Professional Documents
Culture Documents
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
KAVRAMLARININ POSTMODERN
DÜŞÜNCEDE İNCELENMESİ
Şevket UYANIK
İstanbul 2009
POSTMODERNİZMİ ANLAMAYA ÇALIŞMAK
2
Hasan Yıldız, Postmodernizm nedir? , Dumlupınar Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü, 2006
3
Ö. N. Soykan, age, s.118
4
İlhan Tekeli, “Modernizm ve Postmodernizm Kavramları Üzerine”, Gösteri Dergisi Sayı 138, 1992
POPÜLER KÜLTÜR VE TÜKETİM
Postmodernizm, yeni bir tarihsel mekân, yeni bir duyarlık ya da yeni bir kültür tarzı
olarak görülsün, popüler kültürden, bu değişimlerin en kullanışlı biçimde
bulunabileceği bir alan olarak bahsedilir. Modernizm ile postmodernizm arasındaki
tartışmalar, popüler kültürün hangi kavramın kapsamı içine dahil olduğu
düşüncesinde de çelişkiler yaratmaktadır. Andreas Huyssen’e göre, “Büyük
oranda, kitle kültürü ve modernizm arasındaki bu ‘büyük bölünme’den
uzaklaştığımız kadarıyla kendi kültürel postmodernitemizi ölçebiliriz”.
5
Enver Özkalp, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir, 2000
6
Theodor Adorno, Toplumbilim müzik özel sayısı, Popüler Müzik Üzerine. Çev. Evren Çelik. İstanbul
1999, S.69
“Temas alanı, kitle üretimi kent kültürüydü: filmler, reklamlar, bilimkurgu, pop
müzik. Çoğu entelektüel arasında ticari kültür standardına duyulan hoşnutsuzluğun
hiç de farkına varmadık; ancak bunu bir olgu olarak kabul ettik, ayrıntılı biçimde
tartıştık ve coşkulu bir şekilde tükettik. Tartışmalarımızın bir sonucu, pop kültürünü
“gerçeklerden kaçış”, “saf eğlence”, “rahatlama” alanından çıkartmak ve onu sanat
ciddiyetiyle ele almaktı.”7
7
John Storey, ed., Cultural Theory and Popular Culture: An Introduction, Harlow 1998
8
Pop art, 1950'lerde, özellikle ABD ve İngiltere'de soyut dışavurumculuğa tepki gösteren genç
sanatçıların 1960'larda bir akım haline getirdikleri sanat türüdür. İngiltere ve ABD'de değişik
koşullarda ve birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır. Popüler kültür imgeleri kişisellikten
arındırılmış bir şekilde sunulur; örnek alınan modellerin anonim kimliklerinden çok uzaklaşılmaz.
Sinema alanından örnek vermek gerekirse Andy Warhol’un iki filmi bu bağlamda sunulabilir. Bu
filmlerden Empire 8 saat sürüyordu ve yapımı, Empire State Building'in karşısına konulmuş bir
kameranın 8 saat boyunca sabit bir noktada çalıştırılmasıyla gerçekleşmişti. Sleep'in konusu da
buna benziyordu. Uyumakta olan birinin 6 saatlik uykusunu görüntülüyordu. Warhol, kendisiyle
yapılan bir röportajda 'Birisinin yazdığı kitabı okumaktansa, kendine iç çamaşır alışını seyretmeyi
tercih ederim' demişti.
anlaşılabilir. Teori ve akademik tartışmalar daha geniş, sistemleştirilmemiş, popüler
kültür üretimi ve bilgi ağlarıyla yüzleştirilir. Entelektüelin bilgiyi açıklama ve
yayma ayrıcalığı tehdit edilir.”9
“Tüketim kültürü maddi bir fayda olarak değil, göstergelerin tüketilmesidir. Sıradan
mallara giz, sır, egzotiklik, güzellik ilintilendirilir. Bu malların orijinal ve işlevsel
kullanımı gözden kaybolur. Televizyon bunu oluşturan bizim gerçeklik duygumuzu
tehdit eden bir imaj aşırılığı üretir. Tüketim kültürü postmodern bir kültürdür. Bu
dünya, ilişki ve tecrübelerinde en son modanın peşinden koşan, maceradan
hoşlanan, yaşayacağı tek bir hayatı olduğunun ve bu hayatta zevk almak için gayret
edilmesi gerektiğinin bilincinde olan insanların dünyasıdır. Farklılaşma tüketim
kültürünün en önemli silahıdır. Her tabaka için belirli tüketim kalıpları oluşmuştur.
9
Iain Chambers, Popular Culture: The Metropolitan Experience, Çev. Ali Utku-Mukadder Erkan,
London: Methuen, 1986, s.73
10
John Fiske. Popüler Kültürü Anlamak, Ark-Bilim ve Sanat Yay. , Ankara 1999
Zenginler otomobil, müzayede, tenisten; yüksek kültürel sermayeye sahip olanlar
galeri ziyaretlerinden, avangart festivallerden, Bach’dan; düşük seviyede olanlar ise
futboldan, patatesten, kırmızı şaraptan hoşlanır.”11
Yüksek kültür ürünlerinin (sanat, roman, opera, felsefe) tüketimi, sıradan kültür
ürünleriyle (giyecek, içecek, boş zaman uğraşları) tüketilme tarzıyla ilişkilendirilir.
Artık hayal, imaj ve hazlar tüketilmektedir. Metanın ardındaki bu unsurlar
tüketimde malın önüne geçmektedir ve bu istekler sürekli değiştirilerek malların
çeşitlenerek piyasada tüketilmesini sağlamaktadır. İnsanların bakış açılarında da
ürünlere karşı çok farklı yaklaşımlar oluşmaya, olaylardan arta kalan yorumlarında
da yüzeysellikler görülmeye başlanmıştır. Bir kültür değerinin tüketilmesi
bağlamında, sinema seyircisi örneğini vermek gerekir. Sinema salonundan akın
akın çıkan seyircilerin konuşmalarına kulak kabartıldığında, sinemaya gerçekten o
film için mi gittiği yoksa başka sebepler için mi orada bulunduğu anlaşılmaktadır.
11
Mike Featherstone, Postmodernizm ve Tüketim Kültürü, Çev. Mehmet Küçük, Ayrıntı Yayınları,
İstanbul 1996
Kişi sinemaya popcorn aktivitesi için gitmiştir. Tıpkı filmden çıktıktan sonra filmin
içeriğini değil de, filmdeki kostümleri ve fiziksel ortamı konuşması gibi.
12
Jean Baudrillard, Tüketim Toplumu, Çev. Hazal Deliceçaylı-Ferda Keskin, Ayrıntı Yayınları, İstanbul
1997, s. 166
BİLGİ TEKNOLOJİSİ VE MEDYA
13
"Bilgi toplumunda Türkiye: Stratejik Ülke”, Basın Bildirisi, 1998, [Çevrimiçi]. Elektronik adres:
http://www.tuena.tubitak.gov.tr/basin/basin-5-haziran.pdf. [05.02.2009]
indirmek, %39.97’si Kamu kurum ve kuruluşları ile iletişim amacıyla internet
kullanmaktadır. İnternet kullanan bireylerin % 5.59’u internet üzerinden mal/hizmet
siparişi vermektedir.
Bilgi teknolojilerinin hızla gelişen ve yayılan bir kolu elbette ki kitle iletişim
teknolojileridir. İletişim teknolojilerinin büyümesi beraberinde güçlü ve etkili bir
medya sektörü yaratmıştır. Medya günümüzde toplumu modern dönemdekinden
daha çok etkilemeye yatkındır. Çünkü işin içindeki görsellik kısmı, tıpkı sinema-
tiyatro ayrımındaki gibi insanları büyülemekte ve tümüyle düşüncelerine nüfus
etmektedir. Medya’nın toplumu dönüştürmede ki eskiye oranlı en büyük farkı, daha
ucuz ve daha bireysel bir etkinlik olan internet kullanımıdır.
Yakın bir zamana kadar medyanın fikir empoze etmek için seçtiği hedef kitle daha
çok tarafsız siyasi görüşteki, okuma alışkanlığı az olan ve nüfusun büyük
çoğunluğunu oluşturan ortalama bireyler ve bunun biraz alt ve üst grubuna dahil
kimselerdi. Daha az okuyan kitle için fotoğraf ağırlıklı az sayfalı, daha ucuz fiyatlı
haber sürümleri hazırlanırdı. Şimdi ise değişik stratejilerle, başka kitleleri de
14
Yaşar Tonta, "Bilgi toplumu ve bilgi teknolojisi" Türk Kütüphaneciliği 13(4): 363-375, Aralık 1999.
etkileme dönemi başlamaktadır. Buradan ancak ne yaptığını ve hangi kaynaklara
daha çok güvenilmesi gerektiğini bilen insanlar sıyrılabilmektedir. Ya da tüm
haberler, farklı kaynaklar eşliğinde karşıt fikirler birlikteliği ile
değerlendirilmelidir. İnsanların batıda üretilmiş medya içeriklerini tüketim süreleri
arttıkça, bu programlarda gömülü olan değerler, bu insanlar tarafından
içselleştirilmektedir. Yayılan bu mesajlar, doğrudan, insanların düşünce ve
davranışlarını yönlendiremese de sürekli tekrarlanmaları halinde insanların bilişsel
15
yapılarını oluşturmada ve değiştirmede önemli bir yere sahiptir. Önceden
düşünülmüş, tasarlanmış, kimi nasıl etkileyeceği üstünde çalışılmıştır. Sunulan
gerçekle var olan gerçeğin birbiri ile örtüşmemesi ve giderek gerçeğin
çerçevelenmiş halinin var olan gerçeğin yerini alması ile artık medyatik gerçek
bireyin bilincinde süreklilik kazanarak, değişmezliği sağlayan, aynı zamanda var
olan gerçekten tamamen farklı bir yapıya bürünmüştür. Medyatik gerçek, yaşanan
gerçeği etkiler ve giderek değiştirerek onunla yer değiştirir. Bu da kültürel
yabancılaşmayı, aidiyet duygusun zayıflamasını, topluma yabancılaşmayı ve
toplumsal çözülmeyi beraberinde getirir.16
15
David Demers, Global Media Menace or Mesiah? NJ: Hampton Press Inc. 1999
16
H. Bülent Kahraman, “Postmodern Dönemde Gerçeğin Dönüşümü, Medya Ve Popüler Kültür”,
Postmodernite İle Modernite Arasında Türkiye, İstanbul 2002, S. 191-192.
KAYNAKLAR
ADORNO, Theodor, Toplumbilim müzik özel sayısı, Popüler Müzik Üzerine. Çev.
Evren Çelik. İstanbul 1999.
"Bilgi toplumunda Türkiye: Stratejik Ülke”, Basın Bildirisi, 1998, Elektronik adres:
http://www.tuena.tubitak.gov.tr/basin/basin-5-haziran pdf.
CHAMBERS, Iain, Popular Culture: The Metropolitan Experience, Çev. Ali Utku-
Mukadder Erkan, London: Methuen, 1986
DEMERS, David, Global Media Menace or Mesiah? NJ: Hampton Press Inc.