'in kaburgalarna bastryordu, bu arada dengesi bozulunca Pitt hzl hareket edip sol dirseinin bir darbesiyle namluyu bedeninden uzaklatrd. Muhafz ne olduunu anlamadan Pitt sol yumruunu btn gcyle adama savurdu. Yumruk muhafzn enesine inerken neredeyse bilincini kaybediyordu. Silah byk bir grltyle gverteye derken adam geriye doru sendeleyip Anatoly'nin kucana dt. 134 Cengiz Han'n Hazinesi Dier adam hl kilitle urayordu, bu yzden Pitt bir kumar oynayp den silaha doru bir hamle yapt. Gverteye inip Yarygin'in poli-mer kabzasn yakalamaya alt srada yetmi yedi kiloluk bir arlk srtna bindi. Anatoly aklllk ederek yumrukla sersemlemi muhafz sakin bir kaytszlkla Pitt'in stne doru itmi, adam bir yn halinde Pitt'in srtna dmt. Pitt dnerek stndeki muhafzdan kurtulmaya alrken otomatik tabancann souk namlusunu ensesinde hissetti. Pitt ate etmeme emrinin buraya kadar olduunu bildii iin tabancay brakt. Kilidin ve alt metre uzunluundaki konteynerin kapaklan alana kadar Pitt'in dizlerinin stnde bekledi. Srtndan kabaca itilen Pitt sendeleyerek konteynere girdi, yumuak bir eyin stne dt. Lo kta bunun konteynerin zemininde yatan bir insan bedeni olduunu fark etti. Gvde kprdad, dirseinin stnde dorulup yzn Pitt'e evirdi. "Dirk... uraman ne gzel," dedi Alexander Sarghov'un hrtl, yorgun sesi. Pitt pruvada yakalannca Giordino glgelerin arasnda sessizce kfretti. Elinde bir silah olmadan yapabilecei ok fazla ey yoktu. Silahl adama uzaktan saldrmay dnd, ama gemesi gereken gverte ok geniti. Muhafzn Pitt'e uyar at yaptn grmesi de kahramanlk dncelerinden tamamen vazgemesine neden oldu. Rhtmdaki adamlarn gemiye kotuunu grnce geri dnp sancak tarafna gitmeye karar verdi. Belki borda iskelesine kan adamlarn arkasna der ve dier adamlar olmadan muhafza saldrabilirdi. Sessizce hareket ederek iskele tarafndaki gverteden aaya inerek geitlerin kesitii yere gitti. Tam keyi dnerken kar ynden gelen siyahlar iindeki bir adamla kafa kafaya arpt. Keystone Kops filmlerindeki bir sahnedeymi gibi iki adam birbirinden sekip srtst yere dt.

135 Clive Cussier & Dirk Cussler Bir kedi kadar evik olan Giordino arpmann etkisinden hemen kurtulup ayaa frlad, kalkmaya alan dier adama saldrd. Adam gsnden yakalayp kafasn geminin duvarna arpt. Adamn kafatas elikle buluurken yumuak bir nlama yankland, gvdesi bir anda Giordi-no'nun kollarnda geveyiverdi. Adam kendinden geer gemez iskele tarafndaki gvertede ayak sesleri duyuldu. Aydnlk n gverteye baknca Pitt'in k tarafna gtrldn grd. Baygn adam hzla geitlerin kesitii yere tayarak konferans salonuna dald. Gevek bedeni konferans masasna yatrrken adamn kendisiyle ayn boyda olduunu ve gverte muhafznn giydii siyah tulumdan giymi olduunu fark etti. Telsiz operatr olan adamn stn hzla bir aradktan sonra silah olmadm grd. Adamn tulumunu karp stne geirdi, sonra bana siyah ynl balk kasketini takt. Karanlkta mrettebattan biri gibi grneceini dnerek tekrar koridora kt. n tarafa doru ilerlerken bir sonraki hareketinin ne olaca konusunda hibir fikri yoktu. Sarghov'un giysileri krk, salar darmadand, alnnn sol kesinde bir morluk vard. Yz yorgun grnmesine ramen gzleri hl parlyordu. "Alexander, yaral msn?" diye sordu Pitt, onun oturmasna yardm ederek. "yiyim," diye cevap verdi adam daha gl bir sesle. "Yalnzca adamlarndan birini yere serince bana kar biraz kabalastlar." Dudaklarnda hafif bir tatmin glmsemesi belirdi. Arkalarndaki ift kanatl konteyner kaps kapand, ierisi tamamen karanla gmld. Mrettebattan biri yakndaki vinci altrrken dizel jeneratrn uultusu duyuldu. Operatr vincin kolunu gverteden geirdi, elik kancas saa sola savrulurken konteynerin stnde durdurdu. 136 Cengiz Han'n Hazinesi Kabloyu geveterek kancann metalik bir takrtyla konteynerin stne inmesini salad, sonra kontrolleri kapatt. Pitt ieriyi aydnlatmak iin fenerini at. Sarghov gcn yeniden kazanyordu. "Vereshchagin'i batrmaya altlar," dedi Rus. "Ltfen syle, senin buradaki varln baarsz olduklarn m gsteriyor?" "Fazla deil," diye cevaplad Pitt. "Kyya ekmeyi baardk, krfezde karaya oturdu. Petrol arama ekibi kayp. Onlar da seninle mi geldi?" "Evet, ama yk gemisine binince ayrldk. Kamaramn dndaki koridorda bir kargaa duydum ve ne olduunu anlamak iin dar knca bir tabancann namlusuyla karlatm. Gverte subay Anatoly'ydi. O ve Ta-tiana adl kadn bizi silah zoruyla bekleyen tekneye bindirip buraya getirdiler. Bunu neden yaptklarm ise hi bilmiyorum," diyerek ban iki yana sallad. "imdi nemli olan buradan nasl kacamz," dedi Pitt, ayaa kalkarak. Konteynerin iini taraynca yerdeki birka rt dnda bo olduunu grd. Anatoly elik duvarlarn dnda alyordu. Bir ift kabloyu ilmek yapp konteynere sard. Yal sal, sska tayfa konteynerin stne kt, kablolar bir araya getirip vincin kancasna takt. Pitt'in yumruunu yiyen muhafz sendeleyerek ayaa kalkt, tabancasn alarak bu gsteriyi uzaktan seyretti. Zayf tayfa konteynerin stnden yere atlayarak birka adm tedeki karanlk kede bulunan vin kontrollerine geri dnd. Parmaklarn kaldrma dmesine bastrarak vin kolunu kablolar gerilene dek kaldrd, konteyner havada serbeste sallanr hale gelene kadar kaldrmaya da devam etti. Gzlerini sallanan konteynerden ayrmad iin birisinin sessizce gvertede ilerleyip yanma yaklatn fark edemedi. Aniden karanlk137

tan kp enkaz gllesinin kinetik enerjisiyle kulann altna inen yumruu da gremedi. ahdamarna yedii darbeyle hemen kendinden geme-yip bir kle gibi gverteye ylmasayd Al Giordino'yu grebilirdi. Giordino, adamn yerini alrken kontrolleri inceleyecek zaman yoktu. Doru bir tahminde bulunup sa eliyle kolu ekti ve vin kolunun konteyneri birka santim kaldrdn grd. Sol eliyle yan kontrolleri deneyerek vin koiunu geminin ortasna doru bir iki adm getirdi, sonra konteyneri kpetenin biraz stnden geirerek geminin dna kard. Konteyner suyun stnde tehlikeli ekilde ileri geri gidip gelirken bir an iin vin kolunu sabit tuttu. Umduu gibi Anatoly ve muhafz konteyne-rin izledii yolu takip etmiti ve beklenen batmay seyretmek iin iskele tarafndaki kpetede dikiliyorlard. Gece hava serin olmasna ramen Anatoly'nin brakma emrini vermesini bekleyen Giordino'nun alnndan ter damlacklar szlyordu.

Emir gelince konteyneri gemiden birka adm daha uzaklatrd, konteynerin en uzak salnmn yapmasn bekledikten sonra vin kolunu olabildiince sert bir ekilde k gvertesine geri getirdi. Kpetedeki iki adam iki tonluk elik kutunun birden zerlerine doru geliini aknlk iinde seyrediyordu. Sersemlemi durumdaki muhafz ayaa kalkmaya alrken havada uan konteyner yznden birka santim teden geince kfretti. Anatoly o kadar ansl deildi. Ban emek yerine yana ekilmeye alt. Ama ok uzaa sramas gerekiyordu ve savrulan konteyner zerine geldii srada daha kk bir adm atabilmiti. Bedeni bezden bir bebek gibi gverteye savrulurken ezilen cierlerinden hrltl bir lk ykseldi. Kpetedeki sersemlemi muhafz vin kontrollerine bakp delirmi gibi kfrediyordu. Sonra vinci idare eden adamm arkada olmadn fark edince sesini kesti. Silahna uzanrken Giordino yan kontrolleri saa 138 Cengiz Han'n Hazinesi yatrd ve vin mekanizmas tekrar iskele tarafndaki kpeteye doru gitmeye balad. Muhafz nian alp ate ederken Giordino bam edi, mermi bann hemen stnden geti. melmesine ramen elleri hl kontrollerdeydi. Sallanan konteyner en yksek noktasna ulam, iskele tarafndaki kpeteye doru kavis iziyordu. Silahn atelemek iin onun yoluna kan muhafz konteynerin stnden gemesi iin eildi. Ama konteyner silahl adama yaklarken Giordino kaldrma koluna dokunup vinci al-altt. Konteyner ona uyup silahl adamn hemen nnde gverteye doru alald. Konteyner gverteye srtnrken kulaklar trmalayan bir gcrt koptu, hz yznden yana yuvarland. Yan yatan konteyner kamaya alan muhafzn sol bacan ezdi. Ezilmi bacayla byk konteynerin altnda kalan muhafz acyla uludu. Giordino oraya koup adamn bileine bast, skl yumruundan frlayan tabancay kapt. dn ald ynl bal karp adamn lklarn geici olarak bastrmak iin azna tkt. "Uan nesnelere dikkat et," dedi, ac dolu gzlerle kendisine bakan adama. Asma kilide nian alarak iki el ate etti, paralanan kilidi kard. Kolu ekerek konteynerin kaplarn at, konteyner yan durduu iin kapak gverteye doru dt. Pitt ve Sarghov bir ift zar gibi dar yuvarland. Sendeleyerek ayaa kalkarken acyan yerlerini ovuturuyorlard. "Bana nceki hayatnda panayrlarda korku treni kullancs olduunu syleme," dedi Pitt arpk bir glmsemeyle. "Yoo, yalnzca bovling altrmas yapyordum," dedi Giordino. "Eer iyi durumdaysanz buray hzla boaltmay neriyorum." Geminin n tarafnda ayak sesleri yksek sesli barlara karyordu. Pitt k tarafn tarad, yerde bilinsiz yatan adamlar grdkten sonra 139

baklarn Sarghov'a evirdi. Bitkin durumdaki adamn o gece kimseden kaacak hali yoktu. "Ben botu getireyim. Alexander'i al ve k tarafndaki merdivenden aa in," diye emretti Pitt. Pitt hzla sancak tarafndaki kpeteye koarken Giordino ban tamam anlamnda hafife sallad. Pitt kpeteye trmanp dizlerini bkt ve iskeleye doru atlad. Koarak atlamad iin iskeleyi neredeyse karyordu, ama bir ayayla iskeleye basp kendini ne itmeyi baard ve bir top gibi iskeleye yuvarland. Gemideki barmalar artm, fener klaryla birlikte yaklayordu. Pitt onu grmelerine umursamadan Zodyak'a doru koarken grltl ayak sesleri de onu takip ediyordu. Kk bota atlarken dualar kabul oldu ve motor ilk ekite alt. Motorun hzn artrarak geminin k tarafna evirdi, kauuk botun pruvas elik blmeye arpana kadar yoluna devam etti. Gaz kesip yukar bakt. Tam stnde Sarghov vard gsz bir ekilde bir halata tutunmutu. "Merdiveni brak Alexander, dive seslendi. Ayaa kalkp bir un yuvalnn butun inceliiyle bota den ar Rusu yar tutar ribi oldu. Birden balarnn stnde otomatik tabanca atelendi. Bir saniye sonra Giordino halatta grnd. Hzla aaya inerek bota birka adm kalnca kendini brakt. "Sahneyi terk et," dedi telala. Pitt gaz koluna yklenmiti bile. Geminin k tarafnn altna girip sancak tarafndan dolatktan sonra gle dnd. Kk bot hemen hzland, amandra borulann hemen su hattna ykseltti. Bu da hzn biraz daha artrd. Birka saniye boyunca gemi ve rhtma kar akta kaldlar. adam vurulmamak iin iyice eildi. 140 Cengiz Han'n Hazinesi

Ama kimse ate etmedi. Pitt geriye baknca alt adamn geminin iskele tararna kotuunu grd, ama ylece durup botun uzaklamasn seyrettiler. "Son dakikada bar olmalar ok garip," dedi Giordino, adamlara bakarak. "zellikle de sen btn mahalleyi uyandrdktan sonra." Rotalarn gizlemeye gerek duymadan doruca Vereshchagin'e yneldiler. Aratrma gemisine birka dakika sonra vardlar. Pitt botu sancak tarafndaki merdivenlerin yanna srd. Kydaki acemi polis onlarn geldiklerini grnce durmalar iin bard. Sarghov ayaa kalkp bararak Rusa bir eyler syledi. Polis gzle grlr ekilde sindi, sonra hzla dnp alelacele kye doru yrd. "Ona efi uyandrmasn syledim," diye aklad Sarghov. "O gemiyi aratrmak iin biraz g kullanmamz gerekecek." Onlarn yokluu srasnda endieli bir ekilde gvertede dolaan Ru-di Gunn barlan duyunca koarak geldi. adam sendeleyerek gemiye biniyordu. "Dr. Sarghov... iyi misiniz?" diye sordu Gunn, i yzne ve kanl giysilerine bakarak. "yiyim. Ltfen nezaket gsterip kaptan bulur musunuz benim iin?" Pitt, Dr. Sarghov'u Vereshchagin 'in revirine gtrrken Gunn gemi doktorunu ve Kaptan Kharitonov'u uyandrd. Doktor, Sarghov'u muayene ederken Giordino bir ie votka bulup herkese birer kadeh doldurdu "ok yaknd," dedi Rus bilim adam. Votka kan dolamna grmce rengini ve gcn yeniden kazanmaya balamt. "NUMA'daki dostlarma ok ey borluyum," dedi, ikinci votka kadehini Amerikallara doru kaldrp bir yudumda ierek. "Salna," dedi Pitt, kendi kadehini yuvarlayarak. 141

"Vashe zdorovie!" diye karlk verdi Sarghov kendi ikisini bitirmeden nce. "Theresa ve dierlerine ne olduunu biliyor musunuz?" diye sordu Giordino. Endiesi aka belli oluyordu. "Hayr, gemiye bindikten sonra ayrldk. Beni ldrmeyi dndklerine gre onlar bir nedenden tr canl istiyor olmalydlar. Hl gemide olduklarn tahmin ediyorum." "Alexander! Yayorsun!" diye kkredi Kaptan Kharitonov, kk revire dalarken. "Bilei incinmi ve ok sayda morluu var," dedi doktor, Sarghov'un yzndeki kesii bandajlarken. "nemli bir ey deil," dedi Sarghov, doktoru uzaklatrmaya alarak. "Dinle, lan. Avarga Petrol Konsorsiyumu gemisi... gemini onlarn batrmaya altna hi kukum yok. Mrettebatndan Anatoly onlar iin alyor, byk olaslkla Tatiana adl kadn da yle." "Anatoly mi? Birinci subaym ciddi bir gda zehirlenmesi geirince projenin banda onu ie almtm. Ne ihanet!" diye sylendi kaptan. "Hemen yetkilileri arayacam. O serseriler paay syramayacak." Polis efi ve gen yardmcsndan oluan yetkililer, yanlarnda Irkutsk'lu dedektiflerle birlikte neredeyse bir saat sonra geldiler. Kstah polis efinin kalkp giyinmesi, rahat bir ekilde Vereshchagin'e gelmeden nce sosis ve kahveden oluan hafif bir kahvalt etmesi, yoldaki barda iki dedektifi bulmas bu kadar srmt. Sarghov, ona karlma hikyesini anlatt. Pitt ve Giordino da kendi hikyelerini ekleyip kayp tekneyi aramalarn ve gemiden nasl katklarn anlattlar. Irkutsk'lu iki adam yava yava soruturmann kontroln ele alp daha aratrmac ve zekice sorular sormaya balad. Pitt, iki de142 Cengiz Han'n Hazinesi dektifin Rus bilim adamna garip bir sayg gsterdiklerini, hatta onu tandklarn fark etti. "Gemiyi bizim btn gvenlik kuvvetlerimizle sorgulamamz akllca olacaktr," dedi polis efi ukalalk yaparak. "Sergei, ltfen Listvyanka yardmc gvenlik glerini toparla ve hemen polis karakoluna gelmelerini syle." Kk yerel kuvvet biriminin nde kibirli polis efiyle birlikte yk gemisine doru yola kmas iin aradan neredeyse bir saat daha geti. afan ilk klaryla birlikte yerin hemen stnde asl duran nemli sisin stne gri bir rt rtyordu. Pitt ve Giordino yanlarnda Sarghov ve Gunn'la birlikte polis kuvvetlerini takip ediyorlard. Rhtmn kaps akt ve nbeti yoktu. Rhtm tamamen botu. Geminin yanma park etmi olan kamyonun gitmi olduunu gren Pitt'in midesine bir kramp girdi. Bylt polis efi hzla borda iskelesinden kt, kaptan ard, ama yalnzca uuldayan jeneratrn sesi duyuluyordu. Pitt, onu takip edip bo kprye kt, gemi gnlyle birlikte dier btn izelgeler ve haritalar kaybolmutu. Polisler gemiyi yava ve sistemli bir ekilde aratrdlar, ama tamamen bo bir gemi buldular. Geminin amacna dair ne bir kant, ne de hikyesini anlatacak tek bir kii vard. "Hayalet gemi," diye mrldand Giordino ban iki yana sallayarak. "Kamaralardaki zel eyalar bile yok olmu. ok hzl bir ka oldu bu."

"Bu ksa srede beklenmedik ekilde gerekletirilemeyecek kadar hzl. Hayr, ilerini bitirmilerdi ve biz uradmzda zaten gitmek zereydiler. Bahse girerim en bandan beri mrettebatn zel eyalar yoktu. Bo bir gemiden gitmeyi planlyorlard." "Kardklar petrol arama ekibiyle birlikte," dedi Giordino. Akl The-resa'dayd. Uzun bir sessizlikten sonra kamyonlarn nereye gitmi olabileceine dair bir ipucu bulabilmek umuduyla kprye geri dnd. 143

Pitt kprnn kanadnda dikilmi, k gvertesine ve bo konteyner-lere bakyordu. Bu karmann nedenini ve aratrma ekibinin kaderini merak ediyordu. Ykselen gnein pembe parlts gemiyi glgeli bir kla ykyor, gvertede, batk teknenin bir gece nce durduu yerdeki izleri aydnlatyordu. Geminin btn srlar mrettebat ve kargoyla birlikte sessizce geceye karmt. Ama batk tekneyi saklayamamslard. Teknenin nemini bilmiyordu, ama zihninin derinlerinde daha byk bir esrarn nemli bir ipucu olduundan pheleniyordu. 144

XANADI GDEN

Cengiz Han'n Hazinesi Kaptan Steve Howard gzlerini ksarak camlan izik drbnyle, karsnda parlayan Basra Krfezi'nin parlak mavi sularn tarad. Su yolu genellikle yk gemileri, tankerler ve sava gemileriyle kaynard. Bu aralar zellikle Hrmz Boaz'nn dar kanalnn etrafnda birbirlerine stnlk salamak iin mcadele ederdi. Ama leden sonra Katar aklarndaki gemi trafiinin neredeyse tamamen kaybolduunu grp rahatlad. skele ynnden pruvasna doru byk bir tanker yaklayordu. Ambarlar yeni doldurulan petrol ykyle arlam ve tanker suya iyice gmlmt. K tarafnn aklarnda, iki kilometre kadar gerisinde siyah bir sondaj gemisinin onu takip ettiini fark etti. Grmeyi umduu tek ey tanker trafiiydi ve hafife rahatlayarak drbn kendi gemisinin pruvasna evirdi. Kendi gemisinin pruvasn aka grebilmek iin drbne ihtiyac vard, nk neredeyse iki yz krk metre uzaktayd. leriye bakarken Marjan'm beyaz st gvertesinde titreen s dalgalarn fark etti. "ok Byk Ham Petrol Taycs" olarak bilinen dev tanker iki milyon varil petrol tamak iin ina edilmiti. Chrysler Binas'ndan daha byk ve manevras ok kolay olan byk gemi bo ambarlarn, Ghawar'daki kay147

nayan petrol sahalarndan pompalanan hafif Suudi ham petrolyle doldurmak iin yola kmt. Hrmz Boaz'n gemek Howard'i bilind bir ekilde telalandryordu. Amerikan Donanmas'nm krfezdeki belirgin varlna ramen kalabalk su yoluna giren btn ticari gemileri kapsayamazd. Basra Krfezi'nin hemen karsndayken ve Suudi Arabistan Yarmadas boyunca yarm dzine lkede dolaan potansiyel terristler dnlnce endielenmesi iin iyi bir nedeni vard. Kprde dolap ufku tararken ham petrol yklerini alp Arabistan denizinin derin sularna varana kadar rahat-layamayacan biliyordu. Gvertedeki ani bir hareket Howard'in dikkatini ekti. Drbn odaklaynca dank sar sal, zayf bir adamn bir mobiletle gvertede heyecanla ilerlediini grd. Gz pek adam, son hz gvertedeki eitli borularn ve vanalarn etrafnda dolayordu. Howard, onu izlerken mo-biletli adam ezlongda uzanm kronometre tutan st plak bir adamn yanndan hzla geti. "kinci kaptann hl rekor krmaya altn gryorum," dedi Howard srtarak. Renkli bir krfez haritasnn stne eilmi olan tankerin idari subay gzlerini haritadan ayrmadan ban sallad. "Eminim rekorunuz bir gn daha dayanacaktr, efendim." Howard kendi kendine gld. Dev tankerin otuz kiilik mrettebat uzun okyanus yolculuklar srasnda ya da petroln doldurulduu ya da boaltld dnemlerde can skntsn gidermek iin kendilerini elendirecek srekli olarak yaratc yollar buluyorlard. Teftiler srasnda muazzam byklkteki gverteyi gemek iin kullanlan sarsak mobilet birden bir rekabet arac haline gelmiti. Gverteye oval bir pist izilmi, sramalar

ve keskin virajlar konmutu. Mrettebat srayla mobilete binip ansn deniyordu. Geminin sevimli kaptannn rekoru elinde bulundurmas m148 Cengiz Han'n Hazinesi rettebat d krklna uratmt. Howard'm Gney Carolina'da byd srada motorkrosta yartn hibiri bilmiyordu. "Dahran'a yaklayoruz, efendim," dedi idari subay. Houston'dan gelen Jensen, yumuak konuan Afrika kkenli bir Amerikalyd. "Ras Ta-nura krk kilmoetre uzakta. Otomatik pilotu kapataym m?" "Evet, manuel kontrollere geip hz on alt kilometreye drelim. Palamar svarisine syle, iki saat iinde klavuz ekiciler almaya hazr olacaz." Dev gemiyi yrtme konusundaki her eyin ileriyi grerek yaplmas gerekiyordu, zellikle de koca gemiyi durdurmak sz konusu olduunda. Petrol tanklar bo olduunda ve suyun stnde giderken tanker biraz daha evik lyordu, ama kprdeki adamlara gre bu gemiyi yrtmek bir da hareket ettirmek gibi bir eydi. Bat kysndaki tozlu kahverengi l, Dahran ehrine alyordu. Buras petrol irketi Saudi* Aramco'nun merkezi olan bir irket kentiydi. Kenti ve komusu Damam limann geen tanker, kuzeyden krfeze doru uzanan ince yarmadaya yanat. Yarmadann karsnda devasa petrol tesisi Ras Tanura bulunuyordu. Ras Tanura, Suudi petrol endstrisinin Byk Merkezi stasyonu'ydu. Suudi Arabistan'n tm ham petrol ihracatnn yansndan fazlas hkmetin sahip olduu bu kompleksten kyordu. Bu tesis bir boru labirentiyle ln i kesimlerindeki zengin petrol yataklarna balanyordu. Yarmadann ucunda bulunan dzinelerce devasa tankta saklanan deerli sv, Asya ve Bat'ya gnderilmeyi bekleyen sv, doal gaz ve dier rafine petrol rnlerinin yannda depolanyordu. Sahilin yukar kesiminde dnyann en byk rafinerisi ham petrol ileyip petrol ve ok sayda dier petrol rnlerine dntryordu. Ama Ras Tanura'nn belki de en etkileyici zellii neredeyse grnmez olmasyd. 149

Marjan'm kprsndeki Howard kydaki tanklara ve boru hatlarna aldrmayp yarmadann dnda iftler halinde sralanm alt byk tankere odakland. Gemiler, Deniz Adas denen ve suyun stnde iki kilometre direk gibi uzanan sabit terminale demirlenmiti. Deniz Adas terminali, susuz kalm deve srsn doyuran bir vaha gibi, kydaki tanklardan gl bir ekilde pompalanan ham petrolle bo tankerlerin susuzluunu gideriyordu. Dalgalarn altnda grnmeyen yetmi be santimetrelik boru a, siyah svy krfezin tabannda kilometre boyunca derin sudaki doldurma istasyonuna yayyordu. Marjan yaklarken Howard, rmorkrn Deniz Adas'nm karsndaki bir Yunan tankeriyle ayn hizaya geliini seyretti, sonra kendi gemisine dnd. Marjan'm klavuzu dev tankerin kontroln alp geminin bordasn ykleme terminalinin sonundaki bo rhtma, Yunan tankerin am karsna yanatrd. Rmorkrlerin kendilerini itmesini beklerken Howard yaknda demirlemi yedi dev tankere hayranlkla bakt. Hepsi yz metrenin stnde olup Titanik'in boyunu kolayca aan tankerler gemi inasndaki en son noktayd. Yzlerce tanker grm ve Marjan'dm nce birka tankerde alm olmasna ramen VLCC'nin grnts onda hl aknlk uyandryordu. Uzaklarda bir Arap yelkenlisinin kirli beyaz yelkeni dikkatini ekerken bu yerli gemiyi incelemek iin yarmadaya doru dnd. Kk gemi sahilden geip daha nce Marjan'm peinde olan ve imdi kyya yakn duran siyah sondaj gemisinin kuzeyine doru ilerledi. "Rmorkrler iskele tarafna yerleti efendim," dedi klavuz kaptann sesi. Howard yalnzca bam sallad. Ksa sre sonra devasa gemi Deniz Adas terminalindeki yerine doru itildi. Bir dizi byk nakliye hatt geminin bo tanklarna siyah ham petrol pompalayarak gemiyi yava yava suda alaltmaya balad. Terminale demirledikleri iin Howard hafife 150 Cengiz Han'n Hazinesi gevedi. En azndan birka saat boyunca sorumluluklarndan kurtulduunu biliyordu. Howard ksa ekerlemesinden uyandnda neredeyse gece yars olmutu. Tankerin n gvertesinde yapt bir yryle bacaklarn at. Ham petroln yklenmesi neredeyse tamamlanmt. Marjan saat teki kalk programna kolayca uyacak, yerini deposunu doldurmak iin srada bekleyen bir sonraki tankere brakacakt. Rmorkrn uzaktan gelen dd rhtmn aasmdaki bir tankerin dolum ileminin tamamlandn ve Deniz Adas'ndan uzaklamaya hazrlandn sylyordu.

Suudi Arabistan kysnda gz krpan klara bakarken birden "pot-rellerin" tankerin gvdesine arpmasyla irkildi. Deniz Adas'nm palamar yerlerine byk yastkl destekler monte edilmiti, bu potreller terminalde dolumlar yaplan tankerlere yandan kuvvetli destek veriyordu. Putrellerin darbelerinin yalnzca aadan gelmediini, btn terminal boyunca yanklandn fark etti. Kpeteye gidip eildi, ykleme rhtmna bakt. Deniz Adas ve tankerler geceleri Noel aac gibi aydnlanyordu. Howard tepedeki lambalarn altnda tankerin yanlarna arpan eyin ileri geri hareket eden terminalin kendisi olduunu grebiliyordu. Ama bu ok anlamszd. Terminal deniz tabanna oturtulmutu. Her trl hareketin palamar yerine kar hareket eden gemiden gelmesi gerekiyordu. Ama terminal boyunca baktnda terminalin bir ylan gibi kvrlp nce bir taraftaki tankerlere, sonra dierlerine arptm grebiliyordu. Darbeler iddetlendi, sonunda gemilere gk grltsn andran ekilde inmeye balad. Howard eklem yerleri bembeyaz olana kadar kpeteyi skarken neler olduunu anlayamyordu. akn baklar altnda altm santimlik drt ykleme kolundan her biri srayla gemiden kurtulup her yne doru petrol nehirleri fkrtmaya balad. Yalpalanan terminal151

de hayatn kurtarmak iin tutunmaya alan bir platform mhendisinin l havay yard. Grebildii kadaryla elik terminal dev bir ylan gibi kvrlp bklyor, kendini devasa gemilere vuruyordu. Petrol nakil hatlar dier tankerlerden de ayrlp gemilerin yan taraflarn siyaha boyarken alarm anlar almaya balad. Rhtmn aa tarafnda grnmeyen sesler yardm iin feryat ediyordu. Howard balarnda sar kasklar olan iki adamn terminal boyunca bararak hzla kotuunu grd. Arkalarndaki terminal klar art arda kesilmeye balamt. Howard dehet iinde btn Deniz Adas'nn ayaklarnn dibine doru battn fark ederken bir an iin donup kald. Terminalin Marjan'a indirdii darbeler iddetlendi, palamar potrel-leri tankerin yan taraflanm ezdi. Howard ayaklarnn altndan ykselen derin homurtuyu ilk kez fark etti. Homurtu iddetlendi, birka saniye grledikten sonra hzla kesildi. Bu homurtunun yerini terminalde koarak feryat eden adamlarn umutsuz lklar ald. Terminalin destek noktalar art arda yklp iki kilometre uzunluundaki ada dalgalarn altnda kaybolurken Howard'in aklna iskambil ktlarndan yaplma evler geldi. Sudaki adamlarn ln duyunca hissettii dehetin yerini gemisinin gvenlii iin duyduu korku ald. Gvertede hzla koarken belinden telsizini karp kprdeki adamlara emirler yadrd. "Palamarlar kesin! Tanr akna palamarlar kesin," dedi soluk almaya alarak. Adrenalin hcumunu btn vcudunda hissediyor, korkusu yznden gvertede son hzla kouyordu. Bacaklar zonklamaya baladnda kprye hl yz metre uzaktayd, ama h'zn azaltmad, hatta gverteye yaylan kaygan petroln stnden hzla geti. "Bamakiniste... syle... tam yol... geri... hemen," dedi telsize bouk bir sesle. Cierleri oksijen iin yanyordu. 152 Cengiz Han'n Hazinesi Tankerin k tarafndaki st yapya varnca en yakn merdivenlere kotu, birka koridor tedeki asansre bo verdi. Geminin sekiz katn karken geminin makinelerinin ayaklarnn altnda canlandn duyunca cesaretlendi. Sendeleyerek kprye girip pencereye kotuunda en kt korkularnn gerekletiini grd. Marjan'm nndeki dier sekiz dev tanker iftler halinde bir araya gelmiti. Dakikalar nce aralarnda Deniz Adas vard, ama terminal u anda yzeyin yirmi yedi metre altndaki krfez tabanna doru iniyordu. Dev tankerler hl terminale bal olduu iin batan terminal gemi iftlerini ekerek birbirine yaklatryordu. Howard karanln ortasnda nndeki iki tankerin nn birbirine kartn grebiliyor, gemilerin yanlar birbirine srterken kan metal seslerini duyabiliyordu. "Acil tam yol geri," diye yardmcsna bard. "Palamarlarn durumu nedir?" "Palamarlar kesildi," diye cevaplad Jensen perian grnrken. "Hl pruva halatndan haber bekliyorum, ama grne gre en az iki halat hl bal," diye ekledi drbnyle sancak tarafndaki pruvadan uzanan gergin halatlara bakarak. "Asona bize doru geliyor," dedi dmenci, ban saa evirerek. Howard Yunan bandral gemiye bakarak hareketini izledi. Krm-z-siyah renkli dev tankerin uzunluu Marjan 'inkiyle eitti. nce aralarnda on sekiz metre olan iki gemi, bir mknatsla ekiliyormu gibi yanlamasna birbirine doru yaklayordu.

Marjan'm kprsndeki adamlar durmu umutsuzca seyrederken Howard'in hzl soluklar adamlarnn kalp atlarna eitti. Tankerin makineleri lgna dnm makinist tarafndan hzlandrlrken ayaklarnn altndaki devasa pervaneler sonunda umutsuzca suya saldrmaya balad. K tarafndaki ilk hareket gzle grlmeyecek kadar kkt, ama sonra yava yava gemi geriye doru gitmeye balad. Pruvadaki halatlar 153

gerilince hz bir saniye iin kesildi, sonra birden halat koptu ve gemi geriye doru gitmeye devam etti. Asona sancak tarafna yaklamaya devam ediyordu. Kore yapm tanker petrolle neredeyse tamamen doluydu ve Marjan'a. gre birka adm daha derinden gidiyordu. Howard'm bak asna gre, gemisinin yan tarafndan atlayp komu tankerin gvertesine geebilirmi gibi geliyordu. "Sancak taraf yirmi derece," diye emretti dmencisine. Pruvasn kayan tankerden uzaklatrmaya alyordu. Howard, Marjan' batk terminalden doksan metre uzaklatrmay baarmt, ama komu gemiden * kamas iin bu kadar yeterli deildi. arpma Howard'm beklediinden hafif oldu, hatta dmen kknde hissedilmedi bile. Yalnzca alak sesli metalin gcrtsndan arpma anlalyordu. ki gemi bulutuunda Marjan'm pruvas Aksona'nm neredeyse tam ortasmdayd, ama Howard'm gemisinin geriye doru hareketi darbenin kuvvetini saptrmt. Marjan'm pruvas yarm dakika boyunca dier tankerin iskele tarafndaki kpetesine srtnd ve sonra birdenbire iki gemi birbirinden ayrld. Howard hemen makineleri kapatp suya den liman iilerini kurtarmak iin iki cankurtaran botunu aaya indirdi. Sonra gemisini kargaadan yz metre kadar daha geri ekip katliam seyretti. On byk tanker tahrip olmutu. Byk gemilerden ikisinin gverteleri o kadar i ie gemiti ki, bir kaynak ordusunun gemileri birbirinden ayrmas iki gn srerdi. geminin ift gvdeli plakalar ezilmiti ve gemiler yana doru yatarken binlerce galonluk ham petrol krfeze akyordu. Ama Marjan ok az hasarla kurtulmutu, Howard'm hzla harekete gemesi sayesinde arpma srasnda tanklarndan hibiri zarar grmemiti. Ama krfez sularnda art arda bouk patlama sesleri duyunca gemisini kurtard iin duyduu rahatlama ksa srd. 154 Cengiz Hanhn Hazinesi "Efendim, rafineri," dedi dmenci, bat kysn iaret ederek. Ufukta turuncu bir parlt belirmiti, baka patlamalar duyulurken bir gne gibi o parlt byyordu. Yangn ky eridine yaylrken Howard ve mrettebat gsteriyi saatlerce seyretti. Ksa sre sonra yanm petrol kokusuyla karm youn siyah duman geminin stne yayld. "Bunu nasl yapabilirler?" dedi idari subay. "Terristler patlayclarla oraya nasl girebilirler? Buras dnyann en gvenli tesislerinden birisidir." Howard sessizlik iinde ban iki yana sallad. zel bir ordu btn kompleksi sk bir gvenlik ayla koruyordu. Deniz Adas terminalini batrmak iin ok ustaca bir szma harekt yaplm olmalyd, ama ky tesinde herhangi bir patlama yoktu. Tanr'ya kr gemisiyle mrettebat salamd ve yle de kalmasn istiyordu. Suda adam arama ii bittikten sonra tankeri krfezden bir, iki kilometre uzaklatrd. Sonra afaa kadar byk gemide dolap durdu. Gn yana dek acil durum ekipleri blgeye gelirken hasar tm plaklyla belirgin hale geldi. Dnyann en byk rafinerilerinden olan Ras Tanura, iddetli yangnlarla neredeyse tamamen harap olmu, duman tten bir enkaza dnmt. Bir kerede on sekiz dev tankere ham petrol doldurma kapasitesine sahip olan Deniz Adas ky tesi terminali, krfezin derin sularnda gzden kaybolmutu. Neredeyse otuz milyon varil petrol salayan yakndaki tank iftlii, atlayan ve krlan dzinelerce tanktan szan siyah svyla bele kadar ykselen bir batakla dnmt. ln ilerine doru, saysz petrol boru hatt bir dal paras gibi ikiye blnm, evredeki kumlar siyaha boyayp youn petrol glleri oluturmutu. Suudi Arabistan petrol ihracat kapasitesinin neredeyse te biri bir gece iinde tahrip edilmiti. Ama bunun iin intihar komandosu olan terristlerin sulanmas gerekmiyordu. Dnyann her yerindeki deprem uzmanlar 155

tahribatn nedenine parmak basmlard bile. Richter leine gre 7.3 .d detindeki byk bir deprem Suudi Arabistan'n dou sahilini sarsmt. Depremin merkezi Ras Tanura'nn kilometre uza olarak belirlenince analiz uzmanlar ve bilginler ayn ekilde bunun Tabiat Ana'nn bir kazas olduunu syleyecekti. Bylesine

kritik bir yeri vurmann yol at ok dalgalar Basra Krfezi'nin ok daha ilerisine yaylacak, dnyay aylarca sarsmaya devam edecekti. 156 Cengiz Han'n Hazinesi Hang Zhou filtresiz sigarasndan son bir nefes ekip izmariti kpetenin stnden att. Parlak kzn aadaki kirli suya doru uuunu tembel bir merakla izlerken bulank suyun alevler iinde kalmasn bekler gibiydi. Tanr biliyor ya siyah suda kk bir ehre yetecek kadar petrol sznts var, dnd, izmarit suda karmst yatan uskumrunun yannda zararsz bir ekilde frdayp snerken. l baln da gsterdii gibi in'in Ningbo Liman'nm etrafndaki souk sular pek konuksever deildi. Ticaret kentindeki inaat faaliyetleri, liman ziyaret eden konteynerlerin, tankerlerin ve yk gemilerinin sabit szmtsyla zaten kirlenmi olan pis sularn iyice karmasna yardmc oluyordu. anghay'dan ok uzak olmayan Yangtze Nehir Deltas'nda bulunan Ningbo hzla in'in en byk limanlarndan biri haline geliyordu. Bunun nedenlerinden biri bin tonluk dev tankerlerin limana yanamasn salayan derin su kanalyd. "Zhou!" diye bard Doberman havlamasna benzer bir ses. Aslnda sesin sahibi ar kilolu bir buldoa daha ok benziyordu. Zhou dnp amirine bakt. 3 Numaral Ningbo Konteyner Terminali'nin operasyonlar efi limandan ona doru geliyordu. Qinling adl sevimsiz zorbann i y-20 srekli askt. 157

"Zhou," diye tekrarlad, liman iisine. "Programda bir deiiklik var. Singapur'dan gelecek olan Akagisan Man makinelerindeki bir sorun nedeniyle gecikmi. Bu yzden onun limandaki yerini Jasmine Star'a vereceiz On dokuz otuzda gelecek. Ekibin onu karlamak iin hazr olsun." "Haberi dierlerine iletirim," dedi Zhou ban sallayarak. altklar konteyner terminali gece gndz alyordu. Yakndaki Dou in Denizi'nin sularnda, srekli limandaki sralarnn gelmesini bekleyen bir nakliye gemisi kalabal vard. in'in bol ii gc, sanayilemi lkelerin tketici piyasalar tarafndan kaplan ucuz elektronik, oyuncak ve giysileri bir makine gibi srekli olarak retiyordu. Ama global ticareti glendiren ve in ekonomisinin aniden ykselmesini salayan ticaretin ad duyulmam kahramanlar, hantal hantal ilerleyen bu konteyner gemileriydi. "Bu ii hallet. Ve ykleme ekibinin peinden ayrlma. Gemilerin boaltlp yklenmesinde yavalamalar olduuna dair ikyetler alyorum," diye homurdand Qinling. Mandall dosyasn indirip san kalemini kulann arkasna itti, sonra dnp yryp gitti. Ama iki adm sonra durup yavaa geri dnd, gzleri irileerek Zhou'ya bakt. Ya da en azndan Zhou onun kendisine baktm sand. "Yanyor," diye mrldand Qinling. Zhou, adamn arkasna doru baktn fark edip ne demek istediini grmek iin dnd. Terminalin etrafndaki limanda bir dzine kadar gemi bekleiyordu. Dev kargo gemileri ve dev tankerler bir avu kk kargo gemisini glgeliyordu. Kargo gemilerinden birinden youn bir siyah duman kyordu. Zhou'ya gre gemi hurdalkla randevusu oktan gemi bir harabeye benziyordu. ou yerde pas yznden kahverengiye dnen yorgun mavi gvdesiyle en azndan krk yanda olduunu tahmin ediyordu. Her saniye daha da younlaan siyah duman, ie doru akan bir elale gibi ka158 Cengiz Han 'in Hazinesi baryor, geminin st yapsnn byk blmn gizliyordu. Sar alevler ambarn dnda dans ediyor, ara sra alt metre yksee kyordu. Zhou baklarn geminin suyu yararak kpkl bir dalga meydana getiren pruvasna evirdi. "ok hzl gidiyor... ve ticari terminallere ynelmi durumda!" dedi yutkunarak. "Aptallar!" diye kfretti Qinling. "Bu ynde karaya kacak yer yok." Dosyasn yere atarak terminalden aa doru hzla komaya balad. Liman ofisinden yanan gemiye telsizle ulamay umuyordu. Dier gemiler ve ky tesisleri yangn grm ve telsizle yardm teklif ediyorlard. Ama yanan gemiye yaplan telsiz arlar cevapsz kalyordu. Zhou konteyner rhtmnn ucunda kalakalm yanan geminin kyya yaklamasn seyrediyordu. Metruk gemi demirlemi bir mavnayla ykl, konteyner gemisinin arasndaki dar boluktan, kpry kuatan duman rts dnlrse Zhou'nun mucizevi olarak nitelendirdii becerikli bir manevrayla geti. Gemi bir an iin Zhou'nunkinin bitiiindeki konteyner terminaline ynelir gibi oldu, ama sonra geni bir ayla limana doru dnd. Zhou, geminin izledii yolun dzeldiini dnrken, birden Ningbo'nun Cezi Adas'ndaki ham petrol ykleme tesisine yneldiini grd.

Ne gariptir ki gvertede alevlerle mcadele eden hi kimse yoktu. Zhou gemiyi boydan boya tarad ve gemi kendisinden uzaklarken dumanlarn arasnda kpry bile grr gibi oldu, ama gvertede hi kimseyi gremedi. Bunun mrettebatsz hayalet bir gemi olup olmadn dnrken omurgasndan aaya bir rperti indi. Ksa bir sre nce drt dev tankeri alabilecek ekilde geniletilmi olan Ningbo'nun ham petrol boaltma terminalinde bir ift derin su tankeri duruyordu. Yanan gemi, rzgr ynndeki tankere nian almt. Si159

yah beyaz devasa geminin sahibi Suudi Arabistan Hkmeti'ydi. lgnca telsiz trafii yznden telalanan tankerin idari subay geminin sar edici ddn ald. Ama yanan gemi sabit bir ekilde gelmeye devam ediyordu. Gzlerine inanamayan subay, daha fazla bir ey yapamayarak kpr kanadnn dndaki alevli gemiye bakyordu. Uyar ddyle panie kaplan tanker mrettebat yanan tanktan kamak iin karnca srs gibi kap borda iskelesine kotu. Gzlerini krpmadan seyretmeye devam eden idari subayn yamna byk znt iindeki kaptan da gelmi, pasl geminin kendilerine arpmasn bekliyordu. Ama arpma hi olmad. Son saniyede yanan gemi sert bir ekilde limana doru dnd ve dev tankerin birka adm yanndan geti. Yk gemisinin rotas dzlemi, tankere paralel gidiyordu. Bu kez bitiikteki ykleme terminalini nian almt. Limann yz seksen metre iine giren blgesel direklerin stne yar yzer bir rampann ina edildii terminalde, tankerlerin ham petrol ykn boaltmada kullanlan boru hatlar ve pompalar bulunuyordu. Pasl harabe imdi bir ok gibi dmdz gidiyor, ambarndan kan alevler btn n gverteyi saryordu. Gemiyi yavalatmak iin hibir giriimde bulunulmuyor, hatta gittike hzlanyor gibiydi. Terminalin ucuna arpan pasl geminin pruvas ahap platformu bir kibrit kutusu gibi yard, rhtmn kymklanan paralarn her yne datt. Bu saldryla direkler birbiri ardna paralanyor, ama gemi neredeyse hi yavalamadan yoluna devam ediyordu. Yz metre ileride byk tankerden kaan birka mrettebat hangi ynn gvenli olduuna karar veremeyerek iskelede donup kald. Saniyeler sonra gemi iskelenin tabanna dalnca cevap ortaya kt. Duman ve alevlerle gizlenen elik, ahap ve insandan oluan karm, suyun altna gmlp rpman pervanelerin arasnda hemen gzden kayboldu. 160 Cengiz Han'n Hazinesi Gemi ilerlemeye devam etti, ama en sonunda pruvann nnde bir moloz yn birikirken yalpalamaya balad. Ama yal geminin bir grevi vard ve son hayat kalmtsyla ilerlemeye devam ediyor, kyya ulamak iin abalyordu. Son direi de ezip getikten sonra ykleme ve depolama tesisinin bulunduu kyya son bir hamle yapt. Siyah duman dalgalarnn elik ettii iddetli arpmann sesi adada yanklanrken esrarengiz gemi sonunda durdu. Felaketi seyredenler en ktsnn getiini dnp rahatlayarak nefeslerini braktlar. Ama sonra geminin pruvasnda bouk bir patlama oldu, pruva turuncu bir alev duvar halinde havaya utu. Saniyeler iinde alevler her yeri kaplad, geminin etrafna yaylan ham petrol yalayp yuttu. Yangn yzen petrol katmannn stnde hzla ilerleyip limana ulat, orada demirlemi tankere trmanp onu kuatt. Btn ada cehennemi gizleyen youn siyah dumanla rtld. Krfezin karsndaki Zhou alevlerin terminal kompleksinde yaylmasn aknlk iinde seyrediyordu. Yangn i ksmlarn erittikten sonra can ekiip yan yatan harap gemiye bakt ve ne tr bir intihar manyann kendisini byle bir fkeyle yok edeceini anlamaya alt. Zhou'nun rhtmndan iki kilometre tede soluk beyaz bir tekne Ce-zi Adas'ndan yavaa ayrlyordu. Kanvas rtnn altnda gizlenmi kahverengi derili bir adam pruvaya uzanm, lazer niangha ilitirilmi kk teleskobun merceinden alev alev yanan felakete bakyordu. Tatminkr bir srtmayla hasar deerlendirirken lazer aletini ve dakikalar nce pasl geminin otomatik yn bulma sistemine rotay iletmesini salayan kablosuz gndericiyi skt. Duman suda yaylrken adam paslanmaz elik bir bavulu kpetenin stne kaldrp parmaklarnn arasndan yavaa kaymasna izin verdi. Birka saniye sonra bavul ve ileri teknoloji paralan Ningbo Liman 'nn bulank derinliklerindeki yumuak amurun iindeki ebedi evini buldu.

161 F: 11

Adam teknenin kaptanna dnerken yznn sol tarafndaki uzun yara izi grnd. "ehir marinasna," dedi alak sesle. "Uaa yetimem gerek." Liman itfaiyesi alevleri sndrene dek yangn bir buuk gn srd. Hzl hareket eden rmorkr ls petrol tankerinin tahribatn nledi. Alevlerin arasndan geip byk geminin etrafnda toplandlar, devasa gemiyi krfeze ittiler. Orada geminin gvertelerindeki yangnlar hzla sndrld. Ama kydaki tesisler daha ansszd. Cezi Adas Terminali tamamen tahrip olmu, on petrol iisi lmt. Dev tankerin alt kiilik mrettebat hl kaypt ve ld sanlyordu. Mfettiler sonunda esrarengiz gemiye binebildiklerinde hi ceset bulamaynca aknlk iinde kaldlar. Tanklarn ifadesi doru gibi grnyordu. Grnte kendi kendine hareket eden terk edilmi bir gemiydi bu. Sigorta yetkilileri yerel sularda tannmayan geminin izini Malezyal bir gemi komisyoncusuna kadar srd. Adam gemiyi bir ak artrmada hurda abasna satmt. Hurdac ortadan kaybolmutu. Sahte adresli bir petrol irketinin olduu renilen hurdacnn izlenecek bir balants yoktu. Mfettiler, gemi kaptanna kzgn eski mrettebatn gemiyi intikam iin yaktn tahmin ediyordu. Blgede "Ningbo'nun Esrarengiz Yangn Gemisi" olarak tannan gemi Cezi Adas Terminalindeki ateli lmne tamamen ans eseri gelmiti. Ama Hang Zhou aksinden pheleniyor ve birisinin gemiyi kyya doru srdne inanyordu. ' 162 Cengiz Han'n Hazinesi "Jan, on dakika iinde Gold Konferans Salonu'nda olacaz. Balamadan nce kahve ister misin?" Jan Montague Clayton kapsnda duran yardmcsna Mars'tan gelmi gibi bakt. "Harvey, idrarm kapuino rengine dnd ve kanmda bir uzay mekiini uurmaya yetecek kadar kafein var. Ama yine de teekkrler. Bir dakika iinde geliyorum." "Projeksiyon sisteminin kurulmasn salayaym," dedi Harvey uysal bir ekilde. Sonra koridorda gzden kayboldu. Qayton son iki gn iinde itii kahvenin saysn hatrlamyordu, ama balca gdasnn kahve olduunu biliyordu. Bir gn nce Ras Tanura'da meydana gelen deprem haberinden beri masasna yapm gibi ekonomik etkilerin deerlendirmesini yapyor, fihristini dolduran ierideki insanlardan sessizce petrol irketlerinin reaksiyonlarn renmeye alyordu. Yalnzca sabahn ikisinde East Village'daki lks apartman dairesine alelacele gidii ve giysilerini deitirii etrafndaki kargaadan uzaklat tek an olmutu. 163

Clayton, Goldman Sachs yatrm bankacl firmasnn deneyimli mal aratrma analiz uzman olarak gnde on iki saat almaya alkt. Ama petrol ve doal gazn gelecei konusunda uzman olarak Ras Tanu-ra'da olanlara hazrlkl deildi. Firmadaki btn sat alanlar ve fon yneticileri onu aryor, mterilerinin hesaplarn ne yapacaklar konusunda tavsiyesi iin yalvaryorlard. Sonunda dikkatini younlatrabilmek iin telefonunu fiten ekmek zorunda kalmt ve e-posta hesabndan da uzak durmaya alyordu. Baz petrol ihracat rakamlarna baktktan sonra ayaa kalkp bej rengi Kay Unger tasarm takmn dzeltti, dizs-t bilgisayarn alp kapya yneldi. Yanl olduunu bilse de birden durup masasna geri dnd, yars kahveyle dolu seramik fincann ald. Konferans salonu tklm tklmd, ounluunu erkeklerin oluturduu kalabalk endieli bir ekilde onun raporunu bekliyordu. Harvey ksa ekonomik grleriyle toplanty aarken Clayton dinleyicileri inceliyordu. Ortaklar ve kdemli mdrleri semek kolayd. Erken krlam salar ve i karnlar bu binann duvarlarnn arasnda geirdikleri saatleri gsteriyordu. Dier uta, firmann merdivenlerini trmanp yedi haneli yl sonu ikramiyelerinin dzenli ekilde cebe indirildii kutsal kdemlilik seviyesine ulama arzusuyla acmasz hale gelip saldrganlaan gen sat alanlar vard. Ar para alan ve an alan yatrm profesyonellerinin yars, ticaretleri iin sulayacak birini bulduklar srece Clayton'n tahminlerinin doru olup olmamasn umursamyordu. Ama umursayan-lar bu kadnn iinde baarl olduunu hemen anlarlard. Firmada alt ksa sre iinde, piyasadaki eilimleri tahmin etmedeki esrarengiz yetenei sayesinde imdiden usta analizci nn kazanmt. "Ve imdi Jan petrol piyasalarnn mevcut durumunu anlatacak," diye szlerini bitirdi Harvey ve sahneyi Clayton'a brakt. Clayton dizst bilgisayarn projeksiyon sistemine takp bir an iin PowerPoint sunumunun ekranda belirmesini bekledi. Harvey konferans salonunun kenarna 164

Cengiz Han'n Hazinesi gidip Broad Caddesi'ndeki yksek binadan etkileyici bir aa Manhattan manzaras sunan byk pencerenin perdelerini kapatt. "Bayanlar ve baylar, buras Ras Tanura," diye sze balad, yumuak, ama kendine gvenen bir sesle. Ekrana bir Suudi Arabistan haritas geldi, ardndan petrol rafinerisi ve depo tanklarnn fotoraflar... "Ras Tanura, Suudi Arabistan'n en byk petrol ve sv doal gaz ihracat limandr. Ya da dnk byk depreme kadar yleydi. Hasar tespit almalar hl sryor, ama grne gre rafinerinin yzde altm yangnla harap oldu ve depo tesislerinin en az yars byk yapsal zararlar grd." "Bu durum petrol ihracatn nasl etkiliyor?" diye araya girdi, Eli adnda iri kulakl ve konuurken tatl rek yiyen bir adam. "Neredeyse hi," dedi Eli'nin yemi yutmasn beklemek iin duraklayarak. "O zaman bu byk petrol okunun nedeni ne?" diye sordu, dudak-larndanJarntlar pskrterek. "Rafinerinin ktsnn byk blm Suudilerin kendileri tarafndan kullanlyor. Petrol ihracatn etkileyecek ey boru hatlarnda ve ykleme terminallerinde meydana gelen hasar." Ekranda bir grnt daha belirdi, Deniz Adas'ndaki ykleme terminaline yanam bir dzine dev tankerin grntsyd bu. "Bu yzer terminallerin denizde meydana gelen depreme kar gvenli olmalar gerekirdi," dedi arkalardan birisi. "Depremin merkezi kilometreden yakn olunca gvenli olamyor," diye karlk verdi Clayton. "Ve bunlar yzer terminal deil, deniz tabanna sabitlenmi durumdalar. Deprem yznden katmanlarda meydana gelen deiiklikler, en byk tankerlere hizmet eden Deniz Adas olarak bilinen bu ky tesi terminali tamamen kertti. Ayrca kyda bulunan birka ykleme rhtmn da tamamen tahrip etti. Grne gre Ras Tanu165

ra'mn ihracat alt yapsnn yzde doksan ya hasar grd ya da yok oldu. Bu yzden 'bu byk petrol oku' meydana geldi," dedi Eli'ye bakarak. Odaya byk bir sessizlik kt. Sonunda Eli reini bitirdi ve sessizlii bozdu. ' "Jan, ne kadarlk bir hacimden sz ediyoruz?" "Suudilerin gnde yaklak alt milyon varil ihracat tedarik zincirinden hemen ekilecek." "Bu gnlk dnya talebinin neredeyse yzde onu deil mi?" diye sordu kdemli adam. "Yzde yedisine yakn, ama tabloyu anladnz." Clayton bir sonraki slayda geti. Bu slayt, New York mal borsasnda satld haliyle Bat Teksas ham petrolnn varilinin fiyatndaki son ykselii gsteriyordu. "Bildiiniz gibi piyasalar her zamanki gibi abartl bir histeriyle reaksiyon verip son yirmi drt saat iinde ham petroln fiyatn varil bana yz yirmi be dolar artrd. Faizsiz hisse senedi sahipleri olanlarnz Dow'da sonu olarak meydana gelen k grmtr," diye ekledi, iniltilere ve sallanan balara bakarak. "Peki, ama imdi ne yapacaz?" diye sordu Eli. "Bu kolay yamt verilecek bir soru deil ya da bizim durumumuzda yz yirmi be dolarlk bir soru. u anda belirsizliin yol at korkuyla urayoruz. Ve korku tahmin etmenin kolay olmad mantksz davranlara yol aar." Clayton durup kahvesinden bir yudum ald., Dinleyicilerinin her szcne kulak vermesini salyordu. ekici grntsnn her zaman dikkat ekmesine ramen u anda kalabal byleyen ey bilgisiydi. Bir an iin bu g hissinin tadma varp sonra szlerine devam etti. "Bir hata yapmayn. Ras Tanura'daki tahribat dnyann her yerinde ykc bir etki brakacak. Evdeki cephede, 11 Eyll kyle rekabet edebilecek ani bir ekonomik darbe olacak. Varili yz yetmi be dolarlk 166 Cengiz Han'n Hazinesi petrol gelecek hafta deposunu bir galonu 7 dolardan doldurmaya balaynca Tketici Joe Hummer'n park edip otobse binmeye balayacak. Bebek bezinden uak biletine kadar her eyin ykselen fiyat ekonomiyi dalgalandracak. Kimse fiyatlardaki bu derece arta hazrlkl deil. Bu da tketicinin bir eyi abucak almasna engel olacak." "Bakan'n bu konuda yapabilecei bir ey var m?" diye sordu Eli. "Fazla yok, ama darbeyi hafifletebilecek iki ey var. lkemizin Stratejik Petrol Rezervi tam kapasite dolu. Eer Bakan bunu tercih ederse, Suudi Arabistan'dan eksik gelen petrol tamamlayabilir. Ayrca nceki ynetim srasnda kabul edilen Kuzey Kutbu Ulusal Vahi Hayat Sna-'nn sondaj balad, bu yzden

Alaska Boru Hatt yeniden tam kapasiteyle alyor. Bu, yerli retim saysn biraz artracaktr. Ama ikisi de lkenin baz blgelerinde petrol sknts yaanmasn nleyemeyecektir." "Uzun vadede ne bekleyebiliriz?" "Korkunun piyasalarda nasl bir etki yaratacan ngremesek de, sonunda stn gelecek olan arz talep dinamiklerini tahmin edebiliriz. Fiyatlardaki art nmzdeki birka ay iinde imdiki talep seviyesini biraz azaltacak, petrol fiyatlar zerindeki basky hafifletecektir. Ayrca dier on OPEC lkesi, Suudi Arabistan'n kayp ihracatn telafi etmek iin yaygara koparacaktr, ama bu eksiklii giderek alt yaplarnn olup olmad ok ak deil." "Ama OPEC petrol fiyatnn yz dolarn stnde olmasn istemez mi?" diye tacize devam etti Eli. "Tabi, ama eer talep sabit kalrsa. Ama imdi bile ok sert ekonomik kstlamalarla karlaacaz. Eer fiyatlar yz yirmi be dolarn stnde kalmaya devam ederse Byk Kriz'le boy lebilecek global bir ekonomik knt yaayabiliriz." "Ama sen bunun olas olduunu dnmyorsun?" 167

"Bu olaslk var. Ama OPEC dnya apnda bir ekonomik k sanayilemi lkelerin istediinden daha fazla istemez, nk bu onlarn gelirini drr. Bugnk en byk endie kayna arzla ilgili. Arzda bir bozulma daha olursa btn tahminler altst olur." "Peki, yatrm hamlesi ne olacak?" diye anlaml bir ekilde sordu Eli. "Ras Tanura'dan gelen ilk tahminler, ykleme terminallerinin onarmnn ya da yenilenmesinin alt ila dokuz ay arasnda olacan sylyor. Benim ticari tavsiyem mevcut fiyatta petrol pozisyonlarn ksmak, dokuz ila on iki ay arasnda fiyatlarn daha makul seviyelere inmesini beklemek olurdu." "Bundan emin misin?" diye sordu Eli biraz pheci bir ekilde. "Kesinlikle hayr," diye karlk verdi Clayton. "Yarn Venezuela'ya bir meteor debilir. Gelecek hafta Nijerya'ya faist bir diktatr gelebilir. Petrol piyasalarn bir anda altst edebilecek binlerce politik ve evresel kuvvet var. Ve bu sinir bozucu bir durum. Daha fazla kt haber bizi ticari durgunluktan alp ekonomik krize gtrebilir ki, bunun etkilerinden kurtulmak yllar srer. Ama Ras Tanura'da bir doal afetin daha olacan dnmek bana biraz anlamsz geliyor. Baka soru var m?" diye sordu Clayton son slayda geerek. Harvey'in perdeleri amasyla odaya dolan gn herkesin gzlerini ksmasna neden oldu. "Jan, benim birimim ticari hisse senedi alp satyor," dedi krmz bir bluz giymi olan ksa sal sarn bir kadn. "Azalan Suudi petrol ihracatndan en fazla hangi lkelerin etkileneceini syleyebilir misin?" "Sandra yalnzca Suudi petrol ihracatnn nerelere yapldn syleyebilirim. Bildiiniz gibi ABD 1930'dan beri Suudi petrollerinin birincil alcs. Washington uzun zamandr Ortadou ham petrolne bamllmz azaltma amacnda srar ediyor, ama Suudi petrol hl ithal edilen toplam petroln neredeyse yzde on beini oluturuyor." 168

Cengiz Han'n Hazinesi "Ya Avrupa Birlii?" "Bat Avrupa petrolnn ounu Kuzey Denizi'nden alyor, ama Suudi ihracat nemli bir nokta. Bence onlarn dier petrol satclarna yaknlklar ciddi petrol sknts yaamalarn nleyecektir. Bana gre en byk darbeyi Asya alacak." Clayton bilgisayarnda bir dosya aarken kahvesinin son yudumunu ald. Odadaki herkesin sessizce oturmu syledii her kelimeyi dikkatle dinlemesi ilgisini ekmiti. "Japonya byk bir sarsnt hissedecek," dedi raporu tarayarak. "Japonya petroln hepsini ithal ediyor ve Taishet-Hakhodka Boru Hatt'nn bir blmn yok eden Sibirya'daki son depremden zaten etkilendi. Halka pek duyurulmadysa da bu kaza, petrol fiyatlarn varil basma drt dolar artrd bile," diye aklad. "Japonya'nn petrolnn yzde yirmi ikisini Suudi Arabistan'dan ithal ettiini syleyebilirim, bu yzden byk bir kstlama yaayacaklar. Ama Sibirya Petrol Boru Hatt'nn onarlmasyla birlikteJRus petrol ihracatnda gerekleecek olan geici art bu gerilimi biraz azaltabilir." "Ya in?" diye sordu isimsiz biri. "anghay yaknlarndaki o yangm ne olacak?" Sayfann aalarn tarayan Clayton kalarn biraz daha att. "inliler de benzeri bir ok yaayacak. in'in petrol ithalatnn neredeyse yzde yirmisi Suudi Arabistan'dan ve tankerlerle geliyor. Ningpo Petrol Terminalindeki yangnn etkisini deerlendirmedim, ama Ras Tanura'daki felaketle birleince inlilerin yaknda byk bir sorunla karlaacaklarm tahmin edebilirim." "in iin alternatif kaynaklar var m?" diye sordu arkalardan bir ses.

"Hazrda yok. Rusya en belirgin kaynak, ama petrollerini Bat'ya ve Japonya'ya satma olaslklar daha yksek. Kazakistan biraz rahatlama salayabilir, ama onlarn in'le aralarndaki boru hatt zaten tam kapasi-

teyle alyor. Sanrm enerji kaynaklarnda zaten bir yetersizlik yaayan in ekonomisinde arpc bir etki grlecek." Clayton ofisine dndnde in'in durumunu daha derinlemesine incelemeyi aklnn bir kesine not etti. "Daha nce lkede yaanacak yakt skntsndan sz etmitin," dedi mor kravatl, solgun yzl bir adam. "Bu ne kadar ciddi olabilir?" "Piyasalarn baka darbeler almad var saylrsa, snrl blgelerde yalnzca geici skntlar yaanabilir. Tekrar ediyorum, bizim esas sorunumuz korku. Gerek de olsa hayali de olsa, dnyada-baka bir bozulmann olacandan korkmak, bizi tam bir ke gtrebilecek gerek suludur." Toplant biterken finans kalabal ask suratlarla gri alma blmelerine dald. Clayton bilgisayarn toplayp kapya giderken yanna biri geldi. Ban evirip baknca kravatnda bir ya lekesi olan pasakl Eli'yi grd. "Harika toplantyd Jan." Eli srtyordu. "Sana bir fincan kahve s^ marlayabilir miyim?" Clayton'm dilerini skarken yapabilecei tek ey glmseyip ban sallamak oldu. 170 Cengiz Han'n Hazinesi 13 Pekin'de boucu bir gnd. Scak, dumanl sis ve nemin boucu karm, kalabalk ehri youn bir sefalet rtsyle kaplyordu. Arabalar ve bisikletler skk bulvarlarda yer kapmak iin mcadele ederken, sokaklarda byk bir fke vard. Anneler scaktan biraz kurtulmak iin ocuklarn kapm ehrin saysz gllerine akn ediyordu. Buz gibi Coca-Cola satan ergenlik andaki sokak satclar terli turistlerin ve iadamlarnn susuzluunu giderirken muazzam krlar elde ediyordu. Pekin'in tarihi Yasak ehir'in hemen batsndaki gvenli bir binalar topluluunda bulunan in Komnist Partisi kararghnn geni toplant salonundaki hava biraz daha serindi. Yersiz bir ekilde Merhamet Saray ad verilen antik sarayn bodrumunda bulunan penceresiz konferans salonu, narin hallar ve antik goblenlerle 1960'larn ucuz ofis mobilyalarnn garip bir karmyla doluydu. Yarm dzine ask suratl adam politikbronun sekin daimi komitesini oluturuyordu. in Hkmeti'ndeki en nfuzlu birim olan bu komite in'in genel sekreteri ve Bakan Qian Fei birlikte izikler iindeki yuvarlak bir masann etrafna toplanmt. Boucu oda, boncuk gibi gzleri olan kel kafal ticaret bakanna ok daha scak geliyordu. Shinzhe adndaki bakan yannda gen asistanyla parti eflerinin karsnda dikiliyordu. 171 ?:

"Shinzhe, devlet be yllk ekonomik gelime planm daha geen kasmda onaylad," dedi bakan Fei, kmser bir tonla. "Birka 'kazann' ulusal hedeflerimizi olanaksz hale getirdiini mi sylemek istiyorsun?" Shinzhe slak avucunu pantolonunun bacana silerken boazn temizledi. "Bay genel sekreter, politbro yeleri," diye karlk verdi, toplanm dier brokratlara bayla selam vererek. "in'in enerji gereksinimleri son birka yl iinde muazzam bir deiiklie urad. Ekonomimizdeki hzl ve dinamik byme, enerji kaynaklarna byk alk duymamza yol ayor. Yalnzca birka ksa yl nce lkemiz ham petrol ihra ediyordu. Bugn tketimimizin yarsndan fazlas petrol ithalatndan salanyor. Ekonomimizin boyutu yznden zc bir gerek bu. Houmuza gitse de gitmese de yabanc petrol piyasasn kuatan ekonomik ve politik kuvvetlerin esiriyiz, tpk son krk yldr Amerika'nn olduu gibi." "Evet, artan enerji ihtiyacmzn farkndayz," dedi Fei. Ksa sre nce seilen parti bakan, brokratik sistemdeki gelenekselcilere eit oranda ekicilik ve kurnazlk gsteren elli yanda gen bir adamd. Shinzhe onun abuk kzan, ama ayn zamanda geree sayg duyan biri olduunu biliyordu. "ok ne kadar ciddi?" diye sordu baka bir parti yesi. "Uzuvlarmzdan ikisinin kesilmesi gibi. Suudi Arabistan'daki deprem bize aylarca petrol gndermelerini engelleyecek, ama zaman iinde alternatif satclar bulabiliriz. Ningbo Limam'ndaki yangn daha fazla hasar verdi. thal ettiimiz petroln neredeyse te biri oradaki liman tesisinden geliyor. Petrol gemilerle ithal

etmek iin gerekli alt yapy hazrlamak, hzla yaplacak bir ey deil. Korkarm kolayca dzeltilemeyecek iddetli skntlarla karlaacamz belirtmek zorundaym." "Mevcut ithalat seviyesine tekrar kmak iin yaplmas gereken hasar onarmlarnn bir yl srebileceini duydum," dedi beyaz sal politbro yesi. 172 Cengiz Han'n Hazinesi "Bu tahmine itiraz edemem," dedi Shinzhe bam eerek. Birden odann tepesindeki floresan lambalar snd, grltl ve etkisiz havalandrma sisteminin sesi kesildi. Iklar titreip havalandrma sistemi yavaa tangrdayarak yeniden almaya balarken kararan odaya bir sessizlik kt. Bunlar bakann fkesi takip etti. "Su kesintiler durmal!" diye sylendi. "anghay'n yarsnda be gndr elektrik yok. Fabrikalarmz elektrik tasarrufu yapmak iin snrl saatlerde alyor, iilerin akam yemeini piirecek elektrikleri yok. Ve imdi sen bize yurtdndan gelen petroln azalacan ve be yllk planmzn pe gideceini mi sylyorsun? Bu sorunlar zmek iin neler yaplacan bilmek istiyorum," diye tslad. Shinzhe bu konumann karsnda gzle grlr ekilde bzlmt. Masann etrafna baknca dier komite yelerinin hibirinin cevap ve recek cesarette olmadn grd, bu yzden derin bir nefes alp alak sesle konumaya balad. "Bildiiniz gibi ksa sre sonra Three Gorges Baraj Hidroelektrik Santral'nda ilave jeneratrlerimiz devreye girecek, yarm dzine yeni kmr ve gazla alan g tesisleri, eitli ina aamalarnda bulunuyor. Ama suyla almayan g tesisleri iin yeterli miktarda doal gaz ve petrol yakt bulmak sorun oluyor. Devlet destekli petrol irketlerimiz, Vietnam Hkmeti'nin itirazlarna ramen Gney in Denizi'nde keif almalarn artrd. Ayrca yurtdndaki petrol alm ilikilerimizi geniletmeye devam ediyoruz. Dileri bakan ksa bir sre nce ran'dan nemli miktarlarda petrol satn almak iin baarl mzakerelerde bulundu. Ve zengin petrol stoklan olan Batl petrol irketlerini almak iin de abalarmz srdryoruz." "Bakan Shinzhe hakl." Sessizce bir kenarda oturan kr sal dileri bakan hafife ksrd. "Fakat bu faaliyetler uzun vadeli enerji kaynaklaryla ilgili. u andaki sorunu zmek iin hibir ie yaramazlar." 173

"Tekrar soruyorum, bu eksii gidermek iin neler yaplyor?" diye sordu Fei neredeyse lk atarak. Sesi bir oktav ykselmiti. "ran'a ek olarak birka Ortadou lkesiyle daha ihracatlarn artrmalar konusunda konutuk. Tabii fiyat konusunda Bat lkeleriyle rekabet etmemiz gerekiyor," dedi Shinzhe yumuak bir sesle. "Ama Ningbo Liman'ndaki hasar, deniz yoluyla getirebileceimiz petrol miktarn fiziksel olarak snrlyor." "Ya Ruslar?" "Onlar Japonlarla ak yayor," dedi dileri bakan tkrrcesine. "Bat Sibirya petrol sahalarndan ortak bir boru hatt geirme nerimiz, Japonlara petrol salayacak olan Pasifik hatt yznden Ruslar tarafndan reddedildi. Ksa vadede Rusya'dan demiryoluyla nakliyeyi artrabiliriz ki, bu da byk miktarlarda petrol tamak iin elverili bir yol deil." "Yani bir zm yok," dedi Fei homurdanarak. fkesi oalmaya devam ediyordu. "Ekonomik bymemiz duracak, Bat'ya kar kazanlarmz azalacak. Hepimiz arazilerdeki iftliklerimize geri dnp sren elektrik kesintilerinin tadn karabiliriz." Kimse genel sekreterin fkesinin karsnda nefes bile almaya cesaret edemedi ve oda tekrar sessizlie gmld. Yalnzca geri planda uul-dayan havalandrmann tenekeyi andran takrts havadaki sessizlii bozuyordu. Sonra Shinzhe'nin asistan olan Yee adndaki ufak tefek gen kadn boazn temizledi. "Affedersiniz, genel sekreter, Bakan Shinzhe," dedi iki adama doru ban sallayarak. "Devlet daha bugn bakanlmz araclyla garip bir enerji yardm teklifi ald. Size daha nce bilgi veremediim iin zr dilerim, bakanm," dedi Shinzhe'ye bakarak. "O srada nemini kavrayamamtm." "Teklif nedir?" diye sordu Fei. "Moolistan'daki bir irketten yksek kaliteli ham petrol..." 174 Cengiz Han'n Hazinesi "Moolistan m?" diye araya girdi Fei. "Moolistan'da petrol yok ki." "Teklif gnde bir milyon varil salamak zere," diye devam etti Yee. "Teslimat doksan gn iinde balayacak." "Bu ok sama," dedi Shinzhe, bu bilgiyi herkesin iinde aklad iin Yee'ye fkeyle bakarak.

"Belki," dedi Fei. lgilenmiti. Birden yz daha scak hale gelmiti. "ncelemeye deer. Bu neride baka ne diyor?" "Yalnzca karlk olarak bekledikleri talepleri," diye cevap verdi Yee, birden endielenerek. Tartmann orada sona ermesini umarak duraksar-ken btn gzlerin kendisine sabitlendiini grnce uysal bir ekilde devam etmek zorunda kald. "Petroln fiyat mevcut piyasa fiyatna gre belirlenecek ve yl iin sabitlenecek. Ayrca Qinhuangdao Liman'nda biten kuzeydou petrol boru hattnn tek kullanm hakk verilecek ve ayrca Moolistan olarak anlan inlilerin kontrolndeki topraklar resmen Moolistan'n iktidardaki hkmetine devredilecek." Ciddi dinleyiciler birden bir amata kopard. ok edici bu talep karsnda fkeli lklar oday sarst. Birka dakikalk iddetli itirazdan sonra Fei sessizlii salamak iin kl tablasn masaya vurdu. "Sessizlik!" diye bard bakan. Kalabalk hemen sustu. Yznden ac dolu bir ifade geti, sonra sakin ve alak sesle konutu. "Teklifin gerek... petroln gerekten var olup olmadn renin. O zaman uygun bir fiyat konusunda pazarlk edebiliriz." "Nasl isterseniz genel sekreter," dedi Shinzhe bayla selam vererek. "Ama nce syleyin bana. Bu iren talep kimden geliyor?" Shinzhe aresizlikle Yee'ye bakt. "Bakanlmzn tanmad kk bir irket. Ad Avarga Petrol Konsorsiyumu." 175

14 aresizlik iindeydiler. Selenga Nehri vadisinin st ksmn inceleme talimatyla Ulan-Ude'den ayrldktan iki hafta sonra be kiilik sismik aratrma ekibi yolunu kaybetmiti. Rus petrol irketi LUKOL'deki adamlarn hibiri o blgeden deildi, bu da talihsizliklerini artryordu. Birisi GPS birimine kahve dkp aleti hzla devre d braknca skntlar balamt. Bu, gneye doru inilerini durdurmak iin yeterli bir neden deildi. Hatta Moolistan snnna rastlamalar ve gvence olmas iin tadklar Sibirya haritasnn dna kmalar da bu durumu deitirmedi. Yola devam etmelerini salayan ey, olas yapsal tuzaklar gsteren "vurucu" kamyonun vurularndan tespit edilen bir dizi yzeydeki engebeli kvrmlard. keltideki yapsal tuzaklar, petrol ve gaz ceplerinin biriktii doal toplama havzalaryd. Aratrma ekibi, olas petrol anlamna gelen derin tuzaklar izlerken dolambal yollardan gneydouya doru inmi ve nehrin yolunu tamamen kaybetmiti. "Btn yapmamz gereken tekrar kuzeye dnp grnr izlerimizi takip etmek," dedi Dimitri adndaki ksa, kel kafal adam. Ekip lideri durmu batya bakyor, gnbatm yaklarken aalarn yayd uzun glgeleri seyrediyordu. 176 Cengiz Han'n Hazinesi "Geride ekmek krntlar brakmamz gerektiini biliyordum," diye srtt, Vlad adndaki gen mhendis yardmcs. "Kyakhta'ya ulaacak kadar yaktmz olduunu sanmyorum," dedi vurucunun ofr. Arac gibi o da iriyar, kaln uzuvlu bir adamd. Ak src kapsndan girip ekerleme yapmak iin uzand, etli ellerini bann altna koydu. Otuz tonluk byk kamyon altnda elik bir para tayor, bu para yere vurarak yeryznn derinlerine sismik oklar gnderiyordu. Kamyondan eitli uzaklklara, yzey alt kelti katmanlarndan seken sinyalleri alan kk alclar yerletirilmiti. Bilgisayarlar sinyalleri yeraltna ait grsel haritalara ve grntlere dntryordu. Drt ekerli krmz, kirli kamyonet kenara ekip durdu, iindeki iki kii dar kp tartmaya katld. "Snr geme iznimiz yok ve imdi snrn nerede olduunu bile bilmiyoruz," diye yaknd kamyonetin ofr. "Sismik kaytlar devam etmemiz gerektiini sylyor," dedi Dimitri. "stelik iki hafta sahada kalmamz emredildi. Sondaj emrini alma iini de brakalm irket brokratlar dnsn. Snra gelince, kuzeyimizde bir yerde olduunu biliyoruz. En byk endiemiz snra ulamak iin yakt almak olmal." ofr tam bir ey sylemek zereydi ki uzaktan gelen bouk bir patlama sesi dikkatini datt. "urada, tepenin stnde," dedi Vlad. Kayalk tepenin stnde, amla kapl yamalar yznden yemyeil parlayan kk bir da srtnda duruyorlard. Birka kilometre uzakta gri bir duman bulutu, sk ormanl yamatan bulutsuz gkyzne doru ykseliyordu. Patlamann tepelerdeki yanklar dindikten sonra ar bir makine sesi yamalardan aa indi. "Tanr akna bu da ne byle?" diye homurdand kamyonun ofr, patlamayla uyanarak. 177

F:12

"Dalarda bir patlama oldu," dedi Dimitri. "Maden oca almas filandr herhalde." "Bu vahi ortamda bir tek bizim bulunmadmz bilmek gzel," diye mrldand ofr, sonra ofr kabinine geri dnd. Cevap fazla beklemeden geldi. Motorun sesi yaklamaya devam ederken uzakta son model bir drt ekerli grnd. Ara bir tepeden geti, ak arazide aratrmaclara doru hzla gelmeye balad. Neredeyse stlerine kana dek de durmad, sonra birden duman bulutlar kararak durdu. indeki iki kii bir an iin hareketsiz kald, sonra dikkatle arabadan indi. Ruslar dz burunlar ve kk elmack kemikleri yznden adamlarn Mool olduunu hemen anlamt. ki adamdan ksa olan" ileri kp serte sordu. "Burada ne yapyorsunuz?" "Yolumuzu kaybettik," dedi soukkanl Dimitri. "Vadiyi aratrrken kaybolduk. Geri dnp Kyakhta snrn gemeliyiz, ama yeterli yaktmz olup olmadm bile bilmiyoruz. Bize yardm edebilir misiniz?" "Aratrma," szn duyunca Moolun gzleri irileti ve yolun kenarna park etmi olan vurucu kamyonu ilk kez dikkatle inceledi. "Petrol aramas m yapyorsunuz?" diye sordu, sakin bir tonla. Mhendis bayla evet iareti yapt. "Burada petrol yok," dedi Mool sinirli bir ekilde. Kollarn etrafa doru sallayarak, "Bu gecelik burada kamp kuracaksnz," dedi. "Bu noktada kaln. Sabah kamyonunuz iin yakt getiririm ve Kyakhta'ya giden yolu size gsteririm." Veda etmeden ya da baka bir nezaket sz sylemeden dnp arabaya bindi, dalara geri dnd. "Sorunlarmz bitti," dedi Dimitri tatmin olmu bir ekilde. "Burada kamp kurup sabah erkenden yola karz. Umarm bize biraz votka brak-msmdr," dedi uykucu kamyon ofrnn omzunu svazlayarak. 178 Cengiz Han'n Hazinesi Gne tepelerin ardnda batarken hzla karanlk kt, hava soudu. Byk kanvas adrn nne byk bir ate yaktlar. Adamlar atein etrafna toplanp konserve gve ve pilavdan oluan tatsz yemei yediler. Kasa sre sonra gecelik elenceleri iskambil ktlar, votka ve bozuk paralar ortaya kt. Ortadaki paralar kendine doru ekerken, " el art arda," diye gld Dimitri. Bir damla votka enesinden aa szlrken gzleri arlam gzkapaklarnn altnda parlyordu. Ayn derecede sarho olan arkadalarna bakt. "Biraz daha devam edersen Karadeniz'de bir yazlk iin yeterli paran olacak," diye ^karlk verdi biri. "Ya da Hazar Denizi'nde siyah bir kpein," diyerek gld dieri. "Bu oyun bana fazla geliyor," diye sylendi Vlad. Bir gecede yz ruble kaybetmiti. "Dimitri'nin hilelerini unutmak iin uyku tulumunia gidiyorum." Gen mhendis Sendeleyerek ayaa kalkarken dierlerinin alayc szlerine aldrmad. Kanvas adra girmeden nce iini yapmak iin kamyonun arkasna geti. Sarho kafayla sendeledi ve kamyonun arkasndaki kk bir oyua aya takld, tepeden aaya birka adm kayp byk bir kayaya arpt. Orada dizini ovuturup sakarlna kfrederek yatarken kampa yaklaan at nal seslerini duydu. Ellerinin ve dizlerinin stnde emekleyerek yarn bana kadar geldi. Kamyonun altndan kar taraftaki kamp yerini grebiliyordu. Kk atl grubu kampa yaklarken arkadalarnn sesi kesilmiti. Vlad, adamlar atein nda aydnlanacak kadar yaklatklarnda grdklerine inanamayarak gzlerini ovuturdu. Hain grnml alt adam ortaa manastrlarnda grlen tablolardan frlam gibiydi. Her biri dizlerine kadar uzanan ve izmelerinin iine soktuklar beyaz pantolonlar rten turuncu ipekli gmlekler giymiti. Bellerindeki parlak mavi kesede 179

bir kl, omuzlarndaysa bir yay ve tyl oklarn bulunduu bir okluk aslyd. Balarndaki kse biimindeki metal miferlerin ortasndan bir ty kyordu. Kt grnmlerine katkda bulunmak istercesine adamlarn enelerin altna kadar inen uzun byklar vard. Dimitri neredeyse tamamen dolu votka iesiyle atein bandan kalkp onlar davet etti. "Gzel atlarnz erefine biraz iki, yoldalar," dedi dili dolaarak. ieyi havaya kaldrd.

Teklif sessizlikle karlanrken alt adam mhendise souk bir ekilde bakyordu. Sonra atllardan biri yanna doru uzand. Vlad'in daha sonra zihninde binlerce kez tekrarlayaca imek gibi bir hareketle yay gsne dayad, ipini geri ekip tyl oku frlatt. Vlad okun utuunu bile grmedi, yalnzca votka iesinin birden Dimitri'nin elinden uup yere derek yzlerce paraya ayrldn grd. Birka adm tedeki Dimitri eliyle boazn tutuyor, parmaklarnn arasndan okun tyl sap kyordu. Mhendis bouk bir yardm lyla dizlerinin stne kt, bir kan seli gsne doru inerken yere devrildi. Kamp ateinin etrafndaki dier adamlar ok geirerek ayaa frladlar, ama bu yaptklar son hareket olacakt. Bir anda ok yamuru bir kasrga gibi zerlerine yad. Atllar yaylarn kullanp birka saniye iinde yarm dzine ok atabilen lm makineleri gibiydiler. Sarho aratrmaclarn hi ans yoktu, okular bu kadar yakn mesafeden hedeflerini kolayca buluyorlard. Ksa lklar gecenin iinde yankland ve sonra her ey bitti. Adamlarn hepsi cansz yatarken bedenlerinden kan oklar mezar talarn oluturuyordu. Vlad katliam bym gzlerle seyrederken ilk ok atldnda neredeyse lk atyordu. Kalbi gsnden frlayp kacakm gibi oldu. Sonra adrenalin hcumu balad, ona ayaa kalkp rzgr gibi komasn emretti. Sendeleyerek yarktan aaya inip komaya balad. Hayatnda hi 180 Cengiz Han'n Hazinesi Icomad kadar hzl kouyordu. Dizindeki ac, kanndaki alkol yok olmutu, yerini bir tek korku almt. Panikle hareket ederek grnmeyen engellere aldrmakszm eimli tepelerden aaya hi durmadan kotu. Birka kez dt, kollarnda ve bacaklarnda kt kesikler olutu, ama hemen ayaa kalkp komaya devam etti. iddetle arpan kalbinin ve soluklarnn arasndan nal sesleri duymaya alt. Ama adamlar gelmedi. ki saat boyunca kotu, sendeledi ve sonunda kendini Selenga Neh-ri'nin sularnda buldu. Nehir boyunca yrd hem snaca hem de gizlenmesini salayan iki byk bir kaya buldu. Srnerek kayalarn arasndaki yara girdi ve girer girmez uykuya dald. Ksa bir sre nce tank olduu canl kbusu dnnce uyanmay hi istemedi. 181

15 Theresa yolculuun, 1860'larda Butterfield posta arabalaryla Amerika'nn gneydousuna yaplan yolculuklarn bir kopyas olduuna karar i ermiti. Her tmsek ve ukurun sarsnts, tekerleklerden yaylp iki ton-uk panel kamyonun tabann titretiyor, bu enerji de btn kemiklerini sarsan bir gle Theresa'nm srtna kyordu. Elleri bal, az tkal bir ekilde iki silahl muhafzn karsnda tahta bir bankta oturuyor olmas da rahatlk faktrn etkilemiyordu. Yalnzca yannda zincirlenmi ekilde duran Roy ve Wofford'un varl onu zihinsel olarak biraz rahatlatyordu. Her yeri acyordu, yorgun ve at. Baykal Gl'ndeki olaylar anlamaya alyordu. Tatiana paylatklar kamarada enesine silah dayayarak onu uyandrdktan sonra ok az ey sylemiti. Namlunun ucunda Vereshchagin'en indirilip kk bir sandala bindirilmi, dierleriyle birlikte ksa bir sre iin siyah yk gemisine transfer edilmi, oradan da bu panel kamyonun arkasna bindirilmiti. Neredeyse iki saat boyunca limanda beklerken, silah sesleri ve bir kargaa olduunu duymutu. Ama sonra kamyonlar alm ve oradan uzaklatrlmlard. Rus bilim adam Sarghov'a ne olduunu ok merak ediyordu. Yk gemisine ilk bindirildiklerinde o, gruptan kabaca uzaklatrlm, geminin 182 Cengiz Han'n Hazinesi baka bir blmne bindirilmiti. Durum iyi grnmyordu ve neeli bilim adamnn hayat iin korkuyordu. Peki, Vereshchagin'e ne olmutu? Zorla aa indirildiinde suya batyor gibiydi. Al, Dirk ve mrettebatn geri kalan da tehlikede miydi? En nemli soru, neden karldklaryd? Hayat iin endie ediyordu, ama Roy ve Wofford'a baknca kendine acma duygusu hemen kayboldu. ki adam ondan ok daha fazla ac ekiyordu. Wofford siyah gemiden itilip dengesini kaybedince byk olaslkla krlan yaral bacana byk zen gsteriyordu. Bacan dmdz ileriye uzatmt, kamyonun her sarslnda acyla yzn buruturuyordu. Roy'a bakan Theresa gmleindeki kann kurumu olduunu grd. Sinir bozucu muhafz, den Wofford'a yardm etmek iin duran Roy'a tfeiyle vurmu, kafatasnda geni bir yark amt. Roy birka dakika bilinsiz kalm, gevek bedeni kabaca kamyonun arkasna frlatlmt. Kamyon iddetle tekrar sarslnca Theresa bir an korkusunu unuttu. Gzlerini kapatp uyuyarak bu kbustan uzaklamaya alt. Kamyon be saat ar sarsntlarla yol ald, bir ara dier aralarn sesine ve

yaplan dur kalklara baklrsa byke bir ehirden geti. Trafiin sesi ksa sre sonra kayboldu ve kamyon yeniden hzland, kvrml toprak yolda drt saat daha ilerledi. Sonunda kamyon yavalad, iki muhafzn ani hareketlilii Theresa'nn var yerine geldiklerini anlamasn salad. "Havada geirdiimiz sre dnlrse, uakla da gelsek olurdu." Bir ukura daha dnce hepsi birlikte banktan utular. Wofford acyla yzn buruturdu. Theresa bu cesur espriye glmsedi, ama bir cevap vermedi. Kamyon durdu, grltl motoru sustu. Arka kaplar alp ierisini ok edici parlaklkta gn yla doldurdu. Muhafzlarn ba iaretiyle Theresa ve Roy, Wofford'un kamyondan inmesine yardm ettikten sonra durup evrelerini incelediler. 183

ki mstakil binay kuatan duvarlarla evrili bir kompleksin ortasn-daydlar. Yzlerine arpan hafif esintiye ramen, parlak mavi gkyznn altndaki scaklk, Baykal Gl'ndekinden ok daha fazlayd. Theresa havay koklaynca kuru ve tozlu bir tat ald. Uzakta ve olduka aada geni otlarla kapl bir vadi uzanrken kompleksin bitiiinde gri-yeil da zirvesi ykseliyordu. Kompleks, Theresa'nm alak allar ve uzun am kmeleriyle kapl olduunu fark ettii dan yan tarafna gmlm gibiydi. Sol taraflarnda uzun al srasnn ardnda, modern endstri parklarnda bulunanlara benzer yar gizlenmi alak, tula bir bina vard. Binann bir ucunda bulunan ahr oraya hi uygun grnmyordu. Yarm dzine sakin at, geni alda dolap tozun arasndan ban uzatan ot kalntlarn otluyordu. Binann dier tarafnda bir kamyon filosunun ve mekanik donanmn bulunduu byk, elik bir bina vard. eride, siyah tulumlar giymi bir avu ii tozlu toprak kaldrma ekipmanyla alyordu. "Ta MahaPin Hindistan'da olduunu sanyordum," dedi Roy. "Belki de Hindistan'dayzdr," diye karlk verdi ac dolu bir ekilde srtarak. Theresa dnp kompleksteki dier binay inceledi. Roy'la ayn fikirdeydi, daha kk bir modeli olsa da Hindistan'n kolayca tannan binasna benziyordu. Tuladan ina edilen endstriyel binann ilevsel etkinliinin tersine, karsndaki bu yap atafatl bir havaya sahipti. Parlak beyaz mermer binann nnde kaln stunlar vard. Ortasndaki dairesel kemerli giri ana girii kuatyordu. Giri salonunun stnde kubbeli beyaz bir at, onun da stnde altn rengi bir kule klah ykseliyordu. Tasarm gerekten de Ta Mahal'in kubbesinden pek farkl deildi. Zarif olmasna ramen bu grnt, gkyznden den byk bir vanilyal dondurma topunu artryordu. 184 Cengiz Han'n Hazinesi Binann nndeki arazi de ayn ekilde grkemliydi. Kompleksten akan bir ift kanal byk bir havuzu besledikten sonra binann n tarafnn altnda gzden kayboluyordu. Theresa yakndaki bir nehirden fkrp kanallar besleyen nehrin sesini duyabiliyordu. Kanallarn ve havuzun etrafnda uzanan ssl bahe bir ngiliz soylusunu utandracak kadar ayrntl ekilde budanmt. Theresa bahenin karsnda Tatiana ve Anatoly'nin, belinde tabanca klf olan bir adamla konutuunu grd. Adam ban sallayp kamyonun arkasna yaklat, youn aksanyla, "Bu taraftan," dedi. ki muhafz emri glendirmek iin Roy ve Wofford'un arkasndan geldi. Theresa ve Roy, Wofford'un koluna girip gsterili binaya doru giden tknaz adam takip ettiler. Kemerli girie yaklarken eve alan byk oymal ahap kapy grdler. Kapnn iki yannda Savoy Oteli'nin kapclar gibi turuncu renkli, nakl, ssl ipek ceketler giymi bir ift muhafz bekliyordu. Theresa onlarn muhafz olduunu biliyordu, nk kapy amak iin bir giriimde bulunmamlard. Bir ellerinde tuttuklar sivri ulu mzraklaryla son derece hareketsiz bir ekilde dikiliyorlard. Kap ald, kubbeli antreye girdiler. erisini dolduran eski pastoral tablolarda ayrlardaki atlar grlyordu. arpk glmsemeli ksa boylu bir khya kapnn arkasndan kp gruba kendisini takip etmesini iaret etti. Onlar cilal mermer zeminden geirip konuk odasna giden yan koridora soktu. Theresa, Roy ve Wofford teker teker rahat bir ekilde dekore edilmi odalara yerletirildikten sonra khya kaplar kilitleyip uzaklat. Theresa yatan yanndaki sehpada bir kse duman tten orba ve bir somun ekmek buldu. Ellerindeki ve yzndeki kirleri abucak ykayp ' a kurt gibi yemee saldrd. Sonunda yorgunluk korkularndan daha ar bast ve yumuak yataa uzanp hemen uykuya dald. saat sonra kapnn serte alnmasyla derin uykusundan frlad. 185

"Bu taraftan ltfen," dedi ufak tefek khya, Theresa'ya biraz ehvetle bakarak.

Roy ve Wofford koridorda bekliyordu. Theresa, Wofford'un bacann bandajlandn grp ard. Elinde de bir baston vard. Roy'un kafasndaki kesik de bandajlanmt. Kanl gmleinin yerine bol, pamuklu bir kazak giymiti. "kiniz de tam bir salk abidesi gibi duruyorsunuz," dedi Theresa. "Tabi. Eer abide deneme testlerinde kullanlan bir mankense," diye karlk verdi Roy. "Tutumlar deiti, fazlasyla konuksever oldular," dedi Wofford, bastonunu yere vurarak. n tekrar antreye gtrdler sonra ana koridordan geerek geni bir oturma salonuna kabul edildiler. Deri ciltli kitaplar duvarlar dol-duruyordu, bir uzak kedeki mine ve kenarndaki bar gze arpyordu. Theresa bann stndeki duvarda asl duran siyah aynn gsne endieyle bakt. Keskin peneleri ve plak dileri bir saldrganlk gsteri--' halinde donup kalmt. Oday yle bir taraynca doldurulmu hayvanlar sevenler iin bir cennet olduunu dnd. eitli geyikler, byk .^mzlu Kolar, kurtlar ve tilkiler oday kuatm, ziyaretilere pis pis bakyorlard. Tatiana odamn ortasnda duruyordu. Yannda duvara aslm gibi duran bir adam vard. Srt yznden, diye dnd Theresa. Adam glmsedii zaman Dr kopekbalnnkini andran ve i et yemeye ok istekliymi gibi grnen keskin, sivri dileri ortaya kyordu. Ama grnnn geri kalan o kadar etkileyici deildi. Ufak tefek, kasl bir yaps vard ve simsiyah saman geriye doru taranmt. kk elmack kemikleri ve badem biimindeki garip el rengi gzleriyle klasik Mool tarznda yakklyd. Rzgr gnein neden olduu krklklar hayatnn ilk yllann ak havada al186 Cengiz Han'n Hazinesi arak geirdiini gsteriyordu. Ancak modaya uygun gri takm elbise giymi adamn tavrlar o gnlerin ok geride kaldn sylyordu. "Bize katlmanz ne gzel," dedi Tatiana, duygusuz bir tonda. "Size Avarga Petrol Konsorsiyumu'nun Bakan Tolgoi Borjin'i tantrabilir miyim?" "Sizinle tantma memnun oldum." Wofford eilip eski bir dostuy-mu gibi adamn eline uzand. "imdi nerede olduumuzu ve neden burada olduumuzu syler misiniz?" Adamn elini mengene gibi skt. Wofford'un ani sorusu Moolu hazrlksz yakalam gibiydi. Cevap vermeden nce biraz tereddt edip Wofford'un elini hemen brakt. "Benim evimde ve irket merkezindesiniz." "Moolistan m?" diye sordu Roy. "Sibirya'dan aniden ayrlmak zorunda kaldnz iin zgnm," dedi Borjin, Roy'un sorusuna aldrmadan. "Tatiana, bana hayatlarnzn tehlikede olduunu syledi." "yle mi?" dedi Theresa eski kamara arkadana dikkatli bir ekilde bakarak. "Silah zoruyla oradan ayrlmanz sizin iyiliiniz iindi," diye aklad Tatiana. "Baykal'daki evreci radikaller ok tehlikelidir. Grne gre enstitnn aratrma gemisine szmlar ve gemiyi iindekilerle birlikte batrmaya almlar. Neyse ki ben yakndaki bir gemiyle balant kurabildim ve onlar da kamza yardm etti. Oradan gizlice ayrlmamz en iyisiydi, bylece dikkati zerimize ekmeyecek ve daha fazla saldrya urama riskine girmeyecektik." "Baykal'daki evreci gruplarn byle iddet ieren ekillerde davrandklarn hi duymadm," dedi Theresa. "Bunlar yeni gen radikaller. Son yllarda devletin idari kontrollerinin azalmasyla birlikte korkarm asi genler daha kstah ve zor kullanr oldu." 187

"Peki, ya bizimle birlikte gemiden indirilen bilim adam Sarghov'a ne oldu?" "Dier enstit yelerini uyarmak iin gemiye geri dnmede srar etti. Korkarm artk onun gvenliini garanti edemeyiz." "ld m? Ya gemideki dierleri?" "Herkesin gvenlii iin blgeden ayrlmak zorundaydk. Aratrma gemisi ya da Sarghov konusunda bir bilgim yok." Bu szckleri dnen Theresa'nn yzndeki kan ekildi. "Peki, bizi neden buraya getirdiniz?" diye sordu Roy. "Baykal Gl projesini imdilik braktk. Potansiyel petrol sahalarn deerlendirmedeki yardmnz bizim iin hl deerli. Bizimle alt haftalk szleme yapmtnz, bu yzden biz de szlemeye uyup sizinle baka bir projede alacaz." "irkete bilgi verildi mi?" diye sordu Theresa, cep telefonunun Ve-reshchagin'de kaldn hatrlayarak. "Bu konuyu tartmak iin efimle konumam gerekiyor."

"Ne yazk ki u anda mikrodalga telefon hattmz kesik. Sizin de anlayabileceiniz gibi uzaktaki blgelerde yaygn grlen bir sorun bu. Servis salandktan sonra elbette istediiniz gibi telefon edebilirsiniz." "Neden bizi hayvan gibi odalarmza kilitliyorsunuz?" "Halihazrda yrtlen bir sr hassas projemiz var. Korkarm yabanclarn tesislerde babo dolamalarna izin veremeyiz. Uygun zamanda sizi gezdirebiliriz." "Eer hemen buradan gitmeyi istersek?" diye sordu Theresa. "Bir ofr sizi Ulan Batur'a gtrr, oradan bir uaa binip evinize gidebilirsiniz." Borjin glmserken keskin dileri parlyordu. Yolculuk yznden hl yorgun olan Theresa ne dneceini bilmiyordu. Belki de imdilik sular bulandrmasa iyi olurdu. "Yapmamz istediiniz ey nedir?" 188 Cengiz Han'n Hazinesi Birka bilgisayarla birlikte bir tomar dosya ieri getirildi. Hepsi jeolojik deerlendirmeler ve yzey alt sismik profillerle doluydu. Borjin'in istei basitti. "Sondaj operasyonlarmz yeni corafik blgelere geniletmek istiyoruz. Yer almalar parmaklarnzn ucunda. Bize en uygun sondaj ver-lerinin nereler olacam syleyin." Daha fazla bir ey sylemeden ger dnp peinde Tatiana'yla birlikte odadan kt. "Bunlar bir sr zrva," diye mrldand Roy, ayaa kalkarak. "Aslnda bunlar profesyonelce toplanm verilere benziyor," dedi Wofford yeralt kelti katmanlarnn eitli seviyelerdeki kalnln gsteren bir haritay kaldrarak. "Ben verileri sylemiyorum," dedi Roy, bir dosyay masaya indirerek. "Sakin ol koca adam," diye fsldad Wofford. Odann tavannn kesini iaret ediyordu. "Gizli kameradayz." Roy ban kaldrp baknca doldurulmu bir geyik kafasnn yanndaki minik video kamerasm grd. En azndan dosyalar inceliyormu gibi yapsak iyi olur," diye devam etti Wofford alak sesle. Konuurken haritay azna doru kaldrmt. Roy yerine oturup dizst bilgisayarn nne ekti, koltuuna iyice gmlerek yzn ekrann arkasna gizledi. "Bu durumdan hi holanmadm. Bu insanlarn normal olmadn dnyorum. Buraya silah zoruyla getirildiimizi unutmayalm." "Katlyorum," diye fsldad Theresa. "Baykal Gl'nde bizi korumaya almalar hikyesi ok gln." "Hatrladm kadaryla Tatiana, onunla birlikte Vereshchagin''den ayrlmadm takdirde sol kulam havaya uurmakla tehdit etmiti beni," dedi Wofford kulan ekitirerek. "Salm iin endielenen birinin szleri deil bunlar." 189 CHve Cussler & Dirk Cussler Theresa da srtn gsteren topografik haritay ap anlamsz bir yeri iaret ederek Wofford'la konumaya devam etti. "Ya Dr. Sarghov? O kazayla bizimle birlikte esir alnmt. Onu ldrm olabilirler." "Bunu bilmiyoruz, ama doru olabilir," dedi Roy. "Aradklar bilgiyi onlara verdikten sonra ayn eyin bizi de beklediini dnmeliyiz." "Btn bunlar delilik," dedi Theresa ban iki yana sallayarak. "Ama buradan kamann bir yolunu bulmalyz." "Bahenin karsndaki endstriyel binann yanndaki garaj. Aralarla doluydu," dedi Wofford. "Oradan bir kamyon alabilirsek Ulan Batur'a giden yolu bulabiliriz." "Bizi ya odamza kilitlerler ya da gzaltnda tutarlar. Frsatn bulduumuzda kamak iin hazrlkl olmalyz." "Korkarm ben uzun atlama ya da srkla atlama yapabilecek durumda deilim," dedi Wofford yaral bacan dzelterek. "kinizin bensiz denemesi gerekiyor." "Bir fikrim yar," dedi Roy odann karsndaki masaya bakarak. Haritalarn arasnda bir kalem aryormu gibi yapp ayaa kalkt, masaya gidip bir kalem ald. Srtn video kameraya dnp kalemlerle birlikte duran metal mektup aacam ald, kolunun iine soktu. Masaya dnp bir not alyormu gibi yaparak Theresa ve Wofford'a fsldad. "Bu gece durumu kontrol edeceiz. Theresa'y alrm ve blgeyi kc laan edip bir ka yolu ararz. Yarm gece de kaarz. Yedeimizde bir sakatla," diye ekledi, Wofford'a doru srtarak. "Size minnettar kalrm," dedi Wofford. "Hem de ok."

190 Cengiz Han'n Hazinesi Roy saat tam ikide uyanp hzla giyindi. Mektup aacan yatann altnda gizledii yerden ald. Karanlk odada el yordamyla ilerleyerek kilitli kapya ulat. Ellerini kapnn pervaznda dolatrarak metal menteenin kalkk ularn buldu. Mektup aacan stteki menteenin iine sokarak uzun metal pimi dikkatle kard. Dier iki menteeyi de kararak kapy yavaa kaldrd, yanlamasna odann iine ekerken asma kilit yerinden kt. Roy koridora kp ilk bakta kapal ve kilitli grnmesi iin kapy tekrar yerine ekti. Bo koridorda parmak ularnda Theresa'nn odasna doru yrd. Kilidi evirerek kapy at, Theresa'nn yatakta oturmu onu beklediini grd. "Baarmsn," diye fsldad, koridordan szan kta Roy'u fark ederek. Roy usulca glmsedi, sonra Theresa'ya kendisini takip etmesini iaret etti. Koridorda sessizce yryp yavaa antreye doru gittiler. Dk voltajl rampa klar tamamen terk edilmi gibi grnen koridor boyunca hafif bir aydnlk yayyordu. Theresa'nn kauuk tabanl ayakkablar cilal mermer demede gcrdamaya balamt, bu yzden durup ayakkablarn kard, yrmeye plak ayakla devam etti. 191 Clive Oussler & Dirk Cussler Antre byk kristal bir avizeyle aydnlanmt. Bu yzden duvarlara tutunup dikkatle ilerlemeye baladlar. Roy melip ana giri kapsna bakan dar pencereye doru gitti. Darya bakp Theresa'ya dnd, ban iki yana sallad. Ge saate ramen n kapnn dnda hl iki muhafz bekliyordu. Baka bir yol bulmak zorundaydlar. Antrede dururlarken ters evrilmi bir T'nin tabannda olduklarn grdler. Konuk odalan soldayd, ev sahibinin zel odalar tahminen sa taraftayd. Bu yzden alma odasna giden geni ana koridorda ilerlemeye baladlar. Koridorda grltyle tklayan byk saatin dnda ev sessizdi. alma odasna gelip yrmeye devam ettiler. Song ve Jin Hanedan antika-m laryla dolu ana yemek salonundan ve bir ift kk konferans salonundan yavaa getiler. Theresa baka kamera olup olmadn grmek iin tavan taryordu, ama yoktu. Kulaklarna bir fslt gelince igdsel olarak Roy'un kolunu skt, keskin trnaklar yznden adam acyla yzn buruturdu. Sesin darda esen rzgrdan geldiini anlaynca ikisi de rahatlad. Koridor tarafnda yerden tavana kadar cam olan geni oturma odasnda sona eriyordu. Gece grlecek ok az ey olsa da Theresa ve Roy dan tepesinden grlen harika manzaray hissedebiliyorlard. Odann giriine yakn bir yerde Roy bir kat aaya inen hal kapl bir merdiven buldu. Merdivenleri iaret etti, Theresa ban sallayp sessizce onu takip etti. Kaln hal, sert mermer zeminde acmaya balayan ayaklar iin byk rahatlk salamt. Merdivenlerdeki dn noktasna vardklarnda ban kaldrp baknca antik bir savann dev portresiyle karlatlar. Resimdeki adam iri bir atn stnde oturuyordu. zerinde krkl bir palto, turuncu bir kuak, banda klasik Mool tarz mifer vard. Al-tn-siyah karm gzleriyle zafer dolu bir ekilde bakyordu. Gl Borjin'i hatrlatan sivri dilerini gsteriyordu. Resmin younluu There192 Cengiz Han'n Hazinesi sa'nn rpermesine neden oldu. Resme hzla arkasn dnp bir sonraki basamaktan inmeye devam etti. | Sahanlk tek bir koridora alyor, koridor ksa bir mesafe boyunca evden uzaklayordu. Koridorun bir taraf camd ve byk bir avluya ba kyordu. Theresa ve Roy en yakn camdan dar bakp yolun karsnda duran yapy belli belirsiz grebildiler. "Burada avluya alan bir kap olmal," dye fsldad Roy. "Buradan kabilirsek konuk odalarnn bulunduu kanadn ucundan dolap sessizce garaja doru gidebiliriz." "Jim'in topallayarak yrmesi gereken ok uzunf bir yol var, ama en azndan buralarda hi muhafz grnmyor. Hadi birjkap bulalm." Hzla koridorun sonuna gidip sonunda bir k kaps buldular. Theresa kapy denerken alarmn almasn bekler gibiydi, ama bir ses kmad. Birlikte birka patika lambasyla aydnlatlan parke ta deli ak avluya girdiler. Ayaklar souk zemine deyince Theresa tekrar ayakkablarn giydi. Gece havas serindi. Rzgr ince giysilerini havalandrrken r-perdi.

Evin arka tarafndaki ta yapya doru giden patikay takip ettiler. Buras kubbeli atsyla daire biiminde kk bir apeldi. Ta bileimi ana evde kullanlan mermerden farklyd ve ok eski bir grnts vard. Yaklarlarken Roy tnel olan girie girmeyip dairesel duvarlarn arkaya doru takip etti. "Sanrm arkada bir ara grdm," diye fsldad kendisini yakndan takip eden Theresa'ya. Ta binann arkasna ulanca alak itle evrili bir girinti buldular. Bir zamanlar al olan yer yarm dzine at arabasyla doluydu. Vagonlarn ahap arkalarnda krekler, kazmalar ve sandklar ylyd. Kanvas rtnn altnda tozlu bir motosikletin n tekerlei grnyordu. Roy gi193 F:13

rintinin gerisindeki arabay inceledi. En azndan iki lastii patlak olan antika araba onlarca yllk tozun altnda yatyordu. "Burada bizi Ulan Batur'a ulatracak bir ey yok," dedi Theresa, d krkl iinde. Roy ban sallad. "Maliknenin dier tarafndaki garaj bizim biletimiz olacak." Rzgrda tiz bir ses duyunca birden donup kald. Bu bir at kinemesiydi ve avlunun yaknndan geliyordu. "Arabann arkasnda," diye fsldad, al iaret ederek. Yere kerek itin altndan srnp en yakn arabann altna kaydlar ve eski moda tekerleklerinden birinin arkasnda uzanarak dikkatle baktlar. Nal sesleri patikada yaklarken at srtnda iki adam grnd. Atllar ta binann etrafndan dolap al boyunca yrdler. Adamlar grnce Theresa'nm kalbi neredeyse duruyordu. Duvardaki tabloda grlen sava gibi giyinmilerdi. Turuncu ipekli gmlekleri avlunun nda altn gibi parlyordu. Bol pantolonlar, kaim tabanl ayakkablar ve yuvarlak metal miferleri sava grnmlerini tamamlyordu. ki adam birka dakika etrafta dolap Theresa ve Roy'un gizlendii yerin birka adm tesinde durdular. O kadar yakndlar ki Theresa dolaan atlarn nallarnn kaldrd tozun tadn alabiliyordu. Adamlardan biri anlalmaz bir ey syledi, sonra iki at birden ileri atld. ki adam aniden karanla karp nal sesleri arasnda gzden kayboldu. "Gece nbetileri," dedi Roy, nal sesleri uzaklarken. "Fazla yakndlar," dedi Theresa. Ayaa kalkp giysilerindeki tozu silkeledi. "Onlar bir tur daha atana kadar fzla vaktimiz yok sanrm. Bakalm ana evin dier tarafndan dolap garaja girebilecek miyiz?" 194 Cengiz Han'n Hazinesi "Tamam. Hadi acele edelim. O adamlarla bir daha karlamak istemiyorum." itlerin arasndan geip kompleksin konuk odalarnn bulunduu tarafa yneldiler. Ama avlunun ortasna doru sert bir lk ve drtnala koan atlarn sesini duydular. Dehet iinde geri dnp baktklarnda atlarn birka metre teden zerlerine geldiini grdler. ki atl sessizce ta binaya geri dnm, Theresa ve Roy'un avluda kotuunu grnce ortaya kmt. Ana eve geri mi dnmeleri yoksa avluda komalar m gerektiine karar veremeyip olduklar yerde kalakaldlar. Atllar oktan avlunun kenarna geldikleri ve ikisini de rahata grdkleri iin bunun bir nemi kalmamt. Atllardan biri dizginleri ekip at durdurunca Theresa atn aha kalktn grd. Dier binici drtnala yola devam etti, atm Theresa ve Roy'un bulunduu yere srd. Roy atimin kendilerini ezmeye alacam anlad. Theresa'ya bir bak atnca onun korku ve aknlkla olduu yerde donup kaldn gr d. . "Kprda!" diye bard. Theresa'y dirseinden yakalayp atlnn yolundan ekti. Atl neredeyse zerlerindeydi. Roy hcum eden attan zorlukla kaarken atlnn zengisi yanma srtnd. Dengesini yeniden kazanan Roy dnlmeyecek eyi yapt. Gizlenecek bir yer aramak yerine dnp atn peinden kotu. Bir eyden phelenmeyen atl birka metre gittikten sonra atn yavalatp yeniden hcuma geme niyetiyle saa dnd. At dnerken binicisi Roy'un karsnda olduunu grp ok oldu. Deprem mhendisi uza-naralaatn enesinin altndaki gevek dizginleri yakalad ve serte aaya doru ekti. "Bu kadar at binmek yeter," diye mrldand. 195

Roy eitimli at durdurmaya alrken binicinin yznde bo bir ifade vard. Hayvansa burun deliklerinden buhar bulutlar karyordu. "Haynr!" Theresa'nn dudaklarndan kopan yrtc lk Tibet'ten bile duyulabilirdi. Roy yerde yatan, ama acil bir tehlike altndaym gibi grnmeyen Theresa'ya bakt. Sonra kendisine doru hzla gelen bir nesneyi grr gibi oldu. Bir eyin mengene gibi gsn sktn hissetti ve iinde ate gibi bir eyler yanmaya balad. Ba dnerek dizlerinin stne kerken Theresa hemen gelip omuzlarn kucana koydu. kinci atlnn frlatt sivri ulu ok Roy'un kalbine girmemiti, ama ok yaknd. Gsne gmlen ok kalbinin hemen dna kadar gelip atardamar yrtnt. Geni kapsaml i kanama ani kalp yetmezliine yol aaca iin etkisi hemen hemen aynyd. Theresa okun girdii yerden akan kam durdurmaya alt, ama iteki hasar konusunda yapabilecei bir ey yoktu. Roy'un yzndeki kan yavaa ekilirken ona skca sarld. Roy'un bedeni gevemeye balarken soluk almaya alt. Bir an gzleri parlad ve Theresa, onun dayanacan sand. Roy, Theresa'ya bakarak ac iinde u szleri syleyebildi. "Kendini kurtar." Ve sonra gzlerini kapad. lmt. 196 Cengiz Han'n Hazinesi Aeroflot TU-154 yolcu jeti Ulan Batur ehrinin stnde yavaa yan yattktan sonra rzgra dnp Buyant Ukhaa Havaalan'mn ana pistiyle ayn hizaya geldi. Bulutsuz gkyznde Pitt skk yolcu koltuunun camndan ehrin ve etrafndaki arazilerin oluturduu manzarann tadn karyordu. Vinler ve buldozerler, Moolistan'n bakentinin hareket halindeki bir ehir olduunu gsteriyordu. Ulan Batur'un brakt ilk etki, 1950'lerdeki bir Dou Blok'u ehrinin etkisiyle aynyd. 1.2 milyon insann yaad ehir ounlukla Sovyet tarznda tasarlanmt. Sovyet usul donukluk ve uyum en nemli zelliiydi. ehri nokta nokta kaplayan sar-kahverengi apartmanlar bir hapishanenin yatakhanesinin scakln sunuyordu. Mimari bilin, ehir merkezini kuatan byk hkmet binas bloklar iin pek geerli deildi. Ama yakn dnemde yaanan zerklik, demokratik hkmetin tad ve bir doz ekonomik gelime, kendini aka modernletirmeye alan ehre bir canllk katmt. Renkli dkknlar, kaliteli restoranlar ve grltl gece kulpleri bir zamanlar ar bal olan ehre szlyordu. Merkezinde eskiyle yeninin rahat bir karm vard. ehir dndaki banliyler hl gmen Mool kabilelerinin ve ailelerinin geleneksel ev197

lerini oluturan, keeden yaplma kek biimindeki adrlar olan ger'lerle doluydu. Yzlerce gri veya beyaz adr, taradaki tek gerek metropol oluturan bakentin etrafndaki bo tarlalar dolduruyordu. Bat'da, Cengiz Han ve Mool biftei dnda Moolistan hakknda ok az ey biliniyordu. Rusya ve in'in arasna kslp kalm olan seyrek nfuslu lke, Alaska'dan biraz kk olan geni bir blgeyi kaplyordu. Engebeli dalar arazinin kuzey ve bat eteklerini kaplyor, Gobi l ise gneyde bulunuyordu. lkenin ortasnda bozkrlar, belki de dnyann bildii en iyi atllar karan geni ayrlar uzanyordu. Ama Mool kavminin grkemli gnleri artk uzaklarda kalan bir anyd. Moolistan'n en byk komnist lkelerden biri haline geldii Sovyet egemenlii srasnda lkenin kimlii ve geliimi bastrlmt. Yalnzca son yllarda Moolistan halk kendi sesini tekrar bulmaya balamt. Pitt, Ulan Batur'un etrafndaki dalan seyrederken Moolistan'a gelmenin iyi bir fikir olup olmadn merak ediyordu. Ne de olsa Baykal Gl'nde neredeyse batrlan gemi Rusya'ya aitti, bir NUMA gemisi deildi. Ve mrettebatndan hi kimse yaralanmamt. Petrol arama ekibi de kesinlikle onun sorumluluu deildi, ama onlarn masum bir grup olduundan emindi. Yine de glde yaptklar aratrmalarn cinayet ve karmalarla bir ilgisi vard. Birisi kt bir eylerin peindeydi ve o bunun nedenini renmek istiyordu. Jetin tekerlekleri piste deerken Pitt dirseiyle yanndaki yolcu koltuunu drtt. Al Giordino uak Irkutsk'tan havalandktan saniyeler sonra uykuya dalmt ve hostes ayana kahve dktkten sonra bile uyumaya devam etmiti. imdi gzkapaklarm aralayp cama doru bakt. Asfalt grnce hemen doruldu, birden uyanmt. "Aaya inite bir ey kardm m?" diye sordu, esnemesini bastrarak. 198 Cengiz Han'n Hazinesi "Her zamanki eyler. Geni araziler. Koyunlar ve atlar. Birka plak kabile."

"Benim ansm ite," dedi, ayakkabsndaki kahverengi lekeye pheyle bakarak. "Moolistan'a ve 'Kzl Kahraman' olarak bilinen Ulan Batur'a ho geldiniz." Sarghov'un neeli sesi koridorda grledi. Minicik bir koltua skp kalm, yz bandajlarla duvar kdna dnmt. Giordino onun nasl bu kadar neeli olabileceini merak ediyordu. iko bilim adamnn valizine bir ie votka attn hatrlaynca cevab hemen bulmu oldu. l gmrkten geerken Pitt ve Giordino olaanst bir sorgulamaya tabii tutulduktan sonra antalarn alabildiler. Havaalan uluslararas standartlara gre kkt. Kaldrmn kenarnda beklerlerken Pitt kardaki krmz gmlekli, zayf bir adamn kendisini izlediini fark etti. Terminali taraynca pek ok yerlinin hayretle kendisine baktn grd. Bir seksen sekizlik bir Batly her gn grmyorlard. Eski psk bir taksi gelip onlar yakndaki ehre gtrd. "Ulan Batur -ve aslnda tm Moolistan- son birka ylda ok deiti," dedi Sarghov. "Bana son birka yzylda deimemi gibi geliyor," dedi Giordino. Keeden yaplma byk bir ger mahallesine bakarak. "Moolistan yirminci yzylda treni kard," dedi Sarghov ban sallayarak. "Ama yirmi birinci yzylda aray kapatyor. Rusya'da olduu gibi polis artk gnlk hayat kontrol etmiyor ve insanlar zgrl kucaklamay reniyor. ehir size kasvetli grnebilir, ama on yl ncesine gre ok daha canl bir yer oldu." "Buraya sk gelir misin?" diye sordu Pitt. "Moolistan Bilimler Akademisi'yle Khovsgol Gl'nde birka proje zerinde altk." 199

Taksi krater byklnde bir ukurun yanndan dolap Continental Otel'in nnde durdu. Sarghov onlarn otele kaytlarn yaptrrken Pitt hayranlkla geni lobiyi ssleyen ortaa sanat eserleri kopyalarn inceledi. n camdan dar baknca bir taksinin girite durduunu ve krmz gmlekli adamn aa indiini fark etti. Havaalannda grdyle ayn adamd bu. Pitt arabann yannda oyalanan adam inceledi. Beyaz olmas Mool polisinden ya da gmen brosundan olmadnn ibaresiydi. Ama zaman zaman dilerini gstererek srtmas bulunduu ortamda rahat olduunu gsteriyordu. Pitt, onun itin stnde yryen bir kedi gibi ll bir dengeyle hareket ettiini fark etti. Ama bir dans da deildi. Belinin hemen stndeki kntnn ancak bir silah klf olabileceini dnd. "Her ey hazr," dedi Sarghov oda anahtarlarn Pitt ve Giordino'ya vererek. "Drdnc katta yan yana odalardayz. Beelboylar antalarmz odalarmza karyor. Neden otelin kafesinde le yemei yerken sorgulama planmz hazrlamyoruz?" "Eer souk bira varsa tamamdr," dedi Giordino. "Uak yolculuundan dolay her yerim tutuldu," dedi Pitt. "nce otelin etrafnda biraz yryeceim. Bana ton balkl sandvi smarlayn, az sonra yannzda olurum." Pitt otelden karken krmz gmlekli adam arkasn dnp arabaya dayand, rahat bir tavrla saatine bakt. Pitt dnp otele yerleen bir Japon grubunun yanndan geerek aksi ynde yrmeye balad. Hzla yryerek iki bloku geiverdi. Keyi dnerken yanna bakt ve phelendii gibi krmzl adamn yarm blok gerisinden geldiini grd. Pitt mallarn kaldrmda satan minik dkknlarn sraland kk bir ara sokaa girmiti. Takipisinden geici olarak kurtulurken komaya balad, ilk alt dkknn nnden hzla geti. Bir gazete bayisini geip akta giysi satan dkknn nnde yavalad. Dkknn yan tarafndan 200 Cengiz Han'n Hazinesi kan kaln palto asks caddede hzla koan biri iin mkemmel bir gizlenme yeri salyordu. Pitt dkkna girip srtn duvara dayad. "ttt." Pitt parman dudaklarna gtrp glmsedi. Yal kadn ona garip bir ekilde bakt, sonra ban iki yana sallayp dkknn arkasna dnd. Krmzl adamn koarak gelmesi iin Pitt'in fazla beklemesi gerekmedi. Getii her dkkn endieli bir ekilde tarayarak ilerliyordu. Adamn ayak sesleri gelip dkknn nnde durdu. Pitt son derece hareketsiz durup ar ayak seslerini bekledi. Sesler tekrar duyulunca bir ylan gibi ileri atld. Krmz gmlekli adam bir sonraki dkkna doru koarken arkasnda bir hareket hissetti. Omzunun stnden baknca bir adm gerisinde kendisine neredeyse otuz santim yukardan bakan Pitt'i buldu. O bir tepki veremeden Pitt'in iri eli omzunu yakalad. Pitt, adam durdurabilir, dndrebilir veya yere frlatabilirdi. Ama o fizik kurallanyla mcadele edecek bir tip deildi. Hzl bir hareketle ufak tefek adam metal apka rafna doru itti. Adam yzn rafa arpp

beysbol apkalarnn arasnda yere dt. Bu d pek ok insan etkisiz hale getirebilirdi, ama zayf adam hemen ayaa frlayp sol eliyle Pitt'e vurmaya davranrken, sa eliyle beline uzand. Pitt bir adm gerileyip adama srtarak bakt. "Bunu mu aryorsun?" diye sordu. Bileinin bir hareketiyle Serdyu-kov SPS otomatik tabancay karp adamn gsne dorulttu. Sa eliyle aradn bulamayan adamn yznde bo bir ifade belirdi. Soukkanl bir ekilde Pitt'in yzne bakp arszca srtt. "Bay Pitt. Beni gafil avladnz," dedi hafif Rus aksanl ngilizcesiyle. "nsanlarn alanma girmesinden holanmam," dedi Pitt silah sabit bir ekilde tutarak.

Clive Cussier & Dirk Cussler Adam endieli bir ekilde yolun iki tarafna bakt. Sonra Pitt'le alak sesle konutu. "Benden korkmanza gerek yok. Ben size gz kulak olan bir dostunuzum." "Gzel. O halde dostlarmla yiyeceim le yemeine katlabilirsin, seninle tantklarna memnun olacaklardr." "Continental Otel'i." Adam glmseyip mcadele srasnda bana geen deve resimli ocuk apkasn bandan kartt. Yavaa Pitt'ten ayrlp otele doru yrmeye balad. Pitt birka adm gerisinden adam izlerken silah cebine sokup kendisini takip eden bu adamn garip biri olduunu dnyordu. Rus kamaya almakszn cesur bir ekilde otele doru yryp lobiden geti, restorana girdi. Pitt'i artarak doruca Giordino ve Sarg-hov'un ikilerini itii yere yrd. "Alexander, seni yal kei!" diye Sarghov'u selamlad bir kahkaha atarak. "Corsov! Seni daha lkeden kovmadlar m?" Sarghov ayaa kalkp ufak tefek adama sarld. "Ben devlet grevleri iin ok deerliyim," dedi Corsov sahte bir ciddiyetle. Sarghov'un morarm yzn grnce kalarn atp, "Gulag'dan kama benziyorsun." "Yalnzca sana szn ettiim pek konuksever olmayan hayvanlarla karlatm. Beni bala, seni Amerikal dostlarmla tantrmadm. Dirk, Al, bu Ivan Corsov, Ulan Batur'daki Rus eliliinin zel ataesi. Ivan ve ben yllar nce birlikte altk. Avarga Petrol'n aratrlmasnda bize yardm etmeyi kabul etti." "Bizi havaalanndan beri takip ediyor," dedi Pitt biraz pheyle. "Alexander, bana sizin geldiinizi syledi. Yalnzca baka kimsenin sizi takip edip etmediinden emin olmak istedim." 202

Cengiz Han'n Hazinesi "Sana bir zr borluyum galiba." Pitt glmseyerek silah gizlice ona geri verdi, sonra adamn elini skt. "Sorun deil," dedi adam. "Ama karm yeni burnumun grntsnden pek holanmayabilir," diye ekledi. apka rafnn brakt mor izi ovuturuyordu. Drt adam oturup yemek siparii verdiler. Sohbetleri birden ciddileti. "Alexander, bana Vereshchagin'in batrlmak istendiini ve petrol aratrmaclarnn karldn anlatmtn, ama senin bu arada ciddi ekilde yaralandn bilmiyordum," dedi Corsov, Sarghov'un bileindeki kaln bandaj iaret ederek. "Dostlarmn mdahalesi olmasayd yaralarm ok daha ciddi olabilirdi," diye cevaplad, kadehini Pitt ve Giordino'ya doru kaldrarak. "Gecenin bir yarsnda ayaklarmzn slanmasndan biz de holanmadk," diye ekledi Giordino. "Esirlerin Moolistan'a getirildiini dnmenizin nedeni nedir?" "Yk gemisinin Avarga Petrol tarafndan kiralandn biliyoruz, aratrma ekibi de onlar iin alyordu. Polis yetkilileri irketin Sibirya'da bir varln bulamad, bu yzden doal olarak Moolistan'a geri dndklerini dndk. Snr gvenlii Listvyanka'da grlenlerin tanmna uyan bir kamyon karavannn Naushki'den Moolistan'a girdiini dorulad." "Kanun gcnn yardmn istemek iin gerekli bavurular yapld m?" "Evet, Moolistan ulusal polisine resmi talepte bulunuldu, aa seviyelerde de ibirlii salanyor. Bir Irkutsk polisi buradaki yardmn ok yava olaca konusunda beni uyard." "Doru. Rusya'nn Moolistan zerindeki etkisi eskisi gibi deil," dedi Corsov, ban iki yana sallayarak. "Ve buradaki gvenlik seviyesi ge-

mise gre ok daha az. Bu demokratik reformlar ve ekonomik konular devletin kendi halk stndeki kontroln gevetti," dedi kalarn Pitt ve Giordino'ya doru kaldrarak. "zgrln bedelleri vardr, dostum, ama aksini tercih etmezdim," dedi Giordino. "Yolda Al, inan bana, bireylerin zgrln genileten reformlar hepimizi memnun ediyor. Yalnzca iimi biraz daha zorlatryor." "Peki, elilikteki iin tam olarak nedir?" diye sordu Pitt. "zel atae ve istihbaratta mdr yardmcs hizmetinizdedir. Eliliin lkedeki olaylar ve faaliyetler hakknda bilgilenmesine yardmc oluyorum." Pitt ve Giordino birbirine bilmi bir ekilde bakt, ama bir ey sylemedi. "Yine vnyorsun, Ivan," diye gld Sarghov. "Senden konutuumuz yeter. Avarga Petrol hakknda bize ne anlatabilirsin?" Corsov arkasna yaslanp garsonun ikilerini masaya brakmasn bekledi, sonra alak sesle konutu. "Avarga Petrol Konsorsiyumu. Garip bir hayvan." "Ne bakmdan?" diye sordu Sarghov. "ey, irket varl Moolistan'da yeni bir kavramdr. Komnist iktidar srasnda zel bir mlkiyet yoktu, bu yzden zerk Mool irketlerin ortaya k son on be yla dayanyor. Son be ylda patlama yaanan kiisel ve kamuya ait irketlerin dndaki irketler devletle veya yabanc irketlerle ortakt. Bu durum zellikle madencilik irketleri iin geerli, nk yerlilerin balang iin paras yoktu ve devlet topran sahibiydi. Ama bu durum Avarga iin geerli deil." "Onlar Mool Hkmeti'nin orta deil mi?" diye sordu Pitt. "Hayr, kaytlan tamamen zel bir irket olduunu gsteriyor. Daha da ilgin olan, 1990'larn balarnda yeni zerklemi Mool Hkme204 Cengiz Han'n Hazinesi ti'nden lisans alan ilk irketlerden biri olmalar. Bu arada irketin ismi Moolistan'n ilk bakenti olduuna inanlan antik ehirden geliyor." "Bir petrol irketi kurmak iin toprak kiralamaktan fazlas gerekmiyor," dedi Giordino. "Belki yalnzca bir iki belge ve bir kamyonetle ie balamlardr." "Belki. Hangi kaynaklarla baladklarm bilmiyorum, ama imdiki varlklar bir kamyonetten ok daha fazlas." "Neler biliyorsun?" diye sordu Sarghov. "Kuzeyde Sibirya snrnda minimum retim yapan bir petrol sahalar olduu biliniyor, Gobi'de de birka keif kuyusu var. Baykal Gl'nn etrafnda olduka byk topraklarn keif haklarna sahipler. Tek gerek fiziksel varlklar, Ulan Batur'un gneyinde yllardr var olan bir demiryolu deposunun yaknndaki bir petrol sahas hizmet alan. Ve ksa bir sre nce Karakurum yaknndaki kk bakr madennde.maden karmaya baladlar." "Btn bunlarda garip bir ey yok," dedi Pitt. "Evet, ama bunlar yalnzca halkn bildikleri. Tarm ve Sanayi Bakanlndan daha ilgin mal listelerini aldm." Corsov'un etrafta dolaan gzleri, tarm ve sanayi bakannn Corsov'un bu bilgiyi aldndan haberdar olmadn gsteriyordu. "Avarga Petrol Konsorsiyumu lkenin ok byk blmnn petrol ve mineral hakkn alm. Ve daha da artc olan, lkenin her yerine yaylan binlerce hektarlk eski devlet topraklarnn mlkiyetine sahip ol malar. Bu Moolistan iin srad bir ayrcalktr. Kaynaklarm bana, ir ketin bu haklara sahip olabilmek iin Moolistan Hkmeti'ne byk pa ralar dediini syledi. Ama irketin bunu yapacak kayna var gibi g rnmyor." I "Her zaman kredi verecek olan bir banka bulunur," dedi Pitt. "Belki fonlar madencilik kazanlarnn dndan karlanmtr." 205

"Evet, bu mmkn, ama buna dair bir kant bulamadm. Komik olan u ki topraklarnn ou bilinen petrol veya madencilik jeolojisinin olmad blgelerde. rnein, byk bir blm Gobi l'nde bulunuyor." Garson gelip byk bir kzarm kuzu budu taban Corsov'un nne koydu. Rus azna byk bir para et atp konumaya devam etti.

"irketin bann politik bir balantsnn olmay ok ilgin. Aslnda Mool Hkmeti'nin yetkililerinin ou onu tanmyor bile. irketin yapt antlamalar, kayna gizemli olan nakitle halledilmi. Hayr, irket Xanadu'da gizleniyor." "Xanadu mu?" diye sordu Pitt. "irket sahibinin maliknesine, merkezlerine verilen isim. Burann iki yz elli kilometre gneyinde bulunuyor. Ben hi grmedim, ama yllar nce bir petrol anlamas iin oraya davet edilen bir Yukos petrol yneticisi anlatt. On nc yzyl Mool imparatorunun orijinal yazlk evinin tasarmna gre ina edilen kk, ama zengin bir saray. Antikalarla dolu. Moolistan'da onun gibi bir yer yok. Ne gariptir ki o sarayn iine giren bir Moolla hi karlamadm." "Aklanamaz varln daha fazla kant," dedi Sarghov. "Peki ya esirlerimiz? Kasabadaki bir sanayi alanna m, yoksa Xanadu'ya m gtrlmlerdir?" "Bunu sylemek zor. Kamyonlar oradaki tesislere fark edilmeden kolayca girip kabilirler, bu yzden bu iyi bir balang noktas olabilir. Ama syleyin bana, bu petrol alanlar neden karld?" "Bu iyi bir soru ve biz de onu renmek istiyoruz," diye karlk verdi Pitt. "e sanayi blgesinden balayalm. Bizi oraya sokabilir misin?" "Elbette," dedi Corsov bu soruyla hakarete uram gibi. "Ben oray inceledim bile. Gvenlik grevlileri tarafndan korunuyor, ama demiryolunun yaknndan ieri girmek mmkn." "Gece hzlca girip kmamz kimseyi rahatsz etmez," dedi Giordino. 206 Cengiz Han'n Hazinesi "Evet, bunu yapmay isteyeceinizi dnmtm. Yalnzca aratrma ekibinin varlm dorulamanz gerekiyor. Orada olduklarn rendikten sonra Mool polisini harekete geirebiliriz. Aksi halde bir eyler yaplana dek yalanabiliriz. nann bana yoldalar, Moolistan'da zaman hareketsiz durabilir." "Ya Tatiana adndaki kadn? Onun hakknda bir ey buldun mu?" "Ne yazk ki hayr. Gmrk yetkililerine inanlrsa sahte bir isimle Sibirya'ya gitmi olabilir. Ama eer Avarga Petrol'n bir parasysa ve Mo-olistan'daysa onu buluruz." Corsov etini yemeyi bitirip ikinci in birasn yuvarlad. "Bu gece, gece yars. Otelin arkasnda bulualm, sizi tesise gtreceim. Tabii benim durumumdaki birisi iin size katlmak fazla tehlikeli." Dileri parlayarak glmsedi. "Korkarm gizli ajan iinden ben de uzak durmalym," dedi Sarghov, bandajl bileini kaldrarak. "Baka ekillerde yardm iin elimden geleni yaparm," diye ekledi d krkl iinde. "Sorun deil, yoldalar," diye cevaplad Pitt. "lkelerinizle uluslararas bir sorun karmann bir anlam yok. Bir ey olursa kaybolmu turist numarasna yatarz." "Baz izinsiz girilerde tehlike olmaz," diye dorulad Sarghov. Corsov'un neeli yz birden soldu. "Sizi uyarmam gereken baz trajik haberler var. ki gn nce burann kuzeyindeki dalarda LUKOIL Rus petrol arama ekibi, atl adamlar tarafndan pusuya drlp ldrld. Drt adam ortada olmayan nedenlerden tr acmaszca katledildi. Beinci adam cinayetleri grd, ama fark edilmeden kamay baard. Bir oban onu Er kynn yaknnda yorgunluktan tkenmi ve dehete dm ekilde buldu. Adam yerel polisle birlikte olay yerine geri dndnde her ey gitmiti -cesetler, kamyonlar, aratrma takmlar- her ey yok olmutu. Bir elilik temsilcisi 207 Ulive Cussler & Uirk Cussler onunla buluup Sibirya'ya kadar elik etti. LUKOIL grevlileri aratrma ekibinin geri kalannn kaybolduunu dorulad." "Avarga PetroPle bir balantlar var m?" diye sordu Giordino. "Bir kant olmadan bunu bilemeyiz. Ama bunun garip bir tesadf olduunu kabul etmelisiniz." Masa bir an iin sessiz kald, sonra Pitt, "Ivan," dedi. "Bize Avarga Pet-rol'n sahibi hakknda ok az ey anlattn. irketin arkasndaki yz kim?" "Aslnda yzler var," diye dzeltti Corsov. "irket, Tolgoi Borjin adnda bir adama kaytl. Bir kz, bir erkek kardei var, ama adlarn bulamadm. Tatiana, onun kz kardei olabilir. Daha fazla bilgi almaya alacam. Moolistan'daki kamusal kaytlar ok yetersiz olduu iin aile hakknda ok az ey biliniyor. Devlet kaytlar, Borjin'in Khentii ilindeki bir devlet komnnde bytlm olduunu gsteriyor. Annesi erken yata lm, babas ii ve aratrmacym. Dediim gibi ailenin belirgin bir politik nfuzu ve Ulan Batur'un kalburst sosyetesinde grnr bir varl yok. Yalnzca ailenin kendini Altn Klan'n yeleri olarak ilan ettii sylentisini tekrarlayabilirim."

"Para babalar, ha?" dedi Giordino. Corsov ban iki yana sallad. "Hayr, Altn Klan'n zenginlikle bir ilgisi yok. Yalnzca slaleye bir atf." "Byle bir isimle, slalenin bir yerinde eski para olmal." "Evet, olabilir. Eski para ve toprak. Hem de ok. Aslnda btn Asya ktas." "Yani sen..." demeye balad Pitt. Corsov ban "sallayarak szn kesti. "Gerekten. Tarih kitaplar Altn Klan'n Chinggis'in direkt torunlar olduunu syler." "Chinggis mi?" diye sordu Giordino. "Baarl taktiki, fatih ve belki de ortaan en byk lideri," dedi Pitt saygyla. "Dnya onu Cengiz Han olarak tanr." 208 Cengiz Han'n Hazinesi

Koyu renk giysiler giymi olan Pitt ve Giordino ge yedikleri akam yemeinden sonra otelden ayrlmadan nce resepsiyon grevlisine grltl bir ekilde en yakndaki barlarn nerede olduunu sordu. Artk Ulan Batur'da yabanc turistler sk grlse de Pitt phe uyandrmamalar gerektiini biliyordu. Blokun etrafnda dikkatle yryerek otelin arka giriinin karsndaki kk kafeye girdiler. Kafe kalabalkt, ama kede bir masa bulup saatin yirmi drd vurmasn beklerken birka bira yudumla-dlar. Yakndaki sarho iadam kalabal, "yattak" adl yayl enstrman alan kzl sal barmaidle grltl bir ekilde arklar sylyordu. Pitt elenerek arknn hi deimediini dnd. Corsov tam gece yars gri bir Toyota'yla geldi. Pitt ve Giordino'nun binmesi iin biraz yavalayan Corsov caddede hzla ilerledi. ehrin etrafnda dolambal bir yol izleyerek geni Sukhbaatar Meydan'ndan geti. Ulan Batur'un merkezindeki toplant yerine, 1921'de inlileri yenen ve hemen orada Moolistan'n bamszln ilan eden devrim liderinin ad verilmiti. Bu lider orann gerek mdavimlerinin pis giysiler giyen ergenlerin etrafn sard yerel bir rock orkestras olduunu rense d krklna urayabilirdi. 209 F:14

Araba gneye dnp ehir merkezindeki trafikten uzaklat, karanlk ara sokaklara girdi. "Arka koltukta size bir armaanm var," diye glmsedi Corsov kk dileri dikiz aynasnda parlayarak. Giordino arka koltukta bir ift ypranm kahverengi ceket buldu. Onlarn da zerinde sar kasklar vard. "Akam souunu nler ve yerli fabrika iilerine benzemesini salar." "Ya da bir ift berdua," dedi Giordino, ceketlerden birini giyerek. Eski ceketin baz yerlerini gve yemiti. Giordino ceketin dikilerinin kasl omuzlarnda patlayacandan korkuyordu. Pitt'in ceketinin kollarnn on be santim ksa geldiini grnce gld. "Civarda nbeti terzi var mdr?" diye sordu Pitt, kollarn uzatarak. "Ha, ok komik." Corsov glerek eildi, koltuun altndan kard zarf ve feneri Pitt'e uzatt. "Blgenin havadan ekilmi fotoraf. ok ayrntl deil, ama tesisin plann kabaca veriyor." "Bu akam ok almsn, Ivan," dedi Pitt. "nsann kars ve be ocuu olunca, iten sonra eve gitmemi mi bekliyorsunuz?" Kahkahayla gld. ehrin gney eteklerine varnca Corsov batya dnd, demiryolunu takip etti. Ulan Batur'un ana tren istasyonunu geerken Corsov arabay yavalatt. Pitt ve Giordino fener nn altnda hzla fotoraf incelediler. Havadan ekilmi siyah beyaz fotoraf be kilometrekarelik bir alan kapsyordu, ama Corsov, Avarga tesisini krmzyla daire iine almt. Grecek fazla bir ey yoktu. ki byk depo binas dikdrtgen kompleksin iki ucunda bulunuyordu, araya birka tane kk yap serpitirilmiti. n caddede duvar, arkada ve kenarlarda itlerle evrilmi avlunun byk blm borular ve eitli donanmlar iin ak hava deposu grevi gr210 Cengiz Han'n Hazinesi

yordu. Pitt avlunun dou tarafndaki ucundan kan demiryolunu takip edip ehrin ana demiryolu hattyla bulutuu yeri buldu. Corsov farlarm sndrp bo bir park yerine ekti. Kenarda kk, atsz, siyah is izleriyle kapl bir bina vard. Eski bir frn olan bina uzun zaman nce yanm, geriye ttslenmi duvarlar kalmt. "Demiryolu hatt bu binann hemen arkasnda. Demiryolunu avluya kadar takip edin. Demiryolu giriinin stnde zincirle bal bir kap var yalnzca," dedi Corsov, Pitt'e demir kesme makas uzatarak. e kadar tren deposunda bekleyeceim, on bete burada biraz dururum. Ondan sonra kendi banzn aresine bakarsnz." "Teekkrler Ivan. Merak etme, geri dneceiz," dedi Pitt. "Tamam. Ve ltfen bir eyi unutmayn," diye srtt Corsov. "Eer bir ey olursa ltfen ABD eliliini arayn, Rus eliliini deil." Pitt ve Giordino yanm binaya bakp glgelerin arasnda Corsov'un farlarnn gzden kaybolmasn bekledi. Binann etrafndan dolap birka adm tede karanlkta uzanan demiryolu hattn buldular. Uzaktaki aydnlk tesise doru bu hatt takip etmeye baladlar. "Biliyorsun, o gzel kafedeki yerli votkay denemeliyiz," dedi Giordino, serin rzgr yzlerine arparken. "Ama barmaid evliydi," dedi Pitt. "Zamann boa harcarsn." "Bir barda iki imeyi hibir zaman, zaman kayb olarak grmedim. Aslnda barda geirdiim zamann donduunu kefettim." "Yalnzca fatura gelene^kadar. Bak ne diyeceim, Theresa'y ve arkadalarn bulalm, ilk Stoli iesini ben smarlyorum." "Anlatk." Demiryolunun birka adm yanndan yryerek tesise yaklatlar. Tesisin girii Corsov'un tarif ettii gibi bir zincir ve asma kilitle balyd. Pitt cebinden demir kesme makasm karp ada ters L biiminde bir ke211

sik att. Giordino uzanp gevek ksm kaldrd, Pitt altndan srnp geti. Ardndan Giordino da ieri girdi. Dank avlu iyi aydnlatlmt ve ge saate ramen ieride sabit bir uultu vard. Ellerinden geldiince glgelerin arasnda kalarak avlunun dou yakasndaki byk binaya doru yrdler. Binann srgl kaplar avlunun iine alyordu. Adamlar girie doru yryp byk kaplardan birinin arkasnda durdular. Bulunduklar konumdan tesisi ak bir ekilde grebiliyorlard. Sol taraflarnda bir dzine kadar adam demiryolu hattnn yaknnda alyor, st ak drt demiryolu vagonunda dolayorlard. Tepedeki bir vin yz yirmi santim apndaki boru demetlerini ilk vagona yklerken bir ift sar forklift daha kk sondaj borularn ve kaplamalar dier vagonlara yklyordu. Pitt, adamlardan birkann eski kahverengi ceket ve kendilerininkine benzer ypranm sar kasklar taktn grp rahatlad. "Petrol kuyusu sondaj borusu ve depoya nakledecek boru hatt," diye fsldad yklemeyi seyrederken. "Burada srad bir ey yok." "Yalnzca dnyann merkezine sondaj yapp aya kadar boru deyecek materyalleri var," dedi Giordino, avlunun karsna bakarak. Pitt, onun baklarn takip edip ban sallad. Hektarlarca alan geni apl, on iki metre uzunluundaki, dev piramitler halinde yerletirilmi borularla doluydu. Oras dzenli bir ekilde kesilip dizilmi metal aa ormanna benziyordu. Avlunun yan tarafnda ayn ekilde etkileyici kk apl borular ve kaplamalar vard. Pitt dikkatini ak depoya evirerek keye yaklap bakt. erisi parlak ekilde aydnlatlmt, ama herhangi bir hareket grnmyordu. Yalnzca kk bir ofisteki anlalmaz dilde pop mzik yayn yapan portatif radyo orada baka alanlarn olduunu gsteriyordu. Depoya girerek yan duvarn kenarna park etmi olan kamyonun arkasna yrd. Arkasnda Giordino'yla etraftakileri inceledi. 212 Cengiz Han'n Hazinesi ki kamyonun arasna skm olan yarm dzine arkas dz treyler binann n tarafn igal ediyordu. Birka tane Hitachi marka ar-inaat kaz makinesi ve buldozer yan duvara sralanmt. Binann arka taraf retim alan olarak ayrlmt. Pitt eitli montaj aamalarnda olan prefabrik metal kol ve silindir ynn inceledi. Ortadaki neredeyse tamamlanm bir rnek, byk metal sallanan bir ata benziyordu. "Petrol kuyusu pompalar," dedi Pitt. ocukken grd, Gney Kaliforniya'nn gelimemi blgelerini dolduran demir pompalar hatrlamt. Basnc, siyah svy kendi bana yzeye fkrtacak kadar artmam olan olgun kuyulardan petrol karmak iin kullanlan bu pompalarn, hatrladklarna gre daha ksa ve dz olduklarn fark etti.

"Daha ok kaynaklar iin bir atlkarncaya benziyor," dedi Giordi-no. Birden bayla kedeki ofise doru iaret etti. Bir adamn telefonda konutuunu grebiliyorlard. Pitt ve Giordino, kamyonlardan birinin arkasna gizlenerek deponun giriine doru ilerlediler. Birden kapnn yaknnda iki ses daha duyuldu. ki adam hzla geri eilip kamyonun byk tekerleinin arkasna mel-di. Tekerlekteki boluktan iki adamn hararetli bir ekilde konuarak arkadaki ofise doru yrdklerini grdler. Pitt ve Giordino, kamyonlarn arasndan hzla geip bo palet ynlarnn arkasnda bir araya geldiler. "Bu arkas dz kamyonlardan herhangi biri Baykal Gl'nde olabilirdi, ama limanda grdmz arkas kapal kamyona benzeyen bir ey yok," diye fsldad Giordino. "Avlunun bir de dier taraf var," dedi Pitt binann arka tarafndaki depoya doru iaret ederek. Dier bina avlunun karanlk kesiminde bulunuyor ve kapal gibi grnyordu. Birlikte avlunun kuzey tarafn dolduran depo sundurmalarnn arasndan geip ikinci binaya doru yrdler. Yolun tam ortasndaki bir sundurma kmesine ve kompleksin ana giriini gsteren kk muhafz ofisine yaklatlar. Pitt peinde Giordino'yla giri213

in andan dolap biraz daha yaklat. Ya lekeli aletlerle dolu bir tenekenin bulunduu son sundurmada durup ikinci depoyu incelediler. Buras ilk depoyla ayn boyutlardayd, ama burada faaliyet yoktu. n kaps kapalyd, yanda kk bir kap girii vard. Binay farkl yapan bir dier ey civarda bekleyen silahl muhafzd. "Bir petrol sahas deposunu korumann anlam nedir?" diye sordu Giordino. "Neden gidip renmiyoruz?" Pitt alet kutusuna yaklap iindekileri kartrd. "Onlar gibi grn-sek iyi olur," dedi raftan bir eki alp omzuna atarak. Giordino yeil metal bir alet kutusu alp bir iki ey kalana kadar iindekileri boaltt. "Gidip borular tamir edelim, patron," diye mrldand Pitt'i takip ederek. kisi aa kp kendilerine aitmi gibi binann n tarafna doru yrdler. Muhafz bata avludaki dier iiler gibi grnen adamlara pek dikkat etmedi. Ama adamlar onun varlna hi aldrmayp kk giri kapsna doru gidince harekete geti. "Durun," diye bard Moolca. "Nereye gittiinizi sanyorsunuz." Giordino durdu, ama yalnzca ayakkabsn balamak iin. Pitt, muhafz yokmu gibi kapya doru yrmeye devam ediyordu. "Dur," diye bard muhafz tekrar. Eli tabancasnn klfna giderken Pitt'e doru hareket etti. Pitt, muhafzla arasnda bir adm kalana dek devam etti, sonra dnp adama kocaman glmsedi. "zr dilerim, no habla," dedi Pitt, omuzlarn masum bir ekilde kaldrarak. Muhafz, Pitt'in beyazlara ait yz hatlar ve anlalmaz szleri karsnda tam bir aknlk ifadesiyle bakyordu. Derken yeil alet kutusu birden ortaya kp bann yanna indi, yere dmeden nce kendinden gemiti. 214 Cengiz Han'n Hazinesi "Sanrm alet kutuma arpt," dedi Giordino kzgn bir ekilde. Yeil Icutunun kenarndaki koca ukuru ovuturdu. "Belki sigortas vardr. Sanrm Uyuyan Gzel iin baka bir dinlenme yeri bulmalyz," dedi Pitt, adamn yanndan dolaarak. Kapya doru gidip tokma kurcalad, ama kap kilitliydi. ekici kaldrp kapnn tokmana iddetli bir darbe indirdi. Kilit pervazdan ayrlnca Pitt kapy kolayca tekmeledi. Giordino muhafz gsnden kavram, kapya doru srklyordu. Adam ieri sokup bir kenara brakrken Pitt kapy arkalarndan kapad. erisi karanlkt, ama Pitt kapnn yanndaki dmeye basnca flore-san lambalar yand. ararak binann neredeyse tamamen bo olduunu grdler. Yalnzca ortada iki kamyon yan yana duruyordu. Kamyonlardan biri botu, ama dierinde kanvas rtyle kapl, kabark bir ey vard. Muambann altndaki nesnenin hatlar bir metro vagonununkine benziyordu. Boyut olarak Baykal Gl'ndeki kamyonda gizlendiini grdkleri dikey nesnenin neredeyse tam tersiydi. "Aradmz hediyeye benzemiyor," dedi Pitt. "stn ap byk srrn ne olduunu renebiliriz," dedi Giordino, ypranm alet kutusundan demir testeresini kararak. Kamyonun arkasna karak kanvas bir mumya gibi balayan ipleri kesti. pler derken Pitt uzanp kanvas rty ekti. Kanvas yere derken neredeyse dokuz metre boyunda uzanan boru biimindeki makineye baktlar. Kark borular ve hidrolik hatlardan oluan bir labirent ndeki uta bulunan byk silindirik batan kp

kuyruktaki ereve desteine kadar uzanyordu. Pitt etrafnda dolap aletin nn inceledi, iki buuk metre apnda, stne kk eimli disklerin monte edildii yuvarlak bir plaka buldu. "Tnel delme makinesi," dedi. Kullanlmaktan dolay anan kesici kafalardan birine dokundu. 215

"Corsov irketin madencilikle de ilgilendiini sylemiti. lkede baz zengin bakr ve kmr madenleri olduunu duymutum." "Basit bir petrol irketi iin olduka pahal bir ekipman." Birden avlunun karsnda bir yerlerden tiz bir siren sesi duyuldu. Pitt ve Giordino hemen kapya doru bakp muhafzn yerinde olmadn grd. "Birisi uyanp bize haber vermeden oda servisini arm," dedi Pitt. "Ve benim bahi verecek bozukluum yok." "Grlecek her eyi grdk. Hadi gidip ortadan kaybolalm." Kapya doru kotular. Pitt kapy aralad, dar baktlar. Avlunun karsndaki bir cip iinde silahl muhafzla depoya doru geliyordu. Pitt arka koltukta oturmu ban ovuturan adamn Giordino'nun bayltt muhafz olduunu fark etti. Pitt hi tereddt etmeden peinde Giordino'yla birlikte kapdan dar frlayp komaya balad. Dnp demiryoluna paralel giden boru ynlarna doru kotular. Takipteki muhafzlar bard, ama Pitt ve Giordino ilk boru paletinin ardnda gzden kayboldu. "Umarm kpekleri yoktur," dedi Giordino soluklanmak iin durduklarnda. "Hi havlama duymuyorum." Pitt kapdan karken igdsel olarak kapt ekici kaldrp tamamen savunmasz olmadklarn gsterdi. Sonra etraflarndaki borular inceleyip ka iin bir strateji hazrlad. "Borularn arasndan demiryolu hattna kadar gidelim. Fark edilmeden ykleme platformuna yaklaabilirsek, onlar buralar koklarken biz de kapya kadar gidebiliriz." "Tam arkandaym," dedi Giordino. Tekrar komaya baladlar. Alt metre yksekliindeki devasa borularn arasna girip karak ilerlediler. Birka metre geride dalan muhafzlarn barmalarn duyuyorlard. Dzinelerce dev palet ynnn ara216 Cengiz Han'n Hazinesi sndan gemek, sk bir ormanda komaya benziyordu. Takipileri kesinlikle daha stn durumdayd. Pitt mmkn olduunca dz gitmeye alarak demiryolu hatt ynnde kotu, son palet hattna ularken yine durdu. Demiryolu hatt birka adm tede sonlanyordu ve onun tam arkasnda binann buuk metre yksekliindeki tula duvarla belirlenen gney snn bulunuyordu. "Buna trmanmann yolu yok," diye fsldad Pitt. "Demiryolunu takip etmeliyiz." Demiryolu hattnn stnden atlayp ykleme rampasna doru dikkat ekmemek iin koar adm yrmeye baladlar. nlerinde vagonlarn yklenmesi kesintisiz devam ediyordu. Gvenlik alarmlar alnca iiler bir an iin durmu, ama sonra muhafzlann depo binasna gittiini grnce ilerine devam etmilerdi. Pitt ve Giordino kasklarn gzlerinin stne kadar indirerek vagonlarn yanlarndan yrmeye devam ederek ykleme blmne yaklat. lk vagonu gemilerdi ki bir ustaba vagonlardan birinden yere atlad, Giordi-no'nun birka adm uzana indi. Adam dengesini kaybedip Giordino'ya arpt, kasl talyandan beton bir duvara arpm gibi geri sekti. "zr dilerim," diye mrldand adam Moolca. Sonra Giordino'ya bakt. "Kimsin sen?" Giordino, adamn yzndeki tela parltsn grd ve enesine indirdii sa kroeyle hemen sndrd. Adam yere ylrken nlerinde bir lk koptu. Yandaki vagonda duran iki adam Giordino'nun ustabalar-na vurduunu grp aknlkla barmlard. iler dnp avlunun karsna bardlar, depodan uzaklamaya balayan gvenlik cipine doru ellerini kollarn sallamaya baladlar. "Gizlice ka buraya kadarm," dedi Pitt. "Sadece kendi iime baktma yemin ederim," diye mrldand Giordino. 217

Pitt demiryolu hattnda kestikleri kapya doru bakt. Hzla koarlarsa cip zerlerine gelmeden oraya varma anslar olabilirdi, ama muhafzlar hemen diplerinde olacakt. "Dikkatlerini datmamz lazm," dedi Pitt hzla. "Cipin dikkatini ekmeye al. Ben buradan kamak iin bir araba bulmaya alacam." "Dikkat ekmek sorun olmaz."

Birlikte bir vagonun altna girip kar taraftan ktlar. Pitt glgelerin arasnda tereddtle beklerken Giordino ortaya atlp boru ynlarna doru komaya balad. Bir saniye sonra birka ii onun peine takld, ayaklarndan frlayan akl talar ve toz Pitt'in suratndan birka adm uzaktayd. Dar baknca gvenlik cipinin aniden dndn, farlarnn Giordino'nun uzaktaki grntsn yakaladn grd. imdi harekete geme sras Pitt'teydi. Vagonun altndan kp sradaki bir sonraki vagona doru yrd. Forkliftlerden biri vagona boru paletini yerletirirken Pitt src blmesine dald. eki hl yanndayd. eri atlarken ekici de indirdi. Pitt daha yere inmeden eki operatrn ayana arpt. rkilen operatr akn gzlerle ona bakarken krlan iki parmann acs beynine ulat. "zgnm ahbap, ama aracn almak zorundaym," dedi Pitt. akna dnen operatr kanatlar varm gibi dier kapdan utu, Pitt bir darbe daha indiremeden karanlkta kayboldu. Pitt ekici brakp koltua geti, forklifti hemen vagondan uzaklatrd. Lise yllarnda araba paras datcsnda alrken forklift kullanmt. Ve nasl altn hemen hatrlad. Forklifti tek arka tekerleinin stnde dndrerek gaza bast, iki atal Giordino'ya doru evirdi. Pitt'in orta boru ynlarnn oluturduu labirente doru koarken en yakn ynn arasndan silahl bir muhafzn ktm grd. Cip iki muhafzla birlikte avlunun merkezinden yaklarken peindeki ii takibe devam ediyordu. Giordino peindeki silahsz iilere kar ansnn 218 Cengiz Han'n Hazinesi daha yksek olduunu hesaplad. Olduu yerde durup dnd, kendisini takip eden ilk adamn stne kotu. aran ii Giordino'nun birden zerine doru gelip karnna omuz atmasna arp kalakald. Bir boann bezden bir bebee hcum etmesi gibi bir eydi bu. Adamn dudaklarndan hava karken yz morard, gevek bir ekilde Giordino'nun omuzlarna yld. Sert talyan hi duraklamadan yalnzca bir adm geriden gelen ikinci adama dnd. adam mide bulandrc bir sesle arprken Giordino omzundaki adam ikinci adamn darbesini hafifletmek iin kulland. beden karmakark kol ve bacak yn eklinde yere dt, Giordino her naslsa en stte kald. Giordino bir anda dorulup bir sonraki takipiye dnd. Ama uzun favorileri olan zayf adam becerikli bir ekilde yerdeki yndan kap Giordino'nun arkasna geti. Giordino ayaa kalkarken favorileri olan adam srtna atlad, ellerini boazna yaptrd. Cip birka adm ilerisinde sert bir frenle dururken koan muhafz elinde silahla yaklat. Artk dverek kurtulamayacan anlayan Giordino boazn skan ellerin altnda geverken hayalindeki dikkat elmenin sonucunun bu olmadn dnyordu. n camdan cipin srcsnn bir geyik yakalam gibi zafer dolu bir edayla baktn fark etti. Gvenlik grevlilerinin ba olduu belli olan halinden memnun muhafz cipten inerken yznde akn bir ifadeyle donakald. Karanlktan kan parlak sar eye dnerken yzndeki ifade dehete dnt. Bir forklift avlunun karsndan deli gibi geliyordu. Pitt forklifti cipin src tarafna ynlendirmiti. Cipin kamaya alan yolcusundan bir uyan l koptu, ama ofrn yapabilecei bir ey yoktu. kiz atallar cipi peynir gibi ikiye bld, src koltuunun tam nnden ve arkasndan girdi. Forkliftin burnu kapya arpt, cipi birka adm yanlamasna srkleyerek iindekileri havaya frlatt. ki muhafz yere derken cip de 219

kayarak yanlarnda durdu. Pitt hemen forklifti geri vitese takarak hurdaya dnen aratan uzaklat. Giordino nlerindeki arpmann akmhyla boazn skan ellerin gevediini hissedip hemen karlk verdi. Adamn bileini yukar evirerek bota kalan dirseini iinin kaburgalarna gmd. Bu adamn sersemlemesi ve Giordino'nun onun elinden kurtulmas iin yeterliydi. Giordino dnp Favorilinin savurduu yumruktan ban eerek kurtuldu, adamn kulann altna sert bir darbeyle karlk verdi. Ufak tefek adam hzla dizlerinin stne kp gzlerinde bulank bir ifadeyle Giordino'ya bakt. Geriye silahl muhafz kalmt. Giordino birka adm tedeki adama bakp silah artk kendisine dorultmadm grerek rahatlad. Muhafz dikkatini hzla stne doru gelen forklifte evirmiti. Adam panik halde iki el ate etti, sonra aracn nnden kamak iin kenara utu. Yere doru eilen Pitt bann stnde uan mermilerin sesini duyabiliyordu. Muhafzn yanndan geerken direksiyona skca asld. evik forklift hzla dnd ve Pitt birden kendini muhafzn arkasnda buldu. aran muhafz kudurmu forkliftten kamaya alrken sendeledi ve forkliftin yoluna doru yzst dt. Pitt hzla n atallar indirip avna doru hareket etti. Muhafz yuvarlanp kenara kamalyd, ama ayaa kalkp komaya balad. O koarken atal dilerinden biri srtna arpp ceketini yakalad. Pitt kaldrma dmesine basnca atallar ykselmeye balad. Onlarla birlikte havalanan muhafz kollarm ve bacaklarn sallayarak kurtulmaya alyordu. Ama sonra yere dmemek iin umutsuzca atal diine skca sarlrken tabancasn drd.

"Dikkatli olmazsan birini yaralayabilirsin," dedi Giordino, kabine atlayp tepedeki kola tutunarak. "Ben her zaman ilk nce gvenlik derim. Yoksa ikinci mi derdim?" 220 Cengiz Han'n Hazinesi Forklifti dndrm demiryolu hatt boyunca kapya doru hzla ilerliyordu. Ykleme blmn geerken birka ii ne kt, ama fork-liftin hzla geldiini grnce kenara kat. ataln ucundaki muhafz yardm iin baryordu. Pitt ileride yksek petrol varilleri dizisini grp forklifti bu yma doru srd. "Birinci snf yolcumuz iin turun sonu," diye mrldand. Doruca varillerin stne gelip arada birka metre kalnca frene bast. Forklift gcrdayp kayd, alttaki varillere vurarak durdu. Havadaki ataldan sarkan adam forkliftin ani sarsmtsyla yerinden frlayp ne doru havaland, bir ku gibi stteki varillere utu. Pitt forklifti geri ekerken duyduu kfrler muhafzn hl hayatta olduunu gsteriyordu. Pitt forklifti demiryolu hattna doru dndrd, yuvarlak gaz pedalna sonuna kadar bast. Cipin olduu yerden lklar geliyordu. Pitt omzunun stnden baknca iki adamn ayaa kalkm onlar kovaladn grd. Arkadan ate edildi, mermilerden birka metalik takrtyla forkliftin gvdesine girdi. Ama forklift uguldayarak yoluna devam ediyor, kendisiyle takipileri arasndaki mesafeyi ayordu. Pitt kapya yaklarken forklifti, sa tekerlek tahta balarn stnde zplayana kadar demiryoluna yanatrd. "Darbe hz," dedi Giordino. Pitt'in hareketlerini takip edip kendisini arpmaya hazrlad. Pitt forklifti kapnn sol tarafna doru srp direksiyonu skca tuttu. Sol atal kapnn destek direine bodoslama arpp alt metal menteeleri koparrken sa atal metal ite dald. ataln burnu btn hzyla kapya gmld. arpmann etkisiyle forklift bir an iin havaya kalkt, kapy menteelerinden koparp havaya uurdu. Tesisten frlayp kan forkliftin devrilmemesi iin Pitt'in kontrollerle mcadele etmesi gerekiyordu. Akl forklift raylarn stnde zplayp 221

demiryolunun stndeki akl talarna indikten sonra tekerleinin stne yerleti. Pitt ayan gaz pedalndan ekmeden akl ta kapl yolda ilerledi. "Umarm taksi ofrmz erken gelir," diye bard Pitt. "Gelse iyi olur. Adamlardan daha fazla kaamayz." Geriye, tesise doru bakan Giordino demiryolunun yanndan paralanan kapya doru giden baka bir aracn farlarm grd. Pitt yldzlarn aydnlatt karanlkta, grnmeyen ukurlarn ve talarn stnden geerken deli gibi zplayan forkliftin kontrolleriyle mcadele ediyordu. Ak bir hedef oluturmamak iin tesisten ktklarnda farlarn sndrmt. Tepenin bandaki yanm frnn glgesi sonunda karlarnda belirince Pitt forklifti durdurdu. "Herkes aa," dedi, iyice durana kadar ayan frenden ekmeden. Aaya atlayp bir sre yeri aratrd, sonunda istedii gibi byk dz bir ta buldu. Forkliftin direksiyonunu akl ta kapl yola doru evirip ta gaz pedalnn stne koyup yere atlad. Sar forklift karanlkta sessizce vzlayarak hzla aaya doru inmeye balad. "Ne yazk. Bu makineye snmaya balamtm," dedi Giordino hzla tepeden yukar karlarken. "Umarm Gobi l'ndeki bir oban, onu yararl bir ekilde kullanr." Tepeye varnca frnn yknt duvarlarnn arasndan n taraftaki park yerine baktlar. Corsov'un arabas ortalarda grnmyordu. "Bir dahaki sefere hatrlat da insanlarn arasndayken KGB'yi kt-leyeyim," dedi Giordino. Bir kilometre aada birden bir arabann fren lambalarnn yanp sndn grdler. "Umarm bu bizim adamdr," dedi Pitt. 222 Cengiz Han 'm Hazinesi kili binadan kp son hzla yola doru komaya baladlar. akl kapl yoldaki fren sesini duyunca yolun kenarna ekilip farlar kapal aracn gemesini beklediler. Gri Toyota'yd. "yi akamlar beyler," diye srtt Corsov arabasna binen Pitt ve Gi-ordino'ya bakarak. erisi votka kokuyordu. "Baarl bir gezi miydi?" "Evet," dedi Pitt. "Ama ev sahiplerimiz bize eve kadar elik edecek."

Frnn arkasnda zplayan farlarn nn tepeden aaya indiini gryorlard. Corsov hibir ey sylemeden arabay dndrp yoldan aaya hzla ilerledi. Birka dakika iinde bir dizi arka sokaktan getikten sonra aniden otellerinin arkasna geldiler. "yi geceler beyler," dedi Corsov, dili dolaarak. "Yarn buluuruz, bana tam bir rapor verirsiniz." 'Teekkrler Ivan," dedi Pitt. "Dikkatli sr." "Elbette." Pitt kapy kapatrken Toyota caddede hzla ilerledi, lastikleri gcrdayarak keyi dnd. Otele giren Giordino birden durup bir yeri iaret etti. Caddenin karsndaki kafeden bu ge saate ramen kahkahalar ve mzik sesi yaylyordu. Giordino, Pitt'e dnp glmsedi. "Sanrm bana bir elence borlusun patron." 223

Theresa alma odasnda oturmu, sismik raporu binlerce kilometre uzaktan bakyormu gibi inceliyordu. Roy'un acmaszca ldrlnn yaratt okun yerini yava yava fkeyle birleen melankolik depresyon alyordu. Roy, onun kardei gibiydi ve bir gece nce ldrldn kabul etmek ok ac veriyordu. Roy ldkten ksa bir sre sonra Tatiana'nn baheye gelmesi durumu ok daha ktletirmiti. Tatiana ate saan gzlerle Theresa'ya tslamt. "taat etmezsen senin kaderin de ayn olur!" Roy'u ldren muhafz, Theresa'y kabaca srkleyerek odasna gtrm, onu gzaltna almt. O andan itibaren Theresa ve Wofford srekli gzaltnda tutuluyordu. Odann karsndaki girie, kendisine bakan ta suratl iki muhafza bakt. Parlak renkli ipek delleri ya da tunikleri grnlerini yumuatyordu, ama bir gece ncesinden onlarn ok acmasz katiller olduklarn biliyordu. Yanndaki Wofford bacan bir sandalyeye dayam, byk bir dikkatle jeolojik bir raporu inceliyordu. Roy'un lmyle akna dnm, ama etkisinden abuk kurtulmutu. Aslnda Theresa, onun duygularn gizlemek iin elindeki ii kullandn dnyordu. 224 Cengiz Han'n Hazinesi "Bizden istediklerini yapsak iyi olur," demiti Theresa'ya. "Bizi hayatta tutan tek ey bu olabilir." Belki de hakl, diye dnd Theresa, elindeki rapora odaklanmaya alarak. Bu rapor tanmlanmam bir ovadaki havzann jeolojik bir de-erlendirmesiydi. Kumta ve kiretann katmanlarnn, havzada uzanan kil ve tortulu istle rtld belirlenmiti. Bu yzey alt petrol rezervlerini ortaya karabilecek trde bir katman yapsyd. "Her neredeyse jeoloji umut verici grnyor," dedi Wofford'a. "una bir bak," diye karlk verdi Wofford bilgisayar ktsn ona doru uzatarak. Sismik kesit olarak bilinen kt, snrl bir blgedeki birka katmanl kelti seviyelerinin bilgisayarla glendirilmi bir grntsyd. Bu harita zemine insan eliyle yaratlan oklar gnderen ve ses yansmalarn kaydeden sismik aratrma ekibi tarafndan karlmt. Theresa daha iyi grebilmek iin ayaa kalkt, haritay yeni bir ilgiyle inceledi. Daha nce grd bir sismik grntye benzemiyordu bu. Yzey alt profillerinin ou opak ve bulankt, yamurda kalm Rorschach mrekkep lekelerine benziyordu. nndeki profil, snrlan keskin bir ekilde belirtilmi yzey alt katmanlaryla birlikte canl bir grnt oluturuyordu. "artc bir grnt," dedi. "Bir kesme teknolojisiyle yaplm olmal. Daha nce hi bu kadar kesin bir ey grmemitim." "Sahada kullandmz her eyden daha iyi. Ama artc olan ey bu deil," diye ekledi. Uzanp sayfann dibine yakn bir yerde, kenardan uzanan ikin bir ekli iaret etti. Theresa uzanp ekli dikkatle inceledi. "Bu klasik, iki yan eimli bir az, byklnden sz etmiyorum bile," dedi, kubbe biimli kelti katmann ifade ederek. Karlarndaki gibi bir kelti kubbesi jeofizikiler iin yanp snen krmz k gibiydi, nk petroln biriktii esas noktayd. "Gerekten ok byk," dedi Wofford. Benzeri profillerden birka tanesini masann stne yayd. "Bu az krk kilometre kadar uzanyor. Ayn blgede bunun biraz daha k olan alt az daha buldum." "Birikim iin iyi bir yer gibi grnyor." 225 F:15

"Sondaj yapana dek asla bilemezsin, ama bu grntlere gre olduka umut verici." "Ve alt tane daha m var? Bu ok byk bir rezerv potansiyeli." "En az alt tane. Daha btn raporlar okumadm, ama insan hayrete dryor. Bu grntnn ekildii yerin ok yaknnda tek bir azda iki milyon varil petrol yatyor olabilir. Dierlerini de eklersen on milyon varili geebilir. Ve bu yalnzca bir saha iin. Btn blgede ne kadar vardr kim bilir." "nanlmaz. Bu saha nerede?" "Sorun da tam burada. Birisi verilerden btn corafik atflar dikkatle karm. Yalnzca toprak altnda olduunu, yzey topografsinin dz ve kumta tabann hkim olduunu syleyebilirim." "Yani diyorsun ki u anda yeni bir Kuzey Denizi petrol sahasna bakyor olabiliriz ve sen burann neresi olduunu bilmiyorsun, yle mi?" "Hibir fikrim yok." Sarghov ayn yudumlarken kahkahalar atyor, her kahkahayla koca karn sarslyordu. "Bir forkliftle geceye dalmak, Avarga gvenlik grevlisini havaya kaldrmak ha?" Yine gld. "Siz Amerikallar gsteri konusunda ok yetenekli oluyorsunuz." "Tercih edeceim bir ka deildi, ama Al yrmek yerine bir eye binmekte srar etti." "Ve son ary neredeyse karyorduk," diye gld Giordino, sabah kahvesini yudumlarken. "Eminim u anda ynetim ban kayarak neden iki Batlnn tesislerinde vals yaptn merak ediyordur. Petrol aratrma ekibinin orada olduuna dair bir kant bulamamanz ok yazk." 226 Cengiz Han 'm Hazinesi "Hayr, ilgin olan tek ey tnel delme makinesiydi. Ve Baykal'da gemiden indirilen nesneye benzeyen ekilde kanvasm altna gizlenmiti." "Makinenin alnm oiup lkeye gizlice sokulmu olmas mmkn. Moolistan ileri teknolojiye kolay ulaamaz. Belki irket, hkmetin teknolojik ekipmanlarnn farkna varmasn istemiyordur." "Evet, bu doru olabilir," dedi Pitt. "Yine de Baykal'dan rtlerin altnda ne gtrdklerini merak ediyorum." "Alexander, karma soruturmasnda bir gelime oldu mu?" diye sordu Giordino tereyal ekmeini srrken. Sarghov ban kaldrnca Corsov'un Sukhbaatar Meydan'nn karsndaki kalabalk kafeye girdiini grd. "Bu soruya yerel uzmann cevap vermesini bekleyeceim," dedi, ayaa kalkp atae arkadan selamlayarak. Corsov dilerini gstererek gld ve bir sandalye ekti. "Herkes rahat bir gece geirdi mi?" diye sordu Pitt ve Giordino'ya. "Votkann etkisi geene kadar," dedi Pitt srtarak. Giordino'nun biraz akamdan kalma olduunu biliyordu. "Ivan, biz de soruturmadan sz ediyorduk. Resmi cephede yeni bir haber var m?" diye sordu Sarghov. "Nyet," dedi Corsov. Neeli yz birden aslmt. "Ulusal Polis davaya verilmedi hl. Soruturma talebi Adalet Bakanl'nda bekletiliyor. Avarga Petrol'n hkmet iinde bir etkisi olmadn sylerken yanlmm, zr dilerim. Rvetin etkisi belli oluyor." "Geen her saatin Theresa ve dierleri iin nemi olabilir," dedi Giordino. "Eliliimiz resmi kanallarla yapabilecei her eyi yapyor. Ve ben de resmi olmayan yollardan baz izleri takip ediyorum. Merak etme dostum, onlar bulacaz." Sarghov aym bitirip fincan brakt. "Korkarm Ivan'dan isteyebileceimiz daha fazla bir ey yok. Mool yetkililer genellikle kendi programlarna gre alr. Rvet ne olursa olsun, eliliimizin soruturma tale227

bine sonunda bir cevap vereceklerdir. Bir adm geri ekilip brokratik engellerin almasn beklersek daha iyi olur. Bu arada ben de Irkutsk'a dnp Vereshchagin'e verilen zararla ilgili bir rapor vermeliyim. mz iin bilet aldm. Bugn leden sonra yola kyoruz." Pitt ve Giordino bilmi bir ekilde Corsov'a bakp Sarghov'a dnd. "Aslnda biz baka bir plan yaptk Alexander," dedi Pitt. "Doruca Birleik Devletler'e mi dnyorsunuz? nce Sibirya'ya gidip yoldanz Rudi'yi almak istersiniz diye dndm." "Hayr, daha Birleik Devletler'e ya da Sibirya'ya dnmyoruz." "Anlamyorum. Nereye gitmeyi planlyorsunuz?" Pitt'in yeil gzleri parlad. "Xanadu denen mistik yere." 228

Cengiz Han'n Hazinesi Corsov'un istihbarat a yine iyi almt. Ulan Batur'daki merkezi hkmet, Sovyetler Birlii'nin knden sonra demokrasiye doru sert bir dn gerekletirmi olsa da, hkmet saflarnda hl olduka byk bir aznlk kart grup vard. Bunlarn ou hl Moskova taraftar duygular besliyordu. Corsov'u yaknda gerekleecek olan in ziyareti konusunda bilgilendiren kii Dileri Bakanlndaki alt seviyeden bir analistti. Ama bunun Pitt ve Giordino iin altn frsat olduunu fark eden kii Corsov'du. in'in ticaret bakan, bakentte alan yeni gne enerjisi tesisini grnte gezmek iin ksa bir sre nce geleceini bildirmiti. Ama bakann programnn byk bir blm, Avarga Petrol Konsorsiyumu'nun sahibine, Ulan Batur'm gneydousundaki herkesten sakl meknna yapaca zel ziyarete ayrlmt. "Sizi otomobil kortejine sokabilirim, bylece Borjin'in n kapsna kadar gidersiniz. Gerisi size kalm," demiti Corsov, Pitt ve Giordino'ya. "Alnma ama bizim in delegelerinin arasnda olduumuza kimsenin inanacan sanmyorum," dedi Giordino. "Buna gerek yok, nk siz Mool devlet eskortunun bir paras olacaksnz." 229 Clive ussier & Dirk Cussler Giordino arada bir fark gremeyerek alnn krtrd. Corsov, bakann o gn gerekleecek ziyareti iin resmi bir resepsiyonun planlandn anlatt. Dileri Bakanh'ndan byk bir ho geldin eskortu o akam in delegasyonuna elik edecekti. Ama yarn delegasyon gne enerjisi tesisini gezdikten sonra ve Avarga merkezine giderken yalnzca kk bir Mool gvenlik kuvvetinin bakana elik etmesi istenmiti. "Demek biz Mool Gizli Servisi'ne katlyoruz?" dedi Pitt. Corsov bayla onaylad. "Aslnda Ulusal Polis'in sradan memurlar bu rol gerekletirebilir. Sizi gvenlik eskortu olarak ieriye sokmak iin kk bir ayartc yetti. Gne enerjisi tesisinde gerek korumalarla yer deitirip Xanadu'ya giden konvoya katlacaksnz. Dediim gibi bu grev iin kendi ajanlarm kullanabilirim." "Hayr," dedi Pitt. "Buradan sonra riski biz alyoruz. ok desteksiz kaldn zaten." "Her eyi reddedebilirim. Kaynaklarnz aklamamanz konusunda size gveniyorum," diye ekledi srtarak. "Yemin ederim." "Gzel. imdi dikkat ekmemeye aln ve karlan arkadalarnzn orada olduunu kantlayabiliyor musunuz bakn bakalm. Eer biraz kantmz olursa Mool yetkilileri harekete gemeye zorlayabiliriz." "Bunu yapacaz. Rvetler iin sana ne kadar borluyuz?" "Bu ok irkin bir sz," dedi Corsov yznde ac dolu bir ifadeyle. "Ben istihbarat iindeyim. Avarga Petrol, Bay Borjin ve istekleri konusunda benimle paylaacanz her ey, polis eskortuna harcanan sadakay fazlasyla karlayacaktr. Bu demektir ki yarn akam pancar orbas iin burada olmanz bekliyorum." "te insan ayartan bir ey," diye inledi Giordino. 230

Cengiz Han'n Hazinesi "Ve bir ey daha," diye ekledi Corsov glmseyerek. "in bakann hayatta kalmasn salamay unutmayn." Pitt ve Giordino gne enerjisi tesisine gitmek iin bir taksiye atlayp in bakann programlanan geliinden bir saat nce oraya vard. Kapdaki uykulu grevliye glmseyerek Corsov'un salad sahte kimlik belgelerini gsterip tesise girdiler. Buras, bitiikteki kmrle alan byk g tesisinin rettii elektrii tamamlayan dzinelerce dz, siyah gne enerjisi paneliyle dolu on hektarlk bir aland. Elektrik irketi tarafndan deneysel test istasyonu olarak ina edilen bu yer bir futbol stadyumunu aydnlatacak elektrii zor retiyordu. Yln iki yz altm gn gneli geen Moolistan gne enerjisi retmek iin gereken esas kaynak konusunda zengindi, ama bu teknoloji tketici seviyesinde ok pahalyd. Bir avu devlet grevlisinin ve santral yneticilerinin endieli bir ekilde bekletii alelacele yaplm karlama platformundan uzaklaan Pitt ve Giordino giriin yaknndaki byk bir gne enerjisi panelinin arkasna gizlendiler. in dikimi siyah spor ceketler giyip gne gzl ve siyah ynl bereler takmlard. Uzaktan bakanlar iin yerel gvenlik grevlileri olarak kabul edilebilirlerdi. Fazla uzun beklemeleri gerekmedi. Otomobil kafilesi birka dakika erken gelip karlama platformuna yaklat.

Pitt kafileyi oluturan gsterisiz aralara bakarken kendi kendine glmsedi. Bunlar Washington'da her yerde grlen limuzinlerden ok uzakt. Temiz, ama ok kilometre yapm olan Toyota Land Crusier ls inli bakan ve kk yardma ve gvenlik grevlisi grubunu (tayordu. Grubun banda sar UAZ drt kapl cip kullanan Mool gvenlik ekibi bulunuyordu. Daha nce yapt bir trafik kazas yznden tamponu erilmi olan baka bir UAZ cipi delegasyonu takip ediyordu. Askeri cipin bir yavrusu olan Rus yapm UAZ'lar Pitt'e 1960'larn sonlarnda 231

Birleik Devletler'de yaplan kuru biimindeki drt ekerli International Harvester'lar hatrlatyordu. "Arabamz bu," dedi Pitt arkadaki eski UAZ' kast ederek. "Umarm uydu anteni ve yn bulma sistemi vardr," dedi Giordino. "Umarm bu yzylda yaplm lastikleri vardr," diye mrldand Pitt. Ho geldin komitesi inli bakan karlarken iki adamn arkadaki arabadan inip gne enerjisi panellerinin arasnda gzden kayboluunu seyrettiler. Delegasyon megul olduu iin Pitt ve Giordino fark edilmeden arabaya binip muhafzlarn n koltuktaki yerini aldlar. "te yn bulma sistemin," dedi Pitt konsolun stndeki haritay alp Giordino'nun kucana atarak. Arabada radyo bile olmadn grp glmsedi. Birka metre nlerinde Ticaret Bakan Shinzhe ho geldin komitesiyle hzl bir ekilde tokalayordu. Turu hzlandrmak iin gne enerjisi panellerinin yanma yrd. On dakikadan ksa bir sre iinde grevlilere teekkr edip arabasna binmiti bile. "Gerekten ok acelesi var," dedi Giordino turun ksalna ararak. "Galiba Xanadu'ya gitmek iin sabrszlanyor. Grne gre gne enerjisi tesisi gezisi ziyaretinin en nemli ksm deil." Kafile tesisin etrafnda dnp yanlarndan geerken Pitt ve Giordino koltuklarna iyice bzld. Daha sonra Pitt hemen arabay altrp nc Toyota'ya yetiti. Konvoy Ulan Batur'un dousuna ilerleyip Bayanzurkh Nuru Dala-r'n geti. Ulan Batur'u pusuladaki ynler gibi kuatan kutsal zirvelerden biri olan Bayanzurkh Da sradalarn en stnde bulunuyordu. Dan zirveleri yava yava alalarak gz alabildiine uzanan bo ayrlara dnyordu. Buras nl Asya Stepleri, Moolistan'n ortasnda geni, ye232 Cengiz Han 'in Hazinesi il bir kuak gibi uzanan verimli ayrlard. Kaln yaz otlar, akta esen sert rzgrla okyanustaki dalgalar gibi oynayordu. ndeki aracn takip ettii bozuk asfalt yol, bir sre sonra toprak yola dnt, ardndan ayrn iindeki bir ift tekerlek izi haline geldi. Grubun arkasnda ilerleyen Pitt dier aralarn kaldrd ve toz ykl rzgrlarla byyen toz topran iinde yol alyordu. Konvoy gneydouya doru ilerleyerek otlarla kapl tepelerde saat yol aldktan sonra kk bir da kmesinden aaya inmeye balad. Delegasyon zelliksiz demir kapdan geip baka bir yola dnd. Pitt bu yolun profesyonelce yaplm olduunu fark etti. Yol daa birka kilometre trmandktan sonra hzla akan bir nehre yaklayordu. Nehrin bitimine bir su kemeri yaplmt. Konvoy beton kapl su yolunu takip ederek yksek duvarl komplekse yaklat. Su kemeri komplekse doru devam ediyor, tek kemerli giriin yanndaki ta duvarn altndan geiyordu. Parlak ipekli del giymi olan iki muhafz girii kapatan byk demir kapnn iki yannda dikiliyordu. Aralar kapnn nnde yavalarken Pitt bir sonraki hareketlerini dnd. "Biliyorsun, byk karlama iin partiye katlmak istemeyiz." "Kalabala uyan biri olmadn hibir zaman," dedi Giordino. "Dier Mool eskortlarn bizim arkadalarnn yerini aldmzdan haberi var m acaba?" "Bilmiyorum. Ve bunu renmenin mantkl olacan dnmyorum." Giordino girie bakp gzlerini kst. "Araba sorunu mu?" "Aklmda lastik patlamas vard." "Olmu bil." Giordino yolcu tarafndan aaya inip emekleyerek n lastiin yanna gitti, supap kapan kard. eri bir kibrit p sokarak havann bo233

salmasn bekledi. Birka saniye sonra lastik yere inince kapa tekrar takt. Tekrar cipe binerken demir kap ald. Pitt arabalar takip etti, ama kapda muhafzlardan biri ona ters bir ekilde baknca durdu. Patlak lastii iaret etti, muhafz lastie bakp ban sallad. Moolca bir eyler syleyip giriten hemen saa dnmesini iaret etti. Pitt dier arabalarn ardndan yavaa ieri girerken kompleksi hzla tarad. Ssl mermer malikne tam karsndayd. nnde bakml baheler uzanyordu. Gerek Xanadu'nun yzyllar nce nasl grnd konusunda hibir fikri yoktu, ama karsndaki yap muhteemdi. Kar beyaz atlara binen iki eskort kafileyi ndeki kemerli girie doru gtrrken bakan iin gsterili bir karlama treni yaplyordu. in bayra dokuz uzun ahap direin yanndaki direkte dalgalanyordu. Pitt her direin tepesinde dalgalanan beyaz krk parasnn tilki kuyruuna benzediini dnd. Tren alay girie yaklarken Pitt verandadaki karlama grubunun arasnda Borjin'i tanmaya alt, ama yzleri gremeyecek kadar uzaktayd. "Ho geldin komitesinde Tatiana'y grebiliyor musun?" diye sordu, arabay konvoydan uzaklatrp sa taraftaki binaya doru gtrrken. "Verandada bir kadn var, ama o olup olmadn bilmiyorum," dedi Giordino gzlerini ksarak bakarken. Pitt arabay garaja doru gtrp ak kaplardan ieri soktu. ki yannda alet kutularnn bulunduu ayr bir blmede arabay durdururken patlak lastik beton zemine kt. Krmz beysbol apkal ya lekeleri iindeki tamirci kollarn sallayp bararak koup geldi. Pitt, adamn sylenmelerine aldrmayp dosta glmsedi. "Psssttt," dedi patlak lastii iaret ederek. Tamirci arabann n tarafna gelip Giordino'nun kard ii inceledi. n camdan bakp ban sallad. Dnp garajn sonuna kadar gitti, bir dakika sonra krikoyla geri geldi. 234 Cengiz Han'n Hazinesi "Bir yry yapmak iin iyi bir zaman olabilir," dedi Pitt arabadan inerek. Giordino ak garaj kapsna doru onu takip etti. Orada durup lastiin tamir edilmesini bekliyormu gibi yaptlar. Ama tamirciyi seyretmek yerine dikkatle garajn iini incelediler. n tarafta son model drt ekerli arabalar park etmiti, binamn gerisi byk kamyonlar ve baz kaz ekip-manlaryla doluydu. Giordino ayan kapnn yanndaki bakm arabasna dayayp tozlu kahverengi paneli inceledi. "Kapal kamyon," dedi sessizce. "Baykal'dakine ok benziyor." "Gerekten yle. uradaki arkas ak olana ne diyorsun?" dedi Pitt yakndaki arkas ak kamyonu iaret ederek. Giordino bir kenarndan sarkan kanvas ve ipler dnda bo olan kamyona bakt. "Esrarengiz ganimetimiz mi?" "Olabilir," diye karlk verdi Pitt. Bahenin karsna ve garajn yanndaki binaya bakt. "Buralarda bir sre grnmeden kalabiliriz," dedi binay iaret ederek. "Hadi yan tarafa geelim." Nereye gittiklerini biliyorlarm gibi yryerek yandaki tula binaya getiler. Byk bir ykleme blmnden geip bitiikteki cam kapdan girdiler. Pitt bir resepsiyon alan grmeyi bekliyordu, ama bo bir doka alan geni bir alma alanna girmilerdi. alma tezghlarna test ekipman makineleri ve elektronik devre panolar yerletirilmiti. Beyaz anti statik laboratuvar nl giymi iki adam bunlarn zerinde alyordu. Tel ereveli gzlk takm, ku gibi kk gzl adamlardan biri ayaa kalkp Pitt ve Giordino'ya pheyle bakt. "Stualet?" diye sordu Pitt. Sibirya'da rendii Rusa "tuvalet" szcn hatrlamt. 235

Adam, Pitt'i bir an inceleyip ban sallad, odann ortasndan geen koridorun aa ksmn iaret etti. "Sa tarafta," dedi adam Rusa. Sonra oturup iine devam etti. Pitt ve Giordino iki adam geip koridorda ilerledi. "Yabanc dil konusunda olduka etkileyicisin," dedi Giordino sessizce. "Rusada rendiim be szckten biriydi," diye vnd Pitt. "Cor-sov'un Moollarn ounun birazck Rusa bildiini sylediini hatrladm." Alt metre eninde ve neredeyse o kadar yksek olan beyaz seramik kapl koridorda yavaa yrdler. Yerdeki izik izleri koridorda byk ekipmann tandn gsteriyordu. Koridorun iki yanndaki byk camlar yandaki odalarn iini gsteriyordu. Binann byk bir blmn eitli elektronik test ve montaj ekipmanlarnn bulunduu kk laboratu-varlar kaplyordu. Yalnzca son derece sade bir ekilde denmi

tek tk ofisler teknik alanlardan ayrlyordu. Btn bina garip biimde souk ve sessizdi. Bunun nedeni ksmen orada alan adam saysnn ok az oluuydu. "Exxon benzin istasyonundan ok Radio Shack'n deposuna benziyor," dedi Giordino. "Yerden petrol karmaktan baka bir eyle ilgileniyormu izlenimi veriyor. Ne yazk ki bundan Theresa ve dierlerinin buraya getirilmedii anlam karlabilir." Tuvaleti geerek koridorda devam ettiler. Koridor yksek bir eie kapanan kaln metal bir kapda son buluyordu. Pitt arkasndaki bo koridora bir gz atp tokma kavrayp ar kapy itti. Kap geni bir odaya ald. Oda binann btn arka tarafn kaplyordu, tavan neredeyse dokuz metre yksekliindeydi. Duvarlardan, tavandan ve hatta yerden bile koni biiminde dikenler kyor, odaya bir tr ortaa ikence odas gr236 Cengiz Han'n Hazinesi nm veriyordu. Ama Pitt kpk-kauuk konilerden birini parmaklarnn arasnda skp dikenlerin bir tehlikesinin olmadn dorulad. "Yanksz oda," dedi Pitt. "Radyo frekans elektromanyetik dalgalar emmek iin yaplm," diye ekledi Giordino. "Bu bebekler genellikle savunma taeronlarnn maldr, sofistike elektronik aletleri test etmede kullanlr." "te senin sofistike elektronik aletlerin," dedi Pitt. Odann ortasn iaret ediyordu. Byk bir platform kpk zeminde ayaklarnn stnde duruyordu. Platformun stne bir dzine byk metal dolap sktrlmt, onun da yannda bilgisayar donanm bulunuyordu. Platformun ortasnda ak bir blm vard, bir vinten torpido biiminde bir alet sarkyordu. Pitt ve Giordino kapdan platforma giden iskeleden getiler. "Bu petrol kuyusu iilerinin kullanaca bir alet deil," dedi Pitt, ekipmana bakarak. Dolaplar ve raflarda bulunan krkn zerinde bilgisayar boyutundaki modl, birka metrelik kaim siyah kabloyla birbirine balanmt. Her rafta kk bir LED ekran ve birka g ler vard. zerinde ERWEITERUNG ve FREQUENZ yazl kadranlarn bulunduu byk bir kutu, yannda bir monitr ve klavyeyle birlikte kenarda duruyordu. Pitt aletin stndeki iaretleri okuyup merakla tek kan kaldrd. "Lisedeki yabanc dilim biraz paslanm olabilir, ama bu kadranlar Almanca. Son kadranda 'Frekans' yazdn tahmin ediyorum." "Almanca m? ince veya Rusa daha uygun olurdu." "Buradaki elektronik ekipmann ou da Alman retimi gibi grnyor." "ok byk bir beygir gc sz konusu," dedi Giordino. Art arda birbirine bal olan iletici dolaplar sayd. "Bundan ne karyorsun?" 237

"Yalnzca bir tahminde bulunabilirim. Byk dolaplar ticari lekli radyo alclar olabilir. Bilgisayar raflar veri ilemede kullanlyor olmal. Bir de asl duran u ayakl ey var." Dnp platformun ortasnda asl duran aygt inceledi. uzun borudan oluuyor ve neredeyse metre ykseklikte duruyordu. Alt ular yere doru alyor, kaln, keelemi bir materyalle balanyordu. Pitt'in bann stnde duran kar ular, bilgisayar raflarna giden kaln bir kablo demeti halinde geniliyordu. "Bir tr ykseltilmi transformatre benziyorlar, ama imdiye kadar grdklerimin hepsinden daha byk. Petrol arama iin kullanlan glendirilmi sismik-grntleme sistemi olabilir," dedi, dikey olarak asl duran ayakl aleti inceleyerek. "Grdm btn sondaj ilemlerinden daha karmak grnyor bunlar." Pitt ekipmann yannda duran birka el kitabna ve not defterine bakt. Birka sayfa evirip hepsinin Almanca olduunu grd. letim klavuzu gibi grnen kitapn ilk birka sayfasn yrtp cebine att. "Eve dn yolculuu iin biraz hafif bir okuma materyali deil mi?" diye sordu Giordino. "Almanca fiil ekimlerini alacam." Pitt kitap kapatt, ikisi birlikte iskeleden geri dnp odadan ktlar. Koridorda yrrken birden en sondaki laboratuvardan gelen ani kargaay duydular. "Fare manya bizi ihbar etti herhalde," dedi Giordino. "yi tahmin," dedi Pitt, koridoru tarayarak. Birka adm geriye gidip bir odann kapsn at, sonra Giordino'ya dnd. "Belki yanlarndan gizlice gemeye alabiliriz." Koridordan hzla getiler Pitt caml laboratuvarlardan birinin kapsn ap ieri szld. Giordino peinden gelip klan kapatt. Koridor ca-

238 Cengiz Han'n Hazinesi mmdan grnmeden dururlarken odadaki garip kimyasal kokuyu aldlar. Karanlk odaya bakan Pitt ok sayda paslanmaz elik f, kk fralar ve krdanlarla dolu bir masay seebildi. "Yemi yutuyorlar galiba," diye fsldad Giordino. Koridordan gelen ayak sesleri onlara yaklat, sonra geip gitti. Camdan bakan Giordino ipek niformal iki adamn onlarn kt odaya doru kotuklarn grd. "Bana bir sprge bul," diye Pitt'e fsldad, sonra kapy at. imek gibi koridorda komaya balad. Ana ka koacana iki adama doru kouyordu. Odaya bakan adamlarn srtlarna doru dald. Bu arpma Pitt'e lobutlarn hepsini deviren bir bovling topunu hatrlatt. ki adam odaya savrulup yzkoyun yere dt. Kendilerine arpan eyin ne olduunu anlayamadan Giordino yerden frlayp kapy arkalarndan kapatt. Pitt bir saniye sonra banyoda bulduu paspas sapyla geldi. Giordino sopay kapnn koluna sokup iyice sktrd. "Bylece biraz zaman kazanrz," dedi Giordino omzunu ovuturarak. Pitt, adamlarn lklarn duyup glmsedi. Odann iindeki ses ge-gij " materyal yznden lklar birer fsltya dnyordu. Koridorda yemden yrmeye ua^uikei. I'.:: birden dimdikleri odann nnde durdu. "Yalnzca merak ettim," dedi klar yakp laboauvui^ yeniden girerken. "Kediyi unutma." Pitt formaldehit gibi kokan berrak bir svyla dolu elik flar inceleyerek odada dolat. Flardan birinin nnde durup dipte bir tepsinin iinde yatan parlak nesneye bakt. Bir maa yardmyla nesneyi havluyla kurulad. 239

Bu, gsterili bir elmas biimine sokulmu gmten yaplma bir pandantifti. Ortada parlayan krmz tan stne iki bal bir kartal veya ahin kaznmt. Altta Arap harfleriyle ince bir yaz yazlmt. Antik ve imparatorlara has bir grnm vard, ok soylu bir kadna verilmie benziyordu. "Elektrik mhendislii tesisiyle kark bir tarihi eser koruma labora-tuvar m?" diye sordu Pitt. "Garip bir karm." "Belki madeni para toplamaktan holanyordur. Arkadalarmz silah tadklarn hatrlamadan nce buradan kmaya ne dersin?" Pitt pandantifi cebine atp kapatt, hzla yryen Giordino'yu takip etti. Sondaki geni alana vardktan sonra k kapsndan hzla karlarken beyaz nlkl mhendis aknlkla onlara bakyordu. "Tuvalet molas iin teekkrler," dedi Pitt glmseyerek. Dardaki rzgr yava yava artyor, binay youn tozla saryordu. Pitt ve Giordino tekrar garaja dnnce tamircinin n lastii karmak iin bir somunla boutuunu grdler. Pitt kapya gidip avludan malikneye bakt. Verandada sohbet eden iki Mool eskortu belli belirsiz grebiliyordu. Dier iki adam da eve giden kapnn yannda bekliyordu. "Eer Mool arkadalarmz ieri almadlarsa bizi alacaklarn hi sanmyorum." "Baka bir giri bulmalyz. Eer Theresa ve dierleri buradaysa, bu binann iinde bir yerde olmallar." Giordino maliknenin etrafndaki baheyi tarad. "Odaya kapadklarmz kurtulana dek kompleksi yryerek dolaacak kadar vaktimiz yok." "Yryeceimizi kim syledi," dedi Pitt. Garaja dnerek kapnn eiine park edilmi olan bahe bakm arabasn iaret ettikten sonra anahtarn kontakta olup olmadn kontrol etti. Garajda kimse grmeden direksiyonu tutup arabay ak kapya doru itti. Giordino da arabay neredeyse tamamen havaya kaldrp yan du240 Cengiz Han'n Hazinesi vardan dolatrd. Garajdakilerin gr alanndan ktktan sonra Pitt arabaya atlayp altrd. Normalde golf sahas bakm elemanlar tarafndan kullanlan yeil arabann ndeki iki koltuunun arasnda kk bir dzlk bulunuyordu. Pitt gaza yklenince araba ileri atlp arka lastikleriyle geriye akl talar frlatt. Pitt saa baknca laboratuvar binasnn uzak ucundaki ahrdan at srtnda iki adamn ktn grd. Adamlarn ekilleri kalkan toz yznden bir an iin dald. Pitt direksiyonu hzla sola evirip kompleksin kar tarafna ilerledi. Pitt evre duvarnn etrafndaki yolu takip ederken ana giriin yanndan hzla geti. Dardaki nbetiler hzla geen yeil bakm aracna dikkat bile etmediler. akl ta kapl yol kk, ssl bir kprye gelince Pitt

yavalad. Kprnn altnda, yakndaki nehirden gelip bakml arazilerde kesien izgiler oluturan kanallar dolduran su akyordu. "Gzel bir sulama sistemi," dedi Giordino. Pitt arabay kprnn stnde durdurdu. Sol taraflarnda, kanallara dalmadan nce suyu kompleks duvarnn altndan geiren byk bir ift borunun st yarlarn grebiliyorlard. Pitt yola devam etti, duvar takip ederek maliknenin sol kysna geldi. Hl binaya girebilmek iin baka bir giri bulamamlard. Yalnzca Mool eskortlarn durduu kemerli ana giri vard. Kompleksin duvar ileride kayalk uurumda birden sona eriyordu. Duvarn dier tarafnda yeralt borusu insan yapm elaleyle kanal suyunu darya fkrtyor, su, dan kenarndan aktktan sonra aadaki nehirle birleiyordu. Pitt arabay bir aacn arkasna park edip kyya doru yrd. Duvarla malikne arasnda arabay sremeyecek kadar dik, ama elalenin inii kadar korkun olmayan bir boluk vard. Kk bir patika, yamataki maliknenin temelini oluturan dar platoda zikzak iziyordu. Dar eridin tesindeki blge neredeyse bir kilometre boyunca dik bir e241 F:16

kilde dadan aaya iniyor, arkada bir gvenlik duvar bulunmasn gereksiz klyordu. "Arka kapy m deneyeceiz?" diye sordu Giordino. "Ya onu deneyeceiz ya da golf arabasyla n kapdan gireceiz. Umalm da bir arka kap olsun." Nal izleriyle dolu olduunu grdkleri ksa, ama dik yoldan inmeye baladlar. Bitiikteki elaleden ykselen buhar gl bir rzgrla zerlerine dek geliyor; nemli bir rpertiyle iliklerine yaylyordu. Maliknenin arkasna dolanca evin hafif bir kntnn stne ina edildiini ve yannda kayadan bir duvar olduunu grdler. "Bu eve girip kmann kolay bir yolu yok, deil mi?" dedi Giordino. Bina boyunca ykselen kaya duvarna bakt. "tfaiye mdr buraya bir ziyarette bulunmad herhalde." Evin ortasna doru yryp yukardaki pencerelerden grlmemek iin ta duvara yaptlar. Rzgr iyice iddetlenmiti, uan tozlarn gzlerini yakmamas iin yzlerini apkalanyla rtmeleri gerekiyordu. Avlunun kenarna varnca alak allarn arkasna melip araziyi incelediler. Avlunun knda bir giri kaps olduunu grdler. Kapma iki yannda ipek giysili iki muhafz dikiliyordu. "Dil becerilerini bu ikisiyle de denemek istiyor musun?" diye sordu Giordino ciddi bir ekilde. Pitt aslnda eve dverek girmek istemiyordu, nk Theresa ve dierlerinin burada olduuna dair gerek bir. kantlar bile yoktu. Ama la-boratuvardaki karlamadan sonra zaten zorlu bir ka onlar bekliyordu, bu yzden riske atacak fazla bir eyleri yoktu. yle ya da byle ieride ne olduunu renmek zorundaydlar. "eride kapya kadar gelen allar var," dedi. "u ta binaya gider ve arka taraftan dolarsak yukar trmanp onlar artabiliriz." 242 Cengiz Han'n Hazinesi Giordino avlunun karsndaki garip ta binaya bakarak ban sallad. Youn bir toz bulutu kalkarken beklediler, sonra yuvarlak ta yapya doru kotular. Arka tarafndan geerek ndeki girie doru ilerlediler. Tnele benzer akla dalarak melip bahenin karsndaki iki muhafza baktlar. Gvenlik grevlileri hl maliknenin kapsnda dikiliyordu, ama rzgrn etkisinden kurtulmak iin hafife girintiye doru sokulmulard. Pitt ve Giordino grnmeden baheyi gemilerdi. Ya da onlar yle sanyordu. 243

Orta Moolistan'n dalar ve steplerindeki bir ift tekerlek izinden ibaret olan yolda geen drt saatlik sarsntl bir yolculuktan sonra Ticaret Bakan Shinzhe bu yolculuun boa krek ekmek olduuna karar vermiti. Moolistan'da gizli, sihirli petrol yata yoktu. Btn yolculuu srasnda tek bir petrol kuyusu bile grmemiti. Bu Bakan Fei'nin hata-syd, gerei kabul etmek yerine aptalca yel deirmenlerine saldryordu. Yalnz Shinzhe, Don Kiot'un donanmn miras olarak almt.

Bakan fkeyle ofrnn bir sonraki ger'de durmasn beklerken, Avarga Petrol'n bakannn topal bir atla onu karlamaya gelmesini bekler gibiydi. Tozlu konvoy demir kaplardan geip Tolgoi Borjin'in grkemli kompleksine girerken fkesi ve tiksintisi hzla azald. Birdenbire byle bir yere gelivermek yolculuun gvenilirliini artrmt. Zarif maliknenin nnde dururken Shinzhe, Borjin'in bir oban olmadn anlamt. Ev sahibi iyi kesimli Avrupa stili bir takm elbise giymiti. Shinzhe arabadan inerken adam iyice eilip selam verdi. Yanndaki evirmen onun selamn inceye evirdi. "Ho geldiniz Bakan Shinzhe. Umarm yolculuunuz iyi gemitir." 244 Cengiz Han'n Hazinesi "Gzel Moolistan'n krsal kesimini grmek byk zevkti," diye cevap verdi Shinzhe gzlerindeki tozu ovutururken diplomatik duruunu srdrerek. "Size saha operasyonlar yneticimiz kz kardeim Tatiana'y tant-rabilir miyim?" Tatiana, Shinzhe'ye selam verirken bakan onda da aabeyiyle ayn kibirli duruun olduunu fark etti. Shinzhe scak bir ekilde glmseyip maiyetini tantrd. Sonra dnp araba yolunda bekleyen sava giysili atllara hayranlkla bakt. "Mool atlar hakknda ok ey duydum," dedi Shinzhe. "Siz de at yetitiriyor musunuz Bay Borjin?" "Yalnzca gvenliim gerei kk bir sr. Btn gvenlik alanlarmn iyi ata binmesini ve usta okular olmasn isterim." "Gemiin ilgin bir tezahr," dedi Shinzhe. "stelik ok da pratik oluyor. Bu kesimlerde bir Mool at hibir aracn gidemeyecei yerlere gidebilir. Ve baz sava becerileri deerini asla yitirmez. Modern teknoloji iyi ve gzeldir, ama atalarm dnyann yarsn at ve yayla fethetmitir. Bunlarn bugn bile son derece yararl beceriler olduunu dnyorum. Ltfen, u iddetli rzgrdan kap ieride biraz rahatlayalm," dedi Borjin grubu n kapya gtrerek. Sonra konuklarn sondaki byk odaya ald. Koridoru ssleyen antikalara hayranlkla bakan Shinzhe oynak yryen bir atn bronz heykelinin nnde durdu. Yeil pas rengi aygr duvardaki renkli, ereveli mozaiklerden yansyordu. "Gzel bir heykel," dedi Shinzhe, in tasarmn tanyarak. "Yuan Hanedan m?" "Hayr, biraz daha nceki Song Hanedan," diye cevaplad Borjin, bakann dikkatinden etkilenerek. "Evdeki antikalarn ou on nc yzyln balanna, Mool tarihindeki en byk fetihler dnemine aittir. 245

Duvardaki mozaik Semerkant'a ait antik bir almadr. Heykelin bulunduu kaide Hindistan'dan geldi, yaklak M 1200. Koleksiyoncu musunuz?" "Resmen deil." Bakan glmsedi. "Yuan ve Ming hanedanlarndan kalma birka para mtevaz porselenim var, ama hepsi o kadar. Koleksiyonunuzdan ok etkilendim. O aa ait eyalar pek piyasada bulunmuyor." "Hong Kong'da bir antikacm var," diye aklad Borjin ifadesiz bir yzle. Grup koridorun sonundaki konferans odasna vard. Duvardan tavana devasa pencereleri olan oda normalde tepelerin geni bir manzarasn sunard, ama u anda bahe ve aadaki tapmaktan tesi grnmyordu. Tozu savuran gl rzgr manzaray rtyor, uzaktaki stepler yalnzca ra sra bulankln arasndan gze arpyordu. Borjin kanepeler ve barn bulunduu oturma blmn geti, grubu resmi maun masaya gtrd. Herkes oturdu. Borjin srt duvara bakan bataki sandalyeye oturdu. Arkasndaki geni raflarda ortaa cephanesi sergileniyordu. Antik mzraklar, ciritler ve kllar duvarn yarsn kaplyordu. Kardaysa el yapm yaylar ve metal ulu oklar aslyd. Tepesinde at kl demeti bulunan yuvarlak metal miferler en stteki rafta sralanmt. nlerinde ilkel el bombalarna benzeyen yuvarlak amurdan yaplma nesneler duruyordu. Btn koleksiyonu, kanatlan ardna kadar alm, ii doldurulmu devasa bir ahin koruyordu. Kuun kafas geriye yatm, sivri gagas son lm ln atyormu gibi aralanmt. Shinzhe silahlardan ahine, sonra da onlarn sahibi olan adama bakp istemeden rperdi. Bu petrolcde bir ahindeki gibi vahi bir eyler vard. Souk gzleri gizli bir acmaszl ima ediyor gibiydi. Shinzhe, ev sahibinin duvardaki mzraklardan birini alp hi dnmeden bir adama 246 Cengiz Han'n Hazinesi saplayabileceim dnyordu. nne bir fincan scak ay konurken bakan bu duygularndan kurtulup ziyaretinin amacna odaklanmaya alt.

"Hkmetim, lkemize nemli miktarda ham petrol salama teklifinizi ald. Parti liderleri teklifiniz iin mteekkir oldu ve bu teklifin cmert yaps ilgilerini ekti. Benden partim adna bu teklifin geerliliini dorulamam ve bir anlama yapmak iin gereken deme hakknda konumam istendi." Borjin arkasna yaslanp bir kahkaha att. "Evet, elbette. in'in bin yllk dman olan Moolistan neden birdenbire gneydeki huzursuz komusuna yardm etmek istiyor? Sradan kyllerin ve obanlarn yaad toz ve ayrlarla kapl bir lke nasl oluyor da birdenbire byk bir doal kaynak olabiliyor? Size nedenim syleyeyim. Bunun nedeni bizi kendi lkemizde esir haline getirmenizdir. Siz ve Ruslar onlarca yldr bizimle d dnya arasnda bir engel oluturdunuz. Yaltlm orak bir lke, unutulmu bir dneme ve topraklara ait olan, karalarla evrili bir ada haline geldik. Ama korkarm o gnler sona erdi artk, Bakan Shinzhe. Gryorsunuz, Moolistan pek ok adan zengin-bir lke ve siz elinizde frsat varken bunu deerlendirecek zaman ve abay gstermediniz. Yalnzca imdi Batl irketler madenlerimizi iletmek, ormanlarmzdan kereste almak iin lkemize yor. Ama petrol iin ok ge kaldlar. nk kimse topraklarmzda maden aramayla ilgilenmezken biz bu abay kendimiz gsterdik ve imdi de bunun karln alacaz." Tatiana'ya bayla iaret etti. Kz kardei yandaki masadan bir harita alp inli bakann nnde at. Masann ortasndan ald yeim tandan yontulmu iki ss eyasn haritann kvrlmamas iin kulland. Bu Moolistan'n haritasyd. Gneydou snrnn yaknndaki bir kesim, krmz kalemle dzensiz bir oval biiminde izilmiti, yle ki ucuz 247

Merlot'tar> boulmu bir amibe benziyordu. Blge yaklak seksen kilometre boyunca uzanyor, alt ucu in'in Moolistan snrnda kvrlyordu. "Timuin sahas. Sizin eski Daqing sahasn bir kse tkrk gibi gsterecek olan doal bir havza," dedi Borjin, in'in inie gemi olan en byk petrol sahasndan sz ederek. "Test kuyularmz krk milyar varillik ham petrol ve on be trilyon metre kplk doal gaz potansiyeli olduunu gsteriyor. Size satacamz gnde bir milyon varil ok kk bir miktar." "Neden byle bir keif duyurulmad?" diye sordu Shinzhe pheyle. "Snrlarmzn bu kadar yaknnda byle bir keif yapldn hi duymadm." Borjin srtrken dilerini bir kpekbal gibi sergiledi. "Bu odann dndaki ok az canl bu keiften haberdar," dedi ifreli bir ekilde. "Benim kendi hkmetim bile bu rezervlerden haberdar deil. Blgenin btn toprak haklarn nasl edindiimi sanyorsunuz? Moolistan'n petrol potansiyeline keif niteliindeki birka nemsiz giriim yapld, ama hepsi esas damar kard. Bizim patentli teknolojimiz, talihkuunu biraz da tesadfen bulmamz salad," dedi glmseyerek. "Bunlar derin rezervler. Bu durum, nceki keif ekipleri tarafndan fark edilmemelerini ksmen aklyor. Ama sizi ayrntlarla skmayaym. Yeterli sayda test kuyusunun rezerv tahminlerini doruladn sylemek yeterli olacaktr." Shinzhe yzndeki renk ekilirken sessizce oturuyordu. Byk petrol sahasnn varln kabul etmekten baka aresi yoktu. Bu petrol sahasn ahlaki deerleri pheli olan kstah bir arlatann kontrol ettii gerei midesinin bulanmasna yol ayordu. Shinzhe'nin eli zayft ve btn desteyi Borjin'in kontrol ettiini biliyordu. n Bir arap cinsi. 248 Cengiz Han'n Hazinesi "Yerde petrol olmas bir konu, ama bu petrol doksan gn iinde teslim etmek tamamen baka bir konu," dedi ciddi bir ekilde. Teklifiniz bu sre iinde ham petroln geleceini sylyor. Ben bunun mmkn olduunu sanmyorum." "Bunun iin biraz aba gstermeniz gerekiyor, ama mmkn grnyor," diye karlk verdi Borjin. Tatiana'ya dnerek bir harita daha istedi. Tatiana Moolistan ve kuzey in'i gsteren ikinci haritay at. Haritann in'e ait olan blmne rmcek an andran krmz apraz izgiler izilmiti. "in'deki var olan petrol boru hatlar," diye aklad Borjin. "Ksa sre nce tamamlanan Daqing-Pekin aras kuzeydou boru hattnza bakn. Qinhuangdao'daki liman terminalinden kan bir ara hat var." Shinzhe haritay inceledi, Moolistan'dan geen verimsiz boru hatt uzantsnn zerine izilen kk X'i grd. "X Moolistan snrndan otuz kilometre, benim snra ina ettiim neredeyse tamamlanm boru hattndan yaklak krk kilometre uzakta. Sizin yalnzca benim bitirdiim noktadan, Daqing hattmzdaki noktaya kadar olan boru hattn uzatmanz gerekiyor." "Krk kilometrelik boru hatt m? Bu doksan gnde tamamlanamaz."

Borjin ayaa kalkp odada dolamaya balad. "Hadi, Amerikallar 1860'larda ktalararas demiryolunu ina ederken bir gnde on alt kilometre demiryolu dediler. Ben biraz kstahlk edip rotay inceledim ve gerekli borular sipari ettim. lave olarak geici kaz ekipman da salayabilirim. Three Gorges Baraj'n ina eden bir lke iin bu ocuk oyunca olmal." "Bizim gereksinimlerimizi de dnm gibisiniz," dedi Shinzhe gizli bir kmsemeyle. "yi bir i ortann yapmas gerektii gibi." Borjin glmsedi. "Karlnda taleplerim ok basit. Varil bana yz krk alt bin togrog veya yz 249

yirmi be Ajnerikan Dolar deyeceksiniz. Gney Moolistan topraklarndan ya da anlamsz bir ekilde Moolistan zerk Blgesi dediiniz yerden vazgeeceksiniz. Ve bana fazla petrolm ihra edebileceim bir boaltm tesisi salayacanz Qinhuangdao Liman'na giden direkt ve zel bir boru hatt salayacaksnz." Shinzhe bu talep karsnda aknlkla yutkunurken Mool baklarn camdan dan evirip rzgrn alev gibi kvrlp bklmesini seyretti. Bir hareket dikkatini ekince baheye bakt. Koyu renk giysiler giymi iki adam tapnaa doru kouyordu. Borjin, iki adamn binann arka tarafndan dolamasn ve sonra girite yeniden ortaya kp ieri dalmasn seyretti. Bir ey boazn skarken bakana dnd. *"Bana bir dakika izin verirseniz, acil bir konuyla ilgilenmem gerekiyor." Bakan tek kelime bile edemeden Borjin odadan hzl admlarla kt. 250 Cengiz Han 'm Hazinesi 22 ~ Rzgr geici olarak dinmi, Pitt ve Giordino'nun ta girite gizlenmek zorunda kalmasna yol amt. Pitt hayranlkla ta binann ana blmne giden kemerli girie bakt. Yap eski grnmesine ramen yenilendii belliydi, nk talarn arasnda przsz imento katmanlar grnyordu. Avlunun ortasnda duran bu binaya bakan Pitt gerek maliknenin bu kk ta binann etrafna yaplm olabileceini dnd. "Budist tapma m?" diye sordu Giordino. Koridorun aasmdaki mum n fark etmiti. "Byk olaslkla," dedi Pitt. Budizm'in Moolistan'daki en yaygn din olduunu biliyordu. Rzgrn tekrar balamasn beklerken sessizce geni koridorda ilerlemeye baladlar. Geni bir odaya gelmilerdi. Dzinelerce meale ve mum nn parlts altnda odann tapmaktan ok bir mozole olduunu grp ardlar. Uzak kede kk ahap bir sunak bulunmasna ramen iki yanda byk bir ift mermer lahit vard. Mezarlar beyaz mermerden yaplmt ve modern bir grn vard. Bu da iindekilerin son yirmi ya da otuz yl iinde ldn dndryordu. Pitt stteki mermerlerde yazan Kiril yazsn okuyamasa da Corsov'un petrolcyle ilgili sylediklerini hatrlayarak bunlarn Borjin'in annesinin ve babasnn mezar olduunu tahmin etti. 251

Ama yeralt odasnn ortasnda kimin yattn tahmin edemiyordu Cilal mermer kaidenin stnde ok daha eski gibi grnen granit bir lahit vard. Mezar ok byk olmasa da stne ve yanlarna at ve yabani hayvan resimleri kaznp boyanmt. Resimler ak olmasna ramen boya aradan geen yllar yznden eskimiti. Mezarn banda dokuz direk ykseliyordu. Her birinde maliknenin giriinde grdkleri gibi beyaz krkler aslyd. "Birisi teki dnyaya ok gzel bir ekilde uurlanm," dedi Giordi-no mezara bakarak. "Mehur Bay Borjin soylu kandan geliyor olmal," diye karlk verdi Pitt. Giordino lahitlerin ilerisine baknca sunan altnda bir ey grd. "Burada bir tabuta daha ihtiyalar olacak," dedi grd eyi iaret ederek. Odaya girdiklerinde fark etmedikleri ceset sunan altndaki bankta yatyordu. Pitt ve Giordino cesedi tanynca ok oldular. Bu Roy'du. nce bir battaniyeyle yar rtlmt, ama ok hl gsndeydi. "Theresa ve Wofford burada," dedi Giordino sesi kslarak. "Onlarn da ayn kaderi paylamadklarn umalm," dedi Pitt sessizce. Battaniyeyi Roy'un yzne doru ekti. ok ge kalm olup olmadklarn dnrken odann sessizlii ta demede yanklanan izme sesleriyle bozuldu. Bir saniye sonra Pitt'in avlunun karsnda grd iki muhafz mozoleye dald. n kapdaki muhafzlar gibi giyinmi nbetiler geleneksel silahlar tamyordu. kisinin de elinde jilet gibi keskin metal ular olan birer mzrak vard. Bellerindeki knda ksa sapl baklar, srtla-rndaysa kk bir okluk ve yay aslyd. Bunlar antik Mool askerlerinin kulland silahlard ve her biri ksa mesafede modern tabanca ya da tfekler kadar ldrcyd.

252 Cengiz Han'n Hazinesi Muhafzlar odaya girince yavaladlar, ama Pitt ve Giordino'yu grnce yeniden hzlanp ortadaki mezarn etrafndan dolaarak mzrakla-nyla onlara hcum ettiler. Muhafzlarn onlar yakn mesafeden ie geirmeye almalar byk bir anst. nce Giordino tepki verdi, sunan yanndaki kk bank kaldrp muhafzlarn bacaklarna doru frlatt. yi nian almt. Bank yal daki adamn incik kemiine arpp ayaklarn yerden kesti. Adam yzst yere derken mzra zararszca elinden frlad. kinci muhafz bankn stnden atlayp hcuma devam etti. Son hzla Pitt'in stne geliyordu. Pitt bacaklarn bkm rahat bir ekilde duruyor, gzleri mzran ucuna sabitlenmi saldrgann hcum etmesini bekliyordu. Manta kar gelircesine son derece hareketsiz bir ekilde duruyor, nian alnacak dengeli bir hedef oluturuyordu. Muhafz, Pitt'in korkudan donup kaldn, onu kolayca ldrebileceini dnyordu. Ama Pitt bekledi, izledi ve aralarnda bir adm kala muhafz lmcl darbe iin mzran geriye ekti. Pitt bacaklarnn hzl bir hareketiyle yana srayp sol eliyle uzand, mzran ucunu kar tarafa itti. Muhafz yznde bo bir ifadeyle skaladn fark ederken yanndan hzla geti. Mzra yana doru dndrmeye alt, ama mzran ucu Pitt'i gemiti bile. Pitt mzran sapn yakalamay denedi, ama muhafz yanndan hzla geerken mzra ona doru dndrnce eli kayd. Mzrak parmaklarnn arasndan kayarken sap hzla dnp Pitt'in omzuna arpt. ki adam da dengesini yitirerek farkl ynlere doru sendeledi. Muhafz sunaa derken Pitt mezara doru devrildi. Hemen ayaa kalkarak saldrganna dnd, birka santim gerisindeki mezara geriledi. Muhafz, Pitt'e kar tedbirli davranyordu artk. Dengesini yeniden bulurken ona bir an bakt. Mzran skca tutarken derin bir nefes alp Pitt'e yeniden saldrd. Gzleri avna kilitlenmi ldrmek iin yaklat. 253

Pitt srtn mezara dnm silahsz olarak bekliyordu, ama gzleri etrafta dolaarak bir silah aryordu. Yan taraftaki Gordino'nun yerdeki adamn stne atldn grd. lk muhafz alt etmeye alan Giordino, Pitt'e yardm edecek durumda deildi. Derken Pitt birden krk-kuyruklu direkleri hatrlad. Mezarn bandaki dokuz uzun tahta direin her biri ayr ayr mermer plakalarn stnde duruyordu. Pitt hzla direklere doru gerileyip sa eliyle uzand, direklerden birini gizlice kavrad. Muhafz bu hareketten bir ey karmad, yalnzca hcumunun hzn artrrken Pitt'e kar asn ayarlad. Pitt, muhafzla arasnda be on adm kalana kadar bekledi, sonra dik duran direi hzla ekip yere doru indirdi. ki buuk metre uzunluundaki direk muhafzn mzrandan olduka uzundu. Muhafz, Pitt'in kendisine neyle saldrdn fark edince ard ve hcumunu yavalatmaya alt. Ama ok ge kalmt. Pitt'in btn gcyle ittii direin kt ucu karnna arpt. akn muhafzn ayaklan yerden kesildi, bir dizinin stne dt, soluu kesilirken tekrar nefes almaya alt. Darbenin etkisiyle brakt mzrak cilal zemine dt. Pitt'e aldrmayarak umutsuzca silaha doru emeklerken dehet iinde ban kaldrd. Tahta direk ters dnmt ve imdi mermer kaide enkazlarn ykmnda kullanlan byk glle gibi stne geliyordu. Eilmeye alan muhafz mermeri tam kafasna yiyince bilinsiz bir ekilde yere dt. "nsann eyalarna hi sayg yok," dedi Giordino direk ve mermer angrtyla yere derken. Yerde baygn yatan ilk muhafzn banda dikilirken yumruunu ovuturuyordu. "yi misin?" "Buradaki dostumdan ok daha iyiyim. Daha fazla kraliyet mzraks gelmeden buradan svmaya ne dersin?" "yi olur." 254 Cengiz Han'n Hazinesi ki adam odadan karken Pitt yerdeki mzraklardan birini ald. Girie yaklarken rzgrn sl duyuluyordu. Eilip darya baktlar. Grnt cesaret verici deildi. Parlak ipekli tunikler giyip yuvarlak metal miferler takm iki atl maliknenin kapsnda durmu, nbetileri deitiriyorlard. Yakndaki baka bir atl muhafz, Pitt ve Giordino'yu bulmak iin avluyu taryordu. Ortalkta dolamann iyi bir fikir olmadn dnen iki adam, toz kaldran rzgrn eliinde kemerli giriin kar tarafna dalp ta mozolenin arka tarafna dolat. Bu arada maliknenin sa kanadn grebiliyorlard. Binann kesinden dnerken yarm dzine parlak giysili atlnn kendilerine doru geldiini grdler. imdiye kadar grdkleri muhafzlarn aksine bu adamlarn omuzlarnda tfekler aslyd. "Svarilerin gelmesi iin iyi bir zaman," dedi Giordino.

"k yolumuzu biraz daha ak hale getiriyor," dedi. Devriyelerden kamak iin avluyu hzla geip geldikleri ynden geri dnmeleri gerektiini biliyordu. Mezarn arkasndaki kapal ala varnca kar taraftan kmak iin ieri daldlar. Sandklar ve eitli ekipmanlardan oluan labirentten geerken Pitt geride park etmi tozlu antika arabay fark etti. ararak bunun 1920 model bir Rolls-Royce olduunu grd. Kardaki itlere doru bir adm atmt ki, kulann dibinden bir slk sesi geti, ardndan sert bir tnlama duydu. Yana doru baknca Giordino'nun bandan yalnzca birka santim uzaktaki tahta sandkta bir okun titretiini grd. ?" "Geliyor," diye bard, bir ok daha slk alarak yanndan geerken. Giordino tahta varilin arkasna girmiti ki, ok destek direine gmld. "Drdnc atl m?" diye sordu Giordino fnn stnden bakarak. Pitt avluya baknca itin yanndaki atimin yayna yeni bir ok taktn grd. Bu kez hedef Pitt'ti. Bir arabann arkasna kayarken ok yanndan 255

hzla geti. Ok arabaya saplanr saplanmaz Pitt ayaa frlayp muhafza dnd. Karlk verme sras ondayd imdi. Atl yeni bir ok almak iin arkasna uzanrken Pitt mezardan ald mzra frlatt. Atl neredeyse on be metre uzaktayd, ama Pitt'in iyi nian ald mzrak atl adama doru gidiyordu. Yalnzca hzl bir ekilde dn muhafz kurtard, ama yine de keskin mzrak sa kolunu dirsein stnden yaralad. Akan kan durdurmak iin sol elini yaraya kapatnca yay yere dt. Ama Pitt ve Giordino'nun saldrdan kurtuluu ksa srd. Dier atl hzla yaral arkadalanna yaklap ok saldrsna devam ettiler. Aln dier tarafndan gelen nal sesleri dier nbetinin de hzla olay yerine kotuunu gsteriyordu. Birka dakika iinde aldaki hava, lmcl bir gle sandklara saplanan jilet keskinliindeki uan oklarla doldu. Okular ldrc becerilerinde olduka ustaydlar. Oklar Pitt ve Giordino'nun her hareketini bir mknats gibi takip ediyordu. iddetli rzgr olmasayd iki adam imdiye dek oktan br dnyaya gitmilerdi. Ama girdap eklindeki esintiler atllarn grn bozuyor, oklarn ynn de deitiriyordu. Pitt ve Giordino okularn ok fazla yaklamasn engelliyordu. Silahsz olmalarna ramen iki adam ellerinden geldiince kendilerini iyi savunuyorlard. Arabalarn aletler ve saha aygtlaryla dolu olduunu grnce bunlar ereti fzeler olarak kullanmaya baladlar. zellikle Giordino ift ulu kazmalar frlatmada ok becerikliydi. Muhafzn birini bacandan yaralarken dierini atndan drmeyi baarmt. Uan kazmalar ve krekler atllar geici olarak uzakta tutuyordu, ama muhafzlar iki adam kapana kstrdklarn biliyorlard. arpmann ortasndaki tozlu rzgr Pitt ve Giordino'nun mttefiki gibi hareket ediyor, toz bulutu oluturarak okularn atn bozuyordu. Ama hava tanrlar nefes almak iin durmaya karar verince esen rzgr 256 Cengiz Han'n Hazinesi bir an iin kesildi. Tozlar kp uluma dinerken bu ani sknet iki adam iin sonun geldiini gsteriyordu. Aln tam ortasnda duran iki adamn zerine amansz bir ok yamuru balamt. Dvmek iin ayaa kalktklar anda ileri bitmi demekti. Bu yzden ikisi de aletlerini brakp yerde yuvarlanarak arabann altna sndlar. Yarm dzine ok, balarnn birka santim stndeki arabann yanlarna sapland. imdi de aln kar tarafndan ate edilmeye balanmt. Anlalan ikinci devriye yaylarn brakp kuatmay tfek ateiyle sona erdirmeye karar vermiti. "General Custer gibi lmesek de olurdu," diye mrldand Giordino. Seken bir kymn arpt yanandan kan szyordu. "Sence beyaz mendili yutarlar m?" "Sanmyorum," dedi Pitt, Roy'u dnerek. Yanndaki tekerlee bir ok saplannca igdsel olarak yana yuvarland. Srtn arpt bir knt dnn engelledi. Ban evirip baknca vagonun yannda kanvasla rtl bir ey buldu. Yeni gelen ok yamuru onu, Giordino'nun yanna kmeye zorlad. "Bir sonraki toz bulutunda kenardaki atllara saldrmaya ne dersin?" diye sordu Giordino. "Sen dizginleri tut, ben biniciyi. Bylece bir atmz olur. Buradan kmann tek yolu o atlardan birini elde etmeye almak gibi grnyor." "Riskli," diye karlk verdi Pitt. "Ama baka ansmz yok gibi grnyor." Civar taramak iin yana doru yuvarlanrken kazayla arabann yanndaki nesneyi rten muambaya arpt. Muambann altna bir gz atan Pitt'in gzlerinde ani bir parlt belirdi. "Planda deiiklik mi oldu?" diye sordu bu parlty gren Giordino. "Hayr," diyerek devam etti Pitt. "Yalnzca buradan farkl renkte bir atla kmaya alacaz." 257 F: 17

Duvara monte edilmi telsiz, arayann sesini takiben ald sinyalle atrdad. iddetli rzgr arka planda parazite neden oluyor, gcrtl sesi bastryordu. Ama konuma ok yakndan yapld iin sinyal yine de glyd. 'Tapnan arkasnda etraflarn evirdik. in delegasyonuyla birlikte Mool gvenlik eskortu olarak gelmiler, ama belli ki sahtekrlar. Test odasnda kilitli kalan muhafzlarm onlarn inliye deil Rusa benzediklerini sylyorlar." "Arlyorum," dedi Borjin fkeli bir sesle. "Hkmetin ajanlar ya da daha byk bir olaslkla Rus petrol irketlerinin casuslar olabilirler. Buradan canl kmalarn engelleyin, ama delegasyon buradan ayrlana dek atei kesin. Geldikleri zaman neden izlenmediklerine dair tam bir gvenlik raporu istiyorum." Borjin kulakl yerine koyup radyo alcsn gizleyen ahap dolab kapatt. Kk odadan karak koridoru geti, resmi konferans odasna dnd. Kafas karmakark olan inli bakan pencerenin nnde durmu dardaki tozlu frtnay seyrediyordu. "Bu kesintiyi balayn," dedi Borjin hain bir glmsemeyle yerine otururken. "ki korumanzla ilgili kk bir hata olmu. Korkarm geri 258 ? Cengiz Han'n Hazinesi dn yolculuunda size katlamayacaklar. Tabii eer isterseniz onlarn yerine size adam verebilirim." Shinzhe dalgn bir ekilde ban sallad. "Dardan tfek sesi mi geliyor*'" "Gvenlik grevlilerim at talimi yapyor. Telalanacak bir ey yok." Bakan bo bir ekilde darya bakarken akl baka bir yerdeydi. Sanki birden yalanm, gibi ar ar dnp Borjin'in karsna oturdu. "Teklifiniz antaja yakn ve talepleriniz ok sama," derken fkesi sonunda yzeye kyordu. "Taleplerim mzakere edilemez. Ve belki de. ekonomik k yaayan bir lke iin o kadar da sama deildir," diye tslad Borjin. Shinzhe, ev sahibine kmseyerek bakt. Bu kstah ve kibirli kodamandan ilk grd an holanmamt. det yerini bulsun diye kibar davranyor olsa da gelecekte dnya lideri olacak in'e hi sayg duymad belliydi. Bu adamla mzakere giriiminde bulunmak bile Shinzhe'ye ac veriyordu, ama devlet liderlerinin ve zellikle bakann petrol anlamas beklediini biliyordu. lkesinin liderlerinin bu korkun teklifi aresizlik iinde kabul etmesinden korkuyordu. Keke baka bir yol olsayd. "Bakan Shinzhe bunu karlkl yarar getiren bir anlama olarak grmelisiniz," diye devam etti Borjin. "in, ekonomisini devam ettirmek iin gereksinim duyduu petrole kavuuyor ve Moolistan zerk Cumhuriyeti, byk Moolistan'n bir paras olarak hakl yerini alyor.". "Bir blgenin bamszln kabul etmek hafife alnacak bir konu deildir." "in'in kabul etmesi gereken nemli bir ey yok: Blgenin ounlukla Mool obanlarn yaad tozlu bir tara paras olduunu ikimiz de biliyoruz. Benim blgeyi birletirme isteim, bir zamanlar lkeme ait olan topraklan eski haline getirmek gibi kltrel bir arzudan douyor." 259

"Blgenin deerinin ok az olduu konusunda hakl olabilirsiniz. Yine de zel bir kiinin blgesel deiikliklere mdahale etmesi biraz sra d bir durum." "Bu doru. Aslnda hkmetim anlamamz konusunda hibir ey bilmiyor. Bunu olduka memnuniyet verici, kitlelerin baylaca politik bir armaan olarak greceklerdir." "Ve siz de ok byk krlar elde edeceksiniz, kukusuz?" "Borsac olarak toprak haklarnn byk bir blmn irketime aktardm, ama bu toplamn yalnzca kk bir yzdesini temsil ediyor." Haince gld. Shinzhe'ye kaln, deri bir dosya verdi. "ki lkenin devlet temsilcilerinin imzalayaca anlamalar hazrlattm. lkenizin onayn en ksa zamanda haber almaktan memnuniyet duyacam."

"Yarn leden sonra genel sekreterin konseyine rapor vereceim. Bir karar verilecek. Ama sizi uyarmalym, artlarda srar etmeniz anlamay reddetmemize yol aabilir." "Olabilir. Bunlar benim artlarm." Borjin ayaa kalkt. "Aramzda uzun ve verimli bir iliki balamas iin sabrszlanyorum Bakan Shinz-he." Borjin iteu'ikle olmasa da kibarca eildi. Shinzhe ayaa kalkp karlk olarak serte eildi, maiyetiyle birlikte odadan kt. Borjin ve Tatiana, in delegasyonunu kapya kadar geirdikten sonra uluyan rzgrn arasndan arabalarna doru savrularak gidilerini izledi. Arka farlar muhafz kapsndan geerken Borjin kapy kapatp Tatiana'ya dnd. "Fstk gibi bir i bizi bekliyor," dedi koridora geri dnerken. "Evet, ama ok fazla risk var. Moolistan'dan kolay vazgemeyecekler. Belki bir eylerden phelenmeye balarlar." "Sama. in, Moolistan'n eski topraklarn birletirme arzusunu anlayacaktr. Harika bir paravan hikye. Ne byk bir ironi, onlara petrol satmak iin kullanacamz araziyi bize onlar verecek." 260 Cengiz Han'n Hazinesi "Gerei rendikleri zaman hi memnun olmayacaklar. Anlamay iptal edebilirler. Ve piyasa fiyatnn stnde deme yapmay istemeyebilirler." "kinci konu basit bir mesele. Yeni bulduumuz teknolojiyle btn piyasalar yllarca huzursuz edip harika krlar elde edebiliriz. Basra Kr-fezi'nde bunu kantladk ve ayn eyi tekrar yapabiliriz." Konferans odasna gelince ieri girdiler. Dzinelerce iki iesiyle evrili kk bara yneldiler. Borjin konyak iesine uzanp iki kadeh doldurdu. "Sevgili kz kardeim. Biz zaten kazandk. Petrol akmaya baladktan sonra inlileri boazlarndan yakalayacaz ve szlerinden dnemeyecekler. Eer fikirlerini deitirecek olurlarsa boru hattn Sibirya'ya kadar uzatr ve Nakhodka'yla balarz. O zaman petrolmz Japonya'ya ve dier dnya lkelerine satp inlilere gleriz." "Evet, kardeimizin Ningbo'daki yangn gemisi sayesinde inlileri umutsuzca kskaca aldk." 'Temuge mucizeler yaratyor, deil mi?" "Baykal'da neredeyse beni ldryordu," dedi Tatiana kzgnlkla. "O byk dalga nceden grnmeyen bir yan etkiydi o kadar. Ama nemli deil, artk gvendesin," dedi hafif buyurgan bir sesle. "Kabul etmelisin, onun etkisi ok byk oldu. Sibirya'daki boru hatt tahribatn koordine etmek, sonra uygun bir fay hatt bulunamaynca in limannda yangn karmak. Ve Basra Krfezi'ndeki ekibi de ok etkiliydi. Ortadou'da bir gsteri daha oldu mu in srnerek bize gelecektir." "Temuge son darbe iin Pasifik Okyanusu'nda Kuzey Amerika'ya doru gidiyor, deil mi?" "u anda denizdeler. Baykal ekipman Seul'e iki gn nce vard, ksa bir sre sonra da yola ktlar. Khentii kaz ekibini Temuge'la birlikte 261 Clive Cussler & Dirk Cussler gnderdim, nk Rus aratrma ekibiyle olan olaydan sonra operasyonu bitirmek zorunda kaldk." "Aratrma abalar bir ie yaramad zaten. Cengiz'in yaknnda bulduumuz bo yeralt mahzeninden anlald kadaryla dier mezar ya yamalanm ya da oraya kimse gmlmemi. Balantl zenginliklerin hi ortaya kmamas ok esrarengiz bir durum." "nemli deil, nk yaknda inli iler bize bol nakit ak salayacak. Bir sonraki petrol oku iin bir iki ha fta beklememiz gerekiyor," dedi glmseyerek. "O zaman ister istemez ank amamz kabul edecekler." Konferans odasndan kp yandaki m rdivenlere doru ilerledi, kardei de peindeydi. Merdivenlerin banda * durarak kadehini kar duvarda asl duran antik Mool savasnn dev p ortresine doru kaldrd. "lk adm tamamland. imdi geriye Alt n Klan'n grkemini ve zenginliklerini bulmak kald." "Babamz bizimle gurur duyard," dedi iFatiana. "Bunu o mmkn hale getirdi." "Babamza ve atamz Cengiz'e," dedi kon)'aktan bir yudum alarak. "Fetih yeniden balasn." 262 Cengiz Han'n Hazinesi Maliknenin arkasnda, gvenlik efi el telsizini yeniden beline takt. Batbold adnda ve bir ay kadar iri olan adam in delegasyonunun kompleksten ayrldn duymutu. Eer iki apulcu alda hl hayattalarsa bile artk silah kullanabilirlerdi.

Dner toz, aln ierisinin grnmesini engelliyordu, ama nceki ok ve mermi yamuru iki casusu devirmi olmalyd. Artk bo yere aletleri etraftaki kuvvetlere frlatmaya almyorlard. Ve aslnda birka dakikadr iki adam da grnmyordu. imdiye kadar kesinlikle lm olmalydlar. Emin olmak iin aln ortasna yaylm atei emri daha verdi, sonra atei kesti. Batbold belinde tad ksa klc kararak atndan indi, adamyla birlikte cesetleri incelemek iin ala doru yrd. Tahta ite on adm kala ieriden tahta bir sandn paralandn duydular. Batbold ve adamlar olduklar yerde donup kalrken yeni bir ses daha iittiler. Metalik bir vrlt balad gibi kesildi. Gvenlik efi dikkatli bir adm att, vrlt ses devam ederken arabalarn birinin ardnda bir hareket grd. "Orada!" diye bard, arabay iaret ederek. "Nian al ve ate." muhafz tfeklerini omuzlarna kaldrrken ieriden grltl bir patlama sesi geldi. Tfekli adamlar nian almaya alrken aln iinde263

ki st ste ylm sandklar birden infilak etti ve tahta itin bir blmn ykt. Bir saniye sonra alak bir nesne tiz bir sesle zerlerine doru ge -liyordu. Batbold akn baklarla soluk renkli krmz sepetli motosikletin doruca zerlerine geliini izliyordu. Motosikletin binicisi yok gibiydi, src koltuunda ve yanndaki sepette birer sandk oturuyordu. Motosikletin yolundan kaan Batbold gzlerinin kendisini yanlttn fark ederek motosiklete kar kendini savunmak iin hzla klcn ekti, ama ok ge kalmt. Motosiklet yanndan geerken Al Giordino bir kukla gibi yandaki sandktan dar frlad. Elindeki krei Batbold'a doru savurdu. Krein dz ksm, iddetli bir ekilde gvenlik efinin enesine indi. Batbold hemen yere kt, akn ifade yznde donup kalmt. Motosiklet Batbold'un arkasndaki muhafzn stne doru gelirken adamlar ate edemeden panikleyerek katlar. Bir tanesi kayp dnce motosikletin sepeti bacaklarnn stnden geti. kincisi kenara kaarken ncs Giordino'nun kreini ensesine yiyip yere ykld. Omzuna indirdii sandn stndeki delikten bakan Pitt motosikleti atl ve tfekli adamlardan uzaklatrp okulara doru evirdi. Atlarn arasndaki bir gedii seip kuatma hattn yarmak iin oraya doru ilerledi. "Ban e, ortalk kzyor," diye bard Giordino'ya. Bir sre sonra ok yamuru motosiklete ve sandklardan yaptklar ereti zrhlara yamaya balad. Pitt bir okun syrd sol bacann yandn hissediyordu. Dikkati baka yne odaklanm olmasa bacandan akan scak kan da fark edebilirdi. Eski motosiklet arkasndan siyah bir duman bulutu kararak atllarn arasna dald. Pitt'in dnd gibi tfekli adamlar okular vurmak264 Cengiz Han'n Hazinesi tan korktuklar iin ate edemiyorlard. Ama okularn yle bir endiesi olmad iin oklarn birbiri ardna gnderiyorlard. Pitt atei azaltmaya karar verip doruca atlardan birine doru gitti. rken hayvan aha kalkp grltl aracn gemesi iin yana dnerken binicisi de stnde kalmak iin mcadele veriyordu. Pitt yznn birka santim tesinden bir mzran uup ileride yere saplandn grd. aha kalkan atn ve oku safnn yanndan geip avludan uzaa doru ilerledi. Giordino geriye dnp koruyucu sandnn kenarndan bakt. Atllar hzla yeniden toplanp motosikletin peine dmt. "Hl peimizdeler," diye bard. "Bu adamlarla attan dmece oynayacam. Zplayacamz zaman haber ver." "Yaklayor," diye karlk verdi Pitt. Giordino motosiklete binmeden nce bir arabada asl duran nal dolu bir uval grmt. sabetli bir karar vererek bu uval motosiklete atmt. imdi de metal nallar mermi gibi kullanacakt. Sandktan karak nallan en yakndaki binicinin kafasna atmaya balad. Yarm halka eklindeki nallar frlatmak zordu, ama Giordino nallarn aerodinamik zelliklerini hemen kavrayp hedeflerine isabet ettirmeye balad. ki biniciyi hemen bayltt, birkann ok atmasn engelledi, takipilerin geride kalmasn salad. Src koltuundaki Pitt son srat avlunun kysna doru gidiyordu. Alda ekoslovak yapm motosiklete doru yuvarlanrken 1950'lere ait olan aracn bir metal ceset olduunu anlamt. Ama 1953 ek JAWA 500 OHC'nin lastiklerinde hl hava, deposunda benzin vard ve motoru kolayca almt. Yedi denemeden sonra alan iki silindirli motor Pitt ve Giordino'ya zayf bir zgrlk ans vermiti.

Giordino'nun frlatt nallarn yardmyla takipileriyle aray amlard. Pitt birden direksiyonu yana krarak arazinin arka kysna doru ilerledi. 265

"Kemerini tak, havalanmak zereyiz," diye bard Giordino'ya. Giordino aaya dalp blmenin nndeki demire tutundu. Dier elinde frlatmaya hazrland son at nah vard. "ans getirmesi iin," diye mrldanarak nal sepetin zeminine koydu. Bahe dik bir uurum eklinde devam ettii iin arazinin arkasnda duvar yoktu. Pitt byle bir giriimin intihar anlamna geldiini biliyordu, ama baka ka yolu da yoktu. Bahenin kysna doru hzla ilerlerken kenara yaklanca frene hafife bast. Tekerleklerin altndaki yer yok olup motosiklet ileri atlnca midesinin kalktn hissetti. lk dokuz metre neredeyse dik bir ini gerekletirdiler. Tekerlekler yeniden yere deene kadar havada utular. Motosiklet sert bir ekilde yere arparken src ve yolcusunun tahta sandklan sarsld. Oklarla delik deik olmu tahta kalkanlar paralara ayrlarak yere sald. Pitt onlardan kurtulduuna seviniyordu, ama hayatlarn bu sandklar sayesinde kurtardklarn da biliyordu. Btn dikkatiyle motosikletin dengesini salamaya alt. Motosikletin sepetinin eit olmayan arl yznden yere arptklarnda motosiklet takla atmalyd. Ama Pitt eit olmayan inii telafi etmek iin gidonu skca kavrayp n tekerlei ayarlad. Ondan kurtulma eklindeki doal igdyle savaarak motosikleti dadan aaya doru yneltti. ne doru ivme motosikleti ve sepetini dengelemiti, ama imdi yamatan aaya byk bir hzla iniyorlard. Giordino'nun at nal onlara ans getirmi gibiydi, nk dik yamatan inerken byk bir kayayla ya da engelle karlamadlar. Ara sra nlerinden frlayan akl talan Pitt'e zerlerine ate aldn sylyordu. Motosikletin kkreyii ve rzgrn uultusu tfek seslerini bastryordu. zerlerini bir toz bulutu kaplarken ateten geici olarak korunuyorlard. Ama rzgr ayn zamanda Pitt'i de kr ediyordu. Gidonu skca tutarken bir aa ya da kayayla lmcl bir ekilde karlamamay diliyordu. 266 Cengiz Han'n Hazinesi Yukardaki avlunun kysnda birka muhafz dikilmi hzla giden motosiklete ate ediyor, toz bulutunun arasnda gzden kaybolunca kfrediyordu. Yarm dzine atl, dik yamatan aaya inerek takibe devam etti. Atlar yamatan yavaa iniyordu, ama en dik olan ilk blm getikten sonra muhafzlar tekrar hzland. Motosikletteki Pitt ve Giordino saatte yz yirmi sekiz kilometre hzla dadan aa inerken skca tutunuyorlard. Pitt sonunda kydan utuklarndan beri igdsel olarak skt arka freni brakt, nk inilerini yavalatmada hibir ie yaramyordu. Neredeyse dik bir inile geen birka saniyeden sonra meyil yavaa hafifledi. Yama hl dikti, ama artk serbest dyorlarm gibi hissetmiyorlard. Pitt yamac dolduran allardan ve talardan kamak iin gidonu yavaa kvrmaya, motosikletin stnde biraz hkimiyet kazanmaya balamt. Bir tmsekte hoplayarak yerlerinden frladlar, ama bir sonraki initen nce kendilerini toparlamay baardlar. Pitt her darbeyle bbreklerinin ezildiini hissediyordu. Sert yaylar ve deri koltuk da hibir ie yaramyordu. Motosiklet birka kez yana yatarak neredeyse devrilme noktasna geldi. Pitt dik durumda kalmalar iin n tekerlei ayarlarken Giordino da dengeyi salamak iin yer deitiriyordu. Pitt btn engellerden kaamyordu, bu yzden sepet birka kez kk kayalara arpmt. Motosikletin sepetinin n taraf ksa sre sonra ekile dvlm gibi erilip b-rlmt. Dik eim yavaa azald, allar, kayalar ve dank aalar yerini kuru otlara brakt. Arazi yumuarken Pitt tekrar gaz koluna dokunduunu fark etti. Rzgr her zamanki kadar iddetli esiyor ve doruca Pitt'in yzne arpyordu. Tozla kapl aralksz rzgr gr mesafesini birka metreye indiriyordu. "Hl peimizdeler mi?" diye bard Pitt. 267

Giordino ban evet anlamnda sallad. Birka saniyede bir dnp arkaya bakyordu ve ilk atl grubunun dadan inmeye baladn grmt. Takipileri olduka geride olmasna ve oktan toz bulutunun ardnda gizlenmesine ramen Giordino takibin daha yeni baladn biliyordu. Bunu Pitt de biliyordu. Eski motosiklet yola devam ederken takipilerin atlarnn epey ilerisindeydiler. Ama bu bir atlatmaca rekabeti olacakt. Pitt yalnzca rzgrn izlerini gizlemesini umuyordu. Hayatlarnn benzini azalan eski bir motosiklete bal olduu gerei hl varln koruyordu.

Pitt igdsel olarak ek yapm motosikleti dnd. JAWA savatan nce kurulmu, el bombalan ve dier cephaneleri reten bir fabrikadan imal edilmiti. Hafif olular ve motorlarnn gcyle tannan sava sonras JAWA'lar hzl ve teknik adan yeniliki motosikletlerdi. Ayrca dayanklydlar. Bir depo dolusu eski benzini yudumlamasna ramen yal motosiklet teklemeden yoluna devam ediyordu. Bana verdiin kadarn alacam, diye dnd Pitt. Kendisiyle atllar arasna ne kadar mesafe koyarsa o kadar iyi olacan dnyordu. Dilerini skp rzgrdan gzlerini ksarak gaz kolunu biraz daha fazla skt, yal motosiklet kvrlarak dnen karanln arasnda hzla ilerlerken skca tutundu. 268

Cengiz Han'n Hazinesi Geni, inili kl steplere karanlk hzla kt. Rzgrda savrulan tozun stnde yzen yksek bulutlar ayn ve yldzlarn n karartyor, ayrlk alan karanla buluyordu. Yalnzca ara sra minicik ine delii kadar bir k kuru frtnay deliyor, ardndan toz battaniyesi tarafndan hzla yutuluyordu. Geride srekli homurtusu hi kesilmeyen iki silindirli motosikletin kkreyii kalyordu. ek motosiklet ve yandaki sepeti dalgalarn stnde uan bir jet ski gibi otlarn stnde sryordu. Yal motosiklet her tmsek ve ukurda inliyor, ama tepelerde hzla yol almaya devam ediyordu. Pitt'in eli gaz sonuna kadar evirmekten yorulmutu, ama eski motosikletin btn gcn kullanmaya kararlyd. Bir yol olmamasna ve yandaki yalpalayan sepete ramen yal motosiklet bo ayrda neredeyse saatte seksen kilometre hz yapyordu. Bu sabit hzla takipileriyle aralarn daha fazla ayorlard. Ama o anda bu nemsiz bir noktayd. Motosikletin lastikleri otlarn stnde gizlenemez bir iz brakyordu. Pitt izlerini gizlemek iin baka bir yol bulmay umuyordu, ama tek bulduu lastik izlerini gizleyemeyecekleri kadar dar olan at patikalaryd. Bir keresinde uzakta bir k grd ve ona doru gitmeye alt. Ama k269

sa bir an iin grd k toz bulutunun ardnda kayboldu, yine karanlk bolukta ilerlemeye devam ettiler. Farn lo nda nlerinde bir yol grnmese de Pitt arazinin yava yava deitiini fark edebiliyordu. nili kl tepeler yumuam, imenlik zemin seyrelmiti. Blge daha lml bir hal alyor olmalyd, nk Giordino bir sredir kfretmiyordu. Ksa sre sonra tepeler tamamen yok oldu ve sk otlarla kapl arazi sonunda seyrek allarn bulunduu akl ta kapl bir yola dnt. Moolistan'n alt ksmn kaplayan Gobi l'nn kuzey kenarna girmilerdi. Kumlardan ok talk bir ovadan oluan orak arazide bir zamanlar dinozorlar yaarken imdi zengin bir ceylan, atmaca ve dier vahi hayvan trleri yayordu. Kumlarn ve akl talarnn arasndan ykselen granit kntlarn zorlukla seebilen Pitt ve Giordino bunlarn hibirini gremiyordu. Pitt gidona iyice aslarak dev kaya kntlarnn arasndan geti, sonunda geni, dz bir vadiye kt. Lastikleri daha salam bir zeminle karlat iin motosiklet hz kazanmt. imdi daha youn toz bulutu kaldryor, bu da gr mesafesini ncekinden de kt hale getiriyordu. tekerlekli motosiklet, allara arpp, kk kayalarn stnde sekerek lde bir saat daha ilerledikten sonra sonunda motoru teklemeye balad. Pitt motosikleti iki kilometre daha yrtmeyi baard, ama sonunda yakt deposu etraftaki arazi gibi tamamen kurudu ve motor sustu. Dz, kumluk bir blgede kalrlarken ln sessizlii etraflarn kuatt. Motosikletin grltsyle sarlaan kulaklar yalnzca bodur allarn arasndan geen rzgrn uultusunu duyuyordu. Tepedeki gkyz almaya, rzgrn hz azalmaya balamt. Tozlu perdenin arasndan yldzlar beliriyor, bo le ksa klar gnderiyordu. Pitt yandaki sepete dnnce Giordino'nun toz iinde oturduunu grd. Alacakaranlkta arkadann salarnn, yznn ve giysilerinin ince bir toz tabakasyla kaplandn seebiliyordu. Aslnda kendisini en 270 Cengi* Han'n Hazinesi ok artan ey Giordino'nun sepetin nndeki korkulua hl skca tutunurken uyuyakalm olmasyd. Motorun susmas ve sarsntnn kesilmesiyle birlikte Giordino hafife silkinerek kendine geldi. Gzlerini aralayarak etraflarndaki bo araziye bakt. "Umarm beni buraya denizalt yarlarn seyretmek iin getirme-misindir." "Hayr," dedi Pitt. "Sanrm bu geceki programda at yarlar var."

Giordino yere atlayp gerinirken Pitt bacandaki yaray inceliyordu. Ok dizinin alt ksmn syrdktan sonra motorun soutma kanadna saplanmt. Kanama bir sre nce durmutu, ama tozla kapl krmz bir leke vineli krema gibi ayana dek iniyordu. "Bacan iyi mi?" diye sordu Giordino yaray fark ederek. "Ucuz atlatmm. Beni neredeyse motosiklete mhlyormu," dedi Pitt krk ok sapn ekerek. Giordino dnp geldikleri yne bakt. "Ne kadar geride olduklarn dnyorsun?" Pitt aklndan Xanadu'dan beri geen sreyi ve kat ettikleri mesafeyi hesaplad. "Hzlarna bal. Otuz iki kilometre nde olduumuzu tahmin ediyorum. Atlar uzun bir sre iin drtnala koturamazlar." "Sanrm dan ardndan inen ksa bir yol yok, olsayd peimizden araba gnderirlerdi." "Ben helikopterden endieleniyordum, ama bu kum frtnasnda ua-mazlard zaten." "Belki eyer stnde oturmaktan popolar acr da vazgeerler. Ya da en azndan sabaha kadar beklerler, bylece bizim buradan otostop yaparak kurtulma ansmz artar." "Korkarm yaknda bir kamyon park grnmyor," diye karlk verdi Pitt. Ayaa kalkp motosikletin gidonunu evirdi, farla l aydnlatt. 271

Sol taraflarnda kayalk bir ykselti vard, ama dier taraflar bir bilardo masas kadar dz ve botu. "Bana soracak olursan, o dadan amar makinesindeki bir misket gibi indikten sonra bacaklarmz biraz amamz harika olur. Rzgra doru yrmek ister misin?" diye sordu motosikletin yolunu iaret ederek. "nce yapmamz gereken bir sihir numaras var," dedi Pitt. "Neymi o?" "lde bir motosikleti kaybetmek," diye kurnaz bir ekilde gld. Alt atl hzl motosiklete ayak uydurma abasndan abuk vazgemi, saatlerce srdrebilecekleri daha az yorucu olan hz benimsemilerdi. Mool atlar son derece gl hayvanlard, yzyllardr dayankl olduklar iin yetitiriliyorlard. Btn Asya'y fetheden bir rkn torunlar olan Mool atlar ivi gibi sertti. Hayvanlar ok az yemle btn gn drtnala koabiliyorlard. Ksa, salam ve genel olarak niteliksiz grnl Mool atlarnn sertliiyle hibir Bath safkanla boy lemezdi. Atl grubu dan eteine inince ndeki atl onlar aniden durdurdu. Ask suratl lider, bir kurbaannkini andran gzkapaklannn ardndan yere bakt. Fenerini dorultarak otlarn stndeki derin lastik izlerini inceledi. Tatmin olarak atn izlerin ynne doru srd. Dierleri de peine dt. Komutan motosikletin en fazla krk sekiz kilometre daha gideceini dnyordu. nlerinde ak stepler ve lden baka bir ey yoktu. Yz altm kilometre boyunca ok az gizlenme yeri olabilirdi. Atlar zorlamadan kaaklar sekiz saatten ksa bir sre iinde yakalayacaklarn tahmin ediyordu. Mekanize drt ekerleri armann gerei yoktu. Bu atl arkadalar iin ok zor bir i deildi. Hepsi yrmeden nce ata binmeyi renmiti ve bunu kantlayacak eri bacaklara sahiptiler. Kaaklarn kaa272 Cengiz Han'n Hazinesi bilecei bir yer yoktu. Birka saat sonra Xanadu'daki gvenlik grevlilerini utandran iki adam lecekti. Siyah gece boyunca iddetli rzgrda motosikletin tekerleklerinin brakt dz izi takip ettiler. Bata motosikletin alayc homurtusu ara sra rzgrla atllara kadar geliyordu. Ama ksa sre sonra ses uzak tepelerde kayboldu ve biniciler kendi sessiz dnceleriyle ba baa kald. Be saat daha yola devam ettiler, yalnzca ln giriine vardklarnda bir kez durdular. Sertlemi l yzeyinde motosikletin izlerini srmek daha zordu. Atllar karanlkta sk sk izleri kaybediyor, fener nda izleri yeniden bulana dek duruyorlard. afak skerken btn yolculuk boyunca gzlerini kr eden kum sonunda azalmaya balamt. Sabah yla izler daha grnr hale geldii iin atllar hzlarn artrd. Devriye lideri, sert zeminlerde izlerin kaybolup kaybolmadn kendilerine bildirmesi iin ileriye bir keif eri gnderdi. Atllar kenarnda kayalk bir yamacn bulunduu kum alandaki izleri takip ediyorlard. leride blge geni, dz bir ovaya dnyordu. Motosiklet izleri kumlarda ilerleyip giderken sertlemi yzeyde derin izler brakyordu. Komutanlar keif erinin birka yz metre ileride durduunu grnce atllar yeniden hzland. Komutan yaklarken keif eri yznde akn bir ifadeyle ona dnd. "Neden durdun?" diye sordu lider bararak. "zler... kayboldu," dedi keif eri kekeleyerek. "O halde ilerleyip nerede devam ettiklerini bul." "zler devam etmiyor. Kum... izleri gsteriyor olmal, ama izler burada bitiyor," dedi keif eri yeri iaret ederek.

"Aptal," diye mrldand devriye lideri. Atn mahmuzlayp saa doru ilerledi. Hareketsiz bekleyen grubunun nnde geni bir kavis izdi. Bu kez onun yznde akn bir bak vard. 273 F:18 CHve Cussler & Dirk Cussler Atndan inerek motosiklet izlerinin yanna geldi. izmelerinin topuklar sert ovay kaplayan hafif kum katmanna kolayca batyordu. Motosikletin ve yanndaki sepetin ifte izini takip ederek izlerin birden bittii yeri inceledi. Blgeyi taraynca yumuak kum katmannn her yne doru yayldn grd. Ama grnen tek iz muhafzlann atlarnn izleriydi. Motosiklet izleri devam etmiyordu. Ayak izi yoktu, motosiklettense eser yoktu. Sanki motosiklet ve binicileri havaya umutu. 274 Cengiz Han'n Hazinesi 26 Pitt ve Giordino yuvalarna tnemi kartallar gibi l zemininin, yirmi metre yukarsndan olanlar izliyorlard. Yakndaki grkemli kayalara dikkatle trmanarak yerden mkemmel ekilde gizlenen yksek bir knt bulmulard. i bo ta anakta uzanm, atllarn afaktan ksa bir sre sonra geliine kadar ara ara uyumulard. Atllarn dousunda uzandklar iin sabah gnei gizlenmelerim kolaylatryor, kendileri tepedeki glgede kalrken takipilerinin stne parlak bir aydnlk yaylyordu. Atllarn motosiklet izlerinin birden sona ermesini aknlkla karlamalarn seyreden Pitt ve Giordino srtyordu. Ama daha tehlikeden kurtulamamlard. ki binicinin ilerleyip dier drt atlnn ikiye ayrlarak iki yana dalmalarn ilgiyle izlediler. Pitt'in umduu gibi atllar aratrmalarna izlerin sonundan devam etmeye odaklanm, iki kaan izlerin stnden geri dnp kayalara gittiklerini dnememilerdi. "Senin yznden bize ok kzacaklar Houdini," diye fsldad Giordino. "Sorun deil. Kzarlarsa dikkatleri dalr." Bir saat boyunca atllarn ilerideki blgeleri tarayp izlerin bittii yerde yeniden toplanmalarn seyredip beklediler. Devriye liderinin em275

riyle atllar etrafa yaylp izleri geriye doru takibe baladlar. ki ift atl yine iki yana yayld, iki atl kayalara yaklat. "Gizlenme zaman," diye fsldad Pitt. kisi birlikte ukura iyice yerleip at nallannm yaklamasn beklediler. Ses tam altlarndan geerken donmu gibi kaldlar. Yukar trmanmadan nce izlerini ellerinden geldiince silmilerdi, ama bu ii karanlkta yapmlard. Adamlar konumaya balaynca Pitt'in kalbi yerinden kacakm gibi oldu. Sonra adamlardan biri attan inip yukarya trmanmaya balad. Adam yava hareket ediyordu, ama Pitt, adamn ayaklarnn kayalara srtnrken kard sesi duyabiliyordu. Pitt, Giordino'ya bakarken arkada bacann yanndaki beysbol topu byklndeki ta ald. "Bir ey yok," diye bard adam, gizli girintiden birka adm tede durarak. Giordino ta tuttuu kolunu bkt, ama Pitt uzanp bileini yakalad. Bir saniye sonra aadaki adam kayaya trmanana seslendi. Ses tonundan arkadan aaya ard anlalyordu. Kayalara srtnen sert deri sesi uzaklat, adam birka dakika sonra yere inip atna bindi. Nal sesleri tekrar duyuldu, sonra yava yava uzaklat. "ok yaklamt," dedi Giordino. "Adammzn kararn deitirmesi byk ans. Elindeki o ey ok actrd," dedi Giordino'nun elindeki ta iaret ederek. Atllarn kaldrd toz bulutuna bakan Giordino sordu. "Sabit mi kalyoruz?" "Evet. imden bir ses bir kere daha geleceklerini sylyor." Pitt on nc yzyldaki Mool fethiyle ilgili okuduklarn hatrlad. Gl bir rakiple karlatnda geri ekiliyormu gibi yapmak Cengiz Han'n en sevdii sava taktiiydi. Ordusu birka gn boyunca geri ekiliyor, hibir eyden phelenmeyen dman savunmasz bir pozisyona geiyor, kar saldryla da kolayca tahrip oluyordu. Pitt'in bildii bir ey vard ki, l yryerek gemek atllarla karlamakla ayn lmcl riske 276

Cengiz Han'n Hazinesi sahipti. Bu yzden temelli gittiklerinden emin olmadan bu riske girmeyecekti. ki adam uzandklar yerde sabrla gecenin yorgunluunun gemesini ve tehlikenin ufukta kaybolmasn bekledi. Bir saat sonra ani bir sarsntyla uyandlar. Grlt belli belirsiz bir gk grltsn andryordu, ama gkyz berrakt. Kuzeyi taraynca alt atlnn peindeki toz bulutunu grdler. Atlar, Santa Anita pistinin son aamasndaym gibi drtnala kouyordu. Saniyeler sonra atl grubu Pitt ve Giordino'nun bulunduu yerden hzla geip motosiklet izlerinin bittii yere ulat. Hzlarn azaltp daldlar, blgeyi her yne doru aratrdlar. Atllar balarn ne emi Pitt ve Giordino'nun ortadan kayboluuna dair izler bulmaya alyorlard. Bir saat kadar aramaya devam edip yine eli bo ktlar. Derken atllar neredeyse geldikleri gibi aniden tekrar toplanp drtnala giderek kuzeye yneldiler. "Gzel bir his gsterisiydi," dedi Giordino atlar sonunda ufukta kaybolurken. "Sanrm parti sonunda bitti," diye karlk verdi Pitt. "Otoyola kp bir hamburgerci bulmann zaman geldi." kisi de nceki gnden beri bir ey yememiti ve mideleri ayn anda gurulduyordu. Kayalk yamatan aaya inerek motosiklet yoluna doru yrdler. Youn bir ekilde bym lgn aac allarnn oluturduu kmenin yannda durdular. Pitt gizledikleri motosiklet sepetinin ortasndan kan dala bakarak srtt. Aracn akta kalan ksmlarnn etrafna geliigzel dizilmi talar dikkatli bakmayanlarn gznden kayordu. "Gece kamuflaj olarak fena deil," dedi Pitt. "Bence biraz da anslydk," diye ekledi Giordino. At nalnn bulunduu ceketinin cebini okad. Pitt'in motosikleti ortadan kaybetme numaras beklediinden daha fazla ie yaramt. Benzinleri bitince yapabilecekleri tek eyin gizlenmek 277

olduunu biliyordu. Geldikleri yoldan birka yz metre gidip orada sertlemi bir oyuk bulmulard. allarla ilk lastik izlerini sildikten sonra da motosiklet ve sepeti ayn yoldan ukura gtrp ara sra durarak far nda ayak izlerini silmilerdi. Takipilerin motosikletin son izlerinin bulunduu yerden geriye gittiini anlamas mmkn deildi. Pitt ve Giordino motosikleti ve sepetini ukura olabildiince itmi, sonra gmmeye balamlard. Giordino sepette kk bir alet kutusu bulmutu. Farm yardmyla sepeti motosikletten ayrmlard. Motosikleti yan yatrarak birka santimlik kumun altna gmebilmilerdi. Pitt arka koltuktan bir krek yapnca ileri daha da kolaylamt. imdiye kadar onlara zorluk karan rzgr, kumlar fleyerek gmdkleri nesneyi hafif bir toz katmanyla kaplayarak ilerini kolaylatrmt. Yzeyin on be yirmi santim altnda sert bir kaya tabakas bulunca motosikletin sepetini saklamalar zorlamt. Kazma ve krek olmadan sepeti asla gmemeyeceklerini fark ederek lgn aac allarnn arasna srklemi, sk allarn arasna olabildiince gizlemilerdi. Giordino etrafna talar dizerken Pitt sk bir al demetini koparp sepete yerletirmi, dallaryla kenarlarn rtmt. Motosiklet grnmez olmasa da birka adm teden geen nal izleri kamuflajn ie yaradn gsteriyordu. Gn ortas gnei bastrp lden s dalgas yayarken iki adam yar gml sepete nostaljik bir ekilde baktlar. "Bu eye binmeyi zleyeceimi hi dnmezdim," dedi Giordino. "Alternatifi dnlnce hi de kt deildi," diye karlk verdi Pitt, hayat belirtisi olup olmadn grmek iin ufku tararken. Her yne yaylan orak bolua rktc bir sessizlik elik ediyordu. Pitt sol kolunu yzne doru kaldrp Doxa saatini gz seviyesine getirdi. Sonra gvdesini gnee doru evirip parlak sar kre ikiyi gsteren akreple ayn hizaya gelene kadar dnd. Bu eski bir hayatta kalma numa-rasyd. Eer Kuzey Yarmkre'de duruyorsa, gneyin akreple on iki ara278 Cengiz Han'n Hazinesi snda olmas gerekiyordu. Saatinin stnden blgeye bakarak saat bir ynn gney, yediyi kuzey ve drd bat olarak belirledi. "Batya gideceiz," dedi ufukta uzanan krmz tepeleri iaret ederek. "O tarafta bir yerlerde Pekin'den Ulan Batur'a giden Trans-Moolistan demiryolu olacak. Eer batya gidersek eninde sonunda onu buluruz." "Eninde sonunda," diye yavaa tekrarlad Giordino. "Neden ne kadar uzakta olduuna dair hibir fikrimiz olmad hissine kapldm?"

"nk hibir fikrimiz yok." Pitt omuz silkip tepelere doru dnd, yrmeye balad. 279

Gobi l'nde hava scaklnda dnyann en rahatsz edici an ular grlebilirdi. 40 derecenin stndeki yakc yaz sca k aylarnda eksi 10 dereceye debilirdi. Hatta ayn gn iinde 15 derecelik oynamalar bile sk grlrd. Moolcada "susuz yer" anlamna gelen Gobi dnyann en byk beinci byk lyd. orak topraklar bir zamanlar i denizken, daha sonraki ada dinozorlarn gezinti yapt bataklklar haline gelmiti. Gneybat Gobi dnyay dolaarak el dememi fosiller arayan paleontologlar iin hl gzde bir yerdi. Dalgal bir halde uzanan bo ovalar, Pitt ve Giordino'ya gre kum, akl ta ve kayadan oluan bir okyanusa benziyordu. Pembe kum ta kayalar ve krmz kaya kntlar, kahverengi, gri ve abanoz rengi talarla evriliydi. Berrak gkyznn altndaki orak arazi kendine has bir gzellie sahipti. Issz lde yryen iki adam iin manzaral ortam, potansiyel lm blgesinde olduklar gereini unutmalarn salayan bir dikkat elici grevi gryordu. Gne kayalk zemini kavururken leden sonra sca 40 derecenin stndeydi. Rzgr hafif bir esintiye dnm, bir kaynak makinesi kadar soutucu i gryordu. ki adam ultraviyole nlarndan korunmann 280 Cengiz Han'n Hazinesi biraz rahatlamaktan daha nemli olduunu bildikleri iin kollarn ya da paalarn kvrmaya cesaret edemiyordu. nlerindeki dondurucu gece havas iin nlem olarak ceketlerini de atamyor, bellerine balayp tayorlard. Ceketlerin astarlarn skp balarna bandana yapnca bir ift otoyol korsan gibi grndler. Ama nlerindeki iin komik bir yan yoktu. Yiyeceksiz ve susuz geen ikinci gnlerinde gece donma noktasna yaklaan hava yznden hem susuzluk hem de donma tehlikesiyle kar karyaydlar. Ne gariptir ki, alk sanclar gemi, yerini dinmek bilmez bir susuzluk hissi almt. Motosiklet yolculuu srasnda yuttuklar onca toz, boazlarnn iyice kuruyup bzlmesine neden oluyordu. Pitt ln scandan hayatta kalmak iin glerini korumalarnn ok nemli olduunu biliyordu. Susuz gn hayatta kalabilirlerdi, ama gnn scanda kendilerini harcamalar bu sreyi yarya indirebilirdi. Sabah gizlenirken iyi dinlendikleri iin bir sre yryebileceklerine karar verdi. Hayatta kalmak iin medeniyete ulamalar gerekiyordu. Pitt uzakta fiziksel bir nokta belirledi, sonra ll bir hzla yrmeye baladlar. Her yarm saatte bir glgesinde dinlenebilecekleri bir kaya aryor, vcutlarn serinletiyorlard. Gne sonunda ufukta kaybolup frn scakl yksekten ortaya inene dek bu ekilde yola devam ettiler. Gobi byk bir ld ve nfusu seyrekti. Ama tamamen bo da deildi. Blgede, s kuyularn kazlabilecei yerlerde tek tk kk kyler bulunuyor, gebe kabileler otlarn yetitii eteklerde dolayordu. Eer yrmeye devam ederlerse birilerine rastlayabilirlerdi. Ve Pitt haklyd. Batda bir yerlerde Pekin'den Ulan Batur'a giden bir demiryolu hatt ve demiryoluna paralel giden tozlu bir yol vard. Ama ne kadar uzaktayd? Pitt saatiyle gneten ynlerini kontrol edip batya doru yrmelerini salyordu. Dzlkte yrrlerken yollarna dikey inen bir ift tekerlek izi grdler. 281

"ok kr, bu yabanc gezegende nihayet bir canl izi," dedi Giordi-no. Pitt eilip izleri inceledi. Bir cip ya da kamyonet izi olduu belliydi, ama izin kenarlar sertlemi ve ince bir toz tabakasyla kaplanmt. "Dn gememi," dedi Pitt. "Yolumuzu deitirmeye demez mi?" "Bu izler be gnlk ya da be aylk olabilir," dedi Pitt ban iki yana sallayarak. zlerin nereye gittiini grme isteine direnerek izlere aldrmadan batya doru yollarna devam ettiler. Farkl ynlerdeki grlmeyen yerlere giden birka izle daha karlatlar. Moolistan'n ou gibi lde belirli bir ekli olan ok az yol vard. Bir yere varmak iin yalnzca bir hedef belirlemek ve yola kmak gerekiyordu, o kadar. Eer uzaydaki bir uydu Moolistan'daki yol kalabalnn haritasn karsa, bu harita yere dklen bir tabak spagettiye benzerdi.

Gne ufukta batarken l havas serinlemeye balad. Scak ve susuzluk yznden gten den adamlar serin havayla yeniden g bulup yava yava hzlandlar. Pitt tepeli bir kaya grubunu hedef almt. Gece yarsndan ksa bir sre sonra oraya vardlar. Yarm ayn bulunduu berrak gkyz karanlkta yollarn aydnlatyordu. Dinlenmek iin durup dz kumtamn stne uzandlar, tepedeki yldzlar seyretmeye baladlar. "Byk Ay urada," dedi Giordino kolayca tannabilen takmyldzn iaret ederek. "Kk Ay da onun tam stnde." "Ucunda da Polaris ya da Kuzey Yldz var." Pitt ayaa kalkp Kuzey Yldz'na dnd, sol kolunu yanma doru kaldrd. "Bat," derken parmaklar birka kilometre tedeki karanlk knty iaret ediyordu. 282 Cengiz Han'n Hazinesi "Hadi kapanmadan oraya gidelim," dedi Giordino. Hafife homurdanarak ayaa kalkt. Cebindeki at nalnn dokunuunu hissedince bilmi bir glmsemeyle igdsel olarak cebini okad. Ufukta beliren yeni pusulayla tekrar yola ktlar. Pitt birka dakikada bir gkyzn kontrol ediyor, Kuzey Yldz'nm sa taraflarnda kalmasn salyordu. kisi de yiyecek ve suyun eksikliini iyice hisseder olmulard. Artk admlarn daha ar atyor, hemen hemen hi konumuyorlard. Pitt'in bacandaki yara iyice hissedilir olmutu, her admda keskin bir zonklama hissediyordu. Serin gece havas ksa sre iinde dondurucu bir hal alm, adamlar bellerine sardklar ceketleri giymilerdi. Yrdkleri iin snyorlard, ama yenilenmeyen vcut enerjisini tketiyorlard. "Mali'den sonra bir daha le gitmeyeceimize sz vermitin," dedi Giordino. Radyoaktif atklarn izini srerken Sahra l'nde neredeyse hayatlarn kaybedecekleri olay hatrlatarak. "Sahra'nn paras olan llerden sz etmitim," diye karlk verdi Pitt. "Teknik bir sorun. Rudi'nin sahil korumay ne zaman arayacan dnebiliriz?" "Geriye kalan ekipmanmz Vereshchagin'den toparlayp bir kamyon bulursa hafta sonunda bizi Ulan Batur'dan almasn sylemitim. Korkarm ana tavuk bizi gn daha zlemeyecek." "O zamana dek Ulan Batur'a yrm oluruz." Pitt bu dnceye gld. Bu ufak tefek talyanm biraz su iebilse Pitt'i srtna alp Ulan Batur'a kadar yryebileceini biliyordu. Ama ok ksa bir sre iinde su bulamazlarsa byle bir ey olamazd. Gece scakl dmeye devam ederken souk rzgr onlar srmaya balamt. Yrmek snmak iin bir ara haline gelmiti, ama yaz gecelerinin ksa srdn bilip seviniyorlard. Pitt'e gre bat ynnde ilerle283

meye ramen bir sredir hi hareket etmiyor gibiydiler. Gevek akllarla kapl bir vadide iki saat yrdkten sonra bir dizi alak tepeye trmanmaya baladlar. Tepelerin ykseklii ve bykl yava yava artyordu. Sonunda hedefledikleri da srtnn tabanna bitiik olan sarp kayalklarn tepesine geldiler. Ksa bir sre dinlendikten sonra da srtna trmanmaya baladlar. Bir sre yryn ardndan zirvenin yaknndaki girintili kntl kaya kesiminden ellerinin ve dizlerinin stnde ilerlediler. Trmanma onlar ok yormutu. Tepeye vardktan sonra durup soluklarn dzeltmeye altlar. Ar hareket eden bir bulut ay n birka dakika iin rterek zirveyi karanla bulad. Pitt bacaklarn dinlendirmek iin mantar biiminde bir kayann stne otururken Giordino iki bklm nefes almaya alyordu. Hl ok sert olsalar da on yl nceki evik aygrlar deildiler. kisi de bacaklarna ve bedenlerine ikence eden arlar ve aclarla sessizce ba etmeye alyorlard. "Uydu telefonu iin krallm verirdim," dedi Giordino bouk sesle. "Ben bir ata bile razym," diye karlk verdi Pitt. Dinlenirlerken gm rengi yarm ay bulutlarn arkasndan kt, etraflarna puslu mavi bir parlt yayd. Pitt ayaa kalkp gerindi, tepesinde bulunduklar srtn dier yanma bakt. anak biiminde bir vadiye bakan sarp kayalklar dik bir eimle alalyordu. Pitt kk havzay inceleyip vadiye yaylan karanlk, yuvarlak ekillere bakt. "Al. Serap grp grmediimi kontrol et," dedi, vadiyi iaret ederek. "Senin de ayn eyi grp grmediini syle." "Eer bira ve sandvi gryorsan imdiden cevabn evet olduunu syleyebilirim," dedi Giordino. Kalkp Pitt'in yanma gitti. Yamatan aaya doru sabrla, uzun uzun bakt, sonunda vadide en az iki dzine siyah nokta grdn dorulad. "Manhattan deil, ama medeni bir yere benziyor." 284

Cengiz Han *m Hazinesi "Karanlk noktalar ger gibi grnyor. Kk yerleim birimleri veya bir grup gmen kabile olabilir," dedi Pitt. "Yeterince byk grnyor. Birinde cezve vardr herhalde," dedi Giordino snmak iin ellerini birbirine srterek. "Ben olsam aydanlk diye dnrdm." "Scaksa ierim." Pitt saatine baknca neredeyse olduunu grd. "imdi yrmeye balarsak gn doana kadar varrz." "Tam kahvalt saati." ki adam karanlk kampa doru yola kt. Dik yamatan dikkatlice inip kayalk tepelerden geti. Yenilenmi bir g hissiyle hareket ediyor, en zor ksm geride braktklarna inanyorlard. Artk grnr olan aadaki kyde yiyecek ve su onlar bekliyordu. Geilemeyecek kadar dik olan birka ykseltinin etrafndan dolarken ilerlemeleri yavalyordu. Sarp kayalar yerini daha kk kumta kayalarna braknca zerlerinden trmanp gemeye baladlar. Tepesi dz, yamalan kt dan etrafnda yrrken durup dz bir platonun kysnda dinlendiler. Siyah glgeli kamp yerine bir kilometreden az kalmt. Gnn ilk klar dou gkyzn aydnlatmaya balamt, ama daha ok erken olduu iin ortalk hl karanlkt. Kampn, ak renkli l zemininde koyu gri ekiller olarak beliren yaplar aka grlyordu artk. Pitt'in, Mool ger'leri olduunu dnd yuvarlak adrlarn says yirmi ikiydi. Uzaktan Ulan Batur'da ve lkenin eitli yerlerinde grdklerinden daha byk grnyorlard. Ne gariptir ki hibir k, fener ya da ate grnmyordu. Kamp karanlkt. Kampn etrafna yaylm blgede yaayan hayvan glgelerini grebiliyorlard. Ama at m deve mi olduklar uzaktan anlalmyordu. itlerle evrili bir al, srnn bir ksmn gerlerin yaknnda tutarken dierleri etrafta serbeste dolayordu. 285

"Sen bir at istemitin galiba?" dedi Giordino. "Umalm da deve olmasnlar." ki adam yolun geri kalanm kolayca getiler. Kampa yz metre kalmt ki, Pitt donup kald. Giordino Pitt'in aniden durduunu fark edip o da durdu. Tehlikeyi fark edebilmek iin gzlerini ve kulaklarn drt at, ama sra d bir ey yoktu. Gece son derece sessizdi. Ara sra esen rzgr dnda hibir ey duyulmuyordu ve kampta hibir hareket yoktu. "Ne oldu?" diye sonunda fsldad Pitt'e. "Sr," dedi Pitt. "Kprdamyorlar." Giordino karanla yaylan hayvanlara bakt, bir hareket grmeye alt. Birka metre tede kahverengi tyl bir deve lsnn bir araya gelmi balarn havaya kaldrm olduklarn grd. Onlara bir dakika boyunca bakt, ama yerlerinden bile oynamadlar. "Belki uyuyorlardr," dedi. "Hayr," dedi Pitt. "Kokular da yok." Pitt o kadar ok iftlie gitmiti ki bir canl hayvan srsnn mutlaka gbre koktuunu biliyordu. Birka adm att, hayvann yanma gelene kadar yavaa ilerledi. Yaratklar ondan korkmad, hatta Pitt ilerinden birinin tyl kalasna vurunca bile kprdamadlar. Pitt hayvanlardan birini boynundan yakalayp itince Giordino akna dnm bir ekilde bakt. Deve hi itiraz etmeden sert bir ekilde yan yatt. Giordino koup bacaklar havada, srtst yatan hayvana bakt. Ama bunlar bacak deil, tahta paralaryd. Devrilen deve srnn geri kalan gibi aatan yaplmt. 286 Cengiz Han'n Hazinesi 28"Ortadan yok mu oldular? Ne demek yok oldular?" Borjin'in fkesi artarken boynunun yan tarafndan solucana benzer bir damar frlamt. "Adamlarn onlar le kadar takip ettiler mi?" Gvenlik efi fiziksel olarak Borjin'den uzun olmasna ramen patronunun fkesi karsnda utanga biri gibi ezilip bzlyordu.

"zleri birden kayboldu efendim. Baka bir arala alndklarna dair bir iz yoktu. Douda bulunan en yakn kyden elli kilometre uzaktaydlar ve onlar gneye gidiyorlard. Gobi'de hayatta kalma anslan hi yok," dedi Batbold sessizce. Tatiana alma odasnn kesindeki barda oturmu konumalar dinlerken iki kadeh votka martiniyi kantmyordu. Aabeyine bir kadeh uzattktan sonra kendisininkinden bir yudum ald. "in casuslar myd?" "Hayr," diye cevaplad Batbold. "Sanmyorum. Grne gre iki adam Mool gvenlik eskortuna rvet vererek ieri girmiler. Konvoy yola karken in delegasyonu onlarn yokluunu fark etmedi. Tariflerinin iki gece nce Ulan Batur'dakd depoya giren iki adama uyuyor olmas ok ilgin." "inliler bu kadar sakar olmaz," diye yorumda bulundu Borjin. 287

"Adamlar inli deildi. Ben kendim grdm. Rusa benziyorlard. Ama laboratuvardaki Dr. Gantumur Amerikan aksanyla ngilizce konutuklarn iddia ediyor." Tatiana birden boulacak gibi oldu. Kadehini brakarak ksrd. "Amerikal m?" dedi kekeleyerek. "Nasl grnyorlard?" "Benim pencereden grdm kadaryla uzun boylu ve zayft, siyah salar vard, dieri ksa boylu ve tknazd, koyu renk kvrck salar vard," dedi Borjin. Batbold ban sallad. "Evet, bu doru bir tarif," diye mrldand, ama krei bana yedii srada iki adama ne kadar yakn olduunu syleme gerei duymad. "Bunlar NUMA'da alan adamlara benziyor," dedi Tatiana aknlkla. "Dirk Pitt ve Al Giordino. Bizi Baykal'daki balk teknesinden kurtaranlar onlard. Biz Sibirya'ya yola kmadan nce Primoski'ye gelip Rus bilim adamn kurtaranlar da ayn adamlard." "Seni buraya kadar nasl takip ettiler?" diye sordu Borjin serte. "Bilmiyorum. Belki Primoski'nin kiralanmasndan yola kmlardr." "Onlar ilgilendirmeyen ilere burunlarn sokuyorlar. Komplekste nerelere girmiler?" diye sordu Batbold'a. "Patlak lastikle garaja girmiler, sonra da aratrma tesisine. Dr. Gantumur hemen gvenlii aram, bu yzden laboratuvarda yalnzca birka dakika kalmlar. Oraya giden muhafzlarn elinden kamay bir ekilde baarmlar ve siz tapnaa girerken onlar grdnz srada da herhalde malikneyi inceliyorlard." Borjin'in yz fkeyle kzard, boynundaki damar biraz daha kabard. "Eminim petrol irketi alanlarn aryorlardr," dedi Tatiana. "almamz hakknda hibir ey bilmiyorlar. Merak etme aabey." "O insanlar buraya hi getirmemeliydin," diye tslad Borjin. 288

Cengiz Han'n Hazinesi "Bu senin hatan," diye karlk verdi Tatiana. "Almanlar saha verilerini tamamen incelemeden nce ldrmeseydin, baka yardma gereksinim duymazdk." Borjin szlerinin doruluunu kabul etmeyi reddederek kz kardeine fkeyle bakt. "O halde bu petrolcler de yok edilmeli. Analizleri hzlandrmalarn sala. Bu hafta sonuna dek gitmelerini istiyorum," dedi gzleri fkeyle yanarak. "Merak etme. Amerikallar almamzdan habersiz. Hem konuacak kadar uzun sre hayatta kalmayacaklar." "Belki de haklsn," dedi Borjin fkesi hafiflerken. "Bu deniz adamlar u anda sudan ok uzaktalar. Ama byle kalmasn sala, emin olmak iin keii oraya gnder," diye ekledi, Batbold'dan sz ederek. "Akllca bir karar, aabey." "Kurumu ve tozlu cesetlerine iiyorum," dedi Borjin kadehini kaldrp martinisini yudumlayarak. Tatiana ikisinin geri kalann yudumlarken Amerikallarn cesetlerinin tahmin edildii gibi bulunup bulunmayacam merak ediyordu. Onlarn kararl adamlar olduklarn, lmle o kadar kolay yzlemeyeceklerini anlamt. Hollywood kovboy film setinin geri plannda geziniyor gibiydiler, ama etraflar sr yerine deveyle evriliydi. Pitt ve Giordino itle evrili ala girince tahta hayvanlar sulamak iin geni bir su kanalnn bulunduunu grnce memnun oldular. Erken sabah gnei, kyn etrafna stratejik bir ekilde yerletirilmi olan hareketsiz hayvanlarn zerine derken uzun glgeler yayyordu. Pitt yz deve saydktan sonra daha fazla devam etmedi. "Bahesi yar gml Cadillaclarla dolu olan Teksas'l o adam geldi aklma," dedi Giordino.

289 F:19

"Eer anlatmak istediin buysa bunlarn buraya sanat iin konduklarn sanmyorum." Normalin iki kat boyutlarndaki en yakn ger'e doru gittiler. Daire biimindeki adr yaklak otuz metre boyunda, metre yksekliindey-di. Btn Mool ger'lerinde gneye bakan beyaza boyal bir giri kaps vard. Pitt kapy buldu ve pervazna vurarak neeli bir ekilde, "Merhaba," dedi. nce pervaz parmak eklemlerinin altnda hi esnemedi bile, yalnzca derin bir tnyla yankland. Pitt elini kee duvara koyup itti. Yalnzca kee stne kaplanm kanvas katmandan ibaret olmayan duvarn arkasnda sert bir ey vard. Kanvas rtnn kenarn tutup duvarn kk bir ksmn yrtt. Altndaki ince kee katman da yrtlmt. Keenin altnda beyaza boyal souk metal bir yzey vard. "Depo tank," dedi Pitt metal kenara dokunarak. "Su mu?" "Ya da petrol," dedi Pitt. Geri ekilip kamp dolduran dier sahte gerl&re. bakt. "Gebe adrlarnn standartlarna gre byk olabilirler, ama petrol tank olmak iin ok kkler," dedi Giordino. "Buzdann yalnzca stn grdmze eminim. Bu eyler yerin dokuz on metre altna gmlm olabilirler. Biz yalnzca stn gryo-ruzdur." Giordino ayan yere srterek kk bir ta parasn gevetti, eilip ald tala tanka vurdu. Tankta derin, bo bir ses yankland. "Bo." Biraz geri ekilip ta en yakn dier ger'e- att. Ta adrdan sekerek benzeri bir ses kard. "O da bo," dedi. "Kahve hayallerimiz buraya kadarm," dedi Pitt. "Ku umaz kervan gemez bir yerdeki bo petrol tanklar neden bir ky klna sokulur?" 290 Cengiz Han 'm Hazinesi "in snrna yakn olabiliriz," dedi Pitt. "Belki birisi inlilerin petrollerini almasndan endieleniyordur. Bence uydu grntlerini etkilemeye alyorlar. O ykseklikten bu ky gerek gibi grnr." "Eer bu tanklar bosa kuyulardan petrol kmam olmal." Hayali kyde dolaan adamlar hi yiyecek ve su olmadn grnce bulduklar bu esrarl ky cazibesini yitirdi. Acil durum iin saklanan yiyecekler ya da bo petrol tanklarndan baka bir ey bulmay umarak sahte gerlerin arasndan getiler. Ama btn adrlar aynyd, kuma yar gml byk metal tanklar gizliyorlard. Yalnzca son adrda kapnn gerekten aldn grerek yerin alt metre altna inen pompalama istasyonunu buldular. ln tabanndan kan yz yirmi santim apndaki tek bir giri borusuyla beslenen boru labirenti dier tanklara gidiyordu. "Yeralt petrol boru hatt," dedi Pitt. "Tnel delme makinesiyle kazlp yerletirilmi olabilir," diye dnd Giordino. "imdi bir bakalm, bunlardan en son nerede grmtm?" "Avarga Petrol'deki dostlarmzn petrol bulmu olmas mmkn. Bunun inlilerle yaptklar anlamayla bir ilgisi olabilir, ama amacm bilemiyorum." ki adam yeniden sessiz kald. Yorgunluk ve d krkl neelerini sndrmt. Tepede ykselen gne sahte kyn etrafndaki kum ve akl ta kapl zemini yeniden kavurmaya balamt. Btn gece yrmekten yorgun, alktan ve susuzluktan dolay zayf den adamlar aklllk edip dinlenmeye karar verdi. Tanklardan birini kaplayan keenin bir ksmm yrtarak basit bir yatak yaptlar, daha sonra pompalama evinin glgesine uzandlar. Yrtk keelerden yaptklar sert yataklar yorgun kemiklerine bulut kadar yumuak geldi ve hzla uykuya daldlar. ki adam sonunda uyandnda gne bat ufkunda parlak bir bilardo topu gibi kayboluyordu. Ama uyku molas enerji seviyelerini ykseltmede pek bir ie yaramamt. Yorgun bir halde kyden ayrldlar. Byk bir gayretle yrmeye baladlar, ama iki adam da uykularnda krk yl ya291

lanm gibi salyangoz hzyla ilerliyorlard. Pitt saat ve gnele yn bir kez daha kontrol ederek batya yneldi. Yeralt borularnn izini srmeye almak gibi bir dnceden hemen vazgemiti. Sessiz bir uyum

iinde hareket ediyor, hezeyanlarn ilk belirtileri zihinlerini bulandrmaya balarken ilerlemeye gayret ediyorlard. Rzgr yeniden yava yava hzlanmaya balamt. Yaklaan kuvvetin ncs olarak tek tk rzgr iddetle savrulup dnyordu. Kuzey rzgr beraberinde souu da getiriyordu. ki adam yanlarnda tadklar ince kee parasn pelerin gibi balarna ve gslerine sardlar. Gne kaybolurken Pitt uzaktaki S biimindeki bir da srtn hedef olarak seti. Rzgr hzlanrken Kuzey Yldz pusulasnn gizleneceini biliyordu ve u anda ihtiyalar olan son ey iinde bulunduklar durumda bir de amasz daireler izmekti. Sinir bozucu "hareket et ya da l" slogan zihninde dolap duruyor, Pitt'in ilerlemesini salyordu. Pitt kavrulan boaznn gerisinde bir ime hissediyor, amansz susuzluk hissini zihninden atmaya alyordu. Cansz baklarla ilerleyen Giordino'ya bakt. kisi de btn enerjisini ve tkenmi zihinsel k?,t>asitelerini yrmeye younlatrmt. Pitt iin zamanla birlikte bilinci de kayboluyordu. Bir an kendinden geti, sonra gzleri birden ald. Ayakta uyuyup uyumadndan emin deildi. Ne kadar zamandr ii gemiti bilmiyordu, ama en azndan Giordino yanndayd. Birdenbire Washington'da, kongrede alan kars Loren'i dnd. Yllardr sevgili olmalarna ramen, Pitt dnyay dolama maceralarnn artk geride kaldn dnd iin ksa bir sre nce evlenmilerdi. Pitt bilmese de Loren, onun yolculuk tutkusunun kanndan hi kmayacan biliyordu. NUMA'nn bana getikten sonra Was-hington'daki merkezden kurumu ynetmekten sklmaya balamt. Sahaya kmas iin srar eden Loren'di. Onun en fazla ilk ab olan denizde alrken mutlu olacan biliyordu. Ayr geirdikleri zamann aklarn glendireceini sylyordu, ama Pitt, onun buna gerekten inandna 292 Cengiz Han'n Hazinesi emin deildi. Ama onun Hill'deki kariyerine mdahale etmezdi, bu yzden karsnn szn dinlemiti. imdiyse bunu yaparak onu dul brakp brakmadn merak ediyordu. Bir saat kadar soma rzgr kendini iyice gstermeye karar verip kuzeybat ynnden iddetle esmeye balad. Yukardaki yldzlar tozun arasnda hzla kayboldu, tek k kaynaklar da bylece yok oldu. Esen rzgr zerlerine pamuksuz bir toz serperken Pitt'in hedefledii da srt grnmez oldu. Ama Pitt hissiz bir yorgunlukla ayaklarna bakarken bunun artk bir nemi yoktu. Zombi gibi hareket ediyorlard, ama durmay da istemiyorlard. Grnmez bir ba ikisini birbirine balyormu gibi Giordino, Pitt'in yannda metodik bir ekilde yrmeye devam ediyordu. Younlam rzgr savurduu kumla yzlerini ve gzlerini yakyordu. Batya doru izledikleri yoldan ayrlsalar da zorlukla yrmeye devam ediyorlard. Yorgunluktan tkenmilerdi. Isran rzgrdan kamak iin gneye doru zikzaklar izmeye baladlar. Bitmek bilmez rzgrda sendeleyerek yrmeye devam ederken Pitt, Giordino'nun bir taa taklp dtn fark etti. Durup arkadann ayaa kalkmasna yardm etmek iin uzand. ri bir el uzanp Pitt'in elini tuttu, serte kendine doru ekti. Pitt, Giordino'ya doru yalpalayp yumuak kum yatana doru serildi. Orada ba dnerek yatarken iddetli rzgrn artk gzlerini yakmadn fark etti. Giordino gecenin karanlnda bir ta ynna taklm, bylece arkadaki uluyan rzgrdan korunakl oyuu bulmutu. Pitt uzanp ta duvara dokunurken Giordino yanna doru srnp olduu yere kt. Pitt kalan son enerjisiyle zerindeki keeyi ap snmak iin ikisinin bana rtt, sonra yumuak kuma srtst uzanp gzlerini kapad. ki adam lklar atan l frtnasnn altnda kendinden geti. 293

29 Giordino ryasnda tropik suyun doldurduu bir glde yzyordu. Ilk su garip bir ekilde youndu ve hareketlerini arlatrp zorlatryor-du. Su birden kk scak dalgalar halinde yzne arpt. Dalgadan kamak iin ban geriye ekti, ama lk su, onun hareketini takip etti. Derken ryayla ilgili bir ey an derecede canl hale geldi. Bu kokuydu, hem de ok pis bir koku. Bir ryada olamayacak kadar glyd koku. ren koku sonunda onu kendine getirdi ve Giordino arlam gzkapaklarn zorla aralad. Parlak gn gzlerini yakt, ama zerine atlayan mavi sular olmadm grecek kadar gzlerini aabilmiti. Onun yerine devasa pembe bir eyin yanana lk bir ekilde srtndn hissetti. Bam hzla geri ekince pembe eyin geri ekilerek bir kilometre uzunluundaym gibi grnen byk, san dilerin arasna girdiini grd. Yaratn verdii nefes Giordi-no'nun yzn iren bir soan, sarmsak ve peynir bulutuyla ykad.

Gzlerini birden ap rmcek alarndan kurtulan Giordino, geni burnun gerisindeki, uzun kirpiklerle rtlen ikolata rengi iki gze bakt. Deve gzlerini krparak merakla Giordino'ya bakt, sonra hafife brerek kumdan kan keenin kenarn kemirmeye balad. 294 Cengiz Han'n Hazinesi Giordino dorulup oturmaya alrken ryasndaki uruplu suyun gneten snm kumlar olduunu fark etti. Bir gece nceki kum frtnasnda kk oyukta neredeyse otuz santim yksekliinde bir kum birikintisi meydana gelmiti. Kollarn batakln iinden gsz bir ekilde ekerek yannda ayn ekilde kum ve keenin altna gmlm arkadan drtt, sonra kahverengi kumu avularyla boaltt. Kee biraz kprdad, sonra geriye frlad. Altndan Pitt'in szgn, perian yz kt. Yz yanm, dudaklar iip atlamt. Ama arkadann hayatta olduunu grd iin yeil gzleri sevinle parlad. "Cennette bir gn daha," dedi bouk bir sesle, etrafa bakarak. Geceki kum frtnas dinmi, onlar berrak mavi gkyznn altnda gne banyosu yapmak zere akta brakmt. Bedenlerini dorulturken zerlerindeki kum minik dereler gibi akyordu. Giordino elini cebine sokup gvenle bam sallad, at nal hl oradayd. "Bir misafirimiz var," dedi vzldarcasna. Sesi zmparaya srtnen elik gibi kyordu. Pitt gsz bir ekilde kum rtsnn altndan kp birka adm tede duran yarata bakt. Bir yana doru sarkan iki hrgcnden anlald kadaryla bu bir Asya devesiydi. Hayvann keelemi krk koyu stl kahverengiydi. Deve birka dakika Pitt'in baklarna karlk verdi, sonra keeyi kemirmeye devam etti. "ln gemisi," dedi Pitt. "Daha ok rmorkre benziyor. Yiyecek miyiz, binecek miyiz?" Pitt iki ey iin de glerinin olmadn dnrken kum tepesinin arkasndan tiz bir slk duydular. Ardndan kumlarn stnde benekli bir ata binen kk bir olan ocuu grnd. Yeil bir del giymiti, ksa salar soluk renkli bir beysbol apkasnn altnda gizlenmiti. Olan deveye doru giderken adn sesleniyordu. Deve ban kaldrnca bir sopann 295 ) ucuna taklm kemendi hzla hayvann boynuna geirip ipi skt. Tam o srada aaya bakp kumlarda yatan Pitt ve Giordino'yu fark etti. Irkilen olan gzlerini iri iri ap kumlarn arasndaki hayalete benzer iki adama bakt. "Merhaba." Pitt olana scak bir ekilde glmsedi. zerinden bir kum havuzu boalrken sendeleyerek ayaa kalkt. "Bize yardm edebilir misin?" "Siz... ngilizce konuuyor," dedi ocuk kekeleyerek. "Evet. Bizi anlyor musun?" "Manastrda ngilizce reniyorum," dedi ocuk gururla, her szc vurgulayarak. "Biz kaybolduk," dedi Giordino bouk bir sesle. "Bize yiyecek ya da su verebilir misin?" ocuk tahta semerini karp kei derisinden yaplma suyla dolu mataray kaldrd. Pitt ve Giordino srayla suya saldrarak bata kk yudumlar ald, ardndan suyu bol bol yudumladlar. Onlar su ierken ocuk cebinden bir bez kard. inde gneten kurumu lor peyniri vard. Peyniri kk paralara blerek adamlara uzatt. Adamlar kauua benzer st kalntsn minnettar bir ekilde mideye indirip stne suyun kalann itiler. "Adm Noyon," dedi ocuk. "Sizinki ne?" "Ben Dirk, bu da Al. Seninle tantmza memnun olduk Noyon." "Su ve hayvannz olmadan Gobi'ye ktnz iin aptalsnz Dirk ve Al," dedi serte karak. Sonra gen yz bir glmsemeyle yumuad. "Benimle evime gelin, ailem sizi iyi karlayacaktr. Buradan bir kilometre bile yok. Sizin iin ok ksa bir yol." Olan atndan inip kk tahta eyeri kard, Pitt ve Giordino'yu binmeleri iin drtt. Mool midillisi yksek deildi. Pitt kolayca hayvann srtna kp Giordino'nun arkasna binmesine yardm etti. Noyon 296 Cengiz Han'n Hazinesi dizginleri alp onlar kuzeye doru gtrmeye balad. Bal deve de arkalarndan geliyordu. Ksa bir sre gitmilerdi ki, Noyon onlar kaim bir kumta srtna getirdi. Kar tarafta byk bir deve srs ovaya dalm, talarn arasnda byyen otlar yiyorlard. Sahann ortasnda kirli beyaz kanvasla rtl bir ger vard, gneye bakan kapsnn turuncu boyas eskimiti. Karsndaki iki diree balanan ip al

grevi gryor, birka kahverengi gl at barndryordu. Kk kervann yaklat srada salam grnl, delici baklar olan temiz tral bir adam atlardan birini eyerliyordu. "Baba, lde kaybolmu bu iki adam buldum," dedi ocuk yerli dilinde. "Amerikallar." Adam, Pitt ve Giordino'nun perian grnne bir baknca aa dnyann Mool Tanrs Erleg Han'la flrt ettiklerini anlad. Hemen attan inmelerine yardm edip bitkin adamlarn uzatt zayf ellerini skt. "At bala," dedi oluna ve sonra iki adam alarak evine gtrd. Balarn eip ger'e giren Pitt ve Giordino ierisinin scak dekoruna aknlkla baktlar. Buras adrn kasvetli d grnyle byk bir tezat oluturuyordu. Toprak zeminin her santimini kaplayan parlak desenli hallar, adrn kafesli duvarlarnn canl iekli dokusuyla karyordu. Dolaplar ve masalar parlak krmz, turuncu ve maviye, tavan destekleyen erevelerse limon sarsna boyanmt. erisi geleneksel ger dzenine gre dzenlenmiti. Batl inanlarn gebe hayatnda oynad roln bir sembolyd. Giriin sol tarafnda bir adamn eyer ve dier eyalarn koyaca bir raf ve dolap bulunuyordu. Ger'in sa "kadn" tarafyd ve yemek piirme aletlerini barndryordu. Ortada bir mine ve ocak bulunuyor, ocaa bal metal boru adrn ta-vanndaki akla ykseliyordu. adrn duvarlarnn dibinde alak yatak bulunuyordu. Arka taraf aile sunana ayrlmt. 297

Noyon'un babas Pitt ve Giordino'yu ger'in sol tarafna, minenin yanndaki taburelere doru gtrd. Uzun siyah sal, neeli baklar olan zayf bir kadn, adamlara glmseyerek eski aydanl ald. Ne kadar yorgun olduklarn grerek yzlerini ve ellerini silmeleri iin slak bezler getirdi. Piirmek iin bir tencere suya eritler halinde kesilmi koyun etlerini koydu. Pitt'in bacandaki kanl bandaj grnce, adamlar pe pee ay ierken yaray temizledi. Yemek piince Pitt ve Giordino'ya gururla birer byk porsiyon etle birlikte kurumu peynir taba servisi yapt. Alktan lecek durumda olan adamlar iin lezzete meydan okuyan bu yemek bir Fransz ann elinden km gibi geldi. Onlar et ve peyniri mideye indirdikten sonra adam, deri bir torbada bulunan evde mayalanm kmz denen ksrak stn getirip kaba doldurdu. Noyon ger'e girip adamlarn arkasna oturdu. ngilizce bilmeyen anne babas iin eviri yapacakt. Babas, Pitt ve Giordino'ya bakarak derin bir tonla konutu. "Babam Tsengel, annem Ariunaa, evimize ho geldiniz diyor," dedi ocuk. "Misafirperverliiniz iin teekkr ederiz. Hayatlarmz kurtardnz," dedi Pitt, bardan kaldrp airag'i deneyerek. Mayalanm stn lk birayla kark ayran gibi olduuna karar verdi. "Syleyin bana, erzaknz olmadan Gobi l'nde ne aryorsunuz?" diye sordu Tsengel, olu araclyla, "le yaptmz ksa yolculuk srasnda tur grubumuzdan ayr dtk," diye yalan syledi Giordino. "zlerimizi geriye doru takip ettik, ama dn gece kum frtnas knca kaybolduk." "Olum sizi bulduu iin anslsnz. ln bu blgesinde ok az yerleim birimi vardr." "En yakn kyden ne kadar uzaktayz?" diye sordu Pitt. 298 Cengiz Han'n Hazinesi "Buradan yirmi kilometre uzakta kk bir yerleim birimi var. Ama imdilik bu kadar soru yeter," dedi Tsengel, iki adamn gzlerindeki yor-, gun baklar grerek. "Yemekten sonra dinlenmelisiniz. Sonra tekrar konuuruz." Noyon, adamlar iki kk yataa gtrp sryle ilgilenmek zere dar kan babasn takip etti. Pitt yumuak yataa srtst uzanp ar bir uykuya dalmadan nce parlak sar tavan kirilerini hayranlkla seyretti. minede kaynayan koyun etinin kokusuyla uyandlar, akam karanl kmemiti. Ger'in dnda bacaklarn aarak etrafta serbeste dolaan uysal deve srsnn arasnda gezindiler. Tsengel ve Noyon ksa bir sre sonra drtnala geldiler. leden sonray babo gezen hayvanlar toparlayarak geirmilerdi. "Zinde grnyorsunuz artk," dedi Tsengel, olunun yardmyla. "Kendimizi zinde hissediyoruz," diye cevaplad Pitt. Yemek, su ve dinlenme iki adam hzla canlandrmt. Kendilerini artc ekilde tazelenmi hissediyorlard. "Karmn yemekleri iksir gibidir." Adam srtt. Atlan iple baladktan sonra bir kova sabunlu suyla temizlenip onlar tekrar ger'e gtrd. Koyun eti ve kurumu peynirden oluan yemee makarna da dahil edilmiti. Pitt ve Giordino bu kez yemeklerini daha itahsz bir ekilde yediler. Kmz daha nceden yaplmt ve hi boalmyor gibi grnen kk seramik kselerdeydi. "Etkileyici bir srnz var," dedi Giordino, ev sahibine iltifat ederek. "Ka ba hayvan var?" "Yz otuz devemiz ve be atmz var," dedi Tsengel. "Memnun edici bir sr, ama bir zamanlar snrn dier tarafnda sahip olduumuzun drtte biri kadar."

"in'in Moolistan blmnde mi?" 299

"Evet, szde zerk blge, ama in'in vilayetinden pek bir fark yok." Tsengel gzlerinde fkeyle atee bakt. "Neden oradan ayrldnz?" Tsengel bayla sunan stndeki siyah beyaz fotoraf iaret etti. Fotorafta atm stnde bir ocuk ve dizginleri tutan bir adam vard. ocuun delici baklar onun gen Tsengel, yanndakinin de babas olduunu sylyordu. "Atalarm en az be nesilden beri Gobi'nin dousunda sr gdyor. Bir keresinde babamn iki bin develik bir srs vard. Ama o gnler rzgrlarla beraber yok olup gitti. O topraklarda basit bir oban iin yer yok artk. inli brokratlar doann dengesine aldrmadan o topraklara el koyuyor. Atalarmzn otlatma alanlarndan tekrar tekrar srldk ve srlerimizi ln en hain blgelerine tamak zorunda kaldk. Bu arada sanayileme gibi soylu bir neden yznden bulabildikleri her yerdeki suyu emdiler. Sonu olarak ayrlar gzmzn nnde yok olup gidiyor. l gnbegn byyor, ama l bir l olarak. Bu aptallar, kumlar bakentleri Pekin'i tketmeye balayana dek bu durumu gremeyecekler. Ailemin iyilii iin snr gemekten baka arem kalmad. Otlatma artlar ok iyi deil, ama burada en azndan obanlara hl sayg duyuluyor," dedi gururla. Pitt eski fotoraf incelerken buruk tatl kmzdan bir yudum daha ald. "Bir insann geim kaynan elinden almak cinayettir," dedi. Baklar sunan arkasnda duran ereveye gitti. Kei sakall, gl kuvvetli bir adamn karakalemle izilmi portresiydi bu. "Tsengel sunaktaki adam kim?" "Yuan mparatoru Kubilay. Dnyann en gl hkmdar, ama sradan adamn iyiliksever dostu," dedi Tsengel, imparator hl hayattay-m gibi. 300 Cengiz Han'n Hazinesi "Kubilay Han m?" diye sordu Giordino. Tsengel bayla onaylad. "Moollarn in'i ynettii zamanlar ok daha iyiydi," diye ekledi esefle. "Korkarm bugn dnya ok farkl," dedi Pitt. Sert kmz birka kseden sonra Tsengel zerinde etkisini gstermeye balamt. Ksrak st boaznda kaybolurken gzleri buuland, duygular daha belirgin hale geldi. Jeopolitik tartmann adam iin fazla hassas olacam gren Pitt konuyu deitirmeye alt. "Tsengel, kum frtnasndan nce lde garip bir eyle karlatk. Tahta develerle evrili yapay bir kyd. Oray biliyor musun?" Tsengel grtlaktan gelen koca bir kahkaha att. "Ah evet, Gobi'nin en zengin oban. Yalnz ksraklar bir damla bile st vermez," diye gld, kmzdan bir yudum daha alarak. "Kim yapt oray?" diye sordu Giordino. "Aletler, borular ve kaz makinesiyle gelen byk bir adam grubu. Yzeyin altna yzlerce kilometre uzanan tneller kazdlar. Ustabalann en yakn kuyuya gtrmem iin bana kk bir cret verdiler. Ulan Ba-tur'daki bir petrol irketi iin altklarn sylediler, ama kimseye ileri hakknda bir ey sylememek iin yemin etmilerdi. Grltl bir ekilde konuan iilerden birka birden ortadan kayboldu ve iilerin geri kalan ok endielendi. Tahta develeri ve ger gibi grnen byk tanklar hzla ina edip ortadan kayboldular. Kydeki tanklar bo, yalnzca rzgrla gelen tozlar topluyorlar. Bu aylar nceydi, o zamandan beri de kimsenin geldiini grmedim. Tpk dierleri gibi." "Hangi dierleri?" diye sordu Pitt. "Snrn yaknnda tane daha metal ger kamp vardr. Hepsi ayn. Tahta develer hari bo duruyorlar." "Blgede petrol kuyusu var m ya,da sondaj yaplyor mu?" diye sordu Pitt. 301 Clive Cussler & Dirk Cussier Tsengel bir an dnp ban iki yana sallad. "Hayr. in'de yllar nce petrol kuyular grmtm, ama bu blgede yok." "Sence neden tanklar gizleyip etraflarna tahta hayvanlar koyuyorlar?"

"Bilmiyorum. Bazlar metal ger'lerin zengin bir oban tarafndan yamur suyunu toplamak ve arazide kullanmak iin yaptrldn sylyor. Bir aman tahta hayvanlarn, ln kazlarak kutsallnn bozulmasn telafi etmek iin sayg gerei konduunu sylyor. Dierleri delilerden oluan bir kabilenin ii olduunu iddia ediyor. Ama hepsi yanlyor. Bu yalnzca nfuzlu birinin, l smrmek isteyen bir zenginin ii. Neden yaptklarn gizliyorlar? Kt niyetlerini gizlemekten baka ne iin olabilir ki?" Kmz Tsengel'i nihayet tketmiti. Ksesinin geri kalann iip bitirdi, sonra rahatsz bir ekilde ayaa kalkp konuklarna ve ailesine iyi geceler diledi. Sendeleyerek yataklardan birine gidip rtlerin stne kt, birka dakika sonra grltl bir ekilde horlamaya balad. Pitt ve Giordino sofrann toplanmasna yardm ettikten sonra temiz hava almak iin dar kt. "Hl bir anlam yok," dedi Giordino, gece gkyzne bakarak. "nsan neden lde bo petrol tanklarn gizler?" "Belki gizlenen tanklardan daha nemli bir ey vardr." "Ne olabilir ki?" "Belki," dedi Pitt, bir taa tekme atarak. "Petroln kayna olabilir." 302 Cengiz Han'n Hazinesi Tsengel'in grltl horlamasna ramen Pitt ve Giordino derin bir uyku uyudu. Noyon yatan onlara verip yerde minderlerde yatmt. Gne doarken herkes uyand, ay ve eriteden oluan kahvaltlarn yapt. Tsengel, Pitt ve Giordino'nun Noyon'la birlikte yakndaki kye gitmeleri iin bir ayarlama yapmt. Kydeki ocuklar, haftann gn eitim almalar iin manastra gtrlyordu. Belki Pitt ve Giordino, Noyon'la birlikte, ara sra Ulan Batur'dan bir malzeme kamyonunun geldii manastra kadar gidebilirlerdi. Pitt Ariunaa'nn eline biraz tozlu para sktrarak yemekleri ve salad rahatlk iin teekkr etti, daha sonra da Tsengel'le vedalat. "Nezaketinin ve cmertliinin karln deyemeyiz." "Bir obann ger'inin kaps her zaman aktr. yi yolculuklar. Go-bi'deki dostlarnz ara sra hatrlayn." Adamlar el skt, Tsengel srsne bakmak iin drtnala uzaklat. Pitt, Giordino ve Noyon en gl ata atlayp kuzeye doru yola kt. "Baban iyi bir adam," dedi Pitt, Tsengel'in tozlu izinin ufukta kayboluunu seyrederken. 303

"Evet, ama doduu topraklardan uzakta olduu iin zlyor. Burada iyi durumdayz, ama yreinin gneydoudaki Hulunbuir'de olduunu biliyorum." "Burada zenginleebiliyorsa bunu her yerde baarabilir," dedi Gior-dino etraflarndaki orak araziye bakarak. "Bu i ok zor, ama byynce babama yardm edeceim. Ulan Ba-tur'da niversiteye gidip doktor olacam. Sonra ona istedii kadar deve alacam." Tal yollardan geip bir dizi kumta ykseltisinden getiler. Atlar kendilerine yol gsterilmeden ilerliyor, bir Byk Canyon katrnn Colorado Nehri'ne giden her adm bildii gibi yolu takip ediyordu. Pitt ve Giordino ksa sre sonra srtlarnn rahatsz edecek ekilde acdn hissetti. Atlara tahtadan yaplan geleneksel Mool eyerleri yerletirilmiti. Mool steplerinin ve l blgelerinin btn ocuklar gibi Noyon da yrmeden nce ata binmeyi renmi, sert ve acmasz bini takmlarna almt. Pitt ve Giordino gibi yabanclar iinse bu yolculuk, tahta bir bankn stnden kaymaya benziyordu. "Buralarda bir otobs dura ya da havaalan olmadna emin misin?" diye sordu Giordino yzn buruturarak. Noyon bu soruyu iyice dnd. "Kydekinden baka otobs yok. Ama uak var. Buradan uzak deil. Sizi gtrrm." Giordino bir ey diyemeden Noyon atn mahmuzlayp doudaki srtlara doru drtnala ilerledi. "htiyacmz olan tek ey bu, ekstra bir gezinti," dedi Pitt. "Bir iki dalak yrtlmasndan baka bir zarar olmaz." "u dan ardnda bir Learjetin bizi beklemediini kim syleyebilir?" diye karlk verdi Giordino. 304 Cengiz Han'n Hazinesi Noyon'un brakt toz bulutunu takip edip atlarn mahmuzladlar, hayvanlar ndeki atn peinden drtnala kouyorlard. Da srtnn eteine kadar gidip kuzey ucuna dndler. Geni bir kumta alanndan geerken

atlarn nallan grltl bir ses karyordu. Geni kayalarn etrafndan dolaarak sonunda bir kayann glgesine oturmu bekleyen Noyon'u yakaladlar. Ne bir havaalan ne de bir jet vard. Giordino byk d krklna uramt. Aslnda gz alabildiine uzanan alan iinde herhangi bir hava tatna dair bir iz yoktu. Yalnzca akl ta kapl l dzl devam ediyor, arada tek tk kayalklar yer alyordu. Giordino, ocuun en azndan bir konuda doruyu sylediini dnd. Takip etmeleri gereken yoldan yalnzca birazck sapmlard. Pitt ve Giordino, Noyon'a yaklarken atlarn yavalattlar. Olan onlara glmseyip arkasndaki kayalk srtn gerisini iaret etti. Pitt kayalk srta bakarken yalnzca krmz kum katmanyla kapl kayalar gryordu. Kayalarn bir ksmnn ekilleri garipti ve belli belirsiz bir gri rengi yanstyor gibiydiler. "ok gzel bir kaya bahesi," dedi Giordino. Ama Pitt ilgilenmiti. Biraz daha yaklanca birden bunlarn kaya deil ksmen gml radyal motor olduunu grd. Bir tanesi ters dnm gvdenin kt burnuna taklyd, dieriyse kumun altnda kaybolmu kanada monte edilmiti. Noyon ve Giordino yaklarken Pitt atndan inip motor kapaklarndan birinin stndeki kumu temizledi. aknlkla Giordino'ya bakarak, "Bir Learjet deil. motorlu bir Fokker," dedi. 305 F:20

Fokker F. VII. dt yerde kalm, yetmi yldan daha uzun bir sredir el srlmemiti. Ters dnm uan stne bir kamyon dolusu kum toplanm, sa kanad ve glgesinin byk bir blm tamamen gmlmt. Biraz geride iskele tarafndaki kanat ve motoru kumun altna gizlenmiti. Uan burnu akordeon gibi ezilmi, pilot kabini azna kadar kumla dolmutu. Pilot ve yardmc pilotun iskeletleri hl koltuklarna balyd. Pitt, pilotun camnn altndaki kaln kum katmann biraz temizledi. Sonunda uan adn grebildi, Kutsal Betty. "nmek iin berbat bir yer," dedi Giordino. "Bu kularn tahrip edilemez olduunu sylemitin sanyorum." "yle saylr. motorlu Fokker, motorlu Ford gibi dayankl bir uaktr. Amiral Byrd Kuzey ve Gney kutuplarna gitmek iin bunlardan birini kulland. Charles Kingsford-Smith 1928'te kendi Fokker F. VIFsi Southern Cross'la Pasifik Okyanusu'nu geti. Wright Whirlwind motorlannn kullanld bu uaklar neredeyse sonsuza dek uabilir." Pitt eski uaklar konusunda ok bilgiliydi... kendi motorlu Ford'u Washington'daki antika araba koleksiyonuyla beraber duruyordu. "Kum frtnas srasnda dm olmal," dedi Giordino. 306 Cengiz Han'n Hazinesi Noyon uygun bir uzaklktan seyrederken Pitt ve Giordino gvdenin jcumla kapl karnn k tarafna dek takip edip yan tarafnda hafif bir u-Icur buldu. Birka santimlik kumu itince gvde kapsnn alt kenar olduunu grdler. ki adam yumuak kumu avuayp kapnn nnde byk bir gedik at. Birka dakikalk kaz ileminden sonra kapnn etrafnda bir aklk oluturdular. Giordino son yn uzaklatrrken Pitt kapnn yanndaki gvdede bir dizi mermi delii buldu. "Kaza nedenini dzeltelim," dedi, elini deliklerin stnde gezdirerek. "Vurularak drlm." "Neden acaba?" dedi Giordino. Kapnn koluna uzanrken Noyon hafif bir lk att. "Yallar ieride l adamlarn olduunu sylyor. Lamalar onlar rahatsz etmememiz gerektiini sylyor. Gebeler bu yzden uan iine girmedi." "llere saygszlk etmeyeceiz," diye gvence verdi Pitt. "Ruhlarnn huzur bulmas iin uygun bir ekilde gmlmelerini salayacaz." Giordino kolu evirip kapy hafife at. Tahta paralan, kum ve >orselen krklar yuvarlanarak kk bir yn oluturdu. Pitt zerinde safir mavisi bir tavus kuunun bulunduu Yuan Hanedan'na ait bir tabak parasn ald. "Gnlk bir para deil," dedi antikay tanyarak. "En azndan be yz yllk olduunu dnyorum." Pitt bir uzman olmadn kabul etse de yllarca gemi batklarna dald iin anak mlek ve porselenler

konusunda olduka fazla bilgi sahibi olmutu. Genellikle bir gemi batnn yama ve kkenine dair tek ipucu safra ynnn arasnda bulunan anak mlek paralan olurdu. "O halde elimizde dnyann en eski ve en byk yapbozu var," dedi Giordino. Pitt'in ieri bakmasna izin vermek iin kapdan geri ekildi. 307

Uan ii karmakark durumdayd. Ezilmi ve paralanm sandklar ana kabinin her kesine dalm, iindeki porselenler mavi ve beyaz krklar halinde demeye serilmiti. Yalnzca kuyrua skm birka sandk iddetli ini srasnda salam kalmt. Pitt gvdeye trmanp gzlerinin karanla almas iin bekledi. Lo kabin ve havasz ortam, Fokker'n iine rktc bir hava katyordu. Ters dnm uan tavanndan sarkan bo koltuklar da bu durumu glendiriyordu. Pitt ban hafife eerek nce kuyruk kesimindeki salam sandklara doru gitti. Krk porselen paralar att her admla eziliyor, daha dikkatli yrmeye almasna neden oluyordu. Hl salam olan be sandk buldu. Kenarlarna KIRILABLR ve DKKAT: BRITISH MUSEUM yazl etiketler yaptrlmt. Bir sandn kapa gevekti. Pitt bu ksm tutup geriye ekti. inde kumaa sanl byk, porselen bir kse vard. Yedi yz yllk ksenin kenarlar trtklyd ve beyaz kilin stne yeilimsi mavi srla kaplanmt. Pitt iekli desene hayranlkla bakp kseyi sanda geri koydu. Yerdeki krklarn da gsterdii gibi uak antika seramikler tayordu ve neyse ki, hi yolcusu yoktu. Pitt ters dnm koridorda ilerledi. Giordino da yan kapda kendisine katld. "Kargoyla ilgili bir ipucu var m?" diye sordu Giordino alak sesle. "Yalnzca British Museum'a gidiyormu. Birka sandk salam kalm. Antika porselen gibi grnyor." Pitt ilerleyip ilk koltuk srasn geti, pilot kabinine doru yrd. Uak dt srada kargonun byk bir blm ne doru frlad iin kabinin nnde byk bir moloz yn olumutu. Pitt byk, krk bir mlein stnden geerken molozlarn arasnda duran tozlu bir ceket grd. Krklarn etrafna basarak bir sand yoldan ekip daha yakndan bakt ve dondu kald. Kapdan giren lo kta ceketin hl ilk sahibinin stnde olduunu fark etti. 308 Cengiz Han'n Hazinesi Leigh Hunt'n mumyalam cesedi krlan srt yznden ac iinde ld yerde kalmt. Sol kolu sar, tahta bir kutuya skca sarlmt, kemikli beyaz eli kk bir not defterini tutuyordu. Hunt'm yz burumu, yz hatlar ln kuru havas ve ince kum tabakasyla iyi korunmutu. "Zavall adam. Kazadan kurtulup daha sonra lm olmal," dedi Pitt alak sesle. "Belli ki u kutunun ve not defterinin onun iin byk nemi varm," dedi Giordino. Pitt huzursuz bir ekilde kutuyu ve not defterini iskeletin elinden ald, tahta kutuyu Giordino'ya verdi. Yerde duran kirli apkay yavaa alarak cesedin yzne rtt. "Pilotlarn daha iyi durumda olduunu sanmyorum," dedi ileri doru bakarak. Dikkatle Hunt'm cesedinin stnden geerek ne doru yrd, pilot kkne bakt. Btn blme, uak dtnde camlardan dolan kumla doluydu. "Buray kazmak yaklak bir gn alr," dedi Giordino, Pitt'in omzunun stnden bakarak. "Belki bir sonraki ziyaretimizde," diye karlk verdi Pitt. Pilotlarn cesetlerini ar kum katmannn altnda korunmu olarak bulacana emindi. ki adam gvdeye geri dnp dier kapdan parlak gn na kt. Noyon endieli bir ekilde ileri geri yryordu, ama Pitt ve Giordino'nun uaktan ktm grnce durup rahatlayarak glmsedi. Giordino sar kutuyu Noyon'un grmesi iin kaldrp kapan yavaa at. inde bronz bir boru ve Hunt'n bulduu zamanki kadar temiz duran skca sa-nlm ita derisi vard. "Mcevher saylmaz," dedi d krkl iinde bulduklarna bakarak. Bronz boruyu gnee doru kaldrp baknca iinde bir ey olmadn grd. 309

"Bu bize bir eyler anlatmal," dedi Pitt not defterini kaldrarak. Kapa ap sesli bir ekilde okudu. "Shang-tu'daki kazlar. Balang tarihi 15 Mays 1937. Kaz Lideri Dr. Leigh Hunt'n Saha Gnl." "Devam et," dedi Giordino. "Bu ita derisinin Dr. Hunt'm ktphanesinde bir tabure mi yoksa metresinin yatak odasnda bir minder mi olacan renmek iin sabrszlanyorum." "Dostlarm, manastra giden otobse yetimek istiyorsak yola kmalyz," dedi Noyon. "Bu esrar beklemek zorunda," dedi Pitt. Gnl gmleinin cebine koyarak, Fokker'n kapsn kapatt.

"Ya ierideki dostlarmz?" diye sordu Giordino. "Ulan Batur'a vardmzda Dr. Sarghov'u arayacam. Uygun bir kaznn yaplmas iin Mool Hkmeti'nde kimle balantya gemesi ge- ektiini o bilir. Uruna hayatn verdii tarihi eserlerin yeniden ele gei-ilmesini Dr. Hunt'a borluyuz." "Onun ve pilotlarn uygun ekilde gmlmesini de salamalyz." Pitt uan kapsn kapamak iin nne bir yn kum iterken Giordino ahap kutuyu deri semere soktu. Sonra Noyon'un tuttuu atlara binip rahatsz eyerlere oturdular. "O sandklarda hi minder olmadna emin misin?" diye sordu Giordino yzn buruturarak. Pitt glmseyerek ban hayr anlamnda sallad. Kye giderlerken dnp eski uan tozlu kalntsna son kez bakt. Hunt'm gnlnn hangi srlan aklayacan merak ediyordu. Bir saatlik yolculuktan sonra Senj adndaki kk yerleim merkezine geldiler. Kyn yerini ok az haritada bulabilirdin, nk kk bir su ukurunun etrafna toplanm birka ger'den baka bir ey yoktu. Kaynak yl boyu ahyor, normalde bereketli imenler aramak iin ylda birka kez g etmeye zorlanacak olan srlerin ve obanlarn orada kalmasn sa310 Cengiz Han'n Hazinesi hyordu. Krsal kesimde hep olduu gibi kyn etrafnda otlayan develerin ve atlarn says insanlardan fazlayd. Noyon, Pitt ve Giordino'yu stnde turuncu bir bayran dalgaland ger'e gtrd. Kovalamaca oynayan birka kk ocuk yabanc adamlar grnce durup onlar seyretti. Atndan inen Giordino sarho bir denizci gibi yalpalyor, bacaklar ve srt sert eyer yznden aryordu. "Bir dahaki sefere deveye binip hrglerinde ansm deneyece-gm. Pitt de ayn ekilde ac ektii iin ayakta olduuna memnundu. "Sryle bir mevsim geirin arat gibi ata binersiniz," dedi Noyon yerli atllar kast ederek. "O eyerde bir mevsim geirirsem bacaklarm ektirmem gerekir," diye homurdand Giordino. Yal bir kyl, adamlar grnce sakat bacayla topallayarak geldi. Noyon'a hzla bir eyler syledi. "Bu Otgonbayar," dedi Noyon. "Sizi ger'ine davet edip kmz sunmak istiyor." Etraftaki tepelerde alak bir motor uultusu duyuldu, ardndan soluk renkli kk bir otobs peinde bir toz bulutuyla kye dnd. Noyon yaklaan araca bakp ban iki yana sallad. "Korkarm otobsmz geldi," dedi. "Ltfen Otgonbayar'a daveti iin ok teekkr ettiimizi, ama onu bir dahaki sefere ziyaret edeceimizi syle," dedi Pitt. Yal adamn yanna gidip tokalat. Adam anlayl bir ekilde glmseyerek disiz azn sergiledi. Otobs frenleri gcrdayarak durdu, ofr kornaya bast. Oynayan ocuklar oyunu brakp tek sra halinde otobse yrdler ve akordiyon-lu yan kapdan ieri girdiler. "Gelin," dedi Noyon, Pitt ve Giordino'ya otobse ararak. 311

1980'lerden kalma, Rus yapm bir KAvZ 3976 olan otobs Rus Or-dusu'nun unutulmu bir hatrasyd. Pek ok ara gibi ie yarar dnemi bittikten ok sonra yal koruyucu devlet tarafndan Moolistan'a devredilmiti. Soluk boyas, atlak pencereleri, kabak lastikleriyle kat ettii eyrek milyon kilometrenin her birini gsteriyordu. Ama vazgemek istemeyen eski bir boksr gibi ypranm gvdesi yamalanp yeniden yola karlmt. Noyon'un peinden otobse binen Pitt, ofrn yal bir beyaz olduunu grp ard. Buz mavisi gzleri neeyle parlarken beyaz sakalyla glmsedi. "Merhaba ocuklar," dedi Pitt ve Giordino'ya. "Noyon, bana sizin Birleik Devletler'den olduunuzu syledi. Ben de yle. Oturun da yola kalm." Otobs yirmi kiilikti ve komu kampn ocuklarn da aldktan sonra neredeyse tamamen doldu. Pitt, ofrn arkasndaki koltukta siyah beyaz bir av kpeinin uyuduunu grd. Koridorun karsndaki koltuk botu, hemen oraya kt, Giordino da yanna oturdu. ofr kapy kapatp hzla yola koyuldu. Bir srnn arasndan geip gaza bast, vites deitirdi. Motoru tiz bir ekilde uuldayan otobs sert l zemininde saatte seksen kilometre hzla ilerlemeye balad. "Bulangiin Manastr tam olarak bir tatil beldesi deildir," dedi Pitt ve Giordino'ya, dikdrtgen dikiz aynasndan bakarak. "Siz Gobi'de atla gezi macerasna katlan turlardan msnz?" "yle de diyebilirsin," dedi Pitt. "Ama sanrm yolculuumuzun at binme fasln tamamladk. Artk yalnzca Ulan Batur'a dnmeyi istiyoruz."

"Sorun deil. Ulan Batur'dan gelen bir malzeme treni yarm manastrda olacak. Geceyi bir grup grltl keile geirmenin sizin iin bir sakncas yoksa sabah otostop yapabilirsiniz." 312 Cengiz Han'n Hazinesi "Bizim iin bir sakncas yok," dedi Pitt otobs bir ukurda sarslrken. Kpein havaya zplayp gzlerini amadan tekrar koltuuna dmesini elenerek seyretti. "Sizin iin bir sakncas yoksa buralarda ne aryorsunuz diye sorabilir miyim?" dedi Giordino. "Oh, Budist manastrlarnn yeniden ina edilmesine yardm eden zel bir arkeolojik kurulua yardm ediyorum. 1921'de komnistlerin vloolistan' ele geirmesinden nce lkede yedi yz manastr vard. 1930'larda hkmetin ykc temizlii srasnda neredeyse hepsi yamalanp yakld. Bu imha srasnda binlerce kei ya orada idam edildi ya da Sibirya alma kamplarna gnderilerek orada ld. damdan kurtulanlar din deitirmeye zorland, ama ou gizlilik iinde ibadete devam etti." "Kiliselerin emanetleri ve kutsal kitaplar olmadan yeniden balamalar zor olmutur." "Temizlikten nce uyank keiler artc sayda antik metni ve manastr eserini gmerek saklam. Eski manastrlarn bazlar yeniden alrken her gn nemli tarihi eserler bulunuyor. Yerliler sonunda hkmetin gemiteki tacizlerinin tekrarlanmayaca konusunda rahatladlar." "Nasl oldu da tula demekten otobs ofrlne getin?" diye sordu Giordino. "Bu ssz yerlerde bir sr becerinin olmas gerekiyor," diye gld ofr. "Yardm ettiim grup yalnzca basit bir arkeolog grubu deil, ayn zamanda aralarnda marangoz, eitimci ve tarihi de bulunuyor. Manastrlar yeniden ina etme anlamamzn bir ksm yerli ocuklar iin snflar oluturmay da ieriyor. Tahmin edebileceiniz gibi gebe obanlarn ocuklar iin yaplandrlm bir .eitim sunmak zor. Tarada yaayan bu ocuklarn daha iyi bir hayat ansna sahip olmas iin onlara okuma yazma, matematik ve yabanc dil retiyoruz. rnein arkadanz Noyon 313

dil biliyor ve bir matematik dhisi. Eer ocukluunun geri kalan boyunca ona bir eitim salarsak ve eline bir PlayStation'n gemesini engellersek iyi bir mhendis ya da doktor olacaktr. Buradaki btn ocuklar iin bunu umuyoruz." Otobs, tepesi dz zirveye karken iki yanda bulunan dar vadi gzler nne serildi. Aralarnda mor renkli allarn bulunduu sk otlarla kapl alanlar le renk katyordu. Pitt yanlarnda bir avu beyaz ger'in bulunduu fundalkta kk ta bir bina kmesi olduunu grd. Yakndaki alda kk bir deve ve kei srs vard. Kenarda birka kk SUV duruyordu. "Bulangiin Manastr," dedi ofr. "On iki kei, bir lama, on yedi deve ve ara sra Birleik Devletler'den gelen bir iki a, gnll yaar burada." Kaba lastik izlerini takip edip otobs serlerden birinin nnde durdurdu. "Okul ieride," dedi ofr, Pitt ve Giordino'ya. ocuklar otobsten inmeye balad. Noyon hzla yanlarndan geip iki adama el sallayarak otobsten atlad. "Korkarm gidip corafya dersi vermeliyim," dedi ofr, btn ocuklar indikten sonra. "Siz saaklarnda ejderha olan byk binaya giderseniz Lama Santanai'yi bulabilirsiniz. ngilizce bilir ve bu gece sizinle ilgilenmekten memnun olacaktr." "Daha sonra seni yine grecek miyiz?" "Herhalde hayr. ocuklar eve gtrdkten sonra kylerden birinde Bat demokrasisi hakknda konuma yapmam gerekiyor. Ama sizinle sohbet etmek gzeldi. yi yolculuklar." "Bizi getirdiin iin ok teekkrler ve verdiin bilgiler iin de," diye karlk verdi Pitt. ofr uyuyan kpei kucaklayp otobsten indi. Pitt, ofrn camn-daki siperde bir yaz olduunu grd, HO GELDNZ, OFRNZN AD CLVE CUSSLER. 314 Cengiz Han'n Hazinesi "Evet," diye dorulad Pitt ban sallayarak. "Ama otobs Mario Andretti gibi kullanyor." Kenarlar kalkk atlar mavi seramik kapl Budist tapna eklinde binalarn bulunduu komplekse doru yrdler. binann ortada ve en byk olan ana tapmakt, iki yannda tapmak salonu ve kiler bulunuyordu. Pitt ve Giordino ana tapnaa giden birka basama karken kedeki saaklarda monte edilmi, ho kvrmlara ta ejderhalar hayranlkla inceledi. Byk bir kapdan ieri girerken alak sesle sylenen dualar duydular.

Gzleri lo mum na alrken iki geni bankn tapnan iki yanndan kk smaa kadar uzandn grdler. Parlak sar kaftanlar giymi alt yal kei banklarn stnde karlkl bada kurmu kel kafalarn hareket ettirmeden dua ediyorlard. Pitt ve Giordino parmaklarnn ucuna basarak ilerleyip arka duvara dayal banka oturdular ve duann bitmesini beklediler. Tibet Lamaizm'i, Budizm'in Moolistan'da uygulanan ekliydi. ki lke arasndaki dini balar yzyllar nce olumutu. Hkmetin temizliinden nce Mool erkeklerinin yaklak te biri uygulamac lamalard, lkenin etrafna dalm pek ok gsterisiz manastrdan birinde dnya nimetlerinden el ekmi bir ekilde yayordu. Komnizm iktidar srasnda Budizm neredeyse tamamen yok olmutu ve btn bir Mool nesli atalarnn dinini yeni reniyordu. Pitt ve Giordino yzlerce yl nceki lamalar tarafndan uygulanandan ok az farkl olan treni izlerken tapnan iindeki mistik hava elle tutulur ekilde hissediliyordu. Ttslerin kokusu burunlarn egzotik bir kolcuyla doldurmutu. Antik tapnan iini aydnlatan mum , krmz boyal tavanda ve duvarlarda asl olan parlak krmz bayraklarda titreip scak bir parlt veriyordu. Kararm eitli Buda heykelleri girintileri ve 315

suna sslyordu. Bir de soylu lamalarn dudaklarndan dklen byleyici sesler vard. Sert yzl keiler, nlerinde ak duran dua kitaplarndaki bir satn hep birlikte tekrarlyorlard. Dua yavaa ykseldi, ykseldi, sesler iyice younlanca kaln caml gzlk takan yalca bir lama birden kei derisinden yaplma davuluna vurdu. Dier keiler de minik pirin anlar alarak ya da byk beyaz salyangoz kabuklarm fleyerek ona katlp tapnan duvarlarnn titremesine neden oldu. Birden grnmeyen bir el sesi ksm gibi kreendo alalarak tam bir sessizlie dnt. Keiler bir an sessizce meditasyon yaptktan sonra oturduklar yerden kalktlar. Kaln gzlkl lama davulunu brakp Pitt ve Giordino'ya yaklat. Tahminen seksen be yandayd, ama ok daha gen bir adamn gc ve zarafetiyle hareket ediyordu. Zekyla parlayan koyu kahverengi gzleri k sayordu. "lde kaybolan Amerikallar," dedi ar aksanl bir ngilizceyle. "Benim adm Santanai. Tapnamza ho geldiniz. Bugn duamza sizin gvenli bir yolculuk yapmanz da ekledik." "Ltfen davetsiz giriimizi balayn," dedi Pitt, lamann geldiklerini haber almasna ararak. "Aydnlanmann yolu herkese aktr." Lama glmsedi. "Gelin, size evimizi gstereyim." Yal lama, Pitt ve Giordino'ya tapna gezdirdi, sonra dar karp avluda dolatrd. "Orijinal manastr 1820'lerde ina edilmitir," diye aklad. "O zaman burada yaayanlar byk temizlikte yaayanlarn oundan daha anslyd. Hkmet ajanlar yaam alanlarn ve yiyecek depolarn tahrip etti, sonra dindarlar uzaklatrd. Bilinmeyen nedenlerle tapmaa dokunulmad, uzun yllar terk edilmi bir durumda kald. Kutsal metinler ve dier ibadet eyalar yerli obanlar tarafndan saklanp kuma gmld. 316 Cengiz Hanhn Hazinesi Hkmetin hogrl gnleri geri gelince manastrmzn en nemli paras olarak tapma yeniden atk." "Binalar onca yldan sonra o kadar da kt durumda grnmyor," dedi Giordino. "Yerli obanlar ve yeraltna inen keiler bask dnemi srasnd a tapmakla ilgilendiler. Yerin uzak olmas en can skc hkmet ateist rinin gzlerinden uzak olmamza yardm etti. Ama kompleksi yenilemek iin daha ok almamz gerekiyor," dedi, kereste ve inaat malzemelerini iaret ederek. "imdi serlerde yayoruz, ama bir gn srekli yaayacamz bir binamz olacak." "Siz ve bir dzine mridiniz mi?" "Evet, on iki mrit ve bir renci var. Ama ksa sre iinde ilave on adama daha ev yapmay umuyoruz." Lama, Pitt ve Giordino'yu esas tapman yanndaki daha kk binalardan birine gtrd. "Sizi kilerlerden birinde yatrabilirim. Batl bir arkeoloji ekibi birka haftadr yakndaki bir sahada alyor. Geride kullanabileceiniz birka yatak braktlar. Yarn malzeme kamyonunu yakalamak m istiyorsunuz?" "Evet," dedi Pitt. "Ulan Batur'a gitmek iin sabrszlanyoruz." "Bunu ayarlarz. Eitim iin tapmaa geri dnmeliyim. Ltfen rahatnza bakn, gnbatmnda akam yemei iin bize katln." Lama sessizce dnd. Tapnaa doru yrrken kaftan rzgrda uuuyordu. Pitt ve Giordino birka basamak kp kilere girdiler. Buras yksek tavanl, penceresiz dar bir yapyd. Kapmn hemen iindeki, an kulesine gerek duyan eski bir kutsal emanet olan devasa demir ann etrafndan gemeleri gerekti. Bir duvara dayal un, erite, ay ve dier yiyecek uvallarn grdler. Kar tarafta ilerideki dondurucu k gnleri iin saklanan battaniye ve krkler vard. Arkada iekli tahtnda bada kurmu oturan Buda resminin altnda birka kanvas yatak buldular.

317

"Buralarda olduumuzu bilmesi ne garip," dedi Pitt. "Buras kk bir l," dedi Giordino. "e iyi yanndan bak. Yerde uyumak zorunda deiliz ve aracmz gelene dek rahatlamak iin bol bol zamanmz var. Aslnda yeni yataklarmz hemen denemek istiyorum," dedi yataklardan birine uzanarak. "Benim nce bir eyler okumam gerekiyor," dedi Pitt, horlama balamadan nce kapya ynelerek. Kilerin nndeki basamaklara oturup dnceli bir ekilde antik tapnaa ve tesinde uzanan toz kapl vadiye bakt. Sonra srt antasn ap Dr. Leigh Hunt'n gnln okumaya balad. 318 Cengiz Han'n Hazinesi "Gle gle Dirk. Ve arkadan Al'a da gle gle." Noyon merdivenlere kp bayla selam verdi. Pitt ayaa kalkp on yandaki bir ocuun olgunluuna ararak olann elini skt. "Hoa kal dostum," dedi Pitt. "Umarm bir daha grrz." "Evet. Bir dahaki sefere deveye binin." Olan srtp manastrn kenarnda bekleyen okul otobsne doru kotu. Kaplar arkasndan kapand, eski otobs batan gnee doru yola koyuldu. Bu grlt Giordino'yu uykusundan uyandrmt. Verandaya kp uyanmak iin gerindi. "Noyon ve ocuklar okuldan eve mi gidiyor?" diye sordu. Tepede kaybolmadan nce otobs grmt. "Noyon az nce gelip-veda etti. Ne zaman istersek en iyi devesine binebileceimizi syledi." Yeniden bylenmi gibi Hunt'm gnlne dnd. "Talam arkeologumuzun destan nasl?" "nanlr gibi bir ey deil." Giordino, Pitt'in yzndeki ciddi bak grnce merdivenlere oturdu. 319

"Ne buldun?" "Dr. Hunt, Mool yardmcs ve bir inli ii ekibi kuzey in'de Shang-tu adnda yok olmu bir kentin kalntlarm kazyorlarm." "Oray hi duymamtm." "Daha romantik Batl adyla tanyabilirsin belki... Xanadu." "Bir tane daha m?" dedi Giordino ban iki yana sallayarak. "Gerekten var mym?" "Kesinlikle. Kubilay Han'n yazlk sarayym. Yaz scandan kurtulmak iin oray Pekin'in yz doksan kilometre kuzeybatsna ina ettirmi. Etrafnda duvarlarla evrili bir avlanma arazisi ve yz binden fazla insann yaad bir ky varm. Hunt gelene dek geride bo bir ovadaki kaya ve toz ynndan baka bir ey kalmam." "Demek uakta bulduumuz tarihi eserler Kubilay Han'n iktidarndan kalma, yle mi? Kk bir servet deerinde olmallar. Tabii uak kazas srasnda parampara olmadan kalan birka eyden sz ediyorum." "Mmkndr. Ama Hunt bulduklarndan memnun deilmi. Kaznn son gnne kadar nemli bir ey bulamadn yazyor. O ahap kutu ve ita derisi son gn bulunmu." Pitt ahap kutuyu verandada amt. Hayvan derisini eline ald. "Hunt ita derisinden pek sz etmiyor, ama una bir bak," dedi krk ap ters evirerek. Krkn deri ksmnda ayr kutularn iine yaplm sekiz kk resim bulunuyordu. lk resim byk bir in yelkenlisinin peinde iki kk gemiyle nehirde yzdn gsteriyordu. Sonraki resimler denizdeki gemileri ve kk bir krfezde demirlemeyi ifade ediyordu. Son kutuda krfezde yanan daha byk bir gemi vard. Geminin ana direinde, zerinde mavi bir kpein bulunduu sancak alevlerin arasnda titreiyordu. Kyda geminin yanna baz kutular dizilmiti, ama onlarn da etrafnda alevler vard. Alevler ve duman krfezin etrafndaki btn karay sarmt. 320 Cengiz Han'n Hazinesi "ok byk bir yangnla biten bir yolculuu anlatyor gibi," dedi Gi-ordino. "Belki Bizans ateini0 yakmasn bilen becerikli baz dmanlarla karlatlar. Ya da belki de bir orman yangnna fazla yakn demirlediler ve esen kllerle alev aldlar. ngiliz arkeolog bir yorumda bulunmam m?" "Hayr. lmeden nce derinin arkasn inceleyip incelemediini bile bilmiyorum." "Kutunun nemli bir zellii var m?"

"nemli olan kutu deil, bronz boruymu. Ya da daha dorusu borunun iinde olan bir ey. inde ipekli bir rulo olmal. zerinde inanlmaz bir kefin yerini gsteren hazine haritas varm." "Boru bulduumuzda botu. Sence hl uakta Hunt'n yannda mdr?" "Al, Hunt'n son yazdklarn oku," dedi Pitt gnl Giordino'ya uzatarak. Son sayfaya ksa blm yazlmt. 5 Austos 1937. Uakla Ulan Batur'a gidiyorum. Mthi bir kefe ramen ok zgn olduumu sylemeliyim. Sadk yardmcm, ortam, dostum beni aldatt. Kazdan beri dikkatle koruduum ipek rulo yok olmu, alnm. Onu alabilecek tek kii Tsendyn'di. Uaa binmeden nce beni srtmdan hanerlemi gibi oldu. O olmadan C.H.'ye giden yol kaybolmu demektir. pularn hatrlayp haritay aklmdan yeniden izmeye alacam. Sonra U.B.'de kk bir grup toplayp aratrmaya balayacam. Baka bir ey olmasa bile Burhan Haldun'un yamacnda Tsendyn'le karlap ona byk bir ceza vereceim. Tek umudum... <-) Sava srasnda Bizansllarn bilinmeyen yakc maddelerin karmndan yaktklar srekli ate. 321 F:21

Paragraf cmlenin ortasnda bitiyor, daha sonra titrek bir yazyla devam ediyordu. Giordino tozlu sayfada kan lekeleri olduunu grd. Tarih bilinmiyor. le dtk, Japon uaklar bizi vurarak drd. ki pilot da ld. Korkarm bacaklarm ve belim krld. Kprdayamyorum. Yardm bekliyorum. Yaknda bulunacamz umuyorum. Ac dayanlmaz. Daha sonra kargack burgack bir yazyla unlar yazlyd: Son szler. Hi umudum kalmad. British Museum'daki Le-eds'e en iten zntlerimi ve sevgili karm Emily'ye akm gnderiyorum. Tanr ruhlarmz korusun. "Zavall adam," dedi Giordino. "Neden uaktaki vr zvrn stnde yattn aklyor bu durum. lmeden nce orada birka gn yatm olmal." "Ne kaybettiini bildii iin acs ok daha byk olmal." "Peki, ipek haritada ne vard? C.H. kim ya da ne?" "Hunt ipek ruloyu nceki szlerinde tarif etmi. Kayp bir mezarn yerini gsterdiine inanyordu, belli ki yardmcs Tsendyn de yle. Moolistan'da Khentii Da'ndaki yer, kraliyet iaretleri, hatta alayan deve efsanesi hep tarihsel kaytlara uyuyor. pek harita Cengiz Han'n gmld yeri gsteriyor." Giordino alak sesle slk alp ban iki yana sallad. "Cengiz Han, ha? Sahte bir harita alm olmal. Yal Cengiz hl bulunamad ve mezar hl gezegendeki en byk arkeolojik gizemlerden biri." Pitt ufuktaki dner toza bakarken zihninden binlerce grnt geiyordu. Sonra ban sallama sras ona geldi. 'Tam tersine. Mezar bulundu," dedi sessizce. 322 Cengiz Han'n Hazinesi Giordino yznde bo bir ifadeyle ona bakt, ama Pitt'in iddiasna kar kmamas gerektiini biliyordu. Pitt gnln baa yakn bir sayfasn ap Giordino'ya gsterdi. "Hunt'n Mool yardmcs Tsendyn. Soyad Borjin'mi." "Olamaz. Babas m?" "Eer bir hata yapmyorsam ksa bir sre nce Tsendyn Borjin'in mezarn ziyaret ettik." "Eer oras babasnn mezarysa odamn ortasndaki lahit..." "Doru," dedi Pitt esefle. "Cengiz Han'n mezar Tolgoi Borjin'in arka bahesinde bulunuyor." Gn batarken akam yemei iin lama ve keilere katldlar. Son zamanlarda yedikleri btn yemekler gibi bu da basit bir yemekti. Eriteli sebze orbasn koyu ayla birlikte itiler. Keiler sessiz bir saygyla yemeklerini yiyor, yalnzca lamann ara sra syledii eylere karlk olarak balaryla onaylyorlard. Pitt metin bir zarafetle hareket eden bilge keilerin yzlerini rahat bir tavrla inceledi. ounun ya altmtan fazlayd, dikkatli kahverengi gzleri izgilerle dolu yzlerinde parlyordu. Hepsinin ba tralyd, iri yapl gen bir adam hari. Bu adam yemeini hzla yiyip dierleri bitirene dek aralksz bir ekilde Pitt'e bakp sntmt. Pitt ve Giordino yemekten sonra tapmakta akam duasn izleyip kilere geri dndler. Hunt'n gnlndeki Cengiz Han'la ilgili aklamalar btn zihnini megul ediyor ve Ulan Batur'a gitmek iin her zamankinden daha fazla sabrszlanyordu. Yatmaya hazrlanrken yataklardan birini girie yaklatrd. "Artk st kapal yerlerde uyuyamyor musun?" diye sylendi Giordino. "Hayr. Beni rahatsz eden bir ey var."

323

"Beni rahatsz eden ey bir haftadr doru drst yemek yememe-miz," dedi Giordino rtnn altna girerek. Pitt raftan, iinde tts, tespih ve dier dua eyalarnn bulunduu bir kutuyu ald. Birka dakika kutuyu kartrdktan sonra gaz lambasn kapatp koyunlar sayan Giordino'ya katld. Davetsiz misafir gece yarsndan hemen sonra geldi. Kilerin kapsn, ay yla birlikte ieri girebilecek kadar aralad. Gzlerinin karanlk ortama almas iin bir sre bekledikten sonra yavaa giriin yaknndaki yataa doru gitti. Yrrken aya yerdeki dua anna arpt. Yumuak metalik an sesi odada yanklanrken gelen kii donup nefesini tuttu. Saniyeler geerken kulaklar odadaki her hareketi ve kprdanmay duymak iin dikkat kesildi, ama ortalk sessizdi. Dengesini salayarak meldi, an bulduktan sonra yavaa kenara itti. Parmak eklemleri ikinci ana srnnce, onu da uzaklatrarak yataa yaklat. rtnn altnda hareketsiz bir ekilde yatan gvdeyi grebiliyordu. Yata? yannda dikilerek iki ucu keskin parlak klc kaldrd, lmcl bir darbeyle yataa indirdi. Keskin kl yastn hemen altna, uyuyann boynunun olmas gereken yere sapland. Ama ters bir eyler vard. Bak kemikten geerken herhangi bir direnle karlamamt. Kan fkrmam, kurbann nefesi duyulmam, kl direnle karlamadan yataa saplanmt. Saldrgan kandrldn anlaynca birden irkildi. Ama ok geti. Pitt odann arkasndaki yatandan frlamt bile. Ak kapdan szlen k, yatan stne eilen katilin arkasndan vuruyor, Pitt iin ak bir hedef oluturuyordu. Pitt kaz alanndan dn alp yatann altna saklad krei yukar kaldrd. Yastklarla doldurduu yataa bir adm kala karanlk siluete indirdi. 324 Cengiz Han'n Hazinesi Katil toparlanmak iin elinden geleni yapmt. Pitt'in ayak seslerinin yaklatn duyunca klc yataktan ekti, bann stne kaldrd. Pitt'in karanlkta yaklatn grmekten ok hissederek klla geni bir kavis izdi. Ama Pitt ondan nce davranmt. Krek karanlkta belirip katilin eline indi. Metalle ezilen parmak eklemlerinin atrtsn komplekste yanklanan kan dondurucu bir lk takip etti. Kl katilin elinden utu, sert demeye dt. Delloyla ilgilenmeyerek sakat elini tuttu, yalpalayarak kapya doru gitti. Pitt krekle bir saldn daha yapt, ama saldrgan tehlikeden kamay baarmt. Yatak iki adamn arasnda kalmt. Pitt krekle bir hamle daha yapt. Saldrgann kapya dndn grnce krei iyice kaldrmadan savurdu. Krek adamn bacann arkasna indi. Dengesini kaybederken saldrgann bedenini yeni bir ac dalgas kaplad, adam yere yuvarland. Hl ezilen elini tuttuu iin derken ellerini kullanamad. Ban karanlkta grmedii ar demir ana arpt. Pitt beysbol sopasnn darbesine benzeyen atrtnn ardndan gvdenin yere derken kard tok sesi duydu. Giordino, Pitt'in yanma geldi, sonra yatan etrafndan dolap bir tekmeyle kapy ardna dek at. Ay nda ba garip bir ayla eilmi adamn cansz bedeni grnyordu. "Boynu krlm," dedi Giordino hareketsiz gvdenin stne eilerek. "Onun bizim iin dndklerinin yannda bizimki nazik bir muamele," dedi Pitt. Krei duvara dayayp klc ald. Verandada bir k belirdi. Lama ve iki kei ellerinde gaz lambala-nyla odaya girdiler. "Bir lk duyduk," dedi lama. Sonra ayann dibindeki cesede bakt. Kurbann giydii parlak krmz kaftan gaz lambasnn nda parlak bir ekilde parlyordu. Adamn iddet kullanmayan Budist keiler gibi 325

giyinmi olmasna Giordino bile arm gibiydi. Lama ksa siyah salar ve gen yz tanmt. "Zenoui," dedi duygusuz bir ekilde. "lm." "Bizi ldrmeye alt," dedi Pitt klc kaldrp yataktaki kesilmi rtleri iaret ederek. "Ona krekle vurdum, ann stne dp boynunu krd. Bence baka silah da vardr." Lama keilerden birine dnp Moolca bir eyler syledi. Kei eilip cesedin kaftanna dokundu. Krmz kuma kaldrnca belinde bir haner ve kk otomatik tabancann takl olduu bir kemer buldu. "Bu darmann yolu deil," dedi lama aknlkla. "Ne kadar zamandr manastrdayd?" diye sordu Pitt. "Sizden bir gn nce geldi. Kuzeydeki Orhon'dan geldiini, ama i huzuru bulmak iin Gobi'yi getiini sylemiti."

"imdi buldu," dedi Giordino srtarak. Lama nceki konumalarn dnerek Pitt ve Giordino'ya pheyle bakt. "Geldii zaman l geen iki yabancy sordu. Sizin hakknzda bir ey bilmediimi, ama buraya gelebileceinizi, nk Ulan Batur'a en gvenilir aracn haftada bir gelen malzeme kamyonu olduunu syledim. Bunun zerine burada biraz daha kalmak istedi." "Geliimizi nasl bildiiniz anlald," dedi Pitt. "Ama neden hayatlarnza kast etti?" Pitt kayp petrol ekibini ararken Borjin'in kompleksini ziyaret edip nasl katklarm ksaca anlatt. "Bu adam byk olaslkla Borjin'in yannda alyordur." "O halde kei deil?" "Birincil iinin bu olduunu sanmyorum." "Gerekten de detlerimizin ounu bilmiyordu," dedi lama. Yz asld. "Manastrda bir cinayet. Korkarm yetkililerle bamz byk derde girebilir." 326 Cengiz Han'n Hazinesi "Aslnda lm bir kazayd. Byle rapor edin." "Bir engizisyonun ortasnda kalmasak iyi olur," dedi Giordino. "Evet," diye onaylad lama. "Eer bu doruysa, kaza olarak rapor edilebilir. Siz gittikten sonra." Lama dier iki keiten cesedi sarp tapnaa gtrmelerini istedi. "Manastrmz ziyaretiniz srasnda hayatnz tehlikeye dt iin zgnm," dedi. "Aslnda biz manastrnza byle sknt verdiimiz iin zgnz," diye karlk verdi Pitt. "Burada kalacanz sre huzur iinde gesin," dedikten sonra tapnaa gitti. Saldrgan iin ksa bir dua edildi. "yi bir dedektiflik almas," dedi Giordino, kapy kapatp paralanm yata arkasna dayad. "Sahte keii nereden bildin?" "Yalnzca bir sezgiydi. Dier dindar keilerin ifadesi yoktu onda, stelik yemekte bize kim olduumuzu biliyormu gibi bakp duruyordu. Borjin'in peimize birilerini takm olmas ok uzak bir olaslk deildi, hatta kei klnda birini." "Umarm yannda baka arkada getirmemitir. Bu demektir ki sana borluyum." "Ne borcu?" "Gecenin geri kalan iin krek nbeti," dedi, rtlerin altna girmeden nce krei yatann altna soktu. Malzeme kamyonu ertesi sabah ge saatte geldi. Kilere birka sandk sebze ve kuru gda brakt. Keiler kamyonun boaltlmasna yardm ettikten sonra tapnakta toplanp ksa bir sre meditasyon yaptlar. Lama arkada kalp Pitt ve Giordino gitmeye hazrlanrken ofrle konutu. "ofr, sizi yanma almay memnuniyetle kabul ediyor. Ulan Batur'a be saatlik yolunuz olduunu sylyor." 327

"Misafirperverliiniz iin ok teekkr ederiz," dedi Pitt. Katilin bir rtye sarl yatt tapnaa doru bakt. "Dier ziyaretiyi aramaya gelen oldu mu?" "Hayr," dedi lama, ban iki yana sallayarak. "Drt gn iinde yaklacak, ama klleri burada kalmayacak. Yreinde Sakyamuni'nin ruhunu tamyor o," dedi Buda'y kast ederek. Yal lama, Pitt'e ve Giordino'ya dnd. "Kalbim sizin onurlu adamlar olduunuzu sylyor. Bilgelik ve ruhun gcyle yolculuk yapn, aradnz eyi bulacaksnz." Lama iyice eilerek selam verdi, Pitt ve Giordino da ona karlk vererek kamyona bindi. Yal bir Mool olan ofr srtrken eksik birka dii grnd. Kamyonu altrp yavaa oradan uzaklat. Lama, kamyon gzden kaybolup ken tozu cppesini ve sandaletlerini kaplayana dek ba nnde hareketsiz bekledi. Kamyon lde hoplayarak ilerlerken Pitt ve Giordino sessizce oturuyordu. kisi de lamann szlerini dnyordu. Yal bilge neyin peinde olduklarn biliyor gibiydi ve onlara yeil k yakmt. "Geri dnmeliyiz," diye mrldand Pitt sonunda. "Xanadu'ya m?" "Xanadu'ya." 328

SARSINTILAR

Cengiz Han'u Hazinesi 33 Mavi benekli levrek kendisine doru yzen byk figre merakla bakt. Gelen ey kpekbal olamayacak kadar yava neon mavisi deri-siyse yunus olamayacak kadar da gz alcyd. Ve kuyruun olmas gereken yerde iki sar uzantyla birlikte garip bir ekilde ilerliyordu. Levrek, figuriin ne dost ne dman olduuna karar vererek yoldan ekildi, yiyecek aramak iin kayalklarn baka bir kesimine gitti. Summer Pitt, mavi karanla dalan byk bala dikkat etmedi. Btn dikkati ekmek krnts gibi takip ettii, deniz tabannda uzanan sar naylon ipe ynelmiti. evik bedeni suda sabit bir hzla zarif bir ekilde ilerliyor, mercan kayalklarnn boumlu balarnn yarm metre kadar stnde dolayordu. Ellerinde dijital bir kamerayla sar izginin iki yanndaki resiflerin renkli grntlerini kaydediyordu. Summer, Hawaii Adalar'ndaki mercan kayalklarnn saln deerlendiren NUMA projesinin bir paras olarak resifleri kaydediyordu. keltiler, ar avlanma, kirlilik yznden su yosunu salgnlar ve kresel snma, dnyann her yerindeki mercan kayalklarnn ar ve yava yava bozulmasna yol ayordu. Hawaii'deki resiflerin ounlukla iyi durumda olmasna ramen, Avustralya, Okinawa ve Micronesia'y kuatan resiflerde grlen ciddi beyazlanma ve kitle lmlerinin olmayacana dair bir 331

garanti yoktu. Resiflerin saln izlemek yoluyla insann yapt faaliyetlerin etkisinin tespit edilip nlem alnmas mmkn olabilecekti. Yntem son derece basitti. ncelenen resiflerden alman video grntleri ayn yerden aylar ya da yllar nce alnan grntlerle karlatrlyordu. Balk ve deniz tabanndaki organizmalarn says resifin grece salyla ilgili bilimsel kantlar sunuyordu. Btn blge sularnn deerlendirilmesini salayan NUMA projesi adalarn etrafndaki dzinelerce resifi kapsyordu. Summer izledii hat boyunca tembelce ayak rparak deniz tabanna gmlen paslanmaz elik pimin belirledii biti noktasna ulat. Pime, yal kalemle yazlm plastik bir kart taklyd. Uzanp kart kameraya doru evirdi, belirlenen hatt ve biti noktasn kaydettikten sonra kameray kapatt. Plastik kart brakrken yakndaki kum tmseinde bir ey dikkatini ekti. Sar paletlerini rparak kk kaya kmesine doru yzd. Kk bir ahtapot kayalarn stnde yzyor, solungalaryla su ekerken gvdesini aa yukar oynatyordu. Summer zeki omurgaszn renk deitirmesini, resife doru yzmeden nce kollarn uzatrken neredeyse effaf oluunu seyretti. Tekrar kayalara baknca yakndaki kumlardan kk, yuvarlak bir nesnenin ucunu grd. Minyatr bir yz, bulunduu iin mutlu olmu gibi Summer'a glmsercesine bakyordu. Summer ince bir kum tabakas kaldrarak yaklat, nesneyi kumdan karp maskesinin nne getirdi. Bu, minik bir porselen heykelcikti. zerinde bol, krmz bir elbise, siyah salar topuz olan gen bir kza aitti. Heykelin tombul yanaklar krmz, gzleri Asyallar gibi ekikti. El ii biraz kabayd, elbise ve duruun biraz eski bir grnts vard. Summer emin olmak iin heykelciin altn evirdi, ama dibinde MADE IN HONG KONG damgas yoktu. Bota kalan elini yumuak kumlarn arasndan geirdi, fakat yaknlarda baka bir gml nesne bulamad. 332 Cengiz Han'n Hazinesi Birka metre ilerde baka bir dalgcn gmi hava kabarcklar dikkatini ekti. Resifin kenarna melmi kelti rnei alan bir adamd bu. Summer o tarafa gidip dalgcn nnde durdu, heykelcii kaldrd. Nesneyi incelerken aabeyi Dirk'n yeil gzleri merakla parlad. Adn ald babas gibi zayf ve uzun boylu olan Dirk kelti numunesini dalg antasna yerletirip bacaklarm uzatt, Summer'a heykeli bulduu yeri gstermesini iaret etti. Summer, onu resiften uzaklatrp kum ykseltisinin stnden geirdi, glmseyen nesneyi bulduu akl ta kapl yere gtrd. Dirk yanma geldi, ikisi birlikte yerden bir metre kadar ykselen kum tepeciinin etrafnda geni bir daire izdiler. Kyya doru daire izerlerken dalgal kum sahas boumlu bir lav yatayla birden sona eriyordu. Kydan uzaklarlarken kum yata dik bir eimle alalyor, be yz metre kadar sonra dibe iniyordu. Kum sahasnn ortasnda kk bir mercan blm grnyordu. Dirk incelemek iin mercana doru yzd. Mercan dz bir yol halinde metre kadar uzanyor, sonra kumun altnda gzden kayboluyordu. Dirk kumun lav duvaryla karlamadan nce daha koyu bir hat boyunca uzandn fark etti. Summer dipten

ykselen kk, yuvarlak bir kmeye doru yzd, sonra bakmas iin Dirk' ard. Dirk ayaklarn rparak neredeyse iki metre boyunca uzanan dikdrtgen grnml tan stne geldi. Alalp eldivenli eliyle organizmalarn kaplad kabuklu kenarna dokundu, sonra yzeyini inceledi. Parmaklar ortadaki sk denizkestanelerine bastrnca hissettii sertlik azald. Ban ilgiyle sallaynca Summer gelip nesnenin yakndan bir resmini ekti. Bundan sonra iki dalg nesneyi brakp dairesel yzlerini tamamladlar, ama baka bir ey bulamadlar. Baladklar ini noktasna varp on metre yukardaki dalgal yzeye ykseldiler. Balar Hawaii'nin Byk Ada'snn gneybat kysndaki Keliuli Krfezi'nin yaknndaki geni koyun safir mavisi sularnda ortaya kt. Birka yz metre uzakta dalgalar, koyu yksek siyah lav yamacyla evre333

leyen kayalk kyya vuruyordu. Kayalara arpan dalgalar dik yamalardan grltyle yanklanyor, yzeyde beyaz bir kpk halkas beliriyordu. Dirk kyya bal kk ime bota doru yzp iine trmand. Oksijen tankn ve arlk kemerini zp kenardan uzand, kz kardeinin bota kmasna yardm etti. Summer reglatrn azndan karrken nefes nefeseydi. "Kum ykseltisinin ortasndaki o mercan kntsna ne diyorsun?" diye sordu. "Dmdz bir hat izliyordu." "Ben de yle dndm. Kenarlardaki kumu biraz kazp orada mercan tarafndan yutulmayan bir ey olup olmadn grmek istiyorum." Porselen figr dal antasndan karp gn nda inceledi. "Mercanda bir gemi bat olduunu dnyorsun, yle mi?" diye kt Dirk halat zp kk motoru altrarak. "Bu ey bir yerden geldi," dedi heykelcii kaldrarak. "Sence ka yandadr?" "Hibir fikrim yok. Bana kalrsa o dikdrtgen ta ok daha ilgin." "Bir teorin var m?" "Var, ama geminin aratrma bilgisayarlarn tarama ans bulana kadar acayip iddialarda bulunacam sanmyorum." Dirk gaz kolunu itince kk bot dalgalarn stnde srad, uzakta demirlemi gemiye doru ilerledi. NUMA aratrma gemisi parlak turkuvaz rengindeydi. K tarafna yaklarken siyah MARANA EXPLORER yazs okunuyordu. Dirk botu iskele tarafna dndrd, suyun stnde asl duran, kablolarn salland kk vincin altna gitti. Dirk ve Summer kablonun ucunu kauuk bota monte edilmi D kancalarna balarken kpeteden bir adam eildi. Kasl yaps, kaln byklar, elik mavisi gzleriyle adam Teksas aksanyla yeniden domu Wyatt Earp olabilirdi. 334 Cengiz Han'n Hazinesi "Sk tutunun," diye bard, hidrolik vincin kontrollerine basarken. Jack Dahlgren botu suyun stne kaldrd, geminin gvertesine yerletirdi. Dal ekipmanlarnn temizlenip kaldrlmasna yardm ederken Summer'a sordu. "Son resifi de kaydettin mi? Kaptan adanm dousundaki bir sonraki aratrma alan Leleiwi Noktas'na gidip gidemeyeceini soruyor." "Cevap evet ve hayr," dedi Summer. "Veri toplamay bitirdik, ama bir kere daha dalmak istiyorum." Dirk porselen heykelcii kaldrd. "Summer bir hazine bat bulduunu dnyor," diye srtt. "Kltrel hazine de benim iin yeterli olur." "Batk olduuna dair nasl bir iz buldunuz?" diye sordu Dahlgren. "Belirgin bir ey yok, ama Summer ilgin bir ta nesne buldu," dedi Dirk. "Gidip video kaydna bakmamz gerekiyor." Dirk ve Summer du alp giyindikten sonra aratrma gemisinin la-boratuvarmda Dahlgren'le bulutu. Dahlgren video kameray monitre balam, grntleri byk ekrana yanstyordu. Dikdrtgen ta grnnce Dirk uzanp PAUSE dmesine bast. "Daha nce byle bir ey grmtm," dedi. Bilgisayarn bana oturup baz tulara bast. "Sualt arkeoloji konferansnda, Malezya'da bulunan bir batkla ilgili makaledeydi." Birka dakika aratrdktan sonra bilimsel makalenin bir kopyasnn bulunduu web sitesini ve kaz fotoraflarn buldu. Dirk grntleri tarayp byk ta parasnn su altnda ekilmi fotorafna gelince durdu. Bir uca doru sivrilen, ortasnda bir ift delik olan dikdrtgen bir granit parasyd bu. "zerindeki organizmalar temizlersen Summer'n kaydmdaki nesneye ok benzediini syleyebilirim," dedi Dahlgren ve grntleri karlatrd. 335

"Evet, yalnzca ekli deil, boyutlar da ayn." "Peki, bunu anladm," dedi Summer. "Nedir bu?" diye sordu. "Bir gemi demiri," diye cevaplad Pitt. "Ya da daha dorusu apann ahap kancasna uyan ta arlk. Kurun ve demirin kullanmndan nceki gnlerde apay tahta ve tatan yapmak ok daha basitti." "ok eski denizcilik gnlerinden sz ediyorsun," dedi Dahlgren. Dirk ban sallad. "Bu yzden ilgin zaten. Summer'm bulduu apa buna ok benziyor," dedi ekran iaret ederek. "Bu konuda hepimiz hemfikiriz," dedi Summer. "Ama nereden geliyor bu ey? Malezya'da ne tr bir batk karmlard?" "ey," dedi Dirk ekran aaya indirerek drt direkli yelkenli geminin bilgisayar izimini buldu. "On nc yzyla ait bir in yelkenlisi olduuna inanabilir misin?" 336 Cengiz Han'n Hazinesi

Kharg Adas'mn stndeki hava bulank kahverengiydi. Ras Tanu-ra'da bir hafta nce meydana gelen felaketin yayd yal duman, Basra Krfezi'nin stndeki gkyzn hl bouyordu. Krfezin Ras Tanura'dan iki yz doksan kilometre uzaktaki ran tarafnda kayalk bir kire ta ykseltisini oluturan Kharg Adas'nda bile kirli havadan dolay derin bir nefes almak insann aznda yal bir petrol tad brakyordu. Zehirli hava, kk adann dousunda, zerinde srekli bir petrol katman olan sularla evresel anlamda edeerdi. Ama yakndaki ham petrol nakliye tesisinden kaynaklanan szntlar ve akntlarla meydana gelen su kirlilii blgeye has bir durumdu. Adann dou kesiminde bulunan T biimindeki dalgakranda on tankere kadar palamar yeri vard. nsan yapm ada, bat sahili aklarnda ar byklkteki birka tankerin deposunu doldurabiliyordu. Kharg Adas kk bir ada olmasna ramen ran'n en byk petrol ihra terminali, ayrca dnyann en byk petrol dolum tesislerinden biriydi. Ypranm siyah gemi, dou terminali boyunca sralanm tanker filosunun yanndan geerken alacakaranlk kyordu. Sondaj gemisi kuzeye dnerek adaya yaklat, kuzey sahilinin ucundaki dik kyya yakn demirledi. Sahil sularnda dolaan ran askeri devriye teknesi, bu gemi337 F:22

nin yanndan geti, ama Hindistan bayra tayan eski gemiye nem vermedi. Kydaki petrol iilerinin hibiri de gemiye dikkat etmedi, zellikle de gece olduktan sonr<j.. Ama sondaj gemisi o zaman yava yava canlanmaya balad. Gemi yavaa ileri geri yapp istedii noktay bulana dek karanlk sular tarad. leri, geri ve yan iticiler harekete geti, gemiyi rzgr ve akntnn etkisine ramen sabit bir noktaya soktu. Siyah eofmanlar giymi gemi mrettebat, dk voltajl gverte nn altnda koturuyordu. Sondaj kulesinin altna monte edilmi ksa sondaj halat ak boluktan sarktld. Halatn ucunda, petrol sondaj iin kullanlan her zamanki koni biimli dner sondaj paras yoktu, onun yerine garip bir dikdrtgen silindir ls, ayak oluturacak ekilde balanmt. ayakl aygt suya indirildikten sonra mrettebat yavaa ortadan kayboldu. Artk gemi tamamen sessizdi. Ama yirmi dakika sonra geminin altnda iddetli bir patlama oldu. Yzeyden yalnzca grltl, fakat bouk bir patlama sesi duyuldu. Yandaki gemiler ve ada alanlar pek farkna varamad bile. Ama geminin yirmi metre altnda gl bir ses dalgas krfezin tabanna doru patlad. Aaya doru yneltilen sismik dalga yerkabuundan sekip zararsz bir ekilde yn deitirdi. Fakat zarar verdii tek bir nokta vard: silindirin ses patlamalarn odaklad, derinlii ve yeri tam olarak belirlenen fay hatt. Ksa akustik patlamay ikinci, ardndan nc patlama izledi. Younlatrlm akustik patlamalar, yeralt fay hattn titreen sismik dalgalarla geri dn olmayan bir skma noktasna ulaana dek bombardmana tuttu. Ella Fitzgerald'm sesiyle bir barda paralamas gibi gl akustik titreimler de fay yzeyin bir kilometre altnda krd.

Krlma yzeye iddetli bir sarsntyla yansd. ABD Jeolojik Aratrma Birimi depremin iddetini Richter leine gre 7.2 olarak belirleyecekti. Bu her adan lmcl bir depremdi. Can kayb ok azd, en byk 338 Cengiz Han'n Hazinesi hasar Kharg Adas yaknlarndaki birka ran sahil kyyle snrlyd. Basra Krfezi sular tsunami oluamayacak kadar s olduu iin yalnzca ran ky eridinin krfezin ucuna kadar olan ksm hasar grmt. Ve bir de Kharg Adas. Minik petrol dolum adasndaki hasar korkuntu. Btn ada, altnda nkleer bir bomba patlam gibi sarslmt. Dzinelerce petrol dolum tank balon gibi patlam, ilerindeki siyah svy petrol nehirleri halinde denize dkyordu. Dou kysnn andaki sabit devasa petrol terminali birka yzer paraya ayrlm, bunlar da gidip demirlemi tankerlere hasar vermi, delikler amt. Kharg Adas'nm bat kysndaki byk tanker terminali tamamen yok olmutu. Kk siyah gemi hasar tespiti yapmak iin beklemeyip sabahn erken saatlerinde gneye doru yol almaya balad. Kayalk adaya hcum eden helikopterler ve kurtarma gemileri tahribattan uzaklaan eski gemiye pek dikkat etmedi. Anla sondaj gemisi tek bana ran petrol ihracatn mahvetmi, global petrol piyasalarm bir kez daha sarsarak in'i byk bir karmaa iine sokmutu. 339

Kharg Adas'ndaki tahribat, sarsnt geiren petrol piyasalarn atom bombas gibi vurdu, byk bir korkunun tetiini ekti. Deliye dnen satclar petrol szlemelerinin stne atlayp tatl ham petroln fiyatn astronomik rakamlara ekip varil bana yz elli dolara kard. Wall Stre-et'de Dow tam tersi bir ivme kazand. Marketin gnlk deerinin yzde yirmisini silen byk bir tasfiye satndan sonra ilem snrlamalar faaliyetleri durdurunca yalpalayan borsa erken kapanmak zorunda kald. Birleik Devletler'in her yerindeki telal otomobil sahipleri depolarn ucuz benzinle doldurmak iin en yakn benzin istasyonuna kotu. Bu me sonucu rafine edilmi benzin fazlal hzla tkendi ve yakt sknts ksa sre iinde btn lkeyi kaplad. Panik hissi lkeyi penesine alrken baz blgelerde benzin azalmas yznden bir iki tane iddet olaylar grlmeye baland. Beyaz Saray'da Bakan kabinedeki ekonomik danmanlaryla ve en st gvenlik kuruluyla acil bir toplant dzenledi. Montana'dan seilen dolambasz poplist olan Bakan, ekonomik danmanlarn petrol okunun neden olduu korkun sonular tekrarlamalarn sessizce dinledi. "Petrol fiyatlarnn bir ayda neredeyse ikiye katlanmas ei grlmemi bir enflasyon basks yaratacaktr," dedi rtkan danmanlardan bi340 Cengiz Han'n Hazinesi ri. Kaln caml gzlkl kel adam konumasna devam etti. "Btn nakliye sektrnn yaayaca skntnn yan sra petrole dayanan saysz sanayi ve retim alan var. Plastik, kimyasal, boya, tekstil... fiyat artndan direkt olarak etkilenmeyecek bir sanayi kolu yok gibi. Petrol fiyatlarndaki bu arpc art, pompa banda zaten bir ok yaayan tketiciye yanstlmak zorunda. Ani durgunluk, kanlmaz bir sonu. Global boyutlarda derin ve uzun bir ekonomik durgunluun banda olmamzdan korkuyorum." "Bu fiyat art bir refleks deil mi?" diye sordu Bakan. "Ne de olsa ran'dan bir damla petrol almyoruz." "Panik unsurunun ok byk olduuna kuku yok. Ama Kharg Ada-s'ndaki hasar global petrol ticaretini ve dolaysyla bizim kendi almlarmz sabit kalsa bile lkedeki petrol fiyatlarn etkiliyor. Tabii bir de Ras Tanura'daki tahribat yznden almlardaki azalma da var. Sonu olarak piyasalar uurumun banda. Kaygnn ksmi nedeni sylentiler. Basra Krfezi'ndeki iki tesisteki tahribat da terristlerin yapt syleniyor." "Bu iddialarn bir dayana var m?" diye sordu Bakan, zayf yzl dikkatli bakl ulusal gvenlik danmanna. "Kesinletirdiimiz bir ey yok," dedi adam ciddi bir ekilde. "Lang-ley'den daha fazla aratrmasn isteyeceim, ama btn kantlar doal kaynakl depremleri gsteriyor. Birbirine yakn yerlerde gerekleen iki sarsnt bir tesadf gibi grnyor." "Olabilir, ama dikkat ekmek iin durumdan faydalanmak isteyebilecek yerli fanatiklere dikkat edelim. Dennis, lke gvenliinin btn limanlardaki terrist tehdidine kar gvenlii artrmasn istiyorum. Petrol terminallerimizde, zellikle Krfez Sahili'ndeki izlemeler artrlsn." "Tamam, Sayn Bakan," dedi karsnda oturan lke gvenlii biriminin mdr.

341

"Garner, haikn paniini yattrmann hzl bir zm olarak Stratejik Petrol R.czev;'uder baz hisseleri serbest brakmay neriyorum." Bu neri NUMA'nn eski bakan ve emekli amiral olan Bakan Yardmcs James Sandecker'dan gelmiti. Ate krmzs Vandyke sakal ve parlak gzleriyle ufak tefek, ama gl bir adamd. Bakan'm eski bir arkada olarak ona nadiren unvamyla hitap ederdi. "Petrol piyasalar zaman iinde yatr. Rezervlerin bir ksmn serbest brakmak halkn petrol skntsna dair paniini bastrr ve belki de piyasalara olan gveni artrr." Bakan bayla onaylad. "Bu konuda bir Bakanlk Emri yaynla," dedi yardmcsna. "Kabaday bir vaizin sat konumas da ie yarayabilir," diye ekledi Sandecker, Teddy Roosevelt'in yan duvarda asl resmine bakarak. "stme deni yapacam," diye onaylad Bakan. "Kanallarla grlp bu gece iin bir program ayarlayn," diye emretti. "nmzdeki otuz gn iin gnll benzin karnesini savunacam. Rafinerilerin sata yetimesine yardmc olabilir. nce halk sakinletireceiz, sonra bu karklktan kmann bir yolunu bulacaz." "Dnlmesi gereken baz seenekler olmal," dedi kurmay bakan. "Geici fiyat dondurma, zorunlu yakt karnesi hzla uygulamaya konabilir." "Gizlice bazlarn zorlarken baz koruma nlemlerini aka savunmak akllca olabilir," dedi Sandecker. "Yabanc tedarikilerimizden bazlarnn petrol retimini artrmalarn isteyebiliriz. Belki yerli reticilerimiz de yardmc olabilir, ama Alaska Petrol Boru Hatt'nn yeniden tam kapasite altn rendim." "Evet, kutup sondaj retimi artrd," diye dorulad ekonomi danman. "Yoksa u anda ok daha kt durumda olurduk. Ama bu yalnzca mevcut durumumuzdan kurtuluumuzun snrl olduu anlamna geliyor. Bu nlemler iyi ve gzel, ama yerli talep zerinde ok az etki yaratacak342 Cengiz Han'n Hazinesi tr. irkin gerek u ki bunlarn global piyasalarda hemen hi yarar olmayacaktr. Ana satcnn toparlanmas gerekiyor. Suudilerin ve ran'n toparlanmas aylar alr. unu sylemek zorundaym ki, global petrol fiyatlarn anlaml bir ekilde etkilemek iin u anda yapabileceimiz ok az ey var." Bu korkun deerlendirme oday sessizletirdi. Sonunda Bakan konumaya balad. "Tamam beyler, her eyi masaya koyun. Btn seeneklere ve btn en kt durum senaryolarna bakmak istiyorum. Ve sanrm hzl hareket etmek zorundayz. Petrol fiyatlar bu seviyede kalrsa, ekonomiyi tamamen kaybetmeden nce tam olarak ne kadar zamanmz var?" diye sordu karanlk gzleri ekonomiste delici baklarla bakarken. "Bunu sylemek zor," dedi danman tedirgin bir ekilde. "lk byk i durdurma ve ii karmalara belki otuz gn var. Piyasalar ilk oku atlattktan sonra fiyatlar zerindeki bask hafifleyebilir. Ama ciddi bir durgunluktan kanmak iin fiyatlarn en azndan otuz veya krk dolar geri ekildiini grmek zorundayz. Madalyonun dier yz ise piyasalarn ok gsz bir durumda olmas. Yeni bir ok daha olursa global bir felaketle kar karya kalabiliriz." "Yeni bir ok," dedi Bakan yumuak bir sesle. "Tanr bizi ondan korusun." 343

Summer'm porselen heykelcii bulduu bo kum alan imdi sualt inaat alan gibi grnyordu. Deniz tabannn her yerinde alminyum zgaralar ve sar halatlar uzanyordu. Yere minik turuncu bayraklar saplanmt. Kayalk kntnn yanndaki ukurdan numune almak iin balayan alma, Dirk ve Summer'm kumun altm santim altnda gml byk kereste ereveyi bulmasyla tam lekli bir kaz projesine dnmt. lave test ukurlar, porselen heykelciin ve ta apann, bir gemiden atlm rasgele paralar olmayp iki mercan kayalnn arasna gmlm btn bir bata ait olduunu ortaya karmt. Gzelce ilenmi mavi-beyaz porselen tabak ve kselerin yan sra, adaklar ve zmrtten oyma eserler, in kkenli bir bat iaret ediyordu. Geminin boyutlar byk bir in yelkenlisine uyuyordu. Hawaii sularnda erken in dnemine ait bir geminin bulunmas byk bir sansasyon yaratarak Summer' hem artm hem de zmt. Dnyann her yerinde medya temsilcileri akbabalar gibi hikyenin bana mt. Bir dizi haber mlakatndan sonra oksijen tankn ve paletlerini takp tmarhaneden sualtna kaabildiine ok

seviniyordu. Acar gazetecilerin hikyeye ilgilerini abucak kaybedeceklerini ve kaznn mdahalesiz bir ekilde devam edeceini biliyordu. 344 Cengiz Han'n Hazinesi Summer zgaralarn stnde yzp k tarafndaki direk olduu dnlen byk bir kerestenin stndeki kumlar uzaklatran dalglarn stnden geti. Birka metre tede kuma sokulmu manuel sondalar dmen olabilecek byk bir ahap parasn tespit ediyordu. alma alannn kenarna doru kayarak dz bir halat izleyip yzeye kt. Kahverengi metal bir mavna alma blgesine demirlemiti. Summer birka metre tedeki ip merdivene doru yzd. Paletlerini gverteye atarak kk mavnaya trmand. Mavna, bir ucunda teneke kulbenin bulunduu ak bir gverteden oluuyordu. Kulbenin yan tarafnda dalg takmlaryla dolu bir raf vard. Gverte kpetesinin kenarlarnda bir jeneratr, su pompas ve birka kompresr bulunuyordu. Teneke barakann atsndaki bir ift srf tahtas alma alannn ciddiyetini bozan tek eydi. Srf tahtalar Dirk ve Summer'a aitti ve ne zaman Hawaii'de alsalar standart ekipmanlar arasna srf tahtalarn da eklerlerdi. "Su nasl?" diye sordu Jack Dahlgren. Summer oksijen tpn ve dal takmlarn kaldrrken o da elinde tornavidayla kompresrlerden birinin zerine eilmi alyordu. "Buras Hawaii," dedi glmseyerek. "Su her zaman ok keyiflidir." Salarn kurulayp Dahlgren'e doru yrd. "Yaknda yola kyor muyuz?" diye sordu. "Mariana'dan son yakt ve malzeme teslimini bekliyorum. Airlift iin bir ve yzey hava stoku iin de iki kompresrmz var. Bunlar, bu sularda dal kolaylatracak." "Airlifti gml kalan son alanlara uygulamak iin sabrszlanyorum." Airlift alt ucunda sktrlm hava olan bo bir tpten ibaretti. Basnl hava tp havaya kaldryor, bir vakum etkisi yaratarak bir batk alanndaki kumlar ve gevek pislikleri emiyordu. 345

"Mariana Explorer"dan Brown Bess'e," diye atrdad kpeteye takl telsiz. Dirk'n sesiydi bu. "Bess konuuyor. Dinliyorum," dedi Dahlgren. "Jack, yaktmz ve sosislilerimiz var, on sekiz kilometre uzaktayz. Kaptan yakt boaltmak iin rzgr alt tarafnza balanacamz sylyor." "Bekliyoruz." Dahlgren ufka baknca mavnaya doru gelen turkuvaz rengi noktay grd. Telsiz bir kez daha atrdad. "Summer'a syle, batk hakknda kendisiyle konumak isteyen bir ziyaretisi daha va. Explorer tamam." "Bir gazeteci daha m," diye sylendi Summer gzlerini tiksintiyle dndrerek. "Summer bir gazeteciye daha ev sahiplii yapmaktan mutluluk duyacan sylyor. Bess tamam," diye karlk verdi Dahlgren, Summer'n eki suratna glerek. NUMA gemisi bir saat iinde gelip mavnann yaknna demirledi. Dahlgreri elli be galonluk benzin varilinin yklenmesini denetlerken Summer, Mariana Explorer'z binip subay salonuna doru yrd. Dirk', pantolon ve denizci mavisi polo tirt giymi olan koyu renk derili bir Asyalyla kahve ierken buldu. "Summer, gel de Dr. Alfred Tong'a tan," dedi Dirk, ona el sallayarak. Tong ayaa kalkp bayla selam verdi, sonra Summer'n elini skt. "Sizinle tanmak byk zevk Bayan Pitt," dedi uzun boylu kadnn gri gzlerine bakarak. Summer, adamn el sknn gl, derisinin ken-disininki gibi uzun sre gne grdn fark etti. Adamn sol yanam-daki dikkat ekici yara izine bakmamaya alarak dikkatini adamn ceviz rengi gzlerine ve simsiyah salarna verdi. 346 Cengiz Han'n Hazinesi "Tann'ya kr," dedi Summer kzararak. "Yeni bir gazeteci bekliyordum." "Dr. Tong Malezya Ulusal Mzesi'nin mdr." "Evet," dedi Tong ban sallayarak. Sonra kesik ngilizcesiyle konumaya devam etti. "Hawaii niversitesi'nde bir seminere katldmda kefinizi duydum. niversitedeki bir arkadam beni yerel NUMA temsilcisiyle grtrd. Kaptannz ve kardeiniz nezaket gsterip buraya davet ettiler." "Zamanlama ok iyiydi," diye aklad Dirk. "Mariana Explorer, tesadfen Hilo'da mavna iin yakt ve malzeme alyordu." "Batkla neden ilgileniyorsunuz?" diye sordu Summer.

"Mzede gneydou Asya tarihi eserlerine ait byk bir koleksiyonumuz var, aynca Malaca Boaz'ndan karlan on drdnc yzyla ait bir in gemisiyle ilgili sergimiz de bulunuyor. Benim uzmanlk alanm olmasa da Yuan ve Ming hanedanlarnn anak mlei konusunda biraz bilgim var. Bulduklarnzla ilgileniyorum. Sanrm tarihi eserlerden geminin yam bulmanza yardmc olabilirim. Bat Pasifik'te on nc yzyla ait bir in gemisinin bulunmas dierleri gibi beni de lgna evirir." "Geminin yan belirlemek nemli bir sorun," dedi Summer. "Korkarm snrl sayda seramik eser kardk. Analiz iin Kaliforniya niversite-si'ne bir numune gnderdik, ama geri kalan eyalar incelemenize memnuniyetle izin verebilirim." "Belki de bulunan tarihi eserlerin ierii yararl olabilir. Bana enkazn durumunu ve konfigrasyonunu syleyebilir misiniz?" Dirk masada duran byk bir kt rulosunu at. "Summer gelmeden nce size kaz profilini gsterecektim." Hepsi masaya oturup haritay incelediler. Batk alannn tepeden grntsn veren bilgisayarla izilmi bir diyagramyd bu. Ahap blmler ve dank tarihi eserler, av yatann yaknnda at nal biimindeki 347

blgede gsteriliyordu. Tong izimde belgelenen kalnt ve tarihi eser miktarnn azlna armt. Bunlar byk bir yelkenli geminin gstergesi saylmazd. "Batn ulalabilir ksmlarnn neredeyse hepsini karmak iin Hawaii niversitesi'nden bir arkeologla altk. Ne, yazk ki btn geminin yalnzca yzde onunu grebiliyoruz," dedi Pitt. "Gerisi mercanlarn altnda m?" diye sordu Tong. "Hayr, batk aslnda kum ykseltisinin altndaki iki resife dikey olarak yatyor, burnu kyya dnk," dedi Summer. Kaz alannn iki yannda ykselen iki mercan kayaln gsteren diyagram iaret etti. "Kum, var olan tarihi eserlerin mercanlar tarafndan tketilmesini engellemi. Kumun bu kesiminin, alar nce denizler daha alakken resifin arasndan geen doal bir kanal olduunu dnyoruz." "Eer mercan bat hapsetmediyse, neden kalntlarn gerisini gremiyoruz?" "Lav yznden." Summer at nah biiminin kapal ksmn iaret etti. Burada kyya doru giden kayalk bir taban grnyordu. "Eer camdan dar bakarsanz sahilin bu kesiminin byk bir lav alan olduunu grrsnz. Batn geri kalan zlerek sylyorum ki, bir lav yatann altnda gml." "ok ilgin," dedi Tong alnn krtrarak. "Demek batn gerisi ve kargo lavn altnda salam duruyor?" "Geminin geri kalan ya lavn altnda ya da lav tarafndan yutulmu. Eer gemi lav aknts gelmeden nce batp kumun altna gmlmse, lav alannn altnda salam kalm olabilir. Lav alanna bitiik olarak bulduumuz keresteler iyice gmlmt, bu da geminin gerisinin hl orada olabileceini gsteriyor." "yi olan u ki, lav kullanarak geminin yan tahmin edebiliriz," dedi Dirk. "Volkan patlamalarnn ve adann bu blmndeki lav akntlarnn 348 Cengiz Han'n Hazinesi tarihsel kaydn inceleyen yerli bir volkan bilimcimiz var. u ana dek son iki yzyl iinde bu civarda volkanik bir patlama olmadn rendik. Birka gn iinde daha kesin bir bilgi almay umuyoruz." "Peki ya gemiye ait neler bulabildiniz?" "Yalnzca k tarafna ait birka para. Keresteler kaim, bu da byk bir gemi olduunu gsteriyor, hatta belki altm metre ya da daha zun olabilir. Bir de bilinen in tasarmyla uyumlu ve byk bir geminin gstergesi olan apa ta var." "O byklkte ve yata bir geminin kesinlikle in gemisi olmas gerek," dedi Tong. "Evet, o gnn Avrupa gemileri bunun yars kadard," diye karlk verdi Dirk. "inli Amiral Zheng He efsanesini okudum. 1405'te byk Hazine Filosu'yla dnyann evresinde dolat iddia ediliyor. Ama bu, Zheng He'nin bindii iddia edilen alt direkli, yz metrelik bir canavar deil, tabii eer yle bir gemi varsa." "Tarih abartmay sever," dedi Tong. "Ama Zheng He'nin iddia edilen yolculuundan yzyl nce Pasifik'in yarsn gemek ok artc bir baar olurdu." "Bulunan seramik eserler batn eski olduunu gsteren en ilgin kantlar," dedi Summer. Aratrmamzda, geminin on nc ya da on drdnc yzyllara ait olabileceini gsteren karlatrlabilir tasar rnekleri bulduk. Belki seramikleri inceleyerek bizim deerlendirmemizi dorulayabilirsiniz?" "Bulduklarnz grmeyi ok isterim." Summer onlar merdivenlerden indirip aydnlk bir iaboratuvara getirdi. Arka duvardaki raflarda plastik kaplar vard. Batkta bulunan eitli eserler tatl suda dinlendiriliyordu.

"Bulduumuz paralarn ou geminin kendisine ait," diye aklad Summer. "Kargo ambarlar ve yaam alanlar lavn altnda olmal, nk 349

ok az sayda kiisel eya bulduk. Birka tane gndelik yemek piirme aleti ve byk bir tencere bulduk," dedi sondaki raf iaret ederek. "Ama bunlar sizi ok ilgilendirecek." Raflardan birinden iki tepsi alp paslanmaz elik masaya koydu. Tepsilerde birka tane tabak, bir kse ve saysz porselen paras vard. Buluntularn ounun rengi eker beyazyd, ama kse siyah kilden yaplmt. Yakn gzln takan Tong gzleri parlayarak eserleri incelemeye balad. "Evet, ok gzel," diye mrldand, envanteri hzla tarayarak. "Bize tasarm hakknda ne syleyebilirsiniz?" diye sordu Summer. "Desenler ve malzeme, Jingdezhen ve Jianyang'deki in frnlarnn rnleriyle tutarllk gsteriyor. Genel kalite son Ming Hanedan srasnda retilen iler kadar ileri grnmyor. Buradaki balk amblemi," dedi tabaklardan birini kaldrarak. "Bunu Yuan dnemi ncesindeki bir ksede grmtm. Sizin deerlendirmenize katlyorum, bu seramikler on ikinci ve on nc yzylda Song ve Yuan hanedanlar srasnda retilen eyalarn zelliklerini tayor." Summer'm dudaklarnda kocaman bir glmseme belirirken Dirk'e gz krpt. Tong uzanp tepsideki son eseri ald. Bir pasta dilimi kadar ksm yok olan koyu gri-beyaz bir tabakt bu. Ortasnda kurumlu bir tavus kuu, kenarlarnda bir geyik srsn kovalayan ita resmi vard. Tong taba yeni bir dikkatle incelerken sr kaplamaya ve hayvan resimlerine tekrar tekrar bakt. "Laboratuvarda alanlardan biri veri tabannda Yuan Hanedan tarafndan kullanlan benzer bir desen buldu," dedi Dirk. "Evet," diye mrldand Tong. Sonra taba brakt. "Benzerlik, doru, ama kesinlikle hanedan iin yaplmam. Byk bir olaslkla sat amacyla yaplan benzer bir tasarm," diye ekledi. "Ama bildiiniz gibi 350 Cengiz Han'n Hazinesi 1264'ten 1368'e kadar sren Yuan Hanedan'na ait olduunu kabul ediyorum. Yani Amiral Zheng'ten ok ncesine ait." "Biz de buna inanyoruz, ama o aa ait bir geminin Hawaii sularna kadar geldiini dnmek olaanst." Laboratuvarm kaps ald ve. Mariana Explorer'm kaptan ieri girdi. Kum rengi sal uzun boylu sessiz bir adamd Bili Stenseth. Zeks ve drstlyle btn geminin saygsn kazanmt. "Dahlgren yakt ve malzemeleri yzen otelinize yklemeyi bitirdi. Siz ikiniz gemiden atlamaya hazr olduunuzda biz de yola kacaz." "imiz bitti saylr kaptan. Dirk ve ben eyalarmz alp mavnada Jack'e katlacaz." "Hl batk zerinde mi alyorsunuz?" diye sordu Tong. "stn amamz gereken son bir ahap ksm kald. Orann geminin dmen direi olduuna inanyoruz," diye aklamada bulundu. "Eer yleyse bize geminin boyutlan hakknda iyi bir fikir verecektir. Mariana Explorer adann dier tarafndaki resif aratrmas projesine devam etmek zorunda. Bu yzden Dirk, Jack Dahlgren ve ben birka gn mavnada kamp yapp kaz iini tamamlayacaz." "Anlyorum," dedi Tong. "Bulduklarnz benimle paylatnz iin teekkr ederim. Malezya'ya dndmde mzemizin kaytlarn inceleyeceim ve size bugn grdm seramiklerle ilgili ilave bilgi verip veremeyeceime bakacam." "Bizi ziyarete gelip bilgilerinizi paylamaya zaman ayrdnz iin teekkr ederiz. Geminin ya ve olas kkeni konusunda ilk deerlendirmemizi doruladnz iin ok heyecanlandk." Dirk ve Summer birka para olan zel eyalarn toplayp mavnaya geti. Dahlgren mavnann halatlarn zmekle meguld. Kaptan Stenseth ddk alarak Explorer'x mavnadan geriye ekti, turkuvaz gemi fasa 351 dive Cussier & Dirk Cussler sre iinde girintili kntl sahil eridinde gzden kaybolup Hilo'ya do. ru yola koyuldu. 'Siz ikiniz inli lav gemimiz konusunda ne buldunuz?" diye sordu Dahlgren iecek almak iin byk buzdolabn kartrarak. "Dr. Tong seramiklerin yayla ilgili ilk deerlendirmelerimizi dorulad. Bu demektir ki, batn ya yedi ile sekiz yz arasnda bir yerde."

"yi doktor laboratuvardak ocuklarn kraliyet iaretleri tadn syledii tabakla ok ilgilendi, ama bunu kabul etmekte isteksizdi." "Mesleki kskanlk," diye srtt Summer. "O bir kraliyet gemisi, bunu biliyorum." "Kraliyet," dedi Dahlgren bir kutu birayla kanvas sandalyeye kp ayaklarm kpeteye uzatarak. "te bu her eyi alt etmiyor mu?" 352 Cengiz Han'n Hazinesi

Sekiz bin kilometre douda Pitt ve Giordino Ulan Batur'daM Continental Oteli'nin lobisine adm attklannda yorgunluktan bitkin dmlerdi. Buruuk giysileri, saclanna, derilerine ve ayakkablanna nfuz eden tozla kaplanmt. Gne yanklan sakallarnn kaplayamad yerleri glgeliyordu. Eksik olan tek ey balannn etrafnda uuan sineklerdi. Otel mdr, gzleri kan anana dnm resepsiyona yaklaan pejmrde klkl iki adama kmseyerek bakt. "4024 ve 4025'e mesaj var m?" diye sordu Pitt beyaz dileri kavrulmu dudaklarnn ardnda parlayarak. Resepsiyon mdr onlan tanyarak tek kan kaldrd, sonra bir an iin yandaki kk odaya gitti. "Bir mesaj ve bir paket var, efendim." Pitt'e bir para kt ve kk bir kutu uzatt. Pitt mesaj alp paketi Giordino'ya uzattktan sonra masadan uzaklat. "Corsov'dan geliyor," dedi Giordino'ya sessizce. "Ltfen syle, en sevdiimiz KGB ajan ne diyor?" "Irkutsk'taki Dileri Bakanl konferansna arlm. Sayglarm gnderiyor ve gneye yaptmz saldrnn verimli getiini umduunu 353 F:23

sylyor. Birka gn iinde kente geri gelince bizimle balant kuracakm." "ok nazik," dedi Giordino hafif alayc bir ekilde. "Acaba Theresa ve Jim, onun geri dnn bekleme lksne sahip mi?" Paketi ap iindeki deri kapl eski bir kitab ve ar vitamin iesini kard. Yere den kk kart alp Pitt'e uzatt. "Karndan m?" Pitt bam sallayp sessizce el yazsyla yazlm notu okudu. En sevdiin kitap ve salkl kalman iin ekstra vitaminler. Ltfen idareli kullan, akm. ocuklar Hawaii'den sevgilerini gnderdi. Eski bir batk bularak ortal kartrdlar. Washington sensiz ok skc, eve abuk dn. Loren "Kitap ve vitaminler mi? Bayan Pitt pek romantik deil," dedi Giordino. "Ah, ama bu benim en sevdiim kitap. Her zaman ok etkili olur." Pitt deri kapl kitab kaldrp srtn Giordino'ya gsterdi. "Melville'in Moby Dick'i. Zevkli bir seim," dedi Giordino. "Ama Archie ve Veronica'nn maceralar benim iin yeterli." Pitt kitab ap sayfalar evirdi, ii oyuk bir ksm kendiliinden ald. Sahte kitabn ortasnda bir Colt .45 otomatik vard. "Gryorum ki, zpkmyla geliyor Ahab," diye fsldad Giordino, alak sesle bir slk alarak. Pitt vitamin iesinin kapam at, iinden Colt'a uyan bir dzine kadar mermi kt. "Dnyann bir ucuna ateli silahlar gnderdii iin kongre yesi bir kadnn ba derde girmez mi?" diye sordu Giordino. 354 Cengiz Han'n Hazinesi "Ancak yakalanrsa." Pitt glmsedi, ieyi ve kitab kapatt.

"Biraz cephanemiz olduuna gre Corsov'u beklemenin anlam yok," dedi Giordino. Pitt yavaa ban iki yana sallad. "Hayr, sanrm hzla geri dnmeliyiz. Hem burada uzun sre oyalanmann gvenli olacan dnmyorum. Borjin, Budist katilinden haber alamaynca harekete geecektir." "Du ve bira planlama srecine yardmc olur." "ce biraz kantlar," dedi Pitt lobiden darack ofise doru yryerek. Cebini kartrp Borjin'in laboratuvarndan ald gm pandantifi kard, fotokopi makinesine koydu. kan fotokopiye bir not yazarak faks makinesine soktu, uzun numaray ezbere tulad. Sonra sismik grntleme manuelinden ald sayfalan faksa sokup ikinci numaray tulad. "Bu onlar biraz oyalar," dedi kendi kendine, odasna karken. Georgetown maliknesinin d da Washington D.C.'deki btn atafatl maliknelere benziyordu. Ypranm tula binann saaklar yeni boyanm, on dokuzuncu yzyldan kalma cam pencereleri tertemiz parlyordu, etrafndaki kk bahe ok bakmlyd. Evin d, New York Halk Ktphanesi'nin kitap deposuna benzeyen ierisiyle byk bir tezat oluturuyordu. Cilal ahap kitap raflar evin neredeyse btn duvarlarn kaplyordu ve bu raflarn her biri azna dek gemilerle ve deniz yolculuk-laryla ilgili tarihi kitaplarla doluydu. Yemek masasnda ve mutfak tezghlarnda da kitaplar vard, ayrca yerdeki eitli noktalarda da stratejik kitap ynlar bulunuyordu. Evin garip sahibi St. Julien Perlmutter baka trlsn istemezdi. Kitaplar, lkenin en nl denizcilik tarihilerinden biri olan Perlmut-ter'in en byk tutkusuydu. Ktphanecilerin ve zel koleksiyoncularn azlarnn suyunun akaca bir referans koleksiyonu vard. Arivi konu355

sunda cmert olan Perlmutter bilgisini ve kaynaklarn, kendisi gibi denize k olanlarla memnuniyetle paylard. Faks makinesinin vzlts kabark deri koltuunda uyuklayan Perl-mutter'in irkilerek uyanmasna neden oldu. nl hayalet gemi Mary Ce-leste'in gemi kaytlarn tararken uyuyakalmt. Neredeyse yz otuz kiloluk yuvarlak gvdesini kaldrp faks almak iin oturma odasna geti. Kapak sayfasndaki ksa notu okurken sk gri sakaln kad. St. Julien, Bunu tanmlayabilirsen sana bir ie taze kmz var. Pitt "Kmz m? Bu bir antaj," diye mrldand srtarak. Perlmutter kocaman karamdan belli olduu zere kalorili ve egzotik yiyecekleri seven bir oburdu. Pitt, Moolistan'n mayalanm ksrak stn rvet olarak kullanarak onun mutfakla ilgili zaafna dokunmutu. Perlmutter gm pandantifin n ve arka tarafnn grnd sonraki sayfalar dikkatle inceledi. "Dirk, ben mcevherci deilim, ama bunu kimin bulacan biliyorum," dedi yksek sesle. Telefonu ap bir numara tulad, cevabn gelmesini bekledi. "Gordon? Ben St. Julien. Perembe gn le yemei randevumuz olduunu biliyorum, ama bir konuda yardmna ihtiyacm var. Bugn buluabilir miyiz? Tamam, tamam, rezervasyon iini ben hallederim. len grrz." Perlmutter telefonu kapatp yine pandantifin resmine bakt. Pitt'den geldiine gre bunun arkasnda lgnca bir hikye olmalyd. lgnca ve tehlikeli. Capitol Hill'in yaknndaki restoran, bir i gnnn her zamanki len kalabahyla tklm tklmd. Washington politikaclarnn en sevdii 356 Cengiz Han'n Hazinesi urak yeri olan restoran, senatrler, lobiciler ve Hill alanlaryla doluydu. Perlmutter arkada Gordon Eeten'i yandaki localardan birinde kolayca buldu, nk mavi takm elbise giymeyen birka kiiden biri de arkadayd. "St. Julien, seni yeniden grmek ok gzel dostum," dedi Eeten. ri-yar bir adam olan Eeten hem iyi bir gzlemci hem de esprili biriydi. "Sana yetimem gerekiyor anlalan," dedi Perlmutter neredeyse boalm martini kadehine srtarak bakarak. Garsondan bir Sapphire Bombay Gibson isteyip le yemei siparii verdiler. Yemei beklerken Perlmutter Eeten'e Pitt'in faksn verdi.

"Korkarm i, yemek zevkinden nce geliyor," dedi Perlmutter. "Bir arkadam bu pandantifi Moolistan'da grm ve ne derece nemli olduunu renmek istiyor. Aydnlatabilir misin?" Eeten fotokopileri bir pokercinin ifadesiz yzyle inceledi. nl mzayede merkezi Sotheby'de bir antika deerlendiricisiydi, sata karlmadan nce neredeyse binlerce tarihi sanat eserini incelemiti. Perl-mutter'in ocukluk arkada olduu iin denizcilikle ilgili eyalar sata kaca zaman ona haber verirdi. "Kalitesini anlamak zor," dedi Eeten. "Faksa dayal bir tahminde bulunmak istemezdim." "Arkadam biraz tanyorsam deerini hi umursamyordur. Bence ya ve tarihsel ieriiyle ilgileniyor." "Neden bunu en banda sylemedin?" diye karlk verdi. Eeten gzle grlr ekilde rahatlamt. "Demek ne olduunu biliyorsun?" "Evet, sanrm. Birka ay nce sattmz bir takmda buna benzer bir ey grmtm. Kukusuz gerekliini dorulamak iin parann kendisini grmem gerek." 357

"Bana bunun hakknda ne syleyebilirsin?" diye sordu Perlmutter kk bir deftere notlar alrken. "Grne gre kkeni Seluklulara dayanyor. ift kafal kartal, esiz bir motif, hanedann en sevilen sembolyd." "Eer hafzam beni yanltmyorsa Seluklular, eski Bizans'n byk bir blmn ksa bir sre iin egemenlikleri altna alan Mslman Trklerdendir," dedi Perlmutter. "Evet, MS 1000 yl civarnda Ortadou'yu ynettiler, ama gleri iki yz yl sonra zirveye kt, ardndan rakibi Alaaddin Muhammed'in idaresindeki Khwarezmid mparatorluu tarafndan ykld. Seluklular usta zanaatkarlard, zellikle ta oymaclnda, ama ayn zamanda metalrjide de ok iyiydiler. Bir sre iin gm ve bakr paralar bile bastlar." "Yani bu pandantif onlarn eseri olabilir." "Elbette. Ayrntl kaligrafi, Seluklularn metal ilerine slami dua yazmalarna ya da ithafta bulunmalarna uyuyor. Columbia'da bir profesr var, byk olaslkla Kufi dilinde olan bu yazy senin iin tercme edebilir. Kim bilir, belki de sultana zel bir yazdr." "Kraliyet balants m var?" "Evet. Seluklular sanat eserlerinde altn ve gm nadiren kullanrlard. Bu maddeler lks olarak grlrd ve bu yzden slamm basitlik ilkesiyle uyumuyordu. Kukusuz kurallar sultanlar iin geerli deildi, bazlar bunlar biriktiriyordu. Bu yzden eer bu pandantif gmten yaplmsa ki yle grnyor, o halde sultanla bir bann olmas byk bir olaslk." "Demek tahminen 1100-1200 yllarna dayanan bir Seluklu retiminden ve byk olaslkla bir sultan soyundan sz ediyoruz," dedi Perlmutter sylenenleri defterine geirirken. "Byk olaslkla. Ksa sre nce incelediimiz ve mzayedede sata sunduumuz antikalar arasnda 1092'de len Seluklu Sultan Melik ah'la ilikili mcevherlerdi. Arkadann bu paray Moolistan'da bul358 Cengiz Han'n Hazinesi mu olmas ok ilgin. Dediim gibi Seluklular Alaaddin Muhammed'in kuvvetleri tarafndan ykld, onlar da 1220'de Cengiz Han tarafndan yenilgiye uratldlar. Bu pekl Cengiz Han'n ordular tarafndan eve gtrlen ganimetlerden biri olabilir." Bir garson gelip yemeklerini masaya koydu, Eeten iin biftek, Perl-mutter iin dana cieri. "Bunlar ok nemli bilgiler, Gordon. On iki ve on nc yzyla ait Asya tarihi eserlerinin piyasada ok sk grldn zannetmiyorum." "Bu ok garip bir ey. Eskiden o aa ait ok nadir tarihi eser grrdk. Ama sekiz ya da dokuz yl nce satacak mal olan Malezya'daki bir komisyoncu bizimle balant kurdu ve o zamandan beri dzenli bir ekilde mal ak salyor. Bir keresinde yz milyon dolar deerinde benzeri mal sattmz syleyebilirim. Ve Christie'nin de benzer miktarlarda mzayede yaptn biliyorum." "u ie bak. Peki bu tarihi eserlerin kaynana dair bir fikrin var m?" "Yalnzca bir tahminde bulunabilirim," dedi Eeten bifteini inerken. "Malezyal komisyoncu ok ketum bir adam ve kaynan aklamay reddediyor. Adamla hi yz yze gelmedim. Ama bize hi sahte bir ey gndermedi. Gnderdii her para kesinlikle gerekti." "Malezya'dan bu miktarda tarihi eserin kmas biraz garip grnyor." "Doru, ama tarihi eserler baka bir yerden geliyor olabilir. O yalnzca bir komisyoncu. Ne ad ne de firmasnn ad Malezyal gibi duruyor." "Neymi o?" diye sordu Perlmutter yemeini bitirirken. "Garip bir isim. Buryat Ticaret irketi."

359

Odasnn kaps alp bir muhafz ona koridora kmasn iaret edince Theresa hafif bir rahatlama hissetti. Eer beni ldreceklerse de ldrsnler, diye dnd. Korku dolu bekleyiten iyiydi. Hibir aklama yaplmadan odasna kilitlenmesinden bu yana iki gn gemiti. Kapdan braklan yemek tepsisi hari kimse onunla balant kurmamt. in heyetinin ziyareti konusunda bir ey bilmese de arabalarn gelip gittiini duymutu. Kompleksin arkasndan gelen silah sesleri de daha byk bir esrar kaynayd. Odasnn arkasndaki minik pencereden dar bakmaya almt, ama dnen tozlardan baka bir ey grememiti. Ertesi gn pencereden bo bo bakarken atl muhafzlarn devriye gezdiini grmt, ama saylar daha az grnyordu. imdi kapdan karken bastonuna dayanm Wofford'un da koridorda beklediini grp sevindi. Wofford, ona scak bir ekilde glmsedi. "Tatil bitti," dedi. "Sanrm ie geri dnyoruz." Szleri bir kehanet gibiydi, nk alma odasna geri gtrlyor-lard. Borjin oturmu onlar beklerken kaln bir puro iiyordu. Onu son grdklerinden bu yana daha rahat grnyordu, kibirli havas her zamankinden glyd. 360 Cengiz Han'n Hazinesi "Gelip oturun dostlarm," dedi, onlar masaya ararak. "Umarm isiz geirdiiniz zamann tadn karmsmzdr." "Tabi," dedi Wofford. "Drt duvar seyretmek ok rahatlatcyd." Borjin bu yoruma aldrmayp yeni sismik rapor ynn iaret etti. "iniz neredeyse tamamland," dedi. "Ama bu blgedeki baz kuyularda acil bir durum var." ki be yz kilometre kare bir alam kapsayan topografik haritay at. Theresa ve Wofford, Mool snrnn hemen gneydousundaki Gobi l'n kuatan iaretleri grdler. "imdiye kadar bu blgede ok sayda alan belirlediniz. unu sylemeliyim ki deerlendirmeleriniz ok yararl oldu," dedi stnlk taslayan bir tonla. "Grdnz gibi incelediiniz bloklar bu blge haritasnda iaretlendi. imdi de bu bloklar btn blgeye gre deerlendirip potansiyel retimi artrmak iin test kuyularnn nceliini belirlemenizi istiyorum." "Bu yerler in'de deil mi?" diye sordu Wofford. "Evet, yle," diye cevaplad Borjin doal bir tavrla, baka aklama yapmadan. "Potansiyel alanlarn olduka derin olduunu biliyorsunuz, deil mi?" dedi Wofford. "Byk olaslkla gemite bu yzden atlanmlardr." "Evet. stenen derinlikleri kazmak iin gerekli aletlerimiz var," diye cevaplad Borjin sabrszlkla. "Alt ay iinde iyi rn veren iki yz kuyuya ihtiyacm var. Onlar bulun." Borjin'n ukala yz sonunda Wofford'u kzdrd. Theresa, onun kzaran yznden Moola cehenneme gitmesini syleyeceini hissetti. Hemen ondan nce davrand. "Bunu yapabiliriz," deyiverdi. " ya da drt gnmz alr," diye de ekledi, zaman kazanmak iin. "Yarma kadar vaktiniz var. Saha mdrm leden sonra analizlerinizin ayrntlarn almak iin yannza gelecek." 361

"imiz bittikten sonra Ulan Batur'a gitmek iin zgr olacak myz?" diye sordu Theresa. "Sizi ertesi sabah yola karacak bir ara hazrlatacam." "O zaman ie balasak iyi olur," dedi Theresa, dosyay alp iindekileri masaya yayarak. Borjin yzn onlara gvenmediini gsterircesine buruturup ayaa kalkt, odadan kt. Koridorda gzden kaybolurken Wofford, Theresa'ya dnd, ban iki yana sallad. "Byk bir ibirlii gsterisiydi," diye fsldad. "Yeni bir sayfa m ayorsun?" "Ona inandmz sanmas en iyisi," diye cevaplad Theresa bir raporu aznn nne kapatarak. "stelik ona saldrlp ikimizi de ldrtmeni istemedim." Wofford uysal bir ekilde glmserken onun ne kadar hakl olduunu fark etti. Gvenlik kamerasnn farknda olan Theresa dosyann altndan bir harita karp ters evirdi, raporlar etrafa datt. Bir kalem alp bo sayfaya yazmaya balad. "Ka iin Fikirler." Akma birka not dt, kd

Wofford'a uzatt. O da haritay alp Theresa'nn yorumlarn ilgiyle okudu. O kd kaldrrken Theresa arkadaki haritann Basra Krfezi 'ni gsterdiini fark etti. Haritann eitli kesimlerine krmz kalemle entikli izgiler izilmiti. Hatlarn kalabalklat iki noktaya krmz bir daire izilmiti. Bir daire Ras Tanura'nm dieri de ran aklarnda kk bir adann etrafna izilmiti. "Jim, u haritaya bak," diye araya girdi Theresa. Wofford'un grmesi iin haritay ters evirdi. "Bu bir fay haritas," dedi Wofford renkli izgileri inceleyerek. "Basra Krfezi boyunca uzanan tektonik blge, snrn ve nemli fay hatlarn gsteriyor." 362 Cengiz Han'n Hazinesi Karldklarndan beri izole durumda olduklar iin krfezi sarsan son depremlerden haberleri yoktu. Wofford iki krmz daireyi incelerken Theresa dosyann geri kalann kartrd, benzeri iki harita daha buldu. Birincisi Sibirya'daki Baykal Gl'nn bytlm grntsn ieriyordu. "Tanrm, uraya bak," dedi, haritann stne iaret ederek. Parma mavi renkli gln tepesini iaret ediyordu. Parmak ucunun hemen ilerisinde, gln kuzey kysndaki byk bir fay hatt krmz daire iine alnmt. Haritada, gln bir veya iki kilometre kuzeyinde yeni ina edilmi bir petrol boru hatt da iaretlenmiti. "Fay hattna, gldeki seiche dalgasna yol aacak bir ey yapm olabilirler mi sence?" diye sordu. "Nkleer bir aygt kullanmak dnda bunu nasl yapabileceklerini bilmiyorum," dedi Wofford ama bundan da ok emin deildi. "teki haritada ne var?" Theresa dier haritay ynn stne getirdi. kisi de bunun, Ancho-rage'dan ngiliz Kolombiyas'na kadar uzanan Alaska sahili haritas olduunu anlamt. Alaska Petrol Boru Hatt sar izgiyle belirtilmiti. Val-dez liman kentindeki u noktasndan karaya doru uzanyordu. Yz yirmi santimetre kalnlndaki boru hatt, Alaska'nn Kuzey yamacndaki zengin Prudhoe Krfezi sahalarndan ham petrol tayor, Birleik Devlet-ler'in i piyasasna gnde bir milyon varil petrol salyordu. Theresa artan bir endieyle sahil eridinin hemen dnda uzanan kaln fay hattn iaret etti. Valdez Liman'nn hemen andaki fay hatt krmz bir daire iine alnmt. kisi sessiz bir korkuyla haritaya bakarken Borjin'in Alaska Petrol Boru Hatt iin neler planladn merak ediyordu. 363

Hiram Yaeger tavuklu sandviini yeil ayla mideye indirdikten sonra kafeterya arkadalarndan izin istedi. NUMA'nn bilgisayar kayna merkezinin ba, bilgisayarlar zerinde alt biriminden uzun sre ayrlmazd, bu yzden hzla Washington merkez binasnn onuncu katndaki inine yneldi. Kafeteryadan karken mavi takm elbiseli bir ift politikacnn Rolling Stones tirt giymi ellisindeki adama dudak kvrarak baktklarn grnce kendi kendine glmsedi. Sska bilgisayar dhisi, kot pantolon ve kovboy izmeleri giyip uzun salann atkuyruu yaparak uyumsuzluuyla caka satyordu. Sfrdan ina edip ynettii byk bilgisayar merkezinin de gsterdii gibi becerisi grnn glgeliyordu. Veri tabannda, oinografi ve sualt almalarna ait dnyann en geni aratrma koleksiyonu ve dnya apndaki yzlerce izleme istasyonundan gelen gerek zamanl deniz ve hava artlar bulunuyordu. Ama Yaeger bilgisayar merkezini iki ucu keskin bir kl olarak gryordu. Geni hesaplama gc, NUMA'nn ok sayda aratrmac bilim adam tarafndan talep ediliyordu. Yine de Yaeger'n kurum iindeki kimsenin bilgisayarlarla ilgili bir ricasn geri evirdii grlmemiti. Asansrn kaplar onuncu katta alnca Yaeger nnde at nal biiminde bir konsol olan geni bilgisayar laboratuvarna girdi. Salam g364 Cengiz Han'n Hazinesi rnl, seyrek sal, dosta yz olan bir adam konsolun nndeki dner sandalyelerden birinde oturmu bekliyordu. "Buna inanamyorum," diye glmsedi adam. "Seni tneinin dnda yakaladm." "Sevgili bilgisayarlarmn tersine benim yemek yemem gerekiyor," dedi Yaeger. "Seni yeniden grmek ok gzel Phil," diye ekledi, elini skarken. "Aadaki ukurda iler nasl gidiyor?" Dr. Phillip McCammon gld. NUMA'nn Deniz Jeolojisi Biri-mi'nin ba olarak denizalt keltileri alannda uzmand. Tesadf o ki birim, merkez binann yeralt katlarndan birinde bulunuyordu.

"Hl talar dvyoruz," dedi McCammon. "Ama yine de senin bilgisayar kaynaklarndan yararlanabilirim." "Krallm emrinde," dedi Yaeger elini etrafndaki bilgisayar merkezine doru sallayarak. Etrafndaki yaklak yarm dzine yksek kapasiteli bilgisayarn ilem hacmine sahipti. "Kaleyi uzun sre tekelime almam gerekmiyor. Langley'deki bir arkadatan baz sismik verilere bakmam iin resmi olmayan bir talep aldm. Sanrm CIA Basra Krfezi'ni yerle bir eden iki depremle ilgileniyor." "ki byk depremin birbirine bu kadar yakn yerde meydana gelmesi ve petrol akn bozmas ok ilgin. Benzin fiyatlarnda biraz daha k olursa ie bisikletle geleceim." "Pek ok kii byle dnyor." "Peki, sana nasl yardm edebilirim?" "Golden, Colorado'daki Ulusal Deprem Enformasyon Dairesi'nden son be yla ait dnya apnda sismik deerlendirmelerin tarihsel kaytlarnn bir kopyasn gndermesini istediler," dedi McCammon, Yaeger ilgili bilgiyi ieren bir kt uzatarak. "Analizcilerimden biri Basra Krfe-zi'ndeki depremlerin spesifik zelliklerini deerlendirmek iin bir program yazd. Daha sonra bu parametreler, baka benzer profiller olup olmadn grmek iin global sismik veri tabannda taranacak." 365

"Byle bir ey olabileceini dnyor musun?" "Hayr, bunun nasl olabileceini bilmiyorum. Ama gerekli aratrmay yaparak dostlarmza yardm edeceiz." Yaeger ban sallad. "Sorun deil. Bu leden sonra Max'in Gol-den'dan verileri indirmesini isterim. Sizin yazlm programnz gnder, sabaha sana baz cevaplar buluruz." "Teekkrler Hiram. Program sana hemen gnderiyorum.*' McCammon asansre doru giderken Yaeger klavyeye ve monitre dnp bir dizi komut yazmaya balad. Gelen sepetinde birka sayfalk faks grnce yazmay brakt. Faksn Ulan Batur Continental Oteli'nden geldiini grnce inledi. 'Felaketler hep birbiri ardna gelir," diye mrldand faks tararken. Sonra faks brakp yazmaya devam etti. Birden konsolun karsnda gzel bir kadn belirdi. Beyaz bir bluz, dizlerine kadar inen pilili bir etek giyiyordu. "Tnaydn Hiram. Bugn arayp aramayacan merak etmeye balamtm." "Biliyorsun, senden uzak duramyorum, Max," dedi Yaeger. Bir tr serap olan Max aslnda Yaeger'n, bilgisayar ann kullanc dostu ara yz olarak yaratt holografik bir grntyd. Karsn model almt, ama srekli yirmi yanda kalan biri olarak Max yapay zeksyla karmak problemleri zerkeh, Yaeger ve NUMA binasndaki herkes iin ok gerek olmaya balamt. "ltifat her eyi elde etmeni salar," dedi yumuak bir sesle. "Bugn konu nedir? Problem kk m, byk m?" "kisinden de biraz. Btn gece ak kalabilirsin Max." "Benim hi uyumadm biliyorsun," dedi Max, bluzunun kollarn kvrarak. "Nereden balyoruz?" "Sanrm," dedi faks nne ekerek. "Patronla balasak iyi olur." 366 Cengiz Han'n Hazinesi Tropik gnei lav tepelerinin ve hindistancevizi aalarnn stnde "yavaa ykselirken demirlemi mavnay altn sarsna boyuyordu. Mavnadaki Hawaii gitar grubunun grleyen ritmik sesi arka plandaki portatif jeneratrn uultusunu gizliyordu. Summer, Dirk ve Dahlgren, st kapal kk kamaradaki yataklarndan kalkm, sualtnda geirecekleri uzun gn iin hazrlanyorlard. Dirk oksijen tplerini bir ift kompresrle doldururken Summer taze papaya ve muzdan oluan kahvaltsn bir bardak guava suyuyla bitirdi. "lk kim?" diye sordu, mavnay kuatan sakin sabah denizine bakarak. "Sanrm Kaptan Jack bir alma program hazrlad," dedi Dirk, Dahlgren'i iaret ederek. Ksa ort, Tokyo ve soluk Hawaii gmlei giymi olan Dahlgren bir ift hafif dalg balndaki reglatrleri inceliyordu. Kaptann takma ad bandaki soluk mavi apkadan geliyordu. nnde apraz, altn apalarn olduu, zengin denizcilerin sevdii klasik kaptan apkasyd bu. Ama Dahlgren'inkinin stnden bir M-l tank gemie benziyordu. 367

"Evet," diye grledi kaptan tok sesiyle. "Aada doksan dakikalk vardiyalarla alacaz. ki kii dalacak molada yer deitireceiz. lk olarak Dirk ve ben gidiyoruz, ikinci vardiyada sen ve ben, bu arada Dirk de gnelenebilir." "Aklma gelmiken, burada bir blender gremiyorum," dedi Dirk d krkl iinde. "Ne yazk ki dn gece son rom da tkendi. Tbbi nedenlerle," diye ekledi Dahlgren. Dirk'n yznden panie kaplm bir ifade geerken Summer neden ben der gibi bakyordu. "Tamam, gelecekteki Adsz Alkolikler adaylarm, hadi ie koyulalm. Eer ans eseri dmeni bulursak bol bol kaz yapmamz gerekecek. Daha zgara iaretlerini skp kaldrmamz gerekiyor. Ayrca Manana Explorer baz ilave alanlar aratrmaya gelmeden nce biraz zaman kalsn istiyorum." Dahlgren ayaa kalkp kaptan apkasn karp frlatt. apka mkemmel bir helezon izerek Summer'n tam gsne arpt. rkilen Summer apkay yakalamay baard. "Al," dedi Dahlgren. "Sen benden ok daha iyi bir komutansn." Dirk glerken Summer kzanp karlk verdi. "Dikkatli ol, yoksa sen aadayken yanllkla hortumunu kesebilirim." Dirk iki hava kompresrn altrp Dahlgren'le birlikte giyinmeye balad. Kompresrlerden birindeki havay paylaacaklard. Tamas zor oksijen tplerini ortadan kaldrmak almay kolaylatryor, stelik aada geirdikleri sreyi artryordu. Suyun derinlii batk alannda yalnzca dokuz metre olduu iin vurgundan korkmadan btn gn sualtnda alabilirlerdi. Summer airlifti kaldrp byk PVC boruyu aaya sarktt. kinci kompresrden gelen bir hortum, kontrol edilebilir bir vanayla hava veren 368 Cengiz Han'n Hazinesi irliftin ucuna balyd. Summer hava hortumu araclyla boruyu yava-a aaya indirdi, boru yere deip ip geveyince durdu. Dirk paletlerini takp saatine bakt. "Doksan dakika iinde gr-z," dedi Summer'a. Sonra dalg baln takt. "Iklar ak brakacam," dedi Summer kompresrn uultusunun rasndan bararak. Kpeteye gidip sualt operasyonlarn takip edecek lan l hava borusunu ayrd. Dirk, ona el sallayp mavnadan suya atla-, bir saniye sonra Dahlgren, onu takip etti. Dirk yzeye arpp turkuvaz rengi suyun altna girerken kompresrn uultusu kayboldu. Dibe doru ynelip ayaklarn rpmaya balarken airlifti grd. Boruyu yakalayarak derin suya doru ilerleyen Dahlgren'in peinden gitti. Kumlu zeminden ykselen bir ift turuncu bayraa gelince durdular. Dirk airlifti kaldrp bir tarafnn stne dayad, hava kordonunun kontrol kolunu evirdi. Basnl hava borunun alt ucuna dolup guruldayarak yzeye doru kt, kendisiyle birlikte kumu ve suyu da ekti. Dirk deniz tabannda duran airliftin tabann ileri geri yapt, iaretin etrafndaki kumu temizlerken kk bir delik at. Dahlgren birka adm tede durup onu seyretti. Ellerinde bir ucunda ha biiminde sap olan paslanmaz elikten bir boru vard. Metal boruyu dndrerek kuma sokmaya balad, neredeyse altm santim sokmutu ki, sert bir eye dokundu. Deneyimli elleri sondann titreiminden tahtaya vurduunu anlayabiliyordu. Sonday ekerek bir adm daha ileri gitti, ilemi tekrarlad. Birka sondajdan sonra gml nesnenin etrafna kk turuncu bayraklar dikmeye balad. Dirk'n ellerindeki airliftin at delik yavaa byyordu. zerinde ar bir kabuk olan dz bir yzeye kadar inmiti. Dahlgren'in yerletirmeye balad bayraklarn izdii snra bakarak nesnenin ok byk oldu-

369 F:24

unu fark etti. Eer bu gerekten dmense geminin bykln bir kez daha dnmek zorundaydlar. Mavnann gvertesindeki Summer kompresr bir kez daha kontrol ettikten sonra hava hatlarn grebilecei bir yerde ezlonga oturdu. Serin bir esinti rpermesine neden oldu. Sabah gnei hzla snd iin minnettard. Etrafn mutlulukla incelerken girintili kntl Hawaii sahiline ve bereketli adann bitki rtsnden yaylan gzel kokulara hayran oldu. Denize doru baknca dalgal Pasifik sularnn mavi derinliklerde egzotik bir

younlukla parladn grd. Uzaktaki siyah bir gemiyi dalgn bir ekilde fark ederken taze deniz havasn iine ekip arkasna yasland. Eer i buysa tatilde maam vermeseler de olur, diye dnd keyifle. \ 370 Cengiz Han'n Hazinesi Otel odasnn kaps erkenden alndnda Pitt oktan kalkp giyinmiti bile. Kapy biraz tedirgin bir ekilde aarken Al Giordino'nun glmseyen yzn grnce rahatlad. "Bu avareyi lobide dilenirken buldum," dedi baparmayla omzunun gerisini iaret ederek. "Belki sen onu ne yapacan bilirsin." Yorgunluktan perian bir halde olan Rudi Gunn, Giordino'nun tknaz gvdesinin arkasndan srtarak bakyordu. "Vay vay, benim uzun sredir kayp olan yardmcm," diye srtt Pitt. "Gzel bir babuka bulup Sibirya'nn yabanlarnda ev tuttuunu sandk." "Sibirya'nn yabanlarndan kurtulduuma ok memnundum. Ama orann Moolistan'n iki kat daha medeni olduunu bilseydim orada kalrdm," dedi bararak. Odaya girip bir sandalyeye kercesine oturdu. "Bu lkede bir tane bile asfalt yol olmadn kimse sylemedi bana. Btn bir gece boyunca yol olduundan bile emin olmadm bir eyin stnde gittim. Kendimi New York'tan Los Angeles'a kadar hop hop srnn stnde zplam gibi hissediyorum." Pitt, ona bir fincan kahve verdi. "Aratrma takmmz ve dal ekipmanmz yannda getirebildin mi?" diye sordu. 371

"Evet, hepsini enstitnn bana dn verdii ya da satt, emin deilim, kamyonette getirdim. Moolistan'a girmek iin snrda elimdeki btn rubleleri vermem gerekti. Eminim benim CIA'den olduumu sanyorlar." "Gzlerin yeterince kk deil," diye mrldand Giordino. "Sanrm ikyet etmemem gerekiyor," dedi Gunn, Pitt'e bakarak. "Al, bana Gobi l'nde nasl taban teptiinizi anlatt. Pek keyifli deilmi galiba." "Hay, ama krsal grmenin harika bir yoluydu," diye glmsedi Pitt. "Xanadu'daki bu atlak... hl petrol arama ekibini elinde mi tutuyor?" "Roy'un ldn biliyoruz. Dierlerinin orada ve hl hayatta olduunu yalnzca tahmin edebiliyoruz." Telefonun al konumalarn bld. Pitt telefona cevap verdi, ksa bir sre konutuktan sonra telefonu odann ortasna getirip hoparlr at. Hiram Yaeger'n kaygsz sesi oday doldurdu. "Washington'dan selamlar. Yerel brokrasi en favori deniz gurular-mza ne olduunu merak etmeye balamt." "Byk Moolistan'n sualt hazinelerinin tadn karmakla megulz," dedi Pitt. "Tam tahmin ettiim gibi. Eminim bulunduunuz yerden dnyaya yaylan politik haberlerde de parmanz vardr." Otel odasndaki adam bo baklarla birbirine bakt. "Biz biraz meguldk," dedi Pitt. "Hangi haberler?" "in bu sabah, Moolistan topraklarn Moolistan'a devrettiini aklad." "Caddenin sonundaki meydanda kutlamaya gidiyormu gibi grnen insanlarn toplandn grdm," dedi Gunn. "Yerel bir bayram filandr diye dnmtm." 372 Cengiz Han'm Hazinesi "in, eski komusuna dosta diplomatik bir jest yapyormu numaras ekiyor ve Birlemi Mletler'den ve Batl hkmet liderlerinden alk alyor. Moolistan'n bamszl iin yllardr yeralt hareketleri srdrlyor. Bu durum yllardr in iin bir utan kayna oluturuyordu. Analizciler bu durumun politikten ok ekonomiyle ilgili olduunu sylyor. Bazlar in'in bymesine devam etmesi iin kendisine petrol veya dier kaynaklar salayacak ekilde anlatn sylyor, ama kimse Moolistan'da byle bir kaynan olduunu dnmyor."

"Durum kesinlikle byle. Sanrm Al ve benim gerekten de mzakerelerin bir paras olduumuzu syleyebilirsin," dedi Pitt, Giordino'ya anlaml bir ekilde bakarak. "Bu ile bir ilginiz olduundan emindim," diyerek Yaeger bir kahkaha att. "Aslnda daha ok Avarga Petrol irketi ve Tolgoi Borjin'le ilgili bir konu bu. Al ve ben kaynaklarnn bir ksmn grdk. Snr boyunca depo tesislerini kurmu bile." "Kale kapsnn anahtarn bu kadar abuk ele geirebilmesi ok ilgin," dedi Giordino. "Pazarlkta eli gl olmal." "Ya da yanl bilgi sz konusu olmal. Hiram, sana faksladm belgeyi inceleyebildin mi?" "Max ve ben btn gece uratk. Bu adam ve irketi ok esrarengiz. yi paras var, ama ilerini el altndan gizlice yrtyor." "Rus balantmz da ayn bulgular dorulad," dedi Giordino. "Petrol varl konusunda ne diyorsun?" "Avarga Petrol irketi'nin Moolistan'dan petrol ihra ettiine dair bir kayt yok. Ama zaten ihra edecek fazla bir ey de yok. Yalnzca bir avu aktif kuyuyu ilettikleri biliniyor." "Demek in'in ya da bir baka lkenin talebini karlayacak kadar petrol karmyorlar?" 373

"Buna dair bir kant yok. Komik olan u ki petrol sahas ekipman salayan baz Batl irketlerle ok sayda szleme yaptn bulduk. Petrol fiyatlan varil bana yz elli dolar civarnda dolarken yeni petrol alanlarnn kefedilmesi ve sondaj iin delice bir petrole hcum durumu sz konusu. Petrol ekipman satclarnn yapmalar gereken bir sr ileri var. Ama Avarga imdiden kuyruun en banda bulunuyor. Son yldr zellemi sondaj ve boru hatt ekipman satn alyorlar ve hepsi Moolistan'a gnderiliyor." "Bunlarn bazlarn Ulan Batur'da bulduk." "Yerinde olmayan tek ey tnel delme aygtyd. lkeden gnderilen o modele ait tek kayt bulduk, o da Malezya'ya ihra edilmi." "Belki Avarga Petrol'deki dostlarmzn paravan irketidir?" dedi Pitt. "Belki. Grdnz model, s blgelerde boru hatt montaj iin tasarlanm. Baka bir deyile Gobi l'nn yumuak kumlarna petrol borularn gmmek iin mkemmel. zemediim ey, bu Borjin'in gzle grnr bir geliri olmadan btn bu ekipmanlar almak iin paray nereden bulduu," dedi Yaeger. "Hesab Cengiz Han dyor," diye cevaplad Pitt. "Espriyi anlamadm." "Doru," dedi Giordino. "Cengiz Han, adamn arka bahesinde yatyor." Giordino, Gunn ve Yaeger'a Borjin'in tapnandaki mezar ve den motorlu uakta bulduklar Hunt'n gnln anlatrken Pitt, Perlmutter'den gelen on sayfalk faks ald. "Bu kadarn St. Julien de doruluyor," dedi. "Son sekiz senedir on ikinci ve on nc yzyla ait Orta Asya tarihi eserleri Sotheby's ve dier byk mzayede salonlarna dzenli bir ekilde akyormu." "Cengiz Han'la gml olan ganimetler mi?" diye sordu Gunn. 374 Cengiz Han'n Hazinesi "Deeri yz milyon dolarn stnde. Perlmutter tarihi eserlerin Cengiz Han'n lmne kadar fethettii corafk blgelerle tutarl olduunu sylyor. Tarihi eserler hep Buryat Ticaret irketi adndaki belirsiz bir Malezyal irketten geliyormu." "Tnel delme aletini alan irket de bu," dedi Yaeger. "Dnya kktr, deil mi? Hiram, iimiz bitince belki sen ve Max bu Malezyal paravan irketi daha yakndan inceleyebilirsiniz." "Tabi. Ayrca bana gnderdiin u Alman turtas konusunda da konumamz gerekiyor sanrm." "Ah, evet, Almanca yazlan u belgeler. Sen ve Max bir ey bulabildi mi?" "Tek bana belgeler hakknda bir ey bulamadk. Senin de belirttiin gibi teknik operatr el kitabnn ilk sayfalar gibi duruyordu. Bu ktlar byk bir elektrik aygtyla birlikte mi buldun?" "Bilgisayar ekipmanyla dolu bir odada, metre yksekliinde duran ayakl, silindir biiminde bir aygtla birlikte buldum. Ne olabilecei konusunda bir fikrin var m?" "Tam ilevini belirlemek iin yeterince veri yok. Sayfalar akustik sismik dzen iin operatr talimatlarn ieriyor." "Bunu bizim anlayacamz ekilde bir daha tekrarlamak ister misin?" dedi Giordino. "ounlukla laboratuvar deneyleriyle ilgili eyler. Belli ki von Wach-ter teknolojiyi bir adm teye gtrmeyi baarm." "Von Wachter kim?" diye sordu Pitt.

"Dr. Eric von Wachter. Heidelberg niversitesi'nden nl bir elektrik mhendislii profesr. Akustik ve sismik grnt aratrmalaryla tannyor. Max, von Wachter ve akustik sismik dzen arasnda bir ba kurdu. Son makalelerinden birinde, parametrik akustik dzenin yzey alt grnt iin kullanlmasnn kuramsal uygulamasn tartyor." 375

Otel odasndaki adamlar Yaeger'in sylediklerini dikkatle dinlerken Gunn kendisine biraz daha kahve ald. "Gerekler biraz bulank olsa da yle grnyor ki Dr. Von Wachter akustik sismik grnt iin ileyen bir model gelitirmi. Bildiiniz gibi petrol keif iinde sismik grnt genellikle topraa ok dalgas gnderen dinamit veya vurucu kamyon gibi mekanik patlamalara dayanyor. Daha sonra yn deitiren sismik dalgalar kaydediliyor ve yzey altnda bir grnt oluturmak iin bilgisayar tarafndan bir modele dntrlyor." "Tabi. Deniz aratrma gemileri ok retmek iin hava tabancas kullanyor," dedi Giordino. "Grne gre von Wachter ok dalgas gndermek iin elektronik yollar gelitirerek patlayclar safd brakm. Eer doru anlamsam akustik dzen yksek frekansta ses patlamalar yayyor, o da yzeyin altnda sismik dalgalara dnyor." "Bizim sonar sistemleriyle yaadmz deneyimlerde, yksek frekansl dalgalar yzeyin ok altn 'grmek' iin yeterince nfuz edemiyor," diye belirtti Giordino. "Bu doru. Dalgalarn ou yzeyin yaknnda kolayca yn deitirir. Grne gre von Wachter'in konsantre patlamas daha byk bir ses dalgas bombardmanna izin veriyor, dalgalarn ie yarar bir yzdesinin derine nfuz etmesini salyor. Klavuzdaki ilk verilere ve sizin aygt tarifinize dayanarak syleyebilirim ki von Wachter ses dalgas yaymak iin byk dzenei kullanyor." "Bence Cengiz'i de byle buldular," dedi Pitt. "Mezarnn Kubilay Han ve dier akraba hkmdarlarla birlikte dalardaki gizli bir yere gmlm olmas gerekiyordu." "Ve belli ki onu petrol bulmak iin kullanyorlar," diye ekledi Gunn. 376 Cengiz Han'n Hazinesi "Petrol irketlerinin ok para deyebilecei deerli bir teknoloji. Dr. von Wachter zengin bir adam olmal," dedi Giordino. "Korkarm o l bir adam. O ve Alman mhendislerden oluan ekibi bir yl kadar nce Moolistan'daki bir heyelanda lm." "Neden bu kulaa pheli geliyor?" diye sordu Giordino. "O srada Avarga Petrol iin altklarn da eklemeliyim," dedi Ya-eger. "Borjin'in elleri ok kanlym," dedi Pitt hi armadan. Avarga Petrol'n ve sahibi Tolgoi Borjin'in acmaszl yeni bir haber deildi. "Bunlarn hibir anlam yok," dedi Giordino. "Sismik aratrma ekibi ldrld, bir dieri karld. Bir tnel delme aygt, zellemi sondaj ekipman, ln ortasnda gizlenmi ok byk bir depo tesisi. Deve oban dostumuz Tsengel'e gre bunlardan birka tane daha varm. Hepsi bo bir lden geen yeralt boru hatt sistemine bal. Ama grnrde petrol kts yok. Neden?" Oda bir an iin sessiz kald* herkesin kafasnn iindeki vites deiimi neredeyse duyulabiliyordu. Derken Pitt'in yznde bilmi bir ifade belirdi. "nk," dedi yavaa. "Petroln olduu yerde sondaj yapamyorlar-d." "Borjin'in Moolistan'da istedii yeri kazacak kadar paras vardr," diye karlk verdi Giordino. "Ama ya petrol Moolistan'da deilse?" "Tabii ya," dedi Gunn cevab birden grerek. "Petrol in'de ya da daha dorusu Moolistan'da buldu. inlileri bu topraktan vazgemeye nasl ikna etti, bunu renmek isterdim." "inliler kt durumdalar," dedi Yaeger. "Basra Krfezi'ndeki depremler ve anghay yaknlarndaki ana petrol dolum tesislerindeki yangn yznden in petrol ithalatnn yarsndan fazlasn bir gecede kaybetti. 377

Umutsuz durumdalar ve hzl bir zm bulmak iin biraz mantksz davranabilirler." "Bu, snrn yaknndaki depo tesislerinin varln aklyor. Moolistan'da, dier depo alanlarna petrol pompalayan gizli kuyular olabilir," diye tahminde bulundu Pitt. "inliler yalnzca Moolistan'dan gnderilen son rn grecek ve kendi bahelerinden kan petroln kaynan bilemeyecekler." "Bu dalavereyi rendiklerinde in Seddi'nin bu tarafnda olmak istemezdim," dedi Gunn.

"Bu durum Borjin'in petrol arama ekibini Baykal'dan neden kardn aklyor," dedi Giordino. "Sondaj alanlarn bulup petrol yerden Juzla karmas gerekiyor." "Onlarn uzmanlklarndan aka da faydalanabilirdi," dedi Yaeger. "Olabilir, ama petroln nerede bulunduu bilgisinin szmasn istememitir." "Belki artk inlilerle bir anlamaya vardna gre onlar serbest brakabilir," dedi Gunn. "Sanmyorum," dedi Pitt. "Roy'u ldrdler, bizi de ldrmeye altlar. Hayr, korkarm Borjin, onlardan istedii bilgiyi alr almaz lm olacaklar." "Yerel Amerikan eliliiyle temas kurdunuz mu? Onlar kurtarmak iin politik gleri harekete geirmeliyiz," dedi Gunn. Pitt ve Giordino dorularcasma birbirine bakt. "Bu olayda diplomasi ie yaramayacak Rudi," dedi Giordino. "Borjin ok iyi korunuyor. Rus dostlarmz bu yolu denedi, ama elleri bo kt. Dnyann bu blgesindeki siyasal etki bizdekinden ok daha byk." "Bir eyler yapmak zorundayz." "Yapacaz," dedi Pitt. "Pelerine deceiz." 378 Cengiz Han'n Hazinesi "Bunu yapamazsnz. Birleik Devletler Hkmeti'nin bir kurumunun ad altnda alrken oraya gitmeniz uluslararas bir olay yaratabilir." "Birleik Devletler Hkmeti bu konuda bir ey bilmezse bir ey olmaz. Ve bu arada yalnzca Al ve ben gitmiyoruz. Sen de bizimle geliyorsun." Birden Gunn midesine bir yumruk yemi gibi oldu. Yzndeki btn rengin ekildiini hissedebiliyordu. "Sibirya'da kalmam gerektiini biliyordum," diye mrldand. 379

Dr. McCammon, NUMA bilgisayar merkezine girerken Yaeger Moolistan'la yapt telefon grmesini yeni bitirmiti. Konsolun kar tarafnda Max'in holografik grnts deniz jeologuna dnp glmsedi. "yi akamlar, Dr. McCammon," dedi. "Ge saatlere dek alyor musunuz?" "Ah, iyi akamlar," diye karlk verdi McCammon. Bilgisayar grntsyle konutuu iin kendisini aptal gibi hissedip hissetmemesi gerektiinden emin deildi. Endieli bir ekilde dnp Yaeger' selamlad. "Merhaba Hiram. Btn gece altn m?" diye sordu. Yaeger'n kyafetlerini deitirmediini fark etmiti. "ok," dedi Yaeger esnemesini bastrarak. "Patronun dn ge saatte yapt bir istek ikimizi de megul etti. Seni saatler nce grmeyi bekliyorduk." "Baz beklenmedik toplantlar yznden gnmn byk blm ld. Deprem merkezinden veri alma ansm olmadysa bunu anlarm," dedi anlayl bir ekilde. "Samalama," dedi Yaeger hakarete uram gibi. "Max ayn anda birka ii birden yapabilir." 380 Cengiz Han'n Hazinesi "Evet," diye cevaplad Max. "Ve bu arada en azndan bazlarmz bakalarna yardm etmeye devam edebilir." "Verileri dn gece kardk," dedi Yaeger, onun yorumuna aldrmadan. "Ve bu sabah programn altrdk. Max," diye devam etti, karsnn grntsne dnerek. "Ltfen Dr. McCammon'a program sonularnn bir kopyasn verir misin? Ve bu arada bize bulduklarn szel olar; : anlatr msn?" "Elbette," dedi Max ve szcklerini seerken odann kesindeki byk lazer yazc hemen uuldamaya balad. "Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi'nden alman veriler, son be yldr global sismik faaliyet gsteriyor, Basra Krfezi'ni vuran son iki byk deprem de bunlara dahil. ki depremi analiz eden software programn altrdm, sonra btn veri tabannda nemli ortak noktalarn filtreden geirdim. Bu iki depremin birka tane kendine has zellii olmas ok ilgin." Max, adamlarn zerinde bir etki brakmak iin duraklad, devam etmeden nce Yaeger ve McCammon'a yaklat. "ki olay da son derece s depremler olarak snflandrlyor, nk deprem merkezi yerin yaklak kilometre altnda. Bu depremler, normalde be ile on be kilometre derinlii olan dier s merkezli depremlerle karlatrlyor." "Bu ok nemli bir fark," dedi McCammon.

"kisi de volkanik kkenli deil, tektonik depremlerdi. Ve bildiiniz gibi ikisi de byk depremlerdi, Richter leine gre 7.0'n zerindeydi." "O byklkte iki depremin olmas ok nadir grlen bir ey deil mi?" diye sordu Yaeger. "Biraz sra d, ama hi duyulmam deil," dedi McCammon. "Byle bir deprem Los Angeles'ta olsa ok dikkat ekerdi, ama 7.0 veya daha byk bir deprem ortalama her ay dnyann eitli yerlerinde gereklei381

yor. ounlukla kalabauk olmayan yerlerde veya deniz altnda meydana geldii iin bunlar fazla duymuyoruz." "Bu doru," dedi Max. "Ama bu byklkte iki depremin birbirine bu kadar yakn meydana gelmesi istatistiksel adan anlaml bir anormallik." "Baka bir benzerlik var m Max?" diye sordu Yaeger. "Evet. Bunu lmesi zor olsa da bu depremlerin meydana getirdii hasar, byklkleriyle orantl deil. ki yerde de nemli yapsal hasar bildirilmi. Normalde bu byklkte depremlerde bu kadar hasar meydana gelmiyor. Gerekleen tahribat 8.0 byklndeki bir depremin retecei bir hasar." "Richter lei depremlerin ykc gcn her zaman doru bir ekilde lmyor," dedi McCammon. "zellikle s merkezli depremlerde. Bu olayda ok byk hasar veren iki s deprem var elimizde. Yerdeki younluk, byklk lmnn gsterdiinden ok daha byk olacaktr." Max bir an iin kalarn ctarak veri tabann tarad, sonra McCam-mon'a doru ban sallad. "Kesinlikle haklasn, doktor. ki depremde de birincil sismik dalgalarn bykl yzey dalgalarndan ok daha kkm." "Baka bir ey var m Max?" diye sordu McCammon. Sonunda grntyle konuma konusunda biraz rahatlamt. "Evet, son bir ey daha var. ki depremde de, depremin neden oldu-u gerek dalgalar meydana gelmeden fhi dk-byklkte P dalgalar kaydedilmi." "nc oklar herhalde," dedi McCammon. "Bu garip bir ey deil." "Birisi bana bu yzey dalgas ve P dalgas iini anlatabilir mi?" dedi Yaeger yorgun bir ekilde. Max ban iki yana sallad. "Sana her eyi retmem mi gerekiyor? Temel sismoloji bilgisi bu. Sradan bir tektonik depremdeki kayma tip 382 Cengiz Han'n Hazinesi sismik enerji salnm ya da ok dalgas meydana getirir. lk dalgaya esas ya da P-dalgas denir. Ses dalgasna benzer zellikler tar, salam kayadan ve hatta dnyann merkezinden geebilir. Daha yava ve dolaysyla ikincil olan dalga S-dalgas olarak adlandrlr. S-dalgalan kayay yanlamasna, hareketin ynne doru krar ve dnyann yzeyine ulatklarnda yerin dikey ve yatay hareketini meydana getirir. ki dalga tipi de yeryzne yaklarken ilave yzey dalgalan oluturmak iin krlrlar, bylece yerde hissedilen sarsnt meydana gelir." "Anlyorum," dedi Yaeger. "Yani bunlar aslnda yer sarsntsnn merkezinden gnderilen farkl frekanslar." "Doru," dedi McGammon. "ki depremin meydana geldii yerde byk bir fay hatt var m?" "Basra Krfezi aslnda Arap ve Avrasya denen iki tektonik plakann snrnda bulunuyor. Dnyada meydana gelen neredeyse btn sismik faaliyetler, plaka snrlarn kuatan dar blgelerde yer alyor. ran, Afganistan ve Pakistan'daki gibi gerekleenler, tarihte grdmz byk depremler krfezdeki bu iki depremin birbirine yaknlklar dnda sra d olmadklarn gsteriyor." "Sanrm Langley'deki arkadann dnecei fazla bir ey yok," dedi Yaeger. "yle grnyor," diye karlk verdi McCammon. "Ama teekkrler Max, inceleyecei bir sr veri oldu." McCammon kty almak iin yazcya giderken Yaeger bilgisayara bir soru daha sordu. "Max, Phil'in filtre programn altrrken ayn leklerdeki baka depremlerle eletirdin mi?" "Evet. Bunu grafik olarak gstermem daha kolay, bu yzden video ekranna bakn." 383

Max'in arkasndaki byk beyaz ekran birden aydnlanrken renkli bir dnya haritas grnd. Basra Krfezi'nde son depremleri gsteren yanp snen iki krmz k belirdi. Birka saniye sonra bir dizi krmz nokta birden ortaya kp Kuzeydou Asya blgesinde younlat. Dierlerinin biraz kuzeyinde yanp snen tek bir nokta onlar izledi. McCam-mon raporlarn brakp merakla haritaya doru yrd.

"Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi'nin verilerinden iki rnek depremle eleen toplam otuz drt sismik olay bulundu. En sonuncusu bir hafta nce Sibirya'da meydana gelmi," dedi Max tek bana yanp snen noktay iaret ederek. Yaeger'n yorgun gzleri ok geirircesine irileti. "Peki dier olaylarn yerleri?" "Esas olarak Moolistan. On be olay Ulan Batur'un dousundaki dalarda, on tanesi gney Moolistan'daki Dornogov ilinde ve dier dokuzu in snrnn hemen karsndaki bir alanda meydana gelmi. Sibirya'da da bir tane olmu, Baykal Gl'nn altnda." Moolistan, diye dnd Yaeger. nanamayarak ban iki yana sallad. Yavaa ayaa kalkarak yorgun gzlerini ovuturdu, McCammon'a dnd. "Phil," dedi. "Sanrm senin, benim ve Max'in kahveye ihtiyac olacak." 384 Cengiz Han'n Hazinesi

Portatif MP3 alarda son Nils Lofgren CD'sini dinleyen Summer, mutlulukla arky mrldanrken mavnann kenarndan sarkan hava hortumlarnn gerginliini izliyordu. Can sklmaya balarken tekrar suya girmek ve hattn dier ucunda almak iin sabrszlandn fark etti. Ayaa kalkp gerindi. Denize doru bakarken daha nce grd siyah geminin Kahaka-hakea Burnu'na yaklatn fark etti. Geminin dnp doruca NUMA'nn mavnasna ynelmesini seyrederken beyninin gerisinde bir ey onu rahatsz ediyordu. "Ltfen, baka haberci olmasn," dedi yksek sesle. Bu gelenlerin de bir gemi dolusu gazeteci olmamasn diliyordu. Ama derinleen phelerinin sesi beyninde gittike daha yksek sesle nlarken gelenin ne gemisi olduunu fark etti. Yaklaan bir sondaj gemisiydi. ou sondaj standartlarna gre daha kk olan gemi en az otuz yandayd ve daha iyi gnler grd belliydi. Geminin frengi deliklerinde pas birikmiti, gvertesiyle bakasaras kir ve ya iindeydi. Summer'n cann skan ey geminin grnnden ok ileviydi. Bir sondaj gemisi Hawaii sularnda ne aryordu ki? Hawaii Adalar'nda szn etmeye deecek petrol yataklar yoktu. stelik ada385 F:25

lann etrafndaki okyanus derinlii birden bin metrenin stne karak ky tesi sondaj almalarn ok pahal giriimler haline getiriyordu. Summer yal geminin ypranm pruvasyla beyaz kpkler sratarak doruca zerine doru geliini seyretmeye devam etti. Gemiyle aralarnda artk iki kilometreden az kalmt ve gemide herhangi bir yavalama belirtisi grnmyordu. Bir kilometre kala hl ayn hzla yaklanca Summer mavnann kamarasnn stne dikilen ereti sancak direine bakt. Ortasnda uyarc beyaz izgilerin bulunduu byk krmz bir dalg bayra sabah esintisinde dalgalanyordu. "Suda dalglar var, seni salak," diye kfretti yoluna devam eden gemiye. Gemi, Summer'n kprsndeki birka iareti seebilecei kadar yaklamt artk. Hzla kpeteye yryp dalg bayran iaret etti. Summer geminin sonunda biraz yavaladn fark etti, ama hl dikkatsizce yaklayordu. Sondaj gemisinin mavnann yanna demirleme niyetinde olduu akt. Summer kamaraya koup duvardaki telsizi ald. VHF kadrann 16. kanala ayarlayarak mikrofona konutu. "Yaklaan sondaj gemisi, buras NUMA Aratrma Mavnas. Suda dalglar var. Tekrar ediyorum, suda dalglar var. Ltfen uzak durun, tamam." Sabrszlkla bir cevap bekledi, ama o cevap gelmedi. Daha acil bir tonla arsn tekrarlad. Yine bir cevap alamad. Sondaj gemisiyle arasnda yalnzca birka metre kalmt. Summer kpeteye geri dnp gemiye bararak dalg bayran iaret etti. Gemi dnmeye balad, ama asna bakan Summer, onun yalnzca mavnann yamna yanatn grebiliyordu. Kpeteye sralanm midesi bulanan gazeteciler ve kameramanlar grmeyi umarak bakarken geminin sancak ve k tarafindaki gvertelerin bo olduunu fark etti. Bakasarasndaki 386

Cengiz Han'n Hazinesi adamlar kprde gizlenmi ve ortada kimseler grnmezken Summer omurgasndan aaya bir rpertinin indiini hissetti. Sondaj gemisi, deneyimli bir dmencinin dokunuuyla mavnann yanma kayarken sancak tarafndaki kpetesi mavnann kpetesinin hemen stnde kald. Geminin oklu konumlandrma iticileri harekete geirilirken gemi mavnaya balanm gibi olduu yerde kald. Bo gemi bir an iin son derece hareketsiz bir ekilde kald. Summer merak ve endieyle gemiyi seyrediyordu. Geminin iinden belli belirsiz bir bar duyuldu, alt adam gvdedeki kapdan dar frlad. Summer hepsi Asyal olan sert grnml adamlara bir kez baknca korkuyla r-perdi. Geminin kpetesine kp mavnaya atlamaya baladklar sra Summer dnp kamaraya kotu. Birisinin kendisini takip ettiini hissetti, ama dnp bakmadan kamaraya dalp mikrofonu kapt. "mdat, imdat..." Nasrl iri bir el ieri uzanp telsizi duvardan sknce mikrofon yerinden kp Summer'm elinde kalakald. Adam yznde sapka bir glle ksa bir adm atp telsizi kpeteden aaya att, suya dmesini izledi. Kirli sar dilerini gsteren bir glmsemeyle Summer'a doru dndnde ok geirme sras ondayd. Summer adama doru yaklap kasklarna gl bir tekme indirdi. "ren srngen," dedi adam ac iinde bir dizinin stne derken. Gzleri yerinden frlayan adamn bann dndn grebiliyordu. Hzla geri ekilip adamn bann yan tarafna doru bir tekme daha savurdu. Saldrgan gverteye dp acyla yuvarland. Adamlardan ikisi bu sahneyi grmt. Hzla Summer'm stne atlp onu durdurmak iin kollarn tuttular. Summer ellerinden kurtulmak iin mcadele etti, ama adamlardan biri bak ekip boazna dayad, pis nefesiyle kulana doru homurdand. Dier adam bir ip bulup Summer'm ellerini ve dirseklerini aceleyle balad. 387

Hareket edemez durumda olan Summer korkunun penesinde saldrganlarn dikkatli bir ekilde inceledi. Boylar ksa, ama iri yapl ve Asya kkenliydiler, ama klasik inli grntsne gre daha yuvarlak, gzleri ve kk elmack kemikleri vard. Her biri siyah tirtle pantolon giymiti ve hepsi de ok almaya alk grnyorlard. Summer onlarn Endonezyal korsanlar olduklarn dnd ama bir mavnadan ne istiyor olabilecekleri tahminlerini ayordu. Mavnann karsna bakan Summer birden midesinde bir dmlenme hissetti. ki adamn elinde balta vard ve k tarafndaki balant halatlarn kesiyorlard. Birka hzl darbeyle halatlar kesip ayn eyi tekrarlamak iin pruvaya doru yrdler. nc bir adam srt Summer'a dnk ekilde olanlar izliyordu. Profili tandk gibiydi ama ancak adam, ona doru dnp yzndeki yara izini grnce Dr. Tong'u tand. Adam yavaa Summer'a doru yryp gvertedeki ekipman incelerken balta-l iki adam ndeki halatlarla uramaya balad. Adam yanna gelince Summer, ona bard. "Burada i rihi eser yok Tong." Onun doktor deil, tarihi eser hrsz olduunu anlamt. Tong, ona aldrmayp alan ekipmana kzgnlkla bakt. Dnp Summer'm tekmeledii adama bard. Adam ayaa kalkm sendeleyerek yrrken tekmenin etkisinden kurtulmaya alyordu. Yaral adam kk portatif jeneratrn uuldad kamaraya doru gitti. Telsizin iini bitirdii gibi jeneratr de kaldrp suya att. Makine suyun altna kayarken kk motor sustu. Bunun zerine adam iki hava kompresrne bakt. En yakndakine gidip stne baknd, kapama dmesini arad. "Hayr!" diye bard Summer itiraz ederek. STOP dmesini bulan yaral adam, Summer'a dnp ona sinsice glmsedi, sonra kapama dmesine bast. Kompresr hemen sustu. "Aada ona bal adamlar var," dedi Summer yalvarrcasna. 388 Cengiz Han'n Hazinesi Tong, ona aldrmayp ban adamna doru sallad. Adam ikinci kompresre doru gidip Summer'a doru bir kez daha glmseyerek STOP dmesine bast. Kompresrn homurtusu kesilince Tong yanna gelip yzn Summer'mkine yaklatrd. "Umarm kardein iyi bir yzcdr," diye tslad. Summer'n iinde biriken fke korkusunun yerini almt, ama hibir ey sylemedi. Boazna bak dayayan adam yabanc dilde Tong'a bir ey syledi. "ldreyim mi?" Tong, Summer'n bronz vcuduna ehvetle bakt. "Hayr," dedi. "Onu gemiye al."

Baltah iki adam pruvadaki halatlar kestikten sonra baltalarn omuzlarna atarak Tong'a doru geldiler. Mavna artk serbeste yzyor, akntyla aklara srkleniyordu. Sondaj gemisinin dmencisi konumlandrma iticilerini manuel olarak altrp gemiyi mavnaya yanatrd. Sabit bir hedefi olmayan sondaj gemisinin serbest yzen tekneyle arpmamak iin zikzaklar izmesi gerekiyordu. Birka kez yan yana arpp ayrldlar. "Sen... lastik botu ie yaramaz hale getir," diye emretti Tong baltah adamlardan birine. "Herkes gemiye dnsn." NUMA ekibinin kyya kmas gerekebilir, diye mavnann pruvasna kk bir Zodyak bot balanmt. Baltah adam bota gidip birka darbeyle iplerini kesti. Sonra belinden bir bak karp bota birka kez saplad, botun havas grltl bir ekilde dar kt. Daha etkili olmas iin botu kaldrp suya att. Snen bot birka dakika suyun stnde inip kalkt, sonra bir dalga gelerek onu dibe gnderdi. Yanndaki adam, onu kabaca iteklerken Summer bu sabotaja pek tank olamad. Zihninden binlerce dnce geiyordu. Boazna bir bak dayalyken riske girerek dvmeli miydi? Dirk ve Jack'e nasl yardm 389

edebilirdi? Sondaj gemisine binmesinden iyi bir ey kabilir miydi? Her soru ksa bir yoldan soma kt sona ulayordu. Bir ansnn olabileceine karar verdi, o da ancak suya girebilirse. Elleri balyken bile bu haydutlardan hzl yzmek sorun olmayacakt. Suya girebilirse mavnann altndan kar tarafa kolayca geebilirdi. Belki ona ok kzp peini brakabilirlerdi. Ve belki o zaman Dirk ve Jack'in yukar kmasna yardm edip savunmalarn glendirebilirdi. Tabii hl iyi durumdaysalar. Summer direnmeyi brakarak kpeteye trmanp sondaj gemisine geen dier adamlar takip etti. Bakl adam, ona destek verdi, kpeteye karken dirseklerinden tuttu. Gemideki adamlardan biri aaya eilip yukar kmasna yardm etmek iin Summer'a doru eildi. Summer yukar uzanyormu, ama adamn eline ulaamadan kaym gibi yapt. Sonra sa ayan geriye savurup topuguyla bakl adamn burnuna bir darbe indirdi. Bouk atrtdan adamn burnunu krdn anlad, ama fkran kan grmek iin arkasna dnmedi. Ban ne doru eip iki gemi arasndaki suya doru dald. Birka saniye arlksz olarak havada kalrken serin suya arpmay bekledi. Ama sular hi gelmedi. Nereden kt belli olmayan bir ift el kpeteye atlp Summer'n tirtnn arkasn ve ortunun paasn yakalad. Summer dikey olarak dmek yerine yana doru utuunu fark etti. Kpeteye serte srtne-rek mavnaya ta gibi dt. Ve der dmez ayn eller onu ekip ayaa kaldrd. Eller Tong'a aitti ve Summer'dan neredeyse otuz santim ksa olan bir adam iin son derece glyd. "Gemiye bineceksin," dedi adam tkrrcesine. Darbe sol tarafndan geldi ve Summer, ondan kurtulmak iin bir saniye ge kald. Tong'un yumruu enesinin yan tarafna inince Summer'n dizleri bklverdi. Gzlerinin nnde yldzlar uuuyordu, ama baylmad. Sondaj gemisine ekilip kprye srklenirken ba hl d390 Cengiz Han'n Hazinesi nyordu. Sonra ite kakla dmen kknn arkasndaki kk bir depoya kapatld. Byk bir ip kangalnn stnde dinlenen Summer'a btn dnya dnyormu gibi geliyordu. Midesi bulanmaya balaynca kedeki pasl bir kovaya kustu. Temiz havay iine ekerken gr yava yava dzeldi. Sondaj gemisinin koyda mavnayla ayn noktada demirlediini grebiliyordu. Mavna. Bam iyice uzatp baknca kahverengi mavnann denize doru srklendiini, imdiden iki kilometre uzaklatn grd. Bulank grn dzeltmeye alarak gzlerini kst, mavnada Dirk ve Jack'i grmeye alt. Ama ikisi de ortalkta grnmyordu. Mavna bombo denize srkleniyordu. ^ 391

Dirk'n kollan spagetti gibi olmutu. Airlift grnmeyen sularla itiliyor, bu yzden srekli tekrar eski yerine oturtulmas gerekiyordu. Dahlg-ren, ona birka kez yardm etmi olsa da basnl boruyu bir saatten uzun sredir kullanyordu. Yzeydeki suyu neredeyse drt kilometre hzla denize doru iten akntlar yznden i daha da zorlayordu. Aknt dipte ok daha hafifti, ama sarslan airlifti sabit ekilde tutmak, bir bayrak direini toplu inenin banda dengelemek gibi bir eydi.

Dirk airliftiyle mcadele ederken saatine bakt. Vardiyann bitmesine yalnzca on be dakika kalmt, sonra bu monoton ie bir ara verebilecekti. Umduundan daha yava ilerliyorlard, ama yaklak iki metrelik bir alan temizlemeyi baarmt. Kabuk balam ahap kaln, ama dzd, bu da geminin dmeni olabileceini gsteriyordu. Yalnzca bykl biraz artcyd. Dahlgren'in sonda iaretleri neredeyse alt metre uzunluunda bir nesnenin etrafn iziyordu. Yelkenli bir geminin dmeni iin bu l ok bykt. Yzeye kan hava kabarcklarn takip ederek mavnann yanma demirleyen byk siyah geminin alfna bir kez daha bakt. O ve Dahlgren yaklaan geminin motorlarnn homurtusunu duymu, karanlk geminin 392 Cengiz Han'n Hazinesi pervaszca mavnann yanna geliini merakla izlemilerdi. Konumlandrma iticilerinin altrldn grnce aptal kaptann zerlerine demir atmayacan anlayp rahatlamlard. yi para kazanan baka bir belgeselci grup, diye dnd Pitt. Ksa sre sonra zerlerine inen bir sr su fotorafs olacakt. Yaasn, diye dnd alayc bir ekilde. Kzgnln bir kenara brakp yeniden airlifti ince kuma sokma iine odakland. Aleti kk kum ynnn zerine iterken kumun emilmedii-ni, stelik titreimin ve basnl havann grltsnn kesildiini de fark etti. Summer airlifti kapam olmalyd. Bu da bir nedenden tr mavnaya geri dnmeleri gerektiini ya da kompresrn benzininin bittiini gsteriyordu. Bir an durup yzeye kmadan nce Summer'm motoru yeniden altrp altrmayacan grmek iin beklemeye karar verdi. Birka metre tedeki Dahlgren sondasn kuma sokuyordu. Dirk gznn ucuyla onun birden yerden ykseldiini fark etti. Adamn hareke-tindeki bir ey doru grnmyordu. Dirk igdlerinin doru olup olmadn grmek iin ona doru bakt. Dahlgren sonday brakm, elleriyle maskesini ve hava borusunu tutmutu. Bacaklar gevek bir ekilde sallanyordu. Dirk, onun bir kukla gibi dipten ekildiini fark etti. Bir tepki verecek zaman olmad, nk bir saniye sonra airlift elinden hzla ekildi, suda Dahlgren'e doru ilerlemeye balad. Dirk yukar baknca kendi hava kordonunun gerildiini grd, az sonra kendisi de dipten yukar doru hzla ekildi. "Neler olu..." diye sylenmeye balad srada nefes alamad. Hafife bir nefes ald, ama hava gelmedi. Hava hatlarna hava veren kompresr de kapatlmt. Dahlgren gibi o da hareketlerini kontrol etmek ve dal balyla balanty koparmamak iin hava kordonunu yakalamak zorunda kald. Yanndaki airlift kontrolden km bir sarka gibi delice savruluyordu. Byk plastik boru hzla ona doru geldi, bacana arparak baka yne doru gitti. Havasz kalp bez bebek gibi ekilen ve airlif393

tin saldrlarna maruz kalan Dirk ou insan panie srkleyecek duyusal engellerle kar karyayd. Ondan sonra da boulmaya ok az kalrd. Ama Dirk panie kaplmad. Hayatnn byk bir blmn dal yaparak geirmiti. Sualtndaki teknik aksaklklar onun iin yeni bir ey deildi. S sularda dalarken oksijen tpndeki havay pek ok kez tkettii olmutu. Sualtnda ya da stnde acil durumlarda hayatta kalmann anahtar sakin olmak ve mantkl dnmekti. Hava en gerekli olan eydi. Doal eilimi yzeye kmakt, ama bu gerekli deildi. Yzeyden salanan havayla alan btn dalglarn yannda acil durum tp bulunurdu. Bir termostan biraz daha byk olan "sahte tp" yaklak on dakikalk hava salard. Dirk bir eliyle hava kordonunu serbest braktktan sonra tpn bulunduu sol kolunun altna uzand. Tpn stndeki vanay evirerek reglatrden gelen havay hzla iine ekti. Birka derin nefesten sonra kalbinin atlarnn yavaladn hissetti. Dnceleri yzeyden gelen havay paylaan Dahlgren'e gitti. On metre ilerisindeki adamn balndan kabarcklar ktn grnce onun da acil durum tpnden yararlandn anlad. Suda asl duran airlift Dahlgren'e doru gidiyor, arkasnda hzla dnp duruyordu. Airliftin borusu, mavnaya bal esnek hortumundan ekiliyor, bu da lastik bant gibi esnek bir yay hareketi yaratyordu. Hortum, tp dolduran suyun ekiiy-le geriliyor, sonra geviyor, tp olanca kuvvetiyle suda savuruyordu. Dirk tpn Dahlgren'in arkasnda tehlikeli bir pozisyonda gerildiini fark edince arkadann dikkatini ekmek iin elini sallad. Teksas'l adam hava kordonundan yukar kmakla megul olduu iin airlifti ya da Dirk'n uyarsn grmedi. Bir saniye sonra gerilen tp ileri frlad, doruca Dahlgren'in stne atld. Dirk'n dehet dolu baklar altnda tp bir ok gibi frlayp Dahlgren'in bana, balnn hemen altna vurdu. Airlift yalpalayarak uzaklarken Dahlgren'in bedeni gevedi. 394 Cengiz Han'n Hazinesi

Dirk'n kalbi yeniden hzlanrken kendi kendine kfretti. Deniz tabannn altlarnda kaldn ve suda byk bir gle ekildiklerini fark etti. Yzeyde ada akntlaryla birleen ky tesi rzgr mavnay saatte sekiz kilometre hzla itiyordu. Dalgalarn altndaki Dirk mavnann neden srklendiini ve Summer'm nerelerde olduunu merak etti. Sonra Dahlgren'e dnd. Henz yzeye kmay dnemiyordu. nce Dahlg-ren'e ulamal ve hl nefes aldndan emin olmalyd. Dirk, Dahlgren'e yaklamak iin delice bir kararllkla hava kordonunda dnerek ykselmeye balad. Yorgun kollan her ekile acyor, belindeki yirmi kiloluk arlk kemeri iini daha da zorlatryordu. Arkada iin ayn seviyede kalmas gerektiinden henz kemerden kurtulmaya cesaret edemiyordu. Kendini sualt dacs gibi yukar ekerek Dahlgren'e yaklamt ki, eski dman yeniden ortaya kt. Dans eden airlift hzla ona doru gelip bir kol boyu uzandan geti. Byk tp Dahlgren'e doru savruldu, bir an esnedi, sonra yn deitirip geriye dnd. Bu kez Dirk elini uzatp yanndan geen tp yakalad. Suyla dolu tpn ar ktlesi onu ekip neredeyse paletlerinin ayaklarndan kmasna neden oldu. Bacaklaryla tp sarnca suda onunla birlikte zplad. Srayan bir ata biner gibi dikkatle ilerleyerek tpn, kaln kauuk hortuma bal olduu st ksmna doru ilerledi. Bacana bal olan kk dalg ban kararak hortumu kesmeye balad. Altndaki tp deli gibi savrulurken Dirk'n son hamlesiyle ar plastik tp hortumdan ayrld, dibe kmeye balad. Dirk, ona son bir veda tekmesi indirdi. Babo aygttan kurtulan Dirk dikkatini Dahlgren'e evirdi. Airlifte binme abas yznden arkadandan yine on metre kadar uzaklamt. Arkada slak bir paspas gibi grnyor, boynundaki iple suda ekiliyordu. Yorgun kollar szlayan Dirk kendini yeniden kordonda ekmeye balad, Dahlgren'le ayn hizaya gelene dek adm adm ilerledi. Kendi hava 395

kordonunu beline balayarak arkadana doru yzd. Dahlgren'in yanna gelince kendini yukar ekip maskesine bakt. Dahlgren baygn, gzleri kapalyd. Birka saniyede bir reglatrnden kan kk kabarcklara baklrsa hafife nefes alyordu. Dahlgren'i bir eliyle tutarak aaya uzand, kendi arlk kemerini zd. Sonra amandra kompensatrne uzanp iirme hortumundaki dmeye bast. Acil durum tpnde kalan biraz hava yeleine hcum etti, yelei yan dolmutu ki basnl hava tkendi. Ama bu kadar onlar yzeye karmaya yeterdi. Dirk de klarn hzlandrmak iin ayaklarn rpyordu. Yzeye kmlard ki, ne doru ekildiler, dtkten sonra ipi brakmay unutan bir su kayaks gibi suyun altna girdiler. Bir saniye sonra bir an iin yeniden yzeye ktlar, ardndan tekrar aaya ekildiler. Suya girip karlarken Dirk uzanp Dahlgren'in arlk kemerinden kurtuldu, sonra kendi baln karmay baard. Yzeye ktklarnda birka kez nefes alarak Dahlgren'in yeleindeki iirme borusunu at. Suyun altna girince vanay ap fledi. Birka kez ayn eyi tekrarlaynca Dahlgren'in yelei tamamen iti, bu da batma srelerini azaltt. Hava kordonunun ekii yznden arkadann bann ya da boynunun yaralanmasndan korkarak kordonu birka santim gevetti, Dahlgren'in yeleini bir D halkasyla sararak dm att. Kordon kopmad srece yeleinden gvenli bir ekilde ekilecekti. Arkada artk suyun stnde olduu iin Pitt, onu brakarak tekrar kendi hava kordonunu yakalad. Artk mavnann stne kmas gerekiyordu. Kordona aslarak hareketli platforma doru kendini ekmeye balad. nnde on iki metre uzunluunda kordon kalmt ve suda geirdii zaman yznden zaten ok yorgundu. Gc iyice tkenirken ilerleyii bir kerede birka santim olacak ekilde yavalad. Acdan ve abalamay brakma isteinden kurtulmak iin kendini ok zorlamas gerekiyordu. 396 Cengiz Han'm Hazinesi Ama bir elini dierinin nne koyarak hi durmadan kendini ekmeye devam etti. lk kez Summer' grmeyi umarak mavnaya doru bakt. Ama ak gvertede Summer'dan ya da bir bakasndan eser yoktu. Dirk, kardeinin onu isteyerek terk etmeyeceini biliyordu. Siyah gemi geldii srada bir ey olmutu ve Dirk bu olasl dnnce korkmaya balad. fkeyle birleen yeni bir telala son birka adm da tamamlad. Sonunda mavnann kenarna ulaarak kendini yukar ekti ve kpeteden aa inerek kendini gverteye brakt. Birka saniye dinlendikten sonra dalg takmn karp gverteyi arad, Summer'a seslendi. Sessizlikle karlanca ayaa kalkp Dahlgren'in hava kordonunu ekip onu mavnaya doru srklemeye balad. Byk bir okyanus dalgas stn kaplaynca Teksas'l birka saniye iin suyun altnda kayboldu ve sonra tekrar yzeye kt. Bilincini yeniden kazanmt. Bo bir abayla hzlanmak iin kollarn ve bacaklarn

rpmaya balad. Kollar yorgunluktan neredeyse krlma noktasna gelen Dirk, onu mavnann kenarna ekti, sonra hava kordonunu kpeteye balad. Suya uzanarak Dahlgren'i yakasndan tutup yukar ekti. Dahlgren gverteye yuvarlandktan sonra sendeleyerek oturma pozisyonuna geti. Baln beceriksiz bir ekilde kararak bulank gzlerle Dirk'e bakt. Bir eliyle ensesini ovuturup beysbol topu byklnde bir yumruyu fark edince yzn buruturdu. "Neler oldu aada?" diye sordu dili dolanarak. "Airlift vuru altrmas yapmak iin senin ban kullanmadan nce mi sonra m?" "Demek bana vuran ey oydu. Dipten ykseldiimi hatrlyorum, sonra havasz kaldm. Sahte tpm altrp yukar kmaya hazrlanrken her yer karard." 397

"Acil hava tpn am olman byk ans. Airliftten kurtulup seni yzeye karmam birka dakika srd." "Beni brakmadn iin teekkrler," diye glmsedi. Yava yava toparlanyordu. "Peki, Summer nerelerde? Ve neden kydan krk kilometre aktayz?" diye sordu, Hawaii kylarnn geride kaldn fark ederek. "Bilmiyorum," dedi Dirk, ciddi bir ekilde. Dahlgren dinlenirken, Dirk kamaray ve mavnann geri kalan taraflarn inceledi. Geri dndnde yzndeki ifadeden durumun iyi olmadn anlamak mmknd. "Telsiz yok. Zodyak yok. Jeneratr yok. Ve btn palamar halatlarmz gverte seviyesinde kesilmi." "Ve in'e doru srkleniyoruz. Hawaiili korsanlar m?" "Ya da altn gemisi bulduumuzu sanan hazine avclar." Dirk adaya doru bakt. Koyu artk gremiyordu, ama siyah geminin hl orada olduunu biliyordu. "Yaklatn grdmz gemi mi?" diye sordu Dahlgren. Gr hl biraz bulank olduu iin gremiyordu. "Evet." "O halde Summer da o gemide olmal." Dirk sessizce ban sallad. Eer Summer gemideyse iyi olma olasl var demekti. Bu umuda sarlabilirdi. Ama karadan her dakika uzaklatka umudunu yitirmeye balyordu. Summer'dan nce kendilerine yardm etmeleri gerekiyordu. almayan bir mavriayla Pasifik Okyanu-su'nun ortasna srklenirken yanlarndan bir gemi geene dek haftalarca srklenebileceklerini biliyorlard. Adann gittike klmesini seyrederken karaya abucak dnmenin bir yolu vardr diye umuyordu. 398 Cengiz Han'n Hazinesi Rudi Gunn'm dnyada yapmay istedii son ey, Rus yapm bir kamyonetle toprak yolda hoplaya zplaya ilerlemekti. Ama yapt ey tam olarak buydu. Srt, beli ve bacaklar srekli sarsnt yznden aryordu. Her tmsek ve ukur dilerinin takrdamasna neden oluyor, kamyonet reticisinin araca amortisr koymay ihmal ettiini dnyordu. ~~ "Bu eyin amortisrlerini Markiz de Sade tasarlad herhalde." Byk bir tmsein stnden geerken yzn buruturdu. "Geve biraz." Direksiyondaki Giordino srtt. "Buras otoyolun sorunsuz ksm." Otoyolun steplerdeki bir ift tekerlek izinden olutuunu gren Gunn'm rengi soldu. Borjin'in Xanadu'daki kompleksine doru yol alrken gn ortasna kadar ak arazide hoplaya zplaya ilerlediler. Yolu bulmak iin Pitt ile Giordino'nun belleine gvenmeleri gerekiyordu ve birka kez hangi yolu takip etmeleri gerektiine dair bir tahminde bulunmak zorunda kaldlar. Maliknenin bulunduunu bildikleri gneydoudaki da srtna yaklarken tandk grntler doru yolda olduklarn sylyordu. "ki saat daha Rudi," dedi Pitt yola bakarak. "Sonra skntlarn bitecek." 399

Gunn sessizce ban iki yana sallarken skntlarnn daha yeni baladn hissediyordu. Ulan Batur'a doru yola kmadan nce Yaeger'den gelen telefon grevlerine yeni bir aciliyet ve nem kazandrmt. Moolistan'da bir dizi sra d deprem olduu aklamasna aldrmazlk edemezlerdi. "Bir iliki bulmak iin urayoruz, ama bu kadarn biliyoruz," dedi Yaeger'in yorgun sesi. "Bir dizi deprem kuzey-orta Moolistan'daki birka blgeyi ve gneyde in snrndaki dank bir alan sallad. Bu depremler, merkezlerinin yzeye ok yakn olmas bakmndan normal depremlerden farkl. Richter leine gre

ounlukla orta byklkte depremleri oluturuyorlar, ama yksek younlukta yzey dalgalan oluturuyorlar, ki bunlar ok ykc olabiliyor. Dr. McCammon nc oklarn younluunun neredeyse birbirinin ayn olduunu kefetti, ki bu da doal olarak meydana gelen bir depreme uymuyor." "Yani bu depremlerin insan eliyle meydana getirildiini mi dnyorsun?" diye sordu Pitt. "Kulaa zayf bir olaslk gibi gelse de sismolojik kaytlar bunu gsteriyor." ? "Petrol sondajnn zaman zaman depremlere yol atn ve yeralt nkleer denemeleriyle depremlerin balantl olduunu biliyorum. Denver yaknlarndaki Rocky Flats Arsenal'in yeraltna kirli su enjekte ettii zaman blgede depremler olduunu hatrlyorum. Orada byk bir sondaj almas olup olmadn rendin mi? Belki Moolistan'n gney komusu nkleer denemeler yapyordur?" "lkenin kuzey blgesindeki depremlerin merkezleri Ulan Batur'un dousundaki dalk bir blgede bulunuyor, renebildiimiz kadaryla ssz ve orak bir blge. Ve Max'e gre sondajn neden olduu depremler birbirinin ayn nc oklara neden olmuyor. Gneydeki depremlere ge400 Cengiz Han'n Hazinesi nce eer bir nkleer deneme patlamas meydana gelseydi sismik profillerde bunu grrdk." "O halde bir tahminde bulunaym. Bu konu bizi tekrar mteveffa Dr. von Wachter'e getiriyor." "Aferin. Max bize von Wachter'in Ulan Batur'un dousundaki Khentii Dalar'nda meydana gelen bir heyelanda ldn syledii zaman k yand. Bu ok byk bir tesadft. Onun akustik sismik dzeneinin ya da o teknolojiden retilen tekniklerin bu depremlerle bir ilgisi olduu sonucuna vardk." "Bu pek mmkn deil," dedi Gunn. "Byle bir deprem iin ok byk bir ok dalgasna gerek vardr." "Genel kan bu ynde," diye karlk verdi Yaeger. "Ama Max'le ve dier deprem bilimcilerle alan Dr. McCammon'm bu konuda bir teorisi var. Von Wachter'in bir meslektayla konutuk. Von Wachter bu arkadana grnt yanstmadaki baarsndan sz etmi. Ayrntl grntlemenin srr, yere gnderilen akustik dalgalar younlatrp sktrma becerisiymi. Normalde yaylan ses dalgalan bir gle atlan akl ta gibi hareket edip her yne darm. Von Wachter dalgalar sktrmann bir yolunu bulmu, bylece topraa girerken dar bir eritte younlayor-larm. Sonuta meydana gelen dalgalar, yzeye yansrken, var olan btn teknolojilerin tesinde canl, ayrntl bir grnt meydana getiriyor-mu. Ya da meslekta yle syledi." "Peki, sismik bir grntden nasl deprem meydana getiriliyor?" diye srar etti Gunn. "ki etapta. Birincisi, von Wachter'in sistemi, yeraltndaki aktif fayla-nn ve fay hatlarnn gzle grlr ekilde ayrntl bir grntsn meydana getiriyor. Var olan teknolojilerin bile tespit edebildii s fay hatlar iin bunu hayal etmek ok zor deil." 401 F:26

"Tamam, demek von Wachter'in sismik dzenei yzeyin altndaki aktif fay hatlarn doru bir ekilde tespit edebiliyor," dedi Gunn. "Yine de krlmay ve yer sarsntsn meydana getirmek iin o basn noktalarn bir ekilde harekete geirmek gerekiyor, rnein sondajla ya da patlayclarla." "kinci etap da bu. Haklsn, bir depremin meydana gelmesi iin fay hattnn harekete geirilmesi gerekiyor. Ama sismik dalga sismik dalgadr. Fay onun nereden geldiine aldrmaz, ister bir patlaycdan gelsin, isterse..." "...akustik bir patlamadan," dedi Pitt, Yaeger'n cmlesini tamamlayarak. "Bu mantkl. Asl duran ayakl aygt akustik patlamaya yol aan bir dntrcyd. Dntrcnn ve ona bal elektrik dzeneinin byklnden anladm kadaryla bir ses bombas bile retebilirler." "Eer akustik patlama fay hattn hedef alrsa, sismik dalgalardan meydana gelen titreimler bir krk meydana getirebilir ve sonra buumm, annda deprem. Bu yalnzca bir teori, ama McCammon ve Max olabileceini dnyor. Belki von Wachter'in grntleme teknolojisinin amac bu deildi, belki istenmeyen yan etki olarak bulundu." "ki ekilde de teknoloji artk Borjin'in elinde. Teknolojiye ve kullanma becerisine sahip olduunu dnmek zorundayz." "Etkilerini siz yakndan grdnz," dedi Yaeger. "Bu profile uyan depremlerden biri Baykal Gl'nde meydana geldi. Belki kazayla sualtnda heyelana yol at ve sizi neredeyse ldren seiche dalgasn meydana getirdi. imdi gerek hedeflerinin gln kuzeyindeki petrol boru hatt olduundan pheleniyoruz. Hatt krmay baardlar."

"Bu durum neden Vereshchagin'i batrmaya ve bilgisayarlarmz tahrip etmeye altklarn aklyor. Borjin'in kz kardei Tatiana'ya glde deprem aratrmalar yaptmz sylemitik. Ekipmanlarmzn depreme 402 Cengiz Han'n Hazinesi yol aan sinyallerin insan eliyle gnderildiini tespit edebileceini fark etmi olmal," dedi Giordino. "Bu sinyallerin gldeki bir gemiden... Primorski'den geldiini anlayabilirdik," diye ekledi Pitt. "Demek bu teknolojiyi ykc ekilde kullanmlar," dedi Gunn. "Sandndan daha kt. Moolistan'daki ve in'deki depremlerin amacn ya da nedenini bilmiyoruz. Ama bu depremlerin yaps Basra Krfezi'ndeki iki depreme uyuyor. Bu depremler blgenin petrol ihracatn mahvetti." Odadakiler ok ierisindeydiler. Deprem meydana getirecek bir teknolojinin var olmas yeterince sarscyd. Daha da inanlmaz, bu teknolojinin neredeyse global bir ekonomik k yaratmak iin kullanlmasyd. Btn ipular Moolistan'n i kesimlerinde yaayan gizemli zengini gsteriyordu. Borjin'in aldatc ve ykc oyunlar artk Pitt iin ak hale geliyordu. Moolistan'daki petrol rezervlerini kefettikten sonra belli ki Dou Asya'nn gerek kral olmaya hazrlanyordu. Pitt, onun isteklerinin burada son bulacan sanmyordu. "Bunu yukarya bildirdiniz mi?" diye sordu Pitt. "Bakan Yardmcs Sandecker'la grme halindeyim. Yal boa somut bir eyler grmek istiyor. Acil olarak ilgilenilmesi gereken gerekler ortaya karsa Bakan' Ulusal Gvenlik Konseyi'ni toplamaya ikna edebileceini syledi. Sizin konuyla ilgilendiinizi syledim, depremleri Borjin'e balayacak somut kantlar getirmenizi istedi." imdi Bakan yardmcs olan Amiral James Sandecker, Pitt'in NUMA'daki eski patronuydu. Pitt ve denizcilik kurumundaki ekibiyle yakn ilikilerini hl srdryordu. "Kant, Borjin'in kompleksindeki laboratuvar," dedi Pitt. "Sismik dzenei orada duruyor, ama Baykal'da kullandklarnn o olduunu sanmyorum." 403

"Belki Baykal'daki aygt Basra Krfezi'ne gtrlmtr. Aygtlardan en az iki tane olduunu var saymak zorundayz," dedi Yaeger. " desek daha iyi olur. Sanrm Baykal ve krfezdeki depremlerle, aygt bir gemiden altrabileceklerini kantladn." "Evet. Basra Krfezi'ndeki iki depremin de merkezi ky tesiydi." "Balant gemiler olabilir," dedi Pitt. "Baykal'daki geminin ay havuzu ve k tarafnda bir vin vard. Basra Krfezi'nde buna benzer bir yk ya da aratrma gemisi olup olmadna bakarak ie balayabilirsin." "Dnyann her yerinde depremler meydana getirebileceklerini dnmek ok korkun," dedi Yaeger. "ocuklar dikkatli olun. Bakan yardmcsnn Moolistan'da size nasl yardmc olabileceini bilmiyorum." "Teekkrler Hiram. Sen o gemilerin izini sr ve biz de Borjin'i nasl yakalayacamz dnelim." Pitt, Yaeger'n Sandecker'la grmesini beklemedi. Ksa vadede yaplacak ok az ey olduunu biliyordu. Moolistan ve Birleik Devlet-ler'in arasnda gelimekte olan gl balar bulunsa da hkmet mdahalesinin sz konusu olmas iin gnler, hatta belki de haftalar gerekebilirdi. Ve Borjin'in aleyhindeki kantlar en iyi olaslkla ikinci derecedendi. Theresa ve Wofford'un hayat tehlikedeyken Pitt beklemek yerine Gunn ve Giordino'yla birlikte gizlice ieri szmak iin bir plan yapm, bylece Xanadu'ya doru yola kmlard. Borjin'in kesinlikle ziyareti beklemediini biliyordu. Biraz gizliliin ve byk miktarda ansn yardmyla Theresa ile Wofford'u kurtarp Borjin'in aleyhinde kantlarla birlikte kaabilirlerdi. Toz kapl kamyonet kk bir tepeye trmand, yan yola yaklarlarken Giordino frene bast. Giriinde kk bir kapnn bulunduu dzle-tirilmi yol Borjin'in arazisine girii gsteriyordu. "Xanadu'ya giden mutluluk yolu," dedi Giordino. 404 Cengiz Han'n Hazinesi "Bugn trafiin akc olduunu umuyorum," dedi Pitt yzn buruturarak. Hava kararmaya balamt ve Ulan Batur drt saatlik mesafede olduu iin Pitt gnn o saatinde kimsenin kompleksten ayrlacan sanmyordu. Yine de Borjin'in atl muhafzlarnn devriye gezmesi riski vard. Ama bu konuda yapabilecekleri bir ey yoktu. Giordino yan yola girip da srtnn merkezine giden kvrml ve bo yolu takip etti. Dik zirveye trmandktan sonra yolun kenarnda nehir belirince kamyoneti yavalatt. iddetli bir yaz frtnas dam

tepesini dvmt ve nehir cokulu bir ekilde devam ediyordu. Gnlerce kuru tozla karlatklarndan yolun son yamurlarla amurlu hale geldiini grmek Giordino'yu ok artt. "Eer hafzam beni yanltmyorsa kompleks, nehrin ilk grnd bu noktadan kilometre sonrayd." "Aman, su kemerini gzden karmayalm," dedi Pitt. Giordino yavaa ilerlemeye devam ederken btn gzler su kemeri ve atl devriyeler iin drt ald. Pitt sonunda nehirden kan byk boruyu grd. Aradklar bu iaret komplekse bir kilometre kaldn gsteriyordu. Giordino yolun kenarnda bir aklk grnce kamyoneti am aalarnn arasna ekip motoru susturdu. Toz ve amur kapl kamyonet evresine ok iyi uymutu. Yoldan birinin onu grebilmesi iin ok dikkatli bakmas gerekiyordu. Gunn endieyle saatine bakt. Yirmiye birka dakika kalmt. "imdi ne yapyoruz?" diye sordu. Pitt termosu karp hepsine birer kahve doldurdu. "Rahatla! Karanlk kene kadar bekleyeceiz," dedi duman tten kahveden bir yudum alarak. "Nbetiler o zaman ortaya kyorlar." 405

46 Mavna srekli tropik esintiyle ilerlerken Pitt ve Dahlgren dalg giysilerini karp yorgunluklarm attktan sonra karaya geri dnme ahma-' arna balamlard. "Direimiz ve yelkenimiz olsa bile bu eyi yelkenle yrtmek ok zor," dedi Dahlgren. "Bildiin gibi direk ve yelkenimiz de yok," diye karlk verdi Pitt. "lk i olarak nceliklerimize bakalm. Aknt hzn yavalatabilir miyiz?" "Deniz apas m?" "Ben de bunu dnyordum," dedi Dirk hvaJcompresrlerinden birine doru giderek. "Biraz pahal bir apa," dedi Dahlgren palamar halatlarn toplarken. Kompresre on metrelik bir ip balayp onu da k tarafndaki babaya baladlar. Kompresr birlikte kpeteye karp aaya braktlar. Suyun altnda sallanan kompresr ereti bir apa grevi grecek, rzgrn neden olduu aknty biraz olsun nleyebilecekti. "Ondan bir para srrlarsa kpekbalklar bizden uzak durur," diye takld Dahlgren. 406 Cengiz Han'n Hazinesi "Sorunumuzun en sonuncusu bu," dedi Dirk. Ufku tarad, baka bir gemi olup olmadna bakt. Ama Hawaii Ada zincirinin gneybat ucuna kadar btn deniz botu. "Yalnzz gibi grnyor." ki adam mavnadaki ekipmana dnd. Zodyak kaybolduu iin mavnay brakp kyya ulaabilecekleri baka bir aralar yoktu. Geriye kalan kompresr, su pompas, bol miktarda dal takm, yiyecek ve giysi ellerinde kalan tek eydi. Dahlgren elini kamarann pervazna vurdu. "Bundan bir sal yapabiliriz," dedi. "Aletlerimiz ve bir sr ipimiz var." Dirk bu fikri isteksizce dnd. "Bu bir gnmz alr. Rzgr ve aknt yznden ok zorlanrz. Byle kalp bir geminin gemesini bekle-sek daha iyi ederiz." "Yalnzca Summer'a ulamann bir yolunu bulmaya alyordum." Ayn eyi Dirk de dnyordu. Hayatta kalmalar sorun deildi. Bir sr yiyecekleri ve sular vard. Mariana Explorer koya dnp mavnann kaybolduunu grnce arama ve kurtarma almasna balarlard. Bir hatta iinde bulunacaklarn biliyordu. Ama Summer'n ne kadar zaman vard? Bu dnce korkuya kaplmasna neden oldu. Ne tr insanlar karmt onu? Hibir ey yapamadan oturup kydan gittike uzaa aldklarn seyrederken iinde bulunduklar amaza kfretti. Gvertede dolarken kamarann stndeki Summer'n srf tahtasn fark etti ve yine bir aresizlik hissi duydu. Yapabilecekleri bir ey olmalyd. Derken zihninde bir k yand. zm tam karsndayd. Belki de cevab ona, Summer brakmt. Yznde bilmi bir glmseme belirirken Dahlgren'e dnd. "Sal deil, Jack," dedi gven dolu bir ekilde glerken. "Bir katama-ran yapacaz." 407

Gri ve beyaz renkte bir mart grltl bir lkla kanat rparken neredeyse kendisine arpacak olan tekneye sylenir gibiydi. Tepede dnerek sulu tekneye bakt, sonra alalarak dmen suyuna indi. Ku daha nce hi byle bir su tat grmemiti. Aslnda bu kadar ok insan da grmemiti. Dirk'n parlak fikri, kendisinin ve Summer'n srf tahtalarndan bir katamaran yapmakt. ki adam bu lgnca fikri ie yarar bir tasarma dntrd. Suda batmaz fiberglas tahtalar mkemmel bir katamaran aya oluturuyordu. Dahlgren kamp yataklarn apraz kollar eklinde balama fikrini ortaya atmt. Kuma rtleri karlan karyolalarn alminyum erevelerini aprazlama yerletirmi, iplerle tahtalara balamlard. nlem olarak da iyice bantlamlard. "Tahtalarn ortasna kk bir delik aarsak, apraz kollarn karlatmz ilk dalgada birbirinden ayrlmasn engellemi oluruz," dedi Dahlgren. "Sen deli misin? Bunlar zel Greg Noll tahtalar. Eer srf tahtasna bir zarar verirsek Summer ikimizi de ldrr." \ nc bir karyolann erevesini alp birka tutturma ipiyle desteklenen bir direk haline getirdiler. lk iki yatan arafaryla parlak mavi materyalden bir yelken yaptlar. ki saatten daha ksa bir srede minyatr, basit bir katamaran yaratmlard. "Bununla bir yat yarna katlamam, ama bizi Byk Ada'ya geri gtreceine inanyorum," dedi Dirk eserlerine hayranlkla bakarak. "Evet," dedi Dahlgren. "Gnah kadar irkin, ama son derece ilevsel. nsan sevmek zorunda." ki adam yeniden dal giysilerini giyip yiyecek ve su antasn diree balad. Katamaran suya indirdiler. Dikkatle stne binip dengesini kontrol ettikten sonra Dahlgren mavnaya bal ipi serbest brakt. Mavna hzla uzaklarken iki adam suda ayaklarn rparak katamaranm yelke408 Cengiz Han'n Hazinesi nini rzgra kar dzeltti. Dirk ereti yelkeni gergin hale getirip arka apraz kola balad. aknlk iinde, minik yelkenlinin dalgalarn arasnda ileri atldn grdler. ki adam karyola erevelerinin dayanacana emin olana kadar birer srf tahtasna uzand. Balantlar iyi yapmlard, iki tahta da dalgalara ayn anda saldryordu. Tahtalarn stnde oturma pozisyonuna geince dalgalar ikisini de slatt. "ezlongla su kaya yapyor gibi hissediyorum kendimi," dedi Dahlg-ren, byk bir dalga zerlerinden geerken srtarak. Kk katamaran dayanyor ve hzla ilerliyordu. Doru yolda gitmesinin bir nedeni, Dirk'n k tarafndaki arka kola dmen olarak balad paletti. Ama dmenin hareket kabiliyeti snrlyd, bu yzden yn deitirmeden nce bir iki saat kadar sabit bir yol izlediler. Dirk yelkeni indirdi, iki adam suda ayak rparak aracn burnunu doksan derece dndrd, rzgr yelkenin kar tarafna aldlar. "Yat yarlarn bir kez daha dnebilirsin, dostum. Bir rya gibi gidiyor," dedi Dahlgren. "Doru. Ama dalg giysisi giysek iyi olur." Yelkenlinin bu kadar ie yaramas ikisini de hayrete drmt. Mavna gzden kaybolduktan ksa bir sre sonra Byk Ada ufukta bymeye balamt. Rahata yol alrken Dirk'n dnceleri yine Summer'a kayd. kiz olduklar iin ou kardete olmayan bir balan vard. Onun varln hissedebiliyor ve hayatta olduunu neredeyse kesin olarak biliyordu. Yalnzca dayan, dedi kz kardeine sessizce. Yardm yolda. Hawaii'nin gneybat kysna yaklarlarken Mauna Loa'nn karanlk lav yamalar batan gnete mor renkte parlyordu. Sahilin bu girintili kntl kesimi byk lde botu, arasnda tek tk siyah kum sahillerinin bulunduu lav kayalklar denizden yanalmayacak kadar tehlikeliy409

di. Dahlgren, Pasifik'e bir yumruk gibi uzanan iki kilometre gneyle-rindeki kayalk bir noktay iaret etti. "uras Humuhumu Burnu deil mi?" "yle grnyor." Solan kta blgeyi tanmaya alyordu. "Bu demektir ki, Keliuli Krfezi dier tarafta ve ok uzak deil. Sahile neredeyse baladmz yerden ktk." "Gzel bir srf yolculuuydu," dedi Dahlgren. Sonra dier yndeki sahile bakt. "Bu demektir ki karaya kp yetkililerle grebileceimiz en yakn nokta Milolii." "Yaklak on kilometre uzakta." "Salkl bir yry olur. Ama birisi dier yne gidip bizi bu gzel yolculua karan ocuklar ziyaret etmek istiyorsa o baka." Dahlgren, Dirk'n gzlerindeki parltdan cevab anlamt. Tek kelime etmeden katamaran gneydouya evirip Keliuli Krfezi'ne doru yneldiler.

410 Cengiz Han'n Hazinesi leden sonra saatler salyangoz hzyla geerken minik depoya tklan Summer iyice halsiz dmt. Odada kama yardm edecek bir alet aram, ama bulamamt. Oturup Dirk ve Jack'in kaderini merak etmekten baka yapacak bir eyi yoktu. Sonunda bo bir sand lombozun altna itip halat kangalndan basit bir sandalye yapt. Okyanus rzgr yzne arparken denizi seyrederek biraz rahatlayabilirdi. Bulunduu keden geminin k tarafnda byk bir faaliyet olduunu anlayabiliyordu. Lastik bir bot suya indirilmiti. Summer birka dalgcn batk alann incelemesini seyrediyordu. Batn akta kalan ksmndan hibir tarihi eser karamayacaklarn bildii iin mutluydu. Oradaki eserler aratrma ve kaz srasnda karlmt. Dalglar gemiye dndkten sonra sondaj gemisinin yeniden konumlandn grd. Gnbatm srasnda almalar hzland, aadaki gverteden barlar ve vincin uultusu duyuldu. Deponun kaps birden alnca irkildi. arpk dili, kaln enseli adamn onu drtmesiyle kendine geldi ve kprye kadar onu takip etti. Tong harita masasna eilmi, parlak k altnda bir diyagram inceliyordu. Ban kaldrp Summer'a kmsercesine glmsedi. 411

"Bayan Pitt. Dalglarm sizin aada ok titiz alm olduunuzu syledi. Ve yalan sylememisiniz. Geminin byk ksm lavn altnda yatyor. Gerek tasarmn anlamak iin nmzde yaplacak ok i var." Bir cevap bekledi, ama Summer, ona yalnzca souk bir ekilde bakp hl bal olan ellerini kaldrd. "Ah evet. Sanrm artk kaacan bir yer yok," dedi Kaln Enseli'ye bayla iaret ederek. Adam bir bak yardmyla ipleri hzla kesti. Bileklerini ovuturan Summer kpry yle bir inceledi. Bir dmenci n camn nnde durmu radara bakyordu. Onun dnda kpr botu. Tong, ona gelip yanna oturmasn iaret etti. Summer tereddt etmesine ramen itaat etti. "Evet," dedi Summer alak sesle. "Buraya her an geri dnmesini beklediim Mariana Explorer'zyk&n de sylediim gibi batn lavn dnda kalan blmlerindeki tarihi eserleri kardk. Zaten saylar ok azd." Tong glmseyip elini Summer'm dizine koydu. Summer, ona bir tokat atp masadan kamak istiyordu, ama bunlar yapmad. Yalnzca buz gibi bir ifadeyle adama bakp korkusunu ve tiksintisini gizlemek iin elinden geleni yapt. "Canm, Mariana Explorer'i Hilo'da getik." Pis pis srtt. "u anda adann kar tarafndaki Leleiwi Burnu'na yaklam olmal," diye ekledi sinir bozucu bir kahkahayla. "Bu batk sizin iin neden bu kadar nemli?" diye sordu dikkatini kendisinden uzaklatrmay umarak. "Gerekten hibir fikrin yok, deil mi?" dedi adam inanamayarak. Sonra elini Summer'n dizinden ekip harita masasna geri dnd. Masada deniz tabannn sonar grnts vard. Batk ve bitiiindeki lav alann gsteriyordu. Haritada lav aknn merkezinin yaknna bir X konmutu. 412 Cengiz Han'n Hazinesi "Kazlarnz srasnda lav alanna nfuz ettiniz mi?" "Hayr, elbette hayr. Neyin peinde olduunuzu bilmiyorum Dr. Tong. Tarihi eserler karld ve geri kalan lavn altnda. Sizin ya da bir bakasnn bu konuda yapabilecei bir ey yok." "Oh, ama yapabileceimiz bir ey var canm, bir ey var." Summer, Tong'a korku ve merakla bakarken bu yamaclarn ucyin peinde olduunu merak ediyordu. Tong, Summer' bir nbetiyle brakp kpr kanadna gitti, merdivenlerden aaya indi. K tarafna dnp yan kapa at, byk bir blmeye girdi. Duvarlar, Moolistan'daki aile kompleksindeki test odasnda bulunanlarn iki kat bilgisayar ve elektronik panellerle kaplyd. elik gibi gzleri olan ksa boylu bir adam renkli monitrlerin bulunduu byk bir masaya oturmutu. Rus sismik aratrma ekibini ldrdkten sonra Khentii Dalarndaki boa kan arama almalarnn banda bulunan adamd bu. Yaklaan Tong'a bayla selam verdi. "Kk bir fay bulduk ve koordinatlarn hedef aldk," dedi bouk bir sesle. "Mesafe yakm, ama lav alannda istenen etkiyi yaratmaya yetmeyebilir. Korkarm istediin ey olanaksz. Burada zaman kaybetmeden aabeyinin istedii gibi Alaska'ya gitmeliyiz." Tong bu szlerin kendisini rahatsz etmesine izin vermedi. "Bir iki gnlk gecikme oynadmz kumara deer. Eer baarl olursak ve o gerekten kraliyet Yuan gemisiyse Alaska'daki grev bunun yannda ok nemsiz kalacak."

Ksa boylu adam ban sallad. "Gc gittike artan drt ya da be patlama neriyorum, sonra sonular grmek iin dalglar gnderirsin. Bylece lav paralama konusunda bir umudumuz olup olmadn grebiliriz." 413

"ok gzel, akustik patlamalar gerekletir. Gece alacaz. Eer baaramazsak sabah buradan ayrlp Alaska'ya doru yola karz." Tong ayaa kalkp kontrol teknisyene brakt. Sismik akustik dzenek Basra Krfezi'nde olduu gibi geminin ay havuzundan aadaki lav alanna indirildi, ar aygt deniz tabanna dik bir ekilde oturdu. Yakndaki bir fay hatt belirlenip hedef alnd, sonra bilgisayar ilemcileri ve sinyal ykselticiler altrld. Bilgisayarda bir tkla ilk byk elektrik akm be kula aadaki dntrc dzeneinden geti. Bir saniye sonra akustik ses dalgasnn bouk patlamas belli belirsiz bir titreimle gemiye yansd. Tong beklenti dolu bir glmsemeyle patlamay seyrederken bu yolculuun iki baar kazandrmasn umuyordu. ki kilometre uzaktaki katamaran siyah gkyznn altnda koya giriyordu. Dirk ve Dahgren srf tahtalarnda uzanmaya devam ettiler. Uyduruk tekne yksek kayalk yama boyunca ilerliyordu. Su seviyesinin hemen stnde s bir knt bularak neredeyse dikey bir ekilde uzanan lav duvarnn altnda karaya ktlar. Dirk ayaa kalkp yakndaki sondaj gemisinin parlak klarna baktktan sonra kendilerini gizlemek iin yelkeni ve direi skt. ki adam oturup suda geirdikleri uzun gnn ardndan dinlenirken gemiyi inceledi. Yeterince yakn olduklar iin bir dzine kadar adamn aydnlk k gvertesindeki vincin etrafnda koturduklarm grebiliyorlard. Uzun, ayakl bir aygtn suya indirildiini grdler. "Bata ulamak iin lava sondaj yapmaya m alyorlar sence?" diye sordu Dahgren. "Bu ekilde ne bulmay umduklarn bilmiyorum." 414 Cengiz Han'n Hazinesi ki adam yemek yiyip su itikten sonra gerinerek yorgun uzuvlarn dinlendirdiler. Biraz daha glendiklerini hissedince bir saldr plan dnmeye baladlar. Derken geminin yaknndan gelen alak sesli bir homurtu duyuldu. Geminin derinliklerinden ya da altndan geliyormu gibi bouk bir sesti bu. "Bu da neydi byle?" diye sordu Dahlgren. "Sualt patlamas m?" diye mrldand Dirk. Geminin etrafndaki sulara bakt, kabarck kmasn bekledi, ama bir ey grnmedi. Koydaki suda yalnzca hafif bir kprt vard. ( / "Suyu etkilememesi ok garip. Geminin iinden gelmi olmal," dedi. "Bunun gemide bir heyecana yol amas gerekmez miydi?" diye karlk verdi Dahlgren.Tayfalarn ounun ortadan kaybolduunu ve geminin sakin grndn fark etmiti. "Yakndan bakmaya ne dersin?" Katamaran tekrar suya iterken ikinci patlama duyuldu. Birincisi gibi bu patlama da koyun sularnda bir etki yaratmad. ki adam garip patlamay dnrken ayaklarnn altndan yeni, daha iddetli bir grlt ykseldi. Yer iddetle sarslp neredeyse dengelerini bozarken grlt iddetlendi. stlerindeki dik yamatan lav paralar ve toprak dmeye balad. "Dikkat et!" diye bard Dirk yakndaki bir kayann yerinden kurtulup zerlerine doru kaydm grnce. ki adam kenara atlarken kaya yanlarndan ve katamarann bir kesinin stnden geip suya dt. Yer birka saniye daha sarsldktan sonra grlt kesildi. Depremin harekete geirdii kpkl dalgalar iddetle yamaca arptktan sonra koyun sular sakinleti. "Btn yamacn tepemize deceini sandm," dedi Dahlgren. "Hl debilir," dedi Dirk yksek lav duvarna dikkatle bakarak. "Bunu renmek iin burada dikilmeyelim." 415

Dahlgren sondaj gemisine bakt. "Bu depremi onlar meydana getirdi," dedi doal bir ifadeyle. "Patlama yznden oldu." "Kaza olduunu umalm. Bata ulamak iin lav alann paralamaya alyor olmallar." "Batk onlarn olsun. Hadi Summer' bulup btn aday kafamza geirmeden buradan gidelim."

Katamaran hzla suya sokup stne bindiler. Sessizce ayaklarm rparak kayalardan uzaklap dikkatle sondaj gemisine yaklatlar. Dahlgren nndeki tahtaya baknca ucunun bir gzleme kadar inceldiini fark etti. Dirk'e den kayann onun tahtasn ezdiini sylemeye cesaret edemedi. 416 Cengiz Han'n Hazinesi -48Si lk patlama duyulduu srada Summer dmen kkndeki harita masasnn banda bir ka yolu aryordu. Bouk ses geminin hemen altndan gelmiti. Dirk gibi o da bunun bir patlama olduunu tahmin etti. Haydutlarn lav paralamaya altklarn dnd. Kaln Enseli masann karsndan kt bir ekilde ona bakyordu. Summer'n yzndeki fke ve akn baka gld. Birka saniye sonra ikinci sualt patlamas kpry sarsnca daha geni bir glmsemeyle ttn lekeli dilerini ortaya serdi. Summer kendisini karan adamlardan tiksinse de hareketleri onu ok etkiliyordu. Cinayete bavurmalar ve batk alann lgnca tahrip etmeleri ok deerli bir ey bulduklarn dndklerini gsteriyordu. Summer, Tong'un porselen tabakla ve zerindeki kraliyet desenleriyle ne kadar ilgilendiini hatrlad. Ama altndakilere ulamak iin lav patlatyorsa anak mlekten fazlasn bulmay umuyor olmalyd. kinci ok, kpry hafife sarsarken yeniden kamay dnmeye balad. Hayatta kalmak iin bu gemiden kurtulmas gerekiyordu. Summer iyi bir yzcyd. Suya girebilirse koyun kayalk kenarna kolayca ulaabilirdi. Dik ve girintili kntl sahil hatt dnlrse karann ieri417 F:?

lerine girmek veya sahil boyunca ilerlemek kolay olmayacakt, ama belki Mariana Explorer gelene dek kayalarn arasnda gizlenebilirdi. Zorluklar ne olursa olsun haydutlarn gemisinde yolculuk yapmaktan iyiydi. Kprde yalnzca bir dmenci ve kaba muhafz vard ve bu deerlendirilebilecek en iyi frsatt. Dmenci bir tehdit oluturmuyordu. nce yapl ve uysal grnl gen bir ocuktu. Afrodit'e benzeyen bir seksen boyundaki Summer'a hayranlkla bakyordu. Summer, dikkatini masann karsndaki Kaln Enseli'ye evirdi. O bir sorun olabilirdi ite. iddet, bu irkin dili acmasz hayvana yabanc deildi. Grnndeki bir ey gzel bir kadna zarar vermekten ekinmeyeceini gsteriyordu. Summer bunu dnnce tyleri diken diken oldu. Onu kendi oyunuyla yenmek zorundayd, ama en azndan artmaca unsurunu kullanabilirdi. Cesaretini toplayarak kendi kendine ya imdi ya hi dedi. Masadan yavaa kalkarak bacaklarn amaya alyormu gibi kprnn n tarafna yryp gzel manzaraya hayranlkla bakyormu gibi yapt. Kaln Enseli hemen onu taklit edip birka adm gerisinde durdu. Summer bir an durup rahatlamak iin derin bir nefes ald, sonra iskele tarafndaki kpr kanadna dnd. Uzun bir adm att asansr ya-kalyormu gibi yaparak hzla ak kapya gitti. Nbeti homurdanarak ona hemen durmasn syledi, ama Summer aldrmad. Hzl admlarla neredeyse kapdan kmak zereyken akn nbeti, onu yakalamak iin kotu, yal elini Summer'n omzuna att. Summer'n tepkisinin hz kendisini bile artt. Bu saldry bekledii iin uzanp iki eliyle adamm bileini yakalad. Bileini yukar iterken hemen yana dnd, adamn ak avucunu yere doru evirdi. Sonra geri geri adama doru bir adm yaklap bir dizinin stne kt. Haydut bu judo hareketini bekledii iin yana srad, ama Summer, onun bileini skca yakalamt ve ellerinin bir hareketiyle bile418 Cengiz Han'n Hazinesi ini krabilirdi. fkeli adam bota kalan eliyle Summer'a vurmaya alt, fakat darbelerinin bir etkisi yoktu, yalnzca Summer'n srtn morartt. Summer karlk olarak ayaa kalkt, elini bir kez daha bkerek ar adam geriye doru savurdu. Adam acyla yutkunup sol koluyla bo yere Summer'a vurmaya alt. Ama acs ok fazla olduu iin sonunda geriye doru sendeledi. Dmenin yaknndaki konsola arpp ie yaramaz bir halde dizlerinin stne kt. Summer bileini tuttuu srece iriyar haydut aresizdi. Geminin iinden hafif bir sarsnt ykselirken konsolda krmz bir k yanp snmeye balad. Kaim Enseli dmene arpnca bir dmenin stne dm, geminin otomatik iticilerini kapatp el kontroln balatmt. Summer'n iriyar adam stndeki hkimiyetini aknlkla seyreden gen dmenci, dmenden ekilmi, ama

krmz iaret ederek heyecanla Mool dilinde bir eyler sylemeye balamt. Bu ksa mcadele yznden kalbi deli gibi arpan Summer derin bir nefes alp konsola bakt. Geminin kontrolleri ince yazlmt, ama birisi plastik etiketlerle zerlerine ngilizce tercmelerini eklemiti. Summer a bakp hzla altndaki etiketi okudu. "Manuel tici Kontrol." Aklna hemen bir fikir geldi. "Planlarda bir deiiklik oldu," diye mrldand, bir ey anlamayan dmenciye. "nce biraz gezintiye kyoruz." Summer yandaki kontrolleri tarayp SKELE LER TC VE SKELE GER TC yazl kadranlar buldu. Serbest eliyle uzanp kadranlar sfra getirdii srada altlarnda nc patlama oldu. Summer patlamann zamanlamasnn ok iyi olduunu dnd, nk patlamann sesi iticilerin deimesinin sesini maskelemiti. ansn yardmyla mrettebat geminin koyda yanal olarak hareket ettiini anlamayacakt. Geminin koy419

daki lav kayalarna arpmas an meselesiydi. Sonraki aknlk an ona kamas iin bol frsat verecekti. "Geri ekil," diye bard kontrollere doru yaklaan kaygl dmenciye. Gen adam hemen dmenden geriye ekilirken Kaim Enseli'njn yzndeki ac dolu ifadeye korkuyla bakyordu. Sondaj gemisi, sancak tarafndaki iticilerle;sessiz ve sorunsuz bir ekilde koyda ilerliyordu. Summer su seviyesinde ufak bir atrt duyduunu sand, ama gemi, grn ok zayf olduu karanlk gecede yanlamasna yol almaya devam ediyordu. Haydudun bileini tutan eli yorulmaya balad iin biraz daha dayanabilmeyi diliyordu. Saniyeleri sayarken endieli bir ekilde geminin lavlara srtnrken karaca gcrty bekliyordu. Ama ak kapdan farkl bir ses gelince kalbi yerinden kacak gibi oldu. Bu bir erkek sesiydi. "Ne oluyor burada?" diye grledi ses. Korkuyla dnen Summer, Tong'u grd. Elindeyse Summer'n kalbine nian alnm bir otomatik tabanca vard. 420 Cengiz Han'n Hazinesi -49Ayaklarm rparak direksiz katamaram sondaj gemisinin yz metre yaknma dek getirmeyi baarmlard. K tarafn aydnlatan spot klardan kanmak iin iskele tarafndaki pruvaya dndler/Gemiyi yaknlarda bir tayfa ya da nbeti olup olmadn grmek iin tararken Dahlgren birden Dirk'e doru eilip fsldad. "Kprye bak. abuk." Dirk geminin n tarafna bakt zaman yan kapdan yrmekte olan biri gzne iliti. Omuzlarn geen kzl salaryla uzun boylu biriydi bu. "Summer." "Bence o." Kardeinin hayatta olduunu bilmek Dirk'i rahatlatt. Yeni bir heyecanla katamaram gemiye doru daha byk bir gle itti. "Hadi gemiye kp neler olduunu renelim." Bunu sylemek yapmaktan kolayd. Geminin en alak gvertesi metre yukardayd. Ve gemi suda iticileriyle konumlandrld iin suya inen bir apa halat da yoktu. Dirk geminin k tarafnda bir merdiven olmasn umuyordu. Byle gemilerde bulunan bir zellikti bu. Pruvaya ulatlar ve sessizce k tarafna doru ayak rparken altlarnda nc bir patlama daha oldu. Geminin hafife sarsldn, suyun 421

hafife dalgalandn grdler, ama patlama yznden iddetle yukar fkran sular yoktu. Ay havuzunun etrafndaki klar geminin alt ksmn aydnlatyor, denizin dibine oturan ayakl aygta inen kablolar grebiliyorlard. Geminin yan tarafnda bir iki metre daha gitmilerdi ki Dirk geminin yan iticilerinin sesinin kesildiini fark etti. O daha ne olduunu anlamadan geminin gvdesi katamarana arpt, meydana gelen dalga kata-maran havaya kaldrd. Koca gemi yanlamasna stlerine geliyordu ve gittike hz kazanyordu. Dirk katamarann devrileceini anlad. Srf tahtas suya batyordu ve hareket halindeki geminin altna ekilmesi an meselesiydi. "Tahtadan atla," diye Dahlgren'e bard.

Kendisi de suya girmeye hazrlanrken bann stnde bir halat olduunu fark etti. Bu, geminin yanndan sarkan, kullanlmayan bir apa, halatyd. Dirk umutsuz bir abayla srayp sol eliyle halat yakalad. Btn bedenini dndrerek ipi iki eliyle tuttu. Arlyla gerilen ip suyun bir metre stne kadar indi. Katamarann devrilip geminin altnda kaldn grd. Dahlgren geride bir dalgayla bouup deli gibi yzyordu. "Buraya. pi yakaladm," diye seslendi alak sesle. Kendilerine dikkat ekmemeyi umuyordu. Ama sesi Dahlgren'in duyabilecei kadar yksekti. kisinin de fazla uzun srmeyeceini bildii delice bir hzla Pitt'e doru yfd. enunjn yan tarafnn andaki su her yne doru dnyor, Dahlgren'i bir o tarafa bir bu tarafa itiyordu. Sonunda kendisine yaklanca Dirk, onu dalg giysisinden yakalayp btn gcyle ekti. Sudan yeterince yukar ekince Dahlgren ipe kolunu dolayabildi. Bir dakika kadar hareketsiz asl kald, .efes nefeseydi. "ok heyecanlyd," diye mrldand. 422 Cengiz Han'n Hazinesi "Bugn ikinci kez seni sudan toplamak zorunda kalyorum," dedi Dirk. "Bu durum devam edecekse diyete girmende srar edeceim." "Bu tavsiyeyi dinleyeceim," dedi Dahlgren nefes nefese. Bir an dinlendikten sonra iplere trmanp gverteye ktlar. Dirk karanlkta hzla yaklaan yksek lav duvarna bir bak att. Dmen kknde kesinlikle bir eyler oluyordu, nk gemi kayalara arpmak zereydi ve kimse bunun farknda deil gibiydi. "Hadi gidelim," diye fsldad. "Bu gemide fazla uzun sre kalmayacamz hissediyorum." lerlemeye baladklar srada uzaklardan yeni bir ses daha geldi. Bu kez ses kydan geliyordu. Sekiz bin kilometre uzaktaki bir asansrn kaplar NUMA'nm merkez binasnn onuncu katnda ald ve uykulu gzlerle Hiram Yaeger bir termos kahveyle bilgisayar odasna doru yrd. Dr. McCammon konsola oturmu, yznde kaygl bir ifadeyle ekrana baktm grnce gzler irileti. "Beni yine mi yakaladn, Phil?" diye sordu Yaeger. "Erken geldiim iin zr dilerim. Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi'nden nemli gibi grnen yeni bir haber geldi." Yaeger yandaki dner sandalyeye otururken McCammon sismogra-m masaya yayd. "Birka dakika nce Hawaii'nin Byk Adas byk bir depremle sarsld. Bykl 7.0'm biraz zerinde ve s bir depremdi. Merkezi kydan yalnzca birka kilometre akta, Keliuli Krfezi denen bir yer." "nc oklar nasld?" McCammon'n aln krt. "Daha nce grdklerimize ok benziyordu. Grne gre insan yapm. Deerlendirmesi iin verileri az nce 423

Max'e girdim. Umarm sen yokken onun yeteneklerinden yararlanmamn bir sakncas yoktur," diye ekledi. Max bilgisayar grubunun yaknnda, kollarn gsnde kavuturmu dikiliyordu. Derin dncelere dalm gibiydi. Dnp McCammon'a glmsedi. "Dr. McCammon, size yardm etmekten her zaman zevk duyarm. Bir centilmenle almak byk zevk," diye ekledi, burnunu Yaeger'a doru hafife bkerek. "Sana da gnaydn Max," dedi Yaeger. "Dr. McCammon'm istedii analizleri tamamladn m?" "Evet," diye ban sallad Max. "Dr. McCammon'n da sana gsterebilecei gibi depremden nce kaydedilen iki gerek nc ok sz konusu. Her birinde neredeyse birbirinin ayn sismik okumalar var, ama ikinci okla birlikte younlukta hafif bir art olmu. Ve nc oklarn ikisi de yzeye yakn kaynakl." "Basra Krfezi'ndeki iki depremde kaydedilen nc oklarla karlatrdn m?" "nc oklar Ras Tanura ve Kharg Adas'nda meydana gelen depremlerden nceki oklarla hemen hemen ayn zellikleri gsteriyor. Bunlar da onlar gibi yzeye yakn meydana gelmi." Yaeger ve McCammon ciddi bir sessizlikle birbirine bakt. "Hawaii," dedi Yaeger sonunda. "Neden Hawaii?" Sonra ban sallayarak ekledi. "Sanrm Beyaz Saray'la temas kurmann zamam geldi." 424 Cengiz Han'n Hazinesi

Summer, Kaln Enseli'nin bileini brakmadan Glock otomatik tabancaya bakyordu. Tong kapda dikilmi, durumu deerlendirmeye alyordu. Arkasndaki suda derin bir homurtu yankland, ama sese aldrmadan sert adamlarndan birine boyun ediren Summer'a hayranlkla bakyordu. Kprnn karsndaki dmenci, Summer'dan uzak durmaya alrken dilini ve cesaretini yeniden bulmutu. "skele iticiler kapal," diye Tong'a bard. "Kayalara arpacaz." Ellerini telala havada sallayarak iskele tarafnda beliren kayalar iaret etti. Tong, onu anlamadan dinliyordu, ama sonra gencin hareketlerini takip edip kprnn dna bakt. O dnerken siyah neopren dalg giysili, grnmeyen bir ift kaln kol karanln iinden uzanp Tong'u gsnden yakalad. Mool igdsel olarak tetie bast, ama mermi zararszca kprnn tavanna sapland. Tong bunun zerine tabancasn sopa gibi kullanarak saldrganna vurmaya alt. Ama ok ge kalmt. Saldrgan bir adm ne kp Tong'un dengesini bozmutu bile. Tong ileri doru sendeleyerek ayaklarnn stnde kalmaya alt, ama bu yalnzca saldr425

ganinin ivmesine katkda bulundu. Saldrgan bu ivmeyi kullanp dnere' Tong'un ayaklarn yerden kesti, yalpalayarak adam kpetenin stne kaldrd. Ellerini anca serseme dnen Mool bir lk atarak gzden kayboldu. Aadaki suya arparken feryad aprtyla kesildi. Eski bir grei olan Jack Dahlgren dmen kkne dnp Summer'a gz krparak srtt. Bir sre sonra Dirk elinde bir balk kancasyla hzla yanndan geti. "yisiniz." Summer iki adama aknlkla bakyordu. "Hayatta, ama slaz." Dirk glmsedi. Bu neeli buluma herkesi yere deviren bir atrtyla ksa kesildi. Sancak tarafndaki iticilerin dinmez gcyle hareket eden drt bin tonluk sondaj gemisi yanlamasna kayalklara arpmt. Su seviyesinden lava srtnen eliin sesi ykseliyordu. Keskin volkanik kayalar geminin gvdesini kolayca yanp bir dzine noktada delik at. Deniz suyu elekten girer gibi ieri hcum edip gemiyi hzla iskele tarafna yatrd. Geminin altndaki karanlk sularda Tong'un cansz bedeni dnp duruyordu. Kendini gemiyle karann arpt talihsiz noktada buluvermiti. lk ayaa kalkan gen dmenci oldu. Geminin alarm ann alp sancak kanadna kat. Summer sonunda Kaln Enseli'nin bileini brakmt, ama haydut hi de dvecek havada deildi. Dahlgren kaburgalarna bir zpkn bastrp adam iskele kanadndaki kapdan kmas iin drtt. Dardaki adamlarn barlar srmekte olan homurtuyla rekabet ediyordu. "Neden bu geminin kaptanlnda bir roln olduunu hissediyorum?" diye kardeine srtarak sordu Dirk. "Umutsuz bir durumda alman nlemler," diye karlk verdi Summer. "Misafirlerimiz var," dedi Dahlgren kprden ieri girerek. ki kat aadaki bir adam ordusu kprye doru hcum ediyordu. 426 Cengiz Han'n Hazinesi "Yzebilir misin?" diye sordu Dirk sancak kanadna doru meyille-nen gverteye trmanrken. "Ben iyiyim," dedi Summer. "Aslnda siz gelmeden nce ben de suya atlamay dnyordum." l hzla kprden inip mrettebatn lklarnn ve barlarnn geceyi doldurduu alt gverteye geti. Pruvadaki birka tayfa bir cankurtaran botunu indirmeye hazrlanyordu, ama sular yan yatan iskele tarafn imdiden kaplamt bile. Kar taraftaki Summer mrettebatla bir kez daha karlaarak zaman kaybetmemek iin kpeteye trmanp yan yatan geminin brnden aaya kayp suya dald. Dirk ve Dahlgren de onu takip edip gemiden hzla uzaklatlar. Yeni bir deprem yeri sarsarken kydaki homurtu daha da younlat. ncekinden daha gl deprem, lav yamacnn gevek yerlerini sarst. Btn koy boyunca lav paralar kopup yamatan aaya yuvarlanmaya balad, su ve kpk fkrtarak suya arpt. Sondaj gemisinin stnde ykselen kayalklarn da dengesi bozulmu, deprem byk bir volkanik kaya parasn oymutu. Dev para bir kez yuvarland, yamatan bolua uarak doruca geminin stne indi. Kayann knts kprnn arka tarafn yard iin gverte aadaki bilgisayar odasnn stne kt. Kayann taban geminin ortasn ezip geminin byk bir blmn dmdz etti. Panie kaplan mrettebat katliamdan kamak iin suya atlad, yalnz cankurtaran sonunda pruvadan kurtuldu. Depremin homurtusu sonunda kesildi, onunla birlikte gevek kayalarn atrts da. Gece havasnda artk lmekte olan geminin gcrtlaryla bozuluyor, ara sra mrettebatn lklar duyuluyordu. Yz metre tede Dirk, Summer ve Dahlgren yal geminin son dakikalarn seyrederek suda yryordu.

427

"Gzel bir resif olacak," dedi Dahlgren geminin suda biraz daha yan yatn seyrederken. Birka dakika sonra gemi yavaa yana dnerek kayalardan kayd, dalgalarn arasnda kaybolarak yirmi be metre aadaki deniz tabanna indi. Yalnzca uzun sondaj kulesi kopup kayalk yamata kalarak geminin mezarn iaret ediyor gibiydi. "Batktan ne bulmay umuyorlard?" diye sordu Dirk. "Hi renemedim," diye cevaplad Summer. "Ama lav alann aacak kadar ileri gitmek istediler." "Bu arada da birka tane deprem rettiler," diye ekledi Dahlgren. "Bunun iin nasl bir kara kutu kullandklarn renmek isterdim." "Ben yalnzca kim olduklarn renmek isterdim," dedi Summer. * Sahilden bir uan uultusu duyuldu, bir sre sonra uak koyun stnde hafife yan yatt. Alaktan uan Sahil Muhafaza HC-130 Hercules turbo pervaneli uan ini takmlar okyanus yzeyinde parlyordu. Uak tepede dnmeye balad, cankurtaran botunun ve devrilen sondaj kulesinin stnden geip suda hayatta kalan kimse olup olmadn grmek iin aratrma sahasn geniletti. Birka dakika sonra Oahu'daki Hickam Sahas'ndan Hawaii Ulusal Hava Muhafaza'ya ait bir ift F-15 alaktan uarak geldi. Hercules'e destek vermek iin tepede tembelce dolamaya balad. Sudaki NUMA mrettebatnn bilmedii ey, Hiram Yaeger'n, ikinci depremin kantlar ortaya knca olay yerini aratrmak iin bakan yardmcsn ikna ettiiydi. Depremlerin merkezini aratrmas iin derhal askeri harekt dzenlenmiti. "Bu grnt insan rahatlatyor," dedi Summer, Hercules tepede dnmeye devam ederken. "Neden geldiklerini bilmiyorum, ama burada olduklar iin memnunum." "Bahse girerim bir sahil koruma teknesi ve helikopteri de yoldadr," dedi Dirk. 428 Cengiz Han'n Hazinesi "Kahretsin, bizi almas iin bir sahil koruma teknesine ihtiyacmz yok," dedi Dahlgren birden ve glmeye balad. "Bizim kendi kurtarma gemimiz var." Suda yaknlarda yzen bir nesneye doru yzp az sonra geri geldi. Arkasnda arplm, ama hl salam duran katamaran vard. "Katamaran. Yayor," dedi Dirk aknlkla. Summer nesneye bakt, sonra kalarn atarak, "Srf tahtam," dedi. "Onun burada ne ii var?" Dirk'n slf tafatasjna balanm ve birka yerden ezilmi almin f yum ereveye pheyle bakt. 5 "Senin tahtana ne oldu?" "Karde," dedi Dirk omuz silkerek. "Bu uzun bir hikye." 429

Saatin kollar durmutu. Ya da Theresa'ya yle geliyordu. Borjin'in alma odasndaki ssl saate srekli bakmann yalnzca saatin hareketlerini yavalattn biliyordu. Yaklaan ka giriimi endielenmesine yol ayordu. Sonunda kendisine saate bakmay yasaklayp nndeki jeolojik rapora odaklanm gibi yapmaya zorlad. alma odasna kapanm, yalnzca yemek molas vererek geceye kadar altklar ikinci gnd bu. Theresa ve Wofford'u esir alanlarn bilmedii ey, ikisinin analizleri aslnda saatler nce tamamladyd. Gece nbetini bir gece nceki gibi yalnzca bir kiinin tutmasn umarak alyormu gibi yapyorlard. Kapda bekleyen iki nbetiden biri yemekten sonra ortadan kaybolmu, ka olaslklarm artrmt. Theresa neredeyse mutlu bir glmsemeyle sismik grntleme raporunu inceleyen Wofford'a bakt. Von Wachter teknolojisiyle yaplan ayrntl grntlemeye hayran kalm, pazar kahvaltsndaki bir domuz alyla profilleri yalayp yutuyordu. Theresa iindeki korkuyu Wofford gibi atabilmi olmay diliyordu. Siyah pantolon ve siyah kazak giymi Tatiana alma odasna girdiinde saat dokuzu biraz geiyordu. Uzun salar gzelce taranmt, boy430 Cengiz Han'n Hazinesi

nunda gz alc altn bir tlsm vard. Wofford, onun ekici d grnnn altndaki souk ve duygusuz kiilii maskelemeye yetmediini dnd. "Analizleri tamamladnz m?" diye sordu aka. "Hayr," dedi Wofford. "Bu ilave profiller daha nceki varsaymlar mz etkiledi. Sondaj olaslklarn en st seviyeye karmak iin baz d zenlemeler yapmamz gerekiyor." / "Ne kadar srecek?" Wofford etkili olmas iin uzun uzun esnedi. " drt saat iinde baya yol alm oluruz." Tatiana saate bakt. "Sabah devam edebilirsiniz. Sabah deerlendirmelerinizi tamamlayp len aabeyime rapor verirsiniz." "Sonra Ulan Batur'a gidecek miyiz?" diye sordu Theresa. "Elbette," dedi Tatiana, tatsz bir glmsemeyle. Onlara arkasn dnp kapdaki nbetiyle ksa bir sre iin konutu, sonra koridorda gzden kayboldu. Theresa ve Wofford yava yava raporlar toplad, alma odasn temizleyip olabildiince oyalandlar. En iyi anslar, aslnda tek anslar nbetiyle yalnz kalmalaryd. phe ekmeden olabildiince oyalandktan sonra ayaa kalkp kapya doru yrdler. Wofford bir deste raporu yanna almt, ama nbeti raporlar iaret edip ban iki yana sallad. Raporlar masaya brakan Wofford bastonunu alp topallayarak Theresa'yla birlikte kapya yrd. Nbeti de arkalarndayd. Uzun koridorda yrrlerken Theresa'nm kalbi deli gibi atyordu. Ev sessizdi ve klar kslmt. Tatiana ve Borjin'in gney kanadndaki zel odalarna ekildii belli oluyordu. Yandaki odadan elinde bir votka iesiyle ksa boylu bir kapc knca sessizlik bozuldu. Esirlere kibirli bir ekilde bakp merdivenlere koturdu, alt kattaki hizmetkr blmne indi. 431

Wofford abartl bir ekilde topallayp zararsz bir sakat grnts yaratmaya alyordu. Ana koridorun sonuna geldiklerinde keyi dnerken yavalayp bir nbeti ya da hizmetkr olup olmadn grmek iin yan koridorlar tarad. Antreyi getikten sonra Wofford bir hamle yapmadan nce kuzey salonundaki odalarna yaklaana kadar bekledi. Yapt ey her ynyle dikkatsiz bir hareket gibi grnyordu. Bastonunu ileri uzatp Theresa'nn sa ayann nne koydu. Theresa bastona taklp bir Hollywood dublrn kskandracak ekilde sendeledi. Wofford da onu takip edip dyormu gibi sendeledi, sonra salam bacann stne kt. Yere serilmi hi kprdamayan Theresa'ya bakt. Artk her ey nbetiye balyd. Wofford'un tahmin ettii gibi Mool nbeti barbardan ok bir centilmen olduunu gstererek Theresa'ya yardm etmek iin elini uzatt. Wofford nbetinin Theresa'nn kolunu iki eliyle kavramasn bekledi, sonra bir kedi gibi frlad. Salam bacana dayanp ayaa kalkarak nbetinin stne atld. Bastonunu havaya kaldrp sapyla nbetinin enesinin altna vurdu, adamn ba geriye savruldu. Darbenin etkisiyle baston ikiye ayrld, sap takrdayarak yere dt. Nbeti, gzleri donuk donuk bakarak srtst yere devrildi. Theresa ve Wofford sessiz evde hareketsiz kaldlar. Endieyle koridorun aa tarafndan nbetilerin zerlerine hcum etmesini bekliyor gibiydiler. Ama her yer sessizdi, Theresa'nn kulakarmdaki tek ses gsnde grltyle arpan kalbinin sesiydi. "yi misin?" diye fsldad Wofford, Theresa'nn ayaa kalkmasna yardm ederek. "yiyim. ld m?" diye sordu, titreyen parmayla yerde yatan nbetiyi iaret ederek. 432 Cengiz Han'n Hazinesi "Hayr, yalnzca dinleniyor." Wofford odasndan ard perde kordonunu karp nbetinin ellerini ve ayaklarn balad. Theresa'nn yardmyla adam cilal zeminde srkleyip odasna soktu. Yataktan bir yastk klf alarak adamn azna tkt ve kapy kapatarak ieri kilitledi. "Kundaklk eritlerini kazanmaya hazr msn?" diye sordu There-sa'ya. Theresa endieli bir ekilde ban sallad, birlikte ana girie ktlar. "yi anslar," diye fsldad Wofford sonra beklemek iin yandaki stunun arkasna girdi. Theresa alma odasna tek bana dnmekte srar etmiti. Bunun daha mantkl olduuna Wofford'u ikna etmiti. Wofford sakat baca yznden ok yava ve grltl bir ekilde hareket ediyordu. Bu da ikisini de tehlikeye atyordu. Duvara dayanp ta zemine hafife basarak koridoru olabildiince hzl bir ekilde geti. Koridor eski bir saatin tik taklar haricinde hl bo ve sessizdi. alma odasna varp ieri dalarken nbetinin odadan

karken klan kapam olmasna krediyordu. Karanlk oda koridorun aydnlndan korunmasn salyordu. Endiesini hafifletmek iin derin bir nefes ald. Tandk odada el yordamyla ilerleyerek arkadaki kitapla geldi. Kitaplar rasgele alarak meldi, sayfalar avu avu koparp yere ymaya balad. Kk bir yn oluturduktan sonra kitaplar etrafna piramit biiminde dizdi. Ciltlerin srtlarn aarak sayfalan dar evirdi. Yapt iten memnun kalnca ayaa kalkp alma odasnn arkasna kadar gidip kedeki kk masay buldu. Masann stnde bir puro kutusu ve kristal konyak srahisi duruyordu. Theresa konyak srahisini alp konya odaya dkmeye balad, son ksm da kt piramidinin stne boaltt. Masaya geri dnp puro kutusunu at, iini eliyle yoklayarak Wof433 F: 28

ford'un daha nce grm olduu kibrit kutusunu buldu. Kibritleri skca tutarak parmaklarnn ucunda odann n tarafna geldi, kapy aralayarak dikkatle dar bakt. Koridor sessizdi. Kitap ynna gelerek eildi, kibritlerden birini yakt, konyakla slanan ktlara att. Patlarcasna bir alevlenme ya da hemen bir cehennem meydana gelmedi, ama kk mavi bir alev konyak lekeli haly bir nehir gibi takip etti. "Yak," dedi Theresa yksek sesle. "Bu lanet olas hapishaneyi yak." 434 Cengiz Han'n Hazinesi Aalarn arasnda hayalet gibi hareket eden siyah kauuk derili adamlar korkutucu grnyordu. karanlk figr sessizlik iinde yolu getikten sonra su kanalnn yan tarafna doru adm adm ilerlediler. Birka metre tede, da nehrinin hzla akan sulan yamata yanklanyordu. Adamlardan biri kolunu suya sokup kk fenerini at. Sakin bir akntyla dnerek ilerleyen berrak su tedeki nehrin azgnln tamyordu. Pitt feneri kapatp arkadalarna bayla iaret etti. Gnbatmndan sonra bir saat beklemilerdi. Artk ormanlk yama neredeyse zifiri karanlkt. Ge ykselen ay en az bir iki saat daha karanlkta kalmalarn salayacakt. Giordino ve Gunn'la birlikte kamyonetin arkasna binen Pitt takmlarnn yn halinde istiflendiini grd. "Su kanalnn derinlii ne?" diye sordu Gunn siyah dalg giysisini giyerken. "ki metre yok," diye cevaplad Pitt. "norkellerle idare ederiz, ama sualtnda daha uzun kalmamz gerekirse solunum aygtn kullanrz." Pitt dalg giysisinin fermuvarm ekmi, Drager solunum aygtnn kaylarn takyordu. On be kilonun stndeki sistem, dalgcn karbondioksit temizleyicilerle yeniden sirkle edilen saflatrlm havay solu435

masn salyordu. Byk elik hava tpnn yerini alan kk tp ve antasyla solunum aygt grnr kabarcklar da neredeyse tamamen ortadan kaldryordu. Pitt arlkl dalg kemerini takt, su geirmez dalg antasn ona ilitirdi. inde ayakkablar, iki el telsizi ve .45'lik Colt'u vard. Kamyonetten inerek etraf tarad, sonra ban tekrar ieri uzatt. "Beyler, gece yzmesine hazr msnz?" diye sordu. "Ben scak bir banyo ve bir kadeh viskiye hazrm," dedi Gunn. "eri girme aletlerini alr almaz hazrm," dedi Giordino. Alet kutusunu kartrp bir demir testeresi, maymuncuk, manivela ve portatif sualt fenerini bulup hepsini belindeki kemere takt. Kamyonetten indi. Gunn yznde ciddi bir ifadeyle onu takip etti. Adamlar zerlerinde siyah balkadam giysileri, ellerinde hafif palet-leriyle su kanalna kadar yrdler. Vbiimindeki kanala gelince Pitt etrafna son bir kez bakt. Ay daha ortaya kmamt, hava paral bulutluyken gr mesafesi on metreyi amyordu. Su kanalnda neredeyse grnmez olacaklard. "Hznz aa seviyede tutmaya aln. Kompleks duvarnn hemen iindeki kk kprnn altnda dar kacaz," dedi Pitt paletlerini ekerek. Reglatrn kontrol etti, maskesini takp yavaa kanala girdi. Birka saniye sonra Gunn peinden gitti, Giordino da en arkadan onlar izledi. nsann iliini kemiini donduran su, korunmal giysileri olmasa adamlar birka dakika iinde dondurabilirdi, ama su geirmez giysiler iindeki Pitt'e gre bu souk hafif bir esinti gibi hissediliyordu. Su geirmez dalg giysileriyle su kanalna yrrken an snd iin, yz maske-sindeki ac soua ramen neredeyse bu serinlie minnettar olacakt. Kanalda yerekimiyle hareket eden su, beklediinden hzl akyordu, bu yzden ayaklarn ne doru uzatp srtst uzand. Aaya doru akntda paletlerini tembelce rparak hzn yry hzna kadar dr-

436 Cengiz Han'n Hazinesi meyi baard. Su kanal yolun kvrmn takip eSiyor, Pitt aaya doru inerken bir taraftan dierine kvr#dm hissediyordu. Beton kanal ince bir alg katmanyla kaplanmt ve Piu DU Kaygan duvarlarda hzla sekip kayyordu. Bunun neredeyse rahatlatc bir yolculuk olduunu dnerek tepe deki gkyzne ve kydaki sk am aalarna bakt. Sonra aalar yava yava seyreldi, su kanal ak bir meydandan geerken dzleti. leride parlayan lo bir k sayesinde Pitt uzakta ykselen kompleks duvarn seebiliyordu. Aslnda iki k vard, biri kompleks duvarnn tepesinde, dieri nbeti kulbesinde parlyordu. Nbeti kulbesindeki iki nbeti, geni bir video ekrannn nnde oturmu sohbet ediyordu. Araziye yerletirilmi yaklak bir dzine kamera civardaki tm olaylar video ekranna yanstyordu. Bu kameralardan birisi de su kemerinin tam stndeydi. Puslu, yeil gece grntleri ara sra bir kurt ya da ceylan yakalyor, onun dnda hareketsiz kalyordu. alkan nbetiler, Borjin'in bu tr gevek davranlara hi hogrs olmadn bildiklerinden, doal uyuma veya can skntsndan kurtulmak iin kt oynama ihtiyacna direniyorlard. Kompleksi gren Pitt balkadam giysisinden biraz hava kararak gvdesini suyun birka santim altna indirdi. Suyun altna girmeden hemen nce ban evirip kendisinden birka metre geride yzen Gunn'n karanlk grntsn seebildi. Gunn'n da bu hareketini alglayp kendisi gibi suyun altna gireceini umdu. Su o kadar berrakt ki, Pitt giri klarnn parltsn ve grkemli kompleks duvarn grebiliyordu. Yaklarken olas bir arpmay karlamak iin ayaklarn gerip dizlerini bkt. D krklna uramamt. Sa tarafndaki klarn yanndan hzla geerken paletli ayaklar, kanaldan komplekse geen byk pislikleri ve davetsiz misafirleri szen metal zgaraya arpt. Hemen bir kenara geip dizlerinin stne kt ve yukar 437

bakt. Byk siyah bir obje nnde byynce, Pitt uzanp zgaraya arpmadan bir saniye nce Rudi Gunn' yakalad. Hemen arkasndaki Giordi-no da Pitt gibi ayaklarn kullanarak zgarann karsnda durdu. Nbeti kulbesindeki iki gvenlik grevlisi birka adm telerinde -ki davetsiz misafirden habersiz oturuyordu. Tepedeki kameray yakndan izleselerdi sudaki karanlk nesneleri grr ve incelemeye giderlerdi. Hatta scak kulbelerinden dar bir adm atp dikkatle ortal dinlese-ler, suyun altndan gelen bouk sesleri duyabilirlerdi. Ama nbetiler kendi havalarna dalmlard. Izgara adamn beklediinden daha kolay bir engeldi. Kesmek zorunda kalacaklar sk kafesler yerine, on be santim aralklarla duran basit, dikey demir ubuklarla karlamlard. Giordino el yordamyla yolunu bularak ortadaki ubuu yakalad, kendini dibe doru ekti. Demir testeresiyle en alttan kesmeye balad. Demir ubuk iyice paslanmt ve yalnzca birka sk darbeyle kesildi. Giordino bir sonraki ubua geerek ek bir abayla onu da kesti. Kaln bacaklarnn yardmyla iki ubuu da yukar kvrp zgaradan uzaklatrd, kanaln dibinde dar bir geit at. Giordino kolunu yakalayp onu giri deliine ektii srada Gunn dizlerinin stnde dinleniyordu. Gunn deliin etrafna dokunup ubuklarn arasndan gemek iin yan dnd. Dnp akntya kar ayaklarn rparken Pitt ve Giordino'nun delikten getiini grnce rahatlayp akntnn kendisini ekmesine izin verdi. Kompleksin duvarnn altndan geen beton boruda ilerledikten sonra dier taraftaki ak su kanalna ktlar. Gunn yavaa ayak rparak tam yzeye kt srada bann stndeki kk kpry grd. Durmaya alt srada bir kol uzanp onu kenara ekti. "Yolun sonu Rudi," diye fsldayan Pitt'in sesini duydu. Su kanalnn kaygan ve dik kenarlar k gletiriyordu, ama adamlar kprnn desteklerinden kendilerini yukar ekmeyi baardlar. 438 Cengiz Han'n Hazinesi Kk kprnn glgesinde oturarak balkadam giysilerini hzla kardlar, kprnn altna sakladlar. Kompleksi yle bir taraynca ortaln sakin olduunu grdler. Civarda atl muhafzlar da grnmyordu. Gunn dalg antasn alp gzln, ayakkablarn ve kk dijital kamerasn kard. Pitt de .45'liini ve el telsizlerini karmt. Telsizlerin sesini iyice kstktan sonra birini kemerine takp dierini Gunn'a verdi. "Yeterince silahmz olmad iin zgnm. Can skc bir durumla karlarsan bizi ara," dedi Pitt. "nan bana, gz ap kapayana dek girip kacam."

Gunn'n grevi laboratuvara gizlice girip sismik aygtn fotorafn ekmek, bulabildii btn belgeleri almakt. Eer alanlar varsa Pitt'in emrine gre kprnn yannda bekleyecekti. Pitt ve Giordino'nunsa daha malikneye girip Theresa ve Wofford'u bulmak gibi daha g bir grevi vard. "Bir sorunla.karlamazsak burada bulualm. Sonra garaja gidip Borjin'in aralarndan birini alrz." "unu al Rudi," dedi Giordino, Gunn'a manivelay uzatarak. "Kap kapalysa... ya da ar merakl bir laboratuvar faresi cann skarsa kullanrsn." Gunn keyifsiz bir ekilde glmseyip manivelay ald, laboratuvara doru yrd. Kendisini buraya getirdikleri iin Pitt ve Giordino'ya kfretmek istiyordu, ama yaplmas gerekenin bu olduunu biliyordu. Theresa ve Wofford'u kurtarmak zorundaydlar. Sismik dzenei belgelemek zorunda olmalar da bunun kiilik bir i olduu anlamna geliyordu. Kahretsin aslnda bu yz kiilik bir i, diye dnd. zel operasyonlar glerinden bir grubun mucizevi bir ekilde paratle inmesini umar gibi gkyzne bakt. Ama gkyznde yalnzca birka dank yldz bulutlarn arasndan gz krpmaya alyordu. 439

Gunn bu duygudan kurtulup ak arazide bulduu yerde allarn arkasna gizlenerek hzla ilerledi. Yalnzca giri yolunu geerken yavalad, ayaklarnn altndaki akl talarnn gcrdamamas iin neredeyse salyangoz hzyla yryordu. Pitt'in talimatlarn takip edip aydnlk, ak garaj geti. eriden gelen grltler en azndan bir kiinin tamir ilerini srdrdn sylyordu. Bitiikteki laboratuvara doru ilerlerken bir at kinemesiyle olduu yerde donup kald. Etrafnda hi hareket grmeyince sesin binann sonundaki ahrlardan geldiine karar verdi. Laboratuvar inceleyip klarn en alt seviyeye getirilmi olduunu grnce rahatlad. st kat penceresinde daha parlak klar yanyordu ve yukardan bir mzik sesi geliyordu. Laboratuvarda alan bilim adamlarnn yaam alanlar belli ki st katlardayd. Yaknlarda bir atl devriye olup olmadn anlamak iin son bir kez kontrol ettikten sonra cam girie doru gidip kapy itti. ararak kapnn kilitli olmadn ve test alanna aldn grd. Hzla ieri girip kapy arkasndan kapatt. erisi birka masa lambasyla aydnlatlmt ve bir dzine osiloskopun uultusu duyuluyordu, ama ieride kimse yoktu. Kapnn yaknnda duran askdan beyaz bir nlk alp siyah ceketinin stne geirdi. En azndan dardan bakan birini kandrabileceini dnyordu. Bina boyunca uzanan ana koridoru geerken birka ofiste klarn kapatlm olduunu fark etti. Ak koridorda yakalanmaktan korkarak yalnzca bir saniye oyalandktan sonra frtna gibi komaya balad. Ban yere eip gzlerini karya dikerek bacaklarnn izin verdii lde hzla kotu. Ge saatte alan kii onu yalnzca pencerelerinin nnden geen bir karalt olarak grdler. Btn syleyebilecekleri beyaz nlkl bir arkadalarnn byk olaslkla tuvalete kotuuydu. 440 Cengiz Han'n Hazinesi Gunn hzla koridorun sonundaki kaln kapya vard. Kalbi deli gibi arparak kilidi ap kapy itti. Geni kap sessizce ald, ierideki devasa yanksz oda ortaya kt. Odann ortasnda, tepedeki parlak klarn altnda tam Pitt ve Giordino'nun tarif ettii von Wachter'in akustik sismik aygt duruyordu. Odann bo olmasna sevinip kapdan girdi, iskeleye kt. "Yolun yarsn getik," diye mrldand, dijital kamerasn kararak. Belindeki telsizi grnce Pitt ve Giordino'nun neler yaptn merak etti. 441

"Eer sen n tarafta dikkatlerini databilirsen, ben yandan dolap onlar artabilirim," diye fsldad Pitt. Ana giri kapsnn iki yannda di kilen muhafzlar inceledi. "Evcil maymunum gereken numaray yapar," dedi Giordino belinden sarkan ar krmz ngiliz anahtarna dokunarak. Pitt ban eip Golt'un emniyetini at. Malikneye girmek iin ndeki muhafzlar etkisiz hale getirmeleri gerektiine karar vermilerdi. Zor olan ey bunu ate etmeden ve Borjin'in komplekste tuttuu kk gvenlik ordusunu harekete geirmeden yapmakt.

ki adam eve doru akan kanallardan biri boyunca sessizce ilerlediler. Yere yapp maliknenin ana giriinin etrafn saran gl yatana doru srndler. Sar renkli am gllerinin arasndan bakarken iki nbetiyi aka grebiliyorlard. Muhafzlar gece nbetinin olaysz gemesine alk bir ekilde rahat bir tavrla duvara dayanm dikiliyorlard. Akam yryne kfklar ya da Ulan Batur'dan ge saatte dndkleri zaman dnda Borjin ve kz kardeini saat ondan soma grmek mmkn deildi. Pitt yerine gemek iin Giordino'dan hareketsiz kalp kendisine be dakika vermesini istedi. Giordino bam sallayp iyice yere eilirken Pitt gi442 Cengiz Han'n Hazinesi riinzak tarafna doru ilerledi. Yata takip ederek ndeki araba yoluna geldi, akl ta kapl yolda Gunn'm yapt gibi yavaa yrd. Yoldan eve kadar olan alan akt. Pitt yere iyice eilerek o alandan hzla geti. Evin n yznde taflanlar vard. Byk bir ard alsnn ardna gizlenip arasndan n verandaya bakt. Muhafzlar yalnzca birka metre telerindeki hareketten habersiz olduklar yerde dikilmeye devam ediyorlard. ne doru srnerek aldan alya geti, st kapal kemerli giriin kysna kadar geldi. Yere melerek .45'liini skca tutup Giordino'nun gsterisine balamasn bekledi. \ Muhafzlarn pheli bir hareketini grmeyen Giordino, Pitt'e bir dakika daha verip gl yatandan kalkt. Kemerli aty destekleyen stunlarn mkemmel bir kr nokta oluturduunu fark etmiti. Stunlardan biri kendisini muhafzlardan g zityene dek yana kaydktan sonra allarn arkasndan kt. Tahmin ettii gibi eer o nbetileri gremiyorsa onlar da kendisini gremiyor demekti. Stunun arkasna gelene kadar ilerlemeye devam etti. n kap alt metre uzaktayd ve iki nbetiden birini kolayca vurabilirdi. Hi ses karmadan rahat bir tavrla stunun arkasndan kp nbetilerden birine nian ald, ngiliz anahtarn bir kzlderili baltas gibi frlatt. ki nbeti de gr alanna giren tknaz talyan hemen grd, ama hareket edemeyecek kadar armlard. Havada zerlerine gelen krmz nesneye aknlkla bakarlarken ngiliz anahtar bir tanesinin srle arpp kaburgalarn krd, nefesini kesti. Adam ac ve ok iinde inleyerek dizlerinin stne kt. Dier muhafz igdsel olarak arkadann yardmna kotu, ama arkadann ciddi ekilde yaralanmadn grnce kalkp Giordino'nun peine dt. Yalnz Giordino artk orada deildi, tekrar stunun arkasna gizlenmiti. Nbeti stuna doru giderken arkasnda ayak sesleri duyunca durdu. Ban evirdii anda akana inen .45'lii grd. 443 Cliv Cussler & Dirk Cussler , Iklar snerken Pitt ellerini adamn kollarnn altna koyup onu yere dmeden yaKaama^ ^aard. Giordino stunun arkasndan kp baygs nbetiyi ahlann arkasna tayan Pitt'in yanma geldi. Pitt, Giordino'aun uyarsndan nce gzlerindeki parlty grd. "Yere yat!" Giordino iki adm atp kendisine doru hamle yaparken Pitt yere eildi. Giordino havaya srayp Pitt'in arkasnda duran ilk muhafza doru utu. Yaral adam ngiliz anahtarnn darbesinin etkisinden kurtulmu, elinde ksa bir bakla Pitt'in arkasna yaklamt. Giordino sol kolunu uzatp muhafzn bam yana kaydrarak olanca arlyla adama arpt. Birlikte yere derlerken Giordino btn arln adamn gsne verdi. Adamn krk kaburgalannn stndeki bask dayanlmazd. Adam acyla yzn buruturarak nefes almaya alt. Giordino'nun sa yumruu adamn boynunun yan tarafna inip ln bastrd, azndan bir ses kmadan onu bayltt. "ok yaklamt," dedi nefes nefese. "Bu sray iin teekkr ederim," dedi Pitt. Ayaa kalkp kompleksi tarad. Arazi ve ev sessiz grnyordu. Muhafzlar alarm verdiyse bile bu belli olmuyordu. "Hadi bu adamlar gz nnden ekelim," dedi Pitt, kurbann yine allara doru ekerek. Giordino da onu takip edip nbetiyi yakasndan yakalad, geriye doru ekti. "Umarm bir sonraki vardiya abuk gelmez," dedi nefes nefese. Pitt, adam allarn yanma brakrken gzlerinde bir parltyla Gior-dino'ya dnd. "Bence sandndan daha abuk gelecek," dedi bilmi bir ekilde gz krparak. 444 Cengiz Han'n Hazinesi

Theresa minik alevlerin yrtk sayfalan yutarak gittike daha byk ve parlak bir yangna dnmesini seyretti. Alevler iyice ykselince, Wof-ford'un daha nce almak istedii raporlar alp odadan kt. Dosyada von Wachter'in ayrntl grntleme rnekleri, sismik fay haritalar, rahatsz edici krmz iaretler ve ayrca Alaska haritas vard. Odann gerisinde parlamaya balayan san alevlere bir bak atp koridorda komaya balad. Mermer demeye ayaklarm serte vurmadan olabildiince hzl komaya alyordu. Adrenalin damarlarna hcum ederken ka olaslnn sonunda geree dntn dnd. Plan basitti. Yangn n kapdaki nbetilerin dikkatini ekene dek antrede gizleneceklerdi. Sonra dar frlayp karmaadan yararlanarak bir ara bulacak ve n kapdan kaacaklard. Yangn artk iyice hzland iin Theresa basit ka planlarnn gerekten ie yarayabileceine inanmaya balamt. Antreye yaklarken yavalad, Wofford'un sakland yeri bulmaya alt. Wofford, onu brakt yerde, byk bir stunun yannda durmaya devam ediyordu. Theresa'nn yaklatn grnce gzlerinde korkuyla ona bakt. Theresa, ona glmseyerek ban sallad, baarl olduu me445

sajm verdi. Normalde neeli olan Wofford ta gibi bir ifadeyle duruyordu. Derken arkasndaki glgelerin arasndan elinde otomatik bir tabancayla Tatiana kt. Yznde kt bir glmsemeyle Theresa'ya tslarca-sna, "Yry iin gzel bir akam, deil mi?" dedi. Theresa omurgasndan aaya bir rpertinin indiini hissetti. Tatiana' nn dudaklarndaki kt glmsemeyi grnce korkusunun yerini fke ald. Eer kaderi onun elindeyse kolayca boyun emeyecekti. "Uyuyamadm," dedi blf yaparak. "Analizleri bitirmeye ok yaklamtk. Muhafz raporlardan bir ksmn alp odamzda almaya ikna ettim," dedi kolunun altndaki dosyay kaldrarak. Byk aba gsteriyordu, ama Tatiana'mn gzlerindeki baktan bunlarn hibirini yutmad anlalyordu. "Peki, muhafz nerede?" "alma odasnn kapsn kapatyor." Koridorun aasndan gelen kitaplarn devrilme sesinin zamanlama s harikayd. Yangn alt raflar yutuyor olmalyd. Tatiana'mn yznden soru dolu bir bak geti, silah Wofford'un stnden ayrmadan salona bakmak iin antrenin ortasna kadar geldi. Theresa'ya bakt, o da karlk olarak yavaa bam sallad. , Theresa daha nce prova yapmlar gibi ktlar Tatiana'mn suratna frlatt, Wofford da onun tabancay tutan sa koluna atld. Tatiana ikisihi de artan ylan gibi bir hareketle yarm dnp Wofford'un elinden kurtulurken savrulan dosya bann arkasndan sekip zararszca yere dt. Ktlar havada uuurken, ne ioru dnp Theresa'ya doru bir adm atarak tabancay yanana dayad. "Bunun iin seni ldrmeliyim," diye tslad kulana doru. Bu arada dier eliyle Wofford'a geri ekilmesini iaret ediyordu. "Baka ne gibi numaralarn olduunu grecsiz." 446 Cengiz Han'n Hazinesi Theresa'y Makarov PM otomatiin namlusunun ucunda yrtp n kapya gtrd. Bota kalan eliyle uzanp kapy at. "Muhafzlar," diye bard. "Gelip bana yardm edin." Mool sava niformas giymi, balklarn iyice aa indirmi iki nbeti kapdan ieri girip hemen durumu deerlendirdi. lk muhafz Wofford'a yaklap tabancasn kard, jeofizikinin kaburgalarna bastrd. Daha ksa boylu olan ikinci adam, Theresa'nn yanna gelip kolundan skca yakalad. "Aln onu," diye emretti Tatiana, silah Theresa'nn yznden ekerek. Muhafz szn dinleyerek Theresa'y kabaca ondan uzaklatrd. Theresa, Wofford'a umutsuzca bakyordu. Ne gariptir ki Wofford'un yzndeki kasvet gitmi, yerine umut dolu bir bak gelmiti. Derken kolunu mengene gibi skan el gevedi. Muhafz beklenmedik bir hareketle Theresa'nn kolunu brakt ve Tatiana'y bileinden yakalad. Gl elinin bir hareketiyle Tatiana'mn bileini evirdi. Tatiana neler olduunu anlamadan elindeki tabanca grltyle mermer zemine dt. Muhafz, Tatiana'mn bileini tekrar ekip itti, kadm yere frlatt. Aayla feryat eden Tatiana bileini tutarak ayaa kalkt. "Ne halt ediyorsunuz siz?" diye bard. Muhafza ilk kez ciddi ekilde bakyordu. Muhafzn niformasnn kollar iki beden bykt. Adam ona tamdk bir ekilde glmsyordu. Tatiana teki muhafza dnp onun da niformasnn ona kk geldiini grd. Yzne baknca kendisine hastalkl bir keyifle bakan delici yeil gzler karsnda aknlkla yutkundu. "Siz!" dedi bouk bir sesle.

"Kimi bekliyordun?" diye sordu Pitt tabancasn karnna dorultarak. "Ama siz lde ldnz," diye kekeledi. "Hayr, len sizin sahte keiinizdi," diye karlk verdi Giordino, Makarov'u yerden alarak. Tatiana bu szler zerine olduu yerde bzlm gibi grnd. 447

"Al, geldin," dedi Theresa olaylarn bu ekilde gelimesinden dolay gzleri dolmutu. Giordino, onun elini skt. "eri girerken sana kaba davrandm iin zr dilerim," dedi. Theresa anlayl bir ekilde ban sallayp karlk olarak onun elini skt. "Sizi grdmze ok sevindik Bay Pitt," dedi Wofford. "Buradan tek para halinde kma umudumuz kalmamt." "Roy'a ne yaptklarn grdk," dedi Pitt buz gibi gzlerle Tatiana'ya bakarak. "Buras kzlarn izci kamp deil. Yine de bu sarayda seni bulma zahmetinden bizi kurtardn." "Gerek saray muhafzlar gelmeden kasak iyi olur," dedi Giordino, Theresa'y kapya doru gtrerek. "Bekle," dedi Theresa. "Sismik raporlar. Basra Krfezi ve Alaska'da tektonik fay hatlarn harekete geireceklerine dair kant bulduk." "Bu ok sama," dedi Tatiana. "Seninle konuan yok karde," dedi Giordino, Makarov'u ona dorultarak. "Theresa'nm syledikleri doru," dedi Wofford. Eilip Theresa'nr yerdeki ktlar toplamasna yardm etti. "Baykal Gl'nn kuzey ucundaki petrol boru hattn tahrip ettiler, bir ekilde seiche dalgasna yol atlar. Ayrca Basra Krfezi'nde ve Alaska Boru Hatt'nn yaknnda da baz fay hatlarn hedef alyorlar." "Korkarm krfeze baaryla saldrdlar," dedi Pitt. "Bu veriler Rudi'nin u anda ektii fotoraflara uyacaktr," diye ekledi Giordino. Pitt, Theresa ve Wofford'un yzndeki aknlk ifadesini grd. "Kardaki laboratuvarda bir akustik sismik dzenek var. Krfezdeki petrol dolum tesislerine ok byk hasarlar veren depremleri balatmak iin kuUamldma inanyoruz. Belgeleriniz bu iddialar destekleyecek gibi grnyor. Saldr listesinde Alaska'nn olduunu bilmiyorduk." 448 Cengiz Han'n Hazinesi Theresa bir kucak dolusu belgeyle yerden kalkarken koridorda kulaklar sar eden tiz bir ses duyuldu. Yanan kitaplar sonunda alma odasnn dndaki yangn alarmn altrmt. "alma odasnda yangn kardk," diye aklad Theresa. "Kamak iin yangn bir saptrmaca olarak kullanmay dndk." "Belki hl kullanabiliriz," dedi Pitt. "Ama itfaiyenin gelmesini beklemeyelim." Pitt hemen kapdan karken Theresa ve Wofford, onu takip etti. Tatiana arka duvara yanam, kamaya alyordu. Giordino, onun bu abasna glmseyerek yanma gitti, kazan skca kavrad. "Korkarm sen de bizimle geliyorsun hayatm. Yrmek mi umak m istersin?" diye sordu onu kabaca kapya doru iterek. Tatiana, ona fkeyle bakt, sonra isteksizce kapdan kt. Pitt grubu hemen kemerli giriten geirip destek stunlarna gtrd, sonra birden durdu. Sa tarafndan gelen nal sesleri maliknenin kuzey tarafndaki bir atl devriyenin alarm duyup girie doru drtnala kotuunu belli ediyordu. leride ahrlarn ve gvenlik barakalarnn bulunduu yerden barma sesleri duyuluyordu. Pitt alarm duyup oraya koan muhafzlarn elindeki fenerlerin ve lambalarnn klarnn eve doru hzla yaklatn grd. Pitt, Theresa'nn malikneyi yakm olmasna sessizce kfretti. Birka dakika nce gitmi olsaydlar, bu kargaa ilerine yarayabilirdi. Ama imdi btn gvenlik kuvvetleri uyanm, onlarn olduklar yere doru kouyordu. Tek seenekleri gizlenip muhafzlarn yanlarndan gemesini beklemekti. Pitt stunlarn arkasndaki gl aalarn iaret etti. "Herkes yere yatsn. Eve girmelerini bekleyip sonra yola devam edeceiz," dedi alak sesle. 449 F:29

Theresa ve Wofford hzla yere yatp dikenli ieklerin arkasna gizlendi. Giordino, Tatiana'y yeni tomurcuklanan bir alnn arkasna itip azn kapatt. Dier eliyle Makarov'u kalasna dayayp, "tt," dedi. Pitt yere melip telsizini kard, dudaklarna gtrd. "Rudi, beni duyuyor musun?" dedi hzla. "Kulaklarm drt atm," diye fsldayan bir ses duyuldu. "ktayz, ama burada bir parti balyor. Be on dakika iinde bulumalyz." "Toparlanp garaja gidiyorum. Tamam." Ahrdan muhafz yaklarken Pitt yere indi. Birka adm telerinden geip malikneye dalan muhafzlar kapdaki nbetilerin yokluunu fark etmemiti bile. Yalnzca yanndaki lambalardan lo bir k yansyordu. Pitt ve dierleri iyice karanla sndlar. Atl devriye neredeyse elli metre tedeydi. Pitt gl aalarn geip muhafzlar yaklamadan araziye kmay dnd, ama sonra vazgeti. Atl muhafzlar girite kimsenin gizlenmesini beklemiyordu. ansn yardmyla Theresa'nm kard yangn yeterince byk olduu iin muhafzlar itfaiyecilik yapmak zorunda kalacaklard. Alt kiiden oluan atl devriye girie doru hzla yaklarken akl ta kapl araba yoluna gelince birden dizginleri ekip durdular. Atllarn girite yanm daire eklinde yaylp beklemelerini seyreden Pitt kendini huzursuz hissetti. ki at huysuzlarken binicileri onlar hareketsiz tutmaya alyordu. Maliknedeki alarm birden susmu, yaklaan dier drt muhafz araba yolunda kalmt. Yangn ya kontrolden kmt ya da Pitt'in korktuu gibi yaylmadan sndrlmt. Cevap, kr edici beyaz bir kla geldi. Kemerli giriin stndeki bir dzine projektr yanmt. Halojen ampullerin btn araziye yaylyordu. Gl aalarnn altnda uzanm Pitt ve dierlerinin bedenleri aka grlyordu. 450 Cengiz Han'n Hazinesi Pitt .45'liini skca kavrayp en yakn atlya nian ald. Ayaktaki muhafzlar uzaktayd ve silahl gibi grnmyorlard. Ama atllarn durumu farklyd. lmcl ok ve yaylarna ek olarak hepsinde tfek vard. Ve de namlular Pitt ile arkadalarnn stne evrilmiti. Giordino'nun da Ma-karov'la atllara nian aldn grse de pek fazla anslarnn olmadn gryorlard. Mermer antrede ayak sesleri yanklanp drt kii verandaya knca silahl atma anlamsz hale geldi. Avluda koan muhafz birka adm atp durdu, Pitt ve dierlerine bakt. Duman ve kller parlak turuncu gmleklerini karartmt, ama adamlarn gzlerinde panik yoktu. Pitt'i daha fazla ilgilendiren eyse kollarndaki AK-74 saldr tfekleriydi. Tfekli adamlarn yanndan hzla geen drdnc adam evin sahibi gibi davranyordu. Az sonra da gerekten yle olduu anlald. Borjin'in mavi ipek sabahl fkeden kzarm yzyle byk bir tezat oluturuyordu. Yandaki allara batanca soyulmu, baygn nbetileri grd. Pitt ve dierlerine fkeli ekilde bakt. ll bir sesle homurdand."Bunu size deteceim." 451

Yanksz odaya girdiinde Gunn'n bedeninde dolaan korkunun yerini merak ald. Daha nce ses geirmez test odalar grmt, ama hibiri bu yksek tavanl odadaki kadar gl elektronik dzeneklerle dolu deildi. Sra sra bilgisayarlar ve g hatlar d platformu kaplyor, ona bir Trident denizaltsndaki bilgisayar ileme ekipmann hatrlatyordu. lgisini en ok odann ortasndaki, metre yksekliinde, birleik borudan oluan garip uzant ekmiti. Gunn akustik transistre bakarken Yaeger'in bu aygtn bir deprem yalatabilecei eklindeki tezini dnp rperdi. Odadaki scakln 40 dereceye yakn olduunu fark edince rpertisi hemen tere dnt. Odadaki ekipmann altn fark edip ard. nceden programlanm bir tr test devam ediyordu. Elektronik aygtlar altran g tesisleri oday kuru saunaya evirmiti. dn ald labo-ratuvar gmleini ve altndaki ceketini kard. Dijital kameray karp platforma kt. En sondan balayarak aceleyle her ekipmann fotorafm ekti. Bol bol terlerken girie gidip kapy at, serin havann ieri girmesini salad. Yaklaan ayak seslerini ve telsizi daha iyi duyacan dnerek kapy ak brakp fotoraf ekmeye devam etti. nnde lks deri bir sandalye olan byk bir konsola gelince durdu. Sismik dzenei altran sistem operatrnn kontrol istasyonuydu buras. Sandalyeye oturup karsndaki parlak renkli dz ekran inceledi. 452

Cengiz Han'n Hazinesi Ekranda Almanca TEST DEVAM EDYOR mesaj yanp snyordu. Batk kinci Dnya Sava'na ait yolcu gemisi Wilhelm Gustloffu incelerken birka ay Alman aratrma ekibiyle alt iin Gunn'n basit dzeyde Almancas vard. Devam eden software testini okudu, DURDUR yazl kutuya tklaynca ekranda canl bir soyut grnt belirdi. Her biri farkl altn sars tonundaki kelti katmanlarnn boyutlu grnts ekrana geldi. Kenardaki lek be yz metreyi gsteriyordu. Gunn bunun iaboratuvarm hemen altndaki keltinin stratigrafik grnts olduunu tahmin etti. Masadaki fareye uzanp kendisine doru ekti. Ekrandaki ok iareti hareket ederken birka adm tedeki yksek transistrden yksek bir tklama sesi duyuldu. Monitr yeni bir yeralt grntsn gsterirken tklama sesi hemen kesildi. Gunn yandaki lein be yz elli metreyi gsterdiini grd. Von Wachter sismik grntleme sistemini gerekten de olaanst bir seviyeye getirmiti. Gunn fareyi ileri geri oynatp yzlerce metre dipteki kelti katmanlarnn kristal berraklndaki grntsne hayranlkla bakt. Bir elektrik motoru mekanizmay dndrp nfuz etme asn deitirirken yanndaki akustik dzenek tklayp duruyordu. Gunn bilgisayar oyunu oynayan bir ocuk gibi aygtn sunduu grntleri bylenmi gibi seyretti, yer katmanlarndaki anormallikleri inceledi. Pitt'in kendisini telsizden aradn zorlukla fark edince sinyali kaybetmemek iin ak kapya doru kotu. Telsizi kapatarak koridorun iki yanna bakt. Kimseyi gremeyince tekrar sismik dzenein ve yardmc ekipmann yanna kotu. Ceketini giyip gitmeye hazrlanrken konsoldaki baz belgeleri ve ktlar kartrd. Paslanmaz elik dosyaya mandallanm kaim bir kitapk olan operatrn el kitabn buldu. n sayfalar kaypt, son ziyaretinde Pitt tarafndan koparlm olmalyd. Gunn dosyay ceketinin iine sokup fermuvar ekti, kapya gitti. Dar kmak zereyken telsizden bir ses geldi. Sesin Pitt'e ait olmadn fark edince kalbi yerinden kacakm gibi oldu. Ve adamn syledikleri plann baarsz olduunu gsteriyordu. 453 Clive Cussler & Dirk Cnssler 56 Pitt yavaa ayaa kalkt. Borjin'in makineli tfekli adamlarn kkrtmamak iin Colt'u aada tutuyordu. Giordino'nun Tatiana'y kaldrp aabeyine doru evirmesini bekledi. talyan, Makarov'u grnecek ekilde Tatiana'nm zerine tutmutu. Tatiana, onun elinden kurtulmaya alt, ama baarl olamad. "Brak beni domuz. Hepiniz l saylrsnz," diye tslad. Giordino yalnzca glmseyip onu salarndan yakalad, Makarov'u kulana doru biraz daha bastrd. Tatiana acyla yzn buruturup mcadeleyi brakt. Btn gzler Tatiana'dayken Pitt silah Borjin'in karnna doru kaldrd. Sol eliyle dikkat ekmeden telsizinin dmesine dokundu. Gunn'n iinde bulunduklar durumu anlayacan umuyordu. Borjin, kardeinin durumuna hafif bir ilgisizlikle bakyordu. Pitt ve Giordino'yu yakndan incelemesiyle birlikte gzleri alev alev yanmaya balad. "Siz," diye bard kendini toparlayarak. "lde hayatta kalmay baarp arazime tekrar m girdiniz? Neden byle bir aptallk yapyorsunuz? Yalnzca arkadalarnzn hayatn kurtarmak iin mi?" Bayla, aklllk ederek Tatiana'nm arkasna geen Theresa ve Wofford'u iaret etti. 454 Cengiz Han'n Hazinesi "Depremlerine ve petrol iin ilediin cinayetlere son vermeye geldik," diye cevaplad Pitt. "Ve bir de Cengiz iin geldik..." Pitt'in depremlerden sz ettiinde Borjin hibir tepki vermedi. Ama Mool askeri liderin adnn anlmas Borjin'in titremesine neden oldu. Yz kzarrken gzleri ksld, Pitt neredeyse dudaklarndan alevler kmasn bekliyordu. "nce lmle tanacaksnz." Borjin etraflarn kuatan muhafzlara iaret etti. "Olabilir. Ama sen ve kardein de bu yolculukta bize elik edeceksiniz." Borjin, kendisini byle cesur bir ekilde tehdit eden gl adama bakt. Pitt'in gzlerindeki elik gibi kararllktan lmle daha nce de pek ok kez karlatn anlad. Kendi idol Cengiz gibi o da savatan korkmuyordu. Ama Pitt'in de bir zayf noktas olduunu dnyordu. Ondan sonsuza dek kurtulmak iin bu zayfl kendi lehine kullanabilirdi. "Adamlarm seni hemen yere ykar," diye tehdidine karlk verdi. "Ama kardeimin lmesini istemiyorum. Tatiana'y brak, arkadalarn gidebilir."

"Hayr," diye itiraz etti Theresa, Giordino'nun nne geerek. "Hepimizi brakacaksn." Sonra Giordino'ya fsldayarak, "Geride kalp ldrlmenize izin vermeyeceiz," dedi. 'Talepte bulunacak durumda deilsiniz," dedi Borjin. leri geri y-rrm gibi yapnca Pitt, onun kendisini ate alanndan kurtarmaya altn anlad. Borjin, muhafzlardan birinin arkasna geerken Pitt .45'li-in kabzasn kavrad, sonra durdu. Demir aydanla ekile vurulmu gibi bir gmleme oldu. Ama patlama giriin etrafndaki silahlardan gelmemiti. Grlt kompleksin kar455

smdan, laboratuvar tarafndan geliyordu. Herkes aknlktan donmu bir haldeyken yirmi saniye geti, ardndan ikinci bir patlama daha oldu. Sesi ilk tanyan Tatiana oldu. Sesinde bir korkuyla aabeyine bard. "Von Wachter'in aygt. Birisi onu altrd." Bir tapnak an gibi ses karan nc patlama grlerken kompleksin karsndaki laboratuvar sarsld. Gunn bask altnda byk bir sknet gstermiti. Pitt'in, onun kantn fotorafn ekip kompleksten kamasn, yetkililerle ^balant kurup Borjin'i ortaya karmasn tercih edeceini biliyordu. Ama oradan kap arkadalarn lme terk edemezdi. Bir maniveladan baka silah olmad iin onlarn yanna komasnn kendi lmnden baka bir katk salamayacan da biliyordu. Ama belki Borjin'in canavarn onun aleyhine kullanabilirdi. Yanksz odaya geri dnp kapy arkasndan kapatt, konsola kotu. Sistemin ak olduu ve birka dakika nce kontrollerle oynad iin memnundu. Operasyon koltuuna oturup fareyi kapt, daha nce grd grnty arad. l aygt komutlarn yerine getirmek iin tklayp uuldarken Gunn imleci deli gibi oynatt. Sonunda arad tabakay buldu. ki kelti katmann belirgin bir kesikle ayran garip bir kelti hat-tyd bu. Kesiin etrafnda bir dzine kadar yuvarlak leke vard. Bunlar aslnda kayadaki atlaklar gsteriyordu. Bunlarn fay hatt ya da o noktada biriken bir basn olup olmad konusunda bir fikri yoktu. Belki akustik sismik dzenekle bu pek fark etmezdi. Gunn cevaplan bilmiyordu, ama iinde bulunduu artlar altnda yapabilecei en iyi ey buydu. mleci kelti kesiinin tepesine getirip dmeye bast. ayakl aygt yeniden tklarken aydnlk yark yanp snmeye balad. Gunn imleci ekrann tepesine getirip bir sra mny tarad. Scak odada deli gibi al456 Cengiz Han'n Hazinesi srken alnndan terler inmeye balad. Yazlm von Wachter ve ekibi tarafndan gelitirildii iin her komut Almancayd. Gunn umutsuzca zihnini tarad, unuttuu szleri ve ifadeleri hatrlamaya alt. Von Wachter'in grntlemesi srasnda yksek frekans dalgalarn younlatrlm olarak kullandn syleyen Yaeger'n raporunu hatrlad. wEiTE'in ykseklik anlamna geldiini tahmin etti, en yksek seviyeyi seip yirmi saniye aralarla tekrarlama dngsn seti. Yanp snen krmz kutuda koyu harflerle AKTVEREN yazyordu. Gunn, kendine ans dileyip dmeye bast. nce bir ey olmad. Sonra ekranda hzla yazlm metni akmaya balad. Gunn'a yle geliyor olabilirdi, ama odadaki g ykselticiler ve bilgisayarlar fiziksel olarak canlanm, alak bir uultuyla alyordu. Alnn silerken oda scaklnn birka derece ykseldiini hissediyordu. ayaklnn tekrar tkladn, ama bu kez bir tepe noktasna ulatn fark etti. Iklar titreirken ayaklnn ters evrilmi ucunda byk bir patlama oldu. Yalnzca birka santim teye yldrm dm gibiydi. Akustik patlama binay sarsarken Gunn neredeyse sandalyesinden dyordu. Kulaklar nlarken sendeleyerek kapya doru gitti, ama sonra durup umutsuzca odaya bakt. Yanksz oda. Ses dalgalarm emmek iin tasarlanmt. Akustik dzenekten ykselen younlatrlm sesler bile sesi nleyen yer panelleri yznden ciddi ekilde hafifliyordu. Sistemi altrma abas boa gitmiti. Gunn iskeleden kpk zemine atlad, ayaklnn tabanna doru eildi. Bir sonraki patlamay bekleyip kulaklarn tkarken ikinci akustik patlama gmledi. iddetli grlt Gunn'n dizlerinin stne kmesine neden oldu, ama hemen toparlanp ayaklnn tabanna doru srnd. Yirmiye kadar sayp bir sonraki patlamay beklerken aygtn altndaki kpk de457

meyi deli gibi yrtmaya balad. ans onun tarafndayd, nk kpk paneller zemine monte edilmemiti ve byk paralar halinde kolayca sklyordu. Kpn altndaki zemin fayans kaplyd, ama donuk gmi

grntden fayanslarn ekstra ses boucu olarak kurundan yapldn grd. Konsola doru atlp masada brakt manivelay kapt srada on bire kadar saymt. Manivelann ucunu fayanslarn bittii noktaya sokup ar fayanslardan birini kanrtp yana kaydrd. On sekize gelmesine aldrmadan hzla eilip kurun plakay daha skt. lk fayansla birlikte hepsi akustik dzenein ucundaki ii yapan ksmn altnda bir kare olumutu. Gunn adrenalin hcumu srasnda ok hzl saym olmalyd, nc patlama duyulurken bir adm geri ekildi. Ellerini kulaklarna tkayarak aaya bakt, aygtn binann temelini oluturan ince beton katmandan aaya doru atelediini grd. "Bu konuda yapabileceim bir ey yok," diye mrldand, patlama getikten sonra. Kapya kotu. Ar kapy iterken silahl bir ordunun kta kendisini karlamasn bekliyordu. Ama muhafzlarn hepsi malikneye komutu, en azndan imdilik. Muhafzlar yerine kiminin zerinde pijamalar olan kk bir bilim adam grubunu grd. Odadan karken bilim adamlarndan birinin lk atarak fkeli kalabal zerine ynlendirdiini fark etti. Birka metre zgrce kotuktan sonra sandaki en yakn ofise dald. Laboratuvar binasndaki ofislerin ou gibi oras da ok az eya ile denmiti. Bir duvarda gri metal bir masayla bir kenarda elektronik aletlerle dolu laboratuvar masas vard. Bu eyalarn hibirinin Gunn iin bir nemi yoktu. nemli olan tek ey baheye alan kk pencereydi. Pencereye karken kendisine verdii manivela iin Giordino'ya sessizce teekkr etti. Manivelay gl bir ekilde savurarak kt ucunu camn ke458 Cengiz Han'n Hazinesi narna vurdu, cam paralad. Akustik dzenekten drdnc ve son patlama yayld srada yere yeni atlamt. Artk binann dnda olduu iin patlamann iddetini ok hafif hissetmiti. Bilim adamlar Gunn'a aldrmayp odaya hcum ederken krk camdan lgnca barmalar geliyordu. Bir patlama daha olmadan sistemi kapatacaklarn biliyordu. Deprem yaratmak iin oynad kumar kaybetmiti. Bu kumarla birlikte Pitt ve Giordino'nun hayatn kurtarma ansn da. 459

/ kinci patlamann sesi komplekste yanklannca Borjin iki atl muhafza gidip durumu incelemelerini emretti. Adamlar drtnala karanlk komplekse doru ilerlerken uzaklardan hafif bir homurtu sesi duyuldu. nc sismik patlamann derin grlts nal seslerini ve uzaktan gelen homurtuyu bastrd. "Arkadalarnz da m getirdiniz?" diye Pitt'e sordu Borjin. "Seni sonsuza dek hapse atmaya yetecek kadar," diye cevap verdi Pitt. "O zaman onlar da sizinle birlikte lecek." Laboratuvarn paralanan camnn sesini akustik sismik dzenein drdnc patlama sesi takip etti. Sonra her yer sessizleti. "Grne gre arkadalarnz muhafzlarmla tant," dedi Borjin glmseyerek. Uzaktan gelen homurtu yaklaan bir gk grltsnn sesi gibi tepelerde yankland srada yznde hl alayc bir glmseme vard. Ama bu kez homurtu yanklanmaya devam etti, younluu yaklaan bir andrrcasna artt. Kompleks duvarlarnn dndaki kurtlar hep birden acyla ulumaya balad. Kompleksin iindeki atlar insanlarn n gre460 Cengiz Han'n Hazinesi medii yaklaan felaketi hissedip endieyle beklerken grltl ekilde kinemeye baladlar. Yzeyin bin metre altnda, l dntrcden gnderilen younlatrlm ses dalgas ls Gunn'n hedef ald krn stnde topland. kelti kesii gerekten de eski bir fay kryd. Sismik dzenein ilk iki patlamas odann kalkamyla dald iin faya yalnzca hafif bir akm gndermiti. Ama nc patlama birleik ok dalgalarnn btn gcyle vurmutu. kelti dayanmasna ramen, sismik dalgalar fay hattn etkileyen bir titreim kuvvetiyle sarsmt. Drdnc patlama ii tamamlamak iin yeterliydi. Bir fay hatt, yaps gerei harekete eimli ta kr anlamna geliyordu. Depremlerin ou fay blgelerindeki kaymalarla ortaya kan enerjinin sonucuydu. Basn, alttaki tektonik hareket nedeniyle fay boyunca belirli bir noktada birikir, ani bir kayma bu gerilimi azaltrd. Fay hattndaki kayma, yzeyde sarsntya yol aar, eitli ok dalgalar gnderen bir deprem meydana getirirdi.

Drdnc ve son akustik dalga patlamas Moolistan da yamacndaki fay hatt iin bir torpido etkisi yapmt. Sismik sarsntlar kr etkilemi, dikey ve yatay ynlerde kaymasna yol amt. Bklme ufakt, eyrek kilometre yark zerinde yalnzca birka santimlik aralanma meydana gelmiti, ama yzeye ok yakn olduu iin dalgann etkisi ok arpc oldu. ok dalgalar, yatay ve dikey sarsnt frtnas halinde yzeye hcum etti. Depremin bykl Richter leine gre 7.5'ti. Ama lek, sarsntnn dikilenler tarafndan on kat daha gl hissedildii yzeydeki gerek younluu yanstmyordu. Bu hareket Pitt ve dierleri iin alak bir homurtu eklinde balayp yeraltndan bir yk treni geiyormu gibi iddetlendi. Sonra ok dalgalar yzeye ulat ve ayaklarnn altndaki zemin dnmeye balad. Bata yer 461

ileri geri sarsld. Sonra gc sabit bir ekilde artarak her yne doru krlmaya balad. Deprem baladnda Pitt ve muhafzlar birbirlerine dikkatle bakyorlard, ama iddetli sarsnt az sonra herkesin ayaklarn yerden kesti. Pitt muhafzlardan birinin verandann merdivenlerine srtst dtn, makineli tfeinin elinden frladn grd. Pitt ayakta kalmak iin mcadele etmeyip yere yatp elinde .45'ligi ile kollarn ne uzatt. Daha kk ve hafif silah ona muhafzlara kar stnlk salyordu. Hl ayakta duran en yakndaki muhafza nian alp tetie bast. Sarsntya ramen Pitt hedefini vurdu ve adam srtst yere serildi. Pitt tabancasn hzla, dengesini korumak iin abalayan ikinci muhafza evirip arka arkaya tetie bast, muhafz karlk olarak kendi AK-74'n kulland. Pitt'in atlarndan ikisi hedefe isabet edip adam hemen ldrrken onun mermileri Pitt'in sol tarafndaki topraa sapland. Pitt hemen namlusunu Borjin'in nne den birinci muhafza evirdi. Mool zengin ilk merminin ardndan basamaklara km, Pitt, ona dnerken kapdan ieri dalmt. Muhafz sendeleyerek Borjin'in peinden giderken merdivenlere kadar varmt ki, Pitt tetie bir daha bast. Baka bir mermi vzldayarak yanndan geti. Giordino, Tatiana'y yere devirdikten sonra silahn atelemiti. Sarsnt tepe noktasna varmt ve iki adamn nian almas iin mkemmeldi. Muhafz yara almadan yalpalayarak kapdan ieri dald. Araba yolunun dier tarafndaki atl muhafzlar iin endie etmeye gerek yoktu. Ayaklarnn altndaki zeminin neden sarsldn anlayamayan atlardan hl kinemeler ykseliyordu. Dehete kaplan atlardan aha kalkt, binicileri dizginlere asld. Drdnc at aha kalkp ileri frlad, drtnala koarken l muhafzlarn stnden geti. iddetli sarsnt neredeyse bir dakika srd ve yerde yatanlarn kendilerini havaya atlyormu gibi hissetmelerine yol at. Borjin'in malik462 Cengiz Han'n Hazinesi nesinde klar snerken cam ve eyalarn angrts duyuluyordu. Kompleksin karsndaki laboratuvardan bir alarmn iniltileri yaylyordu. Ve sonra her ey bitti. Homurtu kesildi, sarsnt yava yava kesildi, komplekse rktc bir sessizlik kt. Giriin etrafndaki klar snm, Pitt ve dierlerini karanlkta brakmt. Ama atmann daha bitmediini ok iyi biliyordu. Dierlerine baknca Theresa ve Wofford'un yaralanmadn grd, ama Giordino'nun bacanda krmz bir izgi vard. Giordino yaraya hafif bir rahatszlk duyuyormu gibi bakt. "zgnm patron. Bir kurun sekti. Ama kemie gelmedi." Pitt ban sallad, sonra atlar susan svarilere dnd. "Destek stunlarnn arkasna gizlenin. abuk," diye talimat verdi Pitt. Szlerini yeni bitirmiti ki, atllardan biri ate at. Giordino hafife sekti. Tatiana'y stunlardan birine ekerken Theresa ve Wofford bitiikteki stunun arkasna meldi. Pitt nc stunun arkasna gemeden nce genel bir koruma atei at. Mermer stunlarn arkasna geip evden ve atllardan alan ateten en azndan geici olarak korunuyorlard. Atlar sakinleince geriye kalan be atl serbeste ate ap stunu vurdu. Ama imdi avlar gizlenirken atllar ortada kalmlard. Giordino hzla ileri atlp stunun yanndan en yakn atlya iki el ate etti. Hedef muhafz bacandan ve omzundan vurulurken arkada atee karlk verdi, Giordino'nun arkasna snd stunu vurdu. Yaral atl tfeini drd, araba yolunun arkasndaki allarn arkasna ekildi. Giordino geri ekilirken sra Pitt'teydi. Eilip iki el ate etti, dier muhafz kolundan vurdu. Devriye lideri bir emir verdi ve geriye kalan atllar arkadaki allara doru kotular. Giordino, Pitt'in bulunduu yere dnd. "Geri dnecekler. Bir dolarna bahse girerim attan inip yryerek saldracaklar."

463

"Belki u anda etrafmz saryorlardr," dedi Pitt. Gunn' dnp telsizine uzand, ama yerinde yoktu. Deprem srasnda dm olmalyd. "Telsizi kaybetmiim," diye kfretti. "Rudi'nin bize yardm etmek iin daha fazla bir ey yapabileceini sanmyorum. Be mermim kald." Pitt'in Colt'unda da yalnzca birka mermi kalmt. Wofford ve Gi-ordino topallarken fazla uzaa gidemezlerdi. Muhafzlar kompleksin etrafnda bir halka oluturup taraftan yaklaacaklard. Pitt maliknenin ak kapsna bakp ierisinin savunma iin en iyi seenek olduunu dnd. erisi garip derecede sessizdi. Belki Pitt ve Giordino, muhafz vurmutu ve Borjin ieride saklanyordu. Pitt bir dizinin stnde kalkp dierlerini eve kadar gtrmeye hazrlanrken kapnn nnden hzla bir glge geti. Pitt soluk kta tfek namlusuna benzer bir ey grd. Arkasndaki allarda ani bir hrt ok ge kaldm sylyordu. Tuzak kurulmutu ve kaacak yer yoktu. Silahlar yetersiz, adamlar yetersiz, gizlenecek bir yer yokken bulunduklar yerde direnmeleri gerekiyordu. Derken yamatan derin bir homurtu yankland. Depremden nceki homurtuya benzer seste garip bir farkllk vard. Bu sesle birlikte yeni ve beklenmedik bir felaket geldi. 464 Cengiz Han'n Hazinesi

Pitt homurtunun yeraltndan deil, dalardan geldiini fark etti. Her saniye iddetlenen, gk grltsn andran bir sesti bu. Ses, yaklatka homurtudan fosurtuya dnyor kompleksteki herkes sesin geldii ana girie bakyordu. Sanki ses bir dzine 747 ayn anda pistten havalamyor-mu gibi iddetli bir dzeye ulat. Grltnn arasnda kompleksin giriine yakn yerden panie kaplm barmalar duyuldu. Duvarlarn dnda grlmeyen girii koruyan iki muhafz ar demir kapy amaya alt. lklar ve kama abalar devasa su duvarnn altnda kayboldu. Deprem, bir kilometre yukarda, nehir kysna dikey olan derin bir yangn tetiini ekmiti. Yerekimi kuvvetinin baka bir tarafa ynlendirdii iddetle akan sular, karmak bir girdap oluturuyordu. Su kanalnn aznda btn nehir yatay olarak yn deitiriyor, ykseltilmi toprak yol boyunca yeni bir rota oluturuyordu. Yolla kanal arasnda ekipman tamak iin yaplm yksek patika, kompleksin gr alan iinde istemeden bir baraj oluturmutu. Hcum eden sular bu ukuru doldurup geni bir rezervuar haline getirmi ve fazla sular patikann stnden tamaya balamt. Taan sular toprak du465 F:30

varda bir yark ap hzla tabana kadar indirdi. Btn patika bir anda kendi arlyla kt, su duvarn serbest brakt. Biriken buz gibi siyah su havuzu, metre yksekliinde bir dalga halinde komplekse doru hcum etti. ok ge olana dek yaklaan sel sularn fark edemeyen kapdaki iki nbeti, sularn altnda kald. Azgn sular n kapy skp kanaln stndeki duvarda bir delik aarken hzn biraz kaybetti. ki su kabarts kompleksin iinde birleip iki metre yksekliinde bir dalga halinde malikneye hcum etti. Pitt yaklaan su duvarna bakarken ondan kamalarnn bir yolu olmadn dnd, zellikle de Giordino ve Wofford'la. Etraflarn inceleyerek hayatta kalmalar iin tek bir anslar olduunu grd. "Stunlara sarlp tutunun," diye bard. Veranday destekleyen Dorik mermer stunlarn stndeki derin yivler skca tutunmaya izin veriyordu. Theresa ve Wofford stunu kollaryla tamamen sarp ellerini birletirdi. Giordino kaln kolunu stuna sararken dier eliyle Makarov'u skca kavrad. Tatiana yaklaan sular karsnda vurulma korkusunu brakp dehet iinde Giordino'nun beline sarld. Pitt son anda yere uzanp stuna tutundu, nefesini tutup azgn sular bekledi.

Ama nce adamlarn lklar duyuldu. Araba yolunu gizlice kuatan muhafzlar, sel sularyla savunmasz bir ekilde karlat. Malikneye hcum eden dalga adamlarn ayaklarn yerden kesip onlar sarp sarmalad. Pitt yalnzca birka adm tedeki muhafzn sularla eve doru akarken att ac dolu l duydu. Dalga hi direnle karlamadan yoluna devam etti, laboratuvann ve garajn yanndan geip kompleksin kuzey tarafna doru ilerledi. Derin bir homurtunun elik ettii dalga, malikneye arpnca byk bir atrt duyuldu. Pitt'in umduu gibi mermer stunlar saldrnn en ar ksmyla karlamt, ama yine de bacaklar yerden havalanm, eve doru 466 Cengiz Han'n Hazinesi ekiliyordu, lk dalga stnden geerken stuna skca sarld, suyun gl ekii yava yava azald. Sel sularna kaplp bir yerlere arpmann verdii ilk korkunun yerini buz gibi suyun oku almt. Ac souk nefesini kesti, derisine binlerce ine batyormu gibi oldu. Stuna sarlp ayaa kalknca sularn bacaklarna geldiini fark etti. Yandaki^stunda Giordi-no'nun Tatiana'y suyun altndan kardn grd. Mool kadn ksrp azndan sular pskrtt. Bir saniye sonra Theresa ve Wofford souk su yznden hzl hzl nefes alarak bir sonraki stunda ortaya ktlar. Su duvar dadan inmek iin yeni bir yol arayyla eve doru hcum etti. Altm santim yksekliindeki su dnerek krater byklndeki n kapdan geerken, sularn byk bir ksm ar yapdan geriye pskrtld. iddetli sular sonunda maliknenin kuzey ucunun etrafndan dolap arka yamatan geni bir elale eklinde aaya dkld. Dalgalarn homurtusunun arasnda hcum eden sulardan kurtulan, ama elaleyle birlikte aaya uan adamlarn belli belirsiz lklar duyuluyordu. Yakndan gelen grltl bir aprt, maliknenin kuzey ucunun sularn gc altnda ykldn gsteriyordu. Suyun hcumu evin nnde hafifleyince Pitt, Giordino'nun stununda toplanan dierlerine doru yzd. Birka muhafzn cesedi araba yoluna dalm, suda yzyordu. Stuna vardnda Theresa'nm donuk gzlerle kendisine bakp kontrolszce titrediini fark etti. Kaya gibi Gi-ordino bile hissiz grnyordu. Bacandaki yarayla buz gibi sular onu oka sokmak zereydi. Pitt eer dondurucu sudan hemen kamazlarsa hi-potermiyle karlaacaklarn biliyordu. "Kuru bir yere gitmeliyiz. Bu taraftan," dedi biraz yksekte kalan la-boratuvar iaret ederek. Wofford, Theresa'ya yardm ederken, Pitt, Giordino'nun Tatiana'y elinden karmadna emin olmaya alyordu. Ama endielenmesine gerek yoktu, nk Borjin'in kz kardei buz gibi banyodan sonra kontrol altna alnm grnyordu. 467

Yn deitiren nehir kompleks boyunca iki ana kanala yerlemiti. Esas aknt n kapdan maliknenin kuzey ksmna gidiyor, sular yklan duvarlar kemirmeye devam ediyordu. kinci aknt, dnerek laboratuva-ra doru akarken yn deitirip maliknenin kemerli giriine dnyordu. Sulann bir ksm evin iinden geerken gerisi, evin iki yanma dolaan ana akntya katlyordu. Pitt ve dierlerinin etrafn kuatan ikinci akntyd. Grubu hzla en derin ksmdan kard, ama hl ayak bileklerine kadar dondurucu suyun iindeydiler. Bilim adamlar sulann laboratuvara girmesini engellemeye alrken etraflarnda barlar ve lklar yanklanyordu. Bir araba alrken garajn iinde biri bard. Bunu ierideki bir kargaa izledi. Muhafzlarn atlar deprem srasnda ahrdan kam, rkm sr komplekste ileri geri kouturup duruyorlard. Pitt'in uramas gereken kendi sorunlar vard. Theresa'nn dizlerinin stne dtpn grnce, onu kaldrmaya alan Wofford'un yardmna kotu. "Baylyor," diye Pitt'e fsldad Wofford. Pitt, onun gzlerine baknca bo bir bakla karlat. Kontrolsz ekilde titremeye devam ediyordu, derisi solgun ve souktu. Hipoterminin eiindeydi. "Onu hemen stp kurutmalyz," dedi Wofford. Sel basm kompleksin ortasnda dururlarken seenekleri ok azd. Garajdan farlar parlayan bir araba aniden knca durumlar daha da ktleti. Garajn etrafn otuz santim yksekliinde su kaplamt, ama araba bu sular bir tank gibi yarp geti. Pitt endieyle arabann zerlerine geliini seyrediyordu. Src farlarn yakmt, az sonra araba sarho bir ylan gibi saa sola yalpalamaya balad. Bir dakikadan ksa bir sre iinde 468

Cengiz Han'n Hazinesi

farlar Pitt ve dierlerini buldu, ofr yalpalamay brakp onlara doru hzland. Donmu grup ak alanda kalakalmt. Saklanacaklar bir yer yoktu. Bir yer olsa bile ayak bileklerine kadar gelen sular hzla kamalarna izin vermezdi. Pitt yaklaan araca sakin bir ekilde bakp Wofford'a dnd. "Theresa'y bir dakika tut," dedi, omzundaki kolunu indirerek. .45'li-ini karp arabann n camnn arkasndaki ofre nian ald. Pitt silah sabit bir ekilde tutarken tetikteki parmaklan gerildi. ofr bu tehdide aldrmadan, n tekerleklerinden ve tamponundan sular fkrtarak zerlerine gelmeye devam ediyordu. Simsiyah Range Rover onlara yaklap geni bir kavis izdi, sonra Pitt'in birka adm nnde durdu. Pitt karsnda duran ofrn yan camna nian alp bir adm att. Araba altnda buhar bulutlar kararak bir an iin ylece durdu. Sonra siyah ofr cam yavaa indi. Arabann iindeki karanlktan gzlkl, tandk bir yz kt. "Birisi taksi mi ard?" diye sordu Rudi Gunn srtarak. 469

Pitt, Theresa'yi Range Rover'n arka koltuuna bindirirken Giordi-no, Tatiana'y ieri itip Theresa'nn yanna oturdu. Wofford n taraftaki yolcu koltuuna bindi, Gunn kaloriferi sonuna kadar ap ieriyi stt. Giordino, Theresa'nn ayakkablarn ve st giysilerini karrken kendi titremesi de sonunda kesilmiti. Scak ortam hepsini kendine getirdi. Theresa ksa sre iinde herkesi artp doruldu ve Giordino'nun bacann bandajlanmasna yardm etti. "Borjin'in evini sarstn iin sana m teekkr etmemiz gerekiyor?" diye Gunn'a sordu Pitt, src tarafndaki camn nnden ieri eilirken. "Aslnda Dr. Von Wachter'e. Sismik aygt gerekmi ve kullanm ok kolaym. Bir kumar oynayp dmeye bastm ve ardndan sarsnt geldi." "Hem de hi vakit kaybetmeden." "Gzel sarsntyd Rudi," dedi Giordino arka koltuktan. "Ama buzlu su olmasa da olurdu." "Yangn ve sel ikramiyeleri konusunda sorumluluu stlenemem," dedi Gunn, sahte bir alakgnlllkle. Pitt laboratuvara dnnce ikinci kat penceresinden ykselen alevleri ve duman grd. Binann bir yerlerinde krk bir gaz hatt tutumu, ie470 Cengiz Han'n Hazinesi risini alev topuna dndrmt. akna dnen bilim adamlar, btn bina alevler iinde kalmadan nce umutsuzca ekipman, aratrma malzemelerini ve kiisel eyalarn dar karmaya alyorlard. Arabann scak ortam sayesinde mekten kurtulan Tatiana birden eski kavgac haline geri dnd. "Aa inin," diye tslad birden. "Bu aabeyimin arabas." "Ben de gzel bir seim olduunu dnmtm," diye karlk verdi Gunn. "Anahtarlar kontakta brakt iin ona teekkr etmeliyim." Gunn kapy ap aaya inmeye kalkt. "Sen kullanmak ister misin?" diye sordu Pitt'e. "Ben vahi kediyle otururum." "Hayr," dedi Pitt malikneye bakarak. "Ben Borjinfistiyorum." "Hi durma git," dedi Tatiana. "O zaman seni kolayca ldrr." Bu kadn, Giordino'nun cann ok skmt artk. Tatiana'mn enesine okkal bir yumruk indirdi. Kadn bilinsizce olduu yerde kayarken sesi de kesildi. "Bir sredir bunu yapmay ok istiyordum," dedi zr dilercesine. Sonra Pitt'e dnd. "Destee ihtiyacn olacak." "Lastii patlak birinin desteine deil," dedi Pitt, Giordino'nun bandajl bacan iaret ederek. "Hayr, baka sorun karsa sen, Rudi'nin herkesi buradan karmasna yardm et. Ben yalnzca ev sahibimizin kamadndan emin olmak istiyorum." "O buz gibi suda fazla dayanamazsn," dedi Gunn, Pitt'in rperdiini grerek. "En azndan benim ceketimi al," dedi kaln ceketini kararak. "Geri o gzel kostm gizlememelisin." Pitt'in zerindeki slak turuncu gmlei iaret ediyordu. Pitt srlsklam olmu gmlei karp Gunn'm ceketinin fermuvarn mteekkir bir ekilde ekti. "Teekkrler Rudi. Bu kompleks dan srtndan kayp gitmeden buradan uzaklamaya aln. Bir saat iinde gelmezsem Ulan Batur'a ben-siz gidin." 471

"Seni bekleyeceiz." Gunn tekrar Range Rover'a binip vitesi takt, kompleksin giriine doru gitti. Orijinal kap ve alt metre boyundaki bitiik duvar sel sularyla devrilmi, yerlere beton ve moloz paralar salmt. Pitt, Gunn'n arabay duvardaki byk gedie gtrmesini seyretti. Drt ekerli araba molozlarn stnden geti, farlar kompleksin arazisinin dnda gzden kayboldu. Karanlk ve sel sular altnda kalm malikneye doru giden Pitt, Borjin'in kendisi iin neler planladn merak ederken birden kendini ok yalnz hissetti. stelik yordu. 472 Cengiz Han'n Hazinesi Selin iddetli gemi olmasna ramen Pitt verandann merdivenlerini karken maliknede hl on be santim yksekliinde su vard. Ak n kapda durup suda yzkoyun yatan cesede bakt. Bacaklar byk bir saksnn altnda skmt. Pitt yaklap adam inceledi. Pitt'in vurduu adamlardan biri deildi, ama grne gre sel sularnda boulmutu. Pitt, adamn elindeki mzra hl skca tuttuunu grd. Eilip adamn stndeki turuncu gmlei yrtt, sol elindeki mzra zorla ekip ald. Mzra gmlein kol deliklerinden geirip bir askda aslyormu gibi indirdi. Aptal yemi, diye dnd, ama ieride bekleyenleri karlamak iin yapabilecei tek ey buydu. Kapda melerek hzla malikneye girdi, .45'likle antrede geni bir kavis izdi. Giri bo, uzaktaki merdivenlerden dklen sularn sabit fosurtusu hari btn malikne sessizdi. Elektrikler oktan snmt, ama jeneratrle alan bir avu krmz acil durum koridorun tavanna dizilmiti. Lambalardan yansyan lo k yalnzca bo koridorlara krmz glgeler yayyordu. Pitt ayr koridora bakt. Kuzey koridorunun ak ucunu grebiliyordu. Hzlar akan nehir bu kanadn ucunu ykamaya devam ediyordu. 473 Clive Cus9er & Dirk Cussler Borjin botu ve lme istei olmad takdirde oradan gitmi olamazd. Pitt, Theresa'mn alma odasnn ana koridorun sonunda olduunu sylediini hatrlad. Bu yzden yavaa o yne doru gitti. .45'ligi sa elinde ileriye doru tutarak yan duvara yapt. Mzra kaldrp dirseinin altna soktu. Sol eliyle ucunu da doru destekledi. Yrtk turuncu gmlek Pitt'in birka adm nnde giderek koridorun ortasnda salland. Pitt yavaa hareket ediyor, suyu aprdatmamak iin ayaklarn sryordu. Aslnda fazla seenei yoktu, nk ayaklar souk su yznden o kadar hissizlemiti ki kendisini ktklerin stnde yryormu gibi Tissediyordu. Dengesini korumak iin mcadele ettiinden hzl bir kovalama yapamayacakt. ll bir sabrla yrrken yandaki birka oday geip ieri girmedi. Her kapy getikten sonra durup arkasndan gelen olup olmadn grmek iin bekliyordu. Devrilmi bir bfe ve krk heykeller yolunu kapatnca geici bir sre iin koridorun ortasna gitmek zorunda kald. Maliknenin mutfana yaklanca yan duvara iyice yanat, turuncu gmlei ileri uzatt. Buz gibi suyla hissizleen Pitt grsel ve iitsel duyularm en st seviyede tutmaya alyordu. Kulaklar belli belirsiz bir hrt duyunca dondu kald, kulaklarn drt ap bu sesin hayal ettii bir ey olup olmadm anlamaya alt. Hareketsiz durarak mzra ileri geri sallad. Patlama mutfaktan, otomatik bir tabancadan geldi. Pitt soluk krmz kta turuncu gmlein parampara olduunu grd. Mermiler gelmeye devam edip birka metre nndeki koridor duvarna sapland. Pitt sakin bir ekilde .45'liini ak mutfak kapsna evirip namlu parltsna nian alp tetie kez bast. Colt'un patlama sesi koridorda zayflarken mutfaktan hafif bir inilti geldi. Ardndan elik tavalara arpan makineli tfein metalik angrts duyuldu, l muhafz byk bir grltyle suya dt. 474 Cengiz Han'n Hazinesi "Barsijar?" diye bard Borjin, koridorun aasndan. Pitt kendi kendine srtp sessiz kald. Kendisiyle Borjin'in arasnda baka hi kimsenin kalmadn hissediyordu. Mzrak ve gmlei brakarak saldrgan bir ekilde Borjin'in sesinin geldii yne doru ilerledi. His-sizleen ayaklar kurun balanm gibi arlamt. Suda neredeyse hop-layarak ilerlerken dengesini salamak iin bota kalan eliyle duvara dayanyordu. Birden ileride, koridorun sonunda Borjin'in kard aprt sesi duyuldu.

Kuzey kanadnda yeni bir para suyun hcumuyla paralanrken evin iinde grltl bir angrt duyuldu. Evin ortasna kadar yaklaan hzl erozyonla btn ev sarsld. Pitt yamacn kenanna tnemi olan evin dadan aaya kayma tehlikesinin bulunduunu biliyordu. Ama geri dnp kama fikrini aklndan kard. Borjin yaknndayd ve onu canl ele geirebilirdi. Yandaki birka oday hzla geip yangnla kararm alma odasna gelirken duraksad. Souk ve nem yznden titrerken kendi rahatszlndan ok etrafna odaklanmaya alt. Koridorun sonuna yaklarken sabit bir ekilde akan suyun sesi artmaya balad. Acil lambalarnn lo klarnn altnda, sesin alma odasnn hemen ilerisindeki merdivenlerden aladn grd. Koridorun sonundaki konferans salonuna giden belli belirsiz slak izleri de seebildi. Merdivenleri ve akan sular yavaa geerken sonunda ayaklan sudan kt iin mteekkirdi. Konferans kapsna dikkatle yaklarken ieri bakt. Ge doan ay ufkun stnde ykseliyor, konferans salonunun yksek cam pencerelerinden parlakgm rengi bir k yaylyordu. Pitt geni odada Borjin'in varln hissetmeye alt, ama her yer sessizdi. Yavaa ieri girip Colt'un namlusunu bakt yerlere evirdi. Borjin'in zamanlamas kusursuzdu. Pitt odann dier tarafna bakarken Mool, konferans masasnn arkasndan frlad. ok ge kalan Pitt 475

gl bir tn sesinin geldii yne dnd. Dengesini kaybedip hissiz ayaklarnn stnde dnen Pitt, Borjin'e bir el ate etti, ama skalaynca mermi arkadaki cam pencereyi paralad. Borjin daha isabetliydi. Pitt kalbinin hemen stne giren okun tyn gznn ucuyla grd. Gl bir darbeyle tok bir ses karan ok ayaklarn yerden kesmiti. Srtst yere den Pitt'in grd son ey kollarnda bir yay olan Borjin'di. Tatminkr, katil glyle meydana kan dileri ay nda parlyordu. 476 Cengiz Han'n Hazinesi Gunn drt ekerli arabay yklan duvarn molozlar stnden geirdikten sonra, Range Rover' kompleksin dndaki kk ykseltiye kard. Tepeye vannca arac dndrp farlar kapad. Bulunduu yksek yerden aada dalmakta olan kompleksi mkemmel ekilde grebiliyordu. Dadan hzla akan sular paralanan giriten geip maliknenin etrafnda dalgalanyor, kar taraftaki laboratuvardan duman ve alevler ykseliyordu. "Burada tek bir tula bile kalmasa ok memnun olacam," dedi Wofford tahribat mutlu bir ekilde seyrederek. "En yakn itfaiye merkezinden iki yz krk bir kilometre uzakta olduumuz dnlrse bu olaslk ok yksek," dedi Gunn. Dierlerini eritip kurutan kalorifer sca yznden terleyerek arabadan indi. Giordino da onun peinden inip aadaki tahribat seyretti. Binann iinde bir yerlerden ate edildiini duydular, birka dakika sonra da tek el ate edildi. "Tek bana ieri girmemeliydi," dedi Giordino kfrederek. "Onu kimse durduramazd," dedi Gunn. "Merak etme, bir eyi yoktur." Ama midesindeki garip bir his aksini sylyordu. 477

Borjin ortaa yayn, antika silah koleksiyonundaki yerine koydu, sonra paralanan cama gidip aceleyle dar bakt. Evin arkasndan iddetle akan sular arkadaki kntda birikiyor, geni bir elale halinde aaya dklyordu. Bahede birikip tapmaa doru yaklaan sular Borjin iin daha byk bir endie kaynayd. Ta binaya skntyla bakt. Grkemli yap hl salamd, ama kemerli giri deprem srasnda paralanmt. Pitt'in yerde yatan bedenine aldrmadan konferans odasndan kp bitiikteki merdivenlerdeki sularn arasndan aaya indi. alayan sular bacaklarnn arkasna hcum ederken korkuluklara skca tutundu. Sahanlktaki karanlk portreye bakmak iin bir an durup byk sava hana doru ban hafife ne arkaya sallad. Alt kattaki su, neredeyse beline kadar geliyordu. Yan kapdan dar frlayp buz gibi suyun avluya akmasn salad. Sarho bir denizci gibi sendeleyerek sel basm baheden geti, tapman paralanm giriine gitti. Devrilmi ta ynnn stnden geip mealelerle aydnlanan tapnaa girdi. erisinde yalnzca birka santim su biriktiini grnce memnun oldu. Mezarlarn zarar grp grmediine baktktan sonra duvarlar ve tavan inceledi. Kubbeli tavanda dev bir rmcek an andran birka atlak vard. Eski bina sarsc deprem yznden tehlikeli bir durumdayd. Borjin

endieyle ortadaki mezara bakp en deerli varlklarn nasl koruyacan dnd. Mealelerin yanndan geen glgeyi hi fark etmedi. "Dnyan yklyor Borjin. Ve sen de onunla birlikte gideceksin." Mool kendi etrafnda dnnce hayalet grm gibi donup kald. Gsnden kan okla odann karsnda dikilen Pitt'in hayaleti gerek deildi. Yalnz sabit bir ekilde Borjin'in gsne evrilmi olan Colt doast gler kavramn yok ediyordu. Borjin gzlerine manamayarak ylece bakyordu. 478 Cengiz Han'm Hazinesi Pitt odann kenarndaki mermer mezarlardan birine doru yaklap namlusuyla iaret etti. "Akrabalarn yannda tutman ok ho. Baban m?" Borjin sessizce ban sallarken, konuan lnn karsnda kendisini toparlamaya alyordu. "Cengiz Han'n mezarnn haritasn ngiliz arkeologdan alan kii baband," dedi Pitt. "Ama harita mezar bulmak iin yeterli deildi." Pitt'in bu yorumuna karlk Borjin kalarn kaldrd. "Babam mezarn genel yerini rendi. Tam yerini bulmas iin ilave teknolojiler kullanmas gerekti." "Yani von Wachter'in akustik sismik dzeneini." "yle. Aygtn ilk rnei mezar buldu. Senin de tank olduun gibi aygtta yaplan ilave deiiklikler olaanstyd." Borjin gzleriyle odada kendini savunaca bir ey ararken szleri ironi yklyd. Pitt yavaa odann ortasna yryp bota kalan elini kaidenin stndeki granit mezara koydu. "Cengiz Han," dedi. Ne kadar yorgun Ve yor olsa da bu antik savann yannda iini garip bir hrmet hissi kaplamt. "Mool halknn onu arka bahende sakladn renince pek memnun olacan sanmyorum." "Mool halk yeni fethin afanda lem yapacak," diye karlk verdi Borjin, sesi tiz bir la dnmt. "Timuin adna, dnyann aptallarna kar ykselecek ve global stnlk mabedindeki yerini alacak." Szlerini yeni bitirmiti ki yerden derin bir homurtu ykseldi. Homurtu birka saniye boyunca iddetlendi, sonunda maliknenin ya da ondan geriye kalanlarn kuzey kanadnn tamam grltl bir ekilde temelinden ayrlp yamatan aaya kayd. Meydana gelen darbe btn araziyi sarst, maliknenin geri kalany-la tapna atrdatt. Pitt ve Borjin'in ayann altndaki zemin gzle grnr ekilde titreyerek ikisini yere devirdi. Titrek ve souk yznden 479

yorgun olan Pitt silahn Borjin'in stnde tutmak iin mezarn kenarna tutundu. Borjin bir dizinin stne kt, grlt ve sarsnt kesilirken ayaa kalkt. Tepeden sert bir atrt gelince gzleri irileti. Ban kaldrp baknca tavamn kocaman bir parasnn yanna dmek zere olduunu grd. Tapnan arkas kendi zerine kerken Pitt mezarn yannda dmdz oldu. Ta ve beton yamuru yere arparken kr edici bir toz bulutu kaldrd. Pitt tavann paralarnn yanndaki mezara dtn duyuyordu, ama talarn hibiri ona arpmad. Serin gece rzgr teninde hrdarken tozun kmesi iin birka saniye bekledi. yice kararan tapman kalntlarnda dikilirken tavann yansnn ve btn arka duvarn km olduunu grd. Ta ynlarnn arasnda arka taraftaki ahr ve ieride park edilmi eski arabay aka grebiliyordu. Molozlarn arasnda Borjin'i grmesi biraz zaman ald. Ta ynlarnn iinde ba ve gvdesinin bir ksm grnyordu. Borjin'in donuk ve cansz gzleri titreerek alrken Pitt yanna gitti ve Moolun bann doal olmayan biimde arplm olduunu grd. Gzleri yava yava Pitt'e odakland ve fkeyle yanp snd. "Neden... neden lmyorsun sen?" diye sordu kekeleyerek. Ama cevab hi alamad. Boazndan bouk bir hrlt kt, gzleri donuklat. Bedeni kendi fetih antnn altnda kalan Tolgoi Borjin, Cengiz Han'n glgesinde abucak ld. Pitt, onun harap olmu cesedine acmadan bakt, sonra hl elinde olan Colt'u yavaa yere indirdi. Uzanp ceketinin nndeki byk paketin fermuvarn at, grmek iin ieri szlen ay m kulland. Ar sismik dzenee ait metal dosyal operatr klavuzu Gunn'n koyduu yerde duruyordu. Ama her sayfasna nfuz eden okla delinmiti. Ok, metal dos480 Cengiz Han'n Hazinesi yada bile bir entik amt. Ama bu dosya olmasayd ok Pitt'in kalbine saplanp onu hemen ldrecekti. Pitt, Borjin'in yanma gidip cansz bedene bakt. "Bazen ansm yardm ediyor," dedi yksek sesle Borjin'in son sorusunu cevaplayarak.

Maliknenin kuzey kanadnn kmesi baheye daha fazla suyun akmasna yol amt. Hzl suyun hcumu tapnan etrafna akyor, yklmakta olan binaya girmeye alyordu. Sel sularnn tapnan altndaki zemini zayflatp tapna dadan aaya atmas an meselesiydi. Cengiz Han'n mezar tahrip olacak, kemikleri bu kez sonsuza dek kaybolacakt. Pitt daha fazla duvar yklmadan kamak iin dnd, ama^arka duvardan gerideki etraf evrili at alna bakp tereddt etti. Dnp tekrar Cengiz'in mezarna bakt. ken tapnakta mucizevi ekilde varln srdryordu. Bir an iin mezar gren son kiinin kendisi olup olmayacan merak etti. Derken birden aklna geliverdi. Bunun delice bir fikir olduunu dnd, ama souk rpertinin arasnda elinde olmadan srtt. "Pekl, koca ocuk," diye mrldand mezara. "Bakalm iinde son bir fetih hevesi daha kalm m?" 481 F:31

Tapnan arkasna dolanp ala girerken Pitt ayaklarn yeni yeni hissediyordu. Sendeleyerek yan tarafa gidip tahta itteki birka kalas hzla ekti, bir aklk meydana getirdi. Kutular ve sandklar bir kenara atp vr zvrn ve sandklarn arasnda geni bir yol at. te hedefine ulamt: toz kapl eski bir araba. ngiliz araba yapmcs Park Ward tarafndan sipari zerine yaplan st ak bir 1921 Rolls-Royce Silver Ghost'tu bu. Esiz, patlcan moru gvdeyi onlarca yllk toz ve ya kaplamt. Uzun zaman nce solan rengini parlak alminyum kaput ve jantlar tamamlyordu. Londra caddelerinde daha tandk bir grnt oluturan bu arabann Moolistan'da ne ii vard? Sonra T.E. Lawrence'in Arabistan'daki Trklere kar l harektnda kullanmak zere 1914 Silver Ghost asi zerine zrhl Rolls-Royce araba ina ettirdiini hatrlad. Pitt arabann le dayankllyla edindii hretinin Gobi'ye yllar nce varp varmadn merak etti. Belki de Moolistan devriminden nce imal edilen bir araba, Komnist Parti'nin Borjin'in ailesinin sahip olmasna izin verdii tek zenginlik aracyd. Bunlarn hibirinin Pitt iin bir nemi yoktu. nemli olan tek ey Rolls'un n tarafnda gm sapl bir krank kolunun olmasyd. Eski buji482 Cengiz Han'n Hazinesi lere destek olarak konan krank kolu, aks uzun zaman nce bitmi bile olsa arabay altrabileceine dair Pitt'e kk bir umut veriyordu. Tabii motor donup kaskat olmadysa. Pitt sa taraftaki src kapsn at, vitesi boa aldktan sonra arabann nne geti. ne eilerek krank kolunu iki eliyle kavrad, bacaklarna dayanarak kolu kaldrd. Kol kmldamyordu. Pitt son bir gayret daha gsterip kolu bir iki santim oynatabildi. Bir saniye dinlenip tekrar denedi. lave iti kuvvetiyle krank kolu serbest kald, silindirlerdeki alt pistonu aa yukar oynatt. Pitt, Washington'daki evinde bulunan antika araba koleksiyonu sayesinde belli bir dneme ait bir arabann karmak zelliklerini ok iyi biliyordu. Src koltuuna geerek direksiyona monte edilmi hareketli ubuklarla ayarlanan gaz kolunu, bujiyi ve idare kollarn oynatt. Sonra kaputu ap iinde benzin olduunu umduu pirin kutunun iindeki minik pompay altrd. Sonra kranka dnp motoru yeniden eliyle altrmay denedi. Krank kolunu her ekiiyle yal motor hava ve yakt emmeye alrken bir dizi bouk ses duyuldu. Pitt'in souk yznden zaten tkenen gc her ekile daha da zayflyordu. Ama motorun almay karsnda kendini bir kez daha denemeye zorluyordu. Onuncu denemede motor ksrmeye balad. Birka kez daha denedikten sonra motordan sesler kmaya balad. Ayaklar donan, ama alnnda ter damlacklar olan Pitt krank koluna bir kez daha asld. Krank kolu dnd, hava yakt tututu ve pat pat pat sesiyle motor canland. Yal araba egzoz borusundan kaln, siyah bir duman kararak snrken Pitt ksa bir sre dinlendi. Al yle bir kartrnca zincirlerle dolu kk bir varil bulup arka koltua att. Src koltuuna geerek arabay vitese takt, hissiz sol ayayla debriyaj brakt, Rolls'u sarslarak dar kard. 483

"Bir saati fazlasyla geti," dedi Gunn somurtkan bir ekilde saatine bakarak. O ve Giordino ykseltide dikilmi, aadaki tahribat alanm seyrediyordu. Laboratuvardaki yangn iddetlenmi btn binay ve bitiikteki garaj sarmt. Siyah duman ve alevler gkyzne ykseliyor, btn kompleksin stne sar bir panlt yayyordu. Maliknenin byk bir ksm yklm, daha nce kuz^y kanadnn bulunduu yerde azgn sular akyordu. "Hadi hzla aaya inip bakalm," dedi Giordino. "Belki yaraldr ve yryemiyor dur." Gunn bam sallad. eriden gelen otomatik tabanca sesini duyal neredeyse bir saat olmutu. Pitt'in uzun zaman nce dar km olmas gerekiyordu. Arabaya doru yrmeye balarlarken aadan byk bir homurtu geldi. Ama bu kez bir deprem deil, sularn neden olduu bir heyelann meydana geldiini biliyorlard. Durup neler olacan tahmin ederek korkuyla seyrettiler. Bulunduklar yksek noktadan manzara, iskambil ktlarndan yaplma evlerin kne benziyordu. Maliknenin kuzey ucundaki duvarlar srayla yklyordu. Yapsal knt hz kazanyor, bir ykm dalgas halinde malikneyi kaplyordu. Maliknenin orta kesimi byk 484 Cengiz Han'n Hazinesi bir atrtyla kendi stne kt, sonra sularn altnda kald. Giriin stndeki byk beyaz kule eridi, sel sularnn altnda binlerce paraya ayrld. Malikne bulunduu kntdan kayp dadan aa uarken Gunn ve Giordino yalnzca suyun arasndan grnen moloz paralarn grebiliyorlard. Birka saniye iinde btn malikne gzden kaybolmutu. Yalnzca gney kanadnn kk bir kesimi ve evin dier blmleri sular altnda kalmt. Evin yklmasyla birlikte Pitt'i hayatta bulma umutlar da suya dmt. Gunn ve Giordino maliknenin iinde ve etrafndaki hi kimsenin hayatta kalamayacan biliyordu. ki adam ne bii^ey syledi ne de kprdad. Birlikte dikilip zgn bir ekilde yatak deitiren nehrin evin tabanndan geip yamatan aa dkln seyrettiler. Vahi sularn fosurtusu, laboratuvardaki yangnn atrtsyla yaryor, normalde sessiz olan geceyi bozuyordu. Derken Gunn'm kulaklar baka bir ses duydu. "O ne?" diye sordu. Parmayla, kuru zeminde ve ana malikneden geriye kalan gney kanadndaki kk paray iaret ederek. Tepenin gerisinden yksek hzdaki bir motorun tiz sesi geliyordu. Motor ara sra tekleyip ksryor, ama onun dnda sesi iyi geliyordu. Motorun grlts iyice artp tepeyi yavaa kan bir ift farla birleti. Yanan laboratuvarm dumanlarnn ve alevlerinin arasndan gelen ey, deliinden kan dev bir bcee benziyordu. ki yuvarlak, lo far geceyi bir ift sar gz gibi deliyor, parlak metalik bir gvde toz toprak savurarak onlar takip ediyordu. Canl yaratk buhar bile soluyor, bandan beyaz bir duman ykseliyordu. Yaratk byk bir abayla her admda zorlamyormu gibi ilerleyerek tepeye trmand. Ani bir rzgr duman ve tozu uzaklatrmca, Gunn ve Giordino yanan alevlerin altnda bunun byk bir bcek deil, antika bir Rolls-Royce olduunu grdler. "Byle bir zamanda byle eski bir sand kullanabilecek yalnzca tek bir adam tanyorum," diye bard Giordino sevinle. 485

Gunn, Range Rover'a atlayarak tepeden aaya, komplekse doru hzla inmeye balad. Farlar Rolls'un stne dnce yal arabann arkasnda gergin bir zincirle yalpalayarak yrmeye altn grd. Yal canavar umutsuzca bir eyi tepeden yukar ekmeye alyordu. Rolls'un iindeki Pitt yaklaan Range Rover'a el sallad, sonra tekrar yal arabay yrtmeye alt. Hissiz sa aya gaza kkne dek basarken araba hl birinci vitesteydi. Arka tekerlekler dnerken yal, havasz lastikler umutsuzca tutunacak bir yer bulmaya alyordu. Ama arkadaki arlk ok fazlayd ve byk araba sava kaybediyor gibiydi. Kaputun altndaki ar zorlanan motor grltl takrtlarla itiraz etmeye balamt. Azck soutucu da eriyip gitmiti ve Pitt motorun ok ksa sre sonra teslim olacan biliyordu. Birden Giordino'nun gelip gz krparak kapnn koluna tutunduunu grd. Bandajl bacana aldrmadan btn arln vererek arabay itmeye balad. Gunn, Wofford ve hatta Theresa bile gelmi, arabann eitli yerlerinden btn gleriyle itiyorlard. Ekstra adam gc arabaya son nefesinde yardm etmek iin yeterliydi. Byk araba birden ileri atld. Dokuz metre gerideki byk granit blok tepenin kenarnda tehlikeli biimde sallanyordu, ama arabann yeni kazand gle o da ilerlemeye balad. Araba gvenli, kuru bir noktaya gelince Pitt beyaz bir buhar karan motoru kapatt.

Buhar temizlenirken Pitt etrafnn bir dzine bilim adam ve teknisyenle bir iki muhafz tarafndan evrildiini grd. Bunlar laboratuvarda-ki yangn sndrmeye almaktan vazgeip onun ne istediini renmeye gelmiti. Rolls-Royce'dan dikkatle inip arabann arkasna yrd. Gi-ordino ve dierleri daha nceden arkaya gelip zincirlenmi nesnenin Pitt'in ekiine dayandn grmt. Onlarn gvenlii iin endielenen Pitt zerlerine gelen kalabala kar .45'liini skca kavrad. Ama endielenmesine gerek yoktu. Cengiz Han'n lahdinin selden kurtarldn gren muhafzlar ve bilim adamlar sevin lklar atp onu alklamaya balamt. 486

Cengiz Han'n Hazinesi 64 ABD Donanma Kruvazr Anzio, Hrmz Boaz'nn yz seksen be kilometre iindeki Birleik Arap Emirlikleri'nin andaki grev yerinden alp kuzeye dnd. Krfezdeki en byk gemi olmasa da Ticonderoga snf koruma gemisi kesinlikle en lmcl gemiydi. Kutuya benzer st sistemlerinde bulunan radar sistemiyle gemi, yz yetmi kilometre yarapl bir alan iinde karada, denizde ve havada bulunan btn dman gemilerini tespit edip onlara nian alabilirdi. Bir dmeye basarak gvertenin altnda bulunan dikey frlatma sisteminden Tomahawk ya da Standart fzeler frlatabilir, hedefi birka saniye iinde yok edebilirdi. leri teknoloji cephanesi, geminin derinliklerindeki karanlk kontrol odasndan oluan Muharebe Enformasyon Merkezi tarafndan ynetiliyordu. Kaptan Robert Buns tepedeki lo mavi klarn altnda, duvara monte edilmi byk projeksiyon ekranlarndan birini inceliyordu. Krfezi evreleyen blge birka renkle gsterilmi, zerlerine ekranda ar ekimde dans eden eitli geometrik ekiller ve semboller yerletirilmiti. Her sembol, radar sistemi tarafndan izlenen bir gemi ya da hava tatn temsil ediyordu. Uzun kuyruklu krmz kre eklindeki bir ey, geminin yolunun karsnda, soldan saa doru Hrmz Boaz'na yaklayordu. 489

"nn kesmeye yirmi iki kilometre kald, efendim," dedi yaknndaki bir denizci. Bilgisayar istasyonundaki birka elektronik uzmanndan biriydi. "Geerken dikkatli olun," diye karlk verdi. Titiz, ama nkteli bir subay olan Buns mrettebatnn hayranln kazanmt. Krfezdeki bu grev turundan ok holanyordu. Karsn ve iki ocuunu zlese de krfezdeki iinin, ara sra tehlikeyle ilgin hale gelen canlandrc bir meydan okuma olduunu dnyordu. "Alt kilometre sonra ran sularna gireceiz," diye uyard yannda duran gen, taktik operasyonlar subayn. "Gvenlik iin ran sahilini izledikleri belli." "Kharg Adas'ndaki olaydan sonra ranllarn bu adamlar limana alacaklarn sanmyorum," dedi Buns. "Pat, gsteriyi kprden seyredeceim. Kumanda sende." "Tamam, kaptan. Ne olur ne olmaz diye kanal ayar yapacaz." Buns karanlk komuta odasndan kp krfezin sularndan yansyan parlak gn yla ykanan kprye gitti. Koyu renk sal bir subay gznde drbnle dmenin yannda dikilmi, ilerideki siyah gemiyi gzlyordu. "Hedefimiz bu mu komutan?" diye sordu kaptan. Anzio'nun Operasyonlar stihbarat efi Komutan Brad Knight cevap olarak ban sallad. "Evet, efendim, sondaj gemisi bu. Hava keif ua da onun Kuala Lumpur'dan yola kan Bayan Star olduunu dorulad. Uydularmzn Ras Tanura ve Kharg Adas'nda depremlerden nce tespit ettiiyle ayn gemi." Knight kruvazrn n gvertesine bakt, bir ift Zodyak botunu hazrlayan saldr takmlar iindeki birlii grd. "Gemiye kacak grup hazr grnyor, efendim." "Bakalm, Bayan Star ibirliine yanaacak m?" 490

Cengiz Han'n Hazinesi Buns telsiz subaynn yanna gidip bir emir verdi. Kruvazr sondaj gemisini aramaya balad. nce ngilizce, sonra Arapa olarak gemiye durmasn ve bini iin hazrlanmasn emretti. Sondaj gemisi iki dildeki talimatlara da aldrmad. "Hzda bir azalma yok," diye karlk verdi radar operatr. "Hornet'lerin dikkatlerini ekmemesine ardm," dedi Knight. Ronald Reagan adl uak gemisinden havalanan bir ift F/A-18 bir saat boyunca sondaj gemisini takip etmi, srekli stnden gelip gemiti. "Sanrm her eyi eski modaya gre yapp pruvasna ate aacaz," dedi Buns. Kruvazrn bunu ve bundan ok daha fazlasn yapacak gc vard. Kruvazr sondaj gemisinin drt kilometre yaknna gelince radar operatr bard. "Yavalyor efendim." Buns eilip radar ekranna bakt, sondaj gemisinin gneybat ynndeki hareketinin durduunu grd. "Bizi yanna yaklatr. Gemiye binecek ekip hazr olsun." Kaygan gri kruvazr kuzeydouya dnp sondaj gemisiyle ayn hizaya geldiinde aralarnda bir kilometre vard. Denizciler hzla Zodyak'lara binip suya indirildi. Sondaj gemisine doru giderlerken Knight birden Buns' uyard. "Kaptan, dman gemisinin k tarafnda iki bot gryorum. Sanrm mrettebat gemiyi terk ediyor." Buns drbnn alp sondaj gemisine bakt. Siyah tulumlu mrettebatla dolu iki cankurtaran botu gemiden uzaklaryordu. Buns drbn harap gemiye evirdiinde alt katndan beyaz dumann ykseldiini grd. "Onu batrmaya alyorlar," dedi. "Bini takmn geri ar." Anzio'nun mrettebatnn akn baklarnn altnda sondaj gemisi hzla batmaya balad. Birka dakika iinde Basra Krfezi'nin tuzlu sular geminin pruvasn kaplad. Pruvas suya batarken k taraf havaya ykseldi, su alan gemi ani bir fosurtuyla hzla suya gmld. 491

Knight geminin mezarndan ykselen kabaraklara ve kpklere bakarken ban iki yana sallad. "Pentagon bundan holanmayacak. Onu salam yakalamamz istiyorlard. lgin bir teknolojisi vard." "Mrettebat elimizde," dedi kruvazre doru gelen iki cankurtaran botunu iaret ederek. "Ve Pentagon isterse gemiyi alabilir. Yalmzca ran sularnn yz metre altnda o kadar," diye ekledi srtarak. 492 Cengiz Han'n Hazinesi Burhan Haldun'un alak yamalarnda sert bir rzgr esiyor, ok sayda mavi ve krmz Mool devlet bayran dalgalandryordu. Bayraklardan en by on be metre geniliindeydi ve oymal n yz yalnzca birka gn nce yerli bir zanaatkar tarafndan aceleyle tamamlanan byk granit mozolenin stnde dalgalanyordu. Bo mozolenin etraf, sahibinin gelmesini beklerken kendi aralarnda sessizce konuan kodamanlar ve ok nemli kiilerle haber muhabirleri kalabal tarafndan sarlmt. Bot sesleri yaklarken heyecanl fsltlar kalabal dolat, ardndan herkes sessiz kald. Mool Ordusu'nun bir grup askeri amlarn arasndan kp hafif eimi trmanarak bekleyen gruba doru yrd. Bunlar Cengiz Han'n kalntlarna son dinlenme yerine kadar elik eden uzun onur ktasnn ilk blmn oluturuyordu. Cengiz, kuzeybat in'de Yinchaun yaknlarnda bir arpmaya katlp atndan dm ve birka gn sonra lmt. Gizli bir cenaze alay lsn 1227'de Moolistan'a ve Burhan Haldun'un yamalanna getirmiti, ama tarih cenaze alaynn ayrntlarn vermiyor. Cengiz Han'n ldn dmanlarna duyurmamak ve mezar yerini sonsuza dek gizli tutmak isteyen sava arkadalar byk olaslkla, zelliksiz, hatta gizli bir tren alayyla tabutuna geri dnp onu belirsiz bir yere gmd. Neredey493

se sekiz yz yl sonra yeniden gmlmesi konusunda gizli bir ey kalmayacakt. Mool savann tabutu bir hafta Ulan Batur'da kald, iki milyonun stnde ziyareti ona sayglarn sundu. nanlmazd ama lke nfusunun te ikisinden daha fazla bir ziyaretisi olmutu. lkenin her yerinden binlerce hac tabutunu grmeye gelmiti. Khentii Dalar'ndaki mezar yerinde yaplan gnlk cenaze trenine de ayn ekilde etkileyici sayda ziyareti geldi. Bunlar yola sralanp bayraklar ve yal liderin resimlerini tayorlard. Cenaze arabas geerken kadnlar ve ocuklar en sevdikleri akrabalar lm gibi el sallayp alyorlard. O gn ulusal yas gn ve gelecekte de anma gn olarak belirlenip cenaze treninin

nc ayan oluturdu. Bugn bir konvoy Burhan Haldun'un eteklerindeki, byk savann doduu sylenen huzurlu noktaya trmanyordu. Pitt, Giordino ve Gunn, yanlarnda Theresa ve Wofford'la birlikte n sralardaki ileri gelenler arasnda yer alyor, Moolistan bakan ve parlamento liderlerinin yalnzca birka koltuk aasnda oturuyorlard. Tren alay yaklarken Pitt dnp yanndaki ocua gz krpt. Pitt'in zel konuklar olan Noyon ve anne babas etraflarna aknlkla bakyordu. Hann tabutu sonunda gelince olann gzleri hayretle irileti. Cengiz Han'n cenazesi, dnyann tand en byk fatihe yarar ekilde parlak sarya boyanm byk bir ahap arabayla tanyordu. Cenaze arabasn eken kar beyaz sekiz muhteem aygr admlarn mkemmel bir uyum iinde atyordu. Cenaze arabasnn stnde Pitt'in sel sularndan kurtard, taze ieklerle rtl granit mezar bulunuyordu. Parlak krmz cppeler ve sar apkalar giymi bir grup lama, sessizce mezarn nndeki yerlerini aldlar. Tepenin aasnda bir ift keiin, radong denen, teleskoba benzer muazzam byklkteki boynuzlan fleyerek kard bariton ses btn vadiden duyuluyordu. Alak tn rzgrda yaylrken lamalar uzun cenaze duasna balad, davullar, tamburlar ve ttsler onlara elik etti. Tren tamamlanrken lamalar sessizce yana e494 Cengiz Han'n Hazinesi kildi, yal bir aman ortaya kt. Cengiz Han'n a, gebe yaam tarznda nemli bir rol oynayan mistisizm ve amanizm'le doluydu. Uzun bir sakall, salar krlam, geyik derisi giymi aman, koun kemiklerinden meydana gelen byk bir atein etrafnda dans edip ark sylyordu. Tiz bir iniltiyle Han'n kalntlarn kutsad, onlar sonsuz mavi gkyznn bulunduu topraklardan cenneti kefedecei ahiret hayatna uurlad. Tren tamamlannca granit lahit mozoleye kondu, bir vinle indirilen alt tonluk cilal tala kapatld. Seyirciler daha sonra gkyznde hi bulut olmamasna ramen mezarn kapatld anda uzaklardan gelen bir gk grlts duyduklarna yemin edeceklerdi. Cengiz Han yine sevgili lkesinin dalarnda dinleniyordu ve mezar sonsuza dek turistler, tarihiler ve btn Moolistan halk iin kltrel bir ziyaret alan olacakt. Kalabalk dalrken Ivan Corsov ve Alexander Sarghov, Rus bykelisiyle oturduklar arka taraftan yaklatlar. "Karadaki hazinelerin kokusunu da denizdekiler kadar iyi aldn gryorum." Sarghov glerek Pitt ve Giordino'yu dosta kucaklad. "Yalnzca birisinin Vereshchagin'l neden batrmaya altn anlamaya almann ikramiyesi bu," dedi Pitt. "Gerekten. Bu arada hl Baykal Gl'nde tamamlamamz gereken ortak bir projemiz var. Umarm Vereshchagin gelecek mevsimde onarlp yola kmaya hazr durumda olacak. Umarm ikiniz bize katlrsnz." "Orada olacaz, Alexander." "Baka seiche dalgas olmad takdirde," diye ekledi Giordino. Corsov her zamanki gibi az kulaklarnda oradan uzaklarken, "Etkileyici bir ajan almas, dostlarm," dedi. "Rus Federal Gvenlik Servi-si'ne katlmalsnz, sizin yeteneklerinizde adamlara ihtiyacmz var." "Sanrm patronumun bu konuda syleyecei bir iki ey olur," dedi Pitt glerek. 495

Moolistan bakan kk maiyetiyle onlara yaklat. Sarghov hzla veda ederken Pitt, Corsov'un hemen heyecanl kalabala kartn fark etti. Krk be yalarnda, ksa boylu, zarif bir adam olan bakan neredeyse kusursuz ngilizce konuuyordu. "Bay Pitt, Moolistan halk adna size ve NUMA ekibine Cengiz'i kurtardnz iin btn nesiller adma teekkr ederim." "Byk bir tarih sonsuza dek yaamay hak ediyor," diye karlk verdi Pitt mozoleye doru ban sallayarak. "Ama mezarn btn zenginliklerinin kaybolmas ok yazk." "Evet, Cengiz'in hazinelerinin yalnzca Borjin ve kardelerini zengin etmek iin dnyann her yerindeki koleksiyonculara datlmas bir trajedi. Belki lkemiz yeni kazand petrol gelirleriyle bu antikalardan bazlarn geri alabilir. Ama tarihiler Kubilay Han'n mezarnda daha byk bir servetin bulunduuna inanyor. Neyse ki Borjin oray bulamam. En azndan Kubilay ve hazinesi Moolistan'daki bu tepelerin altnda bir yerde rahatsz edilmeden yatyor." "Kubilay Han," diye mrldand Pitt, Cengiz'in.mozolesine bakarak. Granit yznde, etraf maviyle izilmi yalnz bir kurt oymas olduunu fark etmiti.

"Evet, efsane byle. Bay Pitt, size ayrca Borjin ailesinin yolsuz faali-, yetlerini ortaya karp yasad eylemlerini durdurmak iin bize yardmc olduunuz iin de ahsen teekkr etmek isterim. Onlarn lehine neler yapldn grmek iin kendi hkmetimde bir soruturma balattm. Bu hareketlerin Borjin'in mezanyla birlikte gmleceine sz veriyorum." "Umarm Tatiana ibirliine yanaan bir tanktr." "Kesinlikle," dedi bakan kaamak bir glmsemeyle. Tatiana'nm zor artlar altnda bir gvenlik alannda tutulduunu biliyordu. "Onun yardm ve petrol endstrisindeki arkadalarmzn desteiyle kefedilen petrol rezervlerini yeni Moolistan'n iyilii iin kullanacaz," dedi ban Theresa ve Wofford'a doru sallayarak. 496 Cengiz Han'n Hazinesi "in, Moolistan'dan feragat etme kararndan vazgemiyor mu?" "Bunu yapmalar, hem uluslararas alanda hem de nfusunun ounun in'den ayrlmay istedii Moolistan iin politik adan ok tehlikeli. Hayr, petrol onlara makul bir fiyattan satmay kabul ettiimiz iin inliler yeterince mutlu. Bu durum Rus liman Nakhodka'yla aramzdaki boru hatt tamamlanana kadar geerli olacak." Bakan birka adm tede Sarghov'la sohbet eden Rus elisine glmseyerek el sallad. "Yalnzca petrol gelirlerinin en fazla ihtiya duyan insanlara gitmesini salayn," diye ricada bulundu Pitt. "Sizin Alaska eyaletinizden ders aldk. Gelirlerin bir ksm lkedeki kadnlara, erkeklere ve ocuklara datlacak. Geri kalan devletin salk, eitim ve altyap harcamalarnda kullanlacak. Borjin tek kuru krn bir kiinin ellerinde kalmamas gerektiini bize retti. Bu konuda sizi temin edebilirim." "Bunu bilmek gzel Bay Bakan. Sizden bir ricam daha olacak. Gobi l'nde bir uak bulduk." "Tarih danmanm bana bu konuda bilgi verdi. Moolistan niver-sitesi'nden bir aratrma grubu hemen uaa gidecek. Uaktaki cesetler uygun bir cenaze treni iin lkelerine geri gnderilecek." "Bunu hak ediyorlar." "Bu benim iin bir zevk, Bay Pitt," dedi bakan. Bir yardmcs koluna dokundu. Dnp yrmeye baladktan sonra drd. "Neredeyse unutuyordum," dedi Pitt'e. "Moolistan halkndan size bir armaan. Byle eyleri sevdiinizi duydum." Dadan yukar kan cenaze alayn takip eden arkas dz bir kamyonu iaret ediyordu. Kamyonun arkasnda st rtl bir nesne vard. Pitt ve dierleri merakla bakarken iki ii kamyona kp rty at. Bor-jin'in kompleksinden kard tozla kapl Rolls-Royce kt. "Hafta sonlar gzel bir restoran projesi olabilir," dedi Wofford, klstr arabaya bakarak. 497 F:32

"Karm Loren buna baylacak," dedi Pitt glmseyerek. "Onunla tanmay ok isterdim," dedi Theresa. "Washington'a bir dahaki geliinde. Ama anladm kadaryla Moolistan'da bir sre alacaksn." "irket yaadmz zorluklar iin bize hafta cretli izin verdi. kimiz de eve gidip biraz dinlendikten sonra geri gelmeyi planlyoruz." Giordino'ya bakndan ve ses tonundan "biz" derken Wofford'u kast etmedii anlalyordu. "Bu sre iinde Al gibi bir kuduz yal deniz kurdunu iyiletirmeyi stlenmezsin herhalde," dedi Pitt. "Ben de bunu dnyordum," dedi Theresa mahcup bir ekilde. Giordino koltuk deneine dayanarak az kulaklarna vararak glmsedi. "Teekkrler patron. Zuider Zee'yi grmeyi hep istemiimdir." Dierlerinden ayrlp Pitt tepeden aaya indi. Eski Rolls'a yaklarken Gunn da ona katld. "Mool petrol ve enerji bakan petrol fiyatnn bugn on dolar daha dtn syledi," dedi. "Piyasalar Avarga Petrol irketi'nin i hayatndan sonsuza dek ekildiini ve ykc depremlerin sona erdiini sonunda kabul etti. Moolistan'daki petrol rezervlerinin bulunmas haberi de buna elik edince uzmanlar yaknda petrol fiyatlarnn Basra Krfezi'ndeki felaketlerden nceki seviyesine ineceini sylyor." "Demek petrol panii hafifledi ve kresel ekonomik bunalm nlendi. Belki ekonomik gler sonunda bir ders alr ve yeni enerji kaynaklar gelitirmeye odaklanr." "Mutlak zorunlu hale gelene dek bunu yapmayacaklardr," dedi Gunn. "Bu arada Pentagon, son aygt da Basra Krfezi'nde batnca, von Wachter'in sismik aygtnn nn de tamamen tahrip olmasndan hi memnun olmad."

"NUMA bu son olaydan sorumlu tutulamaz." 498 Cengiz Han'n Hazinesi "Doru. Summer ve Dirk'n, Hawaii'de Borjin'in kardeine ve ikinci aygta rastlamas byk bir tesadf. Ya da Borjin'in kardeinin onlara rastlamas. Valdez'e gidip planland gibi Alaska Boru Hatt'n tahrip etmi olsayd gerek bir karklk olurdu." "Summer'm bulduu in batyd. Onlar bir nedenle oraya ekti," dedi Pitt. pularn zihninde tararken yznde dalgn bir bak belirdi. Sonra birden yeil gzleri parlad. Gunn bu esrardan habersizdi, hkmetinin acil taleplerine odaklanmt. "Btn sismik aygtlar tahrip olmakla kalmad, von Wachter'in aratrma malzemeleri de gitti. Borjin, profesrn btn verilerini laboratu-var binasnda tutuyormu ki imdi oras bir kmr yn haline geldi. Teknolojinin kurtarlacak bir yan kalmam." "Bu kt bir ey mi?" "Bence hayr, ama bu teknoloji Borjin gibilerin deil de bizim elimizde olsa kendimi daha iyi hissederdim." "Sen, ben ve -araba arasnda kalsn," dedi Pitt. "Laboratuvardan aldn operatr el kitabnn selden ve yangndan kurtulduunu biliyorum." "El kitab kurtulmu mu? Von Wachter'in almasn kopyalamak isteyenlere byk destek verebilir." "Kendine gvenli ve kalc bir ev buldu." "Bundan emin misin?" Pitt, Rolls'un arkasna gidip arabann bagaj rafna monte edilmi byk, deri sand at. Kfl sandkta sismik dzenek operatrnn el kitab duruyordu. Ok da hl kapana saplanm durumdayd. Gunn alak sesle bir slk ald, sonra elleriyle gzlerini kapatp arkasn dnd. "Ben bunu hi grmedim," dedi. Pitt bagaj kapatp arabann geri kalann inceledi. Tepede koyu gri bulutlar batdan hzla yaklayordu. Mezarn etrafnda dolaan insanlar 499

yaklaan tufandan kamak iin hzla aada park ettikleri arabalarna kotular. "Yola ksak iyi olacak galiba," dedi Gunn, Pitt'i kiralk cipe gtrrken. "Peki, imdi Washington'a geri mi dnyoruz?" Pitt durup Cengiz Han'n mozolesine son bir kez bakt. Sonra ban sallad. "Hayr, Rudi, sen git. Ben birka gn sonra gelirim." "Burada biraz daha m kalacaksn?" "Hayr," dedi Pitt, gzlerinde hlyah bir parltyla. "Kurt avna kyorum." 500 Cengiz Han'n Hazinesi Tropik gne, Kahakahakea Burnu'nun lav kayalarndan oluan ucunu dnen Mariana Explorefva gvertesini styordu. Keliuli Krfezi'nin artk tandk gelen koyunun azna girerlerken NUMA gemisinin kaptan Bili Stenseth gemiyi yavalatt. leride ve sol tarafta yzeyde zplayan krmz bir iaret amandras grd. Onun yirmi bir metre altnda Avarga Petrol irketi'nin sondaj gemisi, gevek lav kayalarnn altna yar gml ekilde yatyordu. Derinlik azalrken Stenseth aratrma gemisini daha ileri gtrmeden motorlar kapad, sonra demir att. "Keliuli Krfezi," diye duyurdu, kprnn arkasna dnerek. Maun harita masasnda oturan Dirk Pitt, bytele Hawaii'nin sahil haritasn inceliyordu. Haritann yannda Leigh Hunt'n Gobi l'nde den uanda bulduu ita derisi vard. Pitt'in ocuklar Dirk ve Summer merakla babalarnn omzunun stnden bakyorlard. "Demek su mahalli buras," dedi yal Pitt masadan kalkp camdan dar bakarak. Gerinip esnedi. Ulan Batur'dan Irkutsk ve Tokyo yoluyla Honolulu'ya yapt yolculuk onu ok yormutu. Uaa binerken Moolistan'da kar attryordu, yle bir havadan sonra scak ve nemli hava, derisinde canlandrc bir etki yapyordu. 501

Pitt'in Hawaii'ye dn, Honolulu'da kal derinleen melankoliyi de beraberinde getirmiti. Hilo'ya gidecei uak iin saat bekledikten sonra bir araba kiralam, Koolau Dalan'n geip Oahu'nun dou kysna gelmiti. Kailua Sahili'nin yaknndaki bir yan yolda okyanusa bakan kk bir mezarla girmiti. Buras kk, ama bereketli bitki rtsyle evrili, bakml yeil bir aland. Pitt alan metodik olarak dolam, eitli mezar talarm inceledikten sonra iek aan aa dallarnn altnda Summer Moran'm mezarn bulmutu. lk ve byk ak, ocuklarnn annesi Summer Moran ksa bir sre nce lmt. Pitt, onun hayatta olduunu ve gzelliini bozan bir kazadan sonra inzivaya ekildiini bilmiyor, ldn sanyordu. Yllarn onun ansn zihninden ve kalbinden atmak iin uraarak geirmiti, ta ki iki yetikin ocuu kapsna gelene kadar. ini kaplayan duygu seliyle, jnun hayatta olduunu ve ikiz ocuunu yetitirdiim bilseydi hayatnn e kadar farkl olacan merak etti. Artk ocuklaryla arasnda yakn bir iliki kurmutu ve kars Loren'in ak vard. Ama onunla birlikte geirebilecei zaman dnerek yaad kayp onu fkelendiriyordu. Gsnde bir arlkla bir avu kokulu yapra alp mezarn stne serpitirmiti. Uzun bir sre orada, onun yannda kalp okyanusa bakmt. teki aknn, yani denizin yumuak dalgalan hissettii acnn hafiflemesine yardmc oluyordu. Sonunda yorgun ve tkenmi bir ekilde, ama yeni bir umut hissiyle mezarn yanndan ayrlmt. imdi ocuklaryla kprde dikilirken Summer'm hl yaadn bilerek iini bir scaklk kaplyordu. Macerac ruhu yeniden canlanm, inli batk geminin esrarna yeniden odaklanmt. "aret amandras Summer'm sondaj gemisini batrd yerde bulunuyor," dedi Dirk glmseyerek. Camdan iaret etti. "inli batk alan neredeyse koyun tam ortasnda," dedi kolunu saa aarak. "Tarihi eserlerin hepsi on nc yzyla m ait?" 502 Cengiz Han,m Hazinesi "Her ey o zaman gsteriyor," diye karlk verdi Summer. "Bulunan seramik paralarnn tarihi Song dneminin sonlarndan Yuan Haneda-n'nn balarna dayanyor. Ahap paralar karaaatan yaplma ve tarihi yaklak 1280. nl in tersanesi Longjiang, gemi yapmnda karaaa ve dier tahtalar kullanyordu. Bu da dorulayan bilgilerden bir dieri." "Yerel jeolojik kaytlar da ie yaryor," dedi Dirk. "Batk bir lav aknts tarafndan yutulduu iin Byk Ada'daki volkanik patlamalarn bilinen tarihini kontrol ettik. Kiluea en iyi bilinen ve en aktif yanarda olsa da Hualalai ve Mauna Loa'nm da yakn dnemde aktif olduu biliniyor. Buraya en yakn olan Mauna Loa son yz elli ylda otuz alt kez patlam. nceki yzylda saysz lav pskrtmesi olmu. Yerli jeologlar, lav akntlarnn altnda radyokarbon dnemine ait kmr rnekleri buldular. Yatandaki Pohue Krfezi'nden alman bir lav rnei sekiz yz yl ncesine dayanyor. Koya akp gemimizi gmen lav akntsnn ayn patlamaya ait olup olmadn bilmiyoruz, ama ben yle olduunu dnyorum. Eer yleyse gemimiz 1300'den nce gelmi olmal." "ifreli ita derisiyle ilgili bir ey var m?" diye sordu Summer. "Tarihini bulmak olanaksz, ama resmedilen yolculuk baz ilgin benzerlikler gsteriyor," diye cevaplad Pitt. "ndeki gemi drt direkli byk bir cnk, Dirk ve Jack'in bulduu dmene dayanarak boyutlarnn bizim enkazmza uyduunu syleyebilirim. Ne yazk ki resimlere elik eden bir hikye yok. Yalnzca deifre edilebilir birka szck var, o da 'cennete yolculuk,' anlamna geliyor." Pitt oturup hayvan derisindeki iki boyutlu resimleri tekrar inceledi. izimler iki kk destek gemisiyle yelken aan drt direkli bir cnk aka gsteriyordu. Birka panelde uzun bir okyanus yolculuu anlatlyor, gemi sonunda bir ada takmna ulayordu. Kabaca belirtilmi olsa da adalar, Hawaii'nin sekiz byk adasyla ayn konumda bulunuyordu. Byk cnkn en byk adaya geldii, yksek bir yamacn dibindeki koyda 503

demir att gsteriliyordu. Pitt'i en ok son panel ilgilendiriyordu. Resimde yamacn dibindeki baz sandklarn yanna demirlemi gemi grnyordu. Gemiyi ve evresindeki karay ate ve duman sarmt. Pitt geminin direindeki bayra byk bir ilgiyle inceledi. "Volkanik patlama bir yumruk gibi inmi," dedi. "Resimdeki alevler ksa sreli bir yangn gibi grnyor, ama bu bir sr. Aslnda gemiyi yangn deil, yanarda patlamas batrd." "O sandklar," dedi Summer. "inde deerli hazineler olmal. Tong ya da senin dediin gerek adyla Borjin bu yk gemisi konusunda bir ey biliyor olmal. Bu yzden deprem yaratarak lav alann amaya altlar." "Bence komik duruma dtler," dedi Dirk. "Hazine ya da her neyse gemide bile deilmi. Eer izimler doruysa, kargo karaya karlm ve lav akmtsyla tahrip edilmi olmal."

"yle mi?" diye sordu Pitt kurnaz bir glmsemeyle. "Lav akntsndan nasl kurtulmu olabilir ki?" diye sordu Summer. Byteci alp son panele bakt, etraf siyah tala evrili sandklar inceledi. Sandklarn stnde ya da etrafnda alev grnmyordu. "Resimde yandklar grlmyor. Sence kurtulmu olabilirler mi?" "Bence bakmaya deer. Gidip slanalm ve kesin olarak renelim." "Ama lavn altnda gmldr," diye itiraz etti Dirk. "Babanza biraz gvenin," dedi Pitt glmseyerek, sonra kprye gitti. Dirk ve Summer byk bir pheyle babalarn takip ettiler. dal takmn alp Zodyak'a bindiler, Dahlgren tarafndan gemiden aaya indirildiler. "Ming vazoyu ilk bulana tekila benden," dedi lastik botu indirirken. "Tuz ve limonu unutma," diye bard Summer. 504 Cengiz Han'n Hazinesi Pitt, Zodyak' kyya evirip koyun dier tarafna dnd, srf dalgasna birka metre kala motoru kapatt. Dirk botu gvene almak iin demir att, l dal takmlarn giydi. "Kyya olabildiince yakn gideceiz," dedi Pitt. "Yalnz kyya arpp krlan dalgalara dikkat edin." "Peki, tam olarak ne aryoruz?" diye sordu Dirk. "Cennete bir merdiven." Babas gizemli bir ekilde glmseyip maskesini yzne indirdi. Botun kenarna oturup geriye eildi, suya girdi, kk bir dalgann altnda gzden kayboldu. Dirk ve Summer maskelerini ve reglatrlerini abucak takp onu takip ettiler. Karanlk ve alkantl suyun alt metre dibinde toplandlar. Kyya arpan dalgalar suyu kpk ve alvyon iinde brakp gr mesafesini birka adma indiriyordu. Summer, babasnn kendisine doru bam salladm ve sonra bulank suda ilerlediini grd. Kardeinin arkadan geleceini bilerek babasn izledi. Dip yzeyi, sol tarafta serte ykselen girintili kntl siyah bir lav yatandan oluuyordu. Summer sualtnda bile dalgalarla kydan gl bir ekilde itiliyor, sk sk denize doru dnp ykselen lav dana arpmamak iin paletlerini serte rpmas gerekiyordu. Yirmi dakika kadar babasnn paletlerini ve kabarcklarm takip etti, sonra babas nndeki karanlk sularda tamamen gzden kayboldu. Koyun yarsnda olduklarn tahmin ediyordu. On dakika daha yzdkten soma yzeye kp nerede olduunu anlamaya karar verdi. Byk bir dalgayla lav ykseltisine doru tandn hissetti. Ayak rpmak iin dnerken ikinci ve daha byk bir dalgayla akna dnd. Serte kyya itildi. Dalga onu hzla etkisiz hale getirip geriye doru lav duvarna arpt, elik oksijen tp kayalara srtnd. arpmada yara almayan Summer dalga geene kadar lav duvarna yapk kald. Oradan uzaklamak zereyken bann stndeki kayalarda 505

karanlk bir nokta olduunu fark etti. Biraz daha yaklaarak hafif bir ayla yukarya ve ky hattna doru kvrlan siyah borunun iine bakt. Bulank suda bunun yalnzca kayalarn iindeki bir delik mi olduunu anlayamad, bu yzden fenerini karp ieri uzand. Fenerin suda dalp kardaki bir duvardan yansmad. Belli ki aklk bir sre devam ediyordu. Bunun babasnn arad ey olduunu anlaynca kalbi deli gibi arpt. Byk bir dalga daha geerken akla tutundu, sonra uzanp feneri metal tpne vurdu. Metalik ses suda yankland. Neredeyse ayn anda Dirk ortaya kt, akn bir ekilde Summer'a sonra onun iaret ettii delie bakt. Bir dakika sonra babas gelip tneli grnce akac bir ekilde Summer'm bana dokundu. Kendi fenerini ap borunun iine girdi, ocuklar da peinden onu izledi. Pitt bu akln bir lav borusu olduunu hemen anlamt. Silindirik duvarlar, bir makineyle yaplm gibi neredeyse mkemmel biimli, yuvarlak ve przszd. Ama aslnda geit, sabit akan scak lavn yzeyde soumasnn ve da doru kabuk oluturmasnn bir sonucuydu. Sv merkez sonunda dar akar, geride ii bo bir boru brakrd. Neredeyse on be metre geniliinde, birka kilometre uzunluunda lav borular bulunmutu. Summer'm bulduu boru biraz daha kkt, ap yaklak yz seksen santimdi. Pitt boruda on metre kadar ilerledi, derinlik gstergesinde yava yava ykselme olduunu fark etti. Boru birden geniledi ve fenerinin yansmasn fark ederken ba yzeye, sakin bir su havuzuna kt. Fenerini etrafta gezdirdi. Dik lav duvarlar u taraftan dikey bir ekilde suya iniyordu. Ama drdnc taraf, geni, kayalk bir meydana alyordu. Summer ve Dirk'n sualt klan yannda belirirken sahanla doru yzd. Hepsi kayalara yzp sudan kt. Azlarndaki reglatrleri karr karmaz konumaya baladlar. 506

Cengiz Han'n Hazinesi "nanlmaz," dedi Summer. "Taan bir lav borusuyla beslenen bir yeralt maaras. Ama biraz havalandrma olsa iyi olurmu." Maaradaki hava kfl ve rutubetli olduu iin Summer oksijen tpn kullanmaya devam etmeyi dnyordu. "Bir zamanlar ok daha derin bir maara olmalyd, ama da kysna doru akan lav akntlaryla kapal hale gelmi," dedi Pitt. "Giriinde bir lav borusu bulunmas byk tesadf." Dirk oksijen tpn ve arlk kemerini brakt, sonra fenerini aklkta gezdirdi. Kayalardaki bir ey dikkatini ekti. "Summer, arkanda." Summer dnp birka adm uzandaki adam grnce aknlkla yutkundu. Adamn gerek olmadn fark edince ln yuttu. "Seramik sava m?" diye sordu Dirk. Summer fenerini dorultunca yaknda dikilen baka bir figr daha grd. kisi de gerek adam boyutlarndayd, boyal niformalar ve kllar vard. Summer biraz daha yaklap ayrntlarn inceledi. Adamlar askerdi, rgl salar, badem biiminde gzlerinin altnda ince byklar vard. "mparator Qin'in terakota Xian savalar m?" diye sordu Pitt. "Ya da belki de on nc yzyl kopyas." Summer, babasna aknlkla bakt. "On nc yzyl m? Burada ne aryorlar?" Pitt iki figre yaklap aralarnda uzanan kk patikay fark etti. "Sanrm bizi yanta gtryorlar," dedi. Seramik heykellerin arasna girerek yolu takip etti, Dirk ve Summer da peinden geldi. Ypranm yol birka lav duvarnn etrafndan kvrlyor, sonra birden geni, byk bir odaya alyordu. Pitt iki ocuuyla eikte dikilip hayretle fenerini dorulttu. Kocaman oda duvarlara sralanm seramik heykel ordusuyla doluydu. Her birinin 507

boynunda ar bir altn kolye ya da mcevherlerle ssl tlsmlar vard. Seramikten yaplma savalarn ortasnda, ounluunu hayvan figrlerinin oluturduu baka bir heykel halkas vard. Bazlar yeim veya tatan yaplmt, dierleri altn yaldzla parlyordu. Geyikler byk ahinlerin yannda korkusuzca otluyordu. Hoplayp zplayan bir ift beyaz ksrak odann ortasna yakn bir yerde cam dolaba yerletirilmiti. Heykellerin arasnda toz iinde kalm dzinelerce kk dolap ve masa bulunuyordu. Summer tik aacndan yaplma byk bir masada fenerinin nda parlayan ssl bir servis takm buldu. pek servislerin stnde duran tabaklar, atal bak takm ve kadehler hep altnd. Masann bitiiinde bazlar Arapa ve okunur ince yazlarla bezenmi gm ve altn sslemeler bulunuyordu. teki masalarda ssl mcevherlerle parlayan aynalar, kutular ve sanat eserleri duruyordu. Summer parlak renkli sava sahneleriyle kaplanm dolaba gidip bir ekmeceyi at. indeki ipek kapl kutuyu kehribar, safir ve yakutlar doldurmutu. Heykeller ve mcevherler Pitt'i ilgilendirmiyordu. Tarihi eserlerin gerisine, odann ortasnda duran ahesere bakt. Odann ortasndaki ta platformda uzun, tahta bir kutu duruyordu. Parlak sar boyalyd ve her bir panelin stnde ayrntl oymalar vard. Pitt yaklap fenerini kutunun stne dorulttu. Dilerini gsterip penesiyle havay yaran doldurulmu ita Pitt'e hrlyor gibiydi. Fenerini kutunun yzeyine indirip glmseyerek grntye bakt. Mavi renkli byk bir kurt resmiydi bu. "Yuan mparatorluu'nun son mparatoru Kubilay Han' tamtrabi-lir miyim?" "Kubilay Han," diye fsldad Summer saygyla. Gzleri irilemiti. "Olamaz." "Onun Cengiz'in yaknlarnda bir yere gml olduunu sanyordum," dedi Dirk. 508 Cengiz Han'n Hazinesi "Popler efsaneye gre yle. Ama bu hikye bana mantkl gelmedi. Borjin, sismik aygtyla Cengiz Han'n mezarn buldu, ama Kubilay'mkini bulamad. kisi ayn alan iine gmlm olmalyd. Sonra sizin Dr. Tong ortaya kp bir bat ziyaret etmek iin Alaska Boru Hatt'n paralama grevine ara veriyor. Belli ki onu eken daha byk bir ey vard, yalnzca Borjinlerin takdir edebilecei bir ey. Moolistan'da Kubilay'n bo ur mezarn veya baka bir yere gmldn gsteren baka bir ipucu buimu olabilirler." "Yine de buraya nasl gelindiini anlamadm," dedi Summer. "Hikye ita derisindeydi. Shang-tu'da bulunmutu, demek ki Kubi-lay'la orijinal bir balants vard. mparatorun av iin kulland eitimli italar olduu biliniyordu, bu yzden deri onun evcil italarndan

birinden gelmi olabilirdi. Daha da nemlisi ita derisinin Cengiz Han'n mezarn gsterdii iddia edilen ipek haritayla bulunmu olmasyd. Bor-jin'in babas ipek haritay ele geirdi ve Borjin de bu haritann mezar bulmasnda yardmc olduunu kabul etti. Nedense ilk bulunduunda ita derisindeki resimler atlanm. Beni harekete geiren ey mavi kurt oldu." "Hangi mavi kurt?" diye sordu Summer. "Bir motif," dedi, ahap tabutun stndeki resmi iaret ederek. "Cen-giz'le balayp imparatorluk hanlarnn kulland bilinen bir amblemdi bu. ita derisine yakndan bakarsanz, son resimde yanan cnkn direinde dalgalanan bayraktaki mavi kurtu grebilirsiniz. Eer gemi bir hana ait deilse bu bayrak kullanlmazd. Resimlerde in'den ayrlan kraliyet gemisinin tasvirlerine uyan sizin bulduunuz batk, Cengiz'in lmnden elli yl sonrasna dayanyordu. Onun bir sefere kmas iin ok geti. Tarihler Kubilay'n hkm srd dneme aitti. Ve de ld. ita derisinin srr Kubilay Han'n son yolculuunu gstermesiydi." "Ama neden Hawaii'ye getirildi?" diye sordu Summer fenerin n lahit boyunca uzatarak. Ik huzmesini bir an iin mezarn bir ucuna da509

yanan tahta asaya evirdi. lgiyle, eskimi sapnda kpekbalndan yaplma bir kolyenin sallandm fark etti. "Son yllar zorlu geti. Belki 'cennete yolculuu,' uzak bir kyda sonsuza dek kalmak iin yapt planyd." "Baba, mezarnn volkanik patlamaya dayandn ve onu bulabileceimizi nasl bildin?" diye sordu Dirk. "ita derisini her kim izmise mezar ve haritay grmt ve lav akntsndan kurtulduunu biliyordu, yoksa alevleri de izerdi. Girite bir kumar oynadm. Deniz seviyesi sekiz yz yl nce olduundan yksekti, bu yzden giriin sualtnda kaldn dndm." "Buradaki hazine onun hayat boyunca fetihleri srasnda biriktirdii zenginlikleri temsil ediyor olmal," dedi Dirk etrafndakilerin miktarna aknlkla bakarak. "Belki bu zenginliklerin bir ksm Cengiz dneminde toplanmtr. Burada deerim hesaplamann mmkn olmad bir servet yatyor olmal." "Mool halk kandrlarak Cengiz Han'n hazinesi elinden alnd. Kubilay Han'n varlklarn gven altna almalar ok uygundu. Bence Burhan Haldun Da'nda, Kubilay Han'n sonsuzluu bekleyebilecei uygun bir mezar yeri bulabilirler." Gizli mezar yeri i dncelerini derinden etkiliyor, l antik hazinelerin arasnda dolarken kendi kendilerine fsldyordu. Yalnzca fenerlerinin yla aydnlanan glgeli oda Ortaa havas ve gizemiyle doluydu. Ik huzmeleri parlak duvarlardan yansrken Pitt'in aklna gerek Xanadu ve Samuel Coleridge'in etkileyici iiri geldi. "Zevk kubbesinin glgeleri Dalgalarn stnde yzyor. Maarann duvarlarna arpan suyun sesi uzaktan duyuluyor," diye Pitt alak sesle dizeleri mrldand. 510 Cengiz Han'n Hazinesi Summer, babasna yaklap elini skt. "Annem her zaman senin umutsuz bir romantik olduunu sylerdi," dedi glmseyerek. Pitt ve Summer birlikte geide doru ilerledi. Onlar etrafa son bir kez bakarken Dirk yanlarna geldi. "nce Cengiz'in mezarm kurtardn. imdi de Kubilay Han' ve imparatorluun hazinelerni buldun," dedi saygyla. "Bu kadar bir kuaa yeter." Summer onaylayarak ban sallad. "Baba, bazen ok artc oluyorsun." Pitt kollarm ap iki ocuunu sevgiyle kucaklad. "Hayr," dedi, kocaman srtarak. "Yalnzca bazen ansm yaver gidiyor." SON

Tm zamanlarn en byk fatihi. . Hkmdarlnn zirvesin-deyken imparatorluunun snrlar Pasifik Okyanusu'ndan Hazar Dcnizi'ne dek uzanyordu. Fetihleri ile efsaneleen bu nl imparatorun mezar ise unutulmu, bir sr olarak kalmt imdiye dek... Tabiat Ana'nn bir cilvesi olduu sanlan amansz bir dalga, Baykal Gl'nde petrol aratrmas yapan bir ekibi yok etmek zeredir. Dirk Pitt, ekibin imdadna yetierek onlar kurtarr, ama bu kez de kendisi lmle burun buruna gelir.

Faciay henz atlatan ekibin karlmas ve Pitt'in gemisinin de batrlmaya allmas grnenin ardnda baka gerekler olduunu ortaya koyar. Tm ipular Moolistan' ve lmcl sabotajlarla global petrol piyasasn altst eden, in'e petrol satmak iin gizli anlamalar yapan esrarengiz bir Moolu iaret etmektedir. Bu karanlk adam, atalarnn fetihlerini yeniden canlandrma hayalleri kurmakta ve Cengiz Han'n hazinesi sayesinde dlerini gerekletirecek gce sahip olaca gnleri iple ekmektedir. Dirk Pitt ve Al Giordino Sibirya'nn buz tutmu gllerinden Gobi -l'nn scak kumlarna dek uzanan bir alanda bin bir trl entrika, macera ve lmle yz yze gelerek topladklar ipularyla esrarengiz hazineyi bulmaya almaktadrlar. Bu arada en nemli grevleri, kendini cinayet ileme tutkusuna kaptrm olan zengin Mool iadamn durdurmaktr. Soluk kesen gerilimi olaanst hayal gcyle bezenmi yepyeni romanyla Clive Cussler tekrar karmzda... [Cengiz Han m Haznesjjmacera romanlar rf#tr' cl [jCliyejCussler'dan bakasnla gelemeyeceimi i o :f j 9789752108547

ALTIN KTAPLAR Clive Cussler - Dirk Cussler _ Cengiz Han'n Hazinesi Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amacgrme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum.Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar MUTLU LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi

kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Tarayan Mahmut Clive Cussler - Dirk Cussler _ Cengiz Han'n Hazinesi

You might also like