You are on page 1of 51

IINDEKILER Besleme Volodya Bakalarnn Derdi Nianl Kz Boyundaki Nian on Kabuuna Sinmi Adam. BESLEME Geceyars.

On yandaki besleme Varka, beii sallarken bir yandan da uykulu bir ninni tutturmu, mrldanyordu: Uyusun da bysn, ninnii, Tp tp yrsn, ninnii... Meryem Ana tasvirinin nnde kk, yeil bir lmba yanyor. Odann bir bandan teki bana gerili ipte, kurumalar iin kundak bezleri, iri, kara pantolonlar asl. Lmbann , tavanda geni, yeil bir yuvarlak izmi, kundaklarn, pantolonlarn uzun glgeleri sobann, beiin, Varka' nn stne dm... Lmbann titretiinde tavandaki yuvarlak ile glgeler canlanyor, rzgrdanm gibi dalgalanyorlar. Boucu bir hava var ieride. Koyu bir lahana orbas ve ksele kokusu sarm her yan. Bebek alyor. Barmaktan.sesi ksld, bitkin dt halde yine de alamay kesmiyor. Yatacaa da benzemiyor. Varka'nn uykusu var. Gzkapaklar kapanyor, ba ikide bir nne dyor, boynu ok aryor. Ne gzkapaklarn kaldracak, ne de dudaklarn oynatacak gc var. Yz kurumu, odunlam, ba topluine ba kadar klm gibi geliyor ona. Uyusun da bysn ninnii, diye mrldanyor Varka, tp tp yrsn... Bir crcrbcei sobann iinde crlyor. Yan odada, duvarn tesinde bey ve Kalfa Afanasiy horluyorlar... Beik ackl ackl gcrdyor, Varka mrltyla ninni sylyor... Gecenin sessizliinde her ey birleiyor, rahat dekte yatarken dinlemesi pek tatl bir ninni oluveriyor. Ama bu mzik inann sinirini bozmaktan, onu canndan bezdirmekten baka bir eye yaramyor imdi. nk Varka'nn zerine geveklik ktryor, uykusunu getiriyor. Oysa uyuyamaz Varka. Allah saklasn, bir uyua, hanmla bey cann kartana kadar dverler onu sonra. Lmba gz krpyor sanki. Yeil yuvarlak ile glgeler harekete geiyor, Varka'nn yar ak, dalgn gzlerinin nnde teye beriye kayyor, uykulu beyninde dumanl dler yaratyorlar. Varka, gkyznde birbiri ardndan kouan, bebek gibi alaan kapkara bulutlar gryor haylinde. Ve ite gl bir rzgr kp tmn datyor. Varka, cvk amurla kapl geni bir ose gryor. Bir dizi yk arabas glkle ilerliyor, omuzlarnda ar uvallarla iki bklm insanlar el ele tutumu yol almaya alyor, karmakark bir sr glge, ortalkta dolayor. Souk grnl bulutlarn arasndan osenin iki yannda ormanlar gzkt. uval tayan iki bklm insanlarla glgeler birden amura yatyor. "Niin amurun iinde yatyorsunuz?" diye soruyor Varka. "Uyuyacaz, uyuyacaz!" diyorlar, berikiler. Ve derin, tatl bir uykuya dalyorlar. Bir sr saksaan ve karga gelip telgraf teline konuyor, kk ocuk gibi bararak uyuyanlar uyandrmaya alyor Varka, . Ninni, ninnii... diye mrldanrken kendini karanlk, havasz bir ky evinde gryor imdi. Rahmetli babas Yefim Stepanov yerde kvranyor. Varka onu grmyor, ama acdan tahtalarn zerinde yuvarlann, inleyiini iitiyor. Kendi deyiiyle: 'ft aryor'. Acs ylesine dayanlmaz ki, tek szck bile sylemiyor, yalnzca derin derin, hrsla soluyor, dilerini 'tak taktak' diye trampet gibi takrdatyor. Biraz nce annesi Pelagey, beylere, Yefim'in lmek zere olduunu sylemek iin koarak kp gitmiti. Bu zamana kadar dnm olmalyd. Varka, sobann stndeki deinde yatyor. stiyor, ama uyuyamyor, babasnn 'taktak'larn dinliyor, te, bir arabann tekerlek sesleri duyuldu. Buraya geliyor, Bey, kentten onlara konuk gelen gen doktoru gndermi. Doktor ieri

giriyor. Karanlkta grnmyor, ama ksr ve kapy kapay iitiliyor. I yakn, diyor. Yefim karlk veriyor: Taktaktak... Pelagey, aceleyle sobann stne atlp kibritleri koyduklar anak parasn aramaya koyuluyor. Aradan hayli zaman geiyor, ama kibrit hl bulunamad. Sessizlikte doktor, cebinden kendi kibritini karp yakyor. Pelagey, Bir dakika, efendim, bir dakika, diyor ve koarak dar kyor, biraz sonra elinde yana yana ufack kalm bir mum parasyla geri geliyor. Yefim'in yanaklar al al, gzleri falta gibi ak, baklar keskin. Oradakilerin ilerini okuyor sanki. Doktor zerine eilerek: Neyin var? diyor. Dur bakaym! O!.. Ne zamandan beri buran byle? Ne bileyim ben. Ecel geldi, beyim, ecel... mr tkettik... Samalama... yiletiririz seni!.. Cannz nasl isterse yle yapn anam babam. Candan teekkr ederim size, ama bouna yorulacaksnz, bir eyi deitiremeyeceksiniz, biliyorum... lm insann baucuna konduktan sonra insanolunun elinden bir ey gelmez. On be dakika muayene ediyor doktor Yefim'i. Sonra doruluyor: Benim yapabileceim bir ey yok... diyor. Hastaneye gitmen gerek, ancak orada ameliyat edebilirler seni. Zaman kaybetmeden hemen git... Gitmemezlik etme sakn! Vakit hayli ge, imdi herkes uyuyor, ama zarar yok, bir pusula veririm sana. Duydun mu? Pelagey atlyor yandan: Efendim, neyle gitsin istiyorsunuz? Atmz yok ki bi zm. Olsun, beye sylerim, bir araba verir size. Doktor gidiyor, mum snyor ve 'taktak'lar yine balyor... Yarm saat sonra bir arabann daha yaklat iitiliyor. Bu, beyin hastaneye gitmesi iin Yefim'e gnderdii arabadr. Yefim hazrlanyor ve gidiyor... Ve ite gzel, k dolu bir gn douyor. Pelagey evde yok: Hastaneye, Yefim'in bana gelenleri renmeye gitti. Bir yerde bir ocuk alyor. Varka, birinin kendi sesiyle ninni sylediini duyuyor: Uyusun da bysn, ninnii; tp tp yrsn, ninnii... Kap alyor, Pelagey ieri giriyor. Ha kardktan sonra fsltyla, Gece, arsn dindirmiler, sabah ruhunu teslim etmi, diyor. Allah rahmet eylesin, nur iinde yatsn... Doktorlar, 'ge kaldnz' dediler... Daha nce gitseymi kurtulurmu... Varka koarak ormana gidiyor, alamaya balyor. Birisi ensesine aniden yle bir vuruyor ki, aln kayn aacnn gvdesine hzla arpyor. Gzlerini kaldryor, ayakkabclk yapan beyini karsnda gryor. Ne yapyorsun, Allahn bels? diyor bey. Yavrum alyor, duymuyor musun? Ve kulandan yakalayarak hzla sarsyor Varka'y. Bey gittikten sonra Varka beii sallamaya, ninni mrldanmaya devam ediyor. Yeil yuvarlak ile pantolon, kundak bezi glgeleri gz krpyorlar ona ve biraz sonra yine kendilerine balyorlar onu. Cvk amur oseyi yine gryor. Omuzlarnda ar torbalar tayan iki bklm insanlar ile glgeler hl uyuyorlar. Onlar seyrederken lesiye uyumak istiyor Varka. Neredeyse ayakta uyuyacak, ama yansra yryen annesi Pelagey habire daha abuk yrmesi iin drtklyor onu. e girmek iin kente gidiyorlar. Varka, karlatklar yolculara yakaryor: 10 Allah rzas iin bir sadaka verin! yi yrekli beylerimiz, kk bir sadakay esirgemeyin bizden! Tandk bir ses yant veriyor ona: ocuu ver bana! Varka aylamyor, ayn ses bu kez daha kzgn,

ocuu ver bana, diyorum! diye baryor. Uyuyorsun deil mi, geberesice! Varka aknlkla yerinden srayp evresine bakmyor ve durumu hemen kavryor: Ne ose, ne Pelagey, ne de sadaka veren yolcular var. Yalnz, bebei emzirmeye gelen hanm var. Odann ortasnda ayakta duruyor. iko, iriyar bayan, bebei emzirip yattrmaya alrken Varka ayakta duruyor, ona bakyor. Hanmnn iini bitirmesini bekliyor. Darda gk yava yava mavileiyor, tavandaki yeil yuvarlak ve glgeler, belli belirsiz soluklayor. Sabah olmak zere. Hanm, geceliinin nn iliklerken; Al! diyor. ok alyor, herhalde gz dedi. Varka bebei alyor, beiine koyuyor ve yeniden sallamaya balyor. Yeil yuvarlakla glgeler yava yava kayboluyorlar. Artk hibir ey kafasna girip akln kartrmyor. Uyumak istiyor, hem ok istiyor. Uykusunu datmak iin ban beiin kenarna dayayp kendisi de birlikte sallanyor, ama bouna, gzkapaklar yine kapanyor, ba dnyor. Sessizlikte birden, teki odadan beyin sesi grlyor: Varka, sobay yak! Artk kalkp ie girime zamannn geldiini anlyor Varka. Beii brakp odun almak iin odunlua kouyor. Varka daha rahattr imdi. Koarken, dolarken, oturduu zamanki gibi bana vurmuyor uyku. Odunu getirip sobay yakmaya koyuluyor. Odunlam yznn yumuadn, dncelerinin aydnla kavutuunu seziyor. Hanm, Varka, semaveri yak! diye baryor. Varka henz ray yarm, atelemi, semaverin altna sokuyor ki, bir ses daha iitiliyor: 11 l Varka, beyin izmelerinin amurunu temizle! Demeye oturup izmeleri temizlemeye kovuluyor. Bir yandan da, ban geni, derin izmenin iine sokup biraz kestirse ne iyi olurdu diye geiriyor iinden... Ve birden izmeler byyor, byyor, iiyor, btn oday dolduruyor. Varka'nn elindeki fra yere dyor. Hemen, eya gznde bymesin, oynayp durmasn diye bam iki yana sallyor, gzlerini iyice ayor. Varka, d merdivenleri yka, mterilere ayp oluyor! Varka merdivenleri ykyor, odalar topluyor, teki sobay yakyor, alverie kouyor. Ban kayacak zaman yok. Ama u, mutfakta dikilip patates soymak olmasa... Ban bir ey yere doru ekiyor sanki, gzlerinin nnde patatesler kararyor, bak elinden kayyor. Bunlar yetmiyormu gibi bir de, giysisinin kolunu dirseine kadar svam fkeli bayan, evresinde dolap bara ara sylenmiyor mu... Kafasnn iinde an gibi nlyor bu ses Varka'nn. leden sonraki amar, diki ileri de olduka yorucu. yle anlar oluyor ki, her eye bo vererek yle yere uzanp doyasya bir uyku ekmek istiyor can. Gn akam oluyor. Darda havann yava yava kararmasn uykulu gzlerle seyrederken uyumu akaklarn ovuyor ve nedenini kendisinin de bilmedii bir glmseme dolayor dudaklarnda. Akamn loluu, kapanan gzlerini okuyor, derin bir uyku mjdeliyor ona. Gece oturmaya konuklar geliyor. Hanm, Varka, semaveri koy! diye sesleniyor. Semaver de o kadar kk ki... Konuklar aya doyuncaya dek be kere yakmak gerekiyor onu. ay iildikten sonra Varka tam bir saat kap dibinde dikilip konuklara bakyor, buyruk bekliyor. Varka, ko iki ie bira al! Varka ok gibi frlayp uykusuyla yaryormu gibi olan 12 ca gcyle kouyor. Varka, bir kou git votka getir bakaym! Varka, ie aaca nerede? Varka,

balklar temizle! Ve ite konuklar da gidiyorlar. Iklar bir bir snyor, hanmla bey yatyorlar. Son bir buyuru daha duyuluyor: Varka, ocuu salla! Sobann iinde crcr bcei crlyor, yeil yuvarlak tavanda, pantolon ve kundak bezlerinin glgeleri yine Varka'nn yar ak gzleri nnde oynayor, titreiyor, dncelerini bulandryor. Uyusun da bysn, ninni, diye mrldanyor Varka, tp tp yrsn... Ama bebek susacaa benzemiyor, atlayacak gibi alyor. Varka yine amurlu oseyi, uval tayan iki bklm insanlar, Pelage/i, Yefim'i gryor. Hepsini tanyor, anlyor, ama bu yar uykulu halinde, elini ayan zincire vuran, soluk almasn engelleyen grnmez gc bir trl anlayamyor. Ondan kurtulmak iin evresine bakyor, aryor, ama bouna, bulamyor. Sonunda bu aclara dayanamayacan aka grp btn gcn toplayarak yukarya, tavanda titreen yeil yuvarlaa bakyor, ocuun sesini dinliyor ve soluk almasn engelleyen dman buluyor: Bebei... Varka glmsyor. Byle basit bir eyi imdiye dek anlayamam olmasna ayor. Yeil yuvarlak, glgeler ve crcrbcei de glmsyor, aryorlar. D, Varka'y iyice saryor. Taburesinden kalkp iten glmsyor, gzlerini krpmadan odann iinde dolamaya balyor. Ellerini ayaklarn zincire vuran bebekten biraz sonra kurtulacan dnmek rahatlatyor onu... ocuu ldrdkten sonra uyuyacak, uyuyacak, uyuyacak... Glmseyerek yeil yuvarlaa iaret parman sallyor, usul usul beie yaklayor, bebein zerine eiliyor, bunca skntdan sonra sonunda uyuyabileceini dnerek glmsyor. 13 gemeden, derin, ok derin bir uyku 1888 14 VOLODYA Geen yaz mevsimiydi. On yedi yanda, irkin saylabilecek derecede ekilsiz yzl, hastalkl, ekingen bir gen olan Volodya, bir pazar akam saat be sralarnda umihin'lerin yazlnda, kameriyede oturuyordu. Can son derece skknd. eye zlyordu. Birincisi; yarnki pazartesi gn matematikten snava girecekti. Bu yazl snavda baar salayamazsa altnc snfta iki yl st ste kalm olaca iin okuldan atlacan, matematikten yllk ortalamasnn ikilere lere dtn biliyordu. kincisi; olduka zengin, kendilerini soylu kiiler sayan umihin'lerin yannda kalmak gururunu incitiyordu. Bayan umihina ile yeenlerinin ona ve anasna yoksul birer akraba, birer snt diye baktklarn, anasn adam yerine koymadklarn, elenip durduklarn biliyordu. Bir keresinde, baheye gizlenerek taraada Bayan umihina'nn, kuzeni Anna Fedorovna'ya, anasnn hl kendini gen kz sandm, ok makyaj yaptn, oyunda kaybettii paray hibir zaman demediini, bakasnn pabucunu giymeye, sigarasn imeye bayldn sylediini kulaklaryla duymutu. Her zaman, umihin'lere bir daha gitmemeleri iin yalvarrd anasna, ama dinletemezdi. Orada ne aalayc bir rol oynadn bir bir anlatr, bir sr rnekler verir, ar szler syler, ama mark, genliinde kocasnn da kendisinin de varn younu har vurup harman savuran, daima kendinden stn kiilerin arasna girmeye zenen, basit dnceli anasn caydramaz ve haftada iki kere bu yerebatasca yazla tanmak zorunda kalrlard. ncs; iinde belirmeye balayan acayip, pek ho olmayan, imdiye dek hi tatmad yepyeni bir duyguydu... Bayan umihina'nn kuzeni ve konuu Anna Fedorovna'ya tu 15 tulduunu sanyordu. Canl, gr sesli, gle, otuz yalarnda, salkl, salam yapl, al yanakl, yuvarlak omuzlu, kaln gerdanl, ince dudaklarndan glmseme hi eksik

olmayan bir kadnd bu. Gen ve gzel deildi, Volodya bunu pekl biliyordu. Gelin grn ki, onu dnmemek, yuvarlak omuzlarn kaldrarak, etli srtn kprdatarak kroket oynayn, uzun bir kahkahadan ya da merdivenleri aceleyle ktktan sonra kendini koltua atp sk sk soluyarak gzlerini ksp gs sklyormu gibi yapmasn ii giderek seyretmemek elinden gelmiyordu. Evliydi. Kocas ciddi bir mimard. Haftada bir gn yazla gelir, bol bol uyur ve ertesi gn kente dnerdi. Volodya, bu mimardan bylesine nefret etmesine, onun kente gidilerini drt gzle beklemesine ayordu. Kameriyede oturmu ertesi gnk snav ve yazlktakilerin her zaman alay ettikleri anasn dnrken, birden Ntya'y (umihin'ler, Anna Fedorovna'y byle aryorlard) grmek, kahkahasn, giysisinin hrtsn iitmek isteine kapld... Olduka gl bir istekti bu. Her akam yattnda hayl ettii, romanlardan tand duygulu, temiz aka hi benzemiyordu. Kendine bile amaktan ekindii, korkulu, acayip, anlalmaz, iren bir duyguydu bu... Byle bir duyguya ak diyemeyiz, diye mrldand Volodya. Otuz yanda, evli bir kadna k olamaz insan... Gelip geici kk bir cinsel tutkudur, ite o kadar... Evet cinsel tutkudan baka bir ey olamaz bu... Cinsel tutkuyu dnrken bir trl yenemedii ekingenliini, byk diye st dudandaki sar tyleri, opur yzn, ufak gzlerini hatrlad. Haylinde kendini Ntya ile yan yana koydu: byle bir ift imknsz gibi geldi ona. Onlar unutarak, gzel, cesur, zeki, son modaya gre giyinen bir delikanl olarak hayl etmeye alt kendini... Kameriyenin karanlk kesinde iki bklm oturmu, nne bakarak iyice hayle dalmt ki, darda hafif ayak sesleri duyuldu. Bahenin iki yan aalkl yolunda biri ar admlarla kameriyeye yaklayordu. Biraz sonra ayak sesleri 16 kesildi, kameriyenin giriinde beyaz bir glge belirdi. Bir kadn sesi, Kimse var m ierde? diye sordu. Volodya irkildi, bu sesi tanmt, ban kaldrd, kapya bakt. Ntya ieri girerken, Kim var orada? dedi. Ah, siz misiniz Volodya? Ne yapyorsunuz burada? Gene dnyorsunuzdur tabii! Dn, dn, sonu ne olacak bunun?.. Aklnz karacaksnz!.. Volodya dorulmu, akn gzlerle Ntya'ya bakyordu. Banyodan yeni geliyor olmalyd: bornoz ve havlusu omzundayd, beyaz ipek bartsnn altndan dklp alnna yapan siyah salar nemli, prl prld. Ho, taze bir banyo kokusuyla badem sabunu kokusu dolmutu ieriye. Hzl yrd iin olacak, sk sk soluyordu. Bluzunun st dmesi, boyun ve gsn gsterecek ekilde akt. Volodya'y yukardan aa szdkten sonra, Niin bir ey sylemiyorsunuz? dedi. Hanmlarn so, rusuna yant vermemek bir erkee yakmaz. Fok balndan farkszsnz, Volodya! Hep oturuyor, filozof gibi dnyor, hi konumuyorsunuz. Hayat ve ate yok sizde! Hi yakmyor size bu ha]... Sizin yanzda bir gencin yaamas, atlayp zplamas, gevezelik etmesi, kadnlarn peinden komas, k olmas gerek. Volodya beyaz, yumuak elin tuttuu havluya bakyor, dnyordu... Hl susuyor! dedi Ntya, aknca. ok acayip... Bakn, biraz erkek olmanz gerek, Volodya! Hi olmazsa bir glmseyin, canm! T, iren profesr! Ntya glmsedi Volodya, bir fok balndan farksz olmanzn nedenini syleyeyim mi size! Kadnlarn arkasndan komuyorsunuz da ondan. Syler misiniz bana? Niin siz hi kadnlarn arkasndan komaz, onlarla ilgilenmezsiniz? sizin yanza gre kz yok, haklsnz, ama kadnlar ne gne duruyor? Siz de onlara kur yapn! rnein, niin bana aslmyorsunuz? Besleme 17/2 Volodya dinliyor, bir yandan da dalgn dalgn akan kayordu. Ntya elini oradan

ekerek devam etti: Son derece gururlu insanlar, susmay ve yalnzl sever, biliyor musunuz? Siz de gururlusunuz, Volodya. Niin banz kaldrmyorsunuz? zin verin de yznz greyim bari! Evet, bir fok balndan farkszsnz! Volodya, sonu neye varrsa varsn, konumaya karar vermiti artk. Glmsemeye alarak alt dudan gerdi, gzlerini krptrd ve elini yeniden akana gtrd: Sizi... sizi seviyorum! dedi. Ntya, aknlk iinde kalarn kaldrp glmsedi. Opera aktristlerinin korkun bir ey duyduklarnda syledikleri sesle, Ne duyuyorum? diye haykrd. Nasl? Ne sylediniz, ne? Bir daha syleyin, ltfen!.. Titrek sesiyle tekrar etti Volodya: Sizi... sizi seviyorum! Ve elinde olmadan, hibir ey dnemeden Ntya'ya doru yarm adm att, bileinden tuttu. Gzleri bulanm, yalar yanaklarndan aa yuvarlanyordu. Ntya'nn omzundaki byk, kaln havludan baka bir ey grmyordu gz. Ta derinlerden, Bravo, bravo! diye bir ses geliyordu kulana. Niin bireyler sylemiyorsunuz? Hadi konuun, ben istiyorum! Hadi!.. Tuttuu bilein ekilmediini grnce Volodya cesaretlenmi, ban kaldrp Ntya'nn glen gzlerine bakmt. Sonra beceriksiz, rahatsz bir tavrla beline sarld, parmaklarn arkasnda kenetledi. Volodya'nn kollar arasnda Ntya, ellerini ensesine atp koltuk alt ukurlarn gstere gstere bartsnn altndan salarn dzeltmeye alyor, bir yandan da sakin bir sesle, Atik, sevimli, ho olman gerek, Volodya, diyordu. yle olabilmen iin de bir kadna ihtiyacn var. Konumal, glmelisin... Evet Volodya, somurtkanl brakmalsn, daha 18 gensin, korkma, filozofluk yapacak ok zamann olacak. Hadi bakaym, imdi brak beni, gidiyorum! Sana sylyorum, duymuyor musun! Ntya kolaylkla belini kurtarp bir ark mrldanarak ekip gitti. Volodya yalnz kalmt ieride. Salarn dzeltti, glmsedi ve kameriyenin iinde kere bir keden teki keye yrd. Sonra banka oturup bir daha glmsedi. Yaptndan son derece utanyordu. Utanma duygusunun insanda bu denli gl olabileceine akl erdiremiyordu. Utancndan glmsyor, birbirini tutmaz szler mrldanyor, ellerini kollarn sallyordu. Biraz nce kendisine ocuk gibi davranlmasndan, ekingenliinden utanyor, kocasna bal, evli, kendinden kat be kat stn bir kadnn beline sarldn hatrladka utancndan yerin dibine giresi geliyordu. Yerinden srayarak kalkt, kameriyeden kt, saa sola baktktan sonra bahenin derinliklerine doru yrd. Ban ellerinin arasna alm, "Ah," diyordu, "bir an nce gidebilsem buradan! Ne olur, Allahm, bir an nce!" Volodya'nn, anasyla binip kente gidecekleri tren sekizi krk gee kalkyordu. Bu demek oluyordu ki, gitmelerine daha saat vard. Ama o hemen imdi, annesini beklemeden gitmek istiyordu. Sekize doru eve geldi. Her hareketinde, 'Ne olursa olsun!' der gibi bir kararllk okunuyordu. Cesaretle ieri girecek, herkesin gznn iine sklmadan bakacak, hibir eye aldrmadan yksek sesle konuacakt. Taraay, byk salonu kararl admlarla geti, soluk almak iin konuk salonunun ortasnda durdu. Yan salonda ay ienlerin seslerini duyuyordu. Bayan umihina, anas ve Ntya bireyler konuuyor, neeyle glyorlard. Volodya dinlemeye koyuldu: nann ki yalan sylemiyorum! diyordu Ntya. Bakasndan duysam ben de inanmazdm. Dnn bir kere, beni sevdiini sylerken kollarn belime dolad. O anda tannma

19 yacak ekilde deimiti. Hem biliyor musunuz? lgin bir yan da yok deildi hani ya. erkezlerinkini andran vahi bir ifade vard yznde. Anas uzun bir kahkaha attktan sonra, Doru mu bu? dedi. Babasna ekmi demek! Volodya sert bir hareketle geri dnp koarak baheye kt. Ellerini ovuturarak akn akn ge bakyor, "Byle eyleri nasl da yksek sesle konuabiliyorlar?" diyordu. "Yksek sesle ve soukkanllkla..." Anas da glyordu!.. "Allahm, niin byle bir anne verdin bana? Niin?" Alp ban uzaklara, ok uzaklara gitmek istiyordu, ama olmazd, eve dnmek zorundayd. Bahede bir sre dolap biraz kendine geldikten sonra ieri girdi. Bayan umihina sert bir sesle kt ona: ay saatinde neden gelmiyorsunuz? Volodya yere bakarak karlk verdi: Balayn beni... Gitme... gitme zaman geldi anne; saat sekiz. Anas isteksiz bir tavrla, Sen git, canm, dedi. Bu gece ben Lili'de kalacam. Gle gle, yavrum... Yolun ak olsun. Gel peyim seni. Volodya'y yanandan ptkten sonra Ntya'ya dnerek Franszca ekledi: Biraz da Lermontov'u andryor... deil mi? Volodya bin bir skntyla oradakilerle vedalaarak kimsenin yzne bakmadan ay salonundan kt. On dakika sonra istasyon yolundayd ve yerebatasca yazlktan kurtulduuna seviniyordu. Artk sklmyor, utanmyor, rahat soluyabiliyordu. stasyona yarm verst kala yolun kenarndaki bir taa oturup yarsna kadar ufka gmlm gnei seyretmeye koyuldu. stasyonda birka k yanmt. leride buulu, kk, yeil bir k grnyordu, ama tren daha grnrlerde yoktu. Hareketsiz oturup evreye akamn ar ar kn iz 20 lemek Volodya'nn skntlarn hafifletmiti. Kameriyenin yar karanl, ayak sesleri, banyo kokusu, kahkaha ve bel... bunlarn hepsi imdi kafasndan artc bir canllkla bir daha geiyordu. Gurubu seyrederken btn bunlar o kadar korkun gelmiyordu ona. "nemsiz eyler bunlar," diye dnyordu. "Elimi itmedi, kollarm beline doladmda gld. Hareketim houna gitmeseydi gler miydi? Kzard, kprrd..." Ve Volodya orada, kameriyede yeterince cesaretli olamadna ierliyordu imdi. Byle aptalca uzaklamas da anlamszd dorusu. yle bir frsat bir daha eline gese artk kuu karmaz, daha pikin davranr, durumu daha iyi deerlendirirdi... Frsat yakalamak o kadar g deildi ki. umihin'lerde her akam yemeinden sonra baheye klp biraz dolalr. Karanlkta Ntya'nn yanna yaklasa... bundan daha iyi frsat m olurdu! Volodya, iinden, "Dneceim oraya," diyordu. "Yarn, sabah treniyle giderim... Treni kardm sylersem inanrlar." Ve dnd... Bayan umihina, anas, Ntya ve yeenlerden biri taraada oturmular, bri oynuyorlard. Treni kardn syleyince hepsi birden kayglanp sabahleyin erken kalkp gitmesini, snava ge kalmamasn tembihlediler. Onlar oynarlarken Volodya bir kenara oturmu, tutkulu gzlerle Ntya'y szyor, bekliyordu... Kafasnda plan hazrd: Karanlkta ona yaklaacak, elinden tutacak, sonra kucaklayacakt onu. Konumaya, bireyler sylemeye hi gerek yoktu. kisi de konumadan birbirini anlayacaklard. e bakn ki, yemekten sonra kadnlar baheye kmadlar. Oturup oyunlarna devam ettiler. Saat bire kadar oynayp sonra odalarna daldlar. Yatmaya hazrlanrken hayflanyordu Volodya: "Th be! Ne ans! Ama olsun varsn, yarn var bu iin... Gene kameriyede... Yarn olan olacak..." 21 Uyumaya alt yoktu. Dizlerini avularnn iine alarak karyolasnda oturmu

dnyordu. Snav aklna getirmek bile istemiyordu. Okuldan atlacan dnyor, ama hi tasalanmyordu. Her ey ho, hatta ok hotu imdi. Okuldan atlmak bile... Yarn bir ku kadar zgr olacak, sivil giysi giyecek, alktan aa sigara iecek, istedii zaman buraya gelip Ntya ile oynaacakt. Geri kalan meslek ve geleceini kazanmak problemleri ise kolayd: ya serbest bir i tutacak, ya da posta idaresine telgraf memuru olarak girecekti. Bunlardan biri olmazsa eczaneye de girebilirdi. yi altktan sonra kalfala kadar ykselebilirdi orada insan... Az m meslek vard dnyada ki zlsnd okuldan atldna... Aradan iki saat gemiti, Volodya hl oturuyordu. Odasnn kaps hafif gcrdayarak dikkatle aldnda saat t, ortalk aydnlanmaya balamt. Gelen anasyd. Esneyerek, Uyumuyor musun? diye sordu. Uyu, uyu, hemen gideceim ben... la almaya geldim... Ne yapacaksnz ilac? . Zavall Lili'nin sancs tuttu yine. Sen uyu, yavrum, yarn snava gireceksin... Anas gzden bir ie ald, pencereye gidip stn okudu ve kp gitti. Aradan bir dakika geti gemedi ki, Volodya bir kadn sesi iitti: Bu o damla deil, Mariya Leontyevna! nci iei bu, oysa Lili morfin istiyor. Olunuz uyuyor mu? Rica edin, bir de o baksn... Bu Ntya'nn sesiydi. Volodya'nn srtndan souk terler boald. Yerinden frlayp pantolonunu giydi, omuzlarna pijamasnn stn ald ve kapya gidip dary dinlemeye balad. Ntya fsldyordu: Anladnz m? Morfin! Kutunun stnde yazlar belki Latincedir. Volodya'y uyandrn, o bulur... Anas kapy at. Volodya, Ntya'ya bakt. Her zaman banyoya gittii bluzuylayd. Salar omuzlarna karmakark 22 dklm, gzleri uykulu, rengi lo kta daha bir esmerdi... Bakn, ite Volodya da uyank, dedi. Volodya'm, gzde morfini bulur musun bize, ekerim! Bu da Lili'nin kaderi ite... Her zaman bir derdi olur zavallnn. Anas bireyler mrldanarak esnedi ve gitti. Ntya, Bir baksanza, dedi. Ne dikiliyorsunuz? Volodya gidip komodinin nnde diz kt, ila ielerini ve kutularn kartrmaya balad. Elleri titriyor, iinde souk dalgalar kouuyormu gibi gsnde ve midesinde acayip bireyler hissediyordu. Titreyen elleriyle bouna kartrd eter, fenol ve eitli ot ilac ielerinden szan kokulardan boulacak gibi oluyor, ba dnyordu. "Annem gitti..." diye geiriyordu iinden. "Bu iyi ite... ler yolunda demektir..." Ntya szckleri yayarak, abuk bulabilecek misiniz? diye seslendi. Volodya, ielerden birinin stnde 'Morph...' grnce, Buldum... dedi. Morfin bu olacak... Buyrun! Ntya kapda, bir aya koridorda, bir aya ieride kalacak ekilde durmu, bekliyordu. Salarn dzeltmeye alyordu ya, sk ve uzun olduklar iin yle kolay kolay dzelmiyorlard. Bir yandan da Volodya'ya bakyordu. Henz gnein aydnlatmad kurun gkten odaya dolan soluk kta Ntya, geni bluzu iinde, uykulu haliyle, dank salaryla Volodya'ya her zamankinden daha bir ekici, olaanst gelmiti... ieyi ona verirken bu i gcklayc bele kameriyede sarln ba dnerek anmsad. arm, titriyordu: Ne hosunuz... dedi birden. Ntya, Anlayamadm, efendim? diye sordu ve ieri girip glmseyerek ekledi: Bir ey mi sylediniz? Volodya, susarak yzne bakyordu. Birdenbire kameriyede yapt gibi elini tuttu... Beriki glmseyerek ona bak 23

yor, sonunu bekliyordu. Volodya titrek bir sesle, Sizi seviyorum... dedi. Ntya ciddileerek bir an dnd ve, Susun, diye fsldad, birisi geliyor herhalde. Kapya gidip koridora baktktan sonra ekledi: Ah siz liseliler! Kimsecikler yok... Ve tekrar odaya dnd. O anda Volodya'ya oda, Ntya, alacakaranlk ve kendisi birleerek, insann uruna rahat yaantsn kenara itip sonsuz aclara seve seve atlabilecei olaanst, imdiye dek hi tadlmam gl bir mutlulua dntler gibi gelmiti. Ama yarm dakika sonra bu duygu kayboldu. Ablak, irkin, tiksintiden burumu bir yz grmt karsnda. Ve olanlardan kendi de irendi birden. Ntya yzn buruturmu, ona bakyordu: Durun, gideceim. Uf, ne de irkin, zavall bir eymisiniz... ren domuz! Uzun salar, bol bluzu, adm at, sesi ne kadar da iren geliyordu Volodya'ya imdi!.. Odada yalnz kalnca, "ren domuz..." diye mrldand kendi kendine. "ren olduum doru... Ama her ey iren aslnda." Dars iyice aydnlanmt. Gne domu, kular cvl cvl tmeye balamlard. Bahvann bahede yry, elarabasnn'gcrts duyuluyordu... Biraz sonra srlarn brts, bakclarnn barmas balad. Gne ve sesler Volodya'ya bu dnyann uzak, bilinmeyen bir lkesinde temiz, mutlu, duygulu bir yaantnn varln sylyorlard. Ama nerede? Bunu ne anas ne de evresindeki teki tandklar sylyordu ona. Uak, sabah trenine yetimesi iin onu uyandrmaya geldiinde uyuyormu gibi yapt... "Cehennemin dibine kadar yolun var!.." dedi iinden. On birde yataktan kalkt. Aynada salarn tararken geceyi uykusuz geirdii iin renksiz, biimsiz yzne bakarak: Kadn hakl... diye mrldand. ren bir domuzdan 24 farkm yok. Annesi onun sabah treniyle gitmediini grnce ok at. Volodya, Uyanamadm anne... dedi. Ama merak etmeyin, rapor alacam. Bayan umihina ve Ntya saat birde uyandlar. Volodya, Bayan umihina'nn uyanp grltyle penceresini an, kaba sesleniine Ntya'nn akrak bir kahkahayla karlk veriini duydu. ay salonunun kapsnn aln, kz yeenlerle snt dizisinin (anas sonunculardand) kahvalt masasn kuatn, yannda kentten yeni gelmi mimarn siyah kalar ve sakallar ile Ntya'nn ykanm, gle yznn salonu aydnlatn izledi. Ntya'nn stnde ona hi de yakmayan biimsiz bir Ukrayna giysisi vard. Mimar kabasaba akalar yapyordu. Kahvaltda verilen kftelere nedense ok soan koymulard... Btn bunlar Volodya'ya byle geliyordu aslnda. Ntya'nn bilerek yle yksekten kahkahalar attn sanyordu. Geceyi tmyle unuttuunu, olanlar umursamadn, iren domuzun masada varln bile fark etmediini ona belli etmek iin ondan yana nem vermeden baktna inanyordu. Akamzeri drtte anasyla istasyona gittiler. nsann yzn kzartan anlar, uykusuz geen btn bir gece, okuldan atlma olasl, i szs sonsuz bir umutsuzlua, karanlk bir fkeye salyordu onu. Anasnn sska profiline, kk burnuna, Ntya'nn. armaan bluzuna bakyor, bir yandan da kzgn bir sesle, Zorunuz ne? diyordu annesine. Sizin yamzdaki bir kadna byle eyler yakmyor! Gzellemek iin yapmadnz kalmyor, kumar borcunuzu demiyor, bakalarnn sigarasndan otluyorsunuz... Bu ok ayp ey! Sizi sevmiyorum... Nefret ediyorum sizden! Olunun onur krc szlerine kar ana, rkek rkek evresine bakmyor, ellerini ovuturuyor, dehet iinde:

, 25 Ne oluyorsun, yavrum? diye mrldanyordu. Allahm, kondktr duyacak! Sus, rezil olacaz! Sylediklerini duyuyor! Volodya, fkeyle soluyarak devam ediyordu: Sevmiyorum sizi ite... Nefret ediyorum sizden! Ahlksz, ruhsuz... Bu bluzu bir daha giymeyeceksiniz! Duydunuz mu? Para para edeceim onu... Ana, alyordu: Kendine gel, yavrum! Arabac duyuyor! Babamn onca mal mlk nerde? Sizin paralarnz nerde? Hepsini olur olmaz yerlerde yiyip bitirdiniz, deil mi? Yoksulluumdan utanmyorum, ama sizin gibi bir annem olduu iin yzm kzaryor... Arkadalarm sizi sorduklar zaman yerin dibine girecek gibi oluyorum. Kente daha iki istasyon vard. Yolda Volodya, hi kompartmana girmedi. Sahanlkta dikilmi sinirden titriyordu. Nefret ettii annesi orada oturduu iin girmiyordu kompartmana. Kendinden, kondktrden, trenin dumanndan ve titremesinin nedeni sand souktan nefret ediyordu... Kara kara dndke, o uzak, bilinmeyen lkedeki sevgi, itenlik, nee ve zgrlk dolu, tertemiz, soylu, scak, ekici yaanty iinde daha ak seik duyuyordu... yle dalm, o yaantnn zlemi iini yle yakp kavuruyordu ki, yolculardan biri yzne uzun uzun bakp, Diiniz mi aryor? diye sormutu. Volodya'yla anas, kentte, Mariya Petrovna isminde soylu bir kadnn satn alp oda oda kiraya verdii olduka geni bir dairenin iki odasnda oturuyorlard. Bu odalardan geni pencereli, duvarlarnda altn ereveli iki resim bulunannda anann karyolas vard. Yandaki kk, karanlk oda ise Volodya'nnd. Yatt divandan baka bir eyas yoktu orada. Deme, anann nedense saklad hasr giysi ve karton apka kutularyla, vr zvrla doluydu. Volodya derslerini ya annesinin odasnda, ya da 'salon'da (kiraclarn yemek yedikleri, akamlar toplandklar byk odaya bu isim konmutu) 26 hazrlard. Eve geldiklerinde Volodya odasna ekilmi, belki titremesini bastrr diye yataa girip yorgan bana ekmiti. apka, giysi kutular ve vr zvr aklna gelince anasndan, onu sk sk ziyaret eden konuklarndan, imdi 'salon'dan gelen seslerden kap snabilecei bir odas, yuvas olmadn anlad... Nedense birden rahmetli babasyla bir ara kald Menton geldi gzlerinin nne. Biarris ve kumda oynad iki ngiliz kzn anmsad... Gn ve okyanusun o andaki rengini, dalgalarn yksekliini, ruhsal durumunu haylinde canlandrmaya alt, ama baaramad. Yalnz ngiliz kzlar seikti, geri kalan her ey bulank, karmakarkt... "Olmuyor, buras souk," diye geirdi iinden ve kalkp pardssn giydi, 'salon'a gitti. Orada ay iiliyordu. Semaverin banda kii vard: Anas, gzlkl mzik retmeni kocakar ve parfmeri fabrikasnda alan iko, orta yal Fransz Avgustin Mihaylovi. Bugn le yemei yemedim, diyordu anas. Hizmetiyi ekmek almaya gndersem iyi olacak. Fransz: Dunya! diye seslendi. Gelen giden olmad. Yandan, hizmetiyi ev sahibesinin bir yere yolladn sylediler. Fransz, gevrek gevrek glmseyerek, Zarar yok,' dedi. Ben hemen gider size ekmek alrm. zlmeyin! Kalkp sert, pis kokulu sigarasn grnr bir yere koydu, apkasn bana geirdi ve kt. Anas onun arkasndan mzik retmenine, umihin'lerde geirdii gnleri ve orada ne gzel arlandn ballandra ballandra anlatmaya balamt: Lili umihina akrabam olur... Rahmetli kocas General umihin, kocamn kuzeniydi. Lili'nin babas Baron Kolb... 27

Volodya haykrarak szn kesti: Anne, yalan bunlarn hepsi! Niin yalan sylyorsunuz? Annesinin anlattklarnn doru olduunu, ilerinde bir szcn bile yalan olmadn pekl biliyordu. General umihin ve Baron Kolb hakkndaki szleri de doruydu. Ama nedense hepsi yalanm gibi geliyordu ona. Anasnn ses tonunda, yz ifadesinde, baklarnda, her eyindeydi yalan. Yalan sylyorsunuz! diye bir daha bard ve var gcyle bir yumruk indirdi masaya. yle ki, semaver sarslm, anasnn barda devrilmi, ay zerine dklmt. Devam etti: Baron ve generalleri niin anlatyorsunuz imdi? Neden yalan sylyorsunuz? Mzik retmeni armt. Gck tutmu gibi mendilini karp ksrd. Anas ise alyordu. "Ne yapsam acaba?" dedi iinden Volodya. Sokaa kamazd, arkadalarna gitmekten de utanyordu. Gene ngiliz kzlarn hatrlad... 'Salon'un bir bandan te bana yrd, Avgustin Mihaylovi'in odasna dald. Keskin bir eter ve tuvalet sabunu kokusu vard ieride. Masann st, pencerelerin ii, hatta sandalyeler irili ufakl renk renk ielerle doluydu. Volodya, masann stndeki gazeteyi ald, evirip ismini okudu: 'Figaro'... Ne de ho kokuyordu. Sonra yine masadan tabancay ald... 'Salon'da mzik retmeni anay yattrmaya alyordu: zmeyin kendinizi artk! Olur byle eyler, daha gentir! Onun yandaki genler ounlukla byle olurlar. Kendinizi altrmalsnz. Yanlyorsunuz, Yeveniya Andreyevna, benimki kimseye benzemez! Banda bir by yok ki terbiye etsin. Ben ok zayf kalyorum. ansszlk bende! Volodya tabancann namlusunu azna soktu, tetie benzer bir knt geldi eline, ekti... Sonra baka bir knt da 28 ha buldu, onu da ekti. Namluyu azndan karp pardssnn eteiyle kurulad, gidip kapnn kilidine bir daha bakt. mrnde ilk kez eline silh alyordu... "nce buray kaldrmak gerek herhalde..." diye geirdi iinden, "evet, herhalde..." Bu arada Avgustin Mihaylovi dnm, 'salon'da, sesli sesli bireyler anlatyor, kahkahayla glyordu. Volodya namluyu yeniden azna soktu, parmayla eline gelen knty itti. Bir patlama oldu... Ensesine bir ey hzla arpt gibi geldi ona ve yzst masaya, ielerin zerine dt. Sonra babasn grd. Menton'daydlar. Bir kadn lm, babas onun yasn tutuyordu. Banda geni, siyah eritli bir ftr apka vard. Birden Volodya'y iki eliyle kapt, birlikte ok karanlk, usuz bucaksz bir uurumun iine utular. Sonra her ey kart, kayboldu... 1887 29 BAKALARININ DERD Hukuk fakltesini yeni bitiren Kovalev"le gen kars arabaya binip yola dzldklerinde daha sabahn alts bile olmamt. Kye gidiyorlard. mrlerinde hi erken kalkmamlard ve imdi durgun bir yaz sabahnn gzellii, ancak masallarda karlalabilecek olaanst ho bir eymi gibi geliyordu onlara. Yeillerle bezenmi, elmas i tanecikleriyle kapl topran gze ho gelen, mutlu bir grnm vard. Gne nlar, parlak glgeler yaparak ormann koyuluunda uzanyor, prl prl nehirde titreiyorlard. Olaanst mavi ve berrak havada yle bir tazelik vard ki, sanki doa, banyodan km da daha bir gen ve salkl olmutu. Sonralar kendilerinin de syledikleri gibi, bu sabah Kovalev'lerin halaylarnn, hatta belki de hayatlarnn, en mutlu sabah olmutu. Hi susmadan gevezelik ediyor, ark sylyor, nedensiz yere kahkahalar atyorlard. Sonunda ocukluu ylesine ileri gtrdler ki, arabacdan bile utandlar. Mutluluk yalnz o anda 'deil, gelecek yaantlarnda da glmsyordu onlara: evlenmeye karar verdikleri gnden beri hayl

ettikleri iftlii, kck irin iftliklerini grmeye gidiyorlard. Gelecek, ikisine de parlak umutlar vermekteydi. Erkee, toprakla ura, bilimsel tarm almalar, el emeinin karln grmek, kitaplarda okuduu, dinledii onca mutluluklar gz krpyordu. Kadnnsa iin romantik yan ban dndryordu: yar karanlk park yollarnda kol kola dolamalar, oltayla balk avlamak, ho kokulu geceler... Glp oynarken on sekiz verst yolun nasl bittiini fark etmediler bile. Grmeye gittikleri yedinci dereceden Mihaylov'un iftlii, derenin dik yamacnda, genie bir kayn ormannn iine gizlenmiti... Koyu yeilliin arasndan krmz 30 bir at gzkyordu. Dere kysna, bir batan bir baa fidanlar dikilmiti. Araba, geit yerinden kar yakaya geerken Kovalev, Grnm fena deil! dedi. Ev yamata. Yamacn dibinde de dere! Bundan iyisi can sal! Ama Veroka'm, merdivende i yok... Kaba duruuyla btn grnm bozuyor... Buray alrsak ilk iimiz yeni bir demir merdiven yaptrmak olsun... Grnm Veroka'nn da houna gitmiti. Kahkaha atarak, btn bedenini, akayla saa sola oynatarak merdivenden yukar trmanmaya balad; kocas da peinden... Soluyarak korulua daldlar: Evin yannda karlarna ilk kan, iriyar, uykulu yzl, sa ba karmakark bir kyl oldu. Kapnn eiinde oturmu, bir ift ocuk izmesinin amurlarm temizliyordu. Kovalev, Bay Mihaylov evde mi? diye sordu. Ko, iftlii grmeye geldiimizi haber ver kendisine. Kyl akn akn gelenlere bakt ve ar admlarla yrd, eve gideceine biraz tedeki mutfaa girdi. Mutfan pencerelerinden, birbirinden uykulu, akn yzler uzand. Alclar gelmi! diye bir ses iitildi. Allahm, sen yardm et bize. Mihaylovo'yu satyorlar! Bak hele ne de gen eyler! Yaplarn arkasnda bir kpek havlad, kedinin kuyruuna basldnda kard sesi andran bir lk iitildi. Avludaki huzursuzluk, ksa zamanda, iki yan aalk yollarda sakin sakin dolaan tavuklara, kazlara, hindilere de geti. Uaa benzeyen ksa boylu bir adam, mutfaktan kp Kovalev'lere bir baktktan sonra, yolda ceketini giymeye alarak eve kotu... Kovalev'lere pek gln gelmiti bu tel. Glmemek iin g tutuyorlard kendilerini. Kovalev, karsyla bakarak, Ne tuhaf yzleri var! dedi. Merih'ten gelmiiz gibi bakyorlar bize. Bir sre sonra evden ufak tefek, sakalsz, ihtiyar yzl, salar kark bir adam kt. Yrtk, altn ilemeli terliklerini sryerek Kovalev'lere yaklat, souk souk glmsedi, dalgn baklarn arlmadan gelen konuklara dikti. Kovalev, apkasn kararak, Bay Mihaylov olacaksnz sanrm? dedi. Sayglarm sunarm... Tarm Bankasnn, iftliinizin sata karldn bildiren duyurusunu okuduk, bir grelim dedik. Belki alrz... Karmla beni gezdirir misiniz zahmet olmazsa... Mihaylov, bir kere daha souk souk glmsedi, kzard, gzlerini krptrd/aknlktan ban kayp zaten kark olan salarn daha da kartrd. Sakalsz yznde yle bir sklganlk ifadesi vard ki, Kovalev ile Veroka's bakp kendilerini tutamadlar, glmsediler. Mihaylov, Pekl, dedi, emrinizdeyim... Uzaktan m geliyorsunuz? Konkuvo'dan... Orada yazlktayz. Yazlktan m?.. Hayret!.. Affedersiniz, yataktan yeni kalkmtk, henz her yer karmakark, balayn. Mihaylov, souk souk glmseyerek ellerini ovuturdu, konuklarn evin te yanna gtrd. Kovalev gzlklerini takp tarih deerli yaptlar inceleyen bilgili bir turist tavryla evresine gz gezdirmeye balad. nce eski ar slupta, armal, aslanl,

svalar yer yer dklm byk kagir evi inceledi. Uzun zamandan beri ats boyanmam, camlar temizlenmemi, merdivenlerinin basamaklar arasnda otlar bymt. Her yan eski, ok eskiydi. Ama ev yine de houna gitmiti. Her zaman ocuk kalan bir teyze gibi duygulu, alakgnll, cana yakn bir grnm vard. Giri kapsnn nnde, iinde iki rdekle bir oyuncak kayn yzd bir havuz vard. Ayn boy ve kalnlkta kayn aalan kuatyordu evresini. Kovalev, gneten gzlerini ksarak, O! dedi, havuz da var. Bu gzel ite. Alabalk var m 32 iinde? Var, efendim... Bir zamanlar havuz sazan bile vard. ini temizlemeyi braknca hepsi ld. Kovalev, bir retmen tavryla, Yazk, dedi. Havuzu elden geldiince sk temizlemek gerek. stelik dibinden karlan pislik ve yosun, ekinler iin pek yararl bir gbredir. Vera, buray satn alrsak havuzun iine ayaklar zerine oturan bir kameriyeyle onu kyya balayan kk bir kpr yaptrrz. Byle bir kpr Prens Afrontov'un kknde grmtm. Veroka, tatl tatl soludu: Sabahlar iinde ay imek ne ho olur... Haklsn... u tepesi sivri kule ne? Mihaylov, Konuk odalar. Ha kt ha kecek... Oray da yktrmamz gerekecek. Anszn bir kadn hkr iitildi. KovalevMer sesin geldii yana baktlar, tam o srada pencerelerden birinin kanad kapand, kirli camlarn arkasnda alamaktan imi bir ift iri gz grnp kayboldu. Alad iin sklm olacak, hemen perdenin arkasna gizlenmiti. Mihaylov, zaten buruuk yzn souk glmsemesiyle daha da buruturarak, Baheyle teki yaplar da grmek ister misiniz? diye sordu. Gidelim... Gerekte nemli olan onlardr... Ahr ve ambarlan grmek iin yrdler. Hukuku, her ambar bir bir gezip inceledi, yoklad. Bu ilere yabanc olmad belliydi. iftliin ka dnm olduunu, ahrlardaki hayvan saysn sordu, ormanlarn kesilmesine engel olmad iin ar' yerdi, bunca gbreyi kullanmad iin Mihaylov'a kt... Konuurken arada bir de Veroka'sna bakyordu. teki, tutku dolu baklarn kocasnn yznden ayrmyor, iinden, "Ne zekisin, sevgilim!" diye geiriyordu. Ahrlar dolarlarken biraz nceki hkr yine duydular. Besleme 33/3 Veroka, Bir dakika, dedi, orada kim alyor? Mihaylov, 'Bover' der gibi elini sallad, te yana dnd. Hkrklar oalnca Veroka, ok tuhaf, diye mrldand. Birini dvyorlar, kesiyorlar sanki. Mihaylov, Karm... dedi. Allah yardmcs olsun. Niin alyor? Zayf yaratll bir kadndr. Doup byd yuvasnn satlmak zere olduunu grmek dokunuyor ona. Veroka, Madem istemiyor niin satyorsunuz siz de? Ben satmyorum ki, bayanm, banka... Sattrmayn, niin engel olmuyorsunuz satmalarna? Mihaylov, aknlkla Veroka'nn yzne bakt, omuz silkti. Faizleri deyemiyoruz, dedi. Her yl iki bin ruble! Nerede bulalm bu paray? ster

istemez susuyoruz. Kadnlar byle eylere dayanamyorlar. Yuvasn, ocuklarn, beni bu durumda grmek zyor onu... Hizmeti takmndan da utanyor ayrca... Havuzun banda konuurken unu yktrmak, buraya yle bir ey yaptrmak gerekecek diyordunuz. Bak gibi saplanmtr yreine szleriniz... Dnte evin yanndan geerlerken Bayan Kovaleva, pencerede, salar dibinden kaznm bir lise rencisiyle iki kz ocuu grd. Mihaylov'un ocuklaryd bunlar. Alclara bakarak acaba ne dnyorlard? Kafalarndan geenleri Veroka anlyordu... Kente gitmek iin arabaya bindiklerinde taze sabah da, irin iftlik haylleri de tm ekiciliklerini kaybetmilerdi. Kocasna dnerek, ok ac bir durum! dedi. ki bin rubleyi verip onlar kurtarsak daha iyi ederdik gibime geliyor! Satlmazd zavall 34 larn iftlii, yuvalarndan olmazlard. Kovalev, glmsedi. Ne de akllsn ya, yavrum! Ben de acyorum, ama su onlarn. iftliklerini ipotek ettirmelerini kim syledi onlara? Niin hi ilgilenmediler topraklaryla? Acmaman bylelerine! Bu topra kafalaryla ileselerdi, bilimsel tarm yapsalard... hayvancla, una buna hakkn verselerdi, pekl yaayabilirlerdi burada... Allann tembelleri, yemi, imi, yatmlar... Muhakkak sarhoun, kumarbazn biridir. Suratn grmedin mi? Karsnn da giyime, kuama, sse mse dkn lln biri olduuna kalbm basarm. Bilirim bylelerini! Nerden bilirmisin bakalm? Bilirim ite! Faizi deyemiyormu beyefendi. ki bin rubleyi byle bir iftlikten nasl karamaz insan! Bilimsel bir tarmclk yapsayd... topra gbrelese, hayvancla hakkn verseydi... iklim koullarn, ekonomik durumu iyi hesap etseydi bu paray bir dnmden bile karmas iten deildi! Yol boyunca hep konutu Kovalev. Kars dinliyor, her sylediinin doru olduuna btn kalbiyle inanyordu. Ama sabahki neesini bir trl bulamad. Mihaylov'un souk glmsemesiyle pencerede bir an grnp kaybolan alamaktan imi bir ift iri gz aklndan kmyordu. Birka gidip gelmeden sonra kocas onun drahomasyla Mihaylova iftliini satn alnca znts bir kat daha artt... Mihaylov'un ailesiyle birlikte arabaya binip bunca yl yaadklar yuvalarn alayarak brakp gidilerini grr gibi oluyordu hep. Hzn ve insan yan derinletike gznde kocas deerini yitiriyordu: Kendine ar bir gvenle akla yatkn tarmdan sz ediyor, sryle kitap ve dergi getirtiyor, Mihaylov'un ibilmezliiyle alay ediyordu. Tarmclk zerine konumalar, sonunda dncesiz, sklmak bilmez bir vnme alkanl olup kt... Greceksin! diyordu, Mihaylov deilim ben, bu iin nasl yaplacan herkese gstereceim! Greceksin! 35 Kovalev'ler, Mihaylov'lardan boalan iftlie geldiklerinde Veroka'nn gzne ilk arpan unlar oldu: ocuk eliyle yazld belli ders notlan, ba kopmu bir oyuncak bebek, yerdeki ekmek krntlarn gagalayan bir ar kuu ve duvarda tebeirle 'Pis Nataa' yazs... Bakalarnn derdini unutabilmek iin ok eyi boyamak, deitirmek ya da krmak gerekecekti... 1886 36 L NANLI KIZ Gecenin onu olmutu. Parlak bir mehtap vard darda. Bykanne Marfa Nikolayevna'nm, rahmetli kocasnn ruhuna okuttuu dua yeni bitmiti. Biraz hava almak iin baheye kan Nadya, salonda yemek hazrlklarnn yapldn, all pullu ipek giysisiyle bykannenin ortalkta koutuunu gryordu. Kilisenin en kdemli papaz Peder Andrey ise, Nadya'nn annesi Nina vanovna'yla bireyler konuuyordu.

yice aydnlatlm salonda, camlarn ardnda daha bir gen gryordu annesini imdi Nadya. Hemen yanlarnda Peder Andrey5 in, olu Andrey dikiliyor, dikkatle onlar dinliyordu. Bahe sessiz, serindi. Kara glgeler yerde hareketsiz yatyorlar, yalnzca uzaklarda, pek uzaklarda, belki de kentin te yannda kurbaalarn bartlan iitiliyordu. Mays, kiinin iine bir scaklk salan mays hissediliyordu her yanda! Kii daha bir rahat soluyor; buralardan pek uzaklarda, gkkubbe altnda bir yerde, aalarn zerinde, kentin dndaki krlarda, ormanlarda gnahkr basit insanlarn anlayamayaca esrarl, ho, neeli ve kutsal ilkbahar yaantsnn domakta olduunu dnmek geliyordu iinden. Neredeyse a "layacakt Nadya. Daha yirmi yandayd. On alt yandan bu yana hep evlenmeyi, bir yuva sahibi olmay hayl etmiti. Ve imdi salonda annesiyle Peder Andrey'in yannda dikilip onlar dinleyen Andrey Andreyi'in nianlsyd. Kocas olacak erkekten holanyordu. Yedi temmuzda dnleri olacakt ya, nedense sevinemiyordu. Geceleri rahat Uyuyamyordu; tm neesi uup gitmiti... Mutfan bulunduu bodrum katnn ak penceresinden, ieride byk bir tela olduu iitiliyor; atal kak, hzla kapatlan kap sesleriyle, kzartlm hindi, vine 37 turusu kokusu geliyordu. Bunun hep byle srp gidecei, en kk bir deiikliin olmayaca duygusu vard Nadya' nn iinde nedense. te biri evden kp merdivenin banda durdu. On gn nce Moskova'dan gelen konuklan Aleksandr Timofei, ya da ksaca Saa'yd bu. Yllarca nce, bykanneye yardm almak iin Mariya Petrovna adnda ufak tefek, sska, hastalkl, yoksul dm, soylu, dul bir kadn gelip giderdi. Bu kadnn aa diye bir de olu vard. Nedense herkes bu ocuun sanat bir yaratl olduu inanandayd. Saa'nn annesi lnce bykanne sevap kazanmak iin onu Moskova'da polis okuluna yatrmt. ki yl sonra aa bu okulu brakarak gzel sanatlar okulunun mimar blmne girmi, ancak on be ylda, o da yle byle, bitirebilmiti. Hayata atldktan sonra mimarl da brakmt. Moskova'da, ta basma yapan bir atlyede alyordu imdi. Hemen hemen her yaz, son derece bitkin bir durumda, dinlenmek ve biraz iyilemek iin bykanneye gelirdi. stnde dmeleri iliklenmi bir ceketle, eski, bol paal, keten bir pantolon vard. Gmlei tszd. Pek bitkin bir hali vard. Son derece zayf; iri gzl, uzun kuru parmakl, sakall, esmer olmasna karn, yine de yakklyd. umihin'lere baba evi gibi almt, ilerinde kendisini hi yabanc hissetmezdi. Geldii yazlar kald odann ad bile oktandr 'Saa'nn odas'yd. Merdivenin banda dikilirken bahedeki Nadya'y grp yanna gitti. Buralar ok gzel, dedi. Tabii. Sonbahara kadar kalmalsnz. Sanrm yle olacak. Eylle kadar kahrm bekli. Nedensiz glmsedi aa ve Nadya'nn yanna oturdu. teki: Oturmu, annemi seyrediyordum, dedi. Olduundan bir o kadar daha gen ve gzel grnyor byle. Bir an sustuktan sonra ekledi: 38 Annemin baz zayf yanlar var kukusuz, ama yine de bulunmaz bir kadndr. Haklsnz, iyidir... dedi aa. Anneniz bir kadn olarak gerekten de pek iyi yrekli, sevimlidir, ama... nasl syleyeyim? Bu sabah erken kalkmtm, mutfaa gittim. Drt hizmeti de yerde yatyorlard. Karyolalar yoktu, dek yerine de eski psk bireyler vard. ren bir koku vard ierde, bit ve tahtakurusundan geilmiyordu... Yirmi yl nce de byleydi, imdi de byle. En kk bir deiiklik yok. Bykanneyi brakn hadi, yal kadndr, bilmez; ya anneniz? Franszca konuuyor, tiyatroya gidiyor. Birazck da anlayl

olmas gerekirdi. Dinleyicisinin nnde iki uzun ince parman uzatarak konuuyordu aa. Buradaki her ey pek garibime gidiyor, diye devam etti. Herkes srtst yatm, armut pi, azma d, bekliyor. Anneniz sabahtan akama kadar bir kontes gibi dolayor sadece. Bykanne de bo oturuyor. Hatta siz bile. Nianlnz Andrey Andreyi'in de bir ey yapt yok. Nadya, geen yl da, ondan nceki yl da, daha nceki yllar da dinlemiti bunlar. Saa'nn baka trl dnemeyeceini biliyordu. Onun bu eit szlerine gler geerdi nceleri, ama imdi, nedense bir sknt dmt iine. Ayaa kalkarak, Yllardan beri dinliyoruz bunlar, dedi. Baka bireyler bulup konuamaz msnz siz? aa glmsedi, o da ayaa kalkt; eve doru yrmeye baladlar. Uzun boylu, gzel yapl Nadya yannda yrrken, daha bir salkl, daha gzel giyimli grnyordu aa. O da fark etti bunu ve acd Saa'ya, ii bir tuhaf oldu: ok bo konuuyorsunuz, dedi. rnein, Andrey'im hakknda dndklerinizi sylediniz az nce, oysa daha hi tanmyorsunuz onu. Andrey'! mi... Umurumda deil Anderyiniz. Sizin genliinize, canllnza acyorum ben. 39 Salona girdiklerinde herkes masadaki yerini almak zereydi. Bykanne, ya da evdeki adyla 'Babi', pek iko, irkin, kaln kal, bykl bir ihtiyard. Daima yksek sesle konuurdu. Sesinin tonundan, yznn anlatmndan evde en byn o olduunu hemen anlamak hi de g deildi. arda birka dkkn vard. Byk, eski ev de bahesiyle birlikte onundu. Ama o yine de her sabah, Tanrnn onu yoksul dmekten korumas iin dua eder, alard. Gelini Nina vanovna Nadya'nn annesi, burundan skma gzlkl, parmaklan prlanta yzk dolu bir sarnd. Peder Andrey, zayf, disizdi. Yznde, pek gln bir ey anlatmaya hazrlanyormu gibi garip bir anlatm vard. Nadya'nn nianls Andrey Andreyi ise imanca, sanat ya da artistinkileri andran kvrck salaryla olduka yakkl bir genti. hipnotizma zerine konuuyorlard. Babi, Saa'ya dnerek, Bir haftaya kalmaz, dzelirsin burada, dedi. Yeter ki biraz bol ye. Neye benziyorsun bu halinle? derin bir i geirdi nsanlktan kmsn! Yolunu arm ocuklardan farkn yok. Peder Andrey, gle gzlerle tane tane konuarak, Mel'un, babasnn varn younu i ettikten sonra vard gitti aklsz hayvanlarn arasna p gibi kurumaya... diye sylendi. Andrey Andreyi, babasnn omzunu okayarak, Babacm pek severim, dedi. Bulunmaz bir ihtiyardr, tertemiz bir yrei vardr. Bir an herkes sustu. aa, peeteyi azna gtrerek birdenbire glmeye balad. Peder Andrey, Nina vanovna'ya, Demek ki hipnotizmaya inanyorsunuz? diye sordu. Beriki, yzne ciddi, hatta sert bir ifade taknarak, Kesin olarak inandm syleyemem, dedi. Ama, doann esrarl, anlalamayan birok yanlar olduu da su gtrmez bir gerek bence. 40 Sizinle ayn fikirdeyim. Ancak unu da biliyorum ki, din, esrarl, anlalmaz sandmz birok eyi aklar bize. Kocaman, yal bir kzartlm hindi getirdiler masaya. Peder Andrey ile Nina vanovna konumalarna devam ediyorlard. Prlantalar parldyordu Nina vanovna'nn parmaklarnda. Biraz sonra gzlerinde yalar parldamaya balad, heyecanlanmt: Her ne kadar sizinle bir tartmaya girmeye cesaretim yoksa da, dnyada esrar zlememi ok ey var, diyeceim, yine de! nann ki, bir tek ey bile yok.

Yemekten sonra Andrey Andreyi, Nina vanovna'nn piyanoda eliiyle, keman ald. Edebiyat fakltesini bundan on yl nce bitirdii halde, hibir yerde almyordu. Arasra, hayr iin dzenlenen konserlerde keman almaktan baka belli bal bir ii yoktu. 'Artist' derlerdi ona kentte. Andrey Andreyi, alyor, herkes sessizce onu dinliyordu. Masada semaver kaynyordu ya, aa'dan baka ay ien yoktu. Saat on ikide birdenbire kemann teli koptu; herkes glmsedi, vaktin ge olduunu renince kalkmaya hazrlandlar. Nadya, nianlsn geirdikten sonra, annesiyle birlikte olduu st kata kt (alt kat bykanneye aitti). Salonun klarm sndrmeye balamlard. aa ise oturmu, hl ay iiyordu. Daima uzun uzun, Moskova usul, bir oturmada yedi sekiz bardak ierdi ay. Soyunup yatana girdikten sonra uzun sre, aa katta hizmetilerin takmlar toplayndan kan grlty, bykannenin syleniini dinledi Nadya. Sonunda her ey sustu. Aa kattaki odasnda Saa'nn, kaln sesiyle ksrd iitiliyordu sadece, arada bir. Nadya uyandnda saat be olmalyd, hava yeni yeni aydnlanmaya balamt nk. Uzaklardan bir bekinin ayak sesleri geliyordu. Can uyumak istemiyordu, uykusu kamt. Yatakta uyank durmak da ho deildi. Eski mays gecele 41 rinde yapt gibi, yatann iinde bada kurup dnmeye balad. Bir nceki gece dndklerini dnyordu yine. Andrey Andreyi'in ona kur yapmaya balad zamanlan, evlenme nerisini kabul ediini, bu iyi yrekli, zeki gencin deerini zamanla daha iyi anladn hatrlatan hep birrnek, gereksiz bir sr dnce mt kafasna. Dne bir aydan daha ksa bir zaman kald bu son gnlerde, nedense bir korku, bir huzursuzluk dmt iine. nceden bilinemeyen pek ar bir ey bekliyordu onu sanki. Bekinin ayak sesleri yaklayordu: "Tik, tok... Tik, tok..." Geni pencereden bahe, daha tede gecenin serinliinden uykulu, solgun leylk aac grnyor; koyu, beyaz bir sis, rtmek iin sessiz sessiz ona yaklayor; telerde kargalar uykulu uykulu gaklyordu. Allahm, niin sklyor canm bu kadar? Dnden nce her nianl kz byle olurdu belki de. kimbilir! Yoksa Saa'nn etkisi mi vard bunda? Ama ka yldr ayn eyleri syler o, hem konuurken de garip, anlalmaz bir hali vardr. Btn bunlara karn, akln yitirmemesi de alacak eydi dorusu Saa'nn! Bekinin ayak sesleri oktandr iitilmiyordu artk. Pencerenin dibinde, bahede kular cvldamaya balamt. Sis dalm, glmseme gibi tatl bir aydnla brnmt evre. Biraz sonra, gnein tmasyla canland bahe; iy taneleri yapraklarda elmas taneleri gibi parldamaya balad. Uzun zamandr bakmsz kalan bahe, gen, grkemli bir grnm kazand. Babi de uyanmt. aa, kaln sesiyle ksryordu. Salondan, semaverin kurulma, sandalyelerin dzeltilme sesleri geliyordu. Nedense pek yava geiyordu saatler. Nadya kalkp penceresinden baheyi seyretmeye balayal hayli zaman olduu halde, hl sabaht. te, alamaktan gzleri imi Nina vanovna, elinde 42 maden suyu dolu bardayla grnd. Ruh armayla, omeopatiyle urar, ok okur, kafasna taklan kukular zerinde konumay pek severdi. Nadya, bunlar derin, anlaml eyler sanrd. Annesinin elini pp yansra merdivenlerden inmeye balad: Niin aladn, anne? Bir ihtiyarla kzm anlatan uzunca bir yk okuyordum dn akam. htiyar, bir yerde alyordu; amiri de kzna tutkun. Sonuna kadar okuyamadm ya, bir yeri vard tutamadm kendimi, aladm. Nina vanovna bir yudum maden suyu itikten sonra ekledi: Demin yine aklma geldi, yine aladm. Nadya, bir an sustuktan sonra, Bugnlerde benim de ok can sklyor, dedi. Geceleri gzme niin uyku girmiyor dersin?

Bilmem ki, canm. Uyuyamadm geceler gzlerimi sk sk kapar, ite yle, Anna Karenina'y getiririm gzmn nne. Yryn, konumasn .canlandrrm kafamda. Bazan, tarihten bir olay dndm de olur... Nadya, annesinin onu anlamadn, anlayamayacan sezinliyordu..Bu.duygu,mrnde ilk kez yer ediyordu onda. ine bir ylg dm; her eyden kamak, gizlenmek istiyordu. Koarak odasna kt. Saat ikide le yemeine oturdular. aramba, oru gnyd. Bykanneye pancar orbasyla balkl pilav getirdiler. aa, bykanneyi kzdrmak iin, oru gnlerinde yenmesi gnah olan etli orbayla pancar orbasn birlikte yiyordu. Yemek sresince durmadan aka yapmaya, evresindekileri gldrmeye alyordu ya, pek baarl olamyordu bu abalar. Gln bir ey sylemeye hazrlanrken son derece uzun, lnnkiler gibi kupkuru parmaklarn havaya kaldrdnda ok hasta olduu, belki de bu dnyada gnlerinin sayl olduu dncesi aklna geliyormu gibi, yreine bir so 43 ukluk giriyor, yz ackl, elemli bir anlatmla kaplanyor; dokunsalar alayacak gibi oluyordu. Yemekten sonra bykanne dinlenmek iin odasna ekildi. Nina vanovna da biraz piyano aldktan sonra gitti. Allm yemek sonras sylevine balad hemen aa: Ah, sevgili Nadya, beni dinleseydiniz! Nadya eski bir koltua iyice gmlm, gzlerini kapamt. aa odann iinde bir keden teki keye sessiz admlarla gidip geliyordu: renim yapmaya gitseydiniz! renim grm, aydn, kutsal kiilerdir sadece topluma gerekli olanlar. Byleleri ne kadar oalrsa, yeryz Tanrnn cennetine o kadar daha benzeyecektir. O zaman kentiniz yava yava deiecek, tersyz olacak, her ey sihirli bir denek dokunmuasna, tannmaz bir durum alacaktr. Pek byk yaplar, cennet gibi baheler, grlmemi fskiyeler, tertemiz yrekli insanlar dolduracaktr buralar... Ama yine de nemli olan bu deil. Bu toplumun deimesi, herkes inanaca, niin yaadn bilecei, kimse kendinden nce bakasna gvenmeyecei iin en byk kazan, imdi her yan dolduran bu ktlklerin ortadan kalkmas olacaktr. Sevgili, temiz ocuk, gidin buralardan! Bu durgun, skc, gnahkr yaantdan kan; ondan bktnz gsterin herkese. z benliinizi bulun! Olamaz, aa, evleniyorum. Eh... Brakn evlenmeyi imdi! Baka zorunuz yok mu? Baheye kp biraz yrdler. aa devam ediyordu: Bu avare yaantnzn ne derece bo, pis, tred olduunu iyice dnmeli, anlamalsnz canm. Siz de, anneniz de, Babi'iniz de bir ey yapmyor, hep bo oturuyorsunuz. yleyse sizin iin bakalar alyordur demek oluyor bu. Sizler onlarn emeini, hayatlarn tketiyorsunuz. Bu, iren, baya bir ey deil de nedir? "Haklsnz," demek istiyordu Nadya; tam bunlar anladn sylemeye hazrlanyordu ki, gzleri doldu, durgunlat, 44 titremeye balad ve kalkp koarak odasna gitti. Akam zeri Andrey Andreyi geldi. Her zamanki gibi uzun sre keman ald. Pek konukan bir insan deildi. Belki de alarken susmak zorunda olduu iin keman bu denli seviyordu. On birde, serinlik olduu iin pardssyle eve dnerken kapda Nadya'y kucaklayp omuzlarm, ellerini tutkuyla pmeye balad. Bir yandan da, Sevgilim, bir tanem, gzelim!., diye mrldanyordu. Oh, ne mutluyum bilemezsiniz! Bam dnyor mutluluktan! Bu szleri nceleri yine duyduunu, ya da bir yerde okuduunu dnyordu Nadya... Eski, yrtk, rengi sararm, oktandr bir kenara atlm bir romanda. Salonda aa masann bana oturmu, uzun ince parmaklan zerine fincan taban yerletirmi, ay iiyordu. Babi fal bakyor, Nina vanovna okuyordu. Nadya, nianlsn yolcu ettikten sonra odasna kp yatt, hemen uykuya dald. Ama bir

nceki gece olduu gibi, daha hava yeni aydnlanmaya balamken uyanmt. Uyumak istemiyordu can. inde dayanlmaz bir arlk, heyecan vard. Yatanda, ban dizlerinin zerine koyarak oturmu; nianlsn, dnn dnyordu... Nedense,,annesinin, len kocasn hi sevmediini, imdi de parasz pulsuz, kaynanasnn boyunduruu altna girmek zorunda kaldn fsldyordu kulana bir ses. Ne kadar dndyse, annesini imdiye dek herkesten baka, olaanst bir kadn bilmesine; onun basit, olaan, mutsuz bir kadn olduunu grememesine bir anlam veremedi. Aa katta aa da uyumuyordu. Kesik kesik ksrk sesi gecenin sessizliinde pek derinden iitiliyordu. Ne garip, saf adam, diye dnyordu Nadya. Anlatt cennet baheleri, grlmemi fskiyelerde olmayacak, pek aptalca bireyler varm gibi geliyordu ona. Ama onun bu aptalca dncelerinde, hatta saflnda yine de o denli gzel, ekici bir ey vard ki, renim yapmaya gitse nasl olur acaba? diye dnmeye bile balamt Nadya. Yrei kt kt vuruyor, ii'bir 45 ho oluyor, heyecanlanyordu. Dnmemek daha iyi, dnmemek daha iyi... diye mrldand kendi kendine. Byle eyler dnmemeliyim. Uzaktan bekinin ayak sesi geliyordu: "Tik, tok... tik, tok... tik, tok..." Hazirann ortalarnda Saa'nn can birdenbire sklmaya balad. Moskova'ya yolculuk hazrlklarn tamamlarken skntl skntl, Bu kentte kalamam artk, diyordu. Ne su var bu kentte, ne de kanalizasyon! Azma bir lokma yemek koymaya ireniyorum; mutfakta pislik diz boyu... Bykanne, nedense alak sesle, kandrmaya alyordu onu: Biraz daha kal, yavrum! Ayn yedisinde dn olacak! stemem. Hani eylle kadar kalacaktn! Kalmayacam. almam gerek! Islak ve serin bir yaz balamt. Aalar nemli, bahede her ey hznlyd. Gerekten de almak istiyordu kiinin can. Evin tm odalarnda tandk olmayan kadn sesleri nlyor, bykannenin odasndaki diki makinesi durmadan alyordu: eyizi hazrlamaya alyorlard. Nadya'nn eyizinde, bykannenin sylediine gre, en ucuzu bin ruble deerinde yedi tane krk vard sadece! Evdeki tel sinirlerini bozuyordu Saa'nn. Odasnda oturuyor, durmadan di gcrdatyordu. Kalmas iin herkes yalvaryordu ona. Sonunda, temmuzun birinden nce gitmeyeceine sz verdi. Zaman pek abuk geiyordu. 'Petrov Gn' leden sonra Andrey Andreyi ile Nadya, kendilerine kiralanp hazrlanan evi bir daha grmek iin Moskova Sokana gittiler. ki katl bir evdi bu. Ancak ikinci katn hazrlamay yetitirebilmilerdi. Salonun demesi cilalanm, prl prld. Viyana stili sandalyeler, piyano, keman alarken notalar koymak 46 iin atk... her ey yerli yerindeydi. Taze boya kokuyordu ierisi. Altn ereveli, yalboya bir tablo vard duvarda: sap krlm mor bir vazonun yannda ayakta duran plak bir kadn. Andrey Andreyi saygdan derin bir soluk alarak, Pek ho bir tablo, dedi. imaevskiy1 indir. Sonra, ortasnda yuvarlak bir masa duran konuk odasna getiler. Masa, kanepe ve koltuklar parlak mavi bir kumala kaplyd. Kanepenin arkasndaki duvar, Peder Andrey'in nianlaryla kaplyd; bir de din giysileriyle ektirdii bir portresi aslyd. Oradan, her eyi tamam yemek odasna getiler. Daha sonra, lo yatak odasna girdiler. ki karyola yan yana kurulmutu. Bu oday deyenler, burada daima mutluluun egemen olacan, baka trl bir yaantnn kapdan ieri giremeyeceini gz nnde tutarak demilerdi sanki. Andrey Andreyi, nianlsna odalar bir bir gsteriyor, elini belinden hi ekmiyordu. Nadya

kendisini zayf, sulu hissediyor, btn bu odalardan, karyolalardan, koltuklardan, tablodaki plak kadndan nefret ediyordu. Andrey Andreyi'e olan sevgisini artk yitirdiini anlamt. Belki de hi sevmemiti onu. Ama kime, nasl syleyecekti bunu? Gndz gece hep onu,dnd halde, imdiye dek niin anlayamamt nianlsn sevmediini?.. Andrey Andreyi kolunu beline dolam, kulana tatl szler fsldyordu. Kendi evinde, yarn kars olacak kzla dolarken pek mutlu olduu belliydi. Ama Nadya btn bunlarda sadece basitlik; aptalca, saf, skc, dayanlmaz bir bayalk gryordu. Beline dolanan kol, sert, souk bir demir ember gibi geliyordu ona. Kamaya, avaz ktnca barmaya, pencereden aa atlamaya her an hazrd. Andrey, banyoya gtrd onu, duvarn iine yerletirilmi musluu evirdi; birdenbire su akmaya balad. Nasl? dedi Andrey. Yz kova su alabilecek bir depo yaptrdm tavan arasna. Her an suyumuz olacak. Dar kp avluyu gezdiler, sokaa kp bir araba kira 47 layarak eve yollandlar. Rzgr, koyu toz bulutlarn teye beriye savuruyor, her an yamur bekleniyordu. Andrey Andreyi, tozdan gzlerini ksarak, yor musunuz? diye sordu. Nadya susuyordu. Andrey bir sre yant bekledikten sonra, Hatrlyor musunuz? dedi, almadm iin sitem etmiti bana aa, dn akam. Hakl! Hibir ey yaptm yok, yapamam da. Niin acaba, sevgilim? Bir gn alnma kokartm takp almaya gidebileceimi dnmek bile niin irendiriyor beni? Niin bir avukat, Latince retmeni ya da belediye memuru grnce rahatsz oluyorum? Hey anayurdum Rusya! siz gsz, bir eye yaramayan ne de ok evldn var! Benim gibi ileke ne ok insan barnyor koynunda! Andrey Andreyi, almamann genelliini, bu durumun zamandan ileri geldiini gstermeye urayordu. Evlendikten sonra, diye devam etti, kye gider, orada alrz, sevgilim! inden dere geen kk bir iftlik alr, var gcmzle alrz... Ne mutlu olacaz sizinle! apkasn karm, salarn rzgra koyverniti. Nadya onu dinliyor, bir yandan da yle dnyordu: "Tanrm! Bir an nce evde olmak istiyorum! Tanrm!" Bahenin giriinde Peder Andrey'e yetitiler. Andrey Andreyi, apkasn sallayarak sevinli bir sesle, Bakn, babam da size gidiyor! dedi. Ve arabacya parasn verirken, Babam pek severim, diye ekledi. Gerekten, can bir ihtiyardr. zerine yoktur. Konuklarn ge vakte kadar oturacaklarn; onlarla ilgilenmesinin, glmsemesinin, keman ve bir sr ipe sapa gelmez samalklar dinlemesinin, hep dnden konumasnn gerektiini bildii iin eve girdiinde Nadya'nn can son derece skknd. All pullu ipek giysilerinin iinde kurulan bykanne, konuklarn yannda her zaman taknd kibirli tavryla semaverin banda oturuyordu. Peder Andrey, dudaklarn 48 da kurnaz bir glmsemeyle ieri girdiinde bykanneye ynelerek, Sizi salkl grmekle byk sevin ve yreime su serpen bir teselli duymaktaym, dedi. aka m yoksa ciddi mi konutuunu anlamak gt. Rzgr kaplar pencereleri takrdatyor; her yandan slk sesi geliyor, evin melei sobann iinde ili arksn sylyordu. Geceyars, saat birdi. Evde herkes yatmt ya, henz kimse uykuya dalmamt. Alt katta biri keman alyormu gibi geliyordu Nadya'ya. Keskin bir grlt iitildi: Pancurlardan biri kopmu olmalyd. Bir dakika sonra Nadya'nn odasna elinde bir mumla Nina vanovna girdi: Ne vurdu yle, Nadya? Bu rzgrl gecede rgl salar, rkek glrrisemesiyle annesi daha bir yal, irkin ve bodur grnd ona. Yakn zamana kadar onu gznde nasl da byttn,

azndan kan her sz nasl gururla dinlediini hatrlad nedense. Bu szlerden hibiri yoktu aklnda imdi. Sobadaki arkya birka kaln ses daha katld. Hatta "Aaaah, Allahm!" gibi bir de ses iitildi. Nadya karyolasnda oturuyordu. Birden ban avularnn iine alp hkrarak alamaya balad. Anneciim, anneciim, diyordu. Kalbimi bir bilsen, anneciim! Yalvarrm, ayaklarna kapanrm, brak beni gideyim buradan! Yalvarrm, ne olur! Nina vanovna armt. Karyolann kenarna ilierek, Nereye? diye sordu. Nereye gideceksin? Uzun uzun alad Nadya. Hkrklar konumasna engel oluyordu. Sonunda, biraz aldktan sonra, Buradan gitmeme izin ver, dedi. Dn olmamal, olmayacak da, anladn m? Onu sevmiyorum... adn bile etmek istemiyor canm. ok korkmutu Nina vanovna. abuk abuk konuarak, Besleme 49/4 Olmaz, yavrum, dedi, kar bunu aklndan. Biraz sakinle, greceksin kendin de gleceksin bu sylediklerine. Yorgunluktan sinirlerin bozuldu. Olur byle eyler. Bir konuda attnz Andrey'le herhalde. Daima yledir sevgililer, ama sonra barrlar, her eyi unutuverirler hemen. Nady hkrarak alyordu: Git yanmdan anne, git! Biraz bekledikten sonra Nina vanovna, Ah, yavrum, dedi. Daha dn bir bebektin, sonra bydn, gen kz oldun, imdi yuva kurmaya hazrlanyorsun. Doada hibir ey olduu gibi kalmaz. Gz ap kapayana dek bakacaksn anne, hatta bykanne olmusun. Senin de byle hrn bir kzn olacak. Sevgili anneciim, akllsn, biliyorum, ama mutsuz, ok mutsuzsun da. Niin bo konuuyorsun? Niin? Bir ey sylemek iin azn at Nina vanovna, ama hkrik boaznda dmlendii iin syleyemedi, alayarak kp odasna gitti. Sobadaki sesler yine baladlar, birdenbire korkun, rknt verici bir ey dolmutu odaya. Nadya aceleyle karyolasndan atlayp annesinin yanna kotu. Gzleri yal Nina vanovna yatana girmi, mavi battaniyesini gsnn zerine kadar ekmi, elinde bir kitap tutuyordu. Anne, beni dinle, dedi. Yalvarrm iyi dn ve anla beni! Yaantmzn ne denli anlamsz ve baya olduunu anla yeter. Gzlerim ald artk, imdi her eyi btn plaklyla grebiliyorum. Andrey Andreyi'in ne mal olduunu da biliyorum. Sandnz gibi zeki biri deil o, anne! Tanrm, bir aptal o, bir aptal! Nina vanovna, aceleci bir hareketle yatann iinde oturdu. Hkrarak, Bykannen de sen de ok zyorsunuz beni! dedi. Ben .de yaamak istiyorum oysa! Yaamak! Yumruuyla iki kere gsne vurduktan sonra devam etti: Biraz zgrlk de bana verin! Daha gencim, ben de 50 yaamak istiyorum, hakkm deil mi bu? ktrdnz beni siz!.. Ac ac alamaya balamt. Battaniyenin altna girip iki bklm oldu. yle kk, zavall, anlamsz bir grnm vard ki... Nadya odasna gidip giyindi, pencerede oturup sabah beklemeye koyuldu. Sabaha dek dnd, dnd. Pancurlar birisi takrdatyor, slk alyordu sanki. Rzgrn bahedeki tm elmalar yere dktn, yal bir erik aacn devirdiini syledi bykanne sabahleyin. Bulutlu, k bile yaklsa yine de insann iine kasvet salan puslu bir gnd. Herkes souktan szlanyor, yamur pencere camlarnda takrdyordu. aydan sonra Nadya, Saa'nn odasna gitti. Bir szck bile sylemeden koltuun dibinde diz kp elleriyle yzn

kapad. Neniz var? diye sordu aa. Yapamayacam... imdiye dek burada yaayabilmeme bir trl akl erdiremiyorum, anlayamyorum. Nianlmdan, kendimden, bu babo, anlamsz yaaymdan ireniyorum... Ya... dedi. zlecek bir durum deil bu... yi bile. Nadya devam etti: Canma tak dedi bu yaant artk. Bir gn daha kalamam burada. Yarn gidiyorum. Allah akna birlikte gidelim! Bir sre akn akn Nadya'nn yzne bakt aa. Sonunda durumu kavram, bir ocuk gibi sevinmiti. Sevinten ellerini kollarn sallyor, odann iinde zp zp zplyordu. Ellerini ovuturarak: Pek gzel! dedi. Tanrm, ne kadar sevinliyim! Nadya, iri, tutku dolu gzlerini krpmadan bakyordu Saa'ya. Bylenmi gibi, karsndaki erkein nemiyle oranl, pek anlaml, olaanst bireyler sylemesini bekliyordu. Daha bir ey sylememiti ya, imdiye dek bilmedii, yeni, sonsuz ufuklar almaktayd Nadya'nn nnde. lme bile 51 olsa, hi dnmeden gidebilecek bir ruhsal yap iinde, gzlerinde sonsuz bir bekleyile bakyordu Saa'ya. Bir sre dndkten sonra: Yarn gidiyorum, dedi aa. Beni yolcu etmek iin tren istasyonuna gelin... antanz bavulumun iine koyar, biletinizi de alrm. nc zil aldnda koup trene binin, gideriz. Moskova'ya kadar birlikte oluruz, oradan Petersburg'a bir banza devam edersiniz. Nfus kdnz var m? Var. aa, duygulu bir sesle, Yemin ederim ki piman olmayacaksnz, diye devam etti. Gidip bir okula girin, sknt bile ekseniz, ylmayn. Yaantnz dzelttiinizde her ey deiecek. nemli olan yaamasn bilmektir, geri kalan botur. yleyse yarn gidiyoruz. Evet! Ltfen! Pek heyecanl olduunu, hayatnda ilk kez bu denli ar bir sorumluluun altna girdiini, gidene dek ok ac ekeceini, kt kt dneceini sanyordu Nadya. Ama odasna kp yatana girer girmez derin bir uykuya dald. Yznde, alamann verdii rahatlk ve saf bir glmsemeyle sabaha dek uyudu. Ua araba armaya gndermilerdi. Nadya tm hazrlklarn tamamlam, apkasyla pardssn de giymiti. Annesiyle kendi odasn son bir kere daha grmek iin st kata kt. Scakln daha yitirmemi karyolasnn ayakucunda durup odasn bir daha gzden geirdi, sessiz admlarla annesinin odasna gitti. Hl uyuyordu Nina vanovna. Odas sessizdi. Nadya annesini pt, salarn dzeltti, iki dakika bekledi... Sonra ar admlarla aa indi. Darda bardaktan boanrcasma yamur yayordu. st kapal arabann srcs srlsklamd. Hizmetiler bavullar arabaya yerletirirlerken bykanne, Araba seni g alacak, Nadya, diyordu. Byle bir ha 52 vada adam geirmek de nerden geldi aklna? Gitmesen iyi ederdin. Baksana, nasl yamur yayor! Nadya bireyler sylemek istiyordu ya, baaramyordu. aa, Nadya'y arabaya yerletirip dizlerini yol battaniyesiyle rtt, kendisi de geip yanna oturdu. Arkalarndan bykanne: Yolunuz ak olsun! Tanr yardmcnz olsun! diye baryordu. Moskova'dan yaz bize, aa! Olur, Babi, Allahasmarladk! Tanr korusun seni! Sa ol!

Nadya sadece alyordu. Bykannesiyle vedalarken, annesini seyrederken tam olarak inanamad eyin, buralardan uzaklara gidiinin gerek olduunu gryordu imdi. Elveda, kent... Birdenbire her eyi, Andrey'le babasn, yeni evlileri, tablodaki plak kadn hatrlad. Btn bunlardan korkmuyor, sklmyordu artk. Gittike uzaklayordu onlardan. Kompartmanda yerlerini aldktan sonra tren kalknca ylesine anlaml, ask yzl gemii skp kck bir top oluvermiti. imdiye dek fark edilemeyecek kadar ufak olan gelecek ise .byd, btn gr ufkunu kaplad. Yamur, kompartmann pencerelerinde fkrdyor, yemyeil tarlalarla telgraf direkleri hzla geriye doru kouyor; tellere konmu kular uuuyorlard. Mutluluktan soluu tutulacak gibi oluyordu Nadya'nn: zgrle, renmeye gidiyordu; bir zamanlar, ok eskiden Kazaklarn sava sanatn renmek iin Zaporojya'ya gitmeleri gibi bir eydi bu. aa, glmseyerek,. Olur! diyordu, olur byle eyler! zlmeyin. Sonbahar, arkasndan k geti. Annesini, bykannesini, Saa'y pek zlemiti Nadya. Hep onlar dnyordu. Evden ald mektuplar sakin, sevgi doluydu. Her ey balanma, unutulmua benziyordu. Maysta snavlarn verdik 53 ten sonra salkl, neeli bir ekilde eve dnerken Saa'yla grmek zere Moskova'ya urad. Geen yazki gibiydi aa: sakall, sa ba darmadank. Ayn ceket ve keten pantolon zerindeydi. Gzel gzleriyle pek deimemiti ya, yalnzca biraz zayflam, kmt. Yznde ackl bir anlatm vard. Hep ksryordu, benzi de uuktu. Nedense aa, bu kez biraz taral, bilgisiz, grgsz, gelmiti Nadya'ya. aa, onu grnce neeyle glmsemi, Tanrm, Nadya gelmi! diye haykrmt. Kardeim, bir tanem! Koyu bir sigara dumannn doldurduu atlyede oturdular. Boucu bir ini mrekkebi ve boya kokusu sigara dumanna karm, havay son derece arlatrmt. G soluk alnyordu ieride. Sonra Saa'nn, yine sigara duman ve demesi tkrk dolu odasna gittiler. Masann stndeki snm semaverin yannda, iinde siyah bir kt olan krk bir tabak duruyordu. Masann zeri ve deme sinek ls doluydu. Her ey, Saa'nn zel yaantsn pek nemsemediini, kolayna geldii gibi, rahatlna aldrmadan yaadn sylyordu. Biri kp ona mutlu olmas iin yapmas gerekli eylerden, yaantsn bir dzene sokmasnn yararndan, onu sevdiinden sz etse bir ey anlamaz, sadece glerdi. Nadya, heyecanla anlatyordu: Her ey yolunda gitti. Sonbaharda annem Petersburg'a, bana geldi. Bykannemin kamama pek kzmadn, her gn odama kp dua ettiini syledi. Saa'nn gzlerinde bir mutluluk okunuyordu. Ama ikide bir ksryor, atlak bir sesle konuuyordu. Nadya dikkatle yzne bakyor, gerekten hasta olup olmadn anlamaya alyordu. Siz hastasnz, aa! Boverin, hastaym, ama ok deil... Nadya tellanmt: Tanrm! Niin bakmyorsunuz kendinize? Niin tedavi olmuyorsunuz? 54 \ Gzleri yaarmt Nadya'nn. Birdenbire Andrey Andreyi'i, tablodaki plak kadn, ocukluk a gibi pek uzaklarda kalm grnen gemii hatrlad. Gznde daha geen yl o denli aydn, bilgili, ilgin olan Saa'y artk yle gremediine alyordu: Sevgili aa, ok hastasnz siz, dedi. Sizi byle solgun yzl ve zayf grmemek iin yapamayacam ey yoktu, canm bile seve seve verebilirdim. ok ey borluyum size! Benim iin ne byk bir anlamnzn olduunu, yaantm nasl deitirdiinizi bilemezsiniz, benim iyi aa'm! Gerekte benim en yaknm, en candan yaknmnz. Oturup uzun uzun konutular. Petersburg'da bir k geirmesinden, Saa'nn yaayyla glmseyiini grp sylediklerini dinledikten sonra Nadya, ona gerei gsteren bu insann artk yaama dnemini bitirmi, ilginliini yitirmi, eski, belki de

mezara girmesi pek yakn bir yar canl olduunu yava yava kavramaya balamt. ki gn sonra Volga'ya gidiyorum, dedi aa. Kmz ieceim orada. Bir arkadam da karsyla geliyor. Pek iyi bir kars var, renim yapmak iin Petersburg'a gitmesini sylyorum ona hep. Yaantsn deitirmesini istiyorum. Sonra gara gittiler. aa ay ve elmayla arlad konuunu. Tren hareket ettiinde glmseyerek mendil sallarken pek ar hasta olduu, daha uzun sre yaayamayaca titreyen bacaklarndan da belliydi. Kentine gn ortasnda vard Nadya. stasyondan eve giderken sokaklar hayli geni, ama evler kk, birbirine pek sokulmu geldiler ona. Sokaklarda kimsecikler yoktu. Yalnzca mzik aletleri tamircisi Alman grd: sar pardssn giymi, aceleyle bir yere gidiyordu. Tm evler tozla kaplyd sanki. Artk iyice ihtiyarlam iko, yine irkin bykanne, Nadya'y kucaklayarak yzn omzuna dayayp uzun uzun alad. Nina vanovna da km, irkinlemi, bir deri bir kemik kalmt. Ama prlantalar eskisi gibi yine parldyordu parmaklarnda. Kzn grnce tm bedeni titreyerek, 55 Yavrum! dedi. Bir tanem! Sonra oturup hep birlikte sessizce alatlar. Bykannenin de, annenin de gemii bir daha dnmemek zere yitirdiklerini dnd belliydi: toplum iinde bir yerleri, eski onurlar, evlerine konuk armaya haklan yoktu artk. Rahat, tasasz yaarken geceleyin birdenbire polisin evi basp arama yaparak ev sahibinin bir sahtekr olduunu aa kard zamanlarda da byle olur kii. Rahat, tasasz yaantya elveda! demekten baka aresi kalmaz. Nadya odasna kp karyolasn, beyaz sevimli perdelerini, tm eyalarn yerli yerinde grd. Dardaki gne yla dolu, neeli, grltl bahe de deimemiti hi. Parmayla masasna dokundu, oturup derin dncelere dald. Sonra alt kata inip itahla yemeini yedi; lezzetli, yal kaymakla ay iti. Btn bunlara karn, yine de bir eksiklik varm gibi geliyordu ona: odalar bo, tavanlar alakt sanki. Gece yatana girip battaniyesini boazna kadar ektiinde, bu scak, yumuack dekte yatmak gln geldi ona. Annesi geldi yanna. Sulu gibi rkek, evresine baknarak karyolann ayaklna iliiverdi. Bir sre dalgn durduktan sonra, Naslsn, Nadya? diye sordu. Hayatndan memnun musun? ok mu memnunsun? Evet, anne. Nina vanovna kalkp Nadya'yla pencereleri kutsad. Grdn gibi dindar oldum artk, dedi. Felsefeyle urayor, hep dnyorum, dnyorum... ok eyi daha iyi gryor, anlyorum imdi. Her eyden nce hayatn prizmadan geirilmesinin gerektiini rendim. Bykannemin sal nasl, anne? yi. O zaman, aa ile katktan sonra senden aldmz telgraf okuyunca kt diye dp baylm, gn hareketsiz yatmt. Sonra Tanrya yalvarmaya, alamaya balad. imdi iyi. Nina vanovna odann iinde bir aa bir yukar dola56 yordu. Bekinin ayak sesleri iitiliyordu: "Tik, tok... tik, tok..." Her eyden nce hayatn prizmadan geirilmesi gerekir. Yani, daha ak syleyeyim, n yedi ana renge ayrld gibi, hayatn da en basit elamanlara blnmesi, her birinin ayr ayr incelenmesi gerekir. Nina vanovna' nn daha neler anlattn, ne zaman gittiini bilmiyordu Nadya. Hemen uyuyuvermiti. Mays geti, haziran girdi. Eve almt Nadya artk. Bykanne hep semaverle urayor, sk sk soluyordu. Akamlar Nina vanovna, tekiler dinlese de dinlemese de, felsefesini anlatyordu. nceleri olduu gibi yine bir yanama gibiydi evde. Harcayaca her on kpek iin bykanneye danmak zorundayd. Evde ok sinek vard. Tavanlar her gn biraz daha alalyormu gibi geliyordu Nadya'ya. Babi'le Nina vanovna, Peder Andrey ya da Andrey Andreyi'le karlamaktan korktuklar iin

sokaa kamyorlard. Oysa Nadya bahede, sokakta hi ekinmeden dolayor; evleri, khne itleri seyrediyor, gzden geiriyordu. Kentte her eyin oktan mrn tkettii, gen, taze bir eyin domasn bekledii kansndayd. Ah, bir an nce balasayd o yeni, parlak hayat... O zaman kaderinin gzlerinin iine cesaretle bakabilecek; neeli, zgr olma hakkn kazanacakt! Erge balayacakt o hayat! Drt hizmeti iin, bodrumdaki ufack, pis odada yaamaktan baka bir yaant dnlemeyen bykannenin evinden iz kalmayaca, onu kimsenin, hi kimsenin hatrlamayaca bir zaman gelecekti elbet. Komu evin ocuklar pek elendiriyorlard Nadya'yi. O, bahede dolarken, ite tala vuruyorlar, kzdrmak iin glerek, Nianl kz! Nianl kz! Nianln nerde? diye baryorlard. aa, Saratov'dan bir mektup gnderdi. Oynak, neeli elyazsyla Volga blgesindeki gezisinin pek iyi getiini, yal 57 nz, Saratov'da biraz hastalandn, sesinin ksldn, iki haftadan beri hastanede yattn yazyordu. Bunun ne demek olduunu anlamt Nadya. nanca benzeyen bir nsezi sarmt iini. Yalnz, bu nseziyle aa hakkndaki dncelerinin onu eskisi gibi heyecanlandrmamasna can sklyordu. Yaamay, yeniden Petersburg'a gitmeyi pek istiyordu. Saa'yla tanmas artk tatl, ama uzak, ok uzak bir anyd onun iin. Gece hi uyuyamad. Gn daha aarmadan pencereye oturup dinlemeye koyuldu: Alt kattan sesler geliyordu. Bykanne heyecanl heyecanl bireyler soruyordu. Sonra, birisi sesli alamaya balad... Nadya aa indiinde bykanneyi gzleri yal, kede dua ederken buldu. Masann zerinde bir telgraf duruyordu. Nadya, bykannenin alamasn dinleyerek bir sre salonda dolat, sonra telgraf alp okudu. Dn sabah Saratov"da, Aleksandr Timofei, yahut ksaca Saa'nn veremden ld bildiriliyordu. Bykanneyle Nina vanovna, lnn ruhuna okutulacak duann hazrlklarn yaptrmak iin kalkp kiliseye gittiler. Nadya ise odalarda dalgn dalgn dolayor, dnyordu. Yaantsn Saa'nm istedii gibi deitirdiini sezinliyor, kendisinin buralarda bir bana, yabanc, gereksiz olduunu, bu kentteki her eyin de onun iin gereksiz, anlamsz olduunu, gemiinin artk ondan koptuunu, yanp kl olmu, kl de rzgrla savrulmu gibi tmyle yok olduunu biliyordu. Saa'nn odasna girip ortasnda dikildi. "Elveda, sevgili aa!" diye mrldand. nnde yepye ni, zgr, anlaml bir hayat vard. Henz karanlk, bilinmezliklerle dolu bir hayat ekiyordu onu. Yol hazrl yapmak iin odasna kt. Ertesi sabah evdekilerle vedalat, neeli, mutlu olarak doup byd kentinden kp gitti. Niyeti bir daha dnmemekti. 1903 58 BOYUNDAK NAN Nikh treninden sonra yiyecek souk bir ey bile yoktu. Yeni evliler, salklarna kaldrdklar kadehleri sonuna kadar itikten sonra tren istasyonuna yollandlar. Mzikli, dansl, mutluluklarla dolu bir dnle onu izleyen akam yemei yerine, iki yz verst uzaktaki bir manastra duaya gideceklerdi. Birou, bunu daha olaan bulmulard. nemli bir aamaya ermi Modest Alekseyi gibi yal bal bir kii iin grltl bir dnn pek de uygun kamayaca kansndaydlar. Dorusu, elli iki yandaki bir devlet memurunun daha on sekizine yeni basm bir kzla evlendii dnde mzik dinlemek i ac olmazd zaten. Olgun Modest Alekseyi'in, bu geziyi, zellikle, gen karsna nikhta bile ilk yeri dine ve treye tandn anlatmak iin kardn syleyenler de yok deildi. Yeni evlileri yolcu etmek iin daire arkadalaryla akraba, tandk kalabal, ellerinde kadehler 'hey' diye barmak iin trenin kalkmasn bekliyorlard. Silindir apkal, retmen giysili kaynpeder Ptr Leonti, dut gibi sarho, yz bembeyaz, elindeki kadehi vagonun penceresine kaldryor,

ackl bir sesle, Anyuta! Anya! Anya! Bir eycik sylememe izin ver! diye yalvaryordu kzna. Anya pencereden sarkt. Kulana bireyler fsldad babas. Keskin bir arap kokusu yaylyordu evresine. Babasnn fsldadklarndan bir ey anlayamyordu kzcaz: sanki flyordu kulann iine. Ptr Leonti, kznn yzn, gsunu, ellerini ha kartarak kutsad. Bunu yaparken soluu titriyor, gzlerinde yalar parldyordu. Anya'nn lise rencisi olan iki erkek kardei Petya ile Andra, babalarnn frak 59 nn eteinden ekeliyor, utanga fsldyorlard: Babacm, hadi... Babacm, yeter... Tren hareket edip istasyondan karken Anya, babasnn iki yana yalpa vura vura, kadehindeki arab yerlere saa saa trenin arkas sra bir sre kotuunu grd. Yz nasl da ackl, saf, suluydu... Heeey! diye baryordu. Yeni evliler sonunda yalnz kalmlard. Modest Alekseyi, kompartman gzden geirdikten sonra kalkp eyalar yerletirdi, geip gen karsnn karsna oturdu. Glmsyordu. Orta boylu, iko, tombul yanakl, ablak yzl, favorili, byksz bir devlet memuruydu. evresi zenle alnm yuvarlak sakal ayak topuunu andryordu. Yznn en dikkati eken zellii, bynn olmamasyd. Yeni kaznm, derece derece yal, jelatin gibi titrek yanaklara geen plak bir yer olmutu byklardan artakalan. Olduka ciddi, arbal davranyordu. Hareketleri yava, yz anlatm yumuakt. Glmseyerek, Bir eyi imdiden sylemek zorundaym size, dedi. Bundan be yl nce Kosorotov'a ikinci derece kutsal Anna Nian'n verdiklerinin ertesi gn, teekkrlerini sunmak zere adamcaz huzura ktnda, vali bey yle sylemiti ona: "imdi Anna'nz var, demek ki: biri yakanzda,1 teki ikisi boynunuzda." Kosorotov'un Anna dedikleri hrn, hoppa kars o gnlerde yeni dnmt kocasnn yanna. kinci derece Anna'y kazandmda valinin ayn sz bana da sylemek iin nedenler bulamayacam umarm. Kck gzleriyle glmsyordu Modest Alekseyi. Anna da glmsedi. Bu adamn o kaln, slak dudaklaryla kendisini her an pebileceim, bundan kamaya bile artk hakknn olmadn dnyor; yrei heyecandan kt kt vuruyordu. Tombul bedeninin yumuak hareketleri irendiriyordu onu. Hem korkuyor, hem ireniyordu. 1. Anna Nian'nn birinci derecesi yakadaki ilie taklrd. (ev.) 60 Modest Alekseyi, ayaa kalkt, olduka yava, boynundaki madalyasn kard, frakyla yeleini de karp pijamasn giydi. Anna'nn yanna otururken, te byle, dedi. Nikh treninin ne skc getiini dnyordu Anna. Papaz, konuklar, kilisedeki herkes acyarak yzne bakyorlar; "Niin? Bu kadar ho, bu kadar gzelken niin bu yal, biimsiz herifle evleniyor?" diye ilerinden geiriyorlar gibi gelmiti ona. Daha bu sabah bile her ey bylesine iyi olup bitti diye seviniyor, gklere uuyordu oysa. Ama nikh kylrken olduu gibi imdi de sulu, aldatlm ve gln hissediyordu kendisini. te sonunda zengin biriyle evlenmiti... Ama yine de paras yoktu. Nikh giysisini bile bor para alarak diktirmilerdi. Az nce babasyla kardeleri onu yolcu , ederlerken, yzlerinden, ceplerinde bir kpek bile olmadn anlamt... Bugn akam yemei yiyebilecekler miydi acaba? Ya yarn? Nedense, babasyla kardelerinin imdi, annelerini topraa verdikleri gnn akam olduu gibi a, balar nlerine eik, oturduklarn grr gibi oluyordu. "Ne bahtszm!" diye geiriyordu iinden. "Niin bu kadar bahtszm ben acaba?" Modest Alekseyi, arbal, kadnlara yaban bir erkein beceriksizliiyle Anna'nn beline koydu elini, sonra omzunu okamaya balad. Beriki ise paralar, annesini, onu topraa verdikleri gn dnyordu. Lisede yaz ve resim retmenlii yapan

babas, kendisini ikiye vermiti annesi ldkten sonra, bu yzden de yoksul dmlerdi. ocuklarn ne izmesi, ne de potini vard. Bir gn evden alp savcla gtrdler babasn. Sonra memurlar geldiler, evdeki eyalar yazdlar... Ne utanlacak eylerdi bunlar! Sarho baba. snn peinden komak Anna'ya dyordu. Kardelerinin yrtk oraplarn yamamak, arya pazara gitmek de ona kalmt. Erkekler, gzelliini, genliini, davranlarn vdklerinde, ucuz apkasn, ayakkablarnn mrekkeple boyayp rtt deliklerini btn dnya gryormu gibi geli 61 yordu ona. Geceleyin, yetersizlii dolaysyla babasnn yaknda iinden uzaklatrlaca, onun da bu yz karasna dayanamayp annesi gibi lecei korkusu, uykularn karyordu. Bu arada baz tandk bayanlar, Anya iin, zengin bir koca aratrmaya balamlard bile. Ksa bir arama dneminden sonra Modest Alekseyi bulunmutu. Gen ve gzel deildi, ama paras vard, yeterdi o kadar da. Bankada yz bin rublesiyle kiraya verdii babadan kalma bir iftlii vard. Arbal, valinin de sevdii bir memurdu. Anya'ya sylediklerine gre, huzura kp Ptr Leonti'i grevinden uzaklatrmalar iin okul mdrne, ya da daha stne bir emir kartmas onun iin iten bile deildi... Anya, dalm, bunlar dnrken ak pencereden birdenbire bartlarla kark bir mzik sesi doldu kompartmana. Ara istasyonlardan birinde durmutu tren. Parmaklklarn arkasndaki kalabalkta armonika ve ucuz, crlak sesli bir kemanla oynak bir hava alyorlard. Yksek kayn ve kavak aalarnn, ayn stt yazlk evlerin tesinde bir yerden askeri bir bandonun sesi geliyordu: dansl bir elence olsa gerekti orada. Yazlktakilerle, gzel havadan yararlanarak dinlenmek iin buraya gelen kentliler, peronda bir aa bir yukar dolayorlard. Bu koca yazln sahibi, zengin, uzun boylu, esmer, Ermeniye benzeyen, patlak gzl, acayip giysili Artnov da oradayd. zerinde, n dmeleri batan sona ak bir gmlek, ayaklarnda yksek topuklu, mahmuzlu izmeler vard. Omzundan, gelinlik kuyruu gibi etekleri yerlerde srnen bir pelerin sarkyordu. Sivri burunlarn yere emi iki taz, ardnca yryordu. Anya'nn gzlerinde hl yalar parldyordu ya, annesini, paralar, dn unutmutu artk. Neeyle glmseyerek tandk renci ve subaylarn ellerini skyor, Merhaba! diyordu, naslsnz? Sahanla kp aynda herkesin onu yeni, pek gzel giysisi ve apkasyla grebilecei bir yerde durdu. Niin kalkmyor tren? diye sorduunda, 62 Aktarma bekliyoruz, dediler ona. Posta trenini bekliyoruz. Artnov'un kendisine baktn fark edince gzlerini cilveli cilveli ksarak yksek sesle Franszca konumaya balad. Sesinin ho nlayndan, kadnlarn martt o nl donjuann kendisine bakmasndan, herkesin neeli grnmesinden olacak, iine bir mutluluk doluvermiti. Tren kalktnda tand subaylar ona el sallarken, aalarn tesindeki asker bandonun trenin ardnca ald bir polkay, slkla tekrarlamaya balamt bile. Kompartmana dndnde, ara istasyonda biri onu mutlu olacana, her eye karn mutlu olacana inandrm gibi bir ruhsal durum iindeydi. Yeni evliler manastrda iki gn kaldktan sonra kente dndler. Lojmanda kalyorlard. Modest Alekseyi, grevdeyken Anya zamann piyano almakla, skntdan alamakla ya da kanepeye uzanp roman okumakla geiriyordu. Akam yemeklerinde Modest Alekseyi bir yandan midesini tkabasa doldururken te yandan da hi durmadan politikadan, yeni atanmalardan, grevleri deitirilen ya da baar dl alan memurlardan, kiinin ok almasnn gerektiinden, aile yaantsnn bir zevk deil, bor olduundan, bo yere bir kpek bile harcamaktan ekindiinden, dnyada din ile ahlk her eyin stnde tuttuundan sz ediyordu. Ba elinde bir me gibi tutarak, Her insan grev ve sorumluluklarn bilmelidir! diyordu. Anya, dinler, korkudan titrerdi. yle ki, ounlukla yemei brakyor, masadan a

kalkyordu. Yemekten sonra kocas dinlenmek iin uzanyor, biraz sonra da yksek perdeden horlamaya balyordu. O zaman Anna kalkp babasnn, kardelerinin yanna gidiyordu. Anna ieri girdiinde babasyla ocuklar, paraya kanp sevimsiz, pis, skc bir herifle evlendii iin onu knyorlarm gibi akn akn bakyorlard ona. Giysilerinin hrts, bilezikleri, kadnca grn skyor, aalyordu onlar sanki. Yanlarndayken aryorlar, 63 konuacak bir ey bulamyorlard. Ama yine de eskisi gibi seviyorlard onu. Akam yemeine onsuz oturmaya alamamlard henz. Anya oturuyor, onlarla birlikte lahana orbas, pilav, iyanda kzard iin mum kokan patates kzartmas yiyordu. Ptr Leonti, titrek elleriyle kk bir srahiden kendine arap koyuyor, bir dikite hepsini bitiriyordu. lk kadehi, ikincisi, ncsn izliyordu... ri gzl, ince, solgun yzl Petya ile Andra srahiyi kaldrrlarken, Hadi, babacm, diyorlard, yeter artk... Anya da tellanyor, daha fazla imemesi iin yalvaryordu babasna. Beriki birdenbire kkryor, yumruklaryla masay dvmeye balyordu: Kimsenin beni denetlemesine raz olmam! diye baryordu. Pis ocuklar! ren kz! Hepinizi kovacam bu evden! Oysa bir zayflk, bir yufka yreklilik oluyordu sesinde byle barrken. fkelenmesi ocuklardan birini bile rktmyordu. Genellikle, yemekten sonra sslenirdi. Usturayla tra olurken kestii renksiz yzyle yarm saat boyunca ince boynunu uzatarak aynann karsnda dikilir; siyah byklarn kvrarak, koku srnerek, papyonunu dzelterek sslenir; sonra eldivenlerini, silindir apkasn giyer, zel derslere giderdi. Tatil gnyse evde kalr, ya resim yapar, ya da krk gibi fs fs ses karan akordeonuyla bireyler almaya urard. stedii gibi gr, kulaa ho gelen sesler karmaya urarken kendisi de bir ark mrldanr, ya da yine ocuklara kprrd: Namussuz, herifler! Hainler! Bozmular akordeonumu! Anya'nn kocas geceleri ayn lojmanda oturan daire arkadalaryla kt oynard. Oyun srasnda memurlarn irkin, zevksiz giyimli, kaba, a kadn klkl karlar da bir odada toplanp otururlard. Kendileri gibi irkin, tatsz bir dedikodudur balard aralarnda hemen. Modest Alekseyi'in karsyla tiyatroya da gittii olurdu. Dinlenme aralarn 64 \ da Anna'y bir adm bile uzaklatrmyordu yanndan. Koluna takp koridorlarda, sigara salonlarnda dolatryordu onu. Biriyle selmlasa hemen fsldyordu kulana: "Beinci snf memurdur... Vali kabul etmitir onu", "Pek zengindir... Kendi evi var..." Bfenin yanndan geerlerken Anya'nn can tatl bir ey ekerdi. ikolata ve elma ekerini pek severdi. Ama paras yoktu, kocasndan istemeye de sklyordu. Eline ald bir armudu avucunda evirip evirerek, kararsz bir sesle, Kaa bu? diye soruyordu Modest Alekseyi. Yirmi be kpek. Yaa, yle mi! diyor ve armudu yerine brakyordu. Bir ey almadan bfenin yanndan uzaklamalarnn pek ho kamayacan bildii iin, bir maden suyu istiyor, btn ieyi son damlasna kadar iiyordu. yle ki, zorlamadan gzleri bile yaaryordu. Anya nefret ediyordu ondan o srada. Dolarlarken Modest Alekseyi, birdenbire heyecanlanarak, u ihtiyar kadna selm var, diyordu karsna. Ama tanmyorum onu. Olsun.varsn. Lojmanlar dairesi bakannn kardr! Selm ver diyorum sana! Kafan dmez, korkma. Anya selm veriyor, gerekten de kafas dmyordu, ama ii sklyordu. Kocasnn her istediini yapyor, ona kand iin kendi kendine kzyordu. Para iin evlenmiti

ya, kzlnda olduundan daha az paras vard imdi. Kzken hi olmazsa arasra babasnn yirmi kpek filan verdii oluyordu ona. imdi cebinin bir kpek bile grd yoktu. Gizliden almak ya da istemek de olmuyordu. Kocasndan korkuyor, titriyordu. Ondan duyduu bu korkunun, oktandr iinde olduu inanandayd. Bir zamanlar, ocukluunda okul mdr onca heybetli, korkun, nne gelen her eyi ezip gemeye hazr bir bulut ya da lokomotif gibi ilerleyen bir gt. Evde herkesin szn saygyla ettii, nedense korktuu vali bey de Besleme 65/5 l yle bir gt. Bu iki byk gcn yannda biraz zayf kalan bir sr g daha vard. Byksz, sert yzl, amansz retmenleri de bunlarn arasndayd. imdi sonuncusundan, ciddi yz ile mdrnkne benzeyen Modest Alekseyi'ten titriyordu. Haylinde btn bu gler birleiyor, babas gibi zayf ve sululara saldran, onlar ezip geen kocaman bir beyaz ay ekline giriyordu. Kocas onu kaba hareketleriyle okayp kucana alarak irendirirken ters bir ey sylemekten d kopuyordu Anya'nn. Dudaklarn yayarak yapmacktan glmsyor, bu okaylardan holanr grnyordu. Ptr Leonti, yalnz bir kere, o da artk bekletilemeyecek bir borcunu demek iin, bor para istemeye cesaret edebilmiti ondan. Ah, ne dayanlmaz skntyd bu, Tanrm! Uzun uzun dndkten sonra, Peki, vereceim, demiti. Yalnz unu iyi bilesiniz 'ki, ikiyi brakamazsanz bir daha yardm etmeyeceim size. Devlet kapsnda alan bir kii iin bu zayflk yz kzartcdr. Herkesin bildii gerei bir de ben hatrlatmadan geemeyeceim size: Zamanla yksek grevlere ykselebilecek binlerce yetenekli insan mahvetmiti bu tutku. Ve, "bununla birlikte...", "bu durumdan rnek alarak...", "imdi anlatacam gibi..." girileriyle balayan birok konu anlatt. Zavall Ptr Leonti yerin dibine giriyor, gl bir ime istei ban dndryordu. Delik ayakkab ve yrtk pantolonlarla Anya'ya konuklua gelen kardelerinin de tten baka bir ey aldklar yoktu. Oturup saatlerce dinlemek zorundaydlar. Herkes sorumluluk ve zorunluluklarn bilmelidir, diyordu onlara Modest Alekseyi. Ama para vermiyordu. te yandan Anya'ya, byle eyleri kara gn iin saklamann akllca bir hareket olacan syleyerek yzkler, bilezikler, brolar armaan ediyordu. Sk sk, acaba verdii armaanlar tamam m diye karsnn komodinini denetlemeyi de ihmal etmiyordu tabii. 66 Bu arada k gelmiti. Ylbana daha ok vard ki, kentin tek gazetesinde, geleneksel k balosunun 29 Kasm akam Soylular Kulbnde yaplaca duyuruldu. Kt oyunundan sonra Modest Alekseyi her akam tell tell Anya'ya bakarak memur kanlaryla bireyler fsldayor, sonra uzun sre bir keden teki keye gidip gelerek dnyordu. Gene byle akamlardan birinde Modest Alekseyi dolamasn yarda keserek Anya'nn nnde durdu: Kendine bir balo giysisi diktirmelisin, dedi. Anladn m? Yalnz, rica ediyorum, nce Mariya Grigoryevna ile Natalya Kuzminina'nn fikirlerini al bu konuda. karp yz ruble verdi ona. Anya paray alp kimsenin fikrini sormadan bir balo giysisi diktirdi kendine. Yalnzca babasyla konuarak annesinin balolarda nasl giyindiini renmeye almt. Rahmetli annesi daima son modaya gre giyinir, Anya'y da tabebek gibi ssler, her yere onunla giderdi. Franszcayla mazurka oynamay da en iyi annesinden renmiti Anya (evlenmeden nce be yl dadlk yapmt annesi). Anya da annesi gibi, eskileri bozarak kendine yeni giysiler dikmeyi, eldivenlerini benzinle temizlemeyi, kira ile mcevherler almac iyi bilirdi. Gene annesi gibi gz szebilir, 'r' harflerini grtlaktan syleyebilir, gzel pozlar taknabilir, gerektii zaman heyecanlanabilir, gerektiinde de baklaryla esrarl hznle gsterebilirdi. Babasndan ise gzleriyle salarn, ateli kiiliini ve sse dknln almt.

Baloya gitmeden yarm saat nce Modest Alekseyi tuvalet aynasnda madalyasn boynuna takmak iin srtnda gmlekle karsnn odasna girdiinde onun gzellii, tazelii, giysisinin gzalcl karsnda aalad; favorileriyle oynayarak byk bir mutluluk iinde, Ne kadar da gzelsin... dedi. ok, pek ok gzelsin, Anyuta'm! Sonra sesine gururlu bir anlatm vererek ekledi: Seni ben mutlu kldm, bugn de sen beni mutlu k 67 labilirsin. Yalvarrm, gidip valinin eine sayglarn sun! Allahakna! Bizim dairenin hukuk danmanlna onun yardmyla atanabilirim! Baloya gitmek zere evden ktlar. te, kapsnda resmi giysili kapcsyla Soylular Kulb grnmt. Portmantolarn bulunduu giri yerini krkler, uykulu uaklar, ellerindeki yelpazeleriyle kendilerini hava akmndan korumaya alan dekolte bayanlar doldurmutu. Anya, kocasnn kolunda, merdivenlerden karken pek byk bir boy aynasnda parlak klarn altnda bir kat daha gzelleen kendini grd. st katta alan orkestrann tatl ezgileri dolduruyordu kulaklarn. inde bir sevin ve mehtapl gecede ara istasyonunda duyduu o mutluluk sezisi uyand. Artk kz deil, bir kadn olmann hazzn ilk kez tadarak, adm at ve hareketlerini annesininkilere benzetmeye alarak, gururlu, kendine sonsuz bir gvenle, ba yukarda yryordu. mrnde ilk kez zengin ve zgr hissediyordu kendisini. Kocasnn varl bile skmyordu onu artk. Yal bir kocann yanbanda olmasnn, onu hi de kltmeyip erkeklerin pek houna giden duygulu bir esrarllk da kazandrdn daha kulbn kapsndan girerken igdsyle sezinlemiti. Orkestra byk salonda alyordu. Onlar ieri girdiinde dans balamt bile. Toplum yaants, elence, grlt ve mzik anlaryla gnlerini geirdii lojmann souk drt duvarndan sonra bu geni, aydnlk salona gz gezdirirken heyecanla, "Ah, ne gzel!" diye mrldanyordu iinden. Vaktiyle gezilerden, akam yemeklerinden tand subaylar, retmenleri, avukatlar, memurlar, toprak sahiplerini, valiyi, Artnov'u; yoksullar yararna yaplacak sata balamak zere kulbelerde, tezghlarda hazr bekleyen son derece ak giysili, gzelli irkinli yksek sosyete bayanlarn kalabalk arasnda daha ilk bakta seebilmiti. Omuzlarnda parlak apoletleriyle boylu poslu bir subay Anya, lisede renciyken Eski Kiev Sokanda tanmt onunla. Adn hatrlamyordu sun di yerden biter gibi kageldi, valse buyur etti onu. Hi dnme 68 den uup gitti kocasnn yanndan. Frtnal havada yelkenli bir kotrayla dalgalarn zerinde uarcasna kayyordu sanki. Kocas taa uzakta, kyda kalmt... Tutkuyla, kendinden gemi, elden ele uarak, Rusaya Franszca kartrarak, 'r' harflerim grtlaktan kararak, glerek, kocasn da hi kimseyi de umursamadan, kulaklarn dolduran mzik ve uultuya kendini sonsuz bir hazla brakm, vals, polka, kadril oynuyordu art arda. Erkeklerin onu beendikleri akt. Bylesi de olaand zaten. Heyecandan soluu kesilecek gibi oluyor, yelpazesini avucunun iinde var gcyle skyor, imek istiyordu. Buruuk, benzin kokan frakyla babas, Ptr Leonti yanna sokulup vineli dondurma dolu bir taba uzatt ona. Heyecanla kznn gzlerinin iine bakarak, Bugn gz kamatrcsn, diyordu. Byle erken evlenmene bu akamki kadar hi zlmemitim... Niin? Bunu bizim iin yaptn biliyorum. Titreyen elleriyle cebinden bir tomar para kard zel derslerimden bir blnn cretini aldm bugn, kocana olan borcumu deyebilirim artk. Anya, dondurma taban babasnn eline sktrarak o anda kendisini kollarnn arasna alan bir erkekle uup gitti. Ancak ta uzaktan, kavalyesinin omzunun zerinden babasnn da bir kadim kucaklayp salonda dnmeye baladn grebildi. "Aykken ne de cana yakn oluyor!" diye geirdi iinden. Mazurkay da o iriyar subayla oynad. Subay resm giyimi iinde bir heykel gibi duruyor, son derece ciddi, ar hareket ediyor, yryor, omuzlarn oynatyor, ayaklarn pek hafif vuruyordu yere. Cam pek oynamak istemiyora benziyordu ya, evresinde durmadan dnen,

gzellii ve akta kalan omuzlaryla onu batan karmaya alan Anya'nn etkisinden de kurtulamyordu bir trl. Gzleri l l, hareketleri duyguluydu Anya'nn. Subay alabildiine souk, olduu yerde duruyor, bir kral soyluluuyla elini Anya'ya uzatyordu. Sadan soldan, Bravo! Bravo!., sesleri geliyordu kulaklarna. 69 Nee, yava yava o souk, heybetli subay da sarmaya balamt. Canland, heyecanland. Daha sonra einin albenisine kendisini iyice koyvererek yumuak, kvrak hareketler yapmaya balad. Anya omuzlarn oynatyor, kendi kralie, karsndaki klesiymi gibi, kurnaz, anlaml bakyordu. O anda btn salonun onlar szdn, gpta ettiini, kskandn geiriyordu iinden. Oyun bitmi, heybetli subay elini yeni pmt ki, kalabalk birdenbire ald, erkekler kollarn yana sarktarak doruldular... Vali bey, iki yldzl frakyla, ona, Anya'ya doru geliyordu. Evet, onun yanna geliyor olmalyd; nk dik dik onun gzlerinin iine bakyor, gzel bir kadn grdnde yapt gibi, dudaklarn emerek tatli tatl glmsyordu. ok memnun oldum, ok sevindim... diye balad. Ama kocanz, sizin gibi bir hazineyi imdiye dek bizlerden gizledii iin hapsettireceim. Elini Anya'ya uzatarak ekledi: Karm eli olarak beni gnderdi size. Bize yardm etmelisiniz... Madam... Amerika'da olduu gibi size de gzelliinizin armaan bir dl verilmelidir bence... Karm sabrszlkla sizi bekliyor. Vali, eiyle tantrdktan sonra, aznda iri bir ta saklyormu gibi yznn alt blm olaanst geni, yal bir kadnn oturduu bir blmeye gtrd onu. Kadn, Yardmlarnz esirgemeyin bizden, dedi. Btn gzel kadnlar, yoksullar yararna dzenlenen satta grev aldlar. Nedense yalnz siz bo dolayorsunuz. Niin yardm etmek istemiyorsunuz bize? Kadn szlerini bitirdikten sonra arkasna bakmadan blmeden kp gitti. Gm semaver ve fincanlarn yannda bo kalan yerine Anya geti. Hareketli bir sat balad hemen. Bir fincan aya bir rubleden aa kabul etmiyordu. riyan subay fincan imeden brakmad. Biraz sonra patlak gzl, astml, para babas Artnov yaklat kulbeye. Yazn ara istasyonda olduu gibi acayip giysili deildi imdi. Her 70 kes gibi frak giymiti. Gzlerini Anya'nnkilerden ayrmadan bir kadeh ampanya iip yz ruble verdi. Sonra bir fincan ay iti, yz ruble daha verdi. Hi konumuyor, sk sk soluyordu... ok sayda mteri topluyordu bana Anya. Para alrkenki glmseyile baklarnn erkeklere sonsuz mutluluklardan baka bir ey balamadndan emindi. Bu grltl, parlak, gle, mzik, dans ve ak arayan erkek dolu yaant iin yaratldndan emindi artk. imdiye dein titredii o lokomotif gibi, nne geleni ezip geecekmi gibi ilerleyen g, imdi pek gln geliyordu ona. Kimseden kokmuyordu artk. Yalnzca, annesinin, onun bu baarsn grseydi pek sevinecek olan annesinin imdi yannda olmadna zlyordu. Yz yava yava beyazlamaya balayan, ama hl ayaklarnn zerinde yklmadan durabilen Ptr Leonti blmeye yaklap bir kadeh konyak istedi. Babasnn uygunsuz bir sz syleyebileceinden d kopan Anya kpkrmz kesilmiti (byle yoksul, silik bir babas olduuna zlyordu). Ama Ptr Leonti konya iti, cebinden kard kt para tomarndan bir on rublelik ekip kznn nne att ve bir ey sylemeden uzaklat. Biraz sonra Anya, utancndan kpkrmz bir kadnn kolunda yalpa vura vura, bararak yrdn grnce, yl nce yine byle bir balodan uaklarla eve gnderilip ertesi gn de mdrn bir daha byle bir durum olursa onu grevinden uzaklatracan bildirmesiyle sonulanan akam hatrlad. Ne yersizdi bu hatrlama imdi! Blmelerde semaverler snp yorgun argn bayan bfeciler, topladklar paralar aznda iri bir ta saklyormu gibi grnen yal bayana verdikten sonra Artnov,

Anya'nn koluna girerek onu yoksullar yararna sata katlan bayanlar iin yemek hazrlanan salona gtrd. Masada yirmi kii vard, ama son derece grlt kyordu. Vali bey, kadeh kaldrarak, Byle zengin bir yemek salonunda, yararna bugnk yardm satmz dzenlediimiz yoksul yemek odalarnn ge 71 mesi umuduyla kadeh kaldrmamzn yerinde olaca kansndaym, dedi. Tugay komutam, 'Topunun bile, nnde karavana att gcn onuruna' imeyi nerdi. Herkes bayanlarla kadeh tokuturmak iin ayaa kalkt. ok, pek ok neeli bir yemekti bu! Anya'y eve gtrrlerken tanyeri aarmak zereydi. A kadnlar sepetlerini kollarna takm, pazara gidiyorlard. Mutlu, sarho, ii yepyeni duygularla dolu, son derece yorgun soyundu; kendini yataa atp hemen uyudu. leden sonra ikide oda hizmetisi uyandrp Bay Artnov'un onu grmeye geldiini bildirdi. Anya aceleyle kalkp giyindi; konuk salonuna geti. Artnov'un gitmesinden hemen sonra Vali Bey gelip akamki yardm iin teekkrlerini bildirdi. Vedalarken baygn baygn gzlerinin iine bakyordu Anya'nn. Elini perken yine ziyaretine gelebilmesi iin izin istedi ondan ve gitti. Anya, akn, mutlu, yaantsnda bekledii tuhaf deiikliin bylesine abuk olmasna bir trl inanamayarak salonun ortasnda kalakalmt ki, kocas Modest Alekseyi girdi ieri... O da gle, baygn gzlerle bakyordu ona. Yksek, tannm kiilerin yannda takndn her zaman grd yzndeki o yaltak ballk ifadesiyle, karsnda dikiliyordu. Her szcn zerine hnla, alayla basa basa, Defol karmdan, salak! diye haykrd Anya. Bu hakareti yznden bir cezaya arptrlmayacandan emindi. O gnden sonra hi bo zaman olmad Anya'nn. Her gn ya bir kr gezisine, kent iinde faytonla grup dolamasna katlyor, ya da tatil gn akamlar evlerde dzenlenen elencelere gidiyordu. Her gece sabaha kar dnyor, konuk salonunun kaln halsna uzanyor, sonra da herkese yana yakla, ieklerin dibinde, halnn zerinde uyuduunu anlatyordu. ok paraya ihtiyac vard. Artk Modest Alekseyi'ten ekinmedii iin, kendi parasym gibi gnl rahath 72 yla onunkiler! harcyordu. Hem para iin yle rica minnet ettii de yoktu; "Bu kd getirene 200 ruble ver!", ya da "Bu beye hemen 100 ruble de!" gibi kk pusulalarla gryordu iini. lkbahardaki paskalyada Modest Alekseyi ikinci derece Anna Nian'n ald. Teekkre gittiinde Vali Bey gazetesini kenara koyup koltuuna iyice gmldkten sonra pembe trnakl bembeyaz parmaklarna bakarak, imdi Anna'nz var, demek oluyor: biri yakanzda, teki ikisi boynunuzda, dedi. Modest Alekseyi glmemek iin iki parman dudaklarna gtrd: Artk kk Vldimir'in domasn beklemekten baka yapacamz yok, efendim. Vaftiz babas olmanz istemek cesa'retini gsterebilir miyim acaba? IV. derece Vldimir Niann ima etmiti Modest Alekseyi. Bu cesaret ve ince buluunu her yerde anlatmak heyecan imdiden sarmt iini. Bireyler daha sylemek istiyordu ya, Vali gazetesini alp okumaya balam, ban sallamt ona... te yanda Anya, troykayla dolamalarna, Artnov'la ava gitmeye, elencelere katlmaya devam ediyor; babasnn evine gn getike daha seyrek uruyordu. Uzun zamandr bir balarna yemek yemeye almlard. Ptr Leonti imdi daha ok iiyordu. Paralan yoktu. Akordeonu satal bir hayli olmutu. Sokaa ktnda dmesin diye, ocuklar hi yalnz brakmyorlard onu. Eski Kiyev Sokanda src yerinde Artnov'un oturduu bir ift doru at koulu faytonuyla Anya'ya rastladklarnda Ptr Leonti silindir apkasn kararak ona seslenmeye hazrlandnda Petya ile Andra kolundan ekeliyorlar, yalvarr bir sesle, Hadi, babacm... stemez, babacm... diyorlard.

1895 73 ONI Yeni gelenler S. kentinde kiinin cannn skldndan, hayatn tekdze srp gittiinden dert yanacak olsalar, kentin yerlileri durumu kurtarmak istermiesine bunun tersini iddia eder, kentlerinde yaamann pek renkli olduunu; S.' nin bir kitaplnn, bir tiyatrosunun, bir kulbnn olduunu; sk sk balolar verildiini; insann tanp iyi komuluk ilikileri kurabilecei akl banda, deerli, ho ailelerin bulunduunu sylerlerdi. Ve en grgl, yetenekli aile olarak da Turkin'leri gsterirlerdi. Bu aile, anacaddedeki vali konann hemen yanndaki kendi mallar olan evde oturuyordu. van Petrovi Turkin, favorili, iman, yakkl bir sarnd. Evinde hayr iin temsiller dzenler, bu temsillerde general rollerini de kendi oynar, rol gerei pek gln ksrrd. Birok fkra, bilmece, atasz bilir; aka yapmasn, nkteli szler sylemesini pek severdi. Yznde yle bir anlatm vard ki, aka m ciddi mi sylyor anlalmazd. Kars Vera osifovna, zayf, burundan skma gzlkl, sevimli bir kadnd. Roman ve uzun ykler yazar, yazdklarn seve seve, itenlikle konuklarna okurdu. Evin tek kz Katerina vanovna ise piyano alard. Ksacas, bu ailede herkesin kendine zg bir yetenei vard. Turkin'ler konuklarn her zaman gleryzle karlarlar; seve seve, tam bir itenlikle yeteneklerini gsterirlerdi onlara. Byk ta evleri olduka geni, yaz scaklarnda serindi. Pencerelerinin yars ilkbaharda blbllerin tt, yal aalarn glgelendirdii geni baheye bakard. Konuklar yukar salonda otururlarken mutfakta hummal bir almadr balar; bak takrtlar, kavrulmu soan kokusu bol, lezzetli bir akam yemeinin mutusuyla avluya dolard. 74 S.'den on verst uzaklktaki Dyalij'in ky hekimliine atanan Dmitriy oni Startsev'e de, daha iyice yerlemeden, aydn bir kii olarak Turkin'lerle tanmasnn zorunlu olduunu sylemilerdi. Kn, bir gn sokakta van Petrovi'le tantrdlar onu. Havadan, sudan, tiyatrodan, koleradan sz ettikten sonra Turkin evine buyur etti onu. Startsev ilkbaharda bir tatil gn ge kma bayramyd hastalarnn vizitesini bitirdikten sonra hem biraz hava almak, hem de baz ihtiyalarn gidermek iin kente gitmeye karar verdi. Yayan, ar ar yryor (henz at yoktu); kendi kendine u arky mrldanyordu: "Felein kadehinden gzya imeye daha balamadm zamanlar..." Kentte le yemeini bir lokantada yedi. Parkta dolat. Sonra birdenbire van Petrovi'in dn hatrlayarak Turkin'lere urayp nasl kiiler olduklarn grmeye karar verdi. van Petrovi d merdivenlerde karlad onu: Buyurun ltfen. Sizin gibi ho bir konuu evimizde grmekle ok, pek ok mutluyum. Gelin, sizi bizim hanmla tantraym. Salona girdiklerinde karsna, Hastanesinde kapanp kalmasnn Roma hukukuna aykr olacan, bo zamanlarn topluma vermesinin gerektiini sylyordum kendilerine, dedi. Haksz mym, sevgilim? Vera osifovna, konuunu kolundan tutarak yanbana oturturken, Buraya oturun, dedi. stediiniz gibi kur yapabilirsiniz bana. Kocam pek kskantr, Otello'dan fark yoktur, ama olsun varsn, kukulanmamas iin dikkatli davranrz biz de. van Petrovi, efkatle mrldand: Ah, seni gidi yaramaz civcivim benim... Ve karsn alnndan ptkten sonra konuuna dnerek ekledi: 75 Tam zamannda onurlandrdnz bizleri. Hanmm bycek bir roman yazd, bu akam konuklarmza okuyacak onu.

Vera osifovna, kocasna, Janik, dedi. Dites que l'on nous donne du the.1 Biraz sonra salona Katerina vanovna geldi. Annesine pek benzeyen, onun gibi ince yapl, sevimli, on yedi yalarnda bir kzd. Hallerinde ocuksu bir anlatm vard; beli incecikti. Yeni yeni gelien bakir gsleri gzel, salklyd: ilkbahar, gerek ilkbahar sylyorlard. Daha sonra, bal, reel, gofret ve pek lezzetli, insann aznda dalan eit eit reellerle ay itiler. Akamla birlikte konuklar da yava yava skn etti. van Petrovi her geleni glen gzlerle karlyor: Buyurun ltfen, diyordu. Beklenen konuklar gelince byk bir ciddiyetle konuk salonunda toplandlar. Vera osifovna romann okuyacakt. yle balad: "Dondurucu bir souk vard..." Salonda pencereler sonuna dek akt; mutfaktan tahtaya vuran baklarn takrts iitiliyor, kavrulmu soan kokusu geliyordu... Yumuak, geni koltuklarda bir huzur vard. Salonun loluunda klar titreiyordu. Sokaktan geenlerin grlt ve glmelerinin her yan sard, leylak kokusunun baheden salona dolduu bu ilkbahar akamnda dondurucu souu; batan gnein, donuk nlarn batan baa kar kapl krda bir bana yryen yolcunun zerine drmesini anlamak pek gt. Vera osifovna'nn okuduu roman, kynde okullar, hastaneler, kitaplklar yaptran gen bir kontesin, gezgin bir sanatya tutulmasnn yksyd. Gerekte hi olmam ve olamayacak eylerdi bunlar ya, dinlemesi yine de hotu. Kiinin ii bir rahatlyor, aklna nedense iyi eyler geliyor, kalkmay ekmiyordu can... van Petrovi, fsltyla, 1. (Fr.) Syleyiver de ay getirsinler bize. (ev.) 76 Kt deil... dedi. Dinlerken dnceleriyle ok uzaklara giden bir konuk, duyulur duyulmaz bir sesle yantlad onu: Doru... gerekten de yle... Aradan iki saat geti. Yakndaki kent parknda bir orkestra alyor, koro arklar sylyordu. Vera osifovna defterini kapatnca herkes be dakika susarak o srada koronun syledii 'Luinuka'y dinledi. Romanda olmayan, yani gerei sylyordu bu ezgi. Startsev, Yaptlarnz dergilerde yaynlyor musunuz? diye sordu Vera osifovna'ya. Hayr, dedi teki, yaynlamyorum. Yazp dolabma kilitliyorum. Yaynlamam iin bir neden yok ki, yeterince paramz var. Oradakiler nedense i geirdiler. van Petrovi, kzna dnd: Kotik, imdi de sen bireyler al bize. Piyanonun kapan kaldrdlar, hemen orackta hazr bekleyen notalar atlar. Katerina vanovna, oturur oturmaz on parman birden vargcyle tulara indirdi. Hemen arkasndan bir daha, .bir daha... Omuz ve gsleri titriyor, inatla hep ayn yere indiriyordu on parman birden. Tular piyanonun iine gmnceye dek byle vuracaa benziyordu. Salon korkun bir grltyle uulduyordu. Tavan, deme, eyalar, her ey gmbrdeyip duruyordu... Katerina vanovna, g, ilginliini glnden alan, uzun, tekdze bir para alyordu. Dinlerken, yksek bir dadan yuvarlanan kocaman kocaman talar dolduruyordu Startsev'in haylini. Talar durmadan pe pee yuvarlanyor, hi duracaa benzemiyorlard. Startsev, bu korkun yuvarlann bir an nce durmasn istiyor, te yandan ar abadan yz al al olmu, gl, enerjik, peremi alnna dm Katerina vanovna'y alarken seyretmek de pek houna gidiyordu. Dyalij'de hastalar ve kyller arasnda geirilen uzun bir ktan sonra by 77 le zengin deli bir konuk salonunda oturup albenili, tertemiz, gen bir kz seyretmek; ald grltl, can skc da olsa, nemli mzii dinlemek pek ho, pek yeniydi onun iin...

Kz almay bitirip piyanonun nnden kalknca van Petrovi, gzleri yal, Kotik'iim, dedi, bu akam her zamankinden bir baka aldn. lesiye doyurdun bizi mzie. Herkes Katerina vanovna'nn evresini alm, onu kutluyor, i ekiyor, oktandr bu kadar tatl mzik dinlemediklerine birbirlerini inandrmaya alyorlard. Gen kz ortalarnda hi konumadan, hafif glmseyerek duruyordu. Her halinde bir byklk, zafer sarholuu vard. ok gzel! Genel heyecana kaplan Startsev de sze kart: ok gzel! Sonra Katerina vanovna'ya dnerek, Mzik reniminizi nerede yaptnz? diye sordu. Konservatuvarda m? Hayr, konservatuvara yeni gireceim. Bu kadarn evde, Bayan Zavkonvska'dan rendim. Liseyi bitirdiniz mi? Kznn yerine Vera osifovna karlk verdi: Hayr! retmenleri eve getirttik. Siz de bilirsiniz ki, lise ya da enstitlerde ocuk, birtakm ktlklerin etkisi altndadr. zellikle kz ocuu, byme anda yalnzca annesinin etkisi altnda kalmaldr. Ama yine de konservatuvara gireceim, diye atld Katerina vanovna. Hayr, Kotik anneciini sever. Annesiyle babasn zmeyecek. Katerina vanovna, yan aka yar ciddi, ayaklarn yere vurarak, nazl bir sesle, Olmaz, dedi. Gideceim! Gideceim! Yemekten sonra ise van Petrovi gsterdi hnerlerini. 78 Sadece gzleriyle glerek birok fkralar anlatt, akalar yapt, gln bilmeceler sordu. Sorduklarn kimseler bilemeyince de yine kendisi zverdi. Kendine zg, akac, uzun almalar sonunda elde edilmi, oktan beri gnlk konumasna girdii aka anlalan bir dille konuuyordu: bycek, kt deil, krdm sizi balayn... Evdeki olaanstlklerin hepsi bu kadar da deildi. Karnlarn tkabasa doyurmu, geirdikleri birka saatten son derece memnun konuklar, antrede birikip pardslerini, bastonlarn seerlerken ortalkta bir o yana bir bu yana koup duran on on drt yalarnda, kafas numaraya vurdurulmu, tombul yanakl uak Pavluka'ya, ya da evdeki adyla Pava'ya, van Petrovi, Hadi, Fava, diye seslendi. Yap numaran. Pava, olduu yerde put gibi durdu, ellerini yukar kaldrp son derece ackl bir sesle: lesiye mutsuz kz! dedi. Herkes kahkahayla glmeye balamt. Startsev, sokaa ktnda, 'Sklmadk,' diye geirdi iinden. Bir meyhaneye girip arap iti, sonra yine yayan, Dyalij'e yolland. Yolda hep u arky mrldand kendi kendine: "Senin o sesin bana hem tatldr, hem ac..." Dyalij'e kadar olan on versti yrdkten sonra yatana girdiinde en ufak bir yorgunluk bile hissetmiyordu. Yirmi verst daha seve seve yryebilirdi. Tam uykuya dalarken 'Kt deil' sz geldi aklna, hafife glmsedi. Startsev, Turkin'lere gitmeyi pek istiyordu ya, hastanedeki ilerinden frsat bulamyordu. zel ilerine bir saat bile ayramyordu. Byle sk almayla yalnzlk iinde bir yl geti. Bir gn mavi zarfl bir mektup getirdiler Startsev"e... Vera osifovna, uzun zamandan beri migrenden dertliy 79 di. Hele, Kotik'in her gn "Konservatuvara gideceim," diye tutturduu son zamanlarda ba ars dayanlmaz bir hal alm, nbetler sklamt. Kentin btn doktorlar hastann aclarn dindirmek iin ellerinden geleni yapmlard. yle ki, sonunda sra ky hekimine gelmiti. Vera osifovna, duygulu bir mektup yazm, bir

an nce gelip aclarn dindirmesi iin yalvanyordu ona. Startsev, istenildii gibi en ksa zamanda gelmi; o gnden sonra da sk sk gidip gelmeye balamt Turkin'lere. Gerekten de nceleri hafifletmiti Vera osifovna'mn acsn. Hasta, her nne gelene onun bulunmaz, olaanst bir doktor olduunu syleyip duruyordu. Ama artk Startsev'in Turkin'lere bu kadar sk gidip gelmesinin gerek nedeni Vera osifovna'nn ba ars deildi... Gene bir tatil gnyd. Katerina vanovna piyanoda uzun, yorucu paralarn bitirdikten sonra hep birlikte yemek salonunda oturmular, ay imiler, van Petrovi'in anlatt fkralara glyorlard. Birdenbire d kapnn zili ald. Kalkp kapya gitmek, gelen konuu karlamak gerekiyordu. Bir anlk kargaadan yararlanan Startsev, Katerina vanovna'mn kulana eilerek: Allahakna, yalvarrm, acyn bana, baheye kalm! diye fsldad. Heyecandan kalbi duracakm gibi arpyordu. Kz, Startsev'in ona ne sylemek istediini anlayamam, bu nerisine am gibi omuzlarn kaldrmt, ama yine de yerinden kalkp baheye kt. Arkas sra yryen Startsev, drt saat piyano alyorsunuz, diyordu, sonra da annenizin yanma oturuyor, hi kalkmyorsunuz oradan. Konumak iin frsat bulamyorum sizinle. Elinizi, ayanz peyim, on be dakikack da bana ayrn. Gz yaknd. Bahe anlaml bir sessizlie, bir hzne brnmt. ki yan aal yollar solgun yapraklarla rtlyd. Artk hava da erken kararyordu. Startsev devam etti: 80 l Bir haftadr gremiyorum sizi, bunun ne dayanlmaz bir ac olduunu bilemezsiniz! Oturalm. Birazck beni dinleyin. Bahede ikisinin de sevdii bir yer vard: kaln bedenli, yal akaaacn dibindeki bank. Gene o banka oturdular. Katerina vanovna, kuru, bir iadam tavryla: Ne istiyorsunuz? diye sordu. Bir haftadr gremiyorum sizi diyordum. Bylesine uzun bir zaman sesinizi iitmedim. Sesinize tutkunum ben, onsuz yapamam. Konuun... Katerina vanovna'nn tazeliine, gzleriyle yanaklarnn saf, temiz anlatmna vurulmutu. Giysisinin bedenine oturuunda bile olaanst sevimli, saf ve iten inceliiyle dokunakl bireyler buluyordu. Bu safla karn, pek akll, yana gre pek olgun da geliyordu ona. Oturup edebiyat zerine, sanat zerine, istedii her konuda rahat rahat konuabilirdi onunla. Ciddi bir konuma srasnda bazan olmadk yerde birdenbire kahkahay koyverdii, koarak eve girdii . oluyorsa da, hayattan, insanlardan yaknabilirdi ona yine de. Btn teki S. kzlar gibi o da ok okuyordu. (S.'de okumay sevmezlerdi genellikle. Hatta kitaplk memuru, buray kapatsalar kzlarla gen Yahudilerden baka kimsenin ruhu duymaz, derdi). Katerina vanovna'nn okuma sevgisi pek houna gidiyordu Startsev'in. Her grtklerinde heyecanl bir ilgiyle en son ne okuduunu sorar, kendinden geerek Katerina vanovna'nn yantn dinlerdi. Bahede sevgili banklarnda otururlarken, Grmediimiz son haftada ne okudunuz? diye sordu yine. Yalvarrm, anlatn bana. Pisemskiy'i. Neyini? 'Bin Run'unu. Pisemskiy'in ne acayip bir soyad varm: Aleksey Feofilakti! Nereye gidiyorsunuz? diye haykrd Startsev alak, ackl bir sesle. Besleme 81/6 Kotik kalkm, eve gidiyordu. Startsev seslendi arkasndan: Sizinle konumalym, bireyler aklamalym size... Bari be dakikack daha kaln! Elinizi ayanz peyim!

Katerina vanovna bir ey sylemek istiyormu gibi durdu, sklgan bir tavrla Startsev'in eline bir kt sktrp kotu, eve gitti, yine piyanosunun bana oturdu. "Bu gece saat on birde mezarlkta, Demetti Antnn yannda olun" yazyordu ktta. Otele giderken Startsev, "Bu, akllca bir bulu deil ite," diye dnyordu. "Byle bir i iin mezarlk da nereden kt? Nereden?" Bunda anlalamayacak bir yan yoktu oysa: kt bir aka yapyordu Kotik. Sokak, park dururken kentin dndaki mezarlkta, hem de gece vakti, randevu vermek gariplii baka neye yorumlanabilirdi ki? Hem, ah vah etmek, kzlardan mektup almak, mezarlklarda srtmek, bu dnemde bir lise rencisinin bile gld ocukluklar yapmak onun gibi akl banda, evresinde sayg gren bu tara hekimine yakr myd hi? Bu serven nereye gtrecekti onu? Ne iler aacakt bana? Arkadalar duyunca ne diyeceklerdi? Otelin oturma salonundaki masalar arasnda bir aa, bir yukar dolarken byle dnyordu ite Startsev. Ama saat on buukta birdenbire karar deitirip arabasn acele hazrlatt, mezarla yolland. Artk bir ift atyla, kadife yelekli, Panteleymon adnda bir de arabacs vard. Yldzl gkyznde szlen dolunayn stt kent derin bir sessizlie gmlmt. Bir sonbahar serinlii vard. Kentin d mahallelerinden, mezbahann bulunduu yandan kpek ulumalar iitiliyordu. Startsev, arabasn kentin bilimindeki ara sokaklardan birinde brakarak, mezarla doru yrmeye balad. "Herkesin garip bir yan olur," diye dnyordu. "Kotik'in de var baz gariplikleri. Kimbilir? Belki de aka yapyordur. Gelecek." Kendisini bu tatl, ama bo umuda brakm; hazdan ba dnyordu. 82 Tarlalar arasndan geen yolda bir buuk saat kadar yrd. Mezarlk uzakta bir orman, ya da geni bir bahe gibi simsiyah uzanyordu. Biraz sonra, beyaz tala rl alak duvar, kaps grnd. Aynda kapnn zerindeki yaz okunabiliyordu: "Vadesi gelecek, o da..." Startsev parmaklkl kapdan geip ieri girdi. lk grd, beyaz halarla mezar talar ve servilerle mezar talarnn aynda iki yan aal yollara den kara glgeleri oldu. Siyah ve beyazdan baka bir ey grnmyordu evrede. Uykulu aalar dallarn beyazlklarn stne sarktmlard. Tarlalardan daha bir aydnlkt buras sanki. Vahi hayvan penesini andran akaaa yapraklar yerdeki gri kumda, mermer mezarlar zerinde kara karaydlar. Mezar talarndaki yaztlar rahatlkla okunuyordu. Hayatnda ilk kez grd, belki de bir daha hi gremeyecei bir ey artmt Startsev'i ilk anda: baka hibir eye benzemeyen deiik bir dnya vard karsnda; aynn, beiindeymi gibi yumuak, candan olduu; yaantnn bulunmad, bulunamayaca, ama her karanlk servisinde, her mezarnda sakin, ho, sonsuz bir yaant vaat eden ie kapankln, bilinmezliin gizlendii bir:dnya... Mezar talarndan, solgun ieklerden yapraklara sinen sonbahar havasndan bir veda, hzn ve skun kokusu esiyordu. Her yer, her ey susmutu. Yldzlar, dosta bir uzlama iinde gkyznden aay seyrediyorlard. Startsev'in bu sessizlikte nlayan ayak sesleri yle yersiz ve zamanszd ki... Uzaklarda kilisenin saati geceyarsn vurmaya baladnda Startsev kendisini l, bu mezarla gml sand bir an nedense. Anszn birisi onu gzetliyormu gibi geldi. Burada skun, sessizlik deil; yokluun derin elemiyle ie atlm umutsuzluun bulunduunu dnd... Demetti'nin ant, tepesinde melek tasviri olan ha biiminde kk bir yapyd. Yllar nce bir talyan operas S.'ye de uram, kadn sanatlarndan biri temsil srasnda lnce buraya gmmler, bu ant da yaptrmlard. Bu 83 olay oktan unutulmutu kentte. Bakmsz antn girii zerindeki lmba ayn yanstyor, yanyormu gibi parldyordu. Grnrlerde kimsecikler yoktu. Geceyars kim gelirdi buralara zaten! Ama yine de bekliyordu Startsev. Ay i ateini kztryormuasna, hrsla bekliyor, pmeler, kucaklamalar canlandryordu haylinde. Yarm saat kadar antn dibinde oturdu,

sonra kalkp apkas elinde, dolamaya balad. Bir yandan yollar gzetliyor, bir yandan da "Bir zamanlar gzel, albenili, seven, geceleri tutku ateiyle ileri kavrulan, kendilerini yumuak okamalara brakan ka kadn ve kz yatyordur burada acaba?" diye dnyordu. Doa ana ne kt alay ediyordu insanoluyla! Ne ac bir gerekti bu! Startsev'in aklndan geen bunlard ya, yine de bireyler istediini, ne pahasna olursa olsun ak aradn haykrmak geliyordu iinden. Mermer talar yerine, utanarak aa glgelerine saklanmaya alan biimli, pek ho kadn haylleri gryordu imdi. ine bir scaklk doluyor, cierleri kavruluyormu gibi geliyordu ona... Biraz sonra perde inmi gibi her ey kayboldu birdenbire; ay bulutlarn arkasna kaym, evre zifiri bir karanla brnmt. Startsev kapy glkle buldu. Arabasn brakt ara soka bir buuk saat arad. ok yoruldum, dedi Panteleymon'a, ayaklarm tamyor beni. Byk bir hazla arabasna otururken yle geirdi iinden: "Of, fazla imanlk hi iyi deil!" Ertesi gn akamzeri evlenme nerisinde bulunmak zere Turkin'lere gitti Startsev. Ama yine ans yoktu, Katerina vanovna'ya kadn berberi gelmi, odasnda salarn yapyordu. Kulpte dansl bir elence vard, oraya gidecekti. Uzun sre yemek salonunda oturup ay imesi gerekti. Konuunun dnceli ve pek keyifsiz olduunu sezen van Petrovi, Alman iftlik khyasnn kyde gizlilikle utanmann ortadan kalktn haber veren gln mektubunu karp 84 okudu ona. Startsev, dalgn dalgn dinlerken, "Olduka ykl bir drahoma verirler herhalde," diye dnyordu. Gece hi uyuyamad iin tatl, uyuturucu bir iki imi gibi bir sersemlik vard zerinde. Yrei mutluluk, scaklkla doluydu. te yandan kafasndaki garip bir souklukla ar bir ta uyarmaya alyorlard onu: "Vakit henz ge deilken vazge bu lgnlktan!" diyorlard. "Senin dengin mi o? martlm, kaprisli bir kz. Saat ikiye kadar uyuyor. Sen bir ky papaznn olu, bir tara hekimisin..." "Ne olacak sanki?" diye geiriyordu iinden. "Olsun varsn." Ta paras brakmyordu: "Hem onunla evlensen bile kzn ailesi tara hekimliini brakp kente yerlemeni isteyecek." "Ne olur kente yerleirsem? Kentte istiyorlarsa kentte yaarz biz de. Nasl olsa drahoma verecekler, onunla bir i tutmaya alrm..." Sonunda grnd Katerina vanovna. Omuzlarm akta brakan balo giysisi iinde daha bir cici, tertemizdi. Startsev onu grnce yle heyecanlanmt ki, tek sz syleyemeden yzne bakyor, sadece glmsyordu. Katerina vanovna, salondakilere allahasmarladk derken Startsev gitme zamannn geldiini, hastalarnn beklediini syleyerek kalkt; orada kalmasn gerektiren bir neden yoktu artk. Elden ne gelir, dedi van Petrovi. Gidiniz bari. Geerken Kotik'i de kulbe brakrsnz hem. Darda yamur iseliyordu, zifiri bir karanlk vard. Arabann ne yanda olduunu ancak Panteleymon'un ksk ksrk sesinden anlayabildiler. Tenteyi amt Panteleymon. van Petrovi, kzn arabaya yerletirirken, Bu havada dar kmak akl kr deil ya! dedi. Hadi sr bakalm arabac. Gle gle gidiniz, ltfen! 85 Araba karanln iine dald. Dn gittim mezarla, diye balad Startsev. Soyluluunuz ve iyi yrekliliinizle badamyor bu davrannz...

Mezarla m gittiniz? Evet, gittim ve saat ikiye dek bekledim orada. ok zldm. akadan anlamyorsanz zln, yeridir. Ona tutulan bir erkee bylesine kurnazca bir aka yapabildiinden kvan duyan Katerina vanovna, byle ar bir tutkuyla sevildii iin de son derece mutluydu. Kahkahayla glmeye balamken birdenbire korkuyla haykrd: Araba kulbn giriine dn yapt iin hafif yana yatmt. Startsev frsat deerlendirerek hemen beline sarld. Beriki de korkudan iyice yaklamt ona. Startsev kendini tutamayp Katerina vanovna'y dudaklarndan, boynundan perken, daha da ekti onu kendine. Yeter, dedi Katerina vanovna, souk bir sesle. Birka saniye sonra arabadan inmiti bile. Kulbn aydnlk giriindeki polis memuru iren bir sesle bard Panteleymon'a: Ne bekliyorsun, karga? ek araban bakalm! Startsev doru otele gitti. Ama abuk dnd. Birilerinden bulup buluturduu frakla ve yakann iinden frlamak istiyormu gibi durmadan kabaran beyaz papyonuyla geceyars kulbn konuk odasnda oturmu, Katerina vanovna'ya duygulu bir tavrla, Oh, hayatlarnda hi sevmeyenler, ne kadar da habersizlermi dnyadan! diyordu. Bence, imdiye dek kimse ak eksiksiz tammlayamamtr. Bu ince, mutluluk ve i sks dolu duyguyu anlatmak pek yle kolay deildir. Onu bir kez bile olsa tadanlar szcklerle anlatmaya kalkmazlar. nszler, tanmlamalar neye yarar? Gereksiz gzel szler de sylemeyeceim. Akm snrszdr... Sonunda dayanamad: Yalvarrm, kleniz olurum, karm olunuz! dedi. 86 l Katerina vanovna bir an dndkten sonra pek ciddi bir sesle, Dmitriy on, diye karlk verdi, bana baladnz onura ok ok teekkr ederim, size saygm sonsuzdur, ama... ayaa kalkarak szlerine yle devam etti: ama kusura bakmayn, karnz, olamam. Ciddi konualm, biliyorsunuz ki, Dmitriy on, sanat her eyin stnde tutan bir insanm ben. Mzii pek, ama pek ok seviyorum. Kendimi ona adadm. Bir sanat olarak n yapmak, baardan baarya komak, zgr kalmak istiyorum. Siz ise bu kentte yaamam, artk dayanamayacam bu bo, bir ie yaramaz yaantm srdrmemi istiyorsunuz benden. Bir ev kadn olmak ha, balayn, olamaz byle bir ey! Kii yksek, aydnlk amalara ynelmelidir, aile yaantsysa hayatmn sonuna dek elimi kolumu balar benim. Dmitriy on (hafife glmsedi: 'Dmitriy on', derken 'Aleksey Feofilakt' hatrlamt), Dmitriy on, siz iyi yrekli, zeki, stn bir insansnz. Herkesten stn bulurum sizi ben... gzlerinde yalar parldyordu btn kalbimle beeniyorum sizi ya... anlayn beni ne olur... Alamamak iin arkasn Startsev'e dnp odadan kt. Startsev'in yrei hzl arpmyordu artk. Sokaa ktnda ilk i olarak papyonunu gevetti, derin bir soluk ald. Utanyordu, gururu krlmt. nerisinin reddedilebileceini hi mi hi getirmemiti aklna. Btn o hayllerinin, skntlarnn, umutlarnn, onu, tiyatrodaki kk bir ak oyununda olduu gibi, byle aptalca bir sona gtrdne inanamyordu. Akna, duygularna acyordu. yle ki, avaz ktnca barmamak, nnde oturan Panteleymon'un geni srtna emsiyesinin sapn vargcyle indirmemek iin zor tutuyordu kendini. gn elini bir ie dediremedi. Uyumad, bir ey yemedi. Ancak Katerina vanovna'nn konservatuvara girmek iin Moskova'ya gittiini duyduktan sonra biraz kendine gelebildi, eski yaayna dnebildi. 87 Zamanla, mezarlkta beklediini, o akam frak bulabilmek iin kap kap dolatm

daha seyrek hatrlyordu. Aklna geldiinde tembel tembel gerinerek, Hi de enmemiim! diyordu. Aradan drt yl geti. Kentte pek ok hastas vard imdi Startsev'in. Her akam, Dyalij'deki hastalarnn ilerini alelacele bitirdikten sonra hemen troykasyla (artk ngrakl bir troykas vard) kentteki hastalarna kouyor, gece ge vakit dnyordu eve. imanlam, iyice yalanmt. Nefes darl olduu iin yaya yryemiyordu hi. Panteleymon da hayli imanlamt. Enine verdike daha bir zntyle solur olmutu. Ac talihinden yaknyordu hep: araba srmek canna tak etmiti artk. Startsev ok evlere girip kyor, birok insanla karlayor, ama kimseyle yakn iliki kurmuyordu. nsanlar hayat grleriyle, konumalaryla, hatta d grnleriyle nefret uyandryorlard onda. Olaylar, oyun oynarken, yemek yerken uysal, soylu, hatta zeki grnen bir kiinin yemekle ilgili olmayan bir konuya, rnein politika, ya da bilime sra gelince yle kmazlara girdiini, insann kolunu sallayp hemen oradan uzaklamaktan baka bir ey yapamayaca yle ahmaka, baya, filozofa szler ettiini retmilerdi ona. Aydn geinen bir kentliyle konumay denediinde, rnein "kr, insanlk ilerliyor, az zaman sonra pasaport ve lm cezalar da kalkar bu gidile," diyecek olsa, kentli kalarm atarak kukulu kukulu gzlerinin iine bakyor, "O zaman isteyen istediini sokak ortasnda yatrp kesmez mi?" diye soruyordu. Akam toplantlarnda yemekten sonra salonda otururlarken kiinin almasnn gerektiini, almadan yaamann doru olmadn syleyecek olsa, salondakiler bu szleri kendilerine edilmi hakaret sayyor, hemen sinirli bir tartmaya giriiyorlard onunla. Gerekten de ne bir i yapyor, ne de bir eyle ilgileniyorlard kentliler. yle ki, sohbet etmek iin onlar ilgilendiren bir konu bulmakta glk eki 88 yordu Startsev. te bunun iin onlarla konumaya balamaktan daima kanyor, sadece yiyor ve bri oynuyordu. Bir eve elenceye arldnda oturuyor, tabandan gzlerini kaldrmadan, bir sz bile etmeden yemeini yiyordu. Masadakiler konuuyordu hep tabii. Baya, haksz, aptalca eyler sylyorlard. Startsev'in can sklyor, heyecanlanyordu ya, yine de bir ey sylemiyordu. Daima kalar atk sustuu, tabana bakt iin bir ad da takmlard ona kentte, Lehlilikle hi ilgisi olmad halde, 'Kzgn Leh' diyorlard ona. Tiyatro, konser gibi elencelerden kayor, te yandan saatlerce seve seve bri oynuyordu. Farknda olmadan etkisine kapld bir elencesi daha vard: gndz kazand, ceplerini tkabasa dolduran lavanta, sirke, vaftiz ya kokulu sar, yeil banknotlar karp tek tek sayyor, sonra gizli bir yerde biriktiriyordu. Toplanan banknotlar birka yz bulunca hepsini birden bankaya yatryordu. Katerina vanovna'nn gidiinden bu yana geen drt ylda ancak iki kere, o da hl migren tedavisi gren Vera osifovna'nm ars zerine gitmiti Turkin'lere. Katerina vanovna her yaz annesini babasn grmeye geliyordu ya, olmam, grememiti onu hi. Durgun, serin bir sabaht. Hastaneye bir mektup getirdiler Startsev'e. Vera osifovna onu ok zlediini, hemen gelip aclarn dindirmesini istediini, hem bugn doum gn olduunu yazyordu. Mektubun altnda bir de yle dip notu vard: "Annemin isteklerine ben de katlyorum. K." Startsev uzun uzun dndkten sonra akamzeri kalkp Turkin'lere gitti. van Petrovi, yine yalnzca gzleriyle glerek, Oo, buyurun ltfen! diye karlad onu. Hayli km, salar aklam Vera osifovna, Startsev'in elini skarken yapmack soluyarak, Bana hi kur yapmak istemiyorsunuz, doktor, dedi. Artk uramyorsunuz bize. Sizin iin pek yalym anlalan. Balon, gen biri geldi imdi. Belki o biraz ansl olur. 89 Kotik mi ne haldeydi? Zayflam, yz solmu, daha bir gzellemi, serpilmiti. Artk Kotik deil, Katerina vanovna'yd. Eski tazelii, ocuksu safl yoktu zerinde.

Baklarnda, davranlarnda rkek, sulu bireyler vard. Burada, babasnn evinde kendi evinde deilmi gibi ekingendi. Elini Startsev'e uzatrken, Ka yaz, ka k geti aradan! dedi. Yreinin heyecanla arpt belliydi. Gzlerini krpmadan, merakla Startsev'in yzne bakarken devam etti: Ne de ok imanlamasnz! Yanm, daha bir olgunlam, ama genel olarak pek az deimisiniz. Startsev imdi de holanmt Katerina vanovna'dan; hem pek holanmt ya, bir yan eksikmi gibi geliyordu ona. Bir yan fazla da olabilirdi, bu fazla ya da eksik olan eyin ne olduunu bilemiyordu yalnz, ama drt yl nceki duygular yine yaamasna bir ey engel oluyordu. Uuk benzini, imdiki yz anlatmn, hafiften glmsemesini, sesini sevememiti. Biraz sonra giysilerini, oturduu koltuu da beenmez oldu. Onunla evlenmeyi istedii gemiteki her eyden nefret ediyordu. Drt yl nce onu ylesine heyecanlandranakn, hayllerini, umutlarn hatrlad, can sklmaya balad. Tatl brekle ay itiler. Sonra Vera osifovna son yazd romann okudu. Gerekte hi olmam, olamayacak eylerdi yine okuduklar. Startsev dinliyor, Vera osifovna'nn ak dm biimli bana bakyor, bir an nce bitirmesini bekliyordu. "Roman yazmasn beceremeyen deil, yazp da yetersizliini gizleyemeyen yeteneksizdir," diye geiriyordu iinden. Kt deil, dedi van Petrovi. Daha sonra Katerina vanovna uzun, grltl bir para ald. Bitirdiinde uzun sre hayranlklarn belirttiler, vdler onu. "yi ki evlenmedim onunla," diye dnyordu Startsev. Katerina vanovna ona bakyor, herhalde, baheye k '90 malarn nermesini bekliyordu. Startsev'in ise onunla ilgilendii yoktu. Sonunda dayanamayp yanna sokularak, Gelin, biraz konualm sizinle, dedi Katerina vanovna. Naslsnz? leriniz ne lemde? Neyiniz var? Hep sizi dndm sesi titriyordu. Mektup yazmak, hatta Dyalij'e gelmek istedim. Bir keresinde kararm iyice vermitim, ama sonra vazgetim. Niin byle davranyorsunuz bana? Bugn yle bir heyecanla bekliyordum ki sizi... Allahakna baheye kalm. Baheye kp drt yl nceki gibi yine akaaacn dibindeki banka oturdular. Bahe yar karanlkt. Naslsnz? diye sordu Katerina vanovna. yle byle. Startsev'in aklna bir ey gelmiyordu. Bir sre sustular. Katerina vanovna elleriyle yzn kapayarak, ok heyecanlym, dedi. Ama sizin umursadmz yok. Moskova'dan dndme seviniyorum. Ama bir trl alamyorum da. Katerina vanovna'nn yzn daha yakndan gryordu imdi Startsev. Yar karanlkta odadakinden daha da gen grnyordu. Eski ocuksu anlatm bile gelmiti yzne sanki. Katerina vanovna da, bir zamanlar onu ylesine tutkuyla, iten, ama mutsuz seven bu erkei daha yakndan grmek istiyormu gibi katksz bir merakla Startsev'in yzne bakyor; gzleri bu ak iin ona sonsuz minnettarlklar anlatyordu. Startsev de hatrlad gemii: mezarlkta bekleyiini, gn aarrken yorgun argn eve dnn... Ve birdenbire bir sknt dt iine, ac bir pimanlk duydu yaptklarna. inde bir ate yava yava yanmaya balamt. Sizi kulbe gtrdm akam hatrlyor musunuz? dedi. Yamur yayordu... indeki ate tutumutu artk. Hep konumak, dnyadan, insanlardan yaknmak istiyordu... Gs geirdikten sonra, 91 Eh! dedi. Nasl olduumu soruyorsunuz. Nasl olabilirim? Yalanp imanlamak, kendimizi koyvermekten baka ne yapabiliriz? Gnler birbirini kovalyor, mrmz

tkeniyor; biz de skc, ansz ve dncesiz yaantmz srdrp gidiyoruz... Gndzleri hastalarmla urayorum, akamlar kulpte nefret ettiim kumarbazlarn, alkoliklerin, mymntlarn arasnda vakit geiriyorum. Anlayacanz dayanlmaz bir hayatm var. Oysa soylu bir mesleiniz var. Eskiden hastanenizden konumay pek severdiniz. O zamanlar ben de bir gariptim ki sormayn. Kendimi byk bir piyanist sanyordum. Her gen kzn piyano alabileceim dnemiyordum. Ben de bakalar kadar alyordum ve tekilerden stn yanm yoktu. Annemin yazar olduu kadar ben de piyanistim ite. Kukusuz, o zamanlar anlayamyordum sizi, ama Moskova'da hep sizi dndm. Sadece sizi dnyordum da diyebilirim. Bir tara hekimi olmak, ac ekenlere, halka yardm edebilmek ne byk mutluluktur! Moskova'da sizi dndmde stn, lksel bir kiiydiniz benim iin... Startsev akamlan sonsuz bir hrsla ceplerinden karp sayd banknotlar hatrlad; iinde biraz nce tutuan ate hemencecik snverdi. Eve gitmek iin ayaa kalkt. Katerina vanovna koluna girerek konumasna devam etti: mrmde tandm insanlarn en iyisisiniz. Sk sk grp dertleeceiz, deil mi? Sz verin bana. Artk bir piyanist deilim ben, kendimi buldum. Yannzda ne alacam, ne de mzikten sz edeceim. eri girdiklerinde Startsev aydnlkta Katerina vanovna'nn yzn, elem dolu, minnetle kendisini szp bireyler arayan gzlerini grnce yine huzuru kat, "yi ki evlenmedim onunla," diye geirdi iinden yine. Hemen gitmeye hazrland. Onu geirirken van Petrovi, Akam yemeini yemeden gitmeniz Roma hukukuna 92 aykrdr, dedi. Pek sert bir davran oldu bu. Sonra Pava'ya dnerek ekledi: Hadi bakaym, Pava, yap numaram. Artk ocukluktan kp bykl bir delikanl olan Pava yine put gibi durarak kollarn havaya kaldrd, ackl sesiyle: lesiye mutsuz kz! dedi. Btn bunlar skyordu Startsev'i. Yayl troykasna binince, bir zamanlar onun iin pek deerli olan karanlk eve, baheye bakarken birdenbire Vera osifovna'nn romanlarn, Kotik'in piyano aln, van Petrovi'in zekice szlerini ve Pava'nn ackl sesini hatrlad. "Kentte en yetenekli kiiler bunlarsa gerisi de yle olur tabii," diye geirdi iinden. gn sonra Pava, Katerina vanovna'dan bir mektup getirdi ona. "Hi bize gelmiyorsunuz, niin?" diye yazyordu. "Bize kar deimi olabileceinizden korkuyorum. Bunu dnmek bile tylerimi rpertrneye yetiyor. imi rahatlatn, gelip her eyin eskisi gibi olduunu sylevin bana. Sizinle konumaya ok ihtiyacm var. Katerina'nz." Mektubu okuduktan sonra bir an dnp Pava'ya: Bugn .ok. iimin, olduunu, gelemeyeceimi syle, canm, dedi Startsev. gn sonra gelebilirim belki. Ama, aradan gn, bir hafta, iki hafta geti, yine de gitmedi Turkin'lere. Bir keresinde evlerinin yaknndan geerken bir uramasnn iyi olacam geirdi aklndan, ama abuk vazgeti. Yoluna devam etti. Ondan sonra da bir daha grmedi Turkin'leri. Aradan birka yl daha geti. Startsev iyice imanlam, yalanmt. Sk sk soluyor, yrrken bam geriye atyordu. Tombul, krmz yanaklaryla yine onun gibi iko, krmz yanakl, kaln enseli Panteleymon'un src yerine oturup kollarn denek gibi dmdz ne uzatarak, kardan gelen arabaclara "Sadan gel!" diye bararak srd ng 93 rakl troykasyla sokaklardan geerken duygulu bir grnm belirirdi. Sanki geen insan deil de, bir Olimpos tanrsyd. Hasta says pek kabarkt. Soluk alacak bo

zaman yoktu. Artk byke bir iftlik ve kentte iki ev sahibiydi. imdi de bir ncy almaya hazrlanyordu. Bankada satlacak bir evden sz etseler ona, hemen kalkyor, hi sklmadan, doruca sz edilen eve gidiyor, korku ve aknlkla yzne bakan yar plak kadnlara, ocuklara aldr etmeden btn odalar dolayor, bastonuyla kaplara vurarak, Bu alma odas m? Buras yatak odas m? Peki buras ne? diye soruyordu. Bir yandan da sk sk soluyor, alnnda biriken terleri mendiliyle siliyordu. i oktu ya, hekimlii yine de brakmamt. Para hrs sarmt benliini bir kere, hem oraya hem buraya yetimeye alyordu. Dyalij'de de kentte de sadece on diye aryorlard onu. "on nereye gidiyor?" ya da "on' arsak m dersiniz?" Grtla ya balad iin daraldndan olacak, sesi incelmi, tizlemiti. Kiilii de deimiti bu arada: daha bir ekilmez, huysuz olmutu. Hastalarn muayene ederken ufak bir eyden sinirleniveriyor, bastonunu sabrszca yerlere vurarak o kulak trmalayan sesiyle baryordu. Ltfen, yalnz sorularma yant veriniz. Bo eyler sylemeyin! Tekbana oturuyordu. Skc bir yaay srdryor, hibir eyle ilgilenmiyordu. Dyalij'deyken Kotik'e olan tutkusu tek ve herhalde, son mutluluuydu. Akamlar kulpte bri oynuyor, sonra masaya yalnz bana oturup yemeini yiyordu. Hizmetini orann en eski garsonu van gryor, daima 17 numaral yeri ayryordu ona. Kulpteki btn grevliler; as, garsonlar... neleri sevdiini neleri sevmediini biliyor, ellerinden geldiince sevdii eyleri yapmaya alyorlard. Yoksa, Tanr korusun, hemen kzar, bastonuyla demeyi dvmeye balard... 94 Yemek srasnda ban kaldrp genel syleilere katld pek seyrek oluyordu: Neden sz ediyorsunuz? Ha? Kimi? Yan masalardan birinden Turkin'lerin adn duysa: Turkin'lerden mi konuuyorsunuz? diye soruyordu. Hani u, kzlar piyano alyor? Onun hakknda syleyebileceimiz bu kadar ite. Turkin'lere gelince: van Petrovi hi yalanmad; yine eskisi gibi akalar yapyor, fkralar anlatyor. Vera osifovna yazd romanlar seve seve, itenlikle okuyor konuklarna. Kotik her gn drt saat piyano alyor. Belli belirsiz yalanm. Hasta olsa gerek, her yaz annesiyle Krm'a gidiyor. Onlar yolcu ederken van Petrovi tren hareket ettiinde gzyalarn silerken, Gle gle gidiniz, ltfen! diye sesleniyor arkalarndan. Ve mendilini sallyor. . 1898 KABUUNA SNM ADAM Ge kalan avclar, Muhtar Prokofy'in Mironositskiy Kynn ucundaki samanlnda gecelemeye hazrlanyorlard. ki kiiydiler: Veteriner van van ile lise retmeni Burkin. van van'in 'ima Himalayskiy' diye kendisine hi de yaramayan iki isimden oluan pek acayip bir soyad vard. Bu yzden evrede herkes yalnz kk adyla arrd onu. Kent dndaki harada kalrd. Temiz hava almak iin arasra byle ava kt olurdu. retmen Burkin, yaz aylarn Kont P.'lerden geirirdi. Buralarda tanmayan yoktu onu. kisinin de uykusu yoktu. Uzun boylu, zayf, sivri bykl bir ihtiyar olan van van, kapnn dnda oturmu piposunu tttryor, ay yzn aydnlatyordu. eride, samanlarn zerinde uzanan Burkin ise karanlkta kald iin gzkmyordu. uradan buradan konuuyorlard. Sz dnd dolat, muhtarn kars Marva'ya geldi: Kafas ileyen, salam bir kadn olduu halde, mrnde bir kere bile doup byd kyden dar kmayndan ne kenti, ne demiryolunu grdnden, on yldr gndzleri sobann arkasnda pinekleyip geceleri ssz yollarda yalnz bana dolatndan sz ediyorlard. Bunda alacak bir yan yok! dedi Burkin. Salyangoz gibi kendi kabuuna sinmek eiliminde az insan vardr yeryznde. Kimbilir, bu belki ataerkil yapnn yasalar uyarnca eskiye, daha toplumsal yaaya gememi, maarasnda bir bana

yaayan ilk insana bir dn, belki de insan yaratlnn her zaman grlebilen yasad bir rneidir. Doabilimci olmadm iin bu konuda syleyecek fazla eyim yok. Ama u kadarm biliyorum ki, Mavra gibileri az deildir yer 96 yznde. Uzaa gitmeye ne gerek, daha iki ay nce Belikov adnda bir arkadam ld. Bizim lisenin Latince retmeniydi. Hakknda anlatlanlardan bir ksmn sanrm siz de duymusunuzdur. ok scak havalarda bile izmelerini ve pamuk astarl paltosunu karmamas, emsiyesini bir an bile elinden brakmamas yznden kentte herkes tanrd onu. emsiyesi de, saati de, yalnz kalem amak iin kard aks da birer klf iindeydiler daima. Palto yakalar her zaman kalkk durduu iin yz bile klfl gibiydi. Siyah gzlk takar, siyah gmlek giyer, kulaklarn pamukla tkard. Faytona bindiinde ilk ii srcye tenteyi ekmesini sylemek olurdu. Szn ksas, varln bir rtyle gizlemek ve evresinde kendisini d etkenlerden koruyup yalnz kalmasn salayacak bir klf yaratmak eilimi vard. Bu olduka gl bir duyguydu onda. Gerekler sinirini bozuyor, rktyordu onu. Belki de bu korkusunu, yaad zamandan tiksintisini hakl gsterebilmek abas iinde daima gemii, hi var olmayan eyleri ver dururdu. Gereklerden gizlenmesine yarayan emsiyesi, izmeleri ile retmeye alt Latince ayn eydi onun iin. Gzleri parlayarak, " Ah! derdi. Ne ho ve gr bir dildir u Latince. "Ve szlerinin doru olduu kantlamak ister gibi, gzlerini ksarak, parman sallayarak eklerdi: " Antropos! "Belikov'un, dncelerini de klfta saklamaya alr bir hali vard. Baz hareketleri yasaklayan genelge ve gazete yazlarndan baka bir eye gvenle inanamazd. Bir genelge rencilerin akam saat ondan sonra sokaa kmalarn ya da bir gazete yazs cinsel ilikileri yasaklyorsa, artk bunu baka bir eklini dnemezdi. Yasak yasakt onun iin: zinlerde ise her zaman kukulu, ak sylenilmemi, bulank bir yan arard. Kentte bir tiyatro, okuma ya da ay salonu almasna izin ksa ban sallar, alak bir sesle, " Tabii hakllar, derdi. Btn bunlar iyi ya, altndan bir apanolu kmasa. Besleme. 97/7 "Kendisiyle hi iliii yokmu gibi grnen en kk bir yasad hareket son derece zer, umutsuzlua drrd onu. Arkadalarndan biri kiliseye ge kalsa, rencilerden birinin yaramazl duyulsa ya da memurelerden biri gece ge vakit bir subayla darda grlse hemen heyecanlanr, " Altndan bir apanolu kmasa bari, derdi. "ocuk eitimi konusunda ileri srd fikirlerdeki ar rkeklik ve kukuculuuyla, gerekten klfl iddialaryla ne kadar da umutsuzlua drrd bizleri! Kz ve erkek liselerinde genliin gemi azya aldn, snflarda ok grlt olduunu, bunlar yukarnn duymasndan, altndan bir apanolu kacandan korktuunu, ikinci snftan Petrov, drdnc snftan Yegor atlsa ok iyi olacan syler dururdu. Sonunda ne oldu biliyor musunuz? ekmeleriyle, acnmalaryla, renksiz, kck yznn ortasndaki gerekten kokarcannki gibi kckt yz siyah gzlkleriyle sonunda hepimizi yendi. Yenilgiyi ister istemez kabullenmitik: nce 'hal ve gidi'ten Petrov ile Yegor'un birer notunu krdk, bir zaman sonra cezay daha arlatrarak izinsiz braktk ve sonunda okuldan attk onlar... "Belikov'un pek yadrganan bir huyu daha vard: ret? men arkadalara konuklua giderdi. Girer oturur denetlemeye gelmi gibi hi konumadan duvarlara, eyalara bakard. Bir iki saat bylece oturduktan sonra kalkp giderdi. Bunun adna da 'Arkadalarla iyi ilikileri srdrmek,' derdi. Bu ziyaretlerin ona pek skc ve ar geldii akt ya, bir arkadalk grevi sayyordu bunu kendince. Biz retmenler son derece ekinirdik ondan. Mdr bile korkard, inann. retmenler az ok mrekkep yalam, Turgenyev'i, Sedrin'i okumu, kafas ileyen insanlardr, deil mi? Ama gelin grn ki, izme ve emsiye ile dolaan bu adam tam on be yl okulu avucunun iinde tuttu! Yalnz okulu mu? Btn kenti! Aman belki o duyar gibi elerimiz cumartesi akamlan toplanp yle bir elenemezler, oru aynda din adamlar onun yannda et yemekten, iskambil oynamaktan ekinirlerdi. Son

98 onon be yldan beri onun etkisiyle kentte herkes, her eyden korkar olmutu. Yksek sesle konumaktan, mektup yazmaktan, uygunsuz kaabilecek bir dostlua balamaktan, kitap okumaktan, yoksullara yardm etmekten, onlar okutmaktan ekmiyorlard..." van vam bir ey sylemek istiyor gibi ksrd, piposundan bir ekti, ay1 a bakt ve tane tane konuarak: Evet, dedi. Kafas ileyen, Turgenyev'i de, Sedrin'i. de, daha biroklarn da okumu retmenler boyun ediler... Byle ite. Burkin hikyesine devam etti: "Belikov ile ayn apartmanda oturuyorduk. Dairelerimiz ayn katta, kaplarmz kar karyayd. Sk sk grrdk. Evdeki yaantsn da biliyordum. Orada da ayn durum vard: pijama, klah, panjurlar, kap srmeleri, bir sr yasaklar ve 'altndan bir apanolu kmasa!'lar... Oru aynda hamur ii yese mideye zarar, et yese olmaz: birisi duyar ya da grr de 'Belikov oru tutmuyor,' diye sz ederler sonra... Bunun da bir yolunu bulmutu, tereyanda alabalk kzarttrp yerdi. Bu belki oru yemei deildi, ama orucu bozacan da kimse iddia edemezdi ya... Birinin aklna kt bir ey gelir diye evine kadn hizmeti sokmazd. Afanasiy adnda beceriksiz, yarm akll, askerliinde emirerlii yapm, yle byle yemek piirebilen, altm yalarnda bir adam a olarak tutmutu. Afanasiy, ellerini gsnde balar, kapda dikilir, derin derin soluyarak durmadan ayn eyi mrldanrd: " Eskiden byle miydi ya!.. "Belikov'un yatak odas kutu gibi kckt. Karyolasn koyu bir cibinlik kuatrd. Yataa girer girmez ban yorgann altna sokar, kalkncaya kadar bir daha dar karmazd onu. eride daima skc, boucu bir hava olurdu. Rzgr, kapal pancurlar, kaplar tkrdatr, sobada slk alar, mutfaktan Afanasiy'in fkeli solumalar iitilirdi... "Yorgann altnda boulacak gibi olurdu. Kt bireyler olacan, Afanasiy'in onu kesmek istediini, hrszlarn eve 99 girmeye hazrlandklarn kurar kurar, sonra sabahlara kadar kt kt dler grrd. Ve sabahleyin birlikte okula giderken hep solgun yzl, skntl grrdm onu. Gitmekte olduu kalabalk, grltl liseden rkt, ekindii belli olurdu hareketlerinden. Benimle yrmekten bile sklrd. Ve bu can skntsn gizleyebilmek iin, " Son zamanlarda ocuklar snflarda ok grlt ediyorlar, derdi. Bu kadar hi olmamt. "Ve bu Latince retmeni, bu kabuuna ekilmi insan, inanr msnz, az kalsn evleniyordu." van van, birden dnp ieri bakt: aka ediyorsunuz! Hayr, ciddi sylyorum, inanlacak ey deil, ama ramak kalmt evlenmesine. Kovalenko, Mihail avvi Kovalenko adnda Ukraynal bir tarihcorafya retmeni atanmt bize. Ablas Varenka ile geldi. Uzun boylu, esmer, iriyan, kocaman elli, kaln sesli bir genti bu. Stma grmemi bir sesi vard, konuurken gmbr gmbr ederdi... Ablas ise gen kzlk an arkada brakm, otuz yalarnda, kara kal, kara gzl, al yanakl, kardei gibi iriyar ve uzun boylu bir kzd. Kz dedim ya, eni konu gekin bir ey olduunu kestirmisinizdir. yle canl, neeli, grltc halleri vard ki... Durmadan Ukrayna halk arklar syler, kahkahayla glerdi. En kk bir ey olsa ha, ha, ha! diye yksek perdeden kahkahay koyverirdi. Hatrlyorum, Kovalenko'larla mdrn ya gn partisinde tanmtk. Her zaman ciddi, ciddi olduklar kadar da skc, ya gn partilerine bile zoraki giden retmenler arasna kpklerin iinden birdenbire bir Afrodit douyor: ellerini beline koymu ortalarda dolayor, neeli kahkahalar atyor, ark sylyor, oynuyor... nce duygulu bir sesle 'Rzgr esiyor' arksn sylemiti. Peinden bir iki halk arks daha syledi. Hepimiz mest olmutuk. Belikov bile hayran hayran dinliyordu onu. arklar bitince gidip

yanna oturmu, tatl tatl glmseyerek, " Ukrayna dili de Latince gibi kula okayc ve gr 100 sesli bir dil, demiti. "Bu yaknlk kzn houna gitmi olacak ki, heyecanl heyecanl yurdunu, Gadyaeski ilindeki iftliini anlatmaya balamt. Annesi iftlikte kalyormu, yle armutlar, yle kavunlar, kabaklar yetiirmi ki orada... O kadar lezzetli, o kadar lezzetli bors orbas yaplrm ki, tadna doyum olmazm!.. "Azmz ak onlara bakyorduk. Hepimiz ayn eyi dnyorduk. Mdrn ei kulama eilerek, " Onlar evlendirirsek mi, ne dersiniz? diye fsldad. "Nedense hepimiz ayn anda Belikov'un bekr olduunu hatrlamtk. Bir arkadamzn yaantsndaki byle nemli bir ayrntnn imdiye dek dikkatimizi ekmemi olmasna ayorduk. Acaba kadnlar hakknda ne dnyordu? Bu nemli konudaki sorunlarn nasl zmlyordu? Bu sorularla daha nceleri hi ilgilenmemitik. Belki de, scak yaz gnlerinde bile izmeyle gezen, cibinliksiz uyuyamayan bu adamn, birini sevebileceine olaslk vermiyorduk. Mdrn ei, kulama fsldamaya devam ediyordu: " Krk yan geceli hayli oluyor, kz da otuzunda... Varenka'nn bu ie hayr diyeceini sanmam. "Can skintsndan neler yaplmaz ki tarada! En akla hayle gelmeyecek samalklar, delilikler! Bu durum, yaplmas gereken eylerin yaplmayp da bo eylerle uralmasndan ileri geliyor bence. te bu avarelikten olacak, evli halini dnemediimiz bir adam evlendirmeyi koymutuk aklmza. Mdrn, mfettiin ve teki retmenlerin eleri, hayatn amacn grm, anlam gibi birdenbire kendilerini bulmulard. Bir akam mdrn ei, tiyatroda bir loca kiralyor. Bir de ne gryoruz, elinde ssl psl bir yelpazeyle Varenka da sa yannda oturmuyor mu? Mutlu mu mutlu, gzleri prl prl... Yannda da Belikov sklm pklm... Evden kerpetenle sklp alnm gibi bir hali var. Bir akam yemei verecek oluyorum, kadnlar Belikov ile Varenka'y buyur etmem kouluyla kabul ediyorlar. Anlayacanz, ka 101 zan durmadan kaynyordu. Sonunda Varenka'nn bu evlilie seve seve atlaca kt ortaya. Kardeiyle aralan pek iyi deildi zaten. Her gn kavga grlt vard aralarnda. rnek mi istiyorsunuz? Buyrun: Bir keresinde sokakta barmlard. Eve dnyorlard, nde iriyar, insan azman Kovalenko, sol elinde bir paket kitap, tekinde kocaman budakl bir sopa, kasketinin altndan salar alnna dm, zerinde yamal bir gmlek, yryordu. Kollar yine kitap dolu ablas iki adm arkasndan sylene sylene geliyordu: " O kitab okumadn sen, Mihail! Yemin ederim ki okumadn! diyordu. "Kovalenko elindeki sopay parke talarna hrsla vurarak, " Okudum! diye baryordu. Ka kere syleyeceim, okudum ite! " Hey Allahm! Niin kzyorsun, canm? Gzel gzel konuamaz msn sen? "Kovalenko, bu kez daha da yksek sesle baryordu: " Okudum diyorum sana! Kes artk!.. "Evde de ayn hr gr vard. Birbirini yer dururlard. Byle bir yaant tabii ki bktrm olmalyd kz. Kendi evceizi olsun isterdi. Yan da hesaba katyor olmalyd. Byle durumlarda insan evlenmek iin adam semez, kim karsa karsna evlenir gider. Evlenecei erkek bir Latince retmeni olsa bile... Hem, bizim kzlarmz iin, evlenecekleri kimse deil, evlenmek nemlidir. Her ne hal ise, Varenka, Belikov'a aktan aa ar ilgi gsteriyordu. "Ya Belikov? Bizlerin ziyaretimize geldii gibi Kovalenko'lara da gidiyordu. Girip oturuyor ve bir szck bile sylemeden yine duvarlar seyrediyordu. O sustuka Varenka ya 'Rzgr esiyor'u sylyor, ya dalgn dalgn ona bakyor, ya da birdenbire kahkahay basyordu: "Ha, ha, ha!..

"Akta, zellikle evlenme konusunda telkinin ok byk rol vardr. Hepimiz, arkadalar ve hanmlarmz Beli 102 kov'un, artk hayatta onun iin yaplacak tek akllca iin evlenmek olduuna inandrmaya, ayartmaya alyorduk. 'Nikh pek ciddi bir admdr', 'Varenka gzel ve ilgin bir kzdr', 'yle basit bir kimse olduu sanlmasn sakn, babas kolbayd', 'Hem iftlii de var', 'Size ilgi gsteren, iten olan tek kzdr' gibi bir sr ipe sapa gelmez szleri byk bir ciddiyetle syleyerek adamcazn ban dndrdk. Ve sonunda evlenmesinin gerektiine kendisi de inanr oldu." van van araya girdi: nce izme ve emsiyesini attrsaydnz bari. Uratk, ama baaramadk bir trl. Varenka'nn bir resmini masasnn stne koymutu. kide bir bana geliyor, Varenka'dan, aile mutluluundan, nikhn ciddi bir adm olduundan, Kovalenko'lara gittiinden dem vuruyordu. te yandan, yaayn hi mi hi deitirmemiti. Aksine, evlenme dncesi, kabuunun daha da derinlerine ekilmesine yol amt. Zayflam, rengi iyiden iyiye umutu. Bir keresinde cansz cansz glmseyerek, " Varvara Savvina'dan holanyorum, demiti bana. Her insann bir yuva kurmak zorunda olduunu biliyorum, ama... Her ey o kadar birdenbire oldu ki... ok dnmek gerek. " Dnecek ne var? dedim. Evlenin, olsun bitsin. " Olmaz, evlenme yle basit bir ey deildir. nsan nce, zerine almaya hazrland tm sorumluluk ve zorunluluklar tayabileceinden iyice emin olmaldr... Sonra altndan bir apanolu kar. ok kayglandryor beni bu. Gece sabahlara kadar uyuyamyorum. Niin gizleyecekmiim, korkuyorum: kardeinin de onun da yle garip fikirleri var ki, bizden ok baka trl dnyorlar. Yaratl da ok hareketli. Evlenirsin, bir zaman sonra, Allah saklasn, tatsz bir durum kar ortaya... O zaman da aykla pirincin tan bakalm... "Evlenme nerisini bir trl yapamyordu. Her gn erteliyordu niyetini. Bu durum mdrn eiyle teki hanmlar 103 son derece zyordu tabii. Sorumluluk ve zorunluluklar gznde bytyor, ama te yandan her gn Varenka ile dolayordu. Bunun normal olduunu, durumunun yle davranmasn gerektirdiini sanyor olmalyd. Aile mutluluu zerine konumak iin hemen her gri bize geliyordu. Her eye karn, hi beklenilmedik byk bir skandal patlak vermeseydi, avarelik ve skntdan tarada nayak olunan gereksiz ve sama evliliklerden biri daha birleme ile sonulanacakt. unu da syleyeyim ki, Varenka'nn kardei Kovalenko, ilk grtkleri gnden beri Belikov'dan nefret ediyordu. Grecek gz yoktu onu. Omuzlarn kaldrarak, " Bir trl akl erdiremiyorum, derdi. Herkesin iine burnunu sokan bu pis herife, iren yzne nasl dayanabiliyorsunuz? Byle bir kentte nasl yayorsunuz, ayorum. Havas insan boacak gibi oluyor. Szmona retmensiniz. Ne gezer?.. Kafalarnzn ii tn tn. Yasalara kr krne bal, beyni kflenmi bir polis memurundan farknz yok. Bu byle gitmez canm; sizin gibi insanlarla bir arada yaayamam. Hemen Ukrayna'ya, iftliime dnp stakoz avlar, kyl ocuklarna bireyler retmeye alrm daha iyi. Sizi yalanc peygamberinizle ba baa brakacam, ne haliniz varsa grn. "Bazan gzlerinden ya gelen dek o grltl sesini bir inceltip bir kalnlatrarak kahkahayla gler, sonra kollarn iki yana aarak, " Bizim eve de niin gelir bilmem, dedii olurdu. Ne istiyor bizden? Gelip oturuyor, duvarlara bakp bakp bir ey konumadan ekip gidiyor. "Belikov'a bir ad bile takmt: 'rmcek' diyordu ona. Ablas Varenka'nn 'rmcek'le evlenmeye hazrlandn hibirimiz syleyemiyorduk ona tabii. Mdrn ei, bir keresinde, ablasnn herkese sevilen ve saylan Belikov gibi ciddi birisiyle evlenmesinin pek iyi olacan ima yoluyla tlatma , ya cesaret ettiinde kalarn

atm, " Byle eylere ben karmam, diye homurdanmt. 104 Cam isterse o iren herifle bile evlenebilir. Bakalarnn iine burnumu sokmak detim deildir. "Bakn sonra ne oldu. Yaramaz rencinin biri bir karikatr izmi: Belikov ayanda izmeleri, emsiyesini am, pantolonunun paalarn svam gidiyor; kolunda da Varenka... Altnda yle bir yaz: 'k antropos'. Siz de kabul edersiniz ki baarl bir bulu... Sanatnn birka gece sabahlara kadar almas gerekmi sonradan. nk kz ve erkek liselerinin, papaz okulunun btn retmenleri, memurlar, birer tane istemilerdi ayn karikatrden. Belikov bile almt bir tane. Karikatrn ok ar bir etkisi olmutu zerinde. "Maysn biri pazard. retmen ve renciler okulun nnde buluup yryerek kent dndaki korulua gidecektik. Evden Belikov'la birlikte km, okula doru yryorduk. Yz yemyeildi. Dudaklar titreyerek, " Ne kt insanlar var! dedi. "Nedense, acmtm ona. Okula yaklamtk ki, birden ne grsek beenirsiniz? Kovalenko, bisikletle gelmiyor mu... Arkasndan, yz al al olmu, yorgun, ama yine de neeli, mutlu ablas baka bir bisiklette, ona yetimeye alrken bir yandan da baryor: " Biz nden gidiyoruz! Hava o kadar gzel, o kadar gzel ki! "Ve bir dakika gemeden ikisi de gzden kayboldular. Bizim Belikov'un yz yeilden beyaza dnmt. Dili tutulmutu sanki, durmu, anlamsz anlamsz yzme bakyordu... " Affedersiniz ama, dedi, bu da nesi? Yoksa gzlerim mi yanltt beni? Lise retmenleri ile kadnlarn bisiklete binmesi yakk alr m hi? " Bunda yakk almayacak ne var? dedim. Binebiliyorlarsa ve salklar da elveriyorsa varsn istedikleri kadar binsinler, bize ne? "Benim bu umursamazlm daha da artmt onu: " yle mi? dedi. Demek yle ha? 105 "ok bozulmutu. Bizimle gelmekten vazgeip eve dnd. "Ertesi gn okulda hi durmadan sinirli sinirli ellerini ovuturuyor, zangr zangr titriyordu. Salk durumunun pek iyi olmad akt. Ve mrnde ilk kez dersleri yarda brakarak evine gitti. le yemeini bile yememiti. Akama doru, darda hava olduka scak olduu halde, sk skya giyinip ts ts Kovalenko'lara gitmi. Varenka evde yokmu, Kovalenko kalarn atarak souk bir tavrla buyur etmi onu. le uykusundan yeni kalkt iin keyfi pek yerinde deilmi: " Rica ederim, oturun, demi. "Belikov on dakika hi konumadan oturmu ve sonra balam: " zntlermi size amak iin geldim, demi. Canm ok sklyor. ftirac alan biri, benim ve ikimize de ok yakn bir bayann gln bir resmini yapm. una inanmanz istiyorum ki, bunda benim hibir suum yoktur... Byle bir alaya yol aabilecek en kk bir dncesiz hareketim olmamtr. Tam tersine, daima son derece drst ve ciddi davrandm. "Kovalenko, nne bakyor, bir ey sylemiyormu. Belikov sesini alaltarak devam etmi: " Bir ey daha sylemek istiyorum size. Uzun yllardan beri retmenlik yapyorum, siz ise daha yeni atldnz meslee. Bir aabey olarak sizi uyarmak grevimdir. Bisiklete bindiinizi grdm dn. Oysa bu, grevi genlii eitmek olan bir kimseye yakmaz. "Kovalenko bas sesiyle sormu: " Niin? " Bunun anlalamayacak ne yan var, Mihail Savvi? Dnemiyor musunuz ki, retmenleri bisiklete binerse, rencilere binecek bir ey kalmaz! Balarnn

zerinde mi yrsnler onlar da? Ynetmelikte byle bir izin olmadna gre binemezsiniz demektir. Dn grnce atm kaldm 106 dorusu! Ablanz da arkanzdan baka bir bisikletle sizi izlerken grnce gzlerime inanamadm. Bir kzn ya da kadnn bisiklete binmesi ne korkun eydir! " Asl istediiniz nedir, sizin? Onu syleyin. " Sadece sizi uyarmak istiyorum, Mihail Savvi, o kadar. Gensiniz daha, nnzde uzun bir alma, abalama dnemi var. ok ok dikkatli olmalsnz. Ama siz yle tehlikeli hareketler yapyorsunuz k!.. Yamal gmlekle, elinizde kitapla dolayorsunuz sokakta, imdi de bisiklet kt. Yukarnn haberi olursa... ster misiniz yani, yle bir ey olsun? Kovalenko yava yava kzmaya balam: " Benim de, ablamn da bisiklete binmemiz kimseyi ilgilendirmez! diye barm. Aile ilerine burnunu sokacak olanlar cehennemin dibine yollarm. "Belikov'un yz bembeyaz kesilmi bir anda. Kalkp, " Bana kar byle davranrsanz sizinle konuamam artk, demi. Rica ederim yanmda stlerimden bir daha byle sz etmeyin. Byklerimize saygl olmak zorundasnz. "Kovalenko'nn tepesi atm artk, fkeli fkeli bakm karsndakine: " Kimseye saygszlk ettiim yok! Beni rahat brakn, ltfen. Sizin gibi dalkavuk herifle konuamam ben. stelik iftiraclardan da nefret ederim. "Belikov, pabucun pahal olduunu anlam ve gitmek iin aceleyle hazrlanmaya balam. mrnde ilk kez byle kaba szler iitiyormu. Odadan merdiven bana karken, " imdi istediiniz gibi konuabilirsiniz, demi. Yalnz unu bilin ki, konumamz birinin duymu olabileceini hesaba katarak, yanl anlamaya meydan vermemek iin tartmamzn zetini mdr beye iletmek zorundaym. Bunu yapmam gerek. " letecek misin? Bas git, ilet, cehennemin dibine kadar yolun var! "Kovalenko, artk kendinde deilmi. Belikov'u yakasnn arkasndan yakalad gibi itmi. Beriki, izmeleri basa 107 maklarda grlt kara kara merdivenden aa yuvarlanm. Merdiven hayli yksek ve diktir, ama Belikov dibe kadar sa salim varabilmi. Ayaa kalkm, gzlkleri salam m renmek iin burnunun stn yoklam. Tam o merdivenlerden yuvarlanrken giri kapsndan Varenka, yannda iki bayanla ieri girmi. de durmu. Belikov'u seyrediyorlarm. Onun iin asl ac olan da bu olmu zaten. Keke iki aya da boynu da knlayd, kadnlarn gznde kk dmeseydi. imdi bu olay ehirde duymayan kalmayacak, herkes onu konuacakt. Mdr bey duyacak, byklerin kulana gidecek! Ah, bir apanolu kmasayd altndan! O insafsz renci yeni bir karikatr izecek ve sonunda istifa etmesini isteyeceklerdi... "Dorulduktan sonra tanyabilmi onu Varenka ve gln yzne, buru buru olmu paltosuna, izmelerine bakarak, durumu kavrayamadan, Belikov'un yanllkla dtn sanarak kendini tutamam, kahkahay koyvermi: " Ha, ha, ha!.. "Ve bu akrak 'ha, ha, ha' ile her ey bitti: Evlenme ii de, Belikov'un yeryzndeki yaants da. Varenka'y iitmiyordu artk, gzleri kararmt. Eve dnnce ilk ii Varenka'nn resmini masasnn stnden almak olmu. Sonra yatm... bir daha da kalkmad. "Bu olay zerinden gn gemiti ki bir sabah Afanasiy ald bizim kapl. Beyinin ok hasta olduunu syledi ve doktor arsa nasl olur acaba diye sordu. Hemen Belikov'un yanna kotum. Gene cibinliinin iindeydi. Yorgan enesine kadar ekmi, hi konumadan yatyordu. Sorularma evet ve hayrdan baka yant vermiyordu. Afanasiy zlme benziyordu. Derin derin soluyarak odada dolayor, bireyler yapmaya abalyordu. Votka fs gibi keskin bir votka kokusu yaylyordu ondan. Bir ay sonra Belikov ld. Cenaze trenine hepimiz, iki lisenin ve papaz okulunun

retmenleri katldk. Tabutta yatarken yznde cana yakn, ho, hatta neeli bir ifade vard. 108 Sanki, bir daha hi kmayaca kabuuna girebildiine seviniyordu. Evet, lksne erimiti Belikov! Ve bunun onurunaym gibi, cenaze gn yamurlu, kt bir hava vard, hepimiz izmeli ve emsiyeliydik. Mezarla kadar Varenka da gelmiti. Tabut ukura indirilirken ac ac alyordu. Ukraynallarn ya kahkaha attklarn ya da aladklarn, ikisinin arasndaki ruhsal durumlarnn pek bulunmadn o gn anladm. "Dorusunu syleyeyim, Belikov gibilerini topraa brakmak insana bir hafiflik veriyor. Mezarlktan dnerken grevini yerine getirmi insanlarn rahatl vard iimizde. Ta ocukluumuzda bykler bizi evde yalnz brakp gittiklerinde baheye koup sonsuz zgrlmzn tadn kardmzda duyduumuz hafiflie benzeyen bu rahatl nedense hepimiz iimizde gizlemeye, yanmzdakilere fark ettirmemeye alyorduk. Ah, zgrlk, zgrlk, ne tatlsn sen! Bir parltn bile ruhlara kanat takmaya yetiyor! "Anlayacanz, herkes evine mutlu dnd. Ne var ki, aradan gnler getii halde, ynetmelik yasaklaryla dolu, ama yine de yeterince zgr yaantmz eskisi gibi skntl, sert ve anlamsz devam ediyordu. Hibir ey deimemiti. Belikov'u topraa vermitik, ama onun gibi kabuuna ekilmi daha niceleri vard. Bu hep byle de gidecek!" van van, Haklsnz, dedi.. Ve piposunu tttrmeye devam etti. Burkin, Byle insanlar yeryznden hibir zaman eksik olmayacaktr!.. Biraz sonra lise retmeni samanlktan kt. Ksa boylu, iman, dazlak kafalyd. Sakallar hemen hemen gbeine kadar uzanyordu. Onunla birlikte iki avc kpei de kt dar. Burkin yukar bakarak, Ey mehtap, dedi, mehtap! 109 Geceyars olmutu. Sada, ky ve be verst ilerisi gzken uzun ky yolu, derin, sessiz bir uykuya dalmt. Ne bir ses, ne de bir hareket vard. Doann bu denli sessiz olabileceine inanas gelmiyordu insann. Mehtapl bir gecede iki yannda ky evleri, uyuyan st aalan, ot ynlaryla geni bir ky yolunu seyretmek kiinin iinde bir yumuaklk verir. Gecenin, bu yar karanlkta iten, kayg ve zntden arnm sessizlii iinde cana yakn, hznl, ho bir grn vardr. Yldzlar bile sevinli bir duygululukla bakyor gibidir. Artk yeryznde ktlk yokmu, her ey yolundadr sanki. Solda, kyn bitiminden sonra, ta ufka kadar sren bir dzlk balyordu. Ayn stt bu bozkrda t kmyordu. Haklsnz, dedi van van. Kentteki boucu, yaantmz, karaladmz bir sr gereksiz kt, oynadmz bri de birer kabuk deil mi? Btn mrmz isiz gszlerin, karaborsaclarn, aptallarn, avare kadnlarn arasnda, gnlerimizi samasapan eyler dinlemekle geirmemiz de birer kabuk deil midirler? Cannz skmazsam ilgin bir hikye anlatabilirim size. stemez, yatalm artk, dedi Burkin, hadi Allah rahatlk versin. Birlikte ieri girip samanlarn zerine uzandlar. kisi de stlerini rtp uyumaya hazrlanyorlard ki, birden darda ayak sesleri iitildi: tap, tap... Yoldan birisi geiyordu. Yrrken birden duruyor, aradan iki dakika getikten sonra yeniden: tap, laplar balyordu. Kpekler hrlamaya baladlar. Burkin: Mavra geiyor, dedi. Biraz sonra ayak sesleri iitilmez olmutu. van van te yana dnerken homurdand:

Bakalarnn yalanlarn dinlemek ve bu yalanlan yutmu grndn iin seni aptal bellemelerine gz yummak, alalmay sineye ekmek, drst, zgr insanlarn yannda ol 110 dn ak ak syleyememek, stelik yalan sylemek zorunda kalmak, glmsemek... Hayr, hayr, be para bile deeri olmayan bir lokma ekmek, bir scak ke, bir mevki iin ekilmez btn bunlar. Byle bir dnyada yaanmaz! Burkin yar uykulu bir sesle, Baka bir operaya getiniz, dostum, dedi. Hadi uyuyalm. Biraz sonra derin bir uykuya dalmt. van van uzun sre bir o yana bir bu yana dnd durdu, oflad, poflad. Kalkp dar kt, kapnn eiine oturup piposunu yakt... 1898

You might also like