You are on page 1of 14

FATH SULTAN MEHMED'N M U H T VE AHSYET Z E R N D E BR D E N E M E * B E K R S I D K I BAYKAL Fatih Sultan Mehmed'in muhiti ve ahsiyeti denildii zaman, birinci derecede, bir

, bir hkmdarn, hususiyetiyle siyaset ve askerlik alanlarnda stn iler grm byk apta yapc bir hkmdarn, baka bir deyimle bir devlet adam ve komutann muhiti ve ahsiyeti akla gelir. Fakat biz, imdiden syleyelim ki, burada Fatih Sultan Mehmed'in ne siyasi, ne d e . asker muhiti ve ahsiyeti zerinde durmak niyetindeyiz. Byk insanlar, Tanr'nn ok cepheli, eitli istidatlarla mcehhez olarak yaratm bulunduu bahtiyarlardr. Bylece, Fatih Sultan Meh med'in, devlet adam, askerlik gibi taraflarndan baka bir de insanlk ve kltr cephesi vardr. te biz, balca, onun bu cephelerini belirtmee, yani bir ahsiyetin olu srecini ve olduktan sonraki halini elden geldii kadar gstermee alacaz. Hereyden nce unu ifade edelim ki elimizde bulunan kaynak ve eserlerde konumuzla ilgili mahiyete olarak rastladmz kaytlar ok kifayetsizdir ve bunlar yalnz, Fatih'in ahsiyetini aydnlatmaa yetme mektedir. O halde, bu yoldan gidilerek Fatih'in, bir dereceye kadar olsun bizi tatmin edebilecek vasfta bir tablosunu izmee imkn yoktur. Nite kim, bugne kadar ayn kaynaklara dayanarak Osmanl tarihi yazm olan mellifler, Fatih'in ahsiyeti zerinde fazla bir bilgi verememiler, hatt bazlar bu hususta sz sylemek cesaretini gsteremediklerini aktan aa itiraf etmilerdir 1 . Halbuki stanbul fethinin beyznc yldnm mnasebetiyle Bizans mparatorluu'nun k ve Osmanl mparatorluu'nun kuruluu zerinde fazlaca durulduu u zamanda, devrin yara* Bu yaznn esas, 1953 baharnda stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesinde tertip olunan seminerlerde yaplm bir konumadr. 1 Zinkeisen, Geschichte des osmanischen Reiches, II, s. 470: Es wird immer schwer bleiben, den Charakter Sultan Mohammeds im Lichte geschichtlicher Wahrheit und reinerer Erkenntnis zu beurteilen. Wir Wrden es nicht wagen, nach Dem, was uns Zeit genossen ber ihn hinterlassen haben, ein klares, ein vollstaendiges Bild seines Wesens und seiner Pesnlichkeit zu entwerfen. Wir haben in dieser Beziehung nichts gefunden, was den Ansprchen der Unparteilichkeit, der hheren Gerechtigkeit gengen knnte. Alles, was ber ihn gesagt wird, ist fast nur der Ausdruck massloser, sklavischer Bewun derung, oder des Hasses und der Verachtung, des Jammers und des Elends, welches er namentlich ber die christliche Welt gebracht hat. Man wird dabei nicht vergessen wollen dass vieles, was an seinen Namen geknpft wird, auf Rechnung der gewaltsamen Ver haeltnisse zu setzen ist, welche der Zusammenstoss so feindlich sich begegnender welt geschichtlicher Elemente notwendig erzeugen musste, wie damals europaeisches und asiatisches Leben, Christentum und Islam waren.

70

BEKR SIDKI BAYKAL

tcs olan adam iyice tanmak bizim iin son derece cazip olduu kadar ilim lemi iin de ayn derecede nemli bir meseledir. Bu durum kar snda, ilkin onun muhitini tekil eden, ocukluk andan beri kendisine karakter ve fikir bakmlarndan messir olan unsurlar elden geldii kadar bir arada ve srasiyle gzden geirmek, bir de onun i lemini aksettirir mahiyette grnen baz tipik olaylar ahit olarak gstermek suretiyle, hi olmazsa baz ipular elde etmee almak ve bylece var lan sonular mevcut kaytlarla balyarak Fatih'in ahsiyeti zerinde bir deneme yapmak teebbsnde bulunuyoruz. phesiz ki yine de Fatih'in mkemmel bir tablosunu izmek iddiasnda deiliz. Sadece, bu hususta bir fikir verebileceimizi, belki de baz problemlere iaret edebileceimizi umuyoruz. * * * Fatih'in ehzadelii zamanna ait bilgimiz maalesef ok mahduttur. Bunlardan rivayet kabilinden olanlar, tabi olarak, bir tarafa braka caz. Sultan Mehmed'in 30 Mart 1432 tarihinde I I . Sultan Murad'n nc olu olarak Edirne'de domu bulunduunu biliyoruz 2 . Ad Hadice Halime H u m H a t u n olan annesinin menei etrafnda ilim le minde uzun tartmalar yaplm, bu arada birbirine zd birtakm grler ortaya atlmtr. Bu kadnn andarolu sfendiyar Bey'in bir torunu olduu zerinde srarla durulmutur 3 . H u m H a t u n ' u n 1449 tarihinde ldn, Bursa'daki mezar-ta kitabesinden reniyoruz. Fakat, eh zade Mehmed'in terbiyesinde annesinin bir rol oynayp oynamad hakknda birey bilmiyoruz. ehzade Mehmed doduu zaman babas Sultan M u r a d ok sevinmi ve "ba-i M u r a d ' d a gl-i M u h a m m e d i ald" sz i l e 4 bu sevincini zarif bir ekilde ifade etmitir. ehzadenin, ilk o cukluk yllarm, o zamanki Osmanl bakenti Edirne'de geirmi olmas lzmgelir. Gerekten de ehzadeler, genel olarak onikinci yaa girinceye kadar sarayda kalrlar ve ancak ser rt a saylan bu yata sancaa karlard. Byle bir gelenek mevcut olmakla beraber ehzade Mehmed'in 1438(838) de, yani henz alt yanda iken aabeyleri Ahmet ve Aleddin elebilerle birlikte 5 , (sonra da 841 d e 6 ) Amasya'ya ve 1440 da da Franz Babinger, Mehmed's IL, des Eroberers, Geburtstag, Oriens II, Leiden 194g. Sheyl nver, Fatih Klliyesi, 1946, s. 160 v.d. ; F. Babinger, Mehmed's IL, des Eroberers, Mutter, Legende und Wirklichkeit. Mnchener Beitraege zur Slavenkunde, Festgabe fr Paul Diels, Mnchen 1953. 4 Hoca a'deddin, Tacttevarih I, s. 346. 5 Hseyin Hsameddin, Amasya Tarihi, cilt I I I , s. 206. 6 Hseyin Hsameddin, Amasya Tarihi, I I I , s. 209 "Kemal Paa-zde emsddin Ahmed Efendi'nin tarihinde yazld zere 841 senesi Zilhiccesinde Amasya valisi oldu. Lalas, mdir-i umuru, Amasya muhafz olmak zere Sultan Murad'n azadl klesinden Hayreddin Hzr Paa geldi. Muallimi Amasyal lyas Fakh olu Hayreddin Hzr elebi oldu. . . Sekiz yanda iken Amasya valisi oldu. Amasya Fatih'in ilk talim ve terbiye grd bir yerdir. Keml Paa Zade diyor ki "Sultan Mehmed dahi bir zaman ol makam- mbarekde rm itti". Ancak, bu kayde kar cidd itirazlar ileri srlebilir.
3 2

FATH SULTAN MEHMED'N AHSYET

71

Manisa'ya gnderilmi olduuna dair kaytlara rastlamaktayz. Fakat onun 1443 te Kasap-zde M a h m u t Bey ve brahim Bey adlarnda iki lalas 7 yanna katlarak Manisa'ya yollandn kesin olarak biliyoruz . Haki katen de bu tarih, ehzadenin ser rt ana girdii zamana rastla makta, dolaysiyle Osmanl sarayndaki gelenee uygun dmektedir. Gen ehzadenin terbiye ve yetinmesi zerinde kimlerin messir ol duklar ve kimlerin nasl bir rol oynadklar hakknda fazla bilgimiz yoktur. Kuvvetli bir hkmdar ahsiyeti olan babas I I . Sultan Murad'n, husussiyle byk oullar Ahmet elebi (14201438) ile Aleddin elebi (14251442)'nin lmlerinden sonra yegne varisi olarak grd Meh met elebi'nin, zamana gre en mkemmel ekilde yetimesi iin her trl ihtimam gstermi olduuna phe yoktur. ehzade Mehmet elebi'ye okuyup yazmay sktren, hatt b u n u n salanabilmesi iin zora bile bavurduu sylenen ilk hocasnn Molla Gran olduu m a l m d u r * . Bu zat, devrin btn ilmini ve insan faziletleri nefsinde toplam bulunan mehur bir bilgindir. I I . Sultan Murat devri ulemasndan Mevlna Yegn, H a c t a n dnerken Msr'da ona rastlam, ilim ve fazln bizzat grerek onu diyar- R m ' a 'yani Osmanl lkesine beraberinde gitmee ikna" ederek Sultan M u r a d ' a hac armaan olarak takdim etmitir 7 a . Padiah da onu ok beenmi ve otorite altna bir trl girme yen, okuyup yazmay renmemekte ayak direyen Manisa sancandaki olu Mehmed'e geni yetkilerle retmen olarak gndermitir 8 , lk hocas 9 sfatiyle Mevlna Gran'nin, gen ehzade zerinde ok messir olduuna phe edilemez. lk hocann taze bir ruh zerinde brakt intiba, ocuk ruh haletini, hocann ocuk iin herey demek olduunu bir kere hatrlyalm! Nitekim Sultan Mehmet tahta getii zaman bu hocasna vezaret teklif etmi, bu mansb kabul eylemeyince kadaskerlik tevcih klm ve, ksa bir fasla mstesna, sonuna kadar onu itibarda tutmutur. Lalalarnn, yani yukarda adlar geen Kasap-zade M a h m u t Bey'le brahim Bey'in de gen ehzadenin ahsiyetinin teekklnde kuvvetle messir olduklar anla lyor. Gerekten de Kasap-zade M a h m u t Bey devrin en nfuzlu ahsiH. nalck, Fatih devri zerinde tetkikler ve vesikalar, Ankara 1954, s. 55. * "Eli kaleme ve dili okumaa varmayup hutt-i enzr-i basre-i nzrasn safha-i levha-i ta'lime tevcih etmekten temenn' ve tereff' ider idi. . . Padiah (II. Murad) ehzade hazretlerinin canab-i cennt-ninna ta'lim in an (Molla Gran'yi) irsal eyledi. Lede'l-irsl fazl- merkumun eline bir kadb virp ol ehzade-i smi-rtbet fuss-i zatnda ihml ve teksl ider ise dab- erbab- ta'lim zere bu hadb ile darb eylesin dey ruhsat buyurdular. .. Mevlnay-i fazail-intim b-perva elinde olan kadb ile darb eyleyp. .. darben ve cebren ta'lim etmee. . . (Mecdi Efendi, akayk- Numaniyye Tercmesi,
s. 103-104).
7

a Mecdi Efendi, Tercme-i ekayk- Nu'maniyye, s. 102 v.d. Ayn eser, s. 103. 9 Hseyin Hsameddin, Amasya Tarihi, cilt I I I , s. 209 da Fatih'in ilk hocasnn Amasyal Ilyas Fakh olduunu, Keml Paa-zde'den naklen sylyor; bk. yukarda not 6.
8

72

BEKR SIDKI BAYKAL

yetlerinden biridir. T a h t t a n feragat edip istirahata ekilmi bulunan I I . Sultan Murad', 1444 te Varna muharebesini yapmak zere Osmanl ordusunun bana gemee ikna eden, yine 1451 de K a r a m a n olu brahim Bey ile bar antlamas yapan bu zat olmutur. M a h m u t Bey'in babas Cebe Ali (Cibali) Bey o zaman Bursa valisi bulunuyordu. teki lalas brahim Bey'e gelince, mhtedilerden olmakla beraber- byk bir mni idi ve sonra Nianc olarak Divan'a dahil olmutur. Demek oluyor ki Sultan Murad'n, olu ehzade Mehmed'in yanna vermi olduu iki lala, o devrin birinci snf adamlarndandr. Bunu bir tesadf eseri olarak kabul etmemiz iin hibir sebep yoktur. Muhakkak ki padiah, her birinin kendi istikametinde ehzadenin terbiyesinde messir olmasn dn m ve bu sebeple onlar semi olmaldr. Sultan Mehmed'in sava ve ftuhat ahsiyetinin teekklnde mhim bir rol oynayan ve sonradan kz ile evlenen Zaanos hakknda bu devir iin, ahzade ile mnasebeti bakmndan, bir ey bilmiyoruz. Fakat 1444 te Sultan Mehmet birinci defa olarak tahta kt zaman Zaanos da Divan'a vezir olarak girmitir. Zaanos Paa, zamann en kudretli askeri olarak tannyordu ve gen padiahn yakn adam idi 9 a . te Sultan Mehmed'in 1444 te ilk defa tahta geinceye kadarki hayat hakknda bildiklerimiz, balca bunlardan ibarettir. Bu tarihte Osmanl Devleti d tehlikeleri atlatm ve nisb bir skn devresine girmi gibi grnyordu. Bunun zerine Padiah I I . Sultan M u r a d istirahata ekilmee karar veriyor. Henz 12 yanda bulunan oluna artk, tecrbeli vezirleri ile birlikte, devlet umurunu emanet edebileceine kanidir. Ayn zamanda Sultan Murad, Osmanl tahtn kendi salnda oluna garanti etmek istiyor. nk Bizans'a snm bulunan ehzade Orhan, Osmanl taht zerinde hak iddia etmektedir ve Bizans'n elinde daim bir tehdit vastasdr. I I . Sultan M u r a d bu ehzade yznden Bizans'a denek vermek zorundadr. Buna ramen Orhan, ok gemeden Dobruca'ya geerek Bizansllarn yardm ve teviki ile Osmanl tahtn ele geirmek teebbsne bile giriecektir 1 0 . I I . Murad'n 1444 yaznda devlet ilerini henz 12 yanda bulunan oluna emanet etmesi keyfiyeti bize gsteriyor ki Sultan Mehmet, bu arada byk bir gelime gstermitir. yle anlalyor ki o, tecrbeli ve emektar vezirlerin yardm ile de olsa, hkmdarlk yapabilecek asgari bir olgunlua erimi bulunmaktadr. Gerekten de gen padiah devleti ahsan idare edecektir ve her hangi bir ekilde bir vesayet bahis konusu deildir. imdi, Sultan Mehmed'in ibana gemesi ile, Osmanl siyasetinde bir istikamet deimesi mahede ediyoruz. Bu olay, I I . Mehmed'in ah siyetinin gelimesi bakmndan ok nemlidir. Gen padiah; Zaanos,
9

10

a H. nalck, ad geen eser, s, 55, 84-88. Ayn eser, s. 37-38.

FATH SULTAN M E H M E D ' N AHSYET

73

ahabeddin ahin ve Saruca Paalar gibi zamann en byk askerlerini etrafna topluyor. Kazasker Mevlna Hsrev de yeni hkmdarn yakn adamdr. Bu insanlar, gen padiah, babas zamanndaki tedafi siyasetten ayrlarak ftuhat bir siyaset takip etmee tevik etmektedirler. Fakat Vezir-i zam andarl Halil Paa eski siyasete baldr; veyahut eski tem kinli siyasetin balca mili kendisidir. Bu itibarla o, gen padiahn bir macera peine srklenerek devletin bana bir felket getirebileceinden endie duymakta ve yeni rejime iddetle muhalefet etmektedir. htiyar devlet adam, daha ziyade eski padiah hakik hkmdar olarak tan makta ve Sultan Mehmed'i bir nevi vekil saymaktadr. Gerekten de Sultan Mehmed henz ocuk yatadr ve Osmanl Devleti dmanlarnn, bu d u r u m d a n istifade etmee kalkmalar ihtimali vardr. Tecrbeli ve zirin en byk endiesi de ite budur. Buna mukabil Sultan Mehmed'in etrafndaki askerler, yeni padiahn otoritesini tesis etmek gayesiyle, onu byk bir i baarmaa, stanbul'u feth etmee tevik etmektedirler 1 1 . Demek oluyor ki Sultan Mehmet, daha o zaman stanbul'un fethi fikri ile megul olmaa balamtr. Fakat byle bir teebbse vakit kalmadan andarl Halil Paa'nn korktuu vki oluyor: Sultan Murad'n tahttan ekilmesinden ve yeni padiahn ocukluundan faydalanmak isteyen hristiyanlar, Trkleri Avrupa topraklarndan atmak amac ile, henz mrekkebi kurumam olan Segedin Bar Antlamasn bozuyorlar. By lece muazzam bir Hal ordusu Balkanlarda Osmanl snrlarn geiyor. D u r u m son derece tehlikelidir. Bir defa daha Osmanllar lm veya kalm mcadelesi yapmak, cidd bir imtihan geirmek mecburiyetinde kalyorlar. te bu artlar altndadr ki Sultan Murad. defalarca asker kudretini ispat etmi bir komutan sfatiyle, belki biraz da devletin gerek sahibi sfatiyle, ordunun bana arlyor ve bilindii gibi Varna Meydan muha rebesinde Hal ordusunu imha ediyor. Sultan Mehmet, bu seferde ordu kumandanlnn kendisine verilmeyiinden ok mteessir oluyor. Aslnda o, babasn Edirne'de brakp adamlar ile bizzat muharebeye gitmek istiyordu. Fakat andarl Halil Paa'nn mdafaa ettii siyaset galip gel mi, kendisi arka plna atlmt. Bu, kendisine henz tam itimadn beslenmeyiinin bir tezahrnden baka ne olabilirdi? Varna Meydan muharebesin den sonra Sultan Murad istirahatna devam ediyor. Sultan Mehmed'in etra fndaki adamlar, Varna'dan sonra da padiah mtemadiyen stanbul'un fethine tevik etmektedirler. H a t t stanbul'u muhasara teebbsne ge mek zere bulunduu ayiasn bile karyorlar. andarl Halil Paa ise byle bir teebbsn iddetle aleyhindedir. O, stanbul muhasara edildii takdirde btn hristiyan leminin Bizans imparatoruna yardma koa candan ve b u n u n neticesinde Osmanl Devletinin bana bir felket geleceinden korkmaktadr. Nitekim Halil Paa, sonradan, 1453 de de ayn fikri mdafaa ederek Sultan Mehmed'i stanbul muhasarasn kaldrmaa
11

Ayn eser, s. 88-91.

74

BEKR SIDKI BAYKAL

tevik etmitir. Burada padiah azimle muhasaraya devama teci ederek mutlu neticenin alnmasna byk lde yardm etmi bulunan adam, bilindii gibi Zaanos Paa olmutur. Her ne olursa olsun, imdi, yani 1444 ten beri eski rejim ile yeni rejim taraftarlar birbirleriyle mcadele etmektedirler ve Sultan Mehmet fiilen bu mcadelenin iindedir. Fa kat mcadeleyi, Sultan Mehmet ile taraftarlar kaybediyorlar. Gerekten de Halil Paa 1446 da bir Yenieri ayaklanmas tertip ederek gen padiah dryor ve I I . Sultan M u r a d ' yeniden tahta geiriyor. htiyar vezir lla bir kere daha siyasetini yrtm, eski rejim galip g e l m i t i r . Bylece Sultan Mehmet, geici bir zaman iin olsa da, iktidardan dmenin acsn tatmtr. Bu acnn ne kadar ezici ve sarsc olduunu kolayca tasavvur edebiliriz. Gerekten de o, hi istemiyerek tahttan ayrlmtr. Bu esnada mavirlerinin de tesiri ile onun padiahlktan ekilmek istemedii, muh telif kaynaklarla teeyyd etmektedir. Halkondilas ve Kemal Paazde'de Sultan Mehmed'in silhla babasna kar koymas ihtimalinden bahsolunmaktadr 1 1 b . te bylece son derece buhranl geen iki yllk bir saltanattan sonra Sultan Mehmet tekrar Manisa sancana gitmek ve babasnn ld 1451 ubatna kadar orada beklemek zorunda kalyor. Anlaldna gre Manisa'da bu ikinci kal, Sultan Mehmed'in asl hkmdar ahsiyeti olarak gelimesini tamamlamtr. Bir defa mcadeleyi kaybetmesine ramen dvasnn hakl olduuna kanidir. Babas ve Halil Paann zddna olarak gzpek bir gaza ve ftuhat siyasetini temsil eden Sultan Mehmet, burada da harp hareketlerine devam etmi, Venedik ile bar yaplm olmasna ramen 1449 a kadar Ege adalarn vurmutur. 1448 tarihinde Kocack seferine (Kuzey Arnavutluk'ta skender Bey'e kar) ve kinci Kosova Muharebesine, 1450 de Akahisar muharebesine babasnn yannda olarak itirak etmitir. Bu esnada sava taktiini daha iyi renmi ve hayli tec rbeler elde etmitir. Bir yandan da Sultan Mehmed'e taraftar olan devrin nl bilginlerinden Molla H s r e v 1 2 ile temas ederek ve daha baka lim lerle alarak bilgisini artrm, eitli felsefe ve din problemleri ile megul olmutur. Maalesef bu hususta teferruatl bilgimiz yoktur. H a t t talyal mehur Cyriacus d'Ancona ile ilk defa burada temasa gelerek bat dn yasnn umumi vaziyeti, ahlk ve detleri, hristiyan devletlerin kuvvetleri ve siyasi temaylleri hakknda ilk bilgilerini elde ettii m u h t e m e l d i r 1 2 a . Fatih'in talyanlarla olan mnasebetlerine biraz sonra dneceiz. 145051 knda Sultan Mehmet, Zlkadirolu Sleyman Bey'in be kzndan biri ve gzellii ile mehur olan Sitti H a t u n ile evleniyor. Bu,
Bu inkiaflar iin imdi bk. H. nalck, ayn eser, 69-97. 11b Ayn eser, s. 100. 12 ekayk- Nu'maniyye Tercmesi, s. 135 v.d. Buna kar aksi gr bk. : nalck, ayn eser, s. 103. 12a Babinger, Fatih Sultan Mehmet ve talya, Belleten, say 65, s. 49.
l l a

FATH SULTAN MEHMED'N AHSYET

75

Sultan M u r a d tarafndan tertiplenmi siyasi bir izdivatr. Gerekten de Anadolu'da Osmanllara rekabet edebilecek en kuvvetli devlet, K a r a m a n Beylii idi. Shr balarla birbirleriyle balanm bulunmalarna ramen bu iki devlet arasnda ihtilf hi eksik olmuyordu. imdi Sultan Murad, Zlkadirolu'nun kzn oluna almak suretiyle Karamanolu'nun arka snda bir dost ve mttefik salamak ve bylece Anadolu'da durumunu kuvvetlendirmek istemiti. Evlenme, Amasya hkimi Hzr Aa'nn zevcesi 13 aracl ile salanm, dn enlikleri Edirne'de iki ay devam etmitir . Ksaca, Manisa'daki bu ikinci kal, Sultan Mehmet iin her bakm dan bir renim devresi olmu, onu olgunlatrarak ileriki etin mesleki iin bilgi, tecrbe ve insanlar tanmak hususlarnda t a m mnasiyle hazr lamtr. ada mverrihler 1 4 onu taze delikanllk anda bile yan ban alm tecrbeli bir hkmdar kadar olgun bir padiah diye vm lerdir. Artk, Bizans'n surlarn zorlayacak olan ftih, donanmasnn yenil diini grnce atn denize srecek, dnyann en byk cihangiri olmak ihtirasn besliyecek olan kahraman, ilim ve sanatta verimli olabilecek hami teekkl etmitir. Bylece, 1451 ubatnda babasnn vefatn haber alan Sultan Mehmet, hi vakit kaybetmeden Edirne'ye kouyor ve Osmanl tahtna ikinci defa ve kesin olarak oturuyor 1 4 a . Sarayda yapt ilk icraat dikkate ayandr. Evvel tamamiyle rakibsiz kalmak iin henz birka aylk kk kardei Ahmed'i bertaraf ediyor; vey anneleri olan Srp despotunun kz M a r a ile sfendiyar olu Mbarizddin'in kz Halime veya Fatma veya Saidbaht 1 5 Hatunlar, gerekli saygy esirgememeksizin, saraydan uzaklatr yor. Av, alg vesaire gibi elence ile ilgili ne varsa hepsini datyor; fuzuli insanlar saraydan karyor ve hereyi devlet menfaatlarnn hiz metine yararl olacak ekilde dzene koyuyor. Saraydaki bu icraatiyle Sultan Mehmet, hkmdar kald mddete neler yapmak istediine iaret etmi oluyordu. Ayn zamanda yabanc devletlerden clusunu tebrik iin gelen elileri gayet iyi karlyor, hepsine babasnn yolunda yrye ceini ve eski dostluklara riayet edeceini temin ediyor. phesiz ki Sultan Mehmed'in bir takm plnlar vard ve bunlar tatbik edecei phesizdi. Fakat niyetlerini byk bir soukkanllkla gizlemi, babas zamanndaki vezirleri ve devlet erknn, andarl Halil Paa da dahil olduu halde, yerlerinde brakmtr. Bu ekilde davran, onun, btn niyetlerini sras gelinceye kadar kimseye sezdirmeyen gerek bir hkmdar ahsiyeti ol duuna dellet eden belki de ilk tipik misl tekil etmektedir. unu imevval-Zilka'de 854. Anonim ve Dsturnme-i Enver'ye gre; Hoca Sa'dettin, Tac't-tevarih, I, s. 398 v.d. (Bk. H. nalck, Mez. eser, s. 109. Orada Babinger'in ne srd 1449 tarihi dzeltilmitir). 14 Frances, Trk Tarih Kurumu Kitaplnda mevcut tercmesinden faydalanlmtr. 14a Bk. H. nalck, ayn eser, s. 55-67. 15 Kaynaklarda byle eitli adlar gemektedir. Bk. F. Babinger, Beyazid Osman, s- 3513

76

BEKR SIDKI BAYKAL

diden syliyelim ki onun bu karakteri, sonraki olaylarda sk sk kendini gstermitir. Clusunu tebrike gelen eliler arasnda Karamanolu'nun temsilcisi yoktu. Bylece Sultan Mehmet, daha ayn yl iinde, ilk seferini Karamanolu'na kar yapmak lzumunu duymutur. Burada Fatih Sultan Mehmed'in padiah olduktan sonraki icraatn birer birer sayacak deiliz. Ne de stanbul'un fethi fikrinin dou ve geli mesini ve nihayet gereklemesini takip edeceiz. Bunlarn herbiri ayr birer ett konusu olabilir. 1451 ubatndan beri Osmanl tahtnda oturmakta olan I I . Sultan Mehmet, elimizdeki kaynak ve eserlerde dorudan doruya onun ahsiyeti ile ilgili olarak rastladmz kaytlarda yle tasvir olunmaktadr : D grn itibariyle Sultan Mehmet, orta boylu, vcudu olduka nahif yapl, fakat her iklimde sefer hayatnn meakkatlerine tahamml edebilecek derecede salam ve mukavemetli idi. Yznn ifadesi insana hem sayg ve hem de, belki daha fazla derecede, korku telkin ederdi. enesi ne doru fazlaca kk, ak alnl, geni ve ykseke omuzlu idi. Rengi kumral, sakal krmzmtrak ve kvrck, boynu ksa ve kalnd. Hafife kavisli kalar, muhteem bir ahin-burnu vard, ri, derin manal, biraz da hlyal gzleri, yce fikirlere ve engin bir ruha sahip olduunu ifa ediyordu. ok zeki, cmert, sakin, souk-kanl, sonuna kadar sabr etmesini ve tam zaman gelince harekete gemesini bilen bir insand. Son derece azimli, bklmez iradeli, gz-pek, hibir glk karsnda ylmaz, amacna ulamak iin srasnda en ar derecede iddet gstermekten kanmazd. Kendisinden nce yaam olan Byk skender Caesar, Byk Konstantin, Justini anus gibi en nl cihangirleri ftuhat ve hrette gemek ihtirasn besliyordu. Askerlik ve ynetim ilerinde olaanst bir kabiliyet, derin bir anlay sahibi bulunuyordu. te Fatih Sultan Mehmed'in dorudan doruya ahsiyeti ve karakteri ile ilgili olarak dou ve bat kaynaklarnda sylenen eyler, aa yukar, bunlardan ibarettir. Grld gibi bunlar, onun vasflarn kupkuru olarak ifade eden bir takm umumi szlerin ilerisine varmamaktadr. O n u n gaddar ve fevri yaradlta, hiddete geldii zaman gz hibir ey grmez ark tipi bir hkmdar olduunu syleyenler de vardr 1 6 . Hakikatte onun, devletin yksek menfaatlar bahis konusu olduu zaman son derece hain ve merhametsiz olduunu grmekteyiz. Gerekten de o, birbiri ardndan talar ve tahtlar devirip devletini bytrken hibir merhamet eseri gstermemitir. Ayn zamanda, peinde kotuu emellere hareketleriyle engel olmak isteyen emektar Veziriazam andarl Halil Paa'y, daha sonra da yine ok nemli bir devlet adam ve asker olan M a h m u t Paa'y, zaman gelince, ortadan kaldrmakta asla tereddt gstermemitir. talyal Larguschi'ye sylemi olduu gibi, dnya, ancak
l6

Bk. Mesel Zinkeisen, Geschichte des Osmanischen Reiches, c. I I I , s. 46g, 470.

FATH SULTAN MEHMED'N AHSYET

77

bir cihangire kfi gelecek kadar byktr. Hkmdarlkta herhangi bir kimsenin rekabetine tahamml yoktur. Nitekim: Bizimle saltanat lfn edermi ol Karaman Hda izin verirse ger kara yere koram an diye kendisiyle boy lmee yeltenenlere kar kkremektedir. Bununla beraber, gaddar bir hkmdar olmaktan uzaktr. Hiddet ve iddeti, ancak yksek devlet menfaatlar bahis konusu olduu hallerde patlak vermek tedir. Srasnda adalet ve merhamet duygular kendisine hkimdir. Ayn zamanda ince, hassas ruhlu bir insandr. Birok hdiseler Fatih'in bu tarafn bize gsteriyor. Bu hususta birka misl verelim : ok sevdii ve kahraman olu ehzade Mustafa, gnn birinde K a r a m a n ' d a vefat ediyor. Bu ac haberi padiaha bildirmek cesaretini gsterecek kimse kmyor. En sonunda hocalarndan biri bu ar vazifeyi zerine alyor ve m a t e m elbisesi iinde huzura kyor. Padiah, Osman Hoca'nn halinden meseleyi anlyor. Evlt acs onu derinden sarsmtr. Hemen oturduu sedirden aa iniyor, odadaki btn mobilyay ve hallar dar kartyor ve t a m gn gece plak ta deme zerinde san ban yoluyor. Sonra da btn ehre matem tutma emrini veriyor 1 7 . stanbul'a ilk girdii zaman Tanr'ya kranlarn sunmak iin secdeye kapanmak zere Ayasofya mabedine dahil olduu anda, bu muhteem sanat bidesinin azameti nnde derin bir vecd ve huu iindedir. Orada, bu hengmede cann feda eden Bizans I m p a r a t o r u ' n u n akibetini dnyor; etrafta hkmsren perian sessizlik, o emsalsiz zaferi kazanm, fakat buna ramen yapt iin tarih bykln tamamiyle mdrik bir insann vekarn muhafaza etmi olan henz yirmi yandaki gen padiahn hassas ruhunu hznlere gark ediyor ve, sylendiine gre,XII. asr Iran airlerinden Hakan'nin u mehur Farsa beytini okuyor : Bm nevbet m-zened ber-trem-i Efrsiyb Perdedr mi-kned der kasr-i Kayser ankebt !
18

Evet: Dnyada herey fanidir. Tac, taht, saltanat, s a a d e t . . . hepsi geici eylerdir, te, o hametli Bizans kayserlerinin saray imdi karsnda bayku yuvasna dnm, bakenti iradesi nnde diz km duruyor! S akya! Mey sun ki bir gn llezr elden gider, n irer fasl-i hazan ba- bahar elden gider ! diye bir gazelinde ayn ruh haleti iinde feryad eden yine Fatih'in o hassas ruhudur. Bir defasnda bir dilbere gnln kaptryor; yle ki o n d a n uzak yaamak kendisi iin nerdeyse imknsz bir hal almtr. Bu yzden seferAngiolello, Trk Tarih Kurumu Kitaplndaki baslmam tercmesinden faydalanlm tr. 18 Efrsiyab'n damnda bayku nbet borusu ttryor,
17

78

BEKR SIDKI BAYKAL

1ere kmaktan alkonduunu, dolaysiyle devletin yksek menfaatlarna zarar geldiini gryor. Halbuki her ne olursa olsun buna meydan ver memek lzmdr. Bir mddet teredddten sonra bu kara sevdadan ebediyyen kurtulmak yolunu tercih etmekten baka kar yol bulamyor. Neticeden son derece mteessirdir. Gnlerce gz yalar dkyor, yemiyor ]9 imiyor, bitkin, hasta bir hale geliyor . Evet herey geicidir. Fakat kalc olan tek bir ey vardr ki oda devlet, millettir. Devlet ve milletin selmeti urunda herey yaplmaldr. Asla yumuamamal, hi kimseye merhamet gsterilmemeli, sevgililere, hatt evlt ve kardelere bile kylmaldr. Fatih'te devlet fikri hereyin stndedir; her trl kalb ve aile balarndan daha kuvvetlidir. Devletin yksek menfaati duygusu, baka her trl duyguyu bastrmaktadr. Bu, Renaissance hkmdarlarna mah sus tipik bir zihniyettir. Bu bakmdan Fatih'in Renaissance devri hkm darlar ile benzerlii asla inkr kabul etmez. O n u n bavurduu ve sonrada kanunlatrd karde katli, ancak bu derece kuvvetli bir devlet anlay ile izah edilebilir. Yoksa Sultan Mehmet'de zalimlik, gaddarlk bahis konusu olamaz; byle olmaa, her eyden evvel, bir insan olarak Fatih'in yaradl msait deildir. Fatih Sultan Mehmed'in air olduunu biliyoruz. Son zamanlarda yaynlanm olan 20 iirlerinde eitli ve bilhassa en zor vezinleri baar ile kulland grlmektedir. Burada onun sanatkrlndan ok, yksek kltr, aksetmektedir. Bu geni kltrn mhim bir ksmn ikinci Manisa kal zamannda edindiine phe yoktur. Kltrl bir air olan Sultan Mehmet, sanat ve ilmi sadece sevmek ve himaye etmekle kalmam, ayn zamanda bunlarla bilfiil uramtr. Fatih'in ilme verdii nem teden beri tannmaktadr. Genel olarak hkmdarlar arasnda ilmi ve sanat sevmi ve himaye etmi olanlara sk sk rastlanr. Fakat bunlardan ancak pek az ilim ve sanatn dorudan doruya kendileri ile uram ve bu alanlarda verimli olabilmitir. te Fatih bu gibilerden biridir ve onun bilhassa ilim cephesi kuvvetle kendin' gstermektedir. Fatih devrinde bat dnyas, hususiyle talya, Renaissance denen fikir ve sanat hareketi iinde bulunuyordu. Sanatla ilmi sevmek ve himaye etmek, zamann deta modas halinde idi. Bu alanda birbirleriyle yaran ufakl bykl hkmdarlar arasnda, zamann bilgin papalar bir tarafa braklacak olursa, yalnz Floransa hkmdar Lorenzo Magnifico sanat leminde bir varlk olarak kendini gsterebilmitir. Aydnlanma Devri denen yeni bir dnya gr nn dne hkim bulunduu X V I I I . yzylda da yine byle ilim ve sanat hmisi hkmdarlara rastlanmaktadr. Lkin bunlar arasnda ilim ve sanat hakkiyle kavryarak yaratc olmu tek bir hkmdar ah siyeti gsterebiliyoruz ki o da Prusya Kiral Byk Friedrich'tir. Dou Kayser'in saraynda rmcek kap-bekilii ediyor; Tursun Bey. s. 57 : Perdedar mikned der tak-i kisr ankebt Bm nevbet mizened der kal'a-i Efrsiyb ! 19 Angiolello, Trk Tarih Kurumu Kitaplndaki tercmesinden faydalanlmtr. 20 Bk. Adnan Advar, Osmanl Trklerinde ilim, stanbul 1943. Sheyl nver, Fatih, Klliyesi ve zaman ilim hayat, stanbul 1946.

FATH SULTAN M E H M E D ' N AHSYET

79

milletlerinde bu tip hkmdarlara misal gstermek icabederse I I . Sultan Murad'n ada Ulu Bey'i ve daha sonra K a n u n Sultan Sleyman'n muasr bulunan Babr ile Ekber'i zikredebiliriz. ocukluunda okuyup yazmaa hi de heves gstermemi ve, yukarda sylediimiz gibi, hocas Molla Gran tarafndan zorla okutulmu olan Sultan Mehmed'in, ok gemeden byk bir gelime kaydederek ilme ve sanata candan balan dna ahit oluyoruz. Hususiyle ikinci defa Manisa'ya gittii zaman, yani 14 ile 19. ya arasnda onun eitli ilim problemlerine ilgi gsterdii anlalyor. Osmanl Trklerinin ilim tarihinde, Seluklular zamanndan beri mevcut bir anane devam etmekle ' beraber, ancak Fatih ile bilhassa 21 akl ilimlerde sratli bir hamle yapldn biliyoruz . Msbet ilim zih niyetiyle dnen Fatih Sultan Mehmet, hem ilim ve sanatla uraanlar tevik ve himaye ediyor, hem de kendisi bu alanlarda esasl ilerlemeler kaydediyor. stanbul'u aldktan sonra, insanln en parlak kltrlerinden birinin beiini tekil etmi olan bu onbir asrlk Bizans bakentini imdi slm dnyasnn en muhteem bir ilim ve sanat merkezi haline getirmek iin btn kuvvetiyle alyor. Bir yandan geni lde bayndrlk al malar ile stanbul'a bir T r k ehri ehresini veren binalar yaptrrken, bir yandan da Anadolu'dan, dou ve bat lkelerinden sanatkr ve bil ginleri buraya davet ederek onlar ihsan ve iltifatlara bouyor. Yeni Os manl bakentinde hemen at retim messeselerinde bu bilginler, za mann en ileri derecedeki ilimlerini retmektedirler. phesiz ki Fatih Sultan Mehmet, asl mesleini, bir slm mcahidi sfatiyle, cengverlikte bulmu ve b u n u n neticesi olarak hkmdarl zamannn te ikisini ftuhat seferlerinde geirmitir. Fakat b t n asker, idari ve siyasi ileri arasnda ahsan ihm ve sanatla megul olmak iin de vakit bulabilmitir. O n u n ilme ne kadar itibar ettiini gsteren en tipik olay, hemen hemen daima ulema kyafetini tercih etmi olmasdr. Gerek hazer, gerekse sefer zamanlarnda ilim ve sanat adamlarm daima yannda bulundurmutur. Bylece, Fatih'in muhitinde toplanm olan etli milli yetlere mensup bilginler mhim rol oynamaktadrlar. Her vakit onlarla muhtelif ilm meseleler zerinde konumak, hatt ltifelemek, bilginleri sk sk birbirleriyle tarttrarak ok kere aralarnda hakem roln oyna mak, onun iin byk bir zevki tekil etmitir. Bir defasnda, zamann en nl bilginleri olan Mevlna Zeyrek ile Hocazade'yi mnakaaya tututurmu ve bu tartma t a m yedi gn sr mtr. Bu esnada Molla Zeyrek'in elindeki bir yazy, ertesi gn yap lacak oturumda yazl olarak cevap vermek zere, kopya etmek zorunda kalan Hocazade'ye padiah, ltife olarak: Aman dikkat et, hatal yazmayasn, dedii zaman Hocazade'nin cevab u olmutur: Ben ne kadar hatal yazsam, yine de aslndaki kadar yanl olmaz. Bu sz Fatih'in ok houna gitmi ve bir kaynan ifadesi ile "gl gibi hande eylemitir" 2 1 .
21

Mecdi Efendi, Tercme-i ekayik-i Nu'maniyye, s. 143-144. Bu ilm mnakaa

hakknda etrafl bilgi verilmektedir.

80

BEKR SIDKI BAYKAL

Fatih Sultan Mehmet ile etrafndaki bilginler arasnda buna benzer daha bir ok akalar bize intikal etmitir. ekayik-i Nu'maniyye'de bol bol rneklerine rastladmz bunlar, phesiz b u r a d a sralyacak deiliz. Hlsa Fatih, bizzat ilimle uraan bir insandr. En fazla ilgilendii ilim dallar tarih, corafya, felsefe, heyet ve matematiktir. Byk skender, Caesar, Byk Konstantin, Byk Theodosius gibi nl cihangirlerin hayatlar ve yaptklar iler zerinde yazlm eserleri tercme ettirerek okuyor veya bunlar, yannda srf bu maksatla bulundurduu kimselere okutuyordu. Aslnda Trabzonlu bir R u m filozofu ve matematikisi olan Amirukis (Amirutzes)'e Batlamyus'n mehur corafya kitabn ve harita larn Arapaya tercme ettirmitir. ok hrmet ettii ve zamann Imam- A'zam diye vasflandrd nl hocas Hocazade'ye o mehur " T e h a ft'l-Felsife" nvanl felsef eseri yazdrmtr 2 2 . Arap ve Fars dillerini bilip zamann dou ilimlerine ahsan hkim olduu anlalan Fatih, ayn zamanda Bat kltr ile de yakndan ilgilen mektedir. Hususiyle talyan Renaissance'na kuvvetli bir temayl olduu grlmektedir. Baz kaynaklara gre yabanc dillerden Yunanca, Ltince, slvca, hatt branice de bilmektedir. Bu husus henz kesin olarak anla lm olmamakla beraber, onun bat kltr ile ilgilendiine hi phe yoktur. 14521454 yllar arasnda yannda bulunmu olan Anconal Cyriacus adnda bir talyan'n, bat kltr ile temas bakmndan padi aha mersir olduu, klsik alardan kalma antlara sevgiyi telkin ettii anlalmaktadr 2 3 . Gerekten de Fatih, stanbul'u ald zaman, Ayasofya, Justinian heykeli vesaire gibi eski bidelerin ve daha sonra Atina'da Akropol'un harap olmamalar iin bir takm tedbirler alm ve bu yzden, kendisine en fazla dmanca duygularn tesiri altnda eserler yazm bu lunan Grek ve bat melliflerinin bile mttefikan medhini kazanmtr. Aslnda Fatih, bat kltr ile mnasebetlerini hibir zaman kesmi deil dir. Yanndaki talyan'lar bu bakmdan mhim rol oynamlardr. Babinger, Fatih ve talya adl makalesinde bu meseleyi incelemi ve padiahn saraynda bulunan talyal ahsiyetlerle Fatih arasndaki mnasebetleri belirtmi bulunmaktadr. Bu makalede onun en ok Floransa'llar ve zaman zaman da Venedikli'leri tuttuu grlmektedir 2 4 . Muhitinden talyanlar ayrlnca, bunlarn yerini doldurmak zere yine Renaissance ve humanizma ile skdan skya ilgili bulunan Kritovulos ve Amirukis gibi Bk. Mecdi Efendi, ekayk- Nu'maniyye tercmesi, s. 157. Bu konu zerinde, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Felsefe asistanlarndan Mubahat Trker tarafndan " Tahaft bakmndan felsefe ve din meseleleri" adiyle yaplan bir doktora tezinde etrafl bilgi verilmektedir. Bk. "Meselenin tarihi olarak vaz' edilmesi" bahsi, 6 ve husu siyle bu bahsin 3. ksm: "Hoca-zde'nin Tehaft'l-Felsife'sinin Takdimi"; tez basl maktadr. 23 Cyriacus d'Ancona, 24 Franz Babinger, Fatih Sultan Mehmet ve talya, Belleten, say 65 (tarafmdan dilimize evrilmitir), 1953.
22

FATH SULTAN MEHMED'N AHSYET

81

Rumlar hizmetine almtr. Bunlar, yeni rejime intibak edip T r k hki miyeti altnda verimli bir ekilde alan ilk Grekler olmulardr 25 Bilin dii gibi Kritovulos, Fatih'in biyografisini yazmtr. Nihayet, mrnn sonlarna doru Sultan Mehmed'in hizmetinde Angiolello adnda bir talyan' daha gryoruz. Bu zat, 1470 tarihinde Arboz'n fethi srasnda Trklerin eline gemi, nce ehzade Mustafa'nn maiyetinde iken b u n u n lm zerine Fatih'in sarayna girmitir. Angiolello da 1430 ile 1516 tarihleri arasnda bir Osmanl Tarihi kaleme almtr. Gerek Kritovulos'un ve gerekse Angiollello'nn eserlerinde padiahn husus hayatna ait bir takm enteresan bilgiler verilmektedir ki bunlar, ayn yazarlarn Sultan Mehmed'in yaknlarndan olduklarn bize gstermektedir. Fatih'in Renaissance'a olan yaknl talya'da byk bir ilgi topla mtr. talyan humanistleri, onu tam bir Renaissance hkmdar, bir meen diye kabul ederek hakknda methiyeler yazmlar, kendisine kitaplar ithaf etmilerdir. Bunlar arasnda Giovanni-Maria Filelfo'nn Amyris'i, drt kitap iinde 4706 beyit tutmaktadr. Fatih'in msbet ilimlere gsterdii ilgi ve insan meziyetleri, talya'da ok takdir edilmitir. Giuliano dei Medici'yi bir suikast neticesinde ldren Bandini dei Baroncelli, memle ketinden kamaa muvaffak olarak stanbul'a iltica etmiti. Lorenzo Magnifico'nun ricas zerine Fatih'in, kaatili iade etmesi zerine, talyanlar deta heyecana gelmiler ve Osmanl padiahn Lorenzo gibi ilhi bir ahsi yeti takdir edebilenyegne adam olarak vmlerdir. Fatih'in talya'dan sanatkrlar getirttii, bunlardan mehur ressam Gentile Bellini'ye yeni saraym sslettii ve bir de portresini yaptrd malmdur. Fatih'in Renaissance ve bat dnyas ile olan mnasebetleri ve bu vesile ile ahs kitapl zerinde alm bulunan batl bilginlerden bil hassa Deissmann ile E. Jacobs, bazan romantizme kaan bir eda ile Fatih'i, dou ve bat arasnda her iki lemin de kltrn tam mnasiyle benim semi modern bir Renaissance hkmdar olarak tasvir ederler 2 6 . p hesiz ki bu yazarlar, hkmlerinde matlup derecede kuvvetli delillere dayanmaktadrlar. Gerekten de Fatih'in devlet anlay, biraz daha sonra Machivelli'nin klsik bir ekilde tarif edecei tipik Renaissance devlet anlayna ok benzemektedir. Fatih'in yaratt Osmanl mparatorluu, bnye itibariyle tam bir modern devlet tipi tekil etmektedir. Merkeziyetilik, mahall otoritelerin ortadan kaldrlarak hereyin tek bir merkeze balanmas, Emil Jacobs, Untersuchungen zur Geschichte der Bibliothek im Sarai zu Kons tantinopel, Heidelberg, 1919. 26 Deismann, Forschungen und Funde im Sarai, Berlin-Leipzig 1933. Emil Jacobs Mehmed II., der Eroberer, seine Beziehungen zur Renaissance und seine Bchersammlung, Oriens I I , Leiden 1949; Bchergeschenke fr Sultan Mehmed IL, Festschrift fr Georg Leyh, Leipzig 1937. Jos. Karabachek, Abendlaendische Knstler zu Konstantinopel im XV. und XVI. Jahrhundert. I: Italienische Knstler am Hofe Mohammeds IL, des Eroberers 1451-1481, Wien 1918.
D. T. C. F. Dergisi F. 6
25

82

BEKR SIDKI BAYKAL

muhakkak ki modern devletlerin en mmeyyiz vasflarndan biridir. Fatih'in kanunlar tedvin ederek kurduu, hangi din ve rka mensup olursa olsun b t n tebaasn iine alan itima nizam da, ayn ekilde yeni, modern zihniyete uygun bir eserdir. Kendisi son derece geni grl aydn ve msbet dnceli, din ve felsefe meseleleri karsnda daima akl mi'yar tutan, eitli slm mezhepleri ve hristiyan dininin esaslar ile, zamann felsef problemleri ile yakndan ilgilenen bir insandr*. R u m patriki ve bilginleri ile hristiyan dininin esaslar zerine yapm olduu konumalar mehurdur. Bu itibarla her trl taassuptan uzak, geni bir tolerans sahibidir. Bu tesamh zihniyetini din ve itima alanlarda olduu kadar ilim saha snda da gstermitir. Buna bir misal olmak zere aadaki hdiseyi zikre delim : Uzun Hasan seferinde aknclar Bayburt'ta bir kiliseye girdikleri zaman ihtiyar bir Ermeni'nin, kitaplar arasna gmlerek tetebbu'la me gul olduunu grrler. Birka defa seslenirlerse de cevap alamazlar. Bunun zerine ihtiyar ldrrler. Bunu renince Fatih ok mteessir olur, gzleri dolar. nk ldrlenin byk bir filozof olduunu daha nce iitmi bulunmaktadr. Hlsa, her cins kltr deerim takdir eden Fatih'in ilme ve ulemaya kar byk bir zaaf vardr. Ka defa, darltt iin stanbul'u terk etmi olan limleri, piimanlk duyarak yeniden yanna davet etmitir. Ka defa, ulemann: kitaplarmz yakar, bu diyardan geriz; gibi tehditleri karsnda ricat etmitir 2 7 . Klnc ile birbiri arkasndan tahtlar deviren, dnyay titreten, b t n devirlerin en byk cihangiri olmak ihtiras ile yanan bir hkmdarn ilme ve sanata verdii bu nem, cidden ibretle belirtilmee deer. * * * Buraya kadar sylediklerimizle Fatih Sultan Mehmed'in ahsiyeti hakknda bir fikir vermee altk. phesiz bunlar, onun tablosundan ancak baz izgilerden ibaret kalmaktadr. O n u n gerek hviyetim anla mak, tam bir tablosunu izebilmek iin ok daha derin ve etrafl ettlere ihtiya vardr. Fakat bu kadar ile bile, mr boyunca baarm olduu ileri, yaratm bulunduu eserler ve tasavvur ettii plnlar gznnde tuta rak dnecek olursak, Fatih Sultan Mehmet gerekten olaanst bir insan, bir hkmdar ahsiyeti olarak karmza kmaktadr: R u h u n d a sonsuz bir cihangirlik ihtirasnn yannda stn kabiliyetler, yapclk kudreti, tekiltlk istidad yaamaktadr. Gzele, yceye, kalc eserlere ok iten gelen bir ilgi beslemektedir. Btn bu vasflar ile Fatih Sultan Mehmet, Osmanl mparatorluu'nun kurucusu, Bizans'n fatihi olmak, "Byk T r k " nvann tamak hretini gerekten hak etmi grn mektedir.
* A. Decei, Fatih ve stanbul, c. I I . Gennadios'n 'tikadnmesi. Kr. Mesel, Mecdi Efendi, ekayk- Nu'maniyye tercmesi, s. 105-106.

27

You might also like