You are on page 1of 147

ERICH von DNIKEN, svire'nin Zosingen kasaba snda, 1935 ylnda dodu.

lk arkeolojik aratrma gezisi 1954'te Msr'a oldu, orada baz hiyeroglif metinlerinin evirisini yapt. O zamandan bu yana dnyann drt bir kesini gezen Dniken, alar ncesinde yeryzndeki atalarmz uzaydan gelen yaratklarn ziyaret ettii yolundaki ku ramn destekleyen kantlar arad ve toplad. Beklenecei gibi, ilk bata Dniken'in kuramlar daha geleneksel kafal bilim adamlarnca istihzayla karlan d; oysa geni okur kitleleri yazarm ortaya karp ak lamaya alt gizemli olgulara kar byk bir ilgi gsterdiler. Son zamanlarda yaplan aratrmalar, Dniken'e yne len bu kukuculuu hayli azaltm, yazarn dier kitap larnda anlatt bulgularysa, nn daha da yaym tr. Tanrlarn Arabalar adl kitabyla kazand olaans t baary, Yldzlara Dn adl kitabyla tekrarlayan Dniken'in bu iki eserinden birincisi btn dnyada vizyona giren bir filme de konu olmutur.

ZURCK ZU DEN STERNEN YILDIZLARA DN ERICH VON DNIKEN'in aratrmas/ trkeletiren: Zeki Okar

1969 Econ Verlag gmbh 1982 Cep Kitaplar A.. stanbul Yayn haklar: Erich von Dniken 1995 Onk/Cep Kitaplar A.. 1982

ISBN 975-480-003-0

1969 econ verlag basksndan eksiksiz olarak trkeletirilmitir.

Cep Kitaplar: 13/ bilgi dizisi: 3 Birinci basm: Ocak 1974 (Milliyet Yaynlar) kinci basm: Ekim 1982 nc basm: Mar: 1983 Drdnc basm: 1988 Beinci basm: 1995 Altnc basm: 1999

Ofset Hazrlk: Cep Kitaplar A. Bask: Kurti Matbaas

Erich von Dniken

YILDIZLARA DN

Piyerloti Cad. 7-9 emberlita-stanbul

IINDEKILER

Erich von Dniken Hakknda nsz I. Yldzlararas Uzay Uuu Mmkndr II. Hayatn zinde III. Amatr Bir Arkeolog Sorular Soruyor IV. nsanln Hafza Deposu V. Kre: Uzay Gemisi in deal Biim VI. Dnn topyas Yarnn Gereidir VII. Moskova'daki Grmeler VIII. ncelenmesi Gereken Tarihsel Kalntlar IX. Paskalya Adas: Tkenmeyen Bir Konu X. Kutsal Kitaplar Konusunu Soruturmak zere Hindistan'a Yolculuk X I . Atalarmzn Sapknlklar X I I . Sorular, Sorular ve Yine Sorular

5 7 9 17 32 44 52 66 75 81 91 98 113 128

ERICH VON DNIKEN HAKKINDA

Erich von Dniken bir bilgin deildir, szln, kendi kendini yetitiren kii olarak tanmlad "Otodidaktlardandr. Belki de ilk kitabmn elde ettii dnya apmdaki baarnn srr buradadr. Dni ken, savlarnn ve kuramlarnn aslsz olm dklarn, tm nyarg lardan arnm olarak, kendi bana kantlamak zorundayd ve okur lar onu, tabularla korunan alanlara ynelmi servenli yolunda izle yebiliyorlard. Erich von Dniken, insan soyunun kkenine ilikin eski akla malara kar kan ilk kii deildi; ancak sorduu sorular daha yantutmaz, daha dosdoru, daha atakt. stelik meslektalarnn ve benzer akademik disiplinlerin temsilcilerinin dncelerini gz n ne almak zorunluunu duyan profesrlerin tersine, kesinlikle ne sylemek istiyorsa syleyebiliyordu. Daha da nemlisi, birtakm r ktc karlklar getiriyordu. Kabul edilmi aklamalara, sorular sormak yoluyla glge d ren kiiler, her zaman sknt verici kimseler olarak nitelendirilmi ve trl yollardan susturulmulard. Gemite kitaplar ya gizli kitap lklara kaldrlan, ya da kara listeye alnan bu kiiler, daha yakn a larda alaya alnarak yldrlrd. Ancak bu yntemlerin hibiri varl mzn nedeniyle ilgili sorular zerinde baar kazanamamt. Erich von Dniken'de ilerine candan sardan kiilerin doal i tenlii vardr. 1968 yaznda, Sovyet gazetesi Sputnik'te Vlaeslav Saizev tarafmdan yazlan "Himalayalar'daki Uzay Gemisi" ve "Uzay Gemilerindeki Melekler" balkl makaleleri okur okumaz Mosko va'ya hareket etmiti. Burada, Sovyet Bilimler Akademisi Stenberg Enstits Radyo-Astronomi Blm yneticisi Profesr klovski ile grmt.

"Tanrlarn Arabalar" nn yazar daha on dokuz yandayken, baz tabletlerin gerek anlamlarn bulmak umuduyla Msr'a gitmi ti. 1954'teki ilk gezisinden beri, kuramlarn kantlayabilmek iin uaktan uaa atlayan yazara, yolculuklarnn hedefi tartmalarna kant salad srece, yollar uzun gelmiyordu. Wilhelm ROGGERSDORF

ONSOZ

Yldzlara dn! Dn! Bu, biz yldzlardan geldik demek olmuyor mu? Bar istei, lmszl aray, yldzlara duyulan zlem... B tn bunlar ok eski alardan beri insan bilincinin derinliklerine kk salm ve gereklemek iin durmadan bask yapm kavramlar dr. nsanlarn iine yerlemi bu gerekletirme istei, tartma dan kabul edilebilir mi? Sorun yalnzca insan "istekleri" midir? Yok sa bu tamamlanma abas ve yldzlara duyulan zlem daha baka bir ey mi gizlemektedir? Bence bu zlemi card tutan, "tanrdar" tarafmdan braklm bir mirastr. Dnyal atalarmz ve uzayl retmenlerimizin ans bi zi srekli olarak etkilemektedir. nsann zeksn elde etmesi uzun ve usandrc bir gelimenin sonucu deildir. Tam tersine, birdenbi re olmutur. Atalarmzn zeklarm, btn bilgilere sahip olan "tanrdardan" aldklarna inanyorum. Var olan arkeolojik inceleme yntemlerine bal kaldmz s rece, iddiamn delillerini bulmamz imknszdr. Bu yntemler var olan insan ve hayvan kalntlar koleksiyonlarn artrmaktan baka bir ie yaramamaktadrlar. Ele geen her para bir katalog numara s olmakta, mzede bir camn ardna konmakta ve mze grevlileri tarafmdan temiz tutulmaktadr. Bu yolla meselenin zne inilemez, nk bence meselenin z, atalarmzn zeklarn ne zaman ve na sl elde ettikleridir. Bu kitapta, kuramma yeni deliller getirmeye altm. Ama cm, insanln gemii ve gelecei konusundaki dncelere bir baka bar atlm getirmektir. Son ve kesin delillerin ortaya kon-

mas bir kuakta mmkn olmayabilir, ama hayali gerekten ayran duvarlarda, atlan her admla birlikte yeni gedikler alacaktr. Ben de sorularmla bu duvarlara saldrmaktan geri durmayacam. an sm yaver giderse, Louis Pauwels, Jacques Bergier ve Robert Charroux'nun da sorduu bu trden sorulara, yaadm srede karlk alabilirim. lk kitabm "Tanrlarn Arabalarnn saysz okurlarma mek tuplar ve nerilerinden dolay teekkr eder, bu kitab teviklerine bir karlk olarak kabul etmelerini dilerim. Erich von Dniken

BIRINCI BOLUM YLDZLARARAS UZAY UUU MMKNDR

Thomas Edison'un 1879 ylnda karbon lifli lambay bulmasy la birlikte, gaz irketlerinin hisse senetlerinde korkun bir d balad. ngiltere'de Parlamento yeni aydnlanma ynteminin gele ceini aratrmak zere bir Soruturma Komitesi kurdu. Posta ile ri genel mdr ve komite bakan Sir William Preece, Avam Ka marasna yapt aklamada, komitenin, evlerde elektrik kulla nlmasnn sama ve hayali bir dnce olduu sonucuna vardn bildirdi. Bugn uygar dnyada her ev elektrikle aydnlanmaktadr. Leonardo da Vinci, insanln en eski dlerinden olan uabilme isteinin etkisiyle, modern helikopterlere artc lde benze yen uan makinelerin yapm zerinde yllar harcam, ancak Engi zisyon korkusuyla tasarlarn gizlemiti. Tasarlar 1797 ylnda ya ynlandnda herkes havadan ar makinelerin asla yerden ayrla mayaca konusunda dnce birlii etmiti. Daha bu yzyln bala rnda ise tannm astronom Simon Newcomb, uan aralarn uzun mesafelere gidebilmesini salayacak bir itici gcn bulunamayaca n savunuyordu. Ne var ki, be on yl sonra uaklar korkun arlklar oradan oraya tamaya balamlard. 1924 ylnda Profesr Hermann Oberth'in, Uzaya Roketler adl kitabn eletiren dnyaca nl Nature dergisi, uzay roketi tasarlar nn ancak insan soyunun tkenmesinden biraz nce gerekleebile ceini ileri sryordu. Hatta 1940'larda bile, ilk roketlerin dnya dan ayrlp yzlerce mil umalarna ramen doktorlar insan metabo lizmasnn yerekimi bulunmayan bir ortama uyamayacan, bu ba-

kundan insanl uzay uularnn imknsz olduunu ileri sryorlar d. Ancak bugn, insan soyunun tkenmeye yz tutmamas bir ya na, roketler allm bir grnt olmu, btn iddialarn tersine, in san metabolizmas yerekimi olmayan ortamlara mkemmel bir uyum gstermitir. Demek istediim, u ya da bu zamanda, insanlk iin hayati nem tayan yeni dncelerin uygulanabilirlii "ispatlanmamt". Bunlarn uygulanabilir olduunu, yalnz hayalperest olarak nitelen dirilen ve ou kez saldrya urayan, hatta adalar tarafndan alaya alnan kiiler savunuyordu. Bu adan bakldnda kendimi de bir hayalperest sayyorum, ancak uzak gemite baka gezegenlerden akll yaratklarn dnya mz ziyaret ettii dncesi, gerek Bat'da gerekse Dou'da birok bilim adamnca gz nne alnmaktadr. Szgelii ABD'de bulunduum srada Profesr Charles Hapgood, yakndan tand Albert Einstein'in da dnya d akll yaratk larn tarih ncesi ziyaretleri konusuna yaknlk duyduunu sylemi ti. Moskova'da da, gnmzn en nde gelen astrofiziki ve radyo-astronomlarndan Profesr Josef Samuilovi klovski, dnyam zn en azndan bir kez uzayllar tarafndan ziyaret edildiine inand n sylemiti. Tannm Amerikal uzay biyologu Cari Sagan da, "Dnyam zn tarihi boyunca en azndan bir kez dnya-d bir uygarln tem silcileri tarafndan ziyaret edildii" grndedir. Roketlerin babas Profesr Hermann Oberth ise aynen yle demiti: "Gezegenimize dnya-d bir soyun ziyareti fazlasyla mmkndr." Baarl uzay uularnn basks sonunda bilimin be on yl n ce kesinlikle tabu saylan konularla geni apta ilgilenmeye balama s honutluk vericidir ve uzaya atlan her roketle birlikte, 'tanrlar' hakkndaki kuramma ynelen geleneksel direni bir para daha za yflayacaktr. Daha on yl nce, uzayda bir baka akll canl trnn varln dan sz etmek samalk saylrd. Bugn, dnya-d hayatn var ol duundan hemen hemen kimse kuku duymamaktadr. On bir uz man bilginin katld Green Bank (Bat Virginia) gizli konferansn da bilginler, yalnz galaksimizde elli milyon kadar uygarlk bulundu-

u sonucuna varmlard. NASA'da nemli bir yeri olan Roger A. MacGowan da, astronomideki en son ilerlemelerden yararlanarak, uzayda 130 milyar kltrn var olabileceini ileri srmektedir. Eer hayatn btn evrende, adenin, stosin, guanin ve timin bazlarndan doduu ispatlanrsa, sz konusu bginlerin tahminlerindeki saylar ufak kalacaktr, nk bu durumda evren, kelimenin tam anlamyla hayat dolu olacaktr. Gnmzde olgularla kar karya kalan halk, gne sistemi miz iinde uzay yolculuklar yaplabileceini kabul ediyor, ancak he men ardndan, byk mesafeleri ne srerek yldzlararas bir yolcu luun mmkn olamayacan ileri sryor. Bylece sihirbaz apka sndan kan tavan rnei ortaya garip bir mantk kyor: Yldzla raras uzay yolculuu gelecekte de mmkn olamayacana gre, dnyamzn bilinmeyen akll yaratklar tarafndan ziyaret edilmi ol mas da imknszdr; nk onlarn da yldzlararas geni boluu amalar gerekmektedir. te o kadar! Peki ama, yldzlararas uzay yolculuu neden mmkn olma sn? Bugn eriebildiimiz hzlar gz nne tutularak yaplan he saplara gre bize en yakn sabit yldz olan Alfa Centauri'ye (4.3 k yl) yaplacak bir yolculuk seksen yl srecektir; baka bir deyi le bir insann oraya gidip dnmeye mr yetmeyecektir. Bu hesap doru mudur? nsann ortalama yaama sresi yetmi yldr. Uzay pilotlarnn eitilmesi de ok karmaktr, yle ki stn zekl bir gen bile yirmi yama gelmeden kendisini astronot yapacak snav kolay veremez. Ayn ekilde altm yan gemi birinin de uzay aratrmas iin bolua frlatlmas dnlemez. Bu bakmdan in san iin geerli olan astronotluk sresi krk yl kadardr. Bu durum da krk yln, yldzlararas bir aratrma gezisi iin yeterli olmayaca n sylemek mantkl gelebilir. Ama deildir. Basit bir rnek bile neden olmadn ve gelece e ilikin tasarlarla urarken geleneksel dnce kalplarna nasl bal kaldmz gstermeye yetecektir. Diyelim elimde, bir su bak terisinin A noktasndan B noktasna gitmek iin mrnn yetmeye ceini, nk x'ten hzl gidemediini ve gerek akntnn, gerekse iz leyecei su yolunun eiminin hzna yzde y'den fazla katkda bulu namayacan gsteren doru bir hesap var. lk bakta bu hesap inandrc olabilir, ancak bir mantk hatas vardr. Su bakterisi A' dan B'ye birok deiik yoldan gidebilir. Szgelii dondurularak bir uaa bindirilir ve B'ye yollanr. B'de buz eritilince bakteri de hede-

fine ulam olar. Evet, diyecektir imdi birisi, ular ama, yaama zelliklerini de yitirir. Ancak insanlk, modas gemi yntemlerin yerine yenilerini koyacak aamaya gelmitir. Btn kar kmalara ramen, astronotlarn yakn bir gelecek te dondurulaca ve belirli bir tarihte eritilerek normal hayata dne ceklerini ileri srmemde doal olmayan bir yan yoktur. Londra'daki Ulusal Tbbi Aratrma Enstits yelerinden Profesr Alan Sterling Parkes 1970'lerin banda tp biliminin, organlar, dk slarda sonsuza kadar saklayabilecek bir yntemi kusursuz hale ge tirecei grn savunmaktadr. Bir btn, paralarnn toplamna her zaman eit olduuna g re, dncemin gereklememesi iin bir neden yok demektir. Hayvanlar zerinde yaplan btn deneylerde durmadan orta ya kan bir sorun, oksijensiz kaldklarnda hzla len beyin hcrele rini canl tutmaktr. ABD Donanma ve Hava Kuvvetleri ile, Gene ral Electric ve Rand Corporation gibi kurulularn aratrma ekiple rinin bu konu zerinde aralksz almas, sorunun ne kadar nem le ele alndn gsterir. lk baar haberleri Cleveland, Ohio'daki tp okulundan gelmitir. Be rezs maymununun gvdelerinden ay rlan beyinleri on sekiz saat grev yapmay srdrm ve trl g rltlere tepki gstermilerdir. Bu deneyler, temelde bir "siborg"un (sibernetik organizma'nn ksaltlm biimi) yapmyla ilikilidirler. Alman fiziki ve sibernetikisi Herbert W. Franke, bir konumasnda gelecek on yllarda astronotsuz uzay gemilerinin evrene alacan ve dnya-d akll yaratklar bulmaya alacaklarn ileri srmtr. Franke'ye gre gemideki elektronik aralar bir insan gvdesinden ayrlm beyinle ynetileceklerdir. Bu "yalnz" beyin, srekli olarak taze kanla doldu rulan bir sv kltr ortamnda bulunacak ve uzay gemisinin kontrol merkezi olacaktr. Franke'ye gre programlandrma iin en uygun beyin, zihinsel faaliyetle ykl olmad iin her trl bilgiyi alabile cek bir domam ocuk beynidir. Programlandrlan beyin, normal beyinleri "insan beyni" yapan bilinten yoksun olacaktr. Franke, "Bildiimiz biimleriyle uyarmalar siborg'a yabanc olacaklardr. Siborg'un duygular da olmayacaktr. Yalnz insan beyni, gezegenimi zin elisi olmaya adaydr" demektedir. Roger A. MacGowan da ya r canl, yar makine biiminde bir siborg nermektedir. Bu siborg sonunda tmyle elektronik bir 'varlk' olacak ve bir beyinde prog ramlanan grevleri bir bakas tarafndan emre evrilecektir.

12

Tannm biyologlardan Frankfurtlu Cizvit Paul Overhage, bu tasar konusunda unlar sylemitir: "Biyoteknolojideki hzl geli me, bu trden deneylerin yrtlmesini gn getike kolaylatrd ndan, tasarnn gereklememesi iin hibir neden yoktur." Getiimiz yirmi ydda molekler biyoloji ve biyokimya byk bir hzla gelimiler, tp bilimi ve pratik uygulamasnda byk dei melere yol aan sonulara ulamlardr. Yalanma srecini yava latma, hatta tamamen durdurma imknna eriilmek zeredir. Siborglarn yapm da basit bir hayal olmaktan kmtr. Doal olarak bu tasarlar, zm medikoteknik sorunlardan daha zor olan ahlaki ve tresel sorunlar yaratacaklardr. Ancak b tn bunlar, uzay gemilerinin bir gn astronotlarn doal hayat sre lerinde byk mesafeler aabilecek akd almaz hzlara erime ihti mali karsnda nemsiz kalacaklardr. Bu teknik olayn aklamas, imdiden kabul edilmi bir bilim sel olguya, zaman yavalamasna dayanmaktadr. Yldzlararas bir uzay yolculuundaki kiiler iin "dnya ylla r" nn pek bir anlam yoktur. Ik hznn hemen altnda yol alan bir uzay gemisinde zaman, frlatld gezegendeki zamana oranla ok yava geer. Bu, matematiksel formllerle doru olarak hesaplana bilir. in gzel yan, bu hesaplardan kukulanmak diye bir ey sz konusu olamaz, nk ispatlanmlardr. Kendimizi, kendi zaman kavrammzdan, yani dnya zamann dan bamsz klmalyz. Zaman, hz ve enerjiyle ynetilebilir. Uzay da yolculuk yapacak torunlarmz zaman engelini ykacaklardr. Yddzlararas uzay yolculuunun teknik imknndan kuku du yanlar, yakndan incelenmesi gereken bir iddia ne srmektedirler. Bu kiilere gre, roketleri saniyede 150.000 kilometre ya da daha fazla hza eritirebilecek itici unsurlar gelitirilse bile yldzlararas yolculuk mmkn olmayacaktr; nk bu hzla giden bir araca ar pacak kozmik para ne kadar kk olursa olsun, bir bomba kadar etkili olacak ve arac parampara edecektir. Kukusuz yerinde bir iddia, ama ne kadar geerli olacaktr? A B D ve SSCB'deki bilim adamlar, daha imdiden uzaydaki tehlikeli paracklar uzay gemi sinden uzak tutacak elektromanyetik emniyet emberleri zerinde almaktadrlar. Aratrmalar olduka olumlu sonular vermitir. Kukucular, Einstein'm k hznn ivmenin mutlak snr oldu unu kantlamasna dayanarak, saniyede 300.000 kilometrenin ze rinde <ci bir hzn topik bir dten teye gidemeyeceini de savun-

13

t laktadrlar. Bu iddia ancak, gelecein uzay gemilerinin milyonlar ca litre yaktla havalanaca ve bu yaktla yol alaca kabul edilirse geerlidir. Bugn radarlar saniyede 300.000 kilometre hzla yol dan dalgalarla almaktadrlar. imdi okur, bu dalgalarn gelece in uzay gemilerindeki hareket unsurlaryla ne ilgisi olduunu sora caktr. mknsz htimaller Gezegeni adl kitaplarnda Louis Pauwels ve Jacques Bergier, SSCB Bilimler Akademisi Gezegenleraras rti bat Komisyonu yesi K.P. Stanyukovi'in bir tasarsn anlatmakta dr. Stanyukovi, kzgn gazlar yerine n fkrtan bir "uan lamba" zerinde almaktadr. Bergier, sz konusu aracn ulaaca akl al maz hzlar yle anlatmaktadr: "Uan lambann yolcular durumlarnda bir gariplik sezmeyeceklerdir. Lambadaki yerekimi dnyadakinin ayns olacak, yolcu lar, zamann normal getiini sanacak, ancak birka yl iinde ok uzak yldzlara varacaklardr. Dnyamza 75.000 k yl uzaktaki Samanyolu'nun merkezine ulamalar yirmi bir yl; 2.250.000 k y l uzaktaki en yakn galaksi Andromeda Nebulas'na varmalarysa yirmi sekiz yl alacaktr." nl bilim adam Profesr Bergier, bu hesaplarn kurgu bilim le hibir ilikisi olmadn, nk Stanyukovi'in hazrlad form ln logaritma cetveli kullanmasn bilen herkes tarafndan kontrol edilebileceini belirtmektedir. Bu hesaplardan birine gre, "uan lamba'nn tayfalar iin yalnzca altm be uzay yl getiinde, dn yamzda drt buuk milyon yl gemi olacaktr! New York'taki Columbia niversitesi Teorik Fizik Profesr Gerald Feinberg, 1967 ylnda Physical Review adl bilim dergisin de tachyonlar kuramn yaynlad. (Tachyon, Yunanca hzl anlam na gelen 'tachys' szcnden gelmektedir.) Feinberg'in makalesi bir hayalperestin samalklar deildi ve ciddi bir bilimsel aratrma y aklyordu. Daha sonra Zrih'teki Eidgenssische Technische Hochschule'de (Y iksek Mhendis Okulu) bu konuda bir dizi konfe ranslar verildi. Tachyon kuram ksaca yledir: Einstein'n zafiyet Kuramna gre bir cismin ktlesi, ivmesindeki arta bal olarak byr. Ik hzna ulaan bir ktle (= enerji) ise sonsuz lde geniler. Feinberg Einstein ktlesinin bir baka trnn, yani son derece hzl ha reket eden, ancak k hzna yaklanca yavalayan cisimlerin mate matik kantlamasn baarmtr. Feinberg'e gre tachyonlar, k-

14

tan bir milyar kere daha hzl yol almakta, ancak k hzna indiril diklerinde yok olmaktadrlar. Nasl gnmz fizik ve matematiinin en nemli temellerin den olan zafiyet Teorisinin uzun yllar yalnz matematiksel kant var idiyse, tachyonlarn da henz yalnz matematiksel kantlar var dr. Bununla birlikte Feinberg deneysel kamtlar zerinde almak tadr. Btn geen yzyl boyunca insanlar, sanayi bakmndan yap m imknsz grlen eylerin piyasaya nasl ktn grdler. O ba kmdan, henz emekleme anda saylabilecek bu konuda ayrntla ra girmek hakkmdr sanyorum. Gelecekte ne olabilir? Tachyonlar ele geirmek, ya da suni olarak retmek mmkn olursa, uzay gemilerinin hareket ettirici enerjisine dntrmek de mmkn olacaktr. Bu durumda, uzay gemileri foton hareket unsur laryla k hzna ulatrlacak, ulatklar anda da bir elektronik be yin (bilgisayar) otomatik olarak tachyon hareket unsurunu altra caktr. Bundan sonra elde edilecek hz ne olabilir? Iktan yz, bel ki de bin kere daha m fazla? Bu sorunun karln bugn hi kim se bilmemektedir. Bilim adamlar, k hznn stne kld anda Einstein uzay diye adlandrlan uzayn geride kalacan ve uzay ge milerinin bugnden tanmlanamayan bir baka uzaya frlatlacan belirtmektedirler. Ama uzay yolculuu tarihinin o byk an geldi inde zaman etkeni, anlamn hemen hemen tmden yitirecektir. almalarn zellikle yldzlararas uzay yolculuklarna yneltil dii birok aratrma alan biliyorum. Birok laboratuvarda bulun dum ve birok bilim adamyla grtm. Hi kimse, insann yldz lar dnyasna uabilmesini salayacak tasarlar zerinde alan ka fizik bilgini, kimyager, biyolog, atom fizikisi, parapsikolog, ge netik bilgini ve mhendis olduunu bilmemektedir. Btn bu tasar lar, bir bakma yanl olarak, gelecek-bilim tasarlar olarak genellendirilmilerdir. Bence insanlarn teknolojik gelimeler karsnda, uzayn gele cekte incelenebileceini kabul edip, yldzlararas uzay yolculuunu bizden binlerce yl nce bilen, dolaysyla gezegenimizi ziyaret et mi olan akll yaratklarn varln reddetmeleri, insan gcnn yanl deerlendirilmesidir. nsann "evrenin efendisi" olduu dncesi ok uzun sredir kafalarmza yerletirildii iin, binlerce yl nce evrenin efendisin-

den stn akll yaratklarn var olduunu ileri sren dnce elbet te devrimci ve tatsz gelecektir. Ancak ne kadar tatsz ve ters gelir se gelsin, bir an nce almamz en dorusu olacaktr.

16

IKINCI BOLUM HAYATN IZINDE

Tanrlarn Arabalar adl kitabmda "Tanr"nn insan yapay bakalatrma yoluyla kendi grntsnde yarattn ileri srm, "ho mo sapiens"in maymun soyundan nceden tasarlanm bir bakala m sonucu ayrldm belirtmitim. Bu iddia yznden epey saldr ya uradm. nsann kkeni ve gelimesi zerinde yaplan aratrmalar bu gne kadar yalnzca gezegenimiz snrlar iinde yapldndan, dn ya d yaratklarn bu ite parma olduunu ileri sren kuramm biraz cretkrdr. Bununla birlikte kurammn imknsz olmad dnlrse, maymunlarn aalardan indikleri, bakalam geire rek insann atas olduklarm gsteren soy aacmz parampara ola caktr. Charles Darwin'in (1809-1882) doal ayklanma kuramn ileri srmesinden sonra bulunan ve ilkel maymundan homo sapi ens'e kadar uzanan btn fosiller, bu kuram inandrc biimde destekler grnmekteydi. Johann Carl Fuhlrott (1804-1887), Ds seldorf yaknlarndaki Neanderthal'da birtakm kemikler buldu; ve onlar son buzul a ile Wrm buzullamasnn balarnda, yani 120.000-80.000 yl nce yaam olan "Neanderthal Adam"nn iske letini kurmakta kullandktan sonra maymun adam kuramn ortaya att. Bu kuram bilimsel evrelerde epey karkla yol amt. Fuhl rott'un kuramna zellikle dinsel adan kar kanlar, pek de inan drc grnmeyen bir mantk yrtyor ve fosil adamlar var olma mas gerektii iin fosil adamlar olamaz diyorlard! Neanderthal Adamnn dnda birok baka tr de vardr. Ka hire yaknlarndaki El Fayum'da, bir primat* trnn alt ene ke(*) Primat: Memeli hayvanlarn en yksek snf.

Ydzlara Dn / F:2

17

mii bulunmutu. Kemik otuz ile krk milyon yl nce yer alan Oli gosen andan kalmayd. Bu da - eer tarihleme doruysa - insa n andran bir varln Neanderthal Adamndan ok nce yaam olduunu ispatlamaktayd. ngiltere, Avustralya, Afrika, Borneo ve daha birok yerde hominidlere* ait fosil rnekleri bulunmutu. Bu buluntular neyi kantlar? Hemen hemen her yeni buluntu kitaplarmzdaki tarihler konu sunda kukuya yol at iin kesin konuamayacamz... Sz konusu kitaplar, byk saydaki buluntular saymazsak, in san soyunun kkeni, gelimesi ve tarihsel devamll konusunda pek yetersiz ipular vermektedirler. Geri hominidlerden homo sa piens'e kadar olan rksal geliim, milyonlarca yl geriye kadar ak lkla izlenebilir, ancak ayn aklk zeknn kkeni konusunda yok tur. Uzak gemiten pek kk belirtiler vardr, ama bunlar bir b tn oluturmamaktadrlar. Zeknn kkeni konusunda, bugne ka dar bir tek inandrc aklama kulama alnmad. Oysa bu "mucize"nin ortaya k zerinde ok sayda tahmin ve kuram vardr. te ben de buna gvenerek kendi kuramm ortaya atyorum. Genel evrimin binlerce milyon yllk ak iinde, insan zeks bir gecede ortaya km gibidir. Gerekten de milyonlarca yl a sndan bakldnda bu olay tek kelimeyle "birdenbire" olmutur. n san kltr dediimiz ey, atalarmz daha Antropoid'ken artc bir hzla ortaya kmtr; bu durumda zeknn da birdenbire ortaya km olmas gerekmektedir. Antropoidlerin olumas doal baka lam yoluyla milyonlarca yl srm, hominidler ise imek hzyla gelimilerdir. Gnmzden 40.000 yl nce, aniden byk ilerle meler balamtr. Sopalar silah olarak kullanlm, avclk iin yay kefedilmi, ate insan hizmetine girmi, tatan aralar yaplm ve maara duvarlarna ilk resimler izilmitir. Bununla birlikte ilk hominid yerleme izleriyle ilk teknik ey lemler ve mlekilik arasnda 500.000 yllk bir sre vardr. Pennsylvania niversitesi Antropoloji Profesr Loren Eiseley, in sann hayvanlar dnyasndan milyonlarca yllk bir sre sonunda ay rldn ve insan zelliklerini ar ar kazandn belirtmekte ve: "Ancak bu kuraln bir istisnas vardr. nsan beyni hzl bir ge lime gstermi ve bylece teki akrabalarndan kesin olarak ayrl masn salamtr," demektedir.
(*) Hominid: Hominidae snfndan ok ilkel insan tr.

Bize dnmeyi reten kimdi? Antropologlarn zorlu almalarna byk saygm olduu hal de, antropoid ya da hominidlerin yaad fosil buluntularna daya nlarak ispatlanan tarih ncesi a beni pek ilgilendirmemektedir. Homo sapiens'in ilk ta arac ne zaman kullandnn da pek nem li olduunu sanmyorum. Bence, gezegenimizin en zeki yarat il kel insan olduuna gre, tanrlarn suni bakalatrma iin bu yarat semelerinden daha mantkl bir ey olamazd. Beni asl ilgilendi ren, ilkel insann ballk, sevgi ve arkadalk gibi moral deerleri ilk kez ne zaman kazanddr. Atalarmz bu deiime urarken na sl bir etki altndaydlar? Onlara ilk sayg duygusunu kim vermiti? Cinsiyetle ilgili utan duygusunu kim alamt? lkel insanlarn neden birdenbire giyinmeye baladklarnn ak la yatkn bir aklamas var mdr? ne srlen dncelerden ou iklimdeki deiiklik ve kararszlklar bir etken kabul etmekte, bir blm de antropoidlerin sslenmek isteiyle giyinmeye baladkla rn savunmaktadr. Eer bu aklama doru olsayd, ormanlarda ya ayan empanze, goril ve orangutanlarn da yava yava pantolon giymeye ve ss eyalar takp taktrmaya balamalar gerekirdi! Antropoidler hayvan yaamndan henz syrldklar bir zaman da neden llerini gmmeye balamlard? lkel insanlara birtakm yabani bitkilerin tohumlarn toplama y, sonra onlar ezip su katarak oluturduklar bulamac piirerek ye mek yapmasn kimler retmiti? Antropoid, hominid ve teki ilkel insanlar milyonlarca yl hi bir ey renmeden yaamken, birdenbire nasl olup da o kadar ok ey renivermilerdi? Bugne kadar bu nemli soruya hi dik kat edilmi midir? nsanln kkenini aklamaya ynelen aratrma alanlar ok ilgintir. nsann neden, nasl ve hangi tarihte zeksn kazand sorusu ise en azndan onlar kadar ilgintir. Loren Eiseley yle demektedir: "Bugn insann olduka yakn tarihlerde ortaya ktn kabul ederiz, nk bu ortaya k bir patlama gibi olmutur. nsan beyninin eitilmesinde grev alan g lerin etkisi olmadan, birka insan topluluunun verdii yaama sava bylesine gl, yksek zihinsel yetenek ve zellikler yaratmaya yeterli olamazd. Bir baka ey, bir baka eitici etken, evrim ku ramlar ileri srenlerin dikkatinden kam olmalyd."

19

I
Ben de ite bundan kukulanmaktaym. Konu zerinde ural anlarn gz nne almadklar kesin bir etken mutlaka vardn Bu etken, dnya-d yaratklarn gezegenimizi ziyaret ettiini ilen sren kuram incelenmeden; bu yaratklarn, kaltmsal etkenleri^ yapay olarak geirilmesinden; genetik kod'un ilenmesinden; v| zeknn anszn belirmesinden sorumlu olup olmadklar anlalma! dan bulunamaz. nsann dnya-d "tanrlar" tarafndan yaratldm n ileri sren kuramm glendirmek iin sylenecek baka ey] 1er de vardr: Justus von Liebig, 1847'de yazd "Kimyasal Mektuplar"inin yirmi ncsnde yle demekteydi: "Amonyak, karbonat, kired fosfat ya da potasyumu incelemi olan bir kimse, bu maddelerden s, elektrik ya da baka doal glerin etkisiyle oalma ya da daha yksek gelime yeteneinde bir organik mikrobun olumasnn h e | men hemen imknsz olduunu bilmelidir." Byk kimyac ayn za-l manda, hayatn l maddelerden oluabileceini, ancak gzel sanat^ lara dkn kimselerin hayal edebileceini ileri sryordu. Bugn! hayatn l maddelerden ktn biliyoruz!.. Modern aratrmaclar, dnya zerinde ilk hayatn bir buuk milyar yl nce ortaya ktn kabul etmektedirler. Profesr Hansl Vogel bu konuda unlar sylemektedir: "O gnlerde karalar ve ilk geni okyanus, hl oksijensiz olan bir atmosferle evriliydi. O sra- larda hayattan yoksun olan yerkrede metan, hidrojen, amonyak,; buhar ve belki asetilen ile hidrojen siyanidi vard. te hayat bu or-i tamdan olumutu." Bilim adamlar hayatn kkenini bulma abalan srasnda ilkel atmosfer koullarnda inorganik maddelerden organik maddeler oluturmay denediler. Nobel dl alan Amerikal Profesr Harold Clayton Urey, il kel atmosferin, gnmz atmosferine oranla mor-tesi nlarn iinden gemesine kar ok daha duyarl bir yaps olduunu san maktayd. Sonunda meslekta Dr. Stanley Miller'i, her trl hayat iin gerekli olan amino asitlerin laboratuvarda yaratlacak ve radyas yon etkisine uratlacak ilkel bir atmosferde oluup olumayacan deneysel olarak aratrmaya tevik etti. Stanley Miller deneylerine 1953 ylnda balad. e bir cam kapta metan, amonyak, hidrojen ve buhardan olu an suni bir ilkel atmosfer yaratmakla balad. Deneyin her trl mikroptan arnm olarak srdrlebilmesi iin, bugn Miller aygt

20

olarak bilinen arac, on sekiz saat sreyle 180 santigratta tuttu. Cam krenin st yarsna, srekli olarak elektrik yk boaltan iki elektrot yerletirdi. Bylece, 60.000 voltluk yksek frekans kullana rak ilkel atmosferde bir frtna yaratt. Bu arada daha kk bir cam krede artlm su stlyor ve bir tp araclyla ilkel atmosfe rin bulunduu byk kreye buhar yollanyordu. Souyarak suya dnen buhar yine kk kreye dnyor, burada yeniden stla rak ilkel atmosferin bulunduu kreye yollanyordu. Bylece Mil ler, zamann balangcnda dnyada oluan deviri, laboratuvarnda yaratm oluyordu. Deney hi durmakszn bir hafta srd.

Kk aptaki frtnann srekli imeklerinin etkisindeki ilkel atmosferde ne mi olutu? Miller'in piirdii, iinde asparajin, alanin ve glisin, baka bir deyile biyolojik sistemlerin kurulmas iin gerekli olan amino asit ler bulunan bir "ilkel orba..." Akas, Miller'in deneyinde inorga nik maddelerden, karmak organik maddeler kmt. Miller'in deneyini izleyen yllarda, ayn dorultuda, ama dei ik koullar altnda saysz deneyler yapld. Sonuta on iki amino asit retildi ve hayat iin gerekli olan amino asitlerin ilkel atmosfer den kabilecei konusundaki btn kukular silindi. Baka bilim adamlar amonyak yerine nitrojen, formaldehid ve hatta metan yerine karbondioksit kullandlar. Miller'in elektrik bo almalar yerine spersonik dalgalar ya da tek bir nda toplanm normal k dalgalan koydular. Sonularda en kk bir deiiklik yoktu! Hibirinde organik hayat izi olmayan btn deiik ilkel at mosferlerin amino asitler ve nitrojenden arnm organik karbonik asitler rettikleri grld. Baz deneylerde zel ilemler yaplan at mosferler eker bile retiyordu. Bu olaydan nasl bir sonu karmalyz? nsan dnmeye balayal beri, evresindeki her eyi kutuplan drarak deerlendirmeye almtr; aydnla kar karanlk, scaa kar souk, hayata kar lm. Ayn biimde btn yaayan madde leri "organik", btn cansz maddeleri de "inorganik" olarak nitele me huyu da, kutuplayarak deerlendirmenin geni kapsamna girer. Ancak her ar ucun arasnda yer alan basamaklar olduu gibi, or ganik ve inorganik kimya arasna kesin bir snr izmek uzun sre dir imknsz duruma gelmitir. Gezegenimiz soumaya baladnda, gaz moleklleri kark biimde duran hafif maddelerden olumu bir "ilkel atmosfer" orta ya kmt. Bu atmosferde yer alan maddelerin ou, Miller'in ha zrlad ilkel orbada yer alanlard. Yeryzndeki yksek slar ve zayf yerekimi yznden hel yum ve serbest hidrojen gibi hafif gazlarn uzaya kamasna kar lk, nitrojen, oksijen, karbondioksit ve benzeri ar gaz moleklleri atmosferde kalmlard. Bugn de atmosferimizde hidrojen, asl du rumu olan serbest biimde bulunmaz; yalnz kimyasal bileimler iinde bulunur. Szgelii iki hidrojen atomu bir oksijen atomuyla birleerek bir su molekln oluturur. (Kimyasal simgesi: H , 0 ) Bir sre sonra atmosferdeki devir balad. Su buharlaarak yer-

22

yzndeki lk radyasyonla birlikte buhar bulutlar halinde ykseldi ve ok yukarlarda souyarak yamur biiminde geri dnd. Bu il kel yamur, scak kaya tabakalarmdaki inorganik maddeleri kopara rak okyanusa srklyordu. Bu arada atmosferde bulunan amon yak ve hidrojen siyanidi gibi inorganik bileimler de okyanusta eri yor ve kimyasal tepkimeler (reaksiyonlar) oluturuyorlard. Dnya atmosferi, milyonlarca yl iinde oksijen bakmndan gitgide zengin leti. Bu gelime olduka yavat. Bugn bilim adamlar, ilk atmos ferden, gnmzn oksijenli atmosferine geiin 1.2 milyar yl sr d konusunda gr birlii etmilerdir. Bu gelimenin balang cnda, iindeki saysz eriyik madde biimleri yznden, ilkel haya tn gelimesi iin birinci snf bir kltr ortam olan ilkel orba var d. Hayatn her zaman bir organizmayla, en basit durumunda da bir organizma hcresiyle ilintili olduu sylenir. Bir organizmann yaad metabolizmasyla ispatlanr ve gelimesiyle gsterilir. lev ler (fonksiyonlar) hayat kurarlar. Yukarda sz edilen bugn kabul edilmi ller mutlaka do ru mudur? Eer doruysalar bir virs yaamyor demektir. Bir vi rs hibir madde ve enerji deiimi geirmedii gibi, bir ey yemez ve dk karmaz. Yalnz yabanc hcrelerin iinde oalma yoluyla artan bir parazittir. yleyse hayat nedir? Bir gn bunu tanmlamay baarabilecek miyiz? Hayatn kkenine inen yolu izlediimizde karmza u hayati soru kar: lk canl hcre nereden gelmitir? Theodor Schwann (1810-1882) ve Matthias Schleiden (1804-1881) temel konularla ilgili aratrmalar yapan bilginlerdi. Schwann, hayvanlarn ve bitkilerin hcrelerden olutuklarn kantla mt. Schleiden de ekirdein nemini kavramt. Daha sonra Aziz Augustin mezhebi barahiplerinden Gregor Johann Mendel (1822-1884) Brn'de tabiat tarihi ve fizik dersi verdii sralarda fa sulye ve bezelyelerden melez oluturma deneylerine girimiti. leri ci rahip sabrl deneyler sonunda kaltmn kanununu bularak ka ltm biliminin kurucusu olmutu. nsanlar, hayvanlar ve bitkiler iin geerli olan bu kanunlar g nmzde de geerliliklerini srdrmektedirler. On dokuzuncu yz yln ortalarnda, btn hayati grevleri hcrenin yklendii ispat-

23

lanmt. Bu ispat, btn byk biyolojik keiflerin temeli oldu. imdiyse rntgenoloji, ultra-mikroskopi ve benzeri yeni teknikler hcreleri ve ekirdeklerini incelememize byk lde yardmc ol maktadrlar. Kaltmsal etkenlerin geirilmesi ve depolanmasna yarayan bil gi merkezlerinin, hcre ve ekirdeklerinde yer ald sanlmaktadr. Bu alanda olduka yeni saylabilecek aratrmalar sonucunda her organizmann belirli say ve biimde kendine zg kromozomla r olduu bulundu. Kromozomlar kaltmsal etkenlerin tayclar- ' dr. Szgelii, insan gvdesinin hcreleri 23 ift, yani 46 kromozo ma; arnm hcreleri 8 ift, yani 16 kromozoma; koyunun hcreleri ise 27 ift, yani 54 kromozoma sahiptirler. Hcrelerin protein moleklleri amino asit zincirlerinden mey dana gelirler. Bu bilimsel bulgu, canl hcrelerin amino asitlerden nasl kt biiminde yeni bir soru dourdu. Rutherford Platt, proteinlerin canl hcreler var olmazdan n- ' ce nasd olutuu biimindeki ksmen zlm sorunla ilintili ola rak, Harvard niversitesinden Dr. George Wald'in savunduu ku ram aklar. Wald'a gre bu sorunun zmn belirli doal koul lar altnda amino asitler salayacaktr. Miami'deki Molekler Ev rim Enstitsnden Dr. S.W.Fox, amino asit eriyiklerini kurutarak bu dnceyi snad. Gzlemleri sonunda amino asitlerin uzun, ip lik biimi yaplar oluturduklarn ortaya kard. Bu mikroskopik zincir bileimlerinde yzlerce amino molekl vard. Fox bunlara, protein benzeri madde anlamna gelen "protenoid" adn verdi. Profesr J.Oro ve Profesr A.P. Kimball'in incelemelerinin ar dndan, Dr. Matthews ve Dr. Moser adl iki kimyac, 1961 ylnda zehirli prusik asit ve sudan protein retmeyi baardlar. Saik Ensti tsnden bilim adam, Robert Sanchez, James Ferris ve Leslie Orgel de, ekirdekte bulunan ekirdek bazlar karbonhidratlar ve fosforik asit bileimlerinden oluan ve metabolizmayla oalma iin kesinlikle gerekli olan ekirdek asitlerini sentetik olarak retmeyi baardlar. Biyoloji ve kimya alanlarnda yaptmz bu kk gezintide okura anlatmak istediim, canl organizmalarn kuruluunun bir kimyasal ilem olduuydu. "Hayat", laboratuvarlarda yaratlmakta dr. Ama ekirdek asitlerinin hayatla ne ilgisi vardr? ekirdek asitleri karmak kaltm ilemini belirlerler. Adenin, guanin, sitosin ve timin adl drt bazn sralanmas btn hayat bi-

24

imleri iin geerli olan genetik kodu verir. Bu kefin yaplmas, kimyann, hayat evreleyen esrar perdesini geni apta aralamas na yardmc oldu. ekirdek asitleri, srekli gazete okurlarnn yakndan tand iki grupta toplanmlardr. RNA (ribosenucleic acid) ve DNA (deoxyribosenucleic acid). RNA ve DNA, hcrelerdeki protein sentezi iin kesinlikle gereklidirler. Bugne kadar incelenen organizmala rn proteinleri yirmi kadar amino asitten kuruludur ve bir protein moleklndeki amino asitlerin sralanmas, ya da dzenlenmesi, DNA'daki drt bazn (= genetik kod) sralanmasyla belirlenir. Genetik kodun yapm bildiimiz halde, kromozomlarda depo lanan bilgiyi okumamz henz imknszdr. Bununla birlikte amino asitlerin btn hayat oluturduklar ve protein moleklleri iindeki dzenlenilerinin genetik kod tarafndan ynetildiini dnmek bi le akla durgunluk vericidir. Biyolojik Saatli Bomba adl kitabnda George Rattray Taylor, Nobel dl kazanm iki bilim adamnn, Dr. Max Perutz ve Profesr Marshall W. Nierenberg'in ileride ger ekleebilecek akl almaz ihtimaller zerindeki grlerine yer ver mektedir. Dr. Max Perutz yle demektedir: "Tek bir insan hcresinde yer alan krk alt kromozoma dalm yz milyon ift ekirdek baz' vardr. Bu durumda belirli bir kromozomdan belirli bir geni nasl silebilir, bakasn ekleyebilir, ya da onarabiliriz? Bence bu nun uygulanmas imknsz gibidir." Genetik kodun kefinde nemli rol oynayan Profesr Marshall W. Nierenberg ise olduka deiik bir kanda: "Bir gn zorluklarn stesinden gelineceinden kukum yoktur. Btn sorun, bunun ne zaman olacadr. nmzdeki yirmi be yd iinde hcreleri sente tik genetik bilgilerle programlamakta baarya ulaacamz sanyo rum." Stanford niversitesi Genetik Profesr Joshua Lederberg de nmzdeki on, ya da yirmi yl iinde kaltmsal etkenleri ileyebile ceimize inanmaktadr. Sonu olarak, kaltmsal etkenlerin ve onlarn geirilmesinin i yzn kavrayabileceimizi artk biliyoruz. Biz insanlar bunu bildik ten sonra, uzay yolculuunu bilen ve dolaysyla bizden bilimsel a dan binlerce yl nde olan dnya d akll yaratklarn bilmemesi iin hibir neden yoktur. New York Hudson Enstits yneticisi fiziki, matematiki

Herman Kahn ile, Hudson Enstits yelerinden ve Amerikan h kmeti danmanlarndan Anthony J. Wiener, Yaayp Greceksiniz adl kitaplarnda 31.10.1966 tarihli Washington Post'ta kan gene tik kodun ilenmesinin gelecekte dourabilecei sonular konulu ya zya yer vermektedirler: "On ya da on be yl sonra bir ev kadn zel bir dkkna gire cek, tohum paketi gibi birtakm paketleri inceleyecek ve zerlerin deki etiketlerden ocuunu seecektir. Her pakette bir gnlk don durulmu embriyon bulunacak ve alc, etikette sa ve gz rengiyle gvdenin bykln ve umabilecei zek paydasn okuyacaktr. Ayrca embriyonun herhangi bir kaltmsal bozukluk tamad ko nusunda bir garanti olacaktr. Kadn setii embriyonu doktoruna gtrecek ve karnna yerletirtecektir. Bundan sonraki dokuz ay iinde embriyon, kendi ocuuymu gibi byyecektir." DNA btn kaltmsal etkenleri kendinde toplad gibi hcre lerin kurulmasna yarayan genetik bilgilere de sahip olduundan, gelecek iin yrtlen bu trden tahminler akla yatkndr. DNA, btn hayat yaps iin kusursuz bir "delikli kart"tr. nk yalnz yirmi amino asiti dzenlemekle kalmaz, tpk modern hesap makinelerindeki delikli kartlar gibi protein zincirlerinin bala masn ve sona ermesini de ynetir. Ayrca elektronik hesap maki nelerinin yapt ilemlerin merkezdeki bir kontrol unsuru tarafm dan denetlenmesi gibi, hcrelerdeki DNA zincirlerinin ilemleri de srekli denetim altndadr. DNA moleklnn yapsn daha yirmi drt yandayken b yk bir baaryla inceleyen James D. Watson, almalarnda izledi i yolu ifte Sarmal adl kitabnda anlatmtr. Watson ve arkadala r, Nature dergisinde yaynladklar DNA moleklnn, garip spiral biimli bir merdivene benzeyen yapsn aklayan 900 kelimelik ya zlaryla 1962 Nobel dl'n kazanmlard. Ancak Wat-

(*) Zek Paydas: Kiinin zek yann, gerek yama orannn lOCle arpm. Normal bir kiinin paydas 90-100 arasdr. 32 34 X 100 = 94.1 40 34 X 100 = 117.3

son'un kitab az daha yaynlanamyordu. Harvard University Press yetkilileri, Watson'un olaylar itenlikle aklamasna kar km lard. Sofu bilimsel aratrma mitolojisinin Watson'un korkusuzca szleri karsnda yklabileceinden korkmulard. Gerekten de Watson baarlarn, meslektalarnn kendisinden nce yapt al malara ve yanllklara borlu olduunu aka sylemiti. 1967 Aralnda Amerika'da ilgin bir olay oldu. Bakan Lyn don B.Johnson, bir basn toplantsnda byk bir bilimsel baary aklad: "Bu, mrnzde okuduunuz en ilgin makale olacaktr. ok byk, ok yce bir baaryla kar karyayz! Yeni bululara ve ha yatn temel srlarna giden yolun kapsn aacak bir baar!" A B D Bakann bu kadar heyecanlandran nasl bir olayd? Kaliforniya, Palo Alto'daki Stanford niversitesi bilim adamla r, biyolojik adan etkili olabilecek bir virs ekirdeinin sentezini baarmlard. Phi X 174 adl bir virs trnn genetik modelini iz leyen bilginler, ellerindeki ekirdekiklerden, btn hayat ilemleri ni denetleyen dev bir DNA molekl kurmulard. Suni virs ekir dei daha sonra bir tayc hcreye konmutu. Bir sre sonra suni virsler tpk doal olanlar gibi gelimilerdi. Parazit olduklar iin, iinde bulunduklar hcreleri, Phi X 174'n modelini izleyen mil yonlarca yeni virs retmeye zorlamlard. DNA moleklnn verdii emirlere uyan hcreler, amino asit lerden milyonlarca protein bileimi retmilerdi. Her yeni bileim programlanan rnee kesinlikle uyuyordu. Kaliforniyal bilim adam lar yz milyon yeni hcrenin yaratlmas srasnda yalnz bir "gene tik hata" olutuunu hesaplamlard. Watson, Crick ve Wilkins'in DNA yapsn aklamasndan aa yukar on be yl sonra nemli bir bilimsel keif yaplmt. Nobel dl alan Profesr Arthur Kornberg ve arkadalar, Phi X 174 virsnn genetik kodundaki binlerce bileimin ifresini zmeyi baarmlard. Kaliforniya'daki laboratuvarlarnda hayat retmilerdi! Birok okur bu konu d biyokimyasal bulularn kitabmn ana fikriyle ne ilgisi olduunu soracaktr. Btn bu incelemeleri ve bulular daha ilk aklandklar gnlerden beri merakla izlemekte yim. Neden mi? nk varlan sonularn mantkl bir sralanma gsterdiine inanyordum. Jodrell Bank radyo teleskop istasyonu kurucu ve y-

27

neticisi Sir Bernard Lovell, bu sralanma konusundaki grlerini yle aklyordu: "Son iki yl iinde dnyamz dnda hayat olup olmad soru su zerindeki tartma, ciddi ve nemli bir durum almtr. Tart malarn ciddi oluu son zamanlarda pe pee ortaya kan bilimsel grlerin sonucudur. Bu grlere gre gne sistemimiz ve dn ya zerindeki organik hayat, evrendeki tek vaka deildir." 1969 yaznda 'Physical Review Letters'de West Virginia'daki Green Bank radyo teleskopunu kullanan Amerikal bilim adamlar nn, uzaydaki gaz ve toz bulutlarnda formaldehid bulunduunu ka ntladklar akland. Formaldehid kimyada kullanlan renksiz, k t kokulu bir koruyucu ve dezenfektandr. Amerika'daki yirmi radyasyon kaynann on bei tarafndan aratrlan ve imdiye ka dar uzayda rastlanlan en karmak kimyasal bileim olan formalde hid, amino asitler yoluyla hayat oluturan ilkel unsurlarn listesini bir hayli kabartyordu. Hatta bir bakma, uzayda hayat bulunduu konusundaki kukular ateleyen bir yaktt. Eer baka gezegenlerde hayat varsa, dnyamza gelmi, bilin meyen kozmonotlarn genetik kod zerinde yaptklar ilemlerle ata larmz akll hale sokan ve bizim ancak bugn elde ettiimiz bilgi leri beraberlerinde getirmi olmalar doaldr. Tevrat'taki yaratlla ilgili ilk bilgi yledir: [Tekvin (yaratl blm), V, 1-2] "Allah adam yaratt gnde, onu Allah benzeyiinde yapt, on lar erkek ve dii yaratt ve onlar mbarek kld ve yaratldklar gnde onlarn adn Adam koydu." Bence bu, ancak bilinmeyen akll yaratklarn, ilkel insann ge netik kodu zerinde yapacaklar bir yapay bakalatrma yoluyla ola bilirdi. Bylece insan, birtakm zihinsel yetenekleri birdenbire kaza nabilirdi. Szgelimi bilin, hafza, zek, el ileri ve teknolojiye kar bir yetenek. Tevrat'taki yaratl hikyelerinden bir bakasnda kadnn k keni konusunda daha deiik bir bilgiyle karlayoruz: (Tekvin, II, 21-23) "Ve R A B Allah adamn zerine derin uyku getirdi, ve o uyu du; ve onun kaburga kemiklerinden birini ald, ve yerini etle kapla d; ve R A B Allah adamdan ald kaburga kemiinden bir kadn yapt, ve onu adama getirdi. Ve adam dedi: imdi bu benim kemik lerimden kemik (!) ve etimden ettir (!); buna Nisa denilecek, n k o insandan alnd/'

28

Kadnn adamdan yaratlm olmas mmkndr, ancak tm plak gzelliiyle Havva'nn erkek gsnn dar kaburga kafesin den kmas iin bir sihirbaz hilesi ya da tbbi bir mdahale gerek mi olmaldr! Belki de bir erkek tohum hcresi yardmyla yaratl mtr. Ancak Tekvin'de, Cennet'te kadn bulunmad belirtilir, o bakmdan tohumun ancak bir imbikte yetitirilmi olabilecei d nlebilir. lkel insanlarn yerleme merkezlerindeki maara resimle rinde imbii andran nesneler vardr. Bilimde ok ilerlemi ve ke miklerin bak biyolojik tepkimelerini (reaksiyonlarn) bilen uzay llarn erkein iliini hcre kltr olarak almalar ve tohumu bura da gelitirmeleri de mmkndr. Kolaylkla ulalabilen insan ka burgasnn, biyolojik adan mmkn olan bu yaratma hareketi iin en uygun kap olduu kukusuzdur. Btn bunlar aslnda birer tah mindir, ancak bugnk bilimsel bilgiyle bile uygulanabilirler. Kadnn birdenbire ortaya k, Ta Devri kemikleri zerinde ve maara duvarlarnda dii figrlerin izilmesine yol am olmal dr. Gerekten de erken Ta Devrinde "ana tanralar" ad verilen figrler maara duvarlarnda belirmeye balamlardr. Bunlarn en gzel rnekleri La Gravette (Fransa), ukurca (gney Trkiye), Laussel (Fransa), Lespugne (Fransa), Kostyenki (Ukrayna), Willen dorf (Avusturya) ve Petersfels (Almanya) da grlr. Btn bu resimler 'Vensler' adyla da bilinirler. Hemen hep sinde ressamlarn, cinsel organlar ve hamilelik zelliklerini iyice be lirtmek iin byk aba harcadklar gze arpar. Eserlerin hangi amaca hizmet ettiklerini ve neden ilk kez erken Ta Devrinde belir diklerini bilmemekteyiz. Homo sapienlerin dnyann deiik blge lerinde iki yoldan ortaya kt dnlebilir: Genetik kodun tasar lanm bakalatrlmasyla ve diilerin yapay olarak retilmesiyle. Ancak "yeni" insanlar hayvanlarla iliki kurmaya devam ediyor lard. dem'in de bu gnah iledii kukusuzdu, nk bir aralar maymun benzeri hayvanlarla iliki kurduunu hatrlyordu. Oysa ya pay bakalatrmann ardndan yeni insanlarn doal olarak birbirle riyle iliki kurmalar gerekiyordu. Bu bakmdan hayvanlarla, oal maya yol aan ilikiler kurma alkanlna dnmek geri atlm bir adm oluyordu. Bu geriye dn insanm dn hazrlam ola maz myd? Ayn zamanda yeni trden hcrelerin yaratdmasma kar ilenmi bir kaltsal gnah myd? Birka bin yl sonra 'tanrlar' bu geri dne el atarak durdur dular. (Bu konuda daha syleyeceklerim olacak.) Hayvan ve insan

melezlerim yok ettiler, yeni insanlardan iyi korunmu olanlar ayra-l rak, ikinci bir yapay bakalatrmayla onlara yeni genetik malzeme! aladdar. Palaeoantropologlar, bizim de iinde bulunduumuz homo sa-j pien grubu neantropidlerin, hl maymuna benzer durumdaki! pre-hominidlerden anszn, korkun bir hzla ayrlmas karsndal akna dnmektedirler. Ayrlmann nedeni olarak kendiliindeni bakalama ne srlmektedir. lk atalarmzdaki balca deimeleri gsteren preantropolojik tarihleri gz nnde tutarsak, genetik kod zerinde ilk suni baka-f latrma, M.. 40.000 ile 20.000 yllar arasnda uygulanm olmal-/ dr. kinci bakalatrma ise daha yakn bir zamanda, M.. 7.000 ile 3.500 yllar arasnda yer almtr. Bu tarihlerin doru olduunu kabul edersek, 'tanrlarn' ilk dnya ziyaretinin, ilk kadn figr ve resimlerinin maara duvarlar na izildii zamanlarda olduu ortaya kar. Antropoloji bilginleri bu kadar geriye giden tarihlerden pek e kinirler. Ancak gnmz biliminin tartmasz kabul ettii zaman deiimi etkisi her ada geerlidir. Zaman deiimi, gerek bugnn, gerekse gelecein yldzlara ras uzay uularnn tasarlanmasnda gz nnde tutulan bir etki dir. Gnmzde bulunmu da olsa, bu etkinin bir kanuna bal olu u onu her zaman iin geerli klar, dolaysyla k hznn hemen altnda yol alan uzay gemilerindeki 'tanrlarn' dnyay ziyareti sra snda da geerlidir. Antropologlarn bu bilimsel olguyu gz nne almalarnn za man gelmitir. Aldklar anda, atalarmzn nasl ortaya ktna ve zeklarm nasl kazandklarna ilikin sorularn birou derhal karlk bulacak tr. 'Tanrlarn' dnyay ziyaretlerinin stnden ok zaman geme mitir. Binlerce yl nce dnyamza gelmi olanlarn uzay gemisin de topu topu on be, yirmi yl gemi durumdadr. Zaman deiimi kuraln, bilinmeyen astronotlara uygulayan herkes, homo sapiensten kadn yaratan 'tanrlarn', Musa'ya Ahit Sand'nn yapm konusunda teknik emirleri veren 'tanrlar' olabi leceini hemen anlayacaktr. Bunu kavramann biraz g olduunu biliyorum, ancak doru da olabilir. Btn bunlarn yalnzca birer tahmin olmadn bir kez

30

daha belirteyim. Astronomi uzun sredir bu zaman deiimleri ze rinde baaryla almaktadr. Ancak asl nemli olan arkeologlarn ve antropologlarn da bu kural kabul etmeleridir.

UNCU BOLUM AMATR BIR ARKEOLOG SORULAR SORUYOR

Amatr arkeologlarn, hayal gcnn dizginlerini salvermek ve uzmanlara sinirlendirici sorular sorabilmek gibi birtakm byk avantajlar vardr. Ben de amatr bir arkeolog olarak bu avantajlar dan, tarih ncesi buluntularn kurulduu dokunulmaz saylan zemin leri sarsmak iin yararlanyorum. Amatr merakllar ar alkan dr. zenli koleksiyoncu, okur ve gezgin olurlar, nk turnay g znden vurmak iin kuramlarna en iyi cephaneyi salamalar gerek lidir. Marsilya'daki Elektro-Akustik Aratrmalar Enstits, 1964 ilkbaharnda yeni binasna tand. Tanmann zerinden birka gn geince Profesr Vladimir Gavreau'nun yanndakiler ba ar s, bulant ve kantdan yalanmaya baladlar. alanlarn bir bl m ise nbete tutulmuasna titriyorlard. Elektro-akustik alann da incelemeler yapan bir enstitde bu duruma olsa olsa laboratuvarlardaki denetim d radyasyonlar yol aabirdi. Byle dnen bil ginler, ellerinde stn duyarlkl (hassas) aralarla btn binay do laarak, arkadalarnn hastalanmasna yol aan kaa aratrdlar. Buldular da. Ancak, hastaln nedeni denetim d elektrik frekans larnn radyasyonu deildi. Havalandrma aygtndan (cihazndan) kaan ve btn binay sbsonik (sesalt) titreimlere boan alak frekans dalgalaryd. Sk sk aratrmalara yardmc olan rastlantlardan biri bylece Profesr G avreau'ya yirmi yldr zerinde allan ses dalgalar ko nusunda nemli bir adm attrd. Profesr olaydan sonra, havalandrmann istemeden yapt e yin, deneysel olarak ve berek yaplabileceini dnd. Sonunda

32

arkadalaryla birlikte dnyann ilk ses tfeini oluturdu. Bu, bir z garaya satran tahtas dzeniyle yerletirilmi altm bir tpten ku rulu bir arat. Deney gn bu tplere durmadan sktrlm hava verildi ve sonunda 196 hertzlik bir notaya ulald. Yeni binann du varlarnda atlaklar grlmeye balad; laboratuvardakilerin midele ri ve barsaklar ac verecek biimde titreiyordu. Ara derhal dur duruldu. Profesr Gavreau deneylerini srdrmek istiyordu, ama nce deneyde grev alacaklar iin koruyucu aralar hazrlatt. Yeni geli tirdii aygt, gerek bir "lm borus'ydu. 2.000 vat gle 37 hertz lik ses dalgalar yayyordu. Aygtn tam gle deneyi Marsilya'da ya plamad, nk birka kilometrelik bir yarap iindeki binalar yer le bir etmesi iten bile deildi. Profesr u gnlerde yirmi metre uzunluunda bir "lm borus'nun yapmyla uramaktadr. Ayg tn kesinlikle ldrc olan 3.5 hertzlik ses dalgalar yaymas bek lenmektedir. Bu lm borusunun ge iecekte yaratabilecei korkun grnt ler bir yana, gemite olmu bir olay hatrlatmas ilgintir. Seilmi insanlar ayaklarn bile slatmadan rdn nehrini a tktan sonra, alt metre kalnlnda savunma duvarlaryla evrili Eriha kentini kuatmlard. Kuatma srasnda rahipler kent evre sinde sert admlarla yrmek ve "borularn" almak gibi karmak emirler almlard. Olayn bundan sonraki blm, Tevrat'n Yeu kitabnda (vi, 20) aynen yle anlatlmaktadr: "Ve kavm bard, ve khinler borular aldlar; ve vaki oldu ki; kavm boru sesi iittikleri zaman, kavm yksek sesle bardlar ve duvar olduu yere kt, ve herkes kendi nne doru olarak kavm ehre kt, ve ehri aldlar." Ne avaz kt kadar baran rahiplerin sesi, ne de binlerce borunun amatas alt metre kalnlnda bir duvar ykmaya yetmez di. Ancak bugn, ldrc alak frekanslardaki ses dalgalarnn Eri ha surlarn rahatlkla yerle bir edebileceini biliyoruz. Bern niversitesi arkeologlarndan Dr. Mottier, svire radyo sunda benim de katldm bir tartmada, gemite devlerin yaa madn, nk byle bir soyun varln gsterecek hibir fosilin bulunmadn sylemiti. Ne var ki, Tarih ncesi Kurumu'nun eski Fransa Delegesi Dr. Louis Burkhalter, olduka deiik kandadr. 1950 ylnda Revue du Muse de Beyrouth 'da yle demitir:

Yldzlara Dn / F:3

33

"Aleyen anda* dev adamlarn yaad bilimsel olarak ka ntlanm kabul edilmelidir." Hangi taraf hakl? Kim ne derse desin, normal insanlar tarafn dan kullanlamayacak kadar anormal byk llerde ta aralar bulunmutur. Suriye'de Safita'nn alt kilometre kadar tesindeki Sasni'te arkeologlar ortalama 3,8 k lo arlnda akmak tandan aralar bulmulardr. Ayn Fritissa ('Dou Fas)'da bulunan akmak ta ara lar da kmsenecek gibi d ;ildir. Uzunluklar 32 santim, genilik leri 22 santim, arlklarysa 4 kilo 200 gram kadardr. Normal in san yapsna gre yaplacak bir hesap, bu kaba aralar kullanan var lklarn buuk metre boyunda olmalar gerektiini gsterir. Bulunan aralarn dn da, bilimsel olarak tannan en az bu luntu, gemite devlerin varln iaretler: 1 - Cava devi 2 - Gney in devi 3 - Gney Afrika (Transvaal) devi Bunlar hangi soyun temsilcileriydiler? Srden ayrlm yaratklar mydlar? Yanl programlanm bakalamalarn rnleri miydiler? Baka dnyalardan gelmi dev kozmonotlarn soyundan myd lar? Genetik koda uygun olarak, zel biimde yaratlm ve geli mi teknik bilgileri olan zeki varlklar mydlar? Fosil buluntular sorularma kesin karlklar verememektedir. Dzenli bir atalar zinciri kurmak iin ok zayf kalmaktalar. Byle bir aile aac bir gn zellikle seilmi bir blgede sistematik ola rak incelenecek midir? Zaman zaman nemli buluntu haberleri gel mekte dir, ama bunlar hemen hepsi rastlant sonucu ele geirilmi tir. Ancak belgeler -ki eski kaynaklar harfi harfine kabul etmeli yiz- devlerin varln aka belirtmektedir. Musa Tekvin, VI, 4'te yle der: "Allah oullar insan kzlarna vardklar ve bu kzlar onlara o cuk dourduklar zaman, o gnlerde, hem de ondan sonra yery-

(*)

Tarih ncesi an eski palaelotik devri sanayiine verilen ad. Yontma ta tekni inin ikinci dnemi.

34

znde Nefilim* vard; bunlar eski zamandan zorbalar, hretli adamlard." Saydar, X I I I , 33'te de yle bir kayt vardr: "Ve orada Neflimden olan Anak oullarn, Neflimi grdk; ve kendi gzmzde biz ekirgeler gibi idik, ve onlarn gznde de yle idik." Tesniye, III, 11 bize bu yaratklarn fiziksel yaps hakknda tahminlerde bulunmamz salayacak ayrntlar veriyor: "nk Refalardan arta kalan ancak Basan Kral Og vard; i te onun yata demir yatakt; o Ammon oullarnn Rabba ehrinde deil midir? nsan arnna gre uzunluu dokuz arn** ve eni drt arn idi." Tevrat'ta Deylerden kukuya yer brakmayacak kadar aklkla sz eden yalnz ilk be kitap deildir. teki kitaplar da bu stn in sanlar yer yer anlatrlar. Kitaplarn yazarlar deiik zamanlarda, deiik yerlerde yaam kiilerdir, bu bakmdan birbirleriyle iliki kurduklar dnlemez. Din bilginlerinin bazen ileri srdkleri gi bi, ktl simgelemek iin kitaplara sonradan sokuturulduklar da gerek deildir. Bunu ileri srenler yazlanlar biraz yakndan in celerlerse, devlerin her zaman savamak, ya da teke tek dvmek gibi uygulanmas mmkn ilerde grndn, ancak manevi kav ramlar ve davranlar tartma konusu olduunda ortadan kaybol duklarn greceklerdir. te yandan, devlerin belgelenmesi Tevrat'a zg deildir. Ma ya ve nka mitleri de Tufan'dan nce 'tanrlar' tarafndan yaratlan soyun, devler soyu olduunu kaydeder. Bu mitlerdeki en nemli devler Atlan (Atlas) ve Teitani (Titan)'dr. Tpk "uan tanrlar"mz gibi devler de destanlar, efsaneler ve kutsal kitaplar dnyasnda sk sk boy gsterirler; ancak hibir za man tanrlarla e dzeyde tutulmazlar. Ciddi bir engel, devleri dn yaya balamaktadr: Uamazlar... Yalnz bir dev kesinlikle bir tanr nn dl olarak tanmlanrsa, gklerdeki yolculuklara katlabilir. Devler ounlukla tanrlarn alak gnll sadk hizmetkrlar ola rak karmza karlar. Sonunda budala, ahmak yaratklar olarak ta nmlanarak yazl eserlerden silinip giderler.

(*)

Nefilim: ri, dev adamlar.

(**) 1 Arn: 0.45 m.'dir.

Nice'teki Centre International d'tudes Franaises'in ynetici si Profesr Denis Saurat gibi bir bilgin, devlerin ciddi incelemesini yapmtr. Profesr, devlerin bir zamanlar kesinlikle var olduunu sylemektedir. Ve bundan kuku duyan bilginlerin, eninde sonun da, dev mezarlarna, yirmi metreyi akn ykseklikte dikilmi ta bloklar olan menhirlere, dolmenlere, iri talardan yaplm mezar odalarna ve daha birok kocaman anta, son ve en nemli olarak da, ar byklkteki kayalarn tanma ve ilenmesindeki teknik yeteneklere kar kamayacaklarn belirtmektedir. Bugn hl hay ranlk duyduumuz dev ldeki mimari aheserlerin ve byk usta lkla ilenmi kayalarn yapmn ancak devlerin ya da bizce bilinme yen teknik yetenekleri olan yaratklarn varln kabul edersek ak layabiliriz. Gezilerim srasnda rastgeldiim tarih ncesi antlar karsn da, kendi kendime o antlarn kkeni ve amac konusunda yaplm aklamalarn yeterli olup olmadn sorarm. Buna kesin bir kar lk verebilmek iin bir araya gelinmesi ve gerek yazl, gerekse d ncede kalm yorumlarn geerlilii cesaretle aratrlmaldr. 1968 ylnda arkadam Hans Neuner ile Peru'ya yaptm yol culukta, Cuzco'daki eski nka kalesi snrlarnda, 3500-3800 metre kadar ykseklikteki Sacsayhuaman (Falcon Rock)'da bulunan dev binalar bir kez daha ziyaret ettim. Elimizde metreler ve fotoraf makineleriyle, insann harabe demeye dilinin varmad kalntlara yaklatk. Karmzdaki ne bir ta yn, ne de tarihi bir binann tannmaz duruma gelmi ykntsyd. Sacsayhuaman tepelerindeki kaya labirenti, tekniin son ola naklar kullanlarak yaplm stn bir bina gibiydi. Bu platoda, ta tan devler, maaralar arasnda dolaarak , be gn geiren biri nin, btn grdklerinin alar nce insan eliyle, ya tahta iviler ve tatan kaba saba ekiler kullanlarak yapldn syleyen akla malara inanmas imknszdr. te lt mz rneklerden yalnz biri: Tepenin yznden ko parlm gibi duran 11 metre yksekliinde ve 18 metre geniliin de granit bir bloktan, 216 santim yksekliinde 34 santim geniliin de ve 83 santim derinliinde dikdrtgen biimi bir para kesilmiti. lk bakta birinci snf alma rn olduu gze arpyordu! Par ann kartlda hibir beceriksizlik, dzensizlik, ya da kaba i lem izi yoktu. ok yetenekli ta iilerinin yllarca alarak, para y drt kenarndan derinlemesine kestiini kabul etsek bile, para-

36

run arka yzn, hem de o kadar dzgn biimde, kayadan ayrma y nasl baardklar bir bilmece olarak kalr. O alarn ta iilerin de bugnn kesici aralar yoktu; herhalde paray kayadan asitler yardmyla ayrabilecek kimya bilgisine de sahip deildiler. Yoksa sahip miydiler? Derinlikleri 60 ile 80 metre arasnda deien maaralara in dik. Maaralarn yollar, bilinmez bir gle sarslmasna kesinti ye uram, ksmen yklm ve i ie gemilerdi. Tavan ve duvarla rn geni blmleri korunmutu. Bunlar gnmz imento yaplary la yar edebilecek lde kusursuzdular. Hibir ey birletirilmemiti; birletirici unsurlarla tutturulmu en ufak bir para bile yok tu. Her ey kalptan km gibiydi. Keskin kenarlar hep dik aly d. Yirmi santim geniliindeki granit kntlar, tahta kalptan daha dn karlm gibi dzgn basamaklar oluturuyorlard. Her keden karmza kabilecek srprizlerin heyecanyla ga lerilerden ve odalardan geerek yukarlara ktk. Aklmda hep bu teknolojik aheserlerin hi de inandrc olmayan arkeolojik akla malar vard. Bir zamanlar, Sacsayhuaman'n st kesimlerinde s tn biimde ina edilmi savunma duvarlarnn bulunmu olmas da ha akla yatkn geliyordu. Kusursuz biimde ilenmi bu heybetli ta lar, ok byk bir binalar dizisinin paralan olabilirdi. Blgede ya placak sistemli aratrmalar bu binalarn ortaya kmasn ya da ye niden kurulmasn salayabilirdi. Kendi kendime sorduum bir soru da, Sacsayhuaman'n st ke simindeki "harabeler" iin yaplm derli toplu bir aklama olup ol madyd. Yanarda patlamas m? O yaknlarda bir tane bile olmamtr. Yerkabuundaki hareketler mi? Son iddetli hareketin 200.000 yl nce yer ald sanlmaktadr. Depremler mi? Depremler, dzensiz kalntlar arasnda birok dzenli kalnt brakmazlard. Sorularn ardndaki soru iaretlerini artran bir konu da, ilenmi granit bloklarda, ancak byk lde ki yksek slarda grlen camlama izinin bulunmasdr. Doann anormallikleri mi? Granit bloklarda dzgn alm yivler ve yanlarndaki bloktan koparlp alnm olduklar izlenimini veren zvanalar vardr. Ne Cuzco'daki arkeolog, ne de Lima mzelerindeki meslekta lar, incelediimiz yaplar hakknda doyurucu aklamalar yapamyorlard. "n nka" diyorlard, "belki de Tiahuanaco kltr."

Elbette kiinin bilgisizliini kabul etmesinde ayplanacak bir yan yoktur. Sacsayhuaman'n st kesimlerinde grdmz yaplar hakknda hi kimsenin kesin bir ey bilmedii gerektir. Kesin olan bir ey vardr: Bu karmak yaplar, bizce bilinmeyen yaratklar tara-1 fndan, bilinmeyen bir tarihte, bilinmeyen yntemlerle yaplmlar-1 dr. Yaplarn, nkalarn Gne Tanrs kalesinin yapmndan nce var olduu ve ykld da kesindir. Bu, Bolivya platosundaki Tiahuanaco iin de geerlidir. Konu zerinde birok kitap okumu, bu arada Tiahuanaco ile ilgili olaanst eyler renmitim; ancak gzlerimle grdklerim her eyi ayordu. Tiahuanaco'da bulunan "su borular" hakknda da epey ey okumutum. Bolivya platosuna yaptm son yolculukta bunlar zel olarak inceledim. Deniz yzeyinden 4000 metre ykseklikteki Tiahuanaco'ya ikinci kez gelmitim. lk ksa gezimde "su borularna" pek dikkat et memitim; ama bu kez o eksiklii de giderecektim. Bu yarm borularn ilk dikkati eken rneini, yeniden kurul mu bir tapnan duvarna yerletirilmi olarak buldum. Oraya key fi olarak konulmutu. Turistler dnlerek, dekoratif amala kon mu olmasnn dnda, duvardaki durumu olduka anlamszd. Baka yerlerdeki "su borularn" da inceledikten sonra onlar hakknda okuduklarmn doru olduunu anladm. Przsz kesitle ri, cilalanm i ve d yzeyleri ve dzgn kenarlaryla tamamen modern grnteydiler. Borularda yivler ve birbirine uyan karlk l kntlar vard. Bylece kolayca birletirilebiliyorlard. Arkeologlar tarafndan n nka kabilelerine balanan bu yapt larn teknik ve mekanik kusursuzluklar karsnda armtm; an cak uzun sre "su borusu" olarak snflandrlan buluntularn iinde ift borulu olanlarna rastlaynca, aknlm bir kat daha artt. Tek borular bal bana birer aheserken, karma tek para kaya dan, kusursuz dik al kesimleriyle ift borular kmt! Borularn yalnz st blmlerinin bulunmas nasl aklanabilir?

Acaba bu borular hi "su borusu" olmu mudurlar? Belki de baka trl, hayali gibi gelen bir aklamalar vardr. Geleneksel efsaneler ve var olan ta resimleri, 'tanrlarn'daha insan yaratlmadan Tiahuanaco'da bulutuklarn belirtirler. Uzak amzn dilinde bu, bilinmeyen astronotlarn ilk stlerini Bolivya platosunda kurduklar anlamna gelir. Bu yaratklarn emrinde ok

38

gelimi bir teknoloji vard; tpk bugn bizlerin laser m ve birok elektrikli aygt kullanmamz gibi. Bu adan bakldnda, "su boru larnn", binalar arasndaki enerji kablolarn korumak iin yaplm olmas daha akla yatkn deil midir? Tiahuanaco'daki borular yapabilen varlklarn, olaanst tek nik yetenekleri olmalyd. Bylesine yksek zek dzeyindeki varlk lar, ok daha basit bir alma ve ok daha az bir abayla, ayn ta ta iki kat fazla su aktacak daha geni bir delik amak dururken, yan yana iki delii olan borular yapma budalalm gstermezlerdi. Ayn ekilde bu akll yaratklar, suyun iletilmesi iin dik al bii mi semezlerdi; nk kelerde su ve pislik toplanacan bilmele ri gerekirdi. Hem bu borular su borusu olarak kullanlacak olsalar d, uzayl teknisyenler alt blmlerini de yaparlard. spanyol fatihleri 1530'larda yerlilere Tiahuanaco'yu kimlerin kurduunu sorduklarnda hibir bilgi alamamlard. Yerliler span yollara, Tiahuanaco'nun tanrlarn insan yaratt yer olduunu an latan efsanelerden sz etmilerdi. Ayn "tanrlarn" borular yaptk larn ve onlar su borusu olarak kullanmadklarm sanyorum. Arkeologlar ve antropologlar, btn tarihsel buluntular tarihlemek iin ellerinden geleni yaparlar. Bir buluntu tarihlenir tarihlenmez, var olan sistem iindeki yerini alr ve stne hemen bir ka talog numaras konur. Bilimin bugne kadar kulland en doru yntem C-14 ynte midir. Bilginler, atom arl 14 olan radyoaktif karbon izotopu (C)'nun atmosferde sabit miktarlarda bulunmasndan hareket ede rek bu yntemi kullanrlar. Bu karbon izotopu btn bitkiler tara fndan emilir, yle ki aalar, kkler, yapraklar ve otlarda deime yen miktarlarda bulunur. Ancak btn canl organizmalar, u ya da bu biimde bitki yedikleri iin, insan ve hayvanlarda da ayn oranda C-14 vardr: Radyoaktif nesnelerin, yeni radyoaktif nesneler eklenmedike, ayrlp dalma sreleri kesindir. Bu dalma sresi insan ve hayvanlarda lmle, bitkilerde de hasat ya da yanmayla balar. Ortalama 5600 yl iinde karbon izotopu C-14'n yars dalr. 11.200 yl sonra drtte biri, 22.400 yl sonra da ancak sekizde biri kalr. Atmosferdeki asl C-14 miktar bilindii iin, fosillemi orga nik maddelerdeki C-14 oram karmak laboratuvar almalaryla bulunur. Bu orann atmosferdeki sabit C-14 miktaryla ilikisi de bir kemiin ya da kmr parasmn yan belirler. lek bir yolun kenarndan kesilerek yakdan otlarn klleri, bu

39

bitkilerin yalarn yanl olarak binlerce yl gsterecektir. Neden? nk bitkiler her gn, C-14' milyonlarca yl nce emmi organik maddelerden elde edilen karbon petroln emmilerdir. Ayn ekil de bir sanayi blgesinden kesilen ve ya emberlerine gre elli ya nda olan bir aacn klleri C-14 yntemiyle incelendiinde, aa cn ok uzak gemite dikildii sonucu kacaktr. Bu yntemin doruluu ve gvenilirlii konusunda kuku duy maktaym. Bugne kadar yaplan lmler, C-14 izotopunun atmos ferde her zaman ayn olduu iddiasna dayanyordu. Bunun doru olduu kesin mi? Ya yntem daha balangcndan yanl temele oturtulduysa? Tanrlarn Arabalar adl kitabmda, eski din kitaplarndan rnekler vererek tanrlarn, acak nkleer patlamalarn ortaya kard tr den korkun slar e ide edebildiinden ve radyasyon silahlarna ya banc olmadklarndan sz etmitim. Szgelii, Glgam Destann da Enkidu, "gklerdeki canavarn zehirli soluu" yznden lyor du. Mahabharata'd savalarn "tanrlarn ldrc soluuyla" kaplanan zrhlarn ve gvdelerini ykamak iin sulara atlay anlat lyordu. Bu iki durumun ve 30 Haziran 1908 sabah Sibirya'daki Ta iga'da grlen "patlama'nn gerekte atom patlamas olduunu ka bul edersek? Hiroima, Bikini atol nkleer deneyleri, Sovyetler Birlii, Sahra ve in'deki denemeler de dahil olmak zere, radyoaktif nes nelerin atmosfre yayld her yerde, C-14 dengesi bozulmutur. Bylece bitki, hayvan ve insanlarn hcrelerinde, lmlere temel alnan atmosferdeki sabit C-14 miktarndan daha ok C-14 birik mitir. Bu kuram tartlamaz. Kabul edildiinde de kesin denilen bilimsel tarihlemeler hakknda kukular doar. Bilinmeyen astro notlarn ziyaretiyle ilgili kurammzda uratmz zaman blmle ri yle genitir ki, araya girecek "kk" bir hesap hatas 20.000 yl gibi yanllklara yol aabilir. ok eskilere giden tarihlemelerden kuku duymamn nedenle rinden biri budur. Tiahuanaco'yu ele alalm. Grevlerini tamamla yan kozmonotlar oradan ayrlrlarken, herhalde arkeologlar ve an tropologlara miras kalacak eyalar brakmamlard. Ellerinde mo dern aralar bulunan bu yaratklar snmak iin kmr atei kullan mazlar, kemiklerini de yanlarma alp gtrrlerdi. Baka bir deyi le, pelerinde, tarihlenebilecek hibir iz brakmamlard. Astronot-

40

lann ini yeri olarak kabul ettiimiz blgelerden toplanan, analiz edilen ve tarihlenen kemik ve kmr kalntlar, tanrlarn kalesinin ykntlar arasna binlerce yl sonra yerlemi insanlara aittir. Bu ke miklerin Tiahuanaco'nun kurucularna ait olduunu ileri srmek byk bir hatadr. Yeni sorular sormaktaym, nk eski karlklar beni doyurmuyor. Arkeolojinin bilimsel disiplin olarak 200 yllk bir gemii var dr. Temsilcileri byk bir titizlikle kazmalarna taklan paralar, kil tabletleri, kap paracklarn, krk mlekleri, ekilleri, resimleri, kemikleri ve daha bir dolu eyi toplarlar. Bu buluntular, ancak 3500 yllk geerlilii olan bir sistem iinde zenle dzenlerler. Ama hi kimse atalarmza olaanst teknik ve arkeolojik baar lar elde etme yeteneini neyin verdiini bilmez ve aklayamaz. n sanlar, "tanr"lara duyulan zlemi, "tanr"lar honut etme isteini ve "tanr"lar tarafndan verilen grevleri birok grkemli yapnn ar dndaki itici g olarak ileri srerler. "Tanr"lara duyulan zlem mi? Hangi " tanr" lara? "Tanr"lar tarafndan verilen grevleri yrtmek mi? Hangi "tanr"larn verdii grevler? "Tanr"larn harikalar yaratmalar, baka varlklardan stn i ler yapmalar gerekirdi. cat edilmi 'tanrlar' ve yalnzca hayal r n olan "tanrlar" insanlk bilincinde uzun sre kalamazlard. Sz n ettiimiz " tanrlar" n, atalarmz zerinde derin izler brakabile cek ve insann ideolojik ve din dnyasna yzyllar boyu egemen ola bilecek gte ve akl dzeyinde gerek yaratklar olduu grn bu yzden savunuyorum. yleyse ilkel insanlara kendini kabul ettiren kimdi? Hayali kuramlara kulak vermekten korkmamalyz. nk Heraklitus'un (M.. 500) bir zamanlar syledii ey, ne yazk ki bu gn de geerlidir: "Gerek kimi zaman ylesine inanlmazdr ki, ki i onu bilmekten kanr." Peru'nun bakenti Lima'nn dousundaki Cajamarquilla dala rnda bir harabeler blgesi vardr. nsan gemiinin henz bilginler tarafndan dikkate alnmayan blmnden kalan deliller, burada yol yapmak iin alan buldozerler tarafndan her gn yok edilmek tedirler. Bu blgeye yaptmz gezide, merakl nesnelere dikkatimizi ekecek birine gerek yoktu, nk her admda bir tanesine taklyor-

duk. Yollarda, Viet-Kong'lularm, dergi ve televizyondan tandmrz deliklerini andrr, tilki yuvas benzeri yzlerce delik vard. Elbette bunlarn bir zamanlar yerlileri hava aknlarndan korumak iin kazl dklarn ileri srmeyeceim. Buna cret edemem, nk yirminci yzyldan nce hava aknlar olmad bilinen bir gerektir! Cajamarquilla'daki deliklerin ap 60 santim, derinlikleriyse 1.70 metre kadard. Bir tek sokakta bu deliklerden (!) 209 tane say dm. ok nemli ve pratik bir amaca hizmet etmi olmasalard, kaz mak iin onca aba harcanr myd? Yerliler yzlerce delii nasl aklyorlard? Bir zamanlar tahl ambar olduklarm syleyerek... Bu aklama, hele insan gvdesine uygun biimde kazlm de likler incelendiinde hi inandrc olmuyordu. Deliklerin tahlla doldurulmamas iin bir neden yoktu elbette, ancak tahl bir sre son ra filizlenecek, ya da nemli topran ve rutubetli scan etkisiyle ryp gidecekti. Hem tahl bu dar ambardan nasl boaltlacakt? Elimizde tahl olmad iin, ambarlardan birini kumla doldur duk. Sonra ellerimiz ve kreklerimizle boaltmaya koyulduk. stte ki te birlik blm pek zorluk karmad, ama orta derinlikten aa sn boaltmak epey yorucu olmaya balad. Son te bir ise tam bir ikenceydi. Ellerimizi ve bamz delie sokuyor, bir avu kum alyor, kendimizi yeniden yukar ekerek elimizdekini kenara koyu yorduk. Ancak bir sre sonra elimizi, kafamzn zerinden kumlar dkmeden aramayacamz bir derinlie vardk. Ardndan krekle ri de bir yana brakmak zorunda kaldk, nk deliin darl kre i kaldrmamza izin vermiyordu. Sonunda iplere kk kovalar balayarak aaya sarkttk. Bunlar kreklerle doldurmaya abala dk. Btn gn, aklmza gelen her hile ve her arac kullanarak a ltk. Yine de deliin dibinde kalan 15-20 santimlik blm boalt may baaramadk. O kalan blm belki hl oradadr. Bu deliklerin "tahl ambar" olduu syleneli beri bir soru akl m kurcalyor. Cajamarquilla yerlileri neden byk aclara katlana rak bylesine dar delikler kazmlard? Neden bir byk aile ambar yapmamlard? Cajamarquilla iyi dzenlenmi bir ehir toplumu olduuna g re, bir tek geni ambar yapma dncesinin kendiliinden biimlen mesi gerekirdi. O noktada yaptm incelemelerden sonra, uzun sredir kabul

DRDNC BLM INSANLN HAFZA DEPOSU

Kimi zaman byk aba harcadmz halde adlar, adresleri, telefon numaralarn ve dnceleri hatrlayamanamz nedendir? Aradmzn, beynin gri hcreleri arasnda bir yerde sakl olduu nu ve yeniden bulunmay beklediini "sezeriz". ok iyi bildiimiz bir eyin ans nereye gitmitir? Neden bilgi depomuzu istediimiz zaman ve biimde kullanamayz? Texas'li James McConnell ve Robert Thompson, anlarn ve bulunduklar yerlerin srrn zmek iin on be yl harcamlard. Her trden deneyi yaptktan sonra mkemmel sonulara ulaacak son bir deneye girimiler ve bu deneyin yldzlar olarak Dugesia Dorotocephala ailesinden bir solucan trn semilerdi. Bu yara tklar beyin tayan organizmalarn en ilkelleri arasndaydlar, ama ayn zamanda, hcre blnmesiyle tamamen yenilenebilme zellii olan karmak bir yapya sahiptiler. Bu kk solucanlardan biri pa alara blnrse, her para kendi kendini yeniler ve kesinlikle ek siksiz bir solucan olurdu. Thompson ve McConnell, yldzcklarn, zayf bir elektrik dev resi baladklar plastik bir tekneye braktlar. Altm vatlk masa lambalarn da teknenin stne yerletirdiler. Solucanlar ktan e kindikleri iin (afotik) lambann her yannda kvrlyorlard. Bilim adamlar yakp sndrme oyununu iki saat srdrdler. Bu s renin sonunda solucanlar srekli deiimlere hi aldrmaz olmular d. Kendilerini tehdit eden ldrc bir tehlike olmadn, yalnzca karanl aydnln, aydnl da karanln izlediini anlamlard. Thompson ve McConnell bu kez k etkisiyle birlikte, lambann yanmasndan bir saniye sonra yaratklara ulaan zayf bir elektrik

44

oku uyguladlar. Az nce k etkisine aldrmayan yaratklar elek trik akmn hissedince yine kvrlmaya baladlar. Ardndan solucanlar iki saat kendi balarna brakldlar. De ney tekrar balaynca hayvanlarn k yandktan sonra bir elektrik oku geleceini unutmadklar grld. Artk beklenen ok gelmese bile kvrlyorlard. ki sabrl aratrc daha sonra solucanlar kk paralara bl dler ve paralarn byyp, tam birer solucan olmalar iin bir ay beklediler. Sre sonunda btn solucanlar deney teknesine yerle tirdiler ve dzensiz aralklarla yakp sndrmeye baladlar. So nu ok artcyd: Yalnz yeni bir kuyruk gelitiren kafa blmle ri deil, yeni bir beyin oluturan kuyruk blmleri de, beklenen elektrik okunun korkusuyla kvrlyorlard ! Eski anlar depolayan hcrelerde, g;mi deneyleri yeni olu an hcrelere geirecek kimyasal ilemler mi olmutu? Kesinlikle evet. "Hnersiz" bir solucan, "hnerli" bir hemcinsi ni yedii zaman, kurbannn elde etmi olduu yetenekleri devralr. Baka laboratuvarlardaki deneyler, belirli hnerler retilmi hay vanlardan alman hcrelerin, bir baka hayvann gvdesine yerleti rildiklerinde ilevlerini srdrdklerini dorulamtr. Szgelii, bir takm farelere, yemeklerine ulamak istedikleri zaman zel renkli bir dmeye basmalar retilmiti. Derslerini tamamen renince ldrlen hayvanlarn beyinlerinden alnan paralar, eitilmemi fa relerin karn boluuna alanmt. Eitilmemi fareler birka saat sonra ayn renkli dmeyi kullanmasn renmilerdi. Mercan ba lklar ve tavanlar zerinde yaplan deneyler de, renilmi bilgi nin bir gvdeden tekine belirli hcrelerin aktarlmas yoluyla gei rilebilecei iddiasn dorulamtr. Bugn anlarn hafza molekllerinde depoland; RNA ile DNA molekllerinin hafzann zn kurduklar ve tadklar ka bul edilmi bilimsel bir olgudur (vaka). Bu aratrmalar bir adm daha ileriye gtrlrlerse, bilgi ve hafzann insan lmyle birlik te kaybolmas nlenecek, zeknn korunmas ve aktarlmas salana caktr. Sualt aratrmalar iin "programlandrlm" stn zekl yu nus balklarnn "dalg istasyonlarna" gidiini yaayp da grecek miyiz? Sokaklarda yol yapma makinelerini kullanan, beyinleri "prog ramlanm" maymunlar grecek miyiz?

45

Bunlar bugn gln gibi grnebilir, ama uygulanabilirlikle rinden kuku duyanlar, onlar ciddi ihtimaller olarak ele alanlardan daha fazla hayrete dmektedirler. Uzak gemite hafza zerinde bu trden ilemler yapabilecek bilinmeyen akll yaratklarn bilimsel kantlar henz yoktur. Bu nunla birlikte klovski ve Sagan gibi bilim adamlar, bizim bilimsel aratrma dzeyimizi ok am yaratklarn baka gezegenlerde ya ad ihtimalini gz nnde bulundurmaktadrlar. "Tanrlar" n yemeleri iin kitap verdii peygamberlerden sz eden Tevrat bizi bir kez daha dnmeye itiyor. Hezekiel III, 3, bu trden bir kitap lenini kaydediyor: "Ve bana dedi: Adem olu, karnna bunu yedir, ve sana verdi im bu tomarla barsaklarn doldur. Ve yedim..." Bu yolla "beslenen" peygamberlerin herkesten ok ey bilmele ri ve adalarndan daha zeki olmalar hi de artc deildir! DNA ift helezonunun bilimsel kefinden bu yana, gen ekirde inin organizmann kurulmas iin gereken btn bilgiyi ierdiini biliyoruz. Konuyu basitletirmek iin, bugn herkesin tan olduu delikli bilgisayar kartlarndan yararlanacak ve ekirdekte programla nan yap tasarsn bundan byle "hayat yneten delikli kartlar" ola rak adlandracam. Bu delikli kartlar, hayat ok kesin bir zaman tarifesine bal olarak kurarlar. Kendi trmz rnek olarak alalm. On yandaki bir erkek ve sekiz yandaki bir kz ocuk, yetikinlerin minyatr drler, ancak tam bir erkek ve kadn olduklar zaman sahip olacak lar niteliklerden henz yoksundurlar. Bymelerinden nce gvdelerindeki hcreler bir trilyon kere blnm olacak, her hcre b lnmesiyle birlikte de delikli kart tarafndan yeni bir yap dnemi balatlacaktr. Bylece ;rkek ve kz ocuklar hzla geliecek, yz ve gvde kllaryla gsler ortaya kacaktr. Delikli kartlar asla yan l yapmazlar; delikleri, gelimenin izleyecei yolu tam zamannda belirlerler. Bunun her organ2maya uygulanabilen bir olgu olduunu bir kez daha belirtmeliyim. Bu somut bilimsel temel zerinde, olduka mantkl bulduum bir dnceyi tartmak isterim. Uzak gemite, her birey iin olduu gibi, btn insanlk iin ortak bir yap tasars olamaz myd? nsanln kkeniyle ilgili varsaymlara kendi kuramm katmak iin gereken cesareti, antropolojik, arkeolojik ve etnolojik olgular-

dan alyorum. lkel insana btn bgilerin, yani kartlara delinen b tn emirlerin, tasarlanm yapay bakalatrma yoluyla dardan ve rildiini sanyorum. Kuramm insanln tarih ncesinin karanlklarna doru izler sek, insamn hem "dnyann olu", hem de "tanrlarn ocuu" oldu unu grrz. Bu ifte k noktas ok byk, akd almaz sonula ra yol amtr. Atalarmz "kendi" alarn, dorudan doruya yaayp gr mlerdi. Her eyi bilinlerine aktarmlar, her olay hafzalarnda depolamlard. Her yeni kuaa bu ilkel hafzann bir blm akta rlmt. Her kuak delikli kartlarda var olan deliklere yenilerini ek liyordu. Bylece kartlar bilgi bakmndan gitgide zenginleiyorlard. Zamann ak iinde birtakm bilgilerin kaybolmasna ramen bilgi lerin toplamnda bir azalma olmad. Bugn insan, yalnz kendi an larn deil, daha dem zamannda uzayda yolculuk eden tanrlarn programlandrdklarn da beyninde toplaptr. Gnmz bilgileriyle bu anlar arasnda, pek az insann belirli an larda aabildii bir engel uzanr. air, ressam, mzisyen ve bilim ada m gibi duyarl kiiler, bu ilkel an'daki yaratc drty sezer ve ou kez depolanm bilgileri yeniden elde edebilmek iin umutsuzca rpnrlar. Vahi toplumlarn bycleri, uyuturucu maddeler ve tekdze ezgilerle kendilerinden geerek bu engeli amaya abalarlar. Bence psychedelic* nclerin davranlarnn ardnda bile, on lar uyuturucu maddeler ve ok sert mzik yardmyla kendinden geme yollarn aramaya ynelten ilkel bir igd yatmaktadr. An cak bu gml dnyann kapsn aralayabilenler, geirdikleri dene yi bakalarna anlatamamaktadrlar. Szgelii, hayali bir ara, ya da mucizevi bir eylem anlatlmak istendiinde, Alaattin'in lambas anlr. Peygamberlerin anlattklar n harfi harfine kabul etmemin yan sra edindiim bir alkanlk da, eski insanlarn garip ilkel anlarnn ardnda, bugn (yeniden) bulunmay bekleyen birtakm gerekleri aramaktr. Alaattin'in lambasnn zellii neydi? Alaattin, lambann st n ovuturduu zaman doast varlklar maddeletirebiliyordu. Bu srtnme sonucu alan, bir maddeletirme makinesi olabilir miydi? i i
(*) Sann yaratan maddeleri (L.S.D. gibi) kullanmaktan dolay ortaya kan du-

47

Gnmz bilginlerinin nda lambann akla yatkn bir akla mas yaplabilir. Atom teknolojisinin ktleyi enerjiye, fiziin de enerjiyi ktleye dntrebildiini biliyoruz. Televizyon grntle ri, enerji dalgalarna dntrlen yz binlerce izgiye ayrldktan sonra ara istasyonlara datlrlar. imdi de hayal dnyasna bir adm atalm. Bir masa, yan yana gelmi saysz atomlardan oluur. Bu birlemi atomlar parala mak, enerji dalgalar halinde yollamak ve belirtilen bir yerde ilk du rumuyla yeniden birletirmek mmkn olduu takdirde, maddenin tanmas sorunu zmlenmi demektir. Tamamen hayal mi? Bu gn iin belki, ama gelecekte? Belki de eski insanlarn bellei, ok eski zamanlarda grdkle ri maddeletirmelerin ansyla doluydu. Bugn elik, sertlemesi iin sv nitrojene batrlr. Bu bizim iin yakn alarda bulunan do al bir ilemdir. Ama, belki de ilkel bellek yznden bu ilem eski alarda da biliniyordu. Hem de ok zalimce yntemlerle uygulan yordu. Eski insanlar yzn sertletirmek istedikleri kllar kor ha line getirip canl tutsaklarnn gvdelerine sokarlard! Peki ama in san gvdesinin organik nitrojenle dolu olduunu nereden biliyorlar d? Kimyasal etkisini nereden renmilerdi? Yalnzca deneylerin den mi? Atalarmz, ilerlemi teknolojilerini ve modern tp bilgilerini bi linmeyen akll yaratklardan almadlarsa, nereden elde etmilerdi? Zeki insanlar, birtakm cretli dncelere deney yoluyla, adm adm ulalaca ve aslnda hayal olan eylerin bir gn gerek olaca kansna nasl varmlardr? Bilim adamlarnn, ok uzak gemite, bilinmeyen akll yara tklar tarafndan insanln belleine aktarlan anlar geree dn trmek ve bunlardan mmkn olduu kadar ok ey renmek iste inden esinlendiklerine inanyorum. nk uzayn insanlk tarihi boyunca byk bir aratrma hedefi olmasnn, akla uygun bir ak lamas olmaldr. Teknik gelimenin btn aamalarnda ortaya kan kk iler lemeler ve her trden hayali dnceler yalnzca bir byk serve ne doru atlm admlard: Uzayn yeniden fethi! Bugn hl kark ve rahatsz edici bulduumuz dnceler belki de uzak bir gemite gezegenimiz zerinde gerekletirilmi lerdi. Uzaydaki balangtan beri var olan paralar kavramna ilk

48

kez, kitaplar gnmzde birok insan zerinde byk etki yapan Teilhard de Chardin (1881-1955) ile ilgili almalarm srasnda rastladm. Bu Cizvit'in, yaratln Katolik retisini, gnmz doa biliminin buluntularyla birletirmek istedii paleontolojik ve antro polojik aratrmalaryla yirminci yzyl dnyasnn resmini izmekte ne lde usta olduu ancak gelecek alarda anlalabilecektir. 1962 ylnda, yani lmnden yedi yl sonra yaplan iddetli teolojik tartmalar sonucunda Teilhard'n grlerinin Katolik retisine aykr olduuna karar verilmiti! Kozmik faaliyetlerin ne anlama geldiini bylesine ak biim de ifade eden bir baka kavram daha bilmiyorum. Maddenin ba langtan beri var olan paras atomdur. Atom ayn zamanda uzay da balangtan beri var olan maddesel paradr. Balangtan beri var olan baka paralar da vardr, szgelii zaman, bilin ve bellek gibi. Btn bu paralar henz aklanamayan yollarla birbirlerine bal ve ilikilidirler. Belki bir gn, bu trden daha da baka para lar, yani fiziksel, kimyasal ya da teki bilimsel kategorilerde snf landrlmayan ve tanmlanamayan gleri bulabileceiz. Bunlar maddesel olarak dnlp tanmlanamadklar halde, kozmik al malarda etkili olurlar. Btn aratrmalarn sona erecei snrlar uzayda uzanmaktadr. Pauwels ve Bergier'nin "nc Bin Yln lerine Hareket" adl kitaplarnda anlattklar iki olay, ilkel anlarn insan bilincinde kefolunmay bekledii yollu inancmla ayn dorultudadr. kisinde de yle gizli sakl bir yan yoktur. lki, gnmz atom teorisinin te mellerini atan, Nobel Armaan sahibi Hollandal Niels Bohr (1885-1962) ile ilgilidir. Dnyaca nl fiziki, uzun yllar arad atom modelinin aklna nasl geldiini aka anlatmtr. Bir gece dnde, yanan gazlardan oluan bir gnein zerinde oturduunu grr. Gezegenler yanndan ylan gibi sesler kararak ve tkrerek gemektedirler. Her gezegen, evresinde dnp durduu gnee g zel ipliklerle baldr. Gaz birdenbire katlar, gne ve gezegenler bzlr ve hareketsiz kalrlar. Niels Bohr bu anda uyanr ve dn de grdnn atom modeli olduunu anlar. Bu "ryas" sayesinde 1922 Nobel dln kazanmtr. Pauwels ve Bergier'nin anlatt ikinci olayn kahraman, hem d, hem de eylem adam olarak gzken iki bilim adamdr. ABD'deki Bell Telephone Company'de alan mhendislerden bi ri 1940 ylnda Londra'nn bombalanyla ilgili haberleri okumu

Yldzlara Dn / F:4

49

ve fena halde zlmt. Bir gz gecesi, uaksavar toplarn, bir uan nceden saptanm rotasna yneltebilecek, bylece mermi nin belirli bir noktada, ua vurmasn salayacak, bu arada uan hzna da bal olmayacak bir aracn planlarn izdiini dnde grd. Ertesi sabah dnde zaten izdii aracn taslan yapt. So nunda, iinde radarn ilk kez kullanld bir donatm kurdu. Tann m Amerikal matematiki Norbert Wiener (1894-1964) bu donat m ticari olarak imal etme almalarn ynetmekle grevlendirildi. Bence bu zeki bilim adamlarnn "dlerinde" grdklerinin te meli, "ok eski" bilgilerine dayanyordu. Balangta, her zaman pra tikte kantlanmas gereken bir dnce (ya da d) vardr. Genetik kodun grevini daha imdiden bilen molekler genetik bilginlerinin, hayatmzn delikli kartlarna bilinmeyen akll yaratklar tarafndan ne kadar -hatta hangi- bilginin programlandrdn bir gn bul malarnn mmkn olacan sanyorum. Hayali gibi gelebilir, ama bir gn belirli bir bilgi parasn, belirli bir amala ilkel bellekten alp kartmamza yarayacak ifre szckleri bile bulabiliriz. Kanmca uzayla ilgili anla, insanln evrimi boyunca bilinci mizin iine gitgide daha gl ol rak ilemilerdir. 'Tanrlarn' ziya reti srasnda gereklemi bulunan yeni dncelerin domasna n ayak olmulardr. Belirli ansl anlarda, bizi ilkel hafzadan ay ran engeller kalkar. O zaman, c epolanm bilgi tarafndan yeniden gn na karlan itici gler iimizde etkin duruma geerler. Matbaann ve saat yapmnn, otomobil ve uan, yerekimi kanunlar ve genetik kod ilevinin, dnyann deiik blmlerinde, deiik zamanlarda, hemen hemen birdenbire icat ve kefedilmesi yalnzca bir rastlant mdr? Gezegenimizin bilinmeyen akll yaratklar tarafndan ziyaret edildii dncesinin birdenbire belirmesi ve bir dolu kitapta dei ik kaynak ve delillerle birlikte ileri srlmesi de mi bir rastlant dr? Birtakm dnceleri, elde hazr bir aklama bulunmad za man rastlant diyerek silip atmak, elbette onlardan kurtulmak iin ok rahat ve kullanl bir yoldur. Genellikle btn faaliyetlerin ar dnda bir kural bulmak iin byk aba gsteren bim adamlar, ye ni dnceleri - n e kadar hayali grnrlerse grnsnler- ciddi aratrmaya uygun deildir diyerek reddedecek son kii olmaldrlar.

so

Bugn her organizmann, byme ve lme tasansmm ekirde inde ifrelendiini biliyoruz. yleyse btn insanlk iin hazrlan m bir tasar, stnde insan ncesi ve kozmik anlarn kaytl oldu u, her eyi kucaklayan bir delikli kart neden olmasn? Bu nerme, dnyay sarsan dncelerin, bulularn ve keiflerin, neden zaman iinde belirli bir noktada birdenbire ortaya ktn aklar. Zaman iindeki bu nokta delikli kart tarafndan programlanmtr! Seiciye den grev, karttaki noktalar saptayp, unutulmu ve bilinaltma girmi malzemeyi dar kartmaktr. Gnlk yaamn hararetli koumasndan, bilindn incele meye zaman kalmamtr. Yeni ve uyarc basklarn srekli seliyle zorlanan duyularmz, ilkel anlarn depoland noktalara hibir za man eriemezler. O bakmdan gemikin harikulade grntlerinin ve gelecee ilikin hayallerin zellikle hcrelerindeki keilerde, laboratuvarlarmdaki bilim adamlarnda] doayla ba baa bulunan fi lozoflarda ve tek balarna len insanlarda belirlemesinde yadrga nacak bir yan yoktur. Hepimiz uzak gemiten beri, bizi kar koyul maz biimde gelecee iten ve srekli) evrim geiren bir helezonun iinde yayoruz. Bu gelecek, stmzde byk etkisi olan "tanrla rn" gemiidir ve bir gn bizim iin 'imdiki zaman' olacaktr. Bu konunun kesin bilimsel kantn hl bekliyoruz. Ancak, kendilerine var olmu gerekler hakknda, karanlk gemite depolanm bilgile ri gn gelince aktaracak olan ustalk rn bir mekanizma veril mi sekin ruhlarn gcne inanyorum. O mutlu gn doana kadar da, "Bilime inanrm, ancak bilim dnyaya nesnelerin d grn nden baka bir adan bakma zahmetine hi girimi midir?" di yen Teilhard de Chardin'i desteklemeye kararlym.

51

BEINCI BLM KRE: UZAY GEMISI IIN IDEAL BIIM

Bugn kullanlmakta olan btn roketler kalem biimindedir. Bu biim ille de gerekli midir? Havasz uzayda kalem biiminin ne gerekli ne de ideal olmadnn gvenilir delilleri vardr. ok katl : roketlere benzemeyen ve hi olmazsa koni biiminde olan uzay ge mileri, komumuz aya uarken, kendi eksenleri evresinde dnmek zorundadrlar. Ne kadar kark ve tehlikeli! Uzay uularnn b tn kaytlarndan, rotadaki her deiikliin ok karmak bir do rultma manevras gerektirdiini biliyoruz. Byle durumlarda gemi nin bilgisayar saniyenin binde biri gibi ksa bir srede, uu yolun- 1 daki sapmay bulmak ve ayn abuklukla, rotay dzeltecek dorult ma jetlerini altrmak zorundadr. Bir tek kk dorultma hata s, ok zarar verecek sonulara yol aar, nk gemide ancak snrl miktarda bulunan itici g malzemesi ksa srede tkenecektir. Bu durumda, dorultma jetleri rota dzeltme grevini yerine getireme yecek, uzay gemisi de dnya atmosferine dnemeyerek yanana ka dar uzayda babo dolaacaktr. Bugn kullanlmakta olan roketler; kendilerini teknik adan ka ntlamlardr. nk hl grece zayf olan gnmz roket motorla ryla, yalnz kk srtnme yzeyi olan sivri ulu uan nesneler, dnya atmosferinin kaln "duvarn" aabilirler. Bununla birlikte yldzlararas yolculuklar iin byle ince, sivri aralar ideal deildir. Daha gl itici enerjilerin kullanlr duruma gelmesi, yeni tr uzay gemilerinin yapm iin bir anahtardr. Akl almaz enerjilerin teknolojinin emrine girecei gn artk pek uzak deildir. O gnler gelince, k hzna ok yaklaan bir ivmeye ulaan ve hemen hemen snrsz bir sre iin itici g salayan foton itici unsurlar, uygula ma alanna konacaktr.

O durumda gemiye alnacak yk konusunda da tutumlu olmak zorunluluu ortadan kalkacaktr. Bugn aya gidecek uzay gemUerine alnan her kilo yk bana 5180 kilo yakt almak gerekmektedir. Yakt durumu deiince gemilerin biimi de deiecektir. Eski kitaplar ve arkeolojik buluntular, beni binlerce yl nce dnyamza ulaan uzay gemilerinin kre biiminde olduuna inan drmtr. Gelecein uzay gemilerinin de (yine) kre biiminde ola candan kukum yoktur. Roket planlar yapan bir kii deilim, ama herkesin dnebile cei, tamamen inandrc grnen birtakm eyleri sralayabilirim: Bir krenin "n", "ard", "st", "alt", "sa" ve "solu" yoktur. Her durum ve dorultuda ayn yzeye sahiptir. Bu bakmdan, ayn ekil de "alt", "st", "n", "ard" olmayan uzak' iin kre, ideal biim dir. Bugn hl kurgu bilim d gibi grnen bir uzay kresini yle bir dolaalm, ama cimrilik tmedenL 500 metre apnda bir kre dnn. Bu canavar, gvdeden kan ve ieri ekileben rmcek ayaklar zerinde durmaktadr. i, denizar gemiler gibi deiik byklkte gvertelere blnmtr. Dev topun karn bl mnde (ekvatorunda), 180 dndrlebilen yirmi, ya da daha fazla itici unsurun yerletirildii byk bir ember bulunmaktadr. Geri ye sayma sfra vardnda, bu unsurlar milyon kere ykseltilmi yo un k dalgalar kartacaklardr. Uzay kresi gezegenden ya da yrnge zerindeki kalk istasyonlarndan kalkaca zaman, itici unsurlar k stunlarn dorudan doruya kalk alanna ynelte cekler, bylece kre korkun bir gle itilecektir. Kre, yerekimi olmayan alana vardnda ve bir sabit yldza ynelmi rotasna gir diinde, karn blmndeki itici unsurlar yalnz arada srada, rota dzeltmeleri iin atelenecektir. Her duruma derhal uyabildii iin, krenin tayfalara zarar verecek biimde yolundan kma tehlikesi yoktur. te yandan astronotlar pek honut edecek bir ey olacak tr; kre kendiliinden dnmeye balayacak, bylece d odalarda, arlkszlk etkisini, koullar hemen hemen dnyannkiyle ayn du ruma getirecek lde azaltan bir yerekimi yaratlacaktr. Kii yl dzlara usa bile, hl yal dnyann bir kanununa bal kalyor! Bu trden bir uzay kresinde, her dorultuda tehlikesizce rota dzeltmesi yapmann mmkn olduunu anlamak ok nemlidir. Krenin evresindeki elik zgaraya yerletirilmi itici unsurlar ok hzl saknma hareketlerinin ve abuk dnlerin yaplmasna im-

kn vereceklerdir. Bilardo oyuncular bu dnceyi kolayca kavraya caklardr: Saa dn gerektiinde, sola yerletirilmi dmen jetin den hafif bir itme gelecek, sola dnlecei zaman da bunun tersi olacaktr. Uzun sre nce galaksiler am kreler trndeki uzay arala r, uzayn sonsuzluu iinde minicik paracklar olacaklardr. Ik h zna yaklaan astronotlar bu srati yava, yumuak bir ak olarak duyacaklardr. Gemilerinde zaman durmu gibi olacaktr. Uzay kresinin iindeki "zamans;: zaman" boyunca neler ola caktr? Bir kere, o byklkte uzay istasyonlar gerekten yolculuk etmeye balad gn, gemide, dzenli ileyen bir gnlk program uygulanmas doal olacaktr. Robotlar, almakta olan motorlar ve makineleri denetleyecekler, bilgisayarlar rotann dzgnln salayacaklar, astronotlar laboratuvarlarda bilimsel aratrmalar ya pacak, daha atak tasarlar kuracak, yldzlar gzleyecek ve bilinme yen gezegenlerin smrlmesini dneceklerdir. Kre dakikada milyonlarca mil yol alrken, tayfalar iin gnler hafta, haftalar ay ve aylar yl olacaktr. Ve dondurma lahitlerinde yedek tayfalar, kre hedefine yaklanca yeniden diriltilmeyi bekleyeceklerdir. Ancak bu arada, krede zaman, gezegenimizde ve yldzlarda ki zamana oranla ok hzl geecei iin, saysz gezegende kltr ler yok olacak, birok kuan lmesine karlk yeni kuaklar doa caktr. Gezimizi bir topya yapmayacam. Kurgu bilim yazarlar ge lecein hayali uzay gemilerinden bol bol sz etmilerdir. Benim "k re hikyem" ise okurun hayalini tamamen ciddi bir dnceye hazr lamak amacn gtmektedir. nsanln yaratlnn anlatan ilk efsa neleri bu "kre hikyesi'ni aklmzda tutarak incelesek? Okullarmzda, balangta yalnz yer ve gk bulunduunu ve yeryznn bo, orak olduunu renmitik. Ama karanlkta bir k parldamaktayd ve hayatn balamas iin emir bu ktan gel miti. Dnyann yaratlnn aklanmasndaki her ey kesinlikle man tkldr. Evrendeki uzun uzay yolculuu srasnda elbette ki k yok tu, her yer kapkaranlkt. Ancak uzay aracnn gezegene inmesin den sonra "k vard". Gndz ve geceyi o zaman yaayan bilinme yen akll yaratklar, yolculuklarnn hedefinde, kendilerin verilen emre uyarak hayat balattlar ve zeknn ortaya kmasn salad lar.

54

Bilinen hemen hemen btn yaratl efsanelerinde, balang tan beri var olan, emrin ktan geldii gerei tekrarlanr. Polinezya adalarnda, ilk beyaz adamlar gelmezden ok nce, zengin bir szl gelenek vard. Sekin bir rahip topluluu, eski felsefi ve astro nomik bilgilerden bir tek szn bile deimemesine abalard, an cak bat uygarl ve Hristiyan misyonerler, asl nfusun sahip oldu u zengin gelenei ldrdler. 1930 ylnda dnyann en zengin Polinezya koleksiyonunun bulunduu Honolulu Bishop Mzesi, iki aratrma grubunu adalara gnderdi. Gidenlerin amac, bat smr geciliinin elinden kurtulmay baarm arklar ve yerlilerin soy bi limini korumakt. Yllar sonra, Thor Heyerdahl'la birlikte Kon Tiki salnda Pasifi gemi olan sveli bilgin Bengt Danielsson, eiyle birlikte Gney Denizi adalarndan bazlarna giderek, adallarn bi lincinde hl canl olan gelenekleri kda geirdi. Danielsson, Byk Okyanus'ta, Tahiti'nin 450 deniz mili ku zeydousundaki Tuamotu takmadalar arasndaki kk Raroia adasnda, Te-Yho-a-te-Pange adnda yal bir bilge tand. sveli bilgin, bu rahibin, halknn tarihini nasl plak gibi aktardn anla tr. Rahibin aktardklar ok artcdr: "Balangta ne karanlk ne k, ne kara ne deniz, ne gne ne gk; yalnz bo uzay vard. Her ey byk, sessiz bir boluktu. He sapsz yllar geti..." Anlatm daha doru olabilir mi? Uzayn neye benzediini biz lere, kesinlikle hibir teknik bilgisi olmayan, hindistancevizi ve ba lkla beslenen, petemal sarnm ilkel bir adam m anlatacak? Ba kalm Te-Yho-a-te-Pange baka neler diyor: "Sonra boluk hareketlendi ve Po'ya dnt. Her ey hl ka ranlk, ok karanlkt, sonra Po'nun kendisi dnmeye balad." Gne sistemine geldik mi? Gezegenlerin yrnge alanna gir dik mi? (Boluk hareketlendi.) Karanlk hl hkm sryordu. Bu rada Po denilen bir kre belirdi ve dnmeye balad. "Yeni garip, gler i bandayd. Gece deiiyordu..." imdi de gezegenin ekimi i banda. (... yeni garip gler...) Artk atmosfere giriyoruz. Ortalk gn gibi aydnlanyor. "... Yeni madde kum gibiydi, kum yukar doru byyen sa lam yer oldu. Sonunda dnya ana 'Papa' kendini aklad ve dar ya yayld ve koca bir lke oldu..." Sonra insanlar geni toprak parasna vardlar. Ancak "yukar doru byyen" (yukarlardan gelen kiinin edinecei izlenimdir

S3

bu) yeryzne varmalarndan nce, "kum gibi" maddeleri amalar gerekmiti. Bu, uzay gemisini saran havann, geminin yzeyine yap t gl srtnme etkisinin bir baka anlatm myd? Te-Yho-a-te-Pange yle devam ediyor: "... Bitkiler, hayvanlar ve suda balklar vard ve onlar oalyorlard. Tek eksik insand. Sonra Tangaloa, ilk atamz olan 'Tilki'yi yaratt..." Bu yaratl efsanesini asla unutmamalyz. Popol Vuh'ta, bir baka yk vardr. 'nsanln afann yce yazlarndan (ordan) olan ve gizli kitap niteliini tayan bu kitap, Orta Amerika lkesi Guatemala'daki Atilan gl dolaylarnda yaa yan byk Maya ailesinden Quich Kzlderililerinin kutsal yazs dr. Kitabn geni yaratl efsanesi insann ancak ksmen bu dnya dan kklendiini, 'tanrlarn' ilk "akl ihsan edilmi varlklar" yarat tklarn, fakat baarsz rnekleri yok ettiklerini ve dnyadaki g revlerini yerine getirince "gn kalbi" olan Dabavil'e, "karanlkta gren"in yanna dndklerini ileri srer. Quich Kzlderililerinin ta kreklerde yaayan ve tatan kan tanrlar kavramna sk skya bal olmalarnn nedeni bu mu dur? Bu kabilenin, Popol Vuh'ta anlatlan top oyunlu dinsel tren lerinin kk yaratl efsanesinde midir? Top oyunu kozmik ve b yleyici bir ayin, ya da yldzlara uuun simgesi (sembol) midir? Kuramm glendiren yaratl ykleri iinde Chibchalarn (yani, adamlar) efsanesi gerekten ilgintir. Bu insanlarn 1538'de spanyollar tarafndan bulunan tarihsel yerleme merkezleri, Ko lombiya platosunun dousundadr. spanyol tarihisi Pedro Simon, Chibchalarn efsanesini, "Noticias historiales de las conquistas de tierra firme en las Indias Occi dentales" adl yaptnda anlatr: "Geceydi. Hl dnyadan bir eyler vard. Ik 'bir ey evi'ne kapatlmt ve ondan kyordu. Bu 'bir ey evi' 'Chiminigagua' idi ve k ksn diye saklyordu. In parlaklnda eyler beliriyorlard..." evirmenler ve yorumcular iin "bir ey evi" szne doru d rst bir karlk bulmann ne kadar zor olacan biliyorum. Ama yerlilerin anlalmas ok g olan bu kavram olduu gibi yazlar na aktarmalar ve yerine e anlaml bir szck koymaya kalkma malar, bizim iin byk bir anstr. Yoksa bu gelenein zelliini

56

doru olarak yorumlamay ve byk nemini kavramay baaramaz dk. Gnmz bilgileriyle "bir ey evi"nin anlamn bulabiliriz. Chibchalar mrlerinde hi uzay gemisi grmedikleri iin, ona ne ad takacaklarn bilememilerdi. Bildikleri kelimelerle aklamak tan baka areleri yoktu: Ev gibi bir ey inmi ve iinden "tanrlar" kmlard. Peru'daki nkalarn gelenekleri, daha dnya yaratlmamken Uiracocha adl bir adamn var olduunu belirtirler. (Yani Viracocha, sonraki tanr Quetzalcoatl). Bu adamn tam ad, "Dnya eyleri nin yaratcs" anlamna gelen Uiracocha Tachayachachic'tir. Bu tanr aslnda hem erkek hem kadndr. Tiahuanaco'ya yerlemi ve orada bir devler soyu yaratmtr. Tiahuanaco'daki tek para tatan yaplma Gne Kapsyla ge leneksel yaratl hikyesi arasnda dorudan iliki olabilir mi? Uzaydan gelen ve yolcularnn insann yaratln balatan altn yu murta efsanesini, bilinmeyen yldzlardan gelmi bir uzay gemisinin gerek hikyesi olarak yorumlamakla ok kiisel mi davranyoruz? Gkten den altn ya da parlak yumurta, insanln gelenek sel yaratl hikyelerinde sk sk tekrarlanan gerek bir paradr. Paskalya adasnda yaayanlar, tanrlarna "uzayn efendileri" olarak taparlar. Bunlardan Makemake "gkte yaayanlarn" tanrsdr ve simgesi yumurtadr! Tibet'te Kantyua ve Tantyua adnda iki garip kitap vardr. As lnda bunlardan kitap olarak sz etmek doru deildir, nk yal nz Kantyua dokuz geni blmde 1083 kitab bir araya getiren 108 parmen ciltten oluur. Kantyua, "Buda'nn evrilmi sz" anla mna gelir ve Lamacln kutsal yazlarn ierir. Kantyua'nn ne mi, Kur'an'n Mslmanlara olan nemi gibidir. Tantyua, "evril mi reti" anlamna gelir ve Kantyua'nn 225 ciltlik yorumudur. ince yazlm olan bu kitaplar ok yer tuttuundan, Tibet'in da larla evrili vadilerine gizlenmi baz kylerin bodrumlarnda sak lanmtr. Kitaplarn bamsz paralar bir metre uzunluunda, 10-20 santim kalnlnda ve 15 santim eninde tahta bloklara kazn mlardr. Bir parmen sayfann en ok sekiz blok ald dnlr se, ciltlerin neden kylerin bodrumlarn doldurduu anlalr. Asl tarihleri kesin olmayan kitaplarn, ancak yzde birlik blm evrilebilmitir. ki esrarengiz yapt da srekli olarak "gkteki inciler"den ve ilerinde, kendilerini uzun aralarla insana gsteren tanrla rn yaad saydam krelerden sz ederler. Kantyua ve Tantyua

57

zerinde amal ve dzenli aratrmalar yaplm olsayd, "tanrlar" ve dnya zerindeki eylemleri hakknda pek ok ey renilebilirdi. Rigveda, Hint dnyasnda en eski kitap olarak bilinir. Anlatt Yaratl arks, uzayn sonsuzluuna egemen olan arlkszlk ve sessizlik durumunu bize bir kez daha aktarr. Paul Frischauer'in "Yazdmtr" adl kitabndan bir paray alyorum: "O gnlerde ne varlklar, ne de varlk olmayanlar vard. Yukardarda atmosfer de gkyz de yoktu. Nereden nereye ne utu? Ki min korumasnda? Derinliklerine vardamayan, anlalamayan ney di?.. O gnlerde ne lm ne de lmszlk vard. Gn ve geceden hi iaret yoktu. Bu birisi, hava akmlar olmadan, kendi kanunlar na uyarak soluk alrd. Bundan baka hibir ey yoktu. Balangta karanlk karanla gizlenmiti. Bolukla sarlm olan hayat-gcndeki, tek olan onun kzgn basncnn gcyle domutu..." "Bir yukar, bir aa var myd?.. Kim emin olabilir, kim onla rn ne zaman ortaya ktn, bu yaratln ne iaman geldiini bile bilir?" 'Bolukla sarlm hayat-gcndeki' deyimine zellikle dikkat etmeliyiz. Yirminci yzyl insan bu Yaratl arksn, bir uzay yol culuunun hikyesinden baka bir ey olarak dnemez. Ancak, dnyanm drt bucana yaylm birbirinden habersiz yaayan eski insanlarn, neden ayn temel ze sahip yaratl hikye leri anlattklarn kim aklayabilir? Eski in klasii Tao-te-king'te, uzay, dnya ve hayatn kkeni hakknda en gzel anlatmlardan biri vardr: "Kiinin icat edebilecei anlam ebedi anlam deildir. Kiinin adlandrabilecei ad ebedi ad deildir. Adlandrlabilenin ardmda dnyann balangc vardr. Adlandrlabilenin bu yanndaysa yara tklarn douu vardr." Bu anlatma gre de, "dnyann balangc" krelerimizin dn da uzanr; bu yanda, yani "adlandrlabilenin bu yannda" ise yalnz ca "yaratklarn doumu" vardr. Msul rahipler, mumyalanm lnn yanma, iinde gelecekte ki davranlar konusunda uyarlar bulunan kitaplar koyarlard. Bu l kitaplar ok ayrntlyd; dnlebilen her durum iin tler verirdi. Bu yol gsterici tler Tanr Ptah'la birlemeyi salarlar d. Msr l Kitab'nn en eski dualarndan biri yleydi: "Ey dnya-yumurta, duy beni. Ben milyonlarca yln Horus'uyum.

58

Ben tahtn efendisiyim. Ktlkten arnm, sonsuz boluklar ve alar aarm." Kitap yorumlarn resimlerle, daha da iyisi ta ierinin elle tutulur almalaryla "kantlayabildiim" zamanlar bana byk bir zevk verir. Daireler, kreler ve toplar da bol bol bulunur. Cezayir Sahrasnn Tassili dalarndaki yzlerce kaya yz, garip elbiseler iindeki varlklarn resimleriyle doludur. Figrlerin balarnda an tenli yuvarlak balklar vardr ve uzayda arlksz olarak yzyor mu gibidirler. Fransz bilgini Henri Lho'te'un yarm daire biimin de bir kayann alt blmnde bulduu Tassili kresinden zel ola rak sz etmeliyim. Uar gibi izilmi iftlerin arasnda bir kadn ar dndan bir erkei ekmektedir, ayn merkeze sahip drt yuvarlakl bir kre aka grlmektedir. Krenin st kenarndaki ak kapak tan, tamamen modern grnl bir televizyon anteni frlamtr. Krenin sa yanndan, parmaklar alm iki el uzanmaktadr. K reye elik eden be uan figr, krmz benekli beyaz ve beyaz be nekli krmz balklar takmlardr. Bunlar astronot bal mdr? Bugn ocuklarn eline bir kutu kalem versek ve ay yolculuu nu akllarndan izmelerini istesek, ortaya Tassili resimlerini and rr ekiller kabilir. nk kaya yzlerine "tanrlarn" ziyaret ans n izen "vahiler", byk bir ihtimalle bir ocuun zek yandaydlar. Tassili kresi rastladm tek kant deildir. Aadaki listede grlen blgelere gidecek olanlar fotoraf makinelerinde mutlaka film bulundursunlar, nk resimlerini ekebilecekleri ve kkenleri hakknda dnebilecekleri bol bol daire ve kreyle karlaacaklar dr. Bu liste birok yer arasndan seilmi blgelerden olumaktadr. sve, Kivik, Simrishamn'n 80 kilometre gneyi. Her turist rehberinden yldz alm olan, tannm kaya mezarnda bol miktar da daireler vardr. Bunlarm bir blm dikey bir izgiyle blnm tr. Hepsi de tanr simgesidir. sve, Tanum, Gothunburg'un kuzeyi. Inlarla evrelenmi bir ok kre ve daire. talya, Val Camonica, Brescia yaknlar. lerinde saysz k saan daire ve balkl 'tanrlar' da bulunan 20.000 kadar tarih n cesi resim. spanya, Fuencaliente, Kordoba'nn 70 kilometre kadar kuzey dousu. Inlarla talandrlm ya da tasz birok daire ve kre.

A B D , Santa Barbara, Los Angeles'in 80 kilometre kadar ku zeydousu. Ksmen karm, n saan daireler. A B D , Inyo County, Dou California'da China gl zerinde. emberler, yldzlar, kreler, ok renkli nlar ve 'tanrlarn' figr leri. Grnte stratejik olarak dalm bulunan daire ve kreler, dnyann saysz baka blgelerinde de grlebilir. zetlemek gerekirse: ster yaratl efsanelerinde, ister tarih ncesi resim ya da sonraki kabartma ve tablolarda olsun, btn da ire ve kreler "tanr" ya da "tanr ba"n temsil etmektedirler. Ka nmca bu evrensel gelenek, bizleri dnmeye itmelidir. Geleneksel kre ve kutsal yumurtalarda dinsel ve simgesel zellikten baka eyler de vardr. Bu iaretlere baka bir gr a sndan bakmann zaman gelmitir. Bugne kadar izlediimiz d nce biimleri kesinlikle yanl olabilir. Atalarmzn ant ve belge lerde brakt miras tam olarak anlamamza yarayacak nbilgiden imdiye kadar yoksunduk. Ama insann aya ayak bast u gnler de, hayat kuramnn ve insann evrenin efendisi olduu grnn kabul edildii yzyllarda ortaya atlan aklamalarla yetinmeye im kn yoktur! Graubunden kantonundaki Ss eyaletinin Thusis kenti dolayla rndaki Carschenna'da yaplan kazdarda tarih ncesi kalntlar bu lunmutu. Bu blge evimden yalnzca otuz kilometre uzaklktadr. u ana kadar gn na kanlar nelerdir? Yzeyleri kreler, daire ler, helezonlar ve n saan dairelerle dolu kaya ve plakalar. Kura mmn delilleri hemen kapmn nndeyken, ben ne diye btn dn yay dolamtm? Inlarla evrili kreler, yumurtalar ve uan kreler yalnz ma ara duvarlar, tepeler, eski ta kabartmalar ve silindir mhrlerde deil, dnyann birok yerinde sert tatan yaplm kreler olarak da bulunurlar. Szgelii ABD'nin Tennessee, Ohio, Kaliforniya ve Arizona blgelerinde bu toplardan bulunmutur. nl Gnein Oullan kitabnn yazar arkeolog Profesr Mar cel Hornet 1940 ylnda, Brezilya'nn Kuzey Amazon blgesindeki Rio Branco dolaylarnda 100 metre uzunluunda, 30 metre yksek liinde dev bir ta yumurta kefetti. Homet, "Piedra Pintada" (boya l ta) ad verilen dev ldeki blok zerinde 600 metrekarelik bir yzeye yaylm saysz harf, arp iaretleri ve gne sembol bul du. Grmemiz srasnda, bu harika rnein doann bir garipli-

i olmadn, uzun yllar boyunca, saysz elin emek verdii bir ta iilii rn olduunu kesinlikle belirtti. Ancak toplar konusunda asl arkeolojik heyecan, kk bir Or ta Amerika devleti olan Kosta Rika'daki buluntulardan doar. l kenin tepelerinde, rmak deltalarnda, yksek dalarnda ve orman larnn ortasnda, binlerce olmasa bile yzlerce yapma ta top bu lunmaktadr. ap birka santimle iki buuk metre arasnda dei en toplarn en ar on alt tondur! Bu toplar yznden, bugne kadar geni turist kitlelerinden uzak kalm, gelimekte olan bir lke grnmndeki Kosta Rika'da on gn kaldm. Yolculuum zevkli bir geziden baka her eye benze di, ama grdklerim, ektiim zorluklar unutturacak trdendi. lk karlatm toplar, gzle grlr bir neden olmakszn kr lara yaylm duruyorlard. Daha sonra tepelerin stnde eitli top kmelerine rastladm. Bunlar ounlukla tepenin uzunlamasna ek seninin merkezinde toplanmlard. amurun iinde yryerek var dm rmak yatanda da, anlalmaz garip biimlerde kmelenmi toplar buldum. Anlalmaz kmelenme biimlerinin, bir zamanlar dnlerek ortaya konduu kesindi. Krk be baka top, ok ok eski zamanlardan beri Diquis dz lnde, yakc gnein altnda yatmt. Bunlarn syledii, ama dn de bugn de anlayamadmz bir eyler mi vard? Merakm gidermek ve toplarn resmini ekmek iin gittiim Coto rmann gneydousundaki Piedras Biancas'm yz kilomet relik yolunu bir Land Rover'la ancak bir gnde alabildik. kide bir de yolun stndeki engelleri kenara almak, Land Rover' ukurlar dan karmak ve saysz dnemeci dnmek zorunda kalyorduk. So nunda aracmz daha teye gidemez oldu. Melez rehberimiz Bubu, bir saat boyunca nden koarak yolu zararl yaratklardan temizle di. Onun tedbirleri olmasayd, iki kez hayal edemeyeceiniz lde byk rmcek alarnn iine decektik. Bu korkun yaratklarn zehiri ldrc olabiliyordu. Sonunda, balta girmemi ormann ortasnda, boyu bizlerden byk iki kocaman topun yanna gelebildik. Piedras Biancas yakn larndaki talar gzlerimle grmek istememin nedeni, bu talarn ormann ta ortasnda bulunmasyd. Talarn ancak birka yzyl n ce yapld sylenmekteydi. Ancak onlar gzyle grm biri buna inanamaz. Kanmca toplar bu ilkel ormana, zengin bitki rts b ymeye balamadan konulmulardr.

Bugn Ebu Simbel'i btn modern makineleri kullanarak ba ka bir blgeye "aktarmay" baardk, ama bu toplar ilkel bir orma-1 na tayp, yabileceimiz kukuludur. Kosta Rika'da daha baka toplar da grdm. Golfo Dulce'de on be dev top dz bir izgi zerinde sralan mtr. Sierra Brunquera'nin kuzeyindeki Uvita ky yaknnda on iki top buldum. Esquina rmann amurlu yatandan drt top karlmt. Camaronal adasnda iki ve Diquis rma dolaylarndaki Cordil-1 lera Brunquera'nin doruunda birok top vardr. Bu esrarengiz toplarn ou granit ya da lavdan yaplmlardr. ; Gnmzde, bir zamanlar var olan ta toplarn kesin saysn bul mak ok zordur. Toplarn birok gzel rnei parklar, baheleri] ve kamu binalarn sslemektedir. Ayrca eski bir efsane, toplarn ortasnda altn bulunduuna deindii iin, birok top eki ve kes-! kilerle parampara edilmitir. in garip yan, toplarn bulunduu blgelerin yaknlarnda hammaddeyi salayacak ta ocaklar yoktur.' Baka yerlerde olduu gibi burada da bizi "imalatlara" gtrebile cek izler silinmitir. 1940 ve 1941 yllarnda, Rio Diquis blgesindeki Cordillera Brunquera'nin eteklerindeki orman ve bataklklarn temizlenmesi srasnda, arkeolog Doris Z. Stone birok yapma top buldu. Bunlar hakknda yazd ayrntl aklamalar, teslim olduunu belirten u szlerle bitiriyordu: "Kosta Rika'daki toplar, dnyanm zlmemi tarih ncesi ta antlar bilmecesi arasna katlmaldr." Gerekten de ta toplar kimin yaptn, bu i iin hangi ara larn kullanldn, toplarn ne amala ortaya konduunu ve ne za man yapldn bilmemekteyiz. Bugn arkeologlarn Kzlderili top larn ya da yerlilerin takt adla gk toplarn aklamak zere sy ledikleri her ey yalnzca bir tahminden teye gitmemektedir. Bl gesel bir efsane, akla yatkn bir yorumla, her topun gnei temsil et tiini syler. Ancak arkeologlar bu aklamay kabul etmezler, n k o dolaylarda gne her ada bir altn daire, tekerlek ya da disk olarak gsterilmi ve ne nkalar ne Mayalar ne de Aztekler bu amala top kullanmlardr. Bir ey olduka kesindir. Ta toplar mekanik yardm olmaks zn ortaya km olamazlar. Hepsi, przsz yzeyleri olan, kusur suz kesimli, tam birer kredir.

62

Kosta Rika toplarn inceleyen arkeologlar, hibirinin belirli bir aptan amadn belirtmektedirler. Bu kesinlik toplar yapan larn iyi bir geometri bilgisine ve gerek teknik aralara sahip ol duklarn gsterir. Ta iileri hammaddeyi nce topraa gmp, darda kalan blm zerinde alm olsalard, kanlmaz yanllklar ve eitsiz likler doard, nk o durumda, yere gml blme olan uzaklk lar denetleme imkn ortadan kalkard. Hammaddenin de bir yer lerden getirilmi olmas gerekiyordu, nk o yaknlarda herhangi bir ta oca yoktu ve bu tama ii bal basma bir glkt. ste lik ta bloklarn kayalardan koparlmas, ya da kesilmesi gerekmek teydi. Bu durumda birok iinin, uzun sre bu ie baland ve el lerinde, bylesine kusursuz ta ilemesini mmkn klacak aralar olduu sonucuna varyorum. Bu gr kabul edilse bile, bitirilmi toplarn neden belirli bir blgeye, szgelii bir dan tepesine tand aklanamaz. Ne kadar sama bir dnce ve ne kadar byk bir g harcamas! Bununla birlikte, yalnzca ok yzeysel bir rehber kitaba uygun decek bir aklama yaplmtr. Dev toplar rmak yataklarnda yuvarlanarak tanmlardr. Eer konunun ierdii sorun fazlasy la ciddi olmasayd, byle bir safla glerdim. nk o ok ar toplar, amurlu ve yer yer akll olan rmak yataklarnda sapla np kalrlard. alarn ak iinde deimi olamayacak bir olgu, rmak yata kuramn savunanlarn karsma dikilmektedir. Toplarn yapmn da kullanlacak malzemenin karlm olmas gereken granit dalar la, Diquis deltasnda toplarn bulunduu blgeler arasnda ok ge ni, rutubetli bir orman uzanr. Bu ormandan akan kk r mak, byk kamyonlar, vinler ve zel yk gemileri olmaynca, ta ma ileminde nemli birer engel durumuna girerler. Bunlar yetmez mi gibi, granit tepelerden bakldnda, toplar Diquis rmann kar yakasnda kalmaktadrlar. Baka bir deyile, toplar tayan kimseler bu engeli de amak iin bir "by" kullanm olmalydlar. Arkeologlar dev tama ilemlerini aklayamadklar zaman, "yuvar lama kuram" ad verilen kurama bavurmulardr. Ancak da tepe lerinde grlen toplar karsnda bu kuram acnacak lde yeter siz kalmaktadr. Bir uzmandan rendiime gre, on alt ton arl nda bir top yaplabilmesi iin en azndan yirmi drt ton hammad de gerekmektedir. ok saydaki top gz nne alnrsa, gemite ta-

63

mm olan hammaddelerin ne lde ar olduklar kabaca kestiri lebilir. Ta toplarn mucizevi dnyasn grdkten ve rahatsz edici varlklarna inandktan sonra, bu bilmeceye bir de zm bulmak is tedim. Ancak Kosta Rikallara ta toplarn kkeni ve anlam hakkn da sorular sorduumda, sessizlik ve kukuyla karlatm. Yerliler misyonerler tarafndan ziyaret edilmi olmalarna ve batyla kurul mu srekli ekonomik ilikiler sonunda "aydnlanmalarna" ra men, batl inanlarn ilerinden atamamlard. San Jos'deki Museo Nacional'de grtm iki arkeolog, toplarn yaratlnn bir yldz dini, belki de takvim resimleriyle, hatta dinsel ve byl ia retlerle ilgili olduunu sylemilerdi. Aklamalar beni hi doyur mad iin, sabrla szlerini bitirmelerini bekledim, ancak toplarda ki esrarn, anlayamadm bir nedenden dolay bu insanlara tabu ol duunu artk kavramtm. Arkeologlardan hayr gelmeyeceini anlaynca yerlilere sorma y denedim. Birok lkenin yerlileriyle olan tanklm bana pek ok ey rettii iin, konu toplara geldiinde bir eyden korktukla rn sezdim. in en artc yan, bir tek kuru iin uzun sre ekien bu yoksul insanlar, ok para teklif etmeme ramen beni stnde top bulunan 600 metre ykseklikteki tepeye gtrmeye yanamad lar. Bu bir istisnayd. San Jos'deki Anna pansiyonunun krk yl akn sredir sahibi bulunan bir Alman, toplar hakknda en ok malzemeyi toplam ki i olarak biliniyordu. Kendisiyle grmeye gittiimde birok etkili resim gsterdii halde, sanki gml bir hazinenin srrn saklamak zorundaym gibi davranyordu. Toplarn yerletirildikleri biimleri ve kmelenmelerini gsteren taslak resimlere bakmama izin verdi i halde bunlarn bulunduklar yerleri tam olarak belirtmeyi reddet ti. Hatta taslaklar kopya etmek isteime bile, "Bouna diretmeyin, imknsz!" diyerek kar kt. Ta toplar ile ilgili bir sr olduunu daha nceden bilmesem bi le, Kosta Rika'da kaldm sre iinde renecektim. Bu srr akl a kavuturamadm, ama tarih ncesi toplarn ve bunlarn maara duvarlar ve kabartmalardaki resimlerinin dorudan doruya, geze genimize bir topla inen bilinmeyen akll yaratklarla ilgili olduklar konusundaki kukum iyice artt. Bu yaratklar daha o zamandan k renin yldzlararas uzay yolculuu iin en uygun biim olduunu bi liyorlard ve ispatlamlard.

64

ok uzak saylmayacak bir tarihte, gezegenimizden yldzlara dn yolculuu balayacak ve kre btn biimler iinde evrene atlmak iin en doal biim olduundan, bu yolculuu gerekletire cek uzay gemileri de kre biiminde olacaklardr.

Yldzlara Dn / F:5

65

ALTNC BOLUM DNN TOPYAS YARNN GEREIDIR

Taunlarn Arabalan adl kitabmda, insanlarn gezegenimiz den, bir baka gk cismine kitle halinde gn konu alan bir b lm vard. Bu hayali dncemi, kanlmas imknsz olan korkun bir nfus patlamasna kar bir are olarak gryordum. Sonunda gelecee ilikin hayalimi ieren bu blm, kitap basma gitmeden msveddelerden kardm. Okurlarm bylesine "imknsz" dn celerle korkutmak istemiyordum. Ama gelimeler bana yetierek, bu blm gereksiz yere karm olduumu gsterdiler. Arada geen sre iinde, Amerikallar ve Ruslar tarafndan bu gn iin kurgu-bilim gibi grnse bile, amac benim dncemi uy gulama alanna koymak olan, bir dizi deney gerekletirildi. Har vard Profesrlerinden Cari Sagan ve Moskova Sternberg Enstits Profesrlerinden Dimitri Martinov, ayn dorultuda aratrma al malar yapmaktadrlar. Amalar, dnyaya uzakl 42 milyon kilo metre (alt konjonksiyon) ile 257 milyon kilometre (st konjonksiyon) olan Vens gezegenini insanlk iin fethetmektir. Laboratuvar aratrmalar iin emirlerinde, Ruslarn Vens uy dularyla Amerikallarn Mariner uydularnn gnderdikleri "keif ra porlar" bulunmaktadr. TASS, 6 Haziran 1969'da Vens'n yzey ssnn 400 ile 530 Santigrad arasnda deitiini bildirdi. Bu, Amerikan uydusu Mariner V'm 1967'de gnderdii raporlara aa yukar uyuyordu. Bu raporlarda yer istasyonuna 480 Santigradlk bir s ve 50 ile 70 aras atmosfer basnc bildirilmiti. Ruslar da yu muak ini yapan aralarndan ayrntdar elde etmilerdi. Bunlara gre Vens atmosferi yzde 93 ile 95 aras karbondioksit, yzde 2 ile 5 aras nitrojenden oluuyor; ancak yzde 0.4 orannda oksijen

bulunuyordu. l aygt, ortalama 1 atmosferlik basn altnda, lit re bana 4 ile 11 migram su kaydetmiti. Bu bilgiler deerli alma malzemeleridir. Martinov ve Sagan bunlar temel alarak sabah ve akam yldzn biyolojik adan ince lemeye balamlardr. Cari Sagan dncelerini, ancak ok kesin bilimsel aratrmalar karsnda yklmam ve batan sona iyice in celenmi yazlar basan bilim dergisi Science'ta yaynlamtr. Sagan'a gre, yakn bir gelecekte -be, on yldan sz etmekte dir - uzay kargo gemileri binlerce ton mavi yosunu Vens atmosfe rine boaltacaklar, yani Vens'n yzeyine "fleyeceklerdir". Mavi yosun ok yksek slarda bile yaayabilen ve metabolizmasyla yk sek karbondioksit orann drebilen bir canl trdr. Bu zellii nin sonucu olarak karbondioksit orannda meydana gelecek olan s rekli d, yzey ssn alaltacak ve bir sre sonra 100 santigra dn altna indirecektir. Mavi yosunlar bundan sonra, dnyamzn "il kel orbasnda" grlen kimyasal tepkimelerin benzerlerine yol aa caktr. In ve suyun yardmyla karbondioksit paracklar oksije ne dntrlebilirler. Ama mavi yosunlar sy 100 santigradn alt na drnce Vens'e Tufan gibi yamurlar yamaya balayacak ve o zaman oksijen Ue su ilkel hayat iin gerekli olan eyleri salaya caktr. Bilim adamlar imdiden insanl bir baka gezegene boalt may dndkleri gibi, bu narin ve duyarl yaratk iin koruyucu l ler tasarlamlardr. Vens'n kolonize edilmesinin ikinci evresin de, evrenin efendisi iin tehlikeli olabilecek mikroorganizmalar yok edecek kimyasal maddeler salacaktr. Bu dev tasarnn gerekletiini ancak pek uzak kuaklar gre ceklerdir. Bu trden tasarlar modern teknolojik gelimelerle hzlandrlabilirlerse de, yeni dnyann evrimi iin uzun bir sre tan mak gerekmektedir. Bugn iin bilginler, ilk boaltma gemisinin Vens'e gidii iin 1.000 yllk bir sreden sz etmektedirler. Teknoloji bizleri martmaktadr. 20 Haziran 1969'da Orta Av rupa saatine gre 03' 56 dakika, 20 saniye gee, yzlerce milyon insan Ay'a ilk ayak basan insanlar, Neil Alden Armstrong ve Ed win E. Aldrin'i adndaki astronotlar seyrettiler. Bu, o gne kadarki uzay yolculuunun en grkemli baarsyd ve yerkrenin drt bir yanmdaki insanlarda byk bir hayranlk ve aknlk dourmutu. Ancak insanlar daha soluk kesici ay uuunu izlerlerken bile, bilim Merih ve Vens'e keif uular dzenlemek ve dnyann karde ge-

67

zegenine b;k bir insan gn tasarlamakla meguld. Ayn fet hi nasl insansz uydularla baladysa, Vens de imdi insansz araUnna uydularyla incelenmektedir. 18 Mays 1969'da Moskova, 130 gn sren bir uutan sonra Vens 5 uydusunun 250 milyon kilo- \ metrelik yolculuunu, 1130 kilogramlk gerekli arlkla bitirdiini bildirdi. ye u daha Vens'ten 50.000 kilometre uzaktayken, yer is tasyonu son emri yollamt. Bu emir zerine aygtlarla dolu bir kapsl paratle aa yollanmt. TASS, paratle iniin 53 dakika srdn b elirtti. Vens'n dnyadan uzakl, yrngesinin dnyadan uzakl na baldr ve bu uzaklk 42 milyon kilometre ile 257 milyon kilo metre arasnda deiir. Rus uydular Vens'e en ksa yoldan gitmez- I 1er. Bu, manta ters der gibi grnyorsa da, Ruslarn Vens uy dularnn uu yolunu izmekte kullandklar ilke, gnmzn b tn gezegenleraras uular iin geerlidir. Uu yolu, uzay gemisi nin ulam iin gereken en az yakt miktarna gre hesaplanr. Uy du Vens'e en ksa yoldan gidecek olsa, saniyede 31,8 kilometrelik bir balang ivmesiyle kalkmak zorunda kalacaktr. Bu durumda yalnz kalkta deil, balang ivmesini daha sonra azaltmak iin de ok miktarda yakt tketmek gerekecektir. Sonu olarak, balistik uzmanlar dnyann hareketine mmkn olduu kadar ok yakla an uu yollar izmeyi semektedirler. Bu koullar altnda en uy gun yol, kestirme yolun on kat kadar uzun olmakta, ama kalktaki ivme saniyede 11,48 kilometreye derek yakt tketimini nemli l de azaltmaktadr. Gerekten topya olan ne kalmtr? n aratrmalarn byle sine soluk kesici bir hzla uygulamal bilim durumuna gelmeleri, kurgu-bilim yazarlarna hayal edecek konu brakmam gibidir. Mainz niversitesi Genetik Enstits Yneticisi Profesr Hans Laven 1969 ylnda, insan, hayvan ve bitkilere hastalk tayc olarak zarar veren milyonlarca bcein, bugn tehlikeli bcekleri ve soylarn ldrmekte kullanlan ve insektisid ad verilen kimyasal bileimlere gerek kalmadan ldrlebileceini belirten bir rapor ya ynlad. Laven daha 1967'de aratrmalarnn etkili sonularn Bur ma'nn Okpo kentinde gstermiti. Her yannda tatarcklar kayna an Okpo, birka ay iinde bu yaratklardan temizlenmiti. Laven, Mainz'daki laboratuvarnda drt yl deneyler yapmt. Bu sre sonunda, deiik kkenli tatarcklar arasnda doal bir uyumazlk olduunu ortaya koydu. Kuzey Almanya'dan getirilen

68

tatarcklar, Schwaben'den gelen trdalaryla iliki kurmaya istekli grnyorlard, ancak rettikleri tatarck dl yaayamyordu. Dei ik Alman eyaletlerinin tatarcklar byle bir kartlk gsterdikten sonra, deiik ktalarn tatarcklarnn retecei dller kesinlikle ya ayamaz olurlard. Bylece California ve Fransz tatarcklarndan melez bir soy retildi. Okpo kentine brakldklarnda bunlarn tam birer zampara olduklar ve Burmal erkeklerle rekabete giriebildik leri grld. Ancak birletikleri dii tatarcklarn brakt yumurta lar yeni tatarcklar dourmad. Deiik trden tatarcklarn kromo zom saylar birbirini tutmuyor, bylece genetik bir ykm ortaya k yordu. Tatarcklar bu yolla ldrmenin yararlar aktr: Yiyecekleri ve bitkileri bcek ldrc ilalarla zehirleme korkusu artk yoktur. Profesr Laven, genetik alanndaki en son bulular temel ala rak aratrmalarn srdrmektedir. Erkek tatarcklar yaklak 4000 r gcnde rntgen nlar altnda brakmaktadr. Bu, yaratk larda herhangi bir organik zarara yol amamakta, ama genler ara sndaki kromozom zinciri zarara uramaktadr. Kromozom ierii alt st olmakta, genler deimekte ve bcekler programsz bir sray la gelimektedirler. Hl reme yeteneinde olmalarna ramen, dlleri her ynden azalmtr, yani say, byklk vb. Bu yeteneksiz lii teki kuaklara geiren tatarck kuaklar iin Laven, "Yar ksr ln tedavisi yoktur, nk kaltmsaldr," demitir. Laven rnek deneyinin olduka ksa bir sre sonra baka zarar l bcekler iin de kullanlabileceine inanmakta, hatta dnyann birok yerindeki farelerden bile bu yolla kurtulunabileceini dn mektedir. Genetik kodun ilenmesinin getirecei ok byk imknlar bir hayalperest d deillerdir. Sz konusu olan bilimsel olgulardr. Kukusuz dnle yarn arasnda almas gereken bir "uurum" uzan maktadr. Belki de, bir zamanlar olmu bir eyi yeniden kefetmek ten teye gidemeyeceiz. Bir gn yeni bilgiler ve teknikler, yldzlararas uua uygun, hasta dmeyecek, zerine yklenecek btn sknt ve sorumluluk lar eit karlayacak bir insan organizmas yaratacaklardr. Tp bilimi yirmi yl akn bir sredir organ nakillerini gerek letirmekteydi, ne var ki bu bilimsel ilemler hakkndaki grlt pa trt ancak ilk kalp naklinin gereklemesinden sonra kt. 1940'lardaki deri paras nakilleri, 1948'de uygulanan kemik deitirmesi ve 1950'de gerekleen bbrek nakli yalnzca bir mrltya yol am-

t. 1954 ylnda bir kpee bacak nakli baaryla sonuland. 1955'te bir adama, bir bakasnn cieri yerletirildi. 1967'de bir pankreas naklinden sonra doktorlar 1969'da karacier nakline giri tiler. Bunlarn yannda baka organlarn da baard nakilleri gerek leiyordu. Ama ateli tartmalar ve gazetelerde iddetli bir kart direni balamas, ilk kalp nakli ameliyatnn ardndandr. Bunun nedeni, kalbin basit bir pompadan te bir ey saylmas olsa gerek. Ne ga riptir ki, yaamay seven ve lmden dehete den insanlar tp bili minin bu baarsna kucak amamlardr. Bununla birlikte bir insa nn hayatn hasta organ deitirerek kurtarma umudu yabana atla cak gibi deildir. Birok cerrah bu ameliyat uygulamasn bilmekte dir. Gvdenin, hastala kar korunma yollar tehlikeye sokulma dan, baklk tepkisinin eii alaltlabilirse, nakiller apandisit ameliyat gibi sradan olaylar durumuna gireceklerdir. Ancak o za man da, yedek organlarn salanmas sorunu doacaktr. Bu bakm dan, hayati ameliyatlar sz konusu olduunda aile ve din tabularna bak kalmaktan kurtulmak iin, "organ bankalarnda" gelecekteki alclar iin insan organlar toplanacaktr. Gnmzde, dnyann drt bir yanndaki hastanelerde kan bankalar vardr. Neden kimse onlara kar kmaz? nk kan hl can verici bir svdr ve kalp ten kat kat esrarengizdir. Elbette kan gnlllerce verilmektedir. Ayn ey neden organlar iin de geerli olmasn? Neden onlar da leceini bilen kiiler, ya da yaknlar tarafndan verilmesin? Organ nakillerinin de bir gei evresi olduuna inanyorum. Bi lim adamlar DNA ift helezonunun ekirdeini organlarn yaps ve yeniden yapsn tayan bilgilerle programlandrmakta baarya ulatklar anda, Frankestein benzeri yntemler tarihe karacaktr. Rus bilgini L.V. Poleayev, daha imdiden zarar grm ba derisi ni bamsz olarak, kendi kendine yeniletmeyi ve kesilmi kollar ye niden bytmeyi baarmtr. Bir gn gen cerrahisi de olacaktr. Bo hayaller mi? Sanmyorum, nk San Francisco'lu Doktor Teh Ping Lin'in daha 1966'da bir fare yumurtasna ine yaptn biliyo rum. Ve fare yumurtas bir alyuvarn onda biri kadardr ve plak gzle kesinlikle grlemez! Marburg Philips niversitesi Radyobiyoloji ve zotoplarn Tp ta Kullanl Enstits Yneticisi Profesr E.H. Graul ve sibernetiki Dr. Herbert W. Franke, Deutsche rzteblatt'ta tbbn ve kapsa d alanlarn 1985 ve 2000 yllarndaki durumuna diskin bir tahmin yaynladlar:

1985 ylna ilikin n grler: Hayvan ve insan organlar naklinde gelimi beceri ve bak lk tepkilerinin giderilmesi. Yapay olarak yaplm organlarn, ya da biyolojik sistemlerin (plastikten, ya da elektronik paralardan siborg dorultusunda ya plm suni organlar) olaan biimde kullanlmas. Jerontoloji* ve jeriatri** alanlarnda nemli gelimeler. Ortala ma hayat sresi 85 yl olacaktr. Yalanma sreci yararl biimde ilenecek, yallkta grlen knt ve bozukluklar hem ruhsal, hem bedensel olarak yavalat lacak. Yapay hayatn ilkel biimlerinin retilmesi konusunda ilk ke sin sonular. Biyomedikal elektronik, tbbn uygulama alanlarn etkileye cek. (Szgelii, elektronik yapay kollar, krler iin radar, servomekanizmal kollar ve daha birok ey.) 2000 ylna ilikin n grler. nsanlarn saatler ve gnlerce dondurulmas. ocuun cinsiyetinin doumdan nce belirlenmesi. Btn organlarn nakledilmesi imknlar. Kaltmsal bozukluk larn dzeltilmesi. Hayvan ve bitkilerin srekli genetik ilenmesi. Yapay olarak ilkel hayat biimlerinin retimi. Rntgen ve gamma tr Lazer nlarnn kullanlmas. Hastalklara kar genel biyokimyasal alar. Siborg tekniinin yaylmas ve genellemesi. (Yapay organlar) Beynin elektrik uyarlaryla organizmalarn ilenmesi. nsann heyecanl durumlarn denetim altna almak iin uyu turucular, bellein ve renme yeteneinin gelitirilmesi iin kimya sal yardmlar. Bilinmeyen akll yaratklarn btn bunlar zamann karanlk taki blmlerinde yapabildiklerini ne sryorum. "Tanrlarn" bu bilgiyi, dnyay ziyaret ettiklerinde artlarnda braktklarn ne sryorum. nmzdeki geni aratrma alanlarnda uzanan bulularn,

(*)

leri ya dnemine ait eitli duygusal problemleri inceleyen bilim.

(**) Yalanmann gecikmesini salamak amacyla bavurulan arelerin tm.

71

ok uzun srelerden beri insan hafzasna yerletirildiini ve yeni den bir araya gelmeyi beklediini ne sryorum. Los Angeles niversitesi'nden David E. Bressler ve Pennsylvania'daki Bryn Mawr Kolejinden Morton Edward Bittermans'n de neyleri bu yolda atlm birer admdr. Bu bilim adamlar balklarn beyinlerine yeni hcreler eklemilerdir. Beyin hcreleri zenginleen balklarn, zerinde ilem yaplmam balklardan ok daha zeki ol duklar grlmtr. Cleveland Hastanesinde, (ABD) maymun be yinlerinin kpeklere nakledildii deneyler srdrlmektedir. Maya rahipleri neden tutsaklarnn gslerinden, arpmakta olan kalplerini koparp alrlard? Yamyamlar neden ldrdkleri dmanlarn yediklerinde onun gcn ve zeksn elde ettiklerine inanrlar? Neden ok eski zamanlardan kalma bir mit, gvdenin insana ancak geici olarak ait olduunu, ve eninde sonunda onu "efendisi ne" vereceini ileri srer? Binlerce yl uygulanm olan insan kurban etmenin, gizli dinsel detlerin tesinde olduundan kuku duymamz gerekmez mi? B tn bunlar nakillerin, ameliyatlarn, hcre yenilenmelerinin binler ce yl boyunca kuaktan kuaa geerek bozulmu, bulanm anlar olamazlar m? Bir baka ihtimali inceleyelim. 'IDnen" elektronik beyin de evrenin bar yollardan fethi srasnda insana yardmc olacaktr. Gnmzde bu aralarn hesaplamadaki baarlar ne kadar hayret verici grnrse grnsn, elektronik denilen harikayla bilgi sala ma ilemi henz emekleme andad r. 200 yl kadar nce byk matem atiki Leonhard Euler, bir da irenin alan iin sabit pi saysn 60C ondala kadar hesaplamt. Bu byk baar onun yllarn almt. lk bilgisayarlardan biri, bir ka saniye iinde sabit pi'nin deeri li 2000 ondala kadar verdi. Modern bir bilgisayar ayn ilemi bir nano saniye (saniyenin milyar da biri) iinde 100.000'inci ondalna kadar verebilir. Bugn bir bilgisayarn beyni, yani merkezi ekirdei, yaklak olarak bir mUyon bilgi birimiyle alr. Bilgisayar dilinde bunlarn ad "para"dr. nsan beyni de buna benzer biimde alr. Molekler bellek birimleri ve sinir anahtarlar bilgileri saklar ve ilerler. Beikteki ocuk, daha o zamandan, bilinli biimde olmasa bile bu depolama ilemine balamtr. Btn hayatmz boyunca, gerekti inde yardma armak iin durmadan bilgi depolarz. Ama sk sk

beynimizin "istiflenen" bilgiler zerinde pek de gven verici biim de almadn kabul etmek zorunda kalrz. Bir bilgisayarn merkezi ekirdei, olduka deiik bir dzenin kesinliiyle alr. Bizim beynimiz 15 milyara yakn anahtarla al rken; geni, modern bir bilgisayar yalnzca 10 milyon anahtar kul lanr. Anahtarlar arasnda apraz balantlarla daha baka unsurlar da yerletirilebilir. yleyse bilgisayarlar neden insan beyninden da ha gvenilir olarak alyorlar? nk beynimizin onda dokuzluk blm genellikle bo braklmtr, ama bilgisayarn btn parala r her zaman yerlerindedir. Bilgisayarn daha bugnden elde ettii stnlk utan verici dir. Beynimizin en geni biimde almas iin belirli bir sorun ze rinde younlatrlm olmas gerekmektedir. Oysa bilgisayar ayn anda milyonlarca sorunu bir arada zebilir. Avrupa'da bugn kullanlan en hzl bilgisayar Mnih yaknla rndaki Garching'de bulunan Plazma Fizii Enstits'ndekidir. Sa niyede 16.6 milyon hesap yapabilir. Makinenin elektronik karn b lmnde, fotolitografik olarak elde edilmi f balants emalary la en ksa yoldan birletirilmi 750.000 transistor vardr. Bantlar salayan elektromanyetik dalgalar k hzyla yol alrlar. Bilgisayar larla uraan kiiler 1 1 / 2 nano saniyeyi olaan bir sre sayarlar. 1 1/2 nano saniyede k 45 santimetre yol alr. Ancak Data Control Corporation'daki en yeni bilgisayarn sa niyede 36 milyon hesap zdn renince, Avrupa'nn en hzl modeli bir anda antikaya km oluyor. Bunlara oranla General Electric'in modellerinden GE-235 bir ev bilgisayar saylabilir. Sani yede 165.000 sorun zebilen bu bilgisayar satn almanza gerek yoktur, nk saniyesi drt sente kiralanmaktadr. Modern bilgisayarn demirden yaplan depolama birimi, bir metrekarelik alan iine 200.000 say toplamtr. Manyetik bantl depolama birimleriyse 10 milyon ayrnt parasn bir araya getirir. Bilgisayarlar ok iyi birer rencidirler de. Kendi kendilerini denet ledikleri gibi, ayn yanl iki kere yapmazlar. Bugn bilgisayarlar hl dilimizi, saylar ve kavramlar eitli bilgisayar dillerine evirecek evirmenlere gerek duyarlar. Bu garip yaratklarla dorudan anlamann 1980 ylnda gereklemesi, bek lenmektedir. Amerika'da; ama daha ok, bilgi ilem tekniklerinde en gelimi lke olan ngiltere'de; insan dilini bilgisayarn anlayabi lecei simgesel kmelere dntrme almalar yaplmaktadr.

Bu, btn bilgisayar imalatlarnn zerinde altklar bir konu dur. Ama bunlarn en by olan I M B ' e baklrsa dil, insanla ma kine arasnda anlama iin ok yava kalan bir aratr. Bu bakm dan bilgi nakli iin bir baka ara aramaktadrlar. Bilgisayar teknolojisinin nnde uzanan imknlarn daha ba langcnda olduunu belirtmitim. Gelecein aratrmasnn korku lu bir amac vardr: Biyotronik depolama birimi. ekirdek asitleri, grnte manyetik zelliklere sahiptirler. Bu iddia kantland tak dirde, ekirdek asitleri en kk bilgi tayclar olacaklardr. Bu yolda incelemeler ereklerine vardklarnda, hl pek geni yer kap layan bilgisayarn ilem birimi insan beyni kadar klecektir. Bi yotronik bilgi birimleri en ok zincir moleklleri byklnde ola caklardr. Bu aratrmalarn sonunda baarya ulaacaklarna inan yorum, ama biyotronik bilgisayarlarn bakteriler ve virsler tarafn dan hasta edilebileceinden de korkuyorum. Yldzlararas uzay yolculuu, yz milyonlarca kilometreyi kap sar. Eriilmesi beklenen hzlarda bilgisayarlar sradan hesap maki neleri olmaktan kacaklardr. Her ne kadar gnmz bilgisayar imalatlar bu aralarn dnebilecei ve kendi bana hareket edebilecei grne kar kyorlarsa da insanln o gzel gnleri greceine inanyorum. O zaman bilgisayarlar uzay gemilerini geze genler arasnda yneteceklerdir. Atalarmzn bilgisayarlar, bileik ya da elektronik lm aygt lar hakknda herhangi bir ey bildiklerini ne srecek deilim. Ama dnyamz ziyaret ettiini ileri srdm dnyad akll yara tklarn uzay gemileri, bu yolculuklarna uygun aralarla iliyor ol malyd. Ve biz insanlarn, "tanrlar" tarafndan programlandrldmza gre, pek yaknda onlarn teknolojik dzeylerine erimemiz olaandr.

YEDINCI BOLUM MOSKOVA'DAKI GRMELER

nl Sovyet yazar Alexander Kassanzev, 18 Mays 1968 cu martesi gn beni ok derinden etkileyen heykelcii dikkatle Moskova'daki evinde duran cam kutuya koyuyordu. Bunlar bakr dan dklm, uzay elbiselerine benzer elbiseler giymi eski Japon heykelcikleriydi. En bykleri yaklak olarak 60 santimetre yksek liinde ve 12 santimetre apndayd. Omuzlar ve gs sk skya kavrayan kemerler, kalalar arasnda ve but dzeyinde birleiyorlard. Belinde de st perinli kaln bir kemer taklyd. Dizlere kadar uzanan elbisenin her yan cep gibi kntlarla doluydu. Balk, ku aklarla bedene skca oturtulmutu. Gln grnl delikler so luk alma, ya da iitme aygtlarn andryorlard. Kafann alt yarsn da iki delik daha bulunmaktayd. Ancak heykelciklerin en artc zellii, mercekleri deiik alardan bakan kocaman gzlklerdi. Herhangi bir silah yok gibiy di, ama eldivenli elinde grlen kk bir eye silah denilebilirdi. Bunu bir kurgu-bilim yazar "kk bir lazer tabancas" olarak nite leyebilirdi. Byk bir merakla KassanzeVe bunlarn nereden geldiini ve kimin verdiini sordum. Sakaln titreterek konumaya balad: "Savatan nce, 1939 baharnda bir Japon meslektam verdi. Heykelcikleri Kondo adasndaki bir kazda bulmular. amzn ok ok ncesinde yapldklar sanlyor. Grdnz gibi hepsi de ok arpc uzay yolcusu nitelii tayorlar, ama hi kimse Japon sa natlarnn heykelciklerini neden ve nasd byle giydirdiklerini bil miyor. Ama kesin olarak bir ey biliniyor. Ne 'kar gzlkleri', ne de bu tr mercekler eski Japonya'da tannmyorlard." Az sonra Kassanzev beni eski psk arabasyla Radyoastrono-

75

mi Blm Yneticisi Profesr Josef Samuilovi klovski ile bulu acamz Moskova niversitesi Stenberg Enstitsne doru yola kard. Universitetsprospekt 13'n Enstits'nde grdklerim mthi ti! Binann iinde ancak ar kovannda duyulabilecek bir uultu ve karnca yuvasnda grlebilecek bir kouma vard. rencilerin masa ve sralar, nerede yer bulunmusa oraya, karmakark yerle tirilmiti. Duvarlarda dev gibi astronomik haritalar, bunlarn nn de de tartan renciler duruyordu. Bir kede matematik forml leriyle uraan renciler, onlarn karsnda da karmak bir l aygtyla megul bakalar grlmekteydi. Burada aratrmalarn k me almas olarak yrtld anlalyordu. Profesr klovski'nin alma odasnn kaps aralkt. Odada, eskinin korunduu, yeninin de eletirici biimde denetlendii odala ra zg kitap, dosya ve toz kokusu vard. Profesr klovski st basl ve yazl ktla kapl kocaman masasnn ardndan dorularak beni kukulu bir glle selamlad: "Demek o svireli sizsiniz!" Yal adamn szlerinde, "Demek o huzurlu lkenin insanlar n arpc kuramlaryla rahatsz eden adam sensin!" gibilerden bir azarlay vard. Sonu olarak, ngilizce srdrdmz konumam za biraz ekingenlik katld. nl profesr -ve nl olduunu bili yordu - sakin bir biimde dnerek ve sk sk syleyecei kelimele ri seerek Mars uydular kuramn aklad. Komu gezegenimizin iki aynn yapma uydular olduu grndeydi. Kuram lehine olan delilleri anlatrken btn alakgnlllyle bunun yalnzca kendi kans olduunu tekrarlyordu. Kalabalk kantinde yediimiz le yemeinin ardndan, Profe sr klovski kukulu davranndan biraz syrlmt. Evrendeki im knsz ihtimaller zerine canl bir tartmaya koyulduk. Sonunda, dou dnyasnn bu nde gelen uzmannn da, uzaydan gelen akll yaratklarn gemite dnyamz ziyaret etmi olabilecei ihtimalini gz nnde bulundurduunu anladm. 100 k yl apndaki bir alanda, zerinde akll yaratklar yaayan gezegenler bulunduun dan kuku duyuyordu. "Peki uzaklklar ne olacak, Profesr? Yldzlararas hesapsz uzaklklar nasl birletirilecek?" klovski duraksamadan karlk verdi: "Elbette bunun hazr bir karl yoktur. Bildiiniz gibi otomatlar ve sibernetik olarak de-

76

netlenen istasyonlar 'normal' yllara bal deillerdir. yleyse bir robotun zarar grmeden bin yllk bir yolculuk yapmasn ne engel leyebilir? Zaten bizler tarafndan gnderilmi bir sr uydu, bizler mezara girdikten sonra da grevlerini srdreceklerdir." Bu konuda uzman olan bir kiinin kanlardr bunlar. Hayal bi le edilemeyen uzaklklar amann teknik imknlardr. Bununla bir likte akll yaratklarn bylesine uzun srelerde nasl canl kaldkla r konusu aa kavumaktadr. Yardmsever dostum Alexander Kassanzev eski arabasnda be ni bekliyordu. rencilerle konumutu. Enstit evi gibiydi. imdi sra, Asur, Pers, Yunan ve Roma sanatndan koleksiyonlarn bulun duu Pukin mzesini grmeye gelmiti. Yolda, inlilerin, bizim ar keologlar zerinde byk etki yapabilecek bir aratrmasndan sz ettik. Pruzenskaya yolu boyunca ilerlerken Kassanzev, inli bilginle rin vardklar sonular zerindeki birok ayrnty anlatt. Bu konu mann nemli blmlerini portatif teybime aldm. Banda kaytl ola rak geri gtrdm hikye ylesine ilginti ki, yolculuun btn harcama ve abalarna deiyordu. Kassanzev ounlukla in'deki Baian Kara Ula dalarndaki nemli buluntulardan sz etmiti. Hikyesi bir peri masal gibiydi. te Kassanzev'in hikyesi: "in arkeologu i Pu Tei, 1938 ylnda in-Tibet snr blge sindeki Baian Kara Ula da maaralarnda sraya dizilmi birtakm mezarlar bulmutu. Bunlarn iinde pek dzgn, kk iskeletler vard. Ancak kafataslar bir hayli bykt. Maaralarn duvarlarn da yuvarlak balkl varlklarn resimlerine rastlad. Yldzlar, g ne, ay da kayaya yazlm ve fasulye byklnde izgilerle birle tirilmilerdi. i Pu Tei ve yardmclar, bizim long-play plaklarm za benzeyen 2 santimetre kalnlndaki 716 granit levhay ortaya karttlar. Zaten buluntunun en heyecan verici paralar bunlard. Bu ta levhalarn ortalarnda birer delik vard; bu deliklerden itiba ren levhann kenarna kadar helezon biiminde kazlm ift oluklu yazlar grlyordu. inli arkeologlar bu terk edilmi blgede, bir zamanlar Dropa ve Kham (Sikang) kabilelerinin yaadn biliyorlard. Ve antropo loglar bu da soylarnn ufak yapl olduklarn, boylarnn ortalama 1.30 metre olduunu belirtiyorlard..." "Peki ya byk kafataslar?" "nceki antropolojik snflamalar, altst eden de oydu. Bilgin-

1er enli ve yksek kafataslarn, Dropa ve Khamlarn ince iskeletleri ne bir trl yerletiremiyorlard. i Pu Tei kuramn 1940'ta akla ynca herkese kk grld. Dropa ve Khamlarn tkenmi bir da maymunu soyundan olduklarn ileri sryordu." "yleyse ta levhalar nereden gelmiti? Maymunlar m yapm t?" "Elbette ki hayr. i Pu Tei'ye gre onlar daha sonraki bir kl trn insanlar tarafndan yerletirilmilerdi. Grne gre bu id dia epeyce gln kalyordu. Maymunlarn sra sra mezarlar yapt n kim duymu?" "Sonra ne oldu? Buluntular, aklanamayan antropo-arkeolo jik olaylar arivinde dosyalanp unutuldular m?" "Neredeyse! Birok zeki insan, yirmi yl ta levhalarn bilmece sini zmek iin kafa patlatt. Ancak 1962'de Pekin'deki Tarihnce si Aratrma Akademisi'nden Profesr Tsum Um Nui, yazlanlarn bir blmn zmeyi baard." "Ne diyordu yaztlar?" Kassanzev ciddileti: "zlen hikye ylesine tyler rperticiy di ki, Tarihncesi Aratrma Akademisi, Tsum Um Nui'nin alma larn yaymlamasn kesinlikle yasaklad." "Ve olay ylece kapand m?" "Tsum Um Nui sabrl bir adamd; almalarn aralksz sr drd. Levhalardaki yazlarn, tarih ncesi yazlar konusunda uz manlam bir kiinin kt bir akas olmadn, kukuya yer brak mayacak biimde ispatlad. nk en ciddi bilginlerin bile, kimi za man mizah drtsyle hareket ettikleri grlmtr. Piltdown Adam'n dnn. Jeologlarla ibirlii yaparak ta levhalarn yksek oranda kobalt ve metal ierdiini gsterdi. Fizikiler 716 levhann hepsinin de belirli bir zamanda, yksek voltaj altnda kaldklarn gsteren yksek titreim ritmine sahip olduunu buldular." Kassanzev, Kropotkinskaya sahil yolundan dnerek Volkonka sokann kaldrmna yneldi. Otomobil Pukin mzesinin nnde durdu. Dinlediim hikye beni kendimden geirmiti, kaldrmda durarak gerisini dinlemek istiyordum, ama Kassanzev kolumdan tu tarak mzeye soktu. Vitrinler arasndaki sralardan birine oturduk. "Ltfen devam ediniz!" "Tsum Um Nui'nin kuramn destekleyen bilim adamlarnn sa ys drde kmt. 1963 ylnda, Akademi'nin kukularna ramen almalarn yaymlamaya karar verdi. Bu yaynn siz Batdlarca da

bilindiini, ama ciddiye alnmadn duydum. Buradan da, ancak birka cesur bilgin ta levha kuramna Ugi gsterdi. Bu yaknlarda bizim filologlardan Dr. Viyateslav Zaytser, Sputnik dergisinde ta levha kuramndan paralar yaynlad. Hikyenin btn Pekin Aka demisi ve Formoza, Taipei'deki tarih arivinde korunmaktadr." "Hikyeyi bu kadar artc ve arpc yapan nedir?" "Hikye ancak kkenimizi aydnlatabilecek eylerle yz yze gelmekten kanan kiilere garip ve rahatsz edici geliyor. nk ta levhalarda, gnmzden 12.000 yl nce, halklarndan bir gru bun, bu sistemin nc gezegenine dtklerini anlatyor. Uakla r -oluklardaki yazlarn tam evirisi budur- bu dnyadan ayrla cak yeterli gc yitirmiti. Uzak ve eriilmez dalarda yok edilmi lerdi. Yeni bir uak yapacak malzeme ve arac bulamamlard." "Btn bunlar ta levhalarda m yazyor?" "Evet ve bunlarn ardndan, dnyamza arparak den uakta ki varlklarn da yerlileriyle dostluk kurmaya abaladklarn, an cak avlanarak ldrldklerini okuyoruz. Hikyenin sonu da he men hemen yle: 'Erkek, kadn ve ocuklar gne batmna kadar maaralarda saklandlar. Sonra iarete inanarak tekilerin bu kez bar amalarla geldiklerini grdler...' te aa yukar byle bi tiyor." "Ta levhalarn hikyesini dorulayan baka bir ey var m?" "Sra sra mezarlar, kaya resimleri ve levhalarn kendileri var. Ayrca, tam Baian Kara Ula blgesinde, bulutlardan gelen ksa boy lu, sar varlklardan sz eden in efsaneleri var. Efsaneye gre Droplar, yabanc varlklarn irkinlikleri yznden kayorlard ve ora insanlar tarafndan 'abuk yolla'ldrlmlerdi." "Kassanzev, neden bu hayret verici hikye btn dnyada tart lmyor? Yeterince bilinmiyor mu?" Dostum glerek elini koluma koydu ve tatl bir sesle, "Burada, yani Moskova'da hikye biliniyor, kulaklarnz ak tutmanz ye ter," dedi. "Ancak hikye, arkeoloji ve antropoloji'nin glklerle kurulmu kronolojisine sokuturulamayan pek ok olguyu kapsyor. Bilim dnyasndaki nlerini nemlilikle badatran otoriteler, Bai an Kara Ula'y ciddiye aldklar takdirde, kendi kuramlarnn hatr saylr bir blmn atmak durumunda kalacaklarn biliyorlar. Ko lay yolu semek insana yaraan bir ey deil mi zaten? Sessiz kal mak ya da tedbiri elden brakmadan glmek? Tannm bilim adam lar bir araya gelip glmser, ya da hibir ey sylemezlerse en ce-

sur kii bile, ele alnmas pek g olan bir konuya duyduu heyeca n yitirir." Bu konular unutup bir keye ekilmek iin henz ok gen cim. Susturulamayan dncelerin rahatsz edici gcne inanyo rum.

SEKIZINCI BLM INCELENMESI GEREKEN TARIHSEL KALNTLAR

Peru'dayken (1965 ylnda) Pisco krfezini evreleyen tepelere kazlm 250 metre uzunluundaki kollu iareti, denizden iki ki lometre yaklaarak inceleyebilmitim. 1968'deki gezimizde, Hans Neuner'le birlikte kyya kmay ve iaretin hi olmazsa bir kolunu kumlardan temizleyerek fotoraflarn ekmeyi tasarlamtk. kollu iarete, durmadan kum tepeciklerine saplanp kalan kiralk bir otomobille ulama abalarmz baarszlkla sonulann ca, bir balky bizi krfeze gtrmeye raz ettik. ki saat hafif bir meltemin nnde srklendikten sonra balk kyya sokulamayaca n, keskin sualt kayalarnn tekneyi paralayacan belirtti. Bunun zerine, suya girip, kalan elli metreyi kh yzerek, kh yryerek amaktan baka aremiz kalmad. Elbiselerimiz ve zehir li dikenli balklarn korkusundan ayakkablarmz stmzde, plas tik koruyuculara yerletirdiimiz aralar, l bantlar ve kamera lar nmzde, kyya vardk. lk ky tepelerine ulanca slak elbise lerimizi karttk ve kzgn kumlarda yrmeye koyulduk. Ne yazk ki, her eyi pek gzel yneten tanrlar, merakl lk clere doast gler vermekten ekiniyorlar. Birka saatlik yoru cu almann ardndan iaretin en kk bir parasn bile sert kum tabakasndan temizlemenin gcmzn tesinde olduunu ka bul etmek zorunda kaldk. Yine de, yorulmamzn karl olarak birtakm doru ller aldk. aretin bamsz kollar 3.80 metre enindeydi. Granit kadar sert olan, kar beyaz fosforlu bloklardan oluuyorlard. Kumla kap lanmadan nce -yani blgenin ilk yerlileri bunlar temiz tutarken-

Yldzlara Dn / F:6

cSl

"tanrlara" yneltilmi bu prl prl parlayan iaretler, gklere "ba ryor" olmalydlar. Pisco krfezindeki iaretin gemiciler iin yapddn dnen birtakm arkeologlar vardr. aretin bir krfezin ortasnda bulun mas ve geen gemilerce her yandan grlememesi bu kurama kar dr. Kurama kar bir baka delil de, iaretin ky denizcilii iin ar lde byk ve ok uzak gemite ak deniz gemiciliinin varlnn, en azndan sylemek gerekirse, kukulu olmasdr. Ama hepsinden nemlisi, iaret gkyzne ynelmitir. te yandan ge miciler iin dnlen bir iaret iin, yerlilerin neden krfezin ak larnda ve kydaki kollu iaretin orta kolunun dorultusunda uzanan iki adadan yararlanmadklar da sorulabilir. Bu iki ada han gi dorultudan yaklarsa yaklasn, btn gemiler tarafndan gr lebilen ve yn belirlemek iin ok uygun olan birer doal iaretti. yleyse ne gneyden, ne de kuzeyden gelen gemicilerin gremeye cei bir denizcilik iareti yapmak neden? Bu arada,,sorunu krd m yapmak iin krfezin kylarnda kum lnden baka gemicile ri ekebilecek hibir ey olmadn ve sivri su alt kayalklaryla kr fezin, tarih ncesi alarda bile demirlemek iin hi uygun olmad n da belirteyim. Ge ynelmi bu iaret hakkndaki kuramm destekleyen bir olgu daha vardr. aretten ku uuu 160 kilometre tede, ancak 1930'larda kefedilen esrarengiz izgileriyle Nazca dzl uzanr. Arkeologlar o tarihten beri, kuzeydeki Pampa ile gneydeki Nazca arasndaki 50 kilometrelik alanda bulunan geometrik izgi sistemle ri hayvan resimleri ve zenle dzenlenmi ta paralan zerinde ka fa yormaktadrlar. Bence btn bunlarn grn bir havaalannn planndan farkszdr. Dzln zerinden uan herkes altnda parlayan bu izgileri grebilir, ok ykseklerden bile iyice belirgindirler. Kilometrelerce uzanan izgiler kimi zaman birbirlerine paralel, kimi zaman kesie rek, ya da birleerek bir kenar 800 metre uzunluunda yamuklar oluturmu biimde grnrler. Bu kmaz yollarn arasnda, en uzunu 250 metre olan koskocaman hayvan resimleri gze arpar. Yakndan bakldnda izgilerin, pampann sarmtrak beyaz toprakaltn ortaya karan ve kahverengi l kumlarndan apak ayrlan derin oluklar olduu anlalu. 1946 ylndan beri dzlkteki izimlerin korunmas, llmesi ve yorumu zerinde alan ve genler, drtgenler, dz izgiler ve saysz hayvan resimlerini bant

82

mezuralar ve ekstant yardmyla kda geiren Maria Reiche, da ha soma Ingenio vadisinin st kesimindeki topraklarn, neden yz yllar boyu dayanabilecek, belirgin iaretler yapmak iin en uygun alan olduklarn anlad: Nazca blgesinde ylda ortalama yirmi daki ka yamur yaar; bunun dnda kuru ve scak bir iklim hkm s rer. Andrma grevini, beraberinde kum paracklarn srkle yen ve yzeydeki gevek maddeleri tayp gtren rzgr yapmakta dr. Geride kalan kk akllar ise sdaki ok byk deimeler yznden srekli olarak paralanmaktadrlar. stelik zerinde "l cilas" denilen ve okside olduktan sonra kahverengi bir parlt yara tan bir tabaka olumutu. Dev izimleri yapanlarn bunlarn grn mesini salamak iin yzeydeki koyu renkli talan kaldrmalar ve alttaki alvyal maddelerden oluan topra kazmalar yetiyordu. Ancak resimleri kimler yapmt ve neden, ne olduklar yalnz ca ok ykseklerden, szgelii bir uaktan anlalabilecek lde b yk yapmlard? Ellerinde, kk kekli planlarn mutlak doruluktaki dev l ek resimlerine dntrebilecek, ok gelimi bir plan uygulama sistemi mi vard? Maria Reiche bu konuda yle diyor: "Kendi yaptlarnn ku sursuzluunu ancak havadan kavrayabilecek olan dzenleyiciler, bunlar nceden tasarlayp kk leklerle izmi olmalydlar. Ama her izgiyi tam yerine nasl oturttuklar ve alabildiine uzanan bir sralamay nasl gerekletirdikleri, zm yllarmz alacak olan bir bilmecedir." Bilginler bugne kadar Nazca pampasndaki izimler zerinde gerektiince durmamlardr. nce izgilerin eski nka yollar, ya da sulama kanallar olduunu ileri srmlerdi. ki aklama da sa madr! "Yollar" neden dzln ortasnda balayp birdenbire bit sin? Eer izgiler yoksa, neden bir koordinatlar sistemine bal ola rak kesisinler? Ve yollarn amac bir noktaya en ksa biimde ula mak olduuna gre, buradakiler neden pusuladaki ynlere ynel milerdir? Ve sulama kanallar neden ku, rmcek ve ylan bii minde olsun? Nazca dzlnn srrn aa kartmak iin en uzun sre ve en geni biimde alm olan ve aratrmalarnn sonucunu 1968'de yaymlanan l'n Srr adl kitabnda anlatan Maria Reic he bu yorumlar reddeder. Reiche'ye gre izimler, dinle ilgili ol masnn yan sra bir takvimle de bantldr. Ancak iaretlerin,

83

gkyz incelemelerini yok olmayacak biimde sonsuzlua iletmek amacnda olduunu dnen Reiche, u kayd koymaya gerek duy mutu: "Btn izgileri astronomik adan aklamann mmkn olup olmad kesin deildir. nk bunlarn bir blm (kuzey-gney izgileri dahil), sz konusu olan alarda, ufukta grnen her hangi bir yldzla bantl deildir. Ama izgilerin izilmesindeki ama, yalnz ufukta deil, ufkun stndeki takm yldzlar da gstermekse, ortaya pek ok aklama kar ki, bunlarn birini bile ka ntlamak zor duruma gelir." Maria Reiche'nin, Nazca'daki geometrik izimler hakkndaki yorumlarm paylamadn biliyorum, nk incelemelerinin bug ne kadarki sonular bylesine cretli bir gr hakl karacak bi imde deil. Buna ramen, kuramm aklamak isterim. Gemite bir gn, bilinmeyen akll yaratklar, bugnk Nazca kasabas dolaylarndaki bir alana inmiler ve dnya evresinde kul lanacaklar uzay gemileri iin bir havaalan yapmlard. Dzlkte bylece iki pist olumutu. Belki de pistleri, bizce bilinmeyen bir hammaddeyle iaretlemilerdi. Baka rneklerde olduu gibi grev lerini tamamlaynca kendi gezegenlerine dnmlerdi. Ancak bu varlklarn almalarn izleyen ve geni apta etkile nen n-nka kabileleri, bu "tanr"larn dnn byk bir zlem iinde beklemeye balamlard. Yllarca bekledikten sonra istekleri nin yerine gelmediini grmler ve tpk "tanri'larn yapt gibi dzlkte yeni izgiler yapmlard. Bylece ilk iki pistin uzantlar ortaya kmt. Ama "tanrlar" hl grnrde yoktu. Bir yanllk m yaplm t? "Yce varlklarn" cann skacak bir ey mi olmutu? Sonunda bir rahip, "tanrlarn" yldzlardan geldiini hatrlayarak, ar izgi lerini yldzlara gre yapmalarn tledi. Bylece almalar yeni den balad ve ortaya takm yldzlara bal olarak yaplm izgiler kt. Ama "tanrlar" gelmemekte direniyorlard. Bu sre iinde birok kuak domu ve lmt. Bilinmeyen kozmonotlarca yaplan asl pistler, oktan birer yknt olmulard. Yeni kuaklar, gklerden inen "tanrlar" yalnzca, szl kaynaklar dan biliyorlard. Rahipler bu kaytlar kutsal geleneklere dntr yor, halk ise hi durmadan, bir gn dnerler umuduyla "tanrlara" yeni iaretler yapyordu. izgilerle yaplan yakarlarn yarar vermediini grnce, top-

84

raa geni hayvan resimleri izmeye koyuldular. Bata uuu simge leyen ku resimleri iziyorlard, ama daha sonralar hayal gleri rmcek, maymun ve balklarn ana izgilerini ortaya koydu. Elbette bu, Nazca'daki resimlerin bir varsaym biiminde ak lamasdr, ama buna benzer bir olaylar dizisi yer alm olamaz m? Hayvan simgelerinin ve pist koordinatlarnn ancak ok yksekler den baklnca bir biim kazandn grdm, bunu herkes grebilir. Ama hepsi bu deil. Nazca dolaylarndaki kaya yzlerinde, ka falarnda sa tasvirlerindeki haleleri andran nlar fkran adamla rn resimleri vardr. Nazca, Pisco'dan ku uuu 160 kilometre uzaklktayd; bunu dnrken birden beynimde bir imek akt. Pisco krfezindeki iaretle, Nazca dzlndeki izgiler ve Tiahuanaco platosundaki ha rabeler arasnda bir ilinti var myd? Bu nokta, haritada ok k k bir a sapmas dnda dz bir izgiyle birletirilebiliyordu. An cak Nazca dzl bir ini alan, Pisco'daki kollu ekil de ini ala nnn ynn gsteren bir iaretse, Nazca'nn gneyinde de bu tr den iaretler bulunmas gerekirdi; nk btn astronotlarn kuzey ynnden, yani Pisco dorultusundan uacaklar dnlemezdi. Gerekten de Nazca'nn 400 kilometre uzanda, gney Peru ka sabas Mollendo yaknlarndaki kaya yzlerinde ve ili eyaleti Antofagasta'nn l ve dalarnda, anlam ve amac henz aklanamam olan byk iaretler vardr. Birok yerde dik alar, oklar ve basa maklar eri merdivenler seilebilir. Kimi yerlerde ise ileri ksmen sslerle doldurulmu dikdrtgenlerle kapl byk tepeler grlr. Haritadaki bir izgi dorultusunda bulunan dik kaya yzlerinde, ie bklm nlaryla daireler ve ileri satran tahtasn andrr biim de doldurulmu yumurta benzeri yuvarlaklar vardr. Bu arada, Tarapacar lndeki bir tepe eteinde dev bir "robot" bulunmaktadr. ili gazetesi El Mercurio, 26 Austos 1968'de Nazca'dan ku uuu 750 kilometre uzaklktaki bu buluntuyu, "Hava Fotoraflyla Yeni Arkeolojik Keifler" bal altnda kamuoyuna duyurdu: "Bir grup uzman, havadan yeni bir arkeolojik keif yapmay baar mlardr. ili'nin kuzeyine den Tarapacar l zerinde uarlar ken, kumlara izilmi bir adam resmine rastlamlardr. Resim 100 metre boyundadr ve ana izgileri volkanik kkenli talarla belirlen mitir. 200 metre yksekliindeki bo bir tepe zerinde bulunmak tadr... Bilimsel evreler, tarih ncesi incelemelerinde bu tr hava aratrmalarnn byk nemi olduu kansndadrlar..."

85

Aratrma grubunun yeleri, "robof'un 100 metre boyunda ol duunu belirtmektedirler. Gvdesi sandk gibi dikdrtgen, bacakla r dz ve kafas kare biimindedir. nce bir boyun zerine oturtul mu kafasndan, eit uzunlukta on iki dz anten kmaktadr. Gv denin iki yanna, kaladan dize kadar gen biiminde ve sesten hz l sava uaklarnn kanatlarna benzeyen kntlar tutturulmutur. Bu buluntuyu ili Kuzey niversitesinden Lautaro Nunez, Ge neral Eduardo Jensen ve Amerikal Delbert Trou'ya borluyuz. Gerekten heyecan uyandran bu bulu, Antofagasta Arkeoloji M zesi yneticisi Bayan Guacolda Boisset'nin yapt ikinci bir keif uuundan sonra kesinlik kazanmtr. Boisset, 5 kilometrelik bir alanda bulunan bir dizi baka resmin de havadan fotoraflarn ek mi ve nceki buluntuyu dorulamtr. ili'nin Santiago kentinde kan hkmet gazetesi El Arauco 1968 yaznda unlar yazyordu: "ili'nin, srp giden merakmz gi derecek birine ihtiyac vardr, nk ne Gey ne de Domeyko (arke ologlar) kimi kiilerin suni olarak, kimi kiilerin de baka bir geze genden gelen varlklar tarafndan yapldn ileri srdkleri El Enladrillado platformu hakknda hibir ey sylememilerdir." El Enladrillado'daki keiflerle ilgili aklamalar 1968 Austosu'nda yaplmt. Kayalarla kapl plato 3 kilometre uzunluunda ve zamann andramad yerlerde 800 metre geniliindeydi. Amfiteatr'a benzeyen bu alan yapanlar, eer insansa, efsanevi "insan-st g"te kiiler olmalyd. nk alana yerletirilen ta bloklarn her biri 4 ile 5 metre ykseklikte ve 7 ile 8 metre uzunluktayd. Blge de o gnlerde yaayanlar dev bile olsalar, eldeki llere gre iri devler saylrlard. Ta iskemlelerden bir yargya varlacak olursa, bu yaratklarn incik kemikleri 4 metreye yaknd. Hangi hayal gc birtakm lml yaratklarn bu bloklar amfiteatr oluturacak bi imde bir araya getirdiklerini dnecek kadar zengindir? ili, Talca gazetelerinden La Manana 11.8.1968 gn soruyor: "Bu yer (Tanrlar iin) bir ini alan olabilir miydi? Kukusuz evet." Daha ne isteyebiliriz? El Enladrillado platosuna ancak atla gidilebilir. Orto Alto de Viehes kynden kp saat at srtnda yol alarak, 1260 metre ykseklikteki hedefe varlr. Tepedeki volkanik bloklar ancak zenli bir ileme sonunda elde edilebilecek trden przsz yzeylere sa hiptirler. Platoda ayrca 1 kilometre uzunluunda ve 60 metre ge niliinde, ksmen kesintilere uram bir ini dzl de aka g-

86

rlr. Bilginler, dzln dolaylarnda her biri 10.000 kilo arln da ve geometrik olarak biimlendirilmi 233 ta blou ilemi oldu u ileri srlen tarih ncesi aralar bulmulardr ve hl bulmakta drlar. ili'de, El Sur'da kan Conception gazetesinin 25.8.1968 gn k saysnda yer alan bir yazda, El Enladrillado platosundan "esra rengiz bir yer" olarak sz edilmektedir. Blge, btn tarih ncesi geleneklerin gizlendii blgeler gibi, gerekten ok esrarengizdir. Kii baklarn batya evirdiinde, stnde kondor ve kartallarn utuu geni uurumlar, onlarn ardnda sessiz gzcleri andran ya nardalar grr. Batdaki tepeler ynnde, iinde insan eli tarafn dan yaplm alma izlerinin bulunduu 100 metre derinliinde do al bir maara vardr. Gnmzde bilginlef, ta a adamnn bir obsidyan (trl lava birikimlerinden oluan cam benzeri ok sert bir ta) damar kazarak, endstriyel yeteneklerini, iinde metal bu lunan aralar biiminde gstermek istediklerini ileri srerek, kendi kendilerini oyalarlar. Bu gr benimsemiyorum. Ta a adam nn elinde, iinde metal bulunan aralar bulanmas uzak bir ihtimal di. Gnmzdeki kuramn doru olamayaca kansndaym. Arkeolojik ve jeolojik incelemeler srasnda bilginler, devrik durumda bile, yerden ykseklii 2 metre olan ters dnm, tek par a tatan bir ant buldular. Ant byk glklerle dorulttuklarn da, altta kalan yzde birok surat bulunduunu grdler. Paskalya adasn evreleyen sorular ormanna katmaya deen bir bilmeceydi bu. Bir baka dikkat eken buluntudan sz etmeden geemeyece im. Platonun ortasnda, evreleri 1-1,5 metre arasnda deien iri kaya bulunmutu. Kayalarn lleri alnrken ikisinin pusulann kuzey-gney dorultusunda ve tam bir dorulukla yerletirildii or taya kt, iki kayadan ncye ekilen bir izgi ufku ok kk bir sapmayla, gnein yazn en yksek noktaya ulat yerde kesi yordu. Burada da, tkenmi bir soyun pelerinde hayret uyandrc bir astronomi bilgisi mi braktn, yoksa atalarmzn "daha yksek bir i" peinde mi olduklarn sormalyz. Gemiten kalan bylesine kesin bir delil, rastlant diyerek geitirilemez. ili bakenti Santiago'da kan El Mercurio gazetesine 26.8.1968 gn yazd yazda, bilimsel gezinin nderi Humberto Sarnataro Bounaud, blgede bilinmeyen eski bir kltrn i ban-

87

da olduunu, nk blge yerlilerinin hibir zaman bylesine bir ba-1 sarya ulaacak yetenekte olmadklarn savunan gr destekledi- J ini aklad. Ama, diyordu Bounaud, birileri mutlaka platonun her i trden uan ara iin birinci snf bir ini alan olduunu biliyordu. Bu, ge yneltilmi iaretler olabilecek simetrik dzendeki 233 ta! blou aklayabilir. El Enladrillado platosundaki son buluntularn ayrntlarna gir memin iki nedeni vardr. Birincisi, bunlarn Avrupa'da olduka ufak bir uzman kitlesi dnda hi bilinmemeleridir. kincisi de, Pisco kr fezinin, ili'nin en kuzeyine kadar uzanan ve zerinde kozmonotlar iin yaplm ini alanlar bulunan dz bir izginin balang noktas olduu biimindeki kuramma tam bir uygunluk gstermeleridir. Eski kltrlerin yaratclar oktan kaybolup gittikleri halde, artlarnda braktklar izlerle bize sorular yneltmekte ve meydan okumaktadrlar. Bu sorulara ve meydan okumaya karlk verebil mek iin arkeolojik aratrma enstitleri kendi hkmetlerinden, hatta belki uluslararas bir kurulutan, incelemelerini dzene koy maya ve sklatrmaya yarayacak yeterli yardmlar alabilmelidirler. Endstriyel uluslarn gelecei aratrmak iin milyonlarca lira harca malar gerekli ve yerinde bir harekettir, ama bu yzden gemie y nelik aratrmalar modern bir Klkedisi gibi hor grmeleri doru mudur? Bir gn uluslararasnda, askeri bir sr nitelii kazanacak l de nem verilen arkeolojik .aratrma yar balayabilir. te o za man, ortaya aya ilk inite grdmz trden bir durum kacaktr; ancak bu durumda balayacak olan yarta yarar salama her ey den daha nemli olacaktr. Bu bakmdan, modern aratrmalar yapld takdirde, gemii mizi, teknolojinin yararna zmeye yarayacak bir dizi blgeden sz edeceim. Kaliforniya'daki Santa Roza adasnda, C-14 yntemiyle 29.600 yllk olduu saptanan yerleme kalntlar bulunmutur. spanya'nn Ponda kasabasnn 20 kilometre gneyindeki bir vadide, La Pileta maaras vardr. Bu maarada M.. 30.000 yln dan 6.000 ylma kadar insanlarn yaad ispatlanmtr. Duvarlar da belirli bir slp iinde izilmi garip iaretler vardr. Bunlar laf olsun diye yaplm deillerdir, nk stn bir slpla izilmi ol malar bir yana, sk sk tekrarlanmaktadrlar. Bir tr yaz olmalar mmkndr.

8S

Gney Sahra'daki Ennedi dalarnda, Peter Fuchs tarafndan, Afrika'nn baka hibir yerinde grlmeyen trden kadn figrleri bulundu. Kayalara kazlm figrler elbiseliydi ve gvdelerinde G ney Pasifik'tekilere ok benzeyen dvmeler vard. Gney Sahra'yla Pasifik adalar arasndaki uzaklk ku uuu 25.000 kilometredir! Afrika ve Avrupa'daki maara duvarlarndaki resimlerde gr len dolambal yollar uzun sreden beri bilinmekteydi. Ancak bu karmakark yol resimlerinin ne anlama geldiini henz kimse zememitir. Ne var ki ayn labirent simgeleri Gney Amerika'nn maara duvarlarnda, zellikle Arjantin'de, Territorrio Nacional de Santa Cruz ve Territorrio de Neuguen dolaylarnda bulunmular dr. Btn bunlar yaratan ressamlar arasnda bir dnce alverii mi vard? Ayn simgelerin tekrar baka nasl aklanabilir? Arjantinli bilgin Juan Moricz, eski Quito krallnda, spanyol larn fethinden bile nce Macarca konuulduunu gstermitir. Ay n aile adlarna, ayn yer adlarna ve ayn gmme detlerine rastgelmitir. Eski Macarlar bir ly gmerken u szlerle uurlarlard: "O, Bykay takm yldznda kaybolacaktr." Ve Gney Ameri ka'nn Quinche ve Cochasqui vadilerindeki mezar tmseklerinin zerinde Bykay'nn yedi yldznn aslna sadk resimleri vardr. Peru'nun Cuzco-Macchu Picchu ynndeki Apurimac rmay la Abancay arasnda bulunan kk bir tepede, tarih ncesinde kal ma, 2.50 metre yksekliinde ve 11 metre apnda bir ta vardr. Pi edra de Saihuite ad verilen tan zerinde grkemli teraslar, tap naklar ve byk ev kmelerinin kabartmalar dnda, garip "lam" kabartmalar ve henz okunamayan bir yaz bulunmaktadr. Ayn blgedeki benzer kabartmalar Rumihuasi ve ntihuasi adlaryla bili nirler. Rumihuasi'de, 1.40 metre boyunda bir dua hcresine sahip bir tapnak modeli grlr. 1967 ubatnda tannm Amerikan dergisi National Geograp hie, Japon adalarndan Hokkaido'da yaayan kk Ainus kabilesi ni konu alan bir yaz yaynlad. Ainuslar bugn bile sarslmaz bir inanla, uzaydan gelen "tanrlar"n soyundan geldiklerini ileri srer ve bunu efsanelerinde tekrarlarlar. Vatikan'da M.. altnc yzyldan kalma bir vazoda tanr Apol lon denizin zerinde uarken grlmektedir. Apollon, uzun ba ca olan bir tr deniz kabuunda oturmakta ve lir almaktadr. Ka buk byk kartal kanadyla umaktadr. Tabasco'daki (Meksika) Villahermosa ak hava mzesinde,

89

zenle kazlm tek para tatan antn zerinde, kenar kaplaya cak biimde yaplm ejderhaya benzer bir ylan resmi vardr. Hay vann iinde, oturduu yerde ne eilmi ve iki yana at bacakla rn havaya kaldrm bir adam grlmektedir. Adamn tabanlar pe dallar kullanmakta, sol eli bir "vites kol'na dayanmakta, sa eliyse bir kk anta tutmaktadr. Banda alnn, kulaklarn ve ene sini saran, yzn akta brakan bir balk vardr. Dudaklarnn tam karsnda mikrofon olarak nitelendirilebilecek bir aygt dur maktadr. Oturan figrn zerindeki giysi ve bal sk skya birbi rine tutturulmutur. Ur'daki Kral mezarlnda bulunan geni bir bakr keskide, yu kardan aaya doru bakldnda unlar grlr: Be top, hopar lre benzeyen kk bir kutu, yan yana duran ve altlarndan nlar karan tamamen modern iki roket, birka ejderha benzeri figr ve Gemini kapslnn doru bir "kopyas". 5500 yl nce bunlar ya pan sanatnn gpta edilecek bir hayal gc varm dorusu! Senyor Gerardo Niemann' in (Hacienda Casa Grande, Trujillo, Peru) zel koleksiyonunda iki dikkate deer toprak kap vardr. Kaplardan biri 22 santimetre yksekliindedir; Palenque'deki roket kullanan tanr Kukulkan kabartmasndakiler kadar belirgin motoru ve egzozu bulunan bir tr "uzay kapsln" temsil etmektedir. K pee benzeyen bir hayvan, az ardna kadar ak olarak kapsln stne melmitir. kinci kap, iki elinin iaret parmayla bir he sap makinesini, ya da kumanda tablosunu kullanan bir adam gs termektedir. Bunun ykseklii 40,5 santimetredir. Her iki para da Peru'nun kuzey kysndaki Chicama vadisinde bulunmutur. Hayr, sonuna gelmedik; gemiin karanlklarndan karak ge lecee iaret eden byk bulularn ancak balangcndayz.

90

DOKUZUNCU BLM PASKALYA ADAS: TKENMEYEN BIR KONU

zerinde insan yaayan Gney denizi adalarnn hemen hepsin de, bilinmeyen byk kltrlerin kalntlar vardr. Aklanmas im knsz, ok gelimi bir teknolojiden arta kalanlar btn esrarengizlikleriyle ziyaretilere bakmakta, onlar tahmin yrtmeye ve ku ram oluturmaya kkrtmaktadrlar. zellikle Paskalya adasnda. Gney Pasifik'teki bu kk volkanik kara paras zerinde on gn geirdik. Eskiden, alt ayda bir bu adaya urayan ili sava ge misi artk bu ziyareti yapmadndan, oraya Lan Chile Constellation'un drt motorlu gemisiyle gittik. Adada henz otel olmamas y znden bir adrda kalyorduk. Adada bulunmas zor olduundan, erzakmz yanmza almtk. Yerliler bizi iki kez yemee ard lar. Topraktaki bir delie koyarak stn korlam kmr ve Rapanui ev kadnlarnn gizli yemeklerinin bir paras olan, birok dei ik tr yaprakla rttkleri som balklarn yedik. Balklarn kzarma sn iki saate yakn bir sre beklemitik. Boazna dkn bir kii olarak, bylesine nefis bir yemein zor bulunacan rahatlkla sy leyebilirim. Yemekten sonra Rapanuililerin syledii halk arklarysa ayr bir lendi. Adada ulam, adallar tarafndan demokratik olarak seilen yirmi alt yandaki orta boylu, tombul yzl Belediye Bakam Ropo'nun otomobili dnda hl atla yaplmaktayd. Bir "vali" ve bir "polis komiseri" de olduu halde, Ropo, adann tasz kralyd. Eski bir adeden geldii iin Paskalya adas ve zlmemi bdmeceleri hakknda btn adallardan daha ok ey biliyordu. ki yardmcsy la birlikte bizlere klavuzluk etmeyi kabul etti. Rapanui dili sesli harfler bakmndan epeyce zengindi: ti-ta-pe-

91

pe-tu-ti-lo-mu. Bu dili bilmediim iin spanyolca ve ngilizce kar- 1 m bir dille konumaya baladk. Bu karm yetersiz kaldnda, I dardan bakanlara pek gln geldiini sandm bir biimde, elle rimiz, ayaklarmz ve yz hareketlerimizle anlamay denedik. Paskalya adasnn tarihi hakknda pek ok aklama ve kuram bulunmaktadr. On gnlk aratrmalarm sonunda, gemi gnler de adada ne olduunu kesinlikle ortaya koyamaym doaldr. Ama ne olmadn gsterecek birtakm deliller bulduumdan emi nim. Gnmz Rapanuilerinin atalarnn, kuaklar boyu sren g ve yorucu almalar sonunda, sert volkanik kayalar ileyerek bu gn dnyaca tannan heykelleri yaptklarn ileri sren bir kuram vardr. Kendisine byk sayg duyduum Thor Heyerdahl, Aku-Aku adl kitabnda, ta ocaklarnda karmakark durumda atlm ola rak bulduu yzlerce ta arac anlatmaktadr. Heyerdahl bu ilkel aralara bakarak, bilinmeyen bir sayda insann bu heykeller zerin de altktan sonra, u ya da bu zamanda ilerini birdenbire brak tklar sonucuna vard. Aralarn bir yana frlatp atmlar ve bir da ha edememilerdi. Heyerdahl, adallardan kalabalk bir grubun yardmna bavur mu, orta boy bir heykeli tahta kiriler ve ilkel ama, baarl bir tek nik araclyla on sekiz gnlk bir alma sonucunda dikine oturt may baarm, sonra da yz kiiye iplerle ektirerek tatmt. Bu durumda bir kuram, uygulamada kantlanm oluyordu! Bu nunla birlikte, dnyann drt bir yanndaki arkeologlar bu rnee tepki gsterdiler. Her eyden nce, diyorlard, Paskalya adasnda hibir zaman yeterince insan ve ta iilerini besleyecek yiyecek bu lunmamtr. Sonra da, adallarn ellerinde yap malzemesi olarak (yuvarlama ilemi iin) tahta olduunu gsterecek herhangi bir bu luntu ele gememitir. Sz konusu noktada yaptm incelemelerden sonra ta aralar kuramnn, tam anlamyla kat gerekler karsnda uzun sre tutunamayacan anladm. Heyerdahl'in baarl deneyinin ardndan listemdeki zlmemi bilmecelerden birini, zlm olarak silmeye hazrlanmtm. Ancak Rano Raraku kraterindeki bir lav duvarnn nnde dururken soru iaretini listemde brakmaya karar verdim. Lav duvarla, bamsz heykellerin oyulduu boluklarn derinlii 1.84 metreye ulayor, bu oyuklarn uzunluu yer yer 32 metreye va-

92

ryordu. Hi kimse bylesine dev lav paralarn kk ilkel aralar la bulunduklar yerlerden koparm olamazd. Thor Heyerdahl yerlilerin eline sada solda bol bol bulunan es ki ta aralardan vermi ve haftalarca kayalar oydurmaya alm t. abalarnn verimsiz sonucunu grdm: Kayada birka santimlik bir oyuk! Biz de elimize geen en byk ta paralaryla kayaya sal drdk. Birka yz darbeden sonra "aralarmzdan yalnzca tahta paralar arta kald; oysa kayada bir iz bile yoktu. Ta ara kuram, amza yakn gnlerde yaplan kk hey keller iin geerli olabilir; ancak Paskalya adasn ziyaret eden pek ok kii, bu kuramn, dev heykellerde kullanlan hammaddenin vol kanik kayalardan karlmasna hibir biimde uygulanamayaca tansndadr. Rano Raraku krateri, bugn de, alr durumdayken anszn terk edilmi dev bir heykeltra atlyesini andrmaktadr. Her yan da bitmi, yars bitmi ya da henz balanm heykeller yatay ve di key olarak serili durmaktadr. Bir kede kumun iinde dev bir bu run ykselmekte, bir baka kede hibir ayakkabnn uymayaca kocaman bir ayak, daha bir bakasnda da soluk almaya abalarm gibi duran bir yz grlmektedir. Bakan Ropo, biz kayaya btn gcmzle saldrrken, bir k ede durmu srekli ban sallyordu. "Ne glyorsun?" diye sordu arkadam Hans Neuner, "senin atalarn da byle yapmam myd?" Ropo azn yayarak srtt. Yznde kurnaz bir ifadeyle: "Ar keologlar yle diyor," diye mrldand. Bugne kadar hi kimse, yiyecek bulmakta bile glk eken bir avu Polinezyahnn, 600'e yakn heykel yapmak iin neden b yk aclara katlandn aklayamamtr. Hi kimse ta bloklar sert lav tabakalarndan koparmakta kul lanlan ok gelimi teknik konusunda bir tek ipucu bile verememi tir. Bugne kadar hi kimse, Polinezyallarn (heykelleri yapan onlarsa) neden heykellerin yzlerine, adada herhangi bir modeli bu lunmayan biim ve ifadeler verdiini aklayamamtr: Uzun dz burunlar, dar dudakl azlar, kk gzler ve dar alnlar. Hi kimse heykellerin kimleri temsil ettiini bilmemektedir. Thor Heyerdahl bile! Heyerdahl'in, heykellerin ta aralarla yapldn ileri sren

kuramn reddetmem ve bunun tam tersini kantlamak, yani heykel lerin bu yolla yaplm olamayacan gstermek iin birka yz ta arac kullanmam cretli bir davran gibi gelebilir. Sz konusu kurama inanmak g olduuna gre, ite benim aklamam; elbette her zamanki gibi hayali grnte bir aklama. Akll yaratklardan kk bir grup, "teknik bir aksaklk" yzn den Paskalya adasna kmak zorunda kalmt. Grubun yksek bir bilgi dzeyi, ok gelimi silahlan ve dnyann birok yerinde gr len rneklerde olduu gibi bizce bilinmeyen bir ta ileme yntem leri vard. Yabanclar aranmay, kendi insanlar tarafndan bulun may ve kurtardmay umuyorlard, ama en yakn kara paras 4.000 kilometre uzaktayd. Gnler bombo geiyordu. Adada hayat gitgide skc ve tekd ze oluyordu. Bilinmeyen akll yaratklar yerlilere, konumann esas larn retmeye ve onlara yabanc dnyalardan, yldzlardan, gne ten sz etmeye baladlar. Belki yerlilere ziyaretlerinin kalc bir ansn brakmak, belki de kendilerini arayan arkadalarna iaret di kerek; yardmc olmak amacyla, volkanik talardan bir heykel yapt lar. Sonra daha baka heykeller de yaparak bunlar ta kaideler ze rine diktiler ve uzaklardan grlebilmeleri iin ky boyunca dizdi ler. Sonunda kurtarclar kageldi. Adallar yeni balanm ve yar tamamlanm heykellerle ba baa kaldlar. Bitime en yakn olanlar setiler ve ellerindeki ilkel ta baltalarla bunlar ilemeye abaladlar. Ancak yllarca sren a lmalar, kaya yzne oyulmu heykel taslaklarnn zerinde "pire yenii" nden te bir iz brakamad. Sonunda adann kaygsz sakinle ri, ki bugn bile zorlu almadan pek holanmazlar, sonu verme yen abalarn braktdar ve aralarn bir yana frlatarak ilkel maa ralarna ve kulbelerine dndler. \ Bir baka deyile, kayalarda iz bile brakmayan ta aralar asl heykeltralar tarafndan deil, bu yerliler tarafndan braklmtr. Ta aralarn, stesinden gelinemeyen bir iten el ekiin delili ol duklarn ileri sryorum. Ayrca ayn yabanclarn, Paskalya adasnda olduu gibi Tiahuanaco'da, Sacsayhuaman tepelerinde, Pisco krfezinde ve daha bir ok yerde dersler verdii kansndaym. Bu grme, aradaki uzaklklar ileri srerek katlmayanlar olabdir. Ancak o durumda asl kuramm gz nne almam olur-

1ar. Uzak gemite uzun mesafeleri deiik trlerde hava gemileri ile amay bir sorun saymayan ve ok gelimi bir teknolojisi olan akll yaratklarn var olduunu ileri sren bu kuram savunan da yalnz ben deilim. Kurammdan kuku duyanlar olabilir, ancak bu kiilerin, asl heykeltralar iin kayalar kesmenin ocuk oyunundan farksz oldu unu kabul etmeleri gerekir. Bu belki onlar iin bo zamanlarn deerlendirdikleri bir al mayd. Belki de kafalarnda belirli bir ama vard. Bir gn bu heykel oyununda sklmlar myd? Yoksa durmalarn belirten bir emir mi gelmiti? Her ne olursa olsun, anszn kaybolmulard. Bugne kadar derin kazlar yaplmamtr. Alt tabakalarda da ha eskiye giden tarihlemeler yapmaya yarayacak kalntlar bulunabi lir. Amerikallar adada bir havaalan yapmaktadrlar. Beton pist iin topra kazdklar halde, sistemli bir kaz yapmay dnmemi lerdir. Adallar hibir eye aldrmadan ileriyle uramaktadrlar. Adaya gelme zahmetine katlanan turistler, grdkleri eyler kar snda hayranlklarn gizleyememekte ve aile albmleri iin fotoraf lar ekip dnmektedirler. Bilmeceyi zebilecek ciddi arkeolojik in celemeler ise yaplmamaktadr. Adallarn Moai dedikleri heykellerin kafasnda, bir zamanlar ayr bir ocaktan karlan talardan yapld ileri srlen, krmz apkalar bulunduu bilinmektedir. Bu "apka" ocan grdm; o byk apkalar yapmak iin pek uygun deildi ve Rano Raraku kraterindeki ocaa oranla, ocuklarn kumda yapt kuyulara benzi yordu. apkalarn zerlerinde kk delikler bulunmas ve kolay k rlabilir olmalar kukumu artrd. Acaba apkalar gerekten burada m yaplmlard? apkalarn akl ve kzd renkli toprak karmndan yapld id diasn daha akla yatkn buluyorum. apkalarn ounun ii oyuk tur. Bunlar yapanlar tama glklerini gz nne alarak arlk tan kazanmak m istemilerdi? apkalarn akl ve topraktan yapdd kabul edilirse, tama sorunu da kendiliinden zmlenmi olur. Yuvarlak apkalar, her zaman aadara dikilen heykellere doru yuvarlanmlard. Bu ihtimal Bakan Ropo'yla tarttmzda, apkalarn akl

95

ukurlarnda yapldklar zaman ok daha byk olduklarn, ancak' tanrken srtnme dolaysyla geniliklerinden kaybettiklerini san dn syledi. Bu doru olabilir, ama apkalar bugn bile 7.60 met re ap ve 2.18 metre ykseklikleriyle hatr saylr byklktedirler. Bunlar heykellerin yerden 10 metre ykseklikteki kafalarna yerle tirmek pek kolay olmasa gerek. Ancak krmz apkalar bu garip heykellerin bana neden kon mutu? Bugne kadar Paskalya adas zerine yazlp sylenenler arasnda bu konunun bir tek inandrc aklamasna rastlayama dm. Bu yzden kendi kendime u sorulan soruyorum. Adallar balk giymi "tanrlar" m grmlerdi? Heykellerde apka-balklar bulunmaynca eksiklik sezmeleri nin nedeni bu muydu? Dnyann drt bir yanndaki tarih ncesi maara resimlerinde grlen "balk" ve "hale'lrle ayn anlama m geliyorlard? lk beyaz adamlar Paskalya adasna ayak bastklar zaman, Moailerin boyunlarnda zerleri yazl tahta tabletler sallanyordu, ama bu merakl konuklar bile yazlarn nasl okunduunu bilen bir tek adal bulamadlar. Tarta tabletler srlarn bugne kadar aa vurmamlardr. Bununla birlikte eski Rapanuilerin, hayret verecek lde inceye benzeyen bir yaz trn bildiklerinin delilidirler. "Tanrlarn ziyaretinden sonra gelen kuaklar, tekilerin rendik lerini unutmulard. Harfler ve aklanmayan simgeler petrogliflerin (kumsal hal gibi kaplayan, zerlerinde yazlar ve resimler bulunan yass talar) zerinde de vardr. Bu yarlm ve atlam talarn ounun alan 20 metrekaredir. Yerin dzgn olduu her yerde bunlardan bir ta ne bulunur. stleri balk, tanmlamas g ufak nesneler, gne simgeleri, toplar ve yldzlarla kapldr. Bakan Ropo daha iyi grebilmemiz iin resimlerin zerinden tebeirle geti. aretleri aklayabilecek birinin bulunup bulunmad n sorduumda, anne ve babasnn bile bu konuda bir ey bilme diklerini syledi. Petrogliflerde astronomik bilgilerin gizlendii kan sndayd. Adadaki btn tapnaklarn gnee ve takm yldzlara g re dizildiini de belirtti. Kumsalda gezdiimiz bir gn Bakan Ropo artc boyutlar da bir ta yumurta gsterdi. Tan evresinde dnerken, bu yumur tann Rapanui geleneine gre, bir zamanlar Gne Tapnann tam ortasnda bulunduunu, nk "tanrlarn" bir yumurtayla gel-

96

diklerini aklad. (1722 Paskalyasnda kefedilen Paskalya adasnn bizlere srprizi, bir Paskalya yumurtas olmutu.) Bu bilgiyi tam bir deerbilirlikle, dnya zerindeki garip ta yumurtalar listeme ekle dim. Devrilmi heykellerin birka metre tesinde duran yapma yu murtay, kumsalda karmakark dalm teki talardan beyaz bir katalog numaras ayrmaktadr.

Yldzlara Dn / F:7

97

ONUNCU BOLUM KUTSAL KITAPLAR KONUSUNU SORUTURMAK Z E R E HINDISTANA YOLCULUK

"Ve bir tapnan ii gibi parldayan geni bir odaya girdim. n san yzl ve insan elli varlklar oradan oraya kouuyorlard. Her tr den aygtlar ve deiik byklklerde antalar tayorlard. Bunlar al ak bir duvarn arkasnda duran ve kartal iaretli balklar giyen ba ka varlklara veriyorlard. Tapnak holn tanrsal bir mzik doldunyordu. Nereden geldiini bilmiyordum. Sk sk bir melein szlerini duyuyordum, bir keresinde ne dediini anlayabildim: '101 sayl New York uuu yolcular 12 numaral kapya.' Sonra bir melek elimden tutarak ba melein yanna gtrd. Ba melek bana kk bir kt paras uzatarak: 'Biletiniz, ' dedi. K dn zerindeki tanrsal yazy zemedim. O melek yine yanma gel di ve beni gk hayvanlarnn durduu ok byk parkn ortasndaki dzgn ve geni alandan geirerek klar saan kocaman bir kua g trd. Hareketsiz canavar kamndan kan ve dana ayaklarna benze yen sekiz kara tekerlein zerinde duruyordu. Parlak yaratn dev ka natlan iki yana almt. Herkes bizimle uacak olan ve pilot ad veri len tanny bekliyordu. Kua kan gm merdivene tnnanrken, kanatlannda byk delikleri olan drt kocaman kutu grdm. Ve bu deliklerde dnen te kerlekler olduunu grdm. Tannsal ku mutlaka 'Swissair' adndaki tannya aitti, nk pnl pnl bir duvar dunnadan onun adndan sz etmekteydi. Tann'nn kuunun kamnda her taraf arp sesleriyle dolmutu. Gzel bir yasemin kokusu bunm deliklerime ulamaktayd. Anlatla mayacak gzellikteki bir melek beni alarak bir tahta oturttu ve belime

98

kaln bir kak sard. Arp mzii yava yava kayboldu ve bir tanr: 'Ltfen kemerlerinizi balaynz ve sigaralarnz sndrnz!' dedi. Ayn ses, bu ana kadar sylenenleri ne kadar anlayabildiysem, ancak o kadar kavrayabildiim bir sr kehanette daha bulundu. Anszn iddetli bir frtnann gmbrtsn andran dehet verici bir grlt koptu. Ku titreyip silkinerek teki dalc kulardan uzaklat. Gittike hzlanarak ileri atld. Denizin kabannas kadar ulu, ilk anamz Gne in oullan gibi glyd. Korku benliimi ateten bir kuak gibi sar d. Kendimden gemek zereydim. Cana yakn melek yine yanma gelerek aklm bamdan alan bir urup verdi, sonra bamn stndeki bir kapa at. Gklerin serin rzgr yzme esmeye balad. Gzlerimi kuun kamndan dar e virdim ve bildiimiz ku kanatlan gibi oynamayan, hareketsiz kanatlan grdm. Aalarda sular, bulutlar ve garip, keskin kenarl, yeil, kahverengi biimler vard. ok korkarak bir lk attm. Melek bir kez daha yanma gelerek, tannsal varln szlerini bildirdi: 'Korkma, hi kimse burada kalmad.'" ok uzak gemite yaam atalarmzdan biri Zrih'le New York arasnda modern bir jet uayla yolculuk yapm olsayd, bu olay herhalde byle anlatrd. Grnte gln bir hayal, ama hi de yle olmadn imdi greceiz. Peygamber Hezekiel (X, 1-19) yukarda anlattm uak yolcu luunu hatrlatan bir olaydan sz eder: "Ve baktm, ve ite kerubilerin ba zerindeki gk kubbede, gk yakut ta gibi, bir taht benzeyiinin grn gibi bir ey onla rn zerinde grnd. - Ve ketenler giyinmi adama syleyip dedi: Kerubinin altna, dnen tekerlekler arasna gir de, kerubiler arasndan iki avucunu ate kzleriyle doldur... Ve gzmn nnde girdi. - Ve adam girdii zaman kerubiler evin sanda duruyorlard; ve bulut i avluyu doldurdu. - Ve RABBN izzeti kerubinin zerinden ykseldi, ve evin ei i zerinde durdu; ve ev bulutla doldu, ve avlu RAB izzetinin parl ts ile dolu idi. - Ve d avluya kadar kerubilerin kanatlarnn sesi, Kadir Al lah sz syledii zaman sesi naslsa yle iitildi. - Ve ketenler giyinmi adama: Dnen tekerlekler arasndan, kerubiler arasndan ate al, diye emredince vaki oldu ki, girip bir te kerlein yannda durdu.

99

- Ve baktm, ve ite, kerubilerin yannda drt tekerlek vard, her kerubinin yannda bir tekerlek; ve tekerleklerin grn gk zmrt ta gibi idi. - Ve onlarn grnne gelince, drdnn de benzeyii bir di, sanki tekerlek iinde tekerlek varm gibi. - Yrdkleri zaman drt yanlarna gidiyorlard; yrrken dnmyorlard, ancak ba nereye ynelirse onun ardndan gidiyor lard... - Ve btn bedenleri ve srtlar, ve elleri ve kanatlar, ve te kerlekler, drdnn de tekerlekleri, epeevre gzlerle dolu idi. - Tekerlekler ise, ben iitirken onlara dnen tekerlekler diye barld. - Ve kerubiler yrdke, tekerlekler de yanlarnda yryor lard; ve kerubiler yerden ykselmek iin kanatlarn kaldrdka, te kerlekler de onlarn yanndan ayrlmyordu. - Onlar durduka, bunlar da duruyorlard ve ykseldikleri za man onlarla beraber bunlar da yks diyorlard... - Ve kerubiler kanatlarn kaldrdlar ve gzmn nnde d ar ktklar zaman yerden ykseldiler, tekerlekler de yanlarnda idi..." Mysore'daki Uluslararas Sanskrit Aratrma Enstits, eski bir khin olan Maharishi Bharadvaya'nn yazd bir Sanskrit kita b, ada dn biimlerine uygn olarak evirmeyi deneyen ilk kurulutu. Elime geen sonu yh artcyd ki, 1968 gznde Hindistan'a yaptm gezi srasnda, evirinin doruluunu hem M sore'a, hem de Bangalore Merkez Kolejine giderek denetleme gere ini duydum. Sanskrite kitabn ada evirisi aynen yleydi: - Kular gibi i gcyle, ister karada, ister suda, ister havada hareket eden aygtn ad Vimana'dr... - ...Gkyznde bir yerden tekine hareket edebilen... - ...lkeden lkeye, dnyadan dnyaya... - ...Bilimlerin rahiplerince bunlara Vimana denir... - ...Uan makineler yapmann srr... - ...Krlmayan, blnmeyen, yanmayan... - ...Ve yok edilemeyen... - ...Uan makineleri olduklar yerde durdurmann srr. - ...Uan makineleri grnmez yapmann srr. - ...Dman uan makinelerindeki konumalar ve sesleri duyabilmenin srr.

100

- ...Dman uan makinelerin ilerinin resimlerini ekmenin srr. - ...Dman uan makinelerin rotasn anlamann srr. - ...Dman uan makinelerdeki varlklar bayltmann ve d man makineleri yok etmenin srr. Kitabn sonraki blmlerinde makineyi oluturan otuz bir ana parann kesin tanmlar yaplmaktadr. Ayrca, uan aracn yap mnda kullanlan ve bugn bizce ancak tanesi bilinen on alt tr metal saymaktadr. Geri kalanlarn hibiri u ana kadar evrilememitir. Mysore'da ya hl bilinmeyen bu kitap zerinde yaplan de ney, eski kitaplarn ada evirileri yapldnda neler ifade edebi leceklerini gsteren gzel bir rnektir. Uykularm karan bir merak, beni her zaman eski Hint kay nak kitaplarna srklemitir. Hint Vedalar'nda ve destanlarnda bulunan uan makineler ve akl almaz silahlar hakkndaki hayranlk verici ve esrarengiz bilgiler saylamayacak kadar oktur. Tevrat, gl ve canl anlatmna ramen bu Hint mcevherlerinin yannda soluk kalr. Asl kaynaklar hakkndaki merakm, ans eseri doan bir kar lama sonucunda bir kat daha artt. 1963 ylnda Zrih'te, kk bir toplulua yaptm konumann sonunda bir Hintli renci yan ma gelerek, byk bir itenlikle: "Bize anlattklarnzda yeni, ya da arpc bir ey buluyor musunuz? Her renim grm Hintli, Vedalarn ana blmlerini, dolaysyla eski zamanlardaki tanrdarn uan makinelerde dolatklarn ve korkun silahlar tadklarn bi lir. Hatta Hindistan'da ocuklar bile bilir bunlar!" dedi. Aslnda bu gen adamn amac, yalnzca kuramm dorula mak ve bu konuda ok abuk heyecanlandm iin beni biraz sakin letirmekti. Ancak abalar tam tersine sonu verdi. Bu olay izleyen yllarda, Hintli Sanskrit bilginleriyle tek yanl bir haberlemeye giritim. Byk bir nezaketle belirli sorularma karlklar veriyor ve okumama imkn olmayan Sanskrite yazlarn fotokopilerini yolluyorlard. Bu yazmalardan, pul toplayan arka dalarm dnda kimse krh kmad. Artk huzurum kalmamt. Kitaplar yznden Hindistan'a gitmem gerekiyordu. 1968 gznde Mysore Eyaletinin bakenti Bangalore'a gittim. Bangalore, Gney Hindistan'n retim merkeziydi, ancak bata bu zellii hi dikkatimi ekmemiti. Kente vardm gn pek artc

101

izlenimler edinmitim. Dilenciler ve alk -kanlar ve i karartan taksiler- burunlarnda elmaslar ve alnlarnda krmz noktalar olan kadnlar - bakmsz tahta kulbeler ve ngiliz koloni stilinde] beyaz saraylar - sokaklardaki kouma ve kanl gzleriyle hantala kutsal inekler - mavimtrak yeil niformalaryla askerler ve sokak kenarlarndaki pis sar sular ve hepsinden te burun kemiimi szlatan garip bir koku. Denizar yardmlardan yararlanan Bangalore niversitesi, en iyi ara gerelerle donatlmt. Gelecein aydnlar burada prof e-; srlerle birlikte alarak yeni bilimsel sorunlar zyorlard. Korab Kltr Merkezi'nden Ramesh J. Patel ve Ahmedabad niversitesi'nden T.S. Nandi gibi uzman Sanskrit profesrleri yar dmlarn esirgemediler. Genellikle tek bir telefon konumas, yap lacak grmenin yeri ve zamann saptamaya yetiyordu. Vedalarn ve destanlarn yalarn sorduumda btn bilginler, Hintlilerin ulusal destan Mahabharata'nn 80.000 beyit halinde ilk kez M.. 1500 ylnda ortaya ktn sylyorlard. Ama destanm zn sorunca aldm karlk ya M.. 7016, ya da 2604 oluyordu. Bylesine eskiye uzanan tarihlerdeki bu olaanst kesinlik, Mahabharata'da anlatlan bir savata sz geen belirli takm yldzla rn durumu sayesinde elde edilmiti. Uzmanlar, bu astronomik bilgiler dnda, destann ya hakkn da henz bir karara varamamlard. Tevrat gibi Mahabharata'nn da asl yazar bilinmemektedir. Asl yaratcs bir sylentiye gre ef sanevi Vyasa'dr. Ancak destan szl olarak aktaran son kii olan Sauti'nin ilk yazl ve btn destan hazrlad ileri srlr. Yldzlararas uzay uularnda, ortaya kacak zaman deii mini hesaplamak iin, bilgisayarlarna bilgi vermek durumunda bulunan matematikilere Bangalore'da not ettiim iki saydan sz etmeliyim. Mahabharata'da 1200 tanr yl; 360.800 insan ydna eittir!.. Sanskrit dilini bilmediim iin lgna dnmtm! evremde kiler ellerinden geleni yapyorlard; kesinlikle hangi kitap ve hangi blmlerde "stn silahlan", "uan silahlar" ve "uan makineleri" bulabileceim hemen bildiriliyordu. Birok kii telefonlara sardyor, kitaplk grevlilerini geliimden ve grmek istediim kitaplar dan haberdar ediyorlard. Kesinlikle aradm bulabilmem iin ya nma istekli renciler katyorlard. Ancak sorularma beklediim karlklarn en nemli blmleri Sanskrit, ya da bir baka Hint di-

102

liyle yazl oluyor, bu durumda bir gn daha bilgili olarak dnmeyi umarak kitaplklardan ayrlyordum. Kitaplar hakknda ayrntlara girerek merakm giderecek bir otorite bulma umudum daha snmemiti. Ahmedabad niversite sinden Profesr Doktor T.S. Nandi ile svire'den mektuplamtm. Kendisiyle Hindistan'da yaptm grmeler srasnda efi Profesr Esther Abraham Solomon'la tantm. Bayan Solomon al t yldr Sanskrit Blm Bakanl grevini yrtmektedir ve Hin distan'daki btn bilginler onu, bu konudaki en byk uzmanlar dan biri olarak nitelerler. Ahmedabad, on be ve on altnc yzyllardan kalma nemli ca mi ve trbeleriyle, eski bir pamukuluk kentidir. Sarbarmatik rma nn kysnda uzanan kent, 1961 ylnda kurulan Gujerat niversi tesiyle tannr ve nfusu 1.2 milyon dolaylarndadr. Ahmedabad'n turistleri eken bir zellii vardr: Sallanan mi nareler. Bunlarn tepesine helezon biimi bir merdivenle klabilir; plak ayakla ebette. Minarelerin dnyada bir ei daha olmayan bir gariplikleri vardr. Bir grup insan bu minarelerden birini ileri geri hareket ederek sallamaya balarsa, teki minare de sallanr. Mina reler bugne kadar turistlerin bu maskaralklarna dayanmlardr ve grne baklrsa Pisa'nn eri kulesini geeceklerdir. Profesr Nandi, Profesr Esther Solomon'la lende buluabilcceimi bildirirken: "lk kata kn; ad kapnn zerinde yazar, ie ri girin ve rahatnza bakn," dedi. Gzlerimi kamatran le gneinin altnda yola koyuldum; aylardan kasmd. niversite, zerinde gereksiz hibir ss bulunma yan, kire boyal iki katl modern bir binayd. Bir Avrupalnn ilk kez gittii yerde "ieri girip rahatna bakmas" pek olaan olmad ndan, girite beklemeye baladm. Oysa Hintli profesr ve ren ciler eitli ofislere, dnyann en doal eyiymi gibi kapy vurma dan giriyorlard. Bu arada retmen-renci ilikilerinin ne kadar nazik ve resmiyetten uzak olduuna da tanklk ettim. Profesr Solomon saat bire doru geldi. zerinde basit, beyaz bir sari vard. Elli yalarndayd. Profesr Nandi benden sz ettii iin olmal, eski bir arkada gibi karlad. ngilizce srdrd mz konumamz teybe almama izin verdi. Konuma yleydi: "Profesr, Sanskrit bilginlerinin eski Hint Vedalar ve destanlarnn Tevrat'tan eski olduu grnde oldukla rn sylersem, meslektalarnzn bana verdii bilgileri yanl m yo rumlam olurum?"

"Byle kesin iddialarda bulunamayz ve bulunmamalyz. Ne es ki Hint kitaplar, ne de Tevrat kesinlikle tarihlenmemitir. Mahab harata'nn en eski blmlerinin M.. 1500 dolaylarnda yazld kans gn getike g kazanmaktadr; ancak bunun bir tahmin ol duu ve destann asl ekirdeini ele ald unutulmamaldr. Doal; olarak birtakm eklentiler yaplmtr. Mahabharata'nn asl ekirde-1 i, M.. 1500'den yz ksur yl daha geriye gidebilir. En eski kitap larn hurma aalarnn kabuklarna yazddn biliyorsunuz; ama hurma aalan daha ortaya kmadan kitaplarn ierii szl olarak! kuaktan kuaa aktarlyordu. Ta zerine yazlm biimleri del vardr, ama bunlar lkemizde pek seyrektir." "almalarnz srasnda Tevrat kitaplaryla asl Hint kitaplar arasnda bir paralellie rastladnz m?" "Kukusuz belirli paralellikler vardr, ama kanmca bu benzer lik u ya da bu biimde hemen hemen btn halklarn efsanelerin de grlr. Yalnz Tufan olayn, insanlar yaratan tanrlar, gkle re karlan kahramanlar, bunlarn kullandklar silahlar dnse niz yeter." "yle ama, kurgu-bilim silahlarndan geilmeyenler, zellikle eski Hint ve Tibet kitaplar. lk aklma gelenler tanrsal imek, Mahabharata'da sz edilen ve bir tr hipnotik bir silah olan n silah lar, tanrlarn atld zaman bumerang gibi geri dnen diskleri ve bakteriyolojik silahlar andrr aralar... Bunlar hakknda ne d nyorsunuz?" "Bunlar yalnzca hayali bir tanrsal gcn abartmalardr. Eski insanlar nderlerine ve krallarna mistik ve esrarengiz gler verme ye gerek duyuyorlard kukusuz. Her yeni kuak bunlar oaltarak yeni nitekler de getiriyordu." "Bu hayali kavramlar ilkel dnemin dnce dnyasyla uzlar m dersiniz?" "Elbette. Ama bizler de her zaman bilmecelerle kar karya kalyoruz!" "Viyana ad verilen uan nesneler Hint ve Tibet kitaplarnda srekli olarak tanmlanyorlar. Onlara ne dersiniz?" "Aka sylemek gerekirse, onlara ne anlam vereceimi bemiyorum. Mutlaka iinde tanrlarn savat uak gibi bir eyi anlat mak istiyorlar." "Yani bu anlatlanlar efsane olarak snflandrp bir yana bra kabilir miyiz, daha dorusu brakmal myz?"

104

Profesr Solomon bir sre dndkten sonra, teslim olduu nu belirtir biimde, "Evet brakmalyz," dedi. "Peki ya bu kitaplar ok eskiden olmu gerek olaylar anlat yorlarsa?" "Garip bir ey olurdu bu!" "Yani imknsz m?" Bir sessizliin ardndan: "Bilmiyorum, gerekten bilmiyorum." Darda beni dayanlmaz scak bekliyordu. Gereksiz gibi du ran bir kprden geerek ar ar kente yneldim. stne kpr kurulan rmak, kuraklktan ay gibi akyordu. Halclar renkli malla rn kurutmak iin rmak yatana sermilerdi. Aklma hep yaptm grme geliyordu. Bu aydn kadn bile sorularma doyurucu kar lklar veremiyordu. Beni on yl akn bir sredir, insanln en eski kitaplarn, ku ramma uygun biimde karlatrmaya ve belirli olaylarn anlatm arasndaki paralellikleri aratrmaya iten, Profesr Solomon'un ke sin bir karlk veremedii soruydu. Otelde havalandrma sayesinde biraz kendime gelebildim. Mahabharata'dan rastgele bir sayfa atm; karma u blm kt: Brighu, kendisine gk adrnn boyutlar sorulduunda yle karlk verdi: "Kutsanmlarn ve tanrsal olanlarn oturduu uzay sonsuzdur; ahanedir o, iinde birok hayat bulunur. Snrlarna vardamaz onun. "Onun g kresinin altnda ve stnde, gne ve ay artk g rnmez olurlar, orada gne gibi parlayan ve ate gibi k saan tanrlarn kendi klar vardr. "Onlar bile gklerin yce adrnn snrn gremezler, nk oraya ulalmas zordur, nk o sonsuzdur... Ama o llemeyen evrenin yukarlarnda, ok yukarlarnda alevli, kendi kendini aydn latan varlklar vardr." Mahabharata'da anlatlanlar hl gemiin zlmemi bilme celeri arasndadrlar. Oysa bu eski kitap Hindistan'da ok ayrntl ve zenli bir bimsel aratrma konusudur. nsan dnmeye ve dilleri kullanmaya balayal beri mitler ve efsaneler yaratm, bunlar binlerce yl anlatldktan sonra tarihin belli bir dneminde kda geirilmilerdir. Bu eski mit ve efsanele rin bir blmnn din, ya da temel felsefe durumuna gemeleri ve

insanln hareketlerini ynetir olmalar, bir blmnn ise redde dilmeleri, ya da etkisiz kalmalar dndrcdr. Btn eski kitap larn ortak zellii, blmlerinin ispatnn mmkn olmamas ve din olarak kabul edilen blmlere "inanlmas"dr. Eski kitaplar g nmzn bak asndan yorumlamaya altmzda, incelenecek yeni eviriler bulamayz; bu bakmdan "inanlan" ya da reddedilen kitaplar zerinde almak zorunda kalrz. Bunlar bile dehet veri ci bilgiler bulmaya yeter. Ancak bu incelemeler grnte, "inan lan" dogmaya itirazda bulunmay, ya da efsanevi kaytlar gerek olaylarn anlatm olarak ele almay amalam deildir. Paris'teki Sorbonne kitaplnda, Kabala'nn yedi cildi zerin de uzun sre altm. almamn rnlerini anlatmadan nce, Ka bala'nn dnya zerindeki en geni kapsaml ve en dndrc giz li reti olduuna ksaca deineyim. Yaptn kda geirilmesi iin ilk atlmn M.S. 1200 yl dolaylarnda yapld sanlmaktadr. Ayr ca Talmud'un* gerekilii ve maddeciliine kar bir tepki olarak ortaya kt da sylenir. Kabala, Tevrat'taki esrarengiz bildirileri aklar ve yelerine, eski Musevi kanunlarna gizlenmi mesajlar yorumlar. Kabalaclar kitabn, Tanr'nn buyruu zerine yazldn sylerler. Kitapta giz li iaretler, simgeler ve matematiksel formller vardr. Gizli bilgile rin hepsi, trl tanrlarn mistik glerine balanmlardr. Kk bir ye evresine giren ve Kabala'nn srlarn batan sona iyice renmi kiilerin mucize gsterme yeteneinde olduklar ileri sr lr. Btn eski kitaplardaki anlatmlar gerek kabul etmek alkan lnda olduum iin, Kabala'daki hikyeleri de olaylarn hemen ar dndan yazlm gerek kaytlar olarak ele alyorum. Bu, Kabala'da ki gizli dncelerin derinliine inmenin ve dnyamzdan, "tanrla ra" uzanan gerek yolu bulmann tek yoludur. Kabala'nn "yedi teki dnya"s, trl blmlerde geni ayrnt laryla anlatlmaktadrlar. te genel anlamn verdiim birka b lm: "Geh dnyasnda yaayanlar aa eker ve yetitirirler. Aalar dan topladklar her eyi yerler, ama buday ve teki tahllar bil mezler. Dnyalar glgelidir ve zerinde byk hayvanlar yaar.

(*)

Talmud: Musevilerin kanun ve yorum kitab.

"Nesziah dnyasnda yaayanlar, ekmelerine gerek olmayan bit kileri ve fundalar yerler. Yap olarak ufaktrlar ve balarnda bu run yerine, soluk aldklar iki delikleri bulunur. ok unutkandrlar ve bir ii yaparken neden baladklarn unuttuklar ok olur. Dn yalarndan krmz bir gne grnr. "Tziah dnyasnda yaayanlar baka varlklarn yediini yeme melidirler. Bunlar srekli olarak yeralt su kaynaklar ararlar. Sar ndrlar ve btn baka varlklardan daha inanldrlar. Dnyalarn da byk zenginlikler ve gzel binalar vardr. Toprak kurudur ve iki gne grlr. "Thebel dnyasnda yaayanlar sudan kan her eyi yerler. teki varlklardan stndrler. Dnyalar, stnde yaayanlarn yz biimi ve renk bakmndan deiiklik gsterdii blgelere ayrl mtr. llerini yeniden yaatabilirler. Dnyalar gneten uzaktr. "Erez dnyasnda yaayanlar Adem'in soyundan gelirler. "Adamah dnyasnda yaayanlar da Adem'in soyundan gelir ler, nk Adem, Erez dnyasnn neesizliinden yaknmtr. Top ra ilerler ve bitki, hayvan ve ekmek yerler. Genellikle mutsuzdur lar ve sk sk birbirleriyle savaa tutuurlar. Gemite Thebel dnya snda yaayanlar bunlar ziyarete gelirlerdi, ama hafzalarnn zayfl yznden ne zaman geldiklerini unutmulardr. "Arqa dnyasnda yaayanlar topra ekip bierler. Yzleri bi zim yzlerimizden farkldr. Btn dnyalar ziyaret ederler ve b tn dilleri bilirler." Karmza yine o tandk sorular kyor. Kabala'nn yazarlar yedi baka dnyadaki varlklarn, dnyadakilerden grn bakmn dan ayrldn nereden biliyorlard? Deiik yemekler yediklerini ve gkyznde baka gneler bildiklerini nereden renmilerdi? Kabala'da dikkati eken bir baka nokta, insanlarn aslnda cin sel iliki srasnda birbirlerinin yzne bakmadklarnn ve tohum birlemesinin tek bir varlkta gerekletiinin belirtilmesidir. a da Kabalaclar, Tanr'nn dem'den nce bir baka varlk yaratt n ve bu yaratn yalnz "erkek" olduunu, ancak bu zelliinin onu ocuk yapmaktan alkoymadn ileri srerler. Sz konusu varlk daha sonralar ylanla iliki kurmutur. Kabala'nn temel blm olan Zohar Kitab, Aramice yazlm tr ve Kabalac Tanr kavramndan hareketle, Tevrat'n ilk be kita bn yorumlar. Zohar'n, Haham Simon bar Yohai (M.S. 130-170) tarafndan yazld sylenirse de, spanya'da Moses de Leon tara-

107

findan szl anlatmlardan yararlanlarak on nc yzylda k da geirilmi ve ilk kez 1558 ylnda Cremona'da baslm olmas, mmkndr. Zohar'da bir dnyalyla bir Arqalinin grmesi anlatlr. Bu ikili konumadan, dnyay yerle bir eden bir yangndan kurtulan ve! Haham Yoss'nin nderliinde yola kan mltecilerin, kayadaki bir yarktan anszn nlerine kan "deiik yzl" bir yaratkla kar latklarn reniyoruz. Haham Yoss yabancya sokularak nere den geldiini sorar. Yabanc karlk verir: "Arqahyim." Yoss arr ve sorar: "Yani Arqa'da canllar m var?" Yabanc ban sallar: "Evet, sizin geldiinizi grnce maaradan ktm ve bu dnya nn adn sormaya karar verdim." Yabanc daha sonra kendi dnyasnda mevsimlerin buradaki gi bi olmadn: Orada bitkilerin yetimesi iin yllar gerektiini ve ta km yldzlarn dizililerinin, dnyadaki grnlerinden farkl oldu unu syler... Bu kaydn ardnda, 700 yl nce kda geirilen ve baslal 400 yl olan 1800 yllk bir sylenti yatmaktadr. Bu kelimelerin ar kasnda hangi eski bilgilerin saklandn bir kez daha sormak iste rim. Dnyay ziyaret eden bir yabancnn takm yldzlar, kendi ge zegeninde alt biimin dnda grmesi ok doaldr. Mevsimle rin o gezegende deiik bir sra izlemesi ve sreleri de yle... Bu yarglar, hayal olarak nitelendirilip bir yana braklamaya cak kadar gerekidirler. Bir de Dzyan Kitab vardr. i simgesel iaretlerle dolu olan kitabn yan kimse bilmemektedir. Aslnn dnyadan bile eski ol duu sylenir. Yine bir sylentiye gre, kitap gemite ylesine bir mknats gcne sahipti ki, onu eline alan "seilmiler", anlatlan olaylarn gzlerinin nnden getiini gryor, ayn zamanda dille rindeki kelimeler yeterliyse, ritmik biimde yaylan itici gler arac lyla kitapta anlatlanlar kavrayabiliyorlard. Bu gizli reti binlerce yl Tibet'te kesin sr olarak saklanm t. Bilgisiz kiilerin elinde bu retinin ok byk lde tehlikeli olaca sylenirdi. Asd kitap -hl var olup olmad bilinmekte-

108

dir- kuaklar boyu kelime kelime kopya edilmi ve "seilmiler" ta rafndan yeni kaytlarla, yeni bilgiler eklenerek geniletilmiti. Dzyan Kitab'nn Himalayalarn ardnda ortaya kt ileri s rlr. Kitabn retisi bilinmeyen yollarla Japonya, Hindistan ve in'e ulam, dncelerinin izlerine Gney Amerika efsaneleri arasnda bile rastlanmtr. Gnmz Kta in'inin bat kesiminde ki Kunlun ve Altay da sralarndaki geitler ve boazlarda gizlenen kardelik rgtleri, ar byklkteki kitap koleksiyonlarna gzc lk ederlerdi. Bunlar berbat tapnaklarda yaarlard. Edebiyat hazi nelerini, toprak alt hcreleri ve geitleri saklard. Dzyan Kitab da bu emin yerlerde gizlenirdi. lk kilise pederleri bu gizli retiyi, bi lenlerin hafzalarndan silmek iin ellerinden geleni artlarna koy mamlard. Ancak, btn abalar sonusuz kalm, kitaplar kuak tan kuaa az yoluyla gemeye devam etmiti. Yabanc lkelerde bu kitaptan sz edildiini birok kez duy dum, ama kitabn "gerek" kopyasn grm bir kiiyle hibir za man tanamadm. Dzyan Kitabnn korunan, daha dorusu bilinen blmleri Sanskrit eviriler biiminde btn dnyaya yaylmtr. Sylenenlere baklrsa, bu nemli gizli reti, balangtan beri var olan eski kelimeyi, yaratln formln vermekle kalmaz, insanl n milyonlarca yllk evrimini de trl blmlerde anlatr. Yaratln yedi ktas Dzyan Kitabna gre yle ilginti ki, bu raya birtakm blmleri almadan edemedim: I. Kta "Zaman deildi, nk o srenin sonsuz kucanda uyumaktay d... ...Karanlk tek bana snrsz btn dolduruyordu... ...Ve hayat evrensel bolukta, kendini bilmeden, bir yrek gibi arpyordu. ...Yedi yce Rab ve yedi gerek durulmutu. II. Kta ...Kurucular neredeydi, neredeydi k saan oullar... biimsiz likten biimi yaratanlar; dnyann kk?.. ...Saat daha almamt; n daha tohumun iine akmamt... III. Kta ...Yedinci ebediyetin son titreimi sonsuzluun iinde titreir.

109

...Titreim, hayatn su damlalarnn iinden azametle geer ken, abuk kanadyla btn evrene ve karanlkta yaayan tohuma dokunur... ...Hayatn kk lmszlk okyanusundayd ve okyanus ate ve s ve hareketten bir n demetiydi. Karanlk kaybolup gitti ve ar tk yoktu... ...te, bak... parlak boluk, karanlk boluun olu... O gne gibi parlamakta; o bilginin parlak tanrsal ejderidir. ...Tohum neredeydi ve karanlk imdi neredeydi?.. ...Tohum odur ve o ktr, karanlk gizlenmi babann parlak beyaz olu. IV. Kta ...Dinleyin dnyann oullar, reticilerinizi dinleyin, atein oullarn... ...Balangtan beri var olan yedilerden gelen bizlere kulak ve rin, balangtan beri var olan alevden doan bizler, babalarmz dan rendik. ...In parlaklndan -sonsuz karanln nndan- bolua yeniden uyandrlm enerjiler frlad... Ve tanrsal adamlardan bi imler, kvlcmlar, kutsal hayvanlar ve kutsal babalarn habercileri olutu... V. Kta ...Bilgi ejderinin ilk yedi soluu sralar gelince, dnp duran kutsa soluklarndan ateli buran yelini yaratrlar. ...Tanrsal oullarn hzl olu... Dairevi haberler gtrr... Ateli bulutlardan imek gibi geer... ...O, onlarn yol gsterici ruhu ve nderidir. O ise balaynca, kl yurtlarnda nee iinde yaayanlarn bulunduu aa kralln kvlcmlarn ayrr... VI. Kta ...Hzl ve parlak olan... evreni ebedi temellere oturtur... ...Onlar eski tekerleklerin benzerliinde ina eder, onlar rmeyen merkezlere yerletirir... ...Onlar Fohat tarafndan nasl ina edilmilerdi? O ateli tozu toplar. Ate toplar yapar, onlarn iinden geer, onlar yuvarlayp ilerine hayat verir, sonra onlar harekete geirir... Onlar souktur,

110

str. Onlar kurudur, nemlendirir. Onlar parlar, yelpazeleyip sou tur. te Fohat bir alaca karanlktan tekine byle hareket eder, ye di ebediyet boyunca. ...Anann yavrular btn doldurdu. Yaratc ve yok edici ara snda boluk iin savalar oldu. VII. Kta ...te, bak duygulu, biimsiz hayatn balangcna. lkin, tanr sal olan, ana ruhtan olan... ...Bir n kk nlar oaltr... ...Sonra ilk elbiselerini giyen kurucular parlak dnyaya inerek -kendileri olan- insanlara hkmederler." Bu yaratl mitini, renim grm okur iin daha te akla maya gerek yoktur. Uzay yolculuklar anda bu kitaplarn kendi kendilerini aklamalar korku vericidir. zerinde daha ok durul mas gereken yalnzca birka kavram vardr. Ebedi anne: Uzay Yedi ebediyet: lsz zaman, ya da sreler. Hristiyan teolojisindeki biimiyle "ebediyef'in Asya retilerinde hibir anlam yoktur. lsz zaman, uzun bir sreyi kaplar, yani Brahma'nn 100 yl 311,040,000,000,000 dnya ylna eittir. Brahma'nn bir g n lmller iin 4,320,000,000 yldr. "Brahma", btn dnyalar yaratan ve koruyan gtr. Okurlarma zaman deiimi kanunlarn hatrlatmak isterim, yoksa bu zaman lleri asla kavranamaz. Zaman: Anlay ve alg durumlarnn art arda gelmesi. Boluk: Madde Ik: Kayna bilinmedii iin hayal edilemeyen bir ey. Baba ve Ana: Balangtan beri var olan gerein erkek ve dii z. Yedi cce Rab: Yedi yaratc ruh. Kurucular: Evrenin gerek yaratclar, ya da gezegenler siste minin mimarlar. Soluk: Boyutsuz uzay. In: Dnya-yumurtann iindeki madde. Yedinci ebediyetin son titreimi: Evrensel zek olaynn belirli aralklarla ortaya k. Bakire-yumurta: Atomdan gk nesnelerine kadar grlebilen her eyin asl biiminin simgesi. Dnyann oullar-atein oullar: Biim alm kozmik gler.

111

Fohat: Kozmik enerjinin kurucu biimleri. (Alntlar ve yorumlar, Helene Petrovna Blavatski'nin "Gizli reti" adl kitabndan alnmtr. Kitap 1888 ylnda Almanya'da baslmtr.) Dzyan Kitabnn baka blmleri, srekli olarak dnyada 18 milyon yl nce hibir i yapmadan yiyip iip yatan, akd ve zekdan yoksun, kemiksiz lastik gibi yaratklarn yaadn anlatr. Bu varlk larn blnme yoluyla oaldklar belirtilir. Bu oalmann sonucu olarak, drt milyon yl kadar nce, bar ve nazik bir varlk tr ortaya kmtr. Bunlar sakin, mutlu bir dnem geirdiler. Ancak milyon yl sonra ok deiik trden bir dev soyu geliti. Dzyan'n dediine gre bu devler hem erkek hem de diiydiler ve kendi ken dileriyle Uiki kurarlard. 700.000 yl kadar nce "dii hayvanlar"la kurduklar ilikiler sonucunda korkun grnl canavarlar do du. Bu canavarlar oalma yntemlerini deitirme gcnden yok sundular ve gn getike hayvanlara daha ok balanr oldular ve zeklar iyice krlendi. Dzyan Kitabnn, M.. 9564 ylnda, bugnk Kba ve Florida dolaylarnda batan ok geni toprak paralarndan sz ettii syle nir. Bugne kadar efsanevi Atlantis'in nerede olduu bulunamam tr. Son ortaya atlan kuramlar, Akdeniz'deki Thera adasnn Atlan tis olduunu ileri srerler. Atlantis'le, Dzyan Kitabnda anlatlan batm lkeler ayn mdr? Bilmiyorum. Belki Atlantis de, Tanmlanamayan Uan Nesneler (UFO) gibi insanln hayalinde derinlii ne kk salm bir dncedir. Mahabharata, Kabala, Zohar, Dzyan. Tek dorultuyu gste ren olaylar bakmndan birbirinin ayn drt kitap! Bunlar gerekten olmu eylerin hikyeleri midir?

112

ON BIRINCI BLM ATALARMZN SAPKNLKLAR

Gemi gnlerde insan ve hayvan melezi yaratklar olmalyd. Gemiin resmi ve edebiyat bu konuda kuku brakmayacak kadar aktr. Kanatl, insan bal hayvanlarn, deniz kzlarnn, akrep adamlarn, ku adamlarn, sentorlarn* ve ok bal canavarlarn re simleri pek canl biimde hafzalarmzdadr. Eski kitaplar, bu me lez varlklarn, ok nceleri bile airetler, kabileler ve hatta daha ge ni topluluklar halinde yaadklarn belirtirler. "Tapnak hayvan" olarak zel biimde yetitirilen melezlerin bulunduu ve bunlarn halkn ahlaksz sevgilileri olduu anlatlr. Smer krallar ve Asurlular, belki de yalnz sapk elenceler iin yar insan yar hayvan olan yaratklar avlarlard. Esrarengiz kitaplar, nemli varl srekli ola rak mitler dnyasnn denetlenmesi imknsz alanlarna doru uup giden yar insan ve melezlerden sz ederler. Msrllarn kou, on ikinci yzylda kurulan Ruhani valyeler rgt'nn hikyeleri arasnda sk sk kendini gsterir. Koun ba nda insan sa bulunur, dik yrr, arkas ve ayaklar keininkilere benzer ve byk bir erkeklik organ vardr. Herodot (M.. 490-425) Msr Tarihi adl kitabnda, kadn olmas gereken garip si yah gvercinlerden sz eder (II, 57). Hint Vedalar "elleri stnde yryen" analar anlatr. Glgam Destan, Enkidu'nun "hayvanlar dan ayrlmas" gerektiini syler. nsan bal, at gvdeli yaratklar olan Sentorlar, Pirithos'n dnnde, Lapitalarn karlarnn rz na gemilerdi. Boa bal Minotor iin alt gen erkek ve alt gen kz "kurban" edilirdi. Efestus'un neeli kzlarnda bir cinsel ima

(*)

nsan bal, at gvdeli yaratklar.

Yldzlara Dn / F:8

113

bulunduu kesindir. Altn buza evresinde yaplan dansn, toplu cinsel lgnln son aamas olduu kukusuzdur. Eflatun, Sempozyum'unda yle diyor: "Aslnda, erkek ve dii cinslere ek olarak bir de nc cins vard. Bu insanlarn drt eli ve drt aya olurdu... Gc bykt bunlarn, kafalar cretli d ncelerle doluydu, gklerde frtnalar koparmay, tanrlara sz ge irmeyi tasarlarlard..." Yazlarda ounlukla "yce tanrlar" olarak anlan Kaberioriler, eski Msr zamannda balayp Helenistik dnemleri kapsayan ve Roma kltrnn balangcna kadar uzanan srede, bereket tanralaryla esrarengiz ayinler yaparlard. Bu ayinler gizli olduu iin, beylerle hanmlarn aralarnda ne trden cinsel oyunlar oyna dklarn renemiyoruz. Bununla birlikte, iki erkek ve iki dii Kaberiori'nin bir hayvanla birlikte bu elenceye katldn biliyoruz. stelik bu toplu iftlemede yalnz erkek ve kadn yer almyor, kat lan hayvan da etkin rol oynuyordu! Yeri gelmiken Msr'n Apislerinden, "Memfs'in kutsal boalar"ndan sz edeyim. Bunlar ok dl veren hayvanlar olduklar iin metre uzunluunda ve drt metre yksekliinde lahitlerde mumyalanmlard. yl nce, l kumlarnn ok aasna yaplm bu kf kokulu mezar odalarnda dururken, sz konusu bereketli bo alarn mrleri boyunca neler yaptklarn sordum kendi kendi me... Tacitus, (Vakayiname XV, 37) Tigellinus'un, evinde yar insan yar hayvanlarn yardmyla gerekletirilen yasak ilikilerin yer ald gece cmblerini anlatr. Bu sapklklarn gizli toplumlarda ne kadar srdrld kesin olarak bilinmez. Grdkleri, zaman zaman Herodot'un cann epey skmtr: "Bu eyalette, yakn zamanlarda bir kei herkesin gz nnde bir kadnla iftleti - ok artc b r olay." (II, 46) Tanr Pan, klasik ressamlar tarafndan kei ayakl ve kei bal olarak tasvir ediliyordu. Bu da Herodot'un keyfini karyordu: "Onu ite byle resmediyorlar, nedenini sylemesem daha iyi olur." (II, 46) Talmud, Havva'nn bir ylarla iftletiini kaydeder. Bu dn ce birok ressama esin kayna olmutu. Nippur'da bulunan m lekler zerinde, yakkl gen erkeklere gz diken deniz perilerini andran resimlerde, epey iri gsl bir kadn ve bir ylan kuyruu grlmektedir.

114

Ne kadar ac olursa olsun, gemiimizin gnahkr ynn silip atamayz. Pornografi btn alarda ardndan koulan bir ey ol mutur. Tarih ncesi cinsel arlklarn resimleri kil tabletler, kaya yzleri ve hayvan kemiklerinde aka grlr. Gnmzn biyolojik bilgilerine gre, insan ve hayvanlar ara sndaki ilikiden dl almak imknszdr, nk iftlerin kromozom says birbirini tutmaz. Bu trden bir iliki, hibir zaman yaayan bir varlk dourmamtr. Ama, kark varlklarn kromozom says n bir araya getiren genetik kodu biliyor muyuz? Eski insanlar cinsel insan-hayvan ayinlerini byk bir zevk ve keyifle dzenlerlerken, kendi cinsleriyle iftlemenin daha iyi oldu u dncesini, bilinmeyen akll yaratklardan baka kimden alm olabilirlerdi? Dnya yerlileri "tanrlar" aralarndan ayrldktan sonra yine mi saptmlard? Bu saptma, kaltmsal gnahla ayn ey miydi? "Tanrlar"n bu geri dn yznden kendilerini cezalandrla caklarndan m korkuyorlard? lkel alarda evrimi engelleyen bel ki de hayvanlarla iliki kurulmasyd. Bu adan bakldnda dem'in gnah ve sonular, araya giren hayvan kan yznden ye rinde saymaya balayan evrimden baka bir ey olamazd. "Kaltm sal gnah", ancak her doumda, birlemi iftin hayvan yanndan bir zellik doan varla geerse mantk kazanr: nsandaki hayvan zellikleri. Kutsal bildiiniz eyler adna syleyin, kaltm yoluyla geebile cek daha byk bir "gnah" olabilir mi? Smerlilerin evren iin, kabaca gk ve dnya olarak evrilebile cek bir tek kavramlar vardr: An-ki. Efsanelerinde gklerde kayk lar ve ate gemileriyle dolaan, yldzlardan gelerek atalarn dlleyip tekrar yldzlara dnen "tanrlar"dan sz edilir. Smer panteonu yani tanrlarn tapna, insan biiminde olan, fakat stn glere ve lmszle sahip bir grup varlk tarafndan "neelendirilirdi". Ama Smer kitaplar "tanrlar" belirsiz varlklar olarak ele almaz, insanlarn onlar bir zamanlar gzleriyle grdklerini syler. Smer bilgeleri, yap iini tamamlayan "tanrlar" tandklarna inanrlard. Her eyin nasl olduunu Smer kitaplarnda okuyabiliriz. Tanrlar onlara yazy vermiler, metal yapmak iin gerekenleri (Smerce metal kelimesi 'tanrsal metal' olarak evrilir) ve arpa yetitirmenin yollarn retmilerdir. Smer kaytlarna gre, ilk insanlarn tanr-

115

larla dnyann ocuklar arasndaki ilikiden doduunu da unutma malyz. Smer efsaneleri, gne tanrs Utu ve gzellik tanras nanna'nn uzaydan geldiini sylerler. Smerce kaburga 'ti'dir; 'ti' ayn zamanda "hayat yaratmak" anlamna da gelir. Ninti ise hayat yara tan Smer tanrasdr. Gelenee gre hava tanrs Enlil, birok in san hamile brakmtr. Bir ivi yazs tablete gre Enlil tohumunu Meslamtaea'nn dl yatana brakmtr: "Rabbinin tohumu, prl dayan tohum, senin dl yatamdadr; Gnah tohumu, tanrsal isim benim dl yatamda..." Daha insan yaratlmadan ve Nippur kentinde yalnz tanrlar ya arken, Enlil, gzel NinliPin rzma gemi ve yukardan gelen buy ruklar uyarnca onu hamile brakmtr. Bata gzel dnyal Ninlil bir "tanr" tarafndan dllenmek istememi ve itiraza balamtr; "Dl yolum ok kktr, bu ilikiyi anlamaz, dudaklarm ok k ktr, nasl pleceini bilmezler..." Tanrsal Enlil, Ninlil'in itirazlarn duyar, ama dnya yzn den birtakm pis yaratklarn kaldrlmas "tanrlarn" buyruu oldu u iin, Ninlil'in dl yatana boalr. Smerolog S. N. Kramer tara fndan evrilen tabletlerden birinde unlar yazmaktadr: "nsanln tohumunu yok etme karar tanrlar oturumunda kararlatrld. An ve Enlil'in szlerine gre... onlarn egemenlii sona erecektir..." Yani ama saf olmayanlar yeryznden silmekti. Bir baka tablette de unlar yazyor: "O gnlerde, tanrlarn yaratma odasnda, onlarn evi Duku'da Lahar ve Aman yaratlmlard... O gnlerde Enki EnhTe dedi ki: "Enlil baba, Lahar ve Aman, Burada, Duku'da yaratlmt onlar, Brakalm insinler Duku'dan onlar." "Tanrlarn yaratma odas"yla Duku ayn eyler miydi? Ve o iki sinin inecei "Duku", tanrlarn uzay gemisi miydi? Canl anlatm bu iddialarda bulunmay gerektiriyor. Pennsylvania niversitesi bilginleri 1889'da bir aratrma gezi sinden dnerlerken, beraberlerinde dnyann en eski lee uygun kent plann getiriyorlard; bu Enlil-ki'nin (Nippur) planyd. Tanr Enlil'in kentinde "cinsel bakmdan saf olmayanlar iin" bir kap var d. Bence bu kap, ilerini bitiren tanrlarn koruyucu bir tedbiriydi. Yeni bir kuak rettikten sonra, "yeni insanlar" hayvanlarla iliki

116

kurmasnlar diye tekilerden ayrmlard. Tabletlerden biri tanrla rn dlleme yntemini, daha dorusu tanrsal tohumun ekilmesini ksaca anlatyordu. Bana, ilkel alardaki galaktik stn insanlarn hareket etme yntemleriyle ilgili pek gzel malzemeler salayan Tevrat'n ilk be kitab, uzay anda yaayan kiinin bak asndan okunduu sre ce tam bir bilgi madenidir. yleyse Musa'nn anlattklarndan yarar lanarak, uzayllar bir sre iin dnyamza geri getirelim. Belki de Musa bizlere, ilkel yaratklarn hayvanlarla iliki kurmas hakknda yeni ve artc eyler anlatr... Tevrat'n k blm, 16-19'da unlar grrz: "Ve vaki oldu ki, nc gnde sabah olunca gk grlemeleri ve imekler ve da zerinde koyu bir bulut ve ok kuvvetli boru se si oldu; ve ordughta olan btn kavm titredi. Ve Allah' karlamak iin Musa, kavmi ordughtan kard, ve dan eteinde durdular. Ve Sina da hep ttyordu, nk RAB onun zerine ate iinde inmiti; ve onun duman ocak duman gibi kyordu, ve b tn da ok titredi. Ve borularn sesi gitgide artyordu..." k 18'deyse unlar anlatlyor: "Ve btn kavm gk grlemelerini ve imekleri, ve boru sesi ni ve dan tttn grdler; ve kavm grnce titredder, ve uzak ta durdular." Bugn hl her eye kadir Tanr'nn dumanlar pskrten, k lar saan, depremler yapan ve jet uaklar gibi grltler kartan bir arala yolculuk etmek zorunda olduuna inanan var mdr? Tanr her yerde bulunurdu. Byle olduu halde koruduu "ocuklarna" bylesine korkun biimde grnmesine ne gerek vard? "ocuklar n" kendinden kamalarna yol aacak lde korkutmas nedendi? Koca efkatli Tanr! Ama hi olmazsa Musa'ya kavmini ini alann dan uzak tutmasn buyurmutu. k 23-24 bunu yle anlatyor: "...Kavm Sina dana kamaz; nk sen: Daa snr koy, ve onu takdis et, diye bize tembih ettin. Ve R A B ona dedi: Git, in; ve sen ve seninle beraber Harun kacaksnz; fakat khinlerle kavm R A B B E kmak iin gemesin ler, ta ki, onlara hcum etmesin." Davud'un Mezmurlarndan birinde Tanr'nn nasl gzkt pek etkileyici biimde anlatlr. (Mezmur 7-9):

117

"RABBN sesi ate alevleri karr. R A B B N sesi l sarsar; R A B Kade ln sarsar. R A B B N sesi geyikleri dourtur ve ormanlarn libasn so yar..." Mezmur CIV, 3-4'te bir uzay gemisinin iniini anlatan heye canl bir hikye dinliyoruz: "... Bulutlar kendine araba eden; O ki yelin kanatlar zerinde gezer; O ki rzgrlar melekler, ate alevini hademe eder." Ama Peygamber Mika hepsinden ileriye gider. (Mika, I, 3-4) "nk ite RAB yerinden kyor, ve inecek ve dnyann yk sek yerleri zerinde yryecek. Ve onun altnda dalar ve dereler ate karsnda balmumu gi bi, inile aa dklm su gibi eriyecekler, ve yarlacaklar." Hayal gcnn bile harekete gemek iin bir kvlcma ihtiyac vardr. yleyse Tevrat'n yazarlarnn hayal gcn harekete getiren neydi? Hibir zaman grmedikleri bir eyi mi anlatyorlard? Za man zaman her eyin aynen anlattklar gibi olduuna inanmamz ri ca ediyorlar. Ve onlar krmyorum, nk anlattklarna tanklk et tiklerine inanyorum. O gnlerde l kumlarn havalandran, ate sa an, ve altnda dalar eriten bir ara hayal etmek imknszd. An cak Hiroima'da olup bitenleri okuyan yirminci yzyl insanlar Tev rat'ta Tanr'nn grnmesi srasnda olanlar kolayca kavrayabilir. Tevrat'n suni tohumlama hakknda syleyecekleri olacaktr el bette. "Tanr" (ya da "tanrlar") dnyaya kozmik bir arala inmiler di. Tohumlaryla dnya yerlilerini dlleme iine hemen balamlar, bu deney iin seilen insanlar hayvanlarla iliki kuranlardan ve me lezlerden ayrarak "le yolculuk" yapmalarn salk vermilerdi. On lar orada bir bakma karantinaya almlard. Alk ekmemeleri iin ho kokulu ve tatl yiyecekler veriyorlard. Bir kuak boyu "l de" kalmalar gerekiyordu. k X I X , bu konuda unlar sylyor: "Msrllara ne yaptm, ve sizi nasl kartal kanatlar zerinde ta dm, ve sizi kendime getirdim grdnz." Tanrlarn, genetik kodu ok iyi bildikleri doruysa, birok b lm saran esrar perdesi kendiliinden kalkar. Szgelii, Tekvin I, 26-27: "Ve Allah dedi: Suretimizde, benzeyiimize gre insan yapa lm... Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onu Allah'n suretin de yaratt..."

118

Daha nce de belirttiim gibi bir sre sonra Musa'nn Tekvin II, 22'de anlatt biimde kadn yaratld: "Ve R A B Allah adamdan ald kaburga kemiinden bir kadn yapt..." Tufandan kurtulan ve dnya soylarnn dedesi olan Nuh, Bat-Eno'un dl yatana "tanrlar" tarafndan yerletirilmiti. bra him'in kars Sara, ilerlemi ya yznden ocuk sahibi olamaynca "Tanr" tarafndan ziyaret edilmi ve dnyaya olu shak' getirmi tir. Musa bu olay Tekvin, X X I , l'de yle anlatyor: "Ve R A B demi olduu gibi Sara'y ziyaret etti, ve R A B Sara'ya sylemi olduu gibi etti. Ve Sara gebe kald ve brahim'e ihti yarlnda bir oul dourdu..." Rab, Peygamber Yeremya'ya, (Yeremya I, 5'te) bir sr veri yor: "Ana karnnda sana ekil vermeden nce seni tandm, ve sen domadan nce seni takdis ettim..." Yeremya'y doumdan nce tanmas, genetik koda gre programlandrmay hatrlarsak, gn gibi ak olur. Tevrat'taki birok hi kye tanrlarn dlleme ilemine deinir. Kanmca "tanrlar" zel bir soy yaratarak, ileride dnya ilerini onlara emanet etmeyi tasar lamlard. Musa, Tekvin XV, 5'te bu soyun geleceinden sz eder: "Tanr brahim'e: imdi gklere bak, ve eer yldzlar sayabilirsen, onlar say... Zrriyetin byle olacaktr." Ama Levililer X X , 24'e gre tohum bireyselliini korumal dr: "... Ben sizi milletlerden ayrt eden Allah'nz RAB'im." Ancak "tanrlarn" bu yaratklar yznden balar dertten kur tulmuyordu. nk yarattklar varlklar, hayvanlarla iftlemek al kanlndan bir trl syrlamyorlard. Sonunda Musa geri dnme eiliminde olanlar uyard ve cezalandrlacaklarn syledi. (Levili ler XVIII. 23 ve devam.) "Ve hibir hayvanla kendini murdar etmek iin yatmayacaksn; ve bir kadn hayvanla yatmak iin onun nnde durmayacak; bu re zalettir: Bu eylerin hibiriyle kendinizi murdar etmeyin; nk n nzden kovmakta olduum milletler btn bu eylerle murdardr lar; ve memleket murdardr. Bunun iin onun zerinde kendi fesadn aryorum, ve memle ket kendi halkn kusuyor.

119

Onun iin kanun ve hkmlerimi tutacaksnz..." Gnah ileyenlere verilen cezalar ok ard. yle olmalar da gerekmekteydi, nk hayvanlarla cinsel iliki kurmak gnlk olay lardand. Yine Levililer, X X , 15-16'da Musa'nn verdii cezalar an latlyor: "Ve bir hayvanla yatan adam mutlaka ldrlecektir, hayvan da ldreceksiniz. "Ve bir kadn bir hayvana yaklamak zere onun yanna gider se, kadn ve hayvan ldreceksin; mutlaka ldrlecekler..." "Seilmi insanlar" sonunda bu cinsel sapklklarndan kurtula caklard, ama lde, karantinada geirilen krk yln ardndan. Son ra gelen kuak, hayvanlarla iftleme dncesinden bile tiksinir olacakt. Yani "tanrlar", genetik olarak programlandrdklar yk sek insanlar yararna, yar insan yar hayvanlara kar verdikleri zor lu sava kazanacaklard. Yine de "vaat edilmi topraklara" yalnz yeni kuan dnmesine izin vereceklerdi. Bu konuda bakn Saylar XIV, 29-30'da neler deniyor: "Leleriniz bu lde decek; ve sizden btn saylanlar, btn saynza gre bana kar sylenen yirmi yanda ve ondan yukarda olanlar... Gerekten oraya gitmeyeceksiniz..." Ancak ayn kesin kurallar vaat edilmi topraklardaki hayat iin de geerliydi. (Yeu, XXIII, 7 ve 12-13). "Ve sizinle kalan bu milletler arasna karmayasnz..." "Ve onlar size ve siz onlara karrsanz: yi bilesiniz ki, Allah RAB bu milletleri artk koymayacaktr... Onlar sizin iin kement ve tuzak ve brlerinizde endire ve gz lerinizde diken olacaklardr." Vaat edilen topraklara giriten sonra da kurallar ok skyd. Hayvanlarla kurulan ilikiler ancak yeni kanunlarla nlenebiliyor du. "Tanrlar", bakalama urattklar insanlara ok kesin salk tleri veriyorlard: (Levililer XII, 2-4). "Bir adamda bedenin derisinde i, yahut kabuk, yahut parlak leke olup bedenin derisinde czam hastal halini alrsa o zaman khin Harun'a, yahut khin olan oullarndan birisine gtrlecek tir. Ve khin bedenin derisinden olan hastal grecek; eer has ta olan yerde kl aarmsa ve hasta olan yerin grn bedenin derisinden derinse czam hastaldr...

120

Ve eer parlak leke bedenin derisinden beyazsa ve grn deriden derin deilse ve kd aarmamsa, o zaman khin hasta ola n yedi gn kapayacaktr." "Tanrlar" yani bilinmeyen akll yaratklar, yeni insanlara has talklara tehis koymay, ve burada olduu gibi, hastay tecrit etme yi renmilerdi. Levililer XV, 4-12'de mikroptan artma ilemleri ayrntlaryla anlatlmaktadr: "Aknts olan adamn zerine yatt her yatak murdar olacak tr; ve zerine oturduu her ey murdar olacaktr." Ve onun yatana her kim dokunursa, esvabn ykayacak ve su da ykanacak.. Ve aknts olann oturmu olduu herhangi bir eyin zerinde oturan, esvabn ykayacak ve suda ykanacak... Ve onun bedenine dokunan, esvabn ykayacak ve suda ykana cak... Ve aknts olan tahir bir adama tkrrse, o zaman o adam esvabn ykayacak ve suda ykanacak. Ve aknts olann zerine bindii her eyer murdar olacaktr. Ve kendisinin altnda bulunan herhangi bir eye dokunan mur dar olacaktr... Ve aknts olann dokunduu toprak kap paralanacak..." Btn bunlar ultra-modern salk tedbirleridir. Ancak uzak gemite bu bilgiler nereden edinilmiti? 1969 modeli gzlklerimi takarak okumaya alrsak, olup bitenleri grebiliriz: "Tanrlar" uzaydan geldiler. "Tanrlar" kimi yaratklar seerek dllediler. "Tanrlar" genetik malzemelerini tayan yaratklara, gelime yeteneindeki bir uygarlk iin gereken kurallar ve tleri verdi ler. "Tanrlar" eski yaay biimlerine dnenleri yok ettiler. "Tanrlar" seilmilere ok geni salk, tp ve teknoloji bilgile ri aktardlar. "Tanrlar" yazma sanatn ve arpa yetitirme yntemlerini rettiler. Grlerimi dizerken kronolojik sray bilerek gz nnde tut madm. Tevrat kitaplar bir dinin oluumunu gsteren basamaklar dr; zamann tarihsel akn gstermezler. Daha eski halklarn ki taplaryla yaplan karlatrmalar, Tevrat'n ilk be kitabnda anlat-

121

lan olaylarn teolojistlerin belirttii zamanlarda gemediini ortaya koymutur. Tevrat kanunlar, uygarlk iin gerekli pratik tler, mitler ve gerek tarih paralarndan oluan gzel bir koleksiyon dur. Bu koleksiyon dinsel okurlarn yzyllardr kafa yorduklar zlmemi bilmecelerin yannda, her eye kadir, iyi ve her yerde bu lunan bir tanr kavramyla kesinlikle uzlamayacak pek ok olguyu da ierir. Temel sorun udur: Her eye kadir bir tanr nasl yanl yapabi lir? nsan yaratp beendikten bir sre sonra yaptna piman olan bir tanrya nasl kadirimutlak diyebiliriz? Tekvin I, 31 ile Tekvin VI, 6'y karlatralm: "Ve Allah yapt her eyi grd ve ite ok iyi idi." "Ve Allah yeryznde adam yaptna piman oldu, ve yre inde ac duydu." nsan yaratan tanr, onu yok etmeye karar verdi. Ve sk sk da yok etti. Neden? "Kaltmsal gnah" kavram da bana tutarsz grnyor. nsan yaratan Tanr'nn, yaratt eyin gnahkr olacan bilmesi gere kirdi. Bilmiyorsa, nasl her eye kadir olabilirdi? Tanr, gnahlarndan tr dem'le Havva'y cezalandrmakla kalmam, onlarn soyundan gelen masum insanlara da ceza vermi ti. Oysa onlarn ocuklarnn ocuklar bu gnahlarla ilikili deildi, hatta olanlar bilmiyorlard bile. Yoksa tanr gazabn masumlarn kanyla yattrmak m istemiti? Sonsuz iyilikte bir tanrnn intikam duygulan tayabileceini sanmyorum. Ayrca, her eye kadir bir tanrnn, masum oullarndan birinin, dnyadaki gnahlarn ba lanmas uruna korkun biimde ldrlmesine nasl gz yumabildi im aklm almyor. Bu sorular sorarken, byk dinlere kara srmek, ya da kar kmak amacn gtmyorum. Btn bu elikileri gstermemin ne deni, evrenin byk tanrsnn, efsaneleri, mitleri ve dinleri doldu ran ve hayvandan insana doru olan bakalam etkileyen " tanr larda hibir ortak yannn bulunmadna inanmamdr. Art arda gelen bu "edebi" deliller, Michel Eyquem Montaigne (1533-1592)'nin, tannm filozoflara verdii sylevin kapan cm lesini hatrlatyor: "Baylar, benim btn yaptm, nceden toplanm iekler den bir demet oluturmaktr; iekleri birbirine tutturacak ipi sala maktan baka hibir katkm olmamtr."

122

Her eyin temeline inmem, kaynaklar harfi harfine almamam rica eden mektuplar gnderilmesine yol at. Ancak babalarmz 2000 yl boyunca Kutsal Kitaba kelime kelime bal kalmak zorun daydlar. Kukularn aklamaya kalktklar anda korkun tepki ler greceklerini bilirlerdi. Bugnse, birtakm sorunlar ve tartla bilir noktalar gz nne sermek daha bir hogryle karland iin sorular sormay srdreceim. Neden "tanr" ve "melekleri" ate, duman, deprem, grlt, imek ve rzgr gibi olaylarla birlikte grnrlerdi? 2000 yln di yalektik eitim srecindeki apak delillerde filizlenebilecek cesur ve hayalden hareket eden aklamalar yaplmaktadr. Ancak esra rengiz gerek olarak kabul edebilme cesaretini kendinde bulan var mdr? svireli Profesr Dr. Othmar Keel, bu olaylar ideogram ola rak nitelerken, Profesr Lindborg bunlarn tanrsal deneyler oldu unu savunur. Tevrat bilginlerinden Dr.A. Guillaume, hepsini do al olaylar olarak yorumlad halde, Dr. W. Beyerlein hemen hepsinde sraillilerin dinsel bayram geleneklerinden paralar bu lur. Bilginlerin aklamalar m? Bunlarda elikiden baka bir ey gremiyorum. Ama gen kuaktaki dnce deiimini mutluluk ve rici buluyorum. Dr. Fritz Dumermuth, Basle'deki teoloji fakltesinin dergisin de (No. 21/1965) unlar yazmt: "Yakndan incelendiinde sz konusu bilgilerin meteorolojik, ya da volkanik trden doal olaylar la badatrlmayaca aa kar. Kutsal kitap zerindeki aratr malarda gelime kaydedilmesi isteniyorsa, deerlendirmelerin yeni bir gr asndan yaplmas yerinde olur." Bilinmeyen akll yaratklarn, yalnzca yeni insanlar dn dklerini ve gzettiklerini sanmyorum. Her ne kadar henz ara trmalarla ispatlanmadysa da, "tanrlarn" dnyada byk apta gerek duyduklar bir maddenin varlndan kukulandklar ve onu aradklar ileri srlebilir. Acaba bu uzay gemileri iin yakt my d? Birtakm deliller, evrime yardmc olduklar iin "tanrlara" ar maanlar verildiini gstermektedirler. k XXV, 2, yanl yorum lara yol aabilecek 'takdime'lerden sz eder. Uzman Alman evir menleri, takdimelerin, kaldrlan ve bir eyin iine itilen nesneler

123

olabileceini sylemilerdi. Musa k XXV, 2-7'de unlar syl yor: "Ve R A B Musa'ya syleyip dedi: srail oullarna; Bana takdi me getirsinler, diye syle; yreinden veren her adamdan benim takdimemi alacaksnz. Ve onlardan alacanz takdimeler udur: Altn, ve gm, ve tun. Ve lacivert ve erguvani ve krmz, ve ince keten ve kei kl, Ve krmz boyal ko derileri ve Yunusbal derileri, ve akas ya aalan, Akik talar, ve efod* iin ve gslk iin kaklacak talar." Takdimeler getirilirken yanllk yaplmamas iin liste ayrnt laryla belirtiliyordu. Bunu Saylar, X X X I , 50-54'te buluyoruz: "Ve her birimiz, RABBN takdimesi olarak, altn eya, ayak halkalar, ve bilezikleri, yzkler, kpeler, ve gerdanlklar getir dik... Ve R A B B E arz edilen kaldrma takdimesi altnnn hepsi on al t bin yedi yz elli ekeldi**. Ve Musa ile khin Eleazar altn aldlar ve RABBN nnde srail oullan iin anlma olarak getirdiler." Ancak srail tanrs dnya ocuklarna yapt iyiliin karl n beklememeliydi. Armaanlarn khinler iin olmadysa belliy di, nk armaanlar toplama ve sunma grevi onlara verilmiti. Takdimeler, "tanrlar"n aktardklar bilgilere karlk istedikleri ar maanlar myd? Eski kaynaklar "tanrlarn" gezegenimizde sonsuza kadar kal maya istekli olmadklar izlenimini verirler. Tasarlarn uyguladk tan sonra uzun sre ortadan kaybolmaktadrlar. Ancak yokluklar srasnda, yarattklar varlklar korumak iin areler dnmekte dirler. Olaanst yeteneklere sahip olduklarna gre, bu gzetim iinde teknolojiden yararlandklar ileri srlebir. "Tanrlarn" yokluklar srasnda peygamberlerin Samuel I, III, l'de anlatld biimde tanrdan t ve yardm istemeleri olaan d: "Ve ocuk Samuel, Eli'nin nnde R A B B E hizmet ediyordu.

(*)

Rahiplerin giydii n ssl pelerin.

(**) Eski sraillilerin arlk birim; 14 gram karl.

124

Ve o gnlerde RABBN kelam seyrekti, sk sk ryet olmuyordu." (Yani, tam pek sk cevap vermiyordu.) Yeni insanlar korunmasz braklmyorlard. Kitaplar, yksek emirler uyarnca seilmileri koruyan "tanrlarn hizmetilerinden" sz ederler. Bunlar robotlar myd? Glgam Destam, Enkidu ve Glgam ile canavar uvava ara sndaki arpmay anlatr. Enkidu ve Glgam'n mzraklar ve bal talar "parldayan canavar"a hi zarar vermeden arpp derler. Tanrlarn yaadklar yerleri tek elle ve byk baaryla koruyan uvava'nn arkasnda bir "kap", "gk grlts gibi" bir insan sesiy le konumaktadr. Akll Enkidu uvava'nn zayf yann yakalar ve onu etkisiz klar. uvava ne "tanr" ne de insandr. Bu sonuca, James Pritchard'n 1950'de yaynlanan Eski Yakn Dou Kitaplar adl yaptn da yer alan bir dizi tablette yazlanlara dayanarak varyoruz. "Bu 'adam', eer adamsa, yok edene kadar, bu tanry, eer tanrysa, ldrene kadar, kente admm atmayacam... Ey efen dim (Glgam'a) bu eyi grmeyen dehete dmemi demektir, ben ki bu 'adam' grdm, dehet iindeyim. Dileri ejder dii gibiy di, yz aslan yz gibi..." Bu bir robotla yaplan arpmann anlatm deil midir? Enki du, makineyi durduran kolu bulup robotu hareketsiz mi klmt? N.S. Kramer'in bir evirisi de "tanrlarn hizmetileri"nin programlanm robotlar olduu konusundaki kukularm glendi riyor: "... nanna'ya (tanra) elik edenler, yemek bilmeyen, su bil meyen, kurulu sofraya oturmayan, verilen suyu imeyen varlklar d..." Smer ve Asur tabletleri sk sk "yemek yemeyen, su imeyen" varlklardan sz ederler. Bu garip canavarlar kimi zaman "uan as lanlar", "ate kusan ejderler", ya da "tanrlarn parlak yumurtalar" olarak nitelendirilirler. "Tanrlar" tarafndan braklm koruyuculara eski Yunan hik yelerinde de rastlarz. Herkl'n hikyesinde, aydan den ve "hi bir insan silah"nm yaralayamad Nemea aslannn sz edilir. Bir baka hikye, hi uyumayan ve silah olarak "ate ve korku verici ts lamalar" kullanan ejder Ladon'u anlatr. Robotlar, Kutsal Kitap'ta da karmza karlar. Lut adesini Sodom ve Gomora felaketinden kurtaranlar baka ne olabilirlerdi?

125

Seilmi insanlara savalar srasnda yardm eden "tanrnn kollar"na nasl bir anlam verebiliriz? Musa, k XXIII, 20-21'de tanr nn buyruklar zerine yardm eden bir melei anlatyor: "te ben, yolda seni korumak iin, ve hazrladm yere seni getirmek zere, nnden bir melek gnderiyorum. Onun karsnda saknn ve onun szn dinleyin, ona kar koymayn; nk suunuzu balamayacaktr, nk benim ismim ondadr." Bence kendisini yapann adn, ya da akln tayan ve progra m dna sapamayan tek ey, bir robottur. Okul sralarndayken, Tekvin XXVIII, 12'de anlatlan Yakup'un serveni ok houm giderdi. Yakup bir akam dnde te pesi gklere varan bir merdiven ve ona trmanan tanrnn melekleri ni grmt. Uzay gemisine mal ykleyen "tanrnn hizmetileri" Yakup'u grnce armlar myd? Yakup'un serveni yaanm bir olay myd? Cretli iddialarm denetlemek isteyen okurlarm, eski kitaplar da sz edilen ejderlerin yerine, bugn anladmz biimleriyle "robof'lar koyarak okusunlar. Anlalamayann nasl anszn anlalr duruma girdiini greceklerdir. Aklamaya altm kuramlarn vahice saldrlara urayaca n biliyorum. Bilinmeyen akll yaratklar hayvanla ve doal ol mayan cinsel ilikilere bir son verebilmiler miydi? Yeni bir insan tr akll yaratklardan uygar toplu hayat dzenleyecek emirler al m myd? Bilinmeyen akll yaratklar grevlerini tamamladktan sonra uzayda kaybolmu, ancak artlarnda yeni insan koruyup de netleyecek gzcler brakmlar myd? Ve bu gzcler robot ve otomat myd? Bir zamanlar mitlerin, efsanelerin ve sylentilerin arkasna giz lenmi gerekleri aa karmaya alyorum. te tartlmaya cak kadar kesin birka olgu: Tibetliler ve Hindular, evrene dnya soyunun "anas" derler di. Malekula (Yeni Hebridler) yerlileri ilk insan soyunun, "gkle rin oullarndan" geldiini belirtirler. Kzlderililer, "gk grlts ku'nun soyundan geldiklerini sylerler. nkalar: "Gnein oullar" olduklarna inanrlard. Rapanuiler, kkenlerini ku adamlara kadar uzatrlar.

126

Mayalarn, "Pleiades'in ocuklar" olduklar sylenir. Ttonlar, atalarnn "uan Wanen'le birlikte geldiklerini ileri srerler. Hintliler, de gklerde "ate gemileriyle" dolaan, ndra, Ghurka ve Bhima'dan geldiklerine inanrlar. Enok ve Elyah bir "ate arabas"na binip kaybolmulard. Gney denizi adallar, gklerden kocaman, parlak bir yumur tayla gelen gk tanrs Tangaloo'nun soyundan olduklarn syler ler. Btn bu soy hikyelerinde ortak olan tek bir z vardr: "Tanr lar" gelir, dlleyecekleri ve murdar olanlardan ayracaklar bir gru bu seer, onlara pek ok ada bilgi aktardktan sonra ya bir sre iin, ya da ebediyen kaybolurlar. Karl F. Kohlenberg, Vlkerkunde adl kitabnda imdi kar karya olduumuz durumu anlatr: "... Snrl bilgilerimizle gerek anlamn hl aklayamad mz bir gelenekler kargaas, insann kkeni bilmecesi, tanrlarn bilmecesi..." "Tanrlarn bilmecesine" bir ey daha eklemek isterim. lk kita bmda, Grecelik Kuram'ndan, temel roket formlnden ve yldzlararas uzay yolculuunda ortaya kan zaman kaymasndan sz et mitim. Ik hznn hemen altmda yol alan bir uzay gemisindeki ki ilere gre zamann, kalktklar gezegendekinden ok daha yava getiini grmtk. Birbirinden bamsz olan en eski yazlarn hi durmadan, tanrlarn zamannn bizimkinden farkl olduunu belirt meleri yalnzca bir rastlant mdr? Koca bir 'insan' kuann gelip gemesi, Hint tanrs Vinu iin yalnzca bir "an"d. Tarih ncesi in'inin her efsanevi imparato ru, tanrsal bir hkmdard ve 18.000 dnya yl sren mr boyun ca, ate kusan ejderlerle gklerde gezerdi. Gerekten de ilk tanr sal hkmdar P'an Ku, uzayn evresinde iki milyon iki yz yirmi dokuz bin yl nce dolamt. Tevrat bile, Tanr'nn elinde her e yin "zaman, zamanlar ve zamann blnmesi"nden ibaret olduunu belirtir. Bunun en gzel rnei, Mezmur XC, 4'tedir: "nk senin gznde bin yl geen dnk gn ve bir gece n beti gibidir."

127

Yuvarlak bal, yz olmayan bu kaya heykelcie bir vg olarak Willendorf Vens' denir.

Guatemala'da, Santa Lucia Cotzumalhuapa'da bulunan kabartmann sa alt kesindeki figr, uzay yolcusu tanrlar adna dikilmi izlenimi veren eserin en ilgin blmdr. Figrn giysileri modern bir astronot'unkinden farkszdr. Venezella'da Maracaibo glnde bulunan drt yzl ve gne sembol tayan bu tanrann ne anlam tad bilinmemektedir

u anda Stutgart'ta Linden Mzesinde bulunan, zerinde tanrsal ylan, kurban treninde din adamlar ve uan garip cisimler bulunan resimler bii Peru seramik kabndan alnmtr.

Byk Sahra Teli Issagen Il'deki esrarengiz resim birtakm bilginlere gre bir mumyann tanmasn gstermektedir. stteki figr uzayda uar gibi durmuyor mu?

Meksika'daki bu ta semboller sadece ssleme midir, yoksa unutulmu bir teknolojik adan kalan iaretler mi?

Bir ayin vazosu zerine izilmi stilize yuvarlak uzay gemisi. (Meksika'da Milli Antropoloji Mzesindedir.)

Kaliforniya'da nyo'da bulunan bu kayalardaki resimler arkeologlara gre tanr figrleridir. Bu gerekten inandrc m? Kutsaldan ok tekniksel bir grnleri var.

Kaliforniya'da Santa Barbara'da bulunan bu kark figrler hakknda imdiye kadar kimse doyurucu bir aklama yapamamtr. Deiik dairevi ekillere dikkat edin.

Bir Asur silindir mhrnden ayrntlar. Arkada gezegenler sistemini yanstan ekiller var.

imdi Victoria Milli Mzesinde bulunan ve merkezi Avustralya'dan gelen tahtadan kutsal bir levha. Acaba dnyann tarih ncesi stilize edilmi resmi mi, yoksa bir gezegen sistemi mi?

Asur silindir mhr. Yar insan, yan hayvan iki yaratk, kanatl nc bir varl destekliyorlar. Drdnc figr yumurtaya benzer bir cismin iinde grlyor. Sadaki resimde gne, ay ve uan yuvarlak cisimler aka belli oluyor. st ksmdaki ekil ise uan bir makineyi hatrlatmyor mu?

Asur silindir mhr zerindeki "Uan Makine". Burada daha belirgin grlyor.

Peru'da Toro Muerto'da kaya Bu kar gzlklerinin Japonya'da ne zaman kullanldn kimse bilme mektedir. Heykeltra grd bir uzay adamnn eklini mi oymu? resimlerindeki bu ekiller bir gs rntgenine benziyor. Gerek anlam mehul.

Maya rahipleri neden kurbanlarnn canl vcutlarndan kalplerini koparrlard. Tanrlar tarafndan kullanlan bir ameliyat tekniinin yanl uygulanmas mdr?

2(1010 8|0 7JO 4 ) 3 0 4 0 3 O0 10 1O0-0 8 0 7 0 6 0 s o7o30 20 11

Maria Rciche'nin bu krokisi stilize ekillerin yaklak olarak llerini aklyor. Buraya alnmayan en byk ekil 247,5 metre uzunluunda.

ap, 212 cm. olan bu ta Kosta Rica'da bir binann dnda dekorasyon Yaknlarnda duran otomobillerden bykl anlalyor.

Arkeolojik aratrmalara devam edilmiyor. Eski eserler korunmuyor. Adallar bu harikulade kltr kalntlarn, ev yapmak ya da duvar ekmek iin kullanyorlar.

"apkalarn ii oyuktur. En yksek olanlarnn boyu 2 m. 15 cm. apysa 7,5 metre kadardr.

ON IKINCI BOLUM SORULAR, SORULAR VE YINE SORULAR..

ok eski geleneklerin da vurduklar belirtiler geen bin yl boyunca yanl m anlalmt? Aklama ve yorumlama abalarmz yanl yolda mdr? Gemite ve bugn gzmzn nnde bulunanlar, gerekte olduklarndan daha m karmak yaptk? Apak olan pratik ve teknik buyruklar, dinsel ve felsefi srlar iinde ters yorumlanp aklklarn kayp m etmilerdi? Dinlerde ve mitlerde biriken sylentiler, geen bin yl iinde sa nldndan daha az esrarengiz ve daha ok pratik midirler? Buldozerler var olan tarih ncesi kalntlar paralayp yok et meden nce, bunlarm bize anlatmak istediklerini renebecek mi yiz? Arkeologlar Teutoburger ormanndaki Extern Talan ad veri len kum ta tepelerinde ne zaman kesitler yapacaklardr? Geni aratrma gruplarna Marib dolaylarndaki blgelerde aratrma yapma izni ne zaman verilecektir? Lut glndeki sualt radyasyonunun modern aralarla llme sine ne zaman balanacaktr? Arkeologlar, Kefren ve teki piramitlerin altlarn aratrmaya ne zaman girieceklerdir? Tiahuanaco'daki ykseltileri rten toprak tabakas, altlarnda ki srlar renmemize imkn verecek biimde ne zaman kaldrla caktr? Bilgiye susam aratrclar, Sahra'daki kazdarna daha ne ka dar yardm ve destekten yoksun devam edeceklerdir? Geni l k sa srelerde de olsa incelemek iin helikopterler bu kiilerin emri ne ne zaman verilecektir?

145

Nazca dzlnde, kimyasal izlerin analizleri ne zaman bala yacaktr? Amatr lkcler Guatemala ve Honduras ormanlarndaki ka lntlar kurtarmak iin daha ne kadar tek balarna alacaklardr? Zimbabwe'de (Gney Rodezya) derin kazlar ne zaman bala yacaktr? Deiik ktalardaki ilkel kltrlerin esrarengiz kalntlar ara sndaki corafi ve jeodezik balantlar aa karacak bir haritac lk enstitsne para desteini hangi uluslararas kurulu salayacak tr? Uluslararas bir kurulu, belki de UNESCO, dnyann drt bir yanndaki kaya ve maara resimlerini bir katalogda toplama karar n alacak mdr? "Gklerin krall"nn kaplarn aacak anahtarlarn dnya ze rindeki birok yerde bulunmas mmkn deil midir? Binlerce yldr bir krlk iinde miydik? Hl da yle miyiz? Gerekten de eski "tanrlar bize her zaman kr ve sar oldu umuzu, fakat bir gn "gerei" bileceimizi sylyorlard. ok ok eskilerden beri btn dinler aradmz takdirde "tan rlar"! bulabileceimizi ve bulduktan sonra dnyada ebedi barn hkm sreceini ve cennete varabileceimizi sylyorlard. Bu vaade inanmamamz iin bir neden var mdr? Belki de "cennet" szn bir baka dnyevi, hi bitmeyen mut luluk olarak yorumlarken byk bir hataya dyoruz. Belki de "cennet" yalnzca "evren" anlamna geliyordu. "Tamdan" belirlenemeyen bir sonsuzlukta ummaktansa, onla r ve braktklar mesajlar dnyada aramamz daha doru olmaz m? nsanln btn alarda zlemle arad ve dualar ettii "tan rlar", kendileriyle evrende bulumamz salayacak teknik tleri dnyamza brakm olamazlar m? nsanlk tarihinin balangcndan beri, dnya, srekli savalara sahne olmaktadr. Acaba "Tanrlar", dnya yerlilerinin kendi kk gezegenlerini uzaydan grmenin derin etkisini benliklerinde duyar larsa, dnyevi sorunlarn nemsizliini kavrayacaklarn bildikleri iin mi dnyada bar vaat etmilerdi? "Tanrdar", dnyevi varlklarn uzay tanynca, ulusal bilinle rinden syrlp, evreni anavatan kabul edeceklerini mi umuyorlard?

146

Evrenden bakldnda btn insanlar, galaksinin ucundaki k k "nc gezegenin" yerlileri olacaklardr: Rus, inli, Amerika l, Avrupal, siyah, ya da beyaz deil... nsanln "cennete gitme" d gerekleecek midir? "Tanrla rn" insana yldzlara dnebileceklerini vaat ettikleri Tekvin XI, 6'da bu apak grlr: "Ve RAB dedi: ...Ve yapmaya baladklar ey budur; ve imdi yapmaya niyet ettiklerinden hibir ey onlara men edilmeyecektir." Ve teki gezegenlerdeki akll yaratklarla iliki kurulduu gn, Babil Kulesi'nin var olduu gnlerdeki gibi birbirimizle tek bir dille anlaabileceiz. Yeryznde, bugn kullanlan 2976 dil, blge dilleri olarak ko runabilir. Ama btn gezegenlerin bilginleri dnce alverilerin de tek bir dil kullanacaklardr. Ama o zaman dnyamzn zenle korunan tandk grn yerle bir olacak ve yeni kuaklar hibir anlam kalmayan son ulusal duygular da bilinlerinden silip atacaklardr. Yalnz bu nedenden tr, grnte hayali olan eski kitapla rn yorum ve aklamalarn ve dnyann drt bucandaki somut ka lntlar ok byk bir bilimsel dikkatle incelememiz gerektiine ina nyorum. "Tanrlar" tarafndan braklm mesajlar iyice sindirdii miz anda, uzak yldzlardan gelen astronotlara duyduumuz korku da silinecektir; nk o zaman bu varlklarn bizle ortak bir yanlar bulunduunu renmi olacaz: Onlar da, zamann belirli bir nok tasnda yaratlmlard.

147

ERICH VON DANIKEN'IN Yayinevimizden kan Kitaplar

TANRILARIN AYAK ZLER YILDIZLARA DN TANRILARIN STRATEJS TOHUM VE EVREN TANRILARIN ARABALARI KRBAT'YE YOLCULUK TANRILARIN MUCZELER TANRILARIN GELD GN YOKSA YANILDIM MI? TA DEVR BLDNZ GB DELD TANRILARIN OKU SONSUZLUUN ARETLER

You might also like